“yapigundem-yeni-banner-1.jpeg”
Ana Sayfa Blog Sayfa 26

Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi Eylül Ayında Düştü

Türkiye İstatistik Kurumu  (TÜİK) Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi’ni açıkladı. Buna göre; eylül ayında yüzde 0,59 azalan endeks, yıllık bazda yüzde 57,25 yükseldi.

2023 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre %0,59 azalış, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 47,62 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 57,25 artış ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 53,10  artış gösterdi.

İmalat Yıllık Yüzde 57,37 Arttı

Sanayinin iki sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 50,33, imalatta yüzde 57,37 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında yüzde 48,44, dayanıklı tüketim malında yüzde 61,32, dayanıksız tüketim malında yüzde 58,33, enerjide yüzde 55,87, sermaye malında yüzde 66,58 artış olarak gerçekleşti.

İmalat Aylık Yüzde 0,59 Azaldı

Sanayinin iki sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taşocakçılığında yüzde 0,58 azalış, imalatta yüzde 0,59 azalış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında yüzde 0,97 azalış, dayanıklı tüketim malında yüzde 1,54 azalış, dayanıksız tüketim malında yüzde 0,31 artış, enerjide yüzde 2,48 artış, sermaye malında yüzde 1,40 azalış olarak gerçekleşti.

Yıllık YD-ÜFE’ye Göre 12 Alt Sektör Daha Düşük, 13 Alt Sektör Daha Yüksek Değişim Gösterdi

YD-ÜFE sektörlerinden ana metaller yüzde 37,92, basım ve kayıt hizmetleri yüzde 42,33, kağıt ve kağıt ürünleri yüzde 42,98 ile endekslerin en az arttığı alt sektörler oldu. Buna karşılık makine ve ekipmanlar b.y.s. yüzde 77,71, tütün ürünleri yüzde 76,98, bilgisayarlar ile elektronik ve optik ürünler yüzde 74,30 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

Aylık YD-ÜFE’ye Göre 13 Alt Sektör Daha Düşük, 12 Alt Sektör Daha Yüksek Değişim Gösterdi

YD-ÜFE sektörlerinden motorlu kara taşıtları, römork ve yarı römork yüzde 2,23, ana metaller yüzde 2,21, diğer mamul eşyalar yüzde 1,77 ile endekslerin en fazla azalış gösterdiği alt sektörler oldu. Buna karşılık basım ve kayıt hizmetleri yüzde 3,18, kok ve rafine petrol ürünleri yüzde 2,48, gıda ürünleri yüzde 1,23 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

GÜYAD Başkanı Özkök: ‘’Yeşil Enerji Konusunda Yatırım İştahı Çok Yüksek’’

Enerji Yatırımcıları Derneği (GÜYAD) Başkanı Cem Özkök, ‘’Sektörlerimizin yeşil enerji konusunda yatırım iştahı çok yüksek.” dedi.

Hangi sektör olursa olsun karbonsuzlaşma sürecinde yenilenebilir enerji yatırımları oldukça stratejik bir ağırlığa sahip. Özellikle sürdürülebilir üretim için güneş ve rüzgâr enerjisinin katkıları oldukça önemli. 1 Ekim’de Avrupa Birliği’nde yürürlüğe giren Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın (SKDM) Türkiye’de de farklı sektörlerde yeniden yapılandırmayı hızlandıracağını anlatan Enerji Yatırımcıları Derneği (GÜYAD) Başkanı Cem Özkök, “Bu dönüşümde geç kalmamak için kapasite ve finansman sorununu hızla çözmemiz gerekiyor. Daha fazla yeşil enerji için harekete geçelim.” dedi.

Tüm Sektörlerde Yatırım İştahı Var

Türkiye son yıllarda yenilenebilir enerji yatırımlarında hızlı bir gelişim gösteriyor. Cem Özkök ise, “Şu an tüm sektörlerde bir yatırım iştahı var. Karbonsuzlaşma süreci için yenilenebilir enerji yatırımlarının hızlı ve güçlü yapılması oldukça stratejik. Zira üretim süreçlerinde kullanılan yeşil enerji size artık avantaj sağlayacak. Tam tersi durumda ise Avrupa ülkelerine ihracatta rekabet gücünüz düşecek. Bu da yatırım iştahının yüksek olmasında önemli bir etken. Ve bunu tüm sanayicilerimizde görüyoruz.” diye konuştu.

Demir-çelik, çimento gibi enerji yoğun sektörlerin yanında Avrupa’ya önemli bir ihracatı olan tekstil sektöründe de yenilenebilir enerji yatırımlarına oldukça istekli olduğunu vurgulayan Cem Özkök, “Sektör temsilcileri ile yaptığımız görüşmelerde bu talebi görüyoruz. Zaten çok sayıda proje var. Onlar da kısa süre içerisinde bu dönüşümü tamamlamak istiyorlar. Ama Türkiye Elektrik İletim AŞ’nin (TEİAŞ) kapasite konusunda yeni adımlar atması gerekiyor. İştah olsa bile bunun için kullanılabilecek kapasitenin de sağlanması şart.” şeklinde konuştu.

‘’Finansman Sorununun Çözülmesi Gerekiyor’’

Yeni ekonomi yönetiminin attığı adımlara da vurgu yapan Cem Özkök, “Kapasite sorununun yanında planlanan yatırımların hayata geçirilmesi için finansman sorununun da çözülmesi gerekiyor. Kredi bulmak zor ama son dönemde atılan adımlarla Türkiye’nin bu konudaki puanı yavaş yavaş yükseliyor. Geçmişteki yanlış uygulamaların hasarlarını kaldırmak zaman alacaktır ama biz süreci olumlu görüyoruz. Finansman konusunda daha yapıcı bir süreç yönetilirse özel sektördeki bu yüksek yatırım iştahı ile birlikte güçlü bir dönüşüm yaşanabilir. Geç kalmamak adına herkesin bu konuda adım atması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Akçakoca Devlet Hastanesi Projesinde İnşaat Başlıyor

Sağlık Bakanlığı tarafından Düzce İl Sağlık Müdürlüğü’ne verilen yetkinin ardından müteahhit firma ile Akçakoca Devlet Hastanesi için imzalar atıldı. Projenin inşaatı yakında başlıyor.

Sağlık Bakanlığı’nın Düzce İl Sağlık Müdürlüğü’ne verdiği yetkiyle gerçekleşen pazarlık usulü ihale sonucunda müteahhit firma ile sözleşme imzalandı. Şimdi, Kapgirli Mahallesi’nde inşa edilecek olan hastane için yer teslimi yapıldı ve proje resmen hayata geçiyor.

550 Günde Tamamlanacak

Yaklaşık 22 bin metrekare kapalı alana sahip olacak olan hastane, bölgeye modern ve kaliteli sağlık hizmetleri sunacak. İnşaat süreci, planlara göre 500 günde tamamlanacak, böylece Akçakoca ilçesinin yanı sıra çevre bölgelerin de ihtiyacını karşılayacak bir tesis hayata geçirilmiş olacak.

Hastane, son teknolojiye sahip donanımlı cihazlarla donatılacak ve yoğun bakım üniteleri ile modern sağlık hizmetlerine önemli bir katkı sağlayacak. Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan bu yatırım, bölge halkının sağlık ihtiyaçlarına daha etkili bir şekilde yanıt verilmesini amaçlıyor.

Antalya’ya Seyir Terası Projesi

Antalya Büyükşehir Belediyesi, tarihi Hıdırlık Kulesi çevresinde düzenlenen arkeolojik kazı çalışmalarında ortaya çıkan eserlerin sergileneceği bir Seyir Terası projesini hayata geçiriyor.

Antalya Büyükşehir Belediyesi Antalya’nın önemli tarihi yapıları arasında yer alan Hıdırlık Kulesi’ni kültürel ve turistik çekim merkezi haline getirmek için 2020 yılında Koruma Kurulu kararı doğrultusunda başlattığı arkeolojik kazı çalışmaları sonunda bölgede antik dönem kalıntıları ve yapıları ortaya çıkarılmıştı.  

Hıdırlık çevresinde uzman arkeolog ve ekiplerin yaptığı kazı çalışmalarında Antalya için dönemin önemli sanayi yapılarından 93 yıllık buz fabrikası, antik hamam kalıntıları, mozaikler ve kale suru kalıntıları gün yüzüne çıkarılmıştı. Antalyalıların, yerli ve yabancı ziyaretçilerin doğa harikası falezler üstünde tarihi alanı gezebilmeleri için Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından ‘Hıdırlık Kulesi Çevresi Arkeolojik Kazı ve Seyir Terası Projesi’ yapımına başlanacak.  

Yapım ihalesi tamamlanan ve kısa süre içinde başlanması hedeflenen seyir terası projesi ile alanda bulunan antik dönem kalıntılar ile diğer yapı kalıntılarının zemin altında kalan kısımlarının yürüyüş yolu kotundan cam yüzeylerle izlenmesi sağlanacak. Ayrıca projede muhteşem Akdeniz manzarasının izlenmesine imkan veren ahşap yürüme yolları da yer alıyor.

Falezler Silüeti Etkilemeyecek

Proje kapsamında alanı çevreleyen korkuluklar, Falezlerin siluetini etkilememesi için şeffaf cam, rüzgardan etkilenmemesi için de boşluklu şekilde projelendirilerek detaylandırılacak. Ayrıca kalıntıların ve tüm alanın aydınlatmasına yönelik uygulama da yapılacak.

Kaynak: Antalya Büyükşehir Belediyesi

Tekiş Kalıp Geliştirdiği Yeni Teknolojileriyle Konya’ya Damga Vurdu

Tekiş Kalıp, son teknoloji ürünlerini Anadolu’nun en büyük makine fuarı unvanını taşıyan MAKTEK Konya’da görücüye çıkardı. Tekiş’in yeni geliştirdiği 6 Eksen CNC Derin Delik Delme ve Frezeleme Tezgahı fuara katılan 30 bini aşkın ziyaretçinin büyük ilgisiyle karşılaştı.

Bu sene 2.’si düzenlenen MAKTEK Konya Fuarı, toplam 45 bin metrekarelik alanda 322 firmanın katılımıyla gerçekleştirildi. Fuarda, takım tezgahları, metal- sac işleme makineleri, tutucular- kesici takımlar, kalite kontrol- ölçüm sistemleri, CAD/CAM, PLM yazılımları ve üretim teknolojileri alanlarında faaliyet gösteren sektör liderleri son teknoloji ürün ve hizmetlerini sergileme fırsatı buldu. 1984’te Makine Yüksek Mühendisi Kamil Özoğul tarafından kurulan Tekiş’in geliştirdiği 6 Eksen CNC Derin Delik Delme ve Frezeleme Tezgahı ise fuarın gözde ürünlerinden biri oldu. 

Kurulduğu günden bu yana kalıp sektöründe faaliyet gösteren Tekiş, 2009 Mart ayında şirketin ortaklarından Makine Mühendisi Şamil Özoğul liderliğinde TÜBİTAK’a Ar-Ge Başlangıç Destek Programı’na başvuruyor ve ilk proje de “Kalıplarda Derin Delik Delme ve Yüzey Frezeleme” tezgahı tasarımı ve imalatı oluyor. Proje 11 ayda başarıyla tamamlanıyor. Tekiş, uzun yıllardır teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek hem kendi hem de Türkiye sanayisinin ihtiyaçlarını karşılıyor.

Ar-Ge çalışmalarına büyük yatırım yapıyoruz…

2009 yılından beri Ar-Ge çalışmalarına kendi ihtiyaçları doğrultusunda başladıklarının ve bu alanda büyük yatırım yaptıklarının altını çizen Tekiş Genel Müdürü Filiz Özoğul Şahinoğlu, 2022 yılı sonunda seferberlik ruhuyla Türkiye sanayisi başta olmak üzere ihracat ağırlıklı ürünler geliştirmek için CNC Tezgah imalatı çalışmalarına hız verdiklerini söyledi. Türk sanayisine sunacakları ürünlerle dış pazarlarda rekabette öne çıkmayı hedeflediklerini vurgulayan Şahinoğlu, “Teknolojik birikimimizi sadece kalıp sektöründe değil birçok sanayide ihtiyaç duyulan hassas ve hızlı derin delik delme teknolojisine sahip 6 eksen CNC Derin Delik Delme Tezgahını daha da geliştirmek istiyoruz. Tek bağlamada parça üstünde bulunan tüm açılı deliklerin ve freze işlemlerinin yapıldığı tezgah imalatı konusunda hem yurt içinde hem yurtdışında öncü olmayı hedefliyoruz” dedi.

Sektörde öncü işler yaptıklarını da vurgulayan Filiz Özoğul Şahinoğlu, Tel Erozyon Tezgahını Kalıp sektöründe 1970’li yıllarda ilk olarak Türkiye’ye getiren ve kullanan kişinin Tekiş’in kurucusu Kamil Özoğul olduğunu da sözlerine ekledi. 

Şişecam, Doğuş İnşaat İle Anlaşma İmzaladı

Kontrolmatik, Şişecam tarafından Macaristan’da kurulacak 10,8 milyon avro değerindeki fabrika için Doğuş İnşaat ile sözleşme imzalandığını açıkladı.

Kontrolmatik Teknoloji Enerji ve Mühendislik A.Ş, Doğuş İnşaat ve Ticaret A.Ş. ile sözleşme imzaladı.

Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamada, ”Şişecam’ın Avrupa’da inşası devam eden “Macaristan Cam Ambalaj Fabrikası” projesi kapsamında, Elektrifikasyon işleri için ana yüklenici olan Doğuş İnşaat ve Ticaret A.Ş. ile vergiler hariç 10.790.000,00 Euro tutarında yapım sözleşmesi 17.10.2023 tarihi itibariyle imzalanmıştır.” ifadesi yer aldı.

Themore Concept’ten Yeni Fabrika Yatırımı

Themore Concept, Aydın Astim Organize Sanayi Bölgesi’nde kuracağı yeni fabrika ile üretim kapasitesini yüzde 50 oranında artıracak.

Banyo, mutfak dolapları, kapı ve dekorasyon alanında özgün tasarımlara imza atan Themore Concept, Aydın Astim Organize Sanayi Bölgesinde hayata geçirdiği yeni fabrika yatırımı ile üretim kapasitesini yüzde 50 artıracak.  40 yıllık mobilya üretim tecrübesi, güçlü tasarım kabiliyeti ve çevik üretim yapısıyla sektöründe fark yaratan marka, yeni fabrika yatırımıyla son dönemde ivme kazanan proje ve iş ortaklıklarını daha da güçlendirmeyi hedefliyor.

Sektörün Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca onaylı ilk Ar-Ge merkezi ile tasarım ve üretimde yenilikçi fikirlere odaklanan Themore Concept,yeni yatırımlarıyla büyümeye devam ediyor. Aydın Astim Organize Sanayi Bölgesinde hayata geçireceği yeni fabrika yatırımı ile fabrika büyüklüğü ve üretim kapasitesini yüzde 50 artırmaya hazırlanan marka, bugüne kadar yüzlerce gayrimenkul projesi ile gerçekleştirdiği iş birliklerine yenilerini ekliyor.

“Kapasitemizi Artırarak Bölgedeki Proje Taleplerine Daha Fazla Katma Değer Sağlamayı Planlıyoruz”

Bu yıl üretime yönelik 175 milyon TL yatırım yaptıklarını söyleyen ve yeni fabrika yatırımını değerlendiren Orge Grup A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Geçgel şunları söyledi:

“Themore Concept olarak, 2019 yılından bu yana üretim ve tasarım kabiliyetlerimizi artırma yolundaki yatırımlarımıza devam ediyoruz. Şimdiye kadar makine parkurunda teknolojik birçok yeniliğe imza atmanın yanı sıra Aydın Astim Organize Sanayi Bölgesinde 30.000 m2kapalı alana yeni fabrika yatırımımızı hızlandırıyoruz. Tamamlanan bölümlere üretimi kaydırarak 2025 yılında tamamen yeni fabrikamızda üretime geçmeyi planlıyoruz. Yeni fabrikayla bölgeden gelen proje taleplerini çok daha güçlü karşılayacağız. Yeni fabrikamızla bölgeye katma değer sağlayacağımıza inanıyorum.” 

“Sadece Üretim Değil, Sürdürülebilirlik de Önceliğimiz”

Tüketimlerini sürdürülebilir enerji ile karşılamak için Aydın’da yapılan yeni fabrikaya Güneş Enerji Sistemi kuracaklarını belirten belirten Geçgel, “Yeni fabrikamızda sadece üretim değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik de önceliğimiz olacak… GES projemizi hayata geçirmek için yaklaşık 25 Milyon TL’lik bir yatırım planlıyoruz. Kurulacak olan güneş panelleri ile fabrikamız, 1209,45 kWp kapasiteye sahip olacak. Bu sayede, doğayı koruma altına almayı ve karbon ayak izimizi önemli ölçüde azaltmayı hedefliyoruz. Projemizin katkılarıyla, yıllık olarak 831.593 ton CO2 salınımını engelleyerek, 2023 yılında toplamda 2023 ağacı kurtarmış olacağız.” dedi.

Kaynak: Emlak Dream

Cansel Turgut Yazıcı; “İpotekli Satışlar Düştü” 

2023 Eylül ayında 102 bin 656 adet konut satıldı. Ağustos ayında gerçekleşen 122 bin 091 dolayındaki satış adedine kıyasla yaklaşık yüzde 15,9 oranında düşüş yaşandı. Eylül Ayında 30 bin 488 adet konut ilk defa el değiştirdi

Verileri değerlendiren EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı,  2023 yılı Eylül ayında gerçekleşen konut satışlarına baktığımızda 102 bin 656 adet konutun satılmış olduğunu görüyoruz. Ağustos ayında gerçekleşen 122 bin 091 dolayındaki satış adedine kıyasla yaklaşık yüzde 15,9 oranında düşüş yaşandı.” dedi.

Verileri kıyaslıyan Yazıcı, “Kıyaslamayı Eylül sonu itibariyle yapacak olursak; 2023 yılı Eylül ayında 102 bin 656 adet konut satıldı. 2022 ve 2023 Eylül ayları kıyasladığımızda bu yıl Eylül ayında konut satışların yaklaşık yüzde 9,5 oranında düşüş yaşandığını görebiliyoruz.  

İpotekli satışlar düştü
Eylül ayın sonuna kadar olan satışları ve bunların içindeki ipotekli satışları kıyasladığımızda yüzde 21,6 den yüzde 17,9 a düştüğü görülüyor.

pastedGraphic.png

İpotekli konut satışları Eylül ayında bir önceki aya kıyasla yüzde 48,4 oranında azaldı

İpotekli satışlar 2023 yılı Eylül ayında bir önceki aya kıyasla yüzde 48,4 oranında azalarak 8.446 adet olarak açıklandı. 2023 yılı Eylül ayında, toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 17,9 olarak gerçekleşti. Diğer bir açıdan baktığımızda 9 aylık kümülatif veriler bize başka birşey söyledi:

2023 yılı Eylül sonu itibariyle baktığımızda gerçekleşen toplam ipotekli konut satışları 2022 yılının aynı döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışlarına kıyasla yaklaşık yüzde 29,6 oranında düşüş gösterdi. 2022 yılı Eylül sonu itibariyle baktığımızda gerçekleşen toplam ipotekli konut satışları 2021 yılının aynı döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışlarına kıyasla yaklaşık yüzde 25,7 oranında artış göstermişti. 


İpotekli satışların oranı yüzde 17,9

2023 yılı Eylül ayı sonu itibariyle gerçekleşen kümüle konut satışlarının içinde ipotekli satışların oranı yüzde 17,9 mertebelerinde gerçekleşti. 2022 yılında bu oran aynı etkilerde dolayı yüzde 21,6 seviyelerindeydi. 

Eylül Ayında 30 bin 488 adet konut ilk defa el değiştirdi

pastedGraphic_1.png

Bir başka önemli veri de ilk satışlar, Eylül ayında gerçekleşen ilk el konut satışları bir önceki aya göre yüzde 13,66 oranında düşerek 30.488 adet açıklandı. Eylül ayında, toplam konut satışları içinde ilk el konut satışlarının payı yüzde 29,84 olarak gerçekleşti.

İlk el satışlar da etkilendi

İlk elde azalan konut satışlarındaki en büyük etken ilk el üretimlerinde stok miktarının yani yeni yapılan konutun azalması. Toplam satışlar içindeki satış yüzdesi önceki yıllarla benzer olsa da satış rakamlarındaki mutlak değer azalışından ilk el satışları da etkilendi.

2023 yılı Eylül ayı sonu itibariyle gerçekleşen kümüle toplam konut satışlarının içinde ilk el satışların oranı yüzde 29,84 mertebelerinde gerçekleşti. 2022 yılında bu oran aynı etkilerde dolayı yüzde 29,52 seviyelerindeydi. 

pastedGraphic_2.png

İstanbul, İzmir ve Ankara özelinde bakacak olursak; 2023 Eylül sonu itibariyle kümüle konut satışlarının, 2022 yılı aynı dönemine nazaran İstanbul’da yaklaşık yüzde 22,2 İzmir’de yüzde 20,8 ve Ankara’da ise %5,4 oranında azaldığı görülmektedir. 

Eylül ayında yabancılara yapılan konut satışları bir önceki aya göre yüzde 4,19 oranında azaldı.

Yabancılara yapılan konut satışı 2023 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 4,19 oranında azalarak 2.930 adet açıklandı. Eylül ayında ilk sırayı 1.007 adet konut satışı ile Antalya aldı. Antalya’yı sırasıyla 978 adet konut satışı ile İstanbul ve 211 adet konut satışı ile Mersin izledi.

pastedGraphic_3.png

2023 yılı Eylül ayı sonu itibariyle yabancılara yapılan konut satışlarına baktığımızda bir önceki yılın aynı dönemine göre satışlar yüzde 42 oranında azalarak toplam 2.930 adet açıklandı. 2023 yılı Eylül ayı sonu itibariyle yabancıya satılan kümüle konut adedinin toplam satışlar içindeki oranı yüzde 3,12 oranındadır. 2022 yılı aynı döneminde bu oran yüzde 4,70’di.” şeklinde konuştu.

Ankara’da Eylül ayında 9 bin 48 konut satıldı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ankara bölge müdürlüğünden alınan bilgilere göre Eylül ayında Ankara’da 9 bin 48 konut satıldı. İşte Ankara ilçelerinde konut satış rakamları ve analizler.

Türkiye genelinde konut satışları geçtiğimi yılın aynı ayına göre yüzde 9,5 azalırken Ankara’da konut satışları yatay seyrini korudu. Sıfır konut satışlarının neredeyse durma noktasına geldiği Ankara’da tüketiciler fiyatı cazip olan ikinci el konutlara yöneldi.

TÜİK’in konut satış verilerini analiz eden gayrimenkul ekonomisi ve ileri düzeyde pazarlama alanında faaliyet gösteren Ankara’nın önde gelen gayrimenkul şirketi Gayrimenkul PR konut satış verilerini şu şekilde analiz etti.

Gayrimenkul PR; ‘ilandaki fiyatlar ile satılmış fiyatlar arasında büyük farklar’

Mülk sahipleri ve inşaat firmaları ilanlara girdiği rakamların çok daha altında satış yaptıklarına şahit olduk. İlandaki fiyatlar ile satılmış fiyatlar arasında ciddi farklar var. Eylül ayında başlayan fiyat düşüşlerinin satış oranlarına katkısı olduğuna inanıyoruz

Hükümetin uyguladığı sıka para politikası ve konut kredilerini sınırlandırması özellikle sıfır konut satışlarını etkiledi. Kiralık konut fiyat artış oranının yüzde 25’te sabitlemesi sonrası yatırım amaçlı konut almanın cazibesi kalmadı. Piyasada suni alımların önü kapatıldı ve konut yatırım enstrümanı olmaktan çıktı.

Konut fiyatlarındaki balonun nedeni ilan siteleridir

Dileyenin dilediği fiyattan emlak ilanı girebilmesi, gayrimenkulde oluşan fiyat enflasyonun temel nedenidir. Mülk sahipleri ilan sitelerine bakıyorlar ve satılamamış ilanları baz alarak, ‘şu kişi bunu yazmış bende onun üzerinden ilana gireyim’ diyerek, fiyatların üstüne basa basa konut balonu oluşturdular. Ticaret Bakanlığının ilan sitelerine getirdiği yaptırımların etkilerini Kasım ayının ortalarında görmeye başlayacağız.

Ankara’da konut satışlarında temkinli seyrin korunmasında en önemli etkenin eğitim göçü olduğuna inanıyoruz. Depremden sonra Ankara’ya göç’ün etkileri halen devam etmekte. TL mevduatı getirisinin cazip olması konut satışlarını aşağı yönde etkileyecektir.

Önümüzdeki süreçte fiyatı doğru olan ve ileri düzeyde pazarlanan konutların daha kısa sürede satılacağını öngörüyoruz.

Ankara ilçelerinde konut satış rakamları

Akyurt: 103

Altındağ: 618

Beypazarı: 66

Elmadağ: 42

Etimesgut: 872

Gölbaşı: 461

Güdül: 36

Kahramankazan: 76

Keçiören: 1387

Kızılcahamam: 89

Mamak: 1053

Polatlı: 279

Pursaklar: 263

Sincan: 936

Yenimahalle: 996

Çankaya: 1485

Çubuk: 179

Şereflikoçhisar: 54

Merkezi Yönetim Bütçesine En Fazla Katkı İstanbul’dan Geldi

Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan verilere göre, yılın ilk dokuz ayında merkezi yönetim bütçe gelirlerinin neredeyse yarısı, İstanbul’dan elde edildi.

Dünya Gazetesi’nden Naki Bakır’ın kaleme aldığı habere göre; Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre, dokuz aylık merkezi yönetim bütçesinin yarıya yakınını tek başına İstanbul finanse etti. İstanbul’un büyük bölümü vergi olmak üzere dokuz ayda bütçeye aktardığı gelir 1 trilyon 483,7 milyar lira ile toplam gelirlerin yüzde 43,1’ini oluşturdu. Aynı dönemde harcamalardan ise 163,8 milyar lira ile yüzde 4,1 pay alan İstanbul’un bütçeye net katkısı 1 trilyon 320 milyar lira olarak gerçekleşti.

Vergideki payı yüzde 47,4

Ocak-eylül döneminde ülke genelinde 2 trilyon 982 milyar lira olarak gerçekleşen vergi gelirlerinin 1 trilyon 413,9 milyar lira ile yüzde 47,4’ü İstanbul’dan geldi. Bu kapsamda 462,4 milyar liralık gelir vergisinin yüzde 53,3 oranındaki 246,3 milyarını İstanbul ödedi. Bunun içinde 418 milyar lira ile en büyük bölümü oluşturan ve ücretlerden kaynağından kesilen gelir vergisi tevkifatında İstanbul’un payı yüzde 54,3 oldu.

Dokuz ayda 488,2 milyar lira tahsilat gerçekleştirilen kurumlar vergisindeki tahsilatın da 308,5 milyar lira ile 63,2’sini tek başına İstanbul karşıladı. Nüfusun yaklaşık beşte birinin yaşadığı İstanbul, dolaylı vergilerin de yarıya yakınını ödedi. Ülke genelinde tahsil edilen 341,4 milyar liralık KDV’nin 167 milyar lira ile yüzde 48,9’u, dokuz ayda 611,5 milyar liraya ulaşan özel tüketim vergisinin (ÖTV) de 287 milyar lira ile yüzde 46,9’u İstanbul’dan elde edildi.

İstanbul’un ÖTV tahsilatındaki payı akaryakıt ve doğalgazda yüzde 49,8, motorlu taşıtlarda yüzde 50,8, alkollü içkilerde yüzde 49, tütün mamullerinde yüzde 20,8, kolalı gazozlarda yüzde 90,9, dayanıklı tüketim ve diğer mallarda yüzde 81,7 olarak gerçekleşti.

Dokuz ayda tahsil edilen 86 milyar liralık banka ve sigorta muameleleri vergisinin yüzde 91’i, 15,7 milyar liralık şans oyunları vergisinin yüzde 32’si, 11,3 milyar liralık özel iletişim vergisinin yüzde 84,7’si, 6,7 milyar liralık dijital hizmet vergisinin tamamı, 4,4 milyar liralık konaklama vergisinin yüzde 36,8’i İstanbul’dan elde edildi. Dış ticaretten alınan vergilerde dokuz aylık tahsilat 744,2 milyar lira olurken bunun da yüzde 31,1 oranındaki 231,6 milyar liralık bölümü İstanbul’dan geldi. Bu kapsamda İstanbul’un gümrük vergisi gelirlerindeki payı yüzde 47,1, ithalde alınan KDV’deki payı ise yüzde 28,7 oldu.

14 İl Aldığından Çok Verdi

İlk dokuz ayda İstanbul dışında aldığı harcamadan daha fazla gelir sağlayan 13 ilin daha bütçeye net katkısı pozitif oldu. Net katkıda İstanbul’u 296,1 milyarla Kocaeli, 229,1 milyarla İzmir, 135,4 milyarla Ankara ve 55,9 milyarla Bursa izledi. Daha sonra 22,4 milyarlık net katkıyla Tekirdağ, 20,8 milyarla Antalya, 10,5 milyar lira ile Zonguldak, 7,3 milyarla Hatay, 4,9 milyarla Yalova, 3,1 milyarla Muğla, 425 milyonla Aksaray ve 169 milyon lira ile Manisa geldi.

Dokuz ayda bütçeye net katkısı pozitif olan 14 il toplamda 2 trilyon 831 milyar lira ile bütçe gelirlerinin yüzde 82,3’ünü sağlarken, bütçeden 685,7 milyar lira ile yüzde 17,4 pay alarak, toplamda net 2 trilyon 145,2 milyar lira katkı yaptı. Aynı dönemde negatif katkılı 67 il ise bütçeye 352,1 milyar lira gelir aktarırken, toplamda 800,5 milyar bütçe harcaması aldı ve net 448,4 milyar liralık bütçe açığı yarattı. 67 il, dokuz aylık bütçe gelirinin yüzde 10,2’sini sağlarken, bütçe harcamalarından yüzde 20,3 pay aldı.

İllerden Toplandı, Merkezde Harcandı

Anılan dönemde bütçeye açık yaratan 67 il içinde net katkısı negatif olan illerin başında 27,7 milyar lira ile Diyarbakır geldi. Bu ili 21,9 milyarla Şanlıurfa, 19,5 milyarla Van, 15,2 milyarla Kahramanmaraş, 14,8 milyarla Şırnak, 13,3 milyarla Erzurum, 12,9 milyarla Elâzığ, 12,8 milyarla Hakkâri ve 12,1 milyarla Malatya ve Mardin izledi.

Dokuz aylık merkezi yönetim bütçe gelirinin 256,9 milyar lirayla yüzde 7,5’i ‘merkez’den toplanırken; faiz, personel, cari transferler ve diğer genel yönetim giderleri olmak üzere toplam bütçe harcamalarının ise 2 trilyon 466,4 milyar lira ile yüzde 62,4’ü merkezden yapıldı. Merkezden yapılan tahsilat ve harcamalarda 2 trilyon 209,4 milyar liralık bir bütçe açığı ortaya çıktı. Böylece, 14 ilden sağlanan fazlanın diğer 67 il ve merkezde oluşan açığı önemli oranda aşağı çektiği ilk dokuz ayda, buna rağmen bütçe 512,6 milyar lira ile yüksek tutarda açık verdi.

İstanbul Türkiye Demek

Beklenen büyük depremin hedefindeki İstanbul, 4,8 milyon hanede toplam 15,9 milyon kişi ile Türkiye nüfusunun yüzde 18,7’sini barındırıyor. Depremden etkilenecek 8 komşu il ile birlikte tehdit altındaki toplam hane sayısı 7,9 milyona, toplam nüfus 25,6 milyon kişi ile ülke nüfusunun yüzde 30’una ulaşıyor. İşyeri, tesis, fabrika vb. ticari nitelikte taşınmazlar da eklendiğinde depremden etkilenecek fiziki unsurların sayısı çok daha yüksek düzeylere ulaştığı görülüyor.

Ancak bununla da bitmiyor; nüfusu, ekonomik kapasitesi, en büyük sanayi kuruluşlarına ev sahipliği ya da yakınlığı, ülke ekonomisine olan toplam katkısı yanında, sanayi, finans, ticaret başka neredeyse tüm önemli sektörlerde diğer 80 ildeki ekonomik süreçleri de kilitleyecek merkez olan İstanbul’da yaşanabilecek büyük deprem, tüm ülke ekonomisi ve ulusal güvenlik için hayati tehdit oluşturuyor.

Yeşil Binalar Zirvesi’nin 2023 Yılı Teması ‘Dirençli Şehirler’ Olacak

Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği’nin (ÇEDBİK) ev sahipliğinde T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı desteğiyle gerçekleştirilen Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi’nin bu yılki teması ‘Dirençli Şehirler’ olacak.

Sürdürülebilirliğin önemine dikkat çekmek için her yıl düzenlenen ‘Uluslararası Yeşil Binalar ve Şehirler Zirvesi’, bu yıl 8 Kasım 2023 tarihinde Hilton Bosphorus İstanbul’da gerçekleşecek. Zirve, ülkemizde yaşanan Kahramanmaraş depremlerinin yarattığı yıkımın ardından ‘kentsel ve mekânsal dirençlilik’ kavramının önemine dikkat çekmek üzere ‘Sıfırın İnşası: Dirençli Şehirler’ temasıyla düzenlenecek.

Zirvede ‘Afet- Dirençli Şehirler’, ‘Karbonsuzlaşma ama Nasıl?’, ‘Binalarımızın Geleceği’, ‘Yeniden Yaşam’, ‘Dönüşümün Kaynağı Nerede?’ ve ‘İstanbul’un Geleceği’ gibi 6 kritik konu, kamu ve özel sektörden önde gelen pek çok üst düzey temsilci tarafından masaya yatırılacak.

Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği’nin (ÇEDBİK) sürdürülebilirliğin geleceğimiz için giderek artan öneminden yola çıkarak yapı sektörünün üzerine düşen sorumlulukları ve ortaya çıkan fırsatları daha güçlü bir şekilde vurgulaması hedefiyle düzenlediği ‘Uluslararası Yeşil Binalar ve Şehirler Zirvesi’, bu yıl 8 Kasım 2023 tarihinde Hilton Bosphorus İstanbul’da gerçekleştirilecek.

Ülkemizde yakın zamanda yaşanan ve 10 ilimizi derinden etkileyen Kahramanmaraş depremlerinin yarattığı büyük yıkımın ardından sektörün dikkatini ‘kentsel ve mekansal dirençlilik’ kavramının önemine çekmeyi hedefleyen ÇEDBİK, bu nedenle zirvenin bu yılki temasını ‘Sıfırın İnşası: Dirençli Şehirler’ olarak belirledi.

Alanında uzman 41 konuşmacı, 450’ye yakın katılımcı ve toplamda 100’e yakın kurum ve kuruluşa ev sahipliği yapması beklenen Uluslararası Yeşil Binalar ve Şehirler Zirvesi’23, sektörün en güncel konularına ışık tutacak.

Dünya ve Türkiye gündemini yansıtan 6 önemli konu 

Zirvede ’Afet- Dirençli Şehirler’, ‘Karbonsuzlaşma ama Nasıl?’, ‘Binalarımızın Geleceği’, ‘Yeniden Yaşam’, ‘Dönüşümün Kaynağı Nerede?’ ve ‘İstanbul’un Geleceği’ gibi sektörde önem arz eden ve dünya gündemini yansıtan 6 önemli konu, panel ve oturumlarla masaya yatırılacak.

Afet öncesi, esnası ve sonrasını bütüncül bir süreç olarak ele alan ‘kentsel ve mekansal dirençlilik’ kavramı ve afet uyumlu mekânsal tasarımları merkezine alan zirvede, gelecekte yaşanabilir bir çevre ve sürdürülebilir yaşam alanları oluşturmak adına yeşil bina sistemlerinin önemi, inşaat ve bankacılık sektörlerinin yeşil binalar için sunduğu finansal ürünler ve sertifika sistemleri ele alınacak. Sıfır enerjili, sıfır karbonlu binalar gibi yeşil bina sistemlerinin mimari yaklaşımlarının, bu binaların inşası, yönetimi ve sürdürülebilirliğinin konuşulacağı zirvede, ‘karbonsuzlaşma’ alanında uluslararası stratejilerin Türkiye’de uygulanmasına yönelik imkân ve engeller, binalarda enerji verimliliğin artışı ve potansiyeli ile yenilenebilir enerji üretiminde Türkiye’nin durumu ve ulusal enerji politikaları da incelenecek. Zirvenin bu yılki en önemli katkılarından biri ise İstanbul’un geleceğinin ele alındığı özel bir oturuma da yer verecek olması.

Uluslararası uzmanlar, ünlü katılımcılar ses getirecek

Türkiye ve dünyanın önde gelen isimlerinin ağırlanacağı zirvede konularında uzman akademisyen, kamu ve özel sektör temsilcileri yer alacak. Ünlü şovmen Okan Bayülgen’in moderatörlüğünde gerçekleştirilecek kapanış paneline, aralarında Prof. Dr. Naci Görür ve Prof. Dr. Celal Abdi Güzer’in de olduğu önemli akademisyenler katılacak.

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin katılımının öngörüldüğü zirvede; Dünya Yeşil Bina Konseyi (WGBC) CEO’su Cristina Gamboa, Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz ve Grundfos Yöneticisi Murat Emir açılış konuşmalarını yapacak. Zirvenin ‘Afet-Dirençli Şehirler’ açılış oturumunda ÇEDBİK Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Sami Kılıç, Prof. Dr. Sinan Mert Şener, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Sezayi Köse ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanı Gürkan Akgün’ün yer alması bekleniyor.

‘Karbonsuzlaşma ama Nasıl?’ başlıklı ilk oturumun ardından zirvedeki ikinci oturum sırayla ‘Binalarımızın Geleceği’ ve ‘Yeniden Yaşam’ başlıklarıyla, üçüncü ve son oturum ise ‘Dönüşümün Kaynağı Nerede?’ ve ‘İstanbul’un Geleceği’ başlıklarıyla gerçekleştirilecek.

‘Sürdürülebilirlik Fikir Yarışması’ ve ‘7. Yeşil Ekonomi’ ödülleri verilecek

Zirvenin gündemle yakından ilişkili bir diğer önemli etkinliği de açılış panelinden sonra gerçekleştirilecek ‘ÇEDBİK Sürdürülebilirlik Fikir Yarışması 2023: Dönüşümü Tasarlamak’ Ödül Töreni olacak. 

Bu yıl yaşadığımız depremleri kentsel ve mekânsal dirençlilik çerçevesinde odağına alan ‘Afet Sonrası Nitelikli Barınma Alanları Tasarımına Yönelik Öğrenci Fikir Yarışması’, Çanakkale ilinin Merkez ilçesine bağlı Barbaros Mahallesi’nin kıyı bölgesinde seçilen bir proje alanında, afet sonrasında afetzedelerin anlık ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlayan işleve dayalı mekansal çözümler yaratılmasını kapsıyor. Bu doğrultuda, ilgili proje alanını afet esnasında ve sonrasında nitelikli ve yaşanabilir geçici barınma alanlarına dönüştüren en iyi mimari tasarımların ödüllendirilmesi planlanıyor.

Zirvede ayrıca Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği’nin (YAPDER) düzenlediği Yeşil Ekonomi Ödülleri’nin 7’incisi de verilecek. Bu kapsamda aralarında bilim insanları, doğa ve çevre uzmanları ve sivil toplum örgütü önderlerinin yer aldığı 50 kişilik jüri tarafından belirlenen ödüllerle çevreye karşı duyarlı yaklaşımla proje üreten kişi ve kurumlar onurlandırılacak.

Trabzon’da Raylı Sistem Projesi İçin İlk Adım Atıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzalamasıyla Resmi Gazete’de ilan edilen Trabzon’daki ilk raylı sistem projesinin yapımını Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı üstlenecek.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanan kararla, Raylı Sistem Projesi Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına devredildi. Resmi Gazete’de yer alan kararda, şu ifadelere yer verildi: 

“Şehir İçi Raylı Ulaşım Sistemler, Metrolar ve Bunlarla İlgili Tesislerin Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığınca Üstenilmesi, Devralınması, Tamamlanmasına Müteakip Devri İle İlgili Şartların Belirlenmesine İlişkin Kararda Değişiklik Yapılması Hakkında Kararın yürürlüğüne konulmasına, 655 sayılı Ulaştırma ve Altyapı Alanına İlişkin Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 15. maddesi gereğince karar verilmiştir.”


Kararın ardından konuyla ilgili bir açıklama yapan Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu, proje ile ilgili ilk adımın atılmasından mutluluk duyduğunu ifade etti. 

Zorluoğlu “Şehrimiz için çok önemli olan Raylı Sistem Projesi’nin belediye kaynakları ile yapılması mümkün olmadığı için Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızın bu işi üstlenmesi çok önemli bir karardır. Trabzon Raylı Sistem Projesi artık devletimizin yapacağı bir proje. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Trabzon Raylı Sistem Projesi’ni yapmak üzere kısa sürede işe başlayacaktır. Tamamlanmasına müteakip işletmesi Büyükşehir Belediyemize devredilecektir. Bu proje için 4 yıldır şehrimizin dinamikleriyle, meslek odalarımızla, kamu kurumlarımızla, sivil toplum kuruluşlarımızla ve milletvekillerimizle birlikte çalışıyoruz.” dedi.

Raylı Sistem Projesi’nin şehrin ihtiyacı olduğunu ve herkes tarafından beklendiğini belirten Başkan Zorluoğlu, “Bu önemli karar için başta çok kıymetli Cumhurbaşkanımıza şehrim ve şahsım adına yürekten teşekkür ediyorum. Sayın Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Abdulkadir Uraloğlu başta olmak üzere Sayın Milletvekillerimize de büyük destekleri için müteşekkirim. Bu kararın güzel şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Dün Sayın Bakanımız Samsun – Sarp demir yolunu müjdelemişti. Bugün yayımlanan Resmi Gazete’de Raylı Sistem müjdesi geldi. Trabzon’un gelişmesine ve kalkınmasına büyük katkı sağlayacak bu iki önemli karar konusunda bizler de Büyükşehir Belediyesi olarak elimizden gelenin en iyisini ve en fazlasını yapmaya gayret edeceğiz.” şeklinde konuştu.

Uluslararası Enerji Ajansı’ndan Kritik Uyarı

Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) yayımladığı Elektrik Şebekeleri ve Güvenli Enerji Dönüşümü Raporu’nda yeterli yatırımların yapılmaması halinde olumsuz sonuçların meydana gelebileceği uyarısını yaptı.

Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) dünyadaki elektrik şebekelerinin ilk envanteri olarak yayımladığı Elektrik Şebekeleri ve Güvenli Enerji Dönüşümü raporuna göre, elektrik sistemlerinin belkemiğini oluşturan şebekeleri genişletmeye yönelik yatırımlar, güneş ve rüzgar enerjisi, elektrikli araçlar ve ısı pompaları gibi temiz enerji teknolojilerindeki dönüşümün hızına yetişemiyor.

Dünyada şu anda yarısı ileri aşamada bulunan 3 bin gigavatlık yenilenebilir enerji projesi şebeke bağlantı sırasında bekliyor. Bu kapasite, 2022’de küresel çapta devreye alınan toplam güneş ve rüzgar enerjisi kapasitesinin beş katına eşit.

Temiz enerji kapasitesinin şebekelere bağlanarak elektrik sistemlerinin güvenliğine ve iklim hedeflerine katkı sunabilmesi için şebeke altyapısının modern ve dijital hale getirilmesi gerekiyor.

Yenilenebilir enerji yatırımları 2010’dan bu yana neredeyse iki katına çıkmasına rağmen, dünyadaki şebeke yatırımları yıllık 300 milyar dolarla sabit kalmaya devam ediyor.

Ulusal iklim hedeflerine ulaşmak ve enerji güvenliğini sağlamak için 2040’a kadar dünyada 80 milyon kilometre elektrik şebekesinin eklenmesi veya yenilenmesi gerekiyor.

Bu rakam, dünyada şu anda kullanımda olan tüm şebekelerin büyüklüğüne eşit ve gerekli şebeke altyapısı genişlemesinin sağlanması için yıllık yatırımların iki katına çıkarak yıllık 600 milyar dolara yükselmesine ihtiyaç duyuluyor.

Küresel Sıcaklık Artışının 2 Dereceyi Yüzde 40 Aşma Riski Olabilir

Şebeke yatırımlarının önündeki en büyük engel bölgeler arası değişiklik gösterirken, Hindistan, Endonezya ve Kore gibi ülkelerdeki şirketlerin finansal koşulları ve gelişmekte olan ülkelerde ise finansmana erişim ve yüksek sermaye maliyetleri en temel zorluk olarak öne çıkıyor.

IEA, politika yapıcılar ve şirketlerin elektrik şebekelerini yenilemek ve genişletmek için hızla harekete geçmemesi durumunda, güvenli elektrik tedarikini sağlama çabalarının riske girebileceği ve küresel ısınmayı 1,5 dereceyle sınırlama hedefinin ulaşılamaz hale gelebileceği uyarısında bulunuyor.

Şebeke yatırımlarının hızlandırılmaması ve düzenleyici reformların yavaş seyretmesi halinde, yenilenebilir enerji kaynaklarından üretimin düşük seyretmesi ve tüketimin fosil kaynaklarla karşılanması ihtimali nedeniyle, 2030 ve 2050 arasında toplam karbon emisyonlarının 60 milyar ton daha yüksek olabileceği hesaplanıyor.

Dünyada son 4 yılda elektrik sektöründen kaynaklanan karbon emisyonlarıyla eşit seviyede olan bu potansiyel emisyon artışı, küresel ısınmanın 1,5 derecenin üzerine çıkması ve 2 dereceyi de yüzde 40 aşma riski oluşturuyor.

“Yarın Çıkmazla Karşı Karşıya Kalacağız”

IEA Başkanı Fatih Birol, rapora ilişkin değerlendirmesinde, birçok ülkede görülen temiz enerji gelişiminin benzeri görülmemiş olduğunu belirterek, “Bu durum iyimser olmamızı da sağlıyor. Ancak, hükümetler ve iş dünyası, hızla büyüyen yeni enerji ekonomisine hazır olmak ve dünyanın elektrik şebekelerinin hazır olduğundan emin olmak için bir araya gelmezse, temiz enerji dönüşümü tehlikeye girebilir. Şebekelere bugün yatırım yapmalıyız, yoksa yarın çıkmazla karşı karşıya kalacağız.” ifadelerini kullandı.

Gelişmekte olan dünyanın elektrik şebekelerini inşa ve modernize etmek için ihtiyaç duyduğu kaynaklara sahip olmasını sağlamanın uluslararası toplum için önemli bir görev olduğunu kaydeden Birol, önde gelen ekonomilerin finansmanı harekete geçirerek, teknolojiye erişimi sağlayarak ve politikalara ilişkin en iyi uygulamaları paylaşarak sürdürülebilir kalkınmayı güçlendirmeye ve iklim değişikliği kaynaklı riskleri azaltmaya yardımcı olabileceğini vurguladı.

Kaynak: Dünya Gazetesi

Bodrum’da İnşaat Yasağı Sona Erdi

Muğla’nın Bodrum ilçesinde 15 Mayıs tarihinde başlatılan inşaat yasağı sona erdi.

Bodrum’da 15 Mayıs’ta başlayan inşaat yasaklarının sona ermesiyle çalışmalar 15 Ekim itibarıyla yeniden başladı. Yarımada genelinde başta Akyarlar, Gümüşlük ve Türkbükü olmak üzere birçok noktada 500’ün üzerinde proje ile inşaat faaliyetleri sürdürülüyor. 5 aylık yasak süresi içerisinde yapılan denetimlerde 958 firmaya işlem yapılarak Kabahatler Kanunu gereği 1295’er TL ceza uyguladı.

Öte yandan zabıta ekipleri tarafından ruhsatsız inşaat yapanlara ve inşaat sahalarında ruhsat tabelası asmayanlara yönelik denetimler de sıklaştırıldı.

Aura Design Studio’dan Doğayla Bütünleşen Tasarım: Cosa İncek

Farklı ölçek ve fonksiyonlardaki mimari projeleriyle ön plana çıkan Aura Design Studio imzalı Cosa İncek projesi Ankara’nın hızlı gelişen yerleşim bölgesi İncek’te, kentin yoğun ve tempolu yaşamından kaçmak isteyenler için yeni bir yaşam alternatifi sunuyor. 

Mimar Filiz Cingi Yurdakul liderliğindeki Aura Design Studio tarafından tasarlanan Cosa İncek, arazideki ağaçların korunmasını öncelikli tutan ve doğayı yapı yerleşiminin en önemli parçası olarak ele alan bir anlayışla biçimlendirilmiş. Aura Design Studio’nun ağaçları korumaya yönelik tasarım anlayışı davetli bir yarışma sonrasında elde edilen Cosa İncek projesinin tercih edilmesindeki en önemli kriterlerden biri olmuş. 

Cosa İncek projesinin vaziyet yerleşimindeki villa adetleri, imarda izin verilen adetten az yapılarak daha geniş bahçe kullanımı ve ağaç korunumunu mümkün kılmış. Yapı yerleşimi ve villa planları, taşınabilen ve taşınamayan ağaçların analizi, yerleşimi ve tipolojisine göre şekillenmiş. Vaziyet planı, villaların arka cephelerinin arsa çeperindeki sedir, köknar ve karaçam ağaçlarına yöneltirken, müstakil bahçe kullanımlarına izin veren; ön cephelerinde ise sokak oluşturarak arazinin orta kısmında yer alan yoğun ağaçlı koru bölgelerini villa bahçelerinde bırakan bir şekilde yerleşim düzenlenmiş. 

Villalar son derece yüksek kaliteli, aydınlık ve ferah birimler sunuyor. Ana giriş kapısından girildiğinden itibaren yüzme havuzu ile perspektifi zenginleştirilen geniş bahçeyi ve yetişkin ağaçları görünür kılıyor. Bu sayede villalar sadece gündüz değil, gece de farklı algılar yaratıyor. Villa tipolojisi iki ayrı birimden oluşuyor. Her iki birimde de ön ve arka cephe anlayışı birbirinden ayrışıyor. 

Aura Design Studio mimarları villa giriş kapısının olduğu ön cepheyi daha kapalı ve iç yaşamı saklayan, ısı kontrollü cephe olarak kurgularken, arka cephede bahçeye açılır ve daha fazla cam yüzey sayesinde bahçe ile bütünleşen bir atmosfer yaratmayı hedeflemiş.

Cosa İncek‘in villa tipolojisi, zemin kat girişleri ve hareketli cepheleri ile sokağı canlandırırken, revaklar ve saçaklar insan ölçeğini oluşturuyor. Programda pandemi sonrasında her evde bir ihtiyaç haline gelen ve süs havuzunu gören bir ofis-kütüphane odası yer alıyor. Zemin kat şeması bahçeye hakim bir giriş holü ile arka cephedeki salon ve mutfağı ayırıp/birleştirirken giriş holüne bağlanan üzeri ışıklıklı merdiven, yapının ortasından içeriye gün ışığını alıyor. Üst katta bir ebeveyn ve iki yatak odası yer alırken, alt katta gömülü iç avlulara sahip, hobi odası, spa/hamam, çamaşır odası ve yardımcı odası bulunuyor. Bodrum kat aynı zamanda en az 3 otopark kapasitesindeki kapalı otoparktan giriş alabiliyor. Geniş bir vestiyer alanı girişte kurgulanmış olup asansörle tüm katlara erişim sağlıyor.

Aura Design Studio villaların tümünü, doğal çapraz havalandırmayı optimize etmek ve ortak bahçelere güvenli bir şekilde bakmak için çift yönlü planlamış. Güneşten en fazla yaralanabilmek için yerleşimler ve havuz yönelimleri organize edilmiş. Villa kütlesinden koparılarak öne taşınan salon kütlesi iç yüksekliği 4 metre olurken, tüm odalar 3,10-3,50 metre yüksekliğinde tavanlara ve tam boy pencerelere sahip. Program, ısı kaybını ve enerji tüketimini azaltmak için yeşil çatılar ile ve yüksek performanslı bir yalıtım çeperi ile tasarlanmış. 

Cosa İncek Villaları doğa ile uyumlu, hareketli kütle artikülasyonları ile birbirlerini tamamlarken site içinde yürüyüş yapanlar için farklı perspektifler sunuyor. Site girişinden aşağıya inen rampa ile her villaya ulaşan bodrum kat otopark alanı, villaların bodrum katından müstakil girişlere sahip. Otopark yolu ve rampaları da yine yeşil dokuyu korumak için zemin katta oluşturulan site içi ring yolunun alt paralelinde kurgulanmış. 

TOKİ, 462 Arsayı Satışa Çıkarıyor


Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), 42 ilde bulunan konut, ticaret, sanayi, turizm tesisi, özel sağlık tesisi ve plansız niteliğindeki 462 arsayı ihale yöntemiyle satışa çıkaracak.

TOKİ 42 ildeki 462 arsayı 1-2 Kasım 2023 tarihinde açık artırma yöntemiyle satacak. Konut, ticaret, sanayi, turizm tesis, özel sağlık tesis ve plansız niteliğindeki arsalara, peşin veya yüzde 35 peşinat, 48 ay vadeyle sahip olunabilecek.

Açık artırma, 1-2 Kasım 2023 tarihinde olacak. Muhammen bedeli 15.861.229.931-TL olan yaklaşık 3.883.551 m2 büyüklüğündeki; Adana, Afyonkarahisar, Ağrı, Aksaray, Ankara, Antalya, Artvin, Aydın, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Çorum, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Gümüşhane, Hatay, İstanbul, İzmir, Karabük, Karaman, Kayseri, Kırıkkale, Kırklareli, Kocaeli, Konya, Malatya, Manisa, Mersin, Muğla, Osmaniye, Rize, Sakarya, Samsun, Siirt, Sivas, Tekirdağ, Van ve Yalova’da bulunan 462 arsa, açık artırmayla satılacak.

Açık artırma, 1 Kasım 2023 Çarşamba ve 2 Kasım 2023 Perşembe günü saat 10.30’da yapılacak.

Müzayede TOKİ’nin İstanbul Hizmet Binası ve Ankara Bilkent Otel ve Konferansa Salonu’nda gerçekleştirilecek. Ayrıca internetten de “emlakmuzayede.com.tr” adresinden teklif verilebilecek.

Yüzde 35 Peşinat ile Arsa Sahibi Olunabilecek

Alıcılar, konut, ticaret, sanayi ve turizm tesis alanı niteliğindeki arsalara yüzde 35 peşinat 48 ay vade ile sahip olabilecek.

Satışa sunulan arsalar arasında Ankara’da konut, ticaret, sağlık tesis alanı, Diyarbakır’da konut ve ticaret, İzmir’de gemi söküm alanı, sanayi tesisi, İstanbul’da konut ve lojistik tesis alanı bulunuyor.

TOKİ, 2028’e Kadar 500 Bin Konut İnşa Edecek

12. Kalkınma Planı kapsamında dar ve orta gelirli vatandaşlar için sosyal konut üreten Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), 2024-2028 yılları arasında 500 bin konut inşa edecek.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayının ardından TBMM’ye sunulan ve 2024-2028 dönemini kapsayan 12. Kalkınma Planı’nda, kentsel dönüşüm, şehirleşme ve konut ile çevrenin korunmasıyla ilgili başlıklar da yer aldı.

Kalkınma Planı kapsamında, “Afet tehlikesi ve riski altındaki alanlarla bu alanların dışındaki riskli yapıların sağlıklı ve güvenli yaşamayı esas alacak şekilde dönüştürülmesine yönelik uygulamaları etkinleştirmek ve yaygınlaştırmak” temel amaç olarak belirlendi.

Plana göre, kentsel dönüşümün şehir dokusuna, estetiğine ve kimliğine uygun, yerinde dönüşüm anlayışıyla farklı kentsel sorunlarla ortaya çıkan ihtiyaçlar gözetilecek ve farklı müdahale türlerini içerecek şekilde bütüncül yaklaşım geliştirilecek.

Kentsel dönüşüm strateji belgelerinin hazırlanması zorunlu hale getirilecek.

Yapı stoku ve kentsel altyapı niteliği, can ve mal kaybı açısından afet risk durumu, etkilenen nüfus büyüklüğü, toplumsal güçlükler, finansman gereksinimi gibi faktörler esas alınarak öncelikli dönüşüm alanları belirlenecek.

Plan kapsamında gayrimenkullerin gerçek değerleri tespit edilecek ve değer artışlarının kentsel dönüşümde finansman kaynağı olarak kullanılması sağlanacak.

Kentsel dönüşüm uygulamalarındaki anlaşmazlıkların daha hızlı çözüme ulaştırılması için ihtisas mahkemeleri oluşturulacak.

Kalkınma planı kapsamında kentsel dirençliliği artırmak ve olası riskleri azaltmaya ilişkin çalışmalar da yürütülecek. Bunun için 1/1000 ölçekli aktif fay haritaları hazırlanarak fay sakınım hattı belirlenecek.

Tüm illerde millet bahçesi çalışmaları sürdürülürken yerel yönetimlerin akıllı şehir uygulamalarında yerli ürünlerin kullanımı yaygınlaştırılacak.

Tüm tapu işlem belgeleri elektronik ortama aktarılacak ve işlemlerin elektronik ortamda takibi gerçekleştirilecek.

Özellikle kentlerdeki barınma sorununa sağlıklı çözümler üretilebilmesi için dar gelirlilere, kadınlara, engellilere ve gençlere yönelik toplu konut uygulamaları yürütülecek.

12. Kalkınma Planı kapsamında 2024’ten 2028’in sonuna kadar dar ve orta gelirlilere yönelik TOKİ tarafından 500 bine konut yapılması hedefleniyor.

Afet konutlarının yapımında afetzedelerin barınma ihtiyacını en kısa zamanda karşılayacak şekilde hak sahipliği, geri ödeme ve finansman yöntemleriyle ilgili mevzuat yeniden ele alınacak.

Konut Fiyatları Yıllık Ortalama Yüzde 90 Arttı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından yayımlanan Konut Fiyat Endeksi (KFE) verilerine göre; Türkiye genelindeki konut fiyatları ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 90,3 arttı.

Ülke genelinde metrekare fiyatları ağustos itibarıyla 27 bin 840 TL’ye yükseldi. Böylece, ülke genelinde ortalama büyüklükteki bir dairenin fiyatı 2 milyon 784 bin TL’ye çıktı.

Ağustosta en yüksek yıllık değişim yüzde 125,8 ile Çankırı, Kastamonu ve Sinop’ta gerçekleşti. Bunu yüzde 122,2 ile Ağrı, Iğdır, Kars ve Ardahan; yüzde 118,5 ile de Zonguldak, Karabük ve Bartın takip etti.

İstanbul’da Metrekare Fiyatları 42 Bin TL’ye Dayandı

İstanbul’daki metrekare fiyatları ise ağustos itibarıyla 41 bin 766 TL’ye yükseldi. Böylece İstanbul’da ortalama bir dairenin fiyatı da ağustos itibarıyla 4,1 milyon TL oldu.

TCMB’nın verilerinde yeni konutlardaki fiyat artışlarına bakıldığında, yeni konut fiyat endeksinin İstanbul’da ağustosta yıllık yüzde 88,5 arttığı görüldü. Bu oran Ankara’da yüzde 95,3 olurken, İzmir’de yüzde 103,5 olarak gerçekleşti.

Türkiye Genelinde Ortalama Konut Fiyatı Neredeyse 3 Milyon TL’ye Ulaştı

Endeksa tarafından açıklanan verilere göre Türkiye genelinde ortalama konut fiyatı 2 milyon 994 bin 30 TL oldu.

Endeksa’nın verilerine göre Türkiye genelinde Eylül ayı itibarıyla konut satış fiyatlarında yıllık değer artışı yüzde 109 seviyesinde. Türkiye genelinde ortalama konut metrekare satış fiyatı 23 bin 031 TL, ortalama konut fiyatı 2 milyon 994 bin 30 TL ve konut yatırımının geri dönüş süresi 16 yıl oldu.

Eylül ayı sonu itibarıyla İstanbul’da konut satış fiyatlarında yıllık değer artışı yüzde 93, ortalama konut metrekare satış fiyatı 34 bin 856 TL, ortalama konut fiyatı 4 milyon 78 bin 152 TL. Ankara’da konut fiyatları son bir yılda yüzde 126 artış gösterdi, ortalama konut metrekare satış fiyatı 18 bin 771 TL, ortalama konut fiyatı 2 milyon 440 bin 230 TL. İzmir’de ise yıllık değer artışı yüzde 104, ortalama konut metrekare satış fiyatı 29 bin 84 TL, ortalama konut fiyatı 3 milyon 810 bin TL olarak hesaplandı.

Eylül ayında en çok konut satışının olduğu ilk 30 il değerlendirildiğinde yıllık değer artışı en yüksek olan iller ise sırasıyla Hatay, Ankara ve Elazığ. Hatay’da konut fiyatları son bir yılda yüzde 158 artış gösterdi, ortalama konut metrekare satış fiyatı 17 bin 512 TL, ortalama konut satış fiyatı 2 milyon 714 bin 360 TL, Ankara’da konut satış fiyatlarında değer artışı yüzde 126, ortalama konut metrekare satış fiyatı 18 bin 771 TL, ortalama konut fiyatı 2 milyon 440 bin 230 TL ve Elazığ’da konut satış fiyatlarında değer artışı yüzde 124, ortalama konut metrekare satış fiyatı 10 bin 979 TL, ortalama konut fiyatı 1 milyon 811 bin 535 TL oldu.

 2023 Eylül Konut Satış AdediToplam Satış İçindeki Payı (%)Ortalama Metrekare Satış Fiyatı (₺/m2)Ortalama Satış Fiyatı (₺)Yıllık Değer Değişimi (%)Geri Dönüş Süresi (yıl)
İstanbul            15.24715%            34.856            4.078.15293%18
Ankara            9.0489%            18.771            2.440.230126%14
İzmir            5.4765%            29.084            3.810.004104%19
Antalya            5.1965%            32.258            3.870.960100%19
Bursa            4.0544%            19.554            2.639.79094%17
Gaziantep            3.4023%            15.582            2.493.12075%16
Mersin            2.8473%            21.281            2.979.34097%18
Konya            2.6913%            15.971            2.555.360110%15
Balıkesir            2.5212%            25.346            3.117.558100%22
Kayseri            2.4972%            11.593            1.912.84585%18
Şanlıurfa            2.4652%            12.490            2.198.24084%17
Tekirdağ            2.4642%            17.213            2.237.690107%16
Kocaeli            2.3982%            20.644            2.683.720104%16
Aydın            2.1742%            31.273            4.659.67792%25
Adana            1.8492%            17.005            2.635.77579%18
Diyarbakır            1.8082%            14.176            2.339.04077%15
Samsun            1.7722%            18.528            2.390.112106%17
Muğla            1.7392%            52.174            6.782.620108%24
Eskişehir            1.7012%            18.552            2.411.760117%15
Sakarya            1.6582%            19.430            2.428.750107%17
Manisa            1.5732%            17.333            2.166.625108%16
Denizli            1.2821%            19.142            2.679.880112%18
Elazığ            1.0731%            10.979            1.811.535124%16
Çanakkale            9991%            25.780            3.093.60087%17
Yalova            9621%            20.996            2.729.48091%18
Erzurum            9351%            10.439            1.670.240118%16
Trabzon            8941%            17.883            2.843.397103%19
Mardin            8921%            11.691            1.987.47092%19
Hatay            8261%            17.512            2.714.360158%18
Batman            8231%            11.995            1.907.20578%18

Konut İle Birlikte Bina Sigortası da Önem Taşıyor

Özellikle 6 şubat tarihinde yaşanan depremler ile yangın, fırtına, dolu gibi doğal afetlere karşı konut sigortaları yaygınlaşmaya başladı. Uzmanlar, konut sigortasıyla birlikte binanın da sigortalanmasının önemini anlattı.

Son yollarda sel, dolu, fırtına, deprem gibi katastrofik riskler arttıkça sigortaya olan ihtiyaç da bir o kadar artıyor. Artık hepimiz evimizi, arabamızı bu katastrofik risklere karşı koruma altına almaya başladık. Ancak yalnız bu sigortaları yaptırmak da yeterli olmuyor.

Evimizi güvence altına alırken, artık apartmanımızı veya oturduğumuz siteyi de güvence altın almak zorunda kalıyoruz. İşte bu ihtiyacı gören sigorta şirketleri ev sigortasından sonra şimdi de ortak alan sigortasını hayata geçirdi. Hergün içeriği zenginleştirilen bu ürün sayesinde artık bulunduğumuz binanın, sitenin veya işyerinin olası çok sayıda riske karşı koruması sağlanıyor.

İki Ayrı Paket Var

Dünya Gazetesi’nden Esin Çetinel’in haberine göre; Şimdilik sitelerde yaygınlaşan bu ürünü şu anda çok sayıda sigorta şirketi raflarına koymuş durumda. Sektörün genç oyuncularından AcnTURK Sigorta Sivil (site/apartman) ve Ticari Ortak Alan Sigortaları olmak üzere iki adet sigorta paketi çıkarttı.

Her iki pakette de benzer risklerin teminat altına alındığını söyleyen AcnTURK Genel Müdürü Murat Dişci, “Her iki paketimizde de evinizin, yazlığınızın ya da iş yerinizin ortak alanları için deprem ve diğer doğal afetler veya bunun dışındaki ani beklenmedik anda oluşabilecek hasarlara karşı teminatlar var” dedi.

Birçok risk unsuruna ek olarak ülkemiz koşulları dikkate alındığında özellikle deprem ve diğer doğal afetlerin ortak alanlarda büyük hasarlara yol açabildiğine de dikkat çeken Murat Dişçi, riskleri yönetmek anlamında ortak alan sigortalarının varlığının önemli olduğunun altını çizdi.

Ortak alan sigortasının apartman, site ya da iş merkezi yöneticilerinin üzerindeki sorumluluğu azalttığını, mülk sahiplerinin ödediği aidatların ise verimli şekilde kullanılmasına katkı sağladığını hatırlatan Dişçi, şöyle konuştu; “AcnTURK Sigorta olarak müşterilerimize genişletilmiş bazı teminatlar kapsamında ayrıcalıklı peketler de sunuyoruz.

Örneğin çevreye kirlilik anlamında verilen zararlar, gıda bozulması, elektrik kesintisi destek paketlerini, ACNTURK yardım teminatları kapsamında poliçelerde ek olarak sağlıyoruz. Bu ürünlerin fiyatlandırmaları ise birçok değişkene bağlı. Ortak alan sigortasının belirli bir hesaplama formülü yok.

Deprem teminatı özelinde fiyatlamada yedi deprem bölgesi bulunuyor ve her deprem bölgesinin fiyat çarpanı farklı. Ortak alan sigortası, sigorta yaptırılacak yerin bulunduğu il ve ilçeye, daire ve iş yeri sayısından, ortak alanların brüt metrekare ölçümüne kadar farklı faktörlere göre değişiklik gösteriyor. Ancak olabildiğince gerçekçi ve tesis yönetimlerinin bütçeleri içinde makul ölçeklerde primlerle sigortalama yaptığımızı söyleyebilirim.”

Sitelerde Yaygınlaştı

 Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen ise siteleşmedeki artışla birlikte özellikle sitelerde ortak alan sigortasının yaygınlaştığını söyledi. Aksigorta olarak güçlü bir koruma sağlayan ortak alan sigortası ürününe sahip olduklarını ve çok sayıda müşterileri bulunduğunu ifade eden Gülen, “Evini sigorta yaptırmak gibi ortak alanı sigortalatmak da çok değerli.

Çünkü bakarsanız çok büyük bir yatırım da ortak alanlara gidiyor. Özellikle sitelerde… Orada havuzlar, sosyal alanlar, yürüme yolları, ağaçlar, otoparklar var. Kendinizi sigorta ile koruyorsunuz ama ortak alanınızı korumazsanız o da büyük bir sorun yaratabilir.

Zaten baktığımızda ortak alandan sigorta şirketlerine çok fazla hasar ihbarı geliyor. Yoğun yağış, dolu, kar, fırtına gibi doğal afetlerde ortak alanlarda hep hasarlar oluşuyor. Bu yüzden bir deprem anını düşünmek bile istemiyorum. Mutlaka korunması gereken bir kısım ve çok daha büyük bir alan. Özellikle sitelerde konut yüzde 20’sini kapsıyorsa ortak alan yüzde 80’ini kapsıyor. Daha büyük bir alanı koruma altına almak lazım” diye konuştu.

Ortak Alan Sigortası Neleri Kapsıyor?

Ortak alan sigortası yalnız konut ve siteleri değil ticari alanları da koruma altına alıyor. Birlikte kullandığımız yaşam alanları için oluşturulan bu sigorta, yangın, yıldırım, infilak başta olmak üzere deprem, terör ve kötü niyetli hareketler, grev, lokavt, kargaşalık, halk hareketleri, sel/su baskını, enkaz kaldırma, fırtına, hırsızlık gibi birçok riske karşı güvence sağlıyor.

Bunun dışında ortak alanlara ait olan ortak camlar, ortak aynalar, tabelalar, makine ve elektronik cihazlar, reklam panoları gibi ortak kullanımlı eşyalar da teminat kapsamına giriyor. Ortak alan sigortası ek teminatlar ve hizmetler ile genişletilebilen bir sigorta ürünü. Apartman, iş merkezi ya da site için çalışan kişilerin olası kazalara karşı sigortalanmasından, maddi hasarların giderilmesine kadar farklı teminatlar da içerebiliyor.

Eti Bakır’dan 350 Milyon Dolarlık Yatırım

Türkiye’de bakır ihtiyacını yüzde 25 oranında karşılayan Eti Bakır, Elazığ’da 350 milyon dolarlık yatırımla yeni bir tesis kuracak.

Şirketin yeni yatırımıyla ilgili açıklama yapan Cengiz Holding’e bağlı Eti Bakır’ın Elazığ İşletme Müdürü Cem Yüceer şunları söyledi: 

“Maden ilçesinde yapımına başlanan cevher işleme tesisi, bölgenin en önemli istihdam merkezlerinden biri olmaya hazırlanıyor. Şu anda kurulumu yapıyoruz ve hazırlık aşamasındayız. 3 yılın sonunda madenciliğe başlayacağız. Tesiste, yıllık 35 milyon ton bakır cevheri çıkarılması öngörülüyor. Bu da yaklaşık 1.1 milyon ton metale denk geliyor.”

Yılda 80 bin ton bakır ürettiklerini belirten Yüceer, “Yeni tesisle birlikte şimdi buna yılda 30 bin ton daha ilave edeceğiz. Burası bir bakır madeni, metal burada olmayacak. Buradan Samsun’daki tesisimize konsantre şekilde gidecek. Orada levha haline gelecek ve metale dönüşecek. Samsun’da da kapasite artışına gideceğiz.” dedi.

Bakır İhtiyacının Yüzde 75’i İthal Ediliyor

Türkiye’nin bakır ihtiyacının yaklaşık yüzde 75’i Çin, Güney Amerika, İspanya, Portekiz gibi ülkelerden ithal edildiğini vurgulayan Yüceer, “Ülkenin en büyük özel madencilik şirketi olarak, Türkiye’nin bakır ihtiyacının yüzde 20-25’ini tek başımıza karşılıyoruz. Burada üreteceğimiz bakırla, Türkiye’nin cari açığının kapanmasına her yıl yaklaşık 200 milyon dolarlık bir katkımız olacak.” ifadelerini kullandı.

Kredili Konut Satışları Dibi Gördü

Yüksek faiz oranları ile düşen kredili konut satışları, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) açıkladığı ikinci ev kısıtlaması nedeniyle dip yaptı.

Yükselen fiyatlar, kredi faizlerindeki artış ve bankaların kredi taleplerine sıcak bakmaması son aylarda konut piyasasında durgunluğa neden oldu. Adım adım azalan kredili konut satışları Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) ikinci evini alacaklar için getirdiği kredi kısıtlamasıyla dip yaptı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre eylülde konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 9.5 azalarak 102 bin 656 oldu ve son üç ayın en düşük satışı yapıldı. Geçmiş yılların aynı dönemleriyle kıyasladığımızda da son 8 yılın en düşük eylül ayı satışı gerçekleşti.

Kredili konut satışı ise yıllık yüzde 50.2 düşüş göstererek 8 bin 446’ya geriledi. Toplam konut satışları içinde kredili satışların payı yüzde 8.2 olarak gerçekleşti. Peşin ve senet gibi diğer satış türleri ise yüzde 2.3 azalarak 94 bin 210 oldu ve toplam satıştaki payı yüzde 91.8 olarak hesaplandı.

Hürriyet’ten Gülistan Alagöz’ün haberine göre; Kredili satışın payının, Ocak 2019 tarihinden bu yana en düşük seviyeye gelmesi dikkat çekti. Geçen sürede yapılan kampanyaların da etkisiyle kredili satışın payı yüzde 57’ye kadar çıkmıştı. Bu yıl ise en çok yüzde 25.4 seviyesi görüldü.

Yüzde 70’i İkinci El

Fiyat avantajıyla tüketicinin tercihi ağırlıkla ikinci el konutlar olmaya devam etti. Eylülde sıfır konut satışı yüzde 15.2 azalarak 30 bin 488 oldu ve tüm satışlarda payı yüzde 29.7 olarak gerçekleşti.

İkinci el konut satışları ise yüzde 6.8 gerileyerek, 72 bin 168’e düştü. Toplam satışta ikinci el konutların payı yüzde 70.3 oldu.

Yabancıya konut satışları ise eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 42 azalarak 2 bin 930 oldu.

Tercih edilen şehirler sıralamasında ilk sırayı bin 7 konut satışı ile Antalya alırken, Antalya’yı sırasıyla 978 konut satışı ile İstanbul ve 211 konut satışı ile Mersin izledi. Türkiye’den ev alan yabancılarda Rusya zirvedeki yerini korumaya devam etti. Eylülde Ruslar Türkiye’den 722 konut satın aldı. Onları 327 konut ile İran, 191 konut ile Irak ve 148 konut ile Almanya vatandaşları izledi. Yılın 9 ayında ise yabancıya satış yüzde 43.5 azalarak 28 bin 64’e geriledi.

Kentsel Dönüşümde 3’te 2 Şartı Yüzde 51’e Çekiliyor

Olası deprem riskine karşı kurulan Kentsel Dönüşüm Başkanlığı ile ev sahiplerinin kentsel dönüşüm onayının 3’te 2’den yüzde 51’e çekilmesi sektörü sevindirdi.

Müteahhitlerin uzun süredir talep ettiği kentsel dönüşümü hızlandıracak ve sorunları tek çatıda çözecek ilk önemli adım atıldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bünyesinde yer alan Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğü kaldırılarak yerine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Kentsel Dönüşüm Başkanlığı kuruldu. Kentsel dönüşüm kanunu sil baştan değişiyor. Mecliste görüşülen Kentsel Dönüşüm Kanunu öncesinde uygulayıcı başkanlık kurulmuş oldu.

TOKİ Başkanlığı’na benzer bir yaptırım gücüne sahip olması beklenen bu yeni başkanlık ile dönüşümde yüzde 51 çoğunluğun yeterli olacağı belirtiliyor. Depreme dirençli şehirler inşa edilmesi hedeflenen ve yeni yapısal düzenlemeleri de beraberinde getiren söz konusu karar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlandı.

Kararı değerlendiren inşaat sektör temsilcileri, kurulan Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’nın kentsel dönüşümü hızlandıracağını ve sorunların çözümünün tek bir başkanlıkta toplanacağına işaret ederek, “Önceden dönüşümde 3’te 2 çoğunluk aranıyordu. Yani 10 daireden 7’sinin kentsel dönüşüm için imza atması gerekiyordu. Şimdi yüzde 51’e çekilmiş olacak. Bu da kentsel dönüşümü hızlandırır” değerlendirmesinde bulundu.

Kendi kaynağını üretecek

 Bilim insanlarının İstanbul’da olası deprem riskine işaret eden konut geliştiricileri, “Kentsel dönüşüm çalışmalarını hızlandırır. Nüfus yoğunluğu, riskli binaların yoğunluğu, hizmetler, sanayi, turizm sektörlerinin kalbi olması açısından önemli bir karar. Yine dönüşümde tıkanan noktaların başında kaynak üretilememesi gelmekteydi. Böylece kaynak üretimi çalışmalarını da hızlandıracak ve dönüşümün sonuca ulaşmasını kolaylaştıracaktır” değerlendirmesinde bulundu.

Başkanlığın bünyesinde Kentsel Dönüşüm Genel Müdürlüğü, Marmara Kentsel Dönüşüm Genel Müdürlüğü, Taşınmaz ve Kaynak Geliştirme Genel Müdürlüğü’nün de hizmet vereceğini belirten Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, “Bir genel müdürlüğümüz sadece Marmara Bölgesi’ndeki kentsel dönüşümü yürütecek, diğer genel müdürlüğümüz ise Marmara dışında kalan bölgelere yönelecek.

Taşınmaz ve Kaynak Geliştirme Genel Müdürlüğümüz ise taşınmazları tespit, planlama ve değerleme işlemlerini gerçekleştirerek kentsel dönüşüm sürecine kaynak oluşturacak. Geliştirdiğimiz modelle hazineye mali bir yük oluşturmadan güçlü şehirler hazırlayacağız. Yeni düzenlemelerle inşallah ülkemizi deprem başta olmak üzere afetlere karşı daha hızlı bir şekilde dirençli hale getireceğiz.”

3’te 2 sıkıştırıyor

GYODER Yüksek İstişare Kurulu Üyesi ve EYG Gayrimenkul Başkanı Ömer Faruk Çelik, başkanlıkla sektörün en önemli beklentinin, kentsel dönüşünde çoğunluk oranının yüzde 51’e çekilmesi olduğunu söyledi.

Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kentsel dönüşümde, 3’te 2 çoğunluktan yüzde 51’e çekilmesi durumunda dönüşümün öne açılır. Zaten 3’te 2 çoğunlukla çözümler sıkıştığı için sektörde dönüşüm yapan firmalar yüzde 51’e çekilsin diyordu. Bu sıkışıklığın önüne geçilemiyor. Çoğunluğun yakalanamadığı yerde riskli yerlerde bir türlü yapılaşmayı yenilemek mümkün olamıyor.

Başkanlığın kurulmasıyla sektörün beklentisi yüzde 51’e çekilmesi, böylelikle en önemli sorunlardan birinde bir adım atılmış olacak. Başkanlıktan benim beklentim, Türkiye’de kentsel dönüşüm yol haritası yok. En riskli bölgeler ve en yaşlı binalar öncelenmeli. Ancak riskin yüksek olduğu bölgelerde yüzde 51’i koyarak da çözüm üretemeyebiliriz, oralarda başka akılların devreye girilmesi gerekiyor” diye konuştu.

Boss4 Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Akkuş, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı kurulmasının olumlu bir gelişme olduğunu söyledi. Kentsel dönüşümde önceden 3’de 2 çoğunluk arandığına işaret eden Akkuş, “Başkanlığın kurulmasıyla dönüşüm hızlanacak ve yüzde 51 ile dönüşüm yapılması söz konusu olabilecek.

Mesela, önceden 10 dairenin dönüşümün gerçekleşmesi için 7’sinin imzalaması gerekiyordu. Şimdi yüzde 51’in imzalaması yeterli olacak. Ya da 500 daireden şu anda 251 kişinin bile imzalaması yeterli olabilecek. Bu da dönüşümü hızlandırır. Müteahhitlerin çalışmalarını hızlandırması ve bütün sorunların çözümü artık başkanlık çatısında toplanacak” diye değerlendirdi.

Özel olarak ilgilenecek

 Yüksek Şehir ve Bölge Plancısı ve İmpo İmar Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Müberra Oflaz, söz konusu kararı şöyle değerlendirdi: “Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğü yerine kurulan bu başkanlığın, ülkemizin deprem bölgesinde olması sebebiyle büyük sorumluluklara ve kritik öneme sahip olacağı kesin. Başkanlık bünyesinde Marmara Kentsel Dönüşüm Genel Müdürlüğü de kuruldu. Sadece Marmara için böyle bir Müdürlüğün kurulmuş olması çalışmaların hızlanacağı şeklinde değerlendirilebilir.

Yoğun nüfus, riskli binaların yoğunluğu ve ülkenin hizmetler, sanayi, turizm sektörlerinin kalbi olması açısından önemli bir karar. Dönüşümde tıkanan noktaların başında kaynak üretilememesi gelmekteydi. Böylece her dönüşüm bölgesi daha ayrıntılı ele alınarak kaynak üretimi çalışmalarını da hızlandıracak ve dönüşümün sonuca ulaşmasını kolaylaştıracaktır.”

Etkin yürütülebilecek

 Deprem Güçlendirme Derneği Başkanı Sinan Türkkan, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu deprem tehlikesine dikkati çekerek, ülke genelinde 6,5 milyon riskli konut bulunduğunu söyledi.

Türkkan, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı sayesinde kentsel dönüşüm çalışmalarının daha hızlı ve etkin bir şekilde ve tek elden yürütüleceğini kaydederek, “İhtiyaç duyulan mevzuatsal değişimler daha hızlı hayata geçirilebilecek. Bu sayede projeler yarıda kalmayacak, dönüşüm hızlanacak. Güçlendirmede de aynı durumun söz konusu olacağını düşünüyoruz. Ancak burada ilgili yönetmeliklerin hızla hayata geçirilmesi ve finansman çözümlerinin de bulunması önemli” dedi.

Türk Dünyası Mimarlar ve Mühendisler Birliği Kentsel Dönüşüm Komisyonu Başkanı Nihat Şen ise Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’nın dönüşümün hızla ilerlemesine katkı sağlayabileceğini belirterek, “Tam görev ve yetkileri süreç içinde daha da netleşecek olup bu konunun asıl ekonomik yönü halledilmedikçe kentsel dönüşümün hızlanması çok zor” diye konuştu.

Helmann Yönetim Kurulu Başkanı Selman Özgün de söz konusu yeni yapılanma için geç bile kalındığını anlatırken Özyurtlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Özyurt ise yeni başkanlığı son derece olumlu karşıladıklarını belirterek, “Dönüşüm daha kontrollü ve sistemli yürüyecek” diye konuştu.

Konut satışları eylülde yüzde 9,5 düştü

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), eylül ayına ilişkin konut satış istatistiklerini açıkladı. Buna göre; Türkiye’de konut satış sayısı eylülde, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 9,5 azalarak 102 bin 656 oldu. Konut satışları ocak-eylül döneminde ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14,9 azalışla 900 bin 74 olarak gerçekleşti.

Eylülde konut satışlarında İstanbul 15 bin 247 satış ve yüzde 14,9 ile en yüksek paya sahip oldu. İstanbul’u 9 bin 48 konut satışı ile Ankara, 5 bin 476 konut satışı ile İzmir izledi. Satışın en az olduğu iller ise; 47 konut ile Ardahan, 55 konut ile Hakkari ve 77 konut ile Bayburt oldu. Türkiye’de ipotekli konut satışları da eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 50,2 azalış göstererek 8 bin 446 oldu. Toplam satış içinde ipotekli satışlar yüzde 8,2 olarak gerçekleşti.

Ocakeylül dönemindeki ipotekli satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 29,6 azalışla 160 bin 884 oldu. İlk el satışlar ise eylülde bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 15,2 azalarak 30 bin 488 oldu. İlk el satışları ocak-eylül döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 13,9 azalışla 268 bin 597 olarak gerçekleşirken, kinci el konut satışları eylülde bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 6,8 azalış göstererek 72 bin 168 oldu.

Rezerv alanlarda bina yapımı hızlanmalı

Anadolu Yakası İnşaat Müteahhitleri Derneği (AYİDER) Başkanı Hakan Şişik de Kentsel Dönüşüm Başkanlığının altında biri Marmara’ya özel olmak üzere 3 ayrı genel müdürlük oluşturulduğunu belirterek, şunları kaydetti: “Yaklaşan Marmara depremi göz önüne alındığında sürecin hızlanması adına Başkanlığın kurulması doğru bir adım. Vatandaşın ilgisi ve hükümetin desteğiyle bu sürecin hızlanacağı kanısındayız.

Başkanlıkla birlikte ekonomi modelinin nasıl olacağı, sürecin nasıl ilerleyeceğini şu an bilmiyoruz. Aynı zamanda ada bazlı dönüşümden yanayız. 10 katlı binayı yıkıp yerine 20 katlı bina yapmakla dönüşüm olmaz. Önümüzdeki dönemde ivedilikle rezerv alanlarına yeni binaların yapılması ve dönüşüme girecek binaların hızlıca dönüştürülmesi, vatandaşa da daha fazla ekonomik çözüm sunulması ve buna uygun bir finans sistemi yapılmasından yanayız.”

Bahaş Holding CEO’su Abdüssamet Bahadır da kentsel dönüşüm projelerinin acilen uygulamaya alınmasının hayati önem taşıdığını kaydederek, “Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’nın kurulması her ne kadar geç de olsa olumlu bir adım” dedi.

Süs Bitkileri ve Peyzaj Sektörü’nün Dev Buluşmasına Son 7 Gün!

HYF Fuarcılık tarafından Anfaş Antalya Fuar Merkezi’nde düzenlenecek olan 3. Uluslararası Süs Bitkileri, Peyzaj, Bahçecilik ve Üretim Teknolojileri Fuarı Flora Expo Antalya, 25-28 Ekim 2023 tarihleri arasında gerçekleşecek.

Yeşil ticaretin yerli üreticilerinden çok sayıda markanın katılacağı fuarı, yurt içi ve yurt dışından binlerce profesyonelin ziyaret etmesi bekleniyor.

Yüksel; “Süs Bitkileri ve Peyzaj Sektörü Yeni Ticaret Pazarlarına Açılma Fırsatı Bulacak”

Özellikle Ortadoğu ve Körfez ülkelerinden nitelikli satın almacılarla bir araya gelip yeni ticaret olanakları için bir fırsat olduğunu belirten HYF Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Yüksel “25 Ekim’de başlayacak Flora Expo Antalya, bu yıl da yurt içi ve yurt dışından binlerce profesyoneli ağırlayacak” dedi.

Tiny House Yapımına Uygun İller İstanbul, Ankara, Bursa, Balıkesir, İzmir ve Muğla

EVA Gayrimenkul Değerleme Kıdemli Müdür Erdem Akyol, deniz kenarında, bir dağın etiğinde ya da köy ortamı gibi birçok kullanım için uygun olan Tiny House konsepti için en çok tercih edilen illerin İstanbul, Ankara, Bursa, Balıkesir, İzmir ve Muğla olduğunu belirtti. Tiny House’a uygun arazi ve satış fiyatları ise yüzde 50 ila yüzde 100 oranında arttı.

Tiny House konseptinin en çok tercih edildiği bölgelerin genellikle büyükşehirlere yakın, aynı zamanda doğal güzelliği ile ön plana çıkmış alanlar olduğunu vurgulayan EVA Gayrimenkul Değerleme Kıdemli Müdür Erdem Akyol, “Tiny house’ların tercih edilmesinin başlıca nedeni, taşıt olarak ruhsatlandığı için imarsız arazilere konumlandırılabiliyor olması. İmarsız arazilerin fiyatları imarlı alanlara oranlara daha ucuz ve yapılaşma ile ilgili resmi prosedürleri olmadığından yüksek talep görüyor.” dedi.


Tiny House İçin Öne Çıkan İl ve İlçeler

Türkiye genelinde Tiny house yapımına uygun olarak pazarlanan arazilerde öne çıkan bölgeleri sıralayan Akyol, “İstanbul’da Şile, Ağva, Beykoz, Çatalca, Silivri, Çekmeköy gibi İstanbul’un kuzeyinde yer alan bölgelerin tercih edildiği görülmektedir. İstanbul dışında ise, Ankara’da Gölbaşı, Sakarya’da bulunan Sapanca, Karasu; Kocaeli’nde bulunan Kandıra, Kartepe, Maşukiye; Balıkesir’e bağlı Edremit, Burhaniye, Ayvalık, Gömeç; Bursa’da İznik, Gemlik, Mudanya; İzmir’de Bergama, Menderes, Selçuk, Karaburun, Urla; Muğla’da Köyceğiz, Ula, Milas; Çanakkale’de ise Gelibolu, Eceabat, Lapseki, Ayvacık, Assos gibi bölgeler ön plana çıkıyor.


Arazi ve Satış Fiyatları %50 ila %100 Oranında Arttı

Tiny House projeleri yapan firmalarla ve bölgelerde yer alan gayrimenkul satış danışmanları ile yapılan görüşmelere dayanılarak edinilen verilere göre ise; bir önceki yıla göre Tiny’i House’a uygun arazi ve satış fiyatları %50 ila %100 oranında arttı.

Tiny House’lar, yer seçimi yapılan arsa için imar planına tabi olmasına gerek kalmadan, konaklama imkânı olan bir araç statüsünde. Son zamanlarda hızlıca yayılan “Tiny House” tarzı mobil yaşam stili kendi içinde; “Minimalizim/Sadecilik”, “Özgür Olma”, gibi ortak felsefe anlayışını belirlemiş kişiler tarafından yoğunlukla tercih edilse de, hafta sonları ve kısa tatiller için her kesimden tercih edilebiliyor. Ayrıca evden çalışma sisteminin yaygınlaşması ile birlikte beyaz yakalılar tarafından da tercih sebebi oluyor. Deprem sonrasında da Tiny House projelerine olan talepler %50-%60 oranında arttı. Bunun başlıca nedeni konut edinmeye oranla daha ucuz ve olası bir depremde yıkılma riskine karşı daha güvenli olması.” şeklinde konuştu.

Konut Kredilerinin Düşüşe Geçmesi Mümkün Görünmüyor

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Gayrimenkul Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Hakan Akdoğan, konut fiyatlarının ne düşeceğinin ne de çıkacağının öngörülmediğini söyledi.

Konut fiyatlarında TL bazında düşüş beklemediklerini söyleyen İstanbul Ticaret Odası (İTO) Gayrimenkul Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Hakan Akdoğan, “TL bazlı bir düşüş beklemiyoruz. Fiyatların şu anda özellikle para politikalarında sıkılaşmaya gidilmesi nedeniyle krediye erişimde ciddi zorluklar var. Erişseniz bile oran yüksek olduğu için tüketiciler kullanmıyor. Mevcut oranlar konut kredisi için cazip değil. İpotekli satışlar ciddi düştü. Artık al-sat hareketi içerisinde olunmuyor. İhtiyaç ya da uzun vade için yatırım yapılıyor. Fiyatlar düşmeyeceği gibi eskisi gibi hızlı artış olmayacaktır. TL bazlı düşüş beklemiyoruz ancak zaten enflasyon olduğu için fiyatlar sabit kalsa bile reel olarak düşüş anlamına geliyor” dedi.

Kiralık Konutta Talep Yüksek, Arz Az

Yazıyı görüntüle

Kiralık konut fiyatlarında yükselişin eskisi gibi hızlı olmadığını belirten Akdoğan “O da eski hızında artmıyor. Ancak bir yandan kiralar az da olsa artmaya devam ediyor. Çünkü kiralık konut talebi yüksek, arz çok az. Kredi musluklarının kısılması nedeniyle ev alamayan insanlar kredi talep ediyor. Sonuç olarak kredilerin düşüşe geçmesini mümkün görmüyoruz”şeklinde konuştu.

Bakırköy-Kirazlı Metro Hattı Şubat 2024’te Hizmete Açılacak

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Bakırköy-Kirazlı Metro Hattı projesinin 2024 yılı şubat ayında hizmete gireceğini söyledi.

Bakırköy- Kirazlı Metro Hattı’ndaki çalışmalar hakkında bilgi veren Bakan Uraloğlu, açıklamalarında şunları söyledi:

“16.9 kilometre tünel kazısını tamamladık. 7 istasyonda toplam 105 bin metrekare yapı alanının yüzde 90’ını bitirdik. Toplam 17 kilometre demiryolu ray montajının 15 kilometresini tamamladık. Hat işlerinde yüzde 90 oranında ilerleme kaydettik. Projemizdeki istasyonlara ait kaba inşaat işlerini büyük ölçüde tamamladık. İnce işlere ait imalatlar yüzde 55, elektromekanik işlere ait imalatlar yüzde 62 oranında tamamlanmıştır. Projeyi Şubat 2024’te hizmete alarak İstanbul’a yeni bir hat daha kazandıracak olma heyecanıyla çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz.”

Helmann Yönetim Kurulu Başkanı Özgün: ”Konut Fiyatları Geriliyor”

Helmann Yönetim Kurulu Başkanı Selman Özgün, konut fiyatlarında durağanlaşma olduğu belirterek, ”Bu durum reel anlamda konut fiyatlarında gerilemeye yol açtı.” dedi.

Konut fiyatlarının durağan döneme girdiğini ve bunun da reel olarak fiyatları etkilediğini ifade eden Helmann Yönetim Kurulu Başkanı Selman Özgün, şu açıklamaları yaptı:

​”Son 3-4 aydır uygulanan politikalar ve faizlerdeki artış konutta talebi frenlemiş, bu da fiyatlara net bir şekilde yansımıştır. TCMB Konut Fiyat Endeksi’ne göre geçen yıl temmuzda yüzde 173 olan yıllık artış bu senenin temmuz ayında yüzde 94,7’ye kadar geriledi. Artış hızı yarı yarıya azalmış. Özellikle son 2-3 aydır fiyatların tamamen durağanlaşması reel anlamda fiyatların gerilemesi manasına geliyor zaten. Bundan sonraki süreçte TL bazlı düşüş beklemiyorum. Ancak fiyatların artış göstermemesi mevcut enflasyon nedeniyle reel olarak zaten konutların değerinde düşme olduğunu gösteriyor. Fiyatların bir süre daha durağan şekilde süreceğini düşünüyorum. Bu da aslında konut almak isteyenler için yatırım fırsatı sunuyor.

Konut satışlarında kredi çok ama çok önemli bir kriter. Fiyatlarının geldiği noktaları düşününce peşin alımların zorluğu ortada. Türkiye genelinde önceki yıllarda satılan toplam konutların ortalama yüzde 50’sini kredili satışlar oluşturuyordu. Hatta zaman zaman bu oran yüzde 60’ları buluyordu. Ağustos ayında bu oran yüzde 13,4’e kadar düşmüş durumda. Yani önceden satılan her 2 konuttan birisini ipotekliler oluştururken, bu rakamın 10’da birine kadar gerilediğini görüyoruz. Faizlerin yüksek olmasının satışlara etkisini net bir şekilde gösteren bir veri. Yıllardır grafikler bize gösteriyor ki faizler artınca satışlar düşüyor, oranlar düşünce satış adetleri artıyor. Şu anda konut kredilerinde aylık faizler yüzde 3’lerde. Bu oranın yüzde 1 ve altında olması durumunda satışlar katlanır.

‘’Kira Fiyatlarında Genel Bir Düşüş Zor’’

Kira fiyatlarında bir süre rakamların stabil kalması mümkün ancak genel bir düşüş çok zor. Öte yandan Rusya-Ukrayna Savaşı ile Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından fiyatların aşırı arttığı ve şiştiği bölgelerde geri çekilmeler yaşanabilir. ayrıca yaz sezonunun ardından yazlık bölgelerde ve tatil beldelerinde de geri çekilmeler yaşanacaktır. Bu düşüşlerin sebebi de aşırı fiyatlamalar olacaktır.

Özellikle oturum amaçlı konut alımlarını kesinlikle tavsiye ediyoruz. Çünkü arzın bu denli az olduğu bir ortamda konuta erişim her geçen gün zorlanacaktır. Öte yandan maliyette yaşanan artışlar, arsaların pahalı olması ve zor bulunması gibi kriterler konut fiyatlarında düşüş yaşanmasının önüne geçiyor. Müteahhitler özellikle son dönemde kârlarından feragat ederek satışlarını yapıyor. Yani, ‘Daha fazla düşüş bekliyorum. Ondan sonra konut alacağım’ düşüncesi yanlış. Zaten konutta arz talebin çok gerisinde. Bu nedenle konut alacaklara mutlaka hızlı hareket etmelerini tavsiye ediyorum. Öte yandan konut sahipliği oranı yüzde 73’ten yüzde 56’ya kadar gerilemiş durumda. İnsanlar nereye kadar kiracı kalacak. Bu oranın artması lazım. Bu nedenle kriterlerine uyan konutu bulanların hemen harekete geçmesini ve fırsatı kaçırmamasını tavsiye ediyorum.”

TMMOB: ‘’Güvenli Yapılaşma İçin Derhal Harekete Geçilmeli’’

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) tarafından Hatay’da yapılan açıklamada, güvenli kentleşme ve yapılaşma için derhal harekete geçilmesi gerektiği ifade edildi.

İMO Yönetim Kurulu Üyeleri, Danışma Kurulu Üyeleri ve İMO üyelerinin katıldığı açıklama, Yönetim Kurulu Başkanı Taner Yüzgeç tarafından okundu. Tarihimizin en büyük depremlerinden biri olan 6 Şubat depremlerinin geniş bir coğrafyayı etkileyerek 11 ilde yıkıcı sonuçlar yarattığını ifade eden Yüzgeç; bu depremlerde yıkımın en ağır hissedildiği Hatay’ın 20 Şubat tarihinde bir depremle daha sarsıldığını belirtti. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı verilerine göre; Hatay il genelinde her 4 binadan 1’inin, kent merkezinde ise her 2 binadan 1’inin kullanılamaz durumda olduğunu söyleyen Yüzgeç, açıklamasına şöyle devam etti:

“Depremin etkilediği 11 ildeki kullanılamaz durumda bulunan toplam yapının yüzde 30’u Hatay’dadır. Böylesine büyük bir yıkıma uğrayan Hatay için sorunlar, ne yazık ki geride kalmış değildir. Depremlerin üzerinden 8 ay geçmesine rağmen şehirde yaşam normale dönememiş, depremin yıkıcı olduğu Antakya, Defne, Samandağ ve Kırıkhan ilçelerinde barınma, beslenme, sağlık, hijyen, içme suyu, eğitim gibi en temel insani ihtiyaçlara yönelik problemler varlığını sürdürmektedir. Konteyner kentlerin oluşturulmasıyla barınma sorunu kısmen düzeltilmiş gibi görünse de, yer seçimi yanlışlıkları iklim koşullarına göre ciddi sorunlar yaratmaktadır.

Kentte Kaçak Yapılar Yaygınlaştı

İmar sorunlarının çözülememiş olması ve kamu gücünün yetersizliği, kendi arazisi ve imkanları olanları, kendi başlarına işyeri ve konut ihtiyaçlarını karşılamaya yöneltmiş, ileride ciddi riskler barındıracak olan, mühendislik hizmeti almayan kontrolsüz ve kaçak yapılar kentte yaygınlaşmıştır.

Özellikle Antakya ve Defne ilçelerinde tam donanımlı hastane bulunmamakta, doğumhane ve ameliyathaneler hizmet vermemektedir. Plansız yapılan Defne Devlet Hastanesinden başka hastane bulunmamakta, bu hastaneyi de her yoğun yağışta su basmaktadır. Binaları yıkılan kamu kurumlarının hasarsız kalan okullarda hizmetlerine devam etmesinden dolayı eğitim hizmetleri aksamaktadır.’’

MHR GYO’nun Halka Arz Büyüklüğü 890,1 Milyon TL Oldu

MHR Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) firmasının halka arz büyüklüğü 890,1 milyon TL olarak açıklandı.

MHR Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı halka arzında hisse başına 4,30 TL’den 207 milyon adet hissenin satışı gerçekleştirilirken, toplam halka arz büyüklüğü 890,1 milyon TL oldu.

İşleme aracılık eden Yapı Kredi Yatırım’dan Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamaya göre halka arz edilen hisselerin yüzde 99,80’i yurt içi bireysel yatırımcıya dağıtıldı.

Barratt London, Londra Yatırım Piyasası Uzmanı Türk Firması Unique London ile Ufukları Genişletiyor 

İngiltere’nin en büyük konut üreticisi Barratt Developments Plc’nin bir parçası olan Barratt London, Türkiye’deki Londra emlak piyasasına olan yüksek ilginin ardından şirketin Londra’daki son projelerini Türk yatırımcılara pazarlamak için Türkiye’nin lider acentesi Unique London ile özel bir anlaşma imzaladı. 

Yeni ortaklık, Unique London’ın Türkiye ile ilgili kapsamlı gayrimenkul bilgisinden yararlanarak Barratt London’ın portföyünün gücünü sergilemeyi amaçlıyor. Unique London, Londra’da gayrimenkul arayan Türk alıcılar konusunda uzmanlaşmış, Londra merkezli bir gayrimenkul danışmanlığı şirketidir.

Barratt London’ın Uluslararası Satış ve Pazarlama Direktörü Stuart Leslie şunları söyledi:”Deneyimli bir emlak firması olan Unique London ile yaptığımız işbirliği, Londra’da yeni yatırım yapmayı düşünen veya mevcut emlak portföylerini geliştirmek isteyen Türk alıcılara stratejik danışmanlık hizmeti vermeyi amaçlıyor. Londra dünyanın dört bir yanından yabancı yatırımcıların ilgisini çekmeye devam ederken, Türkiye de İngiltere’de yatırım için öne çıkan bir pazar haline geliyor. Bazı yatırımcılar Londra’ya kalıcı olarak taşınmaya karar veriyor, bazıları çocuklarını Londra’da üniversiteye göndermek istiyor ve bazıları da Londra’da çok güçlü olan kira piyasasının getirilerinden faydalanmak istiyor.

Leslie, sözlerine şöyle devam etti:”Başkent Londra’nın stratejik konumlarında yer alan ve önemli ölçüde sermaye kazancı ve çok yüksek kira getirileriyle desteklenen kapsamlı bir konut geliştirme portföyüne sahip olan Unique London’ın, Londra ve Türkiye’de bulunan yatırımcılar arasında çok önemli bir köprü kuracağından eminiz.”

Türk alıcılar için temel faktörler arasında yüksek kira getirisi, eğitim ve ulaşım kolaylığı öne çıkıyor.

Genel Müdür Arzu Uygun liderliğindeki Unique London ekibi, Türkiye ve İngiltere’deki yatırımcılara gayrimenkul yatırımı, ipotek ve kira yönetimi de dahil olmak üzere Londra’da emlak danışmanlığı hizmetleri konusunda sahip olduğu bilgi birikim ile zengin bir deneyim sunuyor. Arzu Uygun: “Kapsamlı kariyerim emlak sektöründen daha geniş bir alana yayılıyor. Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra Garanti Bankası BBVA’da görev aldım ve sonrasında da çeşitli yönetim pozisyonlarında bulundum.Bu, Türk emlak sektöründeki yatırım geçmişiyle birlikte bana piyasa hakkında önemli bir bilgi birikim kazandırdı.”Dedi. Uygun sözlerine şöyle devam etti: “Londra emlak piyasası sürekli büyüyor ve Barratt London’ın küresel gücünü sergilediği Türkiye piyasası da bu trendden etkileniyor. Türk alıcılar için temel faktörler arasında yüksek kira getirisi, eğitim ve ulaşım kolaylığı öne çıkıyor. Ayrıca, yüksek kira getirisine sahip uzun vadeli yatırım fırsatları arayan alıcılar için Londra’daki Bermondsey, Barnet ve Tooting gibi lokasyonlara yönelik artan bir talep olduğunu gördük.” 

Barratt London, 14-15 Ekim 2023 tarihlerinde İstanbul’da düzenleyeceği bir etkinlikle potansiyel alıcıları, firmanın portföyü ve özellikle de Ridgeway Views projesi hakkında bilgi almak için davet ediyor. 

Barnet’in bol yeşilli bölgesinde yer alan Ridgeway Views, 47 dönümlük Mill Hill Koruma Alanı içinde yer alıyor ve proje 460’tan fazla bir, iki ve üç yatak odalı daireyi kapsıyor.

Proje, Totteridge Vadisi’nin yeşil alanlarının korunaklı manzarasını sunarken, sakinlerine özel spor salonu, konsiyerj, kafe ve fitness parkuruna da ev sahipliği yapıyor. Konut sakinleri, mevcut 240 elektrikli şarj noktasından ve Mill Hill East Metro İstasyonu ve Mill Hill Broadway İstasyonu aracılığıyla yakındaki ulaşım bağlantılarından yararlanabilecek ve çevrekent hayatının tadını çıkarırken Londra’nın merkezine kolay erişim sağlayabilecek.

Barnet, eğitim alanında başkentin en yüksek performans gösteren bölgelerinden biridir ve ilkokulların %33’ü Üstün olarak derecelendirilmiştir. Üç gramer okulu, kız çocukları için Henrietta Barnett Okulu ve St. Michael’s Katolik Gramer Okulu ve son olarak da erkek çocukları için Queen Elizabeth Okulu derece saygın okullardır.

Özel okullar arasında, 13 ila 18 yaş arası çocuklar için gündüzlü ve yatılı bir karma okul olan Mill Hill School özellikle iyi bir üne sahiptir. Mill Hill Okul Vakfı, 3 ila 7 yaş arası Grimsdell okulunu, 7 ila 13 yaş arası Belmont hazırlık okulunu ve dünyanın dört bir yanından gelen 13 ila 17 yaş arası çocuklara mükemmel bir eğitim sağlama konusunda uzmanlaşmış Mill Hill Uluslararası Okulu’ndan oluşmaktadır.

Ridgeway Views’de tek yatak odalı bir daire için fiyatlar 422.000 £’dan başlıyor ve yatırımcılara yüzde 4,7’ye varan kira getirisi elde etme fırsatı sunuyor.

Kapadokya Marriott Önümüzdeki Yıl Hizmete Girecek

Dorak Holding tarafından Kapadokya’da hayata geçirilen Marriott Otel yatırımıyla ilgili basın toplantısı düzenlendi.

Dorak Holding turizmdeki yeni yatırım planlarını paylaşmak için Kapadokya’da basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında konuşan Dorak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kaplan Tan,  şu açıklamaları yaptı:

“Marmara, Ege ve Kapadokya’yı kapsayan bir yatırım portföyümüz var. İstanbul, Kuşadası, Kapadokya’yı içine alan kültür turu bölgesinde yatırım ve büyüme planımızı hazırladık ve hayata geçirdik” dedi. 2011 yılında holdingleşen Dorak, şu anda 3 binden fazla kişiye istihdam sağlıyor.

Asya, Latin Amerika gibi zor coğrafyalarda ofisleri bulunan şirket, Türkiye’ye 300 binden fazla turistin de gelmesini sağlıyor. Bu turistlerin harcamaları ise Türkiye ortalamasının iki katından fazla. Tan, “Kapadokya’ya gelen turist 1.500 dolardan fazla harcama yapıyor. Bu rakam, İstanbul’un iki katı demek. Kapadokya’ya gelen, zamanını dolu dolu harcıyor. Hem otelcisine hem de yerel işletmelere kazandırıyor.”

Bu yılki 50 milyar dolar turizm gelirinin yaklaşık 10 milyar dolarının Kapadokya’dan geleceğini belirten Tan, 2025 sonunda Kapadokya’nın 10 milyon turist rakamına ulaşma potansiyeli olduğunu düşündüklerini söyledi.

“Bu nedenle daha çok turist ağırlayabilmek için otel ve restoran yatırımlarımıza hiç ara vermeden devam ediyoruz.’’ diyen Tan, sözlerini şöyle tamamladı:

‘’İkisi İstanbul’da, biri Kuşadası’nda, diğerleri de Kapadokya’da olmak üzere toplam 10 otelimiz var. Bu otellere uluslararası bin zinciri daha ekleyeceğiz. Önümüzdeki yıl Kapadokya’ya bir Marriott oteli açıyoruz. Şu an bir kayadan oyma otelimizin çalışmaları sürüyor. Kısa süre içinde onun da açılışını yapmayı planlıyoruz. Pamukkale’de devam eden bir otel yatırımımız daha var.

Onu da 2025’te açarız diye düşünüyorum. Bodrum’da da 300 odalı bir otel planlamamız var. Bu yıl sonuna kadar toplam 70 milyon dolarlık yatırım yapacağız. Ankara’nın dışında kalan bölgedeki en lüks oteli açmayı planlıyoruz. Bu da bölgeyi kongre merkezi haline getirecek bir yapının da başlangıcı olacak.”

Konut Kiralama Sistemine İzin Belgesi Zorunluluğu Geliyor

Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM) üyesi, Gayrimenkul Uzmanı Gamze Özlü, “Konut kiralama sistemi sil baştan değişiyor. Konutların turizm amaçlı kiralanabilmesi için, turizm amaçlı kiralama sözleşmesi yapılmadan önce izin belgesi alınması zorunlu hale gelecek.’’ dedi.

Konut kiralama sisteminde yapılacak değişikliklerle ilgili bilgi veren Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM) üyesi, Gayrimenkul Uzmanı Gamze Özlü, “Konut kiralama sistemi sil baştan değişiyor. Konutların turizm amaçlı kiralanabilmesi için, turizm amaçlı kiralama sözleşmesi yapılmadan önce izin belgesi alınması zorunlu hale gelecek. İzin belgesi ise Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilecek. Konutların belgelendirilmesi ve kiralama ile elde edilen gelirin kayıt altına alınması sağlanacak.” ifadelerini kullandı.

100 Bin TL Ceza

Kendisi kullanmak için kiraladığı konutu turizm amaçlı kiraya verenlere de 100 bin lira ceza uygulanacak diye konuşan Özlü, “Bu konutlarda konaklayacak kişilerin kimlik bilgileri, otel ve pansiyonlarda olduğu gibi kolluk kuvvetlerine bildirilecek. İzin belgesi bulunmadan turizm amaçlı konut kiralayanlara, kiralama yapılan her bir konut için 100 bin lira idari para cezası uygulanacak ve izin belgesi alabilmesi için 15 gün süre verilecek. Bu sürede izin belgesi almazsa 500 bin lira para cezası kesilerek, yeniden 15 günlük süre uygulanacak. Buna rağmen kiralama faaliyetlerine devam edenler hakkında 1 milyon lira ceza uygulanacak” dedi.

Astronomik Rakamların Önüne Geçildi

Turizm amaçlı kiralamalarda bir seferlik 100 günden fazla süreli kiralamalar kapsam dışında tutulduğunu belirten Gayrimenkul Uzmanı Gamze Özlü, “Bu kapsamda evini kiralamak isteyenler belirlenen kurallara uymak zorunda. Eğer uymaz ise ağır cezalar uygulanacak. Buna göre aynı konut bir sene içinde dört defadan fazla kiraya verilemeyecek. Bu detayların hepsi normal kiralamalarda konut kira bedellerinin düşmesine sebep olacak. Turizm yapabildikleri için ev sahipleri astronomik rakamlar istiyorlardı. Bunların önüne geçilmiş oldu diyebiliriz” diye konuştu.

Sanayi Bakanı Yardımcısı Dönmez: ‘’Temiz Enerji Projelerine Kredi Paketi Bekleniyor’’

Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez, temiz enerji projelerine Dünya Bankası ve diğer kuruluşlardan 400-500 milyon dolar değerinde kredi paketi beklendiğini ifade etti.

Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez, Ayaş Tarım GES’in açılışı kapsamında değerlendirmede, dünya genelinde çevreyi kirleten ve çevrenin önemsenmediği yatırımlara finansman bulunmasının zorlaştığını söyledi. Bakanlık olarak tüm uluslararası kuruluşlarla görüştüklerini ve “proje odaklı kredi” mekanizması kurguladıklarını dile getiren Dönmez, söz konusu projelerle düşük faizli kredilerin kullanılabileceğini aktardı.

Dönmez, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının son 2-3 yıldır kullandırdığı ve kullandırılmakta olduğu fonların toplam tutarının 1,5 milyar doların üzerinde olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu: 

“Proje odaklı kredi mekanizması kurguluyoruz. Hazine ve Maliye Bakanlığı da bunlara destek veriyor. Garanti olmaya çalışıyor. Bu projeler vasıtasıyla uluslararası fonları uzun vadeli, düşük faizli, maliyeti düşük fonları biraz hazine desteği ile sanayicimize, çiftçimize, tarım sektörümüze kullandırmayı planlıyoruz. Sanayi için yeni bir paket anlaşması yapmak üzereyiz. İlan edilecek, daha ilan edilmedi. 

Kalkınma ajansları üzerinden ayrıca dağıtabileceğimiz kırsal kalkınma odaklı, beklentimiz 400 ile 500 milyon dolar arasında oradan bir fonlama bulmak. Bunlar odaklı finansman olduğu için maliyetleri düşük oluyor. Dünyada yenilenebilir enerji kullanan tesislere ve bu yatırımlara daha fazla finansman ve yatırım imkanı oluştu. Dünya Bankası ve diğer finans kuruluşlarından Türkiye’de yapılacak temiz enerji odaklı projelere 400-500 milyon dolar arası kredi paketi bekliyoruz.”

‘’Kredilerimizi Nereye Harcayacağımızı Biliyoruz’’

Dönmez, dışarıdan borçlanmanın maliyeti arttırdığını uzun vadeli ve borçlanma maliyeti düşük kredilerin daha kıymetli olduğunu aktardı. Sağlanan kredilerin nerede ve hangi projelerde kullanılacağına ilişkin ilgili kuruluşlara bilgi verildiğini dile getiren Dönmez, “Krediler Dünya Bankası ağırlıklı, diğer finansal kuruluşlar da var. En son Japon Kalkınma Bankasından aldık. Avrupa kaynaklı başka krediler de bulabiliyoruz. Bunlar biraz daha Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından kullanılacak ‘odaklı’ fonlar. Nerelerde kullanacağımızın sorulduğu fonlar. Bu da bizi rahatlatıyor çünkü biz de nerede harcayacağımızı biliyoruz.” diye konuştu.

Tarım GES ile Güneş Enerjisi Sektörünün Uygulama Alanı Genişliyor

Dönmez, Ayaş Tarım GES’te çatıda güneş panelleri ile elektrik üretimi yapılırken, panel altında tarımsal ürünlerin daha verimli üretilebileceğini söyledi. Bugüne kadar Türkiye’deki güneş santrali yapısında panellerin toprağa yakın konumlandırıldığını dile getiren Dönmez, “Alttaki toprak verimsiz hale geliyordu. O yüzden de tarımsal alanlar konusunda epey bir hassasiyet olması çok normaldi. Tarım GES uygulamalarında ise alanlar genişleyecek. Artık birçok tarım arazisine güneş enerjisi panelleri konulabilecek hale gelecek. Bu aynı zamanda yenilenebilir enerji pazarının da büyümesi anlamına geliyor. Türkiye için yenilenebilir enerji kaynağının artması demek. Diğer taraftan da tarımla uğraşan çiftçilerimiz için daha verimli bir tarımsal uygulama olacak, çiftçinin maliyetleri düşecek. Tarım GES’ten üretilen elektriğin bir kısmı çiftçinin tarım için ihtiyaç duyduğu sulama için kullanılacak. Maliyet düşecek, verimlilik artacak.” değerlendirmesinde bulundu. 

Uzun vadede Türkiye’nin büyümesine yardımcı olacak uygulamaların tarım üretimine de katkısı olacağını ifade eden Dönmez, şöyle devam etti: 

“Bu tarz üretim sayesinde uzun vadede tarımsal ürünlerde enflasyon, fiyat artışını engelleyici ölçüde de desteği olacak. Bu projenin ilki çok kıymetliydi. Bu projeyi ODTÜ-GÜNAM ile yaptık. Bu proje bir araştırma altyapısı. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından desteklenen bir araştırma altyapısı. Bunun içinde sanayi firmaları, panel üreticilerimiz var. Kalyon PV, CW Enerji var. Ayrıca yazılımcı firma Gumbel Group var. Bunun içinde çiftçilerimiz var. Hocalarımız var. İşbirliği usulü bu gerçekleştirildi. Buradan elde edilen verilerle bundan sonraki uygulamaların daha verimli yapılması sağlanacak.”

Dönmez, benzer tarım GES uygulamalarının Kayseri ve Bursa’da yapılacağını ve ODTÜ-GÜNAM ile projelerin yürütüleceğini söyledi.

Çiftçilerden gelen önerilerin de dinlendiğini ve farklı uygulamalar üzerinde çalışıldığını belirten Dönmez, şunları kaydetti: “Gerek ajans gerek KOSGEB, kamu bankaları ve Türkiye finansal sistemi üzerinden çiftçilerimize destek vermeyi planlıyoruz. Çiftçilerimizin tek başına tarım GES’i yapması mümkün değil. Muhtarımız önayak oldu. Burada çiftçilerimizle konuştuk. Belki de bu panellerden üretilen enerjinin aynı zamanda şebekeye verilmesi konusunda uygulama esnekliği getirilirse, çiftçi hem enerjisini ucuza getirebilsin hem de fazla enerjiyi belki bir ölçüde şebekeye verip toplam tarımsal üretimin maliyetini düşürebilsin. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile bu konuyu istişare edeceğiz. Buradaki gibi projelerde tarımsal üretimde verim artışını da gözledikten sonra böyle bir uygulamanın hayata geçirilmesi mümkün olur belki de. Üreticinin elektrik üretiminin fazlasını şebekeye verebilecek bir çözüm. Bunu, inşallah, görüşeceğiz. Arkadaşlarımızla da takip edeceğiz.”

Bakan Uraloğlu: ‘’Hızlı Tren Hattı İle Yılda Ortalama 6,4 Milyon Yolcu Taşımayı Hedefliyoruz’’

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep Hızlı Tren Hattı’nda ulaşım süresinin 2 saat 15 dakikaya düşeceğini belirtti. Bakan, “Saatte 200 kilometre tasarım hızıyla bu hatta yılda ortalama 6,4 milyon yolcu ve yaklaşık 100 milyon ton yük taşımayı hedefliyoruz.” dedi.

Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep Hızlı Tren Hattı’nın Yenice şantiyesindeki çalışmaları inceleyen Bakan Uraloğlu, ilgililerden çalışmalar hakkında bilgi aldı.

Uraloğlu, incelemesinin ardından yaptığı basın açıklamasında, ulaşımda uluslararası entegrasyonun, kalkınmanın dinamosu olduğunu, demir yolu yatırımlarını bunun en önemli güç kaynaklarından biri olarak gördüklerini söyledi.

Asya, Avrupa ve Orta Doğu’yu bağlayacak Bir Kuşak Bir Yol Projesi’ni, Türkiye açısından çok önemli fırsat gördüklerini belirten Uraloğlu, “Bu projenin orta koridorunun, bizim deyimimizle ‘Yeni İpek Yolu’ olması için ülke içinde doğu-batı ve kuzey-güney ekseninde eksik ulaşım bağlantılarını tamamlayacak projeleri bir bir hayata geçiriyoruz.” diye konuştu.

“İki Yeni Uluslararası Hattı Daha Hayata Geçirmeyi Hedefliyoruz”

Uraloğlu, Zengezur Koridoru ve Kalkınma Yolu projeleriyle iki yeni uluslararası hattı daha hayata geçirmeyi hedeflediklerini ifade ederek şöyle devam etti:

“Türkiye ile Azerbaycan arasında doğrudan demir yolu ve kara yolu ulaşımı sağlayacak Zengezur Koridoru bağlantısının hayata geçmesinin tüm Orta Koridor ülkeleri açısından önemli bir adım olacağına inanıyorum. Bu koridor kapsamında hayata geçecek Kars-Nahçıvan Demiryolu Projesi, tüm Avrupa’yı Nahçıvan üzerinden İran, Azerbaycan, Türkmenistan ve Pakistan’a bağlayacak.”

Kalkınma Yolu’nun, Basra’dan Türkiye sınırına uzanan kara ve demir yolu ulaştırma koridoru inşasına yönelik olduğunu aktaran Uraloğlu, şu değerlendirmede bulundu:

“Kalkınma Yolu Projesi özellikle Rusya-Ukrayna çatışmasının ardından Avrupa’nın yeni ortaklar aradığı dönemde ülkemizi, daha fazla bölgesel ilişkilerin merkezine yerleştirecek. Türkiye, Çin ve Hindistan gibi büyük ülkelerden Basra Körfezi’ne gelen her türlü emtianın, Faw Limanı ve Kalkınma Koridoru ile lojistik dağıtım merkezi olacak. Basra Körfezi’nde elleçlenen bir ürün buradan yüklendiğinde Türkiye üzerinden hiç aktarma yapmadan Avrupa’ya ulaşacak. Üstelik ileride Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerinde hayata geçirilecek demir yolu bağlantısıyla İstanbul Boğazı üzerinde Marmaray’a alternatif ikinci bir demir yolu hattımız olacak. Kalkınma Yolu projesi uluslararası güney-kuzey koridorları arasındaki Uzak Doğu, Güney Asya ve Orta Doğu’yu Avrupa’ya bağlayacak en kısa ve ekonomik yol olacak. Orta Koridor’a yeni bir soluk getirecek Kalkınma Yolu Projesi ile bölgemiz İpek Yolu’ndaki konumunu güçlendirecektir.”

Demir Yolu Ağı 14 Bin Kilometreye Yükseltildi

Uraloğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde demir yollarında yeni dönem başlattıklarını, demir yolu ağını 14 bin kilometreye yükselttiklerini söyledi.

Demir yolunun, hızlı ve konforlu seyahat isteyenlerin ilk adresine dönüştürüldüğünü belirten Bakan Uraloğlu, “Hızlı trenlerimizle konforlu, hızlı ve modern seyahat hizmetini doğrudan ve dolaylı 19 ilimize ve ülke nüfusumuzun yaklaşık yüzde 50’sine ulaştırdık.” dedi.

Uraloğlu, Ankara merkezli yüksek hızlı tren ağının oluşturulması hedefi kapsamında yaklaşık 3 bin 800 kilometrelik demir yolu hattında yapım çalışmalarının devam ettiğini bildirerek “Hedefimiz 2053’e kadar hızlı tren hizmeti alan il sayımızı 52’ye çıkartmak ve demir yolu hat uzunluğumuzu 28 bin 590 kilometreye yükseltmektir.” ifadesini kullandı.

Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep Hızlı Tren Hattı’nın, en önemli projelerden biri olduğuna işaret eden Uraloğlu, şu bilgileri verdi:

“Bu projemizde, en güçlü Avrupa finans kuruluşlarından alınan 1,5 milyar avroluk kredi yabancı yatırımcıların ülkemize duyduğu güvenin göstergesidir. 312,5 kilometre uzunluğundaki Mersin-Adana-Gaziantep Hızlı Tren Hattı projemizle Mersin-Adana arasındaki mevcut hattın altyapısını hızlı trene uyumlu hale getirerek ve ilave yeni hat yapımlarını tamamlayarak hem yolcu hem yük taşımacılığına elverişli, elektrikli ve sinyalli bir hızlı tren hattını hizmete alacağız.”

Bakan Uraloğlu, inşa edilecek 10 kilometrelik hatla, yapımında sona yaklaşılan Çukurova Havalimanı’na erişim sağlanacağını belirterek “Projemizin tamamlanmasıyla, Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep arası mevcutta 361 kilometre olan mesafeyi yük için yüksek standarda, yolcu treni için 200 kilometre hıza uygun olarak yeniden inşa ediyoruz. Yeni durumda yolu 312,5 kilometreye, 6 saat 23 dakika olan seyahat süresini ise 2 saat 15 dakikaya düşüreceğiz. Saatte 200 kilometre tasarım hızıyla bu hatta yılda ortalama 6,4 milyon yolcu ve yaklaşık 100 milyon ton yük taşımayı hedefliyoruz.” diye konuştu.

Hat kapsamında 2 gar, 19 istasyon, 86 kara yolu üst geçidi, 32 demir yolu köprüsü ve 17 tünel inşa edileceği bilgisini veren Uraloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şu anda 1720 personelle sürdürülen çalışmalarla Nurdağı-Başpınar kesimindeki toplam 34 bin 700 metre uzunluğundaki 6 tünelin kazı çalışmalarını tamamladık. İç kaplama çalışmalarına devam ediyoruz. Viyadük, menfez, köprü, alt ve üst geçitler gibi sanat yapılarının yapım çalışmalarına da aralıksız devam ediyoruz, yüzde 12 ilerleme kaydettik. Altyapı çalışmalarının yanında üstyapıya yönelik çalışmaları da eş zamanlı sürdürüyoruz. 1 milyon traversin 70 bininin üretimini bitirdik, 79 bin ton rayın 20 bin tonunu sahada stokladık. İnşallah en kısa zamanda bu hattı çalışır vaziyete alarak stratejik bir hizmeti daha tamamlayacağız.”

 “Artık Her Şehir Yüksek Hızlı Trenle Seyahat Etmek İstiyor”

Yüksek hızlı trenle yapılan seyahatin konfor ve güvenine alışıldığını belirten Uraloğlu, şunları kaydetti:

“Bu hatlarda bugüne kadar 78 milyon üstünde yolcu taşıdık. Artık her şehir yüksek hızlı trenle seyahat etmek istiyor. Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep Hattı’mızın açılışını gerçekleştirdiğimizde, ülkemizin bir prestij projesini daha başarıyla tamamlamanın hep beraber gururunu yaşayacağız. Ülkemiz adına çok büyük ve önemli bir projeyi daha hayalden gerçeğe dönüştüreceğiz. Bu hattımızın, güzergah üzerindeki tüm bölgenin kalkınması adına adeta lokomotif olacağına inanıyor, bölgeye ticaret ve turizm açısından büyük hareketlilik kazandıracağını öngörüyoruz.”

İnşaat Sektöründe Çalışan Sayısı Yüzde 12,6 Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı ücretli çalışan istatistiklerine göre, inşaat sektöründe çalışan sayısı ağustos ayında yıllık yüzde 12,6 arttı.

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı 2023 Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,4 arttı. Ücretli çalışan sayısı bir önceki yılın aynı ayında 14 milyon 786 bin 761 kişi iken, 2023 yılı Ağustos ayında 15 milyon 289 bin 258 kişi oldu. 

Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; 2023 Ağustos ayında ücretli çalışan sayısı yıllık olarak sanayi sektöründe yüzde 0,1 arttı, inşaat sektöründe yüzde 12,6 arttı ve ticaret-hizmet sektöründe yüzde 3,7 arttı. 

Ücretli Çalışan Sayısı Aylık Yüzde 0,1 Arttı 

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı 2023 Ağustos ayında bir önceki aya göre yüzde 0,1 arttı. 

Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; 2023 Ağustos ayında ücretli çalışanlar aylık olarak sanayi sektöründe yüzde 0,3 azaldı, inşaat sektöründe yüzde 0,3 arttı ve ticaret-hizmet sektöründe yüzde 0,2 arttı. 

Ücretli çalışanların sektörlere göre dağılımı, Ağustos 2023 

SektörÜcretli çalışan sayısıYıllık farkYıllık değişim (%)
Ağustos 2023Ağustos 2022
B-N Toplam (Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmetler)15 289 25814 786 761502 497 3,4
B-E-Sanayi5 084 4695 079 9884 481 0,1
B-Madencilik ve taş ocakçılığı146 425148 083-1 658 -1,1
C-İmalat4 734 1964 733 591605 0,0
D-Elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı137 514128 7408 774 6,8
E-Su temini; kanalizasyon, atık yönetimi ve iyileştirme faaliyetleri66 33469 574-3 240 -4,7
F-İnşaat1 740 3871 546 020194 367 12,6
G-N-Ticaret ve hizmetler8 464 4028 160 753303 649 3,7
G-Ticaret3 313 4403 253 51459 926 1,8
H-Ulaştırma ve depolama1 147 5471 088 39259 155 5,4
I-Konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetleri1 288 1881 220 56967 619 5,5
J-Bilgi ve iletişim286 839274 55812 281 4,5
K-Finans ve sigorta faaliyetleri207 928204 4873 441 1,7
L-Gayrimenkul faaliyetleri122 224113 5618 663 7,6
M-Mesleki, bilimsel ve teknik faaliyetler665 530646 19519 335 3,0
N-İdari ve destek hizmet faaliyetleri1 432 7061 359 47773 229 5,4

Eylül Ayında 102 Bin 656 Konut Satışı Yapıldı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2023 eylül ayına ilişkin konut satış istatistiklerini açıkladı. Buna göre, Türkiye genelinde toplam 102 bin 656 konut satıldı.

Türkiye genelinde konut satışları Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 9,5 azalarak 102 bin 656 oldu. Konut satışlarında İstanbul 15 bin 247 konut satışı ve yüzde 14,9 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul’u 9 bin 48 konut satışı ve %8,8 pay ile Ankara, 5 bin 476 konut satışı ve yüzde 5,3 pay ile İzmir izledi. Konut satış sayısının en az olduğu iller sırasıyla 47 konut ile Ardahan, 55 konut ile Hakkari ve 77 konut ile Bayburt oldu.

Konut satışları Ocak-Eylül döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 14,9 azalışla 900 bin 74 olarak gerçekleşti.

İpotekli Konut Satışları 8 Bin 446 Olarak Gerçekleşti

Türkiye genelinde ipotekli konut satışları Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 50,2 azalış göstererek 8 bin 446 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 8,2 olarak gerçekleşti. Ocak-Eylül döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 29,6 azalışla 160 bin 884 oldu.

Eylül ayındaki ipotekli satışların, bin 971’i; Ocak-Eylül dönemindeki ipotekli satışların ise 48 bin 865’i ilk el satış olarak gerçekleşti.

Diğer Satış Türleri Sonucunda 94 Bin 210 Konut El Değiştirdi

Türkiye genelinde diğer konut satışları Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2,3 azalarak 94 bin 210 oldu. Toplam konut satışları içinde diğer satışların payı yüzde 91,8 olarak gerçekleşti. Ocak-Eylül döneminde gerçekleşen diğer konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 10,8 azalışla 739 bin 190 oldu.

İlk El Konut Satış Sayısı 30 Bin 488 Olarak Gerçekleşti

Türkiye genelinde ilk el konut satış sayısı, Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 15,2 azalarak 30 bin 488 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk el konut satışının payı yüzde 29,7 oldu. İlk el konut satışları Ocak-Eylül döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 13,9 azalışla 268 bin 597 olarak gerçekleşti.

İkinci El Konut Satışlarında 72 Bin 168 Konut El Değiştirdi

Türkiye genelinde ikinci el konut satışları Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 6,8 azalış göstererek 72 bin 168 oldu. Toplam konut satışları içinde ikinci el konut satışının payı yüzde 70,3 oldu. İkinci el konut satışları Ocak-Eylül döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 15,2 azalışla 631 bin 477 olarak gerçekleşti.

Yabancılara Eylül Ayında 2 Bin 930 Konut Satışı Gerçekleşti

Yabancılara yapılan konut satışları Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 42,0 azalarak 2 bin 930 oldu. Eylül ayında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı yüzde 2,9 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında ilk sırayı bin 7 konut satışı ile Antalya aldı. Antalya’yı sırasıyla 978 konut satışı ile İstanbul ve 211 konut satışı ile Mersin izledi

Yabancılara yapılan konut satışları Ocak-Eylül döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 43,5 azalarak 28 bin 64 oldu.

Eylül ayında Rusya Federasyonu vatandaşları Türkiye’den 722 konut satın aldı. Rusya Federasyonu vatandaşlarını sırasıyla 327 konut ile İran, 191 konut ile Irak ve 148 konut ile Almanya vatandaşları izledi.

İnşaat Sektörü Destek İstiyor

Türkiye Müteahhitler Birliği, (TMB) yılın 9 ayına ilişkin İnşaat Sektörü Analiz Raporu’nu yayımladı. 

Ekonominin genelinde 200’ün üzerinde alt sektöre yarattığı talep ve istihdam gücüyle lokomotif rolü üstlenen inşaat sektörünün önde gelen kuruluşlarını temsil eden Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), ekonomi çevreleri ve sektör tarafından ilgiyle takip edilen İnşaat Sektörü Analizi Raporu’nun Ekim 2023 sayısını yayımladı. “Cumhuriyetin İkinci Yüzyılına Girerken Gündem; Ekonomik Sorunlar” başlıklı analizde, küresel ve ulusal ekonomi ile inşaat sektörüne ilişkin veriler değerlendirildi.

Kamu Müteahhitleri Darboğazda

İnşaat Sektörü Analizi Raporu’nun Ekim 2023 sayısında, deprem bölgesinde yeniden inşa amacıyla artan faaliyetlerle birlikte inşaat sektörünün, yılın ilk iki çeyrek döneminde sırasıyla yüzde 4,5 ve yüzde 6,2 oranlarında büyümesinin önemi belirtilse de; “Milli gelirden aldığı pay 2016 yılında yüzde 9’un üzerinde olan inşaat sektöründeki mevcut görünüm geçtiğimiz yılların çok gerisindedir. Konut dışı inşaat faaliyetlerinde ülke genelinde büyüme gözlemlenmemekte olup; kamuda tasarruf tedbirleri kapsamında gelecek yıl zorunlu haller dışında Yatırım Programına yeni proje alınmayacak olması, sektör için ileriye dönük büyük bir darboğaz yaratmıştır.”  tespitine yer verildi.

Fiyat Farkı, Tasfiye ve Süre Uzatımı Düzenlemelerine İhtiyaç Var

Sektörün yaşadığı girdi maliyetlerindeki büyük artışlar, kamu yatırımlarında ödenek yetersizliği, hakediş tahsilatlarındaki gecikmeler, krediye erişimde kısıtlar ve sektörde kalifiye işgücü bulunmaması sorunlarına dikkat çeken raporda, kamu projeleri üstlenmiş olan müteahhitlik firmalarının maliyetlerdeki artış nedeniyle fiyat farkı, tasfiye ve süre uzatımı konularında düzenleme ihtiyacının son derece arttığı vurgulandı, “Kamuda 2024 yılına ait yatırım programı hazırlıkları çerçevesinde projelerin önceliklendirilmesi kararının da tasfiye hakkı ile desteklenebileceği değerlendirilmektedir” denildi.

Finansmana Erişim Sorunu Arttı

Raporda, “Son dönemde benimsenen politika değişikliği ile faiz oranlarının yükselmesi, bankaların kredi verme iştahının da düşük seyretmesiyle finansmana erişim sorunu artmıştır. Bununla birlikte Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) Temmuz 2023 verilerine göre; sektörün toplam nakdi kredi hacmi önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 40 artarak 752,1 milyar TL olmuştur ve sektörde takipteki kredi oranı yüzde 3,3’tür. Sektörün kullandığı kredilerdeki artış, Temmuz 2021-2022 döneminde ise yüzde 60 dolayındaydı. Hızlı faiz artışları çerçevesinde ilerleyen dönemde sektör için kaynak temini sorunu daha fazla artacaktır” değerlendirmelerinde bulunuldu.

Kısa Vadede Konut Fiyatlarında Dengelenme Beklenmiyor

Makroekonomik gelişmelerin, konut fiyatlarında yakın zamanda dengelenme yaşanması beklentisini desteklemediği, Hükümetin bu konuda önlemler almaya hazırlandığının takip edildiğinin kaydedildiği raporda, “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki tarafından 11 Eylül 2023 tarihinde yapılan açıklamada, konut arzının artırılması, vatandaşın konuta erişiminin kolaylaştırılması ve kiraların düşmesi amacıyla Hazine arazilerinin imara açılacağı dile getirilmiştir. Bu adım olumlu olmakla birlikte etkilerinin bugünden yarına değil daha orta vadede konut arzına dönmesi söz konusu olabilecektir. Yaklaşan yerel seçimlerle birlikte özellikle ilk el satışların desteklenmesine yönelik bir konut kampanyası beklentisi de mevcuttur. Diğer taraftan ikinci konut alımında BDDK, kredi kullanım oranına sınırlama getirmiştir” denildi.

Dönüşüm Maliyetine Alternatif Çözüm Geliştirilmeli

Deprem bölgesindeki yeniden inşa çalışmalarının planlı ve denetimli biçimde yürütülmesinin büyük önem taşıdığı vurgulanan raporda, şu ifadelere yer verildi: “Ülke genelindeki yapıların depreme dayanıklı biçimde dönüşümden geçirilmesine duyulan ihtiyaç da büyüktür. Özellikle şehir merkezlerinde eski konut stokunun yenilenmesi sektör için fırsat sunmaktadır. Binaların dönüşüme girebilmesi için arsa payı sahiplerinin 2/3 olan onayının yüzde 51 oranına çekilmesinin sinyallerinin verilmiş olması, sürecin hızlandırılması açısından olumlu olurken; enflasyonist ortamda dönüşümün tüm maliyetinin vatandaşın sırtına yüklenmemesi için alternatif çözümler geliştirilmesi önemlidir.”

Türkiye Müteahhitler Birliği’nin 2023 yılının ilk 9 ayının değerlendirdiği raporda, inşaat sektörüne ilişkin özetle şu tespitlere de yer verildi:

”Türk inşaat sektörü, bu yılın ilk dokuz ayında yurt dışında 12,9 milyar ABD Doları tutarında 185 proje üstlenmiştir. Böylece sektörün ilk kez 1972 yılında Libya ile yurt dışı pazara açılmasından bu yana ulaştığı uluslararası proje portföyü büyüklüğü, 135 ülkede üstlenilen 11.837 projeyle toplam 486 milyar ABD Doları olmuştur.

Türk inşaat sektörü, faaliyet bölgesinde savaş kaynaklı olarak yaşadığı kaybı Körfez açılımıyla kapatmayı hedeflemektedir. Körfez ülkeleriyle son dönemde yeniden gelişmeye başlayan siyasi ilişkiler kapsamında Suudi Arabistan öne çıkmakta olup, söz konusu hedef doğrultusunda bu pazara yönelik olarak TMB koordinasyonunda çalışmalar gerçekleştirilmektedir. Geçmiş yıllarda sektör için geleneksel pazarlardan biri olan Suudi Arabistan, Türk yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinde 25,5 milyar ABD Doları tutarındaki 394 proje ile altıncı ülke konumunda yer almaktadır.

Geleneksel pazarlardan bir diğeri olan Irak’ın da önümüzdeki dönemde Türk müteahhitleri için yeni fırsatlar sunabileceği değerlendirilmektedir. Irak, 33,3 milyar ABD Dolarlık projeyle Orta Doğu’da birinci, dünyada üçüncü büyük pazar olarak öne çıkmaktadır. Türk müteahhitlik firmaları Irak’ta gündemde olan şehir alt yapısı iyileştirme ve yenileme ile konut projeleri, Kalkınma Yolu kapsamındaki kuzey-güney demiryolu ve otoyol projesinin yanı sıra hastane yapım ve işletme projeleri ile de yakından ilgilenmektedir. Ülkeye kısa süre içinde farklı alanlara yönelik iki ayrı müteahhitlik heyeti ziyareti daha düzenlenmesi gündemde yer almaktadır.

Son yıllarda inşaat sektöründe, gerek küresel gerek ulusal bazda yaşanan gelişmelerle beklenmedik biçimde artan girdi maliyetleri yükü öne çıkmaktadır. Salgının etkileri ve döviz kurundaki artışla birlikte 2021 yılında temel girdi maliyetlerinde yüzde 150 düzeyine varan fiyat artışları yaşandığı görülmüştür. Ardından ortaya çıkan Rusya-Ukrayna savaşıyla küresel çapta artan emtia kriziyle de 2022 yılında bu oranın yüzde 170’i aştığı izlenmiştir. Enerjiye ve ithalata bağımlı yapısı nedeniyle sorunun sürdüğü sektörde, öne çıkan girdilerdeki maliyet artışına Ocak ayları itibarıyla bakıldığında örneğin inşaat demirinde fiyat artışının 2022 yılında yüzde 104, 2023 yılında yüzde 41 ve döviz kurundaki hızlı artışa kadar Mayıs 2022 – Mayıs 2023 döneminde yüzde 7 olduğu izlenmiş; diğer taraftan 2022 ve 2023 Mayıs ayları itibarıyla hazır beton ve çimentoda fiyat artışlarının sırasıyla yüzde 134 ve yüzde 147 olduğu görülmüştür.

2023 yılının Ağustos ayına gelindiğinde, yılın en yüksek aylık satış adedi yakalanmış olsa da konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1,1 azalarak 122 bin 91’e gerilemiştir. Faiz oranlarındaki artışla birlikte ipotekli konut satışları Ağustos’ta yüzde 26,1 düşmüş, böylece toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 13,4 olarak gerçekleşmiştir. Kredilere erişimde sınırlamaların artmasının yanı sıra son aylarda mevduat faizlerinde yaşanan yükseliş de bu satışlar üzerinde baskı yaratmaktadır. Ekonomiye ve sektöre etkileri bakımından esasen incelenen ilk el konut satış sayısı da yüzde 9,5 azalmış, satışlar içindeki payı yüzde 28,9 olmuştur.

Bölgemizdeki gelişmelerin ağırlıklı etkisiyle yabancı talebindeki büyük artışın ardından yurt dışı yerleşiklerin Türkiye’den konut alımı azalarak sürmektedir. Ağustos’ta yabancılara yapılan konut satışları, yüzde 42 azalarak 3 bin 58 olmuştur. Deprem ve ardından seçim gündeminde oluşan belirsizlikle yurt dışı yerleşiklere satışlarda gerileme Mayıs ayında yüzde 50’ye yaklaşmıştır. Toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan satışların payı halihazırda yüzde 2,5’tir.”

Kentsel Dönüşüm Başkanlığı Kuruldu

Afet riski alanları ve riskli yapıların yer aldığı arsa ve araziler için kentsel dönüşüm uygulamalarının Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca gerçekleştirileceği Kentsel Dönüşüm Başkanlığı kuruldu.

“Bazı Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi”, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Buna göre daha önce Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bünyesinde yer alan Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğü kaldırılarak yerine Kentsel Dönüşüm Başkanlığı kuruldu.

Kentsel Dönüşüm Başkanlığı, afet riski altındaki alanlarla bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde kentsel dönüşüm uygulamalarını yürütecek.

Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’un gereği çalışmaları yapacak başkanlık, afet riski altındaki yapıların ve alanların dönüştürülmesine ilişkin mevzuatı hazırlayacak.

Başkanlığın merkez teşkilatı, Kentsel Dönüşüm Genel Müdürlüğü, Marmara Kentsel Dönüşüm Genel Müdürlüğü, Taşınmaz ve Kaynak Geliştirme Genel Müdürlüğü, Riskli Yapılar Dairesi Başkanlığı, İmar Planlama Dairesi Başkanlığı, Yapım ve Proje Dairesi Başkanlığı, İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı, Strateji ve Finansman Dairesi Başkanlığı, Personel ve Eğitim Dairesi Başkanlığı, Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı ve Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğinden oluşacak.

Başkanlık, görevleriyle ilgili konularda kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, özel sektör ve uluslararası kuruluşlarla işbirliği ve koordinasyonu sağlayabilecek.

Konut Kredi Hacmi 445 Milyar TL Oldu

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından açıklanan bültene göre, konut kredi hacmi, 445 milyar TL oldu.

BDDK’nin açıkladığı haftalık bülten verilerinde; sektörün kredi hacmi 6 Ekim itibarıyla 8 milyar 660 milyon lira azaldığı ve söz konusu dönemde toplam kredi hacmi 10 trilyon 687 milyar 341 milyon liradan 10 trilyon 678 milyar 681 milyon liraya gerilediği gözlendi.

Bankacılık sektöründe toplam mevduat ise bankalararası dahil geçen hafta 32 milyar 343 milyon lira arttı. Söz konusu haftada yüzde 0,2 yükselen bankacılık sektörü toplam mevduatı 13 trilyon 341 milyar 854 milyon lira oldu.

Tüketici kredilerinin tutarı 6 Ekim itibarıyla 4 milyar 434 milyon lira azalışla 1 trilyon 444 milyar 190 milyon liraya geriledi. Söz konusu kredilerin 445 milyar 435 milyon lirası konut, 87 milyar 760 milyon lirası taşıt ve 910 milyar 996 milyon lirası ihtiyaç kredilerinden oluştu.

Bu dönemde taksitli ticari kredilerin tutarı 3 milyar 815 milyon lira artarak 1 trilyon 242 milyar 798 milyon liraya yükseldi. Bankaların bireysel kredi kartı alacakları ise yüzde 0,4 azalışla 961 milyar 257 milyon liraya düştü. Bireysel kredi kartı alacaklarının 428 milyar 927 milyon lirası taksitli, 532 milyar 330 milyon lirası taksitsiz borçlardan oluştu.

Oğuzeli Sağlık Üssü Oluyor

Gaziantep’in en hızlı gelişen bölgesi Oğuzeli ilçesi sağlık üssü oluyor. Oğuzeli Belediyesi tarafından yapılan imar değişikliğiyle depremde zarar gören Oğuzeli Devlet Hastanesi’ne 6 bin metrekare alan eklenirken ikinci bir hastane yapımı için de 16 bin metre karelik yer imar onayından geçti. Her geçen gün nüfusu artan Oğuzeli ilçesi söz konusu projeler ile Gaziantep’in sağlık üssü olmaya aday.

Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde 6 Şubat’ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerde zarar gören Oğuzeli Devlet Hastanesi yeniden inşaa edilirken Oğuzeli Belediyesi tarafından ikinci bir hastane için de 16 bin metre karelik alana imar onayı verildi.

Devlet hastanesi arsasına 6 bin metre kare ilave yapıldı

Oğuzeli Belediyesi’nden yapılan açıklamada, depremde zarar gören Oğuzeli Devlet Hastanesi’nin yeniden inşaa edildiği ve yeni imar düzenlemesi yapılarak daha kapsamlı hale getirildiği bildirildi.

Oğuzeli Belediyesi’nden yapılan açıklamada, “Depremde zarar gören ve yeniden inşasına başlanan Oğuzeli Devlet Hastanesi’nin imar yönünden yetersiz olduğu için belediyemiz tarafından KAKS’ı artılarak ve Hmax-15.50 olarak imar tadilatı yapılmıştır. Ayrıca mevcut hastane alanına imar planında yaklaşık 6000 m2 daha ilave yapılarak hastane alanı genişletilmiştir” denildi.

Oğuzeli Belediyesi’nden dev sağlık projesi

Gaziantep’in en hızlı gelişim gösteren bölgesi olan Oğuzeli ilçesinin gelecekte sağlık alt yapısı sorunu yaşamaması için bugünden hazırlık yapıldığına dikkat çekilen açıklamada, ikinci bir hastane için 16 bin metre karelik alanın imar kapsamına alındığı vurgulandı.

Açıklamada, “Oğuzeli ilçemizin nüfusu hızlı bir artış göstermektedir. Dolayısıyla gelecekte ikinci bir hastane yerine ihtiyaç olacağından ilçemizin Yoğurtcu Tepesi civarında 16 bin metre karelik alanı imar planımıza işledik ve planımız onaylanmıştır” ifadeleri yer aldı.,

Başhekim Uzm. Dr. Özdemir: Belediye başkanımıza özellikle teşekkür ediyorum

Oğuzeli Devlet Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Sedat Özdemir, “Depremde zarar gören hastane binamızın yeniden inşasına başlanıldı. Depremden önce 50 yatak kapasite ile hizmet verdiğimiz hastanemiz Oğuzeli Belediye Başkanı Sayın Mehmet Sait Kılıç’ın girişimleri imarda yapılan düzenleme ile 72 yatak kapasitesine yükseltildi. Belediye başkanımıza özellikle teşekkür ediyorum. İnşaat süreci tamamlandıktan sonra en kısa sürede yeni hastane binamızda hastalarımıza hizmet vermeye başlayacağız” diye konuştu.

Akdeniz Sahil Yolu Projesi Devam Ediyor

Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, ’Akdeniz Sahil Yolu’ projesi çerçevesinde Melleç-Kaledran arasında devam yol yapım çalışmalarını yerinde inceledi.

Vali Pehlivan, Anamur ilçesinin Demirören Mahallesinde bulunan şantiye alanında yapılan toplantının ardından çalışmaları yerinde inceledi. İncelemenin ardından açıklamalarda bulunan Vali Pehlivan, “Geçtiğimiz yıl Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız Karayolları Genel Müdürlüğümüz tarafından Akdeniz Sahil Yolu projesi çerçevesinde ihalesi yapılan Melleç (Demirören)-Kaledran (Anıtlı), mahalleleri arasındaki güzergahı kapsayan karayolu inşaat alanında incelemeler yapmak üzere bugün Anamur ilçemize geldik. Biraz önce şantiyede Karayolları Bölge Müdürümüz, süreçle ilgili gelişmeleri ve gelinen son durumu paylaştı. Akdeniz Sahil Yolu projesi, sadece İlimizin ve bölgemizin değil, ülkemizin en büyük karayolu projelerinden birisidir. Mersin-Antalya arası yaklaşık 500 kilometre uzunluğunda bir güzergaha sahiptir. Bu yol güzergahının 264 kilometresi Mersin ilimiz sınırları içerisinde bulunuyor. Akdeniz Sahil Yolu projesiyle toplamda 28 tünel, 17 viyadük projesi bulunmaktadır. Bugüne kadar 28 tünelin 16’sı tamamlanmış durumdadır. 17 viyadüğün ise 8’i tamamlanmış ve vatandaşlarımızın hizmetine sunulmuş durumdadır. Bu güzergahta toplamda 203 kilometreye varan uzunlukta duble yol bitirilmiş ve vatandaşlarımızın hizmetine sunulmuştur” diye konuştu.

Dünyanın Gözü Beton 2023 Hazır Beton Kongresi’nde

 Kaliteli ve standartlara uygun hazır beton kullanımının yaygınlaşması ve sektörün dünya pazarında ilk sıralarda yer alması için önemli uğraşlar veren Türkiye Hazır Beton Birliği, 08 -11 Kasım tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenecek “Hazır Beton Fuarı ve Kongresi ”ile 30’un üzerinde ülkeden ziyaretçi ağırlayacak.

Türkiye Hazır Beton Birliğinin TG Expo organizatörlüğünde gerçekleştirdiği“BETON 2023 Hazır Beton Fuarı ve Kongresi”, hazır beton, çimento, agrega ve inşaat sektörlerini bir araya getirecek. BETON 2023 Hazır Beton Kongresi 8-10 Kasım 2023 tarihlerinde; Beton 2023 Hazır Beton, Çimento, Agrega, İnşaat Teknolojileri ve Ekipmanları Fuarı ise 8-11 Kasım 2023 tarihlerinde Yeşilköy’de İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşecek.

Hazır beton, çimento, agrega ve inşaat sektörlerinin bir araya geldiği, son teknolojilerin, yerli üretim projelerinin, sektöre yönelik son gelişmelerin ilk kez paylaşıldığı Fuar’da uluslararası anlaşmalar içinde B2B görüşmeler yer alacak. dünya çapında ve Türkiye’den önemli akademisyenlerin konuşmacı olarak yer aldığı “Hazır Beton Kongresi” ise, Cumhuriyet’in 100’üncü yılında sektörün 2024 vizyonunu dünyaya taşıyacak.

Hazır beton sektörü, 2022 yılı resmî verilerine göre 6 milyar doları aşan cirosu, 37 bini aşan istihdam hacmi ve yıllık 105 milyon metreküpü bulan üretimiyle Türkiye ekonomisi ve inşaat sektörü açısından çok önemli bir yere sahip. Türkiye’nin ve yakın coğrafyanın en önemli fuar ve kongresine ev sahipliği yapacak olan “BETON 2023” sektörün tüm paydaşlarını aynı çatı altında buluştururken, 30’un üzerinde ülkeden gelecek alım heyetleri ile dünyanın gözü de bu fuarda olacak.

Şubat ayında gerçekleşen ve 11 ilimizi etkileyen depremler sonrası, hazır beton sektöründe ki yeni teknolojilerin ve denetimlerin öne çıktığını söyleyen Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Başkanı Yavuz Işık, konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “THBB olarak ‘Her Güvenli Yapıda İmzamız Var sloganımızla 1988 yılından beri standartlara uygun ve sürdürülebilir hazır beton üretimini ülke genelinde yaygınlaştırmak ve sürekli geliştirmek için faaliyet gösteriyoruz. Kurulduğumuz yıllarda hazır beton Türkiye’de yaygın değildi ve birçok ilde ilkel yöntemlerle şantiyelerde elle dökülen beton kullanılmaktaydı. Otomasyon ile üretilen ve mühendislik ürünü olan hazır betonun zorunlu olması için büyük çaba sarf ettik. Bu konuda TSE standartlarının oluşmasına katkı sağladık. Güvenilir hazır betonun üretilmesi için inisiyatif alarak 1995 yılında Kalite Güvence Sistemini (KGS) kurduk. Tüm üyelerimizin bu sistem kapsamında denetlenmesini zorunlu tuttuk. 2001 yılında Türkiye genelinde uygulamaya başlayan Yapı Denetim Sistemi ile şantiyelerde hazır betonlardan numuneler alınarak ürün güvenliği sürekli kontrol edilmeye başlandı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 2018 yılında uygulamaya geçilen EBİS (Elektronik Beton İzleme Sistemi) ile beton numuneleri RFID etiketlerle dijital olarak izlenmeye başlandı. Sonuç olarak beton hem güvenilir hem de güvenilirliği çok sıkı şekilde denetlenen bir malzemedir”.

HER YIL EN AZ 300 BİN KONUT YENİDEN DÖNÜŞTÜRÜLMELİ

Özellikle ticaretin, sanayinin ve önemli üst ve altyapıların olduğu büyükşehirlerde yaşanan büyük depremlerin ülke ekonomisine etkilerinin değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen THBB Başkanı Yavuz Işık, Türkiye’de her yıl en az 300 bin konutun yeniden dönüştürülmesi gerektiğinin altını çizdi. Kentsel dönüşümün hızını azaltan sorunların çözülmesi gerektiğini vurgulayan THBB Başkanı Yavuz Işık; “Bu sorunların çözülmesi ile vatandaşların güvenli ve konforlu yaşam alanlarına kavuşması sağlanabilecektir. Bu nedenle, T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı her yıl 300 bin konutu yenileyerek 20 yılda riskli 6,7 milyon konutun yenilenmesini hedefliyor. Konutların dönüştürülebilmesi için süreçte yer alacak bütün paydaşlar aktif rol almalıdır” şeklinde konuştu.

Depremden etkilenen bölgelerde milyar dolarla ifade edebileceğimiz bir yıkımın meydana geldiğini belirten Yavuz Işık,: “Hazır beton sektörü, geçen yıl 6 milyar doları aşan ciro, 37 bini aşan istihdam ve yıllık 105 milyon metreküp üretime ulaştı. Hazır beton sektörünün toplam kapasitesi 200 milyon metreküptür ve kapasitemiz deprem bölgemiz için gayet yeterlidir. Öncelikli olarak standartlara uygun, kaliteli beton ve çeliğin seçilmesi ve uygulamanın çok iyi yapılması gerekiyor.”dedi.

İstanbul Fuar Merkezi’nde toplam 15.708 metrekarelik alanda düzenlenecek; Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO), Beton Sürdürülebilirlik Konseyi (CSC), Ankara Sanayi Odası (ASO), İstanbul Sanayi Odası (İSO), Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK), Türkiye Deprem Vakfı (TDV), Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD), Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES), Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), İnşaat Mühendisleri Odası (İMO), Yapı Denetim & Deprem Mühendisliği Derneği ve Yapı Ürünleri Üreticileri Federasyonu (YÜF) tarafından desteklenen “BETON 2023 Hazır Beton Fuarı ve Kongresi” 100’ün üzerinde katılımcısı ile 3.000’i yabancı (Avrupa, Asya, Afrika ve Orta Doğu’dan) olmak üzere toplamda 12.000’den fazla sektör profesyonelini ağırlayacak.

Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları Fuarı’na 126 Ülkeden 34 Bine Yakın Ziyaretçi Geldi

Bu yıl 1.264 markanın katılımıyla 33.’sü düzenlenen Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları Farı Zuchex’te 2 milyar dolarlık ticaret gerçekleşti. 126 farklı ülkeden iş insanlarını ağırlayan fuarı 7.267’si yabancı toplam 33.778 profesyonel ziyaret etti. Yurt dışından en çok ziyaretçinin geldiği ülkeler ise sırasıyla İran, Rusya Federasyonu, Makedonya, Suudi Arabistan, Mısır, Irak, Almanya, Lübnan, Azerbaycan ve İtalya oldu.

Tarsus Türkiye tarafından T.C. Ticaret Bakanlığı, ZÜCDER (Züccaciyeciler Derneği) ve KOSGEB destekleriyle Tüyap Beylikdüzü’nde gerçekleştirilen Zuchex 2023, yine beklentilerin ötesinde bir fuar oldu. Ev ve mutfak eşyalarına dair sezonun en yeni koleksiyonlarını, trend tasarımlarını ve inovatif yeniliklerini bir arada sergilendiği buluşmayı, yurt içi ve yurt dışından çoğunluğu doğrudan satın almacı 34 bine yakın profesyonel takip etti. Fuar, bu yıl ilk kez ZuchXTalks etkinliğine de ev sahipliği yaptı. E-Ticaret ve E-İhracat temalı organizasyonda, her biri alanının uzmanı 40 konuşmacı, ev ve mutfak eşyaları sektörüne yönelik dijital dönüşümün püf noktalarını anlattı. 

Aytemur; “Yurt dışı satın almacı programımız meyvelerini vermeye devam ediyor”

Sektörel ticarete 2 milyar dolarlık bir katkı sağladığı tahmin edilen Zuchex 2023’ün üstüne düşen görevi başarıyla yerine getirdiğini ifade eden Tarsus Türkiye Genel Müdürü Zekeriya Aytemur, “Yurt dışı satın almacı programımızın da başarısı sayesinde, 126 farklı ülkeden 7 binden fazla iş insanı fuarımızı ziyaret etti. Bu anlamda Zuchex 2023’ün sektör ihracatına ve ülke ekonomisine doğrudan katkısı oldu. Özellikle son dönemde global ekonomide yaşanan durağınlık ve küçülme karşısında, fuarın ticaret performansı, katılımcı markalarımızı küresel rekabette bir adım daha öne taşıdı” dedi. 

Sırada “HOST” buluşmaları var!

Zuchex 2023’ü geride bırakan Türkiye Ev ve Mutfak Eşyaları endüstrisinin sonraki ilk durağı,  9 – 11 Kasım 2023 tarihlerinde Tiran’da gerçekleşek HOST The Balkans Housewares Sourcing Türkiye fuarı olacak. Arnavutluk, Bosna Hersek, Bulgaristan, Hırvatistan, Karadağ, Kosova, Kuzey Makedonya, Romanya, Sırbistan, Slovenya ve Yunanistan gibi Balkan ülkelerinden binlerce satın almacı, 150’den fazla Türk markası ile bu fuarda bir araya gelecek. Ardından Şubat ayında, bölgesinin en etkili uluslararası ticaret fuarları olan HOST Istanbul 2024 düzenlenecek.

Uluslararası Zuchex’in 2024 buluşması 19 – 22 Eylül tarihlerinde yine Tüyap Beylikdüzü Fuar ve Kongre Merkezi’nde yapılacak. 

Nef, Yeni Yurt Projesine Start Verdi

Nef Yönetim Kurulu Başkanı Erden Timur, ‘’İstanbul gibi bir metropolde geri dönüşüm süresi konutta 21 ila 33 yıl aralığında seyrederken, bu projede ortalama 11,6 yılda geri dönüşüm söz konusu.’’ dedi.

Nef, yeni yurt projesi Novu Academic Residences Haliç’e start verdi.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, İstanbul’un en yoğun öğrenci nüfusuna sahip bölgesinde geliştirilen proje, üniversite öğrencilerine konforlu bir barınma imkanı sunarken yatırımcılara da kira getirisi ve ek gelir fırsatı sunuyor.

Üniversite öğrencileri için tasarlanan modern ve konforlu bir yaşam konseptine sahip Novu, İstanbul’da gençlerin yaşam deneyimini kökten değiştiriyor. İlki 2016 yılında Merter’de hayata geçirilen Novu, yüzde 100 doluluk oranıyla dikkat çekiyor.

Türkiye’nin en büyük öğrenci nüfusuna sahip şehri İstanbul’da 2024 yılında tamamlanacak Novu Academic Residences Haliç, öğrencilere özel bir yaşam alanı sunarken, yatırımcılar için de dikkat çeken fırsatlar barındırıyor.

Proje, yaklaşık 600 öğrencinin barınma ihtiyacını karşılamayı hedeflerken, yatırımcıya da aylık minimum 19 bin TL kira geliri sunma potansiyeli taşıyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Nef Yönetim Kurulu Başkanı Erden Timur, Novu’nun gençlerin hayat standardını yükseltme hedefiyle hayata geçirildiğini belirtti.

Novu Academic Residences Haliç’in gençlerin yaşam kalitesini yükseltmek ve yatırımcılara kârlı bir fırsat sunmak amacıyla tasarlandığını kaydeden Timur, şu ifadeleri kullandı:

‘’İstanbul’da 1,5 milyon civarında üniversite öğrencisi bulunuyor. Kamu ve özel yurtları topladığınızda ancak 130 bin öğrencinin barınma sağlayacağı çerçevede bir imkan söz konusu. Biz bu barınma sorununu çok önce gördüğümüz için daha önce Merter’de ilk Novu projemizle öğrencilerimize önemli ölçüde hizmet vermeye başlamıştık. Şimdi ikinci Novu projemizle, yine bu barınma sorununa çözüm sağlarken, gelirini enflasyona karşı korumak isteyen yatırımcılara da kira getirili bir yatırım fırsatı sunuyoruz. İstanbul gibi bir metropolde geri dönüşüm süresi konutta 21 ila 33 yıl aralığında seyrederken, bu projede ortalama 11,6 yılda geri dönüşüm söz konusu.’’

Kaynak: AA

“Yazgan Tasarım’ın 20 Yılı” Sergisi Ankara’dan Sonra İstanbul’a Taşınacak!

Yazgan Tasarım Mimarlık, kuruluşunun 20. senesinde, mimarlık disiplinine teorik ve pratik yaklaşımlarını, seçili projeleri, görselleri ve maketleriyle aktaracağı bir sergi düzenliyor. “Mimarlığın Etkisinden Mimarlığın Bilgisine: Yazgan Tasarım’ın 20 Yılı” sergisi, 19 Ekim – 2 Kasım tarihleri arasında Ankara CerModern’de, 9 – 23 Kasım tarihleri arasında ise İstanbul Tophane-i Amire Tek Kubbe Salonu’nda izleyicilerle buluşacak.

Yazgan Tasarım, mimarlık pratiğindeki 20. yılını önce Ankara CerModern’de, ardından da İstanbul Tophane-i Amire Tek Kubbe Salonu’nda izleyicilerle buluşacak olan bir sergiyle kutluyor. “Mimarlığın Etkisinden Mimarlığın Bilgisine: Yazgan Tasarım’ın 20 Yılı” başlığını taşıyacak olan sergi, Yazgan Tasarım Mimarlık’ın mimarlık disiplinine teorik ve pratik yaklaşımlarını, seçili projeleri, görselleri ve maketleriyle aktaracak. 

Geçen 20 yıl içinde Yazgan Tasarım toplam 31 ülkede proje hizmeti veren uluslararası bir mimarlık ofisine dönüştü. Yazgan tarafından tasarlanan toplam 9.000.000 m2 büyüklüğündeki100 proje inşa edilerek hayata geçti. Yazgan, proje üretimleri için geliştirdiği “Esnek Sistem Tasarımı” yaklaşımıyla gerçekleştirdiği bilgi bazlı, doğayla bütünleşik tasarımları ve mimari araştırmalarını sürdürüyor.

Yaratıcılığın parçanın kendisini değil, parçaları bir arada tutan ilişkileri tasarlamak olduğuna inanan Yazgan Tasarım Mimarlık kurucuları Begüm ve Kerem Yazgan akademide uzun yıllar yaptıkları araştırmalarla elde ettikleri teorik altyapıyı mesleki pratikle birleştirerek geliştirdikleri “Esnek Sistem Tasarımı” anlayışını ve bu yaklaşımla biçimlendirdikleri projelerini “Mimarlığın Etkisinden Mimarlığın Bilgisine: Yazgan Tasarım’ın 20 Yılı” başlıklı sergide bir araya getirecek. 

Teori ile pratiği birleştiren bütüncül ve bilgi bazlı mimari üretim anlayışıyla hareket eden Yazgan, projelerinde tasarım eylemlerini, tasarımı etkileyen aktörleri, parçaları ve bunların ilişki biçimini tanımlayarak esnek bir sistem yaratmaya çalışıyor. Yazgan Tasarım üretimlerinin arka planındaki, mimarlığı günümüz bilgi çağıyla ilişkilendirmeye yönelik ileri ve bütünleştirici bir yaklaşım olan ve mimarlığı üretmeye yönelik tüm verilerin sentezlenmesine dayanan “Smart Project” yaklaşımını da sergide tartışmaya açacak.  

Alumen, Anıl Zemin, Ardıç Cam, Grohe-Lixil, Heper, Jotun, Kalebodur, Kasso, Nurus, Şişecam ve Vitra firmalarının desteğiyle gerçekleştirilen “Mimarlığın Etkisinden Mimarlığın Bilgisine: Yazgan Tasarım’ın 20 Yılı” sergisi, 19 Ekim-2 Kasım tarihleri arasında Ankara CerModern’de, 9 -23 Kasım tarihleri arasında ise İstanbul Tophane-i Amire Tek Kubbe Salonu’nda izleyicilerle buluşacak.

MHR GYO Halka Arz Gelirinde Kentsel Dönüşüm Projelerine Odaklanacak

Maher Yatırım Holding bünyesinde bulunan Quick Sigorta ve Corpus Sigorta’nın iştiraki MHR Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO), Yapı Kredi Yatırım aracılığıyla ‘Borsadan Satış’ yöntemiyle halka arz ediliyor.

Halka arzda, MHR GYO’nun çıkarılmış sermayesinin 620 milyon TL’den 827 milyon TL’ye yükseltilmesi nedeniyle oluşan 207 milyon TL nominal değerli hisse, 4,30 TL’den satışa sunulurken, halka açıklık oranı yüzde 25 olacak.

Dünya Gazetesi’nden Hamide Hangül’ün haberine göre; MHR GYO, halka arz gelirinin tamamını gayrimenkul portföyünün genişletilmesi amacıyla yeni gayrimenkul alımı, kat karşılığı ve hasılat payı karşılığı projelerinin geliştirilmesi ve kentsel dönüşüm projelerinin finansmanında kullanacak. Ayrıca, kentsel dönüşümde firma bazlı olası sıkıntıların bertarafı için bina tamamlama sigortasında kullanılması planlanıyor. Halka arz çalışmalarına 2023 yılı başlarında yoğunlaşan firma, SPK’dan 5 Ekim 2023’te onay aldı.

30 gün fiyat garantisi

Maher Yatırım Holding AŞ Yönetim Kurulu Üyesi Gökay Erdemoğlu, düzenlenen basın toplantısında, MHR GYO’nun, eşit dağılım yapılarak halka arz edileceğini belirterek, “Oradaki hedeflerimiz, kitle, bireysel küçük yatırımcılar. Tabana yayılmasını istiyoruz yatırımın. Arz ettiğimiz rakamın yüzde 100’ü sermayeye eklenecek.

Firmamızın hiçbir borcu bulunmuyor ve hiçbir ortak satış da olmayacak. Şu anki arzda da olmayacak. Bundan sonra bir yıl boyunca da olmayacağını taahhüt ediyoruz. 30 gün de fiyat istikrar garantisi veriyoruz” açıklamasında bulundu.

“MB’den izni bekliyoruz”

Halka arz sonrasında hedeflerinin kısa vadede ilk 20, orta ve uzun vadede ilk 10 firma arasında girmek olduğunu belirten Erdemoğlu, “Burada bizim sigorta ve finansın da katkısının kaldıraç etkisi olacağına inanıyoruz. Amacımız 360 derece finansın etrafında dönmek. Yine bir şirketimiz var. Merkez Bankası’ndan faaliyet izni beklediğimiz. O da ödeme yöntemi ve elektronik para şirketi. Şu anki vizyonumuz bu yönde ilerliyor” diye konuştu.

Büyüme odaklarına yönelik bir soru üzerine Erdemoğlu, “İlk odağımız kentsel dönüşüm. Çünkü Türkiye’de bir deprem gerçeği var. O nedenle ciddi bir kentsel dönüşüm olacağına inanıyoruz. Bu konuda da yurt dışından, özellikle EBRD, Dünya Bankası gibi kuruluşlardan milyarlarca dolarlık krediler geleceğine inanıyoruz” diye konuştu.

“Ataşehir’de binlerce konutluk projelere talibiz”

Kentsel dönüşümde İstanbul’a odaklandıklarını söyleyen Erdemoğlu, lokasyonları Ataşehir, ardından Yeni Sahra olarak açıkladı. Erdemoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ataşehir her geçen gün cazibe merkezi oluyor. İnanılmaz potansiyel var orada.

İmzalanacak projelerimiz var. Orada amacımız ada bazında yapmak, binlerce konutluk projelere talibiz” diye konuştu. GYO’ların proje geliştirdiğinin altını çizen Erdemoğlu, şöyle devam etti: “Biz müteahhit değiliz ve müteahhit de olmak istemiyoruz. GYO’lar proje geliştiriyor ve finanse ediyorlar. Biz orada kendi alanında başarılı, düzgün işler yapmış, müteahhit firmalarımızla beraber ilerlemek istiyoruz” diye konuştu.

Piyasa değeri 2.88 milyar TL

Ofis ve ticari gayrimenkulde faaliyet gösteren MHR GYO’nun portföyünde İstanbul Ataşehir’deki Quick Tower projesi ile Ankara Çankaya’daki Maidan İş ve Yaşam Merkezi’ndeki 3 bağımsız bölüm yer alıyor. Leed Platinum sertifikasına sahip sayılı ofis binalarından olan Quick Tower ve Maidan İş ve Yaşam Merkezi’nin kira gelirleri, doğrusal yöntemle gelir tablosuna aktarılıyor.

TSKB Gayrimenkul Değerleme A.Ş. tarafından hazırlanan raporlara göre, 30 Haziran 2023 tarihi itibariyle MHR GYO portföyünün toplam piyasa değeri 2 milyar 880 milyon 980 bin TL (KDV Hariç) olarak hesaplanırken, raporda Quick Tower’ın piyasa değeri 2 milyar 856 milyon 245 bin TL (KDV Hariç), Maidan İş ve Yaşam Merkezi’n de yer alan 3 bağımsız bölümün piyasa değeri ise 24 milyon 735 bin TL (KDV Hariç) olarak belirtildi.

Bingöl Devlet Hastanesi ve Halk Kütüphanesi Projelerinde Çalışmalar Hızla Devam Ediyor

Bingöl Valisi Ahmet Hamdi Usta, inşaat çalışmaları devam eden 500 yataklı devlet hastanesi ve halk kütüphanesi projelerini yerinde inceledi.

Vali Ahmet Hamdi Usta, ilk olarak 500 yataklı devlet hastanesi inşaat alanında incelemelerde bulundu. Burada yetkililerden bilgi alan Vali Usta ardından Bingöl 100. Yıl İl Halk Kütüphanesi’ne geçti. Burada yetkililerde bir araya gelen Usta, çalışmalarla ilgili açıklamalarda bulundu.

Yeni hastanenin ilin sağlık altyapısına önemli katkılar sağlayacağını belirten Vali Usta, “Yeni hastanemizin tamamlanmasıyla birlikte ilde sağlık hizmetleri daha etkili bir şekilde sunulacak. Hastanenin modern altyapısıyla birlikte vatandaşlarımız daha kaliteli sağlık hizmetine erişebilecektir” dedi.

Anakent Otopark ve Meydan Projesinin Yüzde 30’u Tamamlandı

Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, Anakent Otopark ve Meydan projesinde yüzde 30 ilerleme kaydedildiğini açıkladı.

Samsun Büyükşehir Belediyesi kentteki otopark sayısını ve yaşam alanlarını artırma hedefi doğrultusunda yatırımlarını sürdürüyor. Bankalar Caddesi ile Kuyumcular Çarşısı arasında bulunan Anakent İş Merkezi’nin yıkılmasının ardından otopark ve meydan projesinin startını veren Büyükşehir Belediyesi, çalışmalarına aralıksız devam ediyor. 

Yüzde 30 fiziki gerçekleşmeye ulaşan ‘Anakent Otopark ve Meydan Projesi’ 3 katlı 222 araçlık otopark, meydan ve kafeden oluşuyor. Kent estetiğinin ön planda tutulduğu projenin 2024 yılında tamamlanarak hizmete açılması planlanıyor. 

Projenin yüzde 30’u tamamlandı İnşaat çalışmalarını yerinde inceleyerek bilgi alan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, “Anakent İş Merkezi diye bilinen yüksek katlı binayı yıkarak yerine çok modern konvansiyonel otopark yapıyoruz. Üst bölüm ise meydan ve kafe olacak. Şehrin kalbi olarak ifade edebileceğimiz noktalardan biri olan bu bölgeye uygun olmayan bir kütleyi kaldırdık ve sonrasında ihtiyacı karşılayacak bir proje uyguladık. Projenin yüzde 30’u tamamlandı. Bölgedeki otopark sorununu çözecek ve insanlarımızın buluşma noktası olacak projemiz hızla ilerliyor. Projenin tamamlanmasıyla birlikte bölgede yeni bir çekim merkezi oluşacak. Kentimiz için muhteşem bir projeyi hayata geçiriyoruz” diye konuştu.

Novada Outlet Muğla Projesi 2024’te Hizmete Girecek

Ramada Otel’in de içinde bulunduğu Novada Outlet Muğla projesi, 600 milyon avroluk yatırımla 2024 yılının üçüncü çeyreğinde hizmete açılacak.

Alışveriş, kültür-sanat ve eğlenceyi tek çatı altında sunan Novada AVM, içinde Ramada Otelin de bulunduğu Novada Outlet Muğla projesini 2024 yılının üçüncü çeyreğinde ziyaretçileriyle buluşturacak. Aksoy Grup tarafından Muğla Yatağan’da inşaat çalışmaları devam eden ve bölgenin cazibe merkezi olmaya hazırlanan Novada Outlet Muğla Alışveriş Merkezi ve Otel projesinin yatırım maliyeti yaklaşık 600 milyon TL. olacak. 

Novada Outlet Muğla, Otel ve Alışveriş Merkezi projesi, avm ve rezidans yatırımlarıyla tanınan ve isim hakkı sahibi olan Turkmall’un yanı sıra; konsept geliştirme ve kiralama süreçlerinde MallMark, inşaat sürecinde ise projenin yatırım şirketi olan Aksoy Grup işbirliğiyle hayata geçirilecek. 

Novada Outlet Muğla Yatırımcısı Ali Aksoy, bölgenin nitelikli ve ulaşılabilir marka ihtiyacının yanı sıra, sosyalleşme ve buluşma noktası eksikliğinin de tespit edilerek yatırımlarının gerçekleştirildiğini aktardı. Novada Outlet Muğla’nın her yaş ve statüdeki ziyaretçinin yeni rotası olacağını söyleyen Aksoy, özellikle seyahat halindeki ziyaretçilerin vazgeçilmez mola noktası haline geleceklerini söyledi. 

Turkmall Yönetim Kurulu Başkanı Levent Eyüboğlu da, Novada zincirinin istikrarlı büyümesini sürdürdüğünü kaydederek, “Özellikle yol üstü outletlerinde en tanınan ve en başarılı markalar arasında yer alan Novada, yeni yatırımlarla kalitesini Türkiye’nin farklı noktalarına taşımaya devam edecek” dedi.   

Hem AVM Hem de Otel Yatırımı

Novada Outlet Muğla’nın sunduğu alışveriş olanakları ve sosyal imkanlarıyla bölgenin yeni çekim merkezi olacağını vurgulayan Yatırımcı Temsilcisi Beste Demir, “Novada Outlet Muğla Alışveriş Merkezi’nin toplam kiralanabilir alanı 15 bin metrekare, açık eğlence alanı 4 bin metrekare olacak. Mevcut konsept ve marka yerleşimi 60 mağaza olacak şekilde tasarlandı. 800 araç kapasiteli otoparkıyla tek katlı bir AVM olarak ziyaretçileriyle buluşacak. Proje bünyesinde yer alan 180 yatak kapasiteli Ramada Otel ile inşaatı tamamlanacak olan projenin yaklaşık maliyeti 600 milyon TL. olacak. Dünyanın en büyük otel zincirlerinden Ramada Hotel, 180 yatak kapasitesiyle Novada Alışveriş Merkezi’nin yanında konumlanacak. Modern mimarisi ve dünya çapındaki hizmet anlayışı ile bölgenin en güçlü otellerinden biri olacak” diye konuştu.  

2024 Sonbaharında Kapılarını Açacak 

Projenin inşaatına geçtiğimiz ağustos ayında başladıklarını kaydeden Beste Demir sözlerine şöyle devam etti: 

“2024 yılının üçüncü çeyreğinde alışveriş merkezimizi faaliyete geçireceğiz. 2024’ün son çeyreğinde ise Ramada Otel ve eğlence merkezi projesinin faaliyete başlamasını planlıyoruz. Alışveriş merkezimizin kiralamaları yaklaşık yüzde 70 seviyesine ulaştı. Nisan 2024’te mağaza teslimlerinin yapılmasını öngörüyoruz. Projenin konsept geliştirme ve kiralama senaryosunu yeni nesil yol üstü avm konsepti üzerine inşa edildi. Eğlence kültür sanat alışveriş gastronomi festival gibi tematik alan organizasyonu ve marka karması hem bölge halkının hem de yol üzeri ziyaretçilerinin ihtiyaçlarını karşılamalarına yönelik kurgulandı. Marka karması kadın, erkek, çocuk giyim, ev tekstil, ayakkabı ve aksesuar markaları yakın bölge yerleşim alanları ile karayolu güzergahını kullanacak yazlıkçı, tatil müşterisi hedef kitlesi gözetilerek oluşturuldu. Bölgenin özellikle karayolu hattında yeme – içme alışkanlıkları göz önünde bulundurularak; yerel mutfağın yanı sıra dünya mutfağı ve lezzet deneyimi yaşatılacak cafe – restoranlar kategorisinin güçlü oyuncuları gelen ziyaretçilere hitap edecek şekilde konumlandırıldı”

Konumuyla da Dikkat Çekiyor

Novada Outlet Muğla’nın, Yatağan, Milas, Çine, Kavaklıdere ve Muğla merkeze hitap edecek özel bir noktada yer aldığını dile getiren Demir, “7’den 70’e ziyaretçilerimizi ağırlayacağımız Novada Outlet Muğla, karayolu yoğunluğundan pay alabilecek ulaşılabilirlikte. Anayola 500 metre cephesi bulunan Novada Outlet Muğla, İstanbul, Bursa, İzmir’den Marmaris, Datça, Göcek, Fethiye, Antalya, Kaş’a, Ankara, Afyon, Denizli’den Bodrum’a giden ana yol üzerinde bulunuyor. Yatağan konumlu Novada, Muğla Merkeze 17 km., Milas merkeze 46 km., Çine merkeze 30 km., Marmaris merkeze 86 km. mesafede yer alıyor” ifadelerini kullandı.

Vera Konsept GYO Halka Arz Oluyor

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Vera Konsept Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı’nın (GYO) halka arzını onayladığını açıkladı.

Yayımlanan SPK bültenine göre halka arz sermaye artırım yöntemiyle yapılacak. 55 milyon lira nominal tutarda hisse, hisse başına 15,78 liradan halka arz edilecek.

Hisselerin tamamının satılması halinde halka açıklık oranı yüzde 26,8, halka arz büyüklüğü 867,9 milyon lira, yaklaşık 31,3 milyon dolar olacak.

Halka arzdan elde edilecek gelirin yüzde 25’e kadar olan bölümüyle mevcut konut ve AVM projesinin finansmanı, yüzde 45’ine kadar olan bölümüyle Gölbaşı arsasında planlanan otel projesinin finansmanı, yüzde 45’e kadar olan bölümüyle yeni arsa alımı veya projelerin finansmanı sağlanacak. 

Günsan elektrik 2 Yılda 20 Milyon Avroluk Yatırım Yapacak


2024 yılında Marmara Bölgesi’nde üretim tesisi kuracak olan Günsan Elektrik, 2 yıl içerisinde toplam 20 milyon avroluk yatırım yapacak.

Anahtar ve priz sektörüne faaliyet gösteren ve Bulgaristan, Romanya ve Yunanistan başta olmak üzere 50’den fazla ülkeyi ürünleri ile buluşturan Günsan Elektrik, yeni yatırımlarına hız verdi.

Dünya Gazetesi’nden Hamide Hangül’ün haberine göre; Bu kapsamda çevre dostu teknolojiler ve sürdürülebilir işletme uygulamaları ile donatacağı yeni üretim tesisini 2024 yılında faaliyete geçirecek olan Günsan Elektrik, üretim kapasitesini yüzde yüz oranında artırmayı ve yeni ürün gamının yüzde 15’ini akıllı ürünlerden oluşturmayı hedefliyor.

EMEA bölgesinin anahtar priz merkezi olacağız

En büyük hedeflerinin anahtar ve priz sektöründeki öncü konumlarını sürdürmek ve daha da ileriye taşımak olduğunu belirten Günsan Elektrik Genel Müdürü Erhan Kaya, “Günsan Elektrik olarak her koşulda üretmek ve çalışmak bizim başarı sırrımız.

Bunu yaparken de her zaman tüketici ihtiyaçlarını, son trendleri ve son teknolojiyi odağımıza alıyoruz. Bu vizyon çerçevesinde önümüzdeki iki yıl içerisinde 20 milyon euro’luk bir yatırım planımız bulunuyor. 2024 yılında Marmara Bölgesinde faaliyete geçireceğimiz yeni fabrikamız ile üretim kapasitemizi iki katına, çalışan sayımızı ise 520’ye çıkararak, sektörde verimliliğin zirvesine çıkmayı hedefliyoruz.” dedi.

Yeni yatırımlarının yanı sıra sürdürülebilirliğe verdikleri öneme de dikkat çeken Kaya, “Yeni tesisimizi yeşil teknolojilerle donatıyoruz. Bu sayede hem enerji verimliliğini artırıp karbon ayak izimizi azaltmayı, hem de su yönetiminde sürdürülebilirliği geliştirmeyi planlıyoruz. Ayrıca yeni üretim tesisimizin, EMEA bölgesinde anahtar-priz üretim merkezi olma hedefimize büyük katkıda bulunacağına inanıyoruz.” diye konuştu.

Yaşamı kolaylaştırıyoruz

Yeni yatırımlarla birlikte şirketin yenilenme vizyonu hakkında açıklamalarda bulunan Günsan Elektrik Pazarlama Direktörü Burcu Mungan ise şunları söyledi: “Değişen tüketici trend leriyle birlikte tasarımlarımızda sadece estetiği değil, işlevselliği de ön plana çıkarıyor, teknolojinin sunduğu tüm olanakları kullanarak ürün yelpazemizi genişletiyoruz.

Farklı yaşam alanlarına uyum sağlayabilen, güvenli ve estetik elektrik ürünleri üreterek kullanıcılarımızın yaşamlarını kolaylaştırmak için çalışıyoruz. Yaptığımız son araştırmada, tüketiciler ürünlerini genellikle ihtiyaç duydukları zaman değiştiriyorlar ve bu seçimlerinde en çok elektrikçi tavsiyelerini dikkate alıyorlar.

Bu bilinçle, iş birliği yaptığımız elektrikçi sayımızı 4 katına çıkardık. Ayrıca en büyük 4 pazaryerinde ve kendi e-ticaret sitemizde kullanıcı deneyimini iyileştirerek online alışverişteki oranımızı artırdık” dedi.. Yenilenme sürecinin bir parçası olarak kurumsal kimliklerini de yenilediklerini söyleyen Mungan, “Kurumsal rengimizi, logomuzu ve web sitemizi güncelledik. Sektörde sadece kalite açısından değil, aynı zamanda modern ve yenilikçi bir marka kimliğiyle de ayrıştık” dedi.

MADER Başkanı Aziz Akgül: ‘’Dışa Bağımlılığı Asgari Seviyeye Düşürmenin Tek Yolu Yeşil Enerjidir’’

Mersin Akaryakıtçılar Derneği (MADER) Başkanı Aziz Akgül, Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını ele alarak, “Ülkemizin çok hızlı bir şekilde enerjide değişime gitmesi gerekiyor. Dışa bağımlılığı asgari seviyeye düşürmenin tek yolu yeşil enerjidir” dedi.

Mersin Akaryakıtçılar Derneği (MADER) Başkanı Aziz Akgül, İsrail-Filistin arasındaki gerilimin, brent petrole de yansıyacağını belirterek, “Enerji sektöründe yüzde 95 dışa bağımlıyız. Gelecek yarınlar için yeşil enerjiye öncelik verilmesi gerekiyor. Bugün gelinen aşamada maalesef savaş etkisini gösterdi.

Dünya Gazetesi’nden Fahriye Kutlay Şenyurt’un haberine göre; Petrolün varil fiyatında İsrail’in resmi savaş ilan etmesinin ardından toplamda yüzde 5’lik bir yükselme olmuştur” diye konuştu. Yaşanan savaşın, petrol fiyatlarında bir artışa neden olduğunu ifade eden Aziz Akgül şöyle konuştu: “İsrail’in resmi savaş ilan etmesinin ardından petrolün varil fiyatı 77 dolardan 88,4 dolara kadar yükseldi. Savaşın daha da genişleyebileceği ihtimali risk algısının yüksek seyretmesine neden olacaktır.”

Türkiye’nin bundan etkilenmemesinin mümkün olmadığını belirten Akgül, “Dünya borsalarındaki fiyatlar ve yaşanan dalgalanmaların yansımalarını iç ve dış piyasada Türkiye olarak hissediyoruz. Türkiye’nin çok hızlı enerjide değişime gitmesi gerekiyor. Bu savaş sadece Türkiye’yi değil. Bütün Avrupa’yı etkiliyor. Ülkemizin çok hızlı bir şekilde enerjide değişime gitmesi gerekiyor” dedi.

Türkiye’de yaşanabilecek bir enerji krizinin dışa bağımlı olunmasından kaynaklı olacağını kaydeden Akgül, “Dışarıda yaşanacak kriz bizi de etkiler. Bu nedenle dışarıda olacak bir kriz, otomatik olarak dünya borsasını etkiler, sonra da ülkemizi etkisi altına alır. Güneş ve rüzgâr enerji kullanımına öncelik verilmesi gerekmektedir” dedi.

Dışa bağımlılığı düşürmenin tek yolu yeşil enerji

Türkiye’de yeşil enerji açığının ne kadar olduğu yönündeki soruyu yanıtlayan Akgül, “Dışa bağımlılığı asgari seviyeye düşürmenin tek yolu yeşil enerjidir. Ülkemiz de dahil olmak üzere yeşil enerji kullanımı için Paris İklim Anlaşması’na savaş halinde olan 5 ülke dışında 197 ülke imza atmıştır. Avrupa ülkelerinin çoğu enerjisinin yüzde 50’sini yeşil enerjiden karşılıyor.

Küresel ısınmada 1,5°C Raporu’na göre olası iklimsel etkiler açısından 1,5°C’lik bir ısınmanın 2°C’ye göre nispeten daha güvenli olacağını dolayısıyla yeşil enerjiye dönülmesi gerektiği açıkça ortadadır. Bu nedenle dünya iklim değişikliğine neden olan emisyonlarını azaltmak, küresel ısınmanın 1,5°C’de sınırlandırılmasına yönelik yeşil enerjiye dönmek zorundayız” diye konuştu.

2023 yılı ağustos ayı itibariyle Türkiye’deki kurulu gücün kaynaklara göre dağılımı hakkında bilgi veren Aziz Akgül, “Türkiye’de yüzde 30’u hidrolik enerji, yüzde 24,1’i doğal gaz, yüzde 20,7’si kömür, yüzde 11’i rüzgâr, yüzde 10,1’i güneş, yüzde 1,6’sı jeotermal ve yüzde 2,6’sı ise diğer kaynaklar olduğunu biliyoruz. Rüzgâr ve güneş enerjisindeki kayda değer büyümeyi görmek cesaret verici olsa da artması gerektiğine inanıyorum” şeklinde konuştu.

Türkiye’de elektrikli araçlara geçiş sürecinin başlandığını ancak elektrikli araç satışlarının hızlanmasıyla şarj istasyonlarına ihtiyacın da giderek artığını dile getiren Akgül, ülkemizde elektrikli araç alt yapısının yetersiz olduğunu, resmi kayıtlara göre bu yıl elektrikli araç satışlarında binek araçta her 100 araçtan yüzde 3’ünü elektrik araçlar oluşturduğunu, şehirlerarası yollarda alt yapının yeteri kadar sağlanamadığını şehir içinde ise sorunun tam olarak çözülmediğini ileri sürdü.

“Kart komisyonu kâr marjını düşürüyor”

Kredi kartı komisyon oranlarındaki artış akaryakıt bayilerinin tepkisine neden oldu. MADER Başkanı Aziz Akgül; akaryakıt istasyonlarında yaşanan kart komisyon krizinin çözüme kavuşturulması çağrısında bulundu. Akgül “Akaryakıt İstasyonlarında POS makinası ile yapılan alışverişlerde komisyon oranı önemlidir.

Bazı bankaların 1.75’den 2.50 ye kadar aldığı komisyonların olduğunu biliyoruz. Bir bayinin 4.3 veya 4.8 kâr marjının 2 puan kesilmesi kar marjlarını etkileyecektir. İçinde bulunduğumuz kriz halinin ortadan kaldırılmasını istiyoruz. Aksi halde bayilerimiz çok yakında kart komisyonunu dahi karşılayamayacak hale gelecek” diye konuştu.

ERG International En Büyük 250 Müteahhitlik Şirketi Arasında Yer Aldı

Mühendislik, inşaat ve tasarım projeleriyle dikkat çeken ERG International, ENR’nin “Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi” 2023 yılı listesinde yerini aldı. 

Havaalanı inşaatları, yol, köprü inşaatları, baraj ve hidroelektrik santral inşaatları, termik santral inşaatları, sulama inşaatları, sinai tesis inşaatları gibi altyapı müteahhitlik hizmetlerini projelendirme, finansman ve yatırım boyutlarıyla bütün olarak yürüten ERG Grup’un şirketlerinden ERG International, dünya inşaat sektörüne yönelik en köklü ve saygın değerlendirme olan ENR’nin “Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi” 2023 yılı listesinde yerini aldı.

İzmir ve Ankara Arasındaki Mesafeyi Üç Saate İndirecek

ERG Grup’un Türkiye’de devam eden önemli projeleri arasında Ankara-İzmir Yüksek Hızlı Tren Projesi yer alıyor. ERG Grubu önderliğinde hayata geçirilen ve uluslararası kreditör kuruluşlardan sağlanan iki buçuk milyar avroluk dev finansman desteği alan Ankara-İzmir Yüksek Hızlı Tren Hattı Projesi de dünyanın önde gelen Proje ve Altyapı Finansmanı yayınlarından Infrastructure Journal Global (IJ Global) tarafından yılın en başarılı projeleri ve firmalarının belirlendiği IJ Global Ödülleri’nde “Yılın Ulaştırma Projesi – Ağır Raylı Sistem” ödülüne layık görülmüştü. 503 kilometreyi aşan uzunluğu ile başkent Ankara’yı Türkiye’nin üçüncü büyük şehri İzmir’e bağlayacak olan proje, İzmir ve Ankara arasındaki mesafeyi üç saate indirmenin yanı sıra, Karadeniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri ile Ege Bölgesi’ni birbirine yaklaştırarak çok daha ulaşılabilir kılacak.

Kaynak: Emlak Dream

THBB Başkanı Işık: ‘’Hazır Beton Endeksi Eşik Değere Geriledi’’

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, açıklanan aylık sektör raporunda, sektör değerlendirmelerine yer verdi.

Raporun sonuçlarını değerlendiren Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, Faaliyet Endeksi’nin eylül ayındaki aşağı yönlü hareketine rağmen eşik değerin üzerinde kaldığını ifade ederken, “Endeks değerlerinin tamamında görülen azalma sonrasında Hazır Beton Endeksi eşik değere gerilemiştir.” dedi.

Türkiye ekonomisi ve inşaat sektörüne yönelik değerlendirmelerde bulunan THBB Başkanı Yavuz Işık, “Mayıs ayının sonundan itibaren seçim atmosferinin bitmesi ve yeni ekonomi yönetiminin politika değişimi ile birlikte bir yandan talep diğer yandan maliyet enflasyonu ile mücadele için çalışmalar başlamıştır. Bunun en belirgin sonucu da kendini yükselen faiz hadleri ile göstermiştir. Politika faizindeki artışlar ile Kur Korumalı Mevduat (KKM) sisteminin tasfiyesine yönelik atılan adımlar birleşince faizdeki yükseliş hızlanmıştır. Tüm bunların üzerine bankaların kredi verme iştahındaki azalma da eklenince finansmana erişim iyice zorlaşmış durumdadır. Yalnızca inşaat sektörü oyuncularının kullandığı ticari kredilerin değil aynı zamanda konut kredilerindeki zayıflama da inşaat sektörünü önümüzdeki dönemde zorlayacaktır. Tüketici kredileri haziran başından itibaren yavaşlamış durumdadır. Haziran ayından itibaren haftalık bazda 4 hafta negatif büyüyen tüketici kredilerinde haftalık artış hızı yüzde 1’in altında kalmıştır. Ticari krediler ise, tüketici kredilerine kıyasla daha ileri bir tarihte, yaklaşık olarak temmuz ayının sonunda yavaşlama göstermiş durumdadır. Haftalık bazda 2 kez daralma gösteren ticari krediler son 3 haftadır istikrarlı bir artış trendindedir. Bir yandan enflasyonla mücadele ederken aynı zamanda ılımlı bir büyüme sürecinin sağlanması için finansmana erişim kolaylaştırılmalıdır. İnşaat sektörü gibi ülke ekonomisinin dinamosu mahiyetinde ve istihdamı sırtlanan bir sektörün tüm bileşenleri ile yoluna devam etmesi gerekmektedir.” dedi.

Evora İzmir Projesindeki 82 Ticari Alan Satışa Çıktı

Emlak Konut GYO, Teknik Yapı ve Halk GYO iş birliği ile inşa edilen Evora İzmir projesindeki 82 adet ticari yapı satışa açıldı.

Evora İzmir’de yer alan ticari ürünler lansmana özel fiyat ve fırsatlarla satışa çıktı. Evora İzmir’in konut, ticaret ve park fonksiyonlarını bir arada barındıran yapısıyla kente değer katacağını söyleyen Teknik Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Umut Durbakayım, projedeki konut ve ticari fonksiyonlarının da buna göre tasarlandığını ifade etti.

Projenin İzmirlilere maddi ve manevi kazanç sağladığına yönelik inançların tam olduğunu aktaran Durbakayım, satıştaki dairelerde sunulan fırsat ve potansiyel kazancı şimdi ticari alanlarda da sunulacağını açıkladı.

Projenin ihtiyaç duyulan her şeyi karşılayacak bir ticaret merkezi olacağını da belirten Durbakayım “Açık hava ticaret merkezi özelliği taşıyan ticari üniteler, hem Evora İzmir’de yaşayanlara hem de İzmir halkına hitap edecek.

Ticari üniteleri açık alanlar insanların şık ve lüks bir caddede hem ihtiyaçlarını karşılayabilmesi hem de iyi vakit geçirmesini sağlayacak” dedi. Projede yer alan ticari alan ve konutlardaki net/brüt metrekare arasındaki oranın ortalama yüzde 30-32 seviyesinde olduğuna işaret eden Durbakayım, bölgedeki en avantajlı net metrekare birim fiyatına sahip olduğunu belirtti.

Durbakayım, projenin merkezi konumunun ve ulaşım rahatlığının ticaret hayatını her an canlı tutacak cazibede olduğunu vurguladı. Evora İzmir’deki 82 ticari ünite, mağaza kullanımına uygun özellikler taşıyor. Cepheleri hem projeye hem de caddeye bakan ticari ünitelerin büyüklükleri brüt 42,06 ile 1145,65 metrekare arasında değişiyor. Projede, büyüklükleri 7,9 metrekare ile 172,9 metrekare arasında değişen “ön kullanım alanı” bulunuyor.

Ayrıca hemen hemen her ticari ünite için büyüklükleri 33,28 ile 431 metrekare arasında değişen özel depolar yer alıyor. Büyüklükleri brüt 42 ile 1.145 metrekare arasında değişen ticari ünitelerin brüt metrekare fiyatı 105.700 liradan başlıyor. Anlaşmalı bankalarla kredi imkanının yanı sıra, Evora İzmir bünyesinde de sıfır vade farkı veya maksimim yüzde 1.99 vade ile taksit imkanı sunuluyor.

Kaynak: Dünya Gazetesi

Çanakkale’de Konut Fiyatları İstanbul’a Yaklaşıyor

EVA Gayrimenkul Değerleme Uzmanları Efe Can Altıntaş ve Olcay Aygün Çanakkale’yi mercek altına aldı. 

Çanakkale’de 2023 yılı Temmuz ayında, bir önceki yılın Temmuz ayına kadar toplam 11.019 adet konut satılırken, fiyatlar yeni konut projelerinde 3+1 konutlarda 25.000TL/m2 ile 30.000TL/m2 aralığında değişiyor. Çanakkale’de konutların değerleri ise 2.300.000TL – 3.000.000TL aralığında. Çanakkale köylerine de yoğun talep artışı yaşanıyor.

Çanakkale, son yıllara kadar tarım, sanayi ve turizm alanında daha çok küçük ve orta ölçekte işletmelerin bulunduğu ve dengeli bir yerleşim alanı haline geldi. EVA Gayrimenkul Değerleme Uzmanları Efe Can Altıntaş ve Olcay Aygün Çanakkale’deki konut piyasasını inceledi. 

11.019 adet konut satıldı

Altıntaş ve Aygün, Çanakkale’nin İstanbul’daki konut fiyat artışına alternatif olarak gündeme geldiğini vurgulayarak, “Standart bir beyaz yakalı hane için uzaktan çalışma seçeneklerinin ve hibrit çalışma seçeneklerinin artması, bu ildeki konut projelerine de olumlu yansıdı. TÜİK verilerine göre, Çanakkale ilçesinin 2023 yılı temmuz ayından bir önceki yılın temmuz ayına kadar toplam konut satışı 11.019 adet olarak gerçekleşti. Bu rakamlar 2022 yılının aynı döneminde ise 13.411, 2021 yılının aynı döneminde ise 12.725 adet olarak gerçekleşmişti.” dedi. 

Lapseki’de 3+1 konutlarda fiyatlar 25.000TL/m2 ile 30.000TL/m2 

Çanakkale’nin Çanakkale Köprüsü’nün tamamlanmasından sonra ulaşım ve lojistik olarak avantajlı duruma geldiğini de sözlerine ekleyen Altıntaş ve Aygün, “Yol ile birlikte Çanakkale’nin sadece İstanbul ile değil, çevre illerle de ulaşım süresi önemli ölçüde kısaldı. Çanakkale’nin Lapseki İlçesinde, yeni konut projelerinde 3+1 konutlarda 25.000TL/m2 ile 30.000TL/m2 dolayında birim fiyatları bulunuyor. Konutların değerleri 2.300.000TL ile 3.000.000TL arasında değişiyor. 2022’nin sonunda Villa şeklinde yapılaşan yeni konutlarda ise 35.000TL/m2 dolayında fiyatlar görülüyor.  

Karacaören’de 30.000TL/m2 ile 35.000TL/m2’ye kadar yükseldi

Çanakkale merkez bölgesinde yeni gelişen bir bölge olan Karacaören bölümünde konut projelerinin havuzlu şekilde imal edilmeye başlandığı ve bu tip projelerde konu fiyatlarının 30.000TL/m2 ile 35.000TL/m2’ye kadar yükseldiği görüldü.

Yıllara Göre Konut Satış Oranları 

202120222023
Türkiye Geneli Satış oranları96%108%81%
İstanbul104%104%75%
Ankara89%101%78%
İzmir92%106%74%
Çanakkale92%105%82%
Balıkesir105%107%79%

Arsa üretimi kalmadı

Yine Çanakkale 1915 Boğaz Köprüsü projesi ile Kent merkezine yaklaşık 5 km mesafede bulunan Güzelyalı-Dardanos Sahife alanları ile müstakil-yazlık site tarzında yapılaşma yoğunluğu yaşanıyor. İsmetpaşa Mahallesinde, konut fiyatları 2.500.000TL ile 3.000.000TL civarında değişiyor. Arsa üretimi kalmayan merkezin iç bölgelerinde ise daha yüksek rakamları görmek mümkün.

Çanakkale köylerine de çok yoğun talep yaşanıyor

Çanakkale İlinde yerel ölçekte ise yapılan kamusal yatırımlar ile şehir için hareketlilik değişerek bu hareketlilik konut piyasasına da yansıdı. Çanakkale 1915 Boğaz Köprüsü bağlantı yolları, yine 2022 yılında açılmış Assos tünelleri bağlantı yollarından dolayı kent merkezi ile ilçeler arası ulaşım süresi görece kısalmış durumdadır. Bu durum ise kent merkezi ile sınır olan yer alan Ezine ve Lapseki İlçelerinde konut yapılaşmasına olumlu yansıdı. Bu ilçeler daha önceden yerel bazda gelişim göstermekte iken ana aks üzeri kalan ilçeler çevre şehirler ve İstanbul genelinde yatırımcıları teşvik etmektedir. Özellikle ege ve köylerine ciddi bir göç var ve bu bölgelerde kırsal yerleşimin dahi oldukça talep gördüğünü gözlemliyoruz. Çanakkale’nin de hem ulaşım avantajı hem de İstanbul’a yakınlığı ile bu talepten önemli ölçüde etkilendiği görülmektedir. Çanakkale’nin güney bölgesindeki yerleşimlerin tarihi Assos kenti gibi Ege denizine bakan yamaçlar üzerinde Kaz dağlarının eteklerinde birçok Çanakkale köyü yoğun talep artışı yaşandı. Bu etkiler ile birlikte bölgenin bir revaçta kalacağı düşünülmektedir.” şeklinde konuştu.

Emlak Satışlarında ‘Kimlik Doğrulama Adımı’ Geliyor

Hükümet, emlak satışlarında yaşanan usulsüzlükler nedeniyle yeni önlemler almaya başladı. Son olarak 1 Kasım’dan itibaren geçerli olacak yeni şart belli oldu.

Emlak satışlarında yaşanan fahiş fiyat artışlarının önüne geçilmesi için 1 Kasım’dan itibaren emlak satışlarına e-Devlet üzerinden bir şart getirilecek. Emlak satışına kimlik doğrulaması geliyor. Artık olmayan konut ilanı koyarak fahiş fiyatlarla piyasa yükseltilemeyecek. Mal sahibi olarak ilan giren kişilerin gerçekten o taşınmazın sahibi olup olmadığına bakılacak. Aynı zamanda yakını olarak girenler de e-Devlet üzerinden doğrulanabilecek.

e-Devlet üzerinden kurulacak kimlik doğrulamayla sahte ilanlar sistemden birer birer düşürülecek.

Konuyla ilgili açıklamada bulunan Gayrimenkul uzmanı Evrim Kırmızıtaş Başaran, “e-Devlet sisteminin başlamasıyla birlikte sitemdeki şu anda özellikle gayrimenkul piyasalarındaki sahte ilanlara tamamıyla son gelecek. Düşünün ki T.C. numarasını gireceksiniz, tapu kayıtlarını gireceksiniz aslında her şey sistematiğe girecek. Rakamlar e-Devlet üzerinden kontrol mekanizması işleyecek. O sahte ilanların önü kesilmiş olacak. Dolayısıyla bu ceza yaptırımlarıyla birlikte gayrimenkul sektörünün tamamıyla yıl sonuna kadar canlanmasını birlikte gözlemleyeceğiz. e-devlet sistemine geçmesiyle birlikte hem haklarınız korunmuş olacak hem sizin adınıza başka bir kişinin ilan girmesine engel olmuş olacaksınız. “ dedi.

GYODER’in Yeni Konut Modelinde Ayrıntılar Netleşiyor

Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) Başkanı Mehmet Kalyoncu, yeni konut modeli ile arsa maliyetlerinin sıfırlanacağını belirtti.

Yüksek fiyat artışlarıyla birlikte başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin birçok noktasında baş gösteren konut sıkıntısı artarak devam ediyor. Gayrimenkul sektörü temsilcileri konutta krizi çözebilmek için alternatif modeller hazırlıyor.

Dünya Gazetesi’nin haberine göre; Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği, kamuya ait arsalarda özel sektörün kiralama amaçlı konut üretmesini ve kiralık için üst limit ile devlet denetimi yapılmasını öneriyor.

GYODER Başkanı Mehmet Kalyoncu, konuyla ilgili olarak, “Konut üretiminin en önemli bileşeni arsa maliyetini biz modelimizde sıfırladık. Arsa maliyeti olmayınca maliyetler yarıya indi. Ama bu ortaya çıkan yüzde 50 kimin faydasına? Geliştirici makul ticari beklentilerle bu işi yapacak. 5-6 yıl geri dönüş olan durumdan çıkıp biz 10 yıl ve üzeri geri dönüşleri bu modelde konuşuyoruz.” dedi.

Modelin Finansmanı Nasıl Sağlanacak?

Kamu-özel sektör işbirliği ile 500 bin kiralık konut üretilmesi hedeflenirken, konutların hane gelirinin yüzde 30’unu geçmeyecek şekilde fiyatlarla kiralanması öngörülüyor.

GYODER, arsa için belediyelerle görüşürken, modelin finansmanı için de bankalar ve uluslararası emeklilik fonlarıyla görüşüyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: ‘’Konut ve Kira Sektöründe Fahiş Artışa Ağır Yaptırım Uygulanacak’’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hızla artan fahiş konut ve kira fiyatlarına ilişkin ağır yaptırım uygulanacağını söyledi.

Ankara’da düzenlenen 26. Geleneksel Tüketici Ödülleri Zirvesi’nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Attığımız kararlı adımlarla otomobil fiyatlarından başlayarak birçok alanda ciddi mesafe aldık. Otomobil piyasasında yaşanan spekülatif fiyatlar ortadan kalkmaya başladı. Benzer bir tablonun konut ve kira fiyatlarında da yaşanacağını düşünüyoruz. Konut ve kira sektöründe piyasanın dengesini bozan fahiş fiyat artışlarına yol açan kişi ve kurumlara yönelik ağır yaptırımlar uygulayacağız. Adil, dürüst, özenli ve makul şekilde hareket etmeyerek fırsatçılık peşinde koşanlara kesinlikle nefes aldırmayacağız.” dedi.

Kentsel Dönüşümle İlgili Yeni Yasa Hazırlığı Yapılıyor

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, kentsel dönüşüm ile ilgili yeni yasa hazırlığı yapıldığını açıkladı.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ile Antakya ilçesi Serinyol Mahallesi’nde yapılacak TUSAŞ Serdar Demir Çocuk Evleri Sitesi’nin temel atma törenine katılan Bakan Özhaseki, burada önemli açıklamalarda bulundu.

Kalıcı konut çalışmalarına değinen Bakan, “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak 200 binden fazla konutun inşaatına başladık. Sağda solda gördüğünüz toplu konutların emin olun hepsi, depremden 1 ay kadar sonra zemin etütleri yapılıp, bütün statik hesapları çözülerek, en güvenli ve önlemli şekilde işe başlamış konutlarımız. 1-2 ay sonra da bunları vermeye başlayacağız.” dedi.

Yasa, En Kısa Sürede Meclisten Geçirilecek

Yerinde dönüşüm projesinin hızla başladığını dile getiren Bakan Özhaseki, “En çok müracaat da dikkat ediyorum Hatay bölgesinden çıktı. 90 binden fazla kardeşimiz ve 15 bin civarında iş yeri sahibi de bize müracaat etti. Bunları desteklemeye devam edeceğiz. Yeni yasa hazırlığımız var, bugün yarın meclise inmek üzere. Orada da kentsel dönüşümü kolaylaştıran birtakım formülleri ortaya koyduğumuz gibi şimdiye kadar yaptığımız kentsel dönüşüm projelerinde engel olan ne varsa onu aşacağımız kuralları da getiriyoruz. İnşallah kısa süre içerisinde meclisten geçiririz.” ifadelerini kullandı.

Köy Evlerinde Yeni Bir Modele Geçiliyor

Hatay’daki köy evleri projesinin kısa süre içinde tamamlanacağını belirten Özhaseki, köylerimizdeki çelik evleri birkaç ay içerisine bitireceğiz. Köylerimizde hiç kimsenin sıkıntısı olmayacak. Yeni bir modele geçiyoruz, yıkılan evleri çelikten yapacağız. 6-8 ay içerisinde binlerce köy evimizi yapıp hepsini teslim edeceğiz. Üniversitemizin binalarıyla ilgili Dünya Bankası ile anlaşmışlar, projelerini güçlendirme adına da Bakanlığımız yeniden işe başlayıp, elden geçirip, eski haline getirecekler. Biraz önce Sayın Valim eski stadyum yerini söyledi, 700’den fazla konuta da orada başlayacağız. İnşallah 2-3 sene içerisinde burada yine yüzler gülecek. Hatay eski haline gelecek, o canlılığına kavuşacak. Biz de bundan mutluluk duyacağız.” şeklinde konuştu.

Deprem Sonrası Çelik Konstrüksiyon Evlere Talep Arttı

Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremlerin ardından güvenli yaşam alanlarında ikamet etme kaygısı, vatandaşları çelik konstrüksiyonlu evlere yönlendirdi.

Son dönemde çelik konstrüksiyonlu evlere taleplerin önemli ölçüde arttığını kaydeden Protas Yöneticisi ve Kurucu Ortağı Fatih Gebel ise bu evleri inşa edecek şirketlerin mühendislik menşeli olması gerektiğine dikkat çekerek vatandaşlara uyarıda bulundu. 

Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremlerin ardından güvenli yaşam alanında ikamet etme kaygısı, vatandaşların gündem maddesi haline geldi. Birçok kişi, daha güvenli bir yaşam alanına geçiş yapmak için arayışa girerken çelik konstrüksiyonlu evlere yöneldi. Yapı sistemleri ve mühendislik şirketi Protas Yöneticisi ve Kurucu Ortağı Fatih Gebel, “Geçtiğimiz aylarda meydana gelen depremlerde ağır beton binaların yıkıldığında nelere sebep olacağı herkes tarafından görüldü. Bu durum da vatandaşların çelik yapılara yönelmesine neden oldu. 24 Mart 2023 tarihinde İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından yayınlanan deprem raporunda da yeniden inşa edilecek yapılarda çelik malzeme kullanılmasının çok daha akılcı olacağına dikkat çekiliyor. Kısa sürede tamamlanan, az katlı müstakil ya da apartman türündeki konutlar için çelik sistemlerden yararlanılabilir. Çünkü çelik evlerin en büyük özelliği güvenli olması” dedi.

Çelik evler, göçmez ve devrilmez”

Protas Yapı Sistemleri ve Mühendislik Yöneticisi ve Kurucusu Ortağı Fatih Gebel, çelik yapıların özelliklerini şöyle sıraladı: “Çelik evler, betonarme yapılarla karşılaştırıldığında birçok avantaja sahip. Hafif çelik yapılar ya da uluslararası gerçek ismi ile cold –formed steel (CFS) yapılarla inşa edilen binalar, betonarme ve klasik çelik yapılara göre %90 oranında daha hafiftir. Bu nedenle, depremden çok daha az etkilenirler. 6 Şubat öncesi deprem bölgesinde çeşitli büyüklüklerde toplamda 28 yapı yapmışız. Bu yapıların tamamı hasarsız. Bu evlerde tüm duvarlar taşıyıcıdır. Yani duvarlar, deprem sarsıntılarına karşı sistemi destekliyor. Aynı zamanda, çelik malzeme son derece esnek. Çelik evlerde göçme veya yıkılma gibi bir durum söz konusu değil. Ancak, çelik ev yaptırmak isteyen vatandaşlar mutlaka araştırma yapmalı, aksi durumda mağduriyet yaşanabilir.”

Talep artışı, birçok şirketin sektöre girmesine sebep oldu”

Çelik evlerin yapımında dikkat edilmesi gereken birçok nokta bulunduğunu söyleyen Fatih Gebel, “Çelik evler, insanları müteahhit ve işçilerle uğraşma derdinden kurtarıyor. Ayrıca çoğu zaman sürpriz maliyetlerle de karşılaşmıyorsunuz. Üstelik çelik evler, ev yaptırmayı düşünenler için de ulaşılabilir fiyatlara sahip” diyerek sözlerine şunları ekledi: 

“Çelik evlere olan talebin bu alanda iş yapmayan şirketlerin de iştahını kabarttığını söyleyebiliriz. Deprem sonrası çelik evlere talep artınca, birçok inşaat şirketi bu alana yöneldi. Fakat çelik yapılar farklı bir uzmanlık alanı gerektirir. Piyasada çok fazla şirketin olması malzeme seçimi ve üretim tekniğinde çoğu firmanın maliyet odaklı hareket etmesine neden oluyor. Bu da vatandaşların çeşitli mağduriyetler yaşamasına yol açıyor. Dolayısıyla çelik konstrüksiyon ev yaptıracak vatandaşlara en büyük tavsiyemiz tercih edilecekleri şirketin mühendislik geçmişine ve sektör tecrübesine ve referanslarına dikkat etmeleri.”

2024, büyüme yılımız olacak”

Protas Yöneticisi ve Kurucu Ortağı Fatih Gebel, “Depremden sonra çelik konstrüksiyon evlere talebin önceki yıllara göre 3 kattan fazla arttığını söyleyebilirim. Bu talepler karşısında bizde daha fazla kesime hitap etmek için bayi sayımızı 14’e çıkardık. Daha fazla kişiye mühendislik hizmeti vermek için Amerika’daki faaliyetlerimizi bu yıl için askıya aldık. Bu yıl içinde kapasite artırımına giderek yaklaşık 3000 metrekare alana yayılmış yeni bir üretim tesisi daha kurmak için çalışmalarımız başladı. Yeni tesisimizin açılışıyla beraber üretim kapasitemiz yıllık 2000 tona çıkacak. Bu miktar fabrikasyon roll form üretimden farklı olan Amerikan Çelik Sistemleri üretim açısından Türkiye’deki en yüksek kapasite demek. Müstakil yaşam herkesin hakkı. Artık belediyeler ve bakanlık yıkılan veya yeni imara açılacak bölgelerde yatay mimariyi göz önünde bulundurarak planlama yapmalı. Bu ülkemiz için çok büyük bir ihtiyaç” ifadelerini kullandı. 

Cephelerin Yeni Koruyucusu: Bostik Seal ‘N’ Flex Facade H725

Bostik Türkiye, hibrit teknolojisinin gücünü cephelere de taşıdı. İnşaat ve dilatasyon derzleri için profesyonel kalitede bir dolgu macunu olan Seal ‘N’ Flex Facade H725, Bostik Türkiye ailesine katıldı.

H725, düşük modüllü hibrit yapı mastiğidir. Dayanıklı elastik bir kauçuk oluşturmak için nemin etkisi altında kürlenir. Yağmur, UV, kar, sulu kar, ozon ve atmosferik kirlilik gibi hava koşullarına dayanıklıdır.    

Hem Avrupa hem de Amerikan standartları gereği, yapılan testlerden başarıyla geçerek birçok kalite sertifikasına sahip olan Bostik Seal ‘N’ Flex Facade H725, belgeleri ve çevreci özelliğiyle sektörde fark yaratacak. Bostik Seal ‘N’ Flex Facade H725, 600 ml ve 290 ml’lik çevre dostu ambalajlarıyla, yapı marketlerde ve özellikli inşaat çözüm noktalarında Türk yapı sektörünün hizmetine sunuldu. 

UYGULAMA ALANLARI

  • Beton zeminler ve duvarlar
  • Prekast ve eğimli paneller
  • Sır uygulaması
  • Tuğla ve blok işleri
  • İşlenmiş duvarcılık
  • Alçıpan
  • Fiber çimento levha

AKILLI AVANTAJLAR

  • UV, nem ve hava direnci
  • Kabarcıksız kürleme
  • Düşük modül
  • Cam, beton ve alüminyum üzerinde ±%50 derz hareketi
  • İzosiyanat, silikon ve solvent içermez
  • Kolay takımlama
  • Kalıcı olarak elastik
  • Çoğu, hatta nemli yüzeylere astarsız mükemmel yapışma ve boyanabilme

EYODER Başkanı Ünlü: ‘’Tüketilen Enerjinin Yüzde 32 Düşürülme Potansiyeli Var’’

Enerji Verimliliği ve Yönetimi Derneği (EYODER) Başkanı Onur Ünlü, tüketilen enerji miktarının yüzde 32 düşürülme potansiyeli olduğunu söyledi.

Dünya Gazetesi’ne konuşan EYODER Başkanı Onur Ünlü, Türkiye’de tüketilen toplam enerjinin yaklaşık üçte birinin endüstriyel işletmelerde kullanıldığını, yapılan analizlere göre sanayide tüketilen bu enerjinin, enerji verimliliği ve tasarrufla azaltılabileceğini söyledi.

2022 yılı enerji fiyatları baz alındığında endüstriyel işletmelerde yalnızca enerji verimliliği ile dış ticaret açığına yapılacak katkının yaklaşık 13 milyar dolar olduğuna dikkat çeken Ünlü, “Türkiye’de toplam enerjinin diğer üçte birlik kısmı bina ve hizmetlerde tüketiliyor. Buradaki potansiyel de yüzde 50 civarında ve 2022 fiyatları ile karşılığı yaklaşık 21 milyar dolar.

Son üçte birlik kısmı ise ulaştırma, tarım ve tarım dışı faaliyetler oluşturuyor. Burada da 7 milyar dolara karşılık gelen yüzde 15-20 tasarruf mümkün” dedi. EYODER’in 2010’da, enerji verimliliği sektöründe güç birliğini sağlamak amacıyla kurulduğunu aktaran Ünlü, enerjinin verimli ve sürdürülebilir üretilmesi, tüketilmesi ve yönetilmesi için tüm tarafları bir araya getirdiklerini kaydetti.

“Enerji verimliliği emisyon azaltmaya direkt etki eder”

 Enerji verimliliği projelerinin, kaynak verimliliği ve çevreye katkı sağladığını kaydeden Ünlü, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması çerçevesinde olası ilave vergilendirmeye maruz kalmamak için yapılması gereken emisyon azaltım çalışmalarından en önemlisi olan bu projelerin, Uluslararası Enerji Ajansı’nın hazırladığı projeksiyonlarda 2050 emisyon azaltım hedeflerine yüzde 40 katkı sağlamasının beklendiğini söyledi. Ünlü, “Bugün üzerine en çok odaklanılan iki enerji verimliliği önlemi; atık ısıların değerlendirilmesi ve yakıt dönüşümü sağlayan ısı pompalarıdır.

Atık ısıların değerlendirildiği projelerde yüzde 20’ye varan enerji tasarrufu mümkün. Isı pompaları da hem ısıtma hem de soğutma amaçlı kullanıldığı takdirde elektrik ve fosil yakıttan tasarruf sağlıyor ve buradaki tasarruf yüzde 40’lara varıyor. Bu ikisine ek olarak temelde odaklanılan bir diğer alan olan soğutma ve iklimlendirme sistemlerinde enerji verimliliği yatırımları ile de yüzde 50’ye varan tasarruflara ulaşılıyor” şeklinde konuştu.

Geçen ay sektörün dünya genelindeki çatı örgütü olan Global ESCO Network (Küresel ESCO Ağı) üyeliğine kabul edildiklerini anımsatan Ünlü, bu üyelik ile enerji hizmetlerindeki uluslararası tecrübeyi Türkiye’ye taşımayı, iş birlikleri geliştirmeyi ve yeni finans kaynakları yaratmayı hedeflediklerini vurguladı.

Türkiye’de kamu, özel sektör ve STK’lar ile yakın temas halinde olduklarını belirten Ünlü, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nca hazırlıkları devam eden Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı’na katkı vermelerinin de iş birlikleri sayesinde gerçekleştiğini bildirdi.

“Eylem Planı ile birlikte destekler artacak”

Özellikle geçen yıla kadar Verimlilik Artırıcı Proje (VAP) desteklerinin artması ve iyi uygulama örneklerinin yaygınlaşmasıyla enerji verimliliğine yönelik somut adımların çoğalmaya başladığını anımsatan Ünlü, 2011 yılında VAP desteklerinin başlamasından 2022 yılının sonuna kadar toplam enerji verimliliği yatırımlarının 545 milyon lirayı bulduğunu, projelere 154 milyon lira tutarında devlet desteği sağlanarak toplamda yıllık 258 milyon liralık tasarruf elde edildiğine dikkat çekti.

Ünlü, “VAP, 5. Bölge Yatırım Teşviki, Enerji Performans Sözleşmeleri gibi çalışmaların sürekliliğinin önemli olduğu düşünüyoruz. Yakın zamanda yürürlüğe girmesini umduğumuz İklim Kanunu ve yıl sonuna kadar açıklanmasını beklediğimiz Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı ile birlikte destekler daha da artacaktır” diye konuştu.

“Enerji yoğunluğunu 15 yılda yıllık ortalama 1,5 seviyesinde azalttık”

Türkiye’nin enerji yoğunluğunu iki yıl üst üste düşürebilen üç ülkeden biri olduğunu, ülkemizin 2021 yılında birincil enerji yoğunluğunu yüzde 2,7 azalttığını dile getiren Onur Ünlü, son 15 yıla bakıldığında bu yoğunluğu azaltma oranının yıllık ortalama yüzde 1,5 seviyesinde olduğunu kaydetti. Ünlü, bu sonuçların nüfusu artan ve gelişmekte olan bir ülke için çok önemli ve başarılı olduğunu belirtti.

Perakende Satış Hacmi Ağustos Ayında Yıllık Yüzde 17,2 Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan perakende satış hacmi verilerine göre ağustos ayında, bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 17,2 arttı.

Sabit fiyatlarla perakende satış hacmi 2023 yılı Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 17,2 arttı. Aynı ayda gıda, içecek ve tütün satışları yüzde 15,3, gıda dışı satışlar (otomotiv yakıtı hariç) yüzde 24,2 arttı, otomotiv yakıtı satışları ise yüzde 1,0 azaldı.

Sabit fiyatlarla perakende satış hacmi 2023 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre yüzde 4,7 azaldı. Aynı ayda gıda, içecek ve tütün satışları yüzde 0,1 arttı, gıda dışı satışlar (otomotiv yakıtı hariç) yüzde 5,6, otomotiv yakıtı satışları ise yüzde 9,0 azaldı.

Perakende Ciro Yıllık Yüzde 87,5 Arttı

Cari fiyatlarla perakende ciro 2023 yılı Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 87,5 arttı. Aynı ayda gıda, içecek ve tütün satışları yüzde 89,9, gıda dışı satışlar (otomotiv yakıtı hariç) yüzde 98,1, otomotiv yakıtı satışları ise yüzde 58,5 arttı.

Cari fiyatlarla perakende ciro  2023 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre yüzde 4,5 arttı. Aynı ayda gıda, içecek ve tütün satışları yüzde 7,0, gıda dışı satışlar (otomotiv yakıtı hariç) yüzde 1,2, otomotiv yakıtı satışları ise yüzde 13,0 arttı.

Vivense, Belçika’daki İkinci Showroom’unu Brüksel’de Açtı!

Mobilya e-ticaretinin lider oyuncusu Vivense, Avrupa açılımını sürdürüyor.

İngiltere ve Almanya operasyonlarında 200 bin siparişi yakalayarak önemli bir büyüme gösteren marka, geçen ay açılan Amsterdam showroom’undan sonra yeni açılan Brüksel showroom’u ile müşterilerine klasik e-ticaret alışkanlıklarının ötesinde, showroom’ları ve iç mimarları ile daha etkili bir deneyim sunuyor. 

Vivense 2020 yılında Londra ile başlayan global yolculuğuna şu anda İngiltere, Almanya, Belçika ve Hollanda’da 7 showroom ile devam ediyor. Aynı zamanda e-ticaret faaliyetlerini vivenselondon.com, vivense.de, vivense.cz, vivense.nl üzerinden sürdürüyor. 

Vivense ile Türkiyeden Avrupaya evinize kadar teslim

2020 yılı itibariyle ihracat faaliyetlerine ağırlık vermeye başlayan Vivense, geniş lojistik ağı sayesinde gerçekleştirdiği teslimatlarla şimdiye kadar Türkiye’de üretilen yüz binlerce mobilyayı 25’ten fazla ülkedekimüşterileriyle buluşturdu. Kategori, kalite ve çeşitlilik açısından geniş bir ürün grubuna sahip olan marka, geniş tedarik ve operasyon ağı, showroom’ları ve e-ticaret siteleri sayesinde Türkiye’de; ihracat faaliyetleriyle Avrupa’da her geçen gün artan bir ivmeyle büyümeye devam ediyor. 

Vivense’nin global atılımları, markanın teknoloji ve ihracat odaklı büyümesini yansıtmaya devam ederken markanın Kurucusu ve CEO’su Kemal Erol konuyla ilgili şunları belirtti: 

“Londra, Köln ve Belçika’nın ardından Amsterdam, Nürnberg ve Brüksel’de açtığımız yeni showroom’lar ve e-ticaret sitelerimiz, Vivense olarak Avrupa’daki varlığımızı daha da güçlendirmemize olanak tanıyor. Bu ay Avrupa’ya 500. ihracat tırımızı gönderdik, önemli bir ölçeğe ulaştık. Bundan sonraki hedefimiz, iş modelimizi sürdürülebilir bir zeminde güçlendirmek, müşteri deneyimini ürün kalitesi ve teslimat altyapısına odaklanarak daha da artırmak olacak.”

Konya OSB’de 248 Fabrika İnşa Edilecek

Konya Organize Sanayi Bölgesi (KOS) genişletme alanında yatırımcılara ön tahsis için düzenlenen kura çekimi gerçekleştirildi. Buna göre Konya OSB’ye 248 fabrika inşa edilmesi planlanıyor.

Konya Organize Sanayi Bölgesi ve Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Başkanı Memiş Kütükcü, KOS’un 6. Kısım Genişleme Alanı ile birlikte 31 milyon metrekare büyüklüğe ulaşarak, Türkiye’nin ikinci büyük OSB’si haline geldiğinin altını çizdi. Kütükcü, kuranın ardından Konya’ya 248 yeni fabrika daha kurulacağını söyledi.

265 Yatırımcı Başvuruda Bulundu

Sanayicilerin katılımı ile gerçekleştirilen 6. Kısım Genişleme Alanı Ön Tahsis Kura Çekim Töreni’ne katılan Konya Organize Sanayi Bölgesi ve Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Başkanı Memiş Kütükcü, bölgenin büyümesine katkıda bulunan tüm katılımcı sanayicilere teşekkür etti.

Kütükcü yaptığı konuşmada, 8 milyon metrekareden oluşan 6. Kısım Genişleme Alanı’nda ilk önce 223 sanayi parseli ürettiklerini ancak daha sonra gelen talepler doğrultusunda parsel sayısını artıracak düzenlemeler yaptıklarını anlatarak şunları söyledi: 

“Yaptığımız ilk çalışmada 6. Kısım Genişleme Alanımızda 223 sanayi parseli üretmiştik. Ancak ürettiğimiz bu parsele karşın, 265 yatırımcımız tahsis için bize başvurdu. Biz de, tüm yatırımcıların taleplerini karşılamak için yeni bir parselasyon çalışması yaptık. Yaptığımız bu çalışma ile kriterleri uyan tüm yatırımcıların, yatırım alanı talebini karşılıyoruz.

Bugün inşallah burada, başvuru şartlarını sağlayan 248 firmamız ön tahsis için noter huzurunda kura çekerek, yerlerini belirleyecekler.” 

Kütükcü, 6. kısımda kamulaştırma sürecinin devam ettiğini, bu sürecin tamamlanmasının ardından ön tahsis yapılan sanayicilere kalıcı tahsislerin yapılacağının da altını çizerek, şöyle konuştu: 

“Hedefimiz, kamulaştırma işlemlerini hızla tamamlamak. Kamulaştırmayı tamamlar tamamlamaz, ön tahsis alan sanayicilerimizin kalıcı tahsislerini de yapacağız. Böylece sanayicilerimiz de yatırımlarına başlayabilecekler. 6. Kısımdaki yatırımlarımızın hayata geçmesiyle birlikte, şu anda 727 olan fabrika sayımızı ve 55 binin üzerindeki istihdamımız inşallah çok daha yukarı taşımış olacağız.”

Toplam Ciro Endeksinde Artış

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörlerine ilişkin toplam ciro endeksini açıkladı. 

Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi, 2023 yılı Ağustos ayında yıllık yüzde 69,0 arttı. 

Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; 2023 yılı Ağustos ayında yıllık sanayi sektörü ciro endeksi yüzde 55,5 arttı, inşaat ciro endeksi yüzde 106,3 arttı, ticaret ciro endeksi yüzde 75,8 arttı, hizmet ciro endeksi yüzde 65,4 arttı. 

Toplam Ciro Aylık Yüzde 2,3 Arttı 

Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi, 2023 yılı Ağustos ayında aylık yüzde 2,3 arttı. 

Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; 2023 yılı Ağustos ayında aylık sanayi sektörü ciro endeksi yüzde 2,0 arttı, inşaat ciro endeksi yüzde 2,6 arttı, ticaret ciro endeksi yüzde 1,9 arttı, hizmet ciro endeksi yüzde 4,6 arttı. 

İnşaat Maliyet Endeksi Yüzde 66,46 Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) inşaat maliyet endeksi verilerini açıkladı. Buna göre endeks, ağustos ayında yüzde 4,62, yıllık bazda ise yüzde 66,46 arttı.

İnşaat maliyet endeksi, 2023 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre yüzde 4,62 arttı, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 66,46 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 5,82 arttı, işçilik endeksi yüzde 1,92 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 52,18 arttı, işçilik endeksi yüzde 113,27 arttı. 

Bina inşaatı maliyet endeksi, bir önceki aya göre yüzde 4,09 arttı, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 65,48 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 5,15 arttı, işçilik endeksi yüzde 1,83 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 50,28 arttı, işçilik endeksi yüzde 113,11 arttı. 

Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi, bir önceki aya göre yüzde 6,30 arttı, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 69,61 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 7,81 arttı, işçilik endeksi yüzde 2,26 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 57,99 arttı, işçilik endeksi yüzde 113,85 arttı. 

AB Ülkelerinin Yenilenebilir Enerji Hedefi Yüzde 42,5’e Yükseldi

Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, 2030 yılı yenilenebilir enerji kullanımı hedefini yüzde 42,5’e yükseltti.

AB Konseyi, üye ülkelerin, yenilenebilir enerji yönetmeliğinin güncellenmesine onay verdiklerini açıkladı.

Buna göre, 2030’a kadar AB’nin toplam enerji tüketiminde rüzgar ve güneş gibi çeşitli yenilenebilir kaynakların payı yüzde 42,5’e yükseltilecek. Sanayinin, yenilenebilir enerji kullanımını her yıl yüzde 1,6 artırması gerekecek. Taşımacılık sektöründe temiz yakıtların payı artırılacak ve emisyonlar azaltılacak.Yapılarda yenilenebilir enerji payının 2030’da en az yüzde 49 olması hedeflenecek. Yenilenebilir enerji projeleri için izin prosedürleri hızlandırılacak. Daha önce Avrupa Parlamentosu (AP) tarafından onaylanmış olan düzenleme, AB Resmi Gazetesi’nde yayımlandıktan sonra yürürlüğe girecek.

Kaynakların Payı Yüzde 22 Civarında

Bu düzenleme öncesinde AB yenilenebilir enerji hedefi 2030 yılı için yüzde 32 olarak belirlenmişti.Son dönemde, AB ülkelerinin toplam enerji tüketiminde yenilenebilir kaynakların payı yüzde 22 civarında bulunuyor. Bu düzenleme, Avrupa Yeşil Mutabakatı’ndaki iklim hedeflerini yakalamak ve Rusya’ya enerjide bağımlılığı azaltmak için hazırlanmıştı.

Kaynak: Dünya Gazetesi

Zigana Tüneli’ne Ödül

Ulaştırma ve Altyapı Banı Abdulkadir Uraloğlu, Zigana Tüneli projesine Uluslararası Yol Federasyonu (IRF) 2023 Global Başarı Ödülleri kapsamında ‘yapı metodolijisi’ ödülü aldığını açıkladı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Uluslararası Yol Federasyonu (IRF) 2023 Global Başarı Ödülleri kapsamında Zigana Tüneli “yapım metodolojisi’, Eğiste Hadimi Viyadüğü ise “kalite yönetimi” kategorisinde birinci seçildi. Özellikle Eğiste Hadimi Viyadüğümüz, tüm jüriler tarafından birinci seçilerek bu kategoride önemli bir başarıya imza attı” dedi.

IRF, 2023 Global Başarı Ödüllerini açıkladı. Her yıl düzenlenen ödül töreni ile yenilikçi projeler ve bu alanda çalışan başarılı isimlere ödül veren IRF, 2023 Global Başarı Ödülleri kapsamında Türkiye’den Zigana Tüneli projesini “yapım metodolojisi” kategorisinde, Eğiste Hadimi Viyadüğü projesini ise “kalite yönetimi” kategorisinde en iyi proje seçerek ödüle layık gördü. Bakan Uraloğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından hayata geçirilen projelerin daha önce de IRF tarafından ödüle layık görüldüğünü hatırlatarak, “Yavuz Sultan Selim Köprüsü 2019 yılında “dizayn” kategorisinde, 1915 Çanakkale Köprüsü ve Otoyolu 2021 yılında “proje finansmanı ve ekonomi” kategorisinde ve 2022 yılında yine 1915 Çanakkale Köprüsü ve Otoyolu “yapım metodolojisi” kategorisinde birincilik ödülüne layık görülmüştü. IRF 2023 Global Başarı Ödülleri kapsamında Zigana Tüneli “yapım metodolojisi’, Eğiste Hadimi Viyadüğü ise “kalite yönetimi” kategorisinde birinci seçildi. Özellikle Eğiste Hadimi Viyadüğümüz, tüm jüriler tarafından birinci seçilerek bu kategoride önemli bir başarıya imza attı. Projelerimiz, Çin ve Tayvan gibi ülkelerin projelerini geçerek mühim bir başarı elde etmiştir. Bu ödüller, ülkemizin mühendislik alanındaki gelişmişliğinin ve kaydedilen ilerlemenin önemini de ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı.

EGİAD’da Enerji Verimliliği Gündem Oldu

EGİAD Ege Genç İş İnsanları Derneği, Karbon Gözüyle Enerji Yönetim Sistemleri’ni değerlendirmeye aldı.

Uluslararası standartlara uygun bir enerji yönetim sisteminin yarının rekabetçi ve yeşil ekonomik düzeninde yaratacağı avantajları masaya yatıran STK, Onur Enerji Teknik Müdürü ve Yönetici Ortağı, ENSİA Yönetim Kurulu Üyesi Onur Günduru’nun katılımıyla konuyu iş dünyasının tartışmasına açtı. EGİAD Dernek Merkezinde gerçekleşen etkinliğe, EGİAD’lı sanayiciler katılım gösterdi.

Sanayi ve Sürdürülebilirlik Komisyonu tarafından düzenlene seminerde; AB Yeşil Mutabakatı, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması ve Sürdürülebilirlik kavramı ışığında yeşil bir geleceğe nasıl hazırlanmamız gerektiğine dair yaklaşımlar tartışıldı. Karbondioksit ve benzeri sera gazlarının en büyük kaynağı olan enerjiyi nasıl en iyi şekilde yönetebileceklerini konuşan iş dünyası, bu konudaki uluslararası standart olan ISO 50001’in işletmelerinde nasıl etkin biçimde uygulanabileceğine ilişkin ipuçları yakaladı. Bu uygulamaların işyerlerine ne gibi getirileri olacağını, yeşile doğru dönerken rekabet gücünü nasıl arttırabileceklerinin tartışıldığı toplantıya EGİAD Başkan Vekili Erkan Karacar ev sahipliği yaptı.

Açılış konuşmasını gerçekleştiren Karacar, enerji yönetiminin, karbon yönetimi ile doğrudan ilişkili olduğunu ve birbirini destekleyen süreçlere sahip olduğunu hatırlatarak, bu kapsamda yapılan çalışmaların aynı zamanda karbon yönetimi çalışmalarını destekleyeceğini ifade ederek, “EGİAD olarak yaptığımız ve ana temasını aslında sürdürülebilirlik kavramının oluşturduğu çalışmalar neticesinde stratejik bir yaklaşımla Yeşil Mutabakatın, Türkiye’nin düşük karbonlu üretimi desteklemesini ve bu şekilde yüksek karbonlu ülkelere göre avantajlı konuma gelerek, AB ülkelerine yaptığı ihracatta pazar payını artırmasını sağlayabileceğini tartışmıştık. Hızlı sanayileşmeyle yıllar içinde, sera gazı emisyonlarının büyük ölçüde artması ve bu gazlar içinde karbondioksitin en yüksek orana sahip olması karbon ayak izinin moda bir kavram değil, bir gerçeklik olduğunu ortaya koymuştur. Bu doğrultuda enerji yönetimi ve karbon ayak izi konusunda farklı çalışmalar dinledik. Bu iki kavramı birbirleriyle olan ilişkileri kapsamında incelemek çok önemli. ISO 50001 standardının da ele alındığı bir gündem oluşturmak istedik. Yeşili korurken rekabet gücümüzü nasıl arttırabiliriz sorusuna cevaplar bulacağımızı umuyorum. EGİAD olarak bölgemizde karbon ayak izi konusu ile ilgili farkındalığın artmasının sanayicilerimize güç katacağına inanıyoruz” dedi.

2050 yılına kadar, Dünya’daki enerji ihtiyacının 2 katına çıkacağı ve nüfusunun da %46 artacağının öngörüldüğü etkinlikte, küresel sıcaklık artışını 2’de sınırlayabilmemiz için Sera Gazı salınımının %50 oranında düşürülmüş olması gerektiği vurgulandı. Enerji ihtiyacı artarken, atmosfere salınan Sera Gaz’larını azaltmanın zorunlu olduğu ifade edilerek, enerji üretiminde kaynak olarak kullanılan fosil yakıtların artık yerini yenilenebilir doğal kaynaklara bırakmak zorunda olduğu belirtildi.

Onur Enerji Teknik Müdürü ve Yönetici Ortağı, ENSİA Yönetim Kurulu Üyesi Onur Günduru ise, Enerji verimliliğinin daha az enerji ile aynı çıktıyı üretebilmekte olduğunu belirterek, “Enerji verimliliği, ürün veya hizmetin kalitesi ve adedi değişmeden daha az enerji kullanmanın anahtarıdır ve israfı ortadan kaldırmaktadır. Tasarruftan bu şekilde ayrışır. Çünkü çıktıyı azaltarak da tasarruf yapılabilir. %70’ten fazla sera gazı salımı enerji kaynaklıdır. Bu nedenle, iklim değişikliğine karşı mücadelede en önemli silahlarımızdan birisi enerji verimliliğidir. Enerjinin verimli kullanımı aynı zamanda su kaynaklarına duyulan ihtiyacın azalması, bakım ihtiyaçlarının azalması ve iş güvenliğinin artması gibi enerji dışı faydalar da sağlar. Enerji verimliliği çalışmaları ile enerji kaynaklı karbon salımı azaltılabilir, enerji faturaları düşürülebilir, şirket karlılığı arttırılarak rekabet gücü yukarı taşınabilir. Makro gelişmeler açısından bakıldığında Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle başlayan süreç nedeniyle artan enerji fiyatları, küresel enflasyon artışının tahminen yarısını oluşturmaktadır. Enerjide büyük ölçüde dışarıya bağımlı olan ülkemizin de bundan etkilenmesi kaçınılmazdır. Sera Gazlarının %44’ü binalardan ve endüstriden oluşmaktadır. Bu nedenle ilk aşamada yapılması gereken mevcut enerji yönetimini sistematik olarak sağlamak ve enerji kullanımını, verimliliğini, alternatiflerini ortaya koymak gerekmektedir. En az şekilde etkilenilmesi için konutlardan başlanarak enerji verimliliği tedbirleri alınmalıdır. Isı yalıtımı olmayan binaların ivedilikle ısı yalıtımları yaptırılmalı. Ticari ve hizmet binaları ile endüstriyel işletmeler ve enerji yönetim birimi kurmakla yükümlü Organize Sanayi Bölgeleri’ne ve endüstriyel işletmelere ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi kurma zorunluluğu bulunmaktadır. AB Yeşil Mutabakatı’nın uygulanması için 10 yıllık bütçelenmiş olan 1 trilyon Avro çok sayıda temiz enerji yatırımına ve girişimine kaynak sağlayabilecek durumdadır. Kurum içi liderlerin ve girişimcilerin bu fırsatlara kayıtsız kalmaması gereklidir. Enerji verimli bir geleceğe kavuşmak için bugün itibariyle çalışmalara başlanmalıdır” dedi.

Copa, ISK-SODEX İstanbul Fuarı’nda Yenilikçi Ürünleriyle Öne Çıkıyor!

İklimlendirme sektörünün öncü markalarından Copa Isı Sistemleri, 25-28 Ekim 2023 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenecek olan ISK-SODEX İstanbul Fuarı’nda yer alacak. Türkiye ve 40’tan fazla ülkede faaliyet gösteren Copa; fuarda, enerji verimli, çevre dostu ve yenilikçi ürünlerini sergileyecek. 

Copa Isı Sistemleri, sürdürülebilir ve yüksek performanslı iklimlendirme çözümleriyle sektörde adından sıklıkla söz ettirmeye devam ediyor. Copa, bu yıl da sektörün merakla beklediği ISK-SODEX İstanbul Fuarı’nda, birbirinden ileri teknoloji ürünleriyle yerini alacak. Bu prestijli fuar Copa’nın sürdürülebilir, enerji verimli, çevre dostu ve uzun ömürlü ürünlerini sektör profesyonelleri ve ziyaretçilerle buluşturacağı bir platform olacak. 

25-28 Ekim 2023 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşecek olan ISK-SODEX İstanbul Fuarı, iklimlendirme sektörünün geleceğini şekillendiren teknolojilerin, inovasyonların ve çözümlerin sergilendiği uluslararası bir buluşma noktası olarak dikkat çekiyor. Copa, fuar kapsamında Türkiye’den ve dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilere, yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler sunacak. 

40’tan fazla ülkede faaliyet gösteren ve yüksek verimlilikte iklimlendirme ürünlerine sahip Copa, fuarda üstün teknolojiye sahip kombi, şofben, elektrikli kombi ve radyatör, panel radyatör ve yeni ürünlerini sergileyecek. 

Copa Isı Sistemleri, ISK-SODEX İstanbul Fuarı’nda salon 6 ve H02 numaralı standında ziyaretçilerini ağırlayacak ve ileriye dönük projeler, ürünler ve çözümler hakkında bilgi paylaşımında bulunacak.

Kentsel Dönüşümün Engeli: ‘Kiralık Konut Sıkıntısı’

Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) Başkanı Mehmet Kalyoncu, kentsel dönüşümün önündeki bir engelin kiralık konut sıkıntısı olduğunu söyledi.

Kentsel dönüşümün yapılabilmesi için kiralık konut sorununun çözülmesi gerektiğini belirten GYODER Başkanı Kalyoncu, “İnsanlar evlerinden çıkacak, kiralık konut bulacak ki o binalar yıkılabilsin. TÜİK’e göre bir binada yaklaşık 4 konut var. Dolayısıyla 500 bin konut üretimi, 125 bin eski binanın yeniden inşası demek. İstanbul’da 262 bin binanın 1980 öncesi yapıldığını düşündüğümüzde bu hayati öneme sahip oluyor. 

Nitekim Kandilli Rasathanesi’nin araştırmasına göre 7.5 şiddetinde bir depremden yaklaşık 40 bin bina ağır hasar, 136 bin bina orta hasar, 300 bin bina ise hafif hasar alacak. 2024 yılında bu modeldeki ilk konutların üretimini ülkemizde göreceğimizi düşünüyoruz.” dedi.

Dofer Yapı Halka Arz Gelirini Yatırımları İçin Kullanacak

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından halka arzı onaylanan Dofer Yapı, kazançlarını yeni yatırımlarda değerlendireceğini açıkladı.

Borsa İstanbul’da halka arz rüzgarı hız kesmeden sürüyor. Hem yatırımcıların hem şirketlerin halka arzlara olan ilgisi rekor düzeye ulaştı. Yılbaşından bu yana 38 şirket halka arz olurken 3 şirket daha Sermaye Piyasası Kurulu’ndan (SPK) halka arz onayı aldı.

Dünya Gazetesi’nden Birol Bozkurt’un özel haberine göre; Halka açılacak olan şirketlerden olan Dofer Yapı’nın Yönetim Kurulu Üyesi Yağmur Doğan ile halka arz sürecini ve halka arz sonrası şirketin atacağı adımları konuştuk. Temelleri 1985 yılında Ankara’da atılan şirket 2005 yılından bu yana Ankara Başkent OSB’de hazır demir ve çelik hasır üretimi yapıyor. 2018 yılında Karabük OSB’de ikinci fabrikasını kuran şirket global pazara açılarak satışlarında ihracatın payını 2022’de yüzde 52’ye çıkardı.

Yaptıkları yatırımlarla Türkiye’nin önemli demir ticareti, çelik hasır ve hazır demir üretimi yapan şirketlerinden biri haline geldiklerini söyleyen Dofer Yapı Yönetim Kurulu Üyesi Yağmur Doğan, “Ankara Başkent OSB’de 8 bin 600 metrekare kapalı, 5 bin 800 metrekare açık olmak üzere toplam 14 bin 400 metrekare, Karabük OSB’de ise 8 bin 780 metrekare kapalı, 21 bin 220 metrekare açık olmak üzere toplam 30 bin metrekarelik fabrika alanında üretime devam ediyoruz. 7 üretim hattımızla sektörümüzde Türkiye’nin üretim kapasitesi açısından önemli firmaları arasında yer almaktayız” dedi.

“Kurumsallaşma Adımlarımızı İleri Taşıyacağız”

Halka arz olma sürecini anlatan Yağmur Doğan şunları söyledi, “Köklü geçmişimizden aldığımız güç ve deneyimimizle ülkemize her alanda katma değer sağlamak için çalışıyoruz. Cumhuriyetimizin 100’ncü yılını kutladığımız bu önemli yılda şirketimizin tarihine yeni bir kilometre taşı eklemek bizleri oldukça gururlandırıyor.

Kurumsallaşmak için attığımız adımları bir adım daha ileri taşımak, gelecek nesillere sağlam bir temel oluşturmak için halka arz olmayı tercih ettik. Büyümemizi halka açık, şeffaf bir şirket olarak devam ettirmeyi hedefliyoruz. Yatırımcılarımızdan da aldığımız güçle başarılı sonuçlarımızı daha da büyüterek sürdürmek en büyük arzumuz.”

“Yatırımlarla Kapasitemizi Artıracağız”

Halka arzdan elde edecekleri gelirin büyük çoğunluğunu yatırım ve işletme sermayesini güçlendirmek için kullanacaklarını söyleyen Dofer Yapı Yönetim Kurulu Üyesi Yağmur Doğan, “Ankara Başkent OSB ve Karabük OSB’deki fabrikalarımızda kapasitelerin artırılmasının yanı sıra üretilecek yeni ürünler için ihtiyaç duyulacak kalıp, makina, otomasyon cihazlarının teminini gerçekleştireceğiz.

Almayı planladığımız iki hattın tek vardiyada 9 bin 750 ton/yıl çelik hasır üretim kapasitesi bulunuyor. Bu yatırımla beraber üretim kapasitemiz tek vardiyada %10-12 oranında artacak. Bununla birlikte yeni yatırım planımız olan çelik hasır hattı, ilave makineler ve depolama alanı için yeni bir fabrika yatırımı da planlıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Ciromuz Yılın İlk Yarısında Yüzde 30 Arttı”

Dofer Yapı olarak satışlarımızı her yıl artırmayı hedefliyoruz diyen Yağmur Doğan, “2020 yılında Covid-19 pandemisinin etkilerine rağmen satışlarımızı önceki yıla göre %38 oranında artırmayı başardık. 2021 yılında %47 oranında artırarak ciromuzu 927 milyon TL’ye yükselttik. 2022 yılında pandemi etkilerinin azalması, doğru fiyat ve satış stratejileri ile yurt dışı satışlarımızı %389 oranında, toplam satışlarımızı %51,2 seviyesine ulaşmıştır. Böylece yılı 1,4 milyar TL ciro ile tamamladık.

2023 yılının ilk yarısında ise geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre %30 artışla 716 milyon TL ciro elde ettik. Yılı hedeflerimiz doğrultusunda, geçmiş yıllarda olduğu gibi başarılı bir şekilde tamamlamayı hedefliyoruz” diye konuştu.

Üretim tesislerinin elektrik ihtiyacını karşılamak ve enerjide bağımsız hale gelmek hem de sürdürülebilirlik hedeflerine katkıda bulunmak için yenilenebilir enerji yatırımlarına başladıklarını söyleyen Doğan, “Her iki fabrikamızın çatısında toplamda 1,91 MW kurulu güce sahip GES’lerimiz ile üretimdeki enerji ihtiyacımızı kendi ürettiğimiz yenilenebilir enerjiden karşılayacağız” dedi.

Dofer Yapı 10-11 Ekim’de Talep Toplayacak

Türkiye’nin öncü çelik hasır ve hazır demir üreticilerinden Dofer Yapı’nın halka arz büyüklüğü 290 milyon TL olarak açıklanırken, halka arz açıklık oranı yüzde 30,49 olacak. Gedik Yatırım liderliğindeki halka arzda 1 TL nominal değerli paylar 17,11 TL sabit fiyat üzerinden satışa sunulacak. 14 milyon TL nominal değerli paylar sermaye artırımı, 3 milyon TL nominal değerli paylar ortak satışı olmak üzere toplam 17 milyon TL nominal değerli payların halka arzının büyüklüğü 290 milyon 870 bin TL olacak. Şirket 10-11 ekim tarihleri arasında Borsa İstanbul’da talep toplayacak.

BASBAŞ 2024’te Faaliyete Girecek

Başta Çin olmak üzere birçok yabancı yatırımcının dikkatini çeken Batı Anadolu Serbest Bölgesi (BASBAŞ), 2024 yılında faaliyete girecek.

Marmara bölgesinde sıkışan sanayinin başka bölgelere dağıtılması noktasında önemli bir bölge olan Batı Anadolu Serbest Bölgesi’nin (BASBAŞ) 2024 yılında faaliyete başlaması planlanıyor.

BASBAŞ Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Yürütme Kurulu Başkanı Dr. Faruk Güler’in Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ENSİA) üyeleri ve Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Yatırım Yeri Hizmetleri Müdürü Zahid Tuncel ile bir araya geldiği toplantıda bölgenin son durumu ve yatırımcı potansiyeli masaya yatırıldı.

BASBAŞ’ta 3 yatırımcının hazır olduğunu söyleyen Dr. Güler, bunlardan ikisinin inşaatına bu ay başlayacağını ve üçüncüsünün de yakın zamanda başlama sözü verdiğini kaydetti. 

Gelecek yaz başında burada çok sayıda inşaat görüleceğini söyleyen Dr. Güler, “Şubattan itibaren 2 firma üretime geçecek ve 2024’ün ilk yarısında 150 kişi bu işletmelerde işe başlamış olacak. Yabancılara da bölgemizi tanıtıyoruz. Çin özellikle elektrikli araçlar konusunda gelişmiş durumda ve biz de 10’a yakın Çinli yatırımcıyla görüşüyoruz. Bu firmaların yarısı yatırıma dönüşebilir. Çin, Avrupa ile rekabette geri kalmamak için Türkiye’yi üs haline getirebilir. Otomotiv yan sanayii açısından da Çin önemli bir noktada. Bu potansiyeli BASBAŞ’a çekebilmek için çabalıyoruz” dedi.

İhracat Odaklı Üretime Fırsatlar

Toplantıda konuşan Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Yatırım Yeri Hizmetleri Müdürü Zahid Tuncel, Batı Anadolu Serbest Bölgesi’nin, hinterlandında bulunan İzmir, Manisa, Balıkesir ve Çanakkale illerinin ekonomilerine büyük fayda sağlayacağını belirterek, şunları söyledi: 

“Marmara’da sıkışan sanayinin başka bölgelere dağıtılması noktasında Batı Anadolu Serbest Bölgesi öncelikli bir yatırım bölgesi olarak ön plana çıkıyor. Yabancı yatırımcılarla da yaptığımız görüşmelerde özellikle Çinli firmaların ilgisinin yüksek olduğunu görüyoruz. BASBAŞ’ın kısa zamanda bölgeye güçlü yatırımcılar kazandıracağına inanıyoruz.”

Dr. Faruk Güler de; lojistik, kalifiye insan gücü, sunulan teşvikler ve hizmetler bakımından ihracat odaklı üretim yapan firmalara benzersiz fırsatlar sunan BASBAŞ için gül bahçesi metaforunu kullanarak, “Burayı gül bahçesine benzetiyorum. Henüz açılmış gül yok ama güllerin ilk tomurcukları görünmeye başladı. Tomurcuklar nasıl ki bir gecede açar, gül haline gelirse burada yaptığımız çalışmalar da tomurcuk haline geldi ve çok yakında gülerin açışı gibi hızlı bir şekilde fabrikalar açılacak” dedi.

5G Alt Yapısına Sahip İlk Bölge

Dr. Faruk Güler, Türkiye’de, serbest bölgeler içinde 5G altyapısına sahip ilk bölgenin BASBAŞ olacağını belirterek, şu bilgileri verdi: 

“Bölgede sürdürülebilir ve çevre dostu bir anlayışı benimsiyoruz. İzmir’de yenilenebilir enerji hem kullanım açısından hem de kümelenme noktasında öne çıkıyor. O açıdan yenilenebilir enerji firmalarına burada öncelik vereceğiz.

Burada tüm bölgeye hizmet verecek 500 kişilik mutfağımız kurulmuş durumda. Önümüzdeki 5-6 yıl boyunca yaklaşık 6 bin kişiye yemek üretecek gıda üretim tesisinin inşaatına başlıyoruz. 

Ayrıca BASBAŞ’ın bünyesinde hizmet verecek Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi binası tamamlanmış durumda. TIR otoparkımız ise 136 TIR kapasiteli olacak. Ayrıca 400 bin metrekarelik yeşil alan ve spor merkezi bulunacak. Bankaların da yer alacağı bölgede çok büyük firmalarla ciddi ortaklıklar kurarak Teknoloji Merkezi’ni de hayata geçiriyoruz.

Müteahhitlerin Yurt Dışında Üstlendiği İş Yüzde 48,4 Arttı

Yurt dışı müteahhitlik sektörünün, 2023 yılının ilk 9 ayında üstlendiği iş oranı yüzde 48,4 arttı.

Türk müteahhitlik sektörünün ocak-eylül döneminde yurt dışında üstlendiği proje tutarı küresel ekonomik ve Rusya-Ukrayna savaşına rağmen artmaya devam ediyor. Ticaret Bakanlığı verilerine göre, sektör, 2020’de hedef ülkelerde yaşanan siyasi istikrarsızlıklar, konjonktürel sorunlar ve Kovid-19 salgınının etkilerine rağmen 16,2 milyar dolar değerinde 371 iş üstlendi.

Salgının 2021’de dünya ekonomisinde yarattığı olumsuz etkinin azalmasına paralel olarak Türk firmalarının yurt dışında yürüttüğü projelerin toplam bedeli 30,7 milyar dolara çıktı. Bu dönemde üstlenilen proje sayısı 445 olarak kayıtlara geçti.

51 Yılda 486 Milyar Dolar

Yurt dışı müteahhitlik sektörü, geçen yılı da küresel ekonomik sorunlar ve Rusya-Ukrayna Savaşı’nın gölgesinde geçirdi. Bu dönemde sektörün üstlendiği proje sayısı 494, toplam proje bedeli 19,1 milyar dolar oldu. Geçen yıl üstlenilen projelerin ortalama bedeli 38,7 milyon dolar olarak hesaplandı. Sektör, bu yılın ocak-eylül döneminde ise 185 proje üstlendi.

Bu dönemde üstlenilen projelerin bedeli geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 48,4 artarak 8 milyar 690 milyon dolardan 12 milyar 898 milyon 676 bin dolara yükseldi. . Yılın 9 ayında üstlenilen projelerin ortalama bedeli ise 69,7 milyon dolar olarak hesaplandı. Yurt dışı müteahhitlik sektörü, 1972’den eylül ayı sonuna kadar ise 135 ülkede 486 milyar dolar değerinde 11 bin 837 proje üstlendi.

Müteahhitlik firmalarınca 1972 yılından bugüne kadar yurt dışında üstlenilen projelerin ülkelere göre dağılımında Rusya yüzde 20,2’lik payla ilk sırada yer aldı. Söz konusu ülkede bugüne kadar yaklaşık 98 milyar dolarlık proje hayata geçirildi. Rusya’yı yüzde 10,5’lik payla Türkmenistan takip ederken üstlenilen projelerin tutarı 50,9 milyar dolar oldu. Irak yüzde 6,9’luk pay ve üstlenilen 33,3 milyar dolarlık projeyle üçüncü sırada yer aldı.

Konut Projeleri İlk Sırada Yer Aldı

Türk müteahhitler, bugüne kadar yurt dışında yüzde 13,8’lik pay ve 67,3 milyar dolarlık bedelle en fazla konut alanında proje üstlendi. Bu sektörü yüzde 13,6’lık pay ve 66 milyar dolarla kara yolu, tünel ve köprüler izledi. Söz konusu alanları 41 milyar dolarlık proje bedeliyle demir yolu, 35 milyar dolarla ticaret merkezi ve 32,6 milyar dolarlık proje bedeliyle havalimanı projeleri takip etti.

Öte yandan, ENR dergisinin her yıl belirlediği dünyanın en büyük 250 müteahhitlik firmasını gösteren listede Türkiye, 2003’te sadece 8 müteahhitlik firmasıyla yer alırken 2023’te 42 firmayla boy gösterdi. Derginin 2023 sayısında yer alan bu firmalardan 6’sı söz konusu listede ilk 100 firma arasında kendine yer buldu, 2 Türk firması ise ilk 50’ye girdi. Türkiye, firma sayısı itibarıyla Çin’den sonra ikinci sırada yer alıyor.

Ocak 2014’ten Bu Yana En Düşük İşsizlik Rakamına Ulaşıldı

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı işgücü verilerine göre, ağustos ayında işsizlik oranı yüzde 9,2 olarak gerçekleşti.

Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre; 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2023 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre 56 bin kişi azalarak 3 milyon 223 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,2 puan azalarak yüzde 9,2 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 7,5 iken kadınlarda yüzde 12,6 olarak tahmin edildi.

İstihdam Oranları Değişmedi

İstihdam edilenlerin sayısı 2023 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre bin kişi artarak 31 milyon 686 bin kişi, istihdam oranı ise değişim göstermeyerek yüzde 48,4 oldu. Bu oran erkeklerde yüzde 65,6 iken kadınlarda yüzde 31,5 olarak gerçekleşti.

İşgücüne Katılım Yüzde 53,3

İşgücü 2023 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre 55 bin kişi azalarak 34 milyon 909 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0,1 puan azalarak yüzde 53,3 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 70,9 iken kadınlarda yüzde 36,0 oldu.

Genç Nüfusun İşsizlik Oranı Yüzde 17,2 Oldu

15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,7 puanlık azalış ile yüzde 17,2 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 14,2, kadınlarda ise %22,7 olarak tahmin edildi.

Haftalık Ortalama Fiili Çalışma Süresi 43,3 Saat Oldu

İstihdam edilenlerden referans döneminde iş başında olanların, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 2023 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre 1,1 saat azalarak 43,3 saat olarak gerçekleşti.

Atıl İşgücü Yüzde 23 

Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı 2023 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre 0,4 puanlık artış ile yüzde 23,0 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 15,3 iken işsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı yüzde 17,5 olarak tahmin edildi.

Sanayi Üretimi Ağustos Ayında Düşüşe Geçti

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ağustos ayına ilişkin sanayi üretimi endeksini açıkladı. Endeks, ağustos ayında aylık yüzde 0,8 azalırken yıllık olarak yüzde 3,1 arttı.

TÜİK’in açıkladığı verilerde sanayinin alt sektörlerinden, 2023 madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5,1, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 1,8 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 4,9 arttı.

Aylık bazda yapılan değerlendirmelerde ise 2023 yılı Ağustos ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki aya göre yüzde 0,2 arttı, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 1,3 azaldı ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 2,4 arttı.

Hayat City Mahmutbey Ön Satışta

Hayata geçirdiği projeler ve geliştirdiği ürünlerle sektör trendlerini belirleyen Özak GYO, bulunduğu bölgeyle uyumlu, yaşam kalitesini yükselten projelere imza atma geleneğine devam ediyor.

“ Bir Adımda Hayat Başlar! “ fikriyle, insan yaşamına kalite ve kolaylık katacak yeni projesi Hayat City Mahmutbey’i tasarladı. İnsan yaşamına katma değer sağlayan Özak GYO, yeni projesiyle şehrin yeni iş merkezi basın eksprese komşu, ulaşımı kolay bir konfora imza atıyor.

Ön satışların başladığı Hayat City Mahmutbey, her ayrıntının düşünüldüğü 1+1’den 3+1’e kadar fonksiyonel daire tasarımları ile birlikte yalın ve modern mimari çizgilere sahip, peyzaj alanlarının maksimize edildiği, ulaşımı ve hayatı kolaylaştırmayı merkezine alıyor. Özak GYO kalitesiyle 24 ayda tamamlanması planlanan proje, değeri her gün artan konumu sayesinde hem yatırım hem de oturum düşünenlere fırsat sunuyor.

İstanbul’un yeni ‘prestij caddesi’ Basın Ekspres Yolu, Tekstilkent, İstoç gibi önemli iş alanlarının yanı başında ve TEM otoyoluna komşu Hayat City Mahmutbey’de, kapalı site yapısıyla ve geniş peysaj alanlarıyla sizlere güvenli ve konforlu bir yaşam sunarken, evinizden çıkar çıkmaz adımınızı Mahmutbey Metro İstasyonuna atarak kolay ve modern ulaşımın keyfini yaşayacaksın. Başta metro olmak üzere bir çok ulaşım imkanına sahip Hayat City Mahmutbey’de İstanbul’da her yer bir adım kadar size yakın olacak.

İSO İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi Yüzde 49’a Geriledi

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye imalat sektörü ihracat iklimi endeksi ağustos ayında, yüzde 49 olarak gerçekleşti.

Türkiye imalat sektörünün ana ihracat pazarlarındaki faaliyet koşullarını ölçen İSO Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi’nin Eylül 2023 sonuçları açıklandı. Endekste eşik değer olan 50’nin üzerinde ölçülen tüm rakamlar ihracat ikliminde iyileşmeye, 50’nin altındaki değerler ise bozulmaya işaret ediyor. İSO Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi, eylülde eşik değer 50’nin altında kaldı ve 49 olarak gerçekleşti. Ağustosta 49,1 olan endeks, eylülde 49’a gerileyerek üst üste iki ay 50 olan eşik değerin altında kalmış oldu. Türk imalatçılarının ihracat pazarlarındaki genel talep koşulları özellikle Avrupa’daki zayıflık nedeniyle eylül ile üst üste iki ay bozuldu.

Büyümenin merkezi yine Orta Doğu ve Hindistan olurken, ABD’de talep koşulları üçüncü çeyrek sonunda genel olarak istikrarlı seyretti. İhracat pazarlarının talep koşullarındaki bozulma bir önceki aya oldukça yakın seyretti. İhracat iklimindeki zayıflama büyük ölçüde Avrupa’dan gelen talebin azalmasından kaynaklandı. Türk imalatçılarının Avrupa’daki en büyük dört ihracat pazarı olan Almanya, Birleşik Krallık, İtalya ve Fransa’da ekonomik aktivite eylül ayında düşüş kaydetti. Bu pazarlar toplamda Türk imalat sanayi ihracatının yaklaşık yüzde 23’ünü oluşturuyor.

Avrupa’nın diğer ülkelerine bakıldığında, Hollanda, Avusturya, Polonya ve Çek Cumhuriyeti’nde de üretimin azaldığı görüldü. İspanya, İrlanda ve Yunanistan’daki büyüme ise görece pozitif oldu. Öte yandan, ABD’de ekonomik aktivite üçüncü çeyrek sonunda da genişlemeyi sürdürdü. Üretim ağustosta olduğu gibi çok sınırlı bir artış gösterdi.

Katar’da Ekonomik Aktivitede Belirgin Artış

Orta Doğu’da talep genel olarak canlılığını korudu. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan’da büyüme ivme kazanırken, Katar’da da ekonomik aktivite belirgin artış sergiledi. Mısır ve Lübnan’da ise üretimin azaldığı görüldü. Orta Doğu hariç tutulduğunda, anket kapsamında takip edilen ülkeler içerisinde en hızlı genişleme Hindistan’da ölçüldü. Bu ülkede büyüme bir önceki aya çok yakın seyretti ve güçlü seyrini korudu. Diğer BRIC ülkelerinin performanslarında ise farklılıklar gözlendi. Rusya’da üretim belirgin bir şekilde artmaya devam ederken, Çin’de büyüme son 9 ayın en düşük seviyesine geriledi. Brezilya’da ekonomik aktivite ağustos ayındaki hafif artışın ardından yeniden düşüşe geçti. Bu düşüş hafif olmasına rağmen yaklaşık son 2,5 yılın en belirgin düzeyinde gerçekleşti.

Açıklamada görüşlerine yer verilen S&P Global Market Intelligence Ekonomi Direktörü Andrew Harker, “Avrupa’daki ekonomik zayıflık eylül ayında Türk imalatçıları için engel oluşturmaya devam etti ve üçüncü çeyrek sona ererken dış pazar satışları açısından firmaların önündeki seçenekleri sınırlandırdı. Buna ek olarak ABD’deki büyümenin ılımlı seyretmesi sonucu, kilit ihracat pazarları içerisinde talep artışının ana kaynağı yine BAE oldu. Rusya’da da ekonomik aktivite dirençli görünümünü korudu.” değerlendirmesini yaptı.

Lapseki’de  Yol Çalışmaları Hızla Sürüyor

Çanakkale’nin Lapseki ilçesinde Belediye Fen İşleri Müdürlüğü tarafından başlatılan yol çalışmaları tüm hızıyla sürüyor.

Lapseki ilçesinin altyapısını güçlendirmek ve yolların bakımını yapmak için Lapseki Belediye Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri harekete geçti. Ekipler, ilçe genelinde taş döşeme, yol bakım ve onarım çalışmalarını titizlikle yürüterek, daha güvenli ve konforlu bir yol ağı oluşturmayı hedefliyor. Şu anda, Papağan Sokak ve Bahçelievler Sokağı’nda devam eden çalışmalar, ilçenin altyapısının iyileştirilmesi için atılan önemli adımlardan sadece biri. Lapseki Belediye Fen İşleri Müdürlüğü ekiplerinin bu çabaları, ilçe sakinlerinin yaşam kalitesini artırmaya yönelik önemli bir katkı sunuyor.

GYODER Yeni Konut Modelinin Finansmanını Yabancı Emeklilik Fonlarından Elde Edecek

Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) yeni konut modelinde finansman sağlamak için yabancı emeklilik fonları ile görüşmelere başladı. 

Dünya Gazetesi’nden Jülide Yiğittürk Gürdamar’ın haberine göre; Konut sektöründeki sıkıntıya ‘kiralık konut üretme odaklı model’ ile çözüm önerisi getiren Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER), modelin finansmanı için yabancı emeklilik fonları ile masaya oturdu. Kamuya ait arsalarda özel sektörün kiralama amaçlı konut üretmesini ve kiralık için üst limit ile devlet denetimi yapılmasını öneren yeni model için Merkez Bankası’nın da kapısını çalan GYODER, arsa temini için 5 belediye ile görüşmeler yapıyor.

Kamu ve özel sektör iş birliği yöntemiyle, bireysel değil kamusal kiraya veren yapıyı benimseyen Yeni Konut Modeli’nde kiracıyla kiraya veren arasındaki problemlerin ortadan kaldırılması hedefleniyor. Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) Başkanı Mehmet Kalyoncu, modelin finansmanı için Merkez Bankası ve beş banka ile görüştüklerini belirterek, “Merkez Bankası’nın da bankalara yönlendirme yapması gerekiyor” diye konuştu. Kalyoncu, yurtiçinde birkaç banka ile de görüştüklerini ifade etti.

Kahire’nin Yaptığını Biz Nasıl Yapamayız

 Kalyoncu, finansman için ayrıca yurtdışında emeklilik fonlarının da kapısını çaldıklarını söyleyerek, Yeni Konut Modeli’nin finansmanı için Suudi Arabistan, Çin, Hollanda ve BAE ile görüşmelerin derinleştiğini açıkladı.

Kalyoncu, ”Hollanda, Çin, Suudi Arabistan ve BAE’den ilgili bakanlıklar ve finans kuruluşlarıyla görüşmelerimiz devam ediyor. S. Arabistan’da ilgili bakanlar, oranın TOKİ’si ve büyük şirketleriyle görüştük. Çin’den büyük taahhüt şirketlerinden China State Construction Engineering ile görüşüyoruz. ENR dünya listesinde birinci olan Çinli firma 12 kişilik ekiple geldiler.

Başlarında gelen firmanın 3 numarası olan kişinin 1 milyar dolara kadar anlaşma yetkisi vardı, hatta niyet mektubu alma ve iş birliği protokolü aşamasına geldik. ICBC aracılığı ile neler yapılabilir konuşuyoruz. Bu şirket yeni Kahire şehrini yapıyor. Hem de kiralık modelle. Kahire’nin yaptığını biz nasıl yapamayız” diye konuştu.

Kur Riskini Bankalar ve Özel Sektör Almak İstemiyor

 Finansmanda kur riskini bankaların da özel sektörün de almak istemediğini ifade eden Kalyoncu, “Hollandalı NHG Dutch Foundation Homeownership Guarantee Fund (NHG Hollanda Vakfı Ev Sahipliği Garanti Fonu) ile geçen salı İstanbul’da görüştük, görüşmeler çok iyi geçti modelimizi anlattık. Eğer döviz riski yönetilirse, yeni konut modelinin kaynağı Hollanda’dan gelebilir. Çok kalabalık toplantılar yaptık, tek dedikleri ‘kur riski’… diye konuştu.

GYODER başkanı Kalyoncu, “Bugüne kadar bütün İstanbul’daki ilçe belediyelerine, büyükşehirlere ve ilgili kuruluşlara modelimizi gönderdik ve randevu talep ettik. Üsküdar, Ümraniye, Şişli, Avcılar ve Başakşehir belediyeleri ile görüştük. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden de randevu bekliyoruz. İlçelerin de en büyük problemi arazi üretmek” dedi.

2024’te İlk Konutların Üretimi Başlayacak

“Kentsel dönüşümün önünde en büyük engel, kiralık konut olmaması. İnsanlar evlerinden çıkacak, kiralık konut bulacak ki o binalar yıkılabilsin” diye konuşan Kalyoncu, “TÜİK’e göre bir binada yaklaşık 4 konut var. Dolayısıyla 500 bin konut üretimi, 125 bin eski binanın yeniden inşası demek. İstanbul’da 262 bin binanın 1980 öncesi yapıldığını düşündüğümüzde bu hayati öneme sahip oluyor. Nitekim Kandilli Rasathanesi’nin araştırmasına göre 7,5 şiddetinde bir depremden yaklaşık 40 bin bina ağır hasar, 136 bin bina orta hasar, 300 bin bina ise hafif hasar alacak. 2024 yılında bu modeldeki ilk konutların üretimini ülkemizde göreceğimizi düşünüyoruz” diye konuştu.

“Vatandaşlar Piyasadaki Hareketlerden Etkilenmeyecek”

“Vatandaşlar piyasa dalgalanmalarından etkilenmeden kiracı kalabilecek” diyen Kalyoncu, “Hane halkı gelirinin yüzde 30’unu barınmaya ayıracak, yaşam standartları yükselecek. Düşük kira rakamlarıyla çevredeki yerleşim yerlerinin de ucuzlaması hedefleniyor.

Halkın faydalandığı halkçı bir model ve aynı zamanda kamunun başta mülkiyet olmak üzere haklarının korunduğu devletçi bir model. Biz İstanbul’da da en az yüzde 10 kurumsal kiraya verenin olduğu bir kiralık konut stoku olması gerektiğini düşünüyoruz. Yani 500 bin kiralık konuttan söz ediyoruz” diye konuştu.

“Kira Artışı ve Arsa Fiyatları Barınmaya Büyük Engel”

Türkiye’de arsanın geliştirme sürecinde oluşturulan toplam değerden aldığı payın yüzde 50 olduğunu, dünyanın çoğu yerinde, özellikle Avrupa’da bu oranın yüzde 20 civarında seyrettiğini kaydeden Kalyoncu, “Ülkemizde karşılaştığımız hakkaniyetten uzak kira artışları, arsa fiyat artışları barınma sorununun önünde büyük bir engel teşkil ediyor. Satışa yönelik değil insanların barınma ihtiyacını karşılayabileceği kiralık konutları nasıl üretebiliriz diye kafa yoruyoruz” dedi.

Kalyoncu, çalışmalarını şu şekilde anlattı: Türkiye’de yüksek arsa maliyetleri yüzünden israf edilen kaynaklarımızın daha adaletli bir şekilde mekân üretme sürecindeki aktörler tarafından paylaşılmasıyla erişilebilir kiralık konut üretme odaklı bir model geliştirdik. Bu modeli anlatırken ‘kiracı olmanın’ kötü olmadığını da anlatmamız gerekiyor. Burada düzen sağlanırsa kiracılığa tıpkı Avrupa’daki gibi olumlu bakabiliriz. Ev sahibi olmak ile mutluluk arasında bir bağ yok. Ev sahipliği oranı Çin’de yüzde 89, Rusya’da yüzde 88, İsviçre’de yüzde 34.

“Depremi Unutmak Üzereyiz”

25—26 Ekim’de GYODER 18. Gayrimenkul Zirvesi’ni İstanbul Kongre Merkezi’nde yapacak. Mehmet Kalyoncu, “Deprem gerçeğini İstanbul unutursa, Türkiye unutur ve İstanbul unutmak üzere. Zirvede depremi unutturmamak için İçeriğin yarısından fazlasını deprem üzerine kurguladık. Mottomuz şöyle: Şehrini Vicdanla Tamamla. Vicdanlı olmak ‘daha az kazanmak’ değil ‘kazancın adil paylaşılması’ ile olur” dedi.

TÜREK, Zengin Programıyla Güçlü Rüzgarlar Estirecek 

TÜREB tarafından bu yıl ‘Rüzgarın Yüzyılı’ temasıyla ve 12. kez düzenlenecek Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi’nin programı açıklandı. 

12. Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi 7-8 Kasım’da İstanbul’da

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) tarafından düzenlenen Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi, Cumhuriyetimizin 100. Yılı’nda ‘Rüzgarın Yüzyılı’ temasıyla İstanbul’da gerçekleştirilecek. 

Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da kongre öncesi Enerji ve Tabii Kaynaklar ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlıklarının en üst düzey temsilcilerinin sektörün önde gelen yatırımcılarıyla bir araya geleceği ‘İstişare Toplantısı’ ile başlayacak olan kongre, Cumhuriyetimizin 100. Yılı’nda ve ayrıca Türkiye Yüzyılı’nın başlangıcında ülkemizden ve dünya genelinden 3 binden fazla rüzgar profesyonelini İstanbul’a çekecek. 

TÜREK’in rüzgarla ilgili tüm başlıkları içeren zengin programı:

  • Türk ve yabancı konuşmacıları 
  • Geçtiğimiz yıl büyük ilgi gören ve geleceğin rüzgar teknolojileri ile dijitalleşme bağlamlarının birlikte değerlendirileceği ‘Geleceğin Rüzgarı’ vizyoner oturumları
  • WindEurope iş birliğiyle düzenlenecek ‘Türk Tedarikçi Zirvesi’ etkinlikleri
  • Söyleyecek sözü olan şirketlerin açık iletişim yapabileceği ‘Açık Kürsü’ buluşmaları
  • Yakın geleceğin sektör profesyonelleri olan üniversite öğrencilerinin sektörle ilk elden tanışacağı ‘Kariyer Festivali’ 
  • Ve farklı kategorilerde verilecek ‘Rüzgara Güç Verenler Ödülleri’ ile iki gün boyunca Türkiye enerji gündemini belirleyecek.  

Lokomotif Sektörden ‘Güçlü Mesajlar’ 

Sektörü büyüten yasal düzenlemeler ve teşvik programları sayesinde son 10 yılda çok ciddi bir büyüme ivmesi yakalayan Türkiye rüzgar sektörü, mevcut güçlü sanayisi ve yetişmiş insan gücüyle özellikle Avrupa kıtasının enerji ihtiyacını ‘emisyon hedefleriyle de uyumlu olacak şekilde’ karşılayabilecek en uygun seçenek olarak ön plana çıkıyor. Bu mesajın özellikle vurgulanacağı Kongre boyunca yoğun ilgi görecek oturumlardan bazıları şöyle: 

  • ‘Net Zero (2053) ve Arz Güvenliğinde Rüzgar Enerjisi’nin Önemi’ Oturumu
  • Sanayi Özel Oturumu: Yerli Türbin Üretimi ve Global Tedarik Zincirindeki Fırsatlar. Bu oturum özellikle yerli sanayicimizin dünya genelindeki erişimini artırma fırsatları bağlamında ufuk açıcı bir oturum olacak. 
  • ‘Rüzgarın Yüzyılında Tahsis Edilen Kapasiteler Sonrası Şebeke Planlamasının Önemi’ oturumu ise enerji iletim hatlarındaki genişleme ve iyileştirme çalışmalarının yenilenebilir enerjinin önünü açmadaki kritik rolünü bir kez daha gündeme taşıyacak. 
  • ‘Enerji Depolama: LI-ION ve Alternatif Teknolojiler ile Yeşil Hidrojen’ başlıklı oturum şu anda küresel enerji dünyasının üzerinde en çok konuştuğu konulardan biri olan enerji depolama teknolojilerinin enine boyuna ele alınacağı özel bir oturum niteliği taşıyor. 
  • Türkiye’nin deniz üstü rüzgar alanındaki ilk hedeflerini açıkladığı bir gündemde bu konunun tartışılacağı oturumun adı ise ‘2035 Yılına Kadar 5 GW Deniz Üstü RES Kurulumu Mümkün mü?’ olacak. 

Yenilenebilir enerjinin geleceğinde elektrik piyasası ve karbon ticaretinden rüzgar türbinlerinde nasıl daha verimli yaşam döngüleri sağlanabileceğine; gelişen türbin teknolojilerinden enerjide dijitalleşmenin sektörlerin büyümesine sağlayacağı itici güce kadar birçok alanda düzenlenecek oturumlar, konuyla ilgili yetkin isimlerin bilgi birikimlerini kongre katılımcılarına aktarmasına fırsat sağlayacak. 

12. Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi yatırımlar, sanayi gelişimi, finans, servis bakım ve karasal rüzgarın ağırlıklı olduğu konu başlıklarının yanı sıra geçtiğimiz yıl başlatılan ‘Geleceğin Rüzgarı’ vizyoner etkinliği çerçevesinde enerji depolama, deniz üstü rüzgar enerjisi, hibrit ve hidrojenle ilgili ayrı bir bölümü de içerecek. Avrupalı türbin ve aksam üreticilerinin tedarik zinciri yöneticilerinin TÜREK 2023 kapsamında Türk tedarikçilerle doğrudan buluşturulmasına imkan verecek olan “Türk Tedarikçiler Günü” etkinliği ise WindEurope iş birliğiyle bu yıl ilk kez hayata geçirilecek. 

Ticaret Bakanlığı Kayıt Dışı Emlakçılar İçin Harekete Geçti

Ticaret Bakanlığı, ilan sitelerinde fahiş fiyatlara gayrimenkul satışı yapan kayıt dışı 545 kişi için 54,5 milyon TL para cezası uyguladı.

Konuyla ilgili bilgilendirme ve uyarıda bulunan Ticaret Bakanlığı, şu açıklamayı yaptı:

‘’Ticaret Bakanlığı olarak piyasa da denge unsurunu bozabilecek her türlü eylem ve fiiller ile ilgili inceleme ve denetimlerimiz detaylı bir şekilde devam etmektedir. Bakanlık olarak spekülatif fiiller ile fahiş fiyata sebebiyet veren ilanlar, yanıltıcı reklamlar titizlikle incelenmektedir.

Bu kapsamda, ilan platformlarında verilen satılık emlak ilanları inceleme altına alınmıştır. 1 Eylül tarihinden bu yana verilen satılık emlak ilanlarında ilanın yayımda olduğu dönemde ilan fiyatında yüzde 100 ve üzeri artış yaparak piyasayı ve serbest rekabeti bozan ve tüketicileri mağdur eden 545 kişiye Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmeliğin 14 üncü maddesindeki “taşınmaz ticaretiyle iştigal edenler haksız ve hukuka aykırı davranış ve ticari faaliyetlerde bulunamaz” hükmüne aykırı faaliyetleri nedeniyle kişi başına 100.000 TL olmak üzere toplam 54.500.000 TL para cezası verilmesine karar verilmiştir.

Ticaret Bakanlığı olarak, vatandaşlarımızı mağdur edebilecek her türlü ihtimal bakanlığımızca değerlendirilerek gerekli incelemeler ivedilikle başlatılmaktadır. Bakanlık olarak hem vatandaşlarımızın spekülatif fiyat artışlarından etkilenmesinin önüne geçmek hem de piyasada adaletli ve rekabetçi bir ortam tesis etmek adına elimizdeki bütün argümanların sektör ve konu bazlı kullanılmasına devam edilecektir.’’

Otel 74 Projesine Ödül

Antalya’nın Kepez ilçesinde belediye tarafından düzenlenen ‘Tarihi ve Kültürel Mirası Koruma Proje ve Uygulamalarını Özendirme Yarışması’nda Otel 74’e proje ödülü verildi.

Kepez Belediyesi’nin Dokumapark’ta, eski fabrikanın izlerini taşıyan misafirhaneyi nostaljik bir mimari tasarımla kente kazandıracağı ‘Otel 74’ projesi ödüllendirildi. Tarihi Kentler Birliği tarafından düzenlenen 2023 yılı ‘Tarihi ve Kültürel Mirası Koruma Proje ve Uygulamalarını Özendirme Yarışması’nda, Kepez Belediyesi ‘Otel 74’ ile proje ödülü aldı. 

Dokumapark’a 12’nci ödülü kazandıran otel, şehrin tam ortasında merkezi bir konumda bulunuyor. Cumhuriyet tarihinin en önemli sanayi tesislerinden Eski Antalya Pamuklu Dokuma İplik Fabrikası misafirhanesi, 1971 yılında fabrikanın genel merkezinden gelenleri, devlet büyüklerini ve kurum misafirlerini ağırlamak için kapılarını açmıştı. 

Yapıda 16 butik oda , 1 şansölye odası , yemek salonları ve toplanma alanları ile bahçe yer alıyor. Her odada kendi imkanlarını giderecek donanıma sahip olan bina butik bir otel şeklinde tasarlanmış. Dönem mobilyalarının korunduğu binada restore çalışmaları kapısını ziyaretçilerine açtığı ilk günkü haline sadık kalınarak yapılıyor ve aynı 1971 yılında nasılsa şimdide öyle görünmesi için çalışılıyor. İçine girildiğinde sizi zamanda geriye götürecek olan binanın teşhiri ve tanzimi de bir müze titizliğinde gerçekleştiriliyor.

Flokser Kimya Putech Eurasia’da Yenilikçi Çözümlerini Tanıttı

55’ten fazla ülkeye ihracat gerçekleştirerek inşaat, terlik, taban, mobilya, otomotiv, yapıştırıcı, beyaz eşya, izolasyon sektörlerinde poliüretan, poliüre, poliester ürünleri ile birçok sektöre çözümler sağlayan Flokser Kimya, İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen Putech Eurasia’da sergilediği inovatif ürünleriyle büyük ilgi topladı. 

Sanayide 40 yılı aşkın tecrübesiyle dünya devleri tarafından tercih edilen Flokser Kimya, 4-6 Ekim 2023 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen “8.Uluslararası Poliüretan Sanayi Fuarı” Putech Eurasia’da ziyaretçilerini ağırladı. Dünyanın dört bir yanından sektör profesyonellerini bir araya getiren fuarda; poliüretan endüstrisinin lider firmalarının poliüretan kimyasallar, poliüretan makine ekipman, poliüretan sistem evi, poliüretan kaplama ve yapıştırıcılar, poliüretan kalıp ve sistemler, poliürea uygulamaları RIM-integral poliüretan sistem ürünleri sergilendi.

Putech Eurasia’da iş birlikleri kurarak poliüretan pazarında yeni fırsatlar yaratmayı amaçlayan Flokser Kimya da ileri teknoloji ürünlerini ziyaretçiler ile bir araya getirerek büyük beğeni kazandı. 

Poliüretan sektörünün önemli paydaşlarını bir araya getiren fuarın açılışında söz alan Flokser Kimya Genel Müdürü Ekin Tükek, sahip olduğu özellikleri nedeniyle başta ulaşım, inşaat, mobilya, savunma ve madencilik olmak üzere hayatın ve ekonominin pek çok alanında kullanılan poliüretan endüstrisinin gün geçtikçe büyüdüğüne vurgu yaptı. “Geleceğin sektörü” olarak değerlendirilen poliüretan endüstrisinin önümüzdeki 5 yıl içerisinde 90 milyar doların üzerinde bir büyüklüğe ulaşmasının beklendiğini söyleyen Tükek konuşmasına şöyle devam etti: “Ülkemiz de bu alanda sahip olduğu bilgi birikimi ile bulunduğu bölgenin önemli bir aktörü haline gelmiş durumda. Poliüretan sektörüne yönelik inovatif çözümlerin ve ürünlerin sergileneceği Putech Eurasia’da da sektörümüzün heyecan verici gelişmelerini ve geleceği değiştirecek çözümleri yerinde takip edeceğiz. Aynı zamanda poliüretan endüstrisinin lider firmaları bir araya getiren fuar, katılımcıları için yeni anlaşmalar ve yeni iş birlikleri için benzersiz fırsatlar da yaratacak.”

Kütahya Şehir Hastanesi Projesinde Sona Gelindi

Sağlık Bakanlığı yatırım programı kapsamında inşa edilen 610 yataklı Kütahya Şehir Hastanesi projesinde son aşamaya gelindi.

Proje alanına ziyarette bulunan Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay “Sağlık Bakanlığımız hastanenin devir ve deneme işlemleriyle ilgili süreçleri takip ediyor. İnşallah bu süreci sonuçlandırmayı bekliyoruz. Travma acil, yanında yetişkin acil, yanında çocuk acil ve kadın doğum acil girişi var. Bütün bu hizmetler vatandaşlarımızın daha iyi bir sağlık hizmetine ulaşmasıyla ilgili. Bütün bu hizmeti Kütahyamıza kazandıran, Sağlık Bakanlığı yetkililerimize, firmamıza ve emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. İnşallah çok kısa bir süre içerisinde Kütahya olarak Şehir Hastanemize kavuşacağız.” ifadelerini kullandı.

Hastanenin son durumuyla ilgili konuşan Kütahya milletvekili İsmail Çağlar Bayırcı ise, “Şu an durum itibariyle hummalı bir çalışma devam ediyor. Fiziki anlamda hastanenin hemen hemen inşaatı bitmiş vaziyette. Onun haricinde Kütahyamıza çok ciddi vaziyette hizmet verecek bir sistem kuruluyor. Hakikaten ameliyathane, anjiyo ve görüntüleme cihazları anlamında en son sistemlerle donatılmış bir hastane inşa ediliyor. İnşallah buranın açılmasıyla birlikte vatandaşlarımız, çok kaliteli bir sağlık hizmeti alacaklar. Bizler sürecin en yakın şekilde takipçisiyiz. Bir kaç ay içerisinde de hastanemizin açılmasıyla ilgili Sağlık Bakanlığı bünyesinde devir teslimler gibi prosedürler hallediliyor.” dedi.

İhracat Miktar Endeksi Yüzde 3,4 Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ağustos ayı dış ticaret verilerini açıkladı. Buna göre, ihracat miktar endeksi yüzde 3,4 artarken ihracat birim değer endeksi yüzde 1,8 azaldı.

İhracat birim değer endeksi Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1,8 azaldı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre gıda, içecek ve tütünde yüzde 1,2 azaldı, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 16,0 azaldı, yakıtlarda yüzde 19,9 azaldı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 0,8 arttı. 

İhracat miktar endeksi ise Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,4 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre gıda, içecek ve tütünde yüzde 9,4 arttı, ham maddelerde yüzde 7,2 azaldı, yakıtlarda yüzde 28,3 arttı, imalat sanayinde yüzde 0,3 arttı. 

İthalat Birim Değer Endeksi yüzde 16,1 Azaldı 

İthalat birim değer endeksi Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 16,1 azaldı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 10,7 azaldı, yakıtlarda yüzde 46,1 azaldı, ham maddelerde yüzde 16,3 azaldı, imalat sanayinde yüzde 4,4 azaldı. 

İthalat Miktar endeksi Yüzde 10,9 Arttı 

İthalat miktar endeksi Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 10,9 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 1,1 arttı, ham maddelerde yüzde 20,0 azaldı, yakıtlarda yüzde 13,2 arttı, imalat sanayinde yüzde 11,5 arttı. 

İstanbul-Ankara Arasına Süper Hızlı Tren Geliyor

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İstanbul ve Ankara arasına süper hızlı tren planlandığını açıkladı. Bakan ayrıca, Yunanistan ve Türkiye arasında inşa edilecek köprünün 2024 yılında tamamlanacağını ifade etti.

Türkiye ile Yunanistan arasındaki köprü inşaatı projesinin tamamlanmak üzere olduğunu söyleyen Abdulkadir Uraloğlu, Yunanistan ile Türkiye sınırındaki köprünün inşaatının 2024’te başlayacağını belirterek, iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da gelişeceği vurgusunu yaptı. Bakan Uraloğlu, bir müjde de vererek “Ankara-İstanbul arasında süper hızlı treni planlıyoruz” dedi.

Ulaştırmada Hedef 2053

Katıldığı televizyon programında iki önemli açıklamaya imza atan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “İstanbul Havalimanı’nda günlük ortalama bin 461 olan uçak hareketini; Osmangazi Köprüsü’nde 40 bin olan garantinin 57 bin ortalama olduğunu ben belirteyim. Biz şu anda verdiğimiz araç garantilerini doldurmuş durumdayız.

Biz şu anda ulaştırmada 2053’ü planlıyoruz. Hangimiz sağ olacağız ama sağ olmasak bile Türk insanı sağ olacak Ankara-İstanbul arasında süper hızlı treni de planlıyoruz. Yine Türkiye’nin geleceğine ışık tutma yaklaşımıyla.” dedi.

Sabancı Holding, ABD’nin Enerji Şirketi Oriana Solar LLC’nin Hissesini Satın Aldı

Sabancı Holding, bünyesindeki Sabancı Renewables Inc. ile ABD’nin Teksas eyaletinde yer alan Oriana Solar LLC isimli enerji şirketinin yüzde 100 hissesini satın aldığını açıkladı.

Sabancı Holding A.Ş’nin, Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) yayımlanan açıklamasında, “Sermayesinin tamamı dolaylı olarak Şirketimize ait olan Sabancı Renewables Inc. tarafından ABD’nin Teksas eyaletinde 232 megavat kapasiteli bir güneş enerjisi santrali ve 60 megavat kapasiteli enerji depolama tesisi yatırımlarından oluşan Oriana Solar LLC’nin yüzde 100 hissesi satın alınmıştır. Yatırım sürecinin tamamlanmasıyla birlikte tesisin 2025 yılının ikinci çeyreğinde devreye alınması hedeflenmektedir.” ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Halihazırda devam eden ve 2024 yılının ikinci çeyreğinde devreye alınması hedeflenen 272 megavatlık Cutlass II güneş enerjisi santrali yatırımına ek olarak gerçekleştirilen bu kapasite yatırımının tamamlanmasıyla birlikte Sabancı Renewables Inc. ABD’de toplam 500 megavatlık yenilenebilir enerji portföyüne ulaşmış olacaktır. Şirketimizin tek ve kurucu ortağı olduğu Sabancı İklim Teknolojileri AŞ’nin yüzde 100 bağlı ortaklığı olan Sabancı Renewables Inc. Sabancı Topluluğu’nun yeni ekonomi odaklı büyüme, küresel ayak izini pekiştirme ve sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda ABD’de yenilenebilir enerji yatırımlarını sürdürmektedir. Konuyla ilgili gelişmeler kamu ile paylaşılacaktır.”

“Türkiye’deki Kurulu Gücümüzü 5 Bin MW Üzerine Çıkaracağız”

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Sabancı Holding Enerji Grup Başkanı Kıvanç Zaimler, “Sabancı Topluluğu olarak Türkiye ile dünya arasında köprü görevi görmeye devam ediyoruz. Yenilenebilir başta olmak üzere, enerji alanında gerçekleştirdiğimiz yatırımlarla, Türkiye’de özel sektöre öncülük etmeyi sürdürüyoruz. Enerjisa Üretim şirketimiz aracılığıyla bir yandan toplam bin MW büyüklüğündeki rüzgâr enerjisi santrallerimizi kademeli olarak devreye almaya hazırlanırken, bir yandan da mevcut santrallerimizde planladığımız kapasite artırımlarıyla, Türkiye’deki kurulu gücümüzü 5 bin MW’ın üzerine çıkarmak için çalışmalarımıza kararlılıkla devam ediyoruz. Tüm bunların ışığında, önümüzdeki 5 yıllık dönemde Türkiye’de hayata geçirilecek her üç rüzgâr ve güneş santralinden biri Sabancı Topluluğu imzası taşıyacak. Bununla birlikte, enerji ve iklim teknolojilerindeki büyüme stratejimizin bir diğer ayağı da yurt dışındaki rekabetçi pazarlarda yenilenebilir enerji portföyümüzü büyütmek. Bu doğrultuda ABD’deki ilk güneş enerjisi yatırımımızı geçtiğimiz yıl açıklamıştık. 272 MW’lık Cutlass II santralimizin inşaat süreçlerine devam ederken, imzalarını attığımız Oriana Solar LLC ile de bölgedeki varlığımızı daha da güçlendireceğiz. Öte yandan, ABD’deki yatırımlarımız sadece üretimle sınırlı değil. Stratejik yönümüzü, ‘geleneksel’ teknolojilerden ‘yıkıcı’ teknolojilere doğru çevirirken, devrim niteliğindeki fikirlere gerçekleştirdiğimiz erken aşama yatırımlarla dünyadaki enerji geçişine öncülük etmeyi hedefliyoruz. Bu kapsamda ABD merkezli toplam 4 farklı fon ve start-up’a yatırım yaptık. Bu yıkıcı teknolojilerin geliştiricileri arasında yer alarak, edindiğimiz bilgi birikimi ve tecrübeyi Türkiye enerji sektörünün kullanımına sunmak en büyük hedefimiz” dedi.

ABD’nin Konut Kredisi Faiz Oranları Zirvede

Mortgage Bankalar Birliği (MBA) tarafından paylaşılan verilere göre, Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) mortgage faizleri Kasım 2000’den bu yana en yüksek seviyeyi gördü.

Mortgage Bankalar Birliği (MBA) verilerine göre, mortgage başvuruları 29 Eylül ile sona eren haftada bir önceki haftaya kıyasla yüzde 6 azaldı.

Söz konusu dönemde konut satın almaya yönelik başvurular yüzde 6 azalırken, yeniden finansman başvuruları yüzde 7 düştü.

Ülkede 30 yıl vadeli mortgage için ortalama faiz oranı, yüzde 7,41’den 7,53’e yükselerek Kasım 2000’den bu yana en yüksek seviyesini kaydetti.

Aynı dönemde 15 yıl vadeli mortgage için ortalama faiz oranı da yüzde 6,73’ten 6,86’ya çıktı.

Mortgage başvuruları 1996’dan bu yana en düşük seviyede

MBA Başkan Yardımcısı Joel Kan, verilere ilişkin değerlendirmesinde, piyasaların tahvil faizlerindeki son yükselişi değerlendirirken mortgage faizlerinin geçen hafta artış göstermeye devam ettiğini belirtti.

Kan, “Bunun sonucunda mortgage başvuruları durma noktasına gelerek 1996’dan bu yana en düşük seviyesine geriledi.” ifadesini kullandı.

Faizlerdeki hızlı artışın çok sayıda potansiyel ev alıcısını piyasadan uzaklaştırdığına dikkati çeken Kan, konut satın alma piyasasındaki faaliyetin 1995’ten bu yana en düşük seviyesine gerilediğini kaydetti.

Öte yandan ABD’de Mortgage News Daily tarafından günlük açıklanan verilere göre ise 30 yıl vadeli mortgage için ortalama faiz oranı dün yüzde 7,72’ye ulaştı.

Plastik Sektörü Sanayi Devleri Arasındaki Yerini Kaybediyor

İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) 500 büyük sanayi kuruluşu listesinde plastik firmalarının sayısı 15’ten 13’e düştü. Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Başkanı Ömer Karadeniz, sektörün zor bir dönemden geçtiğini söyledi.

Sektör verilerine bakıldığında geçen senelere kıyasla ihracatın ciddi bir şekilde arttığının önemine vurgu yapan Karadeniz şunları söyledi: 

“Özellikle son dönemde döviz kurunda yaşanan ciddi dalgalanmalara rağmen işletmelerimiz üretmeye devam etmiş, ihracata odaklanarak kur riskini bertaraf etmeye yönelmiştir.

Dolar bazında ciro kaybına uğrayan işletmeler ihracat sayesinde ayakta durmuş, bu da sektörün büyümeye devam etmesi için üretimin ve ihracatın ne derece önemli olduğunu göstermiştir. İSO 500’ün üretimden net satışlarının değerlendirmesine baktığımızda, 2020 yılındaki artış yüzde 21,7 iken pandeminin yaşandığı 2021 yılında bu oran yüzde 77,5’e çıkmış, 2022 yılında ise enflasyon ve döviz kurlarındaki artışların da etkisiyle İSO 500’ün üretimden satışları yüzde 119’luk artış göstermiştir. Lakin bu sert artış üretimde benzer bir zıplamayı beraberinde getirmemiştir.” 

Son yıllarda küresel ve yerel düzlemde yaşanan tüm sorunlara rağmen imalat sanayi sektörünün üretimi devam ettirdiğini vurgulayan Ömer Karadeniz, “Gerek bir sivil toplum kuruluşlarına gerekse kamu otoritelerine düşen ödev ise ülkemizin sürdürülebilir kalkınması adına imalat sanayinin desteklenmesi. Son Orta Vadeli Programda ortaya konan hedefleri yakalamak istiyorsak başka bir çıkışımız yok” diye konuştu.

Sarıgöl’de Köy Okulları Yenileniyor

Manisa’nın Sarıgöl ilçesinde eskiyen köy okullarını yenileme projesi çerçevesinde ihaleleri tamamlanan Yeniköy Şehit Muammer Kara ve Özpınar İlkokullarında okul inşaatlarına başlandı.

Okulların yapım çalışmalarını yerinde inceleyen Sarıgöl İlçe Milli Eğitim Müdürü Cezmi Yıldırak çalışmalar hakkında bilgi aldı.

İhalesi Gerçekleşen Okulların İnşaatı Başladı

Yıldırak, okulların önümüzdeki eğitim ve öğretim yılına yetişeceğini ifade etti. İlçe Milli Eğitim Müdürü Cezmi Yıldırak, “Okul inşaatlarımız hızla yükseliyor. İhalesi gerçekleşen okullarımızın yapımına bir bir başlandı. Özpınar İlkokulu ve Yeniköy Şehit Er Muammer Kara İlkokullarının yapımı devam ediyor.” dedi.

Okulların yapım çalışmalarına başlandığı Yeniköy ve Özpınar köylerinde büyük bir sevinç yaşanırken, vatandaşlar önümüzdeki eğitim öğretim yılından itibaren çocuklarının kendi köylerinde okuyacak olmasından dolayı emeği geçen herkese teşekkür etti.

Diyarbakır’da Depremde Yıkılan ve 100 kişinin Ölümüne Sebep Olan Faillere İstenen Ceza Belli Oldu

Diyarbakır... Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre merkez üssü Kahramanmaraşın Pazarcık ilçesi olan 7.4 büyüklüğünde deprem meydan geldi. Deprem çevre illerde de çok sayıda evin yıkılmasına neden oldu. (Depo Photos)

Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Diyarbakır’da yıkılan Hisar Apartmanı’nın iki müteahhidi ile arsa sahibi, 22 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle yargılanıyor.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki depremin vurduğu Diyarbakır’da 1’i boş, 7 bina yıkıldı. 414 kişi hayatını kaybetti, 912 kişi de yaralandı. Bağlar ilçesi Mevlana Halit Mahallesi’ndeki Hisami Apartmanı’nın yıkılmasıyla ilgili tutuklu sanık müteahhit Mehmet Ali K ile tutuksuz sanıklar müteahhit Mehmet M., arsa sahipleri Nurettin ve Ahmet Ö. hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı Deprem Soruşturma Bürosu’nca yürütülen soruşturma tamamlandı. Şüpheliler hakkında, ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası talebiyle iddianame hazırlandı. İddianame, Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.

Hürriyet’te yer alan habere göre; iddianamede, Nurettin Ö.’nün kendisine ait arsayı müteahhitler Mehmet Ali K. ve Mehmet M.’ye 8 daire ve 1 dükkan karşılığı verdiği belirtilerek, resmi evrakda olmamasına rağmen kardeşi Ahmet Ö.’nün de arsaya ortak olduğunun tespit edildiği kaydedildi. İddianamede, müteahhitlerin iflas ettikleri ve binayı da kaba inşaatı bitmiş şekilde bıraktıkları, Nurettin Ö.’nün de, 1993’te Hisami Apartmanı’nın çaprazındaki 1 binanın apartmana yakın olacak şekilde yıkılmasının ardından kolonları mantolama yaparak güçlendirdiği bilgisi yer aldı.

İddianamede, yer alan bilirkişi raporunda da, “Binanın, ruhsatsız ve projesiz inşa edilmesi, malzeme özelliklerindeki yetersizlikler, uygulama ve işçilik hataları, binanın denetimsiz olarak yapılmış olması ve kontrolsüz bir şekilde kolonlarda mantolama yapılarak taşıyıcı sisteme müdahale edilmesi nedenleri ile yıkılmış olduğunun, bu yıkımda da binanın projesiz, ruhsatsız ve denetimsiz yapılması nedeni ile inşaata izin veren arsa sahibi ve inşaatı yapan bina müteahhidi ve bina müteahhidi işi bıraktıktan sonra inşaatı tamamlayanların, binanın bazı kolonlarına projesiz, ruhsatsız ve denetimsiz bir şekilde mantolama yaparak taşıyıcı sisteme müdahale edenlerin sorumlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır. Şüpheliler tarafından bina yapmaya elverişsiz malzemeler kullanılarak projesiz, ruhsatsız ve denetimsiz olarak bina yapılarak insanların ikametlerine tahsis edildiği, arsa sahibinin de binanın bazı kolonlarına projesiz, ruhsatsız ve denetimsiz bir şekilde mantolama yaparak taşıyıcı sisteme müdahale ettiği anlaşılmıştır” ifadeleri yer aldı.

İhlas Gayrimenkul, Avcılar Projesi İçin Sözleşme İmzaladı

İhlas Gayrimenkul, İstanbul’un Avcılar ilçesinde hayata geçirilecek Firuzköy projesi için sözleşme imzalandığını açıkladı.

Borsa İstanbul’un markalı konut projesi geliştiricisi dev şirketlerinden İhlas Gayrimenkul, yeni projesi için İstanbul’da Avcılar ilçesinde sözleşme imzaladığını açıkladı. Şirket 43 bin metrekare büyüklüğünde arsada konut projesi geliştireceğini Kamuyu Aydınlatma Platformu (KAP) açıklaması ile duyurdu.

Firmanın KAP’a yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“İstanbul ili Avcılar ilçesi Firuzköy Mahallesinde bulunan 43 bin metrekare yüz ölçümüne sahip arsa üzerinde, konut projesi geliştirmek üzere, Şirketimiz ile Arsa Sahibi arasında Hasılat Paylaşımı modeliyle sözleşme imzalanmıştır. Projenin inşaatına 2024 yılı içerisinde başlanılması planlanmaktadır.”

Kuşadası’nda Yol Çalışmaları Devam Ediyor

Kuşadası Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri tarafından kent genelinde başlatılan yol çalışmaları hızla devam ediyor.

Kuşadası Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü’ne bağlı ekipler tarafından kent genelinde yürütülen yol yapım çalışmalarında Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri Ege Mahallesi’nde bulunan sokakları sıcak asfaltla kaplama çalışmalarını sürdürürken Değirmendere Mahallesi’nde gerçekleştirdikleri kilit parke taşı serme işlerini tamamladı. 

Kentin farklı mahallelerinde alt ve üstyapı yenileme çalışmalarını sürdüren Kuşadası Belediyesi, belirlenen program dâhilinde yol yapım işlerine devam ediyor. Ekipler tarafından Ege Mahallesi’ndeki yollar sıcak asfaltla kaplanıyor. Modern ve konforlu yollara sahip bir turizm kenti oluşturmak için durmaksızın çalışan Kuşadası Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri son olaraksa Değirmendere Mahallesi 3512 Sokak’ta başlattığı kilit parke taşı serme çalışmasını kısa sürede tamamladı. Böylece bölge 9 bin metrekare daha yeni yola kavuştu. Bölge sakinleri Başkan Ömer Günel’e mahallelerine yaptığı yatırımlardan dolayı teşekkür etti.

Bursa’daki Dev Cami’nin Kaba İnşaatı Tamamlanmak Üzere

Bursa Uludağ Üniversitesi Görüklü Yerleşkesi’nde hayata geçirilen cami projesinin kaba inşaat çalışmalarında sona gelindi.

Yaklaşık beş yıldır hayırseverlerin bağışlarıyla finanse edilen bu cami, Görükle Yerleşkesi’nde yükselmeye devam ediyor. Büyük kubbesinin tamamlanmasıyla birlikte kaba inşaatın yüzde 95 oranında tamamlandığı ifade ediliyor. Cami, çok katlı bir yapı olacak ve aynı anda 10 bin kişinin ibadet edebileceği bir kapasiteye sahip olacak.

Yıldırım Gazetesi’nin haberine göre; BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, projenin sadece bir ibadet mekanı olmayacağını, aynı zamanda sosyal, kültürel ve eğitim amaçlarına hizmet edecek modern bir külliye olarak tasarlandığını vurguladı. Yılmaz, projenin tamamen hayırseverlerin katkılarıyla gerçekleştirildiğini ve 10 bin kişinin ibadet etmesinin yanı sıra kütüphane, öğrenci toplulukları için alanlar, konferans salonu ve kültürel etkinlikler için özel mekanlar gibi çok sayıda fonksiyonu barındıracağını açıkladı.

Rektör Yılmaz ayrıca, üniversite hastanesine gelen hasta yakınlarının konaklama ihtiyacını karşılayacak büyük bir alanın da külliye içinde yer alacağını söyledi. Bu çok yönlü proje, tamamlandığında hem üniversite öğrencilerine hem de Bursa halkına önemli bir mekan sunacak.

Yapı sorumluluğunun Üniversite Camii ve Müştemilatını Yaptırma ve Yaşatma Derneği’nde olduğunu belirten Rektör Yılmaz, caminin 22,5 metrelik kubbe çapı ve 75,8 metrelik minaresiyle Bursa’nın birçok bölgesinden görülebileceğini ifade etti. Yılmaz, projenin hızlı bir şekilde tamamlanabilmesi ve hizmete açılabilmesi için hayırseverlerden destek talep ettiklerini de ekledi. BUÜ, 2023-2024 akademik yılına büyük bir katkı sağlayacak bu önemli projenin tamamlanmasını bekliyor.

Kapaklı’da Sosyal Tesis ve Tenis Kortu İnşaatı Başladı

Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi tarafından Kapaklı ilçesinde projelendirilen Sosyal Tesis ve Tenis Kortu’nun inşaat çalışmaları başladı.

İl genelinde yatırım kapsamına alınarak inşaat çalışmalarına başlanan projenin toplam inşaat alanı bin 62 metrekare olacak. Kapaklı Sosyal Tesis ve Tenis Kortu 138 metrekare inşaat taban alanına sahip. Zemin artı 1 normal kattan oluşacak ve sosyal ve sportif hayata renk katacak olan Kapaklı Sosyal Tesis ve Tenis Kortu projesinde Açık ve Kapalı Tenis Kortu, Sosyal Tesis, Kafeterya, Soyunma Odaları ve Antrenör Odaları yer alıyor.

Projenin Yatırım Bedeli 18,5 Milyon TL

Sosyal Tesis ve Tenis Kortu projesinin Kapaklı’da sosyal ve sportif hayata canlılık kazandıracağını belirten Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, “Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi olarak il genelinde proje ve yatırımlarımıza devam ediyoruz. Her gün bir ilçemizde ya temel atıyoruz ya da açılış yapıyoruz. Tekirdağ için durmaksızın çalışıyoruz. Bu kapsamda, Kapaklı ilçemizde önemli bir açığı kapatacak ve vatandaşlarımızın sosyal ve sportif hayatına canlılık getirecek olan Sosyal Tesis ve tenis kortu projemizin inşaatına başladık. Yaklaşık 18,5 Milyon TL yatırım maliyetine sahip tesisimiz şimdiden Kapaklı’mıza hayırlı olsun” dedi.

Bakan Özhaseki, Kentsel Dönüşümde Uygulanacak Yeni Tedbirleri Açıkladı

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, bakanlık tarafından düzenlenen Deprem Gerçeği ve Kentsel Dönüşüm Zirvesi’nin ardından alınacak yeni tedbirleri açıkladı.

Bakan Mehmet Özhaseki, bakanlığın düzenlediği “Deprem Gerçeği ve Kentsel Dönüşüm Zirvesi”nin sonuçlarını açıkladı. Zirvede, özellikle 11 Şubat’ta 14 ili etkileyen ve 6 milyon vatandaşa zarar veren yıkıcı depremin ardından Türkiye’de kentsel dönüşüme duyulan acil ihtiyacı vurguladı. Deprem, yaklaşık 680 bin konut, 170 bin ticari mülk, depo veya müştemilatın çökmesi de dahil olmak üzere önemli hasara yol açtı ve toplam maliyeti 100 milyar doları aştı.

Bakan Özhaseki, Türkiye’nin depreme yatkın olduğunu ve bu riskleri azaltmak için tek uygulanabilir çözümün kentsel dönüşüm olduğunu yineledi. Şu anda ülkede 30 milyonun üzerinde konut ve yaklaşık 5 milyon ticari alan bulunmaktadır. 2012 yılında mevzuatın yürürlüğe girmesinden bu yana, yaklaşık 2,2 milyon bağımsız birim dönüşüm geçirdi ve şu anda 400 bin ek birim devam ediyor.

Yaklaşık 6 milyon konut ve 1,5 milyon ticari alana sahip İstanbul, kentsel dönüşüm çalışmaları için önemli bir odak noktasıdır. Bakan Özhaseki, İstanbul için ayrılmış alanlarda 300 bin konut inşa etme planları ve 200 bin birimin dönüşümünü hedefleyen “Yarısı Bizim” adlı bir kampanya da dahil olmak üzere dört adımlı bir yol haritası belirledi. 1,02 milyonun üzerinde başvuru alan kampanya, anlaşmaya varan mülk sahipleri arasında yüzde 200 artı bir mutabakat ile en az 000.50 üniteyi dönüştürmeyi hedefliyor.

Şu anda İstanbul’da bu dönüşüm girişimlerinin bir parçası olarak devam eden 171 bin inşaat projesi var. Bakan Özhaseki, önümüzdeki 2-3 yıl içinde en az 600 bin ila 700 bin birimin, özellikle de en savunmasız olanların dönüşümden geçeceği ve şehrin güvenliğini daha da artıracağı konusunda iyimserliğini dile getirdi.

Kaynak: Kamu Gündemi