Türkiye’de ‘Mardin-Münih Hattı’ deyimiyle göçün simgesi olan Mardin, 1.2 milyar dolarlık yatırım ile Güney Doğu Anadolu’da tersine göçün adresi oldu.
Türkiye’de ‘Mardin-Münih hattı’ deyimiyle akla gelen Mardin, 1.2 milyar dolarlık yatırım ile Güney Doğu Anadolu’da tersine göçün adresi oldu. Cengiz Holding tarafından yapılan yatırım ile bin 500 kişiye doğrudan istihdam imkanı oluşturulurken yaklaşık 25 bin kişiye de dolaylı iş imkanı sağlandı. Geçen yıl Mardin’de yüzde 25 olan işsizlik oranı bir yılda yüzde 20,6’ya düştü.
Cengiz Holding tarafından Mardin’in Mazıdağı ilçesinde 1.2 milyar dolarlık yatırımla kurulan Mazıdağı Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre Tesisleri, kalkınma yoluyla tersine göçün simgesi oldu. Bin 500 kişiye doğrudan 25 bin kişiye ise dolaylı yoldan istihdam sağlayan tesis, aynı zamanda yerli gübre ve metal üretimiyle yaklaşık her yıl yurt dışına çıkan 620 milyon doların da Türkiye’de kalmasını sağlayacak.
Eti Bakır Mazıdağı Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre Tesisleri Genel Müdürü Emre Kayışoğlu yaptığı açıklamada tesisin bölgenin çehresini değiştirdiğini belirterek, “Bu tesis 1.2 milyar dolarlık yatırımla faaliyete geçti. Bu fabrikada Türkiye’nin tek entegre gübre üretim fabrikasıdır. Aynı zamanda da Türkiye’deki kobalt üretimi açısından ilk tesis. Bu 1.2 milyar dolarlık yatırım, Türkiye ekonomisine yaklaşık 620 milyon dolar dış ticaret açığına katkısı olacaktır. Özellikle atıklardan elde ettiğimiz kobaltı, bakırı ve çinkoyu sıfır atık projesi olarak değerlendirebiliriz. Ayrıca kendi elektriğini üreten bir tesisteyiz. Ham maddesi atık olmasıyla beraber, başka fabrikaların atığını da azaltarak eksi atık konumuna gelecek bir projede bulunuyoruz” dedi.
Bin 500 Kişiye İstihdam
Mardin Mazıdağı’nda bulunan bu tesisler yaklaşık bin 500 kişiyi istihdam ettiğini sözlerine ekleyen Kayışoğlu, “Bu bin 500 kişinin yaklaşık 900 tanesi Mazıdağı’nda yaşayan yerel halktan oluşuyor. Diğer 300 tanesi de yakın bölgede yaşayan insanlar. Bunun büyük çoğunluğu yerel halktan oluşan istihdam. Bu yerel istihdama çok önem verdik. Fabrikanın Mazıdağı’na aylık olarak yaklaşık 10 milyon TL civarında bir katkısı oluyor. Bunun sonucunda da birçok büyük ilimizden ve yurtdışından bu bölgenin göç etmiş halkı geri dönmeye başladı. Son yıllarda Mazıdağı’nın nüfusu artmaya başladı. Güneydoğu Anadolu bölgesinin sürekli göç veren bölge olduğunu değerlendirirsek, Mazıdağı sürekli göç almaya başlayan bir ilçe olduğunu söyleyebiliriz. Dolayısıyla tersine göçü başlattık diyebiliriz” diye konuştu.
İşsizlik Oranı Düştü
Kayışoğlu, bir kişinin bile işe girmesinin kendileri için çok önemli olduğunu ifade ederek, “İnşaat aşamasında 5 bin kişiye doğrudan, 25 bin kişiye dolaylı iş imkanı sağladık. Tesis üretime başlayınca da bin 500 kişilik bir kadromuz oluştu. Mardin’in nüfusu yaklaşık 800 bin ve 200 bin kişi ise 18 yaş üstü hesaplanıyor. Mardin’de geçen yıl işsizlik oranı yüzde 25 idi. Şimdi ise bu rakam yüzde 20,6’ya inmiş durumda. Bu rakamlar tesisimizin bölgeye etkisini gösteriyor. Ekosistem geliştikçe bu rakamların olumlu yönde değişeceğini öngörüyoruz” şeklinde konuştu.
Aylık 10 Milyon Liralık Katkı
Kayışoğlu, ilçenin ekonomik girdisine aylık 10 milyon liralık katkıda bulunduklarını söyleyerek, “Mazıdağı’na sadece istihdam sağlamıyoruz. Prensip olarak ihtiyaçlarımızı da Mazıdağı’ndan temin ediyoruz. İlçeye maaş gelirinin yanı sıra satın almalar yoluyla yaklaşık ayda 10 milyon TL bırakıyoruz” ifadelerini kullandı.
Yapılan bilgilendirmede; son teknolojilerin kullanıldığı tesiste, tasarım ve yapım aşamasında dünyanın önde gelen mühendislik şirketlerinden 22 ülkeden 285 yabancı mühendis Mazıdağı’nda Türk mühendisler ile birlikte çalıştığı aktarıldı.
Mardin’e geri dönenlerin hikayeleri ise şu şekilde:
Tesis çalışanlarından Fatih Demir, “Liseden sonra 9 Eylül Üniversitesi İşletme Fakültesi İngilizce İşletme Bölümünü kazandım. İzmir’e yola çıktığımda artık doğduğum topraklara arada bir gelebileceğimi düşünüyordum. Büyük firmalarda çalışmanın her zaman daha iyi olduğunu biliyoruz. İşte bu yüzden de geri dönüşüm imkansıza yakındı. Fakat Eti Bakır’ın Mardin’de dev bir tesis kurduğunu duyduğumda başvurumu yaptım ve işe kabul edildim. Büyüdüğüm şehirde yaşamak ve onlara borcumu ödemek için fırsat kapıma gelmişti. Hem bölgeme hem bana katkı sunan Eti Bakır’a hayallerimin peşinden koşma fırsatı verdiği için teşekkür ederim” dedi.
Bilal Aktemur ise, “Babam 1988 yılında bu fabrika devlette fosfat tesisi olarak üretim yaparken, 1996 yılına kadar burada çalıştı. Sonra fosfat tesisleri kapandığında Balıkesir’e tayini çıktı. Uzun yıllar burada çalıştı. Ben Fransa’ya yerleştim. 2012 yılında babamın hastalığı nedeniyle Türkiye’ye döndüm. Bir süre Bigadiç’te yaşadıktan sonra fosfat tesislerinin yerine kocaman bir fabrika kurulduğunu öğrendim. Memleketime dönmek için önüme çıkan bu fırsatı iyi değerlendirdim. Şimdi kendi topraklarımda bu ülkeye hizmet etmenin mutluluğunu yaşıyorum” ifadelerini kullandı.
Tesiste çalışan Hasan Erbek de, “1994 yılında Mardin’de dünyaya geldim. Ortaokulu da Mazıdağı’nda okuduktan sonra Diyarbakır Anadolu Lisesi’ni kazandım. Bu benim için Mardin’e veda etmek anlamına geliyordu. Babam MTA’da memur olarak çalıştığı için kalabalık olan çocuklarının okumasını ve hayata tutunmasını istiyordu. Diyarbakır’da geçen 4 yılın sonunda hayallerim de büyümüştü. En büyük şehir olan İstanbul’da, İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme okudum. Dünyanın her yerine CV gönderdim. Abim bu fabrikada inşaat mühendisiydi. Beni aradı ve “Memleketimize dön” dedi. Hayallerimi fazlasıyla karşılayan bu tesis, veda ettiğim Mardin’e tekrar kavuşmamı sağladı. Bu tesis sadece istihdam anlamına gelmiyor. Ülkenin cari açığını ikame ediyor. Köyüme geri döndüm ve çok mutluyum” dedi.
Dünyanın en büyük tesisini aradığını söyleyen Nurşen Aktaş, “İlk ve orta öğretimimi Mazıdağı’nda tamamladıktan sonra İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi’nde okudum. Mühendis olarak bilgilerimin tamamını kapsayan bir entegre tesiste çalışmak istiyordum. Ancak bu tesisin başka bir yerde, muhtemelen de yurt dışında olmasını bekliyordum. İşin açığı uzakta yaşama hallerinin devam etmesinden kaçış yok düşüncesindeydim. Dünyanın herhangi bir yerinde aradığım büyük tesisin benim topraklarımda kurulmuş olmasının ne kadar değerli olduğunu sadece ben anlayabilirim diye düşünüyorum. Şimdi arkadaşlarımın, ailemin yanında ve aradığım şirkette çalışıyorum. Bu yatırımı buraya kazandıran herkese minnettarım” diye konuştu.