“yapigundem-yeni-banner-1.jpeg”
Ana Sayfa Blog Sayfa 50

Seramiksan Düzce’deki Yeni Bayisi Kapoğlu Yapı ile Bayi Ağını Genişletiyor

Seramik sektörünün yenilikçi markası Seramiksan, bayileri ile Türkiye çapında müşterilerine kaliteli hizmet vermeye devam ediyor. Koşulsuz müşteri memnuniyeti ilkesiyle Türkiye’deki bayi ağını genişletmeye devam eden Seramiksan’ın, Düzce’deki yeni  bayisi Kapoğlu Yapı  düzenlenen açılış töreniyle Düzce halkının hizmetine açıldı. 

27 Ekim Perşembe günü gerçekleşen açılış törenine; Seramiksan Direktörü M. Süreyya Çağlar, Seramiksan Yöneticileri, firma ortakları Gökhan Kapoğlu, Atabey Kapoğlu ve çok sayıda davetli katıldı. Seramiksan müşterilerinin ihtiyaç ve beklentilerini tek çatı altında hizmet verme hedefiyle oluşturduğu 600 m2 kapalı alanı, 3 bin 500 m2 açık alana sahip yeni showromunda seramik, vitrifiye ve yapı kimyasallarından oluşan geniş ürün portföyünü müşterilerinin beğenisine sunacak. Kapoğlu Yapı yeni showroomunda, banyolarda İtalyan stilini yansıtan banyo mobilyası markası VOQ‘un birbirinden farklı dekorasyon tarzlarına hitap eden tasarımlarını da müşterileriyle buluşturacak. 

Kapoğlu Yapı firma ortakları Gökhan Kapoğlu ve Atabey Kapoğlu’nu tebrik eden Seramiksan Direktörü M. Süreyya Çağlar: “Türkiye’nin dört bir yanında Seramiksan markasını başarıyla temsil eden bayilerimiz ile büyük bir aileyiz ve tüm başarılarımızın arkasında bir olmanın, birlik olmanın gücü ve motivasyonu var. Müşteri beklentilerini karşılamanın her geçen gün daha da zorlaştığı günümüzde, yenilikçi, yaratıcı, kaliteli, güler yüzlü ve çözüm üreten bir anlayışla hizmet verme konusunda bayilerimizden yana oldukça şanslı olduğumuzu biliyorum. Başarımızın aramızdaki bu bağın güçlü olmasına bağlı olduğuna inanıyoruz. Bayimiz Kapoğlu Yapı ile başlayan iş birliğimizin uzun yıllar devam edeceğine inanıyorum. Anadolu’da bayi ağımızı genişletmemizi sağlayan yeni mağazamızla, müşterilerimize ulaşarak ürünlerimizi buluşturduğumuz için gururluyuz. Kapoğlu Yapı’ya bol kazançlı günler diliyorum. Seramiksan olarak her zaman tüketiciyi dinleyen ve onların beklentilerini dikkate alan bir marka olarak müşteri memnuniyetine önem veriyoruz. Amacımız koşulsuz müşteri memnuniyeti ilkesiyle müşterilerimize kaliteli hizmet sunmak.  Artan tüketici ihtiyaçlarına tek çatı altında hizmet verme hedefiyle oluşturduğunuz yeni mağazacılık konseptimizle bugün Türkiye çapında 76 şehirde 240’ı aşkın mağazamızla hizmet veriyoruz.’’ dedi.  

Emlak Konut Göktürk Projesinde İmzalar Atıldı

Emlak Konut'tan Dev İhaleler

Emlak Konut Göktürk projesinde ilk adım atıldı, çalışmalar çok yakında başlayacak.

Emlak Konut GYO’dan İstanbul Göktürk’e dev proje müjdesi. Türkiye’nin çeşitli yerlerinde konut projelerine imza atan Emlak Konut yaptığı açıklamada, İstanbul Eyüpsultan Göktürk projesinde 1 MNilyar 550 Milyon tutarında ilk imzaların atıldığını bildirdi.
Türkiye’nin en büyük gayrimenkul geliştiricisi Emlak Konut GYO, İstanbul’da yeni projeye başlıyor. Emlak Konut GYO, Özyazıcı İnşaat ile Göktürk projesine ilişkin sözleşme imzaladığını duyurdu. Emlak Konut GYO Göktürk projesinde ilk imzalar atıldı.
Kamuyu Aydınlatma Platformu’na KAP açıklamada bulunan Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı, İstanbul’da Eyüpsultan ilçesine bağlı Göktürk’te hayata geçireceği dev projenin sözleşme imzalanmasına ilişkin ayrıntıları paylaştı. KAP’a yapılan yazılı açıklamada, “Şirketimiz tarafından ihale edilen İstanbul Eyüpsultan Göktürk 1. Etap Konut İnşaatı ile Altyapı ve Çevre Düzenleme İşi’nin sözleşmesi, Yüklenici ÖZYAZICI İnş. Elk. Mak. Müş. ve Taah. San. ve Tic. A.Ş. ile 19.10.2022 tarihinde imzalanmıştır. Sözleşme Bedeli: 1.550.025.000 TL + KDV’dir.” ifadelerine yer verildi.

Başakşehir Kayaşehir Metrosu’nun Yüzde 95’i Tamamlandı

İstabul’da yeni bir metro hattı daha tamamlanmak üzere! İBB’den yüzde 5 seviyesinde alınan Başakşehir-Kayaşehir metrosunda yüzde 95 oranında ilerleme kaydedildi.


Megakent İstanbul’un ulaşım sorununa çözüm olacak yeni bir metro projesi geliyor! İBB tarafından yüzde 5 seviyesinde bırakılan ve Ulaştırma ve AltyapıBakanlığı tarafından devralınan Başakşehir-Kayaşehir Metrosu’nda sona gelindi. Dev metro projesinde yüzde 95 oranında ilerleme kaydedildi. Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nden de geçecek olan projede çalışmalar hummalı bir şekilde devam ediyor.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Başakşehir – Çam ve Sakura Hastanesi – Kayaşehir Metro Hattı İncelemelerde bulunurken, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Gece gündüz çalışmaların süren metro hattını İBB’nin tamamlamadığını hatırlatan Karaismailoğlu, “İBB’den devralarak 28 ayda yüzde 5’ten yüzde 95’in üzerine çıkardık. 6,2 kilometre uzunluğundaki hattımızda Onurkent, Çam ve Sakura Şehir Hastanesi, Kayaşehir ve Başakşehir Metrokent istasyonları olmak üzere toplam 4 istasyon var. Tasarım hızı saatte 80 kilometre olan araçlar ile saatte tek yönde 70 bin yolcuya hizmet verebilecek kapasitede.” ifadelerini kullandı.

Yeni Yılda Konutlara Ekspertiz Zorunluluğu Geliyor

25 Ekim 2022 tarihli Resmi Gazete’nin mükerrer sayısı ile yayımlanan 2023 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programının Onaylanması Hakkında Karar ile konutlara ekspertiz zorunluluğu bir kere daha gündem taşındı.

Konut fiyatlarında yaşanan rekor artış vatandaşın cebinden çıkan tapu harcı miktarını da arttırırken pek çok kişi daha az vergi ödemek için rayiç bedel üzerinden satış göstermeyi tercih ediyordu. Yapılan satışların büyük bir bölümünde rayiç bedelin gösterilmesi devletin büyük bir vergi kaybı yaşamasına neden olurken konu hakkında son dakika gelişmesi yaşandı. Daha öncede Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından üzerine çalışmalar yapılan sonrasında 2018 senesinde hayata geçirileceği ilan edilen ekspertiz zorunluluğu o dönem kamuoyunda büyük tepkilere neden olması nedeniyle geri çekilmişti. 2019 senesinde ise pilot uygulamaya geçildiği açıklanmış, yabancılara konut satışında ekspertiz zorunluluğu getirilerek kademeli uygulama yapılacağı ilan edilmişti. 

25 Ekim 2022 tarihli Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile yayımlanan 2023 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programının Onaylanması Hakkında Karar (Karar Sayısı: 6294) ile pek çok konuda önemli detaylar ortaya çıktı. İmzalanan karar kapsamında bir düzenlemede ev alıp satmak isteyen kişiler için yapıldı. Daha öncede pek çok kez gündeme gelen ve devletin en büyük vergi kayıplarından birini yaşadığı tapu harcı geliri için önemli bir adım atıldı. Tapuda satış bedelini düşük göstermek sureti ile rayiç bedelden satış göstermek isteyen kişileri engellemek için yapılması planlanan yasal düzenlemede tapuda satış için ekspertiz zorunluluğu geliyor. 

Yapılacak olan yeni düzenlemenin amacı “Gayrimenkullerin vergilendirilmesinde esas alınan alım satım değerinin belirlenmesi ve beyanına ilişkin yeni bir sistem devreye sokulmak suretiyle vergide adalet pekiştirilecek ve vergileme etkinleştirilecektir. Bu çerçevede ilgili bakanlıklar sistemin tasarımı ve uygulamasına ilişkin düzenlemeler ile gerekli altyapıyı birlikte oluşturacaklardır” diyerek açıklandı. Yapılacak olan yeni düzenleme ile Web Tapu Uygulamasıyla oluşturulan değerleme raporları ve alım-satım vb. işlemlerden elde edilen değerler ile SPK ve BDDK tarafından yetkilendirilen değerleme kuruluşları ve değerleme lisansı sahibi değerleme uzmanlarınca düzenlenen değerleme raporlarının değer ve değere etki eden öznitelik verilerinin Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Değer Bilgi Merkezine elektronik olarak anlık gönderilmesi sağlanacak. Böylelikle tapuda düşük beyan ile tapu harcı gelirinde yaşanan kayıp sona erecek. Ortalama konut fiyatlarının 1 milyon liraya dayandığı dönemde yapılacak olan düzenleme ile yüzde 2 olarak hesaplanan tapu harcı ile böylelikle ev alan vatandaşın ödeyeceği tapu harcı tutarı 20 bin liraya yükselecek. Aynı şekilde evini satan kişi de devlete tapu harcı tutarı olarak 20 bin TL ödeyecek. 

Dış Ticaret Açığında Artış 

Türkiye’nin dış ticaret açığı Eylül ayında yüzde 268,1 artarak 9 milyar 595 milyon dolara yükseldi. 9 aylık ticaret açığı ise toplam 83 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Ticaret Bakanlığı iş birliğinde hazırlanan genel ticaret kapsamı dahilindeki geçici dış ticaret verilerine göre, ihracat eylülde bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 9,2 artarak 22 milyar 612 milyon dolar, ithalat yüzde 38,1 artarak 32 milyar 208 milyon dolar olarak gerçekleşti. Eylül ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 268,1 artarak 2 milyar 607 milyon dolardan, 9 milyar 595 milyon dolara yükseldi.

Genel ticaret sistemine göre ihracat 2022 Ocak-Eylül döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 17 artış göstererek 188 milyar 152 milyon dolar oldu. İthalat ise yüzde 40,4 artarak 271 milyar 249 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Ocak-Eylül döneminde ihracat-ithalat açığı yüzde 156,3 artış yaşayarak 83 milyar 97 milyon dolara yükseldi. 

Yeşil Binalar ve Şehirler Zirvesi 7 Kasım’da 

Gayrimenkul sektöründe sürdürülebilirliğin önemine dikkat çeken Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK), Yeşil Binalar ve Şehirler Zirvesi’ni 7 Kasım 2022, İstanbul’da yapacak.

Sürdürülebilirlik alanında çıkan fırsatları daha güçlü bir şekilde vurgulamak hedefiyle harekete geçen yapı sektörü, Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK) ev sahipliğinde, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı desteğiyle ‘Yeşil Binalar ve Şehirler Zirvesi’22’ etkinliğinde bir araya geliyor. 7 Kasım 2022’de İstanbul’da gerçekleştirecek zirvede, bu yıl ‘Sıfırın İnşası’ ana teması işlenecek. “Binaların geleceği”, “sürdürülebilir finansman”, “karbonsuzlaştırma hedefleri” ve döngüsel ekonomi” gibi sektörde önem arz eden konuların masaya yatırılacağı zirvede, 40’a yakın konuşmacı, dünya gündemini kapsayan 5 özel konu, 100’e yakın kurum ve kuruluşun yanında toplam 450’ye yakın katılımcı yer alacak.

Türkiye ve dünyanın önde gelen isimlerinin ağırlanacağı zirvede konularında uzman akademisyen, kamu ve özel sektör temsilcileri yer alacak. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hayata geçirilen Ulusal Yeşil Sertifika Sistemi’nin detayları Bakanlık yöneticileri tarafından paylaşılırken, yapı sektöründe sürdürülebilirliğin dünya gündeminde hangi noktada olduğunu Dünya Yeşil Bina Konseyi (WGBC), Yeşil İş Sertifikasyon Kurumu (GBCI) ve Avrupa Bölgesel Ağı (ERN) gibi yurtdışındaki önde gelen kurumların önemli temsilcilerince aktarılacak.

Zirve’nin açılış panelinde ise ÇEDBİK Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Sami Kılıç, Kalyon İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kalyoncu, Alarko Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Alarko Carrier Yönetim Kurulu Başkanı Niv Garih ve Alkaş Danışmanlık Başkanı Avi Alkaş de yer alıyor. Açılış panelinin ardından “Binalarımızın Geleceği”, “Malzeme ve Kaynaklar”, “Dönüşümün Kaynağı Nerede?”, “Karbonsuzlaşma, ama nasıl?” ve “Yaşanabilir Binalar” adıyla 3 farklı oturumda söyleşi düzenlenecek.

40’a yakın konuşmacı ve 100’e yakın kurum ve kuruluşun yer alacağı Yeşil Binalar ve Şehirler Zirvesi’22’de sürdürülebilirlik temalı 5 kritik konu ele alınacak. Gelecekte yaşanabilir bir çevre ve insana yakışır, sürdürülebilir yaşam alanları oluşturmak adına yeşil bina sistemlerinin öneminin ‘Binaların Geleceği’ oturumunda ele alınacak. İnşaat ve bankacılık sektörlerinin yeşil binalara finansal bakış açısı, yeşil binalar için finansal ürünler, sertifika sistemleri gibi detaylar ise “Dönüşümün Kaynağı Nerede?” başlıklı oturumda irdelenecek. Sıfır enerjili, sıfır karbonlu binalar gibi yeşil bina sistemlerinin mimari yaklaşımları, bu binaların inşası, yönetimi ve sürdürülebilirliği ise “Yaşanabilir Binalar” oturumunda mercek altına alınacak. Bu oturumda BIM sisteminin uygulama ve yönetim detayında mimari inşaat ve mekanik yaklaşımları tartışılacak ve görüşler alınacak. Zirvenin bir diğer önemli başlıklarından “Karbonsuzlaşma, ama nasıl?” oturumunda konuyla ilgili uluslararası stratejilerin Türkiye’de uygulanmasına yönelik imkân ve engeller tartışılacak. Binalarda enerji verimliliğin artışı ve potansiyeli ile yenilenebilir enerji üretiminde Türkiye’nin durumu ve ulusal enerji politikaları incelenecek. Yeşil bina sektöründe özellikle yeşil malzemenin net tanımı ve yaklaşımı paylaşılacağı “Malzeme ve Kaynaklar” oturumunda ise yeşil malzeme tanımına bağlı Türkiye’deki yeşil malzeme piyasası ve küresel bakış açılarının sertifika sistemlerine etkileri ele alınacak.

Ankara’da Uluslararası Gayrimenkul Fuarı Başlıyor

29-30 Ekim 2022 tarihinde Ankara Sheraton Convention Center’de gerçekleşecek satış odaklı ‘Real Estate Fair Turkey’ Gayrimenkul fuarı ve zirvesinde birbirinden avantajlı konut projeleri tüketicilerin ilgisine sunulacak

Türkiye’nin önde gelen konut projeleri yerli ve yabancı alıcıların için Ankara’da görücüye çıkıyor. 29-30 Ekim 2022 tarihinde Ankara Sheraton Convention Center’de gerçekleşecek fuarda Türkiye’de konut üretiminde faaliyet gösteren firmalar, gayrimenkul teknoloji firmaları, satış sektörünün önde gelen aktörleri yer alacak. B2B görüşmelerinin olacağı fuara yerli ve yabancı binlerce nezih alıcı kitlesi katılacak

Eviniz Bu Fuarda

Real estate fair Turkey fuarında çok sayıda konut projesinin yer alacağı belirten Jnr Fuar Yönetim Kurulu Başkanı Haktan Öztunalı, ‘satış odaklı düzenlediğimiz bu fuarda potansiyel nezih alıcı kitlesi, projeleri ve konut üretimi sektöründe yer alan firmaları ziyaret ederek yüksek hacimli alımlar yapacağını öngörüyoruz. Önemli iş birlikteliklerine ve ortaklıklara imza atılacağını ön gördüğümüz fuarda özel konut projeleri görücüye çıkacak’ dedi

Fuarda birbirinden farklı konut projelerinin ziyaretçilerin ilgisine sunulacağını belirten Öztunalı; ‘’Ertelenmiş konut talebinin olduğu günümüzde tüketiciler, yatırım yapacağı veya yaşamayı düşündüğü hayalindeki evler hakkında nitelikli bilgi sahibi olacak. Lüks ve ultra lüks gayrimenkul sektörünün nabzının Ankara’da atacağını belirten Haktan Öztunalı, ’29 Ekim’de saat 11:00’da gayrimenkul zirvesiyle başlayacak fuarımız, daha sonra stant ziyaretleri ve B2B görüşmeleriyle 30 Ekim saat 18:00’a kadar devam edecek. Fuarda yer alan konut projeleri avantajlı fiyatlardan tüketicilerin ilgisine sunulacak. Tüm vatandaşlarımızı fırsat projeleri ziyaret etmeye davet ediyoruz.’’ dedi

Standard Profil Meksika’da İkinci Fabrikasını Açtı

Standard Profil, Meksika’nın Guanajuato kentinde yükselen ikinci fabrikasının açılışını yaptı.

Meksika Guanajuato’da konumlanan ve toplam 11.716 m2 alana sahip yeni fabrikanın ilk etabında 300 kişi istihdam edecek. Standard Profil, yeni fabrikasında kendi alanının devlerinden Ford, Tesla, Volvo, Rivian ve Audi için üretim yapacak.

Standard Profil’in Meksika’daki ikinci fabrikasının açılışı özel bir törenle gerçekleştirildi. Açılış törenine Guanajuato Valisi Lic. Diego Sinuhe Rodriguez Vallejo, Apaseo el Grande Belediye Başkanı Jose Luis Oliveros Usabiaga ve Ekonomik Kalkınma Direktörü Alfaro Gomez de katıldı. Bölgedeki diğer illerden değerli protokol üyeleri de törene katıldılar.

Meksika’da ikinci fabrikalarını açmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirten Standard Profil CEO’su Dr. Klaus Elmer, Standard Profil Grubu’nun Amerika kıtasındaki ilk yatırımını 2014 yılında Meksika’da yaptığını hatırlatarak, şunları söyledi:

“Bundan 45 yıl önce Türkiye’de başlayan Standard Profil’in hikayesinde önemli bir dönüm noktasına daha tanıklık ediyoruz. Kuruluşu 1977 yılına dayanan Standard Profil, dünya çapında otomotiv sızdırmazlık sistemleri üreten lider firmalardan birisi. Bugün geldiğimiz noktada Almanya’daki merkezimiz ile Meksika, Bulgaristan, Çin, Fas, İspanya, Güney Afrika ve Türkiye’de üretim tesislerimiz bulunuyor. Bu küresel üretim ağıyla Avrupa, ABD ve Çin’deki tasarım ofislerimiz, otomotiv endüstrisinin en ünlü şirketleri için özel çözümler sunuyor. Bugün Meksika’da ikinci fabrikamızı açıyor ve bu yeni fabrikanın getireceği itici güçle yeni başarılara, yeni projelere doğru yol alıyoruz.”

Açılış töreninde ayrıca Guanajuato Valisi Lic. Diego Sinuhe Rodriguez Vallejo, Apaseo el Grande Belediye Başkanı Jose Luis Oliveros Usabiaga ve Ekonomik Kalkınma Direktörü Alfaro Gomez de birer konuşma gerçekleştirdiler. 

Vali Sinuhe gerçekleştirdiği konuşmada Standard Profil’in devlete, halka ve hükümete duyduğu güvenin altını çizerek, “Standard Profil’in bir yatırımını daha görmekten çok mutluyum. Guanajuato’da bu küresel şirkete sahip olmaktan gurur duyuyorum. Yeni fabrikamız ile daha fazla istihdam olanağı sunulacak, bu da ekonomilerin büyümesi için bize destek olan devletimiz için önemli bir olay. Standard Profil, Guanajuato ve halkı için çok iyi bir müttefik ve ortak. Daha fazla yatırım amacıyla hedefimizi daha da ileri taşıyacağız ve Guanajuato’da bir başarı hikayesi yazacağız.” dedi.

Pazarkule Sınır Kapısı Modernizasyon Çalışmalarında Sona Doğru

Pazarkule Sınır Kapısı modernizasyon çalışmalarında yüzde 85 ilerleme kaydedildi. Projenin 3-4 ay içerisinde tamamlanması hedefleniyor.

Sınır kapısı kapasitesinin arttırılması ve Edirne sınır ticareti ile turizmine katkı sağlaması amacıyla başlayan Pazarkule modernizasyon çalışmalarında son aşamalara gelindi. Proje hakkında bilgi veren Türkiye Odalar Borsalar Birliği Müşavir Firması TÜR-SUM İnşaat Ticaret Şirketi Amiri Sabahattin Deniz, şu sözleri kaydetti:

“İçerisinde idari ve ticari bina, işletme müdürlüğü, gümrük müdürlüğü üniteleri, ayrıca giriş ve çıkışta da satış mağazaları bulunacak. Bunun yanı sıra x-ray ofisi ve köpek eğitim merkezi ve Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğünün bulunduğu bina olacak. 3 adet köpek bakımı eğitim binası olacak. Projeye ilave olarak ısı merkezi ve trafo binasından oluşmuş bir adet hangar binası olacak. Ayrıca Kapıkule ve Hamzabeyli sınır kapılarındaki yoğunluğu azaltabilmek için burada peron sayıları arttırılacak. Toplamda üç giriş, üç çıkış 6 peron olarak.”

Kapıkule, Hamzabeyli ve İpsala Sınır Kapılarında oluşan yoğunluğu büyük ölçüde azaltmak amacıyla buradaki peron sayıları ve alanın genişletildiğini belirten Deniz, projenin 3-4 ay içerisinde hizmete açılacağını duyurdu.

Yapiradar.com’un Yeni İş Ortağı: Aqua Duşakabin

İnşaat sektörünün teknolojik girişimi Yapiradar.com, ‘Mutlu İş Ortakları Söyleşileri’ kapsamında Aqua Duşakabin Firma Sahibi Gülden Doğan ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdi.

İnşaat sektörünün müteahhit ve tedarikçi arasındaki ticareti kolaylaştırmayı, zaman, maliyet kaybının önlenmesine yardımcı olmayı ve iş verimliliğini maksimum düzeyde tutmayı ilke edinen yapiradar.com, yepyeni YouTube içerikleriyle hizmet vermeye devam ediyor.

Doğrulanmış satın alma talepleri ve inşaat projeleri takip platformu Yapiradar.com’un mutlu iş ortakları arasında yer alan Aqua Duşakabin Firma Sahibi Gülden Doğan ile gerçekleştirdiği röportajı aşağıdaki bağlantıya tıklayarak izleyebilirsiniz.

Yapiradar.com’un diğer videolarından haberdar olabilmek için Yapiradar.com Youtube kanalına ‘’buraya’’ tıklayarak abone olabilirsiniz.

Future Deluxe City Satışta

Zeray İnşaat’ın Ankara’daki ilk projesi olan Future Deluxe City’de lansman satışları başladı. Projenin metrekare satış fiyatları 24 bin TL’den başlıyor.

Kocaeli ilinde yaptığı projelerle tanınan Zeray İnşaat, Ankara’daki ilk projesi Future Deluxe City’i tanıttı. Etimesgut, Bağlıca bölgesinde toplam 20 dönümlük arsa üzerinde yükselecek olan proje, 4 blok olarak hayata geçirilecek. 338 adet bağımsız bölümden oluşan projede, 1+1, 2+1, 3+1,4+1 ve 5+1 olmak üzere 5 daire tipi yer alacak. Dairelerin büyüklüğü ise 117 ile 280 metrekare arasında değişiyor. 

Projenin basın toplantısında konuşan Zeray İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Zeray, “Ülkemiz gelişmeleri doğrultusunda bugün yatırımlarını doğru planlayanlar kazanabilecektir. Bizler de şirket içerisinde oluşturduğumuz kişiye özel esnek ödeme planları ve bankalarla yaptığımız garantörlük vb. anlaşmalar ile kendi kitlemize bu değeri bugünden sunabiliyoruz. Bu nedenlerle bulunduğumuz Bağlıca’nın Batı Şehri olarak tanımlanan bölgede birçok arazi anlaşması sağladık. Bu projemiz,bölgedeki ilk yatırımımız olma özelliğini taşıyor ve bölgede “yeni bir merkez” oluşturduğumuzdan, Başkentimizi, 10 yıl – 20 yıl ve 50 yıl sonrasını öngörerek planlamalarımızı yapıyoruz. Bu nedenle önemi ve heyecanı üst boyutta. Projemiz; ilk olmanın değeri ve önemiyle “farklı boyutta olmalı” bilinci ile tasarlandığından bendeki uyandırdığı izlenim Türkiye’de bir benzerinin olmadığıdır.Aslında bu boyutta uç ifadeler kullanmak istemiyorum fakat bugünkü sürece ulaşana dek, arka planda çok emek sarf edildi. Anlatacak aktaracak çok husus var fakat her zamanki gibi ancak üreterek – göstererek anlaşılabileceğimizi biliyoruz. Başkente böyle hâkim, böylesine potansiyel barındıran Bağlıca’nın bu Batı Şehri ilk adımı bekliyormuş ve bu cesareti bölge firmalarından da önce Zeray göstermiştir. Ankara’nın Zeray ile bütünleşeceğini, projemizin kısa sürede sahiplenileceğini bekliyorum.” dedi. 

Future Deluxe City projesi hakkında tüm detaylara buradan ulaşabilirsiniz.

ASO ve CPIA’dan İş Birliği

Ankara Sanayi Odası (ASO) ile Çek Enerji Sanayi Birliği (CPIA) arasındaki nükleer iş birliği anlaşması kapsamı genişletildi. Anlaşma kapsamında Akkuyu NGS’deki inşaat projelerinde iş birliği yapılacak.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Konferans Salonu’nda düzenlenen Türkiye-Çekya İş Forumu’nun ardından Ankara Sanayi Odası (ASO) ile Çek Enerji Sanayii Birliği (CPIA) arasında iş birliği anlaşması imzalandı.

Anlaşmaya göre, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ndeki inşaat projelerine katılımda iş birliği yapılacak. Türkiye’deki 4’üncü nesil nükleer güç santrali geliştirme ve tasarım çalışmalarına yönelik Ar-Ge faaliyetleri de iş birliği kapsamında olacak. ASO ve CPIA üyeleri tarafından üretim, nakliye ve ham maddelerin satın alımlarında tarafların birbirlerini desteklemesine yönelik iş birliği olanakları oluşturulacak.

Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan ASO Başkanı Nurettin Özdebir, Türkiye’nin nükleer alandaki etkinliğinin her geçen gün arttığını ifade etti.

ASO olarak bu alanda öncülük yapmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirten Özdebir, şunları kaydetti: “NÜKSAK nükleer enerji kümemizle bu alanda önemli mesafeler kat ettik. Birçok firmamız tedarikçi oldu. En önemlisi de firmalarımız bu alanda üretim yapabilecek kapasiteye sahip olduklarını gördüler. Şimdi bu birikimlerimizi 4’üncü nesil kendi nükleer reaktörümüzü yapma konusunda kullanacağız. Çok önemli adımlar attık. Kısa süre sonra bunun sonuçlarını göreceğimize inanıyorum. Bu tip iş birliklerini birçok ülkeyle yapıyoruz ve bu yerli sanayicimize çok önemli birikimler sağlıyor. Başka ülke deneyimlerinden her zaman yararlanmayı istiyoruz.”

Akiş GYO’ya 2 Ödül 

GYODER tarafından 17.’si düzenlenen Gayrimenkul Zirvesi’nde Akiş GYO’ya 2 ödül verildi. 

Akkök Holding iştiraki Akiş GYO, GYODER tarafından düzenlenen Gayrimenkul Zirvesi’nde Toplumsal Katkı ve Sürdürülebilirliğe Katkı kategorilerindeki 2 ödülün sahibi oldu.

Konuyla ilgili konuşan Akiş GYO Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Gökşin Durusoy, “Gayrimenkul sektörüne, topluma ve sürdürülebilirliğe örnek olacak projeler geliştirerek bu yöndeki çalışmalarımızı sürekli kılmak her zaman stratejimizin temelini oluşturuyor. Bu kapsamda sektörün öncü platformlarından GYODER tarafından GYODER Toplumsal Katkı ve GYODER Sürdürülebilirliğe Katkı ödüllerinin sahibi olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Hem şirketimize hem iş ortaklarımıza hem de topluma değer katan aksiyonlarımıza hız kesmeden devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Akiş GYO’nun tüm projeleri ve detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Balıkesir OSB’de 4 Enerji Türü Bir Arada Olacak

Balıkesir İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB), güneş, biyokütle, jeotermal ve rüzgar olmak üzere 4 yenilenebilir enerji türü bir arada kullanılacak. 

Balıkesir’in Gönen ilçesinde toplam 8 bin dekar arazi üzerine kurulacak olan Tarıma Dayalı İhtisas OSB’de 4 farklı enerji türü kullanılacak. Konuyla ilgili yazı paylaşan Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, “Dünyanın en büyük jeotermal ısıtmalı Tarıma Dayalı İhtisas OSB’yi Balıkesir’de kuracağız. Fizibilite çalışmalarında sona gelindi. Balıkesir Valiliği ile İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerinin çalışmalarını yürüttüğü OSB faaliyete geçtiğinde 10 bin kişiye iş imkanı sağlanacak. Balıkesir’deki OSB, jeotermalin yanı sıra rüzgar, güneş ve biyokütle enerji üniteleriyle desteklenecek.” dedi. 

OSB hakkında bilgi veren Balıkesir Valisi Hasan Şıldak ise şu açıklamaları paylaştı: 

“Balıkesir’in üretim kapasitesi oldukça yüksek ve pek çok üründe ilk üçte yer alıyor. Tarıma Dayalı İhtisas OSB için arazi ve hava şartları bakımından Gönen’in uygun olduğu belirlendi. Bu çalışma sayesinde enerjideki gücümüz daha da artıracak. Zaten yenilikçi pek çok modern tarım metodunun uygulandığı ve özellikle seracılık alanında da uygun koşulların var olduğu şehrimizde yeni bir girişim olacak. OSB’de 8 bin dekara uzanan geniş bir alanda 4 yenilenebilir enerji türünü kullanabileceğiz. Balıkesir, güneş enerjisi yönünden avantajlı bir lokasyonda yer alıyor. Ayrıca rüzgar enerjisinde de İzmir’den sonra en yüksek kapasiteye sahip ikinci şehir.  Yatırımlar hızla devam ediyor. Bu enerji kaynaklarımızı tarıma yönlendirdiğimiz vakit özellikle seracılıkta ısıtma maliyetleri çok düşecek, dolayısıyla verim de karlılık da artacak. Topraksız tarım da buna eklendiği zaman biyokütle ve o bölgedeki diğer önemli enerji kaynağı olan jeotermal devreye girdiğinde bölgede fevkalade bir gelişim bekliyoruz.” 

Konut Kira Fiyatları Düşüyor

Sahibinden tarafından hazırlanan Kiralık Konut Piyasası Görünümü Ekim Raporu’na göre, ülke genelinde kira fiyatları artış oranı düşüşte. 

Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) tarafından sahibinden.com’un ilan verileri üzerinden hazırlanan “sahibindex Kiralık Konut Piyasası Görünümü” Ekim raporu yayınlandı. İnşaat Deryası’nın haberine göre; Eylül ayı verileriyle hazırlanan raporda, Türkiye genelinde kira fiyatlarındaki yıllık artış oranı, önceki üç ayda olduğu gibi Eylül’de de düşerek yüzde 166,4 olarak belirlendi.  Türkiye genelinde ortalama kiralık konut ilan m2 fiyatı 57,8 TL oldu. Yıllık kira artış oranı İstanbul’da yüzde 153,5, Ankara’da yüzde 159,6, İzmir’de ise yüzde 161,8 olarak açıklandı. Ortalama kiralık konut ilan m2fiyatları İstanbul’da 84,5 TL, Ankara’da 42,3 TL, İzmir’de ise 60 TL oldu.

Kiralık konut talebi Ağustos ayına kıyasla yüzde 16,7 azaldı. Bunun yanında, kiralık konut talebinin geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 17,2 düşük olduğu açıklandı. Kiralık konut piyasasında bir canlılık göstergesi olarak kullanılan kiralanan konut sayısının kiralık ilan sayısına oranı ülke genelinde ve üç büyük ilde azaldı. Kiralık ilanların ne kadar süre yayında kaldığını ölçen kapatılan kiralık ilan yaşı ülke genelinde, İstanbul’da ve Ankara’da az da olsa artarken İzmir’de azaldı.

Türkiye genelinde kira fiyatları geçen yılın aynı ayına kıyasla artmaya devam etse de kira fiyatlarındaki yıllık artış oranı önceki üç ayda olduğu gibi Eylül’de de düştü. Ağustos’ta yüzde 167,7 olan yıllık kira fiyatlarının yıllık artış oranı Eylül’de yüzde 166,4’e düştü. Kira fiyatındaki yıllık artış oranı azalsa da geçen yılın aynı döneminde 21,7 TL olan Türkiye geneli güncel ortalama m2 kira fiyatı 57,8 TL oldu. 

Kiralık ilan mfiyatlarındaki yıllık artış oranları Ankara’da ve İzmir’de düşerken, İstanbul’da bir miktar yükseldi. Yıllık kira fiyatı artış oranı Ağustos’tan Eylül’e İstanbul’da yüzde 153,2’den yüzde 153,5’e çıkarken, Ankara’da yüzde 164,1’den yüzde 159,6’ya, İzmir’de ise yüzde 169,6’dan yüzde 161,8’e geriledi. Ortalama kiralık konut ilan m2 fiyatları İstanbul’da 84,5 TL, Ankara’da 42,3 TL, İzmir’de ise 60 TL olarak açıklandı.

Eylül’de yıllık ortalama kira artışı ülke genelinde yüzde 166,4 olurken büyükşehirlerdeki cari kira artış hızları farklılık gösterdi. Antalya en yüksek kira artış oranının (yüzde 193,3) gözlemlendiği il oldu; Antalya’da ortalama kira bir yılda neredeyse 3 kat arttı. En yüksek fiyat artışı görülen diğer iller Eskişehir (yüzde 178,7), Kocaeli (yüzde 177,5), Trabzon (yüzde 166,8) ve Ankara (yüzde 159,6) olurken; en düşük kira artışının görüldüğü iller ise Gaziantep (yüzde 115,6), Malatya (yüzde 108,2), Van (yüzde 97,3), Kahramanmaraş (yüzde 92,3) ve Diyarbakır (yüzde 82,8) oldu.

Bim, Erzurum Deposuna GES Yatırımı Yaptı 

2020 yılından bu yana yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapan Bim, Erzurum deposuna yaptığı Güneş Enerjisi Santrali (GES) projesini tamamladı. 

Batman, Iğdır, İstanbul, Denizli ve Konya depolarına Güneş Enerjisi Santrali (GES) yaptığı yatırımları tamamlayan Bim, son olarak Erzurum deposuna kurduğu GES projesini tamamlayarak devreye aldı. 

Firma, Erzurum deposuna kurduğu 554 kWp kurulu güce sahip güneş enerji santrali ile enerji tüketiminin tamamını güneşten karşılayacak. Üretilen bu rakam 295 hanenin yıllık enerji tüketimine denk geliyor. Erzurum GES ile ayrıca karbon salımında 541,87 ton azalma sağlanacak. Bunun 11 bin 460 ağaç kazanımına denk olduğu belirtildi. İlk aşamada 2026 yılına kadar sera gazı yoğunluğunu 2019 yılına kıyasla yüzde 20 azaltmayı hedefleyen BİM, 7 GES projesinin toplam gücü 10 MW’a ulaştı. Beş binden fazla hanenin yıllık enerji tüketimine denk üretim yapan güneş enerji sistemiyle karbon salımında yıllık 8 bin 500 ton azalma olurken, 130 binin üzerinde ağaç kazanımı sağlanmış oluyor. 

Mudanya Kapalı Pazar Yeri’nde İnşaat Çalışmaları Devam Ediyor

Bursa iline bağlı Mudanya Belediyesi tarafında Halitpaşa Mahallesi’nde yapımına başlanan Kapalı Yazar Yerinde inşaat çalışmaları hızla sürüyor. 

Otopark ve ortak kullanım alanlarının da dahil olduğu Kapalı Pazar Yeri inşaatında ikinci kademe temel betonu ve zemin kat tabliye betonu atıldı. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz, su depoları, bebek bakım odası, ortak kullanım alanları gibi imkanların yer aldığı proje hakkında, “Söz verdiğimiz gibi kısa sürede tamamlayarak hizmete sunacağımız pazar alanı, hem pazarcı esnafımıza, hem de hemşerilerimize daha rahat ve hijyenik koşullarda alışveriş yapma imkanı sağlayacak.” dedi. 

“İnşaat Sektörü Ucuz Konut İçin Desteklenmeli”

TOKİ’nin “İlk Evim, İlk İş Yerim” aslı sosyal konut projesi büyük ilgi görürken, sektör temsilcileri projeyi farklı bir açıdan değerlendiriyor. Bekaş İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Karahasanoğlu, sosyal konut projelerine katılamayan ancak konut ihtiyacı olan vatandaşların ucuz konut sahibi olabilmesi için özel inşaat firmalarının desteklenmesi gerektiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı proje kapsamında 500 bin sosyal konut, 250 bin konut arsası ve 50 bin iş yeri yer alıyor. İlk etapta 2 yıl içinde 250 bin sosyal konut inşa edilecek. “İlk Evim, İlk İş Yerim” olarak adlandırılan proje büyük ilgi gördü. Proje ödemeleri gibi bazı konularda tartışmalar devam ediyor. Sektör temsilcileri ise, projenin kira ve konut fiyatlarının düşmesinde faydalı olabileceğini ve sektörde hareketlilik olacağını söylüyor.

Bekaş İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Karahasanoğlu, sosyal konut projelerinin sektörü rahatlatacağını belirterek, sektöre de destek verilmesi gerektiğini belirtti. İnşaat maliyetlerine dikkat çeken Karahasanoğlu, vatandaşın daha nitelikli projelerde konut sahibi olabilmesi için sektörün desteklenmesi gerektiğini vurguladı.

“İşin Sürekliliği İçin Daha Bütüncül Adımlar Atılmalı”

Karahasanoğlu, şunları kaydetti: “Sosyal konut projesi, orta vadede özellikle dar gelirli vatandaşların ev sahibi olabilmesi için önemli görülebilir. Ancak orta ve üstü gelir seviyesindeki vatandaşlar da bu enflasyonist ortamda konut almakta zorlanıyor. Konut maliyetlerinin sürekli artması ve mevcut konutlarda ev sahiplerinin fahiş fiyatlar vermesi gibi sebepler, sektörü çıkmaza sürüklüyor. Sosyal konut projesi bu açıdan nefes aldırabilir; ancak bu işin sürekliliği için daha bütüncül adımlar atılmalı.”

“İnşaat sektörü ucuz konut için desteklenmeli” diyen Bekir Karahasanoğlu, “TOKİ konutları gibi sosyal projeler her zaman ilgi görmüştür. Özellikle alt gelir seviyesindeki vatandaşlar bu tür projeleri bekliyor. Bu enflasyon ortamında proje taksitlerinin ödenmesine ilişkin birçok soru işareti olsa da nihayetinde sektörde bir canlılık oluşacaktır. Ayrıca, sektörün temas ettiği diğer sektörlerde de hareketlilik olacaktır. Ancak, bu projeler maalesef çok sınırlı kalıyor. Sektörde arz-talep dengesi oluşması için nitelikli konut inşa eden firmalar desteklenmeli ve bu konuda radikal kararlar alınmalı” sözlerini vurguladı.

“TOKİ Gibi Özel İnşaat Firmaları da Desteklenmeli”

Bekir Karahasanoğlu, Türkiye’de konut fiyatlarının döviz kuru, enflasyon ve faiz gibi faktörlerle yükselişimin devam ettiğini ifade ederek, bu ortamda birçok vatandaşın hayalini kurduğu konuta ulaşamayacağını kaydetti. Karahasanoğlu, şöyle devam etti: “Bu yıl Konut Fiyat Endeksi’nde geçen yıla göre yüzde 100’ü aşan artışlar görüldü. Yani geçen yıl 1 milyon liraya satılan bir konut bu yıl en az 2 ila 2.5 milyon lira… İstanbul’da bu artışlar yüzde 200’lere ulaştı. Araştırmalar, Türkiye genelinde ağustos ayında konut fiyatı artışlarının ortalama olarak yüzde 200’e yaklaştığını gösteriyor. Kira fiyatlarındaki geçen yıla göre artış oranı da yüzde 150’yi aşmış durumda. Sektör, talebi karşılayacak oranda konut inşa edemiyor; çünkü inşaat maliyetleri, enflasyon, kur ve faiz belimizi büküyor. Yabancılara yönelik konut satışı ve kiralama da arttığı için vatandaşlarımız konut konusunda daha çok mağdur olmaya başladı.”

Sosyal konut projeleri dışında sektöre yönelik destek ve teşviklerin hayata geçirilmesi ile hem konut fiyatlarının hem de kiraların düşeceğini öngördüklerini dile getiren Bekir Karahasanoğlu, “İnşaat maliyetleri enflasyonla birlikte artarken konut fiyatlarında nominal bir düşüş beklenemez. Konut ve kira fiyatlarında düşüş için TOKİ gibi özel inşaat firmaları da desteklenmeli. Özel firmaların sosyal konut yapabilmesinin önü açılmalı. Böylece fiyatlardaki balon patlayacaktır!”

Akkuyu NGS’de Basınç Kompansatör Kurulumu Tamamlandı

Mersin’de çalışmaları devam eden Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde (NGS), birinci ünitenin basınç kompansatör kurulumu tamamlandı.

Konuyla ilgili konuşan Akkuyu Nükleer A.Ş Genel Müdür Birinci Yardımcısı ve Nükleer Güç Santrali (NGS) Yapı İşleri Direktörü Sergey Butckikh, “Akkuyu NGS’nin ilk güç ünitesindeki bir diğer önemli çalışma aşaması, basınç kompansatörünün tasarım konumuna yerleştirilmesidir. Kompansatör, ‘Open Top’ teknolojisi kullanılarak, yani reaktör binasının üstü açık haldeyken kuruldu. İç koruma kabuğunun altıncı katmanının kurulumu tamamladıktan sonra, geriye sadece reaktör kubbesini monte etmek kalıyor. Böylece, inşaat ve montaj işlerini fiilen tamamlayıp ekipmanları devreye alma aşamasına geçeceğiz.” dedi. 

Türk İnşaat Sektörü, Yenilikçi Peyzaj Çözümleriyle Fark Yaratacak

Tarsus Türkiye tarafından 16-18 Şubat 2023 tarihlerinde Tüyap Beylikdüzü’nde gerçekleştirilecek 12. Uluslararası Süs Bitkileri, Peyzaj ve Yan Sanayileri İhtisas Fuarı The Flower and Plant Show’da, inşaat sektörüne yönelik binaları daha yeşil, daha doğal ve daha yaşanabilir kılan yenilikçi peyzaj çözümleri görücüye çıkacak.

Avrasya’nın, sektöre yönelik en etkili ticari platformu olacak Uluslararası The Flower and Plant Show 2023, sergileyeceği zengin süs bitkisi çeşidi ve yenilikçi peyzaj tasarımlarıyla Türk İnşaat Sektörü’ne ilham olacak. 16-18 Şubat tarihleri arasında düzenlenecek fuarı ziyaret eden yapı sektörünün profesyonelleri, doğrudan yerli üreticilerin sunduğu uygun maliyetli ve zengin alternatifli peyzaj ürünlerini bir arada görme fırsatı bulacak. 

100’e Yakın Ülkeye İhracat Yapan Sektör, Yeni Pazarlara Fuarla Açılacak

2020 yılında 107 milyon dolar, 2021’de ise 147 milyon dolar ihracat gerçekleştiren ve yıl sonuna kadar yurt dışı satışlarını 180 milyon dolara çıkarmayı hedefleyen Türkiye Süs Bitkileri Sektörü, Şubat ayında 12.’si düzenlenecek Uluslararası The Flower and Plant Show ile 2023’e güçlü bir başlangıç yapmaya hazırlanıyor. Tarsus Türkiye, uyguladığı Hosted Buyer programı ile başta sektörün hedef pazarları olmak üzere, dünyanın dört bir tarafından büyük satın almacıları fuara getirecek. Süs Bitkileri ve Peyzaj Sektörü’nün 2023 ihracatına doğrudan katkı yapması beklenen The Flower and Plant Show’u aralarında inşaat ve peyzaj proje firmaları, turistik tesisler, belediyeler, kamu kurumları, yapı marketler, şehir planlamacıları ve mimarların da olduğu yurt içi ve yurt dışından binlerce profesyonelin ziyaret etmesi bekleniyor.

Fenercioğlu: ‘’Türkiye, Yabancılar İçin Güvenli Liman’’

Türkiye’ye yapılan konut ilgisi hakkında düşüncelerini paylaşan Fenercioğlu A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Aycan Fenercioğlu, Türkiye’nin yabancı alıcılar için güvenli bir liman olduğunu söyledi.

 “Şu an ülkemizde başta İstanbul ve Antalya’da yabancı ülkenin vatandaşları konut alımına başladı. Bununla alakalı çok ciddi sayılar var. Özellikle yılbaşı itibariyle resmi rakamlara ulaşacağız. Bunun en önemli etkeni hemen yakınımızda olan Rusya-Ukrayna savaşı diye düşünüyorum. Çünkü hem Ukrayna’dan hem Rusya’dan insanlar ülkemize akın etti. Büyükşehirlerde bu durum çok ciddi etki yaptı. Hem barınma sorunlarından ötürü kiralar arttı hem mülklerin değeri arttı. Pandemiden sonra ülkemizde özellikle denizi kumu olan turistik bölgelerine zaten bir yabancı talebi vardı. Savaş faktörü de eklenince bu arttı. Rusya, Ukrayna ve İran belli karışıklıklar var. Ülkemizin Suriye bölgesinin alt tarafında, Afganistan bölgesi ve geçtiğimiz aylarda Kazakistan’da bir sıkıntı olmuştu. Ülkemiz şu an bölgede güvenli liman olarak görünüyor. Ülkemiz bu yüzden hem turist olarak hem de ikamet amaçlı gelen insanların akınına uğramış durumdadır. Bu durumun kontrol altına alınırsa çok daha iyi olacağını düşünüyorum. Yabancı vatandaşlar gelirken yerli vatandaşlarımızın da temel hak ve özgürlüklerini kısıtlamadan, onların yaşamsal alanlarını etkilemeden kontrollü bir şekilde devam etmesini umut ediyorum.” açıklamalarında bulunan Fenercioğlu, sözlerine şöyle devam etti:

“İlk evim ilk iş yerim” projesinin konut fiyatlarını etkileyeceğini söyleyen Fenercioğlu “Önümüzdeki günlerde toplu temel atma törenleri bekleniyor. Bu inşaatlar başladıktan sonra hızlı bir sürede yapılırsa belli bir kesim vatandaşımız bu fırsatlardan faydalanacak. Bu programın açıklanmasından sonra piyasada belli bir ölçüde fiyatlarda bir durağanlık oluştu. Şu an vatandaşlarımız hem bu çıkan kampanyadan faydalanmak istiyor hem de o şartları sağlaması gerekiyor. Herkes o şartları sağlayamıyor. Belli kriterler getirdiler. Temennimiz gerçek ihtiyacı olan insanlarımızın bu projeden faydalanmasıdır. Devlet tarafından değil de diğer müteahhitler tarafından yapılan konut fiyatlarının da bir an önce düşmesini temenni ediyoruz. Çünkü vatandaşlarımızın alım gücünü etkiledi. Geçtiğimiz bu 5-6 aydır özellikle 1 yıldır hem döviz kuru hem de maliyetlere yansıyan malzemelerde de çok ciddi fiyat artışı oluştu. Yerli vatandaşımız konut alamaz hale gelmişti inşallah ilerleyen süreçte hepsi düzelir.”

İnşaatın Geleceği: ZF Akıllı Sistem Çözümleri

Aktarma organları teknolojisi ve akıllı sistem çözümlerinde uzman olan ZF, Bauma Münih fuarında, grubun bu talepleri karşılama konusunda güçlü bir ortak olduğunu gösterdi. 

Elektrifikasyon ve alternatif yakıtlar alanında geleceğe yönelik aktarma organları çözümlerinin yanı sıra daha yüksek verimlilik için tahrik sistemleri ile ZF, şantiyelerde emisyonların azaltılmasına, daha yüksek üretkenliğe ve daha yüksek güvenlik derecesine katkıda bulunuyor. ZF’nin geliştirdiği birbiriyle tamamen uyumlu akıllı sistem çözümleri, şirketin endüstrinin bugün her zamankinden daha fazla karşı karşıya olduğu zorluklara verdiği güçlü bir yanıt niteliğindedir.

Elektrifikasyon – Sıfır Emisyon ve Maksimum Performans

eTRAC elektrikli tahrik sistemi, geleneksel aktarma organlarında bulunan tüm performans ve üretkenlik beklentilerini karşılar ve bunları elektrikli sistemlerin sunduğu kapsamlı faydalar ve fırsatlarla birleştirir. Modüler tasarımı sayesinde bu yeni elektrikli merkezi tahrik serisi, çeşitli araç uygulamalarına kolayca uyarlanabilir.

  • Performanstan ödün vermeden sıfır emisyon
  • Düşük gürültü seviyesi
  • Verimli elektrik bileşenleri
  • Sağlam ve güvenilir mekanik aktarma organları
  • Kompakt kurulum alanı

Yükleyiciler, şantiye damperleri veya teleskopik yükleyiciler gibi kompakt araçlara yönelik e-mobilite çözümleri, özellikle kentsel veya emisyon düzenlemeli alanlarda inşaat ekipmanı pazarına ilk giren çözümlerdir. ZF tarafından geliştirilen 48/96/650 volt e-motor serisi ile eTRAC aktarma organları sistemi, gereken emisyonsuz sürüşü sağlar. Ayrıca Grup, sistem tedarikçisi olarak da hareket etmektedir. Sadece elektrikli tahriki sağlamakla kalmaz, aynı zamanda ön ve arka akslar, invertörler ve bir eDCU (Elektrikli Sürüş Kontrol Ünitesi) kombinasyonu sunar. Bu sınıfının en iyisi çözüm, çekiş ve son hız gibi performans faktörlerinden ödün vermeden geleneksel aktarma organları ile aynı çıktıyı elde eder.

Mobil ekskavatörler için yeni başlatılan bir sistem, 2 vitesli bir powershift şanzıman, elektrik motoru ve invertörden oluşur. 850 Nm pik torka ve 80 kW sürekli güce kadar ölçeklendirilebilir. Hedeflenen uygulamalarda farklı araç boyutlarını kapsayacak şekilde elektrikli merkezi tahrik sistemi eCD50, eCD70 ve eCD90’ın üç güç sınıfı mevcuttur. Elektrikli merkezi tahrikler, bekolu yükleyiciler, teleskopik yükleyiciler veya ormancılık ekipmanları gibi çeşitli araç uygulamalarına kolayca uyarlanabilir. ZF, müşterilerin sadece çekiş tahrikiyle ilgili taleplerini karşılamak için, örneğin çalışma hidroliğini sürdürmek için ePTO’yu da sunar.

ZF, daha büyük inşaat araçlarına yönelik elektrikli tahrik yelpazesini tamamlamak üzere, elektromekanik bir powershift şanzıman ve çekiş için bir e-motor ve ePTO’dan oluşan orta boy lastikli yükleyiciler için eTRAC eCD110-210 serisini sunuyor. Genel sistem performansı ve güç yönetimi için bir elektrikli tahrik kontrol ünitesi sistemi tamamlamaktadır. 650 V çalışma voltajı ile sistem 120 kW sürekli güce kadar ölçeklendirilebilir; ePTO, 30 ila 70 kW sürekli güç arasında değişir. Modüler tasarımı sayesinde sistem, diğer çeşitli araç uygulamalarına da entegre edilebilir ve güç kaynağından bağımsız olarak sürülebilir. Şirketin çözümleri, inşaat makinelerinin geleceğinde de büyük rol oynayacak olan hem akülü elektrikli araçlara hem de yakıt hücreli akülü elektrikli araçlara uygundur.

En Yüksek Verimlilikle Karbonsuzlaştırmaya Hazır – ZF cPOWER

Geleceğe yönelik e-mobilite çözümlerine ek olarak, iş makinelerinin karbondan arındırılması söz konusu olduğunda piyasada düşük karbonlu yakıtlara geçiş gözlemleniyor. Aracın boyutuna ve enerji talebine bağlı olarak farklı enerji kaynakları mümkün. Aküler, elektrikli kompakt ve orta ölçekli araçlar için uygun bir kaynak iken, alternatif yakıtlar, orta ve büyük boyutlu araçlar için CO2 ayak izini azaltmak için umut verici bir güç kaynağıdır.

Verimliliğin gelecekte daha da önemli bir role sahip olması bekleniyor. Bunun nedeni, bir yandan sürekli artan enerji maliyetleri, diğer yandan da daha yüksek depolama hacimleri gerektiren alternatif yakıtların daha düşük enerji yoğunluğudur.

Son zamanlarda pazara giren tüm farklı güç kaynaklarına rağmen – hidrojen, eFuels veya örneğin biyo-dizel – powershift ve power split şanzımanlı geleneksel tahrikler, aracın sistem mimarisinin bel kemiği olmaya devam edecek.

ERGOPOWER powershift şanzımanın yanı sıra yüksek verimli cPOWER CVT teknolojisi ile ZF, güç kaynağından bağımsız olarak doğru aktarma organları teknolojisini sağlayabilir.

Sürdürülebilirlik çağrıları göz önüne alındığında, hidrodinamik teknoloji ZF ERGOPOWER ile %15’e varan yakıt tasarrufu zaten mümkün. ZF, yakıt tüketiminde azalma ve daha yüksek üretkenlik için artan talepleri karşılamak adına piyasaya tamamen güç ayırmalı CVT teknolojisi cPOWER’ı sundu. Bu, standart ERGOPOWER tahriklere kıyasla %25’e varan yakıt tasarrufu sağlar. cPOWER, ZF VERİMLİLİK PAKETİ ile birleştirilirse yakıt tasarrufu %5 daha da artar.

Akıllı İnşaat – Çevre Algısı

İdeal olarak, inşaatın geleceği sadece iklim nötr olmamalı, aynı zamanda güvenli ve verimli bir şekilde çalışmalıdır. ZF, bunu sağlamak adına akıllı şantiyeler için şimdiden geleceğe yönelik sistem çözümleri geliştiriyor. Binek araç ve ticari araç segmentindeki tüm faaliyetlere dayalı olarak, geniş bir Know-How portföyü ve ürünler otoyol dışı araç uygulamaları için yeniden kullanılabilir. Radar tabanlı çevre algısı, güvenli araç kullanımını sağlamak için sadece tek bir örnektir.

16. TÜRKÇİMENTO Uluslararası Teknik Semineri Antalya’da Gerçekleşti

Çimento sektörünün çatı kuruluşu TÜRKÇİMENTO tarafından 16.’sı düzenlenen Uluslararası Teknik Seminer ve Sergisi ‘Yeşil Dönüşümde Çimentonun Geleceği’ temasıyla Antalya’da gerçekleştirildi. 

TÜRKÇİMENTO Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Yücelik, seminerin açılışında yaptığı konuşmada, 1987 yılından bu yana düzenlenen etkinliğin geçen zaman içinde uluslararası düzeyde teknik konuların tartışıldığı ve yenilikçi uygulamaların paylaşıldığı sektör için önemli bir platforma dönüşmesinin memnuniyet verici olduğunu ifade etti. Konuşmasına Türk çimento sektörünü anlatarak devam eden Fatih Yücelik, “Ülkemizde 100 yılı aşkın süredir ekonomik kalkınmanın baş aktörü olan ve sanayinin temelinde yer alarak 77 çimento fabrikasıyla ve yıllık yaklaşık 118 milyon tonluk üretim kapasitesiyle faaliyetini sürdüren çimento sektörü bugün Dünyada beşinci, Avrupa’da lider üretici, Dünyada ikinci büyük ihracatçı konumunda yer almanın haklı gururunu yaşıyor. Burada da, ülkemizdeki çimento sektörünün % 94’ünü temsil eden TürkÇimento’nun payının büyük olduğunu bilmek de bu gururumuzu perçinliyor” dedi. 

Şubat ayında başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı, küresel çapta olduğu gibi Türkiye’de de olumsuz etkiler yarattığına dikkat çeken Fatih Yücelik, şöyle konuştu:

“Başta enerjide olmak üzere ciddi maliyet artışlarıyla karşı karşıya kaldık. Geçen yılın aynı dönemine göre Eylül 2022’de TL bazında, elektrik fiyatında yaklaşık %431, ithal kömür fiyatında yaklaşık %311, petrokok fiyatında yaklaşık %161, yerli kömür fiyatında da yaklaşık %186 artış gerçekleşti. Dolar kuru değişimi de aynı dönem için yaklaşık %115 arttı. Döviz kurlarındaki ve enerji birim maliyelerindeki bu yükseliş, enerji maliyetlerinin değişken maliyetler içindeki payının da halen %85’ler düzeyinde seyretmesine neden oluyor.”

Döviz kuru ve enerji maliyetlerindeki artışlara rağmen çimento sektörünün teknolojik ve sürdürülebilirlik yatırımlarına devam ettiğini belirten Fatih Yücelik, şunları söyledi: 

“Hepinizin bildiği üzere bugün artık sürdürülebilirlik konusu ticari hayatta varlığını sürdürmek isteyen üreticiler için vazgeçilmez bir modele dönüştü. Yeşil dönüşümde sektör olarak üzerimize büyük bir görev düştüğünün farkındayız. Bunlardan en önemlisi düşük karbonlu üretim yapmaktır. Düşük karbonlu üretimde stratejik uygulamaların ilk adımını da üreticilerin sürdürülebilirlik dönüşüm programı oluşturması olarak görüyoruz. Bildiğiniz gibi, çimento sektöründe enerji verimliliği yatırımları, biyokütle kullanımı, atık ısıdan elektrik üretimi, katkılı çimento üretimi konularında, büyük yatırımlar yapılıyor. Atık ısıdan elektrik üretiminde devlet teşviki olmaksızın 16 fabrikada, 25 hatta kurulu atık ısı geri kazanım tesisleriyle 141,5 MW kurulu güce ulaşmış durumdayız. Bu sayede 570 bin hanenin günlük tüketimine denk gelen elektrik enerjisi ihtiyacı sadece prosesten çıkan atık ısı ile karşılanıyor.”

Sektörün çatı örgütü olan TÜRKÇİMENTO üyeleri tarafından 2021 yılında 2,8 milyon ton alternatif hammadde, 1,5 milyon ton alternatif yakıt kullanıldığını söyleyen Fatih Yücelik, “Alternatif yakıt kullanımıyla 740 bin ton petrol koku eşdeğerinde ithal yakıt tasarrufu sağlandı. Böylelikle sektörün toplam enerji tüketiminin %8,1’i alternatif yakıtlardan elde edildi. TÜRKÇİMENTO olarak yapılacak Ar-Ge faaliyetleri ve alternatif hammadde kullanımının yaygınlaşması ile önemli bir maliyet oluşturmadan emisyonların azaltılabileceğini düşünüyoruz. Yenilenebilir enerji yatırımları ile de elektrik iletim hatlarındaki yatırım ihtiyacının azaltılabilmesi, enerji kalitesinin artırılabilmesi ve üretim noktasında tüketim gerçekleştiği için enerji kayıplarının azaltılabilmesi mümkün hale gelecektir” dedi. 

Seminerin açılışında konuşan Avrupa Çimento Birliği (CEMBUREAU) CEO’su Koen Coppenholle ise Avrupa’da Çimento ve Yapı Malzemeleri Sektöründeki Son Gelişmeleri katıllımcılarla paylaştı. Koen Coppenholle konuşmasında, Avrupa Birliği’nin en büyük 10 inşaat şirketinin 2030 yılına kadar yüzde 40 ila yüzde 70 düzeyinde karbon ayak izini azaltma hedefi olduğunu belirtti. 

Coppenholle,” İklim konusu Avrupa’da sadece çimento sektörünün karşılaştığı bir durum değil. İklim konusu artık bir sadece bir hedef olarak ele alınmıyor. Hükümetler de hedeflerle bağlanmış durumda. İklim değişikliği giderek aratan bir öneme sahip olacak. Yatırım bankaları, yatırımcılar sektörü daha yeşil bir hale getirmemizi bekliyorlar” diye konuştu.

Coppenholle, enerji tedariki konusuna da değinerek AB’nin enerji üretiminin kendi ihtiyaçlarının sadece yüzde 41.7’sini karşılayabildiğini söyledi. 

Coppenholle şöyle konuştu: “ AB enerji ihtiyacının yüzde 57.5’ini ithalattan karşılarken, ihtiyaç duyduğu doğal gazın yüzde 45’ini de Rusya’dan temin etmektedir. Avrupa’nın enerjide Rusya’ya olan bağımlılığı görüyoruz. 2022 de bu tedarik oranı yüzde 14’e indi. AB meydana gelen enerji açığını kompanse etmek için çeşitli çalışmalar yürütüyor hidrojen de bunlardan biri. Ayrıca doğalgaz fiyatı Avrupa da elektrik fiyatlarını da belirliyor. Avrupa’nın enerji konusunda bağımsız olması için yeterli yatırımların yapılmadığı görülüyor. ” 

İnşaat üretiminin, GSYİH gelişimine paralel olarak 2024’e doğru önemli ölçüde yavaşlamasının beklendiğini iafade eden Coppenholle,  “Avrupa’da inşaat sektörünün pandemiden sonra bir miktar yükselmesine karşı Rusya ve Ukrayna savaşı nedeniyle tekrar düşüş yaşamasını bekliyoruz” dedi. 

Açılışa katılan Çimento ve Beton Birliği CEO’su Thomas Guillot ise global çimento sektöründeki en son gelişmeleri aktardı. Guillot, şunları söyledi: “Bizden daha düşük karbonlu beton ve çimento bekleniyor. Ancak genel olarak bakıldığında son yıllarda bütün sektörlerde yapılan hiçbir yenilikçilik karbonu indirmedi. Karbonu sadece Covid-19 düşürdü. Çimento sektörü olarak bu yönde bir planımız var ve bir planı olan az sayıda sektörden biriyiz. Bu çarçevede yapılan çalışmalarla klinker oranımızı yüzde 20 azalttık.”

Karbon fiyatlandırması ile ilgili sağlıklı bir mevzuat oluşturulması gerektiğini vurgulayan Guillot, “bu konuda 1.5 milyar Euro fon ayrılmış durumda.  17 sektörden 4’üne karbon yakalama desteği verildi. Çimento da bunlardan biri. Covid-19 pandemisinde parayı getirdiler aşı çıktı. Şimdi de para hazır. Dekarbonizasyon konusunda ton başına 85 dolar veriliyor, ama bu rakam eş sektörlere göre ucuz. Örneğin alüminyumda bu rakam 200 dolar” diye konuştu. 

 Pandemi nedeniyle bu yıl gerçekleşen seminer ve sergi; Türkiye’deki çimento endüstrisini ulusal ve uluslararası tedarikçilerle buluşturdu. Üreticilerin son gelişmeleri takip etmesi açısından önemli olan etkinlik, katılımcılara iş alanlarını kıyaslama şansı verirken yeni yatırımları değerlendirme fırsatı da yaratıyor.

Yeşil Dönüşümde Çimentonun Geleceği ana teması ile düzenlenen program, “Çimento Sektörü Sürdürülebilirlik Yaklaşımları, Döngüsel Ekonomi- Yeşil Ürün Çerçevesinde, Sürdürülebilir ve Rekabetçi Üretim, Enerjide Yeşil Dönüşüm, Dijital Çimento, Yeşil Çimento, Gelişen Teknolojiler ve İnovasyon, Döngüsel Ekonomide Sürdürülebilir Finans
ve Sektör Diğer Konuları” başlıkları altında gerçekleşti. 

Bu yıl bir yenilik olarak etkinliğin ilk günü “2023’e Küresel Bakış” temalı CEMINT programı ile başladı. CEMINT 2022’de 2023 yılı çimento sektörü dış ticaret öngörüleri ve ihracat yol haritasının belirlenebilmesi ve pazarların çeşitlendirilmesi konularında sunumlar yapıldı. 

Çulhalık: ‘’Kredi Faizleri Düşerse Konut Sektörü Hareketlenir’’

İnsay Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Çulhalık, kredi faizlerinin yüzde 1’in altına düşürülmesi halinde konut sektörünün hareketleneceğini söyledi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hayata geçirilen sosyal konut kampanyasının olumlu etkilerinin uzun vadede hissedileceğini belirten İnsay Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Çulhalık, “Sektörde satışlar artış trendindeydi ancak temmuz ayından bu yana rüzgar ters esiyor. Satın alma talebi aynen devam ederken satışlardaki bu düşüşün nedeni satın alma gücü ve konut kredi faizlerinin yüksekliği. Bugüne kadar hep kredi faizleri yüzde 1’in altına indiği dönemlerde konut satışlarının yukarıya doğru ivmelendiğini gördük. Konut sahibi olmayı isteyen kesim kredi faizlerinin bu psikolojik sınırın altına düşmesini bekliyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın kampanyasının sektöre uzun vadede fayda sağlayacağı aşikâr ancak o zamana kadar sektörün canlılığının korunması gerekiyor. Bunun yolu da konut kredi faizlerinin düşürülmesinden geçiyor. Öte yandan ülkemizde yıllık yaklaşık 900 bin konuta ihtiyaç bulunuyor. Dolayısıyla inşaat üretimde artış sağlanmasına yönelik tedbirler alınması ihtiyacı da hala mevcut.” Dedi. İnşaat maliyetlerinin önemli kısmını döviz sebebiyle arttığını belirten Çulhalık, “Sektörde girdi maliyetlerindeki yüksek artış devam ediyor. İnşaat maliyetlerindeki bu artışlar, konut fiyatları üzerinde baskı yaratıyor. Bu baskıyla başa çıkan güçlü firmalar olduğu gibi çıkamayanlar müteahhit şirketler borçlanma yoluna gidiyor.” ifadelerini kullandı. 

İnsay Yapı’nın tüm projelerine buradan göz atabilirsiniz.

Yabancılar Konut Tercihini 2. Ele Kaydırdı

Sektörde yaşanan yüksek fiyat artışları nedeniyle yabancı alıcılar da konut seçimini ikinci elden yana kullanıyor.

Yabancıların ikinci el konut alımına yönelmesiyle ilgili konuşan sektör temsilcileri, birinci el konut satışlarının yüzde 40 oranında azaldığını ifade etti. 

400 bin dolara bir adet daire alındığını vurgulayan Mars Investment İcra Kurulu Başkanı Hakan Bucak,  “Birinci elde yabancı alımları gözle görünen oranda düştü. Diğerleri de ikinci ele kaydı. Sadece Rus piyasası canlı. İran piyasası bizim için önemli bir pazar. Ancak orada şu anda internet bile olmadığı için çok ciddi para transfer problemleri yaşanıyor. Arap coğrafyası Türkiye’deki fiyatları çok pahalı buluyor. Bundan iki üç yıl önce bu rakama dış çeperlerde 2+1 konutlardan 2-3 tane alınırken, merkezi bölgelerde ise 3 tane 1+1 alınabiliyordu. Yabancılar da bunun farkında. Ancak ihtiyaçtan dolayı yatırım yapıyorlar. Eskiden bu oran yüzde 20 ila 30 arasıydı. Ancak vatandaşlık için gerekli alt alım limitinin 400 bin dolara çıkması, özellikle Bursa, Gebze, Düzce, İzmir ve Ankara’ya da çok fazla talep oluşturdu.” şeklinde konuştu.

Fiyat yükselişinin piyasada durgunluğa sebep olduğunu söyleyen Inhouse Global Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Ergüven, “Bu durum özellikle Ortadoğu ülkelerinin adette geri çekilmesine neden oldu. İranlıların da alımları azaldı. Ancak sindirme dönemi bitince bir alım dalgası oluşabilir. Şu anda en olumlu pazar Rusya. Onlar 400 bin doların üzerinde alım yapabiliyorlar. 250 bin dolara satılan evler çoğu yerde 400 bin dolara çekildi. Ancak hala uygun fiyatlı evler var. Bu yükseliş alımları yüzde 10 oranında etkiledi. Burada esas etki makro düzeyde yaşanan resesyon ve Türkiye’den alım yapan ülkelerin paralarının dolar karşısında erimesinden kaynaklandı. Çünkü bizim müşterimiz Euro ve Arap ülkelerinin para birimleri ile kazananlar.” dedi. 

Gayrimenkul Yurtdışı Tanıtım Derneği (GİGDER) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Akbal ise, “Mesela bu yıl ilk 9 ayda 50 bini aşkın yabancı yatırım yaptı. Vatandaşlık için talep azınlıkta elbette. Daha çok Kinght Frank, Savills gibi ulusal araştırma otoritelerinin verileri ile hareket eden yatırımcı kitle var. Bunlar para kazanacakları, kira çarpanının, kültürün cazip olduğu ülkelere yatırım yapıyorlar. Mesela bu sene ilk 9 ayda her 5 evden birini Ruslara sattık. Liderliği Birleşik Arap Emirlikleri, Tayland, Karadağ, Yunanistan gibi ülkelerden aldık. Rusların en fazla alım yaptığı ülkeye dönüştük. Büyük resimde toplam satışlarda ivmenin azaldığını görüyoruz ancak bu sadece ülkemize özgü değil.” değerlendirmesinde bulundu.

GYODER’den Ucuz Konut Model Önerisi Geldi

GYODER, ‘Rota Yeniden Oluşturuluyor’ Gayrimenkul Zirvesi’nde kamunun özel sektöre bedelsiz arsa vermesi, sektörün de karşılığında ucuz konut üretmesi üzerine kurulu bir model önerisinde bulundu. 

Bakanlıklara ve Cumhurbaşkanlığı’na sunulan modelle 3 yılda 500 bin kiralık konut üretilebileceği belirtiliyor. Dünya Gazetesi’nin haberine göre; zirvede, yeni modelle ilgili bilgi veren GYODER Başkanı Mehmet Kalyoncu, Türkiye’de ruhsat sayılarının son 3-4 yılda yüzde 30 azaldığını, kendilerinin de, bu noktada üretimin önündeki engelleri bertaraf etmek için harekete geçtiğini söyledi. Pandemi koşulları nedeniyle bu konudaki reflekslerinin yavaşladığını dile getiren Kalyoncu, bu yılın ocak ayında Erişilebilir Konut Komitesi kurduklarını söyledi. Kalyoncu, içinde ekonomist, finans uzmanı, mimar, kamu yerel yöneticileri, yapı malzemecisi ve emlakçıların yer aldığı kümelenme ile arsanın üretimde yüzde 50 olan payını sıfırlamayı planladıklarını anlattı. Halihazırda sektörün tıkanmış durumda olduğunu belirten Kalyoncu, “Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir model yok. Biz geliştirdiğimiz modelle geliştirme sürecinde arsa payını sıfıra indiriyoruz. Böylece maliyeti yarıya indiriyoruz. Böylece fonlama ve mortgage tarafındaki kaynak maliyetini yarıya indiriyoruz. Eğer gerekirse Merkez Bankası’nın fonlama maliyetini yarıya indiriyoruz” dedi. Bunun ancak devletin arsaların bu amaçla kullanmasıyla mümkün olacağını vurgulayan Kalyoncu, bu konudaki önerilerini mart ayında Bakan Murat Kurum ve Nureddin Nebati’ye, bir ay önce de Cumhurbaşkanı Yardımcısı’na sunduklarını, bu hafta cuma günü de Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi’yle görüşmelerinin olacağını bildirdi.

Kiralar Yüksek Olmayacak

Modelde kiralık konut üretiminin planladığını kaydeden Kalyoncu, “Sektörümüzün kapasitesinin şu anda yüzde 60’ı atıl durumda. Böylece özel sektörde kamuyla birlikte konut üretebilir. Model gerçekleşirse ilk 3 yılda 500 bin kiralık sosyal konut üretilebilir. Burada bir kira sınırı olacak. Kentlere göre bir tavan sınırı olacak ve bunun üzerine çıkılamayacak. Kiralama fiyatları da karı koca çalışana göre planladık. Örneğin 3+1 bir dairenin kirası 4 bin TL olacak ve 3 ila 4 yıl gibi uzun sürelerle konutlar kiralanacak” dedi. Bu modelde konutların kira geliriyle kendini 15 yıl gibi sürelerle amorti edebileceğini kaydeden Kalyoncu şöyle konuştu: “Devlet arsalarını ekonomiye kazandırmış oluyor, sektördeki atıl kapasiteyi kullanmış oluyoruz, şu anda ihtiyaç olan erişilebilir konut problemini çözmüş oluyoruz ve aslında devletin de bu süreler bittiğinde elinde yönetebileceği bir konut stoku oluşuyor.” Zirvede, Yeni Rota ve Gelecek Başlığıyla yapılan oturumda konuşan İstanbul Topkapı Üniversitesi Rektörü Emre Alkin, gayrimenkulün dünyadaki toplam tarım alanlarının 8 katı, mevcut altın miktarının 200 katı kadar bir değeri olduğunu belirtti. Oturumda konuşan Konda Araştırma Yönetim Kurulu Üyesi Bekir Ağırdır, artık mahalle kavramının değiştiğini, zaman ve mekandan bağımsız bir iletişimin geliştiğini kaydetti. Ayrıca gelecek 20 yılda en büyük devrimin inşaat malzemelerinde yaşanacağını söyleyen Ağırdır, ayrıca 50 yaş üstü nüfusunun artmasıyla çocukları merkeze alan sosyal tesislerin olduğu projelerin yerini, bu yaş grubuna hizmet veren sağlık birimlerinin olduğu sosyal tesislerin yer alacağı projelere kayış olacağını belirtti. Ağırdır, bu nedenle gelecek 20-30 yılı bunları baz alarak planlamak gerektiğini söyledi.

Gayrimenkulün Geleceği Masaya Yatırıldı

Zirve kapsamında ‘Geleceğin Rotasında Türkiye Ekonomisi ve Gayrimenkul’ konulu panel DÜNYA gazetesi üst yöneticisi Hakan Güldağ moderatörlüğünde gerçekleştirildi. Panele konuşmacı olarak, DenizBank Finansal Hizmetler Grubu CEO’su Hakan Ateş, Artaş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya, LC Waikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük’ün katıldı.

Marmara Bölge Bayilerinin Gözünden Elbi Elektrik

Elbi Elektrik, #BanaElbiyiAnlat mottosuyla başlattığı Bayi Söyleşi Dizisine bu ay Marmara Bölgesi’nde ticari faaliyetlerini sürdüren bayileri ile devam ediyor. Marmara Bölgesi bayileri her açıdan Elbi Elektrik’i anlatıyor.

Mimari projelerin ve dekorasyonda tarz arayışında olan son tüketicilerin anahtar-priz denildiğinde akıllarına gelen ilk isimlerden Elbi Elektrik, Türkiye’nin dört bir yanındaki bayileri ile sürdürdüğü #BanaElbiyiAnlat konulu söyleşisinde bu ay mikrofonu Marmara Bölgesi’nde bulunan bayilerine uzatıyor. Üretim ve pazarlama faaliyetlerinin yanı sıra iletişim çalışmaları ile de son zamanlarda adından sıkça bahsettiren Elbi Elektrik, uzun yıllardır başarı ile sürdürdüğü ticari yolculuğunda edindiği yol arkadaşlarının duygu ve düşüncelerini sektörle paylaşmaktan gurur duyuyor. 

Elbi Elektrik’in PR Ajansı tarafından sürdürülen #BanaElbiyiAnlat söyleşisine bir yenisi daha eklendi ve bu kez mikrofon Marmara Bölgesi’nde ticari faaliyetlerini sürdüren Vizyoline Elektrik ve Aydınlatma Sistemleri Firma Sahibi Levent Gülten, Taşbaşı Elektrik Firma Sahibi Selim Taşbaşı ve Günel Aydınlatma Firma Sahibi Necati Kırşan’a uzatıldı. 

Vizyoline Elektrik ve Aydınlatma Sistemleri Firma Sahibi Levent Gülten anlatıyor: 

Vizyoline Elektronik ve Aydınlatma Sistemleri olarak 20 yıla yaklaşan çalışma süresi içerisinde akıllı bina otomasyon sistemleri, aydınlatma ve anahtar-priz alanlarında İstanbul genelinde farklı lokasyondaki showroomlarımızda perakende ve toptan satışlar ile hizmet vermekteyiz. Ayrıca uzman mühendis ekibimiz ile proje bazlı çözümler üretiyoruz. Bu kapsamda ürün ve hizmet anlayışında kalitenin ısrarlı takipçisi olarak sektörün önde gelen lider firmaları ile oluşturmuş olduğumuz partnerliklerle ülke genelinde geniş bir referans ağına sahip olmayı başarmış durumdayız. Vizyoline’ın başarısı, önce dinlemeye ve müşterilerin beklentilerini tüm ayrıntılarıyla öğrenmeye sonra da beklentiler ışığında ihtiyaçlara yönelik en uygun çözümü bulmaya dayanıyor. Beklentilerin ötesine geçen bu çözümleri çizgi üstü çözümler olarak adlandıran Vizyoline anlayışı, mimari konseptlere çizgi üstü mühendislik çözümleri sunuyor.”

“Elbi Elektrik Marka Değeri Yüksek Olan Köklü Bir Firma”

Elbi Elektrik ile ilgili düşünceleri sorulan Vizyoline Elektrik ve Aydınlatma Sistemleri Firma Sahibi Levent Gülten: “Elbi Elektrik sektörün önde gelen, marka değeri yüksek olan köklü firmalarından biridir. Son birkaç yıl içinde yapmış olduğu yatırımlar ve oluşturmuş olduğu bayi yapılanması ile ülke genelinde pazar payını hızlı bir şekilde arttırmaktadır. Çıkarmış olduğu yeni ürün grupları ile müşteri ihtiyaçlarına yönelik modern çözümler üretmektedir. Bu kapsamda Elbi markasını temsil etmekten mutluluk duyduğumuzu ifade etmek isterim.” sözleri ile Elbi’yi anlatıyor. 

“Modern Tasarımları ve Alternatifleri İle Her Kesimden Müşteriye Hitap Ediyorlar”

“Elbi firması Ar-Ge çalışmalarına ve yeni ürün tasarımlarına önem veren bir firma. Sektör ve müşteri ihtiyaçlarını iyi analiz edip, bu doğrultularda farklı çözümler üretiyor. Gerek rekabetçi fiyat politikası ile toplu konut projelerine gerekse konsept ürün grupları ile özel projelere çok farklı tasarım ve dizayn seçenekleri ile ürünler sunuyor. Her geçen yıl bu ürün gruplarına yenilerini ekliyor. Bu gelişmeler göz önüne alındığında Elbi’nin her yeni yılda ciddi açılım ve atılımlarla pazar payını artıracağını düşünüyorum.” açıklamaları ile Elbi’nin geleceği hakkında fikirlerini bildiren Levent Gülten, Elbi Elektrik’e karşı olan memnuniyetini “Elbi, ülkemiz adına önemli katma değer oluşturan, sektörümüzün saygı değer markalarından biridir. Bu kapsamda Elbi ile çalışmaktan elbette ki memnun olduğumuzu ifade etmek isterim. Elbi ile çalışma noktasında birçok memnuniyet noktası ifade edilebilir. Bir tanesini ifade etmek gerekirse modern tasarımları ve alternatifli ürün grupları ile her kesimden müşteriye uygun çözümler sunması benim en beğendiğim özelliklerinden biri olduğunu söyleyebilirim.” sözleri ile açıklıyor. 

Taşbaşı Elektrik Firma Sahibi Selim Taşbaşı anlatıyor:

Firmasını kısaca “Taşbaşı Elektrik aile şirketimizi 1999 yılında dört kardeş olarak Şişhane’de kurduk. Müşteri memnuniyeti odaklı vizyonumuzla, bu vizyon doğrultusunda hizmet vermeyi alışkanlık haline getirmiş olarak çalışma faaliyetlerimize devam ediyoruz. Kurulduğumuz günden itibaren, piyasamızın yeniliklere açık olduğuna inanarak, bazı ürün grubunda imalata da yöneldik ve aynı vizyonla üretim ve pazarlama çalışmalarımıza devam ediyoruz.” sözleri ile tanıtan Selim Taşbaşı, Elbi Elektrik ile ilgili görüşleri sorulduğunda: “Elbi Elektrik ile daha önceleri de ticari çalışmalarımız olmuştu. Fakat yerli ve milli sermayeli Alkanlar Grup bünyesine geçtiğinde ticaretimizin daha da ilerlediğini ve yükseldiğini fark ettik. Elbi Elektrik’in artık daha rahat, daha anlayışlı, daha duyarlı, daha çözüm odaklı, daha aile ortamı havasında olmasının katkılarını gittikçe profesyonelleşen yönetiminde ve ekibinde tecrübe ettik.” açıklamalarında bulunuyor.

“Elbi’nin Yarınları Umut Vaat Ediyor”

“Elbi Elektrik, 2019 yılından günümüze kadar fabrikasına ve çalışanlarına ciddi yatırımlar yaptı ve kısa sürede piyasaya yeni ve modern ürünler sundu. Bu işleyişle birlikte gelen çözümlerin ve müşterilerin beğenisi toparlayan yeni ürünlerin Elbi’nin yarınlarına umutla bakmamızı sağladığını söyleyebilirim. Taşbaşı Elektrik olarak yerli ve milli bir üretici firma ile iş birliği yapmaktan memnunuz. Elbi Elektrik ailesinden olduğumuz için ve bu kendimizi bu ailenin gerçek bireyleri olarak hissettiğimiz için mutluyuz. Bizimle birlikte ticaret yapmaları, bizleri iyi dinlemeleri, önerilerimizi dikkate almaları, piyasayı çok iyi okumaları ve bizi olumlu yönde yönlendirmelerini seviyoruz. Ayrıca her zaman çözüm odaklı olarak bayi memnuniyetini sürekli ön planda tutmaları beğendiğimiz bir diğer yönleridir.”

Günel Aydınlatma Firma Sahibi Necati Kırşan anlatıyor:

“Günel Aydınlatma Elektrik Ltd. Şti. olarak 2009 Yılında Eskişehir’de hizmet vermeye başladık. Gelişmekte olan bu sektörde güvenilir ticaretimiz ile hızla büyüdük. Portföyümüzü geliştirdikçe tedarik zincirimizi Türkiye’de hizmet veren öncü firmalarla pekiştirdik. Bunların arasında en önde gelen firmalardan biri olan Elbi Elektrik ile çalışmak, şirketimizin gelişiminde pozitif etkisi olan büyük etmenlerden biriydi. 2009 yılından beri artarak devam etmekte olan dostluklarımız ve iş ilişkilerimiz sayesinde, çalıştığımız bölgelerde ve sektörlerde ihtiyaç duyulabilecek her ihtiyacı hızla ve güvenilir şekilde tedarik edebilecek konuma ulaştık.”

“Elbi Tedarikçilerine ve Son Tüketiciye Hatırı Sayılır Bir Güven Veriyor”

“İnovatif çalışma prensibi, her daim gelişimin yanında olan vizyonu ile Elbi; dağıtım ağı, kaliteli ve piyasa öncüsü fiyatları ile tedarikçi olan bizlere ve bizim aracılığımız ile son kullanıcıya hatırı sayılır bir güven vermektedir. Hiçbir konuda kullanıcısına memnuniyetsizlik yaşatmayıp, oluşan küçük pürüzleri bile son derece hızlı bir şekilde çözüme kavuşturması bizler ile müşteri arasındaki köprüyü daha da kuvvetlendirmiştir.” 

“Elbi Elektrik Kalitesinin Ülke Sınırlarını Aşması Kaçınılmaz”

“Elbi Elektrik üretim seviyesi, hızı ve kalitesi ile ülkemizde gözünü zirveden ayırmayan, müşteri odaklı hizmet veren, açık iletişimi ve çözüm odaklı çalışması ile zor süreçleri kolaya indirgeyen bir firma. İlerleyen zamanlarda kendini sadece ülke sınırları içine kısıtlamaması ve tedarik zincirini olabildiğince geliştirmesi, yenilikçi çözümler sunarak yoluna devam etmesi kaçınılmazdır. Bizlere sağladıkları imkân ve kolaylıkları, kaliteden ödün vermeyerek uygun gördükleri başka tedarikçilere de sunacaklarına hiç şüphemiz yok. Farklı üretim modellerinin, farklı kullanıcıların ihtiyaçlarına ve beğenisine uygun olması, iç mekanizmalarının bu modeller arasında ortak kullanımına müsaade etmesi, istenilen kombinasyona ve renklere göre ürünlerin seçilebilmesi çok önemli ve yenilikçi bir yaklaşım. Ayrıca Elbi Elektrik, stok konusunda bizlere çok destek oluyor. Son olarak Elbi Elektrik’in en sevdiğimiz yönlerinden biri de müşteriye tam olarak hayalindeki ürünlerin satışını öncü fiyatlar ile yapabiliyor olmamız.’’

Ordu Şehir Hastanesi İnşaat Çalışmaları Hızla Sürüyor

Ordu’da inşaat çalışmaları devam eden 900 yataklı şehir hastanesi projesinde yüzde 40 ilerleme kaydedildi. 

Sağlık Bakanlığı tarafından Ordu Üniversitesi yerleşkesinde hayata geçirilen Ordu Şehir Hastanesi inşaatı devam ediyor. Toplam 250 bin metrekare arazi üzerinde yükselen hastanede, temel kazı çalışmaları ile zemin iyileştirme ve 2 bin adet 20-40 metrelik fore kazık, kuşaklama imalatı tamamlandı. Çalışmaların yüzde 40 oranında bitirildiği hastanede, ulaşımı sağlayacak yol çalışmaları da devam ediyor. 

Hastanenin Karadeniz Bölgesi’ndeki tüm illere hizmet vereceğini söyleyen Ordu Valisi Tuncay Sonel, “Şehir hastanemiz sadece şehrimize değil, bölgeye de hitap edecek. Tüm Karadeniz Bölgesi’ndeki vatandaşlarımız, hastanemizin imkanlarından faydalanabilecek. Hastanemizin yakınından geçecek Ordu Çevre Yolu inşaatı da hızla devam ediyor. Bir yandan hastanemizin bağlantı yolları da sürüyor. İlimizde çok değerli sağlık teşkilatı var. Onların daha güzel fiziki şartlarda çalışması, yöre insanımızın, bölge insanımızın da daha güzel şartlarda sağlık hizmetlerini alabilmesi için çok çok önemli.” dedi. 

Ordu Şehir Hastanesi’nin tüm proje detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

IHG, Türkiye Pazarında İvme Kazanacak

IHG Hotels & Resorts, Crowne Plaza, Holiday Inn ve Holiday Inn Expert markaları ile bir dizi anlaşma yaptığını duyurdu. 

Global otelcilik sektörünün en önemli markalarından biri olan IHG Hotels & Resorts, Türkiye’deki büyüme adımlarını kamuoyu ile paylaştı. Dünya gazetesinden Ali Şahin’in haberine göre, açıklamada yeni açılışlar arasında Holiday Inn Trabzon East, Crowne Plaza Ankara ve Crowne Plaza İstanbul Tuzla Viaport Marina’nın bulunduğu bilgisi paylaşılırken; yeni anlaşmalar arasında ise Holiday Inn Express Ankara Airport, Crowne Plaza İstanbul Ortaköy Bosphorus ve Holiday Inn Erzurum’un yer aldığı bildirildi.

IHG Hotels & Resorts Avrupa Geliştirmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Willemijn Geels, konu ile ilgili yaptığı açıklamada, 2022 yılı boyunca marka portföylerinde gerçekleştirdikleri çeşitli anlaşmalarla Türkiye’deki büyümenin devam ettiğini görmekten mutluluk duyduklarını söyledi. Geels, “Türkiye, IHG için önemli bir büyüme pazarıdır ve bu ivmenin önümüzdeki aylarda daha da artacağı öngörülmektedir. Ayrıca InterContinental Grand Ankara’yı 2024 yılı açılış listemize dahil etmekten de heyecan duyuyoruz” dedi.

Açılan yeni oteller

Holiday Inn Trabzon East

2022 yılının Ekim ayında açılan 110 odalı Holiday Inn Trabzon East, Türkiye’nin Karadeniz kıyısına yakın bir konumda bulunuyor. Tesis, Kahraman Konaklama ve Turizm Tic A.Ş.’ye ait olup, içinde Merhan Café & Restaurant adında bir restoran, konferans tesisleri ve fitness merkezi işletiyor.

Crowne Plaza Ankara

Angora Birikim Turizm İnşaat San. ve Tic A.Ş.’ye ait olan ve Plaza Otelcilik ve Turizm San. ve Tic. A.Ş. tarafından işletilen 191 odalı yeni inşa edilmiş otel 2022 yılının Mayıs ayında hizmete açıldı. Merkezi bir konumda bulunan otel, Ankara’nın Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne, antik kaleye ve Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne kolayca ulaşılabilecek bir mesafede bulunuyor. Crowne Plaza Ankara, modern balo salonları ve toplantı alanlarında 3 bin kişiye kadar misafir ağırlayabilir konumda olup, uluslararası havaalanına sadece 30 dakikalık sürüş mesafesinde konumlanıyor.

Crowne Plaza İstanbul Tuzla Viaport Marina

2022 yılının bahar aylarında ziyaretçilerine kapılarını açmış Viaport Marina’ya ve Marmara Denizi’ne bakan otel, 259 odaya sahip. Oversea Trade Solutions BV’ye ait olan, biri geleneksel Türk yemekleri ve diğeri dünya mutfağı sunan iki restoran ve bir fitness merkezi bulunan otel, bir tema parkı ve büyük bir alışveriş merkezi içeren Viaport Marina kompleksi içinde yer alıyor ve ayrıca İstanbul’un Asya yakasındaki ana sanayi bölgelerine oldukça yakın bir konumda.

Yeni otel imzaları

Holiday Inn Express Ankara Airport

2022 yılının Aralık ayında açılması planlanan 122 odalı otel Asal Grup Otomotiv İnşaat Ticaret A.Ş.’ye ait olup ve Ankara Uluslararası Havalimanına 4 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Otelde bir restoran, tatil ve iş amaçlı misafirler için ayrı toplantı alanları yer alıyor. Otel ayrıca şehrin bazı büyük ulusal ve uluslararası fabrikalarına da yakın konumda bulunmakta.

Crowne Plaza Istanbul Ortaköy Bosphorus

2023 yılının yaz aylarında açılması planlanan 140 odalı tesis, panaromik şehir manzarasına sahip bir çatı restoranına ve bunun yanı sıra toplantı odaları ve fitness merkezine ev sahipliği yapıyor. Otel, Set Otelcilik Ticaret A.Ş.’ye ait olup Ortaköy semtindeki otelin misafirleri Sultanahmet Camii gibi İstanbul’un ünlü turistik yerlerini keşfetmek için bir Boğaziçi tekne gezisine çıkabilme avantajına da sahip.

Holiday Inn Erzurum

Kısa süre önce Rey Otel Turizm İşletmeciliği ve Ticaret A.Ş. ile imzalanan Türkiye’nin Doğu Anadolu bölgesindeki 115 odalı Holiday Inn Erzurum’un, 2023 yılının sonunda hizmete açılması planlanıyor. Otelin tesisleri arasında bir restoran, toplantı odaları, yüzme havuzu ve fitness merkezi yer alıyor. Otel, Palandöken Kayak Merkezine yakın bir konumda bulunuyor.

‘’Sosyal Konut Projesi İle Sektör Derin Bir Nefes Alacak’’

Kuzu Grup Yönetim Kurulu Başkanı Özen Kuzu, TOKİ tarafından sunulan sosyal konut kampanyası hakkında konuştu.

Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesinin ilk kez konut sahibi olacak vatandaşların yanı sıra sektör açısından da önemli olduğunu ifade eden Kuzu Grup Yönetim Kurulu Başkanı Özen Kuzu, “20 yıla yayılan vade ve kiradan düşük taksit seçeneklerle vatandaşın alım gücü ile doğru orantılı ödeme imkânları sunuldu. Evi olmayan vatandaş için önemli bir fırsat, kira öder gibi taksitlerle ev sahibi olmanın yolu açıldı. Ancak talep dar gelirli vatandaşın alabildiği segmentte ağırlık kazanmış durumda. Ev sahibi olmak isteyenlere bu gibi fırsatlar sunulduğu zaman konut sahipliği artar, konuta erişimin artmasıyla yatırımlar da yükselişe geçer böylece gayrimenkul sektörü canlanır. ‘İlk Evim İlk İşyerim’ hamlesiyle uzun zamandır durgun olan inşaat sektörü, inşa edilecek konutlar ve işyerleri ile yeniden harekete geçecek. Projenin inşa aşamasından vatandaşların taşınma aşamasına kadar iş makinelerinden mobilyaya 250 sektör fayda görecek.” dedi.

Proje sayesinde piyasanın da dengeleneceğini belirten Kuzu, “Konuta erişemeyen dar gelirli vatandaşların konut sahipliğinin artmasıyla, kiracılık oranı azalacak. Kiraya talebin düşmesi son dönemde artan fahiş kira taleplerinin de önüne geçecektir. Nitekim projenin açıklandığı 13 Eylül’den itibaren kira ve satış fiyatlarındaki rekor artışların hız kestiğini açıklanan raporlarda da görebiliyoruz” dedi. Kampanyanın ikinci ayağında Emlak Konut GYO öncülüğünde orta gelir grubuna yönelik bir proje başlayacağının altını çizen Kuzu, “Bu kampanya kapsamında düşük peşinat oranı, düşük faiz ve çeşitli ödeme kolaylıkları sunulması hedefleniyor. Geçtiğimiz dönemlerde Emlak Konut’un bu kampanyaları markalı konut sektöründe çok büyük hareket yarattı. Eylül ayından itibaren kampanyaya yönelik büyük beklenti oluştu. Bu kampanya ile de orta ve orta üstü kesimlerin de konuta erişimi hızlanacaktır. Gayrimenkul sektörü de bu kampanya ile derin bir nefes alacaktır.” şeklinde konuştu. 

Kuzu Grup’un tüm projelerine ve detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Demir Çelik KDV Tevkifat Oranında Değişikliğe Gidildi

Bugün Resmi Gazete’de yayınlanan bildiriye göre, 4/10 oranlı Katma Değer Vergisi (KDV), genel tebliğ ile 5/10 olarak değiştirildi. 

1 Kasım 2022 tarihinden itibaren geçerli olacak olan KDV tevkifat oranı demir-çelik ürünlerinde geçerli olacak. 25 Ekim sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan bildiri ise şu şekilde:

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

MADDE 1- 26/4/2014 tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.1.2.) bölümünün ikinci paragrafında yer alan “sorumlu sıfatıyla” ibaresi ile üçüncü paragrafının üçüncü satırında yer alan “- Sorumlu sıfatıyla” ibaresinden sonra gelmek üzere “kanuni süresinde” ibareleri eklenmiş; aynı bölümün üçüncü paragrafının üçüncü satırından sonra gelmek üzere aşağıdaki satır eklenmiş; aynı bölümde yer alan “Örnek”in ikinci paragrafının üçüncü cümlesi “2 No.lu KDV Beyannamesi yanlışlıkla süresinden sonra 20 Ağustos tarihinde verilirse ve tevkif edilen 126 TL tutarındaki KDV 5 Eylül tarihinde ödenirse söz konusu KDV, en erken ödemenin yapıldığı Eylül dönemine ilişkin 1 No.lu KDV Beyannamesinde indirim konusu yapılabilecektir.” şeklinde değiştirilmiştir.

“- Sorumlu sıfatıyla kanuni süresinden sonra beyan edilen kısmı ise bu beyana ilişkin ödemenin yapıldığı döneme ait,”

MADDE 2- Aynı Tebliğin (I/C-2.1.3.3.8.1.) bölümünde yer alan “(4/10)” ibaresi “(5/10)” olarak değiştirilmiş; aynı bölümün ikinci paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“Ayrıca, demir-çelik ve alaşımlarından mamul ürünlerin payları Borsa İstanbul A.Ş.’de işlem gören şirketler tarafından tesliminde de tevkifat uygulanır.”

MADDE 3- Aynı Tebliğin (III/B-3.) bölümünün üçüncü paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“Aynı yetki çerçevesinde, 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki (I) sayılı listenin (A) bölümü kapsamında yer alan malların takvim yılının Ocak-Haziran dönemindeki teslimlerinden doğan KDV iadelerinin, en erken ilgili yılın Haziran dönemi en geç ilgili yılın Kasım dönemi itibarıyla talep edilmesi kaydıyla nakden yapılması uygun görülmüştür.”

MADDE 4- Aynı Tebliğin (III/B-3.2.5.) bölümünün sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki (I) sayılı listenin (A) bölümü kapsamında yer alan malların teslimlerinden doğan yılı içinde nakden iade tutarı, Tebliğin (III/B-3.1.1.) bölümündeki açıklamalar çerçevesinde işlemlerin yapıldığı yılın Ocak-Haziran dönemi için altı aylık olarak ve Haziran dönemi sonu itibarıyla hesaplanır. Benzer şekilde, 10.000 TL ve üstündeki nakden iade taleplerinin, teminat verilmeksizin vergi inceleme raporuna göre sonuçlandırılmasının talep edilmesi halinde, iade vergi inceleme raporunun vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarihte yapılır.”

MADDE 5- Aynı Tebliğin (IV/A-1.6.) bölümü başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“1.6. İstisna Kapsamındaki İşlemin Gerçekleşmesinden Sonra İşleme İlişkin Mal ve Hizmet Alımları ile İlgili Kur Farkları

Tam istisna kapsamındaki bir işlemin gerçekleşmesinden sonra, söz konusu işleme ilişkin mal ve hizmet alımlarına ait tam istisna kapsamındaki işlemi yapan mükellef lehine veya aleyhine kur farkı ortaya çıkabilmektedir.

Mükellef aleyhine ortaya çıkan kur farkı üzerinden ödenen KDV’lerin tam istisna kapsamındaki işlemin gerçekleştiği vergilendirme dönemine ilişkin yüklenilen KDV hesabına dahil edilerek iadesinin talep edilmesi mümkündür. Ancak, kur farkına ilişkin faturanın iade işlemleri sonuçlandırıldıktan sonra gelmesi halinde, işlemle ilgili mal ve hizmet alımlarına ait kur farkı üzerinden ödenen ve yüklenilen KDV hesabına dahil edilmesi gereken KDV, indirim hesaplarına dahil edildiği vergilendirme dönemine ilişkin iade hesabında dikkate alınabilir.

Tam istisna kapsamındaki işlemi yapan mükellefin mal ve hizmet alımlarına ilişkin olarak lehine oluşan kur farkı nedeniyle KDV hesaplanması ve kur farkının ortaya çıktığı dönem beyannamesinde beyan edilmesi gerekmektedir. Tam istisna kapsamındaki işlemi yapan mükellefin lehine oluşan kur farkının iade işlemleri sonuçlandırılmadan önce ortaya çıkması halinde bu tutarın iade hesabından düşülmesi gerekmektedir. İadeye konu edilemeyen bu tutarın ise kur farkının ortaya çıktığı dönem indirim hesaplarına alınması mümkündür. Söz konusu kur farkının iade işlemleri sonuçlandırıldıktan sonra ortaya çıkması halinde ise iade hesabında herhangi bir düzeltme yapılmasına gerek bulunmamaktadır.”

MADDE 6- Aynı Tebliğin;

a) (IV/A-5.1.) bölümünün (a) alt bendinde yer alan “teminat mektubunun” ibaresi “teminat mektubunun veya sigorta şirketi kefalet senedinin” olarak, aynı bölümün (c) alt bendinde yer alan “teminat mektupları” ibaresi “teminat mektupları veya sigorta şirketi kefalet senetleri” olarak değiştirilmiştir.

b) (IV/A-5.2.) bölümüne aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“Sigorta şirketleri tarafından düzenlenen kefalet senetlerinin paraya çevrilmeleri konusunda hiçbir sınırlayıcı şart taşımayacak biçimde süresiz ve şartsız, Tahsilat Genel Tebliği (Seri: A Sıra No:1) ekindeki örneğe (EK-13) uygun olarak ve Türkiye’de yerleşik sigorta şirketleri tarafından düzenlenmiş olması gerekir.”

c) (IV/A-5.4.) bölümünün başlığında yer alan “Teminat Mektuplarının” ibaresi “Teminat Mektuplarının ve Sigorta Şirketi Kefalet Senetlerinin” olarak, ilk paragrafında yer alan “Teminat mektupları” ibaresi “Teminat mektupları ve sigorta şirketi kefalet senetleri” olarak, ikinci paragrafında yer alan “teminat mektuplarının” ibaresi “teminat mektuplarının ve sigorta şirketi kefalet senetlerinin” olarak, aynı paragrafta yer alan “teminat mektubunun” ibaresi “teminat mektubunun ve sigorta şirketi kefalet senedinin” olarak, aynı paragrafta yer alan “teminat mektubunun” ibaresi “teminat mektubunun/sigorta şirketi kefalet senedinin” olarak ve aynı paragrafta yer alan “bankaların” ibaresi “bankalar ve sigorta şirketlerinin” olarak değiştirilmiştir.

ç) (IV/A-5.5.) bölümünün başlığında yer alan “Teminat Mektuplarının” ibaresi “Teminat Mektuplarının ve Sigorta Şirketi Kefalet Senetlerinin” olarak, birinci ve üçüncü paragraflarında yer alan “Banka teminat mektubu” ibareleri “Banka teminat mektubu ve sigorta şirketi kefalet senedi” olarak, birinci paragrafında yer alan “teminat mektuplarının” ibaresi “teminat mektuplarının ve sigorta şirketi kefalet senetlerinin” olarak, ikinci paragrafında yer alan “banka teminat mektuplarının” ibaresi “banka teminat mektupları ve sigorta şirketi kefalet senetlerinin” olarak, aynı paragrafta yer alan “Bankalar” ibaresi “bankalar ve sigorta şirketleri” olarak, “teminat mektuplarına” ibaresi “teminat mektuplarına ve sigorta şirketi kefalet senetlerine” olarak, üçüncü paragrafında yer alan “teminat mektubunu veren banka şubesinden” ibaresi “teminat mektubunu ve sigorta şirketi kefalet senedini veren banka şubesi veya sigorta şirketinden” olarak değiştirilmiştir.

d) (IV/A-5.6.) bölümünün birinci ve ikinci paragraflarında yer alan “teminat mektubu” ibareleri “teminat mektubu veya sigorta şirketi kefalet senedi” olarak, üçüncü paragrafında yer alan “teminat mektuplarının” ibaresi “teminat mektuplarının veya sigorta şirketi kefalet senetlerinin” olarak değiştirilmiştir.

e) (IV/A-6.) bölümünün üçüncü paragrafında yer alan “banka teminat mektubu” ibaresi “banka teminat mektubu veya sigorta şirketi kefalet senedi” olarak değiştirilmiştir.

f) (IV/C-2.) bölümünün dördüncü paragrafında yer alan “veya banka teminat mektubu” ibaresi “, banka teminat mektubu veya sigorta şirketi kefalet senedi” olarak değiştirilmiştir.

MADDE 7- Bu Tebliğin;

a) 2 nci, 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri yayımını izleyen ayın başında,

b) Diğer maddeleri ise yayımı tarihinde,

yürürlüğe girer.

MADDE 8- Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

İnşaat Sektörü Güven Endeksi Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), hizmet, perakende, ticaret ve inşaat sektörlerine ilişkin Ekim 2022 Güven Endeksi’ni paylaştı.

TÜİK tarafından açıklanan verilere göre; inşaat sektörü güven endeksi yüzde 2,8 artarak 90,5 puana yükseldi. Mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksi Ekim 2022 raporunda, hizmet sektöründe bir önceki aya göre yüzde 0,9, perakende ve ticaret sektörlerinde yüzde 3 oranında artış yaşandı. 

Besa Holding’ten 2 Yeni Proje

Besa Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Efe Bezci, Bodrum ve Ankara’da 2 yeni projeye başlayacaklarını bildirdi. 

İnşaat, gayrimenkul, turizm ve teknoloji sektörlerinde yaptığı işlerle dikkat çeken Besa Holding, 2 yeni projeye adım atıyor. Ankara ve Bodrum’da hayata geçirilecek olan 2 proje hakkında bilgi veren Besa Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Efe Bezci, şu açıklamaları yaptı: 

“Bugüne dek Ankara’da 10 bine yakın konut  ürettik.  Şu anda Ankara’da işletmesi devam eden dört adet AVM’miz var.  Besa Kule İş Merkezi, Armada Alışveriş ve İş Merkezi, Panora Alışveriş ve Yaşam Merkezi, Galleria Alışveriş Merkez, Onur AVM  ve çok sayıda iş merkezi projesini hayata geçirdik. 1995 de Ankara’nın ilk Alışveriş Merkezini açtık. Ankara’da Eskişehir yolunda Başkent Üniversitesinin karşısında konumlanan 802 daireden oluşan Elmar Towers projemizi hayata geçirdik. Satışları devam ediyor. Besa Nova, Besa Karina, Besa Ataşehir Ankara projelerimizi tamamladık. Devam eden Kent İncek projemiz Ankara’nın kaliteli gelişen İncek bölgesinde yer alıyor. Özgün mimarisiyle yaklaşık 54 dönüm arsa alanında geliştirdiğimiz proje toplam 604 konuttan oluşuyor. 33 dönümü yeşil alana ayrılan projenin sosyal donatıları arasında açık ve kapalı otopark, kapalı yüzme havuzu spor kompleksi ve çocuk oyun alanları bulunuyor. 2023 yılında başlayacağımız, şehrin en kapsamlı alışveriş ve eğlence merkezi Besa Ankara projemizde 7 bin 750 konut, bin 250 ofis, 2 adet otel ve bir de hastane yer alacak.”

“The BO Viera projemiz Bodrum Küçükbük’de 165 dönümlük eşsiz bir alanda, 1,2 km sahil şeridine sahip lokasyonda yer alıyor. Arazimizi 7 sene önce satın aldık. Projenin teslimlerine başladık. Etap etap yapıyoruz. İlk etabının teslimlerini yaptık. 234 adet rezidans, 76 Adet villa 1 adet otel şeklinde. Otel kısmını Hilton ile anlaştık. Uluslararası bir firmanın franchisesini almak bizi de geliştirdi. 102 odalı Hilton Curio nisan ayında açılacak. Projede 5 adet farklı konseptte lüks restoran olacak.  Bodrum son dönemde ciddi prim yapan bir bölge. Villalar 80 milyon liralara alıcı buluyor. Bölgede ciddi oranda Rus müşteri var.  Almanya ve Belçika’da yaşayan Türk vatandaşlarımızdan ciddi talep görüyoruz. İç piyasada ağırlıkta İstanbul. Projenin içinde 6 farklı konseptte plajlar olacak. Bodrum’da yeni araziler geliştiriyoruz. Gelecek senenin haziran ayında yeni projenin de lansmanını yapacağız. Bodrum’da iş yapan ilk Ankara firmasıyız. Ankara başta olmak üzere Türkiye’nin farklı bölgelerinde yatırımlarına devam etmekteyiz.”

İlk Evim, İlk İşyerim Projesi’nde Temeller Atıldı

Tarihi sosyal konut projesi İlk Evim, İlk İşyerim kapsamında inşa edilecek 5 bin 615 konutun temeli düzenlenen törenle atıldı.


Ankara Sincan’da gerçekleştirien temel atma töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, projenin 250 bin konutluk ilk etabının önümüzdeki 2 yıl içinde tamamlayarak hak sahiplerine teslim edileceğini söyledi.


İlk Evim, İlk İşyerim projesinin 1. eatbı kapsamında Ankara’da 2 bin 171, Kırşehir’de 458, Yozgat’ta 141, Konya’da 206, Kahramanmaraş’ta 210, Diyarbakır’da 158, Elazığ’da 88, Tunceli’de 118, Erzurum’da 158, Amasya’da 87, Bolu’da 206, Zonguldak’ta 595, Afyonkarahisar’da 364, Uşak’ta 158, Manisa’da 78, Aydın’da 265, ve Muğla’da 154 konut olmak üzere 5 bin 615 konutun ilk temelleri atıldı.


“İllerimizi, İlçelerimizi Kuşatan Yeni Bir Şehircilik Atılımını Başlattık”
Tören atma töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: Bugün itibarıyla Türkiye’de artık illerimizin, ilçelerimizin tamamını kuşatan yeni bir şehircilik atılımını başlattık. Dünyadaki gelişmeler ülkemizi de etkiledi. Konut ve kira fiyatlarında yaşanan hiçbir ekonomik ölçüyle kıyaslanamayacak artışlar vatandaşları mağdur etti. Kirada fırsatçılar ev sahiplerine bakın dolaşma başladı. Ev sahipleri kiracılarına zulmetti. Yüksek kiralar uyguladı. Kira artış sınırlamaları gibi tedbirleri hayata geçirirken arzdaki artışı temin edecek çalışmaları başlattık. 2019’da 50 bin bir sonraki yılda 100 bin haneyi kapsayan iki ayrı Sosyal Konut projesine milletimizin gösterdiği ilgiden de aldığımız cesaretle en büyük kampanyayı planladık. 500 bin konut 250 bin arsa, 50 bin işyeri kampanyamız bu hazırlığın neticesidir. Arsa sayısını 1 milyona çıkardık.TOKİ desteğiyle kendi evini yapmak isteyen vatandaşlarımızı bu kampanyaya dahil ettik. Altyapıyı biz yapacağız, konutu vatandaş yapacak. TOKİ’nin kendilerine sunduğu imkanlarla ev sahibi olmuş milyonlarca vatandaşımız var. “

Başvuru Sayısı 8 Milyona Yaklaştı
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği bilgilere göre, yoğun ilgi gören İlk Evim, İlk İşyerim Projesi’nde başvuru sayısı 8 milyona yaklaştı. Konut ve arsalar hizmete girdiğinde 6 milyon vatandaş ev sahibi olurken, yarım milyona yakın vatandaşın istihdam edileceği iş yerleri faaliyete geçecek.


Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Temelini attığımız ilk etap 5 bin 615 konut Ankara, Zonguldak, Kırşehir, Kahramanmaraş, Aydın, Bolu, Konya, Afyon, Diyarbakır, uşak, Erzurum, Muğla, Yozgat, Manisa, Tunceli, Elazığ illerimizi kapsıyor. Hazırlıklar tamamlandıkça temelleri ısa sürede de 81 il ve ilçelerimizin tamamında yaygınlaştıracağız. 900 milyar liralık yatırımla 2 trilyon liralık ivme kazanacaktır. 250 bin konutluk ilk etabı 2028’e kadar da 500 bin konutun hepsini bitirip hak sahiplerine teslim edeceğiz. Yalan yok, ne dediysek o.”

Depreme Dayanıklı Konutlar ve İşyerleri
Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı konuşmada deprem gerçeğine de dikkat çekti. İşte Erdoğan’ın o sözleri: “Dikey değil, yatay mimari. Yeni projelerimizi sadece konut ihtiyacını değil çağın gerektirdiği yeni imkanları da insanlarımızın hizmetine sunacak anlayışla yapıyoruz. Tasarruf yapan biriktiren vatandaşlarımızı mecburiyetten değil, mutluluk içinde yaşayacakları yuvalara kavuşturmak istiyoruz. Hiç şüphesiz yaptığımız çalışmalarda deprem gerçeğini asla unutmuyoruz. Bu projelerle tüm insani ihtiyacıyla adeta kendi kendine yeterli küçük şehirler kuruyoruz. Yeni projelerimizi de mahalle kültürünün tüm güzelliklerini yaşatacak şekilde planlıyoruz.”

Mega Yalıtım’dan Marmara Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Kulubü’ne Destek

21-23 Ekim tarihinde Anadolu Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ile iktidar Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümleri’nin ev sahipliğinde yapılan Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Kongresi’ne Mega Yalıtım destek oldu.

İlki 1998 yılında İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi’nde gerçekleştirilen kongrenin bu yılki teması ‘’Cumhuriyetin 100’üncü Yılı Eşiğinde Çalışma İlişkileri’’ oldu. Bu başlık altında düzenlenen kongrenin açılış konuşmasını Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Elif Dağdemir yaptı.  

İki gün süren kongrede; işsizlik sigortası politika önerilerinden, 100’üncü yılda işçilerle ilgili sigorta mevduatının gelişimi konusuna, simülatif emek ve üretüketici kadın kimliğinin inşasından ILO’nun 190 sayılı şiddet ve taciz sözleşmesinin kabulü süreçlerine, stajyerlik, finansman, yeterlilik, covid sonrası çalışma modelleri, yoksulluk ve zorunlu olarak değişen tüketici davranışları gibi birçok konu başlıkları gündeme getirildi.  

Marmara Çeko’dan Mega’ya Destek Teşekkürü

İstanbul Marmara Üniversitesi ÇEKO Kulübü’nün kongre desteğini Türkiye’nin önde gelen yalıtım çözümleri üreticisi MEGA Insulation Solutions / MEGA Yalıtım Çözümleri firması üstlendi. MEGA’ya desteklerinden dolayı teşekkür eden Marmara Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkiler Kulübü (Marmara ÇEKO) üyeleri bu yıl düzenlenen kongre ile ilgili ‘’Bu yıl Cumhuriyetin 100. yılı temalı kongre kapsamında Türkiye’nin çalışma hayatının dünü, bugünü ve geleceği harmanlanarak birçok içerik oluşturuldu. Amacımız bu bilgilendirici içerikleri geniş bir tabana yaymak. Kulübümüz 1998’den bu yana her yıl düzenlenen bu kongreyi oldukça önemsiyor. Hedef kitlemiz adı üstünde Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri bölümünün öğrencilerinin tamamı ve bölümle ilgili olan herkes. Türkiye’de çalışma ekonomisi, çalışma psikolojisi, çalışma sosyolojisi, endüstri ilişkileri ve sosyal politikalar konusunda ilgili herkesi aydınlatmak için çalışıyoruz. Bu konuda bilgi ve deneyim sahibi olmanın ileriye dönük sağlayacağı katkının farkındayız’’ diyerek konu hakkında görüşlerini paylaştılar.

‘’Her Zaman Olduğu Gibi Eğitimle İlgili Çalışmalarda da Gençlerimizin Yanındayız”

Sosyal sorumluluk kapsamındaki bu tür çalışmalara çok kıymet verdiklerini söyleyen MEGA Yalıtım Çözümleri Genel Müdürü Selçuk Vanlı ‘’Bizim gibi Türkiye ekonomisine katma değer sağlayan firmaların eğitimin her alanında yapılan çalışmalara destek olmasının gerekliliğine inanıyorum. Bu nedenle, bizler MEGA olarak elimizden gelen desteği eğitime vermeye hazırız. Ülkemiz adına hayata geçirilen bu tarz çalışmaların destekçisi olmaktan mutluluk duyuyoruz. Yarınlarımız için, çocuklarımızın ve gençlerimizin geleceği için, ülkemizin refahı için eğitimin her alanında yapılan ve yapılacak olan çalışmaları çok değerli buluyoruz. Bugün bizler onların, yarın onlar gelecek nesillerin elinden tutacaklar’’ dedi. 

23 Ekim Pazar günü tamamlanan kongre Odunpazarı’nda yapılan sosyal programla bitti. Kongreye yerli ve yabancı birçok üniversitenin ilgili bölümleri katıldı. 

Enerjisa, Erciyes RES Projesini Faaliyete Geçirdi

Sabancı Holding iştiraki Enerjisa, Erciyes Rüzgar Enerjisi Santrali (RES) projesini faaliyete geçirdi. 

Kayseri’nin Erciyes bölgesinde hayata geçirilen ve 65 Mw gücüne sahip RES projesi, Enerjisa tarafından 70 milyon dolar yatırım bedeliyle hayata geçirildi. Rüzgara dayalı elektrik üretimi yapılan projenin üretim kapasitesi 277 Mw seviyesine ulaştı. Yine, Enerjisa tarafından faaliyete alınan Çanakkale, Dağpazarı ve Balıkesir tesisleri ile toplam elektrik üretim kurulu gücünü 3 bin 672 megavata yükselten firma, Erciyes RES’i hibrit elektrik üretim tesislerinden biri olarak aktif edecek. 

Konuyla ilgili konuşan Sabancı Holding Enerji Grubu Başkanı Kıvanç Zaimler, “Ekim ayında Enercon ile imzalanan bin Mw’lik rüzgâr türbini tedarik anlaşmasının ardından, yeni devreye aldığımız Erciyes RES ile bu alandaki hedeflerimize daha da yaklaştık.’’ ifadelerini kullandı.  

Enerjisa Üretim CEO’su İhsan Erbil Bayçöl ise, “Önümüzdeki beş yılda sadece yenilenebilir enerjiye yatırım yaparak üretim kapasitemizi 5 bin megavata çıkartacağız. Böylelikle yenilenebilir enerji payımızı yüzde 60’a yükseltmeyi hedefliyoruz. 2032’de ‘karbon nötr’, 2045’te ise ‘net sıfır’ olma hedefiyle yenilenebilir enerji yatırımlarına ve sürdürülebilirlik hedeflerimize yönelik projelere devam edeceğiz.” açıklamasını yaptı.

Çam ve Sakura Hastanesi Metro İnşaatı Devam Ediyor

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu,  Çam ve Sakura Hastanesi’ne ulaşımı kolaylaştırmak amacıyla metro inşaat çalışmalarının tamamlanmak üzere olduğunu duyurdu. 

Metro projeleri hakkında yaptığı konuşmada Çam ve Sakura Hastanesi Metro Hattı’nın da tamamlanmak üzere olduğunu belirten Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, ‘’Pendik-Tavşantepe-Sabiha Gökçen Havalimanı hattının açılışının ardından İstanbul’da Gayrettepe, İstanbul-Kağıthane metro hattı, Halkalı-Başakşehir-İstanbul Havalimanı metro hattı, Altunizade-Çamlıca-Bosna Bulvarı metro hattı, Kazlıçeşme-Sirkeci raylı sistem projesiyle Başakşehir Çamsakura-Kayaşehir Metro hattı olmak üzere 96 kilometre uzunluğundaki 6 hatta 7/24 esasıyla çalışmalara devam ediyoruz.’’ dedi.

Alışan Lojistik’te Heyecan Dorukta

Türkiye’nin en büyük 500 şirketinden biri olan Alışan Lojistik, 50 milyon TL’lik yatırım yaptığı “Alışan Den Hartogh (ADH) Tank Depolama Tesisi” nin inşaatında hızla ilerliyor. 16 yıldır bulunduğu Gebze Bölgesi’nde, Muallimköy’de yer alacak olan tank depolama & dolum & ısıtma tesisin 5 Ocak 2023 tarihinde tamamlanması planlanıyor. 

Tehlikeli kimyasallar dahil olmak üzere, kimya sanayisi ile hızlı tüketim ürünleri, gıda, tarım ve daha birçok sektördeki müşterilerine uluslararası nakliye, depo / antrepo, dökme kuru yük, dökme likit ve enerji taşımacılığı gibi hizmetler sunan Alışan Lojistik, yeni yatırımları ile adından söz ettirmeye devam ediyor. Son olarak, ADH Tank Depolama Tesisi ile tank depolama & dolum & ısıtma tesisi yatırımı ile dikkat çeken Alışan Lojistik, 12.000 m2’lik alanda hizmet sunacak tesiste günlük 150 ton dolum, 1000+ Iso konteyner depolama ve aynı anda 25 tank ısıtma kapasitelerine sahip olacak. Tamamı ADR uyumlu, uzun yıllardır Alışan’ın kalite ve iş güvenliği kültürü haline gelmiş uluslararası ve Sürdürülebilirlik için Güvenlik ve Kalite Değerlendirmesi (SQAS) standartları ile tam uyumlu, ex-proof ekipmanlı donanımlı tesisin 5 Ocak 2023 tarihinde tamamlanması planlanıyor.

Konuya ilişkin açıklama yapan Alışan Lojistik Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Damla Alışan, “Sektörde 37 yıldır ulusal ve global pazar ihtiyaçları doğrultusunda yaptığımız yatırımlar ve büyük bir titizlikle devam ettirdiğimiz çalışmalarımız güçlü bir şirket olmamıza imkan sağladı. Son olarak Hollandalı Den Hartogh firması ile Joint Venture girişimi olan Alışan Den-Hartogh’un yatırımı ile “ADH Tank Depolama Tesisini” 2014 yılında kurduğumuz ADH Tank Yıkama tesisinin tam karşısında Gebze Muallimköy’de hizmete sunacağız. Bu yeni tank depolama & dolum & ısıtma tesisimiz 12.000 m2 alanda kurulu. Tesisimizde, konteynerdan IBC, varil ve bidon dolumu, ihtiyaca yönelik farklı ambalaj ebatlarına uygun dolum ve aktarım hizmetleri de sunulacak. Bu yeni tesisimizle birlikte yaklaşık 50 personelin daha istihdam edileceğinin haberini vermek isterim. Alışan Lojistik olarak çalışmalarımıza, yeni yatırımlarımıza tüm hızımızla devam edeceğiz” dedi. 

Tesisin çevre bölge için önemine de vurgu yapan Alışan, yeni tesisde sunacakları hizmetin amacının, bölgede halihazırda standartlara uygun olmayan şartlarda depolama ve elleçlemesi yapılan ISO Konteynerlerin uluslararası yönetmeliklere uygun şekilde depolanması olduğunu belirtti. Tüm güvenlik tedbirleri alınmış ve kontrollü bir alanda konsolide edilen bu depolama işlemi sayesinde trafiğe açık alanlarda araç üstünde bekletilen konteynerların bölgenin trafiğini artık tehdit etmeyeceğini, bir tehlike oluşturmayacağını ve özellikle çevre dostu bir tesis inşa ettiklerini  sözlerine ekledi.  

Konutlarda GES Kurulumuna Vergi Muafiyeti Getiriliyor

Konutlarda güneş enerjisi ile elektrik üretimi yapılması için Gelir Vergisi muafiyeti kapsamı genişletildi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Yenilenebilir Enerji Kaynakları Dairesi Başkanı Mustafa Çalışkan, kentsel dönüşüm nedeniyle site yapılaşmalarının arttığını vurguladı. Bu nedenle yüksek fiyatlandırmalarla karşı karşıya kalındığını söyleyen Çalışkan, “Sitelerde çok yüksek elektrik faturaları ile karşılaşılabiliyor. Ortak kullanım alanları, asansör, hidrofor, çevre aydınlatması gibi nedenlerle yüksek elektrik kullanımı yapılıyor. Bunun için en az 50 kilovatlık tesisler bu kullanımı karşılayabiliyor.” dedi.  

Şu an Türkiye’de 102 bin megavatlık bir kurulu gücün bulunduğunu belirten Çalışkan, “Kurulu gücün 8 bin küsürü güneş enerjisinden oluşuyor. 54 bini de yenilenebilir enerji kaynaklarından meydana geliyor. Biz elektriğinin tüketildiği yerde üretilmesini önemsiyoruz. Lisanslı üretim başvurusu yapanlar arasında hem mesken aboneleri hem de sanayicilerimiz yer alıyor. Daha önce 10 kilovat olarak belirlenen ve sonrasında 25 kilovata çıkan değer aslında konutlar için uygulanıyordu. Bugün kentsel dönüşüm ile siteler yaygınlaşınca bu yetersiz kaldı.’’ açıklamalarında bulundu.  

Sistemin kolaylıkla kurulabileceğini söyleyen Çalışkan, maliyet hakkında şu bilgileri verdi: 

“50 kilovatlık bir sistem kurmak isterseniz yaklaşık 50 bin dolar maliyet ile karşılaşıyorsunuz. Bu büyüklükte bir tesisten yıllık 60-65 bin kilovat saat elektrik üretebiliyorsunuz. Bu şekilde bir sitenin yıllık ortalama kullanımı olan 60 bin kilovat saatlik elektriği bu tesislerle üretmek mümkün. Üstelik bu kurulumlarda üretilen elektriğin fazlasının satışında da bir kısıtlama yok. Sitelerde bu sistemleri kurmak için yer olarak çeşitli alternatifler var. Binanın kendi çatısına da kurabilirsiniz, bahçedeki diğer çatılara da yerleştirebilirsiniz. Örneğin bir otopark varsa onun çatısında bu sistemi kurmanızda herhangi bir mahsur yok. 50 kilovatlık bir tesis için 200-250 metrekarelik bir yüzey alanı yeterlidir.” 

Diyarbakır Güneybatı Çevre Yolu Hizmete Açıldı

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından hayata geçirilen Güneybatı Çevre Yolu projesi tamamlanarak hizmete açıldı. 

Hizmete giren Diyarbakır Güneybatı Çevre Yolu’nun yanı sıra bin 525 konut, 17 iş yeri, 1 cami ve Büyükşehir Belediyesi yatırımları ile hayata geçirilen 140 adet projenin toplu açılış törenine katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şu açıklamaları yaptı:

“Şehrimize kazandırdığımız yatırım bedeli 5 milyar 125 milyon lirayı geçen 140 kalem eseri açıyoruz. Biz bugüne kadar Diyarbakır’ı yapmış olduğumuz 57 milyar liralık kamu yatırımıyla her alanda geliştirmenin gayreti içinde olduk. Biz Diyarbakır’ı bir kenarda bırakmadık. Batıya ne yaptıysak doğuya, güneydoğuya da onu yaptık.’’

Diyarbakır’daki tüm inşaat projelerine buradan ulaşabilirsiniz.

Seramiksan, 2023 Koleksiyonlarını UNICERA’da Tanıtacak

7-11 Kasım tarihlerinde İstanbul Expo Center’da gerçekleştirilecek, alanında dünyanın en büyük ikinci ihtisas fuarı olan UNICERA, yerel ve uluslararası birçok markaya ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Karo, vitrifiye ve yapı kimyasalları ile zengin bir ürün yelpazesi sunan Seramiksan, 2023 için hazırladığı yeniliklerini ilk kez UNICERA’da sergileyecek. 

Seramik sektörü uluslararası çapta büyümesini sürdürürken, ülkemizde düzenlenen etkinlikler de sınırları aşarak, yerel ve global markaları İstanbul’da buluşturuyor. Alanında dünyanın en büyük ikinci ihtisas fuarı olan UNICERA, 7-11 Kasım tarihlerinde sektörün öncü markalarına ev sahipliği yapıyor. Her yıl 130 ülkeden yaklaşık 130 bin ziyaretçiyi ağırlayan seramik, banyo ve mutfak fuarında, zemin-duvar kaplamaları, seramik işleme teknolojileri, mutfak ve dekorasyon, ambalajlama, depolama gibi alanlardaki pek çok ürün ilk defa CNR Expo’da görücüye çıkıyor. Sektörünün en önemli yerli oyuncularından biri olan Seramiksan da 2023 için hazırladığı en yeni ürünlerini ilk kez UNICERA’da tanıtmaya hazırlanıyor. Standını ve fuar etkinliklerini sürdürülebilirlik ve geri dönüşüm temasıyla tasarlayan Seramiksan fuarda, banyolarda tasarım algısını güçlendiren vitrifiye ürünlerinin yanı sıra, dekorasyonun vazgeçilmezi parlak mermer ve taş  görünümlü, büyük ebatlı porselen karolarını sergileyecek. 

Tüm yaşam alanları için tasarladıkları en yeni karo ve vitrifiye serilerinden fuar için özel koleksiyon oluşturduklarını aktaran Seramiksan Direktörü Süreyya Çağlar, “Hem ülkemizden hem de dünyadan şirketler ve alıcılar arasında yeni ortaklıkların doğmasına kapı aralayan UNICERA’ya katılmak için gün sayıyoruz. 1994’ten bu yana edindiğimiz bilgi ve deneyimle, çevreye duyarlı yöntemlerle ürettiğimiz en yeni koleksiyonlarımızı fuarda sergileyeceğiz. Bu sayede Türk seramiğinin kaliteli ürün ve trendlerini de profesyonellere sunacağız” dedi.

Fuar Konseptleri Geri Kazanım ve Sürdürülebilirlik

Fuar temalarını geri kazanım ve sürdürülebilirlik üzerine şekillendirdiklerini belirten Seramiksan Direktörü Süreyya Çağlar, “Fuar için belirlediğimiz konsept kapsamında 8-9 Kasım’da ‘İyi Yaşam İçin İyi Dönüşüm Atölyesi’ düzenleyeceğiz. Seramiksan’ın geri kazanım tesisindeki kırık seramik parçalarının altınla birleşmesinden doğan ve 15. yüzyıla dayanan bir Japon tamir sanatı olan Kintsugi ile seramiği farklı objelere dönüştüreceğiz. Ünlü mimarları ağırlayacağımız “İyi Yaşam İçin İyi Dönüşüm Atölyesi”nde bu uygulama ile kırık seramiklerin ömrünü uzatarak, geri kazanıma ve sürdürülebilirliğe dikkat çekeceğiz. Ayrıca yine geri kazanımı vurgulamak için kırık seramiklerden oluşturduğumuz fotoğraf alanındaki büyük çerçeve onlarca kişinin el emeği ile ortaya çıktı. Bu etkinlikler ile birlikte banyo ve mutfak gibi tüm yaşam alanları için tasarladığımız en yeni koleksiyonlarımızı fuarda tanıtmanın ötesine geçerek iyi dönüşüm hareketi başlatmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı. 

Büyük Ebatlı Karolar Dikkat Çekiyor

2023 için hazırladığı koleksiyonların çoğunu ilk kez fuarda sergileyecek Seramiksan’dan edinilen bilgilere göre, global tasarım trendine dönüşen parlak mermer ve taş dokusunu yüzeylere taşıyan büyük ebatlı karolar dikkat çekiyor. Farklı coğrafyaların tarihi zenginliklerinden ve doğasından ilham alınan karolar, mermer ve taş dokusunun renk kartelalarını yansıtıyor. Amos, Bahama, Rosella gibi isimler taşıyan seriler, renk, doku ve desenleriyle kullanıcıların farklı yaşam tarzlarına hitap ederken, Seramiksan’ın vitrifiye ürünleriyle de birleşerek mekanlarda tasarım bütünlüğü yaratıyor. 

Seramiksan Klozetler Su Tasarrufu Sağlıyor

Seramiksan’ın vitrifiye grubunda ilk kez sergilenecek ürünlerin başında Klasik stildeki etajerli lavabo yer alırken, Aura Koleksiyonu’na da iki yeni formda çanak lavabo ekleniyor. Hem batarya delikli hem de batarya deliksiz olarak üretilen lavabolar, geniş haznesiyle kullanıcıya rahat ve işlevsel bir alan açıyor. 2,5 – 4,5 litre ile fonksiyon yaparak yaklaşık yüzde 30 su tasarrufu sağlayan Rim-out asma klozetler ise banyolardaki hijyen ve konforu arttırıyor. Bir pisuvardan çok daha fazlasını sunan Hill Akıllı Pisuvar serisine yeni eklenen, Rim-out asma bide ve klozetler ise birbirini tamamlayarak bütünsel bir banyo konsepti sunuyor. 

Alasırt İnşaat 2 Projenin Daha Temelini Attı

Osmaniye’nin Şehit Kansu Küçükateş Mahallesi’nde 2 yeni projeye başlayan Alasırt İnşaat, yeni projeleriyle dikkat çekti. 

Projeler hakkında konuşan Alasırt İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Alasırt, “İnşaat sektörü Türk ekonomisi için en önemli katma değerlerinden birisi. Yaşam kalitesinin yükselmesi ile birlikte insanların barınma ihtiyaçlarında da yüksek kalite beklentileri oluşmaya başlandı. Bizlerde inşaat sektörünün temsilcileri olarak arz talep dengesini kurmaya çalışıyoruz. Artan maliyetler bu süreçte bizleri zorlaşsa da istihdama önem verdiğimiz için anahtar kapatmadık. Kansu küçük Ateş mahallesi 3 yeni projemizi vatandaşlarımızın kullanımına sunmayı düşünüyoruz. Bu projelerimizden ikisinin temelini attık. Diğer projemizin de temelini önümüzdeki günlerde atacağız. Kadirli bölgesi inşaat olarak Osmaniye’nin en önemli ilçelerinden birisi. Kadirlimize yeni modern binalar kavuşturmayı devam edeceğiz.” ifadelerine yer verdi. 

Yapı Denetim Kuruluşları Birliği’nden Yeni Açıklama

Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Derneği Genel Başkanı Tayfun Gücenmez, geçtiğimiz günlerde inşaat alanında yaşanan olayla ilgili açıklamada bulundu. 

Genel Başkan Gücenmez tarafından yayımlanan açıklama şu şekilde;

‘’Alanya’da laboratuvar teknikeri arkadaşımız Şirin Kartal, 17 Ekim 2022 tarihinde kontrolde olduğu bir şantiyede ciddi şekilde darp edilmiştir. Bu, görevini yerine getirmek isteyen denetim personellerine karşı gerçekleşen ilk saldırı değildir ancak biz son olmasını istiyoruz. Bu tür olaylar, depremle mücadelemize de birer saldırıdır.

Yapı Denetim firması adına Alanya’daki bir inşaatın beton dökümünden numune almak üzere Sistem Beton Laboratuvarı tarafından görevlendirilen tekniker Şirin Kartal, teknik aksaklıklardan dolayı uzun süre bekleyen araçlardaki betonlardan numune alınması gerektiğini belirtmiş, akabinde 2 santral çalışanı tarafından yumruk, biber gazı ve tekmelerle saldırıya uğramıştır.

Bilindiği gibi beton, zaman geçtikçe yapısı değişen bir malzemedir. Priz aldıkça formu, mukavemeti değişir. Santralden çıkıp şantiyeye gönderilen bir betonun birkaç saatten fazla bekletilmemesi gerekir. Ayrıca dökülen beton miktarına göre, Bakanlıkça belirlenen adetlerde taze beton numuneleri laboratuvar firmaları tarafından ve yapı denetim firması şahitliğinde alınır ve laboratuvarlarda dayanım testlerine tâbi tutulur. İnşaatlar bu beton dayanım testlerinin sonucuna göre ilerler ya da durdurulur. Betonun kalitesini bu testler belirler.

Alanya’daki olayda beton dökümü esnasında beton pompası arıza veriyor; santralden yeni pompa gelene kadar zaten ciddi bir zaman kaybı yaşanıyor. İkinci pompa da arıza verdiğinde santralden üçüncü bir pompanın gönderileceği söyleniyor. Saatler alan bu süreçte, bekleyen araçlardaki betonun kıvamı laboratuvar çalışanı tarafından kontrol edildiğinde priz aldığı yani sertleştiği görülüyor. Bekleyen araçların bir kısmı, içindeki beton kullanılamayacağı için santrale geri gönderiliyor, diğerlerinden de laboratuvar çalışanı numune almak istiyor. Ancak santral çalışanları numune alınmasını istemiyor ve bir noktada laboratuvar çalışanını güvenlik kameralarının görmediği bir noktaya çağırıp darp ediyorlar. Şiddetli bir yumrukla yere düşen laboratuvar çalışanı Şirin Kartal’ın yüzüne biber gazı sıkılıyor ve tekmeleniyor. Bir şekilde kameraların görüş alanına kaçmayı başaran teknikerin darp edildiğini  kameralardan gören şantiye şefi olay yerine gelip müdahale ettiği esnada ise santral çalışanları alınan beton numunelerini tekmelerle dağıtıp numunelere zarar veriyor. 

Bu saldırıda tekniker arkadaşımızın darp edilmesinin yanı sıra

            1.         yapı denetim hizmetini yerine getirmek isteyen yapı denetim firmasının görevi engellenmiştir.

            2.         Kontrol ve deney hizmetini yerine getirmek isteyen laboratuvar firmasının görevi engellenmiştir.

            3.         Ülkemizin depremle mücadele kapsamında koyduğu kanunlara karşı gelinmiştir.

            4.         Söz konusu yapıda yaşayacak olan insanların hayatları tehlikeye atılmak istenmiştir. 

Yapı denetim hizmeti insan hayatını konu alan ve direkt etkileyen bir kamu görevidir. Laboratuvar hizmetleri de yapı denetim hizmetlerinin bir parçasıdır. Bu hizmetlere müdahale, depremle mücadeleye müdahaledir. 

Yönetmeliklere ve mühendislik kurallarına uygun projeler, projelere uygun imalat ve kalite standartlarını karşılayan malzeme kullanımı; bizi depreme karşı koruyacak olan bu üç unsurdur. Biz yapı denetim kuruluşları olarak bu üç unsurun her birinin takibi için sahada olduğumuzu ve bu gibi saldırıların bizi yıldıramayacağını, şantiyede şiddetin sonuna kadar karşısında duracağımızın bilinmesini istiyoruz. Biz sadece kanun ve yönetmelikler veya yasal sorumluluklarımızla değil, vicdanımızla da hareket ediyoruz. Bu anlamda kamuoyundan da şantiyelerde maruz kaldığımız şiddet olaylarına karşı destek bekliyoruz.’’

Kocaeli’nin Cazibe Projelerinde İnşaat Devam Ediyor

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Balamir Gündoğdu, Kocaeli’de devam eden inşaat projelerini yerinde inceledi. 

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Balamir Gündoğdu, inşaatı devam eden Kültür Sanat ve İhtisas Merkezi ve Gıda Üretim Tesisi projelerini ziyaret ederek süreç hakkında bilgi aldı. 

Kocaeli Seka Kağıt Fabrikası yerleşkesinin bir bölümü olan Taşlı Değirmen, Seka Kültür Havzası projesi kapsamında Kültür ve Sanat İhtisas Merkezi’ne çevrilecek. Yapılan çalışmaların ardından proje, Kocaeli kültür ve sanat çalışmalarına ev sahipliği yapacak. Öte yandan Kocaeli’de yaşanan deprem sonrasında yaraları sarmak amacıyla inşa edilen Gıda Üretim Tesisi’nde olası afetin ardından birçok ihtiyaca cevap verilecek.

Kocaeli ilindeki tüm inşaat projeleri hakkında buradan bilgi alabilirsiniz.  

Serban İnşaat Veri Merkezi Kuracak 

Veri merkezlerinin elektromekanik tasarımı komple değiştirebilen yapılar olduğunu söyleyen Serban İnşaat Veri Merkezi Direktörü Mesut Küçük, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. 

Veri Merkezi projelerinin ayrı bir uzmanlık istediğini belirten Serban İnşaat Veri Merkezi Direktörü Mesut Küçük, “Veri merkezleri, sahip olduğu veriler ve teknolojik cihazlar sebebiyle diğer endüstriyel yapılardan farklı olarak birçok dinamiği içerisinde barındırıyor. Bir veri merkezi projesinde alan seçiminden soğutma sistemlerine, inşaat sürecinde kullanılacak teknolojilerden enerji yönetimine kadar her detay, yapı için büyük önem arz ediyor. Serban İnşaat, kritik tesisler içerisinde bu kadar farklı dinamiklerle ayrışan veri merkezleri için uçtan uca çözümler sunan ve Türkiye’nin lider şirketlerinin projelerini üstlenen bir şirket.” dedi. 

Önümüzdeki yıllarda veri merkezi sayılarının artacağını ifade eden Küçük, şu açıklamaları yaptı: 

“İnternet var oldukça veri üretecek ve daha fazla veri merkezine ihtiyaç duyacağız. Teknoloji, hayatları ve sektörleri değiştiren büyük bir güç. Veri merkezleri de hayatımıza girdikçe, sayısı artıkça dönüşüme uğrayacak ve ihtiyaçlara göre yapısal değişikliklere uğrasa da her zaman önemini koruyacak. Gelişen ve gelişmekte olan tüm teknolojilerin doğal bir sonucu olarak hayatımıza giren veri merkezlerinde uzmanlaşmak, hızlı aksiyon alabilmek ve yapının her ihtiyacına çözüm üretebilmek önemli. Serban İnşaat ülkemize değer katan yapıları inşa etmiş ve hizmete sunmuş bir şirket olarak, veri merkezi projeleriyle de sektörün nabzını tutuyor ve anahtar teslim çözüm sunan profesyonel anlayışı sayesinde çağın değişen ihtiyaçlarına cevap veriyor. Üretim, telekomünikasyon, sağlık, finansal hizmetler, konaklama, seyahat ve pazarlama gibi çeşitli alanlarda faaliyet gösteren şirketlere yenilikçi veri merkezi çözümleri sunarken, yaşanan dijital dönüşümün de önemli bir parçasını tamamlıyoruz.”

Serban İnşaat’ın tüm projelerine ve detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Bakan Karaismailoğlu’ndan Yeni Kanal İstanbul Açıklaması

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Kanal İstanbul projesi hakkında yeni bir açıklamada bulundu. 

Kanal İstanbul projesinin dünyanın en büyük altyapı projelerinden biri olduğunu vurgulayan Bakan Karaismailoğlu, bu yatırım ile İstanbul Boğazı’ndaki tehlikelerin ortadan kaldırılacağını söyledi. 

Projenin bir gereklilik olduğunu belirten Karaismailoğlu, “İstanbul Boğazı’nda sirkülasyon nedeniyle yoğunluk yaşanıyor. Bunun için ticari tıkanıklığın önünü açmamız gerekiyor. Buna dair de yatırımlar yapılması bir zorunluluk. Kanal İstanbul da bu zorunluluk nedeniyle küresel lojistik hareketti ihtiyaçtan doğdu. Dünya ticaret hacmi büyüyor. Her geçen yıl daha fazla gemi İstanbul Boğazı’ndan geçiyor ve geçmeye de devam edecek. Bu da İstanbul Boğazı’nda tehlikelere neden oluyor. Bunun için alternatif bir su yolu projelendirdik. Bu da dünyanın en büyük altyapı projelerinden birisi olan Kanal İstanbul oldu.” dedi.

Projenin yapım aşamasına da değinen Bakan, ‘’Kanal İstanbul projesi farklı yapım aşamalarına sahip bir proje olacak. Böylesine devasa bir projeyi bir anda yapamazsınız. Birkaç yılda bunu bitirmek zaten mümkün değil. Önümüzdeki yıllarda kanalın ana güzergahına ve ana inşaatına da başlayacağız. Yıllar içerisinde tamamını bitireceğiz ve bu projeyi hem ülkemize hem de dünyaya kazandırmış olacağız. İstanbul Boğazı elbette ticarete kapatılmayacak. Ancak orada bir yoğunluk oluşuyor. O yoğunluğu ortadan kaldırıp ilerleyen yıllarda yaşanabilecek tıkanıklığı ortadan kaldıracağız. Bu proje alternatif bir su yolu projesidir. Boğazdaki yoğunluğu biz biliyoruz. Orada yaşadığımız sıkıntıları, kaza olmasın diye aldığımız tedbirleri biz biliyoruz. Bu tedbirler gelecek yıllarda kazaları da engellemeyebilir. Bunun için Kanal İstanbul bir gerekliliktir.” ifadelerini kullandı. 

Ekim Ayı İnşaat Demiri Fiyatları Belli Oldu

Son dönemde yüksek maliyetlerden seyreden inşaat demiri fiyatları Ekim ayında düşüş yaşadı. 

Sektör temsilcilerinin yakından takip ettiği inşaat demiri fiyatlandırmasında bu ay düşüş gözlendi. Açıklanan tabloya göre en fazla düşüş 14 bin 650 TL ile İzmir’de yaşandı. Fiyatlar ortalama 15 bin TL bazında ilerliyor. İşte, Ekim ayı demir fiyatları;

Kaynak: Kamugundemi.com

Şanlıurfa’da Kentsel Dönüşüm Çalışmaları Devam Ediyor

Şanlıurfa’da gerçekleştirilen Tanıtım Toplantısı’nda konuşan Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, kentsel dönüşüme dair açıklamalarda bulundu. 

Ulaşım Master Planından Raylı sisteme Özdiker Kuyumcular Çarşısından Karakoyun Direkli Kentsel Dönüşüm Alanına Şanlıurfa Kuzey Şehir Konut Projesinden Gölbaşı Tarihi Turizm Bölgesi gelişim alanlarına kadar Şanlıurfa’nın uzun dönemde kaderini değiştirecek ve şehre nefes aldıracak projeleri sinevizyon gösterimi ile paylaşan Başkan Beyazgül Şanlıurfa’nın bu dönüşüme ihtiyacı olduğunu söyledi.

Raylı Sistem için çalışmaların devam ettiğini belirten Başkan Beyazgül, “Evet Urfa gözün gördüğü kadar değişiyor. Ben de çok sahadayım. Ve buna şahit oluyorum. Şehrin üçte ikisine yakın gecekondu ve şehrin merkezinde parklarımız yok Mevcut parklar ki belediye binası önceden park olduğu halde sonradan hizmet binası yapılmış. Parklarımız yapılarla işgal edilmiş. İşte Kızılay binası bizim geçmişte park alanı üzerine kurulmuş bir bina yine yol olarak açılması gereken yerlerin üzerine bina yapılmış, tarihi eserlerimizin üzerine gecekondular yapılmış. Böyle bir şehirde yaşıyoruz. Şehri değiştirdik, zenginleşiyor, güzelleşiyor, değişimi yaşıyor. Şanlıurfa’ya bir raylı sistem olması gerektiği inancındaydık. Eğer Ulaşım Master Planı yapılmış olsaydı geçmişte belki şu anda raylı sistemin ihalesine çıkacaktık. Raylı sisteminin bir güzergâhını sizinle paylaşalım dedik. Diyarbakır yolundan başlıyor. Abide kavşağını geçiyoruz. Akçakale yoluna kadar devam ediyoruz. Ulaşım master planı bitmek üzere. Bittikten sonra raylı sistem projesini ihaleye vereceğiz. Raylı sistem projesi de bittikten sonra raylı sistemin inşaat yapım ihalesini yapacağız.” dedi.

Tarihi Hanlar Bölgesini gün yüzüne çıkarmak için ön kısmında bulunan Özdiker Kuyumcular Çarşısının yıkılıp yerine meydan yapılacağını aktaran Başkan Beyazgül, “Özdiker Kuyumcular Çarşısında yüzde elliye yakın kamulaştırmamız tamam. İç kısımda kamulaştırmalarımız duruyor şu anda. İç kısımdaki arkadaşlarımız biz dükkân sahibiyiz. Bize dükkân verilirse daha iyi olur deniliyor. Bu nedenle de böyle bir imkân sağlayabilir miyiz diye düşündük. Belediye binamızın hemen altında. Resmi olarak işlettiğimiz bizim birimlerimizi aldık. Vakıflardan kiraladığımız bir binaya taşımış olduk.  Belediyemize ait dükkânları onlara takas teklifi yapıyoruz. Diyoruz ki gelin. Madem öyle işte size dükkân. Biz kendi resmi birimlerimizi boşalttık. Ticaret Sanayi Odası karşısında bir büyük binayı kiraladık, oraya taşıdık. İşte şimdi oraları açtık. Gelin buyurun diyoruz. Bu dükkânları isterseniz kiraya isterseniz satılık olarak sizlere verelim. Özdiker Kuyumcular Çarşısının yerine yapılacak projemizi size sunalım istedik. Bu projeyle Şanlırufa’daki tarihi hanlar bölgesinin önü açılacak. Haşimiye Meydanında yapılacak olan projemizle Şanlıurfa çok değişecek. Şanlıurfamıza ayrı bir değer katacak.” ifadelerine yer verdi.

Şanlıurfa’da artan konut ihtiyacına cevap veren Beyazgül, şu açıklamaları yaptı:

“Şanlıurfa Kuzey Şehir Konut Projesinde sona geldik. 2 bin 500 konut yapacağız. Bir yandan bize neden arsalarınıza konut yapmıyorsunuz diyorlar. Diğer taraftan da konut yapımı için girdiğimiz alan ki bu alan bir uydu kent niteliğinde şuan da 100 metrelik yollarının yapımına başladık. Bu alan için birçok mahkeme açılıyor. Yürütmeyi durdurması kararları isteniyor. Buralarla ilgili ciddi bir uğraş veriliyor olmasın diye elimizi nereye atsak bir dirençle karşılaşıyoruz. Şanlıurfa’ya yazık ediliyor. Bu güne kadar böylesi durumlarla karşılaştık durduk mu durmadık. Devam edeceğiz. Çünkü biz Şanlıurfa’nın buna ihtiyacı olduğunu gördük. Başardık mı evet başardık. Başarmaya devam edecek miyiz evet edeceğiz.” 

İlk Evim İlk İş Yerim Projesinde Temel Yarın Atılıyor

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İlk Evim İlk İş Yerim projesinde temelleri 25 Ekim’de 17 ilde atılacağını duyurdu. 

Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesi olarak nitelendirilen İlk Evim İlk İş Yerim projesinde temel atımı 25 Ekim tarihinde başlıyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile Ankara, Sincan ilçesinde düzenlenecek birinci temel atma törenine vatandaşları davet etti. 

Bakanlık tarafından yapılan açıklama ile hangi ilde kaç konutun temelinin atılacağı bilgisi verildi. Açıklama şu şekilde:

“Ankara’da 2 bin 171, Zonguldak’ta 595, Kırşehir’de 458, Kahramanmaraş’ta 210, Aydın’da 265, Bolu’da 206, Konya’da 206, Afyonkarahisar’da 364, Diyarbakır’da 158, Uşak’ta 158, Erzurum’da 158, Muğla’da 154, Yozgat’ta 141, Manisa’da 78, Amasya’da 87, Tunceli’de 118 ve Elazığ’da 88 konutun temeli atılacak.”

Şu ana kadar toplam 7,5 milyonluk müracaat gerçekleştirildiği belirtilen açıklamada, “Dev projeyle 500 bin toplumsal konut yapılacak. Vatandaşlar mahallî ve yatay mimari, yer artı 5 katı geçmeyecek, sıfır atık uyumlu, güç verimli, iklim dostu materyallerden yapılmış, yenilenebilir güç sistemiyle donatılmış konutlara 2 bin 280 lira taksitle sahip olabilecek. Projeyle 1 milyon arsa vatandaşa sunulacak. Emlak elektrik, su ve stabilize yol altyapıları tamamlanmış, imar planı yapılmış, inşaat yapmaya hazır olarak teslim edilecek. Konutlar müstakil ya da müşterek olarak, 5 katı geçmeyecek formda yapılabilecek. TOKİ mimari, mühendislik ve üretim takviyesi verecek. Bin 604 liradan başlayan taksitlerle, 10 yılda faizsiz ve sabit fiyatla ödenebilecek. Ayrıyeten bu projeyle TOKİ kuruluşundan bugüne kadar birinci defa küçük ve orta ölçekli sanayicimize iş yeri sunuyor. Bu proje hem vatandaşımızın iş yeri sahibi olmasına imkân tanırken hem de istihdama katkı sağlayacak. Tamiratla uğraşan küçük işletmelerden oto tamirhanelerine, mobilyacılardan makine üreticilerine kadar onlarca farklı dalı içinde barındıracak sanayi alanları olacak. Birinci etapta 28 vilayetimizde 10 bin iş yeri, toplamda ise 50 bin iş yeri kurulacak.” bilgisi paylaşıldı. 

Rize Kentsel Dönüşüm Teslimleri Yıl Sonunda Yapılacak

Rize’de deniz dolgusu üzerine inşa edilen ve korozyon nedeniyle riskli duruma geldiği belirlenip yıkılan binaların yerine yapılan yeni binaların inşaatı tamamlanmak üzere. 

Rize Belediye Başkanı Rahmi Metin, kentsel dönüşümün çok hızlı devam etiğini belirterek, “Zeminleri ve oradaki 2 kat temelleri, denizaltını, yer altı sularını düşündüğümüz zaman aslında mevcuttan çok çok ilerdeyiz. Biz buna rağmen söylediğimiz gibi inşallah yıl sonunda hak sahiplerine buraları çok güzel bir törenle teslim etmiş olacağız. Önemli olan orada inşaatın bir iki ay gecikmesinden ziyade, alttan hiç su almayan, mükemmel fiziksel bir görüntüye sahip olan bir projenin ortaya çıkması bizi daha memnun ediyor” dedi. Projeyi destekleyen esnafa teşekkür eden Metin, şunları kaydetti: “Projenin bu kadar hızlı ilerlemesi esnafımızın, güzel projeleri iyi anlatıldığı zaman, iyi hissettiği ve projeye inandığı zaman ne kadar çabuk yerlerini teslim edip, belediyesine, devletine, bakanlarına, hükümetine güvendiğini gösteriyor. Yerinde, gerçek projeler devam ederse, demek ki Rize halkı, esnafı bu konuda ciddi anlamda özveriyle bunu göstermiş oldu. Birçok ilde yıkımlar, oradaki kamulaştırmalar, çok uzuyor ve inşaat sıkıntıya giriyor ama ben buradan tekrardan esnafımıza teşekkür ediyorum. Cumhurbaşkanımızın himayelerinde, bakanımızın arkamızda ciddi anlamda durmasıyla Rize’deki siyasilerle, esnaf ve halk elbirliği yaparak bu projeler bu şekilde hızlandı ve bu şekilde hızlı ilerledi.” dedi. 

Kentsel dönüşümde 1’inci etap çalışmaları tamamlandıktan sonra 2’nci etapta ilgili görüşmelerin başlayacağını söyleyen Metin, “2’nci etapta daha büyük bir alan var. 3 bin 800’ün üzerinde konut var. Konut alanı olduğu için burada yaşayanların bir rezerv alana taşınması gerekiyor. Yağlıtaş’taki konutlar buna bir alternatif olarak gözüküyor. 2’nci etabı konuşmak için henüz zaman var” diye konuştu.

Besni Kaymakamı Okul İnşaat Alanlarını Ziyaret Etti

Adıyaman, Besni Kaymakamı Çağlar Partal ve İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Demirel, ilçede yapımı devam eden okul inşaat alanlarını ziyaret etti. 

Kaymakam Partal, yapımı devam eden Besni Şehit Abidin Tanrıkolu Anadolu Lisesi, Besni Dumlupınar Ortaokulu, Besni İlkokulu ve Merinos Ali Erdemoğlu Fen Lisesi Pansiyonu inşaatlarını gezdi. Özel İdare Müdürü Vekili Ahmet Tanrıkolu ve okul müdürlerinin de katılım sağladığı incelemelerde, inşaatların son durumları değerlendirilirken yapım işini üstlenen firma yetkililerinden de bilgi alındı.

Kaymakam Çağlar Partal, eğitim binalarının planlanan teslim tarihinde bitirilmesi için gerekli kontrolleri yaptıklarını ve öğrencilerin daha modern ortamlarda ders görmesini temin etme konusunda devletin kararlı olduğunu belirtti.

Beşiktaş’ta Kentsel Dönüşüm Çalışmaları Başladı

Beşiktaş’ın ilk kentsel dönüşüm çalışmaları Akat Mahallesi, Zeytinoğlu Caddesi’nde bulunan iki binanın yıkımıyla başladı. Yıkıma Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ta katıldı. 

Kentsel dönüşüm alanında konuşma yapan Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, ‘’Beşiktaş Belediyesi açısından bugün tarihi bir gün. Beşiktaş yapı stokunun yüzde 78’i, 1980 öncesi yapılmış riskli yapılardan oluşuyor. Bütün komşularımız hem binalarının dönüşümüyle ilgili hem de diğer hukuki süreçlerle ilgili Beşiktaş İmar A.Ş.’ye başvurarak doğru bilgi ve belgeye ulaşabilirler. Biz onların yerine dönüşüm süreçlerini baştan sona yönetmeye talibiz.’’ dedi. 

İl Milli Eğitim Müdürü’nden Okul İnşaatına Ziyaret

Sakarya İl Milli Eğitim Müdürü Ebubekir Sıddık Savaşçı, Adapazarı İlçe Milli Eğitim Müdürü Coşkun Bakırtaş ile birlikte Güneşler Mahallesi’nde inşaatı devam eden okulu ziyaret etti.

Okul yapımı için tüm imkanların seferber edildiğini söyleyen İl Milli Eğitim Müdürü Ebubekir Sıddık Savaşçı, ‘’Devletimiz tüm imkanlarıyla çocuklarımızın çok daha müreffeh bir ortamda çok daha ihtiyaçları karşılanmış iyi bir ortamda eğitim-öğretim alması için çok daha güçlü bir şekilde destek olmaya devam ediyor.’’ dedi. 

‘’İnşaat Maliyetleri Konut Fiyatlarını Yükseltiyor’’

EVA Gayrimenkul Değerleme Uzman Yardımcısı Muammer Durmuş, artan inşaat maliyetlerinin konut satış ve kira fiyatlarını yükseltmeye devam ettirdiğini söyledi. 

Tüm sektörlerde döviz kuru artışının hissedildiğini söyleyen Eva Gayrimenkul Değerleme Uzman Yardımcısı Muammer Durmuş, “Günümüzde özellikle büyükşehirlerde, konut satış fiyatları ve kira fiyatları, daha öncelerde hiç olmadığı kadar yükselişte. Bu yükselişin birçok sebebi var. Özellikle pandemi süreci sonrasında fiyatların yükselişine hepimiz şahit olduk. Konut fiyatlarının bu yükselişinde inşaat maliyetlerindeki artış ve değişimin etkisi oldukça yüksek. Her geçtiğimiz dönemde inşaat maliyetleri katlanılamaz şekilde artmaya devam ediyor. Müteahhitlerin kar oranı oldukça düştü, kat karşılığı inşaatlarda azalmalar yaşandı. TÜİK inşaat maliyetleri endeksi ve değişim oranlarına göre, 2022 yılı temmuz ayı ile 2021 yılı temmuz ayı arasında inşaat maliyetlerinde yüzde 114,74’lük bir artış var. 2020 yılı temmuz ayına kıyasla yüzde 210,85’lik bir ciddi artış görülmekte olup, maliyetlerin son 2 yılda yaklaşık 3 kat arttığını görüyoruz. Bu veriler üzerinden bakıldığında özellikle son 2 yıl içerisinde inşaat maliyetlerinde çok ciddi artış var.” açıklamalarında bulundu. 

İnşaat maliyetlerinin de döviz kurunda yaşanan dalgalanmalar nedeniyle arttığını belirten Durmuş, “Demir fiyatları için, 2019 ile 2022 yılları arasında Ekim aylarındaki fiyatlardan yola çıkarak, 2019 yılında İstanbul’da 3,235 TL birim fiyattan işlem gören demir, 2020 yılında yüzde 7 lik bir artış ile 3,460 TL birim fiyattan işlem görmüş. Aynı ayın 2021 yılında ise, yüzde 116’lık ciddi bir artış ile 7,490 TLbirim fiyattan fiyatlanmış. Günümüzde ise bir önceki yıla göre yüzde 114’lük bir artış ile 16,000 TLbirim fiyattan pazarlanmaktadır. Bu verilere göre, günümüzde demir fiyatları, 2019 yılına göre yaklaşık olarak 5 kat, 2020 yılına göre 4,5 kat, 2021 yılına göre ise yaklaşık olarak 2 kat artmış.

Tuğla fiyatları için, 2019 ile 2022 yılları arasında Ekim aylarındaki fiyatlardan yola çıkarak, örnek olarak da ‘’20’lik Asmolen’’ tuğla fiyatlarından bahsedecek olursak, 2019 yılında 2,25 TL birim fiyattan işlem gören tuğla, 2020 yılında yüzde 13’lük bir artış ile 2,55 TL birim fiyattan işlem görmüş. 2021 yılında ise, yüzde 14’lük bir artış ile 2,90 TL birim fiyattan fiyatlanmış. Günümüzde ise bir önceki yıla kıyasla yüzde 110’luk bir artış ile 6,10 TL birim fiyattan pazarlanmaktadır. 2022 yılında tuğla fiyatlarının, bir önceki yıla göre yaklaşık 2 kat fiyatların arttığını görmekteyiz.’’ dedi. 

TOKİ’nin İndirim Kampanyası Büyük İlgi Gördü

Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından yapılan yüzde 25 indirim kampanyasına 38 bin 532 kişi katılım gösterdi. 

Hürriyet Gazetesi’nden Gülistan Alagöz’ün haberine göre; TOKİ tarafından sosyal konut projeleri için yapılan yüzde 25 indirim kampanyasına rekor derecede katılım oldu. Kampanyaya katılan 38 bin 532 kişi arasından 35 bin 257’si tapularını almaya hak kazandı. 3 bin 275 konut ve iş yeri alıcısı da yaptıkları ödemeler ile yüzde 25 indirimden faydalandı. 

Ayrıca kampanyadan yararlananların yüzde 83,87’si borçlarını kişisel tasarrufları ile kapatırken kalan kısım kredi imkanından yararlandı. Kampanya kapsamında arsa alıcılarının borçları üzerinden de yüzde 12,5 oranında indirim sağlandı. 

Big Country Projesinde Satışlar Başladı

Ak Yapı tarafından İstanbul’un Büyükçekmece ilçesine konumlandırılan Big Country projesinde satışlar başladı.  

Proje kapsamında önleri kesinlikle kesilmeyen tek katlı muhteşem yaşam alanları ile alıcısını etkileyen Big Country Büyükçekmece projesinde 4 farklı etap halinde olan villa tipinde evler yer alıyor. Projede 259 metrekare büyüklüğünde 4+1 villaların yer aldığı etap Sunset olarak adlandırılırken, 5+1 villa seçeneklerinin yer aldığı etaplar Sunrise, 6+1 tipindeki villa seçenekli etap Rainbow ve son olarak 7+1 tipinde villaların yer aldığı Starlight etabı dolu dolu, yeşil ve doğaya hakim olarak tasarlandı. 

Big Country villa projesinde özenle tasarlanan 4+1, 5+1, 6+1 ve 7+1 tipinde lüks villa seçenekleri yer alıyor. Proje örnek villa daireleri büyük beğeni topladı. Projede fiyatlar 22 milyon TL’den başlıyor.

Esas Gayrimenkul’e Ödül

Esas Gayrimenkul, ‘shopla’ isimli uygulamasıyla MarCom Awards Dijital Medya/Mobil App Kategorisinde Platin Ödül almaya hak kazandı. 

Esas Gayrimenkul’un MarCom Awards Dijital Medya/Mobil App Kategorisinde Platin Ödül alması hakkında konuşan Esas Gayrimenkul COO’su Nevzat Yavan, “Pazarlama iletişimi alanında dünyanın en önemli ödüllerinden biri olan MarCom Awards’ta “Dijital Medya/Mobil App” kategorisinde Platin ödüle layık görüldüğümüz için çok mutluyuz. Bildiğiniz gibi shopla, kısa bir süre önce de Stevie Uluslararası İş Ödülleri 2022’de “Mobil Site & Uygulama” kategorisinin “Alışveriş” başlığında Altın Stevie ödülünü aldı ve bu kategoride Türkiye’den ödül kazanan tek marka oldu. Aynı zamanda shopla ile Fast Company Dergisi’nin “En İnovatif Şirketler 2021” listesinde yer aldık. DX Burda platformumuzun en önemli dijital varlıklarından biri olan shopla; son 1 yıldır aldığı ödüllerle, gerçekten üzerinde ne kadar çok emek harcandığını ve gelecek vizyonumuzu yansıtan bir proje olduğunu ispatlıyor. Bugüne kadar 250 binden fazla indirilen ve mağazalarımızın %65’ini sisteme dahil ettiğimiz bu özel uygulamaya ilk günden itibaren inanan ve tasarımından hayata geçirilmesine bütün süreçlerinde büyük emekler veren tüm ekip arkadaşlarımıza ve iş ortaklarımıza en içten teşekkürlerimizi iletiyoruz.” dedi. 

Mardin 2. OSB’de İnşaat Çalışmaları Devam Ediyor

Mardin Valisi Mahmut Demirtaş, 2. Organize Sanayi Bölgesi’nde inşaat çalışmaları devam eden tekstil fabrikalarını yerinde inceledi. 

Mardin tekstil sektörünü canlandırmak amacıyla inşa edilen 2. Organize Sanayi Bölgesi’ndeki çalışmaları ziyaret eden Mardin Valisi Mahmut Demirtaş, genel gidişat hakkında bilgi aldı. 

Ziyaretin ardından yazılı açıklama yapan Demirtaş, “Mardin’imizi tekstil sektöründe cazibe merkezi haline getirmek ve şehrimizin istihdamına katkı sunmak için, 2. Organize Sanayi Bölgemizde yapımı devam eden Tekstil Atölyeleri inşaatında incelemelerde bulunduk. Hayırlı olsun.” dedi.

Mobelyum AVM’nin Lansmanı Yapıldı

Elazığ Belediyesi ile Elazığ Mobilyacılar Üretim ve Pazarlama Toplu İş Yeri Kooperatifi iş birliğinde inşa edilecek olan Mobelyum AVM’nin lansman töreni gerçekleştirildi. 

Elazığ Mobilyacılar Sitesi’nin yapım anlaşması protokolü kapsamında Elazığ Belediyesi ile Elazığ Mobilyacılar Üretim ve Pazarlama Toplu İş Yeri Kooperatifi birlikteliğinde Mobelyum AVM inşa edilecek. 

Ahmet Tevfik Ozan Fuar ve Kongre Merkezi’nde yapılan lansman törenine İl yöneticileri, STK temsilcileri, mobilya esnafları ve davetliler katılım gösterdi. 

Lansmanda konuşma yapan Elazığ Mobilyacılar Üretim Ve Pazarlama Toplu İş Yeri Kooperatifi Başkanı Muhammet Fethi Dilek, “Mobelyum Alışveriş Merkezimizin toplamda 8 bin 400 metrekare alam üzerine inşa edilecek olup, 500’er metrekareden oluşan 80 iş yeri bulunacaktır. İsteğe göre 1000-1500-2000 metrekare halinde de esnafımıza teslim edilecektir. İş yerlerimizin satışı an itibariyle başlamış bulunmaktadır. Dünya genelinde devam eden ekonomik istikrarsızlık biz yatırımcıları ziyadesiyle zor durumlara sokmaktadır. Zorda olsa da bu yatırımlara başlamış olmamız böylesine bir yatırımın ne kadar kıymetli olduğunu göstermektedir. Bu nedenle ilimiz ve bölgemiz için bir hayli öneme sahip olan Mobelyum Alışveriş Merkezi sizlerin de destekleriyle inşallah 2 yıl gibi kısa sürede bitmiş ve görkemli bir açılışla Elazığ’ımıza, bölgemize hitap etmeye başlamış olacaktır. Mobelyum Alışveriş Merkezi’ndeki öncelikli amaçlarımız ilimiz ve bölgemizde bulunan halkımıza kolaylıklar sağlamak ve tüm ihtiyaçlarını tek çatı altında toplayarak alışverişlerini rahatlıkla yapmalarını yardımcı olmaktır. İlimizin mobilya sektöründe cazibe merkezi haline getirmektir. Bölgemizde katılımcılarla bizlerle beraber ve bölgemizin önemli firmalarını inşallah Mobelyum’da görme imkânımız olacaktır. Birçok sektörde cazibe merkezi olan Elazığ’ımız böylesi devasa bir yatırım ile mobilya sektöründe de cazibe merkezi olacaktır ve bundan hiç şüphe duymamaktayım. Bir diğer önemli amacımız ise ilimizin istihdamında büyük katkı sağlamak ve iş imkanları ile gençlerimizin geleceğine yön vermektir. Hedefimiz ilk etapta istihdam da bin kişi hem yatırımlarıyla hem çalışmalarıyla büyük ve güçlü bir ailenin sahibi olacağız.” dedi.

Seramiksan’ın Yeni Bayisi Tuğra Yatırım İç Mimarlık Şanlıurfa’da Hizmete Açıldı

Seramik sektörünün yenilikçi markası Seramiksan, bayileri ile Türkiye çapında müşterilerine kaliteli hizmet vermeye devam ediyor. Koşulsuz müşteri memnuniyeti ilkesiyle Türkiye’deki bayi ağını genişletmeye devam eden Seramiksan’ın, Şanlıurfa Karaköprü’deki bayisi Tuğra Yatırım İç Mimarlık düzenlenen açılış töreniyle Şanlıurfa halkının hizmetine açıldı. 

19 Ekim Çarşamba günü gerçekleşen açılış törenine; Seramiksan Direktörü M. Süreyya Çağlar, Seramiksan Yöneticileri,  firma sahipleri İç Mimar Büşra Çaplı, Müslüm Çaplı ve çok sayıda davetli katıldı. Seramiksan müşterilerinin ihtiyaç ve beklentilerini tek çatı altında hizmet verme hedefiyle oluşturduğu bin metrekarelik yeni showromunda seramik, vitrifiye ve yapı kimyasallarından oluşan geniş ürün portföyünü müşterilerinin beğenisine sunacak. Tuğra Yatırım İç Mimarlık yeni showroomunda, banyolarda İtalyan stilini yansıtan banyo mobilyası markası VOQ‘un birbirinden farklı dekorasyon tarzlarına hitap eden tasarımlarını da müşterileriyle buluşturacak. 

Tuğra Yatırım İç Mimarlık firma sahipleri İç Mimar Büşra Çaplı ve Müslüm Çaplı’yı tebrik eden Seramiksan Direktörü M. Süreyya Çağlar: “Türkiye’nin dört bir yanında Seramiksan markasını başarıyla temsil eden bayilerimiz ile büyük bir aileyiz ve tüm başarılarımızın arkasında bir olmanın, birlik olmanın gücü ve motivasyonu var. Müşteri beklentilerini karşılamanın her geçen gün daha da zorlaştığı günümüzde, yenilikçi, yaratıcı, kaliteli, güler yüzlü ve çözüm üreten bir anlayışla hizmet verme konusunda bayilerimizden yana oldukça şanslı olduğumuzu biliyorum. Başarımızın aramızdaki bu bağın güçlü olmasına bağlı olduğuna inanıyoruz. Bayimiz Tuğra Yatırım İç Mimarlık ile başlayan iş birliğimizin uzun yıllar devam edeceğine inanıyorum. Anadolu’da bayi ağımızı genişletmemizi sağlayan yeni mağazamızla, müşterilerimize ulaşarak ürünlerimizi buluşturduğumuz için gururluyuz. Tuğra Yatırım İç Mimarlık‘a bol kazançlı günler diliyorum. Seramiksan olarak her zaman tüketiciyi dinleyen ve onların beklentilerini dikkate alan bir marka olarak müşteri memnuniyetine önem veriyoruz. Amacımız koşulsuz müşteri memnuniyeti ilkesiyle müşterilerimize kaliteli hizmet sunmak. Artan tüketici ihtiyaçlarına tek çatı altında hizmet verme hedefiyle oluşturduğunuz yeni mağazacılık konseptimizle bugün Türkiye çapında 76 şehirde 240’ı aşkın mağazamızla hizmet veriyoruz’ dedi. 

İnşaat Sektörünün Aranan Markası: Çuhadaroğlu

1954 yılında yapı malzemeleri üretimiyle sektöre adım atan Çuhadaroğlu, belli bir dönemin ardından inşaat sektöründe mimari uygulamak için alüminyum kapı ve pencere doğrama üretimi ile uygulaması alanında faaliyet göstermeye başladı. 

Hilton İntercontinental Hotel’in yapımı ile inşaat sektöründeki ilk doğrama projesini başarıyla sunan Çuhadaroğlu, zamanla daha büyük projelerin kapısını araladı. İnşaat sektöründeki üstün başarılarını ortaya koyarak önemli yerlere gelmeyi başaran firma, 1668 yılında Çekomastik isimli ünlü silikon markasının yaratıcısı ve öncüsüdür. Ayrıca firma, gerek geliştirdiği alüminyum sistemleri gerek Türkiye ve yurt dışındaki taahhüt projeleriyle alanında akla gelen ilk marka halini almıştır. 

Bünyesine uluslararası ürünlerin temsilciliklerini alan Çuhadaroğlu, 12 ayrı firma ile hizmet ağını yeni cephe alanlarıyla genişletti. Öte yandan proje, taahhüt ve uygulama işlerinden sorumlu olan Çuhadaroğlu Metal iştiraki, inşaat sektöründe ilk ve tek yerli üretici kimliği ile faaliyetlerine devam ediyor.

Firma, grup şirketleri bünyesinde yer alan Ar-Ge merkezi ile sektörde ihtiyaç duyulan ve müşterinin isteğine cevap verecek hizmet ile sistemler üzerinde çalışma yapıyor. Her projede müşterilerine özel hizmet sağlayan Çuhadaroğlu, kapı-pencere, sürme-doğrama sistemleri, ışıklık sistemleri ve sistem evi prensibinde yaptığı çalışmaları sürdürüyor. 

67 yıldır sektördeki varlığıyla adından söz ettiren Çuhadaroğlu, Türkiye Cumhuriyeti Finans Merkezi alanında Merkez Bankası, BBDK ve Ziraat Bankası Podyum Alanı projeleri gibi birbirinden değerli referansların altına imzasını atmıştır. 

2021’in En Önemli Ödüllerine Layık Görüldü

Kurulduğu günden bu yana yer aldığı döneme ve çağa ayak uydurmayı başaran firma, mimari ve endüstriyel sistemleri kapsayan interal, kapı ve aksesuar sistemlerini kapsayan interax, ofis içi bölme sistemlerini kapsayan interwall, güvenlik grubu doğrama sistemlerini kapsayan intersecure ve dijital pazarlama faaliyetlerinin yürütüldüğü interdigi markalarıyla müşterilerine kusursuz hizmet sağlama amacını yerine getiriyor. 

Var olduğu her alanda başarı ve özgüvenle yer bulan Çuhadaroğlu, sunduğu kaliteli üretimler ile 2021 yılında RedDot tasarım ödülü ve Sektörel Pazarlama Kategorisi’nde Altın Çekül-En iyi Tanıtım Projesi ödüllerine layık görüldü. 

2023 yılındaki hedeflerinden kısaca bahseden Çuhadaroğlu’nun Pazarlama Müdürü Ali Tuna Şenatlı,‘’Çuhadaroğlu Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ruhi Çuhadaroğlu’nun da 2022 hedefleri konulu demeci bizlere pusulalık ediyor diyebiliriz. Kendisinin de ifade ettiği gibi, mevcutta duran ve yavaşlayan projelerin de başlaması ile bu seneki performansımızın üstünde bir çalışma gösterdik gerçekten. Tam olarak ifade ettiği gibi; ‘ihracat rakamlarının alüminyum profil satışlarındaki toplam cironun yüzde 60’ını hedefleyip, başardık. Alüminyum profil satışlarımıza ilaveten, biyet satışlarını da devam ettirerek, hammadde ihracatını arttırdık.Kısaca, 2023 yılında şirketimizi daha iyiye ve daha başarılı işlerle, sektöre ve ülkemize hizmet etmeye hazırlıyor olacağız.’’ şeklinde konuştu. 

Sunduğu kaliteli hizmet anlayışından vazgeçmeyerek her geçen gün başarısını ortaya koyan Çuhadaroğlu, inşaat sektörünün tüm alanlarında aranan isim olmaya devam ediyor.

Buca Hastanesi İnşaat Çalışmalarında Sona Doğru

İzmir’de modern ve son teknoloji imkanlarla donatılan Buca Seyfi Demirsoy Hastanesi’nin inşaat çalışmaları tamamlanmak üzere. Hastanenin kasım ayında hizmete açılması planlanıyor.

Yaşanan İzmir depreminde ağır hasar gören hastanenin yerine inşa edilen Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 40 bin metrekare kapalı alana sahip. Toplam 814 milyon TL’lik yatırımı bulunan hastane, 304 yatak ve 152 yoğun bakım yatağı kapasitesiyle hizmet verecek. Tek kişilik odalar şeklinde tasarlanan hastanede modern tıbbi cihazlar bulunacak. Ayrıca hastanede, organ/doku nakli yapılabilecek. Hastane içerisinde 6 ameliyathane, 3 küçük müdahale odası, endoskopi ünitesi, kemoterapi ünitesi, hemodiyaliz ünitesi, fizik tedavi ve görüntüleme merkezi yer alacak. 

ABD’de İnşaat İzinleri Arttı

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Ticaret Bakanlığı, 2022 Eylül ayına ilişkin konut başlangıçları ve inşaat izin istatistiklerini yayımladı. 

ABD Ticaret Bakanlığı tarafından açıklanan rapora göre, piyasa genelinde 1 milyon 475 bin olması öngörülen konut başlangıçları, eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 8,1 azalarak 1 milyon 439 bine geriledi. Yükselen malzeme fiyatları ile mortgage faiz oranlarından etkilenen konut başlangıçları eylül ayında bir önceki yıla göre yüzde 7,7 azaldı.

Diğer taraftan 1 milyon 530 bin olması öngörülen inşaat izinleri, eylül ayında aylık bazda yüzde 1,4 artarak 1 milyon 564 bine ulaştı. Ağustos ayında 1 milyon 542 bin seviyesine ulaşan inşaat izinleri, yıllık bazda yüzde 3,2 azaldı. 

Katar’a Dev Proje 

Çinli üreticiler tarafından kurulan proje olan Katar’ın ilk fotovoltaik elektrik santrali üretime başladı. 

Çinli işletmelerin inşaatına katıldığı Katar’daki ilk fotovoltaik elektrik santrali Alcazar resmen üretime geçti. Katar’ın başkenti Doha’nın 80 kilometre batısındaki çöl bölgesinde yer alan kurulu gücü 800 megavat olan Alcazar Fotovoltaik Elektrik Santrali için yapılan toplam yatırımın 417 milyon doları aştı. Proje, 10 kilometrekarelik bir alanda kurulurken bölgeye toplam 2 milyon adet güneş paneli yerleştirildi. 

İnşasına Temmuz 2020’de başlanan fotovoltaik tesislerinde yer alan donanımın tamamının Çin yapımı olup, bu donanımların toplam yatırımındaki payının yüzde 60’ın üzerinde olduğu bildirildi. Alcazar Fotovoltaik Elektrik Santrali, Katar’ın fosil yakıtlı olmayan ilk elektrik santrali ve Ortadoğu bölgesinin en büyük fotovoltaik elektrik santrallerinden biri olma özelliğini taşıyor. Alcazar Fotovoltaik Elektrik Santrali’nin hizmete girmesi, Katar’ın yeni enerji endüstrisinin gelişmesi için kilometre taşı niteliği taşıyor.

Çimento Sektörü Belek’te Buluşacak

16. TÜRKÇİMENTO Uluslararası Teknik Seminer ve Sergisi Programı, 24-28 Ekim tarihinde Antalya, Belek’te dünya çimento sektörünü buluşturacak.

TÜRKÇİMENTO tarafından 1987’den bugüne değin düzenlenen etkinlik bu yıl “Yeşil Dönüşümde Çimentonun Geleceği” temasına odaklanacak. Etkinlik çimento sektörüne teknoloji ve ekipman sağlayan ulusal ve uluslararası tedarikçi firmalar ile sektörü bir araya getirmeyi hedefliyor. Program kapsamında bu yıl ilk kez 2023 yılı çimento sektörü dış ticaret öngörüleri ve ihracat yol haritasının belirlenebilmesi ve pazarların çeşitlendirilmesi için çimento sektörüne özel olarak CEMINT 2022 programı da organize edilecek.

Pandemi nedeniyle 2019’dan bu yana gerçekleştirilemeyen program, 3 yıl aradan sonra ilk kez gerçekleştirilecek. TÜRKÇİMENTO Uluslararası Teknik Seminer ve Sergisi; üreticilere son gelişmeleri takip etme ve katılımcılara iş alanlarını kıyaslama şansı vermekle birlikte yeni yatırımları değerlendirme şansı da sağlıyor.

16. TÜRKÇİMENTO Uluslararası Teknik Seminer ve Sergisi Programı’nın, enerji başlığında kapanış oturumuyla son bulması planlanıyor. Oturumda enerji dünyasında yaşanan gelişmeler, enerji krizinin küresel yansımaları ve yeşil enerji konusu dünya çapında saygınlığı olan uzmanlar tarafından ele alınacak.

Çimsa, Karbon Yönetimi Kategorisinde Ödül Aldı

Sürdürülebilirlik Akademisi tarafından düzenlenen Sürdürülebilir İş Ödülleri’nde aday gösterilen Çimsa, Karbon Yönetimi kategorisinde ödül kazandı.

Böyle bir ödülü almaktan gurur duyduklarını belirten Çimsa CEO’su Umut Zenar şu değerlendirmeyi yaptı: “Sürdürülebilirlik alanında böyle bir projede ödül kazanmaktan mutluluk duyuyoruz. Çimsa olarak, içinde yaşadığımız dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek, diğer canlılarla uyumlu bir şekilde yaşamak için katkıda bulunuyor, üzerimize düşeni yapıyoruz. Özellikle sürdürülebilirlik konusunu çevremize ve toplumumuza olan sorumluluğumuz bilinciyle, ana stratejimizin bir parçası olarak ele alıyoruz. Ar-Ge ekibimiz çevreye daha az zarar veren, sürdürülebilir, katma değerli alternatif ürünler ortaya koymak için çalışmaya devam ediyor.”

Çimsa’da ödüle layık görülen karbon yönetimi konusunda yürütülen projeler hakkında da bilgi veren Umut Zenar şunları söyledi: “Parçası olduğumuz Sabancı Holding tarafından verilen 2050 yılı karbon nötr taahhüdüne istinaden tüm operasyonlarımızı düşük karbon ekonomisine geçirecek çözümlere odaklanmaya başladık. Üretim operasyonuna dahil olan hammadde, yakıt gibi ana girdilerin seçimi, enerji verimliliği çalışmaları, yeni ürün geliştirme süreçleri ve AR-GE projeleriyle pazarda yer alacak ürünlerin dönüştürülmesi dahil büyük bir açıdan konuyu ele alıyoruz. Çok yönlü sürdürülebilirlik stratejimiz ile iklim krizinin çözümüne dikkatle eğiliyor, emisyonları ölçüp izliyoruz. Bu emisyonların azaltılmasına dair 2025-2030 aksiyon planlarımız üzerinde çalışıyoruz. “From Grey to Green” tüm değer zincirimizin karbon nötr dönüşümüne dair yol haritamızı içeriyor. Proje, Çimsa’nın düşük karbon ekonomisine geçişte tüm emisyon türlerini sıfırlamak için değer zincirindeki tüm süreç ve departmanları dahil ederek belirlediği ana yol haritasını kapsıyor.”

Ezine Gıda İhtisas OSB’nin İlk Fabrikası Kasım’da Açılıyor

Çanakkale’nin Ezine ilçesinde bulunan Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nin (OSB) ilk fabrikası kasım ayında açılacak. 

Ezine Gıda İhtisas Organize Saniye Bölgesinde açılacak olan 52 fabrikanın ilki kasım ayında açılıyor. Açılacak olan ilk fabrikanın şimdiden 200 kişinin iş başvurusu kabul edildi. Başvurularında daha da kabul edileceği öğrenildi.

Ezine Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesinin 160 futbol sahası büyüklüğündeki alanı ise drone ile havadan görüntülendi.

Fabrika açılışı hakkında konuşan Bülent Turan, “Ezine OSB’nin ilk fabrikasını kasım ayında açıyoruz. Şimdiden 200 kişinin iş başvurusu kabul edildi. Burada 52 fabrika olacak. Bunlar kıymetli işler” dedi. 

Ulu Cami Restore Edilecek 

Tokat Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün sorumluluğunda bulunan Ulu Cami, 1 Kasım’da ihale edilerek restore edilecek.

Ulu Cami’nin restore edilmesi hakkında konuşan Çorum Milletvekili Oğuzhan Kaya, “Aslına uygun yapılacak restorasyon ile caminin iç kısımları boyanıp, çürümüş ahşaplar değiştirilecek. Bu işlemlerin yanı sıra, çevre duvarları, minareler ve çatılar olmak üzere Ulu Cami’de kapsamlı bir restorasyon yapılarak Çorumlu hemşerilerimizin hizmetine sunacağız.” dedi. Kaya, restorasyon ihalesinin 1 Kasım’da yapılacağını hatırlatarak, Murad-i Rabi Ulu Camii’nde restorasyon çalışmalarına hemen başlanacağını, restorasyonun 2023 yılında tamamlanacağını vurguladı.

100 Muhtarlık Binasının İnşaatı Başladı 

İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen ”30 Büyükşehir 100 Muhtarlık” projesi kapsamında Silivri’nin Cumhuriyet Mahallesi’nde muhtarlık binasının temeli atılarak inşaatı başladı. 

Türkiye’nin 30 büyükşehrindeki muhtarlık binası temel atma törenleriye eş zamanlı olarak yapılan Cumhuriyet Mahallesi muhtarlık binası temel atma törenine, Silivri Kaymakamı Tolga Toğan, Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, Belediye temsilcileri ve STK temsilcileri katılım gösterdi. 

Törenin kapanış konuşmasını yapan Silivri Kaymakamı Tolga Toğan, ‘’Türkiye genelinde 100 muhtarlık binasının temel atma tören eş zamanlı olarak yapılıyor. Bugün İstanbul’da da 14 muhtarlık binasının inşaatı başlıyor. Bir tanesi de Silivri’mizin Cumhuriyet Mahallesi’ne nasip oldu. Muhtarlarımızın çok daha sağlıklı koşullarda hizmet verebilmesi hepimizin ortak arzusudur. Bu binanın yapımında emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum.’’ şeklinde konuştu.  

Yeni Elazığ Şehirler Arası Otobüs Terminali İnşaatı Devam Ediyor

Elazığ Belediyesi tarafından vizyon projeler kapsamında hayata geçirilen Elazığ Otobüs Terminali inşaat çalışmalarında son seviyelere gelindi. 

Yüzde 75 oranında tamamlanan yeni terminal, Güney Çevre Yolu üzerinde yaklaşık 85 bin metrekare alan üzerinde inşa ediliyor. Projede dış cephe kaplama, çatı imalatı, iç mekan ince imalatı, mekanik ve elektrik tesisat imalatı çalışmaları hızla sürüyor. 

Projenin bu yıl sonunda tamamlanarak hizmete açılacağını bildiren Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, “Elazığ Belediyemiz tarafından şehre değer katan dev yatırımları bir bir hayata geçiyoruz. Bu kapsamda Güney Çevre Yolu üzerinde yapımına başladığımız Yeni Şehirler Arası Otobüs Terminali’nde çalışmalarımızı hummalı bir şekilde sürdürüyoruz. Şu an çalışmalarda yüzde 75 seviyesine geldik. Terminal binamızda iç mekan ince imalatı, mekanik ve elektrik tesisat imalatı yapımı gerçekleştiriliyor. Büyüyen ve gelişen Elazığ’ımızda vatandaşlarımızın daha hızlı ve konforlu seyahat etmelerine olanak sağlayacak Yeni Şehirler Arası Otobüs Terminali’mizin çalışmalarını kısa sürede bitirip modern terminal binamızı bu yılın sonunda hemşehrilerimizin hizmetine sunacağız.” dedi. 

Markalı Konut Fiyatları Artışta

REIDIN-GYODER Yeni Konut Fiyat Endeksi Eylül 2022 sonuçları yayımlandı. Açıklanan verilere göre konut fiyatları 2022 Eylül ayında bir önceki yıla göre yüzde 94,75 oranında arttı.

Eylül ayında, satışı gerçekleştirilen markalı konutların yüzde 55,83’ü bitmiş konut stoklarından, yüzde 44,17’si bitmemiş konut stoklarından oluştu. Ağustos ayında satışı gerçekleştirilen konutlarda bu oranlar bitmemiş konut stoğu için yüzde 26,67, bitmiş konut stoğu için ise yüzde 73,33 seviyesindeydi.

Eylül ayında, Markalı konut projeleri kapsamında gerçekleştirilen satışların yüzde 2,45’lik (son 6 aylık ortalama 18,11%) kısmının yabancı yatırımcılara yapıldığı açıklanırken, yabancıların daire tipi tercihinde ağırlıklı olarak “Diğer” kategorisinde bulunan konutların yüzde 36,36’lık tercih oranı ile öne çıktığı görüldü.

2022 Eylül ayında peşinat kullanım oranı yüzde 63,79, banka kredisi kullanım oranı yüzde 5,50 ve senet kullanım oranı yüzde 30,71 olarak gerçekleştiği ortaya çıktı.

Sosyal Konut Projesi Sanal Gözlük İle Tanıtıldı

Kırşehir’de vatandaşların sosyal konut projesi ile ilgili sorularını yanıtlamak amacıyla tanıtım tırı buluşturuldu. Vatandaşlar projeyi sanal gözlük ile izledi. 

Sanal gözlük ile tanıtılan sosyal konut projesi, Kırşehirliler tarafından büyük ilgi gördü. Toplamda 4 bin 333 kişinin başvuru yaptığı Kırşehir projesinde, 139 sosyal konut ve 5 bin merkez 7 bin 500 adet ilçelerde olmak üzere 12 bin 500 konut arsası verilecek. 

Vatandaşların ilgisinden memnun kaldıklarını söyleyen Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) Uzmanı Hüseyin Çelik, ‘’Kırşehir’e bin 189 adet konut yapmaya karar verdik. 4 bin 333 kişi başvuruda bulundu. Ayrıca 12 bin 500 adette arsa ayrıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’ndan Kırşehir’imize hayırlı uğurlu olsun. Toplu Konut İdaresi olarak gerçekleştirilen başvurulardan oldukça memnunuz. Konutlar için başvuru şartlarında 18 yaşını doldurmuş olması yetiyor. 500 TL başvuru bedelimiz var bankaya ödenmesi gereken. E-Devlet üzerinden de başvurular yapılabiliyor. İkamet şartımız var aynı zamanda. Ya Kırşehir il nüfusuna kayıtlı olacak ya da 1 yıl Kırşehir’de ikamet etmiş olacak. Çünkü o ilde bulunanlar bu projeden faydalansın istiyoruz. 6 kategoride bir başvuru topluyoruz. Cumhurbaşkanımız gençlere de bir alan açtı.’’ dedi. 

Başvuru ödemelerinin iadesi hakkında bilgi veren Çelik, ‘’Konut başvurularında bankalar aracılığıyla ödenen 500 TL başvuru bedelleri eğer kişiye konut çıkmazsa, projeden faydalanmaz ise 3 iş günü içerisinde geri hesaplarına iade edilecek.’’ ifadelerini kullandı. 

Atış Yapı’dan 7 Yıldızlı Otel

Uluslararası otel markası InterContinental Hotels & Resorts ile anlaşma sağlayan Atış Yapı, Bursa’da 7 yıldızlı otel hayata geçirecek. 

Atış Şirketler Grubu, yeni inşa edilen otel ile 3 milyondan fazla nüfusuyla Türkiye’nin dördüncü büyük şehri konumundaki Bursa’ya lüks bir seçenek getirmeyi hedefliyor. 2024 sezonunda açılması planlanan otelin 192 lüks konseptte oda ile hizmet vermesi planlanıyor.

Ortak firmanın Fransa Türkiye Kıdemli İş Geliştirme Direktörü Henry Simpson konu ile ilgili gelişim aşamalarından şöyle bahsetti: “Türkiye,IHG için önemli bir büyüyen pazardır ve Bursa’daki ilk tesisimizle ilgili imzaların atılması da muhteşem bir dönüm noktası oldu. Proje yatırımcısı Atış Yapı ile çalışmaktan büyük mutluluk duyuyoruz, uzun ve verimli bir ortaklık için sabırsızlanıyoruz. Bu imza, IHG’nin, pazar lideri olan markalarımızı Avrupa’nın dört bir yanındaki yeni ve cazip hedeflere taşıma konusundaki kararlılığının bir göstergesidir. Bu imzanın ardından IHG, 2022 yılında global lüks ve yaşam tarzı düzenine 50 yeni otel ekleyecek.”

İş Geliştirme Direktörü Nilsun Tümer de Grup olarak Bursa’nın gerek coğrafi, gerek tarihi konumunun, gerekse ülkenin gayri safi milli hasılasına koyduğu katkının ne kadar önemli olduğunun farkında olduklarını dile getirdi. Atış Şirketler Grubu ile yaptıkları ortaklık anlaşması ile çok önemli bir adım attıklarını ifade eden Tümer, bu projenin Bursa için çok büyük bir değer olacağına inandıklarını söyledi.

Atış Şirketler Grubu CEO’su Ahmet Atış, süreç ile ilgili bilgileri şu şekilde aktardı:

“Bursa’nın luxury segmentindeki ilk otelini, dünyanın önde gelen otel şirketlerinden biri ile Downtown Eğlence ve Yaşam Merkezi bünyesinde hayata geçiriyoruz. 75 bin metrekarelik alana sahip 850 konutu, 112 marka konutu, 200 seçkin mağazayı, son teknoloji sinema salonları ile kültür, eğlence, sağlık ve eğitim merkezlerini bünyesinde barındıran Downtown, ultra lüks oteli ile de misafirlerini ağırlamaya hazırlanıyor. Hizmet vermeye başladığında en yüksek standartlara sahip 192 odaya, farklı türde restoranlara, toplantı merkezlerine, yüzme havuzlarına, spa ve fitness tesislerine ev sahipliği yapacak. Otelin 2024 sezonunda misafirlerini ağırlamaya başlamasını planlıyoruz. Yapacağımız otelin Bursa’nın şehrimizdeki konaklama standartlarını daha önce hiç görülmemiş bir seviyeye taşınacağına inanıyoruz.”

2023’te Tapu Harçlarından 54,7 Milyar TL Gelir Bekleniyor

Önümüzdeki yıl harçlardan toplam 107 milyar TL gelir beklenirken, tapu harçlarından 54,7 milyar TL gelir öngörülüyor.

Tapu harçlarından gelecek yıl 54,7 milyar lira gelir beklenirken, yargı harçlarından 21,7 milyar lira, noter harçlarından 4,5 milyar lira, pasaport ve konsolosluk harçlarından 7,6 milyar lira, trafik harçlarından 3,7 milyar lira ve diğer harçlardan da 13,9 milyar lira gelir elde edileceği öngörüldü. Yurtdışı çıkış harcından ise gelecek yıl 295 milyon liralık gelir elde edilmesi bekleniyor.

Değerli konut vergisinden bu yıl sonuna kadar 46,3 milyon liralık gelir elde edileceği, gelecek yıl ise bu yıla göre yüzde 49,1 oranında artışla 69 milyon lira olacağı tahmin ediliyor.

2023 yılı bütçe teklifine göre taşınmaz satış gelirinden 5 milyar 961 milyon liralık gelir elde edilmesi planlanıyor. Lojman satışından 570,3 milyon liralık gelir beklenirken, arazi satışından da 3 milyar 201 milyon liralık gelir elde edilmesi hedefleniyor.

İstanbul’da Konut Fiyatları 3 Kat Arttı

Türkiye genelinde konut metrekare birim fiyat ortalaması 15 bin TL’yi aşarken İstanbul’da metrekare birim fiyatı Türkiye ortalamasının yüzde 39 üzerinde seyretti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Ağustos ayına ilişkin konut fiyat endeksini yayımladı. Türkiye’de konut fiyatları ağustos ayında yıllık yüzde 184,6 artış kaydetti.

Merkez Bankası tarafından açıklanan verilere göre, Türkiye’deki konutların kalite etkisinden arındırılmış fiyat değişimlerini izlemek amacıyla hesaplanan Konut Fiyat Endeksi (KFE), 2022 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre yüzde 8 oranında artarak 548,5 oldu.

Bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 184,6 oranında artan KFE, aynı dönemde reel olarak yüzde 57,2 oranında artış gösterdi.

İstanbul, Ankara ve İzmir’in fiyat endekslerindeki gelişmeler değerlendirildiğinde, ağustos ayında bir önceki aya göre sırasıyla 7,9, 7,8 ve 9,1 oranlarında artış gözlendi.

Endeks değerleri bir önceki yılın aynı ayına göre, İstanbul, Ankara ve İzmir’de sırasıyla yüzde 210,8, 193,5 ve 175,7 oranlarında yükseliş kaydetti.

Türkiye genelinde metrekare birim fiyatı 15 bin 076 TL oldu. Metrekare birim fiyatı İstanbul’da 24 bin 524 TL, Ankara’da 10 bin 780 TL, İzmir’de 17 bin 305 TL olarak gerçekleşti.

Kalekim 2022 Yılı 3. Çeyrek Finansal Sonuçlarını Açıkladı

Kalelkim yılın ilk dokuz ayında net dönem karını bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 186 oranında artırdı ve net dönem karını, 274 milyon TL’ye yükseltti.

Kalekim, 2022 yılının 9 aylık dönemine ait finansal sonuçlarını açıkladı. Kamuoyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan bildirime göre Kalekim, küresel resesyon endişesi ve enerji krizi ile artan maliyet artışlarına rağmen 2022 yılının üçüncü çeyreğinde de başarılı performansını sürdürdü.

“Avrupa ve Orta Doğu’da yeni yatırımlar için önemli adımlar attık”

Kalekim’in yapı kimyasalları sektöründeki başarısına her çeyrekte bir halka daha eklediğini belirten Kale Holding CFO’su Haluk Alperat, “Pandemi, küresel resesyon endişesi, savaş ve enerji krizine rağmen 2022 yılının ilk iki çeyreğindeki ulaştığı finansal başarısını üçüncü çeyrekte de devam ettirerek, gücünü ve potansiyelini bir kez daha ortaya koydu. Bu başarıda şüphesiz geçen yılın sonlarına doğru ve bu yılın başında yaptığımız yatırım ve iş birliklerimizin çok önemli katkılarını gördük. Yurt içi ve yurt dışına yönelik faaliyetlerini başarı ile sürdüren Kalekim Lyksor Kimya A.Ş., Eylül ayında üretim rekoru kırarak, önemli bir başarıya imza attı. Özellikle ciro noktasında gerek Mardin’deki ek hat yatırımımızın gerekse de yüzde 75’ini satın aldığımız sektörünün güçlü firması Kalekim Lyksor Kimya A.Ş.’nin bize çok daha önemli katkılar yapacağını öngörüyoruz.

Bunlarla birlikte bu dönemde de yeni yatırım ve iş birlikleri noktasında önemli adımlar atmaya devam ediyoruz. Mevcut iş modelimiz doğrultusunda Romanya’da yerel bir partner ile yüzde 50 ortaklı kurduğumuz Kalekim Romania S.A.’nın kuruluşu Eylül ayı içerisinde tescil edildi. Yine Eylül ayı içerisinde en büyük ihracat pazarımız olan Irak’taki faaliyetlerimize katkı amacıyla Duhok şehrinde bir şube açma kararı aldık. Yapı kimyasalları, boya ve sıva başta olmak üzere şirketimizin faaliyet gösterdiği alanlarda satış ve pazarlama yapacak olan Kalekim Romania S.A.’nın ve Duhok Irak Şubemizin hem Doğu Avrupa hem de Orta Doğu’daki faaliyetlerimizde bize çok önemli katkılar yapacağına inanıyoruz” dedi.

“Yıl içindeki başarımızı üçüncü çeyrekte de devam ettiriyoruz”

Kalekim’in geçen yıl olduğu gibi 2022 yılında da hedeflerine emin adımlarla yürümeye devam ettiğini vurgulayan Kalekim Genel Müdürü Timur Karaoğlu da “Kalekim olarak, 2022 yılına yaptığımız başarılı başlangıcı üçüncü çeyrekte de devam ettiriyoruz. Yılın ilk dokuz ayında net dönem karımızı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 186 oranında artırdık. Bu artışla 2021 yılının ilk dokuz ayında 95,9 milyon TL olan net dönem karımız, 2022 yılının aynı döneminde 274 milyon TL olarak gerçekleşti. 

Yurt içi satışlarımız bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 149, yurt dışı satışlarımızı ise yüzde 183 artırarak, ulusal pazarın yanında, uluslararası pazarlarda da önemli bir başarıya imza attık. Tüm bunlarla birlikte yılın ilk dokuz ayındaki net satışlarımız yüzde 160’lık artışla 1,4 milyar TL’ye aştı.

Aynı dönemde yüzde 36,8 olarak gerçekleşen brüt kar marjımızda yaklaşık 100 baz puanlık bir gerileme oldu. Bu gerilemede, özellikle yurt içi pazarda son çeyrekte yaşanan hacimsel daralmanın ve uluslararası pazarlarda yavaşlayan büyümenin etkisi vardır. Ancak operasyonel giderlerde sağlanan verimlilik ve Kalekim Lyksor Kimya A.Ş.’nin katkısıyla, yılın ilk dokuz ayında yüzde 21,7 olarak gerçekleşen FAVÖK marjımızda 220 baz puanlık bir iyileşme sağladık. Böylece ortaya koyduğumuz performansla finansal başarımızı sürdürmüş olduk. Ulaştığımız rakamlar Kalekim’in sektördeki gücünü ve potansiyelini açıkça ortaya koyuyor. 

Kalekim olarak, yeni yatırım ve iş birliklerimizden de aldığımız güç ile yılın sonu için belirlediğimiz hedeflere de ulaşacağımızdan hiç şüphemiz yok. Önümüzdeki süreçte de yine sürdürülebilir, yenilikçi ürünlerimiz ve bize güvenen paydaşlarımız ile birlikte Kalekim’i küresel pazarın güçlü bir oyuncusu haline getirmeye devam edeceğiz. Kalekim’in sahip olduğu potansiyel, insan kaynağı, üretim gücü ve ürün çeşitliliği ile bunu başaracağına yürekten inanıyoruz” diye konuştu. 

Narman Şehitler Barajı İnşaatı Sürüyor

Devlet Su İşleri (DSİ) 8. Bölge Müdürü Oğuzhan Yavuz, Narman Şehitler Barajı inşaat alanını ziyaret ederek incelemelerde bulundu. 

Narman Şehirler Barajı çalışmaları hakkında bilgi alan DSİ 8. Bölge Müdürü Oğuzhan Yavuz, incelemenin ardından yazılı açıklamada bulundu. Yavuz, şu açıklamaları kamu ile paylaştı:

‘’Bugün ekibimiz ile birlikte yapım çalışmaları devam eden Narman Şehitler barajı inşaatımızda incelemede bulunduk. Bu güne kadar barajda ulaşım yolları, derivasyon tüneli ve gövde sıyırma kazılarını tamamladık. 02.09.2022 tarihinde gövde dolgu imalatlarına başladık, 17.10.2022 tarihine kadar 350 bin m3 dolgu imalatı tamamladık. 2022 yılı sonuna kadar gövde dolgusunun, memba batardo üst kotu olan 2007 metre seviyesine çıkarılması için 400 bin m3 dolgu imalatı yapılmasını hedefledik. Barajda çalışmalar hızla devam etmektedir. Çalışmalarımız yedi yirmi dört esasına dayalı olarak devam ediyor. İnşallah Şehitler Barajını tamamladığımız da bölgedeki 47 bin 60 dekar tarım arazisine can suyu olacak. Bölgede yapılacak sulu tarım ile hem üreticimiz hem ülkemiz kazanacak. Barajın tamamlanması ile milli ekonomiye yıllık 141 milyon 180 bin TL katkı sağlamayı hedeflemekteyiz.” 

Balıklıdere Köprüsü’nün Temeli Atıldı

Otosansit ile Değirmenönü Mahallelerini birbirine bağlayan Balıklıdere Köprüsü inşaatı düzenlenen temel atma töreniyle başladı.

Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından ulaşım sorununa çözüm sağlaması amacıyla yapımı planlanan toplam 120 metre uzunluğunda 4 şeritlik Balıklıdere Köprüsü’nün temeli düzenlenen törenle atıldı. Törende konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “Yıldırım ilçesindeki Cumalıkızık ve Değirmenönü mahalleleri arasında yer alan Balıklıdere üzerinde yol geçişi bulunmaması ve arazinin sarp olması nedeniyle, iki mahalle arasındaki geçiş Ankara-İzmir Yolu üzerinden sağlanıyor. Bu da yol üzerinde trafik sıkışıklığına neden oluyor. Bu sebeple iki mahalleyi birbirine bağlamak amacıyla; 20 bin 60 metre genişliğinde, 2 gidiş-2 geliş olmak üzere 4 şeritli, 120 metre uzunluğunda, 4 açıklıklı köprü inşa edeceğiz. 4 ay içerisinde bitirmeyi hedefliyoruz. Birileri gibi ‘Gelirimiz azaldı, iş yapamıyoruz’ demiyoruz. Devletimize ve milletimize güveniyoruz. Ayrıca BUSKİ marifetiyle Yiğitler, Şirinevler ve Değirmenönü mahallelerinde dere ıslahı çalışmaları yapılıyor. Bu çalışmayla Balıklıdere’nin yatağı düzenlenecek, dere yatağı kıyısında oluşacak su taşkınları engellenecek. Burada rekreasyon, park, yürüyüş yolu ve dinlenme alanları oluşturulacak. Burayı halkımızın kullanabileceği alanlar hâline dönüştüreceğiz. Bursa, sevdamız ve rüyamızdır. Balıklıdere Köprüsü ile çevre düzenlemesinin Bursa’mız ve Yıldırım ilçemiz için hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu. 

Pendik’in Yeni Gözdesi Siltaş Panorama’da Avantajlı Kampanya 

İş dünyasındaki 40 yılı aşkın köklü geçmişi ışığında 2011 yılından bu yana kente değer katan yapılar inşa etmeye odaklanan Siltaş Yapı’nın yeni projesi Siltaş Panorama’da avantajlı kampanya fırsatları sürüyor.

Pendik’te denize ve yeşile komşu olarak konumlanan ve ilçenin en büyük kentsel dönüşüm projesi olan Siltaş Panorama’da devam eden kampanya kapsamında peşin alımlarda yüzde 10 indirim uygulanıyor. Taksitli alımlarda ise yüzde 5 indirime ek olarak yüzde 40 peşinat ile 24 ay şirket bünyesinde sıfır faizli vade imkanı sağlanıyor. 

Kente değer katma hedefiyle güven, kalite ve insan odaklı yaşam alanları inşa eden Siltaş Yapı’nın, adını panoramik deniz ve adalar manzarasından alan yeni projesi Siltaş Panorama’da avantajlı kampanya fırsatları devam ediyor. 23 bin metrekarelik arazi alanında yükselen proje, 7 ve 11 katlı 13 bloktan oluşuyor. Projede çeşitli büyüklük ve özellikte 650 konut ve 24 ticari ünite bulunuyor. Yüzde 65’i sosyal donatı ve peyzaj alanlarına ayrılan projenin LifeX konsepti sayesinde sadece bir ev değil, komple bir yaşam alanı sunuluyor. 

İndirimli Fiyatlar ve Kişiye Özel Ödeme Planları

Pendik’in yeni gözde projesi Siltaş Panorama’da devam eden kampanya kapsamında peşin alımlarda yüzde 10 indirim uygulanıyor. Taksitli alımlarda ise yüzde 5 indirime ek olarak yüzde 40 peşinat ile 24 ay şirket bünyesinde sıfır faizli vade imkanı sağlanıyor. Banka kredisi kullanmak isteyenler için de pek çok kamu bankası ve özel banka alternatifi sunuluyor. Yanı sıra kişiye özel alternatif ödeme planları da geliştirilebiliyor. 

2+1’den 5+1’e Bahçeli ve Havuzlu Daire Seçenekleri

Anadolu Yakası’nın her geçen gün hızla değerlenen yerleşim alanlarından Pendik’te denize ve yeşile komşu olarak konumlanan ve ilçenin en büyük kentsel dönüşüm projesi olan Siltaş Panorama’da 2+1, 3+1, 3,5+1, 4+1 ve 5+1 daire seçenekleri yer alıyor. Bu daireler içinde dubleks, havuzlu ve teras bahçeli seçenekler de bulunuyor. Projede metrekare fiyatları 35 bin liradan başlıyor. Daire tiplerine göre ise fiyatlar; 2+1’lerde 3 milyon ila 4,5 milyon arasında, 3+1’lerde 4,5 milyon ila 7 milyon lira arasında, 4+1’lerde 7 milyon ila 9,5 milyon lira arasında, 5+1’lerde ise 10 milyon ila 19 milyon lira arasında değişiyor.

Pendik Sahiline 5 Dakika, Metroya 4 Dakika

Siltaş Panorama’nın komple bir yaşam alanı sunan LifeX konsepti; içerisindeki misafir süiti, cep sineması, kafe-kütüphane başta olmak üzere yüzme havuzu, toplantı odası, çocuk oyun odası, fitness salonu ve saunası ile yaşama ekstra konfor katacak çok sayıda detaya sahip. Kara, deniz, hava yolu ve raylı sistem gibi pek çok farklı ulaşım alternatifinin kesişim noktasında yer alan Siltaş Panorama; metroya 4 dakika, Pendik sahiline 5 dakika, Pendik Marina’ya 9 dakika, yüksek hızlı trene ve İDO Pendik Terminali’ne 5 dakika, Sabiha Gökçen Havalimanı’na 10 dakika mesafede konumlanıyor. 

Turhal Yarı Olimpik Yüzme Havuzu İnşaatı Tamamlandı

Tokat’ın Turhal ilçesinde 2021 yılında yapımına başlanan yarı olimpik yüzme havuzu inşaat çalışmaları tamamlanırken spor salonu çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor.

Turhal Belediyesi tarafından Osmangazi Mahallesi’nde yükselen yarı olimpik yüzme havuzunun yanında yapılan kapalı spor salonunun inşaat çalışmaları hızla devam ederken, Turhal Belediye Başkanı İlker Bekler, proje alanını ziyaret etti. 

Yetkililerden çalışmalar hakkında bilgi alan Bekler, “Osmangazi Mahallemiz bir kısmında güreş eğitim merkezi hemen aşağısında kapalı yüzme havuzumuzla beraber bir spor kompleksi haline gelecek. Turhallı gençlerin, sporu seven gençlerimizin ilçemizin ismini ülkemizde ve bütün dünyada duyurmak için gösterdikleri çabaya bizde bu vesile ile gayret gösterip destek olmaya devam edeceğiz.” açıklamalarında bulundu. 

Turhal’da ilk kez inşa edilen yarı olimpik yüzme havuzu ve spor salonu projelerinde, 30 araçlık otopark, voleybol, hentbol, basketbol ve tenis sahaları da yer alacak. 

BETAM: ”Konuta Erişim Oranı 2 Yılda 2 Kat Zorlaştı”

Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) tarafından yapılan araştırmaya göre, konuta erişim iki yılda 2 kat zorlaştı.

Araştırma verilerine göre 2017 Eylül ayından 2020 Mayıs ayına kadar konut fiyatının artış hızı oldukça düşük kaldı ve ortalama konut fiyatı 127 bin TL’den başlayarak yaklaşık 143 bin TL’ye yükseldi. Haziran 2020’den itibaren kamu bankalarının başlattıkları düşük faiz oranlı konut kredi kampanyası ile konut fiyatlarındaki artış hızlandı. Bu hızlanma 2021 Aralık ayına kadar devam etti ve ortalama ucuz konut fiyatı yaklaşık 289 bin TL’ye yükseldi. Daha sonra dolar kurunun ve enflasyonun yükselmesiyle konut talebindeki fiyatlardaki artışın hızla yükselmesine sebep oldu. 2021 Aralık-2022 Ağustos arasındaki dönemde konut fiyatlarının artış oranı yaklaşık yüzde 106 oldu. 2022 Ağustos verilerine göre 90 metrekarelik ucuz bir konutun ortalama fiyatı 594 bin TL’ye çıktı. 2017 Eylül döneminde bir asgari ücretlinin konut sahibi olabilmesi için yaklaşık 90 aylık kazancı biriktirmesi gerekirken bugün aynı konuta sahip olmak için en az 110 aylık asgari ücret gerekiyor.

Araştırmada hanelerin gelir düzeylerinin çoğunlukla uygun barınma şartlarına erişimi kısıtladığı belirtildi. Bu kısıtlamanın özellikle mal ve hizmet fiyatlarının arttığı bir ortamda düşük gelirli hanelerde daha belirgin hale geldiğine dikkat çekildi. 

Kent Grubu, Ege’de Çimento Yatırımına Devam Ediyor

Ege Bölgesi’nde çimento, hazır beton ve madencilik sektörlerinin en önemli markalarından biri olan Kent Grubu, Muğla ilinde yaptığı çimento fabrikası yatırımının ardından hazır beton ve agrega tesislerini de satın aldı. 

Çimento, hazır beton, kimya, maden, demir, akaryakıt, ve yol/yapı müteahhitliği olmak üzere 10 farklı sektörde yatırımları bulunan Kent Şirketler Grubu, 2022 yılında yatırımlarına hız verdi.

Ege Belgesi’nde 2 çimento değirmeni, 14 hazır beton tesisi, çimento ve beton kimyasalları üretim tesisi ile sektördeki önemli aktörlerden olan Kent Grubu, yıllık 3 milyar TL üzerinde cirosuyla büyümesini sürdürüyor.

2022 yılı içerisinde iki önemli yatırıma imza atan Kent Şirketler Grubu, 140 milyon dolar yatırımla Muğla Çimento Fabrikası inşaatına başladı. İnşaatı 18 ayda tamamlamayı düşünen Grup, yeni yatırımıyla 250 kişiye de istihdam sağlayacak.

75 Mikser ve 20 Pompayla Hizmet Verecek

Bu yıl önemli bir satın almaya da imza atan Kent Şirketler Grubu, Çağdaş Holding bünyesindeki tüm beton santrallerini ve agrega tesislerini bünyesine kattı. Bodrum Kent Beton ismiyle bölgedeki faaliyetlerine devam edecek olan Grup, 75 mikser ve 20 pompayla hizmet verecek.  Satın alma sürecinde Çağdaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Çağlar’a devir sürecindeki desteğinden dolayı teşekkür eden Kent Şirketleri Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Karakurt ve Abdullah Karakurt, “Bu güvenilir markayı yepyeni bir heyecan ile daha da ileri seviyelere taşıyacağımıza inanıyoruz. Çözüm odaklı çalışmalarımızla, müşterilerimize kaliteli, güvenilir hizmetler sunmak ve Bodrum inşaat sektörüne katkıda bulunmak birinci önceliğimiz olacaktır.” ifadelerini kullandı. 

Türkgözü Sınır Kapısı’nda İnşaat Çalışmaları Sürüyor

Ardahan Valisi Hüseyin Önel, inşaat çalışmaları devam eden Türkgözü Sınır Kapısı’nı ziyaret etti. 

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Gümrük ve Turizm İşletmeleri Genel Müdürlüğü (GTİ) tarafından yeniden yapılan Türkgözü Sınır Kapısına giden Vali Hüseyin Öner, Kaçkar Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürü Recep Bilgin ve diğer yetkililerle birlikte gümrük sahasını gezerek, gümrük binaları, lojmanlar, yolcu ve TIR geçiş üniteleri inşaat çalışmalarını denetledi.

Yetkililerden inşaat çalışmalarında gelinen son durum hakkında bilgi alan Vali Öner, Türkgözü Sınır Kapısı’nın, ülkemiz ve Ardahan’ın Gürcistan üzerinden Orta Asya ve Kafkaslara açılan önemli bir kapısı olduğunu belirterek şunları söyledi: “İnşaatın büyük bir kısmı yapılmış durumda. Çalışmalar hızlı bir şekilde devam ediyor. İnşallah tüm çalışmalar tamamlandığında Türkgözü Sınır Kapımız hem ticaretçilerimize hem vatandaşlarımıza, hem de dışarıdan ülkemize gelecek olan turistlere daha iyi ve daha kaliteli hizmet verecektir. Modern bir kapı haline dönüşecek olan Türkgözü kapımız aynı zamanda ülkemizin ticari faaliyetlerden elde ettiği katma değerini de arttıracaktır.” 

4 İldeki Bazı Tesis Projelerine Teşvik Desteği Sağlanacak

Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe alınan karara göre İzmir, Adana, Sakarya ve Kocaeli’de bulunan bazı üretim tesisi yatırımlarına devlet yardımı yapılmasına karar verildi.

Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye AŞ tarafından hibrit ve şarj edilebilir hibrit otomobil ve batarya üretim tesisi, çeşitli vergi, enerji ve prim desteklerini içeren proje bazlı devlet yardımı kapsamına alındı.

Proje başlangıç tarihi 7 Temmuz olarak belirtilen ve 6,9 milyar TL sabit yatırım bedeli öngörülen tesisin, 4 yıllık yatırım süresi sonunda yıllık 162 bin hibrit ve şarj edilebilir hibrit otomobil, 44 bin adet batarya üretimi gerçekleştirmesi hedefleniyor.

Adana’da Beyaz Kağıt ve Hijyenik Ürünleri AŞ tarafından 1 Haziran yatırım başlangıç tarihine sahip olan ve proje bazlı devlet yardımı kapsamına alınan bulaşık makinesi kapsül üretim tesisinin yatırım süresi 5 yıl olarak belirlendi.

Öngörülen toplam sabit yatırım tutarı 657,4 milyon TL olan tesisin yatırım süresi sonunda yıllık 2,4 milyar adet bulaşık makinesi kapsülü üretim hedefine ulaşacağı hesaplanıyor.

Smart Güneş Enerjisi AŞ tarafından İzmir’de yatırım başlangıç tarihi 1 Mayıs olarak belirtilen fotovoltaik güneş paneli üretim tesisine proje bazlı devlet yardımı verilecek.

Yatırım süresi 4 yıl olarak belirlenen ve toplam 7,6 milyar TL sabit yatırım bedeline sahip tesisin yatırım süresi sonunda yıllık 2,048 MW fotovoltaik güneş paneli üretim kapasitesine ulaşması bekleniyor.

Kocaeli’de TN Maleik Petrokimya AŞ tarafından başlangıç tarihi 1 Nisan olarak belirtilen maleik anhidrit üretim tesisinin proje bazlı devlet yardımı kapsamına alınmasına karar verildi.

Öngörülen sabit yatırım tutarı 3,2 milyar TL olarak belirtilen tesiste 3 yıllık yatırım süresi sonunda yıllık 50 bin ton maleik anhidrit üretim kapasitesine ulaşılması hedefleniyor.

Maleik anhidrit, cam, tekne ve inşaat tribün kanatları için cam elyaf kompozitlerin üretiminde yer alan doymamış polyester reçinelerin imalatında kullanılıyor.

Söz konusu tesislere proje bazlı devlet yardımı kapsamında gümrük vergisi KDV istisnası ve iadesi, çeşitli vergi indirimleri, sigorta primi işveren hissesi, sınırlı veya süreli olmak üzere nitelikli personel ve enerji desteklerinin sağlanması öngörülüyor. 

Kanada Merkezli Anatolia’dan, İzmir’e 250 Milyon Dolarlık Dev Yatırım!

Anatolia, İzmir’deki 250 milyon dolarlık yatırımını tamamlamak üzere olduğunu duyurdu. 160 x 320 cm ebadında porselen plakaların üretileceği Aliağa’daki tesis, teknoloji ve sürdürülebilirlik odağındaki donanımıyla dikkat çekiyor.

Seramik sektöründeki oyuncularıyla uluslararası pazarlarda rekabet eden Türkiye, yeni bir markaya daha ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 1995’te Kanada’da kurulan Anatolia, 250 milyon dolarlık yatırımla İzmir’de inşa edilen tesiste Türkiye’de ilk kez 160 x 320 cm büyük ebat porselen plakalar üretecek. Aliağa’da yapımı devam eden 200 bin metrekarelik kapalı alandaki üretim ve lojistik tesisi, 2023’ün ilk çeyreğinde tamamlanacak.

Kanada ve Amerika’da kapalı alanda 210 bin metrekarelik depoları bulunan şirket, 2017’den bu yana İzmir Aliağa’da 40 bin metrekarelik dağıtım merkezi, ofis ve showroom ile Türkiye’deki faaliyetlerini sürdürüyor.

Büyüt Ebatlı Porselen Plakalar, Yaşam Alanlarına Tasarım ve Kaliteyi Getirecek

Karo seramik, doğal taş ve mozaik ürün gruplarında distribütörlerin ve zincir marketlerin ana tedarikçisi olarak faaliyet gösteren Anatolia’dan yapılan açıklamaya göre, İzmir’deki tesislerinde üretecekleri üstün teknik özellikli porselen plakalar, yaşam alanlarını estetik mekanlara dönüştürecek. Porselen plakalar, mutfak ve banyo tezgahları, zemin ve duvar kaplamaları, dış cephe giydirme, masa ve mobilya kaplamaları gibi birçok alanda kullanıma uygun olarak tasarlanacak. 

Teknoloji ve Sürdürülebilirlikte İlklere İmza Atacak

Anatolia, sürdürülebilirlik odağında geliştirdiği entegre projelerini fabrikanın açılışı ile hayata geçirecek. Son teknoloji fırın ve üretim hatları, tam otomasyon hammadde karışım tesisi, sürücüsüz taşıma araçları, geri dönüştürülebilir atık sistemi, çatı üzeri güneş enerjisi sistemi ve Endüstri 4.0 uygulamaları ile birlikte sektörün en gelişmiş örneklerini dünyada ilk kez entegre olarak hayata geçirecek. 

Başoğlu Kablo’dan Kızılay İş Birliğinde Kan Bağışı Etkinliği

Kızılay Haftası kapsamında Türk Kızılay iş birliği ile 14 Ekim Cuma günü Bolu fabrikasında kan ve kök hücre bağışı etkinliği düzenleyen Başoğlu Kablo, sosyal sorumluluk projelerine bir yenisini daha ekledi.

Üretimde imzasını attığı başarıların yanı sıra toplumsal kalkınma ve sosyal sorumluluk projelerine yönelik hassasiyeti ve özeni ile adından sıkça bahsettiren Başoğlu Kablo, Kızılay Haftası için Türk Kızılay Bolu Şube Başkanlığı iş birliği ile kan ve kök hücre bağışı etkinliği organize etti. Kızılay kan toplama aracı gün boyunca firmanın Bolu fabrikasında gönüllülerin kan ve kök hücre bağışını kabul etti. 14 Ekim Cuma günü gerçekleştirilen kan bağışı etkinliğine firma bünyesinde çalışan 110 personel katıldı. 

2013 yılında kan bağışına verdiği desteklerden dolayı Türk Kızılay’ı tarafından teşekkür belgesine layık görülen Başoğlu Kablo, düzenli aralıklarla personellerini kan bağışı yapmaya teşvik ediyor. Neredeyse her yıl kan toplama aracını Bolu fabrikasında ağırlayan firma, bu yıl da 110 kişinin katıldığı sosyal sorumluluk projesi aracılığıyla onlarca yardıma ihtiyacı olan vatandaşımıza can verdi. 

Kan ve Kök Hücre Bağışı Etkinliğinde Teknoloji İyiliğe Hizmet Etti

Başoğlu Kablo tarafından düzenlenen Kızılay kan ve kök hücre bağışı etkinliğinde teknoloji iyiliğe hizmet etti. Kan ve kök hücre bağışı etkinliğinden birkaç gün önce, insan kaynakları tarafından hazırlanan Google anket linkleri sayesinde etkinliğe katılacak personel sayısı ve bağış türü netleştirildi. Etkinlik kapsamında kan ve kök hücre vermek isteyen personeller, tek tuşla bağış talebini insan kaynaklarına bildirdi. Netleştirilen sayı sayesinde Kızılay’ın 14 Ekim gününe tüm hazırlıklarını tamamlayarak katılması sağlandı ve Başoğlu Kablo Bolu fabrikasında anlamlı bir sosyal sorumluluk projesi daha titizlikle gerçekleştirilmiş oldu. 

İsra Holding, AVM Projelerini Görücüye Çıkardı

ECE Türkiye Uluslararası Perakende Kiralama Günü’ne katılım gösteren İsra Holding, en yeni projeleri V Mall İstanbul ile V Metroway AVM’yi görücüye çıkardı. 

Konuyla ilgili detaylardan bahseden İsra Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdurrahim Tavlı, “İsra Holding olarak projelerimizde öz sermaye ve çoklu ortaklık yapısına dayanan bir finansman modeli ile hareket ediyoruz. V Mall İstanbul projemizde şu an 14 farklı ülkeden yatırımcımız bulunuyor. Ortaklarımız, yatırım yaptığımız V Mall İstanbul projesinden pay satın alarak yatırımlarını gerçekleştiriyorlar. Bununla birlikte V Mall İstanbul projemiz yeni nesil AVM konsepti doğrultusunda, gerek projenin iç ve dış mimarisinde gerekse fonksiyonel özellikler olarak ziyaretçilerimize son teknolojilerin kullanıldığı dijital çözümler sunacağız. Bu da V Mall İstanbul’u diğer AVM’lerden ayrıştıracak en önemli özellik olacak.” dedi. 

V Metroway AVM hakkında da konuşan Tavlı, “V Metroway AVM’nin kaba inşaatı tamamlandı. Cephe işleri devam ediyor. V Metroway AVM de 2023’ün 2. çeyreğinde ziyaretçilerimizi ağırlamayı planlıyoruz. V Mall İstanbul projemizde ise bu tarih 2024 yılı ortasında olacak şekilde planlıyor ve çalışmalarımıza bu doğrultuda devam ediyoruz. Bu iki alışveriş merkezimiz, Türkiye’nin en hızlı gelişen ilçelerinden olan Başakşehir’de birlikte oluşturacakları sinerji ile bölgede hakim bir organize perakende arzı sunacaklar. ECE Türkiye’nin uzmanlığı ve bu konuda bize verdiği danışmanlıkla bu süreci başarılı şekilde yöneteceğimize inanıyoruz.’’ ifadelerini kullandı. 

Akkuyu NGS’nin Birinci Ünite İç Koruma Kabuğu Tamamlanıyor

Mersin, Gülnar’da yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin (NGS) birinci güç ünitesinde yer alan reaktör binasına yapılan iç koruma kabuğu tamamlanmak üzere. 

Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin inşaat sahasında çalışmalar 7/24 sürüyor. Çalışma takviyi kapsamında birinci güç ünitesinin reaktör binasına, nükleer santrallerin güvenlik sisteminin ana unsurlarından biri olan iç koruma kabuğunun (İKK) 6’ncı katmanı kuruldu. 2022 yılı sonuna kadar tamamlanması planlanan kubbe montajının yapılmasıyla, birinci ünitenin reaktör bölümü tamamlanmış olacak. Reaktör binasının sızdırmazlığını sağlayan çelik kaplama ve özel betondan oluşan İKK, reaktör binasını korumanın yanı sıra boru geçişlerine ve santralin işletme aşamasında nükleer reaktörde bakım işlemlerini gerçekleştiren kutup vincine destek oluyor.

İKK’nin 6’ncı katmanı, 30 bloktan oluşan çelik bir yapı olma özelliği taşıyor. Toplam ağırlığı 224 ton olan 44 metre çapındaki katmanın montajı, Liebherr LR 13000 ağır paletli vinç kullanılarak Akkuyu NGS inşaat sahasında gerçekleştirildi. Katmanın kurulumu 8 saat sürdü. Kurulumdan sonra 1’inci güç ünitesinin reaktör binası 8,4 metre daha yükselerek 51,5 metreye ulaştı.

Akkuyu Nükleer A.Ş. Genel Müdürü Anastasia Zoteeva, Akkuyu NGS”de çalışmaların bütün hızı ile devam ettiğini belirterek, “Bugün önemli bir aşama gerçekleşti. 6’ncı katman kurulduktan sonra, geriye sadece reaktör binasının kubbesini kapatılması kaldı. Kurulum işlemi kusursuz bir şekilde gerçekleştirildi. İnşaatçılarımız, montajcılarımız, teçhizatçılarımız ve vinç operatörlerimiz profesyonel becerilerinin en üst düzeyde olduğunu bir kez daha kanıtladılar. Tonlarca ağırlıktaki bir yapıyı 1 santimetrelik bir hassasiyetle kurmak son derece zor bir iştir. İyi iş çıkardık ve bu da Akkuyu NGS ekibinin son derece profesyonel olduğunu bir kez daha gösterdi.’’ dedi.

2022 yılı sonuna kadar 1’inci güç ünitesinin için iç koruma kabuğunun montajı, reaktör kabının suyla temizlenmeye başlanması ve kutup vincinin devreye alınması gibi ön işletmeye alma çalışmalarının başlaması planlanıyor.

Akkuyu NGS sahasındaki inşaat ve montaj çalışmaları, dört güç ünitesi, kıyı hidrolik mühendislik yapıları, bir güç dağıtım sistemi, idari binalar, bir eğitim merkezi ve gelecekteki NGS’nin fiziksel koruma tesisleri olmak üzere ana ve yardımcı tesislerin tümünde devam ediyor.

Akkuyu NGS’nin tüm proje detayları ile aşamaları hakkında buradan detaylı bilgi alabilirsiniz.

BAB Architects: “Yeni Nesil Ofis Tasarımları Esnek, Sürdürülebilir ve Akıllı Sistemlerle Kurgulanıyor”

Ulusal ve uluslararası alanda gerçekleştirdikleri farklı ölçeklerdeki mimari ve iç mimari ofis projeleriyle tanınan BAB Architects kurucu ortakları Mimar İrem Arıbaş ve İç Mimar Hüseyin Beş, pandemiyle birlikte evrilen çalışma alışkanlıklarının dönüştürdüğü yeni nesil ofis tasarımlarındaki güncel trendleri aktardı. 

Mimar İrem Arıbaş ve İç Mimar Hüseyin Beş liderliğindeki İstanbul merkezli mimarlık ve iç mimarlık ofisi BAB Architects, ulusal ve uluslararası ölçekte imza attıkları yeni nesil ofis tasarımlarında pandemiden sonra farklılaşan ihtiyaçlara ve alışkanlıklara uygun, yenilikçi çözümler üretiyor.

Pandemi sonrası değişen çalışma alışkanlıklarının ofis tasarımları üzerindeki etkilerini aktaran BAB Architectsortakları, ofislerde kullanıcı taleplerinin yön değiştirdiğini, mekan içerisinde oluşturulmuş mekanlardan uzaklaşıldığını, sınırları tanımlı oda duvarlarının ortadan kalktığını ve kolektif kullanım imkanlarına olanak sağlayan yeni nesil, esnek,açık ofis tasarımlarına hızlı bir geçiş yapıldığını dile getiriyor. 

Pandemi sürecinde dünya genelinde verilen sağlık mücadelesi, ofis yapıları gibi çoklu kullanım alanları başta olmak üzere yaşadığımız tüm mekanlarda uygulanan mimari yaklaşımların, kullanıcıların sağlığı ve esenliği için ne denli önemli olduğunu hepimize bir kez daha hatırlattı. Pandemi öncesi düzende en köklü, en büyük ofislerde dahi mekansal kalite ve konfor düzeyinin optimum seviyelerin altında kaldığını ve pandemik koşullar karşısında işlerliğini yitirdiğini dile getiren BAB Architects kurucuları Mimar İrem Arıbaş ve İç Mimar Hüseyin Beş, pandeminin ilk yarısında uzaktan çalışmak şirketlere belirli açılardan cazip gelmiş olsa da buna rağmen bir çok sektör için sürdürülebilir olmadığını şu sözlerle aktarıyor: “Ofislerin kullanıcı konforu ve memnuniyeti önceliğiyle yeniden elden geçirildiği bu dönemde, yeni nesil çalışma alanları bizleri düşünsel yönde işten kopmadan bir arada tutarken aynı zamanda sosyal mesafeyi koruyabildiğimiz, kullanıcıların birbirleriyle ve mekanla fiziksel temaslarını en aza indirgeyen, mekanda dönüşüm ve esneklik gözeten, içeride soluduğumuz havadan kullandığımız ekipmanlara kadar akıllı sistemlerle kurgulanmış, kendimizi güvende hissedebileceğimiz mekan çözümlerine ve tasarımlarına evrildi.”

BAB Architects mimarları, pandemi sonrası yaptıkları yeni ofis tasarımlarında teknoloji kullanımını öncelikli tuttuklarını ve hatta planlamanın merkezine aldıklarını belirtiyor ve giriş çıkışlarda sensörlü kapılar, temassız geçiş kontrol sistemleri, ıslak hacimlerde fotoselli bataryalar ve sabunluklar, klozetlerde fotoselli kumanda panelleri, havayı her daim taze tutan akıllı havalandırma ve dezenfeksiyon sistemleri, gün ışığının en verimli şekilde kullanılmasına ve kullanıcı yoğunluğuna göre kendini ayarlayan aydınlatma otomasyon sistemleri gibi faktörlerin hızlı bir şekilde tasarım kriterlerinin olmazsa olmazı haline geldiğini dile getiriyor.

Mimar İrem Arıbaş’a göre eski nesil ofislerde verimlilik, mekanın ideal konfor kapasitesi ne olursa olsu sınırlı bir mesai saati içerisinde aynı ortamda bulunan kişi sayısının çokluğu ile ölçülüyordu. Yeni düzende ise hijyen standartlarının kontrol altında tutulması ve bireysel teması indirgemek gereksinimi ile ofis kullanım yoğunluğunda programlı bir azaltıma gitmenin verimliliği artırdığı anlaşıldı.

BAB Architecs mimarları ofislerin genellikle çalışma alanlarına ve birimlerine göre gruplara ayrıldığını ve grupların ofis alanlarını farklı saatlerde, farklı günlerde dönüşümlü şekilde kullanmaya başladığını dile getiriyor. Bu yeni iş programları ile çalışma saatleri esnedi ve neredeyse bir tam gün içerisine yayıldı. Ofis alanları böylece 24 saat yaşayan mekanlar halini aldı ve bu işleyiş yeni ofis planlamalarında sürdürülebilir mimari çözümleri kaçınılmaz yaptı. Bu nedenle pandemi sonrası yeni tasarımların esnek ve ihtiyaca göre dönüştürülebilir mekansal kurguları beraberinde getirdiğini söylerken BAB Architects mimarları sözlerine şu şekilde devam ediyor: “Bu yönde kullanıcı talepleri yön değiştirdi ve artan bir taleple bizler ofis projelerimizde mekan içerisinde mekanlar oluşturmayı bıraktık, sınırları tanımlı oda duvarlarını kaldırdık ve asgari sayıda bölüntülenmiş geniş hacimlerin çok yönlü kullanıma uygun planlamalarıyla eski nesil oda tipi kapalı ofislerden, kolektif kullanım imkanlarına olanak sağlayan yeni nesil esnek açık ofis tasarımlarına bu süreçte hızlı bir geçiş yaptık.”

Hibrit Çalışma Alışkanlıklarının Ofis Tasarımlarına Etkisi

Hibrit çalışma alışkanlıkları ülkemizde yeni edinilen bir kazanım. Hiyerarşik düzeni önceleyen ve herkesin kendi birimi ve kabuğu içerisinde çalıştığı eski nesil mekan çözümlerinin yarattığı mahremiyet alışkanlığının direncini kırmanın oldukça zor olduğunu dile getiren BAB Architects Kurucu Ortağı İç Mimar Hüseyin Beş, teknolojinin hayatımıza dahil ettiği, ihtiyaç olana çok daha hızlı erişim imkanının aynı işi yapan firmalar arasında dolaylı yoldan bir rekabet ortamı oluşturduğunu şu sözlerle açıklıyor: “Bu durum ofislerin kendi içerisindeki işleyiş sisteminde artık her birimin aynı ölçüde çok daha hızlı iletişim, etkileşim kurma ve böylece sonuç alma süresinin kısa tutulması ihtiyacını doğuruyor. Bu ihtiyacı karşılamak yönünde revize edilmesi gereken ilk bakış açısı ise aslında ofislerde en iyi iletişim ve etkileşimin çalışanların kendi inisiyatifi ve çabalarıyla değil, uygun mimari çözümlerle, çalışma ortamlarının çalışanlara sunduğu mekansal yönlendirme ve birleştirici alt yapı sayesinde mümkün olabileceğidir.”

Bu mekansal alt yapıya ofislerde en verimli şekilde imkan veren tasarım biçiminin açık ofisler olduğunu dile getiren İç Mimar Hüseyin Beş, açık ofislerin kazandırdığı hibrit çalışma alışkanlıkları sayesinde tasarımların da kullanıcıların dadaha özgür hale geldiklerini vurguluyor. Yeni nesil tasarımlarda şirketlerin ortak çatısı altında hiyerarşik baskıları bir parça esnetmeyi, aynı amaca hizmet eden farklı alanların farklı görüşlerini birleştirmeyi ve temasta tutmayı hedeflediklerini eklerken, üretimin organik bir yapı, yaşayan bir form olduğunu ve içinde bulunduğu çevreye göre şekil aldığını, sürekli olarak geliştiğini, değiştiğini ve kolektif çalışma gücünden ve fikir zenginliğinden beslendiğini savunuyor.

Yeni düzenlemelerde, öncelikle eski nesil ofislerdeki sabit bölücü duvarların yıkılmış olduğunu dile getiren BAB Architects mimarları bunlar yerine esnek ve dönüştürülebilen mekanlar tasarladıklarını vurguluyorlar: “İşlevlere imkan sunan esnek çözümleri katlanır seperatörler ve taşınabilir mobilya bölücülerle sağladık. Öznel çalışma gerektiren durumlar ve kısa süreli özel görüşmeler için “booth” adı verilen çalışma kabinleri ofislerin yeni kapalı odaları oldu. Bunun yanı sıra uzun süreli özel görüşmeler ve toplantılar için teknolojik alt yapılarla geliştirilen konferans odaları elbette korunuyor ve buralar açık ofislerin mahrem alanları niteliğinde. Buna ek olarak açık ofislerde dolaşırken sirkülasyon alanlarının bir köşesinde bir yazı panosu etrafında kurgulanmış ufak toplantı ve toplanma alanları da görebiliyoruz.”

Bu açık toplantı alanlarının, çalışanları anlık gelişen bir çözüm ihtiyacı karşısında bile hızlıca beyin fırtınası yapmaya teşvik eden, bir görüşün sıcağı sıcağına tüm katılımcılarla objektif şekilde ele alınabildiği, yani üretkenliğe de doğrudan hizmet eden faydalı çalışma alanları olduğunu dile getiren İrem Arıbaş, açık ofislerin aynı zamanda rekreatif faaliyetlere imkan veren çeşitli sosyal alanları da bulunduran bir konsept anlayışına sahip olduğunu da sözlerine ekliyor: “Eski nesil ofislerin aksine, yeni ofisler kullanıcıyı ara sıra oturduğu masadan kaldırmayı, saplandığı iş döngüsünden bilerek koparmayı, çalışanın üzerinde çalıştığı konuya bu sosyal alanları kullanmak fikriyle verdiği bir mola dönüşü dışarıdan ve daha sağlıklı baktırabilmeyi hedefliyor. Aynı zamanda şunu da kabul etmeliyiz ki bu tür kalabalık ofislerde bir arada medeni şekilde çalışmanın koşulu önce bir arada medeni şekilde yaşamaktan geçiyor. Çalışanların bu eğlenceli sosyal alanlarda kurdukları temas birbirlerini daha iyi tanımalarını sağlıyor. Bu tip ofisler insanların empati yetisini pekiştirdiğinden, karşılıklı anlayışın, yardımlaşmanın olduğu, herkesin bir arada çalışmanın bireysel sorumluluğunu üstlendiği medeni ve kaliteli çalışma ortamlarına kendiliğinden dönüşüyor.”

Öte yandan yeni nesil ofislerin kullanıcıya vadettiği imkanlar sonucu çalışanlar artık ofislerinde kendilerini rahat, güvende, üretken ve önemli hissediyorlar. Çalışanların ofislerinden bir an önce kaçma duyguları bu tip yeni ofisler sayesinde artık tarihe karışmış durumda. Bunun aksine ofiste maksimum verimli süreyi geçirmek, bireysel ihtiyaçlarla bu süreleri bölerek ziyan etmemek öncelikli hale geldi.

Bu durum, yeni nesil ofis tasarımlarını mekansal kurgular anlamında bir adım daha öteye taşıyor ve fonksiyon şemalarına çalışanların bireysel ihtiyaçlarına yönelik geliştirilmiş spor salonu, güzellik salonu, berber, sağlık birimleri, kreş gibi mahal çözümlerinin de eklenmesini beraberinde getiriyor. 

Açık Ofis Kurgusunda Yeni Nesil Yaklaşımlar

Yeni nesil ofis ihtiyaçlarıyla tasarımda “açık ofis” olarak yerini alan kolektif çalışma düzenini son derece faydalı bulan BAB Architects Kurucu Ortağı İç Mimar Hüseyin Beş ofisler artık sadece çalışılan, işinizi yapıp döndüğünüz yerler olmaktan daha çok yaşam alanı hatta yaşamımızın çok büyük bir kısmının geçtiği alanlar olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Ofisler, sabah yoğun trafik sonrası kendimizi içerisine girdiğimizde rahat hissedeceğimiz, günün ilk kahvesini içtiğimiz büsbütün yaşam alanları. Tasarım karmaşık bir konu. Bazı tasarım türleri daha özneldir, “sanatsaldır”; bazıları ise daha faydalıdır ve daha katı kuralları izler. Sanat ve tasarım arasındaki ilişki genellikle yanlış anlaşılır ve bir tasarımın sonucu sanatsal olabilse de arkasındaki süreç çok farklıdır. İhtiyacı doğru anlamak tasarıma başlamak için çok iyi bir nokta. Alınan sorumluluk sadece iyi görünen bir yerin ötesine geçmeyi gerektirir. Bu bağlamda belirleyici olan, arka fonunu tasarladığınız alanın işlevlerini tam olarak yerine getirebilmesidir. Bizler bu yönde her zaman iyi görünen ama yaşam alanlarını ve çalışma ferahını önceleyen bir yerden bakmayı tercih ediyoruz. İnsanların bir arada çalıştığı fakat sınırların tam olarak belli olduğu alanları tasarlamayı önemsiyoruz. İhtiyaçların göreceli olmadığı, üretim yapılan alanların, insanı ve insan ilişkilerini sağlıklı kılacak şekilde dizayn edilmesi gerektiğini biliyoruz.”

Ofislerde Sürdürülebilir Tasarımlar

Oldukça geniş kapsamlı bir konu olan sürdürülebilirlik kavramını “daimî olma, olanı ya da önceden yapılmış olanı fonksiyonlarını değiştirerek tekrar kazanma, kazandırma bilinci” olarak açıklayan BAB Architects Kurucu Ortağı İç Mimar Hüseyin Beş sürdürülebilirliğin dürtüsellikten değil, uzun vadeli planlardan beslenen bir kavram olduğunu vurguluyor ve ekliyor: “Sürdürülebilirliği temelde kaynakların üretilebilir süresinden daha hızlı tüketilmesinin önüne geçmek olarak adlandırabiliriz. Tabii ki beşer her daim istediğini alma ve sahip olma güdüsü ile yaşıyor. Kısa ömrümüzün hızlı döngüsüne ayak uydurmaya, hatta bazı durumlarda normal yaşam süremizin ihtiyacı olmayan bir hızda üretime ve tüketime meyilliyiz. Bunların sonuçlarının farkındalığı 80’li yıllarda kendini göstermeye başladı. Sürdürülebilirlik nesillerin ihtiyaçlarını görmezden gelmeden bugünün ihtiyaçlarını karşılama, karşılarken de mevcut ekolojiye ve dengelere zarar vermeme disiplini.”

Ofislerde Biyofilik Tasarım ve Doğallık Arayışları

İç Mimar Hüseyin Beş’e göre ofis alanlarında biyofilik tasarım bu yıl da tasarımın vazgeçilmezleri arasında. Ofislerin bir dış mekanı olsun olmasın iç mekanlarını doğanın unsurlarıyla birleştiren biyofilik tasarımda ahşap, bitkiler ve su; duvarları, tavanları sarıyor. Bu noktada az bakım gerektiren bitkilerin tercih edilmesinin ise kritik önem taşıdığını vurgulayan Hüseyin Beş, ofislerde sade bir zarafeti yansıtan açık pastel tonların doğal malzemeler ile harmanlandığını, sürdürülebilir ve dayanıklı malzemelerin tercih edildiğini de ekleyerek sözlerine devam ediyor: “Ofis iç mekanlarında yapay görüntülerden uzaklaşılıyor; doğal ve uzun ömürlü malzemeler talep ediliyor. Taş ya da ahşapla harmanlanan tasarımlar doğallığı yansıtırken, mobilyalarda da ergonomi ön planda tutuluyor. Geleceğin ofislerinde, çalışma hayatının değişen doğasına uyum sağlamak için malzeme seçimleri önemli bir rol oynayacak.”

Ofislerde geçmiş dönemde revaçta olan “work-as-lifestyle” modelinin eksikliklerinin artık bariz şekilde görünür olduğunu vurgulayan Hüseyin Beş’e göre, salgın dönemindeki evden çalışma sürecinde, milyonlarca insan iş ve eğlenceyi birbirine karıştırmak istediklerinde bunu oturma odalarının güvenliği ve konforundan kolayca yapabileceklerini fark etti. Bunun sonuncunda çalışmayı daha keyifli, daha çekici bir girişim haline getirmeyi amaçlayan eğlenceli alanlar daha verimli hale geldi. Yeni nesil çalışma alışkanlıklarıyla gündeme gelen bu parametrelerin, ofislerde tasarımcılara çok büyük bir iş düştüğünün de göstergesi olduğunu dile getiren BAB Architects kurucu ortakları Mimar İrem Arıbaş ve İç Mimar Hüseyin Beş geleneksel çalışma alanlarının artık rağbet görmediğini vurguluyor ve ofislerdeki yeni eğilimleri şu sözlerle özetliyorlar: “Giderek sanal ofislere ve hazır ofislere olan ilgi artıyor, büyük ve pahalı şehirlerden küçük ve güvenli şehirlere dönüş başlıyor, sürdürülebilir ofisler trend oluyor ve ofis kültüründen önce kurum kültürü ön planda tutuluyor.”

Canik Hamidiye Hastanesi Restore Ediliyor

Samsun’da 2. Abdülhamit döneminde inşa edilen Canik Hamidiye Hastanesi, restore edilerek aile ve yaşam merkezine dönüştürülecek.

Samsun Büyükşehir Belediyesi, 2. Abdülhamit döneminde inşa edilen Canik Hamidiye Hastanesi’nin restore edilerek aile ve yaşam merkezi olarak hayata geçirileceğini belirten bildiri yayınladı. Sağlık Bakanlığı tarafından belediyeye tahsis edilen bina hakkında şu sözler paylaşıldı:

“Tarihi binanın restorasyonu için harekete geçildi. Hazırlanan proje ile konsepti, içeriği ve özellikleriyle Türkiye’ye örnek teşkil edecek Aile ve Yaşam Merkezi, 7’den 70’e herkese hitap edecek. Toplam kapalı inşaat alanı 11 bin 537 metrekare olan 3 ana kütleden oluşan yerleşkede, tek katlı kadın merkezi, aile danışma merkezi, kadın spor salonu yer alacak. Projede kadın merkezinin yanı sıra çocuk ve spor salonu yapıları, çocuk ve gençlik merkezleri, spor kompleksi, konferans, toplantı, sergi salonları, müzik ve sanat atölyeleri, bilim sınıfları, bilgisayar ve eğitim derslikleri, kütüphane, misafirhane, tanıtım merkezi, zeka gelişim, bireysel çalışma, ticari ve gezinti alanları bulunacak. Robotik kodlamadan masala, dramadan tiyatroya kadar sanatın her alanında eğitim görebilme imkanına kavuşacak vatandaşlar için sinema ve butik otel de yapılacak. Bina çevresindeki yeşil alan ve ağaçlar korunarak yeni peyzaj düzenlemeleri yapılacak.”

Restorasyon çalışmaları için ihale düzenlenceğini duyuran Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir ise, “120 yıllık maziye sahip Canik Hamidiye Hastanesi için çok güzel ve özel bir proje hazırladık. Alandaki tarihi değerimiz olan tescilli binayı restore edip koruyarak aile ve yaşam merkezine dönüştürüyoruz. 28 dönümlük alanı çevreleyen duvarları kaldırıp, alanı çocuklarımızın, gençlerimizin, kadınlarımızın ve yaşlılarımızın rahat nefes alacakları, hoş vakit geçirecekleri yaşam alanına çeviriyoruz. Yemyeşil alanda mahalle kültürünü, sevgiyi, saygıyı, dostluğu orada yaşatacağız. Yapımı tamamlandığında hem geleneksel mahalle kültürü yeniden oluşup yaygınlaşacak hem de çocuk, genç ve yaşlılar keyif alacakları bir ortama kavuşacak. 7’den 70’e tüm halkımız, tarihi mirası koruyarak sosyal ve kültürel amaçlı faaliyetlerden en üst seviyede istifade edip, gelecek kuşaklara aktaracak.” açıklamalarında bulundu. 

Türkiye Geneli Ortalama Konut Fiyatları 1 Milyon 556 Bin TL’ye Ulaştı

Endeksa tarafından hazırlanan verilere göre; Türkiye Eylül ayı itibarıyla konut satış fiyatlarında senelik değer artışı yüzde 202 seviyesine ulaştı. Türkiye genelinde ortalama konut fiyatları ise 1 milyon 556 bin 360 TL oldu. 

Eylül 2022’de Türkiye’de 113 bin 402 konut satışı yapıldı. Konut satışları Eylül 2022’e bir önceki aya göre yüzde 8, 2021’in aynı ayına göre ise yüzde 23 geriledi. Ocak – Eylül dönemi değerlendirildiğinde ise konut satış adedinin geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 11.4 yükselişle 1 milyon 57 bin 193 olduğu görülüyor. 

Teknoloji odaklı gayrimenkul değerleme platformu Endeksacom tarafından hazırlanan verilere göre; Türkiye’de Eylül ayı itibarıyla konut satış fiyatlarında senelik değer artışı yüzde 202 seviyesinde olurken, Türkiye genelinde ortalama konut metrekare satış fiyatı 11 bin 972 lira, ortalama konut fiyatı 1 milyon 556 bin 360 lira ve konut yatırımının geri dönüş süresi ise 19 sene olarak belirlendi. 

Endeksa verilerine göre Eylül ayı sonu itibarıyla İstanbul’da konut satış fiyatlarında senelik değer artışı yüzde 241, ortalama konut metrekare satış fiyatı 20 bin 208 lira, ortalama konut fiyatı 2 milyon 424 bin 960 lira oldu.

Ankara’da ise konut fiyatları son bir senede yüzde 212 arttı. Buna göre başkentte ortalama konut metrekare satış fiyatı 9 bin 47 lira, ortalama konut fiyatı 1 milyon 176 bin 110 lira olarak belirlendi. 

İzmir’de ise senelik değer artışı yüzde 190, ortalama konut metrekare satış fiyatı 15 bin 362 lira, ortalama konut fiyatı 1 milyon 997 bin 60 lira oldu. 

Endeksa verilerine göre, Eylül ‘de en çok konut satışının olduğu ilk 30 şehre bakıldığında, senelik değer artışı en yüksek olan yerler sırasıyla Antalya, Mersin ve İstanbul olarak belirlendi. Antalya’da konut fiyatları son bir senede yüzde 244 yükseldi, ortalama konut metrekare satış fiyatı 17 bin 123 lira, ortalama konut satış fiyatı 2 milyon 54 bin 760 lira oldu. Mersin’de yıllık değer artışı yüzde 243, ortalama konut metrekare satış fiyatı 10 bin 923 lira, ortalama konut satış fiyatı 1 milyon 583 bin 835 lira oalrak gerçekleşti. Mega kent İstanbul’da ise konut satış fiyatlarında değer artışı  yüzde 241, ortalama konut metrekare satış fiyatı 20 bin 208 lira, ortalama konut fiyatı 2 milyon 424 bin 960 lira oldu. 

Endeksa Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Görkem Öğüt, konut satışlarını ve konut fiyatlarını değerlendirdi. 

“Konut satışlarında son 2 aydır gözlemlenen yavaşlamanın Eylül’de de devam ettiğini görüyoruz. Eylül’de mevsimsel etki nedeniyle piyasasının hareketlenmesi beklenirken, konut satışlarında bir önceki aya ve geçen yılın aynı dönemine göre bir düşüş gerçekleşti” ifadelerini kullanan Görkem Öğüt, satış adedindeki düşüşün iki temel nedeninin piyasadaki stok azlığı ve fiyatlardaki düşüş beklentisi olduğuna dikkat çekti. 

Görkem Öğüt, konu ile ilgili açıklamasını, “Endeksa verilerine göre de konut fiyatlarındaki artışın yavaşladığını görüyoruz. Son çeyrekte piyasanın şartlarının daha fazla oturmasını ve yıllık konut satış adedinin artışla kapanmasını bekliyorum” şeklinde konuşarak tamamladı.

Cengiz Holding, Bodrum’da Otel İnşa Edecek

Cengiz Holding, Bodrum sahil şeridinde yer alan 147 bin 803 metrekarelik alana otel ve dört farklı tipten oluşan 42 adet konut inşa edecek.

Göl Mahallesi içerisinde bulunan ve aynı zamanda 2020’de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından “Doğal Sit-Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Alan” ilan edilen alandaki turizm konaklama tesisinin ÇED süreci dün başladı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın e-ÇED sisteminde yayımlanan bilgiye göre, projenin maliyeti 568 milyon 831 bin 860 TL.

Cumhuriyet Gazetesi’nden Şeyda Öztürk’ün haberine göre projede, 305 ada 1 parselde 147 bin 803 metrekarelik alana otel blokları ve dört faklı villa tipinden oluşan toplam 42 adet konut yapılacak. Ayrıca 306 ada 1 parselde ise yine dört farklı villa tipinden toplam 58 adet konut yapılması planlanıyor. Projenin toplam kapasitesinde ise 101 apart oda ve 83 suit oda olmak üzere toplam 184 oda olacak. Öte yandan projede, 1200 kişilik yedi farklı lokanta da bulunacak. Yüzme havuzları, 300 kişilik toplantı salonu, otopark, çocuk oyun alanı ve aletli jimnastik salonu da proje içerisinde yer alıyor. Projede gösterilen iki parselin güneyinde ise birinci derece arkeolojik sit alanı bulunuyor. Raporda, arkeolojik sit alanına müdahalede bulunulmayacağı bilgisi de paylaşıldı.

Proje hakkındaki tüm detaylara buradan ulaşabilirsiniz.

Gred, Londra’daki The Verdean Projesinin 2. Etabını Türkiye’de Satışa Sundu

Türkiye’nin global emlak markalarından biri olan Gred, Londra’daki projesi The Verdean’ın 2. etabını Türkiye’de satışa çıkardı. 

Hong Kong, Beijing, Singapore, Shangai, Middle East ve Londra da dahil olmak üzere diğer tüm pazarlardan 10 gün önce Türkiye’de satışa sunulan projeyle ilgili olarak 7 Ekim Cuma günü İstanbul’da özel bir ön lansman gerçekleştirildi. Proje 42’si stüdyo, 91’i 1+1 ve 37’si de 2+1 olmak üzere toplamda 170 daireden oluşuyor.

Toplantıda konuşan Knight Frank Yönetici Ortağı Emma Fletcher Brewer, dolar ve pound paritesindeki düşüşün Londra emlak pazarını fırsat haline dönüştürdüğüne dikkat çekti. Parasını dolarda tutan Türk yatırımcıların dolar/pound paritesindeki düşüşten faydalanabileceğini belirten Brewer, “Londra gayrimenkul pazarı, parite bazlı etkiyle beraber artık yüzde 20 – 30 aralığında değişen oranlarla ucuz konut alma fırsatı sunuyor. Bu da bir fırsat pazarı haline gelen Londra gayrimenkul pazarına ilgiyi yoğunlaştırıyor.” dedi.

Knight Frank Finance Mortgage Departman Yönetici Ortağı Nathan Bakhbaki de Türk vatandaşlarının, İngiltere’de yüzde 10 peşin, yüzde 10 ara ödeme taksitlerinden sonra, ev tesliminde yüzde 75 orana kadar konut kredisi kullanmalarının mümkün olduğunu belirtti. Küçük birikimlerle dahi Londra’da ev sahibi olabilmenin mümkün olduğuna dikkat çeken Bakhbaki, yanı sıra İngiltere’de yaşama şartının da aranmadığını söyledi. Bakhbaki, gayrimenkulun kiraya verilmesi şartıyla, isteğe bağlı olarak sadece faiz ödemesi yapmanın mümkün olduğu akıllı kredi ürünleriyle, küçük yatırımların her ay düzenli bir döviz getirisine dönüştürülebileceğini aktardı.

‘’Neredeyse Her Beş Konuttan Birini Ruslar Alıyor’’

Türkiye’de yabancıya konut satışında azalma yaşansa da Rusların talebi artmaya devam ediyor. Gayrimenkul Yurtdışı Tanıtım Derneği (GİGDER) Başkanı Faruk Akbal, Rusların neredeyse her beş konuttan birini satın aldığını vurguladı. 

Ocak-Eylül döneminde yaklaşık 50 bin adet konut satıldığını söyleyen GİGDER Başkanı Faruk Akbal, bu süreçte 5 konuttan birinin Rus vatandaşlar tarafından satın alındığını belirtti. Konuyla ilgili konuşan Akbal, şunları söyledi: 

“Türkiye’nin yakaladığı bu talebi iyi değerlendirmesi önemli. Nitekim Ruslar 2015’te yurt dışında yaklaşık 25 milyar dolarlık emlak edinmişti. Uluslararası emlak komisyonculuğu şirketi Tranio tarafından yapılan bir araştırmaya göre Rus vatandaşlarının yurt dışındaki gayrimenkul talebi bu sene üçüncü çeyrekte 2021’in aynı dönemine göre yüzde 84 arttı. Londra merkezli Henley&Partners firmasının verilerine göre, hazır varlıkları 1 milyon dolardan fazla olan Rusların yaklaşık yüzde 15’inin 2022 sonuna kadar başka ülkelere göç etmesi bekleniyor. Emlak talep eğiliminde Ruslar için şu an Türkiye lider. Türkiye’yi Birleşik Arap Emirlikleri, Tayland, Yunanistan, İspanya ve Gürcistan takip ediyor. Bu sene toplamda belki de yurt dışında 30 milyar doları aşan bir emlak alımına ulaşacak Rusya’yı iyi okumak, iyi takip etmek gerekiyor.” 

Her Türlü Hava Koşuluna Karşı Koruyan Estetik Görünümlü Dış Cephe Boyası: Maestro

En yeni teknolojiyle üretim yapan Cubo Boya’nın su bazlı, mat görünümlü dekoratif son kat dış cephe boyası Maestro, üstün özellikleri ile yapıların korunmasını sağlar. Ultraviyole ışınlarına dayanımlı olan Maestro, binaları her türlü hava koşuluna karşı korurken estetik görünümü ile de mükemmel çözümler oluşturur.

Tamamen yerli sermaye ile faaliyetlerini sürdüren boya markası CUBO’nun akrilik kopolimer bağlayıcı esaslı son kat dış cephe boyası Maestro’nun özellikleri saymakla bitmiyor. Maestro silikonlu, UV dayanımlı, nefes alan, suya ve dış etmenlere karşı koruyucu olma özellikleri ile dikkat çekiyor. 

Dış hava koşullarından kaynaklı, boyanın maruz kaldığı alkali içerikli su buharı, deniz suyu gibi etkenler, çelik yapılarda korozyona, sıvalarda ise zaman içerisinde yüzeysel olarak tozuma ve dökülmelere sebep olur. Özellikle deniz kenarında bulunan yapılarda, deniz suyunun buharlaşması ve soğuk cephelere teması sonrası yoğuşma meydana gelir. Bu yoğuşma, içeriğinde de alkali tuzlar içerir. Eğer binalar bu duruma karşı güçlü bir boya ile korunmazsa, açıkta kalan sıvalarda zamanla yüzeysel ve yapısal bozulmalar, aşınmalar olur. 

Boya sektörünün hızlı yükselen değeri CUBO Boya’nın çatlama ve dökülme yapmayan, mükemmel örtücülüğe sahip dış cephe boyası Maestro, alkali dayanımı özelliği ile, uygulandığı yapılarda alkali tuzlarının yarattığı olumsuz etkilere karşı yüksek koruma sağlar.

CUBO’nun kolay uygulanabilen, mat görünümlü Maestro dış cephe boyası, zorlu iklim koşullarında mükemmel su, nem ve alkali dayanım gerçekleştirerek, sahip olduğu tüm bu özellikleri ile duvarlarınızın canlılığını her mevsimde korumaya büyük katkı sağlar.

İnce sıvalı her türlü beton, gaz beton, briket, tuğla ve benzeri duvar yüzeyler üzerine dekoratif ve koruyucu amaçlı olarak uygulanabilen Maestro son kat dış cephe boyası, CUBO’nun ‘Boyacı Küpü Renklendirme Sistemi’yle de uyumlu olmasıyla sınırsız renk seçeneği de beraberinde sunuyor.

Dünya Asansör Endüstrisi, 2023’ü Bekliyor 

Asansör ve yürüyen merdiven sanayinin Türkiye’de lider, dünyada ise en canlı ticaret fuarı olan Uluslararası Asansör İstanbul, Tarsus Türkiye tarafından AYSAD’ın desteğiyle 09-12 Mart tarihlerinde TÜYAP’ta düzenlenecek.

Dünya asansör endüstrisini İstanbul’da buluşturacak olan organizasyona yurt içi ve yurt dışı firmalardan yoğun bir katılım olduğunu açıklayan Tarsus Türkiye Genel Müdürü Zekeriya Aytemur, “Şimdiden stand alanlarının neredeyse tamamı doldu. Firmaların birçoğu yeni ürünlerinin dünya lansmanı için fuarı bekliyor. Asansör İstanbul, bu sektördeki tüm paydaşların ajandalarında mutlaka yer alan bir organizasyon. Online yapılan kayıtlara göre ziyaretçi tarafındaki ilgi yine oldukça yoğun” dedi. 18.’si düzenlenecek olan Uluslararası Asansör İstanbul’un 2023 buluşmasına 400 firma katılırken, fuarı 7 bin 400’ü yurt dışından olmak üzere 30 bin satın almacının ziyaret etmesi bekleniyor.  

Konut ve ticari bina asansörlerinden hastane asansörlerine, ev içi asansör ve kişisel taşıyıcılardan oto asansörlerine, yük ve servis asansörlerinden engelli asansörlerine kadar dikey ulaşım teknolojileri ile yürüyen merdiven ve yollara ilişkin tüm yeniliklerin bir arada sergileneceği 18. Uluslararası Asansör İstanbul’da geri sayım başladı. Tüyap Beylikdüzü Fuar Merkezi’nde toplam 60 bin metrekare alanda gerçekleşecek fuar, dünya asansör endüstrisine yine damga vurmaya hazırlanıyor. Sektörünün küresel ölçekli en önemli ticaret fuarlarından birisi olan Uluslararası Asansör İstanbul, Türkiye’nin lider firmaları ile dünya markalarını çatısı altında buluşturacak. 

Uluslararası Asansör İstanbul 2023’ün, katılımcı firmalara yeni ihracat kanalları açacağını söyleyen Tarsus Türkiye Genel Müdürü Zekeriya Aytemur, “Katılımcılarımız, yurt içi ve yurt dışından büyük satın almacılarla, kendi standlarında doğrudan ticaret fırsatı bulacak. Hem yurt içinde hem de yurt dışında yeni iş birliği fırsatları yakalayacak. Farklı pazarlara açılma olanağı yakalayan firmalar, bu sayede küresel rekabette de avantajlı konuma geçebilecekler” dedi.  Fuarın ziyaretçilerine de önemli avantajlar sağlayacağını ifade eden Aytemur, Asansör İstanbul 2023’e gelenlerin, bir taraftan sektördeki tüm yenilikleri tek çatı altında göreceğini, diğer yandan da alternatifli ve uygun maliyetli satın alma anlaşmaları gerçekleştirebileceklerini belirtti. 

1 Milyon Arsa Projesi Piyasayı Etkiledi

Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından sunulan 1 milyon arsa projesi ile gayrimenkul taleplerinde değişim yaşandı. 

Kamunun, dar gelirli vatandaşlar için satışa sunduğu 1 milyon arsa, piyasada dengeleri değiştiriyor. Uygun fiyatlı arsa almayı planlayanlar, projeye başvuru yapıp kurada şansını denemek istediği için beklemeye geçti. Arsa fiyat artış hızında gerileme olduğunu belirten sektör temsilcileri, bu proje ile arz talep dengesinin sağlanacağını dile getirdi. 

Pandemiyle birlikte gayrimenkulde talepler değişti. Az katlı konut isteği arsaya olan ilgiyi arttırdı. Bununla birlikte konut fiyatında yaşanan fahiş artış nedeniyle, daha uygun fiyatla yatırım planlayanlar da arsaya yöneldi. Böylece arsa satışları hiç olmadığı kadar arttı. Bu talep fiyat artışını da beraberinde getirince, birçok kişi için arsa almak da zorlaştı. Bu dönemde Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut hamlesinin devreye girmesi dar gelirli için umut oldu. 81 ilde 1 milyon arsanın satışa çıkacağı açıklandı. Projenin açıklanmasıyla birlikte arsa piyasasında değişimler başladı.

Beşiktaş İçin Kentsel Tasarım Yaşam Rehberi Oluşturuluyor

Beşiktaş Belediyesi, semt sakinlerinin yaşam kalitesini artırmak amacıyla “Semtini Yaşat” adlı bir proje başlattı. Proje, Beşiktaş ilçesinde yaşayan insanların, ihtiyaç ve beklentileri göz önüne alınarak hazırlanıyor. Proje tamamlandığında, yerel yönetim kararlarına yön verecek bir yaşam rehberi elde edilecek. 

Proje, bugüne kadar yapılmış tasarım rehberi çalışmalarını bir adım daha ileriye taşıyarak tüm birimlerin aynı anlayışla koordine edilmesini sağlayacak. Semt sakinlerinin ihtiyaçları, istekleri ve hayalleri dikkate alınarak hazırlanacak olan yaşam rehberi, yerel yönetim politikaları üzerine bir dizi çalışmayı kapsıyor. “Semtini Yaşat” adıyla hayata geçirilen proje tamamlandığı zaman, Beşiktaş semti için yönetilebilir ilkeler de tespit edilmiş olacak. 

Projenin yöneticisi, Beşiktaş Belediyesi Kentsel Dönüşümden Sorumlu Başkan Yardımcısı Oylum Işık; Mimar Sinan Üniversitesi’nde görevli Doç. Dr. Ümit Arpacıoğlu ve bu proje için oluşturulan akademik ekipten destek aldı. 

Proje için; genç akademisyenler, doktora ve yüksek lisans öğrencileri, Beşiktaş Belediyesi çalışanları, semt sakinleri ve sivil toplum kuruluşları, bir araya gelerek çalıştı.

“Beşiktaş İçin Birlikte Düşünmek”

Beşiktaş Belediyesi Kentsel Dönüşümden Sorumlu Başkan Yardımcısı Oylum Işık, projeyi anlatırken “Beşiktaş için sürekli birlikte düşünmeye, konuşmaya ve üretmeye ihtiyacımız var” dedi. Oylum Işık, ‘semt kullanıcısının beklentilerinin ve ihtiyaçlarının değişebildiğini ve bu değişimin de sürekli güncellenmesi gerektiğini’ söyledi. 

Oluşturulacak yaşam rehberinin en önemli özelliği, mahallenin sorunlarına sistematik bir bakış açısı getirmek. Böylece belediyenin alacağı kararların sürdürülebilir ve yönetilebilir olması sağlanacak. 

“Yaşam Rehberi”nin Kriterleri

Proje tasarlanırken önce Arnavutköy, Bebek ve Beşiktaş merkezde yaşayan insanların görüşleri alınarak sorunları belirlendi. Böylece, rehberin yaklaşım ilkeleri ve ölçülebilir kriterleri tespit edildi. Ortak akıl oluşturmak ve katılımcılık, yaşam rehberinin esas odağını oluşturdu.

Yaşam rehberinin temel ilkeleri de şu şekilde tanımlandı.

  • Hareket Kolaylığı
  • Mekânsal Düzen
  • Çevresel Kalite 
  • Ekoloji / Doğaya Duyarlılık
  • Enerji Verimliliği
  • Üretkenlik
  • Mekânsal Değer ve Okunabilirlik
  • Güvenlik / Afet
  • Sağlık
  • Sanat
  • Spor 
  • Sosyal Sorumluluk
  • Sürdürülebilir Katılımcı Yönetim

Projenin ilk adımı, Beşiktaş semt sakinleriyle Beşiktaş merkez, Arnavutköy ve Bebek mahallelerinde yaşayan insanlarla bir araya gelinerek atıldı. Oluşturulan çözüm masalarında yerel yönetimlerin tüm ilgili birimleri ve kurumları birlikte karar alacaklar. Proje tamamlandığında semt sakinlerinin beklentileri semtte hayat bulacak.  

İzocam’a Bir Ödül de MTSO’dan!

İhracattaki ve iş güvenliğindeki başarılarını ödüllerle taçlandıran İzocam’a bir ödül de MTSO’dan geldi! Bu yıl da sanayinin dev şirketleri arasında yer alarak İSO 500 listesine giren İzocam, bu başarısıyla “Mersin’in Sanayi ve İhracat Yıldızları Ödül Töreni”nde ödüle layık görüldü.

Yalıtım sektörünün lider kuruluşu İzocam, ödüle doymuyor. İhracattaki ve iş güvenliğindeki başarılarını ödüllerle taçlandıran İzocam’a bir ödül de Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’ndan (MTSO) geldi! Geçen yıllarda olduğu gibi 2022’de de sanayinin dev şirketleri arasında yer alarak İSO 500 listesine giren İzocam, bu başarısıyla “Mersin’in Sanayi ve İhracat Yıldızları Ödül Töreni”nde ödüle layık görüldü.

Mersin Valiliği’nin himayesinde ve Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın (MTSO) iş birliğinde düzenlenen “Mersin’in Sanayi ve İhracat Yıldızları Ödül Töreni” 3 Ekim 2022 tarihinde gerçekleşti. Törende 2021 yılı verilerine göre İSO ilk 500, ikinci 500 ve TİM ilk 1000 listesinde yer alan Mersin firmalarına ödülleri verildi. İzocam adına, Tarsus Tesis Müdürü Mehmet Akarca’nın katıldığı törende İzocam’ın ödülü, İSO ilk 500 içinde 456’ncı sırada yer aldığı anons edilerek takdim edildi.

Sanayicilerin ihtiyaç ve beklentilerinin ele alınıp değerlendirildiği geceye Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Gülcan Kış, MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Meclis Başkanı Hamit İzol ve yönetim kurulu üyelerinin yanı sıra Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi (MTOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Tekli, Tarımsal Ürün İşleme ve İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (TÜİOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Gül Akyürek Balta, Ticaret İl Müdürü Hüseyin Güçlü, Sanayi İl Müdürü Hasan Gül ile ödül alan sanayici ve ihracatçılar katıldı. 

İzocam, Başarılarıyla Ödüle Doymuyor!

Türkiye’yi 57 yıl önce yalıtımla tanıştıran lider marka İzocam, her ihtiyaca uygun ürün ve çözümleri ile gerek yurt içinde gerekse yurtdışında dünya çapındaki önemli projelerin aranan markaları arasında yer alıyor. 2021 yılında cirosunu bir önceki yıla oranla neredeyse 2’ye katlayan İzocam, böylece bu yılki İSO 500 listesinde bir önceki yıla oranla 8 basamak daha yükselerek 456. sıraya yerleşti. Bu başarısıyla “Mersin’in Sanayi ve İhracat Yıldızları” arasında yer alan İzocam, bu ödülün yanı sıra, iş sağlığı ve güvenliğindeki başarıları ve ihracat hamleleriyle de ödülleri evine taşımayı sürdürdü.

“Güvenlik seninle başlar!” sloganıyla gerçekleştirdiği çevre, iş sağlığı ve güvenliği (EHS) çalışmalarını kurumsal işleyişinin ayrılmaz bir parçası haline getiren İzocam, geçtiğimiz günlerde bu alandaki başarılarını uluslararası arenada aldığı ödülle taçlandırdı! İzocam, her yıl Saint-Gobain tarafından organize edilerek uluslararası jürinin seçimleriyle takdim edilen Çevre İş Sağlığı ve Güvenliği Ödülleri (EHS Awards) çerçevesinde, “İş Güvenliği Kültürü Değişimi” (Safety Cultural Transformation) kategorisinde “Safety Diamond” ödülüne layık görüldü. İzocam’ın ödülü 27 Eylül tarihinde Saint-Gobain CEO’su Benoit Bazin tarafından Paris’te düzenlenen özel bir törenle takdim edildi. 

Sağlıklı, güvenli ve tasarruflu yalıtım ürünleriyle ülkemizde olduğu gibi yurtdışındaki büyük projelerde de tercih edilen İzocam, cirosunun yüzde 20’sini ihracat gelirlerinden elde ediyor. İhracat çalışmalarını da ödüllerle taçlandıran İzocam, İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (ISIB) tarafından firmaların ihracat performanslarına göre verilen “Başarılı İhracatçılar” ödülleri kapsamında; “En Çok İzolasyon Malzemesi İhracatı Yapan Firma” kategorisinde her yıl ödüle layık görülüyor.

Yoncalı Barajı İnşaat Çalışmaları Sona Erdi

Malatya’nın Arguvan ilçesinde yapılan Yoncalı Barajı’nda inşaat çalışmaları tamamlanarak su tutmaya hazır hale getirildi. 

Yoncalı Barajı inşaatının tamamlanması hakkında açıklama yapan Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü, şu bilgileri verdi:

“Malatya ilimiz için çok büyük önem arz eden Malatya Yoncalı Barajı inşaatı tamamlanarak su tutmaya hazır hale getirilmiştir.

Bununla birlikte Malatya Yoncalı Sulaması kapsamında yapımı devam eden 9.040 metre uzunluğundaki Yoncalı Sulaması İsale Tünelinde de çalışmaların devam ettiğinin altını çizen DSİ Genel Müdürü Prof. Dr. Lütfi Akca, ‘TBM ile tünel açmada 4.560 metre ilerleme sağlanmış olup işte fiziki gerçekleşme yüzde 65 seviyesindedir.’’