Tolstoy’a göre ‘’Hayatın anlamı insanlığa hizmet etmektir.’’ Bu bakış açısı ile yola çıkan ARCHIMIM,İzmir’de yer alan İç Mimarlar Odası, Mimarlar Odası, Serbest Mimarlar Derneği ortaklığı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi desteğiyle sürdürülebilir dünya ve yapılaşma için bir etkinlik düzenliyor. “Architecture forMediterranean ECOLOGY” (‘’ARCH FOR M.E.’’) adıyla düzenlenen etkinlik 20-21 Eylül tarihleri arasında İzmir ‘’Bıçakçı Han’da gerçekleşecek.
Artık hepimizin bildiği bir gerçek var,dünyamız büyük bir tehdit altında. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in bildirdiği gibi artık küresel ısınma çağı bitti ve bunun yerine küresel kaynama çağı başladı. Yapılan tüm araştırmalar da gösteriyor ki gerekli önlemler alınmazsa 2050 yılına kadar birçok bitki örtüsü ve hayvan türü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak.
Dünyanın içinde bulunduğu bu tehdidin oluşmasına neden olan en önemli alanlardan biri de binalardaki enerji tüketimi. Bir başka deyişle bu tehdidin üçte birinden fazlasını yani %40’lık bölümünü binalardaki enerji tüketimi oluşturuyor. Ayrıca bina sektörü karbon salınımının da yaklaşık üçte birinden sorumlu. Bunun için bir yapının nasıl sürdürülebilir olacağı, nasıl ekolojik hale geleceği, yapılarda enerji tasarrufunun nasıl sağlanacağı öncelikli konu başlığı olarak karşımıza çıkıyor. Burada kilit aktörler tabii ki mimarlar ve iç mimarlar. Sürdürülebilir yapılar tasarlamak, doğru malzemeyi seçmek, doğru uygulamayı önermek, enerji tasarrufunu gözeten çözümler üretmek, mimarlığın sorumluluğunda.
İşte tüm bunları düşünerek yola çıkan ve sürdürülebilir yapılaşma için önemli çalışmalara imza atan ARCHIMIM, İzmir’de yer alan İçmimarlar Odası, Mimarlar Odası ve Serbest Mimarlar Derneği ortaklığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi desteği ile‘’ARCH FOR M.E.’’“Architecture forMediterranean ECOLOGY’’) adı altında bir etkinlik düzenliyor. ARCH FOR M.E. , İzmir’de ulusal ve uluslararası sektör profesyonellerini bir araya getiriyor. Etkinlik, 20-21 Eylül tarihlerinde İzmir Bıçakçı Han’da düzenlenecek. Organizasyonun ana konusu geleceğe yönelik yapılaşmanın nasıl tasarlanması gerektiği hakkında olacak.
EKOLOJİK VE SÜRDÜRÜLEBİLİR YAPI MALZEMELERİ
Etkinlikte, mimari için gereken malzemelerin tanıtılacağı alanlardan, ulusal ve uluslararası tedarikçilerin ekoloji ve sürdürülebilirlik üzerine sundukları ürünlerin alanlarına, ulusal ve uluslararası ekolojik proje deneyimi olan mimarların vizyonlarını ve deneyimlerini paylaştıkları sahne sohbetlerinden, sergi alanlarına kadar birçok unsur bir arada bulunacak.Ulusal ve uluslararası sektör profesyonellerini bir araya getirecek bu platforma Akdeniz Bölgesi’nden birçok yabancı mimarlar ve içmimarlar odası başkanlarının da katılım göstermesi bekleniyor.
ARCHIMIM: ‘’NEDEN BU PLATFORMU DÜZENLİYORUZ?’’
Leo Tolstoy’a göre ‘’Hayatın tek anlamı insanlığa hizmet etmektir.’’ Yapı sektörünün kilit aktörleri mimarların hayatın tek anlamı olan insanlığa hizmet için harekete geçme zamanlarının geldiğini düşünüyoruz. Bu sebeple ‘Architecture forMediterranean ECOLOGY’’yi, yani ARCH FOR M.E.’yi düzenliyoruz.
- Ana konumuz iklim değişikliği için harekete geçmek ve iş birliği yapmak.
- Siyasi haritayı coğrafyadan ayırmak.
- Ecolabel, EPD sertifikalı, VOC seviyelerine sahip sürdürülebilir yapı malzemelerinin öğrenilmesi ve kullanılmasına öncülük etmek.
- Mimari çözümler yardımıyla sürdürülebilir yapıların gelişmesini sağlamak.
- Ve tabii ki ekolojik farkındalık.
KUTU /KUTU
NEDEN İZMİR’DE, NEDEN TÜRKİYE’DE
İnsanlık tarihinin merkezi olarak kabul edilen, dünyanın bilinen ilk şehri olan Çatalhöyük, 9000 yıl önce kurulmuş. UNESCO tarafından dünya mirası konumundaki şehir, kentsel uygarlık türünün başladığı ilk yer. Yazılı tarihi ya da insan uygarlığını değiştiren ilk insan yapımı tapınak olan Göbeklitepe de Türkiye’de.Üç farklı dinin bir arada barış içinde yaşadığı birkaç ülkeden biri Türkiye.
İzmir ise tarih boyunca farklı kültür ve inançlara ev sahipliği yapmış bir şehir. İnsan yerleşimi olarak 8500 yıllık bir geçmişe sahip. Akdeniz’in önde gelen ticaret şehirlerinden biri olmuş aynı zamanda. Meryem Ana’nın Evi’nden, 17’nci yüzyıldan kalma dokuz ünlü sinagoga, Mimar Sinan’ın son eseri olan Muradiye Camii’ne kadar birçok tarihi mekânının yer aldığı bir yerleşke.