Türkiye’nin Körfez bölgesindeki en önemli dış ticaret partneri olan Suudi Arabistan bir süredir Türk ürünlerine gayri resmi de olsa ambargo uyguluyor. Türk mallarının ülkeye girişini geciktirmeye, Türk menşeli ürünlerin satışını kısıtlamaya çalışıyor. Oysa Suudi Arabistan ile Türkiye arasındaki ekonomik ilişkiler, aslında alışverişin çok daha ötesinde.
Para Dergisi’nde yer alan habere göre; Suudi Arabistan’da birçok Türk şirketin yatırımı olduğu gibi Türkiye’de de çok sayıda Suudi Arabistanlı firmanın yatırımı var. Bunun yanı sıra iki ülke firmalarının çeşitli ortaklıkları da bulunuyor. Bu açıdan bakıldığında Suudi Arabistan’ın uyguladığı “gizli” ambargonun çok uzun süre devam etmesi pek mümkün görünmüyor. Bu yüzden bu hafta Suudi Arabistan ekonomisini ve Türkiye ile olan dış ticaretini ele aldık.
2019 verilerine göre Suudi Arabistan’ın dış ticaret hacmi 396 milyar dolar. Bunun 252 milyar doları ihracat, 144 milyar doları da ithalattan oluşuyor. İhracatında ilk sırada Çin yer alırken, bu ülkeyi Birleşik Arap Emirlikleri ve Hindistan izliyor. İthalatında da ilk sırada Çin var. Bunu ABD. Birleşik Arap Emirlikleri, Almanya ve Japonya izliyor.
ORTADOĞU’DA İKİNCİ BÜYÜK PAZAR
Suudi Arabistan müteahhitlik sektörü açısından da önemli bir pazar. Ortadoğu ülkeleri içinde Irak’tan sonra ikinci en büyük pazar olan ülke, tüm yurtdışı pazarları arasında ise altıncı sırada. Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Mithat Yenigün, Türk firmaların Ortadoğu bölgesinde bugüne kadar 107.3 milyar dolar tutarında 2 bin 111 proje üstlendiklerini belirtiyor. Bunlardan 371 projenin Suudi Arabistan’da gerçekleştirildiğini ifade eden Yenigün, bunun rakamsal boyutunun 23.9 milyar dolar olduğunu vurguluyor. Bu tutar yurtdışı Türk müteahhitlik hizmetlerinin yaklaşık yüzde 6’sını oluşturuyor. Suudi Arabistan’ın son dönemdeki uygulamalarına da değinen Yenigün, şöyle devam ediyor: “Firmalarımızın hâlihazırda Suudi Arabistan’da devam eden projeleri var. Ülkede Aramco başta olmak üzere Suud işveren idarelerinin bazı uygulamaları, ihalelere davet edilmeme, gümrük işlemlerinin mevzuatta yeri olmayan çift teftiş uygulaması sebebiyle yavaşlatılması ve zorlaştırılması, blok vizeler bulunmasına karşın kalıcı personel getirilmesine engel olunması, Türk personel için çalışma vizesi alınamaması ve hakedişlerin zamanında ödenmemesi gibi uygulamalarla karşılaşıyoruz. Ülkenin resmi makamlarından bir açıklama gelmese de ortada bir sorun olduğu gözleniyor ve Türk firmalarına çeşitli engeller yaratıldığı biliniyor. Bu sorunun sektörümüzü etkilemesi açınılmaz. Nitekim müteahhitlerimizin geçen yıl Türkiye aleyhine oluşturulan algı neticesinde Ortadoğu’da en az 3 milyar dolar tutarında iş kaybı yaşadığı hesaplanıyor. 2016-2018 yıllarında en fazla iş üstlenilen ülkeler listesinin ikinci sırasında yer alan Suudi Arabistan listelerimizde alt sıralara indi. Bu yılın ilk dokuz ayında firmalarımızca ülkede 21 milyon dolar bedelinde dört proje üstlenildi. Bu süreç Suudilerin ülkemizden konut alımını da etkiliyor.”