İnşaat, üretim-hizmet, tarım, turizm, enerji ve teknoloji alanlarında faaliyet gösteren Mesa Holding’in CEO’su Mert Boysanoğlu, “Afyonkarahisar’da MESALAS markasıyla 300 milyon dolara lastik fabrikası kuruyoruz. İlk faz üretim savunma sanayiine olacak” diyor.
Mesa Holding, 10 şirketi ile amiral gemisi inşaat ve gayrimenkulün yanı sıra üretim-hizmet, tarım, turizm, enerji ve teknoloji alanlarında, ulusal ve uluslararası arenada faaliyette. Mesa İmalat, bugün Avrupa’nın en büyük çelik kalıp üretim tesislerinden biri konumunda.
24 Kasım – 7 Aralık 2024 tarihli sayıdan
Yılda 200 bin m² çelik kalıp sistemi, 300 bin m² ahşap yüzeyli kalıp sistemi, 1 milyon m3 iskele ve döşeme kalıbı sistemi üretebilen kapasitesi, geniş ürün yelpazesi ile yurt içi ve yurt dışı pazarlarda önemli bir yere sahip. Kalıp ve iskele sistemleri altı kıtada, 77 ülkede önemli inşaat projelerinde kullanılıyor. Depremde hayat kurtaran tünel kalıp sistemi üretiminde dünya lideri. Mesa, faaliyette olduğu ülkelere ve pazarlara yenilerini eklerken, ‘Global 50 Türk Şirketi’ listesinde 31’inci sırada, cirosundaki yurt dışı payı en yüksek şirketler arasında da 16’ıncı sırada yer aldı. 2015’te faaliyet gösterdiği sektörleri çeşitlendirme kararı alan holding, o dönemde inşaatın yüzde 90 olan payını bugün yüzde 70’lere çekerken, beş yıl içinde diğer sektörlerin payını yüzde 50’lere çıkaracak. Mesa Holding İcra Kurulu Başkanı Mert Boysanoğlu ile yeni dönem yatırım planlarını konuştuk.
Faaliyette olduğunuz sektörlerden bahseder misiniz? Yeni sektörlere girme planınız var mı?
Mesa Holding çatısı altında yüzde 70 yurt içi inşaat, yüzde 10 yurt dışı inşaat, yüzde 10 Mesa İmalat, yüzde 6 Alabanda ve yüzde 4 diğer şirketlerimizle ‘kalite’ ve ‘güven’ inşa ediyoruz. 55 yıllık sektör deneyimiyle inşaat tabii ki ana iş kolumuz olacak. Son dönemde Mesa Farmtech ile tarımsal üretim, MESALAS ile lastik üretimi yatırımı yapıyoruz. Mesa Farmtech ile Afyonkarahisar, Sandıklı’da topraksız tarım yapmak amacıyla toplam 38 bin 784 m²’lik arazide 36.960 m² kapalı alanda sera yatırımı yapıyoruz. 1,6 milyon doları arazi olmak üzere, yaklaşık 5 milyon dolara mal olacak bu yatırımımızı yıl sonunda tamamlayacağız. 39 kişiye istihdam sağlayıp yılda 2 bin 200 ton Siranzo cinsi domates üretip ağırlıklı yurt dışından 2 milyon dolar ciro hedefliyoruz. Yozgat Üniversitesi ile Hint keneviri üretmek üzere çalışıyoruz, iki yıl içinde Hint keneviri tohumlarını piyasaya sunacağız.
Bir de lastik fabrikası yatırımınız var. Ne aşamadasınız?
MESALAS ile, Afyonkarahisar, Emirdağ’da, 90 bin m²’lik arazide 60 bin m² kapalı alanda lastik fabrikası yatırımı yapıyoruz. 2025 başında başlayacak ilk fazdaki üretim savunma sanayine yönelik olacak. Ürün gamımız İHA, SİHA, F16, Kaan ve Hürküş uçakları, Gökbey ve Atak helikopterleri, zırhlı personel taşıyıcı aracı (ZPT) ile toplumsal olaylara müdahale aracı (TOMA) lastiklerinden oluşuyor. Fabrikada forklift, iş makinaları, tarım araçları lastikleri de üretilecek. Binek, SUV, hafif ticari ve kamyon/otobüs araç lastikleriyle zenginleştireceğimiz ürünlerin yüzde 70’ini ihraç etmeyi, bir dünya markası olmayı hedefliyoruz. İlk etapta 3,2 milyar TL (yaklaşık 100 milyon dolar) yatırımla faaliyete geçecek tesisimiz, kapasitesi 30 ton/gün olacak. 300 milyon dolara ulaşacak toplam yatırımla üretim kapasitesi 100 ton/gün, 31.200 ton/yıla çıkacak. İlk etapta 500, sonra 4.500 kişiye istihdam sağlayıp, ağırlıklı ihracattan yıllık 3 milyar TL ciro hedefliyoruz.
Yurt içi ve yurt dışında devam eden projeleriniz neler? Yeni projeniz olacak mı?
Bugün dokuzu Türkiye’de, Irak’ta bir, Özbekistan’da iki, Rusya’da beş olmak üzere sekizi yurt dışında toplam 17 şantiyemiz var. Yurt dışındaki sekiz şirketimizle konut projelerinden, kamu yapılarına, sosyal komplekslerden, restorasyona, hastaneden, saray projelerine kadar geniş bir portföye sahibiz. Rusya, Irak, Özbekistan’da toplam 8 aktif projemiz bulunuyor. Azerbaycan, UAE, Sırbistan, Arnavutluk ve Orta Avrupa ülkelerinde proje geliştiriyoruz. Ağırlıklı olarak Rusya ve Irak pazarında aktifiz. Azerbaycan, Sırbistan ve Arnavutluk gibi yeni girdiğimiz pazarlarda da güçlüyüz. Rusya ciromuzu 2024’te 200 milyon dolar olarak öngörüyoruz. Irak ve Özbekistan’ı da katarsak 2023’te toplamda yaklaşık 250 milyon dolar ciroya ulaştık. 2025 ciromuz bu rakamın oldukça üstünde gerçekleşecek. Dünyadaki ekonomik sıkıntılar ve Rusya’ya yapılan kısıtlamalara rağmen devam eden projelerimizi zamanında teslim etmeyi hedefliyoruz. RMS iş birliğimizle 2024’te ve 2025’in ikinci çeyreğinde Dubai, İstanbul ve Bakü’de farklı segmentlerde toplam 600 milyon dolarlık yatırımla üç konut projesi planlıyoruz. İstanbul Başakşehir’de Resneli Çiftliği ile anlaştık yedi etapta 5 bin konutluk bir projeye 2026’da başlayacağız. Ömerli’de 77 villalık, Kemerburgaz’da 520 konut ve villadan oluşan bir proje ile Urla’da yeni projelere hazırlanıyoruz.
Mesa Holding olarak 2024’ü ciro bazında nasıl kapamayı planlıyorsunuz? 2025 hedefiniz nedir?
2023 konsolide ciromuz yaklaşık 9,5 milyar TL idi. 2024’ü 15 milyar TL’ler civarında bir ciro ile kapatıyoruz. 2025’te devreye girecek MESALAS ve Mesa Farmtech gibi yatırımlarımızla 21 milyar TL ciro hedefliyoruz.
Konut piyasası sizce hangi şartlarda normalleşebilir?
Mevcut projelerimizde satışlarımız iyi. Bu zorlu dönemi, hazırlık fırsatı olarak da değerlendirdik. Hazırlandığımız 4-5 projemize başlamak için ekonominin ve gayrimenkul sektörünün normale dönmesini bekliyoruz. Enflasyonla mücadele politikalarında, 2025’in ikinci yarısında ekonomimizin normale dönmeye başlayabileceği öngörülüyor. Sektörün hareketlenmesi için genel ekonomideki olumlu gelişmeleri ile sıkı para politikası öncesi sektörde yapılan vergilendirme, konut kredisi kullanımını zorlaştıran şartlar gibi regülasyonların yumuşaması, faizlerin düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması, inşaat maliyetlerinin düşmesiyle konut piyasası toparlanabilir.
Bu dönemde kimler konut alıyor?
Yüksek gelir grubu, yatırımcılar, yabancılar ve gurbetçiler peşin alım yapıyor. Orta ve dar gelirli kesimin ev sahibi olması ise, düşük faizli ve uzun vadeli konut kredileri, sosyal konut projeleri, vergi ve harç indirimi ile kamunun geliştirileceği ekonomik arazilerin tahsisiyle mümkün olabilir.
Yerli yatırımcı yurt dışına gidiyor. Onları ülkemize yönlendirmek sizce mümkün mü?
Yerli yatırımcı yüksek yerel konut fiyatları, ek vergi söylentileri ve ülkemizdeki piyasa koşullarına dair endişeler nedeniyle yurt dışına yöneliyor. Vergi teşvikleri, ekonomik istikrar ve uzun vadeli finansal desteklerle yatırımcılara güvenli, kârlı ve desteklenmiş, cazip bir yatırım ortamı sunularak, tekrar yurt içi gayrimenkul pazarına yönelmeleri sağlanabilir.
“PGYF’ler yeni kaynak sağlayacak”
“Proje Gayrimenkul Yatırım Fonları (PGYF), sektörde uzun süredir ihtiyaç duyulan kaynak yaratma ve finansman sorunlarına çözüm olabilecek önemli bir gelişme. 2024-2028’i kapsayan 12.Kalkınma Planı’nda da eskiden olduğu gibi gayrimenkul geliştirme ve kentsel dönüşüm başlıkları yerini koruyor. PGYF’ler, gayrimenkul geliştiricilerinin ihtiyaç duyduğu; gayrimenkul sektörünün finansmanını çeşitlendirecek, projelere yeni kaynak sağlayacak, kentsel dönüşüm gibi büyük ölçekli projelerin de hızlanmasına katkıda bulunabilecek önemli bir finansman aracı olarak öne çıkıyor.”
Kaynak: ekonomist