Serdar Bilgili’nin yönetim kurulu başkanlığını yaptığı, BLG Capital, Hotel Les Ottomans’ı satın aldığı öne sürüldü.
Başta İstanbul, New York ve Bodrum olmak üzere “prime” gayrimenkullere yaptığı yatırımlarla bilinen SerdarBilgili’nin Yönetim Kurulu Başkanı olduğu bir tür gayrimenkul yatırım fonu gibi çalışan BLGCapital’in,Kuruçeşme’deki HotelLesOttomans’ı satın aldığı öne sürüldü
Oksijen gazetesinde yer alan habere göre BLG Capital, İstanbul’da Akaretler Projesi, Galataport, Peninsula Otel, SohoHouse, Ritz-Carlton Residences gibi değerli mülklerin geliştiricisi. Fonun ABD’de Mandarin Oriental Residences Fifth Avenue,530 Broadway Avenue, 711 Fifth Avenue, The Raleigh Miami Beach, 469 N Canon Dr Bewerly Hills gibi gayrimenkullerde yatırımı bulunuyor.
BLG Capital bu yıl nisan ayında 36 villadan oluşan BodrumAmanruya’yı 75 milyon dolara satmıştı. Bilgili bu satıştan sonra “Elde ettiğimiz fonla yeni fırsatlara bakıyoruz” açıklamasını yapmıştı.
Bilgili’nin Hotel Les Ottomans’ı üyelere özel bir kulüp olarak yeniden tasarlayacağı ileri sürüldü. Bilgili’nin Tepebaşı’ndaki SohoHouseİstanbul’un da sahibi olduğu düşünülünce, “İstanbul’a ikinci Soho House mu” sorusu akla geliyor. Dünyanın önemli kulüp zincirlerinden biri olan Soho House’un küresel çapta 42 şubesi bulunuyor. Üye sayısı ise 260 bin civarında. Şirket önümüzdeki yıllarda 20 yeni kulüp açmayı planlıyor fakat Soho House burnunu zarardan bir türlü kurtaramıyor. Financial Times’taki bir habere göre 2022’deki 220 milyon dolarlık zarar 2023’te 118 milyon dolara gerilemiş. İlk bakışta “zarar düşüyor” gibi görünse de bu rakam analist tahminlerinden 50 milyon dolar daha fazla. Şirketin net borcu da yüzde 20’lik artışla 638 milyon dolara kadar yükselmiş durumda. 2021’de halka açılan Soho House’un hisseleri, halka arz fiyatının yüzde 60 altında seyrediyor. Şirketin piyasa değeri 990 milyon dolar civarında.
Unit Group’tan yalanlama
Otelin bünyesinde bulunduğu UnıtGroup‘tan yapılan yazılı açıklamada ise satış haberi yalanlandı.
Unıt Group’tan yapılan açıklama şu ifadelere yer verildi:
“Oksijen Gazetesi’nin 11 Ekim 2024 tarihli nüshasında, “Serdar Bilgili’nin BLG Capital’i Hotel Les Ottomans’ı Satın Aldı” başlığıyla bir haber yayınlanmıştır. Görüşümüze ve bilgimize başvurulmadan hazırlanan bu haber, taraflı ve gerçeği yansıtmayan bilgiler içermektedir. Haberde adı geçen tesisin mülkiyeti, grup şirketlerimizden Kalamos A.Ş.’ye aittir ve kimseye satılması söz konusu değildir.
Ne yazık ki, bu ve benzeri asılsız haberler belirli periyotlarla, bilgimize başvurulmadan kamuoyunda yanlış algı yaratma amacıyla yayınlanmaktadır. Les Ottomans Hotel’in mülk sahibi olarak, kaynağı Kalamos A.Ş. olmayan hiçbir açıklamaya itibar edilmemesi gerektiğini önemle belirtmek isteriz.
Bu tür asılsız itham ve iddialarla ticari itibarımıza zarar vermeyi amaçlayan söz konusu haberi yayınlayan kurum ve haberi kaleme alan gazeteci hakkında tüm hukuki haklarımızı saklı tuttuğumuzu kamuoyuna saygıyla duyururuz.”
İstanbul’da Kandilli Boğaz hattında 96 konutluk yeni projede yer alan evler satışa çıkıyor.
İstanbul’un en yeni konut projelerinden iV Kandilli’de yer alan evlerin satışları başlıyor. Ön talep süreci devam eden projede evlerin satışları basın tanıtımı ile başlıyor. Savur GYO tarafından İstanbul’un önemli bölgelerinden birinde Kandilli’de hayata geçirilen 96 dairelik konut projesi için geri sayım başladı.Boğaz hattına yakınlığı ile bilinen Kandillide yükselecek proje eşsiz konumuyla ana hatlara kolayca ulaşabilme imkanı sağlıyor. 4 Blok üzerinde 2+1′ den 4+1’e kadar toplam 96 farklı tipte daireden oluşan iV Kandilli projesinde yer alan evlerin satışları 7 Kasım tarihinde düzenlenecek basın tanıtımı ile başlıyor. Proje kapsamında ön talep süreci ise devam ediyor.Proje, Kandilli İskelesi’ne 1,7 km, FSM Köprüsü’ne 4 kilometre, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne ise 4,4 kilometre uzaklıkta konumlandırıldı.
Konut fiyatlarındaki reel düşüş 8 aydır sürerken, yatırımcılar fırsatları değerlendiriyor. Eylülde 140 bin 919 konut satışı ile rekor kırıldı!
Konut fiyatlarındaki reel düşüş, 8. ayına girdi. Türkiye’de yüksek faiz oranlarına rağmen, yatırımcılar bu durumu fırsat bilerek konut alımına devam ediyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından hesaplanan Konut Fiyat Endeksi (KFE) Eylül ayında bir önceki aya göre %1 artarak 148’e ulaştı. Eylülde yıllık bazda KFE %27,4 artarken, reel azalış %14,7 olarak kaydedildi. Bu düşüş, Şubat ayından bu yana süregelen bir trendin parçası.
Yatırımcıların tercihleri ve satış rakamları
Eylül ayında konut fiyatlarındaki yıllık reel değer kaybı %14,7’ye yükseldi ve bu durum, yatırımcıların konut alımına yönelmesine sebep oldu. Geçen ay, 140 bin 919 adetle son 21 ayın en yüksek konut satış rakamı görüldü. Gayrimenkul iktisatçısı Ahmet Büyükduman, bu durumu değerlendirerek, “Portföy çeşitlendirilmesi ve fiyatlardaki reel düşüş, satışları artırdı” dedi. Büyükduman, brüt kira çarpanlarının 15 yıl civarına düştüğünü ve konutlarda amortisman süresinin yeniden 15 yıl seviyesine gerilediğini belirtti.
Fiyat düşüşünün nedenleri
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sefer Şener, konut arzında yaşanan daralmanın ardından fiyatların hızla yükseldiğini, ancak son dönemde Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerde konut arzının artmasıyla birlikte fiyatların gerilemeye başladığını ifade etti. Şener, “Arz artışı ve enflasyonun yavaşlamasıyla birlikte reel konut fiyatlarının bir süre daha azalması sürpriz olmayacaktır” dedi.
Yatırımcılar için stratejiler
Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) Başkanı Neşecan Çekici, konut kredisi faiz oranlarının son yıllarda ciddi şekilde düştüğünü belirterek, bu durumun yatırımcıları konut alımına yönlendirdiğini söyledi. Çekici, “Düşük konut satışları, finansmana erişim zorlukları ve alım gücü sorunlarıyla ilişkilendirilmektedir. Bu zorlukların azalması halinde gayrimenkul yatırımlarına olan ilginin artacağı öngörülmektedir” diye konuştu.
Konut yatırımlarının Türkiye’de her zaman popüler olduğunu vurgulayan Çekici, “Yatırım yaparken bilinçli olunması gerekiyor. Piyasa iniş ve çıkışlarını doğru okuyarak, en uygun zaman ve piyasa koşulları çerçevesinde yatırım kararları almak, uzun vadede kazanç sağlayacaktır” dedi.
Ankara’da düzenlenen Tüm Emlak Danışmanları Birliği (TEDB) çalıştayında, emlak sektöründeki yenilikler ve düzenlemeler gündeme alınırken, sektörün sorunlarına çözüm önerileri değerlendirildi.
Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulan Tüm Emlak Danışmanları Birliği (TEDB), Ankara’daki çalıştay toplantısında Türkiye genelindeki emlak danışmanlarını bir araya getirdi. Çalıştay öncesinde Anıtkabir’i ziyaret eden TEDB yönetimi ve katılımcılar, mozoleye çelenk bıraktıktan sonra, etkinlik için CPAnkara Hotel’de buluştu. Çalıştayda, Türkiye’nin dört bir yanından katılan temsilciler arasından il başkanları seçilirken, TEDB İzmir İl Başkanı olarak Özkan Yalaza göreve getirildi.
“Güçlü bir platform oluşturuyoruz”
TEDB İzmir İl Başkanı Özkan Yalaza, Birlik’in kuruluşunun sektörde önemli bir boşluğu doldurduğunu belirtti. Yalaza, ülke genelindeki emlak danışmanlarının sorunlarını iyi bildiklerini vurgulayarak, Birlik olarak sektöre çözüm odaklı projeler kazandırmayı hedeflediklerini ifade etti. Yalaza, “Bu mesleki güçbirliği, emlak sektörü ve tüm bileşenleri için önemli bir platform olacak. Sorunların çözümü için projeler geliştirerek sektörü üst düzeyde temsil edeceğiz” diye konuştu.
“Yeni bir model sunuyoruz”
Çalıştayın açılış konuşmasını yapan TEDB Başkanı Hakan Akçam, Birlik’in misyonunu ve hedeflerini katılımcılarla paylaştı. Akçam, TEDB’nin yalnızca bugünün ihtiyaçlarını karşılamayı değil, aynı zamanda geleceğin emlak sektörünü şekillendirmeyi amaçladığını belirterek, “Birliğimizin kuruluşu, 18 Eylül 2024’te resmiyet kazandı. Türkiye’de gayrimenkul sektörünü sıfırdan inşa ediyor, dünyaya yeni bir model sunuyoruz. Gayrimenkul danışmanlığı mesleğini küresel perspektifle yeniden tanımlıyoruz. Amacımız; sektörde yeni normlar koymak ve gayrimenkul danışmanlığını uluslararası düzeyde temsil eden bir meslek haline getirmek” diye aktardı.
TEDB çalıştayında neler konuşuldu?
Çalıştayda, emlak sektörünü ilgilendiren güncel konular ve sektördeki temsilcilik sistemi ele alındı. TEDB’nin, gayrimenkul danışmanlığı mesleğini yeniden yapılandırmak ve sektörde daha standart bir işleyiş sağlamak amacıyla çeşitli düzenlemeler üzerinde çalıştığı belirtildi. Katılımcılar, sektörün sorunlarına ilişkin çözüm önerileri sunarken, TEDB’nin bir sonraki adımlarının da şekillendiği aktarıldı.
Fenercioğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Aycan Fenercioğlu, Gayrimenkul Yatırım Fonlarının (GYF) hem sektöre hem de yatırımcılara sağladığı avantajlara dikkat çekti. Fenercioğlu, GYF’lerin Türkiye’de hızla büyüdüğünü ve sektöre getirdiği dinamizmle inşaat projelerine önemli bir canlılık kazandıracağını belirtti.
Türkiye’de inşaat ve gayrimenkul sektörü, son yıllarda yeni bir yatırım aracı olan Gayrimenkul Yatırım Fonları (GYF) ile önemli bir dönüşümden geçiyor. Nitelikli yatırımcılara büyük projelere katılma imkânı sunan bu fonlar, aynı zamanda sektöre dinamizm ve yatırım çeşitliliği kazandırıyor.
Fenercioğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Aycan Fenercioğlu, GYF’lerin hem yatırımcılar hem de inşaat sektörü için sunduğu fırsatları değerlendirerek, özellikle son düzenlemelerle birlikte sektörün geleceğine dair umut verici açıklamalarda bulundu. Fenercioğlu, GYF’lerin sektörde yaratacağı olumlu etkilerle inşaat projelerine önemli katkılar sağlayacağını vurguluyor.
Aycan Fenercioğlu, gayrimenkul yatırım fonlarının özellikle nitelikli yatırımcılara sunduğu imkanların altını çizerek, “Fonlar, yatırımcılarına hem gayrimenkul değer artışından hem de düzenli kira gelirlerinden kazanç sağlıyor. Bireysel yatırımcılar için büyük projelere doğrudan yatırım yapma imkânı olmadığı durumlarda, fonlar devreye giriyor ve bu projelerden faydalanmalarını sağlıyor,” diye konuştu.
Bu fonların yatırımcılara sunduğu fırsatların geniş bir yelpazeye yayıldığını vurgulayan Fenercioğlu, “Örneğin, bir yatırımcı Çeşme’de değerli bir koyda arsa almak istiyor ancak bütçesi yetmiyorsa, o bölgeye yatırım yapan bir gayrimenkul fonuna katılarak o arsadaki değer artışından faydalanabiliyor. Aynı durum otel ve alışveriş merkezi gibi büyük yatırımlar için de geçerli. Bu tarz büyük projelerde fonlar aracılığıyla küçük yatırımlar yaparak, büyük kazançlara ortak olma imkânı sağlanabiliyor,” ifadelerini kullandı.
Projeler ve inşaat sektörü için yeni fırsatlar
GYF’lerin sektöre olan katkısına dikkat çeken Fenercioğlu, Türkiye’de gayrimenkul yatırım fonlarına olan ilginin her geçen gün arttığını belirtti. Fenercioğlu, “Bugün Türkiye’de toplam büyüklüğü 104milyar TL’yi aşan 177 gayrimenkul yatırım fonu var. Bu alandaki yatırımlar her geçen gün artıyor ve gelecekte daha da hızlı bir artış bekleniyor,” dedi.
Geçtiğimiz Temmuz ayında yürürlüğe giren kanun değişikliğiyle birlikte GYF’lerin inşaat sektörüne yeni fırsatlar sunduğunu belirten Fenercioğlu, “Fonların, son düzenleme öncesinde belirli koşullar çerçevesinde kamu işbirlikleri haricinde inşaat projelerine yatırım yapma imkanı bulunmuyordu, ancak yeni düzenlemede yerini alan proje gayrimenkul yatırım fonları sayesinde bu engel kalktı. Bu da inşaat sektörüne önemli bir ivme kazandıracak,” diye ekledi. Ayrıca deprem riski nedeniyle mevcut yapı stokunun kentsel dönüşüm kapsamında yenilenmesi açısından proje fonları alternatif finansman modeli olarak karşımıza çıkmakta.
Risk dağılımı ve uluslararası fırsatlar
Fenercioğlu, gayrimenkul yatırım fonlarının farklı lokasyonlarda farklı tipolojideki gayrimenkullere yatırım yapma olanağı sunduğuna dikkat çekti. “GYF’ler klasik yatırım araçlarına kıyasla yatırımcılarına ölçek avantajı sunarak riskin dağıtılmasına da katkı sağlıyor. Bununla birlikte fon katılma payı karşılığı nitelikli yatırımcılardan toplanan birikimlerin profesyonel portföy yönetim şirketleri tarafından yönetilmesi, geleneksel gayrimenkul yatırımlarına kıyasla yatırımda operasyon kolaylığı sağlıyor. Türkiye’de hızla büyüyen gayrimenkul piyasasında son düzenlemeler ile bu fonların getirdiği avantajlar, yerli ve yabancı yatırımcıların ilgisini çekiyor,” diyen Fenercioğlu, gayrimenkul sektörünün gelişmesinde fonların kritik bir rol oynadığını sözlerine ekledi. Fenercioğlu olarak mevcut gayrimenkul ve projelerini Fenercioğlu Gayrimenkul Yatırım Fonları içerisinde değerlendirerek yatırımcılarına farklı yatırım fırsatları sunacaklarını belirten Aycan Fenercioğlu, gayrimenkul sektörünün gelecekte GYF’ler sayesinde daha da büyüyeceğini ifade etti.
Bakan Kurum, sosyal medya hesabından, İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında meydana gelen ve 117 kişinin hayatını kaybettiği 6,6 büyüklüğündeki depremin yıl dönümü dolayısıyla duygusal bir paylaşımda bulundu.
Yeni Konutlar Hızla İnşa Edildi
Deprem sonrası İzmir’de yapılan TOKİ konutlarının görüntülerinin yer aldığı videoda, Bakan Kurum, “Zor günler geride kaldı. Biz sözümüzü tuttuk, vatandaşlarımız bir yılda yeni yuvalarına kavuştu. Şimdi afetlere dirençli evlerinde huzurla, güvenle oturuyorlar.” dedi. Videoda, evlerine taşınan hak sahiplerinin duygu ve düşüncelerine de yer verildi.
Binlerce Konut ve İş Yeri İnşa Edildi
Bakanlık tarafından yapılan açıklamaya göre, TOKİ tarafından fore kazık yöntemiyle güçlendirilen temellerde 5 bin 61 konut ve 357 iş yeri inşa edildi. TOKİ Uygulama Daire Başkanı Emrah Bıyıkoğlu, depremin ardından bin 404 konutun hızla teslim edildiğini belirtti. Ayrıca Bayraklı şehir hastanesinin üst tarafında rezerv alan belirlendi ve 3 bin 657 konutun inşasına başlandı.
Bakan Kurum, paylaşımında, “Allah ülkemize bir daha böyle bir afet yaşatmasın. Depremde yitirdiğimiz vatandaşlarımızı rahmetle anıyorum.” ifadelerini kullandı. Yapılan çalışmalarla depremzedelere yeni ve güvenli evler sağlanırken, afetlere karşı dirençli yapılar inşa edilmesi için adımlar atıldı.
Kahramanmaraş Depremlerinin Ardından Kentsel Dönüşüm Önem Kazandı
Cumhurbaşkanlığı’nın 2025 yılı programına göre, 6 Şubat 2023’teki Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Türkiye genelinde kentsel dönüşüm çalışmaları hız kazandı. Bu kapsamda, 59 ilde 282 riskli alan, 38 ilde 184 kentsel dönüşüm proje alanı ve 11 ilde 21 yenileme alanı belirlendi. Yeni yerleşim alanları için 70 ilde 60 bin hektar büyüklüğünde rezerv yapı alanı oluşturuldu.
Yarısı Bizden Kampanyası İle 1,8 Milyar Lira Destek Sağlandı
İstanbul başta olmak üzere tüm Türkiye’de kentsel dönüşümü teşvik edici programlar hayata geçirildi. Özellikle 22 Şubat 2024 tarihli kararla İstanbul’da yürütülecek kentsel dönüşüm projelerinde hak sahiplerine hibe, kredi ve tahliye desteği sağlanması kararlaştırıldı. Bu çerçevede, 1515 bağımsız birim için Yarısı Bizden Kampanyası ile toplamda 1,8 milyar lira destek sağlandı.
Dönüşüm Alanları ve Stratejik Planlar
Cumhurbaşkanlığı programı doğrultusunda, riskli yapıların tespiti için 1571 kurum ve kuruluş görevlendirilirken toplam 2 milyon 223 bin 42 bağımsız birim kentsel dönüşüm kapsamına alındı. Kentsel dönüşüm çalışmalarında yerinde dönüşüm anlayışıyla estetik ve kimliğe uygun projelendirme esas alınacak. Ayrıca ulusal ölçekte kentsel dönüşüm stratejileri belirlenerek bilgi sistemi altyapısı güçlendirilecek.
Marmara Depremi Riskine Karşı Önlemler Hızla Alınıyor
Özellikle İstanbul’da devam eden Yarısı Bizden Kampanyası ile toplumsal farkındalık artırılırken, Marmara Depremi gibi büyük risklere karşı yapı stokunun yenilenmesi için çalışmalar hızla yürütülüyor.
Bu çalışmaların bir araya gelmesiyle Türkiye’nin kentsel dönüşüm sürecinde sağlam adımlar atılmaya devam ediyor.
Sektörde yarım asırı geride bırakan Yunusoğlu İnşaat, depreme dayanıklı, modern mimari tasarıma sahip konut, ofis ve ticari alanlardan oluşan yeni karma projesi Loc’al Alsancak ile yeni bir yaşam alanı yaratıyor.
Yaklaşık 65 Milyon dolarlık yatırım tutarına sahip olan ve limanın hemen karşısında bulunan Loc’al Alsancak, kordona 5 dakikalık yürüme mesafesindeki konumu ile dikkat çekiyor.
Alsancak’ın geçmişten beri; İzmir’in ticaret ve kültür hayatının en önemli merkezlerinden biri olduğunu belirten Yunusoğlu İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Yunusoğlu, bu mirası geleceğe taşımak için modern bir projeyi hayata geçirdiklerini söyledi.
Loc’al Alsancak’ın gerek merkezi konumu gerekse de sunduğu imkanlarıyla benzerlerinden ayrıldığını dile getiren Yunus Yunusoğlu, “Alsancak’ı yaşatmak ve modern bir yaşam tarzıyla geleceğe taşımak için ‘Yeniden Alsancak’ sloganını benimsedik. Bu projeyle birlikte Alsancak’ın kent içindeki değerini daha da artırmayı hedefledik. Alsancak’ın yıllardır devam eden konut, ofis ve ticari alan ihtiyacına cevap verecek nitelikteki donanım, mimari tasarım ve sosyal alanları bir arada sunuyoruz. Yıllardır Alsancak’ta ikamet eden ve başka bir yere taşınmak istemeyen çok önemli bir nüfus var. Loc’al Alsancak konut, ofis ve ticari alanlardan oluşan karma bir proje olmasına rağmen yaşam alanlarını ayrı tuttuk. A ve B bloktaki konutların otopark girişi, asansörleri farklı olacak. C blokta ise ticari alanlar ve ofisler yer alacak. 1+1 dairelere ise yer vermedik. Ailelerin tercih edeceği özel bir yaşam alanı kurguladık. Alsancak’ta yaşayan ve buradan ayrılmak istemeyen insanlara hitap etmek istedik. Projemiz 5 bin metrekarelik ticari alanıyla da çekim merkezi olacak. Burada 12 adet gurme restoranı buluşturacak bir gastronomi alanı da oluşturacağız. Bu konuda profesyonel AVM yönetim firmalarıyla çözüm ortaklığı yapacağız” diye konuştu.
ZEMİN ÇALIŞMALARIMIZ 1 YIL SÜRDÜ
İzmir’in birinci derecede deprem bölgesi olmasından hareketle detaylı bir zemin çalışması gerçekleştirdiklerini kaydeden Yunusoğlu; “Yıllar geçtikçe maalesef ki depremin ülkemizdeki etkilerini hissediyoruz. Deprem bölgesi olan bir ülkeyiz, bu nedenle projemizin zemin güçlendirme çalışmalarına büyük önem gösterdik. Yaklaşık 1 yıl boyunca zemin güçlendirmelerimiz sürdü. Jetgrout, forekazık, baret kazık, ankraj uygulaması ve diyafram duvar sistemlerini kullandığımız projemizi Ege Üniversitesi’nden profesörlerle kontrolünü sağlayarak detaylı bir raporlandırma hazırladık. Artık bilinçli bir alıcı kitlesine sahibiz, her türlü detayı şeffaf bir şekilde paylaşmak bizim için de gurur kaynağı. Bu nedenle raporları dileyen müşterilerimiz veya müşteri adaylarımızla paylaşmaktayız. Projemizin 4 kat bodrumu bulunuyor, bu da yaklaşık 15 metre derinliğinden başlayan bir yapıya sahibiz demektir. 4 katın tamamını; 3+1 ve 2+1 dairelere 2’ şer araçlık otopark, 1+1 ve 1+0 ofislere 1’er araçlık otopark alanı olarak ayırdık. Yaklaşık 700 araçlık bir otopark alanımız bulunmaktadır. Önceliğimiz depreme dayanıklı ve güvenli bir proje tasarlarken ev ve ofis sahiplerinin otopark ve trafik sorunu olmadan, gürültüden uzak, alıştığımız Alsancak’ın eşsiz manzarasıyla bir yaşam sürmesini sağlamak oldu. Proje ruhsatını 2023 Nisan ayında aldık ve yıl sonuna kadar ileri kaba inşaatı tamamlamayı hedefliyoruz. 2026 yılının ilk çeyreğinde ise ev ve ofis sahiplerine anahtarlarını teslim edeceğiz”
ALSANCAK’TA YENİ BİR YAŞAM MERKEZİ OLUŞACAK
Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Yunusoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Loc’al Alsancak, İzmir’de önemli projeler tasarlamış Yüksek Mimar Aykut Dayı imzası taşıyor. Yunusoğlu İnşaat olarak 49 yıllık tecrübemizle birlikte Alsancak’a yakışır bir proje tasarladık. Projemizde; açık ve kapalı havuz, spa merkezi, fitness center, sinema odası, toplantı alanları ve çocuk oyun parkı gibi birçok sosyal alanı bir arada sunuyoruz. Liman önünde bulunan bulvarın yer altına alınıp yeşil alan olmasına ilişkin belediyenin bir projesi mevcut. Eğer bu proje hayata geçerse bölgenin değeri daha da artacaktır. Bizim projemizle birlikte bu gelişme Alsancak’ın yeni bir yaşam merkezine kavuşacağını göstermektedir. Şirket politikamız olarak site yönetimini ilk yıl Yunusoğlu olarak biz üstlenip yıl sonunda profesyonel yönetim firmalarına devrediyoruz. Sürdürülebilir enerji ve doğayı korumak için inşaat malzemeleri seçiminde ve inşaat sürecinde hassas davrandık. Bunların yanı sıra projemizde güneş panelleri kullanarak ortak alan aydınlatmaları gibi ihtiyaçları yenilenebilir enerji sistemleriyle çözüyoruz. Elektrikli araçlar için şarj istasyonlarımız otopark alanlarında mevcut. Yağmur sularını depolayarak peyzaj alanlarındaki bitkilerin sulanmasını da sağlamaktayız. Sürdürülebilir bir proje olmanın yanı sıra site aidatlarında da mülk sahiplerine avantaj sunuyoruz”
Galatasaray Eski başkanı Ünal Aysal’ın sahibi Les Ottamans Hotel tüm borçlarıyla birlikte Beşiktaş eski Başkanı Serdar Bilgili’nin yönetimindeki grup tarafından devralındı.
Eski Galatasaray Başkanı Ünal Aysal’ın sahip olduğu Les Ottomans Hotel, İstanbul Boğazı’nın ikonik yapılarından biri olarak biliniyor.
75 milyon dolar
Sözcü’de yer alan habere göre Akbank’a olan 75 milyon dolar borcunu ödemekte zorlanan otel, eski Beşiktaş Başkanı Serdar Bilgili’nin yönetimindeki BLG Capital tarafından satın alındı.
Ünal Aysal’ın Unit Group bünyesindeki Les Ottomans Hotel’in tüm borçları, Serdar Bilgili yönetimindeki BLG Capital tarafından 75 milyon dolara devralındı.
Kuruçeşme’de, Boğaz’ın gözde noktalarından birinde bulunan 4 bin 527 metrekarelik Les Ottomans Hotel, 55 milyon dolarlık restorasyon sonrası 2006 yılında otel olarak hizmete açılmıştı.
Afganistan Maden Bakanlığı, Türkiye merkezli 77 İnşaat ile 30 yıllık çimento üretimi sözleşmesine imza attı. Yeni çimento fabrikasında 1200 kişiye iş imkanı sağlanacak ve yıllık 3 bin ton çimento üretimi hedefleniyor.
Afganistan Maden Bakanlığı ve Türk inşaat şirketi arasında 163 milyon dolar değerinde 30 yıllık çimento üretimi sözleşmesi imzalandı.
Türkiye merkezli 77 İnşaat adlı inşaat şirketi Afganistan‘da çimento fabrikası kurulması amacıyla Taliban yönetimiyle 30 yıllık çimento üretimi sözleşmesi imzaladı. Başkent Kabil’de düzenlenen imza töreninde Afganistan Maden Bakanlığı ve inşaat şirketi arasında 163 milyon dolar değerinde çimento üretimi sözleşmesine imza atıldı. Afganistan’ın kuzey vilayeti Jawzjan eyaletinin Yatim Taq bölgesine kurulacak fabrikada ilk aşamada ve araştırma aşamasında 50 kişi, işletme aşamasında ise bin 200 kişiye iş imkanı sağlanacak. Kurulacak fabrikada yılda 3 bin ton çimento üretimi hedefleniyor.
Afganistan Maden Bakan Vekili Molla Hedayatullah Badri yaptığı açıklamada, Türk şirketi ile 30 yıllık sözleşme imzalanmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Maden ve Petrol Bakanlığı, çimento üretimi ve ülkenin kendi kendine yeterlilik alanında yerli ve yabancı çok sayıda şirketle 476 milyon dolar değerinde anlaşma imzaladı. Tüm firmaların söz verdikleri gibi çalışmalarını yerine getirmelerini umuyoruz” dedi.
“Cumhuriyet Bayramı’nda Türkiye ile Afganistan dostluğunu simgeleyen bir proje imza törenine katılmak ayrıca çok güzel bir tesadüf”
Türkiye’nin Afganistan Maslahatgüzarı Cenk Ünal imza töreninde yaptığı konuşmada “Cumhuriyet Bayramı’nda Türkiye ile Afganistan dostluğunu simgeleyen bir proje imza törenine katılmak ayrıca çok güzel bir tesadüf, çok mutlu edici bir tesadüf oldu bizim için. Türk yatırımcıların ve Türk iş adamlarının Afganistan’a giderek artan bir şekilde ilgi göstermelerinden ayrıca memnuniyet duyuyoruz. Afganistan’ın ve Afgan halkı değerli kardeşlerimizin hayatını daha iyi hale getirmek için karşılaştıkları zorlukları gidermek için attığı adımları giriştiği altyapı projelerinde memnuniyetten takip ediyoruz. 77 İnşaat gibi değerli Türk firmalarının burada attıkları adımlar, bundan sonra gelecek firmalar için de yol gösterici oluyor. Bu vesile ile hem şahsıma hem de ülkeme, Afgan kardeşlerimizin gösterdiği dostluktan iyi niyet dolayısıyla teşekkürlerimi sunmak istiyorum” ifadelerini kullandı.
77 Yönetim Kurulu Başkanı İnşaat Mühendisi Süleyman Ciliv ise, “Afganistan’daki enerji projelerinden sonra şimdi de çimento fabrikası yapmaktayız. Bu projede bin kişi civarında çalışan olacak. Ayrıca çimento üreticileri olacak, pazarlamacılar olacak, çimento inşaat sektörü gelişmiş olacak ve çevreye katkımız olacağını inanıyorum” açıklamasında bulundu.
Türkiye’nin öncü yenilenebilir enerji şirketlerinden ETD Elektrik, İstanbul’da düzenlenen “18. EIF Dünya Enerji Kongresi ve Fuarı”nda arazi Güneş enerji santral (GES) kurulum sözleşmeleri imzalayarak etkinliğe damgasını vurdu.
Bu yıl 35.000 m²’lik geniş bir alanda gerçekleşen etkinliğe, güneş ve rüzgar enerjisi başta olmak üzere birçok yenilenebilir enerji paydaşı katıldı. Enerji sektöründe yatırım yapmak isteyen binlerce profesyonelin katıldığı açılış, İstanbul Fuar Merkezi’nde Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Coştu’nun katılımıyla gerçekleştirildi.ETD Elektrik, bu önemli etkinlikte yenilikçi projelerini ve arazi GES çözümlerini paylaştı.
“ETD Elektrik” müşteri portföyünü genişletiyor!
Yarım asırlık tecrübeye sahip ETD Elektrik‘in Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Güngör, “Türkiye’deki yenilenebilir enerji yatırımları, tüm ekonomiye katkı sağlayan dinamik bir alandır. Güngör Group olarak taahhüt sektöründe 49 yıldır faaliyet gösteriyoruz, son 10 yıllık süreçte de özellikle yenilenebilir enerji alana odaklandık. Çatı ve Arazi Güneş Enerji Santralleri kurulumları gerçekleştiriyoruz. Büyük ölçekli enerji üreten yatırımcılarımıza ise Yüksek gerilim şalt tesisi ve bağlantı hatları inşa hizmetleri veriyoruz. Enerji sektöründe faaliyet göstreren EPC firması olarak fuarlarımızda özellikle arazi GES sözleşmeleri imzalamaktan gurur duyuyoruz. İmza attığımız her anlaşma ile ülkenin gücüne güç katıyoruz. Arazi tipi güneş enerji santralleri, büyük ölçekli enerji üretimi ve çevre dostu yapısıyla ülkemiz için en uygun çözümlerin başında geliyor. Özellikle şehir dışındaki kullanılmayan arazilere kurulan bu sistemler, enerji ihtiyacını karşılayarak enerji arz güvenliğini sağlamaya yardımcı oluyor. Arazi tipi güneş enerji santralleri, ülkemizin enerji bağımlılığını azaltmada da kritik öneme sahip.Müşterilerimizin arazi GES yatırımları “ETD Elektrik” olarak anahtar teslim bize emanet” dedi.
“Arazi GES projelerimiz ile vites yükseltiyoruz”
Bu yıl çevre ve elektrik temasıyla gerçekleştirilen EIF Enerji Kongresi’ne de değinen Hasan Güngör, “ETD Elektrik olarak çevre en büyük önceliğimiz. Güneş ve rüzgar enerjisini teşvik etmemiz gerekiyor. Enerji maliyetleri, ekonominin en önemli kalemlerinden biri. Cari açığın düşürülmesi için daha fazla yenilenebilir enerji yatırımı yapmalı ve güneş enerjisiyle elektrik üretiminin önemini vurgulamalıyız. Türkiye’de güneş enerjisi potansiyeli çok yüksek. Güneş enerjisi ile elektrik maliyetlerini düşürebilir ve elektrik üretiminin çevresel etkilerini azaltabiliriz. Bu hedef ile birlikte biz de ETD Elektrik olarak “Arazi GES” projelerimiz ile vites yükseltiyoruz “ diye konuştu.
Antalya’da düzenlenen “ATF24 Türkiye-Antalya Turizm Fuarı’nda basın mensuplarıyla bir araya gelen Mısır Turizm Otoritesi Uluslararası Turizm Genel Müdürü Dr. Mohamed El Sherbeiny ülkeye yapılan yeni turizm yatırımlarıyla ilgili bilgiler verdi.
Antalya’da düzenlenen “ATF24 Türkiye-Antalya Turizm Fuarı’nda basın mensuplarıyla bir araya gelen Mısır Turizm Otoritesi Uluslararası Turizm Genel Müdürü Dr. Mohamed El Sherbeiny, Mısır’da pandemi sonrasında turizm ve seyahat kavramlarının değiştiğini, rekabet kavramının biraz daha işbirliğine dönüştüğünü söyledi. Dünya’dan Hamide Hangül’ün haberine göre Mısır’ın Afrika’ya açılan bir kapı olduğuna işaret eden Mohamed El Sherbeiny, Mısır’a Türkiye’den de çok sayıda yatırımının büyük ilgi gösterdiğini açıkladı.
Rixos 7 olan otel sayısına 13 tane daha ekleyecek
Bu noktada Rixos’un da yatırım fırsatlarına baktığına işaret eden El Sherbeiny, sözlerini şöyle sürdürdü: “Özellikle kuzey kıyılarında kendi araştırmaları var. Rixos otel sayısını 7’ye çıkardı, şu anda 13 tane daha eklemek üzere. Rixos’un yanı sıra Türkiye’den turizm yatırımcıları sayıca artıyor, çok fazla artış var. Özellikle Kılızdeniz’de Sharm el Sheikh’e ilgi çok fazla. Mısır’da yatırımın geri dönüş süresi çok hızlı, vergisel teşvikler de var o nedenle bir çok yerden yatırımcı çekmeye devam ediyor.”
Türkiye’yle rakip değil tamamlayıcıyız
Türkiye ile Mısır arasındaki turizm ilişkilerine de değinen Mohamed El Sherbeiny, gazetecilerin soruları üzerine, iki ülkenin birbiriyle rakip olmadığını, ancak birbiriyle tamamlayıcı olabileceğini belirterek, şu yanıtı verdi: “Biz rakip olduğumuzu söyleyemeyiz, ancak bir mevsimsellik gerçeği var.
Türkiye’de deniz, kum popüler olmadığı dönemlerde turistler Mısır’ı tercih edebiliyor. Türkiye ve Mısır birbirini tamamlayıcı diyebiliriz.” THY’nin Mısır’da uçuş noktasını genişlettiğini, Kahire’ye günlük sefer sayısının karşılıklı 4’e çıktığını belirten El Sherbeiny, “Karşılıklı işbirliği söz konusu. Bu ortamın hem özel sektör hem ilgili otoriteler nezdinde sürmesini bekliyoruz. Daha fazla hem güzergah için fazla sayıda iş birliği yapabiliriz” diye konuştu.
Mısır’a giden Türk turist sayısı 3’e katlandı
Türkiye’den Mısır’a giden turist sayısının da artış gösterdiğinin altını çizen Mohamed El Sherbeiny, “Türkiye’den gelen turist sayısı geçen yıl 3 katına çıktı. Yaklaşık 63 binden 180 bine yükseldi” dedi. Mısır’ın geçen yıl tüm dünyadan toplam 1,7 milyon turist ağırladığını söyleyen el Sherbeiny, “Bu yıl 2 milyona tamamlayacak” dedi. El Sherbeiny, Mısır’dan turizm acenta sahiplerinin de önümüzdeki hafta İstanbul’a keşfe geleceğini açıklayarak, “Bu keşif büyük bir turist çekilmesi anlamına geliyor” dedi.
Kentsel dönüşüm kanunun güçlendirilmesi ve teşvik, inşaatlara hız verdi. Dönüşümün İstanbul geneline yayıldığını söyleyen Denge Değerleme Özel Projeler Genel Müdürü Yardımcısı Mehmet Ali Hartavi, “Ancak Etiler, Beşiktaş, Suadiye gibi gayrimenkul değeri yüksek bölgelerde yoğun” dedi.
Dünya gazetesinin haberine göre müteahhitlerin bir süredir rafa kaldırdığı konut projelerinde inşaat çalışmaları son dönemde hızlanmaya başladı. Kentsel Dönüşüm Kanunu’nun güçlendirilmesi ve kamunun 750 bin lira hibe, 750 bin lira kredi ve 100 bin lira nakliye olmak üzere toplam 1,5 milyon liralık destek ödemesi, dönüşüm iştahını da artırdı.
Söz konusu yenilenen kanunla artık, dönüşüm için aranan 3’te 2 oy çokluğu yüzde 51’e çekildi. Yine, riskli yapıların tebliğinde, tüm hak sahiplerinin ikametgah adreslerinde tebligatla kapı kapı aranmasına da son verildi. Ayrıca, binanın “riskli yapı” kararının dönüşecek binaya asılması zorunlu. Söz konusu kararın binada asılı kalma süresi de 15 gün. Daha önce bu süre, 60 güne uzuyordu.
Askıyla bildirim sonrası 6-9 aya uzayan tahliye süresi de en fazla 90 günle sınırlandırıldı. Bu da hak sahiplerinin en fala 3 ay içinde binayı boşaltması anlamına geliyor. İstanbul genelinde inşaat çalışmalarının hızlandığını söylemenin doğru olduğunu dile getiren Denge Değerleme Özel Projeler Genel Müdürü Yardımcısı Mehmet Ali Hartavi, döviz kurlarındaki istikrarlı seyir ve işçilik ücretlerindeki kontrollü artışın, konut üreticisi firmalara maliyet ve fiyat belirleme konularında öngörülebilirlik sağladığını söyledi.
ÇARPIK YAPILAŞMALARDA ALAN BAZLI DÖNÜŞÜM ELZEM
Hartavi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir taraftan kamu önderliğinde veya desteği ile kentsel dönüşüm kapsamındaki çalışmalar devam ederken, diğer taraftan da depreme dayanaklı binalarda oturmak için bir araya gelen maliklerin yine kentsel dönüşüm kapsamında kendi binalarını yenileme çalışmaları sürüyor.
Arsa maliyetinin yüksek rakamlarda seyretmesi nedeniyle bugün için Devletimizin -sosyal konut statüsünde ürettikleri hariç- düşük gelir grubuna hitap edecek bir üretimden bahsetmek halen pek mümkün gözükmüyor.” Konut inşaatlarını iki ana başlık altında değerlendirmek gerektiğine işaret eden Hartavi, bunları mevcut yerleşik alanlardaki kentsel dönüşüm ve yeni yerleşim bölgelerindeki inşaatlar diye özetledi.
Hartavi, “Kentsel dönüşüm odaklı inşaatlarda, bina dönüşümlerin İstanbul geneline yayıldığını, ancak hacim olarak yüksek gayrimenkul değerine sahip Kadıköy, Etiler, Beşiktaş, Suadiye, Caddebostan gibi bölgelerde yoğunlaştığını görüyoruz” dedi. Alansal dönüşümlerin ise daha yoğun bir gelişimi beraberinde getirdiğine dikkati çeken Hartavi, şöyle devam etti: “Kentsel dönüşüm ve gelişim alanı’, ‘riskli alan’ ve ‘rezerv alan’ ilan edilen bölgelerin ağırlıklı olarak İstanbul’un yerleşik alanlarında olduğunu söyleyebiliriz.
Kamu kurumları önderliğinde ilerleyen alan bazında dönüşümler, eski yoğun konut dokusuna sahip ve genelde çarpık yapılaşma olarak tabir edebileceğimiz alanların sağlıklı ve hızlı dönüşümü için elzem durumda. Örneğin Zeytinburnu, Sultanbeyli, Esenler, Bağcılar, Üsküdar, Eyüpsultan gibi ilçelerde büyük proje çalışmaları devam ediyor.” İstanbul’da artan nüfus ve yerleşim ihtiyacıyla büyüme ve değişimin kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Mehmet Ali Hartavi, özellikle afet odaklı hassasiyetlerden kaynaklanan sağlam bir yapıda ikamet ihtiyacının çok yüksek olduğunun altını çizdi.
YENİ YERLEŞİM ÇEPERLERE KAYIYOR
Yeni yerleşim alanlarının, merkezden çeperlere doğru ortaya çıktığına işaret eden Mehmet Ali Hartavi, “Doğubatı yönünde il sınırlarına doğru bir esneme var, bu alanlardaki yapılaşma haklarının imar planları doğrultusunda kontrollü olarak verilmesi söz konusu. Erişilebilirliğin katkısı mühim. Özellikle raylı sistem toplu taşıma imkanları sayesine bu bölgelere talep de yükseliyor. Bu da müteahhitlerin yeni proje arzına olumlu yönde etki ediyor. İstanbul’un kuzeyine doğru yönelmeye başlamış yeni gelişim alanları ise – yine erişilebilirliğin özellikle yeni yapılan otoyollarla desteklenmesiyle ve yeni imar planları ile birlikte– hem talep hem arz anlamında güzel bir dengeye sahip” diye konuştu.
Merkezefendi Belediyesi tarafından ilçeye bir kreş daha kazandırılıyor. Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, söz verdiği kreş sözünü yerine getiriyor.
Merkezefendi Belediyesi tarafından ilçeye bir kreş daha kazandırılıyor. Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, söz verdiği kreş sözünü yerine getiriyor.
Sosyal belediyecilik anlayışı ile hizmet eden Merkezefendi Belediyesi, çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyor. Merkezefendi Belediyesi tarafından Sevindik ve Muratdede Mahallelerine kazandırılan kreşlere bir yenisi daha ekleniyor. Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan ile yeni kreşin bağışçısı Yukatel Merkezefendi Belediyesi Basket Takımımızın Ana Sponsoru, Yukatel GmbH Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Karataş arasında protokol imzalandı.
İlçeye kazandırılan kreşler ile minikler doğru, düzgün ve kaliteli eğitim alıyor, ailelerin bütçelerine katkıda bulunuluyor ve kadın istihdamına destek sağlanıyor.
“Eğitimde fırsat eşitliği için çalışıyoruz”
Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, “Eğitimde fırsat eşitliği sağlamak için Merkezefendi’mize kazandırdığımız kreşlerimize bir yenisini daha eklemenin mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz. Yeni kreşimizin protokolünü bağışçımız Yukatel Merkezefendi Belediyesi Basket Takımımızın ana sponsoru, Yukatel GmbH Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Karataş ile birlikte imzaladık. Çocuklarımıza kaliteli eğitim vereceğimiz kreşimizin ilçemize ve hemşerilerimize hayırlı olmasını diliyor, Yusuf Karataş’a bu anlamlı bağışı için tüm Merkezefendili hemşerilerim adına teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Son dönemde konut fiyatlarındaki gelişmeler, piyasa dinamiklerini yakından takip edenlerin dikkatini çekmeye devam ediyor. Eylül 2024’e ait Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın açıkladığı Konut Fiyat Endeksi (KFE) verileri, konut sektöründeki fiyat hareketlerinin gelecekte nasıl şekilleneceğine dair ipuçları sunuyor. Endeks, bir önceki aya göre yüzde 1,0 oranında artarak 148,0 seviyesine yükseldi. Bu veriler, yıllık bazda nominal artışın yüzde 27,4 seviyesinde olduğunu gösterirken, reel olarak yüzde 14,7’lik bir gerilemeye işaret ediyor.
Konut fiyatlarının mevcut seyrini ve gelecekteki potansiyel değişimlerini anlamak için ekonomik faktörlerin yanı sıra kiralık evlere olan talep ve faiz oranları gibi makroekonomik etmenleri de dikkate almak gerekiyor. Uzmanlar, yüksek kredi faizleri ve ev sahibi olmanın giderek zorlaşmasının kiralık konut piyasasında talep patlamasına yol açtığını belirtiyor. Bu durum, bazı bölgelerde kira çarpanlarının büyük ölçüde düşmesine neden oldu. Kiralık ev talebindeki bu artış, konut fiyatlarının yukarı yönlü bir hareketini kaçınılmaz hale getiriyor.
Gelecek Süreçte Konut Fiyatları Nereye Gidecek?
Önümüzdeki dönemde konut fiyatlarının nasıl seyredeceğine dair belirsizlikler, yatırımcıların en çok merak ettiği sorulardan biri. Ancak piyasaya dair yapılan öngörüler, faiz oranlarının düşmeye başlamasıyla birlikte konut fiyatlarında ciddi artışların yaşanacağı yönünde. Özellikle kiralar ile konut fiyatları arasındaki dengenin yeniden kurulması beklentisi, bu hareketin temel nedenlerinden biri olarak görülüyor.
Uzmanlara göre, konut fiyatlarının gelecekteki seyrini belirleyen önemli bir faktör, ekonomideki genel canlanma ve enflasyonun düşme eğiliminde olup olmayacağı olacak. Faiz oranlarındaki muhtemel düşüş, ev sahipliği maliyetlerini daha ulaşılabilir hale getirebilir. Bu da, özellikle şehir merkezlerinde yoğunlaşan konut talebini tetikleyebilir.
Kira Çarpanı ve Konut Yatırımı
Kira çarpanı, konut yatırımında önemli bir gösterge olarak öne çıkıyor. Kira çarpanının düşük olması, yatırımcılar için cazip bir fırsat olarak değerlendirilebilir. Ancak uzmanlar, kira çarpanındaki dengesizliğin, konut fiyatlarındaki potansiyel artışların bir sinyali olabileceği konusunda uyarıyor. Yatırımcıların, bu gibi kritik ekonomik göstergeleri takip ederek, fiyat hareketlerine karşı hazırlıklı olması gerektiği vurgulanıyor.
Sonuç olarak, konut piyasasında önümüzdeki süreçte daha yüksek fiyatlarla karşılaşılması olası görünüyor. Faiz oranlarının seyrine göre şekillenecek olan bu durum, konut yatırımcıları için yeni fırsatlar yaratabilir. Özellikle kiralama yoluyla gelir elde etmeyi hedefleyen yatırımcıların, konut fiyatlarının gelecekteki olası artışlarını dikkate alarak stratejik adımlar atmaları büyük önem taşıyor.
Konut fiyatlarındaki artış herkesin gündeminde. Hem satılık hem de kiralık evlerdeki yüksek fiyatlar dikkat çekerken bir yandan da konut ilanlarında yeni dönem başlıyor. 1 Ocak itibarıyla yetki doğrulaması yapılmadan ilan verilmeyecek. 31 Aralık tarihine kadar da ilan sahiplerine geçiş süreci tanındı. Uzman isim yeni dönemin konut fiyatları üzerinde nasıl bir etkisinin olabileceğini değerlendirirken İstanbul ile Eskişehir’i örnek gösterip “Konut fiyatının aynı olması çok enteresan geliyor” dedi.
Konut ilanında yeni dönem! Konut ilanlarındaki fırsatçılığın yeni dönemde 1 Ocak itibarıyla engellenmesi bekleniyor. 31 Aralık tarihine kadar ilan sahipleri için bir geçiş süreci tanındı. 1 Ocak 2025 tarihi itibarıyla yetki doğrulaması yapılmadan ilan verilmeyecek. Uzman isim süreci, sürecin etkilerini ve şu an yaşanan sorunları değerlendirdi.
A Para canlı yayınında konuşan gazeteci / ekonomist Özlem Doğaner şu ifadeleri kullandı:
“Elektronik ilan doğrulama sistemine geçiliyor. Bu bir geçiş süreci 15 Eylül’den yıl sonuna kadar bir geçiş süreci uygulanacak orada, uygulanıyor daha doğrusu. Yani öyle kafamıza göre ilanları çıkıp piyasayı yükseltmek gibi maalesef örneklerle karşılaştık. Bu da hem kiralık anlamında hem aslında satın alma anlamında biraz canımızı yakan ve barınma sorununa kadar aslında Türkiye’yi götürebilecek bir süreçle yaşadık. Dolayısıyla orada alınan önlemler önümüzdeki dönem için daha vatandaşı koruyucu önlemler olacak.
Bir yandan da tabii önümüzdeki dönemde yine konut arzının artmasını bekliyoruz. Çünkü hem kentsel dönüşüm hem diğer alanlarda Türkiye’nin gerçekten bir konut ihtiyacı her yıl artıyor. Her yıl bir kere işte işte üniversite öğrencilerinden işte evlenenlere kadar boşananlara kadar böyle bir 700-800 binlik bir konut ihtiyacı ortaya çıkıyor. Artı zaten özellikle orta gelirliye yönelik bir konut ihtiyacı zaten vardı. Bu yüzden bir yandan da tabii konut kredileri konusunda da bir daralma vardı tabii bir orada asıl ihtiyaç olan konut dışında yatırım amaçlı konutu tamamen engelleyen bir tablo da vardı. Şimdi bu aslında bir süre sonra faizlerin inmesiyle birlikte biraz daha hareket katacaktır ama o hareket katıldığında ve yeni projelerle birlikte fiyatlarda da kısmen yükselişleri de görme ihtimalimiz olabilir. Bu nedenle her açıdan değerlendirilmesi gereken bir tablo.
Burada özellikle vatandaşı şu anda piyasayı yükselterek kandırılması önüne geçilmesi gerekiyor. O açıdan baktığımızda çok önemli bir proje olduğunu söyleyelim özellikle enflasyonla mücadele anlamında ki çok gördük etkilerini konut fiyatlarında.
“ESKİŞEHİR’DEKİ KONUT FİYATIYLA İSTANBUL’DAKİ KONUT FİYATININ AYNI OLMASI ÇOK ENTERESAN”
Özellikle kira konusunda hiç umulmadık yerlerde… Yani şöyle bir durum var. Yani Eskişehir’deki konut fiyatıyla İstanbul’daki konut fiyatının aynı olması çok enteresan geliyor bana. Hem kira anlamında hem de satılık konut anlamında. Yani fırsatçılara göz açtırmamak lazım. Bu da bunu engelleyen konulardan birisi. Çünkü aynı zamanda bu enflasyonu da tetikleyen konulardan birisi.”
Borsa’da #EKGYO koduyla işlem gören dev gayrimenkul şirketi Emlak Konut GYO, İstanbul’da Maltepe ve Florya’da inşa edilen iki projede kabul işlemi gerçekleştirdi.
İstanbul’da hayata geçirilen iki dev projede geçici ve kısmi kabul işlemi açıkladı.
Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan yazılı açıklamada, EMLAK KONUT GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. #EKGYO İstanbul’da Maltepe ve Florya projelerinde kabul işlemleri ile alakalı olarak son dakika gelişmeleri paylaştı.KAP açıklamasında, “Emlak Konut Florya Evleri Geçici KabulŞirketimiz projelerinden İstanbul Bakırköy Şevketiye Florya Konut ve Ticaret İnşaatları ile Altyapı ve Çevre Düzenleme İnşaatı İşi’nin (Emlak Konut Florya Evleri) geçici kabulü yapılmış olup Geçici Kabul Tutanağı 22.10.2024 tarihinde onaylanmıştır. Nidapark Küçükyalı Kısmi Kesin KabulŞirketimiz projelerinden İstanbul Maltepe Küçükyalı Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı İşi (Nidapark Küçükyalı) kapsamında, 16771 Ada 1 Parseldeki A04 İşyeri Bloğunun kısmi kesin kabulü yapılmış olup Kısmi Kesin Kabul Tutanağı 23.10.2024 tarihinde onaylanmıştır.” ifadelerine yer verildi.
330 Kişilik seyirci kapasiteli spor salonu Kandilli’de fore kazık çalışmaları devam ediyor.
AK Parti Zonguldak Milletvekili Saffet Bozkurt, Kandilli Beldesi’ndeki kapalı spor salonu çalışmalarına ilişkin açıklamada bulundu. Tesisin devreye girmesi ile beldede spor altyapısı güçlendirilerek sosyal hayatın canlanmasına neden olacağına vurgu yapan Bozkurt, şu açıklamayı yaptı:
“Kandilli beldemizde inşaatına başlanan Kapalı Spor Salonu projesi hızla ilerliyor. Ağustos ayında yer teslimi yapılan projenin fore kazık çalışmaları süratle devam ediyor. Bu çalışmaların tamamlanmasının ardından inşaat süreci daha da ivme kazanacak. 180 gün içerisinde tamamlanması planlanan spor salonu, 45 metre uzunluğunda ve 23 metre genişliğinde, 330 kişilik seyirci kapasitesiyle hizmet verecek. Salon; voleybol, basketbol, hentbol, badminton gibi birçok salon sporuna ev sahipliği yaparken, halk oyunları ve bireysel sporlar için de geniş olanaklar sunacak. Ayrıca, bireysel sporcular için bir antrenman salonu da tesiste yer alacak. Kandilli’de spor altyapısının güçlenmesine ve sosyal hayatın canlanmasına büyük katkı sağlayacak bu önemli projeyi ve tüm diğer projelerimizi yakından takip ediyor, her adımda halkımızla birlikte ilerliyoruz.”
SATSO Meclis Başkanı Erdem Ercan, Yönetim Kurulu Başkanvekili Cem Gün, Meslek Komitesi Mensubu Hendek Belediye Başkanı İrfan Püsküllü, Meslek Komitesi Mensubu Milliyetçi Hareket Partisi Sakarya İl Başkanı Oğuz Alkaş, Meslek Komitesi Mensubu TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Sakarya Şubesi Başkanı Semih Uçar ile SATSO Yönetim Kurulu Üyeleri ve çok sayıda 13. meslek grubuna mensup üye firma temsilcileri iştirak etti.
Oldukça yoğun bir katılımla gerçekleşen istişare toplantısının ev sahipliğini 13. Meslek Komitesi Başkanı Özkan Yetim, Meclis Üyeleri; Enver Tok, İbrahim Berat Kara ve Gökhan Korkmaz ile Komite Üyeleri Mehmet Kamil Sözduyar, Ayhan Çakmak, Zafer Başoğlu, Sefa Çatalbaş ve Harun Dayıoğlu üstlendi.
Toplantıda konuşan SATSO Yönetim Kurulu Başkanvekili Cem Gün; “Bir şehrin omurgasını oluşturan sağlam yapılar, inşaat malzemecilerinin ustalığıyla hayat buluyor; kaliteli malzemeler sadece bina değil, geleceğin güvenli yaşam alanlarını inşa ediyor.
Ayrıca farklı meslek dallarıyla kıyaslandığında sizler sadece kendi alanınızı değil diğer sektörleri de harekete geçiren bir üstünlüğe sahipsiniz. Sizin işiniz sadece bir ticaret değil, büyük bir sorumluluk ve bilgi gerektiriyor. Kentsel dönüşüm başta olmak üzere, artan nüfusla birlikte ihtiyaç duyulan yerleşim alanlarının oluşturulması ve sanayi yatırımlarınızın artışıyla Sakarya’nın geleceği şekillenirken, sizin sağlam ve kaliteli ürünleriniz bu sürecin en önemli yapı taşlarından biridir.
Hepimizin bildiği bir gerçek var; Sakarya büyüyor ve bu büyüme, sadece ekonomik göstergelerle değil, yaşam kalitesini artıran projeler ve geleceğe umutla bakan iş insanlarıyla gerçekleşiyor. Biz sizlerle birlikte bu şehrin her konusuna hakim ve çözüm odaklıyız. Şehrin penceresinden SATSO’nun görünümü sizlerin gelişimine paraleldir. Bu yüzden yaşadığınız sıkıntılar, yaşadığımız sıkıntılardır. Bunların çözümünü hep birlikte bekliyoruz. Katılımlarınız ve katkılarınız için hepinize teşekkür ediyorum. ” ifadelerini kullandı.
SATSO Meclis Başkanı Erdem Ercan; “Odamızın tüm faaliyetlerinin temelinde üyelerimiz, yani sizler varsınız. Her adımımız, her girişimimiz, sizlerin menfaatlerini korumak ve geliştirmek adına hamlelerdir. Bu gücün farkında olmanız şehrimiz adına bir kazançtır. SATSO bu şehirde sadece iş dünyasının sesi değil şehrimizin geleceğine yön veren üretimle gelişim arasındaki bir köprüdür. Sizlerin doğru aktarılan her konusu, meclis kürsülerinde, yönetim kurulu kararlarında görüşülüyor, ilgili makamlara iletiliyor, lobi faaliyetleri yürütülerek çözüm noktasında gayret gösteriliyor.
Biz nasıl üretimle gelişim arasında köprüysek komitelerimiz de üyelerimizle bizim aramızda bir bağ ve köprüdür. Bu yüzden bu akşam buradaki dayanışma örneği çok değerli. Hepinize teşekkür ederim.
Komite Başkanı Özkan Yetim, “13. Meslek Komitesi olarak sizlerin de teveccüh ve destekleriyle göreve geldik. Bu akşam da bu organizasyon ile hem sizleri ağırlamak hem de komite çalışmalarımızı sunmak istedik. Her zaman istişareye, sektörel birlik beraberliğe önem veriyoruz. Bu akşam da hem yaptıklarımızı konuştuğumuz hem de yapabileceklerimiz hakkında fikir alışverişi ortamı oluşacağını umuyoruz. Birlik ve beraberliğimiz daim olsun.” dedi.
Meclis Üyesi Enver Tok, “Komite olarak her ay bir araya gelip toplantılarımızda sizlerin beklenti ve taleplerini değerlendiriyoruz. 2018 yılında o dönemin komitesi olarak inşaat malzemecileri ihtisas bölgesi projemiz vardı ve büyükşehir ile görüşmüştük. Sonrasında pandemi gibi küresel sorunlar, ekonomik durgunluk bu proje sürecini yavaşlattı. 2023 yılında tekrar gündeme aldık ve büyükşehir ile istişare ettik. Görüşmeler sonucunda Tuzla bölgesinde bir alanı inşaat malzemecileri ihtisas bölgesi olarak tescil ettirdik. O bölgeyi bu şekilde hayata geçirmek istiyoruz. Sizlerle de istişare edeceğiz, birlikte planlayacağız. Katkı ve destekleriniz çok önemli. Burada birlikte olmaktan mutluluk duyuyoruz.” dedi.
Meclis Üyesi İbrahim Berat Kara, “SATSO çatısı altında komite olarak sektörümüzün sorunları, beklentileri, gündemindeki konuları dile getirerek sizleri ilgili mecralarda temsil etmeye gayret gösteriyoruz. Bizlere bu gücü ve temsil hakkını veren siz değerli üyelerimize bir kez daha teşekkür ederim.
İnşaat malzemeleri sektörü, hem yerel hem de ulusal ölçekte ekonomimizin yapı taşlarından biri olmayı sürdürüyor. Ancak son yıllarda yaşanan ekonomik dalgalanmalar, tedarik zincirindeki sıkıntılar sektörümüzü etkiledi. Her şeyden önemlisi; böyle sıkıntılı bir süreçte aynı gemide olduğumuzu bilerek dayanışma ve iş birliği içinde hareket etmek, sektörümüzün gücünü koruması açısından büyük önem taşıyor. Bu şehrin evlatları olarak bizim abi kardeşliğimiz, vefamız ve saygımız rekabetimizden önce gelir. Bu akşamki birlikteliğimizin çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Bu toplantının sektörümüzün sorunlarına çözümler bulmamız, fikir alışverişinde bulunmamız ve hep birlikte daha sağlam adımlarla yol almamız adına bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden sizlerin görüşleri ve katkıları değerli. Tüm üyelerimize katılımı ve değerli katkıları için teşekkür ediyorum.” diye konuştu.
Meclis Üyesi Gökhan Korkmaz, “Sizlerin teveccühüyle geldiğimiz görevde ilk günden itibaren canla başla mücadele ediyoruz. İş dünyasının bütün sorunlarını gündeme getirdik. 100’e yakın karar aldık ve sektör mensuplarımızın haklarını savunmaya, işlerini kolaylaştırmak için çalışmaya devam ediyoruz. Sektörel birçok zorlukların yaşandığı bir dönemde göreve geldik. Çıkarılacak dersleri belirledik ve sürekli gündeme getirdik. Artan faiz oranları, krediye ulaşım zorluğu, düşük kar marjları, yüksek pos komisyonları sorunlarını; ortak pos kullanımı banka teminat mektupları için tek eksper yaptırma, vize kolaylığı gibi önerileri geliştirerek TOBB’a ilettik, takipçisi olduk. Bunların tamamı gayretimizin göstergesidir. Sizlere ve sektörümüze nasıl kaktı sağlarız onu düşünüyoruz. Bu akşam masalarınızda formları doldurarak bizlerin çalışmalarına katkı sağlayabilirsiniz. Her zaman fikirlerinize ihtiyacımız var.” dedi.
Konuşmaların ardından organizasyonda plaket takdim törenine geçildi. Sektörde 30 yılı aşkın süredir sektörde faaliyet gösteren 18 üyeye teşekkür plaketi takdim edildi. 250 üyenin katıldığı toplantıda sektör temsilcilerinin kendi alanlarındaki sorunları ve ve çözüm önerileri alındı. Üyeler uzun yıllardır bir araya gelmediklerini ve 13. Meslek Komitesinin bu organizasyonu vesilesi ile keyifli ve verimli bir toplantı gerçekleştirdiklerini dile getirdi.
Gaziantep Ticaret Odasının (GTO) inşaat sektöründe faaliyet gösteren 6 bin üyesinin temsilcisi 7 Meslek Komitesi bir araya gelerek sektörün içinde bulunduğu durumu değerlendirdi ve acil çözüm bekleyen sorunları sıraladı.
Yerinde dönüşümden finansmana erişime, işgücü sorunundan taşeronluk sistemine inşaat sektörünün adeta röntgeninin çekildiği toplantı sonrasında GTO Başkanı Tuncay Yıldırım çözüm odaklı bir yol haritası belirlediklerini açıkladı.
Sektörden gelen geri bildirimlerle çimento fiyatları, depremde hasar gören binalar için emsal artışı gibi konuları gündeme getirdiklerini ve bu konuların çözüme kavuşturulduğunu söyleyen Başkan Yıldırım, “Her şeyden önce yapılan işi takdir etmek gerek. Çimento fiyatları sorununu üyelerimizin geri bildirimiyle gündeme getirdik ve %5-10 da olsa fiyatlarda düşüş gördük. Aynı şekilde deprem sonrası yıkılan, ağır ve orta hasarlı binalar için %20 emsal artışı ve ilave 2 kat talebimizi de ilettik ve ne mutlu ki bu konu da çözüme kavuşturuldu. İlgili belediyelerimize ve emeği geçen herkese çözüm için teşekkürü borç biliyorum.” dedi.
Yıldırım: İnşaat sektörünün sorunları görmezden gelinemez
İnşaat sektörünün alt sektörleriyle beraber ülke ekonomisi için kritik öneme sahip olduğunu ve sektörde yaşanan sıkıntıların görmezden gelinemeyeceğini vurgulayan GTO Başkanı Tuncay Yıldırım, 6 bin üyenin temsilcisi 7 Meslek Komitesi ile bir araya gelerek inşaat sektörünün sorunları konuştuklarını ve günün sonunda konuşulan konuların aslında toplumun ortak sorunu olduğunu söyledi.
Deprem felaketinden sonra inşaat sektörünün sesine kulak verilmesi ve taleplerin göz ardı edilmemesi gerektiğini ifade eden Yıldırım, sektörün taleplerini şu şekilde sıraladı:
Yerinde Dönüşüm ve Sürdürülebilir Yapı Stoku
Deprem bu ülkenin gerçeği… Yerinde dönüşümün kapsamı genişletilmeli ve tüm binalar için analizler yapılarak riskli ve standartlara uygun yapılmadığı tespit edilen binaların da emsal artışı ve kat artışı hakkından istifade etmesi sağlanmalı. Bu binaların da yerinde dönüştürülerek depreme dayanıklı hale getirilmesi gerekiyor. Üstelik bu binaların altyapısı hazır olduğundan yerel yönetimlere de ekstra bir yük gelmeyecek. Bununla birlikte Yerinde Dönüşüm Programındaki destekler mevcut ekonomik konjonktür ve maliyetler göz önünde bulundurularak artırılmalıdır. 750 bin TL hibe ve 750 bin TL olan destek miktarı da artırılmalıdır.
Kaliteli ve güvenli yapı stoku oluşturarak bunu sürdürülebilir kılabilmek için ilk şart elbette işi ehil insanları yapması. Bu noktada müteaahhit olma şatları hem de sorumluluk alan ve sürelerinin belirlenmesi amacıyla müteahhitlik yasası oluşturulmalı. Bununla birlikte; Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından oluşturularak bir birim, iskânı alınan binaların her 2 yılda bir denetlenmesi ve yapının herhangi bir hasara veya statiğini bozacak eylemler geçirip geçirmediğinin kontrolü yapmalı.
Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Desteklenmeli
Ülkemiz yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinde oldukça başarılı bir konumda. Bir ihracat kenti olan Gaziantep maalesef bu hizmet ihracatı pastasından yeterince pay alamıyor. Bu konuda yerel müteahhitlerimiz pazar araştırması, pazara girme konusunda bilinçlendirme ve eğitim gibi alanlarda desteklenmeye ihtiyaç duymaktadır. Yurtdışı müteahhitlik hizmetinin kurumsal bir yapıya kavuşması inşaat sektörünün hareketlenmesi ve ülkeye döviz girişi sağlanması açısından da büyük önem arz etmektedir.
Bilindiği gibi inşaat sektörünün en büyük maliyet kalemini arsa oluşturmaktadır. Bu noktada Belediyelerin arsa satışları yanında arsaları gelir paylaşımı ve kat karşılığı gibi modellerle de sektörün kullanımına sunması arsaların ulaşılabilirliğini ve yapı stokunun artmasını destekleyecektir.
İşgücü
Sektörün en büyük sıkıntılarından biride işgücü… Ne yazık ki sektör hem nitelikli hem de vasıfsız işgücü bulmakta zorlanıyor. Bu ihtiyacın giderilmesi, sürdürülebilir ve kaliteli işgücü sağlanabilmesi için, sektöre özel bir insan kaynakları stratejisi oluşturulmalı.
Düğmeye bastık takipteyiz
GTO Başkanı Tuncay Yıldırım çözüm arayışı için düğmeye bastıklarını söyleyerek, “İnşaat sektörü temsilcilerimize, sektörün adeta röntgenini çekerek ilettikleri sorunlar ve çözüm önerileri için gönülden teşekkür ediyorum. Aldığımız geri bildirimleri ilgili kurum ve kuruluşlarla paylaştık. Karşılıklı istişarelerimiz devam ediyor, takipteyiz.” dedi. Tüm tarafların inisiyatif alması gerektiğine vurgu yapan Yıldırım, inşaat sektörünün sorunlarının aslında tüm toplumu ilgilendirdiğini belirtti.
Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Kilis’te, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından toplamda 1,920 konut teslim edildi. İnşaat çalışmaları ise devam ediyor.
KAHRAMANMARAŞ merkezli depremlerden etkilenen Kilis’te deprem konutlarının inşası ve teslimleri sürüyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, depremden bu yana bin 920 konutu teslim etti.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca 6 Şubat depremlerinden etkilenen Kilis’te bir yandan deprem konutlarının inşası devam ederken, bir yandan da hak sahiplerine konutların teslimi sürüyor. Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bugüne kadar 11 ilde toplamda 101 bin 254 hak sahibi konutlarına kavuştu. Depremden etkilenen illerden Kilis’te ise yatay ve yöresel mimariye göre tasarlanan bin 920 konut teslim edilirken, 2 bin 686 konutun ise inşası sürüyor. Radye temel üzerine tünel kalıp sistemiyle zemin+3 ve zemin+4’ü geçmeyecek şekilde depreme dirençli binalar inşa ediliyor.
Öte yandan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Kilis’te TOKİ’nin inşa ettiği konutlarla ilgili görüntüleri sosyal medya hesabından paylaştı.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 6 Şubat depremlerinin etkilediği 11 ilin tamamında 6 Şubat günü sahip olunandan daha fazla derslik inşa ettiklerini belirterek, “Şu anda 11 ilin tamamında bitirdiğimiz yatırımlar ve eylül ayına kadar bitireceklerimizle beraber 11 ilimizde 6 Şubat’ta sahip olunan derslik sayısının yüzde 10 fazlasına çıkmış olacağız. Hatay’da 6 Şubat günü mevcut kullanılmakta olan dersliklerin üzerine onlardan yüzde 13 daha fazla derslik sahibi olmuş olacağız” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Hatay’ın Antakya ilçesi Aşağıoba Mahallesi’nde hayırseverler tarafından inşa edilen Aşağıoba İlkokulu’nun açılışına katıldı. Burada düzenlenen toplu açılış törenine Bakan Tekin’in yanı sıra Vali Mustafa Masatlı, milletvekilleri, ilçe belediye başkanları ve protokol katıldı.
‘HATAY’DA DERSLİK SAYISI 6 ŞUBAT’TAN YÜZDE 13 FAZLA OLACAK’
Törende konuşan Bakan Yusuf Tekin, 6 Şubat’ta millet olarak asrın felaketinin yaşandığını kaydetti. Bakan Tekin, “Cumhurbaşkanımızın eğitim ile ilgili talimatı, ‘11 ilin tamamında 6 Şubat günü sahip olduğumuz derslik sayısından daha fazla dersliğimiz olacak’ şeklindeydi. Şu anda 11 ilin tamamında bitirdiğimiz yatırımlar ve eylül ayına kadar bitireceklerimizle beraber 11 ilimizde 6 Şubat’ta sahip olunan derslik sayısının yüzde 10 fazlasına çıkmış olacağız. Hatay’da 6 Şubat günü mevcut kullanılmakta olan dersliklerin üzerine onlardan yüzde 13 daha fazla derslik sahibi olmuş olacağız. İnşallah biz de bakanlık olarak üzerimize düşeni yaparak, yaraları sarmak için çaba sarf etmiş olacağız. Devlet, millet ve dünyada Türk milletini seven, Türk milletiyle beraber hareket etmek isteyen çok sayıda uluslararası dostlarımız hep beraber 6 Şubat’ın yaralarını sarmak için çaba sarf ettik. Bugün burada açılış vesilesiyle bulunmamıza vesile olan hayırseverlerimizi de bu kapsamda görüyorum” diye konuştu.
Konuşmaların ardından Altınözü ilçesinde yapımı tamamlanan Aşağıoba İlkokulu ve Üzümdalı Şehit Mehmet Uçar İlk ve Ortaokulu ile Serinyol Necati Oflazoğlu Ortaokulu’nun açılış kurdelesi kesildi.
Bakan Yusuf Tekin daha sonra Vali Mustafa Masatlı’yı makamında ziyaret edip basına kapalı toplantı gerçekleştirdi.
‘İL EĞİTİM DEĞERLENDİRME TOPLANTISI’NA KATILDI
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Hatay Valiliği ziyaretinden sonra ‘İl Eğitim Değerlendirme Toplantısı’na katıldı. Bakan Tekin, basına kapalı gerçekleşen toplantının ardından açıklamalarda bulundu. Bakan Tekin, depremden etkilenen 11 ilde eğitim-öğretim altyapısının güçlendirilmesi için çalışmaların hızla sürdüğünü belirterek, “11 ilin tamamında minimum yüzde 10 düzeyinde planlama yaptık. Bunlardan bir kısmı 9 Eylül tarihi itibarıyla 2024-2025 eğitim-öğretim yılında eğitime başladı. Bir kısmı ise ihalesi yapılmış, inşaat devam ediyor. Yüzde 90 civarına kadar gelmiş okullarımız var. Bir kısmının ihalesi yeni yapıldı. Bir kısmı da bitmek üzere veya kesin kabul sürecinde olan okullarımız. 2025 Eylül ayında okullar başlarken devam eden yatırımlarımızla tamamlandığında Hatay’da toplam derslik sayımız 16 bin 700 olacak. Bu da 6 Şubat’tan önceki derslik sayısının yüzde 13 fazlasına tekabül ediyor. Önümüzdeki yıl içinde 2025 yatırım programı için de valiliğimizin teklif ettiği yatırım programlarımızı gündemimize aldık. Büyük oranda valimizin teklif ettiği yatırım programları zaten 2025 programında olacak ki bu rakamlar söylediğim projeksiyonunun dışındaki rakamlar. İnşallah depremin hasarlarını en kısa zamanda tamamen ortadan kaldıracak yatırımlarımızı tamamlamış oluruz” diye konuştu.
Bakan Tekin, 6 Şubat depreminin sadece fiziki ve maddi hasarlarla sınırlı kalmadığını, manevi hasarların da giderilmesi için çalışmalar yürüttüklerini belirtti.
Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca (TOKİ) inşa edilen köy tipi afet konutlarına yerleşen depremzedeler, kışı yeni yuvalarında geçirecek olmanın mutluluğunu yaşıyor.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023’teki depremlerden etkilenen kentte, evleri yıkılan veya hasar gören vatandaşların konutlarına kavuşması için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı öncülüğünde yürütülen çalışmalar devam ediyor.
Bu kapsamda TOKİ tarafından Topraktepe köyünde inşa edilen 140’ar metrekarelik 53 müstakil evden 31’inin yapımı tamamlandı.
Oturuma hazır hale getirilen konutların anahtarları, hak sahiplerine teslim edildi.
Hazırlıkların ardından yeni evlerine taşınan aileler, kışı güvenli yuvalarında geçirecek olmaktan mutluluk duyuyor.
Köy tipi afet konutlarından 22’sinin daha depremzedelerle buluşturulması için çalışmalar sürüyor.
“Evimiz güzel, çok memnunuz”
Konutlarına yerleşenlerden Mehmet Üstünel, AA muhabirine, depremde evinin ağır hasar görmesi nedeniyle eşi Hatice Üstünel ile konteynerde yaşadıklarını söyledi.
Köy evinden memnun kaldıklarını belirten Üstünel, “Evimiz güzel, çok memnunuz. Konteynerde 2 yıl zor zamanlar geçirdik. İnsanlar evdeyken konteynerde yaşamak zorunda kaldık. Artık başımız sıcak bir yuvaya girdi, çok mutluyuz.” dedi.
Hatice Üstünel de zor zamanları geride bıraktıklarını ifade ederek, “Şükür yeni evimize kavuştuk. Huzurlu ve mutluyuz. Allah devletimizden, yardımcı olanlardan razı olsun.” diye konuştu.
Geçen ay doğan kızları yeni yuvalarında büyüyecek
Depremde ilçe merkezindeki evleri ağır hasar alan 4 çocuk sahibi Gazi ve Betül Çalış çifti, geçen ay doğan 5’inci kızları Aden’i kucaklarına almanın ve köy evleri kurasında isimlerini görmenin sevincini bir arada yaşadı.
Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ekipleri de Topraktepe köyündeki yeni yuvalarına yerleşen aileyi ziyaret etti.
Anne Betül Çalış, kışı depreme dayanıklı evlerinde geçirecekleri için mutlu olduklarını vurgulayarak, şöyle konuştu:
“Kızlarım uzun süre deprem korkusundan uyuyamadı, geceleri uyanıp ağladı. Kötü zamanlar geçirdik ama devletimiz sağ olsun hemen evlerimizi yapmaya başladı. O sırada hamile olduğumu öğrendim. Geçen ay 5’inci kızım Aden’im dünyaya geldi. Yeni çocuk ve ev aynı anda oldu. Onun şansıyla evimize taşındık. Şu an çok rahatız. Çocuklarım artık güvendeler, korkmuyorlar. Allah devletimizden, Cumhurbaşkanı’mızdan razı olsun, evimizi hemen yaptı ve teslim etti. Evimiz güzel, mutluyuz. Çok teşekkür ediyoruz.”
Dorçe Prefabrik ve İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Süheyla Çebi Karahan: “SAHA EXPO 2024, bu alandaki kabiliyetlerimizi ve vizyonumuzu paylaşmamız için önemli bir platform sunuyor” dedi.
Dorçe Prefabrik ve İnşaat, İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilen SAHA EXPO 2024’te, savunma ve havacılık sektörüne yönelik yenilikçi çözümlerini tanıttı.
Şirketten yapılan açıklamaya göre, Dorçe Prefabrik ve İnşaat fuarda, modüler yapı sistemleri alanındaki deneyim ve mühendislik gücünü gösterdi. Şirketin sunduğu çözümler arasında özellikle hızlı konuşlanma gerektiren savunma projeleri için geliştirilen mobil modüler yapılar, dayanıklılığı ve sürdürülebilirliği ile dikkati çekti.
Dorçe, SAHA EXPO 2024’te sergilediği modüler çözümler, özellikle askeri üsler, operasyonel sahalar ve afet yönetimi gibi hızlı hareket gerektiren alanlarda kullanılan projelerde öne çıkıyor. Şirketin projeleri, modüler yapıların hızla kurulabilmesi, kolay taşınabilir olması ve en zorlu çevre koşullarında dahi dayanıklılık göstermesiyle ön plana çıkıyor.
Ayrıca, bu çözümler enerji verimliliği ve çevresel sürdürülebilirlik ilkelerine uygun olarak tasarlandığı için, geleceğin savunma altyapısına önemli katkılar sağlıyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Dorçe Prefabrik ve İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Süheyla Çebi Karahan, savunma ve havacılık sektöründe, hız, dayanıklılık ve sürdürülebilirlik unsurlarının kritik öneme sahip olduğunu belirtti.
Karahan, Dorçe olarak, modüler yapı teknolojileriyle bu sektörün gelişen ihtiyaçlarına en yenilikçi çözümleri sunduklarını kaydederek, ‘SAHA EXPO 2024, bu alandaki kabiliyetlerimizi ve vizyonumuzu paylaşmamız için önemli bir platform sunuyor.’ ifadelerini kullandı.
– Dorçe, global savunma sanayisindeki etkisini daha da artırmayı hedefliyor
Türkiye’de olduğu kadar yurt dışında da önemli projelere imza atan Dorçe Prefabrik ve İnşaat, özellikle zorlu coğrafyalarda ve kritik projelerde önemli başarılar elde ediyor. Şirket, askeri ve sivil operasyonların hızlı bir şekilde başlatılmasına olanak tanıyan modüler yapı çözümleri ile Afrika, Orta Doğu ve Asya pazarlarında geniş bir müşteri portföyüne sahip.
Yenilikçi modüler yapı çözümleriyle sektöre katkı sağlamayı sürdüren Dorçe, bu alandaki yatırımları ve projeleriyle, global savunma sanayisindeki etkisini daha da artırmayı hedefliyor.
İstanbul’un en seçkin semtlerinden Etiler’de inşa edilen projedeki; toplam 1.220 dairenin, 166 adet ticari alanın ve 96 adet ofisin kullanım suyu, Ekomaxi’nin GRP modüler depolama sistemleri tarafından güvenle depolanacak.
MESA ve KİPTAŞ iş birliği ile hayata geçirilen KENT Etiler projesinin su depolama sistemlerindeki tercihi Ekomaxi oldu.
İstanbul’un en seçkin semtlerinden Etiler’de 200 dönümlük büyük bir alan üzerine inşa edilen projedeki; toplam 1.220 dairenin, 166 adet ticari alanın ve 96 adet ofisin kullanım suyu, Ekomaxi’nin GRP modüler depolama sistemleri tarafından depolanacak.
Geleceğin mühendislik malzemesi olarak tanımlanan SMC’den (cam elyaf takviyeli güçlendirilmiş kompozit) üretilen Ekomaxi GRP modüler su depoları, yüksek mukavemeti ve yalıtım katsayısı ile aşırı sıcak ve aşırı soğuklarda dış ortam şartlarından etkilenmiyor.
Sağlıklı yaşamın destekçisi olmaya devam ediyor
UV ışınlarını geçirmeyen GRP depo panelleri, su içerisinde; yosun, mantar, bakteri oluşumunu önlüyor. +5 0C ila +50 0C sıcaklık aralığında depolanan suyun kalitesinde ve sertlik derecesinde hiçbir değişiklik veya bozulma olmuyor. Depo, minimum 50 yıllık kullanım ömrü boyunca suyu güvenle muhafaza ediyor. Ekomaxi, dünyada içme suyu kalitesinin ölçüm ve kontrol standartlarını belirleyen WRAS (Water Regulations Advisory Scheme) belgesiyle de suyu, kalitesini bozmadan güvenle depoladığını tescilliyor. Ekomaxi, böylece projelere değer katmaya ve sağlıklı yaşamın destekçisi olmaya devam ediyor.
Hızlı teslim, navlun ve fiyat avantajı
Ekomaxi GRP su depolarının modüler olan panelleri, hızlı bir şekilde üretilebiliyor. Kurulumu ise oldukça pratik oluyor. Ekomaxi, bu sayede müşterilerine; hızlı teslim, navlun ve fiyat avantajı da sunuyor.
Dört projenin inşaatını eş zamanlı olarak yürüten Beyaz Group İnşaat, bu projelerden biri olan ‘Athyra Malikaneleri’nin teslimlerine başladı.
Dokuz lüks villadan oluşan proje, 75 milyon TL yatırımla hayata geçirildi.
İnşaat sektörünün güvenilir ve yenilikçi markası Beyaz Group İnşaat, Büyükçekmece’de hayata geçirdiği lüks villa projesinin teslimlerine başladı. Beyaz Group İnşaat, eş zamanlı olarak inşasına devam ettiği projelerinden biri olan Athyra Malikaneleri’nin inşaatını planladığı zamanda tamamladı.
Yatırımlarına her şartta aralıksız devam ettiklerini belirten Beyaz Group İnşaat Eş Başkanı Samet Beyaz, bugüne kadar 17 kentsel dönüşüm projesini hayata geçirerek toplam 730 daire ve 56 ticari alanı tamamladıklarını söyledi. Çalışmaları ve projeleriyle ilgili bilgi veren Samet Beyaz, önceliklerinin ‘güvenli yapı’ inşa etmek olduğunu ifade etti. Beyaz “Her mekan bir yaşam biçimini yansıtır. Bizler de bireylerin özel zevklerine yönlenen bir yaklaşımla çalışmalarımızı yürütüyoruz. Önceliğimiz bizden konut alan yatırımcılara güvenli bir barınma sunmak. Bununla beraber konutlarımızda kullandığımız her malzemenin uzun ömürlü ve kullanışlı olması çok önemli. Bu yüzden yüksek standartta üretim yapan markalarla çalışıyoruz. Ayrıca projelerimizde geniş peyzaj alanları ve sosyal donatıları ön planda tutuyoruz. Huzurlu ve doğa ile iç içe bir yaşam sunmayı misyon edindik. Bu kapsamda dört projemizin inşaatını aynı anda yürüttük. Şimdi de bu projelerimizden biri olan ve büyük bir titizlikle inşaatını tamamladığımız ‘Athyra Malikaneleri’ni teslim etmeye başladık. Toplam 75 milyon TL yatırımla hayata geçirdiğimiz projemiz, kendine özel havuzları ve yüksek inşaat kalitesi ile seçkin bir yaşamın kapılarını aralıyor diyebilirim” diye konuştu.
Beyaz Group İnşaat’ın Büyükçekmece’de hayata geçirdiği ‘Athyra Malikaneleri’ dokuz adet lüks villadan oluşuyor. ‘Athyra Malikaneleri’, 3 bin 500 m2 üzerinde kurulu ve büyüklükleri 390 metrekare ila 480 metrekare arasında değişen 5+2, 6+2 ve 7+1 villa tiplerinden oluşuyor. Her villaya özel havuzu ve yüksek inşaat kalitesi ile dikkat çeken projede geniş peyzaj alanı ile de dikkat çekiyor.
www.beyazgroup.net 0850 309 29 29
Beyaz Group hakkında:
Şirketin temelleri 1962 yılında aile büyükleri tarafından atıldı. 2005 yılında ise Samet Beyaz ve Emrah Beyaz liderliğinde kurulan Beyaz Group İnşaat, lüks ve nitelikli konut projeleriyle sektörün öncü markaları arasında yerini aldı. Beyaz Group İnşaat, yalnızca yüksek standartlarda konutlar üretmekle kalmayıp, aynı zamanda bu konutların bulunduğu bölgeleri dönüştürerek daha yaşanabilir hale gelmesine öncülük etme misyonunu da barındırıyor. Kentsel dönüşüm projelerinin öneminin farkında olan şirket, bugüne kadar 17 kentsel dönüşüm projesini hayata geçirerek toplam 730 daire ve 56 ticari alanı tamamlamış bulunuyor. Şirketin, ‘Ihlamur Konakları’ projesinin yanı sıra hali hazırda yapımı devam eden 13 adet müstakil villadan oluşan ‘Kumburgaz Soral Villaları’,dokuz malikaneyi kapsayan ‘Athyra Malikaneleri’ ve 69 konut ile 7 adet ticari birimden oluşan ‘Günyüzü Park 3’ projeleri yer alıyor. Ayrıca ön talep toplama sürecinde olan, 60 daire 32 ofis ve 5 yıldızlı konsept otelin yer aldığı ‘White Roe Town’ projesi de devam eden projeler arasında yer alıyor. Projelerinde geniş peyzaj alanları ve sosyal donatıları ön planda tutarak, huzurlu ve doğa ile iç içe bir yaşam sunmayı misyon edinen şirket, yerel mimariyi modern çizgilerle harmanlayarak, hizmetlerde şeffaflığı ana ilke olarak benimseyen Beyaz Group İnşaat, satış sonrası hizmetlerde de tüm projelerinin arkasında durarak, müşteri memnuniyetini öncelik haline getirmiştir. Bu ilkeler doğrultusunda, 19 yıllık markayı hem bölgesel hem de ulusal alanda güçlü adımlarla ilerleyerek daha geniş kitlelere tanıtmayı hedefleyen Beyaz Group İnşaat’ın yakın dönem hedefleri arasında ise üç yeni projeyi daha hayata geçirmek yer alıyor.
Ayrancılar’ın gözbebeği Türkmenköy mevkiinde modern ve yatay mimarisi ile dikkat çeken, Grand Port Projesi, konut sektörüne önemli katkılar sunan İZKOOP tarafından 21 Ekim’de Tarihi Havagazı Fabrikası’nda gerçekleşen lansman ile temelini attı. İzmir’in en iyi konut projesi olarak hayat bulan proje, İzmir iş dünyası ve basın mensupları katılımıyla görkemli bir açılış ve temel atma töreni ile görücüye çıktı. Bu özel günde temel atma töreninin yanısıra inşaat ve konut sektörünün geleceğinin de masaya yatırıldığı etkinlikte; iş dünyasının başarılı ismi, Yatırım ve Tasarruf Danışmanı Mert Başaran da “Konut Sektöründe 2025 Vizyonu” konuşmasıyla yer aldı.
İstiklal Marşı ve saygı duruşu ile başlayan etkinlik, Projenin tanıtımından sonra söz alan İzkoop Genel Koordinatörü Çağlar Kalkan, Konut Yapı Kooperatifçiliğine yeni bir vizyon kazandırmak için yola çıktıklarına dikkat çekerek, “2022 yılında İZKOOP markasıyla gerçekleştirdiğimiz, Nobili Park Airport projemize komşu, Grand Port projemizi de sizlere sunmaktan mutluluk ve onur duyarız. İzmir sevdalısı bir ekip olarak hedeflerimiz, şehrin kentsel dönüşümünde değerli projeler üretirken, yeni konut alanlarında da İzmir halkının yaşam kalitesine uygun projeler gerçekleştirmektir. Konut alımının zorlaştığı, kredilerin yüksek oranda faizle ve kısıtlı bir şekilde ulaşıldığı bu ekonomik ortamda, öngörülmeyen artışların ve karların bulunmadığı fiyatlarla, vadeli ve faizsiz bir ödeme planı ile üyelerimizi konut sahibi yapmaktır.” dedi.
Konut çevresinde Kreş ve Gençlik Merkezine Destek Sözü
İZKOOP olarak en önemli değerlerinin, şeffaf bir yönetim anlayışı ve güven olduğunun altını çizen Kalkan, “Bu sebeple üyelerimize, ailemize katılmadan önce süreci tüm detaylarıyla anlatmayı ve devamında da sürekli iletişim halinde kalmayı önemsemekteyiz. İZKOOP olarak sosyal sorumluluklarımızın da farkındayız. Torbalı Belediyesi ile yapmış olduğumuz çalışmalar sonucunda, projelerimize yakın bir alanda, 350 çocuğumuza hizmet verecek bir kreş yapma konusunda anlaşma sağlanmıştır. Bunun yanında projelerimizin bulunduğu Ayrancılar bölgesinde çocuklarımızın ve gençlerimizin daha çok spor yapmasını sağlamak üzere Ayrancılar Gençlik Spor Kulübü’ne de destek vermekteyiz. Bu çalışmalarımız kapsamında bizlere destek veren taşeron firmalarımız Ege Safira İnşaat ve So Art Yapı ile tedarikçilerimize çok teşekkür ederiz.” diye konuştu.
Yeni Projeler Yolda
Temel atma töreni için Ayrancılar’a canlı bağlantı yapılması ve töreninin gerçekleştirilmesinin ardından, İZKOOP’un yakın zamanda hayata geçirmeyi planladığı “şehrin merkezinde yaşamla iç içe” sloganıyla Black Gardens ve DOĞA Residences projelerinin kısa tanıtımı davetliler tarafından büyük ilgi uyandırdı. İZKOOP Genel Koordinatörü Çağlar KALKAN projelerin hazırlıklarının devam ettiğini ve 2025 yılında hayata geçirmeyi planladıklarını iletti.
Geleceği Garantilemek için Konuta Yatırım Yapılmalı
Törenin ardından Yatırım ve Tasarruf Danışmanı Mert Başaran, “Konut Sektöründe 2025 Vizyonu” konuşmasıyla lansmanda yer aldı. Geleceği garantilemek için yatırım yapılması gerektiğinin altını çizen Başaran, “Türkiye’de üst gelir grubuna konut yapılmakta, fakat alt ve orta gelir grubuna ne yazık ki konut yapılmamaktadır. Bugün uygun fiyatlı evlerin yapımı ne yazık ki müteahhitler tarafından tercih edilmemektedir. Bu insanlar bu evleri alamayacaklar ve bugün alamadıklarını 2 – 3 yıl sonra hiç alamayacaklar. O yüzden bugün alabilecekleri en uygun mülkleri almaları gerekir. Çünkü enflasyon olsa da mülk her zaman mülktür. Peki ne yapmalı? Bütçene uygun ödeme koşulları ile alabileceğin yerden bir mülk almak gerekir. Ben oturmayacağım orada ne yapacağım demeyeceksin, oturacağın malı almayacaksın, burada biri oturur diye düşünerek hareket edeceksin. Sen yatırım yapacağın malı alacaksın. Poor Mindset yani fakir kafa yapısına kapılmayacaksın. Bütçene göre küçük de olsa yatırım amaçlı konut alıp, senden sonrasını düşüneceksin.” dedi.
Grand Port Projesi Nedir?
Ayrancılar’ın gözbebeği Türkmenköy mevkiinde Grand Twin Tower, Park Fortuna, Nobili Park Airport projelerine komşu, 25.400 m2 alan içerisinde, modern ve yatay mimarisi ile geniş m2’lerde 2+1 ve 3+1 dairelerden oluşan 340 bağımsız bölümden oluşuyor. Geniş peyzaj alanları, yüzme havuzu, açık ve kapalı spor alanları, çocuk oyun alanları ve yürüyüş yolları ile şehre yakın, gürültüden uzak eşsiz yaşam alanları sunuyor. Proje Adnan Menderes Havaalanı, Pancar ve İTOB Organize Sanayi Bölgesi ile İzmir – Aydın otobanına yakınlığı sebebiyle de ulaşımda kolaylık sağlıyor. Ayrıca Torbalı Belediyesi tarafından yapılması planlanan Pancar – Ayrancılar Kültür Sanat ve Gençlik Merkezi’nin yanı başında.
Turist sayısı ve turizm gelirinde rekor hedefleyen Türkiye turizminde konaklama alanındaki yatırım iştahı hız kesmeden devam ediyor.
Turizm sektörünün haber kaynağı Turizm Haber Merkezi’nin haberine göre turist sayısı ve turizm gelirinde rekor hedefleyen Türkiye turizminde konaklama alanındaki yatırım iştahı hız kesmeden devam ederken Gaziantep’in Şehitkamil İlçesine yeni bir otel yapılacağı bildirildi.Gaziantep Şehitkemil İlçesi 15 Temmuz Mahallesi Alparslan Türkeş Caddesi üzerindeki 5812 ada, 2 nolu parselde bulunan 1.300 metrekarelik arazi üzerine KNC Sağlık ve Yatırım Ticaret Şirketi tarafından 75 oda ve 135 yatak kapasiteli otel yapılacak.
5 bodrum kat, 1 zemin kat ve 2 normal kat olmak üzere toplam 8 kattan oluşacak otelin yapım maliyeti 37 milyon 745 bin 653 TL olarak belirlendi.
Turizm Proje Dergisi olarak yaptığımız Türkiye geneli yeni termal otel yatırımları araştırmasına göre 2024’te 9 yeni termal otel hizmete girdi. 2025 yılı ve sonrasında ise 15 termal otel sektördeki yerini almaya hazırlanıyor. Böylece toplam 24 tesis, 7 bin 444 yatak kapasitesiyle hizmet vermeye başlayacak.
Jeotermal kuşak üzerinde yer alan Türkiye, kaynak zenginliği ve potansiyeli olarak Avrupa’da birinci, dünyada ise yedinci sırada bulunuyor. Ancak termal turizmimizin bugün geldiği nokta yeterli bulunmuyor. Ülkemizde termal kaynakların yalnızca yüzde 10 civarında kullanıldığı, yani sahip olduğumuz termal sularımızın büyük çoğunluğunun boşa aktığı belirtiliyor. Termal sularımızın hem debi ve sıcaklıkları hem de çeşitli fiziksel ve kimyasal özellikleri ile Avrupa’daki termal sulardan daha üstün nitelikler taşımakta olduğu ve Avrupa, Ortadoğu ve Orta Asya ülkeleri içinde önemli bir “Sağlık ve Termal Turizm Destinasyonu” olabilecek konumda olduğu vurgulanıyor. Buna karşın Türkiye, termal turizmde gerek konum olarak gerekse gelir açısından hak ettiği yerde bulunmuyor. Burada rol oynayan en önemli etken, termal özelliklerimizin dünyaya yeterince tanıtılmaması ve tesislerimizin geleneksel yapıdan kurtulamamasıdır. Bunun için daha çok reklam, satış ve pazarlamanın yapılması, alt yapı hizmetlerinin iyileştirilmesi ve termal tesislerimizin, içinde birçok alternatifi bulunduracak komplex yapılara dönüştürülmesi gerekiyor. Bu nedenle, yapılacak yatırımların bu bağlamda projelendirilip hayata geçirilmesinin önemli olduğu vurgulanıyor. Termal turizmimiz ağırlıklı yurt içi misafir ağırlamakla birlikte, yurt dışı turist profili olarak, Kuveyt, Bahreyn, Rusya, Amerika, Ukrayna, Hindistan, Pakistan, Umman, Lübnan, Birleşik Arap Emirlikleri, İran, İtalya, Almanya, Kuzey ülkelerinden konuk alıyor.
Turizm Proje Dergisi olarak, Eylül 2024’te son güncellemesini yaptığımız yeni termal otel projeleri araştırmasına göre Türkiye genelinde 2024 yılında hizmete giren termal konseptli yeni otel sayısı 9 adet olup bu tesislerin toplam yatak sayısı 1.848 olarak gerçekleşti. 2025 yılı ve sonrasında ise toplam 15 yeni termal otel hizmet vermeye başlayacak. Bu tesislerin toplam yatak kapasitesinin ise 5 bin 596 olması bekleniyor.
2024 yılında açılan toplam yeni termal tesis sayısı 9 adet olurken, toplam yatak sayısı ise 1.848’i buluyor
2024 yılında açılan yeni termal tesis sayısı 9 adet olup bu otellerin toplam yatak sayısı 1.848’i buluyor. Bu tesislerin, 7’si 5 yıldızlı ve 1.538 yatak, 2’si ise 4 yıldızlı ve 310 yatak kapasitesine sahip bulunuyor.
2024 yılında açılan yeni termal otellerin yatak sayısı baz alındığında Bursa ve Sakarya ilk sırayı paylaşıyorlar
Türkiye’de, 2024 yılında açılan yeni termal konseptli otellerin yatak sayıları baz alındığında, Bursa 4 ve 5 yıldızlı birer otel, Sakarya ilimiz ise 5 yıldızlı bir otel ve 360’ar yatak kapasiteleriyle ilk sırayı paylaşıyorlar. Bu illerimizi; 5 yıldızlı bir otel 264 yatak sayısı ile Balıkesir, 5 yıldızlı bir otel 258 yatak sayısı ile Denizli, 4 ve 5 yıldızlı iki otel toplamda 212 yatak sayısı ile İzmir, 5 yıldızlı bir otel 200 yatak sayısı ile Nevşehir ve 5 yıldızlı bir otel 194 yatak sayısı ile Bolu izliyor.
Türkiye genelinde 2025 yılı ve sonrasında hizmete girecek yeni termal otellerin sayısı 15, yatak sayıları ise 5 bin 596 olacak
Türkiye’de 2025 yılı ve sonrasında 15 yeni termal otel daha hizmet vermeye başlayacak. Bu tesislerin 11 adeti 5 yıldızlı ve 4 bin 622 yatağa sahip, 4 adeti ise 4 yıldızlı ve 974 yatağa sahip olacak. Toplamda ise yatak sayısı 5 bin 596 adete ulaşacak.
2025 yılı ve sonrasında açılacak yeni termal otel sıralamasında 2 bin 150 yatak ile Afyonkarahisar ilk sıraya yerleşiyor
Türkiye’de 2025 yılı ve sonrasında açılacak olan yeni termal oteller araştırmasına göre, yatak sayıları bakımından Afyonkarahisar 5 yıldızlı üç otel ve 2 bin 150 yatak ile ilk sıraya yerleşiyor. Onu, 5 yıldızlı iki otel toplam 620 yatak sayısı ile Konya ve 4 ve 5 yıldızlı 2 otel toplam 578 yatak sayısı ile Diyarbakır takip ediyor. Bu illerimizi ise 4 yıldızlı bir otel 550 yatak sayısı ile İzmir, 4 ve 5 yıldızlı birer tesis toplam 524 yatak ile Bursa, 5 yıldızlı bir tesis ve 410 yatak sayısı ile Uşak, 4 ve 5 yıldızlı birer otel ile toplam 304 yatak ile Balıkesir, 5 yıldızlı bir tesis ve 300 yatak ile Kütahya ve 5 yıldızlı bir otel 160 yatak ile Erzurum takip ediyor.
Manisa Büyükşehir Belediyesi Kapalı Fuar Alanı’nın iklimlendirilmesinde, Form Endüstri Ürünleri’nin yüksek verimli Lennox Rooftop HVAC çözümleri tercih edildi. İkili kompresör yapısı ve EC Plug fan teknolojisine sahip bu sistem, etkinlik süresince değişken iklimlendirme ihtiyaçlarına hızlı yanıt verirken, enerji tasarrufunu ve sürdürülebilir konforu en üst seviyeye taşıyor.
Manisa’nın en büyük kapalı fuar alanı olan Manisa Büyükşehir Belediyesi Kapalı Fuar Alanı, Form Endüstri Ürünleri’nin enerji verimliliği yüksek HVAC çözümleri ile iklimlendirildi. Toplamda 3000 m² kapalı ve 3000 m² açık alana sahip olan projede; 91 kW, 64 kW ve 41 kW kapasitelerinde Lennox Rooftop cihazları kullanıldı.
Bu sistem, etkinlik süresince fuar alanının değişken iklimlendirme taleplerine hızlı yanıt vererek, enerji tasarrufunu en üst düzeye çıkarıyor. İkili kompresör yapısı ve EC Plug fan teknolojisi sayesinde Lennox Rooftop cihazları, yüksek performansını koruyarak fuar alanının her köşesinde homojen bir iklimlendirme sağlıyor. Böylece, Manisa Büyükşehir Belediyesi Kapalı Fuar Alanı’nda ziyaretçilere konforlu ve sürdürülebilir bir ortam sunuluyor.
Yüksek verimli Lennox Rooftop Sistemleri ile Dayanıklı, güvenilir ve çevre dostu HVAC çözümleri
Proje kapsamında kullanılan Lennox Rooftop cihazları, enerji verimliliği odaklı yapısı ile geniş alanlarda düşük enerji tüketimi ve yüksek performans sağlıyor. Lennox Rooftop cihazlarının enerji verimliliği, Manisa Büyükşehir Belediyesi Kapalı Fuar Alanı gibi geniş alanlarda düşük işletme maliyetleri sunuyor. Bu cihazlar, güçlü yapısı ve dayanıklılığı ile uzun süreli kullanıma uygun olup kompakt ve modüler tasarımı sayesinde farklı alanlarda kolayca uygulanabiliyor.
Radisson Otel Grubu, beş yeni anlaşma ve yedi açılışla İtalyan portföyünü genişletiyor. Bu, şirketin büyüme stratejisinde önemli bir dönüm noktası teşkil ediyor ve markalarını önemli seyahat pazarlarına tanıtma taahhüdünü güçlendiriyor.
İtalya, Roma, Venedik ve Milano gibi şehirlere her yıl milyonlarca ziyaretçi çekmesiyle Radisson Otel Grubu için çok önemli bir büyüme pazarı. Zengin kültürel mirası, Radisson Collection gibi lüks yaşam tarzı markalarının genişlemesi için ideal. Bergamo ve Pisa gibi gelişmekte olan şehirlerdeki fırsatlar ve İtalya’nın önemli bir iş merkezi olarak rolü, Grubun çeşitli gezginlere hizmet etme stratejisi ile örtüşüyor.
Geçtiğimiz yıl imzalanan beş yeni otel anlaşması ve 2025’te yapılması planlanan yedi açılışla portföyüne 1000’den fazla oda ekleyen Radisson Otel Grubu, İtalya’daki varlığını altı yılda üçten 20 tesise çıkarak 2027’ye kadar imzalanan ve geliştirilmekte olan 30 otel hedefine hızla ilerliyor. 2025’teki bu 7 açılış arasında ilkler; Radisson Blu Hotel, Bergamo, Radisson Hotel Pisa, Radisson Collection Hotel, San Gottardo Como, Radisson Blu Hotel, Florance ve markanın İtalya’daki ilk çıkışını işaret eden art’otel Rome Piazza Sallustio, olacak.
Radisson Otel Grubu Küresel Geliştirme Başkanı Elie Younes, bu gelişmeleri değerlendirirken, “Bugün duyurulan beş otel anlaşması ve yedi açılış, İtalya’daki genişleme stratejimizi gerçekleştirmeye bizi bir adım daha yaklaştırıyor. Bu oteller ayrıca ülkeye yeni markalar getirerek ve varlığımızı sağlamlaştırarak mülk sahiplerimiz için daha fazla fırsat ve misafirlerimiz için daha fazla olanak yaratma taahhüdümüzü vurguluyor. Markalarımıza ve çalışanlarımıza duydukları değerli güven için her bir ortağımıza teşekkür ediyoruz”.
Beş otel anlaşması ve önümüzdeki yedi açılış şunlardan oluşuyor:
Radisson Collection Hotel, San Gottardo Como
Como’nun kalbinde, ünlü göle sadece birkaç adım mesafede bulunan Radisson Collection Hotel, San Gottardo Como, Eylül 2025’te açılacak olan İtalya’nın önde gelen seyahat destinasyonlarından birinde muhteşem beş yıldızlı lüks bir tesis olarak ilk kez hizmete giriyor. Bu muhteşem otel, nefes kesen göl manzaralı özel süitler de dahil olmak üzere 72 oda sunuyor. Konuklar, muhteşem bir çatı terası, zarif bir restoran, sakin bir bahçe ve spor salonu gibi olanakların keyfini çıkaracaklar. Şehrin tarihi merkezinde yer alan Radisson Collection Hotel, San Gottardo Como, Como’nun simgesel turistik yerlerine eşsiz erişim sağlayan olağanüstü bir dinlenme yeri vaat ediyor.
art’otel Rome Piazza Sallustio
2024’ün sonu ile 2025’in başı arasında açılması planlanan art’otel Rome Piazza Sallustio, PPHE ortaklığıyla markanın İtalya’daki ilk oteli olacak. Önemli sanatçı Pietro Ruffo’nun sanat eserleriyle bezenmiş 99 çağdaş oda ve süitten oluşan otel, benzersiz ve sürükleyici, sanat odaklı bir deneyim sunuyor. Bir destinasyon restoranı ve barı, dönüşümlü sergilere sahip bir sanat galerisi ve heyecan verici bir etkinlik programı bulunuyor. Ek olanaklar arasında bir fitness merkezi, sauna ve yaratıcı bir toplantı odası yer alıyor. Otelin tasarımı ve sundukları, Roma’nın zengin kültürel mirasını vurguluyor ve hem local konuklar hem de ziyaretçileri dahil etmeyi amaçlıyor.
Radisson Blu Hotel, G.I. Rome
Önemli bir seyahat noktası olan Roma, Radisson Otel Grubu’nun İtalya’daki genişleme stratejisinin merkezinde yer alıyor. Yakın zamanda Grup tarafından imzalanan, canlı Ostiense bölgesi ile önemli bir iş merkezi alanı olan Esposizione Universale di Roma (EUR) bölgesi arasında açılacak olan Radisson Blu Hotel, G.I Rome, bölgenin üst düzey uluslararası konaklama ihtiyacını karşılayacağı öngörülüyor. Bu modern tesis, 199 oda ve üç restoran, çok çeşitli ekipmanlara sahip bir spor salonu ve konukların dinlenebilmeleri için bir spa da dahil olmak üzere bir dizi olanağın yanı sıra ayrıca önemli bir toplantı alanı da sunuyor. Hem iş hem de tatil amaçlı seyahat edenlere hitap edecek şekilde tasarlanan Radisson Blu Hotel, GI Rome, şehrin en dinamik bölgelerinden birinde konforlu bir deneyim vaat ediyor.
Radisson Blu Hotel, Bergamo
Aralık 2024’te açılması planlanan Radisson Blu Hotel, Bergamo, yenilikçi Chorus Life karma kullanım kompleksinin temel taşlarından biri olacak. Bu modern üst sınıf tesiste standarttan deluxe, superior, junior süit ve süite kadar uzanan, bazıları özel teraslı, zarif tasarımlı 107 oda bulunuyor. Otelin çağdaş tasarımı, konutlar, perakende alanları, sağlıklı yaşam tesisleri, bir arena, yemek mekanları ve geniş yeşil alanlar içeren Chorus Life’ın akıllı şehir modeliyle bütünleşiyor.
Konuklar giriş katında bir bar, kahvaltı alanı ve en üst katta panoramik bir restoran olmak üzere üç farklı yemek seçeneğinin keyfini çıkarabilirler. Otel ayrıca daha büyük mekanlara dönüştürülebilen dört odaya bölünmüş çok yönlü bir toplantı alanı sunuyor. Ek olanaklar arasında tam donanımlı bir fitness merkezi ve spa bulunuyor. Milano yakınlarında stratejik bir konuma sahip olan otel, Radisson Otel Grubu’nun İtalya’daki varlığını güçlendirmeye ve canlı Bergamo kentinde mükemmel bir konuk deneyimi sunmaya hazırlanıyor.
Radisson Blu Hotel, Florence
San Miniato al Monte yamacına bakan ve şehir merkezine kısa bir sürüş mesafesindeki Radisson Blu Hotel, Florence, aileler için tasarlanmış yeni bir kentsel tatil konsepti sunuyor. Otelde olağanüstü bir Presidential Süit dahil olmak üzere 329 oda ve süit bulunuyor. Konuklar iki restoranın, bir barın, 25 metrelik açık havuzun, tenis kortlarının ve bir spor salonunun keyfini çıkarabilirler. 10 odaya yayılmış toplantı alanlarıyla konferanslar ve etkinlikler için idealdir. Otel, Floransa tren istasyonunun yanı sıra hem Pisa hem de Floransa Peretola havaalanlarına yakın, elverişli bir konumda.
Radisson RED Naples
Güney İtalya’nın en ünlü gazetesi Il Mattino’nun eski genel merkezinin benzersiz bir şekilde dönüştürülmesiyle ortaya çıkan Radisson RED Naples, İtalya’daki ilk Radisson RED olarak hizmete giriyor. Napoli’nin büyüleyici deniz kıyısı ve tarihi şehir merkezinin yakınında yer alan bu canlı otel, Radisson Otel Grubu’nun İtalya’daki varlığını bir üst seviyeye taşımaya hazırlanıyor. Radisson RED markasının geleneksel ruhuna eğlenceli bir dokunuş getirecek olan otel, 150 şık oda, çeşitli restoran seçeneklerinin yanı sıra iş amaçlı konuklar için kurumsal bir toplantı alanı ve panoramik bir çatı terası sunuyor. Radisson RED Naples’da ayrıca konukların evlerinden uzakta sağlıklı yaşamlarına öncelik verebilmeleri için bir spor salonu ve spa bulunduruyor.
Radisson Hotel Pisa
Pisa Kulesi’nin yakınında yer alan Radisson Hotel Pisa, hem tatil hem de iş amaçlı seyahat edenlere hitap eden modern bir şehir tesisi olacak. 2025’in ikinci yarısında açılacak olan bu tesis, Radisson Hotels’in lüks markasına uygun olarak yumuşak bir yenileme ile otelin sunduğu olanakları geliştirmesi planlanıyor. 128 şık odası, iki restoranı, modern bir toplantı alanı ve havuz, spor salonu ve spa gibi birinci sınıf olanaklarıyla Radisson Hotel Pisa, Grubun genişleyen portföyüne dikkat çekici bir katkı sağlıyor.
Radisson Otel Grubu Küresel Başkanı ve Operasyonlardan Sorumlu Başkanı Chema Basterrechea genişleme ile ilgili olarak şunları söyledi: “İtalya, Radisson Collection markası altında dünya çapında en fazla lüks yaşam tarzı oteline sahip olan büyüme stratejimizin temel unsurlarından biri. Geçtiğimiz yıl imzalanan beş yeni otel ve resort ve 2025 yılında planlanan yedi açılış ile bu pazardaki ayak izimizi genişletmeye kararlıyız. Portföyümüzü geliştirmek ve Avrupa’nın en dinamik pazarlarından birinde varlığımızı güçlendirmek için heyecan duyuyoruz. İtalya’da 2027 yılına kadar 30 otele ulaşma hedefimiz, pazarın büyüme potansiyeline olan güvenimizi ve ülkenin konaklama sektörü genelinde olağanüstü konuk deneyimleri sunma taahhüdümüzü yansıtıyor.”
Radisson Otel Grubu, iddialı genişleme stratejisini yansıtan, faaliyette ve geliştirme aşamasında 20 otelden oluşan güçlü portföyüyle İtalya’da önemli bir büyümeye hazırlanıyor.
Balkanlar’ın gözde turistik destinasyonlarından biri olan Karadağ, Türk yatırımcıların da rotasına girdi. Gayrimenkul proje geliştirme, inşaat ve mimari tasarım konularında öncü olan Sera Group, Fontana Investment ve Feelife firmaları tarafından kurulan Mia Investment, Türkiye’de ve dünyanın farklı ülkelerinde hayata geçirdiği projelerden sonra son yatırımını Karadağ Budva’da yaptı. 125 milyon Euroluk yatırımla hayata geçirilen Riviera Montenegro projesi Karadağ ekonomisine 300 milyon Euro’luk değer kazandırmaktadır. Riviera Montenegro projesi ile 212 residence, AVM, beach ve 144 odalı bir otel yatırımını hayata geçiren grup, dünyanın en büyük otel gruplarından biri olan Fransız Accor ile de işbirliğine imza attı. Bu kapsamda projede hayata geçirilen 144 odalı otel ve 212 residence, Accor Grubu’nun en güçlü markalarından biri olan Swissôtel markasıyla işletilecek. Böylece Swissôtel Moskova, Amsterdam, İstanbul, Bern, Bodrum, Şikago, Berlin ve Singapur’un yanı sıra şimdi de Budva’da misafirlerini ağırlamaya başlayacak. 2027 yılında tüm birimleriyle hizmete girecek olan proje, Karadağ’ın marka değerini de yükseltecek.
125 MİLYON EUROLUK YATIRIMLA
300 Milyon Euroluk Ekonomik Değer
Fransız Accor Grubu ve Mia Investment arasında hayata geçirilen işbirliğinin imza töreni 14 Ekim’de İstanbul’da gerçekleştirildi. Törende konuşan Mia Investment Yönetim Kurulu üyesi Murat Kader, Karadağ’ın Avrupa Birliği’ne (AB) üyelik müzakerelerinde son aşamaya geçtiğine dikkati çekerek, “Türk firmalarının gayrimenkul geliştirmedeki yüksek standartlarını Avrupa coğrafyasına yayma ideali ile Mia Investment firmasını kurduk. Bu kapsamda başlangıç noktası olarak da Karadağ’ı seçtik. Karadağ eşsiz doğası ve sahip olduğu potansiyelinin yanı sıra AB’ye giriş sürecinde Türk yatırımcılar için de büyük fırsatlar sunuyor” dedi. Riviera Montenegro projesini 125 milyon euroluk yatırımla hayata geçirdiklerini ve bu yatırımla Karadağ ekonomisine 300 milyon euro değer kazandıracaklarını anlatan Kader, “Projemizde 212 residence, AVM, beach ve 144 odalı Swissotel bulunuyor” diye konuştu. Karadağ’a böylesi özel bir projeyi kazandırdıkları için çok mutlu ve gururlu olduklarını belirten Kader, “Bu projede yer alan otelimizin de çok iyi standartlarda hizmet sunması gerekiyordu. Bu kapsamda ciddi bir araştırma yaptık ve Fransız Accor Grubu ile işbirliğine imza attık. Dünyanın en iyi otellerinden biri olan Swissôtel markasını Karadağ’a kazandırmış olmaktan dolayı çok mutlu ve gururluyuz” dedi. Bu büyük yatırım kararının arkasındaki en büyük nedenin ortaklar olarak Karadağ’ın bugünü ve yarınına olan inancımızdır diyen Murat Kader Karadağ’ın Akdeniz havzasının en huzurlu turizm destinasyonlarından biri olduğunun altını çiziyor.
Yatırım 9 Yılda Dönüyor
Riviera Montenegro projesinde residence sahiplerinin lüks ve konforun yanında Swissôtel hizmet ve yönetim kalitesini de yaşayacaklarını aktaran Kader, şunları anlattı: “Residence kiralama hizmetleri otel yönetimi tarafından uluslararası standart da ev sahiplerine özel olarak düzenlenecek. Bunlara ek olarak Riviera Montenegro projesi yatırımcılarına euro kira getirisini Avrupa İstatistik Enstitüsü (EOROSTAT) verilerine göre 9 yıl ortalama geri dönüş süresi ile sunuyor. Son yılların gözde yatırım ve yaşam destinasyonu Karadağ European Property Guide verilerine göre yüzde 22.6 ile son bir yılda gayrimenkul değerinin tüm Avrupa’da en çok arttığı ülke konumunda.”
100’dan Fazla Daire Satıldı
Kader, çok ciddi bir taleple karşılaştıklarını kaydetti. “Şimdiden 100’den fazla dairenin satışı tamamlandı” diyen Kader, “Türkiye ile Karadağ arasında derin ve tarihi bir dostluk bağı bulunuyor. Projemizi yerinde görmeye gelen tüm misafirlerimiz ziyaretleri sonrasında Karadağ’da daha uzun vakit geçirmeleri gerektiğini ifade ediyor. Bu geri dönüş bizim için çok kıymetli. Ne kadar doğru bir lokasyonda proje geliştirdiğimizi bize teyit eden en önemli veri” şeklinde konuştu.
Budva Koyu’nun Tam Ortasında
Bünyesinde 144 odalı Swissôtel, 212 residence, AVM ve beach yer alan Riviera Montenegro projesi, Karadağ’ın en gözde turizm merkezi olan Budva şehrinin kalbinde konumlanıyor. Denize sıfır konumuyla eşsiz bir lokasyona sahip olan proje, Slovenska plajı ve Budva Marina’nın hemen yanında yer alıyor. Budva Old Town’a yürüme mesafesinde olan proje, yatırımcılarına şehrin tüm imkanlarını sunuyor. İnşaatı son hızla devam eden proje, 2027 yılında tüm birimleriyle hizmete açılacak.
Elite World Hotels & Resorts, Sapanca’daki ikinci projesi için Palmer Enerji ve İnşaat ile yeni bir iş modeline imza attı. Elite World ve Elite World Residence markalarını içinde bulunduracak otel-rezidans konseptindeki yeni proje; 90 oda, 69 rezidans ve 20 orman içi bağımsız birimden oluşuyor.
Türkiye’nin önde gelen otel zincirlerinden Elite World Hotels & Resorts, turizm sektöründe sahip olduğu yarım asırlık deneyimini geliştirdiği yeni markalarına aktarmaya devam ediyor. Zincir, köklü bir deneyime sahip olduğu Sapanca’da, “Elite World Sapanca” ve “Elite World Residence Sapanca” adıyla otel ve rezidanslardan oluşacak ikinci projesi için Palmer Enerji ve İnşaat ile anlaşma imzaladı.
“Elite World Sapanca” ve “Elite World Residence Sapanca” projelerinin imza töreni, Elite World Hotels & Resorts Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Emel Elik Bezaroğlu, CEO’su Orkun Petekçi, İş Geliştirme Başkan Yardımcısı Mahmut Sürmen, Palmer Enerji ve İnşaat A.Ş. Yönetim Kurulu Üyeleri Erhan Gündal ve Sait Alkım Alkış ile yoğun basın katılımıyla gerçekleştirildi.
90 oda, 69 ve 20 orman içi bağımsız birimden rezidanstan oluşuyor
Elite World Sapanca ve Elite World Residence Sapanca projesi, Sapanca Dibektaşı bölgesinde 90 otel odası, 69 rezidans ve 20 orman içi bağımsız birimden oluşuyor. Elite World’ün marka bilinirliği, deneyimi ve güçlü misafir portföyüyle hem otel hem de rezidans işletmesini üstleneceği proje, misafirlerine ve rezidans sahiplerine doğanın içinde ayrıcalıklı bir yaşam sunuyor. Elite World Sapanca’da yer alan iki farklı tipteki otel odasına ek olarak, doğa ile iç içe, farklı bir yaşam tarzı arayanlar için 20 adet “orman içi bağımsız birim” alternatifi de bulunuyor. Elite World Residence Sapanca bünyesinde ise 3+1, 4+1 ve dubleks rezidans seçenekleri yer alıyor. Rezidansların 33 adedi 198 m2 (brüt) 3+1, 36 adedi ise teras dahil 239 m2 (brüt) 4+1 dubleks’ten oluşuyor. Projedeki rezidanslar 25 milyon TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunulacak. Proje, 2026 yılının Haziran ayında teslim edilecek.
Sürdürülebilirlik kriterleriyle yapılıyor
Projede yer alan otel ve rezidanslar, inşaat aşamasında ekolojik malzeme seçimine, yenilenebilir enerji kullanımından yağmur suyu geri dönüşümüne kadar sürdürülebilirlik kriterleriyle hayata geçiriliyor. Projenin hem yapım hem de daha sonraki yaşam aşamalarında çevresel etkileri en aza indirecek malzeme seçimi, ekolojik tasarım ve teknolojilerden yararlanılıyor. Çatı bahçeleriyle hem estetik bir görünüm sağlanırken hem de yapının ısı yalıtımı destekleniyor. Projede kullanılan malzemeler UV ışınlarına karşı koruma sağlarken hem yapıların uzun ömürlü olması hem de iç mekânlarda nem kontrolü sağlanıyor. Gri su depoları sayesinde ise yağmur suyu gibi gri sular peyzaj alanlarının sulanmasında değerlendirilerek hem su tüketiminin azaltılması hem de suyun sürdürülebilir döngüsünün sağlanması amaçlanıyor. Tüm bu uygulamalarla doğaya saygılı ve sürdürülebilirlik yaşam alanları arasında bir denge oluşturmak projenin öncelikleri arasında yer alıyor.
Sapanca’daki deneyimini yeni projeye taşıyacak
Elite World Hotels & Resorts Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Emel Elik Bezaroğlu, “Elite World olarak yarım asırlık turizm deneyimimizi, yeni geliştirdiğimiz markalara aktarmaya ve zincirimizi büyütmeye devam ediyoruz. Bu kapsamda Elite World ve Elite World Residence markalarını bünyesinde bulunduran yeni projemiz, hem konumu hem de konsepti nedeniyle özel bir önem taşıyor. Sapanca’da sahip olduğumuz deneyimi, bölgenin turizm ihtiyaçlarına paralel olarak yeni geliştirdiğimiz iş modelleri ve konseptlerle yeni projemize aktarmak için heyecan duyuyoruz. Elite World olarak turizm sektöründeki deneyimimizi Palmer Enerji ve İnşaat’ın gayrimenkul alanındaki uzmanlığıyla birleştirerek yatırımcılarımıza ve misafirlerimize en iyi deneyimi sunmayı amaçlıyoruz.” dedi.
Elite World Hotels & Resorts CEO’su Orkun Petekçi ise “Elite World olarak konaklama sektöründe bir dünya markası olma yolunda ilerlerken, seyahatte değişen ihtiyaçları analiz ediyor ve buna uygun stratejiler geliştirerek yeni markalarımızı oluşturuyoruz. Bu amaçla Sapanca’da sahip olduğumuz deneyim ve marka bilinirliğimizi bir adım ileriye taşıyarak, hem mevcut Elite World markamız hem de pandemi sonrası değişen seyahat ihtiyaçlarıyla yeniden şekillenen “residence” turizmine alternatif sunan yeni markamız Elite World Residence ile bölge turizmine daha yüksek kalitede seçenek oluşturmayı amaçlıyoruz.Marka tanınırlığımız ve pazarlama ağımızın gücüyle, sürdürülebilir yaşam kalitesini Sapanca’daki yeni projemize de aktaracağız. Bu projeyle, zincirimizin 2030 yılına kadar 50 otele ulaşma hedeflerine emin adımlarla ilerlediğinin bir göstergesi niteliğinde.” diye konuştu.
“Sürdürülebilir konseptiyle farklılaşacak”
Palmer Enerji ve İnşaat A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Gündal ise projeyle ilgili görüşlerini şu sözlerle aktardı: “İnşaat alanındaki deneyimimizi Sapanca Dibektaşı mevkiinde mükemmel konumda bir projeye aktarmaktan dolayı mutluluk duyuyoruz. Elite World’ün marka bilinirliği ve konaklama sektöründeki derin deneyimiyle değer katacağı projemiz, konumu ve inşaat kalitesinin yanı sıra sürdürülebilir özellikleriyle de farklılaşıyor. Hem bölge hem de ülkemiz turizm ve gayrimenkul sektörlerine yeni bir soluk getirmeyi hedefliyoruz.”
Erciyes A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Elcuman yaklaşan kış sezonuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Erciyes A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Elcuman yaklaşan kış sezonuyla ilgili ekonomim.com’dan Muhammed Kısır’a değerlendirmelerde bulundu.
Erciyes’te sezon Aralık ortasında başlayacak, hedef 3 milyon turist
Erciyes A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Elcuman, Türkiye’nin önemli kayak merkezlerinden Erciyes’te Aralık ayının ortasından itibaren kayak sezonunun açılmasını öngördüklerini belirterek, “Geçen sene 2,5 milyona yakın ziyaretçimiz oldu. 2024-2025 kayak sezonu için 3 milyon yerli ve yabancı turisti dağımızda ağırlamayı hedefliyoruz” dedi.
Erciyes Dağı’nda 15 otel ve 3 bin yatak ve şehir merkezinde ise 10 bin yatak kapasitesiyle misafirlere konaklama imkânı sunulduğunu belirten Başkan Elcuman, kış sezonu hem dağ otelleri hem de şehir otellerinin neredeyse yüzde yüz doluluk oranıyla geçirdiğini ifade etti.
2 otel bu sezon açılıyor, 3 otelin de inşaatı devam ediyor
Elcuman, Erciyes’te 3 otelinde inşaatının devam ettiğini dile getirerek, “ Erciyes’te kayak sezonunun Aralık ayının ortasından itibaren açılmasını öngörüyoruz. Geçtiğimiz yıl hava şartlarından dolayı kar hem geç yağdı hem de istediğimiz seviyede değildi ama biz 154 adet Türkiye’deki en gelişmiş suni karlama sistemiyle kar yağmasa dahi kar üreterek tüm pistlerimizi zamanında hazır hale getirdik. Bilindiği üzere son yıllarda yerli ve yabancı turist sayısında yaşanan artışla birlikte dağdaki konaklama imkanının yetersiz kalması, otel yatırımcılarını bölgeye çevirdi. Erciyes’te bu yıl yapımı tamamlanarak 2024-2025 kayak sezonunda 2 otel daha faaliyetlerine başlamış olacak. Hizmete girecek oteller ile birlikte Erciyes’teki otel sayısı 17’e çıkacak, yatak kapasitesi 3 bin 200’e ulaşacak. Ayrıca 3 otelin de inşaatı devam ediyor. Erciyes’e yatırım yapmak isteyen yatırımcılarımız ile de görüşmelerimiz sürüyor.” dedi.
“İlk kez İskandinav ülkelerden Erciyes’e turistler gelecek”
Erciyes’in bilinirliği arttıkça farklı ülkelerden gelen turist sayısında artış yaşandığına dikkat çeken Elcuman, “Rusya, Ukrayna, Belarus, ve Polonya’nın ardından geçtiğimiz sezon ilk kez Çek Cumhuriyeti’nden de her hafta gerçekleşen charter seferleri ile turistleri Erciyes’te ağırladık. Bu yıl da Polonya ve Çek Cumhuriyeti’nden direkt uçuşların devam edeceği 2024-2025 kış sezonunda, ilk kez İskandinav ülkelerinden de Erciyes’e turistler gelecek. Özellikle Danimarka, Norveç, İsveç ve Finlandiya’da faaliyet gösteren seyahat acenteleri, Erciyes kayak tatili paketlerini yaz aylarından itibaren satışa sundu” dedi.
Themore Concept, 4-8 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek UNICERA Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı’nda yer alacak. Sektördeki en son trendlerin, yenilikçi ürünlerin ve teknolojilerin sergilendiği fuarda Themore Concept, yaşam alanları için tasarladığı şık ve fonksiyonel tasarımları ziyaretçilerle buluşturacak.
Banyo, mutfak dolapları, kapı ve dekorasyon alanında özgün tasarımlara imza atanThemore Concept, Türkiye’nin en büyük, dünyanın ikinci büyük ihtisas fuarı olan UNICERA Fuarı’nda 8. salon A02 no’lu standında yenilikçi tasarımlarıyla yer alacak. Yenilikçi tasarımlarında kullanıcı deneyimini ön planda tutarak, estetik ve fonksiyonelliği bir araya getiren marka, yeni koleksiyonlarıyla sektördeki en son trendleri yansıtacak.
Yerli ve yabancı birçok katılımcıyı bir araya getiriyor
Banyo ve mutfak sektöründeki en son yenilikleri, trendleri ve teknolojileri sergilemek amacıyla her yıl düzenlenen UNICERA Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı, yerli ve yabancı birçok katılımcıyı bir araya getirerek, sektördeki profesyonellere önemli iş fırsatları sunuyor. Katılımcılar, en son tasarım trendlerini keşfederken, sektördeki lider firmaların yenilikçi ürünlerini inceleme fırsatı yakalıyor. Ayrıca, fuar boyunca düzenlenecek atölye çalışmaları ve seminerler, katılımcılara sektördeki gelişmeleri takip etme ve yeni bilgiler edinme imkanı sağlıyor.
Themore Concept Hakkında:
Themore Concept Aydın Astim Organize Sanayi Bölgesinde 17.000 m² kapalı alanda, tam otomasyona sahip seri imalat yöntemini kullanarak ve tümüyle CNC makine parkuru ile mutfak-banyo dolapları, kapı, ray dolap, gardırop ve dekorasyon ürünleri üreten bir firmadır. Themore Concept ürün çeşitliliği, kalite anlayışı, yüksek üretim kapasitesi ve müşteri memnuniyetini ön planda tutan tavrı ile sektöre yeni bir ses ve nefes getirmeyi başarmıştır. Hali hazırda İstanbul, Aydın, İzmir, Bodrum ve Kuşadası’nda 4 büyük fabrika merkez satış mağazası, aynı zamanda İstanbul İçerenköy, İzmir Güzelbahçe ve Karşıyaka, Muğla Bodrum ve Datça, Marmaris, Ankara Beytepe ve Siteler, Manisa, Hatay, İskenderun, Gaziantep ve Aydın Didim’de bayileri; Fransa, Makedonya, Umman ve Pakistan’da satış noktaları bulunmaktadır.
AK Parti Malatya Milletvekili Abdurrahman Babacan bazı rezerv alanlarındaki tahliye edilmemiş yapıların kamulaştırılarak çalışmalara hız verildiğini söyledi.
AK Parti Malatya Milletvekili Abdurrahman Babacan, kent merkezinde devam eden inşa ve imar çalışmalarını yerinde inceledi.
“Kamulaştırma kararı alınan yapılar kamulaştırıldı”
Saray Mahallesi, Kışla ile Fuzuli Caddelerindeki rezerv alanlarında incelemelerde bulunarak yetkililerden bilgi alan Milletvekili Babacan,
“Bölgede bir süredir tahliye edilememiş yapılar vardı ve bakanlığımız ile bunlara ilişkin görüşmeleri yapmıştık. Buna göre birkaç binanın kamulaştırılması kararını verdik ve onlar bugün itibariyle kamulaştırıldı. Bunların yıkımı en kısa sürede gerçekleşecek. Diğer iki bina da önümüzdeki hafta itibariyle yıkılacak. Böylelikle alan tamamen boşalmış olacak ve inşaat bundan sonra hızlı bir şekilde akacak.
Yaklaşık 6 bin fore kazığın kullanılacağı, bin 58 metre diyafram duvar ile inşa edilecek alanda konut ve ticarethanelerin altı 2 kat, bin 415 araç kapasiteli otopark olarak dizayn edildi. Şu an ihale aşamasında olan Saray Mahallesi’nin diğer etabının da aynı şekilde dizayn edildiğini söyleyelim. Yani konut ve ticarethane ve altı otopark olacak şekilde dizayn ediliyor” ifadelerini kullandı.
Çalışmaların tamamlanmasıyla kent merkezinde otopark sorununda ortadan kalkacağını kaydeden Babacan, mimari ve estetik açıdan da güzel bir yapının ortaya çıkması için gayret gösterdiklerini söyledi.
Lüks moda markası Vakko İstanbul’daki ikinci otelini 11 Kasım’da açıyor.
Türkiye’nin lüks moda ve yaşam tarzı sektöründeki öncü kimliğini sürdüren Vakko’nun, ikinci oteli Vakko Hotel And Residence Sumahan Bosphorus 11 Kasım’da kapılarını açıyor.
Vakko, İstanbul Boğazı’nın büyüleyici manzarasına karşı konumlanan yeni oteli Vakko Hotel And Residence Sumahan Bosphorus ile seçkin konaklama deneyimi konusunda yeni bir sayfa açıyor. Tarihi 19. yüzyıla dayanan Osmanlı Damıtımevi’nde konumlanan ve architecture + associés’ın Kurucu Ortağı Mimar Pierre Beucler tarafından tasarlanan özel yapı, modern çizgileri ve tarihi dokuyu bir araya getirerek misafirlerine unutulmaz bir deneyim sunmayı vaat ediyor.
Otel, Vakko imzasını taşıyan özel restoranları ve gastronomik seçenekleriyle misafirlerine dünya mutfaklarından özenle seçilmiş lezzetler sunarken, eşsiz Boğaz manzarasına sahip 12 özel oda, konfor ve zarafetin mükemmel birleşimini vurguluyor.
11 Kasım 2024’te kapılarını açmaya hazırlanan Vakko Hotel And Residence Sumahan Bosphorus, Boğaz’ın sakin atmosferi içinde konuklarına hem benzersiz bir konfor hem de Vakko’nun ikonik zarafetini sunacak.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı öncülüğündeki çalıştayda konut sitesi yönetim şirketlerinin sorunları ele alınacak.
Konut site yönetim şirketlerinin yaşattığı ve yaşadığı sorunlar zaman zaman gündeme geliyor. Bu sorunların çözümü noktasında da bir çalışma yürütülüyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı öncülüğünde 23 Ekim’de “Tesis Yönetim Hizmetleri Mevzuat Hazırlıkları” başlıklı bir çalıştay düzenlenerek, tesis yönetim şirketlerinin yeterlilik, sınıflandırma ve denetim gibi kriterleri ele alınacak.
Tesis Yöneticileri Federasyonu (TEYFED), konut sitelerine yönelik tesis yönetim sektörünün sorunları ve çözüm önerilerini bu çalıştayda değerlendirecek.
Tesis yönetim sektörünün ihtiyaçlarına yönelik yeni çözüm ve düzenlemelerin geliştirilmesinin hedeflendiği çalıştay kapsamında, bu konuda yasa ve yönetmeliklerin oluşturulması sürecine katkı sağlanması amaçlanıyor.
SEKTÖRÜN KALİTESİ YÜKSELECEK
Çalıştayda elde edilecek sonuçların Türkiye’deki site, apartman ve toplu yaşam alanlarındaki tesis yönetim hizmetlerine değer katması ve sektörün genel kalitesini yükseltmesi bekleniyor.
ÇALIŞTAYA KATILANLAR
Ankara’da yapılacak çalıştaya; TEYFED Genel Başkanı Yahya Sağır, Ankara Üniversitesi Gayrimenkul Geliştirme ve Yönetim Bölümü Kurucu Başkanı Prof. Dr. Harun Tanrıvermiş, Profesyonel Tesis Yöneticileri Derneği Başkanı Ozan Özen ile İstanbul Ticaret Odası temsilcileri katılacak.
Toplu Konut İdaresi’nin (TOKİ) 23 Eylül 2024 tarihinde uygulamaya koyduğu yüzde 25 indirim kampanyasından 22 bin 871 kişi yararlandı.
TOKİ, 23 Eylül ile 18 Ekim 2024 tarihleri arasında uygulanan “Yüzde 25 İndirim” kampanyasının sonuçlarını duyurdu. Satışları 2023’ün Haziran ayının 30. gününe kadar gerçekleştirilmiş, geri ödeme taksiti en geç 30 Haziran 2023 den önce başlamış olan konut ve işyerleri için TOKİ tarafından 23 Eylül 2024 tarihinde yüzde 25 indirim uygulaması hayata geçirilmişti. Söz konusu uygulama 18 Ekim 2024 tarihinde de son bulmuştu.
TOKİ’den edinilen bilgilere göre; söz konusu kampanyada 20 bin 871 kişi borç bakiyesinin tamamını kapatarak tapularını aldı. Bin 316 kişi ise kısmi ödeme ile indirim imkanından faydalanarak borcunu kapattı. Böylelikle kampanyadan toplam 22 bin 187 konut ve işyeri alıcısı yararlandı. Kampanyaya katılan vatandaşların yüzde 96.08’i borçlarını kişisel tasarrufları ile kapattı.
Tarihi Yarımada’da iki otelle faaliyet gösteren Levni Grup, turizmde dünyanın en büyük gruplarından Accor ile işbirliği yaparak Levni Hotel Istanbul Handwritten Collection’ı da hayata geçirdi.
Otelin, Accor Grubu’nun koleksiyon ve butik konseptte Türkiye, Orta Doğu ve Afrika’daki ilk oteli olduğunu belirten Levni Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Karacabay, İstanbul’a böyle bir değer kazandırmaktan büyük gurur duyduklarını söyledi. Turizmde 2024 yılı çok iyi gitmemesine karşın iki aydır ciddi bir doluluğa ulaştıklarını kaydeden Karacabay, “Yıllardır yaşamadığımız bir Ekim yaşıyoruz. Doluluklar çok iyi durumda. Kasım ayı için de rezervasyonların iyi geldiğini görünce tekrar 2025 için içimize bir umut doğdu.” dedi.
İstanbul’ın sıfır noktası olarak tabir edilen Tarihi Yarımada, özel konseptli yeni bir otele daha ev sahipliği yapmaya başladı. Otelciliğe 1986 yılında Tarihi Yarımada’da başladıklarını ve tüm yatırımlarını bu bölgeye yaptıklarını söyleyen Levni Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Karacabay, Levni Otel olarak ise ilk otellerini 2010 yılında açtıklarını belirtti. 2019 yılında ikinci otelleri olan Levni Plus’u hayata geçirdiklerini ve şu anda 3 otelde 170 oda ve 400 yatak kapasitesi ile yola devam ettiklerini ifade eden Karacabay, şunları anlattı:
HANDWRİTTEN COLLECTİON MARKASININ TÜRKİYE’DEKİ İLK OTELİ
“Yeni otelimizi açmayı planlarken Accor grubuyla tanıştık. Kendilerine ait Handwritten Collection markasını Orta Doğu’da ve Türkiye’de ilk defa lanse etmek istediklerini ve otelin lokasyonunun ve konseptinin marka için çok uygun olduğunu belirttiler. Daha sonra grupla bir sözleşme imzaladık, yönetmelik ve projelere bazı eklemeler yaptık.
Yaklaşık bir ay gibi bir test sürecinin ardından soft opening dediğimiz misafir kabulüne başladık. Otelimizin adını da Levni Hotel Istanbul Handwritten Collection olarak koyduk. Bu Accor Grubu’nun koleksiyon ve lüks konseptte Türkiye, Orta Doğu ve Afrika’daki açılan ilk oteli oldu.”
‘AMACIMIZ BÖLGEYE DEĞER KATMAK’
Handwritten Collection konseptinin otelcilikte daha çok kişisel ve birebir hizmeti kapsadığını anlatan Karacabay “Dünyada da böyle bir trend başladı ve kişisel hizmet gerçekten ön plana çıktı. İnsanlar artık toplu yemek yenilen ve kalabalık yerlerden uzaklaşarak biraz daha özel hizmet alacağı, kafa dinleyeceği ve trafik derdinin olmadığı şehir merkezindeki yerleri tercih ediyor. Biz de tüm tarihi ve turistik yerlerin 10 dakikalık yürüyüş mesafesinde olduğu bir lokasyonda, kişisel hizmeti de ön plana çıkararak, bölgeye yakışır bir yatırım yaptığımızı düşünüyoruz.” dedi.
Otelde Türkiye’nin önde gelen sanatçılarının eserleriyle dekore edilen 72 tane art deco odanın olduğunu ve restoranlarından lobisine her alanın büyük bir emek ve titizlikle dekore edildiğini kaydeden Karacabay, “Tamamen amatör bir ruhla ve bölgeye değer katmak için uğraştık. Projenin sonuçlanması 4 yılı buldu. Yıllar içinde biriktirdiğimiz sanat eserlerini burada sergiliyor olmamızın parasal karşılığı gerçekten yok ve bunun bize geri dönüşünün çok uzun olacağının farkındayız. Ancak bölge o kadar değerli ki, buraya harcayacağımız kaynağı ne yaparsak yapalım hak ediyor.” ifadelerini kullandı.
TASARIM İLHAMINI LALE DEVRİ’NDEN ALIYOR
Levni Istanbul Hotel Handwritten Collection’ın, tasarım ilhamını Osmanlı İmparatorluğu’nun zengin mirasından, özellikle de Lale Devri’nin sanatsal parlaklığından aldığını dile getiren Aydın Karacabay, “Yerel sanatçılarla yakın iş birliği içinde çalışan otel, renkli ve sıradışı minyatürleriyle tanınan önde gelen Osmanlı ressamı Abdülcelil Levni’nin eserleriyle öne çıkıyor. Levni’nin Osmanlı yaşamına getirdiği renkli yorumlar, otelin iç mekanında yankılanarak geleneksel motifleri modern zerafetle harmanlıyor ve konuklar için sürükleyici bir kültürel deneyim yaratıyor.
Levni Istanbul Hotel Handwritten Collection, Lale Devri’nin zenginliğini sadece tasarımla değil, aynı zamanda ortak alanlarımızın duyusal deneyimiyle de yansıtıyor. Koku, özenle seçilmiş müzik ve personel kıyafetleri Osmanlı İmparatorluğu’nun en sanatsal döneminin zerafetini çağrıştırıyor. Konuklar, geçmişe bir selam niteliğindeki geleneksel Osmanlı Şerbeti ve Reyhan Şerbeti ile karşılanıyor.” dedi.
‘EKİM VE KASIM ÇOK İYİ, 2025 UMUTLA BAKIYORUZ’
Turizm sektörü hakkında da değerlendirmelerde bulunan Aydın Karacabay, Türkiye’nin turizmde henüz hem gelir anlamında hem de sayı anlamında potansiyelinin çok uzağında olduğuna daikkat çekti. Karacabay, “Pandemiden sonra sektör bir anda çok hızlı gitti ama 2024’te İsrail’in Filistin’i işgali, Rusya-Ukrayna savaşı, jeopolitik gerginlikler, Avrupa Futbol Şampiyonası, yüksek enflasyon ve birikmiş talebin bitmesi ile 2024’te zorlanmaya başladık.
Fakat eylül ve ekim ayları ile tekrardan bir trend yakaladığımızı görüyoruz. Yıllardır yaşamadığımız bir ekim yaşıyoruz. Doluluklar çok iyi durumda. Doluluk arttıkça fiyatlar da yükseliyor. Kasım ayı için de rezervasyonların iyi geldiğini görünce tekrar 2025 için içimize bir umut doğdu.” diye konuştu. Tarihi Yarımada’da konaklayan turistin ağırlıklı olarak Avrupalı olduğunu belirten Karacabay, Ortadoğulu turistlerin ise biraz daha AVM’lere yakın ve gösterişli yerleri tercih ettiğini kaydetti.
KÖRFEZ ÜLKELERİ TÜRK ÇALIŞANLARI ALIYOR
Turizm sektöründe şimdiye kadar pek dile getirilmeyen bir riske de dikkat çeken Karacabay, Körfez ülkelerinin yetişmiş personeli yüksek maaşlarla kendilerine çekmeye başladıklarını söyledi. Karacabay, “Turizm sektörü insan odaklı ve hizmetimizi devam ettirebilmemiz için çalışanlarımızı, personelimizi korumamız gerekiyor.
Ancak son yıllarda yakın komşularımız, özellikle de Körfez ülkeleri turizmde o kadar büyük yatırımlar yapıyorlar ki personel kaybetmeye başladık. Yönetim kadrosu, ön büro çalışanları, satış temsilcileri… Daha çok yönetici seviyesindeki insanları 3 kat maaşa kendi ülkelerine çekiyorlar. Pandemide de kaybettiğimiz ve yeni yeni toparlamaya başladığımız insan kaynağımızı tekrar kaybetme riski ile karşı karşıyayız.” diye konuştu.
Süral Turizm, Antalya’ya 433 Milyon TL yatırımla 5 yıldızlı otel yapacak. Antalya’nın Manavgat ilçesi Çolaklı Mahallesi 503 ada 7 parselde bulunan 15 bin 518 metrekarelik arazi üzerine 433 Milyon 100 Min TL yatırımla 5 yıldızlı otel yapılacak.
Süral Turizm, Antalya’ya 433 Milyon TL yatırımla 5 yıldızlı otel yapacak. Antalya’nın Manavgat ilçesi Çolaklı Mahallesi 503 ada 7 parselde bulunan 15 bin 518 metrekarelik arazi üzerine 433 Milyon 100 Bin TL yatırımla 5 yıldızlı otel yapılacak.
Süral Turizm Tarım İnşaat San. Tic. Ltd. Şti tarafından yapılacak otelde 254 oda ve 720 yatak yer alacak. Otel projesi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü tarafından ÇED süreci başlatıldı.
Vefa Group İcra Kurulu Başkanı Turan Koçyiğit ST Endüstri Radyo’da gerçekleşen “Depreme Dayanıklı Binalar” programına konuk oldu. Koçyiğit, çeliğin yapı sektöründeki yeri hakkında açıklamalarda bulundu.
1990 yılında üniversitedeki arkadaşı ile Vefa Prefabrike Yapılar şirketini kurduklarını ve ön üretimli yapı sektörünün gelişiminde yer aldıklarını aktaran Vefa Group İcra Kurulu Başkanı Turan Koçyiğit, ST Endüstri Radyo’da yayınlanan “Depreme Dayanıklı Binalar” programında birçok önemli konu hakkında konuştu.
Neden Çelik Yapılar Tercih Edilmeli?
Çelik özellikleri gereği bugünün ve geleceğin yapı sistemidir. Çelik yapıların avantajları konusunu şöyle sıralayabiliriz. Malzemeler esnek ve depreme dayanıklıdır. Çelik, on kat daha hafiftir ve zemine yük az gelir. Sınırlar bellidir, inşaat kalitesinde sapma yoktur. Betonarmeye göre 3 kat daha hızlı inşa edilir. Montaj süresi kısa olduğu için işçilik maliyetleri de daha düşüktür. Farklı iklim koşullarında uygulanır. Yüksek ses ve ısı izolasyonu ve yangın dayanımı sağlar. Geri dönüşümlüdür, minimum atık olur. (Çevre dostudur) Hibrit olarak okul, hastane binaları yapılabilir. Mimari özgürlük sağlar.
Dünyada Çelik Üretim ve Kullanım Oranları Nedir?
Dünya Çelik Birliği 2022 rakamlarına göre; Dünyada 8. çelik üreticisiyiz ve Avrupa’da 2.’yiz. Buna karşılık çelik yapı kullanım oranı çok az. Çelik kullanım oranları; ülkelerin gelişmişlik düzeyiyle paraleldir, bilinç düzeyi yüksek ülkelerde çeliğin kullanımı daha yaygındır. Ayrıca çelik, 1948’den beri dünyada kullanılıyor. Japonya’da yüzde 80, Yeni Zelanda’da yüzde 70, ABD’de yüzde 50, Avrupa’da yüzde 40. Bu oran İran’da bile yüzde 50. Türkiye’de çelik üretim ve kullanım oranı ise yüzde 5. Bunların çoğu da maalesef endüstriyel yapılar.
Dünya’daki ve Türkiye’deki Çelik Yapılara Örnek Verebilir Misiniz?
Dünya’daki çelik yapı örnekleri;
Pekin Stadyumu
Willis Kulesi Chicago (442 mt)
Chrysler Binası
Burj Khalifa Dubai (150-160 katları)
Empire State Binası (102 katlı)
Türkiye’deki çelik yapı örnekleri;
İzmir’de 30 katlı kule
İstanbul Avcılar’da 28 katlı otel
Pandemi Hastaneleri
Van, Elâzığ, Malatya deprem konutları 50.000 adet
Artvin Yusufeli Barajı köy evleri 3.000 adet
Maraş deprem konutları 80.000 adet
İzmir, Ankara ve İstanbul’da toplu villa projeleri
Kaynaksız yapı teknolojisini 2000 yılında Türkiye’ye getirdik. 2000 yılında Türkiye’de ilk hafif çelik yapıyı Yapı Fuarı’nda kurduk. 350 sayfa hafif çelik mimari ve detay kitapçığı hazırladık. Devlet kurumlarına bilgilendirici sunumlar yaptık. (TİKA, TOKİ, Emlak Konut, ÇŞB) Vefa Akademi’yi kurarak nitelikli personel yetiştirdik. (Meslek lisesi devlet meselesi) 2020 yılındaki Elâzığ-Malatya depremi sonrası TOKİ için teknik şartname hazırladık. Yakın zamanda Yapısal Çelik Derneği’nin Ostim Teknik Üniversitesi’nde düzenlediği Deprem Dirençli Yapılaşma Zirvesi’ne katılarak bu sistemin gerekliliğini vurguladık. Şu anda televizyon kanallarında çelik yapıların avantajlarına ve önemine ilişkin hazırladığımız bilgilendirme spotları yayınlanıyor.
Kentsel Dönüşüm Konusunda Ön Üretimli Yapıların Yeri Nedir?
Biz öncesi ve sonrası için çözüm önerisinde bulunduk. Öncesinde; Belediyelere öneri olarak geçici konteyner yapılar sunduk. (Gençlik Merkezi, sosyal amaçlı kullanım) Bir diğeri müteahhitlere önerimiz; geçici konteyner konutlar oldu. (Kentsel dönüşüme giren yapılarda yaşayanların mahallelerinden ayrılmadan konaklayacakları konteyner mahalleler) Sonrasında ise İstanbul’da 600 bin bina dönüşecek, hibrit sistemle çok katlı yapılar hızlı bir şekilde yapılabilir, dolayısıyla Türkiye’de yılda 60.000 çelik konut yapılabilir. Bu sayede 10 yılda İstanbul’daki hasarlı binaların tamamı dönüşebilir.
Genel Olarak Çelik Sisteminin Yaygınlaşması ve Daha Fazla Bilincin Oluşması İçin Önerileriniz Nelerdir?
Bizim önerilerimiz başlıca şöyle; çelik yapıların yaygınlaşması devlet politikası haline gelmeli, çelik yapı Türkiye için tercih değil bir zorunluluk olmalı (özellikle yatay mimaride), devlet çelik malzeme üreticilerini desteklemeli, üniversitelerde bu konuda bölümler açılarak insan kaynağı yetiştirilmeli ve Yapısal Çelik Derneği’nin öncülük yapması desteklenmeli. Aslında hangi yapı sistemini kullanırsanız kullanın burada önemli üç hususa dikkat edilmelidir;
● Doğru malzeme seçimi
● Doğru projelendirme
● Doğru uygulama
Yaşamış olduğumuz pandemi ve deprem felaketleri sonrasında doğa ile iç içe bir yaşam ve yatay mimariye olan ilgi önemli oranda arttı. Buna paralel olarak çelik yapılara talep de arttı. ABD’de halkın yüzde 88’i, İngiltere’de yüzde 85’i Polonya’da yüzde 80’i, Fransa’da yüzde 70’i yatay mimari konseptinde müstakil konutlarda yaşıyor. Tüm evler müstakil olsa Konya sınırları yeterli geliyor. 300 metrekarelik bir arsa Türkiye’nin yüzde 1’ine yani Muş’a denk geliyor, 500 metrekarelik bir arsa olsa Türkiye’nin yüzde 2’sine yani Konya gibi bir alana denk geliyor.
Mimarlık, tasarım ve şehircilik alanlarında faaliyet gösteren profesyoneller, öğrenciler ve meraklılar için yepyeni bir platform hayata geçti. “Mimari Şeyler” adını taşıyan bu yenilikçi dijital mecra, mimarlık dünyasındaki en güncel haberleri, projeleri, tartışmaları ve fikirleri tek bir çatı altında toplamayı hedefliyor.
Neden Mimari Şeyler?
Günümüzde sosyal medya ve dijital platformlar bilgi edinmek için vazgeçilmez kaynaklar haline geldi. Ancak bu platformlarda mimarlıkla ilgili içeriklere ulaşmak çoğu zaman zor ve zaman alıcı olabiliyor. Mimari Şeyler, tam da bu noktada devreye giriyor.
Platform, mimarlık dünyasındaki dağınık bilgi akışını düzenleyerek, kullanıcılarına tek bir noktadan zengin bir içerik sunuyor. Artık mimarlıkla ilgili içerikleri aramak için farklı mecralarda zaman kaybetmeye gerek yok. Her şey, adı üstünde, Mimari Şeyler’de!
Nasıl Çalışır?
Mimari Şeyler, kullanıcıların aktif katılımıyla şekillenen dinamik bir yapıya sahip. Platform üyeleri:
Gündem belirleyebilir
Projelerini paylaşabilir
İş ilanları verebilir
Makaleler yazabilir
Tartışmalar başlatabilir
Sorular sorabilir ve yanıtlayabilir
Kısacası, Mimari Şeyler’de her üye bir nevi sanal küratör rolü üstleniyor. Bu sayede platform, sürekli yenilenen ve canlı bir mimarlık forumu haline geliyor.
Öne Çıkan Özellikler
Mimari Şeyler, popüler sosyal medya ve içerik platformlarının en iyi özelliklerini bünyesinde topluyor:
Kişiselleştirilmiş İçerik Akışı: Twitter benzeri akıcı bir içerik akışı, kullanıcıların ilgi alanlarına göre özelleştirilebiliyor.
Özelleştirilmiş Gruplar: Facebook gruplarını andıran, çeşitli mimari konulara odaklanmış özel bölümler.
Görsel Odaklı Paylaşımlar: Instagram’ı anımsatan, görsel ağırlıklı proje ve fikir paylaşım imkanı.
Kariyer ve İş İlanları: LinkedIn benzeri, sektörel iş ilanları ve kariyer fırsatları bölümü.
Soru-Cevap ve Tartışma Platformu: Stack Overflow ve Reddit gibi, kullanıcıların sorular sorup yanıtlayabileceği, tartışmalar başlatabileceği interaktif bir alan.
Neden Farklı?
Mimari Şeyler’i diğer platformlardan ayıran en önemli özellik, mimarlığı sadece bir meslek olarak değil, bir düşünce biçimi ve felsefe olarak ele alması. Platform, mimarlık alanındaki güncel tartışmaları, yenilikçi fikirleri ve eleştirel yaklaşımları ön plana çıkararak, kullanıcılarına geniş bir perspektif sunuyor.
Ayrıca, Mimari Şeyler:
Bağımsız ve özgürlükçü bir yapıya sahip
Reklam ve sponsorluk baskısından uzak
Kullanıcı odaklı ve katılımcı bir yaklaşım benimsiyor
Güncel sosyal medya alışkanlıklarına uygun tasarlandı
Gelecek Planları
Mimari Şeyler ekibi, platformun sürekli gelişeceğini ve kullanıcı geri bildirimleri doğrultusunda yeni özellikler ekleneceğini belirtiyor. Yakın gelecekte yapay zeka destekli tasarım asistanı, sanal gerçeklik (VR) ile proje gezintileri ve blockchain tabanlı proje doğrulama sistemi gibi yenilikçi özelliklerin eklenmesi planlanıyor.
Platform, şu an için tamamen ücretsiz olarak hizmet veriyor. Ancak gelecekte, bazı premium özelliklerin ücretli olabileceği belirtiliyor. Bu adımın, platformun sürdürülebilirliğini sağlamak ve kullanıcılara daha zengin bir deneyim sunmak amacıyla atılabileceği ifade ediliyor.
Katılın ve Şekillendirin!
Mimari Şeyler, kullanıcılarının katkılarıyla büyüyen ve gelişen bir platform. Siz de bu heyecan verici yolculuğun bir parçası olmak ister misiniz? Üstelik şu an için tamamen ücretsiz!
Hemen www.mimariseyler.com adresini ziyaret edin, üye olun ve mimarlık dünyasının yeni dijital buluşma noktasında yerinizi alın. Unutmayın, Mimari Şeyler’i şekillendiren sizsiniz!
Mimari Şeyler: Mimarlığın geleceği, parmaklarınızın ucunda!
Başkent Ankara’nın hızla gelişen bölgesi Sincan’da, NATA Holding ve Sincan Motorlu Araç Satıcıları Derneği (SİMAS) iş birliği ile hayata geçirilen VEGA Otonomi, kapılarını açmaya hazırlanıyor. Yaklaşık 1.5 milyar TL’lik dev yatırım, Türkiye ekonomisine önemli katkılar sağlamayı hedeflerken, yaklaşık 6 bin kişiye istihdam imkânı yaratması bekleniyor.
NATA Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yusuf Tanık ve Otonomi Başkent Başkanı Mahmut Ulucan’ın da katılımıyla düzenlenen basın kahvaltısı Ankara’da özel bir otelde gerçekleşti.
VEGA Otonomi, 490 metrekareye kadar 207 bağımsız bölüm, 151 showroom, 56 ofis katı ve bankalar, noter, ekspertiz merkezleri gibi yan hizmet birimlerini de bünyesinde barındırıyor. Ziyaretçiler, aynı zamanda kafe, restoran ve dinlenme alanları gibi sosyal ihtiyaçlarını da karşılayabilecekler. Proje, sadece Ankara’nın değil, tüm Anadolu’nun gözbebeği olma yolunda ilerliyor.
GÖKHAN ÇALIŞKAN: “VEGA OTONOMİ, MODERN VE GÜVENİLİR BİR TİCARET MERKEZİ OLACAK”
SİMAS ve VEGA Otonomi Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Çalışkan, NATA Holding ile birlikte gerçekleştirdikleri VEGA Otonomi projesi hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Çalışkan, Ankara’nın hızla gelişen Sincan bölgesinde, modern bir otomobil ticaret ve yaşam merkezi kurduklarını belirtti.
Projenin, özellikle bölgedeki esnafları tek bir çatı altında toplayarak güvenilir ve modern alanlarda ticaret yapmalarına olanak sağladığını ifade eden Çalışkan, “VEGA Otonomi, noter, banka ve ekspertiz merkezleri gibi yan hizmetlerle de esnaflarımızın ihtiyaçlarını karşılayacak. Projemizde 207 bağımsız bölüm yer alıyor, bunların 151’i showroom ve ekspertiz alanlarına ayrıldı.” dedi.
EKONOMİK ZORLUKLARA RAĞMEN YATIRIM GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Gökhan Çalışkan, ekonomik zorluklara rağmen bu yatırımı hayata geçirdiklerini vurgulayarak, “Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılara rağmen NATA Holding ile iş birliği yaparak, bu projeyi sorunsuz bir şekilde tamamladık. Şu an birçok işletme faaliyete geçmiş durumda ve ticaretlerine başladılar. VEGA Otonomi, yaklaşık bin kişiye istihdam sağlayacak; yan sektörlerle birlikte bu rakam 6 bine ulaşacak.” ifadelerini kullandı.
SEKTÖRE DEĞER KATACAK
Çalışkan, sektörlerinin geçmişten günümüze yaşadığı değişimlerden de bahsederek, “Eskiden galericilik deyince sektöre mesafeli yaklaşılıyordu ancak bizler, yeni jenerasyon olarak hem eğitimli hem de deneyimli bir şekilde bu mesleği daha itibarlı hale getirdik. Yetki belgelerinin alınması, sektöre kimlik kazandırılması gibi konularda dernek olarak en ön saflarda yer aldık ve almaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.
Son olarak, VEGA Otonomi’nin otomotiv sektörüne yeni bir soluk getireceğini belirten Çalışkan, sektördeki eksiklikleri tamamlamak için çalışmaya devam edeceklerini dile getirerek, etkinliğe katılan herkese teşekkür etti.
YUSUF TANIK: “PROJENİN BAŞARIYLA HAYATA GEÇMESİNDEN BÜYÜK MUTLULUK DUYUYORUZ”
NATA Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yusuf Tanık, VEGA Otonomi’nin faaliyete geçmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Tanık, NATA Holding ve SİMAS iş birliği ile hayata geçirilen bu projenin, Sincan bölgesine ve otomotiv sektörüne önemli katkılar sağlayacağını vurguladı.
Yusuf Tanık, kahvaltı sırasında yaptığı konuşmada, “Bugün burada sizlerle birlikte olmaktan ve VEGA Otonomi projesini faaliyete geçirmenin mutluluğunu yaşamaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Gökhan Bey’in de belirttiği gibi, burası Ankara’nın Sincan bölgesinde yer alıyor. NATA Holding olarak, bu bölgeye yatırım yaparken, bu toprakların bereketli olduğuna ve esnaflarımıza büyük katkılar sağlayacağına inandık.” dedi.
“SİNCAN’IN POTANSİYELİNE İNANIYORUZ”
Tanık, NATA Holding’in Sincan’da 1969 yılında kurulduğunu ve bölgeye olan inançlarının hiç değişmediğini ifade ederek, “Bugün burada esnaflarımıza yerlerini teslim ederken, bu toprağın bereketli olduğuna ve esnaflarımızın başarılı olacağına inanıyoruz. Sincan’ın potansiyeline inanıyoruz.” şeklinde konuştu.
MAHMUT ULUCAN: “OTONOMİ VE VEGA OTONOMİ İLE SEKTÖRDE YENİ BİR DÖNEM BAŞLIYOR”
Otonomi Başkanı Mahmut Ulucan, VEGA Otonomi’nin açılışı kapsamında yaptığı konuşmada, Otonomi’nin geçmişi ve sektörün geleceği hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Ulucan, Otonomi isminin kökeninden başlayarak, otomotiv ticaretinin Türkiye’de nasıl geliştiğini ve VEGA Otonomi’nin bu sürece nasıl katkı sağlayacağını anlattı.
OTONOMİ İSMİ VE AHİLİK DÜZENİ
Ulucan, Otonomi isminin ortaya çıkış sürecinden bahsederek, “Bu ismi koyarken uzun süre düşündük, oturduk ve sonunda ‘otomobil’ ve ‘ekonomi’ kelimelerini birleştirerek Otonomi ismine karar verdik. Bu ismi oluştururken, otomobil ticaretinde yaşanan müşteri-esnaf ilişkilerindeki sorunları nasıl çözeceğimizi de düşündük. Ahilik düzenini temel alan bir yapı kurduk. Bu düzenle, esnaf ile müşteriler arasındaki sorunları kendi içimizde çözmeyi başardık.” dedi.
2016 yılından bu yana Otonomi’de faaliyet gösteren 96 ticaret sorununun büyük bir kısmını kendi içlerinde çözdüklerini belirten Ulucan, “Ahilik düzeni sayesinde, esnafımızla müşteriler arasındaki güveni koruyarak ticaretimizi sürdürüyoruz. VEGA Otonomi ile bu düzeni daha da ileriye taşıyacağız.” ifadelerini kullandı.
SEKTÖRDE BİRLİK VE DAYANIŞMA VURGUSU
Mahmut Ulucan, sektörde birlik ve beraberliğin önemine dikkat çekti. Ticaret Bakanlığı’nın son dönemlerdeki yönetmeliklerine değinen Ulucan, “Sektörümüzde bazı sıkıntılar var, ancak Bakanlık bu sorunları kısa sürede çözecektir. Ticaret sadece ‘parayı ver, arabayı al’ anlayışıyla yürümüyor. Güven temelli bir sistem kurduk, esnaflarımız bu sisteme göre hareket ediyor.” dedi.
KADINLARIN SEKTÖRDEKİ YERİ VE GÜVENLİ ALIŞVERİŞ ORTAMI
Ulucan, kadınların da otomotiv sektöründe güvenle ticaret yapabilecekleri bir ortam oluşturduklarını belirterek, “2016’da kurduğumuz Otonomi’de, kadınlar galerilere rahatlıkla gelip alışveriş yapabiliyor. Eskiden bu durum çok yaygın değildi, ancak şimdi hem kadınlar hem de aileler galerilerde güvenle alışveriş yapabiliyorlar. VEGA Otonomi’de de bu güvenli ortamı sürdürmeyi hedefliyoruz.” diye konuştu.
Batman’da Samanyolu Organize Sanayi Bölgesi’nin (OSB) faaliyete geçmesi için önemli bir gelişme yaşandı. Batman Kozluk karayolu üzerinde yer alan OSB uygulama alanında, zemin etüdü çalışmaları başladı.
Bu çalışmalar kapsamında, zemin tanımlaması ve parametrelerinin belirlenmesi amacıyla jeolojik ve jeoteknik etütler gerçekleştiriliyor. Çalışmalar, alanın yerleşim açısından jeolojik sakıncalar içerip içermediğini araştırmayı ve alınabilecek önlemleri belirlemeyi hedefliyor. Bu adım, yeni OSB’nin kurulumu için kritik bir aşama olarak değerlendiriliyor.
Konutder Başkanı Ramadan Kumova, TÜİK tarafından açıklanan Eylül 2024 Konut Satış İstatistikleri ile birlikte TCMB’nin açıkladığı Konut Fiyat Endeksi verilerini değerlendirdi.
Son yıllarda konut satışları; ekonomik koşullar, faiz oranları ve inşaat sektöründeki gelişmelerle doğrudan ilişkilendiriliyor. Yüksek enflasyon ve artan konut kredisi faiz oranları, konut alımını zorlaştırsa da, gayrimenkul yatırımları hala güvenli bir liman olarak görülüyor. Özellikle büyük şehirlerdeki arsa değerleri ve yeni projeler, konut fiyatlarında yukarı yönlü bir baskı yaratıyor. Aynı zamanda, kentsel dönüşüm projeleri ve devlet destekli sosyal konut projeleri gibi girişimler, talebi artıran faktörler arasında yer alıyor. Önümüzdeki dönemde faiz oranlarındaki değişiklikler ve ekonomik istikrar, konut satışlarının seyrini belirleyecek en önemli etkenler olarak öne çıkıyor. Özellikle yatırımcıların ve ilk kez ev alacakların bu süreci yakından takip etmeleri önem arz ediyor.
Konut satışlarında son iki ayda gerçekleşen yükseliş eğiliminin eylül rakamlarıyla da devam ettiğine dikkat çeken Konutder Başkanı Ramadan Kumova, TÜİK tarafından açıklanan Eylül 2024 Konut Satış İstatistikleri ile birlikte TCMB’nin açıkladığı Konut Fiyat Endeksi verilerini değerlendirdi. Kumova, “Türkiye genelinde eylül ayında konut satışları 140.919 adet ile son 21 ayın zirvesini gördü. Ağustos ayına göre yüzde 5,0 artış olurken, geçen sene eylül ayına göre yüzde 37,3 artış gerçekleşti. İstanbul’da ise geçen aya göre yüzde 9,5 artış olurken geçen senenin eylül ayına göre yüzde 39,8 artış gerçekleşti. Türkiye genelinde ipotekli satışlar ise artışa devam ediyor. Eylül ayında sene ortalamasının yüzde 54 üzerinde 15.825 adet satış gerçekleşti, bu da son 13 ayın en iyi rakamları. İstanbul’da ise ipotekli satışlar önceki aya göre yüzde 18,9 artış gösterdi. Kredili satışlarda bankaların daha iyimser yaklaşımı ile ipotekli satışların artışının sürmesini öngörmekteyiz ancak yüksek faiz ortamına rağmen bu hızlı artışın sürdürülebilir olabilmesi için faiz ortamının da yumuşaması gerekiyor.” açıklamasında bulundu.
“1. El Satışlarda İpotek Kullanımı Arttı”
1. el satışlarda geçen senenin eylül ayına göre Türkiye genelinde yüzde 87 artarken İstanbul’da yüzde 157,8 artış gerçekleştiğinin altını çizen Kumova, konuşmasını şöyle tamamladı: “Konut üreticileri için bu artışın devam etmesi olumlu etki yaratacaktır. Yabancıya satışta ise 2 yıldır devam eden düşüş eylül ayında da devam etti. Geçen senenin eylül ayına göre Türkiye genelinde yüzde 31 azalma olurken İstanbul’da yüzde 19,9 azalış gerçekleşti. Diğer yandan TCMB, eylül ayı konut fiyat endeksine göre aylık artış oranı yüzde 1.0 ile son ayların en düşük seviyesinde gerçekleşti. Bununla birlikte yıllık artış oranı nominal yüzde 27.4, reel ise eksi yüzde 14.7 oldu. İller bazında İstanbul’da yıllık artış oranı yüzde 23.4, Ankara’da yüzde 30.4, İzmir’de ise yüzde 23.1 oldu. Reel olarak baktığımızda bu artış oranları ile fiyatlar sene başından bu yana enflasyonun gerisinde kalmaya devam ediyor. Son üç ayda hızlı artan konut satışları ve fiyatların enflasyonun gerisinde kalmasını bir arada değerlendirecek olursak; insanlar konutta ciddi bir alım fırsatı görüp hareket geçti ve tasarruflarını konuttan yana kullanmaya başladı.”
Zeray GYO, gayrimenkul sektöründe öncü konumunu koruyarak, etkileyici projeleriyle dikkat çekmeye devam ediyor. Sonbahar dönemi için başlattıkları özel kampanya hakkında Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Aytül Ayhan ile gerçekleştirdiğimiz söyleşide, detayları dinledik:
Sonbahar Kampanyası ile Hedefimiz Nedir?
Zeray GYO, her koşulda müşterilerine avantajlı konut alım deneyimi sunmayı amaçlayan bir firma olarak, sektördeki yerini güçlendirmeye devam ediyor. Sonbahar Kampanyası ile, ev sahibi olmak isteyenlere büyük bir fırsat olarak 0,99 vade oranı ile 72 ay vade imkanı sunuyoruz. Bu kampanyada, konut alım sürecini daha erişilebilir hale getirerek, herkesin hayallerini gerçeğe dönüştürmesine yardımcı olmayı hedefliyoruz.
Kampanyamız, sadece ekonomik avantajlar sunmakla kalmıyor; aynı zamanda geniş bir proje yelpazesi ile de dikkat çekiyor. Farklı bütçelere ve yaşam tarzlarına hitap eden projelerimiz, modern tasarımları ve stratejik konumlarıyla öne çıkıyor. Anahtar teslim projelerden devam eden projelere, devam eden projelerden yeni başlayan projelere kadar birçok seçenekle, alıcıların ihtiyaçlarına uygun çözümler sunmayı amaçlıyoruz.
Hangi Projeler Bu Fırsata Dahil?
Kampanya kapsamında, farklı bütçelere hitap eden 17 projeyi öne çıkardık. Bu projelerimiz; Zeray Esil Kartepe, Zeray Mahal Kartepe, Zeray Perla 2, Zeray Future Deluxe City , Zeray Ankara Legend, Zeray Dilasa Orman , Zeray Dora Hill , Zeray Dora Hill 2 , Zeray Gazania Life , Zeray Gazania Life 2 , Zeray Harmony City , Zeray Miracle Garden , Zeray Grande Anatolia , Zeray Next Capital , Zeray Residence ,Zeray Country Akmeşe , Kırsal Sapanca
Doğru lokasyon, doğru zaman ve doğru proje kombinasyonu, yatırımcıların avantajlarını artırıyor. Konut yatırımı, her dönemde güvenli bir liman olma özelliğini taşıyor; önemli olan, doğru konuta yatırım yaparak değer artışını maksimize etmek.
Gelecek Hedefleriniz Neler?
Kalite standartlarımızı daha da yükselterek ve müşteri memnuniyetini artırarak, müşterilerimizin ihtiyaçlarına duyduğumuz hassasiyetle, sektördeki güçlü konumumuzu koruyacak ve daha da ileriye taşıyacağız.
Yeni projelerle büyümeye devam etme stratejimiz, hem sektördeki yenilikçi yaklaşımlarımızı pekiştirecek hem de müşterilerimize çeşitli ve cazip seçenekler sunmamıza olanak tanıyacak. Bu doğrultuda, sektör trendlerini yakından takip ederek, yenilikçi tasarımlar ve sürdürülebilir çözümlerle donatılmış projeler geliştirmeye odaklanıyoruz.
Ayrıca, Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı sürecimizle birlikte, 1 milyon konut hedefimize ulaşmak için yatırımlarımızı hızlandıracağız. Bu hedefe ulaşmak, sadece sayısal bir başarı değil; aynı zamanda sosyal sorumluluğumuzun bir parçası olarak, topluma daha fazla konut sunarak insanların yaşam kalitelerini artırmak anlamına geliyor.
Neden Zeray GYO’yu Tercih Etmeliyiz ?
Zeray GYO, güvenilirlik, kalite ve yenilikçi yaklaşımıyla inşaat sektöründe kendini kanıtlamış öncü bir firmadır. Sunduğumuz avantajlı kampanyalar ve esnek ödeme seçenekleri ile ev sahibi olma hayallerini gerçekleştirmek isteyenlere büyük bir fırsat sunarak, her bütçeye uygun çözümler sağlıyoruz.
Kaliteden ödün vermeden, modern yaşam alanları inşa etme misyonumuzla, müşterilerimizin güvenini kazanarak sektördeki yerimizi sağlamlaştırmayı sürdürüyoruz.
Geliştirdiğimiz her projenin, bulunduğu bölgenin gelişim potansiyeli, altyapı olanakları ve sosyal yaşam unsurlarıyla uyumlu olmasına özen gösteriyoruz. Bu sayede, yatırımcılarımıza hem değer kazancı hem de sürdürülebilir bir yaşam alanı sağlama hedefindeyiz. Ayrıca, sektördeki gelişmeleri ve müşteri beklentilerini analiz ederek, gelecekteki yatırım fırsatlarını öngörme yeteneğimizle, daire sahiplerimizin kazançlarına kazanç ekliyoruz. Zeray GYO ile yapılan yatırımlar, güvenilir bir ortaklık ve uzun vadeli değer artışı sunmaktadır.
Kampanya Süresi Nedir?
Kampanyamız seçili dairelerde geçerli olmakla beraber ay sonuna kadar sürdürmesi hedeflenmektedir.
İletişim Bilgileri
Detaylar için ilgilenenler, doğrudan satış ofislerimize gelebilir, 444 91 41 numaralı çağrı merkezimizle iletişime geçebilir veya www.zerayinsaat.com.tr adresinden form doldurarak bize ulaşabilirler.
Türkiye genelinde konut satışlarının arttığı Eylül 2024’te, Sakarya’da konut satışlarında dikkat çekici bir artış gözlemlendi. İstatistikler, Sakarya’da toplam konut satışlarının geçen yıla göre ciddi bir büyüme yaşadığını gösteriyor.
Eylül 2024’te Sakarya’da toplam 2,144 konut satışı gerçekleşti. Bu rakam, bir önceki yılın aynı ayında yapılan 1,658 konut satışına göre %29 artış gösterdi. Konut satışlarının türlerine göre dağılımına baktığımızda:
İpotekli Satışlar: 191 konut ipotekli satış yöntemiyle satıldı. 2023 yılında ise bu sayı 111 idi. Bu da %72’lik bir artışı işaret ediyor ve ipotekli konut satışlarına olan talebin önemli ölçüde arttığını gösteriyor.
Diğer Satışlar: Diğer satış türlerinde 1,953 konut satışı gerçekleşirken, bu sayı bir önceki yılın aynı ayında 1,547 idi. Bu da diğer satış türlerinde %26’lık bir artışa işaret ediyor.
İlk ve İkinci El Konut Satışları
Sakarya’da Eylül 2024’te ilk 431 idi, bu da ilk el satışlarda %85’lik bir artışı ifade ediyor. İlk el konut satışlarının artması, yeni projelere olan talebin yüksek olduğunu ve Sakarya’daki inşaat sektöründe hareketliliğin devam ettiğini gösteriyor.
İkinci el konut satışları ise 1,345 olarak kaydedildi. Bu rakam 2023 yılında 1,227 idi. %10’luk bir artışla, ikinci el konut piyasasında da hareketlilik sürdüğünü ve alıcıların alternatif konutlara yöneldiğini görmekteyiz.
Türkiye Genelinde Konut Satışları
Eylül 2024’te Türkiye genelinde toplam 140 bin 919 konut satıldı. Bu rakam, bir önceki yılın aynı ayına göre %37,3 oranında bir artışa işaret ediyor.
Konut satışlarının en fazla gerçekleştiği iller sırasıyla İstanbul (21 bin 314), Ankara (13 bin 205) ve İzmir (7 bin 612) olarak öne çıkarken, en az satış ise Hakkari (74), Ardahan (82) ve Bayburt (106) illerinde gerçekleşti.
Türkiye genelinde ipotekli konut satışları eylül ayında %87,4 artarak 15 bin 825 olarak kaydedildi. Toplam konut satışları içindeki payı %11,2 oldu. Diğer satış türlerinde ise 125 bin 94 konut el değiştirdi ve bu da toplam satışların %88,8’ini oluşturdu.
Türkiye genelinde ilk el konut satışları %47,1 artarak 44 bin 858 olarak gerçekleşti. İlk el satışların toplam konut satışları içindeki payı %31,8 oldu. İkinci el konut satışlarında ise 96 bin 61 konut el değiştirdi; bu, bir önceki yılın aynı ayına göre %33,1 oranında bir artış anlamına geliyor.
Yabancılara Konut Satışları
Eylül ayında yabancılara toplam 2 bin 22 konut satışı gerçekleştirildi. Bu rakam, bir önceki yıla göre %31 oranında azalma anlamına geliyor. Yabancıya yapılan konut satışlarında en fazla satış İstanbul (783), Antalya (548) ve Mersin (210) illerinde gerçekleşti. Ülke uyruklarına göre ise en fazla konut satışı 346 konutla Rus vatandaşlarına yapıldı.
Sakarya’nın Konut Piyasası Hareketliliği
Sakarya’da özellikle ipotekli satışlarda ve ilk el konut satışlarında gözlenen artış, ildeki konut piyasasının büyümeye devam ettiğini gösteriyor. Hem yeni projelere olan ilgi hem de konut piyasasında artan talep, Sakarya’nın cazip bir yatırım bölgesi olmaya devam ettiğini ortaya koyuyor.
Turkcell, 30’uncu yılında stratejik odak alanlarından biri olan sürdürülebilirlik başlığı altında büyük bir yatırımı hayata geçirdi. Turkcell’in 2026’nın sonunda 300 MW’a ulaşacak güneş enerjisi santrali yatırımlarının ilki Uşak’ta enerji üretimine başladı. Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, “Hedefimiz, 2026 yılı sonunda enerji tüketimimizin yüzde 65’ini kendi ürettiğimiz yeşil enerji kaynaklarından karşılamak ve 2050 yılında net sıfır şirket olmak. GES projeleri bu hedefe giden yolda büyük öneme sahip. Uşak dahil 7 farklı ilde ve11 lokasyonda GES yatırımlarımız devam ediyor. Sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarımızla sektöre öncülük etmeyi sürdüreceğiz” dedi.
Sürdürülebilirlik ve çevre alanındaki çalışmalarıyla sektöre öncülük eden Turkcell, bu alanda çok önemli bir yatırımı daha hayata geçirdi. 2026 yılı sonunda enerji tüketiminin yüzde 65’ini kendi yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılamayı planlayan Turkcell’in Uşak’ta kurduğu güneş enerji santrali (GES) enerji üretimine başladı.
2026 SONUNA KADAR GES’LERE 240 MİLYON DOLARLIK YATIRIM
Konuya ilişkin basın mensuplarına açıklamada bulunan Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç Uşak’taki GES projesinin, Turkcell’in sürdürülebilirlik masterplan’ı çerçevesinde faaliyete geçmesinden duydukları mutluluğu ifade ederek şunları söyledi: “Turkcell olarak hedefimiz; 2026 yılı sonuna kadar enerji tüketimimizin yüzde 65’ini kendi ürettiğimiz yeşil enerji kaynaklarından karşılamak ve 2050’de de net sıfır şirket olmak. Güneş enerjisi santralleri de bu hedefe giden yolda çok kritik bir öneme sahip. Türkiye’nin farklı noktalarındaki GES projelerimizin inşaat ve izin süreçleri devam ediyor. 2026 yılının sonuna kadar toplam 300 MW kurulu güce sahip güneş enerjisi santrali inşa etmeyi hedefliyoruz. Bu süre zarfında yapacağımız toplam yatırım tutarı ise yaklaşık 240 milyon doları bulacak. Böylelikle hem enerji maliyetlerimizi düşürmeyi hem de karbon salınımını azaltmayı amaçlıyoruz. Uşak’taki güneş enerjisi santralimizin devreye alınmasıyla birlikte arazi tipi ilk GES projemiz de faaliyete geçmiş oldu. Çevreye olan etkimizi en aza indirip çocuklarımıza daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için bu alandaki yatırımlarımıza hız kesmeden devam edeceğiz.”
“DAHA SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR GELECEK İÇİN TEKNOLOJİDEN FAYDALANIYORUZ”
Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç sözlerini şöyle tamamladı: “Yapay zekâ başta olmak üzere son dönemde öne çıkan teknolojilere bağlı olarak çok yüksek hacimde veri üretiliyor. Bu verilerin korunması ve işlenmesi de yüksek enerji gerektiriyor. Böylesine enerji yoğun bir sektörde faaliyet gösteren bir şirket olarak sürdürülebilirliği, stratejik odak alanlarımızdan biri olarak belirledik. İklim değişikliği ile mücadeleyi büyük bir önemle ele alıyoruz. İş hayatında verimlilik ve sürdürülebilir bir gelecek için teknolojinin gücünden faydalanıyoruz. Türkiye’de telekomünikasyon ve teknoloji sektöründe, sera gazı azaltım hedefleri, Uluslararası Bilim Temelli Hedefler Girişimi (SBTI) tarafından onaylanan tek şirket konumundayız. Ayrıca Dünya çapında 20 binin üzerinde şirketin başvurduğu Karbon Saydamlık Projesi olarak bilinen CDP İklim Değişikliği Programından en yüksek not olan A notunu alan Türkiye’deki tek teknoloji ve telekomünikasyon şirketiyiz.”
Devlet Su İşleri (DSİ) 25. Bölge Müdürü Olcay Çubukcu, Bölge Müdür Yardımcısı Abdülkadir Yılmaz ve ilgili şube müdürleriyle birlikte, Burhaniye’de inşaatı süren Reşitköy Barajı’nda çalışmaları yerinde inceledi. Çubukcu ve ekibi, barajın yapımından sorumlu firma yetkililerinden detaylı bilgi alarak, projedeki ilerlemeyi değerlendirdi.
Reşitköy Barajı’nın tamamlanmasıyla birlikte, 63 bin 416 dekar tarım arazisinin sulama suyu ihtiyacının karşılanması hedefleniyor. Bu proje, bölgedeki tarımsal üretkenliğin artırılması ve çiftçilerin su ihtiyacının karşılanması açısından büyük önem taşıyor. Barajın inşaatı, tarım alanlarında sulama imkanlarını genişletirken, aynı zamanda bölgenin ekonomisine de olumlu katkılar sağlaması bekleniyor.
DSİ 25. Bölge Müdürü Olcay Çubukcu, barajın tamamlanmasının ardından çiftçilerin daha verimli tarım yapabilmesine olanak tanıyacağını ifade ederek, “Bu tür projeler, hem tarımsal üretimi destekleyecek hem de su kaynaklarının daha etkin bir şekilde kullanılmasını sağlayacaktır” dedi.
Çalışmaların hızla ilerlediğini belirten Çubukcu, barajın tamamlanmasıyla birlikte bölgedeki tarımsal sulama sorunlarının büyük ölçüde çözüme kavuşacağını ve yerel çiftçilerin gelir düzeyinin artacağına dikkat çekti. Ayrıca, barajın inşaat sürecinin devamında çevre ve doğa koruma önlemlerine de azami özen gösterileceğini vurguladı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Resmi Gazete’de yayımlanan “Plansız Alanlar İmar Yönetmeliğindeki Değişiklik” ile deprem bölgesindeki köylerde parsel büyüklüğü yetmeyen vatandaşların da evlerini yerinde inşa etmesinin önünü açtı. Yönetmeliğin detaylarını paylaşan Bakan Kurum, “Köy evlerinde yerinde dönüşümü tıkayan bazı konuların çözümü için yönetmeliğimizi güncelledik. Depremde hasar gören ya da yıkılan; ancak imar yönetmeliği gereği evini dönüştüremeyen hemşehrilerimiz de artık yerinde dönüşüm imkanından yararlanabilecek” ifadelerini kullandı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca hazırlanan “Plansız Alanlar İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” bugün Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Depremlerden etkilenen köy yerleşik alanlarında yapılan incelemelerden elde edilen bulgular ve vatandaşların talepleri üzerine Bakanlık, yönetmeliğe geçici bir madde ekleyerek köy konutlarının yerinde yeniden yapılmasına ilişkin kolaylıklar getirdi. Köylerde mevcut konutları yıkılan veya orta-ağır hasarlı olan ancak parsel büyüklüğü yetmediği için mevzuata takılıp evini yerinde inşa edemeyen vatandaşların önündeki engeller kaldırıldı.
“VATANDAŞLARIMIZIN HAYATINI KOLAYLAŞTIRACAK HER ADIMI ATIYORUZ” Bakan Murat Kurum, vatandaşlardan gelen talepler doğrultusunda güncellenen yeni yönetmeliğin detaylarını sosyal medya hesabından paylaştı. Bakan Kurum, “Asrın felaketini yaşayan illerimizde vatandaşlarımızın hayatını kolaylaştıracak her adımı atıyoruz. Köy evlerinde yerinde dönüşümü tıkayan bazı konuların çözümü için yönetmeliğimizi güncelledik. Depremde hasar gören ya da yıkılan; ancak imar yönetmeliği gereği evini dönüştüremeyen hemşehrilerimiz de artık yerinde dönüşüm imkanından yararlanabilecek” dedi.
EVLER ARASINDAKİ 3 METRE MESAFE KORUNACAK Resmi Gazete’de yayımlanan düzenlemeye göre parsellerde inşa edilecek yapıların parsel sınırlarına 1,5 metreye kadar yakınlaşmalarına imkan sağlandı. Parseldeki binalar arasında ise en az 3 metre çekme mesafesi bırakılarak yapılaşma kurulabilecek.
BELEDİYELER VE İL ÖZEL İDARELERİNE YETKİ TANINDI Belirtilen çekme mesafelerinin sağlanamadığı durumlarda ise devreye belediyeler ve il özel idareleri girip, vatandaşın talebini yerine getirebilecek. Bu parsellerde yapı sayısı sınırlaması 6 Şubat depremi öncesindeki bina sayısını aşmayacak. Oturum alanı en fazla parselin yüzde 60’ı olabilecek. Köy ve kırsal yerleşik alanlar ve civarının tespiti yapılırken; taşkın, heyelan, çığ ve kaya düşmesi gibi afet riski olanlar ile dere yatağı ve sıhhi-jeolojik açıdan üzerinde yapı yapılmasında mahzur bulunan alanların dışarıda bırakılması sağlanarak, kırsal yerleşimlerin de afete dirençli olması sağlandı.
TARIM ALANLARI KORUNACAK, RİSKLİ BÖLGELERDEN UZAK DURULACAK Bakanlıktan yapılan açıklamada, düzenlemenin köy yerleşik alanlarında konutlarını yerinde dönüştürecek vatandaşların parsel boyut ve geometrileri ile halihazırda mevcut yapılaşma nedeniyle yaşadıkları sorunlara çözüm sağlayacağı vurgulandı. Açıklamada, “Düzenleme yaşanılan deprem afeti nedeniyle oluşan yaraların bir nebze de olsa sarılması, barınma ihtiyacının bir düzen içinde en hızlı şekilde karşılanması ve köylerde komşuluk ilişkilerinin sürdürülmesinin temini maksadıyla yalnızca köy ve kırsal yerleşik alanlarla sınırlı tutuldu. Bölgede tarımsal faaliyetlerin olumsuz etkilenmemesi yönünde hassasiyet gösterilerek iskan dışı tarım alanları kapsama dahil edilmedi. Bunun yanı sıra düzenlemede yer alanlar dışındaki kat adedi, bina yükseklikleri vb. yapılaşma şartlarının ise çevre düzeni planı ve yönetmelikte belirlenen diğer hususlara uygun şekilde sürdürülmesi öngörüldü” denildi.
KÖY EVLERİNİN YERİNDE DÖNÜŞÜMÜNE 1 MİLYON 750 BİN TL’LİK DESTEK Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 11 ilde inşa ve ihya seferberliğini sürdürüyor. Bir yandan yeni ihaleler yapılırken diğer yandan inşası tamamlanan konutlar depremzedelere teslim ediliyor. Depremin ağır yıkıma neden olduğu köylerde vatandaşlara Bakanlığa bağlı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü eliyle köy evi inşa etme hakkı ya da yerinde dönüşüm desteğiyle kendi evini yaptırma hakkı tanınıyor. Yerinde dönüşüm desteğinde vatandaşlara köy evleri için yerinde dönüşüm modeliyle yerinde dönüştürülecek ilk konut için 750 bin TL hibe, 2 yıl geri ödemesiz 10 yıla kadar vadeli 1 milyon TL faizsiz kredi desteği sağlanıyor. İlk konutu için hibe imkanı alan vatandaşlara varsa diğer 3 konutuna kadar bu kredi desteği veriliyor.
Dünya Odalar Federasyonu’nun Avrupa ve Asya zirvesi, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un katılımlarıyla gerçekleştirildi.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun Başkanı olduğu Dünya Odalar Federasyonu’nun (WCF) iklim değişikliği ana temasıyla düzenlediği Avrupa ve Asya zirvesi, 62 ülkeden 800 den fazla iş insanıyla ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un katılımlarıyla gerçekleştirildi.
Zirvede TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu serbest ve adil ticaretin öncelikleri olduğunu vurguladı. Küresel ticareti ve başta KOBİ’ler olmak üzere işletmeleri tehdit eden korumacılığın yükselişinden büyük endişe duyduklarını, özellikle teknoloji alanında ki son korumacı eğilimler küresel ticaret için riskler oluşturduğunu, Dünya Ticaret Örgütü’nün reforme edilmesi ve işlerlik kazandırılması gerektiğini belirtti.
Asya ve Avrupa zirvesini, Safranbolu Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı ve TOBB İnşaat Sektör Meclis Üyesi Cengiz Ünal ve Safranbolu TSO Yönetim Kurulu Başkanı Erol Altuntepe’de takip etti.
Ağustos’ta inşaat sektörü öne çıktı Ücretli çalışan sayısı yüzde 6,9 arttı.
2024 Ağustos ayında sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörlerindeki toplam ücretli çalışan sayısı yıllık bazda yüzde 2,6 artış gösterdi. İnşaat sektöründe yüzde 6,9’luk büyüme dikkat çekti.
Ağustos’ta inşaat sektörü öne çıktı: Ücretli çalışan sayısı yüzde 6,9 arttı Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) ağustos ayına yönelik Ücretli Çalışan İstatistikleri verilerini açıkladı. 2024 yılı Ağustos ayında sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörlerinde ücretli çalışan sayısı bir önceki yıla göre yüzde 2,6 artışla 15 milyon 883 bin 831 kişiye ulaştı. Geçen yılın aynı döneminde ise bu sayı 15 milyon 484 bin 782 olarak kaydedilmişti.
Sektörler bazında incelendiğinde, sanayi sektöründe ücretli çalışan sayısında yüzde 0,8’lik bir azalma gözlenirken, inşaat sektöründe yüzde 6,9, ticaret ve hizmet sektörlerinde ise yüzde 3,7 oranında artış yaşandı. İnşaat sektöründeki bu önemli büyüme, sektöre olan talebin ve yatırımların artışıyla ilişkilendiriliyor.
Yapı ve inşaat sektörünün tanıtımına yönelik Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliğince (DKİB), Kuzey Makedonya’ya ticaret heyeti programı düzenlendi.
DKİB’ten yapılan yazılı açıklamada, DKİB organizasyonunda, 15 firmadan 20 temsilcinin katılımıyla 13-19 Ekim’de Kuzey Makedonya ve Kosova’ya yönelik yapı malzemeleri sektörü ticaret heyeti programı gerçekleştirildiği bildirildi.
Programın ilk kısmı olan Kuzey Makedonya ayağının tamamlandığı aktarılan açıklamada, DKİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Gürdoğan başkanlığında gerçekleştirilen programa, Kuzey Makedonya Cumhuriyeti Trabzon Fahri Konsolosu Sırrı Furkan Eren ile Arsin Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Dursun Ali Sakarya’nın da katıldığı kaydedildi.
Açıklamada, program kapsamında yapılan ziyaret ve ikili iş görüşmelerine dikkat çekilerek, şunlar kaydedildi:
“İthalat ve işbirliği talebi bulunan 110 yerel firma ile inşaat sektöründe iştigal eden 15 firmamız arasında 200’den fazla da ikili iş görüşmesi gerçekleştirildi. Yoğun ilgi ve gerçekleştirilen nitelikli iş görüşmeleri firmalarımızın memnuniyetini artırırken, bu etkinlikle Türk firmalarının Kuzey Makedonya pazarındaki varlıkları güçlendirilmiş ve daha sıkı ticari ilişkiler kurulması için değerli bir adım atılmış oldu.”
Masdaf, Düzce’de bulunan fabrikasının çatısına kurduğu 631 kWp gücündeki güneş enerjisi santrali ( GES ) ile yıllık elektrik ihtiyacının yüzde 60’ını karşılayıp, 472 ton karbon salınımını önleyecek. Böylece her yıl 8 bin 685 ağacın CO₂ nötrleme kapasitesine denk gelen miktarda doğaya katkı sağlayacak.
Masdaf, sürdürülebilirlik hedeflerini destekleyecek yatırımlarına devam ediyor. Şirket son olarak, Düzce’de bulunan fabrikasının çatısına kurduğu 631 kWp gücündeki güneş enerjisi santrali (GES) ile yıllık655 MWh elektrik üretecek. GES yatırımı ile yıllık elektik ihtiyacının yüzde 60’ını güneşten karşılayacak olan Masdaf, 472 ton /yıl karbon salınımını önlemiş olacak. Böylece her yıl 8 bin 685 ağacın CO₂ nötrleme kapasitesine denk gelen miktarda doğaya katkı sağlayacak.
Masdaf Genel Müdürü Erhan Özdemir, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, şunları söyledi:
“Masdaf olarak, sürdürülebilirliği tüm faaliyetlerimizin odağına alarak, çevreci adımlar atmaya özen gösteriyoruz. Bu kapsamda düşük karbonlu üretime geçiş sürecimizi destekleyecek ve bizi, 2030 taahhütlerimize yaklaştıracak tüm fırsatları değerlendiriyoruz. Düzce fabrikamızda hayata geçirdiğimiz güneş enerjisi santrali (GES) yatırımımızla da karbon ayak izimizi azaltmayı ve çevresel etkilerimizi minimize etmeyi hedefledik. Çevreci pompa teknolojilerimizin üretim sürecinde enerjimizin yüzde 60’ını yenilenebilir enerji kaynaklarıyla karşılayacak olmak ve böylece yıllık 472 ton karbon salınımını önlemek bizleri heyecanlandırıyor. Sürdürülebilir yarınlar için önümüzdeki yıllarda da çevreci adımlar atmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.
100 milyon dolar yatırımla 2025 yılı sonunda faaliyete başlayacak merkez, tam kapasiteyle çalışmaya başladığında 1300 kişiye istihdam sağlayacak.
Türkiye’de kişisel bakım sektöründe faaliyet gösteren Gratis, Adana’da yeni lojistik merkezinin temelini attı.
Merkez Sarıçam ilçesi Suluca Mahallesi’nde 56 bin 500 metrekarelik kapalı alana sahip olan merkezin temeli törenle atıldı.
Gratis Kurucu Ortağı Demir Sabancı, törende yaptığı konuşmada, Adana’da temeli atılan yeni lojistik merkezinin, şirketin büyüme hedefleri doğrultusunda atılmış önemli bir adım olduğunu söyledi.
Gratis’in ikinci lojistik merkezinin şirket için önemli bir dönüm noktası olduğunu ifade eden Sabancı, şunları kaydetti:
‘Temelini attığımız yeni lojistik merkezimiz için 100 milyon dolarlık bir yatırım gerçekleştirdik. Toplam 56 bin 500 metrekare kapalı alana sahip olacak ve tam kapasite ile devreye girdiğinde 1300 kişiye istihdam olanağı sağlayacak merkezimiz 2025 yılı sonunda faaliyete başlayacak. Müşterileri, tedarikçileri ve çalışanları nezdinde en cazip satış ve pazarlama kanalı olma hedefiyle 2009 yılında kurulan şirketimiz, bugün 81 ilde 714 mağazası, online satış kanalı ve 10 bin çalışanıyla hizmet vermektedir. Hedefimiz, Adana’daki yatırımımızla bu sayıları iki katına çıkartmak. Ülke genelinde 1500 mağazaya ulaşmak, çalışan sayısını 20 binin üzerine çıkartmak, lider konumumuzu pekiştirmek ve ilerleyen zamanda da yurt dışı piyasalara açılmak. Adana yatırımımız, bugün günde 11 milyona yaklaşan müşteri hizmet sayımızı da ikiye katlamamıza yardımcı olacak. Ayrıca sayıları 500’e ulaşan tedarikçilerimizin de önümüzdeki dönemde 20 binden fazla ürününü müşterileri ile buluşturması için önemli bir rol üstlenecek.’
Konuşmaların ardından dua edildi, katılımcılar butona basarak temel attı.
Törene, Vali Yavuz Selim Köşger, Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Sarıçam Kaymakamı Murtaza Dayanç ve Sarıçam Belediye Başkanı Bilal Uludağ katıldı.
Nitelikli projeleriyle yaşama değer katan Özak GYO’nun, İstanbul Anadolu Yakası’ndaki ilk projesi Özak Dragos için lansman öncesi satışlar başladı. Toplam 458 konuttan oluşan proje Ağustos 2026 tarihinde teslim edilecek. Özak Dragos; merkezi konumu, dinamik sosyal yaşamı, kolay ulaşımı ve sıcak komşuluk ilişkileriyle ailelere konforlu bir yaşam olanağı tanıyacak.
Hayata geçirdiği projelerde sadece bir yaşam alanı değil aynı zamanda yaşam biçimi de geliştiren Özak GYO, ev sahibi olmak isteyenleri ferah ve konforlu bir yaşam alanı ile buluşturmaya hazırlanıyor. Büyükyalı, Özak Göktürk, Özak Doa Göktürk, Özak Duyu Göktürk, Hayat Tepe Bayrampaşa, Hayat Tepe Suites Bayrampaşa gibi projelerle sektördeki trendleri belirleyen Özak GYO, Özak Dragos projesi ile de bu vizyonunu sürdürecek.
Peşin + 15 ay taksit ve %0 faiz imkanı ile Yeni Yaşam Alanları Sunuluyor
Toplam 458 konuttan oluşan Özak Dragos projesinde lansman öncesi avantajlı satış süreci başladı. Peşin + 15 ay taksit ve %0 faiz imkanı ile satışa sunulan daireler, 1+1, 2+1, 3+1 ve 4+1 seçenekleri ile her ailenin ihtiyacına hitap ediyor. Geniş, ferah ve modern tasarımıyla öne çıkan daireler, sakinlerine konforlu bir yaşam vadediyor. Projenin teslim tarihi ise Ağustos 2026 olarak belirlendi.
Özak GYO’nun Anadolu Yakası’ndaki ilk projesi olan Özak Dragos, yalnızca merkezi konumuyla değil, aynı zamanda sunduğu dinamik sosyal yaşam, kolay ulaşım ve samimi komşuluk ilişkileri ile de aileler için ideal bir yaşam alanı yaratmayı hedefliyor. E5 otoyolu, metro ve deniz yolu gibi ulaşım seçeneklerinin yanı başında yer alan proje, sakinlerine şehrin içinde huzurlu bir yaşam sunuyor.
Şehrin İçinde, Karmaşanın Dışında Yeni Bir Yaşam Alanı
Özak Dragos, sunduğu konum avantajıyla dikkat çekiyor. Proje, AVM’ler, şehir ve devlet hastaneleri, üniversiteler ve kültür merkezleri gibi önemli noktalara oldukça yakın bir mesafede konumlanıyor. E5 otoyolu ve metro hattının yanı başında bulunan Özak Dragos, ulaşım kolaylığıyla sakinlerine şehirde olmanın avantajlarını sunuyor. Esenkent Metro Durağı ve Marmaray Cevizli Durağına sadece 5 dakikalık uzaklıkta yer alması, aynı zamanda deniz yolu ulaşımına olanak tanıyan sahil yakınlığı ile de ulaşım seçeneklerini çeşitlendiriyor.
Şehirle proje sakinleri arasında bir kalkan görevi gören Özak Dragos, sakinlerine şehrin dinamizmi içinde, karmaşanın dışında huzurlu bir yaşam sunuyor. Ayrıca, projeye yakın parklar ve yeşil alanlar da aileler ve doğa severler için büyük bir avantaj sağlıyor.
Doğu Anadolu’nun en büyük otel yatırımı Van’a yapılıyor.
Hakkari’deki madencilik sektöründe yüzlerce kişiye istihdam sağlayan Ölmez Madencilik CEO’su Azad Ölmez ile Marriott&Sheraton Yönetici Müdürü Berker Yurtbulmuş arasında franchise anlaşması imzalandı. İmza töreni, İstanbul’da The St. Regis otelinde gerçekleştirildi.
160 odalı olacak
Anlaşma kapsamında, Doğu Anadolu’da inşa edilen en büyük otel kompleksi olan Sheraton, 160 oda kapasitesiyle hizmet verecek. Otel bünyesinde, et ve balık restoranları, geniş balo salonları ve spa alanları yer alacak. Proje hakkında Yüksekova Haber’e açıklamalarda bulunan İş insanı Azad Ölmez, “Van’ımız, Türkiye’nin en güzel şehirlerinden biri ve bu Sheraton Oteli ile bölgenin en prestijli otel projelerinden birini hayata geçireceğiz. Şimdiden hepimize hayırlı olsun” dedi.
Kasım 2025’te açılması hedefleniyor
Ölmez, inşaatı devam eden otelin açılışını Kasım 2025’te yapmayı hedeflediklerini belirterek, “Hakkari ilimiz için de turizm ve değişik sektörlerde hayata geçirmeyi planladığımız projelerimiz var. İlimiz, bölgemiz ve insanlarımız için birçok alanda yatırım yapmaya ve istihdam sağlamaya devam edeceğiz” dedi.
Kadir Turgut, Aydın Kuşadası Türkmen Mahallesi, 706 Ada, 26 parseldeki 14 bin 437 metrekarelik alan üzerine otel yapacak.
İsmi Maia Perla olacak
153 oda kapasitesine sahip olacak otelin ismi ‘Maia Perla’ olacak.
Otel projesi 1 Blok, Asma Katlı Zemin + 3 kat + Çatı Katından oluşacak. Otelde 151 oda ve 2 engelli odası olmak üzere toplamda 153 oda bulunacak. Otelde odalar dışında, dinlenme alanları, hamam, sauna, kuaför, havuz, çocuk havuzu, bar, restoran, spor alanları, lobi, ofis gibi alanlar da mevcut. Otel projesinin inşaatı Maia Kuyumculuk İnşaat Turizm Sanayi tarafından gerçekleştirilecek.
98 milyon liraya mal olacak
Otelin bulunduğu bölge Aydın İl Merkezi’nin 51 km batısında, Kuşadası İlçe Merkezi’nin 7 km kuzeydoğusunda, güneybatısındaki ege denizine 320 m mesafede ve en yakın konutlara 150 m mesafede yer alıyor.
‘Maia Perla’nın yapım maliyeti 98 milyon 400 bin lira olarak belirlendi.
Bolu, Manisa ve Çerkezköy’de yer alan yedi fabrikasının çatılarında hayata geçireceği Çatı GES (Güneş Enerji Sistemi) projesi ile Yorglass, elektrik tüketimini yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılamak için toplam 240 milyon TL’lik bir yatırım gerçekleştiriyor.
Tam 50 yıldır cama hayat veren Yorglass, sürdürülebilir enerji çözümlerine yaptığı yatırımlarla hem iş süreçlerini iyileştirmeye hem de çevreyi korumaya devam ediyor. Attıkları her adımda sürdürülebilirlik anlayışı ile yol aldıklarını ve Çatı GES projesinin bu rotanın en önemli kilometre taşlarından biri olduğunu belirten Yorglass Yönetim Kurulu Başkanı Semavi Yorgancılar; “Yakın bir zamanda enerji ihtiyacımızı karşılarken sera gazı emisyonlarını minimuma indirmek için işletmelerimizi kendi enerjisini üreten fabrikalara dönüştürme kararı aldık. Güneş enerjisi kullanımına yönelik bu adımımız, sürdürülebilirlik anlayışımızın somut örneklerinden biri olarak öne çıkıyor. Güneş enerjisi kullanımı ile fosil yakıtlara olan bağımlılığımızı azaltacak, enerji maliyetlerimizi düşürecek ve en önemlisi de karbon nötr hedefimize hızla yaklaşacağız. Proje kapsamında, fabrikalarımızın çatılarına toplamda 28 bin 885 adet güneş paneli monte ederek yılda 17,1 milyon kWh elektrik üreteceğiz. Üreteceğimiz enerjinin büyüklüğü 3 bin 425 hanenin yıllık elektrik ihtiyacını karşılamaya denk geliyor. Projenin tamamlanmasıyla birlikte fabrikalarımızın elektrik ihtiyacının yüzde 30’unu güneş enerjisinden karşılayacak ve yıllık bazda 7.507 ton karbondioksit eş değer, karbon ayak izi oluşumunun önüne geçeceğiz. Projelerimizin temmuz ayı sonuna kadar BE Bolu1, BE Bolu2, BE Çamaşır Makinesi Kapağı, Satina ve Ticari Soğutucu fabrikalarımızda, ağustos ayı sonunda ise tüm işletmelerimizde faaliyete geçmesini planlıyoruz” dedi.
ÇATI GES PROJESİ ENERJİ VERİMLİLİĞİ VE MALİYET ETKİNLİĞİ SAĞLAYACAK
240 milyon TL’lik dev yatırımla hayata geçirecekleri Çatı GES projesinin şirketin sürdürülebilir geleceğe olan inancının ve kararlılığının en somut göstergesi olduğunun altını çizen Semavi Yorgancılar; “Bu yatırıma, hem çevresel sürdürülebilirliğe olan katkımızın bir göstergesi olarak hem de enerji verimliliği ve maliyet etkinliği açısından da önemli kazanımlar sağlayacak büyük bir dönüşüm olarak yaklaşıyoruz. Yorglass olarak, yenilikçi enerji çözümlerine yaptığımız çatı solar projesi yatırımı, enerji alanında atacağımız adımların sadece başlangıcı. Gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için çalışmaya, yenilikçi projeler üretmeye ve sürdürülebilirlik hedeflerimize doğru kararlılıkla ilerlemeye devam edeceğiz. Sadece ekonomik değil, aynı zamanda çevresel ve toplumsal açıdan da yeni bir dönüşümün fitilini ateşlemeyi hedefliyoruz” diye konuştu.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanlığı borçlarına ilişkin peşin ödemede yüzde 25’lik indirim kampanyasının 18 Ekim’de sona ereceğini açıkladı.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, “TOKİ’nin peşin ödemede yüzde 25’lik indirim kampanyası 18 Ekim’de sona eriyor. TOKİ’den ev ve iş yeri satın alanlar, borç bakiyesinin peşin kapatılması durumunda yüzde 25 oranında indirimden faydalanabiliyor.
2023 yılı Haziran ayı sonuna kadar satın alınan konutların sahipleri, geri ödeme taksitleri en geç 2023 yılı Haziran sonu itibarıyla başlayanlar ve kalan taksit sayısı 12 aydan fazla olan vatandaşlar kampanyaya başvurabiliyor.
Borcun tamamını kapatamayacak olanlar da kalan borç bakiyesinin yüzde 25 ve daha fazlasını ödemek isterlerse yine yüzde 25 indirimden faydalanabiliyor. Başvurular, satış işlemlerinin gerçekleştiği bankalara yapılıyor. Kampanyadan yararlanabilmek için geriye dönük taksit ya da emlak vergisi borcu bulunmaması gerekiyor” denildi.
Lider zayıf akım kablo üretici firmaları arasında yer alan Erse Kablo, global vizyonu ve kalite odaklı çözümleriyle, 02-05 Ekim tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi 2. holde, T.C. Ticaret Bakanlığı, T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, TOKİ, Emlak Konut, Boğaziçi Elektrik Dağıtım, T.C. Vakıflar Genel Müdürlüğü, TETESFED, TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası, KOSGEB ve Perpa Ticaret Merkezi sponsorluklarında 7.si düzenlenen “Atech & Uluslararası Akıllı Bina Teknolojileri ve Elektrik Sistemleri Fuarı” nda bir kez daha fark yarattı.
Erse Kablo Yönetim Kurulu Başkanı Selami Sivritepe, Genel Müdür Yardımcıları Tuğba Haşlak Şahinalp ve Anıl Haşlak, Yurtiçi Satış Müdürü Cengiz Karaca, Türkiye Bölge Satış Yöneticileri, Pazarlama İletişim Müdürü Begüm Sevinç, İhracat Bölge Satış Yöneticisi M.Nur Kayruz ile Fabrika Müdürü Murat Atasoy ve teknik ekibi sektörle buluştu.
Erse Kablo Yurtiçi Satış Müdürü Cengiz Karaca;
3. HAVALİMANI, TOGG YERLİ OTOMOBİL FABRİKASI, TCDD, ASELSAN, ROKETSAN, TÜPRAŞ, TAI, BOTAŞ, TÜVASAŞ, ETİ MADEN, İSDEMİR, ERDEMİR, KASTAMONU ENTEGRE, BRISA, THY, IKEA, FORD OTOSAN FABRİKASI, ESSEL KAĞIT FABRİKASI, OMNİA FABRİKASI, ADALET BAKANLIĞI, İPKB OKUL, ACIBADEM HASTANELERİ, MEDİPOL HASTANELERİ, MEDICANA HASTANELERİ, ŞEHİR HASTANELERİ, DEVLET HASTANELERİ, HILTON OTELLERİ, RADISSON BLUE OTELLERİ, ÇEŞME SWISS OTEL, CARYA GOLF OTEL, İBB KATI ATIK YAKMA VE ENERJİ ÜRETİM TESİSİ, TURKUVAZ MEDYA MERKEZİ, OYAK PORT LİMAN, ANTALYA HAVALİMANI, RİYAD HAVALİMANI, DİVANHANE TERSANE İSTANBUL, ADIYAMAN DEPREM KONUTLARI, NİŞANTAŞI KORU EMLAK KONUT, İZMİR BAYRAKLI TOKİ, KİRAZLITEPE TOKİ, AVRUPA KONUTLARI, TEMA İSTANBUL-2, EMLAK KONUT BİZİM MAHALLE, EMLAK KONUT ÇINARKÖY, EMLAK KONUT FİKİRTEPE, ARTVİN 1.400 KİŞİLİK ÖĞRENCİ YURDU, LIBERTY HANEL OTEL, RAMS GARDEN, RB KARESİ İPLİK FABRİKASI, EMLAK KONUT YENİŞEHİR DURSUNKÖY, HAYAT KİMYA MISIR, ABDİ İPEKÇİ SPOR KOMPLEKSİ, EMLAK KONUT PENDİK, MALATYA YEŞİLYURT TOKİ, CENGİZ İNŞAAT BODRUM BVLGARI, AKKUYU NÜKLEER SANTRALİ referanslarıyla yurtiçinde büyük ve prestijli projelerin çözüm ortağı olduklarının ve Türkiye’nin tüm bölgelerindeki güçlü ve hizmette kalite odaklı Bayileriyle beraber iç pazarda ilerlediklerinin altını çizdi. A-tech Fuarı’nda tüm sektörü bir arada görmekten mutluluk duyduklarını belirterek, değerli ziyaretleriyle iş ortaklarına ve misafirlerine teşekkürlerini sundu.
Zayıf akım kablo ürün gruplarıyla sektörün güçlü üreticileri arasında yer alan Erse Kablo; yangına dayanıklı, koaksiyel, haberleşme, data, veri iletişim, kumanda ve sinyal kontrol kabloları üretimiyle beraber satış sonrası müşteri ilişkilerinde hızlı ve kalite odaklı çözümleriyle iş ortakları için fark yaratıyor.
Erse yurtiçi ve ihracattaki pazar gücünü markalarıyla sağlamlaştırarak, yangına dayanıklı ürün gruplarında Ervital, Ervital Fire Safe Cable ve Ervital Fire Safe Gold Cable, kumanda kabloları grubunda Erflex, lan kabloları grubunda Erline markalarıyla büyümeye devam ediyor.
Erse Kablo’nun satış, pazarlama ve teknik alanlarındaki profesyonel ekibi, A-tech Fuarı’nı ziyaret eden iş ortaklarına ve ziyaretçilerine ürettiği ürün grupları, CPR, yangın performans testleri hakkında bilgi vererek, birlikte daha ileriye mesajını verdi.
Eyüp Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Bartık, bilgi birikimlerini Intro Gayrimenkul çatısı altında birleştirdiklerini ifade ederek sadece yapı inşa etmeyi değil, yenilikçi ve sürdürülebilir yaklaşımla geleceği inşa etmeyi hedeflediklerini söyledi. Bartık, “Sıra dışı işler yapmayı seviyorum. Geleneksel ticaretten yana değilim ve büyümek için risk almak gerekiyor. Bütün varlıklarımızı Intro Gayrimenkul Anonim Şirketimize aktardık. Önümüzdeki 5 yıllık süreçte bu alanda 10 milyar liralık yatırım yapmayı öngörüyoruz” dedi.
Intro Gayrimenkul markasıyla 2022’de sektöre giriş yaptıklarını anlatan Eyüp Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Bartık, ‘’Sıra dışı işler yapmayı seviyorum. Geleneksel ticaretten yana değilim ve büyümek için risk almak gerekiyor. Bütün varlıklarımızı Intro Gayrimenkul Anonim Şirketimize aktardık. Önümüzdeki 5 yıllık süreçte bu alanda 10 milyar liralık yatırım yapmayı öngörüyoruz” dedi.
Eyüp Lojistik, 1936 yılında Ökkeş Bartık’ın ilk taşıma aracı almasıyla kuruldu. Bartık ailesinden üçüncü kuşak olarak sektöre giriş yapan ve teknolojiyi yakından takip eden Eyüp Bartık, yaptığı yatırımlarla lojistik alanında Türkiye ve dünyanın sayılı firmaları arasında yer almayı başardı. Lojistiğin bir parçası olduğu düşüncesiyle gayrimenkul alanına yönelme kararı alan ve Intro Gayrimenkul A.Ş. isimli yeni bir şirket kuran Bartık, “Lojistiğin bir parçası olan gayrimenkul oldukça ön planda. Şu anda lojistik entegre bir çözüm olmaya başladı. Intro Gayrimenkul A.Ş. olarak sektöre öncülük edeceğiz. Intro Gayrimenkul A.Ş olarak kiralama faaliyetleri, kat karşılığı projeler ve karma sanayi siteleri için gayrimenkul temini gibi faaliyetler sağlayacağız. Yenilikçi, sürdürülebilir tasarım anlayışımızla gayrimenkul sektöründe çığır açmak istiyoruz. Kendi öz kaynaklarımızla, nitelikli portföyümüzle ülkemize, doğaya ve yatırımcılara değer katmayı, güvenli ve istikrarlı büyümeyi amaçlıyoruz. Çağa yaraşır şekilde inşa ettiğimiz yaşam alanları başta olmak üzere, yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. GYO dönüşümü için resmi süreçlerimizi itinayla takip ediyoruz. Intro Gayrimenkul A.Ş. olarak gayrimenkul alan ve satan bir şirket haline dönüşeceğiz” dedi.
‘ŞEHRİN VE ÜLKENİN KALKINMASI İÇİN GAYRİMENKULE İHTİYAÇ VAR’
Bartık, şehrin ve ülkenin büyümesi için önemli gayrimenkul yatırımlarına ihtiyaç duyulduğunu ve bu alanda eksiklik hissettiği için sektöre giriş yaptıklarını ifade etti. Geleneksel ticaretten yana olmadığını ve ticarette risk alınması gerektiğini dile getiren Bartık, “Gayrimenkul dünyanın en büyük sektörlerinden bir tanesi. Biz aslında lojistik tarafında çok uzun süreden beri varız. 1936 yılına dayanan bir geçmişimiz var. Lojistiğin bir parçası olarak da gayrimenkul çok ön planda. Şu anda lojistik entegre bir çözüm olmaya başladı. Örneğin, bir AVM yaparken o AVM için doğru bir lojistik planlaması yapılması gerekiyor. Lojistik planlaması doğru yapılmadığı zaman ürün gönderiminde sorunlar yaşanıyor. 90’lı yılların başında gayrimenkule adım atmıştım. Yıllar önce Finlandiya ziyaretim olmuştu. Orada görmüş olduğum konut tipleri oldukça dikkatimi çekmişti. Bu ziyaretimden sonra, Gaziantep’te ilk Rezidans konseptli konut projesini hayata geçirdim. Bahsi geçen konut tipini halkımız çok sevdi ve oldukça başarılı olduk. Sıra dışı işler yapmayı seviyorum. Geleneksel ticaretten yana değilim. Risk almanız gerekiyor. Bu şehri, bu ülkeyi büyütmek için birilerinin bunları yapması gerekiyor. Bu noktada da o kişi ben olmaya karar verdim” dedi.
‘ÜRETİME DESTEK AMAÇLI SANAYİ SİTELERİ YAPMAK BİRİNCİ PLANIMIZ’
Bartık, faaliyete geçen Intro Gayrimenkul A.Ş. için önemli yatırımlar yaptıklarını ve GYO dönüşümü aldıktan sonra öncelikli olarak üretim odaklı sanayi siteleri yapmayı planladıklarını söyledi. En önemli iş alanlarının karma sanayi siteleri olduğunu dile getiren Bartık, “Lojistik sektörü bildiğimiz bir sektördü. Gayrimenkul ise yıllarca önemli ve önemini yitirmeyen bir konu, gayrimenkul lojistik ile iç içe olan bir başlık. Konut tarafını rezidans dairelerle büyüttük ama önümüzdeki dönemde ülkede üretimle ilgili gayrimenkul alanında projelere daha çok yer verilmesi gerekiyor. Gayrimenkul yatırımlarımızı lojistik depolarla büyütmeye karar vermiştik. Karma sanayi sitesi alanındaki yatırımlarımızla firmamızı daha da geliştirmeyi düşünüyoruz. Gelecek dönem GYO dönüşümümüz neticesinde, sanayi sitelerinin üretimine odaklanmak, üretime destek amaçlı projelerimizi halkımızın hizmetine sunmak ise en önemli önceliğimiz. Intro Gayrimenkul Anonim Şirketi olarak, şu an, çalışmalarımız ağırlıklı olarak lojistik sektörüne depo kazandırmak ve kiralamak yönünde. Depo lojistiği alanındaki faaliyetlerimiz devam ediyor ve edecek. Sanayi sitesi alanındaki planlama ve yatırımlarımız ise ileri ki dönemlerde oldukça üst sıraya geçecek” diye konuştu. Kat karşılığı sözleşmelerimiz Intro Gayrimenkul Anomim Şirketi alanında rutin faaliyetler olarak istikrarlı biçimde gerçekleştirilmektedir. Firmamız GYO olarak dönüşüm aldığında, Ülkemiz adına sorumluluk almaktan çekinmiyoruz. Yatırım alanındaki hedeflerimizi de ülkemizin farklı lokasyonlarında hız kesmeden gerçekleştireceğiz. Gayrimenkul sektöründe sürekli yeni projeler üretme, özgün ve özgür gelecek kurmak için çalışıyoruz. Intro Gayrimenkul A.Ş.’yi, doğaya ve çevreye duyarlı, ekolojik iş yapış biçimini benimseyen, küresel ölçekte saygın bir kurum haline getireceğiz” dedi.
‘TÜRKİYE’NİN ELMAS ŞEHRİ BODRUM’ Bartık, Bodrum’un turizmde olduğu kadar gayrimenkul alanında da Türkiye’nin gözbebeği konumunda olduğunu dile getirdi. Bodrum’da gayrimenkul alanında yatırımlara başladıklarını söyleyen Bartık, “Dünya üzerinde ülkemizin konumu parlayan bir elmas gibidir. Elması oluşturan en önemli parçalardan biri de Bodrum’dur. Planlarımızın üçüncü kısmını da Bodrum oluşturuyor. Tüm dünyanın dikkatini çeken Bodrum için de önemli ve oldukça ses getirecek projelerimiz mevcut. Bu alandaki çalışmalarımızı şimdiden başlattık” diye konuştu.
’10 MİLYAR LİRALIK YATIRIM ÖNGÖRÜYORUZ’
Bartık, gelecek 5 yıllık süreç içinde gayrimenkul sektöründe 10 milyar liralık yatırım yapmayı öngördüklerini vurgulayarak şunları ifade etti.
“Önümüzdeki beş yıl içinde minimum 10 milyar liralık bir yatırım öngörüyoruz. Bunların kaynaklarını hazırlıyoruz. Önümüzdeki üç yılda konjonktürün pozitif olarak değişeceğini öngörüyorum. Şehir açısından yine İstanbul en büyük öneme sahip bir şehir. İstanbul yatırımları şirketimizin vazgeçilmezi. Adana’da da gayrimenkul yatırımlarımız mevcut. Bodrum’u çok beğeniyorum ve orada yatırımlarımız olacak. Turizm sektörüyle ilgili de düşüncelerimiz var ve bu alanda da yatırımlar yapabileceğiz. Intro Gayrimenkul Anomim Şirketi olarak yatırımlarımız öncelikli olarak Türkiye’ye yatırım yapmak yönünde olacaktır. Yurtdışıyla ilgili kısa vadede bir planlamamız yer almamaktadır. Öncelikli olarak ülkemizdeki projelerimizi tamamladıktan sonra belki yurtdışıyla ilgilenebiliriz. Yurtdışında da yine iki konuya yoğunlaştık. Bunlar gelecekteki konular ama bunlara da kısaca değinmem gerekirse; Planlamalarımız ilk olarak lojistik depolar, ikinci olarak ise küçük daireler. Bu konular oldukça ilgimizi çekiyor. Geçtiğimiz günlerde Çatalca İstanbul’un kuzey aksında büyük bir yatırım gerçekleştirdik. Çatalca’da 550 milyon lira değere sahip 40 bin metrekarelik bize ait olan bu arazi üzerine, toplam 800 milyon liralık lojistik depo merkezi için çalışmalar başlattık. İmar işlemleri tamamlanan arazi, lojistik depolama alanındaki ihtiyacı büyük ölçüde giderecek, bölgesel istihdama da katkıda bulunacak. Proje tamamlandığında, burayı kiraya vereceğiz. Ayrıca, İstanbul Tuzla Tepeören’de bir arazi arayışı içindeyiz. Halkalı ve Erenköy Gümrüğü. Halkalı Gümrüğü Çatalca Muratbey’e taşındı. Erenbey Gümrüğü’nün de yer planlaması yapıldı. Tuzla Tepeören ve Akfırat civarında yeni bir gümrük yapılıyor. Biz o bölgeden de bir arazi edinmeye çalışıyoruz. İstanbul’un iki aksında da önemli yatırımlar yapmayı planlıyoruz. Şu anda da Esenyurt Çakmaklı Bölgesinde ortak olduğumuz bir depomuz var. Orada da dünyanın en iyi şirketleri kiracımız.”
‘INTRO GAYRİMENKUL SIRA DIŞI YATIRIMLARI İLE FARK YARATACAK’
Bartık, gerçek yatırımların kriz süreçlerinde kendisini gösterdiğini ve Intro Gayrimenkul’ün de sıra dışı yatırımları ile kendisini göstereceğini kaydetti. Gayrimenkul yatırımlarında 2025 yılının beklenmesi gerektiğinin altını çizen Bartık, “Hızlı aksiyon alabilen, ekonomideki dalgalanmaları avantaja dönüştüren, kârlı yatırımlarıyla öne çıkan dinamik bir firmayız. Tıpkı lojistik sektöründe Eyüp Lojistik gibi, gayrimenkul sektöründe de Intro Gayrimenkul Anonim Şirketi’ni sektörünün parlayan yıldızı haline getireceğiz. 2025 yılında gayrimenkulde yükselmeler başlayacak. Gerçek yatırımcılar sektörün daraldığı dönemlerde yatırım yapanlardır. Bu şekilde sıra dışı bir şey yaparak verimli ve karlı işlere imza atmış oluyorsunuz. Gayrimenkul için 2024 yılının verimli bir şekilde geçirilmesinde fayda görüyorum. Yatırım yapacakların 2025 yılı için kulaklarını ve gözlerini açmalarını tavsiye ediyorum” diye konuştu.
Aşamalı Konut Sahibi Olma Sistemi’nin hayata geçiren Fuzul Topraktan, 390 konutluk ‘Yeni Esenler’ projesini düzenlediği lansman toplantısıyla tanıttı. Şirketin son projesi olan ‘Yeni Esenler’in satışa sunulduğu etkinlik hem yatırım yapmak isteyen hem de ev sahibi olmak isteyenler tarafından yoğun ilgi gördü. Lansmanda konuşan Fuzul Topraktan Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Akbal, “Bizim için bu model sadece ticari bir teşebbüs değil, aynı zamanda sosyal bir sorumluluk. Bu modelimizi daha da geliştirerek, Türkiye’de konut üretimine katkı sağlamak istiyoruz” dedi.
Fuzul Topraktan, konuta erişim sorununun çözümünün bir parçası olmak hedefiyle yaptığı çalışmaları kapsamında ‘Yeni Esenler’ projesini düzenlediği lansman toplantısıyla yatırımcılarla buluşturdu. Projede yatırımcılar, ‘Aşamalı Konut Sahibi Olma Sistemi’nin ilk adımı olan toprak yatırımını yapmalarının ardından inşaat maliyetini taksitler halinde karşılayarak konut sahibi olabilecek.
Esenlerde düzenlenen etkinliğe, Fuzul Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Akbal, Fuzul Topraktan Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Akbal, Yönetim Kurulu Başkan Vekili Zeki Akbal, markanın reklam yüzü ve tiyatrocu Altan Erkekli, iş dünyası ve gayrimenkul sektöründen çok sayıda isim katıldı. Lansman buluşmasında aynı zamanda Fuzul Topraktan’ın ilk projesi olan Başakşehir 1’inci Etap’ın canlı bağlantı ile temel atma töreni gerçekleştirildi. 82 konutluk arsa payının satışının tamamlandığı projenin inşaatı sahneye kurulan inşaat başlangıç butonu ile başlatıldı.
‘İNSANLARIMIZIN KONUT EDİNİMİ KONUSUNDA DAHA DA ZORLANDIĞI BİR DÖNEME GEÇTİĞİMİZİ GÖRDÜK’
Lansmanda konuşan Fuzul Topraktan Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Akbal son yıllarda tespit ettikleri önemli bir sorunu vurgulayarak, “İnsanlarımız konut edinimi konusunda her geçen gün daha da zorlanıyordu. Fuzul Topraktan olarak bir süredir bu meseleyi masaya yatırdık. İnsanların konut sahibi olmasını nasıl kolaylaştırabiliriz diye düşündük. Yaklaşık 18 ay önce bitirdiğimiz Aşamalı Konut Sahibi Olma Modelini, son 12 ay boyunca halkımıza sunarak 6’ıncı projemiz olan ‘Yeni Esenler’ ile uygulamaya geçirdik. Bu süreçte yaklaşık 2 bine yakın konutun toprak payını insanlara arz ettik” diye konuştu.
“KÖYLERDE TOPRAĞA SAHİP OLUP EV YAPILIRKEN, ŞEHİRDE BU KONFOR KAYBEDİLDİ’
Şehirleşmenin dikey yapılaşma ve yüksek arsa maliyetleri gibi faktörlerle konut projelerini zorlaştırdığını belirten Akbal, “Temel motivasyonumuz şuydu: İnsanlar, köylerinde yaşarken önce toprak sahibi olup sonra üzerine ev yapabiliyorlardı. Peki, şehirleşmeyle birlikte bu konforu neden kaybettik? Bu sorunun üzerine gittik ve gördük ki, yatay mimaride mümkün olan bu yapı, şehirlerde dikey yapılaşmayla birlikte zorluklar yaşamaya başladı. Özellikle arsa maliyetlerinin artması, konut edinimini daha da güçleştiriyor. Bu noktada dedik ki, güvenilir bir marka olarak, insanların sanki toprağını alır gibi, önce toprak payına sahip olup sonra ev sahibi olabilecekleri bir model oluşturursak, bu erişimi sağlayabiliriz. Dürüst olmak gerekirse, bu modeli sunarken beklediğimizin çok ötesinde bir talep gördük. Bugün birçok belediye iş birliği için bizimle iletişime geçiyor. Biz de bu modelimizi daha da geliştirerek, Türkiye’de konut üretimine katkı sağlamak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
‘BAŞAKŞEHİR’DEKİ İLK PROJEMİZLE TEST ETTİK VE BAŞARI SAĞLADIK’
İlk projelerini Başakşehir’de test ettiklerini belirten Akbal şöyle konuştu:
“İlk projemiz Başakşehir’deki 88 bağımsız bölümden oluşan küçük bir projeydi. Burada, önce toprak payını sattık ve 12 ay sonra inşaatımıza başlayacağımızı söyledik. Bugün de o inşaatın başlangıç törenini gerçekleştirdik. Son derece mutluyuz, çünkü verdiğimiz sözü yerine getirdik.”
‘ÖNÜMÜZDEKİ BEŞ YILDA 10 BİN KONUT ÜRETMEYİ HEDEFLİYORUZ’
Fuzul Topraktan’ın gelecekteki planları hakkında da konuşan Akbal, “Gelecekteki hedeflerimiz çok net: Önümüzdeki beş yıl içerisinde 10 bin konut üretmeyi planlıyoruz. Ar-Ge ekibimiz, gayrimenkul geliştirme ve inşaat ekiplerimizle yoğun bir tempo içindeyiz. Aşamalı Konut Sahibi Olma Sistemi, belki tek başına tüm konut sorunu için bir çözüm olmayabilir, ama bu tür alternatif modellerin çoğalmasıyla birlikte, Türkiye’deki konut arzı sorununu hafifletmeyi amaçlıyoruz” dedi.
‘BU TİCARİ BİR TEŞEBBÜS OLMANIN ÖTESİNDE, TOPLUMSAL BİR SORUMLULUK’
Akbal hayata geçirdiklerin sistemi toplumsal bir sorumluluk olarak benimsediklerini bu yüzden de karlılıktan öte işin sosyal yönüne eğildiklerini belirterek şunları aktardı:
“Bizim için bu model sadece ticari bir teşebbüs değil, aynı zamanda sosyal bir sorumluluk. Konut edinimi sadece ekonomik bir mesele değil, aynı zamanda toplumsal bir meseledir. Eğer ticari girişimlerimizi, insanların bu ihtiyacını karşılayacak şekilde yönlendirebilirsek, bu bizim için büyük bir motivasyon kaynağıdır. Bu heyecanı ekip olarak hep birlikte yaşıyoruz. Yaptığımız işlerin ölçeğinde belki daha karlı projeler olabilirdi, ama biz işin sosyal yönünü çok önemsiyoruz. Bu modeli ortaya koymakla kalmadık, ciddi bir yatırım ve sermaye ayırdık. Aşamalı Konut Sahibi Olma Sistemi ile Türkiye’de önemli bir başarı elde ettiğimize inanıyoruz. Belki Türkiye’nin genel konut ihtiyacı içinde küçük bir payımız olabilir, ama insanlara alternatif bir erişim imkanı sunmak bizim için büyük bir mutluluk.”
BAŞAKŞEHİR 1’İNCİ ETAP PROJESİNİN İNŞAAT BAŞLANGIÇ TÖRENİ DE GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Lansman buluşmasında aynı zamanda Fuzul Topraktan’ın ilk projesi olan Başakşehir’in de canlı bağlantı yoluyla temel atma töreni gerçekleştirildi. Sahneye kurulan inşaat başlangıç butonu ile 82 konutluk arsa payının satışının tamamlandığı projenin inşaatı başlatıldı.
YENİ ESENLER PROJESİ
15 Temmuz Millet Bahçesine komşu konumuyla yatırımcılarına eşsiz bir yeşil alan deneyimi sunacak olan Yeni Esenler, Selçuklu mimarisinin zarif ve etkileyici izlerini taşıyacak. 62 bin metrekare inşaat alanına sahip proje, 4 blok 390 konuttan oluşacak. Yatırımcılar 2+1’den 4+1’e kadar olan daire seçeneklerinden yararlanarak hayallerindeki eve kavuşacak.
2 MİLYON TL’DEN BAŞLAYAN PEŞİNATLARLA SATIŞA SUNULDU
Lansman kapsamında, Yeni Esenler projesinin arsa payı 2 milyon TL’den başlayan peşinatlarla satışa sunuldu. Projede, 24 aya varan vade imkanları ile her bütçeye uygun ödeme planları oluşturuldu. Projenin inşaatına ise sözleşme tarihinden itibaren 18 ay sonra başlanacak. Dairelerin teslimi ise inşaatın başlamasının ardından 36 ay içerisinde yapılacak.
TAM DONANIMLI YAŞAM ALANI
Şehrin tam merkezinde bulunan proje, yüzme havuzu, spor alanı, yürüyüş alanları, çocuk oyun parkı, güvenlik, geniş peyzaj alanları sosyal alanlarıyla yatırımcılarına tam donanımlı bir site yaşamı sunacak. Ulaşım akslarına olan yakınlığıyla da cezbedici bir konumda yer alan Yeni Esenler, Tekstilkent ve Giyimkent gibi ticari lokasyonların yanı başında Masko, İkitelli OSB, İstoç gibi merkezlere birkaç kilometrelik yakınlıkta bulunuyor. Alışveriş merkezlerine ise 5-10 dakika gibi kısa sürede ulaşılabiliyor.
MUĞLA’nın Bodrum ilçesinde, 15 Mayıs-15 Ekim tarihleri arasında uygulanan inşaat yasakları kapsamında denetlenen 538 inşaat firmasına yaklaşık 1,5 milyon lira cezai işlem uygulandı. Bodrum’da 15 Ekim itibariyle inşaat yasakları sona erecek ve inşaat çalışmaları yarımada genelinde yeniden başlayacak.
Dünyanın en önemli turizm destinasyonlarından biri olan Bodrum’da 15 Mayıs- 15 Ekim tarihleri arasında inşaat yasağı başladı. Bu tarih aralığında Bodrum Belediyesi Zabıta Müdürlüğü’ne bağlı ekipler yarımada genelinde yasağa uymayanlara yönelik denetimler gerçekleştirdi. Bu kapsamda, ekiplerce denetlenen 538 inşaat firmasına yaklaşık 1,5 milyon liralık cezai işlem uygulandı. Yarın itibariyle inşaat faaliyetleri yarımada genelinde tekrar başlarken, ekiplerce özellikle inşaat çalışma saatlerine uyma, pazar günü çalışmama, çevreyi kirletmeme başta olmak üzere hafriyat kamyonları ve iş makinalarının denetimlerinin 15 Mayıs’a kadar aralıksız olarak devam edeceği bildirildi.
EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdür Yardımcısı Zuhal Balsarı, Türkiye genelinde işyeri kiralarını mercek altına aldı. Balsarı, son 1 yıl içinde Türkiye genelinde işyeri kiralarının %60 – %70 ‘i aşan oranlarda arttığını ve İstanbul genelinde kira değerlerinin en yüksek olduğu ilçeleri de Şişli, Beyoğlu ve Kadıköy olarak sıraladı.
Türkiye genelinde işyeri kiralarının en yüksek olduğu yerlerin genellikle büyükşehirler, turizm ya da ticaretin yoğun olduğu bölgeler olduğunu belirten EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdür Yardımcısı Zuhal Balsarı, “Son 1 yıl içinde Türkiye genelinde işyeri kiraları %60 – %70 ‘i aşan oranlarda arttı. Bu oran büyük şehirlerde ve popüler ticaret bölgelerinde daha yüksek. Son 4 yılda ise artış oranları, yerel dinamiklere bağlı olarak %200 ila %300 arasında değişmektedir. İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerde iş yerleri üzerindeki kira artışları daha keskin olurken, bu süreçte döviz kurundaki artış, enflasyon oranı ve gayrimenkul yatırımlarının artması gibi nedenler kira artışlarını hızlandırdı.” dedi.
Özellikle Ankara ve İstanbul ‘da merkezi, ticari alanlarda işyeri kiralarının son derece yüksek olduğunu da sözlerine ekleyen Balsarı, “İstanbul genelinde kira değerlerinin en yüksek olduğu ilçelerin başında Şişli, Beyoğlu, Kadıköy var. Nişantaşı’ nda aylık kira m² birim değerleri 2.500 TL ile 6.500 TL arasında, İstiklal Caddesi’ nde 1.750 TL ile 4.250 TL arasında, Bağdat Caddesi’nde ise 1.750 TL ile 2.850 TL aralığında değişmektedir. Bu birim değeri aralığındaki makası belirleyen başlıca unsurlar etkin ve verimli kullanım alanları ve caddelere olan vitrin cepheleri ya da cadde üzerinden görünürlük seviyeleridir. İzmir’in ticari ve turistik bölgelerinde kira bedelleri oldukça yüksekken, Çeşme, Karşıyaka ve Konak ilçeleri bu konuda öne çıkıyor. Ayrıca Antalya ve Muğla iline bağlı Bodrum ilçesi, yazlık ve turistik bölgelerdeki yoğun talep nedeniyle en yüksek işyeri kiralarına sahip ilçelerden biridir.” şeklinde konuştu.
Kira artışlarının geleceği hakkında görüşlerini belirten Balsarı, “Genel hatları ile düşündüğümüzde iş yerlerindeki kira artışları günümüz ekonomik koşullarında belirli bir düzeyde devam edecektir. Asıl buradaki artıştan en çok etkilenecek lokasyonlar üzerinden bir çıkarım yapacaksak büyük şehirlerin gözde alışveriş caddeleri ve aynı zamanda bu alışveriş faaliyetlerinin yanı sıra yürüyüş yaparak sosyalleşebilecekleri prestijli konumlar olacaktır. Nedeni ise bu caddelerdeki yüksek doluluk oranları ve yaya trafiği beraberinde bölgeye yüksek talep getirecektir. Artan talep, yükselen kira seviyeleri ve sınırlı arz nedeniyle cadde üzerinde yer bulmayı giderek zorlaştıracaktır. Hali ile yüksek kira artışları kaçınılmaz olabilir. Özetle büyük şehirlerde ticari faaliyetlerin yoğunluğu ve buna bağlı oluşan talep nedeniyle bu artış trendinin yakın gelecekte de devam edeceğini göstermektedir.” diyerek sözlerini bitirdi.
EVA Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık Hakkında: EVA Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık AŞ, gayrimenkul sektörün uzman isimleri tarafından 2008 yılında kuruldu. EVA, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından yetkilendirilen Değerleme Şirketlerinden olup ayrıca, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) tarafından finans kurumlarına, “gayrimenkul, gayrimenkul projesi veya bir gayrimenkule bağlı hak ve faydaların değerlemesi” hizmet verme yetkisine sahip şirketler arasındadır. Ayrıca uluslararası bir kurum olan RICS (Royal Institution of Chartered Surveyors) tarafından Türkiye’de “Regulated by RICS” olarak ünvanı verilen ilk kuruluştur.
EVA Değerleme’nin kendi alanında 26 adet uluslararası ödülü bulunmaktadır. Finans piyasaları konusunda dünyanın önemli otoritelerinden Euromoney Yayın Kurumunun lider dergisi olan Euromoney Magazine her yıl dünyanın birçok ülkesinde çeşitli kategorilerde en başarılı kurumları bilimsel bir çalışma ile belirlemektedir. EVA Değerleme, 2011 senesinde Euromoney tarafından Değerleme Konusunda Türkiye En İyi Gayrimenkul Danışmanlık Firması, 2013 senesinde Türkiye’nin En İyi Danışmanlık (Best Real Estate Advisory-Overall), En İyi Araştırma (Research) ve En İyi Değerleme (Valuation) Firması ödüllerinde, 2014 senesinde ise “Türkiye’nin En İyi Gayrimenkul Araştırma Firması” ödülüne, 2016, 2017 ve 2018 senelerinde tekrar Türkiye’nin En İyi Danışmanlık (Best Real Estate Advisory-Overall), En İyi Araştırma (Research) ve En İyi Değerleme (Valuation) Firması ödüllerinde layık görülmüştür. 2020 yılında ise Euromoney’in “Real Estate Awards 2020” ödülleri kapsamında, Türkiye’nin en iyi Gayrimenkul Araştırma ve Gayrimenkul Değerleme firması seçilmiştir. Ayrıca uluslararası International Property Awards, EVA Gayrimenkul Değerleme Danışmanlığı 2013-2014 senesi ödüllerinde “Türkiye’nin En İyi Gayrimenkul Danışmanlık Firması” ve “Avrupa’nın En İyi Gayrimenkul Danışmanlık Firması”; 2014-2015, 2015-2016, 2016-2017, 2017-2018 ve 2018-2019 senesinde ise arka arkaya tekrar “Türkiye’nin En İyi Gayrimenkul Danışmanlık Firması” olarak seçmiştir. Tüm bu ödüller yanısıra 2017 senesinde Global Brands Magazine tarafından “Best Property Appraisal Company, Turkey 2017”, 2018 senesinde Global Brands Magazine tarafından “Most Innovative Real Estate Valuation Brand, Turkey 2018, 2023 senesinde tekrar Global Brands Magazine tarafından “Best Real Estate Advisor Turkey 2023 ödülüne layık görülmüştür. 2024 senesinde Boston Brand Research&Media tarafından “Best Real Estate Advisor, Turkey 2024 ödülüne layık görülmüştür.
EVA Gayrimenkul Değerleme, her türlü gayrimenkul ve gayrimenkule dayalı hak ve faydaların değerlemesi, makine ve ekipman değerlemesi hizmetleri vermekte, gayrimenkul projelerinde fizibilite, şerefiyelendirme, yer seçimi analizi, çalışmaları yapmakta, en iyi ve en verimli kullanım etütleri hazırlamakta, kurumsal imar barışı danışmanlığı hizmeti vermekte, finansal kurumlar için kredilerde yatırım ilerleme raporları hazırlanması hizmetleri vermektedir. Şirketin ortakları ve Yöneticileri arasında Türkiye’nin ilk SPK Lisanslı Değerleme Uzmanlarından Cansel Turgut Yazıcı, Özdil Şahin, Özhan Yurtseven ve Zuhal Balsarı bulunmaktadır. Şirketin Türkiye Otel Sektörü Pazar Analizi Raporu, Türkiye Alışveriş Merkezleri Potansiyeli Analizi raporları, İstanbul Markalı Konut Piyasası Araştırma ve Öngörüler Raporu, İstanbul Yurt sektörü raporu gibi yayınlanmış sektörel araştırma raporları vardır.
Liva Ticaret Turizm A.Ş. Antalya Manavgat’a 5 yıldızlı otel yapacak.
Manavgat Çenger Mahallesi, 248 Ada, 2 No’lu parsel üzerindeki 15 bin metrekarelik arazi üzerine yapılacak 5 yıldızlı otel 2 Bodrum Kat + Zemin Kat + Asma Kat + 3 Normal Kattan oluşacak.
248 odalı olacak
5 yıldızlı otel statüsünde tasarlanan otelde 246 standart oda (2 yatak) ve 2 bedensel engelli odası (2 yatak) olmak üzere toplam 248 oda (496 yatak) yer alacak.
Otelin yapım maliyeti 488 milyon 100 bin lira olarak hesaplandı.
Zübeyit Garip, İsmail Kahraman, Didem Güneş, Zeki Yıldırım, Niyazi Gültekin, Azat Yeşil, Taylan Tanyer ve Caner Tan
İnşaat Deryası tarafından, bu yıl ikincisi gerçekleştirilen ‘İnşa Edenler’ gala ve panel organizasyonunda yerel yöneticiler, inşaat sektörü ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri bir araya geldi.
Arda Elektrik ana sponsorluğunda Pimapen’in de destekleriyle Alsancak Tarihi Havagazı Fabrikasında gerçekleştirilen ve ‘Geleceğe Güvenle Bak’ temasıyla düzenlenen etkinliğe İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener’in de aralarında olduğu yaklaşık bin kişi katıldı.
İnşaat Deryası Yayıncılık İmtiyaz Sahibi Niyazi Gültekin, yaptığı açılış konuşmasında “İnşaat sektörü, son birkaç yılı çok zor geçirdi. 2018 ekonomik krizinden bu yana, sektörde ne yazık ki bir türlü kalıcı istikrar sağlanamadı. Sadece son üç yılda inşaatta yaşadığımız enflasyon yüzde bini buldu. Zaman zaman düşük faizli konut kampanyaları ile sektörümüz desteklense de, yapılan destekler ancak pansuman olabildi. Bizler kısa süreli destek değil, devamlı ekonomik istikrar istiyoruz. Tüm olumsuzluklara rağmen biz bu şehre, bu ülkeye güveniyoruz. Bu yüzden bu yılki organizasyonumuzu ‘Geleceğe güvenle bak’ temasıyla gerçekleştiriyoruz. Bizler; bu şehre, bu ülkeye inanan iş insanları olarak, koşullar ne olursa olsun üretmeye, yatırım yapmaya, istihdam sağlamaya devam edeceğiz. Hepinize katılımlarınızdan dolayı teşekkür ediyorum” diye konuştu.
İNŞAAT SEKTÖRÜ EKONOMİNİN LOKOMOTİFİDİR
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener de konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “İnşaat sektörü pek çok farklı faaliyet alanını etkileyerek ekonomimizde lokomotif güç oluşturuyor. Bu sektöre yapılan tüm yatırımlar ekonomik kalkınmamızın da temel bileşeni olarak kabul ediliyor. Bu sektör konuttan ticari binalara, altyapı projelerinden endüstriyel tesislere kadar geniş bir alanı kapsıyor. Sektör profesyonellerinin böyle toplantılarda deneyimlerini paylaşmalarının çok önemli olduğunu söylemek istiyorum. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ekonomik koşulların ağırlaştığı bir dönemden geçiyoruz. Bu zorlu dönemi firmalarımızın esnekliği ve deneyimleriyle geride bırakacağına inanıyorum. Geçmişte de büyük krizler yaşadık; reel sektörün gücüyle işlerimizi düzene kavuşturmayı başardık. Her krizden daha da güçlenerek çıktık. Enflasyonun düşüş trendine girmesi ve faizlerin de inmesiyle birlikte sektörün önünün daha da açılacağını düşünüyorum”
BELEDİYE OLARAK HER ZAMAN YANINIZDAYIZ
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay: “İzmir’i sevmek demek onun sorunlarına da sahip çıkmak demektir. İzmir Büyükşehir Başkanlığına bu duygularla talip oldum ve sizlerin bana onur veren onayıyla 6 aydır bir çalışmanın içindeyiz. Biz doktorlar olarak ‘Bu ülkenin ve insanların iyi doktorlara ihtiyacı var’ derdik. O nedenle daha iyi olmak için çok çalışırdık. Bu ülkenin işini iyi yapan müteahhitlere, yapı malzemesi üreten firmalara, mühendislere ve mimarlara ihtiyacı var. Biz belediye olarak her zaman yanınızda olacağız. 5 yıldır Karşıyaka’da insanların yanında olduğumuzu gösterdik. Aynı duruşu daha da gelişmiş şekilde göstermeye devam ediyoruz. İzmir inşaat açısından sorunları olan ve yapılması gereken çok işin olduğu bir şehir. Ruhsat vermeyle ilgili süreçleri dijital olarak hızlandırmak için bütün olumlu çalışmalara zaten başlatmıştık. İlçe belediyelerimizle yaptığımız toplantılarla beraber bu süreci hızlandıracağız. Bunları yaparken yapıların güvenliği ve hukuken sorunlar yaşanmaması için sağlıklı bir sistem kurmak zorundayız. Şehirde herhangi bir yerde kaçak binanın yapılmaması için imar planlarının bir an önce tamamlanması gerektiğinin de bilincindeyiz. Şu anda 1/25 binlik planlar yapılıyor. Hemen arkasından şehrimizin gelişim akslarında yeni yerleşim alanları açılması için üzerimize düşeni yapacağız. Önümüzdeki yılların İzmir açısından rahat bir dönem olacağına inanıyorum” diye konuştu.
SEKTÖRDEKİ SON GELİŞMELER MASAYA YATIRILDI
İnşa Edenler etkinliğinin ikinci bölümünde Coordinat Yapı Kurucu Ortağı Caner Tan’ın moderatörlüğünü yaptığı panelde İZTO Yönetim Kurulu Üyesi ve MÜFED Başkanı İsmail Kahraman, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Zeki Yıldırım, Ege Yapı GYO Genel Müdürü Didem Güneş, İZKA İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Azat Yeşil ve Tanyer Yapı Genel Koordinatörü Taylan Tanyer sektöre ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İnşaat sektörünün ülkede 1 buçuk milyonluk istihdam yarattığını ve dolaylı olarak ekonomiye yüzde 30’luk bir katkı sağladığını belirten Moderatör Caner Tan, barınmanın temel bir ihtiyaç olduğunu söyledi. Yeni konut arzı olmadığı için kira fiyatlarının çok arttığını da kaydeden Tan, bu sorunun çözümü için İzmir’de yeni arsa alanlarına ihtiyaç duyulduğunu da sözlerine ekledi.
FİYAT İSTİKRARI VE ARSA VURGUSU
Türkiye’de 400 bin müteahhitin olduğunu fakat hala bir meslek odalarının bulunmadığını belirten İZTO Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Kahraman, “Ülkemizdeki yapıların yaklaşık yüzde 60’ı riskli durumda. Bunların dönüştürülmesi ve dayanıklı binaların inşa edilmesindeki en önemli aktörler ise müteahhitlerdir. Fakat bu kadar geniş bir meslek grubu olmamıza rağmen hala bir meslek odamız bulunmuyor. Meslektaşlarımız ticaret odalarında ve STK’larda temsil ediliyor. İZTO İnşaat komitesi ve Müteahhitler Federasyonu olarak Çevre ve Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’yla ve bürokratlarla pek çok defa toplantı yaptık. Çalışmalarımızı sunduk olumlu sonuçlar da aldık. Sektörümüzün sorunlarının çözülebilmesi için Müteahhitler Odasının da kurulması lazım. Şu anda meslektaşlarımın yüzde 75’i yeni proje üretemiyor. Yüksek faizler nedeniyle finansmana ulaşamıyoruz. Girdi maliyetlerindeki fahiş fiyat politikası da iş yapamaz hale getirdi. Tarım ve orman vasfını yitirmiş olan alanların imara açılması, fahiş malzeme fiyatlarıyla mücadele için temel malzemelerin üretiminin devlet eliyle yapılması ve fiyat istikrarının sağlanması sektörün geleceği için son derece önem taşıyor” diye konuştu.
YENİ ARSALAR İÇİN ÇALIŞMALARIMIZ SÜRÜYOR
İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Zeki Yıldırım, “İskanın açılacağı yerlere karar verirken nüfus projeksiyonunu 25-30 yıllık yapıyoruz. Örneğin nüfus tahmini 2000 yılında 1 milyon olarak öngörülürken bu rakam gerçekte 3 buçuk milyon civarına yükseldi. Artan göç ve nüfusa paralel olarak İzmir’de kaçak yapılaşma da başladı. Sonrasında imar aflarıyla bu konutlar yasallaştı. Kaçak yapılaşmanın kamu eliyle çözülmemiş olması İzmir’in şu anki konut yapısını da oluşturmuş oldu. Biz Büyükşehir Belediyesi olarak kanun ve yönetmeliklere uygun hareket etmek zorundayız. Tarım alanlarını ve orman alanlarını da koruyarak merkezdeki nüfus yoğunluğunu azaltacak yeni alanlar açmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İzmir’de deprem afetini kısa süre önce yaşadık. İnsanlar kendilerini en güvenli hissettikleri yerler evleriyken bu durumun böyle olmadığı görüldü. İnsanlar için güvenli yaşamı sağlayacak olan siz müteahhitlersiniz” dedi.
KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇOK ÖNEMLİ
Ege Yapı GYO Genel Müdürü Didem Güneş “Ege Yapı olarak Pandemi süreciyle birlikte 2 yıl önce İzmir’e geldik. O dönemde herkesin evlerinde kaldığı ve evden çalıştığı o dönemde, evlerin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladık. İzmir deprem bölgesi üzerinde yer aldığı için dönüşüm için açılım yaptık. Dönüşümde yapı firmaları kamu kurumları ve kat maliklerinin de katılımcı ve uzlaşı içinde olması çok önemli. Deprem yönetmelikleri değişti. Güvenli yapılarda oturmak herkesin temel hakkı. İzmir’de Urla, Alsancak, ve Dikili’de toplam 6 proje yürütüyoruz. Konutun yanı sıra arsa projeleri de üretmeye başladık. Şu anda arsa maliyetleri çok yüksek, inşaat maliyetinin yüzde 50’sini arsa oluşturuyor. Yapı malzemeleri ve arsa maliyeti satış fiyatını da yükseltiyor. Faiz oranlarını düşmesiyle birlikte konut satışlarında da artış bekliyoruz. İzmir’i seviyoruz yatırımlarımız devam edecek”
YENİ GELİŞİM ALANLARININ ÜRETİLMESİ GEREKİYOR
İZKA İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Azat Yeşil “ Arsa maliyetlerinin yükselmesine sektördeki rekabet de neden oldu. İşler açılınca birden fazla projeye başlayan müteahhitler kat karşılığı yüzde 50’lere varan rakamlara ulaştı. Hak sahiplerine çok yüksek kat karşılığı değerler verildi. Bu rakamlar yaptığımız işin doğasına aykırı ve sürdürülebilir değil. Özellikle depremden sonra yüksek kat karşılığı olan inşaatlar yapılıyor. Enflasyonun ve arsa maliyetlerinin de etkisiyle birçok proje ya başlanmadı ya da yarım kaldı. İnsanlar kentsel dönüşüme sokmak için müteahhit arar oldu. Özellikle yüksek yapıların maliyet hesapları nedeniyle yapılabilir bir yanı kalmadı. Bu sorunun çözümü için bir müteahhitler odası kurulup belli kurallar ve nizamlar çerçevesinde örgütlü şekilde hareket edilmeli. Aksi takdirde kentlerin gelişimine de olumsuz durumlar söz konusu olacak. Günümüzde yeşil binalar, sosyal donatılar ve otoparklar önemli bir ihtiyaç. Kentsel dönüşümü bir fırsata çevirmek mümkün. Burada mülk sahibi ve müteahhit firmanın ortak noktada buluşması çok önemli. Konut arzı azaldığı için kira fiyatları çok arttı. Evlerin amortisman süreleri 10 yıllara kadar düştü. Dünyanın hiçbir yerinde bu rakamlar yok. Bu sorun ancak yeni gelişim alanlarının üretilmesi ve arsa maliyetlerinin düşürülmesiyle çözülür” ifadelerini kullandı.
İŞÇİLİK ENFLASYONU YAŞANACAK
Tanyer Yapı Genel Koordinatörü Taylan Tanyer de konuşmasında şunları söyledi: “Bu panel sektörümüzün gelişimi için çok önemli. Daha çok bir araya gelmemiz lazım. Bu sene 30’uncu yılımızı kutluyoruz. Taahhüt ve gayrimenkul geliştirme işleri yapıyoruz. Şu anda sektörde işçilik enflasyonu yaşanıyor. Gelecek yıl kredi faizleri ve finans ortamı daha iyi olsa da işçilik enflasyonu da sektörü etkileyecek. Kalifiye işçi bulmak bu kadar problemli değildi. Geçmişte asgari ücretin bir buçuk katına değerli ustalar çalıştırabiliyorduk. Şu an işçi yevmiyeleri 3 bin TL oldu. Önümüzdeki yıl bu rakam daha da artacak. Enflasyon liyakatı ve sadakatı da bitiriyor. İş tamamlama motivasyonu da kayboluyor. Yeni eleman gelmediği için işçilik enflasyonu da oluşuyor”
Kat karşılığı oranlar 2007-2008 yıllarında yüzde 30 -35’lerdeydi. Müteahhit değerliydi. Arsa sahipleri iyi müteahhitlerle çalışmak isterdi. Konutun altın çağı başladı, konut kredi oranlarının 1 ve 1’in altına düştüğü zaman ciddi bir yapılaşma oldu. Bunun sonucunda kat karşılığı oranları arttı. Geldiğimiz noktada müteahhitler olarak yüzde 50’leri kurtarmanın mümkün olmadığını görüyoruz. Kat karşılığı oranları geri gelmek zorunda. Özellikle bir yıl ve üstünü geçen imalat süresi geçen konutlarda bu daha da ortaya çıkıyor. Gelecek yıl bunların dengeye geleceğini düşünüyoruz. Urla Bademlerde yaklaşık 80 bin metrekare alan üstüne kurulu Tan Urla projemiz devam ediyor. Son aylarda örnek dairelerimiz ve satış ofisine gelen müşteri sayımız arttı. İnsanlar ev almadıkları dönemi telafi etmek istiyor. Önümüzdeki Haziran ayında faizlerin 25-30 baz puana düşeceğini tahmin ediyorum. İnsanların mevduatlar yerine konuta yöneleceğini düşünüyorum. İnsanlar bu dönemde imkanları varsa faize aldırmadan taksitlere girerek konut alsınlar”
Muğla ili, Ortaca ilçesi, Fevziye Mahallesi, 136 Ada 2 ve 3 Nolu Parseller mevkiindeki Deniz Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Anonim Şirketi tarafından yapılması planlanan 234 Oda Kapasiteli Turizm Konaklama Tesisi (Le Chic Sarıgerme Resort Otel) projesi ile ilgili olarak ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir’ kararı verildi.
Proje kapsamında kullanılması planlanan 136 Ada, 2 No’lu Parselin büyüklüğü 79.081,51 m2 olup 19.07.2023 tarihinde Deniz Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Anonim Şirketi adına tescil edildi.
Yapılması planlanan 234 oda kapasiteli turizm konaklama tesisi; A Blok, B Blok, 2 Yatak Odalı (Lagün) Villa, 3 Yatak Odalı Villa, 4 Yatak Odalı Villa, 5 yatak odalı havuzlu villa, SPA, restoran, dükkan, kafe, çocuk oyun alanı, basketbol sahası, tenis kortu ve yüzme havuzları şeklinde tasarlandı. İnşaat aşamasının 1 yıl, 7 ay süreceği öngörülüyor.
Proje alanının bitişiğinde Sarıgerme Mesire Alanı & Kamp Alanı ve farklı firmalar tarafından işletilen turistlik tesisler bunuyor. Bu turistlik tesisler; TUI Blue Tropical Otel, Holiday Village Turkey Hotel ve Hilton Dalaman Sarıgerme Resort & Spa Hotel’dir.
Osmanlı Padişahı Vahdettin’in torunlarının yaptırdığı ve birçok yabancı kral, kraliçe ve devlet başkanını ağırlayan Aydın Kuşadası’ndaki Kısmet Otel’in yerine yapılacak proje belli oldu.
Son Osmanlı Padişahı Vahdettin’in torunları tarafından yaptırılan ve yıllar boyunca birçok yabancı kral, kraliçe ve devlet başkanını ağırlayan Aydın Kuşadası’ndaki Kısmet Otel geçtiğimiz yıl İzmir’in dev kuruluşlarından Avcılar İnşaat tarafından satın alınmıştı.
Kuşadası’ndaki Kısmet Otel’in yıkım işlemi geçtiğimiz yıl Ekim ayında gerçekleştirilmişti.
Kısmet Otelin yerine 537 milyon liraya 5 yıldızlı otel yapılacak
ÇED süreci başlayan otelde toplamda 376 yatak kapasiteli 188 adet oda yer alacak. Ayrıca -3 bodrum katında 1 adet sığınak, havuz, lokanta, spor salonu, kahvaltı salonu, çok amaçlı salon, lobi bar, toplantı salonu, konferans salonu ve iş merkezi gibi sosyal kullanım alanları da yer alacak. Otel için 3 kat bodrum, 1 adet zemin kat, 3 kat ve en sonda çatı katı olacak şekilde planlama yapıldı.
Kısmet otelin yerine yapılacak 5 yıldızlı otel projesi 537 milyon 537 bin liraya mal olacak.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı Milli Emlak Genel Müdürlüğü, İstanbul ve Ankara dahil olmak üzere Türkiye’nin birçok farklı şehrinde Hazine’ye ait taşınmazları zaman zaman satışa çıkartıyor. Milli Emlak tarafından duyurulan ilanlar kontrol edildiğinde, tahmin edilen ihale bedeli 112 bin TL’den konut alanı, 9 bin TL’den arsa satılacağı görüldü. İşte detaylar…
Milli Emlak tarafından duyurulan ilanlar kontrol edildiğinde, tahmin edilen ihale bedeli 112 bin TL’den konut alanı, 9 bin TL’den arsa satılacağı görüldü.
Satışa çıkartılan arsa, arazi, tarla, bağ ve bahçeler, uygun fiyatlı olduklarında hemen herkesin dikkatini çekebiliyor. Bunun yanı sıra konut alanlarına birçok vatandaş yoğun ilgi gösteriyor.
9 BİN TL’YE ARSA SATIŞI
Milli Emlak tarafından duyurulan taşınmaz ilanları incelendiğinde, tahmin edilen ihale bedeli 9 bin TL’den arsa satılacağı görüldü. İmar izni bulunmayan arsanın yüz ölçümü 46,12 metrekare olarak belirtildi.
Milli Emlak tarafından satılacak söz konusu taşınmaz, Kırşehir Merkez’de bulunuyor. İşte Kırşehir Merkez’deki o arsa;
Milli Emlak tarafından satışa çıkartılacak taşınmazlar kontrol edildiğinde, en uygun konut alanının tahmin edilen ihale bedeli 112 bin TL’den satışa çıkartıldığı görüldü. Söz konusu konut alanının teminat bedeli ise 11 bin 200 TL olarak açıklandı.
Denizli Bekilli’de bulunan konut alanının ihale tarihi ise 16 Ekim 2024 olarak belirtildi. Ayrıca 319,10 metrekare olduğu aktarıldı.
DİĞER TAŞINMAZLAR
Milli Emlak tarafından satışa çıkartılacak taşınmazlar incelendiğinde, çok sayıda arsa, arazi, tarla, bağ ve bahçe satışı yapılacağı görüldü. Vatandaşların en çok dikkatini çeken taşınmaz tiplerinden biri, arsalar. Ancak her arsada imar izni bulunmuyor.
İlimizde yıllardır gayrimenkul sektöründe başarılı çalışmalara imza atan Güler Emlak Danışmanlık işletmesi, İzzet Baysal Caddesi merkez şubesinin ardından Kılıçarslan Şubesinin açılışına hazırlanıyor.
İlimizde yıllardır gayrimenkul sektöründe başarılı çalışmalara imza atan Güler Emlak Danışmanlık işletmesi, İzzet Baysal Caddesi merkez şubesinin ardından Kılıçarslan Şubesinin açılışına hazırlanıyor.
Kurulan yeni işletme ve açılış süreci ile bilgiler veren Güler Emlak Danışmanlık firması kurucusu ve Yöneticisi Güler Arık: “Bolumuzda çok önemli bir lokasyonda çalışanlarımızın ve müşterilerimizin şehrimize yakışır bir şekilde hizmet alabilmesi için tasarladığımız Kılıçarslan şubemizin açılışına heyecanla hazırlanıyoruz.
İnsana ve yaşama değer veriyoruz anlayışıyla İşletmemizi genç, dinamik ve şehrimize değer oluşturmaya çalışan bir ekiple oluşturmaya gayret ettik.
Gayrimenkul ve emlak sektörünün bir şehrin turizm pazarlaması ve tanıtımı için önemli mesleklerin başında olduğu bilinciyle hem şehir dışından gelen misafirlerimizin hem de Bolu’muzun değerli insanlarının kaliteli hizmete ulaşmalarına yönelik bir işletme kurmayı amaçladık.
Biz müşterilerimizin en güzel hikayelerinin başlangıcında olduğumuzun bilinci ile hizmet üretmeye devam ediyoruz. Birçok müşterimizin ilk ev alma ve ilk yatırım yapma heyecanlarına ortak olmak bizi oldukça mutlu ediyor. Müşterilerimizden aldığımız memnuniyet dönütüleri de Bir kadın girişimci olarak sektörümüzde, şehrimizden ülkemize doğru bir marka oluşturma hedeflerinde şahsımı oldukça motive etmektedir.
Bu vesile ile hedeflerimizin başlangıç süreci olan, Kılıçarslan Mahallesi Rauf Denktaş Bulvarında hizmet vermeye başlayacak Güler Emlak Danışmanlık Kılıçarslan Şubesi açılışımızda 11 Ekim 2024 Cuma günü saat 14.00 da heyecanımızı paylaşmak üzere halkımızı davet etmek isterim” dedi.
Beyaz Group İnşaat, eş zamanlı dört projenin inşaatını aralıksız sürdürüyor.
Aralarında kentsel dönüşüm projelerinin de bulunduğu dört yeni projenin yapımını eş zamanlı olarak yürüten Beyaz Group İnşaat, toplam 1 milyar 45 milyon TL’lik bir yatırıma imza atıyor. Beylikdüzü ve Büyükçekmece bölgelerinde devam eden projeler arasında iki lüks villa projesi de yer alıyor.
İnşaat sektörünün güvenilir ve yenilikçi markası Beyaz Group İnşaat, sektörüne aralıksız yaptığı yatırımlarla dikkat çekiyor. Aralarında kentsel dönüşüm projelerinin de bulunduğu dört yeni projenin yapımını eş zamanlı olarak yürüten Beyaz Group İnşaat, toplam 1 milyar 45 milyon TL’lik bir yatırıma imza atıyor.
Yatırımlarına her şartta aralıksız devam ettiklerini belirten Beyaz Group İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Samet Beyaz, çalışmalarında özellikle kentsel dönüşüm projelerini önemsediklerine dikkat çekti. Kentsel dönüşüm projelerine odaklanmaya özen gösterdiklerini kaydeden Beyaz, bugüne kadar 17 kentsel dönüşüm projesini hayata geçirerek toplam 730 daire ve 56 ticari alanı tamamladıklarını söyledi.
Yatırımlar hakkında bilgi veren Samet Beyaz “Yatırımlarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Şimdi de dört yeni projenin inşaatını aynı anda yürütüyoruz. Bu projelerimizin Büyükçekmece ve Beylikdüzü bölgelerinde hayata geçiyor ve toplam yatırım tutarı ise 1 milyar 45 milyon TL’yi buluyor. İnşaatlarımızı yaparken önceliğimiz güvenlik. Ayrıca uzun ömürlü, kullanışlı ve yüksek standartlarda üretim yapan firmaların ürünlerini tercih ediyoruz. Altyapı ve tesisat konusunda standartlara dikkat ediyoruz. Projelerimizde geniş peyzaj alanları ve sosyal donatıları ön planda tuttuk. Huzurlu ve doğa ile iç içe bir yaşam sunmayı misyon edindik. Satış sonrası hizmetlerde de tüm projelerimizin arkasında durarak, müşteri memnuniyetini önceliğimiz haline getirdik. Bu ilkeler doğrultusunda, 19 yıllık markayı hem bölgesel hem de ulusal alanda güçlü adımlarla ilerleyerek daha geniş kitlelere tanıtmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
Projelerin inşası aralıksız sürüyor
Beyaz Group İnşaat’ın yapımını sürdürdüğü projelerinden biri Ihlamur Konakları projesi. Büyükçekmece bölgesinin en kapsamlı kentsel dönüşüm projesi olma özelliği Ihlamur Konakları Cemrem İnşaat ortaklığıyla hayata geçiyor. Kentsel dönüşüm projesi olan ‘Ihlamur Konakları’ Büyükçekmece’nin en önemli arterlerinden biri olan Cengiz Topel Caddesi üzerinde konumlandı. Toplam 8 bin 800 metrekare arsa ve 42 bin metrekare inşaat alanı üzerinde inşa edilecek olan proje, 12 blokta 161 daire ve 34 ticari alandan oluşuyor. Yeşil alanların dikkat çektiği projede, balkon ve teraslar da ön plana çıkıyor. 2025 yılının aralık ayında teslim edilmesi planlanan proje bölgenin ilk güneş enerjili projesi olma özelliği taşıyor. Ihlamur Konakları 630 milyon TL yatırımla hayata geçiyor.
Büyükçekmece Kumburgaz’da konumlanan diğer bir proje olan ‘Soral Villaları’ ise dört dönüm arazi üzerinde 13 adet müstakil villa olarak tasarlandı. Her villaya özel bahçe ve havuzun yer ladığı proje güvenli, izole ve konforlu bir yaşam vaat ediyor. ‘Soral Villaları’ 68 milyon TL yatırımla hayata geçiyor. Projenin 30 Aralık 2024 tarihinde teslim edilmesi planlanıyor.
İster deniz, ister şehir manzaralı daireler
Beylikdüzü’nün en önemli bölgelerinden Adnan Kahveci Mahallesi’nde yer alan ‘Günyüzü Park 3’ ise üç bir tarafı ana arterlerle çevrili bir proje olarak yükseliyor. Toplam 69 adet daire ve 7 ticari alan bulunan proje dairelerini yatırımcılarına deniz manzarası, sehir manzarası ya da peyzaj ve havuz manzarası seçeneklerini sunuyor Sakinlerine tüm ihtiyaçlarını karşılayacakları imkanları sunan ‘Günyüzü Park 3’ün geniş sosyal donatı alanları da dikkat çekiyor. ‘Günyüzü Park 3’ projesi 272 milyon TL yatırımla inşa ediliyor. Projenin 30 Ağustos 2025 tarihinde teslim edilmesi planlanıyor.
Beyaz Group İnşaat’ın Büyükçekmece’de hayata geçirdiği ‘Athyra Malikaneleri’ ise 9 adet lüks villadan oluşuyor. Toplam 75 milyon TL yatırımla inşa edilen ‘Athyra Malikaneleri’, 3 bin 500 m2 üzerinde kurulu ve büyüklükleri 390 metrekare ila 480 metrekare arasında değişen 5+2, 6+2 ve 7+1 villa tiplerinden oluşuyor. Her villaya özel havuzu ve yüksek inşaat kalitesi ile dikkat çeken projede teslimler de başlamış bulunuyor.
Beyaz Group hakkında:
Şirketin temelleri 1962 yılında aile büyükleri tarafından atıldı. 2005 yılında ise Samet Beyaz ve Emrah Beyaz liderliğinde kurulan Beyaz Group İnşaat, lüks ve nitelikli konut projeleriyle sektörün öncü markaları arasında yerini aldı. Beyaz Group İnşaat, yalnızca yüksek standartlarda konutlar üretmekle kalmayıp, aynı zamanda bu konutların bulunduğu bölgeleri dönüştürerek daha yaşanabilir hale gelmesine öncülük etme misyonunu da barındırıyor. Kentsel dönüşüm projelerinin öneminin farkında olan şirket, bugüne kadar 17 kentsel dönüşüm projesini hayata geçirerek toplam 730 daire ve 56 ticari alanı tamamlamış bulunuyor. Şirketin, ‘Ihlamur Konakları’ projesinin yanı sıra hali hazırda yapımı devam eden 13 adet müstakil villadan oluşan ‘Kumburgaz Soral Villaları’,dokuz malikaneyi kapsayan ‘Athyra Malikaneleri’ ve 69 konut ile 7 adet ticari birimden oluşan ‘Günyüzü Park 3’ projeleri yer alıyor. Ayrıca ön talep toplama sürecinde olan, 60 daire 32 ofis ve 5 yıldızlı konsept otelin yer aldığı ‘White Roe Town’ projesi de devam eden projeler arasında yer alıyor. Projelerinde geniş peyzaj alanları ve sosyal donatıları ön planda tutarak, huzurlu ve doğa ile iç içe bir yaşam sunmayı misyon edinen şirket, yerel mimariyi modern çizgilerle harmanlayarak, hizmetlerde şeffaflığı ana ilke olarak benimseyen Beyaz Group İnşaat, satış sonrası hizmetlerde de tüm projelerinin arkasında durarak, müşteri memnuniyetini öncelik haline getirmiştir. Bu ilkeler doğrultusunda, 19 yıllık markayı hem bölgesel hem de ulusal alanda güçlü adımlarla ilerleyerek daha geniş kitlelere tanıtmayı hedefleyen Beyaz Group İnşaat’ın yakın dönem hedefleri arasında ise üç yeni projeyi daha hayata geçirmek yer alıyor.
Türk ve Japon müteahhitlik firmaları arasında iş birliğinin geliştirilmesi amacıyla Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda, Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) organizasyonunda düzenlenen 7. Türkiye- Japonya Uluslararası İnşaat İş birliği Konferansı gerçekleştirildi. Ukrayna’nın yeniden inşası ve Afrika ülkelerinde iş birliği fırsatlarının konuşulduğu iki ayrı oturumda gerçekleşen konferansta, firmalar arasında ikili görüşmeler de gerçekleştirildi. Konferans sırasında Ticaret Bakanlığı ile Japonya Arazi, Altyapı ve Turizm Bakanlığı arasında 3. ülkelerde inşaat alanında iş birliğinin güçlendirilmesine yönelik bir mutabakat zaptı imzalandı.
Türk müteahhitlerin yerel pazar bilgisi ve girişimcilik yetenekleri ile Japonya’nın finansman imkanları ve teknolojisinin yaratacağı sinerji ile üçüncü ülkelerde somut iş birliklerinin artırılmasını hedefleyen 7. Türkiye- Japonya Uluslararası İnşaat İş birliği Konferansı gerçekleştirildi. Ukrayna’nın yeniden inşası ve Afrika ülkelerinde iş birliği fırsatlarının ele alındığı iki farklı oturumda ve Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda, Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) organizasyonunda İstanbul’da düzenlenen konferansa 22 Türk ve 29 Japon firma katılarak ikili görüşmeler gerçekleştirildi. Konferansta Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu ile Japonya Arazi, Altyapı ve Turizm Bakan Yardımcısı Amakawa Hirofumi arasında 3. ülkelerde inşaat alanında iş birliğinin güçlendirilmesine yönelik bir mutabakat zaptı imzalandı.
Her iki ülkenin kamu temsilcileri ve müteahhitlik firmaları yetkilerinin katılımıyla gerçekleştirilen konferansın açılış konuşmalarını Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu, Japonya Arazi, Altyapı ve Turizm Bakan Yardımcısı Amakawa Hirofumi, Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanvekili Başar Arıoğlu ve Japonya Yurtdışı İnşaat Birliği (OCAJI) İcra Kurulu Başkanı Kawata Hiroki yaptı.
“Ukrayna’da iş birliğiyle 3 ülkeyi de kalkındırmayı hedefliyoruz”
Konferansın açılışında konuşan Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu, “Türkiye, Japonya ile müteahhitlik alanında tarihî bir başarıya sahip. Japon firmalarıyla Dubai, Katar, Irak, Basra, Türkmenistan gibi yerlerde başarılı ortak projeler yürüttük. Hem ülkeler hem de iş alanları farklı olsa da Türkiye ve Japonya, birlikte çalışmak konusunda istekli ve uyumlu. Diplomatik ilişkilerimizin 100. yılında büyük hedeflerimiz var. Ekonomik Ortaklık Anlaşması müzakerelerini şu anda gerçekleştiriyoruz. Japonya’nın ülkemizde yaklaşık 4 milyar dolar yatırımı var ve bu tutarın artırılması amacıyla yapılan anlaşmaya yatırım bölümünü eklemeye çalışıyoruz. Türkiye, Afrika’da yetkinliğini ve riskli coğrafyalarda iş yapabilme kabiliyetini dünyaya göstermiştir. Bugün Ukrayna’da savaş sırasında projeler gerçekleştirerek bunu bir kez daha ispatlamıştır. Japonya’nın sahip olduğu teknolojik avantaj, finans gücü ve kalite ile Türkiye’nin deneyimi bu coğrafyalarda birleşmeli. Birlikte Ukrayna’yı yeniden inşa edip ekonomik olarak üç ülkeyi de kalkındırmayı hedefliyoruz” dedi.
‘Güçlü yönlerimizi birleştirerek ortak işler yapmak istiyoruz’
Japonya Arazi, Altyapı ve Turizm Bakan Yardımcısı Amakawa Hirofumi konuşmasında, “Bu yıl, Türkiye ve Japonya arasındaki diplomatik ilişkilerin 100. Yılını kutluyoruz. Son yıllarda iki ülke arasındaki bağlar, güzel inşaat projeleri ile güçleniyor. Japonya-Türkiye İnşaat Sektörü Konferansı’nın amacı, Japon ve Türk firmalarının iş birliği yaparak birbirinin güçlü yönlerinden yararlanıp, üçüncü ülkelerde daha fazla proje üstlenmektir. 2015 yılında bir mutabakat zaptı imzalamıştık. Bugün de yeni bir mutabakat zaptı imzalıyoruz. Japonya-Türkiye arasındaki iş birliğini artırmak istiyoruz. Japonya’daki şirketler doğal afet, inşaat ve kalite kontrolde tecrübeli. Türk firmalar ise Orta Asya ve Afrika konusunda deneyimli ve insan kaynakları konusunda güçlü. Bu güçlü yönleri birleştirerek ortak işler yapmak istiyoruz. Bugün, Ukrayna ve Afrika’da yürütülecek ortak projeler hakkında toplantılar gerçekleştirilecek. Bu çalışmalar, iki ülke için de ekonomik kalkınma sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.
‘Endonezya, Moğolistan, Vietnam hedeflenmeli’
Türk ve Japon firmalarının birbirlerini yakından tanıdıklarını ve ortak iş yapma deneyimine sahip olduklarını söyleyen TMB Başkanvekili Başar Arıoğlu, “Bugüne kadar iki ülke firmaları iş birliğinde gerek Türkiye gerek üçüncü ülkelerde pek çok büyük ölçekli altyapı projesi başarı ile hayata geçirildi. Türk müteahhitlik firmalarının girişimcilik yeteneği ve yerel pazar bilgisi ile Japonya’nın finansman imkanları ve teknolojisi dikkate alındığında, iki ülke firmalarının bir sinerji yaratması ve dünyanın hemen her yerinde önemli projeler üstlenmesi kaçınılmaz. Bu çerçevede, Türkiye ile Japonya arasında üçüncü ülkelerde mevcut iş birliğini geliştirme amacına yönelik bugünkü Konferansımızda Türk ve Japon firmalarına önemli iş birliği imkanları sunan Ukrayna’nın yeniden inşa süreci ile kalkınma planları kapsamında çeşitli altyapı projelerinin hayata geçirilmesinin planlandığı Afrika ülkeleri ele alınıyor. Daha geniş bir coğrafyada güç birliği yapma ortak hedefimiz doğrultusunda önümüzdeki yıl düzenleyeceğimiz Konferansımızda Endonezya, Moğolistan, Vietnam gibi Asya ve Uzakdoğu ülkelerindeki potansiyeli değerlendirmemizin yararlı olacağı yönündeki düşüncemi bu vesileyle paylaşmak istiyorum” dedi.
‘Türk müteahhitler ile büyük başarılar elde ettik’
Japonya Yurtdışı İnşaat Birliği (OCAJI) İcra Kurulu Başkanı Kawata Hiroki ise, “Geçmişte altı kez gerçekleştirilmiş olan bu konferans, iki ülke arasındaki ilişkilerin ne denli güçlü olduğunu gösteriyor. Biz OCAJI olarak yurtdışında Japonya’yı temsil etmekte olup, hem bünyemizdeki müteahhitler hem de dış üyelerimizle oldukça kalabalık bir topluluğa sahibiz. Türk müteahhitlerle iş birliğimizi her geçen gün daha da güçlendirme amacındayız. Ortaklığımız, geçtiğimiz yıllarda büyük başarılar elde etti ve yüksek ciro rakamlarına ulaştı. Bu başarılar, uluslararası iş birliklerimizde bize büyük avantaj sağlıyor. Özellikle Ukrayna’yı yeniden kalkındırma ve Afrika’daki iş birliklerimiz konusunda önemli potansiyele sahibiz” diye konuştu.
Balıkesir Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesinde inşaat faaliyetleri hız kesmeden devam ediyor.
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi, yalnızca akademik alanda değil, altyapı yatırımlarıyla da şehrinin ve bölgesinin gelişimine var gücüyle hizmet etmeye devam ediyor. Yapımı süren tesisler, öğrencilere çağdaş eğitim imkânları sunmanın yanı sıra, araştırma faaliyetlerine de zemin hazırlayarak bilimsel üretkenliği artırmayı hedefleniyor.
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi, eğitim kalitesini artırmak ve öğrencilere daha modern bir öğrenim ortamı sunmak amacıyla yürüttüğü inşaat projelerinde önemli mesafeler kat etti. Üniversitedeki yeni binaların inşaatı, hızlı ve etkili bir şekilde ilerliyor. Kısa süre içerisinde tamamlanması planlanan projeler, hem Bandırma hem de çevre bölgelere katkı sağlayarak, yerel topluma ve ekonomiye önemli bir destek sunacak. Sağlık, eğitim ve araştırma alanlarında şehrine ve bölgesine katkı sunmayı kendine bir görev bilerek çalışmalarını kararlılıkla sürdüren Üniversite, inşaat süreçlerinin tamamlanmasının ardından, daha geniş bir öğrenci yelpazesine hitap edebilecek modern bir kampüs yapısına kavuşmuş olacak.
“Merkezi Derslik Binası’nda” yapımı tamamlanan ve tefrişi beklenen; 34 adet ofis, 7 adet sınıf ve 1adet 275 kişilik çok amaçlı salon bulunuyor. 1 adet 750 kişilik çok amaçlı salon, 2 adet bilgisayar laboratuvarı, toplamda 550 kişilik 11 adet derslik, 750 m2’lik kantin alanı, mekanik alanlar, kadın ve erkek mescitler, depolama alanları, sığınak ve ortak alanların ise 31.12.2025 tarihine kadar tamamlanması planlanıyor. İnşaat çalışmalarına kısa bir süre önce başlanan ve bünyesinde 24 adet laboratuvar, 1 adet seminer salonu, 1 adet toplantı odası, 10 adet ofis, mekanik alanlar, ortak alanlar, sığınak ve depolama alanları bulunan Merkezi Laboratuvar Binası’nın ise yine 31.12.2025 tarihine kadar tamamlanması bekleniyor.
Yapımı tamamlanan ve devam eden inşaat projeleriyle ilgili olarak düşüncelerini dile getiren Rektör Prof. Dr. İsmail Boz, “Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi olarak, öğrencilere çağdaş bir eğitim sunmanın gerekliliğine yürekten inanıyoruz. Süregelen inşaat çalışmalarımız, yalnızca fiziksel bir altyapı oluşturmakla kalmayıp, aynı zamanda bölgenin kültürel ve akademik gelişimine de önemli katkılar sağlayacaktır. Bu projeler, hem Üniversitemizin hem de Bandırma’nın potansiyelini açığa çıkartacak ve genç zihinlere ilham verecek bir ortam meydana getirecektir” dedi.
Erzincan’ın yıllardır beklediği, hayalini kurduğu dev yatırım için start verildi. Dev yatırım, Erzincan’a büyük katma değer sağlayacak.
Erzincan’ın yıllardır kurulması için dört gözle beklediği dev yatırım için düğmeye basıldı. Tam 1.311 dekarlık alanda inşaat sektörünün makineleri karınca gibi çalışmaya başladı.
Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürü Dr. Osman Yıldız, paylaştığı video ile Erzincan’a müjdeyi verdi. Erzincan’da Besi Organize Sanayi Bölgesi için inşaat başladı.
Erzincan’ın yıllardır hayallerini süsleyen Erzincan Besi Organize Tarım Bölgesi, 1.311 dekar alanda inşa ediliyor. Alana 82 işletme ve 2 sanayi parseli kurulacak, 17 bin baş hayvanın barınacağı Besi Organize Sanayi Bölgesinde 1000 kişilik istihdam sağlanacak. Erzincan’a yapılacak toplam yatırım tutarı ise 379,5 milyon TL olacak. Erzincan’a hayırlı olsun…
Artema’nın yeni Flow-Line batarya serisi, farklı kumanda kolu tasarımlarıyla her zevke uyum sağlıyor. Flow Round, Flow Soft ve Flow Square olmak üzere 3 farklı tasarım yaklaşımı bulunan seride lavabo bataryaları, ankastre seçenekleriyle birlikte sunuluyor. Uzun ve kısa boy alternatiflerine, çanak lavabo ve döner başlıklı versiyonu ekleniyor. Krom yüzeyli Flow-Line serisinde, eviye bataryalarının yanı sıra, banyo ve duş bataryaları ankastre seçenekleriyle birlikte yer alıyor.
Artema’nın Flow-Line serisindeki bataryalar arasında BluEco özelliğine sahip olanlar, 90 derece sola hareket eden kartuşu sayesinde, armatür orta konumda açıldığında bile soğuk su vererek enerji tasarrufu sağlıyor. V-Pure teknolojisine sahip armatürler ise suyun kurşunla temas etmesini engelleyerek sağlıklı bir akış sunuyor. Flow-Line’ın termostatik özellikli banyo ve duş bataryalarının gövdesi hiçbir zaman el yakacak kadar ısınmadığından, özellikle çocuklu aileler için güvenli bir banyo deneyiminin önünü açıyor.
Euro Bölgesi’nde konut fiyatları 2024 yılı ikinci çeyreğinde önceki çeyreğe kıyasla yüzde 1,8 arttı. AB genelinde ise konut fiyatları aynı dönemde yüzde 1,9 artış gösterdi. Hırvatistan, Portekiz ve İspanya en yüksek artış oranlarına sahip ülkeler olurken, Fransa ve Belçika’da fiyatlar hafif düşüş gösterdi.
Euro Bölgesi‘nde konut fiyatları 2024 yılının ikinci çeyreğinde önceki çeyreğe kıyasla yüzde 1,8, geçen yılın aynı çeyreğine göre ise yüzde 1,3 oranında artış gösterdi.
Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) tarafından yayımlanan verilere göre, AB genelinde konut fiyatları ikinci çeyrekte bir önceki çeyreğe göre yüzde 1,9, geçen yılın aynı dönemine kıyasla ise yüzde 2,9 arttı.
AB üyesi ülkeler arasında en yüksek artış Hırvatistan ve Portekiz‘de gözlenirken, Fransa ve Belçika’da konut fiyatları geriledi.
Albayrak Beton, devam eden projelerine ek olarak iki yeni projeyi daha hayata geçirmek üzere çalışmalarını tamamladı. ‘Teraphill Loft’ ve ‘Villa Rise’ projelerinin temelleri eylül ayında atılacak.
Kurulduğu günden bu yana inşaat sektörüne hizmet veren Albayrak Beton, 40 yıl boyunca edindiği tecrübe ve bilgi birikimini gayrimenkul üretimi alanında geliştirmeye devam ediyor.
Bugüne kadar ana faaliyet konusu hazır beton üretimi olan Albayrak Beton, 2008 yılı itibariyle Albayrak Yapı markasıyla gayrimenkul üretimini aralıksız sürdürüyor. Bu zamana kadar altı projede toplam 411 kişiyi ev sahibi yapan Albayrak Beton, yapımı devam eden projelerine ek olarak şimdi de iki yeni projeye start veriyor.
Albayrak tecrübesiyle nitelikli konutlar üretmek üzere aralıksız çalıştıklarını dile getiren Albayrak Beton Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Albayrak, çalışmalarıyla ilgili kısaca bilgi verdi. Albayrak “Geleceği güvenle inşa eder’ sloganıyla ve 40 yıllık sektör tecrübemizle nitelikli konutlar üretmek üzere aralıksız çalışıyoruz. İnşaat konusunu önemsiyoruz ve hayata geçirdiğimiz güvenli ve konforlu yapılarımızla bu alanda büyümeyi hedefliyoruz. Şu anda yapımına devam ettiğimiz iki projemiz bulunuyor. Bu projeler yükselirken iki yeni projeye başlamak üzere çalışmalarımızı tamamladık. ‘Teraphill Loft’ ve ‘Villa Rise’ projelerimizde bu ay itibariyle ilk kazmayı vuracağız” diye konuştu.
Çekmeköy Nişantepe’de konumlanan ‘Teraphill Loft’ projesi, 6 bin 413 metrekare arsa alanı ve 10 bin 839 metrekare inşaat alanı üzerinde inşa edilecek. Altı katlı dört blokta 1+1, 2+1 ve 2+1 dubleks olmak üzere 80 daire planlanan projede dairelerin büyüklükleri ise net 40 metrekare ila 95 metrekare arasında değişiyor. Loft daire olarak ve yatay mimaride tasarlanan ‘Teraphil Loft’ projesinin Eylül 2026 tarihinde teslim edilmesi planlanıyor.
Konumu ve ulaşım kolaylığıyla dikkat çeken ‘Teraphill Loft’, Özyeğin Üniversitesi’ne 100 metre mesafede bulunması sebebiyle öğrenciler için avantaj sağlıyor. Proje, SEV Amerikan Koleji’ne 3,3 km, Çekmeköy Devlet Hastanesi’ne 6 km ve Viaport AVM’ye 21 km mesafede bulunuyor.
Şile’de Çavuş Mahallesi’nde 43 lüks villadan oluşan ‘Villa Rise’ projesi ise 15 bin 419 metrekare arsa ve 17 bin 515 metrekare inşaat alanı üzerinde inşa edilecek. Havuzlu villa konseptindeki proje sahile yakınlığı ile ön plana çıkıyor. 5+1 büyük ve ikiz villalardan oluşan 44 villa olarak inşa edilecek olan ‘Villa Rise’ çamaşır odası, sauna, çukur bahçe, hobi odası, bazı mutfaklarda ayrı bir kiler odası, şömine, ithal seramik ürünler, gibi özellikleriyle dikkat çekiyor. Proje, Şile Devlet Hastanesi’ne 4 km, Işık Üniversitesi’ne 5,5 km, Sabiha Gökçen Havalimanı’na 61 km, Şile Limanı’na 2,8 km mesafede yer alıyor.
Öte yandan; inşaat sektörünün genç ve yenilikçi markası Albayrak Beton’un devam eden projeleri arasında Şile’de konumlanan 56 daireden oluşan ‘Teraphill 15’ projesi ve Çekmeköy’de konumlanan 118 daireden oluşan ‘Moonpark Koru’ projesi yer alıyor.
www.albayrakbeton.com.tr
Albayrak Beton hakkında:
Albayrak Beton’un temelleri, 1984 yılında inşaat malzemeleri satışı ve lojistik hizmetleri alanında hizmet vermek üzere aile şirketi olarak atıldı. Marmara depremi sonrasında konut ve inşaat malzemeleri üretimi alanında köklü değişikliklerin zorunlu olduğu gerçeğinden yola çıkarak hazır beton sektörüne adım atma kararı alındı. 2003 yılında Şeref, Osman ve Erdal Albayrak kardeşler hazır beton sektöründe yatırım yaparak Albayrak Beton’u kurdu. Kısa zamanda bölgesel pazarda ciddi bir yer edinen Albayrak Beton, inşaat sektörünün önde gelen firmalarına hizmet vermeye başladı. 2014 yılından itibaren Üsküdar-Çekmeköy Metro Hattı Projesiile beraber birçok metro projesine beton tedariği sağlayarak mega projelere imza atan şirket, madencilik, inşaat ve enerji sektörlerinde de ciddi yatırımlar yaparak iş alanlarını genişletti. Albayrak Beton bugün; dört hazır beton santrali, saatlik 770 metreküp beton üretim kapasitesi ve 219 araçlık makine parkı ile sektörünün lider firmaları arasında yer alıyor. 2023 yılı itibariyle ise inşaat sektörüne de adım atan şirket, şu ana kadar altı projede toplam 411 bağımsız bölümü hayata geçirdi. Albayrak Beton, halihazırda Şile’de ‘Teraphill 15’ ve Çekmeköy’de ‘Moonpark Koru’ projelerinin inşaatını sürdürüyor. Şirket, bu yıl içerisinde iki yeni projeyi daha hayata geçirmek üzere çalışmalarını yürütüyor.
Türkiye’nin ilk gayrimenkul yatırım ortaklığı şirketi olarak VakıfBank tarafından kurulan Vakıf GYO, İstanbul Anadolu yakasındaki üçüncü konut projesi VSancaktepe Merkez’i satışa sunuyor.
İnsan yaşamını odağına alan, modern mimarisi, geniş yeşil alanları ve sunduğu sosyal olanaklarla dikkat çeken VSancaktepe Merkez, Sancaktepe’nin yeni sembolü olmaya hazırlanıyor.
VSancaktepe Merkez’in ekonomik ve yaşamsal olarak İstanbul'a değer katan örnek bir proje olacağının altını çizen Vakıf GYO Genel Müdürü Onur İncehasan, “Projemizi geliştirirken Vakıf GYO’nun üç önemli değeriyle hareket ediyoruz. Bölgeye değer katmak, kentin ve konut alacak kişilerin ihtiyaçlarına cevap vermek ve hem ekonomik hem de çevresel sürdürülebilirliğe katkıda bulunmak” diye konuştu. İncehasan, diğer projelerimizde olduğu gibi yeşil bina kriterleri ile uyumlu olarak geliştirilen VSancaktepe Merkez’in inşaat faaliyetlerinin hızla ilerlediğinin de altını çizdi. 2026 yılında teslimi gerçekleşecek VSancaktepe Merkez’in modern ve yatay mimarisi, merkezi konumu, geniş yeşil alanları ve sunduğu sosyal olanaklarla şimdiden bekledikleri talebi gördüğünü anlatan İncehasan, projede çevre dostu teknolojiler ve sürdürülebilir malzemeler kullandıklarını, enerji verimliliği ve çevre korumayı ön planda tuttuklarını ifade etti. “Gayrimenkul sektörünün eğer üretmeye devam etmesi ülke ekonomisine katkı açısından çok kıymetli. Konut arzını artırmak ve konuta erişilebilirliğin kolaylaştırılması en önemli gündem maddelerimiz. Gelecek stratejilerimiz, planlamalarımız ve piyasa öngörülerimiz için Orta Vadeli Programı referans alıyoruz” açıklamasında bulunan İncehasan “Yeni projemiz ile hem ülke ekonomimize katkıda bulunmak hem de sektördeki potansiyel ivmelenmeye liderlik etmek için harekete geçtik” dedi.
VAKIFBANK KULELERİ, TABLO ADALAR VE CUBES ANKARA’DA YAŞAM BAŞLADI İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere üç büyük şehre yayılmış seçkin projelerle önemli başarılara imza attıklarını belirten Genel Müdür İncehasan, “İstanbul Finans Merkezi içinde yer alan Leed Gold sertifikalı VakıfBank Kuleleri mimari tasarımı ve sunduğu çevre dostu ofis alanları ile bulunduğu bölgenin sembol yapılarından biri haline geldi. Sakinlerine konforlu ve güvenli bir yaşam alanı sunan Tablo Adalar ve Cubes Ankara projelerimizde ise yaşam başladı. Her iki projemizde bulunan az sayıda envanterimiz için de satışlarımız devam ediyor. Tüm projelerimizi paydaşlarımızın beklenti ve ihtiyaçlarına uygun şekilde geliştiriyoruz. Konut ve ofis yatırımı yapmak isteyenlere avantajlı ödeme planları da sunuyoruz. VakıfBank’ın köklü kültüründen aldığımız güçle hem sektörümüzün hem de ülkemizin sürdürülebilir büyümesine katkı sağlamak en önemli amaçlarımız arasında yer alıyor” diye konuştu.
Vakıf GYO olarak yüksek kaliteli ve sürdürülebilir gayrimenkul projeleri geliştirerek hem yatırımcılara hem de topluma uzun vadeli değer sağlamak için çalışmalarına devam ettiklerini ifade eden İncehasan, gayrimenkul sektörünün değişen dinamikler ve hızla gelişen teknolojilerle her geçen gün farklı bir yöne evrildiğini söyledi. Bu değişimin öncüsü olmaya, sektörde yenilikçi yaklaşımlar geliştirmeye ve sürdürülebilir büyüme stratejileriyle geleceği şekillendirmeye kararlı olduklarını belirten Onur İncehasan, şöyle konuştu: “Sektörün dinamosu olmak, sadece mevcut duruma ayak uydurmakla değil, aynı zamanda geleceği öngörerek sektöre yön vermekle mümkündür. Bu kapsamda hedefimiz, çevreci projeler ile şehirlerin geleceğini tasarlarken, ekolojik dengeyi koruyarak, gelecek nesillere daha yaşanabilir alanlar bırakmak. Mevcut durumda karbon ayak izimizi minimize eden, enerji verimliliğini maksimuma çıkaran projelerle, sektörde önemli bir farkındalık oluşturmuş durumdayız. Biz sadece bina inşa etmiyoruz, aynı zamanda sosyal yaşam alanları oluşturuyoruz.”
“DÜNYANIN EN PRESTİJLİ EFQM GLOBAL AWARD-7 DIAMONDS ÖDÜLÜNÜ ALDIK” Vakıf GYO’nun çalışmalarının dünyada da takdir edildiğini vurgulayan İncehasan, kısa süre önce Avrupa Kalite Yönetim Vakfı (EFQM) tarafından verilen sürdürülebilir mükemmellik alanında dünyanın en prestijli ödülü olan ‘EFQM Global Award-7 Diamonds’ ödülünü aldıklarını da hatırlattı. Onur İncehasan, “Vakıf GYO olarak stratejiyi eyleme dönüştürme ve kurumsal performansımızı sürekli iyileştirme konusunda tartışılmaz bir başarı yakalamış olduk. Bu ödülle 2023 yılında kazandığımız Türkiye Mükemmellik Büyük Ödülü’nün ardından çıtamızı biraz daha yükselttik ve Entegre Yönetim Modeli’miz uluslararası düzeyde tescillendi. Biz de bu başarılarımızı sürdürülebilir hale getirmek için çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz” dedi.
VSANCAKTEPE MERKEZ ‘DE 48 AYA VARAN VADE İMKANI Vakıf GYO Satış ve Pazarlama Müdürü Aslı Ata proje detayları hakkında şu bilgileri paylaştı. “Vakıf GYO güvencesiyle hayata geçirilen VSancaktepe Merkez, 17 bin 518 metrekare arsa içerisinde 1+1’den 4+1’e kadar değişen toplam 312 konut ve 20 adet ticari üniteden oluşuyor. Geniş teraslarıyla sakinlerinin keyifli anılar biriktirmesine olanak tanıyan ferah daireleriyle her ihtiyaca cevap veren VSancaktepe Merkez, yatay mimarinin tüm güzelliklerini içinde barındırıyor. Toplam 8 bin 740 metrekarelik peyzaj alanıyla doğa ile iç içe, ferah bir yaşamın kapılarını aralayan VSancaktepe Merkez, sosyal alanları ve çevre dostu özellikleriyle ön plana çıkıyor. Millet Bahçesi’ne komşu ve yeni metro istasyonuna 3-4 dakikalık yürüme mesafesinde bulunan projemiz, Kuzey Marmara’ya 3,6 km, Sabiha Gökçen Havaalanı’na 17 km’lik uzaklıkta bulunuyor. Kamu yatırımları ile öne çıkan bölgedeki eğitim, sağlık ve alışveriş merkezlerine yakınlığı ile dikkat çeken VSancaktepe Merkez, modern ve sürdürülebilir yaşam alanları arayanlara sadece bir ev değil, aynı zamanda kaliteli ve huzurlu bir yaşam vaat ediyor. Şirketimiz bünyesinde 48 aya varan esnek ödeme planları sunduğumuz VSancaktepe projemiz için VakıfBank başta olmak üzere, katılım bankaları da dahil anlaşmalı bankalardan kredi imkânı sunuyoruz. Tüm müşterilerimizi daire planlarını incelemek ve bilgi talebi oluşturmak üzere www.vsancaktepe.com.tr web sitemizi ziyaret etmeye davet ediyoruz.”
Boytorun Mimarlık tarafından Arnavutköy’de tasarlanan Durusu Milltown projesi bölgenin konut, ticaret ve kamusal alan ihtiyaçlarını karşılama hedefiyle hayata geçiriliyor. Kişi başına düşen sosyal alanların niteliği sayesinde bulunduğu bölgede yeni tasarımlara örnek teşkil etmesi hedeflenen projede estetik değerler dinamik bir yaklaşımla vurgulanıyor.
Ulusal ve uluslararası ölçekte, farklı fonksiyonlarda mimari ve iç mimari projelere imza atan Mimar Yudum Boytorun ve Mimar Semih Boytorun liderliğindeki Boytorun Mimarlık’ın Arnavutköy’de tasarladığı Durusu Milltown projesi, çağdaş yaşam alanlarına yeni bir yorum kazandırarak kullanıcıların barınma başta olmak üzere, spor, dinlenme, eğlence gibi tüm sosyal ihtiyaçlarını da karşılamayı hedefliyor.
Eğimli bir araziye yerleşen Durusu Milltown konutlarının planlamasında kot farkı avantaja dönüştürülmüş ve araziye minimum müdahale ile maksimum metrekare sağlamak hedeflenirken blokların birbirinin manzarasını kesmemesi sağlanmış. Proje, zemin katlara bahçe alanları, bodrum katlara ise bahçeler ve havuzlar tesis edilerek tasarlanmış. Sosyal tesislere, ticari alanlara, basketbol sahalarına ve tenis kortlarına, parselin ana girişinin olduğu üst kotta yer verilmiş ve böylece konut kompleksinin sosyal donatılarını oluşturmaları hedeflenmiş.
Boytorun Mimarlık konut kompleksini tasarlamadan önce arsanın mevcut verilerini inceleyerek eğim ve yol analizleri yapmış, proje ihtiyaçlarını belirlemiş ve literatür taraması gerçekleştirmiş. Mevcut parsel dokusunu koruyan yerleşim alternatifleri üzerinde çalışan mimarlar, konut tipolojileri ve donatı alternatifleri üzerine detaylı çalışmalar yapmış ve her konutun kendine ait geniş bahçeleri olacak şekilde iki farklı blok alternatifi tasarlamış. Parselin alt ve üst noktaları arasında bulunan kot farkına yerleşen blokların aralarındaki mesafe ve yükseklik farkı sayesinde her blok için özel bir bahçe planlanmış. Her iki bloğun cephe tasarımları balkon ihtiyaçlarına uygun olarak farklı alternatiflerde üretilmiş. Seçilen yalıtım malzemeleri ve özel doğrama seçimleriyle cephelerde daha geniş açıklıkların kullanılmış. Cephelerde kullanılan malzemeler, projenin estetik değerini artıran en önemli faktörler olarak öne çıkıyor. Projede açık otoparklar, konut yaya girişleriyle ilişkilendirilerek planlanmış.
Kullanıcıların barınma, spor, dinlenme ve eğlence gibi tüm ihtiyaçlarının karşılanmasının hedeflendiği konutlarda her bir kamusal ve özel alan özgün tasarımlarla ele alınarak yaşam kalitesi arttırılmış. Kullanılan akıllı ev teknolojileri sayesinde de nitelikli konut ihtiyacının karşılanması amaçlanmış. Boytorun Mimarlık’ın konut tipolojilerinde ve alternatiflerinde kullandığı yenilikçi plan çözümleri sayesinde kullanıcılara seçim yapma şansı sunulmuş. Boytorun Mimarlık tarafından tasarlanan Durusu Milltown, Arnavutköy’e yeni bir soluk getirerek, modern ve estetik yaşam alanları sunmayı hedefliyor. Konutların bölgenin ekonomik kalkınmasına katkıda bulunması ve yeni tasarımlar için de örnek teşkil etmesi hedefleniyor.
Uluslararası gayrimenkul projelerine imza atan Reportage Properties, Reportage Türkiye markasıyla İstanbul’da konut projeleri geliştiriyor. Bahçeşehir’de 2,2 milyar TL yatırımla hayata geçirdiği Sylvana İstanbul projesinden iyi talep gören şirket, aynı bölgede 1,5 milyar TL’lik yatırımla Afra Park Projesi’ne başladı.
Uluslararası gayrimenkul projeleri geliştiren Reportage Properties, Türkiye kurduğu Reportage Türkiye markasıyla İstanbul’da ikinci konut projesinin adımını attı. Bahçeşehir’de 2,2 milyar TL yatırımla hayata geçirdiği Sylvana İstanbul’dan iyi talep gören şirket, yine aynı bölgede 1,5 milyar TL yatırımla Afra Park Projesi’ne başladı. Şirket, söz konusu iki projeye 3,7 milyarlık yatırım gerçekleştirilmiş olacak. Projenin duyurulduğu basın toplantısında konuşan Reportage Türkiye CEO’su Kemal Alamo, Reportage Properties’in bugün 12’si tamamlanmış toplam 46 projesi bulunduğunu, geçen yıl 1,3 milyar dolar satış başarısına ulaşarak 10 milyar dolardan fazla değere sahip küresel bir gayrimenkul geliştirme firması olduğunu söyledi.
Türkiye’de yatırım kararı aldık
Türkiye gayrimenkul pazarının Reportage Properties tarafından yakın takipte olduğunu belirten Kemal Alamo, “Özellikle pandemi döneminde tüketici alışkanlıklarının villa tarzında bahçeli ev yönüne doğru evrilmesiyle Türkiye’de yapılanma kararı aldık. İlk projemiz, İtalyan mimarisine uygun bir konseptle Bahçeşehir’de 44 bin metrekare alan üzerine 2,2 milyar TL yatırımla, 232 adet 4+1 formatta bahçeli sıra villalardan oluşan Sylvana İstanbul oldu. Geçen sene 1 milyar TL ciro hedefimizi aştığımız Sylvana İstanbul’un inşaatında yüzde 25’e eriştik ve yüzde 55’inin de satışını gerçekleştirdik. Projeyi, Aralık 2025 itibarıyla teslim etmeye başlayacağız” açıklamasında bulundu.
İstanbul bölge merkezi olacak
İkinci projeleri Afra Park’ın 1,5 milyar TL yatırımla yeni nesil 177 adet sıra ve müstakil villadan oluşacağını kaydeden Alamo “Projemizde 2+1’den 4+1’e kadar farklı büyüklüklerde villalar yer alacak. Projenin, yüzde 7’sini peyzaja ayırıyoruz. Metrekaresi ortalama 74 bin TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunduğumuz Afra Park’ta, inşaat çalışmalarına 2025 yılı itibarıyla başlamayı ve teslimleri de Aralık 2026’da gerçekleştirmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.
Reportage Türkiye olarak yakın zamanda İstanbul’u bölge merkezi hâline getireceklerini kaydeden Kemal Alamo “Portekiz ve Yunanistan’da geliştireceğimiz projelerin operasyon merkezi olarak İstanbul’u konumlandıracağız. Yabancı yatırımcıların da yönünü yeniden Türkiye’ye çekecek şekilde operasyonlarımıza hız kesmeden devam edeceğiz. Türkiye’de yeni konut projeleri için de çalışmalara başladık. 2-2,5 yılda 4,1 milyar TL yatırım değerine sahip iki proje planlıyoruz” dedi.
Yüksek enflasyon nedeniyle ev ve kira fiyatlarında büyük artışlar görülürken, hükümetin temel önceliklerinden biri de dar gelirliler için bu kalemleri ucuzlatmak. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, orta vadede kiralardaki artışın önüne geçebilmek için yeni sosyal konut projeleri geliştirileceğini kaydetti.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Meclis’te bir soru önergesine verdiği yanıtta, kira artışları ve yeni sosyal konut projeleri hakkında bilgi verdi.
Takvim’den Önder Yılmaz’ın haberine göre Bakan Şimşek, orta vadede kiralardaki artışların önüne geçmek ve deprem kaynaklı konut stokundaki kayıpları telafi etmek üzere yeni sosyal konut projelerinin geliştirileceğini kaydetti.
Dar gelirliler için çalışma
“Dar gelirli vatandaşların konuta erişimini artırmaya yönelik çalışmalar yapılacak” diyen Şimşek, tasarruf tedbirlerine de vurgu yaptı.
Şimşek, lojman yerine kiraya çıkıp oturan bürokratların kira ücretlerinin ödenip ödenmediğine ilişkin olarak da mevcut mevzuatı hatırlatarak kamu personeline herhangi bir kira ödemesinin yapılmasının söz konusu olmadığını bildirdi.
İTO tarafından 2024’ün “izolasyon ve yalıtım yılı” olarak ilan edilmesiyle birlikte su yalıtımındaki ithal ürünler, inşaat sektörünün başlıca gündem konusu haline geldi. BİTÜDER Başkanı ise ithal bitümlü membranların deprem güvenliğini riske attığını belirterek uyarılarda bulundu.
İstanbul Ticaret Odası önderliğinde 2024’ün “izolasyon ve yalıtım yılı” olarak ilan edilmesiyle birlikte su yalıtımı yönetmeliği ve bu alandaki ithal ürünler, inşaat sektörünün başlıca gündem maddeleri arasındaki yerini aldı. Yapılarda su yalıtımı amacıyla kullanılan bitümlü örtülerin, korozyon oluşumunu engellemek, buna bağlı olarak donatıların depremde hasar almasını önlemek için en kritik inşaat malzemelerinden biri olduğunu söyleyen BİTÜDER’in (Bitümlü Su Yalıtımı Üreticileri Derneği) Başkanı Alper Doğruer ise ithal edilen, ancak standartları karşılayamayan ürünler için uyarıda bulundu.
Türkiye’de CE (Conformité Européenné) standartlarında üretim gerçekleştirenlerin bir araya gelerek kurduğu BİTÜDER’in Başkanı Alper Doğruer, konuya ilişkin şu açıklamada bulundu: “Ülkemizde uluslararası standartlarda üretim yaparak inşaat sektörünün tüm ihtiyacını karşılayabilecek kapasiteye sahibiz. Benzer kalitedeki ithal ürünlerin yanında, son yıllarda standartları karşılamayan ithal bitümlü membranların da ülkemizdeki projelerde kullanıldığını gözlemliyoruz. Bu standart dışı ürünler, ülkemizde su yalıtımı yönetmeliğince belirlenen standartlar görmezden gelinerek kullanılmaya devam ediliyor. Haksız bir rekabet ortamı yaratması bir yana, bu durumun ülkemizin deprem güvenliği açısından da çok daha büyük bir sorun teşkil ettiğinin altını çizmek istiyorum.”
“Su yalıtımı olmayan binalar, taşıma kapasitesini %66 kaybediyor”
Su yalıtımının nitelikli ürün ve uygulama ile yapılmadığı durumlarda, demir donatılarda korozyon oluşumu başladığını belirten BİTÜDER Başkanı Alper Doğruer, “Korozyon, yapıların taşıyıcı sisteminin çürümesine ve zamanla zayıflamasına sebep oluyor. Araştırmalar, su yalıtımı olmayan binaların yapıldıktan sadece 10 yıl sonra başlangıçtaki taşıma kapasitesinin %66’sını kaybettiğini gösteriyor” diyerek sözlerine şunları ekledi:
“Bitümlü membranların doğru su yalıtımı için önemini, kaliteli malzeme kullanımının bina kalitesine etkisini her platformda anlatmayı misyon ediniyoruz. Su yalıtımından en etkili verimi alabilmek için binanın özellikleri ve ihtiyaçlarına en uygun malzemeler seçilmeli. Su yalıtımı yaptırırken kullanılan ürünlerin, Avrupa uyumluluğunu belgeleyen CE’ye sahip olmasına özen gösterilmeli. İthal ve kalitesiz, standartlara uygun olmayan ürünlerin kullanımı, bina statiği ve korozyon açısından son derece tehlikeli. Ayrıca, binada yeterli su yalıtımı olmamasından kaynaklanan teknik kayıplar gibi olumsuz konfor şartları ile sonuçlanabilir.”
“Deprem güvenliğine katkıda bulunmayı hedefliyoruz”
Güvenli yapıların oluşturulması için kamu otoritesi ile işbirliği halinde, ürün kalitesinin ve uygulamaların denetlenme kapasitesinin artırılması için her türlü çalışmanın içinde olacaklarının altını çizen Alper Doğruer, “Kalitesiz ithal ürünler, sektörde haksız rekabeti artırıyor. Bu ürünlerin yapı güvenliğini tehdit etmemesi için tüm paydaşlarımızı farkındalık oluşturmaya davet ediyoruz. 2006’dan bu yana su yalıtım sektöründe faaliyet gösteren tüm polimer bitümlü örtü üreticilerini ayni çatı altında toplayan bir dernek olarak, sektörün kalite standartlarını korumaya özen gösteriyoruz. Ulusal ve uluslararası standartlara uygun üretim yapılmasını sağlamayı, deprem güvenliğine katkıda bulunmayı ve su yalıtım pazarında sağlıklı büyümeyi hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
Murat Dalkılıç, müzikten kazandığını turizme yatırmaya devam ediyor.
Murat Dalkılıç, müzikten kazandığını turizme yatırmaya devam ediyor. Şarkıcı, memleketi Kuşadası’nda denize sıfır arsa aldı. Dalkılıç, aldığı arsaya otel yaptırmak için ise çalışmalara hemen başladı.
Milliyet’ten Mesut Yılmaz’ın haberine göre, arsa üzerine 70 odalı otel yaptıracak olan şarkıcı, yeni yeriyle yakından ilgileniyor. Bir süredir Kuşadası’nda yaşayan Dalkılıç’ın, yeni otelinin ise önümüzdeki sene hizmete gireceği öğrenildi.
Denize sıfır otantik bir otelin açılışını 2025 yazında yapacak şarkıcının, tatil beldesinde mekanı da bulunuyor. Sahne almaya ve stüdyo çalışmalarına devam eden Dalkılıç’ın turizme yatırımı devam edeceği öğrenildi.
Külahlılar İnşaat Tur. Tic. Ve San. Ltd. Şti. tarafından Antalya Manavgat’ta otel yapacak.
Manavgat Çolaklı Mahallesi, 866 Ada 2 parseldeki 3 bin 930 metrekarelik alanda toplam 140 oda 280 yatak kapasiteli otel yapılacak.
Proje alanı Külahlılar İnşaat Turizm şirketine (intifa hakkı ile) 26 yıllığına ait olup, Yap-İşlet Devret Kiralama Modeliyle Otel Tesisi sözleşmesi imzalandı.
Yapılması planlanan otel 2 bodrum kat, zemin kat(1.kat), 2.kat, 3.kat, çatı katı olarak projelendirildi.
Otelin yapım maliyeti 146 milyon 324 bin lira olarak hesaplandı.
Dünya çapında milyonlarca insanın güvenli ve sürdürülebilir yaşam alanlarına sahip olmasını sağlamak her geçen gün daha önemli hale gelmiştir. Siltaş Yapı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Özdemir, 13 Ekim Dünya Konut Günü kapsamında açıklamalarda bulundu.
Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de insanı merkeze alan, çevre ile uyumlu ve konforu ön planda tutan konut ihtiyacı giderek artıyor. Bu noktada kentsel dönüşüm başta olmak üzere tüm yeni konut projelerinde bu yaklaşımı dikkate alarak geleceğin sürdürülebilir kentlerine hayat verilebileceğini ifade eden Siltaş Yapı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Özdemir, 13 Ekim Dünya Konut Günü kapsamında açıklamalarda bulundu.
Murat Özdemir, “Doğal afetlere karşı yönetmeliklere uygun inşa edilen, yangın güvenliği standartlarına uygun, sağlıklı ve konforlu yaşam alanlarının oluşturulması bir lüks değil zorunluluk. Üstelik modern inşaat teknolojileri ve mühendislik çözümleri sayesinde güvenli yapılar inşa etmek artık daha da kolay. Bu noktada şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki, güvenli ve sürdürülebilir yaşam alanları inşa etmek, gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakmak adına atmamız gereken ilk adımların başında geliyor. Dolayısıyla insanı ve doğayı merkeze alan, dayanıklı, merkezi konumda ve kolay ulaşım olanaklarına sahip yeni projelerle bu süreci destekleyerek şehirlere kaliteli yapılar kazandırabiliriz.” dedi.
KONFORU MERKEZE ALAN PROJELER YAŞAM KALİTESİNİ YÜKSELTİYOR
Yaşam kalitesini yükselten konforlu projelerin, kentsel dönüşümün başarısına ve kentlerin sürdürülebilirlik yaklaşımına büyük bir katma değer sağladığına dikkat çeken Özdemir; “Bu tür projeler sadece temel güvenlik ve sürdürülebilirlik ihtiyaçlarını karşılamakla kalmıyor, aynı zamanda bireylerin yaşam kalitesini artırarak daha sağlıklı, mutlu ve üretken bir toplum oluşturulmasına katkıda bulunuyor. Konforlu projeler, yüksek standartlarda tasarlanmış iç mekânlar sunarak, yaşam alanlarının kullanıcı dostu, estetik ve fonksiyonel olmasını sağlıyor. Akıllı ev sistemleri, enerji yönetiminden güvenliğe kadar pek çok alanda kullanıcıların hayatını kolaylaştırıyor. Yeşil alanlar, yürüyüş yolları, çocuk oyun alanları, spor tesisleri gibi sosyal alanlar, sakinlerin sosyal yaşamlarını da destekliyor. Konforlu yaşam projeleri, ulaşım olanaklarına yakın, şehir merkezlerine ve diğer önemli noktalara erişimi kolay alanlarda konumlandığı için özellikle büyük şehirlerde büyük kolaylık sağlıyor.” açıklamasında bulundu.
KPMG Türkiye’nin ülkemizde inşaat ve gayrimenkul sektörlerinin 2024 yılı 2. çeyrek durumunu ortaya koyan raporuna göre 2023 yıl sonu itibarıyla Türkiye’de reel olarak yüzde 7,8 büyüme gösteren inşaat sektörünün 2024 yılı ve sonrası için oluşturulan projeksiyonlarda pozitif büyüme trendini devam ettirmesi bekleniyor.
KPMG Türkiye tarafından hazırlanan “İnşaat ve Gayrimenkul Sektörel Bakış Raporu” 2024 yılı 2. çeyrek rakamlarına göre 2023 yıl sonu itibarıyla Türkiye’de reel olarak yüzde 7,8 büyüme gösteren inşaat sektörünün 2024 yılı ve sonrası için oluşturulan projeksiyonlarda pozitif büyüme trendini devam ettirmesi bekleniyor. Benzer şekilde 2023 yılında reel olarak yüzde 4,7’lik büyüme gösteren Türkiye altyapı sektörünün de 2030 yılına uzanan projeksiyonlarda reel büyümeye devam etmesi öngörülüyor.
Ayrıca Türkiye inşaat sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin 2024 2. çeyreğinde ortalama yüzde 60,6’sı faaliyetlerini kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını açıklarken faaliyetleri kısıtlayan temel unsurlardan finansman sorunları, ortalama yüzde 30 seviyesindeki payıyla girişimleri sınırlayan birincil faktör olarak öne çıkıyor. Daha sonrasında gelen talep yetersizliği önceki dönemlerde olduğu gibi bu dönemde de yüzde 16,2’lik ortalamaya sahip olarak faaliyetleri kısıtlayan faktörlerdeki yerini koruyor.
Raporla ilgili değerlendirmede bulunan KPMG Türkiye İnşaat ve Gayrimenkul Sektörü Lideri Savaş Görkem Yapan, “Hazırladığımız rapordan çıkan sonuç sektörün 2024 yılında ve sonrasında da güçlü bir büyüme trendi içerisinde olacağını öngörüyor. Özellikle altyapı yatırımlarındaki büyümenin devam etmesi ve konut kredilerinde yaşanan artış sektördeki dinamizmi koruyacaktır. Ancak finansman zorlukları ve talep yetersizliği gibi faktörler, sektör oyuncularının dikkat etmesi gereken risk unsurları arasında öne çıkıyor. Raporumuzun sunduğu veriler, inşaat ve gayrimenkul sektörünün önümüzdeki dönemde de önemli fırsatlar barındırdığını ve buna bağlı olarak yatırımcıların daha temkinli ancak umutlu bir yaklaşım sergilemesi gerektiğini gösteriyor.” dedi.
Konut satışlarında düşüş sürüyor 2024 yılı ikinci çeyreğinde Türkiye genelinde konut satışları 265,5 bin adet düzeyiyle önceki yılların aynı dönemine kıyasla yüzde 6’lık düşüş gösterirken bu tablonun oluşmasında konut kredilerindeki faiz artışı ile krediye erişim zorluğunun devam etmesi, yabancılara konut satışlarındaki düşüşün sürmesi ve ipotekli konut satışlarının azalması etkili oldu. Bir önceki dönemdeki sonuçlara paralel olarak 2024’ün ikinci çeyreğinde de İstanbul 44,3 bin adet ile Türkiye genelinde en çok konut satışı yapılan şehir oldu. İstanbul’u yaklaşık 23 bin adet ile Ankara ve 14,6 bin adet ile İzmir takip etti.
Türkiye’de Haziran 2024 sonu itibarıyla 140 seviyesinde seyreden konut fiyat endeksi ise yılının aynı ayına göre nominal bazda yüzde 46 arttı. Endeks, enflasyon etkisinden arındırılmış reel bazda Şubat 2024 başlangıçlı negatif değişimini sürdürerek haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 15,6’lık düşüş kaydetti.
2024 yılı ilk çeyreğinde kullandırılan konut kredisi tutarı bir önceki çeyreğe göre yüzde 123, kullandırılan konut kredisi sayısı ise yine bir önceki çeyreğe göre yüzde 74 oranında artış gösterdi ve ortalama konut kredisi büyüklüğü 913,1 bin TL seviyesine erişti. Konut kredilerindeki bakiye tutar ise 2023 dördüncü çeyreğine kıyasla yüzde 1 artarak 402,7 milyar TL’ye ulaştı.
AVM’lerde metrekare ciro verimliliği artıyor Türkiye genelinde 2024 yılı birinci çeyreği itibarıyla aktif faaliyet gösteren AVM sayısı 447 olarak kaydedilirken toplam kiralanabilir alan 14 milyon m²’ye ulaştı. 2025 sonuna kadar inşaatı bitmesi planlanan 10 AVM ile birlikte toplam sayının 457’ye erişmesi ve bu AVM’lerin yaklaşık 30’unun İstanbul’da olması öngörülüyor. Perakende yoğunluğu ülke genelinde 1.000 kişi başına 164 m² olarak kaydedildi. Öte yandan Türkiye genelinde ciro endeksleri ele alındığında, endeksin artış trendini sürdürdüğü gözlemlendi. AVM metrekare ciro verimlilik endeksi, 2024 yılı ikinci çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 75,9’luk nominal artış gösterdi.
Otel doluluk oranları önemli ölçüde yükseldi Rapora göre İstanbul‘da bulunan konaklama tesisleri, 2024 yılı ikinci çeyrekte ortalama yüzde 56 seviyesindeki doluluk oranlarıyla bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla daha başarılı bir performans gösterdi. Antalya Bölgesi’nde bu dönemdeki doluluk oranı, özellikle haziran ayının etkisi göz önüne alındığında yabancı turist artışıyla birlikte yüzde 67 seviyelerinde kaydedildi. Türkiye genelinde otel doluluk oranları hem geçmiş senelerin aynı dönemlerine hem de bir önceki çeyreğe oranla önemli ölçüde yükselerek 2024 yılı ikinci çeyreğinde ortalama yüzde 52 seviyesine ulaştı. Bu çeyrekte toplam turizm geliri yaklaşık 16 milyar dolar ve kişi başı ortalama harcama 924 dolar olarak kaydedildi.
Dünya çapında milyonlarca insanın güvenli ve sürdürülebilir yaşam alanlarına sahip olmasını sağlamak her geçen gün daha önemli hale geliyor. Günümüzde dünya genelinde sayısız insan doğal afetler, altyapı yetersizlikleri ve yapı güvenliği sorunlarıyla karşı karşıya kalıyor. Güvenli yaşam alanları inşa etmenin sosyal hayattan eğitime, sağlıktan sanayileşmeye kadar birçok alanda kritik rol üstlendiğini belirten Siltaş Yapı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Özdemir, 13 Ekim Dünya Konut Günü kapsamında yaptığı açıklamada geleceğin şehirleri için güvenli ve sürdürülebilir yapı stoğunun şart olduğu ifade etti.
Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de insanı merkeze alan, çevre ile uyumlu ve konforu ön planda tutan konut ihtiyacı giderek artıyor. Bu noktada kentsel dönüşüm başta olmak üzere tüm yeni konut projelerinde bu yaklaşımı dikkate alarak geleceğin sürdürülebilir kentlerine hayat verilebileceğini ifade eden Siltaş Yapı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Özdemir, 13 Ekim Dünya Konut Günü kapsamında şu açıklamalarda bulundu: “Doğal afetlere karşı yönetmeliklere uygun inşa edilen, yangın güvenliği standartlarına uygun, sağlıklı ve konforlu yaşam alanlarının oluşturulması bir lüks değil zorunluluk. Üstelik modern inşaat teknolojileri ve mühendislik çözümleri sayesinde güvenli yapılar inşa etmek artık daha da kolay. Bu noktada şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki, güvenli ve sürdürülebilir yaşam alanları inşa etmek, gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakmak adına atmamız gereken ilk adımların başında geliyor. Dolayısıyla insanı ve doğayı merkeze alan, dayanıklı, merkezi konumda ve kolay ulaşım olanaklarına sahip yeni projelerle bu süreci destekleyerek şehirlere kaliteli yapılar kazandırabiliriz.”
Konforu merkeze alan insan odaklı projeler yaşam kalitesini yükseltiyor
Yaşam kalitesini yükselten konforlu projelerin, kentsel dönüşümün başarısına ve kentlerin sürdürülebilirlik yaklaşımına büyük bir katma değer sağladığına dikkat çeken Murat Özdemir; “Bu tür projeler sadece temel güvenlik ve sürdürülebilirlik ihtiyaçlarını karşılamakla kalmıyor, aynı zamanda bireylerin yaşam kalitesini artırarak daha sağlıklı, mutlu ve üretken bir toplum oluşturulmasına katkıda bulunuyor. Konforlu projeler, yüksek standartlarda tasarlanmış iç mekânlar sunarak, yaşam alanlarının kullanıcı dostu, estetik ve fonksiyonel olmasını sağlıyor. Akıllı ev sistemleri, enerji yönetiminden güvenliğe kadar pek çok alanda kullanıcıların hayatını kolaylaştırıyor. Yeşil alanlar, yürüyüş yolları, çocuk oyun alanları, spor tesisleri gibi sosyal alanlar, sakinlerin sosyal yaşamlarını da destekliyor. Konforlu yaşam projeleri, ulaşım olanaklarına yakın, şehir merkezlerine ve diğer önemli noktalara erişimi kolay alanlarda konumlandığı için özellikle büyük şehirlerde büyük kolaylık sağlıyor. Kente değer katan yapıların mimarı Siltaş Yapı olarak biz de bu bakış açısıyla konut projeleri hayata geçiriyor, yaşama konfor katan projelerimizde güvenli, huzurlu ve keyifli bir yaşama imkân tanıyoruz” diye belirtti.
Siltaş Yapı Hakkında
Temel yapı taşları tecrübe, güven ve kalite olan Siltaş Yapı, iş dünyasındaki 40 yılı aşkın köklü geçmişinde biriktirdiği tecrübe ve güvenin ışığında 2011 yılından bu yana inşaat sektöründe faaliyet gösteriyor. İnsan odaklı ve kente değer katan yapılar inşa eden Siltaş Yapı, bugüne kadar ağırlıklı olarak Pendik, Kartal, Maltepe aksında iş merkezleri, Siltaş Safir Park, Siltaş Teras Park, Siltaş Mavi Park, Siltaş Flora Park, Siltaş Nova Park, Siltaş Marina, Siltaş Korupark gibi çok sayıda yeni nesil konut projelerini hayata geçirdi. 2022 yılında Pendik’in en büyük kentsel dönüşüm projesi Siltaş Panorama’ya start veren, 2023 yılında ise Sancaktepe’de Siltaş Comfort projelerine başlayan Siltaş Yapı, şimdi de Pendik Yenişehir’deki yeni projesi Siltaş Premium ile prestijli yaşamın tanımını değiştirmeye hazırlanıyor.
AS Yapı’nın Basın Ekspres Yolu üzerinde inşa ettiği, mahalle konseptiyle modern yaşam fikrini birleştiren AS Concept, yılın son çeyreğinde, avantajlı ödeme seçenekleriyle, ev sahibi olmak isteyenlerin ilk tercihlerinden biri olmaya devam ediyor.
Konut piyasasında hissedilen hareketlilik, dikkatleri avantajlı fiyat ve ödeme seçenekleriyle kaliteli konut satışı yapan markalara çekti. AS Concept projesiyle Basın Ekspres Yolu’nda farklılık yaratan AS Yapı, “iyi fiyata iyi konut” almak isteyenler arasında adından en çok söz ettiren markaların başında geliyor. “Her yönden artısı çok konsept” sloganıyla duyurulan AS Concept, ev sahibi olmak isteyenlere %10’dan başlayan peşinatlarla 60 aya varan ödeme seçenekleri sunuyor.
Haluk Sert: “Konut Almak için Mevcut Fiyatlar Çok Avantajlı”
AS Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Sert, konut sektöründe yaşanan son hareketlilikle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “Son iki yıldır gayrimenkul sektöründe görülen durgunluk, hem yatırımcılar hem de geliştiriciler açısından zorlu bir sürece neden oldu. Ancak global ekonomideki toparlanma işaretleri, özellikle Avrupa Birliği, İngiltere ve ABD’deki faiz indirimleri, Türkiye’de de faiz oranlarının düşmesi yönünde bir beklenti oluşturdu. Kamu bankalarının konut kredilerinde başlattığı faiz indirimini özel bankaların da takip etmesi, sektörde ciddi bir canlanmaya yol açtı.
Şu anda konut fiyatları, üreticilerin nakit akışına duydukları ihtiyaç nedeniyle maliyetlerin bile altına çekilmiş durumda. Bu fiyat seviyeleri, normal şartlarda sürdürülebilir değil; çünkü fiyatlar, adil değerinin %20-30 altında seyrediyor. Talebin hızla artmasıyla beraber, bu fiyatların tekrar maliyetleri karşılayacak seviyelere ulaşması kaçınılmaz. Bu nedenle, mevcut piyasa koşulları, ev sahibi olmak isteyenler için kısa süreli fakat büyük bir fırsat sunuyor. Önümüzdeki birkaç hafta veya ay içerisinde fiyatlarda önemli artışlar bekliyoruz. Şu anda harekete geçenler, avantajlı fiyatlardan yararlanabilir.”
AS Concept’te Fırsatlar Devam Ediyor
AS Yapı’nınşu anda en çok rağbet görenprojesinin AS Concept olduğunu belirten Haluk Sert, son günlerdeki hareketliliğin bir sonucu olarak, AS Concept’e yoğun bir ilgi olduğunu kaydetti. Lansman öncesi ön talep döneminde hedeflenen satış rakamlarına ulaştıklarını aktararak, konut fiyatları yükselmeden önce AS Concept’te de kısa bir süre fırsatların devam edeceğini vurguladı.
Toplam 13.839 metrekare arsa üzerine inşa edilen AS Concept’te 1+1’den 4+1’e kadar farklı ihtiyaçlara yönelik 605 daire ve 21 ticari alan bulunuyor. Proje kapsamındaki sosyal donatılar, açık yüzme havuzu, fitness alanları, sinema odaları, etkinlik alanları ve cafe-restaurant ile diğer tüm ihtiyaçları karşılamaya yönelik ticari alanlarla bulunduğu bölgede fark yaratıyor. Titiz mimari detayları ve kaliteli kaplama malzemeleri ile göze hitap eden AS Concept, şehrin göbeğinde olup kalabalıktan uzak bir şekilde yaşanabilecek modern daire tipleriyle yepyeni bir hayatın kapılarını aralıyor. AS Concept’te dairelerin Aralık 2025’te teslim edilmesi hedefleniyor.
AS Yapı Hakkında
Proje mühendisliği, yapı ve taahhüt alanlarında hizmet veren AS Yapı, 1990 yılında inşaat yüksek mühendisi Haluk Sert tarafından kuruldu. AS Yapı, 33 yıllık geçmişinde tarihi eser yenileme, kamu, otel ve konut, AVM ve ofis inşaat projeleri ile yapı sektöründe basari çizgisini kısa zamanda hak ettiği yere taşıdı. Özel sektörün uluslararası markalarına, ülkenin önde gelen eğitim kurumlarına projeler yarattı. Bu süreçte 450’nin üzerinde şantiyede çeşitli ölçeklerde inşaat projesi tamamladı. 2017 yılında, AS Grup ile birlikte yeniden yapılanan AS Yapı, 21. yüzyılın modern, fonksiyonel ve çevreci yapılarını tasarlarken, kent dokusuna sahip çıkarak insanın değişen yaşam koşullarına uyumlu, yaşanabilir mimari temelli, katma değer yaratan projelerle gelişmeyi hedefliyor.
Dünyanın önde gelen otel firmalarından olan IHG Hotels & Resorts (IHG), FRT Turizm ve AB Consulting desteği ile Türkiye’deki ilk Garner Oteli için franchise anlaşmasını imzaladı.
2025 yılında açılması beklenen ve 126 oda kapasiteli Garner İstanbul Arnavutköy Oteli, dört farklı binadan oluşacak. Otel için imzalar, IHG’nin Türk Yatırımcı Günü’nde Garner Markasını tanıtmasından sadece bir ay sonra atıldı. IHG’nin orta segment dönüşüm alanındaki yeni markası olan Garner, şirketin hem mainstream segmentindeki lider konumunu hem de dönüşüm markalarını piyasaya sürme ve büyütmedeki başarısını temel alıyor.
Garner İstanbul Arnavutköy Oteli, her yıl 64,3 milyon yolcu ağırlayarak dünyanın yedinci en yoğun havalimanı olma özelliği taşıyan yeni İstanbul Havalimanı’na yakınlığı ve markanın vaat ettiği “yolunuza devam etmenizi sağlayan rahat konaklama” sayesinde, aktarma yapan misafirler için de ideal bir konumda yer alıyor.
“Markamızı Türk yatırımcılara tanıttıktan sadece bir ay sonra ilk Garner Otelimiz için imza attık”
IHG Hotels & Resorts Avrupa Bölgesi Geliştirmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Willemijn Geels yaptığı açıklamada; “Markamızı Türk yatırımcılara tanıttıktan sadece bir ay sonra ilk Garner Otelimiz için imzaların atılması, yatırımcılarımızın IHG markalarına olan güvenini göstermek açısından çok önemli. Bu büyük başarı, FRT Turizm ile kurduğumuz güven ilişkisi ve Ahmet Bilgin ile firması AB Consulting’in desteği olmadan mümkün olmazdı.
Yeni projemiz, İstanbul’un Arnavutköy ilçesinde yer alacak olan Holiday Inn Express İstanbul Airport ile birlikte 2025 yılında açılışını gerçekleştireceğimiz ikinci tesis olacak. Türk ve diğer otel yatırımcılarının, IHG’nin güçlü kurumsal yapısı ile de desteklenen Garner Markasının sunduğu esneklik ve güçlü yatırım getirisini fark etmesiyle, Garner Markamızın büyümeye devam edeceğine inanıyorum” dedi.
Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmelik’te yapılan değişiklik Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre devlet ormanları da turizm amaçlı tahsis edilebilecek.
Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmelik’te değişiklik yapıldı. Yönetmeliğin ‘Tahsis Yetkisi ve Diğer İşlemler’ başlıklı 30-A maddesine yapılan ekleme ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın turizm amaçlı tahsis edebileceği alanlar arasına devlet ormanları da dahil edildi.
16’nci maddede yapılan değişikliğe göre mücbir sebep ve kamudan kaynaklanan sebepler dışında girişimcinin ön izin süresi içinde yükümlülüğünü yerine getirmemesi halinde, peşin tahsis edilen ön izin ile ağaçlandırma ve bakım bedelleri iade edilmeyecek. Yönetmeliğin önceki halinde, sadece ön izin bedelinin iade edilmemesi öngörülüyordu.
Yönetmeliğin ‘kesin tahsis’ başlıklı 17’nci maddesine tesis türünün turizm kompleksine dönüştürülmesinin uygun görülmesi halinde ilave kapasite veya emsal hakkı verilmeyeceği hükmü eklendi.(ekonomim.com)
Mehmet Kutman’ın şirketi Global Ports Holding; Porto Riko’daki San Juan Kruvaziyer Limanı’nda 425 milyon dolarlık yatırımını bir başka Türk şirketi Enka ile hayata geçirecek. Enka, rıhtımlardan yürüme yollarına birçok bölümden oluşan projeyi 2026 sonunda tamamlamayı planlıyor.
Karayipler’den Singapur’a 19 ülkede 32 limanıyla faaliyet Mehmet Kutman’ın şirketi Global Ports Holding’in Porto Riko’daki San Juan Kruvaziyer Limanı’nda 425 milyon dolarlık yatırıma başladığını PD dün yazdı. Bu yatırımla ilgili şirketten yapılan açıklamada inşaat alanından fotoğraflar da vardı. Ve fotoğraflarda arkadaki panoda Enka yazısı dikkat çekiyordu. Yeni Kutman, dev yatırımında TIME Dergisi’nin Statista ile birlikte hazırladığı “Dünyanın En İyi Şirketleri” listesine giren 1.000 şirketin arasında yer alan Enka’yı seçti.
Enka, San Juan Kruvaziyer Limanı geliştirme projesini 2026’nın ikinci çeyreğinde tamamlamayı planlıyor. Şirketin sitesinde projeyle ilgili şu bilgiler yer alıyor:
ŞUBAT 2024’TE SÖZLEŞME YAPILDI
“Enka, Şubat 2024’te San Juan Kruvaziyer Limanı Geliştirme Projesi’ni gerçekleştirmek üzere sözleşme imzalamıştır. Liman çeşitli sayıda iskeleden oluşmaktadır, proje kapsamındaki işler aşağıdaki alanlarda gerçekleştirilecektir:
Pan American İskeleler Rıhtımı (Deniz İşleri): Mevcut iskelenin ön cephesi boyunca yeni palplanş duvar ve kaplama kirişi ile dolgu alanının geri doldurulması ve deniz kenarındaki aşınma önleme çalışmalarından oluşmaktadır. Ayrıca ilgili rıhtım ekipmanları montaj işleri de dahildir.
Pan American İskele 1 ve Pan American İskele 2 (Üst Yapı İşleri): Yolcu operasyonlarını kolaylaştırmak için mevcut terminal yapılarının ve ilgili çelik yapıların ve apron alanının yenilenmesi ve rehabilitasyonu ile kıyıdaki palamar yunuslarının yenilenmesi işlerini kapsamaktadır.
İskele 4 Rıhtımının Rehabilitasyonu (Deniz İşleri): Kazık başlığı/kirişleri, kazıklar, halat bağlama babası ve yeni rıhtım ekipmanları montaj işleri dahil olmak üzere mevcut açık iskele yapısının rehabilitasyonu çalışmaları yürütülecektir.
İskele 1-4 Yürüyüş Yolu (Üst Yapı İşleri): Mevcut yürüme yolunun (kıyı üstyapısı) İskele 1’den 4’e kadar olan kısmının yenilenmesi işidir.”
BUGÜNE KADAR 55 ÜLKEDE 63 MİYYAR DOLARLIK PROJEYE İMZA ATTI
Merhum Şarık Tara ve merhum eniştesi Sadi Gülçelik tarafından 1957 yılında kurulan ENKA İnşaat ve Sanayi A.Ş., dünya çapında bir mühendislik ve inşaat firması. Şirketin başında şu anda Şarık Tara’nın torunu Mehmet Tara var.
Enka, bugüne kadar 55 ülkede toplam 63 milyar dolar sözleşme bedeli tutarında 580 projeye imza attı. Şirketin 2023 yılındaki 3,2 milyar dolar tutarındaki cirosu, mühendislik ve inşaat, elektrik üretimi, gayrimenkul ve ticaret gelirlerinden oluşuyor.
MAYIS’TA LİBYA’DA 880 MİLYON EUROLUK PROJEYİ ALDI
Enka; Afrika, Avrupa, Kuzey ve Güney Amerika ile Asya’da çeşitli projelerde yer alıyor. Örneğin geçtiğimiz mayıs ayında Libya’da dev bir anlaşma yaptı. Enka ve Libya Genel Elektrik Şirketi (GECOL) arasında, Libya’nın Bingazi şehrinin kuzey bölümünde 1.320 MW’lık Kuzey Bingazi Basit Çevrim Elektrik Santrali’nin anahtar teslim inşaatı ve elektrik ekipmanları temini için sözleşme imzalandı. Sözleşme bedeli elektrik ekipmanları temini için 40 milyon euro olmak üzere toplamda 880 milyon euro olarak açıklandı. Projenin 50 ayda tamamlanması planlanlanıyor.
Reportage Türkiye’nin ikinci projesi Afra Park, İstanbul Bahçeşehir 1. Kısım’da 1,5 milyar TL yatırımla hayata geçecek. Toplam 24 bin metrekare alan üzerine yeni nesil 177 adet sıra ve müstakil villadan oluşacak Afra Park’ta 2+1’den 4+1’e kadar farklı seçenekler, metrekare fiyatı ortalama 74 bin TL’den satışa sunulurken, projenin Aralık 2026’da teslim edilmesi hedefleniyor. Reportage Türkiye, Sylvana İstanbul ve Afra Park projeleriyle toplam 3,7 milyar TL yatırım gerçekleştirmiş olacak.
Uluslararası arenada ulaşılabilir, yenilikçi, lüks ve modern gayrimenkul geliştirme projeleriyle tanınan Reportage Properties’in Türkiye gayrimenkul pazarındaki markası Reportage Türkiye, Bahçeşehir’de inşa edeceği ikinci projesi Afra Park’ı duyurdu. Afra Park projesini tanıtmak üzere 27 Eylül Cuma günü İstanbul Wyndham Grand Levent Otel’de gerçekleşen basın toplantısına Reportage Türkiye CEO’su Kemal Alamo ile üst düzey yöneticiler katıldı.
Tüketicilerin Bahçeli Ev Talebi, Türkiye’ye Yatırım Yapmaya Yönlendirdi
Reportage Türkiye CEO’su Kemal Alamo, gayrimenkul geliştirme alanında 10 yıldır Avrupa merkezli yatırım ve uluslararası iş ortaklıklarıyla 4 kıtada faaliyetlerini sürdüren Reportage Properties’in bugün 12’si tamamlanmış toplam 46 projesi bulunduğunu, geçen yıl 1,3 milyar dolar satış başarısına ulaşarak 10 milyar dolardan fazla değere sahip küresel bir gayrimenkul geliştirme firması olduğunu aktardı.
Son yıllarda yaşanan dalgalanmaya karşın yatırım açısından güvenilir liman özelliğini koruyan ve ülke ekonomisinin büyümesinde büyük bir paya sahip olan Türkiye gayrimenkul pazarının Reportage Properties tarafından yakın takipte olduğunu belirten Kemal Alamo, Reportage Türkiye’nin kurulmasına ilişkin şunları dile getirdi: “Özellikle pandemi döneminde tüketici alışkanlıklarının villa tarzında bahçeli ev yönüne doğru evrilmesiyle Türkiye’de yapılanma kararı aldık. İlk projemiz, İtalyan mimarisine uygun bir konseptle Bahçeşehir’de 44 bin metrekare alan üzerine 2,2 milyar TL yatırımla, 232 adet 4+1 formatta bahçeli sıra villalardan oluşan Sylvana İstanbul oldu. Geçen sene 1 milyar TL ciro hedefimizi aştığımız European Properties ödüllü projemiz Sylvana İstanbul’un inşaatında yüzde 25’e eriştik ve yüzde 55’inin de satışını gerçekleştirdik. Sylvana İstanbul’u Aralık 2025 itibarıyla teslim etmeye başlayacağız.”
Prestij ve Konforu Bir Arada Sunan Benzersiz Bir Villa Projesi; Afra Park
“İstanbul’da ikinci projemizi hayata geçiriyor olmaktan mutluluk duyuyoruz. Afra Park, gayrimenkul geliştirme alanındaki vizyonumuzu tam olarak yansıtan bir proje olacak” diyen Kemal Alamo, projeye ilişkin olarak şu bilgileri paylaştı: “Sakinlerine modern ve konforlu bir yaşam deneyimi sunmak için Avrupa mimarisiyle ustaca tasarladığımız Afra Park, toplam 24 bin metrekare arazi üzerine 1,5 milyar TL yatırımla yeni nesil 177 adet sıra ve müstakil villadan oluşacak. Dış cephesini keyifli bir bahçe alanı ve aile yaşamı için çok çeşitli olanaklarla modern bir yaşam tarzının tüm ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde titizlikle planladığımız projemizde 2+1’den 4+1’e kadar farklı büyüklüklerde villalar yer alacak. Villaları, siteyi çevreleyen geniş bir parka bakacak şekilde stratejik olarak yerleştirileceğiz. İç mekânlar ise villa sakinlerinin kendilerini çevreleyen doğanın ve mimari tasarımın çekici karışımının tadını çıkarmaları adına benzersiz bir perspektife sahip olacak. Villaların her odası geniş olup aile yaşantısının konforunu sağlayacak ünite özelliklerinden oluşacak. Afra Park’ın %7’sini peyzaja ayırıyoruz. Metrekaresi ortalama 74 bin TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunduğumuz Afra Park’ta, inşaat çalışmalarına 2025 yılı itibarıyla başlamayı ve teslimleri de Aralık 2026’da gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.”
Bahçeşehir, İstanbul’un Gayrimenkulde Yeni Cazibe Merkezi
Afra Park’ı modernliğin ve lüksün yeni merkezi haline gelirken aynı zamanda bölgede yaşayanları İstanbul’un doğal güzellikleriyle de buluşturan Bahçeşehir 1. Kısım’da inşa edeceklerini söyleyen Kemal Alamo, bölgeye ilişkin olarak şöyle konuştu: “Bahçeşehir, modern yaşam olanakları ve yenilikçi altyapısıyla dikkat çekerken Avrupa’nın en önde gelen sağlık merkezlerine olan yakınlığı, dünyanın dört bir yanından medikal turizm için tercih edilen saygın bir yer olması, İstanbul Havalimanı, hastaneler, üniversiteler, okullar, sosyal imkânlar ve alışveriş merkezlerine olan mesafesi ile villa hayatı sürdürmek isteyenlere cazip bir yaşam alternatifi vadediyor. Bu özellikler, Bahçeşehir’i hem yaşam hem de yatırım yapmak için cazip bir lokasyon haline getirdiği için tercih ettik.”
Reportage Türkiye, Afra Park’ta 1,1 milyar TL Ciro Hedefliyor
Reportage Properties’in değerleri ve vizyonunu ülkemize yansıtacak şekilde ve Reportage Türkiye garantisiyle yeni projeler inşa etmek için görüşmelerini sürdürdüklerini vurgulayan Kemal Alamo, görüşlerini şu şekilde ifade etti: “İlk hedefimiz, Sylvana İstanbul’un inşasını tamamlamak ve teslimlerine başlamak. Bu süreçte de eş zamanlı olarak Afra Park’ın inşasına başlayıp farklı projelere yelken açmak istiyoruz. Afra Park ile hedefimiz 1,1 milyar TL ciro elde etmek, gelecek 3 yılda da yeni projelerimizde 1,6 milyar TL ciroya ulaşmayı hedefliyoruz. Reportage Türkiye olarak yenilikçi konseptlerimiz ve özgün iş planımızla gayrimenkul geliştirme pazarında farka imza atacağız. Globalden aldığımız güçlü sermaye yapısı ve bu ülkemize olan inancımızla yeni yatırımlarımızı hızla hayata geçirmeye devam edeceğiz. Hem İstanbul’da hem de Türkiye’nin farklı şehirlerinde de marka projeler üretmeyi sürdüreceğiz. Bu bağlamda uluslararası standartlarda projeler geliştirmeye ve dünyanın her yanından yatırımcılar için cazip fırsatlar sunacağız.”
İstanbul’u Bölge Merkezi Haline Getireceğiz
Reportage Türkiye CEO’suKemal Alamo görüşlerini şöyle sonlandırdı: “Gayrimenkul sektörü, ülke ekonomisi için önem arz eden sektörlerin başında geliyor ve birçok sektörü yakından etkiliyor. Ülkemize döviz girdisi sağlayacak olan nitelikli yatırımlar için de daha çok marka projelere ve talebi karşılayacak daha çok gayrimenkul projesine ihtiyacımız olduğunu düşünüyoruz. İstanbul, Avrupa ile Asya arasındaki güçlü konumu ile bu anlamda Avrupa’nın gayrimenkul başkenti niteliğindedir. Reportage Türkiye olarak yakın zamanda İstanbul’u bölge merkezi haline getirerek Arnavutluk ve Rusya’yı buradan yöneteceğiz, Portekiz ve Yunanistan’da geliştireceğimiz projelerin operasyon merkezi olarak İstanbul’u konumlandıracağız. Bu bakış açısıyla yabancı yatırımcıların da yönünü yeniden Türkiye’ye çekecek şekilde operasyonlarımıza hız kesmeden devam edeceğiz.”
Proje Detayları:
Alan: 24,000 m² (İnşaat alanı 36,000 m²) (12,200 m² yeşil / açık alan)
Villaların Sayısı: 177
Mimari Seçenekler: 2+1’den 4+1’e farklı büyüklükte sıra villa ve müstakil villa alternatifleri
Teslim Tarihi: Aralık 2026
Sosyal Olanaklar:
Sosyal Tesis (Spor Salonu, Toplantı Odası, Buhar ve Sauna Odaları)
Türkiye’de bahçeli ev konusunda gayrimenkul sektörünün öncüsü Dekar Yapı, İstanbul’un en yeşil bölgelerinden biri olan Sarıyer Zekeriyaköy’de inşa ettiği Dekar Zekeriyaköy projesini teslim etti.
Ulaşılabilir fiyatlarla bahçeli bir hayat sunan projeleri hayata geçirmeye devam eden Dekar Yapı, geliştirdiği yeni projesi Dekar Zekeriyaköy’de ev sahiplerini konutlarıyla buluşturdu. İstanbul’un yeşil dokusuyla öne çıkan Zekeriyaköy bölgesinde, modern mimari anlayışıyla tasarlanmış ve doğayla iç içe bir yaşam vadeden Dekar Zekeriyaköy projesinde teslimler başarıyla gerçekleştirildi.
Şehir Hayatından Kopmadan, Doğanın İçerisinde
Ulaşım ağlarının kesiştiği Sarıyer bölgesinde şehir hayatından kopmadan, doğanın içerisinde bir yaşam sunan Dekar Zekeriyaköy projesinde toplam 11.300 m² alan üzerinde 15 blokta, 2+1’den 4+1’e kadar farklı büyüklükte 41 bahçeli ev yer alıyor.
Dekar Zekeriyaköy projesinden konut sahibi olanlar bahçeli bir hayatın yanı sıra birbirinden farklı imkânlar sunan sosyal hayat fırsatlarından da faydalanıyor. Yeşillikler içerisinde huzurlu bir yaşam vadeden projenin içerisinde yüzme havuzu, oyun parkı ve yürüyüş yolları gibi sosyal donatı alanları da bulunuyor. Ayrıca her evin bünyesinde 2 adet kapalı otopark imkânı sunuluyor. Projede yer alan konutlar, geniş bahçe alanlarıyla çevrili olup, sakinlerine şehrin gürültüsünden uzak, huzurlu bir yaşam sunuyor.
Türkiye’nin önde gelen elektrik taahhüt şirketlerinden Omega Mühendislik, 30 yıla yakın deneyimiyle sektörün önemli isimlerinden Alper Çerik’i yeni genel müdür olarak atadı. Çerik, önümüzdeki dönemde Omega Mühendislik’in sektördeki konumunu güçlendirme ve büyüme hedeflerine ulaşma yönündeki çalışmalarına öncülük edecek.
Elektrik taahhüt sektörüne 30 yıla yakın bir süredir hizmet veren ve önemli başarılara imza atmış Alper Çerik, Omega Mühendislik’in yeni genel müdürü oldu. 1992 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü’nde lisans eğitimini tamamlayan Alper Çerik; kariyeri boyunca birçok önemli projeyi başarıyla yönetti. Mühendislik, satış, anahtar teslim projeler, stratejik planlama ve organizasyonların dönüşümleri gibi alanlarda deneyim sahibi olan Çerik, şirketlerin verimliliğini artıran yenilikçi çözümler ve sürdürülebilir büyüme sağlayan strateji ekiplerini yönetti.
Çerik’in odağında, dijital dönüşüm ve inovasyon var
Kısa vadede operasyonel verimlilik ve proje kalitesinin artırılmasını hedeflediklerini belirten Alper Çerik; uzun vadede şirketin pazar payını genişletme, yeni sektörlere açılma, daha geniş bir müşteri tabanına ulaşma ve teknolojik yenilikleri şirket bünyesine entegre etme yönünde çalışmalar planlıyor. Omega Mühendislik’i hem çalışanlar hem de sektör tarafından tercih edilen lider bir şirket konumuna taşımak ise Çerik’in öncelikleri arasında yer alıyor.
Omega Mühendislik’in stratejik yöneliminin odağında yer alan dijital dönüşüm ve inovasyon, Alper Çerik’in de öncelikleri arasında bulunuyor. Çerik bu kapsamda, iş süreçlerinde dijital araçları ve otomasyon sistemlerini daha etkin kullanarak, verimliliği artırmayı hedefliyor.
Omega Mühendislik Hakkında: 1994 yılında faaliyetlerine başlayan ve sektöründe birçok ilke imza atan Omega Mühendislik; hastane, endüstriyel fabrika, teknolojik binalar, otel ve data merkezleri için elektrik taahhüt ve mühendislik çözümleri sunmaktadır. Kurumsal firmaların yatırım projelerine anahtar teslimi elektrifikasyon hizmeti sağlayan Omega Mühendislik, uzman ve güçlü teknik kadrosuyla sektördeki yenilikleri takip ederek daima en yüksek kalite standartlarını ilke edinmektedir. Şirket alçak ve orta gerilim elektrik sistemleri, kuvvet tesisatları, aydınlatma ve zayıf akım sistemleri alanlarında özellikle tercih edilmektedir.
Türkiye’nin önde gelen gayrimenkul geliştirme şirketlerinden Fuzul GYO, 27-29 Eylül 2024 tarihleri arasında Almanya’nın Düsseldorf kentinde düzenlenecek olan Nobel Immo Fuarı’na Emlak Konut ile birlikte katılacak. Bu prestijli fuarda, Fuzul GYO’nun en yeni ve iddialı projelerinden biri olan Barbaros 48 tanıtılacak.
Barbaros 48 Projesi, İstanbul’un kalbinde, modern yaşamın tüm gereksinimlerini karşılayan, lüks ve konforu bir arada sunan bir yaşam alanı olarak dikkat çekiyor. Proje, geniş yeşil alanları, sosyal donatıları ve merkezi konumuyla yatırımcıların ilgisini çekiyor.
Fuzul GYO Yönetim Kurulu Üyesi Zeki Akbal yaptığı açıklamada, “Düsseldorf Nobel Immo Fuarı, projelerimizi uluslararası yatırımcılara tanıtmak için mükemmel bir platform. Barbaros 48 Projemiz ile hem yerli hem de yabancı yatırımcılara benzersiz bir yaşam deneyimi sunmayı hedefliyoruz,” dedi.