Denge Gayrimenkul Değerleme ve Danışmanlığı Yönetim Kurulu Başkanı Baki Budakoğlu, arabuluculuk uygulaması ile kira anlaşmazlığı kaynaklı dava yükünün yaklaşık yüzde 50 oranında azaltıldığını söyledi.
Denge Gayrimenkul Değerleme ve Danışmanlığı Yönetim Kurulu Başkanı Baki Budakoğlu, 2022 ile 2023 yılında TÜFE’nin yüksek seyri nedeniyle yüzde 25’lik zam sınırı ile piyasa koşulları arasındaki makasın ciddi anlamda açıldığını hatırlatarak, “Bugün gelinen noktada; özellikle 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin ardından atılan sosyal konut adımları, 2024 yılı için enflasyon beklentisinin yüzde 35-40 bandında olması, 2025 yılı için enflasyon beklentilerinin tek hanelere yaklaşması ve bundan kaynaklı TÜFE oranıyla kira zam sınırı olan yüzde 25 arasındaki makasın kapanması, piyasada yüzde 25 zam sınırının sona erdirilmesine yönelik bir beklenti yarattı.” dedi.
Budakoğlu, değerleme uzmanlarının da sürece entegre edilmesi halinde, arabuluculuk sistemiyle birlikte mevcut anlaşmazlık yükünün tamamen ortadan kalkabileceğini söyledi:
“Arabuluculuk sisteminde bilirkişilerin verdikleri destekler oldukça kıymetli. Adalet sistemi üzerinde bulunan kira anlaşmazlığı kaynaklı dava yükünün yaklaşık yüzde 50’si bu sayede ortadan kaldırıldı. Daha önce yıllara ulaşan dava süreleri, bu sayede 2 ayı aşmayan sürelerde çözüme kavuşuyor. Bu süreleri 1 haftaya, hatta birkaç güne çekmek mümkün. Dolayısıyla davalar daha hızlı çözüme kavuşabilir. Bu sonucu elde etmek için devreye devletin yetkilendirdiği, tarafsız bir biçimde hareket eden değerleme uzmanları girebilir. Adil kira değerlerinin belirlenmesi, kira sözleşmesi imzalanması aşamasında değerleme uzmanı raporu aracılığıyla kira bedelinin tespiti ve hem ev sahibi hem de kiracının sözleşme şartlarının takibinin değerleme uzmanı tarafından yapılması bir süredir yaşanan anlaşmazlık davaları için büyük orada kesin çözüm sunmaktadır. Devletin değerleme uzmanlarını bu kritik pozisyonlarda tarafsız temsilciler olarak yetkilendirmesi, kira gelirinden elde edilen gelir vergisinin takibini de kolaylaştıracaktır.”
Yüzde 25 zam sınırı uygulamasının devam etmesi halinde bile mevcut koşullar ve beklentiler nedeniyle önceki dönemlere göre etkisinin sınırlı olacağını ekleyen Budakoğlu, “1 Temmuz 2024 itibariyle uygulamanın kaldırılması durumunda da yine arabuluculuk sistemiyle benzeşmeye başlayan kiralar serbest piyasada 1 yıl içinde olması gereken noktalara yavaş yavaş gelecektir. Özellikle seçim sonrası kredi politikalarındaki esnemeyle konut kredilerinin daha erişilebilir koşullarda sunulması halinde kiracıların konut alımına yönelik iştahının artması, yatırımcıların konutu yeniden yatırım aracı olarak görmeye başlaması mümkün. Bu çıktılar da arz ve talebin dengeleneceği, konut fiyatlarında reel erimenin sona ereceği bir dönemi başlatacaktır.” dedi.