İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, Türkiye’de her 10 konuttan sadece 2’sinin yalıtılmış durumda olduğuna dikkat çekti.
Ülkemizde 2023 yılı itibarıyla toplam konut sayısı 22 milyona ulaştı. Buna karşın, yalıtımlı konut sayımız 4 milyon 400 bin düzeyiyle sınırlı kaldı. Türkiye’deki bina stokunun iyimser bir tahminle sadece yüzde 20’sinin TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kurallarına uygun yalıtılmış durumda olduğunu kaydeden İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, “Karşılaştığımız her 10 konuttan 8’i enerji tasarrufu ve bina ömrü bakımından gerekli olan yalıtım uygulamalarına sahip değildir. Oysa ki yalıtım gerek ülkemizin ekonomik kalkınması gerek enerji tasarrufu gerekse sürdürülebilir bir gelecek için milli görevimizdir” dedi.
Türkiye’nin cari açığının en önemli nedeninin tüm ithalat içindeki yüzde 20-25 gibi ciddi bir paya sahip olan enerji ithalatı olduğunu aktaran Murat Savcı, “Türkiye’nin enerji ithalatı faturası 2023 yılında 69 milyar 115 milyon dolar olarak kayda geçmiştir. Ülke olarak milyarlarca dolar ödeyerek kullandığımız enerjiyi yurtdışından satın almaktayız. Tükettiğimiz enerjinin yüzde 40’ı binalarda, yaklaşık yüzde 30’u sanayide, geri kalanı da ulaşım ve tarım gibi alanlarda kullanılmaktadır. Binalarımızda tükettiğimiz enerjinin ise yüzde 80’ini ısıtma ve soğutma amaçlı kullanmaktayız. Konutlarda en sık karşılaşılan problem ‘yalıtım eksikliğinden dolayı ısınamama’ sorunudur. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Gelir ve Yaşam Koşulları araştırmasına göre nüfusun yüzde 39,3’ü konutunda yalıtım eksikliğinden dolayı ısınma sorunu yaşamaktadır. Nüfusun yüzde 36,9’u ise sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçeveleri vb. problemlerle karşılaşmaktadır” diye konuştu.
Isı yalıtımının, kendini kısa zaman içerisinde amorti ederek hem daha iyi ısınmanızı hem de enerji faturalarınızda tasarruf etmenizi sağladığını vurgulayan İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, yalıtım için harcanan maliyetin lüks bir harcama değil, aksine tasarruf ve konforun yakalanması için yapılması gereken ciddi bir yatırım olduğunu hatırlattı. Doğru yalıtım malzemesi, doğru kalınlık ve doğru uygulama ile yalıtım yapmanın, bina ömrü boyunca en iyi getiriyi ve en yüksek konforu sağlayacağını ifade eden Savcı, “Sadece yönetmeliklere uygun yapılan yalıtım ile bir bina, yalıtımsız bir binaya göre %60’ın üzerinde enerji tasarrufu sağlamaktadır. Isıtma, soğutma, aydınlatma ve diğer tüketimleri için çok düşük miktarda enerjiye ihtiyaç duyan Neredeyse Sıfır Enerjili Bina (NSEB) konsepti ile ise çok yüksek enerji verimliliği elde edilebilmekte ve yalıtımsız bir binaya göre ortalama yüzde 90 daha az enerji tüketimi mümkün olabilmektedir. Dolayısıyla bu denli dışa bağımlı olduğumuz enerji tüketiminde tasarruf konusunda almamız gereken önlemlerin başında yalıtım uygulamaları gelmektedir. Tüm binalarımızın TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kurallarına uygun yalıtılması halinde, ülke olarak enerji tüketiminde yüzde 14, doğalgaz tüketiminde ise yüzde 26,4 gibi önemli oranlarda tasarruf etmemiz mümkün olacaktır. Unutmamak gerekir ki yalıtım kendini geri ödeyen bir sistemdir. Ülke ve hane ekonomisine katkı sağlamasının yanı sıra zararlı gaz salımlarının azaltılması ve çevreye katkısı da göz ardı edilemez boyuttadır. Bu nedenle her zaman yalıtıma ihtiyaç olduğu unutulmamalıdır” şeklinde konuştu.
İzocam’ın sloganı: “Bugünlere yalıtım, yarınlara yatırım”
Yalıtım sektörünün lider kuruluşu İzocam olarak, bu yıl “Bugünlere yalıtım, yarınlara yatırım” sloganıyla yalıtımın önemine bir kez daha dikkat çektiklerini dile getiren Genel Direktör Murat Savcı, açıklamalarını şu sözlerle sürdürdü:
“Paris Anlaşması’ndaki gibi uluslararası taahhütlerin yerine getirilmesi, Türkiye’deki binaların daha az enerji harcayan çevre dostu bir yapıya kavuşmasına bağlıdır. 2050 yılına kadar karbon nötr olma hedefine ulaşabilmemiz için binalardan ortaya çıkan ısıtma ve soğutmadan kaynaklı emisyonları azaltılmamız gerekmektedir. Şu anda ülkemizde standartlara uygun yalıtımlı binalarda yıllık enerji sarfiyatı metrekare başına 120 – 150 kw düzeyindedir. Bina enerji verimliliği konusunda gelişmiş ülkelerde birim metrekare/yıl olarak enerji tüketimi ise 30-50 kw olarak belirlenmiş durumdadır. Dolayısıyla AB ülkeleri ile aramızda yaklaşık 4-5 kat fark bulunmaktadır.
Ülkemizde son dönemde enerji verimliliği ile ilgili önemli bir adım atıldı ve 1 Ocak 2023 tarihi itibariyle Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği’ndeki değerler güncellendi. Bununla birlikte, yeni yapılacak binalarda asgari enerji performansı “B”ye çıkarıldı. Düzenleme, ısı yalıtımında kullanılan yalıtım malzemesi kalınlıklarında kabaca cephelerde 3 cm, çatılarda 5 cm ve döşemelerde 3 cm mertebelerinde bir artışı da beraberinde getirdi. Bu düzenleme ile bir parseldeki toplam inşaat alanı 5 bin metrekareden büyük olan tüm binaların enerji performans sınıfının en az ‘B’ olacak şekilde inşa edilmesi ve kullanılacak enerjinin en az yüzde 5’inin yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanması zorunlu hale geldi. 1 Ocak 2025’ten itibaren ise bir parseldeki toplam inşaat alanı sınırı 5 bin metrekareden 2 bin metrekareye çekilerek neredeyse sıfır enerjili bina konseptinin kapsamı genişletilecek ve yenilenebilir enerji şartı yüzde 10’a getirilecek. Ancak enerjide dışa bağımlılığımızı azaltmak için tüm binaları kapsayan ve enerji verimliliğinde yüzde 20’den çok daha fazla iyileştirme hedefleyen düzenlemelere ihtiyacımız olduğunu da unutmamamız gerekmektedir.”