Gayrimenkul PR şirketi, korona virüs tehdidinin İzmir gayrimenkul sektörünü olumsuz etkilediğini belirtti.
Konut kredi faizlerinin düşmesinin ardından İzmir’de sabit ve alt gelir gurubuna yönelik sıfır ve ikinci el konutlarda hareketlilik yaşandığını, üst gelir gurubuna yönelik gayrimenkullerde durağanlığın devam ettiğini belirten Gayrimenkul PR şirketi, ‘korona virüsü tehdidine karşı İzmir halkı ‘sıkı duruş’ tavrı sergiliyor ve acil ihtiyaçları dışında dışarı çıkmıyor. İzmir’de, halı hazırda müşteri bekleyen çok sayıda sıfır ve ikinci el konutlar, değil alıcı, görücü bile bulamıyor. Hal böyle olunca inşaat şirketleri ve mülk sahipleri pazarlama stratejilerini hemen değiştirmeli’ önerisinde bulundu.
İlanlar Boğuldu, Gayrimenkul Seçilemez Hale Geldi
2015 yılından bu yana ‘İzmir’in cazibesi artacak’ algısı oluşturularak uzun bir süredir köpürtülmüş fiyatlardan gayrimenkullerin satışa sunulduğu bilgisini veren Gayrimenkul PR şirketi, ‘Tüketicilerin ertelenmiş konut talepleri varlığını belirsiz bir süre daha sürdürecek. Ayrıca inşaat firmaları, emlak ofisleri ve mülk sahipleri klasik yöntemler olan, brandayı asıp, ilanı girip müşterilerin aramasını bekleme yöntemi ile satış yapmaya çabalıyorlar. Konut stokunun 90 binlere tırmandığı İzmir’de ilanların içinden gayrimenkul seçilemez hale geldi. Gerçek alıcıların dikkatini hemen çekebilecek ve rekabette üstünlüğü sağlayacak alternatif pazarlama stratejilerinin kullanılması gerekmektedir’ dedi
Bekleyip Görme, Öngör!
Sars ve mers virüsünde yaşanılan ekonomik krizden daha sert bir süreçle piyasanın baskı altında kaldığını belirten Gayrimenkul PR şirketi, mülk sahiplerine ve inşaat firmalarına şu önerilerde bulundu;
‘Normalleşme sürecine ne zaman girileceği belli olmadığı için inşaat firmaları ve mülk sahipleri düşünce üretmeden ‘bekle gör’ politikası izliyor. Oysaki yapılması gereken, ‘öngörmektir’. Rekabet üstünlüğü sağlayacak stratejiler şimdi uygulanmalıdır. İnşaat şirketleri ve mülk sahipleri üst gelir gurubuna yönelik gayrimenkullerin satışını klasik yöntemler ile artık yapamayacaklar. Olağanüstü şartlar, olağanüstü stratejileri zorunlu kılmaktadır’