Eskişehir’de arsa maliyetlerinin yüksekliğine dikkat çeken Es Özcanlar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Murat Özcan, çözümün kentsel dönüşümden geçtiğini vurguladı. Özcan, metruk yapılar ve eski mahallelerin dönüşümünün, şehirleşme ve ekonomik dairelere erişim açısından kritik önemde olduğunu belirtti.
Eskişehir’de 1968’den bu yana faaliyet gösteren Es Özcanlar İnşaat’ın, hem inşaat malzemeleri tedariki hem de yapı projeleriyle sektörde önemli bir yer edindiği bilgisini paylaşan Es Özcanlar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Murat Özcan, sektörün karşı karşıya kaldığı temel sorunları ve çözüm yollarını değerlendirdi. Özcan, maliyetlerin yüksekliği ve kentsel dönüşüm süreçlerindeki aksaklıkların ciddi sorunlar oluşturduğunu ifade etti.
Eskişehir’deki arsa maliyetlerinin sektörü zora soktuğunun altını çizen Özcan, “Eskişehir, arsa maliyeti açısından maalesef oldukça pahalı bir şehir. En kenar mahallelerde dahi yüzde 40 olan arsa payı, merkeze yaklaştıkça yüzde 50-55 bandına çıkıyor. Bu oran, maliyetleri iki katına çıkarıyor ve vatandaşın uygun fiyatlı konutlara erişimini güçleştiriyor” diye konuştu. Kentte yeni imar alanları açmakta zorlanılan bir dönemden geçildiğini dile getiren Murat Özcan, sözlerine şöyle devam etti: “Kentsel dönüşümün hem yerel yöneticilerin hem de yatırımcılar olarak bizlerin üzerinde çalışması gereken bir konu olduğunu düşünüyorum. Yeni imar alanları açılabilecek bölgeler tarımı ve suyu koruma havzalarında olduğu için bu konuyla ilgili kısa vadede olumlu bir mesafe kat edileceğini zannetmiyorum. Bu nedenle, mevcut mahallelerin dönüşümü, hem arsa maliyetlerini düşürmek hem de şehirleşmeye katkı sağlamak için elzem bir çözüm olarak karşımıza çıkıyor.”
Kentsel dönüşümde ilerleme sağlanamıyor
Eskişehir’in kentsel dönüşüm çalışmalarında ciddi ilerlemeler kaydedemediğini belirten Özcan, özellikle Gündoğdu bölgesi ve Küçük Sanayi Sitesi gibi alanların çözüm bekleyen noktalar olduğuna dikkat çekti. Şehrin göbeğinde kalmış ve metruk gibi görünen ama arsa değeri ve lokasyon anlamında çok çabuk dönüşmesi arzu edilen bu bölgelerle ilgili çözüm önerilerini paylaşan Murat Özcan, “Şehirleşme planlarına uygun ve yoğunlaşmayı da fazla artırmayacak bir şekilde bu bölgelere yönelik ada bazlı emsal uygulamalı imarlar yapılabilir. Başta Küçük Sanayi Sitesi olmak üzere yıkım işlemlerinin yapılıp arsaya dönüştürülmesi ve arsa sahiplerinin müteahhitlerle anlaşmasının çok daha mantıklı olduğuna ve kısa vadede bir çözüm getireceğine inanıyorum” dedi.
Teşvik ve zaruri dönüşüm önerisi
Dönüşüm sürecinin kolaylaştırılması için hem yerel yönetimlerin hem de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın teşvik ve destek mekanizmalarını devreye sokması gerektiğini vurgulayan Özcan, eski mahallelerdeki çok katlı yapıların dönüşümünün öncelikli olduğunu ifade ederek, olası bir depremde büyük risk taşıyan bu binaların yenilenmesi gerektiğini söyledi. Bu bölgelerde yaşayan vatandaşların dönüşüme daha istekli hale gelmesi için ilgili otopark ve vergi muafiyetleri, kira desteği gibi teşvikler sunulması gerektiğini aktaran Özcan, “Ayrıca bu tarz eskiden yapılmış çok katlı binalarda dönüşüm yapılmasına istekli olan vatandaşlarımız, bazı itirazlar neticesinde engellerle karşılaşıyor ve dönüşüm gerçekleştirilemiyor. Bu konuyla ilgili bir yönetmelik çıkarılabilir. Bu yönetmelikle binaların ekspertiz raporlarına uygun şekilde boşaltılması sağlanabilir ya da belediyelerimizin veya bakanlıklarımızın ilan etmiş oldukları rezerv alanlarında yapılan binalara birebir taşınması sağlanabilir. Ama gerçek şu ki, vatandaşımıza bir teşvik ve beraberinde zaruri dönüşüm mecburiyeti getirilmedikçe dönüşümün sağlanması mümkün değildir” açıklamasında bulundu.Riskli binalar özel imar planlarıyla dönüştürülebilir
Riskli binalar özel imar planlarıyla dönüştürülebilir
Şehirdeki metruk yapıların bir an önce yıkılması gerektiğini vurgulayan Murat Özcan, bu önlemin hem depremde oluşabilecek can ve mal kaybını azaltacağını hem de dönüşüm süreçlerini kolaylaştıracağını belirtti. Şehrin ana arterlerindeki riskli binaların, yerel yönetimler tarafından yapılacak özel imar uygulamaları kapsamında birleştirilerek dönüştürülmesinin çok sağlıklı bir çözüm olacağını ifade eden Özcan, “Eğer bu binalar bir adayı kapsayacak şekilde değerlendirilecekse, ada bazında yapılacak özel imar uygulamalarıyla dönüşüm sağlanması teşvik edici en önemli unsurlardan biri olacaktır. Bunun yanı sıra, hâlihazırda ilan edilmiş kentsel dönüşüm bölgeleri başta olmak üzere, birçok metruk binayı depremin yıkmasını beklememeliyiz. Yerel yönetimlerin bu binaları yıkarak arsaya dönüştürmesi alınacak en önemli tedbirlerden biridir” dedi.
Kaynak: ekonomim