“yapigundem-yeni-banner-1.jpeg”
Ana Sayfa Blog Sayfa 32

Enntepe Alışveriş Merkezi, 30 Ağustos’ta Konya’da Açılıyor

Tepekent Mimarlık tarafından geliştirilen Enntepe Mal&Office projesi Konya’da açılıyor. 125 bin metrekare inşaat alanına sahip projede, 35 bin metrekare kullanım alanı bulunacak.

Tepekent Mimarlık tarafından uzun yılların deneyimi ve büyük bir titizlikle hayata geçirilen Enntepe Mall&Office projesi, toplamda 125 bin metrekare inşaat alanı ve 35 bin metrekare kullanım alanına sahip. Gerek merkezi konumu gerekse nitelikli mağaza karmasıyla Konya’nın en çok tercih edilen lokasyonlarından biri haline gelmeyi hedefliyor. Enntepe Alışveriş Merkezi, Konyalıların keyifli zaman geçirmeleri için de her türlü imkânı sağlıyor. 

Enntepe Alışveriş Merkezi, sadece bir alışveriş merkezi değil aynı zamanda bir yaşam merkezi olarak yükseliyor. Yediden yetmişe her yaş için yepyeni bir aile mekânı olan alışveriş merkezi, ziyaretçileri ile olduğu kadar bünyesinde yer alan markaları ile de kocaman bir aile oluyor. 

Bazı ulusal ve uluslararası markalar Enntepe Alışveriş Merkezi ile ilk kez Konya’ya gelirken, bazı markalar da Konya’daki en büyük ve en yeni konseptli mağazalarını 30 Ağustos’ta Enntepe Alışveriş Merkezi’nde açıyor.

Konyalıların açılışını merakla beklediği Enntepe Alışveriş Merkezi, perakende sektörünün önde gelen markalarının da yoğun ilgisi ile karşılaştı. Pek çok ulusal ve uluslararası marka, Konya’nın şehir merkezinde yükselen en yeni ve en prestijli projesi Enntepe’yi ilk mağazalarını açmak için tercih ediyor. Aynı zamanda birçok marka da Konya’daki en büyük ve en yeni mağazaları için Enntepe’yi seçtiler. Enntepe, şehre fark katacak birçok özelliğinin yanında, ‘ilkleri’ ve ‘enleri’ bir araya toplayan şehir merkezinin en seçkin alışveriş merkezi olma ayrıcalığını da taşıyor. 

Modanın ses getiren markaları Ramsey, Nautica, Yargıcı, Ecrou, Gusto; sevdiklerinizle lezzetli yemekler eşliğinde keyifli vakit geçireceğiniz Big Chefs, The Hunger, Huqqabaz; spor giyimin önemli markalarından Sneaks Up; evinizin tüm ihtiyaçlarını rahatlıkla karşılayabileceğiniz MR DIY; çocuk ve bebek giyimin önemli markalarından Super Kids ve Baby Mall; evlerin dekorasyonun renk katacak Chakra ve Porland; Konya’da ilk kez Enntepe Alışveriş Merkezi aracılığıyla ziyaretçileriyle buluşacak.  

Enntepe’nin yenilikleri bununla da bitmiyor. Anadolu’nun en büyük aile eğlence merkezi Ennjoy, Enntepe Alışveriş Merkezi’nde yer alacak.

Yaklaşık 5.000 m² alana kurulu, son teknoloji ile donatılmış eğlence ve aktivite alanları ile Anadolu’nun en büyük aile eğlence merkezi Ennjoy, Enntepe Alışveriş Merkezi misafirlerini bekliyor. Her yaş grubuna hitap eden eğlence alanları, kum havuzu, çarpışan araba parkurları, özel gün kutlamaları için oluşturulan Parti Odaları, ebeveynler alışveriş yaparken minik misafirlerimizin keyifli vakit geçirmeleri için hazırlanan ve farklı yaş gruplarına ayrı ayrı hitap eden soft play oyun alanları, tırmanma duvarları, dev trambolin parkları ve VR odaları ile Ennjoy şehrin en büyük ve en yeni eğlencesi olacak.

Yönetim ve kiralama hizmetleri Value Solutions Partners tarafından yürütülen Enntepe Mall & Office Konya’ya büyük değer katacak.

Söke’de Otogar İnşaatı Devam Ediyor

Aydın Büyükşehri Belediyesi tarafından Söke ilçesinde hayata geçirilen otogar projesinde inşaat çalışmaları hızla sürüyor.

Otogar projesi hakkında konuşan Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, yeni otogarın şehir için büyük bir kazanç olduğunu belirterek, “Söz verdik, yapıyoruz. Bu modern otogar, şehrimizin ulaşım altyapısını güçlendirerek hem vatandaşlarımızın hem de ziyaretçilerimizin seyahat deneyimini artıracak” dedi. 

Aydın Büyükşehir Belediyesi tarafından 42 bin metrekare arsa alanı üzerine inşası başlanan, 3 bin metrekarelik inşaat alanı olan modern tasarımı ve zengin hizmet olanaklarıyla tasarlanan Söke Otogarı, hem vatandaşlara hem de şehre gelen ziyaretçilere kolaylık sağlayacak. 

Otogarın içerisinde toplamda 52 adet misafir otoparkı, 14 adet otobüs indirme-bindirme peronu ve 11 adet minibüs peronu bulunuyor, bu sayede yolcuların güvenli ve rahat bir şekilde seyahat etmesi sağlanacak. Yerel toplu taşıma ihtiyaçlarını da gözeten otogar, 80 adet minibüs depo park alanı ile minibüs hizmetlerine destek verirken, 5 adet taksi durağı ile şehir içi ulaşımını kolaylaştıracak. 12 adet kooperatif ofisi ve 14 adet bilet satış noktası şehir sakinlerine çeşitli hizmetler sunarken, 7 adet dükkan da alışveriş olanağı sunacak. Ayrıca otogarın içinde 1 toplantı odası ve 1 dinleme odası yer alıyor. 

Esenler’de Yüzde 56’lık Dönüşüm Tamamlandı

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile ilçe belediyesi iş birliği ile İstanbul’un Esenler ilçesinde başlatılan kentsel dönüşüm çalışmalarında yüzde 56’lık kısım tamamlandı.

Esenler’de kentsel dönüşümün başladığı tarihten itibaren bugüne kadar Esenler Belediyesi ile Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve özel sektör eliyle yaklaşık 60 bin bağımsız birimin dönüşümü sağlandı. Böylece Esenler’deki konutların yaklaşık yüzde 56’sı dönüşmüş oldu. Geri kalan yüzde 44’lük bölümün de yürütülen kentsel dönüşüm projeleri önümüzdeki 5 yıl içinde tamamlanması planlanıyor.

Esenler’de mahalle mahalle, sokak sokak hangi binanın ne zaman dönüştürüleceğinin yol haritası belirlenmiş durumda. Esenler’de şimdiye kadar devlet eliyle yürütülen kentsel dönüşüm çalışmalarında harcanan para yaklaşık 15 milyar TL.  Esenler’de devlet eliyle yürütülen kentsel dönüşüm çalışmaları şu anda Oruçreis Mah., Tuna Mah., Birlik Mah., 15 Temmuz Mah., Fatih Mah., Turgutresi Mahallesi’nde devam etmekte.

Esenler’de tamamlanan ve devam eden bazı kentsel dönüşüm çalışmaları hakkında özet bilgi:

TURGUT REİS MAHALLESİ
Turgutreis Mahallesi’ndeki kentsel yenileme çalışmaları,60 bina, 280 bağımsız birim ve toplam 10.474 metrekare alanda yürütüldü. 13.02.2013 tarihinde konut kuraları çekilerek 280 konut hak sahiplerine teslim edildi. Vatandaşlar 95 metrekarelik dairelerinde oturmaya başladı.

ORUÇ REİS MAHALLESİ – 1
Oruçreis Mahallesi’ndeki dönüşüm çalışmasında, 315 bağımsız bölüm ve 46.549 metrekare alanda yürütüldü. Projenin ilk etabında 262 konut üretilerek 210 bağımsız birim hak sahiplerine teslim edildi. Geriye kalan 52 konut Esenler ilçesinde donatı alanında kalan vatandaşların transferinde kullanıldı.

Projenin ikinci etabında 312 bağımsız birim üretildi. İlgili projede inşaat çalışmalarında sona gelindi. Yakın bir zamanda konutlar hak sahiplerine teslim edilecek.

ORUÇ REİS MAHALLESİ -2
Oruçreis Mahallesi’ndeki bir diğer kentsel yenileme, ifraz sorunları ve kaçak yapılaşma nedeniyle yoğun yapılaşmaya maruz kalmış, mülkiyet sorunlarının çözümlenemediği 477-481-539 parsel sayılı 72.558 metrekare alana sahip bölgede yürütülüyor. Proje alanında 388 yapı ve 2010 bağımsız birim bulunuyor.

Riskli alanda bulunan hak sahipleri, 15 Temmuz Mahallemizdeki Rezerv Yapı Alanına transfer edilmeye başlandı.

Taşınan riskli yapıların yerine bölgedeki vatandaşlarımızı ferahlatacak ve gerektiğinde depremde toplanma alanı olarak da kullanılabilecek 33 bin metrekarelik Millet Bahçesi oluşturuluyor. Yüzde 56’sı imara açık olan proje alanında bu oran yüzde 13’e düşürülerek geri kalan tüm alanın (% 87) donatı alanı olarak kullanılmış ve vatandaşımızın yaşam kalitesi artırıldı.

ORUÇREİS MAH. -3 (GÜNEY REZERV YAPI ALANI)

Türkiye’nin en büyük kentsel dönüşüm projesi Güney Rezerv Alanı’nda başladı. Esenler Belediyemiz ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız ile birlikte yürüttüğümüz projemizin temeli 14 Mart 2019 tarihinde atıldı. Proje kapsamında üretilen konutların ilk etabı olan 2.110 bağımsız birim, 19 Ağustos 2022 tarihinde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle hak sahiplerine teslim edildi.

– Güney Rezerv Yapı Alanında Üretilecek Toplam Bağımsız Birim Sayısı: 6.984
– Bu Projede Şimdiye Kadar Teslim Edilen Bağımsız Birim Sayı: 2.124 adet
– 2023 Yıl Sonuna Teslim Edilmesi Planlanan Konut Sayısı: 1.461 adet
– İhalesi Yapılan ve İnşa Aşamasında Olan Konut Sayısı: 1.816 adet
– İhalesi Yapılacak Olan Konut Sayısı: 1.583 adet

ORUÇREİS MAH. -4 (KUZEY REZERV YAPI ALANI)
Türkiye’nin en büyük kentsel dönüşüm projesinin ikinci rezerv alanı olan Kuzey Rezerv Alanı’nda da inşaatlara başlandı.
Kuzey Rezerv Yapı Alanında Üretilecek Toplam Bağımsız Birim Sayısı: 43.122 adet

GÜNEY VE KUZEY REZERV TOPLAM BAĞIMSIZ BİRİM: 50.106 adet
PROJE HAKKINDA
Söz konusu 50.000 konutluk Türkiye’nin en büyük Kentsel Dönüşüm Projemizde çalışmalarımız etaplar halinde devam ediyor. Konutlarımız tamamlandıkça hak sahiplerine teslim ediyoruz. Konutların % 45’i Esenler’deki riskli yapıların dönüşümünde kullanılacak. Geri kalan % 55’i ise İstanbul’daki çevre ilçelerin riskli yapılarının dönüşümünde kullanılacaktır.

HAVAALANI MAHALLESİ
Projenin temeli, 24 Mayıs 2014 tarihinde atıldı. Mahalle sakinlerinin talebi üzerine, 254 bina ve toplam 1.227 bağımsız bölümün bulunduğu 71.821 metrekarelik alanda kentsel dönüşüm uygulandı. Riskli alan ilan edilen bölgede 2.428 bağımsız bölüm inşa edildi ve yerinde dönüşüm yapıldı. Daireler, 67, 87, 94, 113 ve 141 metrekare büyüklüğünde tasarlandı. Proje 30 Mayıs 2016 tarihinde tamamlandı ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı bir törenle hak sahiplerine teslim edildi.
Alanda, yüzde 35 yapılaşma, yüzde 65 yeşil alan oluşturuldu, toplam 7.000 araçlık kapalı otopark yer aldı.

TUNA MAHALLESİ DÖNÜŞÜM PROJESİ
Tuna Mahallesi’ndeki dönüşüm çalışmasında,77 bina,349 bağımsız bölüm ve 25.640 metrekare alan içerisinde yürütülüyor. Bu projedeki hak sahipleri Güney Rezerv Alanı’nda yeni inşa edilen 15 Temmuz Millet Bahçesi’ndeki konutlara taşınmaya başlandı.

Kaynak: Emlak Dream

Satılık Konut İlan Fiyatları Yüzde 82,7 Arttı

sahibinden.com, Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) iş birliğiyle hazırlanan “sahibindex Kiralık ve Satılık Konut Piyasası Görünümü” Ağustos raporu açıklandı.

Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) ile sahibinden.com iş birliğiyle hazırladığı “sahibindex Kiralık ve Satılık Konut Piyasası Görünümü” raporunun yenisini yayınlandı. Rapora göre, hazirandaki uzun bayram tatili sebebi ile yavaşlayan konut piyasasının temmuzda canlandığı görüldü. Konut talebi endeksi haziran ayına kıyasla yüzde 26,4 arttı. Konut piyasasındaki canlılığın bir göstergesi olan “satılan konutların satılık ilan sayısına oranı” üç büyükşehir dahil ülke genelinde artmıştır. Ayrıca, konut piyasasında bir diğer canlılık ölçütü olan satılık konut ilanlarının ne kadar süre yayında kaldıklarını gösteren kapatılan “ilan yaşı” geçen aya kıyasla ülke genelinde ve üç büyükşehirde artmıştır.

Satış fiyatları artış hızı düşmeye devam ediyor

Satılık konut fiyatlarındaki yıllık artış oranı geçen 4 ayda olduğu gibi Türkiye genelinde düşmesi dikkat çekiyor. Haziranda yüzde 86,5 olan yıllık fiyat artışı temmuzda yüzde 82,7’ye gerilemiştir.

Satılık konut cari fiyatlarındaki yıllık artış oranının geçen aya kıyasla bu ay, üç büyükşehirde de düştüğü görülüyor. 

Büyükşehirlerde konut satış fiyatları artışlarında farklılık

İlan satış fiyatları temmuz ayında da geçen yılın aynı ayına kıyasla bütün büyükşehirlerde artmıştır. Satılık konut m2 fiyatlarında en hızlı artışın görüldüğü iller: Ordu yüzde 114,3, Malatya yüzde 113,6, Van yüzde 108, Manisa yüzde 105,7 ve Eskişehir yüzde 104,5 olarak gözlemlenmiştir. En düşük artışların görüldüğü iller ise Kayseri yüzde 74, Muğla yüzde 71,3, Şanlıurfa yüzde 69,7, İstanbul yüzde 67,6 ve Diyarbakır yüzde 60,2 olmuştur. 

En yüksek ve en düşük yıllık satılık ilan fiyatı değişimlerinin yaşandığı iller- 2023 Temmuz

İller2022 Temmuz m2 Fiyatı2023 Temmuz m2 FiyatıSatılık Fiyat Değişimi (%)
Türkiye Ortalaması125122286682,7
Ordu777816667114,3
Malatya631613490113,6
Van650013517108,0
Manisa757715588105,7
Eskişehir814816667104,5
Kayseri62001078874,0
Muğla250004282571,3
Şanlıurfa68001153869,7
İstanbul190913200067,6
Diyarbakır77421240060,2

Üç büyükşehirde de satılan konut sayısının satılık ilan sayısına oranı arttı

Satılan konutların toplam satılık ilan sayısına oranı geçen aya kıyasla Ankara’da 1,3 puan, İstanbul’da 0,4 puan, İzmir’de 0,6 puan artmıştır (Şekil 2). Temmuz verilerine göre satılan konutların toplam satılık ilan sayısına oranı İstanbul’da yüzde 4,5, Ankara’da yüzde 6, İzmir’de ise yüzde 4,4 olmuştur.

Üç büyük ilde satılan konut sayısının satılık konut ilan sayısına oranı

Kiralık konut piyasasında yükselme işaretleri

Kiralık konut talep göstergesi önceki iki ayda olduğu gibi temmuzda da belirgin bir artış kaydetmiştir. Kiralık konut talep endeksi, hazirandan temmuza yüzde 23,4 yükselmiştir. Öte yandan, kiralık konut talebi geçen yılın temmuz ayına göre yüzde 25,4 daha yüksektir.

Kiralık konut piyasasında canlanma devam ediyor

Kiralanan konut sayısının kiralık ilan sayısına oranı temmuzda 2,2 puan artarak yüzde 23,7 olmuştur. (Şekil 3-üst panel) Bu değişim incelendiğinde kiralık ilan sayısının yüzde 11,2, kiralanan konut sayısının ise yüzde 22,5 arttığı görülmektedir. Son üç ayda hem kiralık ilan sayısının hem de kiralanan konut sayısının artması kiralık konut piyasasında canlanmaya işaret etmektedir.

Türkiye genelinde kiralanan konut sayısının kiralık konut ilan sayısına oranı (%) (üst panel),kiralık ve kiralanan konut sayısı (Bin Adet) (alt panel)

Kiralanan konut sayısının kiralık konut ilan sayısına oranı üç büyükşehirde arttı

Kiralanan konut sayısının kiralık ilan sayısına oranı üç büyükşehirde yükselmiştir (Şekil 4). Bu oran temmuz ayında İstanbul’da 1,5 puan, Ankara’da 0,6 puan, İzmir’de ise 2 puan artmıştır. Son verilere göre kiralanan konut sayısının kiralık ilan sayısına oranı İstanbul’da yüzde 21, Ankara’da yüzde 26,6, İzmir’de ise yüzde 17,9 olduğu gözlemlenmektedir.

Üç büyük ilde kiralanan konut sayısının kiralık konut ilan sayısına oranı

Kiralık konut talebinde canlanış sürüyor

Kiralık konut piyasasında talebin önemli bir özelliği de mevsimsel etkiye açık olmasıdır. Mevsimsel etki Şekil 5’te açıkça gözlemleniyor. Nisan ve Eylül ayları arasında artan talep, izleyen aylarda azalmakta, kış aylarında ise nispeten durağan bir seyir izlemektedir. Bahar ve yaz aylarında kiralık konut talebinde ortaya çıkan bu yükselişte tayinle il değiştirenlerin ve üniversite öğrencilerinin etkili oldukları düşünülüyor.

Talep göstergesi (2020 Şubat=100)

İnşaat Sektöründe Çalışan Sayısı Yüzde 6,3 Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2023 yılı ikinci çeyrek (Nisan-Haziran) dönemine ilişkin ilişkin işgücü verilerini açıkladı. Buna göre, inşaat sektöründe çalışan sayısı yüzde 6,3 arttı.

Bir önceki senenin aynı döneminde inşaat sektöründe ücretli çalışan sayısı 1 milyon 495 bin 697 iken bu yılın haziran ayında bu sayı 1 milyon 599 bin 554 kişiye yükseldi.

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı 2023 Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2,2 arttı. Ücretli çalışan sayısı bir önceki yılın aynı ayında 14 milyon 611 bin 38 kişi iken, 2023 yılı Haziran ayında 14 milyon 925 bin 783 kişi oldu.

Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; 2023 yılı Haziran ayında ücretli çalışan sayısı yıllık olarak sanayi sektöründe yüzde 0,4 azaldı, inşaat sektöründe yüzde 6,9 ve ticaret-hizmet sektöründe yüzde 2,8 arttı.

Ana Sektörlerde Ücretli Çalışan Sayısı Azaldı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı 2023 Haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 0,3 azaldı.

Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; 2023 yılı Haziran ayında ücretli çalışanlar aylık olarak sanayi sektöründe yüzde 0,8 ve inşaat sektöründe yüzde 1,1 azaldı, ticaret-hizmet sektöründe yüzde 0,1 arttı.

Yerinde Dönüşüm Kampanyasına 175 Bin 703 Başvuru Yapıldı

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Yerinde Dönüşüm Projesine yapılan başvuruların 175 bin 703’e ulaştığını açıkladı.

Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, depremzedelerin, Kahramanmaraş Valiliği, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğünde faaliyet veren “Yapım ve Dönüşüm” ofisindeki başvurularına ilişkin konuştu. Özhaseki, şunları kaydetti:

“Yerinde Dönüşüm Projemize başvurular her geçen gün artarak devam ediyor. Bugün itibarıyla başvuru sayısı 175 bin 703’e ulaştı. Kahramanmaraş’ta da Yapım ve Dönüşüm Ofisi’ne gelerek ‘Yerinde Dönüşüm’ projemizi ayrıntılarıyla öğrenen afetzede kardeşlerimiz projemize başvuruyorlar. Her daim el ele gönül gönüle olduğumuz hemşehrilerimizle, ev ve iş yerlerimizi yerinde dönüştüreceğiz.

Yerim eğer sağlamsa, sıvılaşma yoksa, fay hattı yoksa niye gideyim ben? Komşularımı neden bırakayım? Gerçekten güzel bir şey olacak. Projemiz çok güzel, devletin verdiği imkanlardan faydalanacağız. Evimizi, yuvamızı tekrar kuracağız inşallah. Bizim beklentilerimiz yerinde yapılması yönündeydi. Bakanlığımız da bu konudaki isteklerimizi, arzularımızı yerine getirdi. Sevindik, seviniyoruz. Emeği geçen Cumhurbaşkanımız, Çevre, Şehircilik Bakanlığımız kim varsa bütün çalışma ekip arkadaşlarına herkese teşekkür ediyoruz.”

Marmaris’e 199 Odalı Yeni Otel İnşa Edilecek

Erdem Mühendislik Danışmanlık Hizmetleri,  İş Bankası’nın Muğla, Marmaris’teki arsasına 199 odadan oluşan otel inşa edecek. Projenin yatırım bedeli ise 844 milyon TL olarak belirlendi.

Muğla’nın Marmaris ilçesi İçmeler Mahallesi, 2575 parseldeki İş Bankası’nın 18 bin 466 metrekarelik arazisine otel inşa edilecek.

Emlak Kulisi’nin haberine göre, Erdem Mühendislik Danışmanlık Hizmetleri tarafından hayata geçirilecek otel projesinde 199 oda ve 658 yatak kapasitesi bulunuyor.

Otel için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na başvuru yapılmış ve Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci başlamıştı. Proje için ÇED süreci sona erdi.

Çalışmaların İki Yılda Tamamlanması Hedefleniyor

Projenin toplam maliyeti 844 milyon 918 bin TL olarak belirlenirken, inşaat çalışmalarının 30 Nisan-31 Ekim tarihleri dışında inşaat sezonu içerisinde yapılarak 24 ay içerisinde tamamlanması planlanıyor.

5 yıldızlı otel olarak planlanan tesisin eğitim ve dinlenme amaçlı bloklardan oluşacağı öğrenildi.

Yapılması planlanan tesis alanı daha önceden Maliye kampı olarak faaliyet gösteriyordu. Arazideki kamp 2023 yılında tamamen tahliye edilerek yıkılmış ve arazi boşaltılmıştı.

Tokatköy Kentsel Dönüşüm Projesinde Yüzde 40 İlerleme Kaydedildi

İstanbul’un Beykoz ilçesine bağlı Tokatköy’de 10 ay önce başlatılan kentsel dönüşüm çalışmalarında yüzde 40 ilerleme kaydedildi.

Beykoz Belediyesi ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca hazırlanan, inşaatların TOKİ tarafından yapıldığı “Tokatköy Kentsel Dönüşüm Projesi”nin temeli yaklaşık 10 ay önce atıldı. Proje kapsamında 82 bin 792 metrekarelik alanda toplam 776 yeni konut inşa edilecek ve 47 iş yeri yapılacak. Zemin iyileştirmeleri yapılarak, fore kazık, perde beton kullanılarak inşa edilen blokların bir kısmının temeli atılırken bir bölümünün yapımı da bitme aşamasına geldi.

Beykoz’da çok sayıda riskli yapı bulunduğuna dikkat çeken Beykoz belediye Başkanı Murat Aydın, depreme uygun yapılmayan binaların yıkılıp yenilenmesi gerektiğini anlattı.

Aydın, bunun için kentsel dönüşüm gerektiğini vurgulayarak, “Kentsel dönüşüm denince İstanbul’da afet referanslı kentsel dönüşümden bahsediyoruz. Beykoz’da da aynı durum söz konusu. Bizler fay hattının biraz uzağındayız. Bu Beykoz açısından şans ama Beykoz’daki 55 bin binanın yaklaşık 50 bini kaçak olarak yapılmış. Sonra imar affı vesaire kaçaklık durumu ortadan kalkmış. Ama o günün koşullarında deprem şartlarına uygun yapılmamış. Bu binaların, içerisinde yaşayan insanlara mezar olmaması için yıkılıp yeniden yapılması gerekiyor.” diye konuştu.

Beykoz’da kentsel dönüşümün ilk olarak Tokatköy Mahallesi’nde başladığını hatırlatan Aydın, Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerin ardından kentsel dönüşüm alanında daha hızlı hareket edebilir hale geldiklerini aktardı.

Aydın, Tokatköy’de tamamen kamu mülkü olan 83 bin metrekarelik alanda 663 bağımsız birim olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

“Bu binaların hepsinin çürük olduğu biliniyordu, zaten yıkılırken de görüldü. Burada ilçe belediyemize ait olan bu yerde kentsel dönüşüm sürecini başlattığımızda yüzde 90’la anlaştık ama yüzde 10 kıyameti kopardı. Kim onlar? ‘Süreci anlayamayanlar ya da tamahkar olanlar’ diye nitelendirebiliriz. Siyaset, örgütler, fitneciler bir araya geldi ve bir algı oluşturmaya çalıştılar. ‘Bizi buralardan kovuyorlar, bizi buralardan atacaklar.’ gibi gerçek dışı şeylerle algı oluşturuldu. Bu da bizim hızımızı yavaşlattı. Nitekim o süreçte hızımız yavaşladı. Ama şükürler olsun yaklaşık 10 ay önce temellerimizi attık, binalar hızla yükseliyor. Buraya, zemini iyileştirmek için yaklaşık 4 bin kazık çakıyoruz. Tokatköy’deki kentsel dönüşümde şu an yaklaşık yüzde 40’lara geldik. Protestolar olmasaydı şu an projenin tamamı bitmiş olurdu ve oradaki hemşehrilerimiz anahtarlarını alıp içinde oturuyor olurlardı. Yaklaşık bize 1,5-2 yıl kaybettirdiler.”

Gelecek 5-10 yıl içerisinde binaların yenilenmesi konusunda ciddi anlamda gelişmeler kaydedilmiş olacağını dile getiren Aydın, afet referanslı kentsel dönüşümün önemli olduğunu kaydetti.

Aydın, Tokatköy’deki protestoların kamu zararına neden olduğunu, vatandaşın da maddi olarak zarar gördüğünü belirterek, deprem üzerinden siyaset yapılmaması gerektiğini vurguladı.

Vatandaşlardan kentsel dönüşüme olumlu yaklaşmalarını isteyen Aydın, “Deprem olursa hayatta olamayacağız. İsteklerimiz bizi kurtaramayacak. Onun için bizim istememiz gereken şu olmalı, ‘Bir an önce binalarımız yıkılsın, yenileri yapılsın ve sağlam binaların içerisinde oturalım.” değerlendirmesini yaptı.

Kaynak: AA

Karacadağ Kayak Merkezi’nde Otel Projesi Yükseliyor

Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi tarafından Karacadağ Kayak Merkezi’ne kazandırılan otel projesinde inşaat çalışmaları devam ediyor.

Belediyeden yapılan açıklamaya göre, Siverek ilçesinde inşaatına başlanan kış turizmine katkı sağlayacak olan otel ve sosyal donatı alanlarının yapımında sona yaklaşıldı.

Bodrum, zemin, 1 ve 2 kat olmak üzere 3 bin 600 metrekare 2 kapalı alandan oluşan yapı içerisinde restoran, kafeterya 18 oda yer alacak.

Otel ve sosyal donatı alanlarının tamamlanmasıyla kentte turizmin 12 aya yayılması planlanıyor.

Proje tamamlandığında yerli ve yabancı misafirlerin konforlu konaklaması sağlanmış olacak.

Dilovası Kentsel Dönüşümü İçin 1,3 Milyar TL Yatırım Yapıldı

Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde inşaat çalışmalarına başlanan kentsel dönüşüm projesi için 1,3 milyar TL yatırım yapıldığı açıklandı.

Kocaeli’nin en önemli kentsel dönüşümlerinden biri olan Dilovası ilçesinde Tavşancıl mahallesinde 187,6 hektar alanda Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Büyükşehir Belediyesi koordinesinde 3 etapta çalışma yapılıyor. Kentsel dönüşüm projesinin bu zamana kadarki inşaat ve kamulaştırma maliyeti toplam 1,3 milyar TL.

Dilovası Tavşancıl Mahallesinde 187,60 hektar alan rezerv yapı alanı olarak belirlendi. Rezerv yapı alanı olarak belirlenen alanda Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile koordineli bir şekilde öncelikli olarak 1, 2 ve 3. etapta çalışmalar hızla tamamlanıyor. 1. etap kapsamında rezerv yapı alanı içerisinde yer alan ve 24,6 hektar büyüklüğündeki alanda bulunan taşınmazların kamulaştırılması yaklaşık 200 milyon TL gibi bir bütçe ile 0 oranda tamamlandı.

1. bölgede yapım süreci 650 gün olarak belirlenen projenin ihalesi TOKİ tarafından 665 milyon 600 bin TL ile gerçekleşmişti. 1. etap içerisinde güncel olarak 12 adet bloğun kaba inşaatı tamamlandı. 6 adet bloğun temeli atıldı. İnşaat tamamlanma oranı yüzde 20’ye ulaştı.

2. Etap Kamulaştırma Çalışmaları Tamamlandı

Proje kapsamında kalan 2. etapta yer alan 11,5 hektarlık alanda 2. kamulaştırma çalışmaları Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile koordineli olarak başladı. 11,5 hektarlık alanın acele kamulaştırma işlemleri yaklaşık 250 milyon TL ile 6 ay gibi kısa bir süre içerisinde tamamlandı. Büyükşehir’in önceliği Dilovası ilçesinde yaşayan vatandaşlara sağlıklı ve güvenli yapılarla birlikte sosyal alanlardan oluşan bir şehir oluşturmak ve yaşam kalitesini yükseltmek. Aynı zamanda bu dönüşümü en hızlı şekilde gerçekleştirmek.

Dilovası Tavşancıl Mahallesi Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında 3. etapta yer alan kamulaştırmaya konu olan 21,5 hektarlık rezerv alanda Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile koordineli bir şekilde çalışmalar devam ediyor. Bütçesi onaylanan acele kamulaştırma işlemleri kapsamında 9,4 hektar alanın kamulaştırma işlemi yaklaşık 225 milyon TL bedelle tamamlandı. Proje alanına göre yüzde 43’lük kısmı tamamlanmış oldu. Bu yıl içerisinde 2. etabın kamulaştırma işlemlerinin tamamlanması hedefleniyor.

Copa Klima Alanlara Blu Tv Aboneliği Hediye

Türkiye iklimlendirme sektörünün öncü markalarından COPA, yaz sıcakları başlarken müşterilerine özel bir kampanya düzenliyor. Kampanya kapsamında COPA, klima modellerinden herhangi birini satın alan herkese sene boyunca Blu TV aboneliği hediye ediyor. 

Yeni nesil ürünleriyle iklimlendirme sektöründe faaliyet gösteren COPA, yaz sıcakları başlarken yeni klima almak isteyen müşterine özel bir hediye kampanyası sunuyor. COPA, kampanya kapsamında tüm klima modellerinin alımında geçerli olan Türkiye’nin en sevilen yayın platformlarından Blu TV aboneliği hediye ediyor. Klima montajı sonrasında müşteriler, Blu TV üyeliğini anında başlatarak sene sonuna kadar izleyebilecek.

Geniş içerik yelpazesiyle Türkiye’de en popüler yayın platformlarından biri olan Blu TV aboneliği hediyesiyle müşteriler sevdikleri dizileri, filmleri ve orijinal içerikleri keyifle izleyebilecekler.  Müşterilerin ihtiyaçlarına uygun, enerji verimli ve çevre dostu ürünler sunan COPA Blu TV aboneliği hediyesiyle birlikte müşteri memnuniyetini en üst düzeyde tutmayı hedefliyor. Müşteriler, COPA klima ile serinlerken, 10.000 saatten fazla film, dizi ve daha fazlasına kolayca ulaşmanın konforunu da yaşayacak.

KFE, Haziran Ayında 920,5 Seviyesine Ulaştı

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Konut Fiyat Endeksi (KFE) haziran ayı verilerini açıkladı. Buna göre konut fiyatları aylık yüzde 4,8 artışla 920,5 seviyesinde gerçekleşti.

Türkiye’deki konutların kalite etkisinden arındırılmış fiyat değişimlerini izlemek amacıyla hesaplanan KFE (2017=100), haziranda bir önceki aya göre yüzde 4,8 artarak 920,5 seviyesinde gerçekleşti.

KFE, haziranda yıllık bazda yüzde 95,9 artarken, bu dönemde reel yükseliş yüzde 38 oldu.

Üç büyük il için KFE değişimine bakıldığında, haziranda bir önceki aya göre İstanbul, Ankara ve İzmir’de sırasıyla yüzde 4, 5,6 ve 4,9’luk artış görüldü.

Endeks değerleri geçen yılın aynı ayına göre ise İstanbul’da yüzde 85,1, Ankara’da yüzde 106,0 ve İzmir’de 100,0’e yükseldi.

Generali Grubu’nun Prim Rakamı 2023’ün İlk Yarısında 42,2 Milyar Avro Düzeyine Ulaştı

Generali Grup, 2023 yılının ilk yarısına dair finansal sonuçlarını açıkladı. Grup, enflasyonist ortama bağlı olarak gelişen fiyat dalgalanmaları ile ABD ve Avrupa’da bankacılık sektöründe kredi uygulamalarının daha sert kurallara bağlanması sonrasında kredilerdeki daralma gibi olumsuz gelişmelere rağmen büyümesini kararlılıkla sürdürüyor.

 Brüt yazılan prim rakamını, hayat dışı segmentindeki güçlü büyümenin (%+10,6) etkisiyle 42,2 milyar avro düzeyine (%+3,6) yükselten Grup, düzeltilmiş net sonuçlarını 2,3 milyar avro düzeyine çekerek güçlü büyümesini (%+60,9) devam ettirdi. Düzeltilmiş sermaye birikiminin güçlü katkısı sayesinde %228’lik Sermaye Yeterlilik Oranına ulaşan Generali Grup (2022 Mali Yılında %221 oranında), son derece sağlam bir sermaye pozisyonu elde etmeyi de başardı.

Hayat sigortalarındaki net girişler, Grubun uyguladığı stratejiyle tutarlı olarak tamamen yatırım bağlantılı ve koruma nitelikli ürünlere odaklanırken, faaliyet sonuçlarında, hayat dışı segmentinin başı çektiği başarılı bir tablo ile 3,7 milyar avro rakamı aşılarak (%+28,0), hayat segmentinin de güçlü bir performans sergilediği görüldü.

Mali piyasalar dirençli olduklarını kanıtladı

Tüm dünyada finansal piyasalardaki birbirine bağlantılı birçok farklı soruna rağmen değişik segmentlerde büyümesini devam ettiren Generali Grup, portföyünün dengelenmesi için atılan adımları kararlılıkla sürdüreceğini açıkladı. 2023’ün ilk yarısında düşük enerji fiyatları ve tedarik zincirlerindeki krizin gerilemesi enflasyonu aşağıya çeken bir unsur oldu. Bir yandan da bazı ülkelerde artan ücretler daha kalıcı bir enflasyonist dinamiğine işaret etti. Ek olarak tüm dünyadaki ekonomik yavaşlama da gündemdeki yerini korudu. Grup, bu gelişmeler ışığında 2023’ün ikinci yarısında dünya genelinde sigorta sektörünün, önümüzdeki aylarda enflasyonda beklenen düşüşle dengelenebilecek ekonomide yavaşlama olasılığının getirdiği belirsizlikten etkilenebileceğini öngörüyor.

“Yaşam Boyu Ortaklık 24: Büyümeyi Yönetmek” planında belirtilen öncelikler doğrultusunda Grup, Hayat segmentinde daha verimli sermaye tahsisi ile kârlılığını daha da artırmak için portföyünün yeniden dengelenmesine yönelik atılan adımları kararlılıkla sürdüreceğini açıkladı. Müşterilerin özel gereksinimleri ve yeni ihtiyaçları için tasarlanan bir dizi modüler çözümle karmaşıklığı azaltma ve yenilikçilik yönündeki çalışmalar kilit rol oynamaya devam ederken, Mal ve Kaza segmentinde, Grup’un 2024 yılında faaliyet gösterdiği oturmuş sigorta pazarlarındaki hedefi, Liberty Seguros’un satın alınmasının da etkisiyle kârlı büyümeyi en üst düzeye çıkarmak olacak. Grup ayrıca, 2022 ile 2023’ün başında yapılan ve yıllık ortalama prim rakamında somut bir artışı beraberinde getiren fiyat ayarlamaları sonrasında fiyatlandırma boyutundaki düzenlemelere ve kârlılığı artırmayı amaçlayan diğer teknik önlemlere yönelik uyarlanabilir bir yaklaşım izlemeye devam edecek.

Grup, bunlara ek olarak yatırım politikasıyla ilgili sigortalılara karşı yükümlülüklerle tutarlılığı sağlamayı ve cari getirileri artırmayı amaçlayan varlık dağılımı stratejisini, uzun vadede portföy çeşitliliğini ve enflasyona karşı direnç kazanmayı amaçlayan belirli yatırımlarla ilerletmeyi de hedefliyor.

Generali Grup, kârlılığı sürdürmek amacıyla atılan ticari adımlar ve planla uyumlu bir biçimde hayata geçirilen stratejik inisiyatifler sayesinde, 2021-2024 döneminde hisse başına kazançta %6 ila %8 düzeyinde bir yıllık bileşik büyüme oranı elde etmeyi ve 2022-2024 döneminde 8,5 milyar avroyu aşan net holding nakit akışı sağlamayı hedefliyor. 2022-2024 döneminde hisse başına temettü göstergesine odaklanan bir politika ile hissedarlara toplamda 5,2 milyar ila 5,6 milyar avro temettü dağıtmak için sürdürülebilir büyümesine devam eden Grup, kazanç profilini geliştirme ve inovasyonda liderlik kararlılığıyla çalışmalarını sürdürüyor.

“Bu sonuçları tüm çalışma arkadaşlarımızın ve acentelerimizin çabaları sayesinde elde ettik”

Generali Grup’un finansal sonuçları ile ilgili açıklama yapan Generali Grup CEO’su Philippe Donnet, 2023’ün ilk yarısında elde edilen sonuçların ‘Yaşam Boyu Ortaklık 24. Büyümeyi Yönetmek’ stratejisinin etkinliğini kanıtlamaya devam ettiğini gösterdiğini ifade etti. Bir yandan artan kârlılığın, çeşitlenen faaliyet alanlarının ve ekonomik dalgalanmalar karşısındaki dayanıklılığın güçlü mali pozisyona dikkat çektiği söyleyen Donnet, grubun iddialı hedeflerine ulaşma yolunda başarıyla ilerlediğini gördüklerini belirtti: “Grubun sürekli olarak değişen makroekonomik ve jeopolitik tabloda başarıyla yoluna devam etmek için gereken her şeye sahip olduğunu bir kez daha teyit ediyoruz. Buna ek olarak, küresel varlık yönetimi platformumuzu geliştirecek bir adım olarak yakın zamanda Liberty Seguros ve Conning’in satın alınması, Avrupa’da sigorta alanındaki liderliğimizi pekiştirecek ve Grubumuzu daha da güçlendirecektir. Bu sonuçların tüm çalışma arkadaşlarımızın ve acentelerimizin çabaları sayesinde elde edildiğini belirtmem gerek. Bir yandan da bu sonuçlar tüm paydaşlarımız için değer yaratarak sürdürülebilir büyüme sağlama yolunda sağlam bir temel oluşturuyorlar.”

“Konut Alırken Hem Yapı Hem de Bölge Sorgulanmalı”

Deprem uzmanları olası Marmara Depremi’ni gündemde tutarken, depreme dayanıklı konut ve kentsel dönüşüm konuları da gündemden düşmüyor.

İnşaat sektöründe “deprem değil konut öldürür” bilinci ile deprem yönetmeliğine uygun konut üretimi konusunda farkındalık oluşurken, uzmanlar, konut alırken dikkat edilmesi gerekenler hakkında toplumsal bilinç oluşması gerektiğine işaret ediyor. Kon GYG Yapı Genel Müdürü Davut Çil, konutlarda depreme dayanıklılığın sorgulanmadığına dikkat çekti. Davut Çil, hem yapının hem de bölgenin sorgulanması gerektiğine işaret ederek, dayanıklı konutlarda olmazsa olmaz hususları anlattı.

İstanbul merkezli Kon GYG Yapı Genel Müdürü Davut Çil, 17 Ağustos 1999 tarihinde meydana gelen Marmara Depremi’nin yıl dönümünde, depreme dayanıklı konut alırken dikkat edilmesi gerekenler konusunda değerlendirmelerde bulundu. Yeni inşa edilen markalı ya da sosyal konutlarda deprem yönetmeliğine uyulmasının önemine işaret eden Çil, “1999 yılındaki büyük depremde, konut inşa ederken kuralları ihmal etmenin acısını yaşadık. Son olarak şubat ayındaki Kahramanmaraş merkezli depremlerde, depreme dayanıklı konut inşa etmenin önemini bir kez daha tecrübe ettik. Ülkemiz deprem fayları üzerinde bulunuyor. Bu gerçeği göz ardı etmeden depreme dayanıklı konut üretimini standartlaştırmak gerekiyor” dedi.

“Yaşam alanları için hassasiyet göstermiyoruz”

“Konut alırken depreme dayanıklılığı sorgulanmıyor” diyen Çil, şu bilgileri paylaştı: “Deprem güvenliği, özellikle fay hatlarına yakın yerleşim yerlerinde sorgulanmak zorundadır. Bir araba alırken ekspertize götürüyoruz, ustalara inceletiyoruz, frenlerini kontrol ettiriyoruz yani aslında dayanıklılığını sorguluyoruz. Hayatımızın büyük bir bölümünü geçirdiğimiz yaşam alanları için maalesef bu hassasiyeti göstermiyoruz. Sadece deprem değil konutların yangın veya sel gibi afetlere dayanıklılığı da sorgulanmalıdır. Toplumumuzda bu bilinci yerleştirmek zorundayız. Konutun katını, manzarasını, kullanım alanlarını ve konforunu sorguladığımız gibi doğal afetlere dayanıklılığını da sorguladığımızda güven içinde yaşayabiliriz”

“İnşaat bileşenlerini doğru tekniklerle bir araya getirmek gerekiyor”

Konutların dayanıklılığında kaliteli yapı malzemeler kullanılmasının önemi bir şart olduğuna işaret eden Davut Çil, şöyle devam etti: “Kaliteli malzeme tek başına yeterli olmuyor. Bu malzemeleri ve diğer inşaat bileşenlerini doğru tekniklerle bir araya getirmek gerekiyor. Yapılarda simetriden yüklerin eşit dağıtılmasına kadar onlarca faktör değerlendiriliyor. Kolonların yeri, kirişlerin nerede daha dayanıklı olacağı, duvarların yerleşimi, altyapı, temel ve kat sayısı gibi konuları tek tek analiz ederek, deprem yönetmeliğini bu faktörlere göre uygulamak gerekiyor. Yapılarda birleşim noktalarını yüke göre güçlendirmek de çok önemli. Tüm bunların bir araya gelmesi ile depreme dayanıklı konutlar ortaya çıkıyor”

“Projenin mevzuata uygunluğuna bakılmalı”

Konut üretiminde enflasyonist ortamla bağlantılı olarak maliyetlerin çok yükseldiğine dikkat çeken Davut Çil, “İnşaat harcamaları ve maliyetleri artmaya devam ediyor. Depreme dayanıklı güvenilir konut dediğiniz zaman bu maliyetleri göze almak gerekiyor.” ifadelerini kullandı. Çil, “Dayanıklı konut üretiminde olmazsa olmazlar var” diyerek, bunları şöyle sıraladı: “Öncelikle zemin etüdünün doğru yapılması gerekiyor. Zeminin yapısı uygun değilse istediğiniz kadar kaliteli ve dayanıklı konut yapın, her zaman riskli olacaktır. Konut alırken ayrıca, binanın yapı ruhsatına yani iskanına ve projenin mevzuata uygunluğuna bakmak önemlidir. İskanı olan konut yetkili kurumlarca denetlenmiştir. Yapı belgesi ya da iskanı olan yapılar aynı zamanda yangın tesisatı ve sığınak gibi konularda da yönetmeliğe uygun demektir”

“Çevredeki kaçak yapılar risk oluşturur”

Kon GYG Yapı Genel Müdürü Davut Çil, konut alırken dikkat edilmesi gereken diğer hususları da şöyle aktardı: “Çok dikkat edilmeyen bir konu da binanın çevresindeki yapılardır. Mesela bir konut alırsınız, yan bina kaçaktır. Binanınız depreme dayanıklı olabilir ama depremde yan bina yıkılırsa sizin binanız için de risk oluşturur. İkinci el konut alırken binanın yaşına özellikle bakılmalı; mesela 1999 öncesi deprem yönetmeliği yoktu. Konut alırken dikkat edilmesi gereken diğer bir konu da binanın taşıyıcı sisteminde yapısal bir değişiklik yapılıp yapılmadığıdır. Örneğin; binanın altında bir işyeri varsa bu işyerinde kolon, kiriş veya duvarlarda değişiklik yapılmış mı araştırılmalıdır”

“Kon Mirando’da deprem yönetmeliğinin her maddesini uyguladık”

Davut Çil, Kon GYG Yapı olarak Didim Akbük Koyu’nda yapımına başladıkları “Kon Mirando” projesinde depreme dayanıklılığa özen gösterdiklerini belirterek, “Manzarası, konumu ve sosyal donatı alanları ile ailelere huzurlu bir ortam vadeden Kon Mirando, 9 bin 500 metrekare kayalık alanda inşa ediliyor. Deprem yönetmeliğinin her maddesini uyguladığımız lüks site, 4 blok ve 91 daireden oluşuyor. Konforlu sitede 3+1, 2+1 ve 1+1 daire seçenekleri sunuyoruz” sözlerini kaydetti.

Cansel Turgut Yazıcı; “İpotekli Konut Satışları Bir Önceki Aya Kıyasla Yüzde 7,95 Oranında Arttı”

TÜİK verilerine göre, 2023 Temmuz ayında 109 bin 548 adet konut satıldı. Haziran ayında gerçekleşen 83 bin 636 dolayındaki satış adedine kıyasla yaklaşık yüzde 31 oranında artış yaşandı. İpotekli konut satışları ise Temmuz ayında bir önceki aya kıyasla yüzde 7,95 oranında arttı. Temmuz Ayında 31 bin 641 adet konut ta ilk defa el değiştirdi.

Verileri değerlendiren EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, temmuz sonu itibariyle 109.548 adet konut satıldığını belirterek, “2022 ve 2023 Temmuz ayları kıyasladığımızda bu yıl Temmuz ayında konut satışların yaklaşık yüzde 16,7 oranında artış yaşandığını görebiliyoruz. Temmuz ayı sonuna kadar olan satışları ve bunların içindeki ipotekli satışları kıyasladığımızda yüzde 23,1’den yüzde 20,1’e düştüğü görülüyor.” dedi.

İpotekli konut satışları bir önceki aya kıyasla yüzde 7,95 oranında arttı

İpotekli satışların 2023 yılı Temmuz ayında bir önceki aya kıyasla yüzde 7,95 oranında artarak 14.533 adet olarak açıklandığını da sözlerine ekleyen Yazıcı, “2023 yılı Temmuz ayında, toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 13,27 olarak gerçekleşti. Krediye erişimin bu kadar zor ve konut kredi faizlerinin bu kadar yüksek olduğu bir dönemde bu rakamın bir önceki aya göre artış göstermesi dikkat çekici oldu. Ancak  6 aylık kümülatif veriler bize başka birşey söyledi:

Toplam ipotekli konut satışları yüzde 28,2 oranında düşüş gösterdi

2023 yılı Temmuz sonu itibariyle baktığımızda gerçekleşen toplam ipotekli konut satışları 2022 yılının aynı döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışlarına kıyasla yaklaşık yüzde 28,2 oranında düşüş gösterdi. 2022 yılı Temmuz sonu itibariyle baktığımızda gerçekleşen toplam ipotekli konut satışları 2021 yılının aynı döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışlarına kıyasla yaklaşık yüzde 51,9 oranında artış göstermişti. 2023 yılı Temmuz ayı sonu itibariyle gerçekleşen kümüle konut satışlarının içinde ipotekli satışların oranı yüzde 20,1 mertebelerinde gerçekleşti. 2022 yılında bu oran aynı etkilerde dolayı yüzde 23,1 seviyelerindeydi.

Temmuz ayında 31 bin 641 adet konut ilk defa el değiştirdi

Bir başka önemli veri de ilk satışlar, Temmuz ayında gerçekleşen ilk el konut satışları bir önceki aya göre yüzde 22,23 oranında artarak 31.641 adet açıklandı. Temmuz ayında, toplam konut satışları içinde ilk el konut satışlarının payı yüzde 28,88 olarak gerçekleşti. İlk elde azalan konut satışlarındaki en büyük etken ilk el üretimlerinde stok miktarının yani yeni yapılan konutun azalması. Toplam satışlar içindeki satış yüzdesi önceki yıllarla benzer olsa da satış rakamlarındaki mutlak değer azalışından ilk el satışları da etkilendi. 2023 yılı Temmuz ayı sonu itibariyle gerçekleşen kümüle toplam konut satışlarının içinde ilk el satışların oranı yüzde 30,03 mertebelerinde gerçekleşti. 2022 yılında bu oran aynı etkilerde dolayı yüzde 28,91 seviyelerindeydi.

Konut satışları İstanbul’da yaklaşık % 24,5, İzmir’de yüzde 24,7, Ankara’da ise yüzde 8,8 oranında azaldı

İstanbul, İzmir ve Ankara özelinde bakacak olursak; 2023 Temmuz sonu itibariyle kümüle konut satışları, 2022 yılı aynı dönemine nazaran İstanbul’da yaklaşık yüzde 24,5 İzmir’de yüzde 24,7 ve Ankara’da ise yüzde 8,8 oranında azaldı.

Temmuz ayında yabancılara yapılan konut satışları bir önceki aya göre yüzde 6,70 oranında arttı

Yabancılara yapılan konut satışı 2023 yılı Temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 6,70 oranında artarak 2.801 adet açıklandı. Temmuz ayında ilk sırayı 996 adet konut satışı ile Antalya aldı. Antalya’yı sırasıyla 832 adet konut satışı ile İstanbul ve 263 konut satışı ile Mersin izledi.

2023 yılı Temmuz ayı sonu itibariyle yabancılara yapılan konut satışlarına baktığımızda bir önceki yılın aynı dönemine göre satışlar yüzde 28,9 oranında azalarak toplam 2.801 adet açıklandı. 2023 yılı Temmuz ayı sonu itibariyle yabancıya satılan kümüle konut adedinin toplam satışlar içindeki oranı yüzde 3,27 oranındadır. 2022 yılı aynı döneminde bu oran yüzde 4,79’du.” diyerek sözlerini tamamladı. 

Adana’da TOKİ Konutları İnşaatı Hızla Sürüyor

Doğu Akdeniz  İnşaat Müteahhit Birlikleri Federasyonu (DAİMFED) Genel Başkanı Mustafa Karslıoğlu, Adana’da inşaatına başlanan Toplu Konut İdaresi (TOKİ) konutlarında çalışmaların sürdüğünü dile getirdi.

Orta hasarlı binaların yıkılması kararını desteklediğini belirten Doğu Akdeniz İnşaat Müteahhit Birlikleri Federasyonu (DAİMFED) Genel Başkanı Mustafa Karslıoğlu, binaların yıkılmasıyla hiçbir vatandaşın mağdur olmayacağını söyledi. 

Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Adana’da kent genelinde 2 bin 500 konut, 701 de köy evi yapılması planlanıyor. Mart ayında başlayan merkez Sarıçam ilçesine bağlı Buruk Cumhuriyet Mahallesi’nde 24 blok ve 590 daireden oluşan projede, inşaat çalışmaları aralıksız devam ediyor. Proje çerçevesinde 7 blok tamamlanırken, diğer blokların da inşaatı hızla sürüyor. 

Çalışmaları yakından takip eden Doğu Akdeniz İnşaat Müteahhit Birlikleri Federasyonu (DAİMFED) Genel Başkanı Mustafa Karslıoğlu, 50 dereceye ulaşan sıcaklığa rağmen çalışmalarını sürdürdüklerini belirterek, “İnsanüstü gayretle burada 3 vardiya şeklinde çalışıyoruz. Buraya kimlerin gelip oturacağını bildiğimiz için gece gündüz demeden, Adana’nın cehennem sıcağına rağmen şantiyelerimiz çalışmaya devam ediyor. Bu konutları da aralık ayında inşallah teslim edeceğiz ve çocuklarımız bu bahçelerde oynayacak” ifadelerini kullandı. 

Toplam 8 Bin Bina Yıkılacak

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin deprem bölgesindeki orta hasarlı binaların yıkılacağını belirtmesi üzerine Adana’daki 5 bin binanın daha yıkılacağını anlatan Karslıoğlu, “Adana’da yaklaşık 3 bin tane ağır hasarlı ve 5 bine yakın orta hasarlı bina var. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın aldığı karara göre, orta hasarlı binaların da yıkılması kararı alındı. Kozan ve Feke bölgeleri hariç toplam yaklaşık 8 bin bina yıkılacak ve yerinde dönüşüm yapılacak. Bu mevcut binalar 6 Şubat depreminde büyük bir hasar aldı. Bu binalar bilim ve fen kurallarına göre yapılması mümkün görünmüyor. Bakanlığın kararını doğru ve yerinde buluyorum.” dedi. 

Ofist, “Nispetiye No12” Projesiyle INSIDE 2023 Finallerinde

Yasemin Arpaç ve Sabahattin Emir liderliğinde farklı yapı tipolojilerinde ses getiren projelere imza atan Ofist, “Nispetiye No12” projesi ile mimarlık dünyasının en önemli ödüllerinden biri olan INSIDE World Festival of Interiors Awards’ta “Ofis Yapıları” kategorisinde finale kaldı. 

Ulusal ve uluslararası platformda birçok ödüllü tasarıma imza atan İç Mimar Yasemin Arpaç ve İç Mimar Sabahattin Emir kuruculuğundaki Ofist, INSIDE World Festival of Interiors Awards’ta Türkiye’den finale kalan iki mimarlık ofisinden biri oldu. Ofist tarafından İstanbul’da tasarlanan Nispetiye No12, INSIDE 2023 finallerinde “Ofis Yapıları” kategorisinde jüri karşısına çıkacak. 

Bu sene 16. kez düzenlenen ve 29 Kasım-1 Aralık tarihleri arasında Singapur’daki Marina Bay Sands’te gerçekleştirilecek olan WAF ve INSIDE festivalleri, tüm finalistlerin projelerini uluslararası jüri heyetine sunduğu, dünyanın en büyük canlı değerlendirmeli mimari ve iç mimari ödül programını kapsıyor. Farklı tipolojilerdeki yapıların, iç mimari tasarımların, peyzaj mimari işlerin ve geleceğin en ilham verici konsept projelerinin değerlendirildiği festivalin INSIDE bölümünde New York, Sidney, Şanghay, Tokyo, Bangkok, Bombay, İstanbul, Kiev, Helsinki, Madrid ve Londra dahil olmak üzere dünya genelindeki şehirlerden 70’in üzerinde iç mekan projesi ağırlanacak. 

INSIDE 2023 bu yıl konutlardan otellere, bar ve restoranlardan ofislere, kamu yapılarından sağlık mekanlarına kadar uzanan 11 farklı kategoride, dünyanın dört bir yanından, en iyi yeni tamamlanmış iç mekanları öne çıkartacak ve en yenilikçi iç mimari trendlere ve ilham verici tasarım konseptlerine pencere aralayacak. 

Yeni Dönemde 145 Yeni Otel Hizmete Açılacak

Turizm Databank tarafından yapılan araştırmaya göre, Türkiye’de 2024-2025 döneminde 145 yeni otel hizmete açılacak.

Yaklaşan bu büyük projeler için Turizm Databank’ın Otel Yatırımları Araştırması, 2024-2025 döneminde toplamda 37,2 milyon TL’lik bir yatırımın planlandığını ortaya koydu.

15 Ağustos 2023 itibariyle, 2024-2025 döneminde açılacak, 4 ve 5 yıldızlı 145 yeni otel projesinde; yaklaşık 25 bin oda ve 56 bin yatak kapasitesi faaliyete geçecek. Yatırımlara toplamda 37,2 milyon TL harcanacak.

Kaynak: Turizm Günlüğü

Altaş Yatırım Aktürk İnşaat’ı Bünyesine Kattı

Altaş Yatırım’ın Kurucusu Prof. Dr. Hüseyin Altaş, inşaat, proje geliştirme, gayrimenkul yatırım gibi sektörlerde faaliyet gösteren Aktürk İnşaat’ı bünyesine kattıklarını açıkladı.

30 yıldır gayrimenkul proje geliştirme ve inşaat işleri yaptıklarını ifade eden Altaş Yatırım’ın Kurucusu Prof. Dr. Hüseyin Altaş, Türkiye’de; İstanbul, Ankara, Bodrum ve Dalaman’da, dünyada ise 3 ülkede faaliyet gösterdiklerini söyledi.

Altaş, bugüne kadar birçok özel projeye de imza attıklarını dile getirerek,, yapılan devralmanın şirkete güç katacağını sözlerine ekledi. Altaş, Aktürk isminin layık olduğu biçimde yaşatılması ve bu önemli kuruluşun devamlılığının asıl amaçları olduğunu söyledi. Altaş, Aktürk Yapı’nın kurucusu Öner Aktürk’e de Türkiye’ye böyle nezih bir marka değeri kazandırdığı ve bu değeri kendilerine emanet ettiği için teşekkür etti. Altaş, amaçlarının bu birliktelik ile ulusal ve uluslararası piyasalarda Türkiye’yi en iyi şekilde temsil etmek aynı zamanda konut ve karma projeleri hayata geçirmek olduğunu ifade etti.

Enerji, inşaat, proje geliştirme, gayrimenkul yatırım, yurt dışı yatırım hizmetleri ve turizm sektörlerinde faaliyet gösteren Altaş Yatırım, yine kendi sektöründe hizmet veren Aktürk İnşaat’ı bünyesine katmasıyla yeni projelere imza atacağı belirtildi. İki şirketin hem bilgi birikimi hem de sermayesi ile birlikte sektöre yeni bir soluk getirmesi bekleniyor.

İstanbul’da Bin 86 Kentsel Dönüşüm Konutu Teslim Edildi

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, İstanbul’un Beyoğlu ve Kağıthane ilçelerinde kentsel dönüşüm kapsamına alınan bin 86 adet konut sahiplerine teslim edildi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yaptığı duyuruda, İstanbul’un Kağıthane ilçesindeki Yahya Kemal Mahallesi’nde 688 konut ile Beyoğlu’nun Sütlüce ve Örnektepe mahallelerindeki 398 konut tamamlanarak hak sahiplerine teslim edildiği açıklandı.

‘’Sağlıksız Yapı Stokunu Kentsel Dönüşümle Yenileyeceğiz’’

Konuyla ilgili konuşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, İstanbul’u afetlere karşı dirençli hale getireceklerini vurgulayarak ülkedeki sağlıksız yapı stokunu yenilemek ve vatandaşlara güvenli hayat alanları inşa etmek için kentsel dönüşüm çalışmalarına devam ettiklerini belirtti. Bakan Özhaseki sözlerine şöyle devam etti:

“Kağıthane ve Beyoğlu ilçelerinde yaptığımız toplam bin 86 konutumuzu, çevre düzenlemesi ve çocuk oyun alanlarını da tamamlayarak vatandaşlarımıza teslim ettik. Güle güle otursunlar. İstanbul’daki kentsel dönüşüm çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz. Kararlıyız, İstanbul’umuzdaki sağlıksız yapı stokunu vatandaşımızla el ele vererek kentsel dönüşümle yenileyeceğiz.” dedi.

Dergah ve Rızvaniye Camilerinin Restorasyonu Tamamlandı

Şanlıurfa’da deprem nedeniyle minareleri zarar gören Dergah ve Rızvaniye camilerinin restorasyon çalışmaları tamamlandı.

Depremde Dergah Camisi’nin iki minaresinin ucu yaklaşık 1 metre yıkıldı, Rızvaniye Camisi’nin minaresinin ucundaki yaklaşık 2 metrelik bölüm de hasar gördü.

AA’nın haberine göre; Şanlıurfa Vakıflar Bölge Müdürlüğü, Büyükşehir Belediyesi ve Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu ekipleri koordinasyonunda Dergah ve Rızvaniye camilerinin minarelerinde onarım çalışması yapıldı.

Yaklaşık 6 ay süren çalışmalar kapsamında, tarihi Balıklıgöl’ün kıyısında bulunan Rızvaniye Camisi’nin minaresi onarıldı.

Hazreti İbrahim’in doğduğu rivayet edilen makamın yanında bulunan ve kentin en büyük simge camilerinden biri olan Dergah Camisi’nin iki minaresinde yürütülen restorasyon çalışması da tamamlandı.

Şanlıurfa Vakıflar Bölge Müdürü Mehmet Ali Palalı, depremin ardından kentteki tarihi yapıların ayağa kaldırılmasına yönelik çalışmaların devam ettiğini söyledi.

Kentin simge yapılarındaki restorasyon çalışmalarını bitirdiklerini anlatan Palalı, şöyle konuştu:

“Önceliği vatandaşımızın yoğun olarak ziyaret edip kullandığı mekanlara verdik. Kadim şehrimizin kültür varlıklarını korumak için elimizden geleni yapıyoruz. Minarelerimizdeki hasarlar tarihi doku dikkate alınarak aslına uygun şekilde onarıldı. Her bir eserimiz için ayrı ayrı ekipler çalıştı. Kentteki diğer tarihi yapıların restorasyonunu da en kısa sürede tamamlamak istiyoruz.”

Türkiye Genelinde 109 Bin 548 Konut Satışı Yapıldı

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı bilgilere göre, Temmuz ayında Türkiye genelinde 109 bin 548 adet konut satıldı.

Türkiye genelinde konut satışları Temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 16,7 artarak 109 bin 548 oldu. Konut satışlarında İstanbul 15 bin 724 konut satışı ve yüzde 14,4 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul’u 9 bin 688 konut satışı ve yüzde 8,8 pay ile Ankara, 5 bin 203 konut satışı ve yüzde 4,7 pay ile İzmir izledi. Konut satış sayısının en az olduğu iller sırasıyla 27 konut ile Ardahan, 40 konut ile Hakkâri, 91 konut ile Tunceli oldu.

Konut satışları Ocak-Temmuz döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 17,7 azalışla 675 bin 327 olarak gerçekleşti.

İpotekli Konut Satışları 14 Bin 533 Olarak Gerçekleşti

Türkiye genelinde ipotekli konut satışları Temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 24,1 azalış göstererek 14 bin 533 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 13,3 olarak gerçekleşti. Ocak-Temmuz döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 28,2 azalışla 136 bin 63 oldu.

Temmuz ayındaki ipotekli satışların 3 bin 633’ü; Ocak-Temmuz dönemindeki ipotekli satışların ise 43 bin 132’si ilk el satış olarak gerçekleşti.

Diğer Satış Türleri Sonucunda 95 Bin 15 Konut El Değiştirdi

Türkiye genelinde diğer konut satışları Temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 27,1 artarak 95 bin 15 oldu. Toplam konut satışları içinde diğer satışların payı yüzde 86,7 olarak gerçekleşti. Ocak-Temmuz döneminde gerçekleşen diğer konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 14,5 azalışla 539 bin 264 oldu.

İlk El Konut Satış Sayısı 31 Bin 641 Olarak Gerçekleşti

Türkiye genelinde ilk el konut satış sayısı, Temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 10,3 artarak 31 bin 641 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk el konut satışının payı yüzde 28,9 oldu. İlk el konut satışları Ocak-Temmuz döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 14,5 azalışla 202 bin 799 olarak gerçekleşti.

İkinci El Konut Satışlarında 77 Bin 907 Konut El Değiştirdi

Türkiye genelinde ikinci el konut satışları Temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 19,5 artış göstererek 77 bin 907 oldu. Toplam konut satışları içinde ikinci el konut satışının payı yüzde 71,1 oldu. İkinci el konut satışları Ocak-Temmuz döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 19,0 azalışla 472 bin 528 olarak gerçekleşti.

Yabancılara Temmuz Ayında 2 Bin 801 Konut Satışı Gerçekleşti

Yabancılara yapılan konut satışları Temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 28,9 azalarak 2 bin 801 oldu. Temmuz ayında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı yüzde 2,6 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında ilk sırayı 996 konut satışı ile Antalya aldı. Antalya’yı sırasıyla 832 konut satışı ile İstanbul ve 263 konut satışı ile Mersin izledi.

Yabancılara yapılan konut satışları Ocak-Temmuz döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 43,9 azalarak 22 bin 76 oldu.

Ülke Uyruklarına Göre En Çok Konut Satışı Rusya Federasyonu Vatandaşlarına Yapıldı

Temmuz ayında Rusya Federasyonu vatandaşları Türkiye’den 772 konut satın aldı. Rusya Federasyonu vatandaşlarını sırasıyla 272 konut ile İran, 204 konut ile Irak ve 146 konut ile Ukrayna vatandaşları izledi.

Kaynak: TÜİK

YEKA Projeleri İçin Aday Bölgeler Belirlendi

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) için aday bölgeler belirlendi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının sitesinde yayımlanan duyurulara göre, güneş enerjisi santralleri (GES) için Çorum ve Şanlıurfa, karasal rüzgar enerjisi santrali (RES) için Kayseri ve Sivas’taki alanlar, deniz üstü RES’te ise Bandırma, Bozcaada, Gelibolu ve Karabiga açıklarındaki bölgeler yeni YEKA projeleri için aday olarak belirlendi.

Türkiye, cari açığın azaltılması, iklim değişikliğiyle mücadele, yerli enerji teknolojisinin geliştirilmesi, temiz enerji sektöründe nitelikli eleman yetiştirilmesi ve elektrik üretiminde temiz enerji kaynaklarının payının artırılması için farklı ölçeklerde ve Türkiye’nin neredeyse tüm şehirlerinde yeni projeleri hayata geçiriyor.

Ülkenin yenilenebilir enerji kurulu gücü 5 Ağustos itibarıyla rüzgarda 11 bin 580 megavat, güneşte 10 bin 352, biyokütlede 2 bin 33, barajlı hidroelektrik santrallerinde 3 bin 282, akarsuda 8 bin 310, jeotermal enerjide 1691 megavata ulaştı.

Bu kapsamda, ağustos başında karasal ve deniz üstü rüzgar ile güneşte YEKA projeleri için aday şehirlerin belirlenmesiyle, enerji sektöründe yatırımların hız kazanması bekleniyor.

YEKA Projelerinin Yatırımları Hareketlendirmesi Bekleniyor

Kurulum çalışmalarına Ocak 2020’de başlanan, Avrupa’nın en büyük, dünyanın sayılı büyüklükteki güneş santrallerinden Kalyon Karapınar GES, 20 milyon metrekare araziye kuruldu ve elektrik üretimine başladı.

YEKA kapsamında oluşturulan dünyanın ilk ve tek tam entegre güneş paneli fabrikası Kalyon Fotovoltaik’de üretilen panellerle kurulumu tamamlanan santralde, toplam 3 milyon 256 bin 38 güneş paneli kullanıldı.

YEKA GES-4 yarışmalarında Bor-2 ihalesini kazanan Ecogreen Elektrik Enerji Üretim AŞ de Bor ilçesi Emen köyü yakınlarındaki santralde inşaat ve kurulum çalışmalarına devam ediyor.

Yaklaşık 100 bin panelin yerleştirildiği ve tamamlandığında 244 bin 80 panelden oluşacak santralin, elektrik üretimine bu ayın sonunda başlaması planlanıyor.

Büyük ölçekli YEKA yarışmaları sektöre üretim tesisleri yanında yeni istihdam imkanı da sağlıyor. Ülkede güneş enerjisi sektöründe doğrudan ve dolaylı olarak faaliyet gösteren kişi sayısı 50 bine ulaştı.

Türkiye’de 30’dan fazla güneş paneli üretim fabrikası ile yıllık 12 gigavat kapasitede panel üretimi gerçekleştiriliyor.

Kale Kilit’ten Acil Durumları Güvenlik Altına Alan Panik Barlar

70 yıllık deneyimi ile tüketici ihtiyaçlarına yönelik çözümler üreten Kale Kilit, kalabalık ve topluma açık alanların kaçış kapıları için tasarladığı, pratik çıkış eylemi için bu alanlarda kullanılma zorunluluğu bulunan panik barlar ile acil durumlarda güvenli ve kolay bir şekilde çıkış yapılabilmesini sağlıyor.

Kilitten çelik kapıya, çelik kasadan pencereye ve elektronik kilit sistemlerine kadar birçok güvenlik çözümünü bir arada sunan Kale Kilit, riskli durumlarda bulunulan ortamı hızla terk etmeyi sağlayan panik barları tüketicilerle buluşturuyor. Başta kullanıcı sayısının yoğun olduğu proje tipleri, hastaneler, okullar, üniversiteler, alışveriş merkezleri, oteller, havaalanları, tren garları ve otobüs terminalleri gibi topluma açık, kalabalık alanlar olmak üzere konser salonları, sinemalar, çeşitli sosyal ve kültürel organizasyon alanları panik barların kullanımının bir zorunluluk olarak görülebileceği yerleri oluşturuyor. Özellikle bu alanlarda kapı üzerine uygulanan panik barlar, herhangi bir acil durumda içeriden dışarıya kolay çıkış yapmayı sağlayan tasarımıyla, kapıların kilitli olduğu durumlarda bile kaçış yönüne doğru acil çıkış yapılmasına imkân tanıyor.

İçerideki ve dışarıdaki tehlikelere karşı koruma sağlıyor

Acil durumlarda hızlı ve güvenli çıkış açısından ihtiyaç duyulan konforu sunan panik barlar; tek kanat, çift kanat, dik kilitlemeli ve gömme kilit tek kanat olmak üzere farklı kapı türleri üzerinde kullanılabilen modellerle tasarlanıyor. Opsiyonel olarak dışarıdan iki anahtarlı kilitli kol ünitesi ile tüketicilere sunulan panik bar modelleri, dışarıdan gelen tehlikelere karşı da koruma sağlıyor. Kale Kilit imzası taşıyan Avrupa Birliği Standartları’na sahip EN 1125 CE sertifikalı panik barlar, farklı renk seçenekleri ve alüminyum gövdeli sağlam tasarımları ile kalite, güvenlik ve estetiği bir araya getiren bütüncül bir kullanım deneyimi sunuyor.

Bugünün Nişi, Yarının İşi ‘Hidrojen’

Sürdürülebilirlik başlığı altında özellikle temiz enerji kavramına ayrı bir önem veren EGİAD – Ege Genç İş İnsanları Derneği, Türkiye’nin temiz enerji üssü olmasında hidrojenin önemli katkıları olacağına dikkat çekerek bir etkinlik düzenledi. 

Aspilsan Enerji’den Kıdemli Lider Mühendis Dr. Can Sındıraç’ı ağırlayan EGİAD, iş dünyasını buluşturduğu organizasyonda, evrenin temel enerji kaynağı olan hidrojenin, iklim krizi ile etkin bir şekilde mücadele etmede ve sürdürülebilir kalkınmayı destekleme noktasında önemli bir rol üstlendiğine dikkat çekti. 

Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren EGİAD Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, enerjinin sürdürülebilir kalkınma hedefine ulaşmada oldukça önemli bir yere sahip olduğunu belirterek, özellikle fosil temelli yakıtların toplumların enerji ihtiyacını karşılamada kullanılmasının önemli ekonomik, çevresel ve sosyal sorunlara yol açtığını hatırlattı. Bu açıdan bakıldığında hidrojen enerjisinin bu problemlerin çözümünde önemli bir alternatif olarak karşımıza çıktığını vurgulayan Yelkenbiçer, “Bir enerji taşıyıcısı olan hidrojenin geleceğin enerji senaryolarında önemli bir yere sahip olacağı beklenmektedir. Bu bağlamda, sürdürülebilir kalkınma enerjisinde, hidrojen enerjisi ile hidrojen ekonomisi kavramları üzerinde durmanın önemi büyük olmakta” dedi.

Yeni Nesillere Yaşanabilir Bir Dünya Bırakmanın Çabasındayız

Paris’teki Viva Teknoloji Fuarına katılan İlk Türk Stk olarak adından söz ettiren EGİAD’ın bu etkinlikte yeni enerji kaynağı olan hidrojen ile ilgili yoğun çalışmalara şahit olduğunu belirten Yelkenbiçer, “Yine EGİAD olarak geçtiğimiz Nisan ayında tamamladığımız İzmir Girişimcilik Araştırma Raporu’nun bulgularına göre, yenilebilir enerji kaynaklarında çalışan startup’ların firmaların yeşil dönüşümünde kolaylaştırıcı olabileceği, firmalara önerilen konuların başında geliyordu. Son iki dönemdir sürdürülebilirlik başlığı altında özellikle temiz enerji kavramına ayrı bir önem veriyoruz; geçtiğimiz aylarda karbon ayak izi üzerine gerçekleştirdiğimiz seminerden sonra bugün de hidrojeni ele almak aslında birbirini tamamlıyor. Bugün henüz emekleme aşamasında olan bu kavram yarın işlerimizin odağında olacaktır. Yeni nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmanın formülünü sunan yeşil hidrojen enerjisinin, yakın gelecekte sıfır karbon hedefini gerçekleştirmek için kullanılacak alternatiflerden biri olmasına hep beraber şahit olmak dileğimizdir.” dedi. 

Yeşil Hidroje’nin elektroliz yoluyla elde edildiğinin vurgulayan Yelkenbiçer, “Elektroliz, suyun elektrik akımıyla hidrojen ve oksijene ayrıştırılması işlemidir. Bu işlem, yenilenebilir enerji kaynakları olan güneş, rüzgâr, hidroelektrik ve biyokütle gibi kaynaklardan elde edilen elektrik enerjisi kullanılarak yapılabilir. Türkiye, hidrojen enerjisi teknolojisinde birçok araştırma ve geliştirme faaliyeti yürütmektedir. Özellikle, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ve enerji verimliliğinin artırılması yönündeki çalışmalar kapsamında, hidrojen enerjisi üretimi ve kullanımı üzerinde çalışmalar yürütülmektedir. Ayrıca, Türkiye’nin birçok bölgesinde hidrojen üretimi için potansiyel kaynaklar bulunmaktadır” şeklinde bilgi paylaştı.

Hidrojen Tüm Enerji Ekosisteminde Oyunu Değiştiren Teknoloji Olacak

Aspilsan Enerji’den Kıdemli Lider Mühendis Dr. Can Sındıraç ise, Aspilsan Enerji bünyesinde üç tane ana Ar-Ge birimi olduğunu, İstanbul biriminde hidrojen teknolojileri ve yakıt pili teknolojileri üstünde çalıştıklarını belirterek, “Hidrojen teknolojileri temiz enerji kaynağı olarak kullanılmakta olup günümüze özellikle savunma sanayii ve havacılıkta, roketlerde özel bir yakıt olarak kullanılmakla birlikte aynı şekilde denizaltılarda, insansız hava araçlarında da hidrojen ve yakıt pilleri kullanılarak bunların mesafesinin artırılması, en az iki kat düzeyinde mümkündür. Bunun için yurt dışında çalışan birçok firma var. Türkiye’de çalışan az sayıda firmadan biriyiz. Biz hidrojene çok önem verdiğimiz için, hidrojenin hem üretimi hem de tüketimi konularında çalışmaktayız” dedi. Dr. Can Sındıraç sözlerine şu şekilde devam etti: “Uzun yıllar boyu, değerli bir hammadde olan hidrojenin; yakın gelecekte enerji taşıyıcısı rolünü arttırarak tüm enerji ekosisteminde oyunu değiştiren teknoloji olacağı açıktır. Dünya ölçeğinde hidrojen ekonomisine geçiş hızlandıkça, yeşil hidrojenin elde edilebileceği en mantıklı yöntem olan suyun elektrolizi yöntemine dayanan elektrolizörlerin kullanımı yaygınlaşacaktır. Bugün üretilen hidrojenin sadece yüzde 4’ünün elektrolizörler yardımıyla temiz olarak üretildiğini düşünürsek, büyük bir enerji dönüşümü beklenmektedir. Yapılan SWOT analizleri sırasında; ülkemizde elektrolizörlerin henüz ticarileşememiş olması ve yatırım maliyetlerinin çok yüksek olması elektrolizör firmalarının zayıflık kısmında yer aldığı görülmüştür. Buna karşılık gerek Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması gerekse Rusya-Ukrayna savaşı ile çıkan enerji krizi ve enerji arzı konularının, doğalgazın en iyi alternatifi olan hidrojen için ciddi bir fırsat olduğu da görülmüştür. En büyük tehdit olarak ise, yurtdışındaki elektrolizör firmalarının oldukça güçlü olduğu görülmüştür. Geleneksel enerji üretim sistemleri, bir ürün girdisinin bir ürüne dönüştürülmesi gerçekleşmekte olduğundan çok daha oturmuş iş modellerine sahipken, temiz hidrojen ekosisteminin kalbinde yer alan elektrolizörlerin birçok farklı girdiyi birçok farklı ürüne değiştirme durumu, bu sektörün çok daha karmaşık iş modellerine ihtiyaç duymasına sebebiyet vermektedir. Bu yüzden özellikle yerli firmalar için bir iş modeli çıkartılırsa; Hidrojen ekonomisine girmek isteyen şirketlere yol gösterici olmak, Elektrolizör satın almak isteyen firmaların ilk yatırım maliyetlerini düşürmek, Kural koyucular için farkındalık uyandırmak, Hidrojen gibi niş alanlarda çalışan başka şirketler için ilham verme isteği amaçları arasında yer almaktadır.”

Kira Fiyatları, Konut Satışlarını Tetikliyor

Konut fiyatları artıyor, vatandaşlar ev sahibi olmanın pratik, düşük maliyetli ve kolay yollarını arıyor. Konut satışlarının son 1 yılda düştüğünü söyleyen Kamuran Akbay Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Kamuran Akbay ise bu duruma neden olan parametreleri açıklarken, sektörün dinamiklerini değerlendiriyor. 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2023’ün ilk altı ayında 565 bin 779 konut satışı gerçekleşirken, satışların önceki yıla göre yüzde 22,1 azaldığı kaydediliyor. Sektör profesyonelleri ise konut alırken vatandaşların artık kriterlerinin ilk sırasına güvenliği yazdığını bildiriyor. Bu sebeple kentsel dönüşüm kapsamındaki toplu konut projeleri yoğun bir taleple karşı karşıya kalıyor. Gayrimenkul sektörünün güncel durumuna dair değerlendirmede bulunan Kamuran Akbay Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Kamuran Akbay, “Konut satışına dair açıklanan istatistikler, satışların geçtiğimiz yıla göre bir miktar düştüğünü gösteriyor. Elbette, bu duruma sebep olan birçok parametre var” dedi.

Tedarik kırılmaları konut satışlarını da etkiledi”

Kamuran Akbay, emlak sektörüne dair şu bilgileri paylaştı: “Pandemiden bu yana küresel tedarik zincirinin kırılmasından dolayı yaşanan ara mal bulma güçlüğü, inşaat maliyetlerinin artmasına neden olurken, proje sayısını da düşürdü. Enflasyon da hammadde ve ara mal girdilerinde fiyat artışlarının önünü açtı. Konut fiyatlarındaki yükseliş nedeniyle özellikle dar gelirli vatandaşların konut alabilmeleri giderek güçleşse de kanunlarla sunulan kolaylıklar ve kentsel dönüşüm projeleri, konut satışlarına yeniden ivme kazandırdı.”

Kira fiyatlarındaki artış konut satışlarını tetikliyor”

Kira artışlarının konut alımına yönelik talebe etkisini de değerlendiren Kamuran Akbay, “Kira fiyatları özellikle son 2 yılda oldukça arttı. Bu durum belirli seviyede birikimi olan vatandaşları konut sahibi olmaya yönlendirdi. Öte yandan konut yatırımları geçtiğimiz dönemlerde düşük faiz, düşük döviz kuru gibi gerekçelerle daha kârlıydı. Mevcut durumda ise yatırımcılar için alternatif ve kârlı yatırım alanlarının oluşturulması, konuta yatırım yaparak rant elde etmek isteyen yatırımcıların gözlerini farklı yatırım alanlarına çekmesini sağlayabilir” ifadelerini kullandı. 

Önce güvenlik, sonra lüks sunuyoruz”

Devletin sosyal konut yapım desteklerinin dar gelirli vatandaşlar açısından önemli bir fırsat olduğunu aktaran Kamuran Akbay Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Kamuran Akbay, “İnşaat şirketlerinin denetlenmesi de oldukça önemli bir tedbir. İnşaatların devlet tarafından görevlendirilecek uzman ekipler tarafından depreme dayanıklılık konusunda inşaat tamamlanana kadar denetlenmeleri, her inşaat şirketinin kendisine danışmanlık yapmak üzere ilgili alandan bilim insanlarından oluşacak bir heyetten destek alması, depreme dayanıklı konut yapımının gerçekleştirilmesinde de hayati önem taşıyor. İnsanlar depreme dayanıklı konut almak için araştırma yapmaya başladığında, ilk olarak satın alacakları konutu inşa eden şirketin ne kadar güvenilir olduğuna bakar” dedi.  

“7 kamu ihalesi, 93 butik konut ve 3 site projesini hayata geçirdik”

Kamuran Akbay, sözlerini şu şekilde sonlandırdı: “21 yıllık deneyimimizden hareketle 7 kamu ihalesi, 93 butik konut ve 3 site projesini hayata geçirdik. Son projelerimizden biri de sektörde oldukça ses getiren Manzara Adalar projesi oldu. Bu özel kentsel dönüşüm projesi, konutlar, ofisler ve ticari alanları bir araya getirerek modern yaşama kapı aralıyor. İstanbul’un önemli ulaşım akslarına çok yakın konumda yer alan projede 1+1’den 4+1’e kadar geniş daire seçenekleri bulunuyor. Hem oturum hem de yatırım amaçlı yoğun ilgi gören projede, yüzde 30 peşinatla konut sahibi olma fırsatı sunuluyor.”

Fenercioğlu A.Ş. Eylül Ayında İspanya’da 

Fenercioğlu A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Aycan Fenercioğlu, İspanya’nın güney kısımlarının sahil alanlarında yatırıma başladıklarının müjdesini vererek, Eylül ayında projelerinin fizibilitesinin, sonbaharda ise inşaatlara başlayacaklarını belirtti.

Alanya ve Antalya’da yaptığı inşaatlarla kısa sürede hızlı bir büyüme yakalayan ve ardından Bodrum, İstanbul ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yaptığı yatırımlarla adından söz ettiren Fenercioğlu A.Ş. şimdi de İspanya’ya yapacağı yatırım ile dünyaya açılmaya hazırlanıyor. 

Fenercioğlu A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Aycan Fenercioğlu,  İspanya’da çalışmalarının devam ettiğini belirterek, “İspanya’da gerçekleştireceğimiz yatırım için uzun süredir temaslarımız sürüyordu. Eylül ayında projemizin fizibilitesi başlayacak ve bu adımla beraber sonbaharda başlamayı hedefliyoruz. İspanya son dönemde yabancıların konut alma açısından çok tercih ettiği bir bölge haline geldi. Bu sonbaharda İspanya’nın bu anlamda daha da popüler olacağını, özellikle Avrupa bölgesinin ve İngilizlerin buraya ilgi göstereceğini tahmin ediyoruz. Yeni projemizle beraber İspanya’da yatırımlarımızı arttırmayı hedefliyoruz. ‘Hayal edebildiğin her şey gerçektir’ sözüyle çıktığımız bu yolda bir hayalimizi daha gerçekleştirmek için İspanya’dayız. Resmi işlemlerini tamamladığımız yeni arsamız için hızlı bir şekilde proje çalışmalarına başlıyoruz.” dedi.

Fenercioğlu A.Ş.’nin yurtdışındaki çalışmalarına da değinen Aycan Fenercioğlu, “Kıbrıs’ta yatırımlarımıza başladıktan sonra İspanya’nın güney kısımlarında sahil alanlarında yatırıma başladık. İspanya’dan başlayarak turistlerin ilgi gösterdiği lokasyonlarda inşaat yapmayı hedefliyoruz. Projelerimizin yüzde 90 gibi önemli bir kısmını yabancı müşterilerimiz oluşturuyor. Yurtdışı yatırımlarımız hızla sürecek.” şeklinde görüşlerini aktardı.

Emlak Katılım’ın Aktif Büyüklüğü 128,4 Milyar TL’ye Ulaştı

Emlak Katılım tarafından yapılan açıklamaya göre, firmanın aktif büyüklüğü yılın ilk yarısında 128,4 milyar TL, net kârı ise 3, 01 milyar TL oldu.

2023 yılının ilk yarısında bankanın aktif büyüklüğü, yıl sonuna göre yüzde 28, geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde 115,6 artış göstererek 128,4 milyar TL oldu.

Haziran sonu itibarıyla nakdi finansman hacmi yıl sonuna göre yüzde 18,9 artışla 52,6 milyar TL, gayri nakdi finansman hacmi ise yüzde 35 artışla 14,1 milyar TL olarak gerçekleşen Emlak Katılım, böylelikle ülke ekonomisine 66,8 milyar TL katkı sağlamış oldu. Bankanın toplanan fonları ilk yarıda, yıl sonuna göre 20,7 milyar TL artışla 99,9 milyar TL olurken, öz kaynak büyüklüğü aynı dönemde yüzde 44 artarak 8,6 milyar TL ve sermaye yeterlilik oranı ise 29,7 seviyesinde gerçekleşti. İkinci çeyrek itibarıyla çalışan sayısı bin 386’ya ulaşan bankanın şube sayısı da 97’ye çıktı.

Yılın ilk yarısında hedeflediği seviyenin üzerinde bir performans sergileyen banka, faaliyete başladığı günden bugüne sektöre kazandırdığı yeni ürünlerle fark oluşturarak hizmetlerini yaygınlaştırmayı sürdürüyor. Emlak Katılım, gelecek dönemlerde de misyonuna uygun çerçevede, dijital kanallarını daha etkin kullanarak, yenilikçi ürün ve hizmetlerini çeşitlendirmeye, müşteri kitlesiyle beraber hizmet ağını genişletmeye, ekonomiye ve istihdama katkı sunmaya hız kesmeden devam etmeyi hedefliyor.

Gaziosmanpaşa’da Kentsel Dönüşüm Çalışmaları Sürüyor

İstanbul, Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta, 2024 yılında ilçe genelinde dönüştürülen konut sayısının 15 bine ulaşacağını söyledi.

İlçedeki yapı stokunda 263 bin 602 bağımsız birim bulunduğunu, bunun yaklaşık üçte ikisinin 1999 yılı öncesi yapılan binalar olduğunu aktaran Usta, Türkiye’nin en büyük kentsel dönüşümünü inşa ettiklerini anlattı.

Kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında şehrin üçte birinin riskli alan ilan edildiğine dikkati çeken Usta, “İlk kentsel dönüşüm başlangıcı Sayın Cumhurbaşkanımızın Başbakanlığı döneminde hemen bitmiş olan konutların olduğu bölgeden verilmişti. O günden bugüne 15 bin konut planladık. Planladığımız 5 bin 502 konutu hak sahiplerine teslim ettik ve 4 bin 661 konut şu anda devam ediyor. Yaklaşık 3 bin 796 konutumuz da başlama aşamasında. 2024 yılı sonuna kadar toplamda 15 bin konutu tamamlamış, hak sahiplerine teslim etmiş olacağız.” diye konuştu.

Usta, ilçede 15 bin 253 riskli yapının dönüştürüldüğünü, toplamda da 30 bin konutun dönüştürülmüş olarak şehre kazandırılacağını dile getirdi.

Kentsel dönüşümde sadece bina değil altyapının, okul, park, cami, yol, yaşam alanlarının da yapıldığını vurgulayan Usta, bugüne kadar yapılan projelerin sadece yatırım maliyeti açısından 6 milyar liraya tekabül ettiğinin altını çizdi.

Usta, “Bu projeler tamamlandığı zaman, yani 15 bine yakın konutu bitirdiğimizde 15-20 milyar lira arasında bir yatırım bedeline tekabül etmiş olacak. Bu yatırım maliyeti tabii ki kıymete dönüştüğü zaman bu şehirde kalacak. Burada oturan ve yaşayan hak sahiplerine taksim edilmiş olacak. Şehir kazanmış olacak. Böylece vatandaş kazanmış olacak.” ifadelerini kullandı.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen depremler ve ardından yaşanan sürece değinen Usta, şunları kaydetti:

“Şu çağrıyı yapmak zorundayız. 2014 yılından beri cansiperane, gecemizi gündüzümüze katarak adeta bir seferberlik ilan etmiş şekliyle arsamızı, paramızı, bütün imkanımızı bu dönüşümün içine katarak ama ondan çok da önemlisi Sayın Cumhurbaşkanımız ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımızın da her türlü desteğini arkamıza alıp bu konutları dönüştürmeye gayret ediyoruz. Çağrımız şu; biz devlet olarak, devletin temsilcisi olarak, yerel yönetimler olarak kentsel dönüşümün artık bir ihtiyaç, bir zaruret olduğunu, artık tek çıkış yolu olduğunu söylüyoruz. Eğer geleceğimizi düşünüyorsak, sağlam ve güvenli bir ortamda yaşamak, geleceğe umutla ve güvenle bakmak istiyorsak tek çözüm kentsel dönüşümdür.”

Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Usta, kentsel dönüşümle ilgili hükümetin ciddi çabalar sarf ettiğini, teşvik kredilerinin verildiğini, vatandaşın binasına kentsel dönüşüm yapması için her türlü kolaylığın sağlandığını söyledi.

İlçede 3-5 yıl öncesine kadar evini yaptırmak istemeyenlerle uğraşmak zorunda kaldıklarını anlatan Usta, “Bizi ‘rantsal dönüşüm yapıyorsunuz. Evimizi yıkıyorsunuz. Bizi mağdur ediyorsunuz’ diye inanılmaz yoran bir kesim vardı. Tabii ki bunların arkasında da Türkiye’de her zaman olduğu gibi bir şey yapanlara yaptırmamak için para, zaman, enerji harcayan bir kesim vardı. Bizi de onlar burada oldukça meşgul etti, oldukça zamanımızı aldı, bizi engelledi.” dedi.

Yapılan eylemler ve propagandalar ile vatandaşın kafasını karıştırıldığına, projeler için zorlaştırmalar yapılmaya çalışıldığına dikkati çeken Usta, bazı vatandaşlar, bölgedeki siyasiler ve STK’lerin öncülüğünde mahkemeler işe katılarak, maddi kayba uğratıldıklarını ancak bunlarla mücadeleden hiçbir zaman pes etmediklerini belirtti.

Usta, “O gün bize karşı gelenler, bizi mahkemeye verenler, bize zorluk çıkaranlar deprem sonrasında ‘Başkan biz pişman olduk, biz yanlış yaptık. Kendi kendimize yaptık. Artık biz de kentsel dönüşüm istiyoruz’ diye bize dönüş yapmaya başladı.” şeklinde konuştu.

“Bağlarbaşı Mahallemizde yaklaşık 3 Bin 500 Konut İnşa Ediyoruz”

İki hafta önce Gaziosmanpaşa’da yeni bir temel atma töreni yapıldığını aktaran Usta, şunları ifade etti:

“Hemen yanı başımızda 796 konut inşa ettik, insanlar oturuyor. Arka tarafımızda 844 konut var, insanlar oturmaya başladı. Onun arkasında inşallah yakın zamanda bitecek olan 928 konutluk projemiz var. Burası başlayan konut alanımız. İki hafta önce temelini attık. 863 konut, 28 dükkan, yani 891bağımsız birim. Topladığınız zaman sadece şu coğrafyada Sarıgöl Bağlarbaşı Mahallemizde yaklaşık 3 bin 500 konut inşa ediyoruz. Aynı zamanda 3 bin 500 değil, 5 bin otopark inşa ediyoruz.”

Bakan Uraloğlu: ‘’4 Ekolojik Köprü İnşaatı Devam Ediyor’’

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, kara yolu ve demir yolu olmak üzere 8 ekolojik köprü bulunacağını, 4 ekolojik köprünün inşaat çalışmalarının sürdüğünü açıkladı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, yazılı açıklamasında, söz konusu köprülerin ekolojik dengenin korunması amacıyla özellikle yaban hayvanlarının güvenli geçişlerini sağlamak açısından büyük önem taşıdığına dikkati çekti.

Bu projelerle çevre dostu yaklaşımla yeşil alanların tahribatının önüne geçildiğini, trafik akışının düzenlenmesiyle emisyon azaltımına katkı sağlandığını ifade eden Uraloğlu, “Otoyolu projelerinde yapım çalışmaları başlamadan çevreye uyumlu bir şekilde tasarlanarak ekolojik alt ve üst geçitler projelendiriliyor. Bu sayede yaban hayvanlarının geçişleri ve habitat koridorları da korunmuş oluyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Uraloğlu, bugüne kadar kara yolu ve demir yolu olmak üzere toplamda 8 ekolojik köprü inşa ettiklerini, İstanbul-İzmir, İzmir-Çeşme otoyollarında ikişer, Kuzey Marmara, Malkara-Çanakkale, Tarsus-Pozantı otoyollarında birer, Ankara-Eskişehir Hızlı Tren Hattında da bir ekolojik köprü bulunduğunu aktardı.

Ekolojik köprü sayılarını artıracaklarını belirten Uraloğlu, şunları kaydetti:

“Bu köprüler Kanada, ABD, Almanya, Singapur ve Avustralya gibi ülkelerde de oldukça yaygın. Bizim amacımız da bu dünyayı birlikte paylaştığımız yaban hayvanlarının da yaşamını koruyup, kollamak. Şu anda 4 ekolojik köprümüzün yapım çalışmaları devam ediyor. İzmir-Çeşme otoyolu üzerinde bir, Halkalı-Eskişehir Hızlı Tren Projesi kapsamında 3 ekolojik köprünün yapımı sürüyor. Aydın-Denizli otoyolu üzerinde de yapımı planlanan köprü var. Ayrıca, Tarsus-Pozantı otoyolu projesinde Türkiye’de ilk yaban hayatı köprüsü olan “Orman Ekosistem Köprüsü” inşa edildi.”

Kaynak: AA

Başkan Büyükkılıç’tan Kayseri Havalimanı Yeni Terminal Binası Projesine Ziyaret

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar ve Kayseri Valisi Gökmen Çiçek ile birlikte inşaat çalışmaları devam eden Kayseri Havalimanı Yeni Terminal Binası projesini yerinde inceledi.

Yapımı Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı DHMİ Genel Müdürlüğü tarafından sürdürülen ve çalışmalarda büyük aşama kaydedilen Kayseri Havalimanı Yeni Terminal Binası’nın inşaatı tüm hızıyla sürerken, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar ve Vali Gökmen Çiçek ile birlikte inşaat alanında incelemelerde bulundu. 

Havalimanı Yeni Terminal Binası çalışmalarında gelinen son durum hakkında yetkililerden bilgi alan Büyükkılıç, Akar ve Çiçek’e yüklenici firma yetkilileri eşlik etti. Çalışmaları değerlendiren Başkan Büyükkılıç, “Şehrimize yakışacak Kayseri Havalimanı Yeni Terminal Binası’nda çalışmalar hızla ilerliyor. Biz de devam eden çalışmaları önceki dönem Milli Savunma Bakanımız Sayın Hulusi Akar, Valimiz Sayın Gökmen Çiçek ile birlikte yerinde inceledik” dedi. 

TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar ise, Kayseri Havalimanı Yeni Terminal Binası’nın bölge için önemine dikkat çekerek, “Kayseri’miz için, bölge için gerçekten son derece önemli bir tesisten bahsediyoruz. Çok şükür bu tesis başladı, devam ediyor. Arkadaşlarımız burada son derece yoğun bir şekilde çalışmalarını sürdürüyorlar. Tabi ki bu terminal binasının önemi büyük, bir an önce bitmesi lazım. Turizm bakımından, ticaret bakımından, vatandaşımızın rahatı, konforu bakımından biran önce bitmesi önem arz ediyor” diye konuştu. 

Büyükkılıç ve Çiçek’in de çalışmaları yakından takip ettiğini kaydeden Akar, sözlerini şöyle sürdürdü;

“Son derece konforlu, son derece modern, genel yapısıyla bütün vatandaşlarımızın çok rahat edeceği ortam hazırlamak için arkadaşlarımız büyük bir gayret sarf ediyorlar. Burada valimiz, belediye başkanımız, il başkanımız olayları yakından takip etmekte. Ankara’da Bakanımız Sayın Haseki de buradaki faaliyetlerimizi süratlendiriyorlar. İnşallah bu çalışma sonbahara doğru tamamlanacak. Hem Kayserili hemşehrilerimiz hem de tüm bölge halkı istifade edecek. Son derece modern bir eser olacak. Bu eserin yapılmasında emeği geçen herkesi saygı ve şükranla anıyoruz. İnşallah Kayseri’mize eserler katılmaya devam edilecek. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde her alanda modern çalışmalar yapılmakta, bu da onlardan bir örnek. Kayseri’mize, bölgemize hayırlı olsun.”

Kayseri Havalimanı Yeni Terminal Binası projesinin detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Yabancı Yatırımcının Gözdesi İstanbul, Antalya ve Edirne

EVA Gayrimenkul Değerleme’ye göre, 2023 ilk altı aylık dönem itibariyle yabancıların Türkiye’de yaptıkları gayrimenkul yatırımlarının yüzde 18,6’sı vatandaşlık edinimi oluşturdu. Geçen yılın aynı döneminde bu oran %29,4’dü. Ülke genelindeki vatandaşlık edinimi için yabancı yatırımında İstanbul, Antalya ve Edirne ilk üçte yer alırken, Megakent İstanbul’daki yabancı yatırımlarında da Esenyurt, Beylikdüzü ve Küçükçekmece ilk üçte yer aldı.

EVA Gayrimenkul Değerleme, 2023 yılı ilk altı aylık dönemi itibariyle yabancıların vatandaşlık edinimi için Türkiye’de yaptıkları gayrimenkul yatırımlarını inceledi. 2023 yılı ilk altı aylık döneminde yabancıların Türkiye’de yapılan 22 bin 350 adet gayrimenkul yatırımının yüzde 18,6’sının vatandaşlık edinimi için olduğu belirlendi. Yabancıların vatandaşlık edinimi için aldığı gayrimenkuller 4 bin 166 adet olurken, vatandaşlık için edinilen gayrimenkullerin adet bazında yüzde 63,3’ünün İstanbul’dan edinildiği belirlendi. Vatandaşlık için alınan mülklerin %85,7’si  İstanbul, Antalya ve Edirne’den alındığı belirlendi.

Ülke bazında ilk üç Rusya Federasyonu, İran ve Çin 

Yabancıların 2023 yılı ilk altı aylık döneminde tüm gayrimenkul çeşitleri bazında vatandaşlık edinimi için Türkiye’de yaptıkları yatırımlara göre, ülke bazında ilk sırada Rusya Federasyonu yer aldı. Rusya Federasyonu’nu İran, Çin, Afganistan, Irak, Yemen, Pakistan, Filistin, Ürdün ve Mısır izledi. 

İstanbul ilk sırada 

Yabancıların, 2023 yılı ilk altı aylık dönemi itibariyle tüm gayrimenkul çeşitleri bazında vatandaşlık edinimi için gayrimenkul edinimlerinde en çok tercih ettiği il ise İstanbul oldu. İstanbul’u sırasıyla Antalya, Edirne, İzmir, Sakarya, Ankara, Muğla, Yalova, Kocaeli ve Mersin takip etti. 

İstanbul’daki yatırımların yüzde 34,9’u vatandaşlık edinimi için 

Megakent İstanbul’daki yabancı gayrimenkul yatırımı ise 2023 yılı ilk altı aylık dönemi itibariyle 7 bin 548 adet gerçekleşti. Bu yatırımın da, yüzde 34,9’unun vatandaşlık başvurusu için edinilen gayrimenkullerden oluştuğu belirlendi. 2023 yılı ilk altı aylık döneminde yabancıların tüm gayrimenkul bazında vatandaşlık edinimi için İstanbul’daki yatırımlarında ise ilk sırayı Rusya Federasyonu aldı.  Bu ülkeyi Irak, Çin, Afganistan, Suudi Arabistan, Azerbaycan, Mısır, Pakistan, Filistin ile Amerika Birleşik Devletleri takip etti.  Aynı dönemde yabancıların vatandaşlık edinimi için İstanbul’daki gayrimenkul yatırım tercihlerinde Esenyurt, Beylikdüzü ve Küçükçemece ilçeleri ilk üçte yer aldı. Bu ilçeleri de sırası ile Başakşehir, Kağıthane, Kartal, Büyükçekmece, Şişli, Avcılar ve Bağcılar izledi.

Masdaf Yönetim Kurulu Üyesi Denizhan Polatoğlu, Masdaf Yaz Dönemi Stajyerleri ile Buluştu

Pompa sektörünün öncü sanayi kuruluşlarından Masdaf, Tuzla ve Düzce fabrikalarında üniversite öğrencilerine sağladığı staj olanaklarıyla hem geleceğin profesyonellerini iş hayatına hazırlıyor hem de şirketin gelecekteki potansiyel insan kaynağını belirlemeyi hedefliyor. 

Uygulamalı eğitim programı ve mentorluk imkânı

Masdaf, düzenlediği staj programları ile uygulamalı eğitim programı ve mentorluk imkânı sunuyor. 

11 Ağustos’ta Masdaf Tuzla fabrikasında ki yaz dönemi stajyerleri ile yemekli toplantıda bir araya gelen Masdaf Yönetim Kurulu Üyesi Denizhan Polatoğlu, gençler ile sohbet etti. İş hayatında başarıya ulaşmak ve fark yaratmak için yapılması gerekenler konusunda önemli bilgiler paylaşan Denizhan Polatoğlu, staj programlarının iş hayatına atılan ilk ve en önemli adım olduğunu belirterek, öğrencilerin staj süresince edindikleri deneyim ile kariyerlerine yön verebileceklerini söyledi.

“Sürdürülebilir bir dünya için çalışıyoruz” 

Denizhan Polatoğlu konuşmasında, iklim kriziyle birlikte sanayinin ana odak noktası haline gelen; verimlilik ve dijital dönüşüm konularına da dikkat çekti:

“Masdaf olarak, “Masdaf Dünya’ya İyi Gelecek” mottosuyla sürdürülebilir bir dünya için çalışıyoruz. Bu kapsamda tüm süreçlerimizi verimlilik esasına göre yönetiyor ve geliştirdiğimiz tüm ürünlerde de verimliliğe odaklanıyoruz. 

Su yönetiminde doğru teknolojiler kullanarak; endüstride, şebekelerde, binalarda, işletmelerde ve tarımda yaşanan su israfının önüne geçmek mümkün. Su kaynaklarının etkin yönetimi ile sudan yüzde 50’lere varan oranlarda tasarruf sağlayabiliriz. Suyun doğru yönetilmesi yalnızca su tasarrufu anlamına gelmiyor, enerjinin de verimli kullanılması anlamına geliyor. Çünkü dünyadaki elektrikli motorların sarf ettiği enerjinin yüzde 22’si pompalar tarafından tüketiliyor. Bu nedenlerden dolayı Masdaf’ın tüm faaliyetlerinde bu iki temel öğeye odaklanıyoruz.

“Dijital dönüşümü, şirket geneline yayarak, yaşatmayı hedefliyoruz”

Masdaf’ın sürdürülebilir yarınlar için odaklandığı bir diğer konu ise dijitalleşme. AR-GE’den lojistiğe kadar tüm süreçlerimizde faaliyetlerimizin çevreye olan etkilerini en aza indirmeyi misyon edindik. Dijital dönüşümü, şirket geneline yayarak, yaşatmayı hedefliyoruz. Üretim altyapımızı, sanayinin dönüşümü yani Endüstri 4.0 anlayışına uygun olacak şekilde geliştiriyoruz. Tüm bu çalışmalarımız ve yatırımlarımızla 2030 yılı itibarıyla faaliyetlerimizden kaynaklanan karbon salınımını, 2023 yılına göre yüzde 30 azaltmayı, 2050’de ise karbon nötr olmayı hedefliyoruz. 

“Yarınlarımıza sizler yön vereceksiniz”

Geleceğin profesyonellerini yani sizleri, bugünden bilinçlendirerek, farkındalık oluşturmak biz sanayicilerin sorumluluğunda; çünkü yarınlarımıza sizler yön vereceksiniz. Bu nedenle Masdaf’ta ki stajınız süresince öğrendikleriniz yalnızca kişisel gelişiminiz için değil, sürdürülebilir yarınlar için de oldukça kıymetli” şeklinde konuştu.

Gençlerin iş hayatıyla ilgili kendisine yönelttiği soruları da içtenlikle yanıtlayan Denizhan Polatoğlu, onların kişisel gelişimine ve kariyer hayatına ışık tutacak tavsiyelerde bulundu. Toplantıya katılan stajyerler ise Masdaf’ta staj yapmaktan dolayı duydukları memnuniyeti dile getirdi.

Yabancıya Yapılan Gayrimenkul Satışı Geliri Yüzde 36,6 Düştü

Merkez Bankası verilerine göre yabancıya yapılan gayrimenkul satışı geliri yüzde 36,6 düşerek 2 milyar 201 milyon dolara geriledi.

Yabancılara gayrimenkul satışından elde edilen döviz geliri, geçen yılın tümünde 6,3 milyar dolarla tüm yılların rekorunu kırmıştı.

Dünya Gazetesi’nden Naki Bakır’ın özel haberine göre; Küresel yatırımcıların Türkiye’de doğrudan yatırım için getirdikleri sermayede yıllar itibarıyla devam eden gerilemeye karşılık, vatandaşlık kampanyalarının da etkisiyle son yıllarda hızla artan yabancılara gayrimenkul satışlarından elde edilen döviz gelirinde de bu yıl nisandan bu yana sert düşüş yaşanıyor.

Merkez Bankası’nın açıkladığı ocak-haziran dönemi ödemeler dengesi verilerine göre, geçen yıl ilk altı ayda 3 milyar 470 milyon dolar olan yurt dışı yerleşiklere gayrimenkul satış geliri, bu yıl aynı dönemde yüzde 36,6 düşüşle 2 milyar 201 milyon dolara geriledi. Banka’nın, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nden elde ettiği ve yurt dışı yerleşiklerin alımını yaptıkları gayrimenkullerin bedeli üzerinden toplulaştırılmış verilere göre hesapladığı söz konusu gelirlerin, bu yıl aylar itibarıyla bakıldığında nisandan itibaren sürekli azaldığı belirlendi.

Yabancıya gayrimenkul satış geliri geçen yılın aynı aylarına göre nisandaki yüzde 62,3, mayıstaki yüzde 40’lık düşüşlerin ardından, haziranda yüzde 79,6 oranında bir düşüş kaydetti. İlk çeyrekte 1 milyar 370 milyon dolar olan yabancıya gayrimenkul satış geliri, ikinci çeyrekte 870 milyon dolara düştü. İlk çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 28,2 artan söz konusu gelir, ikinci çeyrekte ise yüzde 65,4 düşüş gösterdi.

Yabancıya Gayrimenkul Satışı Geçtiğimiz Yıl En Yüksek Seviyesinde Seyretti

Ulusal ekonomiye zincirleme ve devamlı katkı sağlayan doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının aksine katkısı, satın alma için döviz getirme şeklinde bir seferlik olan yabancı gayrimenkul yatırımları, son yıllarda başta Ruslar ve Orta Doğu ülkeleri yurttaşları olmak üzere yabancıların konut alımları ile hızlı bir artış göstermişti. 2000’li yılların başlarında toplam doğrudan yatırım girişlerinde küçük bir paya sahip olan yabancı gayrimenkul yatırımları yoluyla Türkiye’ye giren döviz miktarı, 2022 yılının tümünde 6 milyar 273 milyon dolarla en yüksek düzeyine ulaşmış ve aynı zamanda doğrudan yabancı sermaye yatırımlarını geçmişti.

Satılan Konut Adedi Yarıya Düştü

Öte yandan TÜİK’in konut satış istatistikleri de yabancılara satılan konut sayısının bu yıl yarıya düştüğünü ortaya koyuyor. Buna göre geçen yılın ocak-haziran döneminde yabancılar Türkiye’den 35 bin 383 konut alırken, bu yıl aynı dönemde bu sayı 19 bin 275 adette kaldı. Yabancıya satılan konut sayısı yüzde 45,5 azaldı.

TÜİK verilerine göre aylık satış sayıları önceki yılın aynı ayı ile karşılaştırıldığında yabancılara satışlar Temmuz 2022’den bu yana kesintisiz devam ediyor. TÜİK’in, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü veri tabanı TAKBİS sisteminde yabancı olarak tanımlanan, Türk asıllı olmayan ve vatandaşlıktan çıkarılma ile ilgili 4112 sayılı kanuna tabi olmayan kişilere yapılan satışların toplulaştırılmışı olan TÜİK verilerinde, aylara göre yıllık gerilemenin özellikle bu yıl haziran ayında yüzde 69,6’ya ulaştığı dikkati çekiyor.

Ege Yapı, İstanbul Dışındaki İlk Yatırımını İzmir’e Yaptı

17 yıldır İstanbul’da faaliyet gösteren Ege Yapı, Urla Kekliktepe projesiyle İstanbul dışındaki ilk yatırımını İzmir’e yaptı. Firma burada, 73 villalık bir projeyi hayata geçirecek.

Yaklaşık 17 yıldır İstanbul’da başarılı işlere imza atan Ege Yapı da rotasını İzmir’e çevirenlerden. Üç yıldır İzmir’le yakından ilgilenen şirket, İstanbul dışındaki ilk yatırımının startını İzmir’de verdi. Bu yatırımların ilkini de Urla Kekliktepe’de hayata geçiren Ege Yapı, İzmir’de 5 projeyle 6 milyar TL yatırım yapmayı planlıyor. Hürriyet Gazetesi’nden Mete Tamer Onur, Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı ile firmanın yatırımları üzerine söyleşi gerçekleştirdi. 

“Ege Yapı Kekliktepe; oksijen zenginliği açısından ülkemizde Balıkesir Altınoluk hattından sonra en yüksek oksijenin olduğu dünyadaki en değerli 25 hava koridorundan birinde yer alıyor” diyen İnanç Kabadayı, İzmir’in farklı ilçelerinden ve Anadolu şehirlerinden de bu bölgeye düşük yoğunluğu, yatırım değerinin artması ve havası sebebiyle talep olduğunu paylaştı.

100’üncü Yılda 7 Proje

“Gayrimenkul her zaman en çok kazandıran yatırım aracı olmaya devam ediyor” diyerek söze başlayan İnanç Kabadayı, Türkiye’nin arz sorununa katkı sağlamak ve gayrimenkul yatırımcılarına yatay mimari anlayışıyla, mühendislik alt yapısı sağlam, depreme dayanıklı, sürdürülebilir yaşam alanları sunmak adına vizyoner projeleri hayata geçirmeye devam ettiklerini söylüyor. Bu yılla birlikte iki yıl içerisinde hayata geçirecekleri proje ve hedeflerde Cumhuriyet’in 100’üncü yılına yakışır şekilde 7 projede, 7 milyar liralık yatırım değeri olarak açıkladıklarını aktaran Kabadayı, şöyle devam etti:

“Bu projeler bittiğinde 25 milyar lirayı aşan bir değer oluşacak. Bu yatırımın ilk projesini İzmir Urla’da ‘Kekliktepe’ ile başlattık. Şu anda projemizde inşaat faaliyetleri başladı, ön talep alıyoruz. Projemize ülkemizin birçok ilinden de önemli ölçüde ilgi var. İstanbul’da Çekmeköy’de yatay mimari anlayışıyla devreye aldığımız Ormanyaka’nın inşaatı başladı. Burada da ön talep aşamasındayız. Yılın son çeyreğinde lansmanını yapmayı planlıyoruz. Bu yıl bitmeden planlama ve ruhsat işlerini tamamlamayı hedeflediğimiz iki projeye daha başlamak istiyoruz. Onlar da; Hasköy’de otel ve konuttan oluşan bir karma proje ile Şile’de otel ve villa konseptinin olacağı proje. Bu iki proje için hazırlıklarımız yoğun bir şekilde devam ediyor. İstanbul’da Ispartakule’de ‘Modernyaka’ adlı projemizde 525 adet konut inşa ediyoruz. Burada teslimleri de 2024 yılı içerisinde yapmayı planlıyoruz. Yine bu bölgede 2 bin konutluk bir projenin daha hazırlıkları yetişirse 2023 son aylarında bu projeyi de değerli Ege Yapı yatırımcılarının beğenisine sunacağız.”

Kekliktepe’deki projenin 88 bin metrekare alan üzerinde yatay mimari anlayışıyla konumlanan 73 müstakil villadan oluştuğunu ifade eden İnanç Kabadayı, “Villalar, özel havuzu ve bahçesiyle inşa edilecek. Projede 370 metrekareden 500 metrekareye varan geniş ve konforlu müstakil villalarda; 5+1, 6+1 ve 7+1 konut tiplerinin tamamı bin metrekareye varan alanda tasarlanıyor.” diyor.

Beş Proje İle Giriş Yaptı

Ege Yapı olarak 17 yıldır İstanbul’da 25 projeyi ‘zamanında’ teslim ettiklerini anlatan İnanç Kabadayı, “Bugüne kadar edindiğimiz tecrübe ve deneyimle yüksek yatırım potansiyeli olan İzmir’e 6 milyar liralık yatırım yapacağımızı açıkladık. Uzun bir süredir yakından takip ettiğimiz bir kentti. Bu bölgede ilk yatırımımızı 1 milyar 100 milyon lira ile Urla Kekliktepe projemizde başlattık. İzmir’de diğer yatırımlarımıza baktığımızda; potansiyeli yüksek olan Yağcılar bölgesinde 2 milyar 500 milyon lira bedelle ve yatay mimari anlayışıyla 435 villa inşa edeceğiz. Alsancak’ta iki projemiz olacak, onların da toplam yatırım değeri 1 milyar 350 milyon lira. Yine İzmir Dikili’de 1 milyar 50 milyon liralık değere sahip konut projemizi de planlıyoruz. Ruhsat ve planları yetişirse bu yıl lanse edeceğiz. İlerleyen süreçte bunlara yenileri de eklenecek. Bölgede de yatırım planlarımız bulunuyor. Burada da Bodrum gündemdeki lokasyon” dedi. Kabadayı, Ege’deki yatırımlar hakkında şu bilgileri verdi. 

 ‘’Üretim alanlarını sürdürülebilirlik alanına entegre edebilmek için araştırmalar yapmaya devam ediyoruz. Amacımız ürettiğimiz konutlarda karbon emisyonunu düşürebilmek ve sürdürülebilir bir yaşamı mümkün hale getirebilmek. Üretim tarafında bunu nasıl minimuma indireceğimiz konusunda çalışmalarımız var. Bir start-up ile de bu konuda son aşamadayız” 

2025 Yazında Teslim Edilecek

Haziran ayında Kekliktepe projesinin ön satışına başladıklarını anlatan İnanç Kabadayı, getiri performansıyla dikkat çeken Urla’nın gayrimenkul yatırımcılarının ilgisini çekmeye devam ettiğini paylaştı ve ekledi: 

“Endeksa verilerine göre; Ocak 2019’dan bu yana yatırımcısına yüzde 879 oranında kazandıran Urla bölgesini biz de bunun için radarımıza almıştık. Metropol yaşamından, trafik kaosundan uzaklaşmak isteyen İstanbul ve Ankaralıların tercihi olan Urla, Çeşme’ye ve denize olan yakınlığı, doğa ile uyumlu düşük yoğunlukta yerleşim dokusu, kent merkeziyle olan güçlü ulaşım bağlantısı, gastronomisi, tarihi, renkli sosyal hayatı, doğası, havası ile ayrıcalıklı bir yaşam alanı olarak öne çıkıyor” diyerek, Urla Kekliktepe’deki projenin 2025 yazında teslimlerini yapmayı planladıklarını söyledi.

Şehir Konsepti 

Bir süredir birçok kesim ve sektör tarafından yüksek sesle dile getirilen bir başlık var. Sürdürülebilirlik. Ege Yapı’da yıllardır bu konu üzerine hem çalışan, hem de çeşitli uygulamaları hayata geçiren bir şirket. İnanç Kabadayı, artık karbon ayak izinin hesaplanmasının herkesin gündeminde yer aldığını belirtti ve şöyle devam etti: 

“Ege Yapı olarak tüm projelerimizi iklim değişikliğine ve sürdürülebilir tasarım özelliklerine göre dizayn ediyoruz. Biz bu alandaki çalışmalara 12 yıl önce Batışehir projemizi inşa etme sürecinde başladık. 2011’de hayata geçirdiğimiz Batışehir projemizde ‘5 dakikalık şehir’ konseptiyle sürdürülebilir yeşil proje hedefini belli ölçüde uygulamayı başardık. Batışehir projesi 240 dönümlük bir arazide, bir ailenin tüm ihtiyaçlarına cevap verebilecek çözümlerle dizayn edildi. Projede konut, ofis, alışveriş alanları, okul, kreş, otel, cami ve spor tesisleri yer alıyor. Sağlık hizmetleri ise projenin karşısındaki hastaneden karşılanıyor. Özetle projede yaşayan sakinler için kendi kendine yetebilen bir şehir inşa ettik. Biz son dönemdeki tüm projelerimizi ‘A Sınıfı Enerji Belgesi’ alabilecek şekilde planlıyoruz. Peyzajda seçtiğimiz az su isteyen bitki seçiminden, yağmur sularının toplanma ünitelerinden, cam duvar oranının hesaplanmasından, fotoselli lambalara kadar uzanan önemli bir süreç. Duvar rengi için seçilen boyanın tasarım sürecinde ortaya çıkan üretim hattında minimum atık oluşturulması, bu atıkların ayrıştırılması, özel atık alanlarına geri dönüşüm için atılması ve üretimle ilgili bütün verimlilik aşamalarının kontrol edilmesi teslimle devam eden süreçte takip ettiğimiz konular.”

Saraçoğlu Mahallesi Konutları Satışa Çıktı

Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) tarafından restorasyon çalışmaları tamamlanan Saraçoğlu Mahallesi’ndeki 119 konut e-ihale ile satışa çıkarıldı. 

Emlak Konut’tan yapılan açıklamaya göre, Ankara’nın merkezinde konumlanan ve Cumhuriyet tarihinin ilk toplu konut projesi olan Saraçoğlu Mahallesi’ni koruma, yenileme ve yaşatma çalışmalarında sona gelindi.

Restorasyon çalışmaları Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı öncülüğünde gerçekleştirildi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin 2016 yılında sürecini başlattığı, 79 yıllık milli bir miras olan Saraçoğlu Mahallesi, Türkiye yüzyılında Ankara halkı için yeniden cazibe merkezi oldu. 

Aslına uygun olarak restore işlemleri gerçekleşen proje; tescilli yapıları, asırlık anıt ağaçları ve özgün dokusuyla gelecek nesillere aktarılacak bir miras olarak varlığını sürdürmeye devam ediyor.

Anıt Ağaçlar Korundu, Ek 3 Bin Ağaç Dikildi

AA’nın haberine göre; Binaların temelinde güçlendirme yapılan ve geçmişine uygun olarak yenilenen proje kapsamında, bölgede bulunan 210 adet anıt ağacın hepsi korundu. Buna ek olarak 3 bini aşkın yeni ağaç dikildi. Tek bir ağacın dahi kaybedilmemesi için titiz çalışmalar yürütülürken, yeşil alan zenginliğini pekiştirecek peyzaj çalışmaları da gerçekleştirildi.

Eski dere yatağı canlandırılarak, bir biyolojik gölet yapıldı. Bu gölet çevresinde rekreasyon, kültür-sanat etkinlik alanlarıyla şehrin merkezinde 7 gün 24 saat canlı aktif bir yaşam alanı inşa edildi. Restoranlar, kafeteryalar ve mağazalar bu bölgede tasarlandı. Ayrıca bir gençlik merkezi ve kütüphane yapıldı.

Toplam 44 Tescilli Bina Restore Edildi

Yaklaşık 125 bin metrekarelik alanda konumlanan ve Cumhuriyet dönemi Türk mimarisinin özgün örneklerinden olan Saraçoğlu Mahallesi’nde 44 tane tescilli bina korunarak aslına uygun bir şekilde yeniden hayata kazandırıldı. 

Proje kapsamında tüm altyapılar yenilendi; toplam 119 konut, 172 ofis, 112 dükkan ve 159 odalı tarihi otel restore edilerek bu önemli milli mirasın gelecek nesillere aktarılması sağlandı.

Süreç 25 Ağustos’a Kadar Devam Edecek

Projede bulunan 1+1, 2+1, 3+1, 4+1, 5+1 dubleks ve 6+1 dubleks gibi farklı tiplerdeki 119 konut, Emlak Konut tarafından e-ihale usulüyle satışa sunuldu. Hemen teslim durumundaki daireler için e-ihale süreci 25 Ağustos’a kadar devam edecek.

Saraçoğlu restorasyon projesinin tüm detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Samsun Şehir Hastanesi’nde İnşaat Çalışmaları Devam Ediyor

Kaba inşaat çalışmalarının tamamlandığı Samsun Şehir Hastanesi projesinin fiziki gerçekleşmesi yüzde 73 oranına ulaştı.

Samsun Şehir Hastanesi inşaatını ziyaret eden Samsun İl Sağlık Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Muhammet Ali Oruç, Kamu Hastaneleri Hizmetleri Başkanı Uzm.Dr.H. Yalçın Büyükkarabacak, Başkan Yardımcıları Uzm.Dr. Bekir Şahin, Murat Yılmaz ve yüklenici firma yetkililerinin katılımıyla bir değerlendirme toplantısı gerçekleştirdi.

Toplantıda, firma yetkililerinden kaba inşaatı yüzde 100 oranında tamamlanan ve fiziki gerçekleşme oranı yüzde 73’e ulaşan Samsun Şehir Hastanesi’nin son durumu hakkında bilgi alan Sağlık Müdürü Oruç, hastanenin ön kabul sürecinin kasım ayı itibariyle başlayacağını, ocak ayı itibariyle de tıbbi malzemelerin ve tefrişatın hastaneye yerleştirme işlemlerinde ilk adımların atılacağını ifade etti. 2024 yılının ilk aylarında hizmete girecek

Dış cephe giydirme çalışmalarının büyük kısmının tamamlandığı, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılarak güneş enerjisi panelleriyle bina elektriğinin bir bölümünün karşılanacağı, 305 bin metrekare kapalı alanı ile Samsun’a ve Karadeniz Bölgesi’ne hizmet verecek bin 103 yataklı Samsun Şehir Hastanesi’nin 2024 yılı ilk aylarında hizmete girmesi planlanıyor.

Samsun Şehir Hastanesi projesinin tüm detaylarını burada bulabilirsiniz.

Siverek’te GES Projesi Hayata Geçiriliyor

Şanlıurfa, Siverek’te ilçe belediyesi tarafından projelendirilen Güneş Enerjisi Santrali (GES) projesinde çalışmalar başladı.

Bir süre önce ihalesi yapılan ve koruma çevre çiti, çevre aydınlatma ve kamera sistemi tamamlanan projede çelik konstrüksiyon montajı ise devam ediyor. 16 dönüm üzerine kurulan Güneş Enerji Santralinden saatlik 1MW enerji elde edilmesi hedefleniyor.

Gazete İpekyol’da Fadime Kıldı’nın haberine göre; 25 milyonluk projenin yap-işlet-devret modeliyle yapıldığı ve belediye bütçesinden herhangi bir ödeme yapılmayacağı belirtildi. Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğünden yapılan açıklamada, devasa projelerin yapımına devam edildiği belirtildi.

Enerji giderinin en önemli kalemlerin başında geldiğinin hatırlatıldığı açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

‘’Belediye Başkanımız Ayşe Çakmak’ın talimatıyla harekete geçen Plan ve Proje Müdürlüğümüz, önemli bir projeyi daha sonuçlandırmıştır. 25 milyonluk yatırım bedelinin ödenmesi konusunda belediyemiz bütçesinden herhangi bir ödeme yapılmayacaktır. Siverek Belediyesi olarak yapımına devam ettiğimiz GES projesinin tamamlanmasıyla kendi enerjimizi kendimiz üretip kamu kaynağının verimli kullanması sağlanacaktır.’’

Kredilerin Hayat Sigortalarında Yenileme Avantajı

Close up business man signing contract making a deal, classic business; Shutterstock ID 334043420; Purchase Order: kredi hayat sigortası; Job: ; Client/Licensee: ; Other:

BDDK’nın son verilerine göre Ocak ayından bu tarafa kullanılan toplam konut kredisi miktarı 443 milyar lirayı aştı. Faiz avantajından ötürü söz konusu kredilerin önemli bir bölümü de hayat sigortalı olarak tercih edildi.

Kullanılan kredilerin hayat sigortası poliçelerinin, her yıl otomatik olarak yenilendiği bilgisini paylaşan Viennalife Emeklilik ve Hayat A.Ş. Alternatif Dağıtım Kanalları Direktörü Murat Akçay, tüketicilerin daha uygun maliyetlere kredi hayat sigortalarını yenileme fırsatı bulunduğunu söyledi. Olayinkolayi.com isimli dijital platformun, bankalara oranla yüzde 40’a varan avantajlı fiyatlara kredi hayat sigortası sunduğunu açıklayan Akçay, siteyi ziyaret eden kullanıcıların, daha önce almış oldukları kredilerin hayat sigortalarını da uygun fiyata yenileyebildiklerini belirtti.  

Müşterilerinin kredi yolculuklarını pratik hale getirmek amacıyla yola çıkan olayinkolayi.com, yenileme dönemi gelen kredi hayat sigortaları için de avantajlı poliçe fiyatları sunuyor. Daha önce kredi çekerken hayat sigortasına yüksek bedeller ödemiş olan tüketiciler, devam eden kredilerinin hayat sigortasını yenileme döneminde, olayinkolayi.com sitesini ziyaret ederek yüzde 40’a varan oranlarda tasarruf edebiliyor. 

Kredi kullanacaklara ücretsiz asistanlık hizmeti sunuyor

Kullanıcılarına pek çok işlem kolaylığını bir arada sunan olayinkolayi.com platformunu ziyaret edenler, “Kredi Asistanı” uygulaması sayesinde, kendilerine özel kredi tekliflerini listeleyerek en uygun indirim ve faiz oranlarını tek ekranda görebiliyor. Ziyaretçiler, kredi çekmeden önce kullanabilecekleri kredi miktarını ve kredi dosya masrafını da yine aynı ekrandan kolaylıkla hesaplayabiliyor. Olayinkolayi.com sunduğu ücretsiz hizmet ile de, hafta içi 09.00-18.00 saatleri arasında 0850 222 3466 numaralı Çağrı Merkezi numarası veya Whatsapp hattı üzerinden anlık yanıt sistemiyle, müşterilerinden gelen soruları, asistanları aracılığıyla cevaplıyor. 

İnşaat Sektörü Ciro Endeksi Yüzde 74 Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörlerine ilişkin haziran ayı ciro endeksini açıkladı. Toplam ciro endeksi yüzde 53,4 artarken inşaat sektöründe yüzde 74 artış gözlendi.

Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi 2023 yılı Haziran ayında yıllık yüzde 53,4 arttı.

Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; 2023 yılı Haziran ayında yıllık sanayi sektörü ciro endeksi yüzde 42,5, inşaat ciro endeksi yüzde 74,0, ticaret ciro endeksi yüzde 58,3, hizmet ciro endeksi yüzde 55,8 arttı.

Toplam Aylık Ciro Endeksi Yüzde 5,9 Arttı 

Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi, 2023 yılı Haziran ayında aylık yüzde 5,9 arttı.

Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; 2023 yılı Haziran ayında aylık sanayi sektörü ciro endeksi yüzde 10,7, inşaat ciro endeksi yüzde 3,0, ticaret ciro endeksi yüzde 4,2, hizmet ciro endeksi yüzde 3,3 arttı.

SASA Gaziantep’e GES Yatırımı Yapacak

Polyester üretiminin öncü firması SASA, Gaziantep’e 25 milyon dolarlık Güneş Enerjisi Santrali (GES) yatırımı yapacağını açıkladı.

Konuyla ilgili Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) açıklamada bulunan firma, şu ifadelere yer verdi:

“Gaziantep ili Şehitkâmil ilçesinde bulunan araziler üzerine toplam 40.000 kWp santral gücünde Arazi GES kurulması için yaptığımız başvuru ilgili mevzuat kapsamında oluşturulan komisyon tarafından uygun bulunmuş ve Şirketimize Bağlantı Anlaşmasına Çağrı Mektubu iletilmiştir.

Söz konusu mektuba istinaden, gelecek kuşaklara yeşil ve temiz bir dünya bırakma sorumluluğumuz ve Şirketimizin sürdürülebilirlik ilkeleri kapsamında, ilgili araziler üzerinde yaklaşık 25.000.000 USD değerinde Arazi GES yatırımı yapılmasına karar verilmiştir. 10 ay sonra tamamlanması beklenen projeden sağlanacak enerji Şirketimizin mevcut yıllık elektrik enerjisi tüketiminin yaklaşık %10’una tekabül etmektedir.”

Pamukkale’ye 150 Milyon TL’lik Yatırım

Pamukkale Belediye Başkanı Avni Örki, Bağbaşı Mahallesi’nde var olan Kültür Merkezi’nin 150 milyon TL yatırımla Gençlik Merkezi’ne dönüştürüleceğini açıkladı.

Pamukkale ilçesinin en kalabalık mahallelerinden biri olan Bağbaşı Mahallesi’nde, Pamukkale Üniversitesi yerleşkesine 1.6 km uzaklıkta, öğrenci yurtları ve öğrenci evlerinin en yoğun olduğu bölgede, 10 bin metrekare kapalı alanda, içerisinde konferans salonları, fuaye-sergi salonları, ofisler, minyatür, hat, ebru ve resim atölyeleri olarak kullanılacak görsel sanat atölyeleri, tiyatro, dans, sinema derslikleri olarak ritmik sanat atölyeleri, müzik eğitim derslik alanları, revir, nikah salonu, basketbol sahası gibi birçok aktivite olanağı sunacak Pamukkale Belediyesi Gençlik Merkezi’nin startı verildi. 

Pamukkale Belediye Başkanı Avni Örki’nin Ankara ziyaretleri kapsamında Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak ve Bakanlığın ilgili bürokratlarıyla görüşmeleri sonrasında, bakanlık ve belediye arasında projeye 150 milyon TL’lik destek sağlayacak protokole imza atıldı.

Bağbaşı Mahallesi ile çevresindeki Kervansaray, Zümrüt, Gökpınar, Tekkeköy, Asmalıevler, Kayıhan, Zeytinköy ve Hürriyet mahalleleri ile yaklaşık 65 bin kişiye hitap edecek olan Pamukkale Belediyesi Gençlik Merkezi, iki ayrı bloktan oluşacak. Denizli’nin nüfus dağılımına bakıldığında genç nüfusun ağırlıklı olduğu bölgede bulunan ve konum itibariyle tüm halkın kolaylıkla ulaşabileceği merkezde gençlerin, sosyal, kültürel ve eğitsel bakımdan daha gelişmesine olanak sağlanacak. 

Tesis içerisinde, salonlar, derslikler, ofisler dışında, iki ayrı blok yürüyüş parkurları ve rampalar ile birbirine bağlanırken, insanların üzerinde gezebileceği yeşil çatılar, dinlenme ve faaliyet alanları ile bölgeye özel bir değer katacak.

150 milyon TL’lik destek ile birlikte Eylül ayında ihalesine çıkılması planlanan merkez bölgenin en büyük eksiklerinden birini tamamlamış olacak. Başkan Avni Örki, “Pamukkale Belediyesi Gençlik Merkezi projemize Gençlik ve Spor Bakanlığımızdan destek sözü aldık. Heyecanımız büyük. Pamukkale Belediyesi Gençlik Merkezi projemize Gençlik ve Spor Bakanlığımız önemli bir destek sağlayacak. İmzaladığımız protokol gereğince, Pamukkale Belediyesi Gençlik Merkezi projemize 150 milyon TL’lik destek sağlanacak. İhalesini önümüzde Eylül ayında gerçekleştireceğimiz projemiz için heyecanımız büyük. Denizli’mize, ilçemize, bölgemize değer katacak muhteşem bir projenin heyecanı içindeyiz” dedi.

Kervan Otel Binası Yıkılıyor

Bolu’nun Gerede ilçesinde uzun süredir atıl durumda olan Kervan Otel binasının yıkımına karar verildi. Binanın yıkılmasının ardından yerine modern bir yapı inşa edilecek.

Geçmişte Kervan Otel olarak hizmet veren arazi, 54 odalı otel ve 2 işyeri projesiyle yeniden hayat bulacak. Aynı zamanda yapılacak otel, belediye misafirhanesi olarak da kullanılacak. Planlar arasında, çok amaçlı bir salon ve 140 kişilik bir restoranın da yer alacağı belirtiliyor. İhale, 24 Ağustos 2023 Perşembe günü saat 14.30’da Gerede Belediyesi meclis toplantı salonunda gerçekleştirilecek. İhalede, projenin tahmini bedeli 14 milyon 625 bin TL olarak öngörülürken, geçici teminat miktarı 438 bin 750 TL olarak belirlendi. Bu adımıyla Gerede Belediyesi, bölgeye hem estetik hem de iş fırsatları sağlayacak bir projenin temellerini atmış olacak.

Daha önce 525 bin 100 TL bedel ile Gerede Belediyesi’ne geçen Kervan Otel binası, proje çalışmaları için belediye tarafından kullanılacak. Ancak geçen aylara rağmen binada herhangi bir çalışma başlamaması, ilçe sakinleri arasında tepkilere neden olmuştu. İlçe merkezinde yıkık bir durumda bulunan bina, vatandaşlar için kaygı verici bir görüntü oluşturuyordu. Gerede Belediyesi, bu projeyle hem çevresel düzenlemeye katkı sağlamayı hem de vatandaşların güvenliğini temin etmeyi amaçlıyor.

Kaynak: Bolu Gündem

Hilvan Yol Yapım Çalışmaları Devam Ediyor

Şanlıurfa’nın Hilvan ilçesinde ulaşımı kolaylaştırmak için başlatılan yol yapım çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor.

Kilitli Parke taşı ile döşemesi yapılan yollar vatandaşlara daha konforlu ulaşım yapma imkânı sağlıyor.

Hilvan Belediye Başkanı Aslan Ali Bayık’ın talimatları doğrultusunda çalışmalarını sürdüren Hilvan Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğüne bağlı ekipler ilçe merkezinde ve Özveren Kırsal Mahallesinde yol bakım, onarım ve yenileme çalışmalarını tamamladıktan sonra Akçakebir Kırsal Mahallesinde çalışmalarını sürdürüyor.

Çalışmalardan duyduğu memnuniyeti dile getiren mahalle sakinleri Hilvan Belediye Başkanı Aslan Ali Bayık ve ekiplerine teşekkür etti.

Körfez Yarımca Meydanı Projesinde Sona Gelindi

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan Körfez Yarımca Kent Meydanı ve 75. Yıl Cumhuriyet Parkı projesinin inşaat çalışmalarında son aşamaya gelindi.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve Körfez Belediyesi ile yürütülen çalışmalar tamamlandığında bölge sakinlerinin hoşça vakit geçireceği alanlar oluşacak. Mehmet Akif Ersoy Camii ve 75. Yıl Cumhuriyet Parkı’nı bütünleştirerek şehir meydanına dönüştürecek proje tamamlandığında; 8 bin metrekarelik alanda sosyal donatılar, voleybol sahası, basketbol sahası, taksi durağı, yürüyüş yolları, çocuk oyun grupları ve sosyal donatılar yer alacak.

Proje kapsamında Körfez Mimar Sinan Mahallesinde bulunan Mehmet Akif Ersoy Camii önündeki meydanı, Mehmet Akif Ersoy Caddesi ve caddenin güney kısmında kalan 75. Yıl Cumhuriyet Parkı ile bütünleştirerek bölgeye güzel ve ferah bir alan kazandırılması amaçlanıyor. Bu kapsamda 8 bin metrekarelik alanda çevre düzenlemesi, peyzaj çalışması ve diğer inşa faaliyetleri gerçekleştiriliyor.

Peyzaj İmalatları Devam Ediyor

75. Yıl Cumhuriyet Parkında bir adet voleybol-basketbol sahası, oturma grupları, bir adet taksi durağı, totem, yürüyüş yolları, çocuk oyun grupları, spor aletleri bulunacak. Çalışmalar dahilinde Cumhuriyet Parkı bölümünde yapısal ve bitkisel peyzaj imalatları yapılıyor. Sulama alt yapı sistemi döşendi, bitki ve ağaç dikimi yapılıyor. Park bölümünde üçgen gölgelik imalatları devam ederken bankların montajları yapıldı.

Yarımca Kent Meydanında Sağlık Ocağı-kafeterya-kütüphanenin bir arada bulunduğu yapının, dış ve iç sıva, seramik imalatları devam ediyor. Meydanda yapısal peyzaj imalatları devam ederken meydandaki caminin iki minaresinin yapımı da proje kapsamında gerçekleştiriliyor. Ayrıca meydanın zeminine görsel zenginliği arttıracak olan taşlarında yapım imalatı da sürdürülüyor.

Gümülcine’ye Yeni Hastane Geliyor

Stavros Niarhos Vakfı (ISN), Yunanistan’ın Trakya Bölgesi’nde yer alan Gümülcine’de yeni bir hastane inşa edecek.

IST, aylarca süren çabaların ardından tüm engellerin kaldırıldığını ve Vakıf Başkanı Andreas Drakopulos’un 2023 ISN Nostos Konferansı’ndaki açılış konuşmasında ima ettiği gibi, Selanik, Gümülcine ve Sparta’daki üç yeni kamu hastanesinin inşaat sürecini yeniden başlatıyor.

Azınlıkça’nın haberine göre; Vakfın geçen Şubat ayında yaptığı duyuruda, ilgili ihale beklenenden çok daha yüksek, iki buçuk katına varan teklifler aldığı için iptal edilmişti.

Bununla birlikte Vakıf, Yunanistan’daki Sağlık sektörünün ve genel olarak toplumun yararına, bu çok önemli inşaat projelerini mümkün kılmanın bir yolunu bulmak için gerekli süreçleri de başlattı.

Hill International, Renzo Piano ve Renzo Piano Building Workshop şirketinin yardımıyla, Betaplan ve nihai yüklenici ile Yunanistan ve Kıbrıs’ın en büyük inşaat gruplarından biri olan AVAX Group ile doğrudan müzakereler süreciyle 4 Ağustos 2023 Cuma günü, Gümülcine Yeni Hastanesi – ISN, Selanik Yeni Üniversite Çocuk Hastanesi – ISN ve Sparta Yeni Hastanesi – ISN’nin inşaatına başlama sözleşmesi imzalandı.

Projeler için bütçedeki artış, ISN’nin Uluslararası Sağlık Girişimi (DPY) için tam donanımlı olarak teslim edilecek üç yeni hastane ile 1 milyar doları aşan toplam yatırımını oluşturmakta.

Sakarya Afet Yönetim Merkezi İnşaatı Sürüyor

Sakarya Büyükşehir Belediyesi tarafından kente kazandırılacak Güneşler Afet Yönetimi Eğitim Merkezi ve İtfaiye Binası’nın inşaat çalışmalarında yüzde 35 ilerleme kaydedildi.

Sakarya Büyükşehir Belediyesi tarafından şehrin afet yönetim altyapısını güçlendirmek amacıyla yapımına başlanan Güneşler Afet Yönetimi Eğitim Merkezi ve İtfaiye Binası projesinde  yüzde 35’lik kısım tamamlandı. Proje ile Sakarya’nın en kapsamlı afet yönetimi ve hazırlık merkezi kente kazandırılacak. 11 bin 550 metrekarelik alan üzerinde yükselen projede, olası afet durumlarında hayati önem taşıyan insan gücünün eğitilmesi için, tüm tatbikatlar birebir gerçek şartlarda yapılacak, hayati öneme sahip tatbikatlar gerçekleştirilecek.

Kaba İnşaat Çalışmaları Tamamlandı

Kaba inşaat çalışmalarının tamamlandığı afet yönetim merkezinde, iki blok yer alacak. 2 katlı olarak planlanan merkezin içerisinde deprem, mutfak yangın ve dumanlı alanlardan kaçış simülasyonları bulunacak. Ayrıca projede, sanal gerçekliğe sahip deprem eğitim video seti, acil durum telefon ihbar simülasyonları, bilgilendirme ve test alanları ile fay kırılım, bina salınım ve zemin sıvılaşma eğitim modülü ile deprem aletsel büyüklük modülü ve diğer tüm detaylar yer alacak.

Son Teknoloji Ekipmanlar Kullanılacak

Eğitim tesisinde afet öncesi ve sonrası tüm eğitimler uygulamalı olarak sunulacak. Vatandaşlarında olası afetler durumda bilinçlenmesi için merkezde eğitimler verilecek. İtfaiye teşkilatını gün geçtikçe modern hale getiren Büyükşehir, tüm merkezlerini son teknoloji ekipmanlarla donatıyor. Şehrin muhtelif yerlerinde hizmette olan itfaiye noktalarıyla yangın, kurtarma, kırım olaylarına en hızlı şekilde müdahalelerde bulunan itfaiye teşkilatı, yeni afet merkeziyle çok daha güçlü bir yapıya dönüşecek.

Orta Hasarlı Binalar da Yıkılacak

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, kentsel dönüşüm sürecinde orta hasarlı binaların yıkılacağını, “Orta hasarlı binaların tamamı yıkılacak. Orta hasarlı demek yorulmuş bina demektir” sözleriyle açıkladı.

Bir süredir gündemde olan konuya açıklık getiren Bakan Mehmet Özhaseki, “Orta hasarlı binaların tamamı yıkılacak arkadaşlar. Orta hasarlıları ağır hasarlı grubuna alıyoruz ve yıkılacak. Orta hasarlı demek yorulmuş bina demektir. Yarın bir gün 5 ve 5,5 şiddetli şekilde sallandığında ve saniyesi uzun olursa aynı acıları bir daha yaşarız. Orta hasarlı bina sahibi vatandaşlar az hasarlıya çevirdikleri için ‘Ben güçlendiriyorum, kiraya vereceğim’ diyerek devam ediyorlar ya, boşuna etmesinler yıkacağız. Yıkıldıktan sonra da yerine yeni yerler yapacağız. Hak sahipliği için de AFAD’ın kriterlerinde biraz daha sertlik var. Ama bizim bakanlığımızın kentsel dönüşümü için sertlik yok. Bizler kentsel dönüşümü alarak vatandaşın birden fazla konutu veya iş yeri artı konutu varsa onları da hak sahibi yapmaya devam edeceğiz. Konutlar yapıldıktan sonra eski yapının yeri ve konumu ne ise o göz önünde yapılarak dağılacak. Yani üst sokakta bulunan adamın evini alıp en öne, en öndekini alıp da en arkaya götürmek gibi bir durum olmayacak” ifadelerini kullandı.

En Yüksek Konut Fiyat Artışı Türkiye’de

İngiltere merkezli emlak danışmanlık firması Knight Frank tarafından yayımlanan ve 2023 yılının ilk çeyreğini kapsayan Global Konut Fiyat Endeksi’ne göre, dünyada en yüksek konut fiyat artışı Türkiye’de meydana geldi. 

İngiltere merkezli emlak danışmanlık firması Knight Frank, 2023 yılının ilk çeyreğine dair Global Konut Fiyat Endeksi’ni yayımladı.

Küresel konut fiyatlarının 2015’ten bu yana en yavaş yükselişini yaşadığı 2023 yılı ilk çeyreğinde Türkiye, en yüksek artışın yaşandığı ülke oldu.

Türkiye’de konut fiyatlarının 12 aylık yükselişi yüzde 132,8 olarak kayıtlara geçerken, ilk çeyrekteki artış yüzde 22,2 oldu.

Türkiye’nin ardından en yüksek yıllık artış yüzde 18,8 ile Kuzey Makedonya’da gerçekleşti. Onu yüzde 17,3 ile Hırvatistan ve yüzde 16,6 ile Macaristan, yüzde 15,3’le Litvanya takip etti.

Raporda Türkiye’deki artışın büyük ölçüde yüksek enflasyondan kaynaklandığı belirtildi.

56 konut piyasasının değerlendirildiği rapora göre yılın ilk çeyreğinde 23 ülkede konut fiyatları düştü.

En çok fiyat düşüşü yaşanan ülkeler ise yüzde 15,7 ile Güney Kore, yüzde 13 ile Yeni Zelanda, yüzde 10,3 ile Hong Kong oldu.

Sektör Temsilcilerinden İstanbul’un Dönüşümü İçin 10 Kritik Öneri

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin İstanbul’da toplam 1,5 milyon konutun dönüştürülmesinde kararlı olduklarını açıklaması üzerine sektör temsilcileri, kentsel dönüşüm üzerine kritik önerilerde bulundu.

 Hürriyet’ten Gülistan Alagöz’ün özel haberine göre, sektör temsilcileri şu bilgileri paylaştı:

Şehir Plancısı Faruk Göksu: Eylem planı hazırlanmalı dönüşüm fonu kurulmalı

1- “İstanbul’un yapılaşma kapasitesinin yoğunluğu, kamusal alanların yetersizliği dikkate alınarak ’Kentsel Dönüşüm Eylem Planı’ hazırlanması yeni yasada mutlaka yer almalı. Planda yeni şehirlerin/rezerv alanların nerelerde kurulacağı belirlenmeli, teknik ve sosyal altyapı kaldırma kapasitelerinin hesaplanması zorunlu hale getirilmeli. Öncelikli dönüşüm alanları planda yer almalı.

2- Merkezi ve yerel yönetim, mülk sahipleri ve özel sektör arasındaki işleyişleri yönetmek üzere özerk bir ’İstanbul Kentsel Dönüşüm Birimi’ ve asıl kilit nokta olan finansman sorunu için ‘İstanbul Dönüşüm Fonu’ kurulmalı. Fonun kaynaklarını ve işleyişini içeren madde yeni yasada yer almalı. Bu fonun geliri sadece İstanbul’un yenilenmesi için kullanılmalı.

3- Yerinde dönüşümün yanı sıra zorunlu ve gönüllü yer değiştirme olacağı için özellikle kiracılar ve yoksullar üzerinde olası olumsuz etkilerin azaltılması için ’Sosyal Etki Değerlendirme Raporları’ zorunlu olmalı. Zaten, Dünya Bankası, Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası gibi kurumlar bu rapor olmadan finansal destek sağlamıyor.

4- Rezerv alana insanlar taşınacaksa bu işleyişin nasıl olacağı netleşmeli. Mülklerin değer tespitine göre yer değiştirme olacağı belirtilerek, vatandaşın aklındaki soru işaretleri netleşmeli. Şehrin merkezinde değerli bir mülkten zorunlu olarak şehrin gelişim çeperine gidilecekse, vatandaşın zararı karşılanmalı.”

Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kalyoncu: Arabuluculuk sistemiyle anlaşmalar hızlanır

5- “Müteahhitlerle vatandaşlar karşı karşıya kaldığında dönüşümün yapılamadığını gördük. O yüzden bizim yeni bir birime ihtiyacımız var. Bunu uzlaşı yöntemi, dönüşümün arabuluculuğu gibi düşünebiliriz. Bakanlığın kuralları belirlediği, denetlediği kurumlar dönüşüm yapılacak alanı inceler ve hak sahibi ile müteahhit firmalar arasındaki paylaşıma karar verir. Vatandaşın 100 metrekare riskli evi varsa, yeni yapılacak evden kaç metrekare alacağını tespit eder. Bağımsız ve denetime tabi olduğu için hak kaybı olmaz ve süreç hızlanır. Özel sektör anlaşması bitmiş alanda kamunun planladığını modelle projeler geliştirir. Arsa maliyeti öngörülebilir, uzlaşma sağlanmış, ruhsata hazır yerde hızlıca konutlar üretilir.

6- İşin finansmanı boyutunda da vatandaş ve bankalar karşı karşıya gelmemeli. Görüyoruz ki bankalar kredi vermek istemiyor. Deprem Bölgesindeki gibi İstanbul için de devlet yeni bir sübvansiyon modeli geliştirilebilir. Uygunluk kriterleri belirlenir, hibe ve düşük taksitlerle sorun çözülür.

7- Riskli evler yıkılacak. Peki vatandaş yeni ev yapılana kadar nereye gidecek? Depremden önemli gündemimiz yok. Tersaneler 5 ay kapansın, sadece çelik için çalışsın, müteahhitler de hafif çelik binalar yapsın. 4 ayda bu tip binaları üretmek mümkün. Böylece dönüşümde evinden çıkan kişiler için geçici barınma ihtiyacı çözülür.”

Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz: Davalar inşaatları durdurmasın

8- “Tespitten yıkıma, uzlaşmadan yeniden yapıma kadar birçok aşamada atılacak adımlarla süreci hızlanırabiliriz. Şöyle ki; Dönüşümde ilk adım risk tespiti. Bakanlık lisanslı kurumlarca risk tespiti yapılıyor. Vatandaş karara 15 gün içinde itiraz ederse, yine Bakanlık teknik ekiplerince sonuç bir daha değerlendiriliyor. Hızlı dönüşüm diyorsak, riskli yapı kararına itiraz hakkını kaldıralım. Risk tespiti yapılınca sanki bir itiraz var gibi ilgili heyet bakıp kararı kesinleştirsin. İtirazla zaman kaybedilmesin.

9- İkinci büyük sorun tebligatlarla kaybedilen zaman. Yıkım kararı çıktığında vatandaşa tek tek tebligat gitmesin, ‘risklidir, yıkılacak’ kararı apartmana asılsın. Karara katılmayan kesime gönderilen ve ‘15 gün içinde sözleşmeyi imzalamazsan payın satışa çıkar’ denilen bir tebligat daha var. Bu tebligat için eğer mülk sahibine ulaşılamıyorsa e-devlet üzerinden tebligat yeterli olsun. Muhalif kesimin payı satılınca da ayrıca bir tebligat da gitmesin, belediyelerin sitesinde ilan edilsin.
10- Yasaya göre karara katılmayanların payı açık artırma ile satılıyor. Ancak bu sürede inşaat ruhsatı alınamıyor. Oysa sözleşmeler SPK lisanslı değerleme kurumlarınca incelenip hak ihlali olup olmadığına önceden bakılabilir. Eğer hak kaybı yoksa pay satışı da yapılmayabilir. Belediyelerce ruhsat verilerek inşaatlara başlanılır. Yeni yasada olması gereken diğer bir önemli konu da; kişiler arasında özel hukuk kaynaklı açılan davalarda verilen ihtiyati tedbir kararı yıkımı, yapımı, satışı engellememeli.”

Haziran Ayının İnşaat Malzemesi İhracatı 2,59 Milyar Dolar Oldu

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) Haziran ayına ilişkin Dış Ticaret Endeksi’ni açıkladı. Buna göre, inşaat malzemesi ihracatı 2,59 milyar dolar oldu.

Türkiye İMSAD tarafından hazırlanan İnşaat Malzemesi Sanayi Dış Ticaret Endeksi haziran ayı sonuçlarına göre, çalışma gün sayısındaki azalmaya bağlı olarak ihracatta gerileme yaşandı. Haziran 2023’te 2,59 milyar dolar seviyesinde gerçekleşen inşaat malzemesi ihracatı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 22,4 düşüş gösterdi. Haziran ayı ihracat miktarı 4,38 milyon tona yükselirken, yıllık (son 12 aylık) inşaat malzemesi ihracatı ise 30,34 milyar dolara geriledi.

Türkiye İMSAD İnşaat Malzemesi Sanayi Dış Ticaret Endeksi’nin 2023 yılı haziran ayı sonuçları açıklandı. Rapora göre dış ticaret, haziran ayında geriledi. Çalışma gün sayısındaki azalmaya bağlı olarak inşaat malzemesi sanayi ihracatı haziran ayında değer olarak geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 22,4 azalarak 2,59 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Söz konusu dönemde Türk lirasında yaşanan düzeltme, haziran ayındaki dış ticareti henüz olumlu yönde etkilemedi.

Yıllık İhracat 30,34 Milyar Dolara Düştü 

Rapora göre, Haziran 2023’te inşaat malzemesi ihracatı miktar olarak 4,38 milyon ton seviyesinde gerçekleşti. Haziran ayında ihracat pazarlarındaki yavaşlama daha çok hissedilmeye başlandı. Pazarlardaki yavaşlamanın bir göstergesi olarak ihracat ve ithalat fiyatlarındaki düşüş dördüncü ayını tamamladı. Ortalama yıllık ihracat birim fiyatı 0,59 dolar/kg ile haziran ayında geçen yılın haziran ayına göre yüzde 6,3 düşüş gösterdi.

Haziran ayı performansına bağlı olarak yıllık (son 12 aylık) inşaat malzemesi ihracatı da 30,34 milyar dolara geriledi. Yıllık ihracat değer olarak geçen yılın aynı döneminin yüzde 11,9 altında kaldı. 2023 Haziran ayında ihracat miktar olarak ise yıllık bazda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 22,7 azalarak 49,07 milyon tona indi. Yıllık ortalama ihracat birim fiyatı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14 artarak 0,62 dolar/kg’a yükseldi.

İnşaat Malzemesi İthalatı Yüzde 6,6 Geriledi

Sektöre dair ithalat rakamlarına ilişkin de bilgi verilen raporda, Haziran 2023’te inşaat malzemesi ithalatında gerileme olduğuna dikkat çekildi. Bu çerçevede haziran ayında 894 milyon dolar seviyesinde gerçekleşen ithalat, geçen yılın haziran ayına göre yüzde 6,6 düşüş gösterdi. Haziran ayında miktar olarak 346 bin 160 ton seviyesinde gerçekleşen ithalat, ortalama yıllık birim fiyatı açısından 2,28 dolar/kg oldu. İnşaat malzemesi ithalat birim fiyatı geçen yılın aynı dönemine göre düşüş gösterdi.

Alt Sektörlerde Genel Olarak Gerileme Eğilimi Öne Çıktı  

Haziran 2023’te sekiz alt ürün grubunun beşinde ihracat birim fiyatları geçen yılın haziran ayına göre düşük gerçekleşti. Küresel emtia ve nihai ürün fiyatlarındaki gerileme eğilimine bağlı olarak fiyatlar geçen yılın altında kaldı. Haziran 2023’te mineral, taş ve toprak ürünlerin ortalama ihracat birim fiyatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 6,1, demir çelik ürünlerin yüzde 8,9, metal bazlı ürünlerin yüzde 10,8, ağaç ve ahşap ürünlerin yüzde 5,6, prefabrik yapıların ise 10,5 gerileme gösterdi. Elektrik malzemesi ve teçhizatlarında ise aynı dönemde ortalama ihracat birim fiyatları yüzde 5,8, yalıtım malzemesinde yüzde 10,9 yükseldi.

Haziran 2023’te sekiz alt ürün grubunun yedisinde ihracat miktar olarak geçen yılın altında, birinde ise üzerinde gerçekleşti. Miktar olarak düşüş eğilimi öne çıktı. Pazarlardaki gelişmeler miktarlar üzerinde etkisini gösterirken çalışma gün sayısının azalması da ihracatı sınırladı. Buna bağlı olarak Haziran 2023’te miktar olarak ihracat düşüşleri geçen yılın haziran ayına göre demir çelik ürünlerinde yüzde 25,6, mineral, taş ve toprak ürünlerinde yüzde 15,2 oldu. Metal bazlı ürünlerin ihracatı yüzde 10,7, yalıtım malzemesi ihracatı yüzde 33,6 azalırken, prefabrik yapılar ihracatı yüzde 62,2 arttı.

Haziran 2023’te sekiz alt ürün grubunun yedisinde ihracat değer olarak azalırken birinde arttı. Rapora göre değer olarak düşüşler miktar ve fiyat gerilemelerinden kaynaklandı.  Haziran 2023’te bir önceki yılın haziran ayına göre değer olarak ihracat düşüşü demir çelik ürünlerde yüzde 32,2, metal bazlı ürünler ile mineral, taş ve toprak ürünlerinde yüzde 20,4, oldu. Aynı dönemde kimyasal bazlı ürünlerde ihracat değer olarak yüzde 8,1, elektrik malzemesi ve teçhizatlarında yüzde 10,6 azalırken prefabrik yapılarda ihracat değer olarak yüzde 45,4 arttı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: ‘’Türkiye Genelinde 6,5 Milyon Konutu Dönüştüreceğiz’’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye genelinde toplam 6,5 milyon konutun dönüştürüleceğini açıkladı.

Kahramanmaraş’ta kentsel dönüşüm toplu temel atma törenine canlı bağlantıyla katılım sağlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın satır başları şu şekilde:

-’’Asrın felaketi olan depremlerin üzerinden 6 aydan fazla süre geçti. Sadece ülkemizin değil, insanlık tarihinin en yıkıcı doğal afetlerinden birini yaşadık. Eşimiz, dostumuz, çocuğumuz, akrabamız, komşumuz olan 50 binden fazla canımızı yalnızca bir gecede toprağa verdik. Depremden hemen sonra afetzede illerimizi farklı vesilelerle ziyaret etmiş, devletimizin tüm imkanlarıyla sizlerin yanında olduğunu ifade etmiştik. Seçim döneminde de deprem bölgesinden elimizi hiç çekmedik. Sahada yapılan çalışmaları, ihtiyaçları, sıkıntıları bizzat takip ettik. En acil olanlarından başlamak suretiyle depremzedelerimizin ihtiyaçlarını süratle gidermeye çalıştık. Tespitlerimize göre Maraş’ın neredeyse 3’te biri oturulamaz hale gelmişti.

– Şehrimizde yapılması gereken deprem konutu sayısı 19 bin 418’dir. Köy evleri ve ahırlarla birlikte bu rakam 29 bin 47’ye ulaşıyor. Deprem bölgesinde ise toplam 680 bin konutun ve 170 bin ahır, depo, iş yeri gibi bağımsız bölümün inşa edilmesi gerekiyor. Bu ağır tablo karşısında asla ümitsizliğe kapılmadık. Bir taraftan enkaz kaldırma çalışmalarını yürütürken, diğer taraftan evleri, iş yerleri yıkılan insanlarımızı yeni yuvalarına kavuşturmak için hemen kolları sıvadık. 325 konteyner kentte 178 bin 350 konteynerin kurulumu yapılmıştır.

15 Ağustos’a kadar inşallah tesislerde ve çadırlarda kalan az sayıdaki vatandaşımızı konteynerlere yerleştirmiş olacağız.

– İlk bir sene içinde 319 bin konutu inşa edip, hak sahiplerine teslim etmeyi hedefliyoruz. Ahdine sadık bir hükümet olarak yerine getirdiğimiz tüm vaatlerimiz gibi bu sözümüzü de inşallah tutacağız. Bölgede şimdiye kadar yaklaşık 180 bin konutun ihalesi gerçekleştirildi. Zemin etütleri yapılmış, rezerv alanlarda inşaatlar hızla yükseliyor. Gerek rezerv alan bulmakta çekilen zorlukların üstesinden gelmek gerekse vatandaşlarımızın taleplerini karşılamak amacıyla yerinde dönüşüm projesini başlattık. Hibe ve çok uygun şartlarda kredi desteği içeren projemiz, deprem bölgesinde büyük bir teveccühle karşılandı.

– Şimdiye kadar 160 binden fazla insanımız yerinde dönüşüm için başvuru yaptı. Bu vatandaşlarımız arasında 20 binden fazla Maraşlı kardeşimiz vardır. Yerinde dönüşüm projesi ile sadece inşaatlar hızlanmayacak. Aynı zamanda ekonomi canlanacak, yeni istihdam alanları oluşacak, mahalle kültürü hayat bulacak ve konutlar daha az maliyetle hayata geçirilecektir.

– Ayrıca depremde hasar gören illerimizde şehir meydanlarını hükümet olarak biz yapacağız. Böylece her bir şehrimize asırlar boyu yaşayacak bir merkez kazandırmış olacağız. Depremin yıktığı şehirlerimizi altyapısı ve üst yapıyla daha görkemli, daha dayanıklı, daha ferah bir şekilde inşa edeceğiz.

– Yaşadığımız her felaket bize alınması gereken tedbirleri tekrar tekrar hatırlatmaktadır. Hiç şüphesiz bu önlemlerin başında kentsel dönüşüm gelmektedir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığımızdan beri bu meseleyi sürekli işledik, sürekli gündemde tutmaya çalıştık. Özellikle çarpık ve sağlıksız kentleşmenin yaygın olduğu illerde bunun tercihten öte bir zorunluluk olduğunu ifade ettik. TOKİ bugüne kadar ülkemiz genelinde 1 milyon 200 bin proje üretti. Konut projeleriyle birlikte, evlatlarımızın eğitim gördüğü okulları, hastaneleri, kamu kurumlarını ve nice binayı TOKİ eliyle yeniden inşa ettik.’’

Kahramanmaraş’ta 9 Bin 76 Konutun Temeli Atıldı

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Kahramanmaraş Kentsel Dönüşüm Toplu Temel Atma Töreni ile 9 bin 76 konutun temelinin atıldığını açıkladı.

Toplu temel atma törenin konuşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, bölge genelinde 18 ilin depremden etkilendiğini hatırlattı.Bakan Özhaseki, tören konuşmasında şunları söyledi:

“Büyük bir yara. Arada ‘asrın felaketi’ diyoruz ya emin olun değil, bin yıllık Anadolu medeniyetimizdeki bu yolculuğumuzda karşımıza çıkan en büyük felaket bu idi. Bundan daha büyük bir felaketle karşılaşmamıştık. İki tane üst üste birkaç saat arayla deprem ve binlerce evin, yapının yıkılması toplamda bakıldığı zaman 680 bin konutumuz yerle bir oluyor. Ağır hasarlı veya orta hasarlı yıkılıyor 170 binde iş yerimiz. Kolay mı? Ve onlardan da önemlisi 51 bin canımızı toprağa vermişiz.”

180 bin konutun ihale sürecinin tamamlandığını belirten Özhaseki,”İnşaatlar devam ediyor. Hatırlarsınız bu bölgelerde, fay hatlarının geçtiği yerlerde yapı yasağı gelmişti. Onu biraz belki de ilk günlerin sıcaklığıyla bilim adamları geniş tutmuşlardı.

Şehrimizin en merkezindeki yapıyı yasaklı hale getirmek o şehrin bir noktada ölüm fermanını imzalamak gibi olur. Bilim adamlarımız yeniden çalıştılar, aylardır çalışırlar. En sonunda dediler ki şehrimizin merkezini biz imara açabiliriz. Ancak fay hatlarının ve fay kırıklarının olduğu yerlerde değil. 60 metre civarında orada bir boşluğun bulundurulması mecburi.

Çünkü fay kırıklarının üzerine çelik bile evler inşa etseniz aşağıdan öyle bir enerji vuruyor ki o sizin yaptığınız evi yerle yeksan ediyor. Tabiatla savaşmanın manası yok. Doğayla savaşılmaz. O gücün karşısında durulmaz. O anlaşılır ve ona uygun tavır alarak hayat devam ettirilir. Buralarda doğru. Biz fay kırıklarının olduğu yerde, fay hatlarının olduğu yerde 60 metre genişliğinde bir fay hattını boş bırakacağız. Buradaki vatandaşlarımızın haklarını da şimdi bu inşaatlarını yaptığımız yerlerden rezerv alanlardan vereceğiz.” dedi.

Konutların tamamının rezerv alanlara yapılamayacağını anlatan Özhaseki, evini yapmak isteyen depremzedelere de yardımcı olacakları kampanyanın detaylarını dile getirdi.

Özhaseki, imar planları üzerinden bundan sonra daha titiz davranacaklarını vurgulayarak, doğru imar işlerini yapmayı öncelikli hedef haline getirdiklerini belirtti.

Kahramanmaraş’ı yeniden inşa etmenin peşinde olduklarını aktaran Özhaseki, şunları kaydetti:

“Bu evler bitip sizler içerisine huzurla oturuncaya kadar buradayız. Sizler bize dua edip ‘Hakkımız helal olsun.’ deyinceye kadar buradayız. Onu bilin, inşallah bunları biz hakkıyla yerine getiririz. Biz üzerimize düşeni yapıyoruz. Ben inanıyorum ki iyi niyetle yola çıkanın, gayret edenin, uğraşanın, yardımcısı Cenabıallah’tır. Bugün burada 9 bin 76 konutun hep birlikte temelini atıyoruz. Şehir meydanımızın projesine başlıyoruz. Şehrimizin merkezinde hepimizin hatırası olan Hükümet Caddesi’nde Azerbaycan Caddesi’ndeki konutların temelini atıyoruz.”

Sanayi Üretimi Yeniden Artışta

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) sanayi üretim endeksini açıkladı. Buna göre sanayi üretimi, yıllık bazda yüzde 0,6 arttı.

Sanayinin alt sektörleri  incelendiğinde, 2023 yılı Haziran ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 11,6 azaldı, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 2,1 arttı ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 3,4 azaldı.

Sanayi Üretimi Aylık Yüzde 1,6 Arttı

Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2023 yılı Haziran ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki aya göre yüzde 4,2 azaldı, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 2,3 arttı ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 2,1 azaldı.

İnşaat Maliyet Endeksi Haziran Ayında Yıllık Yüzde 49,32 Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre, inşaat maliyet endeksi Haziran ayında bir önceki yıla göre yüzde 49,32, bir önceki aya göre ise yüzde 4,43 arttı.

İnşaat maliyet endeksi, 2023 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 4,43, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 49,32 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 5,81, işçilik endeksi yüzde 0,86 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 35,67, işçilik endeksi yüzde 105,11 arttı.

Bina İnşaatı Maliyet Endeksi Yıllık Yüzde 51,80, Aylık Yüzde 3,83 Arttı

Bina inşaatı maliyet endeksi, bir önceki aya göre yüzde 3,83, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 51,80 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 5,04, işçilik endeksi yüzde 0,80 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 37,95, işçilik endeksi yüzde 105,53 arttı.

Bina Dışı Yapılar İçin İnşaat Maliyet Endeksi Yıllık Yüzde 41,69, Aylık Yüzde 6,45 Arttı

Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi, bir önceki aya göre yüzde 6,45, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 41,69 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 8,33, işçilik endeksi yüzde 1,05 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 28,91, işçilik endeksi yüzde 103,57 arttı.

İSO İhracat İklimi Endeksi Temmuz’da Düştü

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi verilerini açıkladı. Buna göre; ihracat iklimi endeksi temmuz ayında 50,3’e geriledi.

Türkiye imalat sektörünün ana ihracat pazarlarındaki faaliyet koşullarını ölçen İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi’nin Temmuz 2023 dönemi sonuçları açıklandı. Endekste eşik değer olan 50,0’nin üzerinde ölçülen tüm rakamlar ihracat ikliminde iyileşmeye, 50’nin altındaki değerler ise bozulmaya işaret ediyor.

Üst Üste Üç Kez Azaldı

Dünya Gazetesi’nin haberine göre; Haziran’da 51,1 olan İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi, üst üste üçüncü kez aylık bazda azalarak temmuzda 50,3’e geriledi. Bu rakam, uluslararası talep koşullarında yaşanan güçlenmenin çok hafif olduğuna işaret etti. Yaşanan iyileşme, son altı aydır devam eden pozitif dönemin en sınırlı düzeyinde gerçekleşti. 

Türk imalat sektörü ihracat pazarının yaklaşık yüzde 9’unu oluşturan Almanya’da üretim hazirandaki yatay seyrin ardından temmuzda son altı ayın ilk düşüşünü kaydetti. İtalya, Fransa, Hollanda, Polonya ve Çek Cumhuriyeti dahil olmak üzere diğer birçok Avrupa ülkesinde de ekonomik aktivite zayıfladı. Takip edilen tüm ekonomiler içerisinde en kesin üretim daralması Avusturya’da gerçekleşti. Birleşik Krallık, İspanya ve Yunanistan genişleme bölgesinde kalmaya devam etse de bunlardan sadece Yunanistan’da büyüme haziran ayına göre hız kazandı. ABD’de ekonomik aktivite temmuzda üst üste altıncı kez arttı ancak söz konusu artış ivme kaybederek şubattan beri en düşük oranda kaydedildi. 

Brezilya’da Üretim Son Beş Aydır İlk Kez Daraldı

Üçüncü çeyreğin başında küresel çapta en olumlu talep gelişmelerinin yine büyük ölçüde Orta Doğu’da yoğunlaştığı görüldü. Birleşik Arap Emirlikleri, Katar ve Suudi Arabistan’da ekonomik aktivite hızlı artışlar gösterdi. Anket kapsamında takip edilen tüm ekonomiler içerisinde en belirgin büyüme Suudi Arabistan’da ölçüldü. Diğer ülkelere bakıldığında, Lübnan’da üretimin art arda ikinci ay arttığı, Mısır’da ise düşüşün hız kestiği görüldü. Temmuzda ekonomik aktivitenin önceki aya göre daha hızlı arttığı Hindistan güçlü performansını sürdürürken Rusya ve Çin’de ise büyüme ivme kaybederek de olsa devam etti. Brezilya’da ise üretim son beş aydır ilk kez daraldı. 

İstanbul Sanayi Odası Türkiye İhracat İklimi Endeksi hakkında değerlendirmede bulunan S&P Global Market Intelligence Ekonomi Direktörü Andrew Harker, şunları söyledi: 

“Avrupa’da özellikle imalat sektöründe giderek bozulan ekonomik görünüm, Türk imalat sanayi ihracatçıları açısından iyileşme trendinin sona ermiş olabileceğine işaret ediyor. Firmalar, Orta Doğu’daki canlı talep koşullarının şu an için büyümeyi devam ettirmesini ümit ediyor olacak. Ancak dış talep koşullarının kötüleştiği bir dönemin açılmaması için küresel ölçekte büyümenin daha genele yayılı hale gelmesi gerekecek.” 

Türkiye Gayrimenkul Piyasası, 2023’ün İlk Yarısında 89,11 Milyar Dolara Ulaştı

Gayrimenkul piyasasındaki hareketlilik sürerken, sermaye kazancı ve brüt kira getirisinden oluşan dönüş potansiyeli yüksek şehirler yatırımcıların yüzünü güldürüyor. Türkiye’nin emlak yatırımcıları için cazip bir pazar olmaya devam ettiğini söyleyen Invest Global Gayrimenkul Kurucusu Uğur Öztürk, sektörün dinamiklerini değerlendirirken, yatırım için avantajlı bölgeleri açıkladı. 

Türkiye’deki emlak piyasasında hareketlilik devam ediyor. Veri analitiği şirketi REIDIN’in açıkladığı rapora göre, ülkemizde satılık ve kiralık konut fiyatlarındaki artış devam ediyor. Haziran 2023’te Türkiye Satılık Konut Fiyat Endeksi’nin bir önceki aya göre nominal olarak %5,57 arttığı kaydediliyor. Bu yükselişin geçen yılın aynı dönemine göre %85,06’lık bir yükselişe tekabül ettiği izleniyor. Sermaye kazancı ve brüt kira getirisine bağlı olarak dönüş potansiyeli yüksek olan şehirler ise yatırımcıların yüzünü güldürüyor. Türkiye’nin emlak yatırımcıları için cazip bir pazar olmaya devam ettiğini söyleyen Invest Global Gayrimenkul Kurucusu Uğur Öztürk ise sektörün dinamiklerini değerlendirirken, yatırım için avantajlı olan bölgeleri açıkladı. 

Uğur Öztürk, “2023’te 89,11 milyar dolar değere ulaşan gayrimenkul sektörünün 2028’e kadar 151,23 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Bu tablo ülkemizdeki yatırımcıların harekete geçmesi için yeşil ışık yakarken, yatırımların getiri potansiyeli bölgelere göre değişiklik gösteriyor. Örneğin son dönemde meydana gelen depremlerin etkisiyle birlikte özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerden başka illere göç dalgası, farklı şehirlerdeki gayrimenkullerin değer kazanmasına kapı aralıyor” dedi.

Kocaeli ve Muğla’daki kiralar yatırımcıları harekete geçirdi

Invest Global Gayrimenkul’ün Kurucusu Uğur Öztürk, yatırım açısından potansiyel barındıran bölgeleri şu sözlerle aktardı: “İstanbul’daki birçok vatandaş, son dönemde çevre illere taşınma eğilimi gösteriyor. Bu durumun gayrimenkullerin değerini etkilemesi yatırımcıların tercihlerinde kritik bir rol oynuyor. Örneğin Kocaeli’nde ortalama konut metrekare fiyatları son 3 yılda %565,2 artarak 14 bin 785 TL olurken, yatırımın geri dönüş süresi 16 yıl olarak hesaplanıyor. Aynı şekilde İzmir’den Muğla gibi illere göç hareketi de bu şehirlerdeki gayrimenkul değerlerini etkiliyor. Muğla’daki konut fiyatlarının 3 yılda %712.9 yükselişle metrekare 29 bin 539 TL’ye ulaştığı görülürken, geri dönüş süresi 21 yıl olarak ölçülüyor. Yatırımcılar da bu koşulları kirayla gelir etmek üzere avantaja çeviriyor. Öyle ki Kocaeli’de kira ortalaması 15.000 TL civarı iken, Muğla Bodrum çevresinde 25 bin civarında seyrediyor. Yani ikisi de büyük şehirlerle yarışıyor. Biz de Muğla’da Bodrum ve Kocaeli’de İzmit’teki ofislerimizle yatırımcıların bu bölgelerde en doğru gayrimenkulleri değerlendirmelerini sağlıyor, anahtar teslim projeler gerçekleştiriyoruz.” 

“100’ü aşkın proje gerçekleştirdik”

Şu ana kadar 100’ü aşkın gayrimenkul geliştirme projesinde stratejik planlama, gayrimenkul değerleme, portföy ve varlık yönetimi, proje finansmanı alanlarında hizmet verdiklerini belirten Invest Global Gayrimenkul Kurucusu Uğur Öztürk, “Proje geliştirme, yatırım danışmanlığı, planlama şeklinde üç ayrı alanda hizmet veriyoruz. Uzman kadromuzla, karmaşık projeleri öngörülen bütçeler dahilinde tamamlanması konusunda yatırımcılara ışık tutuyoruz. Satış projeksiyonu ve pazar analizi gibi verileri içeren sektör raporlarıyla birlikte tüm yönleriyle değerlendirilmiş yatırım maliyetlerini gözeterek çeşitli senaryolara yönelik nakit akış analizleri ve mimari konsept öngörüsüyle daha güvenli yatırım yapılmasının önünü açıyoruz” diyerek sözlerini şöyle sonlandırdı: 

“10 yılı aşkın tecrübemizle harmanlanmış danışmanlık hizmetlerimizle gayrimenkul yatırımlarında yerli ve yabancı yatırımcılara doğru ve sağlıklı adımlar atmaları için rehberlik ediyoruz. İşbirliğine dayanan ve sürdürülebilir çözümler üretiyoruz. Şeffaflığı ilke ediniyor, yasal hizmet bedellerinin üstüne çıkmıyoruz. Gelecek dönemde önce ülkemizin gayrimenkul konusundaki ihtiyaçlarını karşılamayı, ardından yurt dışında franchise vererek ofis ağımızı genişletmeyi hedefliyoruz.”

İBB’nin Elazığ’daki Okul Projesinde İnşaat Çalışmaları Devam Ediyor

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından Elazığ’da yapılan Gazi Meslek Anadolu Teknik Lisesi projesinde inşaat çalışmaları devam ediyor. 

Proje alanını ziyaret ederek çalışmalar hakkında bilgi alan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Hatırlarsanız Elazığ depreminde yine burada ziyaretimiz olmuştu. Vekilimiz, sağ olsun büyük bir çalışmayla Elazığ’ı nasıl ayağa kaldırabilir ve memleketin her kurumu nasıl iş birliği yapabilir konusunda çaba gösteriyordu. Okulun teklifini bize getirdi. Biz kabul ettik. Ardından bu okulla ilgili bir proje süreci başlattık.” dedi.

‘’Bu Okulun Başka Bir Örneği Yok’’

Milli Eğitim Bakanlığı ile yürüttükleri sürecin ardından onay aldıklarını aktaran İmamoğlu, “Şu anda gördüğünüz bu okulun bir başka örneği yok. Bu bir tip proje değil. Genelde okullarda tip proje uygulaması yapılır ama bu okul, tam da buraya özenle çalışılmış çok kıymetli bir mimarımızın çalışması.” diye konuştu. 

Toplam 17 bin 71 metrekarelik kapalı alanlı olacak okul yerleşkesinde; idari ofisler, 24 derslik ile 6 farklı disiplin altında toplam 30 atölye ve laboratuvar, 330 kişilik konferans salonu, yemekhane ve kantin ile bin 250 metrekarelik kapalı spor salonu yer alacak.

İBB tarafından Elazığ’da inşa edilen okul projesinin detaylarını buradan inceleyebilirsiniz.

Bakan Uraloğlu, Ereğli-Devrek Yolu Çalışmalarını Yerinde İnceledi

Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Zonguldak’ta çalışmaları devam eden Ereğli-Devrek Yolu projesini yerinde inceledi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Zonguldak ilinin Ereğli ilçesi ile Devrek ilçesini birbirine bağlayan karayolu projesindeki ilerlemeleri yerinde incelemek üzere bölgeye geldi. Bakan Uraloğlu, yol yapım çalışmalarının hızını ve ilerlemesini yerinde gözlemleyerek, projenin aşamalarını değerlendirdi.

Zonguldak’a gerçekleştirdiği ziyaret kapsamında Bakan Uraloğlu’na, Zonguldak Milletvekilleri Saffet Bozkurt, Muammer Ahmet Çolakoğlu, AK Parti İl Başkanı Mustafa Çağlayan, siyasi parti temsilcileri ve vatandaşlar eşlik etti. İnceleme sırasında Zonguldak Milletvekili Saffet Bozkurt, Bakan Uraloğlu’na yürütülen çalışmalar hakkında detaylı bilgi verdi.

Yapılan inceleme sonrasında Bakan Uraloğlu, yol yapım çalışmalarının hızını artırarak, tamamlanma süresini kısaltma gerekliliğini vurguladı. Ereğli-Devrek Karayolu projesinin, bölgenin ulaşım altyapısını güçlendireceği ve vatandaşların daha güvenli ve konforlu seyahat etmelerine olanak sağlayacağı önemli bir adım olduğunu ifade etti. Projenin bir an önce tamamlanarak hizmete girmesinin önemine vurgu yaptı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun Ereğli-Devrek yolundaki inceleme ve değerlendirmeleri, bölgenin ulaşım altyapısının güçlendirilmesi ve daha iyi hale getirilmesi için devam eden çalışmaların ne denli kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Ereğli-Devrek Yolu projesinin tüm detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Kaynak: Bolu Olay

Bakan Özhaseki: ‘’5 Yılda İstanbul’u Depreme Hazır Hale Getiririm’’

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, ‘’Ben beş yılda İstanbul’u depreme hazır hale getiririm. Kentsel dönüşümü hızlandırırız. Yasayı çıkarırız. Rezerv alanlarda konut veririz” dedi.

Katıldığı bir televizyon programında olası İstanbul depremine karşı alınabilecek önlemlerden bahseden Çevre, Şehircilik ve iklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, şu satır başlarını ele aldı:

Kentsel Dönüşüm

İçinde oturduğumuz konutları daha güvenli hale getirebilirsek, hiçbir şeyden korkmamıza gerek yok. Eğer sağlıklı değil ise her sallantıda korkabiliriz. Kentsel dönüşümle ilgili 2012’de bir yasa çıktı. Ondan öncesinde bir yasa yoktu. Uzunca bir süre belediye başkanlığı yaptım. Kendi gücümüzle yol bulmaya çalışırdık o dönemde. Yasa çıkınca, iyi bir zemine oturmuş oldu ve destekler başladı. Bakanlık planlamalarda yardımcı da oluyor. Yasa envai çeşit kentsel dönüşümü kolaylaştıracak çözüm getiriyor. Nüfusumuzun yüzde 71’i birinci ve ikinci derece deprem bölgesinde oturuyor. Bizim için milat 99 depremi. 99 depreminden yasal mevzuat öyle hazır hale getirildi ki, 8 büyüklüğündeki depreme dayanıklı binalar yapıldı. Tabii burada önemli olan mevzuata uygun yapılması. Eskiden yapı denetim firmaları yoktu. Bu eksik görülünce yapı denetim firmaları ihtas edildi. Yapı denetim binaları her aşamada kontrol ediyor. Şunu gördük; yapı denetim firmaları bağımsız olunca o firmaların mühendis dahi göndermediğini gördük. Biz de buna göre mevzuatı düzenledik. Daha sonra bir yasa daha çıktı. 5 yılda bir kolon kesilmiş mi vs diye kontrol ediliyor. Bu yasa da 6 şubat depremlerine yakın çıktı.

İstanbul’a Özel Deprem Yasası

İstanbul’da kentsel dönüşümün önünde çok engel var. Bugüne kadar 800 bini konutu dönüştürmüştür. 11 yıl içerisinde yapmışız bunu. Bu yeterli değil. İnsanların ihmalkarlığı, belediyelerin ağır davranması gibi nedenlerden rakam bu. Bir takım pürüzler karşımıza çıkıyor. İşi durdurmak için dava açılıyor. İdeolojik davranan avukatlar, binlerce insanın hakkına girecek şekilde olayı bir yere götürüyorlar. Fikirtepe’de bir faciayla karşılaştık. Aynı arsa üzerinde 3 müteahhit var. Böyle yapamazsınız. Biraz işi kolaylaştıran kötü insanların önünü kesen bir yasa yapmalıyız. 11 yıl daha süremiz var mı bilmiyorum. Bilim insanları daha kısa süre söylüyorlar. Hocalar hep süre doldu diyor. Allah inşallah hiç vermez. Verirse de geç versin.

“4’lü Bir Strateji Hazırladım”

Tüm çabamız yapabildiğimiz en kısa sürede kentsel dönüşümü yapmak. 4’lü bir strateji hazırladım. Birinde kentsel dönüşümün hızlanması. Yasayı çıkarmak için psikoloji uygun. 15-20 gün içerisinde yasa için ana çerçeveyi çizerim. Kabine’de sunum yaparım ve hükümetin programı haline getiririm. Meclis’i olağanüstü toplantıya çağırırım eğer açılmamış olursa. Yerinden dönüşümde yeniden ev yaptırmayacağız evler var. Bunlara rezerv alandan yer vereceğiz. Boşalan yere bina yapmayacağız. Avrupa Yakası’nda bulduğumuz yer 6-7 ilçenin sınırında. Zemin artı 4’ü geçmeyecek müthiş proje hazırladık. Mali tablo uygun olursa, başlayıp biz yapabiliriz 350 bin konutun. Olmadı müteahhite verebiliriz. Altyapısını vs biz yapacağız tabii ki. Fatih, Bakırköy, Güngören’de o kadar sıkışık ki yerler, orada ortaya çıkacak alanı belediyenin hizmetleri için kullandıracağız. O alanları başka şekilde imara açmak yanlış olur. Ana prensip o alanların sosyal donatı alanı olarak kullanılması. Nüfusu artırmak asla istemiyoruz. Yarısı bizden kampanyası başlatıldı. vatandaş kendi evini yıkıp yeniden yapmak ya da güçlendirmek istiyorsa yarısı bizden. 1 milyon 20 bin müracaat var. İşe başlayacağız diyen 21 bin bina var. 3’te 2’sinde anlaşma sağlayan 14 bin bina var. Böylelikle 200 bin daireyi dönüştürmüş olacağız.

‘’İstanbul’da 1,5 Milyon Bağımsız Birim Riskli’’

Bu yasanın detayları için epeyce bir şeyler söyleyebilirim ama birkaç örnek vermek istiyorum. Çukur eylemlerinin olduğu dönemde teröristler birçok evi siper olarak kullanmıştı. Burada evleri yapamıyorduk. Çünkü ev üzerinde çok ortak vardı. Mülkiyete bakılmaksızın bakanlık gelir evi yapar ve sonra mülk sahiplerine dağıtır şeklinde bir yasa çıkardık. Yaptık ve teslim ettik. Bu gerçekten bir beka meselesi. 3’te 2 yerine yüzde 50 hususunda ısrar edeceğim. Bir binanın kentsel dönüşüme tabii olması için hak sahiplerinin yarısı evet derse, işe başlayalım diyorum. Ben beş yılda İstanbul’u depreme hazır hale getiririm. Kentsel dönüşümü hızlandırırız. Yasayı çıkarırız. Rezerv alanlarda konut veririz. Yarısı bizden kampanyasıyla da 200 bini konutu dönüştürürüz. Çok iyimser bir şey ama dönüştürme imkan ve kabiliyetimiz var diye düşünüyorum. Kentsel dönüşüm 2012 yasasında çıktı. 2012’den bu yana yapılan 800 bin konut dönüştürüldü. Bu 800 bin daire demek. 5.8 milyon bağımsız birim var İstanbul’da. Bunun içinde 1,5 milyonu riskli. 600 bini ilk olarak yapılması gerekiyor. 188 yerde kentsel dönüşüm çalışmaları devam ediyor İstanbul’da. Rezerv alanlar ise 350 bin konutu kurtarıyor.

Yıl 2017 ya da 2018’di. Antakya’da bir belediye başkanımız vardı. Arkadaşımız bana gelerek buranın dönüşmesi gerektiğini yardım edersek, işin altından kalkabileceğini söyledi. Atladık gittik Antakya’ya yıkımı yapmaya. Alana gittik ama bakışlar nahoştu. Onları gördüm ama bir şey demeden geçtim yerime oturdum. Belediye başkan arkadaşımız, ‘Sayın Bakanım hoşgeldiniz’ derken küfürler başladı. O adamcağız o iki üç cümleyi nasıl kurdu bilmiyorum. Belediye başkanı tedirginlikle selam verdi ve oturdu. Sonra beni çağırdılar. Protokol konuşması yapmadan, ‘Kentsel dönüşüm istemiyorsunuz değil mi?’ dedim. ‘Hayır istemiyoruz’ dediler. Ben de ‘Tamam yapmıyoruz’ dedim. ‘Rahat olun’ dedim. ‘Sizden bir ricam var’ dedim. ‘Sizin için geldim’ dedim. ‘Mümkünse oturun sohbet edelim ve yine yapmayın derseniz yapmayacağız’ dedim. Türkiye’de 2 müthiş fay hattı var, biri İstanbul’a doğru gidiyor biri de Doğu Anadolu Fay Hattı. Bunlar hareket ediyor. Burada felaket durum bizi bekliyor, bu evlerde a partili b partili kalmayacak, hepimizi götürecek dedim. Belediye başkanı size az verdiyse size çok vermek uğraşayım. Sabaha kadar sizi dinleyeceğim sonra da sizinle kentsel dönüşüme burada başlayalım. Buradaki tehlikeyi uzun uzun anlattım. Ofise oturdum ve uzun bir kuyruk oluştu. Her gelen derdini anlattı. Saatlerce dil döktüm ve ikna edemedim. Deprem olduğunda da ilk oraya baktım. O mahalle yok olmuş. O insanlar da yok. Maalesef hayatını kaybettiler. Kimse orada rantsal dönüşüm olsun istemiyor ki, kentsel dönüşüm olsun istiyoruz. Kolaycı bir laf bulmuşlar ve oradan yürüyorlar.

“İstanbul’u Depreme Hazırlamanın 3 Ayağı Var”

İşin 3 tarafı var. İstanbul’u depremi hazırlamanın 3 ayağı var. Birisi bakanlık. Zaten bizde o irade var. Çatı kuruluş bakanlık. İkincisi belediyeler. Belediyelerin riskli yapıları tek tek tespit edip, vatandaşı çağırıp konuşması gerekiyor. Sadece ilçe değil büyükşehrin de bu işe iyi bakması gerekiyor. Bakanlıkta toplantı yaptık. 39 belediyeden ve büyükşehirden geldiler. 2-3 daha toplantı yapıp herkesin ne düşündüğünü tespit edeceğiz. Çalışmaya en son halini verdikten sonra arkadaşlarla ben toplantı yapacağım. Sonra da kabineye sunup hükümet tasarısını haline getireceğiz. Üçüncüsü de elbette vatandaş. Mülk sahibi o. 2-3 yıl kirada oturacak da onlar. Vatandaş olumlu yaklaşırsa işimiz çok kolaylaşır. 10 kişi var diyelim. 9 kişiyle anlaşın sonra bana gelin diyor. Anlaşıp gidiyoruz ve 2-3 mislini istiyor. Ve bu noktada süreç 2-3 yıl uzuyor. Yeni yasayla bu süreç uzamayacak. Bilim adamaları şöyle söylüyor. Bir kenti depreme hazırlamak için binaları yenilersiniz. Bunun masrafı 1 birim ise deprem olduktan sonra masraf bunun tam 7 katıdır diyor. Ve canlar hayatını kaybediyor. Onun için bu işlerde daha hızlı davranmamız gerekiyor. Keşke 11 ilde 850 bin bağımsız birimden söz ediliyor. Bunun için harcanacak para 100 milyar doların üstünde. Eğer kentsel dönüşüme 15 milyar dolara harcasaydık o canlarımız toprak altında olmazdı şimdi. Deprem bölgesindeki tüm belediyeleri davet ettim bakanlığa. CHP’li belediyeler de geldi. Orayla ilgili düşündüğümüz konuları kendilerine anlattım. ‘Size de uygun geliyorsa, bakanlığa alıp devam etmek istiyorum’ dedim. Onlar da kabul ettiler. 25 yerde dönüşüm ofisleri açtık ve imar yetkisini aldık. Bunun yasal altyapısını da hazırladık.

Bundan sonra yapılacak binalarda 4 kırmızı çizgimiz var. Birincisi fay hatlarının olduğu yerde yapılaşma olmayacak. İkincisi sıvılaşmanın olduğu zeminlerde yapılaşmaya izin verilmeyecek. Üçüncüsü dere yatakları asla imara açılmayacak. Dördüncüsü mimarlık/mühendislik hizmetlerinde sıfır tolerans uygulanacak. Bunlar deprem bölgesinde geçerli. İnşallah İstanbul’da arkadaşlar bunu uygularlar. Çünkü imar yetkisi ilçe belediyelerde. Bu kırmızı çizgilerin tüm Türkiye’de geçerli olması için zorlayacağız. Japonya’da insanlar ne kadar evlerinde oturuyorsa bizim insanlarımız da öyle oturacak.

Şu ana kadar bulabildiğimiz fikirler projeler bunlar. Bunları söylemek çok kolay, teoride anlatmak çok kolay ama uygulaması önemli. İlk etapta bunların uygulanması için gayret edeceğiz. Bunlar uygulanırsa zaten birçok sorunumuz çözülecek.

Bankaların Kentsel Dönüşüm İçin Kredi Vermemesi

Bankaların ne durumda olmadığını bilmiyorum ama bizim de vereceğimiz destekle yaptırabilir. Bankaların durumu ne, hangi şartlarda veriyorlar ya da vermiyorlar çok bilmiyorum.

Yerinde Dönüşüm Kampanyası

500 bin lira hibe, 800 bin lira da kredi vereceğiz konutlar için. Dükkan için de 200 bin TL hibe, 500 bin TL’ye kadar da kredi desteği vereceğiz. 100 metrekarelik ev için ortalama maliyet 10 bin TL. TOKİ standartında bir ev yapması için 1 milyon TL’ye ihtiyaç var. Siz yapın, biz 2-3 aşamada vereceğiz diyoruz. En düşük verilen para 1 milyon TL. Şuan 164 bin vatandaşımız başvurdu. Depremzedenin işini kolaylaştırmak için her şeyi yaptık. Deprem bölgesinde 180 bin konutun ihalesini yaptık. Bulabildiğimiz rezerv alanlarda bu konutlara başladık. Kasım ayında teslim edeceğiz. Cumhurbaşkanımızın 319 bin konut sözü var. Yarın da Kahramanmaraş’a gideceğim ve temel atacağız. Vatandaş anlaşırsa inşaat en fazla 2 sene sürer. Böylelikle 3 yılı bulmadan hayat orada normalleşmiş olur.

“Vatandaş Elindekini Dönüştürürse Sorunun Büyük Bölümü Çözülür”

1 yıl içerisinde 319 bin konutu yapacağız. 680 bin konutu yapacağız. Bunun 140 bini köy evi. Diğerleri şehirdeki konutlar. 319 bin konutu yaparsak, vatandaş da 200 bin konutu yerinde dönüştürürse, sorunun büyük bölümünü çözmüş oluruz. Yerinde dönüşüme başvuru yapanların sayısında memnunum. Günde 2-3 bin kişi başvuru yapacağız. Bu işin özeti; alın parayı binanızı yapıyorum diyoruz. Bu işin en önemli kısmı finansal kısmı. Kolay değil 100 milyar dolar. İller Bankası’nın belediyelere verdiği krediyi durdurduk. Elimizdeki tüm imkanları o bölgeye aktarıyoruz. 465 bin kişi konteynerde yaşıyor. 80 bin kadar insan sosyal tesislerde kalıyor. 320 bin aileye de kira yardımında bulunuyoruz.

Konut ve Kira Krizi

Pandemiyle başlayan süreç, Rusya-Ukrayna savaşı arz talep dengesini bozdu. Deprem bölgesindeki 320 bin aileye kira yardımı yapıyoruz. Bunlar oradan çıkıp diğer şehirlere gitti. Belki de İstanbul’a 50 bin aile geldi. Bunlar da evlere talip oldu. Kiralık ev sayısı da azalınca fiyatlar yükseliyor. Arz-talep dengesi bozulmuş. Arsa üretmemiz gerekiyor. Bunun için de en iyi yer Hazine arsaları. İstanbul’da rezerv alanlarda 20 milyon metrekare yer bulduk. Yasaklı yerler var. Oralar boş görünse de bir şey yapılamıyor. Kimse kirada kalmak istemiyor. İnsanlar konut sahibi olmak istiyor kültürel olarak. Önümüzdeki dönemde de konuta yatırım artacak gibi gözüküyor. Bizim için önemli olan arsa üretmek ve bunu arza dönüştürmek.

BGN Energy, Stratejik Yatırımlarla Büyümeye Devam Ediyor

BGN Energy, Kanada orijinli Mediterra Energy Corporation’in yüzde 19,97 hissesini satın aldı.

BGN Energy Holding SA, özel bir enerji şirketi olan Kanadalı Mediterra Energy Corporation’ın (MEC) yüzde 19,97 hissesini satın aldığını duyurdu. BGN Energy’nin stratejik büyüme planları çerçevesinde yürütülen satın alma 20 Temmuz 2023’te tamamlandı. Böylece BGN Energy, Mediterra Energy Corporation’ın ikinci en büyük hissedarı oldu.

MEC, yüzde 100 hisseye sahip olduğu Komombo İmtiyaz Anlaşması ve Sudr, Matarma ve Asl (SMA) sahaları için Arama ve Üretim Hizmetleri Anlaşması çerçevesinde, Mısır’da, arama, geliştirme ve üretim faaliyetlerinde bulunmaktadır. Ayrıca MEC, iki ayrı arama sahasında da yüzde 40 ortaklığa sahip.

Bağımsız Değerlendirme Raporuna (CPR) göre MEC, SMA sahalarında 100 milyon varilden fazla geri kazanılabilir petrol rezervi bulunuyor. SMA sahaları Arama ve Üretim Hizmetleri Anlaşması Şubat 2037 tarihine kadar geçerli.

SMA ve Komobo sahalarındaki toplam üretim şu anda günde yaklaşık 17 bin varil petrol civarında.

BGN Energy İcra Kurulu Başkanı Murat Özgül satın alma ile ilgili şunları söyledi:

“Mediterra Energy Corporation’daki hisse alım sürecini tamamladığımız için mutluyuz. Bu anlaşma ile, BGN Energy olarak geliştirme fırsatları ve büyüme potansiyeline sahip Mısır’daki SMA ve Komombo sahalarına erişim ve Mısır Hükümeti ile heyecan verici bir işbirliği fırsatı sağlamış bulunuyoruz. Böylece, BGN Energy açısından enerjiyi ekonomik olarak verimli, sosyal açıdan sorumlu ve sürdürülebilir bir şekilde üretme hedefimizi bir adım daha ileriye taşıdığımız önemli bir dönüm noktasına ulaşmış oluyoruz.”

2023’ün İlk 6 Ayında Yabancı Yatırımlar 2022’nin Aynı Dönemine Göre Metrekare Bazında Yüzde 50 Azaldı

EVA Gayrimenkul Değerleme, son iki yılda yabancı yatırımcıların Türkiye’de gerçekleştirdikleri gayrimenkul yatırımlarını ilk 10 ülke bazında ve en fazla tercih edilen ilk 10 ili temel alarak masaya yatırdı.

Türkiye’de gerçekleştirilen yabancı yatırımlarını toplam hisseye isabet eden yüzölçümü ve tüm işlemler bazında değerlendiren EVA Gayrimenkul Değerleme, yatırımların 2023’ün ilk 6 ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre metrekare bazında yüzde 50 azaldığını ortaya koydu.  

Yabancı yatırımcıların 2023 ve 2022 ilk 6 ay itibariyle Türkiye’de gerçekleştirdikleri tüm gayrimenkul cinsinden alımları mercek altına alan EVA Gayrimenkul Değerleme, alan bazında 2023 yılının ilk 6 ayı itibariyle 2022 yılının aynı dönemine kıyasla metrekare bazında %50, işlem sayısında ise %46 düşüş olduğunu belirledi.

EVA Gayrimenkul Değerleme, yabancı yatırımcıların 2022 yılı ilk 6 ay verileri ile 2023 yılı aynı döneminde Türkiye’de gerçekleştirdikleri gayrimenkul alımlarını inceledi. Tapu yabancı işler daire başkanlığı verilerine göre; 2022 yılı ilk 6 ay sonunda 4 milyon 883 bin 482 metrekare olan yabancıların gayrimenkul edinimleri 2023 yılı aynı döneminde yüzde 50 azalarak 2 milyon 422 bin 222 metrekare oldu. 

TÜİK verilerine göre Türkiye genelinde, yabancılara toplam 19 bin 275 adet konut satıldı

Konut satışı özelinde TÜİK tarafından açıklanan verilere göre; adet bazında, 2023 ilk 6 ayı itibariyle Türkiye genelinde, toplam 19 bin 275 adet konut satıldı. 2022 yılının aynı dönemine göre 2023 yılı 2.çeyrekte yüzde 45,5 düşüş görüldü. Yabancılara satılan konutların toplam konut satışları içindeki oranı 2022 yılı ilk 6 ay sonu itibariyle yüzde 3,41 iken bu oran 2023 yılı aynı döneminde yüzde 4,87’ye yükseldi.

Gayrimenkulde yüzölçümü bazında Suudi Arabistan, satış adedi olarak Rusya Federasyonu ilk sırada

2023 yılı ilk 6 ayı itibariyle, yabancıların Türkiye genelindeki toplam hisseye isabet eden yüzölçümü bazında tüm gayrimenkul yatırımları incelediğinde,  yüzölçümü bazında ilk sırada Suudi Arabistan yer alıyor.  Suudi Arabistan’ı Almanya, Rusya Federasyonu, Irak, Kuveyt, İran, Afganistan, Azerbaycan, Kazakistan ve Ukrayna takip ediyor.

Rusya Federasyonu ilk sırada

2023 yılı ilk 6 ayı itibariyle Türkiye genelinde yabancılara yapılan toplam gayrimenkul satış adetinde ise geçtiğimiz sene de ilk sırada yer alan Rusya Federasyonu ilk sırayı aldı. Rusya Federasyonu’nu İran, Irak, Ukrayna, Almanya, Kazakistan, Kuveyt, Azerbaycan, Suudi Arabistan ve Afganistan takip etti.

Gayrimenkul yatırımında İstanbul, Mersin ve Antalya ilk üçte 

Tüm gayrimenkul cinsinden en çok tercih edilen illerde toplam hisseye isabet eden yüzölçümü bazında 2023 yılı ilk 6 ay itibariyle yabancıların gayrimenkul yatırımlarında en çok tercih ettiği il İstanbul olurken, İstanbul ilini sırası ile Mersin, Antalya, Yalova, Bursa, Kocaeli, Muğla, Ankara, Aydın ve İzmir izledi. 

Tüm gayrimenkul cinsinden 2023 yılı ilk 6 ay itibariyle en çok tercih edilen illerde satış adeti bazında ise ilk sırayı Antalya aldı. Antalya ilini sırası ile İstanbul, Mersin, Yalova,  Ankara, Bursa, İzmir, Muğla, Kocaeli ve Aydın izledi. 

Yabancı gayrimenkul yatırımlarında Körfez ülkelerinin payı değişmedi

Yabancı gayrimenkul yatırımlarında önemli bir ağırlığa sahip olan Körfez ülkelerinin, 2022 yılı ilk 6 ayında 1 milyon 258 bin 3 m² büyüklüğündeki tüm gayrimenkul cinsinde metrekare bazında yaptıkları yatırımlar 2023 yılı aynı döneminde yüzde 53 oranında azalarak 589 bin 826 m²’ye düşmüştür. Ayrıca, toplam yabancı yatırımlarının içinde Körfez ülkelerinin durumunu değerlendiren EVA Gayrimenkul Değerleme, 2022 yılı ilk 6 ayında metrekare bazında toplam yabancı yatırım içinde payı %26 olan Körfez ülkelerinin 2023 senenin aynı dönemindeki payının %24’e düştüğünü ortaya koyuyor. 

İstanbul’da yabancılara yapılan gayrimenkul satışlarında m2 bazında 2022 yılının aynı dönemine göre 2023’de %44’lük düşüş yaşandı

Yabancı yatırımcıların 2022 yılı ilk 6 ay sonunda ve 2023 yılı aynı döneminde İstanbul’da gerçekleştirdikleri gayrimenkul alımlarımda ise, Tapu Yabancı İşler Daire Başkanlığı verilerine göre; 2022 yılı ilk 6 ayında 519 bin 955 metrekare olan yabancıların gayrimenkul edinimleri 2023 yılı aynı döneminde yüzde 44 azalarak 293 bin 28 metrekare oldu.

İstanbul’da Yabancılara Konut satışında Rusya Federasyonu birinciliği aldı

2023 yılı ilk 6 ay sonu itibariyle, yabancıların toplam adet bazında İstanbul genelindeki tüm gayrimenkul yatırımlarında, ilk sırada Rusya Federasyonu yer alıyor. Toplam adet bazında Rusya Federasyonu’nu Irak, Çin, Afganistan, Suudi Arabistan, Azerbaycan, Mısır, Pakistan, Filistin ve Amerika Birleşik Devletleri takip ediyor. 

İstanbul’da Yabancılara Konut satışında 2022 yılının aynı dönemine göre 2023 yılında adet bazında yüzde 58’lik düşüş yaşandı

Konut satış adedi özelinde ise Tapu Yabancı İşler Daire Başkanlığı’ndan alınan verilere göre yabancılara adet bazında, 2023 ilk 6 ayında İstanbul genelinde, toplam 7 bin 548 adet konut satıldı. Bu rakamla, 2022 yılının aynı dönemine göre yüzde 58’lik bir düşüş görüldü. Tüm Türkiye’de yabancılara satılan konutların toplam konut satışları içindeki oranı TÜİK verilerine göre, 2022 yılı ilk altı ay sonu itibariyle yüzde 4,87 iken bu oran 2023 yılı aynı döneminde yüzde 3,41’e düştü.

İlçe tercihleri, Esenyurt, Beylikdüzü, Küçükçekmece

İstanbul’daki gayrimenkul edinimlerinde yabancılar tarafından adet bazında en çok tercih edilen ilçeler sırasıyla Esenyurt, Beylikdüzü, Küçükçekmece, Başakşehir, Kağıthane, Kartal, Büyükçekmece, Şişli, Avcılar ve Bağcılar ilk onda yer aldı. 

Nakamura Tome WY-100II İle Esnek ve Hızlı Üretim

GNC Makina güvencesiyle üretim sektörüne sunulan Japon CNC makine üretici markası “Nakamura-Tome” üstün özellikleriyle üreticinin ihtiyacına çözümler sunuyor.

Multi-tasking tornalamada dünya lideri olan Nakamura-Tome; özellikle çift taretli (y eksen), çift spindle WY-100II modeliyle tornalama işlemlerinde yüksek hız, kalite ve verimlilik sunuyor. 4 makinenin özelliklerini tek bir makinede taşıyan “Nakamura-Tome” zamandan, üretim alanından ve enerjiden tasarruf etmenize olanak sağlıyor. 

CNC üretimini 1949 yılından bu yana sürdüren dünya devi Japon CNC makine üreticisi sürekli yenilenen teknolojisi ile kalite, hız ve hassasiyet konusunda üretici firmalara büyük avantajlar sağlıyor. 

İnsan kaynağını doğru kullanmak isteyen üreticiler için çözüm sunan Nakamura-Tome; üretim sürecinde, tezgâhın verimliliği, takımların ömrü, operatörlerin yönetimi, parçaların işlemi gibi bilgileri tek tuşla takip etmenize imkân tanıyor.

ÜRETİCİNİN YANINDA

4 makinenin yaptığı üretimi, aynı zaman diliminde, tek bir makine ile yapan Nakamura-Tome üretim alanından enerjiden, takımlardan ve fireden tasarruf etmenizi sağlıyor. Sektörde, her bir parçayı hassasiyetten ödün vermeden, mümkün olan en az operasyonda işleyerek, üretim yapma ihtiyacına çözüm sunan Nakamura-Tome tek operasyonda minimum maliyetle, firesiz bitmiş ürünler çıkarıyor.

Multi-tasking tornalamada dünya lideri olan Nakamura-Tome; çift taretli (y eksen), çift spindle WY-100II modeliyle tornalama işlemlerinde yüksek hız, kalite ve verimlilik sunuyor. Maksimum tornalama çapı 200 mm ve maksimum tornalama boyu 570 mm, alt ve üst taret aynı anda tek parçada işlem yapabilme özelliğine sahip makinede, 42 mm’den 65 mm’ye kadar fener milli seçenekleri de bulunuyor. 8500 kg’lık ağırlığı ile üretilecek olan parçalarda maksimum hassasiyet elde edilebiliyor.

Nakamura-Tome’ye yapılan yatırım 6 ay ile 1 yıl gibi kısa bir sürede yatırım finansmanını geri kazandırarak ekonomiye katkı sağlıyor.  Otomotiv ve savunma sanayinde dünyanın önde gelen markalarının da tercih ettiği Nakamura-Tome, GNC Makina’nın yetkin ve güçlü servis ağıyla ülkemizde üretime katkıda bulunuyor. 

Poelsan’dan Peyzaj Sektörüne 2 Milyar TL’lik Teknolojik Yatırım

Sulama sistemleri sektörünün lider ve yenilikçi markası Poelsan, 1 milyar TL yatırım ve yerli üretim ile geliştirdiği PoelsanARC Sprey ve Nozulları satışa sundu.

Otomatik sulama sistemleri alanında 2025 yılına kadar 2 milyar TL’ye varan stratejik yatırımlara imza atacak olan Poelsan, global pazarda Türk peyzaj sektörünün yerlilik oranını artırmayı hedefliyor. Geleneksel sulama sistemlerine göre yüzde 30 ile yüzde 50’ye varan su tasarrufu sağlayan PeolsanARC Sprey ve Nozullar, bitkilerin kök bölgelerine yönlendirmeyle su israfını minimize ediyor.

İleri teknoloji ve yerli mühendislikle geliştirilen PoelsanARC Spreyler ve Nozullar ile Türkiye’de bir ilki başardıklarını ifade eden Poelsan Yönetim Kurulu Başkanı Yeliz Dağdelen Gür, “Sektörün lider markası olarak ilk günden itibaren büyük sorumlulukla hareket ediyoruz. Hayata geçirdiğimiz her üründe yenilikçilik metodolojisini benimseyerek sürdürülebilirliği merkeze alan bir yaklaşımla adımlarımızı atıyoruz. En temel ihtiyacımız olan suyun kısıtlı bir kaynak olduğu bilinciyle tüm ürünlerimizi geleceğin beklentilerine yönelik geliştiriyor ve çeşitlendiriyoruz.” dedi.

Stratejik Bir Hamle

PoelsanARC markasının 30 yıllık başarı hikayesinde yine fark yaratan yeni bir kilometre taşı olduğunu paylaşan Yeliz Dağdelen Gür, “Sektörel dinamikleri değiştirecek nitelikte dünya standartlarında ürettiğimiz çevreci ve kaliteli ürünlerimiz ile otomatik sulama sistemleri alanında verimliliğin arttırılmasını hedefliyoruz. Otomatik sulama sistemleri gerek peyzaj gerekse tarımsal alanlarda geleceğin teknolojisi olarak nitelendiriliyor. Doğa dostu ve son teknoloji ile geliştirilen kaliteli ürünlerimizle ülkemizi bu alanda temsil edecek olmaktan dolayı gurur duyuyoruz.” dedi.

Sadece bugünün değil geleceğin ihtiyaçları doğrultusunda projeler geliştirdiklerini belirten Dağdelen Gür, “Tarım alanları, peyzaj, içme suyu şebekeleri, seralar ve damla sulama sistemlerinde son teknoloji ürünlerimiz ve yenilikçi yaklaşımımızla 80’den fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Sektörün lider markası olarak sürdürülebilir bir gelecek için gayret gösteriyor ve aynı zamanda stratejik anlamda özel projelere imzamızı atıyoruz.” diye konuştu.

İzmirli Mimarlar ve İç Mimarlar Ekolojik Farkındalık İçin Kolları Sıvadı

Tolstoy’a göre ‘’Hayatın anlamı insanlığa hizmet etmektir.’’ Bu bakış açısı ile yola çıkan ARCHIMIM,İzmir’de yer alan İç Mimarlar Odası, Mimarlar Odası, Serbest Mimarlar Derneği ortaklığı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi desteğiyle  sürdürülebilir dünya ve yapılaşma için bir etkinlik düzenliyor. “Architecture forMediterranean ECOLOGY” (‘’ARCH FOR M.E.’’) adıyla düzenlenen etkinlik 20-21 Eylül tarihleri arasında İzmir ‘’Bıçakçı Han’da gerçekleşecek.

Artık hepimizin bildiği bir gerçek var,dünyamız büyük bir tehdit altında. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in bildirdiği gibi artık  küresel ısınma çağı bitti ve bunun yerine küresel kaynama çağı başladı. Yapılan tüm araştırmalar da gösteriyor ki gerekli önlemler alınmazsa 2050 yılına kadar birçok bitki örtüsü ve hayvan türü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. 

Dünyanın içinde bulunduğu bu tehdidin oluşmasına neden olan en önemli alanlardan biri de binalardaki enerji tüketimi. Bir başka deyişle bu tehdidin üçte birinden fazlasını yani %40’lık bölümünü binalardaki enerji tüketimi oluşturuyor. Ayrıca bina sektörü karbon salınımının da yaklaşık üçte birinden sorumlu. Bunun için bir yapının nasıl sürdürülebilir olacağı, nasıl ekolojik hale geleceği, yapılarda enerji tasarrufunun nasıl sağlanacağı öncelikli konu başlığı olarak karşımıza çıkıyor. Burada kilit aktörler tabii ki mimarlar ve iç mimarlar. Sürdürülebilir yapılar tasarlamak, doğru malzemeyi seçmek, doğru uygulamayı önermek, enerji tasarrufunu gözeten çözümler üretmek, mimarlığın sorumluluğunda.

İşte tüm bunları düşünerek yola çıkan ve sürdürülebilir yapılaşma için önemli çalışmalara imza atan ARCHIMIM, İzmir’de yer alan İçmimarlar Odası, Mimarlar Odası ve Serbest Mimarlar Derneği ortaklığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi desteği ile‘’ARCH FOR M.E.’’“Architecture forMediterranean ECOLOGY’’) adı altında bir etkinlik düzenliyor. ARCH FOR M.E. , İzmir’de ulusal ve uluslararası sektör profesyonellerini bir araya getiriyor. Etkinlik, 20-21 Eylül tarihlerinde İzmir Bıçakçı Han’da düzenlenecek. Organizasyonun ana konusu geleceğe yönelik yapılaşmanın nasıl tasarlanması gerektiği hakkında olacak. 

EKOLOJİK VE SÜRDÜRÜLEBİLİR YAPI MALZEMELERİ

Etkinlikte, mimari için gereken malzemelerin tanıtılacağı alanlardan, ulusal ve uluslararası tedarikçilerin ekoloji ve sürdürülebilirlik üzerine sundukları ürünlerin alanlarına, ulusal ve uluslararası  ekolojik proje deneyimi olan mimarların vizyonlarını ve deneyimlerini paylaştıkları sahne sohbetlerinden, sergi alanlarına kadar birçok unsur bir arada bulunacak.Ulusal ve uluslararası sektör profesyonellerini bir araya getirecek bu platforma Akdeniz Bölgesi’nden birçok yabancı mimarlar ve içmimarlar odası başkanlarının da katılım göstermesi bekleniyor.

ARCHIMIM: ‘’NEDEN BU PLATFORMU DÜZENLİYORUZ?’’

Leo Tolstoy’a göre ‘’Hayatın tek anlamı insanlığa hizmet etmektir.’’ Yapı sektörünün kilit aktörleri mimarların hayatın tek anlamı olan insanlığa hizmet için harekete geçme zamanlarının geldiğini düşünüyoruz. Bu sebeple ‘Architecture forMediterranean ECOLOGY’’yi, yani ARCH FOR M.E.’yi düzenliyoruz. 

  • Ana konumuz iklim değişikliği için harekete geçmek ve iş birliği yapmak.
  • Siyasi haritayı coğrafyadan ayırmak. 
  • Ecolabel, EPD sertifikalı, VOC seviyelerine sahip sürdürülebilir yapı malzemelerinin öğrenilmesi ve kullanılmasına öncülük etmek.
  • Mimari çözümler yardımıyla sürdürülebilir yapıların gelişmesini sağlamak.
  • Ve tabii ki ekolojik farkındalık.

KUTU /KUTU

NEDEN İZMİR’DE, NEDEN TÜRKİYE’DE

İnsanlık tarihinin merkezi olarak kabul edilen, dünyanın bilinen ilk şehri olan Çatalhöyük, 9000 yıl önce kurulmuş. UNESCO tarafından dünya mirası konumundaki şehir, kentsel uygarlık türünün başladığı ilk yer. Yazılı tarihi ya da insan uygarlığını değiştiren ilk insan yapımı tapınak olan Göbeklitepe de Türkiye’de.Üç farklı dinin bir arada barış içinde yaşadığı birkaç ülkeden biri Türkiye. 

İzmir ise tarih boyunca farklı kültür ve inançlara ev sahipliği yapmış bir şehir. İnsan yerleşimi olarak 8500 yıllık bir geçmişe sahip. Akdeniz’in önde gelen ticaret şehirlerinden biri olmuş aynı zamanda. Meryem Ana’nın Evi’nden, 17’nci yüzyıldan kalma dokuz ünlü sinagoga, Mimar Sinan’ın son eseri olan Muradiye Camii’ne kadar birçok tarihi mekânının yer aldığı bir yerleşke. 

90 Metrekarede Fonksiyonel ve Ferah bir Poliklinik: Hospitaprime

Agız ve Diş sağlığı polikliniği ve sağlık alanında pek çok projeye imza atan İpek Baycan Architects’in son projelerinden biri olan Hospitaprime Poliklinik, 90 metrekarelik bir alana sahip. İstanbul’da bulunan Hospitaprime’da, kısıtlı metrekarede oldukça fonksiyonel ve ferah bir mekan yaratan BA Clinics’in projede yansıttığı bütünsel tasarım detaylarda da hissediliyor.

90 metrekarelik bir alana sahip olan Hospitaprime diş polikliniği, 2 muayene odası ve polikliniğin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde; minimum metrekarede oldukça ferah ve fonksiyonel olarak İpek Baycan Architects tarafından tasarlandı. Kullanılabilir alandan maksimum şekilde faydalanabilmek adına oluşturulan planda, akışkan formlar girişten itibaren kendini hissettiriyor. Özgün tavan tasarımı ve gizli aydınlatmalar sayesinde bekleme/karşılama alanı ve sirkülasyon rotası bütünleşerek ziyaretçilere minimal, aynı zamanda etkileyici bir poliklinik deneyimi sunuyor.

Aydınlatma elemanlarının gözü yormayan, yumuşak etkisi ferah bir atmosfer oluşmasına yardımcı oluyor. Bu ilüzyonlar mekana görsel bir derinlik kazandırmanın yanı sıra ziyaretçilere net bir yönlendirme sağlıyor. 

Beyazın ve grinin açık tonlarının uyum içerisinde kullanıldığı tasarım dili, tavanda yer alan ve tüm iç mekanın izdüşümü boyunca yerleştirilmiş homojen endirekt aydınlatmalarla tamamlanıyor.

Tasarımın minimal ve güçlü tavrı, sirkülasyonu odağa alarak, her iki tarafta bulunan mekanları poliklinik yönetmeliğine uygun bir şekilde dağıtıyor. Muayene odaları cepheye doğru konumlandırılarak doğal ışık ve havalandırma ön planda tutuluyor.

İpek Baycan Architects’in mekana yaklaşımı; kamusal alanı mümkün olan en geniş halde kullanıma sunarken, duvarların akışkan formu ile sirkülasyonu sürekli hale getiriyor. Koridor sonunda bulunan, tavan yüzeyinin devamı niteliğindeki pano üzerinde, Hospitaprime polikliniğin çene cerrahisi ve estetik diş hekimliği üzerine özelleşen pratiğinini yansıtan temadaki bir illüstrasyon yer alıyor. Bu yüzeyin arkasında da, tavanda kullanılan endirekt aydınlatmalar devam ettirilerek yüzeylerin devamlılığı daha etkili hale getiriliyor.

Kliniğin duvarlarının yuvarlatılmış köşeleri davetkar, yumuşak ve rahatlatıcı bir görsel etki bırakıyor. Bu uygulama, mekanın olduğundan daha geniş algılanmasını sağlayan görsel bir illüzyon yaratırken aynı zamanda kullanıcıya daha geniş bir perspektif sunmakta.

Polikliniğin duvarlarında ve lake kapılarda kullanılan parlak yüzeyler, sterilizasyon hissini artırırken güven duygusunu ve kalite algısını güçlendiriyor. Bekleme bölümünde yer alan banko, sedir, oturma grubu ve panoramik odasının kontrolünde kullanılan ankastre konsol gibi fonksiyonlar kliniğin kimliğini yansıtmakta. Bu alanda minimal tasarım dilini koruyacak nitelikteki illüstrasyon ve heykel gibi yardımcı sanatsal öğeler kullanılarak tasarımda bir bütünlük oluşturulmuş.

Yakınca TOKİ Konutları Projesinde İnşaat Çalışmaları Hız Kazandı

Malatya’nın Yeşilyurt Mahallesi’nde deprem nedeniyle yıkılan konutların yerine yapılan Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) konutlarında inşaat çalışmaları tüm hızıyla sürüyor. Projenin yıl sonunda teslim edilmesi bekleniyor.

24 Ocak 2020 tarihinde yaşanan Elazığ- Malatya Depreminde evleri yıkılan deprem mağduru vatandaşlar için Yakınca Mahallesinde yapılan ve ilk etabı teslim edilen TOKİ Konutlarının bulunduğu bölgede inşaatına başlanan 541 adet Afet Konutu ve 22 İşyerinin bu yılın sonlarına doğru hak sahiplerine teslim edilmesi planlanıyor.

Yeşilyurt Belediyesinin mülkiyetinde olmasına rağmen 2020 yılı Ocak Ayında meydana gelen Elazığ-Malatya depreminden sonra TOKİ Konutlarının yapımı için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına devri yapılan alanda TOKİ tarafından inşa edilen konut ve işyerleri için titiz bir çalışma yürütülüyor.

Yakınca Mahallesinde deprem yönetmeliğine uygun, şehrin yöresel mimarisine uygun kaliteli binaların deprem mağduru vatandaşlara teslim edileceğini söyleyen Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar ise, 541 konut ve 22 işyerinin bulunduğu deprem konutlarının bulunduğu alanın sosyal donatılar ve yeşil alanlarla birlikte Malatya’nın yeni alt merkezlerinden bir tanesi olacağını ifade etti.

TOKİ Konutlarının bu yılın sonlarına doğru hak sahiplerine teslim edileceğini hatırlatan Başkan Çınar, “TOKİ tarafından Yakınca mahallemizde yapımı planladığı gibi ilerleyen deprem konutları ve işyerlerini yerinde ziyaret ederek yetkililerden bilgiler aldık. Burası bilindiği üzere 24 Ocak 2020 tarihinde yaşanan Elazığ-Malatya Depreminden sonra kentsel dönüşüm ve sosyal konut projelerinin uygulanması için belediyemizden TOKİ’ye devredilen bir alandır. Toplam 541 konut ile 22 işyerinin bulunduğu deprem konutlarının imalatları ve iç yapımları tüm hızıyla sürmektedir. 

Buradaki ilk etap konutlar tamamlanıp Elazığ-Malatya depreminde evlerini kaybeden vatandaşlarımıza teslim edilmişti, bu yılın sonlarına doğru teslim edilmesi hedeflenen ikinci etap konutların olduğu bölgede hummalı ve planlı bir çalışma yürütülüyor. Bizlerde sık sık inşaat alanını ziyaret ederek çalışmalar hakkında bilgiler alıyoruz. Sağlam ve güvenilir konutların yanı sıra sosyal donatıları ve çevre düzenlemesi ile birlikte burayı yeni bir yaşam merkezine dönüştürmek içinde bizlerde tüm desteği veriyoruz.” şeklinde konuştu.

Projenin tüm detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

ISK-SODEX ARENA, Ustalar Ligi ve Geleceğin Ustaları Yarışmaları ile Sektörün En İyilerini ve Geleceğin Ustalarını Belirleyecek 

İklimlendirme sektörünün Avrasya Bölgesi’ndeki en büyük buluşma noktası ISK-SODEX ISTANBUL, “Sağlıklı İklimlendirme Çözümleri” mottosuyla 25-28 Ekim 2023 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşecek.

Fuar kapsamında özel olarak hazırlanacak “ISK-SODEX ARENA” alanında düzenlenecek yarışmaların ilk iki gününde “Ustalar Ligi” başlığı altında sektör profesyoneli ustalar, son iki günde ise “Geleceğin Ustaları” başlığı altında lise öğrencileri yarışacak. Ustalar Ligi’nde dereceye giren ustalardan 1’inciye 15 bin TL, 2’nciye 10 bin TL ve 3’üncüye 5 bin TL; Geleceğin Ustaları’nda 1’inci ve 2’nci takımdaki okullara klima ve plaket, öğrencilere de madalya ve 1’inci takıma 5’er bin TL, 2’inci takıma 3’er bin TL teknoloji mağazası hediye çeki ödülleri takdim edilecek.

Organize edildiği her yıl dünyanın dört bir yanından konusunda uzman sektör profesyonelleri, katılımcıları ve ziyaretçileri ile iklimlendirme sektörünün geleceğine ışık tutan ISK-SODEX ISTANBUL bu yıl da dikkatleri üzerine çekecek. Oluşturduğu ticaret hacmi ile firmaların uluslararası pazara açılmasına olanak tanıyan, iklimlendirme alanındaki son gelişmeleri takip etmek isteyen sektör profesyonellerine birçok yeniliği bir arada sunan fuar; özel olarak hazırlanan ISK-SODEX ARENA alanında gerçekleşecek yarışmalarla da ziyaretçilerine renkli anlar yaşatacak. Fuarın ilk iki gününde sektörde çalışan ustalar kombi ve radyatör montajı üzerine, son iki günde ise geleceğin ustaları olmak isteyen lise öğrencileri klima montajı üzerine yarışacak. 

Ustalar yeteneklerini sergileyecek

ISK-SODEX ISTANBUL kapsamında gerçekleşecek Ustalar Ligi yarışmasında 5 turda toplamda 10 usta yarışacak.Warmhaus, Formül Plastik, Rothenberger, Giacomini Unival, Yıldırım Klima markalarının sponsor olduğu yarışma için öncelikle https://www.sodex.com.tr/tr/etkinlikler/isk-sodex-arena/ustalar-ligi  web sitesinde çoktan seçmeli bir sınav yapılacak. 7 Ağustos – 8 Eylül tarihleri arasında online olarak gerçekleştirilecek sınavda yer alan 10 soruyu en doğru ve en hızlı şekilde bitiren 10 usta, finalist olarak 25-26 Ekim 2023 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşecek ISK-SODEX ISTANBUL’daki pratik uygulama etabına katılmaya hak kazanacak. 5 turdan oluşan 

uygulama yarışmasında 10 finalist, sponsor firmalar tarafından sağlanan ekipmanlar ile zamanlama, doğru montaj, projeye uygunluk ve estetik değerlendirme kriterleri kapsamında kombi ve radyatör montajı uygulaması gerçekleştirecek. Değerlendirmeleri sponsor firmalardan ve ISKAV’dan olacak şekilde yaklaşık 7 jüri üyesinin yapacağı yarışmada dereceye giren ustalardan 1’inciye 15 bin TL, 2’nciye 10 bin TL ve 3’üncüye 5 bin TL olmak üzere ödülleri takdim edilecek. 

Fuarda geleceğin ustaları da yarışacak 

Sektörün tüm bileşenlerini aynı çatı altında buluşturan yapısıyla bir deneyim merkezi konumunda bulunan ISK-SODEX ISTANBUL, “Geleceğin Ustaları” başlığı altında düzenleyeceği yarışma ile de lise öğrencilerine hünerlerini sergileme fırsatı sunacak. Geleceğin Ustaları’nda yarışacak öğrenciler Hannover Messe Sodeks Fuarcılık A.Ş. ve ISKAV (Isıtma Soğutma Klima Araştırma ve Eğitim Vakfı) tarafından belirlenecek. Ayrıca yarışan öğrenciler sponsor firmalardan ve ISKAV’dan oluşacak jüri üyeleri tarafından değerlendirilecek. Değerlendirme sonrası 1’inci ve 2’nci takımdaki okullara klima ve plaket, öğrencilere de madalya ve 1’inci takıma 5’er bin TL, 2’inci takıma 3’er bin TL teknoloji mağazası hediye çeki ödülleri takdim edilecek.

Kentsel Koruma Uzmanı Başak Kamacı Budak: ‘’Parsel Parsel Değil, Ülke Yüzölçümünde Arazilerimiz Satılıyor’’

Kentsel Koruma Uzmanı Başak Kamacı Budak, yaptığı yazılı açıklama ile Türkiye’de yaşanan ekonomik zorluklar nedeniyle devlet malı niteliğindeki hazine arazileri “acil nakit ihtiyacını karşılamak” amacıyla satışa çıkarıldığını söyledi. Budak, “Parsel parsel değil, ülke yüzölçümünde arazilerimiz satılıyor” dedi.

“Devlet malı niteliğindeki hazine arazileri, ülkemizin yaşadığı ekonomik buhran nedeniyle satışa çıkarılmaya devam ediyor” ifadelerini kullanan Başak Kamacı Budak yaptığı açıklama ile acil nakit ihtiyacını gidermek için satışa çıkarılan arazilerin toplam büyüklüklerine de vurgu yaptı. Budak; satışa çıkarılan arazilerin Belçika, Arnavutluk, Slovenya ve Makedonya gibi ülkelerin yüzölçümlerinden fazla olduğuna dikkat çekti.

Son olarak Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından 33 bin 53 kilometrekarelik hazine arazisinin satışa çıkarıldığını hatırlatan Budak, “Çok sayıda basın kuruluşunun haber yaptığı, bir ülke büyüklüğündeki satış ihalesine ilişkin ilanlara şu anda ne Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın ne de Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın web sitelerinden ulaşılamıyor. Satışı yapılan hazine parsellerinin listesini de içeren İlanlar kaldırıldı.” ifadelerini kullandı.

Kentsel Koruma Uzmanı Başak Kamacı Budak’ın yazılı açıklamasında yer alan ifadeler şöyle:

“MAALESEF KAMU YARARI KAVRAMI TAMAMEN UNUTULDU”

“Hazine taşınmazlarının korunması ve idaresinden sorumlu esas kurum, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı Milli Emlak Genel Müdürlüğü. Ancak hazine taşınmazları, doğrudan Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na devrediliyor ve satışlar gerçekleştiriliyor. 

Tüm kamu kurum ve kuruluşlarının herhangi bir iş ve işlem gerçekleştirirken birinci önceliği “kamu yararı ilkesi” olmalıdır. Ancak maalesef Kamu Yararı kavramı tamamen unutuldu. Bu büyüklükteki devlet arazilerinin ihale sonrası kimlerin eline geçeceği ve hangi amaçlarla kullanılacağı ise belirsiz. Ülke topraklarının bu şekilde el değiştirmesi milli bir sorun ve tehdit olarak da değerlendirilmeli. Yabancıların mülk edinmesi ve ülke topraklarının uluslararası şirketlerin mülkiyetine geçmesi ulusal bir mesele olarak ele alınmalı. 

“MADENCİLİK VE ENERJİ SEKTÖRÜNÜN TALEPLERİ DOĞRULTUSUNDA TARIM ARAZİLERİN YOK EDİLDİĞİNE TANIK OLUYORUZ”

Bu nedenle milli bir mesele ve kamu yararı bakımından değerlendirmemiz gereken hazine arazilerimizin kullanım hakkı ve devrinde merkezi hükümet ile yerel yönetimler birlikte öncelikleri belirlemeli. Kentlerin öncelikli sorunlarına uygun olarak önce belediyelerin hizmetlerine ve yatırımlarına uygun olarak hazine arazilerinin kullanım kararları alınmalı. Üretimin arttırılması amacıyla da vatandaşa tarım, hayvancılık veya diğer yatırımlar için bu arazilerin satışını değil, tahsis edilerek kullanım hakkının verilmesi yoluna gidilmesi gerekiyor. Ama maalesef son yıllarda üretimin devam ettiği tarım arazilerinin bile satışa çıkarıldığını, madencilik ve enerji sektörünün talepleri doğrultusunda tarım arazilerin yok edildiğine tanık oluyoruz.

Bu güzel ve bereketli ülkenin tüm kaynaklarını sorumsuzca tüketen mirasyediler gibiyiz. Bu nedenle acilen yerel yönetimler öncülüğünde kentsel kalkınma ve gelişim stratejilerinin belirlenmesi gerekiyor.”

Seramiksan Yeni Bayisini Bursa’da Açtı

Seramik karo pazarında dünyada sekizinci, Avrupa’da üçüncü sırada konumlanan Türkiye’deki seramik üreticileri, bu başarının etkisiyle büyüme ivmelerine hız kazandırıyor. Son olarak 76 şehirde 240’tan fazla satış noktası bulunan Seramiksan, yeni bayisini 4 Ağustos’ta Bursa’da açtı.

Mordor Intellegent’ın yayınladığı verilere göre, 330 milyon metrekareden fazla üretim kapasitesiyle dünyada sekizinci, Avrupa’da üçüncü sırada konumlanan Türkiye seramik karo pazarının önümüzdeki yıl 598 milyon doları aşması bekleniyor. Yerli şirketler ise bu başarının etkisiyle büyüme ivmelerine hız kazandırıyor. Son olarak ülkemizde 76 şehirde 240’tan fazla satış noktası bulunan Seramiksan’ın yeni bayisi Şahika Group Erzurum’da bulunan Seramiksan mağazasının ardından, ikinci yeni mağazasını 4 Ağustos’ta Bursa’da açtı.  

Açılışa Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Arif Bayrak, Erzurum Ticaret Odası Başkanı Saim Özakalın, Seramiksan Direktörü M. Süreyya Çağlar Ak Parti Önceki Dönem Bursa Milletvekili Ali Kul ve Bursa Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanı Ayhan Alpkılıç katıldı.

İzmir ve Antalya mağazaları yolda

Kusursuz müşteri deneyimi yaratmayı ilke edindiklerini söyleyen Seramiksan Direktörü M.Süreyya Çağlar , konuya dair şu açıklamayı yaptı: “1994’ten bu yana son teknolojileri kullanarak uzun ömürlü, fonksiyonel ürünler üretiyoruz. Gerek hizmette gerekse tedarikçi ve bayi ilişkilerimizde en iyisini yapmak ve sahip olduğumuz itibarı korumak için çalışıyoruz. Büyüme stratejilerimiz doğrultusunda, yeni satış noktalarıyla ürünlerimizi ülkemizin dört bir yanındaki tüketicilerle buluşturuyoruz. Bursa’da da son dönemde hızlanan kentsel dönüşüm çalışmalarıyla vatandaşlarımızın yeni yaşam alanları için yapı malzemeleri ihtiyacı ortaya çıktı. Biz de Bursa’da açılışını yaptığımız en yeni ve en büyük mağazamızdaki güncel ürün portföyümüzle, farklı tarzlara sahip tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılamaktan mutluyuz. 

Türkiye’deki bayi ağımızı genişletmemizi sağlayan yeni mağazalarımızla, müşterilerimize ulaşarak ürünlerimizi buluşturduğumuz için gururluyuz.  Amacımız koşulsuz müşteri memnuniyeti ilkesiyle müşterilerimize kaliteli hizmet sunmak.  Artan tüketici ihtiyaçlarına tek çatı altında hizmet verme hedefiyle oluşturduğumuz yeni mağazacılık konseptimizle bugün Türkiye çapında 76 şehirde 240’ı aşkın mağazamız ve 1.000’in üzerinde alt bayimizle hizmet veriyoruz. Geçtiğimiz günlerde Yalova’da açtığımız yeni mağazamız Ertanlar Yapı Market’in ardından, İzmir ve Antalya’da da yeni açılacak mağazalarımız ile iyi tasarımı müşterilerimizle buluşturmaya devam edeceğiz.’’ dedi.  

M.Süreyya Çağlar’dan dan edinilen bilgilere göre markanın en yeni konseptiyle Bursa’daki yeni mağazası, bin metrekarelik teşhir alanının yanı sıra, 4 bin metrekare açık alana sahip. Şahika Group yeni mağazasında , seramik, vitrifiye ve yapı kimyasallarından oluşan geniş ürün portföyünün yanı sıra, mobilyalarıyla banyolara İtalyan stilini taşıyan VOQ’un farklı dekorasyon tarzlarına hitap eden tasarımlarını da beğeniye sunuyor.

Gayrimenkul Danışmanları İçin Yapay Zeka Destekli Kişisel Asistan Geliştirildi 

Son dönemde manşetlerden düşmeyen yapay zekanın son durağı gayrimenkul sektörü oldu. Küresel veriler, 2 gayrimenkul profesyonelinden birinin, yapay zeka kullanımının işletme maliyetlerini azalttığını söylediğini gösterirken, gayrimenkul danışmanları için tasarlanmış yapay zeka destekli kişisel asistan da piyasaya sürüldü. 

Son yıllarda güçlü bir ivme kazanan ve dijital dönüşüm gündeminin ilk sıralarına yerleşen yapay zeka, 2023’ün başından bu yana işletmeler tarafından hızla benimseniyor. Küresel danışmanlık şirketi McKinsey’nin son araştırması, katılımcı şirketlerin üçte birinin en az bir iş fonksiyonunda yapay zekayı düzenli olarak kullandığını gösteriyor. Konuyla ilgili bir gelişme de gayrimenkul sektöründe yaşandı. RE/MAX Türkiye, gayrimenkul danışmanları için tasarlanmış yapay zeka destekli kişisel asistanı devreye aldı. 

Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan RE/MAX Türkiye Bölge Direktörü Murat Goldştayn, “RE/MAX Türkiye olarak gayrimenkul sektörünün dijital dönüşümündeki yenilikçi adımlarımıza bir yenisini daha ekliyoruz. REMAXY adını verdiğimiz çözüm, dünyada gayrimenkul danışmanları için tasarlanmış yapay zeka destekli kişisel asistan olma niteliği taşıyor. Bu araçla gayrimenkul profesyonellerinin günlük iş akışlarını kolaylaştırmayı, verimliliklerini artırmayı ve müşteri ilişkilerini güçlendirmeyi amaçlıyoruz” dedi.

Yapay zeka maliyetleri azaltıyor

Yapay zekaya ilişkin araştırmalar, 2 gayrimenkul profesyonelinden birinin yapay zeka kullanımının işletme maliyetlerini azalttığını söylediğini ortaya koydu. Yapay zekanın gayrimenkul sektöründe pazar tahminleme, gelişmiş analitikler, kişiselleştirilmiş müşteri deneyimi, güçlendirilmiş gayrimenkul yönetimi ve ileri pazarlama olanakları gibi kullanım senaryoları bulabildiğine dikkat çeken Murat Goldştayn, “Sektörel trendler, gayrimenkul sektörünü etkileyecek en önemli üç teknoloji arasında yapay zekanın başı çektiğine işaret ediyor. REMAXY’nin kullanıcı dostu arayüzü ve akıllı algoritmaları, gayrimenkul profesyonellerine portföy yönetimi ve pazarlama stratejilerini optimize etme konusunda önemli olanaklar sunuyor. RE/MAX Türkiye olarak yapay zeka destekli kişisel asistan REMAXY’yi, danışmanlarımıza sunduğumuz sürekli destek ve eğitimin bir parçası olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı. 

Danışmanları için yeni mobil uygulama

Murat Goldştayn, “Kapsamlı danışman ağımızın iş başarısını daha üst seviyelere çıkarmak için kişisel asistanımızın yanı sıra MYRE/MAX APP adını verdiğimiz mobil uygulamayı da devreye aldık. iOS ve Android platformlarında çalışan mobil uygulamamız, RE/MAX Türkiye danışmanlarının kolayca ilan yüklemelerine, aylık raporları kontrol etmelerine, RE/MAX Türkiye olarak düzenlediğimiz eğitim ve etkinliklerden haberdar olmalarına olanak tanıyor. Bu sayede RE/MAX Türkiye’nin her geçen gün genişleyen danışman ağıyla etkileşimini de yeni bir boyuta taşıyoruz” diye konuştu.

Gayrimenkul sektörüne liderlik etmeyi sürdüreceğiz” 

Yapay zeka ve makine öğrenimi teknolojilerinin gayrimenkul sektörünün geleceğini şekillendiren teknolojiler olduğunu vurgulayan RE/MAX Türkiye Bölge Direktörü Murat Goldştayn, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı: “Sektördeki lider pozisyonumuzu güçlendirmek ve gayrimenkul profesyonellerine en iyi araç ve kaynakları sunmak konusundaki kararlılığımızın somut bir göstergesi olan REMAXY’nin lansmanını, danışmanlarımızın işlerini daha etkili ve etkin bir şekilde yapmalarına yardımcı olacak bir kilometre taşı olarak görüyoruz. Profesyonel gayrimenkul danışmanlarına ulaşarak sektördeki liderliğimizi kanıtladığımız bu dönemi takip eden süreçte de yapay zeka destekli dijitalleşme adımlarımızı genişleterek, sektöre liderlik etmeyi sürdüreceğiz.”

İnşaat Seramikleri Yine İhracatın Zirvesine Yerleşti

Türkiye Seramik Federasyonu’nun liderliğinde, ekonomistler tarafından her yıl düzenli olarak hazırlanan ‘Türkiye İhracat Katkı Endeksi’nin bu yıla ait ilk yarı sonuçları açıklandı.

Tüm dünyada yaşanan olumsuz ekonomik seyir endekse olumsuz yansımış olsa da; ilk yarı verileri inşaat seramiklerinin yine en yüksek ihracat katkı oranına (7,36) sahip olduğunu gösteriyor. Bu sektörü; 6,36’lık katkı oranıyla giyim ve 6,86 ile mobilya sektörleri takip ediyor.

2023 yılı ilk yarısında yüksek enflasyona karşı uygulanan küresel sıkı para politikaları dünya ticaretini ve ihracat pazarlarını olumsuz etkiledi. Türkiye’nin ihracat performansı da bu koşullar içinde yavaşladı. Şubat ayında yaşanan deprem afeti, Mayıs ayındaki uzun seçim süreci ile Nisan ve Haziran aylarında çalışma gün sayısındaki azalmalar da ihracatı sınırlayan faktörler oldu. 2023 yılının ilk yarısında Türk lirası aşırı değerlenirken, çoklu kurlar oluştu, finansmana erişim zorlaştı ve ekonomi politikalarına ilişkin belirsizlikler yaşandı. Bu seyirden etkilenen endeks, ilk yarı sonunu 0,82 puan ile negatif kapadı. 2022 yılını 0,89 puan ile negatif kapatan Türkiye İhracat Katkı Endeksi 2023 yılı ilk çeyreğinde 0,79, ikinci çeyreğinse ise 0,82 puan oldu. İhracat artışı yavaşlarken ithalat daha hızlı artış gösterdi. 

Düşüşe Rağmen Liderliğe Devam

2023 ilk yarı sonu endeks verilerine göre; en yüksek ihracat katkı oranını puanında düşüş olmasına rağmen 7,36’lık oranla inşaat seramikleri gerçekleştirdi. Hemen hemen tüm sektörlerin katkı oranlarında, ihracattaki yavaşlamadan ve ithalattaki artıştan kaynaklı düşüş yaşandı. 20 sanayi kolu içinde ihracat katkı oranı pozitif olan sektör sayısı da 10’a geriledi. İnşaat seramikleri ile yüksek katkı oranına sahip sektörler 6,36 ile giyim eşyaları ve 6,86 ile mobilya oldu. 2023 ilk yarısında en yüksek ihracatı motorlu kara taşıtları sanayi yaptı ve katkı oranı 0,92’yi buldu. 10 sanayi kolunun ihracat katkı oranları ilk yarıda negatife dönerken, en yüksek negatif oran 0,17 puan ile elektronik ve bilgisayar sanayinde görüldü. 

İnşaat Malzemesi Sanayine Deprem Etkisi

2023 ilk yarısında Türkiye’nin ihracatında yüzde 1,9 düşüş gerçekleşti ve ihracat 123,34 milyar dolara indi. İçeride deprem afeti, seçim süreci, değerlenen Türk lirası, dışarı da ise parasal sıkılaşma sonucu pazarlardaki yavaşlama Türkiye’nin ihracatında düşüşe yol açtı. İnşaat seramikleri ihracatı da 2023 yılının ilk yarısında yüzde 31,6 düşüş gösterdi. 2023 yılının ilk yarısında ihracat pazarları ve özellikle Avrupa’daki yavaşlama etkili oldu. Depremin etkisi inşaat malzemesi sanayi üzerinde daha olumsuz bir etki yarattı. İnşaat seramikleri ihracatı 2023 yılı ilk yarısında 522 milyon dolar olarak gerçekleşirken ihracata mutlak katkısı ise 422 milyon dolara indi. 2023 yılının ilk yarısında seramik kaplama malzemeleri ihracatı değer olarak yüzde 38,3 azalarak, 361 milyon dolara geriledi. Seramik sağlık gereçleri ihracatı yılın ilk yarısında yüzde 9,6 azaldı ve 161 milyon dolar olurken, seramik kaplama malzemeleri ihracatı miktar olarak 50,8 azalarak 707.845 tona indi. Seramik sağlık gereçleri ihracatı ise miktar olarak yüzde 20,5 düşerek 78.537 ton oldu.

Olumlu Gelişme, Birim İhracat Fiyatlarındaki Artış 

2023 yılının ilk yarısında inşaat seramikleri ihracatında yaşanan olumlu gelişme, ihracat birim fiyatlarındaki artışın sürmesi ile sonuçlandı. Seramik sağlık gereçleri ihracat birim fiyatı 2022 yılı ilk yarısında ortalama 1,80 dolar/kg iken 2023 yılı ilk yarısında 2,05 dolar/kg’ye yükseldi. Seramik kaplama malzemeleri ihracat birim fiyatı 2022 yılının ilk yarsında ortalama 41 cent/kg iken 2023 yılı ilk yarısında ortalama 51 cent/kg’ye yükseldi.

“Modern Üretim Tesislerimiz ve Her Koşulda En İyiyi Üretme Motivasyonumuz Var”

Türk seramik sektörünün dünyada önemli bir oyuncu olduğunun altını çizen Türkiye Seramik Federasyonu Başkanı İlter Yurtbay; “Gerek ülkemizde gerekse tüm dünyada yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, yerli kaynaklarla üretim yapan ve ihracatta öne çıkan seramik sektörü ekonomimize katma değer sağlamaya ve ihracatta liderliğini korumaya devam ediyor. Hedefimiz, yeniden şekillenen dünya pazarında ve tedarik zincirinde Türk seramiklerinin kalıcı olarak yer almasıdır. 2023 yılının ilk yarısında, büyük bir deprem felaketi yaşanmış olsa da inşaat seramiklerinin ihracata olan katkısı göz ardı edilemez. Bugün bu kadar iyi ihracat yapabiliyor olmamızın altında yatan en önemli sebeplerden biri de, son derece modern üretim tesislerimizin olması ve her koşulda üretmeye devam edebilme motivasyonumuz. Başta Amerika pazarı olmak üzere ihracat yaptığımız ülkelerde daha da güçlenmeye ve yüksek yerli katma değer oranımızla net döviz girişini artırmaya devam edeceğiz” dedi. 

Erse Kablo Ürün Sertifikalarına “ETL Belgesini” Ekledi

Yeni nesille gelişen, teknolojinin hızla ilerlediği dünyamızda veri iletişimindeki güvenlik standartlarına uygunluk her gün daha önem kazanmaktadır.

Erse Kablo ürün sertifikalarına bir yenisini daha ekleyerek, ETL Belgesi (Thomas A. Edison’un Elektrik Test Laboratuvarları) ile “Veri İletişim Kabloları” ürün grubundaki CAT-6, U/UTP, 23AWG, LSZH ürünlerinin ANSI/TIA‐568.2‐D, EN 50173‐1 ve ISO/IEC 11801‐1 standartlarına uygunluğunu onaylatmıştır. 

“Uluslararası Standartlar, Gelişimin Anahtarıdır.”

Erse, kurulduğu günden itibaren kalite standartlarına uygun, çevreye duyarlı çalışma anlayışı çerçevesinde, “Entegre Yönetim Sistemi” (ISO 9001, ISO 14001, ISO 45001) oluşturarak bu sistemi belgelendirmiştir. ISO 10002 Müşteri Memnuniyeti Yönetim Sistemi belgesi ile de müşteri memnuniyetinin önemi kurumsal değerler çerçevesinde esas alınmaktadır. Erse Kablo, üretmiş olduğu ürünlerde ulusal ve uluslararası standartları esas alarak, “TSE, VDE, MPA, LPCB, REACH, RoHS, CE (LVD, CPR), ETL ve SASO” normlarında ürün belgelerine sahiptir.

İş ortaklarıyla güvene dayalı müşteri ilişkileri yönetimine önem veren Erse Kablo, ürün gruplarına değer katan onaylı yeni test standartlarıyla bu yönetimi destekleyerek “Geleceğe Birlikte İlerliyoruz” mesajını veriyor.

Erse Kablo’nun güncel sertifikalarına web sitesinden ulaşabilirsiniz. www.ersekablo.com.tr

Evgör Mobilya Katma Değeri Yüksek Özel Tasarım Projelere Odaklanacak

Türkiye, 2023’ün ilk 6 ayında 2,3 milyar dolarlık mobilya ihracatı gerçekleştirdi. Sektör olarak dünya mobilya pazarından çok daha fazla pay alabilecek tasarım, üretim ve lojistik avantajlara sahip olduklarını vurgulayan Evgör Mobilya sahibi Mahmut Kır, “Perakende satışlar kadar, yüksek katma değerli özel dekorasyon projelerine daha fazla ağırlık vererek, ihracat liginde hızla yükselebiliriz.” dedi.

Evgör Mobilya’nın Türkiye’nin en yetenekli mobilya ustalarıyla çalıştığını belirten Kır, şimdiye kadar farklı ülkelerde özel dekorasyon projelerine imza attıklarını, yeni mimari işbirlikleri üzerinden hem yurt içinde hem de yurt dışında kişiye ve kuruma özel tasarım mobilya hizmetlerine daha fazla ağırlık vermeyi hedeflediklerini açıkladı.

Türk Mobilya sektörüne 2004 yılında giriş yapan Evgör, yurt içinin yanı sıra ABD, Japonya, Avustralya, Kanada gibi uzak ülkelere de özellikle lüks segmentte perakende ve toptan mobilya satışı gerçekleştiriyor. Geçtiğimiz yıl, eriştiği ülke sayısını 100’ün üzerine çıkan, yurt dışı satışlarını da bir önceki seneye göre yüzde 90 arttıran marka, hem yurt içinde hem de yurt dışında, yüksek katma değere sahip özel tasarım projelere odaklandı. 

Firma, sürekli yenilenen zengin ürün koleksiyonunun yanı sıra, salondan yatak odasına, mutfaktan banyoya kadar evlerin tüm mobilya & dekorasyon ihtiyaçlarında, kişiye özel tasarım çözümleri de sunuyor. Mimari ortaklarıyla birlikte, yurt içi ve yurt dışından gelecek tüm dekorasyon taleplerine cevap verebilen Evgör Mobilya, müşterilerine ücretsiz keşif ve mimari destek hizmeti de sunuyor. 

İstanbul’daki merkez mağazasından hizmet veren Evgör Mobilya, dört ayrı dilde yayın yapan e-ticaret sitesi üzerinden dünyanın her noktasına ihracat yapıyor. 

Yiğit Akü, Automechanika İstanbul’da İnovatif Çözümleriyle Geleceğin Vizyonunu Tanıttı

Yiğit Akü, Türkiye’nin uluslararası otomotiv endüstri fuarı olan Automechanika İstanbul’da, inovatif çözümleriyle geleceğin vizyonunu tanıtarak, güçlü performansı, dayanıklılık ve çevre dostu özellikleri ile öne çıkan ürün gamında sektörün nabzını tuttu.  

Automechanika İstanbul’da yerini alan Yiğit Akü, nitelikli ürünleri ve teknolojik yenilikleriyle sektöre önemli katkı sağladı. Yüksek inovasyonla geliştirilen üstün nitelikli ürünleri arasında, EFB teknolojisiyle üretilen Stop-Start aküler, endüstriyel alanda kullanılan jel aküler ve elektrikli araçlara özel lityum aküler ile sektöre alternatif ve eşsiz yenilikler sunarak, ziyaretçilerin ilgi odağı oldu. Akü ihtiyaçlarına çözüm sunma konusunda öncü bir rol üstlendi.

Yüksek yatırım gücü, uluslararası fuar katılımları ve sektördeki başarıları ile adından söz eden Yiğit Akü, çözüm odaklı yaklaşımı, güçlü inovasyon girişimleri, Ar-Ge ve Ür-Ge’ye dayalı yatırımlarıyla sektördeki liderliğini gözler önüne serdi. Fuar kapsamında geliştirdiği yenilikler ve verimli enerji depolama teknolojileri ile çevre dostu üretim yöntemlerini sektörle buluşturan Yiğit Akü, sektöre öncülük etmeye devam ediyor.    

Ekonomik gelişmenin kaynağı olarak 5 kıtada 100’den fazla ülkeye ihracat yaparak hem ülkemizde hem de uluslararası arenada başarılı bir yükseliş sergilemeye devam eden Yiğit Akü, yüksek kalite standartları, müşteri memnuniyeti odaklı yaklaşımı ve sürekli gelişen alt yapısıyla akü sektöründe başarıları ile adından söz ettiriyor.  

Fenercioğlu, Kıbrıs’ta Büyümeye Devam Ediyor

Yurtiçi ve yurtdışında projeleri devam eden Fenercioğlu A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Aycan Fenercioğlu, Ağustos’un ikinci yarısında Kıbrıs’ta 3 bin dairelik projelerine başlayacaklarını ve bölgede yatırımlarının devam edeceğini belirtti.

Antalya, Bodrum, Kıbrıs ve İspanya’da devam eden projeleri olduğunu belirten Fenercioğlu A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Aycan Fenercioğlu, “Kıbrıs’ta Ağustos’un ikinci haftasından sonra yeni bir yatırıma imza atmaya hazırlanıyoruz. Takip ettiğimiz son gelişmelere göre, Kıbrıs’a olan yabancı talebinde ciddi bir artış söz konusu. Kıbrıs’ın yerleşime yeni açılan ve turistik açısından yeni bir bölgesi olan Gaziveren’de 3 bin daire yapacağız. İlk etapta bin 50 daire ile başlayarak, dört yıl içinde de etap etap bu yatırımı bitireceğiz. Yine Kıbrıs’ın farklı bölgelerinde ticari yatırımlarımız da sürecek. Gaziveren ve Girne bölgesi değer artışı gösterecek bölgelerin başında geliyor, biz Fenercioğlu A.Ş. olarak Kıbrıs’ın potansiyeline inanıyoruz.” dedi.

100’e yakın mühendisle çalışmalarına devam ettiklerini belirten Fenercioğlu, “Hali hazırda devam eden 20 projemiz var. Önümüzdeki iki yıl içinde ise hedefimiz aynı anda dünyanın farklı lokasyonlarında 50 şantiyeye çıkabilmek. Başta İstanbul lokasyonlu birçok bölgede proje hedefimiz var. Bodrum, İspanya, Kıbrıs, Antalya ve Alanya bölgesinde yatırımlarımız devam ediyor. Antalya’da yeni imara açılan Altıntaş bölgesinde projemiz mevcut. Antalya, Bodrum, Kıbrıs ve İspanya’da yeni projelere başlıyoruz.” şeklinde konuştu. 

Adı Kadar Güçlü ve Etkileyici Bir Renk, Cubo’dan ‘Mira’

Türkiye’nin yerli boya üreticisi Cubo, inovatif ürünleriyle sektöre hem renk hem de nitelikli ürünler katmaya devam ediyor. Cubo’nun iç cephe duvar boyası olarak kartelasında yer alan ‘’Mira’’ rengi mavinin etkileyici tonuyla yaşam alanlarında varlığını ortaya koyuyor.

Dünyadan sınıra, güçten okyanusa birçok manası olan Mira ismi, Cubo’nun da renk kartelasında mavinin özel bir tonu olarak yerini aldı. Özellikle dilimizde gücü temsil eden anlamıyla ‘’Mira’’ rengi yaşam alanlarında da bu duyguyu tattıracak nitelikte.

Mavi tonuyla düzen ve disiplini de temsil eden Cubo’nun ‘’Mira’’ rengi, tercih edildiği alanlarda mekâna rahatlatıcı bir etki veriyor. Özellikle yatak odalarında öncelikli tercih edebileceğiniz Mira rengi, oturma odalarından çalışma odalarına kadar yaşamın her alanında kullanabileceğiniz bir renk. Yatak odalarına huzur ve sakinlik kazandıran renk, çalışma odalarında yaratıcılığı ve üretkenliği artırıyor, oturma odalarında da dinlendiren özelliği ile yorgunluğunuzu atmanıza yardımcı oluyor. 

Cubo’nun iç cephe renk kartelasından tercih edeceğiniz “Mira” rengi, ipek mat, soft mat, mat görünümlü, su bazlı ve silinebilir özellikteki tüm ürün gruplarında hazır olarak bulunuyor.

Cubo’nun “Mira” rengini “Boyacı Küpü Renklendirme Sistemi” ile yaratacağınız farklı ve kontrast renk tonlarıyla bir arada kullanarak, kendinizi ifade eden yaşam alanları oluşturabilirsiniz.

Türkiye’nin İlk 6. Seviye Güvenlikli Çelik Kapısı

Dayanıklılık ve direnç açısından yüksek özelliklere sahip, kaliteli çelik malzemeden ürettiği 6. seviye güvenlikli çelik kapılar ile Kale Çelik Kapı, tehlikelere karşı yüksek dayanıklılık sağlarken sektörde yenilikçi ve öncü yapısını devam ettiriyor.

Uluslararası boyutta, çelik kapıların güvenlik düzeyini ve dayanıklılığını belirlemek için çeşitli seviyeler içeren sınıflandırma sistemleri kullanılıyor. TS 12655 standardı, kapıların dayanıklılığı ve güvenlik seviyelerini belirlemek için ülkemizde kullanılan bir standartlar serisi; bu standartlara göre kapılar, düşük güvenlik olan RC1’den yüksek güvenlik olan RC6’ya kadar çeşitli seviyelerde sınıflandırılıyor. Hırsızlık ve güvenlik tehditlerine karşı üstün koruma sağlamak üzere tasarlanmış kaliteli kilit ve güvenlik sistemleri sunan marka, tüm uluslararası standartları bir araya getirerek Türkiye’de üretilen en üst kriter olan 6. seviye çelik kapıları müşterileriyle buluşturuyor.

Güvenlikte en üst seviye

Türkiye’de bir ilk olan 6. seviye çelik kapılar, dayanıklılık ve direnç açısından yüksek özelliklere sahip kaliteli çelik malzemeden üretiliyor. 1,5 ila 2 mm kalınlığında çelik levhalar kullanılarak tasarlanan bu çelik kapılar, güçlü ve karmaşık kilit sistemleriyle donatılarak kullanıcılar için maksimum güvenlik standartları sağlıyor. Güvenlik için tercih edilen bu kilitler, zorlamalara, kırılmalara ve diğer saldırı türlerine karşı yüksek düzeyde koruma sunuyor. 6. seviye çelik kapılar özellikle, bankalar, mücevherat dükkanları, hükümet binaları, askeri tesisler ve diğer yüksek güvenlik gerektiren alanlar için ideal bir tercih olarak öne çıkıyor. 

Gayrimenkul İlanlarında Fiyat ve İlan Aldatmacası Yapılıyor

Seri ilan sitelerinde yayınlanan gayrimenkul ilanlarında kolaylıkla fiyat ve ilan manipülasyonlarının yapıldığını belirten Gayrimenkul PR şirketi ‘ilan oyunları’nın arkasında yatan gerçekleri açıkladı.

Tıpkı ikinci el otomobil sektöründe olduğu gibi sahte ve şişirilmiş fiyat ve ilan oyunları emlak sektöründe de yapılıyor.

Gayrimenkul ekonomisi ve ileri düzeyde pazarlama alanında faaliyet gösteren Gayrimenkul PR şirketi, tüketicileri uyararak şu önemli açıklamaları yaptı;

”Seri ilan siteleri aracılığı ile fiyatlar suni olarak şişirilmektedir. Özellikle küçük şehirlerde ve site şeklinde konutlar da aralarında anlaşan inşaat firmaları ve mülk sahipleri sahte isimler ile organize bir şekilde ilan yayınlayıp fiyatları manipüle etmektedir.

Kötü niyetli kimi mülk sahipleri almak istediği gayrimenkulü tespit ettikten sonra kendi gayrimenkulünün fotoğraflarını çekip fahiş fiyattan ilana giriyor. Benzer fotoğraflardan sahte isimler üzerinde aynı kategoride fahiş fiyatlardan yeni ilanlar yayınlıyor. Kendi gayrimenkulünün fiyatını daha düşük göstererek fiyatı uygunmuş gibi bir algı yaratıyorlar.

Tüketiciler ilan sitelerine girdiğinde ve emsal ilanlara baktığında gerçekten de o gayrimenkulün fiyatının diğer gayrimenkullere göre daha uygun olduğu zannederek takasa girebiliyor veya satın almaya yanaşabiliyor. Oysaki yapılan ilan oyunu ve fiyat manipülasyonundan başka bir şey değildir.

Ankara’da site şeklindeki konutlarda mülk sahibi olanlar bu ilan oyununu daha organize bir şekilde kolaylıkla yapabiliyor. Aynı sitede oturan mülk sahipleri aralarında anlaşarak ilanlarda ortalama 7 Milyon TL civarında olan gayrimenkullere karşın birkaç mülk sahibi aynı kategoride 10-11 Milyon TL civarında sahte isimler ile ilana girerek suni olarak fiyat şişiriyorlar. O şişirilmiş fiyatı görenler kendi evinin fiyatını da bir anda 7 Milyon TL’den 11 Milyon TL’ye çıkarabiliyor.

Tüketicilerde ilanlara bakarak ‘o sitede konut fiyat piyasasının 10-11 Milyon TL civarında’ olduğunu sanıyor. İşte tüketiciler ilanlar yolu ile böyle kandırılmaya çalışılıyor.”

İlanları İyi Araştırın Konusunun Uzmanlarından Destek Alın 

Seri ilan sitelerinde yayınlanan gayrimenkullerin yüzde 70’inin fiyatının şişirilmiş yüzde 30’unun da sahte ilan olduğunu belirten Gayrimenkul PR şirketi, ‘hayatımızın en önemli kararlarından biri ev almaktır. Bu kararı vermeden önce mutlaka konusunun uzmanlarından fikir almanızda uzun vadede sonsuz faydalar görmekteyiz’ önerisinde bulundu.

Piyalepaşa İstanbul Premium Projesinde Temel Atıldı

Piyalepaşa Gayrimenkul tarafından Polat güvencesi ile İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde yükselecek Piyalepaşa İstanbul Premium projesinin temeli atıldı.

Temel atma töreninde konuşan Piyalepaşa Gayrimenkul Genel Müdürü Kaan Yücel, lansmanın ardından konutların yarısından fazlasının satıldığını söyledi. Projenin gördüğü ilgiden memnun olduklarını dile getiren Yücel, şunları söyledi:

“Türkiye’nin özel sektör eli ile yapılan en büyük kentsel dönüşüm projesi olan Piyalepaşa İstanbul, bu 1000 yıllık şehrin en önemli yaşam merkezlerinden biri olan Beyoğlu’nu, dokusuna uygun olarak günümüz teknolojisi ile modernize ediyor. Polat Holding olarak, böylesine önemli bir dönüşüm projesini sahiplenmekten gurur duyuyoruz. Beyoğlu’na premium yaşam deneyimini yeniden getirecek Piyalepaşa İstanbul Premium’un Polat güvencesi, kalitesi ve finansal getirisi ile yatırımcısı için prim potansiyeli çok yüksek. Projemiz içinde yer alan sosyal yaşam alanları, sanat ve eğlence merkezi, yeme-içme alanlarının yaratacağı istihdam ve ziyaretçi popülasyonunun, bölge ekonomisine büyük katkı sağlamasını umuyoruz.”

Piyalepaşa İstanbul Premium; merkezi ve popüler lokasyonu  ile Beyoğlu’nda,  konut, ofis, mağazalar ve  COURTYARD By Marriott markası altında 201, Residence INN By Marriott  markası altında 128 odalı oteli ile şehrin yeni yıldızı. Şık tasarımı ve modern dizaynı ile şehrin yeni gözdesi olan proje; konforlu rezidans daireleri, geniş balkonları, doğaya açılan terasları ile yaşam deneyimini bir üst seviyeye taşıyor. Yüksek tavanları ve büyük pencereleri ile gün ışığı ve aydınlıktan maksimum faydalanan dairelerin büyüklükleri  73 m2 -129 m2 arasında değişip, 1+1, 2+1 ve istenirse 3+1’e dönüştürülebilecek şekilde tasarlanıyor.

ESO Başkanı Kesikbaş: ‘’Eskişehir’de Konut Fiyatları Neredeyse İstanbul İle Yarışıyor’’

Eskişehir Sanayi Odası (ESO) Yönetim Kurulu Başkanı Celalettin Kesikbaş, Eskişehir’de 100 metrekarelik bir konutun ortalama satış ve kiralama bedellerinin neredeyse İstanbul ile yarışacak seviyeye ulaştığını belirtti.

Eskişehir Sanayi Odası (ESO) tarafından hazırlanan “Topluma Dönük Eskişehir Sanayi Odası / Eskişehir Konut ve Barınma Sorunu Üzerine” adlı rapor kamuoyuna sunuldu. Raporda Eskişehir’de kayıtlı nüfusun ihtiyacı olan konut sayısının 345 bin 801 olduğu, ortalama hane halkı ve mevcut konut sayısı istatistikleri dikkate alındığında kısa vadede ilave 38 bin 167 adet konuta ihtiyaç olduğu belirtildi. 

Rapor ile ilgili değerlendirmelerde bulunan ESO Yönetim Kurulu Başkanı Celalettin Kesikbaş, Eskişehir’de 100 metrekarelik bir konutun ortalama satış ve kiralama bedellerinin Ankara, Bursa, Kütahya, Afyonkarahisar ve Bilecik’in çok üstünde olduğunu belirterek, rakamların neredeyse İstanbul ile yarışacak seviyeye ulaştığına vurgu yaptı.

Kesikbaş, raporun, Eskişehir’de yaşayan ve geçimini sanayi sektöründen sağlayan 100 binin üzerindeki çalışanın konut ve barınma ihtiyacına perspektif oluşturulması amacıyla hazırlandığını aktardı.

‘’Alternatif Kent Merkezleri Önerilmeli’’

İl genelinde belirli noktalarda yapılaşmanın arttığını ifade eden Kesikbaş, “Alternatif merkez kademelenmeleri oluşturulmadığından, Eskişehir kent merkezi gitgide mekânsal kaliteden uzaklaşmakta. Tek merkezli bir kent gelişimi ulaşım maliyetlerinin yanı sıra, teknik altyapı ve trafik sorunlarını da beraberinde getirmektedir. Eskişehir’de tek merkezli, niteliksiz ve afet riski taşıyan yoğun konut dokusunun dönüşümünün sağlanması gerekmektedir. Bunun için yeni ve alternatif kent merkezleri önerilmesi ve örnek yaşam alanlarının oluşturulması beklenmekte.” dedi.

Eskişehir’de kentsel konut alanların yaklaşık 2/3’ünün riskli bölgelerde yer aldığına dikkat çeken Başkan Kesikbaş, Eskişehir’de yaşanan konut ve trafik sıkıntılarını çözmesi beklenen imar planlamalarının yıllardır uygulamaya geçirilemediğini ifade etti.

Kesikbaş, sözlerine şöyle devam etti: 

“Özellikle Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinden sonra yaşanan göç dalgası ile kentteki nüfusun artmasıyla kiralık veya satılık ev bulmanın zorlaştığı, her geçen gün yoğunlaşan trafiğin işkence haline geldiği görülmekte.

Kentsel Konut Alanlarının Üçte İkisi Riskli Bölgelerde

Ayrıca bugün Eskişehir’de kentsel konut alanlarının yaklaşık üçte ikisi riskli bölgelerde yer almakta. İmar alanlarının genişletilmemesi ve arsa üretilememesi sebebiyle meydana gelen sorunlar ve çevre yolunun kent için artık yetersiz kalmasından dolayı yaşanan yoğun trafik, bunun neden olduğu kazalar her gün yüz binlerce insanı etkiler hale geldi.

Bu noktada, imar planlamasında yaşanan problemlerin ortadan kaldırılması için, ilgili tüm kurum ve kuruluşların, şehirde yaşayan insanların refahı adına, uzlaşı ve iş birliğine gitmesi gerekmekte. Biz de bu noktada üzerimize düşen görevi yerine getirdik ve sayısı 100 bin’i aşkın sanayi çalışanlarımızın konut ve barınma sorununa ilişkin çözüm önerilerimizi bu rapor ile paylaştık.”

Türkiye’de İlk Kez 1,6 x 3,2 Metre Porselen Plaka Üretimi Başladı

Karo seramik sektörü sürdürülebilirlik odağında dönüşüyor. Son olarak merkezi Kanada’da bulunan Anatolia, 250 milyon dolar yatırım yaptığı İzmir’deki tesisinde üretim faaliyetlerine başladı. Marka, tesisle birlikte Türkiye’de ilk kez 1,6 x 3,2 metre boyutlarında porselen plakalar üretecek. Ayrıca pek çok sürdürülebilir uygulamadan entegre bir biçimde yararlanacak. 

Türkiye seramik kaplama sektöründe her geçen yıl vites büyütüyor. World Production and Consumption of Ceramic Tiles Raporu’na göre seramik kaplama malzemeleri üretiminde dünya çapında ilk 10’da yer alan ülkemizin üretimini 2025’e kadar her yıl %4,5 artırarak 461 milyon metrekareye ulaştırması bekleniyor. Son olarak merkezi Kanada’da bulunan sektörün en büyük oyuncularından biri olan Anatolia, 250 milyon dolar yatırım yaptığı İzmir’deki üretim tesisinde faaliyetlerine başladı. Sürdürülebilir, ekolojik pek çok uygulamanın entegre bir biçimde hayata geçirildiği tesiste marka, Türkiye’de ilk kez 1,6 x 3,2 metre boyutlarında porselen plaka üretimine imza atacak. 

Anatolia Genel Müdürü Şemun Alp Biber, “İnovasyon çalışmalarımızla sektörümüze her daim yenilik katmayı misyon ediniyoruz. Üretim kapasitemizi sürdürülebilir uygulamalarla artırarak kendi tasarımlarımız ile yeni pazarlara açılmaya devam ediyoruz. Bu doğrultuda İzmir’de faaliyete başlayan üretim ve lojistik üssümüzle de hedefimize bir adım daha yaklaştık” dedi. 

Tesisle birlikte sürdürülebilir uygulamaları entegre biçimde hayata geçirecek

Şemun Alp Biber’den edinilen bilgilere göre Anatolia, son teknoloji fırın ve üretim hatları, tam otomasyonlu hammadde karışım tesisi, sürücüsüz otomatik taşıma araçları, geri dönüştürülebilir atık sistemi, çatı üzeri güneş enerjisi sistemi ve Endüstri 4.0 uygulamalarıyla birlikte sektörün en gelişmiş örneklerine entegre olarak hayata geçirecek. 200 bin metrekarelik tesiste dünyanın tek çatı üzerindeki en büyük uygulamalarından biri olacak güneş enerjisi sistemini yakın zamanda devreye alacak. Bu sayede 21,5 megavat enerji elde edecek. 

Anatolia, toplam 9 hat olarak projelendirilen tesisteki 283 metrelik dünyanın en uzun fırınlarından biri olan ilk hattını devreye aldı. Marka, kurulumuna henüz başladığı 2 ve 3. hatları da bu yılın sonunda devreye almayı planlıyor. Böylece 3 hatta toplam 10 milyon metrekare yıllık üretim kapasitesine ulaşarak farklı renk ve yüzey alternatiflerle büyük ebatlı porselen plakalar üretecek. Tesisi için ilk etapta 200 kişi istihdam edecek olan Anatolia, toplam yatırımını 5 yılda 400 milyon dolara ulaştırmayı ve çalışan sayısını da 500’ün üzerine çıkarmayı hedefliyor.

Bilgiçler Yapı Yönetim Kurulu Üyesi Ali Emre Bilgiç: ‘’Ticari Gayrimenkulleri Dönüştürmek 20 Yılımızı Alır’’

Bilgiçler Yapı Yönetim Kurulu Üyesi Ali Emre Bilgiç, olası İstanbul depremine karşın ‘’Ticari gayrimenkulleri dönüştürmeye şimdi başlasak en az 20 yılımızı alır.” dedi.

Her an yıkıcı bir deprem bekleyen İstanbul’da, konutlarda kentsel dönüşüm hareketi sürerken, ticari gayrimenkullerdeki dönüşümün de hız kazanması bekleniyor. 300 bine yakın dönüşmeyi bekleyen işyeri olduğuna dikkat çeken Bilgiçler Yapı Yönetim Kurulu Üyesi Ali Emre Bilgiç, “İstanbul’un ticari ünitelerinde yapı stoğunun çok büyük bir kısmı depreme direnç gösteremeyecek durumda. Olası bir depremde ciddi can ve mal kaybı yaşanması muhtemel. Bunun önüne geçmek için ticari gayrimenkulleri dönüştürmeye şimdi başlasak en az 20 yılımızı alır.” şeklinde konuştu.

Eyüp-Topkapı-Bayrampaşa’da Binlerce Yapı Riskli

Yaşam alanlarımızdan birinin de işyerlerimiz olduğuna vurgu yapan Ali Emre Bilgiç, “İşyerlerinin bulunduğu bölgeler, çalışan sayıları, faaliyet alanları her biri kentsel dönüşümde çok iyi incelenmesi ve riskli yapıların bir an önce dönüştürülmeye başlanması gerekiyor” dedi. İstanbul’un Avrupa Yakası’ndaki ticari yapı stoğuna da dikkat çeken Bilgiç, “Topkapı, Eyüp, Bayrampaşa, Merter gibi bölgeler, İstanbul’un ticaretinin nabzının attığı yerler. Bu bölgelerdeki ticari yapı stoğuna baktığımızda miladını doldurmuş binlerce ticarethane olduğunu görüyoruz” diye konuştu. Bugüne kadar 141 bin metrekarelik ticari gayrimenkul ürettiklerini de kaydeden Bilgiç, “Ürettiğimiz ticarethanelere olan ilgiden de anladığımız üzere, depreme dayanıklı dahi olsa şu anki mevcut ticarethaneler ihtiyaçları karşılamıyor. Deprem haricinde de ihtiyaçlara cevap verecek şekilde mevcut stokların yenilenmesi gerekiyor.” dedi.

Acil Eylem Planı Yapılmalı

Eski ticarethanelerin depreme karşı dayanıklılığının yanı sıra, olası bir afette, yangın söndürme, havalandırma gibi eksiklikleri olduğuna da vurgu yapan Bilgiç, “İstanbul’da beklenen deprem gerçekleştiğinde araç giriş çıkışları dahi yapılamayacak derecede çarpık kentleşme var. İşyerlerinde milyonlarca insanın can güvenliği için acil eylem planlarının yapılması gerekiyor” diye konuştu.

İstanbul’un yatay mimariye dönüştürülmesi gerektiğinin de altını çizen Bilgiç, “Eski ve yüksek yapılar da yine ciddi can güvenliği tehdidi oluşturuyor. Dönüşümü sadece konut olarak düşünsek de, öncelikli olarak işyeri güvenliklerinin de sağlanması gerekiyor.” şeklinde açıklamalarını sürdürdü.

6,6 Milyar TL’lik Yatırım Yolda

Bugüne kadar 97 villa ve 72 konut projesine imza attıklarını kaydeden Ali Emre Bilgiç, son 7 yılda 75 bin metrekare konut, 141 bin metrekarelik ticari üniteyi hayata geçirdiklerini belirtti. 2025 yılına kadar 6,6 milyar TL’lik yeni yatırım planladıklarını da söyleyen Bilgiç, Bayrampaşa’da hayata geçirecekleri AKTİM Çarşı projesinde 95 bin metrekare üzerinde 338 bağımsız bölüm hayata geçireceklerini duyurdu. Ticari gayrimenkul ihtiyaçlarını önceki projelerinde çok iyi gözlemlediklerini belirten Bilgiç, “Ticari projelerin lokasyonları çok önemli. Lojistik açıdan otoyollara ve havalimanlarına yakınlık, iş yapma süreçlerini kısaltacak imkanlar sunuyor. Yeni nesil mimari avantajlar da eklenince, yatırımcıları memnun edecek yatırım süreci başlamış oluyor.” diyerek açıklamalarını tamamladı.

2022’de Sağlık ve Tıbbi Nedenlerle Gelen Turistler 2 Milyar Dolar Harcama Yaptı

Türkiye’deki sağlık turizminin gayrimenkul sektörüne ve olası gelişimine etkilerini inceleyen EVA Gayrimenkul Değerleme’den Değerleme Departmanı Yöneticisi Ahmet Durmuş, 2022 yılında sağlık ve tıbbi nedenlerle gelen turistlerin toplam yaklaşık 2 milyar dolar harcama yaptığını ve yükselişin de sürdürdüğünü açıkladı.

EVA Gayrimenkul Değerleme’den Değerleme Departmanı Yöneticisi Ahmet Durmuş, sağlık turizminin gayrimenkul sektörüne ve olası gelişimine etkilerini mercek altına aldı. Sağlık Turizmi Türkiye’de özellikle son yıllarda hızla gelişen sektörlerden biri olarak ön plana çıktığını belirten Durmuş, “2012 – 2023 yılı 1. çeyrek arasında ülkemize gelen ziyaretçi sayıları ile birlikte toplam harcama tutarları ve ortalama kişi başı harcama tutarları incelendi.  Buna göre 2012 – 2023 yılı 1. çeyrek arasında gelen ziyaretçi sayıları ile birlikte harcama tutarları da ele alındı. 

YILLARÇEYREK TOPLAM GELEN ZİYARETÇİ SAYISI SAĞLIK VE TIBBİ NEDENLERLE GELEN ZİYARETÇİ SAYISI SAĞLIK VE TIBBİ NEDENLERLE GELEN ZİYARETÇİLERİN TOPLAM GELEN ZİYARETÇİ SAYISINA ORANI (%) TOPLAM TURİZM GELİRLERİ (USD) TOPLAM TURİZM GELİRİ KİŞİ BAŞI HARCAMA (USD/KİŞİ) SAĞLIK VE TIBBİ NEDENLERLE HARCAMA TÜRLERİNE GÖRE TURİZM GELİRLERİ  (USD) SAĞLIK VE TIBBİ NEDENLERLE KİŞİ BAŞI HARCAMA (USD/KİŞİ) 
20121. Çeyrek 4.219.16263.8431,51%3.571.808.038847100.917.4251.581
2. Çeyrek 9.323.45958.2830,63%7.253.848.289778157.296.5902.699
3. Çeyrek 15.437.12344.9050,29%11.346.251.113735170.236.9643.791
4. Çeyrek 7.484.17773.6520,98%7.517.341.1761.004199.411.2082.707
TOPLAM 36.463.921240.6830,66%29.689.248.616814627.862.1882.609
20131. Çeyrek 4.773.82686.9231,82%4.707.529.765986168.431.3281.938
2. Çeyrek 10.267.77880.0540,78%8.542.206.448832199.050.0852.486
3. Çeyrek 16.057.65151.2990,32%11.902.865.835741179.736.3003.504
4. Çeyrek 8.126.97181.8251,01%7.920.899.972975225.683.1222.758
TOPLAM 39.226.226300.1010,77%33.073.502.020843772.900.8352.575
20141. Çeyrek 5.065.759103.8712,05%4.871.184.505962217.761.1312.096
2. Çeyrek 10.967.100123.1621,12%9.211.958.643840242.500.4091.969
3. Çeyrek 17.084.013107.9910,63%13.235.861.656775180.751.9301.674
4. Çeyrek 8.298.198138.8721,67%7.818.944.359942196.782.8521.417
TOPLAM 41.415.070473.8961,14%35.137.949.164848837.796.3211.768
20151. Çeyrek 5.344.575116.5432,18%4.990.276.873934166.654.1571.430
2. Çeyrek 10.751.351101.4310,94%7.981.917.252742159.229.7721.570
3. Çeyrek 17.408.99461.0840,35%12.758.420.443733126.101.2742.064
4. Çeyrek 8.112.611115.9611,43%6.761.597.410833186.636.7931.609
TOPLAM 41.617.531395.0190,95%32.492.211.978781638.621.9971.617
20161. Çeyrek 5.107.553113.5332,22%4.153.889.733813174.128.2791.534
2. Çeyrek 7.495.03594.1151,26%5.135.024.353685175.987.8571.870
3. Çeyrek 12.063.31179.7210,66%8.629.734.571715161.952.5482.031
4. Çeyrek 6.699.430113.3291,69%4.920.819.558735203.369.1881.795
TOPLAM 31.365.330400.6981,28%22.839.468.215728715.437.8721.785
20171. Çeyrek 4.844.761123.3262,55%3.442.494.707711208.050.8731.687
2. Çeyrek 8.863.391108.9291,23%5.585.194.239630182.099.8411.672
3. Çeyrek 16.663.265106.7110,64%11.761.803.053706206.338.1061.934
4. Çeyrek 8.248.929128.3361,56%6.255.049.256758230.841.7951.799
TOPLAM 38.620.346467.3021,21%27.044.541.255700827.330.6151.770
20181. Çeyrek 6.122.182124.6542,04%4.503.731.384736191.616.7431.537
2. Çeyrek 11.067.987165.0671,49%7.289.761.547659248.328.3931.504
3. Çeyrek 18.786.765128.1380,68%12.025.328.763640176.276.3261.376
4. Çeyrek 9.651.740176.9931,83%6.727.101.910697247.085.9051.396
TOPLAM 45.628.673594.8521,30%30.545.923.604669863.307.3671.451
20191. Çeyrek 6.644.391179.6792,70%5.126.533.610772260.431.4991.449
2. Çeyrek 12.762.346201.6721,58%9.135.321.667716377.938.9881.874
3. Çeyrek 21.611.964141.7230,66%15.843.016.772733540.378.7473.813
4. Çeyrek 10.841.340177.9721,64%8.825.601.552814313.688.3181.763
TOPLAM 51.860.042701.0461,35%38.930.473.6017511.492.437.5522.129
20201. Çeyrek 5.639.413148.9342,64%4.664.391.952827327.653.6822.200
2. Çeyrek 647.474.48892.277.933
3. Çeyrek 5.604.155106.3901,90%5.122.304.545914386.014.5603.628
4. Çeyrek 4.582.698152.0993,32%4.383.102.359956358.832.7542.359
TOPLAM 15.826.266407.4232,57%14.817.273.3449361.164.778.9292.859
20211. Çeyrek 2.600.468115.7264,45%2.635.969.2881.014184.735.4521.596
2. Çeyrek 4.066.210113.1332,78%4.104.081.7361.009257.262.9472.274
3. Çeyrek 13.640.672161.5171,18%14.126.732.0401.036796.355.8014.930
4. Çeyrek 9.050.112280.3543,10%9.306.804.3901.028488.619.2131.743
TOPLAM 29.357.463670.7302,28%30.173.587.4541.0281.726.973.4132.575
20221. Çeyrek 6.451.657293.7214,55%6.561.010.6621.017400.428.3951.363
2. Çeyrek 11.939.131310.2032,60%10.515.168.101881518.130.9251.670
3. Çeyrek 21.000.128272.5971,30%17.834.521.644849567.080.2402.080
4. Çeyrek 11.978.111381.8613,19%11.374.206.295950440.454.5871.153
TOPLAM 51.369.0261.258.3822,45%46.284.906.7029011.926.094.1471.531
20231. Çeyrek 8.181.566411.4905,03%8.690.504.7751.062453.714.4721.103
TOPLAM 8.181.566411.4905,03%8.690.504.7751.062453.714.4721.103

2023 yılı ilk çeyrek verileri incelendiğinde ise geçmiş yıllara göre sağlık ve tıbbi nedenlerle gelen ziyaretçi sayıları kişi başı harcama tutarında düşüş göstermiş olduğu görülmektedir. Bu durumun ana sebepleri incelendiğinde ise kur piyasasındaki ani yükselmeler ve dalgalanmalar olarak nitelendirilebilir.  Bu bilgiler doğrultusunda turizm verileri ve sağlık  / tıbbi nedenlerle ülkemizi ziyaret eden yabancı sayıları incelendiğinde yıl bazlı olarak hazırlanmış olan özet tablo aşağıda yer almaktadır. 

YILLARTOPLAM GELEN ZİYARETÇİ SAYISI SAĞLIK VE TIBBİ NEDENLERLE GELEN ZİYARETÇİ SAYISI SAĞLIK VE TIBBİ NEDENLERLE GELEN ZİYARETÇİLERİN TOPLAM GELEN ZİYARETÇİ SAYISINA ORANI (%) TOPLAM TURİZM GELİRLERİ (USD) TOPLAM TURİZM GELİRİ KİŞİ BAŞI HARCAMA (USD/KİŞİ) SAĞLIK VE TIBBİ NEDENLERLE HARCAMA TÜRLERİNE GÖRE TURİZM GELİRLERİ  (USD) SAĞLIK VE TIBBİ NEDENLERLE KİŞİ BAŞI HARCAMA (USD/KİŞİ) 
201236.463.921240.6830,66%29.689.248.616814627.862.1882.609
201339.226.226300.1010,77%33.073.502.020843772.900.8352.575
201441.415.070473.8961,14%35.137.949.164848837.796.3211.768
201541.617.531395.0190,95%32.492.211.978781638.621.9971.617
201631.365.330400.6981,28%22.839.468.215728715.437.8721.785
201738.620.346467.3021,21%27.044.541.255700827.330.6151.770
201845.628.673594.8521,30%30.545.923.604669863.307.3671.451
201951.860.042701.0461,35%38.930.473.6017511.492.437.5522.129
202015.826.266407.4232,57%14.817.273.3449361.164.778.9292.859
202129.357.463670.7302,28%30.173.587.4541.0281.726.973.4132.575
202251.369.0261.258.3822,45%46.284.906.7029011.926.094.1471.531
2023 – 1. Çeyrek8.181.566411.4905,03%8.690.504.7751.062453.714.4721.103

Kaynak: TUİK – 2023

 Türkiye’ye gelen toplam turist sayısı ile sağlık ve tıbbi nedenlerle gelen ziyaretçi sayılarına bakıldığında 2012 – 2023 yılı ilk çeyrek arasındaki veriler incelenmiş olduğunda 2012 yılında toplam gelen ziyaretçiye oranı %1 oranın altında olan kişi sayısı, geride bıraktığımız 2022 yılında sağlık ve tıbbi nedenlerle gelen ziyaretçilerin toplam turist sayısının yaklaşık %2,45 oranlarına ulaşmıştır. 2023 yılı ilk çeyrek verileri incelendiğinde ise bu oranın yaklaşık %5,03 düzeyine ulaştığı gözlemlenmiştir. Özellikle son 3 yıldır bu yükseliş devam etmektedir. Gelecek dönemde bu oranın pozitif yönde artması ve yıl bütününde %5 – 10 seviyelerine kadar yükselmesi durumunda turizm amaçlı ülkeye giren dövizde ciddi artışların meydana geleceği düşünülmektedir. 

Türkiye’ye sağlık için gelen turistler tatil için turistlere göre yaklaşık 2 kat daha fazla harcama yapıyor

 Sağlık turizmi katma değeri en yüksek turizm çeşidi olması bakımından özellikle gelecek dönemde sektöre yeni gelecek oyuncular ile birlikte büyük bir gelişim kazanacağı öngörülmektedir. Türkiye’ye sağlık ve tıbbi nedenlerle gelen turistlerin kişi başı harcama tutarları incelendiğinde ülkeye tatil amacıyla gelen turistlere göre yaklaşık 2 kat daha fazla harcama yapmaktadırlar. 2023 yılı ilk çeyrek verileri incelendiğinde kişi başı harcama tutarlarında düşüş gözükse de bu durumun döviz kurlarında ani artış ve dalgalanmalardan kaynaklandığı düşünülmektedir. 

 Geride bıraktığımız 2022 yılı ve 2023 yılı ilk çeyrek verileri incelendiğinde sağlık ve tıbbi nedenlerle gelen ziyaretçilerin harcadıkları kişi başı harcamada ciddi düşüşler meydana geldiği gözlemlenmiş, bu durumun özellikle son 1,5 yıldaki kur fiyatlarındaki ani artışların meydana gelmiş olması neden olarak gösterilebilir. 

2 milyar dolar harcama yapıldı

 Ancak genel olarak bakıldığında geride bıraktığımız 2022 yılında sağlık ve tıbbi nedenlerle gelen turistlerin toplam yaklaşık 2 milyar dolar harcama yapmıştır. 2023 yılı ilk çeyrek verileri incelendiğinde ise geçmiş yıllar ilk çeyrek verilerine göre yaklaşık 2 – 3 kat artış göstermiş olduğu görülmektedir. Bu kapsamda bakıldığında sağlık turizmi gelirlerinin ülke ekonomisine de önemli bir katkı sağladığı görülmektedir. Sağlık ve tıbbi nedenlerle ülkeye gelen yabancı ziyaretçi sayısının artırılması ile birlikte önümüzdeki süreçte ve yıllarda toplam harcama tutarları ve kişi başı harcama tutarlarının da artış göstereceği öngörülmektedir. 

SAĞLIK TURİZMİ YETKİ BELGESİ ALMAYA HAK KAZANAN SAĞLIK TESİSLERİTOPLAM 
Hastaneler 615
Tıp Merkezleri 162
Diğer Sağlık Tesisleri 820
Muayeneler 1.309
  
TOPLAM2.906

Kaynak: https://shgmturizmdb.saglik.gov.tr/TR-76664/yetkili-saglik-tesisleri.html – 2023 Verileri

Buna göre Türkiye’de sağlık turizmi sektörünün de büyümesi ile birlikte özellikle yurtdışından gelecek olan yabancı ziyaretçi sayılarındaki artış ile gelecek talepleri karşılayabilmek için yeni sağlık tesis alanları, otellere de yeni ihtiyaçların duyulacağı öngörülmektedir.  Sağlık turizmi için ülkenin kış döneminde sezonun kapalı olduğu dönemlerdeki Antalya, Muğla, Aydın, İzmir gibi illerde teşviklerin ağırlaştırılması durumunda kış döneminde sezonu kapalı olarak geçiren yaz tatili oteller ve tatil köylerinde konaklamaları sağlanabilir ve ekonomiye ekstra gelir elde etmesi sağlanabilir.  Özellikle geride bıraktığımız 3 yılda ülkemize sağlık ve tıbbi nedenlerle gelen yabancı ziyaretçi sayılarındaki artışların 2023 yılı ve gelecek yıllarda yeni yapılacak yatırımlar, teşvikler, reklam ve tanıtımlar ile birlikte artırılması ile birlikte ciddi bir döviz katkısı sağlanacaktır. “ şeklinde konuştu. 

Eyrice Dental Grubu’nun Türkiye’deki Yeni Fabrikası İhracat’a Katkı Sağlayacak

Eyrice Dental Grubu, Amerika, Çin ve Hindistan’ın ardından Bursa Teknoloji Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) yeni fabrika kurmaya hazırlanıyor. Firmanın üretim merkezi ile Türkiye’nin ihracat payının artması hedefleniyor.

Dünya Gazetesi’nden Kenan Sertalp’in haberine göre; Fabrikanın Bursa Teknoloji Organize Sanayi Bölgesi’nde (TEKNOSAB) yer alacağını belirten Eyrice Dental Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Türkay Eyrice, “Buradaki hedefimiz dünyanın ihtiyaç duyulan tüm ülkelerine diş protezi ihraç etmek” dedi.

Diş protezinin endüstriyel bir ürün olmadığını ve kişiye özel bir üretim süreci gerektiğinin altını çizen Eyrice, “Teknolojinin desteklemesiyle bu tür büyük projeye giriştik. Dijital diş hekimliği diye bir kavram gelişti. Artık dünyanın bir ucunda tedavi gören ve diş protezi yapılacak hastanın ağzının dijital ölçüsü alınıp, datası size ulaştırılabiliyor.

Burada dijital datayı fiziki bir modele çevirip üzerine protezini yapıp yerine ulaştırma imkânı var. Dolayısıyla kişiye özel üretimin önünü anca böyle bir teknoloji desteğiyle yapabiliyoruz” diye konuştu.

“İhracat Potansiyelini Artıracağız”

Dental sektörünün dünya genelinde yıllık 500 milyar dolar bir bütçesi olduğunu ifade eden Eyrice “Bu bütçede Türkiye’nin şu an 200 milyon dolar civarında bir payı var. Çok düşük bir pay. 2021 yılında Türkiye 100 milyon dolarlık diş protezi ihraç etmiş. Yatırımımızla kısa ve orta vadede bu payın 1 milyar dolar olabileceği öngörüsündeyim” şeklinde konuştu. 

Tesiste endüstri 4.0’ı tam manasıyla kullanılacağını vurgulayan Eyrice “Tesis teknolojinin tüm olanaklarından yararlanacak. Her ne kadar ABD, Hindistan ve Çin’de bu tür diş protezi üretim merkezleri endüstriyel kuruluşlara dönüşmüş ise de bunlar aynı zamanda eski kuruluşlar. Biz, bu kuruluşların ölçeğinde ama aynı zamanda en yeni teknolojiyle donatılmış bir kuruluş olacağız. Buda bizi farklı kılan ayırt edici özelliklerden. Enerjisini kendi üreten, tıbbı atıklarını kendi imha eden akıllı bir fabrika olacak. Böyle bir tesis Türkiye’de ilk. Diş protezi üreten Türkiye’de birçok tesis var.

Bizde hâlihazırda bu sistemin içerisindeyiz. Bursa Yıldırım’daki fabrikamız bu yönde hizmet veriyor. Ancak bahsettiğimiz bu yeni tesisimiz teknolojiyi, sosyal donatıyı sitemi hepsini bir arada barındıran bir tesis haline dönecek” açıklamasında bulundu.

Eğitim ve Üretim Bir Arada

Ajay Kumar Singh, MIP’nin yaptığı proje ve çalışmaların kent ve ülke ekonomisinin toplumsal refah düzeyine katkı sağlamayı amaçladığını aktardı.

MIP olarak geçtiğimiz yıllarda açılan Toroslar Mersin Uluslararası İlköğretim Okulu’na ek olarak bu yıl Yenişehir ilçesinde Valilik ve Milli Eğitim Müdürlüğü koordinasyonunda ikinci bir ilköğretim okulunun daha yapılacağının bilgisini paylaşan Ajay Kumar Singh, ileriki süreçte uluslararası standartlarda yabancı dil eğitim veren ve dezavantajlı bölgelerde yaşayan ancak yüksek potansiyelli çocukların daha iyi koşullarda eğitim alabilmesine yönelik çalışmalar yapmayı hedeflediklerini de belirtti.

TEKNOSAB’da yer alacak tesisin aynı zamanda hem eğitim hem üretim merkezi olacağını vurgulayan Türkay Eyrice, “Birinci önceliğimiz orada bir akademi kuruluşu. Kendi içerisinde bir akademisinin olması.

O akademi, üniversitelerdeki meslek yüksek okullarıyla birlikte çalışacak. Tüm üniversitelerle protokoller yapılıp o üniversitedeki teknolojiyi barındıran tesiste bu öğrencinin mükemmel bir şekilde yetişmesi sağlanacak. Dünya ile rekabet etmemiz ve kaliteli ürünler üretmemizi için bu şart” ifadelerini kullandı.

Zübeyde Hanım Kültür Merkezi’nde İnşaat Sürüyor

İstanbul’un Sultangazi ilçesinde hayata geçirilen Zübeyde Hanım Kültür Merkezi projesinde inşaat çalışmaları hızla devam ediyor. 

Sultangazi Belediyesi, ilçe halkına sosyal, sportif ve kültürel alanlarda hizmet vermesi amacıyla yeni hizmet tesislerinin inşaatına devam ediyor. Zübeyde Hanım Mahallesi’nde bu kapsamda hizmet verecek olan kültür merkezinin inşaatı sürüyor. 

Yaşam Gazetesi’nin haberine göre; İnşaatı hızla devam eden Zübeyde Hanım Kültür Merkezi’nin pek çok önemli fonksiyonu bulunuyor. Tesiste gençlerin ve çocukların yüzme öğrenebileceği, aynı zamanda ilçe halkına hizmet verecek bir yüzme havuzunun yanı sıra kadınların yararlanabileceği bir spor salonu da yer alacak. Zübeyde Hanım Mahallesi Kültür Merkezi’nde ayrıca sanat ve mesleki alanlarında hizmet verecek eğitim atölyeleri ve derslikler de yer alacak. Tesiste yer alacak çok amaçlı salon ve taziye salonu da vatandaşlara hizmet verecek. Mahalle halkına çeşitli alanlarda kamu hizmeti verecek birimlerin de bulunacağı tesiste bu kapsamda 112 Hızır Acil Servisi, muhtarlık ve fatura ödeme merkezine yer verilecek. 

İlçe halkının sosyal, sportif ve kültürel alanlardaki faaliyetlerine yönelik ihtiyaçlarını karşılamak için yeni tesisler inşa etmeye devam ettiklerini belirten Sultangazi Belediye Başkanı Av. Abdurrahman Dursun, “Sultangazi’de komşularımıza en iyi hizmeti sunmak ve ilçemizdeki hizmet kalitesini yükseltmek için çalışıyoruz. Bugüne kadar ilçemizde 5 yeni kültür merkezini tamamlayarak komşularımızın hizmetine sunduk. 4 yeni kültür merkezimizin inşaatı ise devam ediyor. Zübeyde Hanım Mahallemizdeki kültür merkezimiz de bunlardan biri. Bu mahallemizde özellikle yüzmeye meraklı komşularımızı, çocuklarımızı ve gençlerimizi memnun edecek bir tesis kazandırmayı düşündük. Zübeyde Hanım Kültür Merkezimizde yer alacak yüzme havuzu, Özdemir Bayraktar Gençlik ve Kültür Merkezi’nden sonra ilçemize kazandırdığımız ikinci yüzme havuzumuz olacak. Tesisimizde bunun yanı sıra kadın spor salonu ile çok amaçlı salon, sanat ve mesleki eğitim atölyeleri ve derslikler bulunacak.  112 Hızır Acil Servisi, muhtarlık ve fatura ödeme merkeziyle mahallemize yeni kamu hizmet birimleri kazandırmış olacağız. Bu tesisimizin inşaatı büyük bir hızla devam ediyor. İnşallah en kısa zamanda bitirerek, halkımızın hizmetine sunacağız.” dedi.

Enerji Bakanı Bayraktar: ‘’Yusufeli Barajı’nda Islak ve Kuru Testler Tamamlanmak Üzere’’

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Yusufeli Barajı’nın son durumuyla ilgili, “Hem ıslak testler hem kuru testler bitmek üzere. Bundan sonra hedef kota 4 metre daha yükseldiğinde inşallah bu tesislerde elektrik üretmeye başlayacağız.’’ dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, yapımı tamamlanarak su tutma işlemi süren Yusufeli Barajı ve Hidroelektrik Santrali’nde (HES) incelemelerde bulundu. Bayraktar, “Bu ay sonunda elektrik üretimi için test aşamasına başlamış olacağız” dedi.

2,5 Milyon Hane Halkı Bu Elektrikten Yararlanabilecek

İncelemeleri sonrasında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Bakan Bayraktar “Bugün burada Türkiye yüzyılını enerjinin de yüzyılı yapacak en müstesna, en önemli projelerinden birini yerinde incelemeye geldik. 

Burada Yusufeli Barajı ve Hidroelektrik Santrali’ni yerinde incelemede bulunduk, arkadaşlarımızdan bilgi aldık. 588 megavatlık kurulu güce sahip mühendislik açısından, kurgulanan teknik, yenilikler açısından dünyada literatüre girebilecek bir projeyi yerinde görme fırsatı bulduk. Yılda yaklaşık 1.8 -1.9 milyar kw saat elektrik üretecek inşallah yaklaşık 2,5 milyon hane halkının, vatandaşımızın evine elektrik buradan gidebilecek. 

Bizim Türkiye yüzyılını enerjinin de yüzyılı yapma hedefi doğrultusunda gerçekleştirileceğimiz projelerden en önemlisi olan yenilenebilir projelerine, yerli kaynak kullanacağımız projelere çok önemli bir örnek. Dolayısıyla bu projenin hayata geçmesinde bu işe vizyon olarak, hedef olarak bize bunu sunan başta sayın cumhurbaşkanımıza, bu projede emeği geçen bütün çalışanlara, DSİ çalışanlarımıza yüklenici firma çalışanlarımıza, bölge halkına şükranlarımı sunuyorum, teşekkürlerimi sunuyorum. 

Gerçekten ülkemize müstesna bir eser kazandırılmış ve bu sayede ülkemizin enerjideki dışa bağımlılığını azaltma anlamında çok önemli bir adım atılmış oluyor.” şeklinde konuştu.

‘’Hedef Kota Yükseldiğinde Elektrik Üretmeye Başlayacağız’’

Son durum bilgilendirmesi veren Bakan Bayraktar sözlerini şöyle tamamladı:

“Testlerimiz başlamak üzere, bu testlerden sonra hem ıslak testler, hem kuru testler bitmek üzere. Bundan sonra hedef kota 4 metre daha yükseldiğinde inşallah bu tesislerde elektrik üretmeye başlayacağız ve Türkiye’nin enerji ihtiyacının çok önemli bir miktarını buradan karşılamış olacağız. Testler için 4 metreye daha ihtiyaç var. Bu ay sonunda elektrik üretimi test aşamasına başlamış olacağız.”

Tiny House Akımı Konut Sorununa Çare Olabilir Mi?

Bazılarınızın başlığı okuduğunuzda “Neydi bu tiny house?” diye mırıldandığını duyar gibiyim. TDK sözlüğünde henüz yerini almamış olsa da bu ifadenin günlük hayatta kullanılmaya başladığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Aslında, kelime anlamı “küçük ev” ama burada kastedilen, özel olarak belli bir formdaki küçük ev. Yaklaşık 10 yıllık bir mazisi olan, özellikle Covid-19 pandemisi döneminde tanınmaya başlayan tiny house’lar, bu dönemde ülkemizde de popüler olmaya başladı.

Genellikle ahşap ve çelik malzemeden yapılmış, içinde asma katı, dışında verandası bulunan, kendi imkânlarını kendi içinde karşılayabilen tekerlekli ev olarak tanımlayabileceğimiz tipik bir tiny house, 20-30 metrekare civarında kullanım alanına sahiptir. Aslında, çekilebilir karavanın biraz geliştirilmiş halidir, tiny house. Tam bu noktada, konu başlığımıza uygun olarak tiny house’ların konut sorununa çare olup olamayacağını tartışmak için şu sorudan başlayalım: 

Tiny House Yapı mıdır yoksa Karavan mı? 

“Yapı”, tanımı itibarıyla toprağa bağlı olarak inşaatı yapılmış olan tesistir. Bugün üretilmekte olan tiny house’lar ise römorklu karavan ya da kamp taşıtı kategorisindedir. Karayolları yönetmeliğine göre O-1 ya da O-2 motorsuz taşıt grubu olarak sınıflandırılmakta ve şasi numarası almak durumundadır. Ağırlıkları genellikle 3-4 tonu bulan bu minik evlerin, binek araçların çeki demiriyle trafikte taşınabilmelerinin pek mümkün olmadığını söyleyebiliriz. Bu yüzden de üretici firma, tiny house’u tır yardımıyla teslim noktasına kadar götürmektedir. 

Tiny house’unuzu teslim aldıktan sonra nasıl kullanabileceğinizden de biraz bahsedelim. Tiny house’larda moto-karavanlardaki gibi kaset sistemi bulunmadığından, su ihtiyacınızı karşılamak için artezyen kuyusu açmaya (bu işlem için resmi kurumlardan izin almanız gerektiğini hatırlatalım) ve bazen de hidrofor sistemine ihtiyacınız olacaktır. Bununla beraber, atık su gideri için de bir foseptik çukuru açmak gerekecektir. Basit elektrik kullanımı için güneş enerjisi panelleri yeterli olsa bile, klima gibi ihtiyaçlarınızı karşılamak için jeneratör almakta fayda vardır. Tabii, burada dikkat edilmesi gereken önemli bir husus da tiny house’ların kolayca tutuşabilecek ahşap malzemeden imal ediliyor olmasıdır. Bu yüzden de çok fazla elektrik enerjisi yüklenmemesi tavsiye ediliyor. Aslında, tiny house’ların, bu özellikleriyle tatil evi gibi kullanılmak için tasarlandığını söylemek yanlış olmaz.

Peki, tiny house’ları kalıcı konut gibi kullanmak ne derece mümkündür? 

İşte bu aşamada, işler biraz çetrefilli hale geliyor. Tiny house’u imarlı bir arsaya götürüp, oradaki altyapıdan yararlanarak konut olarak kullanmak istediğinizde, yapı ruhsatı almanız gerekiyor. Tekerlekleri olmaksızın beton zemin üzerine yerleştiriliyor ve taşınabilir bir varlık olmaktan çıkıyor. Bu durumda, imar mevzuatına uygun bir mesken olup olmadığına da bakılıyor. Buradaki en önemli açmaz da; planlı alanlar tip imar yönetmeliğinin 29. maddesinde belirlenmiş olan minimum konut büyüklüğü ve piyes ölçüleri oluyor. Bu maddeye göre, sözgelimi, stüdyo tipi ya da 1+0 gibi tek hacimden oluşan mesken tasarlamak mümkün olmadığı gibi orada belirlenmiş olan oda büyüklükleri genellikle tiny house mantığına da uygun olmuyor. Aslında, bu sorun sadece ülkemizde değil, dünyanın birçok ülkesindeki birbirinden farklı imar rejimlerinde de yaşanıyor. Bazı kentler, kendilerini “tiny house dostu kent” olarak ilan ederek bunlara uygun yerleşim yerleri ayırmayı da denemekteler ancak şimdiye kadar çok fazla başarılı uygulama gerçekleştiğini söyleyemeyiz. 

İmarlı yerlerde tiny house kullanmanın pek de faydalı olmadığına kanaat getirdiysek, gelelim şu seçeneğe: Tiny house’ları imarsız bir arazide, kamp taşıtı gibi, zararsız bir biçimde kullanmakta bir sakınca var mıdır? Genel olarak bu konuda belirgin yasal bir kısıtlama bulunmuyor. Özellikle köy yeri ya da yazlık kasaba gibi kırsal alanlarda, kendinize ait bir araziye tiny house’u götürüp yerleştirebilirsiniz ama bir şartla: Tekerlekleri üzerindeyken. Bu kısım önemli.  Basit bir yaklaşımla, tiny house’u, kendi arazinize kalıcı olarak değil, park etmek için oraya getirdiğinizi öne sürebilirsiniz. Bu durumda, yapı gibi değerlendirilmeyecek ve imar kirliliğine neden olduğu iddia edilemeyecektir. Ancak bazı bölgelerdeki belediyelerin, tiny house’ların atıklarını ve foseptiklerini toplamayı kabul etmedikleri gibi haberleri şimdiden duymaya başladık. Son olarak şunu da unutmamak gerekir ki, tiny house’u bu haliyle sürekli ikamet adresi olarak kaydetmeye de imkân bulunmuyor.  

Biraz da tiny house’un avantajlarından bahsedelim. Tiny house, herşeyden önce, barınma ihtiyacının karşılanması için oldukça ekonomik ve pratik bir çözüm gibi görünüyor. Hafif malzemelerden imal edildiği için hızlıca tamamlanıp teslim edilebiliyor; inşaat süreci gibi uzun ve karmaşık bir üretim prosedürü bulunmuyor. Ülkemizin deprem riski düşünüldüğünde, oldukça güvenli ve yıkılması neredeyse imkânsız bir strüktürü olduğu da söylenebilir. Bununla beraber, sürdürülebilir çevreye ve yeşil mutabakatlara da uygun bir yapı tarzı olduğunu, içinde oturanların doğayla iç içe bir yaşam tarzına erişimi olacağı öngörülebilir. Isı yalıtımı, ahşap malzemeye bağlı olarak yazın serin kışın ılık olacak şekilde ayarlanmaya da elverişli sayılabilir. 

Her ne kadar sempatik bir barınma yeri gibi algılansa da tiny house’ların bazı dezavantajları da bulunuyor. Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre, okul çağında çocuğu olan ailelerin sürekli olarak ikamet etmeleri için pek uygun bir yaşam tarzı sunmuyor ve çocukların akademik başarısını olumsuz yönde etkileyebiliyor. Buna karşın, yalnız yaşayan bireylerin ya da 55 yaş üzeri emekli kesimin ihtiyaçlarına daha uygun olduğu ifade ediliyor. 

Toparlayacak olursak; tiny house’lar geniş aile olmayan kitlelere pratik ve hesaplı bir barınma imkânı sunuyor diye çerçevelemek mümkün. Türkiye pazarındaki kullanım şekli, içinde bulunduğumuz konjonktürde daha çok tatil evi ya da hobi evi gibi algılanıyor. Gerekli yasal düzenlemelerin yapılması halinde, nüfusun belli bir kesiminin barınma ihtiyacını, kısa ya da orta vadede çözümleyebilecek bir araç olabileceğini söyleyebiliriz. Yine de Türkiye’deki hane halkının geniş evlere olan ilgisini ve genel yaşam alışkanlıklarını düşündüğümüzde, tiny house’ların geleneksel inşaat sektörünün yerini tutabilmesi ya da o pazardan pay koparabilmesi şimdilik pek mümkün görünmüyor diyebiliriz.

İskenderun’a 60 Milyon Avro Yatırımla Gübre Fabrikası Kuruluyor

İstanbul Gübre Sanayii (İGSAŞ), Hatay’ın İskenderun ilçesinde 60 milyon avroluk yatırımla gübre fabrikası kurulacağını açıkladı. Projenin 2024 sonunda üretime açılması hedefleniyor.

Hatay’ın İskenderun ilçesinde, evleri yıkılan ve çadırlara yerleştirilen afetzedelerin barınması amacıyla 213 konteynerlik İGSAŞ Yaşam Kentinin kurulumunu geçtiğimiz günlerde tamamlayan İstanbul Gübre Sanayii A.Ş. (İGSAŞ), bölgenin tekrar eski haline gelmesi ve iş imkanları sağlanması için İskenderun’a fabrika açacak. Yıllık 250 bin ton kapasitelik kompoze gübre fabrikasının, bölgenin sanayisine ve tarımına da büyük katkı sağlaması bekleniyor.

İGSAŞ Genel Müdürü İlkay Ünal, 60 milyon avroluk yatırımla hayata geçecek tesisin 2024’ün sonunda üretime başlayacağını söyledi. 

300 Kişilik Çalışma Ekibi Kurulacak

Ünal, “Fabrikada 100’e yakın kişi istihdam edilecek. Beraberinde farklı alanlarda da yeni iş imkanlarının oluşmasıyla sayının bin civarında olmasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı. 

Ünal, şantiye aşamasında da farklı periyotlarda 250-300 kişilik bir çalışma ekibi kurulacağını belirtti.

‘’Proje, Hatay Halkı İçin İstihdam Alanı Oluşturacak’’

Ünal, yönetim kurulunun kararının ardından hemen kamu kurumlarıyla görüşmelere başladıklarını, ilgili bakanlıkların ve yerel yönetimlerin koordinasyonunda yatırımla ilgili çalışmaların sürdüğünü vurguladı. İlkay Ünal, yeni fabrikanın hem yapım aşaması hem de üretime geçmesinin bölgenin ekonomisini canlandıracağının altını çizerek, şunları kaydetti: 

“Biz, şirket olarak yatırım süreciyle ilgili tüm hazırlıklarımızı tamamladık. Bölgedeki diğer yatırımcıların da önünü açtığımıza inanıyoruz. Bu yatırımın moral motivasyon anlamında büyük bir desteği olacağını söyleyebiliriz. Bu proje, Hatay halkı için de yeni bir istihdam alanı oluşturacak.” 

Deprem Yönetmeliğine Uygun

Fabrikanın yapılacağı alanda deprem riski ile ilgili çalışmalarda çok titiz davranacaklarını belirten Ünal, “Tesisin yapılacağı bölge, depremi en sert yaşayan yerlerden biri. Bu denli yıkıcı bir etki sonrası çok uzun yıllar büyük depremlerin beklenmediğini biliyoruz. Buna rağmen elimizde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın ÇED olumlu raporu olmasına karşın, yatırımın her aşamasında zemine yönelik tüm etütler tekrar yaptırılacak ve yatırım esnasında da deprem yönetmeliğine ve diğer tüm ilgili regülasyonlara uyumlu bir proje hayata geçirilecek” dedi.

Konut ve İş Yerleri İçin Faizsiz Kredi Uygulaması Başlatıldı

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, yerinde dönüşüm kampanyası kapsamında konut ve iş yerleri için hibe ve faizsiz kredi desteği uygulamasının başlatıldığını duyurdu.

Hatay’da Afet Koordinasyon Merkezi’nde STK temsilcileri ile bir araya gelen Bakan Bolat, bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) koordinatörlüğünde yerinde dönüşüm kampanyasının başlatıldığını hatırlatan Bolat, şu açıklamalarda bulundu:

“Hatay’ın bir an önce eski günlerine kavuşması, hatta eskisinden daha güzel bir şehircilik ve modern bir şehir konumuna erişmesi, yaşanabilir, huzurlu güzel bir şehir haline gelmesi için canla başla bir çalışma içindeyiz. Depremin üçüncü haftasından itibaren kalıcı konutlarla ilgili rezerv alanları tespiti ve temel atma çalışmaları yapıldı. Başta hastaneler olmak üzere geçici ve kalıcı yatırımlar yapılıyor.

TOKİ’nin koordinasyonunda vatandaşlarımızın yerlerini yapmasıyla alakalı yeni bir model de geliştirildi. Bu model çerçevesinde büyüklüğüne göre konut için 500 bin TL hibe ve 500 ile 800 bin TL arasında faizsiz kredi iki yıl ödemesiz, on yıl vadeli, iş yerleri için de 250 bin TL hibe ve 250-500 bin TL yine faizsiz kredi uygulaması başlatıldı. Gördük ki vatandaşlarımız bu modeli de benimsemişler. Bu modelle de çalışmalar hızlandırılacak ve depremin maliyetlerinin biraz daha düşürülmesi noktasında önemli bir adım olacak. Biz de Ticaret Bakanlığı olarak depremin ilk anından itibaren tüm kadromuzla başta yurt dışından gelen yardımların Türkiye’ye girişi noktasında gümrüklerde her türlü kolaylığı sergiledik.

Esnaf için destek paket sunduk, bu noktada kredi geri ödemeleri en az 6 ay uzatıldı. Şimdi hükümetimiz bu kredi borcu geri ödemelerini bir altı ay daha uzatma kararı aldı. Yeni olarak, Hatay ilimizde 3 bin 836 esnafa kullandırılan deprem destek süreci yaklaşık 1 milyar lira olmuştur. Bu noktada ayrıca 5 bin 984 esnaf ve sanatkara yüzde 50 ve yüzde yüz hazine faiz destekli yatırım kredileri toplamı da 2 milyar 700 milyon liraya ulaşmıştır.”

İnşaat Malzemesi Sanayi Üretimi Yüzde 2,8 Arttı

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) Aylık Sektör Raporu’nun Temmuz 2023 verilerini açıkladı. Buna göre inşaat malzemesi sanayi üretimi bir önceki yıla göre yüzde 2,8 oranında arttı. 

İnşaat malzemesi sektörünün çatı kuruluşu Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından her ay hazırlanan Aylık Sektör Raporu’nun Temmuz 2023 sonuçları açıklandı. Açıklanan verilere göre 2023’ün mayıs ayında inşaat malzemesi sanayi üretimi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 19 arttı. İnşaat malzemesi sanayisindeki 22 alt sektörün 18’inde üretim yükselirken, 4’ünde ise geriledi. Böylece yılın ilk 5 ayında toplam inşaat malzemesi sanayi üretimi geçen yılın ilk 5 aylık üretiminin yüzde 2,8 üzerinde gerçekleşti.

Ahşap İnşaat Malzemesi Üretimi Yüzde 27,4 Arttı 

Yılın ilk beş ayında, geçen yılın ilk beş ayına göre en yüksek üretim artışı yüzde 48,9 ile metal yapı ve yapı parçalarında yaşandı. Yılın ilk beş aylık döneminde yüzde 43,4 ile metalden kapı ve pencereler, yüzde 27,4 ile ahşap inşaat malzemesi üretimi ve yüzde 18,7 ile plastik inşaat malzemesi üretimi metal yapı ve yapı parçalarından sonra üretimin en çok arttığı diğer alt sektör dalları oldu. Üretimin en çok azaldığı alt sektör ise yüzde 18,5 ile demir çelik inşaat ürünleri olurken, onu yüzde 17,6 ile inşaat camları ve yüzde 13,3 ile seramik kaplama malzemesi izledi.

Doğayla İç İçe Özel Bir Proje: Mansion Park

Mansion İnşaat tarafından Antalya’nın Kepez ilçesinde hayata geçirilen Mansion Park projesi, zengin donatıları ile doğayla iç içe keyifli bir yaşam imkanı sunuyor.

Antalya merkezli Mansion İnşaat, 2013 yılından bu yana hizmetlerini sürdürmeye devam ediyor. Kurulduğu günden bu yana yenilikçi yaklaşımıyla konforlu yaşam alanlarını birleştiren Mansion İnşaat, son olarak Kepez ilçesinde projelendirdiği Mansion Park ile keyifli ve huzurlu yaşam standardını hayata geçirmeyi hedefliyor. 

İnşaat sektörünü olumlu yönde dönüştürmeyi vizyon edinen Mansion İnşaat’ın yeni projesinde çalışmalar devam ediyor. Mansion Park, hayatı kolaylaştıran alternatifleriyle ve göz alıcı iç-dış tasarımıyla müşterilerini bekliyor.

Tüm Dairelerin Tasarımında Birinci Sınıf Markalar Yer Alıyor 

Toplam 55 daireden oluşan Mansion Park projesinde daireler iç mimarlar tarafından özenle tasarlandı. Projede daireler, ayrı mutfaklı olarak düşünülürken, Falez marka çelik kapılar, özel tasarım lake vestiyer ve kapılar, birinci sınıf AGT ahşap parkeler, 70’lik pimapen pencereler, ankastre set, çimstone tezgahlar, manuel panjur ve klima altyapıları ile donatıldı.

Lüks, Konfor ve Doğallığın Harmanlandığı Yer: Mansion Park

Dairelerin dış kısımları ise göz alıcı peyzaj tasarımı, basketbol sahası, 142 metrekare yüzme havuzu, havuz başı snack bar, yürüyüş yolu, dış cephe söve kaplama, kamera sistemi, açık otopark, çocuk parkı ve güvenlik sistemleriyle dikkat çekiyor.

İnşaat çalışmalarının sona geldiği Mansion Park projesi, Düden Şelalesi, Kent Ormanı, Antalya Hayvanat Bahçesi, Kepez Masal Parkı, Kurşunlu Şelalesi Tabiat Parkı, Köprülü Kanyon Milli Parkı ve Antalya Akvaryum’a yakınlığı ile şehir ve doğayı bir arada sunuyor. 

Aliağa OSB’ye Otel Projesi

İzmir, Aliağa Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) ofis ve mağaza olarak planlanan iş merkezi, 75 odadan oluşan otele dönüştürülecek.

İzmir Aliağa Kimya İhtisas ve Karma Organize Sanayi Bölgesi müdürlüğü, ofis ve mağaza olarak planlanan, kaba inşaatı tamamlanmış binayı, otele çevirmek için harekete geçti. ÇED onayı alınan bina, 75 oda ve 150 yatak kapasiteli olarak dönüştürülecek.

Yaklaşık 88 Milyon TL Yatırım Bedeline Sahip

4 yıldız konseptinde hizmet verecek otelin zemin katında 9 adet dükkan, çatı katında 20’şer kişilik 4 toplantı odası, 90 kişilik restoran, 15 kişilik VIP toplantı odası, 2 hamam, masaj odası ve SPA merkezi de yer alacak. Projenin toplam maliyeti, 87 milyon 991 bin 400 TL olarak açıklandı.

Karacabey Kültür Merkezi Projesinde İnşaat Devam Ediyor

Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından Karacabey ilçesine kazandırılacak olan kültür merkezi projesinde inşaat çalışmaları hızla devam ediyor.

Ulaşımdan altyapıya, spordan tarihi ve kültürel mirasa kadar her alanda önemli yatırımları hayata geçiren Bursa Büyükşehir Belediyesi, 17 ilçede yaşam kalitesini yükseltecek projeleri bir bir devreye alıyor. Bu projeler çerçevesinde ele alınan ve yıllardır Karacabey halkı tarafından özlemle beklenen Kültür Merkezi’nin temeli de 2019 yılında atılmış ancak pandemi süreciyle birlikte inşaat durma noktasına gelmişti. Büyükşehir Belediyesi, ilçe girişindeki Atatürk Kültür Parkı’nda konuşlandırılan kültür merkezi inşaatında çalışmalara hız verdi. Farklı büyüklüklerde 4 salon, düğün salonu, kütüphane, fuaye alanı, çok maksatlı salon, iki adet sinema salonu, idari birim ofisleri ve vatandaşların ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri sosyal donatıların bulunacağı merkezdeki fiziki gerçekleşme yüzde 50’yi aştı. Kaba inşaat ve çatı imalatlarının devam ettiği kültür merkezinin kasım ayı sonuna kadar tamamlanması planlanıyor.

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Karacabey’in, Bursa’nın batısında, 100 bine dayanan nüfusu ile gelişime çok açık bir ilçe olduğunu hatırlatarak, kültür merkezinin de özellikle ilçe gençleri açısından önemli bir ihtiyaç olduğunu kaydetti. Pandemi sürecinde başlayan inşaatın yarım kaldığını hatırlatan Başkan Aktaş, “Kültür merkezi inşaatında çalışmaları hızlandırdık. Şu anda fiziki gerçekleşme yüzde 50’leri aştı. Bu proje, özellikle çocuklarımız ve gençlerimizin için çok güzel bir eser olacak. Zemin+2 kattan oluşan ve 5 bin 500 metrekare kullanım alanıyla ferah ve görkemli bir yapı olacak. Özellikle gençlerimiz ve çocuklarımız için bütün detaylar düşünüldü. Bittiğinde gençlerimizin burayı dolu dolu kullanacağına inanıyorum. Karacabey ilçemize şimdiden hayırlı olsun” dedi.

Türkiye’nin İlk Uçak Fabrikası Yeniden Faaliyete Geçiyor

1926 yılında hayata geçirilen Türkiye’nin ilk uçak fabrikası TOMTAŞ, yeniden faaliyete geçiyor.

Cumhuriyetin ilanından 3 yıl sonra açılan, 2 yıl hizmet verdikten sonra Kayseri Hava İkmal Bakım Merkezi Komutanlığı’na dönüştürülen fabrika, TUSAŞ, ASFAT, Erciyes Teknopark ve Kayserili iş adamlarının ortak girişimiyle yeniden üretime başlıyor. Havacılık sektörünün ihtiyaç duyduğu bütün alt sitemlerin üretileceği ve uçak bakım faaliyetlerinin gerçekleştirileceği fabrikaya 200 milyon dolarlık yatırım yapılacak, 2 bin nitelikli istihdam sağlanacak.

Havacılık ekosisteminin üzerinde bulunacağı yaklaşık 800 dönüm arazinin tahsisi için ilk adım Kayseri Büyükşehir Belediyesi Meclisinden geldi. Farklı siyasi partilere mensup meclis üyelerinin oy birliği ile arazi TOMTAŞ’a tahsis edildi. Tesiste hangarlar, AR-GE merkezleri, test laboratuvarları, rüzgar türbinleri, simülasyon merkezleri olacak. Deneme uçuşlarına elverişli pistler ve entegre bir kampüs içerecek proje kapsamında uçak yapısalı imalatından uçak bakımına, genel havacılık faaliyetlerinden uçuş eğitim programlarına, alt birim montajından retrofite, özgün ve milli platform üretimine kadar birçok temel alanda faaliyet gösterilecek.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan TOMTAŞ Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ekşi, “TOMTAŞ ailesi dünyanın en önemli havacılık firmalarından TUSAŞ, Kayseri’deki 70 yıllık havacılık birikiminin imtiyaz sahibi ASFAT, Orta Anadolu’nun en büyük teknoloji geliştirme bölgesi Erciyes Teknopark ve Kayserili iş adamlarından oluşmaktadır. Ülkemizin sahip olduğu girişimcilik kültürü, jeostratejik konumu, neredeyse 100 yıllık havacılık birikimi ile sahip olduğu rekabet gücü ve hiçbir zaman sınırlanamayan potansiyeli TOMTAŞ’ı doğurmuştur. Ülkemizin Türkiye Yüzyılı vizyonuna uygun bir şekilde 100 yıllık hayallerin gerçekleşmesine omuz veriyor, havacılık ve uzay teknoloji ekosisteminin can bulacağı bir merkez kuruyoruz” dedi. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’nin bu yıl 6 milyar dolar seviyesinde savunma sanayii ihracatı hedeflediğini açıkladığını belirten Ekşi, “Ülkemiz için Cumhurbaşkanımızın belirlediği hedefe sonuna kadar destek olacağız. Ülkemizin bugüne kadar karşılaştığı engelleri aşmak için birlikte çalışacağız. Ortak projeler ile uzun vadeli işlere imza atacağız. Bugünü değil daha güçlü yarınları inşa etmek için birlikteliklerimizi güçlendireceğiz, kimseyle rakip olmayacağız, yeniliklere kapı aralayıp, sektörümüzün ihtiyaçlarını karşılamaya çalışacağız. TOMTAŞ’a her yönüyle büyük teveccüh var. İnsan kaynakları anlamında projelerde çalışmak isteyen idealist gençler, alt yüklenici olarak katkı sağlamak isteyen işletmeler, büyük vizyona sermayedar olarak dahil olmak isteyen yurt içinden ve yurt dışından şahıs ve kurumlarımız var. Bu durum ekip olarak sorumluluğumuzu daha da artırıyor. Bu doğrultuda yenilikçi yöntemlerle çok sayıda insanımızın yatırımcı olarak projenin paydaşı olmasını sağlayacak bir yatırım fonu kuruyoruz. Birçok ilki bünyesinde barındıran projemiz, oluşturulacak yatırım fonu sayesinde geniş tabanlı, şehrimize yakışan bir proje olarak yoluna devam edecek. En başından beri çok büyük bir özenle oluşturulan iş modeli ve yapısı içinde çalışmalarımız devam ediyor. Bu arada bir müjdeyi paylaşmak istiyorum. Birinci faz imalat alt yapısına ait tezgahlarımız gelmeye başladı. Eylül ayı içerisinde deneme üretimlerine inşallah başlıyoruz” şeklinde konuştu.

Van’a Yeni AVM İnşa Edilecek

Van’ın üçüncü büyük Alışveriş Merkezi (AVM) olacak yeni proje Edremit ilçesinde planlandı.

Geçtiğimiz günlerde Doğu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Zahir Kandaşoğlu yaptığı açıklama ile Van’ın Tuşba ilçesine 130 bin metrekarelik bir alanda AVM ve ticaret merkezi yapılacağını duyurmuştu.

Edremit Güzel Kent’e yapılacak olan AVM’nin Van AVM ve Doğu Şirketler Grubu’nun Tuşba’ya yapacağı 130 bin metrekarelik ticaret merkezinden sonra 3’üncü büyük AVM’si olacak. Sosyal medya hesabı üzerinden AVM projesi müjdesini duyuran Osman Nuri Yıldız, “Bir AVM de Edremit’te düşünülüyor. 2000’li yılların başında Edremit’e Güzel Kent’i kazandıran iş insanı Seyfettin Gözel bir yıla yakındır hazırladığı AVM ve Rezidans projesini yakında kamuoyuyla paylaşacak. Hazır olan projenin adresi Güzel Kent olacak. Proje için 30 dönüm yer hazır” dedi.

Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Derneği’nden Saldırı Açıklaması

Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Derneği, Uşak’ta inşaat mühendislerine yapılan darp eylemi üzerine basın açıklaması yayımladı.

Dernek tarafından yapılan basın açıklaması şu şekilde;

”Ülkemiz 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremlerinin acısı devam ederken Uşak’ta Yapı Denetimde görevli meslektaşlarımız inşaat mühendisi arkadaşlarımız darp edildi. Deprem felaketinden ders alınmadığı gerçeğini bir kez daha görmüş olduk.

Daha öncede aynı ilimizde  Ankara, Antalya,İzmir,İstanbul,Yalova ve daha birçok ilde denetim sırasında yaşanan saldırılara bir kez daha  meslektaşlarımız maruz kaldı. 

Olay uşak merkezde devam eden inşaatta denetime giden meslektaşlarımız beton dökümü sırasında betonun vibratörle sıkıştırılmasını isteyince, bir inşaat ustası ile aralarında tartışma çıktı.

Tartışma sonucu elindeki keserle mühendislere saldıran inşaat ustası, mühendisleri kol ve boyun bölgelerinden yaraladı. Ambulansla hastaneye sevk edilen yaralı mühendislerin vücutlarına dikiş atıldı.

Yapı Denetim Kuruluşları Birliği olarak, her bir yapı denetim çalışanının, denetim görevlerini yerine getirirken şantiyelerde aynı riskle karşı karşıya olduğunu belirtmek isteriz. Hakaret, tehdit, taciz, küfür -maalesef ki- sıklıkla karşılaştığımız durumlar. Oysa biz, halkın can güvenliği için binaların mühendislik kurallarına göre yapılmasını sağlamak üzere görevli kuruluşlarız. Denetimlerimiz sırasında yaptığımız her uyarı, düzeltilmesini istediğimiz her yanlış imalat, yaşadığımız depremleri ve daha önce defalarca yaşadığımız büyük acıları yaşamamak için. Ancak geldiğimiz noktada görüyoruz ki, kendi can güvenliğimiz yok. Böylesine önemli bir kamu görevini yerine getirirken karşılaştığımız şiddetin hiçbir izahı, gerekçesi, affı olamaz. Bu yüzden tüm halkımızı ve yetkilileri yanımızda durmaya, destek olmaya davet ediyoruz. Özellikle kamu adına çalışan firmalar olarak yaptırımların kamu personeline karşı işlenen suçlardaki şekilde yani TCK Madde 265  tabi tutulması talep ediyoruz. (“Kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. “) ”

Akiş GYO 2022 Sürdürülebilirlik Raporu’nu Yayımladı

Akiş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO), 2022 yılına ilişkin ‘Sürdürülebilirlik Raporu’nu’ yayımladı.

Sürdürülebilirlik bakış açısını dijitalleşme, bilgi güvenliği, iklim güvenliği, çevrecilik gibi pek çok farklı alanda tüm süreçlerine entegre eden Akiş GYO, 2022 Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayımladığını duyurdu. 1 Ocak 2022-31 Aralık 2022 arası faaliyetlerini kapsayan raporda, Akiş GYO; kurumsal yönetişim, dijitalleşme ve inovasyon, iklim değişikliği ile mücadele, çalışma hayatı,müşteri memnuniyeti, iş sağlığı ve güvenliği, toplumsal gelişime katkı ana başlıklarında sürdürülebilir değer yaratmaya odaklanırken hızla ilerleyen teknolojiye uygun süreç ve yöntemler geliştirmeyi sürdürüyor.

Türkiye’de varlık ve piyasa değeri olarak sektörünün en büyük oyuncularından biri olan Akiş GYO, sahip olduğu ticari gayrimenkulleri ile geniş sosyal, çevresel ve ekonomik etki alanları oluşturarak, tüm paydaşları için değer üretiyor, operasyonel coğrafyasının sürdürülebilir kalkınmasına öncülük etmeye devam ediyor.

BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’nde İşlem Gören Tek GYO

Dördüncü kez yayımlanan rapor üzerine değerlendirmede bulunan AKİŞ GYO A.Ş. Genel Müdürü Levent Çanakçılı, “2022 yılı sürdürülebilirlik konusunda başarılarımızı taçlandırdığımız bir yıl oldu. Kurumsal sürdürülebilirlik performansı üst düzeyde olan şirketlerin yer aldığı BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’nde işlem gören tek GYO şirketi olmanın yanı sıra, bu yıl ilk kez raporlamasını yaptığımız Karbon Saydamlık Projesi (CDP) İklim Değişikliği Programından “B Yönetim Seviyesi” notunu alarak, sektörümüzde halka açık raporlama yapan tek GYO olmanın gururunu yaşadık. Ayrıca Kurumsal Yönetim Derecelendirme notumuzu 9,63’ten 9,64’e yükselterek, gayrimenkul yatırım ortaklıkları ve inşaat şirketleri arasında Kurumsal Yönetim Derecelendirme Notu en yüksek şirket konumumuzu korumayı başardık” şeklinde bilgi verdi.

‘’Karbon Ayak İzi Doğrulama Sertifikası Aldık’’

Akbatı ve Akasya’nın, sahip olduğu ISO: 14001 Çevre Yönetim Sistemi, ISO: 45001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetimi Sistemi ve I-REC sertifikalarına ek olarak, ISO: 50001 Enerji Yönetim Sistemleri ile “Green Check- Yeşil Kontrol” belgesini almaya hak kazandığının altını çizen Çanakçılı, Akiş GYO olarak, Karbon Ayak İzi Raporlamasının yanı sıra bu yıl ‘Karbon Ayak İzi Doğrulama’ hizmeti denetim sürecini başarı ile tamamlayarak ‘Karbon Ayak İzi Doğrulama Sertifikası’ almaya hak kazandıklarını paylaştı. Ayrıca; sürdürülebilir uygulamaları teşvik etmek üzere Akasya’da özgün projelere imza attıklarını, bu projelerin en yenisi olarak Akasya’da konumlandırılan “Geri dönüşümün en renkli hali ‘Pet Avcısı Kaplumbağa’ile plastik şişeleri toplayarak Bio Print teknolojisi ile geri dönüşüme kazandırıp yılbaşı süslerine dönüştüreceklerini ve  2022 yılında Türkiye’nin ilk döngüsel mağazası olan Nivogo mağazasını açtıklarını da aktardı.

Kaynak: Emlak Dream

Kırklareli, Demirköy’de Yol Yapım Çalışmaları Devam Ediyor

Kırklareli’nin Demirköy ilçesinde Belediye Fen İşleri Müdürlüğü tarafından başlatılan beton yol yapım çalışmaları hızla devam ediyor.

Kırklareli, Demirköy ilçesi Hamdibey Mahallesi’nde Demirköy Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü tarafından yapılan beton yol yapım çalışmaları hakkında bilgi alan Demirköy Belediye Başkanı Recep Gün, en kısa sürede çalışmaları tamamlayıp yolu araç ve yaya trafiğine açmayı hedeflediklerini belirtti.

Ayrıca, Kırklareli’nde ‘Atıl Seraların Üretime Kazandırılması Projesi’ sürüyor. İl Tarım ve Orman Müdürlüğünce yürütülen proje kapsamında hibe almaya hak kazanan üreticilerin listesi açıklandı. İl Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Aksoy, yaptığı yazılı açıklamada, il proje uygulama komisyonunun aldığı karar ile proje için yapılan müracaatların tamamı değerlendirildiğini bildirdi. Hibe desteği almaya hak kazanarak asil listede bulunan üreticilerin 9 ağustosa kadar il ve ilçe müdürlüklerine başvuru yapmaları gerektiğini belirten Aksoy, üreticilerin kendileri için belirlenmiş olan katkı paylarını ödeyip proje hibe sözleşmesini imzalamaları gerektiğini kaydetti.

Eczacıbaşı, Üç Yıl İçinde 18,8 MW Yenilenebilir Enerji Kurulu Gücüne Ulaşacak

VitrA, Artema, İntema ve burgbad markalarıyla faaliyet gösteren Eczacıbaşı Yapı Gereçleri, 2022 yılında kullandığı elektriğin yüzde 93,4’ünü yenilenebilir kaynaklardan sağladığını açıkladı. Kuruluş, toplam karbon emisyonlarını 2021 yılına göre yüzde 38,5 azalttı.

4 ülkede 12 üretim tesisi, 105 uluslararası pazarda faaliyetleri bulunan Eczacıbaşı Yapı Gereçleri, “Sağlıklı bir geleceği birlikte inşa ediyoruz” mottosuyla 2022 için hazırladığı sürdürülebilirlik raporunu yayımladı.

Kuruluş bu yıl, Eczacıbaşı Yapı Gereçleri’nin sürdürülebilirlik stratejisini, performansını, hedeflerini ve bunlara ulaşma yolundaki ilerlemesini şeffaf bir şekilde aktaran iki kapsamlı rapor oluşturdu. “Tutkumuzun Hikayesi (Story of our Ambition)” başlıklı raporda, kuruluşun sürdürülebilirlik stratejisinin yanı sıra sürdürülebilirlik girişimleri, iyi uygulama örnekleri ve hedefleri yer alıyor. “Eylemlerimizle İlgili Gerçekler (Facts about our Actions)” başlıklı ikinci rapor ise Eczacıbaşı Yapı Gereçleri’nin sürdürülebilirlik performansını analiz etmek için veriye dayalı bir yaklaşım ortaya koyarak sürdürülebilirlik uygulamalarına ilişkin ayrıntılı içgörüler sunuyor.

Yenilenebilir Kaynaklardan Elektrik Temini Yüzde 93’ü Aştı”

2021 baz yılına göre Kapsam 1 ve 2 doğrultusunda toplam karbon emisyonunu yüzde 38,5, ton ürün başına karbon emisyonlarını ise yüzde 36 oranında azalttıklarını belirten Eczacıbaşı Yapı Gereçleri CEO’su Özgen Özkan, raporda yer alan mesajında, “Enerji yoğun olan yapı ürünleri sektöründe faaliyet gösteren uluslararası bir oyuncu olarak, gezegen sınırlarına saygı gösterme ve çevresel ayak izimizi azaltma sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Bu doğrultuda yenilenebilir enerji yatırımlarımıza hız veriyor ve düşük karbona geçiş yol haritamızı desteklemek için tüm olanakları değerlendiriyoruz. 

2022 yılında Bozüyük tesisimizin çatısına 4 MW’lık ilk güneş enerji santralimizi başarıyla kurduk. Türkiye’deki operasyonlarımızda elektrik kaynaklı karbon emisyonlarımızı yeşil elektrik temin ederek sıfırladık. İleriye dönük olarak, güneş enerjisi kurulu gücümüzü 2025 yılına kadar 18 MW’a çıkarmayı planlıyoruz. Bu da yıllık elektrik ihtiyacımızın yüzde 30’unu, kuracağımız yenilenebilir enerji santrallarından karşılamamızı sağlayacak. Buna paralel olarak saha dışı yenilenebilir enerji projelerine yatırımlarımızı da hızlandırarak elektrik tüketimimizde yüzde 50 yenilenebilir enerji üretimine ulaşmayı hedefliyoruz. Geri kalan elektrik kullanımımız için yeşil elektrik sertifikaları temin etmeye devam edeceğiz. 2030 yılı sonuna kadar ise Türkiye’de elektrik tüketimimizin tamamını kendi ürettiğimiz yenilenebilir enerjiden karşılamayı hedefliyoruz” dedi. 

Banyolarda Tüketilen Su ve Enerjiyi Azaltacak

Kullanıcıların, ürünlerin çevresel etkilerinin farkında olduğunu ve şirketlerin bu konuda aldığı aksiyonları giderek daha fazla önemsediklerini, artık bunun bir rekabet avantajı haline geldiğini ifade eden Özgen Özkan, sözlerine şöyle devam etti: 

“Ağırlıklı olarak suyla çalışan bir ürün yelpazesine sahibiz. Kaynakları verimli kullanarak en düşük çevresel etkiye sahip ürünler tasarlamaya ve geliştirmeye, ürünlerimizin ömrünü uzatmaya ve doğa dostu malzemelerin payını artırmaya odaklanıyoruz. Başta ortak kullanım alanları olmak üzere, hanelerde de tüketilen su ve enerji miktarını azaltmak için tasarlanmış akıllı ve yenilikçi ürünler sunuyoruz. Sürdürülebilirliği gündemimizden hiç düşürmeden, tüm insanların hijyen ve esenlik ihtiyaçlarını karşılayan ürünler geliştirmek için, inovasyon ve dijitalleşme konusundaki uzmanlığımızdan yararlanmaya devam edeceğiz.”

Atıkların Yüzde 87si Geri Dönüştürüldü

Üretimden kaynaklanan atıklarda yaklaşık yüzde 87’lik geri dönüşüm oranını yakaladıklarını belirten Eczacıbaşı Yapı Gereçleri CEO’su Özgen Özkan, 80’e yakın enerji verimliliği projesiyle 8 bin 700 MWh karşılığında yıllık enerji kullanımının yüzde 2’si kadar ve yaklaşık 2 bin 290 hanenin 1 yıllık elektrik tüketimine eşdeğer enerji tasarrufu sağlandığının altını çizdi. “Ton ürün başına enerji tüketimini 2020’ye göre yüzde 4 azalttık, 2025’e kadar bu oranı yüzde 14’e çıkarmayı hedefliyoruz” diyen CEO, Türkiye’de kadınların payını yeni işe alımlarda yüzde 50’ye, çalışanlarda yüzde 38’e, yönetimde yüzde 40’a yükseltmekten gurur duyduklarını belirtti. 

“Sürdürülebilir kaynaklar, toplum ve iş dünyasının hassas dengesini korumanın öneminin farkındayız. 2022’de Eczacıbaşı Topluluğu ile birlikte çevresel, sosyal, kurumsal yönetişim alanında bir dönüşüm yolculuğuna çıktık ve sürdürülebilirlik odaklı inisiyatifleri geliştirmek için tüm departmanlarda çalışma grupları oluşturarak sürdürülebilirliği tam anlamıyla kucaklayan bir kurum kültürünü pekiştirdik” diyen Özgen Özkan, bu süreçte kuruluşun sürdürülebilirlik hedeflerini ve yol haritasını da gözden geçirerek güncellediklerini, hedeflerinin insan, ürün ve üretim olmak üzere üç ana başlıkta ele alındığını belirtti.