Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, “İnşaat malzemesi sektörünün en fazla ihracat gerçekleştirdiği ülkelerin başında gelen İngiltere pazarını rakip ülkelere kaptırma riski var” uyarısında bulundu.
Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, Brexit sonrası için İngiltere ile yeni bir yol haritası çıkarılması gerektiğini belirterek, “İnşaat malzemesi sektörünün en fazla ihracat gerçekleştirdiği ülkelerin başında gelen İngiltere pazarını rakip ülkelere kaptırma riski var.” ifadesini kullandı.
Erdoğan, İngiltere’nin bugün Avrupa Birliği’nden ayrılacağını belirterek, tarafların 2020 sonuna kadar, gelecekteki ilişkilerini düzenleyecek kapsamlı bir anlaşmaya ilişkin müzakere yürüteceğini bildirdi.
Geçiş süreci boyunca İngiltere’nin AB kurallarına bağlı olmayı sürdüreceğini aktaran Erdoğan, bu süre içinde kapsamlı bir anlaşmaya varılma olasılığının zor görüldüğünü, bu dönemde Türkiye-İngiltere ticaret ilişkilerinin de 2020 sonuna kadar aynen devam etmesinin beklendiğini kaydetti.
Erdoğan, Brexit’in inşaat malzemesi sanayisine de etki edeceğini belirterek, Türkiye’nin, İngiltere’ye yaptığı toplam inşaat malzemesi ihracatının 2014-2018 arasındaki beş yılda 5 milyar 679 milyon dolar olduğunu, 2018’de ise 1 milyar 303 milyon dolar seviyesinde gerçekleştiğini aktardı.
Ferdi Erdoğan, bu rakamların yükselmesinin veya düşmesinin tamamen Brexit sonrasında İngiltere ile Türkiye’nin belirleyeceği yol haritasına bağlı olduğunu vurguladı.
“İngiltere-AB ve Türkiye ilişkilerinde 4 ayrı seçenek söz konusu”
Erdoğan, Brexit sonrası İngiltere ile yeni bir yol haritası çıkarılması gerektiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“İnşaat malzemesi sektörünün en fazla ihracat gerçekleştirdiği ülkelerin başında gelen İngiltere pazarını rakip ülkelere kaptırma riski var. İngiltere-AB ve Türkiye ilişkilerinde 4 ayrı seçenek söz konusu. Bizim için en uygun seçenek ‘Norveç Modeli’. Bu modelin uygulanması halinde Avrupa Tek Pazarı üyesi olarak AB ile ilişkiler ve ticaret sürdürülür, sıfır gümrük artı sıfır kota uygulanır ve AB bütçesine katkıya devam edilir. Seçeneklerden biri olan İsviçre Modeli’ne göre AB ile ikili anlaşmanın yanı sıra üye ülkelerle ikili anlaşmalar yapılır, Avrupa Tek Pazarı üyesi olmadan sadece mallar ve kişiler için anlaşmalara gidilir ve İngiltere içeriği genişletebilir. Bu durumda Türkiye ile yeni bir anlaşma gerekir.”
Erdoğan diğer seçeneğin Avrupa Serbest Ticaret Birliği Modeli olduğunu kaydederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bu modelde ise İngiltere EFTA üyesi olarak AB ile mal ticaretini yürütür. Sıfır gümrük artı sıfır kota uygulanır, AB bütçesine sınırlı katkı sağlanır. Bu modelin de Türkiye için uygun olduğunu söyleyebiliriz. Son seçenek Dünya Ticaret Örgütü Modeli’ne göre ise; AB ile bir üçüncü ülke gibi ilişki kurulur. İngiltere ile AB serbest ticaret anlaşması yapar. Anlaşmanın temel amacı sıfır gümrük artı sıfır kota olur. İngiltere üçüncü ülkeler ile de serbest ticaret anlaşmaları yapar. Burada Türkiye ile yeni bir anlaşma yapılması gerekir.”
Erdoğan, son seçeneğin uygulanması halinde ikili görüşme için 3-4 yıldan önce sıra gelmeyeceğini belirterek, “İngiltere’nin, üçüncü ülkelerle serbest ticaret anlaşması yapmaya başlamasıyla ikili görüşme için sıra beklememiz halinde İngiltere’ye gerçekleştirdiğimiz ihracat performansımızın aynı kalıp kalmayacağı belirsiz.” ifadelerini kullandı.