“yapigundem-yeni-banner-1.jpeg”
Ana SayfaHaberler‘’Ruhsatlı Projelerin Deprem Mevzuatına Uygunluğu Denetlenir’’

‘’Ruhsatlı Projelerin Deprem Mevzuatına Uygunluğu Denetlenir’’

Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (KTMMOB) Başkanı Tunç Adanır, ‘’ruhsat almış projelerde deprem mevzuatına uygun uygulamalar yapıldığı sürece sıkıntı olmaz’’ dedi. 

Yeni Düzen’in haberine göre; Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (KTMMOB) Başkanı Tunç Adanır, vize ve ruhsat almış projelere uygun uygulamalar yapıldığı sürece ülkedeki binalarla ilgili bir sıkıntı olacağını düşünmediğini belirterek, mevzuatların depremle ilgili kriterleri sağladığını kaydetti.

“Mal sahibi eğer proje müellifinden herhangi bir denetim istememiş ve inşaatı kendi başına yapmışsa orada belki soru işaretleri olabilir” diyen Adanır, buna karşın ülke genelinde bu hassasiyeti gördüğünü söyledi. Adanır, betonarme binalarda projenin çok fazla dışına çıkıldığını düşünmediğini ifade etti.

Türk Ajansı Kıbrıs’ın (TAK) sorularını yanıtlayan KTMMOB Başkanı Adanır, projeler vizelendikten sonra inşaat iznini belediyelerin verdiğini belirterek, imar şubesi olmayan belediyelerde, kaymakamlıkların imar şubelerinin destek verdiğini ancak Belediyeler Yasası’nın değişikliğiyle birlikte tüm inşaat ruhsatlarının belediyeler tarafından verileceğini söyledi. Adanır, bundan sonra binaların denetim kısmındaki yükümlülüğün tümünün belediyelerde olacağını ifade etti.

“Projeler vizelenirken deprem mevzuatına uygunluğu denetlenir”

İnşaat Mühendisleri Odası’nın yayımladığı deprem yönetmeliği bulunduğunu dile getiren Tunç Adanır, “Bu ülkede yapılacak tüm yapıların, bu deprem yönetmeliğine göre statik hesaplarının yapılması gerekir. İnşaat Mühendisleri Odası, projenin deprem hesaplarına uygunluğunu ve projenin bu mevzuatın gereklerine uygun olup olmadığını kontrol eder. Projeler vizelenirken deprem mevzuatına uygunluğu denetlenir” diye konuştu.

İnşaat süreci…

Bir inşaatın başlaması süreciyle ilgili de bilgi veren Adanır, ülke genelinde belli bölgelerde imar planları, emirnameler veya Fasıl 96’nın geçerli olduğu imar mevzuatlarının bulunduğunu ifade etti. İmar planı ve emirname olan bölgelerde projeleri çizen mimarlar ve mühendislerin önce Şehir Planlama Dairesi’nden bölgenin imar haklarıyla ilgili olarak ön onay aldığını anlatan Adanır, ondan sonra hazırlanan mimari, inşaat mühendisliği, mekanik ve elektrik projelerinin her birinin kendi odasında mevzuatlara uygunluğu açısından denetimden geçtiğini kaydetti. Dört meslek grubunun hazırladığı projelerin, dördü de vizelendikten sonra, inşaat ruhsatı almak için ilgili kuruma yani belediyelere gittiğini belirten Tunç Adanır, belediyelerin de projelerle yapılan başvuruları inceleyerek, inşaat yapılabilmesine dair ruhsatı verdiğini söyledi.

“Projelerimizi yapım aşamasında denetliyoruz”

“Bugüne kadar ülke genelinde olan uygulamalarda belediyede ruhsat verilmesi ve bundan sonraki denetim kısmı açıkçası biraz soru işaretindedir” diyen Adanır, şunları kaydetti:

“Ama bu sistem varken yine de biz mimar ve mühendisler, mal sahipleriyle yaptığımız karşılıklı akitler sonucunda projelerimizi yapım aşamasında denetliyoruz. Bunu bazen mal sahipleri talep etmeyebilir. Veya bilgi vermeden yapabiliyor. Belediyeler yasal mevzuatlarda yükümlülük olmadığı için denetlemediği veya zorlamadığı noktada boşluklar oluşabiliyor.”

“Belediyeler, KTMMOB’ye bağlı odaların üyelerinden yapı denetimiyle ilgili hizmet talep edecek. Bu son düzenlemeyle yasal maddeye bağlandı”

Belediyeler Yasası’nda yapılan son değişiklikle bütün belediyeler bu taahhüt altına girdiği için bundan sonra bu sistemin daha da aktif çalışacağını vurgulayan KTMMOB Başkanı Adanır, belediyenin, KTMMOB’ye bağlı odaların üyelerinden yani projeyi yapanlardan, yapı denetimiyle ilgili hizmet talep edeceğini, bunun son düzenleme ile yasal maddeye bağlandığını belirtti.

Çizilmiş, vize ve ruhsat almış projeler uygun olarak yapıldığı sürece ülkedeki binalarla ilgili bir sıkıntı olacağını düşünmediğini ifade eden Tunç Adanır, mevzuatların depremle ilgili kriterleri sağladığını kaydetti. 

“Mal sahibi eğer proje müellifinden herhangi bir denetim istememiş ve inşaatı kendi başına yapmışsa orada belki soru işaretleri olabilir” diyen Adanır, buna karşın ülke genelinde bu hassasiyeti gördüğünü söyledi. Betonarme binalarda projenin çok fazla dışına çıkıldığını düşünmediğini belirten Adanır, “Özellikle binaların betonarme aşamasında kalıp, demir ve beton kısmında çoğu yerde hassasiyet olduğunu düşünüyorum” dedi.

“Sadece İskele değil…”

İskele bölgesindeki ciddi inşaat patlamasının hatırlatılması üzerine KTMMOB Başkanı Adanır, “Evet o bölge şu anda zemin yapısı olarak en hassas bölgedir ama sadece İskele değil” vurgusu yaptı. Adanır, belediyelerin bundan sonraki süreçte yeni değişiklikle birlikte binaların yapımını, denetimini, projeyi yapan müelliflere yaptırmakla daha yükümlülük altına girdiğine ve bunu araması gerektiğine dikkat çekti.

Tunç Adanır, mevcut sistemde bir inşaatın başlaması için inşaatı yapacak müteahhit veya taşeronun, Müteahhitler Birliği’nden veya Taşeronlar Birliği’nden belgesini getirmek zorunda olduğunu söyledi. İmar şubesinin inşaatın başlamasıyla ilgili gün verdiğini ifade eden Adanır, inşaatın başlayacağı gün projeyi yapan mimarlar, mühendisler, resmi harita mühendisi, müteahhit ve mal sahibinin orada olup, bütün hazırlıkların yapıldığını, imar şubesinin de gelip denetim yaptığını ve herkesin imzasıyla inşaatın başladığını kaydetti. 

“İnşaat başladıktan sonra binaları denetlemek proje müelliflerinin yasal yükümlülüğü”

İnşaat başladıktan sonra binaları denetlemenin proje müelliflerinin yasal yükümlülüğü olduğunu ifade eden Adanır, bina bittiği zaman da binayı denetleyenlerin, “ben bu binayı kontrol ettim” diye imza attığını söyledi. Lefkoşa Türk Belediyesi ile uygulamaya koydukları sistemin en yakın sürede ülkenin her yerinde olması gereken sistem olduğunu vurgulayan Adanır, 3-4 tane belediyeden bu sistemin başlatılması için talepler aldığını belirtti. KTMMOB Başkanı Adanır, “Ülke genelinde aynı sistemi geliştirilmiş şekliyle kullanmaktır niyetimiz” dedi.

Binalar nasıl kontrol edilebilir?

Türkiye’deki depremden sonra evlerinin durumuyla ilgili şahıslardan birçok telefon aldıklarını dile getiren Adanır, binaların kontrolüyle ilgili yapılması gereken süreci şöyle anlattı:

“Herkese söylediğimiz şudur. Öncelikle projeyi yaptırdığınız inşaat mühendisi (proje müellifi) kimse, onun incelemek üzere çağırın çünkü bina ile ilgili sorumluluğu bulunmaktadır. Oradaki binayı incelesin, teknik açıdan değerlendirsin. Eğer bir hassasiyet görüyorsa o zaman İnşaat Mühendisleri Odası’ndan test ve tahlille ilgili inşaat mühendisi ile birlikte talep yapılabilir. Ve orada incelemeler yapılır, testler alınır ve laboratuvarın sonucunda size teknik rapor hazırlanır.”

KTMMOB Başkanı Adanır, İnşaat Müteahhitleri Birliği veya Taşeronlar Birliği’ne üye olmayan kimsenin ülkede inşaat yapamayacağının da altını çizdi.

“Ülkede çok fazla kaçak bina olduğunu pek zannetmiyorum”

Vize de alınsa ruhsat almadan inşaata başlanamayacağını vurgulayan Adanır, “Bu süreçler yapılmadıysa ve inşaat devam ederse o kaçak inşaattır. Onu da denetleme merci belediyedir” diye konuştu. Ülkede kaçak binaların her bölgede olabileceğini düşüncesini paylaşan Adanır, “Çok fazla olduğunu pek zannetmiyorum, varsa da ilgili belediyenin etkin denetimi olmamasından kaynaklandığına inanıyorum” dedi.

“Zemin kontrolü yapılmalı”

Projelerin dışında zemin etüdü konusunun bilinç olarak yerleştirilmesi gerektiğini ifade eden Adanır, inşaat veya bina yapılacak zeminin kontrolünün yapılması gerekliliğine işaret etti. Tunç Adanır, inşaatın yapılacağı yerlerden test çukurlarının açılıp, zeminin yapısından örnekler alınarak, zeminin, üzerine yapılacak binayı taşıyıp, taşımayacağı veya zemine göre nasıl bir bina taşıyıcı sistemi tasarlanması gerektiğinin raporu olması gerektiğini kaydetti.

 “Binayı ne kadar güvenli tasarlarsanız tasarlayın, oturduğu zemin sağlıklı değilse yine bir anlam ifade etmez” diyen Adanır, Yer Bilimleri Odası ve İnşaat Mühendisleri Odası’nın ortaklaşa protokol gereği, İnşaat Mühendisleri Odası vize işlemi sürecinde kamusal bina projeleri, oteller veya yüksek katlı binalarda zemin etüdü raporlarının zorunlu istendiğini belirtti. Bu raporlara göre temel sistem veya taşıyıcı sistemin belirlendiğini kaydeden Adanır, “Bunların vize aşamasında yasal mevzuatlara uygun projelendirilmesi denetlenir ama yerinde nasıl yapıldığı ise müelliflerin etkin denetimi ile gerçekleşebilir” şeklinde konuştu.

“Ev yaptıracak herkes zemin etüdü yaptırmalı”

Bunun toplum bilinciyle gelişmesi gerektiğini ifade eden Adanır, “Evini yapacak olan herkesin zemin etüdü yaptırması gerekliliğini inanıyor ve tavsiye ediyorum” dedi.

“Vatandaşlar, depreme dayanıklılık açısından binasını kontrol ettirmeli mi?” sorusu üzerine Adanır, inşaatın yapım sürecinde normal denetlemeler olması gereken süreçlerle yapılmışsa, buna gerek olmadığını belirterek, yine de inşaat mühendisi (proje müellifi) çağrılarak, kontrol ettirilebileceğini belirtti. Apartman dairesinde yaşayan vatandaşların da apartmanın yapımında bulunan inşaat mühendisine ulaşabileceğini dile getiren Tunç Adanır, belediyede inşaat mühendisi ve mimarın kim olduğunun kayıtlı olduğunu söyledi. Adanır, ülkede vize uygulamasının 1981’de başladığı bilgisini de verdi.

“Yapımda projeye birebir uygunluk olmalı”

“Ülkede kat sınırlaması yapılmalı mı?” sorusuna karşılık ise Adanır, teknoloji ve mühendisliğin sürekli geliştiğine işaret etti. Kat kriterini doğru bulmadığını ifade eden Adanır, insan sağlığını ve güvenliğini birinci planda tutacak yapıların oluşması gerektiğini kaydetti. Bunun da zeminden, betonarmesine veya çeliğine doğru hesaplanmasının önemini belirten Tunç Adanır, yapımda projeye birebir uygunluk olması gerektiğini vurguladı.

“Ülkemizde yüksek katlı binalarda yangınla ilgili tüzükler eksik”

Ülkede özellikle yüksek katlı binalarda yangınla ilgili tüzüklerin eksik olduğuna dikkat çeken KTMMOB Başkanı Adanır, “Dünyada yüksek katlı binalar yapılır, her yerde yapılır ama bununla ilgili güvenlik ve sağlık mevzuatlarının doğru kurgulanması lazım. Bunlar doğru kurgulanırsa her türlü bina yapılabilir yeter ki sağlık ve güvenlikle ilgili kriterleri olması gereken şartları yerine getirilsin” dedi.

“Kontrollük sistemi ülke geneline yayılmalı”

Lefkoşa Türk Belediyesi ile geçmiş dönemde başlattıkları kontrollük sisteminin ülke geneline tüm belediyelerde, geliştirilerek yayılması halinde herkesin kendi sorumluluğunu paylaşacağını ifade eden Adanır, belediyelerin de, müelliflere yapılarının denetimlerini sağlatması durumunda ülkede sağlıklı ve güvenli binaların daha da iyi ve gelişmiş hale geleceğini kaydetti. Bu yönde her türlü çalışmaya hazır olduklarını belirten Adanır, 3-4 belediye ile acil çalışmaları başlatacaklarını söyledi.

Sourceyapiradar
RELATED ARTICLES
- Advertisment -“UNICERA

Most Popular

Recent Comments