Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Derneği, basında Pasif Mühendislik hakkında çıkan haberlerle ilgili açıklama yaptı.
Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Derneği’nin kamuoyuna sunduğu açıklama şu şekilde;
‘’Son dönemde basında yer alan pasif mühendislik haberleri hakkında açıklama yapma gereği duyulmuştur.
6 Şubat 2023’te yaşadığımız 7.7 Kahramanmaraş Pazarcık ve 7.6 Kahramanmaraş Elbistan depremlerinden sonra, yaşadığımız derin acı ve çaresizlik hissiyle ve adalet arayışıyla –haklı olarak- suçlunun/suçluların peşine düştük. Gerek sosyal medyada gerek televizyon kanallarında günlerdir inşaat sektörü masaya yatırılıyor ve “Yanlış olan ne ve yanlışın sorumlusu kim?” sorularına cevap arıyoruz. Aramalıyız da… Bu arayış sürecinde çok doğru, yerinde tespitler yapıldığı gibi, yanlış ve eksik bilgiler/değerlendirmeler de gündeme gelebiliyor. Bu konulardan biri de yapı denetim kuruluşlarındaki “pasif mühendis” konusu ve yapı denetim kuruluşlarının “beton dökümlerine gitmediği” iddiası… Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Derneği olarak, yanlış ve eksik bilginin yayılmaması adına bu konuya açıklık getirmek isteriz.
Mevzuat gereği her şantiyenin yapı denetim kuruluşunca atanmış denetçileri ve kontrol elemanları bulunmaktadır. Bir şantiye için, yapı denetim kuruluşunun, yapı laboratuvarının ve beton firmasının uygunluğuna göre beton programı yapılır ve betonun gün ve saati belirlenir. Söz konusu beton programının yapılabilmesi demek, ilgili yapı denetim kuruluşu adına kontrol elemanları o şantiyede gerekli kalıp ve donatı kontrollerini yapmış demektir.
Beton gün ve saati geldiğinde yapı denetim kuruluşunun kontrol mühendisi şantiyede hazır bulunmak ve elektronik şahitlik yapmak zorundadır. Zorundadır çünkü bu noktada Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın uygulamaya koyduğu Elektronik Beton İzleme Sistemi (EBİS) devreye girer. EBİS’in amacı, her şantiyeden ve her beton dökümünden numune alınmasını, yapı denetim kuruluşunun bu dökümlerde şantiyede olmasını ve numune deneylerinin takibini garanti altına almaktır. Peki EBİS bunu nasıl sağlıyor?
Öncelikle, beton dökümü esnasında her bir mikserden alınan numune küplerinin her birine, Bakanlık adına AselsanNET tarafından üretilen elektronik etiket de denilen çipler yerleştirilir. Bu çipler, numuneleri alan yapı laboratuvarı çalışanı tarafından el terminali cihazıyla okutulduğunda otomatik olarak EBİS’e işlenir ve EBİS’in mobil uygulamasıyla eşleşir. Uygulama GPS teknolojisini kullanır; yani sadece söz konusu şantiyenin konumundayken çalışır. Başka bir konumda uygulama çalışmaz.
Yapı denetim kuruluşunun o şantiye için atanmış olan mühendisi EBİS uygulamasına kendi e-devlet bilgileriyle girer ve kontrolör mühendisin konumunu GPS teknolojisi ile doğrulayan EBİS, “şahitlik” ekranını açar. Açılan ekrandan da yapı denetim kuruluşu mühendisi şahitliğini yapar. Şahitlik yapılmayan numuneler hiçbir şekilde işlem göremez. Yani, herhangi bir şantiyenin kontrolsüz kalması -sırf EBİS üzerinden değerlendirsek bile- mümkün değildir. Şahitlik sonrasında, bu teknoloji sayesinde Bakanlık, numunelerin şantiye çıkışlarını, laboratuvar basınç dayanım testlerini, kırım sonuçlarını ve raporlarını sürekli olarak takip etme imkânına sahiptir.
Mevzuat bu konuda çok katı ve geliştirdiği sistemle birlikte çok tedbirlidir. Keza, yine mevzuatın hükmettiği üzere yapı denetim kuruluşları da Bakanlığa bağlı il müdürlükleri tarafından sürekli olarak denetlenmektedir. Her bir yapı denetim kuruluşuna yılda en az 6 kez habersiz şantiye, yılda en az 2 kez habersiz büro denetimleri, üç yılda bir de yine şantiye ve büro denetimlerini kapsayan vize işlemi yapılmakta, tespit edilen uygunsuzluklara yine mevzuata göre cezai işlem uygulanmaktadır. Bu cezai işlemler Resmi Gazete’de yayınlanır ve kamuoyuna açıktır.
Bu açıklamayla amacımız, ciddi anlamda bilgi kirliliğine maruz kaldığımız bu süreçte, kamuoyuna yapı denetim kuruluşlarının tümü genelinde sunulan yanlış ve eksik olan açıklamaları düzeltmektir. Şunu da çok açık ve net eklemek isteriz: Eğer ki, mevzuata ve sistemi iyileştirmeye, bina denetimini çok daha kontrollü hale getirmeye yönelik tüm bu çalışmalara rağmen görevini yapmayan kişi ve kuruluşlar varsa da bunların tespit edilmesini herkesten çok biz isteriz. Zira yapı denetim hizmeti, mevzuattan da önce bir vicdan ve etik meselesidir.
Kamuoyunun dikkatine sunarız. ‘’