Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) yeni konut modelinde finansman sağlamak için yabancı emeklilik fonları ile görüşmelere başladı.
Dünya Gazetesi’nden Jülide Yiğittürk Gürdamar’ın haberine göre; Konut sektöründeki sıkıntıya ‘kiralık konut üretme odaklı model’ ile çözüm önerisi getiren Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER), modelin finansmanı için yabancı emeklilik fonları ile masaya oturdu. Kamuya ait arsalarda özel sektörün kiralama amaçlı konut üretmesini ve kiralık için üst limit ile devlet denetimi yapılmasını öneren yeni model için Merkez Bankası’nın da kapısını çalan GYODER, arsa temini için 5 belediye ile görüşmeler yapıyor.
Kamu ve özel sektör iş birliği yöntemiyle, bireysel değil kamusal kiraya veren yapıyı benimseyen Yeni Konut Modeli’nde kiracıyla kiraya veren arasındaki problemlerin ortadan kaldırılması hedefleniyor. Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) Başkanı Mehmet Kalyoncu, modelin finansmanı için Merkez Bankası ve beş banka ile görüştüklerini belirterek, “Merkez Bankası’nın da bankalara yönlendirme yapması gerekiyor” diye konuştu. Kalyoncu, yurtiçinde birkaç banka ile de görüştüklerini ifade etti.
Kahire’nin Yaptığını Biz Nasıl Yapamayız
Kalyoncu, finansman için ayrıca yurtdışında emeklilik fonlarının da kapısını çaldıklarını söyleyerek, Yeni Konut Modeli’nin finansmanı için Suudi Arabistan, Çin, Hollanda ve BAE ile görüşmelerin derinleştiğini açıkladı.
Kalyoncu, ”Hollanda, Çin, Suudi Arabistan ve BAE’den ilgili bakanlıklar ve finans kuruluşlarıyla görüşmelerimiz devam ediyor. S. Arabistan’da ilgili bakanlar, oranın TOKİ’si ve büyük şirketleriyle görüştük. Çin’den büyük taahhüt şirketlerinden China State Construction Engineering ile görüşüyoruz. ENR dünya listesinde birinci olan Çinli firma 12 kişilik ekiple geldiler.
Başlarında gelen firmanın 3 numarası olan kişinin 1 milyar dolara kadar anlaşma yetkisi vardı, hatta niyet mektubu alma ve iş birliği protokolü aşamasına geldik. ICBC aracılığı ile neler yapılabilir konuşuyoruz. Bu şirket yeni Kahire şehrini yapıyor. Hem de kiralık modelle. Kahire’nin yaptığını biz nasıl yapamayız” diye konuştu.
Kur Riskini Bankalar ve Özel Sektör Almak İstemiyor
Finansmanda kur riskini bankaların da özel sektörün de almak istemediğini ifade eden Kalyoncu, “Hollandalı NHG Dutch Foundation Homeownership Guarantee Fund (NHG Hollanda Vakfı Ev Sahipliği Garanti Fonu) ile geçen salı İstanbul’da görüştük, görüşmeler çok iyi geçti modelimizi anlattık. Eğer döviz riski yönetilirse, yeni konut modelinin kaynağı Hollanda’dan gelebilir. Çok kalabalık toplantılar yaptık, tek dedikleri ‘kur riski’… diye konuştu.
GYODER başkanı Kalyoncu, “Bugüne kadar bütün İstanbul’daki ilçe belediyelerine, büyükşehirlere ve ilgili kuruluşlara modelimizi gönderdik ve randevu talep ettik. Üsküdar, Ümraniye, Şişli, Avcılar ve Başakşehir belediyeleri ile görüştük. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden de randevu bekliyoruz. İlçelerin de en büyük problemi arazi üretmek” dedi.
2024’te İlk Konutların Üretimi Başlayacak
“Kentsel dönüşümün önünde en büyük engel, kiralık konut olmaması. İnsanlar evlerinden çıkacak, kiralık konut bulacak ki o binalar yıkılabilsin” diye konuşan Kalyoncu, “TÜİK’e göre bir binada yaklaşık 4 konut var. Dolayısıyla 500 bin konut üretimi, 125 bin eski binanın yeniden inşası demek. İstanbul’da 262 bin binanın 1980 öncesi yapıldığını düşündüğümüzde bu hayati öneme sahip oluyor. Nitekim Kandilli Rasathanesi’nin araştırmasına göre 7,5 şiddetinde bir depremden yaklaşık 40 bin bina ağır hasar, 136 bin bina orta hasar, 300 bin bina ise hafif hasar alacak. 2024 yılında bu modeldeki ilk konutların üretimini ülkemizde göreceğimizi düşünüyoruz” diye konuştu.
“Vatandaşlar Piyasadaki Hareketlerden Etkilenmeyecek”
“Vatandaşlar piyasa dalgalanmalarından etkilenmeden kiracı kalabilecek” diyen Kalyoncu, “Hane halkı gelirinin yüzde 30’unu barınmaya ayıracak, yaşam standartları yükselecek. Düşük kira rakamlarıyla çevredeki yerleşim yerlerinin de ucuzlaması hedefleniyor.
Halkın faydalandığı halkçı bir model ve aynı zamanda kamunun başta mülkiyet olmak üzere haklarının korunduğu devletçi bir model. Biz İstanbul’da da en az yüzde 10 kurumsal kiraya verenin olduğu bir kiralık konut stoku olması gerektiğini düşünüyoruz. Yani 500 bin kiralık konuttan söz ediyoruz” diye konuştu.
“Kira Artışı ve Arsa Fiyatları Barınmaya Büyük Engel”
Türkiye’de arsanın geliştirme sürecinde oluşturulan toplam değerden aldığı payın yüzde 50 olduğunu, dünyanın çoğu yerinde, özellikle Avrupa’da bu oranın yüzde 20 civarında seyrettiğini kaydeden Kalyoncu, “Ülkemizde karşılaştığımız hakkaniyetten uzak kira artışları, arsa fiyat artışları barınma sorununun önünde büyük bir engel teşkil ediyor. Satışa yönelik değil insanların barınma ihtiyacını karşılayabileceği kiralık konutları nasıl üretebiliriz diye kafa yoruyoruz” dedi.
Kalyoncu, çalışmalarını şu şekilde anlattı: Türkiye’de yüksek arsa maliyetleri yüzünden israf edilen kaynaklarımızın daha adaletli bir şekilde mekân üretme sürecindeki aktörler tarafından paylaşılmasıyla erişilebilir kiralık konut üretme odaklı bir model geliştirdik. Bu modeli anlatırken ‘kiracı olmanın’ kötü olmadığını da anlatmamız gerekiyor. Burada düzen sağlanırsa kiracılığa tıpkı Avrupa’daki gibi olumlu bakabiliriz. Ev sahibi olmak ile mutluluk arasında bir bağ yok. Ev sahipliği oranı Çin’de yüzde 89, Rusya’da yüzde 88, İsviçre’de yüzde 34.
“Depremi Unutmak Üzereyiz”
25—26 Ekim’de GYODER 18. Gayrimenkul Zirvesi’ni İstanbul Kongre Merkezi’nde yapacak. Mehmet Kalyoncu, “Deprem gerçeğini İstanbul unutursa, Türkiye unutur ve İstanbul unutmak üzere. Zirvede depremi unutturmamak için İçeriğin yarısından fazlasını deprem üzerine kurguladık. Mottomuz şöyle: Şehrini Vicdanla Tamamla. Vicdanlı olmak ‘daha az kazanmak’ değil ‘kazancın adil paylaşılması’ ile olur” dedi.