Dünya Nükleer Birliği Genel Direktörü Sama Bilbao y Leon, ‘’Akkuyu’daki 4 ünitenin de 2030’dan önce faaliyete geçmesini bekliyoruz. Türkiye’de nükleer enerjide başka projeler olduğunu da görüyoruz.” dedi.
Dünya Nükleer Birliği Genel Direktörü Sama Bilbao y Leon, Ukrayna Savaşı sonrası nükleer enerjide büyüme planlarının hızlandığını belirtti: “Şu anda dünyada 61 nükleer enerji santrali inşa halinde. Bunlardan biri de Akkuyu Nükleer Santrali .”
Dünya Nükleer Birliği Genel Direktörü Sama Bilbao y Leon, Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası yaşanan enerji güvenliği endişeleriyle nükleer enerjide büyüme planlarının hızlandığını belirterek, “Nükleer enerjiye muazzam bir dönüş var ve bu sadece Avrupa’da değil, Güney Kore’den Japonya’ya, Hindistan’dan Kuzey Amerika’ya kadar dünyanın pek çok ülkesinde geçerli” dedi. Bilbao y Leon, birçok ülkenin net sıfır emisyon taahhütlerine nükleer enerji olmadan ulaşamayacağını anladığını, İngiltere ve Fransa gibi ülkelerin enerji krizinden önce bu planlarını dile getirmeye başladığını söyledi.
Ancak sektördeki büyüme planlarının enerji kriziyle önemli şekilde hız kazandığını dile getiren Bilbao y Leon, “Ülkelerde genel kamuoyu algısının yanı sıra finans sektörünün de nükleer enerjiye yönelik algısında önemli bir geri dönüş görüyoruz. Özellikle ‘küresel kuzey’ dediğimiz ülkelerde enerji güvenliği büyük bir öncelik haline geldi çünkü nükleer enerji şu anda gördüğümüz jeopolitik veya siyasi gerilimlerden bağımsız bir endüstri” diye konuştu.
Bilbao y Leon, bu nedenle Avrupa başta olmak üzere nükleer enerjiyi kullanan pek çok ülkenin mevcut santrallerinin ömrünü mümkün olduğunca uzatmaya karar verdiğini anlattı: “Nükleer enerjiye muazzam bir dönüş var ve bu sadece Avrupa’da değil, Güney Kore’den Japonya’ya, Hindistan’dan Kuzey Amerika’ya kadar dünyanın pek çok ülkesinde geçerli. Avrupa’da, Almanya hariç, ülkelerin nükleerden çıkış planlarında farklı yaklaşımlar var. Herkes Almanya’nın nükleerden çıkış sürecini konuşuyor olsa da Avrupa’daki çoğu ülke nükleer enerjiyi kullanmaya devam etmeyi ve kapasitesini artırmayı planlıyor.
İngiltere, Fransa, İsveç, Hollanda, Çekya, Slovakya, Romanya, Estonya, Slovenya ve Hırvatistan’ın da aralarında bulunduğu birçok ülkenin büyüme planları mevcut. Enerji krizi ülkeler için ciddi bir alarm oldu. Krizle birlikte artan enerji faturaları, politikacıları pragmatik, gerçekçi ve uygulanabilir kararlarla ilerlemeye mecbur bıraktı.” Bilbao y Leon, bunun son örneği olarak, Avrupa Komisyonu’nun kısa bir süre önce nükleer enerji kapasitesini 2050’ye kadar yüzde 50 artırma hedefini açıkladığını anımsattı.
Birlik olarak ülkelerin açıkladığı planlara dayandırarak yaptıkları projeksiyonlara göre, küresel nükleer enerji kapasitesinde büyük bir artış olacağını aktaran Bilbao y Leon, “Dünyada nükleer enerji kapasitesinin 2040 itibarıyla 931 gigavata kadar çıkabileceğini öngörüyoruz. Bu, mevcut kapasitenin 2,5 katı” bilgisini paylaştı ve ekledi: “Şu anda dünya genelinde inşa halinde 61 nükleer enerji santrali var.
Bunlardan biri olan Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin ilk ünitesinin önümüzdeki yıl faaliyete geçmesini bekliyoruz. Bu çok iyi bir gelişme ve diğer üniteler de kısa süre içerisinde bunu takip edecek. Akkuyu’daki 4 ünitenin de 2030’dan önce faaliyete geçmesini bekliyoruz. Türkiye’de nükleer enerjide başka projeler olduğunu da görüyoruz.”
“Rusya’ya Bağımlılık 5 Yıla Sona Erer”
Rus nükleer sektörü olmadan endüstrinin nasıl etkileneceğine ilişkin bir analiz yaptıklarını söyleyen Sama Bilbao y Leon, bu analize göre sektörde yeni yatırımlara ihtiyaç duyulacağını ancak 5 yıllık süre içinde nükleer endüstrisinin Rusya’dan bağımsız hale gelebileceğini belirtti.
Bilbao y Leon, evrensel olan nükleer teknoloji alanında tüm kıtalarda uzmanlar, endüstriyel tesisler ve tedarikçiler bulunduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: “Kuzey Amerika ve Avrupa’da, hiçbir sektörde Rus teknolojisine ya da hizmetlerine bağımlı olunmaması yönünde bir istek olduğu açık. Bu nedenle bu pazarlarda Rus nükleer enerji santrallerinin olacağını öngörmüyoruz. Ancak örneğin Afrika ülkeleri, nükleer enerjiyi seçeneklerden biri olarak geliştirmeyi dört gözle bekliyor ve Çin, Rusya veya Güney Kore gibi oyuncular, bu ülkeler için uygun olabilecek teknoloji ve finansman modelleriyle rol oynayabilirler.”
2040’da 686-931 Gigavat Arası
Dünya Nükleer Birliği’nin yayımladığı son rapora göre, mevcut küresel nükleer enerji kapasitesi 391 gigavat seviyesinde bulunuyor ve bu kapasite dünya elektrik üretiminin yüzde 10’unu karşılıyor. Bu kapasitenin referans senaryoya göre 2040 itibarıyla 686 gigavata, yüksek senaryoya göre 931 gigavata ulaşabileceği hesaplanıyor. Söz konusu kapasite artış öngörüleri, referans senaryoda 2021’deki tahminlerden 71 gigavat, yüksek senaryoda ise 92 gigavat daha yüksek.
Kaynak: Dünya Gazetesi