“yapigundem-yeni-banner-1.jpeg”
Ana Sayfa Blog Sayfa 16

Tüketici Fiyat Endeksi Şubat’ta Yükseldi

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Şubat ayı verilerini açıkladı. Buna göre endeks, yıllık yüzde 67,07, aylık ise yüzde 4,53 arttı.

TÜFE’deki değişim 2024 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 4,53, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 11,54, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 67,07 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 55,91 olarak gerçekleşti.

Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 43,44 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 94,78 ile lokanta ve oteller oldu.

Ana harcama grupları itibarıyla 2024 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre en az artış gösteren ana grup yüzde 0,20 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, 2024 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 12,76 ile eğitim oldu.

Endekste kapsanan 143 temel başlıktan (Amaca Göre Bireysel Tüketim Sınıflaması-COICOP 5’li Düzey) 2024 yılı Şubat ayı itibarıyla, 12 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 6 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 125 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.

Özel Kapsamlı TÜFE Göstergesi Yıllık Yüzde 70,31, Aylık Yüzde 4,23 Oldu

İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’deki değişim, 2024 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 4,23, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 11,37, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 70,31 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 60,96 olarak gerçekleşti.

Yüksek Riskli Yapı Stoku İçin Etkin Kentsel Dönüşüm Politikaları Geliştirilmeli

Türkiye Müteahhitler Birliği’nin (TMB) 1-7 Mart Deprem Haftası dolayısıyla yapılan açıklamasında görüşlerine yer verilen Başkan M. Erdal Eren,  ‘İnşaat Sektörü Bildirgesi’nin 10 yaşında olduğunu vurgulayarak, “Yüksek riskli yapı stoku için etkin kentsel dönüşüm politikaları geliştirilmesi gerekmektedir.” dedi.

Yaptığı açıklamada Türkiye Müteahhitler Birliği olarak, depremlerin değil ihmalin ve kusurlu yapıların can aldığı gerçeğiyle yüzleşilmesi gerektiğini her fırsatta vurguladıklarını belirten Eren, şöyle devam etti:

“Türkiye, bir deprem kuşağı ülkesidir. Bu gerçekle birçok kez acı şekilde yüzleşmiştik. Ancak Türkiye Müteahhitler Birliği olarak önemini defaatle vurguladığımız deprem gerçeğinin görmezden gelinmesinin bedelini 6 Şubat’ta da çok ağır ödedik. Şimdi ülke olarak hem kayıplarımızın yasını tutuyor hem de yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz. 2014 yılında sektörümüzün anayasası olarak 10 madde altında açıkladığımız ‘İnşaat Sektörü Bildirgesi’ 10 yaşında. Geçtiğimiz yıl yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremler, 10 yıl önce deprem konusunda dikkat çektiğimiz ‘doğru planlama, doğru proje, ehil müteahhitlik ve sıkı denetim’in hayati önemde olduğunu bir kez daha hatırlattı. Deprem nedeniyle yeni acılar yaşamamak adına zemin şartlarını dikkate alan imar planları ve yapı şartnameleri hazırlanması, olası imar aflarına güvenen kaçak yapılaşmanın önlenmesi, yüksek riskli yapı stoku için etkin kentsel dönüşüm politikaları geliştirilmesi gerekmektedir. Yapı müteahhitlerinin ekonomik, mali, mesleki ve teknik yeterliklerine göre sınıflandırılması için 2019 yılında çıkarılan ‘Yapı Müteahhitlerinin Sınıflandırılması ve Kayıtlarının Tutulması Hakkında Yönetmelik’, yurt çapında etkin ve taviz verilmeden uygulanmalıdır.”

“İnşaat Sektörü Bildirgesi” 

1- Kamu İhale Kanunu mevzuatı, ekonomik yönden verimli, rekabet gücü yüksek, topluma ve çevreye duyarlı, adil, şeffaf ve sürdürülebilir bir yatırım ortamının yaratılmasını hedefleyecek şekilde baştan yazılmalı, Kamu İhale Kurumu’nun yetki ve sorumlulukları yeniden düzenlenmelidir.

2- Kamu-Özel Sektör İşbirliği (PPP) modelinin etkin bir şekilde uygulanması sağlanmalı ve bunun için gerekli yasal altyapı hazırlanmalıdır. Büyük Altyapı Projeleri fizibilite, çevresel etki ve finansman boyutları ile birlikte değerlendirilmeli ve bir makro eylem planı dahilinde ihale edilmelidir.

3- Yatırım Ödenekleri, kamu kuruluşları tarafından her yıl başında yatırım programına uygun şekilde gerçekçi olarak belirlenmelidir.

4- Yurtdışı Müteahhitlik ve Teknik Müşavirlik Hizmetlerinin geliştirilmesi için yeni bir teşvik sistemi oluşturulmalıdır.

5- Kefalet Bonosu sistemi büyük ölçekli kamu altyapı projeleri için hayata geçirilmelidir.

6- Ülkemizdeki yüksek işsizlik oranı dikkate alınarak düzgün çalışan, Verimli ve Yetkin bir İşgücü Piyasası oluşturulmalıdır.

7- İş Sağlığı ve Güvenliği uygulamaları geliştirilmeli, etkin yaptırımlar getirilmelidir.

8- Yapı Müteahhidi Tanımı belirlenmeli, teknik ve finansal kapasitesi yeterli olmayan ve ayıplı iş yapan firmaların sektörden ayıklanmasına olanak sağlayacak yasal zemin hazırlanmalıdır.

9- Şehirleşme, İmar Uygulamaları ve Kentsel Dönüşüm, yaşanabilir şehirler hedefine dönük olarak; bütünsel bazda, kentsel altyapı, yeşil alan ihtiyacı, sosyo-kültürel doku ve bölge sakinlerinin hakları gözetilerek ele alınmalıdır.

10- Sürdürülebilir İnşaat teknikleri ve uygulamalarının etkin kullanımı teşvik edilmelidir.

Ordu Şehir Hastanesi Yüzde 93 Tamamlandı

Ordu’nun Altınordu ilçesinde hayata geçirilen Ordu Şehir Hastanesi projesinde yüzde 93 ilerleme kaydedildi.

Ordu’da yıl içinde hizmete alınması hedeflenen Ordu Şehir Hastanesi projesinin yüzde 93’ü tamamlandı. Altınordu ilçesi Cumhuriyet Mahallesi’nde 260 dönüm arazi üzerine kurulan Ordu Şehir Hastanesinin 987 olarak planlanan yatak kapasitesi Sağlık Bakanlığınca yapılan değerlendirme sonucu 1200’e yükseltildi.

Depreme dayanıklı ve son teknolojiye göre inşa edilen hastane, 38 ameliyathane, 260 yoğun bakım yatağı, 359 poliklinik, 15 sancılı doğum odası, 4 anjiyo odası, helikopter pisti, kreş ve 2 bin araç kapasiteli kapalı otoparkla hizmet verecek.

İl Sağlık Müdürü Dursun Tüzün, AA muhabirine, kaba inşaatı tamamlanan Ordu Şehir Hastanesinde genel olarak yüzde 93 seviyesine gelindiğini söyledi.

Ana binaların içinde ince işçiliklere başlandığını belirten Tüzün, bundan dolayı işçi sayısının artırıldığını, hastane inşaatında yaklaşık 2 bin 500 işçinin görev aldığını ifade etti.

Tüzün, hastanenin yatak kapasitesinin Sağlık Bakanlığından gelen ekiplerin değerlendirmesi sonrası 987’den 1200’e çıkarıldığını kaydederek, “Şehrimizdeki yatak kapasitesinin çevre illere göre düşük olduğunu belirttik. Bakanlık yetkililerinin uygun görmesiyle yatak kapasitesi 1200’e yükseltilmiş oldu.” dedi.

Ordu Şehir Hastanesinin bu yıl içinde hizmete girmesinin hedeflendiğine işaret eden Tüzün, hastanenin açılmasıyla il dışına hasta sevklerinin yüzde 90 azalacağını aktardı.

Tüzün, hasta sevklerinin en büyük nedeninin servisler ve yoğun bakımlarda yer bulunmaması olduğunu kaydederek, “İnşallah burası açıldıktan sonra böyle bir sorunumuz kalmayacak. Hastalarımız kendi memleketlerinde sağlık hizmeti almış olacak.” dedi.

Dursun Tüzün, açılış öncesi diğer hastanelerden gelecek kadrolar ile yeni cihazların temini noktasında çalışmaların sürdüğünü belirtti.

“Ordu Şehir Hastanesi üç yol ile bağlanacak”

Hastaneye ulaşımı kolaylaştırmak için yol bağlantılarının planlandığını ve buna yönelik çalışmalar yapıldığını anlatan Tüzün, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“17 ilçemizden gelecek hastalarımız hiç şehir içine uğramadan, çevre yolu aracılığıyla hastanemize ulaşacak. Sayın Cumhurbaşkanı’mız son Ordu ziyaretinde yolun Karayolları aracılığıyla yapılacağının müjdesini vermişti. Karayolları bu noktada yoğun şekilde çalışıyor. Ordu Şehir Hastanesi üç yol ile bağlanacak. Kritik hastalarımız için dakikalar önemli. İnşallah bu yolların hizmete girmesiyle 112 Acil Sağlık ekiplerimiz hiç vakit kaybetmeden hastaları hastanemize ulaştıracak.”

Ordu Şehir Hastanesinin tamamlanmasını hastalar kadar sağlık camiasının da heyecanla beklediğini vurgulayan Tüzün, “Fiziki olarak maalesef eski hastanelerimiz yetersiz. İnşallah vatandaşlarımızı olduğu gibi sağlıkçılarımızı da bu konfora kavuşturmuş olacağız.” ifadesini kullandı.

Tüzün, hastane bünyesinde onkoloji merkezi, hibrit ameliyathane, perinatal tanı ve tedavi merkezi, yanık merkezi, yanık yoğun bakımı, hiperbarik oksijen tedavi ünitesi, inme merkezi, iyotlu tedavi ünitesi ile terapötik aferez merkezinin hizmet vereceğini sözlerine ekledi.

Kaynak: AA

Borusan, 1,4 Milyar Dolarlık Yatırım İçin Düğmeye Bastı

Borusan, Türkiye’de 1,4 milyar dolarlık yatırım yapılacağını açıkladı.

Borusan, tarihinin en büyük yatırım programını açıkladı: 1.4 milyar dolar. Borusan Grup CEO’su Erkan Kafadar, şirketin tamamı Türkiye’de 3 yıl içinde önemli bir yatırım için harekete geçtiğini, 63 milyar TL’lik bu yatırımın 31.2 milyar TL’sinin üretime olduğunu açıkladı. Kafadar, “Bizim için üretime yapılan yatırımı anlamı bambaşka. İstihdam yaratıyor olmak çok önemli” ifadesini kullandı.

Borusan, bu yıl 80’inci yaşını kutluyor. CEO Kafadar, hedeflerinin 200 yıllık bir şirket olmak olduğunu, burada “fayda yaratmanın” kendileri açısından en önemli değer olduğunu söyledi. Borusan’ın 11 ülkede 14 bin 500 çalışanı bulunduğunu anlatan Kafadar, 2023 yılında çok güçlü bir büyüme yaşadıklarını ve rekor ciroya imza attıklarını anlattı.

Dünya Gazetesi’nden Özlem Ermiş Beyhan’ın haberine göre; Kafadar şu bilgileri verdi: 

“2023 yılında güçlü bir büyüme elde ettik. Seneyi 182 milyar TL ciro ile kapattık. Bu da 106 milyar TL ciro ile kapatılan 2022’ye göre TL bazında yüzde 73 büyüme (dolar bazında yüzde 20) büyüme anlamına geliyor.”

Borusan 2023’te 6 milyar TL yatırım yaparken, önümüzdeki 3 yıl için ise 63 milyar TL’lik bir yatırım planı bulunuyor. CEO Kafadar, eskiden 5 yıllık planlar yaparken artık 3 yıllık planlarla ilerlediklerini belirterek yeni yatırımla ilgili şu bilgileri verdi: “1.4 milyar dolarlık yani 63 milyar TL’lik yatırım içinde üretime 31,2 milyar TL, otomotive 10,9 milyar TL, enerji sektörüne 9,5 milyar TL, makine ve güç sistemlerine 6,1 milyar TL, lojistik sektörüne 5,3 milyar TL yatırım yapılması planlanıyor.” Bu yatırımlar içinde en büyük pay, ithal ikamesine imza atılacak Gemlik’te kurulu Borçelik tesisinin kapasitesini artırma yatırımı.

“Bu yatırımla, 500 bin tonluk ve 20,8 milyar TL’lik (420 milyon dolar) Türkiye’de benzersiz olan yeni bir kaplama tesisi yatırımı planlanıyor” diyen Kafadar, şöyle devam etti: “Hedef; ağırlıklı olarak büyüyen otomotiv ve beyaz eşya sektörlerine yönelik olacak. Bu yatırım aynı zamanda Borçelik’e ileride minimal ek yatırımlar ile modüler büyüme imkanı verecek. Bu çalışmayla eş zamanlı olarak hat modernizasyon projesi yapılarak verimlilik arttırıcı yatırımlar hayata geçirilecek. 2000’den önce kurulan tüm hatlar yenilenecek, daha modern ve verimli hale gelecek.”

Rüzgar ve Güneşte En Büyüklerden Olacak

Borusan ayrıca Rüzgar ve Güneş Enerjisi (RES/GES) projelerine yatırım yapacak. Borusan EnBW Enerji ile enerji portföyü, Saros RES yardımcı kaynak Saros GES projesi 94 MW, Balabanlı RES 36 MW ve Pelit RES 80 MW ile toplamda 210 MW büyüyor.

Bu yatırım ile Saros tesisi, Türkiye’nin en büyük RES-GES hibrit tesislerinden biri olacak. Şirket, bu yatırımlar sonucunda, ülkemiz rüzgar enerji üretiminin yaklaşık yüzde 6’sını karşılar hale gelecek. Buna ek olarak geliştirme fazındaki 400 MW’lık depolamalı RES projeleri ile 1335 MW’lık portföy büyüklüğüne erişilecek. Ayrıca, yeni yeşil iş modelleri üzerinde de çalışmalar devam ediyor.

Kafadar’ın verdiği bilgilere göre Borusan Otomotiv’de elektrikli araçlar ve dijital müşteri deneyimi ile elektrifikasyon dönüşümüne öncülük etme hedefi bulunurken, Borusan Lojistik’te dijital dönüşüm ve çoklu hizmet platformu olmak ve Türkiye’de eTA’yı 1 numaralı dijital platform haline getirilmesi amaçlanıyor. Borusan Limanı tarafında ise Gemlik’teki limanının yenilenmesi ve kapasitesinin arttırılması gündemde.

Borusan’ın sürdürülebilirliği iş akışlarının tümüne yansıttığını anlatan Borusan Grup CEO’su Erkan Kafadar, “Tüm şirketlerimizde önümüzdeki dönemde satın almada yeşil ürünleri tercih edeceğiz. Yeşil olmayan, sürdürülebilir olmayan tedarikçilerimize ise bu yolda mentörlük yapacağız. Yeşil olmayan ürünleri, muadili bir yeşil ürün varsa almayacağız, eğer yoksa, almak zorundaysak da aldığımız tedarikçiyi sürdürülebilir olma sürecine ikna edeceğiz” dedi.

Borusan Grup CEO’su Erkan Kafadar, para bolluğunun bir noktada biteceğini öngördüklerini, tarihin beklediklerinden de geç geldiğini söyledi. Kafadar, şöyle devam etti, “Bir cismin yaklaştığı belliydi, beklediğimizden de geç geldi. Buna hazırlıklıydık. Tarihimizin en büyük yatırımına en düşük borçluluk oranı ile giriyoruz. Fitiz. Bütün yatırımlarımızı planlarken finansmanını da aynı dönemde planladık. Exim’ler, IFC, EBRD gibi pek çok kuruluştan kredilerimizi planlamış durumdayız.”

ABD ve Avrupa’da Büyüyecek

ABD ve Avrupa (Romanya) yatırımları ile büyüme hedefi de bulunuyor. 2024 yılının ilk çeyreğinde otomotive yönelik ürünlere odaklanan Romanya tesisi hizmete alınacak. Avrupa otomotiv boruları pazarında etkili pazar konumunu ileri taşıyacak bu yatırımla birlikte, TeksasBaytown’daki tesiste de yeni boru üretim hattı faaliyete alınacak.

2024 yılının ilk çeyreğinde ticari faaliyete geçmesini planlanan bu yeni hat yatırımıyla birlikte ABD’de inşaat ve genel endüstri uygulamaları alanlarında da ürünler üretebilecek yetkinliğe sahip olunacak. CEO Kafadar’ın verdiği bilgilere göre devreye alınacak yeni tesis ile enerji borularının ardından inşaat ve genel endüstri alanlarında da yerel bir üretici haline gelecek ve büyüme stratejisi kapsamında önemli bir adım daha atılmış olacak.

Geçen yıl elektrikli şarj istasyonları işine atılan Borusan, önümüzdeki dönemde elektrikli şarj istasyon ağları yatırımlarına devam edileceğini açıkladı. CEO Kafadar, “7 bin şarj noktasına ulaşılması hedefleniyor. 30 dakikadan az sürede yüzde 80 şarj oranı sağlayacak yaygın şarj ağı, önceden kolay rezervasyon imkanı sunan mobil uygulama ve müşterilere özel farklı katma değerli çözümlerle desteklenecek. 2030 yılına kadar yapılacak 11,5 milyar TL’lik yatırım ile bu sektörde hızlı şarj ağına sahip, etkin işletmecilerden olmak hedefleniyor” dedi.

Borusan, Cumhuriyetimizin 100. yılında çok özel bir sergiye imza attı. Borusan Kocabıyık Vakfı’nın Cumhuriyetin Yüzü sergisi, dönemin plastik sanatlar, müzik, edebiyat, grafik ve mimari tasarım, sahne sanatları, müzecilik, arkeoloji, sinema gibi kültürel disiplinlere bakışını, kapsamlı bir içerik ile günümüze taşıyor. Borusan Contemporary’nin katkılarıyla hayata geçirilen Cumhuriyetin Yüzü sergisi 2 Haziran’a kadar Galataport O2 Blok’ta görülebiliyor.

“Türkiye Yavaşlamak Durumunda, Ciromuz 2023’ün Altında Kalır”

“Türkiye yavaşlamak durumunda. İş dünyası için bu yavaşlama elbette bir risk ama biz buna 1 yıl olarak bakmıyoruz. Enflasyonun düşürülmesi, hayat pahalılığının azalması önemli. Pazardaki fazla ısınmanın dengelenmesi sonraki dönemde yararlı olacaktır. 2024’ün bu paralelde kötü bir yıl olmasını beklememekle birlikte ciromuzun 2023 seviyesinin altında olacağını öngörüyoruz. Hem dolar, hem de TL bazında 2023 seviyesinde olmayı öngörmüyoruz.”

Fuzul GYO’nun Yeni Oteli New Inn’e Emanet

Konaklama sektörünün öncüsü New Inn, Fuzul Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı’nın (GYO) İstanbul, Fatih’te inşa edilen 47 odalı yeni otelinin işletmecisi olacak.

Yeni nesil konaklama sektöründe faaliyet gösteren en genç şirketlerden biri olan ve yüksek hizmet kalitesi mantalitesiyle hizmet veren New Inn, bu kez rotasını otel işletmeciliğine çevirdi. Fuzul GYO yatırımı ile inşa edilen otel, New Inn Hotel Old Town markasıyla 2024 yılı Mart ayı itibarıyla İstanbul Fatih’te hizmete başlayacak. New Inn Hotel Old Town’un işletmeciliğini ise New Inn üstlenecek.

Seçkin lokasyonlarda 1000’e yakın bağımsız dairede service apartments konseptiyle faaliyet gösteren New Inn, buradan elde ettiği deneyimi New Inn Hotel Old Town’a aktarmaya hazırlanıyor. Kurulduğu günden bu yana konuklarına, modern ve lüks segmentteki dairelerinde kısa ve uzun dönemli turizm amaçlı kiralama imkânı sunan New Inn, ilk kez otel işletmeciliği gerçekleştirecek. İşletmeciliğini New Inn’in yapacağı otel, eşsiz atmosferi ve tarihi zenginliğiyle şehir turizminin merkezi olan İstanbul Fatih’te yer alıyor. İş ve şehir oteli olarak konumlandırılan New Inn Hotel Old Town lüks konsepti ile ziyaretçilerini ağırlayacak.

Fuzul GYO’nun işletmeciliğini New Inn’e emanet ettiği New Inn Hotel Old Town’un lüks konseptte tasarlanmış 47 odası, toplantı salonları, son teknoloji ekipmanları, spor salonu, hamamı, saunası ve deneyimli otel ekibiyle yurt dışından ve yurt içinden gelecek misafirlerini ağırlamak için gün sayıyor.

Fuzul GYO Genel Müdürü Murat Altay ise otel projesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek “İstanbul’un en merkezi lokasyonunda, şehir otelciliğine böyle değerli bir projeyi kazandırmaktan çok mutluyuz. Fuzul GYO’nun ilk otel projesini tamamladık ve New Inn ile otelin işletmesi için kira sözleşmesi imzaladık. Bu anlaşmanın her iki şirkete de katkı sağlayacağına inanıyoruz” dedi.

Daldal: “Şehir Otelciliğine Adım Atmaktan Gurur Duyuyoruz”

New Inn Genel Müdürü Mustafa K. Daldal; “Yeni nesil konaklama sektörünün Türkiye pazarındaki lideri New Inn olarak şimdiye kadar misafirlerimizi ülkemizin seçkin lokasyonlarında 1000’e yakın bağımsız ünite ile kaliteli ve güvenli bir şekilde ağırladık. Bundan böyle misafirlerimize hem kendi evlerinin konforunda konaklama deneyimi sunmaya devam edeceğiz hem de yeni otel projemiz New Inn Hotel Old Town ile otelcilikte yüksek standartlarda hizmet vereceğiz. Fuzul GYO ile yola çıktığımız bu proje ile otelciliğe adım atmaktan gurur duyuyoruz” şeklinde konuştu.

İş Dünyasında İleri Adımlar

İş seyahatleri için özel olarak tasarlanan toplantı salonları, son teknoloji ekipmanlar ve profesyonel hizmet ekibi ile donatılan New Inn Hotel Old Town, profesyonellerin hızına eşlik edecek gerekli tüm altyapı olanaklarını sunuyor. New Inn Hotel Old Town’da misafirler, etkinliklerini başarıya taşıyacak bir ortamda, konfor ve verimliliği bir arada bulacak.

Tarihle İç İçe Bir Yolculuk

New Inn Hotel Old Town konuklarına İstanbul’un tarihine ve kültürüne doyasıya bir yolculuk vadediyor. Ayasofya’nın büyüleyici manzarası, Kapalı Çarşı’nın enerjisi, Topkapı Sarayı’nın muhteşem ihtişamı ve Sultanahmet Camii’nin mistik atmosferi sadece birkaç adım ötede. New Inn Hotel Old Town, konuklarına bu eşsiz güzellikleri keşfetme ve deneyimleme fırsatı sağlayacak.

Lüks Detaylarla Tasarlanmış Modern Yaşam

Her bir odası ile zarafetin, şıklığın ve rahatlığın mükemmel bir kombinasyonunu sunan New Inn Hotel Old Town, özenle belirlenmiş detayları, teknolojik donanımı, özel dekoratif unsurlarla tasarlanmış odaları, dünya mutfağının seçkin ürünlerinden oluşan mutfağı, kalite ve konforu bir arada sunan konsepti ile misafirlerine benzersiz bir konaklama deneyimi sunacak.

Dubai’de Yatırım Fırsatları

Aremas Group iştiraki DPA Real Estate Dubai’nin en prestijli gayrimenkul projelerini tanıtmak için İstanbul Raffles Hotel’de Dubai’deki stratejik ortağı Evolutions ile birlikte özel bir etkinlik düzenledi. Dünya çapında tanınan beş özel gayrimenkul projesi, potansiyel Türk yatırımcılar tarafından ilgiyle karşılandı.

Benzersiz destinasyonlardaki en seçkin projeleri yatırımcılarla buluşturan DPA Real Estate, 23-24 Şubat tarihlerinde Raffles İstanbul Otel’de gerçekleştirdiği etkinlikte Dubai’nin 5 özel gayrimenkul projesini tanıttı. İki gün boyunca süren tanıtım etkinliği Türkiye’deki yatırımcılar tarafından yoğun ilgiyle karşılandı.

Etkinlikte tanıtılan 25H Heimat, Rise Residences, Sapphire 32 Residences, Roma Residences ve SLS Residences, Dubai’nin lüks yaşam tarzını yansıtan ve yatırımcılara yüksek getiri potansiyeli sunan konseptlerle dikkat çekti. Projeler, modern mimari tasarımları, benzersiz konumları ve sundukları ayrıcalıklı yaşam tarzı ile öne çıkıyor.

Türk Yatırımcılarının Dubai’ye olan ilgisi son zamanlarda çığ gibi büyüyor

Dubai’de yatırım yapmayı düşünen yatırımcıları, prestijli ve yüksek potansiyele sahip projelerle buluşturduklarını söyleyen DPA Real Estate Direktörü Ebru Kaplanoğlu, “Türk yatırımcılarının Dubai’ye olan ilgisi son zamanlarda adeta bir çığ gibi büyüyor. İstanbul’dan 600’den fazla kişi etkinliğe katılma talebini iletti ve 200’den fazla kişiye özel sunumlar yapıldı. Türk yatırımcılarının Dubai’ye olan ilgisini; coğrafi yakınlık, vergi avantajları, golden visa gibi cazip fırsatlar ile düşük peşinat seçenekleri gibi unsurlar arttırıyor. %10’luk bir peşinatla projeye yatırım yapabilme fırsatı oldukça çekici görünüyor. İnşaat bitene kadar %50-%60’ı oranında ödeme yapıldıktan sonra kalan kısım için Dubai bankalarından mortgage kullanabilme imkanı da yatırımcılar için ek bir avantaj sunuyor” dedi.

BAE’nin gayrimenkul projelerine güvence vermesi ve yatırımcıların inşaat sürecini titizlikle takip etmesinin yatırımı çekici kıldığına vurgu yapan Kaplanoğlu, “Devlet yatırımcılara güven verirken, aynı zamanda riskleri minimize etmeye yardımcı oluyor. Kamunun inşaat takip programıyla siz kendi evinizden inşaatınızın ilerlemesini takip edebiliyorsunuz.

Dubai sadece yatırım değil, yaşamak için de cazip hale geliyor

“Geçtiğimiz hafta sonunda düzenlediğimiz etkinlikteki gözlemlerimize göre, yatırımcılar kadar Dubai’de yaşamayı arzulayan bir kitle de dikkat çekici boyutta. Özellikle Ekim-Nisan ayları arasında, Dubai’nin sıcak iklimi ve çeşitli aktivite olanakları, bu dönemde yaşamak için oldukça cazip hale geliyor. Dubai, farklı bütçelere hitap eden yaşam için ideal birçok bölgeye sahip. JVC, JBR, Dubai Marina, Dubai Hills veya Palm Jumeirah gibi bölgeler, farklı tercihlere ve ihtiyaçlara yanıt veriyor. Ev sahibi olmak isteyenler için 200-250 bin dolar gibi makul başlangıç fiyatları sunulurken, sadece 25-30 bin dolarlık bir peşinatla bu fırsatlardan yararlanmak mümkün” diye konuştu.

Dubai’nin finansal, lojistik ve transfer merkezi olması bölgeye olan ilgiyi sürdürülebilir kılıyor

Dubai’nin bilinmeyen yönlerine vurgu yapan Aremas Group Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Arslan, “Dubai’nin bilinen yüzü, gökdelenlerle dolu Downtown bölgesiyle, JBR gibi popüler yerlerle, expat’ların yaşadığı, lüks otel markalarının, canlı gece hayatının, en iyi restoranların ve eğitim kurumlarının bulunduğu alanlarla tanınıyor. Ancak Dubai’nin diğer yüzü, finansal, lojistik ve transfer merkezi olmasıyla da dikkat çekiyor. Dubai, Orta Doğu’nun Asya’ya açılan kapısı konumunda. Finans, transfer ve lojistik merkezi olarak öne çıkıyor. Abu Dabi ve diğer emirliklerle arasındaki bölgeler, depolama üsleri ve belirli imalat faaliyetlerinin yoğun olduğu alanlar olarak işlev görüyor. Konut yatırımcıları genellikle bu yanı göz ardı ediyorlar, ancak ticaretle ve üretimle uğraşanlar için Dubai’nin farklı bir cazibesi var. Dubai’nin finansal, lojistik ve transfer merkezi olması, buraya olan ilgiyi sürdürülebilir kılıyor. Turizm de önemli bir unsur. Bu nedenle Dubai’ye olan ilgi arttıkça, konut ve yatırım talebi de artıyor. Dubai sadece bugün ya da kısa dönem için değil, geleceğe yönelik de büyük potansiyel taşıyor. 2023 yılı verilerine göre Türkiye’nin yabancılara konut satışı 4 milyar dolar civarında, ancak sadece Rusların Dubai’de yaptığı yatırım 40 milyar doları buluyor. Dubai’ye Çinliler, Hintliler, İngilizler ve Amerikalılar da yatırım yapmak için geliyorlar. Avrupalılar’ın yatırım davranışı da Türk yatırımcılardan pek farklı değil. Çünkü Dubai, %8 ile %10 arasında getiri sunabilen, güvenilir ve gelişmiş bir finansal sistemle dolar bazında getiri sağlayan ender ülkelerden biri olarak öne çıkıyor. Kısaca Dubai bugün değerli fakat yarın daha da değerli bir yatırım bölgesi” dedi.

Summa İnşaat’tan Afrika’ya Önemli Bir Proje Daha

Afrika’da birçok önemli projeye imza atan Summa İnşaat, Gabon’un Libreville 2 Andem bölgesinde 224 yataklı üniversite hastanesi inşa edecek.

Afrika’da önemli projelere imza atan Summa İnşaat, Gabon’un yeni başkenti olması beklenen Libreville 2 Andem bölgesinde 6 Milyar TL tutarında üniversite hastanesi inşa edecek. Gabon Sağlık Bakanı Profesör Adrien Mougougou ile Summa Genel Müdürü Envar Sayan arasında imzalanan anlaşma kapsamında 224 yatak kapasiteli üniversite hastanesi inşa edileceği taahhüt edildi.

Gabon Sağlık Bakanı Profesör Adrien Mougougou ise anlaşmanın imzalanmasıyla “Sağlık alanında ilk büyük başarılardan biri olacak. Oranın nüfusunu rahatlatmak için üst düzey bir yapıya çok ihtiyaç duyan Gabon’da yeni bir yapı yükselecek” açıklamasında bulundu.

Anlaşmanın imza töreninde konuşan Summa Genel Müdürü Envar Sayan, “Onkoloji, doğum gibi tüm özel hizmetleri içerecek bu hastanenin inşasını 20 ay gibi kısa sürede bitirmeyi planlıyoruz” dedi.

Kaynak: Patronlar Dünyası

Uşak Millet Bahçesi’nin 2. Etabında Çalışmalar Devam Ediyor

Uşak Belediyesi tarafından hayata geçirilen Millet Bahçesi projesinin 2. etabında inşaat çalışmaları devam ediyor.

Kentin kalbindeki Uşak Millet Bahçesi’nin 56 bin 345 metrekarelik ikinci etabı da hizmete girdiğinde, içerisinde büfe, kafeterya ve çocuk oyun parkı gibi alanlar yer alacak; futbol sahası, tenis kortu, basketbol sahaları, fitness alanı, 450 metrelik koşu ve yürüyüş yolu ayrıca 450 metrelik bisiklet yolu sporseverlere kucak açacak. Öte yandan Millet Bahçesi, içerisinde hizmete açılacak arkeolojik eser sergileme alanı ile göz dolduracak. Kent merkezinde yer alan alanda park sorunu oluşmaması adına iki katlı yer altı otoparkı ve açık otopark bulunacak.

Uşak Millet Bahçesi’nin yakınında bulunan yayalaştırılan sokaklarda ve İsmetpaşa Caddesi’nin 1. etabında önemli bir dönüşüm hamlesi başlatan Uşak Belediyesi, yeni rehabilitasyon projelerini de hayata geçirmeye hazırlanıyor. Uşak Belediyesi hedeflediği; Valilik Önü ve Dörtyol Arası Rehabilitasyon Projesi’ni, Tarihi Mende Pazarı Rehabilitasyon Projesi’ni, Nuri Şeker Caddesi Rehabilitasyon Projesi’ni ve Çarşı Uşak Projesi’ni hayata geçirdiğinde kent merkezini adeta yeni bir kimlikle buluşturmuş olacak. Yaşama değer katmayı hedefleyen projeler, termal turizm konusunda atılan adımlarla birleşecek; kent ekonomisine ve turizme katkı sunacak.

Uşak Millet Bahçesi projesinin tüm detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Kahramanmaraş 100 Yılın Dönüşümünü Yaşayacak

Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Buluntu, “Kahramanmaraş 100 yılın felaketini yaşadı. İnşallah TUSAŞ yatırımıyla 100 yılın dönüşümünü yaşayacak” dedi.

13. olağan Meclis Toplantısı’nda özellikle TUSAŞ yatırımına ilişkin konuşan Buluntu, TUSAŞ-KMTSO ortaklığıyla kurulan şirkete kentin her bir ferdinin ortak olabileceğini söyledi. Buluntu, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi: 

“22 Şubatta TUSAŞ ile birlikte kuracağımız şirketin ortaklık sözleşmesini imzalamış olduk. Şirketin minimum hisse bedeli 100 bin dolar. Kahramanmaraş’ın her ferdi bu şirkete ortak olabilir. Ama burada kritik süreç şu, bu sermaye ne kadar olursa olsun 2 yıl içerisinde 4 eşit taksitle ödenecek fakat 5 yıl buradan kar beklentisi ve mümkün mertebe mücbir sebep olmadığı müddetçe buradan hissesini çekme gibi bir pozisyon olmayacak. Bu yatırıma ortak olacak insanların bu prosedürü bilmesi lazım, biz bunun şartlarını hazırlıyoruz ve duyurusuna çıkacağız.” 

Şirketin planlanan bütçesinin ilk etapta 200 milyon dolar olduğunu söyleyen Buluntu, ilerleyen yıllarda da hedef 300-400 milyon dolar seviyesine ulaşmak. Şirketin yerini havaalanının güneyinde berilerdik, bu şirket 500-600 dönüm saha üzerine kurulacak.” diye konuştu.

Öte yandan TUSAŞ yatırımı özelinde savunma sanayii alanında başlatılan kümelenme projesine 100’ün üzerinde müracaat olduğunu kaydeden Buluntu, “Kümelenme çalışmalarında ciddi manada firmalarımızı eğitiyoruz. TUSAŞ’ın ekipleri hemen hemen her hafta buradalar görüşmek isteyen firmalarımızı yan tedarikçi olarak görüştürebiliriz. Yatırım ile birlikte 10 binlerce parça üretilecek ve nerdeyse buradaki herkes yan tedarikçi olarak sürecin içerisine dâhil olabilir.” dedi.

Kaynak: Dünya Gazetesi

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: “BTSO Proje Fabrikası Haline Geldi”

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) adeta bir ‘proje fabrikası’ haline geldiğini söyledi. 

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Müşterek Meslek Komiteler ve Şubat Ayı Meclis Toplantısı’nın konuğu oldu. Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay liderliğinde BTSO’nun bir ‘proje fabrikası’ haline geldiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, “GUHEM, Bursa Business School, Model Fabrika, BUTGEM, UR-GE çalışmaları ve tüm projeler Bursa’ya yakışan bir vizyonun ürünü. BTSO Yönetim Kurulu ve Meclis Üyelerimizi tebrik ediyorum.” dedi.

BTSO çatısı altındaki 70 meslek komitesini bir araya getiren Müşterek Meslek Komiteleri Toplantısı ve Şubat Ayı Meclis Toplantısı TOBB Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve TOBB Yönetim Kurulu Üyelerinin katılımıyla BTSO Hizmet Binası’nda gerçekleştirildi. Toplantıda BTSO meclis ve komite üyeleri, sektörleriyle ilgili talep ve çözüm önerilerini aktarma imkanı buldu.

Toplantıda konuşan BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Türkiye’nin yakın coğrafyasında yaşanan savaşlar, küresel ticaretin önündeki engeller ve yüksek enflasyon ortamının reel sektörün omuzlarındaki yükü ağırlaştırdığını söyledi. Üretimde yüksek maliyetler, ihracat pazarlarında ise yaşanan durgunluk ve değişen rekabet şartlarının firmaların hareket kabiliyetini sınırladığını vurgulayan Başkan Burkay, “Buna rağmen ekonomi politikaları geçen yılın ikinci yarısından itibaren rasyonel bir zemine taşındı. Devletimiz iş dünyamızla daha güçlü ve sağlıklı bir iletişim tesis etti. Bulunduğumuz noktada enflasyonla mücadelenin kararlılıkla sürdürülmesi, fiyat istikrarının ve finansal istikrarın tesisi, makroekonomik öngörülebilirliğin sağlanması öncelikli beklentilerimiz. Elbette alınan tedbirlerin ekonomideki aktiviteleri ve ticaretteki dengeleri bozmadan gerçekleşmesi de oldukça önemli. Özellikle kaynak tahsisinde nitelikli yatırımların daha fazla desteklenmesi ülkemizin hedefleri için de belirleyici olacaktır. Orta ve uzun vadede ise üretimde nitelik ve verimlilik artışlarının sağlanması, sürdürülebilir büyüme için temel hedef olarak kabul edilmelidir. Reel sektörümüze sunulan her bir destek, ekonomimizde yüksek motivasyon ve katma değer olarak karşılık bulmaktadır.” dedi.

Bursa iş dünyası temsilcilerinin daha fazla üretim, istihdam ve ihracat hedefiyle çalışmayı sürdürdüğüne vurgu yapan Başkan Burkay, konuşmasına şöyle devam etti: “BTSO olarak, bizler de mevcut şartlarda 55 bin üyemizle birlik ve dayanışma içinde hareket ediyoruz. Ortak akıl etrafında gerçekleştirdiğimiz komite, konsey ve istişare toplantıları gibi yüzlerce buluşmamızda, her bir üyemizin sorunlarına büyük bir hassasiyetle yaklaşıyoruz. TOBB Başkanımız Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu, liderlik ettiği tüm platformlarda iş dünyamızı en iyi şekilde temsil ediyor. Firmalarımızın aktardığı tüm sorunları, görüş, öneri ve talepleri en üst düzeyde dile getirerek özel sektörümüzün moral ve motivasyonunu artırıyor. Başkanımızın liderliğinde yaptığımız girişimlerle bugüne kadar üretimi, ticareti, istihdamı ve ihracatı geliştiren birçok düzenleme hayata geçti. Sayın Başkanımıza iş dünyamıza değer katan tüm özverili çalışmaları ve destekleri için şükranlarımı sunuyorum.”

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, yerel seçimlerin ardından Türkiye’yi 4 yıllık seçimsiz bir dönemin beklediğine işaret etti. “Yapısal reformların yapıldığı dönemler seçimlerin olmadığı dönemlerdir.” diyen Hisarcıklıoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: “TOBB ve iş dünyasının gündeminde ekonomi odaklı bir süreç var. TOBB Yönetim Kurulu olarak Hükümetimiz tarafından atılması gereken adımlar konusunda istişarelerimizi sürdürüyoruz. Anadolu’nun her yerini ziyaret ediyor, iş dünyası temsilcilerimizle bir araya geliyoruz. Vergi, istihdam, EYT yükleri, fiyat farkı kararnamesi, KOBİ tanımı güncellemesi gibi pek çok konu var. Görevimiz bu sıkıntıları siyasi iradeye aktarmak ve çözüm yolları göstermek. İcraat yapacak olan biz değiliz. Bizim görev alanımızın içinde bu sıkıntıları iletmek var. Bu misyonla çalışıyoruz. Perşembe günü TOBB Türkiye Sektörel Ekonomi Şurası’nı gerçekleştireceğiz. Ardından Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek ile 365 oda borsa başkanımızı buluşturacağız.”

TOBB Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, BTSO’nun İbrahim Burkay liderliğinde bir ‘proje fabrikası’ haline geldiğini söyledi. BTSO tarafından yürütülen çalışmaları yakından takip ettiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, “İşte bu projelerden biri Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi. Proje hayata geçerken ‘uzaya mı çıkacağız’ diyorduk. Bugün Türkiye uzaya çıkmayı başardı. Bu vizyon aslında BTSO’dan geldi. Bursa Business School, Model Fabrika, BUTGEM, UR-GE çalışmaları ve ismini tek tek sayamadığım tüm projeler bir vizyon ürünü. Bursa’ya yakışan bu projelerle gurur duyuyorum. Vizyoner anlayışları dolayısıyla BTSO Yönetim Kurulu ve Meclis Üyelerimizi tebrik ediyorum. ‘Bursa Büyürse Türkiye Büyür’ anlayışıyla Türkiye Yüzyılı’nı inşa edecek olan müteşebbislerimize inanıyorum.” dedi.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin Türkiye Yüzyılı’nın ilk 3 yılı için stratejilerinin değerlendirildiği toplantıyı da BTSO tarafından kente kazandırılan Bursa Business School ev sahipliğinde tamamladıklarını paylaşan Hisarcıklıoğlu, “Gerçekten bu projeye hayran kaldım. 1940’lı yıllarda sanatoryum olarak inşa edilmiş, BTSO tarafından sahip çıkılmış müthiş bir eser olmuş. Burayı ilk olarak 2015 yılında görme şansım olmuştu. Şimdi çok daha başka bir hale bürünmüş. Bursa’nın vizyonuna, ekonomisine yakışır bir hale getirilmiş. Burada ekonominin, iş dünyamızın gelişmesi için hep birlikte çalışacağız.” diye konuştu.

Konuşmaların ardından toplantıda Bursa iş dünyası temsilcileri talep ve beklentilerini TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’na aktarma imkanı buldu. Yaklaşık 4 saat boyunca devam eden toplantıya Bursa Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı ve Gemlik Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Özden Çakır da katıldı.

Rosatom Genel Müdürü Lihaçev: “Yeni İnşaat Sahasının Adı ‘Sinop’ Olacak”

Türkiye’deki ikinci Nükleer Güç Santrali (NGS) Akkuyu NGS’de olduğu gibi Rosatom tarafından hayata geçirilecek. Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Genel Müdürü Aleksey Lihaçev, “Büyük olasılıkla yeni inşaat sahası Sinop adını alacak” dedi.

Rosatom Genel Müdürü, “Cumhurbaşkanı Erdoğan, başka bir sahanın bize devredilmesi için siyasi bir karar alındığını açıkça dile getirdi. Büyük olasılıkla yeni inşaat sahası Sinop adını alacak” dedi.

Rusya’da parlamentonun alt kanadı Devlet Duması’nda konuşan Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Genel Müdürü Aleksey Lihaçev, “Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni santral inşasının bize emanet edilmesi için siyasi karar alındığını açıkça dile getirdi” ifadelerini kullanırken, yeni nükleer santral konusunda Türk tarafıyla çok aktif müzakereler gerçekleştiğinin altını çizdi.

Rosatom Genel Müdürü, açıklamasının devamında, ”Cumhurbaşkanı Erdoğan, başka bir sahanın bize devredilmesi için siyasi bir karar alındığını açıkça dile getirdi. Şimdi detaylar üzerinde çalışıyoruz. Büyük olasılıkla yeni inşaat sahası Sinop adını alacak” diye konuştu.

BDDK Konut Kredisinde Riskli Yapısı Olanlara Kolaylık Sağlıyor

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK), kentsel dönüşüm kapsamındaki riskli konutlar için kredi sınırı muafiyeti getirdi.

BDDK’den yapılan açıklamada, Kurulun internet sitesinde yer alan “Konut Kredilerine İlişkin 24 Ağustos 2023 tarihli 10655 ve 10656 sayılı Kurul Kararlarının Uygulanması Hakkında Kurul Kararı”na ilişkin şu ifadelere yer verildi:

“24 Ağustos 2023 tarihli ve 10656 sayılı Kurul kararı kapsamında belirlenen azami kredi tutarının teminat olarak alınan konutun değerine oranı uygulaması ile 24 Ağustos 2023 tarihli ve 10655 sayılı Kurul kararı kapsamında belirlenen yüksek risk ağırlığı uygulanmasında yapılacak konut malikliği durumu değerlendirmesinde, tüketicinin kendisinin, eşinin veya 18 yaş altındaki çocuklarının malik olduğu tek bir konutun bulunması ve bu konutun 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında riskli yapı tespit edilmesi nedeniyle yıkılmış olması veya hakkında yıkım kararı alınması halinde, söz konusu konutun konut malikliği durumu değerlendirmesinde dikkate alınmamasına karar verilmiştir.”

İnşaat Sektörü Bu Yıl Rotasını Yurt Dışına Çevirecek

Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı M. Erdal Eren, “Sektör olarak 2024 yılı yatırım programına yeni proje alınmamasıyla yurt içi büyümenin 2023 yılı kadar olmayacağı öngörülmektedir. Bu nedenle 2024 yılında sektörümüzün rotasının ağırlıklı biçimde yurt dışı projeler olacağını düşünmekteyiz.” dedi.

Türkiye’nin en köklü sivil toplum örgütlerinden biri olan Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı M. Erdal Eren, Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı 2023 yılı büyüme rakamlarını yazılı bir açıklama ile şu sözlerle değerlendirdi:

“Küresel ekonomik sorunlar ile siyasi ve jeopolitik gelişmelere rağmen Türkiye ekonomisinin 2023 yılında yüzde 4,5 büyümesi sevindiricidir. Ülkemizde istihdama en büyük katkıyı veren ve 200’ün üzerinde alt sektöre talep yaratarak ekonomide lokomotif görevi üstlenen inşaat sektörü de aynı dönemde yüzde 7,8 ile Türkiye ekonomisinin üstünde bir oranda büyümüştür. Başta işçilik olmak üzere, yüksek girdi maliyetleri sektörümüz için sınırlayıcı olsa da deprem bölgesinin yeniden imarı çalışmaları sektörümüz için büyüme anlamında itici güç olmaya devam etmiştir. İstihdam edecek ara eleman sıkıntısı, ayrıca fiyat farkı ve tasfiye ihtiyacı gibi sıkıntılar halen çözüm beklemektedir. 

Sektör olarak 2023 yılında olağanüstü şartlara bağlı olarak önemli bir büyüme yakalanmış olsa da 2024 yılı yatırım programına yeni proje alınmamasıyla yurt içi büyümenin 2023 yılı kadar olmayacağı öngörülmektedir. Bu nedenle 2024 yılında sektörümüzün rotasının ağırlıklı biçimde yurt dışı projeler olacağını düşünmekteyiz. Yurt dışı müteahhitlik hizmetlerimiz için en büyük potansiyeli taşıyan hedef ülke olarak da Suudi Arabistan öne çıkmaktadır. Bunun yanı sıra Irak, önümüzdeki süreçte Kalkınma Yolu projesi; ayrıca ülkede gerçekleştirilmesi planlanan enerji, sağlık, konut, okul, hastane gibi projelerle diğer bir hedef ülkemizdir.”

Nurdağı Acil Durum Hastanesi’nde İnşaat Hızla Sürüyor

Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde 6 Şubat tarihli depremlerin ardından inşaatı başlayan Acil Durum Hastanesi projesinde çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor.

Kahramanmaraş merkezli depremlerde ağır hasar almasıyla yıkılan Aslanlı Mahallesi’ndeki Nurdağı Devlet Hastanesi’nin yerine yapılan Acil Durum Hastanesi inşaatı hızla yükseliyor. 12 bin metrekare alan üzerinde yatay mimariyle inşa edilen 80 yataklı,16 polikilinik,4 ameliyathane ve 12 yoğun bakım yatağı ile hizmet verecek olar hastane 85 fore kazık üzerine inşa ediliyor. Hastane inşaatının Nisan ayında tamamlanıp, Mayıs ayında hasta kabulüne başlaması hedefleniyor.

Gaziantep Nurdağı Acil Durum Hastanesi’nin tüm proje detaylarını burada bulabilirsiniz.

Konut Fiyat Artışlarının Hız Kesme Nedenleri

Endeksa Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Görkem Öğüt, büyükşehirlerde konut fiyat artışlarının neden hız kestiğini açıkladı.

Gayrimenkul değerleme platformu Endeksa, yaptığı araştırmayla ‘konut fiyat artışı sıralamasında’ ciddi değişimler olduğunu ortaya koydu. Endeksa Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Görkem Öğüt, “Büyük şehirlerdeki fiyat artışının hız kestiğini ve daha küçük şehirlerdeki artış oranının yükseldiğini görüyoruz. Ocak 2022’de tüm iller içerisinde İstanbul yıllık değişim oranına göre 7’inci sırada yer alırken, 2024 yılında 70’inci sıraya geriledi. Antalya ve İzmir de listenin sonlarında yer alıyor. Bunun nedeni olarak, büyük şehirlerde satışların durağanlaşması ile fiyatların yükselemiyor oluşu ve uygun fiyatlı konutlar nedeniyle Anadolu kentlerine olan talebin artışını gösterebiliriz” dedi.

Konut fiyat artışlarının yavaşlamasına sebep olan etkenler şöyle:

  • Azalan talep, hem ülke genelinde hem de büyükşehirlerde konut fiyat artış hızının düşmesinin ana nedeni.
  • Konut kredilerine erişim zorluğu ve yüksek faiz oranları.
  • Yatırımcı konut tercihini bıraktı. İkinci evini alacaklara gelen kredi kısıtlaması ve mevduat faizindeki cazibe nedeniyle yatırımcı alıma geçmiyor.
  • ikinci el piyasada ev sahipleri eskisi kadar ciddi fiyat artışları yapamıyor, hatta pazarlık marjı giderek artıyor.
  • Her şehirde farklı nedenler konut piyasasını derinden etkiliyor. Mesela; İstanbul’da geçmişte hızla yükselen fiyatlar, deprem korkusu ve tersine göç, Antalya’da azalan yabancı talebi hız düşüşüne neden oluyor. Uzmanlar, ‘hızlı koşan at çabuk yorulur’ sözünden yola çıkarak, 2022 ve 2023’te çok hızlı fiyat artışlarının da hız düşüşünde etkili olduğunu belirtiyor.

Büyükşehirlerde Konut Fiyat Artışları Hız Kesti

Gayrimenkul değerleme platformu Endeksa tarafından yapılan araştırmaya göre, büyükşehirlerdeki konut fiyat artışları hız kesti. İstanbul bu sıralamada, 70. oldu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan Konut Fiyat Endeksi Aralık 2023 verilerine göre; Türkiye genelinde konut fiyatlarında artış aylık olarak yüzde 1.15, yıllık bazda ise 75.5 oldu. Bu sonuçlara göre; aylıkta son 4 yılın, yıllıkta son 2 yılın en yavaş artışı görüldü. Artışlara il bazında bakıldığında ise popüler kentlerin ligden düşmesi dikkat çekti. İstanbul, Antalya, İzmir gibi büyük şehirler fiyat artış hızı listesinde gerilerken, Anadolu kentleri öne çıktı.

Gayrimenkul değerleme platformu Endeksa, yaptığı araştırmayla ‘konut fiyat artışı sıralamasında’ ciddi değişimler olduğunu ortaya koydu. Şirketin kurucu ortağı ve Genel Müdürü Görkem Öğüt, “Büyük şehirlerdeki fiyat artışının hız kestiğini ve daha küçük şehirlerdeki artış oranının yükseldiğini görüyoruz. Ocak 2022’de tüm iller içerisinde İstanbul yıllık değişim oranına göre 7’inci sırada yer alırken, 2024 yılında 70’inci sıraya geriledi. Antalya ve İzmir de listenin sonlarında yer alıyor. Bunun nedeni olarak, büyük şehirlerde satışların durağanlaşması ile fiyatların yükselemiyor oluşu ve uygun fiyatlı konutlar nedeniyle Anadolu kentlerine olan talebin artışını gösterebiliriz” dedi.

Büyük şehirler fiyat artış oranı sıralamasında gerilerde kalırken zirvede hangi iller yer aldı?

Ocak 2024 itibarıyla Şırnak yüzde 125’lik artışla ilk sırada yer alırken, onu yüzde 122 artışla Ardahan, yüzde 114 artışla Kırklareli, yüzde 113 artışla Karabük ve Hatay, yüzde 112 artışla Kars, yüzde 110 artışla Artvin, yüzde 102 artışla Erzincan, Ağrı ve Bitlis izledi.

Öte yandan fiyat artışı en yavaş olan iller de ise yüzde 49 ile Adana, yüzde 58 ile Adıyaman, yüzde 59 ile Çanakkale ve Antalya, yüzde 60 ile Bursa ve Batman, yüzde 61 ile Mersin, yüzde 62 ile Yalova, yüzde 63 ile Gaziantep ve yüzde 64 ile Düzce oldu.

Metrekare Fiyatı Bazında En Pahalı ve En Ucuz Şehirler:

Araştırmanın Ocak 2024 verilerine göre ortalama metrekare fiyatı en yüksek il 55 bin 335 lira ile Muğla oldu. Muğla’yı 36 bin 862 lira ile İstanbul, 32 bin 868 lira ile Aydın, 32 bin 613 lira ile Antalya, 30 bin 492 lira ile İzmir, 26 bin 949 lira ile Balıkesir, 26 bin 721 ile Çanakkale, 24 bin 401 lira ile Bartın, 24 bin 27 ile Sinop, 23 bin 507 lira ile Edirne izledi.

Ortalama metrekare fiyatı en düşük il ise 10 bin 723 lira ile Ağrı oldu. Onu 11 bin 53 lira ile Muş, 11 bin 78 lira ile Siirt, 11 bin 727 lira ile Şırnak, 11 bin 732 lira ile Erzurum, 11 bin 842 lira ile Bingöl, 11 bin 919 lira ile Hakkari, 12 bin 101 lira ile Elazığ ve Kırıkkale, 12 bin 575 lira ile Kayseri takip etti.

İstanbul, 70. Sıraya Geriledi

Üç büyük il içinde en yüksek ortalama fiyat İstanbul’da olsa da, fiyat artış oranı en düşük il yine İstanbul. Megakentte Ocak 2024 itibarıyla yıllık fiyat artışı yüzde 65, ortalama metrekare fiyatı 36 bin 862 lira oldu. İstanbul’da Ocak 2023’te yıllık artış yüzde 142, Ocak 2022’de ise yüzde 96 olarak hesaplanmıştı. 81 il içinde fiyat artışı sıralamasında bu yıl ocakta İstanbul 70’inci sıraya geriledi. Oysa Ocak 2023’te 38’inci, Ocak 2022’de 7’nci sıradaydı.

İzmir’de de fiyat artış hızında ciddi gerileme görüldü. Ocak 2024’te yıllık fiyat artışı yüzde 67 olarak açıklandı, ortalama metrekare satış fiyatı 30 bin 492 liraya çıktı. Oysa Ocak 2023’te yıllık fiyat artışı yüzde 148 olmuştu. İzmir, 81 ilin yıllık fiyat artışı sıralamasında 68’inciliğe geriledi. 2022’de 33’üncü, 2023’te 26’ncıydı.

Ankara’da fiyat artış hızı düşse de, sıralamada diğer kentler kadar ciddi gerileme yaşanmadı. Kahramanmaraş depremleri sonrası şehrin yoğun göç alması ve hızlı artan talep fiyat artışında etkili oldu. Başkentte Ocak 2024’te yıllık yüzde 87 artışla ortalama metrekare fiyatı 19 bin 838 liraya yükseldi. Ocak 2023’te yıllık artış yüzde 146, 2022’de ise yüzde 75 olmuştu. 81 il içinde Ankara yıllık fiyat artışı ile 32’nci sırada yer aldı. 2023’te 29’uncu, 2022’de se 31’inci konumdaydı.

En Büyük Düşüş Antalya’da

Antalya’da konut ve kira rakamları, savaş sonrası Rusların yoğun talebiyle zirve yapmış, bölge halkı ev bulmakta zorlanır hale gelmişti. Ancak azalan yabancı talebi fiyat artış hızında düşüşü beraberinde getirdi. Antalya’da Ocak 2024’te ortalama metrekare fiyatı 32 bin 613 lira olurken, yıllık fiyat artışı yüzde 59 olarak hesaplandı. Oysa geçen yıl aynı dönemde yıllık artış yüzde 162, 2022’de ise yüzde 99 olmuştu. Bu yıl ocakta yıllık fiyat artışı sıralamasında Antalya 78’inci sıraya kadar geriledi. Ocak 2023’te 9’uncu, Ocak 2022’de 6’ıncı sıradaydı. Böylece en büyük düşüşün tespit edildiği il Antalya oldu.

Yüzde 25 Kira Sınırının Akıbetini Zaman Gösterecek

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, konut kiraları için uygulanan yüzde 25 zam sınırlaması uygulamasının uzatılıp uzatılmayacağı hususunda “O günkü şartlar geldiğinde, meclis karar verecek.” dedi.

Yüksek enflasyon ve hayat pahalılığının önüne geçmesi amacıyla getirilen uygulama, geçen yıl bir seneliğine uzatılmıştı. Uygulama Temmuz 2024’te sona eriyor. 

Haber Global’e konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 2 Temmuz’da sona erecek olan yüzde 25’lik kira tavan zam oranı uygulamasının devam edip etmeyeceğiyle ilgili bilgi verdi.

Bakan Tunç şunları söyledi: 

“Önceliğimiz enflasyon hedefinin tutturulması. Pandeminin etkisi, depremin etkisi, diğer etkenler ekonomimizi olumsuz etkileyen hususlar. Tüm dünya etkilendi. Meclis böyle bir tedbiri düşündü haklı olarak. Bunun uzatılıp uzatılmayacağı o gün belirlenecek. O günkü şartlar geldiğinde Meclisimizin vereceği karardır. Ev sahibi ve kiracı arasında arabulucu sistemini başlattık. Bu konudaki tartışmaları bir nebze aşağı çektik.”

Hızlı Tren Ağı Karadeniz’e Ulaşacak

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Samsun Karayolları 7. Bölge Müdürlüğünde düzenlenen basın toplantısında, “Şimdi hızlı tren ağımızı artık Karadeniz’e ulaştıracağız.” dedi.

Ankara-Eskişehir, Ankara-Konya, Eskişehir-İstanbul ve Konya-Karaman hatlarının ardından en son Ankara-Sivas hızlı tren hattını açtıklarını dile getiren Uraloğlu, “Şimdi hızlı tren ağımızı artık Karadeniz’e ulaştıracağız. Kırıkkale-Çorum-Samsun hızlı tren hattı ile önce Kırıkkale’den Çorum’a sonra da Samsun’a hızlı tren getireceğiz. Projenin tamamlanmasıyla Ankara-Samsun arası kara yoluyla 7 saat süren seyahat süresi 2 saat 45 dakika olacak. 509 kilometre uzunluğundaki Samsun-Sarp Demiryolu projesi de gündemimizdedir. İnşallah bu yıl içinde onun da proje çalışmalarını başlatacağız.” şeklinde konuştu.

Karadeniz Sahil Yolu’nun, bölünmüş yol olarak hizmete alınmasıyla birlikte hızla gelişmeye başlayan Samsun’un, gerek şehir içinde, gerekse transit ulaşımda trafik yoğunluğunun her geçen gün artan bir cazibe merkezi olduğuna dikkat çeken Uraloğlu, “Bu nedenle Samsun’un büyüme hızına ve artan trafik yoğunluğuna bağlı olarak yeni projeler üretiyor, dev yatırımları hayata geçiriyoruz. 2002 yılından bu yana Samsun’un ulaşım ve iletişim altyapısı için yaklaşık 73 milyar 391 milyon lira yatırım yaptık. 120 kilometre olan bölünmüş yol uzunluğunu 313 kilometreye, 119 kilometre olan bitümlü sıcak karışım kaplamalı yol uzunluğunu ise 375 kilometreye çıkardık.” ifadelerini kullandı.

Bakan Uraloğlu, Samsun’un 3 bin 752 metre uzunluğunda 55 köprüsünün bulunduğunu ve bunu 17 bin 200 metre uzunluğunda 123 köprüye yükselttiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Bu yıl sonuna kadar 421 metre uzunluğunda 4 köprü daha inşa etmeyi planlıyoruz. Samsun’un 553 metre uzunluğunda tek bir tüneli vardı, ona 2 bin 325 metre uzunluğunda 2 tünel daha ekledik. Bugün burada inceleyeceğimiz Şehir Hastanesi Bağlantı Yolları ve Yeşilkent Kavşağı yapımı sürerken, Samsun-Bafra ve Samsun Çevre Yolu bitümlü sıcak karışım onarımı, Havza-Vezirköprü Yolu, Çarşamba-Ayvacık Yolu, Ladik-Taşova Yolu gibi 10 ayrı kara yolu projemizin çalışmaları da devam ediyor. Samsun başta olmak üzere Karadeniz Bölgesi’nin sağlık alanındaki ihtiyaç duyduğu 1103 yataklı Samsun Şehir Hastanesi’nin yapımı ile bağlantı yollarının yapımını da aynı anda yürütüyoruz. Yolumuzu, Samsun Çevre Yolu’na iki noktadan bağlanacak şekilde projelendirdik. 5,3 kilometre uzunluğundaki yolumuzu 2×3 şeritli, bitümlü sıcak karışım standardında bölünmüş yol olarak inşa ediyoruz.”

Türkiye genelindeki tüm hızlı tren projelerini buradan inceleyebilirsiniz.

‘’Dayanıklı ve Güvenli Bir İnşaat İçin Yüksek Kalitede Beton Üretimi ve Her Adımda Kontrol Gerekir!’’ 

Kaliteli beton üretiminin sağlam ve güvenilir bir inşaat sürecinin ilk anahtarı olduğuna dikkat çeken UMMAN Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bağcı; bu süreçteki en önemli adımların doğru planlama, izleme, kayıt ve denetim olduğuna vurgu yaparak kaliteli beton üretimi ve doğru bir inşaat sürecinde dikkat edilmesi gereken önemli adımları sıraladı. İşte 12 maddede kaliteli beton üretimi ve doğru bir inşaat süreci nasıl olmalı?

Dayanıklı ve güvenli bir inşaatın kaliteli beton üretiminden geçtiğine, kaliteli beton için etkin bir beton santrali ile kalite kontrol denetimlerinin gerekliliğine ve önemine dikkat çeken UMMAN Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bağcı, ‘’UMMAN olarak kaliteli beton santrali üretimi ve işletimi konusunda sorumluluk üstleniyor ve bu sürecin önemli bir parçasını oluşturuyoruz. Kaliteli makineler üreterek ve etkili beton santrali işletmeleri kurarak yüksek kaliteli beton üretilmesine yardımcı oluyoruz’’ dedi. Beton santrali işletmelerinde kalite kontrolünü sıkı bir şekilde uyguladıklarını da kaydeden Ahmet Bağcı, ‘’Umman bu ödünsüz yaklaşımı ile inşaat sektöründe güvenilir bir tedarikçi olarak kabul görmektedir’’ diye konuştu. 

UMMAN Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bağcı, bir inşaat sürecinde kaliteli betonun önemine ve sürecin olmazsa olmazlarına şöyle dikkat çekti: ‘’Kaliteli makineler, betonun doğru oranlarda karıştırılmasını ve istikrarlı bir şekilde üretilmesini sağlar. İnşaat süreçlerinin doğru şekilde ve teknik uzmanlar tarafından yönetilmesi, hemen her aşamada dikkatli planlanması, izlenmesi, kayda alınması ve denetlenmesi önem taşır. İnşaat sürecini etkin bir şekilde takip etmek, proje başarısını artırmanın ve sorunları erken tespit etmenin anahtarıdır. Değişiklik yapılacaksa da beton karışımının gereksinimlerine uygun şekilde yapılması gerekir, bunun için tarafların inşaat bilimi ve yasalarına uygun bir ortak akıl ve yolda buluşması, mutabık kalması gerekir. Bu denge, projenin başarılı bir şekilde tamamlanmasına ve kaliteli betonun böylelikle kaliteli ve dayanıklı inşaatların üretilmesine yardımcı olur.’’

UMMAN Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bağcı, kaliteli beton üretimi ve doğru bir inşaat yapı sürecinde izlenmesi gereken 12 adımı şöyle sıraladı:

  1. Beton inşaat sürecinde ilk adım olarak iş belgelenir; sırasıyla kaynak yönetimi, kalite kontrol yönetimi, işçilik yönetimi, risk yönetimi, belge ve raporlama, iş güvenliği, atık yönetimi planlamaları yapılır. Kontrol noktaları belirlenir. 
  2. Beton santralinde kullanılacak malzeme seçimi ve hazırlık aşaması için çimento, kum, çakıl ve diğer agregaların kalitesi değerlendirilir. Malzemelerin tedarikçileri ve kalite standartlarının kontrolleri yapılır.
  3. Beton santrali kurarken yer seçimi ve taşıma işlemleri önemlidir, bu süreçte mutlaka iş güvenliği sağlanmalıdır.
  4. Malzeme karışımı homojen şekilde ve doğru ölçümlerle yapılmalı, kimyasal katkı maddelerinin doğru dozlarda karıştırılıp karıştırılmadığı kontrol edilmelidir.  
  5. Beton karışımından numuneler alınır ve laboratuvarda çeşitli testlere tabi tutulur. Bu testler, betonun dayanıklılığını, mukavemetini ve diğer özelliklerini değerlendirmek için yapılır. Tipik testler arasında basınç dayanımı, çekme dayanımı ve sızdırmazlık testleri yer alır.
  6. Betonun kalite ölçümü için ses testi, görünüş ve renk testleri yapılır; aşırı su, kürlenme, hava kabarcıkları betonun kalitesiz olduğunu gösterir. Doğru malzemelerle doğru oranda karıştırılan beton kaliteli betondur. 
  7. Malzemelerin depolanma ve taşıma dökme koşulları denetlenmeli, süreçleri özenle yönetilmelidir.
  8. Beton santrallerde düzenli bakım ve temizlik mutlaka yapılmalıdır. Düzenli bakım ve temizlik, betonun dayanıklılığını ve performansını artırır. 
  9. Beton santralinin işleyişi sürekli olarak denetlenmeli ve kalite kontrolü yapılmalıdır. Bu kontroller, santralin sürekli olarak doğru çalıştığından ve karışımın standartlara uygun olduğundan emin olmanıza yardımcı olur.
  10. Beton üretimi süreci boyunca sürekli izleme yapılmalı ve her üretilen beton karışımı için ayrıntılı kayıt tutulmalıdır. Bu kayıtlar, kalite kontrolünün ve izlemenin bir parçası olarak kullanılır.
  11. Bağımsız bir denetim firması veya mühendis, beton santralinin ve üretilen betonun kalitesini düzenli olarak değerlendirmesi önemlidir.
  12. Proje sırasında beton karışımında herhangi bir değişiklik veya iyileştirme gerektiğinde, bu değişiklikler ilgili taraflar arasında açıkça iletişim kurularak yapılmalıdır. Bu aşamada kalite kontrolü, bileşenlerin doğru oranda kullanıldığından ve beton karışımının gereksinimlere uygun olduğundan emin olmak için önemlidir. Bu denge, projenin başarılı bir şekilde tamamlanmasına ve kaliteli betonun üretilmesine yardımcı olur.

Güneş Takip Cihazları Pazarı, 5 Yıl İçinde Seviye Atlayacak

Yenilenebilir enerji kaynaklarına artan talep, güneş enerjisi panellerinden maksimum verim elde edilmesini sağlayan güneş takip sistemleri pazarının büyümesini tetikliyor. 5 yıl boyunca devam etmesi beklenen bu ivmeyle birlikte yerelde de daha yenilikçi ürünler geliştirilerek uluslararası çapta başarılara imza atılıyor. Son olarak yerli bir şirket, geliştirdiği güneş takip sistemiyle IEC 62817 sertifikasını almaya hak kazandı. 

Sürdürülebilir bir dünya yaratmak için yenilenebilir enerji kaynaklarına artan talep, güneş enerjisi panellerinden maksimum verim elde edilmesini sağlayan güneş takip sistemleri pazarınının büyümesini tetikliyor. The Business Research Company’nin paylaştığı veriler, 2023’ü 9,22 milyar dolar değerle kapatan güneş takip sistemleri pazarının 2024’te 10 milyarı aşacağına işaret ediyor. Önümüzdeki beş yıl boyunca yükselmesi beklenen bu ivmeyle birlikte yerli şirketler de daha yenilikçi ürünler geliştirmeye odaklanarak uluslararası çapta başarılara imza atıyor. Güneş enerjisi sektöründe yenilikçi çözümleriyle öne çıkan Gumbel Group, geliştirdiği OxoTracker güneş takip sistemi elektronik bileşenleriyle Uluslararası Elektroteknik Komisyonu’nun IEC 62817 sertifikasını almaya hak kazanan ilk Türk şirketi olduğunu duyurdu. IEC 62817, güneş takip sistemlerinin tasarımı, güvenliği ve performansını onaylayan en önemli iki uluslararası standarttan biri olarak öne çıkıyor.

Sürdürülebilir bir gelecek için çözüm ortaklarımız ve müşterilerimizle çalışmayı bekliyoruz”

Bu başarının kurumsal özgüvenlerini artırdığını söyleyen OxoTracker Genel Müdürü Yasir Herdem, konuya dair şu açıklamada bulundu: “IEC 62817 sertifikasıyla zorlu saha koşullarına cevap verecek, enerji verimini optimize edecek ve bunları yaparken en az bakım gerektirecek bir ürün ortaya çıkarma taahhüdümüzü belgelemiş olduk. Global pazarda rekabet edebilir, yüksek kalitede ve güvenilir bir ürün ortaya çıkaran ekip arkadaşlarımı kutluyorum. Ürünümüzde yazılım ve elektronik sistemler büyük rol oynuyor. Kendi bünyemizde geliştirdiğimiz bu sistemler, ürünümüzün teknolojik üstünlüğünü pekiştiriyor ve müşterilerimize en yüksek kalitede çözümler sunmamıza olanak tanıyor. Daha sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunmak için çözüm ortaklarımız ve müşterilerimizle çalışmayı dört gözle bekliyoruz.”

IEC 62817 standardı kapsamında güneş takip sistemlerine ilişkin pek çok unsurunun denetlendiğini aktaran Yasir Herdem’den edinilen bilgilere göre, IEC 62817 standardı, güneş takip sisteminin yapısal gücünü, takip doğruluğunu, güvenilirliğini ve dayanıklılığını bir dizi testle değerlendiriyor. Elektronik bileşenlerin işlevselliğinin ve dayanaklığının zorlu saha koşullarına uygunluğunun değerlendirildiği testler, sertifikasyon sürecinin en zorlu basamağını oluşturuyor. 

“Ürünümüz İspanyada 6 boyunca 20yi aşkın testten geçirildi”

OxoTracker Genel Müdürü Yasir Herdem, kendi ürünlerinin sertifika alma sürecini de şu sözlerle paylaştı: “OxoTracker kontrol ünitesi, 20’den fazla güvenilirlik değerlendirmesinden geçirildi. İspanya’daki ileri düzey simülasyon test laboratuvarında 6 ay boyunca fonksiyonel, UV, statik yük ve ısı altındaki deformasyon, mekanik kayma ve geri tepme, taşıma altında kontrol kabininin titreşim ve darbe testleri yapıldı. Tüm bunların sonucunda Türkiye’de IEC 62817 sertifikasyonuna sahip ilk ürün oldu.”

Ataköy’ün Yeni Yalı Daireleri Kapılarını Açıyor

‘Denize Açılan Hayat’ sloganı ve Ataköy Marina içerisindeki denize sıfır konumuyla Marinada Residence, 10 bin 500 metrekarelik bir arazi üzerinde tek blokta sadece 72 daireden oluşuyor. 

Türkiye’nin en prestijli marinalarından Ataköy Marina’da tek blokta 17 katlı olarak inşa edilen Ataköy Marinada Residence, göz alıcı mimarisi, modern peyzajı ve panoramik deniz manzarasının yanı sıra bütünleştiği mega yat marina ile deniz kıyısında bir yaşam sunarak, yüksek kalitede, enerji dolu bir residence yaşamı vadediyor. Dünyada sadece Miami, Dubai ve Monte Carlo gibi prestijli lokasyonlarda görebileceğiniz marina ve residence ilişkisinin Türkiye’deki tek örneği olan Ataköy Marinada Residence örnek dairesinde konuklarını ağırlamaya başladı.

Uluslararası başarılarıyla tanınan Tabanlıoğlu Mimarlık tarafından tasarlanan Ataköy Marinada Residence, 128 ile 1260 metrekare arasında değişen geniş metrekare seçeneklerine sahip 72 daireden oluşuyor. Villa lüksünü ve konforunu rezidans konseptine taşıyan projede 1+1’ler 128 metrekareden, 2+1’ler de 230 metrekareden başlarken, büyüklüğü 450 metrekareye varan 3+1’ler de yer alıyor. Marinada Residence 1+1’den 5+1’e kadar; flat, dubleks, triplex ve bir adet penthouse olmak üzere farklı tipte seçenekler sunuyor. 

Denize Açılan Hayat 

Modern mimarisi, geniş açık alanları, meydanları, peyzaj düzenlemesi ve bütünleştiği mega yat marina ile denize açılan bir hayat sunan Marinada Residence, Marmara Denizi’nin kıyısında, zengin ulaşım bağlantıları ve yeşil alanlarıyla sadece Ataköy ve civarının değil tüm İstanbul’un faydalanacağı, çok katmanlı bir kentsel tasarım yaklaşımı sunuyor.

Denizden ve Karadan Ulaşım Ayrıcalığı

Ataköy Marinada Residence’da evler, akıllı ev otomasyon sistemi ile lüksü, iç bahçe ve teras alanları ile de şehir içinde nefes alabilen bir residence konforunu bir arada yaşatırken, kapanmaz deniz ve şehir manzarasıyla da denizle iç içe olma hissini yaşatıyor. Sürdürebilir teknolojiyle yaşam alanlarını birlikte kullanarak çağın ritmini takip ediyor.  

Direkt erişim sağlayan yeni metro bağlantısının yanı sıra mega yatların da yanaşabileceği 1000 tekne kapasiteli, restoran ve dükkânları ile Ataköy Marina, 5 yıldızlı Sheraton İstanbul Ataköy Hotel ve yakınındaki alışveriş merkezleri ile hem deniz hem de şehir hayatı sunan Ataköy Marinada Residence’da kozmopolit bir kent anlayışı sunuluyor. Taksim’den Kadıköy’e İstanbul’un kalbinin attığı her noktaya yakın konumuyla Ataköy Marinada Residence, kentle iç içe olmanın ayrıcalığını tanıyor. 

Türkiye’nin Ekonomisi 2023’te Yüzde 4,5 Büyüdü

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Dönemsel Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) Ekim-Aralık ve Yıllık, 2023 verilerini açıkladı. Dört dönem toplamıyla elde edilen yıllık GSYH, zincirlenmiş hacim endeksi olarak 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 4,5 arttı.

Üretim yöntemine göre cari fiyatlarla GSYH, 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 75,0 artarak 26 trilyon 276 milyar 307 milyon TL oldu.

Kişi başına Gayrisafi Yurt İçi Hasıla 2023 yılında 307 bin 952 TL oldu

Kişi başına GSYH 2023 yılında cari fiyatlarla 307 bin 952 TL, ABD doları cinsinden 13 bin 110 olarak hesaplandı.

İnşaat faaliyetleri 2023 yılında yüzde 7,8 arttı

GSYH’yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde; 2023 yılında bir önceki yıla göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak; finans ve sigorta faaliyetleri toplam katma değeri yüzde 9,0, inşaat yüzde 7,8, hizmetler yüzde 6,4, diğer hizmet faaliyetleri yüzde 4,6, kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri yüzde 3,8, gayrimenkul faaliyetleri yüzde 2,7, bilgi ve iletişim faaliyetleri yüzde 1,3, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri yüzde 1,2 ve sanayi yüzde 0,8 arttı. Tarım sektörü ise yüzde 0,2 azaldı.

GSYH 2023 yılı dördüncü çeyreğinde yüzde 4,0 arttı

GSYH 2023 yılının dördüncü çeyrek ilk tahmini; zincirlenmiş hacim endeksi olarak, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 4,0 arttı.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, bir önceki çeyreğe göre yüzde 1,0 arttı

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, bir önceki çeyreğe göre yüzde 1,0 arttı. Takvim etkisinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, 2023 yılının dördüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 4,0 arttı.

GSYH 2023 yılının dördüncü çeyreğinde cari fiyatlarla 8 trilyon 431 milyar 375 milyon TL oldu

Üretim yöntemiyle Gayrisafi Yurt İçi Hasıla tahmini, 2023 yılının dördüncü çeyreğinde cari fiyatlarla bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 75,9 artarak 8 trilyon 431 milyar 375 milyon TL oldu. GSYH’nin dördüncü çeyrek değeri cari fiyatlarla ABD doları bazında 304 milyar 402 milyon olarak gerçekleşti.

Hanehalkı nihai tüketim harcamaları 2023 yılında yüzde 12,8 arttı

Yerleşik hanehalklarının nihai tüketim harcamaları, 2023 yılında bir önceki yıl zincirlenmiş hacim endeksine göre yüzde 12,8 arttı. Hanehalkı tüketim harcamalarının GSYH içindeki payı yüzde 59,1 oldu.

Hanehalkı nihai tüketim harcamaları 2023 yılının dördüncü çeyreğinde yüzde 9,3 arttı

Yerleşik hanehalklarının nihai tüketim harcamaları 2023 yılının dördüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 9,3 arttı. Devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 1,7, gayrisafi sabit sermaye oluşumu ise yüzde 10,7 arttı.

Mal ve hizmet ihracatı 2023 yılında yüzde 2,7 azalırken ithalatı yüzde 11,7 arttı

Bir önceki yıl zincirlenmiş hacim endeksine göre 2023 yılında mal ve hizmet ihracatı yüzde 2,7 azalırken ithalatı yüzde 11,7 arttı. Mal ve hizmet ihracatı, 2023 yılının dördüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 0,2, ithalatı ise yüzde 2,7 arttı.

İşgücü ödemeleri 2023 yılında yüzde 116,0 arttı

İşgücü ödemeleri 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 116,0 artarken, net işletme artığı/karma gelir yüzde 49,2 arttı. 2023 yılının dördüncü çeyreğinde ise işgücü ödemeleri bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 107,6 artarken, net işletme artığı/karma gelir yüzde 55,0 arttı.

İşgücü ödemelerinin Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı 2023 yılında yüzde 32,8 oldu

İşgücü ödemelerinin cari fiyatlarla Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı geçen yıl yüzde 26,3 iken bu oran 2023 yılında yüzde 32,8 oldu. Net işletme artığı/karma gelirin payı ise yüzde 53,7 iken yüzde 46,3 oldu.

H-ÜFE Yıllık Yüzde 80,68 Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Hizmet Üretici Fiyat Endeksi (H-ÜFE) verilerini açıkladı. Buna göre endeks, Ocak ayında yıllık yüzde 80,68 aylık yüzde 15,25 arttı.

H-ÜFE 2024 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 15,25 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 15,25 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 80,68 artış ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 76,47 artış gösterdi.

H-ÜFE değişim oranları(%), Ocak 2024

Ocak 2024Ocak 2023Ocak 2022
Bir önceki aya göre değişim oranı15,2515,5713,09
Bir önceki yılın Aralık ayına göre değişim oranı15,2515,5713,09
Bir önceki yılın aynı ayına göre değişim oranı80,6882,6471,63
On iki aylık ortalamalara göre değişim oranı76,4790,3236,94

H-ÜFE gayrimenkul hizmetlerinde yıllık yüzde 74,45 arttı

Bir önceki yılın aynı ayına göre, ulaştırma ve depolama hizmetlerinde yüzde 72,85 artış, konaklama ve yiyecek hizmetlerinde yüzde 87,70 artış, bilgi ve iletişim hizmetlerinde yüzde 86,91 artış, gayrimenkul hizmetlerinde yüzde 74,45 artış, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetlerde yüzde 91,02 artış, idari ve destek hizmetlerde yüzde 92,44 artış gerçekleşti.

H-ÜFE gayrimenkul hizmetlerinde aylık yüzde 16,33 arttı

Bir önceki aya göre, ulaştırma ve depolama hizmetlerinde yüzde 13,25 artış, konaklama ve yiyecek hizmetlerinde yüzde 11,70 artış, bilgi ve iletişim hizmetlerinde yüzde 15,79 artış, gayrimenkul hizmetlerinde yüzde 16,33 artış, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetlerde yüzde 22,18 artış, idari ve destek hizmetlerde yüzde 20,32 artış gerçekleşti.

Türk Yapay Zeka Girişimi, Konut Alıcılarının Gelecekteki Evlerini görselleştiriyor

Amerikada devam eden bir fuara katılan Türk girişimi, yapay zeka sayesinde kişiselleştirilebilen deneyimler sunan yeni ürünüyle, konut sektörüne yeni bir standart sunuyor. Kat planları üzerinden dakikalar içerisinde otomatik olarak oluşturulan gerçek zamanlı sanal tur olanağı, konut alıcılarının farklı hayallerini gerçeğe dönüştürmesini sağlıyor. 

Dünyanın en büyük gayrimenkul pazarlarından birine ev sahipliği yapan ABD’de bir Türk yapay zeka girişimi, gerçek zamanlı ve kişiselleştirilebilir sanal tur imkanı sunan yeni ürününü tanıtıyor. 27-29 Şubat tarihlerinde Las Vegas’ta düzenlenen International Builders Show’a katılan Türk girişimi Homster’ın CEO’su ve Kurucu Ortağı Barış Bal, fuarda yaptığı açıklamada, yenilikçi platformlarıyla iç mimariyi demokratikleştirme hedefinde emin adımlarla ilerlediklerini, kısa zamanda emlak satışında bir sektör standardı haline gelecek bir ürüne imza attıklarını söyledi. 

Barış Bal, “Yapay zeka destekli ve bulut tabanlı iç mimari tasarım ve görselleştirme teknolojileri alanında faaliyet gösteren Türk yapay zeka girişimiyiz. Yenilikçi ürünümüz ‘Gerçek Zamanlı Kişiselleştirilebilir Sanal Tur’, konut satan emlak geliştiricileri, gayrimenkul danışmanları, konut yöneticileri ve acentelere, kat planlarından doğrudan oluşturulan, kişiselleştirilebilir üç boyutlu sanal turlar aracılığıyla konutlarını sergileme imkanı sunarak satışları kolaylaştırıyor” dedi.

Konut alıcılarının gelecekteki evlerini benzeri görülmemiş detaylarda görselleştirmelerini sağladıklarını söyleyen Adı Soyadı, “Homster’ın Gerçek Zamanlı Kişiselleştirilebilir Sanal Tur servisi, geleneksel konut görüntüleme deneyimini dinamik, etkileşimli ve kişiselleştirilmiş bir iç mekan tasarımı yolculuğuna dönüştürüyor. Bu da yaşam alanlarının kişisel ihtiyaçlara gerçek zamanlı olarak cevap verecek şekilde düzenlemelerine olanak tanıyor” açıklamasını yaptı. 

Potansiyel alıcılar için yalnızca bir evi görüntülemediklerini, özel ihtiyaçlarına göre şekillenmiş geleceklerini gözlerinde canlandırdıklarını söyleyen Homester CEO’su ve Kurucu Ortağı Barış Bal, yenilikçi servislerinin faydalarını şöyle anlattı: “Yapay zeka teknolojisini kullanarak, kat planlarını dakikalar içinde detaylı, 3 boyutlu sanal turlara dönüştürüyoruz. Zaman ve maliyet tasarrufuyla hızlı, uygun fiyatlı ve kişiselleştirilmiş sunum olanağı sağlıyoruz. Kullandığımız oyun motoru teknolojisi sayesinde, yüksek kaliteli üç boyutlu görselleştirme yapabiliyoruz. Coğrafi verilerle otomatik olarak oluşturulan sanal turlar, pencerelerden dışarı bakıldığında gerçek dış mekan görünümleri sunuyor.”

Daha Bilinçli Satın Alma Kararı Alınmasını Sağlıyor

Gelişmiş piksel streaming teknolojisinin yanı sıra, bulut tabanlı bir hizmet sunduklarından, tüm cihazlarda kullanıcı donanımını zorlamadan hizmet verdiklerine dikkat çeken Barış Bal, sözlerini şöyle sonlandırdı: 

“Homster olarak, konut alıcılarının gelecekteki evlerini kişisel zevk ve tercihlerine uyacak şekilde anında özelleştirmelerini sağlıyoruz. Statik sanal turların ötesine geçerek sunduğumuz bu özel iç mimari tasarımı deneyimiyle konut satışında yeni bir standart belirlerken, aynı zamanda daha bilinçli ve güvenli satın alma kararları alınmasını da olanaklı kılıyor.”

İstanbul’daki Ofis Stoğu 2023’te 8 Milyon Metrekareyi Aştı

İstanbul’daki ofis stoğunun 2023’te 8 milyon metrekareyi aştığı bilinirken, kira artışları şirket sahiplerinin gündemindeki yerini korudu. Merkezi iş alanlarında ofis kiraları metrekare başına 1.100 TL’ye kadar çıkınca, şirket sahipleri yüzde 80 maliyet avantajı sunan paylaşımlı ofislere yöneldi.

Enflasyondan en çok etkilenen sektörlerin başında gelen gayrimenkul sektöründe, ofis pazarına ilişkin görünüm de netleşti. İstanbul Ofis Pazarı 2023 Dördüncü Çeyrek raporunda, İstanbul’daki ofis stoğunun 2023’te 8 milyon metrekareyi aştığı görülürken, bu stoğun yüzde 60’ının Avrupa kıtasında yer aldığı tespit edildi. Öte yandan kiralarda hem dolar hem de TL bazındaki artışlar ve satış piyasasındaki durgunluk, İstanbul ofis pazarının 2024 gündeminin de ilk sıralarına yerleşti.

Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan eOfis Pazarlama ve İş Geliştirme Yöneticisi Melda Çelik, “Hibrit çalışma modelinin benimsenip yaygınlaşması ve ofislere kalıcı dönüşün tamamlanması, İstanbul’un merkezi iş alanlarındaki A+ ofislerin popülaritesini de destekledi. Ofis satışı piyasasında durgunluk göze çarparken, gayrimenkul şirketlerinin portföylerinde de ofis kalmadı. Ancak şirketlerin esas gündemi, artan maliyetler” diye konuştu. 

En Yüksek Ofis Kirası Metrekare Başına 1.100 TL!

Söz konusu rapora göre 2023’te en yüksek ofis kirası, metrekare başına 1.100 TL olarak İstanbul Levent’te kaydedildi. Esentepe – Gayrettepe – Zincirlikuyu bölgesinde ofis kiraları metrekare başına 700 TL seviyelerinde seyrederken, Maslak’ta 850 TL, Şişli’de 700 TL, Altunizade’de 500 TL, Kağıthane’de ise 400 TL rakamları kaydedildi. A+ ofis yapılarının ve plazaların kümelendiği bölgelerdeki doluluk oranlarının ve kira tutarlarının daha alt bölgelerdeki kiralama işlemlerini artırdığına dikkat çeken Melda Çelik, 

“Kağıthane – Ayazağa bölgesi, 2023’te en çok kiralama işlemi yapılan bölge oldu. Raporda yer verilen bir başka çarpıcı veri de, kiralama faaliyetlerinin yüzde 5’inin hazır/paylaşımlı ofisler tarafından gerçekleştirilmesi. 2023’te İstanbul’da kiralanan her 20 ofisten biri, hazır ofisti. Yalnızca İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerde değil, Türkiye’nin dört bir yanında, 13 ilde, 60 lokasyon işleten eOfis olarak, hazır ve paylaşımlı ofislere yönelik artan talebe biz de yakından tanık olduk” ifadelerini kullandı.

İTO’ya Kayıtlı Şirketlerin Yüzde 30’unun Tercihi 

İstanbul dışındaki 5 hazır ofisten birini işleten eOfis olarak İstanbul’daki pazar paylarını da her geçen gün artırdıklarına dikkat çeken Melda Çelik, “İstanbul Ticaret Odası’na kayıtlı olan, İstanbul’da kurulmuş ve hazır/paylaşımlı ofis modelini tercih eden şirketlerin yüzde 30’u, ofis hizmeti için eOfis’i tercih ediyor. eOfis, İstanbul’da hazır ofis tercih eden şirketlerin yüzde 30’una 45 lokasyonunda hizmet veriyor. Bu ofislerin 28’i Avrupa, 17’si ise Anadolu yakasında konumlanıyor. 

Merkezi iş alanlarından alt bölgelere doğru kayan ve her stratejiye uygun çözümler sunan sanal ofis, hazır ofis, paylaşımlı – ortak ofis seçeneklerimizle her ölçekten şirkete A+ plazalarda ofis hizmeti sunuyoruz. Özellikle hızlı büyüme potansiyeli yüksek, tam da bu sebepten operasyonel maliyetlerini dengelemek isteyen teknoloji şirketleri, eOfis lokasyonlarından kendilerine en uygun olanı seçip, kolayca işlerini bu merkezlerden yönetmeye başlayabiliyor. Bu yaklaşım, her iş modeline uygun” diye konuştu.

“Hazır Ofisler Yüzde 80 Maliyet Avantajı Kazandırıyor” 

2023’ü 13 şehirde, 60 lokasyon ve 30 bini aşkın müşteri ağıyla tamamlayan eOfis’in 2023’te de istikrarlı büyümesini sürdüreceğine dikkat çeken eOfis Pazarlama ve İş Geliştirme Yöneticisi Melda Çelik, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı: 

“Türkiye kritik bir yerel seçime hazırlanıyor. Bir yandan faiz artışı döngüsü ve enflasyonla mücadele çabaları hız kazanıyor. Küresel riskler, işletmeler için harcanan her kuruşu daha da kritik hale getiriyor. Risklerin fazla, fırsatların altın değerinde olduğu böyle dönemlerde, maliyet kontrolü kârlılığın ilk koşuluna dönüşüyor. eOfis olarak prestijli yasal iş adresi, temel concierge hizmetleri, günlük temizlik, sınırsız sıcak ikramlar, modern dekorasyon ve güçlü iş ağı gibi ayrıcalıkları kapsayan, Türkiye’nin en nitelikli iş merkezlerini erişilebilir kılan esnek kiralama modelimiz, hesaplı fiyatlarıyla yüzde 80’e varan maliyet avantajı sağlıyor. 8 yılı aşan deneyimimiz, yaygın ve ulaşılabilir lokasyon ağımızla 2024’te bu ekosistemi büyütmeye ve girişimcilerin hayatını kolaylaştırmaya devam edeceğiz.”

Selçuk Tuygun Yapıchem Çimento Kimyasalları İş Geliştirme Direktörü Oldu

Pazarlama, satış ve iş geliştirme alanında deneyimli bir isim olan Selçuk Tuygun, Yapıchem Çimento Kimyasalları İş Geliştirme Direktörü olarak yeni görevine başladı. 

Selçuk Tuygun, yapı kimyasalları sektöründe beton, çimento ve inşaat kimyasalları ürün gruplarıyla pazarın bütününe hitap eden Yapıchem Kimya’da Çimento Kimyasalları İş Geliştirme Direktörü oldu. 

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği mezunu olan Selçuk Tuygun,   daha önceChryso-Kat Katkı Malzemeleri A.Ş. Üretim Sorumlusu,  İdea Yapı Kimyasalları A.Ş.  Kurucu Ortağı ve Çimento Kimyasalları Satış Pazarlama Müdürü, BOS Yenilenebilir Enerji A.Ş. Kurucu Ortaklığı gibi sektörel birçok alanda görev aldı. 

Tuygun, Yapıchem’de, inovasyon ve teknoloji odaklı vizyonu ile yerel ve küresel pazarda; çimento endüstrisine yönelik yenilikçi yaklaşımlarıyla satış ve ürün geliştirme konularında katkı sağlayacak.

Haier, Eskişehir’deki Fabrika Yatırımını Üretime Açtı

Haier, Eskişehir’de 70 milyon avro yatırımla Pişirici Ürünler Fabrikası ve Ar-Ge Merkezi’ni hayata geçirerek üretime açtı.

Haier Smart Home’un bünyesinde faaliyet gösteren Haier Europe, Eskişehir’de yeni bir pişirme fabrikası ve Ar-Ge Merkezi’nin açılışını gerçekleştirdi. Haier, bir kilometre taşı niteliğindeki 70 milyon euroluk bu yatırımı ile Avrupa’daki endüstriyel ayak izini Türkiye ile genişleterek, kurumsal büyüme stratejisinde ülkemizin önemini de bir kez daha teyit etti. Yüksek teknoloji ve yapay zekâ odaklı mühendislik sistemleri, tam otomatik üretim hattı süreçleri ile son teknoloji ankastre fırın ve ocak ürün grupların imalatının gerçekleştirileceği fabrika 56 bin metrekarelik alan üzerine konumlandı. Yılda 1,2 milyon adet üretim kapasitesi ile 500’ün üzerinde kişiye istihdam sağlanan yeni fabrika ile Haier’in Türkiye’deki istihdamı 2 bin 500 kişiye ulaştı.

Yeni fabrikanın açılışı, Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Çin Halk Cumhuriyeti Türkiye Büyükelçisi Liu Shaobin, Eskişehir İl Valisi Hüseyin Aksoy ve Haier Avrupa CEO’su Yannick Fierling ile yerel yetkililerin ve Türk iş dünyasının temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi.

“Türkiye, Bizim İçin Çok Değerli Bir Ortak”

Haier Avrupa CEO’su Yannick Fierling, bu yatırımla Türkiye’yi uzun vadeli stratejik ortak olarak konumlandırdıklarını bir kez daha teyit etmiş olduklarını belirterek, “Haier’in 2021 yılında Eskişehir’de başlayan kurutma ve bulaşık üretim sürecinin ardından Haier’in pişirici ürünlerini Eskişehir’de üretmeye başlıyoruz. Bu stratejik proje, premium pazardaki başarımızı pekiştiriyor ve mutfak kanalı müşterilerimizin yüksek beklentilerini karşılıyor. Euromonitor International’ın 2023 yılı beyaz eşya satış rakamlarına göre dünya 1’incisi olan Haier’in, Avrupa’daki en büyük üretim ve ihracat merkezi olan Türkiye, küresel pazarlara hizmet etme hedefimizi yerine getirirken çok değerli bir ortak. Türkiye’de ürettiğimiz pişirici ürünlerimiz, Türkiye pazarındaki yerini alırken, Avrupa başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesine de ihraç edilecek. Şunu da vurgulamalıyım ki Türkiye’nin ve insanlarının olağanüstü becerilerine de müteşekkiriz.”


Karbon Emisyonu Yüzde 60 Azalacak

Pişirme fabrikası, Haier Avrupa’nın sürdürülebilirlik ve çevresel ayak izinin azaltılması konusundaki kararlılığını yansıtacak şekilde tasarlandı. A sınıfı bina, yenilenebilir enerji kaynakları, tam elektrikli montaj hatları, artan plastik kullanımına karşı geri dönüştürülmüş malzemeler sayesinde karbon emisyonlarında tahmini standart teknolojilere kıyasla yüzde 60 azalmayı garanti edecek.

“Türkiye, Yatırımcılar İçin Güvenilir Bir Adres”

Açılışa katılan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin rekabetkçi iş ortamı, cazip teşvik paketleri, istikrarlı finansal altyapısı ve makroekonomik dengesi ile yatırımcılar için karlı ve güvenilir bir adres olduğunu söyledi. Bakan Kacır, 5,5 milyar dolar ihracatla net ihracatçı konumunda olan beyaz eşya sektörünün doğrudan 60 bin, dolaylı 600 bin istihdamla ekonomiye güç kattığına işaret ederek, “Türkiye’de üretilen beyaz eşya ürünleri, ülkemiz sanayisinin yenilikçi ruhunu, AR-GE ve kalite odaklı üretim yaklaşımını dünyanın dört bir yanındaki evlere taşıyor. Türkiye’nin adını tüm dünyada gururla temsil ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Yapı Fuarı-Turkeybuild İstanbul Dopdolu Etkinlikleri ile Yapı Sektörüne İlham İnşa Ediyor

Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul 17-20 Nisan 2024 TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde başlıyor. 

Mimarlık, teknoloji, sürdürülebilirlik ve yapı malzemeleri konularında derinlemesine bilgiye sahip olan isimler rehberliğinde şekillenen oturumlarla, sektördeki güncel konular ve geleceğe dair yenilikçi vizyonlar yapı dünyasına ışık tutacak.

17-20 Nisan 2024 tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde bu yıl 46’ncısı gerçekleşecek olan Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul; Balkanlar, Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’yı kapsayan bölgedeki en büyük, dünyada ise beş büyük yapı fuarından biri olma özelliğini taşıyor. 

Hem yerel hem de yabancı katılımcıları bir araya getiren önemli bir uluslararası platform görevi görerek ziyaretçilerini cezbeden fuar, yeni iş birliklerinin kurulmasında da büyük rol oynuyor.

Yapı Fuarı- Turkeybuild İstanbul %50 devlet desteği ile 46 yıllık temelini daha da sağlamlaştırıyor. Almanya, Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri, Güney Kore, İtalya, Rusya, Avusturya ve Çin’den yüzlerce katılımcıyı ağırlayacak olan fuar bu yıl %50 devlet teşviği ile destekleniyor.Bölgedeki en etkili iş platformu olmasının yanı sıra, Türk yapı sektörünün en uzun süredir düzenlenen fuarı olma niteliğini de taşıyan Turkeybuild İstanbul,60’tan fazla ülkeden 400’ün üzerinde VIP satın almacıya da ev sahipliği yapacak. 

Turkeybuild İstanbul 2024: İnovasyon ve İş Birliği Dolu Bir Etkinlik Programı

Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul 2024, bu yıl mimarlık dünyasının önde gelen isimlerini bir araya getirerek heyecan verici bir etkinlik programına ev sahipliği yapacak. Sektörde tanınmış ve başarılı projelere imza atmış mimarlarla iş birliği içinde tasarlanan bu program, inşaat sektörünün geleceğine ışık tutacak.

Her gün farklı bir temanın ele alınacağı fuarın ilk gününde, “Kutunun Dışında” buluşmalarıyla, İnşaat sektöründe sıra dışı fikirleri ve yenilikçi malzemeleri gündeme taşıyarak iş birlikleri ve sektörde güçlü bağlantılar kurmayı amaçlıyor.

18 Nisan Perşembe- Tasarla Türet, Yapay Zeka ile Üret! teması ile İnşaat sektörünün geleceğine yön verecek olan önemli konulara odaklanılacak. Tasarımın evrimi, teknoloji ve yapay zeka ile ilgili yenilikler ele alınırken ve ziyaretçilere inovasyon ve teknolojinin inşaat sektöründeki dönüştürücü etkisini keşfetme fırsatı sunulacak.

19 Nisan Cuma- Yeşilin Ötesinde oturumu ile sektörde sürdürülebilirliğin önemine vurgu yapılacak. Çevresel etki odaklı tasarım ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri değerlendirilirken, yeşilin ötesindeki konular arasında çevre dostu uygulamalar, topluma duyarlı projeler, net sıfır hedefli uygulamalar, karbon ayak izini azaltan malzemeler ve sürdürülebilir mimari çözümler gündeme gelecek. Ziyaretçiler, yeşil yaklaşımların ötesinde, sektörde nasıl pozitif bir etki yaratılacağını keşfetme şansına sahip olacak.

20 Nisan Cumartesi- Mimari İletişimin DNA’sı söyleşilerinde yapı sektöründe iletişim ve pazarlama dünyası mercek altına alınırken, sosyal medyada mimarlara ulaşmanın kodları, yeni dünya düzeninde işverenlerle kontak kurmanın ipuçları ve piyasadaki rekabet ortamında hayatta kalmak için stratejiler gibi dikkat çeken başlıklar ele alınacak.

Ayrıca fuar kapsamında Altın Mıknatıs “Stant Tasarımı Ödülleri” ile markalar ve ürünlerini sürdürülebilir ve yenilikçi bir şekilde tanıtan katılımcılar ödüllendirilecek. Yapı Master Class ile mimarlar eşliğinde etkileşimli bir fuar deneyimi sunulacak ve Yapı Tech Garage’da yeni girişimciler inovatif ürünlerini sergileme fırsatı bulacaklar.

İKSD İş birliğiyle Yapı Fuarı-Turkeybuild İstanbul 2024’te Özel İskele-Kalıp Salonu!

İKSD ve ICA Build Fuarcılık A.Ş. iş birliğiyle, bu yılki Yapı Fuarı-Turkeybuild İstanbul 2024 fuarında İskele Kalıp firmalarına özel bir salon oluşturuluyor. ICA Build Fuarcılık A.Ş. ve İKSD arasında yapılan bu iş birliği anlaşması ile fuara katılan firmaların daha fazla etkileşim yaratması amaçlanıyor. İskele-Kalıp Sanayicileri Derneği üye firmalarının da yer alacağı bu özel salon ile katılımcılar ürünlerini sergileme ve yeni iş bağlantıları kurma fırsatı bulacak.

Yapı Fuarı Direktörü Banu Keskin, “Ekonominin canlılığını koruması ve iş birliklerin sürdürülebilirliği için fuarlar kritik başarı faktörü. Bu durumu desteklemek adına 46. yılı deviren Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul’a oldukça verimli ve yol gösterici bir etkinlik programı hazırladık. Sektör önderleri tecrübeleriyle yeni fırsatları, sektörün gittiği yönü anlatırken, girişimcilerimiz yapı sektörünün geleceğine dair yeni iş modellerini, ürünlerini ve fikirlerini bizlere sunacak.

İnşaat sektörü son dört çeyrekte genel ekonominin üzerinde bir büyüme gösterdi. Bu büyümenin uzun süreli daralmanın ardından, baz etkisiyle de desteklendiğini gözlemliyoruz. 2024 yılında genel ekonomide yüzde 4,0 büyüme hedefi belirlenmişken, inşaat sektöründe ise kendi dinamikleriyle birlikte bu büyümenin yüzde 4,5-5,0 aralığında olması muhtemel görünmektedir. Ancak, bu büyümeyi sınırlayacak bazı unsurlar da mevcut. Öncelikle, sıkı para politikası ve yüksek faizlerin 2024 yılının son çeyreğine kadar devam etmesi beklenmektedir. İkinci olarak, kamu bütçesinde deprem bölgesi dışındaki yatırımlarda sınırlı büyüme hedeflenmektedir. Tabii inşaat sektörünün kendi dinamiklerinden kaynaklı olarak da büyümeyi destekleyecek unsurlar da söz konusu. Özellikle 2023 yılında alınan yapı ruhsatlarında yaşanan artış, yerel seçimler öncesinde izinlerin ve tek yapılarda yıkım-yeniden inşa işlerinin hız kazanmasına neden oldu.

Ayrıca, deprem bölgesindeki faaliyetlerin talep oluşturmaya devam etmesi ve kentsel dönüşüm faaliyetlerinin artması bekleniyor. Özellikle kentsel dönüşüm konusunda önemli adımlar atıldı ve bu alanda hedefler belirlendi. 12. Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda, 2028 yılına kadar 81 il için kentsel dönüşüm planlarının tamamlanması ve uygulanması öngörülüyor. Ayrıca, plan döneminde 500 bin yeni sosyal konut üretilmesi amaçlanıyor. Bu kapsamda, deprem odaklı kentsel dönüşüm faaliyetlerinin artırılması ve finansman kaynaklarının sağlanması için çalışmalar devam etmektedir. Ayrıca, yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinin önemi de unutulmamalı. Bu alanda 2023 yılında yüksek bir proje büyüklüğüne ulaşılmış ve toplam 389 proje alınmıştır. Bu projeler arasında en fazla payı karayolu, tünel ve köprü projeleri almıştır. Tüm bu unsurların gösterdiği gibi, inşaat sektörü hem içerideki dinamikler hem de uluslararası pazarlardaki fırsatlarla büyümeye devam etmektedir.

Bu süreçte, sektördeki tüm paydaşların birlikte çalışarak daha büyük başarılar elde etmesini dilerim. Sektörün girişimcilerle bir araya gelerek daha yenilikçi, çözüm odaklı ve verimli sonuçlar elde edebilmesi, Türkiye’nin yapı alanındaki güçlü kaslarının daha da güçlenmesi adına oldukça önemli.ICA Build Fuarcılık A.Ş. olarak inşaat sektöründeki deneyimimiz ve bilgi birikimimiz ile sektörün öncülerine bu yıl yeni fırsatlar sunmak istiyoruz. 46. yılına giren Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul’ da aynı zamanda İKSD ile yapmış olduğumuz iş birliğinin de diğer ilgili sektörler içinde örnek olacağı inancındayız. Sektöre değer katmaya ve birlikte daha başarılı projelere imza atmaya kararlıyız.” dedi.

Ankara’da Aidat Rakamları 10 Bin TL Sınırına Ulaştı

EVA Gayrimenkul Değerleme’den Değerleme Koordinatörü Serkan Bal, Ankara’da aidat artışlarının genel olarak İstanbul ile benzer seviyelerde, yaklaşık yüzde 50 oranlarında olduğunu belirterek, Çankaya’da aylık aidat tutarının 1.750 Gölbaşı’nda 1.100, Yenimahalle’de 750 ve Etimesgut’ta ise 700 TL civarında olduğunu açıkladı.

EVA Gayrimenkul Değerleme’den Değerleme Koordinatörü Serkan Bal, Ankara’da aidat rakamlarının hızla yükseldiğini belirterek, “Ankara’da da aidat artışlarının genel olarak İstanbul ile benzer seviyelerde, yaklaşık yüzde 50 oranlarında olduğunu gözlemliyoruz. Çankaya ilçesinde, 100 metrekarelik daire başına ödenen ortalama aylık aidat tutarının 1.750 lira olurken, lüks konut markalarında bu rakam 10 bin liraya kadar çıkıyor. Gölbaşı’nda ortalama aidat tutarı 1.100 lira, Yenimahalle’de 750 lira, Etimesgut’ta ise 700 lira civarındadır. Ankara genelinde, tekil konut binalarında ve eski apartmanlarda aidat ortalaması 200 TL bandında seyrederken, markalı konut projelerinde aidatlar 5.000 lira ile 10.000 lira arasında değişkenlik gösteriyor. Lüks sitelerde ise daire başına düşen aidat tutarları daha yüksek de olabiliyor.” dedi.


Apartman sakinleri mutlaka toplantılara katılmalı

Aidatlar belirlenirken, site ve apartman sakinlerinin katılımı, yönetim toplantıları ve genel kurullar için fazlasıyla önem taşıdığını da sözlerine ekleyen Bal. “Kat maliklerinin, aidat konusundaki endişelerini ve önerilerini açıkça ifade etmeleri, yönetimin daha etkin bir şekilde hareket etmesini sağlayacaktır. Birlikte alınacak kararlar, site veya apartmanın mali durumunu olumlu yönde etkileyecektir. Son araştırmalar, apartman ve site sakinlerinin toplantılara katılım oranlarında belirgin bir artış olduğunu göstermektedir. Bu artış, katılımcıların mali konulardaki farkındalığının arttığını ve topluluklarına daha fazla katkıda bulunma isteğini yansıtıyor. Ayrıca gider kalemlerinin detaylı bir şekilde incelenmesi, maliklerin sorumlu bir şekilde hareket etmelerine yardımcı olacaktır. Yüksek bulunan gider kalemleri, malikler tarafından yönetimle paylaşılmalı ve nedenleri sorgulanmalıdır. Bu sayede gereksiz veya lüks harcamalar belirlenerek buna yönelik düzenlemeler yapılabilir.” şeklinde konuştu.

Önerilerde de bulunan Bal, “Bizim önerdiğimiz aslında yasal bir düzenleme var, binalarda kullanılmayan çatı gibi ortak alanların dönüştürülerek kiraya verilmesi ve sitelere gelir olması gibi, bu durum aidat yüklerini de azaltacaktır. Ayrıca kira gelirinden devlet vergi alacağından devlet içinde bir gelir olacaktır. Ancak bu yapabilmek için yasal düzenleme gerekmektedir. Yönetimleri, apartman ve site sakinleri ile sürekli diyaloğu korumaya özen göstermeli ve belirli aralıklarla toplantılar düzenleyerek kararları net ve açık bir şekilde sakinlere sunmalıdırlar. Gelen görüş ve yorumları değerlendirerek iletişim dinamiğini güçlü tutmak, sakinlerin memnuniyetini artırmada önemli bir etkendir. Ancak 24 saat güvenlik, site sosyal alanlarından ücretsiz yaralanma gibi hizmetlerin tekrar değerlendirilmesi gerekli. Artan İşgücü maliyeti, elektrik ve diğer maliyetler aidatlara ister istemez yansıyor burada yönetimleri suçlamak en kolay yol. Aidatları düşürmek istiyorsa bina yönetimleri biraz standartları, yeni normale ayak uyduracak şekilde aşağı çekmeleri gerekecek gibi duruyor.” diyerek sözlerini bitirdi. 

Gayrimenkulün Enerjisi Raporu’nun 2023 Sonuçları Açıklandı

CK Enerji Boğaziçi Elektrik tarafından yapılan Gayrimenkulün Enerjisi Raporu 2023 sonuçları belli oldu. Rapora göre, İstanbul Avrupa Yakası’nda taşınma hareketi 2022’ye göre, yüzde 6,5 gerileyerek 457 bin 907’e indi. Mega kentte son 6 yılın en düşük seviyesi görüldü.

2023 yılı sonu itibarıyla 4 milyon 649 bini aşan müşteri sayısıyla Türkiye’nin en fazla elektrik abonesine sahip bölgesi İstanbul Avrupa Yakası’nda hizmet veren CK Enerji Boğaziçi Elektrik’in abonelerinin yüzde 4,5’ini yabancılar, yüzde 4’ünü ise Sivaslılar oluşturdu. İlçe bazında Kağıthane, Sultangazi, Bağcılar, Sarıyer, Esenyurt, Bahçelievler, Şişli, Eyüpsultan ve Esenler’de Sivaslılar, İstanbullulardan sonra ikinci sırada geldi. 

CK Enerji Boğaziçi Elektrik; İstanbul Avrupa Yakası’ndaki taşınma hareketi başta olmak üzere, elektrik tüketimi, abonelerin memleketi ve yaş dağılımı ile kentsel dönüşüm rakamları gibi pek çok değerli veriyi içeren “Gayrimenkulün Enerjisi Raporu”nun 2023 yılı sonuçlarını açıkladı. Teknolojiye yaptığı yatırımlarla müşterilerini anlık olarak izleyen ve taleplerine hızla yanıt veren CK Enerji Boğaziçi Elektrik’in, abonelerin başvuru ve ikamet bilgilerini baz alarak, 2016 yılından bu yana düzenli olarak açıkladığı Gayrimenkulün Enerjisi Raporu’na göre, Avrupa Yakası’nda 2023 yılında taşınma sayısı yüzde 6,5 düşerek 457 bin 907’ye geriledi. Bu rakam pandemi dönemi dâhil 2018 yılından bu yana görülen en düşük seviye oldu.

2018-2023 Arası Avrupa Yakası’nda 3,3 Milyon Taşınma Oldu

Gayrimenkulün Enerjisi Raporu’nun sonuçlarını değerlendiren CK Enerji Boğaziçi Elektrik Genel Müdürü Ali Erman Aytac, Türkiye’nin en fazla elektrik abonesine sahip bölgesi İstanbul Avrupa Yakası’nda hizmet veren görevli tedarik şirketi olarak, yüksek müşteri memnuniyeti hedefi ile çalıştıklarını belirterek, “Türkiye’nin mega kenti İstanbul’un Avrupa Yakası’nda müşteri sayımız her geçen gün artıyor. 2018 yılında 4 milyon 294 bin müşterimiz varken bu sayı 2023 sonu itibarıyla yaklaşık yüzde 8 artarak 4 milyon 649 bini aştı. Aradan geçen 6 yılda 355 bine yakın yeni aboneye daha hizmet vermeye başladık. Gayrimenkulün Enerjisi raporlarımızı biz adeta İstanbul Avrupa Yakası’nın bir röntgeni gibi görüyoruz. Raporumuzda da yer aldığı gibi 2018 yılından 2023 sonuna kadar geçen sürede 3,3 milyondan fazla abonemiz taşındı. Yani çok büyük bir hareket söz konusu. CK Enerji Boğaziçi Elektrik olarak bu yoğun harekete çok hızlı yanıt vermekten, müşterilerimizin ihtiyaç ve taleplerine çözümler sunmaktan gurur duyuyoruz” dedi.

İkinci El Gayrimenkulde Yüzde 12 Düşüş Var 

CK Enerji Boğaziçi Elektrik’in 2023 yılı verilerini içeren Gayrimenkulün Enerjisi Raporu’na göre konut ve kira fiyatlarındaki hareketlilik Avrupa Yakası’nda taşınma hareketini yavaşlattı. Yılın ilk yarısında özellikle ikinci el gayrimenkullerde taşınmalarda yaşanan yüzde 27’ye varan düşüş ikinci yarıda bir miktar toparlasa da bir önceki yıla göre taşınma hareketi yüzde 12 kayıpla 311 bin 456 seviyesinde kaldı. Özellikle nisan ayında ikinci el gayrimenkuldeki taşınmalarda yılın dip noktası görüldü. Yıl içinde taşınmaların en yüksek olduğu ay ise ağustos oldu. 2023 yılında yeni gayrimenkule geçişlerde ise yüzde 7’lik bir artış gözlendi. 2022 yılında ilk kez kapılarını açan yeni gayrimenkul sayısı 136,7 bin iken 2023’te bu sayı 146,4 bine ulaştı. Yıl içinde her gün ortalama 401 abone yeni gayrimenkulüne geçti.  2018’den bu yana 887 bin 142 abone yeni gayrimenkule, 2 milyon 507 bin 902 abone de ikinci el gayrimenkule geçiş yaparken Avrupa Yakası’ndaki toplam taşınma sayısı 3 milyon 395 bini aştı. En fazla geçiş hareketi 753 bin 323 taşınma ile 2019 yılında yaşandı.

Meskenlerde Elektrik Tüketimi Yüzde 5,5 Arttı

2023 yılında İstanbul Avrupa Yakası’nda meskenlerin elektrik tüketimi bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 5,5 oranında arttı. Avrupa Yakası’nda yıl içinde tüm ilçelerde meskenlerin elektrik tüketimi yükselirken ilk sırada yüzde 11 ile Arnavutköy yer aldı. Onu yüzde 9 ile Silivri ve yüzde 8 ile Çatalca izledi. Tüketimin en az arttığı ilçe yüzde 2 ile Güngören olurken Fatih ve Bakırköy’deki mesken abonelerinin elektrik tüketimi yüzde 3 yükseldi. Avrupa Yakası’nda meskenlerin elektrik tüketiminde Türkiye’nin en büyük nüfusa sahip ilçesi Esenyurt yüzde 9’un üzerinde bir oranla ilk sırada yer aldı.

Avrupa Yakası’ndaki abonelerin yaş gruplarına göre dağılımına bakıldığında, en büyük grubu yüzde 33 ile 35-49 yaş arasındakiler oluşturdu. İlçeler bazında Bakırköy yüzde 30 ile 64 yaş ve üzeri abonelerin en yoğun olduğu ilçe olarak önce çıkarken onu Beşiktaş takip etti. Rapora göre 64 yaş üzeri abone oranı en az ilçe ise yüzde 10 ile Esenyurt. Türkiye’nin en büyük ilçesi unvanına sahip Esenyurt’ta ise abonelerin yüzde 22’si 35 yaşından küçük.

CK Enerji Boğaziçi Elektrik’in abonelik verilerinden hareketle hazırlanan raporda İstanbul Avrupa Yakası’ndaki mesken abonelerinin memleketlerine göre dağılımında toplam 4 milyon 649 bin abonenin yaklaşık yüzde 18’ini yani 680 bin 633’ünü İstanbul nüfusuna kayıtlı vatandaşlar oluşturdu. İstanbulluları toplam içinde payı yüzde 5 olan, 190 bin 412 abonelik ile Sivaslılar izledi.  Listede üçüncü sırada 147 bin 983 ile Kastamonulular ve dördüncü sırada ise 125 bin 142 Tokatlılar geldi.

İlçe bazında bakıldığında Kağıthane, Sultangazi, Bağcılar, Sarıyer, Esenyurt, Bahçelievler, Şişli, Eyüpsultan ve Esenler’de Sivaslılar ikinci sırada yer aldı. Kastamonuluların Bağcılar, GOP, Esenler ve Kağıthane’de Tokatlıların ise Esenyurt’ta yoğun olarak ikamet ettiği görüldü. Yine rapora göre Malatyalılar; Esenler, Küçükçekmece ve Bağcılar’da, Giresunlular; Gaziosmanpaşa, Eyüpsultan ve Bağcılar Ordulular; Esenyurt ve Bağcılar ve Kağıthane’de, Samsunlular; Esenyurt ve Küçükçekmece’de Sinoplular, Küçükçekmece ve Esenyurt’ta yoğunlukta.

İstanbul Avrupa Yakası’nda 170’in üzerinde farklı ülkeden abonesi bulunan CK Enerji Boğaziçi Elektrik’in 2023 yılında yabancı abone sayısında ise yüzde 9,5’lik bir düşüş gözlendi. 2022 sonu itibarıyla yabancı abone sayısı 230 bin 562 iken bu rakam 2023’te 208 bin 707’e indi. Avrupa Yakası’ndaki toplam abonelerin yaklaşık yüzde 4,6’sını yabancılar oluşturdu.

Kentsel Dönüşümde 2018’den Bu Yana Görülen En Yüksek Rakam

CK Enerji Boğaziçi Elektrik’in Gayrimenkulün Enerjisi Raporu’nda kentsel dönüşüm rakamları da yer aldı. 2022 yılında kentsel dönüşüm nedeniyle toplam 27 bin 399 olan başvuru sayısı 2023 yılında yüzde 23 artarak 33 bin 641’e ulaştı. Bu, 2018 yılından bu yana görülen en yüksek rakam olarak kayıtlara geçti.

Kentsel dönüşüm çerçevesinde tahliye edilen abonelerin 23 bin 324’ü mesken, 10 bin 195’i ticarethane ve 51’i aydınlatmadan geldi. Özellikle temmuz ve ağustos aylarında başvurularda rekor artış gözlendi.   2023 yılında İstanbul Avrupa Yakası’nda aylık tahliye başvuru sayısı ortalama 2 bin 803 olarak gerçekleşti. 2018-2023 yılları arasındaki 6 yıllık dönemde ise kentsel dönüşüm nedeniyle tahliye olan toplam abone sayısı 171 bin 875 oldu.

Kira Gelir Beyanname Süreci 1 Nisan’a Kadar Sürecek

1 Mart’ta başlayacak olan ve gayrimenkul sahiplerini ilgilendiren, konut ve iş yerleri kiralamalarından elde edilen gelir için kira gelir beyannamesi süreci 1 Nisan tarihine kadar sürecek.

Kira beyannamesi vermek için ikametgahın bulunduğu bölgedeki vergi dairesine giderek ya da www.gib.gov.tr internet adresine girerek kolaylıkla beyanname verebilirsiniz. Sistemde bulunan Hazır Beyan sayesinde kolayca kira geliriniz için gerekli işlemi yapabilirsiniz. Ayrıca bir cep telefonu uygulaması olarak da sunulan bu sistemi telefonunuza indirerek işlemlerinizi daha hızlı bir şekilde yapabilirsiniz.

İnternet kullanamayan veya vergi dairesine gidemeyen 60 yaş üstü mükellefler, okuma yazması olmayanlar ile engelli ve hastalar “444 0 189” numaralı Vergi İletişim Merkezi’nden yardım isteyebilecek. Bu kimselere randevu sistemine göre Maliye Bakanlığından bir memur yardımcı olacak. Kira gelirlerinden kişiye tahakkuk eden vergiler mart ve temmuz aylarında iki eşit taksitte ödenebilecek.

Kaynak: Emlak Dream

İstanbul’un Dönüşümünde Sigorta Avantajı

Yarısı Bizden kampanyasından yararlanarak evini kentsel dönüşüm desteği ile yenilemek isteyen İstanbullular, krediden doğan borçlarını, kendileri ve yakınları için güvence altına almak isterlerse, olayinkolayi.com üzerinden satın alacakları Kredi Hayat Sigortalarını yüzde 40’a varan indirimlerle yaptırabilecek. 

Daha önce açıklanan “Yarısı Bizden” kampanyasının İstanbul ayağına yönelik detayları belli olurken, mega kentte gerçekleştirilecek dönüşüm projelerinde, hibe desteği yanında devletin sunduğu avantajlı kredi olanaklarından yararlanmak isteyen hak sahipleri, Viennalife Emeklilik ve Hayat A.Ş.’nin dijital platformu olayınkolayı’ndan Kredi Hayat Sigortalarını yüzde 40’a varan avantajlı fiyatlar ile satın alabilecekler. Yarısı Bizden kampanyasına başvuru yapan İstanbullular, olayinkolayi.com üzerinden yalnızca 6 kısa bilgi ile Kredi Hayat Sigortası için anında ön teklif alabiliyor. 

2018’den bu yana milyonlarca ziyaretçisine destek olan olayinkolayi.com, Kredi Hayat Sigortası konusunda sadece hayatın beklenmeyen sürprizlerine karşı kredi borcunu avantajlı fiyatlarla güvence altına almakla kalmıyor, aynı zamanda sunduğu ücretsiz asistanlık hizmetiyle de tüketicilerin kredi yolculuğunda birçok sorusuna yanıt vererek, kolay çözümler sunuyor. 

İnşaat Sektörü Güven Endeksi 91,8 Oldu

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Şubat ayı ekonomik güven endeksi verilerini açıkladı. Buna göre, inşaat sektörü güven endeksi Şubat ayında yüzde yüzde 1 artarak 91,8 değerini aldı.

Bir önceki aya göre Şubat ayında tüketici güven endeksi yüzde 1,3 oranında azalarak 79,3 değerini, reel kesim (imalat sanayi) güven endeksi yüzde 0,9 oranında azalarak 102,0 değerini, hizmet sektörü güven endeksi yüzde 1,6 oranında artarak 118,6 değerini, perakende ticaret sektörü güven endeksi yüzde 1,0 oranında azalarak 114,5 değerini, inşaat sektörü güven endeksi yüzde 1,0 oranında artarak 91,8 değerini aldı.

İhracat 19 Milyar Dolara Ulaştı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Ticaret Bakanlığı iş birliğinde hazırlanan dış ticaret istatistikleri açıklandı. Buna göre ihracat, Ocak ayında yüzde 3,5 arttı.

​​Türkiye İstatistik Kurumu ile Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle genel ticaret sistemi kapsamında üretilen geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat 2024 yılı Ocak ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,5 artarak 19 milyar 991 milyon dolar, ithalat yüzde 22,0 azalarak 26 milyar 218 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Ocak Ayında Enerji Ürünleri ve Altın Hariç İhracat Yüzde 3,0 Arttı, İthalat Yüzde 6,2 Azaldı       

Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ihracat, 2024 Ocak ayında yüzde 3,0 artarak 18 milyar 44 milyon dolardan, 18 milyar 592 milyon dolara yükseldi.

Ocak ayında enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ithalat yüzde 6,2 azalarak 19 milyar 886 milyon dolardan, 18 milyar 660 milyon dolara geriledi.

Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç dış ticaret açığı Ocak ayında 68 milyon dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret hacmi yüzde 1,8 azalarak 37 milyar 251 milyon dolar olarak gerçekleşti. Söz konusu ayda enerji ve altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 99,6 oldu.

Dış Ticaret Açığı Ocak Ayında Yüzde 56,4 Azaldı

Ocak ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 56,4 azalarak 14 milyar 290 milyon dolardan, 6 milyar 227 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Ocak ayında yüzde 57,5 iken, 2024 Ocak ayında yüzde 76,2’ye yükseldi.

Ocak Ayında İmalat Sanayinin Toplam İhracattaki Payı Yüzde 93,0 Oldu

Ekonomik faaliyetlere göre ihracatta, 2024 Ocak ayında imalat sanayinin payı yüzde 93,0, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 5,0, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,5 oldu.

Ocak Ayında Ara Mallarının Toplam İthalattaki Payı Yüzde 73,2 Oldu

Geniş ekonomik gruplar sınıflamasına göre ithalatta, 2024 Ocak ayında ara mallarının payı yüzde 73,2, sermaye mallarının payı yüzde 14,0 ve tüketim mallarının payı yüzde 12,6 oldu.

Ocak Ayında En Fazla İhracat Yapılan Ülke Almanya Oldu

Ocak ayında ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 1 milyar 762 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 1 milyar 224 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 97 milyon dolar ile Irak, 1 milyar 22 milyon dolar ile Birleşik Krallık, 999 milyon dolar ile İtalya takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 30,5’ini oluşturdu.

İthalatta İlk Sırayı Rusya Federasyonu Aldı

İthalatta Rusya Federasyonu ilk sırayı aldı. Ocak ayında Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 4 milyar 324 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 2 milyar 893 milyon dolar ile Çin, 1 milyar 918 milyon dolar ile Almanya, 1 milyar 402 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 187 milyon dolar ile İtalya izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 44,7’sini oluşturdu.

Mevsim ve Takvim Etkilerinden Arındırılmış Seriye Göre İhracat Yüzde 5,1 Azaldı

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2024 Ocak ayında bir önceki aya göre ihracat yüzde 5,1, ithalat yüzde 4,8 azaldı. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2024 yılı Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre ihracat yüzde 0,4 artarken, ithalat yüzde 23,6 azaldı.

Yüksek Teknolojili Ürünlerin İmalat Sanayi İhracatı İçindeki Payı Yüzde 3,5 Oldu

Teknoloji yoğunluğuna göre dış ticaret verileri, ISIC Rev.4 sınıflaması içinde yer alan imalat sanayi ürünlerini kapsamaktadır. Ocak ayında ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 93,0’dır. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 3,5’dir.

Ocak ayında imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı yüzde 75,3’tür. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 11,7’dir.

Özel Ticaret Sistemine Göre İhracat 2024 Yılı Ocak Ayında 17 Milyar 928 Milyon Dolar Oldu

Özel ticaret sistemine göre, 2024 yılı Ocak ayında, ihracat bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2,5 artarak 17 milyar 928 milyon dolar, ithalat yüzde 22,1 azalarak 24 milyar 809 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Ocak ayında dış ticaret açığı yüzde 52,0 azalarak 14 milyar 344 milyon dolardan, 6 milyar 880 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Ocak ayında yüzde 54,9 iken, 2024 Ocak ayında yüzde 72,3’e yükseldi.

Harika Ulaşım Bağlantıları İle Öne Çıkan Londra’da Bir Konut Satın Alın ve Tüm Başkent Avucunuzun İçinde Olsun

Büyük Londra; İstanbul’un üç, Singapur’un iki katı ve Delhi’den biraz daha büyük olmak üzere bin 569 kilometrelik devasa bir alanı kapsıyor. Fakat Barratt London’dan bir konut satın aldığınızda bir yerden bir yere gitmek hiç de zor olmayacaktır. 

Alanında lider firmanın başkentte sürdürülebilir yaşam taahhüdünün bir parçası olarak, konut sitelerinin lokasyonları Londra’nın sunduğu çeşitli toplu taşıma seçeneklerinden en iyi şekilde yararlanacak şekilde seçiliyor. Büyük ulaşım merkezleri her zaman bu lokasyonlara yakın bir konumda bulunuyor ve Barratt London, şehrin ulaşım ağından sorumlu yerel yönetim örgütü Transport for London (TfL) ile anlaşarak bölgedeki istasyonlardan bazılarının hemen yanındaki pek kullanılmayan otopark alanlarında muhteşem yeni evler inşa ediyor.

Ortaklık, Walthamstow Blackhorse View’da yapılan ve tamamen satılan ilk projenin başarısının ardından Wembley’in kalbindeki heyecan verici bir projenin başlatılmasıyla uzatıldı. Wembley Park istasyonuna komşu olan ve Londra’nın merkezine sadece 12 dakikalık bir uzaklıkta bulunan Wembley Park Gardens, özel alan erişimi olan ve Wembley manzaralı bir ve iki yatak odalı daireler sunan yeni bir proje olarak öne çıkıyor.

İş, okul veya gezmek için olsun, Londra’da nereye giderseniz gidin hızlı ve rahat ulaşım seçenekleri bulunuyor. Londra, 1863 yılında dünyada yeraltı treni ile ilk kez hizmet veren şehir olmuştur ve o zamandan bu yana kent toplu taşımacılığının öncü şehirlerinden biridir. Yerüstü, yeraltı ve ana hat trenleri, hafif raylı sistem, tramvaylar, otobüsler, nehir otobüsleri, havaalanları, helikopter pisti, teleferik seçenekleri ve dünyanın en iyi eğitimli taksi şoförleriyle Londra’nın dünyanın en iyi ulaşım imkanlarına sahip şehirlerinden biri olması hiç de şaşırtıcı değil.

Londra Metrosu, 402 km’lik bir alanı kapsayan ve 272 istasyon bulunan 11 metro hattında günde beş milyon yolcuya hizmet veriyor ve şehrin ulaşım ağının en önemli merkezi konumunda bulunuyor. Yoğunluğun en yüksek olduğu saatlerde 543’ten fazla tren hizmet vermekte ve en hızlı hat üzerinde saatte 40 tren çalışıyor. Sabah 5’ten gece yarısına kadar kesintisiz hizmet veren ve hafta sonları en yoğun hatlarda 24 saat hizmet veren Tube, şehirde dolaşmanın en hızlı ve rahat yolu ve dünyanın en konforlu metrosu olarak değerlendiriliyor.1

Geçtiğimiz yıllarda Londra demiryolu ağına daha önce Crossrail olarak bilinen Elizabeth Hattı da eklendi. Bu hat, ana hat trenlerinin Londra’yı boydan boya geçen tünellerden geçmesini sağlıyor ve Heathrow Havaalanı’ndan Essex’teki Shenfield’a kadar hızlı ve doğrudan bağlantılar sunuyor. Şehir ayrıca, St Pancras’tan kalkan Eurostar ile trenle Avrupa anakarasına da bağlanıyor.

Batı Londra’daki eski Nestle fabrikasının dikkat çeken bir yenileme projesi olan Hayes Village, tarihi yeşil alandan Crossrail’in önemli bir noktası olan Hayes ve Harlington tren istasyonuna kadar uzanan oldukça kullanışlı bir yaya yoluna sahip olmasıyla ön plana çıkıyor. Güneybatı Londra’nın en cazip emlak merkezlerinden birinde yer alan Springfield Place, Tooting Bec metro istasyonuyla birlikte iki demiryolu istasyonuna yürüme mesafesinde olup en iyi ulaşım bağlantılarına sahip projelerimizden biridir.

Ek olarak, Londra Travelcard bölgesinde bulunan 368 istasyona yayılan ve Büyük Londra ile çevresindeki banliyölere hizmet veren ana hat tren istasyonları ile çevrilidir. Croydon’a gidip gelen Tramlink ile Canary Wharf ve London City Havaalanı gibi başlıca iş merkezlerine hızlı ulaşım sağlayan Docklands monoray hattı gibi yer üstü ulaşım bağlantılarına da sahiptir.

Yeni planlanan West London yer üstü hattı Hendon’u Hounslow’a bağlayacak ve Barnet kentindeki Hendon Waterside, LB Hillingdon’daki Hayes Village ve LB Harrow’daki Eastman Village gibi en popüler projelerimizden bazılarına daha rahat ulaşım bağlantıları sağlıyor. Dahası, Güney Doğu Londra bulunan, kilometre taşı niteliğindeki yeni projemiz Bermondsey Heights, yalnızca 400 metre uzaklıktaki yeni Londra Metro istasyonu da dahil olmak üzere bölgeye yönelik kapsamlı yenileme planlarının bir parçasıdır.

Havaalanları söz konusu olduğunda ise, Londra havaalanı sistemi, her yıl altı havaalanını kullanan 170 milyondan fazla yolcuyla dünyanın en çok kullanılan havaalanı sistemidir. Londra Heathrow, Dubai Havaalanı’nın ardından dünyanın en yüksek ikinci yolcu sayısına sahipken, Londra Gatwick de 10. sırada yer alıyor. Şehirdeki tüm havaalanları, özel tren ve otobüs seferleriyle şehrin merkezine kolay ulaşım sağlıyor. Londra’nın batısında yer alan RAF Northolt özel jetler tarafından kullanılırken, Battersea’de bulunan London Heliport özel helikopterler için kullanılıyor.

Hem turistler hem de işlerine gidip gelen kişiler arasında oldukça popüler olan Londra nehir otobüsleri ağı, Thames Nehri üzerindeki 22 iskele boyunca seferler düzenliyor ve yolculara olağanüstü manzaralar sunuyor. Bununla birlikte, IFS Cloud Teleferiği, ziyaretçileri Thames Nehri boyunca Greenwich’den Kraliyet Rıhtımı’na götürüyor. 

Londra’nın havası önceleri smogla kaplıydı ancak son yirmi yılda Londra Belediyesi, hava kirliliğine neden olan araç kullanımını daha temiz ve daha çevreci seçeneklerle değiştirmeye yolunda adımlar atıyor.

Londra’da 675 farklı güzergahta 8.600’den fazla sayıda otobüs hizmet veriyor ve her sekiz yolculuktan biri elektrikli ya da hidrojenle çalışan otobüslerle gerçekleştiriliyor. Bu da Londra’nın Avrupa’nın en büyük sıfır emisyonlu otobüs filosuna sahip olması anlamına geliyor.

Londra’nın ünlü siyah taksilerinin yüzde kırkı da elektrikli araçlardan oluşuyor. Londra taksicileri dünyanın en iyi eğitimli taksi şoförleridir, zira lisanslarını alabilmek için Charing Cross’un on kilometre yarıçapındaki her yolu ve önemli noktaları ezberlemeleri ve oldukça zorlu bir sınavı geçmeleri gerekiyor. The Knowledge olarak bilinen ve 1865 yılında beri Londra’da bir gereklilik olan bu sınava hazırlanmak ve geçmek en az üç yıllık sıkı bir çalışma gerektiriyor.

Böylesine kapsamlı bir toplu taşıma ağına sahip olan Londra’nın bir destinasyon ve yaşanacak yer bir olarak sürekli yüksek puan alması şaşırtıcı değil. Kanadalı turizm ve emlak danışmanlık hizmeti Resonance Consultancy, 2023 yılında Londra’yı üst üste sekizinci kez dünyanın en iyi şehri seçti. “Yaşanabilirlik, sevilebilirlik ve refah” kriterleri açısından 270  şehri karşılaştıran danışmanlık şirketi, Londra’nın Paris, New York, Tokyo ve Dubai’nin üzerinde değerlendirilmesinin nedenlerinden biri olarak başkentin sahip olduğu mükemmel toplu taşımacılığı gösterdi.

Ulaşım bağlantılarının mükemmelliğinin bir sonucu olarak, yalnızca şehrin merkezinde bulunan 1. ve 2. Bölgelerdeki evlerin çalışanlar için uygun olduğu düşüncesi artık geçerliliğini yitirdi. Bugün, 4. veya 5. Bölgede bir ev satın alabilir ve iş, okul veya eğlence, nereye giderseniz gidin hızlı ve kolay bir şekilde ulaşabilirsiniz.

Seramiksan, İş Pozitif Fuarı’nda

200 kişiden fazla kadın çalışanıyla ve kadın istihdamına verdiği destekle fark yaratan Seramiksan, İŞKUR tarafından ilk defa Manisa’da gerçekleştirilen İş Pozitif Fuarı’nda beğeni aldı.

Türkiye genelinde 8 ilde gerçekleştirilmesi planlanan, T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı başta olmak üzere 10 Bakanlığın proje ortağı olduğu “Milli Müdafaadan Milli Kalkınmaya Türkiye Yüzyılı’nın Kadınları Yüzyılın Kadın İstihdamı İş Pozitif Fuarı” kapsamında Manisa Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü ev sahipliğinde 24 Şubat tarihinde gerçekleştirilen “İş Pozitif Manisa Fuarı” programına davet edilen Seramiksan, kadın istihdamının artırılmasını sağlayacak işbirliğinin içerisinde yer aldı.

Kadınların mesleki becerilerini geliştirerek kalıcı istihdama katılımlarını sağlamak amacıyla yürütülen projelere destek vermeye devam edecek olan Seramiksan’ın fuardaki standını ziyaret eden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Prof. Dr. Vedat Işıkhan ve Manisa Büyük Şehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün, bu kapsamdaki faaliyetler hakkında bilgi alarak firmaya tebriklerini ilettiler. 

Samandağ Deprem Konutları İnşaatı Sürüyor

Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından Hatay’ın Samandağ ilçesinde yapılan 424 deprem konutunun inşaat çalışmaları hızla sürüyor.

Hatay’da asrın felaketinden etkilenen ilçelerinden biri olan Samandağ’da depremin yaralarını sarmak için hızla çalışmalara başlanmıştı. Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından Samandağ ilçesinde hayata geçirilen 424 konutluk yeni proje hızla yükseliyor.

Projenin özelliklerinden biri ise yöresel mimariye uygun olarak tasarlanmış olması. Konutların yanı sıra proje kapsamında; çocuklar için oyun parkları, gençler ve yetişkinler için spor alanları ile her yaştan bireyin keyifli vakit geçirebileceği dinlenme alanları da yer alacak.

Hatay, Samandağ’da yükselen 424 konutun tüm proje detaylarını burada bulabilirsiniz.

İstanbul’da 7 İlçenin Acilen Dönüştürülmesi Gerekiyor

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki İstanbul Planlama Ajansı (İPA) il genelinde acil olarak dönüştürülmesi gereken ilçeleri sıraladı.

Raporda, Büyükçekmece, Güngören, Kartal, Küçükçekmece, Pendik, Tuzla ve Zeytinburnu’nda ilan edilenin beş katı dönüşüme ihtiyaç olduğu belirtildi.

İPA’nın “Kent Gündemi Serisi”nin son raporunda kasım ayında yapılan değişikliklerin ardından yeniden gündeme gelen rezerv alan ve riskli alan kavramları ile bu kavramların İstanbul’daki yansımaları incelendi.

Raporda şu bilgilere yer verildi:

“‘2012 tarihli ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun, kentsel dönüşümde önemli bir araç olarak kullanılmaktadır. Bu kapsamda yapılan çalışmalar kanundaki ‘riskli alan’, ‘rezerv alan’ ve öncelikli dönüşüm alanlarına yönelik tartışmaları beraberinde getirmektedir. Son olarak 6306 sayılı kanuna yönelik 9 Kasım 2023 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren değişikliklerin ardından bu tartışmalar yeniden gündemde yer bulmuştur. Kentsel Dönüşümde Rezerv Alan ve Riskli Alan Kavramlarına Dair Değerlendirme’ raporu bu kavramlara ışık tutarken İstanbul’daki uygulamaları da incelemektedir.

Hazırlanan rapora göre:

  • İstanbul’da 6306 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği tarihten bu yana 70 adet riskli alan, 152 adet rezerv yapı alanı ve yaklaşık 84 bin riskli yapı ilan edilmiştir.
  • İlan edilen riskli alanların çoğunlukla kamu mülkiyetinde bulunan, genellikle tek veya iki katlı düzensiz yapıların bulunduğu ya da rantı yüksek alanlardan oluştuğu belirtilmektedir.
  • Son 11 yılda İstanbul’da bulunan ve 2000 yılı öncesi yapılmış 800 bin binanın yalnızca 84 bini dönüşmüştür.
  • Öncelikli ele alınması gereken Büyükçekmece, Güngören, Kartal, Küçükçekmece, Pendik, Tuzla ve Zeytinburnu’nda ilan edilenin beş katı dönüşüme ihtiyaç vardır. Sadece Tuzla ilçesinde Bakanlığın ilan ettiğinin 38 katı büyüklükte bir alanda kentsel dönüşüm ihtiyacı mevcuttur.
  • Rezerv alan konusuyla ilgili öne çıkan en önemli ve en tehlikeli alanların başında Kanal İstanbul güzergahı gelmektedir. Kanal İstanbul güzergahındaki rezerv alanlarda merkezi yönetim tarafından yapılan açıklamalara göre 500 bin, İPA’nın analizine göre 2 milyon yeni nüfus artışı öngörülmektedir.
  • Önceki uygulamalara bakarak yeni düzenleme incelendiğinde; gelir adaletsizliği, mülksüzleşme ve barınma hakkına dair sorunların derinleşeceği, afete dayanıklı kentlerden ziyade finansal kaynak oluşturmaya yönelik adımlar atılacağı değerlendirilmektedir”

My Tech Enerji, Mersin Üniversitesi İle GES Anlaşması İmzaladı

My Tech Enerji, Mersin Üniversitesi’ne (MÜ) Güneş Enerjisi Santrali (GES) kuracak. Proje ile MÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’nin 4 milyon khw’lık elektrik ihtiyacı karşılanacak.

Şubat ayında sözleşmesini yaptıkları ve 21 Mayıs’ta teslim edecekleri ‘GES Projesi’ hakkında bilgi veren My Tech Enerji Genel Müdürü Mehmet Yürekdelen, “Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nin girişindeki otoparkta, çelikten konstrüksiyon ( carport ) sistemi yapılarak üstü panel ile kaplanacak ve buradan elektrik üretilecek. Startına başladığımız projede yaklaşık 5 bin 550 adet panel ve 60 adet invertör kullanacağız.

Totalde 1,5 milyon dolar yatırımla gerçekleştireceğimiz GES projesi, yılda 14 milyon Türk Lirası karşılığında üniversiteye tasarruf sağlayacaktır. Projenin hayata geçmesiyle birlikte, Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nin yılda yaklaşık 10 milyon kW saat elektrik tüketiminin yüzde 40’ı bu projeden sağlanacak. İleriki süreçte KABEV ‘Kamu Binalarında Enerji Verimliliği Projesi’ projesi kapsamında TURYAPI İnşaat ve EPHE Enerji konsorsiyumu ile Karadeniz bölgesindeki üniversitelerde de projelerimize devam edeceğiz” dedi.

“Yeni Projelerle Yüzde 400 Büyüyeceğiz”

Yürekdelen ayrıca, yüksek güneşli gün sayısına sahip olan Mersin’de Akdeniz bölgesindeki yapılan yatırımların kendisini amorti etme hızının Karadeniz, İç Anadolu ve Ege’ye nazaran 1.5 kat daha hızlı gerçekleştiğini ve yasal düzenlemeler ile birlikte GES taleplerinin arttığını söyledi. Mersin dışında Hatay, Osmaniye ve İskenderun’da aktif GES Projelerine başladıklarını, Adapazarı ve Sakarya’da da projelerini hayata geçireceklerine değinen Yürekdelen, “Kaliteden, iş sağlığı ve iş güvenliğinden ödün vermeden geçen yıl yakalamış olduğumuz ivmeyi devam ettirmeyi ve geçen yıla oranla yaklaşık yüzde 400 büyümeyi hedefliyoruz. Ayrıca, 20 kişilik olan personel sayımızda da artırarak yaklaşık 50’ye çıkaracağız” diye konuştu.

“Destekler Sayesinde GES Talepleri Arttı”

KOSGEB’in 1 yıl ödemesiz, 2 yıl faizsiz geri ödemeli kredi destekleri ve diğer Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) ve IPARD yüzde 50-60’lara varan hibe destekleri sayesinde GES talebinin arttığını belirten Yürekdelen, “Bir yandan kurumlar tarafından firmalara verilen bu denli destekler varken, maalesef enerji satan firmalar tarafından altyapı yetersizliği sebebiyle kapasite verilmiyor. Tüm şartlar yerine getirilmeyince GES projelerine başlanılamıyor. Hem bizlerin hem de firma sahiplerinin mağduriyet yaşamaması için bu soruna çözüm getirilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Dünya Gazetesi/Müjde Demir

Elazığ’ın En Büyük AVM’si Görkemli Bir Törenle Tanıtıldı

Elazığ’da M. Bulut İnşaat tarafından yükselecek olan Newpoint Alışveriş Merkezi (AVM) projesinin lansmanı İstanbul’da yapıldı.

M. Bulut İnşaat ve Value Solution Partners ev sahipliğinde gerçekleşen New Point AVM’nin lansmanı, M. Bulut İnşaat Yönetim Kurulu Başkanları Mustafa Bulut ve Mehmet Bulut, VS Partners kurucu ortakları Tarkan Ander ve Dora Şahintürk, perakende sektör temsilcileri ve basın mensuplarının katılımı ile İstanbul Mandarin Oriental Bosphorus’da gerçekleştirildi.

Elazığ’ın karma kullanımlı en büyük alışveriş merkezi olacak, 110 adet mağazayı bünyesinde barındıracak olan ve şehirdeki ilk mağazalarını açacak restoran ve kafeler, cadde mağazaları ve ofis bloklarını kapsayan 3 bağımsız bölümden oluşan New Point AVM, Elazığ’ın yeni bir yaşam alanı olmaya hazırlanıyor.

Tanıtım programında New Point AVM projesi ve AVM’ye ilişkin görüşlerini paylaşan M. Bulut İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bulut, bu projeyle şehrin istihdamına da önemli oranda katkı sağlayacaklarını belirtti.
Nev Point projesi ile sadece Elazığ’a değil tüm bölgeye değer katacaklarını ifade eden Bulut, “New Point AVM’nin açılışını duyurmak için geri sayım yapıyorduk. Bizleri yalnız bırakmadığınız için teşekkür ediyoruz. M. Bulut İnşaat olarak her zaman için Elazığ’ın hem bölgemiz hem de ülkemiz adına değerinin farkındayız, bu sebeple de gerçekleştirdiğimiz projelerimizde başta Elazığ’a ve bölgemize değer katmayı hedefliyoruz.” dedi.

Elazığ gibi kadim kültürlere ev sahipliği yapmış bir şehirde böylesine önemli ve binlerce kişiye istihdam oluşturacak bir yatırıma imza atmanın ve bunu şehre kazandıracak olmanın gurur ve mutluluğunu yaşadıklarını dile getiren Bulut, “Elazığ’ın en büyük karma kullanımlı alışveriş merkezi olmaya hazırlanan New Point, yalnızca AVM olarak değil aynı zamanda bölgemizde yeni bir yaşam alanı olarak da öne çıkıyor. New Point, içindeki marka bütünlüğü ve profesyonel yaklaşımıyla Elazığ’ın gelişimine ve dönüşümüne büyük bir katkı sağlayacağını ve şehrin istihdamını destekleyeceğini düşünüyoruz.” dedi.

New Point AVM projesinin kiralama yönetim faaliyetlerini, gayrimenkul ve yatırım yönetimi konusunda uzmanlaşmış lider bir profesyonel hizmetler firması olan Value Solution Partners yürütecek.

New Point AVM projesinin detaylarını aktaran VS Partners Kiralama Direktörü Onur Kıratlılar, “Value Solution Partners olarak birlikte böylesine kıymetli bir anlaşmaya imza attığımız, M. Bulut İnşaat Yönetim Kurulu Başkanları Mustafa Bulut ve Mehmet Bulut’a ayrıca teşekkürlerimizi iletiyoruz.

New Point AVM içinde bulundurduğu marka karmasıyla 7’den 70’e herkese hitap edecek, restoran ve kafeler, cadde mağazaları ve ofis bloklarını kapsayan bölümleri ile de Elazığ’a yeni bir yaşam alanı oluşturacak.” dedi.

100 bin metrekarelik inşaat alanına ve 33 bin metrekarelik kiralanabilir alana sahip, 110 adet mağazayı bünyesinde barındıran New Point AVM, 3 kattan oluşurken aynı zamanda şehrin en büyük çocuk oyun alanını da açmaya hazırlandığına dikkat çeken Kıratlılar; “Yalnızca Elazığ’ın değil aynı zamanda Doğu Anadolu Bölgesi’nin de yeni gözdesi olacağına inandığımız, Elazığlıların ihtiyaçlarını eksiksiz karşılayabilecek, şehrin en büyük yaşam merkezini yaratmak ve projemizin sağlayacağı istihdamı şehrin ekonomik habitatına geri kazandırmak için çalışacağımız New Point AVM’nin kiralama faaliyetlerini en iyi şekilde yürüteceğiz” dedi.

2025’in Üçüncü Çeyreğinde Hizmete Açılacak

New Point AVM’nin 2025 yılının üçüncü çeyreğinde açılacağını belirten Onur Kıratlılar, “Value Solution Partners olarak misyonumuz en iyi hizmeti sunmak, fark yaratmak ve sürdürülebilir projelerle büyük başarılara imza atmaktır. Bu doğrultuda kiralama sürecini yürüteceğimiz New Point AVM’nin, bulunduğu bölgeye değer katacağına inanıyor ve böyle bir projeye imza atmış olmaktan gurur duyuyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.

Kaynak: Günışığı Gazetesi

İznik Gölü’nde Arsa Niteliğindeki Taşınmazların Metrekare birim değerleri 8.000,00 TL ile 10.000,00 TL Arasında Değişiyor 

EVA Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Gürcan Sütlüdere, İznik bölgesindeki gayrimenkul piyasasını mercek altına aldı.

Sütlüdere, İznik Gölü’ne uzak olan tarım arazilerinin metrekare birim fiyatı 700 TL iken gölün çevresinde bulunan ve göl manzarasına sahip olan yerlerde metrekare birim fiyatının bin TL’ye kadar çıktığını açıkladı. Göle yakın yapılaşma hakkı olan arsa niteliğindeki taşınmazların metrekare birim değerleri ise 8.000,00 TL ile 10.000,00 TL arasında değişiyor. 

EVA Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Gürcan Sütlüdere, 2022 TÜİK verilerine göre; İznik’te gerçekleşmiş olan konut satışının 558 adet olduğunu belirterek, “Söz konusu adetteki konut satışı, 2022 yılında Bursa ilinde yapılan satışların yalnızca %10’una tekabül etmektedir. İznik ilçesinde ilçede gerçekleşen konut satışları Bursa ilindeki mevcut ilçelerde yapılan satışlarla karşılaştırıldığında son sırada yer alıyor.  İlçede bulunan taşınmazların fiyatlandırılmasında konum ve manzara önem arz ediyor. Örneğin; İznik Gölü’ne uzak olan ve göl manzarası bulunmayan tarım arazilerinin m² birim fiyatı 700 TL iken gölün çevresinde bulunan ve göl manzarasına sahip olan yerlerde m² birim fiyatının 1.000-TL’ye kadar çıktığı görülmektedir. 

İznik Gölü Motivasyon Kaynağı Olarak Görülüyor

Göl çevresinde bulunan taşınmazlar, olumsuz zemine sahip olmasına karşın ilçe merkezinde bulunan taşınmazlara nazaran daha fazla talep görmektedir. Bu talep fazlalığına son yıllarda yaşanmış ve halen yaşanmakta olan salgın hastalıkların neden olduğunu söylemek mümkün. Bireylerin halen kanıksama çabasında olduğu ya da henüz kanıksadığı mevcut durumla en temel başa çıkma yöntemlerinden olan bireysel aktivitelerde gölün ve göl çevresinin bir motivasyon kaynağı olarak görülmesi muhtemeldir. 

Bu nedenle bölgede yer alan göle yakın yapılaşma hakkı olan arsa niteliğindeki taşınmazların metrekare birim değerleri 8.000,00-TL ile 10.000,00-TL arasında seyir ederken ilçe merkezinde bulunan ve merkeze yakın olan yerlerde bulunan arsa nitelikli taşınmazların metrekare birim değerleri 6.000,00-TL ile 8.000,00-TL arasında değişiklik göstermektedir.

Selçuk Mahallesi’nde Kira Geliri 10.000 TL ile 12.000 TL Aralığında

İlçenin İznik Gölü’ne yakınlığı ve manzarasıyla öne çıkan Selçuk Mahallesi’nde ise ayrık nizam 4 kat yapılaşma görülmektedir. Konumu gereği inşaat firmaları tarafından talep gören bölgede, her geçen gün yeni inşaatların sayıları artmaktadır. Arsa büyüklükleri dikkate alındığında genel olarak site tarzı yapılaşmanın hâkim olduğu bölge, orta ve üst gelir grubu tarafından tercih edilmektedir. Çoğunlukla 3+1 daire tiplerinin yer aldığı projelerde konut birim fiyatları, site özellikleri ve manzara faktörüne bağlı olarak 28.000-TL ile 33.000-TL arasında değişmektedir.  Ortalama olarak 100 m² alana sahip konutların aylık kira getirisi ise 10.000 TL ile 12.000 TL aralığındadır.

Eşrefzade ve Yeşil Cami’de Metrekare Birim Fiyatları 20.000,00 TL ile 22.000,00 TL 

Bölgenin kısmen iç kesimlerinde yer alan Eşrefzade ve Yeşil Cami Mahallerinde konumlu, 0-5 yaş aralığındaki konutlarda ise m² birim fiyatları 20.000,00 TL ile 22.000,00 TL arasında değişiklik göstermektedir. Ortalama olarak 100 metrekare alana sahip konutların aylık kira getirisi 8.000 TL-10.000 TL civarındadır.

Villalarda Metrekare Birim Değerleri 70.000 TL ile 80.000 TL

Çevrenin bilinen en eski ve en prestijli sitesi olan Darka Tatil Köyü; tek katlı, dubleks ve tripleks villalardan oluşmaktadır. Site daha çok bölgede sürekli yaşam sürmeyen ve yüksek gelire sahip kişiler tarafından ikincil konut olarak tercih edilmektedir. Sosyal alanlara sahip tatil köyündeki villaların göl manzarası, büyüklüğü ve iç mekan özellikleri fiyatlandırmada önem arz etmekle birlikte metrekare birim değerleri 70.000 TL ile 80.000 TL arasında değişkenlik göstermektedir.

Göllüce, Müşküle ve Mustafalı Mahalleleri İlgi Görüyor

İznik Gölü’nün kuzeyinde yer alan, tarım amacıyla kullanılan ve alınan verim nedeniyle de kullanılmaya devam edecek gibi görünen Boyalıca ve Çakırca mahalleleri daha çok yerel halk tarafından tercih edilirken İznik Gölü’nün güneyinde yer alan, turizm ve kamp tatili maksadıyla kullanılan Göllüce, Müşküle ve Mustafalı mahalleleri ise bölgede sürekli olarak yaşam sürdürmeyen kişiler tarafından tercih edilmektedir. 

Son dönemlerde toplumdaki bazı kesimlerin büyükşehir karmaşasından bunalıp kırsalda yaşama isteği özellikle meyve bahçelerinin satışında artış yaşanmasına neden olmuştur. Bu taşınmazların; resmi yolunun bulunması, 5 dönüm üzerinde olması ve mevcut imar şartlarında 75 metrekare büyüklüğünde bağ evi yapma imkanı sunması talep artışında büyük rol oynamıştır. Bu özelliklere sahip yerlerin metrekare birim fiyatlarında yüksek artış oranı gözlemlenmektedir.

Alternatif Yaşam Alanları

Bölgede zeytin ve meyve yetiştiriciliğinin temel geçim kaynaklarından olması ve bu alanların korunması maksadıyla birtakım kanuni sınırlamalar getirilmesi ilçede büyük tiny house parklarının kurulmasını güçleştirmiştir. Ancak toplumun son yıllarda geçirmiş olduğu değişim ve dönüşümler, taşınabilir yapılara olan talebi arttırmıştır. İznik; topoğrafik yapısı ve iklimi gereği taşınabilir yapılara uygun bir bölge olarak görüldüğünden bölgede tiny house edinimleri, parsel bazında müstakil olarak artmıştır.

Bölgenin mevcut nüfusu, zemin yapısı, bulunduğu coğrafi konum, sosyo-ekonomik düzeyi, il merkezine olan uzaklığı ve sosyal yaşam alanlarının kısıtlı olması vb. nedenler bölgede büyük yatırım projeleri yapılmasına engel teşkil etmektedir.

Öte yandan bulunduğu coğrafi ve stratejik konumu, iklimi ve tarım alanları ile devletler ve hatta imparatorluklar tarafından önemi fark edilerek pek çok kez başkent olarak kullanılmış olan ilçe; gelişen dünyanın gereklerine cevap veremediğinden önemini kaybetmiş olsa da özellikle İznik Gölü çevresinin potansiyelinin yeniden fark edilerek yakın gelecekte gerek ilçe gerek göl bazında yükselişe geçecek bir coğrafya olduğu aşikardır. Özellikle uzun vadeli yatırımlar veyahut ikincil konutlarla bölgenin değerinin artacağını düşünmekteyiz.

Kampçılar ve Doğaseverler İçin Cazibe Merkezi

İznik’te halihazırda yükselen büyük yatırım projeleri mevcut değildir. Bölgede ekonomik faaliyetlerden tarımın ön plana çıkması, sanayiye dair büyük yatırımların bulunmaması nüfus dinamiğini oldukça etkilemiştir. Bölgenin halihazırda turizm, tarih ve kültür açısından zengin bir bölge olması dönemsel ekonomik canlandırma için de çok uygundur. İznik Gölü’nün çevresinde çadır ve karavan alanları mevcuttur ancak bu alanlar talepleri karşılamaya yetmemektedir. Bölgede bulunan eşsiz göl manzarası ve bölgenin doğa ile iç içe olması çadır ve kamp meraklıları açısından bölgeyi cazibe merkezi haline getirmektedir. Bu talep ve ihtiyaçlar dikkate alındığında bölgede bungalov tarzı evler kurulmasının, çadır ve kamp alanlarının genişletilmesinin bölgeye dönemsel olarak bir katkı sağlayacağını düşünmekteyiz.” şeklinde konuştu.

Arabuluculuk Uygulamasıyla Dava Yükü Yüzde 50 Azaltıldı

Denge Gayrimenkul Değerleme ve Danışmanlığı Yönetim Kurulu Başkanı Baki Budakoğlu, arabuluculuk uygulaması ile kira anlaşmazlığı kaynaklı dava yükünün yaklaşık yüzde 50 oranında azaltıldığını söyledi.

Denge Gayrimenkul Değerleme ve Danışmanlığı Yönetim Kurulu Başkanı Baki Budakoğlu, 2022 ile 2023 yılında TÜFE’nin yüksek seyri nedeniyle yüzde 25’lik zam sınırı ile piyasa koşulları arasındaki makasın ciddi anlamda açıldığını hatırlatarak, “Bugün gelinen noktada; özellikle 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin ardından atılan sosyal konut adımları, 2024 yılı için enflasyon beklentisinin yüzde 35-40 bandında olması, 2025 yılı için enflasyon beklentilerinin tek hanelere yaklaşması ve bundan kaynaklı TÜFE oranıyla kira zam sınırı olan yüzde 25 arasındaki makasın kapanması, piyasada yüzde 25 zam sınırının sona erdirilmesine yönelik bir beklenti yarattı.” dedi.

Budakoğlu, değerleme uzmanlarının da sürece entegre edilmesi halinde, arabuluculuk sistemiyle birlikte mevcut anlaşmazlık yükünün tamamen ortadan kalkabileceğini söyledi:

“Arabuluculuk sisteminde bilirkişilerin verdikleri destekler oldukça kıymetli. Adalet sistemi üzerinde bulunan kira anlaşmazlığı kaynaklı dava yükünün yaklaşık yüzde 50’si bu sayede ortadan kaldırıldı. Daha önce yıllara ulaşan dava süreleri, bu sayede 2 ayı aşmayan sürelerde çözüme kavuşuyor. Bu süreleri 1 haftaya, hatta birkaç güne çekmek mümkün. Dolayısıyla davalar daha hızlı çözüme kavuşabilir. Bu sonucu elde etmek için devreye devletin yetkilendirdiği, tarafsız bir biçimde hareket eden değerleme uzmanları girebilir. Adil kira değerlerinin belirlenmesi, kira sözleşmesi imzalanması aşamasında değerleme uzmanı raporu aracılığıyla kira bedelinin tespiti ve hem ev sahibi hem de kiracının sözleşme şartlarının takibinin değerleme uzmanı tarafından yapılması bir süredir yaşanan anlaşmazlık davaları için büyük orada kesin çözüm sunmaktadır. Devletin değerleme uzmanlarını bu kritik pozisyonlarda tarafsız temsilciler olarak yetkilendirmesi, kira gelirinden elde edilen gelir vergisinin takibini de kolaylaştıracaktır.”

Yüzde 25 zam sınırı uygulamasının devam etmesi halinde bile mevcut koşullar ve beklentiler nedeniyle önceki dönemlere göre etkisinin sınırlı olacağını ekleyen Budakoğlu, “1 Temmuz 2024 itibariyle uygulamanın kaldırılması durumunda da yine arabuluculuk sistemiyle benzeşmeye başlayan kiralar serbest piyasada 1 yıl içinde olması gereken noktalara yavaş yavaş gelecektir. Özellikle seçim sonrası kredi politikalarındaki esnemeyle konut kredilerinin daha erişilebilir koşullarda sunulması halinde kiracıların konut alımına yönelik iştahının artması, yatırımcıların konutu yeniden yatırım aracı olarak görmeye başlaması mümkün. Bu çıktılar da arz ve talebin dengeleneceği, konut fiyatlarında reel erimenin sona ereceği bir dönemi başlatacaktır.” dedi.

İngiltere’de ‘Destekli Yaşam Modeli’ Yatırımcılara Önemli Bir Fırsat Sunuyor

Cornucopia Global Kurucu Ortağı Buse Tanıl Jeffery, ‘Destekli Yaşam Modeli’’nin geleneksel gayrimenkul yatırımlarından farklı olduğunu belirterek, “Mülk fiyatlarının 6 milyon TL’den başladığı yatırım fırsatından yatırımcı, hiçbir yönetim maliyeti olmadan bir Konut Derneği ile 25 yıllık kira anlaşmasından faydalanarak net yüzde 10 getiri elde ediyor.” dedi.

İngiltere’de 65 yaş ve üstü nüfusun önümüzdeki 20 yıl içinde yaklaşık üçte bir oranında artması bekleniyor. Bu durum fiziksel ve zihinsel ihtiyaçlardan dolayı yardımlı yaşama daha fazla ihtiyaç duyulacağı anlamına gelirken yatırımcılar içinde uzun vadeli bir fırsatı ortaya çıkarıyor.

Artan konut fiyatları karşısında gayrimenkul yatırımcıları, daha cazip yatırım imkanlarına ve daha istikrarlı bir piyasaya sahip yurt dışı pazarlarına yöneliyor. Özellikle İngiltere, Türkiye fiyatlarıyla sunduğu yatırım imkanları ile son yıllarda Türk yatırımcılar için cazip bir konum haline geldi. Ülkenin sunduğu son fırsat olan “Destekli Yaşam Modeli” geleneksel gayrimenkul yatırımlarından farklı olduğunu dile getiren Cornucopia Global Kurucu Ortağı Buse Tanıl Jeffery, “Mülk fiyatlarının 6 milyon TL’den başladığı yatırım fırsatından yatırımcı, hiçbir yönetim maliyeti olmadan bir Konut Derneği ile 25 yıllık kira anlaşmasından faydalanarak net yüzde 10 getiri elde ediyor. Ayrıca, kiracıların yaşı, fiziksel veya zihinsel ihtiyaçları nedeniyle özel destek alıyor olması sosyal sorumluluğa katkı sağlayan etik bir yatırım yapmalarını sağlıyor. Sermaye artışı ile 10 yıldan kısa bir süre içinde yatırım kendini amorti ediyor.” dedi.

25 Yılda Yüzde 400’den Fazla Getiri

Destekli yaşam modelinin İngiltere’de hızla büyüyen bir sektör olduğunun altını çizen Cornucopia Global Kurucu Ortağı Buse Tanıl Jeffery, açıklamalarını devamında şunları söyledi:

“Bu modelin İngiltere’de bireysel yatırımcılara açılması ve yaşlı nüfusun artması, bu tür konut projelerine olan talebin doğru oranda artmasına neden oldu . Bu yatırım modeli, yatırımcılar için önemli bir fırsat sunuyor. Vakıflar tarafından kiralaması yapılan daireler 6 milyon TL’den başlayan fiyatlarla yatırımcılara pound bazında yüksek bir getiri garantisi sağlıyor.

Yıllık kira getirisi net yüzde 10 ve her sene enflasyon üzerinde yıllık kira artışı yapılıyor. Konutun bakim, onarım ve yönetim faaliyetlerinin kiralamayı yapan şirket tarafından karşılanıyor. Böylece yatırımcı kirasını kesintisiz olarak net yüzde 10 üzerinden elde etmiş oluyor. Ortalama kira artışlarına bağlı olarak dönem içerisinde sermaye kazançları hariç 25 yıllık kira gelirinizin yüzde 400’ünden fazlasını elde edebilirsiniz. Etik bir yatırım fırsatı sunan model, 10 yıldan kısa sürede kendini amorti edecek. Ayrıca, kişi toplumun en savunmasız kimselerine sağladığı konut ihtiyacı ile etik bir yatırım yapmış olduğunu bilerek mutlu oluyor.”

Denizli Kumkısık’ta Katlı Kavşak İnşaatı Başladı

Denizli, Kumkısık Mahallesi’nde başlatılan katlı kavşak projesinde inşaat çalışmaları hızla sürüyor.

Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, bir süre önce yapımına başlanan Kumkısık Katlı Kavşağı’nda incelemede bulundu. Başkan Zolan’a Genel Sekreter Yardımcısı Ali Aydın ve Ömer Faruk Özer, Karayolları Bölge Müdür Yardımcısı Gökhan Köroğlu, Kumkısık Mahallesi Muhtarı Tarık Deştekin ve beraberindekiler katıldı. Bir süre alanda incelemede bulunan Başkan Zolan burada yaptığı açıklamada, uzun zamandan beri Kumkısık Mahallesi giriş- çıkışlarında sıkıntı yaşandığını belirterek, burada trafik güvenliği anlamında büyük risk yaşandığını söyledi. Üzerlik, Aşağışamlı ve Yukarışamlı mahallelerinin Denizli-Aydın devlet yolu bağlantısının Kumkısık Mahallesi’nde bulunan kavşak ile sağlandığı, Denizli-Aydın Otoyolunun bağlantısının da aynı kavşak üzerindeki trafik yoğunluğunu artıracağının öngörüldüğünü kaydeden Başkan Zolan, çiftçilik yapan bölge halkının arazilerine geçişlerde devlet yolunu kullanmaları nedeniyle de trafik güvenliğinin tehlikeye girdiğini belirtti.

Vatandaşların yaşadığı bu sıkıntının giderilmesi için Denizli-Aydın Otoyolu yapımı başladığında Karayolları ve Ulaştırma Bakanlığı ile görüştüklerini anlatan Başkan Zolan, “İstişare sonucunda burada bir proje yapıldı. Proje ile Kumkısık Mahallesi’ne giriş-çıkışların risk taşımaması, aynı zamanda Traktör Galericileri Sitesi, Aşağışamlı, Yukarışamlı, Üzerlik bölgelerine giriş-çıkışların da güvenli olması planlandı. Burada yapılacak köprü altı döner kavşak ile bir çözüme ulaşıldı. Proje yapıldı ve inşaatı hızlı bir şekilde devam ediyor. İnşallah Karayollarımız burayı en kısa zamanda tamamlayacak ve Kumkısık Mahallemize, bölgemize, Denizli’mize yeni bir eser, yeni bir güzellik kazandırmış olacağız. Karayolları Bölge Müdürümüze, Bakanımıza çok teşekkür ediyorum. Şimdiden hayırlı uğurlu olsun” dedi.

Karayolları Bölge Müdür Yardımcısı Gökhan Köroğlu ise, projeye katkı sunmaktan dolayı duydukları memnuniyeti dile getirerek, “Trafik güvenliği anlamında gerçekten önemli ve otoyolumuzun bağlantısına entegrasyonu anlamında da değerli bir proje. İnşallah kısa süre içerisinde tamamlayacağız” ifadelerini kullandı.

Trafik güvenliğinin artırılması amacıyla Kumkısık Mahallesi sınırları içerisinde Denizli-Aydın Devlet Yolu üzerinde 3 açıklıklı, 2 ayaklı köprü, köprü altında trafik sirkülasyonunun sağlanacağı 50 metre çapında çift şeritli modern dönel kavşağın ve kavşağa giriş ve çıkışların sağlanacağı bağlantı yollarının yer aldığı katlı kavşak projesi tamamlanarak yapım çalışmalarına başlandı.

Fenercioğlu’nun İspanya’daki Projesi Viva Altea’da Çalışmalar Başladı

Fenercioğlu, İspanya’nın Altea Kasabası’nda yükselecek olan ‘Viva Altea’ projesinde çalışmaları başlattı.

Projeyle ilgili açıklamalarda bulunan Fenercioğlu A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Aycan Fenercioğlu, “İspanya’da yeni bir projeye başlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. İspanya, son dönemde yabancıların konut alma açısından çok tercih ettiği bir bölge haline geldi. Önümüzdeki dönemde daha da popüler olacağını, özellikle Avrupa bölgesinin ve İngilizlerin buraya ilgi göstereceğini tahmin ediyoruz. Yeni projemizle beraber İspanya’da yatırımlarımızı da artırmayı hedefliyoruz. ‘Hayal edebildiğin her şey gerçektir’ sözüyle çıktığımız bu yolda bir hayalimizi daha gerçekleştirmek için İspanya’dayız. Yurtdışı yatırımlarımız hızla sürecek” dedi.

Viva Altea’nın detaylarından bahseden Fenercioğlu, “Altea gibi küçük nüfuslu, denize yakın, doğaya kaçışın mümkün olduğu bir bölgede yer alan yerler sadece belirli bir satın alma gücüne sahip İspanyollar tarafından değil, aynı zamanda tüm Avrupalılar tarafından da çok ilgi görüyor. Özellikle uzaktan çalışmayı keşfetmiş ve ülkelerinin soğuğundan veya gri gökyüzünden kaçmak ve her türden iyi altyapıya sahip güneşli bir yere yerleşmek isteyen Avrupa vatandaşlarının tercih ettiği bir kasaba. Arsanın yer aldığı Altea kentinde konut satışlarında metrekare fiyatları 2023 Şubat ayında, geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 31,7 artış gerçekleşti. Ortalama bina inşa yılının 1974 olduğu Alicante’de yeni binaların satış metrekare fiyatı daha da yukarıda gerçekleşiyor. İspanya Viva Altea projemiz plaja ikinci sıra cadde üzeri ve Benidorm şehir merkezine 15 dakika uzaklıkta yer alıyor. Viva Altea ayrıca Alicante şehir merkezine 45, Alicante Uluslararası havaalanına 50 ve Valencia Uluslarararası havaalanı 1 saat 25 dakika uzaklıkta bulunuyor.” şeklinde konuştu.

Karmod, Avrupa Pazarını Büyütecek

Karmod Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çankaya, “Avrupa pazarı yurt dışı satışlarımızın yüzde 35’ini oluşturuyor. Bu rakamı, 5 yıllık süreçte yüzde 60’a yükseltme yönünde hedefimiz var.” dedi.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023’te yaşanan büyük depremler sonrasında bölgeye gönderdiği binlerce prefabrik çelik bağımsız yapı ile bölgedeki yaraların sarılmasında önemli pay sahibi olan şirketlerden Karmod, yurt dışındaki çalışmalarıyla da pazar payını büyütmeyi hedefliyor.

Karmod Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çankaya, yaşanan depremler nedeniyle geçen yıl odaklarını bölgenin ihtiyaçlarını karşılamaya yönelttiklerini, bu sene ise yurt dışı çalışmalarına daha fazla hız vereceklerini vurguladı.

Özellikle Avrupa pazarındaki paylarını artırmaya yönelik çalışmaları ön planda tuttuklarını kaydeden Çankaya, “Yapı standartlarımız, Avrupa ve ABD’nin taleplerine uygun özellikte. Ancak buralarda temel sorun, bu ülkelerin yapı mevzuatlarına çok iyi hakim olabilmek. Teknik ofisimize ve dış ticaret ekibimize, bu yönde takviyeler yaptık. Gelen talepleri daha iyi analiz edebilmek adına Avrupa’nın farklı ülkelerindeki yapı statiği, yalıtım gibi öne çıkan detayları çözümleyen bir ekip oluşturduk.” ifadelerini kullandı.

Çankaya, yurt dışı satış hedeflerinde ağırlıklı olarak bayi ağlarını geliştirme ve genişletme yönünde çalışmalarının devam ettiğine işaret ederek, “Yurt dışı satış hedeflerimizde ağırlıklı olarak bayi ağımızı geliştirme ve genişletme yönünde çalışmalarımız bulunuyor. Afrika’da Nijerya, Kenya, Gana ve Cibuti, bayi ağını geliştirdiğimiz ülkeler arasında. Yine ABD’de satış ofisimiz var. Avrupa’da Almanya, Fransa ve İngiltere’de doğrudan satış ofislerimiz var. Çekya, Portekiz ve İspanya’da bayilik sistemiyle çalışıyoruz.” şeklinde konuştu.

Yurt dışı hedeflerinde Avrupa’nın ayrı bir öneme sahip olduğunun altını çizen Çankaya, “Deprem nedeniyle sektöre getirilen üç aylık yurt dışı satış yasağı, 2023 ihracat artış hızını azalma yönünde etkiledi. Avrupa pazarı yurt dışı satışlarımızın yüzde 35’ini oluşturuyor. Bu rakamı, 5 yıllık süreçte yüzde 60’a yükseltme yönünde hedefimiz var.” değerlendirmesinde bulundu.

Mehmet Çankaya, Karmod’un yurt dışı büyüme hedefine ulaşmak için birçok projeyi sürdürdüğünü belirterek, şunları kaydetti:

“Özellikle Avrupa ülkeleri ve ABD’ye yönelik nitelikli villa çelik konut satışını artırmaya yönelik çalışmalarımız bulunuyor. Bu ülkelerde, okul ve yönetim ofisi gibi projelerimizde son yıllarda artış var. Bu artışta, Avrupa’daki satış ofislerimizin katkısı oldukça büyük. Avrupa ülkelerinin yapı mevzuatlarını araştırıyoruz ve bu mevzuatlara göre yapılar üretiyoruz. Teknik detay talepleri anlaşıldığında, bu ülkelere satış yapmak çok daha kolaylaşıyor. Afrika’daki projelerimizde sosyal konut projeleri öne çıkıyor. Yine petrol, doğalgaz ve altın madeni şantiye yapı grubu, Afrika’da gerçekleştirdiğimiz projeler arasında önemli paya sahip.”

“Ülkenin Her Yerinde Çelik Evlere Yönelik Ciddi Talep Artışları Var”


Son bir yılda Türkiye’deki yapı taleplerinin değişmeye başladığını dile getiren Çankaya, “Depremler sonrası, acil konaklama ihtiyacı kaynaklı 3×7 deprem konteyner talepleri geldi. Ardından 25 metrekarelik ticari dükkanlar yapıldı. Üretimini yaptığımız hafif çelik prefabrik evlere talep, son dönemde ise çok arttı. Bunun temel nedeni, vatandaşın deprem gerçeğine bağlı olarak çok katlı binalardan kaçışı ve daha güvenli konut arayışı. Bugün, sadece deprem bölgesinde değil, ülkenin her yerinde çelik evlere yönelik ciddi talep artışı var.” diye konuştu.

Çankaya, deprem bölgesinde cami ve okul talebinde artış gözlemlediklerine dikkati çekerek, “Deprem sonrası bölgedeki cami inşası tercihlerinde de bir değişim görüyoruz. Firma olarak bölgede 4 ayrı cami projesi gerçekleştirdik. Kamu yatırımlarının dışında bölgeden özel okul talepleri de geliyor. Özel okul olarak 13 derslikli bir projeyi bir ay gibi kısa bir sürede tamamlayarak teslim ettik.” dedi.

Deprem bölgesinde çelik köy evleri projesinin devam ettiğini kaydeden Çankaya, “Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız köy evlerinde hafif çelik yapı sisteminin kullanılması yönünde bir adım attı. Bölgede kamu tarafından toplu konut projeleri planlanmakta ve ihaleler açılmakta.  Bu taleplere cevap vermek üzere, iş planımızı kurgulamaktayız.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

Halka Arz Olan GYO Sayısında Artış

2023 yılında 9 yeni Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı’nın (GYO) halka arz olmasıyla birlikte sayı, 48’e ulaştı. GYODER GYO Komitesi Başkanı Dr. Berra Doğaner, 2024’te “2023 yılında 9 yeni GYO’nun halka arz edilmesi, GYO’ların potansiyelinin bir göstergesidir.” dedi.

Halka arzlara devam eden ilgi GYO’lara olan talebin 2024 yılında da artacağını gösteriyor. 48 olan GYO sayısının 2024’te 60’a ulaşması bekleniyor.

GYO sayısındaki artışı değerlendiren GYODER GYO Komitesi Başkanı Dr. Berra Doğaner, “2023 yılı GYO’lar açısından oldukça önemli bir dönemeçti. Borsada işlem gören GYO sayısı 2014-2022 arasında 8 adet artmışken 2023 yılında 9 yeni GYO halka arz edilmiş ve toplam GYO sayımız 48’e ulaşmıştır. Bu güçlü artış sektördeki potansiyelin bir göstergesidir. Gayrimenkul sektörünün kurumsallaşmasında çok önemli rolü olan GYO’larımız sermaye piyasasından sağladığı kaynağı tek faaliyet alanı olan gayrimenkul yatırımlarının finansmanında kullanarak sektörün büyüyüp gelişmesine katkıda bulunacaklardır.  2023 yılında Sermaye Piyasası Kurulu’na yapılan GYO kuruluş ve dönüşüm başvuruları ile halen süre gelen hazırlıklar kapsamında 2024 yılında da GYO halka arzlarının etkili biçimde sürmesini beklemekteyiz” diye konuştu.

SPK’nın 2024 yılında yapılacak başvurular için asgari ödenmiş sermaye rakamını 500 milyon TL’ye yükselttiğini de hatırlatan Dr. Doğaner, bu rakamın 2023’te gerçekleşen halka arzlar incelendiğinde makul bir seviye olduğunu ifade etti.

Yahşihan’a 150 Bin Metrekarelik Ekolojik Köy

Kırıkkale’nin Yahşihan ilçesinde 150 bin metrekarelik ekolojik köy projesi hayata geçiriliyor.

Yahşihan Belediyesi tarafından ” Ekolojik Köy” projesi hayata geçiriliyor. Şehir hayatından uzak kalmak isteyen vatandaşların tarım, hayvancılık ve çeşitli aktiviteler yapmasını sağlamak için projeyle ilgili çalışmalar başlatıldı. Belediye Başkanı Osman Türkyılmaz, “Ekolojik Köy” projesinin 150 bin metrekare alana kurulacağını söyledi. Projeden yaklaşık 400 vatandaşın faydalanacağını ifade eden Türkyılmaz, 65 yaş üstü vatandaşlar ve özel bireyler içinde ayrıca kontenjanların olacağını belirtti. Türkyılmaz, proje çerçevesinde bir idari amirin, bir Ziraat Mühendisinin ve 5 tane de tarım işçisi görevlendireceklerini aktardı. İlçenin konumu itibariyle de Ankara ve Kırıkkale merkeze yakın olduğuna değinen Türkyılmaz, Ekolojik Köy alanına “bir artı bir” evlerin yapılacağını kaydetti.

Projenin ilçede ikamet eden vatandaşlara yönelik olduğunu ifade eden Türkyılmaz, “İlçemizde ikamet eden ve Hobi Bahçesi isteyen 400 vatandaşımıza 375 metrekare yer verilecek. 150 bin metrekare de ekolojik köyü açıyoruz. 65 yaş üstü için kontenjanımız var. Özel bireylerimiz için kontenjanlarımız var. Orada büyükbaş hayvanlarımız olacak. Sütlerinden faydalanacaklar ücreti mukabilinde. Küçükbaş hayvanlarımız olacak yine etlerinden ve sütlerinden faydalanacak ve kümes hayvanlarımız olacak. Aynı zamanda at safari turlarımız olacak. Vatandaşlarımız özellikle hafta sonunu doya doya geçirecek. ATV turlarımız da olacak” dedi.

Yahşihan ilçesinde yaşamanın ayrıcalık olduğunu anlatan Türkyılmaz, “Ziraat Mühendisi, 5 tanede tarım işçisi ve bir tane de amir görevlendireceğiz. Orada, ’Ekolojik Köyü’ ve köy yaşantısını vatandaşlarımıza yansıtacağız. Yahşihan, Ankara’nın hemen yanı başında Kırıkkale’nin de yanında. Bu noktada ’bir artı bir’ evler yapacağız. Vatandaşlarımıza da bir yıllığına ücreti mukabilinde ’Ekolojik Köy’den faydalanacaklar. Yahşihan’da yaşamanın bir ayrıcalık olduğunu ifade ediyorum” diye konuştu.

TCMB, Ticari Gayrimenkul Fiyat Endeksi’ni Yayımladı

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB), 2023 yılı 4. çeyrek dönemine ilişkin Ticari Gayrimenkul Fiyat Endeksi (TGFE) verilerini yayımladı.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Veri Yönetişimi ve İstatistik Genel Müdürlüğü Anketler ve Endeksler Müdürlüğü tarafından açıklanan Ticari Gayrimenkul Fiyat Endeksi (TGFE) verilerinde şu bilgiler yer aldı:

“2023 yılı dördüncü çeyreğinde Türkiye genelinde, bir önceki çeyreğe göre yüzde 12,5 oranında artan TGFE, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre nominal olarak yüzde 98,2, reel olarak ise yüzde 21,8 oranında artmıştır.

Türkiye genelinde, 2023 yılı dördüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 13,1 oranında artan Dükkan Fiyat Endeksi, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre nominal olarak yüzde 98,9, reel olarak ise yüzde 22,2 oranında artmıştır. Aynı çeyrekte, bir önceki çeyreğe göre yüzde 9,0 oranında artan Ofis Fiyat Endeksi bir önceki yılın aynı çeyreğine göre nominal olarak yüzde 94,2, reel olarak ise yüzde 19,3 oranında artmıştır.

Üç büyük ildeki gelişmeler değerlendirildiğinde, İstanbul, Ankara ve İzmir’in ticari gayrimenkul fiyat endeksleri, 2023 yılı dördüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre, sırasıyla yüzde 9,4, 14,5 ve 13,6 oranlarında artış göstermiştir. Endeks değerleri bir önceki yılın aynı çeyreğine göre, İstanbul, Ankara ve İzmir’de sırasıyla yüzde 80,9, 110,2 ve 110,1 oranlarında artış göstermiştir.”

Salacak Sahili Yenileniyor

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından yarışma ile belirlenen Salacak Sahili proje planları hayata geçiriliyor.

Konuyla ilgili bilgi veren İBB Genel Sekreter Yardımcısı Arif Gürkan Alpay, “Salacak kıyı bandını önümüzdeki ay, nostaljik tramvayı ise yıl sonuna doğru hizmete açacağız. Salacak’tan baktığımızda bir tarafta Sarayburnu, bir tarafta Galata’yı görüyorsak, karşıdan bakıldığında da falezleri hissetmiş olacağız. Bunun için özel taşlar kesildi. Kız Kulesi’nin karşısında tasarlanan seyir terasının bulunduğu alan falezleri simgeleyen görünümü alacak.” dedi.

Üsküdar-Harem Nostaljik Tramvay Hattı

Toplam 6 duraktan oluşacak Üsküdar-Harem Nostaljik Tramvay Hattı’nın uzunluğu 1.5 kilometre olacak. Tramvay hattı Şemsi Paşa Camisi’nin önünden başlayarak Rumi Mehmet Paşa, Kız Kulesi, Salacak ve İhsaniye duraklarını geçecek, Harem girişindeki Sahil Yolu Durağı’nda son bulacak. Toplam 3 araçtan oluşan 52 yolcu kapasiteli, saatte 12 kilometre hız yapacak tramvay yerli üretim olacak ve şarjlı batarya ile çalışacak. Toplam seyahat süresi 10 dakika olan hat, tek yönde saatle 281 yolcu taşıyacak.

Sosyal Donatılar

Üsküdar ile Harem arasındaki sahil bandını tamamen değiştirecek projede, gidiş ve geliş olarak düzenlenen araç yolu ile kıyı boyunca devam edecek sürekli bisiklet yolu, tramvay yolu, kafeterya, oturma-dinlenme alanları, açık hava çalışma alanları, çocuk oyun elemanları, sanat yerleştirmeleri ve yeşil alanlar, kitapçı gibi servis birimleri tasarlandı.

Yeşil Alan Miktarı 30 Bin Metrekare Olacak

Projede yaya yoluna 292, kıyı tarafına ise 486 adet ağaç dikilmesi planlandı. Kıyı boyunca oturma dinlenme alanlarına entegre şekilde 2 bin 400 metrekare yeni yeşil alan oluşturuldu. Böylece, kara ve kıyı boyunca toplam yeşil alan miktarı 30 bin metrekareye ulaşacak.

Sirkeci-Kazlıçeşme Raylı Sistem Projesi Ulaşıma Açılıyor

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Sirkeci-Kazlıçeşme Raylı Sistem ve Yaya Odaklı Yeni Nesil Ulaşım Projesi’nin bugün hizmete alınacağını açıkladı.

Sirkeci-Kazlıçeşme Raylı Sistem Hattı’nın Yedikule istasyonunda incelemelerde bulunan Bakan Uraloğlu, Sirkeci-Kazlıçeşme Raylı Sistem ve Yaya Odaklı Yeni Nesil Ulaşım Projesi’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımlarıyla hizmete açılacağını duyurdu.

Dünyanın metropol düzeyindeki birçok şehrinde ulaşımın en kolay ve hızlı sağlandığı yollardan birinin hiç şüphesiz metro ve tramvay gibi raylı sistem hatları olduğunu belirten Uraloğlu, özellikle büyük şehirlerde artan nüfusa ve araç sayısına paralel olarak yaşanan trafik sorununu ortadan kaldırmanın en önemli yolunun da raylı sistemleri yaygınlaştırmaktan geçtiğini vurguladı.

Yeni Projelerde İnşaat Çalışmaları Devam Ediyor


Uraloğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak, ülke genelinde 12 ilde işletme altında olan 868,3 kilometre şehir içi raylı sistem hattının 398,8 kilometresini kendilerinin inşa ettiğini aktararak, yeni projelere de devam ettiklerini söyledi.

Şu anda da Bakanlık olarak Kocaeli, Konya, Bursa ve İstanbul’da olmak üzere yapımı süren 8 projede toplam 98 kilometre uzunluğunda raylı sistem hattı inşaatına devam ettiklerini bildiren Uraloğlu, bu 8 projeden bugün açılışını yapacakları Kazlıçeşme-Sirkeci Raylı Sistem Hattı ile birlikte 4’ünün İstanbul’da bulunduğunu aktardı.

İstanbul’da yapım çalışmaları devam eden diğer hatlar hakkında bilgi veren Uraloğlu, şehrin kent içi ulaşım ağını güçlendiren dünyanın en özgün ve saygın kent içi raylı sistem projelerini bir bir hizmete aldıklarını kaydetti.

Bakan Tunç: “Yüzde 25 Zam Sınırının Uzatılmasına Gerek Kalmayacak”

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Temmuz ayında sonlanması beklenen konut kiralarında yüzde 25 zam sınırı uygulamasının uzatılmasına gerek kalmayacağını belirtti.

Bakan Yılmaz Tunç konuyla ilgili olarak şunları söyledi:

“Kiralarda fahiş kira artışı nedeniyle mağduriyet oluşmaması için TBMM’de yüzde 25’le sınırlandırıldı. Sonrasında yine bu artışla ilgili endişeler devam etti ve 1 yıl daha uzatıldı. Temmuz itibarıyla sona ermiş olacak tabii bir anda fahiş artış olmaması için kanun koyucunun takdiri söz konusu oldu. 1 Eylül’den itibaren kira davalarında arabuluculuk dönemini başlattık. Yüzde 25 kira artışı durumunun sürmesine gerek kalmayacak.”

Katıldığı televizyon programındaki açıklamaları nedeniyle sosyal medyada yüzde 25 zam sınırı uygulamasının kesin olarak kaldırılacağı yönünde çıkan haberlere ilişkin Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin açıklamasında; “2 Temmuz 2023 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, 6098 sayılı Borçlar Kanunu’na konut kira sözleşmelerinde kira artış oranının sınırlı olduğuna dair eklenen Geçici Madde 2 hükümleri doğrultusunda yüzde 25’lik kira artış oranı 1 Temmuz 2024’e kadar uzatılmıştır. Herhangi bir resmi kurumdan, ‘Yüzde 25 zam sınırının kaldırıldığına’ yönelik bir açıklama yapılmadığı tespit edilmiştir.” ifadeleri kullanıldı.

Ankara’da 2 Metronun Proje Çalışmaları Tamamlandı

Ankara Büyükşehir Belediyesi, Koru-Bağlıca ve Koru-Yaşamkent ile Keçiören Şehitler-Ovacık Uzatma Hatlarının proje çalışmalarını tamamladı. Metro hattı projeleri incelenmek üzere Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na teslim edildi.

Daha önce projesi ve resmi süreçleri tamamlanan ve ihale aşamasında olan Mamak Metrosu’nun (Dikimevi-Natoyolu) ardından 9,36 kilometre ve 5 istasyondan oluşan M2 Koru-Yaşamkent ve Koru-Bağlıca ile 7,69 kilometre ve 4 istasyondan oluşan M4 Şehitler-Ovacık uzatma hatlarının da projelerinde sona gelindi. Hazırlanan projeler, incelenmek üzere Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na sunuldu.

Yeni metro hatlarındaki son durumu sosyal medya hesabından duyuran Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın paylaşımı şöyle:

“Ankara’mızın metro ağı için çalışmalarımız sürüyor. Daha önce projesi ve resmi tüm süreçleri tamamlanan, ihale aşamasında olan Mamak Metrosu’nun ardından, Koru Bağlıca – Koru Yaşamkent Uzatma Hattı (9,36 km, 5 istasyon) projesi tamamlandı ve bugün incelenmek üzere Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na teslim edildi. Keçiören Şehitler-Ovacık Uzatma Hattı (7,69 km, 4 istasyon) projesi tamamlandı ve incelenmek üzere Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na teslim edildi. Projesi yapılan Kızılay-Dikmen ve Çayyolu-Sincan Hatları dahil 5 projede 51,33 km’lik yeni metro hatlarımız için gün kaybetmeden çalışmaya devam ediyoruz. Havalimanı Metrosu’nun sorumluluğu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nda olduğu için belediye olarak bir çalışma yapamadığımızı ayrıca belirtiyorum.”

Binalarda Su Yalıtımının Önemini Bilenlerin Sayısı Yüzde 2,2

ODE Yalıtım’ın 2023 yılında yayımladığı “Su Yalıtımı ve Binaların Deprem Güvenliği Algı Araştırması”na göre, insanların sadece yüzde 2,2’si binaların depreme karşı dayanıklılığında su yalıtımının önemli olduğunu düşünüyor. 

Araştırmanın ardından harekete geçen ODE Yalıtım, binaların depreme karşı dayanıklılığında su yalıtımının önemini anlatmak için İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nil Türkeri’nin rehberliğinde, Y. Mimar Canan Baş ve Y. Mimar Sürhan Artuğ’un katkılarıyla akademik referans kitabı “Binalarda Su Yalıtımı”nı hazırladı.

ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Üyeleri Ozan Turan ve Erhan Özdemir, Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu ve İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nil Türkeri’nin katımıyla gerçekleşen etkinlikte, su yalıtımının depreme karşı dayanıklılığın önemine vurgu yapıldı.

ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Turan, “‘Su Yalıtımı ve Binaların Deprem Güvenliği’ algı araştırmasında vatandaşlarımızın sadece yüzde 2,2’sinin binaların depreme karşı dayanıklılığında su yalıtımının önemli olduğunu düşünmesi bu kitabın hazırlıklarına hız vermemiz ihtiyacını hissettirdi” dedi.

Kaynak: Dünya Gazetesi

KARÇEL Macaristan İhracatında Zirvede

KARDEMIR Çelik Yapı İmalat Sanayi ve Ticaret A.Ş. (KARÇEL), Macaristan’a yapılan çelik ürünleri ihracatında başı çekti.

KARÇEL’den yapılan açıklamada, şirketin Macaristan’da adından emin adımlarla bahsettirmeye devam ettiği, bölgede sektörünün öncüsü olma yolunda ilerlediği belirtildi. KARÇEL’in her geçen gün ihracatta çıtayı yükselttiği ifade edilen açıklamada, “KARÇEL A.Ş. ihracat odaklı stratejileriyle Macaristan ülkesinde gerçekleştirdigi BMW fabrika kurulumu ve ŞİŞECAM A.Ş’nin fabrika kurulumu projeleri ile başarıdan başarıya koşuyor. İhracat sıralamasında Türkiye geneli tüm çelik ürünleri ihracatında Macaristan’da birinci oldu. Orta Anadolu İhracatçılar Birliği üzerinden diğer inşaat aksamında ihracat yapan firmalar arasinda ise ikinci sırada yer alarak dikkat çekici bir başarıya imza attı. Fabrikalar kuran fabrika ünvanı ve misyonuyla çalışmalarına hız kesmeden devam eden KARÇEL A.Ş’nin Türkiye’nin çelik ürünleri ihracatında Macaristan’a yapılan üretimleri ile zirveye yükselmesi bu başarının somut bir kanıtı olarak görülüyor. KARÇEL A.Ş., aynı zamanda sektördeki liderliğini pekiştirmek ve sürdürülebilirlik adına yeni adımlar atmaya devam ediyor. İspanya’nın köklü kulüplerinden Barcelona’nın stadyumu olan Spotify Nou Camp’ın yenileme çalışmaları kapsamindaki mega projede de yer alıyor.” denildi.

Şirketin ürün yelpazesindeki üstün kalite ve yenilikçi yaklaşımın bir yansıması olarak gelecekte de sektördeki liderliğini koruyarak küresel pazarda ilerlemeye devam eden KARÇEL’in CNC’nin elektronik, mekanik ve hidrolik modern tezgahlar ile donatılmış Türkiye’nin en büyük çelik yapı fabrikalarından birine sahip olduğu vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Sahasında yapı çeliği, mekanik imalat ve inşaat alanlarına çelik konstrüksiyon üretebiliyor. Şirket Türkiye’nin birçok yerinde endüstriyel üretim tesisleri, binalar, demiryolu ve karayolu köprüleri, tren vagonları ve çimento fabrikaları gibi büyük yatırımların çelik konstrüksiyon imalatı gibi konularda yetkinliği ile ön plana çıkıyor. KARÇEL A.Ş. ayrıca köprülü vinç, pergel vinç, portal vinç ve özel proses vinçlerin projelendirme, imalat, montaj ve devreye alma süreçlerini de yürütüyor. Güçlü yönetim anlayışıyla KARÇEL A.Ş. sürdürülebilir başarıyı hedeflerken, iş stratejilerini ve operasyonel süreçleri etkin bir şekilde yönetmekte. Şirketin liderlik ekibi, vizyoner bir perspektifle hareket ederek, hızla değişen küresel ekonomik dinamiklere uyum sağlamak için güçlü ve yenilikçi yaklaşımlar benimsiyor. Bu sayede, KARÇEL A.Ş. paydaslarla temelleri sağlam ilişkiler kurarak, sürdürülebilirlik adımları ile başarısının devamını hedefliyor.”

Yenigün, İkinci Fabrikasını Devreye Aldı

Yenigün’ün dördüncü kuşak Yöneticisi Necmi Alpagot, Antalya Organize Sanayi Bölgesi’nde ikinci fabrika yatırımı yaptıklarını kaydetti.

Antalya Organize Sanayi Bölgesi’nde ikinci fabrika yatırımı yaptıklarını kaydeden Alpagot, fabrikada üretim ve inşaatın devam ettiğini inşaat tamamlandığında 10 bin metrekarelik bir alanda yeni teknolojilerle donatılmış bir tesise sahip olacaklarını ifade etti. Bu yıl ihracata da ağırlık vereceklerini de söyleyen Alpagot, 35 farklı ülkeye ürün gönderdiklerini kaydetti. Dünya Gazetesi’nden Fatma Kaytez, Yenigün’ün dördüncü kuşak yöneticisi Necmi Alpagot ile markanın kuruluşunu, planlarını ve yatırımlarını konuştu.

Öncelikle Yenigün’ün kuruluş hikayesini kısaca sizden de dinlemek isteriz. Yenigün’ün temeli nerede ne zaman atıldı?

Yenigün Gıda Sanayi’nin temelleri aslında 1800’lü yılların ikinci yarısına dayanıyor. Ne yazık ki bu dönemlere ait, sözlü bilgilerden ve aile bilgimizin dışında yazılı bir kaynağımız yok. Elde edebildiğimiz yazılı kaynaklarla ancak 1914 yılına kadar ulaşabildik.

Bu nedenle de 1914’ü kendimize milat aldık. Kurucumuz Mahmut Yağcılar’ın babası (benim büyük büyük dedem) Şekerci Halil İbrahim Ağa olmasına rağmen, kaynak yokluğundan, kurucumuzu da Mahmut Yağcılar (benim büyük dedem) olarak benimsedik. Bu milada göre de şu anda dördüncü kuşak olarak ben firmanın yönetimini üstlenmiş durumdayım.

Bu dört kuşakta isimler de bir aile geleneğini yansıtır dikkat ederseniz. Büyük dedemiz Mahmut dede, benim Necmi dedem, babam Mahmut, ben Necmi. Oğlumun adı da Mahmut Efe. Umarım o da bu geleneği devam ettirir. O yıllarda helva, akide şekeri, tahin imalatı yapılarak işe başlanmıştı. Bugünkü Mevlana şekeri olarak anılan kaba şeker imalatı da vardı. Tabi ki üretim tekniği o zamanın koşullarına göreydi ve gelenekseldi.

Zamanla üretimdeki ürün çeşitleri değişti. 1998 yılından bu yana, 9.500 m² kapalı alana sahip, modern teknolojinin ve çağımız üretim tekniklerinin kullanıldığı Antalya Havaalanı karşısındaki fabrikamızda üretime devam etmekteyiz. Bu tesisin şehrin içinde ve kıymetli bir bölgede kalması ile geçtiğimiz yıllarda Antalya Organize Sanayideki ikinci fabrikamızı açtık, henüz yarısı tamamlanan yeni fabrikada hem üretim hem de inşaat devam ediyor, inşaat süreci tamamlanınca 10.000 m2 bir alanda yeni teknolojilerle donatılmış bir tesise taşınmış olacağız.

Sizin sektöre girişiniz nasıl oldu?

 Şirkette şu anda dördüncü kuşak yöneticiler var. 1977 Antalya doğumluyum. Antalya Koleji’nden mezun olduktan sonra Marmara Üniversitesi İİBF, İşletme Bölümünden lisans eğitimi aldım. Evliyim ve Mahmut Efe’nin babasıyım. İyi derecede İngilizce biliyorum.

Ailemizin geçmiş bireyleri gibi küçük yaşta, ortaokul çağında bütün boş vakitlerimde Kalekapı mağazamızda çalışarak büyüdüm. Yaz aylarında imalat tesisimizde çalışmaya devam ettim. Tüm departmanlarda, dağıtım araçlarında çalıştım. Üniversite eğitimim sırasında İstanbul’da açtığımız dağıtım depomuzda çalışarak okumaya devam ettim, mezuniyet ve askerlik sonrası aileme ait Yenigün Gıda Sanayi’nde üst düzey yönetici olarak aktif görev aldım.

Pek çok sivil toplum kuruluşunda; Antalya Ticaret Borsası, Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği, Türkiye İhracatçılar Meclisi, ANSİAD gibi sivil toplum kuruluşlarında da üyeliklerim ve aktif görevlerim var, aynı zamanda Antalya’nın ilk tenis kulübü olan Atik (Antalya Tenis İhtisas ve Spor Kulübü ) yönetim kurulu başkanlığını yürütüyorum.

Yenigün’ün fabrikaları, kapasiteleri hakkında bilgi verir misiniz?

Yaklaşık olarak yılda 5000 ton reçel, 2000 ton pekmez, 2000 ton turşu, 1000 ton lokum-helva, 500 ton toz içecek üretilmektedir. Mevsimsel olarak ufak değişimler olmakla birlikte bünyemizde yaklaşık 100 kişi istihdam ediyoruz. Firmamızda 1 Yüksek Gıda Mühendisi, 3 Gıda Mühendisi, 2 Gıda teknikeri ve yeteri kadar da konusunda tecrübe sahibi bölüm şefleri bulunmaktadır.

Firmamızdaki personel devir hızı oldukça düşük seviyededir (Yaklaşık 5 kişi / yıl gibi). Bu da personelin uzmanlaşması ve işi benimsemesinde önemli bir katkı sağlamaktadır. Personelimize mutlaka işbaşı eğitim verilmektedir. Ayrıca zaman zaman da dışarıdan eğitim satın alınmakta veya dış kaynaklı eğitimlere personelimizin katılımı sağlanmaktadır. Fabrikamızda gerek Gıda Meslek Lisesi gerekse Üniversitelerin Gıda ile ilgili bölüm öğrencilerine staj olanağı sağlanmaktadır.

Özellikle Üniversitelerin gıda ile ilgili bölümlerinde eğitim gören öğrencilerden, fabrikamızda staj yapmak için çok yoğun başvurular almaktayız. Ne yazık ki bu başvuruların tamamına olumlu yanıt veremiyoruz. Her ne kadar bir aile işletmesi niteliğinde olsa da; firmamızda profesyonel bir işbölümü gerçekleştirilmiş, organizasyon şeması oluşturulmuş ve birimlerin birbirleriyle ilişkileri tanımlanmıştır.

Yenigün’ün ilk dükkanının hala durduğunu biliyoruz. Buranın sizin için önemine değinir misiniz?

 Her şeyin ilk başladığı dükkan Kalekapısı mağazamızdır. Bu mağazada aileden birinin sürekli olmasına hala dikkat ederiz. Yeni ürünlerimizi ilk tanıtıp tattırdığımız yerdir, tüketicilerimizle yüz yüze geldiğimiz yerdir, bizim için önemlidir.

Ürün yelpazenizden bahseder misiniz? En çok hangi ürününüz tercih ediliyor?

Reçel, pekmez, bal, turşu, lokum, helva, toz içecek ürünleri ve bunların çeşitleri 150’nin üstündedir. Reçelde şeker ilavesiz reçellerimiz, Antalya’nın coğrafi işaretli Turunç-bergamot reçelleri, pekmezde ise Keçiboynuzu pekmezi en önemli ürünlerimizdendir.

Şu anda kaç ülkeye nerelere ürün gönderiyorsunuz?

Üretimimizin yaklaşık %30’unu ihraç etmekteyiz. 35 farklı ülkeye ihracat gerçekleştiriliyor. Başta Amerika, Dubai, İsrail gibi ülkeler olmak üzere, Almanya, İngiltere, Litvanya, Avustralya, Kanada, Fransa, Rusya gibi dünyanın çok geniş coğrafyasında ürünlerimizle karşılaşmanız mümkündür. Bu yıl yapılan fuar tanıtımları ile daha da ileriye taşınacak.

Biraz da sürdürülebilirlik yatırımlarınızdan bahseder misiniz?

 Bununla ilgili en büyük yatırımımız yeni fabrikamızın çatısına yapılan GES yatırımı oldu. Güneş panelleri ile elektrik üretip fabrikamızın kendi enerjisini karşılar hale gelmesini sağladık.

Bu yılki kısa ve orta vadeli yatırımlarınızdan hedeflerinizden söz eder misiniz?

 Devam eden fabrika yatırımımızı tamamlamak en öncelikli gündem maddemiz. İhracatta tanıtım yatırımları ve verimli üretime odaklanacağımız bir yıl olacak.

“Büyüklerinizden öğrendiğiniz ve kulağınıza küpe olan, iş ve özel yaşamınıza yön veren bir söz öğüt var mı?” sorumuzu, “Sevdiğin işi yap derlerdi, ben de işimi severek yapmanın ayrıcalığını yaşıyorum. Hem iş hayatımda hem de özel hayatımda doğru olduğuna inandıklarımla devam ediyorum” diyerek yanıtlayan Necmi Alpagot, güne saat yedide başladığını söyledi.

Erken güne başlamanın önemine inandığını dile getiren Alpagot, “Bazı günler sporla başlar işe geçerim, bazı günler direkt işe başlarım. Erken güne başlamanın önemine inanırım. Bitişi işe maalesef çok düzenli ve dengeli olamıyor bizim işimizde. Hayatımızda birinci önceliği işe vermemizden kaynaklanan bir durum. Denge hep iş tarafına ağır basıyordu. Son birkaç yılda iş-özel hayat dengesini tutturmaya gayret ediyorum.

Geçen yıllardan öğrendim ki kendimize de vakit ayırmamız gerek.” Hobilerinden de söz eden Necmi Alpagot, spor yapmayı çok sevdiğini söyledi. Alpagot, “Başkanlığını yaptığım Antalya Tenis kulübünde çok vakit geçiririm, hem ailemle hem de arkadaşlarımla buluşma noktamdır. Ayrıca iş seyahatlerini ufak tatillere dönüştürmeyi severim” dedi.

“İçerik bilgisinde ne kadar az kelime varsa o kadar mutlu oluyoruz”

İnovatif ürünlerinden bahseden Necmi Alpagot, Antalya’ya özgü turunç, bergamot, patlıcan gibi reçellerin Türkiye’deki en büyük üreticisi olduklarını kaydetti. Alpagot, sözlerine şöyle devam etti: “Şeker ilavesiz, organik, diyabetik reçel çeşitleri de üretimlerimiz arasında yer almaktadır.

Şeker ilavesiz reçelleri Türkiye’de ilk üreten firmayız. Hurma, dut, üzüm, keçiboynuzu, andız pekmezi üretimi gerçekleştiren firmamız, Patentini de aldığımız Pekmix ürününde ise 5 adet farklı meyvenin karışımından elde edilen ve içinde pek çok vitamin ve minerali bir arada barındıran ürünün tek üreticisidir. Her yıl yeni ürünler çıkarmak için çalışmalar yapılır.

Son dönem ürünlerimizden birisi de içinde sadece fındık ve pekmez bulunan fındık ezmesidir, hem lezzetli hem de çok sağlıklı ve besleyici. Sadece 2 çeşit girdi olması bizim için önemli, biz içerik bilgisinde ne kadar az kelime varsa, o kadar mutlu oluyoruz, sade, doğal içeriklere inanıyoruz.”

“Fırsat gördüğümüz her bölgeye gitmekte çekinmiyoruz, hepsine algımız açık”

Dijitalleşme yatırımlarıyla ilgili bilgi veren Necmi Alpagot, bu konuya büyük önem verdiklerinin altını çizerek, online mağazaları bulunduğunu ve bu mağazalarını her geçen gün geliştirdiklerini kaydetti. Online mağaza üzerinden satış yapan müşterilerine de destek olduklarını ve büyümelerine katkıda bulunduklarını dile getiren Alpagot, üretim-depolama ve sevkiyatta da dijital bir dönüşüm başlattıklarına dikkat çekerek, pek çok veriyi dijital olarak saklayıp raporlayıp faydalandıklarını sözlerine ekledi. Diğer alanlarda da yatırımlarını sürdürdüklerini vurgulayan Alpagot, yatırımda en öncelikli gündem maddelerinin devam eden fabrika yatırımını tamamlamak olduğunu vurguladı. Alpagot, önümüzdeki dönemde güçlenip atılım yapmak istediğiniz alanlar var mı sorumuzu da “Fırsat gördüğümüz her bölgeye gitmekte çekinmiyoruz, hepsine algımız açık” diyerek yanıt verdi.

Odunpazarı’nda 100. Yıl Kültür Merkezi İnşaatı Devam Ediyor

Eskişehir’in Odunpazarı ilçesinde hayata geçirilen 100. Yıl Kültür Merkezi projesinde inşaat çalışmaları hızla sürüyor.

İnşaat alanına ziyarette bulunan Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, çalışmaları inceledi ve yetkililerden bilgi aldı. Kurt’a Odupazarı Belediyesi Başkan Yardımcısı Adnan Evren Olcay ve ilgili birim müdürleri de eşlik etti. 

Projeyle ilgili bilgi veren Başkan Kurt, 100. Yıl Kültür Merkezi’nin Yenikent, Yıldıztepe, Gültepe, Büyükdere ve Çankaya mahalleleri başta olmak üzere yaklaşık 80 bin kişiye hitap eden bir merkez haline geleceğini vurguladı. Başkan Kurt, “Yenikent’te inşaatı devam eden 100. Yıl Kültür Merkezi’mizdeki çalışmaları yerinde inceledim. Kültür Merkezi ve Pazar Yerimizi en kısa sürede tamamlayıp hizmete açacağız. 6 katlı olacak olan bu tesiste otopark, alışveriş merkezi, pazar yeri, çok amaçlı bir salon, düğün salonları ve çatı katında da bir restoranımız olacak. Yenikent ve çevre mahallelerimiz önemli bir merkeze kavuşacak” dedi.

100. Yıl Kültür Merkezi ve Pazar Yeri projesinin tüm detaylarına buradan göz atabilirsiniz.

Bakan Şimşek: “İhracat İçin Tüm Olanakları Seferber Ediyoruz”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Türkiye Yeşil İhracat Projesi”nin onaylandığını belirtti. Bakan Şimşek, “İhracat için tüm olanaklarımızı seferber ediyoruz.” dedi.

Türk Eximbank tarafından yürütülecek Dünya Bankası garantili “Türkiye Yeşil İhracat Projesi”nin Dünya Bankası İcra Direktörleri Kurulu tarafından onaylandığını bildiren Şimşek, şu ifadeleri kullandı:

“Söz konusu proje kapsamında Türk Eximbank, çeşitli kreditörlerden 1 milyar avro tutarında kredi sağlayacak. Türk Eximbank’ın sağlayacağı 1 milyar avroluk kredinin yeşil dönüşümü ve yeşil ihracatı desteklemek amacıyla 600 milyon avrosuna Dünya Bankası garanti, Hazine ve Maliye Bakanlığı da karşı garanti sağlayacak. Bu sayede Eximbank’ın daha uzun vade ve daha düşük maliyetle uluslararası piyasalardan borçlanması mümkün olacak.”

Şimşek, Proje’nin önemine işaret ederek, “Dünya Bankasından sağlanan 600 milyon avroluk kredi garantisiyle, yeşil dönüşümü ve yeşil ihracatı desteklemek amacıyla Türk Eximbank tarafından ihracatçılara uzun vadeli finansman sağlanacak. Böylelikle, Avrupa Birliği sınırda karbon düzenlemesi mekanizmasının olumsuz etkilerinin giderilerek Türkiye ekonomisinin itici gücü olan ihracatçılarımızın uluslararası rekabet gücünün artırılması hedefleniyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Ülkenin yeşil dönüşümünün ve ihracatçıların desteklenmesi için Dünya Bankasıyla güçlü işbirliğini kararlılıkla sürdürdüklerini vurgulayan Şimşek, “İç talebi kontrol altına alırken, kaynaklarımızı daha üretken ve verimli alanlara yönlendiriyor, ihracat için tüm olanaklarımızı seferber ediyoruz. Dış finansman yoluyla sağladığımız kaynağın önemli bölümünü ihracatçımız için kullanmaya devam edeceğiz.” ifadesini kullandı.

Şimşek; maliye, para ve seçici kredi politikalarıyla tüketim artışını kontrol altına alırken, yatırım ve ihracata da güçlü destek verdiklerini belirterek, “Böylece büyüme kompozisyonu ve cari dengede iyileşme sağlıyoruz.” diye konuştu.

Türk Eximbank’ın ihracatçıların yeşil dönüşümle ilgili projelerini desteklemek üzere yurt dışı sermaye piyasalarından ve uluslararası finansal kuruluşlardan 3,7 milyar dolar kaynak temin ettiğini de anımsatan Şimşek, bu yöndeki kredi ve kaynak girişlerinin devam etmesini beklediklerini bildirdi.

Şimşek, bu dönemde ihracatçıların finansmana erişimini önceliklendirdiklerini ve Türk Eximbank’ın sermayesinde art arda artışlar yapıldığını kaydetti.

Kaynak: AA

Sektör Temsilcileri Kentsel Dönüşüm Destek Kampanyasını Değerlendirdi

İstanbul’da yürütülecek kentsel dönüşüm uygulamaları kapsamında yapım için yardım verilmesine ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Sektör temsilcileri, İstanbul’da kentsel dönüşüm yapmak isteyenlere yönelik açıklanan desteklerin dönüşüm sürecini hızlandıracağını açıkladı.

Kararla 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’un ilgili maddeleri gereğince İstanbul’da yürütülecek kentsel dönüşüm uygulamalarında hibe, kredi ve tahliye desteğini kapsayan yapım için yardım verilmesine ilişkin usul ve esaslar belirlendi.

“Yarısı Bizden” kampanyası kapsamında hak sahibine bir konut için 700 bin liraya kadar hibe, 700 bin liraya kadar kredi; bir iş yeri için 350 bin liraya kadar hibe, 350 bin liraya kadar kredi; diğer her bir konut için 1 milyon 400 bin liraya ve diğer her bir iş yeri için 700 bin liraya kadar kredi verilebilecek.

Hak sahibi, satış veya 6306 sayılı Kanun kapsamında yapılacak pay satışı işlemiyle edineceği taşınmaz için payı satılan hak sahibinin kullanacağı hibe ve krediyi kullanabilecek. Kredi geri ödemeleri, geri ödemesiz dönemden sonraki ilk aydan itibaren başlayacak ve ilk 12 taksit faizsiz olmak üzere en fazla 120 ayda tamamlanacak.

İnşaat yapımı için verilecek hibe haricinde tahliye için bağımsız bölümde ikamet etmek/kullanmak şartıyla maliklere, kiracılara ve sınırlı ayni hak sahiplerine bağımsız bölüm başına bir kereye mahsus ve karşılıksız 100 bin lira tahliye desteği verilebilecek.

Sektör temsilcileri, söz konusu desteklerin İstanbul’daki riskli konutların dönüşümü için çok önemli olduğunu belirterek, sürecin hızlanacağını anlattı.

Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) Başkanı Neşecan Çekici, muhabirine yaptığı açıklamada, kentsel dönüşümün halihazırda Türkiye’deki en kritik konu olduğunu belirterek, 2012’de kentsel dönüşüme dair çıkan yasa sonrası 2,2 milyon bağımsız birimin dönüşümünün tamamlandığını söyledi.

Bunun 800 bin adedinin İstanbul’da gerçekleştiğini ancak henüz istenilen mesafenin alınamadığını dile getiren Çekici, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Nitekim İstanbul’da 600 bin bağımsız birimin dönüşümünü de en hızlı şekilde tamamlamamız gerekiyor. Megakentte 1,5 milyon riskli konut var. Bunun 600 bini önceliklendirilmeli. Mevcut düzenleme bu anlamda oldukça değerli. Nitekim deprem değil, çürük, sağlıksız, dayanıksız binalar insan hayatını riske atıyor. Ülkemize yapılacak en büyük iyilik bu yapı stokunun güçlendirilmesi olacaktır.”

Çekici, kamu tarafında son dönemde ardı ardına önemli kararlar alındığını kaydederek, şu açıklamalarda bulundu:

“Kentsel dönüşümler, kamuyu, özel sektörü ve sivil oluşumları bir araya getiren büyük kapsamlı projeler. Her tarafın durumu ciddiye alması gerekiyor. Kentsel dönüşümün olmazsa olmazı; ‘tarafların sadece kendi çıkarına odaklandığı rant ve oran pazarlıklarına kurban edilmemesi’ gerekliliğidir. Ortak ve ana amaç, herkesin bu süreçten fayda sağlayarak çıkması olmalıdır. Dernek olarak bu reform çalışmalarının her şekilde yanındayız. Katma değer yaratacak birçok çalışmamızla katkı sağlamaya ve aktif görev almaya hazırız.”

Kentsel Dönüşüm Sorunları ve Çözümleri Platformu Başkanı Nihat Şen de İstanbul’daki riskli konut stokuna dikkati çekerek, deprem uzmanlarının her gün altını çizdiği ve Marmara’da yaşanması beklenen şiddetli depremin yaklaştığını söyledi.

İnşaat maliyetlerindeki artışın kentsel dönüşümü yavaşlattığını dile getiren Şen, “Yarısı bizden kampanyası ödemelerde bir nebze rahatlama sağlayacaktır. İlk yıl sonrasındaki yapılandırmada faiz oranının yüzde 1’in altında tutulması teşvik edici bir adım alacaktır. Kira yardımlarının da İstanbul’da artırıldığını hatırlatmakta yarar var. Tüm bunlar kentsel dönüşümün hızlanması adına önemli adımlar. Hem durağan bir döneme giren inşaat sektörünü hızlandıracak hem de depreme karşı daha dayanıklı binaların yapımı hızlanacaktır.” diye konuştu.

Helmann Yönetim Kurulu Başkanı Selman Özgün, kentsel dönüşümün tüm Türkiye ve özellikle İstanbul için hayati önemde olduğunu belirterek, söz konusu desteklerin sürecin hızlanması adına güzel katkı sunacağını söyledi.

Destekten faydalanacaklarda aranacak hususlara dikkati çeken Özgün, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Burada önemli nokta; ‘kredi verilirken hak sahiplerinin gelir ve kredi puanı durumlarına bakılmayacak’ olması. Konutunun dönüşmesi ile ilgili şartları taşıyan herkes bu destekten faydalanabilecek. Bu durum kampanyanın tabana yayılması ve ilgili herkesi kapsaması anlamına geliyor. Herkesin faydalanabileceği bir model oluşturulmuş. Bu nedenle etkili olacaktır. Öte yandan daire başına verilen toplam 1,4 milyon liralık destek ve hibe bağımsız bir birimin yapım maliyetinin önemli kısmını karşılayacaktır.”

Özyurtlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Özyurt da başta İstanbul olmak üzere tüm Türkiye’nin birinci önceliğinin kentsel dönüşüm olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Bu dönüşümü hızlandırmak için beklediğimiz ve her fırsatta dile getirdiğimiz destekler gelmeye başladı. İstanbul’un kentsel dönüşümü için düğmeye basılan ‘yarısı bizden’ kampanyası kapsamındaki destek paketi yürürlüğe girdi. Bu karar, evini dönüştürmek isteyen ama ekonomik zorluklar nedeniyle harekete geçemeyen kesim için son derece teşvik edici. 1,4 milyon liralık destek söz konusu. Bunun önemli bir teşvik olduğunu düşünüyorum. Sürecin uygulanmaya başlamasıyla beraber, kentsel dönüşüm çalışmaları daha hızlı ve sistemli yürüyecektir.”

Özyurt, depremden korkmak yerine tedbir alınması ve ona göre sağlam binalar inşa edilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Bahaş Holding Üst Yöneticisi (CEO) Abdüssamet Bahadır ise acil dönüştürülmesi gereken konut stokundan bahsederek, “Bu konuda yapılacak her türlü yardım bu süreci hızlandıracaktır. Dolayısıyla ‘yarısı bizden kampanyası’ büyük bir kentsel dönüşüm atağı için başlangıç olabilir. Kredi geri ödemelerinde de kolaylıklar söz konusu. Bu destek paketi, evini dönüştürmek isteyip de ekonomik koşullar nedeniyle beklemede kalan vatandaşı harekete geçirmeye yetecektir.” şeklinde konuştu.

İnsay Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Çulhalık da destek paketinin sürece olumlu katkı sunacağını belirterek, dönüşüm çalışmalarına ivme kazandıracağını anlattı.

Çulhalık, “Destekler, evini dönüşüme vermek isteyen ancak endişeleri yüzünden harekete geçemeyen kesim için son derece teşvik edici. Evini kentsel dönüşüme vermek isteyenler için bahane bırakmayan bir destek paketi oldu.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

Bakan Özhaseki’den Karbon Ayak İzi Uyarısı

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, sanayici ve iş insanlarına ‘karbon ayak izi’ uyarısında bulundu.

Bakan Özhaseki, Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen programda sanayici ve iş insanlarıyla kentteki bir düğün salonunda bir araya geldi.

Burada konuşan Özhaseki, birçok kurum ve kuruluşun önceliğinin karbon ayak izi olduğunu belirtti.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının da bu konuda çok büyük çalışmalar yaptığını vurgulayan Özhaseki, “Küresel ısınma dünyanın bir gerçeği. Bazıları bunun bir manipülasyon olduğunu iddia etse de biz bunu bizzat yaşıyoruz. Yaşadığımız ülkede yağışlar azalıyor. Eski karlar, yağışlar yok. Yer altından çektiğimiz suyun seviyesi daha da aşağıya düşüyor. Demek ki bir şeyler yaşanıyor. Bilim insanları dünyanın ısısının son 100 yılda 1,1 derece arttığını söylüyor. Bu artış bizim de içinde bulunduğumuz Akdeniz havzasında 1,5 derece olarak değerlendiriliyor. Bu artış 2 dereceyi bulursa bir kriz başlayacak.” diye konuştu.

Özhaseki, iklim krizinin ilk olarak gıdaya ulaşmakta güçlükler oluşturacağına, bunun da göçe neden olacağına dikkati çekerek, üretirken doğayı kirletmemeye dikkat edilmesi gerektiğini kaydetti.

Dünyanın büyük bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunu belirten Bakan Özhaseki, şöyle devam etti:

“Sanayicilerimize sadece şunu söylemek istiyorum, 1 Ocak 2026’da sınırda karbon emisyon kontrolü başlayacak. Yurt dışına nokta kadar dahi bir şey satsanız sınırda kontrol edilecek. Eğer Avrupa’ya bir mal satacaksanız o ürünü nasıl ürettiğini soracaklar. Kirletmeden ürettin mi üretmedin mi, yeşil sertifikan var mı, yok mu… Emisyon ticaret hacmi tarafından belki belirli bedeller ödenecek. Eğer çevreyi hiç düşünmeden imalat yapan arkadaşlar varsa onların işi çok zor. Onların bedeli daha yüksek olacak. Çevreyi dikkate alarak çok az kirleterek üreten arkadaşların verecekleri bedel daha düşük olacak. O zaman bizim bu dediğim konulara dikkat çekici vaziyette bir gayret içerisinde olması lazım ki yarın bir gün ihracatınız tıkanmasın. Eğer isterseniz bu konuda teferruatlı bilgi vermek üzere İklim Değişikliği Başkanlığında ne kadar görevli arkadaşım varsa ben size göndereyim ve bizi bekleyen bu tehlikeyi tek tek anlatsınlar. Siz de buna göre kendi vaziyetinizi düzenleyin. Erkenden bu işe başlayalım, geleceğe hazırlanalım. Zamanın ruhunu okuyamazsak sınıfta kalırız.”

“Sene Sonuna Kadar 200 Bin Konutu Dağıtmış Olacağız”

Deprem bölgesindeki konut çalışmalarıyla ilgili de bilgi veren Bakan Özhaseki, devletin tüm imkanlarıyla depremzedelerin evlerine kavuşması için çalıştığını belirtti.

Deprem bölgesinde 950 şantiyede çalışmaların devam ettiğini aktaran Özhaseki, şunları kaydetti:

“Çok şükür devletimiz bu işin altından kalkıyor. En son AFAD’ın bize bildirdiği rakamlara göre 390 bin ev borcumuz var. 307 bininin işlemi başladı. Ya ihale sürecinde, ya ihalesi yapıldı, ya kaba inşaatı bitti ya bitme aşamasına geldi. Zaten Sayın Cumhurbaşkanı’mızın da katıldığı bazı törenlerle 46 bin konutu dağıttık. Mart sonuna kadar bu sayı 75 bini bulacak. Mayıs ayıyla birlikte de her ay 10 bin, 15 bin konut dağıtmaya devam edeceğiz. Dile kolay arkadaşlar, söylemesi kolay. Sene sonuna kadar 200 bin konutu dağıtmış olacağız. Ondan sonraki senenin ortasına kadar da başladığımız 300 binden fazla daireyi herkese teslim edeceğiz.”

Kaynak: AA

Antalya, Balbey Mahallesi Kentsel Yenileme Projesinde İnşaat Başladı

Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından Balbey Mahallesi’nde hayata geçirilen Balbey Mahallesi Kentsel Yenileme projesine start verildi.

Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından tarihi Balbey Mahallesi’nde hayata geçirilecek Balbey Kentsel Yenileme Projesi 1. Etabı’nda temel betonu döküldü. 

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin kurallı ve kimlikli bir kent hedefi çerçevesinde başlattığı Balbey Kentsel Yenileme Projesinde ilk kazmanın vurulması ve yıkım çalışmalarının ardından, temel öncesi ilk beton dökümü de yapıldı. Büyükşehir Belediyesi şirketi ANTEPE tarafından yürütülen projede, 22 bin metrekare inşaat alanında kazı çalışmalarının ardından temel için ilk beton döküldü. Toplam maliyeti yaklaşık 500 milyon lira olan Balbey Kentsel Yenileme Projesi 1. Etabı’nda, 125 hak sahibine 72 bağımsız bölüm teslim edilecek. 

Proje bünyesinde 49 ofis, 15 konut, 33 dükkan ve 2 adet günübirlik konaklama tesisi ile 200 araçlık kapalı otopark ve yürüyüş yolları, yeşil alanlar ve süs havuzlarını barındıran toplam 5 bin metrekarelik peyzaj alanı yer alıyor.

Limak Şirketler Grubu Yenilenebilir Enerjiyi de Halka Arz Edecek

Limak Şirketler Grubu Onursal Başkanı Nihat Özdemir, “Hem SPK’da hem Borsa İstanbul’da çok önemli derecede çalışmalar yapılıyor. Ekibimiz şu anda çalışmalara başladı. Yakın zamanda Limak yenilenebilir enerjiyi de halka arz etmeyi planlıyoruz.” dedi.

Özdemir, Limak olarak büyüme üzerine kurulu bir stratejiyle ilerlediklerini, inşaatın ana sektörlerinden biri olduğunu aynı zamanda enerji, çimento, turizm, gıda gruplarında da çalıştıklarını ve yatırımlara sürekli devam ettiklerini söyledi.

Özdemir, çimento sektöründe büyümeyi sürdürdüklerini aktararak, “Enerji grubunda da hep üstüne koyarak geldik. İnşaatta 18’e yakın ülkede iş yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Grubumuz İspanya’dan başlamak üzere Kuveyt, Suudi Arabistan, Afrika’da birçok yerde iş yaptı ve yapmaya da devam ediyor. Suudi Arabistan’da çok önemli işler yapıyorlar. Biz de buralardan pay almaya çalışıyoruz. Birkaç proje aldık ve devam edeceğiz. Bir Türk şirketi olarak Avrupa, Afrika, ve Asya’da da iş yapmaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.

2024 yılının ilk çeyreğinin sonunda da Limak grubunun önemli bazı şirketlerini halka arz etmeyi planladıklarını kaydeden Özdemir, “Şu anda o çalışmalarımız devam ediyor. Hem SPK’da hem Borsa İstanbul’da çok önemli derecede çalışmalar yapılıyor. Ekibimiz şu anda çalışmalara başladı. Yakın zamanda Limak yenilenebilir enerjiyi de halka arz etmeyi planlıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Gelecekte farklı sektörlerde de faaliyet göstermek adına çalıştıklarını bildiren Özdemir, “Bilişim sektöründe de çalışmalarımız sürüyor. Bu alanda çalışmalarımızı daha da geliştirmeyi planlıyoruz. İnşallah arkadaşlarımız ile hedefe kitleniriz ve orada da büyümeye çalışırız. Ama kendi sektörlerimizde büyümeye devam edeceğimizi ifade etmek isterim.” dedi.

Nihat Özdemir, Limak Şirketler Grubu fabrikalarının bulundukları coğrafya ve barındırdıkları potansiyele dikkati çekerek, “Çimentoda Limak, Türkiye’nin önemli bölgelerine yayılmış vaziyette. Trakya ve Balıkesir’de fabrikamız var. Balıkesir gelişmekte olan bir yer. Otoyol geldikten ve Çanakkale Köprüsü yapıldıktan sonra Balıkesir’de önemli derecede büyüme görüyoruz. Büyüme dediğim oradaki yatırımların artması demektir. Balıkesir çok önemli bir il. Marmara’da ve Ege sahilinde kıyısı var. Buradan da payımızı alacağız.” değerlendirmesinde bulundu.

“Enerji sektöründe birçok dalda faaliyet gösterdiklerini belirten Özdemir, “Doğal gazda Hamitabat santralimiz var. İstanbul’un önemli derecede enerjisini temin etmekte. Kömürde varız ve bunun yanında hidroelektrikte de Türkiye’nin en iyi şirketleri Limak bünyesinde. Güneş enerjisi ve jeotermalde de varız. Birçok sektörde elde edeceğimiz katkıları diğer sektörlere aktarmayı planlıyoruz.” diye konuştu.

Özdemir, Limak Doğu Anadolu Çimento’nun hiçbir finansal borcu olmadığını vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:

“Halka arzdan gelecek gelirle Ergani Çimentoyu, Limak Doğu Anadolu Çimento’ya katacağız. Bu bizim içi önemli bir güç olmuş olacak. Bölge gelişmekte olan bir bölge. Genç nüfus olan bir yer ve halkımız da yatırımcılar da buraya çok önem verdi. Hepsi burada hisse almak istedi. 3 milyon 100 bin kişi buraya yatırım yapmak istedi, bu çok önemli bir rakam. Şirketler ve kurumsallar bazında da 10 katı talep geldi. Başarılı bir halka arz yapmış olduk. Limak Doğu Anadolu Çimentonun hiçbir finansal borcu bulunmamakta. Önümüzdeki günlerde de bu işlemi bitirdiğimizde kamuoyuna açıklayacağız. Bu ikisi çimentoda büyümeye devam edecektir.”

Kaynak: Dünya Gazetesi

Geleceğe Yeşil Bir Miras: Tria Green Life 

Ekşioğlu Tria İnşaat tarafından İstanbul’un Kartal ilçesinde yükselecek,Tria Green Life, doğayla uyumlu, kaliteli bir yaşamın başlangıcını vadediyor.

İstanbul’un Kartal ilçesinde Murat Sitesi kentsel dönüşümü, Tria güvencesiyle hayat buluyor. Sakinlerine ve yeni ev sahibi adaylarına muazzam bir yaşam alanı sunmayı hedefleyen bu özel proje, 5 blok ve 240 adet konuttan oluşacak. Toplam 32 bin 094 metrekare inşaat alanına sahip olan Tria Green Life projesi, ayrıcalıklı yaşam imkanıyla yeni sakinlerini bekliyor.

2+1, 3+1, 4+1, 4+2 ve 5+2 tiplerine sahip konutlardan oluşacak The Green Life projesinde, yeşil alan donatıları başta olmak üzere, spor ve sağlık, site yönetimi, güvenlik gibi birçok sosyal donatılar yer alıyor. Ayrıca, Ekşioğlu Tria, modern yaşamı deprem güvenliğiyle mükemmel bir şekilde birleştiriyor. Zemin etütleri ve ileri inşaat teknolojileriyle donatılmış bu özel proje, sadece bir ev değil, geleceğinizi güvenle şekillendireceğiniz bir adres sunuyor.

Tria Green Life projesinin tüm detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Şanlıurfa’ya Hızlı Tren Müjdesi

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Şanlıurfa’yı hızlı trenle tanıştıracak Gaziantep-Şanlıurfa ve Şanlıurfa-Mardin hızlı tren hatları projelerini de hayata geçireceğiz.” dedi.

Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak’ı ziyaret eden Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, çeşitli açıklamalarda bulundu. Bakan Uraloğlu, Bakan Uraloğlu, Şanlıurfa’nın geçmişte olduğu gibi bugün de çok önemli bir konuma sahip olduğunu ifade ederek, kentin, dünyanın ve Türkiye’nin en önemli bölgesel kalkınma projesi olan GAP’ın merkezi olduğunu belirtti.


GAP ile Türkiye’nin en verimli ovalarından biri haline gelen Harran Ovası’nın Türkiye’nin ve hatta dünyanın da gözbebeği haline geldiğini ifade eden Bakan Uraloğlu, “İşte böylesine tarihi, stratejik ve jeopolitik öneme sahip olan Şanlıurfa’nın, tarımının, turizminin, ticaretinin gelişmesi için ne gerekiyor? Elbette, ulaşım ağının güçlü olması gerekiyor. 2002 yılından bu yana Şanlıurfa’nın ulaşım ve iletişim altyapısı için yaklaşık 58 milyar lira yatırım gerçekleştirdik. Bölünmüş yol uzunluğunu 28 kilometreden 619 kilometreye çıkardık. Şanlıurfa-Birecik Otoyolu, Adıyaman-Kahta-Siverek Yolu’nda Nissibi Köprüsü, Şanlıurfa-Diyarbakır Yolu, Şanlıurfa Doğu ve Güneybatı Çevre Yolları, Şanlıurfa-Viranşehir Yolu gibi önemli karayolu projelerini tamamladık. Diyarbakır Devlet Yolu, Kuzeybatı Çevre Yolu ve Doğu Çevre yollarının kesiştiği noktada bulunan Çevik Kuvvet Köprülü Kavşağı’nı açarak Şanlıurfa’nın şehir içi trafiğine nefes aldırdık. Günlük yaklaşık 25 bin aracın geçtiği bu noktada dur-kalk beklemelerinin ortadan kalkmasıyla kavşaktaki geçiş süresini 5 kat azalttık. Şanlıurfa’yı Mardin’e, Gaziantep’e ve Diyarbakır’a bölünmüş yollar ile bağladık. Şu anda da 13 milyar 876 milyon lira proje bedeliyle 13 kara yolu projesine devam ediyoruz.” dedi.

Şanlıurfa Raylı Ulaşım Ağına Kavuşuyor

Hızlı tren projesinin 2028 yılında hayata geçeceğini belirten Bakan, konuyla ilgili şunları söyledi:

“Şanlıurfa’yı hızlı trenle tanıştıracak Gaziantep-Şanlıurfa ve Şanlıurfa-Mardin hızlı tren hatları projelerini de hayata geçireceğiz. Gaziantep-Şanlıurfa hattının etüt projelerini tamamladık. Yatırım programına alır almaz ihale çalışmalarına da başlayacağız. Şanlıurfa-Mardin hattının proje çalışmalarını da bu yıl içerisinde bitirmeyi hedefliyoruz. Tabi önemli bir ulaşım projesi olan Urfa raydan da bahsetmeden geçemeyeceğim. Burada Urfa Ray’la ilgili Büyükşehir Belediyemiz gerekli ön proje çalışmalarını yaptı ve Bakanlığımız tarafından da bu proje onaylandı ve şimdi Büyükşehir Belediyemiz burada kesin proje çalışmalarını yürütüyor. Hedefimiz 2025’in başında bu projeyi Büyükşehirimizin bitirmesi, Bakanlığımızın onayına sunması ve bu onaydan sonra da muhtemelen Büyükşehir Belediyesiyle Bakanlığımızın işbirliğinde, Sayın Cumhurbaşkanımızın onayıyla bu projeyi de inşallah belediyemizle 2028 süreci içerisinde hayata geçirmeyi planlıyoruz. Şimdiden hayırlı uğurlu olsun demek istiyorum. Şanlıurfalı kardeşlerimizi göklere de taşıdık. Sadece kara yoluyla taşımıyoruz. 2 milyon yolcu kapasiteli yeni havalimanını 2007 yılında hizmete açtık. 2002 yılında 23 bin olan yolcu trafiği, 2023 yılında 883 bine yükseldi. Buradan bir müjdeyi de sizlerle paylaşmak istiyorum. Sayın Bakanımızın, belediye başkanımızın ve milletvekillerimizin, hasılı Şanlıurfalıların İzmir uçuş talebi vardı. Onu da bugün konuştuk. İnşallah mart ayının ilk yarısında İzmir uçuşları da başlamış olacak, bu da hayırlı uğurlu olsun. Şanlıurfa’nın iletişim ağını da güçlendirdik. Fiber optik kablo uzunluğunu 854 kilometreden 6 bin 722 kilometreye çıkardık. Daha önce ilde hızlı internet abonesi yok iken, bugün 1 milyon 682 binin üstünde abone, hızlı internet kullanmaya başladı.”

Şanlıurfa-Ovaköy Arasına 320 Kilometrelik Otoyol Geliyor

Kalkınma Yolu projesi kapsamında 320 kilometrelik yol inşa edileceğini müjdeleyen Bakan Uraloğlu, “Kalkınma Yolu Projesi kapsamında Şanlıurfa-Ovaköy arasına 320 kilometre uzunluğunda yeni bir otoyol inşa edeceğiz. Bu proje ile Hindistan, Doğu Asya ve Basra Körfezi ülkelerinden Irak’ın güneyinde inşa edilmekte olan FAV Limanı’na gelecek yüklerin, 1200 kilometrelik çift yönlü otoyol ve demir yolu inşa ederek, Türkiye’ye ulaşmasını planlıyoruz. Irak’tan başlayıp Ovaköy’den Türkiye’ye gelen bu yeni uluslararası koridor sayesinde Güney Asya ve Orta Doğu’yu, Avrupa, Kafkasya ve Kuzey Afrika’ya yeni bir güzergah üzerinden de bağlayacağız. Kuzey-güney koridorunda bölgemiz için hayati bir bağlantı da tesis etmiş olacak bu sayede. Bugün, Ümit Burnu’ndan 45 gün ve Kızıldeniz’den 35 günde yapılan nakliyenin, Kalkınma Yolu Projesi’ni bitirdiğimizde sadece 25 günlük bir süre içerisinde yapılabileceğini biz hesapladık ve çalışmalarımızı buna göre yürütüyoruz. Çok önemli bir proje ve hayata geçmesi için işleri çok sıkı bir şekilde sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla takip ediyoruz. Bu yeni otoyolumuz ve Kalkınma Yolu Projesi faaliyete geçtiğinde, bölgedeki tarım, sanayi ve ticaret faaliyetlerini arttırarak, Şanlıurfa ekonomisinin büyümesine ve istihdamın artmasına önemli bir katkı sağlayacak, vatandaşımıza iş ve aş imkanı olacaktır inşallah.” ifadelerini kullandı.

Şanlıurfa’daki tüm ulaştırma projelerini buradan inceleyebilirsiniz.

Nexonya Başkanı Vural Kentsel Dönüşüm İçin Verilecek Hibe Desteğini Değerlendirdi

Nexonya Yönetim Kurulu Başkanı Ali Koray Vural, İstanbul’da kentsel dönüşüm için konut sahiplerine verilecek 700 bin TL hibe ve kredi desteğini değerlendirdi.

Vural, konuyla ilgili şunları söyledi:

“Türkiye’yi domine eden sektörlerin başında gelen inşaat sektöründe TÜİK verilerine göre 2023 yılında Türkiye genelinde 1 milyon 225 bin 926 konut satılmıştır. Ülkemizin yıllık yeni konut ihtiyacı ortalama 1 milyondur. 2023 yılında ise 600 bin konut üretilmiştir. Asrın Felaketi olan 6 Şubat depremleri sonrasında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından yürütülen hasar tespit çalışması sonucuna göre acil yıkılacak, yıkık veya ağır hasarlı kategorilerine giren toplam konut sayısı 518.009 olarak belirlenmiştir. Kentsel dönüşümdeki kanunların hayata geçirilmesi, şehirlerimizin güvenliği ve yapılaşma kalitesi açısından kritik bir rol oynuyor. Özellikle yeni yasal düzenlemeler bu sürecin daha hızlı ve etkin bir şekilde ilerlemesine çok büyük katkı sağlayacak. Ve yine bu düzenlemelerle birlikte kentsel dönüşüm sürecini hızlandırmak ve engelleri aşmak için hem inşaat sektörümüzün yolu açılmıştır hem de vatandaşlarımız adına önemli bir adım atılmıştır. Kentsel dönüşümde başta yapı ruhsatı alınması da dahil tüm iş ve işlemlerin yüzde 50+1’le alınacak olması gibi süreçlerde alınan bu yeni kararlar, işlemlerin daha hızlı yürütülmesine olanak tanıyor. Bu da kentsel dönüşüm sürecinin daha verimli işlemesine katkı sağlıyor. 

“Kentsel Dönüşüm Sürecinin Hızlanacağını Düşünüyoruz. 

Kira yardımından sonra açıklanan yarısı bizden kampanyasının Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla birlikte hak sahiplerine bir konut için 700 bin liraya kadar hibe, 700 bin liraya kadar da kredi verilecek. İnsaat yapımı için verilecek hibe haricinde kiracılara bir kereye mahsus ve karşılıksız 100 bin lira tahliye desteği verilecek. İş yerleri için ise 350 bin liraya kadar hibe, 350 bin liraya kadar da kredi desteği verilecek. Kredilerin vadesi 10 yıl olacak. İlk 12 taksite ise faiz uygulanmayacak. Uzun zamandır sektörün beklediği bu haberin Resmi Gazete’de yer almasıyla birlikte kentsel dönüşüm sürecinin hızlanacağını düşünüyoruz. 

Nexonya olarak kentsel dönüşüm ana merceğimiz. Şu an ürettiğimiz projelerin üçte birini kentsel dönüşüm projeleri oluşturuyor. Konut sahiplerinin bu kampanyayla kentsel dönüşüme ilgisinin artacağını, sektörün hareketleneceğini düşünüyoruz.”

Yurt Dışında Yatırım Yaparken Dikkatli Olmakta Fayda Var

Mars International CEO’su Hakan Bucak, “Ülkemizde konut politikası yatırımcıyı rezerv para ile yurtdışında bir şey alma motivasyonuna itiyor. Ancak yurtdışında yatırım yaparken de dikkatli olmakta fayda var.” dedi.

Türkiye’ye gayrimenkul odaklı yabancı döviz girişi 2023’te yüzde 45 azalışla 6,2 milyar dolardan 3,5 milyar dolara geriledi. Yine Merkez Bankası’nın yeni verilerine göre Türklerin yurt dışında yaptığı gayrimenkul yatırımları da aynı dönemde 163,7’lik artışla 2 milyar 86 milyon dolara yükseldi. 2023’te yatırım ve ikamet amacıyla E2 vizesinden faydalanıp Amerika Birleşik Devletleri’ne gidenlerde de yüzde 115 artış oldu. 

2023’te yabancıya konut satışının da yüzde 50’ye yakın azalışla 67.490 adetten 35 bine gerilediğine dikkat çeken Mars International’ın CEO’su Hakan Bucak, “Yabancıya satış Ocak 2024’te de yüzde 50,5 azalarak 2 bin 61 oldu. Ancak öte yandan yurtdışı yatırımlar katlanarak artıyor. Türklerin ülkesi dışında yaptığı emlak yatırımı yüzde 163 arttı. Özellikle rezerv para ile yatırım iştahı artıyor. Bunda bazı nedenlerin etkisi var. Nitekim konut politikaları fiyatların düşeceği algısını devam ettirirken ve yüzde 25 kira artış tavan kuralı, beklenen enflasyon Türklerin konut yatırım davranışlarını yurtdışına çekiyor. Yurtdışında özellikle mortgage oranlarının artması ile birlikte satışa talep azalınca kiraya talep artınca kira getiri oranları döviz bazında yüzde 6-15 arasına geldi. Buda aslında Türk yatırımcılar için önemli bir motivasyon oldu. Miami, Dubai, Montenegro, Londra gibi şehirlerde Türklerin gayrimenkul alımı skorboardlarda önemli sıralara yükseldi.” ifadelerini kullandı.

Amerika Birleşik Devletleri’nde gayrimenkul yatırımları ile öne çıkan ve Türkiye’nin önde gelen markalarına danışmanlık da veren Mars International’ın CEO’su Hakan Bucak, insanların genelde gelişmiş ülkelerde yatırım yaptığını ancak yine de dikkatli olmaları gerektiğini kaydederek, “Çok düşük bütçeli 50-100 bin dolara alınan gayrimenkullerin pazarlandığı piyasalarda mağduriyetler oluştu. Ne yazık ki bu bütçede satılan gayrimenkuller çok ama çok ücra köşelerde ama kimse fark etmedi. Yurt dışında yatırım yapmak çok sistematik ve profesyonel bir hizmet alınmasını gerektiriyor. Yatırım yaparken vergi mevzuatları çok göz ardı ediliyor ve özellikle görmeden ve hukuki belgeler incelenmeden alınan gayrimenkuller mağduriyetler doğurabiliyor. Özellikle biz Miami’deki 70 adet rezidans projelerinden yatırımcı dostu olan 15 projeyi seçtik çünkü diğer projeler yatırım analizlerimizden geçmedi.” şeklinde konuştu.

Kentsel Dönüşümde Konut Sahiplerine 700 Bin TL’lik Destek

Resmi Gazete’de yayımlanan İstanbul’da kentsel dönüşüm için konut sahiplerine 1 konut için 700 bin TL hibe ve 700 bin TL kredi desteği verilecek.

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Kentsel Dönüşüm Uzmanı Mimar Dr. Nihat Şen şunları söyledi:

“İstanbul genelinde resmi kayıtlarda 1 milyon 166 bin bina bulunuyor. Binaların 255 bini 1980 öncesinde, 533 bini 1990-2000, 376 bini de 2000-2019 yılları arasında inşa edildi. İstanbul’da meydana gelecek 7.5 büyüklüğündeki bir deprem senaryosunda yaklaşık 48 bin binanın ağır veya çok ağır, 146 bin binanın ise orta hasar alacağı tahmin ediliyordu. Bu da 200 bin binanın orta veya ağır hasar alması ve 3 milyon insanı etkilemesi anlamına geliyor. Bir gerçek var ki deprem kuşağında olan ve Türkiye coğrafyasının yüzde 66’sını Türkiye nüfusunun yüzde 72’sini ilgilendiren doğal afetten etkilenecek bir gerçekle karşı karşıyayız.  Deprem uzmanlarının her gün altını çizdiği üzere Büyük Marmara depremi de yaklaşıyor. 

Bu anlamda binaların bir an önce dönüşmesi gerekiyor diye sürekli belirtsek de dönüşümü yavaşlatan en önemli konuların başında finansmana erişim sorunu geliyordu. Özellikle de pandemi sonrasında sürekli yukarı yönlü eğilime giren konut fiyatları (hem malzeme hem de işçilik ücretlerinin artması), metrekarede konut üretiminin ortalama 30 bin TL’ye kadar yükselmesi, kentsel dönüşüm kabul edilse dahi konut kiralarının yüksekliği, insanları kentsel dönüşümden uzaklaştırıyordu. Böyle bir kampanya ödemelerde bir nebze rahatlama oluşturacaktır. Bu anlamda açıklanan yarısı bizden kampanyasının Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla birlikte hak sahiplerine bir konut için 700 bin liraya kadar hibe, 700 bin liraya kadar da kredi verilecek. İnşaat yapımı için verilecek hibe haricinde kiracılara bir kereye mahsus ve karşılıksız 100 bin lira tahliye desteği verilecek. İş yerleri için ise 350 bin liraya kadar hibe, 350 bin liraya kadar da kredi desteği verilecek. Kredilerin vadesi 10 yıl olacak. İlk 12 taksite ise faiz uygulanmayacak. Kredi borcunda meydana gelecek yıllık artışı belirlemek üzere güncelleme oranının uygulandığı her yılın ocak ayıda TÜFE’nin bir önceki yılın aynı ayına göre meydana gelen yıllık değişimin yarısının baz alınması da olumlu. Ancak 12 ay sonunda faizin nasıl işleyeceği belirsiz. Yıl içerisinde yapılan açıklamalarda faizin yüzde 1’in altında olacağı belirtilmişti. İlk yıl sonrasındaki yapılandırmada faiz oranının yüzde 1’in altında tutulması teşvik edici bir adım alacaktır. Kira yardımlarının da İstanbul’da 3 bin 500 liradan 5 bin 500 liraya çıkarıldığını da hatırlatmakta yarar var. Tabii ki tüm bunlar kentsel dönüşümün hızlanması adına önemli adımlar. Hem durağan bir döneme giren inşaat sektörünü hızlandıracak hem de depreme karşı daha dayanıklı binaların yapımı hızlanacaktır.”

Akiş GYO’dan Londra’ya Kentsel Dönüşüm

Akiş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) Genel Müdürü Levent Çanakçılı, “Londra’da 48 dairelik konut projesi için gerekli izin süreçleri tamamlandı. Her iki projede de tamamlanmasını beklediğimiz süreçler sonrası adımlarımız daha netleşir.” dedi.

Portföylerindeki gayrimenkullerin değeri yaklaşık yüzde 75 artışla 22 milyar liraya ulaşan Akiş GYO, yurt içinde ve yurt dışında gayrimenkul projelerine devam edecek.

Dünya Gazetesi’nden Hamide Hangül’ün haberine göre; konut piyasasındaki gelişmeleri, şirketin hedefleri ve projelerine ilişkin sorularımızı yanıtlayan Akiş GYO Genel Müdürü Levent Çanakçılı, mevcut portföy yapılarıyla masada iki yatırım planları bulunduğunu açıkladı. Projelere ilişkin Çanakçılı, şunları söyledi: “Beykoz’daki arazi stoğumuz ve Londra’daki tipik bir kentsel dönüşüm projesi, şirketimizin mevcut varlık portföyünü oluşturuyor.

Aralık 2023’te, Beykoz’daki parsellerin mülkiyetine sahip olan Karlıtepe ile kolaylaştırılmış birleşme işlemi gerçekleştirilmiş ve bu birleşme işlemi tescil edilmiştir. Bu işlem, projenin ilk aşaması için uygulama sürecinin başlamasını sağladı. Ayrıca, Londra’daki 48 dairelik konut projesi için gerekli izin süreçleri tamamlanmıştır. Şu anda, her iki projede de tamamlanmasını beklediğimiz bazı süreçler bulunmaktadır. Ancak bu süreçler tamamlandıktan sonra, gelecek adımlarımızı daha net bir şekilde planlama ve belirleme fırsatına sahip olacağız.”

Akiş GYO’nun, kurulduğu günden bu yana varlık değerini gerek yeni yatırımlar, gerekse birleşme ve satın almalarla düzenli artırdığına işaret eden Levent Çanakçılı, “Her ne kadar son 4-5 senedir biraz daha borç ve açık pozisyonu azaltmaya odaklanmış olsak da bizim şirket vizyonumuzda büyümek, yeni projelere adım atmak her zaman var.

2024 yılı da borç ve açık pozisyon azaltma stratejimizin devam ettiği bir yıl olacak. Önümüzdeki dönemde de karşımıza çıkacak yatırım fırsatlarını özenle değerlendirerek şirketimiz ve yatırımcılarımız için en katma değerli projeleri bulmak için çalışacağız. Yine de potansiyel bir yatırım için bugünden bir ajanda veya tarih vermek doğru olmayacaktır. Doğru zamanda, doğru projelere, doğru finansman yapısıyla yatırım yapmak için her yatırım fırsatını detaylıca değerlendireceğiz” dedi.

AVM Kira Gelirlerinde Artış

Çanakçılı, Akiş GYO olarak portföylerindeki gayrimenkullerin değerinin, 2022 yıl sonuna göre, yaklaşık yüzde 75 artarak 22 milyar lira seviyesine ulaştığına işaret etti.

Akbatı’da kiralanabilir alandaki doluluk oranının yüzde 99,6 olduğuna işaret eden Çanakçılı, “Bu yıl 10. yılını kutlayan ve 252 mağaza ile 80 bin 322 metrekare kiralanabilir alanı olan Akasya’daki doluluk oranımız, Aralık 2023 itibarıyla yüzde 99,1. 2023 yıl toplamında AVM’ler kaynaklı kira gelirlerimizin de 2022 yılına göre yaklaşık yüzde 90 artmasını öngörüyoruz. 2024 yılı içinse yine AVM’ler özelinde yıllık kira artışının baz senaryomuzda yüzde 56 seviyesinde olmasını planlıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Yatırımcının son iki yılda tamamen tüketime yöneldiğini, ayrıca fiyat artışlarından kendilerini korumak için üzere tüketime yöneldiğini dile getiren Çanakçılı, “Artan faizler neticesinde bugün konut ve otomotiv sektöründe piyasanın önemli ölçüde durgun olduğunu gözlemliyoruz. Yine de nakit parası olanlar için alırken kazanılacak önemli fırsatlar bu piyasalarda mevcut. Bu sektörler haricinde ise bir miktar para mevduata yöneldi. Fakat özellikle AVM’lerimizden gözlemlediğimiz kadarıyla perakende tarafında henüz bir yavaşlama ibaresi gözlemlemiyoruz” dedi.

Tahvil İhracı İçin SPK’ya Başvurduk

Yeni tahvil ihraç izni için SPK’ya başvurduklarını açıklayan Levent Çanakçılı, “Piyasada uygun şartlar oluştuğu noktada farklı yatırımcı tabanına ulaşmak ve her türlü sermaye piyasası aracından faydalanmak amacıyla geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da ihraç yapabiliriz” dedi.

AVM’lerimizde Doluluk Yüzde 99’u Aştı Ciro Rekoru Kırıldı

Geçen yılın ikinci yarısında gelen faiz artırımlarının, bazı sektörlerde talep daralmasına yol açsa da, 2023 yılını, AVM’leri açısından enflasyonun üzerinde ciro artışları ve tarihi yüksek doluluk seviyeleriyle kapattıklarını söyleyen Levent Çanakçılı, “AVM’lerimizdeki marka karmasının ürünlerine olan talep güçlü kalmaya devam etti. Her iki AVM’mizde ciro rekorları kırıldı. Doluluk oranlarımız bugüne kadarki en yüksek seviyeleri görürken, her iki AVM’mizde de yüzde 99’un üzerine çıktı.

Marka karmamızı gerek yeni kiralamalar gerekse de yer değiştirmeler neticesinde hem daha yukarı çektik hem de kira potansiyelimizi artırdık. Özellikle stant ve pop-up store gibi ek gelir alanları yaratmada oldukça başarılı bir sene geçirdik. Hem kendi süreçlerimizi hem de paydaş ilişkilerimizde dijital uygulamaları hayata geçirerek kiracı ve ziyaretçi memnuniyetimiz ile operasyonel verimliliğimizi artırmayı başardık. Deneyim odaklı kiralamalar da yaparak AVM’lerimizi tercih edilen lokasyon olma yolunda daha da geliştirdik” diye konuştu.

Konutta Cazip Piyasa 2024 Yılı Sonları Başlayabilir

Günümüzde arz edilen yeni konut stoklarının oturulabilir hale gelmesi için biraz daha zamana ihtiyaç olduğunu vurgulayan Çanakçılık, sözlerini şöyle sürdürdü: “Fiyat artışları yavaşlayarak da olsa devam ediyor. Finansman tarafı ise son 7-8 aydır olduğu gibi oldukça kısıtlı çünkü faizler de çok yüksek seviyede. Dolayısıyla yeni inşaatların tamamlanması, faizlerin düşmeye başlaması ile piyasada alıcılar için daha cazip bir piyasa beklentisi ancak 2024 sonlarında başlayabilir gibi görünüyor.”

Yapı Ruhsatı Verilen Daire Sayısı Yüzde 16 Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2023 Ekim-Aralık dönemine ilişkin Yapı İzin İstatistikleri’ni açıkladı. Yapı ruhsatı verilen daire sayısı yüzde 16 arttı.

Bir önceki yılın aynı çeyreğine göre, 2023 yılı 4. çeyreğinde belediyeler tarafından yapı ruhsatı verilen yapıların bina sayısı yüzde 7,9, daire sayısı yüzde 16,0 ve yüzölçümü yüzde 8,8 arttı.

Toplam Yüzölçümün Yüzde 55,9’u Konut Alanı Olarak Gerçekleşti

Belediyeler tarafından 2023 yılı 4. çeyreğinde yapı ruhsatı verilen yapıların toplam yüzölçümü 60,3 milyon metrekare iken; bunun 33,7 milyon metrekaresi konut, 12,8 milyon metrekaresi konut dışı ve 13,8 milyon metrekaresi ise ortak kullanım alanı olarak gerçekleşti.

En Yüksek Yüzölçüm Payı Yüzde 71,2 İle İki ve Daha Fazla Daireli Binaların Oldu

Belediyeler tarafından 2023 yılı 4. çeyreğinde yapı ruhsatı verilen yapıların kullanım amacına göre en yüksek yüzölçüm payına 42,9 milyon metrekare ile iki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalar sahip oldu. Bunu 4,3 milyon metrekare ile bir daireli binalar izledi.

Yapı Kullanma İzin Belgesi Verilen Yapıların Yüzölçümü Yüzde 10,5 Azaldı

Bir önceki yılın aynı çeyreğine göre, 2023 yılı 4. çeyreğinde belediyeler tarafından yapı kullanma izin belgesi verilen yapıların bina sayısı yüzde 7,0, daire sayısı yüzde 8,9 ve yüzölçümü yüzde 10,5 azaldı.

Toplam Yüzölçümün Yüzde 56,5’i Konut Alanı Olarak Gerçekleşti

Belediyeler tarafından 2023 yılı 4. çeyreğinde yapı kullanma izin belgesi verilen yapıların toplam yüzölçümü 37,2 milyon metrekare iken; bunun 21,0 milyon metrekaresi konut, 8,5 milyon metrekaresi konut dışı ve 7,7 milyon metrekaresi ise ortak kullanım alanı olarak gerçekleşti.

En Yüksek Yüzölçüm Payı Yüzde 72,1 İle İki ve Daha Fazla Daireli Binaların Oldu

Belediyeler tarafından 2023 yılı 4. çeyreğinde yapı kullanma izin belgesi verilen yapıların kullanma amacına göre en yüksek yüzölçüm payına 26,8 milyon metrekare ile iki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalar sahip oldu. Bunu 2,2 milyon metrekare ile bir daireli binalar izledi.

İnşaat Sektörüne Güven Şubat’ta da Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre, inşaat sektörü güven endeksi Şubat ayında yüzde 1,0 artarak 91,8 değerine ulaştı.

Mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksi Şubat ayında bir önceki aya göre; hizmet sektöründe yüzde 1,6 oranında artarak 118,6 değerini, perakende ticaret sektöründe yüzde 1,0 oranında azalarak 114,5 değerini ve inşaat sektöründe yüzde 1,0 oranında artarak 91,8 değerini aldı.

İnşaat sektörü güven endeksinde alınan kayıtlı siparişlerin mevcut durumu Şubat ayında yüzde 0,3 azalarak 84,0 değerine düşerken, gelecek 3 aylık dönemde toplam çalışan sayısı beklentisi ise yüzde 2,2 artarak 99,7 değerine yükseldi.

Türk Müteahhitleri Dünyada Aranılan Bir Marka Haline Geldi

Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Erdal Eren, Türk müteahhitlik firmaları tarafından gerçekleştirilen 27,8 milyar dolar tutarındaki 402 proje ile en çok proje üstlenilen 6’ncı ülke konumunda olduğunu dile getirdi.


Geçen yıl boyunca başta Suudi Arabistan olmak üzere siyasi ilişkilerde son derece olumlu gelişmelerin yaşanan Körfez ülkelerine ve Irak’a yönelik faaliyetlere odaklanıldığını aktaran Eren, “Yürütülen faaliyetlerin etkisiyle 2023 yılında Suudi Arabistan’da firmalarımızca 2,7 milyar dolar tutarında 16 proje üstlenilmiştir.

Bu gerçekleşme ile 2018 yılı düzeyinin yeniden yakalanmış olması da sevindiricidir” diye konuştu. Türk müteahhitlerin Suudi Arabistan’ın “Vizyon 2030” projesinde kilit rol oynayacağını ve büyük işlere imza atacağını belirten Eren, “Ülkemizin Suudi Arabistan ile mevcut ilişkilerinin gelişimi çerçevesinde, ülkenin Türk inşaat sektörü için yıllık 10 milyar dolarlık yeni iş potansiyeli taşıyan bir pazar konumuna geldiği görülmektedir” şeklinde konuştu.

Projelerin Büyüklüğü 3,9 Trilyon Dolar

Eren, ilgili kuruluşların açıkladıkları çalışmalara göre gelecek dönemde Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesinde yüzde 52’si üstyapı olmak üzere 3,9 trilyon dolar tutarında projenin hayata geçirilmesinin öngörüldüğünü ve en büyük yatırımı ise Suudi Arabistan’ın yapmasının beklendiğini ifade etti.

TMB Başkanı Eren, Türk müteahhitler olarak Suudi 2030 vizyonu ve Giga projeleri programı kapsamındaki Neom, Diriyah Gate, Qiddiya, Red Sea Global, Al’Ula projeleri ile ülkedeki diğer enerji, su, konut ve altyapı projelerinde yer almak istediklerini ve bu yönde çalışmaları ve girişimleri sürdürdüklerini ifade etti.

Eren, Neom’un Suudi Arabistan’ın gündemindeki projelerinden en büyüğü olarak dikkati çektiğini kaydederek, “Üye firmalarımız sadece bu projede değil ülkedeki tüm alt ve üst yapı projelerinde yer almak hususunda isteklidir. Bu amaçla firmalarımız Suudi Arabistan mevzuatının gerektirdiği kayıt ve sertifikasyon prosedürlerini tamamlamak amacıyla faaliyetlerini ve girişimlerini sürdürmektedir” dedi.

Latin Amerika ve Uzak Doğu’yu Radara Aldık

Erdal Eren, yurt içinde mevcut verileri göz önünde bulundurarak 2024 yılında sektörün rotasının ağırlıklı biçimde yurt dışı projeler olacağına işaret etti. Eren, Irak’ın da Kalkınma Yolu projesi ile ülkede gerçekleştirilmesi planlanan enerji, sağlık, konut, okul, hastane gibi projelerle diğer hedef ülke olarak ortaya çıktığını kaydetti.

Türk müteahhitler olarak Avrasya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde çalışmakta ve Sahra Altı Afrika bölgesindeki faaliyetleri artırmakta olduklarına dikkati çeken Eren, “Bunun yanı sıra Uzak Doğu ve Latin Amerika ülkeleri gibi yeni pazarları da yakından izliyoruz. Yurt dışında her yıl üstleneceğimiz yeni proje tutarı hedefimizi, kısa vadede 20 milyar dolar, orta vadede ise 50 milyar dolar olarak korumaktayız” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de GES Kapasitesi Rüzgarı Geride Bıraktı

Uluslararası enerji düşünce kuruluşu Ember tarafından yapılan analizlere göre, Türkiye’de 2023 yılında güneş enerjisi kapasitesi, hibrit santrallerin de katkısıyla rüzgar enerjisini geride bıraktı.

Uluslararası enerji düşünce kuruluşu Ember’in, Türkiye’deki hibrit güneş enerjisi santrali kurulu gücü, proje stoku ve tahsis edilen şebeke kapasitesini incelediği analizine göre, ülkenin enerji hedeflerini gerçekleştirmede güneş enerjisi önemli rol oynayacak.

Geçen yıl sonu itibarıyla güneş enerjisi, Türkiye’de üretim yapan ve planlama aşamasındaki 240 hibrit santralin tamamının yardımcı enerji kaynağı olarak öne çıktı.

Mevcut durumda, hibrit santrallerdeki toplam 510 megavatlık güneş enerjisi kapasitesi, Türkiye’nin toplam güneş kapasitesinin 12,2 gigavata ulaşmasını sağladı. Böylece, güneş enerji kapasitesi rüzgar enerjisini geride bıraktı.

Hibrit santrallerde ana kaynak olarak rüzgar enerjisi ön plana çıkarken, 14 rüzgar enerjisi santrali Türkiye’deki tüm hibrit santral kapasitesinin yüzde 63’ünü oluşturuyor.

Hidroelektrik, 80 megavatlık yardımcı kaynak güneş enerjisi santraliyle rüzgarın ardından ikinci sırada geliyor ve bu kapasitenin tamamı, ülkedeki tek hidroelektrik-güneş hibrit santrali olan Aşağı Kaleköy Hidroelektrik Santrali’nde bulunuyor; geriye kalan 110 megavatlık hibrit güneş kapasitesi ise diğer ana enerji kaynaklarına sahip santrallerde yer alıyor.

Rapora göre, Türkiye’nin 80 gigavatlık yüzer güneş enerjisi santrali potansiyeli olmasına rağmen, henüz herhangi bir yüzer güneş enerjisi santrali devreye alınmadı.

Barajlı santrallerde hali hazırda şebeke altyapısının bulunması ve uygun arazi gereksinimi olmadan rezervuar üzerine yüzer güneş enerjisi santrali kurulabilmesi, bu tesisler için büyük avantajlar olarak öne çıkıyor. Su yüzeyine kurulan paneller buharlaşmayı azalttığından, depolanan su hidroelektrik üretimi için daha verimli kullanılabiliyor ve suyun soğutucu etkisi ise panellerin üretim verimliliğini artırıyor.

Hibrit santralleri de göz önüne alan bir enerji stratejisinin Türkiye’nin 2035’e kadar 53 gigavat güneş enerjisi kapasitesi hedefine ulaşmayı kolaylaştıracağı öngörülüyor.

Ember Bölge Lideri Ufuk Alparslan, rapora ilişkin değerlendirmesinde, hibrit santrallerin güneş enerjisi kapasitesinde önemli bir paya ulaştığını belirterek, “Bu nedenle, söz konusu santrallerin artık resmi istatistiklerde de yer almaları gerekiyor. Bunun yanında, devlete ait çok sayıda barajlı hidroelektrik santrali güneş enerjisi potansiyeli yüksek illerimizde bulunuyor. Yalnızca Atatürk Barajı’nın yüzde 3’lük bir kısmına panel kurulması halinde bile 2 gigavatlık yüzer güneş enerjisi santrali potansiyeli ortaya çıkıyor. Dünyanın en büyük yüzer güneş enerjisi santrali Türkiye’de kurulabilir. Özellikle devlete ait barajlı hidroelektrik santrallerde büyük ölçekli yüzer güneş santrallerinin kurulabilmesi için Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları benzeri ihalelerin düzenlenmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

SFD’den Türkiye’ye 55 Milyar Dolarlık Fon

Suudi Arabistan Kalkınma Fonu (SFD) ile Türkiye arasında  “Devlet Okullarında Depreme Bağlı Riskin Azaltılması Projesi” kapsamında kullanılmak üzere 55 milyar dolarlık kredi anlaşması imzalandı.

SFD’nin açıklamasına göre, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Osman Çelik, SFD Yönetim Kurulu Başkanı Ahmed Al-Khateeb ve SFD İcra Kurulu Başkanı Sultan Al-Marshad’ın katılımıyla anlaşmaya yönelik imza töreni gerçekleştirildi.

Söz konusu kredinin “Devlet Okullarında Depreme Bağlı Riskin Azaltılması Projesi” kapsamında kullanılması hedefleniyor. İstanbul’da düzenlenen Türkiye-Suudi Arabistan Yatırım ve İş Forumu’nda imzalanan anlaşma kapsamında alınacak kredi ile yaklaşık 55 bin metrekare büyüklüğe sahip 5 devlet okulu rehabilite edilecek.

Proje kapsamında belirlenen okulların, deprem sebebiyle oluşabilecek hasarlardan korunması hedefleniyor. Bu bağlamda, gerekli donanımın ve kaynakların okullara tahsis edilmesi, eğitim kalitesi ve verimliliklerinin sürekliliğinin devam etmesi sağlanacak. SFD finansmanlığında yürütülen proje, Fon’un Türkiye ile olağan işbirliğini ilerletmesinde de yeni bir dönüm noktasını temsil ediyor. Proje, öğrencilere kaliteli bir eğitim sağlamayı ve ülkenin sosyo-ekonomik kalkınmasına katkıda bulunmayı teşvik etmeyi amaçlıyor.

Proje aynı zamanda, “Kaliteli Eğitim” maddesi de dahil olmak üzere, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin gerçekleştirilmesini de destekliyor. Türkiye’deki eğitim sektörünü destekleme ve ülkenin dünya standartlarında bir eğitim sunma hedefini güçlendirmeyi amaçlayan SDF, son 40 yılda Türkiye’de enerji, sağlık, tarım ve eğitim gibi alanlarda değeri 300 milyon doların üzerinde olan 9 kalkınma projesi ve programını finanse etti.

Aksa Doğalgaz 6 Bin Kilometrelik Yatırım Yaptı

Aksa Doğalgaz, 2023 yılında toplam 6 bin kilometre şebeke hattı yatırımı yaptı.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, altyapı faaliyetlerine aralıksız devam eden Aksa Doğalgaz, tüm dağıtım bölgelerinde vatandaşların yaşam kalitesini artırıyor, temiz hava sahasının korunmasına ve ülke ekonomisinin gelişmesine katkıda bulunuyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Aksa Doğalgaz Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Arslan, Cumhuriyet’in 100. yılında, Cumhuriyete yaraşır yatırımlardan gurur duyduklarını belirterek, “Yurdumuzun dört bir köşesine adeta ilmek ilmek ördüğümüz çelik ağlarla vatandaşlarımıza konforlu ve çevreci yakıt doğal gazı güvenle ulaştırıyor, bölge insanımızı daha mavi bir gökyüzünün altında buluşturuyoruz.” ifadelerini kullandı.

27 il merkezi, 297 ilçe ve beldede 45 bin kilometreyi bulan şebeke uzunluğuyla 5 milyon abonesine doğal gazı güvenle ulaştıran Türkiye’nin en büyük özel doğal gaz dağıtım şirketi Aksa Doğalgaz, sadece bir yılda gerçekleştirdiği 6 bin kilometrelik yatırım ile Türkiye ve uluslararası alanda sektöründe bir ilki gerçekleştirdi.

Kazancı Holding’in bir iştiraki olarak kuruldukları 2002’den bugüne önemli bir başarı öyküsü yazdıklarını ifade eden Arslan, şunları kaydetti:

“Cumhuriyet’imizin 100. yılında ‘Başarmaya devam’ diyerek sektörümüz için emsal teşkil eden anlamlı bir çalışmaya imza attık, sadece bir yılda inşa ettiğimiz 6 bin kilometrelik hattımızla şebeke uzunluğumuz neredeyse 45 bin kilometreye, ilçe ve belde sayımız ise 260’dan 297’ye ulaştı. Ülkemizdeki 51 merkez ilçe dahil olmak üzere 973 ilçenin 297’sinde sıcacık enerjimizle biz varız. Yurdumuzun dört bir köşesine adeta ilmek ilmek ördüğümüz çelik ağlarla vatandaşlarımıza konforlu ve çevreci yakıt doğal gazı güvenle ulaştırıyor, bölge insanımızı daha mavi bir gökyüzünün altında buluşturuyoruz. Ülke ekonomisine sağladığımız tasarrufun, yarattığımız doğrudan ve dolaylı istihdamın her geçen yıl artması ise ailemizi gururlandırıyor. Dağıtım bölgelerimizde hizmet veren 175 ofisimiz ve 4 bini aşkın personelimizle yaşamın neredeyse her alanına dokunmak, hayallerimizi gerçeğe dönüştürürken motivasyonumuzu artırıyor.”

Arslan, faaliyetlerin merkezinde yüksek müşteri memnuniyeti, insana, doğaya ve sosyal yaşama saygı gibi ilkelerin konumlandığını belirterek, “6 Şubatta yaşadığımız Kahramanmaraş merkezli depremlerle 2023 hepimizi derinden sarsan, zorlu bir yıl oldu. Yüzyılın felaketi olarak bilinen ve gaz arzı sağladığımız yedi şehrin tamamı ile bu illerin dışında kalan bir ilçemizi etkileyen bu doğal afet karşısında ülkece kenetlenerek acımızı paylaşırken imkansızlıkları bertaraf ettik. Tüm bu süreç boyunca yılmadan en iyi bildiğimiz işi yaptık, hayatın olağan akışında ilerleyebilmesi için üstlendiğimiz sorumluluğun hep farkındaydık.” ifadelerini kullandı.

Abonelerine her koşulda daha güvenli ve kesintisiz hizmet vermek için Pacific Gas and Electric Company ile afet yönetimi, deprem riskinin değerlendirilmesi ve doğal gaz arz güvenliğinin sürekli sağlanması amacıyla ortak çalışma yürütmek üzere anlaştıklarını kaydeden Arslan, bu kapsamda Japon Gaz Şirketi ile görüşmelerin devam ettiğini, Fransa’nın en büyük doğal gaz dağıtım şirketi GRDF ile de yakın süreçte anlaşmayı planlıklarını bildirdi.

Ar-Ge Çalışmaları Artıyor

Arslan, Aksa Doğalgaz olarak iklim değişikliğinin etkileriyle mücadelede alternatif yakıt ve enerji kaynaklarının önemine inandıklarını ve bu alandaki Ar-Ge çalışmalarına yoğunluk verdiklerini vurguladı.

Bu kapsamda yürüttükleri Ar-Ge çalışmalarına değinen Arslan, “Avrupa ile paralel olarak Gazbir-Gazmer bünyesinde hayata geçirdiğimiz, Yıldız Teknik Üniversitesi iş birliğiyle yürüttüğümüz sıfır emisyonlu hidrojen kullanımını artırmayı ve Türkiye’nin enerji arz güvenliğini çeşitlendirmeyi amaçladığımız Yenilenebilir Gaz Üretilmesi Ar-Ge projemizde doğal gaza yüzde 20 oranında hidrojen karıştırılması işlemini başarıyla tamamladık. GAZMER ile yürüttüğümüz organik atıklardan elde edilen biyometanın doğal gazla harmanlanması sonucunda elde edilen gazın kullanımının ekonomik açıdan sürdürülebilirliğini ve enerji verimliliğine etkilerini teknik olarak incelediğimiz bir diğer Ar-Ge çalışmamızı ise başarıyla tamamladık.” değerlendirmesinde bulundu.

Arslan, doğa dostu ve ekonomik enerji doğal gazı, tüm abonelerine yüksek müşteri memnuniyetiyle, kesintisiz ve güvenle ulaştırmanın en önemli öncelikleri olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Bu düsturumuzun en önemli yansıması da Ticaret Bakanlığı tarafından 26.sı düzenlenen Tüketici Ödülleri’nde Tüketici Memnuniyetini İlke Edinen Firma Ödülü’ne değer görülmemiz oldu. Öte yandan Fortune 500 ‘Türkiye’nin En Büyük Şirketleri’ listesinde bu yıl, bir önceki yıla göre 25 basamak birden yükselerek 39. sırada konumlandık. Bu başarımızı takiben Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile İstanbul Teknik Üniversitesi’nin ana desteğinde Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği’nin gerçekleştirdiği 8. İstanbul Karbon Zirvesi’nde Düşük Karbon Kahramanı Ödülü’nün sahibi olduk. Böylelikle bu ödülü üst üste dördüncü kez alarak sektörümüzde yine bir ilke imza attık.”

Amasya’da Kapalı Pazar Yeri İnşaatı Başladı

Amasya’da Şeyhcui Mahallesi’nde hayata geçirilen Kapalı Pazar Yeri projesinde inşaat çalışmaları başladı.

Konuyla ilgili bilgi veren Amasya Belediye Başkanı Bayram Çelik, “Şehrimizin nüfusu yoğun olan Şeyhcui mahallemizde yaşayan vatandaşlarımızın daha sağlıklı bir ortamda alışverişlerini yapabilmeleri için gereken kapalı bir pazar yeri, uzun yıllardır süregelen bir ihtiyacımızdı. Bu kapsamda uzun süredir yoğun mesai harcadığımız arsası, imarı, projelendirmesi, ihale süreçlerini tamamladığımız yeni kapalı pazaryerinin inşa sürecine hayırlısıyla başladık” diye konuştu.

Şehrin gelişimi için gerekli proje ve çalışmaları hayata geçirmenin gayretinde olduklarını vurgulayan Çelik, “Pazaryerini en kısa zamanda tamamlayarak halkımızın ve pazarcı esnafımızın hizmetine açmayı hedefliyoruz. Yeni pazar yerimiz Amasya’mıza şimdiden hayırlı olsun” şeklinde konuştu.

Sanayi Sektörünün Enerjide Tasarruf Potansiyeli ‘6.5 Milyon Ton Eşdeğer Petrol’

Enerji tasarruf potansiyeli yüksek olan sanayi sektörü, tüm tasarruf tedbirlerine rağmen hâlâ enerjide 6.5 milyon ton eşdeğer petrol tasarrufu potansiyeline sahip bulunuyor.

Sanayide tasarruf tedbirleri kapsamında ele alınan konulardan ilki ise ısıtma sistemleri oluyor, çünkü endüstriyel tesislerde ki ısıtma sistemleri, küresel enerjinin yüzde 40’ından, sera gazı emisyonlarının ise yüzde 20’sinden sorumlu tutuluyor. 

Peki endüstriyel tesislerin ısıtmadan kaynaklı enerji tüketimini düşürmek için ne tür önlemler almak gerekiyor? 

Türkiye’deki toplam enerji tüketiminden yüzde 36, elektrik tüketiminden ise yüzde 55 pay alan sanayi sektörü, enerjinin verimsiz kullanıldığı sektörler arasında yer alıyor. 

Çevre için büyük bir risk oluşturuyor

Enerji tasarruf potansiyeli yüksek olan sanayi sektörü, tüm tasarruf tedbirlerine rağmen hâlâ 6.5 milyon ton eşdeğer petrol tasarrufu potansiyeline sahip bulunuyor. Bu durum ise endüstriyel tesislerin çevre için ne kadar büyük bir risk potansiyeli oluşturduğunu gösteriyor. Ancak, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) tarafından yapılan açıklamaya göre, endüstriyel tesislerde ki enerji verimliliği önlemleri ile 2040 yılına kadar küresel CO2 emisyonlarını yılda 5 gigatona kadar azaltmak mümkün.

“Teknolojik gelişmeler, endüstriyel tesislere tasarruf tedbirleri kapsamında önemli çözümler sunuyor. Isıtma sistemleri de bu kapsamda ele alınan konuların başında geliyor” diyen Çukurova Isı Pazarlama Müdürü Osman Ünlü, endüstriyel tesislerde sürdürülebilir ısıtma teknolojileri ile sağlanacak tasarrufa dikkat çekti:  

Enerji kaynaklarını ve ekolojik hayatı tehdit ediyor

“Küresel enerjinin yüzde 50’sini ısıtma sistemleri tüketiyor. Endüstriyel tesisler ise bu enerjinin yüzde 40’ından, sera gazı emisyonlarının ise yüzde 20’sinden sorumlu tutuluyor. Bir tesisin tüm enerji kullanımının yüzde 50’sinden sorumlu olan eski ve verimsiz ısıtma sistemleri, enerji kaynaklarını ve ekolojik hayatı tehdit ediyor. Bu nedenle işletmeler ve endüstriyel tesisler, eski ve verimsiz ısıtma sistemlerini yenileyerek hem enerji tüketim bedellerini hem de çevresel etkilerini düşürebiliyor. Bu noktada işletmelerin tercihi yüksek verimli radyant ısıtma sistemleri oluyor. 

Ecodesign Direktifi’ne (ErP) uygun ısıtma çözümü

Çukurova Isı olarak, Avrupa Komisyonu’nun Ecodesign Direktifi’ne (ErP) uygun olarak geliştirdiğimiz Goldsun CPH seramik plakalı radyant ısıtıcı ürünümüz ile müşterilerimize, yüksek tasarruf ve düşük emisyon değerleri sunuyoruz. Goldsun CPH’nin lokal (bölgesel) ve spot (noktasal) ısıtma özelliği ısıtmanın güç olduğu tesislerde yalnızca ısıtmaya ihtiyaç duyulan bölge veya bölgeleri ısıtıyor. Goldsun CPH, çalışma prensibi ve sahip olduğu donanımsal özellikler sayesinde ısıtmada yüzde 70 tasarruf sağlıyor. 

Yüksekliği 6 m ve üzeri olan tesislerde ise Blackheat borulu radyant ısıtma sistemlerimiz ile çok kısa sürede ve konforlu bir ısıtma sağlayarak, işletmelerin operasyonel maliyetlerini ve çevresel etkilerini düşürüyoruz. Bu sistemde de hava hareketlerinden etkilenmeden doğrudan insanlara ve makinelere yönelen ışınlar, enerji kayıplarını önlüyor.

GES’lerin elektriği, Goldsun Vega’da hayat buluyor

Çukurova Isı olarak, enerjisini GES’den sağlayan sanayicilere de Goldsun Vega serisi elektrikli ısıtıcılarımızla, sürdürülebilir çözümler sunuyoruz. Temiz enerji kullanılarak sağlanan ısıtma ile fabrikaların ‘karbon nötr’ hedeflerini destekliyoruz.” diyerek sözlerini tamamladı.

Afşin’de Yıldız Konutları’nın Temeli Atıldı

Yıldız İnşaat tarafından Kahramanmaraş, Afşin’de yükselecek konut projesi, depreme dayanıklı tünel kalıp sistemiyle inşa ediliyor. Projede 20 adet 3+1 konut tipi yer alacak.

Yıldız İnşaat, Afşin, Efsun Turan Mahallesi’nde tünel kalıp sistemi ile depreme dayanıklı 3+1 135 metrekarelik 20 daireden oluşan konut projesini hayata geçirmeye başladı.

Projeyle ilgili bilgi veren Yıldız İnşaat Saha ve Şantiye Sorumlusu Mehmet Yıldız, şunları söyledi:

“Biz yaklaşık 20 yıldır Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinde tünel kalıp konusunda tecrübeye sahip olduk. Bu zamana kadar yaptığımız projelerimizi en ufak bir hasar veya daha değişik bir problem yaşamadık çok şükür. Depremden sonra ilçemize nasıl faydalı olabiliriz, bu ilçemizi yapıda nasıl daha geliştirebiliriz diye düşünceler içindeyken abilerimle, kardeşimle ortak bir karar alarak Afşin’e kendi memleketimize yurdumuza daha güçlü daha güvenilir daha sağlam ve daha lüks konutlar yapma düşüncesini ortaya koyduk. Bugün kazımıza başladık.

Yıldız Konutları 2 bloktan oluşan 20 daireli 3+1 bloklarımıza startımızı verdik. Tünel kalıbını düşünme sebebimiz yaklaşık 40 yıldır Türkiye’de bulunan bu tünel kalıp sistemi, Türkiye’de ilk defa Afşin’de uygulandı. Site 3 site 2, Çoğulhan site, Doğa site ve Elbistan’da site olarak yapıldı. O kadar bakımsız ve harap olmasına rağmen bu asrın felaketinde en ufak sıkıntı yaşanmadı. Biz de bu düşünceyle daha sağlam ve daha güzel bir yaşam alanı sunarak hemşerilerimizin, ailemizin, eşimizin, dostumuzun daha güvenilir mekanlarda hayatlarını sürdürme amacıyla bu projeye start verdik. Sadece Yıldız Konutları projesiyle değil şu anda ön sözleşmelerini yaptığımız yerinde dönüşüm projelerinde tünel kalıp sistemi kullanıyoruz.”

Kirada Yeni Dönem

Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), Dijital Vergi Dairesi’nin kiracılara yönelik yayınladığı ve ev sahiplerinin bildirimlerini teyit etmeyi hedefleyen Kira Bildirim Formu uygulaması, 1 Mart’ta başlayacak.

Kayıt dışılıkla mücadele kapsamında GİB, Dijital Vergi Dairesinden kiracılara yönelik “Kira Bildirim Formu” yayınladı. Dijital Vergi Dairesine abone olan kiracılar, kullanıcı bilgileri ve şifreleriyle sisteme giriş yaparak forma ulaşabiliyor. e-Devlet şifresi ile de gerekli bilgilere erişim sağlanabiliyor. Uygulamaya girildiğinde “Değerli mükellefimiz, bilgileri doldurarak kayıt dışı ekonomi ile mücadele edilmesine destek olabilirsiniz.” ifadesi görülüyor.

Bu yöntemle mülk sahiplerinin beyan ettiği kira gelirleriyle kiracıların beyanlarını karşılaştırma imkanı oluşacak. Böylece düşük kira bedeli gösterenler, yanlış beyanda bulunanlar veya hiç beyanda bulunmayanlar ortaya çıkarılmış olacak. Bu adımın vergi kayıp ve kaçağının önlenmesinde önemli bir işlev görmesi bekleniyor.

Ankara Tüm Emlakçılar Meslek Odası (ATEM) Başkanı Hakan Akçam, GİB’in uygulamasını değerlendirirken, vergi dairesi müdürlüklerindeki personelin uzun süredir sahaya çıkarak kiracı ve ev sahiplerini ziyaret ettiğini ve burada kiralara ilişkin sorular yönelttiğini söyledi. Akçam, “’Kiranız ne kadar, geçmiş yıllardan bu yana kiranız ne kadar arttı, kiranızı yatırdığınız IBAN numarası nedir, evi emlak danışmanı ya da ev sahibi aracılığıyla mı tuttunuz?’ gibi sorularla vatandaştan bilgi alınıyor. Eğer kendisi veya ilgili kişi yoksa eve ihbarname bırakılıyor. Sorularla aynı zamanda emlakçılar da denetleniyor.” dedi.

Vatandaşların Dijital Vergi Dairesi üzerinden “Kira Bildirim Formu” alanından da bu soruları yanıtlayabilmesine imkan sağlandığına işaret eden Akçam, ev sahiplerinin beyanlarının kiracıların verdiği bilgilerle karşılaştırıldığını dile getirdi. Akçam, bu süreçte bilgilerin tutmaması durumunda cezai müeyyide uygulanacağına dikkati çekerek şöyle konuştu:

“Her yıl ev sahiplerinin kira beyannamesi verme zorunluluğu var. Düşük kira bedeli gösterenler, yanlış beyanda bulunanlar veya hiç beyanda bulunmayanların sayısı oldukça fazla. Bunun tespiti için güzel bir çalışma.”

Kira Beyannamesi Verme Süreci 1 Mart’ta Başlayacak

Akçam, beyanname verme sürecinin yaklaştığını hatırlatarak ev sahiplerine de şu uyarılarda bulundu: 

“Kira beyannameleri, 1 Mart’tan itibaren verilmeye başlanıyor. GİB’in internet portalı üzerinden beyanname verilebiliyor. Eğer portal üzerinden sıkıntı yaşanırsa mali müşavirden, muhasebeciden de destek alabilirler. Vatandaş kendi sorumluluklarını yerine getirdikten sonra vergisini ödedikten sonra korkulacak bir ortam yok. Kira vergisinde belli istisnai durumlar da var. Yıllık kira geliri 33 bin liradan az olanlar vergiden muaf oluyor. Bunun üzerindeki kira gelirleri vergilendiriliyor.”

Kaynak: AA

‘Adres Ankara Evleri’ Yatırımcılarını Bekliyor

Bayraktar İnşaat’ın 50. yılına özel hayata geçirdiği Adres Ankara Evleri projesi yüzde 1,99 kredi fırsatıyla yatırımcılarını bekliyor.

Ankara’nın en merkezi konumlarından birinde hayata geçirilen “Adres Ankara Evleri”, Etlik Şehir Hastanesi ve İvedik Metro’ya 1 dakikalık yürüme, yeni yapılacak olan Adalet Sarayı’na ise 1 kilometrelik mesafede yer alıyor. “Adres Ankara Evleri”, “yüzde 1,99 kredi oranı 72 ay vade” ile yatırımcılarına kaçırılmayacak bir fırsat sunuyor. Daha uzun vade taleplerini de değerlendiren Bayraktar İnşaat,yüzde 2,2 Kredi Oranı ile 120 aya kadar uzayan vade seçenekleriyle de yatırımcılarına ev sahibi olmanın kapısını aralıyor.

Prestijli ve kaliteli aile konutları konseptli “Adres Ankara Evleri” toplamda 3 etapta, 3 bin konut ve Açık Çarşı konseptli AVM’den oluşuyor. C40-45 dayanım gücüne sahip beton yapısı ve zeminde fore kazık uygulaması ile depreme dayanıklı bir proje olan “Adres Ankara Evleri”, doğa dostu peyzaj alanları, Açık AVM, tematik oyun parkurları, hastaneye ve metroya olan yakınlığı ile başkente yepyeni bir soluk getirecek.

Ankara’nın en değerli yerleşim bölgelerinden biri olan Yenimahalle’de 164 bin metrekare arsa üzerinde yükselen “Adres Ankara Evleri” 2+1, 3+1 ve 4+1 daire seçeneklerinden oluşuyor. Konut ve ticari alanlar arasında geçişin bulunmadığı proje, bu özelliği ile konut alanlarının güvenliğini arttırırken aynı zamanda kullanıcılarına sosyal yaşamın avantajlarını sunuyor. Geniş yol ve caddeleri, düzenli peyzaj alanları, cadde üstü mağaza ve ticari alanları ile yalnızca değerli bir konut projesi değil, aynı zamanda geleceğiniz için iyi bir yatırım imkânı sunuyor.

Adres Ankara Evleri; Etlik Şehir Hastanesi, Antares AVM ve İvedik Metroya 1 dakika, İlköğretim, lise ve üniversiteye ise 5 dakikalık yürüme mesafesiyle ihtiyaç duyduğunuz her şeyin yanı başında yer alıyor. 

Adres Ankara Evleri, yapımı devam eden Türkiye’nin en büyük adalet sarayına 1 kilometrelik yakınlığı ile başkentte yepyeni bir merkezle soluk getirecek.

Proje içerisinde planlanan “Adres Çarşı” ise bölgenin yeni cazibe ve buluşma merkezi olmaya aday.Son zamanların en yeni trendlerinden olan Açık AVM konseptiyle tasarlanan ticari alanlar birçok önemli markaya hizmet verebilecek şekilde tasarlandı. Her ihtiyacınızı karşılayacak, her zevke hitap edecek olan “Adres Çarşı”, şehrin yeni cazibe merkezlerinden biri olarak Ankara’ya yepyeni bir sosyal yaşam alanı sunuyor. 

Proje, “Adres Ankara Kulüp” ile sakinlerine ayrıcalıklı bir kulüp atmosferi yaşatmaya hazırlanıyor. Çevreye duyarlı, yeşil dostu olan ve 164 bin metrekare arsa üzerinde yükselen “Adres Ankara Evleri”, toplam 74 bin metrekarelik peyzaj alanı sunuyor. İçerisinde yüzme havuzu, spor salonu, kafe, sauna ve hamamın olacağı, ayrıca basketbol, voleybol, futbol ve tenis kortu olarak kullanılabilen açık sahaların yanı sıra farklı yaş gruplarına göre tasarlanmış çocuk oyun alanları, iki kilometrelik yürüyüş parkuru, aile oturma mekanları ve süs havuzları ile “Adres Ankara Evleri” sakinlerine her türlü aktiviteyi yapabilme imkânı sunuyor.

İnşaat çalışmaları devam eden Adres Ankara Evleri projesinin detaylarına buradan göz atabilirsiniz.

İnşaat Sektörü İstihdam Endeksi Yüzde 11,1 Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında istihdam endeksi, 2023 yılı lV. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 2,3 arttı. İnşaat sektöründe ise yüzde 11,1 artış gerçekleşti.

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında istihdam endeksi, 2023 yılı lV. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 2,3 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe yüzde 0,9 azaldı, inşaat sektöründe yüzde 11,1 ve ticaret-hizmet sektörlerinde yüzde 2,5 arttı.

Çalışılan saat endeksi yıllık yüzde 1,5 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında çalışılan saat endeksi, 2023 yılı lV. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 1,5 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe yüzde 1,2 azaldı, inşaat sektöründe yüzde 9,7 ve ticaret-hizmet sektörlerinde yüzde 1,4 arttı.

Brüt ücret-maaş endeksi yıllık yüzde 109,9 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında brüt ücret-maaş endeksi, 2023 yılı lV. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 109,9 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe yüzde 104,6, inşaat sektöründe yüzde 135,6 ve ticaret-hizmet sektörlerinde yüzde 110,3 arttı.

İstihdam endeksi çeyreklik yüzde 0,1 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında istihdam endeksi, 2023 yılı lV. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,1 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe yüzde 0,7 azaldı, inşaat sektöründe yüzde 1,5 ve ticaret-hizmet sektörlerinde yüzde 0,4 arttı.

Çalışılan saat endeksi çeyreklik yüzde 0,6 azaldı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında çalışılan saat endeksi, 2023 yılı lV. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,6 azaldı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe yüzde 1,1 azaldı, inşaat sektöründe yüzde 1,1 arttı ve ticaret-hizmet sektörlerinde yüzde 0,7 azaldı.

Brüt ücret-maaş endeksi çeyreklik yüzde 16,2 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında brüt ücret-maaş endeksi, 2023 yılı lV. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 16,2 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe yüzde 16,6, inşaat sektöründe yüzde 18,6 ve ticaret-hizmet sektörlerinde yüzde 15,6 arttı.

Saatlik işgücü maliyeti endeksi yıllık yüzde 108,8 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında saatlik işgücü maliyeti endeksi, 2023 yılı lV. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 108,8 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe yüzde 108,7, inşaat sektöründe yüzde 116,4 ve ticaret-hizmet sektörlerinde yüzde 109,4 arttı.

Saatlik kazanç endeksi yıllık yüzde 106,9 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında saatlik kazanç endeksi, 2023 yılı lV. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 106,9 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe yüzde 107,0, inşaat sektöründe yüzde 114,8 ve ticaret-hizmet sektörlerinde yüzde 107,3 arttı.

Saatlik kazanç dışı işgücü maliyeti endeksi yıllık yüzde 119,5 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında saatlik kazanç dışı işgücü maliyeti endeksi, 2023 yılı lV. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 119,5 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe yüzde 117,5, inşaat sektöründe yüzde 124,4, ticaret-hizmet sektörlerinde yüzde 121,6 arttı.

Saatlik işgücü maliyeti endeksi çeyreklik yüzde 16,6 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında saatlik işgücü maliyeti endeksi, 2023 yılı lV. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 16,6 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe yüzde 17,5, inşaat sektöründe yüzde 17,5 ve ticaret-hizmet sektörlerinde yüzde 16,1 arttı.

Saatlik kazanç endeksi çeyreklik yüzde 16,9 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında saatlik kazanç endeksi, 2023 yılı lV. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 16,9 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe yüzde 17,9, inşaat sektöründe yüzde 17,3 ve ticaret-hizmet sektörlerinde yüzde 16,4 arttı.

Saatlik kazanç dışı işgücü maliyeti endeksi çeyreklik yüzde 15,2 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında saatlik kazanç dışı işgücü maliyeti endeksi, 2023 yılı lV. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 15,2 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe yüzde 15,9, inşaat sektöründe yüzde 18,5 ve ticaret-hizmet sektörlerinde yüzde 14,4 arttı.

AS Concept’te Ön Talep Toplama Süreci Uzadı

AS Yapı’nın İstanbul’da Basın Ekspres yolu üzerinde konumlandırılan AS Concept projesinde ön talep toplama süreci Ramazan Bayramı sonuna kadar uzatıldı.

Yüzde 10’dan başlayan peşinatlar, 60 aya varan vadeler ve bütçeye uygun taksitli ödeme imkanı sunan AS Concept, büyük ilgi gördüğü için ön talep dönemini uzatma kararı aldı. 

Erişimi Kolay Proje

Güneyinde Bahçelievler ve Bakırköy, doğusunda Ataköy veYeşilköy, batısında Küçükçekmece ve Başakşehirolan AS Concept, Basın Ekspres bölgesindeki en önemli sürdürülebilir konut projesi olarak öne çıkıyor.

Alışveriş, Eğitim ve Sağlık İmkânları Geniş

Altınbaş üniversitesine yürüyüş mesafesi, Kültür Üniversitesi, Medipol Mega ve AcıbademAtakent hastanelerine hızlı ve rahat ulaşım, Masko, İstoç, Oto Center, Tekstilkent ve Kuyumcukent gibi önemli ticaret merkezlerinin göbeğinde,Mall Of İstanbul, 212, Nurol Park ve Ocassion gibi Alışveriş Merkezleri’nin ve TEM otoyolunun yanı başında olan AS Concept,biri 300 metre uzaklıkta olmak üzere 3 adet yakın metro istasyonları ile ulaşımı sorun olmaktan çıkarıyor. 

1+1’den 4+1’e Farklı Daire Seçenekleri

Toplam 13.839 metrekare arsa üzerine inşa edilen AS Concept’te 1+1’den 4+1’e kadar farklı büyüklüklerde 605 daire ve 21 adet ticari birim yer alıyor. Projenin rakiplerinden ayrılan önemli bir özelliği, tamamen kendi arsası üzerine geliştirilmiş olması. Sosyal donatıları arasında açık yüzme havuzu, fitness alanları, sinema odaları, etkinlik alanları ve kafe-restoran gibi olanaklar bulunan AS Concept, bölgede diğer projelerden farklılaşarak tüm ihtiyaçları karşılamaya odaklanıyor.

Aralık 2025’te teslim edilmesi hedeflenen AS Concept, titiz mimari detayları ve kaliteli kaplama malzemeleri ile göze hitap ederken şehrin göbeğinde olup kalabalıktan uzak bir şekilde yaşanabilecek modern daire tipleriyle yepyeni bir hayatın kapılarını aralıyor.

AS Yapı’nın göz alıcı projelerinden AS Concept’in tüm proje detaylarını burada bulabilirsiniz.

Kaynak: Emlak Dream

Batık Tüneli’nde İnşaat Çalışmaları Devam Ediyor

Kalkınma Yolu projesinin Irak’taki kara ve deniz bağlantısını sağlayacak Batık Tüneli projesinde inşaat çalışmaları hızla sürüyor.

Bağdat yönetimi, Mayıs 2023’te duyurduğu ülkenin en güneyindeki Batık Tünel’in yapımının yaklaşık yüzde 60’ını tamamladı. Kalkınma Yolu Projesi kapsamında bu tünel deniz ile kara bağlantısını sağlayacak.

Irak, Batık Tünel ile Türkiye üzerinden uluslararası ticaret bağlantılarıyla buluşturulacak. Körfez’i Türkiye sınırına bağlayan bir kara hattı ve demir yolu kurma projesinin parçası olan tünelin Orta Doğu ile Avrupa arasında önemli bir mal taşıma hattı olması da bekleniyor.

Batık Tünel projesinin gerçekleştirildiği alanda AA muhabirine konuşan Batık Tünel Proje Müdürü Iraklı Mühendis Selam Yakup, “Batık Tünel, Büyük Fav Projesi’nin stratejik bir ayağını oluşturuyor. Batık Tünel’in boyu 2 bin 440, deniz altında kalan kısmı da 1260 metre.” dedi.

Yapımının yüzde 60’ı tamamlanan Batık Tünel projesinin önemine işaret eden Yakup, “Batık Tünel, Fav Limanı’nın doğusunu batıdan Um Kasr ile birbirine bağlayacak. Bu da Türkiye topraklarına ulaşıp oradan da Avrupa’ya kadar gidecek Kalkınma Yolu Projesi’ne bağlanacak.” ifadelerini kullandı.

Batık Tünel projesi çalışanlarından Iraklı İnşaat Mühendisi Ali Hamid, projenin Irak ve Orta Doğu’da ilk olma özelliği taşıdığını söyledi.

Hamid, tünelin en önemli görevinin Kalkınma Yolu Projesi kapsamında Basra’daki Fav Limanı ile Um Kasr Limanı’nı birbirine bağlamak olduğunu kaydetti.

Irak, bu tünelin, ticari mal taşımacılığında Orta Doğu ile Avrupa arasındaki en kısa koridor olmasını hedefliyor.

Kaynak: Yirmi Dört TV

Şehrin Kıyısında Bir Huzur: Nexonya Kuzey Villaları

Nexonya tarafından İstanbul, Şile’de hayata geçirilen Nexonya Kuzey Villaları, 2024 yılının ilk yarısında teslim edilecek. Loft tasarıma sahip projede 20 adet tripleks villa bulunuyor.

Nexonya’nın son projesi Nexonya Kuzey Villaları loft konseptiyle İstanbul’un kıyısında huzurlu bir tatil ve yaşam imkanı sunuyor. Toplam 20 adet tripleks villa bulunan projede, Karadenize kıyısı olmasıyla birlikte birçok avantaj ortaya konuldu.

Doğal güzellikleri bir arada sunan Nexonya Kuzey Villaları, deniz, kum, güneş üçlüsüne yakın olmasıyla ve doğanın tam içinde bulunmasıyla hem yazın hem de kışın rahat kullanım imkanına sahip.

Özel Tasarım, Özel Ayrıcalıklar Nexonya Kuzey Villaları’nda

10 adet ikiz tip villa tasarımı bulunan proje, büyük pencereler ve yüksek tavanı olan loft  tarzıyla alıcıların dikkatini çekiyor. Toplam 4 bin 278 metrekare alan üzerinde kurulu olan villalar 3 katlı olarak tasarlandı. Ferah ve aydınlık temasıyla hareket edilen projede, her villaya özel havuz, kış bahçesi, otopark ve yeşil alan gibi sosyal donatılar yer alıyor.

Oldukça göz alıcı avantajlara sahip olan Nexonya Kuzey Villaları’nda, özel ödeme koşullarıyla ve sadece yüzde 50 peşinat imkanıyla ayrıcalıklı fırsatlar sunuluyor.

Nexonya Kuzey Villaları projesinin tüm detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

IDA’dan BAB Architects’e Ödül

International Design Awards, (IDA) BAB Architects’in Anadolu Ajansı İstanbul Genel Müdürlüğü ve Açık Ofisi projelerine “Ofis İç Mekanları” ve “Yılın İç Mimarı” kategorilerinde ‘Silver’ ödüllerini layık gördü.

Türkiye’de ve dünyanın farklı coğrafyalarında mimari, iç mimari ve set tasarımı projelerine imza atan Mimar İrem Arıbaş ve İç Mimar Hüseyin Beşliderliğindeki BAB Architects, Anadolu Ajansı için açık ofis konseptiyle tasarladığı Anadolu Ajansı İstanbul Genel Müdürlüğü ve Açık Ofisi projesiyle International Design Awards (IDA) 2023’te “Workspaces & Offices” ve “Yılın İç Mimarı” kategorilerinde “Silver” ödüllerine layık görüldü.

Dünya çapında akıllı ve sürdürülebilir çok disiplinli tasarımların önemini vurgulamak amacıyla 18. kez düzenlenen International Design Awards 2023’e bu yıl dünyanın birçok ülkesinden çok sayıda proje başvurdu. Yarışma bünyesinde finale kalan projeler, “Mimari Tasarım”, “İç Mimarlık”, “Grafik Tasarım”, “Moda Tasarımı” ve “Ürün Tasarımı” ana disiplinleri altında farklı alt kategorilerde yarıştı.

International Design Awards 2023‘te “Workspaces & Offices” ve “Yılın İç Mimarı” kategorilerinde iki ödül birden kazanan Anadolu Ajansı İstanbul Genel Müdürlüğü ve Açık Ofisi projesi, üç bodrum kat, zemin kat ve 12 normal kat olmak üzere toplam 15.000 metrekare inşaat alanına sahip. Yapının tüm iç mekan tasarımlarını ve kontrolörlüğünü gerçekleştiren BAB Architects, projenin iç mimari konseptini oluştururken, tasarım, mimari planlama ve çözümlerini kapsayan teknolojik ve altyapısal konular dahil olmak üzere kurumun prestijini ve yenilikçi vizyonunu da yansıtmayı amaçlamış.

Üst yönetim katında kullanılan açık gri tonları ve Amerikan ceviz mobilyalar, projenin modern atmosferini belirleyen sofistike bir arka plan oluşturmuş. BAB Architects, yönetim odalarını çevreleyen “cam fanus” adlı eliptik bekleme alanı ile katın genelinde yeşil bir ortam sağlamak için kapsamlı bir peyzaj projesi tasarlamış. Açık ofis katlarında ise, şeffaf bir çalışma ortamı yaratılarak işlevsel ayrımlar kot farklılıkları ve özel imalat mobilyalar ile sağlanmış. Özel renk seçimleri, dingin bir atmosfer oluşturarak ödüllü tasarımın bir parçası haline gelmiş. Birinci bodrum katta ve zemin katta, dinamik ve çok amaçlı ortak alanlar yaratma amacı güdülerek eğrisel formlar ile modern bir tasarım oluşturulmuş. Geniş peyzaj düzenlemeleri ile bu katlar da yeşil bir atmosfere bürünmüş. Tüm bu dikkat çekici özellikler, projenin International Design Awards 2023 “Workspaces & Offices” ve “Yılın İç Mimarı” kategorilerinde iki ödül birden kazanmasına katkı sağlayan unsurlar olmuş.

Kaynak: Emlak Dream

Siltaş Yapı Başkan Yardımısı Özdemir: “Sektörün Hareketleneceğini Ön Görüyoruz”

Siltaş Yapı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Özdemir, Özdemir, mevcut ekonomik konjonktürden etkilenen inşaat sektörü için yılın ikinci yarısına daha olumlu baktıklarını söyledi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan inşaat sektörü verilerine göre; ocak ayı boyunca toplamda 80 bin 308 konut satıldı ve en çok satışın gerçekleştiği il İstanbul oldu. Yabancı satışlarda liderliği Antalya alırken, yabancı satış oranının genel satışlardaki payı ise yüzde 2,6’da kaldı. TÜİK’in ocak ayı verilerini yorumlayan Siltaş Yapı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Özdemir; “Ekonomik büyüme, tüketici güveni, enflasyon oranları ve faiz oranları gibi faktörler sektörün ivmesini büyük oranda etkiliyor. Bu noktada sektörün doğru stratejiler ve teşviklerle hacminin artırılabileceğini düşünüyorum.” dedi.

2024 Yılında Üç Yeni Projeyle Sektörün Büyümesine Katkı Sağlayacak

Türkiye’nin stratejik konumu, turizm potansiyeli, genç nüfusu ve dinamik ekonomisi nedeniyle büyüme potansiyeline inandıklarını belirten Murat Özdemir, inşaat sektörünün ülkemizin kalkınmasında belirleyici bir rol üstlendiğinin altını çizerek şunları söyledi:

“Ocak ayında toplamda 80 binin üzerinde konut satışı gerçekleşirken konut satışlarında İstanbul 13 bin 423 konut satışı ve yüzde 16,7 ile en yüksek paya sahip oldu. TÜİK’in ocak ayı istatistiklerine bakıldığında geçen yılın aynı ayına göre bir düşüş görülse de genel perspektifte değerlendirdiğimizde sektörün hareketleneceğini öngörüyoruz. Mevcut şartlar göz önüne alındığında ortada büyük bir kentsel dönüşüm potansiyelinin olduğu da dikkat çekiyor. Özellikle büyük şehirlerde eski yapıların yenilenmesi ve modern altyapının oluşturulması için başlatılan projeler sektörün büyüme ivmesini hızlandıracaktır. Ayrıca yabancı yatırımcılar, satışlar ve devletin uygulayabileceği teşvikler de inşaat endüstrisindeki büyümenin bir parçası olacaktır. Bu noktada düşük maliyetli ve uzun vadeli yeni konut kredisinin çok önemli olduğuna inanıyoruz. Biz de Siltaş Yapı olarak iş dünyasındaki 40 yılı aşkın deneyimimizle sektörün potansiyeline hizmet edecek projelere imza atmaya devam edeceğiz. Bu yıl için üç yeni projeyi gündemimize aldık, hedefimiz en kısa sürede devam eden projelerimizi tamamlamak ve eş zamanlı olarak yeni projelerimizle sektörün büyümesinde aktif rol almak.”

Konut Satışlarındaki Düşüş Devam Edecek

Konut Yatırımcıları ve Geliştiricileri Derneği (KONUTDER) Ekim – Aralık 2023 Üretici Beklenti Anketini yayımladı. Ankete göre; konut satışlarında ve üretimindeki düşüş seyri devam edecek.

KONUTDER’in NielsenIQ Türkiye ile birlikte markalı konut üreticisi firmaların en üst yöneticilerine yönelik 3 aylık periyodlarla uyguladığı beklenti anketi, gayrimenkul sektöründe yapılan ilk çalışma olma özelliği taşıyor. Anket, Birinci el konut satış adetleri, yabancıya satış adetleri, konut fiyatları, konut maliyetleri, işçilik ve malzeme maliyetleri, kredili konut satış adetleri, kentsel dönüşüm alanında üretilecek konut sayısı, konut kredisi faiz oranları ve kira fiyatlarına yönelik rakam ve öngörüleri ortaya koyuyor.

KONUTDER Başkanı Ramadan Kumova, başlattıkları bu çalışmaların gayrimenkul sektörü için kritik öneme sahip olduğunu belirterek, geçtiğimiz aylarda yayınladıkları ‘İstanbul’un 10 Yıllık Konut Strateji Raporu’nun ardından, şimdi de açıkladıkları bu beklenti anketinin, KONUTDER’in veri odaklı stratejisinin devamı niteliğinde olduğunu söyledi. Kumova, başta İstanbul olmak üzere esasen tüm ülkenin konut ihtiyacını derli toplu bir biçimde ortaya koyan bir araştırma raporuna ihtiyaç olduğunu, başlattıkları araştırmalarla oldukça önemli veriler elde ettiklerini ve bu verileri şeffaf bir şekilde kamuoyu ile de paylaştıklarını vurgulayarak şöyle devam etti:

“Şimdi de yine konut sektöründe bir ilk olarak 6 aylık beklentilerin yer aldığı bir rapor paylaşmaya başlıyoruz. Üçer aylık periyodlarla yenilenecek “KONUTDER Üyeleri Konut Sektörü Beklenti Anketi-6 Aylık Beklenti Göstergeleri” adlı raporumuz, markalı konut üreticilerinin öngörülerini yansıtacak. NielsenIQ Türkiye ile birlikte hazırladığımız rapor, bugünün verilerini geçmiş dönemlerle karşılaştırma imkânını da sunacak. Böylece sektörün değişen beklentileriöne çıkacak. Sektörün tüm gündemlerini başlıklar halinde içeren yeni çalışmamız yalnızca sektör temsilcilerine değil konut yatırımı yapacak vatandaşa, sektörümüzü besleyen alt sektörlere ve karar vericiler de ışık tutacak.”

KONUTDER’in Ekim – Aralık 2023 Üretici Beklenti Anketine göre, 2024’ün ilk 6 ayına ilişkin markalı konut üreticilerinin beklenti ve öngörüleri şöyle sıralanıyor:

Birinci El Satışlarda Düşüş Devam Edecek

Markalı konut üreticisi firmaların 4’te 3’ü, Birinci el konut satış adetlerinin önümüzdeki 6 ay içinde büyük oranda azalacağını düşünüyor.

Yabancıya Satışta Azalma Beklentisi Artıyor

Bir önceki ankette üyelerin yüzde 50’si yabancıya konut satışlarında gelecek 6 ayda herhangi bir değişim beklemiyorken, son ankete göre üyelerin yaklaşık yüzde 60’ı yabancıya konut satışlarında gelecek 6 ayda azalma olacağını düşünüyor.

Fiyatlarda Artıştan Stabile Doğru

Bir önceki ankette üyelerin yüzde 73’ü konut fiyatlarının artacağını belirtirken, son ankette ise bu oran yüzde 54.5’e düşmüş görünüyor.

Maliyetlerde Artış Sürecek

KONUTDER üyelerinin neredeyse tamamı maliyetlerin artacağı konusunda hemfikir. Maliyetlerle ilgili üyelerin öngörüsünde 3 ay içerisinde bir değişiklik olmadığı görülüyor.

İşçilik ve Malzemede Tüm Üyeler Hemfikir

Üyelerinin tamamı geçen dönemde olduğu gibi işçilik ve malzeme maliyetlerinin artacağı beklentisine sahip.

Üretimde Azalış Sinyalleri

Üyelerin yüzde 72.7’si konut üretiminin azalacağını düşünüyor.

Kentsel Dönüşümde Artış

Üyeler, kentsel dönüşüm alanındaki üretimde ise genel üretime göre daha umutlular. Üyelerin yüzde 68.2’si bu alanda üretim artacak görüşünde.

Kredi Faizlerinde Zirveyi Gördü mü?

Önceki dönemde KONUTDER üyelerinin yüzde 73’ü konut kredi faiz oranlarının artacağını ön görürken, son ankete göre bu oran yüzde 40.9’a gerilemiş bulunuyor.

Kredili Satışlarda Düşüş Sürecek

KONUTDER üyelerinin yüzde 86.4’ü kredili konut satışlarının azalacağını öngörüyor. Kredili satışların azalacağını düşünenlerin oranı bir önceki dönemde yüzde 72.7 iken bu dönemde yüzde 86.4’e yükselmiş görünüyor.

Kirada Düşüş Beklentisi Yok

Önceki dönemde hiçbir üye kira fiyatlarının azalacağını beklememekle birlikte, yüksek oranda kiraların artacağını öngörürken, son anket verilerine göre konut kiralarının artacağı yönündeki görüşler %50’lere gerilemiş bulunuyor.

Beko, Mısır’daki Fabrikasını Yakında Üretime Açıyor

Aralık 2022’de Mısır’ın Kahire kentinde temeli atılan Beko fabrikası, bu yılın ikinci çeyreğinde üretime açılacak.

Yeni bölgesel üretim merkezi olması hedeflenen fabrikanın üretiminin yüzde 60’ından fazlasının, başta Orta Doğu ve Afrika olmak üzere birçok bölgeye ihraç edilmesi planlanıyor. Fabrika, 1,5 milyon adet üretim kapasitesine sahip olacak. Yıllık 250 milyon dolar ihracat potansiyeli olan fabrikada ilk aşamada soğutma ürünleri, kombi, fırın, ankastre ve ocak; ilerleyen dönemlerde ise klima, televizyon ve çamaşır makinesi üretilecek.

100 milyon dolar yatırımla inşa esilen beyaz eşya üretim tesisi tamamlandığında 2 bin kişiye istihdam sağlayacak.

Beko Mısır Genel Müdürü Ümit Günel, Mısır’da yatırım yapmayı seçme nedeninin, sadece Mısır’ın değil tüm dünyanın karşı karşıya olduğu tüm zorluklara rağmen oldukça rekabetçi bir pazar olması olduğuna dikkat çekti.

Günel, Mısır’ın, işçilerin varlığı, lojistiğin yakınlığı, stratejik konumu, ticaret anlaşmaları ve Mısır hükümetinin teşvik ve desteği nedeniyle yatırım için en iyi bölgelerden biri olduğunu sözlerine ekledi.

Tüketici Güven Endeksi Yüzde 1,3 Azaldı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) iş birliğinde hazırlanan tüketici güven endeksi Şubat ayında, yüzde 1,3 azalarak 79,3 oldu.

Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi, Ocak ayında 80,4 iken Şubat ayında yüzde 1,3 oranında azalarak 79,3 oldu.

Tüketici güven endeksi, alt endeksleri ve değişim oranları incelendiğinde ise; gelecek 12 aylık dönemde hane maddi durum beklentisi Şubat ayında yüzde 1,6 azalarak 79,5 oldu. Gelecek 12 aylık dönemde genel ekonomik durum beklentisi Ocak ayına göre yüzde 3,4 azalarak 77,2, gelecek 12 aylık dönemde dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesi yüzde 0,3 azalarak 97,9 olarak gerçekleşti.

İstanbul’da Ortalama Konut Fiyatı 4 Milyon TL Oldu

Endeksa 2024 Ocak ayına ilişkin konut piyasası verilerini açıkladı. Buna göre, İstanbul’da ortalama konut fiyatları 4 milyon 239 bin TL oldu.

Ocak ayında ülke genelinde 5 bin 915 konut kredi ile satıldı. İpotekli konut satışları bir önceki aya göre yüzde 2, 2023 Ocak ayına göre ise yüzde 63,5 azalmış oldu. Hâlihazırda ipotekli satışların toplam satışlar içindeki payı yüzde 7 olarak tespit edildi.

Satış adetlerindeki azalış trendi ilk el konut satışlarında da kendini gösteriyor. Ocak ayında Türkiye’de ilk el konut satışları yüzde 8 geriledi ve 25 bin 263 konut ilk elden satıldı. Birinci el konut satışlarının toplam satışlar içindeki payı yüzde 31,5 seviyesinde.

İkinci el konut satışlarındaki düşüş ilk el konutlara nazaran daha keskin. Ocak ayı boyunca Türkiye’de 55 bin 45 ikinci el konut satıldı. Fiyatlar bu kalemde 2023 Aralık – 2024 Ocak döneminde yüzde 37, bir önceki yılın aynı ayına kıyasla da yüzde 22 oranında bir azalışı gözler önüne seriyor.

Yabancılara yapılan konut satışlarında ocak ayında bir önceki aya göre büyük bir değişim yaşanmadı ve ay boyunca 2 bin 61 konut satıldı. 2023 ve 2024 ocak ayları karşılaştırıldığında ise piyasanın bu kalemde yüzde 50 oranında daraldığı görülüyor. Yabancılara yapılan konut satışlarının piyasa payı ise yüzde 3 seviyesinde. Bu kalemde 747 konut satışı ile Antalya birinci sırada. Antalya’yı 710 konut satışı ile İstanbul ve 211 satış ile Mersin izledi.

Yılın ilk ayında en çok konut satılan il 13 bin 423 konut ve yüzde 17 piyasa payı ile İstanbul oldu. Türkiye’nin mega kentini 6 bin 709 satış ve yüzde 8’lik pay ile başkent Ankara izledi. Antalya ise 5 bin 250 konut satışı ve yüzde 7’lik pay ile konut satışları açısından ülkenin en faal üçüncü kenti oldu.

Ankara Yüzde 87 Değer Kazandı

Endeksa verileri, İstanbul’da konut fiyatlarında yıllık yüzde 65’lik bir değer artışı yaşandığını ortaya koyuyor. Geride bıraktığımız ay itibarıyla kentte ortalama metrekare satış fiyatı 36 bin 862 TL, ortalama konut fiyatı ise 4 milyon 239 bin 130 TL oldu. Ankara’da son bir yılda konutlar yüzde 87 değer kazandı. Başkentte ortalama konut fiyatı 2 milyon 578 bin 940, metrekare başına fiyat ise 19 bin 838 TL. Antalya’da ise yıllık değer artışı yüzde 59 civarında. Kentte ortalama konut fiyatı 3 milyon 750 bin 495, ortalama konut metrekare satış fiyatı ise 32 bin 613 TL.

Türkiye’nin En Çok Değerlenen İlleri: Hatay, Erzurum ve Muğla

2023-2024 Ocak ayları karşılaştırıldığında ise Türkiye’nin konutları en çok değerlenen üç ili Hatay, Erzurum ve Muğla oldu. Hatay’da konut fiyatları son bir yılda yüzde 113 arttı. Kentte konut metrekare satış fiyatı 18 bin 238, ortalama konut satış fiyatı ise 2 milyon 845 bin 128 TL. Erzurum’da ise yaşanan yıllık değer artışı yüzde 98 olarak belirlendi. Halihazırda Erzurum’da ortalama konut değeri 1 milyon 865 bin 388 ve metrekare başına fiyat 11 bin 732 TL. Muğla’da kaydedilen yıllık değerlenme oranı yüzde 93. Kentte metrekare başına ortalama konut fiyatı 55 bin 335, ortalama konut fiyatı ise 7 milyon 193 bin 550 TL.

Genel Olarak Gayrimenkul Fiyatlarındaki Artış Hız Kesti

Endeksa Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Görkem Öğüt Ocak 2024 verilerine dair yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: 

“Türkiye genelinde ortalama konut fiyatı 3 milyon 136 bin 120 TL’yi bulurken, bu rakam Muğla’da 7 milyon, İstanbul’da 4 milyon TL’yi aşmış durumda. İpotekli konut satışlarında önceki aylarda da gözlemlediğimiz azalışın devam etmesi fiyatların artması ve krediye erişimin zorlaşmış olması ile açıklanabilir. Faiz oranlarındaki yükselişin de etkileri ile birlikte kredili konut satışları son bir ayda yüzde 2, yıllık bazda ise yüzde 63,5 oranında azaldı. Bir önceki yılın ocak ayına kıyasla Türkiye’deki konutlar yüzde 73 değerlenmiş durumda. Bu değer Aralık 2023’te yüzde 84 seviyesindeydi. Genel olarak gayrimenkul fiyatlarındaki artışın hız kestiğini söyleyebiliriz. Fiyatların oldukça değişken olduğu bu dönemlerde gayrimenkul yatırımcılarına çok iyi inceleme yaparak karar vermelerini ve Endeksa’nın objektif verileri ile analiz yapan, konunun uzmanı bir gayrimenkul danışmanı ile yatırımlarına yön vermelerini tavsiye ederim.’’

Şirketler Sıfır Atık İçin Neler Yapabilir?

Günümüzde çevre koruma ve sürdürülebilirlik, iş dünyasının öncelikli gündem maddelerinden biri haline geldi. Şirketlerin, doğal kaynakları koruma ve çevresel etkileri en aza indirme konusundaki sorumlulukları giderek artıyor.

Bu bağlamda sıfır atık hedefi, işletmelerin atık üretimini minimum seviyeye indirerek çevresel etkilerini azaltmayı amaçlıyor. Atık yönetimi, ürün tasarımı, personel eğitimi ve iş birliği gibi çeşitli alanlarda yapılacak adımlar, sıfır atık hedefine doğru ilerlemenin temelini oluşturuyor. 150 yıllık köklü geçmişi ile müşterilerine hizmet veren Generali Sigorta, şirketlerin sıfır atık vizyonları özelinde önerilerini paylaştı.

Atık Değerlendirme ve Ayırma Programları

İşletmelerin atıklarını kaynağında ayrıştırma ve değerlendirme programları başlatması, çevresel sürdürülebilirlik açısından önemli bir adımdır. Bu tür uygulamalar geri dönüşüm, organik atık kompostlama ve tehlikeli atıkların uygun şekilde imhası gibi yöntemleri içerebilir. Geri dönüşüm, kullanılmış materyallerin yeniden işlenerek kaynakların daha verimli kullanılmasını sağlar. Organik atık kompostlama ise organik atıkların toprak iyileştirmesi için değerlendirilmesinin önünü açar ve böylece toprak verimliliği artar. Tehlikeli atıkların uygun şekilde imhası da çevre ve insan sağlığı için hayati öneme sahiptir. Bu da toplum ve ekosistemler için güvenli bir ortam yaratır. Bu programlar sadece atık yönetimini iyileştirmekle kalmaz, aynı zamanda şirketlerin sürdürülebilirlik çabalarına da katkıda bulunur.

Düşük Atık İlkelerinin Benimsenmesi

Ürün tasarımında sürdürülebilirlik ve düşük atık ilkelerini benimsemek, atık üretimini başlangıçta azaltmanın etkili bir yoludur. Şirketler, ürünlerini tasarlarken çevresel etkileri en aza indirmek için çeşitli stratejileri kullanabilirler. Örneğin, ürün ambalajlarını azaltarak veya geri dönüştürülebilir malzemeler kullanarak ambalaj atıklarını önemli ölçüde azaltabilirler. Ayrıca dayanıklı ve uzun ömürlü ürünler tasarlayarak tüketiciye daha uzun süre hizmet etmelerini sağlayabilirler. Bu da atık miktarını azaltabilir. Ürünlerin kolayca geri dönüştürülebilir olması da atık yönetiminde önemli bir faktördür. Bu şekilde, şirketler hem çevresel etkilerini azaltır hem de kaynakları daha etkin bir şekilde kullanarak sürdürülebilir bir iş modeli oluştururlar.

Atık Yönetim Sistemlerinin İyileştirilmesi

Şirketler, sıfır atık hedefine ulaşmak için atık yönetim sistemlerini gözden geçirmeli ve iyileştirmelidir. Bu süreç atık azaltma stratejilerinin geliştirilmesi ve atık yönetim süreçlerinin optimize edilmesini kapsıyor. Örneğin, malzeme akış analizi yaparak hangi adımlarda atık oluştuğunu belirleyebilirler ve ardından bu noktalarda iyileştirmeler yaparak atık miktarını azaltabilirler. Ayrıca geri dönüşüm ve yeniden kullanım gibi stratejileri benimseyerek atıkların kaynağında azaltılmasını sağlayabilirler. Bu süreçte çalışanların eğitimi de önemlidir çünkü bilinçli bir personel, atık yönetiminde daha etkili olabilir ve atık miktarını minimum seviyeye indirebilir. Sonuç olarak şirketler atık yönetim sistemlerini sürekli olarak iyileştirerek ve atık azaltma stratejileri uygulayarak sıfır atık hedefine doğru ilerleyebilirler.

Personel Eğitimi ve Farkındalık

Şirket içinde personel eğitimi ve farkındalık programları düzenlemek, sıfır atık kültürünün yayılmasına önemli katkılar sağlayabilir. Çalışanların atık yönetimi konusunda bilinçlendirilmesi, doğru uygulamaların teşvik edilmesi ve sıfır atık hedefine ulaşma konusundaki önemlerinin vurgulanması, işyerinde sürdürülebilirlik ve çevre bilinci oluşturabilir. Bu tür programlar atıkların kaynağında azaltılması, geri dönüşümün teşvik edilmesi ve atık yönetimi konusunda etkili stratejilerin geliştirilmesi gibi konularda çalışanları eğitebilir. Öte yandan bu programlar, çalışanların katılımını artırarak sıfır atık kültürünün şirket geneline yayılmasını sağlayabilir ve böylece atık azaltma çabalarının daha etkili olmasını sağlayabilir.

Tedarik Zinciri Yönetimi

Tedarik zinciri yönetiminde sürdürülebilirlik ilkelerini benimsemek, şirketlerin sıfır atık hedefine ulaşmasını sağlayabilir. Tedarik zincirinin her aşamasında sürdürülebilirlik ilkelerini uygulamak, atık üretimini azaltmanın yanı sıra kaynakların daha verimli kullanılmasını da sağlayabilir. Tedarikçilerle iş birliği yaparak ambalaj kullanımını azaltmak veya daha çevre dostu malzemelerin tercih edilmesini teşvik etmek gibi adımlar atılarak atık miktarı azaltılabilir. Ayrıca tedarikçilerle birlikte geri dönüşüm programları veya ambalajların geri dönüştürülmesi için iş birlikleri kurarak döngüsel bir ekonomiye katkı sağlanabilir. Bu şekilde tedarik zinciri boyunca sürdürülebilirlik ilkelerinin benimsenmesi, şirketlerin sıfır atık hedefine ulaşmasını destekleyen önemli bir strateji olarak öne çıkar.

arsaVev, Foça’da 199 Bin TL Peşinatla “Tapu” Sahibi Yapıyor

Arsadan konuta erişilebilir gayrimenkul fırsatları sunarak, konuta erişim zorluğuna çözüm üretmeyi hedefleyen arsaVev, şimdi de yatırımcıları İzmir’in huzur dolu köşesi Foça’da erişilebilir arsa yatırımıyla tapu sahibi olmaya çağırıyor.

Arsadan Konuta Erişilebilir Gayrimenkul

arsaVev, şehir merkezinden fazla uzaklaşmadan sakin bir yaşam alanı arayanların yeni adresi Foça’da, deniz manzaralı, tüm altyapısı ve sosyal alanları hazır, imarlı arsa satışına başladı. İzmir’e 1 saat, İstanbul’a 4,5 saat mesafede olan bu göz alıcı proje, 50 parselle sınırlı. Projeye 199.000 TL’den başlayan peşinat seçenekleri ve 24 aya varan taksit imkanlarıyla katılmak mümkün. Projede mini golf, macera parkuru, sessizlik bahçesi, açık hava sineması, çocuk tarım deneyim atölyesi ve çok daha fazlası da hazır olacak. 

arsaVev Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Öztürk, Foça’daki projeyle ilgili şunları ifade etti: “arsaVev olarak Türkiye’de gayrimenkule erişimin gittikçe zorlaşmasını dert edindik ve çözüm üretmek üzerine çalışıyoruz. Foça’da uygun bütçeli arsa imkanıyla, tapu sahibi olmayı erişilebilir kılıyoruz. Foça, İzmir’in genişleme alanı olmasının yanı sıra doğası, kültürel öğeleri ve 4 mevsim yaşanabilirliğiyle özellikle seçtiğimiz bir lokasyon. Bugün yatırımcılarına gelecek vaat eden noktaların başında geliyor. Yatırımcılar Foça’da altyapısı ve sosyal alanları hazır, imarlı arsalarını uygun bütçeye vadeli alarak, konut yapmaya bütçe ayırma olanağı yakalıyorlar. Foça gibi gelecek vaat eden lokasyonları yatırımcılarımıza sunarak, erişilebilir gayrimenkul fırsatları sağlamaya devam edeceğiz.”

Gayrimenkul sektöründe 2017 yılından bu yana arsa yatırımlarına çözüm sunan ve bugüne kadar 13.300 tapu teslim ederek 5 milyon 285 bin m2 arsa satışı gerçekleştiren arsaVev, Türkiye’nin gözde lokasyonlarında yatırım gerçekleştirerek altyapısı hazır, imarlı ve hemen teslim arsa imkânları sunmayı sürdürüyor.

Limak Doğu Anadolu Çimento’nun Halka Arzına Yoğun Talep Geldi

14-16 Şubat tarihleri arasından halka arz olan Limak Doğu Anadolu Çimento’nun talep toplama sürecine hedefin 4,4 kat üzerinde ilgi gerçekleşti.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, çimento üreticisi Limak Şirketler Grubu’nun iştiraki Limak Doğu Anadolu Çimento’nun 14-16 Şubat’ta gerçekleşen talep toplama sürecine hedefin 4,4 katı başvuru yapıldı.

Sermaye artırımı ve ortak satışı ile yapılacak halka arzda, pay başına satış fiyatı 16,20 lira olarak belirlenen Limak Doğu Anadolu Çimento, 3 milyon 356 bin 908 yatırımcıdan talep topladı.

Şirketin halka arzına yurt içi bireysel yatırımcılardan 2 kat, yurt içi kurumsal yatırımcılardan 10 kat talep gelirken, halka arzın toplam büyüklüğü 2 milyar 526 milyon lira oldu.

Halka arzdan sağlanacak gelirin tamamı şirketin büyüme stratejisi kapsamında Ergani fabrikasının devralınmasında kullanılacak.

Şirketin hisseleri 22 Şubat’ta Borsa İstanbul’da düzenlenecek törenle BIST Yıldız Pazar’da ‘LMKDC’ koduyla işlem görmeye başlayacak.

YD-ÜFE Yıllık Yüzde 59,27 Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi (YD-ÜFE) verilerini açıkladı. Endeks, Ocak ayında yıllık yüzde 59,27 arttı.

YD-ÜFE 2024 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 4,57 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 4,57 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 59,27 artış ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 51,72 artış gösterdi.

YD-ÜFE İmalat Ürünlerinde Yıllık Yüzde 59,24 Arttı

Sanayinin iki sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 60,76 artış, imalatta yüzde 59,24 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara mallarında yüzde 51,36 artış, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 65,98 artış, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 65,37 artış, enerjide yüzde 47,22 artış, sermaye mallarında yüzde 69,03 artış olarak gerçekleşti.

Dedeman Yönetim Kurulu Başkanı Demiray: “2025 Hedefimiz 100 Otel”

Dedeman Hotels & Resorts International’ın yeni Yönetim Kurulu Başkanı Ergün Demiray, önemli açıklamalarda bulundu. Demiray 2025 hedefinin 100 otel olduğunu söyledi.

Dedeman İstanbul’da yapılan basın toplantısında açılış konuşmasını yapan Dedeman Holding ortaklarından Banu Dedeman, yeni dönem stratejisinin en önemli parçalarından olan yönetim değişikliğinin gerçekleştiğini ve sektörün tecrübeli isimlerinden Ergün Demiray’ın Dedeman Hotels & Resorts International Yönetim Kurulu Başkanı olduğunu açıkladı. 

Banu Dedeman kendisinin ve kardeşi Rıfat Dedeman’ın artık yönetim kurulu üyesi olarak görev yapacağını belirterek “Dedeman markası Ergün Demiray yönetiminde hizmete devam edecek. Oğlum Murat Özmestçi ise Yönetim Kurulu Başkan Vekili olarak görev yapacak. Bu iki ismin büyük başarılara imza atacaklarından eminim” dedi.

Banu Dedeman’dan Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini devralan Ergün Demiray ise Dedeman markasının Türkiye’nin en önemli markaları arasında olduğunu, 2024 yılında başlattıkları projeler ile büyüme ve değişim konusunda örnek gösterilecek bir sonuca ulaşacaklarını belirtti. Demiray “Bugün toplam 9 ana marka, 29 hizmete açık ve imzalanmış 24 proje ile toplam 53 otel, yaklaşık 1700 çalışanımız ile hizmet veriyoruz. 2025 yılı sonuna kadar hizmete açık ve imza aşaması tamamlanmış otel sayısını 100’e, hizmet verdiğimiz ülke sayısını ise 10’a çıkarmayı hedefliyoruz. Yıl sonu hedefimiz ise markamıza katılan yeni otellerimizle birlikte 2.5 milyon misafir ağırlamak” dedi.

Farklı kategorilerde, farklı ihtiyaçları karşılayan ama hepsinde misafirlerin son derece olumlu bir deneyim yaşayacakları 9 markalarının olduğunu belirten Ergün Demiray sözlerine şöyle devam etti; “Dedeman markası; yatırımcıların gönül rahatlığı ile projelerini teslim edeceği, çalışanların huzurlu ve keyifle görev yaptığı, misafirlerin ise rahatlık, konfor kavramları içinde son derece olumlu deneyimler yaşayacağı bir yapı sözü veriyor. Bugün Türkiye’nin en büyük yerli otel markası olarak Türk Hava Yolları’nın uçtuğu her yerde olmak istiyoruz. Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanından gelen yatırımcı tekliflerine uyum gösterme vizyonumuzla ilerliyoruz.

“2024 yılına 2 otel açılışı, 6 yeni proje imzası ile başladık”

Büyüme stratejisi kapsamında 2024 yılına hızlı bir giriş yaptıklarını belirten Ergün Demiray, “Yılın başında Almaty ve Karabük otellerini hizmete açtık. Ocak ayında Sapanca otelimiz, Şubat ayının başında Çanakkale ve Istranca (Kırklareli) otellerimizin imzalarını attık. 15 Şubat’ta ise ‘tek günde 3 imza birden’ dedik; Bakü, Batman ve Kemer franchise sözleşmelerini imzaladık. Park Dedeman Bakü, yurt dışındaki dördüncü otelimiz olması sebebiyle ayrı bir önem taşıyor. Batman’daki The Mesopotomia Managed by Dedeman da ‘Managed by Dedeman’ markamızın üçüncü oteli olacak. Dedeman Kemer Resort ile Antalya’da bayrağımızı yeniden dalgalandıracağız” diye konuştu.

“Dedeman Loyal Club, bir deneyim programıdır”

Herkese hitap eden bir marka olarak önemli ayrıcalıklar sağlayan kampanyalar hazırlandığını belirten Demiray, “Dedeman Loyal Club’ı bir sadakat programının ötesine taşıyoruz. Hedefimiz, misafirlerimizin üyesi olmaktan gurur duyduğu, sürekli yenilenen ve benzersiz fırsatlar sunan bir ekosistem yaratmak. Konaklamalarda, 1 Mart 2024 itibariyle Loyal Club üyesi olan Kamu Personeli ve Gazetecilere yüzde 25, 0-12 yaş ücretsiz, 12-20 yaş grubuna yüzde 30, 20-30 yaş grubuna ise yüzde 20 indirim uygulayacağız” dedi.

“Dedeman Akademi Turizm Sektörüne Değer Katacak”

Ergün Demiray yeni dönem projeleri arasında olan Dedeman Akademi’nin ise binlerce ekip üyesinin eğitim ihtiyaçlarını karşılayacağını ifade ederek, “Marka değerlerine bağlı, yetenekli ve istekli çalışanlar için hayata geçirilen Dedeman Akademi projesi sektörün nitelikli eleman ihtiyacına doğrudan çözüm sunacak. Sektöre ilgi duyan gençlere özel eğitim ve kariyer fırsatları sunacağız. Aynı zamanda, network, staj ve iş imkanları ile genç yeteneklere yeni kapılar açacağız. Dedeman Akademi turizm sektörüne değer katacak” dedi.

“Dedeman Markasını Geleceğe Taşıyacağız”

Dedeman ailesinin 4. kuşak temsilcisi olarak yönetim kadrosunda yerini alan Dedeman Hotels & Resorts International Yönetim Kurulu Başkan Vekili Murat Özmestçi de “Dedeman markasının yönetiminde olmaktan büyük bir gurur duyuyorum. Kurucumuz büyük dedem merhum Mehmet Kemal Dedeman’ın bizlere aktardığı ilke ve prensiplerini, dedem merhum Murat Dedeman’ın vizyonunu 4. kuşak olarak devam ettirmek, en büyük sorumluluklarımdan biri. Daha çok insanı, farklı beklentileri ve hayalleri kapsamak, özellikle gençlerin ve çocukların Dedeman’ı olmak istiyoruz. Farklı marka ve konseptlerimizle sunduğumuz deneyimleri aktarabilmek hedefimiz. Bu noktada çocuklar ve gençlerle olan iletişimimizi artırmayı arzu ediyoruz. Bizi bundan sonra onlar büyütecek, yarınlara onlar taşıyacak. Aile büyüklerimin bugünlere getirdiği, ülkemiz için önemli bir değer olan Dedeman markasını daha ileriye taşımak için çalışacağız” dedi.

Kaynak: Turizm Güncel

2023’te Yabancıya Satışlar Düştü

Cushman & Wakefield TR, 2023 yılı Türkiye Gayrimenkul Pazarı Görünümü Raporu’nu yayımladı.

Yayımlanan raporda şu bilgilere yer verildi:

Ekonomik Görünüm

14 Mayıs Genel Seçimlerin ardından döviz arzı üzerindeki baskı ve enflasyonla mücadele amacıyla sıkı para politikası araçları kullanılmaya başlanmıştır. Mayıs ayında 19,68 olan dolar kuru temmuz ayında 26,03 seviyesine ulaşmıştır. Yılın ikinci yarısında ise görece stabil ilerleyen dolar kuru, aralık ayında 29,73 seviyesinde yılı kapatmıştır.

Konut Pazarı

2023 yılında Türkiye konut pazarı, konut fiyatlarındaki artış ve yüksek faiz oranları sebebiyle düşüş yaşamıştır. Yabancılara satış bir önceki yıla kıyasla %48,1 oranında azalarak 35.268 olarak gerçekleşmiş olup, Antalya %42’lik azalışa rağmen 12.702 konut satışıyla ilk sıraya yükselmiştir. İkinci sıraya düşen İstanbul ise 11.229 satışla geçen seneye oranla %55’lik önemli bir düşüş kaydetmiştir.

Ofis Pazarı

2023’te enflasyon ve döviz kuru dalgalanmalarının devam etmesi birincil kiralarda ₺ ve ABD$ bazında artışın devam etmesine neden olmuştur. Firmaların ofislere dönüş eğiliminin sürmesi, A sınıfı ofislere ve merkezi iş alanı (MİA) bölgesine olan talebin artışı gibi sebeplerin sonucunda doluluk oranları son dokuz yılın en yüksek seviyesine ulaşmıştır.

Perakende Pazarı

Enflasyon ve dalgalı kur seyrinin sektöre olan etkilerine rağmen, alışveriş merkezleri ve ana caddelerdeki yoğunluğun ciddi düzeylere ulaştığı gözlenmektedir. Perakende sektöründeki talep artışına karşın, arzın sınırlı olduğu pazarda kira bedelleri hem ABD doları hem de Türk Lirası bazında önemli bir yükseliş göstermiştir.

Sanayi ve Lojistik

Mevcut verilere göre, depo alanı kiralama faaliyetleri yaklaşık 59.000 m² olarak gerçekleşmiştir Böylelikle 2023 yılında toplam işlem hacmi 225.060 m²’ye ulaşmıştır. Genel seçimler öncesi belirsizliğin bir yan etkisi olarak kiralama işlemlerinin %34’ü yılın ilk yarısında gerçekleşirken, %66’sı ikinci yarısında gerçekleşmiştir.

Otel Pazarı

Turizm sektörü, pandeminin etkisini yitirmesi ile yeniden yüksek performans göstermeye başlarken, döviz kurları yabancı turist için Türkiye’yi cazip kılan bir etmen oldu. Türkiye 2023 yılı otel dolulukları bir önceki yılın aynı dönemine göre %8,9 düşüşle %60 kaydedilirken bu oran, İstanbul’da %67,6 olarak gerçekleşmiştir.

Öğrenci Yurtları

Türkiye geneli 2022-2023 öğretim yılı içerisinde toplam öğrenci sayısı geçen seneye oranla %16,1 azalarak 6.95 milyon kaydedilmiştir. Türkiye geneli toplam yurt sayısı bir önceki seneye göre %1.8 oranında azalarak 5.373 olmuş fakat toplam yurt kapasitesi de %8 oranında artarak 1.32 milyona çıkmıştır.

Konut Fiyatlarındaki Yıllık Artış Yüzde 75,5 Olarak Gerçekleşti


Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) tarafından yayımlanan Konut Fiyat Endeksi verilerine göre, konut fiyatlarındaki yıllık artış yüzde 75.5 olarak gerçekleşti. 

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) tarafından her ay düzenli olarak yayınlanan Konut Fiyat Endeksi verilerine göre konut fiyatları aralık ayında yüzde 1.1 yükseliş kaydederken bu oran yıllık bazda yüzde 75.5 olarak gerçekleşti. Bu dönemde reel yükseliş yüzde 7,1 oldu.

Konut fiyatları 2023’te yıllık  bazda İstanbul’da yüzde 61,8, Ankara’da yüzde 92,3, İzmir’de yüzde 75,6 yükseldi. Geçen yıl aralıkta konut fiyat artışı İstanbul’da yüzde 174,2, Ankara’da yüzde 172,7 ve İzmir’de yüzde 168,3 düzeyinde olmuştu.

GYF’ler Konut Üretimine Giriyor

Gayrimenkul Yatırım Fonları (GYF) konut üretimi yapmaya hazırlanıyor. NEO Portföy Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Yener Yıldırım, “Bu hamle konut üretimini artırarak fiyat istikrarına katkı verecek” dedi.

Gayrimenkul Yatırım Fonları (GYF) yüksek faiz oranları ve inşaat maliyetlerdeki artışın etkisiyle zor günler geçiren konut piyasasına can suyu olmaya hazırlanıyor. Gayrimenkule erişimin zorlaştığı bu dönemde yatırım fonlarına olan ilgi büyümeye devam ediyor. Yakın zamanda gayrimenkul yatırım fonlarının proje aşamasında da yatırıma imkan vermesi bekleniyor.

Dünya Gazetesi’nden Birol Bozkurt’un haberine göre; GYF’lerin vergi avantajları, kurumsallaşma potansiyeli, yabancı yatırımcı ilgisi ve yeni düzenlemeler gibi konuları, NEO Portföy Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Yener Yıldırım ile konuştuk. Özellikle son zamanlarda yatırım enstrümanlarının çeşitlenmesi ile beraber gayrimenkul yatırım fonları da dikkat çekmeye başladı. NEO Portföy Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Yener Yıldırım, GYF’lerin Türkiye’de henüz yolun başında olduğunu, ancak büyük bir büyüme potansiyeli taşıdığını söyledi.

Türkiye’nin gayrimenkul sektörünün dinamik ve gelişmekte olan bir pazar olduğunu belirten Yıldırım, GYF’lerin bu sektöre katkı sağlayacağını ve yatırımcılara farklı alternatifler sunacağını ifade etti. Gayrimenkul yatırımlarının bireysel olarak yapılmasının hem ekonomik hem de deneyim eksikliğine bağlı zorluklarına karşı gayrimenkul yatırım fonları özellikle nitelikli yatırımcılar tarafından tercih ediliyor.

Konut Üretimi Artacak

Son dönemde konuta erişimde yaşanan aksaklıkların giderilmesine katkıda bulunulması amacıyla gayrimenkul yatırım fonlarına ilişkin Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından bir düzenleme taslağı hazırlandığını söyleyen Bekir Yener Yıldırım, “Düzenleme ile ‘Proje Gayrimenkul Yatırım Fonlarının’ kuruluşuna izin verilecek.

Böylece bu fonlar çoğunluğu konut nitelikli bağımsız bölümlerden oluşacak gayrimenkul projelerini gerçekleştirebilecek. Bu fonlar, hem kendi mülkiyetlerindeki hem de sözleşme imzaladıkları farklı kişilere ait arsalar üzerinde projeler gerçekleştirebilecekler” dedi.

Bu düzenlemenin konut üretimini artıracağına ve faaliyetlerinin belli şartları taşıyan müteahhitlerce gerçekleştirilebileceğine dikkat çeken Yıldırım, “Son dönemde kentsel dönüşüm kapsamında TOKİ’nin üstlendiği konut üretimi misyonunun tüm sektöre yayılacağını ve konut arzının hızlı bir şekilde artacağını düşünüyorum. Bu durum hem konuta erişilebilirliği artıracak hem de konut fiyatlarında istikrarın sağlanmasına katkı sağlayacak” ifadelerini kullandı. Neo Portföy Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Yener Yıldırım, şirketin 55 adet yatırım fonunu yönettiğini ve toplam varlık yönetiminin 20,73 milyar lirayı aştığını ifade etti.

Ayrıca, 18 adet Gayrimenkul Yatırım Fonu üzerinden binlerce taşınmazı yönettiklerini belirten Yıldırım, GYF’lerin yatırımcılara sunduğu fırsatları şöyle anlattı: “GYF’ler, gayrimenkul yatırımlarını fonlaştırarak likit hale getiren ve yatırımcılara tek bir varlığa bağımlı kalmadan risklerini dağıtarak daha güvenli bir şekilde birikimlerini değerlendirebilme imkanı sunan bir yatırım aracıdır.

GYF’ler, aynı zamanda, gayrimenkulde mütekabiliyet düzenlemeleri, uluslararası değerleme standartları, tahkim sistemi gibi gelişmeler sayesinde yabancı yatırımcıların da Türkiye’deki gayrimenkul piyasasına girişini kolaylaştırmaktadır. GYF’ler, öte yandan, aile ofisleri, büyük holdingler ve şirketler için de gayrimenkul portföylerini kurumsallaştırma, kuşaklar arası ve aile içi devirleri kolaylaştırma ve vergi avantajları sağlama gibi faydalar sunmaktadır.”

GYF’lere Yabancı İlgisi Artacak

Neo Portföy, son olarak, Fenercioğlu A.Ş. ile işbirliği yaparak iki yeni bir GYF kurdu. Bu fonlar, ağırlıklı olarak orta ve uzun dönemli kira getirilerine ve fırsat gayrimenkullerine yoğunlaşacak. Bu fonların yabancı yatırımcılardan da büyük ilgi gördüğünü söyleyen Yıldırım, “Hedeflerimize şimdiden yaklaştık. Önümüzdeki dönemde ilginin daha da artmasını bekliyoruz. Türkiye GYF’lerde yolun daha başında.

Gayrimenkule ulaşamayan küçük yatırımcılar da bu fonlar aracılığı ile gayrimenkul piyasasındaki fırsatları değerlendirebiliyor. Sermaye piyasalarının derinleşmeye başladığı bugünlerde GYF’ler önemli bir alternatif olarak ön plana çıkıyor. Çeşitli nedenlerle geçmişte Türkiye’de gayrimenkul yatırımları yapmış olan ancak kurumsallık ve şeffaflık sorunları nedeniyle zarar görmüş ve Türkiye ilgisi süren yabancı yatırımcıların GYF’lere olan ilgisinin artmasını bekliyoruz” dedi.

GYF’lerin büyüklüğü 48,3 milyar TL’ye yükseldi

Tüm portföy yönetim şirketlerinin toplam portföy büyüklüğü 3,45 trilyon TL olurken dolar bazlı büyüklük 113,65 milyar dolara kadar yükseldi. Sermaye Piyasası Kurulu’ndan (SPK) ihraç belgesi onay izni alan GYF’lerin sayısı 157’ye yükselirken; toplam pazar büyüklüğü ise 48,31 milyar lira oldu. Gayrimenkule erişimin zorlaştığı bu dönemde yatırımcı ilgisinin yükselişi dikkat çekiyor. Ayrıca SPK’nın hazırlığını yaptığı yeni mevzuatla gayrimenkul projelerine geliştirme aşamasından başlayarak yatırım yapma imkanı da sunulmuş olacak.

Dış Ticaret Açığı Ocak’ta 6,2 Milyar Dolara Geriledi

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, geçtiğimiz yıl 12,5 milyar dolar olarak gerçekleşen dış ticaret açığının 6,2 milyar dolara gerilediğini söyledi.

Bolat, yazılı açıklamasında, 2023 yılı ve bu yılın ocak ayına ilişkin ihracat, ithalat, dış ticaret ve cari işlemler dengesine ilişkin değerlendirmede bulundu.

İhracatta katma değer ve inovasyon odaklı üretim ve ihracat perspektifinde sürdürülen stratejilere dikkati çeken Bolat, söz konusu politikalarla Türkiye’nin küresel üretim ve ticaretteki payını daha da yükseklere çıkarmak için kararlılıkla çalışmaya devam ettiklerini belirtti.

Bolat, ihracatın geçen yıl küresel ekonomideki belirsizliklere rağmen 255,8 milyar dolar ile tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktığını hatırlatarak, dünya ihracatında Türkiye’nin payında artış eğiliminin devam ettiğini vurguladı.

Geçen yılın üçüncü çeyreğinde yıllıklandırılmış ihracatın, küresel ihracattan yüzde 1,06 pay alarak rekor tazelediğine işaret eden Bolat, “2023 yılının ikinci yarısında ihracatımızda bir artış eğilimi yakalanmıştır. Temmuzda 19,8 milyar dolar olan aylık ihracatımız, aralıkta 23 milyara çıktı. Yıllıklandırılmış verilerde ihracattaki artış eğilimi daha belirgin şekilde gözleniyor. 2024 yılının ilk ayında yıllıklandırılmış ihracatımız 256,5 milyar dolar ile rekor seviyeye ulaştı.” değerlendirmesinde bulundu.

İthalatta Gerileme


Bolat, ithalatta ise geçen yıl enerji başta olmak üzere emtia fiyatlarının dengeli seyir takip etmesinin etkisiyle yılın ikinci yarısından itibaren önemli düşüş yaşandığını aktardı.

Geçen yıl temmuzda 32,3 milyar dolar olan ithalatın bu yılın ocak ayında 26,2 milyar dolara gerilediğine dikkati çeken Bolat, şunları kaydetti:

“Aralık 2023’te ithalattaki düşüş devam ederek yıllıklandırılmış bazda son 15 ayın en düşük seviyesine gerilemiştir. İthalat düşüşündeki ana eğilimin 2024 yılında da devam ederek dış ticaret açığının ve cari işlemler açığının azalmasına katkı sağlaması bekleniyor.”

Bolat, ihracattaki artış ve ithalattaki azalışın etkisiyle dış ticaret açığının geçen yılın ikinci yarısından itibaren azalış trendi yakaladığını belirterek, “Temmuz 2023’te 12,5 milyar dolar olan dış ticaret açığı, 2024 yılı ocak ayında 6,2 milyar dolara geriledi.” ifadesini kullandı.

Altın ve enerji hariç cari işlemler hesabının Aralık 2023’te 4,2 milyar dolar fazla vererek güçlü seyrini sürdürdüğünü vurgulayan Bolat, şu bilgiyi paylaştı:

“Altın ve enerji hariç cari işlemler hesabı Temmuz 2018’den bu yana fazla vermeye devam etti. Dış ticaret açığındaki gerileme eğilimi ve hizmet ihracatında 2023 yılında yakalanan 100 milyar dolarlık rekor seviyeyle cari işlemler hesabı 2023 yılında 45,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Temmuzdan itibaren yıllıklandırılmış bazda cari işlemler açığı devamlı azalmış olup söz konusu trendin 2024 yılında da devam etmesi bekleniyor.”

Bolat, “Türkiye Yüzyılı”nın vizyon ve sorumluluğuna dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu:

“Katma değeri yüksek ve teknoloji yoğun ihracat perspektifi ile ürün ve pazarları çeşitlendiren politika ve stratejilerle dünya ihracatındaki payımızı artırmaya, cari işlemler dengesinde kalıcı iyileşme sağlamaya ve makro finansal istikrara katkı vermeye devam ediyoruz. Mal ve hizmet ihracatındaki artışlar ve dış dengedeki iyileşme ekonomik büyümenin daha sağlıklı bir zeminde sürmesine katkı sağlıyor. İhracatçımızın dış pazarlardaki yerini güçlendirmeye, yeni pazarlara açılmaya yönelik çalışmalarımızı sürdürürken aynı zamanda yurt içi üretim ve istihdamı, haksız dış ticaret uygulamalarına karşı korumaya devam ediyoruz. 2024 yılında dış ticaret dengesindeki iyileşme sürdürülerek cari işlemler açığındaki düşüşün devamı sağlanacaktır.”

Bostik Türkiye Gürcistan’da Bin Kişiye Eğitim Verdi

Bostik Türkiye, Şubat ayında Gürcistan distribütörü ile birlikte bin kişiye eğitim verdi. 

Mimar, mühendis ve uygulayıcı-satıcı bayilerden oluşan katılımcılara, Bostik Türkiye portföyündeki Duvar-Zemin ile Su Yalıtımı ve Sızdırmazlık &Yapıştırıcı ürünleri hakkında temel bilgiler aktarıldı. Bire bir yapılan uygulamalarla inşaat süreçlerinde ve şantiyelerde karşılaşılan problemlere en uygun çözümler sunuldu.

Bostik Türkiye ve Merkez Asya Yapı Tüketici Departmanı İş Birimi Direktörlüğü Bilgehan Türkkan, “Hızla gelişen bir pazar olan Gürcistan’a teknik ekibimizle birlikte ikinci kez geldik. Buradaki distribütörümüzle beraber Bostik Türkiye portföyünü ve yeniliklerle donatılmış olan hibrit  teknolojisinin esaslarını anlattık. Gördüğümüz ilgiden çok memnunuz. Eğitimlerimize devam edeceğiz.” dedi. 

2023 Son Çeyreğinde Türkiye’de Konut Satışları Düşüş Trendine Devam Etti

KPMG Türkiye’nin ülkemizde inşaat ve gayrimenkul sektörlerinin 2023 yılı 4. çeyrek durumunu ortaya koyan raporuna göre 2023 son çeyreğinde Türkiye’de konut satışları toplamda 326 bin adet seviyesine gerileyerek düşüş trendini sürdürdü. 2024 ve sonrası için Türkiye inşaat sektörü reel büyümesinin ise yüzde 3,5-4,1 aralığında olması öngörülüyor.

KPMG Türkiye tarafından hazırlanan “İnşaat ve Gayrimenkul Sektörel Bakış Raporu” 2023 yılı 4. çeyrek rakamlarına göre 2024 ve sonrası için Türkiye inşaat sektörü reel büyümesinin yüzde 3,5-4,1 aralığında olması öngörülmesine rağmen, sektör değeri tarihsel zirvesinden uzakta seyretmeye devam ediyor. İnşaat sektörünün reel değerinin güncel projeksiyonlara göre ancak 2030 yılında 2017’deki seviyesini (~138 milyar TL) geçmesi bekleniyor.

Rapora göre Türkiye inşaat sektöründe 2023 4. çeyrekte şirketlerin ortalama yüzde 61,7’si faaliyetlerini kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını belirtirken faaliyetleri kısıtlayan temel faktörlerden finansman sorunları, çeyrek boyunca aynı seviyelerde kalarak ortalama yüzde 28,4’lük payıyla girişimlerin önündeki en büyük engel olma özelliğini kordu. İkinci sırada gelen talep yetersizliği yüzde 14,6’lık ortalamaya sahip oldu.

İnşaat sektöründe 2023’ün son çeyreğinde takipteki kredilerin nakdi kredilere oranları ise 2022’nin son çeyreğindeki ortalamadan (yüzde 4,6) gerileyerek, 2023’ün üçüncü çeyreğindeki ortalamadan (yüzde 3,4) ise daha yüksekte seyrederek yüzde 3,7 seviyesine geldi.

Raporla ilgili değerlendirmede bulunan KPMG Türkiye İnşaat ve Gayrimenkul Sektörü Lideri Savaş Görkem Yapan, “2023 yılının son çeyreğine baktığımızda, özellikle bireysel konut kredilerine erişimdeki zorlukların konut satışlarına olumsuz yansıdığını ve konut satışlarının düşüş eğilimine devam ettiğini görüyoruz. Bu eğilimin, finansmana erişimdeki zorluklara paralel olarak 2024 yılında da benzer seyredeceğini beklemekteyiz. İnşaat maliyetlerindeki artışın hala yüksek seyrediyor olması ve aynı şekilde finansmana erişim sorunları sebebiyle sektörün reel büyüme hızının düşük kalmaya devam etmesi tahmin edilse de inşaat sektörü takipteki kredi (sorunlu kredi) oranlarının normalleşmesi olumlu olarak değerlendirilmektedir.” dedi.

Konutta Düşüş Trendi Sürüyor
2023 son çeyreğinde Türkiye’de konut satışları toplamda 326 bin adet seviyesine erişerek düşüş trendine devam etti. Son 10 yıllık dönemde zirve noktaya erişilen 2020’deki 1,5 milyon adetle kıyaslandığında, ağırlıklı olarak krediye erişimin zorlaşmasıyla konut satışları 2023’te 1,2 milyon adet ile zirvenin gerisinde kaldı. 4. çeyrekte İstanbul 54 bin adet ile Türkiye genelinde en çok konut satışı yapılan şehir oldu.

2023 yılı 3. çeyreğinde kullandırılan konut kredisi tutarı bir önceki çeyreğe göre yüzde 63,8 azalırken tutarın geçmiş yıllarda 3. çeyrekteki tutarlarla aynı seviyede olduğu kaydedildi. Bu dönemdeki kullandırılan konut kredisi sayısının 33 bin adet seviyesine gerilemesiyle 2023 3. çeyrekteki ortalama konut kredisi, konut bedellerindeki artışı yansıtacak şekilde 682 bin TL olarak hesaplandı. Konut kredilerindeki bakiye tutarlar incelendiğinde ise ilgili tutarın 2023 yılı 3. çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 24 artış gösterdi.

Türkiye genelinde AVM ciro endeksleri incelendiğinde ise endeksin artış trendini devam ettirdiği görüldü. Ciro verimlilik endeksi, 2023 yılı 4. çeyreğinde 2022 yılı 4. çeyreğine kıyasla yüzde 85,9’luk nominal artış gösterdi.

Türkiye Genelinde Otel Doluluk Oranları Azaldı
2023 yılı 4. çeyreğinde euro bazında İstanbul’da satılan günlük oda bedelleri, 2022 4. çeyreğinde ve 2023 3. çeyreğindeki tutarlara kıyasla azalma trendi gösterirken Antalya ilinde özellikle fiyatların tavan yaptığı yaz dönemine kıyasla fiyatlar 4. çeyrekte sezonsal olarak azalsa da geçmiş senenin aynı dönemine göre yüksek seyretti. Türkiye genelinde otel doluluk oranları hem geçmiş senelerin aynı dönemlerine hem de bir önceki çeyreğe oranla önemli ölçüde azalarak 2023 4. çeyreğinde ortalama yüzde 59,6 oldu.

4 GYO Yıldız Pazar’da İşlem Görmeye Başladı
Sermaye piyasalarında toplamda 54 şirketin halka arzını gerçekleştirdiği 2023 yılında, GYO’ların 5 tanesi 4. çeyrekte Yıldız Pazar’da işlem görmeye başladı. 2023 yılında toplam 9 işlemde 16 milyar TL’lik büyüklüğe ulaşan GYO halka arzlarının büyüklük bakımından yüzde 64,9’u son çeyrekte gerçekleşirken Avrupakent GYO A.Ş.’nin halka arzı 2023’ün en büyük 2. halka arzı olarak kaydedildi.