“yapigundem-yeni-banner-1.jpeg”
Ana Sayfa Blog Sayfa 27

Kapaklı’da Sosyal Tesis ve Tenis Kortu İnşaatı Başladı

Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi tarafından Kapaklı ilçesinde projelendirilen Sosyal Tesis ve Tenis Kortu’nun inşaat çalışmaları başladı.

İl genelinde yatırım kapsamına alınarak inşaat çalışmalarına başlanan projenin toplam inşaat alanı bin 62 metrekare olacak. Kapaklı Sosyal Tesis ve Tenis Kortu 138 metrekare inşaat taban alanına sahip. Zemin artı 1 normal kattan oluşacak ve sosyal ve sportif hayata renk katacak olan Kapaklı Sosyal Tesis ve Tenis Kortu projesinde Açık ve Kapalı Tenis Kortu, Sosyal Tesis, Kafeterya, Soyunma Odaları ve Antrenör Odaları yer alıyor.

Projenin Yatırım Bedeli 18,5 Milyon TL

Sosyal Tesis ve Tenis Kortu projesinin Kapaklı’da sosyal ve sportif hayata canlılık kazandıracağını belirten Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, “Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi olarak il genelinde proje ve yatırımlarımıza devam ediyoruz. Her gün bir ilçemizde ya temel atıyoruz ya da açılış yapıyoruz. Tekirdağ için durmaksızın çalışıyoruz. Bu kapsamda, Kapaklı ilçemizde önemli bir açığı kapatacak ve vatandaşlarımızın sosyal ve sportif hayatına canlılık getirecek olan Sosyal Tesis ve tenis kortu projemizin inşaatına başladık. Yaklaşık 18,5 Milyon TL yatırım maliyetine sahip tesisimiz şimdiden Kapaklı’mıza hayırlı olsun” dedi.

Bakan Özhaseki, Kentsel Dönüşümde Uygulanacak Yeni Tedbirleri Açıkladı

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, bakanlık tarafından düzenlenen Deprem Gerçeği ve Kentsel Dönüşüm Zirvesi’nin ardından alınacak yeni tedbirleri açıkladı.

Bakan Mehmet Özhaseki, bakanlığın düzenlediği “Deprem Gerçeği ve Kentsel Dönüşüm Zirvesi”nin sonuçlarını açıkladı. Zirvede, özellikle 11 Şubat’ta 14 ili etkileyen ve 6 milyon vatandaşa zarar veren yıkıcı depremin ardından Türkiye’de kentsel dönüşüme duyulan acil ihtiyacı vurguladı. Deprem, yaklaşık 680 bin konut, 170 bin ticari mülk, depo veya müştemilatın çökmesi de dahil olmak üzere önemli hasara yol açtı ve toplam maliyeti 100 milyar doları aştı.

Bakan Özhaseki, Türkiye’nin depreme yatkın olduğunu ve bu riskleri azaltmak için tek uygulanabilir çözümün kentsel dönüşüm olduğunu yineledi. Şu anda ülkede 30 milyonun üzerinde konut ve yaklaşık 5 milyon ticari alan bulunmaktadır. 2012 yılında mevzuatın yürürlüğe girmesinden bu yana, yaklaşık 2,2 milyon bağımsız birim dönüşüm geçirdi ve şu anda 400 bin ek birim devam ediyor.

Yaklaşık 6 milyon konut ve 1,5 milyon ticari alana sahip İstanbul, kentsel dönüşüm çalışmaları için önemli bir odak noktasıdır. Bakan Özhaseki, İstanbul için ayrılmış alanlarda 300 bin konut inşa etme planları ve 200 bin birimin dönüşümünü hedefleyen “Yarısı Bizim” adlı bir kampanya da dahil olmak üzere dört adımlı bir yol haritası belirledi. 1,02 milyonun üzerinde başvuru alan kampanya, anlaşmaya varan mülk sahipleri arasında yüzde 200 artı bir mutabakat ile en az 000.50 üniteyi dönüştürmeyi hedefliyor.

Şu anda İstanbul’da bu dönüşüm girişimlerinin bir parçası olarak devam eden 171 bin inşaat projesi var. Bakan Özhaseki, önümüzdeki 2-3 yıl içinde en az 600 bin ila 700 bin birimin, özellikle de en savunmasız olanların dönüşümden geçeceği ve şehrin güvenliğini daha da artıracağı konusunda iyimserliğini dile getirdi.

Kaynak: Kamu Gündemi

Akkuyu NGS’de İlk Reaktör 29 Ekim 2024’te Devreye Alınacak

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde (NGS) ilk reaktörün devreye alınmasına ilişkin “Önümüzdeki yıl Cumhuriyetimizin 101’inci yılı, ’29 Ekim 2024′ diye bir tarih hedefimiz var. Bunun için 30 bine yakın çalışan, taşeronlar, Rus şirketi yoğun bir şekilde çalışıyor” dedi.

Bayraktar, gelecek 30 yılda 20 bin megavatın üzerinde nükleer enerji kapasitesinin devreye alınmasının hedeflendiğinin altını çizerek, Akkuyu’dan sonra Sinop ve Trakya’da nükleer santral planladıklarını söyledi. Trakya’ya kurulması hedeflenen NGS’ye ilişkin Çin’le müzakerelerde bazı noktalarda mutabık kalındığını aktaran Bayraktar, “Bunu önümüzdeki birkaç ayda anlaşmaya dönüştürmek istiyoruz” dedi.

Türkiye-ABD Enerji İş Birliği

ABD ile Türkiye’nin enerji alanındaki iş birliğine de değinen Bayraktar, ABD’li yatırımcılardan ve finans çevrelerinden Türkiye’ye çok ciddi bir ilgi olduğunu belirterek, bu çevrelerin yakın zamanda Türkiye’de hem doğrudan yatırımcı hem de finansal destek sağlayıcı olarak yer alacaklarını öngördüklerini dile getirdi. Bayraktar, “Yeni bir mekanizmayı hayata geçiriyoruz. Kasım ayında ilkini yapacağımız Türkiye-ABD Hükümetlerarası Enerji ve İklim Diyaloğu Programı’na başlıyoruz” diye konuştu.

İsrail Gazı İçin Altyapı Hazır

Bayraktar, İsrail doğalgazının Türkiye’den Avrupa’ya taşınması konusunda görüşmelerin de devam ettiğini ve Türkiye’nin altyapısının hazır oldugunu belirterek, detaylar için kasımda İsrail’e gitmeyi planladığını dile getirdi.

Gabar’da Üretim 18 Bin Varile Yükseldi

Sakarya gaz sahasından BOTAŞ’ın şebekesine günlük 4 milyon metreküplük bir akışın olduğunu belirten Bayraktar, “Bizim ilk faz için hedef miktarımız 10 milyon metreküp. Dolayısıyla 4 milyon metreküp inşallah 10 milyona çıkacak ilk etapta. İkinci fazın gelişi ile birlikte önümüzdeki birkaç yıl içerisinde 40 milyon metreküpe çıkmış olacak” bilgisini paylaştı. Bayraktar, Gabar sahasının dünya ölçeğinde yapılan önemli keşiflerden biri olduğuna dikkati çekerek, “Gabar’da bugün itibarıyla günlük 18 bin varilleri bulan bir üretim var. 2024 yılı sonuna kadar 100 bin varile çıkarmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

Küresel Elektrik Üretiminde Rüzgar ve Güneşin Payı Yüzde 14,3’e Ulaştı

Ember tarafından yapılan analizlere göre, küresel elektrik üretiminde rüzgar ve güneşin payı yüzde 14,3 ile rekor seviyeye ulaştı.

Londra merkezli enerji düşünce kuruluşu Ember’in, küresel elektrik talebinin yüzde 92’sini temsil eden 78 ülkenin ocak-haziran 2023 dönemine ait elektrik verilerini geçen yılın aynı dönemiyle karşılaştıran analizi yayımlandı. Buna göre, yılın ilk yarısında küresel elektrik talebi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0,4 artış gösterdi. Bu oran, küresel elektrik talebindeki artışta 10 yıllık tarihsel ortalama olan yüzde 2,6’nın oldukça altında kaldı. Avrupa Birliği (AB) başta olmak üzere bazı büyük ekonomilerdeki talep düşüşü, küresel elektrik talebindeki büyümeyi baskıladı.

Elektrik üretiminde ise, rüzgar ve güneş enerjisinin payı geçen yılın ilk yarısındaki yüzde 12,8’e kıyasla bu yılın ilk yarısında yüzde 14,3’e ulaşarak rekor kırdı. Rüzgarın küresel elektrik üretimindeki payı yüzde 8,75 olurken, güneşin payı yüzde 5,52’ye yükseldi. Rüzgar ve güneş, küresel elektrik üretiminde paylarını önemli ölçüde artıran iki elektrik kaynağı oldu.

Güneş enerjisinden elektrik üretimi bu yılın ilk yarısında 2022’nin aynı dönemine göre yüzde 16, rüzgardan üretim ise yüzde 10 büyüdü. Rüzgar ve güneş enerjisinin elektrik üretimindeki payının büyümesi, sektör kaynaklı emisyonlardaki artışın yüzde 0,2 ile durağan seyretmesini sağladı. Güneş ve rüzgardan üretilen elektrik, 142 milyon ton karbon emisyonunu önledi.

 Danimarka Elektriğinin Yarıdan Fazlasını Rüzgardan Üretti

Rüzgarın elektrik üretimindeki payının en yüksek olduğu ülke yüzde 55,6 ile Danimarka oldu. Danimarka, bu yılın ilk yarısında elektriğinin yüzde 10,3’ünü güneşten elde etti. Birleşik Krallık elektriğinin yüzde 31,6’sını, Almanya yüzde 27’sini, İspanya yüzde 25,7’sini, Hollanda yüzde 21,5’ini, Brezilya yüzde 12,2’sini ve ABD yüzde 11,3’ünü rüzgardan karşıladı.

Çin’in elektrik üretiminde rüzgarın payı söz konusu dönemde yüzde 11 olurken, gelişmekte olan en büyük ekonomilerden biri olan Hindistan elektrik üretiminin yüzde 4,3’ünü rüzgardan sağladı. Elektrik üretiminde güneşin en yüksek pay sahibi olduğu ülke ise yüzde 24,6 ile Lüksemburg oldu. Hollanda ve Yunanistan elektrik üretiminin yüzde 18,3’ünü güneşten karşılarken, bu oran İspanya’da yüzde 16,3, İtalya ve Almanya’da sırasıyla yüzde 12,6 ve yüzde 12,3 olarak hesaplandı.

Japonya yılın ilk yarısında elektriğinin yüzde 11,4’ünü, Danimarka yüzde 10,4’ünü, Hindistan yüzde 7,1’ini, Çin yüzde 5,9’unu ve ABD yüzde 5,8’ini güneşten üretti. Türkiye’nin elektrik üretiminde ise bu yılın ilk yarısında rüzgarın payı yüzde 10,4 ve güneşin payı yüzde 5,65’e yükseldi. Temiz enerji dönüşümünde iddialı hedefleri bulunan AB ülkelerinde rüzgar ve güneşin elektrik üretimindeki ortalama payı sırasıyla yüzde 18,1 ve yüzde 9 oldu.

 Kuraklık, Hidroelektrik Üretimini Vurdu

Söz konusu dönemde, kömürden elektrik üretimi yüzde 1 arttı ve küresel elektrik üretiminin yüzde 36’sını oluşturdu. Doğalgazdan elektrik üretiminin toplam içindeki payı yüzde 0,5 artışla yüzde 22 oldu. Nükleerden elektrik üretimi ocak-haziran döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0,7 büyüdü ve dünya elektrik üretiminin yüzde 9,6’sını karşıladı. Hidroelektrik üretimi bu dönemde kuraklık nedeniyle yüzde 8,5 ile tarihi bir düşüş yaşadı ve küresel elektrik üretiminin yüzde 14’ünü oluşturdu. Hidroelektrik üretimindeki düşüşün dörtte üçü Çin’den kaynaklandı. Hidroelektrik üretiminden kaynaklanan açığı kapatmak için ise fosil yakıtlardan üretimde artış görüldü.

Küresel hidroelektrik üretiminin bu yılın ilk yarısında geçen yıl ile aynı seviyede olması durumunda, enerji sektörü emisyonlarının yüzde 2,9 oranında azalacağı hesaplandı.

Küresel elektrik üretiminin kalan kısmı jeotermal enerji gibi diğer yenilenebilir kaynaklardan ve fosil yakıtlardan karşılandı. Raporun başyazarı ve Ember Kıdemli Elektrik Analisti Malgorzata Wiatros-Motyka, yaptığı değerlendirmede, “2023’te enerji sektörü emisyonlarında bir düşüş olup olmayacağı hala belirsizliğini koruyor. Rüzgar ve güneş enerjisindeki kayda değer büyümeyi görmek cesaret verici olsa da, iklim değişikliğiyle yoğunlaşan olumsuz hidroelektrik koşulların çarpıcı gerçekliğini göz ardı edemeyiz.” ifadelerini kullandı.

Wiatros-Motyka, küresel enerji sektörü emisyonlarının zirvede olduğuna işaret ederek, “Şimdi bu on yıl içinde yenilenebilir enerji kapasitesini üç katına çıkarmak için küresel bir anlaşma sağlayarak fosil yakıtlarda hızlı bir düşüş için ivmeyi serbest bırakmamız gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: Dünya Gazetesi

Konut Satışları Geriledi

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) tarafından açıklanan Aylık Sektör Raporu’na göre, konut satışları ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 9,5 azaldı.

Türkiye İMSAD’ın aylık sektör raporuna göre bu yılın temmuz ayında inşaat malzemesi sanayi üretimi geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 29,8 arttı. Artışta, 2023 Temmuz ayı çalışma gün sayısının geçen yıl temmuz ayından fazla olması etkili oldu.

Dış pazarlarda talep koşulları temmuz ayında zayıf kalmaya devam etti. Yurt içinde ise seçimler sonrası yeni fiyatlamalar ve yeni ekonomi politikaları beklentileri, üretimi ve satışları etkiledi.

Temmuz ayında üretim geçen yılın aynı ayına göre 22 alt sektörün 19’unda arttı, 3’ünde azaldı. Bu dönemler itibarıyla üretimde en yüksek artış yüzde 46,2 ile metal yapı ve yapı parçalarında gerçekleşti.

Plastik İnşaat Malzemesi Üretimi Arttı

Bu sektörü yüzde 45,6 ile metalden kapı ve pencereler üretimi izledi. Ahşap inşaat malzemesi üretimi yüzde 30,2, plastik inşaat malzemesi üretimi yüzde 22,2 arttı.

Üretimde en fazla gerilemenin yaşandığı alt sektör ise yüzde 16,4 ile inşaat camları oldu. Bunu yüzde 13,4 ile seramik kaplama malzemeleri takip etti.

Rapora göre, mevcut inşaat işleri seviyesi eylül ayında toparlandı. Eylülde mevcut inşaat işleri seviyesi bir önceki aya göre 2,3 puan yükseldi.

Eylül Ayında 280 Bin 58 Gayrimenkul Satışı Yapıldı

Ülke genelinde ağustos ayında 312 bin 339 adet yapılan konut satışına göre yüzde 10 azalarak 280 bin 58 oldu.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, ülke genelinde eylülde 280 bin 58 gayrimenkul satış işlemi yapıldı. Eylülde gayrimenkul satışları, 312 bin 339 gayrimenkul satışının yapıldığı ağustosa göre yaklaşık yüzde 10 azaldı.

Bu satış işlemlerinden 4 milyar 808 milyon 937 bin 276 lira tapu harcı geliri sağlandı.

İş Yeri Satışları Yüzde 6 Düştü

Eylüldeki 280 bin 58 gayrimenkul satışının 100 bin 839’unu konut, 49 bin 418’ini arsa, 95 bin 513’ünü tarla, 11 bin 41’ini iş yeri, geri kalanını ise diğer taşınmazlar oluşturdu.

Bu gayrimenkullerin içerisinde yer alan konut satışları geçen ayki 119 bin 547 satışa göre yaklaşık yüzde 16, arsa satışları geçen ayki 55 bin 570 satışa göre yüzde 11, tarla satışları geçen ayki 101 bin 104 satışa göre yüzde 5, iş yeri satışları ise geçen ayki 11 bin 758 satışa göre yüzde 6 düşüş gösterdi.

İstanbul’da 26 Bin 627 Konut Satıldı

Eylülde en çok gayrimenkul satışı 26 bin 627 ile İstanbul’da yapıldı.

İstanbul’u 16 bin 59 satışla Ankara, 12 bin 54’le İzmir, 10 bin 200’le Konya, 9 bin 898’le Bursa, 8 bin 772’yle Antalya, 7 bin 803’le Tekirdağ, 7 bin 103’le Balıkesir, 7 bin 92’yle Gaziantep ve 6 bin 83’le Kocaeli takip etti.

İnşaatı 12 Yıldır Süren Gaziantep Şehir Hastanesi’nde Sona Gelindi

İnşaat çalışmalarının 12 yıl önce başladığı Gaziantep Şehir Hastanesi projesinde inşaat çalışmaları tamamlandı. Projede açılış hazırlıkları başladı.

Kentte yaklaşık 12 yıl önce yapımına başlanan, dört bloktan oluşan ve içerisinde 7 branş hastanesi bulunan bin 875 yataklı Şehir Hastanesi’nin açılması için tüm hazırlıklar tamamlandı. Gaziantep İl Sağlık Müdürü Dr.Beytullah Şahin’in Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile personel konusunda görüşmesi sonucunda önümüzdeki birkaç gün içerisinde Gaziantep Şehir Hastanesi’ne çok sayıda personel ataması için hareketlilik yaşanması bekleniyor.  

“Şehir Hastanesi’nin Açılması Gaziantep İçin Çok Önemli” 

Gaziantep Şehir Hastanesi’nin artık hizmet vermeye hazır olduğunu ifade eden Gaziantep İl Sağlık Müdürü Dr.Beytullah Şahin, “Gaziantep kamu hastanelerindeki hizmetleri aksatmadan ileriye taşıyarak sağlık alanında gereken adımları atmaya devam ediyoruz. Bu çerçevede Şehir Hastanesi açılmasını çok önemli buluyoruz. Artık Gaziantep Şehir Hastanesi’ndeki tüm hazırlıklarımızı tamamladık ve vatandaşlarımıza tam teşekküllü sağlık hizmeti vermek için hazır durumdayız. Şimdiden tüm Gazianteplilere ve vatandaşlarımıza hayırlı olsun” ifadelerini kullandı.

Ege Endüstri’nin Yeni Fabrika İnşaatı Sürüyor

Ege Endüstri (EGEEN), yeni fabrika binasının inşaat çalışmaları hakkında yazılı açıklamada bulundu.

Fabrika projesinin kaba inşaat çalışmalarının tamamlandığını açıklayan EGEEN, taşınma sürecinin Ocak 2024 sonuna kadar tamamlanacağını öngördüklerini belirtti.

Firmanın Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yaptığı yazılı açıklaması şu şekilde:

​​”Haziran ayı itibari ile kaba inşaat işlerinin tamamlandığı hususu paylaşılmıştı.

Gelinen son noktada deneme üretimini destekleyecek elektrik, mekanik ve diğer imalatların Ekim 2023 sonuna kadar tamamlanması, deneme üretiminin ise 2023 sonunda başlaması, Ocak 2024 sonuna kadar ise taşınma sürecini destekleyecek diğer mimari işlemlerin tamamlanması planlanmaktadır.

Gelişmelerden kamuyu bilgilendirmeye devam ediyor olacağız.”

Zeray İnşaat, Dilasa Orman Projesini Tanıttı

Zeray İnşaat, Kocaeli’nde ‘çevreye duyarlı,sağlıklı ev’ mottosuyla hayata geçireceği Dilasa Orman projesini tanıttı.

Zeray AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Zeray, Kocaeli’nin Başiskele ilçesindeki Zeray Dilasa Orman Satış Ofisi’nde yapılan tanıtım törenindeki konuşmasında, projenin, sektördeki dönüşüme öncülük eden misyonla, sağlık ve doğa konseptine uygun olarak geliştirildiğini, tabiatla bütünleşebilen, çevreye saygılı ve modern tasarıma sahip olduğunu belirtti.

Kocaeli’nin, Türkiye’nin en kıymetli lokasyonlarından ve ülke ekonomisinin amiral gemisi niteliğindeki şehri olduğunu belirten Zeray, “Asya ile Avrupa’nın kara, deniz, hava ve demir yolu ulaşımının kesiştiği nokta olmasının yanı sıra bir yanda muhteşem Karadeniz sahilleri, bir yanda Marmara denizi, bir yanda Sapanca Gölü, bir yanda kış turizminin merkezlerinden Kartepe ve sırtını Samanlı Dağları’na yaslamış eşsiz noktada yer alıyor. Dilasa Orman projemiz de Kocaeli’nin en özel konumunda, tabiatın içinde, doğanın ve mimarinin ortak büyüsünü aynı anda sunuyor. Adeta şehrin değerine değer katan mimariyle insanımız için en güzelini sunmak Zeray’ı sektörde farklılaştırıyor.” diye konuştu.

Zeray, gayrimenkul sektöründe 15 yılı geride bıraktıklarına değinerek, Başiskele’de yükselecek yeni projeyle, ilçede hayata geçirdikleri “Zeray County Bahçecik Zeray Güneşi, Zeray Perla, Zeray Korupark, Zeray Şehristan Konakları, Zeray Kent, Gülistan Konakları, Delal Garden, Zeray Bella Bahçecik” projeleri gibi özgün konsept oluşturduklarını kaydetti.

Daha önce geliştirdikleri projelerde yatırımcılara yüksek prim sağladıklarına işaret eden Zeray, şöyle devam etti:

“Dilasa Orman projemizde de yüksek getiri fırsatı yatırımcılarımızı bekliyor. Hiçbir dönemde kendi yatırım programımızdan sapmadığımız gibi bu süreçte de üretmeye planlarımız dahilinde devam ediyoruz. Temalı ve markalı projelerimizle insanımızı hak ettiği nitelikli yaşam alanlarıyla buluşturuyoruz. Ev alırken, yatırım yapmakla hayatınızı yaşamak arasında seçim yapmak zorunda kalmadığınız efektif projelerimizle her yönden kazandırmayı hedefliyoruz.”

“Doğayla Uyum ve Yatırımın Buluştuğu Nokta”

Zeray İnşaat Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Aytül Ayhan da projeyi, “doğayla uyum ve yatırımın buluştuğu nokta” olarak nitelendirdi.

Salgın sürecinde değişimin hızlandığı gayrimenkul sektöründe yeşil dönüşüm, sağlıklı yaşam, erişilebilir ve yaşanabilir konut ihtiyacının daha sık konuşmaya başladığına değinen Ayhan, “Nüfus ve iklim değişikliği, deprem ve yeni ekonomik modeller, konut piyasasını yeniden şekillendirirken, yeni geliştirilen konut projelerinin değişen talepleri karşılaması ve geleceğin ihtiyaçlarına hitap eder nitelikte olması önem kazandı.” şeklinde konuştu.

Ayhan, projeyi sektördeki dönüşüme öncülük eden misyonla, sağlık ve doğa konseptine uygun olarak bölgelerdeki beklenti ve ihtiyaçları derinlemesine analiz ederek tasarladıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:

“El değmemiş doğal ormanın adeta kalbinde konumlanan projemiz, dikkat çekici zerafete sahip modern mimarisinin yanı sıra zengin sosyal donatılarıyla da beğeni topluyor. Bu nedenle Dilasa Orman, sadece Kocaeli’den değil tüm Türkiye ve yurt dışından da büyük ilgi görüyor. Dilasa Orman, nefes alan ve aldıran yaşam alanlarına, zengin sosyal imkanlara sahip proje olarak fark yaratıyor.”

Her Yaştan İnsanın İhtiyaçlarına Cevap Veriyor

Zeray Dilasa Orman Satış Müdürü Gonca Yaman, projenin, geniş peyzaj alanlarıyla açık havada sakin ve seçkin atmosfer sunduğunu anlattı.

Dilasa Orman’ın, doğanın yanı başında yüzme havuzları, yürüyüş yolları, parkları, dinlenme alanları, süs havuzları, tenis kortu, basketbol sahası, fitness salonu, pilates ve yoga odası, açık ve kapalı çocuk oyun parklarıyla her yaştan insanın ihtiyaçlarına ayrı ayrı cevap verdiğine dikkati çeken Yaman, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Projenin merkezi boyunca konumlandırılan süs havuzları ile aile yaşamını merkezine alan Zeray Dilasa Orman, sakinlerine suyun sağladığı dinginlik ve huzur hissi ile tabiatın eşsiz ambiyansını sunuyor. Doğayla baş başa kalmak isteyen yerli ve yabacı birçok kişinin uğrak noktası Yuvacık Barajı’na 5 dakika mesafede yer alan Dilasa Orman, İstanbul ve Ankara’nın kolay ulaşım rotasında bulunan ve çarpıcı doğaya sahip Sapanca Gölü’ne 20 dakika, Avrupa’nın en büyük doğal yaşam parkı Ormanya’ya 15 dakika, kış tatili denilince ilk akla gelen merkezlerden Kartepe’ye 25 dakika mesafede bulunuyor.”

Çevreye saygıya odaklanarak 65 bin metrekare alana inşa edilen Dilasa Orman, farklı ihtiyaçlara çözüm sunan daire alternatifleriyle dikkati çekiyor. 20 blokta 660 daire bulunan projede, katta 1+1, 2+1, 3+1, 4+1 daire seçeneklerinin yanı sıra katta villa konforu sunan bahçe dubleks ve panoramik manzarasıyla göz kamaştıran teras dubleks olarak tasarlanan daireler de yer alıyor.

Zeray İnşaat Medya ve Planlama Yöneticisi Yasemin Dinçok’un organizasyonuyla lansmanı yapılan projenin, 30 Aralık 2024’te tamamlanması planlanıyor.

Kaynak: AA

Ağırbaşlı, Şık ve Zarif Mekanlara Cubo’dan Kayra Rengi

Türkiye’nin yerli boya üreticisi Cubo’nun renk kartelasında yer alan ‘’Kayra’’ görünümünü doğal taş ve vizon renkleri karışımından almış oldukça çarpıcı ve etkili bir renk. Yaşamın her alanına yakışan Kayra rengini Cubo’nun “Boyacı Küpü Renklendirme Sistemi” ile yaratacağınız farklı renk tonlarıyla bir arada kullanabilirsiniz.

Cubo’nun doğal taş, kahve, gri ile harmanlayıp yarattığı ‘’Kayra’’ adını verdiği renk tercih edildiği alanlara çok şık ve ağırbaşlı bir görünüm kazandırıyor. Kayra, misafir odalarından oturma odalarına, yatak odalarından çalışma odalarına yaşamın her alanında tercih edebileceğiniz bir renk alternatifi.

Kayra’yı açık tonlardaki yeşil ya da pembe renklerle birlikte kullanarak, birbirine uyumlu ve tamamlayıcı son derece şık mekanlara imza atabilirsiniz. Kayra rengini kendi DNA’sına uygun tonlarla bir arada tercih ederek duvarlarınıza ezberlerin ötesinde bir şıklık kazandırabilirsiniz.

Cubo’nun renk kartelasından tercih edeceğiniz iç cephe rengi Kayra’yı, ipek mat, soft mat, mat görünümlü, su bazlı ve silinebilir özellikteki tüm ürün gruplarında hazır olarak bulabilirsiniz. 

Cubo’nun Kayra Rengi’ni “Boyacı Küpü Renklendirme Sistemi” ile yaratacağınız farklı renk tonlarıyla bir arada kullanarak dilediğiniz gibi mekanlar yaratabilirsiniz. 

Seramiksan, Türk Seramik Sektörünü İtalya’da Temsil Ediyor

Seramiksan, Türk seramik sektörünün gücünü ve potansiyelini İtalya’ya taşıyarak ülkemizi temsil ediyor. 25 Eylül’de Bolonya’da başlayan dünyanın en büyük uluslararası seramik fuarı Cersaie’deki yerini alan marka, en yeni karo ve vitrifiye ürünlerini sürdürülebilirlik odağındaki konseptiyle sergiliyor. 

İş dünyası ve tüketicileri bir araya getiren fuar organizasyonları, yerli markaların da ülkemizi global çapta temsil etmesini, ürün ya da hizmetlerini uluslararası arenada tanıtmasını sağlıyor. Son olarak karo,vitrifiye ve yapı kimyasalları  markası Seramiksan, 25 Eylül’de İtalya’nın Bolonya kentinde başlayan dünyanın en büyük uluslararası seramik fuarı Cersaie’ye katılıyor. 600’den fazla katılımcının bulunduğu etkinlik için özel bir koleksiyon hazırlayan marka, en yeni ürünlerini sürdürülebilirliği odağına alan bir konseptle sergiliyor.

%0 atık ürün, %0 atık su ilkesiyle üretim yaptıklarını söyleyen Seramiksan Direktörü Süreyya Çağlar, konuya dair şu açıklamada bulundu: “Satış ve pazarlamanın en önemli oyuncularından biri şüphesiz ki fuarlardır. Dünyanın dört bir yanından gelen seramik ve banyo markalarına ev sahipliği yapan bu organizasyon da önümüzdeki dönemin tasarım trendlerini belirliyor. Seramiksan olarak biz de yurt içi ve dışında bu gibi önemli gördüğümüz tüm fuarlara düzenli olarak katılıyoruz. Bu sayede hem marka bilinirliğimizi artırıyor hem de Türk seramik sektörünün gücünü ve kalitesini ortaya koyuyoruz. 60’tan fazla ülkeye yaptığımız ihracatımızı Cersaie Fuarı ile artırmayı hedefliyoruz. Yenilikçi, sürdürülebilir, inovatif ve tasarım odaklı tüm yeniliklerimizi, sektör profesyonelleri ve ziyaretçilerimizle paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz.”

El yapımı hissiyle mekana sanatsal hava katan floral motifler

Fuarda inovatif kimliklerinin öne çıktığını, son tüketici ve mimarların değişen ihtiyaçlarına yönelik tasarladıkları teknoloji, tasarım odaklı en yeni karo ve vitrifiye ürünlerini sergilediklerini belirten Süreyya Çağlar, “Cersaie için oluşturduğumuz koleksiyonumuzda farklı dokuların bir araya gelmesiyle hem görsel hem de dokusal zenginlik sunan özgün desenler, el yapımı hissiyle mekanlara sanatsal bir hava katan floral motifler öne çıkıyor. Dinamik ve modern iç mekân dekorasyonları için ise geometrik desenler ve rölyef dokularla zenginleşen bir koleksiyon oluşturduk” ifadelerini kullandı. 

Akıllı vitrifiye ürünleriyle su tasarrufu

Seramiksan Direktörü Süreyya Çağlar’dan edinilen bilgilere göre yerli üretici, banyolarda tasarım algısını güçlendirdikleri mevcut vitrifiye koleksiyonlarının yanına, bu yıl geometrik forma sahip yeni çanak lavabo modellerini de ekledi. Son teknolojik gelişmeler ışığında Ar-Ge ve tasarım ekiplerinin geliştirdiği Seramiksan Vortex yıkama sistemine sahip Hill asma klozeti de ilk kez Cersaie fuarında sergiliyor. Vortex, suyun klozet içinde dairesel hareketle derinlemesine temizlik sağlarken sıçratmayı azaltarak bakterilerin klozet kapağına temasını önlüyor. Böylece daha az suyla daha güçlü ve sessiz yıkama yapıyor.

Büyük ebatlı karo serilerini de ilk kez sergiliyor

Fuarda kesintisiz tasarım imkânı sunan büyük ebatlı karo serilerini de beğeniye sunan Seramiksan, dekorasyonda son yılların trendlerine karşılık gelen mermer ve doğal taş görünümlü yeni ürünlerini de sergiliyor. Her seri renk, doku ve desenleriyle farklı dekorasyon tarzlarına hitap ederken, vitrifiye ürünleriyle birleşerek tasarım bütünlüğü yaratıyor. Modern baskı teknikleriyle, doğanın sunduğu güzellikleri dayanıklı yüzeylere taşıyan marka, doğal taş görünümü ve mat yüzeyiyle mekanlara huzurlu ve sıcak bir atmosfer sunan Lecce, yüzeyindeki fırça darbeleri ve tasarımında derinliği hissettiren zarif rölyefleriyle Shell serilerini de ilk kez Cersaie’de sergiliyor. Pietra mermerinden ilham alarak tasarladıkları ve doğal renk paletine sahip Palermo’nun yanı sıra, temizliğin sembolü olan beyazlığı adında taşıyan Star White serisi de fuarda dikkat çekiyor. Traverten ve Keops serileri de ziyaretçiler tarafından ilgiyle inceleniyor. 

Günlük Kiralık Evler İçin Yeni Düzenleme Netleşti

Günlük kiralık evler için beklenen yeni düzenlemenin ayrıntıları ortaya çıkmaya başladı. Buna göre, evini günlük kiralamak isteyen vatandaşlara ruhsat zorunluluğu getirildi. Kurallara uymayanlara ise 1 milyon TL’ye varan yaptırımlar uygulanacak.

TBMM’nin 1 Ekim itibarıyla yasama yılına başlamasıyla birlikte günlük kiralanan evlere yönelik yasa teklifinin ayrıntıları da belli olmaya başladı.

Bu ay içerisinde Meclis’e sunulması planlanan yasayla birlikte günlük kiralık evleri kiralayanlar da kiraya verenler de sorumlu olacak. Sabah Gazetesi’nden Betül Alakent’in haberine göre; evlerini günlük kiralamak isteyenler Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan “Turizm konutu” ruhsatı alacak ve bu ruhsatı dışarıdan görünecek şekilde konutun kapısına asacak. Bu ruhsata sahip olmayanları evini günlük kiraya veremeyecek.

Ruhsat Nasıl Alınacak?

Evini günlük kiraya vermek isteyenlerin ruhsat alabilmesi için bazı şartları yerine getirmesi gerekecek.

Düzenlemenin hayata geçmesi durumunda, günlük kiralık evlerde yangın merdiveni, yangın raporu belgesi, atık kontrol belgesi zorunlu tutulacak.

Günlük kiralık evlerde; bir otel odasında bulunması zorunlu malzemelerin (Saç kurutma makinesi, nevresim, havlu) sağlanması da istenecek.

Komşuların hepsinden muvafakatname alınması da zorunlu kılınırken, bir apartman sakinin bile itirazı halinde günlük kiralama yapılamayacak.

Daire Başına 1 Milyon Lira Ceza

Kanunun Meclis’ten geçip, Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla birlikte günlük kiralama yapanlar kurallara uymadığı takdirde para cezasıyla da karşı karşıya kalacak.

Daire başına 1 milyon lira ceza uygulaması planlanırken, eksik belge ve kiralamaya devam edilmesi durumunda evler mühürlenecek.

Günlük kiralık evlerde, otellerde de olduğu gibi kiralama yapacak kişinin kimlik bilgileri alınacak Emniyet ile paylaşılacak.

Bu işlemlerin kolay ve hızlıca yapılabilmesi için e-Devlet’te bir arayüz açılacak, bilgi paylaşımı yapmayan ev sahipleri de cezai yaptırımlarla karşılaşacak.

Kaynak: Dünya Gazetesi

Bakan Özhaseki: ‘’Kentsel Dönüşüm Başkanlığı Kuruluyor’’

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’nın yakında kurulacağını ve 3 genel müdürlükten oluşacağını söyledi.

Katıldığı televizyon programında önemli açıklamalarda bulunan Bakan Özhaseki, Kentsel dönüşümde uzayan süreçleri kısaltmak için adımlar atacaklarını belirtti. Özhaseki, Bakanlık olarak olası İstanbul depremine yönelik kararlar için büyükşehir ve 39 ilçe belediyesinin katılımıyla 15 toplantı düzenlediklerini ve yapılabilecekler üzerine çalıştıklarını vurguladı.

Özhaseki, kentsel dönüşüm sürecini tıkayan birkaç konu tespit ettiklerine değinerek, şöyle devam etti:

“Birisi, 3’te 2 olarak çoğunluk kararı alıyoruz ama daha sonra planlama yapıp ruhsat aşamasına geçerken yüzde 100’ün muvafakatini istiyoruz. Büyük bir zorluk. Bunu yüzde 50+1’e çekmek istiyoruz. Daha sonra buna dayalı olarak ruhsatı alıp işe de başlayabilmek istiyoruz. Bir de Tebligat Kanunu bir engel. Tebligat Kanunu’nda da kolaylaştırma getirmek istiyoruz. e-Devlet üzerinden ilan, muhtarlıklara askı, evin üzerine ilan, bildirim gibi uygulamalarla süreci kısaltacak hale getiriyoruz.”

 Kentsel Dönüşüm Başkanlığı Nasıl Olacak?

Özhaseki, kentsel dönüşüm için altında 3 ayrı genel müdürlüğün olacağı bir başkanlık kuracaklarını belirterek, şunları kaydetti:

“Kentsel Dönüşüm Yasası’nı tüm Türkiye’ye şamil çıkarmaya gayret ediyoruz. Bunun için bir başkanlık kurmak istiyoruz. Başkanlığın altında 3 tane genel müdürlük olacak. Birincisi sadece İstanbul’u takip edecek, ikincisi Türkiye’yi takip edecek, üçüncü genel müdürlük de kaynak oluşturacak. Devletin Hazine arazileri var. Önce bunların planlanması lazım. Planlandıktan sonra fonksiyon yüklenmesi lazım ve bunların dışarıya halka açık bir şekilde arz edilmesi lazım. Bu satıldığında kaynak gelecek. Burada biriken bütçeyle siz kentsel dönüşümü takip edeceksiniz.”

Deprem Konutlarının Teslimi 1 Ay Sonra Başlıyor

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, ‘’200 bin civarında konutun ihalesini yaptık. Şu anda yapımlar hızla devam ediyor. 1 ay sonra teslimler başlayacak. 50 bine yakın konut ve köy evlerini teslim edeceğiz.’’ dedi.

Kayseri Organize Sanayi Bölgesi Uluslararası Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan ANAMOB Anadolu Mobilya Fuarı’nın açılışına katılım gösteren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, deprem konutlarına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Bakan Özhaseki, 50 bin deprem konutunun bir ay sonra teslim edileceğini vurguladı. 6 Şubat tarihinde yaşanan depremlere de değinen Bakan Özhaseki’nin açıklamaları şöyle:

“18 il etkilendi. 14 milyon insan bundan zarar gördü. 680 bin konut, 170 bin civarında da işyerimiz yıkıldı veya yıkılmak üzere. Bütün bunların giderilmesi lazım. Emin olun o günlerde dışarıdan gelen herkes, büyükelçiler, değişik bakanlar, muhatap olduklarımız, bizi gördüklerinde, ‘Eğer bu depremin yarısı veya çeyreği bizde olsaydı; bunun altından kalkamazdık’ dediler. Çok şükür, burada birkaç ay geçmesine rağmen 200 bin civarında konutun ihalesini yaptık. Şu anda yapımlar hızla devam ediyor. 1 ay sonra teslimler başlayacak. 50 bine yakın konut ve köy evlerini teslim edeceğiz. 200 binden fazla vatandaş, bize müracaat etti. ‘Yerinde dönüşüm yapmak istiyorum, siz bizi destekleyin, biz yerimizde yapacağız’ diye. 

Köy Evleri İçin Çelik Model

Şimdi köy evleri için çelik model geliştiriyoruz. Çelik karkas üzerine, depreme dayanıklı yapılacak. İnşallah birkaç ay içerisinde 100 bin civarında ev yapacağız. Bakın bir taraftan da bunlarla uğraşmaya devam ediyoruz. Ufak tefek ekonomik olarak sıkıntılarımız olsa da bazı dertlerimiz bulunsa da bütün bu yaraları saracak bir güce sahibiz. Bizler büyük bir milletiz. Böyle bir milletin üyesi olmaktan naçizane benim, sizin, hepimizin de şeref vesilesidir.”

Deprem afetine ilişkin alınması gereken önlemlerden bahseden Özhaseki, “İkinci olarak bundan sonra da yüzyıllar boyunca karşımıza çıkmaya devam edecek depremsellik var. Bu ülkede 3 tane fay hattı, yüzyıllar boyunca kırılmaya devam ediyor. Kuzey Anadolu Fay Hattı, Doğu Anadolu Fay Hattı ve Ege Bölgesi. Binlerce yıldır bu fay hatlarında bir hareketlilik var. Bunu bilerek hareket etmek lazım. Doğayla kavga olmaz. Siz oraya kafa tutarsanız, yüzde 100 yenilirsiniz. Çünkü oradan öyle güçlü bir enerji geliyor ki; onunla savaşılmaz. Yapacağınız tek şey; onu bilerek hareket etmek. Ona uygun şekilde konutlarınızı, iş yerlerinizi yapmak ve emin bir şekilde bundan sonra hayatımızı devam ettirmek.” ifadelerini kullandı.

İhracatta Eylül Ayı Rekoru Kırıldı

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, 2023 eylül ayı dış ticaret rakamlarına ilişkin, “Eylül ayında ihracatımız yüzde 0,3’lük artışla 22 milyar 670 milyon dolar olarak gerçekleşti.” dedi.

Eylül ayında ihracat rakamlarının rekor seviyeye ulaştığını kaydeden Ticaret Bakanı Ömer Bolat, şunları söyledi:

”Bursa’da yoğun toplantılar gerçekleştiriyoruz. Sorulara çözüm ve cevaplar buluyoruz. 2023 yılı dünya ekonomisi için durgun seyir gösteriyor. Küresel ticaret anlamında da durgunluk var. Gelişmiş ülkelerde gerileme söz konusu. Ağır bir deprem felaketiyle karşı karşıya kaldık. Büyüme, dış ticaret anlamında olumsuz etkilerini yaşadık, bunlara rağmen makro ekonomik göstergelerimiz ve ihracat performansımız ekonomimizdeki dayanıklılığı göstermektedir.

Son 12 Ayda İhracat Rakamı 253 Milyar 534 Milyon Dolara Yükseldi

Eylül ayında ihracatımız yüzde 0,3’lük artışla 22 milyar 670 milyon dolar olarak gerçekleşti. Cumhuriyet tarihinin en yüksek Eylül ayı ihracat rakamına ulaştık. Temmuz ayında ihracatımız en yüksek rakamıydı, Ağustos’ta da öyle oldu. İhracatımız üç aydır sürekli yükselen bir seyir gösteriyor. Bu önemli bir başarı, konjonktüre rağmen, olumsuz etkilere rağmen bundan büyük memnuniyet duyuyoruz. Ocak-Eylül döneminde 187 milyar 464 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Son 12 ayda ihracatımız yüzde 0,40 artarak 253 milyar 534 milyon dolara yükseldi.

Eylül’de ithalatın ihracatı karşılama oranı yüzde 82’ye yükseldi. Enerji ithalatımız bu yıl aylık ortalamada 5,2 milyar dolar oldu. İthalatımızda düşüş eğilimi devam ediyor. İthalat Eylül’de 27 milyar 658 milyon dolara geriledi. Dış ticaret açığımız 5 milyar dolara geriledi. Cari işlemlerde denge ya da fazla görme ihtimalimiz var. Dış ticarette olumlu bir ivme var.”

Güvenliği Üst Noktaya Taşıyan Yüksek Teknoloji

Kilitten çelik kapıya, çelik kasadan pencere ve elektronik kilit sistemlerine kadar birçok güvenlik çözümünü bir arada sunan Kale Kilit, ürün yelpazesine eklediği 264 CECH Maksimum Güvenlikli Silindir ile yaşam ve iş alanlarının güvenliğini üst noktaya çıkarıyor. Bu ürün ile Kale Kilit, kırılma, sarsılma ve delinme ile maymuncukla açılmalara karşı dirençli gövdesiyle hırsızların ezeli düşmanı olarak güvenlik tehditlerine karşı üstün bir koruma kalkanı oluşturuyor.

Türkiye’nin köklü markalarından biri olan Kale Kilit, ev ve iş yerlerinde güvenliği üst düzeye çıkarmak amacıyla geliştirdiği çözümlere bir yenisini daha ekledi. Dayanıklılık ve direnç açısından yüksek özelliklere sahip çelik takviyeli malzemeden ürettiği 264 CECH maksimum güvenlik standartları sağlıyor. Kırılmaya dirençli çelik U profil gövdede delinmeye karşı çelik pime sahip olan 264 CECH Maksimum Güvenlikli Silindir, ev veya iş yerlerinde euro profilli silindir takılabilen kilitlerde güvenle kullanılabiliyor. 

Uzun ömürlü kullanım

Anahtarların çoğaltılması için emniyet kartına sahip olan 264 CECH Maksimum Güvenlikli Silindir, bir adet düz silindir ve bir adet mandallı silindir olmak üzere ikili setten oluşuyor. Bu sayede tek anahtar ile kapınızın hem ana kilidini hem üst emniyet kilidi tek anahtar ile kullanma kolaylığı sağlıyor. Çelik gövdesinin yanı sıra paslanmaz çelik yayları, bilgisayar teknolojisine sahip anahtar kombinasyonu, özel sinter döküm mekanizmasıyla da uzun ömürlü ve güvenli kullanım sunuyor. Anahtar yapısında bulunan hareketli pim ile anahtarın dışarıda çoğaltılması zorlaştırılıyor. Bu da anahtarınızın kolayca kopyalanmasının önüne geçiyor. 

Designist’ten Antalya’ya Yeni Bir Soluk: Flamingo Lara Restaurant

Aslı Arıkan Dayıoğlu liderliğindeki mimarlık ve iç mimarlık ofisi Designist tarafından Antalya’da tasarlanan Flamingo Lara Restaurant, filamingoların zarif formları ve tüylerinden ilham alan renk tonları, doğal malzemeleri ve tropikal bitkilerin kullanımıyla ziyaretçilerini huzurlu ve dingin bir atmosferde ağırlıyor. 

Antalya’ya yeni bir soluk getiren Flamingo Lara Restaurant, ulusal ve uluslararası ölçekte ödüllü projeleriyle tanınan, İç Mimar Aslı Arıkan Dayıoğlu liderliğindeki Designist tarafından tasarlandı. Mekana da adını veren flamingolardan esinlenilerek kurgulanan restoran, renk tonlarını ve çarpıcı tasarımını bu zarif kuşların doğasından alıyor.

Designist’in dış cepheye tropik bitkilerin arasına yerleştirdiği zarafetle süzülen neon flamingo heykeli, yoldan geçen herkesi selamlayarak mekana dair merak uyandırıyor. Antalya güneşinin, katmanlı ve tekstürlü boyalı plakalardan oluşan giriş saçaklarının karolaj deliklerinden süzülen yansımaları ve dev ceviz kaplama giriş kapısı, mekanın dışarıdan algısında önemli bir rol oynuyor. Flamingoların tüylerinden ilham alınarak seçilen renk tonları ve malzemelerin yanı sıra tropik bitkilerin dokunuşu ile Flamingo Lara Restaurant’ın iç mekanları sıcacık, ziyaretçileri başka diyarlara götürecek bir havaya bürünüyor. 

Flamingoların tüylerindeki kırmızı renk tonları, yedikleri yiyeceklerin içerdiği karotin miktarına göre değişiklik gösterir. Tüylerine rengini veren bu yiyeceklerin arasında bulunan karides ve yengeç gibi deniz ürünleri de mekanın özel menüsünün bir parçası olarak konsepti tamamlıyor. Sabahın sakinliğine öğle kaçamağını, akşamın büyüsüne ise gecenin ritmini ekleyen Akdeniz’in benzersiz maviliği, Flamingo Lara’nın eşsiz tasarımında öne çıkıyor. Bulunduğu her destinasyonun doğasını adeta bir fotoğraf çerçevesi gibi özenle ortaya çıkartan, Lara’nın kalbindeki Flamingo Lara Antalya’nın göz bebeği olmaya aday bir mekan.

Hazine Arazileri de Kentsel Dönüşümde Değerlendirilecek

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, İstanbul’daki kentsel dönüşüm çalışmalarına hazine arazilerinin de dahil edileceğini açıkladı.

İstanbul’da Bağcılar Yeni Mahalle 1538. Sokak’taki “Kentsel Dönüşüm Kapsamında Toplu Yıkım Töreni”ne katılan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, yaptığı konuşmada İstanbul’daki kentsel dönüşüm çalışmalarında atılacak yeni adımları açıkladı. Kentsel dönüşümü hızlandırmak istediklerini belirten Özhaseki, İstanbul’da 188 yerde dönüşüm olduğunu, buralarda binlerce konutun dönüşeceğini, 600 bin civarında konutun değişimi ve dönüşümünün ise sağlandığını anlattı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim öncesinde açıkladığı “Yarısı Bizden” kampanyasını hatırlatan Özhaseki, şunları kaydetti: 

“Önümüzdeki günlerde bunun şartlarını açıklayacağız, nasıl devam edeceğini söyleyeceğiz. Bir milyondan fazla vatandaşımız buna müracaat etmiş. Onlar içerisinde toplam bina sayısı da 90 bin. 90 bin binayı da inşallah böyle dönüştüreceğiz. Biz onlara hibe para vereceğiz. Bir kısmına kendileri katlanacaklar, bir kısmını da biz vereceğiz. İnşallah bir taraftan da hızla bu dönüşmüş olacak. Bir taraftan da yasal olarak İstanbul’da nasip olursa yeni bir başkanlık kurarak özel İstanbul’daki kentsel dönüşümü devam ettirmek istiyoruz.

Şu anda bir genel müdürlük bünyesinde 81 vilayetimizde olduğu gibi İstanbul da bir parça olarak devam ediyor.” 

Ancak İstanbul’u yeni bir genel müdürlüğe dönüştürüp kendi içinde bütçesi olan, sadece İstanbul’la uğraşacak olan, gece-gündüz demeden ‘İstanbul’u nasıl dönüştürürüm’ diye uğraşacak bir birim kuracaklarını kaydeden Özhaseki, “Buna uygun da hazine arsalarını değerlendirdiğimiz, oradan elde ettiğimiz gelirleri burada tutup sadece ve sadece kentsel dönüşüm için kullanacağımız bir birim kuruyoruz.

Bir taraftan da hazırladığımız rezerv alanlarda Allah nasip ederse 350 bin civarında konutu da biz yeniden, sıfırdan yapmış olacağız. En riskli yerleri buralara taşıyıp boşalan yerleri de o ilçemizin sosyal donatısı olarak kullanılmak üzere ilçe belediyelerimize bırakacağız. İstanbul için de böyle bir hazırlığımız var.” diye konuştu.

Isaf Fuarı Sona Erdi

Kapsadığı sektörlerde tüm önemli global markaların mutlaka yer aldığı ve takip ettiği ISAF Fuarı 28 ülkeden 640 firmanın ürünlerinin sergilendiği çok özel bir etkinlik olarak gerçekleşti.

Eşzamanlı düzenlenen MOBİSAD-IMEX Fuarı’nda yer alan 97 firma ile birlikte, 3 ayrı holde düzenlenen fuarda toplam 737 markanın ve firmanın ürünleri sergilendi.

Toplamda 17 bin 467 ziyaretçinin takip ettiği fuarda, yurtiçi ziyaretçi sayısı 15 bin 333 olurken, yurtdışı ziyaretçi sayısı tüm zamanların rekorunu kırarak 2 bin 134 olarak gerçekleşti.

MOBİSAD-IMEX Fuarı kapsamında düzenlenen ve toplamda 11 oturumda 45 konuşmacının gerçekleştirdiği en güncel konuları kapsayan çok değerli bir etkinlik olarak gerçekleşen Mobil iletişim ve Bilgi Teknolojileri Konferansı da fuarlara ayrı bir değer kattı.

Fuarın ve konferansın açılışı ve açılış konuşmaları Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Bakan Yardımcıları tarafından yapıldı. Açılış programını takiben sektördeki güncel gelişmeleri aktaran Turkcell, Türk Telekom ve Vodafone CEO’larının da katılımı ile konferans oldukça üst seviyede gerçekleşti.

Büyük alıcılar, ara satıcılar ve genel ziyaretçi ile sektör meraklılarının 4 gün boyunca takip ettiği fuarın her günü yoğun ve hareketli oldu.

Sektörün uluslararası markası olan ISAF Fuarı ile Mobil iletişim ile bilgi teknolojileri sektörlerini kapsayan Mobisad-Imex Fuarı, içerikleri ile dünyanın alanındaki en önemli fuarlarından olmayı ve Türkiye’yi bu sektörlerde bölgenin cazibe merkezi yapmak amacı ve hedefiyle düzenleniyor.

Ekim Ayı Kira Artış Oranı Belli Oldu


Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Tüketici Fiyat Endeksi verilerini açıklamasıyla birlikte, ekim ayı kira artış oranı belli oldu.

TÜİK verilerine göre, Eylül ayında aylık enflasyon yüzde 4,75 olurken, yıllık enflasyon yüzde 61,53 seviyesine çıktı.

Eylül ayı enflasyonunun açıklanmasıyla birlikte iş yerlerine yapılacak kira artış oranı belirlendi. Enflasyon aylık yüzde 4,75 yıllık yüzde 61,53 oldu.

İş Yeri Kira Artış Oranı Yüzde 55,30 Oldu

İş yerlerine yapılacak kira zammı oranı ise yüzde 55,30 olarak öne çıktı. Böylece kira kontrat süresi bu ay dolan işletme sahipleri kiralarına yüzde 55,30 oranında zam yaparak ödeme gerçekleştirecek. Geçtiğimiz ay zam oranı yüzde 56,28 olmuştu.

Konutlarda kira artış oranı 2 Temmuz 2024 tarihine kadar yüzde 25 olacak.

Kira artış oranı hesaplama: 

Mevcut Kira Bedeli: 12 bin TL

Kira Artışı Yapılacak Ay: Ekim 2023

Girdiğiniz Artış Oranı: %25

Kira Artış Tutarı: 3000 TL

Aylık Yeni Kira Tutarı: 15 bin TL

Tahincioğlu Gayrimenkul’den 4 Yeni Konut Projesi

Tahincioğlu Gayrimenkul, Nidapark isimli konut projesine 4 yeni yatırım daha yapacağını açıkladı. Firma, İstanbul, Muğla, Bodrum ve Ankara’da dev yatırım yapacak.

yeni projelerini açıklayan Tahincioğlu Gayrimenkul, Nidapark markalı projelere yenilerini ekledi. Firma, İstanbul, Ankara ve Muğla’da 4 farklı konut projesi ile Küçükyalı projesinde yer alan alışveriş sokağı projesini bir lansmanla duyurdu.

2023 yılı hedefleri ve yeni projelerini özel bir lansman ile açıklayan Tahincioğlu, İstanbul başta olmak üzere, Muğla, ve Ankara’da dev projeleri peş peşe hayata geçirmek için çalışmalarını hızlandıran şirket milyarlık yatırımlara imza atıyor.

Tahincioğlu Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Tahincioğlu, 2023 yılı hedefleri kapsamında dört yeni projenin düğmesine basıldığını söyledi. Tahincioğlu, Nidapark Çankaya, Nidapark Ataşehir, Nidapark Gündoğan ve Nidapark Beykoz projelerini peş peşe hayata geçirecek. Şirket ayrıca Nidapark Küçükyalı Palladium Alışveriş Sokağı mağazalarını satışa çıkardı.

Kaynak: Emlak Pencerem

Özak Holding Turizm Yatırımlarını Hızlandırdı

Özak Global Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık, şirketin turizm yatırımlarıyla ilgili konuştu.

Son 2 yılda dijitalleşme yatırımlarını tamamlayarak verimlilik artışına odaklanan Özak Global Holding, organizasyonunu da yeniden yapılandırıyor. Gayrimenkul, tekstil ve turizm alanlarında faaliyet gösteren holding, kriz döneminde ‘atak’ yaparak çıkmayı hedefliyor.

“İş modelimizi, sürdürülebilirlik ve dijitalleşme ekseninde tamamen yeniledik” diyen Özak Global Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık, bu iki faktörü iş stratejisinin merkezine alarak, hızlı ve dinamik bir iş yapma modeline geçiş yaptıklarını söyledi.

Holdingin sektörel yatırımları hakkında Dünya Gazetesi’nden Nurdoğan Arslan Ergün’e bilgi veren Akbalık, turizm alanındaki projelerinden de bahsetti.

Bodrum ve Didim’e 5 Yıldızlı Otel Projesi

Turizm sektöründe de Ela Excellence markasını sadece bir otel markası olmanın ötesine taşıyacaklarını söyleyen Akbalık, “Onu ulusal ve uluslararası alanda tanınmış bir zincir otel markası yapmayı hedefliyoruz. Markanın çatısı altında, konaklama hizmetlerinin yanı sıra SPA, gastronomi, spor ve eğlence gibi birçok farklı alanda da hizmet vereceğiz” dedi.

Ela Excellence olarak, sürdürülebilir turizm uygulamalarını benimsediklerini kaydeden Akbalık; Bodrum, Kemer ve Didim için proje süreçlerine başladıklarını duyurdu.

Mevcut yatırımlarla toplam yatak kapasitesinin 3 bin olacağını aktaran Akbalık, şunları söyledi:

“Ela Excellence’da bu sene ağırladığımız misafirlerimizin yüzde 95’i yabancı. Ağustos sonrası kapasite yüzde 70 civarındaydı. Bir aksilik olmazsa 2024 çok daha iyi geçecek. Gelecek yıl için şu anda İngiltere’den çok fazla talep geliyor.” 

Körfez Yarımca Projesinde Sona Gelindi

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan Körfez Yarımca Kent Meydanı ve 75. Yıl Cumhuriyet Parkı projesinde sona yaklaşıldı.

Bölgeye meydan kazandırma amacıyla yapılan, çevre ve peyzaj düzenleme projesi Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve Körfez Belediyesi ile yürütülüyor. Mehmet Akif Ersoy Cami ve 75. Yıl Cumhuriyet Parkı’nı bütünleştirerek şehir meydanına dönüştürecek proje tamamlandığında; 8 bin metrekarelik alanda sosyal donatılar, voleybol sahası, basketbol sahası, taksi durağı, yürüyüş yolları ve çocuk oyun grupları yer alacak. Proje bittiğinde bölge sakinlerinin keyifli vakit geçireceği alanlar oluşacak.

8 Bin Metrekarede Çevre Düzenlemesi Yapılıyor

Proje kapsamında Körfez Mimar Sinan Mahallesinde bulunan Mehmet Akif Ersoy Cami önündeki meydanı, Mehmet Akif Ersoy Caddesi ve caddenin güney kısmında kalan 75. Yıl Cumhuriyet Parkı ile bütünleştirerek bölgeye güzel ve ferah bir alan kazandırılması amaçlanıyor. Bu kapsamda 8 bin metrekarelik alanda çevre düzenlemesi, peyzaj çalışması ve diğer inşa faaliyetleri gerçekleştiriliyor.

75. Yıl Cumhuriyet Parkında bir adet voleybol-basketbol sahası, oturma grupları, bir adet taksi durağı, totem, yürüyüş yolları, çocuk oyun grupları, spor aletleri bulunacak. Çalışmalar dahilinde Cumhuriyet Parkı bölümünde sulama alt yapı sistemi döşendi, bitki ve ağaç dikimi yapıldı. Bitkisel toprak, torf ve çim serildi. Oyun grupları, spor aletleri ve ahşap oturak montajları da bitti. Cami Meydan bölümünde ise minare gövde kalıp demir imalatları devam ediyor.

Sosyal Donatılar İhmal Edilmedi

Yarımca Kent Meydanında sağlık ocağı-kafeterya-kütüphane de olacak. Bu kapsamda sağlık ocağı dış ve iç sıva, şap, seramik  imalatları tamamlandı. Kapı ve doğrama montajının da son bulduğu projede, dış cephe sıva ve boya imalatları biterken, iç cephe boya imalatları devam ediyor. Ayrıca alüminyum güneş kırıcı imalatları da yapılıyor. Sağlık ocağı çevresi de yapısal ve bitkisel peyzaj imalatları ile zenginleştiriliyor. Modüler oturma banklarının montaj yapım işlemi sürüyor. Ayrıca caminin iki minaresinin yapımı da proje kapsamında gerçekleştiriliyor.

Erse Kablo Olarak, İlk 1000 İhracatçı Firma Arasında Yükselmenin Gururunu Yaşıyoruz

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), “2022 Yılı İlk 1000 İhracatçı Firma Araştırması” sonuçlarını paylaşarak, Türkiye’nin İlk 1000 İhracatçısını açıkladı. Erse Kablo olarak, bu araştırma verilerine göre 452. sıraya yükselerek, ihracat kanalımızda elde ettiğimiz başarının gururunu yaşıyoruz.

Rekabet gücü yüksek, yüksek katma değerli ve markalı ihracata hız vermeyi hedefleyen Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), ulusal ve uluslararası arenada gösterdiği başarılarla, Türk ekonomisinin sürekli yükselen grafiğindeki en önemli aktörlerden birisi olarak, daha fazla ihracat için çalışmalarına tüm hızıyla devam etmekte.

Erse Kablo olarak, yurtdışı pazarlarında satış ve pazarlama faaliyetlerimizle ilerleyerek, ihracat pazar paylarımızda İngiltere, Almanya, Avusturya, Sırbistan olmak üzere tüm Avrupa, Asya, Ortadoğu, Körfez Bölgeleri’yle beraber 50’den fazla ülkeye yaptığımız ihracatla yurtdışı pazarlarında Erse markasıyla ön plana çıkıyoruz. Son 5 yılda alanında profesyonel ekiplerimizle beraber üretim ve satış kanalları grafiklerimizdeki yükselen trend grafiklerimizle büyümeye devam ediyoruz. İhracatımızın %85’ini Erse markası ile gerçekleştirerek; yangına dayanıklı ürün gruplarında Ervital, Ervital Fire Safe Cable ve Ervital Fire Safe Gold Cable, kumanda kabloları grubunda Erflex, data kabloları grubunda Erline markalarımız için bölgesel satış ve pazarlama faaliyetlerimizi profesyonel bakış açımızla yöneterek iş ortaklarımız için katma değer yaratmak ilk önceliğimiz.

Erse Kablo olarak; Ülkemiz için üretim kaynaklarımızı verimli kullanmayı hedefleyerek, ulusal ve uluslararası standartlara uygun olarak üretmeye devam ediyoruz. Bu önemli başarımızda emeği geçen tüm ekibimize, başarılarımıza ortak olan iş ortaklarımıza teşekkürlerimizi sunar, başarılarımızın devamını dileriz. 

Muradiye OSB’de Yeni Ticaret Merkezi Üretime Açıldı

Muradiye Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) inşa edilen yeni ticaret merkezi projesi, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün’ün katılımıyla faaliyete açıldı.

Muradiye Organize Sanayi Bölgesi’nde inşa edilen 155 dükkandan oluşan yeni ticaret merkezi, son 1 yılda faaliyete geçen fabrikalar ile Uzunburun Genişleme Alanında yol ve parsel tesviye çalışmalarının başlaması dolayısıyla açılış töreni düzenlendi. Düzenlenen törene, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün’ün yanı sıra, Manisa Valisi Enver Ünlü, Manisa Milletvekili Murat Baybatur, İzmir Milletvekilleri Ceyda Bölünmez Çankırı, Mahmut Atilla Kaya, Eyyüp Kadir İnan, İlçe Kaymakamları, Büyükşehir Belediye Meclisi Grup Başkanvekili Mehmet Güzgülü, Büyükşehir Belediyesi Daire Başkanları katıldı.

Törende söz alan Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün,” Muradiye Organize Sanayi Bölgesi’nde açılışı yapılan yerlerin hayırlı olmasını dileyerek,” Muradiye Organize Sanayi Bölgemizin bu güzel töreni vesilesiyle sizlerle bir arada olmaktan mutlu olduğumu ifade ediyor, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. 155 dükkandan oluşan yeni ticaret merkezi, son 1 yılda faaliyete geçen fabrikalar ile jandarma asayiş noktası açılışının şehrimize ve hemşerilerimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Bunların yanında Muradiye OSB-Yunusemre Kaymakamlığı Afet Acil Durum Timi proje protokolünün de hayırlı olmasını temenni ediyorum. Açılan her fabrika, her işyeri, her ticaret merkezi; üretim, istihdam ve gelecek adına hem ülkemiz hem milletimiz için sevindirici gelişmelerdir. Ben sözlerimin başında bölgede yatırım yapan her bir girişimci kardeşimize ve Muradiye Organize Sanayi Bölgesinin bugünlere gelmesinde emeği geçen Başkan Sayın Osman Kıvırcık’a, değerli yöneticilerine, Manisa’mız için taş üstüne taş koyan herkese şahsım ve hemşerilerim adına teşekkür ediyorum “dedi.

“Manisamızı değiştirdik ve geliştirdik”

Gecesiyle gündüzüyle yaşayan bir şehir inşa etmenin mutluluğu ve gururunu yaşadığını belirten Başkan Ergün,” Manisalı hemşerilerimizin teveccühüyle 2009 yılında geldiğimiz bu makamlarda şehrimizle sanayimizi ve üniversitemizi bütünleştirecek projeler üretmeye azami gayret gösterdik. Gelişen sanayisi, bereketli tarım kaynakları ve bulunduğu konum itibariyle sürekli göç alan ve hızla büyüyen şehrimizin planlı bir şehir olması için yoğun çaba sarf ettik ve etmeye devam ediyoruz. Manisa’mızın büyükşehir olmasıyla birlikte bu çalışmalarımızda adımlarımızı daha büyük atabilme fırsatı yakaladık. Ortaya koyduğumuz birbirinden önemli projelerle şehrimizin kanayan yarası olan sorunlarını bir bir çözmüş, gecesiyle gündüzüyle yaşayan bir şehir inşa etmiş olmanın mutluluğu ve gururunu yaşıyoruz. Altyapısıyla, yollarıyla, modern kavşaklarıyla, çevreci yatırımlarıyla sosyal alanları, meydanları, ulaşımı ve prestij caddeleriyle Manisa’mızı değiştirdik ve geliştirdik ”dedi.

“Sorunların çözümü için yoğun çaba sarf gösterdik”


Şehrin en çok göç alan yerleşim yerlerinden biri haline gelen Muradiye Mahallesi’nde hızlı büyümenin getirdiği sorunların çözümü için yoğun çaba gösterdiklerine de dikkat çeken Başkan Ergün,” Muradiye bölgemiz de, Manisa’mızın hızlı büyüyen bölgelerinden bir tanesi oldu. Şehrimizin en çok göç alan yerleşim yerlerinden biri haline gelen mahallemizde bu hızlı büyümenin getirdiği sorunların çözümü için yoğun çaba gösterdiğimizi vurgulamak istiyorum. Muradiye Mahallesi’nin birincil sorunu hızlı büyümeden kaynaklı altyapı ile ilgili yaşanan bir takım sıkıntılardı. Bunun çözümü noktasında önemli adımlar attık. Muradiye ve çevre mahallelerimizin altyapı çalışmaları ile atıksu arıtma tesisi yapımı için 1 Milyar liranın üzerinde yatırım yapacağız. Bununla birlikte Dünya Bankası kredisinin kullanılması ile ilgili artık son viraja girdik. Haziran ayı sonunda müşavirlik ihalesine çıkmıştık. Şu an Dünya Bankası ve İller Bankası ile müşavir firmanın belirlenmesi noktasında ihale süreci devam ediyor. Hayırlısıyla bu prosedürler tamamlandığında projemizin startını en kısa sürede vereceğimizi düşünüyorum.  Allah nasip ederse, yılbaşından sonraki süreçte, bu ihale kısmını tamamladığımızda tahmin ediyorum ki, TOKİ konutları, Yağcılar, Muradiye’nin tamamı ve üniversite bölgemizde altyapı ve arıtma tesisi yatırımlarının startını verme noktasına geleceğiz. Ayrıca Muradiye Organize Sanayi Bölgesi girişindeki trafik yoğunluğunu rahatlatmak için tali yol çalışmasına başladık. Bildiğiniz gibi burası karayollarına ait, karayollarının da burada bir kavşak projesi var. O proje hayata geçene kadar umuyoruz ki bu bölgeyi ulaşım açısından biraz rahatlatmış oluruz.  Manisa’mıza kazandıracağımız bu yatırımlarımızın şimdiden hayırlı uğurlu olmasını diliyorum ”dedi. 


Muradiye Mahallesi’nin sorunlarının çözüme kavuşturulması için çalışmaları sürdürürken, Muradiye Organize Sanayi Bölgesi’nin yatırımlarına da her zaman destek olduklarını belirten Başkan Ergün,” Manisa Büyükşehir Belediyesi olarak, üstlendiğimiz üretken belediyecilik misyonumuzu üretim ve istihdama yönelik yatırım yapan değerli iş insanlarına destekle de güçlendiriyoruz. Büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün “Her fabrika bir kaledir” sözü bizlere ilke olmalıdır. Bu güzel sözün ışığında yapmış oldukları yatırımlardan dolayı değerli iş insanlarımıza ve buna vesile olan Muradiye Organize Sanayi Bölgemizin kıymetli yönetimine bir kez daha teşekkür ediyor; açılışı gerçekleştirilen tüm fabrika ve işletmelerin Muradiye Organize Sanayi Bölgemize, yatırımcılarımıza, çalışanlarımıza Manisa’mıza ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Sağ olun, var olun ”dedi.

Başkan Ergün’ün ardından konuşan Manisa Milletvekili Murat Baybatur, Muradiye Organize Sanayi Bölgesi’nin destekçisi olduklarını belirterek,” Elimizden ne geliyorsa yapmaya gayret edeceğiz. Doğrular yapıldığı müddetçe, hizmet edildiği müddetçe Manisalı hemşerilerimizin menfaatine yapılan her türlü hizmette desteğimiz tamdır. Bakanlıklarda ve Cumhurbaşkanlığımızla konuşulması gereken konularda destek vereceğiz. Manisa için çalışmaya devam diyoruz ”ifadelerinde bulundu.

Roca Türkiye, Üretimin Yüzde 70’ini İhraç Ediyor

Roca Türkiye’nin Genel Müdürü Salvador Lopez Oliva, ‘’Üretimin yüzde 70’i yurtdışına gidiyor. Türkiye’den dünyaya en fazla ürün yollayan armatür fabrikası olduğumuzu da rahatlıkla söyleyebilirim” dedi.

Dünyada 76 ülkede bulunan fabrikasıyla banyo alanları için tasarladığı ve ürettiği ürünlerle önde gelen markalar arasında yer alan Roca Grup’un Türkiye fabrikası Roca Türkiye, Eskişehir’de bulunan üretim tesisinde, grubun da en önemli hedefi olan 2045 yılı sıfır karbon hedefine odaklandı. Ciro anlamında Türkiye pazarında her yıl büyüyen ve 2022 yılında bir önceki yıla göre satış rakamlarında yüzde 65’lik büyüme rakamı yakalayan Roca Türkiye, sürdürülebilirlik yatırımlarına hız verdi.

Roca Grup’un Avrupa, Güney Amerika, Kuzey Afrika ve Asya’daki üretim tesislerinde banyoya dönük her türlü üretimin yapıldığına dikkat çeken Roca Türkiye’nin Genel Müdürü Salvador Lopez Oliva, Eskişehir’de bulunan fabrikalarında Roca markasıyla orta ve üst segmente yönelik armatür ürettiklerini açıkladı. Salvador Lopez Oliva, ürettikleri armatürleri 50 adet bayii ve 23 adet satış noktasında iç pazarda tüketicilere sunduklarını, Grup şirketleri kanalıyla da tüm dünyaya gönderdiklerini belirtti.

“Dünyaya En Fazla Ürün Yollayan Armatür Fabrikasıyız”

 2016 yılında şirket satın alma yoluyla Türkiye pazarına da girdiklerini hatırlatan Oliva, kısa sürede sektörde en fazla ihracat yapan şirket olduklarını açıklayarak, “Özellikle pandemi sürecinde 2020-2021 yıllarında Türkiye’de inşaat sektörü biraz durdu ama biz hem Türkiye’de hem de grup olarak globalde iyi bir dönem geçirdik.

Roca Türkiye olarak iç pazarda büyüdük. O dönemde bütün dünya durduğunda, biz o süreci yatırımlarla değerlendirdik. Ciro ve kârlılık olarak büyürken, finansman yapımızı güçlendirdik. Tüm dünyadaki Roca fabrikalarıyla olan entegrasyonu sağladık.

Bu fabrika Grup içinde ve Orta Doğu ile Doğu Avrupa’da daha önemli hale geldi. Son üç yıl bizim için çok iyi geçti, sonuçlardan memnunuz. Eskişehir’de Roca markasıyla üretim yapıyoruz. Türkiye’deki 3 büyük armatür fabrikasından birisiyiz. Üretimin yüzde 70’i yurtdışına gidiyor. Türkiye’den dünyaya en fazla ürün yollayan armatür fabrikası olduğumuzu da rahatlıkla söyleyebilirim” dedi.

2020 yılından bu yıla her yıl euro bazında yüzde 15 büyüme kaydettiklerini açıklayan Oliva, “2016 yılında Roca Grup olarak, NSK’yı satın aldık ve bugün Roca Türkiye, grup içinde önemli bir parça oldu. Bu fabrikayı gruba entegre etmeyi başardık. Satın almadan sonra yaptığımız yatırım ve projelerle grubun büyüyen yapılarından biri olmaya çalıştık.

İhracat oranları çok düşüktü, şimdi bunu yüzde 70’ler civarına çıkardık. Ciro olarak büyüdük. Türkiye’de elde ettiğimiz bu başarı grubun Türkiye’de yeni yatırımlarla büyüme planı yapmasını gündeme getirdi. Önümüzdeki dönemde fabrikaya yatırım yapmaya ve yeni teknolojili ürünler üretmeye devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.

Roca Türkiye, Sürdürülebilir Bir Büyüme Stratejisi İzliyor

Büyüme ivmelerini ödün vermeden sürdürmeyi hedeflediklerini anlatan Salvador Lopez Oliva, “Roca Türkiye olarak, sürdürülebilir bir büyüme stratejisi izliyoruz. 2020’den 2023’e kadar euro bazında her yıl yüzde 15 büyüme elde ederek, özellikle armatür alanında etkili bir ivme kazandık. Ürün yelpazemizde en büyük artışı gömme rezervuarlarda yaşadık.

Öte yandan 2022 yılında toplam satışlarımızda yüzde 65 büyüme elde ederken, Türkiye pazarında ise yüzde 55 büyüdük. Bu yılın ilk yarısında ise bu büyüme ivmesini yüzde 40 ile sürdürüyoruz. Roca Türkiye olarak, kaliteli ürünlerimiz, yenilikçi yaklaşımlarımız ve profesyonel ekibimizle Türkiye’deki banyo sektöründe adımızdan söz ettirmeye devam etmek için çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.

Sıfır Karbon Hedefi Birincil Öncelik

Roca Grup’un 2045 yılı için sıfır karbon hedefi bulunduğunu, ilk adım olarak 2030’da yüzde 48 azaltım hedeflendiğini anlatan Salvador Lopez Oliva, Roca Türkiye olarak bu hedeflere yönelik yatırımlar ve çalışmalar yaptıklarına da işaret etti. Oliva, “Şu anda gerçekleşen karbon salınımını 6-7 yıl içinde yüzde 48 azaltmayı hedefliyoruz.

Birinci hedefimiz bu ve bizim için satış rakamları kadar önemli, bunu mutlaka yapacağız, yoksa Avrupa’da iş yapabilmemiz mümkün olmayacak” dedi. Oliva, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünyadaki bütün Roca fabrikaları içerisinde Fas ve Türkiye fabrikaları pilot seçildi ve uygulamaya geçtik. . Bu süreci yönetecek Fransa merkezli su, atık ve enerji yönetimi şirketi Veolia Water Technologies Ibérica ekibi Eskişehir’e geldi. Bir buçuk yıldır Eskişehir fabrikasında bütün prosesleri inceliyor ve yapılması gerekenlerin bir raporunu çıkarıyorlar.

Bu rapora göre yeni bir yatırım gündeme geldi. Gelecek yıl bu konuyla ilgili bir yatırım gündemde. Bununla birlikte 2024 yılında bu fabrikada yapmış olduğumuz toplam yatırım tutarı yaklaşık 2,5 milyon euro olacak. Yaptığımız yatırım programının içinde muhakkak sürdürülebilirlik yatırımının da olması artık bizim için bir zorunluluk haline geldi.”

Pasifik GYO Next Level İle İstanbul Pazarına Girdi

Ankara’da inşa ettiği projelerle öne çıkan Pasifik Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı, Next Level projesiyle İstanbul pazarına giriş yaptı.

İyi bir lokasyonda, iddialı bir yatırım için araştırmalar yapan şirket, 2021 yılında Emlak Konut’un düzenlediği ihaleyi kazarak ilk adımı attı. Levent’in Etiler girişinde, eski jandarma lojmanlarının yer aldığı arsada hasılat paylaşım modeliyle hayata geçecek projede uzun süren tasarım aşamasından sonra satışlar başladı. “Mimari literatüre girecek bir proje yapıyoruz” diyen Pasifik GYO Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Erdoğan, “Bu projeye çok asıldık çünkü hedefimiz bu adımla dünyaya açılmak. İstanbul’a gelen herkes şehrin merkezindeki bu simge yapıyı görecek ve adımızı duyacak. Bu kendimizi tanıtmamız için büyük bir fırsat olacak” dedi.

Projede Tasarıma Odaklanıldı

Next Level markasıyla hayata geçen projede tasarıma odaklandıklarına vurgu yapan Erdoğan, “İstanbul’daki projelerin ‘next level’ını, yani bir seviye ötesini yapmak için çok çalıştık. Dünyada mimarinin son trendlerinde var olan, ancak İstanbul’da bulunmayan unsurları projemize dahil ediyoruz. Bu şekilde, İstanbul’a level atlatıyoruz iddiasını ortaya koyuyoruz. Bizim projemizden sonra tasarım odaklı binaların artacağını düşünüyoruz” diye konuştu. 15 katlı 2 konut binası ile 3’er katlı 6 ofis binasında toplamda 161 konut ile 38 ofis yer alacağını belirten Erdoğan, şu bilgileri paylaştı: “Projemizi, villa evler, teras evler, manzara evler ve loft evler şeklinde dört bölüme ayırdık. Gri cam bir bina değil, yeşillerle çevrili ve ahşap görünümlü, insan doğasına uygun bir tasarım ortaya koyduk. Mimaride kademeli geri çekilmelerle her daireye geniş teras, balkon kazandırdık. Gün ışığından daha fazla yararlanmak için de kat yüksekliğini konutlarda dört buçuk metre, ofislerde ise altı buçuk metre olarak tasarladık.”

Ön satış döneminde evlerin yüzde 15’inin satıldığını, hem yerli hem de yabancılardan yoğun talep aldıklarını dile getiren Fatih Erdoğan, “Next Level İstanbul’da ortalama metrekare satış fiyatımız 290 bin lira. Tamamlanma aşamasında ise 20 bin dolara yükselip İstanbul’un en üst noktasına geleceğini öngörüyoruz” şeklinde konuştu.

Deniz Manzaralı Villa Projesi

İstanbul Göktürk’te yaklaşık 400 konutluk Next Level Kemer ve Next Level Country adında iki konut projeleri daha olduğunu belirten Erdoğan, Bodrum yatırımına hazırlandıklarını ifade etti. Emlak Konut ihalesi ile aldıkları Türkbükü arsası için tasarım aşamasında olduklarını kaydeden Erdoğan, tamamı deniz manzaralı 50 villa hayata geçireceklerini söyledi. Erdoğan, bu projelerden sonra hedeflerinin Avrupa’da konut üretmek olduğunu da ekledi.

Faizlerin Düşüşü ile Rahatlama Dönemi Başlayacak

Konut üreticisi ve alıcısı için zor bir süreç yaşandığını belirten Fatih Erdoğan, “Geçtiğimiz dönemde en büyük sorun öngörülemeyen piyasa şartları oldu. Yatırımcılar belirsizlikler nedeniyle yeni proje ve satış için çekimser kaldı. Son dönemde atılan adımlarla öngörülebilirlik arttı. Şimdi ayağımızı yorganımıza göre uzatacağız. Önümüzdeki bir yıl zorlu bir süreç bizi bekliyor. Finansman maliyetleri zorlayacak. Ancak bir yıl sonra faizlerin de düşüşü ile rahatlama dönemi başlayacak” ifadelerini kullandı.

Tüketici Fiyat Endeksi Eylül’de Yüzde 4,75 Olarak Gerçekleşti

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Tüketici Fiyat Endeksi Eylül ayında, bir önceki aya göre yüzde 4,75 yıl bazında ise yüzde 61,53 olarak gerçekleşti.

En Az Artış Konutta

Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 20,16 ile konut oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 92,48 ile lokanta ve oteller oldu.

Ana harcama grupları itibarıyla 2023 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre en az artış gösteren ana grup yüzde 2,59 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, 2023 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 30,27 ile eğitim oldu.

Endekste kapsanan 143 temel başlıktan 2023 yılı Eylül ayı itibarıyla, 11 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 4 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 128 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.

Flora Expo Antalya 3. Buluşmaya Hazır

25 yıldır Türkiye’de global düzeyde ses getiren marka fuarlar yaratan HYF Fuarcılık A.Ş.’nin düzenlediği Uluslararası Süs Bitkileri, Peyzaj, Bahçecilik ve Üretim Teknolojileri Fuarı Flora Expo Antalya 3. buluşmaya hazır. 

Katılımcılarını yurt içi ve yurt dışından sektör profesyonelleri ve kamu kurumlarıyla buluşturan fuarda, İç ve Dış Mekân Süs Bitkileri, Tropik Bitkiler, Mevsimlik Süs Bitkileri, Doğal Rulo Çim, Peyzaj Uygulama ve Ekipmanları, Üretim Materyalleri, Dikey Bahçecilik, Doğal Taşlar bir arada sergilenecek.

Dünya genelinde artan çevre sorunları, kentlerin planlanması ve yönetimi konusunda artan ihtiyaç, sürdürülebilir şehirlerin oluşturulmasını gerektiriyor. Bu bağlamda, Flora Expo Antalya, sürdürülebilirlik odaklı ürün ve hizmetlerin sergilendiği önemli bir fuar olarak ön plana çıkıyor.

Flora Expo Antalya, 25-28 Ekim 2023 tarihleri arasında Anfaş Antalya Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek ve katılımcılarına yeşil çözümleri ve yenilikçi teknolojileri sunacak bir platform oluşturacak. 

Peyzaj Uygulama Firmaları, Süs Bitkileri Üreticileri, Fidanlıklar, Kamu Kuruluşları, Belediyelerin İlgili Birimleri, Peyzaj Mimarları ve Ziraat Mühendisleri, Üretim Materyalleri ve Yan Sanayi Ürün Grupları, İnşaat Firmaları, Müteahhitler, Mimarlar Yabancı Yatırımcı Firma Temsilcileri, Sektör Profesyonelleri, İşletme Sahipleri ve Yetkilileri (Otel, vb.) Üniversiteler İthalat ve İhracatçılar, Dernek, Birlik ve Kooperatifler, Şehir Planlamacıları, Toptancılar ve Yapı Marketler, yeşil sektörde en son yenilikleri Flora Expo Antalya’da bir arada görme fırsatı bulacak. 

Flora Expo Antalya, katılımcılarına sürdürülebilirlik konusunda ilham verirken, belediyelerin ve diğer kamu kurumlarının sürdürülebilir şehir projelerine destek olmayı hedefliyor. Bu etkinlik, geleceğin şehirleri için geliştirilen yeşil çözümlerin yaygınlaşmasına ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir çevre bırakma vizyonuna önemli bir katkı sunacak.

Beldibi’nde Kilitli Parke Taşı Yol Çalışmaları Aralıksız Sürüyor

Antalya’nın Kemer ilçesine bağlı Beldibi Mahallesi’nde başlatılan kilitli parke taşı yol yapım çalışmaları devam ediyor.

Beldibi Mahallesi 4017 sokakta kilitli parke taşı yol yapımı çalışmalarını sürdüren belediye ekipleri, kaldırım ve reglaj çalışmalarının kısa sürede bitireceğini bildirdi. 

Başkan Topaloğlu, yaptığı açıklamada Kemer halkına en iyi şekilde hizmet etmeye devam ettiklerini belirterek, söz konusu yolda yapımı devam eden çalışmaların en kısa sürede tamamlanarak halkın kullanımına kazandıracaklarını söyledi.

“Konut Sektöründe Sihirli Değnek Arabulucular Değil, Değerleme Raporları”

Kat Mülkiyeti Kanunu’ndan kaynaklanan anlaşmazlıklarda 1 Eylül 2023 itibarıyla arabuluculuk şartı başladı. Yeni düzenlemeyi değerlendiren, EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, arabulucuların değil ama konut değerleme raporlarının sihirli değnek etkisi yaratabileceğini, izin verilirse arabuluculuğun ve adalet sisteminin işini kolaylaştırabileceğini açıkladı.

Türkiye’de barınma sorununun hızla büyüdüğünün altını çizen EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, “Mal sahibi kiracı ilişkilerinde denge bozuldukça kiracılar ve kiralayan arasındaki sorunlar da her gün büyüyor, içinden çıkılmaz hal alıyor. Geçen ilkbaharda TCBM’ de yapılan bir yasa değişikliği ile belirli koşullarda dava açılmadan önce arabulucuya gidilmiş olması gerekiyor. Zaten dava açılsa bile en yakın ilk celse en az 6 ay sonrasına veriliyor. Haklı sebeple kiracıyı tahliye etmek bile neredeyse 2 seneden önce yapılamıyor.” dedi.

Kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda,  ortaklığın giderilmesine ait gayrimenkul davalarında, Kat Mülkiyeti Kanunu’ndan kaynaklanan anlaşmazlıklarda 1 Eylül 2023 itibarıyla arabuluculuk şartı başladığını da sözlerine ekleyen Yazıcı, yeni düzenlemeyi şu sözlerle değerlendirdi: 

Elimizde sihirli değnek var

“Toplumsal sorunların en büyüklerinden biri olan kiracı-mal sahibi anlaşmazlıklarını çözmek için arabuluculuğu devreye sokmak çözüm sürecini uzatacak bir karardan başka bir şey değil. Arabulucular mevcut kanuni düzenlemeye göre taraflara hiçbir şey öneremiyor, ellerinde sihirli değnek yok ki anlaşmazlıkları çözsünler. Ama aslında kanun koyucu sihirli değneği arabuluculara kolayca ve basit bir düzenleme ile verebilir.  Elimizde herkes için uzlaşma zemini yaratabilecek hazır bir enstrüman var: tarafsız ve adil hazırlanmış Gayrimenkul Değerleme raporları. Ülkemizde 2003’de başlayan ve bu güne kadar gelişen bir lisanslı değerleme uzmanlığı mesleği var. Bugün 150‘nin üzerinde gayrimenkul lisanslama şirketi ve 9000 üzerinde lisanslı değerleme uzmanı, Sermaye Piyasası Kurulu denetim ve düzenlemesinde faaliyet gösteriyor, değerleme raporu hazırlıyor. Uzmanların hazırladığı verilerle değerleme raporlarını oluşturan şirketler kredi çalışmalarında teminat altyapısını oluşturmak için finans kurumlarına 20 yıldır hizmet veriyor. Ülkemiz bu durumdan nasıl faydalanabilir?  Çok kolaylıkla arabulucuyla buluşmadan önce kiracı ve kiralayanın alacağı değerleme raporu arabulucunun sihirli değneği olabilir ve tarafları uzlaştırmada güzel bir zemin hazırlayabilir. 

Kiracı-kiralayan ilişkilerine yeni bir soluk gelebilir

Bir şeyleri yeniden keşfetmeye gerek yok, altyapısı hazır denetlenen ve düzenlenen bir sektörü adalet sisteminin kullanması sisteminin yükü sağlıklı şekilde azaltılabilir. Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği ve Adalet Bakanlığının ortak çalışması ile hızla şekillendirilebilecek bu süreç artık can kaybına bile varabilen kiracı-kiralayan ilişkilerine sağlıklı, adil ve yeni bir soluk getirebilir. Aksi durumda adalet sistemin altında ezildiği kira anlaşmazlığı davaları en büyük toplumsal sorunlardan bir diğeri olacak ve çözüm yolunu yakın gelecekte gayri resmi yollardan arayanları görürsek maalesef şaşırmayacağız.”

Ordu’da ‘Yeşil Yol’ Çalışmaları Devam Ediyor

Karadeniz Bölgesi’nde turizmi canlandırma amacıyla projelendirilen Yeşil Yol kapsamında Ordu’da başlatılan çalışmalar devam ediyor.

Ordu Belediyesi tarafından yapılan yazılı açıklamada, Karadeniz Bölgesi’nin yaylalarını ve turizm merkezlerini birbirine bağlamanın yanı sıra eşsiz manzaralar eşliğinde yolculuk imkanı sunan projede çalışmaların aralıksız devam ettiği belirtildi.

Belediyenin, Ordu’nun turizmine önemli katkı vermesi hedeflenen projede büyük mesafe kat ettiği vurgulanan açıklamada, “İlk olarak 2013 yılında ilk kazması vurularak Samsun’dan başlayıp, Sarp Sınır Kapısı’na kadar devam eden 2 bin 600 kilometrelik projenin 235 kilometrelik kısmı, Ordu sınırları içerisinden geçiyor. Ordu Büyükşehir Belediyesi 125 kilometrelik yol ağında bulunan noktalarda ise çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.” ifadeleri kullanıldı.

Kumluca Atatürk Stadyumu’nun Temeli Atıldı

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek tarafından projelendirilen Kumluca Atatürk Stadyumu’nun temeli düzenlenen törenle atıldı.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in, Kumluca’ya sözünü verdiği, futbol, güreş, konser gibi çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapacak Atatürk Stadyumu’nun temel atma töreni gerçekleştirildi. Başkan Muhittin Böcek, yaklaşık 100 milyon liraya mal olacak stadyum projesinin Mart ayında hizmete açılacağı sözünü verdi.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Kumluca Belediye Başkanı Mustafa Köleoğlu ile birlikte Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımına başlanan Kumluca Atatürk Stadyum Projesi’nin temelini attı. Kumluca Karatepe mevkiindeki Atatürk Stadyumu Projesi’nin temel atma törenine Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Kumluca Kaymakamı Tekin Erdemir, Kumluca Belediye Başkanı Mustafa Köleoğlu, Elmalı, Finike ve Demre Belediye başkanları, meclis üyeleri, muhtarlar ve çok sayıda vatandaş katıldı. 

Bugüne kadar Türkiye’nin en borçlu belediyesi olarak bir taraftan yatırım yapmaya diğer taraftan kamu yararına olan projeleri hayata geçirmeye devam ettiklerinin altını çizen Başkan Böcek, “19 ilçede yapılması gereken, alt ve üst yapı başta olmak üzere kamu yararı olan projeleri sırasıyla tamamladık. Kumlucamıza çiftçi karttan tutun paketleme ve kurutma tesisine kadar birçok hizmet kazandırdık. Bugün de bir iftar gününde verdiğimiz sözü yerine getiriyoruz. Atatürk Stadyumu projemizin temelini atıyoruz.” dedi. 

Atatürk Stadyumu’nun spor müsabakalarının yanında bir çok etkinliğinde ev sahipliği yapacağını anlatan Başkan Böcek, “Projenin maliyeti, yeni yılda oluşacak fiyat farkları ile 100 milyonu bulacak. Büyükşehir ve Kumluca Belediyesi işbirliğiyle Mart ayında tamamlayacağız. Yüklenici firmadan sözünü aldım. Mart ayında hep birlikte açacağız. Cumhuriyetin 100. yılına yakışır bir şekilde Atatürk stadyumumuzun hayırlı olmasını diliyorum. Azim ve kararlılıkta çalışmalarımıza devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Törende konuşan Kumluca Belediye Başkanı Mustafa Köleoğlu, Kumluca’ya çok güzel bir stadyum kazandırıyor olmanın mutluluğunu yaşadığını dile getirdi. Başkan Muhittin Böcek’in Kumluca’ya kazandırdığı projeleri anlatan Köleoğlu, “Muhittin Başkanımla 41 mahallede 41 proje sözü vermiştik. Yarım kalan camiimizi tamamladı. Kumluca’nın imar planlanmasının yapılmasına sebep oldu. Erentepe yolu dedik derhal asfaltını çözdü, sanayimize sıcak asfaltı döktürdü, Söğütcuma’ya asfalt döktürdü, Kumluca’nın ilk kreşini açtı. Türkiye’nin en büyük kapalı oyun parkını buraya yapacak. Yakında temel atma töreni gerçekleşecek. Kumluca Beton’u kurdu. Yetmedi halimize akaryakıt istasyonu desteği verdi. Yakın zaman da onun da temelini atacağız. Kumluca Atatürk Stadyumu hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.” şeklinde konuştu.

Kumluca Kaymakamı Tekin Erdemir de stadyumun Kumluca halkına hayırlı olmasını diledi. Konuşmaların ardından Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Kumluca’ya yapılan hizmetlerin tanıtıldığı film izlendi. Daha sonra Başkan Böcek ve tüm protokol üyelerinin katılımı ve dualarla Kumluca Atatürk Stadyumu’nun temeli atıldı. Çok amaçlı kullanılacak Kumluca Atatürk Stadyumu, 13 bin 200 metrekare alanın 6 bin 650 metrekarelik kısmına inşa edilecek. 2890 seyirci kapasiteli projede, idari alan, tuvalet, engelli tuvaleti, duş, soyunma odaları, depo alanları, enerji odası ve su deposu yer alacak. 2000 metrekare yeşil alana da sahip olan projede, 97 araç kapasiteli otopark da bulunuyor.

Kaynak: Milliyet

İpsala Sınırına Yeni Bir Köprü İnşa Edilecek

Yunanistan’ın Ekonomi Diplomasisinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Kostas Frangoyannis, İpsala sınırına yeni bir köprü inşa edileceğini açıkladı.

Türkiye ile Yunanistan ilişkilerinde iyileşme sinyallerini veren köprü projesinin çalışmaları 2024 yılında başlayacak.

Frangoyannis, İspala sınırda, araçların geçişi için ikinci bir köprünün yapımına 2024’ün içinde başlanacağını, bu köprünün ulaşım ve ticarette büyük kolaylıklar sağlayacağını ifade etti.

İklim krizi ve düzensiz göç alanında da işbirliğinin şart olduğunu belirten Frangoyannis, Türkiye ile Yunanistan arasındaki “sükunetin” devamına ilişkin de iyimser olduğunu kaydetti.

Frangoyannis, pozitif gündemin ilk üç yılında ikili ticaretin kolaylaştırılması, turizmin canlandırılması ve sivil koruma alanlarında işbirliğinin geliştirilmesinde önemli adımlar atıldığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’in, New York’taki görüşmelerinde de ikili ilişkilerde pozitif iklimin korunmasında mutabık kalındığını hatırlatan Frangoyannis, “Benim de muhatabım olan Türkiye’nin Dışişleri Bakan Yardımcısı Burak Akçapar ile biz de New York’ta son derece iyi ve özlü bir görüşme gerçekleştirdik. Ortak amacımız 7 Aralık’ta Selanik’te düzenlenecek Zirvede belli etkinlikler üzerine memorandum ve anlaşmaların imzalanması.” diye konuştu.

Şanlıurfa’da Bin 700 Yataklı Hastane İnşaatı Sürüyor

Sağlık Bakanlığı Sağlık Yatırımları Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Söyler, Şanlıurfa’da bin 700 yataklı hastane projesinde inşaat çalışmalarının sürdüğünü ifade etti. 

Devam eden çalışmaları incelemek için Şanlıurfa’yı ziyaret eden Sağlık Bakanlığı Sağlık Yatırımları Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Söyler, İl Sağlık Müdürlüğü Kamu Hastaneleri Hizmetleri Başkanı Doç. Dr. Mehmet Reşat Ceylan ile birlikte hastanenin şantiye sahasını gezerek, inşaat yetkililerinden çalışmalar hakkında bilgi aldı.

2021 yılında inşaatına başlanan ve 2024 sonu itibariyle inşaat teslimi planlanan hastanede, 433 poliklinik, 53 adet ameliyathane, 547 adet yoğun bakım yatağı, 40 adet diyaliz yatağı, 40 adet yanık yatağı, 40 adet doğum salonu, palyatif serviste 70 yatak yer alacak.

Genel Hastanede 312, Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesinde 312, Kalp ve Damar Cerrahisi Hastanesinde 145, Onkoloji Hastanesinde 174 yatak, Psikiyatri Hastanesinde ise 60 yatak olacak şekilde planlanan hastanede, 1101 adet sismik izolatör kullanıldı.

Söyler, incelemelerinin ardından yaptığı açıklamada, hastanenin Şanlıurfa ve bölgeye önemli katkılar sağlayacağını belirterek, “Hastanemiz, modern yapısı ve donanımı ile bölge halkının sağlık hizmetlerine erişimini kolaylaştıracak.” dedi.

Konutta Duraklama Devri Yaşanıyor

Artan faizler ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) kredi kısıtlamasına gitmesiyle vatandaşlar konut dışı yatırımlara yöneldi.

Artan enflasyona karşı parasının değerini korumak isteyenler en güvenli liman olarak konutu görünce satışlarda ciddi artış yaşanmıştı. Ancak kamunun konutu yatırım aracı olmaktan çıkarma hamleleri ve ekonomik gelişmeler tabloyu tersine çevirdi. Son haftalarda yatırım amacıyla ev alanların piyasadan çekildiği, ihtiyaç amaçlı alımların gerçekleştiği belirtiliyor. Evini satmak isteyenlerin ise talep düşüşü nedeniyle pazarlık payını arttırdığı ifade ediliyor. Peki konut yatırımı neden zayıflıyor?

Öne Çıkan Nedenler:

  • Konut kiralarına gelen yüzde 25 zam sınırının bir yıl daha uzatılması, kira geliri beklentisi ile ev alanları olumsuz etkiledi. Hatta kiracılı evlerin satışı arttı.
  • Hızla artan kredi faizleri, bankaların kredi verme konusundaki isteksizliği alıcıları zorladı.
  • Konut fiyatlarındaki artış kimi kesimde ‘acaba daha çok prim yapmaz mı’ endişesi yarattı.
  • Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) yatırım için ev alanlara kredi musluklarını kısması en dikkat çeken hamle oldu. Alınan karara göre mevcutta bir evi olan tüketici (kendisi, eşi ya da 18 yaşından küçük çocuğu adına) yeni bir ev daha isterse, evin değerinin yüzde 90’ı değil, yüzde 22.5’i kadar kredi çekebilecek. Örneğin; yatırımcı 3 milyon lira değerinde ev için 2 milyon 700 bin lira değil, 675 bin lira kredi çekebilecek. Peşinat olarak da 300 bin lira değil, 2 milyon 325 lira ödemesi gerekecek.
  • Son olarak mevduat faizlerindeki hızlı yükseliş birikimi olanlar için konut dışında bir alternatif oluşturdu.

Yeni Kampanya Bekleniyor

Kamu yatırımcılara ‘bekle’ derken hiç evi olmayanlar için bir kredi kısıtlamasına gitmiyor. Üstelik Orta Vadeli Program’a göre yeni bir kampanya da bekleniyor. “Dar gelirli vatandaşların konuta erişim imkânı artırılacak” denilen programda, “Kamunun uygun koşullarda sağladığı konut kredileri ilk kez konut edinimini destekleyecek, dar ve orta gelirli vatandaşlar için belirli standartlarda ve uygun fiyat aralığında olacak şekilde yeni başlayan projelere tesis edilecek” ifadelerine yer verildi. Henüz yeni kampanya netleşmese de beklenti vadenin 15 yıla uzaması, faizin yüzde 1,20’lere çekilmesi.

‘’Piyasada Yatırım İştahı Yok’’

“Konutta duraklama devri yaşanıyor” diyen Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM) Başkanı Hakan Akdoğan şu değerlendirmeyi yaptı: 

“Piyasada yatırım iştahı yok. Şu günlerde sadece ihtiyaç amaçlı alımlar gerçekleşiyor. Ya da evini satıp yenisini almak isteyenler var. Bunun en önemli nedeni kredi musluklarının kısılması ve mevduattaki yükseliş. Vatandaş bu dönemde yatırım amaçlı ev almaktan uzaklaşıyor. Ancak kısa dönemde getirisi iyi olsa da, uzun dönemde bu tercih kâr mı zarar mı iyi değerlendirilmeli. Çünkü geçen zamanda evin değeri de yükselecek. Bankadan bekleyen tutar o evi almaya yetmeyecek.”
İkinci el piyasada satıcıların pazarlık payını arttırdığını belirten Akdoğan, “Haftalık zam yapan, tek kuruş indirime yanaşmayan mülk sahipleri artık yok. Ev ilanda bekliyor, alıcı olmayınca aciliyet durumuna göre yüzde 5 ile 15 bandında indirimler yapılıyor.” dedi.

Arsa ve Tarlalar Yeni Yatırım Aracı Oldu

Yüzlerce Emlak ofisini bünyesinde barındıran MasterTürk Grubu Başkanı Gökhan Taş, artık ihtiyaç odaklı Konut alımı yapıldığını, Yatırım amaçlı alımların sona erdiğini dile getirdi. Taş, “Tüketici konutu değil arsa ve tarlayı yatırım aracı olarak görüyor. Bu alanda satış adetleri konut satışını aştı” dedi. İkinci elde ‘alıcı piyasasına’ geçildiğini dile getiren Taş, “Ev sahibi bugün nisan-mayıs ayındaki fiyatı kabul ediyorsa mülkünü satabiliyor. Bu da Dolar bazında yüzde 35 düşüş anlamına geliyor. Özellikle lüks konutta, 25 milyon lira üzerindeki mülklerde indirimler başladı. Geçtiğimiz aylarda 40 milyon liralık ev için 35 milyon lira teklifi reddedenler, bugün 30 milyon liraya tamam demek zorunda kalıyor. 2024 yılında da alıcı piyasasının süreceğini öngörüyorum. TL bazında fiyatlar asla düşmez, ama enflasyon artışı kadar bir artış da beklemiyorum.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Hürriyet-Gülistan Alagöz

Erciyes Yolu Projesi Hızla Devam Ediyor

Kayseri’de 500 milyon TL bedel ile yapımına başlanan Hacılar-Erciyes Yolu projesinde inşaat çalışmaları tüm hızıyla sürüyor.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Hacılar Belediye Başkanı Bilal Özdoğan, “Bilindiği gibi yol, medeniyetin temel taşlarından biri ve geçmişte yaşanan acı olaylar bu gerçeği daha da vurguluyor. Biz göreve geldiğimizde, bu yolun güncellenmesi ve genişletilmesi gerektiğini biliyorduk. Halkımızın bu konudaki taleplerini de göz önünde bulundurduk. Siyasette önemli bir ilke vardır: Makul talepleri takip etmek ve gerçekleştirmektir. Biz, bu ilkeyi hem makul taleplerle hem de etkili bir takip yöntemiyle uygulayarak Erciyes Yolu projesini hayata geçirmeye karar verdik. Hacılar – Erciyes Yolu projesi, 2023 Türkiye’sine yakışır bir altyapı oluşturmak amacıyla yürütülen büyük bir projedir. Bu proje, hem imar uygulamalarını düzene sokmuş olacak hem de vatandaşlarımızın daha rahat ve hızlı bir şekilde Erciyes Dağı’na ulaşmasını sağlayacaktır. Yolun genişletilmesi ve güncellenmesi, zaman ve yakıt tasarrufu açısından da büyük öneme sahiptir. Toplamda 8 kilometrelik bir yol olan Erciyes Yolu’nun yapım sürecinde karayolu kamulaştırma işlemleri ve yol açma işlemleri titizlikle takip ediliyor. Bu süreçte emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Ayrıca, bu yatırımın yaklaşık 500 milyon liralık bir bütçeye sahip olduğunu da belirtmek isterim.” dedi.

Proje çalışmalarının ilçe merkezine yaklaştığını vurgulayan Özdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Proje çerçevesinde yapılan yıkım işlemleri ve virajlarda kaçış rampalarının oluşturulması da güvenliği artıracak önemli adımlardır. Ancak unutmayalım ki, sürücülerin dikkati ve araç bakımının da kazaların önlenmesinde büyük bir rolü var. Erciyes yolu yapım projesi, inşallah ilçemizin büyümesine ve gelişmesine büyük bir katkı sağlayacak. Bu projenin tamamlanmasıyla ilçemizin ulaşım altyapısı modernleşecek ve daha yaşanabilir alanlar oluşturulacak. İlerleyen süreçte mevcut belediye binası yakınındaki geçişlerin artırılması ve ilçe merkezine daha hızlı bir araç trafiği sağlanması için de çalışmalarımıza devam edeceğiz. Sonuç olarak, Erciyes yolu projesi Hacılarımızın geleceği için büyük bir öneme sahip. Bu projenin tamamlanmasıyla ilçemiz daha da büyüyecek ve gelişecektir. Bizlere katkı veren tüm kurum ve kuruluşlarımıza teşekkür ediyorum”

Bakan Uraloğlu: ‘’Kalkınma Yolu Projesinin 2028 yılında Biteceğini Öngörüyoruz’’

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Kalkınma Yolu projesinin 2028 yılında biteceğini öngördüklerini söyledi. Bakan, Irak’ın Bağdat şehrindeki temasları ile bilgi alışverişinde bulundu.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Iraklı mevkidaşı Rezzak Müheybes es-Sadavi ile Kalkınma Yolu Projesi’nin ne kadar hızlı hayata geçirilebileceğini ve projenin önündeki süreçlerin daha hızlı nasıl aşılabileceği noktasında görüş alışverişinde bulunduklarını söyledi.

“Aylardır çalıştırdığımız heyetlerimizi tekrar bir araya getirdik” diyen Bakan Uraloğlu, heyette yer alanların bir kısmının yarın da Bağdat’ta görüşmelere devam edeceğini kaydetti. 

Uraloğlu, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile de yaptığı görüşmesine değinerek, şu ifadeleri kullandı:

“Irak’ta gerçekten bu işin bir an önce yapılması gerektiği yönündeki iradeyi yakından görme imkanına sahip olduk. Biz de aynı iradeye sahibiz. Bu, öncelikle iki ülkenin sonrasında da Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) gibi dört ülkenin birincil derecede bu işe sahip çıkmasıyla başlamış olan bir süreç. Civar ülkelerden de bir katılım ve destek talebi olursa ona da kapılarımızın açık olduğunu değerlendirdik. Türkiye’de yapmamız gereken işler var, bir taraftan da onları yapıyoruz”

Kalkınma Yolu Projesi kapsamında Irak topraklarında bin 200 kilometre uzunluğunda yapılması gereken işler olduğunu ifade eden Uraloğlu, Türkiye sınırlarındaki bölümün ise bin 600 – bin 700 kilometre civarında olduğunu anlatarak, şöyle devam etti:

“Biz, aslında yapacağımız gereken işlerin birçoğunu yapmış durumdayız. Burada o heyecanı görmüş olmak bu işin olabilirliğiyle ilgili kanaatimizi güçlendirmiştir. Yapılması gereken işler noktasında hızlıca hareket etmek gerekir. Çünkü alternatif güzergahlar da ortaya konuldu. Burada daha üst seviyede bir yaklaşım var aynı şekilde biz de destekliyoruz. İnşallah kısa zamanda çalışmalarına başlayacağız. Burada Fav Limanı’nın birinci fazının 2025 yılında hayata geçirileceğini öğrendim. Ama demir yolu peyder pey hayata geçececektir ama projenin tamamı 2028 yılında bitebilir diye öngörüyoruz.”

Çimsa Eskişehir Fabrikasında ‘Atık Isı Geri Kazanımı’ Yatırımı Yapıyor

Çimsa, Enerjisa iş birliği ile Eskişehir fabrikasında Atık Isı Geri Kazanımı yatırımı yapacak.

Sabancı Topluluğu’nun global markası Çimsa, Türkiye’nin net sıfır emisyon hedefi ve yeşil dönüşüm yolculuğuna önemli katkı sağlayacak çalışmalara imza atan Enerjisa Enerji ile Afyon’da devreye aldığı güneş enerjisi santralinin ardından yine enerji şirketinin iş birliğinde 54 ay süre ile imzalanan Enerji Performans Sözleşmesi sayesinde Eskişehir fabrikasında da Atık Isı Geri Kazanımı yatırımı için düğmeye basıyor.

Çimsa, ‘Herkes için daha iyi bir gelecek’ vizyonuyla Türkiye’nin önde gelen dağıtım, perakende satış ve müşteri çözümleri şirketlerinden Enerjisa Enerji iş birliğiyle ‘İşimin Enerjisi’ kapsamında enerji yatırımlarına devam ediyor. 13 Eylül’de Enerjisa Enerji iş birliğiyle Afyon fabrikasındaki güneş enerjisi santralini hizmete alan Çimsa, bu kez de Eskişehir fabrikasında Atık Isı Geri Kazanımı sistemi kurmaya hazırlanıyor. 54 ay süre ile imzalanan Enerji Performans Sözleşmesi’nin (EPS) çıktısı olan projenin, her iki şirketin uzman ekiplerinin çalışmaları sayesinde 2024 yılı sonunda tamamlanması hedefleniyor.

Yeni nesil atık ısı geri kazanımı teknolojisi kullanılarak su kullanımı olmadan elektrik enerjisi üretecek olan bu özel sistem, Eskişehir fabrikasının elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 25’ini karşılarken operasyonel verimlilik artışı da sağlayacak.

“13 bin hanenin yıllık elektrik kullanımına eşdeğer’’

Eskişehir yatırımının tamamlanması ile yılda 19 bin ton karbon emisyonu azaltılarak iklim krizi ile mücadelede önemli bir katkı verilmiş olacak. Eskişehir fabrikasında kurulacak bu sistemde üretilecek elektrik enerjisi 13 bin hanenin yıllık tükettiği elektrik ihtiyacına eş değer olacak.

Karbon emisyonları yoğun olan bir sektör olarak emisyonların azaltılması konusunun önemli gündem maddelerinden biri olduğunu vurgulayan Çimsa CEO’su Umut Zenar konuya ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:

“Şirket olarak, döngüsel ekonominin bir parçası olmaya devam etme ve yeşil dönüşümün gerekliliklerini yerine getirme hedefiyle ilerliyoruz. Sürdürülebilir bir yaşam için özellikle fosil yakıtları ikame eden alternatif yakıtlar ve düşük karbon emisyonunu destekleyen yeni teknolojik değişimler üzerinde çalışıyoruz. Mevcut teknolojilerin optimizasyonunun yanında yenilenebilir kaynaklardan elde ettiğimiz enerjiyi de artırmayı hedefliyoruz. Yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen elektrik enerjisi kullanım oranımız 2022’de yüzde 58,2 olarak gerçekleşirken, 2030 yılında bu oranı yüzde 80’in üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. Şirket olarak, sürdürülebilir bir yaşam için özellikle fosil yakıtları ikame eden alternatif yakıtlar ve düşük karbon emisyonunu destekleyen yeni teknolojik değişimler üzerinde çalışıyoruz. Bu kapsamda hayata geçirdiğimiz Afyon GES projesi ve Afyon Atıktan Türetilmiş Yakıt Besleme Tesisi ile sürdürülebilirlik ajandamızda çok önemli adımlar atmıştık. Bu sürece Eskişehir Atık Isı Geri Kazanımı yatırımımız ile devam ediyor, emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarımıza ve Enerjisa Enerji ekibine teşekkürlerimizi sunuyoruz.”

“Daha iyi bir gelecek için iklim değişikliği ile mücadelede çözümün bir parçasıyız’’

İşimin Enerjisi çatısı altında sunduğu doğa dostu ürünlerle yenilenebilir enerji kullanımını artırarak yenilikçi çözümler sunan Enerjisa Enerji CEO’su Murat Pınar, “İklim değişikliğine karşı verdiğimiz mücadeleyi yenilenebilir enerji teknolojisi yatırımlarıyla güçlendiriyoruz. Bugün karbon salımının yüzde 70’inden enerji sektörü sorumlu iken enerjinin en yoğun tüketildiği sektörlerin başında ise çimento sektörü geliyor. Tam bu noktada Enerjisa ve Çimsa olarak ‘İşimin Enerjisi’ çatısı altında daha iyi bir gelecek için iklim değişikliği ile mücadelede elimizi taşın altına koyarak, sorunun bir parçası olduğumuz gibi çözümün de bir parçası olduğumuzu göstermek üzere adımlar atıyoruz. Çimsa ile bir GES projesini kısa süre önce Afyon’da devreye almıştık. Bu kez Çimsa’nın Eskişehir fabrikasındaki atık ısı geri kazanım projesinin hayata geçirmek üzere adım attık. Eskişehir fabrikasında kendi kendini çok kısa bir sürede amorti edecek bir atık ısı geri kazanımı yatırımına imza atmak bizi hem sürdürülebilirlik hedeflerimize beraber koşmak hem de ortaya bir başarı hikayesi koymak anlamında heyecanlandırıyor. Üstelik projenin enerji üretim testlerini yerinde yaparak ve performans garantisi vererek Çimsa için de konforlu bir süreç oluşturduğumuzu düşünüyorum. Hep altını çizdiğim üzere ‘Herkes için daha iyi bir gelecek’ demek, yarının problemlerine bugün çözüm oluşturmak demek. Bu vizyona değer katan katkılardan dolayı emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarımıza ve Çimsa ekibine teşekkürlerimizi sunuyoruz.”

Pasifik Eurasia Köseköy Terminali’ne 150 Milyon TL Yatırım Yapacak

Pasifik Eurasia Genel Müdürü Erol Erkan, Kocaeli’nin İzmit ilçesinde yer alan Köseköy Terminali’ne 150 milyon TL yatırım yapacaklarını duyurdu. Firma, mevcut kapasiteyi de 3 kat artırmayı hedefliyor.

Pasifik Eurasia, lojistik sektörünün en önemli temsilcilerinin katıldığı İzmir’de düzenlenen Logistech Lojistik Depolama ve Teknolojileri Fuarı’na katıldı. Pasifik Eurasia Genel Müdürü Erol Erkan, kombine ve multimodal taşımacılıkta sektör lideri olma hedefiyle lojistik sektörüne de değer katmak için çalıştıklarını ve bu amaçla sektörel organizasyonlarda aktif olarak rol aldıklarını kaydetti.

Kapasite 3 Kat Artacak

Avrupa-Asya-Avrupa taşımalarında kilit noktada bulunan Köseköy Terminali’ne yapacakları yatırımla ilgili proje ve fizibilite çalışmalarının tamamlandığını anlatan Erol Erkan, şunları söyledi: “Var olan Gümrüklü Lojistik alanını büyütmek için hazırlanan proje kapsamında ekim ayında ilk betonu atacağız.

Mevcut 10 bin metrekarelik gümrüklü depolama alanını 20 bin metrekare daha büyüterek, toplamda 30 bin metrekarelik bir gümrüklü depolama alanına sahip olacak olan Köseköy terminalinde bugünkü rakamlarla yaklaşık 150 milyon TL’lik bir yatırım öngörüyoruz. Bu yatırımla kapasitemizi yaklaşık 3 kat artırarak operasyonel gücümüzü arttıracağız. Ayrıca ihracat ve ithalatı desteklerken, yeşil lojistiğe de daha fazla katkıda bulunacağız.”

“5 Lokomotif ve 240 Vagonluk Portföyle Sektöre Hazırız”

Demir İpek Yolu güzergahında, lojistik sektörünün önde gelen firmalarıyla yaptıkları iş ortaklıkları ve partnerlik anlaşmaları sayesinde güzergâh boyunca kapı teslimi taşımacılık yaptıklarını dile getiren Erol Erkan, 2023 yılında ‘Demiryolu Tren İşletmeciliği’ Yetki Belgesi aldıklarını, kendi lokomotif ve vagonları ile Türkiye parkurunda yük treni işletmeye hazır olduklarını belirtti. Erkan, “Bu belge ile demiryolunda serbestleşme sürecinde Demiryolu Tren İşletmeciliği yapma hakkı kazanarak, bu alanda faaliyet gösteren üç şirketten biri olduk. 5 lokomotif ve 240 vagonluk bir portföyle sektöre giriş yapmaya hazırız” diye konuştu.

“Orta Koridor’un Durumunu Yakından Takip Ediyoruz”

Dünya genelinde lojistikle ilgili yapılan konuşmalarda her zaman ‘orta koridor’un merkezde olduğuna dikkat çeken Erol Erkan, orta koridorun yeniden canlanması için hattın durumunu yakından takip ettiklerini söyledi. Trans-Hazar Uluslararası Taşıma Güzergahı Uluslararası Birliği üyelikleri sayesinde şu anda sürecin tüm aşamalarına hakim olduklarının altını çizdi.

Kahramanmaraş Sağlık Üssü Oluyor

6 Şubat tarihinde yaşanan depremler nedeniyle birçok binada yıkım yaşanan Kahramanmaraş’a 5 yeni hastane inşa ediliyor.

“Asrın felaketi” olarak nitelenen depremlerin merkez üssü Kahramanmaraş’a halen bazılarının yapımı süren 5 yeni hastane yapılacak. 358 deprem izolatörü kullanılarak 606 dönüm üzerinde yapımına başlanan ve inşaatında yüzde 47 fiziki ilerleme sağlanan Ferhuş Sağlık Kompleksi’nin 2024 yılının Mart ayında hizmete açılması planlanıyor.

2 Bin Yataklı Şehir Hastanesi’nde İnşaat Devam Ediyor

Necip Fazıl Şehir Hastanesi’inin yanında yükselen 2 bin yataklı hastane projesinde de inşaat çalışmaları hızla sürüyor. Kahramanmaraş Belediye Başkanı Hayrettin Güngör, Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Vahit Kirişçi ile birlikte çalışmaları yerinde inceledi. 

Sağlık kompleksinin inşaat çalışmalarının hızla ilerlediğini kaydeden Güngör, şehir merkezine ve ilçelere kazandırılacak sağlık yatırımlarıyla Kahramanmaraş’ın sağlık altyapısının daha da güçlendirileceğini ifade etti.

Konuyla ilgili yorumlarda bulunan Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Vahit Kirişçi ise, ‘’Sağlık şehrimizin en önemli gündem maddelerinden birisi. Deprem sonrası ele aldığımız konuların başında geliyor. Şehrimizde sağlık altyapımızı güçlendirmek için gayretimizi sürdürüyoruz. Bu noktada da hayata geçirilecek projeleri, sosyal medya üzerinden hemşehrilerimize duyuruyoruz. Mevcut sağlık tesislerimize ilave toplam 2 bin ek yatak eklenecek. Bu yatırımlarla Kahramanmaraş’ı sağlık alanındaki sorunları çözüme kavuşacak.’’ dedi.

Global Brands Magazine, EVA Gayrimenkul Değerleme’yi Türkiye’nin En İyi Gayrimenkul Danışmanı Firması Seçti

Uluslararası finans çevrelerinin saygın yayın gruplarından Global Brand Magazine’in “Brand Awards 2023” ödülleri kapsamında Eva Gayrimenkul Değerleme, 2017 ve 2018 yıllarında almış olduğu Global Brand Magazine ödüllerine bir yenisini ekleyerek 2023 yılında Türkiye’nin En İyi Gayrimenkul Danışmanı firması seçildi. 

Eva, ödüllerine bir yenisini daha ekledi. Eva Gayrimenkul Değerleme ve Danışmanlık, İngiltere’nin önde gelen global yayın gruplarından Global Brands Magazine’nin her yıl düzenlediği ve dünyanın önde gelen sektörleri içerisinde en iyilerini seçtiği “Global Brand Awards 2023” ödüllerinde, Türkiye’nin en iyi Gayrimenkul Danışmanlık firması seçildi.

Eva Gayrimenkul Değerleme bugüne kadar 25’in üzerinde ödüle layık görüldü

Global Brand Magazine’in “Global Brand Awards 2023” ödülleri kapsamında, Türkiye’nin en iyi Gayrimenkul Danışmanlık firması seçildi. Eva Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, “Bu aldığımız ilk ödül değil son ödül de olmayacak. Uluslararası 25 ödülümüz bulunuyor. İşimizi iyi yapmaya devam ettikçe başka ödüller de alacağız” dedi.

Türkiye’ye ödül getirmeye devam edeceğiz

Türkiye’ye kendi alanlarında ödül getirmeye devam edeceklerini de sözlerine ekleyen Yazıcı, “Artık değerleme sistemi kendini her geçen gün daha çok geliştirmekte ve dünya standartlarına yaklaşmaktadır,  bugün birçok Türk sermayeli Değerleme ve danışmanlık kurumu artık Türkiye’de görev alan yabancı kökenli değerleme kurumlarında daha da fazla itibar görmektedir. Geçmişte aldığımız ödüller ve bu ödül buna en güzel örnektir” şeklinde konuştu.

Adaylıklar ilgili ulusal düzeyde alındı 

Global Brand Magazine dergisi, merkezi İngiltere’de bulunan ve dünyanın önde gelen markaları hakkında güncel haberler, incelemeler, görüşler ve anketler sunmaktadır. Global Brand Awards, performansta mükemmelliği onurlandırmak ve farklı sektörlerdeki Şirketleri ödüllendirmek amacıyla kurulmuştur. Ödül, Finans, Eğitim, Ağırlama, Yaşam Tarzı, Otomobil ve Teknoloji alanlarında olağanüstü iyi performans gösteren şirketleri onurlandırmaktadır. 

Kurum ödülü, yıl boyunca farklı ülke ve bölgelerdeki şirketlerden geniş bir kategori yelpazesinde adaylıkları kabul ederek ve İlgili ulusal düzeyde alınan adaylıklar, bağımsız dış araştırma ajansı tarafından değerlendirerek vermektedir.

Almanya’da Ev Fiyatları Yüzde 9,9 Düştü

Almanya’da ev fiyatları 2023’ün ilk çeyreğinde yüzde 9,9 düştü. Ülkede 2000 yılından bu yana en sert düşüş yaşandı.

Almanya’da ev fiyatları geçen yıla kıyasla yüzde 10’a yakın düşüş gösterdi. Bu, 2000’den beri yıllık bazda kaydedilen en büyük düşüş oldu.Almanya’da ev fiyatlarında 2023’ün ikinci çeyreğinde ciddi düşüş yaşandı.

Alman Federal İstatistik Dairesi’nin açıkladığı verilere göre, konut fiyatları bu yılın ikinci çeyreğinde 2022’nin aynı dönemine kıyasla yüzde 9,9 düştü. Bu, Almanya’da ev fiyatlarında 2000’den beri yıllık bazda kaydedilen en büyük düşüş oldu.

Konut fiyatları, bir önceki çeyreğe göre ise yüzde 1,5 düştü. Bu, daha önceki iki çeyrekte kaydedilen düşüşlerden daha küçük bir düşüş olarak kayıtlara geçti. Konut fiyatlarında bir önceki çeyreklerde yüzde 2,9 ve yüzde 5,1 düşüş görülmüştü.

Almanya’da 2022 yılının ikinci çeyreğinde rekor seviyeye ulaşan konut fiyatları, takip eden çeyreklerde sürekli düşüş gösteriyor.

Alım Gücü de Düştü

Fiyatların düşmesi her ne kadar ev sahibi olmak isteyenler için olumlu bir haber olarak görünse de konut kredisi faizlerinin ciddi oranda yükselmesi borçlanma maliyetlerini ciddi şekilde artırdı. Diğer ürün ve hizmetlerin fiyatlarının artması da insanların genel alım gücünü düşürdü.

Konut fiyatları ikinci çeyrekte hem kırsalda hem de kentlerde düşüş gösterdi. Ancak fiyatlardaki düşüşün şehirlerde daha belirgin olduğu görüldü. Özellikle Berlin, Hamburg, Münih, Köln, Frankfurt, Stuttgart ve Düsseldorf gibi büyük kentlerdeki konut fiyatlarında yıllık bazda ciddi düşüşler kaydedildi. Bu piyasalarda müstakil ve yarı müstakil evlerin fiyatları geçen yıla kıyasla yüzde 12,6 düşerken daire fiyatları yüzde 9,8 azaldı.

Almanya’da konut talebi ise halen yüksek. Talebin yüksek olmasında boş ev sıkıntısı ve göç önemli rol oynuyor.

İnşa edilen yeni daire ve müstakil ev sayısında ise ciddi düşüş var. İnşaat sektörü bu durumdan yüksek faiz oranlarını ve artan inşaat maliyetlerini sorumlu tutuyor.

Birleşik Krallık Edinburgh Dükü Prens Edward, Türkiye’nin İlk Geri Dönüştürülebilir Konut  Sistemi Projesini İnceledi

Birleşik Krallık Edinburgh Dükü Prens Edward, Hacettepe Üniversitesi’nde gerçekleştirilen Türkiye’nin ilk geri dönüştürülebilen konut sistemi projesini inceledi.

Prens Edward’ın Hacettepe Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’ne yaptığı ziyarete, Birleşik Krallık’ın Ankara Büyükelçisi Jill Morris ve British Council Türkiye Direktörü Gill Caldicott eşlik etti.

Prens Edward ve beraberindeki heyeti, Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Cahit Güran ve proje yürütücüsü olan Hacettepe Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Şahmaran karşıladı. Edinburgh Dükü, 2020’de Newton-Kâtip Çelebi Fonu’nun uluslararası Newton Prize ödülünü kazanan ve Hacettepe Üniversitesinde gerçekleştirilen “Düşük Maliyetli Konutlar İçin Yeşil Yapısal Bileşenlerle Lego Sistemi” projesi kapsamında devam eden çalışmaları yakından inceledi. Birleşik Krallık ve Türkiye yükseköğretim kurumları arasındaki ortak araştırmaların bir örneği olan projeyi yerinde gören Prens Edward, geliştirilen yenilikçi ve çevreci inşaat süreçleri hakkında proje ekibinden bilgi aldı.

Hacettepe Üniversitesinden Prof. Dr. Şahmaran ve Bradford Üniversitesinden Prof. Ashraf Ashour ortaklığında, Türkiye’de 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketi öncesinde Newton-Kâtip Çelebi Fonu’nun desteğiyle geliştirilen proje yöntemi, deprem bölgelerindeki mağdurlar yararına geliştirilen yeşil, düşük maliyetli ve yeniden kullanılabilir evlerin inşasında uygulandı.

Depremden etkilenen şehirlerden gelen lisansüstü öğrencileri de destek olarak deprem bölgesinde örnek teşkil edecek ilk çevre dostu binanın inşa edilmesine katkı sağladı.

Newton-Kâtip Çelebi Fonu, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ve British Council’ın 2014’ten beri, Birleşik Krallık ve Türkiye arasında bilim ve teknoloji alanında akademik işbirliklerini desteklemeyi ve yaygınlaştırmayı amaçlıyor.

Kaynak: Patronlar Dünyası

Emlak Konut GYO’dan 1,4 Milyar TL’lik Hisse Satışı

Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO), yabancı kurumsal yatırımcıya 1 milyar 402,5 milyon TL’lik hisse satışı yaptı.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, Emlak Konut GYO, yabancı kurumsal bir yatırımcının doğrudan talebine istinaden hisselerinin yüzde 4,92’sini blok satış olarak satma konusunda anlaştı. Şirket, bu işlemle 1 milyar 402,5 milyon TL brüt gelir elde etti. Elde edilen gelirin Emlak Konut’un yatırım bütçesinde kullanılması bekleniyor.

Satış işlemi, mutat kapanış işlemleri ve resmi onaylara bağlı olarak, dün borsa dışı bir işlemle sonuçlandı.

Açıklamada, Emlak Konut’un, konsolide 56 milyar 218 milyon TL bilanço aktif büyüklüğüne karşılık 82 milyar TL net aktif değeri ile Türkiye’de konut sektörüne yön vermeye devam ettiği kaydedildi.

Sanayi ve Ticarethane Elektriğine Zam!

Sanayi ve ticarethanelerde kullanılan elektriğe zam yapıldı. Yeni tarife, 1 Ekim’den itibaren geçerli olacak.

1 Ekim’den itibaren geçerli olacak yeni elektrik fiyat tarifesi belirlendi. Yeni tarifeye göre, konut aboneleri için zam yapılmazken, sanayi ve ticarethane abonelerinin kullandığı elektriğe ise yüzde 20 oranında zam yapıldı.

Dolar kurunda görülen artış akaryakıt fiyatlarında artışa neden olurken, enerjide elektrik tarafında ise beklenen zam geliyor.

Sektör kaynakları elektrik tarifelerinde sanayi ve ticarethanelerde 1 Ekim’den itibaren yüzde 20 zam beklendiğini ifade etti. Konutlarda ise elektrik ücretlerine zam yapılmayacağı belirtildi.

Elektrikte tüm abone gruplarının 1 Temmuz’dan itibaren geçerli olan tarifeleri belirlenmiş ve fiyatlar tüm abone gruplarında sabit kalmıştı.

Elektrik fiyatlarında en son artış 1 Eylül 2022 tarihinde yapılmıştı 1 Nisan 2023’de de fiyatlarda yüzde 15’lik indirime gidilmişti.

Ev Sahibi ve Kiracı Anlaşmazlıklarına ‘Tahliye Taahhüdü’

İstanbul Toptancılar Çarşısı (İSTOÇ) İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Gayrimenkul Danışmanı Şenay Araç Demir, ev sahipleri ve kiracılar arasında yaşanan gerginliklerde dava süreçlerinin uzun olması nedeniyle kira sözleşmelerine ‘tahliye taahhüdü’ eklendiğini söyledi.

Fahiş kira artışlarıyla barınma sorunu büyükşehirlerde adeta kanayan yaraya dönüşürken, kiracısıyla tahliye sorunu yaşamak istemeyen mülk sahiplerinin ev kiralama şartı ise kiracıları şaşırtıyor. Açık artırmayla en yüksek rakamı verene kiralama, 6-12 ay peşin, durumu iyi kefil ve odaların da kiraya çıkarılmasına son dönemde “tahliye taahhütnamesi” şartı da eklendi.

Dünya Gazetesi yazarlarından Hamide Hangül’ün özel haberine göre; Ev sahibi ve kiracı anlaşmazlıklarının mahkemeleri kilitlediğine işaret eden İSTOÇ İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Gayrimenkul Danışmanı Şenay Araç Demir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mülk sahipleri, kiracısıyla anlaşmazlığı düşüp mahkemeye gittiğinde, süreç uzuyor. Bir dava 2-2,5 yıl sürüyor. Üstelik, icra takibi, mahkeme masrafları da var. Mülk sahipleri de o maliyetleri yüklenmek istemiyor. O nedenle son dönemde, kira sözleşmelerine ‘tahliye taahhütnamesi’ şartı da ekletmeye başladılar.”

Sözleşmeyi İmzalayan Tutuyor

Söz konusu sözleşmenin, son dönemde mülk sahipleri arasında çok popüler olduğuna işaret eden Şenay Araç Demir, “Diyelim ki yeni evleneceksiniz, öğrencisiniz ya da başka bir eve taşınacaksınız, ev sahipleri kiralamadan önce mutlaka ‘tahliye taahhütnamesi alalım’ diyor. Bununla birlikte kefil isteniyor, kefilin de durumunun iyi olması gerekiyor.

Kredi notuna da bakılıyor. Yine diyelim ki evi 10 bin liraya tuttunuz, bir yıl sonra da anlaşamadınız. Ev sahibi ‘benim dairem 18 bin lira’ dedi, kiracı da mecbur kabul ediyor. Bu şekilde yüzde 25 sınırı da aşılmış olacak” diye konuştu. Tahliye taahhütnamesinde sürenin, karşılıklı anlaşmaya göre belirlendiğini, öğrencilerden ise bir yıl sonunda evi boşaltacakmış gibi istendiğinin altını çizen Şenay Araç Demir, “Bu sözleşmeyi imzalıyorsan, daireyi tutuyorsun” dedi.

Üniversitelerin açılmasına yakın kiralarda yüzde 25 artış yaşandığına işaret eden Demir, 20 bin liralık dairelerin 25 bine çıktığını söyledi. Bölgesine göre değişmekle İstanbul’da bazı kiraların 90 bin TL, 140 bin TL’ye kadar yükseldiğine işaret eden Demir, söz konusu rakamların çok yüksek olduğunu, 2-3 ay boş kalması durumunda gerçek değerini alabileceğini, ancak şu anda okulların açılmasıyla birlikte kiralık piyasasının çok sakin seyrettiğini belirterek, “Kiralıklar bir süre daha yatay devam eder” dedi.

Elden Verirse Kira Ödediğini İspatlayamaz

Öğrencilerin kiralaması durumunda da depozito, kefil ve bir yıl sonra çıkacakmış gibi tahliye taahhütnamesi istendiğinin altını çizen Demir, “Yerli öğrenciden 2-3 aylık, yabancı öğrenciden bir yıllık kira peşin alınıyor. Yine yabancı öğrenciden de depozito, tahliye taahhütnamesi, Türk kefil isteniyor. Yine yerli ya da yabancı öğrenci kiralama yapacaksa ve diyelim ki Beşiktaş’ta 20 bine daire tutuyorsa, iki aylık peşin ödüyor. Yani 40 bin lira. Mülk sahibi ya da ‘6 ay 20 bin, ikinci 6 ay peşin ödeme’ diyor” dedi.

Kira gelirinin bankaya yatırılmadığını ve elden alındığına işaret eden Şenay Araç Demir, bu durumun kiracıyı olası bir anlaşmazlık durumunda zor durumda bırakabileceğine dikkat çekerek, “Yarın öbür gün ‘kira almadım’ dese, kiracı elden ödediği için bir şey ispatlayamaz. Ödediğine dair bir şey imzalamazsa şayet” uyarısında bulundu.

Prinzhorn Group’tan Kütahya’da 450 Milyon Avroluk Geri Dönüşüm Tesisi Yatırımı

Avrupa’da geri dönüşüm sektörünün öncüleri arasında yer alan Prinzhorn Group, Kütahya’da 450 milyon avro bedel ile tesis yatırımı gerçekleştirecek.

Dünyada 170’inci, Türkiye’de 10’uncu yılını kutlayan Prinzhorn Group, döngüsel iş modeli çalışmalarına devam ediyor. Grup, Dunapack Packaging (oluklu mukavva ambalaj çözümleri), Hamburger Containerboard (yüksek kaliteli kâğıt üretimi) ve Hamburger Recycling (ikincil hammadde toplama ve atık yönetimi) olan üç iş birimi arasındaki entegrasyonu artırarak yarattığı değeri büyütmeye odaklandı.

Oluklu mukavva ambalaj, kâğıt ve atık yönetimi sektörlerinde Avrupa pazarının liderleri arasında yer alan Prinzhorn Group, 2013 yılından bu yana Türkiye’ye 170 milyon avro yatırım yaptı.

Konuya ilişkin açıklama yapan Prinzhorn Group Yönetim Kurulu Başkanı Harald Ganster, “Grubun Türkiye’deki operasyonu toplam çalışan sayısı ve satışların yüzde 15’ini oluşturuyor. Türkiye, bizim için önemli bir Pazar ve yatırımlarımızla Türkiye ekonomisinin büyüme yolculuğuna katkı sağlamaya devam edeceğiz” dedi.

“Kârımızı Yeni Yatırımlara Ayırıyoruz”

Prinzhorn Group olarak uzun vadeli ve değer yaratma odaklı bir bakış açısını benimsediklerini belirten Harald Ganster, “Kârımızın önemli bir bölümünü yeni yatırımlara yönlendirerek, son teknolojiyi iş süreçlerimize entegre ediyor, operasyon verimliliği ve çalışanlarımızın sürekli gelişimine katkı sağlayarak müşterilerimizin beklenti ve ihtiyaçlarını karşılıyoruz” diye konuştu.

Döngüselliği iş stratejilerinin merkezine aldıklarını belirten Dunapack Packaging Yönetim Kurulu Başkanı Max Hoelbl de, “Üç iş birimimiz, değer zincirimiz içinde birbirine bağlıdır. Her iş birimi, Prinzhorn Group’un güçlü performansına katkı vermek için çalışırken her alanda sürdürülebilirliği sağlamayı benimser” ifadelerini kullandı.

4 Şehirde 600 Milyon Metrekarelik Üretim Hacmi

Dunapack Packaging’in oluklu mukavva ambalaj alanında Türkiye’nin pazar liderlerinden biri olduğunu vurgulayan Dunapack Packaging Yönetim Kurulu Üyesi Buğra Sükan da, “Denizli, Çorlu, Adana ve Eskişehir olmak üzere Türkiye’nin dört farklı şehrindeki oluklu mukavva ambalaj fabrikalarımızda toplam 600 milyon metrekare üretim hacmine sahibiz.

Türk pazarının artan ihtiyaçlarına cevap vermek için Çorlu fabrikamızda geçen yıl başlatılan genişleme çalışmalarının tamamlandığını paylaşmaktan mutluluk duyuyorum. 7 bin 500 m2 genişleyen fabrikamızda daha yüksek kapasiteyle gıda, tüketim malları, mobilya, otomotiv, perakende ve e-ticaret gibi pek çok sektör için yüzde 100 geri dönüştürülebilir ürünlerimizi üretmeye ve ambalaj çözümlerimizi sunmaya devam edeceğiz” ifadelerinde bulundu.

“Atık Miktarını En Aza İndirmeyi Hedefliyoruz”

Hamburger Recycling olarak, atık üreten endüstriler için güvenilir bir hizmet sağlayıcısı olduklarını belirten Hamburger Recycling Türkiye Genel Müdürü Ebru Tunç Akbulut ise “Hedefimiz, atık miktarlarını en aza indirmek, maddesel geri dönüşüm oranlarını en üst düzeye çıkarmak ve sıfır depolama hedefine ulaşmaktır.

Müşterilerimize en iyi atık yönetimi çözümlerini sunuyor ve onların sürdürülebilirlik hedeflerini destekliyoruz. Ana hedefimiz, çevresel etkiyi azaltmak. Aynı zamanda kendi işimizin de çevresel etkisini azaltmak için yatırımlar yapıyoruz. Antalya’daki depolarımızdan birinde kendi temiz enerjimizi üretmek için güneş enerji santrali kurmak üzere çalışmalarımıza başladık” dedi.

Sektöre 6 Fabrika, 4 Tesis Kazandırdı

Türkiye’de 4 oluklu mukavva ambalaj fabrikası, 2 kâğıt fabrikası ve 4 atık yönetim tesisi ile sektöre, ekonomiye ve istihdama katkı sağlayan Prinzhorn Group, Türkiye pazarına girdiği 2013’ten bu yana ülkeye yaklaşık 170 milyon avro yatırım yaptı. 2022 yılında Türkiye’de faaliyet gösteren üç iş birimine 19 milyon avro yatırım yapan grup, son on yılda Türkiye’deki çalışan sayısını 850’den 1500’e yükseltti.

Türkiye’deki Geri Dönüşüm Oranı Yüzde 60

Türkiye’de 10 yıl önce geri dönüşüm oranının yüzde 50 iken bugün yüzde 60’lara yükseldiği bilgisini veren Hamburger Recycling Genel Müdürü Andreas Walser, “Gelecek 10 yıl içinde ise bu oranın yüzde 70’lere çıkması bekleniyor. Bu konuda toplum bilinci büyük öneme sahip. Dönüşüm süreci aslında evdeki ayrıştırma ile başlıyor. Eğer ki toplum kendi evinde atıklarını ayrıştırmayı başarırsa geri dönüşümde ilerleme hızlanır. Dünyanın her yerinde en fazla faydalanılan sektör kâğıt dönüşümüdür. Denizde yüzen kâğıt göremezsiniz ama plastik görürsünüz. Bu nedenle kâğıt dönüşümüne destek vermeliyiz” diye konuştu.

Ormanyaka’nın Ön Satış Süreci Başladı

Ege Yapı ile Mona Yapı ortaklığında İstanbul’un Çekmeköy ilçesinde yükselecek konut projesi Ormanyaka’da ön satış süreci başladı.

Çekmeköy’de ilk projesi Çamlıyaka Konakları’nı inşa eden Ege Yapı şimdi bölgede 4 milyar lira yatırım değerinde ikinci projesini Mona Yapı ortaklığıyla devreye aldı.

Çamlıyaka Konakları’nda yaşayanlara vaat ettiğimiz en güzel şey şehirden kopmadan doğanın içinde yaşam” kalitesiydi diyen Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı, basın toplantısında yaptığı konuşmasında şunları söyledi:

“Bu mottomuzu şimdi Ormanyaka projemize taşıyoruz. Ege Yapı olarak ürettiğimiz yaşam alanlarında insanların sadece barınma ihtiyacına yönelik düşünmüyoruz, onların sağlıklı ve sosyal olarak geliştikleri alanları da sunmayı hedefliyoruz. 

OrmanYaka projesinde Mona Yapı ile iş birliğinde ilerliyoruz. 37 bin metrekare arsada, çam ormanlarının arasında, arazi eğimine uyumlu yerleşimi ile her katında müstakil ev rahatlığı sunan projemizi satışa sunuyoruz. 15 blokta 150 daire ve 16 ticari ünitenin satışa çıktığı projede, her blok 3-4 kat olacak şekilde tasarlandı. Daire tiplerinin 1+1’den 5+1’e kadar farklı büyüklüklerde tasarlandığı OrmanYaka’da konutlar; doğanın yeşiline birlikte tanıklık edecek. Bu kapsamda, tüm daireler birbirinin manzarasını kesmeyecek şekilde planlanıyor. Projenin tamamında bölgenin ruhuna uygun, yaşam alanları ile uyumlu malzemeler tercih ediliyor. Doğaya zarar vermeden ekolojik dengeyi koruyarak seçilen; ahşap, doğal taş ve metal peyzaj ürünleri yaşlandıkça değerlenen doğal malzemelere yer veriliyor. Projede teslimleri 2025 aralık ayında yapmayı hedefliyoruz.” 

Ege Yapı olarak kurulduğu 2006 yılından bugüne tüm projelerinde çağdaş kentleşme kültürüne hizmet ederek İnşaat’ın mimari tasarımından sağlam mühendislik aşamasına, maliyet politikalarından istihdama, sosyal ve kültürel alan tasarımından sürdürülebilir tüm yaşam alanlarına kadar stratejik planlar çerçevesinde çalıştıklarını vurgulayan İnanç Kabadayı, açıklamalarının devamında şunları söyledi:

“Kentlerimizin sürdürülebilir alanlarını yaygınlaştırmak, depreme dayanıklı konut stokunu artırmak, ülkemiz ekonomisine ve istihdamına katkı sunmak amacında; Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında 7 milyar lira yatırım değerinde proje üreteceğimizi açıkladık. Bugüne kadar taviz vermediğimiz; İleri teknoloji odaklı yönetim yaklaşımı, yenilikçi bakış açısı ve güçlü mühendislik anlayışı ile oluşturduğumuz Ege Yapı ilkelerini bundan sonra da geliştirerek devam ettirmek ve tüm projelerimize bu know-how’ı yansıtmak en büyük hedefimiz. Bu odakta, ülkemizin bulunduğu ekonomik konjonktür ve ihtiyacı olan konut arzına destek olmak için elimizi taşın altına koymaya ve üretmeye devam ediyoruz.

OrmanYaka projesi deprem uzmanlarının da açıkladığı zemin sağlamlığı açısından en güvenli semtlerden biri olan Çekmeköy’de hayata geçiriliyor. Ege Yapı bugüne kadar, 250 kişiyi aşkın teknik kadrosu, ülkemizin en iyi üniversitelerinde görev alan danışman öğretim üyeleri ve üretimde çalışan 3 bin 500 çalışanı ile 25 projede toplam 2 milyon metrekare inşaatı tamamladı. Tüm projelerinde en ileri inşaat teknolojilerini kullanmaya devam ediyor. 2019 Deprem Yönetmelikleri kapsamında, belediye kontrolü altında, zemin etüt çalışmaları tamamlandı. Geoteknik uzmanı İnşaat Yüksek Mühendisi tarafından seçilen statik parametreler ile taşıma gücü, oturma ve sıvılaşma gibi analizler yapıldı. Mimari projedeki yapı temel kotları dikkate alındığında, temel taşıma gücü tasarım dayanımı oturma açısından, tüm bloklarda üstyapıdan aktarılan yükleri güvenle taşıdığı belirlendi. Projedeki tüm bloklar radye temel sistemi üzerine tasarlandı. Projenin taşıyıcı sisteminde, kirişsiz plak döşeme seçildi. Yüksek betonarme perdeler ile yüksek betonarme kolonlar birlikte kullanıldı.”

Toplantıda konuşan Ege Yapı Yönetim Kurulu Üyesi Didem Güneş de OrmanYaka projesinde çam ormanlarıyla sarılmış doğanın içinde bir yaşam sunduklarını ifade ederek şöyle konuştu:

“OrmanYaka projemiz az katlı mimari anlayışıyla geliştirilen bir projede yaşamak ve yatırım yapmak isteyenler için çok özel bir fırsat sunuyor. Bu projede hem çam ağaçlarının oksijen dolu havasıyla güne başlamak hem de iş alanlarına yakın konumda olmasıyla şehirden kopmadan yaşamak mümkün. OrmanYaka, şehrin yorucu temposundan uzak, tertemiz havası ile insan ömrünü uzatan çam ormanları içinde 3 katlı müstakil bir yaşam sunuyor. Projede sosyal donatıları, peyzaj alanları, ticari üniteleri ve meydanları modern mimari ile tasarlayarak tüm ailelerin ihtiyaçlarını karşılarken diğer taraftan sosyalleşebileceği bir form yaratıyoruz. Bloklardaki üst katlarda terasları ayrı bir yaşam alanına göre dizayn ettik. Burada da yine çam ormanlarının muhteşem havasından ve gün ışığından maksimum faydalanarak sağlıklı ev konseptinin bir parçasını oluşturduk. Arazideki küçük kot farklılıkları ile bahçe ve teras alanlarının özgünlüğünü devam ettirmesini sağlıyoruz.

Binalarda enerji verimliliğinin öneminin farkındayız, sürdürülebilir yapılar günün sonunda çok daha karlı oluyor ve kaynaklarımızı koruma bilincini projelerimizde öne çıkarıyoruz. 

Sosyal donatıları, yeşil alanları, güvenli yapıları, iyi tasarlanmış iç mekanları ve enerji verimliliğini yükselten teknolojileriyle sürdürülebilir bir yaşamı destekleyen konutların modern toplumun önemli bir gereksinimi olduğunu biliyoruz. Bu odakta hayata geçirdiğimiz Ormanyaka’da; akıllı bina sistemleri ile aydınlatma ve ısınmayı sistem ve sensörlerle entegre ederek kullanıcının giderlerini minimuma indirmeyi amaçlıyoruz. Yapı içine giren doğal ışığı artırmak için geniş pencereler ile ısıtma ve soğutma yüklerini minimize etmek için güneş kontrollü camları seçiyoruz. 

Peyzaj sulama ve bakımı için yağmur sularını toplayıp bahçe sulamada kullanıyoruz. Güneş panelleri gibi yenilebilir enerji kullanımı sayesinde enerji tüketimini azaltarak, peyzajda günışığı duyarlı dimli tasarruflu aydınlatmaların kullanımıyla ve ortak alanda varlık sensörü kullanımı ile enerji verimliliğini sağlamayı hedefliyoruz. Doğaya yapılacak karbon salınımının azaltılması için projemizde elektrikli araç şarj istasyonları da yer alıyor. Çevrede yer alan diğer projelerden farklı olarak radyatör ile ısıtma yerine yerden ısıtmayı tercih ediyoruz. Bu saydığımız çalışmalarla büyük ölçüde enerji tasarrufu ve sürdürülebilirliğe katkı sağlamayı amaçlıyoruz.”

Yurt Dışındaki Yatırımların Yüzde 44,4’ünü Gayrimenkuller Oluşturdu

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) tarafından açıklanan rapora göre, yurt dışında doğrudan yapılan yatırımların yüzde 44,4’ünü gayrimenkul sektörü oluşturdu.

2023 yılı ikinci çeyreğinde doğrudan yabancı yatırım girişleri 2,2 milyar dolar, yurt dışına doğrudan yatırım çıkışları 1,3 milyar dolar olurken net girişler ise 0,9 milyar dolarlık seviyesi ile geçen yılki düzeyinin altında gerçekleşti. İkinci çeyrekteki hareketler aylar itibarıyla incelendiğinde, doğrudan yabancı yatırım girişlerinin kademeli olarak gerilediği ve 2022 yılının ikinci çeyreğine kıyasla 2,9 milyar dolar düşük gerçekleştiği görüldü. Girişlerin seyrine paralel olarak net girişler de geçen yılın gerisinde kaldı.

En Fazla Yatırım İmalat Sektöründe

2023 yılının ikinci çeyreğinde Türkiye’de yapılan yabancı yatırımlarda ilk sektör olan imalat sektörü yıllıklandırılmış verilerde de en fazla yatırım yapılan sektör oldu. İkinci çeyrek gelişmeleri kıyaslandığında ise, imalat sektörü yüzde 25,9’luk payı ile öne çıkarken finans ve sigorta faaliyetleri sektörünün payı yüzde 56’dan yüzde 14,2’ye geriledi. Yıllıklandırılmış verilerde yüzde 30,8 oranında yatırım payı alan imalat sektörünü, yüzde 22,6 pay ile toptan ve perakende ticaret, yüzde 10 ile elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretim ve dağıtım sektörleri izledi.

Yurt Dışına Yapılan Doğrudan Yatırımlarda Ağırlık Gayrimenkul Sektöründe

Yurt dışına yapılan doğrudan yatırımlarda gayrimenkul sektörü ağırlıkta olurken bazı Avrupa ülkelerindeki yatırımlar hızla arttı. 2023 yılı ikinci çeyrekte, yurt dışına yapılan yatırımların yüzde 44,4’ü gayrimenkul sektörüne, yüzde 21,4’ü ise madencilik sektörüne yapıldı. Geçen yılın ikinci çeyreği ile karşılaştırıldığında, finans ve sigorta sektörüne yapılan yatırımların payı yüzde 48,6’dan yüzde 7’ye gerilerken gayrimenkul alanında yapılan yatırımların payı yüzde 7,7’den yüzde 44,4’e çıktı. Bu çeyrekte ABD ve Hollanda’daki yatırım miktarları hızla daralırken diğer ülkelerde arttı. Özellikle İngiltere, Yunanistan, Portekiz ve İspanya gibi Avrupa ülkelerindeki yatırım artışları dikkat çekti. Portekiz’deki yatırımlar 22,5 katına, İspanya’da 8,3 katına, Yunanistan’da 5,3 katına ve İngiltere’de 2,6 katına çıktı.

Yabancılara Konut Satışı Yüzde 60,4 Düştü

Yabancılara yapılan konut satışı yüzde 60,4 düşerken gayrimenkul kaynaklı net girişler de geçen yılın üçte biri düzeyine indi. Satışların yüzde 30,2’si Rusya uyruklu vatandaşlara yapılırken Rusya uyruklu vatandaşların konut alımlarının geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 40 düşmesi, Ukrayna uyruklu vatandaşların alımlarının ise 1/5 düzeyine inmesi dikkat çekti. İl dağılımında da Antalya ve İstanbul’da yabancılara yapılan konut satışları yıllık olarak sırasıyla yüzde 48,8 ve yüzde 72,1 olarak geriledi.

Kaynak: Emlak Dream

Ağustos Ayında İhracat Yüzde 1,6 Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu ile Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle genel ticaret sistemi kapsamında üretilen geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat 2023 yılı Ağustos ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1,6 artarak 21 milyar 615 milyon dolar oldu.

 2023 yılı Ağustos ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1,6 artarak 21 milyar 615 milyon dolar, ithalat yüzde 6,9 azalarak 30 milyar 271 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Ocak-Ağustos Döneminde İhracat Yüzde 0,4 Azalırken, İthalat Yüzde 3,4 Arttı

Genel ticaret sistemine göre ihracat 2023 yılı Ocak-Ağustos döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 0,4 azalarak 164 milyar 794 milyon dolar, ithalat yüzde 3,4 artarak 247 milyar 97 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Ağustos Ayında Enerji Ürünleri ve Altın Hariç İhracat Yüzde 0,7, İthalat Yüzde 0,9 Arttı

Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ihracat, 2023 Ağustos ayında yüzde 0,7 artarak 19 milyar 594 milyon dolardan, 19 milyar 727 milyon dolara yükseldi.

Ağustos ayında enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ithalat yüzde 0,9 artarak 21 milyar 454 milyon dolardan, 21 milyar 655 milyon dolara yükseldi.

Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç dış ticaret açığı Ağustos ayında 1 milyar 928 milyon dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret hacmi yüzde 0,8 artarak 41 milyar 382 milyon dolar olarak gerçekleşti. Söz konusu ayda enerji ve altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 91,1 oldu. 

Dış Ticaret Açığı Ağustos Ayında Yüzde 23,1 Azaldı

Ağustos ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 23,1 azalarak 11 milyar 256 milyon dolardan, 8 milyar 657 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2022 Ağustos ayında yüzde 65,4 iken, 2023 Ağustos ayında yüzde 71,4’e yükseldi.

Dış Ticaret Açığı Ocak-Ağustos Döneminde Yüzde 11,9 Arttı

Ocak-Ağustos döneminde dış ticaret açığı yüzde 11,9 artarak 73 milyar 535 milyon dolardan, 82 milyar 304 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2022 Ocak-Ağustos döneminde yüzde 69,2 iken, 2023 yılının aynı döneminde yüzde 66,7’ye geriledi.

Ağustos ayında imalat sanayinin toplam ihracattaki payı yüzde 4,7 oldu

Ekonomik faaliyetlere göre ihracatta, 2023 Ağustos ayında imalat sanayinin payı yüzde 94,7, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 3,4, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,4 oldu.

Ocak-Ağustos döneminde ekonomik faaliyetlere göre ihracatta imalat sanayinin payı yüzde 94,5, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 3,5, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,5 oldu.

Ağustos Ayında Ara Mallarının Toplam İthalattaki Payı Yüzde 71,4 Oldu

Geniş ekonomik gruplar sınıflamasına göre ithalatta, 2023 Ağustos ayında ara mallarının payı yüzde 71,4, sermaye mallarının payı yüzde 14,9 ve tüketim mallarının payı yüzde 13,7 oldu.

İthalatta, 2023 Ocak-Ağustos döneminde ara mallarının payı yüzde 73,8, sermaye mallarının payı yüzde 13,8 ve tüketim mallarının payı yüzde 12,3 oldu.

Ağustos Ayında En Fazla İhracat Yapılan Ülke Almanya Oldu

Ağustos ayında ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 1 milyar 782 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 1 milyar 323 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 91 milyon dolar ile Irak, 1 milyar 63 milyon dolar ile Birleşik Krallık, 877 milyon dolar ile İtalya takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 28,4’ünü oluşturdu.

Ocak-Ağustos döneminde ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 14 milyar 159 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 9 milyar 810 milyon dolar ile ABD, 8 milyar 99 milyon dolar ile İtalya, 8 milyar 20 milyon dolar ile Birleşik Krallık ve 7 milyar 738 milyon dolar ile Irak takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 29,0’ını oluşturdu.  

İthalatta İlk Sırayı Çin Aldı

İthalatta Çin ilk sırayı aldı. Ağustos ayında Çin’den yapılan ithalat 3 milyar 829 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 3 milyar 339 milyon dolar ile Rusya Federasyonu, 2 milyar 555 milyon dolar ile Almanya, 1 milyar 988 milyon dolar ile BAE, 1 milyar 449 milyon dolar ile İsviçre izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 43,5’ini oluşturdu.

Ocak-Ağustos döneminde ithalatta ilk sırayı Rusya Federasyonu aldı. Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 31 milyar 722 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 30 milyar 670 milyon dolar ile Çin, 18 milyar 833 milyon dolar ile Almanya, 15 milyar 698 milyon dolar ile İsviçre, 10 milyar 591 milyon dolar ile ABD izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 43,5’ini oluşturdu.

Mevsim ve Takvim Etkilerinden Arındırılmış Seriye Göre İhracat Yüzde 4,4 Arttı

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2023 Ağustos ayında bir önceki aya göre ihracat yüzde 4,4 artarken, ithalat yüzde 4,2 azaldı. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2023 yılı Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre ihracat yüzde 1,9 artarken, ithalat yüzde 7,0 azaldı.

Yüksek Teknolojili Ürünlerin İmalat Sanayi İhracatı İçindeki Payı Yüzde 3,7 Oldu

Teknoloji yoğunluğuna göre dış ticaret verileri, ISIC Rev.4 sınıflaması içinde yer alan imalat sanayi ürünlerini kapsamaktadır. Ağustos ayında ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 94,7’dir. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 3,7’dir. Ocak-Ağustos döneminde ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 94,5’tir. Ocak-Ağustos döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 3,6’dır.

Ağustos ayında imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı yüzde 84,1’dir. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 9,7’dir. Ocak-Ağustos döneminde imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı yüzde 80,4’tür. Ocak-Ağustos döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 10,2’dir.  

Özel Ticaret Sistemine Göre İhracat 2023 Yılı Ağustos Ayında 19 Milyar 438 Milyon Dolar Oldu

Özel ticaret sistemine göre, 2023 yılı Ağustos ayında, ihracat bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 0,2 azalarak 19 milyar 438 milyon dolar, ithalat yüzde 7,9 azalarak 28 milyar 303 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Ağustos ayında dış ticaret açığı yüzde 21,3 azalarak 11 milyar 266 milyon dolardan, 8 milyar 864 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2022 Ağustos ayında yüzde 63,4 iken, 2023 Ağustos ayında yüzde 68,7’ye yükseldi.

İhracat 2023 Yılı Ocak-Ağustos Döneminde 149 Milyar 800 Milyon Dolar Oldu

Özel ticaret sistemine göre ihracat, 2023 yılı Ocak-Ağustos döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 2,9 azalarak 149 milyar 800 milyon dolar, ithalat yüzde 2,5 artarak 231 milyar 159 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Ocak-Ağustos döneminde dış ticaret açığı yüzde 14,3 artarak 71 milyar 154 milyon dolardan, 81 milyar 359 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2022 Ocak-Ağustos döneminde yüzde 68,4 iken, 2023 yılının aynı döneminde yüzde 64,8’e geriledi.

2. Gayrimenkul Yapı ve İnşaat Malzemeleri Fuarı Başladı

İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) tarafından düzenlenen 2. Gayrimenkul Yapı ve İnşaat Malzemeleri Fuarı kapılarını açtı. Fuar, 1 Ekim’e kadar sürecek.

ATO Congresium’daki fuarın açılışına Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu da katıldı.

İMKON Başkanı Tahir Tellioğlu, açılışta, piyasa şartları, küresel ekonomik dengesizlikler, iç piyasadaki daralma ve özellikle 6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli depremlerin oluşturduğu hasar neticesinde çok sayıda insanın Türkiye’nin diğer kentlerine dağılması nedeniyle ciddi bir konut talebi oluştuğunu söyledi.

Temel inşaat malzemesi fiyatlarındaki artışın ve arsa sorununun konut üretimini etkilediğine işaret eden Tellioğlu, “Bir inşaatın ortalama yüzde 50 maliyeti arsa. Dolayısıyla üzerine bir tuğla koymadan ortalama maliyetler, arsa payıyla 2 milyon liradan başlıyor. Ülke olarak zengin topraklara sahibiz ama maalesef büyükşehir ve diğer belediyeler, altyapısı hazır, yeterli derecede arsa üretiminden yoksunlar.” dedi.

Ankara Büyükşehir Belediyesinin 2023 yılının başında 3,5 lira olan hafriyat döküm bedelini, 7 liraya çıkardığını ifade eden Tellioğlu, şunları kaydetti:

“Şimdi ise 15 liraya çıktı. Yüzde 400 civarında zam yapıldı. Sektörle bir istişare olmadı. Vatandaşın erişemediği konut fiyatları da böyle oluşuyor. Belediye, 15 liraya bu işi yapmak zorunda kaldıysa, bize versin biz bu hizmeti 5 liraya yapalım. Bu noktada oluşan girdi maliyetlerini belli sektörlere, makul enflasyon ölçeğinin kat kat üstüne koymak kabul edilebilir bir şey değil. Sektörün hem kentsel dönüşüm hem ticari hayat hem de yapılaşma noktasında büyükşehir ve diğer belediyelerin desteğine ihtiyacı var.”

Refik Tuzcuoğlu da özellikle kentsel dönüşümle ilgili farkındalığın artırılması ve kentsel dönüşümlere hız verilmesi gerektiğine işaret etti. Tuzcuoğlu, deprem bölgesindeki çalışmalara ilişkin de bilgi vererek, köy konutlarıyla ilgili yeni projelerin olacağını söyledi.

Rast Grup Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Koca da inşaat sektöründeki yüklenicilerin doğru projeler ve şehircilikte ısrar etmeleri gerektiğini dile getirerek, “Bugün kısa vadeli geleceğimizi, ülkemizin ilerde daha büyük menfaatine kurban etmeyelim. Burada hepimize düşen sorumluluklar var.” diye konuştu.

Karmod, Romanya’daki Konut Projesini Tamamladı

Karmod, Romanya’da turizm ve otel işletmecileri için hayata geçirdiği konut projesini tamamladı.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, Karmod, Romanya’da turizm ve otel işletmecilerine konut projesini tamamlayarak teslim etti. Yeni nesil konteyner modelinin kullanıldığı proje Köstence şehrinde sahilleriyle ünlü Vama Veche kasabasında gerçekleştirildi.

Ön üretimi Türkiye’de tamamlanan konutların kısa zamanda saha kurulumunun tamamlandığını kaydeden Yazganarıkan, şu bilgileri verdi:

“Projenin hızlı kurulumunda cıvata somunlu geçmeli konteyner sisteminin avantajlarından yararlanıldı. Proje kapsamında üretilen 8 ayrı konutun saha kurulumu sadece 8 gün gibi kısa bir zamanda tamamlanarak hizmete sunuldu. Karadeniz sahili ve kumsallarıyla turizmin gözde mekanlarından Köstence Vama Veche’de inşa edilen yeni konutlarla bölgede yeni konaklama alternatifi oluşturuldu.”

“Konuklara En İyi Ergonomide Konaklama İmkanı Sağlıyor”

Ömer Yazganarıkan, konutların yapı sisteminin kazandırdığı maksimum genişlikte iç mekan avantajıyla ailelere en iyi ergonomide konaklama imkanı sağladığını vurguladı.

Tasarımda doğal aydınlıkta bir iç mekan kazandırılması için yapı modelinde geniş açıklıkta pencerelerin tercih edildiğini kaydeden Yazganarıkan, “Yapıyla bütünleşen alüminyum doğramalar konut estetiğine katkı sağladı.Her evin içerisinde yaşam alanının yanı sıra mutfakla birlikte WC duş ünitesi hazırlandı. Özel yatırımcı tarafından hizmete alınan turizm evleri günlük veya haftalık periyotlarla kiralanabiliyor.” açıklamasında bulundu.

Türkiye’de Ev Sahipliği Oranı Düştü

Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM) Başkanı Hakan Akdoğan“2022’de kendi evinde oturanların oranı yüzde 56,7 seviyesine kadar düştü.’’ dedi.

Türkiye’de konut ve kira fiyatları son yıllarda rekor seviyelere yükseldi. İnşa edilen konut sayısında yaşanan artışa rağmen kendi konutunda oturanların oranında düşüş yaşanıyor. Özellikle son yıllarda kendi evinde oturanların sayısında bir düşüş söz konusu olduğunu söyleyen Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM) Başkanı Hakan Akdoğan“2022’de kendi evinde oturanların oranı yüzde 56,7 seviyesine kadar düştü. 2012’da her 100 kişiden yaklaşık 61 kişi ev sahibi iken bu oran 2022’de yaklaşık 57 oldu” dedi.

“İlk Defa Konut Alacaklar İçin Bir Düzenleme Bekliyoruz’’

Son dönemde de inşaat maliyetlerinde de artışların devam ettiğini söyleyen Akdoğan “İnşaat maliyet endeksi, 2023 yılı temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 62,25 arttı. Finansmandaki daralma ile de yeni üretime erişim konut alacaklar için oldukça zorlaştı. Bu konuda bizler de ilk defa konut alacaklar için bir düzenleme en azından bekliyoruz. Orta Vadeli Program çerçevesinde gerek dar ve orta gelirlilerin konuta erişimi kolaylaşmalı, gerekse de üretime destek olması açısından imara açılacak yeni araziler ve bunların hızla projeye döndürülmesi kolaylaşmalı” diye konuştu.

“Oturuma Hazır Hale Gelen Konutlarda Düşüş Var’’

Geçen yıla göre ruhsat sayısında bir artış olsa da sınırlı olduğunu söyleyen Hakan Akdoğan “2023 yılı II. çeyreğinde belediyeler tarafından yapı ruhsatı verilen yapıların bina sayısı yüzde 5,7 daire sayısı yüzde 31,3 ve yüzölçümü yüzde 25,6 arttı. Tamamlanan ve aslında oturuma hazır hale gelen konutlarda ise düşüş var. Bir önceki yılın aynı çeyreğine göre, 2023 yılı II. çeyreğinde belediyeler tarafından yapı kullanma izin belgesi verilen yapıların bina sayısı yüzde 22,1 , daire sayısı yüzde 28,5 ve yüzölçümü  yüzde 28,6 azaldı” diyerek açıklamalarını tamamladı.

İhracatın Yüzde 13’ü Demir ve Çelik Sektöründe Gerçekleşti

2023 yılının Ağustos ayında 2,4 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren demir ve çelik sektörünün Türkiye’deki toplam ihracat payı yüzde 13,1 oldu.

Demir-çelik sektörleri ağustos ayında Türkiye ihracatına yaklaşık 2,4 milyar dolarlık destek vererek, Türkiye’nin toplam ihracatının da yüzde 13,1’ini üstlendi. Türkiye’nin ağustos ayı ihracatı yüzde 1,6’lık artışla 21,6 milyar dolar oldu.

Demir ve demir dışı metaller sektörü bu ayda yüzde 5,7 azalışla 1,1 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirirken, çelik sektörü yüzde 25,1’lik azalışla 1,35 milyar dolarlık ihracat yaptı. Demir ve demir dışı metaller ihracatı Türkiye’nin toplam ihracatından yüzde 5,8 pay alırken, çelik ise yüzde 7,3’lük paya sahip oldu. İki sektör, Türkiye’nin ağustos ayı ihracatının yüzde 13,1’lik kısmını üstlendi.

Akdeniz Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (ADMİB) verilerine göre , demir ve demir dışı metaller sektörü geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 18,7’lik azalışla 60,5 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Bu ayda çelik ihracatı ise yüzde 43’lük düşüşle 134,9 milyon dolar oldu. Sektörün talepteki durağanlığa rağmen Afrika pazarındaki büyümesi dikkat çekiyor.

Türkiye genelinden yapılan ihracatta Fas’ta yüzde 90’lık ihracat artışı kaydedilirken, Akdeniz’den yapılan ihracatta ise Etiyopya’da yüzde 346, Cezayir’de yüzde 143, Mısır’da yüzde 16’lık büyüme sağlandı. Ağustos ayında Türkiye’nin demir-çelik ihracatında ilk sırada yer alan ülke 207 milyon dolar ile Almanya oldu. Bu ülkeyi, 128,6 milyon dolar ile İsrail, 118 milyon dolar ile Irak izledi. İlk 10 ihracat pazarı içinde yer alan Fas’a yapılan ihracattaki yüzde 90’lık artış dikkat çekti.

Ağustos ayına ilişkin ihracat rakamlarını değerlendiren Akdeniz Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (ADMİB) Başkanı Fuat Tosyalı, şu değerlendirmeleri yaptı: “Ağustos ayında demir çelik sektörlerimizdeki miktar ve değer kaybı devam etti. Özellikle miktardaki yüzde 43’lük düşüş, siparişlerdeki azalmayı net şekilde gösteriyor.

Amacımız talepteki daralmanın sürdüğü bu dönemde yeni pazarlar kazanmak ve mevcut pazarlarımızı güçlendirmek. Orta Vadeli Programın da bizlere sunduğu yol haritasına göre önümüzdeki yıl daha verimli sonuçlar elde edeceğimizi düşünüyorum. Talebin canlanmasıyla beraber dünya ticaretinden aldığımız payı daha yukarılara çekmeye çalışacağız.”

Kaynak: Dünya Gazetesi

Mersin Limanı Kapılar Projesi Devreye Alındı

Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği A.Ş.’nin (MIP) tarafından hayata geçirilen Kapılar projesi, düzenlenen törenle devreye alındı.

Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği A.Ş.’nin (MIP), yaklaşık 1 milyar TL yatırımla Mersin’e kazandırdığı Kapılar Projesi, Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, kent protokolü ve şirket yöneticilerinin katıldığı törenle hayata geçti. Heyecanla hayata geçmesi beklenen proje, bölgenin ulaşım altyapısında önemli bir kilometre taşını oluşturuyor.

“Liman Trafiğini Şehir Trafiğinden Ayıracağız”

Dünya Gazetesi’nden Fahriye Kutlay Şenyurt’un haberine göre; MIP, Mersin Valiliği, Mersin Büyükşehir Belediyesi, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları ve Karayolları Genel Müdürlüğü’nün iş birliğinde hayata geçirilen Kapılar Projesi’nin açılış töreninde konuşan Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği A.Ş. Genel Müdürü Ajay Kumar Singh, “Geçen yıl çok önemli bir girişime imza attık. Kapılar Projesi ile Mersin girişinde oluşan yük trafiği problemini çözerek limana gelen tırların şehir trafiğine karışmadan doğrudan limana giriş çıkışını sağlayacağız. Mersin girişinde oluşan yük trafiği problemini çözerek, şehrimizin ticaret hacmi artışına ve bölgemizin kalkınmasına da fayda sağlamayı amaçlıyoruz. Bizim bu projedeki temel amacımız, liman trafiğini şehir trafiğinden ayırmaktı” dedi.

Genel Müdür Singh, yapılan yatırım sayesinde konteyner ve konvansiyonel yük taşıyan araçların, D 400 Karayolu ile iki bağlantı noktasından doğrudan limana giriş ve çıkışın yapılabildiğini, aynı zamanda 132. Cadde’den açılan yeni bir bağlantıyla limana 3 şeritten giriş yapılmasını da sağladıklarını dile getirdi. Singh, “Proje kapsamında inşa edilen demiryolu üst geçidi sayesinde tırlar geçidin altından geçerek trafikte rahatça ilerleyebilecek. Şehrimize, bölgemize ve ülkemize karşı sorumluluklarımızın farkındalığıyla yaptığımız bu yatırımın herkes için faydalı olmasını diliyorum” dedi.

PSA Avrupa-Akdeniz-Amerika Bölge CFO’su ve MIP Yönetim Kurulu Üyesi Dirk Jan Storm’da yaptığı konuşmada “Kapılar Projesi, iş, sürdürülebilirlik ve sosyal hedeflerimizi birleştirerek, tüm paydaşlar için önemli bir başarı haline getiriyor. MIP’yi ve yerel ekonomiyi destekleme konusundaki kararlılığımızı kusursuz bir şekilde bütünleştirirken, aynı zamanda Mersin halkı için de daha sağlıklı bir çevreyi teşvik ediyor” dedi.

Mersin Limanı, valilik, büyükşehir ve diğer kurumlarla yapılan ortak çalışmayla kapılar projesi geliştirerek, yapılması gereken adımları tespit ettiklerini belirten MIP Proje Direktörü Necdet Aksoy, törende yaptığı konuşmada, “Proje yüzde 90 oranında tamamlanarak, hizmete açılabilir hale gelmiştir. Toplam 11 tane giriş kapısı bulunuyor. B kapısı ile ilgili problemleri çözmeye yönelik bir çalışma yaptık. Bu caddeyi girişlere kapatıyoruz. Trafiği ortadan kaldırmak üzere üst geçit köprüsü planladık. Böylelikle limana ait hiçbir trafik D-400’den limana doğru gelmeyecek.

TOKİ kavşağına da iki halka ekliyoruz. Adana’dan gelen trafiği yukarıya aktaran ve demiryolu sorununu çözmeye yönelik düzenlemeler yaptık” şeklinde açıklamalarda bulundu. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer de törende yaptığı konuşmada şunları söyledi, “Bugün açılışını yaptığımız Kapılar Projesi Mersin için önemli. En kısa sürede kentin görüntüsünü bozmayacak, kent estetiğine zarar verilmeyecek bir yapılanma ile bu sürecin tamamlanacağına inanıyorum.”

“Liman Genişlemesi Yakında Çözülecek”

Türkiye’nin konteyner kapasitesinde en büyük limanı olan Mersin Limanı’nın dünya sıralamasında ilk 100 içerisinde 92’inci sırada olduğunu hatırlatan Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan’da törende yaptığı konuşmada, ”Geçen yıl bugünlerde temelini attığımız proje oldukça hızlı bir çalışmayla 3 etabın 2 etabı bitmiş haliyle hizmete açılıyor. Bugün aslında limanın genişleme projesini de bitirmiş olacaktık fakat dava edildiği için Ulaştırma Bakanlığınca adım atılamadı.

Dava bakanlık lehine sonuçlandı ve hemen akabinde liman mülki idari amirliği olarak MIP’e gereğini söyledik ve sanıyorum 1-2 ay içinde liman genişleme ile ilgili de temeli atacaklar. 3,5 yıllık bir kayıp oldu keşke olmasaydı, şimdi 1-2 yılda inşaat sürer ama neticede limanın iyileştirilmesi, yolların genişletilmesi çok daha fazla ihracat yapmak, ticaret hacminin artması anlamına gelecek. Şu anda 2.6 milyon TEU olan kapasite, genişleme ile birlikte 3 milyon TEU’ya çıkacak. Ayrıca yeni konteyner limanı da gündemde. Bakanlığımız tarafından etütleri yapılıyor. Çünkü buradaki yoğunluk, ticaret trafiği dünya ile ne kadar entegre olursa ikinci liman da o kadar gündemde olacak ve adım atılacaktır” ifadelerine yer verdi.

Liman Trafiğini Rahatlatacak Proje

Proje ile şehir trafiğini önemli ölçüde etkileyen TIR ve ağır vasıtaların Mersin Limanı’na doğrudan giriş çıkışı kolaylaşacak. Bu sayede şehir trafiği rahatlarken, TIR’ların yükleme ve boşaltma için limanda bekleme süreleri de önemli ölçüde kısalacak.

Çanakkale’de Bitümlü Sıcak Karışım Yolu Tamamlandı

Çanakkale’nin Eceabat ilçesine bağlı Beşyol köyü ile Küçükanafartalar köyü arasında gerçekleştirilen bitümlü sıcak karışım yolu projesi tamamlanarak hizmete açıldı.

Eceabat ilçesine bağlı Beşyol köyü ile Küçükanafartalar köyü arasında gerçekleştirilen 2 kilometrelik Bitümlü Sıcak Karışım (BSK) yol yapım çalışmaları 2023 yılı yatırım programı kapsamında tamamlandı.   

Gazete Boğaz’dan Şahver banu Çağlak’ın haberine göre; projenin tamamlanmasının ardından, bölgedeki ulaşımın daha güvenli ve konforlu hale geldiğini belirten İl Genel Meclis Başkanı Nejat Önder ve İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Celil Sezgin, çalışmalar hakkında bilgi almak üzere Beşyol ile Küçükanafartalar köylerini ziyaret etti. Yol ve Ulaşım Hizmetleri Müdürü Erhan Türker’den alınan bilgilerle, projenin köylere hayırlı olmasını dilediler.   

Köy Konağı İnşaatı Sosyal Etkileşimi Artıracak 

İncelemeler sırasında, Beşyol köyü köy konağı inşaatında da gözlemler yapıldı. Köy konağı inşaatının tamamlanmasıyla birlikte, köy sakinlerinin sosyal etkileşimlerini artırmayı hedefleyen bir mekanın oluşturulması planlanıyor. Bu, köy yaşamına önemli bir katkı sağlayacak. 

Sivas Yıldız Dağı – Sıcak Çermik Arası Bağlantı Yolu Projesi Devam Ediyor

Sivas’ta Yıldız Dağı ile Sıcak Çermik arasında başlatılan bağlantı yolu çalışmaları sürüyor. Vali Yılmaz Şimşek, çalışmaları yerinde inceledi.

Sivas Valisi Yılmaz Şimşek, toplam uzunluğu 54 kilometre olan projenin 17 kilometrelik birinci etabında devam eden yol çalışmalarını yerinde inceledi.

Çalışan ekiplere kolaylıklar dileyen Şimşek, Karayolları 16. Bölge Müdürlüğü yetkililerinden projenin son durumu hakkında bilgi aldı.

Sıcak Çermik-Yıldız Dağı bağlantı yoluna 12 kilometrelik havaalanı bağlantı yolunun eklenmesiyle birlikte yolun 66 kilometreye çıktığını dile getiren Şimşek, Yıldız Dağı-Akören yolunun 17 kilometrelik kısmının ihale edildiğini ve bu yolun 7,5 kilometresinin tamamlandığını kaydetti.

“2024 Yılında Tamamlanacak”

3 kilometre yolun da kısa süre içerisinde tamamlanacağını dile getiren Şimşek, geriye kalan 6 kilometre yolun da 2024 yılında bitirileceğini belirterek şu bilgileri verdi:

Akören-Sıcak Çermik arasındaki 37 kilometrelik yolun ihalesinin yapılması için girişimlerimiz devam ediyor.

Hamzalı Köprüsü İnşaatı Yüzde 85 Tamamlandı

Samsun’da Tekkeköy ve Çarşambalı arasında ulaşımı kolaylaştırmak amacıyla yapılan Hamzalı Köprüsü projesinde yüzde 85 ilerleme kaydedildi.

Kırsal mahallelerdeki yol ve köprü yatırımlarıyla yaya ve sürücüleri daha güvenli ve konforlu ulaşım imkanına kavuşturmaya devam eden Samsun Büyükşehir Belediyesi, Tekkeköy ile Çarşamba ilçeleri arasında 13 mahalleyi birbirine bağlayan Hamzalı Köprüsü’nü yeniden inşa ediyor.

Denge Gazetesi’nden Soner Süren’in haberine göre; yaşanan sel felaketlerinde suyun şiddeti ve taşıdığı malzemelerle büyük zarar görerek kot ve kesitlerin uygun olmaması nedeniyle sık sık ulaşıma kapanan tek şeritli köprüyü yeniden projelendiren Büyükşehir Belediyesi, en uygun lokasyonu seçti.

Çift Şeritli Hale Getirildi

Keskin virajların kaldırıldığı lokasyonda Hamzalı Köprüsü’nü çift şeritli olarak tasarlayan Yol Yapım Bakım ve Onarım Dairesi Başkanlığı Sanat Yapıları Şube Müdürlüğü, mevsimsel yağışlar ve deredeki su seviyesinin yüksekliğinden dolayı imalatına Mayıs ayında başlanan çalışmalarda son aşamaya geldi. Fore kazıkların inşa edilmesinin ardından uzunluğu 26 metreye ve genişliği ise 8 metreye çıkarılan köprü imalatında, 10 adet ön germe kiriş vinçlerle ayaklara başarıyla yerleştirildi.

Yüzde 30 Tasarruf Sağlandı

Köprünün imalatında laboratuvarlarında test ederek kendi santrallerinde ürettiği betonu kullanarak yüzde 30 oranında tasarruf sağlayan Büyükşehir Belediyesi, tabya betonunu dökerek kurumasını bekleyecek. Son olarak da asfaltlanacak DSİ ve Karayolları Genel Müdürlüğü’nün standartlarındaki Hamzalı Köprüsü, güvenliği ve konforlu ulaşıma açılmış olunacak.

Ekonomik Güven Endeksi 95,4 Oldu

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre ekonomik güven endeksi yüzde 1,3 artarak 95,4 oldu.

Bir önceki aya göre Eylül ayında tüketici güven endeksi yüzde 5,1 oranında artarak 71,5 değerini, reel kesim (imalat sanayi) güven endeksi yüzde 0,5 oranında artarak 105,1 değerini, hizmet sektörü güven endeksi yüzde 2,0 oranında azalarak 113,0 değerini, perakende ticaret sektörü güven endeksi yüzde 3,0 oranında artarak 117,7 değerini, inşaat sektörü güven endeksi yüzde 1,0 oranında artarak 88,3 değerini aldı. 

Ekonomik güven endeksi, güven endeksleri ve değişim oranları, Eylül 2023 

EndeksBir önceki aya göredeğişim oranı (%)
AğustosEylülAğustosEylül
Ekonomik güven endeksi94,195,4-5,21,3
Tüketici güven endeksi68,071,5-15,15,1
Reel kesim güven endeksi104,6105,1-0,30,5
Hizmet sektörü güven endeksi115,3113,0-1,7-2,0
Perakende ticaret sektörü güven endeksi114,3117,7-0,43,0
İnşaat sektörü güven endeksi87,488,3-0,71,0

Şanlıurfa OSB’de Genişletme Çalışmaları Sürüyor

Şanlıurfa Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) yeni fabrikalar için yeterli alan olmaması nedeniyle 4 bin 500 dönüm alanda başlatılan genişletme çalışmaları tüm hızıyla sürüyor.

Ağırlıklı olarak pamuk, iplik, gıda, transformatör, hazır giyim, ayakkabı, enerji, kağıt, kimya, sağlık gereçleri, elektrikli teçhizat, mobilya ve makine sektörünün yer aldığı Şanlıurfa Organize Sanayi Bölgesi’nde yaklaşık 30 bin kişi istihdam ediliyor. Şanlıurfa OSB’nin kurulduğu günün üzerinden 32 yıl geçti. Ancak 32 yılda 21 bin 500 dönüm arazi büyüklüğüne ulaştı. 

1 Yıl İçerisinde Yeni Fabrikalar Faaliyete Geçecek

Şanlıurfa sanayisinin hızla geliştiğini belirten Vali Şıldak, “Şanlıurfa Organize Sanayi Bölgemiz(OSB) etap etap genişliyor ve şu anda dolmuş durumda. Ancak 450 hektarlık yeni bir gelişim alanı için hazırlıklar devam ediyor, bu süreç başladı. Bununla ilgili inşallah 1 yıl içerisinde tahsis yapıyor ve yeni fabrikalar kuruyor pozisyona geleceğiz.” diye konuştu.

Mersin’de 2. Çevre Yolu Çalışmaları Sürüyor

Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin 2. Çevre Yolu’nda başlattığı çalışmalar devam ediyor. Projenin 2. etabı da hız kesmeden sürüyor.

Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin, Mersinlilerin daha güvenli ve konforlu bir ulaşıma kavuşması için kent genelinde sürdürdüğü yol çalışmaları aralıksız devam ediyor. Bu kapsamda hem kent trafiğini rahatlatmak hem de alternatif yol güzergahları açmak için harekete geçen Yol Yapım Bakım ve Onarım Dairesi Başkanlığı ekipleri  ‘2. Çevre Yolu’nun Devamı’ projesinin ikinci etap çalışmalarını hız kesmeden sürdürüyor.

Projenin ilk etabında Mezitli ilçesine bağlı Vatan Caddesi’nden batı istikametine doğru 980 metre uzunluğundaki bölümde altyapı ve üstyapı çalışmalarını tamamlayan ekipler, 15 metre genişliğinde yol açarak Eskiköy Caddesi’ne bağlantı sağladı. Mezitli ilçesine bağlı Akdeniz Caddesi’nde 1600 metre uzunluğundaki yolda asfalt ve kaldırım çalışmalarını tamamlayan ekipler, Fatih Sultan Mehmet Caddesi’nde 500 metre, Yaşar DoğuCaddesi’nde ise, 950 metre uzunluğundaki yolda asfalt kaplama çalışması yaptı. 1300 metrelik 2. etap çalışmaları kapsamında ise, 620 metre terasman seviyesine ulaşıldı.

Diğer taraftan yağmur suyu hattı için menfez ve taş duvar imalatını da sürdüren ekipler, toplamda 65 metre 3×3 menfez imalatı yapacak. Taş duvar imalatının da 60 metresini tamamlayan ekipler, yol yapım çalışmalarına hız kesmeden devam edip projenin 3. etabına geçmeyi planlıyor.

Proje kapsamında vatandaşların daha konforlu ve daha kısa sürede seyahat etmelerini amaçladıklarını ve projenin 2. etap bölümünde hızla yol aldıklarını kaydeden Yol Yapım Bakım ve Onarım Dairesi Başkanlığı’nda İnşaat Mühendisi olarak görev yapan Süleyman Tufan Genç, “2. etap çalışmaları kapsamında, 1300 metrelik bir çalışma alanımız bulunuyor. 

Proje kapsamında yürüttüğümüz bu hat üzerinde, sanat yapılarını tamamlamaya başladık ve 620 metrelik terasman seviyesine ulaştık. Bu çalışma kapsamında vatandaşlarımızın daha konforlu ve daha kısa sürede seyahat etmelerini amaçlamaktayız. Projenin bu etabı tamamlandığında 2. Çevre Yolu’nun devamı Akdeniz Caddesi’ne bağlanacak ve Yaşar Doğu Caddesi’ni birleştirmiş olacağız.  Böylece de doğu – batı güzergahımızda trafik daha rahat akacak” diye konuştu.

Danone, Lüleburgaz’a Fabrika Yatırımı Yaptı

Malnütrisyon tedavisinde kullanılan medikal beslenme ürünlerinin yerli üretimini yapacak olan Danone, Lüleburgaz’da yeni fabrika yatırımı yaptı. Tesis yatırımı 450 milyon TL değerinde.

Sağlık yoluyla beslenmeyi insana ulaştırma hedefi doğrultusunda çalışmalarını sürdüren Danone, Lüleburgaz Üretim Yerleşkesi’ne 450 milyon TL’lik yatırım gerçekleştirdi. Son yatırımla malnütrisyon tedavisinde kullanılan medikal beslenme ürünlerinin yerli üretimi gerçekleştirilecek.

Dünya Gazetesi’nden Başak Nur Gökçam’ın haberine göre; Fabrikanın açılış törenine Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı A. Burak Dağlıoğlu, Danone Türkiye Genel Müdürü Cem Küçükcan ve Danone Global Operasyonlar Başkanı Vikram Agarwal katıldı.

Avrupa Birliği Ülkelerine İhracat Yapacak

Törende konuşan Bakan Fatih Kacır, Danone’nin 450 milyon TL’lik yatırımı ile “malnutrisyon” tedavisinde kullanılan medikal beslenme ürünlerinin yerli üretimine başlandığının altını çizdi.

Genelde aşırı, yetersiz ya da dengesiz beslenme olarak tanımlanan malnütrisyonun çocuklardan yetişkinlere kadar milyonlarca insanı etkilediğini belirten Bakan Kacır, “Danone tarafından yapılan bu kritik yatırım ile, medikal beslenme ürünlerinin ülkemizde yerli üretimine katkı sağlanmış olacak. Ayrıca, ülkemizde üretilen medikal beslenme portföyü iç pazardaki ihtiyaca cevap vermenin yanı sıra; İngiltere, Macaristan, Slovakya ve Çekya’ya ihraç edilecek” dedi.

“Bebek Maması Üretimi Bekliyoruz”

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı A. Burak Dağlıoğlu, yatırım sürecini başından beri yakından takip ettiklerini ve destek oldukları Danone’nin bu yatırımı ile yetersiz beslenmeye bağlı hastalıkların tedavisi için önem arz eden medikal beslenme ürünlerinin Türkiye’de üretimini memnuniyetle karşıladıklarını ifade etti.

Dağlıoğlu, “İlaç kapsamında değerlendirilen, katma değeri yüksek ve özel nitelikli bu ürünlerin yerlileştirilmesi ve bu tesisin bölgesel bir üretim merkezi olarak çevre ülkelere ihracat yapacak olması ülkemizin üretim hedefleri ile aynı doğrultudadır.

Aynı zamanda bebek mamalarının artık Türkiye’de de üretilmesini bekliyoruz” diye konuştu. Törende konuşan Danone Türkiye Genel Müdürü Cem Küçükcan ise medikal beslenmedeki yerli üretimle Türkiye’nin ihtiyacına cevap vermenin yanı sıra halihazırda aralarında Macaristan, Slovakya ve İngiltere’nin de bulunduğu çok sayıda ülkeye ürün ihraç ettiklerini söyledi.

Medikal beslenme alanında bir üretim ve ihracat üssü olma yolunda emin adımlarla ilerlediklerini belirten Küçükcan, “Hedefimiz; üretim kapasitemizi 2 yıl içinde yüzde 50 artırırken, ihracatımızı ise 3 katına çıkararak, Türkiye ekonomisine katkımızı ve yarattığımız sürdürülebilir değeri katlayarak artırmak” şeklinde konuştu.

Yıllık 5 Milyon Avroluk İş Hacmi Oluşturulacak

500 milyon avro ciro, 20 milyon dolarlık ihracatı ile Türkiye ekonomisine katkı sunan Danone’nin yatırımlarını takip ettiklerini ve desteklediklerini belirten Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “450 milyon TL’lik bu yatırım ile malnütrisyon tedavisinde kullanılan medikal beslenme ürünlerinin yerli üretimine Danone başlamış bulunuyor. Önümüzdeki süreçte 30 milyon avroya ulaşacak olan bu yatırım, ülkemizde cari açığın azaltılmasına da önemli katkılar sağlayacak. Tesiste kullanılan ham maddelerin yerlileştirilmesi için yürütülen projeden yıllık 5 milyon avroluk iş hacmi oluşturulacak” bilgisini verdi. 

Üretimde kullanılan hammaddeleri de yerlileştirerek Türkiye’ye ve bölgesel kalkınma çalışmalarına yönelen Danone, tesiste kullandığı üretim süreci tasarımı sayesinde yüzde 30 enerji tasarrufu sağlayacak.

Yeni Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Projesinde Temel Atıldı

Yaşanan depremlerin ardından yapısal emniyet seviyesinde olmadığı tespit edilerek boşlatılan İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin yerine yapılan yeni projede temel atıldı.

Bu kapsamda başlayan inşaat çalışmalarında tarihi yarımadada zeminin kaymasını engellemek amacıyla iksa sistemleri kullanılacak. Alana, kot farkı nedeniyle yapılacak iksa sistemi için 6 ile 37 metre arasında değişen derinliklerde 1074 fore kazık yerleştirilecek. Çalışmalar kapsamında iksa sistemleri için 22 bin 250 metre uzunluğunda zemin kazılırken alana 18 bin 100 metreküp beton dökülecek.

“Yeni Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Projesi”nde iksa sistemlerinin ilk beton harcı, Rektör Prof. Dr. Nuri Aydın, eski İÜ Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet, İÜC Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Oğuz Çetinkale ve Prof. Dr. Mehmet Bilgin, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sait Gönen, Başhekim Doç. Dr. Emin Köse ile Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Yönetim Kurulu üyeleri ve Fakülte Kurulu üyelerinin katıldığı törenle döküldü.

Prof. Dr. Nuri Aydın, çalışmalara ilişkin yaptığı açıklamada, Cerrahpaşa Yerleşkesi’nin depreme dayanıklı ve hazır hale getirilmesi için kapsamlı bir çalışma sürecinin yürütüldüğünü ve bu konuda önemli bir adımın daha atıldığını söyledi.

Depremden sonra bazı binaları boşaltılan Cerrahpaşa Tıp Fakültesinin bir kısmının Yeşilköy’deki Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Prof. Dr. Murat Dilmener Hastanesinde faaliyetlerine devam ettiğini anımsatan Aydın, inşaatlar tamamlandığında fakültenin modern hastane yapılarına kavuşacağını kaydetti.

20’nin Üzerinde Geçici Çelik Konstrüksiyon Kullanıldı

Yeni Cerrahpaşa Projesi sürecinde hem hastane hem de eğitim faaliyetlerinin hiçbir kesintiye uğramadan devamının da kendileri için önemli olduğunu belirten Aydın, inşaat faaliyetlerinin devam ettiği alanın boşaltılarak çalışmaların başlayabilmesi amacıyla 20’nin üzerinde geçici çelik konstrüksiyon binanın imal edildiğini, hastane ve eğitim faaliyetlerinin bu binalara kaydırıldığını aktararak, bu süreçte hastane ve eğitim faaliyetlerinde herhangi bir kesinti yaşanmadığını vurguladı.

Aydın, projenin yaklaşık 650 bin metrekarelik alanda hastane ve fakülte binalarını içerdiğini dile getirerek bu alanlarda ayrıca öğrenci yurtları, hemşire lojmanları, spor salonu gibi sosyal donatıların da yer alacağını söyledi.

Aydın, 220 bin metrekarelik alanda yer alan tarihi yapılara değinerek, “Şu anda yalnızca yeni Cerrahpaşa’yı inşa ediyor değiliz, aynı zamanda tarihimize de sahip çıkıyoruz. Cerrahpaşa Yerleşkesi içinde 6 tarihi yapı var. Bunların içinde güçlendirme faaliyeti tamamlanmış olanlar var, yeni restorasyona başlanmış olanlar var. Bununla birlikte eş zamanlı olarak diğer yapıların da inşası devam etmekte.” bilgisini verdi.

‘’Tarihi Bir Sit Alanı Kapsamında’’

İnşaata hazırlık sürecinin 10 yılı aşkın bir süreyi kapsadığını belirten Aydın, şöyle devam etti:

“Bulunduğumuz alan sur içinde olması nedeniyle tarihi bir sit alanı vasfında. Gerekli izinlerin alınması, kurul kararlarının çıkması ve sürecin işlemesi belli bir zaman aldı. Bu ilk iksa sistemlerinin beton harcının atılması da kısmet oldu. Yani geçen zaman zarfında gerekli bir çok işlem tamamlanmış oldu. Ayrıca bu bölge farklı tapulara sahipti, o tapular birleştirildi, tek bir tapu haline getirildi. Uzun bir sürecin bugün meyvelerini almış durumdayız.”

Cerrahpaşa’nın tarihi yarımadada yer almasının yanı sıra, İstanbul’da denizden hasta kabul edebilecek ender hastanelerden biri olduğuna dikkati çeken Aydın, hastanenin stratejik açıdan önemli bir konuma sahip olduğunu kaydetti.

Aydın, inşaatın eğimli bir arazi üzerine kurulduğunu, kot farkı göz önünde bulundurularak alanın çevresinde geoteknik çalışmaların yani iksa sisteminin tamamlanmasının ardından binaların inşasına başlanacağını söyledi.

“Yeni Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Projesi”nin detaylarını paylaşan Aydın, “Sürecin tamamlanmasıyla Cerrahpaşa tüm sağlık ihtiyaçlarına cevap verebilen, tek parça içinde bir yapıya kavuşmuş olacak. Bildiğiniz gibi eskiden Cerrahpaşa farklı binalardan oluşan yapıdaydı. Bu durum haliyle bazı yönetsel zorluklar oluşturuyordu. Hastaların binadan binaya transferleri anlamında birtakım sıkıntılar yaşanıyordu. Yekpare bir yapı içerisinde olması bizlere tedavi hizmetlerinin kolaylaşması anlamında da katkı sağlayacak.” ifadelerini kullandı.

Akkuyu NGS’de Çalışmalar Tamamlanmak Üzere

Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayacak Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde (NGS) 3. ünite reaktör kabı tamamlandı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, santralin son durumuna ilişkin açıklamalarda bulundu.

Bakan Bayraktar, “Akkuyu NGS, tam kapasite devreye girdiğinde ülkemizin elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu tek başına karşılayacak.” dedi.

Her Yıl 35 Milyon Ton Karbon Salınımını Engelleyecek

Sosyal medya hesabından Akkuyu NGS projesiyle ilgili konuşan Bayraktar, “Ülkemizin ilk nükleer güç santrali Akkuyu NGS inşaat sahasındaydık. Rosatom Başkanı Aleksey Lihaçev ile çalışmaları yerinde inceleyerek santralin son durumuyla alakalı bilgi aldık. Türkiye’nin enerji arz güvenliği için stratejik bir adım olan Akkuyu NGS, tam kapasite devreye girdiğinde ülkemizin elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu tek başına karşılayacak. Böylelikle her yıl 35 milyon ton karbon salınımından kaçınmış olacağız.” ifadelerini kullandı.

Aziziye Bungalov Evler Projesinde Sona Gelindi

Erzurum’un Aziziye ilçesinde turizm altyapısını güçlendirmek amacıyla inşa edilen bungalov evler projesinde sona gelindi.

Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansı(KUDAKA) ile Aziziye Belediyesi iş birliğiyle hayat geçirilen ‘Ilıca Termal Bungalov Butik Köy Projesi’nde sona gelindi. Termal turizm potansiyeli yüksek olan Aziziye ilçesinin turizm altyapısını güçlendirmek için hayata geçirilen projeyle birlikte termal tesisten hem şehir halkının hem de yurt içi ve yurt dışından gelecek olan turistlerin ağırlanması bekleniyor.

Merakla bitimi beklenen projenin müjdesini ise Aziziye Belediye Başkanı Muhammed Cevdet Orhan sosyal medyadan verdi. Orhan, yaptığı paylaşımda şu ifadelerle haberi duyurdu: “Ilıca’mızda KUDAKA işbirliğiyle hayata geçirdiğimiz “Bungalov Butik Otel” projemiz, neredeyse tamamlanmak üzere. Termal ile huzur ve konforun buluşma noktası olan Bungalov evlerimizi çok yakında hizmete açmış olacağız. Ve siz kendinizi tıpkı evinizdeymiş gibi rahat hissedeceksiniz. Şimdiden hayırlı olsun!”

Kaynak: Erzurum Pusula

Fahiş Aidatlara Çözüm Yolda

Konut aidatlarının fahiş rakamlara çıkması sektörü harekete geçirdi. Yapılan çalıştay sonucunda site yöneticilerine sertifika şartı ve adli sicil kontrolü getirilmesi, gelir-giderlerin kamu tarafından denetlenmesi planlanıyor.

Hızla artan aidat bedelleri aile bütçelerini zorluyor. Yönetim şirketleri, asgari ücret zamları sonrası artan personel giderlerini ve alınan hizmetlere gelen zamları gerekçe gösterirken, kimi zaman yönetimin doğru ve dürüst yapılmaması da faturaların kabarmasına neden oluyor. Son aylarda yoğun şikâyet konusu olan Konut aidatları hem kamuyu hem de sektör derneklerini harekete geçirdi. Geçtiğimiz günlerde yapılan çalıştayda ihtiyaçlar belirlendi ve yeni yol haritası çizildi.

Hürriyet’ten Gülistan Alagöz’ün haberine göre; TRKTYD Türkiye Kentsel Tesis Yönetim Derneği, TRFMA Tesis Yönetim Derneği ile TYTFED Tesis Yönetim ve Tedarikçileri Federasyonu bir araya gelerek bir çalışma başlattı. Bu çalışma kapsamında düzenlenen çalıştaya İçişleri Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı yetkililerinin de katıldığı belirtildi. ‘Tesis Yönetim ve Kamu Kurumları Çalışma Kampı’ sonucunda şu kararlar alındı:

-Site yönetim şirketi için yeni bir mevzuat çalışması yapılacak. Ayrıca Kat Mülkiyeti Kanunu ile ilgili revizyon çalışmaları yapılarak TBMM sunulacak.

-Yöneticiler için eğitim ve sınav şart olacak, sertifika zorunluluğu getirilecek.

-Siteleri mafya vari yöneticilerden kurtarmak için, ‘adli sicil’ kuralı getirilecek.

-Fahiş Aidat tutarlarının nedenleri ve çözümü noktasında site bütçeleri, karar defterleri, tesis yönetim şirketi ve yöneticileri kamu kurumlarınca düzenli olarak denetlenecek.

-Sitelerin anayasası olan yönetim planları profesyonel tesis yönetim şirketleri tarafından hazırlanacak ve müteahhit firmaların yapı yönetim danışmanlığı alması gerekecek.

-Sitelere kesilen hizmet alım faturalarındaki KDV oranları yüzde 1’e düşürülerek aidatların gerilemesi sağlanacak.

-Yöneticiler, e-tapu üzerinden tapu dairesine gitmeden konutlardaki kayıtlara ulaşabilecek.

Düzenleme Ankara’da Kesinleşecek

Türkiye Kentsel Tesis Yönetim Derneği Genel Başkanı Suat Sandalcı, Ankara’da Bakanlıkların da katılımı ile kasım ayında bir toplantı daha yapılacağını ve düzenlemelere son şeklinin verileceğini söyledi. Sandalcı, “Çalışma kampımızdan aldığımız kararlar sektörümüzdeki ve sitelerde yaşayan maliklerin sorunlarının çözülmesine vesile olacaktır. İkinci çalışma kampımızı Ankara’da gerçekleştirme kararı aldık. Bu kampımıza bakanlarımız da katılım sağlayacaktır. Son olarak yapılacak mevzuat çalışmaları ile birlikte yakın bir zamanda sektördeki değişiklikler fark edilecektir. Artık şunu söylemek isterim ki sektörümüz devlet otoritesi altına alınmıştır ve devletimiz tarafından denetlenecektir” diye konuştu.

Ülke genelinde 3 bin 800 tesis yönetim şirketi olduğunu, bu şirketlerin 5 milyon bağımsız birimi yönettiğini belirten Suat Sandalcı, sektörün büyüklüğünün 15 milyar dolara ulaştığını ve 2 milyon kişiye de istihdam sağlandığını sözlerine ekledi.

Zam Yüzde 170’i Buldu

EVA Gayrimenkul Değerleme tarafından yapılan araştırmaya göre İstanbul’da aidatlar son bir yılda yüzde 40 ile yüzde 154 arasında arttı. Ocak 2022’den bu yana artış yüzde 170’e kadar çıktı. İstanbul’da 100 metrekare evde ortalama aidatlar incelendiğinde en yüksek rakam aylık 2 bin 900 lira, en düşük ise 575 lira olarak hesaplandı.

İİB Başkanı Özkan: ‘’5 Yıl İçerisinde 20 Milyar Dolarlık İhracat Rakamına Ulaşacağız’’

İstanbul Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Özkan, “20 milyar dolarlık hedef bizim için hiç de zor değil. Kaldı ki fuar merkezimiz, ihtisas OSB’lerimiz ve yeterli insan kaynağımız ile ilgili gelişme olursa, 30 milyar dolarlık ihracat işten bile değil.” dedi.

Birlik olarak ABD pazarına odaklandıklarını açıklayan Özkan, 5 yıl içerisinde bu ülkeye ihracatı yüzde 2 seviyesine çıkararak, 1 milyar dolar seviyesine ulaşacaklarını bildirdi. Mobilya, kağıt ve orman ürünleri sektöründe 2018 yılında 5 milyar dolar ihracat gerçekleştirilirken, 2022 yılında bu rakamın 8,4 milyar dolara çıktığını kaydeden Özkan, “2023 yılında 10 milyar dolarlık ihracat hedefimiz bulunuyordu. Ancak gerek ülkemizi derinden etkileyen deprem felaketi gerekse dünya genelinde yaşanan resesyon bu hedefin biraz revize olmasına neden oldu. Bizler olumsuzluklara rağmen yılı en azından geçen yılki 8,4 milyar dolarlık rakamın üzerinde bir ihracat ile kapatacağımızı düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Her Ülke İçin Ayrı Strateji Uyguluyoruz”

Özkan, dünya konjonktürünün değiştiğini, bu nedenle de 2024 sonrası için farklı stratejiler uygulanması gerektiğini aktararak, “Bizler her ülke ve her bölge için ayrı stratejiler geliştirip uyguluyoruz. Dünyanın dört bir tarafını dolaşıyoruz. Bir tarafta Çin, diğer tarafta ise Meksika, ABD, Polonya ve İspanya. Gitmediğimiz ülke yok. Uzak Ülkeler Stratejisi ve devamında İslam İşbirliği Teşkilatı Stratejisi kapsamında bu çalışmalarımıza devam ediyoruz.” açıklamasını yaptı.

Halihazırda Çin, Meksika ve ABD’de fuarlara katıldıklarına dikkati çeken Özkan, “Özellikle ABD’ye çok önem veriyoruz. Bu pazardan yüzde 2 pay alabiliriz diye düşünüyoruz ki bu da 1 milyar dolarlık ihracat anlamına geliyor. Bu ülke için yeni stratejiler geliştiriyoruz. Önümüzdeki yıl bu ülke için çok önemli adımlar atmış olacağız.

ABD pazarına mobilya satmak demek, dünyanın geri kalanına daha fazla mobilya satabileceğimiz anlamına geliyor. Bu nedenle 2028 yılına kadar odak pazarımız ABD. Bu pazara yönelik çalışmalarımız sürüyor. ABD pazarı bize mevcut pazarlarda daha kalıcı olmamızı ve yeni pazarlara açılmamızı sağlayacak.” açıklamasında bulundu.

“20 Milyar Dolarlık İhracat Hedefi Hayal Değil”

Özkan, 2028 yılında 20 milyar dolarlık ihracat hedefleri olduğunu ve bu rakamın ulaşılamayacak bir hedef olmadığını belirterek, “Her yıl yüzde 10 üzerine eklesek, rahatlıkla bu hedefi gerçekleştirebiliyoruz. O nedenle bu hedef hayal değil. Türkiye özellikle mobilya konusunda günden güne başarılarını artırarak devam ediyor. Cari açık vermeyen, istihdam dostu ve dünyada artık belirli bir sıralamaya girmiş bir sektöre sahibiz. Bugün Almanya, Çin, ABD, İtalya, Polonya ve İspanya’yı konuştuğunuzda artık bu ülkeler arasında Türkiye de yer alıyor. Ülkemizde mobilyada ciddi bir üretim var. Her geçen gün de kıymeti artıyor. 2028 yılına kalmadan biz bu hedefimizi güncellemiş oluruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Özkan, “İstanbul merkezli uluslararası normlara sahip bir fuar merkezine ihtiyacımız var. Şehre yakınlığıyla, metro altyapısıyla, restoranlarıyla, otelleriyle, sosyal aktiviteleriyle… Bu sadece bizim sektörümüz için değil, tüm sektörlerin ihtiyacı. İstanbul havalimanlarıyla, destinasyon özelliğiyle çok önemli bir şehir. Dünyanın buluşma noktası. Böyle bir kentte uluslararası normlarda bir fuar merkezi olmalı. Mevcutlar metrekare ve fiziki özellikleri nedeni ile yetersiz kalıyor.” diye konuştu.

“İstanbul’un İki Yakasında Birer Adet İhtisas OSB’ye İhtiyacımız Var”

İstanbul’un iki yakasında birer adet ihtisas OSB’ye ihtiyaçları olduğunu vurgulayan Özkan, “Mobilya, kağıt ve orman ürünleri sektörlerinin tek çatı altında buluşacağı OSB’lerden söz ediyoruz. Bu sayede ham maddeye ulaşımımız daha kolay olacak. Ortalama 10 bin mobilyacının her birinin 3-5 aracı olduğunu düşünelim, her daim trafikte olan araçlar ile hem zaman kaybımız yüksek hem akaryakıt maliyetimiz. Tek çatı altında toplanabilirsek ki bu bir stadyum inşa etmekten çok daha kolay, sektörlerimiz adına daha büyük hedefler koyabiliriz.” yorumunda bulundu. İnsan kaynağına ulaşımın da artık kritik bir noktada olduğunu anımsatan Özkan, şunları kaydetti: “İnsan kaynağı olmadan üretimi artırmak oldukça zor. Bunun konuda meslek liseleriyle yapılan çalışmalar var. İstanbul Sanayi Odası, İstanbul Ticaret Odası ve MOSFED bu konuda İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü (MEB) ile protokol imzaladılar. Ancak bunun Türkiye genelinde yaygınlaştırılması ve daha hızlı hareket edilmesi lazım. İnsan kaynağını bir an önce oluşturmalıyız. Devasa fabrikalarımız da olsa, uluslararası normlarda fuar merkezimiz de olsa üretebilmek insan kaynağına dayalıdır. İnsan kaynağı ise meslek liselerinden çıkıyor. Önümüzdeki 5 yıllık süreçte bizleri en çok zorlayacak konu bu.”

İhracatın Yarısı Sanayi Sektöründe Gerçekleşti

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Girişim Özelliklerine Göre Dış Ticaret İstatistikleri’ni açıkladı. Açıklanan verilere göre; ihracatın yüzde 42,3’ünü, ithalatın ise yüzde 60,9’unu büyük ölçekli girişimler gerçekleştirdi.

Dış ticaret verileri ile iş kayıtları sisteminde yer alan girişimlerin ana faaliyet türü ve çalışan sayısı bilgileri eşleştirilerek, dış ticaret yapan girişimlerin özellikleri elde edilmektedir. Dış ticaret istatistikleri ve iş kayıtları sistemi kullanılarak elde edilen verilere göre, 2022 yılında 114 bin 155 girişim ihracat, 173 bin 302 girişim ithalat yaptı. Yapılan eşleştirmede, ihracat ve ithalat yapan girişimlerin yaklaşık yüzde 100,0’ının bilgilerine ulaşılmıştır. Bu girişimler toplam ihracatın ve ithalatın yaklaşık yüzde 100,0’ını gerçekleştirmiştir. İthalattaki girişim sayısındaki artış, Basitleştirilmiş Gümrük Beyannamesi sistemindeki girişim sayısı artışından kaynaklanmaktadır.

Toplam ihracatın yüzde 19,4’ünü yapan 1-9 kişi çalışanı olan mikro ölçekli girişimler, toplam ihracat yapan girişimlerin  yüzde 64,2’sini oluşturdu. İhracatta, 10-49 kişi çalışanı olan küçük ölçekli girişimlerin payı yüzde 18,9, 50-249 kişi çalışanı olan orta ölçekli girişimlerin payı yüzde 19,4, 250+ kişi çalışanı olan büyük ölçekli girişimlerin payı ise yüzde 42,3 oldu.

Toplam ithalatın yüzde 11,3’ünü 1-9 kişi çalışanı olan mikro ölçekli girişimler yaptı. İthalatta, 10-49 kişi çalışanı olan küçük ölçekli girişimlerin payı yüzde 10,7, 50-249 kişi çalışanı olan orta ölçekli girişimlerin payı yüzde 17,1 oldu. 250+ kişi çalışanı olan büyük ölçekli girişimlerin ithalattaki payı yüzde 60,9 olurken; bu girişimler toplam ithalat yapan girişimlerin yüzde 2,0’ını oluşturdu.

İhracatın Yarısından Fazlasını Sanayi Sektöründeki Girişimler Gerçekleştirdi

Girişimin ana faaliyetine göre ihracatın yüzde 55,4’ünü, ithalatın ise yüzde 49,5’ini sanayi sektöründe faaliyet gösteren girişimler yaptı. Ana faaliyeti ticaret olan girişimlerin ihracattaki payı yüzde 40,6, ithalattaki payı ise yüzde 32,4 düzeyinde gerçekleşti.

Sanayi sektörünün ihracatında 250+ kişi çalışanı olan büyük ölçekli girişimler yüzde 66,7 pay ile öne çıktı. Ticaret sektörünün ihracatında ise yüzde 89,3 pay ile 1-249 kişi çalışanı olan küçük ve orta ölçekli girişimlerin hâkimiyeti devam etti.

Sanayi sektörü ithalatında büyük ölçekli girişimler yüzde 79,3 pay ile öne çıktı. Ticaret sektöründe, büyük ölçekli girişimlerin payı %30,1’den yüzde 28,1’e düşerken, diğer sektöründe büyük ölçekli girişimler yüzde 69,2 pay ile önde olmaya devam etti.

Sanayi Sektöründeki Girişimler İhracatının Yüzde 45,3’ünü Avrupa Birliği (AB 27) Ülkelerine Yaptı

Ana faaliyeti sanayi olan girişimler, ihracatlarının yüzde 45,3’ünü AB 27 ülkelerine, yüzde 14,0’ını Yakın ve Orta Doğu ülkelerine ve yüzde 13,2’sini AB üyesi olmayan Avrupa ülkelerine gerçekleştirdi. AB 27 ülkelerine yapılan ihracatın yüzde 61,9’unu sanayi, yüzde 35,6’sını ticaret, yüzde 2,5’ini ise diğer sektöründeki girişimler yaptı.

Ana faaliyeti sanayi olan girişimler, ithalatlarının yüzde 29,5’ini AB 27 ülkelerinden, yüzde 25,4’ünü Diğer Asya ülkelerinden, yüzde 18,0’ını ise AB üyesi olmayan Avrupa ülkelerinden gerçekleştirdi. Ana faaliyeti ticaret olan girişimlerin en çok ithalat yaptığı ülke grupları sırasıyla yüzde 30,4 ile Diğer Asya, yüzde 27,6 pay ile AB 27 ülkeleri, ve yüzde 23,1 ile AB üyesi olmayan Avrupa ülkeleri oldu.

İmalat Sanayi Ürünleri İhracatının Yüzde 56,9’unu Sanayi Sektöründeki Girişimler Yaptı

İmalat sanayi ürünleri ihracatının yüzde 56,9’unu ana faaliyeti sanayi olan girişimler, yüzde 39,5’ini ise ana faaliyeti ticaret olan girişimler gerçekleştirdi. Ana faaliyeti sanayi olan girişimlerin yaptığı ihracatın ise yüzde 96,7’sini imalat sanayi ürünleri, yüzde 1,4’ünü tarım, ormancılık ve balıkçılık ürünleri, yüzde 1,4’ünü de madencilik ve taşocakçılığı ürünleri oluşturdu.

İmalat sanayi ürünleri ithalatının yüzde 48,8’ini sanayi, yüzde 41,5’ini ticaret ve yüzde 9,8’ini diğer sektörlerdeki girişimler tarafından yapıldı. Ana faaliyeti sanayi olan girişimlerin ithalatının yüzde 70,5’ini imalat sanayi ürünleri, yüzde 5,4’ünü madencilik ürünleri, yüzde 4,4’ünü ise tarım, ormancılık ve balıkçılık ürünleri oluşturdu.

İhracatın Yüzde 48,9’u İlk 500 Girişim Tarafından Gerçekleştirildi

İhracatın yüzde 48,9’unu, ithalatın ise yüzde 67,5’ini ilk 500 girişim yaptı. En çok ihracat yapan ilk 5 girişim toplam ihracatın yüzde 8,1’ini, en çok ithalat yapan ilk 5 girişim ise ithalatın yüzde 20,6’sını gerçekleştirdi.

Sanayi sektöründe en fazla ihracat yapan ilk 5 girişimin sanayi sektöründeki payı yüzde 12,6, ticaret sektöründe en fazla ihracat yapan ilk 5 girişimin ticaret sektöründeki payı ise yüzde 12,0 oldu. Sanayi sektöründe en fazla ithalat yapan ilk 5 girişiminin payı yüzde 20,5, ticaret sektöründe ise yüzde 13,1 oldu.

Girişimlerin Yüzde 61,8’i Tek Ülkeden İthalat Yaptı

Girişimlerin yüzde 43,4’ü tek ülkeye ihracat yaparken, yüzde 16,2’si iki ülkeye ihracat yaptı. Yirmi ve daha fazla ülkeye ihracat yapan girişimlerin oranı yüzde 5,1 iken, bu girişimlerin ihracattaki payı yüzde 59,2 oldu. 

Girişimlerin yüzde 61,8’i, tek ülkeden ithalat yaparken, yüzde 16,3’ü iki ülkeden ithalat yaptı. Yirmi ve daha fazla ülkeden ithalat yapan girişimlerin oranı yüzde 1,3 iken, bu girişimlerin ithalattaki payı yüzde 61,3 oldu.

İnşaat Mühendisi Nazım Ergin Anlattı: Yapı Belirsizliği Nasıl Çözülecek?

İnşaat Mühendisi Nazım Ergin, Türkiye’de imar sorunları ve imarsız yapılaşmaya dikkat çekti. Yaptığı yazılı açıklamayla, plansız yapılaşmanın çevresel sorunlara, trafik sıkışıklığına ve sosyal problemlere yol açtığını söyleyen Ergin, imar planlarının eksikliği ve güncellenmeme sorunları da mevcut olduğunu dile getirdi. “Türkiye’nin sürdürülebilir kentleşme politikalarına ve daha etkili denetim mekanizmalarına odaklanması gerekmektedir” ifadelerini kullanan Ergin, “İmar afları cinayete davetiye çıkarmaktadır. İmar affından yararlanan tüm yapılar mühendislik hizmeti almamış varsayılmalı ve denetime tabi tutulmalıdır.” dedi.

Nazım Ergin, iktidar tarafından yapılan imar aflarını ve deprem sonucunda yıkılan binaları değerlendirdi. Hasarlı ve yıkılan binalar ile imarın aynı anda değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yapan Ergin, sorunları ve çözüm önerilerini sıraladı. Ergin, sorunların üstesinden gelmenin ise Türkiye’nin geleceği için hayati öneme sahip olduğuna vurgu yaptı.

Yazılı açıklama ile imar sorununa dikkat çeken İnşaat Mühendisi Nazım Ergin, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“HIZLI NÜFUS ARTIŞI VE KENTLEŞME SÜRECİ, SORUNU DAHA KARMAŞIK HALE GETİRDİ”

“Türkiye, tarihsel zenginliği, coğrafi çeşitliliği ve doğal güzellikleriyle ünlü bir ülke. Ancak bu zenginliklerin yanı sıra, ülkemizi tehdit eden önemli sorunlardan biri de imar sorunları ve yapılaşma düzensizliği olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle depremler gibi doğal afetlerle sık sık karşı karşıya kalan Türkiye için imarın önemi daha da belirgin hale geliyor.

İmarsız yapılaşma, resmi izinler ve düzenlemeler olmaksızın inşa edilen binaları ifade eder. Bu tür yapılar genellikle denetimsiz, plansız ve tehlikeli olabilir. İmarsız yapılaşma, hem kentsel alanlarda hem de kırsal bölgelerde sıkça görülen bir sorundur. Türkiye’nin hızlı nüfus artışı ve kentleşme süreçleri bu sorunu daha da karmaşık hale getirmiştir.

“PLANSIZ YERLEŞİM, HİZMETLERE ERİŞİMİ ZORLAŞTIRABİLİR”

Türkiye’deki imar sorunları, bir dizi olumsuz sonuca yol açar. Depremlerdeki risk artışı ile Türkiye, aktif deprem kuşağında bulunan bir ülke. İmar planlarının ve yapı standartlarının göz ardı edilmesi, depremlerde can ve mal kaybının artmasına neden olabilir.

Plansız yapılaşma, çevre sorunlarına yol açabilir. Yeşil alanların yok olması, su kaynaklarının tahrip edilmesi ve doğal yaşam alanlarının kaybı gibi çevresel sorunlar ortaya çıkabilir. Plansız yapılaşma aynı zamanda, trafik sorunlarını artırabilir. Yolların daralması ve ulaşım altyapısının yetersizliği kentlerdeki trafik sıkışıklığını artırabilir. İmarsız yapılaşma, sosyal sorunları da beraberinde getirebilir. Plansız yerleşimlerde eğitim, sağlık ve diğer hizmetlere erişim zorlaşabilir.

“İMAR AFLARI CİNAYETE DAVETİYE ÇIKARMAKTADIR”

İmar planları, şehirlerin ve bölgelerin sürdürülebilir gelişimini sağlama amacı taşır. Bu planlar, arazi kullanımını düzenler, binaların yüksekliklerini belirler ve altyapıyı planlar. Ancak Türkiye’de imar planlarıyla ilgili bazı sorunlar da mevcut:

Halihazırda yapı stokumuzla ilgili belirsizlikler ve tehlikelerin üzerine siyasal iktidarlarca çıkarılan imar afları can ve mal kayıpları tehdidini büyütür. İmar afları kaçak yapılaşmanın en önemli teşvik unsurlarından birisi olarak karşımıza çıkar. İmar affı toplumun sağlıklı ve güvenli konutlarda yaşamasını belirsizliğe sokmaktadır. İmar afları cinayete davetiye çıkarmaktadır. İmar affından yararlanan tüm yapılar mühendislik hizmeti almamış varsayılmalı ve denetime tabi tutulmalıdır.

“SORUNLARIN ÜSTESİNDEN GELMEK, TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ İÇİN HAYATİ ÖNEME SAHİPTİR”

Mühendislik hizmeti almadığını varsaydığımız yapıların yasallaştırılmasıyla, bu yapıların doğa olayları karşısında hasara uğramaları halinde sorumluluk, bu kararı alan devletin, siyasi iktidarın üzerindedir. Bir binaya iskân ruhsatı verilmesi, devletin vatandaşa ‘Bu binada oturabilirsin’ demesi anlamına gelir.

Türkiye’de imarsız yapılaşma ve imar sorunları, ciddi sonuçlara yol açabilen önemli sorunlardır. Depremler gibi doğal afetlerde can ve mal kaybını azaltmak için daha etkili imar planları ve denetim mekanizmaları geliştirilmelidir. Ayrıca, plansız yapılaşmanın çevresel, sosyal ve ekonomik etkilerini azaltmak için sürdürülebilir kentleşme politikaları teşvik edilmelidir. Bu sorunların üstesinden gelmek, Türkiye’nin geleceği için hayati öneme sahiptir.

Yapılarda Dönüşüm Zirvesi 4-5 Ekim’de Gerçekleştirilecek

Yıldız Teknik Üniversitesi ve Odaklı Grup iş birliği ve ÇEDBİK, GYODER, İNDER, KONUTDER, MTMD, Türkiye İMSAD gibi sektör derneklerinin desteğiyle düzenlenecek olan Yapılarda Dönüşüm Zirvesi 4-5 Ekim tarihlerinde Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek.

Zirve kapsamında 2 gün ve 6 oturum da sektör profesyonelleri sektörün sorunlarını ve çözüm önerilerini masaya yatıracak.

Açıklanan programa göre zirve, Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kenan Aracı, İNDER Yönetim Kurulu Başkanı A. Nazmi Durbakayım, KONUTDER Yönetim Kurulu Başkanı Ramadan Kumova, GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kalyoncu, Türkiye Belediyeler Birliği Genel Sekreteri Dr. Hayri Baraçlı ve Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Tamer Yılmaz’ın açılış konuşmaları ile başlayacak.

Zirve kapsamında, ilk gün Gayrimenkul Sektöründe Gelecek Projeksiyon , Kentsel Dönüşümde Afet Yönetimi, Geleceğe Hazır Sürdürülebilir Yapılar, Kentsel Dönüşümde Afet Yönetimi başlıklı oturumlar düzenlenecek. 

Zirvenin ikinci gününde ise, Kentsel Dönüşümde Finansal Riskler, Kısıtlar ve Fırsatlar , Kentsel Dönüşümde Malzeme ve Kaynak Yönetimi, Dönüşümde Dijitalleşme ve Bina Teknolojileri başlıklı oturumlar yapılacak.

Ödül İstanbul’da Teslimler Başladı

Özyurtlar Holding tarafından İstanbul’un Esenyurt ilçesinde hayata geçirilen Ödül İstanbul projesinde tamamlanan 997 dairenin teslimi başladı.

Özyurtlar Holding’in, Beylikdüzü’nde tatil köyü konseptiyle inşa ettiği projesi Ödül İstanbul’da iki blokun inşaatı tamamlanırken, ilk etapta toplam 997 dairenin yer aldığı iki blokun teslimleri de başladı.

Özyurtlar Holding açıklamasına göre, ilk etapta toplam 997 dairenin yer aldığı iki blokun teslimleri başlayan projede tapular da hazırlandı. ‘Ödül İstanbul’ projesi toplam 39 bin 561 metrekare arsa ve 362 bin 584 metrekare inşaat alanı üzerinde inşa ediliyor. Projede, inşaatın yüzde 80’lik kısmı ise tamamlanmış bulunuyor.

AA’nın haberine göre; Açıklamada konuya ilişkin değerlendirmesine yer verilen Özyurtlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Özyurt, tamamlanan G ve H bloklarının, daire sayısının en yüksek olduğu 997 daireden oluştuğunu belirterek, şunları kaydetti:

‘’Toplam 250 milyon dolarlık yatırımla hayata geçirdiğimiz projemiz, bölgenin en dinamik ve yerli yabancı markaların buluşma noktası olma özelliği taşıyor. Ödül İstanbul projesinde satışı devam eden dairelerimiz için uygun finansman ve ödeme kolaylıkları sağlıyoruz. Ödemelerde şirket bünyesinde 24 ay vadelendirme yapıyoruz. Alt katı ticari ünitelerden oluşan projemizin bu alanlarını kurumsal firmalara kiraya vermeye özen gösteriyoruz. Türkiye’nin dev market ve kafe zincirleri bu alandaki yerlerini şimdiden aldı. Hatta halihazırda bir zincir market ve önemli bir beyaz eşya ve elektronik markası hizmet vermeye başladı.’’

Özyurtlar’ın 39’uncu Projesi Olarak Yükseliyor

Öte yandan açıklamada aktarılanlara göre, Özyurtlar Holding’in 39’uncu projesi olan Ödül İstanbul, sekiz blokta toplam 2 bin 683 daire, 102 adet ticari alan olmak üzere 2 bin 785 üniteden ve büyüklükleri 64 ile 164 metrekare arasında değişen, 1+1, 2+1 ve 3+1 dairelerden oluşuyor. Beylikdüzü’nün hızlı değerlenen bölgesindeki konumu, tatil köyü konforu ve izole yaşam olanağıyla tasarlanan ‘Ödül İstanbul’, peyzaj düzenlemesi yapılmış 900 metrekarelik sosyal alan ve bin 550 metrekarelik gezi bahçesi ile toplam 2 bin 450 metrekarelik yeşil alanı ve çocuk parkları ile İstanbul içerisinde büyük bir doğal park yaşamı sunuyor.

Söz konusu projede, geniş park alanları, fitness salonu, yüzme havuzu, güzellik salonu, tenis kortu, oyun parkı, futbol sahası, çocuk kulübü, mağaza ve dükkanlar, basketbol sahası, parti/toplantı salonu, kafe ve restoran, resepsiyon hizmeti, açık ve kapalı otopark alanları ile 7/24 güvenlik hizmeti gibi imkanlar bir arada bulunuyor.

E-5 üzerindeki merkezi konumu, ulaşım akslarına yakınlığı ile dikkati çeken ‘Ödül İstanbul’ metro ve metrobüs istasyonlarına, Tüyap Fuar Merkezi’ne, civardaki okul ve sağlık merkezlerine yürüme mesafesinde yer alıyor. Proje, İstanbul Havalimanı’na da 30 dakika mesafede bulunuyor.

Osmanlı Yapı 5 İnşaat Milas Projesini Duyurdu

Osmanlı Yapı 5 İnşaat, Muğla’nın Milas ilçesinde 180 odalı otel ve 65 adet villa inşa edeceğini açıkladı.

Muğla’nın Milas ilçesine bağlı Kazıklı Mahallesinde bulunan 249 bin 500 metrekarelik arazi üzerine 495 milyon lira yatırımla 180 odalı ve 65 villa yapmak için  Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına başvuru yapan Osmanlı Yapı 5 İnşaat’a ‘ÇED gerekli değildir’ raporu verildiği belirtildi. 

Cumhuriyet’te yer alan habere göre projede ayrıca 16 havuz, dört restoran, toplantı salonu, spor salonu, su sporları merkezi ve otopark yer alacak. Proje kapsamında alanda 2, 3 ve 5 katlı yapılaşma olacak.

42 Bin Deprem Konutu Yıl Sonuna Kadar Teslim Edilecek

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 6 Şubat tarihli depremlerden etkilenen 11 ilde başlatılan deprem konutlarından 42 bin 46’sı yıl sonuna kadar teslim edilecek.

Yapımına başlanan bu konutlar ile ilgili en çok merak edilen, konutların ne zaman teslim edileceği yönünde olmuştu. Edinilen ilk bilgilere göre 180 bin afet konutunun 42 bin 46’sının yapım sürecinin tamamlanmak üzere olduğu öğrenildi.

Depremzede vatandaşlar için konteyner ve kira desteklerinin verilmeye devam ediyor. Şu ana kadar 327 bin 248 haneye kira desteği sağlanırken, toplamda 6 milyar 276 milyon lira kira yardımı ödemesinin gerçekleştiği ifade edildi. Acil olarak yıkılması gereken binaların tamamı yıkılırken 2 milyon 522 bin 294 bina, 6 milyon 891 bin 879 bağımsız bölümde hasar tespit çalışmaları da tamamlanmış oldu.

Yaşanan deprem felaketinin ardından konut sorununa karşı geçici bir çözüm olarak devlet depremzede vatandaşlar için konteyner sağlamıştı. Güncel duruma bakıldığı zaman Depremin ilk gününden bugüne kadar 347 noktada 187 bin 623 konteyner kurulumu gerçekleştirilirken şu anda da konteyner kentlerde 580 bin 602 afetzedenin barındığı öğrenildi.

Deprem konutlarının illere göre örnek daireleri de yayımlanırken, 3+1 ve 85 metrekare olarak planlanan dairelerle ilgili konuşan inşaat mühendisi Ceyda Sucu, “Amacımız, kış mevsimine kadar buraları tamamlayarak depremzede vatandaşlarımıza teslim etmek. Çünkü bir soğuk kış mevsimi geçirmelerini istemiyoruz. TOKİ’nin en büyük ayrıcalığı tünel kalıp olduğu için hızlı bir şekilde çalışmalarımız devam ediyor” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Emlak 365

Çatı Sızdırmalarını Önlemek İçin Yapılabilecekler

Çukurova Isı Pazarlama Müdürü Osman Ünlü, binalarda, ticari işletmelerde ve endüstriyel tesislerin çatılarında ki; boru, kablo ve profil gibi malzemelerin montajından kaynaklı olarak yaşanan sızıntıları tespit etmenin zor olduğunu ancak tespit edildikten sonra basit bir müdahale ile sızıntının önlenebileceğini açıkladı.

Sonbaharın gelişiyle birlikte yağışlı havalar etkisini göstermeye başladı. Yağmur yağmaya başladığında evinizin veya işyerinizin tavanındaki bir noktadan su damlamaya başlıyorsa dikkat! Sebebi çatınızda ki sızıntı olabilir. Peki çatıda ki sızıntıyı önlemek için ne yapmak gerekir?

Endüstriyel tesislerde, ticari işletmelerde ve evlerde, çatının sızdırdığını fark ettiğiniz anda harekete geçmeniz gerekir, aksi halde bu yaşam alanlarını eski haline dönüştürmek için ciddi bir masraf yapmanız gerekebilir. Şiddetli hava koşullarının ardından hemen bir çatı ustası ile anlaşarak, sızıntının kaynağını kontrol ettirebilirsiniz. 

Yüksek sızdırmazlık sağlıyor

Çukurova Isı Pazarlama Müdürü Osman Ünlü, “Çatılardan kaynaklı su sızıntısının yaşam alanlarında neden olduğu tahribat, hem yaşamı hem de bütçeyi olumsuz etkiliyor. Üstelik yalnızca su sızıntısı değil, yeterince önlem alınmadığında gaz sızıntısı da olabiliyor. Bu durum ise hayati bir risk oluşturuyor. Ancak çatılarda ki; boru, tel, kablo, profil gibi malzemelerin montajında gerekli önlemler alındığında çatılardan kaynaklı olarak oluşabilecek su ve gaz sızıntılarını önlemek mümkün hale geliyor. Çünkü binaların ve endüstriyel tesislerin; ısıtma-soğutma ventleri ve çıkış ekipmanlarının, elektrik kablosu giriş noktalarının, güneş enerjisi kolektörü borularının, TV antenlerinin, kat içinden geçen boruların ve paratoner gibi malzemelerin çatıya montajında yüksek sızdırmazlık sağlayan “Master Flash çatı çıkış sızdırmazlık elemanı” ile yüksek sızdırmazlık sağlanabiliyor” dedi.

Amerikan “Aztec Washer Company” firmasının Türkiye’deki tek yetkili distribütörü olan Çukurova Isı, “Master Flash çatı çıkış sızdırmazlık elemanı”ile hem yapıları koruyor hem de yapı içerisinde güvenli yaşam alanları sunuyor.

Her türlü yüzeye ve çatı eğimine uyumlu

“Master Flash çatı çıkış sızdırmazlık elemanı” özel dizayn edilmiş körük ve bükülebilir taban yapısı sayesinde her türlü yüzey biçimine ve çatı eğimine kolayca uyum sağlıyor. İçinden 3 mm’lik bir kablo geçecek kadar küçük bir kesitten başlayarak, 7/24 mm’lik bir baca veya boru geçecek kesite kadar farklı boyutlarda üretilen Master Flash, silikon veya EPDM malzemesinden imal ediliyor. Bu sayede ozon ve ultraviyole ışınlarından etkilemeden dış ortam şartlarında uzun yıllar kullanım imkânı sunuyor. Tabanı, esnekliği sağlayan ve korozyona karşı koyan uzun ömürlü alüminyum alaşımdan yapılan “Master Flash çatı çıkış sızdırmazlık elemanı” tabanla, uygulama yüzeyi arasına yerleştirilen silikon yardımıyla sızdırmazlığı garanti ediyor.

Standart EPDM malzemeden imal edilen modeller, -55 °C’ den +135°C’ ye kadar, silikondan imal edilen modeller ise -74 °C’ den +260 °’C’ye kadar ekstrem koşullarda kullanılabiliyor.

Üçay İnşaat Grup Direktörü Gül: “Ülkemizdeki Yapı Stoku Hala Depreme Hazır Değil”

Üçay İnşaat Grup Direktörü Mehmet Gül, kentsel dönüşüm sürecinde izlenmesi gereken adımları paylaştı. Gül, ‘’Ülkemizdeki yapı stoku hala depreme hazır değil” dedi.

Yalnızca İstanbul’da 1,5 milyon riskli konut bulunduğunu ve bu konutların 600 bininin çok daha riskli ve yıkılabilecek yapı olarak değerlendirildiğini kaydeden Üçay İnşaat Grup Direktörü Mehmet Gül, kentsel dönüşümün önünde engel olarak görülen parametrelerin devletin sağladığı olanaklarla aşıldığını belirterek şunları söyledi:

“Kahramanmaraş merkezli depremler, yapı güvenliğinin ne derece önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Depremin ağır bilançosu özellikle İstanbul’da ki kentsel dönüşüm çalışmalarına hız kazandırdı. Devletin kredi ve kira desteği de kentsel dönüşüm taleplerinin artmasında ve sürecin hızlanmasında önemli rol oynadı.

Dairelerin küçülmesi dönüşümün önünde bir engel gibi görülse de yenilenen evlerin emsal değerinin artması dönüşümü cazip kılıyor. Bazı yapılarda ise arsa büyük olabiliyor veya tüm imar hakkı kullanılmamış oluyor. Bu durumlarda da daire küçülmüyor hatta büyüyebiliyor. Ama dönüşüm kapsamında genel olarak müteahhit firmaya işin yapılması karşılığında pay verildiği için dairelerin küçülme durumu olsa bile ki her projede bu şekilde olmuyor, bu noktada mülk sahiplerinin; yapı güvenliği ve eski daire ile yeni daire arasında ki 1’e 3 değer farkı olacağı gerçeğini göz ardı etmemeleri gerekiyor”.

Maliklerin 3’te 2’si uzlaşmalı

“Bir konutun hisse oranlarının 3’te 2’sine sahip kat maliklerinin uzlaşması ile başlayan kentsel dönüşüm sürecinde, doğru müteahhit firma ile çalışmak belki de işin en önemli ikinci adımı” diyen Mehmet Gül, sözlerine şöyle devam etti:

“Depreme dayanıklı yapıların inşasında; zemin etüdü çalışmaları, yetkin mühendislik, projeye uygun imalat, kaliteli malzeme kullanımı, doğru inşaat firması ile çalışmak ve denetim oldukça önemli. 

Müteahhit firmanın sınıfına dikkat 

“Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, müteahhit firmaları, teknik ve mali yeterliliğine göre A’dan H’ye kadar sınıflara ayırıyor. Bu kapsamda A sınıfı müteahhit, tüm büyüklüklerde iş yapabilirken, H sınıfı yani ilk defa inşaat yapacak müteahhit, en fazla 1000 metrekare inşaat yapabiliyor. Kısacası müteahhit firmalar, teknik ve mali durumuna göre sınıflandırılıyor. Bu nedenle  kentsel dönüşüm sürecinde hem yapı güvenliğinin sağlanması hem de inşa sürecinden kaynaklı bir mağduriyet yaşanmaması için maliklerin çalışacakları müteahhit firmanın sınıfını dikkate almalarını tavsiye ediyorum.” 

Teminat, sözleşme ve şartname önemli

“Ayrıca müteahhit firmadan teminat alınması, sözleşmenin bir avukat ile birlikte düzenlenmesi ve kapsamının da doğru belirlenmesi gerekiyor. Bu kapsamda teknik bir şartname hazırlanması ve projede kullanılacak malzemelerin özelliklerinin tariflenmesi de oldukça önemli”.

Kayseri’de 3 Yeni GES Projesi İçin Çalışmalar Başladı

Kayseri Büyükşehir Belediyesi KASKİ Genel Müdürlüğü tarafından hayata geçirilecek olan Güneş Enerjisi Santrali (GES) için çalışmalar başlatıldı.

Kayseri Büyükşehir Belediyesi KASKİ Genel Müdürlüğü ekipleri 3 yeni GES için çalışmalara başladı. Daha önce devreye aldığı GES ile yılda 11 milyon kWe elektrik üreterek enerji maliyetlerinde 30 milyon TL’lik tasarruf sağlayan KASKİ, yeni kurulacak 3 ayrı GES santralinden de bir yılda yaklaşık 54 milyon TL’lik tasarruf elde etmiş olacak.

Ekonomim’den Hilal Sönmez’in haberine göre; KASKİ Genel Müdürlüğü, daha önce Kayseri İleri Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi’nin hemen yanı başında 81 bin 698 metrekare alanda kurulu Güneş Enerji Santrali’ni hayata geçirmişti. Gücü 6 bin 500 kWp/h, üretim kapasitesi 5 bin kWe/h olan ve yılda 11 milyon kWe elektrik üreten bu tesis sayesinde yılda 30 milyon TL tasarruf sağlayan KASKİ, yenilenebilir enerji üretimi için yatırımlara devam ediyor.

İhtiyaç duyduğu elektrik enerjisinin önemli bir kısmını kendi tesislerinden karşılamayı hedefleyen KASKİ, Hacılar İlçesi Karpuzsekisi, Kocasinan İlçesi Yenidoğan Mahallesi ve İncesu İlçesi Tahirini Mahallesi’nde 3 yeni Güneş Enerji Santrali projesini işletmeye almak için çalışmalara başladı. Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, konu ile ilgili EKONOMİ’ye verdiği bilgilerde, GES ve diğer yenilenebilir enerji yatırımlarını hayata geçirmeye devam edeceklerini belirterek, “Sahip olduğumuz tüm mekânlarda bu gibi tesislerin sayısını arttırarak üretim yapmak için planlama yapıyoruz. Bulduğumuz tüm noktaları üretim yelpazemizin içerisine almak için çaba sarf ediyoruz. Bir süre önce Kayseri İleri Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi’nin hemen yanı başında 81 bin 698 metrekarelik alanda işletmeye aldığımız ve yılda yaklaşık 11 milyon kWe elektrik üreterek 30 milyon TL tasarruf sağladığımız GES’in ardından yeni tesisler için de çalışmalarımız sürüyor. Bu kapsamda imalat çalışmaları devam eden Karpuzsekisi GES’ini yılsonunda işletmeye almayı planlıyoruz. Diğer yandan Yenidoğan GES ve Tahirini GES için ise projelendirme çalışmalarımız devam ediyor” dedi.

Büyükkılıç, yıllık üretim kapasitesi 1 milyon 650 bin kWh olan Karpuzsekisi GES sayesinde yılda 4 milyon 290 bin TL, yıllık üretim kapasitesi 18 milyon 700 bin kWh olan Yenidoğan GES sayesinde yılda 48 milyon 620 bin TL, yıllık üretim kapasitesi 220 bin kWh olan Tahirini GES sayesinde ise yılda 550 bin TL kazanç sağlayacaklarını belirtti.

Demirköy’de Yol Çalışmaları Devam Ediyor

Kırklareli’nin Demirköy ilçesinde başlatılan yol yapım çalışmaları hızla devam ediyor.

Demirköy Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri, Balaban Caddesi’nde çalışmalar kapsamında sıcak asfalt serimi yapıyor.

Belediye Başkanı Recep Gün de çalışmaları inceleyerek yetkililerden bilgi aldı.

Gün, kış şartları öncesinde yol yapım çalışmalarını hızlandırdıklarını belirtti.

Yoğun mesai harcadıklarını ifade eden Gün, ilçeye ulaşımın sağlandığı yolların onarıldığını kaydetti.

İSO Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşunu Açıkladı

İstanbul Sanayi Odası (İSO) 2022 yılının 500 büyük sanayi kuruluşunu açıkladı. Araştırmaya göre en büyük kuruluş TÜPRAŞ oldu.

İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) hazırladığı Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2022 Araştırması’na göre, Türkiye Petrol Rafinerileri AŞ (TÜPRAŞ), üretimden satışlarda 418,4 milyar lirayla en büyük sanayi kuruluşu olma unvanını korudu. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, düzenlediği basın toplantısında, İSO’nun Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırmasının sonuçlarını açıkladı.

Star Rafineri İkinciliğe Yükseldi

Araştırmaya göre, TÜPRAŞ üretimden satışlarda 418,4 milyar lirayla listede ilk sırayı alırken, 2021’de üçüncü sırada olan Star Rafineri 189,2 milyar lirayla ikinciliğe yükseldi. Geçen yıl ikinci sırada bulunan Ford Otomotiv ise 140,1 milyar liralık üretimden satışla 3’üncü oldu. İstanbul Altın Rafinerisi (İAR) 87,8 milyar liralık üretimden satışla 4’üncü sırada yer alırken, İAR’ı, 69,5 milyar lirayla Ereğli Demir ve Çelik, 66,9 milyar lirayla İskenderun Demir ve Çelik izledi. İAR ile Ereğli Demir ve Çelik’in ikişer basamak yükselmesi dikkat çekti.

Toyota Otomotiv 65,9 milyar lirayla 7’nci, Arçelik 64,1 milyar lirayla 8’inci, Oyak-Renault 62,7 milyar lirayla 9’uncu, Tofaş 59,8 milyar lirayla 10’uncu sırada yer aldı. Toyota 3 basamak birden gerilerken, Arçelik, Oyak-Renault ve Tofaş’ın sıralamadaki yeri değişmedi.

İSO 500’ün Üretimden Satışları 4,5 Trilyon Liraya Yükseldi

Dünya Gazetesi’nin haberine göre; Toplantıda araştırmaya ilişkin açıklamalarda bulunan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, İSO 500 çalışmasının açıklanma tarihini son yıllarda mayıs ayına çekmeyi başardıklarını, bu yıl Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle çalışmanın sonuçlarını gecikmeli olarak açıkladıklarını söyledi.

Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşunun üretimden satışlarının geçen yıl, 2021’e göre yüzde 119 artarak 4 trilyon 485 milyar liraya yükseldiğini dile getiren Bahçıvan, “Bu yüksek oranlı artışta, ihracattaki güçlü performansın yanı sıra canlı yurt içi talep, yükselen kur ve fiyatlar ile ihracat gelirlerinin TL karşılıklarındaki artışın belirleyici rol oynadığını söyleyebiliriz. 2022 yılının verileri yıl sonu tüketici enflasyonu ile arındırıldığında üretimden satışların reel olarak 2021 yılına göre yüzde 33,3 ile oldukça yüksek bir artış sergilediği görülüyor.” dedi.

Bahçıvan, reel değişimleri hesaplarken yıl sonu TÜFE enflasyonunu kullandıklarını kaydederek, “Fakat diğer taraftan biliyoruz ki 2022 sonunda TÜFE enflasyonu yüzde 64,27 iken ÜFE enflasyonu yüzde 97,72’ye ulaşmıştı. Bu noktada sanayicinin ekonomik gerçeklerini yansıtan asıl enflasyonun ÜFE olduğunu hatırlatarak, ÜFE’nin çok daha hızlı arttığını ve üretici ile tüketici enflasyonu arasındaki makasın oldukça geniş olduğunu vurgulamak istiyorum. Nitekim yıl sonu ÜFE enflasyonu kullanıldığında, üretimden satışlardaki reel artış yüzde 10,8’e iniyor.” açıklamasında bulundu.

500 Büyük Sanayi Kuruluşundan 98 Milyar Dolarlık İhracat

Erdal Bahçıvan, üretimden satışların 50’lik gruplara göre dağılımına bakıldığında; ilk 50 kuruluşun uzun yıllardır yüzde 50 bandında seyreden ağırlığının bu yıl biraz daha arttığını ve yüzde 52’ye çıktığını, ilk 100 firmanın ise payının ise yüzde 65’lere ulaştığını bildirdi. Türkiye’nin ihracatının 2022’de yüzde 12,9 artarak 254 milyar doları aştığını anımsatan Bahçıvan, “İSO 500’ün ihracatı ise yüzde 14,1’lik artışla 98 milyar dolara yaklaştı. İSO 500’ün ihracat artışı, Türkiye genelinin 1,2 puan üzerinde gerçekleşti. Böylece hem Türkiye hem de İSO 500 tarihindeki en yüksek ihracat rakamına ulaşılmış oldu. İSO 500’ün Türkiye sanayi ihracatı içindeki payına baktığımızda bu oranın yüzde 40’lar civarında olduğunu görüyoruz.” şeklinde konuştu.

Bahçıvan, 500 büyük sanayi kuruluşunun 2022’de faaliyet karının yüzde 96 artarak 671 milyar liraya çıktığını belirterek, buna karşılık faaliyet karlılığı oranının yüzde 14,8’den yüzde 12,8’e gerilediğini bildirdi. Erdal Bahçıvan, “Faiz, amortisman ve vergi öncesi karın yüzde 100’e yakın bir artışla 808 milyar liraya yükseldiğini görüyoruz. Aynı yılda FAVÖK karlılığı oranı, aynen faaliyet karlılığında olduğu gibi 2,1 puan düşüşle yüzde 17,5’ten yüzde 15,4’e geriledi. Yine vergi öncesi kar ve zarar toplamı yüzde 121 artarak 485 milyar liraya yükseldi. Ancak satış karlılığı oranı 0,2 puan düşüşle yüzde 9,3’e indi. Bu da bize tüm karlılık rasyolarında geçen yıla göre daha düşük bir kar yılı geçirildiğini gösteriyor.” açıklamasında bulundu.

Sanayi şirketlerinin son 10 yıldaki üretim faaliyeti dışı gelirlerinin toplam içerisindeki payında yaşanan düşüşe işaret eden Bahçıvan, “Görüldüğü üzere söz konusu bu oran, son 5 yılda yüzde 88 düzeyinden yüzde 23’lere kadar gerilemiş durumda. Bu da bize sanayicinin son yıllarda giderek daha fazla esas faaliyetlerine odaklandığını ve karını gerçek işinden elde ettiğini gösteriyor.” diye konuştu.

Finansman Giderlerindeki Azalış Dikkati Çekti

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Bahçıvan, finansman giderlerinin uzun yıllardan beri İSO 500’ün en dikkat edilen unsurlarından olduğunu belirterek, şu bilgileri verdi: “İSO 500’ün finansman giderlerinin 2022’de yüzde 32,6 artarak 277 milyar liraya yükseldiğini görüyoruz. Böylece finansman giderlerinin faaliyet karına oranı belirgin bir düşüş göstererek yüzde 61,1’den yüzde 41,3’e inmiş durumda. Yıllardan beri hep işaret ettiğimiz ve 2018’de yüzde 89’lara kadar çıkan bu oranın yüzde 40’lara gerilemiş olması dikkat çekiyor. Görüldüğü üzere 2022’de finansman giderleri işletmelere çok daha az yük olmuş. Ancak burada 2022’nin düşük faiz ortamı ve kredi kullanımını sıkı şartlara bağlayan düzenlemelerin de etkili olduğunu unutmamak gerekiyor. O günkü finansal koşullar, bugünkü faiz ve krediye erişim koşullarıyla karşılaştırıldığında aradaki makasın ne kadar yüksek olduğu biliniyor. Dolayısıyla finansman giderlerinin faaliyet karına oranındaki görece iyileşmenin, ne kadar sürdürülebilir olduğunu gelecek yıl açıklayacağımız 2023 yılı İSO 500 verilerinde daha net bir şekilde göreceğiz.”

İSO 500’ün Aktif Toplamı 3,9 Trilyon Liraya, Toplam Borcu 2,5 Trilyon Liraya Yükseldi

Erdal Bahçıvan, 2022’de İSO 500’ün aktif toplamının yüzde 83 artarak 3,9 trilyon liraya yükseldiğini belirterek, “Aktifler içerisinde ana kalemler incelendiğinde, dönen varlıklar yüzde 78 artışla 1,4 trilyon liradan 2,5 trilyon liraya; duran varlıklar ise yüzde 95 artışla 706 milyar liradan 1,4 trilyon liraya yükselmiş durumda. 2022’de özkaynaklar 624 milyar liradan 1,4 trilyon liraya yükselerek yüzde 124 artarken; toplam borçlar 1,5 trilyon liradan 2,5 trilyon liraya çıkarak yüzde 67 büyüdü.” diye konuştu. İSO 500 kuruluşlarında borçların payının yüzde 70,7’den yüzde 64,3’e gerilediğini, öz kaynakların payının yüzde 29,3’ten yüzde 35,7’ye çıktığını vurgulayan Bahçıvan, mali borçların yüzde 64 artışla 1,3 trilyon liraya, diğer borçların da yüzde 70’e yakın yükselişle 1,2 trilyon liraya yükseldiği anlattı.

Bahçıvan, “Ticari borç kullanımının artmasından, firmaların kaynak ihtiyacını finans kuruluşları dışında, kendi içlerinde borçlanarak çözmeye çalıştıklarını anlıyoruz.” şeklinde konuştu. En büyük 500 kuruluşun kısa vadeli mali borçlarındaki artışın yüzde 99, uzun vadeli borçlarındaki yükselişin ise yüzde 37 olduğunu aktaran Bahçıvan, kısa vadeli mali borçların toplam mali borçlar içindeki payının ilk kez yüzde 50 bandını aşarak yüzde 52,1’e ulaştığını söyledi.

Devreden KDV’nin Çözümü İçin Çağrı

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Bahçıvan, her fırsatta dile getirdikleri devreden KDV sorununun 2022’de çok daha belirgin bir hale geldiğini kaydederek, İSO 500’ün devreden KDV yükünün yüzde 107 artarak 49 milyar liraya yaklaştığını bildirdi.

Bu sorunun çözümü için çağrıda bulunan Bahçıvan, “Sanayiciyi en çok rahatlatacak çözüm, devreden KDV alacaklarının banka teminatı haline getirilmesidir. Özellikle Eximbank kredilerine dönük bir teminat aracına dönüştürülmesi, bu sorunun en rasyonel çözümü olacaktır.” diye konuştu.

Bahçıvan, 2022 yılında yaratılan katma değer içerisinde en yüksek payı yüzde 37,7 ile orta-düşük teknoloji yoğunluklu sektörlerin aldığını belirterek, “Bu grubun payı 5,3 puan artmış. Buna karşılık düşük teknoloji yoğunluklu sanayilerin payı 4,4 puan düşüşle yüzde 28,9’a, orta-yüksek teknolojili sanayiler grubunun payı 1,1 puan düşüşle yüzde 27,2’ye gerilemiş durumda. Yüksek teknoloji yoğunluklu sanayiler grubunun payı ise 0,1 puan artışla yüzde 6,2 olsa da yapısal bir değişime işaret etmekten henüz uzak bir görünüm sergiliyor.” açıklamasında bulundu.

İSO 500’deki AR-GE harcaması yapan kuruluşların sayısının 265’ten 260’a gerilediğini dile getiren Bahçıvan, “Bu şirketlerimizin 2022’de yaptıkları AR-GE harcamalarının 16 milyar TL’yi aştığını görüyoruz. Bu durum 2021’e göre yüzde 80’nin üzerinde bir artışa işaret etse de sanayi kuruluşlarımızın satışlarının giderek daha küçük bir bölümünü AR-GE harcamalarına ayırmaları düşündürücü.” ifadelerini kullandı.

Sarıkaya’da İnşaat Projeleri Hızla Sürüyor

Yozgat’ın Sarıkaya ilçesinde başlatılan inşaat projelerinde çalışmalar hızla devam ediyor. Kaymakam Ahmet Nuri Demir, projeleri yerinde inceledi.

Yapımı devam eden Üretim ve Depolama Merkezi, Beyazıt Mahallesi Cami, Halk Kütüphanesi, Taziye Evi ve Türkan Altun-Av. Mehmet Altun Anadolu Lisesi inşaatlarını gezerek incelemelerde bulunan Demir, Başkan Açıkel’den bilgi aldı.

Üretim ve Depolama Merkezi projesinin Çiğdemoğlu mevkiine yapıldığını belirten Başkan Açıkel, “Girişinde bir adet kantarın da bulunduğu merkezde 400 metrekare ve 600 metrekarelik yapılar bulunmaktadır” dedi.

Beyazıt Mahallesi’nde yükselen yeni cami inşaatı, büyük bir hızla devam ettiğini belirten Açıkel, “İlçemiz için büyük bir öneme sahip olan bu yeni cami, hem ibadetlerin yapılacağı hem de toplumsal etkinliklerin gerçekleştirileceği önemli bir merkez olacak. Bu projenin ilçemize değer katacağına inanıyorum. Cami inşaatımız tüm hızıyla devam ediyor inşallah en kısa zamanda tamamlayacağız” şeklinde konuştu.

12 bin metrekare alana kurulan kütüphane 7’den 24’e birçok vatandaşı ağırlayacak kapasitede olacağının altını çizen Açıkel, “Kütüphanemizin içerisinde bebek ve çocuk kütüphanesi, sinema salonu ve aile dinlenme yerleri de bulunacak. Sarıkaya’mıza en güzeli yakışır. 3 bin 200 metrekare kullanım alanlı toplam 12 bin metrekare alana kurulu, içinde bebek ve çocuk kütüphanesi, sinema salonu ve aile dinlenme yerleri de bulunan Sarıkaya İlçe Halk Kütüphanesi’nin yapımı tüm hızıyla devam ediyor” ifadelerini kullandı.

“Mimarlığın Etkisinden Mimarlığın Bilgisine / Yazgan Tasarım’ın 20.Yılı” Sergisi

Yazgan Tasarım Mimarlık, kuruluşunun 20. senesinde, mimarlık disiplinine teorik ve pratik yaklaşımlarını, seçili projeleri, görselleri ve maketleriyle aktaracağı bir sergi düzenliyor. “Mimarlığın Etkisinden Mimarlığın Bilgisine / Yazgan Tasarım’ın 20. Yılı” sergisi, 19 Ekim – 2 Kasım tarihleri arasında Ankara CerModern’de izleyicilerle buluşacak.

Yazgan Tasarım, mimarlık pratiğindeki 20. yılını Ankara CerModern’de izleyicilerle buluşacak olan bir sergiyle taçlandırıyor. “Mimarlığın Etkisinden Mimarlığın Bilgisine / Yazgan Tasarım’ın 20. Yılı” başlığını taşıyacak olan sergi, Yazgan Tasarım Mimarlık’ın mimarlık disiplinine teorik ve pratik yaklaşımlarını, seçili projeleri, görselleri ve maketleriyle aktaracak. 

Geçen 20 yıl içinde Yazgan Tasarım toplam 31 ülkede proje hizmeti veren uluslararası bir mimarlık ofisine dönüştü. Yazgan tarafından tasarlanan toplam 9.000.000 m2 büyüklüğündeki100 proje inşa edilerek hayata geçti. Yazgan, proje üretimleri için geliştirdiği “Esnek Sistem Tasarımı” yaklaşımıyla gerçekleştirdiği bilgi bazlı, doğayla bütünleşik tasarımları ve mimari araştırmalarını sürdürüyor.

Yaratıcılığın parçanın kendisini değil, parçaları bir arada tutan ilişkileri tasarlamak olduğuna inanan Yazgan Tasarım Mimarlık kurucuları Begüm ve Kerem Yazgan akademide uzun yıllar yaptıkları araştırmalarla elde ettikleri teorik altyapıyı mesleki pratikle birleştirerek geliştirdikleri “Esnek Sistem Tasarımı” anlayışını ve bu yaklaşımla biçimlendirdikleri projelerini “Mimarlığın Etkisinden Mimarlığın Bilgisine / Yazgan Tasarım’ın 20. Yılı” başlıklı sergide bir araya getirecek. 

Teori ile pratiği birleştiren bütüncül ve bilgi bazlı mimari üretim anlayışıyla projelerinde tasarım eylemlerini, tasarımı etkileyen aktörleri, parçaları ve bunların ilişki biçimini tanımlayarak bir sistem yaratmaya çalışan ve değişkenlerin oluşmasına izin veren bir anlayışla hareket eden Yazgan Tasarım üretimlerinin arka planındaki, mimarlığı günümüz bilgi çağıyla ilişkilendirmeye yönelik ileri ve bütünleştirici bir yaklaşım olan ve mimarlığı üretmeye yönelik tüm verilerin sentezlenmesine dayanan “Smart Project” yaklaşımını da sergide tartışmaya açacak.  

“Mimarlığın Etkisinden Mimarlığın Bilgisine / Yazgan Tasarım’ın 20. Yılı” sergisi, 19 Ekim – 2 Kasım tarihleri arasında Ankara CerModern’de izleyicilerle buluştuktan sonra İstanbul’a taşınacak. 

Kentsel Dönüşüm Başkanlığı Çalışmaları Sürüyor

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, kentsel dönüşüm yasası için hazırlıklarını sürdürüyor. Çalışmaya göre Kentsel Dönüşüm Başkanlığı kurulacak. Başkanlık içerisinde İstanbul için ayrı bir birim yer alacak.

İstanbul’da kentsel dönüşümün hız kazanması için gözler yeni yasama yılına çevrildi. 1 Ekim’de çalışmalarına başlayacak Türkiye Büyük Millet Meclisinde öncelikli yasal düzenlemelerden biri kentsel dönüşüm olacak.

NTV’de yer alan habere göre; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı,  yeni kentsel dönüşüm yasa teklifi için taslak çalışmasını sürdürüyor. Taslak çalışmaya göre kentsel dönüşüme girecek binalar için kat maliklerinin tamamının rızası yerine üçte ikisinin rızasıyla süreç başlatılabilecek.

Taslak çalışmayla evini kentsel dönüşüme verenlere yapılan kira yardımlarının da arttırılması planlanıyor. Böylece kentsel dönüşüm oranın artması amaçlanıyor.

Taslak çalışmaya göre “Kentsel Dönüşüm Başkanlığı” kurulması,,bu başkanlık içinde de İstanbul’a özel bir birim oluşturulacağı belirtiliyor. Bu birim sadece İstanbul’daki riskli alanların dönüştürülmesine yönelik faaliyet gösterecek ve dünüşüme ilişkin bütçe oluşturacak.

Çalışmaya göre taslakta İstanbul’daki dönüşüm bütçesi için işlevini yitirmiş hazine alanlarının satılması, bazı rezerv alanların kat karşılığı müteahhitlere verilmesine yönelik düzenlemeler yer alacak. Öncelik İstanbul’da imara kapalı alanlarda bulunan ve depreme dayanıksız binalara verilecek. İmara kapalı alanlarda evi olanlar için rezerv alanlardaki yeni konutlar için düşük faiz ve uygun taksit olanağı sağlanacak. İmara kapalı alanlarda yıkılan evlerin yerine yenisi yapılmayacak bu bölgelerde yeşil alanlar ya da parklar oluşturulacak.

İnşaat Sektörü Güven Endeksi 88,3 Değerine Ulaştı

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre, inşaat sektörü güven endeksi Eylül ayında yüzde 1 oranında artarak 88,3 değerini aldı.

Mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksi Eylül ayında bir önceki aya göre; hizmet sektöründe yüzde 2,0 oranında azalarak 113,0 değerini, perakende ticaret sektöründe yüzde 3,0 oranında artarak 117,7 değerini ve inşaat sektöründe yüzde 1,0 oranında artarak 88,3 değerini aldı. 

Mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksleri ve değişim oranları, Eylül 2023

EndeksBir önceki aya göre değişim oranı (%)
AğustosEylülAğustosEylül
Hizmet sektörü güven endeksi115,3113,0-1,7-2,0
Son 3 aylık dönemde iş durumu115,4114,8-1,2-0,5
Son 3 aylık dönemde hizmetlere olan talep113,8112,2-2,7-1,4
Gelecek 3 aylık dönemde hizmetlere olan talep beklentisi116,8111,9-1,2-4,2
Perakende ticaret sektörü güven endeksi114,3117,7-0,43,0
Son 3 aylık dönemde iş hacmi-satışlar124,5123,8-3,3-0,5
Mevcut mal stok seviyesi(1)95,298,2-0,13,2
Gelecek 3 aylık dönemde iş hacmi-satışlar beklentisi123,2131,12,66,5
İnşaat sektörü güven endeksi87,488,3-0,71,0
Alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyi83,581,9-0,2-1,9
Gelecek 3 aylık dönemde toplam çalışan sayısı beklentisi91,494,8-1,33,7
Kaynak: TÜİK

Akçakoca Devlet Hastanesi İnşaatı Ekim Ayında Başlayacak

Düzce Valisi Selçuk Aslan, Akçakoca ilçesinde inşa edilecek olan 50 yataklı devlet hastanesi projesinde çalışmaların ekim ayında başlayacağını açıkladı.

Sağlık Bakanlığı tarafından gerçekleştirilecek olan hastane projesi için yapılan ihalelerde alıcı çıkmamış, ancak sonunda bir ihale başarıyla sonuçlandırılmıştı. Vali Aslan, bu hastane projesinin önümüzdeki günlerde yer teslimi yapılacağını ve ekim ayından önce inşaata başlamayı planladıklarını belirtti. Projenin hem Akçakoca ilçesine hem de Düzce’ye hayırlı olmasını diledi.

Erzincan OSB’de Yeni Fabrikanın Startı Verildi

Erzincan Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) yükselecek yeni tekstil fabrikanın inşaat çalışmaları için sözleşmeler tamamlandı.

Erzincan Valiliği toplantı salonunda, Vali Hamza Aydoğdu başkanlığında, Erzincan Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Tanoğlu ve Akbaba Tekstil Firması sahibi Muharrem Akbaba’nın katılımı ile gerçekleşen 18 bin metrekare büyüklüğündeki arsa için yer tahsisi sözleşmesi imzalandı.

Erzincan ekonomisine katkısının yanı sıra ilk etapta 250 kişiye de istihdam sağlayacak olan tekstil fabrikası 8 bin metrekare kapalı alana sahip olacak.

Erzincan Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Tanoğlu ve Akbaba Tekstil Firması sahibi Muharrem Akbaba tarafından yer tahsisi sözleşmesinin imzalanmasının ardından, Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, yer tahsisi işleminin Erzincan’a ve firmaya hayırlı uğurlu olmasını dileyerek; “Üreten, ihraç eden, istihdam oluşturan ve yatırımlar için cazibe merkezi olan Erzincan’ı birlikte inşa edeceğiz.” dedi.

Hampton by Hilton Sakarya Hizmete Açıldı

Hilton markası çatısında yeniden tadilata alınan Hampton by Hilton Sakarya, hizmete açıldı.

Hilton’a ait konaklama markası olan Hampton By Hilton, Hilloria İş ve Yaşam Merkezi’nde hizmete girdi.. 

Serdivan Hilloria AVYM de hizmet verecek olan Hampton By Hilton’da 140 oda kapasitesi yer alıyor. Twin, Queen ve King yatak tipleri ile konuklarını ağırlayacak olan Hampton By Hilton’da ücretsiz sıcak kahvaltı, Wi-fi ve Otopark hizmetleri de bulunacak. 2 toplantı salonu yer alan otelde ayrıca fitness merkezi de mevcut.

Hampton by Hilton Sakarya projesinin detaylarını burada bulabilirsiniz.

Vergi Hukuku Uzmanı Murat Batı, Boş Ev Vergisi İle İlgili Önerilerde Bulundu

Vergi Hukuku Uzmanı Prof. Dr. Murat Batı, ‘’Boş ev vergisi fikrini ülkemiz mali, hukuki ve ekonomik koşullar kapsamında yeniden değerlendirmek gerekir.” dedi.

Hürriyet Gazetesi’nin haberine göre; Prof. Dr. Murat Batı, hem değerli konut vergisi hem de emlak vergisinin emlak vergisi yasasındaki “Vergi değeri” üzerinden hesaplandığını, emlak vergisinin konutlarda binde 1, iş yerlerinde binde 2, arazilerde binde 1 ve arsalarda binde 3 olarak hesaplandığını, bu oranların büyükşehir belediye sınırları içinde iki kat olarak uygulandığını hatırlattı.

Konutlardan alınan bina vergisinin tahsilat tutarının toplam vergi gelirleri içindeki payının binde 4-5 oranına denk geldiğine dikkat çeken Batı, “Bu oranların birkaç katına çıkarılması durumunda bile caydırıcılık etkisi pek fazla olmayabilir. Bu nedenle boş ev vergisi fikrini ülkemiz mali, hukuki ve ekonomik koşullar kapsamında yeniden değerlendirmek gerekir.” değerlendirmesini yaptı.

Parasal Olarak Çok Büyük Fark Bulunuyor

Batı, bir gayrimenkulün gerçek satış bedeliyle belediyede kayıtlı bedeli olan vergi değeri arasında parasal olarak çok büyük fark bulunduğunu kaydetti. Bu nedenle hem emlak vergisi hem de getirilecek boş ev vergisi hesaplamasında vergi değeri yerine, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nce yapılacak bir değerleme üzerinden ya da değerleme hizmeti sunan firmalarca düzenlenecek bir ekspertiz raporuna göre verginin alınması gerektiğini kaydetti.

Kıbrıs’a TOKİ Modelinde Sosyal Konut Projesi Geliyor

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (K.K.T.C) ile Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) iş birliğinde hayata geçirilecek sosyal konut projesi ile vatandaşlar taksit imkanı ile ev sahibi olabilecek.

Projenin hangi aşamada olduğuna ilişkin açıklama yapan Birlik Başkanı Cafer Gürcafer, sosyal konutların her bölgede yapılacağını ve süreklilik kazanacağını ifade ederek,  ayni anda 10-15 bölgede birden çalışmalara başlayacaklarını söyledi.

“Bankacılık Kuralları Geçerli Olacak”    

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, devletin kırsal kesim arsası için ayırdığı arazileri şimdi sosyal konut için ayırdığına dikkat çekerek, sosyal konutların amacının; hem kırsalda kalkınmayı desteklemek hem de kırsalda yerleşimi teşvik etmek olduğunu açıkladı.    Gürcafer, sosyal konut için alınacak kredinin makul bir fiyatta olacağının bilgisini vererek şöyle devam etti:   

“Konut alacak kişi bankaya müracaat edecek, kredibilite süzgecinden geçecek. Evi öderken de bankacılık kuralları geçerli olacak. Bu çok iyi bir imkân insanlar bundan yararlanacak ayrıca suiistimal edilebilecek bir durum da olmayacak. Kişi taksitini bankaya ödeyecek. Daha önceden olduğu gibi devletten alacak da, ödemeyecek de her 1-2 senede bir Bakanlar Kurulu kararıyla o borcun bağışlanması söz konusu olmayacak.”

Pilot Bölge Büyükkonuk    

Mimarlar Odası ile Sosyal Konut Projesi ile ilgili imzaladıkları işbirliği protokolü çerçevesinde “proje yarışması” açıldığını ifade eden Gürcafer,  bu bağlamda yapılacak olan sosyal konutlar için Büyükkonuk’u pilot bölge seçtiklerini belirtti.   

Gürcafer,“Proje Büyükkonuk ile ilgili açıldı ama diğer bölgelerin çalışmaları da eş zamanlı olarak devam ediyor. Önce Büyükkonuk’tan başlanacak gibi bir durum yok yanlış anlaşılmasın” diyerek sosyal konut projeleri kapsamında her bölgenin dokusuna uygun evlerin yapılacağını anlattı.

Hak sahipliğinin belirlenmesinin ayrı bir süreç olacağına işaret eden Gürcafer, Sosyal Konut Birimi’nin kendi içerisinde tarama yaparak hak sahipliğini belirleyeceğini söyledi.    

Gürcafer, kişinin vatandaş olması, sosyal konutun yapılacağı bölgenin insanı olması, adında mal olmaması gibi bazı koşullar aranacağına dikkat çekerek, bunun tespitinin devlet tarafından yapılacağına işaret etti.

Hak sahibi kişinin bankadan borçlanacağını, devletin dokunuşuyla da kullanılacak kredinin faizinin hem düşük olacağını hem de Faiz Farkı Fonu’ndan destekleneceğini kaydeden Gürcafer,  özel bir kredi miktarı olacağını vurguladı.  

Gürcafer, Faiz Farkı Fonu’nun oluşturulmasının destek olacağını söyleyerek bu bağlamda yabancılara satılan evlerde tapu harcının yüzde 6’dan yüzde 12’ye çıkarıldığını, böylelikle yüzde 6’lık kısmın bu fona aktarıldığını açıkladı.

“Faizin Yüzde 60-70’lik Kısmı Fondan Karşılanacak”  

“Bu sayede sosyal konut almak isteyen kişi, hem devletin Türk Lirası cinsinden belirlediği özel faizli krediden faydalanacak hem de ilk 4 veya 5 yıl boyunca bu fondan destek alacak” diyen Gürcafer, kişinin ödeyeceği faizin yüzde 60-70’lik kısmının faiz farkı fonundan karşılanmış olacağını belirtti.   

Gürcafer, asgari ücrete endeksli geliri olanlar ya da memurların enflasyonun yüksek seyrettiği dönemlerde yıl içerisinde maaşlarının ortalama yüzde 40-50 oranında arttığını söyleyerek şöyle devam etti:   

“Ödenen faizin yüzde 50-60 ya da 70’i faiz farkı fonundan karşılandığı zaman, kişinin geliri ödediği taksit karşısında büyür. Kredi de TL olacağı için kişi 4-5 yıl sonra çok rahatlıkla kendi taksitini ödeyebilecek duruma gelir. Oluşturulan model budur.”   

Gürcafer, konut ihtiyacını karşılamanın devletin anayasal bir sorumluluğu olduğunu vurgulayarak sosyal konut projeleri ile ülkemizde “Türkiye’deki TOKİ modeli bir yapı” oluşturulduğunu ifade etti. Bu sayede, 10 – 20 yıl sonrasında da alım gücünün düşük olmasına balı olarak insanların konut alamadığı durumlarda bu yapı ile sosyal konut ihtiyacının karşılanmaya devam edeceğini açıklayan Gürcafer, projelerin bir defaya mahsus olmayacağını ve ihtiyaç devam ettiği sürece projenin var olacağını kaydetti.

“5 Yıllık Bir Takvim Açıklanacak”   

Gürcafer, Başbakan Ünal Üstel’in açıkladığı sosyal konutlar için belirlenen pilot bölgelerin bütünü ile ilgili çalışmaların devam ettiğini belirterek, bu çalışmalar tamamlandığında hükümet tarafından 5 yıllık bir takvim açıklanacağının bilgisini verdi.    KTİMB olarak yaptıkları ön araştırmaya göre sosyal konut ihtiyacının 10 bin civarında olduğunu ifade eden Gürcafer, “5 yıllık bir program çerçevesinde bütün memleketin ihtiyacını karşılamayı düşünüyoruz. Hedefimiz yılbaşından önce projeye başlatmaktır.” dedi.

“Aynı Anda 10-15 Bölgede Başlanacak”    

Gürcafer, sosyal konutların her bölgede yapılacağını kaydederek şöyle devam etti:   

“Alayköy, Vadili ve Akdoğan’da da yapılacak. Lefke, Güzelyurt, Girne bölgelerinde de yapılacak. Bunun takvimlendirilmesi olacak ve ilan edilecek. Güzelyurt’la ilgili hazır bir proje var elimizde, Alayköy ile ilgili de çalışılıyor. Bir anda başladığımızda belki de 10-15 bölgede başlayacağız. Sürdürülebilir bir yapı kurmak bunun için Müteahhitleri Birliği’nde bir kooperatif kurduk. Sosyal konutlar, kar amacı gütmeden ihtiyacı karşılamak için yapılacak” “Yasal düzenlemeler gerekiyor”   

Gürcafer, projenin hayal bulması için birtakım yasal düzenlemelere de ihtiyaç olduğunu belirterek “Kamu ihale yasasında değişiklik gerekirdi. İnşaatın yapımında vergi muafiyetinin kullanılması hedefleniyor ki maliyetler aşağılara düşsün. Sosyal Konut Birimi’nin de kendi yasasında bir değişiklik yapılması noktasında çalışmalar yapılıyor. Bu düzenlemeler savcılığa sunulma aşamasına geldi” şeklinde konuştu.

Kaynak: Kıbrıs Gazetesi

Çayırova Kent Meydanı Şekil Almaya Başladı

Kocaeli’nin Çayırova ilçesinde başlatılan kent meydanı projesinin inşaat çalışmaları hızla sürüyor.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile Çayırova Belediyesi’nin ortak çalışmasıyla yapımına başlanan kent meydanı projesinde, ekipler yoğun tempoda imalatı sürdürüyor. İlçeye kimlik kazandırmasının yanı sıra, Çayırovalılar için yeni nefes alma yeri olacak kent meydanı 25 bin metrekare alana kurulacak. Alt katında sergi ve sosyal alanı olan camisi, otoparkı, yürüyüş ve bisiklet yolu, kuru havuzu, amfisi, paten pisti, kafeteryası, fitness, dinlenme ve çocuk oyun alanları ile Çayırova’nın yeni cazibe merkezi olacak kent meydanında cami inşaatı tüm hızıyla devam ediyor.

Çayırova’nın ilerleyen yıllarda oluşabilecek otopark sorununa çözüm olması amacıyla yerin altına inşa edilen 3 katlı kapalı otoparkın kaba inşaatının tamamlanmasının ardından çalışmalarına yoğunluk kazandıran ekipler, cami inşaatına da aralıksız bir şekilde devam ediyor. Otopark alanının üstüne inşa edilen cami inşaatı şekilleniyor. Kent Meydanındaki cami inşaatı bir yandan yükselmeye devam ederken, peyzaj çalışmalarının da en kısa sürede başlayacağı belirtildi. Çayırova’ya kimlik kazandıracak ve vatandaşların yeni yaşam alanı haline gelecek kent meydanı projesinin hızla tamamlanarak, halkın hizmetine açılması hedefleniyor.

Projeyle ilgili konuşan Çayırova Belediye Başkanı Bünyamin Çiftçi, “25 dönümlük bir meydan alanımız var. Yeşil alanı yoğun bir proje hayata geçiriyoruz. İleride trafik problemiyle karşılaşmayalım diye yerin altında 3 kat otopark yaptık. Cami inşaatımız hızla devam ediyor. Burası 4 mahallenin kesişimi bir nokta ve bütün ilçemize hizmet edecek. Her zaman yanımızda olan ve desteklerinden dolayı Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanımız Doç. Dr. Tahir Büyükakın’a teşekkürlerimi sunuyorum.” dedi.

Çayırova Kent Meydanı projesinin tüm detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Şaşal Su Fabrikası Üretime Açıldı


İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen Şaşal Su Fabrikası, Başkan Tunç Soyer’in katılımıyla üretime açıldı.

Son nesil pet ve cam şişe dolum makineleri satın alınarak yenilenen Şaşal Köyü’ndeki fabrikanın açılış töreninde Başkan Tunç Soyer’e eşi Neptün Soyer, Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu, Genel Sekreter Barış Karcı, Menderes Belediyesi Başkanı Erkan Özkan, Torbalı Belediye Başkanı Mithat Tekin, Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, İZSU Genel Müdürü Ali Hıdır Köseoğlu, İzDoğa A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Güven Eken ve Genel Müdürü Özkan Baturu, Büyükşehir Belediyesi bürokratları, meclis üyeleri, mahalle muhtarları ve vatandaşlar eşlik etti. 

91 yıllık bir cumhuriyet markası Şaşal Su Fabrikası’nın açılışında mutluluk, gurur ve heyecan yaşadığını ifade eden Başkan Tunç Soyer, “Bu açılışla birlikte Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında İzmir’e 100 eser kazandırma yolculuğumuzu da başlatıyoruz. Şaşal Su Fabrikamız kazandıracağımız 100 eserin ilki. Tarihimizin bu önemli dönemecini yaşarken şehrimizi 99 yeni eserle buluşturacak olmaktan gurur duyuyorum. Şaşal Suyu dünyanın en lezzetli en sağlıklı sularından biri. Aynı zamanda Cumhuriyet projesi” dedi.

Tesisteki eski fabrika binalarından birinde yepyeni teknolojilerle donatılmış cam şişe ve beş litrelik pet şişe hattının dün itibarıyla üretime başladığını söyleyen Başkan Soyer, sözlerine şöyle devam etti: 

“Diğer binamızdaki küçük pet şişe dolum ünitemiz ise bir kaç ay içerisinde üretime girecek. Her iki ünite de sağlık ve hijyen açısından en yüksek standartlara sahip. Bir hafta önce ruhsatını aldığımız fabrikamız ilk etapta ayda 3 buçuk milyon litre Şaşal Suyu’nu satışa sunacak. Şaşal Su cam şişelerini çok yakında raflarda göreceğimizi müjdelemek isterim. Değerli kardeşlerim Şaşal adını duyduğunuzda bile mutlu oluyorsunuz. Çünkü İzmir’in insanı kadirşinastır. Değerlerini hiçbir zaman unutmaz. Şaşal da o unutulmaz değerlerimizden birisidir. Su olmazsa, hayat olmaz. Günümüzde bu çarpıcı gerçekliği çok derinden hissediyoruz. İklim krizinin etkileri artık yaşantımızın her alanında kendisini gösteriyor. Bir yandan sellerle boğuşurken, diğer yandan kuraklık tehlikesiyle karşı karşıyayız. İşte biz, İzmir’de bu gerçeği çok önceden görerek, önlemler almaya başladık.”

Dünya Bankası İle 895,7 Milyon Avro Kredi Anlaşması İmzalandı

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Dünya Bankası ile toplam tutarı 895,7 milyon avro olan kredi anlaşması imzalandığını açıkladı.

Bakan Şimşek, cari açık ve dışa bağımlılığın azaltılması için yenilenebilir enerji yatırımlarının ve üretimde verimliliğin önem taşıdığını, yeni yatırımlar konusunda ihtiyaç duyulan finansmana yönelik de Bakanlık olarak çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.

Orta Vadeli Program’da (OVP) özellikle “yeşil dönüşüme” özel başlık açtıklarını ve kamu yatırımlarında bu projeleri önceliklendirdiklerini hatırlatan Şimşek, yurt dışı temaslarında da finansman kaynakları oluşturabilecek kişi ve kurumlarla görüşmeler yaptıklarını anlattı.

Şimşek, yenilenebilir enerji yatırımlarının gelecek 10 yıla yayılması yerine 3 yılda gerçekleştirilmesi halinde cari açık ve dışa bağımlılığın azalacağına dikkati çekerek, finansman kaynağı konusunda Dünya Bankasının önemli bir paydaş olduğunu dile getirdi.

“Bankadan Sağladığımız Finansman Tutarı 3,2 Milyar Dolara Ulaştı”

Dünya Bankasının Türkiye’ye 35 milyar dolarlık destek vermesini planladığını anımsatan Şimşek, söz konusu kaynağın deprem bölgesinin rehabilitasyonu ve yeşil dönüşüm başta olmak üzere reel sektörün yeni yatırımlarında kullanılabileceğini ifade etti.

Şimşek, bu kapsamda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve İller Bankası AŞ tarafından uygulanacak “Kamuda ve Belediyelerde Yenilenebilir Enerji Projesi” kapsamında Dünya Bankasından 500 milyon avro tutarında finansman sağlanmasına ilişkin anlaşmaları imzaladıklarını bildirdi.

Ayrıca Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ve İller Bankası AŞ tarafından uygulanacak “Su Döngüselliği ve Verimliliğinin Artırılması Projesi” için de Dünya Bankasından 395,75 milyon avro tutarında finansman sağladıkları bilgisini veren Şimşek, şunları kaydetti:

“Bakanlıkların ve yerel yönetimlerin yenilenebilir enerji ve su verimliliğine ilişkin finansman ihtiyaçlarını karşılamada köprü görevi görüyoruz. Bu kapsamda Dünya Bankası ile toplam tutarı 895,7 milyon avro olan kredi anlaşması imzaladık. Bu kredilerin 570,75 milyon avrosu tahsisli, 325 milyon avrosu ise Hazine garantili. Dünya Bankası Türkiye için 35 milyar dolarlık mali paket sağlayacağını açıklamıştı. Bankadan gelen finansman tutarı imzaladığımız yeni anlaşmalarla şu an yaklaşık 3,2 milyar dolara ulaştı.”

Kaynak: Dünya Gazetesi

İZKOOP’tan Yeni Konut Projesi

İzmir’de son dönemde konut yetersizliğinin dikkat çekmesiyle harekete geçen İzmir Konut Yapı Kooperatifi, (İZKOOP) Ayrancılar’da yeni bir konut projesi geliştireceğini duyurdu.

Geçtiğimiz aylarda Nobili Park Airport projesi için start veren kurum, şimdilerde aynı bölgede komşu bir alanda Grand Port için kolları sıvadı. İZKOOP markasıyla Aralık 2022’de üye kayıtlarına başlayan kooperatif, önümüzdeki günlerde yeni projesi için basınla buluşmaya hazırlanıyor.

‘’Doğayla İç İçe Cennetten Bir Köşe’’

Yeni projenin görücüye çıkması öncesinde açıklamada bulunan İzmir Ticaret Odası Meclis Üyesi İZKOOP Genel Koordinatörü Çağlar Kalkan, konut yapı kooperatiflerine olan önyargıyı ortadan kaldırmayı başardıklarını hatırlatarak, kış aylarında başlayan Nobili Park Airport projesinin kayıt sürecinin tamamlanarak inşaat sürecinin başladığını hatırlattı. Kalkan, Grand Port projesi ile önceki proje Nobili Park Airport’a komşu olacaklarını vurgulayarak bu bölgede doğayla iç içe yeni bir yaşam anlayışıyla yeni bir şehir kurmaya hazırlandıklarına dikkat çekerek, “25 bin 400 metrekare alan içerisinde kuracağımız yapılaşma ile yeni bir hayat tarzı sunmak istiyoruz. Adnan Menderes Havalimanı ve İzmir – Aydın otobanına yakınlığı sebebiyle Ayrancılar’ın gözbebeği Türkmenköy mevkiinde bu yılın başında başladığımız ve inşaatı tüm hızıyla devam eden Nobili Park Airport projemize komşu, Grand Port projemiz geniş metrekarelerde 2+1 ve 3+1 dairelerden 340 bağımsız bölümden oluşan, bahçe teraslı daireleri, geniş peyzaj alanları, yüzme havuzu, açık ve kapalı spor alanları, çocuk oyun alanları, alışveriş merkezleri, otoparkları ve yürüyüş yolları ile şehre yakın, gürültüden uzak eşsiz yaşam alanı sunmakta. Doğayla iç içe olmasıyla cennetten bir köşe olan yeni projemiz ile tüm ihtiyaçları alıcılarımızın ayağına getirerek, modern konutlar ile güvenilir yatırım sistemini buluşturma amacındayız. Bu bölgede resmen yeniden şehir kurma hedefindeyiz.” dedi. 

İZKOOP olarak Konut Yapı Kooperatifçiliğini şeffaf, açık ve hedefe yönelik yönetim anlayışı ile hayata geçirmeyi planladıklarını aktaran Kalkan, Bornova’da açtıkları yeni Merkez Ofislerinde Grand Port ile ilgili fırsatları aktarmak üzere tüm yatırımcıları beklediklerini dile getirdi.

Kalkan, projenin zemin etüdlerinin yapılmış olduğunu belirterek, “Projemiz, sağlam bir zemin üzerine yatay mimarisi radye temel sistemi ile desteklenerek, panel bloklarla depreme dayanıklı olarak inşaa edilmektedir. Ev sahibi olmanın zor olduğu bu ekonomik ortamda İZKOOP güvencesiyle, senet ile vadeli ödeme sistemi sayesinde İzmir’deki konut ihtiyacını karşılamayı ve binlerce üyesini mutlu yaşam alanlarına kavuşturmayı hedeflemektedir. Güzel bir yatırım yapıp, modern bir yaşam alanında yaşamak isteyen herkese uygun olanaklar sunabilmekteyiz.” ifadelerini kullandı.

Gayrimenkul geliştirmenin işleri olduğunu, İZKOOP olarak iyi bir ekiple çalıştıklarını dile getiren Kalkan, deneyimden aldıkları güç sayesinde kendi mimari modelleri ve iş planlarıyla başarıyla ilerlediklerini belirterek hızlı bir markalaşmaya doğru gittiklerini kaydetti. 

Yenilikçi, Modern ve Uygun Fiyatlı Konut Seçeneği

Gayrimenkul geliştirme alanında öncü olmayı hedeflediklerini belirten Çağlar Kalkan, “Markamızın amacı, müşteri memnuniyetini üst düzeye çıkararak sürdürülebilirlik sağlamaktır. Bahçeli yapılar, doğa ile iç içe bir yaşam sürmek isteyenlerin tercih ettiği konut seçeneklerinden biri olmakta. Yapılarımız genellikle bahçe ve peyzajları ile öne çıkarlar. Doğal yaşamın tüm güzelliklerini evinizde ayağınıza getirmeyi arzu etmekteyiz. Yemyeşil çimler, çiçekler, ağaçlar ve bitki örtüleri arasında yürüyebilir, toprağa basabilir, doğal yaşamın tadını çıkarabilirsiniz. Şehir yaşamının stresinden sizi uzak tutarak huzurlu ve sakin bir yaşam sunmaktayız. Yatırımcılarımıza sadece bir değer sunmakla kalmıyor, aynı zamanda konut alıcılarına yaşamak için güvenli alanlar sağlıyoruz. Yenilikçi, modern ve uygun fiyatlı konut çözümleri sunma hedefimize odaklanmış durumdayız ve deneyimleri yeniden tanımlayan benzersiz zarafet ve konfora sahip yaşam alanları inşa ediyoruz. İZKOOP olarak Misyonumuz, uygun maliyetli ve aidiyet duygusu sağlayan konutlar geliştirip dünyadaki en güvenilir emlak kooperatifleri arasında yer almaktır. Güvenebilecekleri bir marka olma yolunda zamanında teslimat ve rakipsiz yaşam standartlarına sahip konutlar ile hedefe odaklanmış bulunuyoruz.” şeklinde konuştu.

Araştırma: Kira Artışındaki Yüzde 25’lik Üst Sınır, Sulh Hukuk Mahkemelerinde İş Yükünü Artırdı

Ekonomik seyir, hukuki süreçleri de etkilemeye başladı. Türkiye’deki hukuki gelişmeleri, yargı sisteminin işleyişini ve kurumların performansını adli istatistiklerle analiz ederek geniş bir perspektif sunmayı amaçlayan İLKE Vakfı, Hukuk İzleme Raporu’nu yayımladı. Raporda, ekonomik belirsizliklerin yargı süreçlerindeki olumsuz tezahürüne dikkat çekildi.

Küresel çapta ekonomik dalgalanmaların süregeldiği son dönemde birçok sektör bu durumdan etkilenirken, gözler hukuki süreçlere çevrildi. Toplumsal Düşünce ve Araştırmalar Merkezi’nin (TODAM) Alan İzleme Raporları Projesi kapsamında hazırladığı Hukuk İzleme Raporu’nu yayımlayan İLKE Vakfı, sosyoloji ve iktisat başta olmak üzere disiplinlerarası bir yaklaşımla değerlendirdiği hukukun 2022’deki bilançosunu ortaya koydu. Vakfın raporunda, hukuk ve ekonomi ilişkisi, ekonomik değişimlerin vergi hukukuna etkisi, dijital ekonomi ve veri güvenliği, bankacılık ve finans kurumları gibi konular ele alındı.

Hukukun sadece yargısal sürece indirgenerek tanımlanamayacağını ifade eden Hukuk İzleme Raporu Editörü Av. Ahmet Sait Öner, rapora dair şu açıklamada bulundu: “Hukuk, ülkenin gündeminde her zaman kendine yer bulan, toplumun bütün kesimlerini ilgilendiren ve yaşamın her boyutunda etkisi hissedilen bir alan. Bu yüzden hukuk, sadece yargısal sürece indirgenerek tanımlanamaz. Ekonomik, psikolojik, sosyolojik süreç ve dinamiklerle de ilintili. Dolayısıyla raporu, hukuku bütüncül bir perspektifle ele alarak disiplinlerarası bir yaklaşımla hazırladık. Adalet Bakanlığı, yargı sistemi, kamu kurumları, barolar, hukuk eğitimi, Göç İdaresi Başkanlığı, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ndeki (AİHM) imajı ve uluslararası mukayesesi gibi birçok konuyu veri temelli bir şekilde analiz ettik.”

Ekonomik belirsizlik hukuki güvenliğe zarar veriyor

İLKE Vakfı’nın hazırladığı Hukuk İzleme Raporu’nda ekonomik belirsizliklerin hukuki güvenliğe zarar verdiğine dikkat çekilirken, ekonomik düzenin hukuk düzenini etkilemesiyle birlikte bu alandaki öngörülebilirliği azalttığı belirtiliyor. Bu bağlamda ekonomideki normalleşmenin hukuki düzenin teminatı işlevi göreceği vurgulanıyor. Yüksek enflasyonun hukuk üzerinde oluşturduğu olumsuz neticeler, bu durumun öne çıkan örneklerinden biri olarak gösteriliyor. Rapora göre, yüksek enflasyon sebebiyle konut kiralarının yükselişine ilişkin belirlenen %25’lik üst sınır, sulh hukuk mahkemelerinde önemli ölçüde iş yükü artışına neden oluyor. 2023’te sorunun daha da derinleştirmesiyle birlikte yargısal işleyişi akamete uğratıyor. 

Gıda tedarik zinciri, Rekabet Kurulunun cezalarından dolayı sekteye uğruyor

İLKE Vakfı’Nın Hukuk İzleme Raporu’nda Ceza Mahkemeleri dosyalarında ise 2022’de mal varlığına yönelik suçların birinci sırada yer aldığı belirtiliyor. Bu durumun hukuk ve ekonomi ilişkisi açısından dikkat çekici olduğu ifade ediliyor. Rekabet Kurulu’nun vermiş olduğu idari para cezalarının son yıllarda katlandığının da altı çiziliyor. Bu durumun içinde bulunduğumuz enflasyonist dönem nedeniyle gıda tedarik zincirine ilişkin dosya ve soruşturma sayısının artmasından kaynaklandığı yer alıyor. 

Depreme Dayanıklı Binalar İçin 20-23 Aralık’ta Zirve Gerçekleştirilecek

Birçok uzman olası yıkıcı depremlere karşı önlem alınması uyarısında bulunurken, ST Alternatif Fuarcılık 20-23 Aralık’ta İstanbul Fuar Merkezi’nde ST Endüstri Radyo’nun ve çok sayıda sektör derneklerinin desteğiyle Depreme Dayanıklı Binalar Zirvesi ve Sergisi’ni düzenleyecek.

Şubat ayında Hatay ve Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerin ardından yaralar sarılmaya devam ederken birçok uzman, İstanbul ve diğer illerde olabilecek depremler için kentsel dönüşüm faaliyetlerinin hızlandırılması konusunda uyarıyor. ST Alternatif Fuarcılık da ilgili sektör profesyonellerini 20-23 Aralık’ta İstanbul Fuar Merkezi’nde (İFM) ST Endüstri Radyo, Degüder ve Deprem İzolasyon Derneği desteğiyle gerçekleştireceği Depreme Dayanıklı Binalar Zirvesi ve Sergisi’nde buluşturmaya hazırlanıyor. Kentsel dönüşüm ve yapı, inşaat şirketlerinin yanı sıra depreme karşı güçlendirme, tasarım ve uygulama hizmetleri sunan markaların da katılacağı etkinlikle birlikte bu alandaki tüm paydaşların sorumluluk üstlenmesi ve deprem konusunda sorunlardan çok çözümlere odaklanılması amaçlanıyor. 

Ülkemizin yapı stoğunun tümüyle depreme karşı dayanıklı hale getirilinceye ve yeni yapılacak her bir binanın güvenli bir yapı olarak inşa edilinceye kadar sorumluluk almaya ve binaların depreme dayanıklılığı konusunda farkındalık oluşturmaya devem edeceklerini belirten ST Endüstri Medya Grup Yönetim Kurulu Başkanı Recep Akbayrak, konuya dair şu açıklamada bulundu: “Ülkemizin yapı stoğunun depreme dayanıklı hale getirilmesinde önemli bir rol üstlenecek olan Depreme Dayanıklı Binalar Zirvesi ve Sergisi, sektördeki büyük bir boşluğu doldurmanın haricinde pazarın büyümesine de ciddi ölçüde katkıda bulunacak. #RisliBinaKalmayanaKadar mottosuyla hazırlıklarına süratle devam ettiğimiz etkinliğe yoğun ilgi gösteren profesyonellere şimdiden çok teşekkür ediyorum.”

Geniş bir katılımcı ve ziyaretçi profiline sahibiz”

Sorunlu tüm yapıları yenilemek için yurt içi ve yurt dışından gelen katılımcılarla birlikte çalıştıklarını söyleyen ST Endüstri Medya Grup Yönetim Kurulu Başkanı Recep Akbayrak, “Bu bir ticari organizasyon olsa da ana misyonumuz gelir elde etmek değil. Etkinliğimiz geniş bir katılımcı kitlesine sahip. Hep birlikte yapı stokumuzun depreme karşı dayanıklı hale getirilmesi ve herhangi bir depremde yıkılmayacak binalar inşa edilmesi için çabalıyoruz” ifadelerini kullandı. 

Recep Akbayrak’tan edinilen bilgilere göre Depreme Dayanıklı Binalar Zirvesi ve Sergisi’ne depreme dayanıklı duvar sistemleri, çatı ve cephe sistemleri, özel dübel üretim ve tedarik, yapı güvenliği test ve laboratuvar, deprem izolatörü / sönümleyici uygulamaları, deprem izolasyonu mühendislik, mimarlık ve müşavirlik, su yalıtım malzemeleri, yapı kimyasalları malzemeleri, çelik, ahşap ve prefabrik yapı sistemleri, alt yapı ve üst yapı sistemleri, depreme dayanıklı iskele ve mekanik tesisatlar gibi alanlarda faaliyet gösteren şirketler katılacak. Ayrıca etkinliği müteahhitler, yatırımcılar, mimarların yanı sıra inşaat, deprem ve makine mühendisleri, tasarımcılar, proje müdürleri, mühendisler, teknik müdürler, belediyelerin yönetici ve ilgili temsilcileri de ziyaret edecek.

Sustainable Fitch Türkiye’deki İlk ÇYS Raporu’nu Akiş GYO İçin Yayınladı

Uluslararası kredi değerlendirme kurumu Sustainable Fitch, Türkiye’de finans sektörü dışında bulunan ilk ÇYS (çevresel, sosyal, yönetişim) Raporu’nu Akiş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) için yayınladı.

Sustainable Fitch, Türkiye’de finans sektörü dışında ilk kurumsal firma ÇYS çevresel, sosyal, yönetişim) raporunu Akiş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı için yayınladı. Raporda Akiş GYO, çevresel, sosyal ve yönetsel uygulamalar bakımından değerlendirilirken, şirket uygulamalarının en yüksek ikinci seviyede olduğu belirtildi. BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’ndeki tek gayrimenkul yatırım ortaklığı olan Akiş GYO’nun, Sermaye Piyasası Kurulu’nun Kurumsal Yönetim İlkeleri’ne uyumlu bir şekilde faaliyet gösterdiği belirtilen raporda, Akiş GYO’nun sektöründe en yüksek ‘Kurumsal Yönetim Derecelendirme Notu’na sahip olduğu vurgulandı.

‘’Raporun Sektörümüzde Öncü Olacağına İnanıyoruz’’

Akiş GYO olarak, kurum kültürünün vazgeçilmez parçası olan sürdürülebilirliği her alanda hayata geçirmeye devam edeceklerini vurgulayan Akiş GYO Genel Müdürü Levent Çanakçılı şunları kaydetti:

“Geçtiğimiz yıl içerisinde enerji ve su verimliliği çalışmalarımızla alışveriş ve yaşam merkezlerimizin her ikisinde de tasarruf sağladık. Akbatı ve Akasya’da, sahip olduğumuz ISO: 14001 Çevre Yönetim Sistemi, ISO: 45001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetimi Sistemi ve I-REC sertifikalarına ek olarak, ISO: 50001 Enerji Yönetim Sistemleri ile “Green Check- Yeşil Kontrol” belgesini almaya hak kazandık. Sürdürülebilirliğin çevresel boyutu kadar sosyal boyutuna da verdiğimiz önem doğrultusunda, en değerli sermayemiz olan çalışanlarımızın kişisel ve mesleki gelişimlerini artırmaya yönelik uygulamalarımıza ve toplum için katma değer yaratan projelerimize devam ettik. Her alanda olduğu gibi iş dünyasında da toplumsal fırsat eşitliği sunarak tercih edilen işveren markası olmak için attığımız adımların sonucunda, sektörümüzde “İş’te Eşit Kadın” sertifikası almaya hak kazanan ilk şirket olduk.”

Karbonsuzlaştırmanın tüm ülkeler, sektörler ve her birey için gündemin üst sıralarında yer alması gerektiğini belirten Çanakçılı, emisyon azaltımlarının hızlandırılmasında ek bir aciliyet olduğunu da vurguladı.   Raporun sektörde bir öncü olmasını dilediğini altını çizen Çanakçılı “Türkiye’de finans dışı bir sektörde yapılan bu ilk ESG değerlendirme sürecinde her zaman ulaşılabilir olan ve desteklerini esirgemeyen Sustainable Fitch ekibine de ayrıca detaylı çalışmaları için teşekkürlerimizi sunuyoruz. Süreç kendilerinin değerli yorumları ve bilgi paylaşımları ile bizim uzun vadeli planlamamız açısından oldukça öğretici ve faydalı oldu” şeklinde konuştu.

Akiş GYO’dan Bilime Dayalı Uygulama Hedefi

Raporda, dünyadaki gelişmelere paralel olarak çevresel, sosyal ve yönetişim (ÇSY) çerçevesinde iklim politikalarını kapsamlı bir sürdürülebilirlik stratejisi ile ele almaya devam eden Akiş GYO’nun, Türkiye’nin hedeflerine önümüzdeki iki yıl içinde en iyi uygulama ile uyumlu olacak şekilde SBTi (Bilime Dayalı Hedef Girişimi) onaylı hedefler belirleme amacı olduğu ifade edildi. Ayrıca Akiş GYO’nun var olan iklim politikalarının oldukça kapsamlı olduğuna değinilirken, şirketin operasyonel kapsamına giren Akasya ve Akbatı AVM’nin sahip olduğu ve enerji, sera gazı salınımı, su ve atık yönetimi uygulamaları anlamında öncülüğünü kanıtlayan BREEAM Excellent, Sıfır Atık, Yeşil Kontrol (Green Check) ISO14001 VE ISO45001 sertifikalarından ve enerji verimliliği uygulamalarının sağladığı tasarrufun şirketin 2030 yılı için öngörülen hedeflere ulaşmada öneminden bahsedildi.

BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’ndeki tek GYO

Akiş GYO’nun BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’ndeki tek GYO olmasının, SPK’nın yakın zamanda yayınladığı yeşil sermaye piyasası araçları uygulamalarından faydalanmak adına hazır ve iyi bir konumda olmasının önemine dikkat çekildiği raporda öte yandan, Akasya ve Akbatı AVM’nin ortak alanlarının karbon emisyonunun I-REC sertifikasyonu sayesinden yenilenebilir kaynaklardan üretilen enerji tükettiğine ve Kapsam 2 karbon ayak izini sıfırladığının altı çizildi.

Enerji tarafında şirketin UN Global Compact ve Dünya Plastik İnisiyatifi ile birlikte hayata geçirdiği Plastik Taahhüt Grubu’na ofis alanlarında plastik tüketimini sonlandırmayı taahhüt ederek katkı sağladığından bahsedildi. Şirketin suyun geri kazanımı projesi kapsamında senelik olarak 4500 kubik metre suyu geri kazandığı ve yeni yatırım harcamalarıyla elektrik ve su tüketiminde büyük ölçüde düşüş kaydedildiği açıklandı.

Kurumsal Yönetim Derecelendirme Notuna Sahip

Sustainable Fitch’in yayınladığı raporda Akiş GYO’nun sürdürülebilirlik politikası, İnsan Hakları Uluslararası Evrensel Bildirgesi ve Dünya Çalışma Örgütü’nün standartlarına uyumlu olarak, kapsayıcı, eşit ve adil bir çalışma ortamı sunmayı amaçladığını ortaya koydu. Raporda, şirketin güvenli ve adil bir çalışma hayatı sağladığı, çeşitli toplumsal sorumluluk projeleriyle ormansızlaşmaya karşı farkındalık yarattığı, eğitimi ve dezavantajlı grupları desteklediği vurgulandı. Özellikle kız çocuklarının eğitimi ve KidZania markası aracılığıyla dezavantajlı gruplara sağlanan önemli faydalara vurgu yapıyor.

SPK’nın Kurumsal Yönetim İlkeleri’ne uyumlu bir şekilde faaliyet gösterdiği raporda Akiş GYO’nun sektöründe en yüksek Kurumsal Yönetim Derecelendirme Notu’na sahip olduğuna dikkat çekilirken, şirkette ayrıca etkin bir iç kontrol ve risk yönetim mekanizmasının olduğu, ÇSY kaynaklı risklerin hem Kurumsal Yönetişim hem de Riskin Erken Saptanması komitesi vasıtasıyla etkin bir şekilde ele alındığından bahsedildi.

Prof. Dr. Naci Görür: ‘’Kuzey Anadolu Fayı Dünyanın En Tehlikeli Fayıdır’’

Prof Dr. Naci Görür, Elazığ Fırat Üniversitesi’nde yapılan bir çalıştaya katıldı. Görür, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın dünyanın en tehlikeli fay hattı olduğunu açıkladı.

Türkiye’nin depremselliği ve depreme dirençli kentlerin inşası gibi konuların ele alındığı çalıştaya İstanbul Teknik Üniversitesi Jeolog ve Bilim Akademisi üyesi Prof. Dr. Naci Görür, Colorado Boulder Üniversitesi öğretim görevlisi sismolog Roger Bilham, Vali Ömer Toraman, AK Parti Milletvekili Prof. Dr. Erol Keleş, Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Göktaş, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

Çalıştayda konuşan Prof. Dr. Naci Görür, Anadolu’nun yılda 1 santimetre batıya kaydığını ve bunun sonucunda stres biriktiren fayların ciddi depremlere neden olduğunu belirterek şu açıklamalarda bulundu:

“Karlıova’dan Erzincan’a doğru bir Kuzey Anadolu Fayı (KAF) geçiyor. Bu fay dünyanın en tehlikeli fayıdır.

Bir de Doğu Anadolu Fayı (DAF) var, Karlıova’dan Malatya ve Hatay’a doğru gidiyor. Fay hattı, yaklaşık 500 senede birçok ciddi depremler üretiyor. Yani yılda 1 santimetre hareket ediyor ve kimse o santimetrelik kaymayı duyamaz.

Elazığ, deprem kültürü olan bir kent olmak zorunda. Çünkü Karlıova’dan Erzincan’a doğru bir Kuzey Anadolu Fayı (KAF) geçiyor. Bu fay dünyanın en tehlikeli fayıdır. Bir de Doğu Anadolu Fayı (DAF) var, Karlıova’dan Malatya ve Hatay’a doğru gidiyor. Daha yeni depremler oldu, on binlerce insanımız öldü.

Ayrıca Malatya’nın batısı ve Pülümür’den Ovacık’a giden bir fay var. Fayların hepsi aktif. Deprem her gün olacak gibi zannetmeyin. Bingöl, Elazığ ve Malatya’yı vuran Doğu Anadolu Fay hattı, yaklaşık 500 senede birçok ciddi depremler üretiyor.

Yani yılda 1 santimetre hareket ediyor ve kimse o santimetrelik kaymayı duyamaz. Anadolu, yılda 1 santimetre batıya, Akdeniz’e doğru gidiyor. Biz bunu duyamayız ama bunlar orada stres biriktiriyor. Demek ki bu çevrede yaklaşık 500 senede bir meydana gelen depremin birikmiş olan stresi belirli nedenlerle açığa çıkması sonucu olan şeyler. Dikkat edin, Elazığ her taraftan aktif faylarla çevrilmiş.

Kuzey Anadolu Fayı, yani Erzincan ile Karlıova arası 250 senede bir stres biriktiriyor. Özellikle belediye başkanına söylüyorum, Elazığ bir dilim üzerinde ve dilimin her tarafı faylarla çevrili. Her fay belirli bir zaman sonra Elazığ ve çevresi tamamen kırmızı çizdiğim faylarla çevrilidir. Bunlar deprem üretecek, üretirse Elazığ’ı değişik ölçekte muhakkak etkileyecektir.”

Vize’de Yol Yapım Çalışmaları Sürüyor

Kırklareli’nin Vize ilçesinde Fen İşleri Müdürlüğü tarafından başlatılan yol çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor.

Ekiplerin çalışmalarını inceleyen Belediye Başkanı Ercan Özalp, ilçenin dört bir yanında çalışmalarda bulunduklarını belirtti.

Altyapısı tamamlanan her cadde ve sokağın yeniden inşa edildiğini dile getiren Özalp, en kısa sürede tüm çalışmaları tamamlamayı hedeflediklerini kaydetti.

Emirdağ Devlet Hastanesi’nde İnşaat Yükseliyor

Afyonkarahisar’ın Emirdağ ilçesinde hayata geçirilen devlet hastanesi projesinde inşaat çalışmaları hızla sürüyor.

İnşaatın yükselmeye devam ettiği Emirdağ Devlet Hastanesi projesini yerinde inceleyen Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran’a Dr. Hasan Arslan eşlik etti. Güran, inşaat çalışmalarıyla ilgili yetkililerden bilgi aldı.

Emirdağ Devlet Hastanesi’nin tamamlanmasıyla birlikte bölgeye daha geniş kapsamlı sağlık hizmetlerinin sunulması hedefleniyor. Vali Yiğitbaşı ve Milletvekili Dr. Arslan’ın incelemeleri sırasında, hastane inşaatının ilerlemesi ve bölge sağlığına katkı sağlaması bekleniyor.

Ulubey Gençlik Merkezi Projesinde İnşaat Çalışmaları Hızlandı

Ordu’nun Ulubey ilçesinde hayata geçirilen Kültür Sarayı ve Gençlik Merkezi projesinin inşaat çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor.

Ordu’nun Ulubey ilçesinde inşaat çalışmalarına bir süre önce başlanan kültür sarayı ve gençlik merkezinde çalışmalar devam ediyor. Belediye Başkanı İsa Türkcan, daha yaşanabilir ve güzel bir Ulubey için çalışmalara devam ettiklerini söyledi.

“İlçemize Yeni Bir Sosyal Alan Kazandırıyoruz”

İlçe Belediye Başkanı İsa Türkcan, projelerin hızlı bir şekilde devam ettiğini belirterek, “Ulubeyimize yeni bir sosyal alan kazandırıyoruz. Hemşerilerimizin düğünlerini yapabileceği, toplantı ve konferans gibi etkinlikler düzenleyebileceğimiz, gençlerimizin sosyal ve kültürel faaliyetlerini gerçekleştirebileceği Ulubey Belediye Kültür Sarayı ve Gençlik Merkezi projemizde karkas inşaat çalışmalarımızı tamamladık. İlçemizin geleceği için, daha yaşanabilir, güzel bir Ulubey hedefimiz için çalışmalarımıza devam ediyoruz.” diye konuştu.

Battalgazi Deprem Konutları Aralık Ayında Teslim Edilecek

Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Malatya’nın Battalgazi ilçesinde yükselen Gelincik Tepesi Konutları projesinde son aşamaya gelindi. Konutlardan 726’sının Aralık ayında hak sahiplerine teslim edilmesi planlanıyor.

Battalgazi Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, Gelinciktepe’deki deprem konutlarının inşaat çalışmalarında sona gelindi.

Kısa süre içinde teslim edilmesi planlanan projeyi yerinde inceleyen Battalgazi Belediye Başkanı Osman Güder, depremden yara alan Malatyalıları yeni ve güvenli yuvalarına kısa zamanda kavuşturacaklarını belirtti.

‘’Bölgeye Toplamda 5-6 Bin Konut Yapılacak’’

Bölgede 4. etapta konutların dış cephe çalışmalarının tamamlandığını, kalan kısımların da hızla bitirileceğini anlatan Güder, şunları söyledi:

“4. etaptaki 726 konutta süren çalışmalara baktığımızda şantiye şefimiz konutların aralık ayında tamamlanarak hak sahiplerine teslim edilebileceği beyanında bulundu. Çalışmaları da yerinde inceledik, inşallah vatandaşlarımız 12’nci ayda evlerine kavuşmuş olacak. Bölgeye toplamda 5-6 bin konut yapılacak. Devletin dağları taşları nasıl aşarak sağlam zeminleri bularak binalar inşa ettiğini burada görüyoruz. Burada zemin çok sağlam. Yapılan evler de hem az katlı hem de çok sağlam yapılar. Diğer taraftan Çamurlu ve eski Malatya’daki çalışmalarımız da sürüyor. Hedefimiz bir an önce vatandaşlarımızı konteynerlerden kalıcı konutlarına taşımak.”