Türk iklimlendirme sektörünün dünya pazarından yüzde 2,5 pay aldığını ifade eden İSKİD Yönetim Kurulu Başkanı Ozan Atasoy, 2023’te bu rakamı iki katına çıkarmanın mümkün olduğunu söyledi.
1992 yılından bu yana iklimlendirme sektöründeki firmaları bir araya getirip sektörün ortak sorunlarına ve ihtiyaçlarına birlik içerisinde çözüm üretmek için çalışan İklimlendirme Soğutma Klima İmalatçıları Derneği (İSKİD), bugün 111 üyesi ile sektörün yüzde 90’ını temsil ediyor.
İSKİD Yönetim Kurulu Başkanı Ozan Atasoy, dünya iklimlendirme sektörünün, ısıtma, soğutma, klima ve tesisat ekipmanları dahil, pazar büyüklüğünün 2018 yılı itibarıyla 181 milyar dolar seviyesine ulaştığını belirterek, 2023 yılında ise pazar büyüklüğünün 251 milyar dolar değerine ulaşmasının öngörüldüğünü söylüyor. Türkiye iklimlendirme sektörünün bu pazardan yaklaşık yüzde 2,5 pay aldığını ifade eden Atasoy, “2023 yılında en azından pazar payımızı 2 katına çıkarmak mevcut şartlarda mümkün görünmektedir. Gelişen teknolojiler ve çevre bilinci ile ürünler inovatif gelişmelere açık. Yenilenebilir enerjiler, hibrid sistemler ve düşük enerji tüketimli sistemlere doğru genel bir yönelim bulunuyor. Bunun sonucunda tüketiciye, çevreye ve topluma duyarlı, yenilikçi, markası güçlü firmalar pazarda daha fazla söz sahibi olacak. Avrupa Birliği (AB) ülkeleri HVAC ürünleri ihracat pazarının yüzde 64,5 ellerinde bulunduruyorlar” diyor.
Atasoy, sektörün 2017 yılında 3.92 milyar dolar olan ihracatını, 2018 yılında 4.53 milyar dolara çıkardığını söylüyor. Türkiye’nin 2005-2017 yılları arası baz alındığında genel ihracat artışında gelişen Asya ülkelerinden sonra dünya ikincisi olduğunu dile getiren Atasoy, 2019 yılında ihracatta yine çift haneli büyümeyle kapatacaklarını belirtiyor.
Sektör Teknolojiyle Birlikte Gelişiyor
Türkiye’de yenilenebilir enerjiler, hibrid sistemler ve düşük enerji tüketimli sistemlere doğru genel bir yönelimin bulunduğunu belirten Atasoy, bunun sonucunda tüketiciye, çevreye ve topluma duyarlı, yenilikçi, markası güçlü firmaların pazarda söz sahibi olması beklenildiğini açıklıyor İklimlendirme sektörünün, dünyadaki diğer teknolojik gelişmelere paralel olarak kendisini sürekli geliştirdiğini kaydeden Atasoy, şöyle devam ediyor:
“Küresel ısınmayla birlikte gündeme gelen enerji tasarrufu ve emisyonu düşürmeye dair sektörde en kayda değer gelişme, küresel ısınma potansiyeli düşük gazların kullanımındaki artıştır. Bugün dünyada İklimlendirme Sektörünün önceliklerinden birisi olan Global Warming Potential (GWP) kriterleri, sektörümüzü yeniden yapılandırmakta. Özellikle ev tipi klimalarda bu geçiş çok daha hızlı olmakta. Halihazırda kullanılan R410A soğutucu akışkana göre küresel ısınma potansiyeli 3 kat daha az ve enerji verimliliği daha yüksek olan R32 gazının kullanımı Avrupa’da oldukça artmış, ülkemizde de bu yönde çalışmalar hız kazanmıştır. Üreticiler bu konuya önem vermekle birlikte bu dönüşümü daha hızlı gerçekleştirdiklerinde avantajlı konuma geçecekler. Tüketicinin de bu konuda seçici olmasıyla geçişin daha da hızlanacağını düşünüyoruz.