Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, 2019 yılı yatırım programına alınan ve Cumhurbaşkanlığınca da onaylanan ‘Mersin Metro Projesi’nde ihale sürecine…
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, 2019 yılı yatırım programına alınan ve Cumhurbaşkanlığınca da onaylanan ‘Mersin Metro Projesi’nde ihale sürecine çıkıldığını hatırlatarak, “Projeye büyük rağbet var. Dünya ve Türkiye’den bir çok finans kurumu ve inşaat firması bu proje ile ilgileniyor. 2020 yılı içerisinde ilk kazmayı vuracağız. 13.5 kilometre hat uzunluğuna sahip olan metronun 3.5 yılda tamamlanmasını öngörüyoruz” dedi.
Seçer, bir otelde gerçekleştirilen ‘Mersin Raylı Sistem Bilgilendirme Toplantısı’nda yaptığı açıklamada, projenin, sadece Mersin’in değil bölgenin en önemli projeleri arasında yer aldığını vurguladı. Raylı sistemin dünyada eski bir ulaşım modeli olduğunu dile getiren Seçer, ilk metro sisteminin 1860 yılında Londra’da başladığını, Türkiye’de ise 1988 yılında İstanbul’da yapıldığını hatırlattı. Bölgede Gaziantep, Adana, Konya ve Eskişehir gibi illerde raylı sistemin mevcut olduğunu kaydeden Seçer, çok önemli bir potansiyeli olan Mersin için raylı sistemin gecikmiş bir proje olduğunu savundu.
“Kent nüfusu hızla artıyor”
Metro sisteminin her zaman güncelliğini koruyan, bulunduğu kente değer katan bir sistem olduğunu dile getiren Seçer, bunu sadece bir ulaşım projesi olarak düşünmemek gerektiğinin altını çizdi. Kentin nüfusunun her geçen gün arttığına işaret eden Seçer, “2015 yılında 1 milyon 710 bin olan nüfus, 2019’da 1 milyon 814 bine çıktı. 2013’ten sonra yüzde 20’lik istem dışı bir artış olmuş, yaklaşık 300 bin Suriyeli misafir var. Kent nüfusumuz bugün 1 milyona ulaşmış durumda. 250 bin civarında da göçmen ya da misafir dediğimiz bir insan popülasyonu yaşıyor. Bu nüfus artışı, yıllardır yapılan bu metro çalışmalarının gereksiz olmadığını ortaya çıkardı, aksine yapılan işi isabetli hale getiriyor. Bu nedenle son derece kendimizden emin olarak bu çalışmaları yapmaya devam edeceğiz. Önemli aşamalar kaydettik” diye konuştu.
“Metro, eski Mezitli Belediye binasının önünden başlayıp eski otogar alanına kadar gidecek”
Konuya, sadece toplu taşıma meselesi olarak bakmamak gerektiğini yineleyen Seçer, “Bunu çok önemsiyorum. Çünkü biz kucağımızda bulduğumuz projede, önemli bir takım dokunuşlar yaptık. Projenin, Cumhurbaşkanlığınca onaylanarak 2019 yılı yatırım programına alınması, bizim işimizi rahatlattı. Hemen ihale hazırlıklarını yaptık ve 27 Aralık’ta da ihaleye çıktık. Teşekkür ediyoruz Cumhurbaşkanına, önemli bir kolaylık sağlamıştır bize. Biz doğu-batı hattında 18.7 kilometre olan yeraltı raylı sistem projesini, 13.5 kilometreye düşürdük. Şu anda Eski Mezitli Belediyesi’nin önünden başlatıyoruz, daha önceki proje Serbest Bölge’nin oraya kadar gidiyordu, şimdi onu da kısalttık ve eski otogara kadar gidecek. Ve biz eski otogar alanını yeni belediye yerleşkesi yapacağız. İkinci fazı daha sonra ihale edeceğiz. Şehir Hastanesi, oradan eski otogara inecek. Fuar alanından 7.7 kilometre derinlik ile üniversite hastanesi ve üniversiteye ulaşacak. Bunun maliyeti de yeraltı maliyetinin 8’de veya 10’da biri olacak. Bütün bunlar bizim kucağımızda bulduğumuz 18.7 kilometre yeraltı raylı sistemin maliyetine eşit. Onun için yatırım programındaki maliyetimizde bir değişiklik olmadığı için hukuki olarak hiçbir sıkıntı yok” ifadelerini kullandı.
Yeni karma sistemin Mezitli, üniversite, üniversite hastanesi, Marina, Forum, Çamlıbel gibi insan popülasyonunun yoğun olduğu yerleri kapsadığını ifade eden Seçer, “İşte onun için sadece ulaşım projesi değil, sosyal proje, kültürel proje diyoruz. Özgür Çocuk Parkı’nın orada, tren garının orada istasyon olacak. Böylelikle hem esnaf kazanacak hem çarşı canlanacak” şeklinde konuştu.
“2020 yılında ilk kazmayı vuracağız”
İnşaatın kente önemli hareketlilik sağlayacağını da kaydeden Seçer, 4 bin kişiye doğrudan istihdam sağlanacağını, ihale bedelinin ise yüzde 50’sinin şehirde kalacağını söyledi. İnşaat süresinin 6 ay opsiyonlu olmak üzere 3.5 yıl olduğunu dile getiren Seçer, “Bu süreç içerisinde şehirde bir canlılık söz konusu olacak. Direk veya dolaylı 8 bin insan buradan faydalanma imkanı bulacak. Türkiye’de son 18 aydır bu ölçekte bir ihale yapılmadı. Dünya ve Türkiye’den bir çok finans kurumu ve inşaat firması bu proje ile ilgileniyor. Türkiye’de ilk kez bu ölçekte hem finans hem de inşaat ihalesini bir arada gerçekleştiriyoruz. Gerçekten de projeye önemli ve büyük rağbet var. 2020 yılı içerisinde ilk kazmayı vuracağız. Bu tartışmasız, bunu net görüyorum ve projeye canı gönülden inanıyorum. Projenin arkasındayım, Mersin’e çok şey katacak. Yolcu konforundan öte biz Mersin’e çok şey katacağız” dedi.
“Hazine garantisini zorluyoruz”
Bu konuda merkezi yönetimden de bazı beklentileri olduğunu söyleyen Seçer, şöyle devam etti; “Hazine garantisi önemlidir. Ben bu talebimi henüz resmi yapmadım ama bazı temaslarım var. Ama zorunlu görüyorum. Bir çok kamuoyunun dikkatini çeken projelerde, bu yöntemle bir ihaleye son zamanlarda çıkılmamış, yani Hazine garantisi yöntemi son günlerde gündemde değil. Ama biz zorluyoruz. Bu şunu getirir; daha süratli ve daha hesaplı, daha maliyeti düşük finansa erişimi ortaya çıkarır. Diğer taraftan dünyanın sonu değil. Şu anda çıktığımız ihaleye bir Hazine garantisi koşulu koymadık. Mevcut koşullar altında şu anda 40’tan fazla firma bu dosyayı inceliyor. Tahminimiz yaklaşık 15 büyük firma bu ihalede kıyasıya mücadele edecek. Bu projeyi herkes sahiplenmeli. Eksik ve yanlışları düzeltmek bizim elimizde. Biz mükemmeli bulmak peşindeyiz, doğru işi yapmak peşindeyiz, birilerini memnun etme peşinde değiliz. Mersin halkını memnun edelim, Mersin’e bir değer katalım istiyoruz.”
Seçer’in konuşmasının ardından, uzmanlarca projeye ilişkin teknik bilgiler verildi.