6 Şubat 2023 depreminde zarar gören Hatay Havalimanı, daha güçlü, konforlu ve yüksek kapasiteli hale getirilmesi amacıyla 1 aylığına uçuşlara kapatıldı.
Hatay Valisi Mustafa Masatlı, 6 Şubat 2023 depreminde zarar gören Hatay Havalimanı’nın daha güçlü, konforlu ve yüksek kapasiteli hale getirilmesi amacıyla başlatılan PAT Sahaları Onarımı ve Gelişimi için, 1 Ağustos-1 Eylül tarihleri arasında uçak iniş ve kalkışlarına kapatılacağını açıkladı.
Konuyla ilgili açıklama yapan Vali Masatlı, “Asrın felaketinde Hatay Havalimanımız da ciddi anlamda zarar gördü. Depremin ilk zamanlarında ilimize personel ve yardım sevkiyatı noktasında ekiplerimizin hummalı çalışmalarıyla uçuşlarımız devam etmişti. Ancak daha kapasiteli ve Hataylı hemşerilerimiz için daha konforlu uçuşların gerçekleştirilebilmesi adına 2023 yılı Ekim ayında Hatay Havalimanı PAT Sahaları Onarımı ve Gelişimi işi ihale edildi ve havalimanımızın eskisinden daha güçlü, eskisinden daha güzel ve daha kapasiteli çalışması adına çalışmalara başlandı” dedi.
Vali Masatlı, yapılan mega projenin, mevcut pistin yenilenmesinden yeni bir pistin inşasına, yeni paralel taksi yollarının yapımından apronun yenilenmesine, çevre düzenlemesinden yeni güvenlik unsurlarına ve altyapısının yenilenmesine kadar tüm detayları içerdiğini belirtti. Hatay Havalimanı PAT Sahaları Onarımı ve Gelişimi İnşaatının 1’inci etap kapsamında, 2 bin 720 metre ve 45 metre ebatlarında yeni yardımcı pisti, bağlantı taksi yolu, 10 uçak park pozisyonu kapasiteli apron, regülatör binası ve ısı merkezi 1 Eylül 2025 tarihi itibarıyla tamamlanarak hizmete açılacak.
Vali Masatlı, “Planlanan bu 1’inci etap işlemlerinin daha hızlı yapılabilmesi ve vatandaşlarımızın hizmetine açılabilmesi için 1 Ağustos-1 Eylül tarihleri arasında havalimanı uçak iniş kalkışına kapatılması kararı alınmıştır” dedi. Vali Masatlı, havalimanının kapalı olacağı bir aylık süreçte acil durumlar için helikopter iniş ve kalkışlarına izin verileceğini de vurguladı.
Eska Group’un 1,2 milyar TL yatırımla Çerkezköy’de inşa edeceği Eska Edition’da satış başlıyor. 346 konut, 42 mağaza ve 40 ofisten oluşan projede 1+1 ve 2+1 daire seçeneklerinin yer aldığı Eska Edition, Türkiye’nin önemli ticaret ve ulaşım yatırımlarının kalbinde, İstanbul’a yakın konumuyla öne çıkıyor. Hızla gelişen ve çok hızlı göç alan bölgenin tüm ihtiyaçlarını göz önünde bulundurularak karma bir proje olarak tasarlanan Eska Edition, yaşam kalitesini artırmak isteyenler için olduğu kadar yatırımcılar için de büyük bir fırsat sunuyor.
Eska Referans ve Eska Premium’la büyük ilgi gören Eska Group, sanayi, ticaret ve ulaşım yatırımlarının merkezi haline gelen ve İstanbul’a yakınlığıyla dikkat çeken Çerkezköy’de hayata geçirdiği nitelikli konut projelerine bir yenisini ekliyor. Çerkezköy’ün kalbinde, Gazi Mustafa Kemal Paşa Mahallesi’nde iki etap halinde yükselecek olan Eska Edition, toplam 346 konut, 42 mağaza ve 40 ofisten oluşuyor. İlk etabının 24 ay içinde tamamlanması hedeflenen projenin ayrıca dünyaca ünlü Accor Grup’a ait 146 odalı IBIS Otel’e de ev sahipliği yapması planlanıyor.
“Güven algısı yüksek bir markayız”
Eska Group’un Krucu Ortağı Giray Engin Baysak, 2020 yılından bu yana tamamı Çerkezköy’de olmak üzere 4 markalı konut projesi gerçekleştirdiklerini belirterek bugüne kadar yaklaşık 150.000 metrekare inşaat alanında 850 konut ve 100’e yakın ticari üniteyi başarıyla tamamlayıp teslim ettiklerini açıkladı. Eska Group’un hızlı proje geliştirebilen, geliştirdiği projeleri süresinde teslim edebilen, maliyet kontrolünü profesyonelce yöneten, Çerkezköy’de gayrimenkul alıcısı nezdinde güven algısı yüksek bir marka olduğunu ifade eden Baysak, “Dinamik yapımızla üretime ve istihdama katkı sağlayan, istikrarlı büyüme hedefinde olan bir grup yapımız var. İnşaatın yanı sıra yeme-içme ve kuyumculuk sektörlerinde yatırımlarımız bulunuyor. Accor grubun dünyaca ünlü IBIS oteline projemizde yer vererek turizm sektörüne de girmiş bulunuyorum. Ayrıca enerji sektöründe yeni bir girişimimiz bulunmakta” dedi. Eska Group’un bu güne kadarki tüm projelerini kendi arsaları üzerinde gerçekleştirdiğine dikkat çeken Baysak, şirketin Çerkezköy’de proje geliştirmek üzere oluşturduğu bir arsa portföyü bulunduğunu kaydetti.
Türkiye’nin yükselen değeri Çerkezköy
Eska Edition projesini 1,2 milyar TL yatırımla hayata geçirdiklerini açıklayan Baysak, “Son dönemde yaşanan gelişmeler, yatırımlarımızı Çerkezköy’de devam ettirme konusunda bizi çok daha fazla motive etti” diye konuştu. Çerkezköy son yıllarda on binlerce göç aldığını ve hızla almaya davam ettiğini vurgulayan Baysak, şunları söyledi:
“Kuzey Marmara Otoyolu ile İstanbul’dan 1 saate rahatlıkla ulaşılabiliyor olması, Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşundan pek çoğunun Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nde (ÇOBS) faaliyet göstermesi, bu firmaların yarattığı iş hacmi ve istihdam imkanları ile bölgeye yapılan dev yatırımlar Çerkezköy’ü son yılların yükselen değeri haline getirdi. Ulaştırma Bakanlığı’nın sitesinde verdiği bilgilere göre İstanbul-Edirne-Kapıkule arasındaki süreyi 1,5 saate indiren yüksek hızlı trenin Çerkezköy-Kapıkule hattı, bu yılsonunda açılıyor. İnşaatının yaklaşık yüzde 40’ı tamamlanan Halkalı- Çerkezköy Hızlı Tren Hattı ise 2 yıl sonra tamamlanarak İstanbul ile Çerkezköy arasını 20 dakikaya düşürecek. Ayrıca TOKİ projesi olarak Kapaklı’da Yeşil OSB konseptinde yepyeni bir organize sanayi bölgesi de hayata geçirecek.”
Flora etabı 24 ayda teslim edilecek
Eska Grup’un Kurucu Ortağı Semih Arda da Eska Group’un 5 yılda 5’inci projesi olan Eska Edition’ın yaklaşık 15 bin metrekare arsa üzerinde 346 konut, 42 mağaza, 40 ofis ve bir otel yapısından oluştuğunu söyledi. Projenin ilk etabı olan ve iki bloktan oluşan Flora’daki 192 konutu 24 ay içinde teslim etmeyi planladıklarını ifade eden Arda “Yüzde 60’ı peyzaj alanlarından oluşan projemizde yürüyüş yolları, su formları, çeşitli bitki ve ağaç türlerinden oluşan yeşil alanlar, sosyal tesisler, spor tesisleri, otopark alanları ve mağazalar yer alıyor” şeklinde konuştu. Flora etabındaki dairelerin 1+1 ve 2+1 olarak tasarlandığını anlatan Arda, şöyle devam etti:
“Bölgenin gelişimine katkı sunacak”
“Geleceğin yaşam alanlarını inşa etmek üzere yola çıkan Eska Group olarak Çerkezköy’de bölgenin gelişimine önemli ölçüde katkıda bulunacağına inandığımız Eska Edition’ı karma yaşam konseptiyle tasarladık. Yatay mimarinin öne çıktığı proje, giriş katlarında mağazaların yer aldığı 8 katlı bloklardan oluşuyor. Bu projemizde enerji verimliliğine büyük önem verdik. Cephede enerji verimliliğin ön planda olduğu farklı malzemeler kullandık. Ayrıca geri dönüşüme uygun alt yapı ve peyzaj yapısı, araç şarj üniteleri gibi yenilikçi yaklaşımlar, bu projenin en önemli özellikleri arasında yer alıyor.”
Yüksek prim vadediyor
Eska Grup Kurucu Ortağı Gökhan Kavlak ise Eska Edition’ın sunduğu yüksek yaşam kalitesinin yanı sıra yatırım değerine dikkat çekti. Çerkezköy’ün hem hızlı göç alan hem de hızla değerlenen bir bölge olduğunu ifade eden Kavlak, “Biz de bölgede hızla artan konut ihtiyacını karşılamak üzere Çerkezköy’de 5 yılda 5’inci projemiz olan Eska Edition’ı hayata geçiriyoruz” dedi.
Türkiye genelinde son 1 yılda ev sahipliği oranının yüzde 61’den yüzde 56’ya gerilediğini dile getiren Kavlak, “Bunun en önemli sebepleri konut fiyatlarının ulaşılabilirliğinin ve kredi imkanlarının azalmış olması. Bir diğer neden de İstanbul gibi büyük şehirlerde aşırı yükselen gayrimenkul fiyatlarının yatırımcılara eskiden olduğu gibi yüksek prim vadetmemesi. Tam da bu noktada mega projelerle hızla gelişen Çerkezköy, gerek yaşam ve gerek yatırım için alıcılara tam da aradıkları fırsatı sunuyor” diye konuştu. Ulaşılabilir daire fiyatları, esnek ödeme planları ve yüksek prim vaadi ile Eska Edition’ın konut sahipliğini tekrardan mümkün kılacağını ifade eden Kavlak, şunları söyledi:
Hedefte İstanbul var
“Bir önceki projemiz Eska Premium bundan yaklaşık 2,5 yıl önce satışa çıkmıştı ve tam 2 yıl içinde alıcısına yüzde 300’ün üzerinde prim kazandırdı. Üstelik bölgedeki yüksek kira getirisi, dairelerin amortisman süresini 12 ila 14 yıla kadar indirmiş durumda. Bölgeye yapılan dev yatırımlar tamamlandığında, yoğun göç ve oluşan nitelikli konut talebiyle beraber Eska Edition projemizin de Eska Premium gibi 24 ayda alıcısına yüksek kazanç sağlayacağını rahatlıkla söyleyebilirim. Eska Group olarak Çerkezköy’ün gelişimine olan inancımızla, başta inşaat sektörü olmak üzere faaliyet gösterdiğimiz tüm sektörlerde bölgeye yatırım yapmaya devam edeceğiz. Bununla birlikte İstanbul’da proje geliştirme planlarımız bulunuyor. Yakın gelecekte, ülkemizdeki ekonomik parametreler giderek daha olumlu bir tablo sergilediğinde, konut faizleri düşüş eğilimine geçtiğinde bu konuda çalışmalarımız olacak. İstanbul’da Göktürk ve Kemerburgaz’da yeni projeler geliştirmek istiyoruz.”
Eska Edition’ın başlangıç fiyatları dikkat çekiyor
Eska Edition projesinde 96 adet 1+1, 96 adet 2+1 daire yer alıyor. 1+1 daireler 60 metrekare ve başlangıç fiyatı, peşin ödemelerde 2.720.000 TL. 2+1 daireler de iki farklı tip bulunuyor. 78 metrekare 2+1 dairelerin peşin ödemelerde başlangıç fiyatı 3.600.000 TL iken 86 metrekare 2+1 dairelerin başlangıç fiyatları peşin ödemelerde 4.200.000 TL’den başlıyor. Peşin ödeme imkanın yanı sıra vadeli fiyatlardan yüzde 30 peşin, 18 ay taksitli ödeme alternatifi sunan Eska Edition’da kısa süre için peşin fiyatına yüzde 50 peşinat, diğer yüzde 50 için vade farksız 12 ay taksit uygulanıyor.
Emlak Konut GYO güvencesi ve Özak GYO kalitesiyle hayata geçen Hayat Flora’da, ilk fiyat avantajı ile geleceğe yatırım yapma fırsatı sunuluyor. Daireler 1,99 vade farkı ile yüzde 90’a kadar kredi imkânı ve 120 ay vade kampanyası ile satışa çıkıyor.
Geniş peyzaj alanları, bahçe kullanımlı ve teraslı daireleri, cadde mağazaları ile dikkat çeken Hayat Flora; Metro ve Marmaray’a yakınlığı sayesinde geleceğe yatırım için fırsat sunuyor. Küçükçekmece Gölü ve Marmara Denizi manzarasıyla, maviyle iç içe bir yaşam sizleri bekliyor.
Metro ve Marmaray’a yürüme mesafesinde konumlanan proje; İstanbul’un dört bir yanına hızlı ve kolay erişim sağlarken, E5 ve TEM otoyollarına yakınlığıyla şehir içi ulaşımı da zahmetsiz hâle getiriyor. 1+1’den 4+1’e kadar farklı daire seçenekleri, modern şehir hayatını konforla buluşturuyor.
Özak GYO’nun leasing modeliyle sunduğu ‘ilk fiyat avantajı’ kampanyasında ilk eviniz olsun olmasın, alacağınız konutun fiyatı fark etmeksizin; evin değerinin yüzde %90’ına kadar krediyi 120 aya kadar vade ile geri ödeyebileceksiniz. Bu avantajlı kampanyada vade farkı ise sadece 1,99. Kampanya dahilinde alıcılar dilerse 60 ay, 1,89 vade farkı ile de alım yapabilecekler.
Düşük peşinat, uzun vade ve piyasa oranlarının yarısına kadar gerileyen vade farkı avantajı ile alıcılar için önemli bir fırsat doğuyor. “Kapıda bekleyenin değil, içeri girenin kazanacağı” bu kampanya ile geleceğine yatırım yapmak isteyenler, Hayat Flora satış ofisinden detaylı bilgi alabilirler.
2025’in ilk üç ayında Uşak’ta ruhsatlı yapı büyüklüğü 76 bin metrekareyi aşarken, yapı kullanma izinlerinde 166 bin metrekareye ulaşıldı.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2025 yılı Ocak-Mart dönemine ait yapı izin istatistiklerine göre, Uşak inşaat sektöründe dikkat çeken bir ivme yakaladı. Kentte yılın ilk çeyreğinde 301 konut ruhsatı verilirken, yapı kullanma izinlerinde ise 981 bağımsız birime ulaşıldı.
Yapı Ruhsatlarında 76 Bin Metrekarelik Hacim
Uşak’ta belediye ve il özel idarelerince verilen yapı ruhsatı toplamı 76.869 metrekare olarak kayıtlara geçti. Bu alanın: 34.940 metrekaresi konut kullanım alanı, 33.914 metrekaresi konut dışı kullanım alanı, 8.015 metrekaresi ortak alan olarak belirlendi. Bu veriler, özellikle konut dışı (ticari, ofis vb.) yapıların da büyük bir pay aldığını gösteriyor.
Yapı Kullanma İzinlerinde Yüzde 100’ü Aşan Artış
Kentte kullanım izni verilen yapıların yüzölçümü ise 166.583 metrekareye yükseldi. Detaylara bakıldığında: 111.055 metrekaresi konut kullanım alanı, 20.150 metrekaresi konut dışı kullanım alanı, 35.378 metrekaresi ortak kullanım alanı olarak kayda geçti. Yapı kullanma izinlerindeki bu artış, hem inşaatların tamamlandığını hem de yeni yaşam alanlarının hizmete girdiğini gösteriyor.
Uşak Bölgesel Gelişimde Öne Çıkıyor
Elde edilen veriler, Uşak’ın gerek konut gerekse ticari yapılaşma açısından Ege Bölgesi’nde aktif büyüyen illerden biri olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle yapı kullanma izni alan metrekaredeki yüksek oran, kentteki inşaat yatırımlarının tamamlanma hızını ve nüfusun artan barınma ihtiyacına karşılık geldiğini gösteriyor.
Uşak Belediye Başkanı Özkan Yalım ve sektör temsilcilerinin desteklediği yeni imar düzenlemeleri ve altyapı yatırımlarıyla, kentin daha yaşanabilir ve planlı bir şehir haline gelmesi hedefleniyor.
Manisa Turgutlu’da uzun yıllardır konut projeleri üreten Koyuncular İnşaat’ın 2. kuşak yöneticisi Emrah Koyuncu, rotalarını İzmir’e çevirdiklerini söyledi. Koyuncu, “İzmir’de farklı konseptlerde projeler üretmeyi hedefliyoruz” dedi.
Manisa’nın Turgutlu ilçesinde 35 yıl önce Metin Koyuncu ve Vahdet Koyuncu tarafından kurulan Koyuncular İnşaat, ilk yıllarında Turgutlu’nun en iyi bölgelerinde kat karşılığı projelerin içinde yer alırken ikinci kuşağın şirkete katılımıyla yatırımlarını büyüttü.2015 yılında inşaat mühendisi Emrah Koyuncu ve Mimar Muhammet Koyuncu’nun da yönetim kadrosuna dahil olmasıyla birlikte güçlenerek yoluna devam eden firma sahipleri Turgutlu’nun en prestijli projelerine imza attıklarını söyledi.
“Sunrise Residence projesi bu yıl bitecek”
Firmanın temel prensibini “Kendimiz yaşayacakmışız gibi konutlar yapmak” olarak tanımlayan Koyuncu, yüksek işçilik kalitesi ve modern yapı teknikleriyle projeler geliştirdiklerini belirtti. Turgutlu’da en yüksek kaliteli beton sınıfını kullandıklarını ve fore kazık sistemiyle sağlam yapılar inşa ettiklerini vurgulayan Koyuncu, kentteki site kültürünü geliştirmek için de önemli adımlar attıklarını ifade etti. Bu kapsamda Sunset Residence projesini tamamlayarak teslim ettiklerini aktaran Koyuncu, şu an yapımı süren Sunrise Residence projesi hakkında da bilgi verdi: “Toplam 6.700 metrekarelik alan üzerinde yükselen proje, 7 bloktan oluşuyor. İçerisinde 2+1, 3+1 ve 4+1 daire seçenekleri; açık ve kapalı otopark, basketbol ve futbol sahaları, yüzme havuzu, güneşlenme ve yürüyüş alanları ile çocuk oyun parkı gibi sosyal donatılar yer alıyor. Sunrise Residence’ı 2025 yılının sonunda teslim etmeyi planlıyoruz.”
Yeni hedef İzmir
Koyuncu, bundan sonraki süreçte Turgutlu’nun dışına çıkarak İzmir’de de projeler geliştirmeyi hedeflediklerini dile getirdi. Özellikle yazlık bölgelerde konut projeleri yapmayı planladıklarını belirten Koyuncu, “Yeni pazar arayışına girdik, hedefimiz İzmir’de farklı konseptlerde projeler üretmek” dedi.
Afyonkarahisar’ın Tatarlı ve Haydarlı beldelerinde yapılacak toplam 176 konutun inşaatına, Kurban Bayramı sonrası başlanacak.
Afyonkarahisar’da dar gelirli vatandaşlar için başlatılan konut projelerinde önemli bir adım daha atıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, milletvekillerinin desteğiyle Tatarlı ve Haydarlı beldelerinde hayata geçirilecek TOKİ projelerinde ihale süreci tamamlandı.
Dinar ilçesine bağlı Tatarlı beldesinde 40, Haydarlı beldesinde ise 136 konuttan oluşan projelerin yer teslimi yüklenici firmaya yapıldı. Kurban Bayramı’nın hemen ardından inşaat çalışmalarına başlanması planlanıyor.
TOKİ tarafından yürütülen bu projelerin, bölgedeki konut ihtiyacını karşılaması ve vatandaşlara güvenli, modern yaşam alanları sunması hedefleniyor. Projelerin tamamlanmasıyla birlikte yüzlerce aile yeni yuvalarına kavuşmuş olacak.
Fenerbahçe Spor Kulübü, Ataşehir’de bulunan arazisi için Emlak Konut GYO ile sözleşme imzaladı. Yapılan anlaşma kapsamında Fenerbahçe’ye 90 milyon euro ön ödeme yapılacak. Sarı-lacivertli ekip, bu para ile Bankalar Birliği’nden çıkmayı hedefliyor.
Aziz Yıldırım’ın 2018 yılında Fenerbahçe Spor Kulübü’ne kazandırdığı Ataşehir’deki arazi için Emlak Konut GYO ile anlaşmaya varıldı.
HEDEF BANKALAR BİRLİĞİ’NDEN ÇIKMAK
Yapılan anlaşmaya göre; Fenerbahçe anlaşılan toplam bedel üzerinden yaklaşık 90 milyon Euro ön ödeme alacak ve bu parayla birlikte Bankalar Birliği’nden çıkacak.
ÖDEMELER SÜRECEK
Habere göre yapılan 90 milyon euroluk anlaşma, Fenerbahçe’ye yapılacak ödemenin yalnızca bir kısmını oluşturuyor.
Anlaşma kapsamında sarı-lacivertli kulüp, söz konusu bölgeye yapılacak konut projesinin değerleme ve satış aşamasının ardından da Emlak Konut GYO’dan yeni ödemeler alacak.
Komşu ülke Yunanistan, son dönemde gayrimenkul alanında sunduğu cazip fırsatlarla dikkat çekiyor. Özellikle Ellinikon gibi mega projeler, yalnızca Yunanistan’ın değil, tüm Avrupa’nın en iddialı kentsel dönüşüm projeleri arasında yer alıyor. Bu dev projeler artık Türk yatırımcıların da radarında.
Atina’da Yaşamak Artık Hayal Değil
Deniz kenarında, doğayla iç içe, modern ve güvenli yaşam alanları sunan Atina projeleri, Türkiye’den gelen yatırımcılar için büyük ilgi görüyor. Sahip oldukları mimari kalite, sürdürülebilir yapılar ve Avrupa standartlarındaki altyapılar sayesinde Atina, sadece yaz tatilleri için değil, kalıcı bir yaşam için de ideal bir adres haline geliyor.
Komşudan Anahtar: Yeni Bir Hayatın Kapıları Açılıyor
Atina’da ev sahibi olmak artık çok daha ulaşılabilir. Türkiye’ye yalnızca bir saatlik uçuş mesafesinde olan bu Avrupa başkentinde yeni projelere yatırım yapmak; yaşam kalitesini artırmak ve uluslararası bir yaşam tarzının parçası olmak anlamına geliyor.
Yatırım ve Yaşam Bir Arada
Ellinikon gibi projeler yalnızca konut değil; alışveriş alanları, parklar, sanat merkezleri, ofisler, spor alanları ve sahil şeridi gibi sosyal yaşam alanlarıyla da dikkat çekiyor. Toplam alanın %70’inden fazlası ortak yeşil alanlara ayrılmış durumda. Bu sayede yatırımcılar yalnızca gayrimenkul değeri artışından değil, güçlü ve kaliteli bir yaşam deneyiminden de faydalanabiliyor.
Türk Alıcılar İçin Özel Fırsatlar
Atina’daki bazı projelerde Türk alıcılara özel ödeme planları ve kişiselleştirilmiş satış danışmanlığı hizmetleri sunuluyor. Bu da süreci çok daha kolay ve güvenli hale getiriyor. Komşudan ev almak yalnızca bir mülk sahibi olmak değil; aynı zamanda yeni bir yaşam vizyonuna adım atmak anlamına geliyor. Atina artık Türk yatırımcılar için sadece turistik bir rota değil, geleceğe atılan stratejik bir adım olarak öne çıkıyor.
Türk seramik sektöründeki üretici kuruluşları bir araya getiren Türkiye Seramik Federasyonu (TSF) altındaki dört derneğin 2025-2027 dönemi olağan genel kurul toplantıları gerçekleşti. Buna göre SEREF Yönetim Kurulu Başkanlığına Umut Varol, SERHAM Yönetim Kurulu Başkanlığına Adnan Geredeli, SERSA Yönetim Kurulu Başkanlığına Enver Sever ve SERKAP Yönetim Kurulu Başkanlığına Timur Karaoğlu oybirliğiyle seçilen isimler oldu.
1986 yılında Ankara’da Seramik ve Refrakter Üreticileri Birliği’nin kurulmasının ardından 1996 yılında ise sektörün yıllar içindeki gelişimine paralel olarak, birlik çatısı altındaki alt-sektörlerin sürdürülebilir büyümesine daha fazla katkı sağlamak amacıyla alt sektörlere özel dernekler (SERKAP, SERSA, SEREF, SERHAM) kuruldu. Ve 2001 yılına gelindiğinde dört derneği ve sektördeki diğer kuruluşları bir çatı altında toplayan Türkiye Seramik Federasyonu’nun kurulması ile sektörü bütün kollarıyla temsil eden, sektörün gelişimi, ortak sorun ve ihtiyaçların giderilmesi yolunda büyüyen bir yapıya ulaşıldı. TSF daha sonra, çatısı altına dahil olan TİMDER, Türk Seramik Derneği, EBK Seramik İş Kümesi Derneği ve son olarak 2024 yılında kurulan PORSES ile faaliyet kapsamını genişleterek çalışmalarına devam ediyor.
SEREF, SERHAM, SERSA ve SERKAP olağan genel kurullarını gerçekleştirdi
14 Mayıs’ta TSF çatısı altındaki dört derneğin; Teknik Seramik ve Refrakter Üreticileri Derneği (SEREF), Seramik, Cam ve Çimento Hammaddeleri Üreticileri Derneği (SERHAM), Seramik Sağlık Gereçleri Üreticileri Derneği (SERSA) ve Seramik Kaplama Malzemeleri Üreticileri Derneği (SERKAP) olağan genel kurul toplantıları TSF genel merkez binasında gerçekleşti. Toplantıda; SEREF, SERHAM, SERSA ve SERKAP 2025-2027 dönemi başkanları seçimi yapıldı. Dernek organları seçiminde ise 2 yıl boyunca görev yapacak yönetim kurulu, denetim kurulu ve disiplin kurulu asıl ve yedek üyeleri belirlendi.
Dört deneyimli isim bir arada
Sektör temsilcilerinin bir araya geldiği olağan genel kurulda; seçilen yönetim kurulu asıl üyelerinin katılımıyla Yönetim Kurulu toplantısı gerçekleştirildi ve kurulun görev dağılımı yapıldı. Buna göre; SEREF Yönetim Kurulu Başkanlığına Umut Varol gelirken, SERHAM Yönetim Kurulu Başkanlığına ikinci kez oybirliğiyle Adnan Geredeli seçildi. SERSA Yönetim Kurulu Başkanlığına ise yine oybirliğiyle Enver Sever ve SERKAP Yönetim Kurulu Başkanlığına da Timur Karaoğlu getirildi.
Amaç, “Uluslararası rekabette zirveye ulaşmak”
Olağan genel kurul sonrası yeni dönem için seçilen tüm delegeleri tebrik eden ve başarılar dileyen TSF Yönetim Kurulu Başkanı Z. İlter Yurtbay, Türk seramik sanayisinin küresel pazardaki güçlü konumunu sürdürülebilir büyüme ile sağlamlaştırmak gayretinde olduklarının altını çizdi. Yurtbay; “TSF olarak, sektörümüzün çok yönlü gelişimine katkı sağlayacak projelere imza atmaya devam ediyoruz. Federasyon çatısı altındaki derneklerimizle, bilimsel araştırmalardan teknolojik yeniliklere, kültürel değerlerden ekonomik stratejilere kadar geniş bir yelpazede çalışmalar yürütüyor; mesleki etik değerleri ve kamu yararını her zaman ön planda tutmaya gayret ediyoruz. Amacımız, uluslararası rekabette zirveye ulaşmak ve orada kalmak. Bunun için de sürdürülebilir ve rekabetçi bir ticari ekosistemi oluşturmak için çalışıyoruz” dedi.
Türkiye’nin lider güvenlik markası Kale Kilit, kapı çözümlerindeki uzmanlığını estetik ve teknolojiyle birleştirerek yeni ürünü Kale Pivot Kapı serisini tanıttı. Bu yenilikçi seri, markanın güvenlikteki öncülüğünü şıklık ve konforla bir araya getiriyor.
70 yılı aşkın köklü geçmişiyle sektörünün öncüsü olan Kale Kilit, yenilikçi ürünleri ve üstün güvenlik çözümleriyle marka değerini her geçen gün artırmaya devam ediyor. Kapı çözümlerindeki uzmanlığını bir adım ileri taşıyan Kale Kilit, yeni Pivot Kapı serisi ile güvenlik ve yeniliği şık bir tasarımda buluşturuyor.
Modern tasarımı ve dayanıklı yapısıyla dikkat çeken Kale Pivot Kapı, villa girişlerine hem prestij hem de modern bir duruş kazandırıyor.
Modern ve kişiselleştirilebilir tasarım seçenekleri
Kale Pivot Kapı serisi, estetik ve işlevselliği bir araya getirerek farklı zevk ve ihtiyaçlara hitap eden 10 farklı model seçeneği sunuyor. Alüminyum üzeri ahşap desenli boyama ve kumlu yüzeyli RAL boyama gibi yüksek kaliteli kaplama alternatifleriyle özelleştirilebilen bu seri, her mekâna özgü tasarımlar oluşturma imkânı sağlıyor. Böylece kullanıcılar, hem mimari bütünlüğe hem de kişisel zevklere uygun seçeneklerle güvenlik ve şıklığı aynı anda deneyimleyebiliyor.
Güvenlik ve konfor bir arada
Kale Pivot Kapı’nın iç dolgusunda kullanılan Ekstrüde Polistiren XPS malzeme, üstün ısı ve ses yalıtımı sağlıyor. Ayrıca pivot menteşe sistemi sayesinde 150 kg ve 300 kg taşıma kapasiteli alternatifler sunan seri, büyük ve ağır kapı kanatlarında bile sorunsuz kullanım imkânı tanıyor.
Kale Pivot Kapı serisi, 1000 ila 2000 mm arasında değişen kapı genişliği ve 1920 ila 3000 mm arasında değişen yükseklik seçenekleriyle farklı mimari gereksinimlere kolayca uyum sağlıyor. Sağ veya sol açılma yönü, evin iç kısmından belirlenebiliyor ve kullanıcılara esnek kullanım imkânı sunuyor. Seride yer alan multisistem merkezi kilit ve sistem silindir, üst düzey güvenlik sağlarken; camlı modellerde kullanılan üçlü 6 mm lamine cam, hem estetik hem de dayanıklılık sunuyor. Ayrıca EPDM conta, giyotin süpürgelik ve gizli dış kol seçeneklerigibi detaylarla Kale Pivot Kapı serisi, güvenlik ve konfor beklentilerini eksiksiz şekilde karşılıyor.
Aydın’ın güçlü inşaat markalarından Ferez İnşaat, ASTİM Organize Sanayi Bölgesi’nde hayata geçirdiği 200 milyon TL’lik dev yatırım “Ferez Ticaret Merkezi” projesinde temel atma çalışmalarını tamamladı. 78 sanayi dükkanından oluşacak projede inşaat tüm hızıyla devam ediyor.
Aydın ve İzmir’de bugüne kadar birçok önemli projeye imza atan Ferez İnşaat, şimdi de şehrin sanayi ve ticaret potansiyelini artıracak prestijli bir projeyi yükseltiyor. 18 dönümlük arazi üzerine kurulan ve toplam 10 bin metrekare inşaat alanına sahip olan Ferez Ticaret Merkezi, 67 sanayi dükkanı ve 11 showroom ile yatırımcılarına hem sağlam hem kazançlı bir iş alanı sunmayı hedefliyor.
EREZ: “AYDIN’IN GELECEĞİNE YATIRIM YAPIYORUZ”
Proje hakkında bilgi veren Ferez İnşaat Genel Müdürü Ferhat Erez, temel atma sürecinin ardından sahada çalışmaların yoğun şekilde sürdüğünü belirtti. Erez, “Aydın’a olan bağlılığımızı bu projeyle somutlaştırıyoruz. Sanayi dükkanlarına olan yoğun talep, bizi daha güçlü ve kaliteli bir yapı üretmeye teşvik ediyor. Projemizin hem yatırımcıya hem şehre uzun vadeli katkı sunacağına inanıyoruz” dedi.
BETONARME SİSTEM İLE UZUN ÖMÜRLÜ YAPILAR
Projede montaj sistem yerine betonarme sistem kullandıklarını vurgulayan Ferhat Erez, “Kalite ve sağlamlık bizim için vazgeçilmezdir. Dayanıklı bir yapı, sadece bugünü değil yarını da güvence altına alır. Bu yüzden uzun ömürlü sanayi dükkanları inşa ediyoruz” diye konuştu.
YÜKSEK TALEP, DEĞERLİ KONUM
Ferez Ticaret Merkezi’nin, ASTİM OSB gibi hızla gelişen bir bölgede konumlandığını vurgulayan Erez, yatırımcılardan gelen yoğun ilginin memnuniyet verici olduğunu belirtti. “Konut piyasasındaki dalgalanmalara karşın sanayi dükkanları daha stabil ve sürdürülebilir bir yatırım fırsatı sunuyor. Projemizle sabit gelir arayan yatırımcılar için ideal bir seçenek oluşturduk” ifadelerini kullandı.
TESLİMAT 2025 SONUNDA
Projenin kazı aşaması Ocak ayında başlamıştı ve planlamaya uygun şekilde ilerleyen çalışmalar neticesinde 2025 yılı sonunda teslimatların yapılması hedefleniyor. Ferez Ticaret Merkezi, sadece bir sanayi kompleksi değil; Aydın’ın üretim, ticaret ve yatırım vizyonuna katkı sağlayacak yeni bir cazibe merkezi olarak yükseliyor.
Türkiye’nin yeşil doğan ilk OSB’si özelliğiyle dikkat çeken ve Çukurova Bölgesinde yapımı süren Mersin-Tarsus Tarımsal Ürün İşleme İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde (TÜİOSB) üretim için geri sayım başladı. TÜİOSB Başkanı Gül Akyürek Balta, İstanbul’dan bazı holdinglerle görüşmelerin sürdüğünü belirtirken, birinci bölgede yıl sonundan itibaren üretime geçileceğini ve ilk ihracatın 2026 itibariyle yapılabileceğini söyledi.
Hem Çukurova’nın hem de İç Anadolu’nun tarımsal ürünlerinin işlenerek dünyaya ulaşmasını sağlayacak olan TÜİOSB’de üretim için gün saydıklarını belirten Balta, gelinen durumu şöyle özetledi:
“Dünya Bankası finansmanıyla, Türkiye’nin en kısa sürede kurulan OSB’lerinden biriyiz. Türkiye’de organize sanayi bölgelerinin kuruluşu ortalama 10 yıl iken biz 7’nci yılın sonunda temel alt yapının yüzde 90’ını bitirdik. Yatırımcımıza fabrikasının inşaatına başlayabilecek şekilde, anahtar teslimi parsel veriyoruz. Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın tüm kriterlerine uygun doğan ilk OSB’yiz. Altyapı çalışmalarımız bu yıl içinde tamamlanarak, 2025 sonunda üretime; 2026 itibariyle de ihracata başlıyoruz. 1 milyar doların üzerinde yatırımla, en az 100 fabrika, 10 bin istihdam, yıllık 500 milyon doların üzerinde ihracat hedefliyoruz. İnşaat ruhsatını alan birinci bölgedeki 15 yatırımcımızdan bazıları fabrika inşaatlarına başladı, bir yatırımcımız da bitirdi. 2 ve 3. genişleme alan çalışmalarımızı da tamamladık.”
İLGİ BÜYÜK KARMAYA GEÇİLDİ
TÜİOSB’nin davetiyle gittiğimiz Mersin’de sorularımızı yanıtlayan Balta, bölgeye gelen yoğun ilgi üzerine iki ve üçüncü genişleme alanlarında karma OSB kararı alındığını söyledi. Birinci alanda tarım ve gıda ürünleriyle ilgili, ihracatçı sanayicilerin yer aldığını; genişleme alanındaysa orta ve yüksek teknoloji üreten, ihracatçı, yeşil kriterlere uygun tüm karma sektörlerin yatırımcı olabileceğini vurguladı. Balta, yatırımcıların yarısını Mersinli sanayicilerin, yarısını ise İstanbul, Ankara, Bursa, Giresun gibi diğer iller ile yurtdışından yatırımcıların oluşturduğunu söyledi.
DEPREM RİSKİNE B PLANI MERSİN
Bölgede dijital tarım istasyonları, tarladan çatala dijital değer zinciri, DigiGreenValley Sertifika Sistemi, gıda inovasyon merkezi, bulut tabanlı veri merkezi, maliyetleri düşürecek ortak lojistik merkez, karbon yutak alanları, güneş enerji santrali, yağmur ve atık suları tarımsal sulamaya kazandıran sistemlerin olacağını kaydeden Balta, olası İstanbul depremi riskine karşın Mersin’in İstanbul merkezli holdingler için B planı olduğuna dikkat çekti. Balta, karma OSB niteliğindeki 2 ve 3.genişleme alanları için İstanbul’dan bazı holdinglerle görüşmeler yaptıklarını, gizlilik anlaşmaları gereği, durum netleşene kadar isim açıklayamayacağını belirterek şunları söyledi:
BEYAZ YAKALI GELDİ SIRA YATIRIMCIDA
“Çukurova Havalanımızın açılması, Türkiye’nin en büyük limanı olan Mersin Limanımızın genişlemesi ile bir süredir İstanbul’dan yoğun ilgi görüyoruz. Birinci bölgemizde birkaç İstanbullu yatırımcımız var. Diğer genişleme alanlarımız için de büyük yatırımcılarla görüşmelerimiz sürüyor. İstanbul çok önemli bir sanayi kenti, depremin göbeğinde kalacak riskli sanayi alanlarından yatırımcılarımızı Mersin’e bekliyoruz. Burası İstanbul’un sahip olduğu tüm özelliklere, hammadde, lojistik, insangücü, sahip. Zaten beyaz yakalı çalışanlar, yatırımcılarımızdan önce kentimize geldiler bile. Malum İstanbul’da yaşamak zorlaşınca çalışanların öncelikli tercih ettiği illerin başında biz varız. Özellikle de Mersinli beyaz yakalıların büyük bölümünün döndüğünü söyleyebilirim. İstanbul’un tüm kurumsal tecrübesiyle bize dönüyorlar. Tersine göç başladı.”
300 HEKTARLIK DEV BİR KENT
2018 yılında 58 hektarlık birinci bölge için yola çıkan TÜİOSB’nin büyüklüğü 2022’de 60 hektarlık ikinci, 2025’te 108 hektarlık üçüncü genişleme alanıyla 226 hektara ulaştı. Bölgenin 4.genişleme alanıyla birlikte toplamda 300 hektara ulaşılması hedefleniyor. Bölgede şekerlemeden makarnaya, likit yumurta, süt tozu, meyve suyundan helvaya, konserveye, tıbbi aromatik bitki işlemesinden, kozmetiğe, doku kültürüne, tarımsal üretim makinalarına kadar nitelikli çok sayıda ihracatçı yatırımcı bulunuyor.
İşbir Sentetik’in Balıkesir’de bulunan fabrika inşaatı tamamlandı.
Şirket’ten KAP’a yapılan açıklamaya göre, Balıkesir ili, Altıeylül ilçesi, Gökköy Mahallesi adresinde bulunan Balıkesir Organize Sanayi bölgesi 189 ada 40 parselde yer alan 8.254,63 metrekare arsa üzerinde devam etmekte olan fabrika inşaatı tamamlandı.
Açıklamada, “22.05.2025 tarihi itibariyle Balıkesir Altıeylül tapu müdürlüğünde şirketimize Balıkesir Organize Sanayi Bölgesi tarafından satış işlemi gerçekleştirilmiştir. Söz konusu arsa ve fabrika binasının tapusu alınmıştır.” denildi.
AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Ali Cevheri, Sağlık Bakanı Memişoğlu ile görüşmesinde Siverek Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’nin 17 Haziran’da ihaleye çıkacağını duyurdu. Viranşehir’deki hastane inşaatı ve diş sağlığı merkezi için de destek talep edildi.
AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Ali Cevheri, Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’nu ziyaret etti. Ziyarette, Siverek Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’nin ihalesinin 17 Haziran’da yapılacağı müjdesi alındı. Cevheri, ayrıca Siverek Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nin kapasite artırımı ve Viranşehir’de yapımı süren Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi inşaatının hızlandırılması için ek ödenek talebini Bakan Memişoğlu’na iletti. Mehmet Ali Cevheri, Bakan Memişoğlu’na gösterdiği yakın ilgi ve destekler için Şanlıurfa adına teşekkür etti.
Tanyer Yapı Zemin Grubu Koordinatörü Yüksek İnşaat Mühendisi Batuhan Tozburun, zemin iyileştirmenin yapı güvenliğinde kritik rol oynadığını belirterek, yapı firmalarının bu alana yatırım yapmasının kaçınılmaz olduğunu vurguladı.
Tanyer Yapı Zemin Grubu Koordinatörü İnşaat Yüksek Mühendisi Batuhan Tozburun, zemin etütlerinin ve iyileştirme çalışmalarının, depreme dirençli yapıların temelini oluşturduğunu söyledi. İzmir’de yaşanan yıkıcı depremleri hatırlatan Tozburun, vatandaşların konut alırken sadece binanın değil zeminin de sağlamlığını sorgulaması gerektiğini vurguladı.
FOTO: Tanyer Yapı Zemin Grubu Koordinatörü İnşaat Yüksek Mühendisi Batuhan Tozburun
Zemin mühendisliği alanında hizmet verdiklerini belirten Tanyer Yapı Zemin Grubu Koordinatörü Yüksek İnşaat Mühendisi Batuhan Tozburun, İzmir ve çevresinde birçok prestijli projede görev aldıklarını söyledi. Tozburun, özellikle depreme dirençli yapıların tasarımında zemin etütleri ve iyileştirme çalışmalarının hayati öneme sahip olduğunu vurguladı.
Her projenin farklı zemin yapısına sahip olduğuna dikkat çeken Tozburun, “Binaların sağlam ve uzun ömürlü olmaları için zemin çalışmalarının doğru şekilde yapılması gerekiyor. Bu nedenle teknik altyapı ve deneyime sahip firmalarla çalışmak büyük önem taşıyor. Ancak bu iş hem ciddi bir makine parkı hem de nitelikli insan kaynağı gerektirdiği için yapı firmaları bu yatırımı genellikle kendileri yapmak istemiyor” dedi.
Zemin iyileştirme çalışmalarının maliyetlere etkisine de değinen Tozburun, “Bu çalışmalar binanın toplam maliyetinin yüzde 20 – 30’unu oluşturuyor. Ancak gerektiği şekilde yapıldığında geri kalan yüzde 70’lik kısmın maliyetini de korumuş oluyor. Aksi halde milyonlarca liralık bir bina, sağlam bir zemin üzerine inşa edilmediyse, depreme ve diğer dış etkilere karşı daha dayanıksız hale gelir” diye konuştu.
Deprem yönetmelikleri ve yapı denetim sistemine de değinen Tozburun, İzmir ve çevresinde yaşanan depremlerin özellikle Bayraklı ve Bornova bölgelerinde büyük hasarlar verdiğini hatırlatarak, şu uyarılarda bulundu: “İzmir’de 50 yıl içinde 6,6 büyüklüğünde veya daha düşük bir depremin olasılığı yüzde 92. Bu gerçeklik karşısında, kentlerimizi sürdürülebilir bir şekilde dönüştürmek ve yapı ömürlerini uzatmak için zemin mühendisliğine çok daha fazla önem vermeliyiz. Kentsel dönüşümde bina bazlı değil, ada bazlı planlamaya geçilmeli. Vatandaşlarımız da konut alırken sadece binaya değil, zeminin sağlamlığına da mutlaka dikkat etmelidir.”
Tozburun, son olarak, doğru zemine oturmayan yapıların sadece mühendislik değil, aynı zamanda toplumsal bir sorun yarattığını ifade ederek, “Depreme dayanıklı şehirler için yerin altını doğru okumalıyız” dedi.
Bodrum’da geçtiğimiz günlerde başlayan inşaat yasaklarına uymayan firmalara bir haftada 3 milyon TL ceza kesildi
Muğla’da inşaat yasağı başladı. Muğla Valiliği tarafından yapılan açıklamaya göre turistik ilçelerde 15 Mayıs – 15 Ekim tarihleri arasında uygulanan inşaat yasaklarına uymayan firmalara cezai işlem uygulanmaya başladı.
203 FİRMAYA CEZA
Bodrum Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, 15 Mayıs’ta başlayan inşaat yasağının ardından denetimlerini sıklaştırdı. Bu tarihten itibaren yapılan denetimlerde, şantiyelerde faaliyetlerine devam eden 203 inşaat firması ile inşaatlara beton getiren mikserler ve hafriyat çalışması yapan 51 araca cezai işlem uygulandı. Emre aykırılık ve gürültülü çalışmaktan dolayı Kabahatler Kanunu’nun ilgili maddelerince uygulanan cezai işlemlerde, bir haftada toplam 254 işlemeye 3 milyon 304 bin 155 lira ceza kesildi.
Bursa’nın prestijini artıracak, sosyal yaşamına yeni bir soluk getirecek Nilüfer For City projesi, iş ve yaşamı bir araya getirerek modern şehircilik anlayışını yansıtıyor.
Bursa’nın gelişimi için çalışan Nilüfer Proje Tasarım ailesi, şehrin en önemli bölgelerinden biri olan Küçük Sanayi girişinde hayata geçirdiği Nilüfer For City projesiyle kente yeni bir prestij kazandırıyor. Modern mimarisi, ulaşım kolaylığı ve sosyal olanakları ile dikkat çeken proje, hem yaşam hem de iş hayatı için ideal çözümler sunuyor.
Yaşamınız İçin Konfor
Şehrin tam kalbinde konumlanan Nilüfer For City, FSM Bulvarı, Özlüce Bulvarı, Ata Bulvarı ve Görükle gibi sosyal yaşamın yoğun olduğu bölgelere oldukça yakın bir konumda yer alıyor. Proje bünyesindeki çarşı AVM konsepti, bölge halkının günlük ihtiyaçlarına cevap verirken yaşam kalitesini artırmayı hedefliyor.
İşiniz İçin Kazanç
Küçük Sanayi bölgesine yürüme mesafesindeki konumu ile Nilüfer For City, yatırımcılar ve girişimciler için kazançlı bir fırsat sunuyor. AVM içindeki dükkanlar ya da modern ofis alanları ile iş hayatının merkezinde yer almak isteyenler için cazip bir seçenek oluşturuyor.
İşin İçinde, İşin Merkezinde
İş ve ev arasındaki mesafeyi ortadan kaldırarak zamandan tasarruf etmeyi hedefleyen proje, “iş yerinizi evinizin hemen altına taşıyın” mottosuyla dikkat çekiyor. Nilüfer For City, zamanın kıymetini bilenler için ideal bir yaşam ve çalışma alanı sunuyor.
Sosyal Yaşamın Yeni Adresi
Nilüfer For City sadece konut ve iş yerleriyle değil, sosyal yaşamı da kucaklayan bir anlayışla inşa ediliyor. Çarşı AVM konseptiyle bölgenin en değerli sosyal yaşam alanlarından biri olması hedeflenen proje, her yaştan birey için keyifli bir yaşam sunuyor.
Proje Adı: Nilüfer For City Konum: Küçük Sanayi Girişi, Bursa Proje Detayları: 4 blok, 336 daire, 91 ofis, 88 dükkan Teslim Tarihi: 2026
Mekanik tesisat ve inşaat sektörünün dört bileşeni olan yatırımcı, tasarımcı, yüklenici ve tedarikçileri bir araya getirmek amacıyla DekoGroup ve TayTech proje ortaklığıyla düzenlenecek olan Four Essentials Engineering Meeting, 25 Eylül 2025 tarihinde Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek.
İlki 2018’de DekoGroup tarafından Çırağan Palace Kempinski’de gerçekleştirilen ve bu kapsamda Türkiye’nin ilk mühendislik toplantısı olma özelliği taşıyan etkinlik, yaklaşık 900 sektör profesyonelinin katıldığı başarılı bir organizasyon oldu. 2019 yılında ise Hilton İstanbul Bomonti Hotel & Conference Center’da gerçekleştirilen mühendislik toplantısı, yaklaşık 1500 kişinin katılımı ile Türkiye’deki çok değerli mekanik tesisat profesyonelini bir araya getirerek başarısını sürdürdü.
Pandemiden dolayı 2020 ve 2021 yıllarında düzenlenemeyen etkinlik, 2022, 2023 ve 2024 yıllarında Four Essentials Engineering Meeting ismiyle 3000’in üzerinde sektör profesyonelini bir araya getirdi.
Mekanik Tesisat; Geleceğe Bakış
Bu yıl altıncı defa, TayTech, Samsung, Kessel, Tanpera, Baymak ve sektörde önde gelen birçok firmanın sponsorluğu ile 25 Eylül 2025 tarihinde Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek etkinliğin ana teması “Mekanik Tesisat; Geleceğe Bakış” olarak belirlendi.
Four Essentials’in amacı; mekanik tesisat ve inşaat sektörünün dört bileşeni olan yatırımcı, tasarımcı, yüklenici ve tedarikçileri bir araya getirmek ve bu bileşenlerin iletişimini sağlamak, teknik bir platform oluşturmak, sektördeki son gelişmeleri ve alanında uzman konukların görüşlerini aktarmak olarak özetlenebilir. Bu amaç doğrultusunda, etkinlik boyunca paneller, özel oturumlar düzenleniyor, aynı zamanda fuaye alanında kurulan sektörün lider firmalarının stantlarıyla ürün ve hizmetleri tanıtılıyor.
Four Essentials etkinlik programı, konuşmacı listesi ve ziyaretçi kaydı için “www.fouressen.com” web sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Emlak Konut GYO güvencesi ve Özak GYO kalitesiyle hayata geçen Hayat Flora’da, ilk fiyat avantajı ile geleceğe yatırım yapma fırsatı sunuluyor. 1,99 vade farkı ile yüzde 90’a kadar kredi imkânı ve 120 ay vade kampanyası ile satışa çıkan daireler; deniz ve göl manzarasıyla özel bir yaşam vadediyor.
Geniş peyzaj alanları, bahçe kullanımlı ve teraslı daireleri, cadde mağazaları ile dikkat çeken Hayat Flora; Metro ve Marmaray’a yakınlığı sayesinde geleceğe yatırım için fırsat sunuyor. Küçükçekmece Gölü ve Marmara Denizi manzarasıyla, maviyle iç içe bir yaşam sizleri bekliyor.
Metro ve Marmaray’a yürüme mesafesinde konumlanan proje; İstanbul’un dört bir yanına hızlı ve kolay erişim sağlarken, E5 ve TEM otoyollarına yakınlığıyla şehir içi ulaşımı da zahmetsiz hâle getiriyor. 1+1’den 4+1’e kadar farklı daire seçenekleri, modern şehir hayatını konforla buluşturuyor.
Özak GYO’nun leasing modeliyle sunduğu ‘ilk fiyat avantajı’ kampanyasında ilk eviniz olsun olmasın, alacağınız konutun fiyatı fark etmeksizin; evin değerinin yüzde %90’ına kadar krediyi 120 aya kadar vade ile geri ödeyebileceksiniz. Bu avantajlı kampanyada vade farkı ise sadece 1,99. Kampanya dahilinde alıcılar dilerse 60 ay, 1,89 vade farkı ile de alım yapabilecekler.
Düşük peşinat, uzun vade ve piyasa oranlarının yarısına kadar gerileyen vade farkı avantajı ile alıcılar için önemli bir fırsat doğuyor. “Kapıda bekleyenin değil, içeri girenin kazanacağı” bu kampanya ile geleceğine yatırım yapmak isteyenler, Hayat Flora satış ofisinden detaylı bilgi alabilirler.
Kayseri’de Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda yenileme çalışmaları sürüyor. Bu kapsamda çok sayıda ilkokul, ortaokul ve lisede onarım ve yenileme işleri için ihaleler yayımlanmaya devam ediyor.
Kayseri’de İl Milli Eğitim Müdürlüğü il genelinde yer alan farklı kademelerdeki okullarının ihtiyaçlarını tespit ederek tadilat ve onarım işlerini gerçekleştirmek üzere ihale yayımlıyor. Bu kapsamda 6 okulda daha yenileme ve onarım çalışmaları yürütülmek üzere ihale çıkıldı.
Hangi okullarda yenileme ve onarım çalışması yürütülecek?
Yayımlanan ihale ilanlarına göre tadilat yürütülecek okullar Kayseri’nin çeşitli ilçelerinde yer alıyor. Okulların isimleri ise şu şekilde:
Melikgazi Akıncılar Anaokulu
Melikgazi Ayşe Ahmet İnci İlkokulu
Kocasinan Hacı Mustafa Postaağası Özel Eğitim Meslek Okulu
Kocasinan Şeker İlkokulu
Melikgazi Erhan Ahmet İnci Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi
Kocasinan Sabahat Hıfzı Gözüyük İmam Hatip Ortaokulu
Okullarda hangi tadilat işlemleri yapılacak?
Her okulun ihtiyacına göre ayrı ayrı çıkılan ihalelerde okulların elektrik tesisatı, makina, inşaat, kazan dairesi onarımları gerçekleştirilecek. Yüzdesel olarak verilen tadilat türleri için 45 ila 60 gün arasında tadilat işlemlerinin tamamlanması hedefleniyor.
İhaleler ne zaman yapılacak?
Yayımlanan ihaleler belirlenen sıraya göre 29-30 Mayıs 2025 tarihlerinde belirtilen saatlere göre ayrı ayrı gerçekleştirilecek. İhaleye katılmak isteyen katılımcılar ilgili şartnamelere ve detaylara EKAP üzerinden ulaşabilecek. İhaleler Kayseri İl Milli Eğitim Müdürlüğü binasında gerçekleştirilecek.
Çinli Otomobil Devi SWM Motors, Türkiye Üretimi İçin Eskişehir OSB’yi Seçti!
Çin merkezli otomobil markası SWM Motors, Türkiye’deki üretim planlarını hızla hayata geçiriyor. Urzema Holding bünyesinde faaliyet gösteren Urzat Otomotiv A.Ş. aracılığıyla Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi (OSB)’nde 2025 yılı içinde üretime başlayacak olan marka, öncelikle iç pazara hitap edecek. Kısa süre içinde ihracata da başlanacak projede, ilk araçların banttan inmesi için hazırlıklar ve yatırımlar tüm hızıyla sürüyor.
SWM Motors’un Türkiye yatırımı kapsamında, Urzema Holding CEO’su Murat Ertaş ve beraberindeki heyet, Eskişehir OSB’yi ziyaret ederek Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Küpeli ve OSB Yönetim Kurulu üyeleriyle bir araya geldi. Ziyarette taraflar arasında yatırım ve üretim süreci, altyapı çalışmaları, potansiyel iş birlikleri ve uzun vadeli yeni yatırım planları masaya yatırıldı.
“Devrim ile Başlayan Yolculuk, Eskişehir’de Yeni Bir Döneme Giriyor”
Eskişehir OSB Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Küpeli, yatırımın kent ve ülke ekonomisi için taşıdığı öneme dikkat çekti. Küpeli, “SWM Motors’un Türkiye yatırımı hem katma değerli üretim hem ihracat geliri hem de bölgedeki otomotiv kültürüne ciddi bir ivme kazandıracak. Montajı Eskişehir’de tamamlanan araçlar ilk etapta iç pazara, daha sonra ise yakın ülke piyasalarına sevk edilecek. SWM’in motorlu, elektrikli ve hibrit araç montaj ve testlerini Eskişehir’de gerçekleştirmesi, kentin 60 yıllık otomotiv üretme hayalini yeniden canlandıracak” dedi.
Başkan Küpeli, “Devrim otomobilleriyle başlayan süreç, şimdi başka bir noktaya evrilerek otomotiv sanayii’nde Eskişehir’i havacılık, raylı sistemler ve beyaz eşya sektörlerinde olduğu gibi Türkiye’nin çok önemli bir üretim merkezi haline gelmesinde önemli bir kilometre taşı olacak” ifadelerini kullandı.
Bu yatırımın sadece bir üretim hamlesi olmadığını, aynı zamanda bölgeye ekonomik ve teknolojik anlamda büyük bir değer katacağını vurgulayan Küpeli, “Bu yatırım, Eskişehir sanayisinin vizyonunu bir üst seviyeye taşıyacak nitelikte. SWM Motors’un Eskişehir OSB’de kuracağı üretim tesisiyle birlikte bölgemize önemli ölçüde istihdam, teknoloji transferi ve yüksek katma değerli üretim gelecek. İlk etapta yüzlerce kişiye doğrudan istihdam sağlanmasını öngörüyoruz. Ancak bu yalnızca başlangıç. Tesis her yıl pazar şartlarına, iç ve dış piyasadan alınan geri dönüşlere bağlı olarak üretim kapasitesini sürekli arttıracak. Tesisin tam kapasiteyle çalışmaya başlaması ve tedarik zincirinin gelişmesiyle birlikte önümüzdeki birkaç yıl içinde çalışan sayısının hızla arttığını göreceğiz. Bu süreç aynı zamanda bölgemizdeki otomotiv yan sanayi firmaları için de ciddi fırsatlar oluşturacak ve yeni yatırımların Eskişehir OSB’ye gelmesine imkân verecek” diye konuştu.
Küpeli son olarak, “Önümüzdeki dönemde Çin kökenli firmaların yatırım noktasında Eskişehir’i daha fazla tercih ettiklerini göreceksiniz. Çin’in büyük sanayi ve yatırım kuruluşları, dünyadaki gelişmelere bağlı olarak ve Türkiye’nin artan önemini gördükleri için yeni yatırımlar noktasında ülkemizi tercih etmek istediklerini bize sürekli aktarıyorlar. Önemli bir sanayi yatırım dalgasının gelmekte olduğunu görüyoruz” ifadelerinde bulundu.
“Otomobil Üretiminde Eskişehir OSB Bizim İçin En Doğru Adres”
Ziyarete ilişkin açıklamalarda bulunan yatırımcı firmaların Grup CEO’su Murat Ertaş, SWM Motors’un Türkiye’deki üretim yolculuğunda Eskişehir’in stratejik konumuna dikkat çekti. Ertaş, “Eskişehir, sanayi kültürü, lojistik avantajları ve yetişmiş insan kaynağıyla en doğru adres” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’ye yatırım kararı alırken uzun ve detaylı bir değerlendirme süreci yürüttük. Eskişehir, sadece coğrafi konumu ve ulaşım altyapısıyla değil, aynı zamanda köklü sanayi kültürü, güçlü tedarikçi ağı ve nitelikli iş gücüyle bizim için öne çıktı. SWM’in motorlu, elektrikli ve hibrit araçlarının montajı ve testlerini Eskişehir OSB’de gerçekleştirecek olmak, bu şehirde otomotiv sanayisinin yeniden şahlanacağına dair güçlü bir işarettir. Eskişehir bizim için sadece bir üretim üssü değil, aynı zamanda bir teknoloji ve inovasyon merkezi olacak. Bizim için otomobil üretiminde en doğru lokasyon Eskişehir’di. Burada çok önemli işlere ve uzun vadeli büyük yatırımlara imza atacağız. Kuracağımız tesisler birçok önemli model aracın üretildiği bir merkez olacak. Eskişehir bize, biz Eskişehir sanayisine ve ekonomisine çok şeyler katacağız.”
Ertaş, bu yatırımın hayata geçmesinde kendilerine büyük destek olan Eskişehir OSB Başkanı Nadir Küpeli’ye, Yönetim Kurulu üyelerine ve Eskişehir OSB Müdürlüğü çalışanlarına teşekkür ederek, “Onların desteği ile kısa sürede çok büyük yol kat ettik. Eskişehir OSB’de üretim yapacak olmaktan çok mutluyuz” diye konuştu.
Bu önemli yatırım, Eskişehir’in otomotiv sektöründeki rolünü güçlendirirken, bölgeye ekonomik ve teknolojik anlamda büyük katkılar sağlaması bekleniyor.
Elektraweb, yazılım çözümleriyle butik otellerin verimliliğini artırırken; sürdürülebilirlik, müşteri deneyimi ve maliyet optimizasyonunda fark yaratmalarına destek oluyor.
Turizm sektöründe dijitalleşmenin etkileri her geçen gün daha fazla hissedilirken, butik oteller bu dönüşümün en dikkat çeken aktörleri haline geliyor. Sınırlı kaynaklarını daha verimli kullanmak zorunda olan bu küçük ölçekli işletmeler, rekabet gücünü artırmak için veri temelli yazılım çözümlerine yöneliyor. Elektra Yazılım Grubu Başkanı Teoman İbili, butik otellerin teknolojiyle bütünleşerek çok daha büyük oyuncularla rekabet edebilir hale geldiğini vurguladı.
“Yapay zeka teknolojileri, misafirlerin tercihlerini ve alışkanlıklarını analiz ederek, onlara en uygun hizmeti sunma imkanı sağlıyor. Misafirlerin konaklama süresi boyunca, onların ihtiyaçlarını belirleyip, onlara özel hizmetler sunulabiliyor. Bu da, müşteri memnuniyetini artırmak ve tekrar eden misafir kazanmak açısından önemli bir avantaj sağlıyor. Bu dönüşümün başarılı olabilmesi için, tüm paydaşların birlikte hareket etmesi, veri paylaşımının sağlanması ve sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için gereken adımların atılması büyük önem taşıyor. Butik otellerde kişiselleştirilmiş hizmet anlayışı çok ön planda. Misafirin konaklama geçmişini, tercihlerini ve özel taleplerini bilmek, ona uygun öneriler sunmak butik segmentin en büyük avantajı. Bu noktada yazılım ve yapay zeka desteğiyle müşteri deneyimi daha anlamlı hale geliyor,” diyen İbili, Elektraweb’in sunduğu çözümlerle bu dönüşümü desteklediklerini ifade etti.
Sürdürülebilirlik ve Yerel Ekonomi Butiklerde Öne Çıkıyor
Son dönemde turizmde öne çıkan sürdürülebilirlik kriterleri, özellikle butik oteller için önemli bir farklılaşma alanı yaratıyor. Yerel üreticilerden tedarik yapmak, enerji tüketimini izlemek, atık yönetimini veriyle kontrol etmek gibi çevresel duyarlılık uygulamaları hem maliyet hem de marka algısı açısından büyük avantaj sağlıyor. Bu süreçlerde yazılım çözümleri, butik otellerin “yeşil dönüşüm” yolculuğunu kolaylaştırıyor.
Verimlilik, Kazanım ve Müşteri Sadakati
İbili, butik otellerin sınırlı insan kaynağı ve kaynaklarla çalıştığını belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Ön bürodan restoran POS sistemlerine, stok yönetiminden misafir uygulamalarına kadar her alanda doğru veriyle çalışan yazılımlar, butik otellere büyük avantaj sağlıyor. Bu sistemleri doğru kullanan işletmeler, sadece operasyonel verimlilik sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda misafir sadakati ve tekrar rezervasyon oranlarını da artırıyor.”
Turistin Yeni Tercihi: Kişiselleştirilmiş Deneyim
Butik oteller, özellikle yüksek harcama potansiyeline sahip, deneyim odaklı turist kitlesinin ilgisini çekiyor. İbili, “Bu kitle, konakladığı yerin yalnızca temiz ve güvenli olmasını değil, kendini özel hissettirmesini bekliyor. Yazılım ve yapay zekayla bunu sağlamak artık mümkün. Türkiye, butik otellerde bu anlamda önemli bir potansiyele sahip,” dedi.
Elektraweb, butik otellere yönelik geliştirdiği entegre çözümlerle sektörde fark yaratmaya devam ederken, turizmde dijitalleşmenin her ölçekteki işletme için erişilebilir ve faydalı olabileceğini ortaya koyuyor.
Yaz mevsiminin gelmesiyle Van’da inşaat çalışmaları hız kazandı.
Van’da istihdama önemli katkı sunan inşaat sektöründe çalışmaların hız kazanması çalışanları sevindirirken, girdi maliyetlerinin yüksek olması işverenleri endişelendiriyor.
Mevsimsel olarak inşaat faaliyetlerinin artması, hem istihdam hem de ekonomik canlılık açısından önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. İnşaat sektörünün, yerel ekonomiye sağladığı katkılar, işsizlik oranlarını düşürmekte ve birçok aileye geçim kaynağı sunmaktadır. İstihdama yönelik olumlu tabloya rağmen, sektör temsilcileri girdi maliyetlerindeki artış nedeniyle endişelerini dile getiriyorlar.
Son yıllarda, inşaat sektörüne olan talebin artması ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar, inşaat maliyetlerini önemli ölçüde yükseltmiş durumda. Özellikle çimento, demir ve diğer inşaat malzemeleri fiyatlarındaki artış, işverenlerin ve kooperatif üyelerinin bütçelerini zorlamaktadır. Müteahhitler, inşaat firmaları, temsilcileri maliyet artışlarının sürdürülebilirliği zorlayıp tehdit ettiğini belirterek, Van’da birçok inşaat firması, maliyetleri kontrol altında tutabilmek için çeşitli önlemler almak zorunda kalmaktalar.
Öte yandan, yaşanan ekonomik sıkıntılar, barınma sorununu da beraberinde getiriyor. Yüksek kiralar ve konut fiyatları, kiracı vatandaşların ev sahibi olma hayallerini zorlaştırıyor. İşsizlik ve ekonomik belirsizlikler nedeniyle kiracıların, uygun fiyatlı konut bulmaları konusundaki umutlarını giderek zorlaştırıyor. Bu durum, özellikle sabit gelirliler genç aileler ve yeni evlenecek çiftler için büyük bir sorun haline gelmiş durumda.
Konu hakkında görüşlerini belirten sektör temsilcileri, devletin konut projelerine destek vermeleri gerektiğini vurguluyorlar. Uzmanlar, düşük faizli konut kredileri ve kamu destekli projelerin, kiracıların ev sahibi olma umudunu yeniden yeşertebileceğini savunuyor. Ayrıca, yerel yönetimlerin de sosyal konut projelerine ağırlık vermesi gerektiği ifade ediliyor.
Van’daki inşaat sektörünün büyümesi, istihdama ve yerel ekonomiye olumlu katkılar sağlarken, yüksek girdi maliyetleri ve barınma sorunları, sektördeki dengeleri zorlamaya devam ediyor. Kiracıların ev sahibi olma hayali, birçok ailenin geleceğini şekillendiren önemli bir konu olarak öne çıkıyor. İnşaat firmalarının devletin atacağı adımlar ve alacağı önlemler, gelecekteki konut sorunlarının çözümünde önemli rol oynayacak.
Van’da inşaat sezonunun hız kazanması sektördeki umutları tazelerken, aynı zamanda girdi maliyetlerinin yükselmesi işverenler için kaygı verici bir durum olarak kalmaya devam ediyor. Barınma sorununun çözümü için atılacak adımlar, hem ekonomik istikrarı sağlayacak hem de toplumun geniş kesimlerinin yaşam standartlarını yükseltecektir.
Albayrak Beton Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Albayrak, son yıllarda gayrimenkul yatırımları açısından dikkat çekici bir hale gelen İstanbul’un alan olarak 3’üncü büyük ilçesi Şile ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Albayrak “Şile, son beş yılda en çok değer artışı olan beldeler arasında yer alıyor. 2020-2025 döneminde metrekare satış fiyatı değişiminde yüzde 1696’lık artışla ilk sırada yer alan Şile’de bir yılda satılık konutların fiyatları ise yüzde 20,86 arttı” dedi.
Yaz turizmi açısından İstanbul’un en değerli ilçeleri arasında yer alan Şile’nin, son yıllarda gayrimenkul yatırımları açısından da çok dikkat çekici bir hale geldiğini belirten Albayrak Beton Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Albayrak, bölgenin son beş yılda en çok değer artışı olan beldeler arasında yer aldığını söyledi. İstanbul’un Şile ilçesinde talebe ve artan değere bağlı olarak satılık konut fiyatlarının 2025 yılı nisan ayı itibariyle bir yıl içinde yüzde 20,86 artığını belirten Albayrak,bu yüksek talep ve yatırım potansiyeli nedeniyle kendilerinin de Şile’de yatırım yapma kararı aldıklarını ve bölgede iki proje yatırımları olduğunu dile getirdi.
Konut talebi erişilebilir bölgelere kaydı
Şile’nin, İstanbul’da arsa ve arazi yatırımı yapmak isteyenler için pek çok avantaj sunan bir bölge olduğuna dikkat çeken Erdal Albayrak, Şile’nin yakın gelecekte daha fazla değer kazanmasının beklendiğini kaydetti.
Şile’nin yatırım potansiyeli ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Albayrak şu bilgileri verdi:
“Günümüzde, halihazırda fiyatların çok yüksek olduğu gözde bölgelere yönelik talebin artık daha erişilebilir bölgelere kaydığını görüyoruz. Bu bölgelerin başında da alan olarak İstanbul’un en büyük 3’üncü ilçesi olan ve şehir merkezine günü birlik ulaşıma imkan tanıyan Şile yer alıyor. Yaptığımız çalışmalara ve Endeksa araştırma verilerine baktığımızda gördük ki; beş yıllık konut satış fiyat artışı metrekare bazında Türkiye genelinde yüzde 1194,6 olurken yazlık bölgelerin pek çoğunda değer artışı bu oranın üzerinde gerçekleşmiş durumda. 2020-2025 döneminde metrekare satış fiyatı değişiminde yüzde 1696’lık artışla İstanbul Şile ilk sırayı alırken, yüzde 1524’lük yükselişle Çanakkale ikinci sırayı, yüzde 1517’lik artışla Balıkesir Ayvalık üçüncü sırayı aldı.
Bizim de yatırım bölgemiz konumunda bulunan ilçelerden olan Şile’de nisan sonu itibarıyla son bir yılda satılık konutların fiyatları yüzde 20,86 artmış ve ortalama satılık konut fiyatları 12 milyon TL bandında oluşmuş. Ortalama satılık konut büyüklüğü 179 metrekare gibi ifade edilirken, satılık konutların ortalama metrekare birim fiyatı yine Nisan 2025 sonu itibarıyla 70 bin 700 TL civarında gerçekleşmiş. Aynı özelliklere sahip satılık konutların geri dönüş süreleri ise 20 yıl seviyelerinde bulunuyor.
Deprem güvenliği ve ulaşılabilir fiyatlar etkili
Bölgeye olan talebin nedenlerini; 2018 sonrası çalışmaları tamamlanan imar planlarının ardından bölgede oluşan yüksek arzın pandemi etkisi ile talebe dönüşmesi, şehir merkezindeki yüksek fiyatlar, deprem güvenliği ile açıklayabiliriz. İnternet ilanlarına baktığımızda da yine bölgede 2 bine yakın satılık arsa ilanı olduğunu görüyoruz. Bu da bölgedeki potansiyelin yüksekliğini gösteriyor.”
Beklemede olanlar fiyatlar artmadan evlerini alsın
Şile’de yatırım yaparken, gelecekteki gelişim planlarının takip edilmesinin önemine değinen Erdal Albayrak, özellikle altyapı ve gayrimenkul projelerinin izlenerek stratejik yatırımlar yapılabileceğine dikkat çekti.
Şile’de gayrimenkul yatırımı yapmak isteyenler için önerilerde bulunan Albayrak “Hem denizi, akarsuları, hem de yeşiliyle doğal güzellikleri, gelişen altyapısı ve yatırım potansiyeli nedeniyle Şile, önümüzdeki dönemlerde daha da değer kazanacak ve daha da karlı yatırım bölgesi haline gelecektir. Şile’de gayrimenkul yatırımı yapmak isteyenler, yerel gayrimenkul danışmanlarından destek alabilirler. Uzun vadeli stratejilerle Şile’de yapılan arsa ve arazi yatırımları, güvenli, karlı ve huzurlu bir yaşam sunacaktır. Gayrimenkul hala en kıymetli yatırım aracıdır. Yakın dönemde gayrimenkul fiyatlarının daha da artacağını düşündüğümüzde konut alımlarını erteleyenlerin bir an önce karar verip evlerini almalarını tavsiye ederim” diye konuştu.
Albayrak Beton hakkında:
Albayrak kardeşler, 2003 yılında hazır beton sektöründe yatırım yaparak Albayrak Hazır Beton’u kurmuştur. Albayrak Hazır Beton, kısa zamanda üretim ve hizmet kalitesiyle tercih edilen bir beton markası haline gelmiş ve inşaat sektörünün önde gelen firmalarına hizmet vermeye başlamıştır. 2014 yılından itibaren ise Üsküdar-Çekmeköy metro hattı projesi ile birlikte birçok metro ve önemli kamu projesine beton tedariği sağlayarak prestijli projelerin tercihi haline gelmiştir. Bugün, Albayrak Hazır Beton; üç ayrı noktada dört hazır beton santrali, yüksek üretim kapasitesi, 230’dan fazla araçlık makine parkı ve 240’den fazla alanında uzman personeliyle sektörünün lider firmaları arasında yerini almıştır. Hazır beton sektöründe lider firmalar arasında yer alırken, gayrimenkul geliştirme sektöründe de ciddi yatırımlar yaparak iştigal alanlarını genişleten Albayrak Hazır Beton, 2008 yılından bu yana yedi farklı proje ile 400’den fazla mesken ve ticari ünite üretimini tamamlamıştır. ‘Teraphill 15’, ‘Moon Park Koru’, ‘Teraphill Loft’, ‘Villa Rise’ ve ‘Mesam yönetim binası’ projeleriyle inşaat, taahhüt ve gayrimenkul geliştirme alanındaki yatırımlarına hızla devam etmektedir.
Avrupa’da Yıllık Kira Enflasyonu’nda Türkiye, yüzde 89,2 ile rekor seviyeye çıktı. İnşaat maliyetlerinin düştüğünü vurgulayan Güleroğlu, konut kiralarının artmaya devam ettiğine dikkat çekti.
EuroStat’ın ‘Avrupa’da Yıllık Kira Enflasyonu’ verilerine göre, Türkiye’de yıllık kira enflasyon oranı yüzde 89,2’ye çıkarak zirvede konumlandı. Merkez Bankası verilerine göre ise İstanbul, Ankara ve İzmir’in konut fiyat endekslerindeki gelişmeler değerlendirildiğinde 2025 yılı nisan ayında bir önceki aya göre, sırasıyla İstanbul yüzde 2,7 Ankara yüzde 2,8 İzmir ise yüzde 0,2 oranlarında artış oldu. Endeks değerleri bir önceki yılın aynı ayına göre, İstanbul yüzde 34,4, Ankara yüzde 41,9 ve İzmir’de ise yüzde 30,9 oranlarında artış gösterdi.
İzmir Emlak Komisyoncuları Odası (İZEKO) Başkanı Mesut Güleroğlu, İz Gazete’ye yaptığı açıklamada kredilerin artmasıyla yurttaşın konut kiralarında zorlandığına değindi.
‘Mevcut stok arza yetmiyor’
İZEKO Başkanı Güleroğlu, “Birinci el konut piyasasında ciddi oranda bir durağanlık var. Şu anda yapılan 100 konuttan 30’u satılıyor. Alışveriş yapılmıyor. Çünkü konut kredi faiz oranları yüksek, limitler düşük. Mevduat faizleri de çok yükseldi. Şu anda mevcut faizler yüzde 50’nin üzerine çıktı. Bütün bunları bir arada değerlendirirsek müteahhitler yeni konut üretemiyor. Üretse de satamıyor. Yüzde 70 ikinci el konutlar satılıyor. O da ihtiyaç halinde, sıkışıklık ve herhangi bir nakit ihtiyacı varsa o yüzden satılıyor. Bu sebeple de konut açığı artıyor. Genç nüfusun arttığı bir dönemdeyiz. Evlilikler var. Elimizdeki mevcut konut stoku arzı karşılayamıyor. Bu sebeple de konut kiraları yükseliyor. Türkiye’de inşaat maliyetleri düşmesine rağmen gayrimenkul fiyatları çok yükseldi” dedi.
Konut kiralarının artmasıyla vatandaşın zorlandığına değinen Güleroğlu, “1+1 daireler 15 bin TL’den başlıyor. Uzak yerlerde biraz daha düşüyor. Bu durum vatandaşı çok zorluyor. İzmir’in Çeşme’si, Urla’sı var. O ilçelere atanan bir memur, oraya atandıklarında yıllık kira ödemek zorunda. İnsanlar bu sebeple artık oturacak lojman da bulamıyor. Bunlara bir an önce çözüm bulunmalı” diye konuştu.
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), her ay merakla beklenen inşaat ile bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durum ile beklenen gelişmeleri gösteren “Hazır Beton Endeksi” 2025 Nisan Ayı Raporu’nu açıkladı. Faaliyet Endeksi nisan ayında yükselmiş olmasına rağmen, hazır beton endeksine kısmen olumlu etki yaptığı ve inşaat sektöründe düşük performansın gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Geçen yılın aynı ayına göre tüm endeksler negatifte iken sektöre olan güvenin gerilemesi, önümüzdeki dönemde inşaat sektörünün yine düşük performans ile hareket edeceğine işaret etmektedir.
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) her ay açıkladığı Hazır Beton Endeksi ile Türkiye’de inşaat sektörü ve bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durumu ve beklenen gelişmeleri ortaya koymaktadır. İnşaat sektörünün en temel girdilerinden biri olan ve aynı zamanda üretiminden sonra kısa bir süre içerisinde stoklanmadan inşaatlarda kullanılan hazır betonla ilgili bu Endeks, inşaat sektörünün büyüme hızını ortaya koyan öncü bir göstergedir.
Hazır Beton Endeksi 2025 Nisan Ayı Raporu’na göre, mart ayında faaliyet eşik değerin hemen üzerine çıktıktan sonra nisan ayında yeniden eşik değerin altına gerilemiştir. Beklenti Endeksi nisanda sınırlı yükseliş göstermesine rağmen hâlen negatif tarafta görünmektedir. Güven Endeksi nisan ayında marta paralel bir hareket ile yatay seyretmiş, bu şekilde en düşük endeks olarak negatif bölgede kalmıştır. Tüm endeksler nisan ayında eşik değerin altında konumlanmış görünmektedir. Faaliyet Endeksi nisan ayında yükselmiş olmasına rağmen, hazır beton endeksine kısmen olumlu etki yaptığı ve inşaat sektöründe düşük performansın gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
Geride bıraktığımız nisan ayında Güven Endeksi dışındaki endeksler geçen yılın aynı ayına göre artmış durumdadır. En fazla yükseliş Beklenti Endeksi’nde görünmektedir. Faaliyetteki yükseliş, endeksin değerinin eşik değerin altında olduğu bilgisi ile birlikte okunmalıdır. Bu durumda faaliyetteki yükseliş anlamlı olmakla birlikte yeterli değildir. Güven Endeksi’ndeki daralma dikkat çekicidir. Tüm endeksler negatifte iken sektöre olan güvenin geçen yıla kıyasla gerilemesi, önümüzdeki dönemde inşaat sektörünün yine düşük performans ile hareket edeceğine işaret etmektedir.
Raporun sonuçlarını değerlendiren Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, “Nisan ayında tüm endeksler eşik değerin altında konumlanmış görünmektedir. Geçen yılın aynı ayına göre tüm endeksler negatifte iken sektöre olan güvenin gerilemesi, önümüzdeki dönemde inşaat sektörünün yine düşük performans ile hareket edeceğine işaret etmektedir.” dedi.
Ekonomik gelişmelerle ilgili görüşlerini paylaşan THBB Başkanı Yavuz Işık, “Merkez Bankası’nın nisan ayında politika faizini %46’ya çekmesi ve efektif fonlama maliyetinin %48,8 ile %49 olan üst banda dayanması yaşanan parasal sıkışmanın hâlen devam ettiğini göstermektedir. Hazine’nin düzenlediği 10 yıllık borçlanma ihalesinde faiz oranı %35’in üzerine çıkarak rekor kırmıştır. 5 yıllık CDS 330 baz puan civarında seyretmektedir. Bu seviye, Türkiye’nin hâlâ yüksek risk grubunda değerlendirildiğini ve uluslararası yatırımcı nezdinde temkinli duruşun sürdüğünü ortaya koymaktadır. S&P’nin Türkiye kredi notu değerlendirmesinde görünümü ‘durağan’da bırakması ve not artışı için özellikle ‘TL’ye güvenin yeniden inşası’ndan bahsetmesi dikkat çekicidir.
Sonuç olarak, Türkiye ekonomisinin dinamiklerinin sağlam temeller üzerinde yükselmesi için para politikasında öngörülebilirlik ve Türk lirasına güvenin tesis edilmesi birincil öncelik olarak görünmektedir. Bu adımlardan sonra yeniden faiz indirimine geçilmesi durumunda inşaat sektörü hareketlenecektir. Aksi hâlde inşaat sektörü kendinden beklenen performansı sergilemekten uzak kalacaktır.” dedi.
Hazır Beton Endeksi hakkında
Söz konusu endekslerin oluşturulmasına esas teşkil eden anket ile firmalara 8 soru soruluyor. Her bir endeksin değeri 100’ün altında ya da üstünde olmasına bağlı olarak yorumlanıyor. 100’ün üzerinde olması durumunda önceki aya ait faaliyetin ya da gelecek döneme ilişkin beklentinin olumlu yönde geliştiği yorumu yapılıyor. Türkiye genelinde her ay hazır beton üreticileri ile gerçekleştirilen çalışmada 3 farklı endeks oluşturuluyor. Hazır Beton Faaliyet Endeksi ile hazır beton firmalarının geçmiş bir aylık faaliyetlerinin sonuçları, Hazır Beton Güven Endeksi ile hazır beton sektöründe faaliyet gösteren teşebbüslerin, ekonomi ve sektöre yönelik duydukları güven seviyesi, Hazır Beton Beklenti Endeksi ile hazır beton firmalarının önümüzdeki üç aylık dönemde faaliyetlerinin hangi seviyede olacağına ilişkin beklentiler hakkında bilgi ediniliyor. Hazır Beton Endeksi ile endekslerin tümünü içeren bileşik endeks elde ediliyor.
Türkiye Hazır Beton Birliği hakkında
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), 1988 yılından beri güvenli ve dayanıklı yapıların inşası amacıyla standartlara uygun beton üretilmesi, tekniğine uygun beton uygulamalarının yaygınlaşması ve ülkemizde kaliteli, dayanıklı, yüksek dayanım sınıflarında beton kullanılması için uğraş veren mesleki bir kuruluştur. THBB, Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO) ve Beton Sürdürülebilirlik Konseyi (The Concrete Sustainability Council) üyesi; Beton Sürdürülebilirlik Konseyi “Bölgesel Sistem Operatörü”dür. THBB’ye üye olacak şirketlerin bütün hazır beton tesislerinde standartlara uygun üretim yapması, THBB Kalite Güvence Sisteminin (KGS) sürekli habersiz denetimlerine tabi olarak KGS Uygunluk Belgesi alması, uygun laboratuvar bulundurması, teknik, çevre, iş sağlığı ve güvenliği, yasal ve etik kriterleri eksiksiz yerine getirmesi zorunludur.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Didim’de turizm amaçlı yatırım yapmak isteyen yerli ve yabancı girişimcilere 5 yıldızlı otel yapımı için kamu taşınmazlarını ihaleyle tahsis edecek. Başvurular 18 Haziran’a kadar devam ediyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, turizm amaçlı yatırım yapmak isteyen yerli ve yabancı girişimcilere yönelik Aydın Didim Çamlık Mahallesi’nde bulunan hazine taşınmazlarını tahsis etmek üzere ihaleye çıkarıyor. İhale kapsamında, 200 yatak kapasiteli 630,25 metrekare kapalı alan ile 150 yatak kapasiteli 488,45 metrekare kapalı alanı olan iki ayrı 5 yıldızlı otel projesi yer alıyor.
Bakanlık, başvuru yapmak isteyen girişimcilerin gerekli bilgi ve belgeleri 18 Haziran 2025 mesai bitimine kadar elden teslim etmelerini istedi.
Evraklar, Kültür ve Turizm Bakanlığı Genel Evrak Birimi’ne (AG Katı), İsmet İnönü Bulvarı No: 32, Emek, Çankaya/ Ankara adresine teslim edilecek.
Turizm sektöründe yatırım yapmak isteyen yerli ve yabancı yatırımcılar için önemli bir fırsat olarak görülen ihale, Didim’de turizmin gelişimine katkı sağlaması bekleniyor.
Mersin’in Yenişehir ilçesi Akkent Mahallesi’nde, 23139 Sokak No: 3 adresinde (Tapuda Çiftlik Mahallesi 6488 ada, 1 parsel) yeni bir otel projesi için düğmeye basıldı.
Mersin’in Yenişehir ilçesi Akkent Mahallesi’nde, 23139 Sokak No: 3 adresinde (Tapuda Çiftlik Mahallesi 6488 ada, 1 parsel) yeni bir Otel projesi için düğmeye basıldı. ÖFA turizm A.Ş. tarafından geliştirilen proje kapsamında 126 oda kapasiteli bir otelin inşası planlanıyor.
Daha önce 29.09.2017 tarihinde mesken ve işyeri olarak yapı ruhsatı alınan ve bu doğrultuda inşaat çalışmalarına başlanan projeye, 16.08.2024 tarihinde 42 mesken ve 6 ofis/iş yeri yapımı için yeniden inşaat ruhsatı verildi. Mevcut durumda kaba inşaatın büyük ölçüde tamamlandığı projede, Yenişehir Belediye Başkanlığı’nın 29.08.2024 tarih ve E – 71254691-754 – 132641 sayılı uygun görüşü doğrultusunda projenin otel olarak devam etmesine karar verildi.
Toplam 4.321 metrekarelik arsa üzerinde yükselen ve 10.864,5 metrekarelik inşaat alanına sahip olan projede, mevcut yapı alanında herhangi bir değişiklik yapılmadan, mevcut kaba inşaatın içinde bölmeler oluşturularak otel odaları ve diğer hizmet alanları düzenlenecek.
ÖFA Turizm A.Ş., bu dönüşüm için toplamda 60 milyon 841 bin 200 TL yatırım yapacak. Otelin tamamlanmasıyla birlikte, bölgedeki konaklama kapasitesinin artması ve turizm faaliyetlerinin canlanması bekleniyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Afyonkarahisar’ın Sadıkbey Mahallesindeki arazisini otel yapımı için tahsise açtı. Proje kapsamında; bölgeye 750 yataklı ve 5 yıldızlı otel yapılması planlanıyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı; Afyonkarahisar, Antalya, Aydın, Eskişehir, Hatay, İzmir, Muğla, Ordu, Adana, Ardahan ve Yalova’ya yüz binlerce metrekarelik 21 araziyi otel, günübirlik tesis ve personel lojmanı tahsisine açtı.
Bakanlığın www.ktb.gov.tr internet adresinden 23/5/2025 tarihinden itibaren erişilebilecek olan Turizm Yatırımcılarına Kamu Taşınmazı Tahsis Şartnamesi 2025/1’de özellikleri belirtilen kamu taşınmazları, 12/3/1982 tarihli ve 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu ile 21/7/2006 tarihli ve 26235 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak üzerlerinde turizm amaçlı yatırım yapmak üzere Bakanlık tarafından yerli ve yabancı girişimcilere tahsis edilecek.
Afyonkarahisar’da tahsise açılan arazi:
Merkez İlçesi, Sadıkbey Mahallesi 252 ada 7 parsele 750 yataklı 5 yıldızlı otel
Binalardaki deprem hasarlarından inşaat ustalarını da sorumlu tutacak düzenlemede sona gelindi. Yapı Denetim ve Deprem Mühendisliği Derneği Genel Başkanı Şahin “Mesleki yeterliliği, ustalık yetki belgesi olmayan ustalar şantiyelerde görev alamayacak” dedi
Binalardaki deprem hasarlarından inşaat ustalarını da sorumlu tutacak düzenlemede artık son aşamaya gelindi. Yapı Denetim ve Deprem Mühendisliği Derneği Genel Başkanı Nazmi Şahin yeni düzenlemeyi değerlendirdi. Şahin, doğal afetler yaşandıktan sonra değil, öncesinde tedbir alınması gerektiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu: “Kanunla inşaat sektöründeki paydaşlardan sadece yapı denetim firmalarının mevzuatı, cezaları ve sorumlulukları belirlendi. İnşaat ustalarının mevzuatları ve sorumlulukları konusunda büyük bir boşluk bulunuyor. Ülkemizde yaşanan depremlerde hiçbir usta ceza almadı. Her deprem raporunda işçilik hatası olduğunu yazdık. İzmir Depremi’nden sonra bunu gündeme taşıyarak, bir rapor hazırladık. Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde de bu ortaya çıktı.”
SİSTEMİN EN BÜYÜK AÇIĞI
Terzi örneğini veren Şahin, en iyi kumaşı verseniz dahi terzinin iyi olmaması durumunda dünyanın en kötü kıyafetinin ortaya çıkabileceğini dile getirdi. Şahin, inşaatta da durumun böyle olduğunu, ustaların inşaat yapımında büyük önem taşıdığını anlattı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Meslek Hizmetleri Genel Müdürlüğünün yetki belgeli usta çalıştırılmasına ilişkin usul ve esaslara yönelik önemli bir çalışma yaptığına işaret ederek, “İnşaat ustalarının yaptığı hatadan ya da işin sorumluluğundan dolayı ceza almaması sistemin en büyük açığı. Ustaların da ceza almasını sağlayacak düzenlemede son rötuşlar yapılıyor, yönetmeliğin kısa zamanda çıkmasını bekliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
USTALARIN KAYDI TUTULACAK
Şahin, ustalara yönelik düzenlemeyle birlikte oluşacak yapının önemine değinerek, şu bilgiyi verdi: “Bundan sonra ustaların da kayıtları tutulacak. ‘ŞantiyeM’ yazılım programıyla usta kayıtlarının elektronik ortamda tutulması Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından sağlanacak. Düzenleme çıktığında mesleki yeterlilik veya ustalık yetki belgesi kaydı olmayan hiçbir usta şantiyelerde görev alamayacak. Yapı müteahhidi ve şantiye şefi, inşaat ve tesisat işlerinde yetki belgesi olmayan usta çalıştıramayacak. Yapım işlerinde çalışacak yapı ustalarının e-Devlet Kapısı üzerinden ŞantiyeM sistemine kaydolması ve 5 yılda bir kaydını yenilemesi zorunlu olacak.”
Vatandaşın konuta erişimi için İNDER’den öneri geldi. Derneğin başkanı Engin Keçeli, Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nün elindeki arazileri kooperatif şeklinde kurulacak yapılara konut ürettirmek için verebileceğini, böylece sosyal konut üretiminin artacağını söyledi
İnşaatçılar ve Gayrimenkul Geliştiricileri Derneği (İNDER) Başkanı Engin Keçeli, sosyal konut için öneri getirdi. Keçeli, Milli Emlak’ın elindeki arazileri kooperatif şeklinde kurulacak yapılara konut ürettirmek için verebileceğini, böylece sosyal konut üretiminin artacağını söyledi. Keçeli, devletin kentsel dönüşüm yapılacak yerlerde müteahhitleri bir araya getirmesi gerektiğini de belirterek, “100 tane lüks konut üretenin örneğin 10 tane de sosyal konut üretmesini istenmeli. Ya da 1.000 bağımsız birim üretecek bir şirkete ‘100 tanesini de maliyetine benim için üreteceksin, onları kiraya vereceğim’ diyebilmeli. Hepimizin elimizi taşın altına koymamız lazım” dedi. Keçeli ile sektörü konuştuk…
● Kredi faizleri yüksek, vatandaşınalımı azaldı, yabancıdan talep yok.Sektörde sıkışmışlık var. 2025’i nasılgörüyorsunuz?
Yılın başında hem İNDER’deki arkadaşlarıma hem de Seba İnşaat’takilere ‘bütün projeleri hazırlayalım, eylülde satmaya mal bulamayacağız’ dedim. Çünkü eylülden itibaren faizlerin düşmesini talebin canlanmasını bekliyordum. Ancak ufak tefek kazalar oldu. Ama yine de 3-6 aylık gecikmeyle de olsa ben önümüzün açık olduğunu düşünüyorum, tedirginlik hissetmiyorum. Konut faizleri yüksek olduğu için tüketiciler kredi kullanarak ev almayı durdurdu. İpotekli satışlar çok yavaşladı. Kiradaki arz azaldı. Yatırımcı ev alıp kiraya vermeyi durdurdu. Kalifiye işgücü konusunda da sıkıntımız var. Ağır işlerde eleman bulmak zor.
ORDUYA ER DE GEREK
● Bunun için öneriniz var mı?
Biz sektörün üç derneği olarak(KONUTDER, İNDER ve GYODER) biraraya geldik. Hepimiz ayrı konulara çalıştık. GYODER iş gücüyle kapsamlı birçalışma yaptı. Bu raporun altına biz deimza attık. İnşaatta kalifiye elemanınücreti baktığınızda mühendislik, mimarlıkmezunlarından daha fazla. Bize onlarda lazım ama orduya general kadar er degerekiyor. O nedenle konunun çözümüiçin meslek liselerine yönelmemiz gerekiyor.Öğrencileri lise çağında çıraklık eğitimigibi eğitmek lazım. Üç gün okula ikigün şantiyeye gelecekler. Kendilerine stajermaaşı da verilecek. Böylece ailelerinede destek olacaklar.Böyle olursa aileler deçocuklarını sektöre yönlendirir
● Türkiye bir depremülkesi… Hemen her günyeni bir deprem oluyor. Buyaşananlar tüketicilerin tercihlerininasıl etkiliyor?
Tüketiciler bilinçlendi.Eskiden parke rengini sorarlardı,şimdi binanın statiğini, depremedayanıklılığını, otoparkısoruyorlar. Bu önemli çünkü tüketicibilinçlendiği zaman bizler deüreticiler olarak daha iyi üretimyaparız. Sektör paydaşları ve siviltoplum kuruluşları olarak analizlerve anketler yapmamız, hangi gayrimenkulleretalep olduğuna yoğunlaşmamızlazım. O yüzden biz 2025’i verive analiz yılı ilan ettik.
100 LÜKS KONUTA 10 SOSYAL KONUT
● Kentsel dönüşüm Türkiye’nin enönemli gündem maddesi… Sizce bu işinhızlandırılması için neler yapılabilir?
Çevre, Şehircilik ve İklim DeğişikliğiBakanı Murat Kurum geçtiğimiz günlerdeİstanbul’da 39 ilçenin belediye başkanınıtopladı. Sayın Kurum bana göre,hem sektörün hem İstanbul’un şansı.Kentsel dönüşüm insanların keyfiyetinebırakılacak bir mesele değil. Bazenmüteahhitler bazen vatandaşlar arsızlıkyapıyor. Burada dengeyi kuran devletolmalı. Yani devlet racon kesen olmalı.Belediyelerin de işin içinde olması gerekiyor.Eğer kenar mahallelerde kentseldönüşüm yapılacaksa müteahhitleriorada bir araya getirmeli devlet. Sadecerant bölgelerinde dönüşüm yapmalarınaizin vermemeli. 100 tane lüks konut üreteninörneğin 10 tane de sosyal konutüretmesini istemeli. Ya da 1.000 bağımsızbirim üretecek bir şirkete ‘100 tanesinide maliyetine benim için üreteceksin,onları kiraya vereceğim’ diyebilmeli.Hepimizin elimizi taşınaltına koymamızlazım.
ARAZİLER SATILMASIN
● Gelelim fiyatlara… Birçok kişiyegöre fiyatlar çok yüksek… Konuthâlâ yatırım aracı mı sizce?
Şu anda markalı konutta ne alabiliyorsanızalın. İstanbul’da metrekaresi60-70 bin TL olan her şeybedava. Ama orta ve alt gelirgrubunun konuta erişimiiçin yol belli. Yenidenkooperatifçiliğe dönmek lazım.Bugün TOKİ konutlarındametrekare maliyeti 20-22 binTL. Araziye para ödemediğinize2.5 milyon TL’yekonut sahibi olma şansınızvar. Bunu vatandaşınkarşılama gücü olabilir.Türkiye’de arazi stokuçok. Milli Emlak ormanvasfını kaybetmiş arazilerisatmak yerinekooperatif şeklindekurulacak yapılardakonut ürettirebilir.
TÜİK verilerine göre, 2025 yılının başından bu yana Türkiye genelinde satışa sunulan konut sayısı yaklaşık %20 artarken, kiralık konut sayısı %17 azaldı. Bu eğilim, konut piyasasında arz ve talep dengesinin değişmeye başladığını işaret ediyor.
Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, önemli açıklamalarda bulundu:
“Mayıs ayı başı itibarıyla piyasaya baktığımızda, satılmayı bekleyen konut sayısında yıl başına göre yaklaşık %20 seviyelerinde bir artış gözlemliyoruz. Buna karşın, kiralanmayı bekleyen konut sayısında ise %17 civarında bir düşüş yaşanıyor. Bu veriler, konut piyasasında kullanıcı tercihlerinde ve ekonomik dinamiklerde önemli değişimlerin yaşandığına işaret ediyor.”
Şehir Bazlı Gelişmeler Dikkat Çekiyor
Yazıcı, şehir bazında konut arzındaki değişimlere de dikkat çekerek şunları aktardı:
“Satılık konut ilanlarındaki en yüksek artış %22 ile Ankara’da gerçekleşti. Ankara’yı %17,6 artışla İzmir, %13,4 ile İstanbul takip ediyor. Bu da gösteriyor ki özellikle büyükşehirlerde satılık konut arzı belirgin şekilde artıyor. Öte yandan kiralık konut cephesinde tablo farklı. İstanbul’da kiralık konut stoku %22 azalırken, Ankara’da bu oran %21,2 seviyesinde. İzmir ise bu anlamda diğer iki büyükşehirden ayrışıyor; kiralık konut ilanlarında %5,4’lük bir artış söz konusu.”
EVA Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık Hakkında: EVA Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık AŞ, gayrimenkul sektörün uzman isimleri tarafından 2008 yılında kuruldu. EVA, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından yetkilendirilen Değerleme Şirketlerinden olup ayrıca, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) tarafından finans kurumlarına, “gayrimenkul, gayrimenkul projesi veya bir gayrimenkule bağlı hak ve faydaların değerlemesi” hizmet verme yetkisine sahip şirketler arasındadır. Ayrıca uluslararası bir kurum olan RICS (Royal Institution of Chartered Surveyors) tarafından Türkiye’de “Regulated by RICS” olarak ünvanı verilen ilk kuruluştur.
EVA Değerleme’nin kendi alanında 26 adet uluslararası ödülü bulunmaktadır. Finans piyasaları konusunda dünyanın önemli otoritelerinden Euromoney Yayın Kurumunun lider dergisi olan Euromoney Magazine her yıl dünyanın birçok ülkesinde çeşitli kategorilerde en başarılı kurumları bilimsel bir çalışma ile belirlemektedir. EVA Değerleme, 2011 senesinde Euromoney tarafından Değerleme Konusunda Türkiye En İyi Gayrimenkul Danışmanlık Firması, 2013 senesinde Türkiye’nin En İyi Danışmanlık (Best Real Estate Advisory-Overall), En İyi Araştırma (Research) ve En İyi Değerleme (Valuation) Firması ödüllerinde, 2014 senesinde ise “Türkiye’nin En İyi Gayrimenkul Araştırma Firması” ödülüne, 2016, 2017 ve 2018 senelerinde tekrar Türkiye’nin En İyi Danışmanlık (Best Real Estate Advisory-Overall), En İyi Araştırma (Research) ve En İyi Değerleme (Valuation) Firması ödüllerinde layık görülmüştür. 2020 yılında ise Euromoney’in “Real Estate Awards 2020” ödülleri kapsamında, Türkiye’nin en iyi Gayrimenkul Araştırma ve Gayrimenkul Değerleme firması seçilmiştir. Ayrıca uluslararası International Property Awards, EVA Gayrimenkul Değerleme Danışmanlığı 2013-2014 senesi ödüllerinde “Türkiye’nin En İyi Gayrimenkul Danışmanlık Firması” ve “Avrupa’nın En İyi Gayrimenkul Danışmanlık Firması”; 2014-2015, 2015-2016, 2016-2017, 2017-2018 ve 2018-2019 senesinde ise arka arkaya tekrar “Türkiye’nin En İyi Gayrimenkul Danışmanlık Firması” olarak seçmiştir. Tüm bu ödüller yanısıra 2017 senesinde Global Brands Magazine tarafından “Best Property Appraisal Company, Turkey 2017”, 2018 senesinde Global Brands Magazine tarafından “Most Innovative Real Estate Valuation Brand, Turkey 2018, 2023 senesinde tekrar Global Brands Magazine tarafından “Best Real Estate Advisor Turkey 2023 ödülüne layık görülmüştür. 2024 senesinde Boston Brand Research&Media tarafından “Best Real Estate Advisor, Turkey 2024 ödülüne layık görülmüştür.
EVA Gayrimenkul Değerleme, her türlü gayrimenkul ve gayrimenkule dayalı hak ve faydaların değerlemesi, makine ve ekipman değerlemesi hizmetleri vermekte, gayrimenkul projelerinde fizibilite, şerefiyelendirme, yer seçimi analizi, çalışmaları yapmakta, en iyi ve en verimli kullanım etütleri hazırlamakta, kurumsal imar barışı danışmanlığı hizmeti vermekte, finansal kurumlar için kredilerde yatırım ilerleme raporları hazırlanması hizmetleri vermektedir. Şirketin ortakları ve Yöneticileri arasında Türkiye’nin ilk SPK Lisanslı Değerleme Uzmanlarından Cansel Turgut Yazıcı, Özdil Şahin, Özhan Yurtseven ve Zuhal Balsarı bulunmaktadır. Şirketin Türkiye Otel Sektörü Pazar Analizi Raporu, Türkiye Alışveriş Merkezleri Potansiyeli Analizi raporları, İstanbul Markalı Konut Piyasası Araştırma ve Öngörüler Raporu, İstanbul Yurt sektörü raporu gibi yayınlanmış sektörel araştırma raporları vardır.
Suudi Arabistan, Riyad Expo 2030 etkinliğinin inşaat çalışmalarının başlamasına hazırlık amacıyla çeşitli paydaşlarla görüşmelere başladı.
Yatırımlar Dergisi’nin aldığı bilgiye göre, son birkaç haftada inşaat planlarını görüşmek üzere büyük firmalarla çok sayıda üst düzey toplantı yapıldı. Görüşmelerin Riyad Şehri Kraliyet Komisyonu (RCRC) ve Kamu Yatırım Fonu (PIF) ile yapıldığı anlaşıldı. Projenin ana planı konusunda müşterilere Alman mimarlık firması Lava Architects ve ABD merkezli mühendislik firması Jacobs yardımcı oluyor.
Suudi Arabistan, Riyad’da düzenlenecek World Expo 2030 etkinliğine ilişkin resmi kayıt dosyasını Fransa’nın Uluslararası Sergiler Bürosu’na (BIE) sundu. Belgede operasyonel zaman çizelgesi de dahil olmak üzere tüm organizasyonel, prosedürel ve operasyonel yönleri kapsayan kapsamlı bir plan yer alıyor; Belge BIE ve üye ülkeler tarafından incelenecek. Onayın ardından Suudi Arabistan hazırlıklarına başlayacak ve diplomatik kanallardan uluslararası katılıma yönelik resmi davetleri gönderecek. Riyad, 2023 yılında Expo 2030’a 7,8 milyar dolar yatırım yapmayı planladığını açıklamıştı.
Son beş yılda 100’ün üzerinde proje tamamladıklarını söyleyen Poligan İnşaat Genel Müdürü Ahmet Sayın, önümüzdeki dönemde projelerde daha aktif rol almayı hedefleyerek stratejik iş birlikleri planladıklarını belirtti.
Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynaklarının tamamında proje ve saha faaliyetleri yürüten SANKO Holding’in iştiraki olan Poligon İnşaat, bu konudaki bilgi ve tecrübesini ülke geneline yayarken yurtdışı projelerde de daha aktif olmayı ve bu doğrultuda stratejik iş birliklerini geliştirmeyi hedefliyor.
Son beş yılda 100’ün üzerinde proje tamamlayan Poligon İnşaat, özellikle yenilenebilir enerji projelerine olan ilginin artmasıyla birlikte, bu alandaki yatırımlarını ve iş hacmini büyütmeyi planlayarak enerji ve sanayi yapılarındaki uzmanlığımızı daha ileriye taşımayı planlıyor.
“Dijital inşaat teknolojilerini önemsiyoruz”
Kuruldukları 1989 yılında bu yana özellikle endüstriyel tesisler, fabrikalar, depo yapıları, liman ile iskele projeleri ve yenilenebilir enerji santralleri gibi alanlarda çok sayıda projeyi hayata geçirdiklerini anlatan Poligon İnşaat Genel Müdürü Ahmet Sayın, “Zamanla sadece yapım süreçlerinde değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik, çevre dostu uygulamalar ve teknolojik altyapılar konusunda da uzmanlaştık.
Bugün Poligon İnşaat, “A” sınıfı yapı müteahhitlik belgesiyle sektörde güvenilirliği ve kaliteyi temsil eden firmalardan biri olarak çalışmalarına devam ediyor. SANKO Holding’in grup bünyesindeki farklı şirketlerin bakım, renovasyon, inşaat ve altyapı ihtiyaçlarına yönelik kapsamlı hizmetler sunmaktayız. Birçok projede fizibilite çalışmaları, yapım süreçleri, bakım ve onarım gibi çeşitli hizmetler veriyoruz.
Geçtiğimiz 5 yıl içinde 1 milyon m2’den fazla alanı kapsayan 100’ün üzerinde projeyi başarıyla tamamladık. Bu işbirliği bize daha güçlü bir altyapı sağlıyor ve projelerimizi daha verimli bir şekilde hayata geçirmemize yardımcı oluyor. Grup şirketlerimizde de, uçtan uca süreçleri yönetirken aynı zamanda çevre ve enerji dostu sertifikasyon ve belgelendirme aşamalarını takip ve sonuçlandırmaktayız. Dijitalleşen inşaat teknolojilerine uyum sağlayarak daha akıllı, verimli ve sürdürülebilir projeler üretmeyi önemsiyoruz” dedi.
Şu anda özellikle enerji ve sanayi sektörlerine odaklandıklarını ifade eden Sayın, “Rüzgar ve güneş enerjisi santralleri, lojistik merkezleri ve büyük ölçekli fabrika yapıları gibi projelere ağırlık veriyoruz. Bu projeler, hem yenilenebilir enerjinin büyümesini destekliyor hem de Sanko Holding’in sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlıyor. Buna paralel olarak, grup dışı şirketlere ve yatırımcılara ulaşarak, yenilenebilir enerji ve endüstriyel yapılar konusunda çözüm ortakları olmayı sağlıyoruz.
Poligon İnşaat’ın endüstriyel tesis projeleri (fabrika ve depo yapıları), liman projeleri, çimento tesisi projeleri, yenilenebilir enerjisi santrali (GES, RES, JES, HES ve depolamalı baraj) projeleri gibi farklı alanlarda faaliyet gösterdiğine dikkat çeken Sayın, devam eden projeleri hakkında şunları söyledi; “Şu anda İstanbul›da yer alan Esentepe İş Merkezi projemiz, yine İstanbul da renovasyon projemiz; Manisa ile Salihli ilçesinde JES alt yapı işlerimiz, Gaziantep de fabrika binası ile kapalı alan inşaatlarımız, Kahramanmaraş da GES projemiz tüm hızıyla devam ediyor. Bununla birlikte, Türkiye’nin farklı bölgelerinde hayata geçireceğimiz yeni GES (Güneş Enerji Santrali) projeleri için de hazırlıklarımızı tamamladık. Yakın dönemde bu projelerin inşaat süreçlerine başlayacağız”
Ahmet Sayın tamamladıkları bazı projeler hakkında şu bilgileri paylaştı; “Endüstriyel yapılar ve fabrika inşaatlarında 2022 yılında Sanko Tekstil OSB 4. Bölge Fabrika Binası İnşaatı, 2024 yılında Sanko Tekstil Adıyaman Konteyner Kenti, 2023’te Süper Film Ambalaj Fabrikası Tesisini, 2023 yılında Re&Up Yeni Elyaf Açma ve Yıkama Tesisini, 2023 yılında Adana Port Liman Konteyner İşletmesi İnşaat İşlerini 2023 yılında Sanko Holding Yönetim Binasını, 2024 yılında Çimko Adıyaman Beyaz Çimento tesisini yaptık.
Rüzgar Enerji Santralleri (RES)’inde Sanko Enerji Akyel-1 RES (Karaman, 62 MWm), Sanko Enerji Akyel-2 RES (Karaman, 17 MWm), Sanko Enerji Gazi-9 RES (Çanakkale, 77 MWm), Sanko Enerji Güney-1 RES (Bursa, 74 MWm) bitirdik. Güneş Enerji Santralleri (GES)’te ise Sanko Enerji Akyel-1 Hibrit GES (Karaman, 40 MWp), Sanko Enerji Akyel-2 Hibrit GES (Karaman, 10 MWp), Sanko Tekstil Başpınar Çatı GES (Gaziantep, 15.87 MWp), Süper Film Çatı GES-1 & GES-2 (Gaziantep, 6.82 MWp), Sanko Tekstil Adıyaman Çatı GES (Adıyaman, 15.11 MWp) Projelerini yaptık.”
Her iki yılda bir, asansör ve yürüyen merdiven endüstrisini buluşturan Uluslararası Asansör İstanbul Fuarı, Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde ziyaretçilere kapılarını açtı. 19.’su düzenlenen organizasyonda, konut, ticari binalar, hastaneler, ev içi sistemler, otomobil taşıma çözümleri ve engelli asansörlerine kadar tüm dikey ulaşım teknolojileri ile yürüyen merdiven ve yürüyen yollar sergileniyor. Online ziyaretçi verilerine göre 112 farklı ülkeden sektör profesyonelinin kayıt yaptırdığı Asansör İstanbul 2025’te, 24 farklı ülkeden 401 firma katılımcı olarak yer alıyor. Türkiye’nin 31 farklı şehrinden yerli firmaların da boy gösterdiği fuar, Tüyap İstanbul’un 8 salonunda toplam 60 bin metrekare alanda düzenleniyor. Türkiye asansör ve yürüyen merdiven endüstrisinin 300 milyon doların üzerindeki ihracat hacmini daha da ileriye taşıması hedeflenen Uluslararası Asansör İstanbul, 18 Mayıs Pazar akşamına kadar ziyaret edilebilecek.
Fuar Direktörü Seda Bozkurt: “Sektörün Kalbi Yine İstanbul’da Atıyor”
19. Uluslararası Asansör İstanbul Fuarı’nın açılışında açıklamalarda bulunan Fuar Direktörü Seda Bozkurt, bu dev buluşmanın sadece Türkiye için değil, küresel asansör endüstrisi için de önemli bir platform olduğuna dikkat çekti. “117 milyar dolarlık küresel pazarın aktörleri 19. kez İstanbul’da buluştu. Fuarımız ‘Sürdürülebilirlik ve Teknoloji’ temasıyla yine yeniliklere öncülük ediyor. Türkiye’nin ve dünyanın lider firmaları burada yer alıyor. Son fuara göre katılımcı sayımız biraz daha fazla. Ancak metrekare olarak çok daha geniş bir alandayız. Katılımcılarımız, Asansör İstanbul 2025’teki yerlerini büyüterek daha fazla ürün sergilemeye odaklandı diyen Bozkurt, dünya genelinde her gün yüz milyonlarca yolcu taşıyan asansörlerin dijital dönüşüm geçirdiğini vurgulayarak, daha hızlı ve daha güvenli çözümlerin fuar boyunca vitrine çıkacağını da sözlerine ekledi.
Açılış Gününe Özel Panel: “Sismik Durumlarda ve Yangın Anlarında Asansörler”
Informa Markets tarafından, AYSAD (Asansör ve Yürüyen Merdiven Sanayicileri Derneği) desteğiyle organize edilen fuarın ilk gününde dikkat çekici bir panel düzenlendi. “Sismik Durumlarda ve Yangın Anında Asansörler” başlığıyla gerçekleşen etkinliğin moderatörlüğünü AYSAD Başkanı Fevzi Yıldırım yaptı. Panelde Blain Hydraulıc GmbH’den ELA Komponent Komitesi Üyesi Dr. K. Ferhat Çelik, CEN Sismik Komitesi ve İtalya UNI/CT 019 Başkanı Paoli Tattoli, TKE Mühendislik ve Modernizasyon Müdürü Serkan Selamet, İTÜ Makine Müh. Fakültesi Öğr. Üyesi Prof. Dr. C. Erdem İmrak ve Fermator Orta Doğu Ofis Direktörü Murat Camgöz konuşmacı olarak yer aldı. Fuarın ikinci günü ise “Asansör Direktifi, Standartlarda Güncellemeler ve Dijitalizasyon” başlıkları konuşulacak.
Dünyanın asansörcüsünü bir araya getiren 19. Uluslararası Asansör İstanbul Fuarı, 18 Mayıs 2025 Pazar akşamına kadar sektör profesyonellerinin ziyaretine açık olacak.
Sivas’ın Şarkışla ilçesinde inşa edilecek Kale Cami için temel atma töreni düzenlendi
Yukarı Mahalle’de yaklaşık 2 bin metrekarelik alana yapılacak caminin temel atma törenine, Şarkışla Belediye Başkanı Kasım Gültekin, Cemel Belde Belediye Başkanı Hakverdi Bulut, Gürçayır Belde Belediye Başkanı Temel Toy, ilçe protokolü, siyasi parti temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.İlçe Müftüsü Serkan Yalçın’ın yaptığı duanın ardından temel atma töreni yapıldı
Kalenin Uşağı Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkan Yardımcısı Adem Kader, katılımcılara teşekkür ederek, caminin en kısa sürede tamamlanacağını belirtti.
Suriye’de yeni dönemde konut, altyapı ve enerji sektörlerinin öne çıkması beklenirken, yatırım tutarının yaklaşık 400 milyar dolar civarında olduğu belirtiliyor. Özellikle Türk firmalarının, yeniden imar sürecinde kilit rol alması bekleniyor.
Türkiye, dünyada ve bölgesinde oyun kurucu hâline gelirken, Suriye’de de önemli bir eşik aşıldı. ABD Başkanı Donald Trump’ın yaptırımları kaldıracağını duyurmasının ardından, Türkiye’nin Suriye’nin yeniden imarında kritik rol üstlenmesi bekleniyor. Devletler seviyesinde elektrik ve gaz aktarımına dair adımlar atılırken, ülkenin altyapı ve konut ihtiyacı Türk firmalarının önemli fırsatlar sunuyor. Savunmada yine Türkiye’nin önderliğinin devam etmesi beklenen ülkede, yıllardır ülkemizde barınan milyonların gönül bağı sebebiyle de avantaj bulunduğu belirtiliyor. 910 kilometrelik ortak sınır, bölgeler arası ticaret, ulaşımın gelişmesi için kara yolu ve demir yolu projelerine duyulan ihtiyaç da yine Türk iş dünyası için önemli bir avantaj olarak öne çıkıyor. Suriye’nin yeniden inşası için gerekli maliyet, farklı kaynaklara göre değişiklik göstermekle birlikte, Birleşmiş Milletlerin raporlarına ve son analizlere göre 400 milyar doları aşabilir. Bu rakam, savaş nedeniyle tahrip olan altyapı, konut, enerji, tarım, sanayi ve sosyal yapıların yeniden inşası için gereken yatırımları kapsıyor.
“MÜTEAHHİTLİK SEKTÖRÜNÜN YETERLİ GÜCÜ VAR”
Suriye’de konut üretimi için en avantajlı ülkenin Türkiye olduğunu belirten İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) Başkanı Tahir Tellioğlu “Türkiye’deki müteahhitlik sektörü, aynı anda hem Türkiye’de hem Suriye’de hem Ukrayna’da hem de dünyanın başka yerlerinde iş yapabilme kapasitesine sahip ve yeterli gücü var. Suriye’de bir inşaat faaliyeti olacak ise ikili iyi ilişkilerimiz ve yakın komşuluğumuzun yanı sıra inşaat sektöründe çok ciddi birikimimiz olmasından ve lojistik ikmal yakınlığımızdan dolayı en avantajlı ülke biziz. Suriyeli kardeşlerimize katkı sağlamaya hazırız. İlk etapta Suriye’nin yaklaşık 400 milyar dolarlık bir altyapı ve üstyapı ihtiyacı olduğunu söyleyebiliriz. Bu 400 milyar doların muhtemelen 100 milyar dolarlık kısmı da konut için gereken tutar olur. Ayrıca, Suriye’nin yaşanabilir bir yer olabilmesi için de ortalama 1,5 milyon civarında konuta ihtiyacı var” dedi. İnşaat çalışmaları için ‘güvenlik’ ve ‘bütçe’ sorununun çözülmesi gerektiğine işaret eden Tellioğlu, bu problemler çözüldükten sonra bölgedeki çalışmalar için en güçlü aktörün Türkiye olduğunu ifade etti.
İHRACATTA POZİTİF YANSIMASI OLACAK
Suriye’de yeni dönemde ihracatta da büyük potansiyel bulunuyor. 2008’deki savaş öncesinde 1,4 milyar dolar olan dış ticaret hacmini 5 milyar dolara çıkarma hedefiyle çalışan ihracatçılar 2012’de 498 milyon dolara kadar düşen hacmi artırmaya çalışıyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre bu çaba sonunda 2024 ihracatı 2 milyar 180 milyon dolara ulaşırken, 2025’in ilk çeyreğinde ihracat yüzde 45 artarak 778 milyon dolara ulaştı. İki ülke arasındaki görüşmelerle 269 kalem üründe yüzde 70’e varan gümrük indirimi gerçekleşmişti. TİM Başkanı Mustafa Gültepe, gümrüklerin yeniden değerlendirilmesi, serbest ticaret anlaşmaları, Türk firmalarının faaliyet alanının genişletilmesi, sınır kapılarının iyileştirilmesi ve e-ticaret iş birlikleriyle ihracatta pozitif gelişmeler yaşanabileceğini kaydetti.
ELEKTRİK VE GAZ TÜRKİYE’DEN
Suriye tarafında doğalgaz boru hattıyla ilgili çalışmalar başlarken, bu çalışmaların ardından Türkiye’den Suriye’ye gaz akışı sağlanacak. Kilis üzerinden Halep’e gönderilecek olan günlük 6 milyon metreküplük doğalgaz, Halep’teki doğalgaz santralinde elektrik üretmek üzere kullanılacak. Üç ay içerisinde akışına başlanması planlanan gazın, yıllık 2 milyar metreküplük bir transfere ulaşması bekleniyor. Suriye’ye elektrik tedariki için de çalışmalar başladı. Hâlihazırda Türkiye ile Halep arasındaki yaklaşık 200 megavatlık elektrik tedariki yapılıyor. Hedef bunu 700-800 megavata kadar çıkarmak.
ULAŞIMDA DEVREDEYİZ
Türkiye, ulaştırma konusunda da Suriye’de çeşitli adımlar atacak. Geçtiğimiz aylarda Türkiye’den bazı heyetler Suriye’ye giderek Şam ve Halep Havalimanlarındaki eksikleri yerinde görerek tespit etmişti. Bu havalimanlarının tam anlamıyla ayağa kaldırılması için çalışmalar devam ediyor. Öte yandan Türkiye, kara yolları ve demir yollarında da gerekli iyileştirmelerin yapılması için devrede. Geçen ay Şam’a giden Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Suriye’nin demir ve kara yolu altyapısını güçlendirme k için bütün sektörleriyle iş birliği yapacaklarını ifade etmişti.
TARIM İÇİN EKİP KURULDU
Türkiye’nin, Suriye’nin ayağa kalkması için el attığı konulardan biri de tarım oldu. Türkiye, geçtiğimiz yılın sonunda Tarım ve Orman Bakanlığı eliyle bu konuda çalışacak 14 kişilik bir ekip kurmuştu. Hatta bu ekibin bir kısmı Suriye’de incelemelerde bulunmuş ve Suriye’nin tarım alanında ihtiyaçlarını tespit etmek üzere çalışma yürütmüştü. Türkiye, Suriye’ye tarım konusunda verilecek destek için de bir eylem planı hazırlıyor. Eylem planının hazırlanmasının ardından Suriye’nin tekrar kendini toparlaması adına tarımsal, bitkisel ve hayvansal üretimde verilecek destekler üzerinde çalışılacak.
Mersin’in gözde bölgelerinden Cemilli’de hayata geçirilen Lakeside Cemilli 1. Etap projesinin temeli, düzenlenen törenle atıldı. Törende konuşan Yamaç İnşaat sahibi Hüseyin Başaran, “Bugün burada Lakeside Cemilli 1. Etap projemizin temelini atmanın gururunu ve heyecanını yaşıyoruz. Bu projede yalnızca beton ve demirden ibaret yapılar değil, şehrimize, ekonomimize ve insanımıza değer katacak doğa ile iç içe bir yaşam alanı inşa ediyoruz. Yamaç İnşaat olarak kurulduğumuz günden bu yana ülkemizin kalkınmasına katkı sağlamak, kaliteli ve güvenli yapılar üretmek için var gücümüzle çalışıyor.
Projede her ayrıntının, doğayla uyumlu ve konforlu bir yaşam düşünülerek planlandığını söyleyen Hüseyin Başaran, “Her villaya özel hobi bahçesi, bağımsız alanlarda zeytin ve altı farklı yetişkin meyve ağacı, özel yüzme havuzu seçeneği, kış bahçesi, çocuk oyun alanları, orman içi yürüyüş yolları, ortak sosyal alanlar ve mini spor sahası gibi birçok özellik, projeyi benzerlerinden ayırıyor. Ayrıca akıllı ev sistemi, iki araçlık özel otopark, solar enerji altyapısı, araç şarj istasyonu, ısı pompası, gelişmiş ısıtma-soğutma sistemleri, 7/24 güvenlik ve kamera sistemi, yağmur suyu depolama tankı, fiber internet, jeneratör ve 7/24 sosyal-teknik destek gibi ileri teknoloji çözümleri de projede yer alacak” ifadesini kullandı.
Projenin arsasını sağlayan Deniz Fedai, “Şehir yaşamının dinamizmini doğanın huzuruyla buluşturan bu özel proje, toplamda 10 bin metrekarelik geniş bir alan üzerinde yalnızca 18 dubleks villadan oluşuyor. Her şey, siz ve sevdikleriniz için benzersiz bir konfor sunmak üzere tasarlandı. Orman, deniz ve göl manzarasını aynı anda görebileceğiniz bu eşsiz konumda, her sabah doğanın en güzel renkleriyle uyanacak, her akşam gün batımının keyfini doğayla iç içe çıkaracaksınız. Şehrin merkezine bu kadar yakın olmasına rağmen kendinizi adeta bir yaylada hissedeceğiniz bu özel mekan, hem ulaşılabilirliği hem de sakinliğiyle fark yaratıyor” dedi.
Wyndham Hotels & Resorts, Super 8® by Wyndham markasını Suudi Arabistan ile buluşturmak için Le Park Concord Company ile anlaşması imzaladı.
95’ten fazla ülkedeki yaklaşık 9 bin 300 oteliyle dünyanın franchise veren en büyük otel şirketi Wyndham Hotels & Resorts, Super 8® by Wyndham markasını Suudi Arabistan ile buluşturmak için Le Park Concord Company ile münhasır geliştirme anlaşması imzaladı. Anlaşma kapsamında Suudi Arabistan’da önümüzdeki 10 yıl içinde 100 otel açılması planlanıyor.
Suudi Arabistan’ın ulusal turizm hedefleriyle de örtüşen anlaşma, Suudi Arabistan Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle imzalandı. Suudi Arabistan’ın önde gelen otel işletme ve geliştirme şirketlerinden Le Park Concord, şu anda toplamda 900’den fazla odaya sahip 13 otelin yönetimini üstleniyor ve geliştirme aşamasındaki 13 otelin daha açılmasıyla birlikte şirketin giderek büyüyen portföyüne 2 binden fazla odanın da eklenmesi bekleniyor.
Wyndham Hotels & Resorts EMEA Başkanı Dimitris Manikis konuyla ilgili, “Super 8’i Suudi Arabistan ile buluşturarak kaliteli ve hesaplı bir şekilde seyahat etmeyi daha erişilebilir kılmak için stratejik bir adım atıyoruz. Suudi Arabistan’da turizm ivme kazanırken ve ülke her yıl milyonlarca ziyaretçi ağırlarken, hem iş hem de tatil amaçlı seyahat edenlerin güvenilir ve bütçe dostu konaklama seçeneklerine yönelik talebi de artıyor. Le Park Concord ile iş birliğimiz sayesinde güvenilir bir markayı önemli şehirlere ve başlıca kara yolları üzerindeki noktalara getirerek bu ihtiyacı karşılıyoruz. Super 8’in karakteristik özellikleri olan hesaplılık, şıklık, konfor, sürdürülebilir ve modern bir tasarımı bölgenin en dinamik pazarlarından biriyle buluşturmaktan heyecan duyuyoruz” şeklinde konuştu.
Suudi Arabistan’ın 2030 Vizyonu kapsamında hızlı bir dönüşümden geçtiği bir dönemde, Wyndham ve Le Park Concord, hem yurt içinden hem de yurt dışından ziyaretçiler için kaliteli ve hesaplı konaklamaya yönelik artan talebi karşılama amacıyla yola çıkıyor. Suudi Arabistan Turizm Bakanlığı verilerine göre 2024 yılında yüzde 9.5 artışla 30 milyon yabancı ziyaretçi ağırlayan ülke, bu sayıyı 2030 yılı sonuna kadar 150 milyona çıkarmayı hedefliyor.
Anlaşma kapsamındaki ilk Super 8® otelinin 2026 yılı içinde açılması bekleniyor. Suudi Arabistan’daki başlıca karayolları ve ulaşım noktaları, Riyad, Cidde, Mekke, Medine, El-Huber/Dammam ve çevresi gibi şehir bölgelerinde de açılışlar planlanıyor. Otellerin pek çoğunda akıllı modüler inşaat teknikleri ve çevre dostu tasarımlar kullanılacak ve böylece markanın odağındaki verimlilik, sürdürülebilirlik ve misafir konforu öne çıkarılacak.
Ülkenin ulusal vizyonunu destekliyor
Suudi Arabistan’ın stratejik konumu, artan nüfusu ve dini, tatil ve iş amaçlı seyahat edenler açısından artan cazibesi, ülkeyi hızla büyüyen bir turizm destinasyonu haline getirdi. Ekonomi segmentindeki markalı konaklama seçeneklerinin ülkenin gelişen turizm sektörü içindeki payı ise halen sınırlı bir konuma sahip. Knight Frank’ın bir araştırmasına göre ekonomi segmenti ve orta segmentteki oteller, Suudi Arabistan’daki otel proje stokunun yalnızca yüzde 6’sını oluşturuyor ve Super 8® markası da arzdaki bu önemli açığı doldurmak amacıyla yola çıkıyor. Le Park Concord Company CEO’su Fiaz Talal Alenezi, “Suudi Arabistan turizminin 2030 Vizyonu kapsamında kaydettiği büyüme içerisinde ekonomi segmentinde daha fazla markalı otellere ihtiyaç bulunduğu net bir şekilde görülüyor. Wyndham Hotels & Resorts ile ortaklığımız sayesinde yerel düzeydeki birikimimizi güçlü ve güvenilir uluslararası standartlarla ve dünyanın en güvenilir sadakat programlarından Wyndham Rewards’un sağladığı güvenceyle buluşturuyoruz ve bu açığı kapatıyoruz. Birlikte, giderek büyüyen bir misafir kitlesinin ihtiyaçlarını karşılamak için hesaplı ve kaliteli konaklama imkanları sunacağız” dedi.
Maden, inşaat, askeri ve insani yardım projeleri için konteyner üretiminde lider marka: 40.500 m² üretim alanı, aylık 500 konteyner kapasitesiyle dünyaya hizmet veriyor.
1984 yılında İstanbul’da kurulan Öztürk Konteyner, konteyner üretiminde Türkiye’nin önde gelen firmalarından biri olarak, madencilikten inşaata, askeri projelerden insani yardım operasyonlarına kadar geniş bir yelpazede çözümler sunuyor.
Öztürk Konteyner, talep edilen standartlar dahilinde birçok konteyner türünü üretme konusunda büyük bir tesise ve yeteneğe sahiptir. Toplam 40.500 m²’lik üretim alanında, aylık 500 adet üretim kapasitesine sahip olan firma; Ortadoğu, Afrika, Avrupa, Güney Amerika ve Avustralya pazarlarına aktif olarak ihracat gerçekleştiriyor.
Öztürk Konteyner’in ürün yelpazesi arasında ISO tipi konteynerlerden jeneratör ve kompresör odalarına, E-House sistemlerinden mobil ofis ve yatakhanelere kadar pek çok özel ve modüler yapı bulunuyor. Ayrıca özel üretim WC-duş üniteleri, yemekhaneler, offshore konteynerleri, laboratuvarlar, hastaneler ve sosyal binalar gibi kritik ihtiyaçlara yönelik çözümler de başarıyla üretiliyor.
Müşterilerine yüksek kaliteli, ihtiyaca özel tasarımlarla hizmet sunan Öztürk Konteyner; askeri kamplardan mülteci barınma alanlarına kadar birçok stratejik projede tercih edilen bir marka olmayı sürdürüyor.
Öztürk Konteyner ‘in ürettiği bazı ürünler:
Standart ve özel imalat ISO tip konteynerler
Jeneratör konteynerleri
Kompresör odaları
E-House konteynerler
Telekom konteynerler
Switch odaları
Server odaları
Güvenlik konteynerler
Özel yapım Kabinler
Modüler Demonte (Flat-Pack) konteynerler
Şantiye tesisleri
Ofis & Yatakhaneler
WC ve Duş tesisleri
Mutfaklar – Yemekhaneler
Çamaşırhane tesisleri
Offshore konteynerleri
Acil durum kampları
Prefabrik binalar
Soğuk oda ve Dondurucu konteynerler
Dinlenme tesisleri
Laboratuvarlar
Okullar
Hastaneler
Sosyal Binalar
Hizmet Alanları:
Madencilik Kampları
Askeri Kamplar
Şantiye Kampları
Petrol ve Gaz Projeleri Şantiye Kampları
İnsani yardım projeleri için Mülteci Kampları
En iyi teklif ve proje çözümleri için Öztürk Konteyner ile iletişime geçebilirsiniz.
Türkiye’nin önde gelen kablo üreticilerinden Başoğlu Kablo A. Ş., güneş enerjisi sektörüne özel geliştirdiği SOLARA TM markalı fotovoltaik (PV) kablolarını, 10-12 Nisan 2025 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen 17.Solarex İstanbul Fuarı’nda büyük bir başarıyla tanıttı. Yenilikçi ürünleri ve kalite odaklı yaklaşımıyla tanınan Başoğlu Kablo, fuar boyunca ziyaretçilerden yoğun ilgi gördü.
SOLARA TM RÜZGARI BAŞOĞLU KABLO STANDINDA ESTİ
Başoğlu Kablo A. Ş., fuarın 4. Salonunda kurduğu etkileyici standında, SOLARA TM PV kablolarının üstün teknik özelliklerini sergiledi.
Ziyaretçilere, -40 °C ila +90 °C arasındaki geniş sıcaklık aralığında dahi yüksek performans sunan, UV ışınlarına dayanıklı ve TÜV sertifikalı yeni nesil kablolar hakkında detaylı bilgiler aktarıldı.
Standı ziyaret eden çok sayıda EPC (Mühendislik, Tedarik, İnşaat) firması temsilcisi, sistem entegratörü ve proje geliştiricisi, ürünlerin saha performansı konusundaki teknik sunumları ilgiyle takip etti ve ürünler hakkında ayrıntılı bilgi alma fırsatı buldu.
GELECEĞE YEŞİL BİR İMZA: SOLARA TM KABLOLARI
Başoğlu Kablo A. Ş. Yönetimi tarafından yapılan açıklamada, SOLARA TM kablolarının güneş enerjisi projelerinde güvenilir bir çözüm ortağı olma vizyonu vurgulandı.
Açıklamada ayrıca, şirketin Ar-Ge ve otomasyon yatırımlarıyla üretim kapasitesini sürekli olarak artırma hedefinde olduğu belirtilerek, “SOLARA TM kablolarımızla güneş enerjisi projelerinde güvenilir bir çözüm ortağı olduk. Ar-Ge ve otomasyon yatırımlarımızla üretim kapasitemizi her geçen gün artırmayı hedefliyoruz.” ifadelerine yer verildi.
Başoğlu Kablo, yenilenebilir enerji alanındaki lider konumunu güçlendirerek, 2025 sonrası dönemde de sürdürülebilirlik ve teknoloji odaklı büyüme stratejisini kararlılıkla sürdüreceğini ortaya koydu.
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) tarafından Isparta’da “Beton Teknolojileri ve Doğru Beton Uygulamaları Semineri” düzenlendi. Kaliteli beton üretimi ve beton uygulamalarının doğru yapılması amacıyla düzenlenen Seminerde, uzun ömürlü ve depreme dirençli betonarme yapılarda ön şart olarak, Kalite Güvence Sistemi (KGS) belgesine sahip hazır betonun yapıda doğru uygulanmasının önemi vurgulandı.
Kuruluş tarihi olan 1988 yılından bu yana Türkiye’de kaliteli betonun üretilip kullanılması için önemli çabalar gösteren Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), bu amaçla yapmış olduğu çok sayıda etkinliğin yanı sıra “Beton Teknolojileri ve Doğru Beton Uygulamaları” konulu seminerler düzenliyor. Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde periyodik olarak gerçekleştirilen bu seminerler ile müteahhitler, mimarlar, mühendisler başta olmak üzere beton kullanıcılarına; betonla ilgili kamu idarelerinin yetkililerine, yapı denetim kuruluşu temsilcilerine ve beton üreticilerine betonun doğru uygulamalarının anlatılması hedefleniyor.
THBB’nin 2017 yılında başlattığı seminerler dizisinin yirmi dördüncüsü 12 Mayıs 2025 tarihinde Isparta Ticaret ve Sanayi Odası Toplantı Salonu’nda yapıldı. Isparta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Bekir Çelen, Isparta Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Çelik ve İMO Antalya Şubesi Isparta Temsilciliği Başkanı Erdem Demiralay’ın, açış konuşmalarıyla başlayan Seminer kapsamında, THBB Genel Sekreteri İnşaat Mühendisi Reşat Sönmez, “Türkiye’de ve Dünyada Hazır Beton”; İTÜ İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özkan Şengül, “Betonun Dayanıklılığı, Servis Ömrü ve Uygulamada Dikkat Edilecek Hususlar”; THBB Teknik Danışmanı Yüksek İnşaat Mühendisi Yasin Engin ise “Betonun Bileşenleri, Sınıfları, Özellikleri ve Kalite Kontrolü” başlıklı birer sunum gerçekleştirdi. Seminere inşaat mühendisleri, müteahhitler, mimarlar, beton üreticileri ve öğrenciler yoğun ilgi gösterdi.
Güvenli yapılar için kaliteli beton ve etkin denetim şart
Betonun dünyada sudan sonra en çok tüketilen malzeme olduğunu belirten THBB Genel Sekreteri Reşat Sönmez, “İstatistiklere göre Türkiye Avrupa’da en çok beton üretilen ülkedir ve bugün ülkemizde kullanılan beton sınıfları Avrupa ortalamasının üzerindedir.” dedi. Depreme dirençli yapılar için beton kalitesinin önemini vurgulayan THBB Genel Sekreteri Reşat Sönmez, “Depreme karşı daha güvenli yapıların inşası için çevresel etkilere uygun en az C30/37 dayanım sınıfındaki betonların kullanımı gerekmektedir.” dedi.
THBB’nin yaptığı çalışmaları paylaşan THBB Genel Sekreteri Reşat Sönmez, “Birliğimize üye şirketlerin bütün hazır beton tesislerinde standartlara uygun üretim yapması, Türkiye Hazır Beton Birliği Kalite Güvence Sisteminin (KGS) sürekli habersiz denetimlerine tabi olarak tüm tesislerine KGS Uygunluk Belgesi alması; uygun laboratuvar ve yetkin personel bulundurması; teknik, çevre, iş sağlığı ve güvenliği, yasal ve etik kriterleri eksiksiz yerine getirmesi zorunludur.” diye konuştu.
İnşaat ve hazır beton sektörü BETON 2025’te buluşacak
Sektörün geleceğine yön vermek, en yeni teknolojileri keşfetmek ve iş birliklerini güçlendirmek adına Birliğin düzenlediği etkinlikleri paylaşan THBB Genel Sekreteri Reşat Sönmez, “Birliğimizin TG Expo organizatörlüğünde düzenlediği, “BETON 2025 Hazır Beton Fuarı ve Zirvesi” çalışmalarına başladık. 12-15 Kasım 2025 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi 9, 10 ve 11’inci salonlarda düzenleyeceğimiz BETON 2025 Fuarı’nda inşaat, hazır beton, çimento ve agrega sektörleri ile ilgili son teknolojik ürünler, araç, makine ve ekipman, hizmet ve donanımlar sergilenecektir. Fuarla eş zamanlı olarak düzenleyeceğimiz BETON 2025 Zirvesi’nde çeşitli temalar altında ekonomi, sürdürülebilirlik, düşük karbon, döngüsel ekonomi, inovasyon ve dijitalleşme başta olmak üzere sektörümüzü ilgilendiren konularda uzman konuşmacıların ve moderatörlerin yer alacağı toplantılar düzenlenecektir. BETON 2025 Fuarı ve Zirvesi’ne, ilgili tüm firma yetkililerini katılmaya ve sektördeki son gelişmeleri takip etmeye davet ediyorum.” dedi.
Uzun ömürlü beton yapılar için özen göstermeliyiz
Betonun tarihsel gelişimi ve betonun neden bu kadar popüler bir malzeme olduğu konularına değinen THBB Teknik Danışmanı Yasin Engin, “Betonarme yapılar tasarlanırken sadece beton basınç dayanımı değil, hizmet vereceği çevresel koşullar da dikkate alınmalıdır. Zira çevresel etkilerin beton performansı üzerinde önemli etkileri bulunmaktadır. Bu etkiler tasarım aşamasında tespit edilerek önlem alınmalıdır. Tek başına basınç dayanımının sağlanması yeterli değildir, amaç geçirimsiz, uzun ömürlü bir beton üretmektir. Aksi takdirde en basitinden bodrum katlarda oluşan korozyon hasarlarını görmeye devam ederiz.” şeklinde konuştu.
Günümüzde inşa edilmekte olan yapılar daha yüksek performanslar gerektirmektedir
İTÜ İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özkan Şengül, Seminerde betonun üretimi, yerleştirilmesi, bakımı, sahadaki donatı ve kalıp işçiliği ile ilgili bilgiler vererek “Günümüzde inşa edilmekte olan anıtsal yapılar, önemli kamu binaları, yüksek binalar, köprüler ve önemli su yapıları giderek daha yüksek performanslar gerektirmektedir. Büyük yatırımlara mal olan bu yapıların servis ömürleri süresince işlevlerini belirli bir güvenlik içerisinde yerine getirmeleri beklenir. Bunun için kaliteli beton kadar onun şantiyede doğru uygulanması da çok önemlidir.” dedi.
Türkiye Hazır Beton Birliği hakkında
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), 1988 yılından bu yana güvenli ve dayanıklı yapıların inşası için, standartlara uygun beton üretilmesi, standartlara uygun beton uygulamaları için, özellikle deprem riski yüksek bölgelerde yüksek dayanım sınıflarında ve dayanıklı beton kullanılması için uğraş veren mesleki bir kuruluştur. 1991 yılından beri Avrupa Hazır Beton Birliğinin (ERMCO) de tam üyesi olan THBB’ye üye olacak şirketlerin bütün hazır beton tesislerinde standartlara uygun üretim yapılması, THBB Kalite Güvence Sisteminin (KGS) sürekli habersiz denetimlerine tabi olunarak KGS Uygunluk Belgesi alınması, uygun laboratuvar bulunması, teknik, çevre, iş sağlığı ve güvenliği, yasal ve etik kriterlerin eksiksiz yerine getirilmesi zorunludur.
Günümüzün değişen iklim koşulları ve yapı güvenliği standartları, özellikle endüstriyel yapılarda kullanılan metal ve sandviç panel çatılarda daha etkin ve uzun ömürlü yalıtım çözümlerini zorunlu hale getiriyor. ‘İnşaatın kalbindeki çözüm ortağı’ Ravago Bina Çözümleri tarafından geliştirilen Ravaproof Bondstoper Alüminyum, bu ihtiyaca yönelik olarak yüksek performans, dayanıklılık ve uygulama kolaylığı sunan yeni nesil bir su yalıtım membranı olarak öne çıkıyor.
Ravago Bina Çözümleri tarafından geliştirilen Ravaproof Bondstoper Alüminyum, metal ve sandviç panel çatılarda korozyon, yalıtım kaybı ve montaj zorluklarına karşı çözüm sunuyor. Mevcut çatı kaplamalarının sökülmesine gerek bırakmadan iş gücü, zaman ve maliyet açısından önemli bir tasarruf sağlayan Bondstoper Alüminyum, uygulama sırasında üretim faaliyetlerini kesintiye uğratmıyor ve zorlu iş güvenliği koşulları yaratmıyor. Yüzeydeki vida detaylarını tamamen örtme özelliğiyle alüminyum çatılarda yalıtım zafiyetini ortadan kaldırmasının yanı sıra dayanıklılığı ve modern görüntüsüyle de segmentinde fark yaratıyor.
Korozyona, yalıtım kaybına ve montaj zorluklarına son
Zamanla atmosferik koşullara bağlı olarak deformasyona uğrayan metal ve sandviç panel çatılar, genellikle metal yorgunluğu, korozyon, yalıtım kayıpları ve yüksek bakım maliyetleri gibi sorunlar doğuruyor. BondStoper Alüminyum, bu yapıları yeniden modern, güvenli ve tam yalıtımlı hale getirmek üzere özel olarak geliştirildi. TPU (termoplastik poliüretan) ve SBS (stiren-butadien-stiren) polimerleriyle zenginleştirilen elastomerik bitüm yapısı sayesinde yüksek yapışma performansı gösteren Bondstoper Alüminyum, çatılara tek kat uygulamayla mükemmel laminasyon sağlıyor. Üstelik mevcut çatı panelleri sökülmeden uygulanabilmesiyle ciddi bir maliyet ve zaman avantajı sunuyor.
Teknik üstünlükleriyle fark yaratıyor
Türkiye’nin en kaliteli yalıtım malzemeleriyle sektörde fark yaratan Ravago Bina Çözümleri’nin projelere değer katan bu ürünü, 1 metre genişliğinde ve 8 metre uzunluğundaki rulolar halinde satışa sunuluyor. Ayrıca 4,4 milimetre ve 5 milimetre kalınlık alternatifleriyle farklı ihtiyaçlara cevap veriyor. EN 13707 standardına uygun olarak üretilen Bondstoper Alüminyum, eksi 20 dereceye kadar soğukta bükülebilme değerine sahip olması ile inşaat profesyonelleri tarafından da sıklıkla tercih ediliyor. Alüminyum üst kaplaması sayesinde güneş ışınlarını yansıtarak ısı yalıtımına da katkı sağlıyor. Böylece iç mekân sıcaklığını dengelemeye yardımcı olarak enerji maliyetlerini azaltıyor.
Vida detayını kapatarak yalıtım zafiyetini ortadan kaldırıyor
Bondstoper Alüminyum, şaloma ateşiyle ısıtılarak yüzeye yapıştırılıyor ve çatının gizli dereden mahyaya kadar olan alanında 10 santim boyuna, 15 santim enine bindirmelerle uygulanıyor. Uygulama sırasında zorlu iş güvenliği koşulları oluşturmadığı gibi mevcut işletme faaliyetleri de aksamıyor. Bu da özellikle üretim süreçlerinin kesintisiz devam etmesini isteyen sanayi kuruluşları için büyük avantaj sağlıyor. Sadece işlevselliğiyle değil, estetik katkısıyla da dikkat çeken Bondstoper Alüminyum, metal çatılarda sıklıkla rastlanan vida detaylarını kapatarak yalıtım zafiyetini ortadan kaldırıyor ve çatılara pürüzsüz, modern bir görünüm kazandırıyor.
Mesa Doğa Ömerli ile İstanbul’da Doğayla İç İçe Yeni Bir Yaşam Başlıyor
Türkiye’nin köklü gayrimenkul markası MESA, 56 yıllık deneyimiyle prestijli projelerine bir yenisini daha ekliyor. İstanbul’un Anadolu Yakası’nda, Çekmeköy ilçesine bağlı Ömerli semtinde konumlanan Mesa Doğa Ömerli, doğanın tam kalbinde huzurlu ve ayrıcalıklı bir yaşam sunmaya hazırlanıyor. Ön talep süreci başlayan proje, doğal malzemelerle tasarlanmış villaları, geniş yeşil alanları ve şehrin karmaşasından uzak lokasyonuyla doğa ile modern hayatı buluşturan özgün bir yaşam konsepti vadediyor.
Doğal Malzemelerle Tasarlanmış Şık Villalar
Mesa Doğa Ömerli, doğayla bütünleşen mimarisiyle öne çıkıyor. Ahşap ve taş gibi doğal malzemeler kullanılarak tasarlanan villalar, estetik görünümün yanı sıra sıcak ve samimi bir atmosfer sunuyor. İkiz ve müstakil olarak planlanan villalar, geniş cam yüzeyleri sayesinde gün ışığını maksimum düzeyde içeri alıyor, böylece doğayla kesintisiz bir bağ kurulmasına olanak tanıyor.
Her villaya özel geniş bahçeler ve doğal yaşam alanları sunan proje, sakinlerine ferah, özgür ve doğanın tam ortasında bir yaşam deneyimi vaat ediyor. Büyük yeşil alanlar, kişisel mahremiyeti korurken huzurlu bir atmosferin de kapılarını aralıyor.
Lüksü ve Doğayı Bir Araya Getiren Sosyal Alanlar
Mesa Doğa Ömerli, sadece konut değil, yaşam merkezi olarak da tasarlandı. Proje kapsamında sakinlerine hizmet verecek 466 metrekarelik sosyal tesis, açık yüzme havuzu, modern fitness salonu, sauna ve buhar odası gibi olanaklar sunuyor.
Yüksek yaşam standartlarının doğayla bütünleştiği bu sosyal tesisler, hem bedensel hem de zihinsel olarak yenilenme fırsatı yaratıyor. Toplam 82 adet villa seçeneği bulunan projede, 3+1 ve 4+1 olmak üzere farklı büyüklükte villalar yer alıyor, bu da farklı ihtiyaçlara ve yaşam tercihlerine hitap ediyor.
Geniş Yeşil Alanlarla Doğayla İç İçe Yaşam
Mesa Doğa Ömerli, 39 bin 350 metrekarelik geniş bir yeşil alana sahip. Proje, şehir hayatının yoğun temposundan uzaklaşmak isteyenler için doğayla iç içe, sakin ve huzurlu bir yaşam imkânı sunuyor. Kişisel yaşam alanlarının ön planda tutulduğu yerleşimde, her detay doğallık ve konfor esas alınarak tasarlandı.
Şehrin Dinamizmiyle Doğanın Sakinliği Bir Arada
İstanbul’un önemli ulaşım akslarına yakın bir noktada yer alan Mesa Doğa Ömerli, hem doğayla iç içe hem de şehir hayatına kolay ulaşım imkânı sağlıyor. Kuzey Marmara Otoyolu ve Şile Yolu bağlantıları sayesinde köprülere, havalimanlarına ve şehir merkezine hızlıca erişim mümkün oluyor.
Proje ayrıca, doğa severler için de cazip bir konumda bulunuyor. Avcıkoru Tabiat Parkı’na 8 dakika, Aydos Ormanı’na ise sadece 35 dakika mesafedeki Mesa Doğa Ömerli, şehirden uzaklaşmadan ormanın huzuruna kavuşmak isteyenler için eşsiz bir alternatif sunuyor.
Mesa Doğa Ömerli’de Ön Talep Süreci Başladı
Mesa Doğa Ömerli’de ön talep süreci başlamış durumda. Doğayla iç içe, modern ve prestijli bir yaşam arayışında olanlar için önemli bir fırsat sunan proje, şimdiden büyük ilgi görüyor. Lansman öncesi avantajlardan yararlanmak isteyenler, ön talep döneminde başvurarak hem özel fiyatlardan hem de en iyi villa seçeneklerinden yararlanabilecek.
MESA, yıllardır sürdürdüğü güven odaklı yaklaşımı, kaliteli inşaat anlayışı ve doğal yaşam projeleri konusundaki deneyimiyle, Mesa Doğa Ömerli’de de bu çizgisini devam ettiriyor. Proje, hem yatırım hem de yaşam amacıyla düşünenler için yüksek potansiyel taşıyor.
Mesa Doğa Ömerli ile Yeni Bir Hayata Adım Atın
Mesa Doğa Ömerli, doğayla uyumlu mimarisi, fonksiyonel yaşam alanları ve sunduğu sosyal imkanlarla sadece bir konut projesi değil, yeni bir yaşam biçimi sunuyor. İstanbul gibi dinamik bir metropolde, doğayla bütünleşerek yaşamayı mümkün kılan proje, ayrıcalıklı detaylarıyla fark yaratıyor.
İstanbul’un yükselen bölgelerinden Çekmeköy Ömerli’de hayat bulan Mesa Doğa Ömerli, aileler, doğa severler ve yatırımcılar için kaçırılmayacak bir fırsat niteliği taşıyor. Ön talep sürecinde yerinizi almak için geç kalmayın!
GÜRİŞ’TEN ROMANYA’YA 100 MW / 200 MWH KAPASİTELİ DEV YATIRIM.
İnşaat, endüstri ve enerji alanlarında Türkiye’nin önde gelen gruplarından biri olan GÜRİŞ, 100’ü aşkın projelik deneyimine Romanya’daki yeni yatırımını ekledi.
Güriş İnşaat ve Mühendislik AŞ, Romanya’da yer alan 100 MW / 200 MWh kapasiteli batarya enerji depolama projesi “BESS IAZ”ı bünyesine katıyor. Caras-Severin iline bağlı Iaz Köyü’nde konumlanan projeyi geliştiren ENERGY CAPITAL GROUP SRL’nin tamamı GÜRİŞ tarafından satın alınıyor.
Bu satın almayla birlikte GÜRİŞ, Güneydoğu Avrupa’daki yenilenebilir enerji pazarına güçlü bir giriş yaparak bölgedeki büyüme hedeflerine önemli bir adım atmış oldu. Şirket, önümüzdeki dönemde bu alandaki yatırımlarını artırmayı planlıyor.
Kale Kilit, 7-11 Mayıs 2025 tarihleri arasında Şam’da düzenlenen Suriye Yapı ve İnşaat Fuarı’na katılarak güvenlik teknolojilerindeki yenilikçi çözümlerini uluslararası ziyaretçilerle buluşturdu. Yeniden yapılaşma sürecine giren Suriye pazarında sektör profesyonelleriyle birebir temas kurma fırsatı sunan fuarda, Kale Kilit ürünlerine gösterilen yoğun ilgi, markanın global pazarlardaki güçlü konumunu bir kez daha ortaya koydu.
Kuruluşundan bu yana 70 yılı aşkın süredir güvenliğin simgesi haline gelen Kale Kilit, bugün 100’den fazla ülkeye yaptığı ihracatla, yalnızca Türkiye’de değil, dünya genelinde ve özellikle yakın coğrafyada güvenlik teknolojilerinin önde gelen firmalarından birisi konumunda. Akıllı kilit sistemlerinden çelik kapı ve kasalara, silindirlerden pencere ve kapı aksesuarlarına kadar geniş bir ürün yelpazesine sahip olan Kale Kilit, fuar boyunca sunduğu çözümlerle hem ziyaretçilerin hem de yapı sektöründe faaliyet gösteren profesyonellerin dikkatini çekti.
“Yeniden yapılaşan pazarlarda güvenliğe olan ihtiyaç her geçen gün artıyor”
Fuar sonrası değerlendirmede bulunan Kale Kilit Yurt Dışı Satış ve Pazarlama Direktörü Hakan Mumcu, şu açıklamalarda bulundu:
“Suriye Yapı ve İnşaat Fuarı, bölgenin yeniden yapılanma süreci içinde ne kadar dinamik ve potansiyel taşıyan bir pazar olduğunu bir kez daha gösterdi. Kale Kilit olarak, sadece ürünlerimizi sergilemekle kalmadık; güvenlik konusunda sunduğumuz ileri teknoloji çözümlerle, bu dönüşüm sürecine nasıl katkı sağlayabileceğimizi de ortaya koyduk. 70 yılı aşkın köklü geçmişimiz ve Ar-Ge’ye verdiğimiz önemle, sadece bugün için değil, geleceğin şehirleri için de güvenlik üretiyoruz.”
Türk firmaları fuarda güçlü şekilde temsil edildi
Suriye Yapı ve İnşaat Fuarı, Türk inşaat ve yapı malzemeleri sektörünün bölgedeki gücünü ve itibarını yansıtan önemli platformlardan biri oldu. Türk firmalarının yoğun katılım gösterdiği fuarda Kale Kilit’in yerli üretim gücünü, yenilikçi vizyonunu ve uluslararası müşterilerine sunduğu lojistik ve satış sonrası destek çözümleri de öne çıktı.
“Güvenliğin Evrensel Dili” Kale Kilit ile Suriye pazarında da konuşuluyor
Kale Kilit, önümüzdeki dönemde Suriye başta olmak üzere Ortadoğu ve Kuzey Afrika pazarlarında büyümeyi, bu pazarlardaki yeniden yapılaşma süreçlerine güvenlik odağında katkı sunmayı hedefliyor. Marka, küresel çapta büyüme stratejisinin bir parçası olarak, ihracat yaptığı pazarlarda fiziksel varlığını artırmayı ve daha yaygın müşteri ağı oluşturmayı planlıyor.
Ağrı’da kadın ve çocuk sağlığına yönelik 260 yatak kapasiteli Merkez Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi inşaatı yüzde 50 tamamlandı.
Ağrı’da kadın ve çocuk sağlığına yönelik yürütülen en kapsamlı sağlık projelerinden biri olan Merkez Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi inşaatı hız kesmeden devam ediyor. Ağrı Valiliği tarafından yapılan açıklamaya göre, projenin fiziki gerçekleşme oranı yüzde 50 seviyesine ulaştı. 36 bin 447 metrekare kapalı alana sahip olacak şekilde planlanan modern sağlık kompleksi, tamamlandığında bölge halkının sağlık hizmetlerine erişimini ciddi anlamda kolaylaştıracak. Yeni hastane; 260 yatak kapasitesi, 50 poliklinik odası, 6 ameliyathane, 15 doğumhane ve birçok tıbbi ünitesi ile Türkiye’nin doğusunda sağlık alanında önemli bir boşluğu dolduracak.
Proje, sadece teknik donanımıyla değil, sunduğu erişilebilirlik ve çağdaş hizmet imkanlarıyla da dikkat çekiyor. Ağrı’da kadın ve çocukların sağlık hizmetlerine daha hızlı ve kaliteli şekilde ulaşabilmesi amacıyla hayata geçirilen bu yatırım, ilin sağlık altyapısını üst seviyelere taşımayı hedefliyor. Özellikle bölgedeki doğum oranları ve çocuk hasta sayıları göz önünde bulundurulduğunda, yeni hastanenin yaratacağı kapasite artışı stratejik bir öneme sahip olacak. Ağrı Valiliği, projenin planlanan takvim doğrultusunda ilerlediğini ve 2025 yılı içinde tamamlanmasının hedeflendiğini duyurdu.
Kadın ve Çocuk Sağlığı İçin Yeni Dönem Başlıyor
Ağrı’da inşası süren Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi, sadece bir sağlık yatırımı olmanın ötesinde, toplumsal refahı da doğrudan etkileyen bir dönüşüm projesi olarak öne çıkıyor. Mevcut sağlık tesislerinin kapasite ve altyapı olarak yetersiz kaldığı durumlarda, özellikle kadınların ve çocukların sağlık hizmetlerine erişiminde yaşanan sorunlar, yeni projeyle önemli ölçüde çözüme kavuşacak. 260 yataklı yeni hastane ile birlikte doğumhane ve çocuk servislerinde yaşanan yoğunluğun azalması, daha nitelikli bir sağlık hizmeti sunulmasına zemin hazırlayacak.
Yeni hastanenin hizmete alınmasıyla birlikte, Ağrı ve çevresindeki ilçelerden merkeze gelen hasta yükünün daha verimli yönetileceği öngörülüyor. Ayrıca modern teknolojiyle donatılacak olan ameliyathaneler ve doğumhaneler sayesinde, ileri tıbbi müdahaleler artık şehir dışına gitmeden yerinde yapılabilecek. Sağlık Bakanlığı’nın desteklediği bu yatırım, bölgesel sağlık eşitsizliklerini azaltma yönünde atılan güçlü bir adım olarak değerlendiriliyor. Valilik yetkilileri, hastane inşaatının sadece bir yapıdan ibaret olmadığını, burada verilecek hizmetin binlerce insanın hayatına doğrudan dokunacağını vurguluyor.
Kartalkaya’daki acı olayın ardından Bolu, Dedeman’ın otel ve gastronomi yatırımıyla yeniden umutlanıyor. Abant ve Mengen’e yapılacak projeler, turizmde yeni bir dönemi başlatacak.
Kartalkaya’dan sonra Bolu için yeni bir başlangıç
Geçtiğimiz haftalarda Kartalkaya’da yaşanan yangın faciası Bolu’yu derinden sarsarken, kentin turizmde yeniden ayağa kalkmasını sağlayacak önemli bir gelişme yaşandı. Dedeman Hotels & Resorts International, Bolu’ya hem konaklama hem de gastronomi turizmine yönelik iki büyük yatırım planladığını duyurdu. Bu projelerin, hem yerel ekonomiyi hem de istihdamı canlandırması bekleniyor.Bolu hediyelik eşyalar
Yeni otel yatırımı Abant’ta yükseliyor
Türkiye’nin önde gelen otel zincirlerinden Dedeman, Bolu merkezde hayata geçireceği yeni otel projesiyle turizm potansiyelini artırmayı hedefliyor. Abant bölgesine yapılacak olan bu yatırım, doğa ve kış turizmiyle öne çıkan Bolu’nun konaklama altyapısını güçlendirecek. Proje kapsamında sadece otel hizmeti değil, bölgesel gastronomi konseptine de yer verilecek.
Toplam bedeli 12 milyon 400 bin dolar olan ve bu yılın üçüncü çeyreğinde tamamlanması planlanan yatırımlar, denizcilik sektöründe çevreci dönüşüm açısından örnek teşkil edecek
CW Enerji, Kaptanoğlu Denizcilik Grup’a ait Desan Deniz İnşaat ve KPT Tersane İşletmeciliği’ni güneş enerjisi santrali (GES) ile buluşturuyor.
Şirketten yapılan açıklamaya göre, CW Enerji GES kurulumu gerçekleştirmek amacıyla arazi bedeli dahil olmak üzere Desan Deniz İnşaat Sanayi AŞ ile KDV hariç 8 milyon 750 bin dolar, KPT Tersane İşletmeciliği AŞ ile KDV hariç 3 milyon 650 bin dolar tutarında sözleşme imzaladı.
Toplam bedeli 12 milyon 400 bin dolar olan ve bu yılın üçüncü çeyreğinde tamamlanması planlanan yatırımlar, denizcilik sektöründe çevreci dönüşüm açısından örnek teşkil edecek.
Projeler kapsamında ilgili şirketler, CW Enerji’nin yüksek teknolojiyle ürettiği paneller sayesinde enerji maliyetlerini önemli ölçüde azaltırken, karbon emisyonlarını da önemli oranda düşürerek, sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlayacak.
– Çevreci üretim vurgusu
Açıklamada görüşlerine yer verilen CW Enerji Üst Yöneticisi (CEO) Volkan Yılmaz, denizcilik sanayisinin enerji ihtiyacını çevreci, ekonomik ve yerli çözümlerle karşılamasının kendileri için gurur verici olduğunu belirterek, ‘Projenin hem teknolojik gücümüzü hem de sürdürülebilirliğe olan katkımızı göstermesi açısından stratejik bir öneme sahip olduğunu düşünüyoruz. Bu süreçte vizyoner yaklaşımı ve sürdürülebilirliğe olan bağlılığıyla örnek bir duruş sergileyen iki şirkete teşekkür ediyoruz. Türk denizcilik sektörünün köklü ve öncü kurumlarından biri olarak çevreci üretim anlayışını benimsemeleri ve bu yönde somut adımlar atmaları gerçekten çok güzel bir gelişme.’ ifadelerini kullandı.
Yılmaz, tersanelerin yoğun enerji tüketimiyle dikkat çeken ve kesintisiz üretimin kritik olduğu tesisler arasında yer aldığını belirtti.
Enerji maliyetlerinin düşürülmesi ve arz güvenliğinin sağlanmasının sektörde büyük önem taşıdığını vurgulayan Yılmaz, şu ifadeleri kullandı:
‘Güneş enerjisi, bu noktada tersaneler için hem ekonomik hem de çevreci bir çözüm olarak ön plana çıkıyor. Geniş çatı alanlarına kurulabilen güneş panelleri sayesinde tersanelerde üretim süreçleri dışa bağımlı olmadan, sürdürülebilir bir kaynak olan güneşten sağlanıyor. Ayrıca, karbon emisyonunu azaltan güneş enerji santralleri tersanelerin çevre dostu üretim hedeflerine ulaşmalarını da kolaylaştırıyor.’
-‘GES ile önemli miktarda karbon emisyonunun önüne geçeceğiz’
Kaptanoğlu Denizcilik Grup Yönetim Kurulu Başkanı Cenk İsmail Kaptanoğlu da enerji ihtiyaçlarının yüzde 100’ünün güneşten karşılanacağını kaydetti.
Kaptanoğlu şöyle devam etti:
‘Tersanelerimizin enerji ihtiyacını temiz ve yenilenebilir kaynaklardan karşılamak hem çevreye olan sorumluluğumuzun bir gereği hem de gelecek vizyonumuzun temel bir parçası. CW Enerji ile gerçekleştirdiğimiz bu proje sayesinde enerji ihtiyacımızın yüzde 100’ünü güneşten karşılayacağız ve devreye alınacak GES ile önemli miktarda karbon emisyonunun önüne geçeceğiz. Üstelik yalnızca kendi ihtiyacımızı karşılamakla kalmayacağız; üreteceğimiz fazla elektriği de şebeke üzerinden satarak ekonomik bir değer oluşturacağız.’
Denizcilik ve tersanecilik faaliyetlerini yürütürken doğaya saygılı, gelecek kuşaklara karşı sorumluluk bilinciyle hareket etmeye önem gösterildiğine işaret eden Kaptanoğlu, ‘Bu doğrultuda, yenilenebilir enerji yatırımlarına da önem veriyoruz. Bu noktada alanında uzman ve güçlü bir çözüm ortağı olan CW Enerji ile aynı vizyon etrafında buluşmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Bu anlaşmanın hem kurumlarımız hem de ülkemiz için uzun vadeli değer yaratacağına inanıyoruz.’ değerlendirmesinde bulundu.
Erse Kablo, 07-09 Nisan tarihlerinde, Dubai Dünya Ticaret Merkezi’nde, 49.su düzenlenen Middle East Energy Fuarı’nda S1.J30 numaralı standında yerini aldı. Erse Kablo Yönetim Kurulu Başkanı Selami Sivritepe, Ticari Genel Müdür Yardımcısı Tuğba Haşlak Şahinalp, Genel Müdür Yardımcısı Anıl Haşlak, İhracat Müdürü Ergun Çoban, İhracat Bölge Yöneticisi Nur Kayruz, İhracat Satış Temsilcisi Nurdoğan Gül, Pazarlama İletişim Müdürü Begüm Sevinç, Üretim Mühendisi Hakan Sivritepe, Ar-Ge Mühendisi Anıl Aygören iş ortaklarıyla ve misafirleriyle olan iletişimiyle müşteri ilişkilerinin öneminin altını bir kez daha çizdi.
Orta Doğu ve Afrika’nın en kapsamlı, prestijli fuarlarından Middle East Energy Fuarı, enerji üretimi, dağıtımı, iletimi, elektrik ekipmanları, güç jeneratörleri, yenilenebilir enerji kaynakları ve enerji verimliliği gibi birçok alanda geniş katılımcı yelpazesine sahip. Middle East Energy Dubai; sektördeki önde gelen markaları, enerji çözümlerini sunan şirketleri ve profesyonelleri bir araya getirerek iş birlikleri için önemli bir rol oynamaktadır.
Erse Kablo, müşteri ilişkilerine verdiği önemle birlikte kurumsal özel standıyla ilgi odağı olurken, Ervital marka yangına dayanıklı ürün gruplarında yer alan Ervital Fire Safe Cable ve Ervital Fire Safe Gold Cable ürünlerini ön plana çıkarak dikkatleri üzerine çekti. Erse Kablo ürün yelpazesindeki; ulusal ve uluslararası kalite standartlarıyla ürettiği Ervital yangına dayanıklı kablolar, sinyal kontrol kabloları, Erflex kumanda kabloları, servo motor kabloları, haberleşme kabloları, Erline & veri iletişim kabloları, koaksiyel kablolar ve enerji kablolarını sergiledi.
Erse Kablo olarak, global pazarlarda zayıf akım kablo üretimimiz ve ihracatımızla tercih edilen lider marka olmanın beraberinde getirdiği kurumsal vizyonumuzla ülkemizi bu fuarda gururla temsil etmekten mutluluk duyduk. Değerli ziyaretleriyle bizleri onurlandıran iş ortaklarımıza ve ziyaretçilerimize teşekkür ederiz.
31 Mart – 04 Nisan tarihleri arasında Deutsche Messe AG tarafından organize edilen Almanya’nın Hannover kentindeki ticaret merkezinde düzenlenen; endüstride yapay zeka, otomasyon, dijitalleştirme, elektrifikasyon ve üretimde verimliliği merkezine alan Hannover Messe Fuarı, bu sene ortak ülke olan Kanada’dan da güçlü bir ivme kazanmayı hedefledi.
Uluslararası temsilcilerin yoğun ilgi gösterdiği Hannover Messe Fuarı’nda Erse Kablo olarak, değerli ziyaretçilerimizle 11. Hol, D48 numaralı standımızda buluştuk. Ervital Yangına Dayanıklı Kablolar ürün grubu ihracatımızı ve üretimimizi merkeze alarak, bu ürünlerimizle olan uluslararası uygulamalardaki profesyonel bakış açımızı; EN 50200 mekanik şoklu devre bütünlüğü test cihazımızı ve E90 sistem teşhir standımızı sergiledik.
Erse Kablo Yönetim Kurulu Başkanı Selami Sivritepe, Ticari Genel Müdür Yardımcısı Tuğba Haşlak Şahinalp, Genel Müdür Yardımcısı Anıl Haşlak, İhracat Müdürü Ergun Çoban, İhracat Satış Temsilcisi Nurdoğan Gül, Kalite Kontrol Müdürü Berk Güney, Pazarlama İletişim Müdürü Begüm Sevinç, Planlama Mühendisi Hasan Sivritepe ve Üretim Mühendisi Hakan Sivritepe standımızı ziyaret eden misafirlerimizle bir araya geldi.
Hannover Messe Fuarı’nda 150 ülkeden yaklaşık 127 bin ziyaretçi, 4 bin katılımcı firma yer alırken ziyaretçilerin yüzde 40’tan fazlası yurtdışından katılım gösterdi. Çin, Hollanda, Kanada, Polonya, Güney Kore ve Japonya ilgi çeken ülkeler arasındaydı.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Doğan Salman ve Meclis Üyelerinin kurumsal standımızı değerli ziyaretleriyle bizleri onurlandırdıkları için ayrıca teşekkür ederiz.
Erse Kablo olarak, ulusal ve uluslararası sertifikalı zayıf akım kablo ürünlerimizi geliştirmeye ve uluslararası pazarlardaki ihracat hacmimizi artırmaya devam ediyoruz. Global pazarlarda tercih edilen bir marka olmanın beraberinde getirdiği sektörel misyonumuz, modern laboratuvarlarımız ve kalite odaklı üretimimizle, ülkemizi Almanya’nın önde gelen Hannover Fuarı’nda gururla temsil ettik. Sektörün önde gelen B2B markalarıyla beraber bu inovasyon odaklı atmosferi paylaşmaktan heyecan duyduk. Standımıza değerli ziyaretleriyle bizleri onurlandıran iş ortaklarımıza ve misafirlerimize teşekkür ederiz.
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde 10 milyar TL bütçeyle inşa edilen İmalatçılar Sanayi Sitesi, tamamlandığında 10 bin kişiye istihdam sağlayacak. Proje, huzur ortamının getirdiği yatırımla dikkat çekiyor.
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Oğlaklı Mahallesi ve Karacadağ bölgesinde, terörsüz bir Türkiye hedefiyle yürütülen huzur ortamı, dev bir sanayi yatırımına kapı araladı. Bin dönümlük alanda 10 milyar TL’lik bütçeyle inşası süren İmalat ve Geri Dönüşüm Toplu İşyeri Projesi, tamamlandığında 10 bin kişiye iş imkânı sunacak.
Proje kapsamında hastane, otel, cami, spor tesisleri, idari yapılar ve bin 200 iş yerinden oluşan modern bir sanayi sitesi kuruluyor. İlk etapta 60 bloğun bir yıl içinde tamamlanması planlanırken, bu süreçte 2 bin kişinin istihdam edilmesi hedefleniyor.
Projeyi hayata geçiren Diyarbakır İmalatçılar Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Çubuk, bölgede hummalı çalışmaların sürdüğünü belirterek, “Karacadağ eteklerinde atıl bir bölgeyi üretim ve istihdam merkezine dönüştürüyoruz. Şu anda projenin yüzde 10’luk kısmını tamamladık. Sanayi sitemizde geri dönüşüm tesisleri, oteller, hastane ve kadınlara özel üretim alanları olacak,” dedi.
Barış ortamının yatırım iştahını artırdığına dikkat çeken Çubuk, “Son süreçle birlikte hem yurt içinden hem de yurt dışından yoğun bir talep oluştu. Bu barış ikliminin oluşmasına katkı sunan başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye teşekkür ediyorum. Artık bu bölgede kavga değil, kardeşlik ve üretim konuşulsun istiyoruz,” ifadelerini kullandı.
Deprem konutlarının hemen yanı başında inşa edilen proje, aynı zamanda çevredeki yerleşimlere de iş kapısı olacak. Kadınlar için özel alanların da planlandığını vurgulayan Mustafa Çubuk, “Kadınlarımızın üretime katılması için özel iş alanları oluşturuyoruz. Bölgede yaşayan binlerce kişiye iş kapısı olacak bu projeyle hem Diyarbakır’ımıza hem ülkemize katma değer sağlıyoruz,” şeklinde konuştu.
Çubuk, son olarak tüm yatırımcılara çağrıda bulunarak, “Barış ortamının hâkim olduğu bu güzel coğrafyada yatırım yapmanın tam zamanı. Diyarbakır artık üretimle, sanayiyle, kalkınmayla anılacak,” dedi.
Afyonkarahisar İl Sağlık Müdürlüğü Kamu Hastaneleri Hizmetleri Başkanı Opr. Dr. Ahmet Murat Koyuncu ile Destek Hizmetleri Başkanı Ahmet Uyan, Sultandağı İlçe Devlet Hastanesi’ni ziyaret etti.
Ziyaret sırasında hastanenin fiziki koşulları ve sunulan sağlık hizmetleri yerinde incelendi. Yöneticiler, hastane personeli ve vatandaşlarla sohbet ederek görüş ve taleplerini dinledi. Ayrıca, hastane yönetiminden devam eden çalışmalar ve ihtiyaçlar hakkında bilgi alındı. Gerçekleştirilen ziyaretin, sağlık hizmetlerinin daha etkin ve verimli sunulmasına katkı sağlaması hedefleniyor.
Dersim’in Mazgirt ilçesine bağlı Darıkent Köyü’nde depreme dayanıksız olduğu için yıkılan okul yeniden inşa ediliyor. Yeni okul, bölgedeki 9 köy ve 5 mahallenin öğrencilerine eğitim imkânı sunacak.
8 derslikli okulun temeli, Tunceli Valisi Bülent Tekbıyıkoğlu’nun destekleriyle atıldı. Okul inşaatı, yaklaşık 5 milyon TL katkı sağlayan İlaslan Ltd. Şti. sahibi Erdal İlarslan’ın desteğiyle yürütülüyor. Okulun Haziran ayı sonuna kadar tamamlanarak hizmete açılması planlanıyor.
“ÇOCUKLARIMIZ OKULLARINA KAVUŞACAK, ÇOK MUTLUYUZ”
Darıkent Köyü Muhtarı Sercan İlarslan yaptığı açıklamada, “Köyümüzde bulunan okul depreme dayanıksız olduğu için geçen yıl yıkıldı. Kendi köyümüz ve çevre köylerdeki öğrenciler, 30 kilometre uzaklıktaki Bulgurcular Köyü’ne taşımalı eğitimle gitmek zorunda kaldılar. Kış aylarında bu uzaklık çocukları oldukça yordu. Ben ve hemşehrimiz Erdal İlarslan, Tunceli Valimiz Bülent Tekbıyıkoğlu ile görüştük. Temel için gerekli ödeneği Tunceli Valiliği sağladı. Kalan yapım işini ise hemşehrimiz Erdal İlarslan üstlendi. Çocukların okullarına yeniden kavuşacak olması bizleri çok mutlu etti. Emeği geçen herkese çok teşekkür ederim” dedi.
2023-2025 döneminde yıllık yüzde 5-7 büyüme beklentisiyle hareket eden inşaat sektörü, 2025’in üçüncü çeyreği itibarıyla toparlanma sürecine girerken, Spoint İnşaat taahhüt ve Yap-Sat projeleriyle sektördeki öncü konumunu güçlendirmeyi sürdürüyor.
2023-2025 döneminde yıllık yüzde 5-7 büyüme beklentisiyle hareket eden inşaat sektörü, 2025’in üçüncü çeyreği itibarıyla toparlanma sürecine girerken, Spoint İnşaat taahhüt ve Yap-Sat projeleriyle sektördeki öncü konumunu güçlendirmeyi sürdürüyor. KKTC’de hayata geçirdiği prestijli ve ikonik projelerle adından söz ettiren firma, karma yapılardaki uzmanlığıyla taahhüt sektöründe liderliğini pekiştiriyor.
Mega projeler, kentsel dönüşüm hamleleri ve ihracat odaklı yatırımlarla büyüyen Türkiye inşaat sektörünün en dinamik oyuncularından biri olan Spoint İnşaat, uluslararası pazarlarda da etkisini artırıyor. Orta Doğu, Afrika ve Avrupa’da artan Türk müteahhitlik faaliyetlerine dikkat çeken Spoint İnşaat A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ünal Memiç, sektörün güçlü bir gelecek için hazır olduğunu vurguladı.
“Projelerimizle Türk müteahhitlik markasını güçlendiriyoruz”
İnşaat sektöründe maliyet artış hızının yavaşlamasının yeni yatırımlar için fırsat yarattığını belirten Ünal Memiç, özel sektörün 2025’in ikinci yarısında devreye alacağı 15-20 milyar dolarlık proje stokunun kritik bir eşik olacağını ifade etti. KKTC’de sürdürdükleri projelerle Türk müteahhitlik markasını taçlandırdıklarını kaydeden Memiç, “2026 yılını sadece toparlanma değil, inşaat teknolojilerinde liderlik yılı olarak görüyoruz” dedi.
Spoint İnşaat’ın taahhüt projeleri kapsamında hastane, otel, ofis ve okul yapıları inşa ettiğini belirten Memiç, “Medicana’nın Zincirlikuyu, Ataşehir ve İzmir Çeşme’deki hastane projelerini hayata geçirdik. Grand Galata Otel, Elite World Kuşadası ve Alacathy Hotel projeleriyle de turizm alanında fark yaratıyoruz. Yeni projelerimizde yenilikçi fikirler ve son teknolojileri bir araya getirmenin gururunu yaşıyoruz” diye konuştu.
“2026, inşaat sektöründe zirve yılı olacak”
Yatırımcı ilgisinin yeniden gayrimenkule kaymaya başladığına işaret eden Ünal Memiç, faiz baskısının azalması, kentsel dönüşüm faaliyetleri ve özel sektör yatırımlarının sektör dinamiklerini yeniden şekillendireceğini söyledi. İnşaat maliyetlerindeki artış ivmesinin düşmesinin yeni projelerin önünü açacağını vurgulayan Memiç, “Spoint İnşaat olarak, sağlık altyapılarından lüks otellere kadar uzanan uzmanlık alanlarımızla Türkiye’yi daha sağlam, çağdaş ve yaşanabilir kentlerle buluşturmak için çalışıyoruz” dedi.
Suriye’de Baas rejiminin yıkılmasının ardından başkent Şam’da 7 Mayıs’ta başlayan ilk Uluslararası Yapı-İnşaat Malzemeleri ve Enerji Fuarı, Türk şirketlerinin de yoğun katılımıyla son gününde ilgi görüyor.
Baas rejiminin yıkılmasının ardından ilk kez düzenlenen fuara, Suriyeli şirketlerin yanı sıra yaklaşık 200 Türk marka katılıyor.
Türk katılımcılardan Metin Gözüaçık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Suriye’de geleceğe dair umutlu olduklarını söyledi.
Ülkedeki yeni şartlara rağmen katılımın yüksek olmasının önemine dikkati çeken Gözüaçık, “Herkes elinden geleni yapıyor, bizim ülkeyi seviyorlar. Fuar başarılı.” dedi.
Gözüaçık, yatırımcıların Suriye’deki ekonomik şartlara ve istikrara önem verdiğini kaydederek, “Bu kadar katılım olması mevcut şartlara rağmen oldukça anlamlı.” diye konuştu.
Enerji sektöründe faaliyet gösteren Fuat Egeaslan da “Suriye’nin yeni döneminde düzenlenen bu önemli etkinlikte ürünlerimizi sergilemekten memnunuz. Yeni Suriye’de taşların yerine oturması zaman alacaktır ancak bu zamanı çalışarak değerlendirmek gerekiyor. Güzel komşularımızla yeniden tanıştık.” ifadelerini kullandı.
Egeaslan, hem Suriyeli hem de yurt dışından gelen ziyaretçilere enerji sektöründeki bilgi birikimlerini aktarmaya devam ettiklerini belirtti.
“İyimseriz. Beklenmedik şeyler gördük”
Ziyaretçilerden Halit Takva ise Körfez ülkelerindeki fuarlarla kıyaslandığında gelişmişlik açısından Şam’daki organizasyonun umut verici olduğunu vurguladı.
Takva, “Fuar tanıtımında eksiklik vardı. Bilgiyi geç edindim ve çok fazla yabancı ülke katılımı göremedim. Ancak yine de iyimseriz, beklenmedik şeyler gördük. İmar ve sanayi sektörlerinin gelişmesini ümit ediyoruz.” diye konuştu.
Fuarı ziyaret edenlerden Hala el-Halaf da fuarda sergilenen ürün çeşitliliğinin dikkat çekici olduğunu belirterek, “Benim için güzel bir tecrübe oldu. Önceki fuarlara kıyasla stantlarda daha fazla yeni araç gördüm. Yeni Suriye’de iş yoğunluğunun artmasını temenni ediyorum.” ifadelerini kullandı.
Uluslararası Yapı-İnşaat Malzemeleri ve Enerji Fuarı, bugün son bulacak.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2025 yılına ilişkin inşaat yasağı tarihlerini belirleyen genelgeyi yayımladı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2025 yılına ilişkin inşaat yasağı tarihlerini belirleyen genelgeyi yayımladı. Özellikle turistik bölgelerde uygulanacak yasak kapsamında, belirlenen tarihler arasında yeni bina yapımı, tadilat ve yıkım gibi çalışmalar durdurulacak. Karara uymayanlara ise ciddi yaptırımlar uygulanacak.
SAHİL BÖLGELERİNDE SESSİZLİK DÖNEMİ BAŞLIYOR
İnşaat yasağı, Türkiye’nin önemli turizm merkezleri arasında yer alan Antalya, Muğla ve İzmir gibi sahil şehirlerinde uygulanacak. Bu kapsamda 1 Mayıs – 1 Kasım 2025 tarihleri arasında belirtilen bölgelerde inşaat faaliyetleri yasaklanacak.
GENELGEDE DİKKAT ÇEKEN İFADELER
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın genelgesinde şu ifadelere yer verildi: “Ülkemiz turizminin sürdürülebilir niteliğe kavuşturulması ve marka haline getirilip kalıcı niteliğe sahip olmasının sağlanması amacıyla, turizm sezonu olarak nitelendirilen 1 Mayıs – 1 Kasım tarihleri arasında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın İnşaat Yasağı Genelgesi ile inşaat faaliyetlerine kısıtlama getirilmiştir.”
KURALLARA UYMAYANLARA CEZA YOLDA
Yasağa rağmen inşaat faaliyetlerine devam edenler hakkında para cezası, ruhsat iptali ve inşaatın mühürlenmesi gibi yaptırımlar uygulanacak. Bakanlık yetkilileri, genelgenin denetimlerinin sıkı bir şekilde yapılacağını vurguluyor.
Reportage Türkiye’nin ödüllü ve prestijli villa projesi Sylvana İstanbul, Avrupa Yakası’nın hızla gelişen bölgelerinden Bahçeşehir 2. Kısım’da hayata geçiyor. İnşaatının yüzde 52’si tamamlanan proje, yatay mimari anlayışıyla modern şehir yaşamına yepyeni bir soluk getiriyor.
Toplamda 232 adet 4+1 tripleks sıra villadan oluşan proje, sadece estetik değil, fonksiyonel ve aile dostu bir yaşamı da merkeze alıyor. Her villanın kendine ait özel bahçesi bulunurken, yatay mimarinin sunduğu yaşam alanlarıyla Sylvana İstanbul, şehrin karmaşasından uzaklaşmak isteyenler için bir alternatif sunuyor.
CEO Kemal Alamo: “Yatay mimariyle huzurlu ve dengeli bir yaşam sunmayı hedefliyoruz”
Reportage Türkiye CEO’su Kemal Alamo, projeye dair yaptığı açıklamada şunları söyledi: “İstanbul gibi megapol şehirlerde insanlar yatay mimariye sahip yaşam alanlarına yöneliyor. Merkezi bir lokasyonda şehirle uyum içinde ve ayrıca kendine özel müstakil bir yaşam tercih edenler içinSylvana İstanbul, bu ihtiyaca tam anlamıyla yanıt veren bir yapıda, güvenli bir villa yaşamı sunuyor.”
Tapular hazır! Sınırlı sayıdaki villalar için satışlar devam ediyor.
Yatay mimarinin konforunu ön plana çıkaran Sylvana İstanbul, 44 bin metrekare arazi üzerinde uyum içinde planlandı. Projede barbekü alanları, özel otoparklar, çocuk oyun alanları, basketbol sahası, spor salonları, yürüyüş yolları, elektrikli araç şarj istasyonları ve 7/24 güvenlik gibi birçok sosyal donatı yer alıyor.
İnşaatın yüzde 52’si tamamlanan Sylvana İstanbul’da, altyapı, izolasyon ve teknik uygulamalar büyük titizlikle sürdürülüyor. Villalarda geniş çift camlı pencerelerle gün ışığı maksimum seviyede içeri alınırken, özelleştirilebilir hobi odalarıyla her bireye özel alanlar yaratılıyor. Proje ayrıca İstanbul Havalimanı’na yakınlığı ve çevredeki AVM, hastane, okul gibi noktalara kolay ulaşımıyla da yaşam kalitesini artırıyor.
European Property Awards 2024’te “Best Townhouse Community” kategorisinde ödüle layık görülen Sylvana İstanbul’da ilk teslimlerin Aralık 2025’te yapılması, tapuların ise şimdiden hazır olması projeyi yatırım açısından da cazip kılıyor.
Oturum ve yatırım için uygun olan projede sınırlı sayıda kalan villalar için satışlar devam ediyor.
Türkiye konaklama sektörünün önemli otel gruplarından Delphin Hotels & Resorts, Antalya’nın Lara bölgesinde yer alan Delphin Palace’ı 28 milyon Euro harcayarak baştan aşağı yeniledi.
Delphin Hotels & Resorts Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Cömertoğlu, yaptığı açıklamada 2005 yılında hizmete açtıkları Delphin Palace’ın grubun içinde ayrı bir yeri olduğunu belirterek, “Grubumuzun o zamanki adıyla Lara-Kundu Bölgesi’ni keşfetmesi 2003 yıllarında oldu. Bu bölgede henüz yol bile yokken, şehre yakınlığı ve tecrübemizin verdiği vizyonla gelebileceği noktaları öngördük. O zamanlar burası bataklık gibiydi; kimse bize inanmamıştı. Lara’daki ilk yatırımımız Delphin Palace oldu. Rahmetli ağabeyim Rüstem Cömertoğlu ile birlikte inşaatına bu otelin inşaatına 2003 yılında başlayıp, 2005 yılında hizmete açtık. Delphin Palace, şirketimizin bir üst sınıfa geçişinin ilk eseriydi. Lara Bölgesi’nin sunduğu kazanç; hizmet ve serviste yapmamız gereken değişiklikleri, fark yaratmanın ve yüksek sınıfın ne olduğunu bize öğretti. Palace’ın gelirleri, Lara Bölgesi’nde daha fazla yatırım yapmanın geri dönüş hızının daha yüksek olacağını gösterdi. Bu nedenle yatırımlarımıza devam ettik” dedi.
“Lara’nın en büyük otel grubu olmamıza rağmen, buradaki ilk yatırımımıza da vefamızı gösterip Delphin Palace’ı ruhunu kaybetmeden yenilememiz gerektiğine karar verdik” diyen Cömertoğlu, açıklamalarına şöyle devam etti: “Oteli, duvarlar hariç hiçbir şey kalmayacak şekilde soyduk; camlar bile yoktu. Ve bir karar aldık: En küçük kablosundan su tesisatına kadar her şeyi baştan aşağı değiştirecektik. Hedefimiz; güncel, modern ve eski misafirlerimizi mutlu edecek bir otel yaratmaktı. Bu gördüğünüz otel toplamda 557 odadan oluşmakta ve bu 557 odayı dört buçuk ay gibi rekor bir sürede, en ince kablosuna, prizine, borusuna kadar sıfırdan inşa ettik. Yenileme sürecinde iki şey değişmedi: Rahmetli ağabeyimin ofisi ve otelimizin sembolü olan lobi girişindeki dev avize.”
Sekiz farklı oda tipi ve mobilya düzeni tasarlandı
Delphin Palace’ı yenilerken adına “Neo” eklediklerini de belirten deneyimli turizmci, “Çünkü yeniliği her dilde anlatabilecek en uygun kelime ‘Neo’ olduğuna inandık. Oteli tamamen yenilerken, tüm yangın ve güvenlik önlemleri ile modern çağın gerekliliklerini, ilgili yönetmeliklere tam uyumlu şekilde yerine getirdik. Odalarımızın hepsinin aynı olmasını istemedik. Sürekli gelen misafirlerimize her seferinde farklı bir deneyim sunmak adına, sekiz farklı oda tipi ve mobilya düzeni tasarladık. Mimarlarımızdan; misafirler geldiğinde rahatlık, konfor, modernlik, kalite, mutluluk, huzur ve pozitif enerji hissi verecek renkler ve malzemeler kullanmalarını istedik” şeklinde konuştu.
“Delphin Grubu’nun yeni göz bebeği”
Yaklaşık 45 bin metrekare inşaat alan için 28 milyon Euro ek harcama yaptıklarını ifade eden Cömertoğlu, “Sonuç olarak Delphin Neo Palace’ı yeni yüzüyle ortaya çıkardık. Sadece 570 çalışana değil, dolaylı olarak gelir elde eden binlerce kişiye de fayda sağlayan Delphin Neo Palace, artık ülkemize döviz kazandıran, Cömertoğlu Ailesi’nin ve Delphin Grubu’nun yeni göz bebeğidir. Otelimiz bu kadar yenilenip çağdaş hale gelmişken, konseptin aynı kalmasını da istemedik. Personel üniformalarından yemek menülerine; menülerden özel el yapımı doğal mixoloji kokteyllerine ve yapay zekâ destekli oda servisi ile misafir hizmetlerine kadar ki bunu Türkiye’de ilk biz kullanıyoruz ve olağanüstü başarı sağlıyor. Birçok yenilik getirdik, tam otomasyonlu oda teknolojisinden en güncel spa ve rehabilitasyon tekniklerine kadar özel hazırlıklar gerçekleştirdik” diye konuştu.
Modern sarayın yeniden yorumlanışı
Delphin Palace’ı yaptığı dokunuşlarla Delphin Neo Palace haline getiren Mimar Tuba Soner ise Delphin Palace’ın yalnızca konaklama değil, aynı zamanda misafirlerine bir sarayda yaşıyormuş hissi veren benzersiz bir atmosfer vaat ettiğini belirterek, “Tüm detaylar özenle düşünülmüş; yüksek işlevsellik, özgünlük ve atmosferik bütünlük ön planda tutulmuştur” dedi.
Huzuru ve sadeliği merkeze alan bir tasarım
Mimar Tuba Soner, Delphin Neo Palace’ı şöyle anlattı: “Eski çağlarda gösterişli saraylar, kralların ve soyluların kudretini ve zenginliğini yansıtırken, bu kavram başlangıçta büyük fakat sade evleri ifade etmekteydi. Günümüzde ise, bu tarihsel ve kültürel miras, Delphin Palace gibi oteller aracılığıyla yeniden yorumlanmakta; modern yaşamın estetik ve işlevselliğiyle harmanlanarak ‘modern saray’ anlayışına dönüşmektedir. Doğanın yeşil tonlarıyla çevrili bir atmosferde inşa edilen Delphin Palace, huzuru ve sadeliği merkeze alan bir tasarım anlayışı sunar. Ahşap dokularla zenginleştirilen dış mimarisi doğallığı ön plana çıkarırken, iç mekanda göz alıcı mermerlerin zarafeti, geçmişin ihtişamına gönderme yapar. Bu öğeler, modern detaylarla harmanlanarak çağdaş bir estetikle uyumlu hale getirilmiştir.
“İçsel bir dinginlik sunacak”
İç mekandaki modern aydınlatmalar ve LED destekli tasarımlar, mekana dinamik bir hava katmakta; geçmişin izlerini taşıyan, fakat çağın ruhunu yansıtan detaylarla bütünleşmektedir. Yeşilin ağırlıklı olduğu renk paleti, doğanın tazeliğini ve huzurunu simgelerken, misafirlere içsel bir dinginlik sunmayı amaçlamaktadır. Delphin Palace yalnızca konaklama değil, aynı zamanda misafirlerine bir sarayda yaşıyormuş hissi veren benzersiz bir atmosfer vadeder. Tüm detaylar özenle düşünülmüş; yüksek işlevsellik, özgünlük ve atmosferik bütünlük ön planda tutulmuştur. Tasarımlar; yaratıcılık, yenilikçilik ve sürdürülebilirlik ilkeleri etrafında şekillendirilmiş, otel mekanlarında kullanılan her bir malzeme ve detay, hem şıklığı hem de çevresel duyarlılığı gözeterek seçilmiştir.
Rahatlık, huzur ve mutluluk
Tadilat çalışmalarıyla mevcut alanlar yeniden tanımlanmış; misafirlerin tatil deneyimlerini zenginleştiren, ilham veren yaşam alanları oluşturulmuştur. Bu süreçte, yeni nesil malzeme ve tasarım anlayışıyla şekillenen mekanlar, kullanıcıların yaşam tarzlarına yön veren, sürdürülebilir ve yenilikçi bir çizgi benimsemiştir. Delphin Palace, klasik mimariyi taklit etmek yerine, tarihsel ve kültürel zenginliği çağdaş konforla birleştiren, yeniden yorumlanmış bir yaşam öyküsü sunmaktadır. Bu öykü; rahatlık, huzur ve mutluluğu merkezine alan bir tasarım felsefesiyle yazılmıştır. Her detay, misafirlerin kendilerini özel hissedecekleri ve unutulmaz anılar biriktirecekleri şekilde planlanmıştır. Bu bağlamda tasarımlar, yalnızca görsel estetik değil, duygusal bir deneyim de sunmayı hedefler.
İlham veren bir sanat eseri!
Bu anlayış, otelin farklı mekanlarına da yansımıştır. Örneğin, Yunan restoranı, antik mitolojiden ilhamla kurgulanmış; tanrılar, kahramanlar ve efsaneler aracılığıyla zaman yolculuğu hissi uyandıran bir atmosfere dönüştürülmüştür. Antik dönemlerde kullanılan boya ve resim estetikleri referans alınarak, her detay bir hikaye anlatır nitelikte tasarlanmıştır. Bu yaklaşım, otelin diğer alanlarında da sürdürüldü. Her mekan kendi özgün hikayesiyle bütünleşti; böylece tasarımlar yalnızca göze değil, ruha da hitap eden bir deneyim sundu. Bu sayede, Delphin Palace bir yaşam alanından çok daha fazlası haline geldi: geçmişle geleceği birleştiren, ilham veren bir sanat eseri.
Bir anlam, bir hikaye ve bir ruh…
Bu hikayenin ruhunu tamamlayan simgesel bir öge ise lotus çiçeğidir. Lotus çiçeği, çamurlu sularda kök salıp, su yüzeyinde zarifçe açan yapısıyla zorluklardan sıyrılarak saflığın ve güzelliğin sembolü olmuştur. Budizm’de ruhsal aydınlanmanın; Hinduizm’de ise tanrı ve tanrıçaların sembolü olan lotus, Mısır mitolojisinde ise güneşle özdeşleştirilmiştir. Eski Mısırlılara göre, yaratılışın başında bir gölette dev bir lotus çiçeği açmış ve bu çiçekten güneş doğmuştur. Bu nedenle lotus, güneş tanrısı Ra’nın sembolü olarak kabul edilmiştir. Lotusun geceleri kapanıp su altına çekilmesi, sabahları ise yeniden su yüzüne çıkarak açması; yeniden doğuşun, ruhsal temizlenmenin ve hayatın döngüselliğinin güçlü bir metaforu olarak kabul edilir. Sarı lotus çiçeği ise zeka, neşe ve zenginliği simgelerken, Tanrı Brahma’nın da sembolü olarak görülmektedir. Bu çiçeğin anlamı, Delphin Palace’ın temel tasarım felsefesiyle örtüşmektedir: zorlukların içinden doğan zarafet, ruhsal bir yenilenme ve doğa ile uyum içinde var olma arzusu. Otelin her bir köşesinde yalnızca bir tasarım değil, aynı zamanda bir anlam, bir hikaye ve bir ruh yatmaktadır.”
Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesine büyük ölçekte yeni bir sağlık yatırımının temeli atıldı. 6 Şubat depremlerinde zarar gören sağlık altyapısının yeniden inşası kapsamında, bölgeye 150 yatak kapasiteli yeni devlet hastanesi inşa edilecek.
İlçede, daha önce Kahramanmaraş merkezde hizmete giren 400 yataklı Devlet Hastanesi’nin yanı sıra, Türkoğlu’nda 120 yataklı, Nurhak’ta 56 yataklı hastaneler hizmet vermeye başladı. Ayrıca, 600 yataklı Ferhuş bölgesi hastanesinde altyapı çalışmaları sona erdi. Sağlık Bakanlığı ise şimdi Afşin’de, 78 dönümlük arazi üzerinde inşa edilecek dev sağlık üssü projesine başladı.
Mart 2024 itibarıyla inşaat çalışmalarına başlanan hastanenin proje çalışmaları tamamlandı. 44 bin metrekare kapalı alana sahip olacak hastane, sağlam zemin üzerine 220 sismik izolasyon noktasıyla inşa ediliyor.
Hastanede 16 erişkin yoğun bakım, 10 yeni doğan yoğun bakım, 10 acil servis yatağı, 34 poliklinik odası ve ihtiyaca göre artırılabilir kapasite bulunacak. Ayrıca, 6 tam donanımlı ameliyathane sayesinde cerrahi müdahalelerde modern tıbbi imkanlar bölgede hizmet verecek.
Tavşanlı’da yıkılan eski devlet hastanesi binasının yerine modern bir yapı inşa edilecek. Kütahya Milletvekili Mehmet Demir, Temel Atma Törenine tüm Kütahyalıları davet etti.
AK Parti Kütahya Milletvekili ve KİT Komisyonu üyesi Mehmet Demir, yarın saat 14:30’da Tavşanlı Doç. Dr. Mustafa Kalemli Devlet Hastanesi’nde yapılacak temel atma törenine vatandaşları davet etti. Geçtiğimiz aylarda yapılan incelemelerin sonucu deprem mevzuatına uygun olmadığı gerekçesiyle yıkılan binanın yerine yenisi yapılacak. İhaleyi alan firma yıkımdan sonra temelde hafriyat işlerini tamamladı ve inşaat sürecine start verildi.
HAZIRLIKLAR TAMAMLANDI
Yaz aylarında hızlı bir çalışma temposuyla yeni Devlet Hastanesi’nin yükselmesi bekleniyor. Tavşanlı’da Kütahya Valisi Musa Işın başta olmak üzere Kütahya bürokrasisi ve siyasilerin katılımıyla yapılacak Temel Atma Töreni’nin hazırlıkları tamamlandı.
“HALKIMIZ EN İYİSİNE LAYIK”
Kütahya’nın Sesi aracılığıyla Tavşanlı halkına seslenen Kütahya Milletvekili Mehmet Demir, sağlık alanında Kütahya’nın çağ atladığını kaydederek vatandaşları programa davet etti. Mehmet Demir;
“Kütahya ilimize son dönemde yapılan sağlık yatırımlarıyla vatandaşlarımıza sunulan hizmet kalitesi yükselmiştir. Yarın Cuma Namazı’nın ardından sayın valimiz Musa Işın’ın katılımıyla Tavşanlı’da yıkılan eski hastane ek binasının yerine çok güzel bir hastanenin inşaatına başlayacağız. Tavşanlı halkı her şeyin en iyisine en güzeline layık. Temel Atma Törenimizin heyecan ve coşkusuna tüm halkımızı davet ediyorum” diye konuştu.
Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, Kepsut ilçesinde yapımı süren Kepsut Devlet Hastanesi inşaat sahasını ziyaret ederek incelemelerde bulundu. Vali Ustaoğlu, hastane inşaatının son durumu ve tamamlanma süreciyle ilgili yetkililerden detaylı bilgi aldı. Ziyaret, bölge halkının sağlık hizmetlerine erişiminin iyileştirilmesi hedefiyle yürütülen çalışmaların bir parçası olarak gerçekleşti.
İnşaatın Durumu ve Beklenen Tamamlanma Tarihi
Vali Ustaoğlu, inşaatın mevcut durumu hakkında bilgilendirildi. Projenin, Balıkesir il sağlık müdürlüğü tarafından yürütülüyor olması, bölgedeki sağlık hizmetlerinin kalitesini artırma potansiyelini vurguluyor. İnşaatın belirli aşamaları tamamlandı ve çalışmalar hızla ilerliyor. Yetkililer, hastanenin bölge halkının ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde modern tıbbi ekipmanlarla donatılacağını belirtiyor.
Vali Ustaoğlu’nun Değerlendirmeleri ve Halkın Sağlık Hizmetlerine Erişimi
Vali Ustaoğlu, ziyaretinde yaptığı değerlendirmelerde, inşaatın hızla ilerlemesinden memnuniyetini dile getirdi. Kepsut Devlet Hastanesi’nin tamamlanmasıyla birlikte, bölge halkının uzman hekimlere ve sağlık hizmetlerine daha kolay erişebileceği vurgulandı. Hastane, acil servis, poliklinikler, yoğun bakım üniteleri ve diğer gerekli bölümleriyle donatılacak.
Bölgenin Sağlık Altyapısı ve Gelecek Planları
Kepsut Devlet Hastanesi’nin tamamlanması, bölgenin sağlık altyapısını önemli ölçüde güçlendirecek. Hastanenin hizmete girmesiyle birlikte, bölge halkının daha kaliteli ve erişilebilir sağlık hizmetleri alması hedefleniyor. Balıkesir İl Sağlık Müdürlüğü, bölgedeki sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi için sürekli çalışmalar yürütüyor. Gelecekte de benzer projelerle sağlık hizmetlerinin kalitesinin artırılması planlanıyor.
Gaziantep’in Şehitkamil ilçesi, 15 Temmuz Mahallesi 5221 ada 5 parseldeki 10 bin metrekarelik arazi üzerine 273 milyon 40 bin TL yatırımla 5 yıldızlı otel yapılacak.
Yükseller Mir Yapı İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından yapılacak otelde 240 odanın yanı sıra lobi bar, yemek salonu, oturma salonu, çok amaçlı (balo) salonu, toplantı salonları, kafeterya, kapalı otopark alanları faaliyet gösterecek.
Otelin inşaat aşamasında 25, işletme aşamasında ise 50 kişinin istihdam edilmesi planlanıyor.
Otel projesi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına bağlı Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü tarafından ÇED süreci başlatıldı.
Yapı malzemesi sektörünün köklü şirketi Türk Ytong’da Genel Müdürlük görevine Agah Durukal atandı. Agah Durukal Nisan 2025 tarihi itibariyle görevine başladı.
Türkiye’nin lider gazbeton üreticisi ve yapı malzemeleri sektörünün öncü şirketi Türk Ytong’da Genel Müdürlük görevine deneyimli isim Agah Durukal getirildi. Hem Türkiye’de hem de yurt dışında 20 yılı aşkın süredir inşaat ve yapı malzemeleri sektörü başta olmak üzere farklı alanlarda üst düzey yöneticilik yapan Agah Durukal Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümü mezunu. Yüksek lisansını Boğaziçi Üniversitesi’nde Yapı Mekaniği alanında yapan Durukal, yöneticilik ve pazarlama alanında Yönetici Eğitim Programı’nı dünyanın önde gelen lisansüstü işletme okullarından biri olan INSEAD’da bitirerek yöneticilik becerilerini uluslararası düzeyde geliştirdi.
Agah Durukal yapı malzemeleri sektöründeki kariyerine 1996 yılında Lafarge Türkiye’de Proje Yöneticisi olarak başladı. 1996-2001 yılları arasında Lafarge Aslan Çimento’da Kalite Güvence ve Çevre Müdürü, 2001-2004 yılları arasında Paris’te Lafarge Corporate bünyesinde Ultra Yüksek Performanslı Betonların Proje Müdürlüğünü yaptı. 2004-2007 yılları arasında Lafarge Beton’da İstanbul Bölge Müdürü olarak görev yaptıktan sonra, Lafarge Marmara Bölge Direktörlüğü görevine atandı. 2015-2018 yılları arasında dünyadaki en büyük Kamu Özel Ortaklığı (Public Private Partnetship) projelerinden biri olan 1,1 milyar Euro yatırım bedelli Ankara Etlik Şehir Hastanesinin kuruluşunda, yatırım şirketi SPV’nin Genel Müdürlüğünü yaptı. 2018–2025 yılları arasında Işıklar Yapı Ürünleri, Niğbaş Niğde Beton Sanayi ve Tic. A.Ş. ve Özışık İnşaat ve Gayrimenkul Yatırım A.Ş.’de Genel Müdür olarak görev yapan Durukal, görev aldığı kurumların stratejik iş hedeflerine ulaşmasında etkin rol oynadı.
Türk Ytong’daki yeni göreviyle ilgili açıklamada bulunan Agah Durukal, “Türk Ytong gibi köklü, yenilikçi ve sektörünün lideri olan bir şirketin parçası olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Sektörde edindiğim bilgi ve deneyimi, Türk Ytong’un vizyonu ve değerleriyle birleştirerek daha büyük başarılara ulaşacağımıza inanıyorum. Üretimden satış ve pazarlamaya kadar tüm süreçlerde görev alan ekip arkadaşlarımızla birlikte, Türk Ytong’u yeni hedeflere ve başarılara taşıyacağımıza eminim” dedi.
Marmara Adası, Avşa Adası ve Ekinlik Adası’nda yaz sezonu boyunca inşaat yasağı uygulanacak. 1 Haziran 2025’te başlayacak uygulamanın detayları belli oldu.
Marmara Adalar Belediyesi’nden yaz sezonuna yönelik önemli bir karar geldi.
2025 yılı Mayıs ayı meclis toplantısında alınan karara göre, 1 Haziran 2025 itibarıyla Marmara Adası, Avşa Adası ve Ekinlik Adası genelinde inşaat faaliyetlerine yasak getiriliyor. Yasağın yaz sezonu boyunca devam edeceği belirtildi.
Hedef: Huzurlu ve Sessiz Bir Yaz Sezonu
Belediye tarafından yapılan açıklamada, kararın gerekçesi olarak Kurban Bayramı’nın da içinde bulunduğu yaz döneminde bölgeye gelen misafirlerin ve yazlıkçıların huzur içinde bir sezon geçirmesi gösterildi. Gürültü ve çevresel rahatsızlıkların önüne geçilmesi amacıyla alınan bu kararın, hem turizm potansiyelini hem de yaşam kalitesini artırması hedefleniyor.
1 Haziran’dan İtibaren Tüm İnşaatlar Durdurulacak
Yasak kapsamında:
Her türlü yapı inşaatı,
Tadilat ve tamirat çalışmaları,
Genişletme ve temel kazı işlemleri durdurulacak.
Yasağın ne zaman sona ereceğiyle ilgili detayların ise sezon sonuna doğru kamuoyuyla paylaşılması bekleniyor.
Belediye Başkanı Aydın Dinçer’den Çağrı
Marmara Adalar Belediye Başkanı Aydın Dinçer, alınan karara ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Yaz aylarında artan nüfus yoğunluğu ve turizm hareketliliği dikkate alınarak, vatandaşlarımızın huzuru ve yaşam kalitesini korumak adına bu kararı aldık. Tüm halkımızın ve müteahhitlerin anlayış göstereceğine inanıyoruz.”
Kuşadası Belediye Meclisi Mayıs ayı olağan toplantısı, Güzelçamlı Düğün Salonu’nda yapıldı.
Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel yönetiminde gerçekleşen toplantıda müdürlüklerden gelen ve komisyonlara havale edilen gündem maddeleri ele alındı.
Toplantıda, Kuşadası Belediyesi tarafından kente kazandırılan önemli eğitim kurumlarından İstasyon Kuşadası Topluluk Merkezi ve Kuşadası Belediyesi Nazik Bekmezci Otizm Yaşam ve Destek Merkezi’nde sivil toplum örgütleriyle yapılacak iş birlikleri ile ilgili protokol yapma kararı alındı.
İSTASYON KUŞADASI’NDA HABİBAT DERNEĞİ İLE İŞ BİRLİĞİNE DEVAM
Belediye Meclisi, kent sakinlerine ileri teknoloji eğitimi vererek toplumun dijital dönüşümüne katkı sunmak amacıyla Kadınlar Denizi Mahallesi’nde hizmet veren İstasyon Kuşadası Topluluk Merkezi ile ilgili olarak Habitat Derneği ile yapılan iş birliğinin devam edebilmesi için Başkan Ömer Günel’e protokol yapma yetkisi verdi.
OTİZM YAŞAM VE DESTEK MERKEZİ İÇİN İŞ BİRLİĞİ KARARI
Toplantıda ayrıca kentte ve civarda yaşayan otizmli bireyler ile ailelerine destek sunmak amacıyla Yavansu Mahallesi’nde yapımı tamamlanan Kuşadası Belediyesi Nazik Bekmezci Otizm Yaşam ve Destek Merkezi’nin, Kuşadası Otizm Derneği ile iş birliği içerisinde faaliyet göstermesi kararı alındı. Konu ile ilgili Kuşadası Otizm Derneği ile protokol imzalamak üzere Başkan Ömer Günel’e yetki verildi.
YENİ KARDEŞ ŞEHİR MACARİSTAN’DAN
Belediye Meclisi toplantısında kardeş şehir ilişkilerinin geliştirilmesi ile ilgili olarak da önemli bir karar alındı. Belediye Meclisi, kardeş şehir olarak kabul edilen Macaristan’ın Kecskemet kentinde düzenlenecek olan kardeş şehir protokolü imza törenine katılım kararı aldı.
Kuşadası Belediye Meclisi Mayıs ayı toplantısında, 1960’lı yıllarda Türkiye’nin ilk lüks otellerinden biri olarak kapısını açan ve yıllar boyunca dünyaca ünlü pek çok önemli konuğu ağırlayan Kuşadası Kısmet Otel’in isminin, otelin bulunduğu Türkmen Mahallesi 1021 Sokak’a verilmesi kararı alındı. Maddenin görüşülmesi sırasında konuşan Başkan Ömer Günel, Kısmet Otel’in Kuşadası turizmi için taşıdığı öneme dikkat çekerek “Kuşadası Belediyesi olarak Kısmet Otel’in bulunduğu bölgeye ilişkin en ufak bir imar planı değişikliği yapmadık. Böyle bir şey gündeme dahi gelmedi. Bundan 40 yıl önce verilen imar doğrultusunda çalışmalar sürüyor” dedi.
“KUŞADASI’NA 5 MARKA OTEL YATIRIMI DAHA GELİYOR”
Yürütülen çalışmalar ve sürdürülen diyaloglar ile kentin 5 yıldızlı marka oteller için cazibe merkezi haline geldiğini ifade eden Başkan Ömer Günel, Kuşadası’na 5 yeni marka otelin yatırım yapma kararı aldığını ifade etti. “Bu bir turizm politikasıdır” diyen Başkan Ömer Günel, Kuşadası’nın doğal güzelliklerinin zarar görmesine asla izin vermeyeceklerinin altını çizen Başkan Ömer Günel “Kemerönü mevkiinin bize tahsisi için mücadele ediyoruz. Bahçecik Boğazı iç in uğraşıyoruz. Mesire alanı özelliğini koruyabilmesi için Zeus’u aldık” diye konuştu.
Bolu’da, 2014 yılında yapımına başlanan Tekke Barajı’nda inşaat aşamasının yüzde 88’i tamamlandı. Barajın bu yılın sonu itibarıyla su tutulması hedeflenirken, Tekke Devran köyü su altında kalacak. 75 senedir aynı köyde yaşayanlar ise taşınacakları günü bekliyor.
Dörtdivan ilçesinde bağlı Tekke köyleri mevkisindeki Köroğlu Çayı üzerine yapılan Tekke Barajı’nın, yüzde 88 tamamlanma aşamasına geldi. 2014 yılında çalışmalarına başlanan 2025 yılı sonu itibarıyla su tutmaya başlaması hedeflenen baraj, Yeniçağa, Gerede ve Dörtdivan ilçelerine içme suyu sağlayacak. Bu kapsamda, arıtma tesisi de yapılacak. 76,50 metre yüksekliğe sahip barajda, 56 milyon metreküp su tutulması hedefleniyor. Barajdan alınacak su ile aynı zamanda 148 bin dekar arazinin tarımsal sulanması hedefleniyor.
Barajın su tutmasıyla, Tekke Devren Köyü, Köroğlu Çayı’nın suları altında kalacak. 45 hane bulunan köyde yaşayanlar, kendileri için yeni yapılacak köye taşınmayı bekliyor. Barajın yakınında yeni bir köy alanının da belirlendiği belirtildi.
‘74 SENEDİR BU TOPRAKTAYIZ’
Doğduğu günden beri köyde yaşayan Muhsin Öztürk (74), köyden ayrılacağı için ağladığını belirterek, “Hayvancılık yapıyoruz kendimize göre. Buradan ebediyen gitmek istemiyoruz. Bir yana sığınamıyoruz. 74 senedir bu köydeyiz. Nereye gideceğiz? Ev yapacak durumumuz yok. Devlet yaparsa gideriz. Ağlamaktan hiçbir şeye bakamıyoruz. 74 senedir bu topraktayız. Şimdi mesela şu çiçek burada büyümüş. Bu çiçeği buradan kaldırıp da oraya taşımak çok zor. Çok zorumuza gidiyor. Ama mecbur gideceğiz” dedi.
Köyde yaşayan Aysel Baykal (57) da nereye gideceklerini bilmediklerini belirterek, “Malımız, her şeyimiz kaldı suyun altında. Gideceğiz diyoruz, gidemedik de hayvancılık yapıyoruz. Başka bir şeyimiz yok. İnşallah baraj ve evlerimiz yapılır bir an önce” ifadelerini kullandı.
‘ORAYA DA ALIŞIRIZ’
İdris Öztürk (75) ise taşınacakları yerin yakın olduğunu ve alışabileceklerini aktararak, “Köyden ayrılmak istemiyoruz ama mecbur buradan gideceğiz. Başka yere gidecek durumumuz da yok. Yer verdiler, evler yapıldığı zaman gideceğiz. Bu memlekette doğduk, oraya da alışırız. Yakın yani, baraj su tutmaya başladığında buraya balık tutmaya geliriz. Allah ömür verirse” diye konuştu.
Rec Uluslararası İnşaat Yatırım Sanayi ve Ticaret AŞ, “Ankara Adalet Sarayı A&TA&O Bloklar Projesi Mekanik ve Eektrik Tesisat Taahhüt İşleri” için sözleşmeler imzaladı.
Yatırımlar Dergisi’nin aldığı bilgiye göre, 06 Mayıs 2025 tarihinde Birleşim Mühendislik ile 9.656.32 $ ve 515.079.967 TL ve Erde Mühendislik ile 3.418.354 $ ve 332.437.851 TL üzerinden sözleşme imzalandı.
Sözleşmelerin toplam bedeli 13.074.681 $ ve 847.517.819 TL (günce döviz kuru ile KDV dahil 1.622.640.631) olarak belirlendi.
Önceki Gelişmeler: “Ankara Adalet Sarayı Yapımı” ihalesini kazanan Rec Uluslararası İnşaat ile 23.998.700.000 TL üzerinden sözleşme imzalanmıştı.
Dağtekin İnşaat, Kayseri’de devam ettiği Bade 6 Konaklarının 9’ncu ve 10’uncu temellerini dualar eşliğinde attı.
Dağtekin İnşaat, Kayseri’de devam ettiği Bade 6 Konaklarının 9’ncu ve 10’uncu temellerini dualar eşliğinde attı. Dağtekin İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Dağtekin ise “Dağtekin İnşaat Bade 6 Konakları şu anda 9. ve 10. bloğumuzun temelini atıyoruz şu anda. Gördüğünüz üzere 4 pompa ve 1 bin 260 metreküp beton atıyoruz. Burada 192 adet dairenin temelini atıyoruz. İnşallah bu temellerimiz ile kısa zamanda bitirmeyi Allah’ımız nasip etsin” dedi.
Dağtekin İnşaat, devam etmekte olan konut projesinin yeni temellerini attı. Projeyi kısa zamanda tamamlayacaklarını dile getiren Dağtekin İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Dağtekin, “Dağtekin İnşaat Bade 6 Konakları şu anda 9. ve 10. bloğumuzun temelini atıyoruz şu anda. Gördüğünüz üzere 4 pompa ve 1 bin 260 metreküp beton atıyoruz. Burada 192 adet dairenin temelini atıyoruz. İnşallah bu temellerimiz ile kısa zamanda bitirmeyi Allah’ımız nasip etsin. Gördüğünüz gibi şu bloklarımız daha yeni 6 ay olmuştu, İnşallah hayırlısıyla teslim vaziyete getirdik. Burayı da inşallah en kısa zamanda 8 ayda teslim edeceğiz. Dağtekin İnşaat olarak bu bölgemiz bizim tam Hızlı Tren İstasyonu, KUMSMALL AVM, Şehir Hastanesi Havaalanı, özellikle seçtiğimiz bir bölgemiz burası. Çünkü hızlı tren Kayseri’ye İnşallah geldiği zaman istasyonu burası oluyor. O yüzden Ankara-İstanbul arası ulaşım açısından buradan 2 dakikada trene binip hemen ulaşım sağlanacak. O yönden de burası mükemmel tramvay sistemi mevcut hem de yatay mimari. Aslında burası 9’ar katlı bizim. Bilindiği üzere Kayseri hep 15 katlıydı. Ama artık 9 katlı binalar yapıyoruz. Hem zemin açısından çok sağlam burası kaya hem de deprem açısından yüzde 100 güvenli bir bölge. O yüzden bu bölgeyi tercih ettik. Şuanda Dağtekin İnşaat olarak 6 bin konut ile 6 bin kişiyi ev sahibi yapmanın gerçekten gururunu yaşıyoruz. İnşallah bundan sonraki yapacaklarımızın da hayalini yaşıyoruz” diye konuştu.
Yeni projelerinden bahseden Yalçın Dağtekin, “Kayseri’de Dağtekin İnşaat olarak hiçbir zaman durmadık olumsuz duruma rağmen her zaman inşaatimizi devam ettik. Yine aynı durumda bilindiği üzere enflasyondan dolayı birçok arkadaşımız iş yapmazken Dağtekin İnşaat temellerini atıyor. Bundan sonra da İnşallah kısa zamanda yeni temellerimizi atacağız. Bunun yanı sıra villalarımız var. Yeni projemiz 109 tane Yine Nuh Naci Yazgan Üniversitesi’nin önüne yaklaşık 10 blokluk bir yeni projemiz var. Burada da yine bin konuttan fazla bir konut yapacağız Burası da mükemmel bir yer hem yatırımlık hem de Kayseri’nin yeni ve gözde bölgesi. Buraya başlıyoruz. Tabii Seyrani projelerimiz devam ediyor.
Seyrani’de gerçekten lüks evler yapıyoruz. Özellikle de son depremden sonra oradaki en sağlam yapıları yaptık. Bundan sonra da yine devam ediyoruz. Seyrani, Havaalanı yanındaki bölgemiz. İnci Villalarımız devam ediyor. İnci villalarımız gerçekten mükemmel oldu. Kayseri’de tek sırası üstüne tamamen yatay mimari herkesin bahçesini kendine ait olduğu ve şimdi inşallah orada yine yaklaşık 120 tane villayı çok az bir peşinatla 36 taksitle ödeme seçeneği sunuyoruz. Burada da yine elden taksit ve tamamen bankaya bulaşmadan herkesi ev sahibi yapıyoruz. Çünkü bilindiği gibi faizler çok yüksek olduğu için Dağtekin İnşaat elden taksitle herkesi ev sahibi yapıyor, yine de yapmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Biva Mimarlık Mühendislik, Balıkesir ilinin Burhaniye ilçesine 2,2 milyar TL yatırımla otel yapacak.
Biva Mimarlık Mühendislik İnşaat A.Ş., Balıkesir ilinin Burhaniye ilçesi, Geriş Mahallesi, İğdeburnu Mevkii, 816 ada, 2 ve 6 parsel ve 817 ada, 1 parsel alanı üzerinde “Solena Residence” adıyla turizm konaklama tesisi yapmayı planlamakta. Deniz kenarına yapılması planlanan 12 bloktan oluşacak projede 240 oda bulunacak.
Toplam inşaat alanı 58 bin 290 metrekare olan tesisin proje bedeli ise 2 milyar 282 milyon 330 bin 764 TL.
Abodos Construction’dan Resort Residence Konseptli Yeni Proje!
Kuzey Kıbrıs, gayrimenkul yatırımcılarının radarında yükselmeye devam ediyor. Bu yükselişin yeni merkezlerinden biri ise Girne’ye sadece 10 dakika mesafede yer alan Karşıyaka. Doğal güzellikleri, denize yakınlığı ve sakin atmosferiyle dikkat çeken Karşıyaka, şimdi Abodos Construction imzasıyla yepyeni bir yatırım fırsatına sahne oluyor.
Modern Yaşam ve Tatil Konforu: Aqualina Residence
Abodos Construction, Kuzey Kıbrıs’a modern konut anlayışını taşıyan butik projeleriyle tanınıyor. Şirketin Karşıyaka’daki en yeni ve en iddialı projesi olan Aqualina Residence, yalnızca 6 ay içerisinde teslim edilecek. 104 özel daireden oluşan proje, yatırımcılara hem yaşam konforu hem de yüksek getiri fırsatı sunuyor.
Yatırımcılara Özel Finansman Avantajı!
Projedeki sınırlı sayıdaki son 25 daire için Abodos Construction, Türkiye’nin önde gelen bankalarından biriyle yaptığı özel anlaşmayla banka kredisi imkânı sağlıyor. Ayrıca döviz bazlı kira getirisi, kira yönetimi ve residence hizmeti gibi avantajlar da yatırım kararını kolaylaştırıyor.
Projenin Öne Çıkan Özellikleri:
Resort Residence yaşam konsepti
104 dairelik özel tasarım
Döviz bazlı gelir modeli
Banka kredisi desteği
Kira yönetimi hizmeti
6 ay içinde teslim garantisi
Bölgesel kalkınmaya katkı sağlayan mimari
Karşıyaka: Kuzey Kıbrıs’ın Yeni Cazibe Merkezi
Yüksek yaşam kalitesi, değer artışı potansiyeli ve imar avantajıyla Karşıyaka, kısa ve uzun vadeli yatırım yapmak isteyenler için ideal bir adres haline geliyor. Abodos Construction’ın bölgedeki bu yeni projesi, modern, sürdürülebilir ve kazanç odaklı bir yaşam tarzı sunmayı hedefliyor.
Abodos Construction Hakkında
Kuzey Kıbrıs’ta hayata geçirdiği projelerde lüks, konfor ve modern mimariyi ön plana çıkaran firma, yatırımcılara güvenli ve yüksek kaliteli yaşam alanları sunuyor.
Kozcağız’a Yeni Bir Mahalle Geliyor! TOKİ Konutları İçin İhale Süreci Başlıyor
Kozcağız’da büyük bir konut projesi hayata geçiyor. Kozcağız Belediye Başkanı Mustafa Karaman, beldeye kazandırılacak 358 adet TOKİ konutu için ihale sürecinin 4 Haziran’da başlayacağını duyurdu. Başkan Karaman yaptığı açıklamada, “Kozcağız’a yeni bir mahalle geliyor! 358 adet TOKİ konutu için ihale süreci 4 Haziran’da başlıyor. Yeni bir yaşam alanı, yeni bir mahalle, yeni bir Kozcağız yükseliyor,” ifadelerini kullandı. Bu önemli projeye katkı sunan isimlere teşekkür eden Karaman, “Bu önemli projeyi şehrimize kazandıran; Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, Adalet Bakanımız Sayın Yılmaz Tunç’a, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Sayın Murat Kurum’a ve Bartın Milletvekilimiz Sayın Yusuf Ziya Aldatmaz’a şahsım ve tüm hemşehrilerim adına teşekkür ediyorum,” dedi.
Karaman açıklamasını, “Hemşehrilerimize hayırlı olsun! Birlikte büyüyor, birlikte güzelleşiyoruz,” sözleriyle tamamladı.
Burdur’un Çeltikçi ilçesinde yapımı süren 134 konutluk TOKİ projesinde sona yaklaşılıyor. Vekil Oğuz, çalışmaları sahada inceledi.
Burdur’un Çeltikçi ilçesinde yapımı süren 134 konut ve 4 dükkânlık TOKİ projesi hızla ilerliyor. AK Parti Burdur Milletvekili Mustafa Oğuz, şantiye alanını ziyaret ederek son durumu yerinde inceledi.
Modern ve Güvenli Yaşam Alanları İçin Yeni Adım
Partisinin Çeltikçi İlçe Başkanlığı’nda gerçekleştirilen toplantının ardından TOKİ inşaat alanına giderek çalışmaları yerinde inceleyen AK Parti Burdur Milletvekili Mustafa Oğuz, projenin geldiği aşamayı görmek ve sahadaki detayları birebir gözlemlemek amacıyla yapılan ziyarette, müteahhit firma yetkililerinden bilgi aldı.
İnşaat sürecinin hızla ilerlediğini belirten Milletvekili Mustafa Oğuz, yaptığı açıklamada, “134 konut ve 4 dükkândan oluşan bu proje, ilçemizin çehresini değiştirecek nitelikte. Hedefimiz vatandaşlarımızın güvenli, konforlu ve çağdaş yaşam alanlarına en kısa sürede kavuşması” dedi.
“Eser Siyasetiyle Yola Devam Ediyoruz”
Teknik gelişmelerin yanı sıra siyasi duruşlarına da dikkat çeken Milletvekili Oğuz yaptığı açıklamada “Bizler eser ve hizmet odaklı siyaset anlayışımızla hareket ediyoruz. Devletimizin gücü ve milletimizin duası ile Çeltikçi’de olduğu gibi tüm ilçelerimizde hizmet üretmeye devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.
Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) ile Beşiktaş Jimnastik Kulübü (BJK) arasında işbirliği protokolü imzalanmıştır. Bu anlaşmaya konu taşınmaz, İstanbul’un Beşiktaş ilçesindeki Dikilitaş Mahallesi’nde bulunmaktadır. Ayrıca bu taşınmaz 15.382,49 metrekare büyüklüğündedir. Bu alan üzerinde yeni bir proje geliştirilmesini öngörülmektedir. Protokol, kulübün mali yapısını güçlendirmeyi ve finansal bağımsızlık hedefini desteklemeyi amaçlıyor.
Beşiktaş’tan Finansal Güçlenme Hamlesi
Beşiktaş Kulübü, finansal bağımsızlık hedefi doğrultusunda önemli bir adım attı. Kulüp, bağlı ortaklığı Beşiktaş Futbol Yatırımları Sanayi ve Ticaret A.Ş.’de sermaye artırımına giderek mali yapısını güçlendirmeyi planlıyor. Bu kapsamda, Emlak Konut GYO ile yapılan işbirliği protokolü, kulübün son yıllarda imzaladığı en önemli gelir getirici anlaşmalardan biri olarak değerlendiriliyor.
Emlak Konut GYO’dan Resmi Açıklama
Emlak Konut GYO, Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yaptığı açıklamada, Beşiktaş Jimnastik Kulübü Derneği ile İstanbul’un Beşiktaş ilçesi, Dikilitaş Mahallesi’nde bulunan 15.382,49 metrekarelik taşınmaz üzerinde proje geliştirmek amacıyla işbirliği protokolü imzalandığını duyurdu. Bu proje, kulübün mali açıdan daha güçlü bir yapıya kavuşmasını hedefliyor.
Projenin Beşiktaş’a Katkısı
Beşiktaş Kulübü, bu projeden elde edilecek gelirle mali açıdan daha sağlam bir yapıya ulaşmayı planlamaktadır. Ayrıca, bu işbirliği, kulübün sportif başarılarını daha da ileriye taşıyacak yatırımlar için kaynak oluşturmayı amaçlıyor. Bu adım, kulübün finansal bağımsızlık yolunda attığı önemli bir adım olarak görülmektedir.
Geleceğe Yönelik Beklentiler
Emlak Konut GYO ile Beşiktaş Kulübü arasında imzalanan bu işbirliği protokolü, sadece kulübün mali yapısını güçlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda İstanbul’un kentsel dönüşümüne de katkı sağlayacak. Ayrıca projenin detayları ve inşaat süreciyle ilgili gelişmelerin önümüzdeki dönemde kamuoyuyla paylaşılması beklenmektedir.
İstanbul depremi sonrası Dubai için ilgi artışı yaşanmıştır. Son yaşanan 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından Türk yatırımcıların yönü değişmeye başladı. Yatırım motivasyonunun yerini artık güvenli yaşam ve kaliteli eğitim gibi insani kaygılar alıyor. Parcel Estates CEO’su Özden Çimen, bu değişimi kapsamlı şekilde değerlendirdi.
Yatırım Odaklı Talepler Yerini Yaşam Arayışına Bıraktı
Özden Çimen’e göre, geçmişte Dubai’de gayrimenkul edinen Türk yatırımcılar ağırlıklı olarak kira getirisi ve değer artışı odaklı hareket ediyordu. Ancak son depremle birlikte öncelikler değişti. Artık yatırımcılar sadece kazanç değil, aynı zamanda güvenli ve sürdürülebilir bir yaşam peşinde koşuyor.
Dubai Neden Güvenli Bir Liman Olarak Öne Çıkıyor?
Dubai’nin fay hattı üzerinde olmaması, bölgeyi deprem riskinden arındırıyor. Ayrıca kentte uygulanan sıkı inşaat yönetmelikleri ve yüksek yapı denetimi sistemi, olası doğal afetlere karşı yapıları güvenli hale getiriyor. Bu özellikler, İstanbul’da yaşanan sarsıntı sonrası Dubai’yi daha cazip bir seçenek haline getiriyor.
Deprem Korkusu, Eğitim ve Yaşam Kalitesine Olan Talebi Artırdı
Özellikle çocuk sahibi aileler, güvenli yaşam kadar kaliteli eğitime de önem veriyor. Dubai’deki uluslararası okullar, İngiliz ve Amerikan müfredatlarını sunarken, yüksek başarı oranlarıyla dikkat çekiyor. Ayrıca, Dubai’nin düşük suç oranı ve gelişmiş sağlık altyapısı da yaşam kalitesi açısından önemli avantajlar sunuyor.
Dubai’de Mülk Edinmenin Ötesinde Yeni Bir Hayat Kuruluyor
Parcel Estates, yatırımcılarına sadece emlak alım satımında değil; şirket kurulumu, muhasebe hizmetleri ve oturum süreçleri gibi alanlarda da rehberlik ediyor. Dubai’de giderek büyüyen Türk topluluğu sayesinde, yeni taşınan aileler çok daha kolay adapte olabiliyor.
Karşılaştırmalı Bakış: İstanbul ve Dubai
İstanbul’un mevcut yapı stoğunun büyük kısmı 1999 öncesine dayanıyor. Buna karşın Dubai’deki projelerin neredeyse tamamı modern mühendislik normlarına göre inşa ediliyor. Türkiye’de yaşanan belirsizlikler yatırımcıları alternatif ülkelere yönlendirirken, Dubai bu noktada hem güvenlik hem istikrar sunuyor.
Yatırım İçin Doğru Zaman mı?
Gayrimenkul uzmanlarına göre, Dubai’deki konut fiyatları hâlâ uluslararası yatırımcılar için cazip seviyelerde. Ayrıca, dolar bazlı değerleme sistemi, Türk yatırımcıları döviz bazında avantajlı konuma getiriyor. Dolayısıyla İstanbul depremi sonrası Dubai’ye ilgi arttı demek sadece bir gözlem değil, aynı zamanda bir yatırım stratejisi haline gelmiş durumda.
Geleceğe Yönelik Beklentiler
Önümüzdeki aylarda İstanbul’da yeni depremlerin yaşanabileceğine dair uzman görüşleri, yatırım kararlarını daha da hızlandırabilir. Bu nedenle, Dubai gibi güvenli alternatifler uzun vadeli planlama açısından öne çıkmaya devam edecektir.
Dubai’de Hayat Kurmak İsteyenler Nereden Başlamalı?
Dubai’ye taşınmak isteyenler için öncelikle bir emlak danışmanı ile iletişime geçmek faydalı olacaktır. Parcel Estates gibi danışmanlık firmaları, hem bürokratik süreçleri hem de sosyal uyumu kolaylaştırmak için bütünleşik hizmetler sunmaktadır.
Güvenlik ve Kalite Arayanlar İçin Dubai Akıllı Bir Seçim
İstanbul depremi sonrası Dubai’ye ilgi arttı çünkü insanlar artık sadece yatırım değil, huzurlu ve sağlıklı bir yaşam peşinde. Uzman görüşleri, Dubai’nin bu ihtiyaçlara yüksek düzeyde cevap verebildiğini gösteriyor. Bu nedenle, önümüzdeki dönemde daha fazla Türk yatırımcının Dubai’ye yönelmesi beklenmektedir.
Gürkayalar İnşaat’ın Çiğli’de hayata geçirdiği Gürkayalar Vista projesi satışa sunuldu. 1+1 ve 2+1 konutların yer aldığı projede fiyatlar 4 milyon TL’den başlıyor.
Gürkayalar İnşaat’ın Çiğli Evka 5 mahallesinde hayata geçirdiği panaromik körfez manzaralı yeni projesi Gürkayalar Vista 55 konuttan meydana geliyor.
8.000 metrekare inşaat alanına sahip proje 7 ve 10 katlı 2 blok olarak yükseliyor.
1+1 ve 2+1 daire seçeneklerinin yer verildiği projede kapalı mutfak 2+1’ler 96 metrekare, 1+1’ler ise 50 metrekare olarak tasarlandı.
Zemin kattan itibaren İzmir körfezi manzarasına sahip olan projede inşaat çalışmaları devam ediyor. Kaba inşaat aşamasında olan projenin 18 ayda teslim edilmesi planlanıyor.
Satışların başladığı projede fiyatlar 4 milyon TL’den başlıyor.
Geniş sosyal olanaklarının yer aldığı projede açık ve kapalı otopark, yüzme havuzu, çocuk oyun alanı, fitness salonu ve peyzaj alanları yer alıyor.
Ulaşım akslarına, hastane ve üniversiteye çok yakın mesafede yer alan Gürkayalar Vista; Çanakkale asfaltına 5 dakika, Egekent İzban istasyonuna 5 dakika, Çiğli Bölge Araştırma Hastanesine 8 dakika, Katip Çelebi Üniversitesi’ne 9 dakika, Çevreyolu bağlantısına 10 dakika mesafede yer alıyor.
İzmir’in en sağlam zemininde yükseliyor
Projenin İzmir’in en sağlam zeminlerinden birinde hayata geçirildiğini ifade eden Gürkayalar İnşaat Proje Koordinatörü Fırat Kaya, “Projemizin zemini tamamen kayalık. Temel yeri açmak için kırıcılarla haftalarca kayayı kırmak zorunda kaldık. İzmir’de depreme karşı en güvenli binalardan biri olacak” dedi.
200 konutluk yeni proje geliyor
Gürkayalar Tema ve Gürkayalar Konsept projesinde satışların devam ettiğini belirten Fırat Kaya, “Piyasa şartlarından ve yüksek faiz oranlarından dolayı satışlar istediğimiz seviyede değil. Buna rağmen yatırımlarımıza devam ediyoruz. Öz sermayemizle yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Gürkayalar Vista projemizin inşaatı devam ediyor. Çiğli Harmandalı’nda 200’ün üzerinde konuttan oluşan yeni bir proje daha hayata geçiriyoruz. Ruhsat için başvurularımızı yaptık yılın ikinci yarısında inşaata başlamayı planlıyoruz” dedi.
ABD’nin Montana eyaletinde araştırmacılar, mantarların yeraltında oluşturduğu kök benzeri yapılar olan miselyumları kullanarak yaşayan ve kendini onarabilen bir yapı malzemesi geliştirdi.
Bu malzeme, esnek ve süngerimsi yapısına rağmen sertleşerek taşıyıcı hale geliyor.
ÇİMENTO YERİNE GEÇECEK
Araştırma lideri Dr. Chelsea Heveran, bu keşfin, çevreye zarar veren çimentonun yerine geçebilecek biyolojik bir yapı malzemesi geliştirme yolunda önemli bir aşama olduğunu vurguladı.
Çimento üretiminin yıllık 4 milyar tondan fazla olduğu ve küresel karbon salımının yüzde 8’ine neden olduğu biliniyor.
KİREÇTAŞI BENZERİ YAPI: BAKTERİ VE MİSELYUM BİR ARADA
Araştırmacılar, miselyumlara kalsiyum karbonat üretebilen bakteriler ekledi. Bu süreçte bakteriler, miselyumu kemiksi bir yapıya dönüştürdü.
Böylece dayanıklı, uzun ömürlü ve canlı bir yapı malzemesi elde edildi.
Yeni geliştirilen bu ‘canlı’ malzeme, bakterileri dört haftaya kadar aktif tutabiliyor.
Araştırmacılar, gelecekte bu yapıların hava kalitesini algılayabileceğini veya çatlakları kendiliğinden onarabileceğini düşünüyor.
Her ne kadar bu buluş heyecan verici olsa da, uzmanlar bunun henüz küçük çaplı bir deney olduğunu, geniş ölçekli inşaatlarda kullanılabilmesi için çok daha fazla test gerektiğini belirtiyor.
UZAYDA YA DA AFET BÖLGELERİNDE UMUT OLABİLİR
Bilim insanları, bu tarz yapı malzemelerinin özellikle afet bölgelerinde ya da uzayda altyapı inşa etmek için ideal olabileceğini düşünüyor.
Çünkü çimentoyu taşımak yerine, bu malzemeler yerinde üretilebilir.
Muğla’nın gözde turizm beldesi Sarıgerme’de HAS-Gül İnşaat tarafından yapımı üstlenilen yeni otel projesi tüm hızıyla devam ediyor. Firma sahibi Hasan Akyüz’ün bizzat takip ettiği inşaat, yaklaşık 300 kişilik bir ekiple gece gündüz aralıksız sürdürülüyor.
Haziran Sonunda Tamamlanması Hedefleniyor
Yetkililerden alınan bilgilere göre, projenin Haziran sonuna kadar tamamen bitirilerek hizmete açılması planlanıyor. Bu doğrultuda HAS-Gül İnşaat, iş gücünü en üst düzeye çıkararak hızlı bir teslimat için yoğun çaba sarf ediyor.
Çalışanlara Kapsamlı İmkanlar Sunuluyor
Firma sahibi Hasan Akyüz’ün çalışanlarına verdiği değer de dikkat çekiyor. İnşaat sahasında çalışan 300 kişilik ekip için sabah kahvaltısı, öğle ve akşam yemekleri düzenli olarak sağlanırken, konforlu barınma imkanları da sunuluyor. Bu sayede çalışanların motivasyonu ve verimliliği en üst düzeyde tutulmaya çalışılıyor.
Sarıgerme’nin turizm potansiyeline önemli bir katkı sağlaması beklenen otel projesinin tamamlanmasıyla bölgedeki konaklama seçeneklerinin artması ve istihdama da olumlu yansımaları olması bekleniyor. HAS-Gül İnşaat’ın titiz ve hızlı çalışmaları sayesinde projenin belirlenen sürede tamamlanarak turizm sezonuna yetiştirilmesi hedefleniyor.
Hasgül İnşaat, Dalaman’da 40 Bin Metrekarelik Otel İnşaatına Başladı
Muğla’nın Dalaman ilçesinde, bölgenin parlayan yıldızlarından biri olan Hasgül İnşaat, büyük bir yatırımla otel inşaatına başladı. Firma sahibi Hasan Akyüz, yaklaşık 40 bin metrekarelik alanda başlatılan inşaat çalışmalarına 300 kişilik bir ekiple hız verdi. Otel inşaatının Haziran ayında tamamlanması hedefleniyor.
Hasan Akyüz, projeyle ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Allah yardımcımız olsun. Ben işime bakıyorum, herkesin gönlüne göre versin. Hayatımda kimseyi kıskanmadım, herkese yardımcı oldum, olmaya da devam ediyorum. Yolumuz açık olsun” dedi.
Bölgedeki turizm potansiyelini artırmayı hedefleyen proje, inşaat sektöründe yeni bir soluk getirecek gibi görünüyor. Bölgeye katkı sağlamak ve yeni istihdam alanları oluşturmak amacıyla başlatılan inşaat, Dalaman’ın ekonomik kalkınmasına önemli bir katkı sağlayacak.
Akyüz, projede en kaliteli malzeme ve işçilikle çalışacaklarını belirterek, otelin tamamlanmasının ardından bölge turizmine katkı sunmayı amaçladıklarını söyledi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İstanbul’da kentsel dönüşümü hızlandırmak amacıyla başlattığı “Yarısı Bizden” kampanyasında destek tutarlarını artırdı. Bu karar, özellikle riskli yapıların yenilenmesi ve daha güvenli konutlara geçişin kolaylaştırılması amacıyla alındı. Bakanlık, kampanyayla ilgili sıkça sorulan soruları 16 maddede yanıtlayarak, vatandaşları bilgilendirmeyi amaçlıyor.
“Yarısı Bizden” Kampanyası Nedir?
“Yarısı Bizden” kampanyası, İstanbul’da yaşayan ve riskli yapıların bulunduğu bölgelerde bulunan hak sahiplerine, konut yenileme sürecinde mali destek sağlamayı hedefleyen bir projedir. Bu kampanya ile, vatandaşların kendi kaynaklarıyla yenileme yaparken karşılaştıkları mali yükümlülükler azaltılmaya çalışılıyor. Kampanyanın temel amacı, deprem riskine karşı daha güvenli konutlar inşa edilmesini teşvik etmektir.
Kampanyada Kimler Destek Alabilir?
Kampanyadan yararlanabilenler:
Riskli yapıların bulunduğu bölgelerde ikamet eden hak sahipleri
Kendi arsalarına konut inşa etmek isteyenler
Yenileme sürecini başlatmak isteyenler
Destek Tutarında Ne Kadar Artış Yaşandı?
Bakanlık tarafından yapılan açıklamaya göre, destek tutarlarında önemli bir artış yaşandı. Bu artış, özellikle orta ve düşük gelirli vatandaşların konut yenileme maliyetlerini düşürmeyi hedefliyor. Artışın detayları ve gelir gruplarına göre belirlenen destek oranları, bakanlığın web sitesinde ve ilgili belediyelerin bilgilendirme merkezlerinde duyurulacaktır.
Kentsel Dönüşüm Süreci Nasıl İşliyor?
Kentsel dönüşüm süreci genellikle şu adımları içerir:
Riskli yapı tespiti ve raporlama
Hak sahipleriyle görüşmeler ve anlaşma sağlama
Yıkım ve inşaat süreçlerinin başlatılması
Yeni konutların teslimi
Kampanyadan Başvuru Nasıl Yapılır?
Kampanyadan yararlanmak isteyen vatandaşların, bulundukları yerdeki ilgili belediyelere başvuruda bulunmaları gerekmektedir. Başvuru için gerekli belgeler ve süreç hakkında detaylı bilgi belediyeler tarafından sağlanacaktır.
Destekler Hangi Giderleri Kapsıyor?
Bakanlık tarafından sağlanan destekler, genellikle aşağıdaki giderleri kapsamaktadır:
Yıkım maliyetleri
İnşaat maliyetleri
Proje mühendislik ücretleri
Ruhsat ve izin masrafları
Kampanya Ne Kadar Süreyle Devam Edecek?
Kampanyanın ne kadar süreyle devam edeceği henüz açıklanmadı. Ancak, bakanlık tarafından yapılan açıklamalarda, projenin uzun vadeli bir strateji olduğu ve sürekli olarak güncelleneceği belirtildi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İstanbul’daki kentsel dönüşüm sürecini hızlandırmak ve vatandaşların daha güvenli konutlara kavuşmasını sağlamak için çalışmalarına aralıksız devam ediyor.
Niğde’de Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından yürütülecek 2025 yılı inşaat ve iş sezonunun açılışı, anlamlı bir programla gerçekleştirildi.
DSİ Niğde Kampüsü’nde düzenlenen sezon açılışı ve kurban kesimi programına, Niğde Valisi Cahit Çelik başkanlık etti. Programa kurum müdürleri, DSİ personeli ve davetliler katıldı.Tören, geleneksel kurban kesimi ile başladı. Yapılacak işlerin hayırlı ve bereketli olması temennisiyle kesilen kurbanın ardından açılış konuşmaları gerçekleştirildi. 2025 yılı boyunca yürütülmesi planlanan sulama projeleri, içme suyu yatırımları, taşkın koruma çalışmaları ve altyapı projeleri hakkında bilgi verildi.
DSİ Niğde Kampüsü’nde düzenlenen sezon açılışı ve kurban kesimi programına, Niğde Valisi Cahit Çelik başkanlık etti. Programa kurum müdürleri, DSİ personeli ve davetliler katıldı. Tören, geleneksel kurban kesimi ile başladı. Yapılacak işlerin hayırlı ve bereketli olması temennisiyle kesilen kurbanın ardından açılış konuşmaları gerçekleştirildi. 2025 yılı boyunca yürütülmesi planlanan sulama projeleri, içme suyu yatırımları, taşkın koruma çalışmaları ve altyapı projeleri hakkında bilgi verildi.
Vali Çelik: “Su Hayattır, Yatırımlarımız Geleceğimize Yöneliktir” Açılışta konuşan Vali Cahit Çelik, DSİ’nin ülke genelinde ve özellikle tarım şehri olan Niğde’de üstlendiği sorumluluğa dikkat çekerek şunları söyledi: “Su kaynaklarımızın etkin ve sürdürülebilir şekilde yönetilmesi, hem ekonomik kalkınma hem de çevresel denge açısından büyük önem taşıyor. DSİ’nin bu konudaki çabalarını takdir ediyoruz. 2025 yılı iş sezonunda da Niğde’mizin verimli topraklarını daha fazla suyla buluşturacak projelerin hayata geçmesini diliyorum.” Vali Çelik ayrıca, yürütülecek projelerin bölge çiftçisine, ekonomisine ve istihdama katkı sunacağına inandığını belirterek, çalışanlara kazasız ve başarılı bir sezon diledi.
2025 Yılı DSİ Projeleri Tanıtıldı Program kapsamında, 2025 yılında hayata geçirilecek projelerin sunumu da yapıldı. Özellikle sulama sistemlerinin modernize edilmesi, kırsal alanlarda taşkın risklerinin azaltılması ve su israfının önlenmesi gibi başlıklarda yapılacak yatırımların detayları paylaşıldı. DSİ yetkilileri, yıl boyunca yürütülecek çalışmaların çevre dostu ve sürdürülebilirlik ilkelerine uygun olarak tasarlandığını vurguladı. Ayrıca devam eden projelerin tamamlanma süreçleriyle ilgili bilgi verildi.
Personelden Sezon Heyecanı Törene katılan DSİ personeli de yeni sezon için hazırlıklarını tamamladıklarını belirterek, ekip olarak görevlerini en iyi şekilde yerine getirmek için sahada olmaya hazır olduklarını ifade etti. Açılış programı, katılımcılara yapılan ikramların ardından son buldu. 2025 inşaat ve iş sezonunun, başta Niğde olmak üzere ülke genelindeki tüm DSİ faaliyetlerine başarı, verimlilik ve bereket getirmesi temennisiyle program sona erdi.
Merkezi İstanbul’da olan Musatti Motor Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, Afyonkarahisar’ın Dazkırı ilçesinde yıllık 9 bin 900 adet motosiklet üretimi yapacağı fabrika kuracak.
Musatti Motor Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, Dazkırı ilçesinde motosiklet üretim tesisi kuracak. Yıllık 9 bin 900 adet motosiklet üretimi yapmayı planlayan firmanın Dazkırı ilçesinin ekonomisine ve istihdamına büyük katkı sağlaması bekleniyor. Fabrikanın ne zaman faaliyete geçeceği tarih henüz belli olmazken, firmanın Afyonkarahisar Valiliği’ne yaptığı başvuru da sonuçlandı.
VALİLİK AÇIKLADI
Konuyla ilgili Afyonkarahisar Valiliği’nden yapılan açıklamada, “Afyonkarahisar ili, Dazkırı ilçesi, Esentepe Mahallesi 377 ada, 1 nolu parselde bulunan Musatti Motor Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi tarafından yapılması planlanan motosiklet üretimi(9.900adet/yıl) projesine ait proje tanıtım dosyası hakkında “Çevresel etki değerlendirmesi gerekli değildir” kararı verilmiştir.” ifadelerine yer verildi.
Ereğli-Ulukışla hattı Türkiye’nin yeni sanayi üssü oluyor… bölgede 400 fabrika kurulacak ve 60 bin kişilik istihdam geliyor.
Türkiye’nin sanayi ve lojistik vizyonunda büyük öneme sahip Kalkınma Yolu Projesi, Ereğli-Ulukışla bölgesini ülkenin en stratejik sanayi merkezlerinden biri haline getiriyor. Uluslararası kara ve demiryolu bağlantılarını tek bir eksende birleştiren proje, bölgeye dev bir yatırım akışı başlatıyor.
Deprem riski taşıyan Marmara ve Ege bölgelerindeki sanayi tesislerinin daha güvenli alanlara taşınması amacıyla yürütülen çalışmalar kapsamında, birçok fabrikanın Ereğli, Ulukışla ve Karaman bölgelerine kaydırılması gündemde. Özellikle Büyük İstanbul Depremi için alınan önlemler kapsamında bu bölge, sanayi yatırımlarında ön plana çıkıyor.
GIA VE VİA KARPATYA İLE ULUSLARARASI AĞIN MERKEZİNDE TÜRKİYE VAR
Basra Körfezi’nden Avrupa’ya kesintisiz ulaşım sağlayacak olan Kalkınma Yolu, Türkiye’nin uluslararası lojistikteki rolünü güçlendiriyor. Bu güzergâhın Ulukışla üzerinden geçmesi, bölgeye stratejik bir önem kazandırıyor. Aynı zamanda Via Karpatya Projesi ile Litvanya’dan Bulgaristan’a uzanan ticaret ağına Türkiye merkez konumda dahil oluyor. Bu iki proje sayesinde Türkiye, 1,6 trilyon dolarlık ithalat potansiyeline sahip ülkelerle 160 milyar dolarlık ihracat kapasitesine ulaşmayı hedefliyor.
GIA Endüstri Bölgesi Kalkınma Yolu projelerinden birisidir.
GIA projesi, Ulukışla-Ereğli yol kavşağında kuruluyor ve projenin kurucusu da bir Ereğlili. Proje tamamlandığında bölgeye 400 yerli ve yabancı fabrika kurulması, yaklaşık 60 bin kişiye istihdam sağlanması planlanıyor. Bu dev adım, sadece bölgenin değil, Türkiye’nin ekonomik geleceği açısından da kritik bir gelişme olarak görülüyor. Çin Halk Cumhuriyeti de dâhil olmak üzere birçok yabancı yatırımcı projeye yoğun ilgi gösteriyor.
EREĞLİ’NİN İL OLMASI İÇİN KRİTİK BİR FIRSAT
Ereğli’nin il olabilmesi için Ulukışla ile birleşmesi gerektiği uzun süredir gündemdeydi. GIA Projesi sayesinde Ereğli ve Ulukışla’nın fiilen bütünleşmesi, bu süreci hızlandıracak önemli bir gelişme olarak öne çıkıyor. Projenin tamamlanması, Ereğli’nin il olacağına dair en somut işaret olarak değerlendiriliyor.
TÜRKİYE’NİN EN KRİTİK ULAŞIM KAVŞAĞI
Güneş enerjisi potansiyeli bakımından öne çıkan bölge, aynı zamanda Hızlı Tren Hattı, Demiryolu ve Ankara-Niğde Otoyolu ile Türkiye’nin ulaşım ağlarının kesişim noktasında yer alıyor. Bu durum, bölgeyi yalnızca bir sanayi üssü değil, aynı zamanda bir lojistik merkez haline getiriyor.
SON AŞAMAYA GELİNDİ
2 yıldır süren hazırlık sürecinde sona yaklaşılırken, GIA projesi bölgenin kaderini değiştirecek potansiyele sahip. Ereğli’nin bu projeye sahip çıkması hem şehir hem de ülke açısından hayati bir önem taşıyor.
Elazığ’ın inşaat ve emlak potansiyelinin uluslararası arenada tanıtımını sağlamak, bölge ekonomisine değer kazandırmak amacıyla düzenlenen İnşaat Fuarı kapılarını ziyaretçilere açtı.
Şehrin ticaret hayatına katkı sağlayan inşaat ve yapı sektörünün bölgedeki firmalarla etkileşime geçmesi ve bir araya gelmesi amacıyla Elazığ Belediyesi tarafından düzenlenen Elazığ İnşaat Malzemeleri, Mobilya, Emlak, İş Makineleri ve Yapı Teknolojileri Fuarı kapılarını ziyaretçilere açtı.
Ahmet Tevfik Ozan Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen fuar, şehrin ticaret hacmini ve yatırım fırsatlarını artırmayı hedefliyor.
İnşaat sektörü ve emlak alanındaki firmaların bölgedeki potansiyeli keşfetmesi ve sektördeki gelişmeleri yakından takip etmesi için önemli bir fırsat oluşturacak olan fuarın 4 gün süreceği bildirildi.
4 Mayıs Pazar gününe kadar devam edecek olan fuarın, 10.00 ile 20.00 saatleri arasında ziyaretçilerini ağırlamaya devam edeceği aktarıldı.
Dünyadaki beş büyük yapı fuarından biri olan ve yeni iş birliklerinin kurulmasında büyük role sahip, bölgenin en güçlü iş birliği platformu Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul’a bu yıl 19 ülkeden 437 katılımcı ve 765 marka katıldı. 62 ülkeden 408 davetli satın almacıya dört gün boyunca ev sahipliği yapan Yapı Fuarı, 126 ülkeden toplam 43.592 ziyaretçiyi İstanbul’da buluşturdu.
Türk yapı sektörünün en uzun süredir düzenlenen, Türkiye dışında Orta Doğu, Orta Asya ve Kuzey Afrika’dan alıcıları cezbeden Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul, 5.487’si yabancı olmak üzere 126 ülkeden toplam 43.592 ziyaretçiyi İstanbul’da ağırladı.Yapı, inşaat malzemeleri ve teknolojileri alanında dünyanın en büyük fuarları arasında yer alan Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul’da, 437 katılımcı ve 765 marka yer aldı. Büyük ilgi gösterilen fuarda, ziyaretçi yoğunluğunda geçen yıla kıyasla %24oranında artış görüldü.
16-19 Nisan tarihleri arasında küresel yapı ve inşaat sektörünün temsilcilerini İstanbul’da buluşturan Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul, ilk gününden son gününe kadar yoğun bir program akışında gerçekleşti. İnşaat sektöründeki trendlerin masaya yatırıldığı, en son yapı teknolojilerinin sergilendiği Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul, katılımcılarına sunduğu benzersiz ihracat olanaklarının yanı sıra sektör profesyonellerinin güncel bilgi alışverişi yapabilmeleri için de ideal bir platform görevi gördü.
Fuarın, satın alma profesyonelleri ve katılımcıların yoğun ilgisiyle sektör için önemli bir buluşma noktası olduğunu ve yeni iş birlikleri ile pazar fırsatları yarattığını vurgulayan Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul Direktörü Banu Keskin, “47. Yapı Fuarı-Turkeybuild İstanbul‘u, inşaat ve mimarlık sektörünün önde gelen isimlerini ağırladığımız, hareketli ve verimli bir atmosferde tamamlamanın gururunu yaşıyoruz. Sürdürülebilir yapı malzemelerinden dijital inşaat teknolojilerine, yenilikçi iş modellerinden uluslararası iş birliklerine kadar geniş bir yelpazede sunduğumuz içeriklerle sektörün geleceğine yön verdik. Sadece yeni ticari bağlantılar kurulmasına olanak sağlamadık, aynı zamanda katılımcılarımız ve ziyaretçilerimizle sektörümüzün dönüşümüne katkı sağlayacak değerli fikir alışverişlerine de ev sahipliği yaptık.
Fuarda gerçekleştirilen yoğun iş görüşmeleri, stratejik ortaklıklar ve yenilikçi çözümlerin yanı sıra, sunulan ihracat fırsatlarıyla inşaat sektörünün büyümesine de önemli katkı sağladığımıza inanıyoruz. Bu başarılı organizasyonun ardından, önümüzdeki yıllarda da sektörümüzü bir adım öteye taşıyacak projelere imza atacağımıza yürekten inanıyoruz.” şeklinde konuştu.
62Ülkeden 408Davetli Satın Almacı Yeni İş Birlikleri İçin Yapı Fuarı’ndaydı
Yoğun katılımcı ve ziyaretçi ilgisi gören fuar, dünya yapı sektörünün odağındaydı. Üst düzey, güçlü karar vericiler ICA Events tarafından Türkiye’ye “VIP Alım Heyeti” programı kapsamında davet edildi. 62 ülkeden 408 davetli satın almacıya dört gün boyunca ev sahipliği yapan fuara %13’ü uluslararası olmak üzere toplam43.592 ziyaretçi katıldı. Yapı Fuarı – Turkeybuild bu seneİtalya, Avusturya, Çin, Rusya, Tayland, Kore Cumhuriyeti, Portekiz, Mısır, Gürcistan, Çek Cumhuriyeti ve Azerbaycan’dan katılımcıları ağırladı.
Yapı Fuarı Etkinlikleri Geleceğin İnşasına Rehberlik Etti
Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul’da 4 gün boyunca 30’dan fazla etkinlikte 85 konuşmacı ilemimarlık, tasarımda inovatif yaklaşımlar ve yapay zekâ, sürdürülebilirlik ve yapı malzemeleri gibi sektöre yön veren konular, her gün farklı bir tema altında ele alındı.
Altın Mıknatıs Stant Tasarım Ödülleri Sahiplerini Buldu
47. Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul’un geleneksel Altın Mıknatıs Stant Tasarımı Ödülleri, fuarın ikinci gününün sonunda düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Mansiyon Ödülü’nü Petek Kontrplak’ın aldığı törende 1.lik Ödülü’ne Tokyay Kereste Orman Ürünleri, 2.lik Ödülü’neBuschmann Tools, 3.lük Ödülü’neise Tantımber – Tanwood Orman Ürünleri değer görüldü.
Altın Mıknatıs Stant Tasarımı Ödülleri’nde “Standında En İyi Teknoloji Çözümleri Sunan Firma”: Boyut Çelik Kapı, “Standında En İyi Yaratıcı Kimlik Tasarımı Sunan Firma”: Novpor Isı Yalıtım, “Standında En İyi Ziyaretçi Etkileşimi Sunan Firma”: Fibrobeton Yapı Elemanları, “Standında Sürdürülebilir Çözümleri Sunan Firma”: Tis Teknolojik İzolatör olurken ICA Group Teşvik Ödülü’nüABC Granit / Emek Çelik Kapı adlı firmalar kazandı.
Usta Mimarlarla Özel Fuar Turları ve Start-up’lara ÖzelYapı Tech Garage
Yapı Fuarı kapsamında bu yıl yedinci kez düzenlenen etkinlik Yapı Master Class’ta ziyaretçilere mimarlar eşliğinde etkileşimli bir fuar deneyimi sunuldu. Yapı Master Class’a kayıt yaptıran ziyaretçiler, moderatörler ile fuar alanı içinde farklı ürün gruplarından katılımcı stantlarını ziyaret ederek günün teması ile ilgili sohbetlere katıldı.
Ziyaretçiler, etkinlik konukları olacak usta mimar ve mühendisler ile doğrudan bağlantı kurma imkânına sahip olarak, deneyimlerinden faydalandı. Yapı Tech Garage‘da ise sektöre ezber bozan fikirler sunan start-up’lar, inovatif ürünlerini sergileme fırsatı buldular.
2026 Yılındaki Yapı Fuarı için Rezervasyonlar Yapılmaya Başlandı!2026 yılında 48’incisi düzenlenecek Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul ise şimdiden bir sonraki yıl için çalışmalarına başladı. Fuarda 4 gün boyunca oldukça yoğun tempoda gerçekleşen iş birliği görüşmeleri sonucunda, bu yıl çeşitli ülkelerden fuara katılan katılımcıların bir çoğu 27-30 Nisan 2026 Yapı Fuarı için şimdiden yerlerini ayırttılar.
Eskişehir’de yapılacak Kurtuluş Kapalı Pazar Yeri’nin ihalesi 9 Mayıs’ta. Proje 2 yıl içinde tamamlanacak ve modern, hijyenik bir alan olarak hizmet verecek.
Eskişehir’in Kurtuluş Mahallesi’nde uzun süredir beklenen kapalı pazar yeri için inşaat süreci başlıyor. 9 Mayıs 2025’te yapılacak ihale ile birlikte, yeni pazar alanı modern bir yapıya kavuşacak. Proje, hem pazarcılar hem de vatandaşlar için daha temiz, düzenli ve kullanışlı bir ortam sunmayı hedefliyor.
Tanıtım toplantısında konuşan Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Metin Bükülmez, pazar alanının geçmişte kullanılan yere inşa edileceğini ve bölge halkının taleplerine göre tasarlandığını söyledi. “Pazarcı müvekkillerimizin sağlıklı koşullarda hizmet sunabilmesi için, mevcut pazar yerinin dönüşümünü tamamladık,” diyen Bükülmez, planlanan detayları şu şekilde anlattı:
Yapı, toplamda 15 bin 881 metrekare büyüklüğünde olacak. Bodrum, zemin ve asma katlardan oluşacak bu alanın bodrum katında 143 araçlık otopark bulunacak. Bu otoparkın yüksekliği 4,20 metre olarak tasarlandı, böylece esnaf araçları rahatça girip çıkabilecek. Ayrıca bodrumda 44 adet soğuk hava deposu, teknik alanlar, yangın ve yağmur suyu sistemleri, elektrik odaları ve mescitler yer alacak. İki yük ve dört kişi asansörü sayesinde ulaşım da kolay olacak.
Toplamda 216 adet 3×3 metrelik pazar tezgâhı kurulacak. Bu tezgâhlar 57 öbekte toplanacak ve her biri su tesisatı, drenaj ve aydınlatma sistemleri ile donatılacak. Tezgâhlar arası mesafe eşit tutulacak, böylece ziyaretçiler rahatça dolaşabilecek. Asma katta ise 1.705 metrekarelik alan yer alacak. Burada çok amaçlı salonlar, ofisler, tuvaletler, çay ocağı ve Çevre Şehircilik Bakanlığı’na uygun alanlar bulunacak. Giriş çıkışlar ve asansörler bu kata ulaşımı kolaylaştıracak.
Bükülmez, “Kapalı pazar yerimiz hem pazarcı esnafına hem de vatandaşlarımıza yakışır şekilde planlandı. Yapım süresini 24 ay olarak belirledik ama hedefimiz bu sürenin altında tamamlamak,” dedi. Ayrıca çevre düzenlemelerinin de projeye dâhil olduğunu belirtti.
Kurtuluş Kapalı Pazar Yeri tamamlandığında, Eskişehirliler modern, temiz ve konforlu bir alışveriş alanına kavuşacak. Bu proje, hem esnafın hem halkın ihtiyaçlarına uygun bir şekilde tasarlandı ve şehre uzun yıllar hizmet etmesi bekleniyor.
2025 yılında “Yılın En İyi İnşaat Şirketi” unvanına layık görülen Döveç Group of Companies, mimarlık dünyasının en saygın temsilcilerinden biri olan Zaha Hadid Architects’in Kıdemli Yöneticisi Maurizio Meossi’yi ağırladı.
Zaha Hadid’in “Queen of Curves” (Kavislerin Kraliçesi) olarak anılan ikonik mirasını temsil eden Meossi, Döveç Group’un Kuzey Kıbrıs genelindeki seçkin projelerini yerinde inceleyerek detaylı değerlendirmelerde bulundu. Ziyaret sırasında; çevreci yaklaşımı, modern çizgileri ve toplumsal ihtiyaçları odağına alan tasarımlarıyla ön plana çıkan projelerin tamamı büyük bir beğeniyle karşılandı.
Meossi, Döveç Group’un geliştirdiği projelerin sadece estetik değil; fonksiyonellik, sürdürülebilirlik ve kültürel uyum açısından da dünya standartlarında olduğunu vurgulayarak, şirketin mimari yaklaşımlarının uluslararası düzeyde örnek teşkil ettiğini ifade etti. Döveç Group’un hayata geçirdiği projelerin, global ölçekteki birçok yapı ile yarışabilecek düzeyde olduğu yönünde güçlü bir görüş paylaşıldı.
Bu stratejik ve anlamlı ziyaretin sonunda, taraflar arasında mimari vizyon ve kalite anlayışında önemli bir ortak payda bulunduğu görülürken, ilerleyen dönemlerde hayata geçirilebilecek yeni iş birliklerine yönelik olumlu mesajlar da verildi. Döveç Group of Companies, yalnızca bugünün değil, geleceğin mimarisini de şekillendirmeye aday bir marka olarak uluslararası alanda dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor.
Emlak Konut, Kemerburgaz’daki ‘Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı İşi’ sözleşmesinin karşılıklı anlaşmayla tasfiye edildiğini duyurdu. Sözleşmesi iki sene önce imzalanan projeden toplam 12 milyar 50 milyon TL gelir sağlanması, 4.8 milyarının Emlak Konut’a verilmesi planlanıyordu. Tasfiye sebebi belirtilmezken Emlak Konut’un açıklamasında ‘imalat ve satış sürecinin’ başlamadığı ifade edildi.
Emlak Konut, Eyüpsultan ilçesine bağlı Kemerburgaz’daki ‘Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı İşi’ sözleşmesinin ‘Tasfiye Protokolü’ ile karşılıklı olarak feshedildiğini duyurdu.
İhalesi 3 sene önce düzenlenen ve 2 sene önce sözleşmesi imzalanan projeden toplam 12 milyar 50 milyon TL gelir sağlanması ve 4.8 milyarının Emlak Konut’a verilmesi planlanıyordu.
SATIŞ İLE İMALAT SÜRECİ BAŞLAMADI
Emlak Konut tarafından KAP’a yapılan bildirimde yüklenici şirketlerle Emlak Konut arasında ‘Tasfiye Protokolü’ imzalandığı ve satış ile imalat süreci başlamadan sözleşmenin tasfiye edildiği belirtildi.
Emlak Konut’un KAP’a yaptığı bildirim şu şekilde:
“Şirketimiz Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. ile Yüklenici CABA İnş. Enerji Turz. San. ve Tic. A.Ş. & MESA Mesken İnş. A.Ş. & MESA Holding A.Ş. İş Ortaklığı arasında 28.02.2023 tarihinde imzalanan “İstanbul Eyüpsultan Kemerburgaz Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı İşi” sözleşmesi, imalat ve satış süreci başlamadan 18.04.2025 tarihinde imzalanan Tasfiye Protokolü ile karşılıklı anlaşılarak tasfiye edilmiştir.”
51 BİN METREKARELİK ARAZİ
Emlak Konut, Kemerburgaz’da toplam büyüklüğü 51 bin metrekare olan arazisini, konut ve ticaret alanı inşa edilmesi için 3 sene önce satışa çıkarmıştı.
Söz konusu arazinin ‘gelir paylaşımı’ yöntemiyle satışı için Kasım 2022’de ihale düzenlenmiş ve ihaleyi ihaleyi Caba İnşaat ile Mesa Holding’in kurduğu iş ortaklığının kazandığı duyurulmuştu.
4.8 MİLYAR EMLAK KONUT’A VERİLECEKTİ
Emlak Konut yine KAP’a yaptığı bildirimde arsa satışı karşılığı toplam gelirin 12 milyar 50 milyon TL olduğunu, bu gelirin yüzde 40’ına denk gelen 4 milyar 820 milyon TL’lik kısmının Emlak Konut’a verileceğini açıklamıştı.
İhaleyi alan Mesa Holding, adı ‘Demokrasi ve Özgürlükler Adası’ olarak değiştirilen Yassıada projesi ile, Caba İnşaat ise hidroelektrik enerji santralleri (HES) inşaatlarıyla biliniyordu.
Sözleşme 2 sene önce imzalanmasına rağmen Emlak Konut’un bildirimine göre arazide imalat ve satış işlemleri süreci başlamadı.
Emlak Konut, tasfiye nedenine dair ise bir açıklama yapmadı.
Dünyanın önde gelen gayrimenkul geliştirme markalarından biri olan Reportage Properties’in Türkiye iştiraki Reportage Türkiye, düzenlediği “Büyük Bahar Kampanyası Özel Satış Etkinliği” ile dikkat çekici bir başarıya imza attı ve kampanya kapsamında 259 Milyon TL’lik satış başarısına ulaştı. Yoğun katılımın gözlendiği etkinlikte, villa sahibi olmak isteyen yatırımcı ve katılımcılara özel kampanyalar ve ödeme kolaylıkları sunuldu. Özellikle sıfır faiz avantajı ile oluşturulan 18 aylık ödeme planı, katılımcılardan büyük ilgi gördü.
Etkinlik kapsamında, Bahçeşehir’in prestijli villa projeleri arasında yer alan Sylvana İstanbul ve Afra Park projeleri özel yatırım fırsatlarıyla tanıtıldı. Yatay mimari özellikleriyle dikkat çeken bu projeler, şehrin karmaşasından uzak, müstakil yaşam imkânı sunan konumlarıyla hem yaşam hem yatırım amaçlı tercih ediliyor.
CEO Kemal Alamo: “Yatay mimariye olan ilgi artıyor”
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Reportage Türkiye CEO’su Kemal Alamo, İstanbul’da müstakil yaşam ve yatay mimariye olan ilginin her geçen gün arttığını vurgulayarak, “Şirket bünyesinde gerçekleştirdiğimiz bahar kampanyasıyla yatırımcılarımıza çeşitli ödeme seçenekleri sunduk. Özellikle sıfır faizle sunduğumuz 18 aylık ödeme planı büyük ilgi gördü. Projelerimiz güncel deprem yönetmeliğine göre inşa ediliyor ve kullanıcıların güvenli, konforlu bir yaşam sürmesini hedefliyoruz” dedi.
Bahçeşehir 2. Kısım’da konumlanan Sylvana İstanbul, 4+1 tripleks olarak tasarlanmış toplam 232 adet sıra villadan oluşuyor. İtalyan mimarisiyle dikkat çeken projemizin inşaat çalışmaları hızla devam ediyor. Barbekü alanları, çocuk oyun parkları, spor salonları, basketbol sahası, elektrikli araç şarj istasyonları ve 7/24 güvenlik hizmeti gibi sosyal donatılarla zenginleştirilen projede teslimatlar Aralık 2025 itibarıyla başlayacak.
Reportage Türkiye’nin Bahçeşehir’deki bir diğer yatırımı olan Afra Park ise 24 bin metrekare alan üzerine kurulacak ve 177 adet sıra villadan oluşacak. Avrupa mimarisiyle tasarlanan projede 2+1’den 4+1’e kadar farklı konut seçenekleri yer alacak. Yüzme havuzları, çok amaçlı spor sahaları, çocuk oyun alanları, saunalar, fitness salonları ve her villaya özel otopark alanları gibi zengin sosyal imkanlar sunulacak. Projenin teslim tarihi ise Aralık 2026 olarak planlandı.
Reportage Türkiye, İstanbul’un gayrimenkulde yeni cazip bölgelerinden biri olan Bahçeşehir’de hayata geçirdiği projelerle, yatırımcılara hem yaşam hem de kazanç potansiyeli sunmaya devam ediyor. Afra Park ve Sylvana İstanbul’da sınırlı sayıdaki fırsatlarıyla yeni sahiplerini bekliyor.
Seğmen Kardeşler, yeni alınan inşaat ruhsatı hakkında açıklamada bulundu. Yatırımla ilgili gelişmeler duyurulacak…
Seğmen Kardeşler Gıda Üretim ve Ambalaj Sanayi A.Ş. (SEGMN), yeni alınan inşaat ruhsatı hakkında açıklamada bulundu. Kamuyu Aydınlatma Platformu (KAP) üzerinden yapılan açıklamaya göre mevcut Meyve ve Sebze İşleme tesisine komşu 385 Ada 17 parselde bulunan 2.190 m² kapalı alana sahip üretim ve soğuk hava depolarına ilave bağlı ortaklığı ENF Gıda Danışmanlık Anonim Şirketi’nin faaliyet göstermesi amacıyla T.C. Çay Belediye Başkanlığı’ndan 2.318,90 m² daha inşaat ruhsatı alındı.
Yeni alınan inşaat ruhsatı kapsamında inşaat çalışmalarına başlanırken söz konusu ruhsat, organik ve atıştırmalık meyve küpleri, doğal kurutulmuş meyveler, infüze kuru meyveler üretimi ve depolanması faaliyetlerinde kullanılacak.
Borsaya geçen yılın Temmuz ayında giriş yapan SEGMN kodlu hisselerde yatay seyir sürerken bugün 21,16 – 21,48 lira aralığında fiyatlandı.
Yerleşik olduğu Düzce’de bugüne kadar 5 bin aileyi ev sahibi yapan Algün, hayata geçirdiği 47 projeyle bölge ekonomisine de katkı sağladı. Düzce’yi kalkındırmak ve güzel işler yapmak üzere var güçleriyle çalıştıklarını belirten Algün Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Algün “25 yıllık sektör deneyimiyle yedi projemizi teslim ettik. Kalan beş projemiz de hızlı bir şekilde devam ediyor” dedi.
Düzce’nin köklü ve güçlü markası Algün Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Algün, memleketleri Düzce’yi kalkındırmak ve güzel işler yapmak üzere var güçleriyle çalıştıklarını belirtti. Başlayıp devam eden bütün projelerini en kısa zamanda tamamlayarak sahiplerine teslim etmek üzere düğmeye bastıklarını duyuran Algün, olağanüstü bir çalışma içerisine girdiklerini belirtti.
“Altı projemizde yaşam başladı, yedi projenin inşası sürüyor”
Cihat Algün konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Yerleşik olduğumuz Düzce’de bugüne kadar 5 binin üzerinde aileyi ev sahibi yaparken, hayata geçirdiğimiz yüksek kalitedeki 47 projeyle de bölge ekonomisine katkı sağladık. Bundan sonra ilk iş olarak Düzce’de devam etmekte olan inşaatlarımızın teslimatını hedefimize aldık. Hemen ardından İstanbul’da gerçekleştireceğimiz projelerimiz başlayacak. Hep birlikte güzel işler yapmak adına olağanüstü çalışıyoruz. Düzcemiz’e güzel projeler kazandırmak için mücadele ediyoruz. 25 yıllık sektör deneyimiyle devam ettiğimiz 13 projemizden altı tanesinde yaşam başladı. Kalan yedi şantiyemizde çalışmalarımız hızla devam ediyor. İnşaatı süren bu projelerimizi de en kısa zamanda sahiplerine teslim edeceğiz.
Diğer yandan şunu da belirtmek isterim ki; Düzce’ye yoğun bir talep var. Özellikle İstanbul’da konut fiyatlarının ulaşılabilir olmaktan uzaklaşması ve yüksek kiralar vatandaşı çevre illerde yaşamaya yöneltti. Düzce de bu bölgelerin başında geliyor. Düzce talep açısından yoğun bir hareketlilikle karşı karşıya bulunuyor. Düzce’nin İstanbul’a yakınlığı, konforlu yaşam alanları, doğal güzellikleri bölgemizi bir çekim merkezi haline getiriyor. Potansiyeli bu kadar yüksek, gelişime bu kadar açık olan bir bölgede de kalıcı olmak ve yatırım yapmak hedeflerimiz arasında bulunuyor. Kısa zamanda yeni projelerle hep birlikte yolumuza devam edeceğiz.”
“Fiyatı 20 kat artan inşaat girdimiz oldu”
Öte yandan; sektör ile değerlendirmelerde bulunan Cihat Algün, enflasyonist ortamın inşaat sektörünün dinamiklerini son derece olumsuz etkilediğini belirterek inşaat girdi maliyetlerindeki yüksek artışın yakın zamana kadar konut satışlarını durma noktasına getirdiğini ifade etti.
Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Algün “Enflasyonist ortam bizim sektörün dinamiklerini çok etkiledi. Maliyetler o kadar arttı ki, fiyatı 20 kat artan kalemlerimiz oldu. Bizim sektörümüzün sıkıntılardan bir tanesi de finansa ulaşamamak, o büyük bir problem.
Diğer yandan arsa yine çok büyük sorun. Tüm bunları üst üste koyduğumuz zaman maalesef sektör olarak arz noktasında durağan bir dönem geçirmiş olduk. Ancak 2024 son çeyreği ile birlikte sektör hareketlenmeye başladı. Biz de bundan sonra yatırımlarımıza ve ülkemize, Düzcemiz’e katma değer sağlamaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Komyapı İnşaat A.Ş’nin Eskişehir’in Odunpazarı ilçesindeki projesi kapsamında, hak sahiplerine konut teslimatları başladı.
Bera Holding A.Ş tarafından Kamuyu Aydınlatma Platformuna (KAP) yapılan açıklamada, ”Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ile yüklenici firma bağlı ortaklığımız Komyapı İnşaat A.Ş arasında imzalanan (Eskişehir’in Odunpazarı ilçesi 3 etap 1035 konut, 1’er adet ilköğretim okulu, ortaöğretim okulu ve ticaret merkezi inşaatları ile altyapı ve çevre düzenlemesi işi) 729.960.000 TL tutarlı yapım işi sözleşmesinin tamamlanması süreciyle ilgili olarak hak sahiplerine konut teslimatları başlamış olup, 2025’in ilk yarısında teslimatların tamamlanması beklenmektedir.” denildi.
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), 2025 yılının ilk çeyreğine yönelik İnşaat Sektörü Analizi Raporu’nu yayımladı. Yılın ilk çeyreğinde sektörün, kamu yatırımlarındaki yavaşlama, yüksek maliyetler, nitelikli iş gücü eksikliği ve küresel ticaret savaşlarının oluşturduğu yeni finansal risklerden etkilendi.İSTANBUL (İGFA) – Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), “Kırılgan Ekonomiler, Çalkantılı Siyaset ve Ticaret Savaşları” başlıklı Nisan 2025 İnşaat Sektörü Analizi Raporu’nu yayımladı.
Raporda, sektörün büyüme trendini sürdürdüğü ancak ciddi sorunlarla karşılaştığı vurgulandı.
TMB Başkanı Erdal Eren, 6,2 büyüklüğündeki İstanbul Depremi sonrası yaptığı açıklamada, “Can kaybı olmaması tesellimiz. Ancak bu deprem, afet odaklı kentsel dönüşümün aciliyetini bir kez daha gösterdi. 1999 Marmara Depremi öncesi yapı stokunun yenilenmesi ve 2019’da çıkarılan müteahhit sınıflandırma yönetmeliğinin tavizsiz uygulanması şart” dedi.
Raporda, TÜİK verilerine göre Şubat 2025’te inşaat üretiminin yıllık yüzde 12,7 arttığı, ancak aylık bazda yüzde 0,3 azaldığı belirtildi. İnşaat Maliyet Endeksi ise yıllık yüzde 23,94 artarak Kasım 2020’den bu yana en düşük artışını kaydetti. Malzeme maliyetleri yıllık yüzde 19,49, işçilik maliyetleri ise yüzde 32,38 yükseldi.
Rapor, küresel ticaret savaşlarının ve korumacı politikaların sektörü belirsizliğe sürüklediğini, Türk lirasındaki değer kaybı ve yüksek risk priminin finansmanı zorlaştırdığını vurguladı. TMB, kamu projelerinde tasfiye hakkı tanınmıyorsa Gelir ve Kurumlar Vergisi tevkifatının yüzde 2’ye düşürülmesini talep etti.
2025’in ilk çeyreğinde Türk müteahhitler, 14 projeyle 560 milyon dolarlık iş aldı. Türkmenistan, Libya ve Irak öne çıktı. Ukrayna’nın yeniden inşasında Türk firmalarının önemli rol üstleneceği belirtildi.
Bu arada inşaat sektörü güven endeksi, ilk çeyrekte ciddi bir düşüş yaşadı. Finansman sorunları ve belirsizlikler güveni olumsuz etkiledi.
İpotekli satışlar artarken, ilk el satışlarda düşüş yaşandı. Yabancıya satışlar ise Mart’ta yüzde 11,5 azalarak 1.574’e geriledi. Yıllık bazda düşüş yüzde 19,5 oldu.
Yayladağı Belediye Başkanı Mehmet Yalçın, çekilen kurada TOKİ konutları çıkan vatandaşları kutladı. Yayladağı Kayapınar TOKİ Konut Belirleme Kura Sonuçları, nihayet açıklandı. 2022 yılında başvuruları alınan ve bu yıl inşa edilmeye başlanan TOKİ konutlarında, toplamda 250 hak sahibinin konut belirleme kura sonuçları duyuruldu. Başkan Yalçın, konuya ilişkin açıklamasında, “Yayladağı ilçemizde yaşayan değerli hemşehrilerimizin konut ihtiyacını karşılamak amacıyla başlattığımız TOKİ projelerinin birinci etabı sonuçlanmış bulunuyor. 250 vatandaşımız, uzun bir bekleyişin ardından yeni yuvalarına kavuşuyor. Bu süreç, ilçemizdeki konut sorununun çözülmesine büyük katkı sağlayacaktır. Konut sahibi olan tüm hemşehrilerimizi tebrik ediyor, yeni evlerinde sağlık, huzur ve mutluluk dolu bir yaşam diliyorum” dedi.
Başkan Yalçın, TOKİ’nin ilerleyen dönemlerde kalan konutlarla ilgili başvuru sürecini yeniden açacağını belirterek, “Geriye kalan konutlarla ilgili başvuru süreci, önümüzdeki haftalarda TOKİ tarafından açılacaktır. Bu, konut sahibi olma hayali kuran vatandaşlarımız için önemli bir fırsat olacaktır. Her zaman olduğu gibi, ilçemizin her köşesindeki vatandaşlarımızın taleplerini dinlemeye ve ihtiyaçlarını karşılamaya devam edeceğiz” dedi.
Sürekli depremlerin yaşandığı ülkemizde kentsel dönüşüm projeleri son dönemde hız kazanırken, sektörünün öncü firmaları arasında yer alan Betoya, bu projeler için depreme dayanıklı panel duvar üretimine başlayacak. Prefabrik yapı elemanları üretiminde Ege Bölgesi’nin en büyük tesislerinden biri olan Betoya, Ar-Ge’ye verdiği özel önem sayesinde geliştirdiği yüksek teknolojili yeni ürünü ile sektörde fark yaratmaya hazırlanıyor.
Yatırım başladı
Betoya Yönetim Kurulu Başkanı Muhsin Dönmez yaptığı açıklamada, kentsel dönüşüm ve dayanıklı yapı ihtiyacına çözüm sunacak panel duvar üretimi için tesis yatırımlarına başladıklarını belirtti. 82 bin metrekare açık, 30 bin metrekare kapalı alanda üretim yapan Betoya’nın, günlük 200 metreküp beton üretim kapasitesiyle bölgede lider konumda olduğunu ifade eden Dönmez, “Şirketin üretim kapasitesini artırmak ve ürün gamını genişletmek için tam otomasyon sistemine sahip yeni bir tesis kurmaya hazırlanıyoruz. Yaklaşık 5 bin metrekare kapalı alanda yapılması planlanan panel duvar üretim tesisi için yeni beton santrali kurduk” dedi.
Dönmez: “Panel duvarlar işçilik ve zamandan kazandıracak”
Panel duvar üretiminin Türkiye’de bir ilk olacağını ifade eden Dönmez, “Bu duvarlar taşıyıcı özellikte, ısı izolasyonlu, depreme dayanıklı ve montaja hazır olacak. Bu sistem sayesinde hem zamandan hem işçilikten tasarruf sağlanacak. Ürün konvansiyonel inşa yöntemlerine göre önemli maliyet avantajları sunuyor. Panel duvarlar iç ve dış cephede kullanılabiliyor. Projeye uygun üretim yapılacak ve tesisat boşlukları üretim sırasında panellere entegre edilecek. Böylece hem daha az personel ihtiyacı olacak ve olası iş kazaları azalacak hem de zamandan tasarruf sağlanmış olacak. Ayrıca üretim hava koşullarından asgari düzeyde etkilenecek. Bu ürün özellikle kentsel dönüşüm süreçlerine hız kazandıracak. Panel duvar sistemleriyle hızlı ve güvenli inşa mümkün olacak. Ancak bu sistemin yaygınlaşabilmesi için mimari projelerin bu yeni teknolojiye uygun şekilde tasarlanması ve kamuoyunun bu sisteme alışması gerekiyor” diye konuştu.
Dönmez: “Kentsel dönüşüm hala çok yavaş”
Türkiye’de kentsel dönüşümün hâlâ yeterli hızda ilerlemediğini dile getiren Dönmez, “Kentsel dönüşüm, depremden sonra gündeme geliyor. Oysa bu bir öncelik olmalı. Sağlam zeminli alanlara yönelim teşvik edilmeli. Halkın uzlaşısı ve kamunun yönlendirici tutumu bu süreci hızlandırabilir” dedi.
Dönmez: “Sektörde alım talepleri erteleniyor”
Betoya’nın çatı şirketi Kuryap bünyesinde konvansiyonel inşaat faaliyetlerinin de sürdüğünü ifade eden Dönmez, “Montrö’de bir rezidans, Marmaris Selimiye’de ise bir otel projemiz devam ediyor, Manisa da ticari gayrimenkul projemize başlıyoruz. Kendi arsalarımız üzerinde yapsat modeliyle projeler geliştirmeyi sürdürüyoruz” dedi.
İnşaat sektöründe son dönemde maliyetlerin enflasyonun altında kaldığını ancak yüksek faizlerin alımları ertelediğini belirten Dönmez, “İnsanlar yüksek faiz nedeniyle yatırımlarını erteliyor. Ancak nüfus artışı ve göçle birlikte konut ihtiyacı devam ediyor. Talep ertelense de asla bitmiyor” diye konuştu.
Trabzon Şehir Plancıları Odası Genel Sekreteri Ercan Şen, Trabzon’un simgelerinden biri olan Boztepe’de yapılması planlanan yeni yapılaşma projelerine sert tepki gösterdi. Ercan Şen, Boztepe’nin doğal yapısının ve peyzaj değerinin korunması gerektiğini belirterek, bölgenin yeni inşaat projeleriyle tahrip edilmemesi gerektiğini vurguladı.
“Boztepe, Trabzon’un Kimliğidir”
Şehir Plancısı Ercan Şen, Boztepe’nin yalnızca bir tepe değil, Trabzon’un simgesel mekanı, kent kimliğinin önemli bir parçası olduğunu söyledi. Türkiye’nin farklı şehirlerinden pek çok insan için Boztepe’nin Trabzon ile özdeşleştiğini belirten Şen, bu alanın yıllar içinde halkın katkılarıyla yeşil dokusunu kazanmış, peyzaj değeri yüksek bir doğal sit alanı olduğunun altını çizdi.
“Boztepe, Yapılaşmaya Kurban Edilmemeli”
Ercan Şen açıklamasında, Boztepe’nin bugüne kadar birçok projenin hedefi olduğuna dikkat çekerek, “Bir dönem Atakule benzeri projeler bile Boztepe’de planlanmıştı. Şimdi de 61 metre yüksekliğinde yeni yapı projelerinden bahsediliyor. Boztepe, seçim projelerinin yarış alanı değildir. Bu bölge, kamusal açık alan ve yeşil alan olarak kalmalıdır” dedi.
“Sit Alanını Görmezden Gelmeyin”
Boztepe’nin doğal sit alanı olduğunu hatırlatan Şen, askeri alanın kaldırılması düşünülse bile, bu alanın yeni bir yapılaşma projesine değil, büyük bir açık ve yeşil alan düzenlemesine konu edilmesi gerektiğini vurguladı. Şen, “Boztepe’nin bütünlüğünü ve silüetini bozacak her türlü yapılaşmaya karşıyız. Burası, inşaat projeleriyle kazınacak bir alan değildir” ifadelerini kullandı.
“61 Metre Diyerek Duyguları Sömürmeyin”
Planlanan projede geçen “61 metre” vurgusuna da tepki gösteren Ercan Şen, Trabzonluların duygularının bu şekilde istismar edilmemesi gerektiğini belirterek şunları söyledi: “61 rakamını kullanarak bu projeye sahip çıkılması isteniyor. Ancak Boztepe bir inşaat alanı değildir. Bu kentin en kıymetli simgesine gökdelen yapmaya çalışmak, kent kültürüne ve doğasına yapılmış bir ihanettir.”
“Boztepe’yi Küçük Bir Park Alanına Sıkıştırmayın”
Şen, Boztepe’de yapılaşmanın devam etmesi halinde alanın küçük bir park ve ağaçlık bölgeye dönüşeceğini, Boztepe’nin peyzaj bütünlüğünün tamamen kaybolacağını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: “Boztepe artık başka kullanımlara, yeni yapılara açılmamalıdır. Bu kente ve Boztepe’nin ruhuna yapılacak en büyük iyilik, burayı doğal haliyle korumak ve yapılaşmadan uzak tutmaktır.”
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın AB destekli projesiyle Kars’ın tarihi dokusu korunarak turizm potansiyeli güçlendiriliyor. 5,5 milyon avroluk proje şehrin marka değerini yükseltmeyi hedefliyor.
Avrupa Birliği Katılım Öncesi Mali Yardım Fonu (IPA) ile finanse edilen ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından uygulanan Rekabetçi Sektörler Operasyonel Programı kapsamında desteklenen “Tarihi Kimliği ile Kars Kenti Projesi”nin açılış programı, Kültür ve Turizm Müdürlüğü Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Proje, Kars’a 1 milyon turistin gelmesini sağlamayı hedefliyor.
Kars’a 5,5 milyon avroluk yatırım
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, törende yaptığı konuşmada, “Avrupa Birliği destekli Rekabetçi Sektörler Programı kapsamında, Kars’ta ekonomiyi canlandıracak, turizm potansiyelini artıracak, tarihi yapılarını kentin kimliğine, dokusuna uygun şekilde geleceğe taşıyacak projemizi devreye alıyoruz” ifadelerini kullandı.
Bakan Kacır sözlerine şöyle devam etti: “5,5 milyon avroluk projenin Kars’ımıza, ülkemize ve milletimize hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Her biri kendine münhasır, özgün bir coğrafyaya ve kültüre sahip olan şehirlerimiz çok katmanlı bir turizm potansiyeli taşıyor. Her köşesi ayrı bir hikâye sunan ülkemiz, her yıl milyonlarca turisti ağırlıyor. Geçtiğimiz yıl ülkemize gelen ziyaretçi sayısı, bir önceki yıla göre yüzde 9,8 artışla 62,3 milyona ulaştı. Turizm gelirlerinde de 61,1 milyar dolarla yeni bir rekora daha imza attık. Ülkemiz turizminin sürdürülebilir büyümesini sağlamak, yeni destinasyonlar oluşturarak cazibe merkezlerini artırmak temel hedeflerimiz arasında bulunuyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak; turizmi yerel kalkınmanın taşıyıcısı, kültürel mirasın koruyucusu ve bölgesel refahın kaynağı olarak değerlendiriyoruz. Bu doğrultuda şehirlerimizin kültürel mirasını koruyan, ekonomik potansiyelini harekete geçiren ve sürdürülebilir kalkınmayı önceleyen çok boyutlu projeleri hayata geçiriyoruz.”
Kars’ın turizmdeki gücü artacak
“Kars’ımız, kadim coğrafyamızın kültür belleklerinden biridir” diyen Bakan Kacır, şöyle devam etti: “Kars Kalesi, Ani Ören Yeri, Çıldır Gölü gibi kendine özgü birçok değeriyle adeta tarihi ve tabii bir açık hava müzesi niteliğindeki şehrimiz, özellikle son yıllarda ülkemizde önde gelen turizm destinasyonlarından biri haline geldi. Kars’ın tarihî ve doğal zenginliklerini keşfetmek isteyen yerli ve yabancı turistler şehir ekonomisine büyük bir katkı sağladı.
Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz, yaklaşık 250 milyon lira bütçeli ‘Tarihi Kimliğiyle Kars Kenti Projesi’ ile de Kars’ın turizmde marka değerini yükseltecek bir dönüşüm sürecini başlattık. Haydar Aliyev Caddesi üzerinde yer alan 23’ü tescilli 32 binanın görsel kimliğini güçlendirdik. Kamu binalarını turizme kazandırdık. Caddenin alt yapı, aydınlatma ve çevre düzenlemelerini gerçekleştirerek yaklaşık 700 metrelik bir turistik güzergâh oluşturduk.
UNESCO Dünya Mirası listesinde olan Ani Ören Yerinde ziyaretçi deneyimini zenginleştirecek çevresel iyileştirme çalışmaları gerçekleştirdik. Kars’ın turizm potansiyelini ortaya koymak ve görünürlüğünü artırmak adına kapsamlı bir tanıtım ve kapasite geliştirme çalışması yürüttük. Biz, Kars’ın sahip olduğu cevheri şehrimiz ekonomisine kazandırmayı sürdüreceğiz.”
Adıyaman’a 134 odalı Doubletree by Hilton Hotel yapılacak.
Çevik Tah. Metal Elek. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından Adıyaman’ın Merkez ilçesi, Siteler Mahallesi’ndeki 4337 ada, 14 nolu (eski 8 nolu) parsel üzerinde “Doubletree by Hilton Hotel Turizm Konaklama Tesisi” projesi hayata geçirilecek.
Toplam 134 oda ve 248 yatak kapasitesinden oluşan otel projesi, 14 bin 670 metrekare brüt ve 947 metrekare taban inşaat alanına sahip.
ÇED süreci başlayan konaklama tesisinin toplam yatırım maliyeti 374 milyon 848 bin lira.
Afyonkarahisar’daki Seğmen Kardeşler Gıda Üretim ve Ambalaj Sanayi A.Ş, meyve ve sebze işleme tesisi için üretim ve depolama alanlarını genişletmek üzere gerekli inşaat ruhsatını aldı.
Kamuyu Aydınlatma Platformuna (KAP) yapılan açıklamada, ”Şirketimizin Afyonkarahisar’ın Çay ilçesinde bulunan meyve ve sebze işleme tesisi üretim ve depolama alanlarının genişletilmesi amacıyla mevcut 5.595,52 metrekare kapalı alana ilave 1.836,04 metrekarelik bir alana yapı ruhsatı alınması hususunda başvuru yapılmasına karar verilmişti. Bu kapsamda ilgili yatırım için Çay Belediye Başkanlığından 1.944 metrekare inşaat ruhsatı alınmış olup, inşaat çalışmalarına başlanmıştır. Yatırım tamamlandığında tesisin üretim ve depolama kapalı alanı toplam 7.539.52 metrekare ulaşması hedeflenmektedir.” denildi.
Gençoğlu Grup tarafından hayata geçirilen Elmas Kule, kuyumculuk sektörünün kalbinde yeni bir ritim yaratıyor.
Hem bugünün ihtiyaçlarına hem yarının beklentilerine yanıt veren Elmas Kule; modern altyapısı, merkezi konumu ve vizyoner projeleriyle dikkat çekiyor. Gençoğlu Grup Yönetim Kurulu Eş Başkanı Naim Gençoğlu, Elmas Kule projesini sanayi imarlı arsaları üzerinde, sanayi alt yapısıyla ürettiklerini söyleyerek, bunun maliklere sağlayacağı avantajları şöyle aktardı: “Elmas Kule, çok uzun yıllar sektörün dinamiklerinden biri olarak sorunsuz şekilde atölyecilerimize ev sahipliği yapacak ve sektörümüze artı değer katacaktır. Bizim için en önemli olan konu ‘insan sağlığını’ ve ‘atölyelerin güvenliğini’ üst seviyede tutmak oldu. Üst düzey danışmanlıklarla en iyi şartları sağlamak için olağanüstü efor sarf ettik. Etap 3’teki mikro atölyelerin teslimatları Mayıs ayında başlıyor”
Kapalıçarşı geleneğini geleceğe taşıyan Elmas Kule, Kuyumcukent’e sadece 180 metre mesafede, İstanbul’un yükselen iş bölgelerinden Yenibosna’da yer alıyor. Kapalıçarşı’dan çıkan yol, buraya uzanıyor.
3 Etapta Yükselen Gelecek
Elmas Kule projesi üç etapta yükseliyor. İlk etabı Haziran 2023’te tamamlanan proje, %87 doluluk oranıyla hızla sektöre entegre oldu. Gelen yoğun talepler doğrultusunda hayata geçirilen ikinci etap ise Aralık 2024 itibarıyla teslim edildi; tapu devri ve kat mülkiyeti süreçleri başarıyla tamamlandı. Nisan 2024’te inşasına başlanan üçüncü etap -yani mikro atölyeler- 2025 yılı Mayıs sonunda teslim edilmek üzere sona yaklaştı. Bu etapta, tamamı dış cepheli olarak tasarlanmış 25 ila 50 metrekare arasında değişen 78 mikro atölye ve 11 mağaza yer alıyor. Proje hem kullanım hem yatırım açısından sektör profesyonellerinin yeni gözdesi haline geldi.
Modernlik + Fonksiyonellik = Mikro Atölyeler
Etap 3’teki mikro atölyeler, hem kullanım hem yatırım açısından sektörde yeni bir sayfa açtı. İç mimarisi tamamlanmış, kullanıma hazır, ferah ve dış cepheli alanlar artık mümkün. Mikro atölyelerin teslimatları ise Mayıs 2025 sonu itibariyle yapılacak.
%10 Peşinatla, 48 Ay Vade Kolaylığı
Elmas Kule’de atölye sahibi olmak hiç bu kadar kolay olmamıştı. %10 peşinatla başlayın, 48 aya kadar vade seçeneğiyle işinizi büyütürken ödemelerinizi yönetin. Tüm etaplarda iskan alınmış durumda. Kat mülkiyeti kurulmuş, tapular hazır. Elmas Kule’ye giren işletmeler, “bugün taşın – yarın çalış” rahatlığını yaşıyor.
Teknik Altyapısı Sektöre Özel Tasarlandı
Elmas Kule’nin teknik altyapısı, kuyumculuk sektörünün özel ihtiyaçları gözetilerek tasarlandı. Projede elektrik kesintilerine karşı devreye giren 4 adet jeneratör, ağır yük taşıma kapasitesine sahip 11 adet asansör, yüksek verimli basınçlı hava kompresörleri, geniş kapasiteli arıtma tesisi ve çatıda asit yıkama kuleleri yer alıyor. Tüm bu sistemler, uluslararası standartlara uygun olarak, sanayi imarlı bir arsa üzerinde uzun vadeli ve sürdürülebilir çözümler sunacak şekilde hayata geçiriliyor.
Ulaşımda Avantajlı Konum
Elmas Kule, ulaşım açısından son derece avantajlı bir konumda yer alıyor. E5 ve TEM otoyollarına doğrudan bağlantı sunan proje, aynı zamanda yeni metro hattına sadece 250 metre, otobüs duraklarına 500 metre ve metrobüs hattına ise 2 kilometre mesafede bulunuyor. Bu merkezi konum, hem iş süreçlerine değer katıyor hem de zamandan tasarruf sağlıyor.
Çevre Dostu Yaklaşım
Elmas Kule, proje aşamasından itibaren sürdürülebilirliği ve çevreye olan duyarlılığını merkezine alan anlayışla hayata geçirildi. İlgili resmi kurumlar tarafından sürekli denetlenen en son sürüm arıtma tesislerine sahip Elmas Kule’de, kuyumcu dükkanlarının içinde kimyasalları arıtmak için kullanılabilecek özel üniteler mevcut. Ayrıca önlemlerin daha da güçlendirilmesi için çatıda gaz arıtma üniteleri bulunuyor. Bu çift etki sayesinde arıtma konusunda risk alınmıyor. Enerji verimliliği için bina genelindeki aydınlatma sisteminde düşük enerji tüketimli yüksek verimli led ürünler kullanıldı. Ortak alanda kullanılmayan alanlar otomatik kumanda sistemiyle kapanacak şekilde tasarlandı. Mekanik cihazların kullanımında ise enerji-su tasarrufunu sağlamak amacıyla düşük enerji tüketimli ve yüksek verimle çalışan cihazlar seçildi. Böylece Elmas Kule’de enerji tasarrufunun maksimum düzeyde sağlanması hedefi de hayata geçirilmiş oldu.