“yapigundem-yeni-banner-1.jpeg”
Ana Sayfa Blog Sayfa 83

İnşaat Malzemeleri Sanayisinin Üretimi 3 Ay Üst Üste Arttı

İnşaat Sektörü Yeni Yatırımlar İçin Gaza Bastı

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından hazırlanan Mayıs 2020 Sektör Raporu’na göre, bu yıla hızlı bir başlangıç yapan inşaat malzemeleri sanayisinin üretimi 3 ay üst üste arttı.

Türkiye İMSAD, yapı sektörü ve çevreleri tarafından izlenen aylık sektör raporunu açıkladı.

Rapora göre, 2020 yılına hızlı bir başlangıç yapan inşaat malzemesi sanayisinin üretimi, ocak ve şubat aylarında yüzde 9,3 artmıştı. İnşaat malzemeleri sanayi üretimi, mart ayında ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5,3 yükseldi. Böylece inşaat malzemesi sanayisinin üretimi 3 ay üst üste arttı.

Mart ayındaki üretim artışında, iç pazardaki hareketlenme ile ihracattaki miktar artışı belirleyici oldu.

14 Alt Sektörde Üretim Bir Önceki Yıla Göre Arttı

Martta 22 alt sektörün 14’ünde üretim bir önceki yıla göre yükseldi. 8 sektörde ise üretim geriledi. Yılın ilk çeyreğinde üretimde en yüksek artış yaşanan ilk 5 sektör “birleştirilmiş parke ve yer döşemeleri”, “seramik kaplama malzemeleri”, “düz cam ve yalıtım camları”, “inşaat boya ve vernikleri” ile “armatür, musluk, vana ve valfler” oldu.

İlk çeyrekte üretiminde gerileme yaşanan alt sektörler ise “çimento ve betondan eşyalar”, “tuğla ve kiremit”, “metalden kapı ve pencereler”, “plastik inşaat malzemeleri”, “ahşap inşat malzemeleri” ve “hazır beton” sektörleri oldu.

İnşaat malzemesi sanayisinde alt sektörler itibarıyla üretim performansı oldukça farklılık gösterdi. Üretimde dengeli ve genele yayılan bir büyüme sağlanamadı. Kovid-19 salgınının üretim üzerindeki etkileri ise nisan ayından itibaren yaşanmaya başlandı.

İnşaat Harcamaları İlk Çeyrekte Yüzde 6,8 Azaldı

Rapora göre, 2020’nin ilk çeyreğinde inşaat harcamaları, cari fiyatlarla geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6,8 azalarak 137,5 milyar TL seviyesinde gerçekleşti. Yıllık inşaat maliyetleri artışı da dikkate alındığında inşaat harcamalarında reel olarak yüzde 19 daralma yaşandı.

İnşaat sektörü ile ekonominin genelinde yaşanan büyüme arasındaki pozitif ilişki önce zayıfladı, ardından “önemli bir kopma” meydana geldi. 2018 yılında ekonomi yüzde 2,8 büyürken, inşaat sektörü yüzde 2,1 küçüldü. 2019 yılında ise ekonomi yüzde 0,9 büyürken, inşaat sektörü yüzde 8,6 daraldı. 2020 yılının ilk çeyreğinde ekonomi yüzde 4,5 büyüdü ancak inşaat sektörü yüzde 1,5 küçüldü. Sektör ile ekonomideki büyüme arasındaki ayrışma kuvvetlendi.

İnşaat sektöründe küçülmeye yol açan “kendi dinamiklerinden kaynaklanan sorunlar” devam ediyor. İnşaat sektörünün yılın geri kalan çeyreklerinde de küçülmesi bekleniyor.

Alınan Yapı İzinleri İlk Çeyrekte Yüzde 41,1 Azaldı

İnşaat sektörü, kendi iç dinamiklerinden kaynaklanan sorunlar nedeniyle geçen yıl önemli ölçüde daralmış, alınan yapı ruhsatları da önemli ölçüde azalmıştı. Alınan yapı ruhsatlarındaki daralma bu yılın ilk çeyreğinde de devam etti. Alınan yapı ruhsatları yüz ölçümü olarak yüzde 11,4 geriledi ve 17,43 milyon metrekareye kadar düştü. Yapı ruhsatı alınan daire sayısı ise 80 bin 216 oldu.

İnşaat sektörünün kendi dinamiklerinden kaynaklanan sorunlar ile Kovid-19 salgınının inşaat sektöründeki faaliyetleri sınırlayan koşulları yeni yılın ilk çeyreğinde bir araya geldi.

2020 yılının ilk çeyreğinde yeni arzlar önemli ölçüde azaldı. Yeni arzları yansıtan alınan yapı izinleri, bu yılın ilk çeyreğinde 2019’un aynı dönemine göre yüz ölçümü olarak yüzde 41,1 daraldı. Daralma, daire sayılarında yüzde 39,3 oldu. Arz edilen daire sayısı 151 bin 992’ye indi. Kovid-19 salgınının yarattığı koşullar da yeni arzları olumsuz etkiledi.

Kanal İstanbul’da İhale Hazırlığı!

Kanal İstanbul Ne Zaman Başlıyor!

Çılgın proje olarak bilinen Kanal İstanbul projesinin ihalesinin bu senenin ikinci yarısında yapılması bekleniyor.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, çılgın proje olarak bilinen Kanal İstanbul’da ihale sürecini hızlandırmak amacıyla düğmeye basarken, kanalın iki yakasında inşa edilecek şehirler için de Arnavutköy ve Başakşehir belediyeleriyle yapılan görüşmelerde son aşamaya gelindi.

Hürriyet’ten Eray Görgülü’nün haberine göre, Temmuz ayında imar planlarının askıya çıkması bekleniyor. Eski bakan Cahit Turhan’dan görevi devraldığı andan itibaren Kanal İstanbul projesiyle ilgili yoğun bir mesai içerisine girdiği belirtilen Bakan Adil Karaismailoğlu’nun, ihalenin bu senin ikinci yarısında yapılmak üzere, ilgili birimlerle hazırlık içinde olduğu belirtildi.

Planlar Tamamlanıyor

Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü’nün, 45 kilometre uzunluğunda 275 metre genişliğindeki kanalın yapım işlerine ait ihale dökümanlarını hazırladığı da belirtilirken, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da 1/100 bin ölçekli imar planını tamamladığı projede bin ve 5 binlik uygulama imar planlarında da son aşamaya geldi. Diğer bir yandan kanalın her iki yakasında inşa edilecek olan akıllı şehirler için de Arnavutköy ve Başakşehir belediyeleri ile bazı alanlarda başlayan yer tahsisine ilişkin görüşmelerde sona gelindi. Yapılacak bu görüşmelerden sonra temmuz ayı içerisinde imar planlarının askıya çıkması beklenirken, itirazların sonuçlanmasıyla birlikte kanal inşaatındaki tüm süreç ve yetki Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına geçecek. Kanal inşaatı öncesi çevre yollarla ilgili süreç başlayacak ve bu hazırlık yaklaşık olarak 1.5 sene sürecek. Toplam kanal inşaatının süresinin 5 yılı aşması öngörülürken, projenin tamamlanma süresi ise 7 yıl şeklinde planlandı.

Kentsel Dönüşümle Birlikte Çevreyle Dost Binalar İnşa Edilebilir

Kentsel Dönüşümle Birlikte Çevreyle Dost Binalar İnşa Edilebilir

5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla açıklama yapan Kentsel Dönüşüm Uzmanı Mimar Nihat Şen, sürdürülebilir bir gelecek için kentsel dönüşümün bir fırsat olduğunu söyledi.

Tüm dünyada artan sanayileşme, bina yoğunluğu, artan nüfus, iklim değişikliği gibi faktörler su kaynaklarının azalmasına neden olurken, 5 Haziran Dünya Çevre Günü binaların ne kadar sürdürülebilir olduğunu da gündeme getirdi. Son dönemlerde artan su ihtiyacına karşılık, su kaynaklarının yeterli miktarda olmaması su tasarrufunu yeniden gündeme getiriyor. Kentsel dönüşüm yasası çıktığından beri 1 milyon 350 bin bina yenilenirken, binaların neredeyse tamamı minimum enerji kullanacak şekilde dizayn edilmiyor. Sürdürülebilir enerji kaynaklarının kentsel dönüşüm çalışmalarında daha etkin kullanılması gerektiğini belirtenKentsel Dönüşüm Uzmanı Mimar Nihat Şen, “Bugün binalar enerji tüketiminde yüzde 40’lık bir paya sahip ve yapılan araştırmalara göre şehirleşme böyle devam eder ise bu oran yüzde 60’lara varacaktır. Binalar güneş başta olmak üzere, çevresel faktörleri etkin kullanarak kendi enerjilerini kendileri üretebilmelidir. Milyonlarca metrekare çatılarımız atıl bir şekilde duruyor. Güneşi bol olan bir coğrafyada yaşadığımıza göre atıl olan bu çatılardan da enerji elde etmeliyiz. Kentsel dönüşüm çalışmalarında kendi enerjisini kendi üreten yapılar yaparak hem kullanıcı, enerji için daha az para ödeyecek hem de milli ekonomiye katkı sağlanmış olacaktır” diyerek sözlerine devam etti.

Yağmur Depolama Alanları Şart Olmalı  

Bilim insanlarının yapmış olduğu araştırmalara göre 2030 yılında dünyayı su kıtlığı bekliyor. Bu nedenle yeni yapılan binaların da su tasarrufu yapabilmesi çok önemli. Bugün İstanbul’da yaklaşık 1 Milyon 600 bin yapı, 12 bin 901 İETT durağı, 74 iskele, 6 bin 942 minibüs durağı, 911 minibüs hattı, 455 taksi durağı, 156 taksi dolmuş durağı bulunuyor. İstanbul’da ortalama kişi başı su kullanımı 200 litre olarak hesaplandı. İstanbul’a yıllık ortalama yağış miktarı ise 827 kg/m2. “İstanbul’da yapılacak olan kentsel dönüşüm projeleri alanlarında ve diğer alanlarda yapılacak olan çalışmalar sayesinde, çatılardan ve çevreden gelen yağmur sularını belirli alanlarda toplayabilirsek, İstanbul’un su ihtiyacının en az yüzde 27’sini karşılamış olacağız. Bu model çalışma tüm Türkiye’de uygulandığında ise su ihtiyacımızın tümünü karşılayabiliriz” açıklamalarında bulunan Şen, su ihtiyacının kentsel çalışmalarıyla çözülebileceğini sözlerine ekliyor. Eski evlerin su tasarrufuna yönelik yapıldığını ve yeni binalarda da eski sistemin baz alınması gerektiğini söyleyen Şen, “Eski evlerin girişlerinde taşlık dediğimiz bölümde su sarnıçları bulunurdu. Çatıdan gelen yağmur suları bu sarnıçlarda biriktirilir ve buradan kullanım yapılırdı. Eski tarihi yapıları incelediğimizde yer altı şehir su sarnıçları da aynı mantıkla yapılmıştır. Yerebatan Sarnıcı, Binbirdirek Sarnıcı gibi. Bugün biz ne yapıyoruz? Yağmurla gelen suyu yollardan, derelerden denize akıtıyoruz. Parsel bazlı yapılacak olan binalarda bile belirli metrekarenin üzerinde olan çatı alanına ve çevreye sahip alanlara yağmur depolama alanları ve yenilenebilir enerji sistemleri zorunlu kılınmalıdır” dedi.

Türkiye İMSAD, Koronavirüs Sonrası Normalleşme Senaryolarını Görüştü

Türkiye İMSAD, Koronavirüs Sonrası Normalleşme Senaryolarını Görüştü

Türkiye İMSAD (Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği) tarafından 34’üncü kez düzenlenen‘Gündem Buluşmaları’ toplantısı, 2 Haziran Salı günü üçüncü kez internet üzerinden, Demirdöküm ve Systemair HSK katkılarıyla gerçekleştirildi. Açılışını Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, moderatörlüğünü Türkiye İMSAD Başkan Vekili Ferdi Erdoğan’ın yaptığı ‘Pandemi Döneminde Küresel Ticareti Sürdürmek’ başlıklı online ‘Gündem Buluşmaları’ toplantısı; inşaat malzemesi sanayicileri, iş dünyasından isimler ve sektör profesyonelleri tarafından ilgiyle takip edildi. Toplantının konuşmacısı Bloomberg HT Genel Yayın Yönetmeni, Ekonomist Gökhan Şen; küresel salgının dünya ekonomisine etkilerini ve normalleşme senaryolarına yönelik değerlendirmeleri paylaştı.

Yeni Döneme Hazırlanmalıyız

Küresel salgının gerçek etkisinin nisan ayında net bir şekilde hissedilmeye başlandığını belirten Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, “Türkiye ekonomisi 2020 yılı birinci çeyreğinde yüzde 4,5 büyüdü. İnşaat sektörü ilk çeyrekte yüzde 1,5 küçüldü. Türkiye inşaat malzemeleri sanayi üretimi ise yüzde 6 büyüdü. Yenileme pazarı ve ihracatın büyümede önemli etkisi oldu. İlk çeyrekte inşaat malzemeleri sanayi ihracatı yüzde 2,5 artarak 5 milyar dolara ulaştı, ithalat ise aynı dönemde yüzde 7,2 yükselerek 1,73 milyar dolar oldu. 2018’de yüzde -2, 2019’da yüzde -13 küçülen inşaat malzemeleri sanayimizin 2 yıllık küçülmeden sonra 2020 yılının ilk çeyreğinde yüzde 6 büyümesi; sektörümüzün ihtiyaç duyduğu gelişimin başlaması adına heyecan veren gelişme oldu. Ancak salgının olumsuz etkisiyle nisan ayında yine küçülme sürecine girdik. Tüm bu gelişmelere rağmen hedefimiz, yurtiçi ve yurtdışında sahip olduğumuz güçlü potansiyelimizi önce korumak ve geliştirmek, ilk çeyrekte başlayan gelişim sürecini güçlü ve istikrarlı şekilde pandemi sonrasına taşımaktır. Dinamik, güçlü, değişime açık yapımızla yeni döneme hazırlanmalıyız. Pandemi sonrası yeni dönemde stratejik hedeflerle daha da güçlü üretim ve teknoloji üssü olmamız mümkün” diye konuştu.

Hedefimiz İhracatta Büyümek

34. Gündem Buluşmaları toplantısının moderatörü Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ferdi Erdoğan, sektör olarak hedeflerinin ihracatta büyümek olduğunu belirterek, “Bugün küreselleşmeden bölgeselleşmeye, hatta adalaşmaya giden bir dünya ile karşı karşıyayız. Böyle olduğu zaman bizim hangi ada birliği içinde yer almamız gerekiyor? Avrupa Birliği mi, Bağımsız Devletler Topluluğu mu, Ortadoğu mu? Bizim için en önemli pazarlar Kanada, ABD. Ama Meksika şu anda üretim üssü olarak hazırlanıyor. Belki İngiltere de oraya dahil olacak. Avrupa Birliği sadece inşaat malzemesi sektörü için değil ülke olarak vazgeçemeyeceğimiz, hem ihracat hem ithalat yaptığımız ülkelerden oluşuyor. Ama onlar da üretim üssü olarak Polonya’yı hazırlıyor gibi görünüyor… Tüm bu gelişmelerden dolayı bizim nasıl üretim üssü olacağımızı ve kendimizi nasıl konumlandıracağımızı konuşmamız gerekiyor” dedi.

Yeni Gümrük Tarifeleri, Bir Hazırlığın Ön Gösterimi

Küresel salgının dünya ve Türkiye ekonomisine etkisini anlatan Gökhan Şen, ülke olarak yeni ekonomiye hazırlanmak gerektiğini belirterek, “Eskiden olduğu kadar iç talebin canlı olmayacağını bilmek lazım. İkinci önemli unsur tabii ihracat. İhracatın önceleneceği bir ekonomiye hazırlanmak gerekiyor. Dünyada artık her ülke ihracatı canlandırmaya çalışıyor. Çünkü başka çıkış yolu kalmadı. O yüzden bu yeni ekonomiye hazırlanmak lazım. Şu an Serbest Ticaret Anlaşması olmayan ve Avrupa Birliği dışındaki ülkelere uygulanan yüksek yeni gümrük tarifeleri bence önümüzdeki döneme ilişkin bir hazırlığın ön gösterimi oluyor” diye konuştu.

Ticaret Tercihleri Değişecek

ABD’nin Çin’e yönelik dış politikasının da etkisiyle dünyada ticaret tercihlerinin değişeceğini belirten Gökhan Şen, şunları söyledi: “Çin sadece ucuz üretim merkezi değil, ciddi üretim kapasitesine, inanılmaz teknolojiye sahip bir ülke. Ticaret tercihlerinin değişmesi nedeniyle ciddi fırsatlar olacak ama bunun oluşması uzun zaman alacaktır. Türkiye’nin çok ciddi avantajları var. Dünyanın 200’e yakın ülkesine ihracat yapabiliyoruz. Nüfusumuz genç. İhracatçımız çok cevval, cabbar, yani kolay adapte olabiliyor. Fakat kısa vadede sıkıntıyı görmemiz lazım. Üretim ve ihracatın artması zaman alacak.”

Resmi Gazete’de Yayımlandı! Türkiye Diyarbakır, Batman ve Mardin’de Yeniden Petrol Aramaya Başlıyor

Resmi Gazete'de Yayımlandı! Türkiye Diyarbakır, Batman ve Mardin'de Yeniden Petrol Aramaya Başlıyor

Hemen yanı başımızda yer alan komşu ülkelerin sahip oldukları petrol ve doğalgaz rezervlerine rağmen Türkiye’de neden petrol yok soruları tartışılmaya devam ederken konu hakkında bir son dakika gelişmesi yaşandı. 3 Haziran 2020 tarihli Resmi Gazete ile Türkiye Petrolleri Genel Müdürlüğü Diyarbakır, Mardin ve Batman’da petrol arama izni verdiğini duyurdu.

Türkiye’de tartışma konusu olan petrol hakkında yeni bir gelişme yaşandı.  Sınır komşusu olduğumuz ülkelerde yaşanan bolluğa rağmen Türkiye’de petrol çıkarılamaması tartışma konusu olmaya devam ederken Türkiye Petrolleri Genel Müdürlüğü 3 ilde petrol arama çalışmalarına izin verdi. 

Diyarbakır, Mardin ve Batman İllerinde Petrol Aranacak

Konu hakkında 3 Haziran 2020 Çarşamba tarihli Resmi Gazete ile yayımlanan karar kapsamında 3 ilimizde petrol arama çalışmalarına izin verileceği açıklandı. 

Bu illerimiz Diyarbakır, Mardin ve Batman olarak sıralandı. 

Türkiye’de Petrol Var mı? Neden Petrol Çıkaramıyoruz?

Türkiye ile sınır komşusu olan ülkelerden adeta topraktan fışkıran petrolün sınırlarımızın içerisinde neden olmadı büyük tartışmalara konu oluyor. 

Konu hakkında görüşlerini bildiren uzmanlara göre aslında toplumda yaygın olan “dış güçler petrolü çıkarmamıza izin vermiyor” kanısının tam tersine ne yazık ki Türkiye’nin hareketli bir deprem hattı üzerinde olması petrol çıkarılmasını engelliyor. Fay hatları arasında kalan petrol yatakları hem sürekli olarak yer değiştiriyor hem de tek bir kuyuda toplu olarak bulunmuyor. 

Bu da petrolün çıkarılma maliyetini yükseltiyor ki açılan petrol kuyuları kısa sürede bu nedenle kapanıyor. Petrol çıkarma maliyeti son derece yüksek olduğu için bulunan petrol kuyusunun zengin olması gerekiyor. Ancak hareketli faylar nedeni ile Türkiye sınırları içerisinde bulunan petrol kaynakları genelde dağınık halde bulunuyor. 

Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü 4 Petrol Arama İzni Verdi!

3 Haziran 2020 tarihli Resmi Gazete ile bugün itibari ile 4 petrol arama izni verilmiş oldu. 





Amasra Hükümet Konağı İnşaatı İhalesi Yapılacak

Amasra Hükümet Konağı İnşaatı İhalesi Yapılacak

AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, Amasra Hükümet Konağı inşaatı yapım ihalesinin 29 Haziran’da gerçekleştirileceğini bildirdi.

Tunç, yaptığı yazılı açıklamada, bu yılki yatırım programına alınarak yapım ihalesi süreci başlatılan ve 15 Nisan’da yapılacağı açıklanan Hükümet Konağı inşaatı ihalesinin koronavirüs tedbirleri nedeniyle ertelendiğini anımsattı.

“Fatih Sultan Mehmet Han’ın ‘Çeşm-i Cihan bu mu ola?” diyerek dünyanın göz bebeği olarak nitelendirdiği Amasra ilçesine bir eser daha kazandırmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade eden Tunç, şunları kaydetti: “Amasra ilçemizin tarihi dokusuna uygun olarak tasarlanan Hükümet Konağı ihalesi 29 Haziran’da yapılacak. 4 bin 380 metrekare inşaat alanına sahip ve 3 kattan oluşacak Amasra Hükümet Konağının ödeneği hazır olup, ihale sürecinin tamamlanmasından itibaren 10 ayda tamamlanacak. Amasra ilçemizde kamu hizmetlerinin daha düzenli ve yeterli düzeyde sunulabilmesini sağlayacak Hükümet Konağı ile önemli bir yatırımı daha hayata geçiriyoruz.”

Türkiye’nin Otomobili’nin Fabrikası ‘ÇED Olumlu’ Raporunu Aldı

Türkiye'nin Otomobili'nin Fabrikası 'ÇED Olumlu' Raporunu Aldı

Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) tarafından çalışmaları planlandığı biçimde sürdürülen Türkiye’nin Otomobili yatırımı Bursa’nın Gemlik ilçesinde inşa edilecek olan fabrika inşaatının başlayabilmesi için gerekli Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunu olumlu olarak aldı.

TOGG’dan yapılan açıklamaya göre, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan raporda, “Elektrikli Otomobil Üretim Tesisi hakkında ÇED Yönetmeliği’nin 14. maddesi gereğince bakanlığımızca ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi olumlu’ kararı verilmiştir.” ifadesine yer verildi.

Yılda 175 bin adet üretim kapasitesi ile kurulacak olan fabrika ve müşterilere marka deneyiminin yaşatılacağı kullanıcı odaklı kampüs, toplam 22 milyar lira yatırım ile hayata geçirilecek.

Doğrudan 4 bin, dolaylı 20 bin kişiye istihdam sağlayacak olan fabrika, tamamlanıp üretime geçtiğinde Avrupa’nın ilk geleneksel olmayan (bünyesinde içten yanmalı araçlar üretmeyen) elektrikli araç üreticisi olacak.

Doğuştan yüzde 100 elektrikli C segmentinde bir SUV’la başlayacak olan fabrikadaki üretim, takip eden yıllarda tamamı doğuştan yüzde 100 elektrikli C Sedan, C Hatchback, B SUV ve C MPV modelleri ile devam edecek.

İnşaatın Yüzde 90’ı Tamamlandı: Tekirdağ Şehir Hastanesi Ağustosta Hasta Kabulüne Başlıyor

Edremit'e Hastane İnşa Edilecek!

Trakya’da nitelikli yatak sayısını artırıp, sağlık hizmetlerini üst seviyeye taşıyacak 480 yataklı Tekirdağ Şehir Hastanesi inşaatının yüzde 90’ı tamamlandı. Hastanenin ağustos ayında hasta kabulüne başlaması planlanıyor.

Sağlık Bakanlığı Sağlık Yatırımları Genel Müdürlüğü’nce proje, ihale ve yapım süreçleri yürütülen Tekirdağ Şehir Hastanesi inşaatının yüzde 90’ı tamamlandı.

Trakya’da nitelikli yatak sayısını artırıp, sağlık hizmetlerini üst seviyeye taşıyacak 480 yatak kapasiteli hastane, 157 bin metrekare kapalı alana sahip ve duruma göre 500 yatakla hizmet verebilecek ve her branştan 128 poliklinikte sağlık hizmeti yürütülecek.

158 tek kişilik oda, 109 çift kişilik hasta odasına sahip hastanede, 16 ameliyathane olması planlanıyor. Pandemi sürecinde hayati önem taşıyan yoğun bakım ünitesi ise 96 yatakla hizmete alınacak.

Ağustosta Hasta Kabulüne Başlayacak

Tekirdağ ve bölgede kardiyovasküler cerrahiden, radyasyon onkolojisine kadar her alanda hizmet verecek hastane son teknolojiye sahip tıbbi cihazlarla donatılacak. Bölgenin sağlık üssü olma niteliğini taşıyacak hastanenin ağustos ayında hasta kabulüne başlaması planlanıyor.

‘Tüm odaları yoğun bakıma dönüştürülebilecek’

İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Cengiz Becerir, hastanenin kapalı alanının 157 bin metrekare olarak inşa edildiğini, bin araçlık otoparkı bulunduğunu söyledi. Becerir, hastane ile ilgili şu bilgileri verdi: 

“Şu anda hastanenin inşaat gerçekleşme oranı yüzde 90’ın üzerinde. Normalde temmuz başı gibi açmayı planlanıyorduk hastanemizi ancak pandemi sürecinde yurt dışında da üretim durduğu için pek çok malzeme bildiğiniz gibi üretilemedi. Şimdi üretime açıldığı için yeni yeni tüm malzemeleri gelip montaj aşamasında. Yoğun bir şekilde tıbbi cihazların montajları da sürüyor. Bunun şu anda açılması şehir hastanemizin planlanan ağustos sonu gibi yetiştirilmeye çalışılıyor. 500 yatak olacak içinde, 100 yatağın üzerinde yoğun bakımı olacak ve özellikli bir sürü hizmeti verecek. Mesela içinde 24 saat görev yapan bir Kardiyovasküler Cerrahi (KVC) ünitesi var. Bunun yanında zaten Tekirdağ Devlet Hastanesi’nde oturmuş güçlü bir onkoloji grubu var. Buraya daha da gelişmiş olarak geliyor. Tüm Trakya’nın onkoloji ihtiyacını karşılayacak. İçinde PET filmine kadar her şeyi olan bir hastane. Ayrıca tüm odaları ihtiyaç anında da yoğun bakım haline çevrilebilecek bir hastane. Her türlü alt yapısı mükemmel bir şekilde hazırlanmış durumda.”

‘Hastane çevresine sosyal tesis ve kreş yapılacak’

Tekirdağ Şehir Hastanesi’nin kadrosunun yüzde 80’inin Tekirdağ Devlet Hastanesi personelinin oluşturacağının altını çizen Becerir, “Eksik olan kadroda bakanlığımız tarafından hızlı bir şekilde zaten verilmekte. Bir eksiklik çekmeyeceğiz, temmuz sonu açılışı, ağustos ayında ise inşallah hasta kabul yapılması düşünülüyor. Geldiğimiz günden itibaren ne gerekiyorsa yapacağız içinde. Hastane çevresi yol kenarı, hastane içinde tabi ki sosyal bazı tesisleri olacak ama onun dışında yakın bir yerde kreş planlanıyor o olacak. Onun dışında diğerleri tamamen belediyenin planladığı imar alanları içinde yer alacak. Ulaşım yolları hızlı bir şekilde ilerliyor, ilk alternatif yol, hastane arkasından yapıldı. Şu anda o çalışıyor, onun da dışında sayın valimizin önderliğinde planlanan çevre bağlantı yolları var, iki etaptan oluşuyor. Birinci etabı zaten büyükşehir belediyemiz yapıyor. Diğer tarafı da bir üst geçitle şehrin içine ayrıca bağlanacak bir alternatif daha var. Onu da tamamlayacağız en kısa zamanda” diye konuştu.

Yazlık Evlerde Talep Patladı!

Yazlık Evlerde Talep Patladı!

Virüsle mücadele sürerken normalleşme adımları da ardı ardına atılıyor. Bu kapsamda 1 Haziran’da seyahat yasağının kalkacağı açıklandı. Kalkan yasakla birlikte turizm bölgelerine akın bekleniyor. Tatilcilerin bir kısmı önlemlerin alındığı otelleri seçerken bir kısmı ev kiralayacak. Emlak danışmaları bu yıl geçmişe kıyasla çok daha fazla yazlık ev kiralama talebi aldıklarını söylüyor. Özellikle üst gelir grubunun müstakil ve özel havuzlu evleri tercih ettiğini belirten sektör temsilcileri, en çok sorulan sorunun ‘temizlik’ olduğunu dile getiriyor. Tatil öncesinde evler temizlik firmalarınca dezenfekte ediliyor, tatilciler de geçmiş yıllardan farklı olarak yastık çarşaf gibi malzemeleri yanında getiriyor.

Talep ve Fiyat Arttı

Teknoloji odaklı gayrimenkul değerleme platformu Endeksa CEO’su Görkem Öğüt, COVID-19 salgınının ülkemizde etkilerinin görülmeye başlanması ile birlikte yazlık ve yayla evi şeklinde ikincil konut talebin arttığını söyledi. Yazlık bölgelerde yaptıkları araştırma hakkında bilgi veren Öğüt, “Endeksa verilerine göre son 1 yılda konut kiralarının en fazla artış gösterdiği bölgeler Datça, Alanya, Fethiye, Ayvalık, Marmaris, Alaçatı ve Kuşadası. Datça’da son 1 yılda konut kiraları yüzde 35, Alanya’da yüzde 31, Fethiye’de yüzde 26, Ayvalık’ta yüzde 24, Marmaris, Alaçatı ve Kuşadası’nda yüzde 21 artış gösterdi” dedi. Konut kiralarının en yüksek olduğu bölgeler ise Alaçatı, Göcek, Bodrum, Marmaris ve Bozcaada. Alaçatı’da ortalama kira 2.740 TL, Göcek’te 2.714 TL, Bodrum’da 2.451 TL, Marmaris’te 2.225 TL, Bozcaada’da ise 2.077 TL.

Yazlık eve talep patladı


Kemer İlk Sırada

Müstakil konutların kira artışlarının daha yüksek olduğunu belirten Öğüt, “Son bir yılda müstakil konutlarda kira Kemer’de yüzde 39, Datça’da yüzde 38, Alanya’da yüzde 37, Ayvalık’ta yüzde 24, Bodrum’da ise yüzde 16 arttı. Göcek’te ortalama 4.860 TL ve müstakilde en yüksek ortalamaya sahip. Bodrum’da 3.698 TL, Alaçatı’da 3.007 TL, Çeşme’de 2.734 TL, Marmaris’te 2.681 TL” dedi.

Tatilci Yastık Yorgan Taşıyor

Bodrum’da emlak ofisi sahibi Metin Sığırtmaç 2 haftadır yoğun kiralama talepleri aldıklarını söyledi. Sığırtmaç, “Geçen yıllardan farklı olarak evi kiralayanlar çarşaf yastık gibi kişisel eşyalarını kendi getiriyor” dedi. Sığırtmaç, lüks dairelerin kiralarının 10-15 bin lira, villaların 20-30 bin lira olduğunu hatta 50 bin TL’nin de üzerine çıkıldığını ekledi.

İlk Soru Temizlik

DATÇA’da çalışan emlak brokerı Tuğçe Başarır, bu yıl kiralamaya ciddi talep olduğunu, kiraların yüzde 20-30 arttığını belirtti. “Önce temizliği soruyorlar” diyen Başarır “Müstakillerde kira 15-20 bin lira, dairelerde 7-10 bin lira”dedi. Alanya’da çalışan emlak danışmanı ise villa kiralarının 8 bin ile 50 bin lira arasında değiştiğini belirtti.

Talep %50 Arttı

Büyükçekmece’de faaliyet gösteren Projekspert Gayrimenkul Kurucusu Emel Akbaş, “Yazlık kiralama talebi geçen yıla göre yüzde 50 arttı” dedi. Akbaş, Silivri, Çatalca ve Büyükçekmece’de sezonluk lüks villa kirasının 15-30 bin TL olduğunu ifade etti.

Türk Eximbank Müteahhitlerin Teminat Mektubu Sıkıntısına Çare Olacak

Türk Eximbank Müteahhitlerin Teminat Mektubu Sıkıntısına Çare Olacak

Türk Müteahhitlerin uzun süredir dile getirdiği “Türk Eximbank teminat mektubu versin” talebi karşılık buldu. TMB Yönetim Kurulu üyelerinin Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile yaptığı toplantıda, bu konudaki altyapı çalışmalarının tamamlandığı müjdesi verildi.

Türk Müteahhitlerin uzun süredir dile getirdiği “Türk Eximbank teminat mektubu versin” talebi karşılık buldu. TMB Yönetim Kurulu üyelerinin Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile yaptığı toplantıda, bu konudaki altyapı çalışmalarının tamamlandığı müjdesi verildi.

Uzun süredir Türk müteahhitlerin dile getirdiği “Türk Eximbank teminat mektubu versin” talebi karşılık buldu. Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Yönetim Kurulu üyelerinin Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile yaptığı toplantıda, müteahhitlerle Türk Eximbank’ın teminat mektubu verebilecek altyapıyı tamamladığı, yakın dönemde pilot uygulamaya geçileceği müjdesi paylaşıldı. Türk Müteahhitler, Bakan Pekcan’a başta yurt dışındaki projelerde Kovid-19 yeni tip koronavirüs salgınına bağlı gecikmeler için muhtemel süre uzatımı taleplerine destek verilmesi olmak üzere, taleplerini 10 başlıkta sundular.

Video Konferans ile bir araya geldilerTicaret Bakanı Ruhsar Pekcan, geçen hafta TMB Başkanı Mithat Yenigün ve yönetim kurulu üyeleriyle video konferans yöntemiyle bir araya gelmişti.

Açılış konuşmasında Pekcan şu konulara dikkat çekmişti;
(Covid-19) yeni tip koronavirüs salgınının ekonomi ve müteahhitlik sektörüne etkileri,bu etkilerin en aza indirilmesine yönelik Bakanlığın aldığı tedbirler toplantısı daha sonra basına kapalı olarak devam etmişti.

AA muhabirinin TMB’den edindiği bilgiye göre, müteahhitlerin uzun süredir dile getirdiği “Türk Eximbank’tan teminat mektubu” talebinde son aşamaya gelindiğine yönelik sinyaller alındı.

Müteahhitler için yurt dışı projelerin alınması ve yürütülmesinde çok önemli yeri olan teminat mektuplarıyla ilgili yakın zamanda pilot uygulamaya geçileceği öğrenildi.

Eximbank’ın, teminat mektubu verebilecek altyapıyı tamamladığı bilgisinin paylaşıldığı toplantıda, yılın ikinci yarısı itibarıyla teminat mektubu verilmesinin yaygınlaştırılacağı belirtildi.

Türk Eximbank’ın daha önce hazırladığı “Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Teminat Mektubu Programı”nın koşulları uygun olmadığı için bu imkandan faydalanamayan müteahhitler, uygulamaya alınacak yeni program konusunda memnuniyetlerini dile getirdiler.

Müteahhitler taleplerini 10 başlıkta topladı. Öte yandan TMB üyeleri 10 başlıkta topladıkları hedef ve taleplerini Bakan Pekcan’a iletirken, bu başlıklar şöyle sıralandı;
Türk Eximbank kredi maliyetlerinin düşürülmesi, talep edilen banka teminatlarının azaltılması, inşaat sektörüne yönelik ürünlerin esnekleştirilmesi ve çeşitlendirilmesi,
Risk Sigortası, Kefalet Bonosu, Yurtdışı Teminat Mektubu gibi programların bir an önce uygulamaya konulması,
Sahraaltı Afrika’daki imkanların değerlendirilmesi için Türk Eximbank’ın bölgeye yönelik finansman desteğinin geliştirilmesi,
Pazar çeşitlendirmesi konusunda pazar araştırması, finansman temini ve yabancı ülke makamları ile ilişki tesisi hususunda destek verilmesi,
Yüksek teknolojilerin inşaat faaliyetlerine entegrasyonu çalışmalarına zaman kaybetmeksizin başlanması,Libya teminat mektupları komisyon ödemelerinin durdurulması,
Yurt dışındaki projelerde Kovid-19 salgınına bağlı gecikmeler için muhtemel süre uzatımı taleplerine destek verilmesi,
Salgın sonrası dönemde yurt dışı projelerinde rakiplerden daha önce girişimde bulunabilmesini teminen gerekli desteğin sağlanması,
Bankaların, firmaların borç/faiz erteleme veya kredi kullanma taleplerine olumlu yaklaşmaları,
Altyapı inşaat faaliyetlerinin de mücbir sebep kapsamına alınması,
Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile yüklenicilere tanınan sözleşmenin feshi hakkı ile ilgili başvuruların kabul edilmesi, kabul edilmeyenlere fiyat farkı ödenmesi.

Gayrimenkulde Yeni İlgi Odağı: Arsalar!

Koronavirüs salgını ile birlikte bahçeli müstakil villalara talep artmıştı. Artan taleple birlikte müstakil konutların fiyatlarının artması, ilgiyi arsaya çevirdi. Arsa müşterileri ön siparişleri vermeye başladı…

Yeni dünya düzeninde virüslerin ve salgınların hayatın bir parçası haline geleceğini düşünenler gayrimenkulde farklı arayışlara yöneldi. Virüsün ilk çıktığı dönemde araştırmasını bahçeli villalardan yana yapan alıcılar, şimdi ilgilerini arsaya çevirdi. Emlakçılar, şehirler arası yasakların kaldırılmasıyla taleplerin gerçeğe döneceğini ifade ediyor. 

Yeni Şafak’tan Mine Açar’ın haberine göre; uzun süredir ekonomik sebepler ve virüs nedeniyle durgun seyreden gayrimenkul sektörünün kısıtlamaların kaldırıylasıyla canlanacağı tahmin ediliyor. Özellikle arsa satışlarının dikkat çekici oranda artacağına dikkat çekilen sektörde, şehirler arası yasakların kaldırılmasıyla taleplerin gerçekleşeceği öngörülüyor. Emlak danışmanları da artan ilginin internet üzerinden gelen taleplerde kendini belli ettiğini dile getiriyor. 

Talep Arsaya Döndü

Emlak piyasasında talebin arsaya döndüğü belirtiliyor. Hem bahçesi olan müstakil ev almak isteyenler hem de apartman hayatındaki virüs riskinden uzaklaşmak isteyenler arsa alıp ev yaptırmayı amaçlıyor. Bu eğilim emlakçılara gelen taleplerde net bir şekilde belli oluyor. Alıcıların koronavirüsün ilk çıktığı dönemde araştırmaları önce şehir dışında bahçesi olan villalardan yana olmuş ve bu tür evlerde satılık ve kiralık taleplerde artış yaşanmıştı. Bu tip gayrimenkullerde artan talebe arzın yetmemesi ve fiyat artışı sebebiyle alıcılar bu kez arsa yatırımına yöneldi. Özellikle şehirler arası seyahat yasağının bitmesini bekleyen arsa müşterisi internetten de ön sipariş vermeye başladı bile. 

Liste Hazırlayan Var

Arsa alıcıları arasında gezeceği yerlerin listesini çıkarmaya başlayanların da çok fazla olduğunu vurgulayan emlak danışmanları, yasağın kalkmasıyla birlikte alıcıların önceden hazırlanan listelerle yola çıkacağını belirtti. Alternatifli listeleri alıcılarla beraber hazırladıklarını kaydeden danışmanlar, bu dönemde farklı şehirler ve ilçelerdeki arsalar için farklı şehirlerdeki emlak danışmanlarının da koordineli şekilde çalıştığına dikkat çekti. Muğla bölgesinde emlak alım satımına aracılık eden Şebnem Keskin, şehirler arası seyehat yasağının kalkmasıyla birlikte özellikle İstanbul’dan çok sayıda alıcıyı Muğla’nın çeşitli ilçelerinde ağırlayacaklarını söyledi.

Ekip Biçmek İstiyorlar

Arsa satın almak isteyenlerin büyük çoğunluğu müstakil evin dışında bir de kendi sebze ve meyvesini yetiştirebileceği büyüklüğe sahip arsa talep ediyor. Emlakçılar bu noktada tarlalara da talebin olduğuna vurgu yapıyor. Arsa talep edenlerin bağ bahçe ekim kurslarının bölgede olup olmadığını da sıkça sorduklarını belirten emlakçılar, “Alıcılar bu kez deniz kenarı olsun gibi bir kriterle bize gelmiyor. Daha çok ekip biçebilecekleri arsaları istiyorlar. Evden çalışma imkanı olan çok sayıda beyaz yakalı özellikle de bankacılardan talep alıyoruz” şeklinde konuşuyor.

Yönelim Hızlı

İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Nizamettin Aşa, istanbul’a yakın yerler ile Ege ve Akdeniz bölgelerinde arsa ve müstakil bahçeli evlere talebin artacağına dikkat çekti. Aşa, “Bunun ciddi bir şekilde fiyatları da etkileyeceği düşünülüyor. Bunlar şu anda bir toplum psikolojisi ama kesinlikle bu yöne gideceği konusunda ciddi bulgular var. Asıl neticeyi önümüzdeki haftadan sonra göreceğiz. Çünkü seyahat yasağı kalkıyor. Ama Ege ve Akdenize doğru yoğun bir talep oluşacağı söyleniyor. Hatta bir arkadaşımız Bodrum‘da yerlerin sadece görselleri ile üç dört villa satmış. Ama dediğim gibi ancak önümüzdeki hafta sonrası piyasalar daha netleşecek” diye konuştu.

Merkez Bankası Yeni Binası İçin Finans Sağlayacak

Merkez Bankası Yeni Binası İçin Finans Sağlayacak

Merkez Bankası, beklenen bina projesi için finans desteği sağlayacak. İstanbul Uluslararası Finans Merkezi’nin (İFM) yeni binası için imar hakkı neredeyse masrafsız tanınmıştı. Ancak yeni binanın yapımını üstlenen firma geriye çekilince, TOKİ yenileme konusunda desteğini kesti. Böylece binanın yeniden yapılandırılabilmesi adına Merkez Bankası üzerinden harcamalar karşılanacak.

Merkez Bankası Artık Yeni Finans Kapısı

Ankara konumlu Uluslararası Finans Merkezi (İFM) binası, 2007 yılında hükümet tarafından İstanbul iline taşınması kararlaştırıldı. Genel merkezin içerisinde yer alan kamu bankaları ve finans kuruluşları da bina ile birlikte taşınacaktı. İstanbul üzerinde yeni konumunu belirleyen bina, toplamda 300 bin metrekarelik arsa üzerinde inşa edilecekti. Ataşehir’de gerçekleşmesi beklenen projenin özellikle Merkez Bankası’nı da beraberinde götürmesi bekleniyordu. Taşınma planının ardından 2008 yılının ocak ayında Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından İstanbul merkezli yeni binanın orta yerinden kendisine 15 bin 960 metrekarelik arsayı satın almıştır.

Görülmemiş Fırsatlar Yaratılmıştı

Gerçekleştirilmesi beklenen bina için imar planına ilişkin inşaat hakları neredeyse sınırsız bir hale getirilmişti. 3328 ada 10 numaralı parsel üzerinde bulunan arazide, 6 kat 97 bin 859 metrekare inşaatın yapılması için hak tanındı. Emsale uygun hale getirilen bu bölge, emsal dışı alanlarla birlikte 16 dönümlük arsada yetkilileri hak sahibi yapmıştır. Sonuç itibariyle 258 bin metrekarelik alan üzerinde inşaatın gerçekleşmesi adına benzersiz fırsatlar yaratıldı.

Proje dahilinde tanınan haklar rezidans, otel, sinema, tiyatro, ofis, lokanta, gazino, çarşı, özel hastane, eğitim kurumları ve AVM yapılmasının önünü açmıştır. Tasarlanan plana göre Merkez Bankası’nın hiçbir harcamada bulunmaması ve müteahhit firma tarafından tüm sorumluluğun alınması bekleniyordu. TOKİ tarafından düzenlenen ihaleyi kazanan firma alan üzerinde yer alan binaların satışlarından gelir elde etmek için el sıkıştı.

Ancak işler beklenilen şekilde gitmeyince müteahhit firma geri adım attı. Toplu Konut İdaresi, Merkez Bankası binası için 2017 yılında düzenlemiş olduğu ihale iki kez görücüye çıkmış ancak teklifler yeterli düzeye erişemedi. Ağustos ayında yeniden ihaleye sunulan projede idare payı 180 milyon kira olarak belirlenmiştir. Düzenlenen yeni ihale kapsamında 1 milyar 440 milyon lira teklif veren İnşaat Taahhüt Yapı Sanayi Ticaret A.Ş. ihaleyi kazanmış ancak projede geri adım atmıştır.

Proje Yeniden Görücüye Çıkmaya Hazırlanıyor

İlk iki ihale sonucunda beklenen rakam yakalanamayınca rekabet ortamı oluşturulması sağlandı. Üçüncü ihale ile birlikte kazanan müteahhit firma ise verdiği rakamı geri çekerek projeden ayrılmıştır. Sözcü gazetesi yazarlarından İsmail Şahin, oluşturulan proje için yeni bir ihale düzenleneceğini aktardı. Dördüncü ihalenin Merkez Bankası Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne bağlı İnşaat ve Emlak İşleri Müdürlüğü’nün gerçekleştirmesi bekleniyor. “Anahtar teslim” formatıyla yeniden görücüye çıkmayı bekleyen proje, yüklenici firmanın geliştirdiği gayrimenkul taktikleriyle birlikte ihale kapsamına alındı. “Arsa satışı karşılığı gelir paylaşımı” olarak kendini gösteren bu yeni taktiğin, gayrimenkullerin satışı üzerinden masrafsız bina yapmanın kapısını açmıştır. Böylece ihale kapsamında kazanan firma, imalat karşılığında hak ettiği parayı alabilecek.

Türk Müteahhitleri Avrupa’ya Yöneldi!

İnşaat

Körfez ülkeleri ve Kuzey Afrika’da birçok ülke ile yaşanan siyasi sorunlar ve iç karışıklıklar, Rus ekonomisindeki sıkıntılar, Türk müteahhitlerini Avrupa’ya yönlendirdi. Özellikle Cengiz Holding, kara ve demiryolu ile birlikte tünel ihaleleriyle gündemde olan Slovenya’da projeler hayata geçiriyor.

Dünya Gazetesi köşe yazarı Kerim Ülker, bugünkü yazısında Türk müteahhitlerinin Avrupa’da hayata geçirdiği ve planladığı projeleri anlattı. İşte o yazı..

Türkiye’de son bir yıldır altyapı ve inşaat ihaleleri durma noktasına gelmiş durumda. Körfez ülkeleri ve Kuzey Afrika’da birçok ülke ile yaşanan siyasi sorunlar ve iç karışıklıklar, Rus ekonomisindeki sıkıntılar, Türk müteahhitlerini Avrupa’ya yönlendirdi. Özellikle eski Yugoslav ve Doğu Bloku ülkelerinde ihale peşinde koşan Türk müteahhitler arasında Bulgaristan, Sırbistan, Bosna-Hersek ile birlikte Slovenya en dikkat çeken ülkeler. Özellikle Cengiz Holding’in aldığı kara ve demiryolu ile birlikte tünel ihaleleriyle gündemde olan Slovenya’da bu kez tarihinin en önemli projelerinden birine sahne oluyor. Koper Limanı ve Divaca arasında yeni demiryolu kurmak için adım atan Slovenya Hükümeti, iki farklı ihale sürecine gitme kararı aldı. Değeri 1.2 milyar euronun üzerinde olan ihaleyi arazi şartları ve bütçe nedeniyle iki farklı faza ayıran Slovenya, projedeki şirketleri belirlemek için kısa listeye gitti.

29 Tekliften 10’a İndi

İlk olarak bu yılın başında 29 şirket ve konsorsiyumun teklifte bulunduğu ihalede 10 şirket ve konsorsiyum kısa listeye alındı.

Slovenya devlet demiryolu şirketi 2DTK’nın çıktığı Divaca-Koper demiryolu hattının ihalesinde Türk ve Çinli şirketler yarışacak.

İhalede Cengiz Holding tek başına, IC İçtaş, Bosnalı Euro-Asfalt ile; Yapı Merkezi ve Özaltın, Slovenyalı kolektör ile; Gülermak, Avusturyalı Strabag ve Alman Ed Zublin ile, YDA İnşaat ise Unitek İnşaat ile birlikte teklifte bulunacak.

2025’te Tamamlanacak

İhaleye katılacak olan Çinli şirketler olan China Communications Construction Company, China Gezhouba Group, China Railway Group ve China State Construction Engineering Corporation ise tek başlarına teklifte bulunacak. İhaleye bu şirketler dışında teklif veren tek Avrupalı konsorsiyum ise Slovenyalı Gorenjska Gradbena Druzba ve Çekya merkezli Metrostav adlı firmaların ortaklığı oldu.

2025 yılına kadar tamamlanması ve 2026’da da faaliyete geçmesi hedeflenen projede 27 kilometrelik tren yolu yapılacak. Proje ile hattan 43.4 milyon ton kargo taşıma kapasitesi gerçekleşecek.

Dar Gelirli Ailelere Müjde! 100 Bin Sosyal Konut İçin Temeller Atılıyor!

Kocasinan İçin Yeni Konut İhalesi!

TOKİ dar gelirli ailelerin ev sahibi olmaları için çalışmaları hızlandırdı. TOKİ Başkanı tarafından son yapılan açıklamalara göre 100 bin sosyal konut projesinin temellerinin atılmaya başlandığına dair müjdeli haber verildi.

Ev almanın zor olduğu günümüz şartları içerisinde dar ve orta gelirli aileler de ev sahibi olmanın hayalini kuruyor. Bu süreçte TOKİ Başkanı Ömer Bulut tarafından yapılan açıklamaların ardından sosyal konutlar için müjdeli haber verildi.

Yapımı planlanan 100 bin sosyal konut projesi için çok uzun zamandır beklenen açıklama sonucunda temellerin atılmaya başlandığı ifade edildi.

2019 yılında dar ve orta gelirli aileleri yakından ilgilendiren iki farklı kampanya düzenlenmişti. Bu kampanyalar 150 bin konutluk ayrı sosyal konut kampanyalarından oluşuyordu. Bunun ardından Ömer Bulut konu hakkında bir açıklamada bulundu. Açıklamalarında ‘Öncelikli olarak 50 bin konuttan oluşan ilk kampanya için ilk kez geçtiğimiz yıl Mart ayında 67 farklı ilde 140 proje ile birlikte çalışmalar başlatılmıştı. Bu kampanyaya şimdiye kadar 638 bin kişinin başvuruda bulunduğu belirlendi. Hala inşaat çalışmalarının devam ettiğini söyleyebiliriz. İkinci kampanya için 50 bin konut sayısının yaptığımız düzenlemeler sonucunda 100 bine çıkarılmasına karar verildi. 81 ilin tamamında bulunan projeler için ise kura çekimleri devam ediyor ve yakın zamanda tamamlanmak üzere’ dedi.

3.5 Milyon Vatandaş Ev Sahibi Oldu!

Son  18 yıllık süreç içerisinde yapılan konut sayısının 901 bin 366 olduğu ifade edildi. Bunun anlamı ise yaklaşık olarak 3.5 milyon vatandaşın TOKİ tarafından doğrudan ya da dolaylı olarak güvenli ve sağlıklı bir yaşam alanı içerisinde yaşamasına olanak sağlandığının aldı çizildi. Sosyal konut projeleri ile birlikte kira öder gibi yüzde 10 oranında verilen peşinatın ardından aylık olarak 894 liradan başlayan sabit taksitlerle birlikte 240 ay vadeye kadar ev sahibi olabilecekleri belirtildi.

Bakan Murat Kurum’dan Son Dakika Açıklaması: Elazığ Deprem Konutları Ne Zaman Teslim Edilecek?

Bakan Murat Kurum'dan Son Dakika Açıklaması: Elazığ Deprem Konutları Ne Zaman Teslim Edilecek?

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum kentsel dönüşüm çalışmalarını yerinde denetlemeye devam ederken bugünkü programını deprem ile yıkılan Elazığ’a ayırdı. Elazığ’da depremin oluşturduğu yaraların sarılmasına devam ederken yıkılan binaların yenilenmesi için yürütülen çalışmalara da tüm hızı ile devam ediliyor. Peki, Elazığ’da inşa edilen deprem konutları ne zaman bitecek, teslim tarihi belli mi, ne zaman teslim edilecek?

Elazığ’da 24 Ocak gününde meydana gelen şiddetli deprem ile ne yazık ki çok sayıda bina yıkılmış, enkaz altında kalan kişilerin vefat haberleri ülke çapında büyük üzüntü yaratmıştı. 

Bir kere daha Türkiye’nin deprem gerçeği ile yüzleşmesine neden olan depremin ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı hemen riskli yapıları belirleyerek deprem sonrası kentsel dönüşüm çalışmalarına hız vermişti. 

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum Açıkladı: Depremin yaralarını saracağız

Deprem sonrasında yürütülen çalışmaları yerinde incelemek üzere Elazığ’a giden Bakan Kurum sosyal medya hesabı üzerinden yapmış olduğu paylaşımlarında “24 Ocak’taki depremin ardından vatandaşlarımızın yaralarını sarmak için Elazığ’ımızda başlattığımız çalışmaları yerinde incelemek üzere tekrar şehrimize geldik. İlk olarak 381 konut,10 dükkan ve cami inşa ettiğimiz Yazıkonak Mahallemizi ziyaret ettik. Karşıyaka Mahallemizde temeli atılan 439 konut ile 29 ticari ünitenin inşaat alanında incelemelerde bulunduk. Doğal malzemeler kullanılarak, bölgenin yöresel özelliklerini yansıtan projemizi yıl sonuna kadar bitirip Elazığlı kardeşlerimize teslim edeceğiz. İçinde camisi, bisiklet yolu, yeşil alanı ve kapalı otoparkı olan örnek bir dönüşüm projesini Elazığ Mustafapaşa’da hayata geçiriyoruz. Mahallemizin dokusunu koruyarak, zemin +4’ü geçmeyecek toplam 1478 konutluk projemizin ilk etabındaki 353 konutun inşasına hızla devam ediyoruz” diyerek konutların yıl sonuna kadar teslim edileceği müjdesini verdi. 

Bakan Murat Kurum denetimlerine hız verirken projede gecikme olmadan deprem mağdurlarının yeni evlerine bir an önce kavuşmalarını sağlamak için çalıştıklarını dile getirdi. 

Rus İnşaat Sektöründe İlave Fırsatlar Doğması Muhtemel

Türkiye'nin İlk Bakanlık Onaylı Hayvan Hastanesinin Temeli Atıldı

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye Rusya İş Konseyi Başkanı Mithat Yenigün, Rusyada inşaat sektörünün koronavirüs salgını sonrası ekonomik kalkınmanın lokomotifi olabileceğinin düşünüldüğünü belirterek, Bu kapsamda devam edeceği anlaşılan büyük altyapı ve ulaştırma projeleri ile altyapı yatırımlarında Türk müteahhitlik firmalarının yer almaya devam etmesi halinde önümüzdeki dönemde ilave fırsatların doğması muhtemel. dedi.

Ticaret Bakanlığı verilerine göre, ilk çeyrekte 2019’un aynı dönemine kıyasla Rusya’ya ihracat yüzde 18,4 artarak 1 milyar 89 milyon dolar düzeyinde gerçekleşirken, bu ülkeden yapılan ithalat yüzde 4,5 azalarak 5 milyar 176 milyon dolar oldu.Böylece geçen yılın tamamında 27 milyar 267 milyon dolar düzeyinde gerçekleşen Rusya ile dış ticaret hacmi, ilk çeyrekte 2019’un aynı dönemine göre yüzde 1,2 düşüşle 6,3 milyar dolara geriledi. Dış ticaret hacmindeki düşüşte, ithalattaki azalış etkili oldu. İhracatın ise ilk çeyrekte hızlı yükselmesi dikkati çekti.

Nisan ayına gelindiğinde, koronavirüs salgını nedeniyle azalan ticari faaliyetlerin etkisiyle Rusya’ya ihracatın da düşüşe geçtiği görüldü. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, geçen yılın nisan ayında 280 milyon 194 bin dolar olan Rusya’ya ihracat, bu yılın aynı ayında yüzde 32,5 azalarak 189 milyon 46 bin dolara geriledi. Bu da nisan ayında Rusya’ya 91 milyon 148 bin dolarlık ihracat kaybı yaşandığını ortaya koydu.
Bu sonuçlarla Rusya’ya gerçekleştirilen ihracatın yılın ilk 4 ayında 2019’un aynı dönemine göre yüzde 5,6 artarak 1 milyar 135 milyon dolardan 1 milyar 199 milyon dolara yükseldiği görüldü.

İlk 4 ayda Rusya’ya en fazla ihracat yapan sektör, 231,8 milyon dolarla yaş meyve ve sebze sektörü oldu. Bu sektörü 151,8 milyon dolarla otomotiv endüstrisi izlerken, 136,5 milyon dolarla kimyevi maddeler ve mamulleri üçüncü sırada yer aldı.

“Kaldığımız yerden devam etmeyi umuyoruz”

AA muhabirine Türkiye’nin Rusya ile dış ticaretinde yaşanan gelişmeler ve ikili ekonomik ilişkilerin geleceği hakkında değerlendirmelerde bulunan Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Rusya İş Konseyi Başkanı Mithat Yenigün, koronavirüs salgınından tüm ülkelerin göreceli olarak az ya da fazla etkilendiğini söyledi.

Salgın nedeniyle ülke ekonomilerinin dışa yönelik hızını düşürerek öncelikle iç piyasaya odaklandıklarını anlatan Yenigün, karantina tedbirleri kapsamında bazı ürünlere ihracat yasağı getirildiğini anımsattı.

Yenigün, üzerinde ihracat kısıtlaması bulunmayan malların taşınmasında ise yavaşlama yaşandığına işaret ederek, “Doğal olarak, diğer ülkelerle olduğu gibi Rusya’yla da ticari ve ekonomik ilişkilerimizde hızlı yükseliş beklenirken, zorunlu yavaşlama dönemine girdik. Salgın sürecinde dış ticarette yaşanan yavaşlamanın neticeleri, nisan-mayıs dönemi verileri açıklanınca daha net görülecektir. İki ülke açısından bakıldığında, sektör bazlı kayıpların hesaplanması için kanaatimce biraz daha beklemek lazım.” diye konuştu.

Tüm bunlar karşısında, DEİK ve Türkiye-Rusya İş Konseyi olarak son 3 ayda sanal ortamda birçok toplantı, webinar, seminer ve bire bir görüşme gerçekleştirdiklerini belirten Yenigün, iş dünyası temsilcileri tarafından dile getirilen sıkıntıları ilgili tüm bakanlık ve yetkili makamlara en hızlı şekilde ulaştırdıklarını, yaşanan sorunların hızlı bir şekilde çözüme kavuşturulmasına destek olduklarını dile getirdi.

Yenigün, Türkiye’nin salgın sürecinde başarılı bir sınav verdiğini vurgulayarak, “Bundan sonraki süreçte, büyük kayıplar vermeden, kaldığımız yerden devam etmeyi umuyoruz.” ifadesini kullandı.

“İnşaat ve turizmde kayıpların minimize edilmesi gerek”

Mithat Yenigün, Türkiye’nin, Rusya ile ticari ve ekonomik ilişkilerine bakıldığında geleneksel olarak inşaat, müteahhitlik, turizm ve meyve-sebze sektörlerinin güçlü konumda bulunduğunu söyledi.

Koronavirüs salgını sürecinde özellikle, inşaat ve turizm sektörlerinde doğal bir gerileme beklemenin mantıklı olacağını aktaran Yenigün, bu sektörlere yönelik doğru analiz yaparak kayıpların minimize edilmesi gerektiğini vurguladı.

Yenigün, gelecek dönemde Rusya ile ticari faaliyetler açısından öneri ve öngörülerini de paylaşarak, şunları kaydetti:
“Rus turistlerin turizm sektörümüzdeki başat rolü göz önünde bulundurulduğunda, otellerimizde en üst düzeyde sağlık önlemlerinin sağlanması, ulaşım ve sınır kontrol işlemlerinde özel düzenlemelerin yapılması, Rus turistlere yönelik dengeli hizmet ve fiyat bazında cazip tur paketlerinin hazırlanması faydalı olabilecektir. Rusya’da inşaat sektörünün salgın sonrası ekonomik kalkınmanın lokomotifi olabileceği düşünülüyor. Bu kapsamda devam edeceği anlaşılan büyük altyapı ve ulaştırma projeleri ile altyapı yatırımlarında Türk müteahhitlik firmalarının yer almaya devam etmesi halinde önümüzdeki dönemde ilave fırsatların doğması muhtemel.

Salgın döneminde yeniden şekillenen tüketim tercihleri ile özellikle Çin menşeli ürünlere yönelik talepte beklenen düşüş dikkate alındığında orta ve uzun vadede aralarında meyve-sebze mamulleri, tarımsal makineler, tıbbi mobilyalar ve mutfak eşyalarının da bulunduğu muhtelif ürünlerde ihracat fırsatlarının artacağı değerlendiriliyor. Bunların yanı sıra daha önce İtalya, ABD ve Çin’den ithal edilen solunum cihazları üretiminde kullanılan bazı ara malzemeleri, tıbbi koruyucu kıyafet ve maskelerin önümüzdeki dönemde Türkiye’den temin edilme olasılığı da ülkemiz açısından doğan fırsatlar arasında değerlendiriliyor.”

“Rusya’da salgının yarattığı kayıp 18 trilyon rubleye ulaşabilecek”

Mithat Yenigün, Rus resmi makamlarının, koronavirüs nedeniyle gayrisafi yurt içi hasılada bu yıl yüzde 3 ila 5 arasında düşüş beklediğini bildirdi.

Bazı uzmanların ise Rus ekonomisinde yüzde 8 küçülme yaşanabileceğini öne sürdüğünü aktaran Yenigün, şöyle devam etti:

“İşsizlik rakamlarının geçici olarak 2,5 milyondan 8 milyona yükselebileceği belirtilen Rusya’da, tahıl haricindeki temel ihtiyaç ürünlerinde ithalata bağımlı üretim yapısı nedeniyle tüketici fiyatlarında kayda değer artış olacağı tahmin ediliyor. Açık kaynaklardaki verilere göre, ithalatta karşılaşılan güçlükler nedeniyle halihazırda perakende sebze-meyve fiyatlarında artış oranı kimi bölgelerde yüzde 50’yi aştı.

Rusya Federasyonu Ulusal Derecelendirme Ajansı’nın yayımladığı analitik rapora göre, Rusya’da koronavirüsten en çok etkilenen sektörlerin toplam kayıpları 18 trilyon rubleye ulaşabilecek. Rusya Ekonomik Kalkınma Bakanı da ülke ekonomisini desteklemek amacıyla alınan önlemlerin toplam hacminin 2 trilyon rubleyi (yaklaşık 28,2 milyar dolar) geçtiğini ifade etti.”

Ekonominin Lokomotifi Yine İnşaat Olacak

Sakarya Müteahhitler Birliği Başkanı Murat Bayrak Covid-19 sürecinin ardından ekonomide ki lokomotifin inşaat sektörü olacağını ileri sürdü.

Bayrak, “Konut stoku tükendi. Hem imalat hemde satışta yükseliş yaşanacak” dedi.

Önceliğimiz Değişti

Covid-19 sürecinde birinci önceliğin izole olmak, korunmak olduğuna vurgu yaparak “Salgın döneminde birinci önceliğimiz elbette sağlıktı, gıdaydı. Şimdi önceliğimiz yine sağlık ancak hayat devam ediyor. Dolayısıyla önceliğimiz ekonomi oldu. Üretmek, istihdamı artırmak gibi hedefleri var ülkenin. Salgın sonrası ekonominin lokomotifi yine inşaat sektörü olacak. Yaklaşık iki yıldır konut üretimi rölantide gidiyordu. Eldeki konut stokları tükendi. Şimdi hem üretimde hemde satışta yükseliş dönemi başlayacak” dedi.

Yeni Dönem Başlıyor

Dünyayı etkisi altına alan pandeminin yeni bir dönem başlatacağına değinen Başkan Bayrak “Ülkemiz bu sürecin kazananı olacak. İnşaat sektöründe olduğu gibi birçok sektörde üretimin artacağını düşünüyorum. Özellikle teknoloji ve makine imalatında Türkiye tercih edilen ülke olacak. Bu durum daralan piyasaların hızla toparlanmasına ve iyileşmesine neden olacak. Korona sonrası Türkiye ekonomisi için yeni dönemin başlangıcı olacak. Devlet-millet el ele verip salgın döneminde oluşan yaraları sarıp, dimdik ayağa kalkacağız” dedi

İş Dünyasının Beklentileri Var

Hükümetin ekonomik tedbir paketiyle süreçte yara alan iş dünyasının derdine derman olmaya çalıştığına değinen Başkan Bayrak “ İnşaat sektörü bir süre daha konut kredi faizlerinin bu seviyelerde kalmasını istiyoruz. Devamında da vergi ve SGK borçlarının gecikme faizlerinin affedilmesini bekliyoruz.  Bozulan yapılandırmalar için yeniden yapılandırma olmalı. Özellikle bozulan yapılandırmalar için bir düzenleme bütün sektör temsilcilerinin beklentisi. Devletimizin bu hususta vereceği destekle üretimde ki toparlanma daha hızlı olacaktır” dedi.

45 Günde Tamamlanan Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi Açıldı

45 Günde Tamamlanan Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi Açıldı

Koronavirüs salgını nedeniyle Sancaktepe’de yapımına başlanan ve 45 günde tamamlanan Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katıldığı törenle açıldı. Hastane İstanbul’da olması beklenen depremde de hizmet verebilmesi için tek katlı olarak inşa edildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 6 Nisan’da, Sancaktepe’ye yapılacağını müjdelediği “çok amaçlı acil durum hastanesi”nin inşaat çalışmaları tamamlandı. Depremde de faaliyet devam edebilmesi için tek katlı olarak tasarlanan hastanenin açılış töreninde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da açıklamalarda bulundu.

“Kaybettiğimiz hocalarımızın isimlerini vererek vefamızı gösterdik”

“Koronavirüs salgınında kaybettiğimiz tüm hocalarımız ve vatandaşlarımızla birlikte Feriha Öz hocamıza Allah’tan rahmet diliyorum. Ülkemize hizmet eden hiç kimseyi unutmayız. Bunun için buraya Prof. Dr. Feriha Öz, Yeşilköy’deki hastaneye de Prof. Dr. Murat Dilmener ismini verdik. Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu’nun adını da Okmeydanı’ndaki şehir hastanesine verdik. Aynı şekilde Hadımköy’deki hastaneye de Dr. İsmail Niyazi Kurtulmuş’un ismini vererek vefamızı gösterdik.

“Yurt dışından gelen hasta uçaktan indikten sonra hastane yürüme mesafesinde”

Sağlık çalışanlarımızın her birine şükranlarımızı sunuyoruz. Bu hastanenin ülkemize kazandırılmasında emeği geçen Sağlık Bakanı ve ekibini, Rönesans grubunu, herkesi tebrik ediyorum. Dünyada pek çok ülkede salgın nedeniyle, sağlık sisteminin çöktüğü bir dönemde hem mevcut imkanlarını kullanarak, hem de yeni imkanlar üreterek farklı bir konuma gelmiştir. Bu hastanemizi 2 ay gibi kısa sürede tamamladık. Uluslararası herhangi bir hasta buraya gelmek istediğinde pist var, yürüme mesafesinde hastaneye gelecek. Aynısı Yeşilköy için geçerli. Tedavi bitti, yine uçağıyla gitmesi gereken yere gidecek. İster ulusal, ister uluslararası hepsine hazır. Sağlıkta, sağlık turizmini hedefliyoruz. Türkiye’nin sağlık alanında geldiği seviyenin en somut örneği olan bu hastanelerimiz, şifayı ülkemizde arayan herkese hizmet verecektir. Geçtiğimiz yıl 750 bine yaklaşan yabancı hasta sayısının katlanarak artmasını bekliyoruz.

“11 şehir hastanemizin her birini dünya çapında inşa ettik”

Şu an itibariyle 190’ı aşkın ülkeden talepler geldi, 90’ı aşkın ülkeye her türlü sağlık ürünlerini gönderdik. Burada nazlanmadık. Bir başka adım son 18 yılda inşa ettiğimiz bin 576 hastane, 1 milyon 100 bine yaklaşan sağlık çalışanı seviyesine biz, hocalarımızın gayretleri ve altyapıyla ulaştık. 48 olan MR sayısını 906’ya, 323 olan tomografi sayısını bin 210’a, 889 olan yoğun bakım yatağını 40 bine, 618 ambulansı 5 bin 382’ye çıkarmamış olsaydık, bu başarıyı gösteremezdik. Şehir hastanelerinin yüksek kapasitelerinin ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. 16 binin üzerindeki 11 şehir hastanemizin her birini dünya çapında inşa ettik.

“ABD ve Rusya genel sağlık sigortası işini çözemedi”

Tıpta biz fiziki mekanları hazırlıyoruz ama hocaları ise siz yetiştireceksiniz. Bunu ne kadar başarırsak, inanıyorum ki bu hastanelere gelen hastalarımız da orada gördükleri kabiliyetli hocalarımızla şifa bulacak. Dünyanın en kapsamlı ve en düşük maliyetli genel sağlık sigortasının önemi salgın sürecinde daha iyi anlaşıldı. ABD, Rusya çözemedi işi, hepsi sıkıntıda. Bizden destek istediler, biz de her yere gönderdik. Serbest ve ücretli çalışanlar makul prim ödemeleriyle sistemde yer alıyor. Aylık 88 lira ödeyerek GSS’ye dahil olabiliyor. Teşhisin, tedavinin, ilacın tamamı GSS kapsamına girdiği için vatandaşlarımız sıkıntı yaşamıyor. Diğer ülkelerde böyle bir sistem yok. Salgın döneminden sonra hem sağlık tesislerimiz, hem GSS daha çok ilgi çekecektir.

“Ülkemiz her alanda hedeflerine doğru ilerliyor”

Türkiye son 2 asır boyunca bir uçtan bir uca savrulurken tarihi fırsatları kaçırmıştır. Ülkemizin bu savrulmalarının sürmesini isteyenler darbelerden vesayetlere kadar malzeme bulmakta zorlanmamıştır. Milletimiz istiklali ve istikbalinden ümidini kesmemiştir. Milletimizin 18 yıldır gerektiğinde canı pahasında yanımızda yer alması da bu mücadelenin devamıdır. Türkiye’de yaşanan her hadisenin gerisinde bu büyük fotoğrafı görmek gerekiyor. Ülkemiz her alanda hedeflerine doğru ilerlediği bir çizgiye oturmuştur.

“Ülkemize yapacak daha çok hizmetlerimiz var”

Biz burada 1008 odalı hastaneyi yaptık. Ama biz Rönesans gibi bir firma bulursak, burada şehir hastanesi yapabiliriz. Şimdilik acil ihtiyacımız yok. Bir asır önce hasta adam yaftasıyla tarihe gömülmek istenen bir milletinin takip edilmesi bunun en yalın göstergesidir. Ülkemize yapacak daha çok hizmetlerimiz var. Türkiye’yi mutlaka 2023 hedeflerine ulaştıracağız.”

45 günde tamamlanan Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi açıldı

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamaları şu şekilde:

“Bu hastaneler kalıcı olarak inşa edildi”

“Kovid-19 pandemisi dünyaya çok şey öğretti. Bu zamana kadar sağlığa yapılan yatırımın ne kadar önemli olduğunu her zamankinden daha fazla gösterdi. Son 18 yılda bu alandaki gelişmelerin neticesini hep birlikte gördük. Bu hastaneler sadece afet ve salgın durumlarında kapısını açıp sonra devre dışı olacak mekanlar olarak tasarlanmadı, kalıcı olarak inşa edildi.

“Büyüyen sağlık turizmine katkı sağlayacak”

Sağlık turizminde kamunun önemli köşe taşları olacak. Büyüyen sağlık turizmine katkı sağlayacak bu hastaneler depremden etkilenmeyen yatay bir mimariye sahip, 45 günde tamamlandı. Toplam alan 125 bin metrekare, 1008 yataklı. Bütün hasta yatakları gerektiğinde yoğun bakım yatağına dönüştürülebiliyor. 100’e yakın diyaliz ünitesi bulunuyor. Dünyayı etkisine alan koronavirüsle mücadelede ülkemiz örnek bir model sağladı. Her geçen gün güçlenen sağlık sistemimiz 21. yüzyıl dünyasında Türkiye’nin adını sağlık ülkesi olarak yazdıracaktır.

“Tedbirlerimize devam etmek zorundayız”

Bir süre daha tedbirlerimize devam etmek zorundayız. Ön safta yer alan sağlık çalışanları en fazla bu riski taşımaktadır. Sağlık çalışanlarından yitirdiklerimiz oldu, değerli hocalarımız da yitirdiklerimiz arasındaydı. Okmeydanı Şehir Hastanemize Cemil Taşçıoğlu’nun adını verdik, şimdi açılan acil tip hastanelerimize Prof. Dr. Feriha Öz ve Prof. Dr. Murat Dilmener’in adını veriyoruz.”

Hastane, İstanbul’da önemli bir görev üstlenecek

İnşa çalışmalarına 9 Nisan’da başlanan hastanenin İstanbul’un hizmet yarışında önemli bir görev üstlenmesi bekliyor.

Bu kapsamda hastanenin, başta yeni tip koronavirüs olmak üzere, salgın, deprem ve afetlerle mücadelede aktif olarak rol alması planlanıyor.

İnşasında 4 Bin Kişi Çalıştı

Yapımı için yaklaşık 4 bin personelin 3 vardiya şeklinde çalıştığı sağlık tesisi, ameliyathaneleri, MR, triyaj odaları, laboratuvarları, anjiyo ile ekoları ve ultrasonlarıyla tam teşekküllü bir hastane altyapısına sahip olarak hizmet verecek.

45 günde tamamlanan Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi açılıyor

1008 Yatak Kapasitesine Sahip

Hastane, 125 bin metrekare alana kurulurken, 75 bin metrekarelik kapalı alanıyla sağlık hizmeti verecek. 1008 yatak kapasitesi ile sağlık sistemine önemli katkılar sunacak hastanede istenildiğinde her oda yoğun bakıma da dönüştürülebilecek.

16 Ameliyathane Var

Sağlık tesisinde 500 araçlık otopark ve 16 ameliyathanenin yanı sıra 36’sı diyaliz ve yoğun bakım altyapısına sahip 576 banyolu hasta yatak odası, 36’sı diyaliz hasta altyapısına sahip 432 yoğun bakım yatağı, 36 acil müşahede yatağı, 8 triyaj, 2 CRP, 4 tomografi, 4 MR, 2 X-ray odası bulunuyor.

45 günde tamamlanan Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi açılıyor

Türkiye’nin En Yüksek Barajı 205 Metreye Ulaştı

Türkiye'nin En Yüksek Barajı 205 Metreye Ulaştı

Tamamlandığında gövde yüksekliği bakımından Türkiye’nin en yüksek, dünyanın ise üçüncü barajı olacak olan Yusufeli Barajı’nın gövde yüksekliği 205 metreye ulaştı.

Tamamlandığında gövde yüksekliği bakımından Türkiye’nin en yüksek, dünyanın ise üçüncü barajı olacak olan Yusufeli Barajı’nın gövde yüksekliği 205 metreye ulaştı. Baraj inşaatında çalışmalar kesintisiz 24 saat sürerken, DSİ 26. Bölge Müdürlüğü tarafından son görüntüler paylaşıldı.

Artvin’in Yusufeli ilçesinde Çoruh Nehri üzerinde yapımı devam eden Yusufeli Barajı ve Hidroelektrik Santrali’nin (HES) Projesi gövde yüksekli 205 metreye ulaştı. Dökülen gövde beton miktarı ise 2 Milyon 985 bin metreküp seviyesinde olduğu açıklandı.

Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü tarafından inşa edilen Yusufeli Barajı ve Hidroelektrik Santralı (HES) Projesi’nde baraj gövde betonu dökülmesi çalışmalarının hız kesmeden devam ediyor. DSİ 26 Bölge Müdürlüğü son verileri ve görüntüleri paylaştı. Tamamlandığında ülkemizin en yüksek barajı unvanını alacak Yusufeli Barajı’nda gövde 205 metre yüksekliğe ulaşıldı. Dökülen gövde beton miktarı ise 2 Milyon 985 bin metreküp seviyesi ulaştı.

Tamamlandığında Yusufeli Barajı ve Hidroelektrik Santral Projesi’nin kurulu gücü 558 megavat ve yıllık enerji üretimi 1 milyar 888 milyon kilovatsaat olacak. Projenin santral binası ve enerji yapılarında betonlama çalışmaları planladığı şekilde devam ederken, enerji santralinin elektro mekanik parçalarının montajları da inşaat faaliyetlerine bağlı olarak yürütülüyor.

Yusufeli Barajı, 275 metre gövde yüksekliğiyle 100 katlı bir gökdelen yüksekliğine ulaşacak. Baraj gövdesinde kullanılacak 4 milyon metreküp beton, Artvin’den Edirne’ye 13 metre platform genişliğinde beton yol yapılmasını sağlayacak kapasiteye sahip bulunuyor. Projeyle üretilen enerji sayesinde yaklaşık 600 bin kişinin enerji ihtiyacı karşılanabilecek.

Çelikte Türkiye’den AB’ye Karşı Hamle

Birkaç yıldır çelik ürünleri ithalatına karşı korunma önlemi uygulayan Avrupa Birliği, Türkiye menşeli çelik ürünlerine karşı ilave sınırlayıcı kurallar uyguluyor. 

En son 14 Mayıs tarihinde Türkiye menşeli HRC ithalatına karşı damping soruşturması başlatan Avrupa Birliği`nin bu tutumuna karşı Türkiye`den yeni bir hamle geldi ve DTÖ`ne 25 Mayıs 2020 tarihinde yapılan bildirimle, bazı AB menşeli çelik ürünleri ithalatına karşı % 9-17 aralığında ilave gümrük vergisi uygulanacağı ifade edildi.

Söz konusu vergi oranları ile, Türkiye`nin çelik ithalatında uygulanan gümrük vergisi açısından AB`nin üçüncü ülkeler ile aynı seviyeye getirilmesi hedefleniyor. Önlemlerin, bildirim tarihinden (25 Mayıs 2020) itibaren 1 ay içerisinde alınabilmesi imkan dahilinde bulunuyor.

1 milyar Euroluk 48 Projenin 30’u Tamamlandı

1 milyar Euroluk 48 Projenin 30’u Tamamlandı

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, 25 ilde hayata geçirilecek olan toplamda 1 milyar euroluk yatırım değerine sahip 48 projenin 30’unun tamamlandığını söyledi.

Avrupa Birliği IPA programı kapsamında 25 şehirde 30 çevre altyapı projesini hayata geçirdiklerini, IPA-2 programı kapsamında ise 18 çevre altyapı projesi ve 15 teknik destek projesini daha hayata geçireceklerini belirten Bakan Kurum; “Böylece toplam yatırım tutarı 1 milyar avroyu aşan 48 çevre projemiz ile 12 milyon vatandaşımızın içme suyu temini, atık su arıtma ve katı atık bertarafı gibi çevre ve altyapı hizmetleri eksiksiz sağlanmış olacak.” dedi.

Şehirlerin altyapısının güçlendirilmesi, çevre yatırımlarının artırılması için yurt içi ve yurt dışı kaynaklarını etkin şekilde kullandıklarını kaydeden Kurum, çevreyi ve tabiatı birer emanet olarak gördüklerini ifade ederek “Yatırımlarımızın ve projelerimizin tamamını çevreyi önceleyen bir yaklaşımla ele alıyor, buna göre hareket ediyoruz. Bu anlayışla yapılacak her proje, her yatırımda yerel yönetimlerimizin yanında olmaya, onları desteklemeye devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 25 farklı kentte içme suyu, atıksu ve katı atık yönetimi alanında toplam 30 çevre altyapı yatırım projesini hayata geçirdi. Bu projelerden yaklaşık 9 milyon vatandaş faydalanıyor.

2014-2020 programlama yıllarını kapsayan ve uygulaması 2026 yılı sonu itibarıyla tamamlanacak olan IPA-2 dönemi için de çalışma başlatıldı. IPA-2 dönemi kapsamında yapılacak yatırımın toplam değeri ise 335 milyon avro olacak.

IPA-2 döneminde hayata geçireceği çevre altyapı projeleri ile Bakanlık, yaklaşık 3,2 milyon kişiye daha hizmet sağlayacak.

Bu kapsamda, Iğdır, Rize, Bismil, Çankırı, Çarşamba, Doğubayazıt, Şırnak, Sorgun, Niksar, Elbistan ve Giresun atıksu projeleri, Kastamonu ve Yüksekova Atıksu Arıtma Tesisi Projesi, Sivas Kızılırmak Sağ ve Sol Sahil Şeridi Atıksu Kolektör Projesi, Trabzon ve Bandırma Entegre Su Projesi, Hakkari ve KASMİB Katı Atık Projesi’ni kapsayan 18 çevre altyapı projesi hayata geçirilecek.

Söz konusu 18 projeden Bandırma, Bismil, Elbistan, Hakkari, Kastamonu, Niksar, Şırnak ve Trabzon olmak üzere 8’inde uygulama aşamasına geçildi.

Trabzon Millet Bahçesi Eylülde Açılacak

Trabzon Millet Bahçesi Eylülde Açılacak

Trabzon’un yıkılan efsane stadı Hüseyin Avni Aker’in olduğu yerde yapım çalışmaları devam eden millet bahçesi inşaatını gezen ve TOKİ yetkililerinden bilgi alan Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu; “Trabzon’umuza hayırlı uğurlu olsun. Nasipse eylül ayının sonu itibarıyla burada bir açılış yapabiliriz diye ümit ediyoruz.” dedi.

Hüseyin Avni Aker Stadyumu’nun bulunduğu bu alanın, Trabzon’un çok önemli bir merkezi olduğuna dikkat çeken Zorluoğlu, Trabzon Millet Bahçesi’nin, diğer millet bahçelerinden farklı olarak biraz daha spor temalı olmasını istediklerini ifade ederek “Çünkü Trabzon bir spor şehri ve bu bölge uzun yıllar spor alanı olarak kullanıldı. Onun için buraya yaptığımız saha ile etrafındaki yürüme ve koşu parkurları amacımıza hizmet edecek.” şeklinde konuştu.

Trabzon Millet Bahçesi’nin ikinci etap çalışmalarını ise Orman İşletme Müdürlüğü lojmanlarının bulunduğu alanda gerçekleştirmeyi düşündüklerini aktaran Zorluoğlu, “Ayrıca Büyükşehir Belediyesi olarak buz pateni ve kaykay bileşenlerini de eklemek suretiyle daha fazla gencimizin parkımıza gelmesini arzu ediyoruz.” diyerek Millet Bahçesiin diğer peyzaj düzenlemeleri ile Trabzon’da çok önemli bir ihtiyacı giderecek güzel bir rekreasyon alanı olacağını söyledi.

Ankara-Sivas YHT Hattı’nda Sona Geliniyor

Ankara-Sivas YHT Hattı'nda Sona Geliniyor

Sivas Valisi Salih Ayhan, Ankara-Sivas Yüksek Hızlı Tren (YHT) hattının inşaat alanında incelemelerde bulundu. Ayhan, hattın yıl sonunda tamamlanacağını belirtti.

Sivas Valisi Salih Ayhan, Ankara-Sivas Yüksek Hızlı Tren (YHT) hattının inşaat alanında incelemelerde bulundu.

Anadolu Ajansı’nda yer alan habere göre; Salih Ayhan, hattın yıl sonuna kadar tamamlanacağını ve tren seferlerinin başlayacağını açıkladı. Ayhan, Ankara-Sivas YHT Hattı Eşmebaşı Tüneli inşaatını dolaştı. 

İncelemenin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Ayhan, Ankara- Sivas YHT inşaatının en önemli çalışma noktalarından birisinin Esmebaşı Tüneli olduğuna dikkat çekti.

Bu bölgenin Sivas ile Yerköy arasında altyapısı bitmeyen tek nokta olduğuna vurgu yapan Ayhan, “3 Mart’ta 100 metrelik bir alanda göçük yaşanması nedeniyle burada farklı çalışma tekniği geliştirildi ve bugünkü adımlar atıldı. Hem bu çalışmaları yerinde incelemek hem de bayram günü dahil çalışan arkadaşlarımızı alkışlamak için buraya geldik” dedi.

Hummalı bir çalışma yapıldığını ve tünelin 1422 metre uzunluğunda olduğunu dile getiren Ayhan, “Burası yeni bir teknik çalışmayla üst taraftan yaklaşık 2 bin farklı noktadan delinip çimento enjekte edilerek güçlendiriliyor. Haziran ayı ortasında bu güçlendirme bittikten sonra Yozgat-Yerköy arası tamamen bitmiş olacak” şeklinde konuştu.

“Bu sene hızlı tren seferlere başlayacak”

Hatta olağanüstü bir teknik çalışmalar yapıldığına dikkat çeken Ayhan, şöyle konuştu:

“Bu sene bilet kesilmesi için bayram dahil çalışan arkadaşlarımızı hem kalben hem de yürekten alkışlayarak takdir ettik. Bu, Cumhuriyet tarihinin en önemli projesi. Cumhurbaşkanımızın özel ve hassas takibiyle Ulaştırma Bakanımızın sürekli sahada olmasıyla, TCDD Genel Müdürümüzün her gün adeta bu bölgede hassasiyetiyle, yetkili firmalar herkes hummalı bir şekilde çalışıyor. Vatandaşlarımız müsterih olsun, koronavirüs ile mücadelede 3 aylık bir zaman diliminde bir yavaşlama olsa dahi heyecandan, motivasyondan bir çalışmada hiçbir irade eksilmesi asla olmadı. İnşallah yıl sonunda tren seferleri başlamış olacak. Esmebaşı Tüneli’nde arkadaşlarımız büyük bir hikaye yazıyor. Tarihe bir not düşülmüş olacak, müthiş bir emek var burada. Kırıkkale’de T15 Tüneli ve T8 Tüneli’nde buna benzer çalışmalar var. Sivaslılar müsterih olsunlar, inşallah bu sene hızlı tren seferlere başlayacak.”

Koronavirüsle Prefabrik Evlere Talep Arttı

Koronavirüsle Prefabrik Evlere Talep Arttı

Koronavirüs salgınıyla izole olmak, izole olurken de sosyal alanlardan vazgeçmek istemeyen vatandaşların konut tercihleri prefabrik evlerden yana oldu. Bir arazisi olanlar depreme dayanıklı prefabrik yapıları tercih etmeye başladı.

Kocaeli’de, koronavirüs süreci ile birlikte prefabrik evlere olan talepte artış yaşandı. Arazisi olanlar, depreme dayanıklı, metrekaresine göre 30 bin TL ile 300 bin TL arasında yapılan prefabrik yapıları tercih etmeye başladı.

Yeni Şafak’ta yer alan habere göre; prefabrik üreticisi Adem Satan, pandemi sürecinde şehirlerden köylere göçün arttığını, istenilen projeye göre evleri yaptıklarını belirtti.

Koronavirüs salgınından korunmak isteyenler, şehirlerden uzak noktalarda arazi satın alırken, prefabrik evlere de talep arttı. Yapımının hızlı olması ve depreme dayanıklı olması sebebiyle prefabrik evler tercih edilirken, projenin büyüklüğüne göre de evin maliyeti 30 ile 300 bin TL arasında değişiklik gösteriyor. 

Salgının Türkiye’de görülmesinden sonra prefabrik ev satışlarında artış olduğuna dikkat çeken prefabrik yapı üreticisi Adem Satan, kişilerin bütçelerine göre 40 ile 250 metrekare arasında birçok çeşit yapı yapabildiklerini ifade etti. 

‘Şehirlerden köylere göç başladı’

Prefabrik yapıların 10-15 gün içinde üretildikten sonra en fazla 3 günde istenilen yere montajının yapılabildiğini dile getiren Adem Satan, “Şehirden köye göç başladı. Kocaeli’nin neredeyse tamamında şehirden köylere göçlerin yaşandığını söyleyebilirim. Vatandaşlar araziyi satın alıyorlar. Daha sonra bize gelerek anlaşma yapıyorlar. Prefabrik yapıyı koyacağı yere beton attıktan sonra müşteri bize nasıl bir prefabrik yapmak istediğini söylüyor. Taleplerine göre 40 metrekareden başlayıp 250 metrekareye kadar prefabrik yapılar 10-15 gün aralığında üretimi yapıldıktan sonra montajını da 2-3 gün gibi çok kısa bir süre içerisinde tamamlayıp müşterilerimize teslim ediyoruz. En küçük 40 metrekarelik bir binada bir tane yatak odası, banyo, tuvalet, mutfak ve veranda şeklinde yapılabiliyor. Müşterilerimizin talebine göre yapının içerisine parke, mutfak dolabı, seramik gibi ürünler ekleyebiliyoruz. Bunlar müşterilerimizin talebine ve bütçelerine göre değişkenlik gösterebiliyor” diye konuştu.

Prefabrik yapıların ısı yalıtımı konusunda da oldukça güvenli olduğunu kaydeden Satan, “Prefabrik binalarımız oldukça yalıtımlıdır. Dış duvar kalınlığımız 10 santimdir. Yalıtımlı bir malzemedir. Küçük bir ısıtıcı ile veya soba ile 10 dakika gibi kısa bir sürede ısıttığınız zaman yeterli olacaktır. Türkiye’nin yaylalarında, Edirne’den Kars’a kadar geniş bir bölgede hizmet veriyoruz. Bu bölgelerde kar yağışı yoğun olduğundan bunların statik hesaplamaları yapılıyor. Deprem yükü, yağmur yükü, kar yükü gibi hesaplamalar yapıldıktan sonra müşterimize teslim ediliyor” şeklinde konuştu.

Prefabrik yapıların, bakımları iyi yapıldığında 100 yıldan fazla kullanılabileceğine vurgu yapan Satan, “Prefabrik binalar da tıpkı betonarme binalar gibi 80-100 yıl dayanıklıdır. Bakımları düzgün yapıldığında bu süreyi daha da uzatmak mümkündür” dedi.

Moskova’da İnşaat Projelerinin Çoğu Yeniden Başladı

Moskova'da İnşaat Projelerinin Çoğu Yeniden Başladı

Rusya’nın Başkenti Moskova’da Koronavirüs salgını sürecinde hız kesen inşaat projelerinin çoğunun yeniden başladığı bildirildi.

Konuyla ilgili açıklamayı Moskova Belediye Başkanı Sergey Sobyanin yaptı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile online ortamında görüşen Sobyanin, 12 Mayıs’ta kısıtlamaların kaldırılmasından sonra Moskova’da binden fazla şantiyenin tekrar faaliyete geçtiğini aktardı.

Sobyanin, “Metro, demiryolu ve sağlık tesisileri projelerini yapan yaklaşık 150 şantiyemiz çalışıyordu. Bugün artık binden fazla şantiye çalışıyor. İnşaatçılar, hemen hemen tüm şantiyelerde çalışmaya başladılar. Bunlar, anaokul, okul, klinik, konut, ulaşım inşaatları olmakta” dedi.

Sobyanin, 12 Mayıs’tan bu yana yaklaşık tüm sanayi işletmelerinin yeniden faaliyete başladığını da söyledi.

Çetin Barajı’nda Enerji Üretimi Başladı

Çetin Barajı’nda Enerji Üretimi Başladı

Siirt’in Şirvan ve Pervari ilçeleri sınırları içerisinde bulunan, silindirle sıkıştırılmış beton tipine göre Türkiye ve Avrupa’nın en büyük barajı olan ve temelden 165 metre yükseklikte inşa edilen Çetin Barajı’nda üretimin başladığını açıklayan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, barajın maksimum işletme kotunda, 615 milyon metreküp su depolanacağını, 37 kilometre uzunluğunda ve 12 kilometre genişliğinde bir göl alanı oluşacağını, barajın üç büyük ve bir küçük olmak üzere 4 türbin ile toplamda 420 megavat kurulu güce sahip olduğunu belirterek “Baraj ile yılda 1 milyar 175 milyon kilovatsaat enerji üretilecek ve milli ekonomiye yılda yaklaşık 500 milyon lira katkı sağlanacak. Projede bir küçük ünite ve bir büyük ünitenin devreye girdi ve elektrik üretimine başladı. Yerli ve yenilenebilir enerjinin payının artırılması bakımından son derece önemli olan bu barajın tamamlanarak milli ekonomiye katkı verir duruma gelmesi, ülkemizdeki enerji kaynaklı dış ticaret açığına olumlu yönde etki yapacak.” dedi.

Emlak Vergisi İlk Taksitinde Son Gün 1 Haziran

Emlak Vergisi İlk Taksitinde Son Gün 1 Haziran

Geçen seneye göre yüzde 11.29 artış gösteren 2020 yılı emlak vergisi 1. Taksit ödemeleri 1 Haziran 2020 Pazartesi günü sona eriyor.

Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Altın Emlak Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı “Belediyeler tarafından bina, arazi ve arsalar için tahsil edilen ve servete dayalı olarak tahsil edilen Emlak Vergisinin ilk taksit ödemelerinde artık son günlere girildi. 2020 yılı emlak vergi değeri bu sene için, yeniden değerleme oranının yarısı olan yüzde 11.29 oranında artırılarak uygulanıyor. Covid-19 nedeni ile kira alamayan mal sahiplerinin erteleme beklentileri de maalesef gerçekleşmedi. 65 yaş üstü kişiler için de ödeyip ödememe durumları netlik kazanmadı. Ödeme yapılmadığı takdirde aylık %2 gecikme cezası söz konusu olacak” dedi.

Büyükşehirlerde Tarifeler Yüksek

Vergi oranları konusunda da bilgi veren Özelmacıklı “Vergi oranları arazilerde ve meskenlerde binde bir, diğer binalarda binde iki ve arsalarda ise binde üçtür. Bu oranlar, büyük şehir belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde yüzde 100 artırımlı uygulanıyor. Ayrıca Taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına ait katkı payı da vergi değerinin %10’u olarak uygulanmaya devam ediyor. Gene işyerleri ve diğer şekilde kullanılan binalara ait çevre temizlik vergileri de büyükşehirlerde %25 artırımlı olarak uygulanmaya devam ediyor. Konutlarda ise çevre temizlik vergisi su tüketimine göre su faturalarına yansıtılıyor. Bu bedel de 2020 yılı için metreküp başına büyükşehirlerde 15 kuruş, diğer yerlerde 12 kuruş olarak hesaplanıyor” dedi.

E-Belediye İle Ödemeler Yapılabiliyor

Birçok belediyenin web sayfasından, online tahsilat yapılabildiğini belirten Özelmacıklı; “İster T.C. kimlik numarası ister sicil numarası ile vergilere ilişkin online ödemeler yapılabiliyor. Hatta e-devlet üzerinden de gene birçok belediyeden sicil, tahsilat ve tahakkuk bilgileri sorgulanabiliyor. Ödemeler ise veznelerin yanı sıra, posta çeki, e-belediyeden kredi kartı ile ve bankalara havale – eft ile ödenebiliyor” dedi.

Emlak Vergisini Kimler Ödemez?

Özelmacıklı “Hiçbir geliri olmayanlar, gelirleri sadece kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından aldıkları aylıktan ibaret bulunanlar ayrıca gazilerin, özürlülerin, şehitlerin dul ve yetimlerinin Türkiye sınırları içinde brüt 200 m²’yi geçmeyen tek meskeni olması halinde emlak vergisinden muaftır” diye konuştu.

Yapı Kayıt Belgelerinde İlave Bedel Düzenlemesi!

Yapı Kayıt Belgelerinde İlave Bedel Düzenlemesi!

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yayımladığı tebliğ ile yapı kayıt belgelerinde yeni düzenlemeye gitti. Düzenlemede, yapı kayıt belgelerinde ilave bedel için faiz güncellemesi yapıldı.

“Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslarda Değişiklik Yapılmasına Dair Usul ve Esaslar” Resmi Gazete’de yayımlandı.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan düzenleme ile yapı kayıt belgesinde güncelleme yapıp ilave bedel ödemesi çıkanlar, 2020’ye kadar aylık yüzde 2, 2020’den sonra ise yasal faiz oranıyla ödemelerini yapabilecek. 

31 Aralık 2017’den önce ruhsatsız veya ruhsat eklerine aykırı yapılmış kırsal ve kentsel bölgelerdeki bütün yapıları kapsayan imar barışına başvuruda bulunan vatandaşlar, Yapı Kayıt Belgesi alıyor. 

İmar mevzuatına ve ruhsata aykırı yapılara verilen yapı kayıt belgesiyle vatandaşların imar sorunu çözülüyor. 

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapı kayıt belgelerinde yapılan düzenlemede, ilave bedel için faizlerde güncellemeye gidildi. 

Yapı Kayıt Belgesi Nedir?

Yapı Kayıt Belgesi, yapılarda kaçak çıkılan katlar ve kaçak bölümler için alınıyor. Fakat bu durum imar affı anlamına gelmemekte olup, kaçak bölümlerin ve katların kayıt altına alındığını belirtiyor. 

Yapı kayıt belgesi; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve yetkilendireceği kuruluşlar tarafından 15 Haziran 2019’a kadar başvurulması ve gerekli koşulların yerine getirilmesi durumunda imara uygun olmayan yapıların kayıt altına alındığını gösteren belgedir.

Yeni güncellemeyle, yapı kayıt belgelerinde 1 Ocak’tan itibaren yapılacak güncellemelerde ilave bedel ödemelerinde, eksik yatırılan meblağın yapı kayıt belgesi bedelinin ilk yatırıldığı tarihten 31 Aralık 2019’a kadar her ay için yüzde 2 oranında artış uygulanacak. 

İlave bedel hesaplaması, 1 Ocak 2020’den itibaren ise yasal faiz işletilerek gerçekleştirilecek.

Yapı Kayıt Belgesi Başvurusu Nasıl Yapılır?

Yapı Kayıt Belgesi için başvurular, yapı maliklerinden herhangi birisi veya vekili tarafından, e-Devlet sistemi üzerinden yapılabiliyor. 

Yapı kayıt belgesi formunun doldurulması ya da kurum ve kuruluşlar üzerinden başvurular yapılabiliyor. Başvurular e-Devlet üzerinden yapılacak formun eksiksiz olarak doldurulması ve yapı kayıt belgesi bedelinin yatırılmasından sonra yapı kayıt sistemi tarafından oluşturulan yapı belgesi, talepte bulunan yapı sahibi tarafından e-devlet sisteminden alınıyor. 

Başvuru kurum ve kuruluşlara yapılmışsa, yapı kayıt belgesi formu başvuruyu yapan kişinin beyanına göre eksiksiz doldurulup yapı kayıt belgesi ücretinin ödenmesiyle form sistem üzerinden onaylanmak için müdürlüğe yollanıyor. Daha sonra bir örneği talepte bulunan yapı sahibi tarafından alınacak. Uygulama kapsamında her yapı için sadece bir yapı kayıt belgesi düzenlenecek.

Yapı Kayıt Belgesi Bedeli Nasıl Hesaplanıyor?

Arsa emlak değeri ile yapı yaklaşık maliyeti toplamı üzerinden hesaplanan Yapı Kayıt Belgesi bedelinin konutlarda yüzde 3’ü, ticarette yüzde 5’i şeklinde  belirleniyor. 

Yapı Kayıt Belgesi Alan Yapı Yenilenebilecek mi?

Yapı kayıt belgesi yapının yeniden yapılmasına veya kentsel dönüşüm uygulamasına kadar geçerli sayılacak. Yapı kayıt belgesi düzenlenen yapıların yenilenmesi durumunda yürürlükte olan imar mevzuatı hükümleri uygulamaya konur. Yapı kayıt belgesi imar açısından herhangi bir kazanılmış hak vermez, müktesep oluşturmaz. 

Yapı Kayıt Belgesi alan binalar için yıkılma endişesi sona erecek fakat depremsellik açısından yapılarda alınması gereken her türlü önlem malikler tarafından alınacak. 

Türkiye’nin Çelik Üretimi Son 120 Ayın En Düşük Seviyesinde Gerçekleşti

Türkiye'nin Çelik Üretimi Son 120 Ayın En Düşük Seviyesinde Gerçekleşti

COVID-19 salgınının en yoğun hissedildiği Nisan ayında, Türkiye`nin ham çelik üretimi, geçen yılın Nisan ayına göre %26.3 düşüşle 3.04 milyon tondan, 2.24 milyon tona gerileyerek son 120 ayın en düşük seviyesini düştü. Tonaj açısından da üretimde 800.000 ton üretim düşüşü yaşanmış oldu. Nispeten güçlü bir üretimin sözkonusu olduğu 2020 yılının Mart ayına göre ise, toplam ham çelik üretimi %27.8 oranında (865.000 ton) daha düşük bir seviyede gerçekleşti.

Nisan`da % 26.3 Gerileyen Türkiye`nin Çelik Üretimi Son 120 Ayın En Düşük Seviyesinde Gerçekleşti

Nisan ayındaki keskin daralma, Ocak-Nisan döneminde de üretimdeki büyüme trendini negatife çevirdi. Ocak-Mart döneminde %9.6 oranında (786.000 ton) artış göstermiş olan Türkiye`nin ham çelik üretimi, Ocak-Nisan döneminde %0.1 düşüşle, 11.22 milyon ton seviyesinde kaldı.En büyük 20 çelik üreticisi arasında, üretimi en az düşen ülkeler arasında G. Kore (%-8.4), Almanya %-10.7 ve S. Arabistan (%-6.0) yer alırken, Hindistan %-65.2, İspanya % -48, Brezilya %-39,Fransa %-37.9 ve İtalya %-30.7 ile en keskin üretim düşüşü yaşayan ülkeler oldu.

Diğer büyük üreticilerde üretim, Japonya`da % 23.5, ABD`de % 32.5, Rusya`da % 19.4, Türkiye`de % 26.3 oranında geriledi.Çin hem Nisan 2019`a, hem Mart  2020`ye göre üretimini arttıran tek ülke oldu.

2019 Yılı Yapı İzin İstatistikleri Açıklandı

2019 Yılı Yapı İzin İstatistikleri Açıklandı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK),2019 yılı yapı izin istatistiklerini açıkladı. Belediyeler tarafından verilen yapı ruhsatlarının 2019 yılında bir önceki yıla göre, bina sayısı yüzde 48,3, yüzölçümü yüzde 52,4, değeri yüzde 43,8, daire sayısı yüzde 53,9 azaldı

Buna göre, geçen yıl 2018`e kıyasla belediyeler tarafından yapı ruhsatı verilen bina sayısı yüzde 48,3, bunların yüz ölçümü yüzde 52,4, değeri yüzde 43,8, daire sayısı yüzde 53,9 azaldı.

Yapı ruhsatına göre yüzölçümü ve daire sayısı, Ocak-Aralık 2002-2019

Yapı ruhsatı, Ocak-Aralık 2017-2019

Toplam Yüzölçümünün Yüzde 48.7’si Konut Alanı Olarak Gerçekleşti

Yapı ruhsatı verilen yapıların 2019 yılında toplam yüzölçümü 70,5 milyon m2 iken; bunun 34,4 milyon m2`si konut, 23,2 milyon m2`si konut dışı ve 12,9 milyon m2`si ortak kullanım alanı olarak gerçekleşti.

Yapı ruhsatına göre konut, konut dışı ve ortak alanların yüzölçümü payları, Ocak-Aralık 2017-2019

Kullanma Amacına Göre En Yüksek Pay Yüzde 63.9 ile İki ve Daha Fazla Daireli İkamet Amaçlı Binaların Oldu

Ruhsatı verilen yapıların 2019 yılında kullanma amacına göre 45,1 milyon m2 ile en yüksek paya iki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalar sahip oldu. Bunu 6,1 milyon m2 ile kamu eğlence, eğitim, hastane veya bakım kuruluşları binaları izledi.

Yapı ruhsatı kullanma amaçları yüzölçümüne göre paylar, Ocak-Aralık 2019

Yapı Kullanma İzin Belgesi Verilen Yapıların Yüzölçümü Yüzde 14.5 Azaldı

Belediyeler tarafından verilen yapı kullanma izin belgelerinin 2019 yılında bir önceki yıla göre, bina sayısı %26,6, yüzölçümü %14,5, daire sayısı %17,8 azalırken, değeri %0,2 arttı.

Yapı kullanma izin belgesine göre yüzölçümü ve daire sayısı, Ocak-Aralık 2002-2019

Yapı kullanma izin belgesi, Ocak-Aralık 2017-2019

Toplam Yüzölçümün Yüzde 56.9’u Konut Alanı Olarak Gerçekleşti

Yapı kullanma izin belgesi verilen yapıların 2019 yılında toplam yüzölçümü 149,3 milyon m2 iken; bunun 85,0 milyon m2`si konut, 33,2 milyon m2`si konut dışı ve 31,1 milyon m2`si ortak kullanım alanı olarak gerçekleşti.

Yapı kullanma izin belgesine göre konut, konut dışı ve ortak alanların yüzölçümü payları, Ocak-Aralık 2017-2019

Kullanma Amacına Göre En Yüksek Pay Yüzde 76.4 ile İki ve Daha Fazla Daireli İkamet Amaçlı Binaların OlduKU

Yapı kullanma izin belgesi verilen yapıların 2019 yılında kullanma amacına göre 114,1 milyon m2 ile en yüksek paya iki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalar sahip oldu. Bunu 9,9 milyon m2 ile toptan ve perakende ticaret binaları izledi.

Yapı kullanma izin belgesi kullanma amacına göre yüzölçümü payları, Ocak-Aralık 2019

Çevre ve Şehircilik Bakanı Açıkladı: Antalya’da Kaçak Olduğu Tespit Edilen 413 Yapının Yıkılmasına Karar Verildi!

Çevre ve Şehircilik Bakanı Açıkladı: Antalya'da Kaçak Olduğu Tespit Edilen 413 Yapının Yıkılmasına Karar Verildi!

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum sosyal medya hesaplarında yapmış olduğu açıklamalarda Antalya’da denetimler sonucunda tespit edilen 413 adet kaçak yapı olduğunu açıkladı. tespit edilen kaçak yapıların yıkılması için gerekli emirler verildi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum bugün Antalya’da yapılan imar denetimlerini açıkladı. Süreç içerisinde şimdiye kadar 413 adet yapının imara aykırı olarak gerçekleştirdiği belirlendi. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum sosyal medya hesabında konu hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Murat Kurum sosyal medya hesabında yaptığı açıklamalarda ‘kıyılarımızda yaptığımız denetimlerimizin ardından kaçak ve imara aykırı olan yapılar tespit edildi. Antalya’da Özel Çevre Koruma Bölgeleri ve Doğal SİT alanlarımız içerisinde şimdiye kadar pek çok denetim yaptık. Bu denetimin ardından şimdiye kadar 413 adet yapının izinsiz ve imar dışında yapıldığını tespit ettik.

Kaçak yapılar çerçevesinde 266 adet Kaş’ta, 49 tanesi Kemer’de, 40 tanesi Demre’de, 15 tanesi ise Manavgat’ta bulunuyor. Yerel yönetimlerimize bu konu hakkında bazı talimatlarda bulunduk. Kaçak yapıların yıkılması için gerekli talimatları verdik’ dedi.

Doğal Güzelliklerin Yıpranmaması İçin Çalışmalar Devam Edecek

Kaçak yapılarla ilgili ülkenin her noktasında denetimlerin devam ettiği ifade edildi. Büyükşehir, il, ilçe ve beldelerde belediyelerin vermiş olduğu desteklerin de son derece önemli olduğu ifade edildi. Ülkenin hiçbir noktasında doğal güzelliklerin bozulmaması için çalışmaların devam edeceği belirtildi.

Sancaktepe Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi 29 Mayıs’ta Açılacak

Sancaktepe Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi 29 Mayıs'ta Açılacak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 6 nisanda duyurduğu, biri Atatürk Havalimanı’nın olduğu yerde, diğeri de Sancaktepe’deki askeri havaalanı arazisinde yapılacak 2 pandemi hastanesinden Sancaktepe Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi’nin açılışının 29 mayıs cuma günü yapılacağı açıklandı.

Atatürk Havalimanı’nda yapımı devam eden Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi’nin de açılışı önümüzdeki günlerde yapılacak.

70 bin metrekaresi kapalı alan olmak üzere toplam 184 bin metrekare alan üzerinde 2 bölüm halinde ve tek katlı 8’er blok olarak kurulan Sancaktepe Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi’nin ihtiyaç halinde yoğun bakım odasına dönüşebilen tek kişilik odalarda 1005 yatak kapasitesi bulunuyor.

“Enerji Verimliliği”ne 43 trilyon dolarlık yatırım!

“Enerji Verimliliği”ne 43 trilyon dolarlık yatırım!

Küresel enerji alt yapısının karbonsuzlaştırılması için 2050 yılına kadar yapılması planlanan 130 trilyon dolarlık yatırımın en büyük kalemini yüzde 33 payla “enerji verimliliği” yatırımları oluşturuyor.

Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) tarafından hazırlanan “Küresel Yenilenebilir Enerji Görünümü: Enerji Dönüşümü 2050” raporundan derlediği bilgilere göre, enerji alt yapısının karbonsuzlaştırılması için 43 trilyon dolarlık enerji verimliliği yatırımı gerekiyor.

Sürdürülebilir, düşük karbonlu, iklim dostu ve uzun vadeli ekonomik kalkınma için ihtiyaç duyulan enerji dönüşümünün temelinde enerji verimliliği uygulamaları yer alıyor. Küresel sıcaklık artışının 1,5-2 derecenin altında olması için enerji sistemlerinin dönüşümüne ihtiyaç duyuluyor. Enerji dönüşümüyle küresel enerji kaynaklı karbon emisyonlarının 2050’ye kadar yüzde 70 azaltılabileceği, bu oranın yüzde 90’ını enerji verimliliği uygulamaları ve yenilenebilir enerji kaynaklarının oluşturacağı öngörülüyor.

Küresel enerji alt yapısının karbonsuzlaştırılması için 2016-2050 döneminde yapılması planlanan 130 trilyon dolarlık yatırımın en büyük kalemini yüzde 33’le enerji verimliliği yatırımları oluşturuyor.

Rapora göre, 2050’ye kadar en büyük hedef, sıfır karbonlu enerji sistemlerine ulaşılması olarak belirlendi. Bu kapsamda, uzun vadeli enerji dönüşümünün gerçekleştirilmesi için destekleyici hükümet politikalarının devreye girmesi ve toplumların karbonsuz alt yapı dönüşümlerine ayak uydurması gerekiyor.

Küresel enerji sistemin karbonsuzlaştırılması için yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, elektrifikasyon, şebekeler ve esnek mekanizmalara 2050’ye kadar her yıl 3.2 trilyon dolar yatırım yapılması planlanıyor.

Bakan Açıkladı: Ulaştırma Projeleri İçin Şantiyelerde Çalışmalar Aralıksız Devam Edecek!

Bakan Açıkladı: Ulaştırma Projeleri İçin Şantiyelerde Çalışmalar Aralıksız Devam Edecek!

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu çok önemli açıklamalarda bulundu. Ulaşım projelerinde çalışmaların Bilim Kurulu tarafından verilen kararlar doğrultusunda devam ettiklerini belirten Bakan Karaismailoğlu son çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Türkiye’nin ulaşım projelerinde çalışmalar tüm hızı ile devam ederken konu hakkında açıklama yapan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu Covid 19 süresinde şantiyelerde aldıkları projeler için bilgi verdi. 

Şantiyelerde Çalışmalar Tüm Hızı ile Devam Ediyor

Bakan Karaismailoğlu yapmış olduğu açıklamasında ulaşım projelerine koronavirüs engeline takılmadan devam ettiklerini belirtti.  Bilim Kurulu tarafından yapılan uyarılara dikkat edilerek çalışmaları sürdürdüklerini belirten Bakan Karaismailoğlu şantiyelerde taviz vermeden çalışmaları sürdüreceklerini dile getirdi. 

Bakan yapmış olduğu açıklamasında “Salgının Türkiye’de görülmeye başlamasıyla Bakanlık yönetimi olarak Bilim Kurulu başta olmak üzere yerel yönetimler ve hastaneler ile sürekli yakın iş birliği içerisinde olarak stratejik planlamalar yaptık. Şu anda bu planların titizlikle uygulanması sayesinde projelerimiz hızla ve sorunsuz ilerliyor.” dedi. 

Mart ayı itibari ile şantiyelere giriş çıkışları kapattıklarını belirten Bakan Karaismailoğlu yaş sınırı ve kronik hastalığı olan çalışanlara da evlerine gönderdiklerini, sahada çalışmalarını sürdüren çalışanların ise şantiyelerdeki konaklama tesisleri ya da izolasyonun devam ettiği misafirhanelerde sağlandığını söyledi. 

Türk İnşaat Sektörü Afrika Pazarı ile Moral Bulacak!

Türk İnşaat Sektörü Afrika Pazarı ile Moral Bulacak!

Koronavirüs salgını nedeni ile zor bir dönemden geçen inşaat sektörü Afrika ve Güney Afrika pazarı için devreye girmeye hazırlanıyor. Konu hakkında açıklama yapan Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK)/ Türkiye-Güney Afrika İş Konseyi Başkanı ve Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı Fatih Kemal Ebiçlioğlu bölgedeki potansiyele dikkat çekerek önemli açıklamalarda bulundu.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK)/ Türkiye-Güney Afrika İş Konseyi Başkanı ve Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı Fatih Kemal Ebiçlioğlu Türk inşaat sektörü hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Güney Afrika Pazarı Türk İnşaat Sektörü İçin Muazzam Bir Fırsat Sunuyor

Ebiçoğlu yapmış olduğu açıklamasında “Güney Afrika’da önemli altyapı projelerine ihtiyaç duyuluyor. Güney Afrika devletinin bir iştiraki olan ve ülkenin tek yetkili enerji üretim ve dağıtım şirketi ESKOM’un yenilenmesi en önemli altyapı projelerinden biridir.

Buna benzer şekilde yeni otoyol, hastane ve maden arama sahalarına yönelik birçok proje gündemde. Finansman konusunda yeterli desteği arkasına alan Türk inşaat sektörü, Güney Afrika’da çok başarılı işler çıkarabilir. Bu projelere verilecek proje finansmanı ile Türk firmaların bu projeleri üstlenmesi, bu sayede gerek Türkiye’den yapılacak ihracatın artırılması gerekse ülkede yerleşik misyonların geliştirilmesi ile hizmet sektöründe de firmalarımızın yer almaya başlamasının önü açılabilir.

Bu noktada Güney Afrika hükümetinin özellikle kritik altyapıların milli sahipliği konusundaki hassasiyetine dikkat edilmesi gerekecektir” diyerek sektördeki fırsatlara dikkat çekti. 

Atatürk Kültür Merkezi’nin Kaba İnşaatı Tamamlandı

Atatürk Kültür Merkezi’nin Kaba İnşaatı Tamamlandı

Atatürk Kültür Merkezi (AKM) kaba inşasının neredeyse yüzde 90 oranında tamamlandığı proje hız kaybetmeden devam ettiriliyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanlığının İstanbul’da yenilediği bina, bu yıl sonu itibariyle tamamlanacak.

Atatürk Kültür Merkezi Yeniden Prestij Kazandırabilir

Temelinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından geçtiğimiz yıl 10 Şubat’ta atıldığı bölgede, Atatürk Kültür Merkezi (AKM) binası İstanbullulara yeniden kazandırılıyor. Yeni tip koronavirüs (covid-19) salgın hastalığının tüm dünyayı esip kavurmasının ardından 11 Mart’ta ilk vaka Türkiye üzerinde tespit edilmişti. Alınan önlemlerin yükseltildiği ülke genelinde birçok iş yeri faaliyetlerini durdururken, kimi vatandaş iş kaybı yaşadı. Ancak TOKİ ve devlet bünyesinde gerçekleştirilen projelerin saha çalışmaları durdurulmadığı süreçte, Bakan Adil Karaismailoğlu tarafından saha çalışmaları sıklıkla kontrol edildi.

Ayrıca Karaismailoğlu, işçi sağlığının bizzat önemsendiği geçtiğimiz günlerde yeniden dile getirilirken, inşaat alanlarının aslında en güvenilir alanlar olduğu söylenmiştir. İşçilerin sosyal mesafe kurallarıyla çalıştığı bölge genelinde yüklenici firma tarafından sıklıkla ateş ölçümü yapılmakta. Bu şekilde herhangi bir engele takılmayan inşaatların devam ettiği süreçte Atatürk Kültür Merkezi için hız kazandırıldı. Yapılan açıklama gereği, işçi sayısının azaltıldığı şantiye içerisinde sosyal mesafe kurallarına uyum son derece dikkat ediliyor. Böylece kaba inşaatın neredeyse tamamlandığı proje üzerinde temel betonarme imalatı tamamlandı. Üst yapı imalatlarında ise yüzde 99 oranında tamamlanan yapı için gaz beton ve akustik duvar, akustik asma tavan, giydirme cephe, sıva gibi diğer faaliyetlere başlanmıştır.

AKM Binası İçerisindeki Yenilikler

Atatürk Kültür Merkezi (AKM) hizmet hayatına yeniden başlayabilmesi adına hedeflenen süre bu yıl sonu olarak biliniyor. Taksim Meydanı’nın yeni simgesi haline dönüşecek projenin ilk Mimarı Hayati Tabanlıoğlu iken, şimdilerde yeni bina için oğlu mimar Murat Tabanlıoğlu çalışmalarını sürdürmektedir.

Yeni AKM binası proje kapsamında 48 bin 705 metrekare büyüklüğüne sahip olacak. Bina tamamlandığında ise 4 bodrum, zemin ve 9 kattan oluşan 2 bin 40 kişilik opera salonu hayata geçirilecektir. 5 kattan oluşan 805 kişilik tiyatro salonunda ek olarak; sahne, kulis odaları, fuayene alanları, atölye ve depo alanları, bale çalışma salonları, solist, orkestra çalışma odaları, kayıt stüdyosu, prova salonları, sanat galerileri, sergi salonları ve millet kıraathanelerine yer verilmesi bekleniyor.

Tapu Müdürlüğü 46 Ayrı Hizmeti Dijital Ortamda Sunuyor

Tapu Müdürlüğü 46 Ayrı Hizmeti Dijital Ortamda Sunuyor

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Web tapu, e-Haciz, e-Randevu gibi 46 ayrı dijital hizmeti sunarak özellikle pandemi sürecinde vatandaşlarımızın tapu dairelerine gitmeden işlemlerini hızlı, kolay ve güvenilir şekilde yapabilmelerini sağladık.”

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün yılda yaklaşık 25 milyon vatandaşa hizmet sunduğunu dile getirdi.

Bakan Kurum, Twitter hesabı üzerinden  videolu mesaj paylaşarak, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün kuruluşunun 173’üncü yılını kutladı.

Türkiye’nin en köklü kurumlarından birinin Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü olduğunu dile getiren Bakan Kurum, “Merkez ve taşra teşkilatımızda 20 bine yakın personelimiz, 24 tapu ve kadastro bölge müdürlüğümüz, 973 tapu müdürlüğümüz ve 81 kadastro müdürlüğümüz ile ülkemizin tüm il ve ilçelerinde yılda 9 milyona yakın işlem hacmi ve yaklaşık 25 milyon vatandaşımıza hizmet sunuyoruz.” ifadelerine yer verdi.

Murat Kurum, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün vatandaşların mülkiyet haklarının ve güveninin teminatı olduğunu belirterek, sadece Türkiye’nin değil, Orta Doğu’dan Balkanlar’a 26 ayrı ülkenin kayıtlarını muhafaza eden zengin arşiviyle milletlerarası bir değere sahip çıktıklarını belirtti.

Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünü son 18 senede yapılan yatırımlarla bilgi teknolojilerini en iyi kullanan kurumlardan biri haline getirdiklerini dile getiren Kurum, şunları aktardı:

“Web tapu, e-Haciz, e-Randevu gibi 46 ayrı dijital hizmeti sunarak özellikle pandemi sürecinde vatandaşlarımızın tapu dairelerine gitmeden işlemlerini hızlı, kolay ve güvenilir şekilde yapabilmelerini sağladık. Dijital hava kameraları ile şehircilik çalışmaları için ortofoto görüntüler, haritalar üretiyoruz. Bu haritalarla coğrafi bilgi sistemlerini, kentsel dönüşüm, afet yönetimi, kent bilgi sistemleri gibi alanlarda yüzlerce projeyi destekliyoruz.”

“12 ülkede daha tapu ataşeliği açacağız”

Bakan Murat Kurum, tapu sistemi ve mülkiyet belirleme alanındaki çalışmaları yurt dışındaki vatandaşların da hizmetine sunduklarını dile getirerek, şunları ifade etti:

“Berlin Büyükelçiliğimizde Tapu Ataşeliğimizi açtık. 12 ülkede daha açılacak temsilciliklerle yurt dışında yaşayan vatandaşlarımıza  tapu ve kadastro hizmetlerini en hızlı ve en kolay şekilde sunacağız.” 

Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün Türkiye’de ve dünyanın dört bir yanındaki vatandaşlara gururla hizmet etmeye devam edeceğini belirten Murat Kurum, “Tapu ve Kadastro teşkilatımızın gelişimine ve büyümesine katkı veren tüm mesai arkadaşlarımıza şükranları sunuyor, aziz milletimizle birlikte nice başarılı yıllar diliyorum.” değerlendirmesini yaptı.

Gayrimenkul Sektörü Tapu Harcı ve KDV İndirimi Desteğini Bekliyor!

Gayrimenkul Sektörü Tapu Harcı ve KDV İndirimi Desteğini Bekliyor!

Koronavirüs ile kontrollü olarak geçilecek normalleşme sürecinde toparlanma sürecine girebileceğinden bahseden Erkanlı Holding’in Genel Müdürü Evrim Karayel, “Sektörümüz tapu harcı ve KDV indirimi desteği ile kontrollü normalleşme sürecini daha iyi geçirebilir” dedi.

Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs (COVID-19) salgını, tüm sektörlerde olduğu gibi gayrimenkul sektöründe de yavaşlamasına yol açtı. Pandemi sonrasında oluşan talep daralmasıyla beraber sektördeki satışlarda da durulma dönemine girdi. 

Yatırım amaçlı öğrenci evi projesi Univa ile gayrimenkul sektörüne yeni soluk getiren Erkanlı Holding’in Genel Müdürü Evrim Karayel de konu hakkında açıklamasında pandemi ile beraber kontrollü geçişin sağlanacağı normalleşme sürecinin; büyük bir titizlikle ele alınması gerektiğinden bahsetti.

Satışlar, Nisan Ayında Yavaşladı 

Gayrimenkul sektörü açısından Nisan ayının durgun geçtiğini sözlerine ekleyen Karayel, “Genel olarak satışlar yavaşladı. Satış ofislerine yapılan ziyaretlerin de doğal olarak durduğu bir ayı geride bıraktık. Fakat gayrimenkul firmaları telekonferans yöntemi ile müşterileriyle görüşmeye devam etti. Sektörün Nisan ayını; müşteri takibi ve yeni müşterileri bilgilendirme dönemi olarak değerlendirdiğini söyleyebiliriz. Firmalar, bu süreci pandemi sonrasına hazırlık gibi düşündü ve tüm çalışmalarını da bu doğrultuda şekillendirdi” açıklamasında bulundu. Normale dönme sürecinin ise zaman alacağından bahseden Karayel, özellikle dövizdeki yükselişin malzeme maliyetlerini yükselttiğini, bu durumun da müteahhit firmaların maliyetlerinde ciddi sapmalara yol açacağını açıkladı.

Tapu Harcı ve KDV İndirimi Desteği Geçen Yıl Sona Ermişti

Sektörün, salgın sonrasında kontrollü olarak geçilecek normalleşme sürecinde toparlanma dönemine girebileceğinden bahseden Karayel, “Bu sürecin çok iyi değerlendirilmesi lazım. Bu kapsamda devletimizin sunacağı destekler son derece önemli” açıklamasını yaptı. Hayata geçirilmesi gereken teşviklere de değinen Karayel, “Gayrimenkul satışlarında 2019’da yıllık bazda gerçekleşen azalmaya karşın son 4 yıllık ortalamaya çok yakın bir rakamla sene tamamlandı. Ertelenen konut talebinde hükümetin aldığı tedbirlerin büyük payı oldu. Aralık ayında kırılan rekorda yıl sonunda biten tapu harcı ve KDV indirimi önemli bir yere sahipti. Böylece yılın ilk yarısında yaşanan düşüş, ikinci yarıda telafi edildi. Gayrimenkul sektörünün aynı desteklere pandeminin ardından kontrollü olarak başlayacak normalleşme sürecinde daha fazla ihtiyacı var. Tapu harcı ve KDV indirimi desteği, pandemi sonrasında sektörün daha hızlı toparlanması adına devreye alınmalı” şeklinde konuştu.

DSİ Genel Müdürü Vekili Yıldız: “Yeni Yusufeli mevcut ilçeden iki kat daha büyük olacak”

DSİ Genel Müdürü Vekili Yıldız: "Yeni Yusufeli mevcut ilçeden iki kat daha büyük olacak"

Tarım ve Orman Bakanlığı, Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü tarafından Artvin’e yaptığı yatırımlarla vatandaşlarımıza içme ve kullanma suyu temin etmeye ve derelerdeki taşkın riskini azaltmaya devam ediyor.

Artvin’de yapımı süren baraj inşaatı nedeniyle sular altında kalacak Yusufeli ilçesinin taşınacağı yeni yerleşim alanındaki çalışmalar tüm hızıyla sürüyor.

Tamamlandığında temelden 275 metre yüksekliğiyle Türkiye’nin birinci, dünyanın üçüncü en yüksek kemer barajı olacak Yusufeli Barajı suları altında kalacak ilçe merkezinin taşınacağı yeni yerleşim yeri çalışmaları 3 bölgede yürütülüyor.

Yusufeli Barajı ve HES Projesi sebebiyle baraj gölü altında kalacak olan Yusufeli İlçesinin Yansıtıcılar ve Sakut Deresi Mevkiinde yeniden göl manzaralı, modern bir şehir olarak inşa edilmekte olduğunu açıklayan DSİ Genel Müdür Vekili Kaya Yıldız devam eden çalışmalar hakkında açıklamada bulundu. Yıldız, “Yeni Yusufeli İlçesi imar planına göre 3 bölgede inşa edilmekte olduğunu belirterek, DSİ tarafından altyapısı tamamlanan bölgeler TOKİ’ye teslim edilmektedir. TOKİ’ye teslim edilen 3. Bölgenin üstyapı inşaat ihalesi 21 Haziran 2017 tarihinde yapılmış olup; 15 Temmuz 2017 tarihinde yüklenici firmaya yer teslimi yapılarak üstyapı çalışmalarına başlanılmıştır. İş kapsamında 3. Bölgede 334 adet Konut, 15 adet iş yeri, 1 adet 24 derslikli lise, 1 adet sağlık ocağı ve 1 adet İlçe Jandarma Komutanlığı inşa edilmiştir. Kaba inşaatın yüzde 99’u tamamlanmıştır. Ada içi peyzaj çalışmaları devam etmektedir. Söz konusu iş geçici kabul aşamasındadır. Ayrıca 3. bölgede 2. etap ihalesi 24 Eylül 2019 tarihinde gerçekleşmiştir. İş kapsamında 224 adet konut, 8 adet işyeri, Semt Camii ile ada içi altyapı ve çevre düzenlemesi işleri bulunmaktadır. İnşaatın yüzde 45’i tamamlanmıştır. Yine DSİ tarafından altyapısı tamamlanarak TOKİ’ye teslim edilen 1. Bölgenin üstyapı inşaat ihalesi 27 Haziran 2018 tarihinde yapılmış olup; 12 Ağustos 2018 tarihinde yer teslimi yapılarak işe başlanmıştır. 1. Bölgede ağırlıklı olarak kamu binaları inşa edilecektir. Hükümet Konağı, İlçe Emniyet Müdürlüğü, Adliye, PTT, Kütüphane, İlçe Gençlik ve Spor Müdürlüğü, Kapalı Spor Salonu, Merkez Camii, Müftülük, Öğretmenevi ve 16 Derslikli Ortaokul inşa edilmektedir. İş kapsamında yüzde 95 fiziki gerçekleşme sağlanmıştır. Yapılarda ince işler ve ada içi altyapı işleri ile peyzaj çalışmaları devam etmektedir. Ek olarak 1. Bölgede TOKİ’ye teslim edilen alanlarda 2. Etap ihalesi 16 Ocak 2020 tarihinde yapılmış olup, 5 Şubat 2020 tarihinde sözleşme imzalanmıştır. Bu kapsamda 518 adet Konut, 69 adet Dükkan, 2 adet Ticaret Merkezi, 1 adet Belediye Hizmet Binası ve 25 Yataklı Hastane inşaatı devam etmektedir. İş kapsamında yüzde 10 gerçekleşme sağlanmıştır. 2. Bölgede Ek Gelişme Alanı hariç altyapı kazı ve dolgu imalatları tamamlanmış olup TOKİ tarafından üstyapı ihale hazırlıkları devam etmektedir” dedi.

Kocaeli’deki 5 Milyar Liralık Metro Projesinde Tünel Açma Çalışmaları Sürüyor

Kocaeli'deki 5 Milyar Liralık Metro Projesinde Tünel Açma Çalışmaları Sürüyor

Kocaeli metrosunun ilk etabını oluşturan ve 5 milyar liralık yatırım tutarıyla hayata geçirilmesi planlanan Gebze-Darıca Metro Hattı inşaatında tünel açma çalışmaları devam ediyor.

Gebze-Darıca Metro Hattı Gebze Merkez İstasyonu inşaatında yerin 52 metre altına inen Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, burada devam eden tünel açma çalışmalarını inceledi.

Büyükakın, yaptığı açıklamada, burada muhteşem bir çalışma gerçekleştirildiğini belirterek, istasyondaki tünel üstü yapıların haziran sonu itibarıyla tamamlanacağını söyledi.

Tünel açma çalışmalarının şehrin birçok yerinde devam ettiğini dile getiren Büyükakın, “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın destekleriyle biz bu projeyi bu kadar hızlı bir şekilde yürütebilir hale geldik. Ulaştırma Bakanlığımızın projeyi yüklenmesiyle birlikte çok daha hızlı ilerleme imkanını yakaladık. Bu sayede metro projemizi bu dönem içerisinde bitirmiş olacağız.” diye konuştu.

“İki metropolü birbirine bağlayan devasa bir altyapı çalışması”

Metro hattının 15,4 kilometre uzunluğunda ve 11 istasyondan oluşacağını hatırlatan Büyükakın, “Şu anda 52 metreye kadar inildi. Tünel ve istasyon yapıları inşa ediliyor. Burada gururlandığımız ve mutlu olduğumuz son derece güzel bir görüntü var. Çok hızlı süren çalışmalarla üç tane daha istasyon yapısında kazı çalışmaları devam ediyor.” ifadelerini kullandı.

Bu projenin iki metropolü birbirine bağlayan devasa bir altyapı çalışması olduğunu vurgulayan Büyükakın, şunları kaydetti:

“Gebze’yle birlikte OSB’lerimiz de Marmaray’a entegre oluyor. Dolayısıyla İstanbul’daki bütün raylı sistem altyapısına da bağlanmış oluyoruz. İnşallah bir aksilik olmazsa planlanan iş programına göre Eylül 2023’te metro projemizin bitmesini planlanıyoruz. Daha önce Kocaeli Büyükşehir Belediyemizin İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile bir protokolü vardı. Onlar Sabiha Gökçen’e metroyu getireceklerdi. Biz de buradan Sabiha Gökçen’e bir hat oluşturacaktık. Ulaştırma Bakanlığımızın bu konudaki görüşmeleri devam ediyor çünkü o bir başka metro hattı çalışması. Ayrıca Cengiz Topel Havaalanı ile Körfez ilçemiz arasındaki Derince, İzmit ve Kartepe ilçelerimizi birbirine bağlayan metro hattı için de bir çalışmamız var.”

Gebze-Darıca Metro Hattı

Yüksek teknolojili, sürücüsüz, ekonomik, güvenli, esnek, geliştirebilir olarak tasarlanan Gebze OSB-Darıca Sahil Metro Hattı 15,6 kilometre uzunluğunda, 6,5 metre çapında iki tünelden oluşacak.

Tamamı yerin altından geçen 12 istasyondan oluşan metro hattıyla Gebze OSB ile Darıca Sahil arası 19 dakikaya inecek.

Metro hattı tamamlandığında iş için her gün İstanbul ile Kocaeli arasında seyahat eden 1 milyon 300 bin kişi trafik stresinden kurtulacak.

Şehir içi ve şehirler arası trafik yoğunluğunun azalmasını sağlayacak metro hattı ile saatte 16 bin aracın trafikten çekilmesi öngörülüyor.

Sektörel Güven Endeksleri Açıklandı

Sektörel Güven Endeksleri Açıklandı

Güven endeksi 2020 mayıs döneminde hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörlerinde yükseldi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2020 mayıs dönemi sektörel güven endekslerini açıkladı. Buna göre; mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksi mayıs ayında bir önceki aya göre; hizmet sektöründe yüzde 10,8, perakende ticaret sektöründe yüzde 5,0 ve inşaat sektöründe yüzde 31,1 arttı.

Hizmet Sektörü Güven Endeksi 51,1 Oldu

Mevsim etkilerinden arındırılmış hizmet sektörü güven endeksi nisan ayında 46,1 iken, mayıs ayında yüzde 10,8 oranında artarak 51,1 değerini aldı. Hizmet sektöründe bir önceki aya göre, gelecek üç aylık dönemde hizmetlere olan talep beklentisi alt endeksi yüzde 82,9 artarak 77,2 oldu. Son üç aylık dönemde hizmetlere olan talep alt endeksi yüzde 19,2 azalarak 39,0 değerini aldı. Son üç aylık dönemde iş durumu alt endeksi ise yüzde 22,5 azalarak 37,1 oldu.

Perakende Ticaret Sektörü Güven Endeksi 79,0 Oldu

Mevsim etkilerinden arındırılmış perakende ticaret sektörü güven endeksi mayıs ayında yüzde 5,0 oranında artarak 79,0 değerini aldı. Perakende ticaret sektöründe bir önceki aya göre, mevcut mal stok seviyesi alt endeksi yüzde 1,6 artarak 120,4 oldu. Gelecek üç aylık dönemde iş hacmi-satışlar beklentisi alt endeksi yüzde 48,8 artarak 75,1 değerini aldı. Son üç aylık dönemde iş hacmi satışlar alt endeksi ise yüzde 26,7 azalarak 41,6 oldu.

İnşaat Sektörü Güven Endeksi 58,5 Oldu

Mevsim etkilerinden arındırılmış inşaat sektörü güven endeksi bir önceki ayda 44,7 iken, mayıs ayında yüzde 31,1 oranında artarak 58,5 değerini aldı. İnşaat sektöründe bir önceki aya göre, gelecek üç aylık dönemde toplam çalışan sayısı beklentisi alt endeksi yüzde 39,9 artarak 77,1 oldu. Alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyi alt endeksi ise yüzde 16,9 artarak 40,0 değerini aldı.

İnşaat sektöründe mayıs ayında girişimlerin yüzde 18,2’si faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, yüzde 81,8’i ise faaliyetlerini kısıtlayan en az bir temel faktör bulunduğunu belirtti. İnşaat sektöründe faaliyetleri kısıtlayan temel faktörlerden; diğer faktörler nisan ayında yüzde 50,7 iken mayıs ayında yüzde 47,3, talep yetersizliği nisan ayında yüzde 42,4 iken mayıs ayında yüzde 44,8 ve finansman sorunları nisan ayında yüzde 39,0 iken mayıs ayında yüzde 39,9 oldu.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yerel Yönetimler İçin Millet Bahçeleri Rehberi Hazırladı

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yerel Yönetimler İçin Millet Bahçeleri Rehberi Hazırladı

İlk olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından duyurulan Millet Bahçeleri projeleri tüm hızı ile devam ediyor. Türkiye’nin her iline en az 1 millet bahçesi sloganı ile yola çıkan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bugün itibari ile yerel yönetimler için millet bahçeleri rehberi hazırladı.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 81 ilde yapılması planlanan millet bahçeleri hakkında yeni bir açıklamada bulundu.  Bakanlığın resmi internet sitesi üzerinden yapılan duyuruda millet bahçelerinin planlanmasından, tasarım ve uygulamasına kadar tüm aşamalarını içeren bilgilerin yer aldığı yeni bir rehber hazırlandı. 

Millet Bahçeleri Rehberi Hazırlandı 

Konu hakkında açıklama yapan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum “Yürüyüş ve bisiklet yollarıyla, sosyal ve spor alanlarıyla yeşilin her tonuna ev sahipliği yapacak millet bahçelerimizin, belli ilke ve standartlar doğrultusunda tasarlanması ve doğru planlanması şehirlerimizin kimliği açısından son derece önemli. Üniversitelerden akademisyenlerimiz ve alanında uzman isimlerin katkılarıyla hazırladığımız rehberimizde, millet bahçelerinin temel özelliklerini, planlama, projelendirme ve uygulamaya ilişkin tasarım kriterlerini ve bahçe içerisinde yer alacak bütün fonksiyonları detaylandırdık. Pandemi sürecini atlattıktan sonra Millet Bahçelerimizin açılışlarını Cumhurbaşkanımızın da teşrifleriyle hep birlikte gerçekleştireceğiz” diyerek konu hakkında hazırlanan rehberin tüm yerel yönetimlere ulaştırıldığını duyurdu. 

İlk olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kapatılan Atatürk Havalimanı yerine yapılacak olan proje olarak duyurulan millet bahçeleri projeleri daha sonra yoğun ilgi gösterilmesi üzerine tüm Türkiye geneline yayılmış, her ile en az 1 millet bahçesi yapılacağı sözü verilmişti.

Günde 35 Bin Hastaya Hizmet Verecek Başakşehir Şehir Hastanesi, Hizmete Açıldı

Günde 35 Bin Hastaya Hizmet Verecek Başakşehir Şehir Hastanesi, Hizmete Açıldı

Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın katılımıyla bugün açıldı. 30 bin metrekare büyüklüğündeki hastanede, günde 35 bin hastaya hizmet verilecek.

Bir günde 35 bin hastaya hizmet verecek olan Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi bugün açıldı. Törene katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, öncesinde hastane ile ilgili Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’dan bilgi aldı.

30 Bin Metrekare Büyüklüğünde

Çam ve Sakura Şehir Hastanesi, 2 bin 68 sismik izolatör ile depreme dayanaklı inşa edildi. 3 heliportu bulunan, 10 bloktan oluşan, 456’sı yoğun bakım yatağı olmak üzere 2 bin 682 yatak kapasitesine sahip hastanede, 30 bin metrekare kapalı alan içinde erişkin, çocuk, travma ve kadın doğum acil servisleri yer alıyor.

“Korona mücadelemizin kritik eseri olacaktır”

Hastanenin açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:

“Japonya Başbakanı Abe’ye açılışa iştirak ettiği için ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum. Bu muhteşem eserin inşasında katkısı bulunan herkese teşekkür ediyorum. Geçmişte de çok önemli projelere birlikte imza attık. Hastanenin adının iki ülkenin işbirliğine yaraşır bir şekilde Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi olarak belirledik. Bugün köklü ve çok boyutlu Türk-Japon dostluğuna yeni bir halka daha ekliyoruz. Bu eser Kovid 19 salgını ile mücadelemizde de kritik bir eser olacaktır. Milletimizle beraber İstanbul Havalimanı’na yakınlığı ile yabancı misafirlerimize de hizmet verecektir. Bu şu demektir artık İstanbul uluslararası bir sağlık merkezi haline gelmiştir. Sağlık hizmetinin değerinin çok daha iyi anlaşıldığı dönemde, burası sağlık turizminde Türkiye’nin marka eserlerinden biri olacaktır. Sadece estetik bakımdan değil, teknolojik altyapısı, müştemilatı, konumu, imkanları ve diğer özellikleriyle İstanbul’un gurur abidelerinden biri olacak bir eseri daha ülkemize kazandırdık.”

“82 ülkeye tıbbi malzeme gönderdik”

Sağlık sistemlerinin çöktüğü bir dönemde Türkiye ve Japonya örnek bir başarı sergiliyor. Sağlık sisteminin sorunsuz işleyişi bakımından çok iyi bir konumdayız. Dün itibari ile günlük vaka sayımızı binin altına düşürdük. Tıbbi teçhizat konusunda hiçbir eksiğimiz bulunmuyor. 82 ülkeye tıbbi malzeme ve maske gönderdik. Kaderimiz ve kederimiz ortaktır inancı ile elimizdeki imkanları tüm insanlık için seferber etmeyi sürdüreceğiz. İnşallah Sakura’nın o farklı renklerdeki çiçeklerini göreceğimiz günleri de görürüz. Sağlık sistemlerinin çöktüğü, kamu düzeninin yara aldığı bir dönemde Türkiye ve Japonya örnek bir davranış sergiliyor. Dün itibariyle günlük vaka sayımızı 1000’in altına düşürdük. Diğer göstergelerde olumlu gelişmeler var. Tedbirleri elden bırakmıyoruz. Şu anda hiçbir eksiğimiz bulunmuyor”

1 Günde 35 Bin Kişiye Hizmet Verebilecek

Açılışta söz alan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ise hastanenin 1 günde 35 bin kişiye hizmete verebilecek kapasitede olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: “Dünyanın en büyük hastaneleri arasında yer alıyor. Bu sadece sağlık kompleksi değil her biri alanında özelleşmiş 8 hastaneden oluşuyor. 90 ameliyathaneye sahip. Bu hastane bir günde 35 bin hastaya hizmet verecek kapasitede. Dünyanın en büyük sismik özelliğini taşıyor. Böylece deprem gibi durumlarda bile tüm hizmetler kesintisiz devam edecektir.

“Salgınla mücadelede yükü bu hastanelerimiz omuzladı”

2016 yılından itibaren 10 tane şehir hastanemiz hizmete geçmiştir. 6 şehir hastanemizin çalışmaları devam etmektedir. Şehir hastanelerimiz günlük ihtiyaçları karşılamakla kalmamış, birer tedbir olmuştur. Salgınla mücadelede yükü bu hastanelerimiz omuzlamıştır. Covid-19 ile bu yatırımların ne kadar isabetli olduğunu görmüş olduk. Yeni dönemde fonksiyonel yapısıyla farklılık gösteren, hastanın artık başka bir sağlık kurumuna sevk edilmediği, birer müstesna kurumlar olacaktır. Ülkemizi uluslar arası turizm v eğitim anlamında önemli bir destinasyonu olacaktır. Türkiye sadece kendi ülkesine değil tüm dünyaya sağlık hizmeti sunmaya adaydır.”

“Kalbim, Erdoğan ve Türk halkı ile beraber”

Koca’dan sonra hastane açılış törenine telekonferansla katılım sağlayan Japonya Başbakanı Şinzo Abe ise şunları söyledi: “Geçen gün sayın Erdoğan ile telefon görüşmesini gerçekleştirdikten sonra çok ara vermeden tekrar görüşebildiğim için çok mutluyum. Sayın Erdoğan’ın bu nazik daveti bana bundan 7 yıl önce katıldığım Marmaray açılış törenini hatırlattı. Küresel sorun olan koronavirüs salgını nedeniyle maalesef bugün orada olmam mümkün olmadı ama ne kadar uzakta olursam olayım benim kalbim sayın Erdoğan ve Türk halkı ile beraberdir. Bu hayırlı girişimde emeği geçen herkese minnetlerim ve en içten teşekkürlerimi sunuyorum. Koronavirüs salgını nedeniyle öngörülenden daha erken bir tarihte açıldığını biliyorum. Böylece bir Japon firmamızın da katkıda bulunmasını büyük bir sevinçle karşılıyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan geçen gün bu hastaneyi Çam ve Sakura hastanesi olarak adlandırmıştır. Bu hastanenin İstanbul halkına sonsuza dek sağlık ve esenlik getirmesini diliyorum.”

Sivas Kent Meydanı Yeniden Düzenleniyor

Sivas Kent Meydanı Yeniden Düzenleniyor

Sivas’ın Türkiye’nin en iyi meydanlarından birisine sahip olduğuna dikkat çeken Sivas Belediye Başkanı Hilmi Bilgin,  mevcut meydanın en az 4 katı büyüklüğünde yeni bir meydanı oluşturmak için proje geliştirdiklerini belirterek “Tarihi Kent Meydanı düzenlemesi kapsamında 27 Haziran Parkı ve eski Numune Hastanemizin yeriyle ilgili Millet Bahçesi yapılması hususunda TOKİ ile proje çalışmalarımız devam ediyor. Yaklaşık 70 bin metrekarelik bir alanı tekrar şehrimize kazandıracağız. Türkiye’nin ve dünyanın en güzel meydanlarından birisi olan meydanı, bir bütün olarak düzenleyip etap etap yapacağız.” dedi.

112 Yıllık Tarihi Jandarma Binası da Restore Edilecek

Belediye Başkanı Bilgin ile birlikte meydan düzenlemeleri kapsamında restore edilecek olan 1908 tarihinde inşa edilmiş tarihi jandarma binasını ziyaret eden Sivas Valisi Salih Ayhan da yaptığı açıklamasında Sivas kent meydanının daha kimlikli hale getirilmesi ve genişletilmesi için proje yürüttüklerini belirterek, “İlerleyen dönemde burayla, öğretmenevi ve belediye binamızla ilgili de ortak bir çalışma içerisine gireceğiz” şeklinde konuştu.

Şantiyelerde Koronavirüs Düzenlemesi!

İŞKUR Verilerine Göre İnşaat Sektöründe İşçi ve Teknik Personel Talebi Artıyor

Şantiyelerde koronavirüse karşı alınacak önlemler belirlendi. Buna göre, şantiyelerde salgın sorumlusu bulunması, servislerde sosyal mesafe düzeni uygulanması, toplantıların ertelenmesi gibi kararlar alındı…

Koronavirüs salgınına karşı verdiği mücadelede normalleşme sürecine geçen Türkiye, yaşamın her alanında yeni sürece ilişkin adımlar atmayı sürdürüyor. Şantiyelerde de normalleşme adımları atılırken, yeni çalışma dönemiyle ilgili detaylar paylaşıldı.

Yeni Şafak’tan Fazlı Şahan’ın haberine göre; şantiyelerde koronavirüse karşı alınacak önlemler belirlendi. Buna göre, şantiyelerde salgın sorumlusu bulunacak. İş yerinde koronavirüs salgını kontrolü için sorumlu bir görevli olacak. Bu kişinin İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu tarafından belirlenen tercihen hekim veya sağlık personeli olma koşulu mevcut. Bu koşulun sağlanamadığı durumlarda işveren veya temsilcisi tarafından belirlenen bir çalışan, koronavirüs salgını konusunda bilgilendirilecek ve görevlendirilecek. Çalışanlar arasında koronavirüs bulaşmasını engellemek için servis araçları gibi özellikle sık temas edilen yüzeyler sık sık temizlenecek. 

Servise Sosyal Mesafe Düzeni

Servis araçlarının girişinde el antiseptiği olacak. Araçların taşıma kapasiteleri sosyal mesafe kuralına göre düzenlenecek. Yan koltuk boş kalacak ve arka arkaya gelmeyecek şekilde çapraz düzende oturulacak.

Yurt içi seyahatten dönen çalışanlar sağlık kontrolünden geçirilmeden işe başlayamayacak. Bulaşma riskini artırabilecek parmak izi okutulması gibi sistemler geçici bir süre kullanımda olmayacak. Salgın dikkate alınarak risk değerlendirmesi ve acil durum planlarında güncelleme yapılacak. 

Asgari Çalışan

Sosyal mesafe kuralı gözetilerek çalışma yöntem ve düzenlemeleri incelenecek. Çalışma alanında aynı anda bulunan çalışan sayısı asgari sayıda olacak. Eğer mümkünse dönüşümlü ya da uzaktan çalışma usulleri tercih edilecek. Asansörler mümkün olduğunca kullanılmayacak. Zorunlu hallerde kişi sayısı sosyal mesafe kuralarına göre düzenlenecek. 

Toplantılar Ertelenecek

Toplantı ve eğitimler salgın bitimine ertelenecek. Ertelenmesi mümkün olmayan toplantılar uzaktan eğitim şeklinde yapılacak. Soyunma-giyinme alanları günlük olarak dezenfekte edilecek. Çalışanlar bu alana maske ile girecek. Yan yana olan lavabolar biri dolu bir boş olarak kullanılacak. Tuvaletlerde el kurutma makinaları kullanılmayacak. Ortak havlu olmayacak.

“Dar gelirli vatandaşlarımızı ev sahibi yapacak projelerimize hız kesmeden devam ediyoruz”

"Dar gelirli vatandaşlarımızı ev sahibi yapacak projelerimize hız kesmeden devam ediyoruz"

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Dar gelirli vatandaşlarımızı ev sahibi yapacak projelerimize hız kesmeden devam ediyoruz” dedi.

Bakan kurum, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Vatandaşlarımızdan gelen yoğun talep üzerine TOKİ konut ve iş yerleri için başlattığımız yüzde 20 indirim kampanyasına 4 bin 539 kişinin başvurduğunu belirterek 247 milyon lira borç kapama işleminin gerçekleştirildiğini kaydetti.

Bu süreçte ödeme güçlüğü çeken vatandaşların yanında olmaya devam edeceklerini vurgulayan Bakan Kurum, “100 Bin Sosyal Konut’ projemizde bugüne dek 36 bin 73 konutumuzun hak sahiplerini belirledik. Bu hafta 9 ilde 2 bin 788 konutumuzun kuralarını çekeceğiz. Kura çekimlerini Temmuz sonunda tamamlayacağız. 100 bin sosyal konutun temellerini de Haziran ayında atıyoruz.

Dar gelirli vatandaşlarımızı ev sahibi yapacak projelerimize hız kesmeden devam ediyoruz. Dönüşüm projelerimizi pandemi tedbirlerimizi de alarak gerçekleştiriyoruz. 50 Bin Sosyal Konut’ projemiz kapsamında 35 bin 252 konutun inşaatı sürüyor” ifadesini kullandı.

Ceyhan Devlet Hastanesi Açılışa Hazırlanıyor

Ceyhan Devlet Hastanesi Açılışa Hazırlanıyor

Adana’nın Ceyhan ilçesinde yapımı tamamlanan yeni devlet hastanesi açılışa hazırlanıyor.

2018 yılında imalatları yüzde 30 seviyelerinde iken son iki yılda inşaatı tamamlanan 250 yataklı devlet hastanesinin yol bağlantısı Karayolu Bölge Müdürlüğünce yapıldı.

DSİ Bölge Müdürlüğünce ana girişteki sulama kanalının deplasesi gerçekleştirilen, iç mekanlarındaki inşaat ve mekanik imalatlar ile tesisatlar tamamlanan, geçtiğimiz ay geçici kabul yapılan, ihtiyaç duyulan tıbbi ve idari araç – gereçleri temin edilen ve son iki haftadır da ince iç temizliği yapılan hastanenin bugünlerde de bahçe ve çevre düzenlemesi yapılıyor.

Bir haftadır, Ceyhan Belediyesi ve DSİ’nin katkıları ile bahçe ve çevre temizliği ile tesviyesi yapılan binanın bahçesinin dış ve iç cephesinde açılan çukurlara, Orman Bölge Müdürlüğünce temin edilen bin 30 tüplü fidanın dikimi sürüyor.

Binanın bahçesinin kuzey ve güney cephelerinin dış kısımlara 5 yaşında 250 adet tüplü fıstık çamı, batı cephesine yer altı sularını çekme özelliğine sahip 3 yaşında 100 adet tüplü okaliptüs fidanı, iç kısımlara da dış cephedekilerle çapraz olarak İskenderun Kauçuğu, taflan, leylandi, altuni mazı, mavi servi, kara servi, süs eriği, oya ağacından oluşan 680 adet tüplü süs bitkisi dikiliyor.

Fıstık çamlarının dikimine Ceyhan Kaymakamı Dr. Bayram Yılmaz, Ceyhan İlçe Sağlık Müdürü Dr. Hürem Cebeci, Ceyhan Orman İşletme Şefliği mühendisleri ve personeli katıldı.

Fidan dikimi ile birlikte bahçe ve çevre temizliği ile tesviyesinin bir haftada tamamen bitirilmesi planlanıyor.

Hastaneye önce idari birimlerin taşınması, Sağlık Bakanlığı ve Valiliğin kararına göre Temmuz ayında da açılışının gerçekleştirilmesi planlanıyor.

10 bloktan ve zemin+3 kattan oluşan ve toplam 43 bin 728 metrekare kapalı alana sahip olan 250 yataklı Ceyhan Devlet Hastanesi yeni binasında 419 araçlık açık otopark ve 21 araçlık engelli aracı otoparkı yer alıyor.

İnşaat Sektörü Yeni İnşaat Projelerine Temkinli Yaklaşıyor!

İnşaat Sektörü Yeni İnşaat Projelerine Temkinli Yaklaşıyor!

Koronavirüs sonrası inşaat sektörü de iş yapma prensibini değiştirdi. Yeni inşaat yapma eğilimini ortaya koyan yapı ruhsatları bu yıl da düşük seyrediyor. Koronalı günlerin gerçekleşmesiyle sektör yeni inşaat projelerine temkinli yaklaşıyor.

Dünya Gazetesi köşe yazarı Alaattin Aktaş, bugünkü yazısında ”İnşaat sektörü yeni inşaat projelerine temkinli yaklaşıyor” konulu yazısını kaleme aldı. İşte o yazı…

İnşaat sektörü artık yoğurdu üfleyerek yiyor. Yeni inşaat yapma eğilimini ortaya koyan yapı ruhsatları bu yıl da düşük seyrediyor. Üstelik açıklanan veriler ilk çeyreğe ilişkin. Koronalı günlerin gerçekleşmesi doğaldır ki çok daha düşük beklenmeli.

Geçen yılın ilk çeyreğinde 77 bin daire için yapı ruhsatı alınmıştı ve bu sayı 2018’in aynı dönemindeki 141 bine göre çok hızlı bir gerilemeye işaret ediyordu. Zaten 2019’un tümündeki ruhsat sayısı da 2004 yılına dönüldüğünü ortaya koyuyordu. Yani inşaat sektörü yeni yapı anlamında frene sonuna kadar asılmıştı.

Bu yıla geldik; ilk bakışta biraz da geçen yılın ilk çeyreğindeki düşük sayının yarattığı baz etkisiyle sanki bir kıpırdanma var gibi.

Bu yıl ilk çeyrekte ruhsat alınan daire sayısı 80 bini aştı. 77 binden 80 bine çıkış var; ama unutmayalım bir önceki yılın ilk çeyrek sayısı 141 bindi.

Hele hele biraz daha geri gidersek, örneğin 2014’e, 2016’ya, 2017’ye; çok çok yüksek sayılar görürüz. Rekor ilk çeyrek anlamında 298 binle 2014’e, yılın tümü anlamında ise 1.4 milyonla 2017’ye ait.

Dolayısıyla bu yılın ilk çeyreğinde geçen yıla göre oluşan o küçük artış bir geri dönüş işareti olmaktan çok uzak.

Kaldı ki bu veriler ilk çeyrekteki durumu gösteriyor. Korona etkisi yüzünden insanların gelecek planlaması yapmaktan kaçındığı bir sürecin izlerini yılın ikinci çeyreğine ilişkin verilerde göreceğiz.

Tahminler, ikinci çeyrekte en fazla ilk çeyrekteki kadar bir inşaat ruhsatı alınacağı, hatta bu düzeyin altında kalınması ihtimalinin daha ağır bastığı yönünde.

Tamamlananlar Tabii ki Fazla

Yeni inşaat yapma anlamında böylesine temkinli gidilirken daha önce başlanmış ve tamamlanmış dairelerle ilgili sayı doğal olarak çok daha yüksek seyrediyor.

İlk çeyrekler itibarıyla 2018’de 207 bin, geçen yıl 251 bin, bu yıl da 152 bin daire için yapı kullanım izin belgesi düzenlendi.

Her ne kadar önceki yıllara göre bir gerileme varsa da konutta arz artmaya devam ediyor.

Peki bu arzı karşılayacak talep var mı? Hele hele şu korona döneminde…

Yapı kullanma izin belgesi verilen konut sayısının ilk çeyrekte 152 bin olduğunu belirttik. Peki bu çeyrekteki satış nasıldı?

İlk çeyrekteki toplam konut satışı 340 bin olarak gerçekleşti. Ama yapı kullanma izin belgesiyle kıyaslanacak satış ilk el satışlar. İşte ilk çeyrekteki ilk el satışlar ancak 107 bin oldu.

Konut kredisi faizleri böylesine düşürülmüş olmasına rağmen ilk el konut satışı yapı kullanma izni verilen konutların çok gerilemiş düzeyine bile ulaşamıyor. İlk çeyrek için arada 45 bin adetlik bir fark var.

2019 sonundaki konut stoku sıfır kabul edilse bile ilk çeyrekte kullanıma sunulan konut sayısı, yani arz 152 bin… İlk çeyrekte satılan, yani talep ise 107 bin… Bu da konut stokuna 45 binlik bir ek demektir.

Nisandaki Durum Vahim

İlk el konut satışı korona etkisinin kendini çok az hissettirdiği ilk çeyrekte bile tamamlanıp kullanıma hazır hale gelen konut sayısına erişemedi. Konut stoku biraz daha arttı.

Ve geldik nisana, koronanın tüm şiddetiyle ekonomiyi etkilemeye başladığı aya…

İşte nisanın konut satış verileri. Nisanda yalnızca 43 bin konut satıldı. Kıyaslama için marttaki satışın 109 bin, geçen yılın nisanındaki satışın 96 bin olduğunu hatırlatalım. Üstelik nisandaki 43 bin satışın yalnızca 15 bini ilk el satış.

İlk çeyrekteki ilk el satış sayısını biraz önce aktardık; 107 bin. Yani her ay ortalama 35-36 bin adet ilk satış gerçekleştirilmiş. Dördüncü aya gelmişiz, sayı 15 bine gerilemiş.

Bu düşüş gayet normaldir, beklenen bir eğilimi yansıtmaktadır. Geçim derdine düşmüş insanların, işyeri kapalı olan orta-üst gelir grubundakilerin aklından şu dönemde konut almak herhalde kesinlikle geçmiyordur.

Çaycuma’ya 197 Konutluk Yeni Proje

Çaycuma’ya 197 Konutluk Yeni Proje

Zonguldak il merkezine ortalama 34 kilometre uzaklıkta bulunan yaklaşık 91 bin nüfuslu Çaycuma ilçesi Velioğlu mahallesinde TOKİ tarafından yaptırılacak 197 konutluk projenin inşaat yapım E-ihalesi 21 mayıs 2020 perşembe günü saat 15.30’da yapılacak.

Tünel kalıp sistemiyle yapılacak olan projenin ihale kapsamında konutların yanı sıra çevre düzenlemesi ile alt yapı çalışmaları da bulunuyor.

İhalenin sonuçlandırılması ve sözleşmenin imzalanmasıyla birlikte 10 gün için yer tesliminin yapılacağı projenin şartnameye göre 360 takvim gününde tamamlanarak teslim edilmesi gerekiyor.

Proje ihalesi ile ilgili detaylı bilgiler EKAP’ta (Elektronik Kamu Alımları Platformu) yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnamede bulunuyor.

Yenişehir Millet Bahçesi 36 Milyon Liraya İhale Edildi

Yenişehir Millet Bahçesi 36 Milyon Liraya İhale Edildi

Diyarbakır’ın ikinci millet bahçesi olacak olan Yenişehir Millet Bahçesi’nin ihalesi 36 milyon 330 bin lira bedelle yapıldı.

Eski stadyumun olduğu 55 bin metrekarelik alan üzerinde hayata geçirilecek bahçe içerisinde millet kıraathanesi, kitapçılar çarşısı, 386 araçlık otopark, 2 seyir balkonu, basketbol-voleybol sahaları, 900 metre uzunluğunda bisiklet ve koşu parkuru, geri dönüşüm parkı, sera, ahşap ve çim seyir basamakları, çok amaçlı etkinlik alanı, yansıtma oyun ve su bitkileri havuzu, kültür ve fizik alanının yer alacağını belirten Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Ufuk Nurullah Bilgin, UNESCO Dünya Miras Listesi’ne giren Hevsel Bahçeleri ile tarihi surların arasında yer alan 150 dönümde bir süre önce 24 milyon lira kaynakla kentin ilk millet bahçesinin oluşturulduğunu hatırlatarak Diyarbakır’ın ikinci millet bahçesi olacak Yenişehir Millet Bahçesiyle birlikte Diyarbakır’ın ihtiyaç duyduğu yeşil alana önemli ölçüde kavuşacağını söyledi.

18 Milyar TL’lik Dev Elektrik Üretim Merkezi Mardin Ilısu Barajı Açıldı

18 Milyar TL'lik Dev Elektrik Üretim Merkezi Mardin Ilısu Barajı Açıldı

Yapımı için ilk adımın 2008 yılında atıldığı Mardin Ilısu Barajı açıldı. Uzun süredir devam eden ve dev elektrik üretim tesisi olarak nitelendirilen barajın açılışında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açıklamalarda bulundu. 18 milyar TL’ye tamamlanan projenin detaylarına ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları haberimizde.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan uzun süredir yapımına devam edilen Ilısu Barajını açtı. Mardin’de tamamlanan projenin açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan hem baraja dair hem de gündem konularına ilişkin açıklamalarda bulundu. 

Dev Elektrik Üretim Tesisi Tamamlandı

Mardin’de tamamlanan Ilısu Barajı faaliyete geçmesinin ardından Türkiye’nin en büyük elektrik üretim tesislerinden biri oldu. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nda açılışı yapılan proje törenine Cumhurbaşkanı Erdoğan video konferans ile katıldı. 

Burada yapmış olduğu konuşmasında projenin önemine dair açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan şu ifadeleri kullandı. 

“Bu dev eser GAP projemizin en önemli unsurlarından. Bu tesisin ekonomimize yıllık katkısının 2,8 milyar lira olmasını bekliyoruz. Burada toplanan suları yakında inşa edeceğimiz Cizre Barajı’na bırakarak hem 1.1 milyar kilovat saat enerji üretecek, hem de 765 bin dekar araziyi sulayabileceğiz. Türkiye 2002’de 276 baraja sahipti biz buna 585 baraj daha ekledik 17 baraj açılışını daha yapacağız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında ayrıca 2002 yılından sonraki 18 yıl boyunda Türkiye’nin 18 milyon dekar araziyi sulamaya açtığını ifade etti.  

Bunun yanında sadece 2020 yılında inşası tamamlanan 403 tesisi hizmete sunmayı planladıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan gece gündüz demeden üretmeye devam edileceğini vurguladı. 

Salgın Sonrası İnşaat Sektöründe Toparlanma Sancılı Olacak!

Salgın Sonrası İnşaat Sektöründe Toparlanma Sancılı Olacak!

Koronavirüs salgınıyla birlikte hem şantiyelerin kapanması hem de yeni projelerde iptallerin inşaat sektöründe önemli bir daralmaya yol açması bekleniyor.

Tüm dünyayı olduğu gibi Türkiye’yi de etkisi altına alan koronavirüs salgınından en çok etkilenen sektörlerin arasında yer alan inşaat, gerek yarattığı istihdam gerekse de büyüklüğü açısından özellikle gelişmekte olan ülkelerde lokomotif görevi üstleniyor.

Salgın sürecinde satış ofisleri ve şantiyelerde virüsün bulaşmasını engellemeye yönelik alınan tedbirler küresel çapta inşaat sektöründe işleyişi önemli ölçüde aksatırken, sözleşme ve proje iptali ya da gecikmelerinin yanı sıra eve kapanan tüketicinin önemli ölçüde azalan gayrimenkul talebi sektörü zor durumda bıraktı.

Yurt dışı müteahhitlik sektörü açısından bakıldığında da salgın sonrası ülkelerin kapatılması nedeniyle ortaya çıkan aksamaların, hukuki açıdan firmalara ekstra maliyetlerin binmesine neden olabileceği, mücbir sebeplere yer verilmeyen sözleşmelerde sorumlulukların yerine getirilememesi nedeniyle tazminatların gündeme gelebileceği konuşuluyor.

Sektörde Yeni Dönem Öngörüleri

Gayrimenkulde yaşanan durgunluğa karşın, lojistik ve depolama, hastane, medikal ofisler ve laboratuvar gibi alanlara yönelik projeler inşaat sektörü için hala revaçta iken, yapılan araştırmalar ev ortamının daha önemli hale gelmesiyle kullanıcıların müstakil, villa, bahçeli ve balkonlu ev tercihlerinin arttığını ortaya koyuyor. Peyzaj alanı ve yürüyüş parkuru geniş bir alana yayılan projelerin tüketicilerin satın alma kararında etkili olacağı belirtiliyor.

Salgın sonrası süreçte inşaat sektöründe, şantiyelerde dijital dönüşümün gündeme alınarak e-şantiyeler oluşturulacağı, sosyal mesafe dolayısıyla daha geniş metrekareli ofislere talebin artacağı öngörülüyor.

Yeni projelerde robotik teknolojilerin entegrasyonunun ivme kazanması, özellikle binaları sterilize edip temizleyebilen robotik gibi emlak teknolojilerine (proptech) yönelik çözümlerin daha fazla benimsenmesi bekleniyor.

Sektörde çalışan maliyetlerinin düşürülmesi ve kilit vasıflı personelin elde tutulması için çalışmalar yapılacağı, ürün tedariki konusunda da alternatif arz kanallarının belirlenmesinin süreklilik açısından kritik rol oynayacağı yapılan tahminler arasında.

TSKB Gayrimenkul Değerleme AŞ Özel Projeler Departmanı Kıdemli Değerleme Uzmanı Duygu Yılmaz, İstanbul’da az katlı ve büyük alana yayılmış konut projelerinin kentin dışında yoğunlaşmasının kaçınılmaz olduğunu belirterek, “Bu bölgelerde inşa edilen villa projelerinin doğaya yakınlıkları, sakin ve nezih bir yaşam tarzı sunmaları, kendi kendine yeten kent sistemleri olarak kurgulanmaları ve villaların kullanım alanı alternatiflerinin daha çeşitli olması gibi özelliklerinin ön plana çıktığı görülüyor. Kent içinden kent dışına doğru gidildikçe projelerde daha geniş açık alan ve bahçe kullanımının olduğu görülüyor. Diğer taraftan salgınla birlikte pazarda ulaşılabilir fiyatlı müstakil evleri içerecek projeler için bir talep oluşması söz konusu olacaktır.” ifadelerini kullandı.

Yılmaz ayrıca, uzaktan çalışma modelinin sürdürülmesi durumunda, kentin dışındaki konut projelerine talebin artabileceğini söyledi.

“Küresel çapta inşaat sektörü, 10 yıl daha geriye gitti”

Avrupa tarafında açıklanan verilere göre, salgın sonrası boşalan şantiyelerin etkisiyle inşaat sektörü Fransa, İtalya, İngiltere ve Almanya’da çöktü.

IHS Markit Avro Bölgesi İnşaat Sektörü Toplam Aktivite Endeksi, nisanda 15,1 ile rekor düşük seviyeye geriledi. Mart ayında 33,5 seviyesinde bulunan endeks, şubatta 52,5 düzeyinde gerçekleşmişti. Sektörün üst üste iki ay sert daralmasında özellikle İtalya ve Fransa başı çekti. Almanya’da ise bu düşüş nispeten daha yavaş olsa da belirgin düzeyde gerçekleşti.

İngiltere’de inşaat sektörü, birçok inşaatçının Kovid-19 salgını esnasında şantiyelerini kapatmasının etkisiyle 20 yılı aşkın sürenin en kötü çöküşünü kaydetti. IHS Markit/Cips tarafından açıklanan ana inşaat sektörü aktivite endeksi, mart ayında bulunduğu 39,3 seviyesinden nisanda 8,2’ye geriledi. Sektörde ciddi yavaşlamaya işaret eden bu rakam, 2008 finansal kriz esnasında bile 27,8 düzeyinde gerçekleşmişti.

İngiliz Satınalma ve Tedarik Enstitüsü (CIPS) Direktörü Duncan Brock, konuya ilişkin açıklamasında inşaat sektörünün toparlanmasının uzun yıllar alabileceğini belirterek, “2008 küresel ekonomik krizi sonrası hala tam olarak iyileşemeyen inşaat sektörü, küresel çapta salgının yarattığı üretim boşluğu nedeniyle 10 yıl daha geriye gitti.” değerlendirmesinde bulundu.

ABD tarafına bakıldığında, ülkede yeni konut satışlarının martta aylık yüzde 15,4 azalışla 627 bine gerilediği görülürken, inşaat sektörü tarafında önemli istihdam kaybı yaşandı. ABD iş Gücü İstatistikleri Bürosu verilerine göre, inşaat sektöründe çalışan sayısı nisanda 975 bin kişiyle tarihinin en sert düşüşünü kaydetti. Sektörde iş gücü de nisanda aylık yüzde 13 gerilemiş oldu. Öte yandan ABD’de inşaat sektörü işsizlik oranı da yüzde 16,6’ya yükseldi.

Türkiye’de Durum

Türkiye’de inşaat sektörü geçen yıl 231 milyar 908 milyon 295 bin liralık büyüklük ile milli gelirden yüzde 5,4 pay aldı. Gayrimenkul faaliyetleri ise 285 milyar 744 milyon 967 bin lira ile milli gelirin yüzde 6,7’sini oluşturdu. İnşaat sektöründe bu yılın şubat ayı itibarıyla 1 milyon 395 bin çalışan bulunuyor. Bu da toplam 26 milyon 753 bin olan istihdamın yüzde 5,2’sini oluşturuyor. Bu dönemde işsiz kalan 4 milyon 228 bin kişinin 640 binini inşaat sektörü çalışanlarının oluşturduğu görülüyor.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, 30 Nisan itibarıyla tüketiciler 210 milyar 897 milyon liralık konut kredisi kullandı. Bu rakam yıl başında 199 milyar 268 milyon lira düzeyinde bulunuyordu.

İnşaat sektörünün kullandığı toplam nakdi krediler ise 2019’un mart ayında bulunduğu 234 milyar 380,9 milyon lira seviyesinden, bu yılın aynı ayında 260 milyar 190,2 milyon liraya yükseldi. Bu da sektörün Kovid-19 sonrası kredi talebinin arttığını ortaya koyuyor.

Öte yandan Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından hazırlanan nisan ayı raporunda, salgının inşaat malzemeleri sanayi üzerindeki etkisinin nisan ayında daha yoğun hissedildiği, yurt içi ve yurt dışında hem mevcut siparişlerde iptaller yaşandığı, hem de yeni siparişlerde sert düşüşler görüldüğü belirtildi.

Yurt içi ve yurt dışı siparişlerdeki iptallerin inşaat malzemeleri sanayisinde yarı mamul ve nihai mamul stoku birikimine yol açtığına işaret edilen raporda, satış bütçelerinin de olumsuz etkileneceği vurgulandı.

İMSAD üyeleriyle nisan ayının ilk yarısında yapılan ankete göre, sektörün yaklaşık yüzde 85’i yurt içinden, yüzde 46,8’i ise yurt dışından yüksek miktarda iş, sipariş ve proje iptalleriyle karşılaştı. İnşaat sanayinin yüzde 56,5’i ise bu yıl satış bütçelerinin yüzde 20 ve üzerinde daralabileceğini öngördü.

Bu yıla önemli bir artışla başlayan ve ocak-mart döneminde toplam 22,1 puan yükselen İnşaat Sektörü Güven Endeksi ise nisan ayına gelindiğinde salgının etkisiyle 35,9 puan birden sert düştü. Türkiye genelinde konut satışları ise nisanda bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 55,5 azalarak 42 bin 783 oldu. Buna karşın ocak-nisan döneminde 383 bin 821 konut satışı gerçekleşerek, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8,9 artış gösterdi.

“Şirketler arasında erken birleşmeler önemli olacak”

Deloitte’nin inşaat sektöründe Kovid-19’un etkilerine dair yayımladığı bir raporda, salgın nedeniyle sözleşme iptalleri ve proje gecikmeleriyle karşı karşıya kalan inşaat sektöründe, tedarik zinciri kesintisinin de önemli bir sorun olarak öne çıktığı vurgulanıyor.

Sektöre salgının tam etkisinin değerlendirilmesi için hala erken olsa da sürecin haziran sonrasına uzaması durumunda büyük projelerde önemli gecikmeler beklendiği aktarılan raporda, salgının inşaat sektörüne etkisinin ise hem operasyonel hem de finansal açıdan olacağı öngörülüyor.

Raporda, operasyonel etkiler “mevcut sözleşmelerde gecikme ve fesih”, “tedarik zincirinde bozulma nedeniyle arzın yavaşlaması ve malzeme, ekipman ve işçilik fiyatlarında artış”, “şantiyelerde güvenliğin sağlanması ve bekleme maliyetleri” ve “hastalığın mevcut iş gücü mevcudiyeti üzerindeki olumsuz etkisi ve nitelikli çalışanların elde tutulmasına yönelik maliyet” başlıkları altında toplanıyor.

Sektöre dair finansal etkilere de yer verilen raporda, “İptal edilen ya da ertelenen proje sözleşmeleri inşaat sektörü gelirini orta vadede olumsuz etkileyecek. Şirketlerin işletme sermayesi ve likidite pozisyonları üzerinde önemli bir stres oluşacak. Fon sahiplerinin yeni ya da destekleyici yönde sermayeye erişimi beklenenden daha uzun sürebilir. Bu nedenle şirketler ve fon sahipleri arasında erken bir birleşme önemli olacak.” değerlendirmeleri yapıldı.

“Bütün ümidim gençliktedir”

"Bütün ümidim gençliktedir"

“Geldikleri gibi giderler” demişti. Bir ulusun kurtuluşu için ilk adımı atan kişi oldu. Gazi Mustafa Kemal, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a sadece ayak basmadı. O gün, hem Kurtuluş Savaşı’nda zafere giden hem de yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu müjdeleyen yolu açtı.

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun!

Bursa Teknik Üniversitesi’nin Projesine TÜBİTAK Desteği

Bursa Teknik Üniversitesi'nin Projesine TÜBİTAK Desteği

Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi (MDBF) İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. İsa Yüksel’in 2019 yılı 2. döneminde Araştırma Destek Programları Başkanlığı (ARDEB)’na önerilen projeler arasında yer alan “Bor Madeni Atıklarından Tek Bileşenli Geopolimer Bağlayıcı Geliştirilmesi” başlıklı proje önerisi TÜBİTAK tarafından desteklenmeye hak kazandı.

2019 yılı 2. döneminde 1001 programı kapsamında TÜBİTAK’a sunularak 1983 proje önerisi içinde ilk 186 proje önerisi arasına giren ve desteklenmeye hak kazanan proje aynı zamanda yapı malzemesi alanında doktora yapan Arş. Gör. Cavit Çağatay Kızıltepe’nin doktora tezini oluşturacak. Proje kapsamında, geopolimer bağlayıcılar ve malzeme karakterizasyonu alanlarında önemli bir tecrübeye sahip olan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Serdar Aydın da araştırmacı olarak yer alacak. BTÜ ile DEÜ arasında bilimsel işbirliği sağlayacak proje kapsamında BTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Arş. Gör. Cavit Çağatay Kızıltepe doktora bursiyeri olarak görev alacak. ETİ Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğünün malzeme temini konusunda destek olacağı projenin iki yılda tamamlanması ve bütçesinin 543 bin TL olması planlandı.

Proje ile ilgili açıklamalarda bulunan BTÜ Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. İsa Yüksel, bu projenin hedefinin kolemanit, tinkal ve üleksit mineralleri ihtiva eden bor madeni atıklarından tek bileşenli geopolimer bağlayıcı geliştirmek olduğunu söyleyerek sözlerine şu şekilde devam etti: “Dünya bor rezervlerinin büyük bir kısmı Türkiye’de bulunmakta olup, bor madeni Türkiye için çok önemli stratejik bir maden niteliğindedir. Bor madeninin zenginleştirilmesi esnasında içerisinde bir miktar bor bulunan (% 15-20) atık malzeme ortaya çıkmaktadır. Ortaya çıkan bu atıkların büyük bir kısmı işletmeler tarafından inşa edilen atık barajlarında depo edilmekte ve bu atık barajları doğal çevre için tehdit oluşturabilmektedir. Ayrıca bu atık barajları işletmeler için de önemli ek dopalama maliyeti doğurmaktadır. Bu nedenlerle açığa çıkan atık malzemenin değerlendirilmesi yapı malzemeleri ve inşaat sektörünün sürdürülebilirliği açısından çok önemlidir. Son yıllarda, tüm dünyada Portland çimentosuna alternatif bağlayıcı üretimi önemli araştırma konularından biri haline geldi. Bu araştırmalar içinde çok ilgi çekenlerden biri de alkalilerle aktive edilerek üretilen iki bileşenli geopolimer bağlayıcılardır. Fakat iki bileşenli sistemler içerisinde kullanılan alkali aktivatörlerin uygulamada birçok dezavantajları olmaktadır. Bu nedenle, son yıllarda tıpkı Portland çimentosu gibi sadece su ilavesiyle kullanılabilecek tek bileşenli geopolimer bağlayıcıların geliştirilmesi üzerine yoğunlaşılmıştır. Önerdiğimiz bu projenin amacı tek bileşenli geopolimer bağlayıcı geliştirmektir.”

Pandemi Sonrası Büyük Kentlerde Konut Tercihleri Değişiyor

Pandemi Sonrası Büyük Kentlerde Konut Tercihleri Değişiyor

Koronavirüs salgını sonrası vatandaşların konut tercihlerinde önemli değişimler başladı. Kalabalık kent yaşamından kurtulmak isteyen vatandaşlar bulundukları bölgelerdeki kırsal evleri araştırmaya başladılar. Son dönemlerde emlakçılara yöneltilen sorular nedeniyle ise emlakçıklar bu talep karşısında başlarını kaldıramıyorlar.

Koronavirüs salgını vatandaşlara kalabalık kent yaşamanı yeniden sorgulamaya neden oldu. Büyük kentlerde yaşayan vatandaşların son dönemlerde ev arayışlarında talep ettikleri tercihler bu durumu gözler önüne seriyor.  İşte Milliyet’ten Cihat Aslan’nın haberinde yer alan detaylara göre koronavirüs salgını sonrası vatandaşların konut tercihleri. 

Koronavirüs Sonrası Kırsal Kesimlerde Ev Arayışları Başladı

Koronavirüs salgını sonrası vatandaşların kalabalık kent yaşamı ve apartman dairelerinin yerine kırsal kesimlerde çiftlik evi yada müstakil ev arayışları arttı. Konuya ilişkin İstanbullu vatandaşlara yönelik yapılan değerlendirmelerde; arayışların arttığı ifade edildi. İstanbul Umum Emlak Komisyoncuları Esnaf Odası Başkanı Nizameddin Aşa son dönemlerde değişen tercihlere ilişkin açıklamasında şu bilgileri paylaştı. 

“Şile, Ağva, Silivri, Büyükçekmece, Arnavutköy’ün köyleri ve Çatalca taraflarında çiftlik tipi evler, yazlık, bahçeli ev ve arsalara talep çoğaldı. Arayıp soran çok var. Genellikle ‘Gelecek dönemde böyle bir salgın olacaksa evde kapanıp kalmaktansa hiç olmazsa bir bahçem olsun’ diye arayanlar oluyor. Ama bu bir psikoloji. Eyleme dönüştü mü? Daha öyle bir piyasa oluşmadı.”

Başımızı Kaldıramıyoruz

Nizameddin Aşa konuya ilişkin açıklamalarında son dönemlerde emlakçıların bu tür taleplere cevap vermek için telefondan başlarını kaldıramadıklarını belirtti. Çok fazla arayan olduğunu ve bu tür evlerin araştırıldığını ifade eden Aşa salgının ekonomik etkilerinin ardından bu arayışların yüzde 20’sinin eyleme geçeceğini söyledi.  Müstakil ve çiftlik evlerine yönelik yapılan bir başka değerlendirmede ise bu tür evlerin özellikle 45 yaş üstü vatandaşlar tarafından arandığına vurgu yapıldı.

Nisan Ayında 42 Bin 783 Konut Satıldı!

Nisan Ayında 42 Bin 783 Konut Satıldı!

2020’nin nisan ayında satılan konut sayısı koronavirüsün olumsuz etkisiyle birlikte geçen yılın aynı ayına göre yüzde 55.5 düşerek 42.783 adet oldu.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 15 mayıs cuma günü açıklanan konut satış istatistiklerine göre 2020’nin nisan ayında konut satışları geçen yılın aynı dönemi satışlarıyla karşılaştırıldığında yüzde 55.5 düşüş kaydederek 42 bin 783 adet olarak gerçekleşti. Satışların şok düşüşüne Covid-19 koronavirüs salgını sebep oldu.

Nisan ayında satılan konutların 14 bin 848’i ilk elde yeni konut olarak, 27 bin 935’i ikinci el konut satışı olarak kayıtlara geçti.

Yabancı alımları nisan ayında, geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 78.8 gerileyerek 790 adet oldu. (2019’un nisan ayında yabancıların aldığı konut sayısı 3720 adet olmuştu). Yabancılar en çok konut alımını 374 adet ile İstanbul’dan yaparken Antalya 150 konut ile ikinci sırada yer aldı. En çok alımı 157 adetle İranlılar yaparken bu ülke vatandaşlarını 103 adet ile Iraklılar izledi. Küresel salgınla birlikte uluslararası dolaşımlara getirilen seyahat yasağı yabancıların konut alımlarını da olumsuz etkiledi.

Banka kredisi kullanarak  konut alımını ifade eden ipotekli konut satışları geçen yılın nisan ayıyla karşılaştırıldığında yüzde 23.9 azalarak 17 bin 088 adet oldu.

Nisan ayında konut satışlarının en çok olduğu iller sıralamasında 6 bin 113 adetle İstanbul ilk sırada yer alıyor. İstanbul’u 4 bin 500 adetle Ankara, 2 bin 533 konutla İzmir takip etti.

Sağlık Bakanı Koca Açıkladı: Başakşehir Şehir Hastanesi Ne Zaman Açılacak?

Sağlık Bakanı Koca Açıkladı: Başakşehir Şehir Hastanesi Ne Zaman Açılacak?

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Pazar günü inşaatı devam eden hastane ve sağlık tesislerini denetledi. Pandemi döneminde önemi iyice artan şehir hastaneleri için de denetimde bulunan Bakan Koca Başakşehir Şehir Hastanesi açılış tarihi hakkında da bilgi verdi. Başakşehir Şehir Hastanesi açılışı ne zaman?

Türkiye Corana Virüs salgını ile mücadele etmeye devam ederken bu dönemde en yoğun mesai harcayan isimlerden biri de hiç şüphesiz Sağlık Bakanı Fahrettin Koca oldu. 

Sağlık Bakanı Koca hafta sonunda da çalışmaya devam ederken inşaatı devam eden sağlık tesisi ve hastaneleri denetledi. 

Başakşehir Şehir Hastanesi Ne Zaman Açılacak?

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca resmi sosyal medya hesabı üzerinden yapmış olduğu paylaşım ile Yeşilköy Acil Durum Hastanesi, Hadımköy Hastanesi ve Başakşehir Şehir Hastanesi için incelemelerde bulundukları duyurdu. 

Yapılan denetimler hakkında bilgi veren Bakan Koca “Yatak kapasitesi ve teknolojileriyle sağlık alt yapımıza güç katacak olan Yeşilköy Acil Durum Hastanesi, Hadımköy Hastanesi ve Başakşehir Şehir Hastanesi’nde incelemelerde bulunduk. Bunlardan Başakşehir Şehir Hastanemizin açılışı önümüzdeki Perşembe günü. Şimdiden hayırlı olsun” diyerek açılış tarihini duyurdu.

TÜİK Yapı İzin İstatistikleri Ocak – Mart 2020 Raporu Yayımlandı! Yapı Kullanma İzin Belgesi Binalarda Yüzde 42 Oranında Azaldı

TÜİK Yapı İzin İstatistikleri Ocak - Mart 2020 Raporu Yayımlandı! Yapı Kullanma İzin Belgesi Binalarda Yüzde 42 Oranında Azaldı

Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK inşaat ve gayrimenkul sektörü tarafından merakla beklenen Yapı İzin İstatistikleri raporu verilerini açıkladı. 2020 yılının ilk 3 aylık dönemi olan Ocak, Şubat ve Mart ayını kapsayan rapor ile yapı ruhsatı alınan bina sayısı, yapı izin istatistikleri ve yeni konut üretimi hakkında merak edilen sorular da yanıtlanmış oldu.

TÜİK Yapı İzin İstatistkleri Ocak – Mart 2020 raporu yayımlandı. 

TÜİK tarafından her yıl düzenli olarak üçer aylık periyodlar halinde açıklanan rapor inşaat sektörü tarafından merakla bekleniyordu. 

Türkiye’de Yılın İlk 3 Ayında Yapı Ruhsatı Alınan Bina Sayısı Kaç Oldu, Yeni Konut Üretimi Düştü mü, Arttı mı?

İnşaat sektörünün içerisinde olduğu durumu göstermesi açısından büyük önem taşıyan TÜİK Yapı İzin İstatistkleri raporu verilerine göre Ocak, Şubat ve Mart ayında yapı ruhsatı verilen yapıların yüzölçümü de belirlenmiş oldu. 

Açıklanan rapora göre belediyeler tarafından verilen yapı ruhsatlarının 2020 yılının ilk üç ayında bir önceki yıla göre bina sayısı yüzde 1,1 ve daire sayısı yüzde 4,0 artarken, yüzölçümü yüzde 11,4 ve değeri yüzde 4,0 azaldı.

Yapı Kullanma İzin Belgesi Yani İskan Belgesi Verilen Yapıların Yüzölçümü Yüzde 41.1 Oranında Azaldı

Açıklanan rapora göre Belediyeler tarafından verilen yapı kullanma izin belgelerinin 2020 yılının ilk üç ayında bir önceki yıla göre, bina sayısı yüzde 42,6, yüzölçümü yüzde 41,1, değeri yüzde 36,6, daire sayısı yüzde 39,3 azaldı.

Çevre Bakanı Kurum: Ankara Atatürk Kültür Merkezi Millet Bahçesi Dünyada Eşi Yok

Murat Kurum: Saraçoğlu Projesi Yenileme Ve Koruma Projesidir!

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Ankara Atatürk Kültür Merkezi Millet Bahçesi’nde incelemelerde bulundu. İncelemeler sırasında proje hakkında açıklamalarda bulunan Bakan Kurum konuşmasında Ankara’ya yapılan bu projenin dünyada eşi benzeri olmadığını ifade etti.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum Ankara’nın Yenimahalle ilçesinde yapımı devam eden Atatürk Kültür Merkezi Millet Bahçesi çalışmalarını ziyaret etti. Ziyareti sırasında hem projenin yapım aşamalarını inceleyen Bakan Kurum hemde basın mensuplarına Ankara’da yapılan millet bahçeleri ile ilgili açıklamalarda bulundu. 

Dünyada Eşi Benzeri Yok

Murat Kurum yapmış olduğu konuşmasında söz konusu projenin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla 2020 yıl sonunda tamamlanacağını açıkladı. AKM Millet Bahçesi projesinin Ankara’yı, Türkiye’yi değil tüm dünyayı ilgilendirdiğini ifade eden Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum proje içerisinde kır lokantası, yöresel ürünlerin pazarlanacağı alanlar, millet kütüphanesi ve kıraathanesi, 1100 araçlık kapalı otoparkının olduğu, 5 bin kişinin aynı anda konferans yapabileceği, fuarların düzenlenebileceği sergi alanları olacağını ifade etti. 

Atatürk Kültür Merkezi Millet Bahçesi içerisinde ayrıca 6 bin metrekarelik biyolojik göletinin olacağını ifade eden Bakan Kurum burada her yaş grubunda ki çocuklar için parkların olacağı ifade etti. projenin ne zaman tamamlanacağına ilişkin açıklamasında ise Bakan Kurum yıl sonunu işaret etti. 

“İnşallah yıl sonu tamamlandığında hem Ankara’ya hem ülkemize değer katacak, dünyada da eşi benzeri olmayan bu projeyi yapmış, halkımıza kazandırmış olacağız. Ankara’ya, illerimiz tanıtımlarını yapmak amacıyla geliyorlar. Bu tanıtımları bugüne kadar çok iyi şartlarda yapamıyorduk.”

“Sağlık turizmi ile entegre modern konutlar oluşturmalıyız”

“Sağlık turizmi ile entegre modern konutlar oluşturmalıyız”

6 mayıs çarşamba günü Gayrimenkul Yurt Dışı Tanıtım Derneği (GİGDER) tarafından organize edilen ve online olarak yayınlanan “Covid-19 Süreci ve Sonrasında Gayrimenkul Sektörü” toplantısında konuşan JLL Türkiye Ülke Başkanı Ömer Avi Alkaş, burada yaptığı açıklamalarının bir bölümünde “İleri yaşta olanlar için sağlık turizmi ile entegre modern konutlar oluşturmalıyız” diyerek şunları söyledi:

“Türkiye’den yurt dışına konut satışını, çok değerli bir ihracat olarak görüyorum. Bu, Türk gayrimenkulünün başarısıdır. Son dönemde 250 bin dolara kadar düşen vatandaşlık olanakları da çok önemli bir adımdı. Bu adım sayesinde Türkiye’den ev alan yabancıların, aileleriyle birlikte 90 günleri de aşan sürelerde Türkiye’de bulunabileceğini düşünüyorum. Bu süreç salgın atlatıldıktan sonra da devam edecektir.

Türkiye’nin asgari hakkının, 65 milyon turist olduğu kanaatindeyim. Turizm, ekonomi alanındaki önemli çıkış yollarından biridir. Turizmin içinde de farklı türler bulunuyor. Örneğin biz AVM yönetimleri olarak, alışveriş turizminden ziyadesiyle beslendik. Keza sağlık turizmi de öyle. Bu süreçleri nitelikli hale getirmeliyiz. Özellikle ileri yaş tedavileri için modern konutlar oluşturmalıyız. Airbnb mantığını küçümsemememiz lazım. Dolayısıyla gayrimenkulleri, sahiplerinin olmadığı dönemlerde de gelir sağlayabilecek hâle getirmeliyiz. Buradan tüm ekonomi istifade eder. Bahse konu hareketlerin, ülkemizin globalleşmesinde çok önemli olduğunu düşünüyorum.”

Ankaralılara Yeni Metro Müjdesi! Dikimevi-Natoyolu Çalışmaları Başlıyor

Büyük Çamlıca'ya Raylı Sistem Yapılıyor

Ankara Büyükşehir Belediyesi yeni bir metro projesi için çalışmalara başladı. Ankara’nın doğu bölgesine yönelik gerçekleştirilmesi planlanan metro hattının AŞTİ Dikimevi arasında olan Ankaray hattına bağlanması planlanıyor. Haziran ayının ilk günlerinde ise proje için ilk adımın atılması bekleniyor.

Ankara’nın metro hattı bağlantılarının genişletilmesi için yeni projelerin hayata geçirilmesi planlanıyor. 

Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen bu çalışmalarda Ankara’nın doğu kısmına yeni bir hat eklenmesi amaçlanıyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi EGO Genel Müdürlüğü Ulaşım Yatırımları Dairesi Başkanlığı tarafından hayata geçirilmek istenen yeni hattın ilk detayları ise belli oldu. 

Ankara’ya Yeni Metro Hattı

EGO Genel Müdürlüğü Ulaşım Yatırımları Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülen çalışmalar kapsamında Dikimevi-Natoyolu Hafif Raylı Sistem Hattı (HRS) Projesi için A1 Hattı (ANKARAY) Dikimevi-Natoyolu Raylı Sistem Uzatma Hattının Uygulamaya Esas Kesin Proje Hizmetleri İhalesi’ni düzenleyecek.  

İlana çıkan büyükşehir belediyesi ihale tarihini ise 4 Haziran olarak açıklandı. 

Ankara Büyükşehir Belediyesinin düzenlediği ihale duyurusuna başvruu yapacak olan firmalar başvurulara ilişkin tüm esaslara EGO Genel Müdürlüğü’nün ihaleler bölümünden ulaşacaklar. İhaleye başvuruda bulunan firmalar arasında puanlama yapılacak ve ilk 6’da yer alan firmalara ise proje ihalesi için davet gönderilecek.

8 İstasyon’dan Oluşması Planlanıyor

Ankara Şehirlerarası Terminal İşletmesi (AŞTİ) ile Dikimevi arasında çalışan ANKARAY hattına bağlanacak olan Dikimevi-Natoyolu metrosunun 7.4 km uzunluğunda olması ve 8 istasyondan oluşması bekleniyor. 

Çanakkale Köprüsü Son Durum: Çelik Kule Son Blok Yerleştirme Töreni Düzenlenecek!

Çanakkale Köprüsü Son Durum: Çelik Kule Son Blok Yerleştirme Töreni Düzenlenecek!

Türkiye’nin en önemli ulaşım projeleri arasında yer alan 1915 Çanakkale Köprüsü için mutlu sona bir adım daha yaklaşılıyor. Çanakkale Köprüsü kule yüksekliği için açıklanan 318 metrelik dev kulede son blok için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılacağı son blok koyma töreni düzenlenecek.

Türkiye’nin gurur projeleri arasında yer alan Çanakkale Köprüsü için çalışmalar tüm hızı ile devam ediyor. 

Dünyanın En Geniş Orta Açıklıklı Köprüsü Olacak!

1915 Çanakkale köpüsü tamamlandığında 2 bin 23 metre olarak açıklanan ölçüsü ile dünyanın ne geniş orta açıklığı bulunan köprüsü unvanını da ele geçirmiş olacak. 

Konu hakkında açıklama yapan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu yarın 1915 Çanakkale köprüsü için Çelik Kule Son Blok Yerleştirme töreni düzenleyeceklerini duyurdu. 

Söz konusu tören Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’da telekonferans yöntemi ile katılacak. Konu hakkında açıklama yapan Bakan Karaismailoğlu “1915 Çanakkale Köprüsü’nün hizmete girmesiyle birlikte, Çanakkale Boğazı’ndaki Lapseki – Gelibolu arasındaki ulaşımı süresi, 1.5 saatten 6 dakikaya inecek. Çanakkale Köprüsü, 1915 Çanakkale Deniz Zaferi ve şehitlerimizin anısını yaşatacaktır. Bu eser, aynı zamanda, ülkemizin sanayi ve nüfus bakımından en önemli Kuzey Marmara şeridi ile birlikte, tarım ve turizm bölgesi olan Trakya’yı, Ege Bölgesi’ne bağlayacak ana arter ve prestij projesi olacak” diyerek son gelişmeleri aktardı. 

Çanakkale Köprüsü ile Lapseki Gelibolu Arası Ulaşım Süresi 6 Dakikaya Düşecek!

Söz konusu projenin tamamlanması ile beraber şu anda 1,5 saat süren Lapseki Gelibolu arası ulaşım sadece 6 dakika ya indirilmiş olacak. 

Sürücüler zamandan tasarruf sağlarken proje sayesinde akaryakıt tüketim miktarı da büyük oranda azalmış olacak. 

Türkiye İMSAD: Bu dönemi atlattığımızda uluslararası pazarda daha üst seviyede konumlanacağız

İnşaat Sektörü Yerli Seferberlik Hamlesi İle Şahlanacak!

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, “Bu zor dönemi atlattığımızda inşaat malzemeleri sanayisinin uluslararası pazarda güvenilir bir sektör olarak daha üst seviyede konumlanacağına inancımız tam.” ifadesini kullandı.

Türkiye İMSAD’ın açıklamasına göre, dernek tarafından 33. kez düzenlenen Gündem Buluşmaları toplantısı, Demirdöküm, GF Hakan Plastik ve Systemair HSK katkılarıyla internet üzerinden gerçekleşti.

“Pandemi Döneminde Küresel Ticareti Sürdürmek” başlığıyla düzenlenen online toplantıda konuşan Küçükoğlu, inşaat malzemesi sanayicileri olarak, önceliklerinin çalışanların sağlığını korumak, ofis ve fabrikaları salgından uzak tutmak olduğunu bildirdi.

Salgına karşı gerekli tüm tedbirleri alarak hep birlikte üretimi sürdürmeye çalıştıklarını vurgulayan Küçükoğlu, sektörün yüzde 90’a yakınının farklı koşullarda üretime devam ettiğini aktardı.

Küçüoğlu, normalleşmeye kadar devam edecek belirsiz süreçte inşaat malzemeleri sanayisinin yurt içi ve yurt dışında sahip olduğu güçlü potansiyelini korumak ve geliştirmek adına ilk hedeflerinin organizasyonları korumak ve yaşatmak olması gerektiğini vurguladı.

Salgın sonrası inşaat malzemeleri sektörünün, yurt içi ve yurt dışındaki gelişiminin güçlenerek devam edeceğine inandığını vurgulayan Küçükoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Küresel salgın nedeniyle zor bir dönemden geçiyoruz. Ancak bu süreci atlattığımızda inşaat malzemesi sanayisinin uluslararası pazarda güvenilir bir sektör olarak daha üst seviyede konumlanacağına inancımız tam. Hem coğrafi konumumuz, hem üretim kapasitemiz hem de ürünlerimizin kalitesi bu tezi destekliyor. Sektörümüzün, ‘yeni normal’ koşullarını en hassas derinlikte idrak edeceğine ve gereken hamleyi yapacağına eminim.”

“Küresel pazarda yönümüzü şimdiden belirlemeliyiz”

Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ferdi Erdoğan ise dünyada inşaat sektörünün son 10 yılda 8-9 trilyon dolarlık büyüklüğe ulaştığını belirterek, şu bilgileri verdi:

“Bu rakamın 1 trilyon doları ihracattan oluşuyor. 1 trilyon dolar içerisinde en büyük ihracat ise 210 milyar dolarla Çin’e ait. Bizim ihracatımız 21,5 milyar dolar. En büyük pazarımız da Avrupa. Avrupa’nın kendi malzeme ihracatı 350 milyar dolar iken ithalatı 300 milyar dolar seviyesinde. İkinci en büyük pazar ise Kuzey Amerika, onların da 185 milyar dolarlık ithalat, 112 milyar dolarlık ihracat yaptığını görüyoruz. Orta Doğu ithalatta 21-22 milyar dolarlar seviyesinde seyrediyor. Bağımsız Devletler Topluluğu’nda başı çeken Rusya, 15 milyar dolarlık bir kapasiteye sahip. Pandemi sonrası hangi pazarlara yöneleceğimizi, rekabette bizi kimin zorlayacağını, Türkiye’nin küresel tedarik zincirinin bir parçası olması için yapılması gerekenleri şimdiden belirlemeli ve planlamalıyız.”

“Türkiye en önemli çekim merkezlerinden biri olacak”

İstanbul Medipol Üniversitesi İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kerem Alkin, Türkiye’nin 205 farklı ülke ve ticaret bölgesine yaptığı ihracatla dünyada ilk 20 ülke arasında yer aldığını, dünyada diplomatik temsilcilik sayısı itibarıyla Japonya’nın da üstünde ilk 5’te olduklarını bildirdi.

Bu nedenle Türkiye’nin ticaret diplomasisi açısından çok güçlü bir konumda olduğunu aktaran Alkin, şu açıklamalarda bulundu:

“Bunun en ilginç göstergelerinden biri küresel salgın nedeniyle bütün dünyanın adeta ekonomik ve ticari faaliyetleri durdurmak zorunda kaldığı nisanda dahi 53 ülkeye yaptığımız ihracatın artmasıdır. 155 milyar dolara kadar yükselen imalat sanayisiyle Türkiye önemli bir katma değere imza atıyor. Bu rakam dünyada 150 ülkenin milli gelirinden büyük.Türkiye bu imalat sanayisindeki sürdürülebilir ve iddialı becerisi ile önümüzdeki dönemde en önemli çekim merkezlerinden biri olacak.”

Battalgazi Devlet Hastanesi 2021 Yılında Hizmete Girecek

Battalgazi Devlet Hastanesi 2021 Yılında Hizmete Girecek

Battalgazi Devlet Hastanesi inşaatında çalışmalar devam ediyor. Hastane inşaatında incelemelerde bulunan Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, inşaat çalışmalarının aksamadan yürütülen hastanenin 2021 yılı sonunda hizmete gireceğini söyledi

2 bloktan oluşacak hastane nitelikli hasta odaları, son teknolojiye sahip tıbbi cihazları, konforlu, modern poliklinikleri, yüksek standartlardaki ameliyathaneleri ile hem kentteki hem de ilçedeki sağlık sorunlarına çözüm olacak. Yapımına geçen yıl başlanılan 300 yataklı hastanenin inşaatını inceleyen Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, inşaat seviyesinin yüzde 24’lere geldiğini kaydederek hastanenin 2021 yılı sonunda hizmet vermeye başlayacağını dile getirdi. Gürkan, “Battalgazi bölgemize yapılan yeni devlet hastanemizi yerinde görmek, incelemek ve çalışmalar hakkında ilgili arkadaşlardan bilgiler almak için buradayız. Yeni Devlet Hastanesi inşaat çalışmaları yoğun bir şekilde devam ediyor. Cumhurbaşkanımızın, hükümetimizin ve Sağlık Bakanlığımızın buraya vermiş olduğu önemi görüyoruz. İnşaat çalışmaları yüzde 24 seviyesinde tamamlandı. Pandemi krizine rağmen çalışmalarda ve ödemelerde herhangi bir aksaklık yok. 2021 yılının yaz sonunda çalışmalar bitecek ve Malatya’mıza sağlık konusunda hizmet verecek. İnşaat çalışmalarının bu aşamaya gelmesinde büyük gayret gösteren bütün çalışanlara ve destek veren Cumhurbaşkanımıza ve Sağlık Bakanımıza, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Yeni Devlet Hastanesinin Malatya’mıza hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum” diye konuştu.

İnceleme gezisinde Başkan Gürkan’a, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Latif Okyay ile daire başkanları ve şube müdürleri eşlik etti.

Güney Seyhan Devlet Hastanesi’nde İnşaat Sürüyor

Güney Seyhan Devlet Hastanesi'nde İnşaat Sürüyor

Adana’da yapımı devam eden 150 yataklı Güney Seyhan Devlet Hastanesi’nin inşaatı aralıksız devam ediyor.

Adana Valisi Mahmut Demirtaş, yaptığı açıklamada, yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgınıyla büyük bir mücadelenin verildiği bugünlerde, sağlık sektörünün kalitesi ve işlevinin önemine dikkat çekti. 

“Sağlık sektöründe birçok yatırım gerçekleştirildi”

Kentin, sağlık hizmetlerinin kalitesi, kapasitesi ve vatandaşların sağlık ihtiyaçlarının giderilmesi konusunda çok iyi durumda olduğunu belirten Demirtaş, “Devletimiz, sağlık sektörüne birçok yatırım gerçekleştirdi ve gerçekleştirmeye de devam ediyor. Bizler de çalışmalarımızı, ilimizin ve vatandaşlarımızın hep daha iyi hizmeti hak ettikleri düşüncesiyle sürdürüyoruz. Güney Seyhan Devlet Hastanesi’ni vatandaşlarımızın hizmetine sunmak amacıyla çalışmalarımıza pandemi sürecinde de devam ediyoruz” dedi.

İnşaat Sektörü Doğru Yatırım Aracı Olacak!

İnşaat Sektörü Doğru Yatırım Aracı Olacak!

Simon-Kucher&Partners Direktörü Cem Balıkçıoğlu, normalleşme süreci ve sonrasına ilişkin, “Teknoloji olan ülkeler de elektronik ara malı ithalinin yükseleceğini öngörebiliriz. Benzer şekilde bir çok alt sektörü ile istihdam yaratabilecek inşaat sektörü de bazı ülkeler için doğru yatırım olacak” dedi

Simon-Kucher&Partners Direktörü Cem Balıkçıoğlu, normalleşme süreciyle birlikte işletmelerin yapması gerekenleri ve ekonomide karşılaşılabileceklere ilişkin açıklamalarda bulundu.

Balıkçıoğlu, salgının her sektördeki etkisinin farklı olacağını belirterek, “Tüm sektörlerin ortak olarak dikkat etmesi gereken şey müşteri odağı” dedi.  

Anadolu Ajansı’nda yer alan habere göre; Cem Balıkçıoğlu, Ülkelerin yüksek katma değer gördüğü sektöre öncelik vereceğini belirtti. Balıkçıoğlu, “Katma değerli ürünü otomotiv ağırlıklı olan ülkelerin otomotiv yan sanayi için daha çekici olabileceğini öngörebiliriz. Teknoloji olan ülkeler de elektronik ara malı ithalinin yükseleceğini öngörebiliriz. Benzer şekilde bir çok alt sektörü ile istihdam yaratabilecek inşaat sektörü de bazı ülkeler için doğru yatırım olacaktır. Doğru veri, doğru analiz ve doğru önceliklendirme ile birlikte Türk şirketleri ihracatta rüzgarı tersine çevirebilir” diye konuştu. 

Avrupa’nın En Uzun Çift Tüplü Kara Yolu Tünelinde Çalışmalar Sürüyor

Avrupa'nın En Uzun Çift Tüplü Kara Yolu Tüneli'nde Çalışmalar Sürüyor

Tamamlandığında Avrupa’nın çift tüplü kara yolu tüneli olacak Zigana Tüneli inşaatında çalışmaların büyük bir bölümü tamamlandı. İpek yolunun güzergahında Gümüşhane- Trabzon kara yolunda inşaat devam eden Zigana Tüneli çalışmalarında son durum.

Doğu Karadeniz Bölgesi’ni Orta Doğu, Kafkaslar ve İran’a bağlayan tarihi İpek Yolu’nun geçtiği güzergahta yapımına devam eden Zigana Tüneli dönemin başbakanı olan Binali Yıldırım tarafından temeli atılmıştı. 

Çalışmalarına 2017 yılında başlanan ve Gümüşhane- Trabzon arasında bulunan tünel tamamlandığında Avrupa’nın en uzun çift tüplü kara yolu tüneli olacak. 

Avrupa’nın En Uzun Çift Tüplü Kara Yolu Tüneli

17 Mart 2017 yılında ilk kazma vurulan tünelin çalışmaları iki taraflı olarak devam ediyor. Projeyle birlikte her biri 14,5 kilometre ve toplam 29 kilometre uzunluğunda olan iki tünel inşası yapılıyor.

Projenin bir ayağı Gümüşhane’nin Torul ilçesine bağlı Köstere köyü mevkisi olurken diğer ayağı Trabzon’un Maçka ilçesine bağlı Başarköy köyü mevkisi. Yeni Zigana Tüneli ile Başarköy Vadisi’nden 1015 metre kotundan girilip, 1264 metre kotuna yüzde 3,30 eğimle tırmanılacak.

Tünel tamamlandığında Gümüşhane ile Trabzon arasında ki mesafeyi 40 dakika düşürecek. Tünel 2021 yılında tamamlanacak. 1 milyar TL’ye mal olan tünelin ise yüzde 68’i tamamlanmış durumda. Zigana Tüneli’nin en önemli özelliklerinden birisi de Doğu Karadeniz’i Orta Doğu, Kafkaslar ve İran’a bağlayan tarihi İpek Yolu’nun geçtiği güzergahında yer alması.

Tünel tamamlandığında dünyanın ikinci, Avrupa’nın ise en uzun çift tüplü kara yolu tüneli olacak.

Su Altında Kalacak Yusufeli’nde Ağaçlar Yeni Yerleşim Yerine Taşınıyor

Su Altında Kalacak Yusufeli'nde Ağaçlar Yeni Yerleşim Yerine Taşınıyor

Artvin’de, Çoruh Nehri üzerinde yapımı süren ve tamamlandığında Türkiye’nin en yüksek barajı olacak Yusufeli Barajı nedeniyle ilçe merkezi su altında kalacak. yedinci kez taşınacak ilçede bulunan asırlık ağaçlar da sökülerek yeni yerleşim yerine dikilmeye başlandı.

Yusufeli ilçesinde yapımı süren ve tamamlandığında 270 metre gövde yüksekliği ile Türkiye’nin en yüksek, ‘çift eğrilikli ince kemer baraj tipi’ kategorisinde ise dünyanın 3’üncü en yüksek barajı olacak olan Yusufeli Barajı, ilçeyi sular altında bırakacak. İlçe merkezi ile 4 köydeki yaklaşık 5 bin konut, 270 iş yeri ile 9 bin 430 dönüm tarım arazisi sulara gömülecek. 150 yıllık tarihinde 6 kez değiştirilen ilçe merkezi, 1950’den sonra bir kez daha değişecek. İlçe merkezinin Yansıtıcılar mevkiinde kurulacak yeni yerleşim yerine taşınması için başlatılan çalışmalar sürüyor. İlçeden sökülen ağaçlar da yeri yerleşim yerine taşınmaya başlandı. Şu ana kadar bin dolayında ağacın taşındığı yeni yerleşim yerindeki 150 hektarlık alana toplamda 100 bin ağacın dikilmesi planlanıyor.

‘Yemyeşil bir Yusufeli olacak’

Yusufeli Kaymakamı Ömer Faruk Özdemir, yeni yerleşim yerinde çalışmaların aralıksız devam ettiğini belirterek ağaçların korunması için de çalışmalar yapıldığını söyledi. Özdemir, “Yeni yerleşim yerine 100 bin ağaç dikmeyi hedefliyoruz. Yusufeli, sular altında kaldığında o bölgedeki ağaçlar da sular altında kalacak. Bunun olmaması için kıymetli ağaçlarımızı büyük bir itinayla söküp, yeni yerleşim yerine dikmeye başladık. Yeni yerleşim yerini yeşillendirmek için mücadele ediyoruz. Yusufeli, yeni yerine taşındığı zaman yemyeşil bir Yusufeli olacak. Şu ana kadar yeni yerleşim bölgesine bin ağaç dikimi yapıldı. Bu bin ağacın hepsi de Yusufeli’nden söküldü. Artık bahar geldi ve ağaçlar da yemyeşil oldu, demek ki yeni yerleşim yerinde de toprağımız bereketli. Diktiğimiz ağaçların hepsi tutmuş durumda, bu da bizi ayrıca sevindirdi” dedi.

Yeni yerleşim yerinde görevli inşaat mühendisi Sercan Kaya ise yeni ilçenin devlet eliyle yeşillendirildiğini belirterek, “Yusufeli zaten yeşildi, şimdi çok daha güzel olacak” diye konuştu.

Millet Bahçesi İçin Çalışmalar Başladı

Millet Bahçesi İçin Çalışmalar Başladı

Muş Belediye Başkanı Feyat Asya, kentte 53 bin metrekare alan üzerine inşa edilecek Millet Bahçesi çalışmalarına başlandığını söyledi.

Asya, yaptığı açıklamada, eski şehir stadyumu yerine yapılacak Millet Bahçesi için ilk kazmanın vurulduğunu kaydetti.

İçerisinde millet kıraathanesi, yürüyüş parkuru ve spor alanlarının bulunduğu bir mekan olacağını ifade eden Asya, şunları aktardı.

“İnsanların yürüyebileceği, nefes alabileceği bir mekan olacaktır. Şehrimizin en merkezi noktasındaki bu prestijli projenin uygulanmasında hem şahsıma hem şehrime hem de vatandaşlarıma verilmiş olan memnuniyetten dolayı Sayın Cumhurbaşkanımıza ve emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.”

Asya, TİGEM arazisinde yeni şehir stadyumu ve spor kompleksleri için başlatılan inşaat çalışmalarının devam ettiğini vurguladı.

İçişleri Bakanlığı’ndan Acil İnşaat Firmalarının Faaliyetlerine İzin!

İçişleri Bakanlığı'ndan Acil İnşaat Firmalarının Faaliyetlerine İzin!

İçişleri Bakanlığı, 15 ilde 15 Mayıs 24.00’ten 19 Mayıs 24.00’e kadar uygulanacak sokağa çıkma kısıtlamasına ilişkin valiliklere genelge gönderdi. Genelgede acil inşaat firmalarının faaliyetlerine devam edeceği belirtildi.

İçişleri Bakanlığı, 15 ilde 15 Mayıs 24.00’ten 19 Mayıs 24.00’e kadar uygulanacak sokağa çıkma kısıtlamasıyla ilgili valiliklere genelge yolladı.

Genelgeye göre, 15 Mayıs Cuma günü market, bakkal, manavlara ek olarak kasaplar da saat 23.00’e kadar faaliyetlerini sürdürecek. 

Sokağa çıkma kısıtlamasının olduğu 16 ve 17 Mayıs’ta market, bakkal, manav ve kasaplar ile online satış yapan işletmeler açık olmayacak.

İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, genelgede, koronavirüs salgınının görüldüğü andan itibaren, Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulunun önerileri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatları doğrultusunda; salgının toplum sağlığı ve kamu düzeni açısından oluşturduğu riski yönetme, sosyal izolasyonu temin, sosyal mesafeyi koruma ve yayılım hızını kontrol altında tutma amacıyla birçok önlemin yürürlüğe konulduğu ifade edildi.

Sokağa çıkma yasağı kapsamında faaliyetine izin verilen kurum ve kuruluşların arasında inşaat firmaları da bulunuyor. Özel izinli olan kurumlar şöyle: 

– Sağlık hizmetlerinin kapasitesini arttırmaya yönelik acil inşaat, donanım vb. faaliyetleri yürüten işletme/firmalar,

– Çalışanları inşaat alanında/maden alanında bulunan şantiyede konaklayarak yapımı veya çalışması devam eden büyük inşaatlar ile madenler (İnşaat ve konaklama aynı şantiye alanı içinde ise izin verilir, başka bir yerden çalışanların gelmesine ve şantiyede kalanların başka bir yere gitmelerine izin verilmez. Çalışma alanı sadece inşaat alanı/maden sahaları ile sınırlıdır)

Home Ofis Sistemi, Sanal Ofislere Olan Talebi Artırdı

Home Ofis Sistemi, Sanal Ofislere Olan Talebi Artırdı

Basit tanımıyla resmi olarak kurulum, prestijli bir adres, vergi levhasının bulunduğu, posta hizmeti takibi aylık fatura masrafları, ofis çalışan maliyeti, stopaj, kira, mutfak masrafları gibi giderler olmadan bir çalışma şekli olan sanal ofislerde fatura adresi (seçilen) lüks bir plazada bulunuyor, buraya gelen kargo ve yazılı bildirimler teslim alınıyor, toplantı salonları kiralanabiliyor. Sistemi en çok sigorta şirketleri, emlak sektörü,  sağlık sektörü ve avukatlar kullanıyor.

Covid-19 salgını nedeniyle dünya ekonomisi neredeyse durma noktasına gelirken Türkiye’de de etkileri yavaş yavaş görülmeye başlıyor. Özellikle Home Ofis çalışma sistemiyle şirket faaliyetlerini yürütmeye çalışan firmalar dijital çağa mecburen adapte olmuş durumda. Online toplantılar, yayınlar, sunumlar derken yaşanan kriz ortamında, iş akışına devam eden şirketlerin tüm işleri online ortama kaydı. Kira, aidat, ofis masrafları derken ofis maliyetleri bu dönemde şirketleri işin içinden çıkılamaz hale getirdi. Bu durumda markalar sanal ofis sistemine geçerek şirket faaliyetlerini Home Ofis olarak devam etme kararı almaya başladılar. Global şirketler de bazı ülkelerde operasyonlarını sanal ofis olarak devam etmeye başladılar. Dolayısı ile Sanal Ofis sektörü 2020 yılını krizi fırsata çeviren sektörler arasında yerini şimdiden almış durumda.

Facebook ve Google’ın 2020 yılı sonuna kadar çalışanlarının Home Ofis devam edeceğini açıkladığını belirten Endless Offices Genel Müdürü Gökmen Özdemir, koronavirüs sebebiyle Home ofis çalışma sistemi firmaların sanal ofis sistemine sıcak bakmalarına neden olduğunu söyleyerek “Tüm sektörlerde yaşanan durağanlık ve ofislere gidilmemesi sanal ofislere olan talebi 7 katına çıkardı. Yaşanan bu dijital dönüşüm, 2020’de çalışma şekillerinin değiştiğini gösteren büyük bir adım. Ofis sistemlerine bakış açısı hem sosyolojik açıdan hem de ekonomik açıdan değişim sürecinde ilerleyen aylarda bu talebin 10 katına çıkacağını düşünüyoruz.” dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Açıkladı: Elazığ ve Malatya İçin 23 Bin 734 Adet TOKİ Konutu Geliyor!

Elazığ'da Dönüşüm Devam Ediyor!

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum sosyal medya hesabından yapmış olduğu açıklamalarından depremden zarar gören vatandaşlar için harekete geçildiğini ve toplam 23 bin 734 adet TOKİ konutunun tamamlanacağını belirtti.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum tarafından yapılan açıklamalar sonrasında depremden etkilenen vatandaşlar için yeni bir toplu konut projesinin inşa edileceğini açıkladı. Bu süreçte Elazığ ve Malatya ili için gerekli hazırlıkların yapıldığı ifade edildi. Elazığ’da 19 bin 190, Malatya’da ise 4 bin 644 adet konutun yapılması planlanıyor. Her iki ilde de toplam inşa edilecek konut sayısının 23 bin 734 olduğu belirlendi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum tarafından açıklamalar sosyal medya hesabı üzerinden yapıldı. Deprem sonrasında bölgede yapılan çalışmaları merak eden kişiler bilgilendirildi. İki ilde de depremden olumsuz etkilenen, evleri zarar gören kişilerin belirlenmesinin ardından mağduriyetlerinin en kısa sürede giderilmesi için çalışmaların yapıldığı belirtildi.

Murat Kurum açıklamalarında ‘TOKİ Başkanlığımız tarafından her iki ilde de toplam inşa edilecek konut sayısını 23 bin 734 olarak belirledik. Belirlediğimiz güvenli alanlarda konutlarımızı depreme dayanıklı olarak inşa ediyoruz. Bu süreçte kentsel dönüşüm çalışmaları ile birlikte yıl sonuna kadar bitirmeyi düşünüyoruz. Bölgede bulunan vatandaşlarımıza teslim edeceğiz’ dedi.

Evi yıkılan ve yardım bekleyen vatandaşlara da bu süreçte kira yardımları aralıksız olarak devam edecek. İlerleyen dönemlerde sosyal konutların sayısının 1 milyon 500 bin adete tamamlanması planlanıyor.

Evde Kalan Vatandaş Tadilata Başladı, Cam Balkon Talepleri Yüzde 181 Arttı!

Evde Kalan Vatandaş Tadilata Başladı, Cam Balkon Talepleri Yüzde 181 Arttı!

Koronavirüs salgını nedeni ile zorunlu olarak evde kalmak zorunda kalan kişiler konut tadilatına başladı. Özellikle de çalıştığı ve izin alamadığı için tadilatını ertelemek zorunda kalan kişiler harekete geçerken boya badana işlerinin yanı sıra cam balkon talebinde yaşanan büyük artış dikkat çekti.

Koronavirüs salgını boyunca konut tadilat rakamlarında rekor artış yaşandığı görüldü. 

Online tadilat hizmeti sunan Armut tarafından yayımlanan verilere göre koronavirüs döneminde konut tadilat rakamları rekor artış gösterdi. 

Konut Tadilat Başvurusu Rekor Kırdı! 

Açıklanan rakamlara göre 2019 yılının Mayıs ayına oranla 2020 senesinin Mayıs ayının birinci haftasında gelen konut tadilat talebi yüzde 59 oranında artış gösterdi. 

Nisan ve Mayıs ayı rakamları karşılaştırıldığında ise yaşanan yükseliş yüzde 58 olarak kayıtlara geçti. En çok talep edilen servis boya badana işleri olurken vatandaşın bu süreçte evdeyken yazın yapmayı planladığı konut tadilat ve boya badana işlerini tamamlama isteği ortaya çıktı. 

Nisan ayının ilk 5 günlük dönemi ile Mayıs ayının ilk 5 günlük dönemi karşılaştırıldığında boya badana taleplerinde yüzde 125 oranında artış yaşandı. 

Cam Balkonsuz Ev Kalmayacak!

Koronavirüs salgını nedeni ile vatandaş balkonda daha fazla zaman geçirmeye başlarken söz konusu tercih cam balkon taleplerine de yansıdı. 

Cam balkon talebinde 2019 yılının Mayıs ayına oranla yüzde 181 oranında artış yaşanırken en çok cam balkon yaptırmak isteyen iller ise Ankara, İstanbul ve İzmir olarak olarak sıralandı. 

Bakan Albayrak Uyarmıştı, Merkez Bankası Binası Tasarımı Değiştirildi!

Bakan Albayrak Uyarmıştı, Merkez Bankası Binası Tasarımı Değiştirildi!

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak İstanbul Finans Merkezi projesinde yer alan binaların tasarımı hakkında uyarıda bulunmuş ve Türk esintilerinin projeye dahil edilmesini istemişti. Bakan Albayrak tarafından yapılan çağrının ardından ilk değişiklik Merkez Bankası binası üzerinde yapıldı. Projeye Selçuklu mimarisinden esintiler eklenirken Merkez Bankası mimarı ise Cumhurbaşkanlığı Sarayı mimarı da olan Şefik Birkiye oldu.

Türkiye’nin en önemli projeleri arasında yer alan İstanbul Finans Merkezi büyük bir hızla yükselmeye devam ederken süreçte Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak projeyi çok fazla Avrupai olması nedeni ile eleştirmişti. 

Projenin dışarıdan bakıldığında da Türk projesi olduğunu hissetmek istediklerini belirten Bakan Albayrak tarafından yapılan çağrı sonrasında Selçuklu esintilerinin ağırlıklı olduğu yeni tasarımlar dikkat çekti. 

Merkez Bankası İstanbul Binası İçin Yeni Mimar Şefik Birkiye Oldu!

Merkez Bankası tarafından 2015 senesinde gerçekleştirilen yarışmada birinciliği Almanya merkezli HPP firması kazanmış ve proje için çalışmalara başlamıştı. 

İnşaat ve Sanayide 1 Milyon Test

İnşaat ve Sanayide 1 Milyon Test

Moskova’da çalışanlara Covid-19 ve antikor testlerinin zorunlu hale getirilmesinin ve diğer koruyucu tedbirlerin maliyeti hesaplanıyor. Moskova’da 12-31 Mayıs tarihleri arasında, iş yerlerinde çalışanların en az yüzde 10’una koronavirüs testi yaptırmak zorunlu olacak.

1 Haziran tarihinden itibaren ise her 15 günde bir bu prosedürün tekrarlanması gerekecek. Böylece, önümüzdeki 1,5 aylık dönemde personellerin en az üçte birine test yaptırılması zorunlu olacak. 

Başkentte 12 Mayıs’tan itibaren sanayi ve inşaat şirketlerinin çalışanları işe gidebilecek. 3 milyon kişinin işbaşı yapacağı kentte, 45 gün içinde işverenlerin 1 milyon çalışana Covid-19 testi yaptırması gerekecek. Bunun iş dünyasına 1,5 aylık maliyeti 2,5 milyar ruble olarak hesaplanıyor.

Moskova Belediyesi’nin karşılayacağı antikor testlerinin toplam indirimli fiyatının ise 7,5 milyar ruble civarında olmasının beklendiği, çalışanlar için zorunlu olan tıbbi maske ve eldivenlerin fiyatı da eklendiğinde bu rakamın 15 milyar rubleye (204 milyon dolar) çıkacağı belirtiliyor. 

İnşaat Maliyetleri Mart Ayında Artmadı

TÜİK Haziran 2020 Dönemi İnşaat Maliyetleri Rakamlarını Açıkladı!

İnşaat maliyet endeksi, Mart ayında bir önceki aya göre değişmedi, bir önceki yılın aynı ayına göre %6,92 arttı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2020 yılı Mart ayına ait “İnşaat Maliyet Endeksi” verilerini açıkladı. Buna göre: inşaat maliyet endeksi, 2020 yılı Mart ayında bir önceki aya göre değişmedi, bir önceki yılın aynı ayına göre %6,92 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi %0,08 arttı, işçilik endeksi %0,17 azaldı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi %2,95, işçilik endeksi %15,57 arttı.

Bina İnşaatı Maliyet Endeksi Arttı

Bina inşaatı maliyet endeksi, bir önceki aya göre %0,53, bir önceki yılın aynı ayına göre %7,88 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi %0,94 arttı, işçilik endeksi %0,24 azaldı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi %4,21, işçilik endeksi %15,59 arttı.

Bina Dışı Yapılar İçin İnşaat Maliyet Endeksi Azaldı

Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi, bir önceki aya göre %1,79 azaldı, bir önceki yılın aynı ayına göre %3,73 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi %2,66 azaldı, işçilik endeksi %0,08 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi %1,06 azaldı, işçilik endeksi %15,48 arttı.

Nisan Ayında Beton Kullanımı Ciddi Oranda Azaldı

Nisan Ayında Beton Kullanımı Ciddi Oranda Azaldı

THBB, her ay merakla beklenen inşaat ve bununla bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durum ile beklenen gelişmeleri ortaya koyan “Hazır Beton Endeksi” 2020 Nisan Ayı Raporu’nu açıkladı. Nisan ayında, bir önceki aya göre sektör genelinde ciddi bir üretim azalması yaşandı.

Üretimdeki azalma, korona virüsü pandemisi nedeniyle bazı inşaatların faaliyetlerini durdurmuş olmasının yanı sıra devam eden inşaatlarda sokağa çıkma kısıtlamaları nedeniyle hafta sonları beton dökümü yapılamamasından kaynaklandı.

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) her ay açıkladığı Hazır Beton Endeksi ile Türkiye’de inşaat sektöründeki ve bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durumu ve beklenen gelişmeleri ortaya koymaktadır. İnşaat sektörünün en temel girdilerinden biri olan ve aynı zamanda üretiminden sonra hızlı bir süre içinde stoklanmadan inşaatlarda kullanılan hazır betonla ilgili bu Endeks, inşaat sektörünün büyüme hızını ortaya koyan en önemli göstergelerden biridir.

THBB, her ay merakla beklenen Hazır Beton Endeksi’nin 2020 Nisan Ayı Raporu’nu açıkladı. Nisan ayında faaliyette ciddi bir daralma meydana geldi. Beklenti Endeksi, mart ayındaki tarihi dip değerinden sonra normalleşmeye dönen takvim ile birlikte yükseliş gösterdi. Buna rağmen sektörün güveni düşük kalmaya devam etti.

Önceki yılın aynı ayına göre Beklenti Endeksi’nde ciddi bir artış söz konusu oldu. Özellikle son açıklanan normalleşme takvimi ile birlikte ekonomi genelinde bir toparlanmanın başlayacağına ilişkin umut, Beklenti Endeksi’ni yukarı çekti. Bu beklentiye karşılık faaliyette önemli bir daralma meydana geldi. Nisan ayında, bir önceki aya göre sektör genelinde ciddi bir üretim azalması yaşandı. Sektörün güveninin diğer bütün endekslerden daha düşük olması, inşaat sektörünün kırılganlığının net bir göstergesidir.

Hazır Beton Endeksi 2020 Nisan Ayı Raporu’nun sonuçlarını değerlendiren Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO) ve THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık: “Nisan ayında, bir önceki aya göre sektör genelinde ciddi bir üretim azalması yaşandı. Üretimdeki azalma, korona virüsü pandemisi nedeniyle bazı inşaatların faaliyetlerini durdurmuş olmasının yanı sıra devam eden inşaatlarda sokağa çıkma kısıtlamaları nedeniyle hafta sonları beton dökümü yapılamamasından kaynaklandı.” dedi.

Merkez Bankasının mart ayı verilerine göre en düşük 3. kapasite kullanım oranına sahip olan hazır beton sektöründeki daralmanın nisan ayı itibarıyla netleştiğine dikkat çeken Yavuz Işık, “Hem çimentonun hem de hazır betonun kapasite kullanım oranlarında nisan ayında, hem bir önceki aya göre hem de geçen yılın aynı ayına göre gerileme yaşanmıştır. Son 6 çeyrektir daralan inşaat sektörüne girdi sağlayan hazır beton da, bu tablonun dışında kalmamış ve Korona virüsü pandemisi öncesi dönemdeki son 18 ay boyunca süregelen bir geriye gidişe maruz kalmıştır. Bu pandemi ile birlikte sektörün kan kaybının hızlandığı görülmektedir.” dedi.

Trabzon’un Yeni Otogarı İçin İhaleye Çıkılıyor

Seçer: "Erdemli'ye 303 Milyon Liralık Altyapı Yatırımı Planlıyoruz"

Trabzon’da yeni otogarın proje aşaması tamamlanırken, ihale işlemlerine mayıs sonu haziran başı gibi başlanması planlanıyor. Şehirde önemli bir eksikliği giderecek olan yeni terminalin 2021 yılının sonunda yeni yerinde hizmet vermesi bekleniyor. Trabzon halkı tarafından uzun yıllardır yıkılması istenen ve adeta kanayan yara haline gelen otogar, nihayet şehre yakışır bir görüntüye kavuşacak.

Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nden konuyla ilgili yapılan açıklamada “Ortahisar ilçesi Sanayi Mahallesi, Anadolu Bulvarı üzerinde 30.144,85 mlik arsada konumlandırılan yeni terminal projesi kent içi trafiği de rahatlatacak. Karayollarının yeni akıllı kavşak düzenlemeleriyle birlikte şehrin trafik yoğunluğunun azaltılması, doğu – batı, kuzey – güney hattında kesintisiz bir ulaşım aksında hizmet verilmesi öngörülmüştür. Toplam inşaat alanı 9.259,07 m olan yapı 28 araçlık otobüs peronlarına ve 1.863,23 mlik yolcu bekleme alanına sahiptir. Yapının kentle kurduğu ilişkiye önem verilmiş, batısında bulunan Değirmendere’nin ıslah edilmesi öngörülmüş, kuzeyinde bulunan H. Nazif Kurşunoğlu Camii ile atıl durumda bulunan çevre alanlar da peyzaj tasarımına dahil edilmiştir. Vaziyet yerleşiminde parsel iki bölgede incelenmiş, kente bağlanan kuzey ve doğu tarafı gelen kullanıcılara ayrılmışken, dereye bakan güney ve batı tarafı otobüs ve servis sirkülasyonuna bırakılmıştır. Alana, Anadolu Bulvarı üzerinde konumlandırılan şehir içi otobüs ve minibüs durakları ile toplu ulaşım sağlanmıştır. Şehirlerarası otobüs peronları ile 16 araçlık Gümüşhane Servis Alanı’na giriş-çıkışlar, yapının güneyinde yer alan Ayakkabıcılar Sitesi Sokağı’ndan sağlanmıştır. Bununla birlikte 104 araçlık özel araç ve 20 araçlık servis otoparkı ile taksi duraklarını, Ayakkabıcılar Sitesi Sokağı ile Anadolu Bulvarı arasında oluşturulan tali yolcu aksına bağlayarak çevre yolu üzerindeki araç yükünün azaltılması hedeflenmiştir” denildi.

Trabzon’a yapılacak yeni otogarın proje çalışmalarının tamamlandığını belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu, “Şehirlerarası Otobüs Terminali, son yıllarda şehrin adeta kanayan yarası haline gelmiş önemli bir sorundu. Malumunuz mevcut otogar ihtiyacı karşılayamaz hale gelmekle birlikte, görüntü olarak da Trabzon’a yakışmıyor. 40 yıl önce yapılan otogarın yenilenmesi seçim vaatlerimiz arasındaydı. Göreve gelir gelmez yer tespiti yaptık. Otogarı mevcut yerinden Galericiler Sitesi’nin ve bizim de Fen İşlerimizin olduğu alana taşıyacağız. Bu noktada şehre yakışır bir terminal yapmak için ilk adım olan proje çalışmamızı tamamlamış bulunmaktayız. Modern, ihtiyacı karşılayacak, Trabzon’a yakışır bir otogar yapmak istiyoruz. 2021 yılının sonunda yeni otogarımıza taşınmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

Yeşilköy Salgın Hastanesi Açılış İçin Gün Sayıyor

Yeşilköy Salgın Hastanesi Açılış İçin Gün Sayıyor

Yeni tip korona virüs (Covid-19) salgını ile mücadele kapsamında Yeşilköy’de yapılan Yeşilköy Hastanesi inşaatında 34’ncü güne gelindi. Açılışına gün sayan hastanenin son durumu ise havadan görüntülendi. Havadan çekilen görüntülerde inşaatın büyük bir kısmının tamamlandığı ve çevre düzenlemelerine geçildiği görüldü.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla yeni tip korona virüs (Covid-19) salgınıyla mücadele kapsamında yapımına başlanan Yeşilköy Hastanesi’nde önemli aşama kaydedildi. Çalışmalarda kaba inşaatın büyük kısmının bitmesinin ardından çevre düzenlemesine geçildi. 34 gün önce yapımına başlanan inşaattaki son durum havadan görüntülendi. Açılışına günler kalan hastanenin biten kısımları için getirilen ofis malzemeleri ise yerleştirildi.

İşçilerin yoğun mesaisi ile yapımına aralıksız devam edilen hastanenin Ramazan Bayramı’ndan önce korona virüs ile mücadele kapsamında hizmet vermeye başlaması bekleniyor.

2020’nin İlk Çeyreğinde Konutta İran, Toplam Gayrimenkulde ise Ürdün İlk Sırada Yer Aldı

Tapu yabancı işler daire başkanlığı verilerine göre, yabancı yatırımcıların 2019 yılı 1. çeyrek dönemi ile 2020 yılı 1. çeyrek döneminde Türkiye’de gerçekleştirdikleri gayrimenkul alımlarını inceleyen EVA Gayrimenkul Değerleme‘den yapılan açıklamada, 2019 yılının ilk çeyreğinde 1 milyon 898 bin 694 metrekare olan yabancıların gayrimenkul edinimlerinin 2020 yılının aynı döneminde 3 milyon 035 bin 199 metrekare ulaştığı belirtildi.

Konut satışı özelinde baktığımızda ise TÜİK tarafından açıklanan verilere göre; adet bazında, 2020 1. çeyrek sonu itibariyle Türkiye genelinde, toplam 10 bin 948 adet konut satıldı. Bu rakamla, 2019 yılının aynı dönemine göre yüzde 13,8’lik bir artış sağlandı. Yabancılara satılan konutların toplam konut satışları içindeki oranı 2019’ yılı 1. çeyrek döneminde yüzde 3,8 iken bu oran 2020 yılı aynı döneminde yüzde 3,2’ye geriledi.

Gayrimenkulde Ürdün, Konutta İran İlk Sırada

2020 yılı 1. çeyrek döneminde, yabancıların Türkiye genelindeki toplam hisseye isabet eden yüz ölçümü bazında tüm gayrimenkul yatırımları incelediğinde,  ilk sırada Ürdün yer alıyor. Bu kategoride bir önceki yılın birincisi Suudi Arabistan’ın yerini alan Ürdün’ü de Filistin, Suudi Arabistan, Dominika, Irak, Katar, Afganistan, Mısır, İran ve Amerika Birleşik Devletleri takip ediyor.

2020 yılı 1. çeyrek döneminde Türkiye genelinde yabancılara yapılan toplam konut satış âdetinde ise İran ilk sırayı aldı. İran’ı, Irak, Rusya Federasyonu, Afganistan, Filistin, Yemen, Azerbaycan, Almanya, Libya ve Çin takip etti.

Yatırımda İstanbul, Manisa, Konya İlk Üçte

Tüm gayrimenkul cinsinden en çok tercih edilen iller özelinde alımlara baktığımızda ise toplam hisseye isabet eden yüz ölçümü bazında 2020 yılı ilk çeyreğinde yabancıların gayrimenkul yatırımlarında en çok tercih ettiği il Konya olurken, Konya ilini sırası ile Manisa, İstanbul, Antalya, Edirne, Sakarya, Denizli, Muğla, Aksaray ve Bursa izledi.

Türkiye İMSAD’ın 33. Gündem Buluşması 12 Mayıs’ta Gerçekleştirilecek

Türkiye İMSAD’ın 33. Gündem Buluşması 12 Mayıs'ta Gerçekleştirilecek

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD), 33. Gündem Buluşmaları toplantısı; Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu’nun açılış konuşmasının ardından Türkiye İMSAD Başkan Vekili Ferdi Erdoğan’ın moderatörlüğünde ‘Pandemi Döneminde Küresel Ticareti Sürdürmek’ başlığı altında 12 mayıs 2020 salı günü saat 16.00’da internet üzerinden gerçekleştirecek.

Toplantının konuşmacısı İstanbul Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kerem Alkin; ‘Covid-19 süreci ve sonrasına yönelik dünya ekonomisi ve küresel ticaret senaryoları’, ‘Türkiye’nin büyüme ve ihracat performansı; ‘Yeni Normal’in fırsat ve riskleri’, ‘Covid-19’un küresel ekonomi-politiğe etkileri; ABD-Çin gerginliğinde yeni raunt’, ‘Türkiye’nin bölgesel ve küresel ekonomi-politik gündemi ve Covid-19 sonrasına yönelik projeksiyonlar’ konularıyla ilgili değerlendirmelerini katılımcılarla paylaşacak.

Koronavirüs İnşaat Malzemeleri Sanayi İhracatını Olumsuz Etkiledi

COVID-19 salgını, inşaat malzemeleri sanayi ihracatını da olumsuz etkiledi. İhracat değer olarak geçen yılın mart ayına göre yüzde 5,8 geriledi.

İnşaat malzemeleri sanayi ihracatı 2020 yılı mart ayında değer olarak geçen yılın mart ayına göre yüzde 5,8 geriledi. Miktar olarak geçen yılın mart ayına göre yüzde 22,4 yükselen inşaat malzemeleri sanayi ihracatı 5,1 milyon ton seviyesinde gerçekleşti.

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından hazırlanan İnşaat Malzemeleri Sanayi Dış Ticaret Endeksi Mart 2020 sonuçları açıklandı.

Buna göre, yeni yılın ilk iki ayında iç piyasanın da canlanmasına rağmen inşaat malzemeleri sanayisi ağırlığını ihracata vermeye devam etmiş ve ihracat ocak-şubat aylarında artmıştı. Ancak mart ayında pazarlarda yaşanan olumsuz gelişmeler ihracatta değer olarak düşüşe neden oldu. Yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgını, inşaat malzemeleri sanayi ihracatını da olumsuz etkiledi.

İnşaat malzemeleri sanayi ihracatı 2020 yılı mart ayında değer olarak geçen yılın mart ayına göre yüzde 5,8 geriledi. Miktar olarak geçen yılın mart ayına göre yüzde 22,4 yükselen inşaat malzemeleri sanayi ihracatı 5,1 milyon ton seviyesinde gerçekleşti. Ancak miktar olarak artan ihracatın değer olarak düşmesine, ihracat birim fiyatlarındaki gerileme neden oldu.

İhracat birim fiyatı son 7 yılın en düşük seviyesine indi

Açıklamaya göre, inşaat malzemeleri ihracatında ortalama birim fiyatı 2019 yılı mart ayında 0,43 dolar/kg iken 2020 yılı mart ayında 0,33 dolar/kg oldu. İhracat birim fiyatları, yaşanan bu düşüş ile son 7 yılın en düşük ortalama ihracat birim fiyatları seviyesine geriledi.

İthalat mart ayında beklenmedik şekilde arttı

İnşaat malzemeleri sanayi ithalatı miktar olarak mart ayında geçen yılın mart ayına göre yüzde 3,2 artarak 229 bin ton oldu. İnşaat malzemeleri sanayi ithalatı değer olarak ise mart ayında geçen yılın mart ayına göre yüzde 4,8 artarak 585 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. İnşaat malzemeleri ithalatı yeni yılın ilk üç ayında da artış eğilimini sürdürdü. İnşaat malzemeleri ithalat ortalama birim fiyatı ise mart ayında 2019 yılı mart ayına göre yüzde 2 arttı ve 2,51 dolar/kg seviyesinden 2,56 dolar/kg seviyesine çıktı.

İhracat birim fiyatları 7 alt sektörde geriledi

2020 yılının mart ayında 8 alt ürün grubundan 7’sinin ihracat birim fiyatları 2019 yılı mart ayına göre geriledi. Fiyat düşüşleri alt gruplarda farklı oranlarda gerçekleşti. Fiyatı artan tek sektör yüzde 18 ile ağaç ve ahşap ürünleri oldu. Mart ayında prefabrik yapıların ihracat birim fiyatı yüzde 29,9 düştü. Mineral ürünlerin ortalama ihracat birim fiyatı yüzde 25 geriledi. Yalıtım malzemesi ortalama ihraç birim fiyatı da yüzde 14,5 azaldı. Kimyasal bazlı ürünlerin ihracat birim fiyatı ise 2020 yılı mart ayında yüzde 4 düşerek en sınırlı gerileme yaşanan alt sektör oldu.

Mineral ürünler ihracat miktarını artırdı

Açıklamaya göre, 2020 yılının mart ayında 8 alt ürün grubundan 5’inde ihracat miktar olarak geçen yılın mart ayının üzerinde gerçekleşti. 2020 yılı mart ayında en yüksek ihracat miktar artışı yüzde 65 ile prefabrik yapılarda oldu. Yüksek miktar artışı yaşanan diğer alt sektör yüzde 33,4 ile mineral ürünler oldu.

Diğer artış gösteren sektörlerde miktar yükselişi sınırlı kaldı. Ağaç ve ahşap ürünlerinde ihracat miktar olarak yüzde 18,6 düştü. Elektrik malzemeleri ve kimyasal ürün ihracatı da miktar olarak düştü.

2020 yılının mart ayında 8 alt ürün grubunun 6’sında ihracat değer olarak geçen yılın mart ayının altında gerçekleşti. 2020 yılı mart ayında değer olarak sadece 2 alt sektör artış gösterdi. Prefabrik yapılarda ihracat değer olarak yüzde 15,8 yükseldi. İhracatı değer olarak artan diğer alt sektör yüzde 0,9 ile mineral ürünler oldu. Değer olarak ihracatı en çok düşen sektör yüzde 11,1 ile yalıtım malzemeleri oldu. Elektrik malzemeleri ihracatı da değer olarak yüzde 10,7 düştü. Demir çelik ürünleri ihracatı değer olarak yüzde 7,5, metal bazlı ürünlerin ihracatı da yine değer olarak yüzde 6,3 geriledi.

Toplam sanayi ihracatı yüzde 20,7 düştü

Mart ayı sonuçlarına göre, Türkiye sanayisi 2020 yılı mart ayında ihracata ağırlık vermeye devam etmekle birlikte COVID-19 etkileri ile pazarlarda bozulmalar ile karşılaştı.

Mart ayında Türkiye toplam sanayi ürünleri ihracatı değer olarak geçen yılın mart ayına göre yüzde 20,7 düştü. İhracatta uzun süre sonra önemli bir aylık düşüş yaşandı. Türkiye toplam sanayi ürünleri ihracatı miktar olarak ise 2020 yılının mart ayında bir önceki yılın mart ayı ile aynı kaldı. Sanayi malı ihracatında ortalama birim fiyatları ise 2019 yılı mart ayında 1,46 dolar/kg iken, 2020 yılı mart ayında 1,16 dolar/kg seviyesine indi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu Açıkladı: Şantiyelerde Çalışmalar Devam Ediyor!

Gayrettepe-İstanbul Havalimanı Hattı Ne Zaman Açılacak?

Türkiye koronavirüs salgını ile mücadeleye devam ederken Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu önemli açıklamalarda bulundu. Bakanlık olarak ulaştırma ve altyapı projeleri için çalışmalara devam ettiklerini belirterek şantiyelerde gerekli güvenlik önlemlerini aldıklarını dile getirdi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu bakanlık olarak şantiyelerde çalışmalara tüm hızı ile devam ettiklerini belirtti. 

Şantiyelerde Güvenlik Önlemleri Alındı, Çalışmalar Sürüyor!

Bakan Karaismailoğlu yapmış olduğu açıklama ile “Bakanlık bünyesindeki diğer bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşlarla 1000’in üzerinde şantiyede çalışmalar devam ediyor” diyerek çalışmaların gerekli güvenlik önlemleri alınarak süreceğini dile getirdi. 

AA muhabirine özel açıklamalarda bulunan Bakan Karaismailoğlu Sağlık Bakanlığı ile koordineli olarak çalıştıklarını, gereken tüm güvenlik önlemlerinin alındığını ve süreci büyük bir başarı ile sürdürdüklerini dile getirdi. 

Ulaştırma Bakanlığı tarafından özellikle de büyük öneme sahip olan ulaşım projeleri, alt yapı çalışmaları ve metro projeleri için ara verilmeden çalışılması büyük bir önem arz ediyor. Bu nedenle aksama yaşanmaması gereken projelere öncelik verilerek yapılan planlama ile Bakanlık tarafından çalışmalar titizlikle sürüyor. 

Yine Bakanlık eli ile gerçekleştirilen tüm ulaşım hizmetlerinde de koronavirüs salgını nedeni ile gereken güvenlik önlemleri alınırken düzenli dezenfektasyon işlemleri sürüyor. 

Yeni Dünya Düzenine Çözüm Dev Markadan Geldi

Yeni Dünya Düzenine Çözüm Dev Markadan Geldi

Yenilikçi ürün ve uygulamalarıyla hızla değişen dünyaya öncü olan Arçelik, “Hack the Normal” ismiyle düzenleyeceği online hackathon’da yaratıcı fikirleri bir araya getiriyor. Sağlıklı yaşam, sosyal yaşam, sürdürülebilir yaşam başlıklarıyla düzenlenecek online hackathon’da yaratıcı fikirlere Türkiye’nin patent şampiyonu Arçelik tarafından ürün geliştirme, tanıtım ve iş modeli desteği sunulacak.

Dijital dönüşüm vizyonunu gerçekleştirmek için yürüttüğü projelerin yanı sıra fikirlerin hayata geçirilmesine imkân sağlayacak teknolojik ve organizasyonel yapılar sunan Arçelik, küresel COVID-19 krizinin beraberinde getirdiği dinamikleri etkili yönetmek için öncü bir adım daha atıyor. Organik olarak büyüyen bir dayanışmanın, gidişatı tersine çevireceğine inanan Arçelik İnovasyon ekibi tarafından, 15-17 Mayıs tarihleri arasında “Hack the Normal” ismiyle düzenlenecek online hackathon, ticarileşme potansiyeli olan yeni ürün, hizmet ve iş modellerini geliştirmeye davet ediyor. Arçelik’in ATÖLYE organizasyonu ile, günümüzün en önemli gündem maddelerinden “Sağlıklı Yaşam”, “Sosyal Yaşam” ve “Sürdürülebilir Yaşam” başlıklarında düzenleyeceği online hackathon için başvurular 8 Mayıs tarihinde başlayıp 13 Mayıs’a kadar devam edecek.

Yeni Dünya Düzenine Çözüm Arayan Tüm Disiplinler Hack the Normal’de Bir Araya Geliyor

Farklı disiplinlerden bireylerin bir araya gelerek; içinde bulunduğumuz krizden sonra “yeni normal” yaşamın nasıl olacağını sorgulayan Hack the Normal, salgının bireysel, toplumsal, maddi ve manevi olarak sekteye uğrattığı işleyişi, yeni bir yaklaşımla sürdürmeyi ve kolaylaştırmayı hedefliyor. Sosyoloji, tasarım, teknoloji, psikoloji, insan kaynakları, yönetim ve iletişim gibi birçok disiplinin buluşacağı hackathon’un başarılı takımları, Türkiye’nin patent şampiyonu Arçelik tarafından desteklenecek. 

Arçelik’ten Yaratıcı Fikirlere Ürün Geliştirme, Tanıtım ve İş Modeli Desteği 

Hack the Normal’e katılan takımlar araştırma, prototipleme ve hikâye anlatıcılığı gibi farklı alanlarda eğitimler alma ve seminerlere katılma imkanı bulacak. Katılımcılara ayrıca kendi alanlarındaki uzmanlardan mentorluk desteği alma fırsatı da sunulacak. Öte yandan Arçelik ve paydaşlarının bulunduğu değerlendirme ekibi tarafından seçilecek projelere, Arçelik tarafından prototipleme, üretim, belgelendirme için test ve onay süreçleri ile ilgili “ürün geliştirme”, Arçelik Türkiye kanalları üzerinden müşterilere erişim için “tanıtım” ve satış olanağı ile fikri hakları için “iş modeli” desteği sağlanacak.

Hack the Normal için başvurular hackthenormal.com adresinden yapılabiliyor. Hack the Normal, bu konularda fikirleri veya projeleri olan birey ve takımların başvurularını kabul ediyor. Takımlar, ön değerlendirme sonrası kabul edilecektir. Başvurusu kabul edilen bireylerin ise etkinlik öncesinde bir takıma dâhil olmaları veya kendi takımlarını kurmaları bekleniyor.

CNR Avrasya Asansör Fuarı Tarihi Belli Oldu

CNR Avrasya Asansör Fuarı Tarihi Belli Oldu

Bu yıl 5’inci kez kapılarını açmaya hazırlanan CNR Avrasya Asansör Fuarı, ASFED (Asansör Sanayicileri Federasyonu) ve TASİAD (Tüm Asansör Sanayici ve İşadamları Derneği) iş birliğinde, KOSGEB desteğinde 21-24 Ekim 2020 tarihlerinde, İstanbul’un tek asansör fuarı olarak CNR EXPO İstanbul Fuar Merkezi‘nde düzenlenecek. İş görüşmelerin tamamının ticarete dönüştüğü fuar, asansör sektörünün lider firmalarının teknolojik ürünlerini, yeni tasarımlarını ve hizmetlerini uluslararası alıcıların beğenisine sunacak.

Ticaret Bakanlığı’nın sektörel nitelikli uluslararası fuarlara verdiği teşvik kapsamında organize edilen fuar, asansör sanayimizin dinamizmi, üretim yetenekleri ve yeniliklerinin sergileneceği en prestijli ticaret platformu olarak 2020 yılına damga vuracak.

TKGM Yabancılara Konut Satışı Hakkında Yeni Bilgiler Açıkladı!

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, yabancıların Türkiye’de taşınmaz edinmesinin detayları hakkında yeni bilgiler paylaştı. Son dönemde artan yabancılara konut satışı konusunda detaylı bilgi paylaşımı yapılırken Türk vatandaşlığı şartları, kaç liralık konut alımı yapılması gerektiği, yabancılara konut satışında KDV ve yabancılara konut satışında ekspertiz zorunluluğu gibi bilgilere yer verildi.

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Özgür Yılmaz’ın hazırlayıp sunduğu programa konuk olan TKGM Yabancı İşleri Dairesi Başkanlığında uzman Kamil Yalçın önemli açıklamalarda bulundu. 

Türk Vatandaşı Olmak İsteyen Yabancıların 250 Bin Dolarlık Konut Almaları Yeterli

Yabancılara konut satışı konusunda merak edilen soruları yanıtlayan Yalçın “Değer tespiti 3 aşamada yapılıyor. Resmi senette belirlenen beyan değerini, SPK lisanslı değerleme raporunda taşınmazın en az 250 bin dolar değerinde olduğunun tespitini ve bu değerlerin alıcıya banka yoluyla gönderildiğini gösteren dekontu istiyoruz. Değerleme raporunun geçerlik süresi 3 ay. Yabancı alıcılar edindikleri birden fazla taşınmazın bedelinin 250 bin dolar olması halinde de vatandaşlık almaya hak kazanıyor” diyerek vatandaşlık için yapılması gerekenleri sıraladı. 

Yabancılara Konut Satışında Ekspertiz Zorunluluğu Var!

Konut satışında ekspertiz zorunluluğu için yabancılara yapılan konut satışlarında zorunluluk olduğunu belirten Yalçın yabancılara konut satışında istenen belgeler ve evraklar hakkında da bilgi vererek;
Türkiye’de konut almaya izin verilen 184 ülkeden birinin vatandaşı olmak, 
Ülke uyruğunu gösteren pasaport ve ülke kimliği sunmak, 
SPK onayı olan bir kuruluştan ekspertiz raporu almak, 
Emlak beyan değeri belgesi yer alıyor. 

Ancak konut alarak Türk vatandaşı olmak isteyen yabancıların söz konusu taşınmazı mutlaka bir Türk vatandaşından alması gerekiyor. Yabancıdan alınan taşınmazlarda ne yazık ki vatandaşlık verilmiyor. 

Salgın Nedeniyle Lüks Şehirlerde Lüks Konut Fiyatları Ucuzlamaya Başladı!

Koronavirüs salgını etkilerini çeşitli şekillerde göstermeye devam ediyor. Dünyaca ünlü şehirlerde bulunan lüks konutların değerleri, salgın döneminde düşmeye başladı. Uzmanlar bu düşüşün yılın ikinci çeyreğinde daha fazla artacağı ve kendisini göstereceğini ifade ediyorlar. Hangi şehirlerde lüks konutların fiyatları düştü?

Salgının tüm dünyayı etkisi altına alması kısa sürede sektörleri de etkiledi. Emlak sektöründe pek çok lüks konutun fiyatlarının eskisine kıyasla düştüğü belirlendi. Özellikle dünyaca ünlü şehirlerde bulunan ve cep yakan konutların fiyatlarında yaşanan erime büyük dikkat çekti. Fiyatların hızla düşmeye başlaması aynı zamanda fırsatı değerlendirmek isteyen yatırımcıların iştahını kabarttı.

Lüks konutlara gösterilen talebin dünyanın pek çok bölgesinde düştüğü gözlemlendi. 2020 yılının ilk çeyreğinde düşmeye başlayan fiyatlar geçen yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldı. Bu karşılaştırma sonrasında gözle görülür bir ucuzlamanın yaşandığı belirlendi.

Ülkelerde Lüks Konut Fiyatları Ne Kadar Düştü?

Dünyanın en bilinen küresel emlak danışmanlık şirketlerinden biri olan Knight Frank LLP tarafından dünya çapında lüks konutların güncel fiyatları incelendi. Bu inceleme sonrasında geçtiğimiz yılın aynı dönemine ait fiyat karşılaştırmasına göre New York’ta yüzde 3.2 oranında bir düşüş meydana geldi. En fazla ilgi gören şehirlerden birisi olan St. Petersburg’da yüzde 3 oranında, Dublin’de yüzde 2.5, Pekin’de yüzde 1.7 ve Londra’da yüzde 1.1 oranında fiyat düşüşün yaşandığı belirlendi.

Konut Fiyatı Artan Ülkeler de Var!

Salgın sürecinde sürpriz bir şekilde fiyatı artan şehirlerde oldu. Filipinler’de bulunan Manile kentinde lüks konutlara gösterilen ilgi ile birlikte fiyatları da arttı. Listede fiyatı en fazla artan konutlar bu bölgede yer alıyor. Artış oranı yüzde 15.3 olarak belirlendi. İlginç bir şekilde İspanya’nın başkenti olan Madrid’de de lüks konutların fiyatları yüzde 4.6 oranında artış gösterdi.

Dev emlak şirketi tarafından yapılan tahminlere göre salgının etkilerinin henüz çok başında olduğumuzun altı çizildi. Asıl büyük ve lüks şehirlerde bulunan konutlardaki düşüşün yılın ikinci çeyreğinden itibaren gerçekleşeceği düşünülüyor.

İlave Yapı Kayıt Belgesi Bedeli Verilmesine İlişkin Resmi Gazete Kararı

Resmi Gazete Kararı

Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yapı kayıt belgesi verilmesine ilişkin düzenleme detayları yer aldı. Geçici bir madde ile yapılan düzenleme kapsamında ilave yapı kayıt belgesi bedeli ödenmesinin gerekmesi durumunda ödenecek tutarlar belirlendi. Resmi Gazete’de yayımlanan kararın detayları.

8 Mayıs 2020 tarihli Resmi Gazete’de yapı kayıt belgesine ilişkin yeni düzenleme detayları yer aldı. 

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yürüteceği düzenlemeler kapsamında, 2020 yılından sonra yapılacak güncellemelerde ilave yapı kayıt belgesi bedeli ödenmesinin gerekmesi durumunda uygulanacak hükümler belirtildi. 

İlave Yapı Kayıt Belgesi Bedeli Verilmesinde Düzenleme

08 Mayıs 2020 Tarihli ve 31121 Sayılı Resmi Gazete’de yer alan, “Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslarda Değişiklik Yapılmasına Dair Usul ve Esaslar” düzenlemesinde 1 Ocak 2020 tarihinden sonra yapılacak güncellemelerde ilave yapı kayıt bedeli verilmesinde uygulanacak ücret tutarı ilan edildi. 

Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre; Alınan Yapı Kayıt Belgelerinde 1/1/2020 tarihinden itibaren yapılacak güncellemelerde ilave yapı kayıt belgesi bedeli ödenmesinin gerekmesi durumunda, ödenmesi gereken ilave bedel, eksik yatırılan meblağın yapı kayıt belgesi bedelinin ilk yatırıldığı tarihten 31/12/2019 tarihine kadar her ay için % 2 oranında artırılması ve 1/1/2020 tarihinden itibaren ise yasal faiz işletilmesi suretiyle hesaplanır, hükmü geçerli olacak. 

Yapı Kayıt Belgesine ilişkin düzenleme Sayıştay görüşü ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından hazırlandı. 

Atatürk Havalimanı’ndaki Hastanenin Peyzaj Çalışmaları Devam Ediyor

Atatürk Havalimanı'ndaki Hastanenin Peyzaj Çalışmaları Devam Ediyor

Koronavirüs ile mücadele kapsamında Atatürk Havalimanı’nda yapımına başlanılan 3 hafta içerisinde tamamlanacağını hizmete açılması beklenilen sahra hastanesi inşaatında peyzaj çalışmaları devam ediyor.

Nisan ayı başında inşaatına başlanılan Atatürk Havalimanı’ndaki sahra hastanesinin tamamlanması için çalışmalar aralıksız devam ediyor. Bin yataklı sahra hastanesinde kaba inşaatının büyük oranda tamamlandığı görülürken, bir yandan da çevre düzenlemesi çalışmalarına hız verildi. Ramazan Bayramı sonrası hastanenin faaliyete geçmesi planlanıyor.

Bakan Kurum Duyurdu: Kapadokya’da Kaçak Yapı Yıkımı Tamamlandı!

Bakan Kurum Duyurdu: Kapadokya'da Kaçak Yapı Yıkımı Tamamlandı!

Kaçak yapıların yıkım çalışmaları tüm hızı ile devam ediyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından uydu görüntüleri üzerinden tespit edilen kaçak yapılar tek tek yıkılıyor. Türkiye’nin gözde turizm merkezlerinden Nevşehir’de yer alan tüm kaçak yapılar yıkıldı!

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum yapmış olduğu açıklama ile kaçak yapı yıkım çalışmalarının Nevşehir’de tamamlandığını duyurdu. 

Kapadokya’daki Tüm Kaçak Yapılar Yıkıldı!

Türkiye genelinde yer alan tüm kaçak yapılarla mücadeleye bakanlık olarak devam ettiklerini dile getiren Bakan Murat Kurum “Çalışmalardan biri de Kapadokya’da doğal yapıyı bozan ve Kapadokya’mıza yakışmayan kaçak yapıların yıkımıydı. Valiliğimiz ve belediyemizle iş birliği yapmak suretiyle Kapadokya’daki bütün kaçak yapıların yıkımını gerçekleştirdik. Nevşehir’de ve turizm cennetimiz Kapadokya’da doğal yapıyı bozan kaçak yapılara müsaade etmiyor, kentsel dönüşüm ve yenileme projelerimizi bölgenin dokusuyla uyumlu, ekolojik bir yaklaşımla hayata geçiriyoruz” diyerek yıkımın tamamlandığını duyurdu. 

Uçhisar’da Yer Alan Derme Çatma Yapılar Yıkılacak, Yerine TOKİ 41 Dükkanlı ticari Proje Hayata Geçirilecek

Nevşehir’in Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden biri olduğunu dile getiren Bakan Kurum Uçhisar bölgesinde yer alan derme çatma görüntüye sahip olan tüm yapıları yıkarak bölgeye TOKİ eli ile 41 dükkanlı bir ticari projeyi hayata geçireceklerini, projenin ihalesinin 30 Kasım 2019 tarihi itibari ile tamamlandığını dile getirdi. 

Rize Şehir Hastanesi Nerede Yapılacak Belli Oldu!

Rize Şehir Hastanesi Nerede Yapılacak Belli Oldu!

Koronavirüs salgını döneminde önemi bir kere daha kanıtlanan Türkiye’nin şehir hastaneleri projeleri tüm hızı ile devam ediyor. Bu projeler arasında yer alan Rize Şehir Hastanesi için sıklıkla sorulan Rize Şehir Hastanesi nerede olacak, ne zaman açılacak sorularına yanıt AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Rize Milletvekili Hayati Yazıcı tarafından verildi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Rize Milletvekili Hayati Yazıcı bölgenin önemli yatırımları arasında yer alan Rize Şehir Hastanesi inşaatı hakkında yeni açıklamalarda bulundu. 

Rize Şehir Hastanesi Nerede Olacak?

Konu hakkında açıklama yapan Yazıcı Rize Şehir Hastanesi’nin Yap İşlet Devret modeli ile değil yerli sermaye ile yapılacağını belirterek “Denizin üzerinde dolgu yapmak suretiyle hemen orada yat limanı dolgu yapmak suretiyle gerçekleştirilecek. Niye, yat limanı oldu da dolgu oluyor. Böyle birileri şeytanın avukatlığını yapar böyle bir şeyde söylenebilir. İyidere Lojistik Merkez liman yapılınca elbetteki şehirdeki limanda Rize Limanı da bir taraftan bu yat hizmetini görecek bir fonksiyon yüklenecek. Dolayısıyla o yat limanına hastane alanı için 220 dönümlük bir alan oluşacak. Onun üzerinde 800 yataklı. Türkiye’ye yakışır, yaraşır bir kompleks olacak. Bu da 2020 yatırım programında. Dolayısıyla bunun da proje etüt çalışmaları devam ediyor” diyerek hastanenin Gülbahar Sahilinde yer alacağını duyurdu. 

Rize Şehir Hastanesi Projesi Kaç Yataklı Olacak?

Yazıcı hastanenin 800 yatak kapasiteli olacağını belirterek projenin 2020 yılı yatırım planına alındığını duyurdu. Hastane tamamlandığı anda şehirde yer alan diğer sağlık kompleksleri ile bütünleşik bir hizmet sunacak ve sadece Rize’ye değil çevre illere de sağlık hizmeti sunacak. 

İnşaat Sektörü, Kentsel Dönüşüm İçin Özel Kurul İstedi

İnşaat Sektörü, Kentsel Dönüşüm İçin Özel Kurul İstedi

Kentsel dönüşümün önemine işaret eden İMSİAD Başkanı Mustafa Andıç, Bursa Valisi Yakup Canbolat önderliğinde, kentsel dönüşüm sorununu çözecek bilgiye ve altyapıya sahip tarafların da içinde yer aldığı bir Kentsel Dönüşüm Kurulu oluşturulmasını istedi.

İnşaat Müteahhitleri Sanayici ve İş İnsanları Derneği’nin (İMSİAD) online yönetim kurulu toplantısına katılan Vali Yakup Canbolat, Covid-19 salgınının inşaat ve gayrimenkul sektöründeki etkileri hakkında İMSİAD Yönetim Kurulu üyeleri ve komisyon başkanlarından kapsamlı bilgiler aldı. Toplantıda konuşan İMSİAD Başkanı Mustafa Andıç, Vali Yakup Canbolat’ın önderliğinde ve diğer ilgililerin de olacağı bir Kentsel Dönüşüm Kurulu’nun oluşturulması talebinde bulundu. Andıç, “Koronavirüs ile mücadele ediyoruz gayet başarılı bir şekilde. Devletimiz bunu bir Bilim Kurulu oluşturarak yönetti. Bu yöntem son derece de başarılı oldu. Biz kentsel dönüşümün detayına indiğimizde deprem riskli ile karşı karşıya olan bir coğrafyada yaşıyoruz. Bir deprem olduğunda yüzbinlerce kişinin ölebileceği öngörülüyor. Dolayısıyla analitik baktığımızda kentsel dönüşüm çok önemli. Bu konuda önderliğinizde bir Kentsel Dönüşüm Kurulu oluşturulmasını talep ediyoruz. Bunun faydasını muhakkak görürüz” dedi.

Örneği Olmayan Bir Kurul

Hayata geçirilmesi halinde Türkiye’de örneği olmayan bir çalışmaya imza atılacağını belirten Andıç, “İnşaat konusunda çok ciddi deneyimlerimiz var. Kentsel dönüşüm sorununu çözecek bilgiye ve altyapıya her anlamda sahibiz. Bunun derlenip toparlanması noktasında bir sıkıntı görüyorum. Bakanlığımız bazı adımlar atıyor ama çıkarılan yönetmeliklerin içerisindeki çeşitli maddelerin maalesef sahada uygulanması mümkün olmuyor. Sizin önderliğinizde bunu yapabilirsek güzel olur. Türkiye’de örneği yok. Bu sayede daha rahat hareket edilebilir. Şehrimiz açısından daha sağlıklı bir kentsel dönüşüm için çalışma yapmış olabiliriz” diye konuştu.

Vali Olumlu Karşıladı

Andıç’ın ardndan konuşan Vali Yakup Canbolat ise “Kentsel Dönüşüm Kurulu” oluşturulsun önerisinin önemli olduğuna işaret etti ve öneriyi olumlu karşıladığını söyledi. Vali Canbolat, hem bu önerinin detaylarını konuşmak hem de diğer konular hakkında istişarelerde bulunmak üzere ileriki günlerde kapsamlı bir toplantı yapılabileceğini dile getirdi.

ÇÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Hizmet Binası İnşaatının Yüzde 82’si Tamamlandı

ÇÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Hizmet Binası İnşaatının Yüzde 82'si Tamamlandı

Çukurova Üniversitesi’nde 2017 yılında temeli atılan Güzel Sanatlar Fakültesi’nin yeni hizmet binası tamamlama aşamasına geldi.

Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kibar, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, son yıllarda tamamlanan ve yapımı devam eden projelerin gerçekleşmesiyle üniversitelerinin çok daha güçlü, modern ve rekabetçi bir konuma geldiğini kaydetti.

İlahiyat Fakültesi ile aynı hizmet binasını paylaşan Güzel Sanatlar Fakültesine 2017 yılının haziran ayında yapılan ihaleyle yeni bir hizmet binası kazandırdıklarını belirten Kibar, projenin tamamlanmasının ardından binaya yukarıdan bakıldığında fakültenin logosunun görülebileceğini ifade etti.

Fakültenin inşaat çalışmasının yüzde 82’sinin tamamlandığını kaydeden Kibar, bu yılın ağustos ayında Güzel Sanatlar Fakültesi yeni hizmet binasının tamamlanacağını belirtti.

Kibar, binada muhtelif bölümlere ait 44 atölye, 10 derslik ve seminer salonu, 4 sergi alanı, 8 stüdyo, 4 laboratuvar, 10 idari birim odası, 70 muhtelif bölümlere ait akademik birim odası, 4 depo, kafeterya, 2 sığınaktan oluştuğunu ifade etti.

Gayrimenkul Tercihleri Değişti! Konut Sektörüne Koronavirüs Kriteri Geliyor

Gayrimenkul Tercihleri Değişti! Konut Sektörüne Koronavirüs Kriteri Geliyor

Tüm dünyayı kasıp kavuran korana virüs salgını pek çok sektörde de köklü değişiklikler yapılmasına neden olurken vatandaşların da tercih ve önceliklerini değiştirdi. Özellikle de vatandaşın konut tercihi değişirken eskiden astronomik fiyatları nedeni ile yanına yaklaşılamayan evlere olan talep bir anda dibi buldu. Gayrimenkule artık koronavirüs kriterleri geliyor!

Koronavirüs salgını nedeni ile uzun süre evlerine kapanmak zorunda kalan ve hafta sonları sokağa çıkma yasağı kısıtlaması ile karşı karşıya kalan Türkiye’de vatandaşların öncelik ve tercihleri de değişti. 

Daha önce ev satın almak istiyorum diyen vatandaşın ilk tercihi kalabalık şehir merkezleri olurken artık insanlar kalabalıktan uzak yerlerde ev aramaya başladı. 

Merkeze Yakın Ev İlanları Yerini Merkeze Uzak, Şehir Dışında Ev İlanlarına Bırakacak

Eskiden satılık ya da kiralık ev ilanları veren kişiler dikkat çekmek için merkeze yakın başlığını kullanırken korana virüs salgını sonrasında bu ilanların yerine merkeze uzak, şehir dışında, sessiz, sakin gibi ibareler olan ilanlar tercih edilecek. 

Yüksek Fiyatlara Satılan 1+1 Rezidans Daireler Yerine Vatandaş Balkonlu Ev Arayacak

Konu hakkında değerlendirmede bulunan Özak Global Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık “Tüketicinin tercihi değişecek bu çok net. Normal koşullarda insanlar ev alırken fiyatına, semtine dikkat ediyordu. Şimdi konut tercihlerinde ilk sıralara Covid-19 kriteri de girecek” diyerek sektörde yaşanacak değişime dikkat çekti. 

Artık insanların küçük metrekareli daireleri, camları açılmayan ya da balkonu olmayan evleri tercih etmeyeceklerini belirterek ev arayan insanlarda ilk sorgulanacak kriterin balkon olduğunu beklediklerini belirten Akbalık 2020 yılı için gayrimenkul yatırımı yapacak olan kişi sayısında da büyük düşüş beklediklerini dile getirdi. 

Türkiye’nin Oyun Kurucu Olmasının Tek Yolu Sanayide Dijital Dönüşüm

Türkiye’nin Oyun Kurucu Olmasının Tek Yolu Sanayide Dijital Dönüşüm

Dünyayı pek çok yönden etkisi altına alan koronavirüs salgınıyla birlikte sanayicilerin en önemli gündem maddesi, her an her yerden fabrikalarına erişim sağlayarak üretimi sürdürülebilir kılmak ve maliyetlerini azaltıp verimliliklerini artırarak rekabetçiliklerini korumak oldu. Akıllı üretim yönetim sistemi ProManage ile üreticilere dijital dönüşüm mentorluğu yapan teknoloji şirketi Doruk, tam da bu noktada devreye girerek yeni dünya düzeninde sanayicilerin global arenada çok daha güçlü bir şekilde söz sahibi olabilmeleri için hız kesmeden çalışıyor. İş dünyasının dili, sistemleri ve iş yapış şekillerinin büyük bir değişime uğradığına dikkat çeken Doruk Yönetim Kurulu Üyesi Aylin Tülay Özden, gerek büyük çaplı sanayicilerin gerekse Türkiye’deki toplam girişimlerin yaklaşık yüzde 99’unu oluşturan KOBİ’lerin çağ atlamaları, küresel pazarlarda daha rekabetçi olabilmeleri ve sürdürülebilir büyüyebilmeleri için tek yolun üretim ve yönetim sistemlerini dijitalleştirmekten geçtiğini vurguladı.

Endüstri 4.0’dan 15 Yıl Önce Türkiye Sanayisinde Dijital Dönüşüm Başlamıştı

Dünya ekonomisinde oyunun kuralları yeniden kurulurken Türkiye’nin bu yapılanmada avantajlı konuma geçebilmesi için üretim sanayisinin dijital dönüşüm yolculuğunun acilen hızlanması gerektiğinin altını çizen Aylin Tülay Özden, Doruk olarak akıllı üretim yönetim sistemi ProManage ve çığır açıcı teknolojilerle çağı yakalamanın ötesinde çağ atlamaları için sanayicilerin yanında olduklarını belirtti. Tüm dünyada ve ülkemizde sayısı, istihdama katkısı, üretim değeri ve esnek çalışma sistemleri ile ekonominin lokomotifi olan KOBİ’lerin ülkelerin dijitalleşme stratejilerinde öncelikli paydaşların başında geldiğini hatırlatan Özden, Türkiye’deki sanayicilerin dinamiklerine hakim bir teknoloji şirketi olarak 22 yıldır KOBİ’ler başta olmak üzere tüm sanayi işletmelerinin üretimlerini daha hızlı, çevik, kaliteli ve verimli yönetmeleri için dijital yazılım ve donanım araçları geliştirdiklerini anlattı. Endüstri 4.0 kavramının dünyanın gündemine taşınmasından 15 yıl önce Türkiye sanayisinin dijital dönüşümü için çalıştıklarını ifade eden Özden, bu tecrübeyi Amerika’daki şirketleri üzerinden sınırlarımızın ötesine taşıyarak dünya genelinde 300’den fazla fabrikayı dijitalleştirdiklerini bildirdi.

4 Haftada Dijitalleşen Fabrikalar 2 Ayda Yüzde 20 Verim Artışı Sağlıyor

Yapay zekâ, artırılmış gerçeklik, IIoT, makine öğrenmesi ve görüntü işleme teknolojileriyle tam entegre olan dünyadaki tek akıllı üretim yönetim sistemiProManage ile şirketlere maksimum verimlilik sağladıklarını söyleyen Özden, sözlerine şöyle devam etti: “İşletmelerin kendilerini sürekli ve otomatik olarak geliştirebilmesini sağlayan ProManage, bu doğrultuda işletmelerin dar boğazlarını, zayıf yönlerini, gelişime açık noktalarını sürekli olarak gösteriyor ve bu açıkların iyileştirilmesi için işletmeyi uyarı mesajları ve farklı yollarla bilgilendiriyor. ProManage, anlık üretim organizasyonlarının yapılmasına ek olarak işletmede normalde fark edilmeyen hız düşümü, duruş, arıza, bekleme ve kalite kayıplarının nedenleriyle birlikte görünür olmasını ve analizler yapılarak kök nedenlerinin tespit edilmesi yoluyla bu sorunların giderilmesini sağlıyor. Bu sayede işletmelerde üretim hızlanıyor, üretim miktarı artıyor, kayıplar azalıyor ve maliyet ciddi oranda düşüyor. İşletmelerin dijital dönüşüme geçirilmesinin yalnızca 4 ila 8 hafta sürdüğü bu sistemimizle sanayiciler yaklaşık 2 ay sonunda yüzde 20’ye varan oranda verimlilik artışına tanık olmaya başlıyor. Yıl olarak düşünüldüğünde ise örneğin ayda 1 milyon Euro’luk girdi maliyeti olan bir işletme için 10 ayda yapılan 10 milyon Euro’luk masraf 8 milyon Euro’ya düşüyor ve işletme yılda 2 milyon Euro tasarruf edebiliyor.”

Fabrikalar 7/24 Cepte 

Özellikle gündemde olan salgın hastalık ya da iş sürecinin normal seyrinde ilerlediği zamanlarda yapılan seyahatler gibi nedenlerle işletmelerine uzaktan erişme ihtiyacı duyan profesyonellere de büyük kolaylık sunduklarını söyleyen Aylin Tülay Özden, “ProManage ile tam entegre olan ProManage Mobil uygulamamız; yöneticilerin ve şeflerin gerçek zamanlı olarak tesise ait makinelerini izleyebilmelerine, makinelerinin üretim performansına ulaşabilmelerine, parametreleri takip edebilmelerine, makine göstergelerini ve raporları görebilmelerine imkân tanıyor. Anlık düşen bildirimlerle de herhangi bir detayın gözden kaçması önleniyor. ProManage Mobil, ProGuard entegrasyonuyla da tüm üretim ve IT süreçlerinin her yerden izlenebilmesini sağlıyor. Böylece işletmedeki olası bir soruna anında müdahale edilirken zaman ve maliyetten tasarruf da sağlanıyor” diye konuştu.

Yapay Zekâ ile Fabrikanızın Geleceğini Bugünden Görün

Akıllı üretim yönetim sistemi ProManage’ın artırılmış gerçeklik (AR) ve yapay zekâ (AI) çözümleriyle işletmelerin teknoloji gelişimine destek sunduğunu söyleyen Özden şu bilgileri aktardı; “İşletmede daha önce izlenilen yolların ve bilgilerin kendi içlerindeki ilişkilerini anlamlandıran ProManage yapay zekâ uygulamamız sayesinde fabrikalar, gelecekte neler olabileceğini kestiren, yani kestirimci algoritmaların temelini oluşturan altyapıya geçiş sağlıyor. ProManage kullanıcısı pek çok işletme, 2019 yılının ilk aylarından itibaren üretim operasyonları yönetiminde makine öğrenmesi ve yapay zekâ konulu yatırımlarını hayata geçirdi ve 2020 yılı itibariyle bu yatırımlarının sonuçlarını almaya başladı.”

Artırılmış Gerçeklik ile Üretimde Tam Kontrol

ProManage AR (Artırılmış Gerçeklik) uygulamasıyla üreticilere ekipmanlarının ötesini görme imkânı tanıyarak geleceğin fabrikası olma yolunda büyük bir adım atmalarını sağladıklarını söyleyen Aylin Tülay Özden, “Üretimde tam kontrol sağlayan Artırılmış Gerçeklik teknolojisinin kullanıldığı ProManage AR uygulamamız sayesinde, işletmelerdeki üretim şefleri, operatörler ve teknisyenler üretim alanı içinde dolaşırken akıllı telefon, tablet ya da AR gözlüklerindeki kameraya makine üzerindeki AR etiketini göstererek, o makinenin üretim performansına ve görüntülenmesini istediği tüm verilere gerçek zamanlı olarak ulaşabiliyorlar. Uygulama sayesinde operasyonel işlemlerde görev alan çalışanlar bilgiye anında erişim sağlayabiliyor. ProManage AR ile fabrikada değilken bile oradaymış gibi çalışmak ve üretimi takip etmek mümkün. Online makine izleme imkânı sunan bu uygulama, işletmedeki bilgiye hızlıca ulaşılmasına ve proaktif davranılarak önlem alınmasına katkıda bulunuyor” diyerek sözlerini tamamladı.

İnşaat Sektörü En Çok Kredi Kullanılan Sektör Oldu!

TOKİ'den İzmir'e 5 Yeni Okul!

İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul İstatistik Ofisi Mayıs 2020 Finansal Piyasalar İstanbul Ekonomi Bülteni raporu yayımlandı. Yayımlanan raporda en çok kredi kullanılan sektör yine inşaat sektörü oldu. Detaylar haberimizde.

Türk ekonomisinin lokomotif sektörleri arasında yer alan inşaat sektörü, korana virüs salgını nedeni ile oluşan ekonomik daralmayla mücadeleye devam ediyor. 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul İstatistik Ofisi tarafından hazırlanan ve İstanbul’daki finansal piyasaları değerlendirdiği Mayıs 2020 Finansal Piyasalar İstanbul Ekonomi Bülteni yayımlandı. 

En Çok Kredi Desteği Alan Sektör İnşaat Sektörü Oldu 

Nisan ayı verilerinin değerlendirildiği Mayıs ayı raporunda sektörel değerlendirmeye de yer verildi. 

Sektörlere göre en çok kredi desteği alan sektör inşaat sektörü oldu. 2020 senenin birinci çeyreğinde de 2019 yılının aynı döneminde olduğu gibi yine en yüksek miktarda kredi desteği alan sektör inşaat sektörü olarak öne çıktı. 

Artış için yapılan oranlamada en yüksek artışın yaşandığı sektörler metal ve işlenmiş maden ile tekstil ve tekstil ürünleri sektörü oldu. Kredi kullanımı azalan sektörler ise Gıda, meşrubat ve tütün sektörü ile, ziraat ve balıkçılık sektörü olarak öne çıktı. 

Koronavirüs salgını nedeni ile ne yazık ki yaşanan talep daralmasından en çok etkilenen sektörler arasında inşaat sektörü de yar aldı. Konut kredisi faiz indirimleri ile 2020 yıl başında hareketlenen ve koronavirüs ortaya çıkana kadar rekor oranda artış gösteren konut satış rakamlarının Nisan ayında evde kal çağrıları nedeni ile düşeceği belirtiliyor.

TOKİ Rize’de Riskli Alan ve Acele Kamulaştırma Kararı Aldı!

TOKİ Rize'de Riskli Alan ve Acele Kamulaştırma Kararı Aldı!

5 Mayıs 2020 tarihli Resmi Gazete ile yayımlanan Cumhurbaşkanı kararı ile Rize Merkez ilçesine bağlı olan Çarşı ve Piriçelebi Mahallesi riskli alan ilan edilirken bu alanlarda bulunan bazı taşınmazların TOKİ eli ile acele kamulaştırma kapsamına alınacağı duyuruldu. Detaylar haberimizde…

Kentsel dönüşüm çalışmaları tüm Türkiye’de büyük bir hızla ilerlerken süreci hızlandırmak adına bazı yerleşim yerlerinde riskli alan ve acele kamulaştırma kararları da Resmi Gazete ile yayımlanıyor. 

5 Mayıs 2020 tarihli Resmi Gazete ile yayımlanan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzası ile yayımlanan Rize İli, Merkez İlçe, Çarşı ve Piriçelebi Mahallelerinde 7/1/2020 Tarihli ve 2038 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile İlan Edilen Riskli Alan Sınırları İçerisinde Bulanan Özel Mülkiyete Konu Taşınmazların, Bölgedeki Sağlıksız Yapılaşmanın Çözümüne Yönelik Projenin İvedilikle Hayata Geçirilmesi Amacıyla Toplu Konut İdaresi Başkanlığı Tarafından Acele Kamulaştırılması Hakkında Karar (Karar Sayısı: 2487) yürürlüğü girdi. 

TOKİ Rize Merkez Çarşı ve Piriçelebi Mahallesi Sınırları İçerisinde Riskli Alan İlan Edilen Bölgede Acele Kamulaştırma Yapacak

Yayımlanan karar kapsamında Toplu Konut İdaresi Başkanlığı TOKİ’ye Rize’nin Merkez ilçesine bağlı olan Çarşı Mahallesi ve Piriçelebi Mahallesi sınırları içerisinde yer alan ve riskli alan sınırları içerisine dahil edilen yerlerde bulunan taşınmazlar için acele kamulaştırma izni verilmiş oldu. 

Acele Kamulaştırma Nedir?

Riskli alan ilan edilen bölgede yer alan tüm taşınmazlar için tek tek riskli yapı tespit raporu düzenlenmeden kentsel dönüşüm kararı çıkabilecek. Yine ne yazık ki söz konusu bölge içerisinde yer alan taşınmazlar sağlam olsalar dahi bakanlık kararı ile kentsel dönüşüm projesinin hayata geçirilebilmesi amacı ile kamu yararı gözetilerek yıkılabilecek.  Verilen karar kapsamında sürecin hızlandırılması ve bölgede TOKİ eli ile yapılacak olan kentsel dönüşüm sürecine hız verilmesi amaçlanıyor. 

İnşaat Malzemeleri Sanayisine Covid-19 Etkisi Arttı

Sinop'ta Yeni İşyerleri İçin İhale!

İnşaat malzemesi sektörünün çatı kuruluşu Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından hazırlanan ‘Nisan 2020 Sektör Raporu’nda şu tespitler yer aldı: Covid-19 salgınından ilk etkilenen sektörlerden biri olan inşaat sektöründe, mevcut işler seviyesi ile alınan yeni işler seviyeleri nisan ayında sert şekilde düştü. TÜİK inşaat sektörü güven endeksi 2020 yılına çok önemli bir artış ile başlamış sektörün güven endeksi yeni yılın ilk üç ayında 22,1 puan birden artmıştı. Ancak nisan ayında Covid-19 salgını etkisi ile TÜİK inşaat sektörü güven endeksinde çok sert bir gerileme yaşandı. Güven endeksi bir önceki aya göre 35,9 puan birden düştü. Güven endeksi son yıllardaki en düşük ikinci seviyesine indi.

Mevcut İnşaat İşleri Seviyesi Nisan Ayında 36,4 Puan Düştü

İnşaat sektörü mevcut işler seviyesi kademeli ve istikrarlı bir artış eğilimine girmiş, yeni yılda da kış aylarındaki olumsuz mevsimsellik etkilerine rağmen artmıştı. Ancak nisan ayında mevcut işlerde Covid-19 salgını etkisi ile çok sert bir daralma yaşandı. TÜİK verilerine göre inşaat işleri mevcut seviyesi bir önceki aya göre 36,4 puan birden geriledi.

Yeni Alınan İnşaat İşleri Seviyesi 26,9 Puan Geriledi

İnşaat sektöründe alınan yeni iş siparişleri 2020 yılı ocak ayında 2018 kriz sonrası en yüksek seviyesine ulaştı. Ancak Covid-19 salgınının olumsuz etkileri nedeniyle yeni alınan iş siparişleri TÜİK verilerine göre nisan ayında 26,9 puan geriledi. Böylece yeni alınan iş siparişleri tarihin en düşük seviyesine indi. Yeni alınan siparişler ve mevcut izolasyon koşulları içinde sektördeki işlerde önemli bir durgunluk yaşanması bekleniyor.

Talep Yetersizliği Faaliyetleri Sınırladı

Covid-19 salgını inşaat sektöründeki faaliyetleri sınırlayan faktörler yarattı. Talep yetersizliği bunların başında geldi. Son dönemde iyileşme gösteren talepte nisan ayında sert bir bozulma yaşandı. Talep yetersizliği faktörünün yarattığı olumsuz etki 2019 yılında yaşanan talep durgunluğundaki seviyeye indi. Talepteki toparlanmanın Covid-19 salgınının seyrine bağlı olduğu görülüyor.

İnşaat Sektöründeki Daralma Malzeme Siparişlerinde İptallere Yol Açtı

Covid-19 salgınının inşaat malzemeleri sanayi üzerindeki etkisi nisan ayında daha yoğun olarak hissedildi. Tüm iktisadi faaliyetlerde olduğu gibi inşaat sektörü ve inşaat malzemeleri sanayisi de salgından giderek daha çok etkilenmeye başladı. Yurtiçi ve yurtdışında hem mevcut siparişlerde iptaller yaşandı hem de yeni siparişlerde sert düşüşler görüldü. Yurtiçi ve yurtdışı siparişlerdeki iptaller inşaat malzemeleri sanayisinde yarı mamul ve nihai mamul stok birikimine yol açtı. İlave stoklar sanayi üzerine yeni stok finansmanı maliyetini de yükledi.

İnşaat Malzemeleri Sanayisinin Yüzde 85’i Sipariş İptalleri ile Karşılaştı

Türkiye İMSAD üyeleri ile nisan ayının ilk yarısında yapılan ve inşaat malzemeleri sanayisinin tüm alt sektörlerini kapsayan “Covid-19 Salgınının İnşaat Malzemeleri Sanayisine Etkisi’ anketinde önemli bulgular ortaya çıktı. Buna göre iç pazarın yüzde 25,8’i yüksek oranında sipariş, iş, proje iptalleri yaşadı. Sipariş iptali yaşamayan üreticilerin oranı yüzde 14,5 oldu. Sanayinin yaklaşık yüzde 85’i sipariş iptalleri ile karşılaştı. Yurtdışı tarafında ise daha yüksek oranda sipariş, iş ve proje iptalleri yaşandı. Sanayinin yüzde 46,8’i yurtdışından yüksek iptaller ile karşılaştı.

Covid-19, 2020 Yılı Satış Bütçelerini Olumsuz Etkileyecek

Ankete göre Covid-19 salgını inşaat malzemeleri sanayisinde 2020 yılı satış bütçelerini olumsuz etkileyecek. Sanayicilerin yüzde 56,5’i 2020 yılında Covid-19 nedeniyle satış bütçelerinin yüzde 20 ve üzerinde daralabileceğini öngörüyor. Yüzde 30,6’sı salgın nedeniyle 2020 yılı satış bütçelerinde yüzde 10-20 arasında düşüş bekliyor. Yüzde 12,9’u ise 2020 yılı satış bütçelerinin yüzde 10’a kadar düşeceği beklentisi içinde. Salgının, 2020 yılı satış bütçesi üzerinde etkisi olmayacağını düşünen ise bulunmuyor.

İnşaat Malzemeleri Sanayisi İyileşme İçin Yaz Aylarını Bekliyor

Nisan ayında online gerçekleşen “COVID-10/EKONOMİ-20” başlıklı Türkiye İMSAD Gündem Buluşmaları’nda ise katılımcılarla interaktif olarak yapılan ankete göre; inşaat sektöründe ve inşaat malzemeleri sanayisinin faaliyetlerinde toparlanma Covid-19 salgını ile mücadelede alınacak sonuçlara bağlı olacak. Bu çerçevede inşaat malzemeleri sanayisinin paydaşları salgının kontrol altına alınarak günlük vaka sayılarındaki düşüşün yaz aylarında gerçekleşeceğini düşünüyor.

İhracat Pazarlarında Ciddi Ölçüde Küçülme Bekleniyor

Dünya ekonomisinde 2020 yılında yüzde 4,2’lik küçülme bekleniyor ve bu daralma bölgeler itibarıyla farklılıklar gösteriyor. Türkiye’nin en önemli inşaat malzemeleri ihracat pazarlarında yüksek daralmalar öngörülüyor. Gelişmiş ülkelerde daralma beklentisi yüzde 6,1, Euro bölgesinde yüzde 7,5, AB-27’de ise yüzde 7,1 seviyesinde. ABD’de yüzde 5,9, diğer gelişmiş ülkelerde ise yüzde 4,6 daralma beklentisi söz konusu. Gelişen ülkelerde, Çin ve Hindistan dışarıda bırakıldığında 2020 yılında yüzde 3,2 daralma bekleniyor. Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinin 2020 yılında yüzde 3,3 küçüleceği tahmin ediliyor. Sahra Afrika ülkelerinin de uzun yıllar sonra 2020 yılında yüzde 1,6 küçülmesi bekleniyor.

Prefabrik Ev Yapımı / Kurulumu İçin Devletten 25 Bin TL Hibe Para Desteği!

Çalışma Bakanı Duyurmuştu! Bilinmeyen 40.000 TL Betonarme, Prefabrik Ev, Tadilat ve Ev Eşyası Yardımları

Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklama ile prefabrik ev yapımı için mali destek verileceği açıklandı. Prefabrik ev kurulumu için barınma yardımları kapsamında ihtiyaç sahibi olan kişilere ev eşyası almak, eski ve bakımsız evlerde bakım ve onarım yapmak ve betonarme ev yapımı için 25 bin TL devlet yardımı yapılacağı açıklandı. Detaylar haberimizde…

Devletin barınma yardımları kapsamında ödenen prefabrik ev yapımı yardımı yoğun ilgi görmeye devam ediyor. 

Prefabrik Ev Yapmak İsteyenlere Devletten 25 Bin Lira Hibe Para Desteği!

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Aile Yardımları Barınma Yardımı paketi içerisinde yer alan prefabrik konut yardımı için “Oturulamayacak derecede eski, bakımsız ve sağlıksız evlerde yaşayan muhtaç vatandaşlara evlerinin bakım-onarımı, betonarme ev yapım yardımı, prefabrik ev yapım yardımı ve ev eşyası alımı için ayni veya nakdi olarak yapılan yardımlardır” ifadesine yer verildi. 

Prefabrik Ev Yardımı Kimlere Yapılır, Başvuru Şartları Neler?

Prefabrik yada betonarme ev yapımı için Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü’nce sağlanan yardımları alabilmek için açıklanan başvuru koşulları;
İkamet edilen evin oturulamayacak derecede eski, bakımsız ve sağlıksız evlerde yaşaması
Yardım başvurusu yapan kişinin 18 yaşından büyük olması, 
Prefabrik konut yardımı almak isteyen kişinin gelir düzeyinin aranılan “Hane içinde kişi başına düşen geliri net asgari ücretin 1/3’ünden az olan haneler” şartlara uygun olması. Yani 701,32 lira ve altında olması. 

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Barınma Yardımları Prefabrik Ev Yardımı Başvurusu Nereye, Nasıl Yapılır?

Prefabrik ev yapmak isteyen kişilere Bakanlık tarafından belirlenmek üzere 15 bin lira, 20 bin lira ve 25 bin lira olmak üzere 3 farklı tutarda para yardımı yapılmaktadır.  Başvurular Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı sosyal yardımlar genel müdürlüğü il / ilçe şubelerine yapılmaktadır. 

Ümraniye-Ataşehir-Göztepe Metrosu 2020’de Açılacak!

Ümraniye-Ataşehir-Göztepe Metrosu 2020'de Açılacak!

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun talimatıyla 2017 yılından beri yapımı duran “Ümraniye-Ataşehir-Göztepe Metro Hattı”nın yapım çalışmaları 20 Eylül 2019’da yeniden başlamıştı. İBB’nin resmi sitesinde yer alan habere göre; İmamoğlu, tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi sürecine rağmen inşaatı süren hattaki çalışma alanlarını  inceledi. Yaklaşık 25 metre derinliğine sahip Ataşehir İstasyonu şantiyesini titizlikle inceleyen İmamoğlu, Raylı Sistemler Daire Başkanı Pelin Alpkökin’den çalışmalarla ilgili bilgi aldı. İmamoğlu’na Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi de katıldı. İmamoğlu ve beraberindeki heyet, incelemeler sonrasında bir iş aracına binip, metro hattı tüneli boyunca yaklaşık 500 metrelik gezi yaptı.

“Hızlı hareket edeceğiz”

Tünelde kazı işlemlerini gerçekleştiren TBM (Tunel Boring Machine-Tünel Açma Makinesi) cihazının çalışmasını yerinde izleyen İmamoğlu, hatla ilgili şu ifadeleri kullandı:
“2017’den itibaren durmuş projeydi. Ataşehir’den başlayan, Göztepe’nin yoğunluğunu aldığı, aynı zamanda Ümraniye ile buluşan bir hat. Günde 400 bin kapasiteli bir hat olması bekleniyor. Dolayısıyla bu hattın yürümesi gerekiyordu. Arkadaşlarımız bu şantiye ile ilgili kredi girişimlerini yaptılar. 2017’den 2019’a kadar durum bu. Şantiyeyi, o dönemde, 175 milyon Euro’luk bir finansman sağlayarak harekete geçirdik. Eylül 2019 dan bu yana yoğun bir çalışma yürütülüyor. 2 tane TBM çalışıyor. Buradaki TBM’nin performansı, 1 kilometre mesafeye ulaştı. 2 TBM daha devreye girecek Mayıs ve Haziran ayında. Hızlı hareket edeceğiz. 11 duraklı, yaklaşık 16 kilometre mesafeye ulaşan bir metro hattını devreye alacağız. Niyetimiz, 2022’nin ortalarında bu hattı devreye almak. Az önce Pelin Hanım da söyledi, o da sevindirici; sanırım 2021’in sonuna doğru TBM’lerin işi bitmiş olacak. Diğer i̇nşaat çalışmaları elbette devam edecek. Umarım 2022 yılında, Göztepe Parkı’ndan başlayarak Ümraniye’de sona eren bu yoğun hat üzerinde hizmet veren, çok değerli bir metromuzu, İstanbullulara hediye etmiş olacağız.”

İki Farklı İlçede Dört Yatırım İncelemesi

İmamoğlu, Ataşehir’deki metro incelemesinden sonra Ümraniye’ye gitti. İmamoğlu, Ümraniye’de 3 farklı noktada yaptığı (Libadiye Cad. Yağmursuyu ve Atıksu – Tatlısu Mahallesi. Turgut Özal Bulvarı/Necip Fazıl Caddesi Kesişimi İçme Suyu – İmes Sanayi Sitesi Boru İtme) çalışmalar hakkında İSKİ Genel Müdürü Raif Mermutlu’dan brifler aldı. İmamoğlu’nun Asya yakasında incelediği son alan Üsküdar oldu. Mimar Sinan Mahallesi’nde, İBB’ye ait Hakimiyet-i Milliye Çarşısı ve Zeminaltı Katlı Otopark inşaatında incelemeler gerçekleştiren İmamoğlu’na, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen de katıldı. 

Üsküdar’ın İkinci Meydanını Bir An Önce İstanbullularla Buluşturmak Niyetindeyiz

İnşaatın değişik bir sistemle tasarlanan proje olduğundan bahseden İmamoğlu, “Tabiri caizse, yukarıdan aşağı inilerek yapılan bir sistem. Üsküdar için çok kıymetli. Üsküdar halkı da Üsküdar Belediye Başkanı’mız da dört gözle bekliyor. Bizim de önem verdiğimiz bir proje. Ekibimiz, burada sürekli bir denetim içerisinde. Yüklenici firmamız da bu işe dair deneyimi olan bir kurum. Biz, bu günleri maksimum değerlendirmek ve bu yıl sonuna kadar bitirmek arzusundaydık. Tabi bu Covid etkisi, her şantiyeyi etkiliyor. Umuyorum çok geciktirmeden, yine sözümüze yakın bir takvimde burayı Üsküdar halkına el birliğiyle hediye ederiz. Neticede belediye, belediyenin çarşısı, İBB’nin otoparkı, meydan düzenlemesiyle beraber etrafındaki tarihi doku, Mimar Sinan Çarşısı ve camileriyle, aşağıdaki bitmiş olan meydanımızla, sahile uzanan kısmıyla, Allah’ın izniyle burayı bir an önce Üsküdarlılarla buluşturmak niyetindeyiz. Artık meydanlar, Covid sebebiyle başka bir yoruma da tabii. Meydanlar nasıl kullanılacak? Meydanlarda insanlar nasıl sosyalleşecek? Dünyada birçok kurallar yeniden yazılıyor; toplu taşımada, meydanlarda, parklarda, her yerde… Çalışma ortamları da dahil. Meydanlar, yaşam için önemli bir alan haline -zaten öyleydi- geliyor önümüzdeki pandemi sonrası dünya yaşamında” diye konuştu.

İmamoğlu ve Türkmen, burada yaptığı saha gezisinden sonra Üsküdar sahiline indi ve tarihi Kuşkonmaz Camii’nde düzenlenen restorasyonun çalışmalarını inceledi.