Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IIEC) Dünya Enerji Krizi: Çözümler & Yenilenebilir Enerjinin Rolü başlıklı konferans düzenleyerek enerji konusunu ele aldı.
Dünya’nın haberine göre; Konferansta, IICEC’in ekosistem içerisindeki çalışmaları ve etki alanının büyümesi konusunda Türkiye’de öncü bir model ve merkez olduğunu belirten Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, bu yıl da Outlook serileri kapsamında, Türkiye’nin en önemli fırsat alanlarından olan yenilenebilir enerjiye odaklı, analitik bir perspektif sunan, sektörde bir ilk ve öncü çalışmasını, sektör paydaşları ile katılımcı bir anlayışla tamamladığını söyleyerek sözlerine şu şekilde devam etti: “Bundan sonra da Türkiye enerji ve iklim politikalarının önünü açıcı, karar vericilere ve tüm paydaşlara yol gösterici çalışmalarına devam edecek.”
2023 Daha Zor Geçecek
Global enerji krizi nedeniyle 2023 yılının çok daha zor olacağını ve 2022’yi aratabileceğini söyleyen Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı ve IICEC Onursal Başkanı Dr. Fatih Birol, Türkiye’nin ise bu süreçte yenilenebilir enerji ile ilgili önemli sıçramalar yaptığına dikkat çekti.
Türkiye’nin, önümüzdeki 5 yıl içerisinde yenilenebilir enerjide yüzde 65’e yakın büyüme hedeflediklerini belirten Birol, “Bu, Avrupa’nın ilk 4’üne, dünyanın da ilk 10’u arasına girmek anlamına geliyor” dedi. Türkiye Yenilenebilir Enerji Görünümü 2022 Raporu’na göre tüm paydaşlara 7 somut öneri sundukları bilgisini veren IICEC Direktörü Bora Şekip Güray, “Çalışmamıza göre; 2050’ye kadar Türkiye elektrik üretiminde yenilenebilir enerji oransal katkısı iki kat, toplam enerji sisteminde ise yenilenebilir enerji katkısı dört katın üzerinde artış gösterebilir. Bir birim elektrik yatırım artışının, ithal fosil yakıt ve emisyon maliyetlerinde on birim tasarruf yaratacağını görüyoruz” şeklinde konuştu.
Güray, IICEC’in Türkiye Yenilenebilir Enerji Görünümü çalışmasına göre 2050 yılında Yüksek Senaryo’da elektrik üretiminin %90’a yakını yenilenebilir enerjiden karşılanabildiğini söyleyerek, “En hızlı büyüme güneş ve rüzgarda gerçekleşirken, bu iki kaynağın elektrik üretimine katkısı oransal olarak dört kat artışla 2050 yılında üçte ikiye ulaşıyor. IICEC analizlerinde, fosil yakıt ağırlığı büyük oranda azalırken, bu gelişim Türkiye enerji ekonomisine ve çevresel performansına kritik kazanımlar sunuyor” dedi.
Özellikle yenilenebilir enerji odaklı ve verimli bir elektrik sistemi için yapılacak yatırımların, Türkiye’nin fosil yakıt ithalatını ve emisyon envanterini büyük oranda azaltacağının altını çizen Güray, “Bu da daha güvenli ve temiz enerji geleceğinin en önemli destekçisi olacaktır. Bir birim elektrik yatırım artışı ithal fosil yakıt ve emisyon maliyetlerinde on birim tasarruf yaratacaktır. Yenilenebilir enerjide verimli ve güçlü büyümeyi desteklemek üzere; piyasa gelişiminde, yatırım ortamında, finansmanda, şebekelerde, teknolojik gelişimde ve stratejik hedeflerde gelişim kritik olacaktır” şeklinde konuştu.
IICEC’ten 7 Somut Öneri
IICEC, ‘Türkiye Yenilenebilir Enerji Görünümü’; Türkiye’nin yenilenebilir enerjide ve ilgili teknolojilerde, enerji güvenliği, temiz enerji dönüşümü, rekabetçi ve teknoloji-odaklı sanayi gelişimi için çok boyutlu fırsatlar sunan, yüksek büyüme potansiyelinin değerlendirilmesi için insan kaynağı gelişimi odağı da dahil tüm paydaşlara sunduğu 7 somut öneri ise şu şekilde:
1 2050 yılında 250 GW’nin üzerinde toplam yenilenebilir enerji kurulu gücü ile yüzde 85’in üzerinde yenilenebilir elektrik üretim payına, nihai enerji talebinde yüzde 50 toplam yenilenebilir payına ulaşılmasını ve buna yönelik yol haritalarının kaynakları, teknolojiler ve sektörler bazında belirlenmesi.
2 Verimli, derinlikli, maliyetleri yansıtan, öngörülebilir bir elektrik piyasası işleyişi için sürdürülebilir yatırım ve finansman modellerinin geliştirilmesi, böylelikle proje stoğunda güçlü büyümenin sağlanması.
3 Elektrik sisteminin omurgasını oluşturan şebekelerin kapasitesinin ve esnekliğinin, uzun vadeli dinamik planlama ile desteklenen teknoloji odaklı yatırımlar ile güçlendirilmesi.
4 Rüzgar ve güneş teknolojisinde gelişimin, tedarik zincirlerinin sürdürülebilirliğini, Türkiye’nin bölgesel temiz enerji teknolojileri üretim üssü olmasını destekleyecek şekilde sürdürülmesi; enerji depolama ve yeşil hidrojen üretimi teknolojilerinde gelişmelerin hayata geçirilmesi.
5 Binalarda, sanayide, ulaşımda ve diğer enerji tüketicisi sektörlerde temiz elektrifikasyona ek olarak, doğrudan yenilenebilir enerji katkısının da en az üç kat artırılmasını temin ederek, enerji güvenliği ve temiz enerji dönüşümünün desteklenmesi.
6 Değer zincirinde enerji verimliliği potansiyelinden ve dijitalleşme çözümlerinden faydalanarak, yenilenebilir enerji ekosistemlerindeki büyümenin yüksek katma değerli fırsatlara dönüştürülmesi.
7 Yenilenebilir enerjide güçlü ve sürdürülebilir büyümeyi ve rekabetçiliği destekleyecek, nitelikli insan kaynağının ve girişimcilik ekosistemlerinin geliştirilmesi.