2022 yılına ilişkin Hazır Beton Sektör Raporu’nu yayımlayan Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği’nde C25/30 olan beton sınıfının C30/37’ye yükseltilmesini talep etti.
Hazır Beton Sektörü Raporu ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, “Daha önceki yıllarda çimento iç satışı ve hazır beton imalat endeksi verileri ile uyumlu olan sektör araştırması sonuçları 2022 yılında ayrışmıştır. THBB tarafından yapılan sektör araştırması sonucunda hazır beton sektörünün 2022 yılında yüzde 0-yüzde 5 arasında bir büyüme gerçekleştirdiği tahmin edilmektedir.” dedi.2023 yılı ile ilgili değerlendirmelerini de paylaşan Yavuz Işık, “2023 yılında hazır beton sektörünün kötümser senaryoda yüzde 5 oranında küçüleceği, iyimser senaryoda ise yüzde 10 kadar büyüyebileceği tahmin edilmektedir.” dedi.
‘’Hazır Beton Sektörünün Kapasitesi 137,5 Milyon Metreküptür’’
Sektörün kapasitesiyle ilgili bilgiler veren Yavuz Işık, şunları söyledi:
“Sektörel kapasite araştırmamıza göre Türkiye’de hazır beton santral kapasitesi farklı senaryolar kapsamında en düşük 225 milyon m3 ve en fazla 343 milyon m3 olarak tespit edilmiştir. Toplam 18 bin 500 adet transmikserin kapasitesi ise en düşük 178 milyon metreküp, en fazla 305 milyon metreküptür. Mobil pompa kapasitesinin ise 110 milyon metreküp olduğu öngörülmektedir. Türkiye’de hazır betonun yaklaşık yüzde 80 oranında pompa ile döküldüğü öngörülürse operasyonel kapasite 137,5 milyon metreküp olmaktadır.”
‘’Yapı Denetim Süreçlerindeki Hatalar Üreticileri Mağdur Ediyor’’
Yapı Denetim Sistemi kapsamında T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının beton kalite takibi uygulaması olan Elektronik Beton İzleme Sistemi’nin (EBİS) genel olarak Türkiye’de beton kalitesinin daha da yükseltilmesi ve sektörümüzde haksız rekabetin azaltılması için önemli bir fırsat olduğunu düşündüklerini vurgulayan Yavuz Işık, “Buradaki tek çekince; çok hassas bir şekilde yapılması gereken numune alımı, saklanması, bakımı ve test edilmesi gibi süreçlerde yapılabilecek hataların, ürünün uygunsuz olarak raporlanması ve üreticinin mağduriyetine sebep oluyor. Mevcut aksaklıkların Bakanlığımızın iradesi ile kısa sürede giderileceğine inancımız tamdır. Hem bu konuda hem de bölgeler bazında beton üreticilerinin sorunlarının çözümüne yönelik THBB-Bakanlık iş birliği mekanizmasının güçlenmesini önemsiyoruz. Bu doğrultuda, ülkemizde beton kalitesine katkı sağlayacak çalışmaların etkin ve hızlı bir şekilde uygulamaya alınmasında ve T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve ilgili kamu kurumları ile sektör arasında doğru veri akışının sağlanabilmesinde bir köprü vazifesi görmek için bütün beton üreticilerinin THBB üyesi olmaları son derece kritiktir. Bu konuda Bakanlık yetkililerimizin yönlendirmeleri oldukça etkili ve faydalı olacaktır.” diye konuştu.
Son birkaç yılda İzmir, Elâzığ ve Düzce’de can kaybına neden olan depremlerde yapı denetimine tabi olmuş ve hazır beton kullanılmış hiçbir yapının ciddi yapısal hasar görmediğine dikkat çeken Yavuz Işık, “2023 yılının şubat ayında yaşanan Kahramanmaraş depreminde ise yıkılan binaların yüzde 97’sinin 2000 yılından önce inşa edildiği, yüzde 3’ünün ise 2000 sonrası inşa edildiği tespit edilmiştir. Bu yüzde 3’lük göreceli yeni binaların bir kısmı yapı denetimi hizmeti almamıştır, ancak yine de sayıca azımsanmayacak düzeyde yapı denetime tabi olmuş binanın da yıkıldığı bir gerçektir. Bu da denetim süreçlerinde en ufak zafiyetin ve ihmalin olmaması gerektiğini, aksi durumda acı tabloların ortaya çıkabileceğini göstermektedir.” dedi.
‘’Tüm Tesisler KGS Belgesine Sahip Olmalı’’
Hazır betonda zorunlu bir denetim olmadığı yıllarda bile THBB tarafından 1995 yılında kurulan KGS (Kalite Güvence Sistemi) üye firmaları denetlediğini ve gerektiğinde üyeliklerini askıya alabildiğini vurgulayan Yavuz Işık, “THBB üyesi olmanın şartı tüm tesislerin KGS belgesine sahip olmasıdır. Bu konuda çok uzun yıllar önce inisiyatif alan ve örnek olan THBB, hazır betonun kalitesi için 1988 yılından beri büyük emek sarf etmektedir. Bu nedenle THBB’nin sadece sektörel bir dernek olarak değil, aynı zamanda üyelerinin kaliteli beton üretimini garanti altına alan düzenleyici bir yapı olarak görülmesi de gerekmektedir. Türkiye’deki bütün hazır beton üreticilerinin THBB çatısı altında toplanmasına zemin hazırlayacak altyapının sağlanması üzerinde düşünülmeli ve çaba sarf edilmelidir.” diye konuştu.
‘’Asgari taşıyıcı beton sınıfının C30/37 düzeyine çıkarılması ve bu sınıftan daha düşük betonların deprem bölgelerinde kullanılmasına izin verilmemesi gereklidir.”
Güncel Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği’ne göre yapılarda taşıyıcı olarak en düşük C25/30 sınıfında hazır beton kullanılması gerektiğini belirten Yavuz Işık, ‘’Dayanıklılık açısından, özellikle donatı korozyonu değerlendirildiğinde bu beton sınıfının geçirimsizlik bakımından yeterli olmadığı gözlenmektedir. Yurdumuzda özellikle hazır beton sektöründeki teknolojik gelişmeler de düşünülerek, söz konusu su/bağlayıcı oranı ve minimum bağlayıcı dozajı sınırlandırmalarının sağlanabilmesi için asgari taşıyıcı beton sınıfının C30/37 düzeyine çıkarılması ve bu sınıftan daha düşük betonların deprem bölgelerinde kullanılmasına izin verilmemesi gereklidir.” dedi.