Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED) Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Murat Özdemir, Türkiye’de enerji dönüşümümün sağlanabilmesi ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 2023 yılı başında yayımladığı “Ulusal Enerji Planı”nda ilan edilen 2035 yılına kadar her yıl 3 bin 500 MWe GES kurulum hedefine ulaşılabilmesi için güneş enerjisi üretiminin tabana yayılması gerektiğini anımsattı.
Enerji ticaretinin içine bireyleri katarak, bunun SPK destekli kitlesel fonlama modelleri ile desteklenmesi gerektiğinin altını çizen Özdemir, bu durumda finansman sıkıntısı yaşanmayacağını, bunun ekonomik bir model olarak desteklenmesi gerektiğini kaydetti. Enerji üretim kooperatifleri modelinin başta Avrupa olmak üzere küresel ölçekte yaygın bir yöntem olduğuna atıfta bulunan Özdemir, Türkiye’yi de bu alanda daha ileri taşımak için üretime yönelik kooperatifler kurulması önerisinde bulundu.
“Mikro finans modellerinin tabana yayılması şart”
Avrupa’da 5 kişinin bir araya gelerek bir yerde bağlantı hakkı elde edip, bunun lisansının ücretsiz alabildiğini anlatan Tolga Murat Özdemir, “Bu şekilde üretilen elektrik piyasaya veya PPA (Power Purchasing Agreement/ İkili Anlaşmalarla) firmalara uzun vadeli politikalarla satabiliyor. Böylelikle küçük fonlar ve bireyler de bu işin içine girebiliyor.
Enerji ticaretinin içine bireyleri katmak piyasanın da genişlemesini sağlar” diye konuştu. Bu yaklaşımın SPK destekli kitlesel fonlama modelleri ile destekleniyor olması gerektiğine dikkat çeken Özdemir, sektörün gelişmesi için mikro finans modellerinin bireylere inerek, tabana yayılması gerektiğini vurguladı. Özdemir, iklim değişikliğiyle mücadele eden Türkiye’nin geleceğinin de yenilenebilir enerji imkanlarının yaygınlaşmasına bağlı olduğunu bildirdi.
“Yeni kapasiteler açıklansın”
Güneş enerjisi sektörünün öngörülebilir projeksiyonlar oluşturması için lisansız elektrik üretim kapasitesinin şeffaf bir şekilde açıklanması çağrısını yapan Tolga Murat Özdemir, yılbaşında lisanssız elektrik üretimi için verilen 7 bin 500 MWe kapasitenin yayınlandığı günden itibaren 1-2 hafta içinde tükendiğini belirtti.
Özdemir, sırada bekleyen çok sayıda projenin bulunduğunu dile getirdi. Yeni kapasitelerin hayata geçmesi için mevzuattaki zorlukların aşılması gerektiğini de sözlerine ekleyen Özdemir, kapasitenin olması için de ekonomik olarak büyümek gerektiğini ifade etti. Öte yandan enerji tüketiminin de artmadığına değinen Özdemir, 4-5 yıldan beri Türkiye’de kabaca 310- 330 Terawatth enerji tüketildiğini aktardı.
Kişi başına tüketimin ise yıllık yaklaşık 3 bin-3 bin 500 kWh civarında olduğu bilgisini veren Özdemir, “Batının kişi başı tüketimi ise ortalama yıllık 10 bin kWh. Mevcut fosil yakıtlı santrallerimizi hızla terk edip temiz enerjiye geçebilmemiz için enerji tüketimimizin artması lazım ki bu dönüşümü hızlandırarak destekleyecek yeni kapasiteler oluşabilsin” dedi. Özdemir, ayrıca yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretiminin sağlıklı bir şekilde artabilmesi için şebekeyi enerji depolama sistemleri ile bir an önce desteklemek gerektiğini kaydetti.
Elektrikli araç şarj istasyonları artmalı”
Güneş enerjisi sektörünün dikkatle takip ettiği konulardan birinin de elektrikli araçların oluşturduğuna dikkat çeken Tolga Murat Özdemir, Türkiye’de 2023 yılı sonunda açıklanan rakamlara göre 67 bin adet elektrikli aracın bulunduğunu kaydetti.
Özdemir, bu rakamın tahmini olarak 2023 Mart sonu itibarı ile yaklaşık 100 bine ulaştığını dile getirdi. 100 bin araca 16 bin adet şarj noktası gerektiği yönünde bilgi paylaşan Özdemir, Türkiye’nin coğrafi anlamda kapladığı alan hesaba katıldığında her 3 elektrikli araca 1 soketin gerektiğini iletti.
Ayrıca hızlı ( DC) şarj soketlerinin AC şarj soketlerine oranının Türkiye’de oldukça düşük kaldığı tespitini yapan Özdemir, elektrikli araç satışlarının artması için hızlı şarj soketlerinin sayıca yüksek olmasını önerdi. Özdemir, “Hızlı şarj soketlerinin artması şebeke altyapısının daha güçlü olması ve dağıtık enerji ile mümkün olabilir. Dağıtık enerjinin de en önemli kaynağı GES ve depolamadır” değerlendirmesinde bulundu.
“Panel üretiminde düzen sağlanmalı”
Türkiye’de bugün itibarıyla 70’ten fazla güneş paneli fabrika sının bulunduğunu ve bu durumun atıl kapasiteye yol açtığını ifade eden Özdemir, bu sayının gereğinden fazla olduğunu ifade etti. Tahmini rakamlara göre sektörde yıllık 30 bin MW’lık bir teorik kapasiteden söz edilebileceğine işaret eden Özdemir, bunun pratik olarak uygulanabilirliğinin yıllık 10 bin MW olabileceğini vurguladı.
Ulusal Eylem Planı’na göre Türkiye’de yıllık en fazla 3 bin MW’lık bir kapasitenin güneşten karşılanacağını hatırlatan Özdemir, halbuki üretilen panellerin hepsinin satılabilmesi için ülkede 10 bin MW’lık kapasite olması gerektiğini dile getirdi. Özdemir, şunları kaydetti: “Panel üretim kapasitesini Çin etkisi nedeni ile ihracata da yönlendiremiyoruz, Çin paneli 10 dolar cent/Wp iken bizde 20 dolar cent/Wp. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı’nın bu konuya bir sınırlama getirmesi gerekiyor. Herkese teşvikler verildi. Üreticiler sıkı rekabetten dolayı kalite kontrolden ödün vermeye başladılar.”
“Güneş enerjisi yatırımlarına mevzuat kolaylığı sağlanmalı”
Sanayicilerin, 2026 yılında başlayacak olan sınırda karbon uygulaması için yenilenebilir enerji yatırımlarına hız verdiğini anımsatan Tolga Murat Özdemir, yatırımların sürdürülebilir olabilmesi için güneş enerjisi yatırımlarına mevzuatlarda kolaylıklar sağlanması gerektiğine dikkat çekti. Kentsel dönüşüm için sağlanan kolaylıkların güneş enerjisi yatırımları için de sağlanması gerektiğini vurgulayan Özdemir, “Enerji dönüşümünü de bir an önce sağlamak ekonomik gelişim ve istihdam yaratmak için kentsel dönüşüm kadar önemli” dedi. Ruhsat ve imar süreçlerinin kısaltılarak, kolaylıklar sağlanması gerektiğini belirten Özdemir, 1.5 yıl süren bu proje geliştirme süresinin sanayicinin sınırda karbon uygulamasına hazır olabilmesi için Türkiye’de daha kısa zamanda hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Kaynak: Dünya Gazetesi/Özlem Sarsın