Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs emlak sektörünü de derinden etkiledi. Ancak sektörün kısa sürede toparlanması, gayrimenkul sektörünün yine güvenli liman olması bekleniyor.
Çanakkale Kalem Gazetesi köşe yazarı Özgür Demirci, bugünkü yazısında ”Koronavirüsün gayrimenkul sektörüne etkisi”ni kaleme aldı. İşte o yazı…
Ülkece karantina altında 3. haftamıza giriyoruz. Aslında içinde bulunduğumuz ortam tam karantina diye de geçmiyor ama işte ucundan kıyısından karantinamsı bir durumdayız. İmkanı olanlar kendini sosyal yaşamdan izole etmişken, imkanı olmayanlar ise elinden geldiğince kendini koruyarak normal yaşamlarına devam ediyor. Bir grup ise kutsallara sığınıp hiçbir şey olmamışçasına yaşamaya devam ediyor. Tabi karantina sonrası etkileri henüz hesaba kattığımız söylenemez, zira bu süreç sonunda bizi nasıl bir süreç bekliyor onu kestiremiyoruz. Tek bildiğimiz resmi açıklamalara bakarsak her şey güllük gülistanlık, tüm dünya ülkelerinden daha iyi bir mücadele yürütüyoruz ve ekonomimiz bu durumdan hiç etkilenmeden yola devam ediyor. Sanırım karantina sonrası süper güç (!) olarak dünya sahnesinde yerimizi alıyor olacağız.
Emlak sektörü de elbette bu süreçte oldukça etkilendi ve etkilenmeye de devam edecek ancak dediğim gibi etkileri henüz tam olarak bilemiyoruz. Ekonomik krizler bizlere bir şekilde öngörülebilir perspektifler sunarken bu tarz bir salgının toplum yaşamına ve ticari hayata etkileri konusunda elimiz kolumuz bağlı bir şekilde izlemekten başka bir şey yapamıyoruz. Ekonomik krizlerde tapuda yapılan işlem adetleri pek değişmezken, salgının tapu işlemlerine etkisini 2-3 ay içerisinde görmüş olacağız. Tabi bu etki sadece tapu işlemleri ile sınırlı kalmayacak. Bugün dışarı çıktığımızda ticari işletmelerin neredeyse tamamına yakını kapanmış durumda, çalışanların bir kısmı şimdilik ücretli ama büyük kısmı ise ücretsiz izinler ile beklemede. Ticari işletme sahiplerinin kaçı bu duruma kaç ay dayanabilecek konusu ise tamamen bir muamma. Kaç kişi işsiz kalacak, kaç kişi ekonomik darboğaza girecek bu da muamma ancak bilinen ve tahmin edilen bir gerçek kriz bittiğinde kesinlikle kaldığımız yerden devam etmeyeceğimiz. Bu aşamada bir ufak öneri de ticari gayrimenkul sahiplerinin kiracıları ile ortak bir yol haritası belirlemesi yönünde. Kiralarda makul bir indirim hem kiracılara can suyu olacaktır hem de kiracınızın bu süreçten minimum zararla çıkıp sizin gelirinizi devam ettirmenize imkan tanıyacaktır. Aksi durumda birçok mal sahibi arkasında aylarca ödenmemiş kira ile batan kiracılara sahip olacaktır.
Bizim ofisimizde hemen hemen her gelen müşterimize gayrimenkul alımı konusunda yaptığımız bir bilgilendirme vardır. Hane gelirinin asla yüzde 30’undan fazlasını gayrimenkul alırken çekeceği konut kredisini ödemesi olarak yapmamaları yönünde bir bilgilendirmedir bu. Yani evinize 10.000 TL girerken, aylık ödeme yapmanız gereken miktar asla ve asla 3.000 TL’yi geçmemelidir. Ancak piyasada gördüğümüz ve duyduğumuz birçok kişi son 8 aylık süreçte bahsettiğimiz bu yüzde 30’luk uyarıyı dikkate almayarak gayrimenkul aldı. Ümit ediyoruz ki kimse bu salgın sebebiyle gireceğimiz sıkıntıdan gayrimenkullerini satmak durumunda kalarak çıkmaz ancak ekonomik gerçekler ne yazık ki bu tarz durumların Mayıs-Haziran gibi kendisini göstereceğini işaret ediyor. Şu an itibari ile alıcıların bir kısmı bekle-gör politikasına geçmişken, satıcıların büyük kısmı ise “benim istediğim fiyattan aşağıya vermem” noktasında. Tabi bu birkaç ay içerisinde farklı bir noktaya evrilecek gibi duruyor.
Bu aşamada satma veya alma fikrinde olan okuyuculara önereceğim yol bu işi bilen bir gayrimenkul profesyoneli ile görüşmek ve durumun analizini beraberce yapmak. Çünkü bu tip süreçlerde bir gayrimenkul profesyoneline normal zamanlara oranla çok daha fazla ihtiyacınız olacak. Satacağınız veya alacağınız gayrimenkullerle ilgili karar verirken özellikle bu dönemde lütfen ama lütfen bu işin içinde olmayan eş, dost, akraba gibi sektörü bilmeyenlerle veya kendine emlakçı diyen ayakçılarla yola çıkmayın. Hele hele sizin duymak istediklerinizi düşünmeksizin söyleyip, sizin gönlünüzü hoş tutan ama sonrasında ciddi zarara uğramanızı tetikleyecek kişiler ile ortak kararlar vermeyin. Çünkü gün sonunda vereceğiniz kararın sorumluluğu sadece ve sadece sizin uhdenizde olacaktır. Elde edeceğiniz kar kadar uğrayacağınız zarar da sizlerin hanesine yazılacaktır.
Gayrimenkul piyasası çöker mi? Benim şahsi fikrim çökmeyeceği ve bu krizden en hızlı şekilde toparlanıp çıkacağı yönündedir. Tabi bu arada sektöre inat çalışan gayrimenkul danışmanlarının ise ne yazık ki sektörden kopacağı, bazı firmaların ise kapanacağı ise aşikardır. İşinin hakkını veren firmalar ve gayrimenkul profesyonelleri ise her zaman için hem mal sahipleri, hem de alıcı adayları için güvenilir liman olmaya devam edecektir.