“yapigundem-yeni-banner-1.jpeg”
Ana SayfaHaberler‘’Bina Güçlendirmelerinde Denetim Şart’’

‘’Bina Güçlendirmelerinde Denetim Şart’’

Yaşar Üniversitesi’nde düzenlenen ‘Sanayi Yapılarının Deprem Riskinin Belirlenmesi ve Azaltılması’ konu başlıklı panelde konuşan uzmanlar, bina güçlendirmesi sırasında mutlaka denetim yapılması gerektiğini vurguladı. 

Yaşar Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü tarafından Selçuk Yaşar Kampüsünde düzenlenen panele Yaşar Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Özgür Eğilmez, Yaşar Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Dr. Öğretim Üyesi Cüneyt Tüzün, MEF Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Dr. Öğretim Üyesi Bahadır Şadan ve İnşaat Yüksek Mühendisi Ömer Ülker konuşmacı olarak katıldı.

‘’Türkiye’deki Yapılar Gevrek Davranışlı’’

Yapılarda sürekliliğe dikkat çeken Prof. Dr. Özgür Eğilmez, “Binaların Depreme Dayanıklı Tasarım Esasları” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Yapıların, depreme dayanıklı olması için sünekliğin (esneklik) olması gerektiğinin altını çizen Eğilmez, “Depremde yıkılan binalara baktığımızda çoğu binanın sünek davranışı yok. Pek çok bina taşıma kapasitesine ulaşınca gevrek davranış göstererek çökmüş. Yüksek dayanım yerine yüksek süneklik sağlarsak depremleri can kaybı olmadan atlatırız. Türkiye’deki yapıların büyük bölümü sünek davranış yerine gevrek davranış gösteriyor.” dedi. 

‘’Karot Aldırmak Binayı Tehlikeye Sokmaz’’

Panelin ikinci oturumunda ‘Mevcut Binaşarın Deprem Güvenliğini Belirleme Süreçleri’ başlığı altında konuşma yapan Dr. Cüneyt Tüzün, şunları söyledi:

“İnşaat mühendislerinin hedefi, binanın deprem sonrasında hasar almaması değil, can kaybı yaşanmamasıdır. Depreme dayanıklı bina dediğimizde yanlış bir anlaşılma var. Depreme dayanıklı bina, depremde hasar görür ancak çökmez. Betonarme binaların depreme karşı dayanıklılığı öğrenilmek isteniyorsa mutlaka karot alınması gerekiyor. Binadan numune alınmadan binanın güvenliğini öğrenemezsiniz. Ancak kulaktan dolma bilgiler nedeniyle pek çok kişide karot aldırmanın binaya zarar vereceği düşüncesi hâkim. Alınan numune binanın güvenliğini tehlikeye atmaz. Öyle olsa, yönetmelikte şu kadar numune alacaksınız diye sayı belirtilmezdi. Binanız, karot alınınca zayıflayacaksa zaten çıkın o binadan. Güçlendirmede kullanılan ve fiber takviyeli plastikler olarak bilinen FRP kompozit fiber, yara bandı değildir. Evet, bir çözümdür ancak her yere kullanılmaz. Binaların, mevcut durumunun belirlenmesi tüm aşamalarda tecrübe gerektiren bir süreçtir”

‘’Numune Alınmadan Binanın Güvenliğini Öğrenemezsiniz’’

Dr. Bahadır Şadan ise, deprem güçlendirme yöntemleri ile ilgili yaptığı konuşmada, “İnşaat mühendislerinin hedefi, binanın deprem sonrasında hasar almaması değil, can kaybı yaşanmamasıdır. Depreme dayanıklı bina dediğimizde yanlış bir anlaşılma var. Depreme dayanıklı bina, depremde hasar görür ancak çökmez. Betonarme binaların depreme karşı dayanıklılığı öğrenilmek isteniyorsa mutlaka karot alınması gerekiyor. Binadan numune alınmadan binanın güvenliğini öğrenemezsiniz. Ancak kulaktan dolma bilgiler nedeniyle pek çok kişide karot aldırmanın binaya zarar vereceği düşüncesi hâkim. Alınan numune binanın güvenliğini tehlikeye atmaz. Öyle olsa, yönetmelikte şu kadar numune alacaksınız diye sayı belirtilmezdi. Binanız, karot alınınca zayıflayacaksa zaten çıkın o binadan. Güçlendirmede kullanılan ve fiber takviyeli plastikler olarak bilinen FRP kompozit fiber, yara bandı değildir. Evet, bir çözümdür ancak her yere kullanılmaz. Binaların, mevcut durumunun belirlenmesi tüm aşamalarda tecrübe gerektiren bir süreçtir.” ifadelerine yer verdi. 

‘’Zorunlu Denetimler Gerçekleştirilmeli’’

Yüksek İnşaat Mühendisi Ömer Ülker, ‘Deprem Güçlendirme, Uygulama Örnekleri ve Süreçleri’ başlıklı sunumda bulundu. Ülker, şunları söyledi: 

“Deprem yönetmelikleri aslında size yapabileceğiniz binanın en alt standardını söylüyor. Siz isterseniz daha güçlü ve dayanıklı bina yapabilirsiniz. Kahramanmaraş ve İzmir’deki depremlerde yeni yapılan binalar da hasar gördü. Bunlar aslında olması beklenen hasarlar. Ancak insanlar bu durumu bilmediği için binalarının hasar almasına anlam veremedi. Sanayi yapıları, genellikle prefabrik yöntemle inşa ediliyor. Kahramanmaraş depreminin ardından sahada yaptığımız incelemelerde bağlantı elemanlarındaki yetersizlikler nedeniyle kirişlerin düştüğünü tespit ettik. Ayrıca sanayi yapılarında bina büyük hasar almasa bile içerisindeki makineler veya üretilen mallar yüksek değerli olabiliyor. Onları da korumaya yönelik tasarımlar olmalı. 6 Şubat’taki depremlerde binalar, sünek davranış göstermesi gerekirken gevrek davranış göstererek bıçakla kesilmiş gibi çöktü. Binaların deprem güvenliğini belirlemede pek çok kriter var. Denetimler şahsa bırakılmamalı. Devlet tarafından zorunlu olarak denetimler gerçekleştirilmeli. Bina incelenir, eğer sağlam değilse California’daki gibi girişine “Bu bina depreme dayanıklı değildir” yazısı asılır. Bu süreçler için uzun vadeli yol haritası hazırlanmalı.”

Sourceyapiradar
RELATED ARTICLES
- Advertisment -“UNICERA

Most Popular

Recent Comments