Yaşadığımız büyük deprem felaketinde Antakya’nın en büyük yapılarından biri olan Müze Otel bölgede depremi en az hasarla atlatan binalardan biri oldu.
Deprem gecesi Hatayspor’la maç yapan Kasımpaşasporlu futbolcuları da ağırlayan otelin statik mühendisliğini üstlenen İnş. Yük. Müh. Bülent Deveci: “ Bu proje mühendislik deneyimi ve bilgilerimizin sınırlarını olukça zorlamıştı. Deprem sonrası böylesine zor bir projenin kolon ve kirişlerinde en ufak bir deformasyon olmamış olması, hasarsız atlatılmış olması bu büyük felakette bizim için bir teselli oldu” diye konuştu.
The Museum Hotel’in hikayesi: 2300 yıllık bir tarih
2009 yılında inşaatına başlanan otelin arkeolojik sondajı sırasında Dünya’nın en büyük tek parça mozaiği ve 5 ayrı medeniyete ait tarihi eser ve kalıntılar bulunur. Yıllar süren arkeolojik çalışmalar sonrasında projenin mimarı Emre Arolat’ın bulduğu sıra dışı çözümle, tarihi kalıntılar ve tek parça mozaik korunur. Yerden 30 metre yükseklikteki kolonların üzerinde 50 bin tonluk Dünya’nın en ilginç otellerinden biri olan 200 odalı Müze Otel inşa edilir.
Bülent Deveci: “ Yapının ana taşıyıcıları mevcut zeminin metrelerce altındaki sağlam zemine oturtuldu. Deprem başta olmak üzere tüm parametreleri titizlikle hesaplayarak tüm teknik gereksinimleri yerine getirdiğimiz bir bina ortaya çıkardık. Binanın yüzde 90’ı çelik olsa da kompozit kolon kullanmış olmamız, yani boru kolonların içine beton doldurmamız ve kirişleri geniş tutma kararlarımızın bu büyük depremlerin hasarsız atlatılmasında kritik rol oynadığını biliyoruz” diye konuştu.
Bülent Deveci: Bu oteli ayakta tutan en önemli unsur, “Yetkin Mühendislik”; mimar-mühendis diyalogu, koordinasyon ve saha kontrolleri.
“Bu otelin bu kadar büyük iki depremde böyle bir performans göstermesi elbette ki proje ekiplerinin titizliği, deneyimi, mesleki sorumluluk bilinçleri ile açıklanabilir. Ancak belki de hepsinden önemlisi denetim ve teknik kontrollerin olması gerektiği biçimde yapılmış olması.
Türkiye’de inşaat sektöründe çok kapsamlı ve çok katmanlı problemler olsa da yetkinlik ve denetim eksikliği bence en önemli sorunların başında geliyor. Bir inşaat mühendisi mezun olur olmaz 50 katlı 100 katlı binaların projelerinde onay verememeli. Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi deneyim ve yetkinlik şartı konmalı.
Denetim konusunda ise en azından inşaat ile ilgili yönetmeliklerin uygulanıp uygulanmadığı koşulsuz ve eksiksiz denetlenmeli. Bu depremi bu kez unutmamamız gerektiğini, denetim gibi çok kolaylıkla çözülebilecek problemleri ivedilikle çözmemiz gerektiğini düşünüyorum” dedi.