“Yapigundem
Ana Sayfa Blog

Kamu Yapım İhale Duyuruları ve Sonuçları Artık Yapiradar.com’da!

İnşaat sektörünün güncel proje bilgi ve satın alma platformu Yapiradar.com, bir yeniliğe daha imza attı. Yaklaşık 1,5 yıl süren yoğun çalışmalar sonucunda ortaya çıkardığı “İhaleler” ürününü yayına aldı. 

Yapiradar.com ile güncel kamu yapım ihale duyuru ve sonuçlarını takip etmek artık çok daha kolay! 16.000’den fazla güncel inşaat projesi, 27.000’den fazla müteahhit ve çözüm ortağı bilgisi ve 11.000’den fazla aktif satın alma talebini tüm detaylarıyla üyelerinin bilgisine sunan platform; 1 Ağustos tarihinden itibaren kamu ihale duyuruları ve sonuçlarını da yayınlamaya başladı. 

Yapiradar.com üyeleri kamu yapım ihale duyuru ve sonuçları sayesinde; güncel yapım ihale duyurularından anında haberdar olabilecek, ihale şartlarını ve son teklif verme tarihini görüntüleyebilecek, ihaleye en avantajlı teklifi veren firmaları listeleyebilecek, ihaleyi kazanan firma bilgilerine ve teklif tutarına kolaylıkla ulaşabilecek.  

“Yapiradar.com Farkını Yine Yansıttık” 

İhaleler ürünü için tüm ekibin, yaklaşık 1,5 yıl boyunca büyük bir özveri ile çalıştığını belirten Yapiradar.com Genel Müdürü Devrim Ünal Saygın, Yapıradarlılara bir yenilik daha sunmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. 

Yaptıkları her işte Yapıradarlıların dijital çözüm ortağı olmayı hedeflediklerini söyleyen Saygın, yapiradar.com farkını ihale çalışmalarına da yansıttıklarını dile getirdi. Üyelerine fayda sağlamayı amaçladıklarını belirten Saygın, “Diğer ihale sitelerinden farklı olarak avantajlı teklif veren firma bilgisini, yani kazanmaya en yakın olan firmanın bilgisini de paylaşıyoruz. Buna ek olarak, ihalelere teklif veren  tüm firmaların detaylı bilgilerini de sunuyoruz. Böylelikle üyelerimiz firmaları inceleyerek yeni iş bağlantıları oluşturabiliyor” dedi. 

İhaleler ürününü yayına alırken mevcut üyeleri de unutmadıklarını söyleyen Saygın, “Mutluluğumuzu üyelerimize vereceğimiz bir hediye ile taçlandırmak istedik. Mevcut üyelerimiz, üyelik sürelerinin sonuna kadar “İhaleler” ürünümüzü ücretsiz olarak kullanabilecekler. Yeni üyelerimiz için ise avantajlı fiyatlar ve ödeme seçenekleri hazırladık.” diye konuştu. 

Sektörün Dijitalleşmesine Büyük Katkı 

Güncel inşaat projeleri takip platformu yapiradar.com, müteahhitler ile tedarikçiler arasında köprü kuruyor. Türk müteahhitlerinin hem yurt içi hem de yurt dışında başlaması planlanan ve devam eden projelerinin detaylarından oluşan büyük bir veriyi üyelerinin kullanımına açan platform, sektörün dijitalleşmesine önemli ölçüde katkı sağlıyor. 

Yapiradar.com olarak Türkiye’yi karış karış gezdiklerini belirten Saygın, bu geziler sayesinde üyelerine sundukları avantajları şu sözlerle özetliyor: “İşimiz dijital olsa da, bir ayağımız hep sahada! Pandemi şartlarına rağmen saha ekibimiz son bir yıl içerisinde 210.000  kilometre yol yaptı. Ülkemizin doğudan batıya 1.650 kilometre olduğunu düşünürsek; sadece son bir yıl içerisinde Türkiye’yi 127 kez gezmiş olduğumuzu söyleyebiliriz. Şantiye ziyaretlerimiz sırasında projelerin son durumlarıyla alakalı bilgiler topluyor, fotoğraflarını çekiyor ve tüm bu bilgileri sistemimize ekliyoruz. Bu sayede üyelerimiz adeta kendileri şantiyeleri gezmiş gibi tüm bu bilgilere ulaşabiliyor. Şantiye gezileri için araba kiralamalarına, yakıt harcamalarına veya bir personel istihdam etmelerine gerek kalmıyor. Dolayısıyla hem operasyonel süreçleri kolaylaşıyor hem de maliyet avantajı sağlıyoruz.”

MAG Tasarım Mimarlık

Şirketimizin temelleri 2004 yılının sonunda atılmaya başlayarak şahıs işletmesi olarak 2014 yılı sonuna kadar devam etmiş ve aynı yıl içerisinde iki ortaklı olarak MAG Tasarım Mimarlık İnşaat Emlak San. Ve Tic. Ltd. Şti Ünvanı altında sektöründe faaliyetlerinde devam etmektedir. Şirketimiz Marka Patentine sahiptir.
Son 16 yıldır bölgesinde Konut, Fabrika, Eğitim, Sağlık vb. yapılarda proje ve uygulama işleri yürütmeye devam etmektedir.
Yenilikte ve gelişimde sürekliliği ilke edinen şirketimiz kaliteden ödün vermeden, geçmişten günümüze bölgesinde varlığını göstermeye devam edecektir.
Şirketimiz, yatırımcılara emlak, proje ve teknik danışmanlık olarak da hizmet etmektedir.
Tüketiciye saygı başta olmak üzere şeffaflık, dürüstlük ve güven değişmez prensipleriyle hizmetlerinde teknik esaslara dayanarak, kaliteli çözümler sunarız. 2020 yılı başında mevcut şirketten bağımsız, EKOARK İnşaat Emlak San ve Tic. Ltd. Şti. ni kurarak, aynı iş kollarına ilaveten Enerji, ( Enerji Kimlik Belgesi) Bina ve Toplu Yapı Yöneticiliği iş kollarını da yürütmektedir.

İletişim Bilgileri ( MAG Tasarım Mimarlık İnş. Eml. San. ve Tic. Ltd. Şti. )
0282 650 02 28
0282 502 06 24
www.magyapi.com
[email protected]

TÜREB ve DEHUKAM, Deniz Üstü Rüzgar Enerjisi Mevzuatı İçin Protokol İmzaladı 

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) ve Ankara Üniversitesi Deniz Hukuku Ulusal Araştırma Merkezi (DEHUKAM) arasında “Deniz Üstü Rüzgar Enerjisi Mevzuat Çalışmaları alanında İş Birliği Protokolü” imzalandı.

TÜREB’den yapılan açıklamaya göre, TÜREB Başkanı İbrahim Erden, DEHUKAM Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Önel ve DEHUKAM Müdürü Mustafa Başkara’nın imzaladığı protokolle kurumlar arasında deniz üstü rüzgar enerjisi çalışmaları açısından mevzuat ve hukuki alanlarda bilgi alışverişi yapılacak, ortak proje çalışmaları yürütülecek.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Erden, şunları kaydetti:

“Ülkemizin uzun ve orta vadeli stratejik enerji planlaması kapsamında deniz üstü rüzgar enerjisi hedeflerini de içeren Türkiye Ulusal Enerji Planı’nın 2023 Ocak’ta açıklanmasıyla paralel olarak bizim de TÜREB olarak bu alandaki yoğun çalışmalarımız başladı. 2035 yılında 5 gigavatlık bir deniz üstü rüzgar santralı hedefimiz var. Biz de bu hedef doğrultusunda paydaşlarımızla birlikte Türkiye’de deniz üstü rüzgar alanında da sağlıklı bir mevzuat altyapısını oluşturmak, güçlü bir ekosistem geliştirmek ve bilgi birikimi sağlamak adına iş birlikleri gerekiyor. Bu ve benzeri işbirlikleri sayesinde bu alanda ulusal ve uluslararası iş birliği imkanlarının genişleyeceğine, bilgi birikiminin artacağına ve böylece yatırımların ve sanayinin gelişeceğine inanıyoruz.”

Tunceli’de 88 Deprem Konutu Kurayla Hak Sahiplerine Teslim Edildi

Tunceli’nin Mazgirt ilçesinde deprem nedeniyle evleri hasar gören vatandaşlar için inşa edilen 88 konutun kura çekimi yapıldı.

Elazığ’ın Sivrice ilçesinde 24 Ocak 2020’de meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki depremden Tunceli’nin Mazgirt ilçesi de etkilendi.

Deprem sonrası Valilik ve AFAD koordinesinde ekipler ilçe genelinde hasar tespit çalışmaları yaptı.

İlçede evleri ağır hasar gören vatandaşların konut ihtiyacının karşılanması amacıyla da bir süre önce 88 konutun inşasına başlandı.

Gerekli çalışmalar sonunda tamamlanan konutların vatandaşlara teslimi için Valilik Toplantı Salonu’nda noter huzurunda kura çekimi gerçekleştirildi.

Programa katılan Vali Bülent Tekbıyıkoğlu, kurası çekilen konutların hak sahiplerine hayırlı olması temennisinde bulundu.

Türkiye Genelinde Mart Ayında 105 Bin 394 Konut Satıldı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Mart ayı konut satış istatistiklerini açıkladı. Buna göre, Mart’ta 105 bin 394 konut satışı yapıldı.

Türkiye genelinde konut satışları Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 0,1 azalarak 105 bin 394 oldu. Konut satışlarında İstanbul 19 bin 40 konut satışı ve %18,1 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul’u 9 bin 523 konut satışı ve %9,0 pay ile Ankara, 6 bin 413 konut satışı ve yüzde 6,1 pay ile İzmir izledi. Konut satış sayısının en az olduğu iller sırasıyla 23 konut ile Ardahan, 42 konut ile Bayburt ve 55 konut ile Hakkari oldu.

Konut satışları Ocak-Mart döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,3 azalışla 279 bin 604 olarak gerçekleşti.

İpotekli konut satışları 12 bin 880 olarak gerçekleşti

Türkiye genelinde ipotekli konut satışları Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 49,0 azalış göstererek 12 bin 880 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 12,2 olarak gerçekleşti. Ocak-Mart döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 53,0 azalışla 27 bin 622 oldu.

Mart ayındaki ipotekli satışların, 3 bin 105’i; Ocak-Mart dönemindeki ipotekli satışların ise 6 bin 569’u ilk el satış olarak gerçekleşti.

Diğer satış türleri sonucunda 92 bin 514 konut el değiştirdi

Türkiye genelinde diğer konut satışları Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 15,3 artarak 92 bin 514 oldu. Toplam konut satışları içinde diğer satışların payı yüzde 87,8 olarak gerçekleşti. Ocak-Mart döneminde gerçekleşen diğer konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 12,3 artışla 251 bin 982 oldu.

İlk el konut satış sayısı 34 bin 399 olarak gerçekleşti

Türkiye genelinde ilk el konut satış sayısı, Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 4,6 artarak 34 bin 399 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk el konut satışının payı yüzde 32,6 oldu. İlk el konut satışları Ocak-Mart döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 5,2 artışla 88 bin 256 olarak gerçekleşti.

İkinci el konut satışlarında 70 bin 995 konut el değiştirdi

Türkiye genelinde ikinci el konut satışları Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2,2 azalış göstererek 70 bin 995 oldu. Toplam konut satışları içinde ikinci el konut satışının payı yüzde 67,4 oldu. İkinci el konut satışları Ocak-Mart döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 4,0 azalışla 191 bin 348 olarak gerçekleşti.

Yabancılara Mart ayında bin 778 konut satışı gerçekleşti

Yabancılara yapılan konut satışları Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 47,9 azalarak bin 778 oldu. Mart ayında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı yüzde 1,7 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında ilk sırayı 652 konut satışı ile İstanbul aldı. İstanbul’u sırasıyla 618 konut satışı ile Antalya ve 151 konut satışı ile Mersin izledi.

Yabancılara yapılan konut satışları Ocak-Mart döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 48,0 azalarak 5 bin 685 oldu.

Ülke uyruklarına göre en çok konut satışı Rusya Federasyonu vatandaşlarına yapıldı

Mart ayında Rusya Federasyonu vatandaşları Türkiye’den 411 konut satın aldı. Rusya Federasyonu vatandaşlarını sırasıyla 182 konut ile İran, 129 konut ile Ukrayna ve 82 konut ile Irak vatandaşları izledi.

OSB’lerde Yıllık Kira Artışı Yüzde 102 Seviyesinde Gerçekleşti

Organize sanayi bölgelerinde (OSB) yıllık kira artışlarının ortalama yüzde 102 seviyesinde gerçekleştiği açıklandı.

TSKB Gayrimenkul Değerleme A.Ş. organize sanayi bölgeleri özelindeki kapsamlı araştırmalarına devam ediyor. Türkiye ekonomisi ve kent gelişiminde yönlendirici bir etkisi bulunan ve pek çok firmaya ev sahipliği yapan organize sanayi bölgelerini mercek altına alan şirket, yıllık kira değer artışı, değer değişimiyle birlikte yapılaşma hakları ve doluluk oranlarına dikkat çekiyor. 

Son yıllarda sanayi yapılarına yönelik artan taleplerin hem arsa satış değerleri hem de fabrika kira değerlerinde yukarı yönlü bir değişimi beraberinde getirdiğini ifade eden TSKB Gayrimenkul Değerleme A.Ş. Genel Müdürü Makbule Yönel Maya “OSB’lerde yıllık ortalama kira artışları yüzde 102 seviyesinde gerçekleşti. Artışlarda başı çeken iller arasında; Malatya, Konya, Antalya, Eskişehir ve Sakarya yer alıyor. Kira artışlarının yıllık enflasyon oranının üzerinde gerçekleştiğini gözlemliyoruz” dedi. 

Deprem sonrası bölgede artış kaydedildi

Fabrika kiralarındaki artışta arsa tahsislerinin tamamlanmasıyla birlikte sınırlı fabrika arzı ve talep artışı ile enflasyon oranlarındaki artışın önemli bir rol oynadığına işaret eden Maya, “Büyükşehirlerin genelinde kira artışlarının önceki yıl görülen yüksek artışlardan sonra artış oranlarının hız kestiği görünüyor. Antalya’da ise bölgenin artan nüfusu ve sanayisinin gelişme hızı kira artış oranlarında da ortaya çıkıyor. Marmara Bölgesi’nde artış seviyelerinin Kocaeli ve Sakarya illerinde yüksek olduğunu belirtebiliriz. Özellikle Sakarya’da diğer illere kıyasla baz kira bedelllerinin düşük olması talebi artırmakla birlikte, bu durum artış oranlarına yansıdı. Kira artışlarının dağılımından ayrıca sanayicilerin Anadolu’ya yöneldiği de gözlemleniyor. İç Anadolu Bölgesi’nde özellikle deprem sonrasında Konya ve Eskişehir de oluşan talep artışına istinaden kira artış oranı yüzde 130’un üzerinde gerçekleşti. Malatya özelinde de deprem sonrasında bölgede bir artış kaydedildi” diye konuştu.

Endüstriyel yapılardaki yatırımların geri dönüş süreleri kısaldı

OSB’lerdeki kira bedelleri üzerinden yatırımların geri dönüş sürelerini hesapladıklarını ve ortalama amorti süresinin 17,5 yıl olduğunu belirten Maya, “Türkiye genelinde endüstriyel yapıların geri dönüş süreleri 2023 yılındaki ortalama değeri olan 17,9 yıldan, 2024 yılında 17,5 yıla geriledi. Geri dönüş sürelerinin, gayrimenkulün pazar değerinin yatırımın bir yıllık kira değerine bölünmesiyle elde edildiğini söyleyebiliriz. İnşaat maliyetinde yaşanan artışlar ve endüstriyel yapılara artan talep geri dönüş sürelerinde artışa yol açmışken bu yıl geri dönüş sürelerinde kısalmalar dikkat çekiyor. Sanayi bölgelerinde yatırım geri dönüş süresinde kısalmanın en fazla olduğu iller Eskişehir ve Sakarya oldu. Bu illerde kira bedellerinde de artış oranlarının yüksek olduğu görüldü. İstanbul, Samsun, Adana ve Ankara illerinde ise bir önceki yıla göre sınırlı bir artış gerçekleşmişti” dedi.

OSB’lerdeki arsa değer artışları yıllık ortalama yüzde 92 olarak kaydedildi

OSB’lerde yıllık ortalama arsa değer artışının yüzde 92 olduğunu ifade eden Maya, “Yıllık arsa değer artışlarında Eskişehir, İzmir, Antalya, Manisa ve Ankara ön plana çıkarken Kocaeli ve Sakarya dışındaki tüm bölgelerde enflasyonun üzerinde bir artış gerçekleştiği görünüyor. Arsa değerlerini, doluluk oranının yüksek olması, sınırlı arsa arzı ve talep artışı olumlu etkiliyor. Arsa değer artışlarında İzmir, Manisa, Antalya, Ankara ve Eskişehir gibi illerde talep artışı en önemli itici güç olurken Eskişehir’de baz değerlerin düşük olmasının da güçlü artış oranlarında etkisi bulunuyor. Piyasası daha oturmuş ve yüksek satış birim değerlerine sahip olan İstanbul ile yakın çevresinde ise ortalamanın kısmen altında artış oranları gözlemleniyor. Malatya’da ise deprem felaketlerinin ardından piyasada yaşanan belirsizlik ve arz-talep mekanizmasında bozulma fiyatlama davranışlarını değiştirdi” dedi.

Konya OSB’de doluluk oranı bir sene içinde yüzde 100’e ulaştı

Doluluk oranlarının yüksek olduğu organize sanayi bölgelerinde talebin önemli bir göstergesi bulunduğunu ifade eden Maya, “Düşük doluluk oranları ise doğrudan talep olmadığının bir göstergesi olarak değerlendirilmiyor. Yeni gelişme sahaları açılan veya yeni kurulan organize sanayi bölgelerinde doluluk oranlarının düşük olması söz konusu olabilir. Çalışmaya konu OSB’lerin 7’sinin haricinde tamamında doluluk oranı yüzde 90’ın üzerinde. Geçen yıl 8 OSB bu oranın altında kalırken, Konya OSB’de doluluk bir sene içinde yüzde 100’e ulaştı. Marmara Bölgesi’nde yüzde 137 ile en yüksek kira artışının yaşandığı Sakarya’da doluluk oranı 2 OSB için ortalama yüzde 90 seviyesinde. Bu oranlar bölgeye olan talebi işaret ediyor. Diğer yandan, İzmir örneğinde, bir önceki yıl olduğu gibi, doluluk oranlarının düşük olmasına karşın gözlemlenen güçlü kira artışı bölgeye talebin artış gösterdiğinin en belirgin göstergelerinden biri. Tekirdağ’da son yıllarda OSB sayısı hızla artarak 14’e ulaşsa da doluluk oranlarının diğer bölgelere kıyasla kısmen düşük olduğu görünüyor.  Bölgedeki diğer illerdeki yüksek doluluk oranları ile birlikte daha düşük kira bedellerine sahip olması bölgeyi olumlu etkileyebilecek olmakla birlikte kapasitenin doğru bir şekilde yönetimi de önem kazanıyor” dedi.

2022’de Yurt Dışı İnşaat Faaliyetlerinden 11.8 Milyar TL Ciro Elde Edildi

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2022 yılında Yurt Dışında Kontrol Edilen Girişim İstatistiklerini açıkladı.

Türkiye’de yerleşik girişimlerin yurt dışında kontrol ettiği girişimlerden elde ettiği ciro 2022 yılında 89 milyar 290 milyon dolar oldu

Yurt dışında kontrol edilen girişim istatistiklerine göre, Türkiye’de yerleşik girişimlerin yurt dışında kontrol ettiği girişim sayısı 2021 yılında 2 354 ve 2022 yılında 2 578 oldu. Bu girişimler 2021 yılında 74 milyar 651 milyon dolar, 2022 yılında ise 89 milyar 290 milyon dolar ciro elde etti.

Yurt dışında kontrol edilen girişimlerde en yüksek ciro ticaret faaliyetinde oluştu

Yurt dışında kontrol edilen girişimlerin 2022 yılında faaliyete göre oluşan ciro toplamında ilk sırada ticaret; sonra sırasıyla sanayi, inşaat ve hizmet faaliyetleri yer aldı. Yurt dışında ticaret faaliyeti gösteren girişimler toplam 38 milyar 999 milyon dolar ciro elde etti. Ciro toplamında ikinci sırada yer alan sanayi faaliyetinde 27 milyar 204 milyon dolar; üçüncü sıradaki inşaat faaliyetinde 11 milyar 812 milyon dolar ve son sıradaki hizmet faaliyetinde ise 11 milyar 275 milyon dolar ciro elde edildi.

Yurt dışında kontrol edilen girişimlerin 903’ü hizmet, 821’i ticaret, 508’i sanayi ve 346’sı ise inşaatta faaliyet gösterdi.

Yurt dışında kontrol edilen girişimlerin en etkin olduğu coğrafya Avrupa oldu

Avrupa (AB27+EFTA) ülkeleri 2022 yılında girişim sayısında %37,7 pay ile birinci sırada, ciroda %28,9 pay ile ikinci sırada yer aldı. Diğer Avrupa ülkeleri ise %29,9 pay ile ciroda ilk sırada, %20,6 pay ile de girişim sayısında ikinci sırada yer aldı. Yakın ve Orta Doğu ülkeleri cirodan aldığı %14,7 pay ile üçüncü sırada yer aldı. Girişim sayısında üçüncü sırayı payı %13,9 olan Diğer Asya ülkeleri aldı. Çalışanlar sayısında %33,1 ile en büyük paya sahip olan Diğer Avrupa ülkeleri, personel maliyetinde de %32,9 ile ilk sırada yer aldı. Personel maliyetinde ikinci büyük payı %27,3 ile Avrupa (AB27+EFTA)  ülkeleri aldı.

Yurt dışında kontrol edilen girişim sayısının en çok olduğu ülke Almanya, en yüksek cironun elde edildiği ülke Birleşik Krallık oldu

Yurt dışında kontrol edilen girişim sayısının en yüksek olduğu ülke 2022 yılında 249 girişim ile Almanya oldu. Almanya’da kontrol edilen girişimlerin 2022 yılında elde ettiği ciro 2 milyar 881 milyon dolar iken bu girişimlerde çalışanlar sayısı 6 044 ve personel maliyeti 340 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Birleşik Krallık 2022 yılında 12 milyar 699 milyon dolar ile yurt dışı girişimlerden sağlanan cironun en yüksek olduğu ülke oldu. Birleşik Krallık’ta kontrol edilen girişimlerin sayısı 121 olup bu girişimlerde çalışanlar sayısı 8 568,  personel maliyeti ise 590 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Yurt dışında kontrol edilen girişim sayısı açısından 174 girişim ile Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ikinci olurken, 154 girişim ile Rusya Federasyonu üçüncü sırada yer aldı. Ciroda ise 8 milyar 367 milyon dolar ile Rusya Federasyonu ikinci, 6 milyar 806 milyon dolar ile Birleşik Arap Emirlikleri üçüncü sırada yer aldı.

Fenercioğlu, Türkiye ve Yurt Dışı Projelerine Devam Ediyor

Türkiye’deki tecrübesini yurtdışına taşıyan Fenercioğlu, bugüne kadar 53 proje geliştirdi. İspanya ile birlikte Kuzey Kıbrıs’ta karma projeler geliştiren Fenercioğlu, Türkiye’de de İzmir’de dev kentsel dönüşüm projesine hazırlanıyor.

Türkiye’nin önde gelen gayrimenkul geliştiricilerinden Fenercioğlu, Türkiye’deki tecrübesini yurtdışına ihraç etmeye devam ediyor. Antalya ve Bodrum’un ardından İspanya’da proje geliştiren şirket, Kuzey Kıbrıs’ta da 8 proje yürütüyor. Adanın en büyük ikinci projesini de devreye aldıklarını açıklayan Fenercioğlu Yönetim Kurulu Başkanı Aycan Fenercioğlu, “Biz yatırımını gayrimenkulle yapmak isteyen, bundan metrik olarak para kazanmak isteyenlere cevap vermek istiyoruz. Bunun için Dünya ve Avrupa ölçeğinde gelişmekte olan, potansiyel pazarları analiz ederek önceden aksiyon alıyoruz. Çok önceden yatırımcısına hızlı bir yatırım imkanı ve esneklik sağlıyoruz. Proje geliştirme ve katma değerli işlerle sektörde ön plana çıkmayı hedefliyoruz. Ayrıca GYF ile de yatırımcılarına çoklu alternatiflerle, güvenli bir yatırım imkanı sunuyoruz. Şu an gelirimizin önemli bölümünü Antalya ve Kıbrıs’tan elde ediyoruz. Kıbrıs, şu an Antalya’ya göre daha yoğun talep görüyor. Kuzey Kıbrıs’ta yürüttüğümüz sekiz projeden bir tanesi adanın en ikinci en büyük projesi. Öz sermayemiz ile alınmış toplamda 94 bin 418 metrekare alanda inşaat faaliyetlerimizi sürdürüyoruz” açıklamasında bulundu.

Gaziveren ve Girne bölgesinde proje geliştirmeyi hedefleyen şirket, Gaziveren’de 3 bin dairelik Coastal Heaven projesinin inşaatına başladı. Satışta da iyi bir ivme yakalayan şirket, Girne’de de benzer büyüklükte proje için kolları sıvamış durumda. Fenercioğlu, “Gaziveren, Kıbrıs’ın yerleşime yeni açılan ve turistik açıdan da yeni bir bölgesi. İlk etapta 1050 daire ile başlayarak, dört yıl içinde de etap etap bu yatırımı bitireceğiz. Aynı zamanda Kıbrıs’ın farklı bölgelerinde ticari yatırımlarımız da sürecek. Gaziveren ve Girne bölgesi değer artışı gösterecek bölgelerin başında geliyor, biz Fenercioğlu A.Ş. olarak Kıbrıs’ın potansiyeline inanıyoruz. Yurt dışında faaliyet gösterdiğimiz bir başka ülke ise İspanya. Alicante bölgesindeyiz. Alicante bölgesi 331 bin nüfusa, 201 kilometrekare yüzölçümüne sahip Valensiya Eyaleti’nin güney batısında yer alan bir liman şehri. Burada da butik bir projeyi tamamlıyoruz” diye konuştu.

Fenercioğlu uzun yıllardır Antalya’da; kentsel dönüşüm, inşaat, tarım gibi birden fazla sektörde faaliyet gösteriyor. Bugüne kadar 53 proje hayata geçirdikleri bilgisini veren Aycan Fenercioğlu, “500 bin metrekarelik alanda taahhüt işimizi tamamladık. Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve İspanya’da faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Kuzey Kıbrıs’ta 6 yıl içinde toplamda 10.000 den fazla bağımsız bölümün üretimini tamamlamış olacağız. Üç ülkede toplam 20 şirketimizle hizmet veriyoruz. İzmir’de de oldukça büyük bir kentsel dönüşüm için son aşamadayız.” dedi.

İzmir’de 2 bine yakın, altında da AVM olacak şekilde geliştirme yapacaklarına dikkat çeken Fenercioğlu, “Ayrıca Londra’da ofisimizi açmak için altyapımızı tamamladık. Mayıs ayı başında açılışını yapıyor olacağız. Almanya Köln, Hollanda Amsterdam, Dubai ve Azerbaycan’da da satış ofisi anlaşmalarımızı tamamladık” dedi.

Akbük’ün Prestijli Konut Projesi Kon Mirando’ya Dubai’den Ödül

İstanbul merkezli Kon GYG Yapı’nın Didim Akbük’te inşa ettiği “Kon Mirando” projesi, küresel iş insanları kulübü LTB Club tarafından “en iyi karma yaşama projesi” ödülüne layık görüldü.

Kon GYG Yapı Genel Müdürü Davut Çil, proje ve ödül hakkında değerlendirmelerde bulunarak, inşa ettikleri üst düzey konutların her detayında konforu ve yaşamı kolaylaştırmayı ön planda tuttuklarını söyledi. “Dairelerin her biri sonsuz maviyi gören bir yaşam sunuyor.” diyen Çil, şunları kaydetti: “Akbük’te inşa ettiğimiz Kon Mirando, Kon Yapı kalitesini temsil ediyor. Mirando’da yaşayanlar her gün evlerine Ege güneşinin ve deniz manzarasını misafir ediyor. Nemsiz havası ve dingin ortamı ile yeni bir hayat konsepti sunuyoruz.”

Her mevsimde keyifle yaşanabilecek benzersiz bir ortam inşa ettik”

Kon Mirando’nun Aydın, Didim, Akbük, Bodrum ve İzmir’in kesişim noktasında, her lokasyona kolayca ulaşılabilecek merkezi bir konumda olduğuna işaret eden Çil, projenin, 9500 metrekarelik kayalık zemine sahip arsa üzerinde, 4 blok ve 91 adet daireden oluştuğunu belirterek, şöyle devam etti: “Her mevsimde keyifle yaşanabilecek benzersiz bir ortam inşa ettik. Kon Mirando’da farklı sosyal imkanlar sunuyoruz. Doğayla bütünleşen bir peyzaj, yüzme havuzları, çocuk parkları, spor salonu, açık ve kapalı sosyal alanlar gibi site sakinlerinin beklentilerine ve ihtiyaçlarına uygun sosyal donatı alanları sağlıyoruz.” 

Kon GYG Yapı Genel Müdürü Davut Çil, dairelerin farklı metrekarelerde 3+1, 2+1 ve 1+1 olarak her detay düşünülerek tasarlandığına işaret ederek, “Her blokta iki adet asansör var. Peyzajda ise her blok için ayrı 4 adet yüzme havuzu, çocuk oyun parkı, spor salonu, sosyal kulübü, açık alanları, koru parkı ve otoparklar gibi çeşitli sosyal imkanlar sunuluyor.” ifadelerini kullandı.

Kon Mirandoya global ödül

Kon Mirando projesinin Dubai merkezli küresel iş insanları kulübü LTB Club tarafından “en iyi karma yaşama projesi” ödülüne layık görüldüğünü kaydeden Davut Çil, “LTB Club, global çapta iş ödülleri dağıtıyor. Kon Mirando, ‘International Business Awards 2024’ ödüllerinde ‘en iyi karma yaşama projesi’ ödülüne layık görüldü. Bu prestijli ödülü ülkemize kazandırmanın gururunu yaşıyoruz.”

L’unica’dan kişisel tarzınızı yansıtacak koleksiyon

Dünyaca ünlü bahçe mobilyalarının koleksiyonlarını tek çatı altında toplayan L’unica, Otazen’in Marie koleksiyonunu bu yıl ilk kez satışa sunuyor. Made Studio tarafından tasarlanan Marie koleksiyonu, şezlongdan aydınlatmaya kadar kişisel tarzı yansıtan sıra dışı dış mekânlar yaratmaya imkân tanıyor. Teak ağacının adeta bir sanat eserine dönüştüğü bu koleksiyon, yüksek kaliteli işçiliğiyle de açık hava tutkunlarının tüm beklentilerini eksiksiz karşılıyor.

Doğal güzelliği ve yüksek dayanıklılığı ile öne çıkan teak ağacını özenle işleyen ve ustalıkla tasarlayan Otazen’in Marie koleksiyonu bu yıl ilk kez L’unica tarafından Türkiye’de satışa sunuluyor. Çok sayıda uluslararası ödül kazanan tasarımcıların bir araya geldiği Made Studio imzası taşıyan bu koleksiyon, yüksek kaliteli işçiliğiyle öne çıkıyor. Bahçe balkon ve teras gibi açık hava mekânlarında konfordan ödün vermek istemeyenlerin tercihi olacak Marie koleksiyonu, işlevsel parçalarıyla da iddialı bir duruş sergiliyor.

Teak ağacını sanata dönüştüren Otazen’in Marie koleksiyonuna, L’unica‘nın Türkiye genelinde yer alan 20 farklı bayisinden ve İstanbul Levent’te bulunan showroom’undan ulaşmak mümkün.

Mimsan Enerji, ICCI 2024 Fuarı’na Hazırlanıyor

Mimsan Enerji, Türkiye’nin ve çevre bölgenin en büyük enerji fuarı olan ICCI 2024’te biyokütle enerji santrallerini ve atık ısı geri kazanım sistemlerinde gelinen son noktayı ziyaretçileriyle paylaşacak.

Mimsan Enerji, 24-26 Nisan tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenecek ICCI 2024 Fuarı’na hazırlanıyor. Şirket, Türkiye’nin ve çevre bölgenin en büyük enerji fuarında; anahtar teslim kurulumunu gerçekleştirdiği paket tipi biyokütle buhar santrallerini, atıktan enerji santrallerini ve atık ısı geri kazanım sistemleri alanında hayata geçirdiği projeleri tanıtacak.

ICCI 2024’te müşterileri ve ziyaretçileriyle buluşacak olmanın heyecanı içinde olduklarını belirten Mimsan Grup Pazarlama ve Satış Direktörü Hacer İlhan, sözlerine şöyle devam etti: 

Enerji sektörüne ilkleri taşıyan bir şirket olarak, Türkiye’nin enerji sektöründeki en büyük buluşmasında yer alacak olmaktan mutluluk duyuyoruz. Fuar süresince özellikle yeşil mutabakat kapsamında; tekstil, gıda, kağıt ambalaj ve çimento sektörlerindeki firmalara karbon sıfır çözümlerimizi sunmak istiyoruz.”  dedi.

Mimsan Enerji,ICCI Fuarı’nda ziyaretçilerini salon 1’de bulunan E-01 numaralı standında ağırlayacak.

Dış Ticaret Haddi 86,7 Oldu

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Şubat ayına ilişkin dış ticaret verilerini açıkladı. Dış ticaret haddi, 1,5 puan artarak 86,7 oldu.

İhracat birim değer endeksi yüzde 4,3 azaldı

İhracat birim değer endeksi Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 4,3 azaldı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre gıda, içecek ve tütünde yüzde 0,2 azaldı, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 8,4 azaldı, yakıtlarda yüzde 6,9 azaldı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 4,3 azaldı.

İhracat miktar endeksi yüzde 18,6 arttı

İhracat miktar endeksi Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 18,6 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre gıda, içecek ve tütünde yüzde 32,2 arttı, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 22,2 arttı, yakıtlarda yüzde 60,0 arttı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 14,7 arttı.

İthalat birim değer endeksi yüzde 5,9 azaldı

İthalat birim değer endeksi Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5,9 azaldı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 3,1 azaldı, yakıtlarda yüzde 17,0 azaldı, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 4,1 azaldı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 3,8 azaldı.

İthalat miktar endeksi yüzde 3,5 azaldı

İthalat miktar endeksi Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,5 azaldı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 6,4 azaldı, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 19,0 arttı, yakıtlarda yüzde 2,8 arttı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 9,7 arttı.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış ihracat miktar endeksi yüzde 1,7 arttı

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ihracat miktar endeksi; 2024 Ocak ayında 152,8 iken 2024 Şubat ayında yüzde 1,7 oranında artarak 155,5 oldu. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise ihracat miktar endeksi; 2023 yılı Şubat ayında 125,3 iken 2024 yılı Şubat ayında yüzde 13,9 oranında artarak 142,8 oldu.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış ithalat miktar endeksi yüzde 6,3 arttı

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ithalat miktar endeksi; 2024 Ocak ayında 116,1 iken 2024 Şubat ayında yüzde 6,3 oranında artarak 123,3 oldu. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise ithalat miktar endeksi; 2023 yılı Şubat ayında 125,0 iken 2024 yılı Şubat ayında yüzde 6,7 oranında azalarak 116,6 oldu.

İhracat birim değer endeksinin ithalat birim değer endeksine bölünmesiyle hesaplanan ve 2023 yılı Şubat ayında 85,2 olarak elde edilmiş olan dış ticaret haddi, 1,5 puan artarak, 2024 yılı Şubat ayında 86,7 oldu.

İnşaat Maliyet Endeksi Yıllık Yüzde 70,05 Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) inşaat maliyet endeksi şubat 2024 verilerini açıkladı. Buna göre endeks, yıllık yüzde 70,05 aylık yüzde 3,41 arttı.

İnşaat maliyet endeksi, 2024 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 3,41 arttı, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 70,05 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 4,46 arttı, işçilik endeksi %1,48 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 54,82 arttı, işçilik endeksi yüzde 108,98 arttı.

Bina inşaatı maliyet endeksi yıllık yüzde 68,29 arttı, aylık yüzde 3,28 arttı

Bina inşaatı maliyet endeksi, bir önceki aya göre yüzde 3,28 arttı, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 68,29 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 4,38 arttı, işçilik endeksi yüzde 1,34 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 52,10 arttı, işçilik endeksi yüzde 108,35 arttı.

Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi yıllık yüzde 76,02 arttı, aylık yüzde 3,85 arttı

Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi, bir önceki aya göre yüzde 3,85 arttı, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 76,02 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 4,70 arttı, işçilik endeksi yüzde 2,0 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 63,66 arttı, işçilik endeksi yüzde 111,33 arttı.

Kira Tespit Davaları İçin ‘İhtiyati Tedbir’ Önerisi

Konutlardaki yüzde 25 zam sınırı nedeniyle kiracı-ev sahibi davalarında artış yaşanıyor. Kiranın emsal değerine çıkarılması için açılan davanın sonuçlanması bazen bir yılı bulabiliyor. Prof. Dr. Umut Yeniocak, dava sonuçlanana kadar ihtiyati tedbir kararı alınmasının mağduriyeti önleyebileceğini söyledi.

Kanuna göre kira tespit davaları, en erken altıncı kira yılı için açılabiliyor. Davayı açan ev sahipleri, düşük kalan kira bedelinin emsalleri düzeyine yaklaştırılmasını talep edebiliyor. 

Altınbaş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Umut Yeniocak, davaların birkaç yıl sürdüğünü belirterek yüksek enflasyon sebebiyle hızla artan kiraların ev sahibi ile kiracıları çok sık karşı karşıya getirdiğini hatırlattı.

Prof. Dr. Umut Yeniocak, kiraya verenin davanın sonunu beklemesi hatta geçmişe dönük kira farklarının tahsili talebiyle kararı icraya koyması için de mahkeme kararının kesinleşmesini beklemesi gerektiğini ifade etti.

Yeniocak’a göre kiraya veren, yıllar süren davanın sonunu bekleyip geçmişe dönük kira farkını faiziyle talep ettiğinde, kanun gereği kendisine ödenen faiz de enflasyon karşısında oldukça düşük düzeyde kalıyor.

Emsal fiyatıyla tedbir kararı alınabilir

Bu tabloda müdahale edilmesi gereken çok şey olduğuna değinen Yeniocak, “Elbette enflasyon kalıcı olarak düşürülmedikçe bu sorunun sadece hukuk yoluyla kalıcı olarak çözümü mümkün değildir” değerlendirmesini yaptı.

Ancak kısa vadede kira tespit davalarında davacı kiraya veren tarafın, davalı kiracının dava süresince emsal kiraya yakın bir kira ödemesi yönünde ihtiyati tedbir talep etmesi ve mahkemenin de dosyada sıra dışı bir durum yoksa yüksek enflasyon şartlarında bu tedbir kararını vermesi gerektiğini vurguladı.

Böylece dava boyunca yükseltilmiş kira bedelini tahsil eden ev sahibi için davanın uzun sürmesinin ikinci bir mağduriyet sebebi olmaktan çıkacağını kaydetti.

Yeniocak, son olarak mahkemelerin bu yönde tedbir kararı vermeleri hâlinde uyuşmazlıkların arabuluculuk aşamasında anlaşmayla çözülme ihtimali de artacağından dava sayısının azalacağını öne sürdü.

Yabancıların Türkiye’den Aldığı Konut Sayısı 385 Bine Dayandı

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı için Türkiye’den ev alıp üç yıllık yasal süreyi dolduran yabancılar, bunları satışa çıkarmaya başladı. Vatandaşlık için ev alanların bir kazancı da fahiş konut fiyatları dolayısıyla oldu. Son 11 yılda yabancıların Türkiye’de satın aldığı konut sayısı ise 385 bine dayandı.

Yabancıların Türkiye’de taşınmaz satın almasının önündeki sınırlamaları kaldıran ve Mütekabiliyet Yasası olarak bilinen düzenlemenin yürürlüğe girdiği Mayıs 2012’den 2024 yılı Şubat sonuna kadar Türkiye’de yabancılara satılan konut sayısı 384 bin 519’ ulaştı.

Cumhuriyet’te yer alan habere göre, yurttaşlık için gayrimenkul alımlarında fiyat, Eylül 2018’den itibaren 1 milyon dolardan 250 bine düşürüldü. Yoğun tepkilerin üzerine 13 Haziran 2022’de ise bu miktar 400 bin dolara çıkarıldı. Yabancıya gayrimenkul satışının en yüksek olduğu yıl 67 bin 940 ile 2022 yılı oldu.

Yabancıya gayrimenkul satışı azaldı

2021 yılında ise yabancılar toplamda 58 bin 576 taşınmaz aldı. Ancak geçen yıl yabancıya gayrimenkul satışı 2022 yılına göre neredeyse yarı yarıya azaldı ve 35 bin adet seviyesine geriledi. 2022 yılında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı yüzde 4.5 iken bu oran 2023’te yüzde 2.9’a düştü.

Türkiye’de dolar bazında fiyatların yükselmesi, deprem riski, yurttaşlık ve ikamet izni için gerekli limitlerin yükseltilmesi gibi nedenlerle yabancıların konut alımında düşüş olduğu ifade ediliyor.

500 bin liraya alınan ev 3 milyon liraya satıyor

İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Nizameddin Aşa, son dönemlerde yabancıların İstanbul’dan gidişlerinde artış olduğuna işaret ederek “Yabancılar vatandaşlığı almak için üç yıl konutu satmama şartı var. Şimdi o üç yıl şartını dolduranlar vatandaşlığı garantileyenler satıp gidiyor. 500 bin liraya aldığı evi 3 milyon liraya satıp gidiyor” dedi.

GAİMDER Başkanı Kanevetci: “Yapı Sektörü Konut Üretemeyecek Hale Geldi”

Gaziantep İnşaat Müteahhitleri Derneği (GAİMDER) Başkanı Bora Kanevetci, İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Şube Başkanı Burkay Güçyetmez ve Mimarlar Odası Şube Başkanı Mustafa Büyükuncu, yapı maliyetini doğrudan etkileyen beton ve çimentoya son yapılan yüzde 25’lik zammın ardından bir araya gelerek durum değerlendirmesi yaptı.

GAİMDER’in ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya, müteahhitler, mimar ve mühendislerden oluşan sektör temsilcileri de katılarak, önümüzdeki süreçte atılacak adımlar hakkında görüş alışverişinde bulundu.

Üyeler, yapılan zamların kabul edilemez olduğunu belirterek, “Öyle bir noktaya geldik ki, bu zamlardan sonra, konut üretemeyecek hale geldik. Şu anki tabloda, krediye ulaşımın zorlaşması, maliyetlerin ciddi şekilde artması ve son yapılan çimento ve beton zammı, bizlerin konut inşa etmesinin önünde çok büyük engel oluşturuyor” dediler.

GAİMDER Başkanı Bora Kanevetci, istihdam ve ekonominin lokomotifi olan inşaat sektöründeki maliyet artışlarının konut fiyatlarını artırmakla beraber, 250’nin üzerindeki sektörünü de doğrudan etkilediğini söyledi.

Sektörü zor durumda bırakan zamların kabul edilemez olduğunu belirten Kanevetci, beton ve çimentoya yapılan zamların domino etkisiyle, diğer girdi maliyetlerini de artıracağına dikkat çekti.

“Konuta ulaşım kolay hale gelmeli”

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Gaziantep Şube Başkanı Burkay Güçyetmez ise, çimento ve betona yapılan zamların, vatandaşın zaten zor olan konuta erişimini daha da zorlaştırmış olacağına dikkat çekti.

Maliyetlerin düşürülmesi adına Gaziantep İnşaat Müteahhitleri Derneği’nin alacağı her türlü kararın yanında olacaklarını açıklayan Burkay Güçyetmez “Sektör paydaşları olarak aynı kulvardayız. Bu zamların bir çok sektörü etkileyeceği ve devam edeceği endişesini taşıyoruz. Ülke olarak zaten zor bir dönemin içerisinden geçerken, fedakarlığı herkesin yapmasından yanayız. Dolayısıyla maliyet artışlarını tetikleyecek unsurların da ortadan kaldırılması için hükümetten adım atmasını bekliyoruz” dedi.

Yanmar Turkey, Kritik Projelerin Kesintisiz Enerji İhtiyaçlarını Karşılamaya Hazır

Yanmar Turkey, Türkiye ve yurt dışında şehir hastanelerinden otoyollara, teknoloji yerleşkelerinden telekomünikasyon tesislerine kadar pek çok alanın kesintisiz enerji ihtiyacını karşılıyor. Yanmar Turkey Enerji Sistemleri İş Kolu Direktörü Yıldırım Vehbi Keskin, küresel jeneratör pazarından Türkiye’nin daha fazla pay alması için çalıştıklarını söylüyor. 

Dünyanın ilk kompakt dizel motor üreticisi, Japon devi Yanmar, bağlı iştiraki olan ve dizel motorlu jeneratör kategorisinde dünyanın önde gelen markası Himoinsa ile birçok sektörün kesintisiz enerji sorununa köklü çözümler sunuyor. 100’den fazla ülkede faaliyet gösteren Himoinsa; Çin, Hindistan, İspanya, Fransa, Brezilya, ABD ve Arjantin’de konumlanan 8 merkezde jeneratör üretimi yapıyor; firmanın aynı zamanda uluslararası 11 iştiraki de bulunuyor.  Himoinsa; 3KVA’dan 3.000KVA’ya kadar dizel jeneratör setleri, 19,70 KW’dan 2.5MW’a kadar gazlı jeneratör setleri ve 1.320.000 lümene kadar aydınlatma kapasitesine sahip çok çeşitli aydınlatma kuleleriyle sağlık, inşaat, veri merkezi, su arıtma, madencilik ve telekomünikasyon gibi kesintisiz güce ihtiyaç duyulan alanlarda pazarın en önemli oyuncuları arasında yer alıyor. 

Kesintisiz enerjiye ihtiyaç duyan sektörler, jeneratörler ile güvende

Baz istasyonları, 7/24 çalışan fabrikalar, hastaneler, veri merkezleri, su arıtma tesisleri ve benzeri kuruluşlar kesintisiz enerjiye ihtiyaç duyuyor. Gelişen teknolojiyi takip eden, kalite odaklı dizel jeneratörler; kesintisiz enerji sağlayan çözümler içinde en çok tercih edilen seçenekler arasında yer alıyor. Himoinsa markalı jeneratörler, tüm iklim şartında çalışan dizel motorları ile kesintisiz enerji olanağı sağlıyor. Kaliteden taviz verilmeden üretilen Himoinsa jeneratörler, ülkemizde jeneratör pazarında değerli bir konum kazanıyor. 

Tüketicinin yoğun ilgisiyle karşılaşıyoruz

Yanmar Turkey Enerji Sistemleri İş Kolu Direktörü Yıldırım Vehbi Keskin, Yanmar’ın ürettiği dizel motorların kalitesinin ve gücünün sektörel anlamda bilindiğini kaydederek, şunları söyledi: “Dünya jeneratör pazarı büyüklüğünün 18 milyar dolara yakın olduğu tahmin ediliyor. Enerji kesintilerinin yaşandığı, altyapı sorunlarının olduğu ya da üretim için mobil enerjiye ihtiyaç duyulan ülkeler tarafından jeneratör talebi sürekli artıyor. Türkiye de bu talebin yüksek olduğu ülkeler arasında bulunuyor. Ülkemizde jeneratör pazarı yıllık 100 bin adeti aşan satış rakamına erişmiş durumda. Global çapta da sektör her yıl yüzde 2-3 oranında büyüyor. Ürünlerimize yönelik talebi bu büyüme ile birlikte daha iyi anlıyor ve Yanmar Turkey’in yüksek mühendislik gücüyle müşterilerimize özel çözümler üretiyoruz.”

Anahtar teslimi çözümler sunuyoruz

Yanmar Turkey’nin 2023 dahilinde başlattığı ve teslim ettiği dizel projelerden de bahseden Keskin, “Projelerimiz Türkiye’de ve yurt dışında ilgi ile karşılanıyor. Kütahya Şehir Hastanesi, Kütahya Şehir Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Binası, Gaziantep Şehir Hastanesi ve Gaziantep Şehir Hastanesi İl Sağlık Müdürlüğü, BOTAŞ Ambarlı Kompresör Birim Baş Mühendisliği, Gine Konakri Demir Çelik Fabrikası, KKTC-Güzelyurt / Morphou Atıksu Arıtma Tesisi, Havelsan Teknoloji Yerleşkesi, Kamerun Beton Santral Projesi ve Aselsan / Makedonya Otoban Projesi bahsi geçen çalışmalarımızdan birkaçıdır.” dedi.

2024 hedeflerinden de söz eden Vehbi Keskin, “Müşteri memnuniyeti ve Yanmar global ilkelerinden ödün vermeyerek, içinde bulunduğumuz pazarlarda jeneratör alanında kendimize çok daha sağlam bir yer edinmek temel hedefimiz.  Bununla birlikte Power EPC iş modelimizde sadece jeneratörde değil, genel kapsamlı enerji projelerinde de anahtar teslim çözümler sunmak için çalışmalarımız devam ediyor” ifadelerini kullandı.

Çimsa, Eskişehir Fabrikasına GES Kuruyor

Çimsa, Afyon ve Bunol Fabrikaları’ndan sonra Eskişehir Fabrikası’nda da güneş enerjisi santrali (GES) kuracak. 

Çevresel performansını geliştirerek sürdürülebilir bir yaşama katkı sağlamak amacıyla çeşitli çalışmalar yapan Sabancı Holding iştiraki Çimsa, Afyon ve İspanya Bunol Fabrikası’ndan sonra Eskişehir Fabrikası’nda da güneş enerjisi santrali yatırımı gerçekleştirecek.

14,2 MWp DC  kurulu güce sahip olacak santral, yıllık yaklaşık 19 milyon kWh elektrik enerjisi üretecek. Santral, Eskişehir Fabrikası’nın yıllık elektrik tüketiminin yaklaşık yüzde 14’ünü karşılayacak. 166.000 m² alanda 25.740 adet güneş panelinin kullanılacağı santralde üretilecek elektrik miktarı yaklaşık 6.300 hanenin yıllık elektrik ihtiyacına eş değer olacak.

2024 yılının ikinci çeyreğinde başlaması planlanan GES yatırımının 2025 yılının ikinci çeyreğinde tamamlanması hedefleniyor. Güneş Enerjisi Santrali (GES) projesinde, yıllık yaklaşık 8.400 ton karbondioksit (CO₂) tasarrufu sağlanarak 5,6 milyon ağacın CO₂ nötrleme kapasitesine denk gelen miktarda doğaya katkı yaratılması öngörülüyor.

Çimsa CEO’su Umut Zenar, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Küresel çimento sektöründe enerji başta olmak üzere her türlü kaynakta verimlilik çalışmaları ile dijital dönüşüm, alternatif yakıt ve hammadde kullanımı ve hidrojenin yakıt olarak kullanımı, karbon yakalama-depolama-kullanma gibi ileri teknoloji yatırımları net sıfır hedeflerine ulaşmayı destekleyecek başlıca faktörler olarak görülüyor.

İştiraki olduğumuz Sabancı Holding’in 2050 yılında “Net Sıfır” olma taahhüdüne istinaden 2022 yılında Sabancı Holding liderliğinde dekarbonizasyon projesini hayata geçirdik. Bu kapsamda Bilim Temelli Hedefler Girişimi’ne (SBTi) hedef taahhüdümüzü sunduk, süregelen validasyon süreci sonrasında SBTi onaylı hedeflerimizi paylaşacağız.

Enerji verimliliği ve çeşitliliği de emisyon azaltım yolculuğumuzun önemli adımlarından birini oluşturuyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen elektrik enerjisi kullanım oranımız 2022’de %58,2 olarak gerçekleşirken, 2030 yılında bu oranı %80’in üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. Eskişehir Fabrikamızda kurulacak GES projesi, sürdürülebilir değer yaratma vizyonumuzun bir parçası olarak operasyonlarımızın enerji ihtiyacını yenilenebilir enerji kaynaklarıyla karşılamak ve karbon ayak izimizi azaltmak için attığımız güçlü bir adımdır. Eskişehir GES ve atık ısıdan elektrik üretimi yatırımımızın devreye girmesiyle birlikte Eskişehir Fabrikamızın elektrik ihtiyacının yaklaşık %40’ı kendi ürettiği elektrikten karşılanacaktır.”

Gayrimenkul Yatırım Fonlarının 2024’te 200’ü Geçmesi Bekleniyor

2022 ve 2023 yıllarının GYF’ler açısından büyüme yılı olduğunu söyleyen GYODER GYF Komitesi Başkanı Berna Sema Yiğit Sevindi, “GYF’ler önümüzdeki yıllarda da daralan gayrimenkul sektörünün tekrar açılması ve canlanması için önemli bir rol oynayacaktır” diye konuştu.

Gayrimenkul Yatırım Fonları (GYF) Tebliği 2014 yılında çıkmış olmasına rağmen, GYF’ler geçtiğimiz son iki yılda olması gereken talebi ve büyüklüğü gördü. 2022 yılının sonunda, ihraç edilmiş olan 95 adet gayrimenkul yatırım fonunun büyüklüğü yaklaşık 29,2 milyar TL iken 2023 yıl sonu itibari ile ihraç edilmiş 134 adet gayrimenkul yatırım fonu ile yönetilen portföy büyüklüğü yaklaşık 68 milyar TL’ ye ulaştı. 2023 yılında GYF büyüklüğü bir önceki yıla göre yüzde 133 arttı.

İhraç edilmiş fon sayıları göz önünde bulundurulduğunda başta Re-Pie Portföy Yönetimi A.Ş. olmak üzere Albaraka Portföy Yönetimi A.Ş., 24 Gayrimenkul ve Girişim Sermayesi Portföy Yönetimi A.Ş., Neo Portföy Yönetimi A.Ş. ve Nurol Portföy Yönetimi A.Ş. toplamda 82 gayrimenkul yatırım fonu ile listenin üst kısmında yer aldılar.

Yönetilen portföylerin büyüklüklerine bakıldığında ise Re-Pie Portföy Yönetimi A.Ş. başta olmak üzere Albaraka ve İş Portföy Yönetimi A.Ş. piyasa büyüklüğünün yaklaşık yarısına (yaklaşık 30 milyar TL) sahip oldular.

2024’TE HEDEF 200 GYF 

2024 yılında şahıslara (tam mükellef yerli kişi) yönelik vergi istisnalarının da devam etmesiyle 1.635 olan GYF yatırımcısı sayısında artış bekleniyor. Konut üretimine ve kentsel dönüşüm süreçlerine katkı sağlaması beklenen Proje Gayrimenkul Yatırım Fonu düzenlemesinin de yakın zamanda hayata geçmesiyle birlikte GYF sayısının 2024 yılı sonunda 200’ün üzerinde olması bekleniyor.

GYF sayısı ve büyüklüğündeki artışı değerlendiren GYODER GYF Komitesi Başkanı Berna Sema Yiğit Sevindi, “2022 ve 2023 yılları GYF’ler açısından büyüme yılı oldu. İhraç belgesi onaylanmış olan GYF sayısı 2022 yılı sonunda 95 iken bu sayı 2023 yılı sonunda 134’e ulaşmıştır. Gayrimenkulün menkulleştirilerek likiditasyonun arttırılmasında önemli rol oynayan GYF’ler önümüzdeki yıllarda da daralan gayrimenkul sektörünün tekrar açılması ve canlanması için önemli bir rol oynayacaktır. Özellikle 2024 yılının ilk yarısında çıkması beklenen ve GYF’lerin gayrimenkul projelerine yatırım yapmasının önünü açacak olan Proje Gayrimenkul Yatırım Fonları da kentsel dönüşüm ile konut üretimine katkı sağlayacaktır” diye konuştu.

GYF’lerin bir yıl içerisinde ulaşması gereken toplam büyüklüğün 100 milyon TL’ye yükseltilmesini hatırlatan Sevindi, bu büyüklük artışının gayrimenkulde yaşanan yüksek değer artışları sebebiyle GYF’lerin büyümesinde engel oluşturmayacağını ifade etti.

İnşaat Sektörü Ciro Endeksi Yüzde 104 Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Şubat ayına ait ciro endeksi verilerin yayımladı. Verilere göre, inşaat sektörü ciro endeksi yüzde 104 arttı.

Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi, 2024 yılı Şubat ayında yıllık yüzde 85,1 arttı.

Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; 2024 yılı Şubat ayında yıllık sanayi sektörü ciro endeksi yüzde 77,3 arttı, inşaat ciro endeksi yüzde 104,0 arttı, ticaret ciro endeksi yüzde 83,7 arttı, hizmet ciro endeksi yüzde 103,8 arttı.

Toplam ciro aylık yüzde 6,3 arttı

Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi, 2024 yılı Şubat ayında aylık yüzde 6,3 arttı.

Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; 2024 yılı Şubat ayında aylık sanayi sektörü ciro endeksi yüzde 5,6 arttı, inşaat ciro endeksi yüzde 8,0 arttı, ticaret ciro endeksi yüzde 5,7 arttı, hizmet ciro endeksi yüzde 9,6 arttı.

Elektra Elektronik’in yeni Genel Müdürü İlker Çınar oldu

Türkiye’de alçak gerilim trafo ve reaktör sektörünün öncü firması olarak konumlanan Elektra Elektronik’te önemli bir atama gerçekleşti. 2002 yılından bu yana Elektra Elektronik bünyesinde kariyerini sürdüren İlker Çınar, Armağan Şakar’dan devraldığı bayrak ile şirketin yeni Genel Müdürü oldu. 

6 farklı kıtada 60’ı aşkın yakın ülkede çok sayıda kuruma çözüm ortaklığı sağlayan Elektra Elektronik, üst düzey bir atamaya imza attı. 21 yılı aşkın süredir Satış Direktörü olarak şirketin satış ekibini yöneten İlker Çınar, Elektra Elektronik’in yeni Genel Müdürü oldu. 1 Nisan 2024 itibariyle görevine başlayan Çınar, bundan sonraki süreçte Elektra Elektronik’in hedefleri ve stratejileri doğrultusunda şirkete liderlik edecek.

Yeni görevinde şirkete değer katmaya devam edecek

Deneyimli iş insanı Armağan Şakar’ın Genel Müdürlük görevini devrettiği İlker Çınar, İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği bölümünü bitirdi. 2000 yılında kariyerine İnform Elektronik’te ihracat bölümünde başlayan Çınar’ın yolu 2003 yılında Elektra Elektronik ile kesişti. 21 yılı aşkın süredir Elektra Elektronik Satış Direktörü görevini başarıyla yürüten Çınar, bilgi birikimi ve deneyimi ile Genel Müdür olarak şirketin başarısında önemli rol oynayacak.

Seramiksan, Yeni Porselen Havuz Karolarını Tanıttı

Havaların düzelmesiyle birlikte yazlıkçılar ve otel işletmecileri için dış mekanlarda tadilat dönemi başladı. Sıcak havalarda kendini serin sulara bırakmak isteyenler işe havuzlarını yenileyerek koyulurken seramik, vitrifiye ve yapı kimyasalları markası, sürdürülebilir ve güvenli porselen havuz karolarını tanıttı. 

Yaz aylarının yaklaşmasıyla birlikte tatilciler rotalarını çizmeye başlarken yazlığı olanlar ve otel işletmecileri için dış mekan yenileme dönemi başladı. Özellikle de sıcak havalarda serinlemek isteyenler, işe havuz tadilatıyla start vermeden nitelikli malzeme ve ekipmanların arayışına girdi. Pool Operations Management’ın (POM) makalesine göre ise havuz ekipmanlarında bu yıl doğal tasarıma ve gelişmiş güvenlik özelliklerine sahip sürdürülebilir, akıllı malzemeler öne çıkarken seramik, vitrifiye ve yapı kimyasalları markası Seramiksan, yeni porselen havuz karolarını tanıttı. 

Seramiksan Pazarlama Müdürü Görkem Üstoğlu Helvacıoğlu  serilerine dair şu açıklamada bulundu: “Baharın bu yıl daha erken gelmesiyle birlikte havuzlar başta olmak üzere, dış mekanları yenileme dönemini başlattı. Biz de portföyümüzdeki yeni porselen havuz karolarımızla sıcak havalarda kendini serin sulara bırakmak isteyenlere güvenli bir alan oluşturuyoruz. Kaliteli ve sürdürülebilir malzemelerden ürettiğimiz karolarımızla hem yazlıkçılara hem de otel işletmecilerine tadilat dönemlerinde çözüm sunuyoruz. Seramiksan Smooth Antislip yüzey teknolojisiyle tasarladığımız İbiza ve Portofino isimli porselen karolar, kullanıcıların günlük hayatına pratik deneyimler kazandırıyor. Kolay temizlenebilir yüzeyi sayesinde bakteri oluşumunu önleyerek hijyenik zeminler yaratan karolarımız, maksimum güvenliğe sahip yaşam alanları oluşturuyor. Ürünlerimiz, dinamik ve trend bir görünüm sağlarken havuz ve çevresini güvenli ve konforlu mekanlara dönüştürüyor.”

Havuz karolarıyla kullanıcıların yaşamını kolaylaştırıyor

30×60 cm ölçülerindeki porselen karo serilerinin özelliklerini de paylaşan Seramiksan Pazarlama Müdürü Görkem Üstoğlu Helvacıoğlu ’dan edinilen bilgilere göre Ibiza denizin huzur veren dalgalarının ritmiyle güneşin parıltısının yansıdığı bir dünya yaratıyor. Özel granilyalar ile pırıltılı bir görünüm sunan sugar effect uygulamasıyla zenginleştirilerek derinlik hissi uyandıran karolar, antislip yüzey seçeneğiyle havuzları güvenli ve konforlu alanlara dönüştürüyor. Suyun maviliğinden aldığı ilhamla farklı renk tonlarını bir araya getiriyor. Böylece cesur ve dinamik bir görünüm yakalıyor. 

Seramiksan’ın suyun mavi, turkuaz tonlarını toprağın sıcak renkleriyle harmanladığı Portofinoise havuz ve çevresini konforlu mekanlar haline getiriyor. Zarif tasarımı, doğallığı ve dayanıklılığı ile dikkat çeken seri, birbirinden farklı natürel tonlarıyla dinamik ortamlar oluşturuyor. Hem sugar effect hem de antislip yüzeyi ile havuzlarda kusursuz çözümler sunarak unutulmaz anılar vaat ediyor. Seramiksan’ın Smooth Antisilip yüzey teknolojisine sahip her iki seri de dokunma hissi uyandıran, pürüzsüz yumuşak yüzeyi ve kolay temizlenebilir özellikleriyle kullanıcıların hayatını kolaylaştırıyor.

Hatay’da Konut Fiyatları 17.000 TL ile 75.000 TL Aralığında Değişiyor

EVA Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Menekşe Ceren Akar, depremin vurduğu Hatay’da konut piyasasını mercek altına aldı. Hatay genelinde tarla fiyatları, deprem öncesine göre %300 ile %400 arasında artarken, yeni konutlarda 22.000 TL/m² ile 2.7000 TL/m² aralığında, müstakil yapılar 60.000 TL/m² ile 75.000 TL/m² aralığında, imarlı arsalar 8.000 TL/m² ile 15.000 TL/m² aralığında, Tarım arazileri ise 500 TL/m² ile 2.000 TL/m² aralığında değişiyor.

Deprem sonrasında Hatay bölgesinde yaşanan yıkımların ardından gayrimenkul piyasasında çeşitli değişiklikler gözlemlendiğini belirten EVA Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Menekşe Ceren Akar, “Yıkımın fazla olduğu Antakya, Defne, Samandağ, Kırıkhan ve Hassa gibi ilçelerde, çok katlı apartman tarzı gayrimenkul satışları neredeyse durma noktasına geldi. Bu ilçelerde, binaların büyük kısmının yıkılması veya ağır hasar alması nedeniyle satışların gerçekleşmemesi, fiyat artışlarına rağmen talebin düşük kalmasına neden olmakta. Satış fiyatlarında %50 civarında bir artış yaşanmasına rağmen, bu fiyatlar üzerinden satışlar gerçekleşmiyor. Bu durum, bölge halkının mevcut konutlardan uzaklaşmaya yönelmesi veya daha güvenli bölgelere yönelmesiyle de ilişkilendirilebilir. Yıkımın çok olduğu bölgelerde hasarsız az sayıda konut kalması, talebin bu konutlara yönelmesine neden olurken, bu da kira fiyatlarında %300 – %400 arasında bir artışa sebep oldu. Bunun en büyük nedeni ise az sayıda kalmış sağlam konutlara karşı hızlı barınma ihtiyacı doğmasıdır.” dedi.

Müstakil konut ve arsaların satış bedellerinde %100 artış

Hatay genelinde tarla fiyatlarının deprem öncesine göre %300 ile %400 arasında artış gösterdiğini de sözlerine ekleyen Akar, “Söz konusu yüksek artışa rağmen, tarla satışlarında alım/satımın gerçekleştiğini söyleyebiliriz. Özellikle yerleşim yerlerine yakın arazilere yatırım amaçlı da rağbet var. Diğer yandan, yıkımın az olduğu bölgelerde ise müstakil tarzda konut yapıları ve arsaların satış bedellerinde %100 civarında bir artış yaşanmasına rağmen, satışların oldukça az gerçekleştiği gözlemlenmektedir. Bölgedeki yıkımın az olduğu bölgelerdeki konutların talep görmesi etkili olmaktadır. Ancak, yine de satışların beklenenden daha düşük olması, bölgedeki genel ekonomik belirsizlikler ve depremin yol açtığı kısmi tereddütlerle ilişkilendirilebilir.

Yeni konutlarda fiyatlar 22.000 TL/m² ile 2.7000 TL/m² aralığında

Güncel durumda birim değeri olarak bölgeyi analiz edecek olursak yaklaşık rakamlar;  Arsuz ve İskenderun ilçelerinde yeni konutlarda 22.000 TL/m² ile 2.7000 TL/m² aralığında, müstakil yapılar 60..000 TL/m² ile 75000 TL/m² aralığında, imarlı arsalar 8.000 TL/m² ile 15.000 TL/m² aralığında, Tarım arazileri 500 TL/m² ile 2.000 TL/m² aralığında, şehir yerleşik konumlarına yakın fakat yapılaşma hakkı bulunmayan tarım arazileri ise 1.500 TL/m² ile 2000 TL/m² aralığında pazarlanmaya çalışılmaktadır.

Tarım arazileri 2.000 TL/m² ile 2.500 TL/m² aralığında 

Erzin, Payas ve Dörtyol ilçelerinde yeni konutlarda 17.000 TL/m² ile 22.000 TL/m² aralığında, müstakil yapılar 30.000 TL/m² bandında, imarlı arsalar 2.000 TL/m² ile 5.000 TL/m² aralığında, Tarım arazileri 500 TL/m² ile 2000 TL/m² aralığında, şehir yerleşik konumlarına yakın fakat yapılaşma hakkı bulunmayan tarım arazileri ise 2.000 TL/m² ile 2.500 TL/m² aralığında pazarlanmaya çalışılmaktadır.

Antakya ve Defne’de fiyatlar 18.000 TL/m² ile 23.000 TL/m² aralığında değişiyor

Antakya, Defne, Samandağ, Kırıkhan, Reyhanlı, Kumlu ve Hassa ilçelerinde yeni konutlarda 18.000 TL/m² ile 23.000 TL/m² aralığında, müstakil yapılar 40.000 TL/m² ile 50.000 TL/m² aralığında, imarlı arsalar 4.000 TL/m² ile 6.000 TL/m² aralığında, Tarım arazileri 400 TL/m² ile 900 TL/m² aralığında, şehir yerleşik konumlarına yakın fakat yapılaşma hakkı bulunmayan tarım arazileri ise 700 TL/m² ile 1500 TL/m² aralığında pazarlanmaya çalışılmaktadır.

Bölge halkı yavaş yavaş dönmeye başladı

Deprem sonrasında, Hatay bölgesinde yaşanan göç hareketleri önemli bir sosyo-ekonomik değişime işaret etmektedir. İlk etapta, depremin etkilediği bölgelerden çevre illere yoğun bir göç akışı gözlemlenmiştir. Ancak son zamanlarda, bu göç eğiliminin tersine döndüğü ve bölge sakinlerinin çeşitli nedenlerle geri dönmeye başladığı dikkat çekmektedir. Geri dönüş eğiliminin öncelikli sebepleri arasında, ekonomik zorluklar ve iş bulma güçlükleri ile yüksek kira maliyetleri yer almaktadır. Ayrıca, bölge halkının, köklerine ve geçmişlerine olan bağlılıkları da geri dönüş eğilimini artıran önemli bir faktör. Konteyner kentlerin artış göstermesinin ve sosyal yardımların devam etmesinin, geri dönüş eğilimini desteklediğini göstermektedir. Konteyner kentler, depremzedelere geçici konut sağlamak amacıyla oluşturulmuş ve bu süreçte birçok aileye barınma imkanı sunmuştur. Ayrıca, sosyal yardımların sürekliliği, bölge sakinlerinin geçici olarak ayrıldıkları bölgelere geri dönmelerini teşvik etmektedir.

Geri dönüş oranlarının %40-50 aralığında olduğu tahmin edilmektedir. Ancak bu oranlar, hala belirsizliklerle ve değişkenliklerle karşı karşıyadır. Özellikle ekonomik koşulların ve istihdam olanaklarının bölgede nasıl şekilleneceği, geri dönüş eğilimini belirleyen önemli faktörler arasında yer almaktadır. Bununla birlikte, bölgeye yönelik altyapı iyileştirme çalışmaları ve kentsel dönüşüm projelerinin hayata geçirilmesi, geri dönüş sürecini hızlandırabilir ve bölgenin yeniden yapılanma sürecine olumlu katkı sağlayabilir.

Maliyetlerden Dolayı İnşaat firmaları bölgede hızlı ilerleyemiyor

Bölgede yeni inşaat başlama oranları oldukça düşük seviyede olduğu gözlemlenmektedir. Bu durumun temel nedenlerinden biri, inşaat maliyetlerinin yüksek olmasıdır. Yüksek maliyetler, geliştiricilerin yeni projelere başlama konusunda çekingen olmalarına yol açmaktadır. Ayrıca, satış gerçekleşme oranlarının düşük olması da yeni inşaatların başlamasını zorlaştırmaktadır. Potansiyel alıcıların bölgedeki ekonomik belirsizlikler nedeniyle konut satın alma konusunda tereddüt yaşamaları, bu düşük satış oranlarının ana nedenlerinden biridir. Öte yandan, TOKİ’nin bölgede yoğun bir konut inşaatı programı yürütmesi, özel sektör geliştiricilerinin rekabet etme zorluğunu artırmaktadır. TOKİ’nin uygun fiyatlı konutlar sunması, özel sektör projelerinin cazibesini azaltmaktadır. Bu durum da yeni inşaat projelerinin başlamasını yavaşlatmaktadır.” şeklinde konuştu. 

Korkmaz Kahvekolik Aqua ile Közde Kahve Keyfini Evlere Taşıyor

Türk kahve kültürünün közde pişirilmiş geleneksel kahveleri, eşsiz bir lezzeti beraberinde sunuyor. Design Turkey tarafından En İyi Tasarım Ödülü’ne layık görülen Korkmaz’ın Kahvekolik Aqua Kahve Makinesi, bu geleneği modern bir dokunuşla buluşturuyor. Termo Balans teknolojisi ve otomatik su alma fonksiyonu sayesinde Türk kahvesinin köklü geleneğini koruyarak, evlerde kolayca közde pişmiş kahve keyfini yaşatıyor.

Türk kültüründe en lezzetli kahveler, kısık ateşte ve bol köpüklü olarak hazırlanıyor. Korkmaz’ın közde pişirme özelliği ile ön plana çıkan Kahvekolik Aqua Kahve Makinesi, Termo Balans teknolojisi ve otomatik su alma fonksiyonu sayesinde köz ateşinde pişmiş tadındaki kahveleri, en hızlı sürede hazırlıyor. Tek seferde 4 fincana kadar kahve hazırlayabilen Kahvekolik Aqua’nın diğer önemli özelliklerinden biri de çelik cezveli olması. En sağlıklı mutfak materyallerinden biri kabul edilen çelik cezvede pişen kahveye, kahvenin tadını bozabilecek plastik ya da alüminyum gibi maddeler temas etmediğinden, daha lezzetli kahveler sunmaya olanak tanıyor. 

Susuz kullanıma karşı koruma ve taşma önleyici sensör özellikleriyle de ön plana çıkıyor

Kahve tutkunlarının gözdesi olan Kahvekolik Aqua, şeffaf su haznesi ve dekoratif mavi aydınlatma ışığı ile karanlık ortamlarda dahi su seviyesini net bir şekilde gösteriyor. Aynı zamanda su seviyesi azaldığında susuz kullanımı önlemek için de korumaya geçerek kullanıcıya uyarı veriyor. Birbirinden farklı fincan boyutlarına göre ayarlanabilen taşma önleyici sensörü sayesinde kahvenin fincandan taşmasını önlüyor. Korkmaz Kahvekolik Aqua, 700W verimli enerji tüketimiyle tasarruf sağlayarak elektrik faturalarına da katkı sağlıyor.

Mega Yalıtım Çözümleri Tüm Yenilikleri İle Yapı Fuarı’na Hazır

İstanbul TÜYAP’ta bu yıl 46’ncı kez 17-20 Nisan 2024 tarihlerinde gerçekleşecek olan Yapı, İnşaat Malzemeleri ve Teknoloji Fuarı’nda Mega Yalıtım Çözümleri tüm ürün ve hizmetlerini lanse edecek. Tamamen yerli sermaye ile faaliyette bulunan sektörün önemli oyuncularından Mega Yalıtım Çözümleri özellikle son iki yılda sektöre kazandırdığı yeni çözümleri ile fuarda ön planda olacak. 

Ülkemizde yalıtım sektörünün öncü firmalarından olan, üretimini Elazığ’da gerçekleştiren Mega Yalıtım Çözümleri, yapı sektöründe ülkemizin en prestijli fuarı olarak nitelendirilen Yapı, İnşaat Malzeme ve Teknolojileri Fuarı 2024’te tüm ürünlerinin tanıtımını gerçekleştirecek. 

Fuar öncesi platform için çalışmalarını anlatan Mega Yalıtım Çözümleri Satış ve Pazarlama Direktörü İsmail Helvacıoğlu, bu fuarın yapı malzemeleri sektörü adına büyük önem taşıdığına dikkat çekerek fuar ile ilgili şu yorumda bulundu.  ‘’Özellikle ihracata yönelik yabancı alıcıların ve yatırımcıların büyük ilgi ile izledikleri fuar, firmamız açısından önemli bir konumda. Mega Yalıtım Çözümleri olarak ihracattaki payımızı Yapı Fuarı aracılığı ile daha da genişletmeyi hedefliyoruz. Hem yerli, hem yabancı sektör oyuncularının katılım sağladığı bu platformda bizler de Mega Yalıtım Çözümleri olarak tüm ekibimiz, tüm yenilikçi ürünlerimiz ve sektöre sunduğumuz benzersiz çözümlerimizle yer alacağız.’’

Mega Akustik’in Deneyimleneceği Özel Bir Alan da Olacak

Yalıtım pazarının ihtiyaç duyduğu malzemeleri bir arada üretebilen Mega Yalıtım Çözümleri, 7’nci Salon, 7351 No’lu stantta Taşyünü, XPS, EPS gibi inşaat pazarının ihtiyaç duyduğu önemli yalıtım malzemelerinin yanı sıra Ar-Ge çalışmaları sonucu pazar ihtiyaçlarına göre şekillendirilen MegaBlock, MegaSöve gibi dekoratif aksesuarlar ve hafif yapı elemanlarını tanıtacak. Yine Desiwool, MegaLento ve MegaPan gibi birçok alanda kullanılabilen malzemelerini de lanse edeceği standında ses yalıtımında iddialı olduğu Mega Akustik’in deneyimleneceği özel bir alan da oluşturacak. 

Kaliteli ve zengin ürün gamı, pazarda artış trendinde olan ürün ve sistemleri ile iddialı MEGA Yalıtım Çözümleri dört günlük fuar süresince sektör profesyonellerini, nihai tüketicileri, iş ortaklarını standında ağırlayacak.

Yapıchem Kimya TKYD Üyesi Oldu

Beton, çimento ve inşaat sektörlerine özel katkı kimyasalları üreten Yapıchem Kimya, kurumsal yönetimin yaygınlaştırılması misyonuyla hareket eden Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği üyesi oldu.

Yapıchem Kimya, Türkiye’de kurumsal yönetim anlayışının tanınması, gelişmesi ve en iyi uygulamalarıyla hayata geçirilmesi hedefiyle faaliyetlerini sürdüren Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği’nin üyesi oldu.

Şirketin Genel Müdürü Pınar Arıcan Bayramiçli, kurumsal yapılanmanın şirketin geleceği için kritik öneme sahip olduğunu belirtti. “Aile şirketi olarak, müşteri memnuniyetini artırma ve sürekli büyüme hedefimiz doğrultusunda, iş süreçlerimizi yenilikçi bir perspektifle yeniden şekillendiriyoruz,” dedi. Arıcan Bayramiçli, TKYD üyeliğinin Yapıchem’e yeni bakış açıları kazandıracağını ve sürdürülebilir büyüme hedeflerine ulaşmada destek olacağını vurguladı.

Konutta Orantısız Artan Fiyatlar Geri Çekiliyor

Türkiye’deki konut satışları geçtiğimi 8 yılın en düşük seviyesine inerken konut fiyatlarındaki daralma yıllık enflasyonun altında kaldı. Peki; önümüzdeki süreçte piyasasındaki beklentiler ne yönde olacak?

Hükümetin uyguladığı sıkı para politikasının sonuçları gayrimenkul sektörünü etkilemeye başladı. Önümüzdeki süreçte satılık ve kiralık konut fiyatlarında ciddi düşüşler beklendiğini açıklayan Ankara merkezli Gayrimenkul PR şirketi konut sektöründeki beklentileri analiz etti

Orantısız artan fiyatlar, geri çekiliyor

Türkiye’de konut fiyatlarının fahiş oranlarda artmasına neden olan faktörlerin başında hükümetin tüketicilere 1 yıl ödemesiz 0,64 faiz oranında süper avantajlı konut kredisi sunması olduğunu belirten Gayrimenkul PR; ‘özellikle ilanlar aracılığı ile fiyatların köpürtülmesi ve inşaat malzemesi üreticilerinin spekülatif olarak ürünlerine zam yapması gayrimenkulün tüm kategorilerinde fiyatları orantısız şekilde artırmıştı’ denildi

Konut balonu patladı ancak satıcılar bu gerçeği kabul etmiyor

Haziran 2023 tarihinden bu yana uygulanan sıkı para politikasının konut satışlarının geçtiğimiz 10 yılın en düşük seviyelerine çektiğini belirten Gayrimenkul PR, ‘verilere göre konut balonu Eylül 2023 tarihinde patladı ancak inşaat firmaları maliyetleri gerekçe göstererek fiyatlarını düşürmediği gibi artırırken, ikinci el konutlarda seri ilan sitelerinde yanlış fiyatlı ilanlar mülk sahiplerin de fiyatlarını suni olarak yüksek tutmasına zemin oluşturdu’ açıklamasını yaptı

Konut yatırım enstrümanı olmaktan çıktı

Konut fiyatları geçtiğimiz 4 yılın ardından ilk kez, enflasyon altında kaldığını belirten Gayrimenkul PR şunları kaydetti;

‘Türkiye ortalamasına baktığımız zaman yıllık enflasyon %67.7 olarak açıklanırken, konut fiyatları aynı oranda artmadığı gibi ilandaki fiyatların çok daha aşağısına konutların satıldığına şahit olduk

Hükümetin günlük kiralık konutlara uyguladığı sıkı denetim ve ağır vergi yükü bu türden evlerin aylık kiralanmasına veya satışa sunulmasına neden oldu. Ankara’da bu türden 8 bine yakın konutun piyasaya çıktığı öngörüyoruz.

Yatırım amaçlı konut alınmadığı gibi kiraya verilen konutların da her fiyattan satışa sunulduğu yeni bir döneme giriyoruz. Mevduat getiri oranının yüzde 50’ye ulaşması da konut alımlarını ertelediği gibi satılık konut arzını da artıracaktır.

Konut fiyatlarının mevsimsel etkenleri de göz önünde alındığında önümüzdeki süreçte piyasada daralma ve doğal olarak fiyatlarda ortalama yüzde 30 düşüşler bekleniyor. Gerçek alıcı ve satıcının olacağı piyasada fiyatlar orta vadede güvenilir seviyelere oturacak

Konut piyasasındaki durgunluğun sıkı para politikası uygulandığı ve mevduat getiri oranının yüksek olduğu sürece devam edeceğini öngörüyoruz. Satıcılara ve alıcılara önerimiz gayrimenkul almadan veya satmadan önce konusunun uzmanlarında bilgi almalarında uzun vadede sonsuz faydalar görmekteyiz

Mobilya Sektöründeki Ara Eleman Krizine Özel Proje

Türkiye’nin ihracatta lokomotif sektörlerinden biri olan mobilya dekorasyon ürünleri piyasasında ara eleman sorunu hızla büyüyor. Birçok atölye ve fabrika eleman sorunu nedeniyle üretimlerinde kapasitelerinin altında çalışmak zorunda kalıyor.

Türkiye’de açıklanan verilere göre yaklaşık 3 milyon kişi işsizken, diğer yandan işverenler nitelikli personel ve ara eleman bulamamaktan yakınıyor. Birçok sektör için önemli bir tehdit haline gelen nitelikli eleman sorunu mobilya sektörünü de önemli ölçüde etkiledi.

Gençlerin gerek maaşları gerek çalışma saatleri nedeniyle tercih etmediği birçok iş kolunda, şirketler yana yakıla nitelikli eleman arıyor ama bulamıyor. Bu durum imalat sanayiinden inşaat ve turizme, terzilikten marangozluğa hatta marketlerin kasap, şarküteri, manav gibi uzmanlık isteyen bölümlerine kadar hemen her alanda yaşanıyor. 

Elbette kitle iletişim araçlarının ve sosyal medya, yapay zeka gibi yeni iş kollarının açılması ve dijital dünyanın getirdiği yeni iş alanları da imalat sanayinde nitelikli eleman sorununun derinleşmesine neden oldu. Artık genç nesil daha temiz ortamlarda, daha esnek çalışma saatlerinde, çalışacakları işleri tercih ediyor. 

Fakat bu durum birçok sektörü tehdit eder hale geldi. Bununla ilgili önlem alınması ve imalat sanayisini ayakta tutacak nitelikli eleman sorununun çözülmesi dünyadaki Pazar gücümüz açısından oldukça önemli.

Bu hususta mobilya sektöründe yaşanan bu soruna dikkat çeken ve geliştirdiği proje ile takdir edilebilecek bir adım atan Asortie Mobilya, kendi sektörü açısından önemli bir adım atıyor.

Türkiye’de ürettiği lüks mobilya ve dekorasyon ürünlerini dünyanın birçok ülkesine ihraç eden Asortie Mobilya’nın Yönetim Kurulu Başkanı Murat Erat, sektördeki yetişmiş nitelikli eleman sorununa dikkat çekerek bu alanda geliştirdiği “Zanaat Atölyeleri” projesi ile üretimi tehdit eden sorunun çözümüne bir katkı sağlamayı amaç edinmiş.

Asortie Mobilya, Türkiye’nin en önemli mobilya üretim alanlarından biri olan Bursa İnegöl ve Ankara Siteler’de ilk etapta iki adet “Mobilya Zanaat Atölyeleri” açarak gençleri burada istihdam etmeyi ve üretimin önemini gençlere aşılamayı amaçlıyor. 

Mobilya üretim ustası yetiştirme projesi olan Zanaat Atölyeleri’inden eğitim alan gençler sektörde ahşap oyma, marangoz, cila ve boyama, döşeme gibi birçok alanda istihdam edilebilecek. Gençlere hem meslek öğretecek hem de dijital üretim teknikleri ile geliştirecek bu proje ile ara eleman sorununa önemli bir katkı sunulacak.

İşsiz Sayısı Şubat’ta 3 Milyon 78 Bin Kişi Oldu

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2024 yılı Şubat ayında işsiz sayısının bir önceki aya göre 109 bin kişi azalarak 3 milyon 78 bin kişi olduğunu açıkladı.

Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre; 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2024 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre 109 bin kişi azalarak 3 milyon 78 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,3 puan azalarak yüzde 8,7 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 7,3 iken kadınlarda yüzde 11,3 olarak tahmin edildi.

Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam oranı yüzde 49,3 oldu

İstihdam edilenlerin sayısı 2024 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre 147 bin kişi artarak 32 milyon 423 bin kişi, istihdam oranı ise 0,2 puan artarak yüzde 49,3 oldu. Bu oran erkeklerde yüzde 66,5 iken kadınlarda yüzde 32,5 olarak gerçekleşti.

Mevsim etkisinden arındırılmış işgücüne katılma oranı yüzde 54,0 olarak gerçekleşti

İşgücü 2024 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre 38 bin kişi artarak 35 milyon 501 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise aynı seviyede kalarak yüzde 54,0 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 71,7 iken kadınlarda yüzde 36,6 oldu.

Genç nüfusta mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı yüzde 15,6 oldu

15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,8 puan azalarak yüzde 15,6 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 13,4, kadınlarda ise yüzde 19,6 olarak tahmin edildi.

Mevsim etkisinden arındırılmış atıl işgücü oranı yüzde 24,5 oldu

Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı 2024 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre 1,9 puan azalarak yüzde 24,5 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 16,3 iken işsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı yüzde 17,6 olarak tahmin edildi.

Sanayi Üretimi Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Şubat ayına ilişkin sanayi üretimi verilerini açıkladı. Buna göre, söz konusu ayda yüzde 11,5 artış gözlendi.

Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2024 yılı Şubat ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 12,8 arttı, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 11,9 arttı ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 7,7 arttı.


Sanayi üretimi aylık yüzde 3,2 arttı

Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2024 yılı Şubat ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki aya göre yüzde 3,2 azaldı, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 3,8 arttı ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 0,3 arttı.

Malatya’da Konut Kira Fiyatları Düşüşte

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde büyük yıkım yaşayan Malatya’da, zor günler yaşayan emlak sektöründe son haftalarda konut satışlarına artan talep yüzleri güldürüyor. Yaklaşık 2 bin kiralık konutun bulunduğu kentte kira fiyatlarında ise her geçen gün düşüş yaşanıyor.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde büyük yıkım yaşayan Malatya’da satılık konutlara talep artarken kira fiyatları ise düşüşe geçti.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde büyük yıkım yaşanan Malatya’da, zor günler yaşayan emlak sektöründe son haftalarda konut satışlarına artan talep yüzleri güldürüyor. Yaklaşık 2 bin kiralık konutun bulunduğu kentte kira fiyatlarında ise her geçen gün düşüş yaşanıyor.

“Piyasada sevindirici bir hareketlilik yaşanıyor”

Son haftalarda emlak sektöründe hareketlilik yaşandığını kaydeden Malatya Emlakçılar Odası Başkanı Ali Özgül, “6 Şubat depremleri sonrası büyük bir durağanlık yaşayan gayrimenkul sektöründe son haftalarda bir hareketlilik var. Vatandaş sahaya inmiş, konut arayışına başlamış durumda. TOKİ tarafından kurası çekilen 6-7 bin konut hak sahiplerine teslim edilmesi, yerinde dönüşüm ve kentsel dönüşüm projeleri vatandaşı da hareketlendirdi. Piyasada bir hareketlilik gözlenmekte bu da sektör için sevindirici bir durum” dedi.

“Kira fiyatlarında düşüşler sürüyor”

Kent genelinde kira fiyatlarının düştüğünü belirten Malatya Emlakçılar Odası Başkanı Ali Özgül, geçen yıl yüksek fiyatlara kiralanan konutların boşaltıldığını ifade ederek, “Kira fiyatlarında düşüş devam ediyor. Güvensizlikten dolayı kiralık daireler ilgili görmüyor. Şu an yaklaşık bin 800 ila 2 bin kiralık daire stoku mevcut. Halihazırdaki kiralık konutlara talep bulunmuyor. 2023 yılında yüksek fiyatlara kiralanan daireler boşaltılmaya başlandı. Böyle giderse kira fiyatları düşecektir. Geçen yıl ile kıyaslayacak olursak bu yıl kira fiyatlarında çok büyük bir düşüş var. Kira fiyatları an itibariyle 6 ila 12 bin TL civarında seyrediyor” diye konuştu.

Mart Ayında 8 Sektörde İhracat Arttı

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, Mart ayında 8 sektörün ihracatını artırdığını belirtti.

Gültepe, yaptığı yazılı açıklamayla, mart ayı ve ilk çeyrek ihracat verilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İlk 2 aydaki rekorların ardından mart ayında ihracatın yüzde 4,1 daraldığını bildiren Gültepe, geçen ayki düşüşe rağmen yılın ilk çeyreğini 2023’ün aynı dönemine göre yüzde 3,6 artıda kapattıklarını vurguladı.

Gültepe, Genel Ticaret Sistemi (GTS) kayıtlarına göre martın 22 milyar 580 milyon dolarlık ihracatla tamamlandığını kaydederek, şu ifadeleri kullandı:

“Ocak-mart dönemindeki ihracatta ise 63,7 milyar dolarla tüm zamanların ilk çeyrek rekorunu kırdık. Geçen ay 8 sektörümüz ihracatını arttırdı. Otomotiv, 3,2 milyar dolarla yine ilk sıradaki yerini korudu. İlk 5’teki diğer sektörlerimiz 3 milyar dolarla kimya, 1,6 milyar dolarla hazır giyim, 1,5 milyar dolarla çelik ve 1 milyar 470 milyon dolarla elektrik-elektronik şeklinde sıralandı. Firmaların merkezini baz alan TİM verilerine göre 81 ilimizden 43’ü ihracatını artırmayı başardı. En fazla ihracat yapan 5 ilimiz İstanbul, Kocaeli, Bursa, İzmir ve Ankara oldu. Balıkesir, Edirne, Erzincan ve Kocaeli tarihlerinin en yüksek ihracat değerine ulaştı. Karadeniz, Doğu Anadolu, Akdeniz ve İç Anadolu bölgelerimiz ihracatlarını artırdı.”

Birim ihracat değerini en çok artıran iller Yalova ve Nevşehir oldu

Mustafa Gültepe, birim ihracat değerini en çok artıran illerin Yalova, Nevşehir ve Isparta olduğunu belirterek, şu bilgileri verdi:

“Birim ihracat değerini en çok artıran sektörler ise zeytin ve zeytinyağı, fındık ve kuru meyve oldu. 1421 firmamız ilk kez ihracat gerçekleştirdi. En çok ihracat yaptığımız ülkeler Almanya, İtalya, ABD, Irak ve Birleşik Krallık şeklinde sıralandı. Özellikle Latin Amerika’ya ihracatta ciddi artış kaydettik. Avro/dolar paritesinin ihracatımıza pozitif etkisi devam ediyor. Geçen ay parite farkı ihracatımıza 161 milyon dolar katkı verdi. Birim ihracat değerimiz ise 1,41 dolar oldu. Ayrıca Hizmet İhracatçıları Birliğimizin çalışmasına göre mart ayında yaklaşık 7,7 milyar dolarlık hizmet ihracatı gerçekleştirdiğimizi tahmin ediyoruz.”

“Pazarlardaki risklerde sınırlı seviyede artış var”

TİM Başkanı Gültepe, önemli pazarlarda talebi yaratan koşulları ve risklerin takibini kolaylaştırmak için son 2 aydır TİM İhracat Pazar Monitörünü (İPM) yayınlamaya başladıklarını hatırlattı.

TİM İhracat Talep Endeksinin şubatta yüzde 0,9 gerilemesine rağmen 100,1 puanla sınırlı iyimserliğini koruduğunu bildiren Gültepe, pazarların risklere karşı direncini ölçen TİM Pazar Dayanıklılık Endeksinin de yüzde 0,3 düşerek 99,4 puana gerilediğine dikkati çekti.

Gültepe, genişleyici para politikası adımlarının gecikmesi ve enflasyonun baskılanamaması nedeniyle pazarlardaki risklerin sınırlı seviyede arttığını anlattı.

“2028’de 375 milyar dolarlık hedefi geçeceğiz”


Mustafa Gültepe, güncel gelişmelere değinerek, Türkiye’nin 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimlerini büyük bir demokratik olgunlukla tamamladığını bildirdi.

Gültepe, “Sandıktan çıkan mesajın en iyi şekilde okunup, ekonomimizi güçlendirecek adımların atılacağına inanıyoruz. İhracat, Türkiye ekonomisi için lokomotif rolü üstleniyor. Önümüzdeki seçimsiz 4 yıllık dönemin ülkemiz ve ihracatımız açısından en iyi şekilde değerlendirileceğine ve 2028’de mal ihracatında 375, hizmet ihracatında da 200 milyar dolarlık hedefi yakalayıp geçeceğimizi öngörüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Mersin-Adana- Gaziantep Hızlı Tren Hattı 2 Yılda Tamamlanacak

Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolu yetkilileri Mersin – Yenice (Tarsus) seferlerinin “Adana-Mersin-Osmaniye-Gaziantep Yüksek Standartlı Demiryolu Hattı İnşaatı Projesi” nedeniyle 2 yıl yapılmayacağını duyurdu.

Mersin-Adana- Gaziantep hızlı tren hattı çalışmaları sebebiyle Mersin-Yenice tren seferleri 2 sene boyunca durdurulacak.

“Adana-Mersin-Osmaniye-Gaziantep Yüksek Standartlı Demiryolu Hattı İnşaatı Projesi” kapsamında yürütülen yol yapım çalışmaları nedeniyle Adana-Mersin seferlerinde değişikliğe gidildi.
22 Nisan tarihinden başlamak üzere 24 ay süreyle Mersin-Yenice hattının trafiğe kapatıldığı duyuruldu.

En Şık Bayram Sofraları Evidea İle Kurulur 

Ramazan Bayramı’nın coşkusu yaklaşırken, sevdiklerimizle bir araya geleceğimiz sofraları özenle hazırlamanın heyecanını da yaşıyoruz. Evidea, sunduğu geniş ürün yelpazesi sayesinde bayram mutluluğu ve şıklığını sofralara taşıyor…

Sekiz ana kategoride geniş bir ürün yelpazesi sunan Evidea, sofraların en değerlisi olan bayram sofralarına şıklık ve mutluluk getirecek. El birliği ile kurulan bayram sofraları için geniş ürün yelpazesiyle her zevke göre alternatifler sunan Evidea, küçük ev aletleri seçenekleriyle de geleneksel lezzetlerin hazırlanmasına yardımcı olacak.

Bayram sofralarının başrolündeki masa örtüsünün seçiminde sadelikten yana olanlar, Evidea’nın göz alıcı ve rengarenk yemek takımları sayesinde masada bayramın büyüsünü yansıtacak. İki renkli, işlemeli, Retro tarzı, altın, gümüş ile bakır renklerindeki çatal bıçak takımları seçenekleriyle sofra düzenindeki detaylar tamamlanacak. Su bardakları için kısa, içecek ikramı için ise uzun bardaklar tercih ederek sofra düzeninizi tamamlamak isteyenler de Evidea’nın birbirinden farklı seçenekleriyle istedikleri masa düzenini kurabilecek. 

Damaklarda unutulmaz lezzetler bırakın

Bayram sofralarının hazırlık sürecinde yardımınıza koşan küçük ev aletleri de Evidea mağazalarında sizleri bekliyor olacak. Çay demleme makineleri, meyve sıkacakları ve gerekli mutfak yardımcıları sayesinde bayram, telaşsız ama bir o kadar da lezzetli geçecek. 

Evidea’nın kendi markası Temfera granit tencereler ve tavalar ile pişireceğiniz yemekler, tüm aile fertlerinizin damağında unutulmaz tatlar bırakacak. Evidea’nın çay ve kahve setleriyle yapılacak ikramlar da misafirlerinize kendini özel hissettirecek. 

Sevdikleriniz için sayısız hediye alternatifi

Evidea’daki sayısız ev dekorasyonu ürünleri sayesinde salon ve oturma odasında misafirler için küçük dokunuşlarla büyük farklar yaratılacak. Bayramda sevdiklerine hediye almak isteyenler de her bütçeye uygun şık ve en özel ürünleri yine Evidea’da bulacak.

GENSED Başkanı Tolga Özdemir: “Güneş Enerjisi Üretimi Tabana Yayılmalı”

Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED) Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Murat Özdemir, Türkiye’de enerji dönüşümümün sağlanabilmesi ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 2023 yılı başında yayımladığı “Ulusal Enerji Planı”nda ilan edilen 2035 yılına kadar her yıl 3 bin 500 MWe GES kurulum hedefine ulaşılabilmesi için güneş enerjisi üretiminin tabana yayılması gerektiğini anımsattı.

Enerji ticaretinin içine bireyleri katarak, bunun SPK destekli kitlesel fonlama modelleri ile desteklenmesi gerektiğinin altını çizen Özdemir, bu durumda finansman sıkıntısı yaşanmayacağını, bunun ekonomik bir model olarak desteklenmesi gerektiğini kaydetti. Enerji üretim kooperatifleri modelinin başta Avrupa olmak üzere küresel ölçekte yaygın bir yöntem olduğuna atıfta bulunan Özdemir, Türkiye’yi de bu alanda daha ileri taşımak için üretime yönelik kooperatifler kurulması önerisinde bulundu.

“Mikro finans modellerinin tabana yayılması şart”

Avrupa’da 5 kişinin bir araya gelerek bir yerde bağlantı hakkı elde edip, bunun lisansının ücretsiz alabildiğini anlatan Tolga Murat Özdemir, “Bu şekilde üretilen elektrik piyasaya veya PPA (Power Purchasing Agreement/ İkili Anlaşmalarla) firmalara uzun vadeli politikalarla satabiliyor. Böylelikle küçük fonlar ve bireyler de bu işin içine girebiliyor.

Enerji ticaretinin içine bireyleri katmak piyasanın da genişlemesini sağlar” diye konuştu. Bu yaklaşımın SPK destekli kitlesel fonlama modelleri ile destekleniyor olması gerektiğine dikkat çeken Özdemir, sektörün gelişmesi için mikro finans modellerinin bireylere inerek, tabana yayılması gerektiğini vurguladı. Özdemir, iklim değişikliğiyle mücadele eden Türkiye’nin geleceğinin de yenilenebilir enerji imkanlarının yaygınlaşmasına bağlı olduğunu bildirdi.

“Yeni kapasiteler açıklansın”

 Güneş enerjisi sektörünün öngörülebilir projeksiyonlar oluşturması için lisansız elektrik üretim kapasitesinin şeffaf bir şekilde açıklanması çağrısını yapan Tolga Murat Özdemir, yılbaşında lisanssız elektrik üretimi için verilen 7 bin 500 MWe kapasitenin yayınlandığı günden itibaren 1-2 hafta içinde tükendiğini belirtti.

Özdemir, sırada bekleyen çok sayıda projenin bulunduğunu dile getirdi. Yeni kapasitelerin hayata geçmesi için mevzuattaki zorlukların aşılması gerektiğini de sözlerine ekleyen Özdemir, kapasitenin olması için de ekonomik olarak büyümek gerektiğini ifade etti. Öte yandan enerji tüketiminin de artmadığına değinen Özdemir, 4-5 yıldan beri Türkiye’de kabaca 310- 330 Terawatth enerji tüketildiğini aktardı.

Kişi başına tüketimin ise yıllık yaklaşık 3 bin-3 bin 500 kWh civarında olduğu bilgisini veren Özdemir, “Batının kişi başı tüketimi ise ortalama yıllık 10 bin kWh. Mevcut fosil yakıtlı santrallerimizi hızla terk edip temiz enerjiye geçebilmemiz için enerji tüketimimizin artması lazım ki bu dönüşümü hızlandırarak destekleyecek yeni kapasiteler oluşabilsin” dedi. Özdemir, ayrıca yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretiminin sağlıklı bir şekilde artabilmesi için şebekeyi enerji depolama sistemleri ile bir an önce desteklemek gerektiğini kaydetti.

Elektrikli araç şarj istasyonları artmalı”

 Güneş enerjisi sektörünün dikkatle takip ettiği konulardan birinin de elektrikli araçların oluşturduğuna dikkat çeken Tolga Murat Özdemir, Türkiye’de 2023 yılı sonunda açıklanan rakamlara göre 67 bin adet elektrikli aracın bulunduğunu kaydetti.

Özdemir, bu rakamın tahmini olarak 2023 Mart sonu itibarı ile yaklaşık 100 bine ulaştığını dile getirdi. 100 bin araca 16 bin adet şarj noktası gerektiği yönünde bilgi paylaşan Özdemir, Türkiye’nin coğrafi anlamda kapladığı alan hesaba katıldığında her 3 elektrikli araca 1 soketin gerektiğini iletti.

Ayrıca hızlı ( DC) şarj soketlerinin AC şarj soketlerine oranının Türkiye’de oldukça düşük kaldığı tespitini yapan Özdemir, elektrikli araç satışlarının artması için hızlı şarj soketlerinin sayıca yüksek olmasını önerdi. Özdemir, “Hızlı şarj soketlerinin artması şebeke altyapısının daha güçlü olması ve dağıtık enerji ile mümkün olabilir. Dağıtık enerjinin de en önemli kaynağı GES ve depolamadır” değerlendirmesinde bulundu.

“Panel üretiminde düzen sağlanmalı”

 Türkiye’de bugün itibarıyla 70’ten fazla güneş paneli fabrika sının bulunduğunu ve bu durumun atıl kapasiteye yol açtığını ifade eden Özdemir, bu sayının gereğinden fazla olduğunu ifade etti. Tahmini rakamlara göre sektörde yıllık 30 bin MW’lık bir teorik kapasiteden söz edilebileceğine işaret eden Özdemir, bunun pratik olarak uygulanabilirliğinin yıllık 10 bin MW olabileceğini vurguladı.

Ulusal Eylem Planı’na göre Türkiye’de yıllık en fazla 3 bin MW’lık bir kapasitenin güneşten karşılanacağını hatırlatan Özdemir, halbuki üretilen panellerin hepsinin satılabilmesi için ülkede 10 bin MW’lık kapasite olması gerektiğini dile getirdi. Özdemir, şunları kaydetti: “Panel üretim kapasitesini Çin etkisi nedeni ile ihracata da yönlendiremiyoruz, Çin paneli 10 dolar cent/Wp iken bizde 20 dolar cent/Wp. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı’nın bu konuya bir sınırlama getirmesi gerekiyor. Herkese teşvikler verildi. Üreticiler sıkı rekabetten dolayı kalite kontrolden ödün vermeye başladılar.”

“Güneş enerjisi yatırımlarına mevzuat kolaylığı sağlanmalı”

Sanayicilerin, 2026 yılında başlayacak olan sınırda karbon uygulaması için yenilenebilir enerji yatırımlarına hız verdiğini anımsatan Tolga Murat Özdemir, yatırımların sürdürülebilir olabilmesi için güneş enerjisi yatırımlarına mevzuatlarda kolaylıklar sağlanması gerektiğine dikkat çekti. Kentsel dönüşüm için sağlanan kolaylıkların güneş enerjisi yatırımları için de sağlanması gerektiğini vurgulayan Özdemir, “Enerji dönüşümünü de bir an önce sağlamak ekonomik gelişim ve istihdam yaratmak için kentsel dönüşüm kadar önemli” dedi. Ruhsat ve imar süreçlerinin kısaltılarak, kolaylıklar sağlanması gerektiğini belirten Özdemir, 1.5 yıl süren bu proje geliştirme süresinin sanayicinin sınırda karbon uygulamasına hazır olabilmesi için Türkiye’de daha kısa zamanda hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Kaynak: Dünya Gazetesi/Özlem Sarsın

Kıvanç Enerji, Son Teknoloji Güneş Paneli Üretimine Mayısta Başlıyor

Kıvanç Enerji, standart güneş panellerine göre daha dayanıklı ve verimli ‘Cam-Cam’ panellerinde seri üretime başladı. Kıvanç Enerji Direktörü Evrim Ayana, Cam- Cam üretimini TOPCon teknolojisiyle birleştirip, kaliteyi daha da artıracak hattın ise mayısta seri üretime geçeceğini açıkladı.

Türkiye’nin önde gelen yenilenebilir enerji üreticilerinden Kıvanç Enerji, Adana’da kurduğu 1,2 GW kapasiteli tesiste, güneş enerjisi santralleri için yüksek verimlilikte panel üretimi gerçekleştiriyor.

Dünya Gazetesi’nden Ziya İpek’in haberine göre; son yıllarda hayata geçirdikleri üretim hatlarında ise panelleri yüksek teknolojiye entegre hale getirdiklerinin altını çizen Kıvanç Enerji Direktörü Evrim Ayana, kaliteli bileşenlerle son teknolojiyi kullanıp, üretim yapmaları sayesinde rekabetçi bir yapıda ilerlediklerini dile getirdi. Ayana, “Bu alanda katma değerimizi artıracak her türlü teknoloji yatırımını tesislerimize entegre etmeyi sürdürüyoruz. Mayıs ayında seri üretime geçecek hattımız da bu anlayışın bir yansıması” dedi.

Monofacial ve bifacial teknolojilerini kullanıyor

Kıvanç Enerji’nin güneş paneli üretiminde monofacial ve bifacial teknolojilerini kullanarak sektöre hızlı bir giriş yaptığını anımsatan Evrim Ayana, ilave yatırımlarla son olarak Cam-Cam teknolojisini üretim modeline dâhil ettiklerini vurguladı.

Güneş enerjisi panellerinin hücre teknolojilerinin geliştirilmesine yönelik Ar-Ge çalışmalarının oldukça hızlı ilerlediğini kaydeden Ayana, standart güneş panellerine göre daha dayanıklı ve verimliliği yüksek CamCam panellerinin üretimine başladıklarını, Cam-Cam üretiminin Kıvanç Enerji’nin TOPCon teknolojisiyle panel üretimi gerçekleştirmesinin önünü açtığını ifade etti.

“Yeni teknolojilerle üretim yapan rekabette öne çıkıyor”

Güneş enerjisi santralleri üretiminde son yıllarda rekabetin arttığını, yeni teknolojilerle üretim yapan firmaların rekabette öne çıktığına dikkat çeken Evrim Ayana, bu yarışta sektörün önde gelen firmaları arasında yer almayı sürdürmek için Ar-Ge çalışmalarına önem verdiklerini dile getirdi.

Güneş panellerinin yurt genelinde birçok noktaya satıldığını ileten Ayana; kalite, verimlilik ve müşteri memnuniyetine odaklı çalıştıklarını ifade etti. Ayana, sektördeki iddialı konumlarını ise şu sözlerle özetledi: “Panelimizi kullanan müşterilerimiz GES yatırımı yapacak firmalara tavsiye ediyor. Bu memnuniyeti görmek bizleri motive ediyor. İhracata yönelik çalışmalarımızı da şekillendirmeye başladık. Güneş paneli üretiminde hücre üretimi dâhil, tüm bileşenleri ülkemizde üretebilmek için fizibilite çalışmalarını sürdürüyoruz, hayata geçirdiğimiz işlerde en iyisini gerçekleştirmek üretim anlayışımızın odağında bulunuyor.”

Kıvanç Enerji için Cam-Cam teknolojisiyle güneş enerjisi paneli üretiminin dünyada en yeni teknoloji olan TOPCon’a geçişi sağlayacağını dile getiren Evrim Ayana, TOPCon teknolojisinin güneş panellerinin verimliliğini daha fazla artırmak için geliştirildiğini, geleneksel güneş panellerine göre daha yüksek verimliliğe sahip TOPCon panellerin, aynı alanda ve aynı güneş ışığı miktarından daha fazla elektrik üretimine imkân sağladığını kaydetti. Düşük güneş ışığı koşullarında bile daha verimli olan TOPCon panellerin kullanım süresinin 30 yılı bulduğuna dikkat çeken Evrim Ayana, geleneksel güneş panellerine göre TOPCon panellerden 5 yıl daha fazla faydalanıldığını altını çizdi.

TOPCon panellerin daha fazla elektrik üreten, daha düşük maliyetli ve daha çevre dostu bir teknoloji olarak öne çıktığını belirten Ayana, “Kıvanç Enerjiolarak TOPCon güneş panellerini 16 BB olarak üreteceğiz. Mayıs ayında fabrikamızda bir üretim hattının TOPCon panel üretimine başlamasını planlıyoruz. Bu yatırımlarımızla Kıvanç Enerji’yi daha büyütmeyi, ülke ekonomisine desteğimizi artırmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

“Yapay zekâyla verimli ve kaliteli paneller üretiyoruz”

Enerji sektöründe hidroelektrik, güneş, rüzgâr ve kojenerasyon yatırımlarıyla yer alan Kıvanç Enerji’nin güneş enerjisi santrallerinde kullanılan panel üretiminde yüzde 100’ün üzerinde büyüme hedeflediğini kaydeden Evrim Ayana, Adana’da yaklaşık 230 bin metrekare alana sahip komplekste en son teknolojileri ve kaliteli bileşenleri kullanarak imalat yaptıklarını iletti. 2023 yılının başında, ilk hatta 600 MW kurulu güce ulaştıklarını, üretimi Ekim ayında ise ikinci hatla destekleyip, kurulu gücü 1,2 GW’a çıkardıklarını hatırlatan Ayana, birçok noktada yapay zekâ destekli kalite kontrol sistemleri kullanmaları sayesinde standartları yüksek ürünlere imza attıklarını bildirdi.

Çarpık Kentleşmenin Önüne Geçilmeli

TÜİOSB Yönetim Kurulu Başkanı ve OSBÜK Yönetim Kurulu Üyesi Gül Akyürek Balta, yeni dönemde yerel yönetimlerin öncelikle çarpık kentleşmenin önüne geçilmesi için son derece rasyonel yaklaşımla politika üretmesi gerektiğini söyledi.

Dünya Gazetesi’nden Müjde Demir’in haberine göre; Gül Akyürek Balta, kentin coğrafi konumu, iklim özellikleri, sanayisi, ticareti, ihracatı, tarımı, serbest bölge ve liman şehri olması özellikleriyle bugüne kadar çok hızlı göç aldığını kaydetti.

Bu bağlamda, süreç içerisinde plansız yapılaşmanın kentin öncelikle çözüme kavuşturulması gereken sorunlarından biri haline geldiğine değinen Akyürek Balta, bütün bu gelişmelerin, barınma, alt yapı ve istihdam gibi var olan sorunların daha da ağırlaşmasına neden olduğuna vurgu yaptı. Akyürek Balta, “Yerel yönetimlerin çevreci bir yaklaşımla, yeşil ekonomiyi gözeterek, politika geliştirmeleri bu noktada çok büyük önem taşıyor.” diye konuştu.

Mersin’deki sanayi ve tarım sektörünün bölgenin ve ülkenin kalkınması için hayati öneme sahip olduğunu kaydeden Akyürek Balta, şöyle konuştu:

“Mersin’in bölgeye özgü yerel dönüşüm süreçlerinin harekete geçirilmesi için, yerel yönetimlerin kentin tüm paydaşları arasında koordinasyonu sağlamaları ve gerektiğinde yerel ile merkezi yönetim arasında köprü misyonunu üstlenmeleri daha sağlıklı olacaktır.”

Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul’dan Sektöre Yön Veren Bilgi ve İlham Dolu Etkinlikler

Yapı Fuarı 2024 Etkinlik Programı; mimarlık, tasarımda inovatif yaklaşımlar, yapay zeka, sürdürülebilirlik ve yapı malzemeleri konulu buluşmalara ev sahipliği yapacak!

Balkanlar, Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’yı kapsayan bölgedeki en büyük, dünyada ise beş büyük yapı fuarından biri olan Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul bu yıl 46’inci kez kapılarını açmaya hazırlanıyor. Yapı, inşaat malzemeleri ve teknolojileri alanında 10.000’den fazla yabancı profesyonel alıcının beklendiği fuarda iz bırakacak etkinlikler düzenlenecek.

Türk yapı sektörünün en uzun süredir düzenlenen fuarı olan Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul, bu yıl yapı, inşaat malzemeleri ve teknolojileri alanında 10.000’den fazla yabancı profesyonel alıcıyı 17-20 Nisan tarihleri arasında İstanbul’da TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde ağırlayacak.

Güçlü küresel ağını inşaat sektörüne aktararak yeni iş olanakları, ortaklık ve satın alım fırsatları yaratmayı hedefleyen fuar, sektör temsilcilerini güçlü ve yön veren etkinliklerle buluşturacak.

Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul’da mimarlık, tasarımda inovatif yaklaşımlar ve yapay zeka, sürdürülebilirlik ve yapı malzemeleri konuları uzman isimler eşliğinde ele alınacak.

Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul’un 46 yıldır uluslararası bir platform olarak Türk inşaat sektörüne ayna tuttuğunu ifade eden Yapı Fuarı Direktörü Banu Keskin, “Yapı Fuarı’nda birbirinden farklı ülkelerden ziyaretçi ve katılımcılarımız olacak. Bu yıl 700 milyon Euro’luk bir iş hacmi hedefliyoruz. Katılımcılarımıza sunduğumuz benzersiz ihracat olanaklarının yanı sıra sektör profesyonellerinin güncel bilgi alışverişi yapabilmeleri için ideal bir platform görevi görüyoruz; yeni iş olanakları, ortaklık ve satın alım fırsatları yaratarak inşaat ve yapı sektörünün büyümesine katkı sağlamayı sürdürüyoruz. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Yapı Fuarı’nın düzenlediği etkinlikler sektörün trendlerini, önceliklerini belirleyecek. Bu yıl özellikle etkinliklerimizde tasarımda inovatif yaklaşımlar, yapay zeka, sürdürülebilirlik konularına odaklanıyoruz” dedi.Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul’da her güne farklı bir tema..

ICA Events tarafından düzenlenecek fuar, her yıl binlerce yabancı yatırımcıyla yerli iş ortaklarını bir araya getiriyor. Bölgedeki en etkili iş platformu ve Türk yapı sektörünün en uzun süredir düzenlenen fuarı olan Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul; Türkiye dışında Orta Doğu, Orta Asya ve Kuzey Afrika’dan da alıcıları cezbediyor. Bu yıl İtalya, Rusya, Avusturya, Almanya, Çin ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden katılımcıları ağırlayacak fuara, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Polonya ve Rusya pavilyon olarak katılıyor. Her yıl düzenlenen “VIP Alım Heyeti Programı” ile bu yıl 60’tan fazla ülkeden 400’ün üzerinde yabancı satın almacıya ev sahipliği yapacak. Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul 2024’te bilgi alışverişi sağlamak, inovasyonu teşvik etmek ve yapı sektöründe yeni fikirlerin tanıtılmasına ön ayak olmak adına iş geliştirmeye yönelik etkinliklerle dolu bir program hazırlandı. Yenilikçi Yapısal Ürünler, Ezber Bozan İnşaat Uygulamaları, Tasarımın Geleceğini Şekillendiren Teknolojiler, Doğa Esaslı Mimari Çözümler ile Yapı Sektöründe İletişim ve Pazarlama Eğilimleri odağında 70’i aşkın uzman akademisyen, mimar, tasarımcı ve fikir önderi, Salon 5’te özel kurulan YAPI ARENA’da olacak. Bu çerçevede Yapı Arena Sahnesi Oturumları, Mimari Ustalık Sınıfları ve Turları, Yapı Tech Garage Start-Uplar Buluşması ve Altın Mıknatıs Ödülleri olarak 4 farklı programa ev sahipliğiyapılacak.

• 17 Nisan Çarşamba, fuarın ilk gününde “Kutunun Dışında” teması ile inşaat sektörüne dair sıra dışı fikirler ve yenilikçi malzemeler gündeme taşınacak.

Fuarın ilk gününde dikkat çeken oturumlardan biri; Dönüşümün Yeni Kodu: Ezber Bozan İş Birlikleri başlığı ile yapı malzemeleri alanında son teknolojik yenilikler ve gelişmelerin irdelenmesi olacak.

• 18 Nisan Perşembe gününün teması “Tasarla Türet, Yapay Zeka ile Üret!” olacak. Konu çerçevesinde yapılacak etkinliklerde tasarımın evrimi, teknoloji ve yapay zeka ile ilgili yenilikler ele alınacak. 3D modelleme, akıllı malzemeler ve tasarım süreçlerindeki dönüşüm, malzeme teknolojilerindeki devrim ve akıllı binaların yaratıcı potansiyeli gibi konular, sektördeki ileri düzey çözümler ve yapay zeka destekli sürdürülebilir mimarlık tartışılacak.

Fuarın ikinci gününde dikkat çeken başlıklardan biri olarak Tasarım Teknolojilerinde Devrim: 3B, Yapay zeka ve IOT başlıklı oturumda tasarım dünyasında teknolojinin farklı kullanımlarına dikkat çekilecek.

19 Nisan Cuma gününün teması “Yeşilin Ötesinde”. Bu konu çerçevesinde ele alınacak oturumlarda inşaat sektöründe sürdürülebilirliğin önemine vurgu yapılacak. Bu özel gün, sektörde sürdürülebilir kalkınma hedeflerini ve çevresel etki odaklı tasarımı ele alacak; yeşilin ötesindeki konular arasında çevre dostu uygulamalar, topluma duyarlı projeler, karbon nötr yapılar, net sıfır hedefli uygulamalar, karbon ayak izini azaltan malzemeler ve sürdürülebilir mimari çözümler gündeme gelecek. Fuarın üçüncü günündeki 5 farklı oturumundan biri olan

Sürdürülebilirliğe Dürüst Bakış temasıyla işlenecek panelde, çevre dostu ve topluma duyarlı uygulamalar üstünde durulacak.

• 20 Nisan Cumartesi günü “Mimari İletişimin DNA’sı” teması ile söyleşilerde yapı sektöründe iletişim ve pazarlama alanlarına odaklanılacak. Fuarın bu son gününde merak uyandıran Yaratıcı Akrobasi: Disiplinler arası İş Birliği İle Şekillenen Hikayeler etkinliği ile marka iletişimi ve mimarlık disiplinlerine dikkat çekilecek.

Fuar deneyiminizi zenginleştirmek, sektöre yön veren mimar ve uzmanlar ile tanışmak, bilgi ve ilham almak için davetlisiniz! Fuar programını takviminize şimdiden kaydedin.

Yapı Master Class, Yapı Tech Garage ve Altın Mıknatıs “Stant Tasarımı Ödülleri” Hem yerel hem de yabancı katılımcıları bir araya getiren önemli bir uluslararası platform görevi görerek ziyaretçilerini cezbeden Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul 2024’te, Yapı Master Class ile mimarlar eşliğinde etkileşimli bir fuar deneyimi sunulacak. Yapı Master Class – Mimari Ustalık Sınıfları ve Özel Fuar Turları’na kayıt yaptıran ziyaretçiler, moderatörler ile fuar alanı içinde farklı ürün gruplarından katılımcı stantlarına ziyaret ederek günün teması ile ilgili sohbetlere katılacabilecek. Ziyaretçiler, etkinlik konukları olacak usta mimar ve mühendisler ile doğrudan bağlantı kurma imkânına sahip olarak, ürünleri öğrenme ve yerinde malzeme deneyimlerinden faydalanabilecekler. Yapı Tech Garage’da ise yapı sektörünün oyun değiştireni start-up ekosistemi tanıtılacak. Yapı tasarımı, uygulama ve müşteri deneyimi için ezber bozan teknolojik ürün ve hizmetler yeni girişimciler tarafından sunulacak. Fuar kapsamında Altın Mıknatıs “Stant Tasarımı Ödülleri” ile markalar ve ürünlerini sürdürülebilir ve yenilikçi bir şekilde tanıtan katılımcılar da ödüllendirilecek.

Yapı Fuarı-Turkeybuild İstanbul 2024’e Özel İskele-Kalıp Salonu!

Fuarda bu yıl, katılımcı firmaların etkileşimini artırmak için İKSD ve ICA Build Fuarcılık A.Ş. iş birliğiyle, İskele Kalıp firmalarına özel bir salon oluşturuluyor. İskele-Kalıp Sanayicileri Derneği üye firmalarının da yer alacağı bu özel salonda, katılımcılar ürünlerini sergileme ve yeni iş bağlantıları kurma fırsatı bulacak.

Etkinlik Programı:

17 Nisan Çarşamba – “Kutunun Dışında”

11:00-11:30 “Mimarlığın Bilindik Sınırlarını Genişletmek” – Anahtar Konuşmacı: Plugofis Kurucusu, Y. Mimar Büşra Al

11:30-12:30 “Yapıda Malzeme Devrimi: Yaratıcı İşlemler ve Yenilikçi Ürünler”- Moderatör: İletişim ve Marka Danışmanı, Lebriz Akdeniz

13:30- 14:15 “Dönüşümün Yeni Kodu: Ezber Bozan İşbirlikleri” – Moderatör: Urbankoop Kurucu Ortağı, Mimar Onur Atay

14:15-15:15 “Fikirden Ürüne Entegre Tasarım” – Moderatör: BINAA Kurucusu, Mimar Burak Pekoğlu

15:30-16:30 “Yapı Sektörünün Oyun Değiştireni: Start-Up Ekosistemi” – Moderatör: BTM Genel Müdürü Elbaşı 16:30-17:00 “Yapı Tech Garage Start-Up Sunumları”

18 Nisan Perşembe – “Tasarla Türet, Yapay Zeka ile Üret!”

11:00-11:30 “Yapay Zeka Okuryazarlığı”- Anahtar Konuşmacı: Sanatçı Eğitmen Bager Akbay

11:30-12:30 “Tasarım Teknolojilerinde Devrim: 3B, Yapay Zeka ve IoT”- Moderatör: Atlas Space CEO’su, Ahmet Burçin Gürbüz

13.30-14:15 “Dijital ve Fiziksel Doku: Mekan ve Malzeme Sentezi”- Moderatör: Urban Atölye&Tuşpa NK, Mimar Nilüfer Kozikoğlu

14:15-15:15 “Akıllı Binaların Yaratıcı Potansiyeli: Yapay Zeka Destekli Mimarlık”- Moderatör: Kadir Has Üniversitesi Mimarlık Bölüm Başkanı, Doç.Dr. Sabri Gökmen

15:30-16:30 “Mimarlıkta İş Birliği Aracı Olarak Teknoloji”- Moderatör: Degostudio ve Studio Pines Kurucu Ortağı, Volkan Taşkın

17:00-17:30 “Altın Mıknatıs Stant Tasarım Ödülleri” Töreni – Jüri üyeleri: TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası, İç Mimarlar Odası ve Endüstriyel Tasarımcılar Meslek Kuruluşu İstanbul şube yönetim yetkililerinden 5 bağımsız tasarımcı, mimar, mühendis.

19 Nisan Cuma – “Yeşilin Ötesinde”

11:00-11:30 “Doğa Esaslı Düşüncenin Temelleri”- Anahtar Konuşmacı: Praxis Landscape Kurucusu, Doğa Esaslı Çözümler Tasarımcısı, Enise Burcu Derinboğaz

11:30-12:30 “Sürdürebilirliğe Dürüst Bakış”- Moderatör: Teknoloji ve Sürdürülebilirlik İletişimcisi, Dr. Sertaç Doğanay

13:30- 14:15 “Taslakların Ötesinde: Karbon Nötr Yapılar İnşa Etmek”- Moderatör: Sürdürülebilir Binalar Ağı Eş-Koordinatörü, Y. Mimar Yasemin Somuncu

14:15-15:15 “Doğadan Öğrenen Mimarlık” – Moderatör: Praxis Landscape Kurucusu, Doğa Esaslı Çözümler Tasarımcısı, Enise Burcu Derinboğaz

15:30-16:30 “Sürdürebilir Tasarım İçin İş Birliği”- Moderatör: Degostudio & Studio OM Kurucu Ortağı, Özge Meriç

20 Nisan Cumartesi – “Mimari İletişimin DNA’sı”

12:30-13:30 “Mimari İletişimin Güncel Kodlar: Karar Vericilere Ulaşmak” – Anahtar Konuşmacı: FS Mimarlık Kurucu Ortağı, Mimar Sedat Bayrak

14:00-15:00 “Yaratıcı Akrobasi: Disiplinlerarası İş Birliği ile Şekillenen Hikayeler” Moderatör: Mercado Kurucu Ortağı ve Kreatif Direktörü, Yağız Genç

15:30- 16:30 “Olasılıklar Atlası: Tasarımda ve Yapıda Yeninin Rotası” Moderatörler: Degostudio & Studio OM Kurucu Ortağı, Özge Meriç ve Degostudio & Studio Pines Kurucu Ortağı, Volkan Taşkın

Tapu Harcı Düşürülürse KDV ve Kurumlar Vergisi’ndeki Kayıp Azalır

Belediyelerin rayiç bedellerin düşük kalmasından dolayı özellikle ikinci el konut satışlarında çok düşük değerden gösterildiğine dikkat çeken Abdullah Tolu, tapu harcının indirilmesi durumunda KDV ve Kurumlar Vergisi’ndeki kaybın azalacağını söyledi.

Ekonomim Köşe Yazarı Abdullah Tolu, bugünkü köşesinde seçim sonrasında başlayan yeni vergi tartışmalarını kaleme aldı. Tolu, söz konusu yazısında 2024’ün başında gündeme gelen vergi değişiklikleri ile ilgili Torba Yasa çalışmalarının, alınan bir kararla yerel seçimlerin sonrasına bırakıldığını anımsattı.

Abdullah Tolu, seçim sürecinin tamamlanmasıyla beraber, şimdi sırada OVP’de yer alan ve Temmuz ayına kadar sonuçlandırılması öngörülen yeni vergi düzenlemelerinin yer aldığını söyledi. 

Tolu, aslında Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek’in bugüne kadar yaptığı açıklamaların bazılarında yapılacak yeni düzenlemelerle ilgili ciddi ipuçları verdiğinin altını çizdi.  

Abdullah Tolu, 7597 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile onaylanan Orta Vadeli Program’da vergi ile ilgili belli başlı üç konu olduğuna dikkat çekti ve bunları şu şekilde sıraladı: 

1) Vergi tabanının genişletilmesi ve gönüllü uyumun yükseltilmesi, orta vadede doğrudan vergilerin de payının artırılması,     

2) Vergi harcamalarının incelenerek; etkin olmayan istisna, muafiyet ve indirimlerin kaldırılması,      

3) Kayıt dışılıkla mücadele edilmesi. 

Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek, şu an yüzde 1, 10 ve 20 olarak uygulanmakta olan KDV oranlarında bir yükselişe gidilmediğine, fakat yüzde 1 ve yüzde 10 KDV’ye tabi olan mal ve hizmetlerin yer aldığı listelerde değişiklikler olabileceğine vurgu yaptı. 

Ayrıca, Bakan Şimşek’in ÖTV konusuna değinmemesinin ardından sosyal medyada ÖTV oranlarında artışa gidilebileceği iddiaları gündeme geldi. 

Gayrimenkul Sektörüne Yeni Düzenleme

Ekonomim Köşe Yazarı Abdullah Tolu, gayrimenkul sektöründe özellikle ikinci el piyasasında ciddi vergi kayıplarının söz konusu olduğunun altını çizdi. 

“Bu durum tamamen halk arasında belediye rayici denilen tutardan gayrimenkullerin alınıp satılması işleminde yaşanıyor. Gayrimenkuller tapuda gerçek satış bedelinden değil de bu bedele göre oldukça düşük belediye rayici bedelinden alım satım işlemine konu yapılıyor” bilgilerini veren Tolu, bu durumun da tapu harcı başta olacak şekilde gelir vergisi, kurumlar vergisi, KDV ve tapu harcı kaybına sebep olduğuna dikkat çekti. 

Tolu, gayrimenkul sektörünün bu kaybın önüne geçilmesi için tapuda gerçek satış bedeli üzerinden işlem yapılmasını ancak tapu harcı oranlarının düşürülmesini istediğini belirtti. 

“Maliye burada tapu harcındaki indirime takılmamalı, bu satışlarda ortaya çıkan gelir vergisi başta olacak şekilde kurumlar vergisi ve KDV kaybına yoğunlaşmalı. Bir sektörün kendi sektöründe oluşan haksız kazancın vergilendirilmesini istemesi son derece önem arz ediyor. Bu husus gözardı edilmemeli” ifadelerine yer veren Tolu, daha önce kamuya yansıyan başka bir konuya da değindi. 

Tolu, birden fazla konutu olanlardan emlak vergisinin farklı oranlarda alınmasına ilişkin düzenlemenin de gündemde olduğunu belirtti ve “Konut ve iş yeri kiralamalarındaki vergi kayıp ve kaçağının önlenmesi için, bu sözleşmelerin e-devlet üzerinden yapılmasına ilişkin düzenlemenin de yasalaşması öngörülüyor” diyerek açıklamasını sonlandırdı. 

Kaynak: İnşaat Deryası

Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul İçin Geri Sayım Başladı

Yapı ve İnşaat Sektörünün merakla beklediği, dünyadaki beş büyük yapı fuarından biri olan Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul, 17-20 Nisan 2024  tarihlerinde TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenleniyor. Güçlü küresel ağını inşaat sektörüne aktararak yeni iş olanakları, ortaklık ve satın alım fırsatları yaratmayı hedefleyen, ihracat kaleminde önemli paya sahip Yapı Fuarı- Turkeybuild İstanbul için geri sayım başladı.

Türk yapı sektörünün en uzun süredir düzenlenen fuarı olan Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul, 17 Nisan’da TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde başlıyor. 17-20 Nisan tarihleri arasında açık olacak Fuar, her yıl olduğu gibi bu yıl da inşaat malzemeleri ve teknolojileri alanında binlerce yabancı yatırımcıyla yerli iş ortaklarını bir araya getirmek için gün sayıyor.

Bu yıl İtalya, Almanya, Rusya, Litvanya, Slovenya, Birleşik Arap Emirlikleri, Güney Kore,Polonya, Avusturya ve Çin’den katılımcıları ağırlayacak, 10.000’den fazla yabancı profesyonel alıcının beklendiği Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul’da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Rusya ve Polonya pavilyon olarak yer alıyor.  Her yıl düzenlenen “VIP Alım Heyeti Programı” ile bu yıl 70’den fazla ülkeden 400’ün üzerinde yabancı satın almacıya ev sahipliği yapacak Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul’a  55 bin ziyaretçi bekleniyor.

46. yılı deviren Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul’a yabancı katılımcı, alıcı ve ziyaretçi ilgisinin katlanarak devam ettiğini belirten Yapı Fuarı Direktörü Banu Keskin, “Ekonominin canlılığını koruması, işbirliklerin sürdürülebilirliği için fuarlar kritik başarı faktörü. Bölgedeki en etkili iş platformu olan Yapı Fuarı olarak, katılımcılarımıza benzersiz ihracat olanakları sunuyoruz; yeni iş olanakları, ortaklık ve satın alım fırsatları yaratarak inşaat ve yapı sektörünün büyümesine katkı sağlıyoruz.  45 yıldır olduğu gibi güçlü küresel ağımızı inşaat sektörüne aktarmayı sürdüreceğiz. Bu yıl70’den fazla ülkeden 400’ün üzerinde VIP satın almacı, 10 binden fazla uluslararası profesyonel alıcı ve  55 bin ziyaretçi bekliyoruz, 700 milyon Euro’luk iş hacmi hedefimiz bulunuyor” şeklinde açıklamada bulundu. 

Sektörü her yıl yeniliklerle tanıştırdıklarını da vurgulayan Keskin, “Bu yıl da oldukça verimli ve yol gösterici bir etkinlik programı hazırladık. Sektörün önderleri tecrübeleriyle yeni fırsatları, sektörün gittiği yönü anlatırken, girişimcilerimiz ise yapı sektörünün geleceğine dair yeni iş modellerini, ürünlerini ve fikirlerini bizlere sunacak. Bu açıdan Yapı Tech Garage alanının önemine dikkat çekmek isterim. Sektörün girişimcilerle biraraya gelerek daha yenilikçi, çözüm odaklı ve verimli sonuçlar elde edebilmesi, Türkiye’nin yapı alanındaki güçlü kaslarının daha da güçlenmesi adına oldukça önemli” dedi.

Dört gün boyunca bilgi ve ilham dolu etkinlikler

Yapı Fuarı 2024 Etkinlik Programı kapsamında dört gün boyunca bilgi ve ilham dolu etkinliklerde;mimarlık, tasarımda inovatif yaklaşımlar, yapay zeka, sürdürülebilirlik ve yapı malzemeleri konulu buluşmalar düzenlenecek. 17 Nisan’da “Kutunun Dışında” teması ile inşaat sektörüne dair sıra dışı fikirler ve yenilikçi malzemeler gündeme taşınacak. 18 Nisan’da “Tasarla Türet, Yapay Zeka ile Üret!” teması ile tasarımın evrimi, teknoloji ve yapay zeka ile ilgili yenilikler ele alınacak. 3D modelleme, akıllı malzemeler ve tasarım süreçlerindeki dönüşüm, malzeme teknolojilerindeki devrim ve akıllı binaların yaratıcı potansiyeli gibi konular, sektördeki ileri düzey çözümler ve yapay zeka destekli sürdürülebilir mimarlık tartışılacak. 19 Nisan Cuma- “Yeşilin Ötesinde” oturumu ile inşaat sektöründe sürdürülebilirliğin önemine vurgu yapılacak. Bu özel gün, sektörde sürdürülebilir kalkınma hedeflerini ve çevresel etki odaklı tasarımı ele alacak; yeşilin ötesindeki konular arasında çevre dostu uygulamalar, topluma duyarlı projeler, karbon nötr yapılar, net sıfır hedefli uygulamalar, karbon ayak izini azaltan malzemeler ve sürdürülebilir mimari çözümler gündeme gelecek. 20 Nisan’da “Mimari İletişimin DNA’sı” söyleşilerinde yapı sektöründe iletişim ve pazarlama alanlarına odaklanılacak.

Yapı Master Class, Yapı Tech Garage ve Altın Mıknatıs “Stant Tasarımı Ödülleri”

Hem yerel hem de yabancı katılımcıları biraraya getiren önemli bir uluslararası platform görevi görerek ziyaretçilerini cezbeden Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul 2024’te,  Yapı Master Class ile mimarlar eşliğinde etkileşimli bir fuar deneyimi sunulacak. Yapı Master Class’a kayıt yaptıran ziyaretçiler, moderatörler ile fuar alanı içinde farklı ürün gruplarından katılımcı stantlarına ziyaret ederek günün teması ile ilgili sohbetlere katılabilecek. Ziyaretçiler, etkinlik konukları olacak usta mimar ve mühendisler ile doğrudan bağlantı kurma imkânına sahip olarak, deneyimlerinden faydalanabilecekler. Yapı Tech Garage‘da ise yeni girişimciler inovatif ürünlerini sergileme fırsatı bulacaklar. Fuar kapsamında Altın Mıknatıs “Stant Tasarımı Ödülleri” ile markalar ve ürünlerini sürdürülebilir ve yenilikçi bir şekilde tanıtan katılımcılar da ödüllendirilecek.

Yapı Fuarı-Turkeybuild İstanbul 2024’e Özel İskele-Kalıp Salonu!

Fuarda bu yıl, katılımcı firmaların etkileşimini artırmak için  İKSD ve ICA Build Fuarcılık A.Ş. işbirliğiyle, İskele Kalıp firmalarına özel bir salon oluşturuluyor. İskele-Kalıp Sanayicileri Derneği üye firmalarının da yer alacağı bu özel salonda, katılımcılar ürünlerini sergileme ve yeni iş bağlantıları kurma fırsatı bulacak.  

Fuar deneyiminizi zenginleştirmek, sektöre yön veren mimar ve uzmanlar ile tanışmak, bilgi ve ilham almak için davetlisiniz! Fuar programını takviminize şimdiden kaydedin.

Kalyon PV Güneş Teknolojileri Fabrikası, Üretim Kapasitesini Artırıyor

Kalyon PV Güneş Teknolojileri CEO’su Ersan Tüfekçi, “Bu yıl içinde Faz 4 üretim tesisini hayata geçirmeyi hedefliyoruz” dedi.

Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen fotovoltaik panel fabrikası ve güneş enerjisi santrali yatırımlarına imza atan Kalyon Holding’in güneş enerjisi alanındaki ilk adımı olan Kalyon Fotovoltaik (PV) Güneş Teknolojileri Fabrikası, kuruluşundan bu yana istikrarlı bir şekilde üretim kapasitesini artırıyor. 2020’de ilk aşama olan Faz 1 üretim tesisinin 500 MW kapasitesi, 1 Mayıs 2021’de açılan Faz 2 üretim tesisiyle bin 200 MW’a çıkarıldı. Faz 3 üretim tesisinin yatırım kararı ise 2022 Eylül ayında alındı ve 6 ay gibi kısa bir sürede Şubat 2023’te Faz 3 tamamlandı. Böylelikle üretim kapasitesi hâlihazırda 2 GW’a ulaştı.


Yüzde 90 yerlilik oranıyla öne çıkıyor

Kalyon PV’nin Türkiye ve Avrupa’nın önde gelen M10 ingot, wafer ve solar hücre üreticisi olduğunu söyleyen Kalyon PV CEO’su Ersan Tüfekçi, yüzde 100 Türk sermayeli olan şirketin, güneş panellerinde yüzde 90 yerlilik oranıyla öne çıktığını dile getirdi. Endüstriyel tesislerden arazi kurulumlarına ve ev tipi kurulumlara kadar geniş bir kullanım yelpazesine sahip güneş panelleri ürettiklerini ifade etti.

Yenilenebilir enerji sektörünün, son yıllarda Türkiye’de önemli bir ivme kazandığını ve büyük bir gelişim gösterdiğini belirten Ersan Tüfekçi, bu gelişimin, çevresel kaygıların artması, enerji güvenliği endişeleri, teknolojik ilerlemeler ve düşen maliyetler gibi birçok faktörden etkilendiğini söyledi. Tüfekçi, özellikle iklim değişikliği ile mücadelede artan baskıların, bölgede yaşanan savaşların ve özellikle Avrupa’nın enerji talebinde alternatif rota arayışının yenilenebilir enerji kaynaklarına olan talebi artırdığına değindi.

Sera gazı emisyonlarını azaltmak için yenilenebilir enerjiye yatırım yapmaya yönelik politikalar geliştirildiğini anımsatan Tüfekçi, şunları kaydetti: “Yenilenebilir enerji teknolojilerindeki gelişmeler, özellikle güneş ve rüzgâr enerjisi gibi alanlarda maliyetleri düşürdü. Ayıca fosil yakıtların fiyat dalgalanmaları ve enerji güvenliği endişeleri, yenilenebilir enerjiye olan talebi artırıyor. Yenilenebilir enerjiye yapılan yatırımların giderek artacağını düşünüyorum. Kurumsal ve finansal yatırımcılar, yenilenebilir enerji projelerine oldukça ilgi gösteriyorlar. Bu durum sektördeki büyümeyi destekliyor.”

“Yıllık yatırım hedefimiz 100 milyon doları ilk üç ayda tutturduk”

 2024 yılı için yatırım hedefini 100 milyon dolar olarak belirlediklerinisöyleyen Ersan Tüfekçi, bu hedefi GE Vernova Solar & Storage Solutions ve Inogen ile iş birliği anlaşması yaparak gerçekleştirmiş olduklarını ekledi.

Yılın ilk üç ayında yıllık yatırım hedefini tutturduklarını belirten Tüfekçi, Türkiye’nin ihtiyacı olan yenilenebilir ve sürdürülebilir enerji ihtiyacını tamamen yerli ve millî kaynaklarla sağlayarak, Türkiye’nin daha yaşanılabilir yarınlara ulaşmasına destek olmak, bunu da yaparken enerji ithalatının önüne geçebilmek istediklerinin altını çizdi. Enerji sektöründe millî sorumluluk bilinciyle yatırımlarına devam ettiklerini aktaran Tüfekçi, “Tamamen yerli kaynaklarla ürettiğimiz güneş panelleri ile de teknoloji geliştirme alanında da Türkiye’ye katma değerli üretim sağlıyoruz” dedi.

“Güneş enerjisi alanında teknoloji üretim üssüyüz”

Sadece bir panel üreticisi değil, aynı zamanda güneş enerjisi teknolojileri alanında bir teknoloji üretim üssü olduklarına dikkat çeken Ersan Tüfekçi, Kalyon PV’nin gelecekte yenilenebilir enerji projeleriyle sadece Türkiye’nin değil, dünya enerji sektörünün de şekillenmesine katkıda bulunmayı sürdüreceklerini ifade etti. Bu süreçte inovasyon, kalite standartlarına uygunluk ve çevresel sürdürülebilirlik prensipleriyle sektöre öncülük etmeyi hedeflediklerini ekleyen Tüfekçi, “Türkiye’nin güneş enerjisi potansiyelini maksimum düzeyde değerlendirme vizyonumuz doğrultusunda hareket ediyoruz” ifadesini kullandı.

“GES’lerin 2028 yılında 30 bin MW’a ulaşması bekleniyor”

Ersan Tüfekçi, hükümetin başta yenilenebilir enerji kaynakları olmak üzere, alternatif enerji kaynaklarının kullanımını ülke genelinde daha da yaygınlaştırma hedefi açıkladığını hatırlattı. 254 milyar dolarlık yenilenebilir enerji ihracatını artırmanın da bu hedefler arasında yer aldığını aktaran Tüfekçi, 12’nci Kalkınma Planı’na ve TEİAŞ verilerine göre de yaklaşık 10 MW olan güneş enerjisi kurulu gücünün, 2028 yılında 30 bin MW’a ulaşmasının öngörüldüğü bilgisini paylaştı.

“Yerli ‘Seed’ Üretimimizi Gerçekleştirdik”

Kalyon PV’nin yıllık 2 GW’lık güneş panelini; ingot, wafer, hücre ve modül olarak entegre biçimde ürettiği bilgisini veren Ersan Tüfekçi, 2023 yılında Faz 4 yatırım kararı alınarak 10 GW üretim kapasitesi hedefine bir adım daha yaklaştıklarını aktardı. Bu yıl içinde Faz 4 üretim tesisini hayata geçirmeyi hedeflediklerini dile getiren Tüfekçi, ayrıca Kalyon PV’nin Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli noktalarındaki güneş enerjisi santrallerinin panel tedarikçisi olarak önemli bir rol oynadığından söz etti.

2023 yılında ABD’ye ilk yüksek tonajlı ihracatlarını gerçekleştirdiklerini anlatan Tüfekçi, “İhracattaki başarılarımızı bu yıl Belçika’yı ekleyerek devam ediyoruz. Öte yandan geçtiğimiz şubat ayında Çin’in tekelini kırarak, güneş paneli üretiminin ilk adımındaki en önemli ögelerden biri olan yerli “Seed” üretimimizi gerçekleştirdik” diye konuştu.

“Güneş Enerjisi, Türkiye’nin Lider Kurulu Gücü Olacak”

ENSİA Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı, güneş enerjisinde bugüne kadar devreye alınan kurulu gücün 4,5 katının gelecek 12 yılda devreye alınacağını belirterek, “Kurulu güç bakımından tüm enerji kaynakları içinde güneş enerjisi liderliği alacak” dedi.

Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ENSİA) Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı, Türkiye’nin güneş enerjisi kurulu gücünün bu yılın mart sonu itibarıyla 12 bin 636 MW’a ulaştığına değinerek, söz konusu rakamın 2035 yılında 53 bin MW’a çıkacağının hesaplandığını bildirdi. Kalaycı, “Ülkemizin elektrik enerjisi kurulu gücüne her yıl en az 3 bin 500 MW seviyesinde güneş enerjisi santrali devreye alması gerekiyor. Bu büyük ivmeye gerek mevzuat gerekse üretim, iletim ve dağıtım altyapımız ile hazır olmamız gerekiyor” dedi.

“Hızımızı 2.5 kat artırmalıyız”

Dünya Gazetesi’nden Özlem Sarsın’ın haberine göre; Türkiye’nin elektrik enerjisindeki kurulu gücünde bu yılın ilk iki ayında 230 MW’lık artış elde edildiğine dikkat çeken Kalaycı, Şubat ayı itibarıyla Türkiye’de ilk kez güneş enerjisi kurulu gücünün rüzgâr enerjisini geride bıraktığını kaydetti. Güneş enerjisi sektörünü kaydettiği ivmenin rakamlara da yansıdığını belirten Kalaycı, şöyle devam etti: “Güneş enerjisi ilk kez 2024 Şubat ayında rüzgâr enerjisini geçti.

Bu önemli bir gelişme, çünkü güneş enerjisi, rüzgâr enerjisine göre çok daha yeni bir sektör. 26 yıllık bir sektör olan rüzgâr enerjisini geçerken; kurulu güç bakımından ithal kömür, linyit gibi kaynakları da geride bıraktı. Şu an Türkiye’deki en büyük kurulu güç doğal gazda. Ardından barajlı hidroelektrikler ve güneş enerjisi geliyor. Sektör kurulu güçte 3’üncü sıraya yükseldi. 2035 senesinde güneşin kurulu güç anlamında lider olmasını bekliyoruz. Bu nedenle hızımızı 2.5 katına çıkarmamız gerekiyor.”

“Her ay en az 300 MW GES devreye almamız gerekiyor”

ENSİA Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı, Türkiye’nin Ulusal Enerji Planı’nda ve “Net Sıfır” vizyonunda belirlediği hedeflere ulaşması için her ay en az 300 MW GES devreye alması gerekirken, mevcut durumun bunun çok gerisinde olduğunu hatırlattı. İş yapma kabiliyeti ve piyasa alımları bakımından hızlılık ve güvencenin dikkate alınması gerektiğinin altını çizen Kalaycı, şu değerlendirmeyi yaptı: “Güneş enerjisinde geçen 10 yılda devreye aldığımız kurulu gücün 4,5 katını gelecek 12 yılda devreye alacağız. Böylesine büyük bir devinimden söz ediyoruz.

Buradaki en büyük sıkıntı lisansız projelerdeki kapasitelerde şu an hâlâ az kapasite açıklanıyor. Aslında yatırım tarafında ilgi var ama kapasite açılmadığı için trafo merkezlerine bağlanılamıyor. Her şey hazır, panel fiyatları oldukça uygun seviyelere geldi, finansal koşullar kötü olmasına rağmen yatırım maliyetleri karşılanabiliyor. Ancak yatırımcılar bağlantı sorununda takılıp kalıyor. TEİAŞ’ın kapasite sorununa hızla çözüm bulması gerekiyor. Yılda belki 4 bin MW kapasite açılıyor olması gerekiyor.”

“Panel fabrikaları düşük kapasite ile çalışıyor”

Türkiye’nin güneş enerjisinde 2024 yılını 2 bin MW’ın altında bir kurulu güç artışı ile kapatacağı öngörüsünde bulunan Alper Kalaycı, şu an ulaşılan kapasite rakamlarının olması gereken hızın yarısından daha az olduğuna dikkat çekerek, hedeflere erişme anlamında gidilmesi gereken daha çok yol olduğunu kaydetti.

Türkiye’de faaliyet gösteren irili ufaklı 72 güneş paneli fabrikasının toplamda 48 bin MW gibi çok yüksek bir kapasiteye ulaştığına değinen Kalaycı, arz ve talep arasında derin bir uçurumun bulunduğunu iletti. Üreticilerin ihracat kanallarını açmak ve Çin ile uluslararası piyasalarda rekabetçi bir yapıya kavuşmak zorunda olduklarını vurgulayan Kalaycı, “Fabrikalarımızın kapasiteleri ile Türkiye’nin ihtiyacı arasında kapanmaz bir fark var.

Türkiye pazarının yüzde 5’ini karşıladığımızda geri kalan yüzde 95 üretim ne olacak? İşte bu yüzden firmalarımız yönünü yurt dışı fuarlara çevirmiş vaziyette. Çin panellerinin giremediği pazarlara girebilme şansları var. Amerika’da panel üretimine başlayan Türk firması var. En büyük sıkıntı panel üretimi fabrikalarımızın düşük kapasitelerle üretim yapıyor olması. Böyle giderse fabrikaların belki de yarısı 1 sene içinde kapanabilir. Ciddi bir eleme yaşanabilir” ifadelerini kullandı.

Panel fabrikalarının içinde bulunduğu açmaza dikkat çeken Başkan Alper Kalaycı, “500 MW’lık fabrikada 100 MW üretmeye çalışacaksınız, üç vardiya çalışabilecekken belki bir vardiya çalışacaksınız. Anti damping çerçevesinde Türkiye’ye dışardan panel girişinin önü büyük ölçüde kesildi. Ancak bu durum yüzlerce konteyner dolusu güneş paneli üreten ekipman girişine sebep oldu. Ayrıca panellerde kullanılan ham maddede Türkiye, kayda değer miktarda ithalat yapıyor. Dengeyi yakalayamadık. İyi bir planlama ve ihtiyaca göre analizler yapıldıktan sonra üreticilere izinler verilseydi, mevcut üreticiler bu zor duruma düşmeyecekti” dedi.

İstinyePark’ın Değeri 1.2 Milyar Dolara Ulaştı

Doğuş Holding ve Qatar Investment Authority, İstinyePark’taki azınlık hisselerini Orjin Group’a 500 milyon dolara sattı. Anlaşmayla birlikte İstinyePark’ın değeri 1,2 milyar dolara ulaştı.

2007 yılında faaliyete geçirilen İstinyePark İstanbul Alışveriş Merkezi Orjin Gayrimenkul ve Doğuş gruplarının ortaklığıyla varlığını devam ettiriyordu.

AVM’nin yüzde 58 payına sahip olan Orjin Gayrimenkul Grubu, yüzde 42 paya sahip olan Doğuş Turizm Sağlık Yatırımları Şirketi’nin hisselerinin de tamamını satın alarak İstinyePark’ın tamamının tek sahibi oldu.

Rekabet Kurumu tarafından onaylanan anlaşmayla birlikte kaynaklar İstinyePark’ın 1,2 milyar dolarda değerlendiğini bildirdi.

Orjin İstanbul’daki İstinyePark’ın yüzde 58 hissesine sahipti.

Kaynaklar Orjin kurucuları Zafer Yıldırım ve Zafer Kurşun’un AVM’yi gayrimenkul yatırım ortaklığına çevirmek istediğini ancak QIA-Doğuş ortak girişiminin bu teklifi kabul etmediğini ve nihayetinde hisselerini satmaya karar verdiğini belirtti.

QIA, Doğuş’un bankalarla olan 2,7 milyar dolarlık bir yeniden yapılandırma planını desteklemek için nakit arayışı içinde olduğu bir dönemde, 2020 yılında İstinyePark’a yatırım yapmıştı.

Katar varlık fonu, Doğuş Turizm’in yüzde 70’ine sahipken, geri kalan hisse Şahenk ailesine ait.

ATA GYO 12 Ayda 32,5 Milyon TL Net Kâra Ulaştı

ATA Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) 2023 yılında 32,5 milyon TL net kâra ulaştı.

Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı ATA GYO, 2023 yılında gösterdiği performansla gelirini 71.1 milyon TL’ye yükseltti. FAVÖK 37.5 milyon TL, net kar ise 32.4 milyon TL olarak kaydedildi. ATA Corner iş modeli ve cadde mağazaları sayesinde yüksek getirili bir portföy oluşturma çabalarını sürdüren şirketin toplam portföy değeri 2023 yılında 386 milyon TL’ye ulaştı. Sağlam finansal yapısıyla dikkat çeken şirket, öz sermayesini de 422 milyon TL’ye çıkardı. Tekirdağ ATACorner, Kayseri/Talas ve ATA Corner Lüleburgaz projeleri ile portföy değerini önemli ölçüde artarken, 2023’ün dördüncü çeyreğinde, Çanakkale Projesi’nden elde edilen KDV dahil 65.772 milyon TL’lik gelirle borç yükümlülükleri azaltıldı ve şirketin hasılatı olumlu yönde etkilendi.   Tekirdağ ATACorner, Kayseri/Talas ve ATA Corner Lüleburgaz projeleri sayesinde portföy değerini büyük oranda artıran şirket, 2023’ün dördüncü çeyreğinde Çanakkale Projesi’nden sağladığı KDV dahil 65.772 milyon TL’lik gelirle borçlarını azalttı ve hasılatını olumlu yönde etkiledi.

2023 yılı şirketin performansını değerlendiren ATA GYO Genel Müdürü Bedri Kurdoğlu şunları söyledi:

“ATA GYO olarak, yüksek enflasyon ortamı ve yaşanan ekonomik güçlüklere rağmen şirketimize, iş ortaklarımıza ve yatırımcılarımıza değer yaratmak için çalışmalarımızı özenle sürdürdük. Çanakkale Projesi’nden elde ettiğimiz satış gelirden dolayı son derece memnunuz.  Satıştan elde ettiğimiz gelirlerle borç yükümlülüklerimizin önemli bir kısmını yerine getirdik, nakit varlıklarımızın seviyesini arttırdık. ATA GYO’nun öncü projelerinden Tekirdağ AtaCorner, Ocak 2024 tarihinde iskan sürecini tamamlayarak açılışa hazır hale geldi. Yapılan anlaşmalar sonucunda Tab Gıda ile işbirliği içinde Burger King, Popeyes ve ayrıca Kahve Dünyası, MRDIY gibi güçlü markalar lokasyonumuzda faaliyetlerine başladılar. ATA GYO olarak hizmet verdiğimiz işletmelerin her zaman en yüksek başarıyı elde etmeleri için çalışırken; kalite, güven ve uygun fiyat sağlanması yönündeki hedeflerimiz doğrultusunda, en ekonomik çözümleri sunmaya devam ediyoruz. Şirketimiz, finansal hedefleri doğrultusunda gelirlerini artırmaya ve gayrimenkullerimizin değer artışıyla özkaynaklarını güçlendirmeye devam edecek.’’

Çin İmalat Sanayisi Aktivitesinde Artış

Çin’de imalat sanayinde ekonomik aktivite, Mart ayında 6 ayda ilk kez büyüme seyrine girdi. Bu artış, dünyanın en büyük ikinci ekonomisinin istikrar kazanmaya başladığına işaret etti.

Çin Ulusal İstatistik Bürosu’nun (UİB) açıkladığı imalat sanayi Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI), martta geçen aya göre 1,7 puan artarak 50,8’e yükseldi.

Endeks 5 ay sonra büyüme eşiği olan 50 puanın üzerinde çıkarken son bir yılın en yüksek seviyesine ulaştı.

UİB Kıdemli İstatistikçisi Cao Çinghı, şubat ayındaki Bahar Bayramı tatilinde üretiminin yavaşlamasının ardından Çin imalat sektörünün martta yeniden faaliyetlerine döndüğü ve piyasa aktivitesinin arttığını belirtti.

Ankete katılan 21 alt iş kolundan 15’inde imalat aktivitesinde artış kaydedildiğini aktaran Cao, buna rağmen üretimde ve operasyonlarda sorunların devam ettiği sanayide artan rekabet ve yetersiz talepten yakınan üreticilerin oranının arttığına dikkati çekti.

İç ve dış talep arttı

İç ve dış talepteki artışın imalat aktivitesini canlandırdığı gözleniyor.

İmalat PMI içinde yeni siparişler alt endeksi martta geçen aya göre 4 puan artışla 53’e, yeni ihracat siparişleri alt endeksi ise 5 puan artışla 51,3’e ulaştı.

İmalat PMI, Kovid-19 sonrası toparlanma işaretlerinin görüldüğü 2023’ün ilk 3 ayındaki yükselişin ardından Mart 2023’te 51,9’a çıkmıştı.

Bu tarihten itibaren daralmaya başlayan endeks, Eylül 2023’te 5 ay sonra ilk kez büyüme eşiği olan 50 puanı aşmış ancak yılın son çeyrekte yeniden daralma seyrine girmişti.

Endeks, 2024’ün ilk iki ayında da daralma seyrini sürdürmüş, ocakta 49,2, şubatta 49,1 seviyesinde kalmıştı.

PMI endekslerinde 50’nin üzerindeki değerler ekonomik faaliyetlerdeki artışa, altındaki değerler ise azalmaya işaret ediyor.

İmalat dışı PMI

Bu arada, hizmetler, inşaat, madencilik ve tarım gibi sektörleri kapsayan imalat dışı PMI ise martta son 3 aydaki yükselişini sürdürdü.

Şubatta 51,4 olan endeks, martta 1,6 puan artışla 53’e çıkarken büyüme eşiğinin üzerindeki seyrini korudu.

İmalat dışı PMI içinde hizmetler alt endeksi geçen aya kıyasla 1,4 puan artışla 52,4’e, inşaat sektörü alt endeksi ise 2,7 puan artışla 56,2’ye yükseldi.

İş beklentileri alt endeksleri her iki sektörde artış kaydetti.

İmalat ve imalat dışı aktivite endekslerinin bileşiminden oluşan Bileşik PMI, şubattaki 50,9 seviyesinden martta 52,7’ye yükseldi.

Kaynak: Bloomberg HT

Türkiye Genelinde Yalıtımlı Konut Sayısı 4 Milyon 400 Bin Düzeyinde Kaldı

İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, Türkiye’de her 10 konuttan sadece 2’sinin yalıtılmış durumda olduğuna dikkat çekti.

Ülkemizde 2023 yılı itibarıyla toplam konut sayısı 22 milyona ulaştı. Buna karşın, yalıtımlı konut sayımız 4 milyon 400 bin düzeyiyle sınırlı kaldı. Türkiye’deki bina stokunun iyimser bir tahminle sadece yüzde 20’sinin TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kurallarına uygun yalıtılmış durumda olduğunu kaydeden İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, “Karşılaştığımız her 10 konuttan 8’i enerji tasarrufu ve bina ömrü bakımından gerekli olan yalıtım uygulamalarına sahip değildir. Oysa ki yalıtım gerek ülkemizin ekonomik kalkınması gerek enerji tasarrufu gerekse sürdürülebilir bir gelecek için milli görevimizdir” dedi.

Türkiye’nin cari açığının en önemli nedeninin tüm ithalat içindeki yüzde 20-25 gibi ciddi bir paya sahip olan enerji ithalatı olduğunu aktaran Murat Savcı, “Türkiye’nin enerji ithalatı faturası 2023 yılında 69 milyar 115 milyon dolar olarak kayda geçmiştir. Ülke olarak milyarlarca dolar ödeyerek kullandığımız enerjiyi yurtdışından satın almaktayız. Tükettiğimiz enerjinin yüzde 40’ı binalarda, yaklaşık yüzde 30’u sanayide, geri kalanı da ulaşım ve tarım gibi alanlarda kullanılmaktadır. Binalarımızda tükettiğimiz enerjinin ise yüzde 80’ini ısıtma ve soğutma amaçlı kullanmaktayız. Konutlarda en sık karşılaşılan problem ‘yalıtım eksikliğinden dolayı ısınamama’ sorunudur. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Gelir ve Yaşam Koşulları araştırmasına göre nüfusun yüzde 39,3’ü konutunda yalıtım eksikliğinden dolayı ısınma sorunu yaşamaktadır. Nüfusun yüzde 36,9’u ise sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçeveleri vb. problemlerle karşılaşmaktadır” diye konuştu.

Isı yalıtımının, kendini kısa zaman içerisinde amorti ederek hem daha iyi ısınmanızı hem de enerji faturalarınızda tasarruf etmenizi sağladığını vurgulayan İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, yalıtım için harcanan maliyetin lüks bir harcama değil, aksine tasarruf ve konforun yakalanması için yapılması gereken ciddi bir yatırım olduğunu hatırlattı. Doğru yalıtım malzemesi, doğru kalınlık ve doğru uygulama ile yalıtım yapmanın, bina ömrü boyunca en iyi getiriyi ve en yüksek konforu sağlayacağını ifade eden Savcı, “Sadece yönetmeliklere uygun yapılan yalıtım ile bir bina, yalıtımsız bir binaya göre %60’ın üzerinde enerji tasarrufu sağlamaktadır. Isıtma, soğutma, aydınlatma ve diğer tüketimleri için çok düşük miktarda enerjiye ihtiyaç duyan Neredeyse Sıfır Enerjili Bina (NSEB) konsepti ile ise çok yüksek enerji verimliliği elde edilebilmekte ve yalıtımsız bir binaya göre ortalama yüzde 90 daha az enerji tüketimi mümkün olabilmektedir. Dolayısıyla bu denli dışa bağımlı olduğumuz enerji tüketiminde tasarruf konusunda almamız gereken önlemlerin başında yalıtım uygulamaları gelmektedir. Tüm binalarımızın TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kurallarına uygun yalıtılması halinde, ülke olarak enerji tüketiminde yüzde 14, doğalgaz tüketiminde ise yüzde 26,4 gibi önemli oranlarda tasarruf etmemiz mümkün olacaktır. Unutmamak gerekir ki yalıtım kendini geri ödeyen bir sistemdir. Ülke ve hane ekonomisine katkı sağlamasının yanı sıra zararlı gaz salımlarının azaltılması ve çevreye katkısı da göz ardı edilemez boyuttadır. Bu nedenle her zaman yalıtıma ihtiyaç olduğu unutulmamalıdır” şeklinde konuştu.

İzocam’ın sloganı: “Bugünlere yalıtım, yarınlara yatırım”

Yalıtım sektörünün lider kuruluşu İzocam olarak, bu yıl “Bugünlere yalıtım, yarınlara yatırım” sloganıyla yalıtımın önemine bir kez daha dikkat çektiklerini dile getiren Genel Direktör Murat Savcı, açıklamalarını şu sözlerle sürdürdü:

“Paris Anlaşması’ndaki gibi uluslararası taahhütlerin yerine getirilmesi, Türkiye’deki binaların daha az enerji harcayan çevre dostu bir yapıya kavuşmasına bağlıdır. 2050 yılına kadar karbon nötr olma hedefine ulaşabilmemiz için binalardan ortaya çıkan ısıtma ve soğutmadan kaynaklı emisyonları azaltılmamız gerekmektedir. Şu anda ülkemizde standartlara uygun yalıtımlı binalarda yıllık enerji sarfiyatı metrekare başına 120 – 150 kw düzeyindedir. Bina enerji verimliliği konusunda gelişmiş ülkelerde birim metrekare/yıl olarak enerji tüketimi ise 30-50 kw olarak belirlenmiş durumdadır. Dolayısıyla AB ülkeleri ile aramızda yaklaşık 4-5 kat fark bulunmaktadır.

Ülkemizde son dönemde enerji verimliliği ile ilgili önemli bir adım atıldı ve 1 Ocak 2023 tarihi itibariyle Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği’ndeki değerler güncellendi. Bununla birlikte, yeni yapılacak binalarda asgari enerji performansı “B”ye çıkarıldı. Düzenleme, ısı yalıtımında kullanılan yalıtım malzemesi kalınlıklarında kabaca cephelerde 3 cm, çatılarda 5 cm ve döşemelerde 3 cm mertebelerinde bir artışı da beraberinde getirdi. Bu düzenleme ile bir parseldeki toplam inşaat alanı 5 bin metrekareden büyük olan tüm binaların enerji performans sınıfının en az ‘B’ olacak şekilde inşa edilmesi ve kullanılacak enerjinin en az yüzde 5’inin yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanması zorunlu hale geldi. 1 Ocak 2025’ten itibaren ise bir parseldeki toplam inşaat alanı sınırı 5 bin metrekareden 2 bin metrekareye çekilerek neredeyse sıfır enerjili bina konseptinin kapsamı genişletilecek ve yenilenebilir enerji şartı yüzde 10’a getirilecek. Ancak enerjide dışa bağımlılığımızı azaltmak için tüm binaları kapsayan ve enerji verimliliğinde yüzde 20’den çok daha fazla iyileştirme hedefleyen düzenlemelere ihtiyacımız olduğunu da unutmamamız gerekmektedir.”

ABD İnşaat Harcamaları Şubat’ta Düştü

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Ticaret Bakanlığı, Şubat ayına ilişkin inşaat harcama verilerini açıkladı. Verilere göre ülkede inşaat harcamaları, yüzde 0,3 düştü.

Buna göre ülkede inşaat harcamaları, mevsim etkilerinden arındırılmış olarak şubatta bir önceki aya kıyasla yüzde 0,3 azalarak 2 trilyon 91,5 milyar dolar oldu.

İnşaat harcamalarına dair piyasa beklentisi, bu dönemde yüzde 0,7 artması yönündeydi. Düşüşünü ikinci aya taşıyan inşaat harcamaları ocakta da yüzde 0,2 azalmıştı.

Kamu inşaat harcamaları şubatta yüzde 1,2 azalırken, özel sektör inşaat harcamaları yatay seyir izledi.

Enda Enerji Halka Arza Başvurdu

Yenilenebilir enerji üreticisi ve Margun Enerji iştirakı Enda Enerji, halka arz için SPK’ya başvurduğunu duyurdu.

Yenilenebilir enerji alanında faaliyet gösteren Enda Enerji, halka arz için Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK) başvurdu.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, tamamı yenilenebilir kaynaklara dayalı 10 elektrik santrali ile halihazırda 180.18 megavat kurulu güce sahip Enda’nın halka arzı için Tacirler Yatırım yetkilendirildi.

Açıklamaya göre, sermaye artırımı yöntemi ile gerçekleştirilecek halka arzdan elde edilecek fon bağlı ortaklıklar bünyesindeki rüzgar ve hibrit GES santrallerinin, altyapı, kapasite ve verimlilik artışına yönelik yatırımlarının finansmanında kullanılacak.

Sağlanan fon ayrıca bağlı ortaklıklarının sermayesindeki payının artırılması, yurt içi ve yurt dışında, enerji sektöründe yatırım fırsatlarının fonlanması ile işletme sermayesinin güçlendirilmesinde kullanacak.

Copa,MCE Milano Fuarı’nda Yeni Ürünleriyle Dikkat Çekti

Copa Isı Sistemleri, genişleyen ürün yelpazesiyle Milano’da düzenlenen MCE – Mostra Convegno Expocomfort Fuarı’na katıldı. İklimlendirme, yenilenebilir kaynaklar, enerji verimliliği ve su sektörlerine yönelik en son teknoloji ve sistemlerin sergilendiği fuarda Copa; ısı pompası, fan coil, fanlı radyatör gibi yeni ürünlerini ziyaretçilere tanıttı.

İklimlendirme ve yenilenebilir enerji sektörlerindeki en önemli global buluşmalardan biri olarak kabul edilen ve bu yıl 43.sü düzenlenen MCE – Mostra Convegno Expocomfort Fuarı, 12 – 15 Mart 2024 İtalya’nın Milano şehrinde gerçekleşti. Dört gün boyunca iklimlendirme sanayi, akıllı çözümler ve yenilebilir enerji sektöründeki güncel gelişmelerin masaya yatırıldığı 2024 MCE Milano Fuarı’nda Copa; fuar boyunca standında dünyanın dört bir yanından gelen sektör profesyonelleri, tedarikçiler, iş ortakları ve ziyaretçileri ağırladı. 

Bu yıl 43’üncüsü gerçekleştirilen fuarda, Copa; ısı pompası, fan coil, fanlı radyatör gibi yeni ürünlerinin yanı sıra kombi, kazan, şofben, klima, panel radyatör gibi mevcut ürün yelpazesini de tanıttı. Copa, dört kıtada 40’tan fazla ülkeye ihracat yaptığı ürünlerini daha geniş bir kitleye sunma şansı buldu ve ziyaretçilere ürünleri hakkında ayrıntılı bilgiler sağlayarak sorularını yanıtlama fırsatı yakaladı.

Hatay’da Heyelan Riski Nedeniyle Taşınacak Bölgeye 228 Adet Konut İnşa Ediliyor

Hatay’ın Belen ilçesinde heyelan riski nedeniyle taşınmasına karar verilen Kömürçukuru Mahallesi’ne 228 konut inşa ediliyor.

Belen Kaymakamı Mahmut Sami Yılmaz, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğünce 228 konutun inşaatına başlanan Kömürüçukuru Mahallesi’ni ziyaret etti.

Çalışmaları inceleyen Yılmaz, yetkililerden bilgi aldı. Yılmaz, mahallenin, 2019’da meydana gelen heyelan nedeniyle yaklaşık 3 kilometre uzaklıktaki bir bölgeye taşınmasına karar verildiğini söyledi.

Mahalledeki bazı ikametlerin, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023’teki depremlerde de hasar gördüğünü belirten Yılmaz, şöyle konuştu:

“AFAD’ın çalışmasıyla 228 konut olarak planlanan proje depremin ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğüne devredildi. Büyük bir proje olarak tasarlanan konutlarda inşaat çalışmalarına başlandı. 400 yıllık mahallemiz, yeni yerine taşınacak, yeni bir mahalle oluşturulacak.”

Kaynak: AA

Gayrimenkul Yatırımcıları Son Dönemde Kentsel Dönüşüme Girecek Daireleri Satın Almak İstiyor

Emlak Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı, “Gayrimenkul yatırımcıları da son dönemde özellikle kentsel dönüşüme girecek daireleri satın almak istiyor.” dedi.

Emlak Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı, Özellikle deprem öncesi yapılmış eski yapıların metrekare fiyatları ile yeni inşa edilmiş yapıların metrekare değerli arasında üç katın üzerinde değer farkı bulunuyor. Bu durum son dönemde yatırımcıyı kentsel dönüşüm kapsamında yenilenebilecek evleri satın almaya yöneltti diyebiliriz. Emlak işletmelerimize son dönemde gelen yatırımcıların özellikle kentsel dönüşüme uygun yerler aradıklarını görüyoruz” dedi.

Türkiye genelinde bakanlık verilerine göre kentsel dönüşüm ile 2 milyon 200 bin bağımsız bölümün dönüşümü tamamlandı. 400 bin bağımsız bölümün ise dönüşüm süreci devam ediyor. Gayrimenkul yatırımcıları da son dönemde özellikle kentsel dönüşüme girecek daireleri satın almak istiyor.

Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Altın Emlak Global Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı, “Özellikle deprem öncesi yapılmış eski yapıların metrekare fiyatları ile yeni inşa edilmiş yapıların metrekare değerli arasında üç katın üzerinde değer farkı bulunuyor. Bu durum son dönemde yatırımcıyı kentsel dönüşüm kapsamında yenilenebilecek evleri satın almaya yöneltti diyebiliriz. Emlak işletmelerimize son dönemde gelen yatırımcıların özellikle kentsel dönüşüme uygun yerler aradıklarını görüyoruz. Hatta kat ilave hakkı olan, daha fazla metrekare yapılabilecek binalar yatırımcılar için öncelikli. Bazı ilçelerde ise çatı piyesli dairelerin, ayrı kata dönüşebilecek olması bu tür dairelere olan ilgili de artırıyor. Yarısı Bizden gibi dönüşüm kampanyaları ile uygun maliyetle binaların yenilenebilecek olması gayrimenkul yatırımcılarına yeni fırsatlar doğurabilecek” dedi.

Yarısı Bizden Uygulamaları Başladı

Özellikle İstanbul’da 1 milyon 233 bin bağımsız bölüm için Yarısı Bizden kampanyasına başvuru yapıldığını hatırlatan Özelmacıklı, “Önce Üsküdar sonra da Bahçelievler’de ilk Yarısı Bizden kampanyasından faydalanan kentsel dönüşüm uygulamaları başladı. Hak sahiplerine bir konut için 700 bin lira hibe, 700 bin lira kredi, iş yeri için de 350 bin lira hibe, 350 bin lira kredi desteği veriliyor. Kredi verilirken gelir ve kredi puanına bakılmıyor. Bakanlık ödemeleri hak sahibi adına yükleniciye dört taksitte yapıyor. Ücretin yüzde 10’unu inşaat devam ederken, yüzde 30’unu kabası bitince, yüzde 30’unu ince işçiliği bittiğinde, kalan yüzde 30’u ise iskan aldıktan sonra ödeniyor” şeklinde konuştu.

Başvuru Yapmayanlar Faydalanamıyor

Yarısı Bizden kampanyasına daha önce başvuru yapmayanların kampanyadan faydalanamadıklarını da ifade eden Özelmacıklı, “Ayrıca projedeki bağımsız bölüm sayısı veya inşaat alanının mevcut bağımsız bölüm sayısı veya inşaat alanının bir buçuk katını geçmesi halinde de kampanyadan faydalanılamıyor. Yapı ruhsatı 1 Nisan 2023`ten önce alınan yeni yapılar da gene kampanya dışında. Dönüşüm sürecinde bir ilk de yaşanıyor. Kampanya kapsamında taşınmazı kullanan kişiye bir kereye mahsus 100 bin lira da taşınma desteği verilecek. Dönüşüme girecek evde ev sahibi yaşıyorsa ev sahibi, kiracı varsa kiracı bu desteği alacak. Hak sahiplerinin ödemeleri ise ruhsat tarihinden itibaren 24 ay sonra başlayacak” dedi.

İnşaat Malzemesi Sanayisinde Üretim Artışı Yüzde 3,3 Oldu

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) Aylık Sektör Raporu’nun mart ayı sonuçlarını yayımladı.

İnşaat sektörü ve inşaat malzemesi sanayisine yönelik sonuçların değerlendirildiği rapora göre, inşaat malzemesi sanayisinde ocakta üretim artışı yüzde 3,3 oldu.

İnşaat malzemesi sanayisinin 10 alt sektöründe artış yaşanırken, 12 alt sektörde üretim azaldı.

Geçen yıl inşaat malzemesi sanayi üretimi 2022’ye göre yüzde 5,7 artarken, bu yükselişte birçok gelişme etkili oldu. Bu unsurların başında inşaat sektörünün 5 yıl aradan sonra yüzde 7,8 büyümesi geldi.

Yerel seçimler öncesi tüm belediyelerde kentsel dönüşüm faaliyetleri, güçlendirme çalışmaları, deprem ve afetlere hazırlık vaatleri öne çıkarken, hızlanması beklenen kentsel dönüşüm faaliyetlerinin 2024’te inşaat sektörüne 1,5 puan büyüme katkısı sağlaması öngörülüyor.

Deprem bölgesinde konut dışı binalar, kamu binaları ve sosyal donatı inşaatları sürerken, mart sonuna kadar bölgede 78 bin konutun inşaatı tamamlandı. Yıl sonuna kadar 122 bin konutun daha inşaatının tamamlanması hedefleniyor.

Bu yıl kamu yatırımlarında büyüme sınırlı olsa da devam eden ve yeni başlayacak öncelikli projelerle kamu inşaat faaliyetlerinin inşaat sektörünün büyümesine 1 puan katkı vermesi bekleniyor. 2024’te özel sektörün konut ve konut dışı inşaat faaliyetlerinde sıkılaşma politikaları ve yüksek faizler ve maliyetler nedeniyle sınırlı bir büyüme göstermesi öngörülüyor.

Rapora göre, inşaat sektöründe istihdam seviyesi de artıyor. 2023 yılının ikinci yarısında 1,78 milyon kişiye kadar yükselen ve son çeyrekte yüksek seviyesini koruyan istihdam, mevsimsellik sebebiyle Ocak 2024’te düştü. Ancak buna rağmen istihdam seviyesi 2023 ve 2022’nin ocak aylarının üzerinde seyretti.

İstanbul Park’ın İhalesi Tamamlandı

Birçok kez Formula 1’e ev sahipliği yapan İstanbul Park ihalesini Can Holding kazandı.

İstanbul Tuzla ilçesindeki, Akfırat mevkiinde 2003 yılında yapılan ve 2005 yılında ilk Formula 1 yarışlarının yapıldığı İstanbul Park Pisti için bugün yeni ihale yapıldı. İhaleye tek şirket katıldı.

Vakıflar Genel Müdürlüğü, 18 Temmuz 2003 tarihinde büyük hissedarları arasında TOBB ve İstanbul Ticaret Odası olan Formula İstanbul Yatırım A.Ş. (FİYAŞ) ile 20 yıllık kira sözleşmesi imzalamış ve tahliye işlemlerinin tamamlanmasının ardından 2 Nisan 2024 günü ihale kararı almıştı.

Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün bugün düzenlediği ihaleyi Bilgi Üniversitesi ve Doğa Koleji’nin de sahibi olan Can Holding kazandı.

İhale ilanına göre, tahmini bedeli 117 milyon 806 bin dolar olarak açıklanmış, işletme hakkı süresi ise 30 yıl olarak belirlenmişti.

İhale şartnamesinde, ihaleyi kazanan şirketin, pistte Formula 1 yarışlarının düzenlemesine ilişkin dikkat çeken bir madde bulunuyordu.

Sözleşmde “Yüklenici Formula-1 yarışlarının 2026 yılı itibari ile taşınmazda mevcut Formula-1 pistinde başlayacağını taahhüt edecek 2026 yılı dahil bu yıldan sonra yarışların yapılamadığı her yıl için o yıla ait Formula-1 anlaşma bedelinin yüzde 25’i kadar bedelin yıllık olarak idareye tazminat ödenmesi” ifadesi yer alıyordu.

AB, Yunanistan’a Yenilenebilir Enerjide Kullanılması İçin 1 Milyar Avro Destek Veriyor

Avrupa Birliği (AB), Yunanistan’da yenilenebilir enerji kaynaklarında kullanılması amacıyla verilecek 1 milyar avroluk desteği onayladı.

AB Komisyonu, Yunanistan’da yenilenebilir enerji üretimi ve depolanmasına ilişkin 2 proje desteğinin onaylandığını açıkladı.

Açıklamada, desteklenecek Faethon projesi kapsamında 252 megavatsaat kapasiteli 2 fotovoltaik ünite, entegre erimiş tuz depolama üniteleri ve trafo merkezi inşa edileceği, bu projeyle elektrik üretiminin sağlanacağı ve ihtiyaç fazlası enerjinin depolanacağı belirtildi.

Entegre lityum iyon pil enerji depolama sistemine sahip 309 megavatsaatlik bir fotovoltaik ünitenin inşasını içeren Seli projesiyle de elektrik üretimi ve şebeke istikrarının optimize edilmesinin amaçlandığı bildirildi.

Açıklamada, 2 proje inşaatının da 2025 yılının ortalarında tamamlanmasının planlandığı belirtilerek, desteğin 20 yıl boyunca fark sözleşmeleriyle verileceğine işaret edildi.

Söz konusu projelerin Yunanistan’ın iklim ve enerji hedeflerine ulaşmasına katkıda bulunacağı kaydedildi.

AB üyesi ülkelerin kamu desteklemelerini ne şekilde sağlayacaklarını belirleme yetkisi AB Komisyonunun görev alanına giriyor. Üye ülkeler, kamu desteklemelerini sadece rekabete zarar vermeyecek şekilde ve kamu yararına uygun durumlarda kullanabiliyor.

Mersin’de 44 Okulun İnşaatı Bu Yıl Tamamlanacak

Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, “Yapımı devam eden 49 okulumuzdan 44’ünün inşaatını bu yıl içerisinde tamamlamayı planlıyoruz.” dedi.

Vali Ali Hamza Pehlivan Başkanlığında, Mersin’de eğitim alanında hayata geçirilen, devam eden ve planlanan yatırımlarla, eğitim öğretim hizmetlerine ilişkin değerlendirme ve koordinasyon toplantısı gerçekleştirildi.

Vali Pehlivan toplantıda yaptığı konuşmada, il genelinde, Milli Eğitim Bakanlığının sağladığı desteklerle eğitim öğretim alanında her geçen gün hem donanım standartları, hem de fiziki şartların çok daha iyi seviyelere ulaştığını belirtti.

Geçen yıl ve bu yılın başından itibaren başlatılan 99 okul inşaatının devam ettiğini ifade eden Pehlivan, “Bunların 34’ünün inşaatını bitirdik. Öğrencilerimiz bu okullarımızda eğitim öğretim almaya başladı. Yapımı devam eden 49 okulumuzdan 44’ünün inşaatını bu yıl içerisinde tamamlamayı planlıyoruz. 15 okulumuzun da inşaatı ihale aşamasına gelmiş durumda. Bunların bütününe baktığımız zaman, yaklaşık 2 bin dersliği ilimizdeki eğitim öğretim hizmetlerine kazandırmış olacağız. Bu önemli yatırımların hayata geçmesi konusunda sağladıkları desteklerden dolayı başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere, Milli Eğitim Bakanımıza ve Bakanlığımızın ilgili birimlerine ilimiz adına şükranlarımızı sunuyorum. Bu yatırımlarla ilgili iş ve işlemleri, kontrol hizmetlerini gerçekleştiren Yatırım İzleme Koordinasyon Başkanlığımıza (YİKOB) ve Milli Eğitim Müdürlüğümüze de teşekkür ediyorum” dedi.

Toplantıda ayrıca, kentteki eğitim öğretim kalitesini daha da arttırmaya yönelik öğretmen ve öğrencilerin katılımıyla yürütülen çalışmalar, ulusal ve uluslararası nitelikteki bilim, teknoloji ve sosyal içerikli projeler ele alındı.

Makina Sektöründe Dijital Dönüşüm ve Üretim Süreçleri

Talaşlı İmalat Sanayinin önemli oyuncularından olan GNC Makina’nın Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Çetinkaya, dijital dönüşümü, sektörde bu dönüşümdeki süreçleri, yapay zekayı ve Kobi’lerin dönüşümdeki duruşlarını anlattı.

Dijital dönüşümün sadece sanayi alanında değil tüm sektörlerde en trend konu olduğunu belirten Gökhan Çetinkaya tüm bu dönüşümün temelinde üretimde verimliliği artırmanın olduğunu söyledi. Verimliliğin en üst seviyelere çıkmasıyla rekabet gücünün ve buna paralel olarak ihracatın da artacağını ifade eden Çetinkaya, tüm bunların da makinalarla gerçekleşeceğini belirtti. 

Çetinkaya, dijital dönüşüm ile ilgili sektörün güncel durumunu ve gelişmeleri şöyle anlattı: ‘’Öncelikle makinaların bu dönüşüme entegre olması, sonra işletmelerin bu dönüşüme ayak uydurması oldukça önem arz ediyor. Makinalar hayatımıza girdikten sonra üretim hız kazandı, üretim hassasiyetleri ve üretim kalitesi arttı. Tüm bunlar ülke olarak rekabet gücümüzü de artırdı. Makineleşme ile birlikte insan hataları geri planda kaldı ve tabii ki maliyetler de düştü.’’ 

YAPAY ZEKA İNSANIN İŞİNİ KOLAYLAŞTIRIR!  

Artık Yapay Zeka’nın hayatın her alanında olduğunu belirten Çetinkaya, üretimde ve sanayide yapay zekayı entegre etmenin zorunlu olduğunun altını çizdi. İşin temelinde verimlilik ve rekabet olduğunu da ifade eden Çetinkaya, tek üretici ülkenin bizler olmadığını dünyada bu konuda birçok rakibimizin olduğunu da sözlerine ekledi. Bugün bakıldığında yapay zekanın insandan ayrı bir birim olmadığını belirten Çetinkaya, Yapay Zeka için ‘’İnsanın işini kolaylaştıran, süreçleri optimize eden, işi hızlandıran ünitelerdir’’ ifadelerini kullandı. 

DİJİTAL DÖNÜŞÜM ŞART!

Kobilerin dijital dönüşümdeki süreçlerine de değinen Çetinkaya, konuyu şöyle özetledi: ‘’Kobilerin de bu alanda çalışmaları var. Olmak zorunda da. Çünkü dijital dönüşümün zorunluluğunun farkındalar. Tüm bu değişim için bugün başladı yarın hemen değiştik diye bir şey söz konusu değil. Bu Kobi’ler için bir süreç, aynı zamanda bir kültür değişimi. Yani eski alışkanlıkların bir kenara bırakılıp, dijital dönüşüm süreci içinde yapılması gerekenlerin yapılması.  Ekibinizi, çalışanlarınızı bu konuda eğitmek ve alışkanlıkları unutup tüm bunları kabul ettirmek o kadar kolay değil. Ama şu da bir gerçek dönüşüme ayak uydurmayan şirketler küçülecek ve yok olacaklar.’’

MÜŞTERİYİ TANIMAK, İHTİYACA YÖNELİK ÜRETİM MODELİ GELİŞTİRMEK ÖNEMLİ

Yapay Zeka ile sadece, verimlilik ve hız artmıyor diyen Çetinkaya, en önemli konuların başında müşteriye özel üretim yapabilme kabiliyetinin geldiğini söyledi. Müşteriyi anlamanın ve beklentilerini karşılamanın çok önemli olduğunu ifade eden Çetinkaya, ‘’Bu konuda yapay zeka çok aktif. Yani müşteriyi tanımlamak, onun önceki alışkanlıklarını anlamak, bununla ilgili data oluşturup sunmak ve üretimini optimize etmek. Çünkü iş süreçleri ne kadar iyi optimize edilirse hız da bir o kadar artar. Çağımız da artık bunu gerektiriyor, sürat istiyor, hız istiyor, esnek çözümlere ihtiyaç duyuyor. Tüm bu koşullar sağlanarak müşteri tarafına daha hızlı cevap verilebilecek. Verimlilik arttıkça maliyetler düşecek, global pazarda rekabet gücü kazanılacak’’ diye konuştu. 

Nisan Ayı Kira Artış Oranı Belli Oldu

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Mart ayına ilişkin enflasyonu açıklamasıyla birlikte Nisan ayı kira artış oranı belli oldu. Konut kiralarında yüzde 25 zam sınırı devam etse de iş yeri kira artışı yüzde 57,50 olarak belirlendi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç tarafından yapılan açıklamanın ardından, kiralarda yüzde 25 zam sınırlamasının süreceği belirtilmişti.

Bakan Tunç açıklamasında, “Kira artışına yüzde 25 sınırlama getiren düzenleme 1 Temmuz 2023 tarihinden itibaren bir yıl süre ile geçerli olacak. Meclis bayramdan sonra toplandığında düzenleme yasalaşacak.”

Buna göre; Kirada yüzde 25 zam sınırlaması 1 Temmuz 2024 tarihine kadar devam edecek. Böylelikle kontrat süresi dolan konut kiracıları, TÜFE rakamlarına kayıtsız kalarak ev sahiplerine yüzde 25 zam yapacak.

Normal şartlarda TÜFE verilerine göre hesaplanan kira artış oranları, hükümet tarafından getirilen uygulama sonrasında yüzde 25’le sınırlandırılmıştı.

Buna göre; 11 Haziran 2022 ile 1 Temmuz 2024 tarihleri arasında yenilenen sözleşmelerde, kiracıya yüzde 25’in üzerinde zam yapılamayacak.

Yüzde 25’lik zam sınırı sadece konut için geçerli olacak. İşyeri kiraları için böyle bir sınır bulunmuyor.

İşyerlerine yapılacak kira zammı oranında ise sınırlama bulunmuyor. Nisan ayı kira artış oranı yüzde 57,50 olarak belirlendi. Böylece kira kontrat süresi nisan ayında dolan işletme sahipleri kiralarında tavan zammı yüzde 57,50 olarak uygulayacak.

Mevcut Kira Bedeli: 16 bin TL

Kira Artışı Yapılacak Ay: Nisan 2024

Girdiğiniz Artış Oranı: %25

Kira Artış Tutarı: 4 bin TL

Aylık Yeni Kira Tutarı: 20 bin TL

Sistem Alüminyum Enerjisinin Yüzde 25’ini GES’ten Karşılıyor

Alüminyum sektörünün öncü şirketi Sistem Alüminyum, çevreye duyarlı yaklaşımıyla da sektöre liderlik ediyor. 2050 yılında sıfır emisyon değerine ulaşmayı hedefleyen firma, Tekirdağ Ergene’deki fabrikasındaki elektrik tüketiminin yüzde 25’ini yenilenebilir kaynak olan 6 MW kurulu kapasiteli çatı GES yatırımlarından karşılıyor. 2024 yılında mevcut 6MW gücündeki GES yatırımına ilave 3MW kapasite artışıyla Toplam kurulu gücünü 9MW çıkarmayı ve elektrik tüketiminin yüzde 37 yenilenebilir kaynaktan karşılamayı hedefliyor.

Yapı, otomotiv, havacılık, denizcilik, beyaz eşya, elektrik ve enerji sektörleri için alüminyum profil tasarlayan ve üreten Sistem Alüminyum, 30. Yılında sürdürülebilirlik projeleriyle dikkat çekiyor. Geçtiğimiz yıl ürün başına atık miktarını da yüzde 25 azaltan Sistem Alüminyum, 2024 yılında sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda sıfır atık projelerini devreye alarak israfın önlenmesini, kaynakların daha verimli kullanılmasını hedefliyor. 2022 yılında toplam yatırım bütçesinin yüzde 20’sini GES projelerine ayıran şirket, tükettiği enerjinin yüzde 25’ini bu kaynaktan karşılıyor. Devreye alacağı ek 20 bin metrekarelik kapalı alan yatırımında da 3 megavatlık bir güneş enerjisi santrali kurmayı planlayan Sistem Alüminyum toplamda 9 megavatlık güneş enerjisi tesisine sahip olacak. Başarılı atık yönetim süreci ile de 2022 yılında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan ‘’Sıfır Atık Belgesi’’ne layık görülen firma, 2020 yılından bu yana ürün başına atık miktarını yüzde 25 oranında azalttı. 2023 yılında ilk Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayımlayan Sistem Alüminyum, 2030 yılında karbon ayak izini yüzde 55 azaltmayı ve 2050 yılında ise sıfır emisyon değerine ulaşmayı hedefliyor.   

‘’Yenilikçi sistemleri hayata geçirmeyi hedefliyoruz’’

Sürdürülebilirlik faaliyetlerinin öncelikli gündemleri olduğuna vurgu yapan Sistem Alüminyum İcra Kurulu Başkanı Ayhan Yerekaban, ‘’Sistem Alüminyum olarak sürdürülebilirlik yaklaşımımız kapsamında; emisyon ve enerji yönetim süreçlerinde gerçekleştirdiğimiz titiz çalışmalarla 2030 yılında karbon ayak izimizi yüzde 55 azaltmayı ve 2050 yılında karbon nötr olmayı amaçlıyoruz. Bunu yaparken de çalışan önerilerini, çalışan memnuniyetini ve fırsat eşitliğini ön planda bulundurarak kurumsal yönetimin sağlamasını önemsiyoruz. Sürdürdüğümüz dijital dönüşüm projesinin getirdiği verimli ve sorumlu üretim süreciyle, müşterilerimizin ihtiyaçlarına odaklı, özelleştirilmiş yenilikçi sistemleri hayata geçirmeyi hedefliyoruz.’’ diye konuştu. 

‘’Emisyon yoğunluğunu yüzde 35 azalttık’’

Ham alüminyum profilleri, eloksallı alüminyum profilleri, boyalı alüminyum profilleri ve alüminyum kompozit paneller için çevresel ürün beyanı belgelerinin çalışmalarını tamamladıklarını belirten Yerekaban şunları söyledi: “2022’de kurulan Sürdürülebilirlik Komitesi ve Sürdürülebilirlik Çalışma Grubumuz tarafından yürütülen bu çalışma, sera gazı emisyonlarını izlemek ve azaltmak amacıyla aksiyon planlarını içeriyor. 2023 yılında yayımladığımız Sürdürülebilirlik Raporumuzda, 2020, 2021 ve 2022 yıllarında ISO 14064-1 standardına uygun olarak karbon ayak izi hesaplamalarının yapıldığını vurguladık. Özellikle, 2020’den bu yana emisyon yoğunluğunu yüzde 35 oranında azalttığımıza da dikkat çekmek isterim. Sürdürülebilirlik hedeflerimize doğru önemli adımlar atıyoruz, atmaya da devam edeceğiz. Rüzgar enerjisi ve jeotermal enerji ile de ilgili araştırmalarımızı sürdürüyoruz.’’

Gaziantep, Güneyşehir’de İnşa Edilen 500 Konut Teslim Edildi

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi iştiraki Gazi Konut tarafından Güneyşehir’de inşa edilen 500 konutun teslimi yapıldı.

Gaziantep Büyükşehir Belediyesinden yapılan yazılı açıklamaya göre, kentteki konut ihtiyacının karşılanması ve vatandaşların uygun fiyatlara ev sahibi olmasını sağlamak, bir yandan da kira ve konut fiyatlarını kontrol altına almak için belediyeye bağlı olarak kurulan Gazi Konut’un yaptığı Güneyşehir’de birinci etap 500 konutun yapımında son aşamaya gelindi.

Yapımı tamamlanan Gazi Konut Güneyşehir konutları ilk etabında 110 metrekare büyüklüğünde 3+1 236 konut yer alırken 93 metrekare büyüklüğünde 2+1 264 konut bulunuyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, kentin iki sorununun konut ve trafik olduğuna değinerek, şunları kaydetti:

“Büyüyoruz ve irileşmeden sağlıklı büyümek lazım. 6 Şubat depremleri sonrası bizim konut açığımız daha da arttı. Bunu hızlı bir şekilde toparlamak gerekiyordu. 10 bin konut için 60 bin konut talebi var. Bu arz talebi dengelememiz lazım. Geldiğimiz noktada anahtarları alacaksınız içeri gireceksiniz. Sizlerle beraber ben de çok heyecanlıyım. Bu şehir için yapacak çok işimiz, sevdamız, hayallerimiz var. Ananın, babanın, gencin, yaşlının mutlu olduğu, geleceğe endişeyle bakmadığı bir Gaziantep kuracağız.”

Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi Yıllık Yüzde 51,47 Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) verilerini açıkladı. Yİ-ÜFE Mart ayında yıllık yüzde 51,47 arttı, aylık yüzde 3,29 arttı.

2024 yılı Mart ayında Yİ-ÜFE  bir önceki aya göre yüzde 3,29 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 11,59 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 51,47 artış ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 45,28 artış gösterdi.

Yİ-ÜFE İmalat Ürünlerinde Yıllık Yüzde 58,92 Arttı

Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 71,19 artış, imalatta yüzde 58,92 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 18,92 azalış ve su temininde yüzde 66,23 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara mallarında yüzde 53,84 artış, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 63,73 artış, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 64,44 artış, enerjide yüzde 11,55 artış ve sermaye mallarında yüzde 68,11 artış olarak gerçekleşti.

Yİ-ÜFE İmalat Ürünlerinde Aylık Yüzde 3,46 Arttı

Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 3,35 artış, imalatta yüzde 3,46 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 1,43 artış ve su temininde yüzde 2,64 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara mallarında yüzde 3,45 artış, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 3,43 artış, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 4,31 artış, enerjide yüzde 0,70 artış ve sermaye mallarında yüzde 3,37 artış olarak gerçekleşti.

TÜİK Mart Ayı TÜFE Verilerini Açıkladı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Mart ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verilerini açıkladı. Buna göre TÜFE, yıllık yüzde 68,50 arttı.

TÜFE’deki değişim 2024 yılı Mart ayında bir önceki aya göre yüzde 3,16, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 15,06, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 68,50 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 57,50 olarak gerçekleşti.

Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 50,10 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 104,07 ile eğitim oldu.

Ana harcama grupları itibarıyla 2024 yılı Mart ayında bir önceki aya göre azalan ana grup yüzde -0,02 ile alkollü içecekler ve tütün oldu. Buna karşılık, 2024 yılı Mart ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 13,08 ile eğitim oldu.

Endekste kapsanan 143 temel başlıktan (Amaca Göre Bireysel Tüketim Sınıflaması-COICOP 5’li Düzey) 2024 yılı Mart ayı itibarıyla, 14 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 8 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 121 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.

Özel kapsamlı TÜFE göstergesi yıllık yüzde 71,89, aylık yüzde 3,14 oldu

İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’deki değişim, 2024 yılı Mart ayında bir önceki aya göre yüzde 3,14, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 14,86, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 71,89 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 62,61 olarak gerçekleşti.

Kira Beyannamesinde Son 2 Gün

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kira beyannamesinde son günün 5 Nisan olduğunu hatırlattı.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kira beyannameleriyle ilgili sosyal medya hesabından hatırlatmada bulundu.

Şimşek, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın kira geliri elde edip beyanname vermeyen mükellefleri tespit etmeye yönelik çalışmalarını titizlikle sürdürdüğünü kaydetti.

Bakan, denetim planına alınan 1,2 milyon gayrimenkulden bugüne kadar yaklaşık 420 bininde yerinde tespitte bulunduklarını, saha denetimlerine ve mükellefleri bilgilendirmeye devam ettiklerini aktardı.

Şimşek şöyle devam etti: 

“2023 yılı istisna tutarı olan 21 bin TL üzerinde kira gelirine sahip mükelleflerimize herhangi bir yaptırıma maruz kalmamaları için 5 Nisan tarihine kadar beyanname vermeleri gerektiğini hatırlatıyoruz. Adil rekabet ve mali disiplin için kayıtdışılıkla mücadeleyi güçlendiriyoruz.”

Kültür ve Turizm Bakanlığı Hazineye Ait 32 Tesisi Yabancı Yatırımcılara Tahsis Ediyor

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye genelinde turizm merkezi içinde veya dışında kalan Hazine mülkiyetindeki otel, personel lojmanı ve konaklama tesisini yerli ve yabancı girişimcilere tahsis edecek.

Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanan ilana göre, söz konusu tesisler; Antalya, Aydın/Didim, Çankırı/Ilgaz, İzmir, Kayseri/Erciyes, Bodrum, Trabzon/Akçaabat, Adana/Karataş ve Çanakkale/Lapseki ile ve ilçelerinde yer alıyor. Taşınmazların; 3-4 veya 5 yıldızlı otel, butik otel, tatil köyü, günübirlik tesis, özel konaklama tesisi ve personel lojmanı niteliğinde olduğu belirtildi.

İlana göre 3 Nisan’dan itibaren erişilebilecek olan turizm yatırımcılarına kamu taşınmazı tahsis şartnamesinde özellikleri belirtilen kamu taşınmazları, ilgili yönetmelik hükümlerine uygun olarak üzerlerinde turizm amaçlı yatırım yapmak üzere Bakanlık tarafından yerli ve yabancı girişimcilere tahsis edilecek.

Dekar Şehirbahçe’ye Hemen Taşın, Sonra Öde

Dekar Yapı tarafından İstanbul’un Bahçeşehir ilçesinde hayata geçirilen Dekar Şehirbahçe projesinde ‘hemen taşın, sonra öde’ kampanyası devam ediyor.

Türkiye’de bahçeli ev konusunda gayrimenkul sektörünün öncüsü Dekar Yapı, heyecan verici bir fırsat sunuyor. Dekar Şehirbahçe projesi, peşin alımlarda yüzde 20 indirim, vadeli alımlarda ise vade farksız 24 ay taksit imkanı sunuyor.

Dekar Yapı, İstanbul Bahçeşehir’deki Dekar Şehirbahçe projesine özel bir kampanya başlattı. Bahçeli ev sahibi olmak isteyenler, Dekar Şehirbahçe’de hemen teslim bahçeli evlerde peşin ödemelerde yüzde 20 indirimfırsatı yakalıyor. Ayrıca, 24 aya kadar vade farksız taksitlendirme ile hemen taşınıp, sonra ödeme imkânısunuluyor.

Doğal güzellikleri ve modern yaşamın konforunu bir araya getiren Dekar Şehirbahçe projesi, 41 bin metrekarelik geniş arazi üzerinde, 2+1’den 4+1’e kadar farklı büyüklüklerde tamamı müstakil girişli ve bahçeli 181 evden oluşuyor. İstanbul’da bahçeli bir ev sahibi olma hayallerini gerçeğe dönüştüren Dekar Şehirbahçe’de şimdi bahçeli ev sahibi olmanın tam zamanı.

Dekar Şehirbahçe‘ye taşınanlar, sadece bahçeli bir yaşamın değil aynı zamanda birbirinden farklı imkânlar sunan sosyal yaşamın tadını çıkaracaklar. Proje kapsamında açık yüzme havuzu, kafe, çocuk parkı, basketbol sahası, peyzaj havuzu ve yürüyüş yolları gibi birçok olanak bulunuyor. Ayrıca, her ev sahibi 2 adet kapalı otoparka da sahip olacak.

Dekar Şehirbahçe projesinin detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Kaynak: Emlak Dream

Konut Kiralarında Yüzde 25 Zam Sınırı Ne Olacak?

Temmuz 2022’de başlatılan yüzde 25 kira zammının bu yıl da devam edip etmeyeceği merak konusu oldu. Edinilen bilgilere göre zam sınırında değişikliğe gidileceği konuşuluyor.

Türkiye’de yaşanan çok yüksek enflasyon, iğneden ipliğe her şeye arka arkaya zamların gelmesine sebep olurken, zamlardan ise en çok gayrimenkul sektörü etkilendi.

Türkiye’nin 81 ilinde kiralık ve satılık olan daire fiyatları günden güne katlanarak yüksek artış gösterirken, hatalı ekonomi politikaları sebebiyle piyasada yaşanan fiyat dalgalanmalarını hiçbir şekilde kontrol edemeyen hükümet, tepeden inme şekilde getirdiği kira zam sınırı ile ev sahipleri ve kiracılar arasında çok büyük sorunlar yaşanmasına sebep oldu.

Temmuz 2022’de hayata geçirilen bir uygulama ile kiralık dairelere bir yıl içerisinde yapılabilecek zam oranı en fazla yüzde 25 olacak şekilde belirlenmişti. Başlangıçta bir yıl süre ile getirilen bu uygulama, ekonomide düzelme sağlanamaması sebebiyle geçtiğimiz yıl yeniden uzatıldı ve söz konusu karara ev sahipleri çok büyük tepki gösterdi.

TÜİK’in açıkladığı bazı enflasyon verilerinin dahi yıllık yüzde 56 seviyelerine denk düştüğü Türkiye’de yüzde 25’lik zam sınırının kabul edilemez olduğunu ifade eden bazı ev sahipleri, hükümete çok büyük tepki gösterirken, kirada %25 zam sınırı uygulamasının akıbetinin ne olacağı da merak konusu olmayı sürdürüyor.

Hazine ve Maliye Bakanı olan Mehmet Şimşek’in ekonomideki bu tür kısıtlayıcı olan adımlara son verme yolundaki adımlarının, 31 Mart seçimleri sonrasında kira zam sınırı için de uygulanacağı düşünülürken, kulislerden gelen bazı bilgilere göre yüzde 25’lik kira sınırı Temmuz ayı itibarıyla değişikliğe uğrayacak.

Türkiye’deki çalışan ücretleri ve ortalama kira fiyatları arasındaki makasın giderek açılmasıyla uygulamanın bir anda sonlandırılmasının mümkün olmadığını düşünen ekonomi yönetimi, böyle bir kararla halihazırda 5-6 bin lira seviyelerinde kirası bulunan çok sayıda dairenin aniden 3-4 kat zamlanmasından fiyatlanıyor.

Bu sebeple kontrollü bir geçiş düşünülürken, yüzde 25 zam sınırının ilk aşamada enflasyon seviyelerine yükseltilmesi ve birkaç yıl sonra yeniden eski kira zam uygulamasına dönüleceği tahmin edilmekte. Temmuz ayında alınması tahmin edilen bu karar için ilerleyen günlerde Hazine ve Maliye Bakanı olan Mehmet Şimşek tarafından açıklama yapılacağı tahmin ediliyor.

Kaynak: Yeniçağ

Roca’dan Sektörde Bir İlk

Banyo alanlarına teknoloji ve konforu aynı anda sunan, sektörün önde gelen markalarından Roca, yeni In-Wash® Insignia Akıllı Klozet ile banyo alanlarını daha işlevsel hale getiriyor. Son teknolojiye ve entegre rezervuara sahip tasarımı ile sektörde bir ilk olan In-Wash® Insignia Akıllı Klozet, kişiselleştirilmiş fonksiyonları sayesinde benzersiz bir deneyim sunuyor.

Yenilikçi tasarımı inovatif üretim teknikleri ile birleştiren Roca, zengin ürün portföyünü genişletmeye devam ediyor. Teknolojik özellikleri ve tasarımı ile sektörde fark yaratan en yeni ürünü In-Wash® Insignia Akıllı Klozeti kullanıcılarla buluşturan Roca, banyolara işlevsellik ve konfor katıyor. Kişisel tercihlere göre ayarlanabilen gelişmiş işlevleri ve entegre rezervuarı ile ön plana çıkan akıllı klozet, kompakt tasarımı ve kolay montajı sayesinde tüm banyo alanlarına da uyum sağlıyor. 

Kişiselleştirilebilir bir deneyim sunuyor

Banyo deneyimini en son teknolojilerle geliştiren akıllı klozet, uzaktan kumanda veya In-Wash® Insignia mobil uygulaması aracılığıyla kolayca kullanılabiliyor. Kişisel hijyen için birden fazla seçeneği bulunan In-Wash® Insignia, farklı yıkama fonksiyonlarının yanı sıra Coanda kurutma özelliği ile hijyeni en üst seviyeye çıkarıyor. Multi-Stream seçeneği ile daha yumuşak bir yıkama deneyimi sunan akıllı klozet, kişiselleştirilebilen özelliklere sahip taharet çubuğu ile etkili bir temizlik sunuyor. Her kullanımdan önce ve sonra kendini temizleyen ve temizliği UV ışığı ile destekleyen taharet çubuğu bakterilerin %99,99’unu yok etmeyi başarıyor.

Entegre rezervuar ile küçük banyolarda yerden tasarruf sağlıyor

Roca’nın imzası niteliğinde olan ve sektörde benzeri bulunmayan In-Tank® teknolojisinin dahil olduğu In-Wash® Insignia, entegre rezervuar sayesinde gömme ve konvansiyonel rezervuar kurulumu gerektirmiyor. Bu sayede tüm alanlara kolayca monte edilebilen ve estetik bir görünüm sağlayan akıllı klozet, 20 santimetreye kadar yerden tasarruf sağlıyor. Daha fazla hareket özgürlüğüne imkân tanıyan In-Wash® Insignia, küçük banyolara da daha çok alan imkânı sunuyor.  

Son teknoloji sayesinde her şey otomatikleşiyor

Hareket sensörüne sahip olan In-Wash® Insignia, her şeyi otomatikleştirerek kullanıcı dostu bir kullanım sağlıyor. Gece aydınlatması, ısıtmalı klozet kapağı, klozet kapağının açılıp kapanması gibi özellikleri ile konforlu bir kullanım sunan akıllı klozet, ayrıca sifon ayarlarını da otomatik olarak düzenleyebiliyor. 

Temizliği kolaylaştırarak üst düzey hijyen sunuyor

Roca In-Wash® kişiselleştirilebilir teknolojisinin yanı sıra temizliği kolaylaştırmak için de birçok özellik barındırıyor.Rimless® kanalsız klozet tasarımı ile su akış performansını ve temizliği en üst düzeye çıkartırken, Supraglaze® kaplama teknolojisi ile kir ve bakterilerin daha kolay temizlenmesini sağlayarak temizliği kolaylaştırıyor. In-Wash® Insignia’nın bir diğer özelliği olan aktif karbon filtre ile koku giderme, hem otomatik bir fonksiyon olarak ayarlanabiliyor hem de uygulama üzerinden ihtiyaç durumuna göre ayarlanabiliyor. 

Kale Alarmlı Silindir ile Hırsızlığa Karşı 100 Desibellik Koruma 

Kale Kilit tarafından dünyada bir ilke imza atarak geliştirilen Kale Alarmlı Silindir, can ve mal güvenliğinin korunmasında başrolü üstleniyor. Delinmeye karşı dirençli ürün, tuzak silindirin kırılmasıyla birlikte 100 desibel yüksekliğindeki alarmı devreye sokarak hırsızların ve kötü amaçlı kişilerin olay yerinden uzaklaşmasını, hane sakinlerinin ise ihlalden haberdar olmasını sağlıyor. 

Üretime başladığı 1953 yılından beri sektörün önde gelen firması Kale Kilit, sürdürdüğü yoğun Ar-Ge faaliyetlerini özel patentli ürünleriyle taçlandırmaya; güvenlik kategorisinde kullanıcıların hayatlarına huzur katmaya devam ediyor. Bu amaçla üretilen Kale Alarmlı Silindir, kullanıldığı kapılarda güvenlik ve huzurun korunmasında başrolü üstleniyor. 

 Yüzbinlerce TL’lik kayıplar yaşanıyor

İstatistiklere göre Türkiye’de bir yıl içerisinde 100 binden fazla konut ve ofis hırsızlık girişimi gerçekleşiyor. Bu nedenle yaşam ve iş alanlarının güvenliği en önemli konuların başında geliyor. Modern yaşamın gereği olarak evlerde ve ofislerde değeri binlerce TL’den başlayan televizyonlar, dizüstü bilgisayarlar, tabletler, telefonlar, çamaşır ve bulaşık makineleri, buzdolabı gibi elektronik ve beyaz eşyalar bulunuyor. Aynı zamanda yine ülkemizde evlerde ve ofislerde 250 milyar dolar değerinde altın olduğu belirtiliyor. Bir başka deyişle gerçekleşen her konut ve ofis hırsızlığı yüz binlerce TL’lik maddi zarar ile sonuçlanırken, birçok aile yıllar boyunca gerçekleştirdikleri birikimlerini kaybediyor.

Güvenliğin sağlanmasında başrolde

Kale Kilit, kullanıcıların güvenliğini ve huzurunu korumayı kendine ilke edindiği için 70 yıllık tecrübesiyle Ar-Ge alanına en çok yatırım yapan ve çok sayıda inovatif ürünü piyasaya kazandıran markaların başında geliyor. Bu doğrultuda Türk mühendislerin dünyada bir ilki gerçekleştirerek silindir ve alarmı aynı üründe bir araya getirdiği Kale Alarmlı Silindir, piyasaya sürüldüğü 2019 yılından itibaren giriş yaptığı tüm pazarlarda büyük beğeniye ve yüksek satış rakamlarına ulaştı. Kendi kategorisindeki ilk olma özelliğini taşıyan ve patenti Kale Kilit markasına ait olan Kale Alarmlı Silindir, yenilikçi yapısıyla sağlam ve kullanışlı bir teknolojik ürün olarak kullanıcıların güvenlik ihtiyaçlarını karşılamalarında büyük rol üstleniyor. 

Motorlu testere kadar yüksek ses çıkarıyor

Kale Kilit Ar-Ge ekibinin çalışmasının ürünü olarak tüketicilerin beğenisine sunulan Kale Alarmlı Silindir, kullanıldığı kapıda silindirin kapının dış bölümünde kırılması durumunda devreye giriyor. Delinmeye karşı dirençli üretilen Kale Alarmlı Silindir, tuzak silindirin kullanılması prensibiyle çalışıyor. Kilidi delemeyen hırsız ya da kötü niyetli kişiler kilidi alet yardımıyla açmaya çalıştıklarında tuzak silindir kopuyor. Bu esnada elektronik mekanizma devreye girerek 100 desibel yüksekliğindeki sesli güvenlik alarmını çalıştırıyor. Böylece kullanıldığı ev ya da ofiste bulunan kişilerin veya binadaki diğer sakinlerin duyabileceği şekilde alarm devreye giriyor; hırsızlık ya da saldırı gibi güvenlik ihlalleri gerçekleşmeden önlenebiliyor. 

Uzun yıllar güvenle kullanım sağlıyor 

Alarm bölümünün devrede olması için iki adet kalem pilin yeterli olduğu Kale Alarmlı Silindir, pil bittiği zaman iç bölümdeki panelden şarj ikaz ışığı ile kullanıcıları uyarıyor. Ürün silindirinin ön bölümü kırıldığı zaman çalışmaya devam ediyor. Bir hırsızlık ya da eve girme deneyiminde Kale Alarmlı Silindir alarm verdikten sonra kullanım dışı olmuyor. Kale Kilit’in 70 yıllık tecrübesi sayesinde tuzak kilit bölümü eve girme girişimi sırasında kırılan ürün uzun yıllar boyunca çok kaliteli bir kilit sistemi olarak işlevini sürdürüyor. 

İnşaat Sektöründe Birinci Sınıf Çözümler Kıraç Yapı’da

Kıraç Yapı, Adana ve çevre illerinde çatı ve cephe kaplama, ısı ve su yalıtım sistemlerinde birinci sınıf çözümler sunmaya devam ediyor. Kıraç Yapı Firma Sahibi Ahmet Kıraç ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızda, firma özelinde önümüzdeki dönemde neler yaşanacağını, sektörün avantajları ve dezavantajlarına dair konuştuk. 

  1. Firmanızı tanıyabilir miyiz?

Firmamız Adana ve çevre illerdeki inşaat projelerine uzun yıllar boyunca sağladığımız kaliteli hizmet ve uzmanlık ile tanınmış bir inşaat şirketiyiz. Sektördeki deneyimimiz ve birikimimizle, çatı ve cephe kaplama sistemleri ısı yalıtım sistemleri ve su yalıtım sistemleri konularında birinci sınıf çözümler sunuyoruz.

  1. Firmanız bünyesindeki yeni ürün, proje ve hizmetlerinizden bahsedebilir misiniz?

Adana ili ve çevrelerinde, demontaj çatı paneli ve montajı, trapez sac cephe ve sac çatı montaj işlerimiz ile devam eden proje ve hizmetlerimiz internet sitemizde yer almaktadır.

  1. Önümüzdeki dönemde hangi projeleri hayata geçirmeyi planlıyorsunuz?

27/200 trapez üretimimiz mevcut olup buna ek olarak da Güneş Enerjisi Santrali (GES) uyumlu trapez hattımızı faaliyete geçirmeyi düşünüyoruz.

  1. 2024 yılı için çatı ve cephe kaplama, ısı ve su yalıtım sistemlerinde hangi gelişmeleri bekliyorsunuz?

2024 yılı için ; inşaat sektöründe hata payını sıfırlayacak yeniliklerin olacağı, teknoloji ile daha sıkça çalışılabilecek ekipmanların oluşturulacağını düşünüyoruz. 

İnşaat kontrollerinde de insan gücünün yanı sıra yenilikçi teknoloji olan yüksek çözünürlüklü yardımcı aletlerin kullanımının artacağı, insan kaynaklı hataların da bu şekilde azalacağı kanaatindeyiz. 

Yapı malzemelerinin yıllar geçtikçe daha da gelişerek üretildiği; amaç açısından aynı malzemelerin bir arada üretilip, kullanılması ile daha az maliyetli ve uzun ömürlü yapıların meydana geleceği düşüncesindeyiz.

  1. Son dönemde yeşil dönüşümün önü oldukça açıldı. İnşaat sektörü dahil olmak üzere yalıtım sektöründe de daha ekolojik, sürdürülebilir ürünler kullanılmaya teşvik ediliyor. Firmanızın bu konuda çalışmaları var mı?

Yeşil dönüşüm ile ilgili bugüne kadar yapmış olduğumuz projelerde kullanım alanımız olmadığından, ancak bundan sonraki yapılarda kullanılacak malzemelerde doğaya katkı sağlayacak ve dönüşümü olabilecek çevre dostu ürünleri önemseyerek planlayacağımızın da altını çizmek isteriz.

  1. Yapı malzemeleri sektörünü genel olarak değerlendirebilir misiniz? Sektör hangi avantajlara ve dezavantajlara sahip?

Her sektörde çeşitli avantaj ve dezavantajların bulunur. İnşaat ve Yapı malzeme sektöründe; Devlet Kurumları ve Özel sektörlerde çalışma alanlarının geniş olması nedeniyle bir çok kişiye istihdam sağlanması avantajların başında gelir. Her gün gelişen inşaat ve yapı sektörü insanlara konforlu yaşam sağlar.

Dezavantajlarına gelecek olursak; yapı sektörünün malzeme çeşitliliği (muadil malzemelerin üretimi), döviz kurlarına bağlı sürekli değişen fiyat rekabetleri zaman zaman sektöre dezavantaj olarak yansımaktadır. 

  1. Bulunduğunuz sektörün inşaat projelerine etkisini anlatabilir misiniz? Projelerde neden yalıtım çözümlerine başvurulmalı?

Yapı sektörünün en önemli uygulamalarından olan yalıtım çözümleri ; Maliyet ve zaman açısından daha avantajlı olan ısı ve yalıtım, binaların ısı kaybını minimize etmeyi amaçlar. Eski yapı tekniklerine kıyasla yenilikçi ürünler kullanılarak yalıtım yapılan binalarda daha kaliteli ve uzun ömürlü yaşam sürdürülebilirliğini sağlamaktadır.

  1. Adana ve çevre illerde faaliyet gösteriyorsunuz. Gelecekte hedeflediğiniz, ulaşmak istediğiniz çevreler var mı? Kısaca bahsedebilir misiniz?

Adana ve çevre illerde yaptığımız ve devam eden projelerimiz Kıraç Yapı internet sitemizde yer almaktadır. Çevre illerde de farklı projeler için görüşmelerimiz devam etmektedir.

Kıraç Yapı olarak; çatı ve cephe kaplama, yalıtım sistemleri alanlarında sektördeki yenilikleri takip ederek, güvenilir ve istikrarlı hizmet vermeye devam edeceğiz.

Kıraç Yapı firmasıyla ilgil tüm bilgilere Kıraç Yapı adresinden ulaşabilirsiniz.

SolarEX İstanbul Kapılarını Açıyor

Dünyanın en büyük üçüncü güneş fuarı olan SolarEX İstanbul, 4,5,6 Nisan’da kapılarını açıyor.

Enerji sektöründe Türk üreticilerini ve yerli markalarını dünya vizyonuyla buluşturan, yüzde 35’i global marka olmak üzere sektöründe 500 dünya lideri şirketi tek çatı altında toplayan SolarEX İstanbul, yaratıcı ve inovatif bakışı ile sektörde fark yaratmaya, sektör firmalarının dünya pazarındaki yerlerini belirlemelerine olanak sağlayarak son teknoloji ürünlerin sektöre kazandırılmasına zemin oluşturuyor. Her yıl nisan ayının ilk haftasında güneş enerjisi teknolojilerinin en büyük buluşmasına ev sahipliği yapan SolarEX İstanbul, 16. Yılında 65.000 metrekare dev arenada İstanbul Fuar Merkezi’nin 2-3-4-5-6-7-8 numaralı salonlarında milyon dolarlık anlaşmalara ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.

Tüm Dünyanın Gözü Türkiye’de!

Günümüzün en önemli ve geleceğe yönelik sürdürülebilir enerji kaynaklarından biri olarak öne çıkmaya devam eden güneş enerjisi sektörünün son teknoloji ürünleri dünya pazarına 2024 yılında ilk kez SolarEX İstanbul’da görücüye çıkıyor. Türkiye’nin bu alandaki potansiyelini arttırmak ve bu potansiyeli en iyi şekilde değerlendirmek adına düzenlenen SolarEX İstanbul Güneş Enerjisi Teknolojisi & Depolama Fuarı, sektörün önde gelen isimlerini bir araya getirerek geleceğe ışık tutuyor.

SolarEX İstanbul Global Pazarda Türkiye’yi Güneşin Merkezi Yapmaya Hazırlıyor!

Ülkemiz solar enerji endüstrisinin dünyadaki merkezi olma yolunda hızla ilerlerken, SolarEX İstanbul sektörün yatırımcı, üretici, tedarikçi, komponent, depolama, lojistik ve diğer partnerleriyle birlikte son kullanıcıya varıncaya kadar tüm profesyonelleri, Türkiye’nin ilk ve tek, Avrasya’nın en büyük uluslararası güneş enerjisi teknolojileri ve depolama fuarında bir araya getirerek, bu sayede yeniliklerin lansmanına ev sahipliği yapıyor. Dünyanın birçok yerinde yürüttüğü tanıtım çalışmalarıyla birlikte bilinirliği arttırırken ziyaretçi ve katılımcı sayısını arttırarak 5 kıtadan profesyonel yatırımcıyı ve dünya markası firmaları İstanbul’da bir araya getiriyor.

Güneş Enerjisine Dair Her Şey SolarEX İstanbul’da 

Voli Fuar Hizmetleri A.Ş. çatısı altında, 2008 yılından bu yana Güneş Enerjisi ve Teknolojileri Fuarı olarak düzenlenen SolarEX İstanbul, 16.yılında mevcut salonlarına depolama salonunu dahil ederek konusunda dünyanın üçüncü, Avrasya’nın ise en büyük uluslararası fuar organizasyonu olarak yerini aldı. Dünya genelinde yaşanan ekolojik ve ekonomik kriz, globalde artan enerji ihtiyaçları, bunun yarattığı kaynak tüketimi ve kirlilik sorunlarına çevreci, yeşil enerji kaynakları ile alternatif yenilenebilir çözümler üretmek adına konusunda yetkin ve profesyonel kadrosuyla sektöründe kendi yatırımcı rekorunu kırmaya hazırlanıyor.

Tüm dünya sektör fuarlarında olduğu gibi tüketicisine güneş enerjisine dair tüm beklentileri karşılayan SolarEX İstanbul 2024 yılı itibariyle depolama çözümleriyle de birlikte sektörün tüm ihtiyaçlarına tek bir etkinlikle karşılamasına olanak sağlıyor.

Enerji Sektörünün Uluslararası Dernek Başkanları ve Temsilcileri SolarEX İstanbul’da

Sektöründe dünyanın en büyük ilk üç fuarı arasında yer alan SolarEX İstanbul, fuarla eş zamanlı düzenlediği konferans programları ile sektörünün öncü uzmanlarını, derneklerini ve kamu kurumlarını aynı platformda buluşturarak yenilenebilir ve sürekli bir enerji kaynağı olan güneş enerjisinin önemini vurgulayarak, çevre dostu çözümlerle, sektörü bir araya getirerek enerji sektörünün yol haritasını belirlemeye devam ediyor.

Konferans programları ile simultane tercüme eşliğinde dünyaya canlı yayın yapan SolarEX İstanbul; PVEL, TASİP, AREC, TSE, AVERE, GÜVEN İSLAMOĞLU, SOLAR 3GW, TESAB, DESBAŞ, MUSİAD, GEFF TÜRKİYE, GÜNEŞDER, YEYKAD, SOLAR VİZYON, ECOMUSE, ENERJİ DEPOLAMA ENDÜSTRİLERİ DERNEĞİ, PİLDER, SHURA, İBESA, EDSİS oturumlarının yanına sıra katılımcı firmaların sunumlarına da ev sahipliği yapacak.

Ticaret Bakanlığı ve KOSGEB SolarEX İstanbul’a Destek Veriyor

Ticaret Bakanlığı’nın her yıl açıkladığı ve destek kapsamına alınan sektörel nitelikli yurt içi fuarlar listesinde yer alan SolarEX İstanbul, katılımcılarının Ticaret Bakanlığı’nın belirlediği fuar desteğinden yararlanmasına olanak sağlıyor. Fuara katılım sağlayan firmalar bağlı bulundukları birlikler üzerinden fuar katılımcısı olduklarını beyan ederek, destek talebinde bulunabilir ve ticaret hacimlerini SolarEX İstanbul’da geliştirebilirler.

Sınırsız Enerjiye Yönelik Yatırım Fırsatları SolarEX İstanbul’da

SolarEX İstanbul Fuarı, sadece bir ticaret platformu olmanın ötesinde dünyada sektördeki yeniliklerin uluslararası pazarda ilk kez görücüye sunulduğu, son teknolojilerin sektör profesyonellerinden nihai kullanıcıya kadar tüm ilgilileriyle paylaşıldığı alan olma özelliği de taşıyor. Her geçen gün daha da artan enerji maliyetleri, enerjiye ulaşmanın her geçen gün zorlaşması ve bunun neticesinde küresel ısınma, iklim krizi, çevre kirliliği, dünyadaki sürdürülebilirlik tartışmaları, aşırı karbon salınımı gibi etkenler fosil kaynaklı enerji kaynaklarına oranla yenilenebilir enerji kaynaklarını her geçen gün bir adım öne çıkarmaya devam ediyor. Sonsuz kaynak, güneş enerjisinin yukarıda saydığımız nedenlerle birlikte dünyada kullanımı sanayiden evlerimize varıncaya kadar her geçen gün artmasıyla birlikte, ülkemizde de kullanımının artması enerjide dışa bağımlılığımızı azaltmaya devam ediyor. SolarEX İstanbul güneş enerji sektörüyle birlikte gerek direkt, gerek dolaylı sektör firmalarını global arenadaki müşteri ve ilgililer ile bir araya getirerek milyonlarca dolarlık anlaşmalar yapmalarını sağlayarak ülke ekonomisine önemli ölçüde katkı sağlamaya hazırlanıyor.

İMKON, Çimento ve Beton Fiyatlarına Gelen Zamma Tepki Gösterdi

İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) Başkanı Tahir Tellioğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım ile çimento ve beton fiyatlarına yapılan yüzde 25 zammı kınadıklarını açıkladı.

Tellioğlu sosyal medya hesabından duyurduğu mesajında şu ifadeleri kullandı:

“Kamuoyuna Duyurulur! 

Maalesef; fırsat buldukça insafsız bir şekilde inşaat sektör maliyetlerini, dolayısıyla konut maliyetlerini artıran ve konuta erişmekte hayli zorlanan vatandaşımızı yüksek kiralara mahkum eden bir avuç ÇİMENTO üreticilerinin, seçim arifesinde “çimento ve beton” ürünlerine ortalama %25 civarı zam yapmalarını müteahhitlik sektörü olarak kabul etmiyor ve kınıyoruz. 

Ne oldu da bu zammı yapma gereği duydunuz? 

Her fırsatta Maliyetinizin ortalama % 50’sinin enerji olduğu sizler söylüyordunuz. 6 aydır elektriğe ve doğalgaza zam gelmemesine rağmen bu neyin zammı? 

6 Şubat’ta yaşanan büyük felaketin yaralarını sarmaya çalışan “Deprem Risk Kuşağı” altında olan ülkemizde, kentsel dönüşüm de bu fırsatçı zamlar ile daha da zora girecektir. 

Yine kamu müteahhitlerimiz Artan bu fahiş fiyatlar ile mevcut işlerini bitirmesi hayli zorlaşacaktır. 

Tabii ki iş insanları olarak emeğiniz ve yatırım sermayeleriniz oranında kazanmanıza karşı değiliz ama bunun makul bir sınırı olmalıdır. 

2021 yılının Nisan ayında, ülkemizde çimento ton ve beton metreküp fiyatları ortalama 130 TL civarında iken, geçen 36 ay içerisinde ortalama 2.500 TL yani 20 kat artması, maliyet artışı diye izah edilemez. Maliyet girdileriniz belli, enerji fiyatlarındaki artış O günden bu güne % 600-700 civarda olmasına rağmen, sizlerin bu zamları %2.000’ ( ikinin)lere çıkarmanızı kınıyoruz. 

Zira çimento sektörü olarak son iki yıldır borsaya bildirdiğiniz karlılık oranlarınızın % 2000 (iki bin) lerde olması her şeyi açıklamaktadır. 

Sektörün çatı kuruluşu olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın ve ilgili bakanlarımızın konuya müdahil olmalarını önemle arz ediyoruz. 

İnşaat müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) olarak, Anadolu’daki üyelerimizden gelen yoğun şikayetler üzerine İMKON yönetim kurulunu acil olarak toplayıp, her türlü tedbiri almaya yönelik atılacak adımları görüşeceğiz. 

Sorumlu bir STK olarak her daim sektörün, meslektaşlarımızın , vatandaşlarımızın ve kamunun hukukunu korumaya devam edeceğiz. 

Saygıyla kamuoyuna duyurulur”

Özenilen Bayram Sofralarının Geleneksel Markası: Korkmaz

Bayram sofraları, aileleri bir araya getiren, paylaşımın ve sevginin simgesi olan özel anlardır. Bu özel günleri daha anlamlı hale getirmek için titizlikle hazırlanan sofralara ayrı bir özen gösterilir. Korkmaz Orient Collection yemek takımı, bu duygusal anlara estetik ve zarafet katarken, bayramın manevi değerini en yüksek noktada hissettiriyor.

Bayramın coşkusu, sevdiklerimizle bir araya gelmenin mutluluğuyla birleşerek unutulmaz anlar yaratıyor. Korkmaz’ın kaliteli malzeme, göz alıcı tasarım ve özenli detaylarla hazırladığı yemek takımları, sevdiklerinizle birlikte geçireceğiniz bayram günlerini daha da özel kılıyor. 50 yılı aşkın tecrübesi ve ödün verilmeyen kalite anlayışı ile sofraların vazgeçilmezi olan Korkmaz’ın Orient Collection serisi, şık tasarımıyla bayram sofralarının en dikkat çeken tamamlayıcısı olacak.  

Orient Collection serisi, geniş içeriği ve şık desenleriyle dikkat çekiyor
Beyaz fon üzerinde zarif çiçek desenlerin bulunduğu Orient Collection serisi, 60 parçadan oluşuyor. Yemek takımı içerisinde; 12 servis tabağı, 12 yemek tabağı, 12 tatlı tabağı, 12 çorba kasesi, 1 adet 30 cm kayık tabak, 1 adet 25 cm kayık tabak, 1 adet 22 cm kayık tabak, 1+1 adet çorbalık + kapak, 2+2 tuzluk ve biberlik ile 2 adet kürdanlık bulunuyor. 

Folkart, Sürdürülebilirlik Raporu’nu Yayımladı

Folkart Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdür Yardımcısı Ayetullah Mutlu, “Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ile bütünleştirdiğimiz genel yaklaşımımızı ‘Sürdürülebilir Güçlü Gelecek’ fikriyle şekillendiriyoruz. Bu hedef çizgisinde ilk sürdürülebilirlik raporumuzu yayınladık” dedi.

Saya Grup çatısı altındaki Folkart, 2021 yılında dünyanın en büyük kurumsal sürdürülebilirlik inisiyatifi Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi (UN Global Compact) platformuna üye olmuştu. Gayrimenkul geliştiricileri arasında bu yönde adımlar atmaya söz veren öncü markalardan biri olan Folkart, sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarını bir rapor hazırlayarak kamuoyuna sundu.

Folkart Sürdürülebilirlik Raporu 2022 isimli çalışma, Folkart’ın ‘Sürdürülebilir Güçlü Gelecek’ mottosuyla yaptığı çalışmaları anlatıyor. Raporda mimari tasarımlardan malzeme seçimine kadar birçok alanda atılan adımlara yer verilirken, sürdürülebilirlik alanındaki hedeflere de dikkat çekiliyor. Rapor, 116 sayfadan oluşuyor. Raporda çevresel önceliklerin yanı sıra müşteri memnuniyeti ve toplumsal sosyal gelişimin de sürdürülebilir olması için yapılan çalışmalar, düzenlenen organizasyonlar da anlatılıyor.

Tedarik süreçlerinden yeni nesil yapı teknolojileri ve satış sonrası hizmetlere kadar her aşamanın sürdürülebilirlik raporuna dahil edildiğini aktaran Ayetullah Mutlu, İzmir’in doğasını korumak ve yarınlara daha temiz bir çevre bırakma misyonuyla hareket ettiklerini söyledi. Mutlu, şöyle konuştu:

* 2006 yılında ‘Hayat Buna Değer’ mottosuyla çıktığımız yolda bir inşaat şirketi olarak tek amacımız, sadece kalite, estetik ve konforu en üst düzeyde buluşturan seçkin mimari örnekleri şehre kazandırmak değildi. Bizim amacımız önce güzel İzmir’imizi, sonrasında da bulunduğumuz her lokasyonu sosyo-kültürel açıdan değerli kılmak ve sektörümüze nitelikli iş gücü kazandırmaktı. Bizler bu yaklaşım ile değer üretmek için yola çıktık. Bunun için de kuruluşumuzda belirlenen, imzamızı attığımız her işin harcında olan ve ‘Sermaye Ötesi Değerler’ olarak ifade ettiğimiz ‘Güvenilirlik’, ‘Faydalı Olmak’, ‘İnsana Değer’, ‘Liyakat’, ‘Küresel Rekabet’ ilkelerimizden güç aldık. Ve ne mutlu bizlere ki, çıktığımız yolda en büyük ilhamımız olan ekip arkadaşlarımız ile birlikte her zaman daha büyük başarılara imza attık.

Çevre ve Toplum Sorumluluğu

Günümüzde işletmelerin performanslarının sadece ekonomik ölçütlere göre değil, aynı zamanda çevreye ve insana karşı sorumluluklarına göre de değerlendirildiğine işaret eden Mutlu, ‘sürdürülebilirlik’ anlayışının zaten kendileri için yeni bir kavram olmadığını vurgulayarak şöyle konuştu:

* Çünkü biz kurulduğumuz günden bugüne kadar tüm projelerimizde insan ve çevre sağlığına özen gösteriyoruz. Bizim iş yapma tarzımızın temelinde sadece ‘kârlılık’ hedefi bulunmuyor. Bütün projelerimizde finansal yaklaşımımız ‘sosyal, ekonomik ve çevresel’ sorumluluklarımız etrafında şekilleniyor.”

Ayetullah Mutlu, şöyle devam etti: “Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ile bütünleştirdiğimiz genel yaklaşımımızı da ‘Sürdürülebilir Güçlü Gelecek’ fikriyle şekillendiriyoruz. Bu çerçevede ‘çevre’, ‘toplum’ ve ‘finans’ kulvarlarında hem paydaşlarımızı destekliyor hem de sürdürülebilir kaynakları projelerimizle entegre etmek için çalışıyoruz.”

Folkart’ın Temel Hedefleri

Folkart’ın Sürdürülebilirlik Raporu kapsamında öncelikli hedefler şu şekilde sıralandı:

* Yeşil bina sertifikası (Leed), şantiyelerde yenilenebilir enerji (GES) kullanımı, biyoçeşitliliğin korunması, inşaat bölgelerinde istihdam yaratma, yüksek teknolojinin kullanımı, hafriyat toprağının geri dönüşümünün sağlanması, şantiyelerde su arıtma tesisi kurulup atık suların tekrar kullanılması, enerji verimliliğinin arttırılması, tedarikçi ve paydaşların da düşük karbon salınımlı ve çevreye duyarlı üretim modellerine geçmelerinin desteklenmesi.

Raporda Neler Var? 

– Projelerinde parsel alanının bina dışı kalan yüzde 60’lık bölümünün her 15 metrekaresine bir ağaç dikiliyor.

– Proje alanlarında ortaya çıkan topraklar, ayrıştırılma işlemine tabi tutularak sahada farklı noktalarda yeniden kullanımını sağlanıyor.

– İnşaat sahasındaki ağaçlar bilimsel olarak incelenerek, yeşil dokunun korunması için tasarım olabildiğince yeşili koruyacak şekilde ve/veya taşınarak yeniden dikilmesi sağlanıyor.

– Bina teras alanlarını da ‘yeşil çatılara’ dönüştürülüyor.

– Yağmur suları toplanarak, damla sulama sistemi ile bahçe sulamasında kullanılıyor.

– Yıkılan binalardan elde edilen demir, beton gibi materyaller geri dönüştürülmek üzere ayrıştırılıyor.

– Güneş enerjisi ile şantiyelerde ihtiyaç duyulan enerjinin bir kısmını üretiliyor.

– Doğaya salınan karbon miktarına eşdeğer sayıda ağaç dikimleri yaparak doğal dengenin korunabilmesi için çalışılıyor.

– Projelerimizin tamamında gerek inşaat yapımı esnasında gerekse de müşterilerimize teslim ettiğimiz ürünlerde LED olmayan elektrik armatürü kullanılmıyor.

– Mekanik cihaz seçimlerin de enerji tüketimi az ve verimliliği yüksek ürün ve markalar tercih ediliyor.

– İnşaatı devam eden 2 projenin her birinde yaklaşık yüzde 20 enerji tasarrufu sağlandı. Bu da yaklaşık 4 bin ağaç dikimine eşit.

Kaynak: Dünya Gazetesi

Adıyaman Yeni Belediye Binası Projesinde İnşaat Hızlı Başladı

6 Şubat tarihli depremlerden etkilenerek yıkıma uğrayan Adıyaman Belediye Binası’nın yerine yapılan yeni binanın inşaat çalışmaları başladı.

Adıyaman Belediyesi, depremde yıkılan binasının ardından geçici olarak yeni yapılan Adıyaman Valiliği İl Özel İdare binasında hizmet vermeye başlamıştı. Yeni belediye binasında kalıcı hizmetini sürdürmek amacıyla harekete geçen Adıyaman Belediyesi, Sümerevler Mahallesi Atatürk Bulvarı üzerinde bulunan ve belediyeye ait olan eski Su İşleri Müdürlüğü’nün yerinde planlanan inşaat çalışmalarına başladı.

Adıyaman’ın yeni belediye binasının yapılacağı alanda başlatılan temel kazısını ve çalışmalarını yerinde inceleyen Adıyaman Belediye Başkanı Süleyman Kılınç, yetkililerden bilgi aldı.

380 Gün İçerisinde Tamamlanması Hedefleniyor

Aldığı bilgiler doğrultusunda açıklama yapan Başkan Kılınç, “Sümerevler Mahallesi’nde bulunan Eski su işleri binamızın yerinde yeni belediye binamızın inşaatına başlamış bulunmaktayız. Yaklaşık 5 bin metrekare taban alan ve 10 bin metrekare kapalı alan olmak üzere otopark ile birlikte zemin artı iki kat olacak. Şehrimizin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde dizayn edilerek son derece güzel ve efektif bir bina olacak. Yaklaşık 380 gün içerisinde bitmesi planlanıyor. Şimdiden şehrimize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum” diye konuştu.

Sayfiyelerde Gözler İzmir, Side, Aydın, Muğla, Didim ve Fethiye’de

Sayfiyelerin bu yıl da revaçta olması bekleniyor.  En çok ilgi gören yerler ise İzmir, Aydın, Muğla, Didim, Fethiye, Alanya, Kemer, Lara, Belek, Side ve Alanya.

EVA Gayrimenkul Değerleme Direktörü Filiz Akkaya ve EVA Gayrimenkul Değerleme Yöneticisi Bahar Şenyurdusev, yazın yaklaşmasıyla birlikte sayfiye yerlerini mercek altına aldı. 

Fethiye-Ölüdeniz bölgesi dikkat çekiyor

Villa tipi konutlarda günlük ya da haftalık kiralamaların yanı sıra, yazlık sitelerde sezonluk kiralamalara olan talep artışı ve yaz-kış ikamet amaçlı olarak nüfusun bu bölgelere göç etmesine bağlı olarak gerek kira değerlerinde gerekse gayrimenkul değerlerinde artış yaşanmasına neden oldu. Yaşanan talebe bağlı olarak gayrimenkul değerlerine de etki etmektedir. Ancak, son dönemde izlenen ekonomi politikalarının etkisi ile kredi faiz oranlarındaki artışa bağlı olarak gayrimenkul satışlarının düşüş yaşanmasına neden olmuştur. Buna bağlı olarak gayrimenkul değerlerinde durağanlık, bazı bölgelerde de yer yer düşüş yaşandığı gözlenmektedir. Ayrıca, günlük-haftalık-sezonluk kiralamalara ilişkin olarak devletin getirmiş olduğu kriterler ve vergilendirmeler nedeni ile mal sahiplerinin günlük/haftalık/sezonluk kiralamalara temkinli yaklaştığı gözlenmektedir. Bu durum özellikle villa kiralamalarının yoğun yaşandığı Fethiye-Ölüdeniz bölgesinde dikkat çekiyor.

Kuzey Ege’de Edremit bölgesi tercih edilen bölgeler arasında

Kuzey Ege’de Balıkesir Edremit Körfezi’nden başlayarak, İzmir, Aydın ve Muğla Fethiye bölgesine kadar uzanan sahil şeridinde yer alan tatil beldelerinde doğa ile iç içe olma, kalabalıktan uzaklaşma, sakin bir yaşam alanı, sosyal olanaklara yakınlık gibi tercih sebeplerine bağlı olarak villa tipi konutlara, yazlıklara ve apartlara talep fazladır. Üst gelir grubu tarafından daha çok Muğla’da Bodrum, İzmir’de Çeşme/Alaçatı ve Urla tercih ediliyor. Bu bölgelere erişemeyen kesim tarafından ise, Muğla’da Fethiye, yine İzmir’de Seferihisar, Foça, Dikili-Çandarlı ilçeleri ile Aydın’dan Kuşadası ve Didim ilçeleri ile Kuzey Ege’de Edremit bölgesi tercih edilen bölgeler arasında. Ayrıca Akdeniz sahil şeridinde, Alanya, Kemer-Lara-Belek aksı ile Side ve Alanya ilçeleri de yaz-kış tercih edilen bölgeler arasında öne çıkıyor.

Kiralık ev bulunamıyor

Değişen tercihlere bağlı olarak oluşan talep doğrultunda sayfiye bölgelerinde yapılan kiralamalarda, oluşan talep ve arz dengesine bağlı olarak bir takım sorunların yaşandığı gözlenmektedir. Özellikle yoğun talep olan bölgelerde, mal sahiplerinin istedikleri kira değerlerinde artış yapması, daha yüksek teklif veren olması durumunda anlaşmadan vaz geçip yüksek teklif verene kiralama yapması, aynı tarihlere birden fazla kiralama yapılması, özellikle haftalık kiralama yapılan bölgelerde kiralık ev bulunamaması gibi sorunlarla karşılaşılabilmektedir. 

Kiralama yapılırken dikkat edilmesi gerekenleri de açıklayan EVA Gayrimenkul Değerleme Direktörü Filiz Akkaya ve EVA Gayrimenkul Değerleme Yöneticisi Bahar Şenyurdusev;

Gayrimenkulün konumunun sorgulanması önemli

Kiralama yapılırken dikkat edilmesi gereken en önemli faktör kiralanacak evin konumu ile tipi ve peyzaj özellikleri olmalı. Evin denize mesafesi, merkeze, sosyal donatı alanlarına ve alışveriş yerlerine ve ulaşım bağlantılarına olan yakınlığı ile çevresel faktörlerinin iyi irdelenmesi önemlidir.  Kiralanacak evin denize, sosyal donatı alanlarına ve alışveriş yerlerine uzak mesafede olması, çevresinde gürültü kirliliği yaratacak unsurların olması, ulaşım bağlantılarının zayıf olması gibi problemlerin önüne geçmek açısından gayrimenkulün konumunun sorgulanması önemlidir.

Ayrıca, kiralanacak olan evin konfor özelliklerinin incelenmesi de oldukça önemlidir. Evin oda ve banyo sayısı, yatak sayısı, eşyaların durumu ve yeterliliği sorgulanmalı ve incelenmelidir. Kiralanacak olan evin, genel yeterliliğinin belirlenmesinin yanı sıra, kişisel ihtiyaçları karşılayıp karşılamamasının tespiti de önemlidir. 

Projelerin arzı hala yeterli düzeyde değil

Sayfiye bölgelerinde oluşan talebe bağlı olarak konut üretiminde de artış yaşandığı gözleniyor. Ekonomik dinamikler ve maliyetler de önemli bir etken olmakla birlikte, sayfiye bölgelerinde villa tipi konut üretiminde artış yaşandığı gözleniyor. Ancak inşaat maliyetlerinde ki artış ve nitelikli arsa sayısının azlığı sebebiyle artan ikincil konut talebine karşılayacak projelerin arzı hala yeterli düzeyde değildir.

Kuşadası’nda daha çok site tarzı projeler öne çıkıyor

İzmir’de, villa talebinin yoğun olduğu Çeşme bölgesinde Ilıca – Alaçatı bölgesinde nispeten daha küçük arsaların üretilmesi ile müstakil bazlı villa üretimleri hızlanmıştır. Germiyan, Reisdere bölgesi, Urla, Foça, Seferihisar bölgelerinde villa tipi projelerde artış yaşandığı gözlenmektedir. Muğla’da Fethiye-Ölüdeniz bölgesinde de villa tipi konut üretiminde artış yaşanmıştır. Kuzey Ege’de ise Edremit’te 1+1 apart dairelere olan talebin etkisi ile son dönemde 1+1 konut üretiminde artış yaşandığı gözlenmektedir. Ayrıca Didim-Dikili aksında ve Kuşadası’nda daha çok site tarzı projeler öne çıkmaktadır.

Akdeniz’de Alanya-Side-Kemer-Lara bölgelerinde de daha çok yabancılara yönelik site tarzında lüks yapılaşmalar artmakta. Ayrıca Bodrum’da artan arsa maliyetleri ve arsa arzının azalması sebebiyle yeni site yapılaşmaları Milas ve Dalaman tarafına kaymaya başlamıştır.” şeklinde konuştu.

İskele Kalıp Sanayicileri Derneği’nin Yeni Döneminde Başkanlığa Yiğit Yakar Seçildi!

‘Güvenli Hayat Güvenli İskele’ mottosuyla Türk iskele kalıp sektöründe yaptığı AB projesiyle sektörün vizyonunu ortaya koyan, gerek ulusal gerek uluslararası arenada sektörü başarıyla temsil eden İKSD (İskele Kalıp Sanayicileri Derneği), 3. Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda yeni dönem yönetim kurulunu seçti. 28 Mart 2024 Perşembe günü Cemile Sultan Korusu’nda gerçekleşen Genel Kurul toplantısında Başkanlığa, İntek Kalıp ve İskele Yönetim Kurulu Üyesi Yiğit Yakar seçildi.

Yeni Yönetim Kurulu İKSD çatısı altında yeni dönem çalışmalarına hız kesmeden başlayarak ilk yönetim kurulu toplantısını aynı gün gerçekleştirerek görev paylaşımı yaptı. Özler Kalıp ve İskele Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı Burak Özelci ve Yapeksan

Yapı Ekipmanları Genel Müdürü Hakan Yılmaz’ın başkan yardımcısı görevini üstlendiği yönetimde Gürbüz Kalıp ve İskele Sistemleri Genel Müdürü Nurla Gürbüz ve Yağmur İskele Sistemleri Genel Müdürü Ümit Yağmur’da yer alacak.

Yakar; “Kubilay Başkandan Devraldığımız Bayrakla Yeni Dönemde de Sektörümüzün Gelişimine Katkı Sağlamaya Devam Edeceğiz”

Yiğit Yakar yeni dönem başkanlık süreci ile ilgili yaptığı teşekkür konuşmasında yenidönemin sektöre hayırlı olmasını dileyerek; “Öncelikle Kurucu Başkanımız Nurla Gürbüz’e ve iki dönemdir derneğimizi başarıyla temsil eden Kubilay Tüfekçi’ye teşekkür etmek istiyorum. Derneğimiz kurulduğundan bugüne sektörümüze birçok katkı sağladı. Devraldığım güçlü mirasın da verdiği güç ile yeni dönemde de faaliyetlerimizle sektörümüzü daha ileriye taşımak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.’’ dedi.

Sözlerinin ardından bir önceki dönem Yönetim Kurulu Başkanı Kubilay Tüfekçi’ye teşekkür plaketi takdim ederek hatıra fotoğrafı çektiren Yakar, ‘’Kısa bir süre önce derneğimizin Genel Sekreterliğinde de bir bayrak değişimi oldu. Yönetim Kurulu Danışmanımız ve Eski Genel Sekreterimiz Akın Alıkçıoğlu, Genel Sekreterlik görevini Bilge Çetin’e devretti. Akın Bey’e teşekkür ediyor, Bilge Hanım’a yeni görevinde başarılar diliyorum. Yeni dönemde de birlikte sonuç odaklı çalışmalar ortaya koymak için motivasyonumuz tam. 17-20 Nisan 2024 tarihlerinde 46.’sı düzenlenecek Turkeybuild Yapı, İnşaat Malzemeleri ve Teknolojileri Fuarı’nda organize edilen iskele kalıp sektörü İKSD’nin stratejik ortaklığıyla kendisine özel ayrılan salonda ilk kez bu kadar güçlü temsil edilecek. Tüm üyelerimizi ve paydaşlarımızı fuarda iskele kalıp özelsalonunu ziyarete bekliyoruz’’ diyerek yeni dönem için çalışmalarının başladığının altını çizdi.

Aynı zamanda TMS Kalıp ve İskele Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı olan bir önceki dönem başkanı Kubilay Tüfekçi ise, ‘’Derneğimiz sektörümüzdeki firmaları ve sektörümüzün paydaşlarını çatısı altında bir araya getirdi. İki dönemdir üstlendiğim başkanlık görevim bugün itibariyle son buluyor. Başkanlık görevim süresince bana destek olan çalışmaları hep birlikte yürüttüğümüz yönetim kurulu üyelerine, genel sekreterimize ve üyelerimize teşekkür ediyorum. Yeni yönetime ve yeni genel sekreterimize başarılar diliyorum’’ sözleriyle teşekkürlerini ifade etti.

Genel Kurul toplantısı İDDMİB İhracatın Metalik Yıldızları’nda başarılı olan dernek üyesi firmalara plaket takdimi ile sona erdi.

Beykoz Hastanesi İnşaatı Başlıyor

Geçtiğimiz günlerde inşaat ihalesi tamamlanan Beykoz Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalışmalar başlıyor. Projenin 2,5 yılda tamamlanması hedefleniyor.

Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’nın Beykoz’u ziyareti sırasında yapımının yakında başlayacağını ve 2.5 yılda tamamlanacağını kaydettiği Beykoz Eğitim Araştırma Hastanesi’nin inşaat ihalesi de tamamlandı.

Ankara Sağlık Bakanlığı Genel Müdürlüğü Sağlık Bakanlığı Bakanlık Yardımcılıkları’nda 29 Mart günü 2024/148082 ihale kayıt numarasıyla yapılan ihaleyi Ankara merkezli Kuzu Grup kazandı.

İstanbul Beykoz 500 yataklı devlet hastanesi yapım işi ihalesine en düşük teklifi veren Kuzu Grup 4 milyar 185 milyon lira ile ihaleyi kazandı.

İhale şartnamesine göre Beykoz Eğitim Araştırma Hastanesinin yapımı 750 gün yani yaklaşık 2 seneyi geçmeyecek.

Yaklaşık 125 bin metrekare alana kurulacak hastane 500 yatak kapasiteli yapılacak, içinde 200 poliklinik, 22 ameliyathane, 90’ı yeni doğan olmak üzere 139 yoğun bakım yatak sayısı olacak.

Hastane çocuk, kadın doğum, onkoloji, Kardio Vasküler Cerrahi (KVC), ortopedi ve nöroloji hastanelerini bünyesinde barındıracak.

Enerji Verimliliği Uygulamaları Çevre Dostu Binaların İnşasını Teşvik Ediyor

Allianz Trade tarafından her yıl hazırlanan İnşaat Sektörü Raporu yayımlandı. Allianz Trade Krediler Genel Müdür Yardımcısı Altuğ Karagöz, “Enerji verimliliği ve atık yönetimi konularındaki yenilikçi uygulamalar, çevre dostu binaların inşasını teşvik ediyor.” dedi.

Allianz Trade ekonomistlerinin hazırladığı rapora göre Türkiye’de inşaat sektörü, dinamik yapısı ve proje çeşitliliği ile büyümeye devam ediyor. Ancak, malzeme fiyatlarındaki dalgalanmalar, iş gücündeki sorunlar ve teknolojik adaptasyon gibi konular sektörün karşılaştığı önemli zorluklar arasında yer alıyor. Gelecekte, sektörün daha da rekabetçi ve sürdürülebilir olabilmesi için stratejik planlamaların sürekli olarak güncellenmesi ve sektör paydaşlarının bu zorluklara etkili çözümler bulmaları gerektiğine raporda dikkat çekiliyor.

Allianz Trade’in dünyanın dört bir yanındaki ekonomistler tarafından hazırlanan, iş dünyasına rehberlik eden sektör raporlarına bir yenisi daha eklendi. Allianz Trade bu sektör raporunda Türkiye’de İnşaat Sektörü’nü detaylı olarak ele aldı.  Raporda Türkiye’de inşaat sektörünün gelişiminde güçlü yönleri arasında kentleşme ve nüfus artışı nedeniyle yüksek talep, altyapı geliştirmelerine yönelik artan yatırımlar, sürdürülebilir ve yeşil inşaata yönelik artan ilgi, akıllı şehirler konsepti üzerine artan çalışmaların inşaat alanında ilerlemeyi zorlayıcı etkisi gösterildi.

Türkiye’de İnşaat Sektörü Gelişmeye Devam Ediyor

Türkiye’de inşaat sektörünü de ele alan rapora göre büyükşehirlerde konut projelerinde gözle görülür bir artış yaşandı. Özellikle şehirleşmenin hız kazandığı bölgelerde konut talebinin yüksek olduğuna değinilen raporda yerli ve yabancı yatırımcıların, konut sektöründeki potansiyeli değerlendirerek çeşitli projelere odaklandığına yer verildi. Allianz Trade Krediler Genel Müdür Yardımcısı Altuğ Karagöz, küresel ekonomik dalgalanmaların etkisiyle malzeme fiyatlarında dalgalanmalar yaşandığını bunun da inşaat maliyetlerinde artışa neden olduğuna dikkat çekiyor. “Tedarik zinciri sorunları, malzeme arzındaki belirsizlikleri ne yazık ki daha da derinleştirdi. İnşaat sektörü, proje yönetiminde etkinliği artırmak ve hata oranlarını minimize etmek amacıyla Building Information Modeling (BIM) gibi dijitalleşme araçlarına yöneldi. BIM, projelerin daha önce hiç olmadığı kadar ayrıntılı bir şekilde planlanmasına ve yönetilmesine olanak tanıdı. Yüksek hızlı tren hatları, otoyollar, enerji santralleri ve su yönetimi projeleri gibi altyapı projelerine yapılan yatırımlar, ülkenin genel kalkınmasına önemli katkılar sağladı. Ayrıca kamu-özel sektör iş birlikleri, büyük ölçekli altyapı projelerinin finansmanını ve uygulanmasını kolaylaştırırken çevresel sürdürülebilirlik odaklı yeşil inşaat projeleri, sektördeki geleceği şekillendirmeye devam ediyor. Enerji verimliliği ve atık yönetimi konularındaki yenilikçi uygulamalar, çevre dostu binaların inşasını teşvik ediyor.”

Teknolojiye Uyum Sağlamak Rekabette Galibiyet Getirir

Türkiye’de inşaat sektörü önündeki en büyük engellerden biri olan nitelikli iş gücü eksikliği bir önceki Allianz Trade sektör raporunda olduğu gibi yerini korudu. 2024 yılı raporunda da sektörde uzmanlık gerektiren projelerde nitelikli iş gücü yetersizliği ile karşılaşıldığına, mesleki eğitim ve gelişim programlarına daha fazla odaklanılması gerektiğine yer verildi. Raporda yer verilen önemli başlıklardan biri de hızla değişen teknolojiye uyum sağlamak oldu. Sektörün rekabet avantajını sürdürebilmesi için kritik bir öneme sahip teknolojide gelişim çatısı altında dijitalleşme ve otomasyonun, inşaat firmalarının verimliliğini artıracağı vurgulandı.

FED Etkisiyle Beklentiler Pozitif Yönde

Raporda, özellikle FED’in sıkı para politikasındaki kararlı duruşunun, gelişmekte olan ülkelerin karşılaştığı zorlukları artırdığına, bu ülkelerin, küresel ekonomideki kayıplarla birlikte artan borçlanma maliyetleri ve sermaye çıkışlarıyla başa çıkmak zorunda olduklarına dikkat çekildi. Bu zorlukların, ilgili ülkelerin kalkınma süreçlerine verdiği zarara vurgu yapılırken Türkiye’de ise cari yılda FED’in muhtemel gevşemesiyle birlikte diğer benzer ülkelerde olduğu gibi beklentilerin pozitif yönlü olduğu belirtildi. Diğer taraftan raporda, geçtiğimiz çeyrek dönemde enflasyonla mücadele için yüksek faiz artışlarına ek olarak düşük kur politikasının ve genişletici maliye politikasının terk edilmesinin, Aralık 2021’de başlanan TL Dönüşümlü Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasından vazgeçilmesini öne çıkardığından da söz ediliyor. Bu adımların, ekonomide “rasyonel politikalara dönüşün hız kazandığı” şeklinde değerlendirildiği de raporda bulunan yorumlar arasında.

Allianz Trade Türkiye’de İnşaat Sektörü Raporunda son dönemde enerji fiyatlarındaki oynaklığın, küresel çapta enflasyon endişelerinin artmasına neden olduğuna yer verilirken genel görüşün, faiz oranlarının önümüzdeki aylarda daha fazla artmayacağı yönünde olduğu tahmini öne sürüldü. FED Başkanı Powell’ın, faizlerin zirve noktasına ulaştığına yönelik görüşlerin ortaya çıkmaya başladığı ve bundan sonra gündemin indirimlere doğru evrileceğini ifadeleri hatırlatıldı.

İnşaat Sektörünü Neler Bekliyor?

Allianz Trade İnşaat Sektörü Raporuna göre ücret baskıları girdi fiyatlarındaki gevşemenin yarattığı rahatlamayı sınırlasa da kârlılık hâlâ sağlam. Sektördeki şirketler; faiz oranlarındaki artışı, konut piyasasında yaşanabilecek fiyat düzeltmelerini, çevre düzenlemelerini ve altyapıya ilişkin kamu politikalarını takip etmeli. Yine rapora göre çimento, beton ve benzeri ürünlerin fiyat artışları yavaşlamış gibi görünse de fiyat eğilimleri hâlâ yukarı yönlü ve bu da takipte olunması gerekenler arasında.

Yarısı Bizden Kampanyasında İlk Ödemeler Yapıldı

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hayata geçirilen Yarısı Bizden kampanyasında yüklenici firmalara ödemeler yapılmaya başlandı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yürüttüğü projede; devlet 700 bin lira hibe, 700 bin lira kredi ve 100 bin lira da tahliye desteği veriyor.

İşyeri için 350 bin liraya kadar hibe, 350 bin liraya kadar da kredi desteği sağlanıyor.

En çok başvurunun geldiği Bahçelievler’de yapımı devam eden konutlar için yüklenici firmalara ödemeler başladı.

Yarısı Bizden Kampanyası’na müracaat eden ve başvuruları onaylanan Bahçelievler’e bağlı Şirinevler Mahallesi’ndeki konut sahipleri 700 bin lira hibe, 700 bin lira kredi ve 100 bin lira tahliye desteği aldı.

İnşatı devam eden konutlar için yüklenici firmalara ödemelerin yapıldığı ilk bina oldu.

Bahçelievler Belediyesi’ndeki Kentsel Dönüşüm Şefi Ferhat Servi, “Yarısı Bizden Kampanyası’na ilçemizden rekor bir katılım sağlanmıştır. Katılım sayısı ortalama 27 bindir. Bu 27 bin katılım da yaklaşık 95 bin bağımsız bölüme tekabül etmektedir. İlçemizde bu kampanyadan ilk faydalanacak olan binadan bir tanesi de bu binadır. Bu binamızda 13 tane bağımsız bölüm bulunmaktadır. Bu bağımsız bölümün malikleri belediyemizde projelerini onaylatarak kat irtifakını kurmuşlardır.” açıklamasını yaptı.

Belediyeye müracaatlarına istinaden hak sahipliği tespit edilen maliklerin bakanlığa bildirildiğini söyleyen Servi, şöyle devam etti:

“Bakanlık, maliklerimizin hesabına Yarısı Bizden Kampanyamızın sunmuş olduğu 1 milyon 500 bin liralık yardımın, 100 bin lirasını taşınma parası olarak 700 bin lirasını hibe ve 700 bin lirasını da kredi olarak verecektir. Ödemeler şu şekilde olacak. Bakanlığımız müteahhit adına açılan hesaba yüzde 10’unu yatıracak. Diğer kalan yüzde 30 inşaatın kabası bitince yatıracak. Geri kalan yüzde 30 inşaatın ince işçiliği bittiğinde yatırılacak. Kalan yüzde 30’u ise iskan aldıktan sonra yatırılacak. Vatandaşımız ilk 2 yıl ödeme yapmayacak. Sonraki üçüncü yıl, 1 yıl olmak üzere faizsiz ödeme yapacak. Geri kalan dokuz yılda TEFE TÜFE’nin yarısı oranında faizle birlikte ödemelerini yapacak. Vatandaşımıza hayırlı uğurlu olsun diyoruz.”

8 Soruda Yarısı Bizden Kampanyası

Konut İçin Ne Kadar Hibe Verilecek?

Bakanlık “Yarısı Bizden” diyor ve hak sahiplerine yarı yarıya destek geliyor. Hak sahiplerine bir konut için 700 bin lira hibe, 700 bin lira kredi ve diğer her konut için 1 milyon 400 bin lira kredi verilecek.

İş Yeri İçin Ne Kadar Hibe ve Kredi Verilecek?

İş yeri için de destek yarı yarıya. Bir iş yeri için 350 bin lira hibe, 350 bin lira kredi ve diğer her bir iş yeri için 700 bin lira kredi verilecek.

Kredi İçin Gelir Şartı Var Mı?

Hayır, hak sahiplerine kredi verilirken gelir ve kredi puanına bakılmayacak.

Kiracılara Destek Sağlanacak Mı?

Kiracılara tarihte ilk kez destek sağlanacak. Dönüşüm sürecinde bir ilk yaşanacak ve kampanya kapsamında taşınmazı kullanan kişiye bir kereye mahsus 100 bin lira taşınma desteği verilecek. Dönüşüme girecek evde ev sahibi yaşıyorsa ev sahibi, kiracı varsa kiracı bu desteği alacak.

Bakanlık Ödemeyi Ne Zaman, Nasıl Yapacak?

Ödemeler hak sahibi adına yükleniciye yapılacak. Bakanlık ödemeleri yapıdaki hak sahipleri adına “hak sahiplerinin anlaştığı yüklenici”nin Emlak Katılım Bankası’nda açacağı vadesiz hesabına dört taksitle yapacak.

Hak Sahiplerinin Ödemeleri Ne Zaman Başlayacak?

Ruhsat tarihinden itibaren 24 ay sonra ödemeler başlayacak. Yani vatandaş, riskli yapısını yenileyip güvenli konutuna geçtikten sonra ödemelere başlayacak. Böylece konutu dönüşüme girecek vatandaş dönüşüm sürecinde hem kira hem kredi taksiti ödemek zorunda kalmayacak.

Kampanya Hangi Şartlarda Uygulanmayacak?

Projedeki bağımsız bölüm sayısı veya inşaat alanının mevcut bağımsız bölüm sayısı veya inşaat alanının bir buçuk katını geçmesi halinde kampanyadan faydalanılamayacaktır. 5 Nisan 2023’ten önce yeni yapıya ilişkin yapı ruhsatı alınmış ise kampanyadan faydalanılamayacaktır.

Kredi Geri Ödemeleri Nasıl Hesaplanacak?

Ruhsat alındıktan iki yıl sonra ödemeler başlayacak olup 10 yıla kadar vade uygulanacaktır. İlk yıl taksitlerde faiz uygulanmayacak, sonraki yıllarda ise kalan borç miktarı her yıl ocak ayında yıllık TÜFE artışının yarısı oranında güncellenerek kalan taksit sayısına bölünecek.

Karadeniz’de Konut Fiyatları Yükselişe Geçti

Karadeniz Bölgesi’nde konut fiyatları yükselişe geçti. Bölgede fiyatların en çok arttığı il Artvin oldu.

Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) göre yılın iki ayında Artvin’de konut satışları yüzde 84 arttı. Artvin, bölgede konut satış oranının en yüksek olduğu kent oldu. Kentte şubat sonu itibarıyla son bir yılda satılık konut fiyatları yüzde 100.58, son iki yılda ise yüzde 349.2 oranında yükseldi. Artvin’de 138  metrekarelik bir konutun ortalama fiyatı da 2 milyon 605 bin lirayı buldu.

Sinop’ta konut fiyatlarının son bir yılda yüzde 87.90, son iki yılda ise yüzde 375.98 oranında yükseldiği belirlendi. Böylece Sinop’ta 110 metrekarelik bir konutun ortalama fiyatı 2 milyon 790 bin TL’yi buldu.

Kiralık Dairelerde Samsun, Trabzon ve Ordu Öne Çıktı

Gayrimenkul platformu Emlakjet’in verilerine göre, Karadeniz’de en fazla kiralık konut talebi Samsun, Trabzon ve Ordu’da oldu. Geçen ay Şubat 2023’e göre kiralık konut fiyatları Ordu’da yüzde 175, Samsun’da yüzde 122, Trabzon’da yüzde 100 yükseldi. Şubat 2023’e göre Karadeniz’de satılık konut ilanlarının yayında kalma süresi yüzde 9, kiralık konut ilanlarının da yüzde 21 arttı.

Ham Çelik Üretimi 3,1 Milyon Tona Ulaştı

Türkiye Çelik Üreticileri Derneğinin (TÇÜD) tarafından açıklanan verilere göre Türkiye’nin ham çelik üretimi Şubat ayında yüzde 46,6 artarak 3,1 milyon ton oldu.

Türkiye Çelik Üreticileri Derneğinin (TÇÜD) açıkladığı şubat ayına ilişkin üretim, tüketim ve dış ticaret verilerine göre, söz konusu ayda Türkiye’nin ham çelik üretimi, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 46,6 artarak 3,1 milyon ton oldu. Ham çelik üretimi, yılın ilk 2 ayında da yüzde 34,5 yükselişle 6,3 milyon ton seviyesinde gerçekleşti.

Nihai mamul çelik tüketimi şubatta yıllık bazda yüzde 11,8 yükselişle 2,9 milyon tona, ocak-şubat döneminde ise yüzde 15,7 artışla 6,4 milyon tona çıktı.

Şubatta çelik ürünleri ihracatı, miktar bakımından yıllık bazda yüzde 74,6 artışla 1,2 milyon ton, değer bakımından da yüzde 47,2 yükselişle 849,9 milyon dolar olarak kayıtlara geçti.

Ocak-şubat döneminde, geçen yılın aynı dönemine kıyasla ihracat, miktar bazında yüzde 48,6 artışla 2,1 milyon ton, değer bazında yüzde 28,3 yükselerek 1,5 milyar dolar oldu.

Şubat ayında çelik ürünleri ithalatı 2023’ün aynı ayına göre miktar bazında yüzde 9,1 azalışla 1,1 milyon ton, değer bazında yüzde 13,4 gerilemeyle 905,7 milyon dolar olarak hesaplandı.

Yılın ilk 2 ayında ithalat, geçen yılın aynı dönemine göre miktar yönünden yüzde 1,5 artışla 2,5 milyon tona çıktı, değer yönünden ise yüzde 7,3 azalışla 2 milyar dolar seviyesine indi.

Üründe geçen yılın ocak-şubat döneminde yüzde 55,1 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, bu yılın aynı döneminde yüzde 76,3 seviyesine yükseldi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen TÇÜD Genel Sekreteri Veysel Yayan, Türk çelik sektörünün 2023’ün son çeyreğinde yüzde 16,5 büyüdüğünü, bunun 2024 yılında pozitif sürecin devam edeceği beklentisine yol açtığını ifade etti.

Artışın sürdürülebilmesi ve sektörün belirlediği hedeflere ulaşabilmesi için ABD ve AB’nin yanı sıra birçok ülkenin çelik sektörlerini korumak amacıyla aldığı etkili tedbirlerin Türkiye’de de uygulanması gerektiğini belirten Yayan, şunları kaydetti:

“En büyük tedarikçi konumuna yükselen, devlet destekli ve dampingli fiyatlarıyla Türkiye’ye yönelik ihracatını katlayarak artıran Çin başta olmak üzere Uzak Doğu ülkelerinden yapılan ithalatın kontrol altına alınmasına ve Türk sanayisinin ithal girdilere dayalı üretim yapısından uzaklaşıp, yurt içi katma değeri artırarak istihdam ve ekonomik büyümeye katkı sağlayan bir yapıya dönüşmesini teminen gerekli tedbirlerin alınmasına ihtiyaç duyulmaktadır.”

İpotekli Konut Satışı 76 İlde Geriledi

Türkiye genelinde ipotekli konut satışları geriledi. Büyükşehirlerde bu oran yarı yarıya düşerken 5 ilde yükseldi.

Kredi kanallarının daralması, faizleri yükselmesi, inşaat maliyetleriyle birlikte konut fiyatlarının da ulaşılabilir noktadan çok uzaklaşması krediyle ev sahibi olma talebini azaltmaya başladı. Bankalarda bugün konut kredisi faizi yıllık ağırlıklı ortalama yüzde 42,65 seviyesinde. Bankadan yüzde 4,29 oranla 120 ay vadeyle 2,5 milyon TL konut kredisi kullanıldığında, aylık taksitler 108 bin liraya yaklaşıyor.

Toplam geri ödeme de 12 milyon TL’yi buluyor. Bu da özellikle orta ve dar gelirliler için krediyle ev sahibi olmayı zorlaştırıyor. Gerek konut fiyatlarının fahiş artışla bugün geldiği nokta, gerekse finansman maliyetinin yükselmesinin etkisi illerde de etkisini gösterdi.

Türkiye’de bu yıl şubat ayında toplam konut satışları yüzde 17,3 artış göstermesine rağmen, kredi satışlar sert düşüş gösterdi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden yapılan belirlemelere göre, ipotekli konut satışları 76 ilde gerileme gösterdi. En fazla düşüş yüzde 88,9’luk oranla Ardahan’da görülürken, bu ili yüzde 85’le Bitlis, yüzde 84’le Bayburt izledi. Böylelikle şubat ayında Ardahan’da 1, Bayburt’ta 2 konutun krediyle satıldığı belirlendi. Bitlis’te ise geçen yıl 40 adet olan ipotekli konut satışının, bu yıl aynı ayda 6’ya gerilediği görüldü.

Yine illere göre incelendiğinde, geçen yıl şubatta ipotekli 161 konutun satıldığı Çorum’da, bu yıl aynı ayda sadece 40 konut satıldı. Bolu’da 122’den 38’e, Aksaray’da 75’ten 26’ya, Amasya’da 107’den 39’a, Çanakkale’de 161’den 57’ye, Düzce’de 113’den 50’ye, Edirne’de 116’dan 35’e, Erzurum’da 174’ten 76’ya, Giresun’da 119’dan 44’e, Kastamonu’da 92’den 35’e, Konya’da 364’ten 129’a, Trabzon’da 142’den 54’e, Zonguldak’ta 148’den 68’e gerilediği belirlendi.

Büyükşehirler Toplamda Arttı, İpotekli Geriledi

Mega şehir İstanbul’da da kredili satışlarda düşüş görüldü. Bu yıl şubat ayında, geçen yılın aynı ayına göre aylık satışlarını yüzde 9,1 artışla 14 bin 980’den 16 bin 344’e yükselen İstanbul’da kredili satışlar yüzde 46,9’luk sert düşüş gösterdi. Böylelikle şubatta, 2023 Şubat’a göre satışları 3 bin 167 adetten 1.683’e geriledi. Başkent Ankara’da da benzer bir tablo ortaya konuldu. Toplam satışları yüzde 0.8 artan başkentte, ipotekliler yüzde 53,4 gerileme gösterdi. Böylelikle geçen ay toplam satışları 8 bin 235’ten 8 bin 300’e yükselirken, ipotekliler 2 bin 601’den 1.212’ye indi.

Antalya’da Yüzde 49,9 Gerileme

Turizmin gözde şehirlerinden Antalya’da da toplam satışlar artarken, ipoteklilerde sert düşüş gözlendi. Buna göre, şubatta toplam satışları yüzde 2 artarken, ipotekliler yüzde 49,4 gerileme gösterdi. Bu yıl şubat ayında toplam 5 bin 28 adet konut satıldı. Geçen yılın aynı ayında ise 4 bin 927 adette kalmıştı. İpotekliler ise aynı dönemde 547 adetten 277’ye geriledi. Toplam 5 bin 28 adetlik satışın 4 bin 751’ini diğer satışlar oluşturdu. Başka bir ifadeyle peşin, senetli ve firma bünyesindeki finansman imkanlarıyla gerçekleşti. Yine sıfır satışlar 1.781 adette kalırken, ikinci el 3 bin 247 adete yükseldi.

Deprem Bölgesinde Toparlanma

Türkiye’yi yasa boğan Pazarcık ve Elbistan depremlerinin yaşandığı Kahramanmaraş’ta toplam konut satışları yüzde 266,3 arttığı belirlendi. İpotekli ise yüzde 9,3 gerileme gösterdi. Yine depremin etkiledi illerden Adıyaman’da toplam satışlar yüzde 474,5 artarken, ipotekli yüzde 63,2 geriledi. Toplam satışlar Osmaniye’de yüzde 283,1, Malatya’da yüzde 145,6, Kilis’te yüzde 113,4, Şanlıurfa’da yüzde 99,1, Hatay’da yüzde 289,2 artış gösterdi. İpotekli de ise yüzde 43,8 düşüş gösterdiği belirlendi.

İpotekli Konut Satışları Sadece 5 İlde Arttı

Kredili satışlar birçok ilde düşüş göstermesine rağmen 5 ilde yükselişe geçtiği belirlendi. En dikkat çekici artış Adana, Gaziantep ve Diyarbakır’da görüldü. Adana’da ipotekli satışlar, bu yıl şubat ayında, Şubat 2023’e göre, yüzde 114,1 artışla 99 adetten 212 adete yükseldi. Toplam satışlardaki başarısını kredilide de gösteren bir diğer il Diyarbakır.

Bu şehirde, toplam konut satışları yüzde 123,2, kredili yüzde 122,6 artış kaydetti. Böylelikle toplam satışlarını 729’dan 1.627’ye, ipoteklide 62’den 138’e çıkardı. Gaziantep de toplam konut satışlarını yüzde 219, kredilide yüzde 107 artırarak öne çıktı. Böylelikle toplamda 825 adetten 2 bin 634’e, ipoteklide 86 adetten 178’e yükseltti. Kredili satışlar Kilis’te yüzde 50, Şanlıurfa’da yüzde 51,3 artış kaydetti.

Emlak Konut GYO’dan Yeni Yatırım

Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) açıklama yaparak yeni yatırımını duyurdu.

Açıklamada şirket projelerinden İstanbul Şişli Teşvikiye Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşım İşinin (Nişantaşı Koru) yüklenicisi ile yapılan sözleşmeye ek protokol ile 1.318.928.853,60 TL olan Asgari Şirket Payı Toplam Gelirinin, 1.619.005.610,40 TL’ye yükseldiği belirtildi.

KAP açıklamasında şu ifadeler kullanıldı:

“Şirketimiz projelerinden İstanbul Şişli Teşvikiye Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşım İşi (Nişantaşı Koru) ‘nin yüklenicisi ile yapılan sözleşmeye ek protokol ile 1.318.928.853,60 TL olan Asgari Şirket Payı Toplam Geliri, 1.619.005.610,40 TL’ye yükselmiştir.”

“İklim Krizine Karşı Binalarda Yeşil Dönüşümü Gerçekleştirmeliyiz”

Anadolu Yakası İnşaat Müteahhitleri Derneği (AYİDER) Başkanı Hakan Şişik, “Artık şehirlerimiz sadece deprem değil, iklim tehdidiyle de karşı karşıya. İstanbul’u tehdit eden iklim krizine karşı binaların yeşil dönüşümünü de gerçekleştirmeliyiz.” dedi.

27 Mart Çarşamba günü düzenlenen bir etkinlikte inşaat sektörünün gündemini ele alan AYİDER Başkanı Hakan Şişik, deprem, iklim krizi, kentsel dönüşüm ve sektördeki kalifiye eleman sorunlarına değindi. 

Başan Şişik, yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Kurulduğumuz günden bu yana kentsel dönüşüm her zaman gündemimizdeydi. Kentsel dönüşümün parsel bazlı değil, ada bazı olması gerektiği, salt çoğunluğun gerekliliği gibi birçok konuyu gündeme taşıdık. Bunların bazıları çözüme kavuşurken kentsel dönüşümde yine de istediğimiz noktada değiliz. Artık şehirlerimiz sadece deprem değil, iklim tehdidiyle de karşı karşıya. İstanbul’u tehdit eden iklim krizine karşı binaların yeşil dönüşümünü de gerçekleştirmeliyiz. İstanbul, tarihten beri su fakiri bir kent ve iklim kriziyle birlikte de yağmur periyodlarının azalması nedeniyle barajlardaki su azaldı. Bu yüzden su tüketimini azaltmalıyız. Binalarda, siyah, gri ve mavi su ayrımlarının zorunlu olması ve planlara da işlenmesi gerekiyor. Büyük sitelerde bu yapılmaya çalışılıyor ancak müstakil binalarda da bunun yapılması lazım. Binalarımızı, kendi kendine yeten, doğaya zarar vermeyen, enerjiyi minimum tüketen hale dönüştürmeliyiz. Her döktüğümüz bir metreküp beton, milli servet. Konut alıcıları, inşaat firmalarından mutfak markasını talep ediyor ama siyah, gri su ayrımı istemiyor. Ne yazık ki bu konuda konut alıcısı bilinçsiz. Biz de bu konuya dikkat çekmek, dernek üye firmaların su tasarrufunu önemseyen çevreyle dost binalar inşa etmesi adına Dünya Su Konseyi’ne üye olduk. Konseye Türkiye’den üye olan tek dernek unvanına sahibiz” dedi.

Hakan Şişik, konuşmasında aynı zamanda sektördeki eleman sorununun da devam ettiğine dikkat çekerek şu açıklamalarda bulundu: 

“Günlük 1.500-2.000 TL yevmiye vermemize rağmen ne yazık ki usta bulmakta zorlanıyoruz. Bunun bir nedeni artık gençlerimizin neredeyse hepsi üniversite mezunu. Türkiye, en çok üniversite mezununun olduğu ülke konumuna geldi. İkincisi ustaların daha çok deprem bölgesinde çalışıyor olması. Zaten bir eleman eksikliği sorunu vardı ve mevcuttaki ustaların da deprem bölgesine kayması nedeniyle bulamıyoruz. İnşaatın tarzına göre çalıştıracağınız kalifiye elemanın da iş becerisinin daha yüksek olması gerekiyor. Bu da fiyatı artırıyor ve onlar da yoğun oldukları için bazen o işi yapacak kişi için 3 ay beklemek durumunda kalıyoruz. Fakat o 3 ay içerisinde de maliyetler hızla artmaya devam ediyor. Ne yazık ki bu konu sadece bizim değil, ülkemizin ana gündem maddesi durumunda. Sadece inşaatta çalışanlar deprem bölgesinde değiller, aynı zamanda daha yüksek fiyata yurt dışında da çalışmayı tercih ediyorlar. Her yere üniversite açmaktan ziyade ekonominin ihtiyaçları doğrultusunda hem mavi yakalı hem de beyaz yakalı yetiştirmeliyiz.”

İnşaat maliyetlerinin öngörülemez bir hızda artmaya devam ettiğini belirten Şişik, “Çimento, demir-çelik ve mobilya en çok artan kalemler oldu. Ortalama olarak bir evin metrekare maliyeti 30 bin TL’lerden başlıyor. İnşaat maliyetlerinin artmasının nedenlerine bakacak olursak kurdaki oynaklık, akabinde talep arz dengesinin bozulması, pandemi sonrasında arsa fiyatlarının artması gibi faktörleri sıralayabiliriz. Maliyetleri azaltacak tedbirlere baktığımız zaman ise yeni arsalar geliştirmek, kurdaki denge ve konuttaki arz talep dengesinin sağlanması önemli adımlar olacaktır. İnşaat sektörünün Türkiye’nin lokomotif sektörü olduğunu unutmamamız gerekiyor” açıklamalarında bulundu.

İstinyePark İstanbul’un Tamamı Orjin Gayrimenkul Grubu’na Geçti

Orjin ve Doğuş gruplarının ortaklığı ile 2007 yılında faaliyete başlayan İstinyePark İstanbul Alışveriş Merkezi’nin yüzde 58 payına sahip olan Orjin Gayrimenkul Grubu, yüzde 42 paya sahip olan Doğuş Turizm Sağlık Yatırımları Şirketi’nin hisselerinin de tamamını satın alarak İstinyePark İstanbul Alışveriş Merkezi’nin tamamının tek sahibi oldu.

Böylece Orjin Gayrimenkul Grubu 2021 yılında açtığı İstinyePark İzmir AVM’ den sonra İstinyePark İstanbul AVM’nin hisselerinin de tümünün sahibi oldu.

İmza töreninde konuşan Orjin Grup Eş Başkanları Zafer Kurşun ve Zafer Yıldırım, İstinyePark markasının bilinirliğinin ülkemiz sınırlarını aştığını, her yıl dünyanın dört bir köşesinden milyonlarca yabancı turisti ağırladığını, İstinyePark İstanbul ve İstinyePark İzmir alışveriş merkezlerinin konseptleri ve marka karmaları açısından tüm ziyaretçilerin beğenisini ve takdirini kazandığını belirttiler. 

Eş Başkanlar; İstinyePark İstanbul’da devam eden yenileme projesi kapsamında Haziran ayında yeni restoranların, kafelerin ve mağazaların faaliyete geçeceğini, bu sayede ziyaretçilere yeni lezzetler ve deneyim alanları sunacaklarını vurguladılar. Bundan sonraki hedeflerinin ise İstinyePark’ı bir Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı’na dönüştürerek halka arz etmek olduğunu ifade ettiler.

Orjin Gayrimenkul Grubu, sahibi bulunduğu İstinyePark Alışveriş Merkezleri’nin yanı sıra, ofis binaları, oteller, cadde mağazaları, lojistik ve üretim tesisleri ile Türkiye’nin en büyük ticari gayrimenkul portföylerinden birinin sahibi durumunda.

Afyonkarahisar’da 26 Okul Projesinde Çalışmalar Sürüyor

Afyonkarahisar İl Özel İdaresi tarafından 2022-2023 yatırım programı kapsamında 26 okulun inşaat çalışmaları devam ediyor.

Afyonkarahisar İl Özel İdaresi 2022-2023 yatırım programı kapsamında 31 okulun ihalesini yaptı. İhalesi tamamlanan 5 okulun geçici kabulü yapılırken, 26 okulda da çalışmalar devam ediyor.

İl Özel İdaresi yatırımlarında eğitime ayrılan pay artırılırken, okul inşaatları da bir bir tamamlanıyor. Bu çerçevede Merkez Gazi Mahallesi Anaokulu, Çay Koçbeyli İlkokulu, Çay İnli İlkokulu, Sinanpaşa Kılıçarslan Anaokulu ve Evciler Madenler Anaokulu inşaatlarında ihale süreci tamamlandı ve geçici kabuller yapıldı. Afyonkarahisar Merkezde Selçuklu Ortaokulu da hayırseverlerin desteğiyle inşaatına devam ediliyor. Merkezde inşa edilen Methiye Dumlu Ortaokulu, Eşrefpaşa Mahallesi Anaokulu, Ataköy Mahallesi Anaokulu, Güvenevler Mahallesi Anaokulu, Selçuklu Mahallesi Anaokulu, Kocatepe İlkokulu, Şemsettin Karahisari Ortaokulu ek bina yapım işi, Sahipata Yunus Emre Ortaokulu, Fatih Mahallesi Osman Attila Ortaokulu, Çayırbağ Kasabası Lise Binası ile Erkek İmam Hatip Lisesi 200 kişilik Yurt Binasında da çalışmalar hızla devam ediyor. İlçelerde de inşaat çalışmaları hızla sürüyor.

İl Özel İdaresi tarafından çalışmaları devam eden okullar ise şöyle; “Dinar Ortaokulu, Çobanlar Zafer İlkokulu, Ethem Kelekçi Mahallesi Anaokulu, Sinanpaşa Tokuşlar Köyü Anaokulu, Sandıklı Anaokulu, Emirdağ İlkokulu, Döğer Anaokulu, Sultandağı Anaokulu, İhsaniye Aşağıtandır İlkokulu, Kocaöz İlkokulu, Evciler Madenler Anaokulu, Sandıklı Miralay Reşat Bey İlkokulu, İscehisar İlkokulu. Dinar METEM Atölye Binası, Emirdağ İmam Hatip Lisesi ve Şuhut Karaadilli Lisesi. İl Özel İdaresi eliyle yürütülen çalışmalar kapsamında 2022 yılında 8 anaokulu, 3 ortaokul ve 2 ilkokul olmak üzere toplam 13 projeye yaklaşık 105 milyon TL ödenek ayrılırken, 2023 yılında 9 anaokulu, 7 ilkokul, 2 ortaokul, 2 lise, 2 MTAL Atölyesi, 1 çok amaçlı salon olmak üzere tamamlanan 23 proje için 372 milyon TL ödenek ayrıldı. Çalışmaları devam eden 7 anaokulu, 7 ilkokul, 6 ortaokul, 5 lise, 2 öğrenci pansiyonu ve 1 MTAL Atölyesi olmak üzere toplam 29 proje için de 470 milyon TL ödenek ayrıldı.

Nevşehir Çevre Yolu’nun İhalesi Yıl Sonuna Kadar Yapılacak

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 16,7 kilometrelik uzunluğa sahip Nevşehir Çevre Yolu projesinde ihale sürecinin yıl sonuna kadar tamamlanacağını açıkladı.

Çeşitli inceleme ve temaslarda bulunmak üzere Nevşehir’e gelen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, Nevşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Savran ile bir süre görüştü.

Nevşehir’in en önemli problemlerinden biri olan çevre yolu konusunda önemli bir mesafe aldıklarını ve projeyi kısa sürede tamamlamayı hedeflediklerini ifade eden Bakan Uraloğlu, “Nevşehir Belediyemizle güzel bir iş birliğimiz var. İnşallah o işbirliği 1 Nisan sabahından itibaren daha güçlenerek devam edecektir. Bizim yaklaşık 16,7 km uzunluğundaki yolumuzun ön projesini yaptık. Belediyemiz de etapta kamulaştırma ve imar uygulamalarıyla ilgili çalışmaları başlattı. Hedefimiz yıl içerisinde projeyi bitirerek bunun yıl sonuna kadar, olmadı önümüzdeki senenin hemen başlarında ihalesini yapmayı planlıyoruz. Projeyi biliyorsunuz yatırım programına aldık. Nevşehir Çevre Yolu Projesi devletin yatırım programına da girmiş durumdadır. En kısa zamanda projeyi bitirerek başlayacağız. Hayırlı uğurlu olsun.” dedi.

Kira Gelir Beyannamesinde Başvuru Süresi Uzatıldı

Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından yapılan duyuru ile, kira gelir beyanname süresinin 5 Nisan tarihine kadar uzatıldığı açıklandı.

Buna göre, 28 Mart 2024 tarihli ve 166 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Sirküleri ile 1 Nisan 2024 günü sonuna kadar verilmesi gereken 2023 takvim yılına ait “Yıllık Gelir Vergisi” beyannameler ile bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergiler, 5 Nisan 2024 Cuma günü sonuna kadar ödenebilecek.

1 Nisan 2024 günü sonuna kadar verilmesi gereken 2024 Şubat dönemine ilişkin “Form Ba” ve “Form Bs” bildirimler, 5 Nisan 2024 Cuma günü sonuna kadar teslim edilebilecek.

Elektronik defter uygulamasına dahil olanlar tarafından, 1 Nisan 2024 günü sonuna kadar oluşturulması ve imzalanması gereken e-Defterlerin oluşturulma ve imzalanma süresi ile aynı sürede Gelir İdaresi Başkanlığı Bilgi İşlem Sistemine yüklenmesi gereken “Elektronik Defter Beratları” da 5 Nisan 2024 Cuma günü sonuna kadar yüklenebilecek.

Gerçek kişiler tarafından geçen yıl elde edilen ticari, zirai, serbest meslek ve ücret geliri gibi kazançlar için de yine 1 Nisan’a kadar yıllık gelir vergisi beyannamesi doldurulması önem taşıyor

Mükellefler, yıllık gelir vergisi beyannamelerini kendileri için önceden hazırlanmış Hazır Beyan Sistemi üzerinden vergi dairesine gitmeden verebiliyor. Mükellefler sisteme, “gib.gov.tr” üzerinden 7 gün 24 saat ulaşabiliyor.

Yıllık gelir vergisi beyannameleri üzerinden tahakkuk eden gelir vergisinin, iki eşit taksitte ödenmesi imkanı da bulunuyor.

Tahakkuk eden gelir vergisi, Dijital Vergi Dairesi veya mobil uygulamadan, anlaşmalı bankaların banka kartı/kredi kartıyla, banka hesabından havale yoluyla, yabancı ülkede faaliyet gösteren bankalara ait kartlar ile vergi tahsiline yetkili bankalar, vergi dairesi vezneleri ve PTT şubeleri aracılığıyla ödenebilecek.

Karmod, Kahramanmaraş’taki Cami Projesini Tamamladı

Karmod, Kahramanmaraş’ta tamamen çelikten inşa edilen cami projesini 45 günde tamamladı.

Şirketten yapılan açıklamada, Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesindeki yeni caminin, hibrit çelik sistemin verdiği avantajla çok kısa sürede tamamlanabildiğine işaret edildi. 

Açıklamada görüşlerine yer verilen Karmod Yönetim Kurulu Üyesi ve Sürdürülebilirlik Yöneticisi Hakan Durmaz, inşaatı tamamlanan Hz. Osman Camii ile deprem bölgesinde gerçekleştirdikleri çelik sistem cami projelerine bir yenisini daha eklediklerini belirtti.

Çelik konstrüksiyon sistemle inşa edilen camilerin tam deprem güvenliğine sahip olduğunu vurgulayan Durmaz, şu değerlendirmede bulundu:

“Deprem gerçeği ile yüz yüze bulunan ülkemizde bina projelerinde sürdürülebilir çözümlere yönelmenin çok önemli olduğunu hatırlatmakta yarar var. Çelik konstrüksiyon sistem, depreme güvenli yapıları inşa etmek için büyük fırsat. Bu binalar, taşıyıcı direklerden duvarlar ve çatıya varana kadar çelik konstrüksiyon sistemler kullanılarak inşa ediliyor. Üstelik ön üretimi tamamen modern fabrika hatlarında kalite yönetim sisteminde gerçekleştirildiğinden, saha üretim riskleri ortadan kalkıyor. Proje alanında inşa süreçleri çok kısa zamanda tamamlanabiliyor.”

“Ağır ve Hafif Çelik Sistemler Kullanıldı”

Afşin ilçesinde inşa ettikleri projenin, hasar gören 28 caminin arasında yer aldığını belirten Durmaz, şunları kaydetti:

“Yeniden yapım kararı alınan cami, firmamızın teknik ofisinde 285 metrekare büyüklükte çelik konstrüksiyon sistemiyle projelendirildi. Projede hibrit çelik olarak isimlendirdiğimiz ağır ve hafif çelik sistemler kullanıldı. Caminin ön bölümündeki ana cemaat alanında ağır çelik sistem kullanılarak 5,1 metre kot yüksekliği oluşturuldu. 142 metrekare büyüklükteki bu alanda ağır çelik sistemin verdiği avantajla ekstra kolon kullanılmadan tam açıklık sağlandı. Caminin arka girişinde hafif çelik sistemler kullanıldı. Arka bölümün kot yüksekliği 3,6 metre olarak gerçekleşti. Caminin bu bölümünde son cemaat mahalli, imam odası, erkekler şadırvanı, hanımlar namaz kılma alanı ve abdesthanesi bulunuyor.”

Bakan Özhaseki: “Şehirlerimizi Muntazam, Depreme Dirençli Yapmamız Lazım”

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki,  “Şehirlerimizi muntazam, depreme dirençli yapmamız lazım. Evlerimizi rastgele yapmamamız lazım.” dedi.

Zonguldak’ın Devrek ilçesinde Öğretmenevi’nde sivil toplum kuruluşları (STK) ve sektör temsilcileriyle buluşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, ülkemizin bulunduğu coğrafyadaki en büyük zorluklardan birinin depremsellik olduğunu söyledi. Bakan Özhaseki, son 100 yıldaki depremlerde 130 bin kişinin hayatını kaybettiğini anlatarak, “Şehirlerimizi muntazam, depreme dirençli yapmamız lazım. Evlerimizi rastgele yapmamamız lazım.” ifadelerini kullandı.

Geçtiğimiz yıl yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerin “asrın felaketi” olarak nitelendirildiğini anımsatan Özhaseki, bin yıllık Anadolu medeniyetindeki en büyük felaketin yaşandığını, bundan daha büyük bir felaketle Moğol istilasında dahi karşılaşılmadığını belirterek şunları söyledi:

“Gece gündüz arı gibi çalışıyoruz. Şu anda 300 binden fazla ev yapılıyor. Köy evlerini çelikten yapıyoruz. Şehirlerin merkezlerini, altyapılarını yapıyoruz. Dile kolay her ay 10-15 bin evi de bitirip yine teslim edeceğiz. Emin olun bütün depremzede kardeşlerimiz, sokakta kalanlar evlerine oturuncaya kadar oradayız ve gelmeyeceğiz. Onların işlerini göreceğiz.”

H-ÜFE’de Artış

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Hizmet Üretici Fiyat Endeksi (H-ÜFE) Şubat’ta yıllık yüzde 83,02 arttı.

H-ÜFE 2024 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 2,94 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 18,64 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 83,02 artış ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 77,02 artış gösterdi.

Gayrimenkul Hizmetleri Yüzde 76,70 Arttı

Bir önceki yılın aynı ayına göre, ulaştırma ve depolama hizmetlerinde yüzde 76,49 artış, konaklama ve yiyecek hizmetlerinde yüzde 90,16 artış, bilgi ve iletişim hizmetlerinde yüzde 87,64 artış, gayrimenkul hizmetlerinde yüzde 76,70 artış, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetlerde yüzde 87,23 artış, idari ve destek hizmetlerde yüzde 94,52 artış gerçekleşti.

Bir önceki aya göre, ulaştırma ve depolama hizmetlerinde yüzde 1,77 artış, konaklama ve yiyecek hizmetlerinde yüzde 4,63 artış, bilgi ve iletişim hizmetlerinde yüzde 6,88 artış, gayrimenkul hizmetlerinde yüzde 0,88 artış, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetlerde yüzde 2,01 artış, idari ve destek hizmetlerde yüzde 3,69 artış gerçekleşti.

Dış Ticaret Açığı Şubat’ta Yüzde 44,2 Azaldı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Ticaret Bakanlığı iş birliğinde hazırlanan Şubat ayına ilişkin dış ticaret verileri açıklandı.

Türkiye İstatistik Kurumu ile Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle genel ticaret sistemi kapsamında üretilen geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat 2024 yılı Şubat ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 13,6 artarak 21 milyar 82 milyon dolar, ithalat yüzde 9,2 azalarak 27 milyar 853 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Ocak-Şubat Döneminde İhracat Yüzde 8,5 Arttı, İthalat Yüzde 16,0 Azaldı

Genel ticaret sistemine göre ihracat 2024 yılı Ocak-Şubat döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8,5 artarak 41 milyar 78 milyon dolar, ithalat yüzde 16,0 azalarak 54 milyar 33 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ihracat, 2024 Şubat ayında yüzde 12,3 artarak 17 milyar 438 milyon dolardan, 19 milyar 589 milyon dolara yükseldi.

Şubat ayında enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ithalat %5,2 artarak 19 milyar 958 milyon dolardan, 20 milyar 989 milyon dolara yükseldi.

Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç dış ticaret açığı Şubat ayında 1 milyar 400 milyon dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret hacmi yüzde 8,5 artarak 40 milyar 578 milyon dolar olarak gerçekleşti. Söz konusu ayda enerji ve altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 93,3 oldu.

Dış Ticaret Açığı 6 Milyar 771 Milyon Dolara Geriledi

Şubat ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 44,2 azalarak 12 milyar 130 milyon dolardan, 6 milyar 771 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Şubat ayında yüzde 60,5 iken, 2024 Şubat ayında yüzde 75,7’ye yükseldi.

Dış Ticaret Açığı Ocak-Şubat Döneminde Yüzde 51,0 Azaldı

Ocak-Şubat döneminde dış ticaret açığı yüzde 51,0 azalarak 26 milyar 419 milyon dolardan, 12 milyar 955 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Ocak-Şubat döneminde yüzde 58,9 iken, 2024 yılının aynı döneminde yüzde 76,0’a yükseldi.

Şubat Ayında İmalat Sanayinin Toplam İhracattaki Payı Yüzde 94,0 Oldu

Ekonomik faaliyetlere göre ihracatta, 2024 Şubat ayında imalat sanayinin payı yüzde 94,0, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 4,2, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,4 oldu.

Ocak-Şubat döneminde ekonomik faaliyetlere göre ihracatta imalat sanayinin payı yüzde 93,5, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 4,5, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,5 oldu.

Geniş ekonomik gruplar sınıflamasına göre ithalatta, 2024 Şubat ayında ara mallarının payı yüzde 68,8, sermaye mallarının payı yüzde 15,8 ve tüketim mallarının payı yüzde 15,3 oldu.

İthalatta, 2024 Ocak-Şubat döneminde ara mallarının payı yüzde 70,9, sermaye mallarının payı yüzde 14,9 ve tüketim mallarının payı yüzde 14,0 oldu

Şubat Ayında En Fazla İhracat Yapılan Ülke Almanya Oldu

Şubat ayında ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 1 milyar 722 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 1 milyar 332 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 158 milyon dolar ile İtalya, 1 milyar 73 milyon dolar ile Irak, 1 milyar 66 milyon dolar ile Birleşik Krallık takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 30,1’ini oluşturdu.

Ocak-Şubat döneminde ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 3 milyar 484 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 2 milyar 536 milyon dolar ile ABD, 2 milyar 169 milyon dolar ile Irak, 2 milyar 156 milyon dolar ile İtalya ve 2 milyar 88 milyon dolar ile Birleşik Krallık takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 30,3’ünü oluşturdu.  

İthalatta İlk Sırayı Rusya Federasyonu Aldı

İthalatta Rusya Federasyonu ilk sırayı aldı. Şubat ayında Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 4 milyar 27 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 3 milyar 434 milyon dolar ile Çin, 2 milyar 218 milyon dolar ile Almanya, 1 milyar 543 milyon dolar ile İtalya, 1 milyar 337 milyon dolar ile ABD izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 45,1’ini oluşturdu.

Ocak-Şubat döneminde ithalatta ilk sırayı Rusya Federasyonu aldı. Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 8 milyar 352 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 6 milyar 327 milyon dolar ile Çin, 4 milyar 135 milyon dolar ile Almanya, 2 milyar 739 milyon dolar ile ABD, 2 milyar 730 milyon dolar ile İtalya izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 44,9’unu oluşturdu.

Mevsim ve Takvim Etkilerinden Arındırılmış Seriye Göre İhracat Yüzde 2,1 Arttı

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2024 Şubat ayında bir önceki aya göre ihracat yüzde 2,1, ithalat yüzde 4,9 arttı. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2024 yılı Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre ihracat yüzde 10,2 artarken, ithalat yüzde 12,7 azaldı.

Yüksek Teknolojili Ürünlerin İmalat Sanayi İhracatı İçindeki Payı Yüzde 2,7 Oldu

Teknoloji yoğunluğuna göre dış ticaret verileri, ISIC Rev.4 sınıflaması içinde yer alan imalat sanayi ürünlerini kapsamaktadır. Şubat ayında ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 94,0’dır. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 2,7’dir. Ocak-Şubat döneminde ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 93,5’dir. Ocak-Şubat döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 3,1’dir.

Şubat ayında imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı yüzde 79,6’dır. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 12,5’dir. Ocak-Şubat döneminde imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı yüzde 77,6’dır. Ocak-Şubat döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 12,1’dir.  

Özel Ticaret Sistemine Göre İhracat 2024 Yılı Şubat Ayında 19 Milyar 241 Milyon Dolar Oldu

Özel ticaret sistemine göre, 2024 yılı Şubat ayında, ihracat bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 13,2 artarak 19 milyar 241 milyon dolar, ithalat yüzde 9,0 azalarak 26 milyar 298 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Şubat ayında dış ticaret açığı yüzde 40,7 azalarak 11 milyar 895 milyon dolardan, 7 milyar 57 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Şubat ayında yüzde 58,8 iken, 2024 Şubat ayında yüzde 73,2’e yükseldi.

İhracat 2024 Yılı Ocak-Şubat Döneminde 37 Milyar 174 Milyon Dolar Oldu

Özel ticaret sistemine göre ihracat, 2024 yılı Ocak-Şubat döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7,8 artarak 37 milyar 174 milyon dolar, ithalat yüzde 15,9 azalarak 51 milyar 69 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Ocak-Şubat döneminde dış ticaret açığı yüzde 47,0 azalarak 26 milyar 239 milyon dolardan, 13 milyar 895 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Ocak-Şubat döneminde yüzde 56,8 iken, 2024 yılının aynı döneminde yüzde 72,8’e yükseldi.

K.K.T.C Yabancıya Mülk Satışında Kurallar Değişiyor

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC), yabancıya mülk satışında yeni düzenlemeler geliyor.

Bir ay içinde gerçekleşmesi beklenen yasa değişikliğiyle tartışmaları alevlendiren arka kapıdan yapılan satışlara fren getiriliyor. Yeni düzenlemeyle artık satışlar avukatlık bürolarında değil tapuda yapılacak; kat irtifakı kurulmadan satış yapılamayacak ve yediemin süreci de ortadan kalkacak.

KKTC hükümeti yabancılara dolaylı satışı sınırlamak üzere harekete geçti. Meclis’e gönderilen ve bir ay içinde yasalaşması öngörülen tasarı yürürlüğe girdiğinde KKTC’de gayrimenkul satışının ofislerde, avukat vekaletiyle yapılması yasaklanacak. Tapu şartı getirilirken yedieminlik müessesesi de kaldırılacak. Bugüne kadar yapılan sözleşmeye dayanan, tapusu alınmamış satışlar için yasaya geçiş hükmü konulacak. Bir yıl içinde mevcut yasaya uygun şekilde, aldığı gayrimenkulü tapuya tescil ettiren hakkını koruyacak. Ancak burada bir yabancıya bir konut veya bir dönüm arazi şartı da güvenlik soruşturması ve bakanlar kurulu onay şartı da devam edecek. Yani 50 konut, 50 dönüm arazi alan yabancıya geçiş süreci verilip, yasaya aykırı aldığı gayrımenkulleri elinden çıkarma fırsatı verilecek ancak herhangi bir af söz konusu olmayacak. TC vatandaşları için geçiş döneminde bir konut sınırlaması üç konuta yükseltilecek.

Bu düzenlemeyle KKTC’de konut fiyatlarının inmesi, yerli halkın yeniden konut alabilir hale gelmesi bekleniyor.

Kaynak: Emlak Dream

İstanbul, Esenyurt’ta Satılık Konut Fiyatı Ortalama 1 Milyon 949 Bin TL Oldu

Endeksa, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)  tarafından açıklanan geçtiğimiz yıl en çok satış yapılan ilçeler tablosundaki konut fiyatlarını ve değişimlerini açıkladı.

Gayrimenkul sektöründeki hareketliliğin başlaması, konut fiyatlarının ve kredi faizlerinin düşmesi, bankaların kredi kolaylıkları sağlaması ev sahibi olmak isteyenlerin yakından takip ettiği gündemler. Özellikle de büyük şehirlerde konut sahibi olmanın hayli zorlaştığı bir dönemde satışların düşmesi, aydan aya fiyat artış oranının yavaşlamasına sebep olsa da ortalama konut fiyatlarına yansımadı. Yapay zekâ ve büyük veri analizi ile gayrimenkul değer hesabı sunan Endeksa, TÜİK tarafından açıklanan, geçtiğimiz yıl en çok satış yapılan ilçeler tablosundaki konut fiyatlarını ve değişimlerini açıkladı.

Buna göre listenin en başında İstanbul Esenyurt yer aldı. İstanbul Esenyurt’ta 2023 yılında 25 bin189 adet konut satışı olurken ortalama konut fiyatı 1 milyon 949 bin 090 TL ve yıllık fiyat değişimi ise yüzde 41’e ulaştı.

Ortalama Konut Fiyatında Şampiyon Kuşadası Oldu

En çok satış yapılan ilçeler arasında yer alan Kuşadası Şubat 2024 itibarıyla ortalama konut fiyatı 5 milyon 546 bin 100 TL’lik değer ile dikkat çekti. Kuşadası’nda metrekare fiyatı 36 bin 974 TL olurken, yıllık fiyat değişimi ise yüzde 72 gibi yüksek bir seviye görüldü. Aydın genelinde konut satış metrekare fiyatı 33 bin 547 seviyesinde kalırken, Kuşadası il ortalamasının üzerinde yer aldı.

Yabancı Satın Alımları Alanya’yı İkinciliğe Taşıdı

Yabancı yatırımcılar tarafından son yıllarda çok tercih edilen Antalya Alanya’da metrekare satış fiyatı 43 bin 135 TL ve ortalama bir konut fiyatı ise 4 milyon 744 bin 850 TL’yi buldu. Bu ilçede yıllık fiyat değişimi yüzde 45 olarak gerçekleşirken toplam 20 bin 255 adet satışa ulaşıldı

Deprem Etkisi Çankaya’yı Öne Çıkardı

Ankara Çankaya deprem nedeniyle en fazla göç alan ilçeler arasındaydı. 29 bin 528 metrekare fiyatı ile satışa sunulan evlerin ortalama fiyatı ise 3 milyon 838 bin 640 TL ve fiyat değişimi yüzde 72, satış adedinde ise 18 bin 644 adet satış gerçekleşti. Depremden sonra daha da cazip hale gelen Ankara’nın Keçiören ilçesinde ise 2023 yıl sonu itibari ile 17 bin 269 adet konut satışı gerçekleşti. Keçiören’in 18 bin 415 TL’lik metrekare fiyatı ortalama konut fiyatlarını 2 milyon 393 bin 950 TL’ye taşıdı ve yüzde 82’lik fiyat değişim oranı ile dikkat çekti.

Depremle sarsılan illerimizden biri olan Gaziantep’te Şehitkamil, kentin yeni gözde ilçesi olmaya adaylar arasında. Şehitkamil’de metrekare fiyatları 16 bin 726 TL olurken ortalama bir konut fiyatı da 2 milyon 642 bin 708 TL ye ulaşarak yıllık fiyat değişiminin yüzde 60’ları görmesine neden oldu.

İslahiye Deprem Konutlarının Kura Çekimi Yüzde 55’e Ulaştı

Gaziantep’in İslahiye ilçesinde yapılan deprem konutları için gerçekleştirilen kura çekimi oranı yüzde 55’e ulaştı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bünyesinde yer alan TOKİ ve Yapı İşleri Genel Müdürlüğü tarafından hem ilçe merkezinde hem de kırsal mahallelerdeki afetzedeler için depremin hemen ardından konut yapımı için başlatılan çalışmalar sürüyor.

Bu kapsamda ilçe genelinde 5 bin 580 hak sahibi olduğu tespit edildi. İnşaatı tamamlandıktan sonra kura aşamasına geçilen evler peyderpey hak sahiplerine teslim ediliyor.

Bu kapsamda site şeklinde yapılan, çevresinde çocuk oyun ve spor alanları, okul, cami, otopark, yeşil alanlar ve dükkanlar gibi sosyal donatı alanlarının da bulunduğu konutlardan 3 bin 80’inin kurası çekildi. Böylelikle İslahiye ilçesinde yeni konutuna kavuşmayı bekleyen hak sahiplerinden yüzde 55’inin evi kurayla belirlendi.

Konut Sahiplerinden 734’ü Eve Yerleşti

İslahiye Kaymakamı Mehmet Soylu, 6 Şubat 2023’teki depremlerden 2 hafta sonra kalıcı konutların temellerinin atıldığını söyledi.

Aynı süreçte hak sahiplerini belirlemek için çalışma içerisine girdiklerini aktaran Soylu, “2 ay önce buradaki daireleri vatandaşlarımıza teslim ettik. Şu anda bu alanda vatandaşlarımız var. Birçok dairenin artık perdesi var ve bu bizim için mutluluktur.” dedi.

İlçede çalışmaların devam ettiğini, ekiplerin durmadan çalıştığını ifade eden Soylu, açıklamasını şöyle tamamladı:

“İslahiye merkezi ve kırsalında toplamda 5 bin 580 hak sahibimiz var, bunların 3 bin 80’ini 4-19 Şubat’ta teslim ettik. Kuradan evleri çıkan vatandaşlara da anahtar teslimini yapıyoruz. 734 vatandaşımız şu an evinde. Diğerleri istedikleri gibi aboneliklerini yaptırarak evlerine geçebilirler. Şu anda 11 konteyner kent ve kırsaldakilerle beraber 23 bin vatandaşımız konteynerde kalıyor. Bu çok ciddi bir organizasyon gerektiriyor.”

GMS Enerji’den Antalya’ya 4 Yıldızlı Otel

GMS Enerji, Antalya’nın Döşemealtı ilçesinde 97 milyon TL yatırımla 4 yıldızlı 104 odalı otel projesi geliştirecek.

Gms Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş., Antalya’nın Döşemealtı ilçesi Altınkale Mahallesi 1636 ada 2 parseldeki 6 bin 330 metrekarelik arazinin 2 bin 500 metrekarelik kısmına 97 milyon TL yatırımla 4 yıldızlı otel yapacak.

6 katlı olarak planlanan 104 oda ve 220 yataklı otelde 45 kişinin istihdam edilmesi planlanıyor.

Otel projesi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü tarafından ÇED süreci başlatıldı.

Kaynak: Turizm Güncel

İngiltere’de Konut Kiraları Yüzde 24,2 Arttı

İngiliz konut finansman kuruluşu Halifax tarafından açıklanan ‘Ev Sahibi Olma ve Kiralama’ analizine göre, Birleşik Krallık’ta ortalama konut kirası 2023’te önceki yıla göre yüzde 24,2 artışla bin 258 sterline yükseldi.

Halifax’ın araştırmasına göre, geçen yıl ülkede ilk kez ev sahibi olanların ödediği aylık mortgage miktarı, aynı özelliklere sahip konut için ödenen kiranın 27 sterlin altında kaldı.

İlk kez ev satın alanların ödediği aylık mortgage miktarı ortalama 1231 sterlin olurken, ülkede ortalama kira 1258 sterlin olarak hesaplandı. Aradaki fark, 2019’dan beri ilk kez bu seviyeye geriledi.

Böylece, İngiltere’de ortalama konut kirası 2023’te önceki yıla göre yüzde 24,2 arttı. Konut kirasındaki artış son 10 yılda yüzde 82 oldu.

İlk kez ev satın alanların ödediği aylık mortgage miktarı ise 2023’te yüzde 27, son 10 yılda yüzde 113 yükseldi.

Ülkede geçen yıl ortalama konut kirasının en yüksek olduğu bölge 2 bin 253 sterlinle Londra oldu. Onu, 1551 sterlinle Güney Doğu ve 1437 sterlinle Güney Batı bölgeleri takip etti.

İskoçya’da ortalama konut kirası geçen yıl 988 sterlin olurken, Kuzey İrlanda 692 sterlinle ortalama konut kirasının en düşük olduğu bölge olarak kayıtlara geçti.

İlk kez ev satın alanların ödediği aylık mortgage miktarı ise Londra’da 2 bin 241 sterlin, Güney Doğu ve Güney Batı bölgelerinde sırasıyla 1705 ve 1298 sterlin oldu. Aylık mortgage ödemesi İskoçya’da 953 sterlin, Kuzey İrlanda’da 779 sterlin olarak hesaplandı.

Halifax Mortgage Direktörü Kim Kinnaird, analize ilişkin değerlendirmesinde, ev sahibi olmanın uzun vadeli finansal ve yaşam istikrarı için önemli olduğunu belirterek, “Ancak yüksek borçlanma maliyetleri ve satın alınabilecek konut arzındaki kısıt, ülkenin pek çok yerinde ilk kez ev sahibi olacaklar için ev almayı daha da ulaşılmaz hale getiriyor. Bu nedenle, hükümetin ortak mülkiyet ve ipotek garanti programı gibi uygun fiyatlı ev sahipliği programlarını destekliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Radye Temel Nedir, Ne İşe Yarar?

Temel olarak binanın tüm yükünü taşıyan ve yükleri homojen bir şekilde dağıtarak zemindeki taşıma kapasitesinin düzensiz dağılmasını engelleyen radye temel, Toplu konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) projelerinde sıklıkla kullanılıyor. Gelin, deprem riskini engelleme konusunda en iyi yöntemlerden biri olan radye temel nedir ve ne işe yarar? sorularını birlikte yanıtlayalım.

Radye Temel, inşaat mühendisliği ve mimarlıkta kullanılan bir temel çeşididir. Radye temel, düşey yükleri taşımak ve zeminin üzerinde homojen bir şekilde yayılmak için kullanılır. Betonarme bir plaka şeklinde olan radye temel, genellikle bina tabanının altındaki toprak seviyesinin altında yer alır.

Radye temel, binanın tüm yüklerini taşıyan bir temel çeşididir ve bu yükleri zemine homojen bir şekilde dağıtarak zemindeki taşıma kapasitesini kullanır. Bu, binanın stabilitesini artırır ve zemindeki taşıma kapasitesinin düzensiz dağılmasını önler. Radye temel, özellikle yerel zemin koşullarının değişken olduğu durumlarda tercih edilir.

Radye temel, betonarme bir plaka şeklindeki bir temel çeşididir ve genellikle bina tabanının altındaki toprak seviyesinin altında yer alır. İşlevi, binanın düşey yüklerini taşımak ve zeminin üzerinde homojen bir şekilde yayılmak suretiyle taşıma kapasitesini artırmaktır. Bu sayede, binanın stabilitesi sağlanır ve zemindeki taşıma kapasitesinin dengesiz dağılımı engellenir.

Radye Temelin Avantajları Nelerdir?

Radye temelin birçok avantajı vardır. Bunların başında maliyet etkinliği gelir. Diğer temel tiplerine kıyasla malzeme ve işçilik maliyetleri genellikle daha düşüktür. Ayrıca, radye temelin inşası da profesyoneller için son derece basittir, bu da zaman ve iş gücünden tasarruf sağlar. Radye temelin sunduğu bir diğer avantaj ise düşük zemin basıncıdır. Yatay hareketlere karşı dirençli olması ve bina üzerinde oluşabilecek çatlakların azalması da tercih sebeplerindendir.

Özellikle yerel zemin koşullarının değişken olduğu durumlarda, radye temel tercih edilir. Tek katlı evlerden çok katlı binalara kadar çeşitli yapıların temelinde kullanılabilir. Hem maliyet etkinliği hem de sağladığı güçlü yapısal destek açısından, radye temel modern inşaat projelerinin vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir.

İnşaat dünyasında önemli bir yere sahip olan radye temel, yüksek taşıma kapasitesi, düşük maliyeti ve basit inşa süreci ile birçok projede tercih edilir. Güçlü ve sağlam bir binanın temeli olarak, radye temel gelecekte de inşaat sektöründe önemini koruyacak gibi görünmektedir.


Radye Temel Yapılırken Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

Radye temel inşa edilirken dikkat edilmesi gereken birçok önemli detay vardır. İşte radye temel inşa edilirken göz önünde bulundurulması gereken bazı ana hususlar:

  • Zemin Etüdü ve Hazırlığı: Radye temel inşaatına başlamadan önce, zeminin taşıma kapasitesini belirlemek için detaylı bir zemin etüdü yapılmalıdır. Zemin etüdü, temelin boyutlandırılması ve uygun beton karışımının belirlenmesi için önemlidir. Zeminin uygun şekilde hazırlanması da önemlidir; düzgün ve sıkıştırılmış bir zemin, temelin sağlam ve stabil olmasını sağlar.

  • Beton Karışımı ve Kalitesi: Radye temel için kullanılacak betonun doğru karışım oranlarına sahip olması ve kaliteli malzemelerle hazırlanması önemlidir. Beton, temelin dayanıklılığını ve uzun ömürlülüğünü belirleyen kritik bir faktördür. Uygun beton karışımı, zemin koşullarına ve binanın yüklerine uygun olarak seçilmelidir.

  • Donatı ve Betonarme Çelik: Radye temelde kullanılacak donatı ve betonarme çeliğin doğru şekilde yerleştirilmesi gerekir. Donatı, temelin dayanıklılığını artırmak ve çatlak oluşumunu önlemek için önemlidir. Donatıların uygun şekilde yerleştirilmesi ve betonla iyi bir şekilde birleştirilmesi sağlanmalıdır.

  • Su Yalıtımı ve Yalıtım Malzemeleri: Radye temelde su yalıtımı, binanın alt kısmını nemden korumak için önemlidir. Su yalıtım malzemeleri, temelin uzun ömürlü olmasını sağlar ve yapıya suyun zararlı etkilerinden korur. Su yalıtımı malzemeleri, temelin dış etkenlere karşı dayanıklılığını artırır.

  • İşçilik ve Kalite Kontrolü: Radye temel inşaatında işçilik kalitesi büyük önem taşır. Donatıların doğru bir şekilde yerleştirilmesi, betonun homojen bir şekilde dökülmesi ve yüzeyin düzgün bir şekilde işlenmesi sağlanmalıdır. Ayrıca, inşaat süreci boyunca düzenli kalite kontrolü yapılmalı ve her aşamada olası hataların önlenmesi için önlemler alınmalıdır.

  • Çevresel Faktörler: Radye temel inşaatı sırasında çevresel faktörler de göz önünde bulundurulmalıdır. Özellikle yağmur, rüzgar ve sıcaklık gibi hava koşulları, betonun kurumasını etkileyebilir. Bu nedenle, inşaat sürecinde hava koşullarına uygun önlemler alınmalı ve betonun kaliteli bir şekilde kuruması sağlanmalıdır.

EBRD, Rönesans Gayrimenkul Yatırım’a 30 Milyar Avroluk Kredi Sağladı

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Rönesans Gayrimenkul Yatırım’a deprem desteği olarak 30 milyar avroluk kredi sağladı. 

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Rönesans Holding grup şirketlerinden Rönesans Gayrimenkul Yatırım A.Ş.’ye (RGY) 6 Şubat depremlerinden etkilenen bölgeleri destekleme programı kapsamında 30 milyon Euro’luk uzun vadeli finansman sağladı.

Avrupa Birliği’nin garantisiyle desteklenecek finansman ile bölge halkının geçim kaynaklarının korunması amaçlanıyor. Kredi ile Kahramanmaraş ve Şanlıurfa’daki Piazza Alışveriş Merkezlerine destek sağlanması hedefleniyor. Kadınlara yönelik beceri geliştirme programı ve zanaat üretimi eğitimlerinin de finanse edileceği kredinin deprem sonrası yaşanan göç nedeniyle iş gücü eksikliğiyle karşı karşıya kalan AVM kiracılarına satış eğitimleri gibi konularda da fayda sağlaması bekleniyor.

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın Birinci Başkan Yardımcısı Jürgen Rigterink, şunları söyledi: 

“Ziyaretim sırasında bölgede depremlerin bıraktığı yıkıcı etkiyi görmek beni şok etti ve üzdü, ancak buradaki yerel halkın dayanıklılığı ve kararlılığı beni etkilemeye devam ediyor. Yeniden inşa uzun bir süreçtir ve birçok yıl alabilir, özel sektörün potansiyeline yeniden kavuşması ile başlayacaktır. Gururla söyleyebilirim ki, başlangıçtaki 1,5 milyar avroluk deprem yatırım paketimizin yarısından fazlasını kullanıma sunduk. Bölgenin geçim kaynaklarını koruyan projeleri destekleyerek Türkiye’nin yanında olmaya devam edeceğiz.”

EBRD ile güçlü ve uzun süreli bir ortaklıkları olduğunu hatırlatan Rönesans Holding Yönetim Kurulu Başkanı İpek Ilıcak Kayaalp ise şunları söyledi:

“EBRD ile 15 yıldır iş birliği yapmaktan ve sosyal altyapı yatırım projelerimizde birlikte çalışmaktan mutluluk duyuyoruz. Geçtiğimiz yıllarda, sağlık yatırım projelerimiz için EBRD’den 500 milyon avronun üzerinde finansman sağladık. Bu finansmanla, iş birliğimizi Türkiye’deki gayrimenkul sektöründe de genişletiyoruz. Yeni iş birliğimiz, depremden etkilenen bölgedeki iyileşme sürecine katkıda bulunacak ve depremin etkilerini hafifletmeyi amaçlayan uzun dönemli uygulamalarımızın bir parçası olacak.”

Piazza AVM Deprem Koordinasyon Merkezi Olarak Kullanıldı

6 Şubat depremlerinin hemen ardından Kahramanmaraş’ta hayati bir nokta haline gelen Kahramanmaraş Piazza Alışveriş Merkezi, depremden etkilenen vatandaşların acil ve temel ihtiyaçlarının karşılanması ve bin deprem mağduruna geçici barınma sağlanması gibi kritik bir rol üstlenmişti. Fay hattının üzerinde bulunmasına rağmen yapısal bir hasar almayan Kahramanmaraş Piazza AVM, depremin ilk anından itibaren deprem koordinasyon merkezi olarak kullanıldı.

Portföyünde bulundurduğu 12 alışveriş merkezi (AVM) ile Türkiye’nin adet ve brüt kiralanabilir alan bazında en büyük AVM yatırımcısı olan Rönesans Gayrimenkul Yatırım, 7 şehirde Hilltown, Piazza ve Optimum gibi zincir AVM markalarının yatırımcısı ve işletmecisi olarak yer alıyor. Rönesans Holding’in ticari gayrimenkul geliştirme ve yatırım şirketi olan ve portföyünde 16 gayrimenkul bulunan Rönesans Gayrimenkul Yatırım, kendi yönettiği projelerle Türkiye’nin en büyük ticari gayrimenkul yatırım grubu konumunda bulunuyor. Toplamda yaklaşık olarak 1 milyon 500 bin metrekarelik inşaat alanı ve yaklaşık olarak 740 bin metrekarelik kiralanabilir alana sahip Rönesans Gayrimenkul Yatırım, 2017 yılından bu yana sürdürdüğü enerji tüketimindeki tasarruf çalışmaları ile 2025 yılında harcadığı enerjinin yüzde 40’ını, 2028 yılında tüm projelerinde harcadığı enerjinin yüzde 100’ünü yenilenebilir kaynaklardan karşılamayı hedefliyor. Bu kapsamda özellikle güneş enerjisi kullanımına odaklanan Rönesans Gayrimenkul Yatırım, portföyündeki 10 gayrimenkulü ile Breeam In Use sertifikasını en üst seviyeden alarak dünyada ve Türkiye’de bir ilke imza attı.

Halka Arz Süreci Devam Ediyor

2023 yıl sonu itibarıyla AVM’lerinde yüzde 97’nin üzerinde doluluk oranına ve yılda 100 milyona yakın ziyaretçi sayısına ulaşan, SPK ve Borsa İstanbul başvurularını gerçekleştiren Rönesans Gayrimenkul Yatırım’ın halka arzı için inceleme süreci devam ediyor.

İnşaat Sektörü Aylık Ortalama İşgücü Maliyetinin En Düşük Olduğu Sektör Oldu

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı işgücü verilerine göre inşaat sektörü, 6.621 TL ile aylık ortalama işgücü maliyetinin en düşük olduğu sektör oldu.

İşgücü Maliyeti İstatistikleri sonuçlarına göre 2022 yılında aylık ortalama işgücü maliyeti 11 602 TL olarak gerçekleşti.

Finans ve sigorta faaliyetleri sektörü, 28.790 TL ile aylık ortalama işgücü maliyetinin en yüksek olduğu sektör oldu. Bu sektörü, 23.029 TL ile bilgi ve iletişim ve 18.774 TL ile kültür, sanat, eğlence, dinlence ve spor sektörleri izledi. İnşaat sektörü ise 6.621 TL ile aylık ortalama işgücü maliyetinin en düşük olduğu sektör oldu. Bu sektörü 7.508 TL ile konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetleri ve 8.089 TL ile gayrimenkul faaliyetleri sektörleri takip etti.

İşgücü maliyeti içinde brüt kazancın payı yüzde 86,8, sosyal güvenlik ödemelerinin payı yüzde 13,0 ve diğer işgücü maliyeti ödemelerinin payı yüzde 0,3 olarak gerçekleşti.

Çalışılan Süreler İçin Yapılan Düzenli Ödemelerin Kazanç İçindeki Payı Yüzde 79,3 Oldu

Çalışılan süreler için yapılan düzenli ödemeler yüzde 79,3’lük oranla kazanç bileşenleri içinde en büyük paya sahip oldu. Çalışılan süreler için yapılan düzensiz ödemelerin payı yüzde 9,8 olarak gerçekleşirken çalışılmayan süreler için yapılan ödemelerin payı yüzde 8,2 oldu. 2020 yılında yüzde 0,5 olan ayni ödemelerin kazanç içindeki payı 2022 yılında yüzde 2,3 olarak gerçekleşti. Tasarruf sandıklarına yapılan ödemelerin payı ise yüzde 0,4 oldu.

Sosyal Güvenlik Ödemeleri İçinde Zorunlu Ödemelerin Payı Yüzde 85,7 Oldu

Sosyal güvenlik ödemeleri içinde en büyük payı yüzde 85,7 oranıyla zorunlu sosyal güvenlik ödemeleri alırken, gönüllü sosyal güvenlik ödemelerinin oranı yüzde 0,6 gerçekleşti. 2020 yılında yüzde 10,7 olan kıdem ve ihbar tazminatı ödemelerinin oranı ise 2022 yılında yüzde 13,8 olarak gerçekleşti.

Ekonomik Güven Endeksi Mart’ta 100 Değerine Ulaştı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Mart ayına ilişkin ekonomik güven endeksi verilerini açıkladı. Buna göre, ekonomik güven endeksi 100 değerine ulaşırken inşaat sektörü güven endeksi Mar’ta yüzde 3,6 artarak 88,6 oldu.

Ekonomik güven endeksi Şubat ayında 99,0 iken, Mart ayında yüzde 1,0 oranında artarak 100,0 değerini aldı. Bir önceki aya göre Mart ayında tüketici güven endeksi yüzde 0,02 oranında artarak 79,4 değerini, reel kesim (imalat sanayi) güven endeksi yüzde 1,5 oranında artarak 103,5 değerini, hizmet sektörü güven endeksi yüzde 1,5 oranında artarak 120,4 değerini, perakende ticaret sektörü güven endeksi yüzde 1,0 oranında azalarak 113,3 değerini, inşaat sektörü güven endeksi yüzde 3,6 oranında azalarak 88,6 değerini aldı.

Fuzul, 2023’te Yüzde 100 Büyüdü

Fuzul Tasarruf Finansman Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Akbal,  “2023 Fuzul’ün yılı oldu. 2024’te de alternatif dağıtım kanallarını çeşitlendirecek, dijital dönüşüm adımlarımızı hızlandıracak ve insan kaynağı yetkinliğimizi artırarak daha fazla kişiyi tasarruf finansman sistemiyle tanıştıracağız.” dedi. 

1992 yılından bu yana kişilerin kendi ödeme güçlerine göre bir araya gelerek kendi belirledikleri taksitlerle herhangi bir kredi ve faiz yüküne katlanmadan ev, araç ve çatılı iş yeri sahibi olması için finansman sağlayan Fuzul, 2023’ü güçlü bir biçimde tamamladı. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Fuzul Tasarruf Finansman AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Akbal, “Fuzul olarak hedeflerini tutturan, rekabette ön plana çıkan ve sektörde bulunduğu yeri sağlamlaştıran konumda bulunan bir şirketiz. Özellikle 2023’te bunu daha da perçinledik. Fuzul için 2023, tabiri caizse muazzam bir yıldı. Rekorlar kırdık, başarılarımızla gücümüze güç kattık. Öncelikle organizasyonel yapımızı ve işleyişimizi mükemmelleştirdik. 

Satış ve servis modelimizi değiştirerek çevik bir yapıya geçtik. Bugün geldiğimiz noktada BDDK denetimine tabi bir finans kuruluşu olarak uçtan uca çözüm üreten, portföy yönetim anlayışını kurum kültürü olarak benimseyen bir noktadayız. Hâl böyle olunca müşteri memnuniyeti de beraberinde geliyor. Müşteri memnuniyetine odaklanma konusu zaten 2023 yılının başında o seneye dair belirlediğimiz stratejilerden biriydi. Bunu da en iyi şekilde sağlamış olduk.” ifadelerini kullandı.

1 Milyarlık Teslimat Yaparak Piyasaya Likidite Sağlıyoruz

Eyüp Akbal, şirketiyle ilgili sayısal veriler de paylaştı. Akbal, “Fuzul olarak aktif büyüklüğümüzü yüzde 100 arttırdık. Böylelikle aktif büyüklüğümüz 5.4 milyar TL’ye yükseldi. Net kârlılığımızı yüzde 37,33 artırırken öz kaynağımızı da ikiye katladık. Öz kaynağımız 2 milyar TL’ye yaklaştı. Diğer yandan aylık 1 milyarlık liralık ev ve araç teslimatı yaparak piyasaya da önemli bir likidite sağladık. Ayrıca bugün yeni kitleleri de portföyümüze dâhil ettik ve farklı gelir grubundan kişileri de tasarruf finansman sektörüyle tanıştırmış olduk.” açıklamalarında bulundu.

Dijitalleşme Yatırımlarımızı Arttırarak Sürdüreceğiz

Açıklamalarında dijitalleşmeye de dikkati çeken Akbal, “30 yılı aşkın süredir Türkiye ekonomisinin çarklarından biri olarak tasarruf finansman sisteminde faaliyet gösteriyoruz. Bu süreçte birçok farklı ekonomik şartla karşılaştık ve hepsine uyum sağlamayı başardık. Bu da demek oluyor ki hemen her koşula entegre olabilecek reflekslerimiz gelişmiş durumda. Dolayısıyla oluşabilecek her türlü ekonomik koşulda faaliyetlerimizi sürdürmeye, kişileri ev, araç ve çatılı iş yeri sahibi yapmaya devam edeceğiz. Diğer yandan herkes tarafından bilinen bir gerçek var ki o da dijital dönüşüm çağındayız ve buna entegre olabilmek çok kıymetli. Şunu unutmamamız gerekiyor ki günümüzde artık büyük balık küçük balığı değil, hızlı balık yavaş balığı yer konumda. Biz Fuzul olarak bunun her zaman farkındalığına sahiptik. Bu doğrultuda verdiğimiz kararlar, attığımız adımlar, gerçekleştirdiğimiz yatırımlar oldu. Fuzul, bugün geldiği noktada dijital manada kendi kendine yetebilen bir noktada yer alıyor. 2024 için dijital manada bir atılımın da startını verdiğimizi söyleyebilirim. Ayrıca tasarruf sahiplerine en iyi hizmeti sunabilmek ve müşteri memnuniyetini maksimum sağlayabilmek adına dijitalleşmeyi çok önemsiyoruz. Şu zamana kadar ciddi yatırımlar yaptık ve bunları artırarak sürdürmeye de kararlıyız.” şeklinde konuştu.

2024’te Pazar Payımızı Daha da Artıracağız 

Sözlerine 2024 dair görüşlerini de paylaşarak son veren Akbal, şöyle konuştu: 

“Biz yakaladığımız büyüme ivmesini, 2024’te de sürdürmeyi arzu ediyoruz. Geçen yıl pazar payımızı önemli ölçüde artırmıştık, bunu 2024’te de devam ettireceğiz. İnanıyorum ki gelecek yıl bu zamanlar, 2023’e oranla 2024’te iki kat büyüme gerçekleştirdiğimizi konuşacağız. Fuzul olarak 32 yıllık köklü geçmişimizden aldığımız güçle geleceğe kararlı adımlarla yürümeye hem şirketimize hem sektörümüze hem de Türkiye ekonomisine katkı sunmaya devam edeceğiz. Şunun da altını çizmek isterim ki faaliyet gösterdiğimiz sektör, Türkiye’nin güçlü sürdürülebilir bir ekonomik yapı inşa edebilmesinde önemli sacayaklarından biri olan tasarrufu teşvik ediyor. Tüketim ekonomisinden verim ekonomisine geçişte önemli bir rol üstleniyor. Diğer yandan inşaattan otomotive, beyaz eşyadan mobilyaya kadar pek çok sektörü harekete geçirme noktasında da Türkiye ekonomisi için mühim bir noktada bulunuyor. Ayrıca istihdama da sunduğumuz katkı da yadsınamaz. 2024 için diyoruz ki alternatif dağıtım kanallarımızı çeşitlendirecek, dijital dönüşüm adımlarımızı hızlandıracak ve insan kaynağı yetkinliğimizi artırarak daha fazla kişiyi tasarruf finansman sistemiyle tanıştıracağız.”

Sultangazi Aşık Veysel Kültür Merkezi İnşaatı Devam Ediyor

İstanbul’un Sultangazi ilçesinde hayata geçirilen Aşık Veysel Kültür Merkezi projesinde inşaat çalışmaları devam ediyor.

Belediyeden yapılan açıklamaya göre, Zübeyde Hanım Mahallesi’ndeki Aşık Veysel Kültür Merkezi’nde; yüzme havuzu, spor salonu, kütüphane ve atölyeler, çok amaçlı salon, 112 Hızır Acil Servisi ile muhtarlık gibi birimler bulunuyor.

Gençlerin ve çocukların dört mevsim yüzebileceği kapalı yüzme havuzunun yanı sıra kadınlar için özel bir spor salonun da yer alacağı tesiste, eğitim ve meslek edindirme atölyeleri hizmet verecek.

Mahalle halkına çeşitli alanlarda kamu hizmeti sağlayacak birimlerin de yer alacağı tesiste muhtarlık ve fatura ödeme merkezi de olacak.

“Kısa Süre İçerisinde Hizmete Açacağız”

Açıklamada görüşlerine yer verilen Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun, göreve geldiklerinde kültür merkezlerini artırma hedefini aktardıklarını belirtti.

İlçeyi kültür merkezleri, kapalı otoparklar, kapalı pazar alanları, hizmet tesisleri, ana kucağı ve yeni okullarla donattıklarını kaydeden Dursun, “Özellikle gençlerimizin ve kadınlarımızın keyifle zaman geçireceği merkezler oluşturduk. Bu hizmet tesislerinden birini de Zübeyde Hanım Mahallemize kazandırıyoruz. İnşaatımız hızla yükseliyor. Kısa süre içerisinde hizmete açacağız inşallah. Şimdiden komşularımıza hayırlı olsun.” ifadelerini kullandı.

- Advertisement -“Yapi
“Samsun
“UNICERA
“isaf-banner