“yapigundem-yeni-banner-1.jpeg”
Ana SayfaMimarlık OfisiDesignist İki Projesiyle iF Design Awards 2022’de Finale Kaldı!

Designist İki Projesiyle iF Design Awards 2022’de Finale Kaldı!

Designist, Lamartine Otel Taksim ve Ulus Evi projeleri ile mimari ve iç mimari kategorilerde dünyanın en iyi projelerinin yarıştığı Almanya merkezli iF Design Awards 2022’de finalist olma başarısını gösterdi.


İç Mimar Aslı Arıkan Dayıoğlu liderliğinde ulusal ve uluslararası ölçekte ödüllü iç mimari projelere imza atan Designist, iF Design Awards 2022’de Lamartine Otel Taksim projesiyle ‘’Hotels, Spas, Restaurants, Bars‘’ kategorisinde, Ulus Evi projesiyle ise ‘’Residential‘’ kategorisinde finalist olarak yarışıyor. Mimari ve iç mimari kategorilerde dünyanın en iyi projelerinin yarıştığı Almanya merkezli yarışmanın sonucu Nisan 2022’de açıklanacak.


Mimari, İç Mimari, Ürün Tasarımı, Ambalaj Tasarımı, İletişim ve Hizmet Tasarımının yanı sıra Profesyonel Konsept, UX ve UI Tasarımı alanlarındaki başarıları onurlandırmak amacıyla 1953 yılında kurulan iF Design Awards, her yıl dünyanın farklı noktalarından yapılan çok sayıda başvuruyu 100 bağımsız uzmandan oluşan uluslararası bir jüri paneli ile değerlendiriyor.


Deniz Kızı Eftelya’dan Lamartine Otel’e…
iF Design Awards 2022’de “Hotels, Spas, Restaurants, Bars” kategorisinde finale kalan, Taksim Talimhane bölgesindeki Lamartine Otel, Aslı Arıkan Dayıoğlu liderliğindeki Designist tarafından bir ek yapı ilavesiyle renove edildi. Adını otelin bulunduğu sokağa ismini veren ve 1800’lü yıllarda İstanbul’da yaşamış, İstanbul ile ilgili birçok eser vermiş olan şair Alphonse de Lamartine’den alan Lamartine Otel’e proje kapsamında ilave edilen apartman yapısı ise bir zamanlar İstanbul’un eski ses sanatçılarından Deniz Kızı Eftalya’ya aitti. Billur Apartmanı karşısında yer alan ve Deniz Kızı Eftalya’ya ait asıl ismi Şen Apartmanı olan binanın giriş kapısında yer alan “lir” figürü ise yapının en dikkat çekici noktalarından biri. Yapıların mimarı ise Ankara’daki Etnografya Müzesi ve Türk Ocağı’nın mimarı, aynı zamanda resim, heykel ve alçı süslemelerinde usta Arif Hikmet Koyunoğlu olarak biliniyor. Bu tarihi ve kültürel bağlam ve iki sanatçının hikayesi Designist’in iç mimari tasarımını üstlendiği projeyi biçimlendiren en önemli çıkış noktaları olmuş.


İki yapı, orta bölümde oluşturulan amorf formlu bir duvar konseptiyle birleştirilmiş. Zemin katında resepsiyon bankosu, oturma alanları, ofisler ve bir lobi barın bulunduğu otel yapısında üst katlarda odalara, bodrum katta ise kahvaltı salonuna yer verilmiş.


Geceleri İstanbul Boğazı kıyısındaki mekanlarda şarkı söyleyen ve enfes sesi tüm Boğaziçi’nde yankılanan Eftalya’dan ilham alan Designist, müzik tınılarının dalga hareketlerini soyutlaştırılarak otelin iç mekanlarına yansıtmış. Lobi tavanında bu dalga formlarının güçlü etkisi hissedilirken, zeminde ise özel kesim doğal taşlar kullanılmış. Tüm duvarlar köşesiz dairesel formlarla oluşturulmuş. Asansör ve merdiven kovasının yer aldığı duvarın sert etkisi koyu renk aynayla kaplanarak ve yansıtma yapılarak kırılmış. Ayna kaplı duvarın bir bölümünde ise İstanbul Boğazı’nın siluetinden esinlenen amorf formdaki doğal taş kaplamalara yer verilmiş. Genel olarak organik formların hakim olduğu Lamartine Otel’de nötr renk tonları kullanılarak sakin ve huzurlu bir atmosfer yaratılmış.
Designist, otel odalarını daha ferah ve geniş göstermek için açık renk tonları, açık dolap ve banyo sistemleri kullanmış. Deniz Kızı Eftalya’nın anısını canlandıran kadın siluetlerinden sanat eserlerine, duvarlarda Eftalya’ya ait plaklara ve fotoğraflara yer verilmiş. Duvar kağıtlarında ise ses dalgalarına gönderme yapan desenler kullanılmış. Islak hacimlerde büyük boyutlu seramiklere yer verilerek derz görüntüleri azaltılmış ve separatör olarak da ışığı geçirebilen opak cam malzeme kullanılmış.


Katlar arasında dolaşan döner merdivenin devamlılığını vurgulamak için merdiven duvarlarında kontrast renkte bir şerit uygulaması yapılmış. Bodrum kattaki kahvaltı salonuna inen döner merdivene ise duvarda koyu ve canlı tonlardaki kök ceviz ahşap kaplama eşlik etmiş. Kahvaltı salonunda ağırlıklı olarak terracotta ve krem tonları tercih edilirken zeminde el çizimini andıran seramikler kullanılmış. Kahvaltı salonunun tuvaletlerinde ise doğa figürlerinin yer aldığı özel baskı büyük boyutlu seramik tercih edilmiş.


Boğaziçi Manzarasında Minimalist Tasarım: Ulus Evi
iF Design Awards 2022’de “Residential” kategorisinde finalist olan Ulus Evi, İstanbul’un prestijli konut bölgesinde, Boğaz’ın muhteşem manzarasına hakim bir konumda yer alıyor. İkonik mobilya parçaları kullanılarak, ev sahibinin hayranlık uyandıran sanat eseri koleksiyonu için zarif bir atmosfer oluşturacak şekilde tasarlanmış olan evin büyük salonun tam ortasında yer alan iki sütun, mekandaki üç bölümün ayırıcısı olacak şekilde planlanmış. Tasarım sürecinde bu iki kolon o kadar akıllıca tasarlanmış ki, tüm konsepte çarpıcı ama aynı zamanda incelikli bir dokunuş kazandırmış. Bu nedenle bu iki sütunu giydirmek için özel tasarımlı metal paneller kullanılmış. Tavanı keserek yukarıdan gelen dolaylı ışıklar eklendikten sonra, bu iki sütun mekanın ince odak noktası haline gelmiş.


Evin ilk önemli renovasyon kararlarından biri olarak, mevcut koyu kırmızımsı maun parke zeminin, daha koyu kahverengi tonlarında yeniden cilalanarak mekanı bütünleştirmesi ve sanat eserlerini öne çıkarması hedeflenmiş. Salonun karşılıklı iki tarafında biri şömine alanı diğeri ise özel tasarlanmış mini bar ünitesi olmak üzere iki fonksiyonel mekan konumlandırılmış.


Şömine tarafındaki önceden var olan bazalt cephenin eski görünümünü yenilemek için koyu gri taş levhalar kullanılmış. Şömine duvarının üzeri kapatılırken, aileye ait kitapların ve sanat eserlerinin sergilenmesi için ince raflar yerleştirilmiş. Aynı zamanda, tavana koyu aynalı lambriler eklenerek, büyük salonun bu dar kısmına bir derinlik kazandırılmış ve bahçedeki manolya ağacının görüntüsü salona yansıtılmış.


Ailenin çok değerli sanat eserlerine yumuşak ve ince bir arka plan oluşturması için büyük salonun tüm duvarları süet duvar kağıdıyla kaplanmış, bu sayede sanat eserlerinin canlı rengi ortaya çıkarak tüm mekana bir dinamizm kazandırmış. 20’li ve 50’li yılların çok önemli tasarımcılarından ikonik mobilya ve aydınlatma parçaları, ev sahibinin de yüksek zevkiyle seçilmiş.


iF Design Awards 2022’de “Hotels, Spas, Restaurants, Bars” kategorisinde finale kalan Lamartine Otel’de sakin ve huzurlu bir şehir oteli yaratmak hedeflenirken, “Residential” kategorisinde finalist olarak yarışan Ulus Evi’nde ise miminalist bir tasarım anlayışı benimsenerek ev sahibinin hayranlık uyandıran sanat eseri koleksiyonu için zarif bir atmosfer yaratmak amaçlanmış.

RELATED ARTICLES
- Advertisment -“UNICERA

Most Popular

Recent Comments