Eren Holding’in iştiraki olan ve Türkiye ve Avrupa’nın en büyük çimento fabrikasına sahip Medcem Çimento Grubu, topluma ve çevreye karşı sorumluluk bilinciyle sürdürülebilirlik temelinde çalışmalar yapmaya devam ediyor.
Yaşamın her alanına karşı daha sürdürülebilir bir yapı oluşturma ve gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakma felsefesi ile çalışan Medcem Çimento Grubu, 2022 Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayınladı.
Medcem Çimento Grubu’nun sürdürülebilirlik yönetimi, paydaş etkileşimi, çevre anlayışı ve sosyal performansına dair detaylı bilgilerin sunulduğu raporda, 2022 yılında enerji ihtiyacının %17,83’ünün yeşil enerji üretiminden karşılandığı, bu yolla da doğal kaynakların korunarak döngüsel ekonomiye katkıda bulunulduğu belirtildi.
Dünya üzerinde insan eliyle üretilen karbon emisyonunun %8’inin çimento sektörü kaynaklı olduğunun ifade edildiği raporda iklim değişikliği ve küresel ısınma genelinde, karbon emisyonunun azaltılması için Medcem Çimento Grubu bünyesine yapılan çalışmalara yer verildi. AB Emisyon Ticaret Sistemi (EU ETS), Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) ve BM İklim Değişikliği ve Çerçeve Sözleşmesi’nde belirtilen konular çerçevesinde hareket edildiğinin altının çizildiği raporda 4,7 milyon ton yıllık çimento üretim kapasitesine sahip bir şirket olarak Medcem’in ekonomik, çevresel ve sosyal fayda sağlayan projeleri aktarıldı.
Raporda görüşlerine yer verilen Medcem CEO’su Mehmet Ali Ceylan, şunları söyledi:
”İklim değişikliği ve küresel ısınma genelinde, karbon emisyonu özelinde küresel çaptaki sürdürülebilirlik hassasiyetinin ne denli haklı olduğunu ispat eder bir yılın içerisindeyiz. Artık pek çok mevsimsel anomalinin beş duyu organı ve tecrübelerle hissedilebileceği bir dönemden geçiyoruz. Üzülerek ifade etmek isterim ki, titizlikle yönettiğimiz çevresel konulara ilişkin performansımızı sizlere sunmak üzere hazırladığımız 2022 yılı Sürdürebilirlik Raporumuzu, tarihin en yüksek sıcaklıklarının ölçüldüğü 2023 yılı yazında yayımlamak durumunda kalıyoruz.
İnsan eliyle yaratılan karbon emisyonunun %8’ini çimento sektörü gerçekleştirmektedir. Bu çerçevede, çimento sektörünün karbon emisyonunu azaltmak üzere kendisini bir dönüşüme tabi tutması tarihi bir sorumluluktur. Hatta bir adım ötede, söz konusu sorumluluk pek çok düzenleme ile sektörümüz için bir yükümlülük haline gelmiştir. Buradan hareketle, iklim değişikliği ve küresel ısınmaya yönelik ulusal ve uluslararası düzenlem elerden en fazla etkilenecek sektörlerin başında çimento sektörünün geldiğini söylemek zor olmayacaktır.
Medcem olarak, bu kapsamda üzerimizdeki sorumluluk ve tabi olduğumuz yükümlülüklerin farkındayız. Bunun yanında, söz konusu dönüşüm sürecine hızlı uyum sağlayan ve hatta söz konusu dönüşüm ün öncüsü olan sektör şirketlerinin rekabet avantajı elde edeceğinin de bilincind eyiz. Bu çerçevede, karbon emisyonu azaltma amacımızı tüm iş süreçlerimizin merkezinde konumlandırarak sürdürülebilir bir gelecek için çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Tüm şirketlerin, AB Emisyon Ticaret Sistemi (EU ETS), Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) ve BM İklim Değişikliği ve Çerçeve Sözleşmesi’nde belirlenen ilkelere göre hareket ederek, karbon nötr hedefleri ile uyumlu üretim süreçlerini destekleyen sürdürülebilir yol haritalarının oluşturulması kritik öneme sahip olduğunu düşünüyoruz. Medcem olarak, 2022 yılında, iklim odaklı risklerimizi stratejik şekilde değerlendirerek hedeflerimizi belirlediğimiz ve ilgili aksiyonlarımızı aldığımız bir sene geçirmiş bulunuyoruz. Bu bilinç ve sorumlulukla hareket ederek, bu yıl da kurumsal karbon ve su ayak izi çalışmalarımızı tamamladık.
Medcem olarak “Concrete Sustainability Council” kuruluşundan “Beton ve Tedarik Zinciri İçin Kaynakların Sorumlu Kullanım Belgesi”ni almaya hak kazandığımızı da bildirmekten büyük bir memnuniyet duyarım. Ayrıca, 2023 yılında Medcem Çimento Grubu bünyesindeki şirketlerimizi bir çatı altında birleştirerek, stratejik hedeflerimiz doğrultusunda verimliliğimizi artırmak üzere grubumuzu konsolide ettik. Öte yandan, 2023 yılının aralık ayında devreye girmesi planlanan yeni yatırımımız ile yıllık 3,6 milyon ton klinker olan üretim kapasitemizi, yaklaşık %90 oranında artırarak 6,5 milyon tona çıkarmayı hedefliyoruz. Öte yandan, söz konusu yatırımımızla yaklaşık %30’luk ek istihdam yaratmayı hedefliyoruz.”