“yapigundem-yeni-banner-1.jpeg”
Ana Sayfa Blog Sayfa 58

“Broadcast Design”ın Türkiye Öncüsü: BAB Architects

İstanbul merkezli mimarlık ve iç mimarlık ofisi BAB Architects, TRT’nin yurtiçi ve yurtdışı stüdyoları, DW (Deutsche Welle) Stüdyoları, QMC/ Katar Radyo Stüdyoları, Anadolu Ajansı Merkez Binası Çok Amaçlı Yayın Stüdyosu / AAtölye gibi ulusal ve uluslararası birçok TV ve radyo stüdyosunun tasarım ve uygulamasını üstlenerek “Broadcast Design” olarak da anılan “Yayın Tasarımı” alanında öncü projelere imza atıyor. 

Mimar İrem Arıbaş ve İç Mimar Hüseyin Beş liderliğindeki İstanbul merkezli mimarlık ve iç mimarlık ofisi BAB Architects, televizyon ve radyo stüdyoları, film yapım stüdyoları ve internet yayıncılığı için set, dekor ve sahne tasarımlarının yanı sıra kurumsal marka imajı tasarımını da kapsayan “Broadcast Design” (Yayın Tasarımı) alanında global projelere imza atıyor. Broadcast Design alanında Türkiye’de tasarım ve uygulama yapan öncü ofislerden biri niteliğindeki BAB Architects, TRT’nin yurtiçi ve yurtdışı stüdyoları, DW (Deutsche Welle) Stüdyoları, QMC/ Katar Radyo Stüdyoları, Anadolu Ajansı Merkez Binası Çok Amaçlı Yayın Stüdyosu / AAtölye gibi ulusal ve uluslararası birçok TV ve radyo stüdyosunun tasarım ve uygulama çalışmalarını yürütüyor. 

Broadcast Design’ın mekanın bütünsel bir kurgusu olduğunu dile getiren BAB Architects Kurucu Ortağı İç Mimar Hüseyin Beş, bir yayın stüdyosunun mimari tasarımının, ışık tasarımının, akustik tasarımının ve grafik tasarımının belirli bir iş akışı içerisinde birlikte harmanlanarak yayın yapılabilecek görsel öğelerin tasarlandığını ve mimarlığın yanısıra teknoloji, sinema, mekanik ve mekatronik gibi birçok farklı disiplinin bir arada kurgulandığını dile getiriyor. 

Televizyon ekranının dünyadaki en güçlü iletişim araçlarından biri olduğunu dile getiren İç Mimar Hüseyin Beş ekrandan yansıyan stüdyo tasarımının bir yayın kuruluşunun gücünü ve izleyenlere verdiği temsil ettiğini şu sözlerle vurguluyor: “Bir TV stüdyosu çok sayıda teknik ekibin, haber merkezinin, onlarca insanın kamera arkasında harıl harıl çalıştığı, ancak sizin sakince evinizin konforunda anlatılanları dinlediğiniz bir pencereden iletişim kurduğunuz yerdir, yerlerin tümüdür. Dünyadaki en güçlü şeydir ekran ve arkada kurguladığınız yer sizin gücünüzü, sizi, izleyenlere verdiğiniz değeri temsil eder. Kimi zaman o kadar güçlü mesajlar verirsiniz ki milyonlarca insanı ilgilendirir. Marka kimliğine de bağlı olarak, TV yayını stüdyo tasarımı, izleyicileri uyandıracak ve onların ilgisini çekecek, ekrana toplayacak güçte, nitelikte olmalıdır. Bazen bu işin bir şov olduğunu unutsak da aslında yaptığımız iş bir şovun parçasıdır. Bu sebeple Broadcast Design çok önemli bir alandır. Ve çok disiplinli bir organizmadır. Bu organizma grafik, ışık ve mimari öğeleri içinde barındırır ve bu öğelerle oluşturulan konsept çerçevesinde doğru mesajı vermeyi hedefler.”

Farklı Disiplinlerin Tasarımda Buluşması

Diğer tipolojilerdeki mekan tasarımlarına göre çok farklı kriterlerin gözetilmek zorunda olduğu Broadcast Design’da tasarıma yön ve ilham veren noktalar da ayrışıyor. Öncelikle tüm mekanın bir camdan görüneceğini, bu nedenle de tasarımda tipik mekan algısıyla hareket edilmediğini sözlerine ekleyen BAB Architects Kurucu Ortağı Mimar İrem Arıbaş tüm unsurların insan gözüyle değil, kamera ile algılanabilecek şekilde tasarlanması gerektiğini şu sözlerle vurguluyor: “Tipik mekan algısını unutun, her şey bir camdan görünecek ve bir camdan çekilecek. Bu sebeple Broadcast Design manipülasyonlara çok açık bir tasarım alanıdır. Buradan yola çıkarak, tasarlanacak unsurların insan gözü ile değil, kamera ile algılanabilecek şekilde tasarlanması, tasarlanan mekanda bilgi anlatımı için, teknolojik alt yapı elverdiğince anlatımı destekleyen LED, projeksiyon, plazma gibi elektronik resim sağlayıcılarının kullanılması gerekiyor.”

Broadcast Design alanında mimari tasarımın etkili bir enstrüman olduğunu, ancak sadece mimari bakış açısının yeterli olmadığını vurgulayan Mimar İrem Arıbaş yayıncılığı da çok iyi bilmenin gerektiğini vurguluyor ve ekliyor: “Sirkülasyon şeması diğer bildiğimiz şemalara benzemiyor. Akustik ihtiyaçlar, yayın zemini alt yapısı, yayına çıkacak görünen yüzeylerin yayına uygunluğu (parlaklık, elektromanyetik vs.) yayın kapıları akustiği, Jimmy Jib ve diğer pedesdallı tüm kameraların yayın kapısından geçmeye uygun olması gibi binlerce görünmeyen, ancak çok önemli olan detay söz konusu. Tabii bir de teknik kablo gibi yayın ekipmanlarının ihtiyaçlarından kaynaklı yayında parazit oluşması ya da stüdyo içlerindeki demir ışık konstrüksiyonları sebebi ile oluşabilecek faraday kafesi etkisi gibi riskler de var. Bilinmesi gereken çok konu, incelenmesi gereken çok sayıda veri mevcut. Her tasarımın ilk kez imal edilecek olması ve çalışma akışının kanallara ya da yayının niteliğine göre değişmesi de bir diğer zorluk. Bazen küçük bazen büyük alanlarda aynı marka kimliğini aynı etkiyle korumak zorunda kalıyoruz. Tüm bu zorluklara rağmen; ekibimizle beraber sorunları çözebilmek ve yaptığınız işle her gün yayında karşılaşmak paha biçilemez bir deneyim.”

Türkiye’nin internet ve TV yayıncılığı alanları ile yakından ilgili bir ülke olduğunu dile getiren BAB Architects mimarları, yakın geçmişte popüler olan TV kültürünün internet ile yer değiştirmeye yakın olduğunun altını çizerken, içeriği ve anlatımı destekleyici öğeleriyle donatılmış tasarımların her geçen gün öneminin arttığını aktarıyor. Kendini özel hissetmeyen seyircinin anında o kanal ya da içerikten uzaklaştığını vurgulayan mimarlara göre izleyicinin hem içerik hem de stüdyo tasarımı konusunda fikirleri ve talepleri bulunuyor. İletişim çağının getirdiği bilinçli, seçici izleyici sayesinde kanalların ve yayıncıların da stüdyo tasarımı konusuna yaklaşımları gelişiyor ve her geçen gün daha da dikkatli olmak zorunda kalıyorlar. 

“Broadcast Design Bir Kanalın Kalbi Gibidir…”

İç Mimar Hüseyin Beş konsept hedefli ve estetik stüdyoya sahip olan TV kanallarının her koşulda bir adım önde olduğunu şu sözlerle ifade ediyor: “90’lı yıllar, özel kanallarla başlayan TV’ler arası izlenme yarışı, yalnızca TRT’den ibaret Türkiye televizyon geçmişinin tarihe gömülüp TRT dahil olmak üzere bütün kanalların içerik ve dekor arayışı yarışına girdikleri bir dönem oldu. Bu hem sektörü genişleterek hem de markalaşmayı hızlandırarak, Broadcast Design taleplerini arttırdı ve eskiden çok küçük olan dekor-grafik-ışık ekiplerinin çoğaltılmasını sağladı. Şöyle söyleyebiliriz, bu işin editoryal kısmı kanalın beyni ise Broadcast Design da kanalın kalbidir. Aynı şekilde, internet üzerinden yayın yapan mecralar da bu durumu algılamış durumdalar. Tüm video yayıncıları hem yayın için önünde oldukları arka planlarıyla, hem de yayında kullandıkları ışık ve grafik elemanları ile varlıklarını giderek güçlendiriyorlar.”

Yayın ve marka tasarımı, hibrit kullanım alanları, haber odaları, BAB Architects’in Broadcast Design portföyünü tanımlayan üç çalışma kategorisi. Her alanın farklı talepleri ve tasarım zorlukları bulunsa da aynı yaratıcı süreçleri ve aynı amaçlanan sonucu paylaşıyorlar. Marka ile son izleyici arasında bir kalite algısı oluşturmanın hedeflendiği Broadcast Design alanında BAB Architects bugüne kadar pek çok ulusal ve uluslararası projenin tasarım ve uygulama süreçlerini gerçekleştirmiş. TRT’nin yurtiçi ve yurtdışı stüdyoları, DW (Deutsche Welle) Stüdyoları, QMC/ Katar Radyo Stüdyoları, Anadolu Ajansı Merkez Binası Çok Amaçlı Yayın Stüdyosu / AAtölye gibi stüdyolar bunlardan bazıları. 

Bu alanda sıklıkla tasarlanan stüdyoların imalatlarını da kendi atölyelerinde kendilerinin ürettiğini ve yerinde uyguladıklarını aktaran İç Mimar Hüseyin Beş “Örneğin, TRT World’ün Londra için tasarladığımız ve yerinde uygulamasını yaptığımız 3 farklı set tasarım (News, Nexus, RoundTable) konseptine sahip stüdyosu bizim için tasarım evresinde çok keyif aldığımız bir süreç oldu. Aynı zamanda en ufak planlamasına kadar Türkiye şantiye dinamiklerinden çok farklı çalışan yurtdışı işleyişinde bu tasarımı inşa etmek ve bu süreci ustaca yönetebilmek de bir o kadar verimli ve heyecanlı bir deneyimdi” diyor. 

AAtölye: Anadolu Ajansı Çok Amaçlı Yayın ve Etkinlik Stüdyosu

BAB Architects’in Broadcast Design alanındaki en önemli çalışmalarından bir diğeri ise “AAtölye” olarak da anılan Anadolu Ajansı Çok Amaçlı Yayın ve Etkinlik Stüdyosu. Tasarım ve uygulama süreçleri BAB Architects tarafından üstlenilen bu proje, Anadolu Ajansı’nın Ankara Genel Müdürlük Binası’nda bulunan mevcut ek yapının sadece dış kabuğunun korunarak, içine sıfırdan Broadcast Design fonksiyonu temelinde birden fazla fonksiyon yüklenmesiyle tasarlanmış.

Bu yönde mevcut yapının içi yıkılarak tamamen boşaltılmış ve yerinde oluşan tek hacim alanın sağladığı mekansal imkanların tamamı (yükseklik, yapısal açıklıklar, geometrik alan formu vb.) tasarıma dahil edilerek en estetik ve işlevsel şekilde kullanılması amaçlanmış. İstenilen fonksiyonlara göre çok da büyük olmayan bir yapı alanını çok yönlü bir kullanıma dönüştürebilmek için tasarımda formdan da vazgeçmek zorunda kalınmayacak çok kapsamlı bir matematiksel hesap yapılmış ve hemen her nokta değerlendirilmiş. Kullanıcı tarafından talep edilen mekansal ihtiyaçlar bu tek hacim içinde, duvar bölüntüleri olmadan, tam bir atölye mantığında, birbirine dönüştürülebilir bir alan olarak tasarlanmış. Çok çeşitli disiplinlerin bir arada kullanıldığı tasarımda zemin içerisine saklanabilen ve kullanım şekline göre (etkinlik, konser, konferans, eğitim, AA Talks, yayın programları vb) yükselen hareketli platformlar, yayın masasının da kullanılmadığı sırada zemin içerisine gömülmesini sağlayan mekatronik alt yapılar, mekanın eğimli tavanında kat yüksekliği olan kısımda izleyici balkonları ile oluşturulan bir asma kat uygulanmış. 

Yapının çağrıştırdığı kütlesel forma uygun nitelikte bir süreklilik ve estetik bir akış sağlamak için eğrisel formlar içerisinde sirkülasyon, reji, podcast alanları ile mimari, iç mimari alan çözümleri oluşturulmuş. Duvarlarda ve tavanda mekanın tüm farklı işlevlerine cevap verecek nitelikte akustik tasarım yapılırken, kullanım amacına göre ayarlanabilir ışık tasarımı, greenbox ve white box çekimleri için gerekli sanal alt yapı, reji ve tüm teknik alanların ihtiyaçlarına yönelik teknolojik ekipmanların danışmanlığı ve bu ekipmanlar ile tasarıma yüklenen tüm fonksiyonların tamamına farklı çözümler sunacak kapsamlı ve elektriksel alt yapılar gibi çözümler sunulmuş. Böylelikle tasarımda form ve fonksiyonun tamamen eşit önemde bir arada kullanıldığı, kullanıcısına farklı deneyimleri aynı mekan içerisinde yaşama imkanı sunan, çok yönlü bir broadcast ve etkinlik stüdyosu ortaya çıkmış. 

Sosyal Konut Projesinin Detayları Belli Oldu

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, merakla beklenen sosyal konut projesinin detaylarını açıkladı. 

13 Eylül tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konut detaylarını vereceği sosyal konut projesi hakkında konuşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, projenin ödeme ve başvuru süreçleri hakkında bilgi verdi. 

Katıldığı kabine toplantısının ardından konuşan Kurum, şu bilgileri paylaştı:

“Proje kapsamında İstanbul’da geliri 16 bin, diğer illerde ise 14 bin liranın altında olanlar ev sahibi olabilmek için TOKİ’ye başvuru yapabilecek. 30 yaş altı gençlere yaklaşık yüzde 20 kontenjan ayrılacak. Yaş skalası ve bir oran belirleyeceğiz. Diyelim ki konut projesine giremediniz, arsaya başvurup kendi evinizi de yapabileceksiniz. Yeni evliler diye bir kategori olmayacak, onlardan kastımız gençler. 240 aya kadar da vade imkânı olacak. ‘’Ödemelerin toplam hane gelirinin yüzde 30’unu aşmaması gerekiyor.”

Mutfak ve İşletme Projeleriniz Plus Kitchen İle Doğru ve Güvenilir Ellerde

Mutfak mimarlığı hizmetlerinin önde gelen ismi olan Plus Kitchen, yenilikçi mutfak tasarımları ile yurtiçi ve yurtdışında var olmaya devam ediyor.


Endüstriyel mutfak sektöründe mimarlık hizmetleri, mutfak projeleri ve kurumu, menü çalışması gibi birçok alanda hizmet veren Plus Kitchen, sektördeki farkını müşterilerine yansıttığı eğlenceli, yenilikçi ve güçlü yönleriyle ortaya koyuyor. Sadece Türkiye içerisinde değil dünyanın birçok yerinde verdiği kaliteli hizmet anlayışıyla globalde sektörün aranan yüzü olan firma, profesyonel yaklaşımı ve deneyimleriyle alanında hızlı büyümesini sürdürüyor.


Dünya markası olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Plus Kitchen, mutfak alanında hazırlıktan pişirmeye, servisten bulaşıkhane ünitelerine varan çeşitli endüstriyel cihazların tedariğini sağlarken otel, hastane, fabrika mutfakları, yemek sanayisi, pastane grupları, kafe, bar, restoran, okul gibi birbirinden farklı alanları aynı noktada buluşturmayı başarıyor.
Sunduğu kaliteli ekipman ve danışmanlık hizmetleriyle daima ön planda olan Plus Kitchen, geniş ürün ve aksesuar yelpazesiyle müşterilerini mutlu etmenin yollarını arıyor. Uzman çalışan kadrosuyla profesyonel mutfak deneyimini yaşatırken müşterilerinin yüzünü güldürmeyi ve mutlu olmalarını hedefleyen firma, deneyimli kadrosuyla doğru yönlendirmenin anahtarını da elinde barındırıyor.

Plus Kitchen

İş ortaklarıyla birlikte tecrübesini bir araya getirdiği projelerde amacının sektörde kaliteli ve uzun ömürlü kalıcılığı ile müşteri memnuniyetini daim kılan Plus Kitchen; Vakko, Faruk Güllüoğlu, Roberto Cavalli, Eat Stop, Kahve Durağı, Solarbeach, Beyoğlu Çikolatacısı, Simit Sarayı, Bodrum Zai, Asuman Çikolata, Cachatte Bebek, Arya Çikolata, IFM, Oba Restoran, Getir, Al Bustan, Radisson, Marigold, Havealockone Bahrein Hotel gibi sektörde başarısını ortaya koyan birçok firmanın referansına sahiptir.


Sektördeki alanını daima genişletmeye ve geliştirmeye özen gösteren Plus Kitchen, endüstriyel mutfak danışmanlığı hizmetlerinin yanı sıra ihracat ürünleri arasında Kakao tozu ve yağı altında Brezilya şekeri ve gübre ithalat ve ihracatı çalışmalarına da başladı.


Kaliteli hizmet anlayışıyla çıktığı yolda müşterilerini profesyonel kadrosuyla ve engin tecrübesiyle sektöre katkısını sürdüren marka, ürün yelpazesini genişleterek alanındaki tecrübesini arttırarak devam etmeyi planlıyor.


Plus Kitchen hakkında daha fazla bilgiye ulaşmak için; www.pluskitchen.net web adresini ya da @pluskitchenworks isimli instagram adresini ziyaret edebilirsiniz.


Erzurum Hükümet Konağı, Belediye ve Adliye Binası İnşaatı Başladı 

Erzurum’un Şenkaya ilçesinde yer alan Hükümet Konağı, Belediye ve Adliye Binası inşaatı temel atma töreniyle başlatıldı. 

3 bin 500 metrekare proje alanı bulunan Hükümet Konağı, Belediye ve Adliye binasını da barındırarak 3 ayrı bölümden oluşacak. 2023 yılının Kasım ayında tamamlanması planlanan proje hakkında konuşan yüklenici firma sahibi Fatih Gökhan kaynaklanıyor. İlçemize yeni binamız hayırlı uğurlu olsun” , “Bugün ilçemiz için önemli bir yatırım için bir araya geldik. 1960 yılı yapımı hükümet konağımız vardı, adliye binamız devam ediyordu. 62 yıl hizmet vermiş binamız ama günümüz şartlarında ilçemizde yetersiz kalıyordu. Buda 2019 yılında göreve geldiğimizde ilk hedefimiz ilçemize güzel bir Hükümet Konağı, Belediye Binası ve Adliye Binası kazandırmaktı. Bunun için girişimler yaptık, başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere, İçişleri Bakanımıza, milletvekillerimize, Kaymakamımıza ve destek olan herkese teşekkür ederim. İnşallah inşaatımız kısa sürede biter, hem ilçemize estetik görüntüsü olur hem de ilçemizin önemli bir ihtiyacını karşılamış oluruz. Şu an Şenkayamız şantiye gibi, birçok inşaatımız devam etmekte. Doğalgaz çalışmaları devam ediyor, inşaatlarımız devam ediyor. Bu güzel çalışmalarımız birlik ve beraberliğimizden kaynaklanıyor. İlçemize yeni binamız hayırlı uğurlu olsun.” dedi. 

Ata Eğitim Merkezi Yükseliyor

Mersin Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanlığı tarafından hayata geçirilen Ata Eğitim Merkezi’nde inşaat çalışmaları devam ediyor.

İtfaiye çalışanlarının tam kapsamlı eğitim alabilmesi için hayata geçirilen Ata Eğitim Merkezi, dokuz farklı istasyon ve eğitim alanlarından oluşacak. Mersin Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanlığı tarafından inşa edilen merkezde, bölge ülkelerden gelecek itfaiyecilerin de eğitim alması hedefleniyor. 8 bin 400 metrekare alan üzerinde konumlandırılan merkezin tam donanımlı olacağını söyleyen Fen İşleri Daire Başkanlığı İnşaat Mühendisi Mustafa Özlem Yılmazoğlu, “Projemiz, iyi ve donanımlı itfaiyeci yetiştirmek için hazırlanan bir proje. Bu projede, itfaiyecilerimizin formda kalması için bir spor salonumuz ve crossfit sahamız var. Aynı zamanda karşı tarafta 3 katlı kulemiz var. Bu kuleden itfaiyecilerimiz hiçbir donanım olmadan, kendi el becerileri ile tırmanıp, oradaki yaralı veya kurtarılacak kişiyi sadece bir itfaiyeci hortumu ile kurtaracak şekilde eğitim alacaklar. Burada aynı zamanda farklı birkaç tane ünitemiz daha var. Mesela konteynır sahalarımız var. Konteynırlarda 600 derece santigratta arkadaşlar; patlamalarla, ağır yangınlarla duman altında nasıl kurtarılış yapılacağını öğrenecekler.” dedi.

Ayrıca merkezde, 6 adet köpek eğitim alanı da bulunacağını söyleyen Yılmazoğlu, “Köpek eğitim alanımız da var. Burada 6 tane kurtarma köpeğimiz eğitim alacak. Aynı zamanda yüzme havuzu olacak. Köpekler ayrıca havuzda da eğitilecekler. Türkiye’de en yeni 3 projeden birisi. Burada sadece ülkemizden değil, çevre ülkelerden de itfaiyecilere eğitim vermeyi hedefledik. Bu şekilde çalışmalarımızı yapacağız.” ifadelerini kullandı. 

Sultan Alparslan Külliyesi İnşaat Çalışmaları Sürüyor

2018 yılında Kars’ta temeli atılan Sultan Alparslan Külliyesi inşaat çalışmalarında sona yaklaşıldı. 

Kars, Merkez ilçesinde konumlandırılan Sultan Alparslan Külliyesi, 18 bin metrekarelik alana inşa ediliyor. Külliye’nin yanı sıra çevre düzenleme ve peyzaj çalışmaları da yapılıyor. Çalışmaların gece gündüz devam ettiği Sultan Alparslan Külliyesi, cami ve sosyal donatılar ve  500 araçlık otopark barındıracak. 

Kars vatandaşlarının ilgiyle beklediği külliye, mimari özelliğiyle de dikkat çekiyor.

İnşaat Sektörü, Kredi ve Vergi Borçlarının Yeninden Yapılandırılmasını İstiyor

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 13 Eylül’de konut ve inşaat sektörünün merakla beklediği Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut hamlesinin detaylarını açıklayacağını duyurdu.

 “Yüzyılın sosyal konut projesinde tarih 13 Eylül” mesajı veren Bakan Kurum’un açıklaması, konut sektörünü heyecanlandırdı. Sosyal konut projeleri ile konut fiyatlarında düşüş bekleyen sektör temsilcileri, tüketiciye yönelik konut kredilerinde “düşük faiz ve uzun vade” şeklinde yapılacak düzenlemelerin sektöre nefes aldıracağını belirtiyor. Sektör, ayrıca, inşaat şirketlerinin banka kredisi ve vergi borçlarının da yeniden yapılandırılması gerektiğine dikkat çekiyor.

“İnşaat Maliyetleri Yıllık Yüzde 106 Arttı”

Bekaş İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Karahasanoğlu, inşaat sektörünün konut kredisi beklentileri ve sektördeki şirketlerin borçlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ekonomide yüksek enflasyonun hakim olduğu bir dönem yaşandığına dikkat çeken Karahasanoğlu, bu durumun konut fiyatlarını doğrudan etkilediğine işaret etti.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Haziran 2022 dönemine ait inşaat girdi maliyetleri istatistiklerine değinen Bekir Karahasanoğlu, “TÜİK’e göre inşaat maliyet endeksi, haziran ayında mayıs ayına göre yüzde 3,47, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 106,87 arttı. Malzeme endeksi bir öndeki aya göre yüzde 4,16, işçilik endeksi yüzde 0,72 oranlarında artış kaydetti. Ayrıca, bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 130,59, işçilik endeksi yüzde 45,67 arttı. Bu rakamlar konut fiyatlarına doğrudan yansıyor. Geliri aynı oranlarda artmayan tüketiciler için konut almak imkansız hale geliyor. Bu durumda konut kredilerinde yeninden düzenleme yapılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

 “Sektördeki Şirketlerin Kredi ve Vergi Borçları Yeniden Yapılandırılmalı”

İnşaat sektörünün tüketiciler için konut kredilerinde “faiz indirimi ve uzun vade” şeklinde yeniden yapılandırma beklediğine işaret eden Karahasanoğlu, inşaat sektörünün borç yüküne de değindi. Karahasanoğlu, “İnşaat sektörü pandemide yaşadığı travmayı atlatamadan yüksek enflasyon ile karşılaştı. İnşaat ve işçi maliyetlerinde her ay artış görülüyor. Bu sebeple sektörün borç yükü de artıyor. İnşaat şirketleri çektikleri kredileri ödemekte zorlanıyor. Akaryakıt ve girdi maliyetlerinde artışa paralel olarak borçlarımız da artıyor. Bu sebeple sektördeki şirketlerin banka kredileri, SGK ve vergi borçları yeniden yapılandırılmalı” sözlerini kaydetti.

“İnşaat Maliyetleri Konut Fiyatlarından Fazla”

Karahasanoğlu, şöyle devam etti: “Konut fiyatlarını konut üreticileri artırmıyor. TÜİK’in inşaat maliyet endeksleri takip edildiğinde konut fiyatlarının neden arttığı görülecektir. Örneğin; 1 milyon liraya mal olan bir konutu 1.2 milyon liraya sattığınızı düşünelim. Aynı özelliklerdeki konutu yeniden yapmaya kalktığımızda 1.2 milyon liraya yapamıyorsunuz. Maliyetler sürekli arttığı için aynı konutu belki 1.5 milyon liraya bile yapamayacaksınız. Bu durum, hem bizi hem tüketiciyi zorluyor. Yani konut fiyatları artışları genellikle konut maliyetlerinin altında kalıyor. Mesela dolara endeksli inşaat malzemelerini tekrar aynı fiyata alamıyorsunuz. Sektör bu handikabı yaşıyor. İnşaat maliyetleri konut fiyatlarından daha fazla. Satışlardan zarar eden şirketler var.”

“Sektörü Canlandıracak Önlemler Alınmalı”

“Sektörü canlandıracak ve nefes aldıracak önlemler alınması gerekiyor.” diyen Bekir Karahasanoğlu, hükümetin sosyal konut projelerinin önemli bir adım olduğuna dikkat çekti. “Yüzyılın sosyal konut projesi” olarak 13 Eylül’de açıklanacak projeyi de heyecanla beklediklerini kaydeden Karahasanoğlu, bu projelerle birlikte konut kredi faizlerinde indirim ve uzun vade şeklinde yapılacak düzenlemelerin de arz fazlası konutların eritilmesi için gerekli olduğunu vurguladı. Bekaş İnşaat Başkanı, “Bunlarla birlikte inşaat sektörünün kredi ve vergi borçlarına yönelik yeniden yapılandırma gibi düzenlemeler de yapılırsa hem tüketici hem de konut üreticisi nefes alacaktır. Bu düzenlemeler istihdama da önemli bir katkı sağlayacaktır.” şeklinde konuştu.

Kesici Dış Ticaret, Yapiradar.com’un Mutlu İş Ortakları Arasına Girdi

İnşaat sektörünün teknolojik girişimi Yapiradar.com, ‘Mutlu İş Ortakları Söyleşileri’ kapsamında Kesici Dış Ticaret Kurucu Ortağı Süreyya İşgör ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdi.

İnşaat sektörünün müteahhit ve tedarikçi arasındaki ticareti kolaylaştırmayı, zaman, maliyet kaybının önlenmesine yardımcı olmayı ve iş verimliliğini maksimum düzeyde tutmayı ilke edinen yapiradar.com, yepyeni YouTube içerikleriyle hizmet vermeye devam ediyor.

Doğrulanmış satın alma talepleri ve inşaat projeleri takip platformu Yapiradar.com’un mutlu iş ortakları arasında yer alan olan Kesici Dış Ticaret Kurucu Ortağı Süreyya İşgör ile gerçekleştirdiği röportajı aşağıdaki bağlantıya tıklayarak izleyebilirsiniz.

Yapiradar.com’un diğer videolarından haberdar olabilmek için Yapiradar.com Youtube kanalına ‘’buraya’’ tıklayarak abone olabilirsiniz.

Eğiste Hadimi Viyadüğü Temel İmalatları Tamamlandı

Türkiye’nin en uzun ayaklı viyadüğü olan Eğiste Hadimi Viyadüğü’nde temel ve elevasyon imalatları ile sağ ve sol tabliye imalatı tamamlandı. 

2016 yılında Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yapımına başlanan viyadüğün kaba inşaat çalışmalarında sona gelindiği ifade edildi. Türkiye’de Toros Dağları üzerinde yer alan viyadük, Eğiste Deresi’nin yer aldığı vadinin iki yakasını birleştirecek. 166 metre ayak ve bin 372 metre viyadük uzunluğuna sahip olan viyadük, 2 farklı köprü şeklinde projelendirilerek, gidiş-geliş güzergahında 2’şer şerit olmak üzere toplam 4 şeritten oluşacak. İç Anadolu Bölgesi ile Akdeniz Bölgesi’ni birbirine bağlayacak olan proje, Konya-Hadim-Taşkent-Alanya güzergahında bulunacak. Projenin 2022 yıl sonuna kadar tamamlanması hedefleniyor. 

Manisa’nın Dev Projesi Açıldı

Manisa’da 507 milyon TL yatırım bedeline sahip Büyükşehir Belediye hizmet binası, otel ve alışveriş merkezinden oluşan dev projenin açılışı gerçekleştirildi. 

Kamu yatırımlarının toplu açılış törenini gerçekleştirmek üzere Manisa’ya gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dev projenin de açılış törenine katıldı. Törenin ardından proje hakkında bilgiler veren Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün, projede yer alan hizmet binası ile otel kısmının faaliyete açıldığını alışveriş merkezi alanının ise en kısa sürede hizmete açılacağını söyledi. 

Toplam 507 milyon TL yatırım bedeliyle Manisa’ya inşa edilen projenin açılışına Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra milletvekilleri, Manisa İl Başkanları, Manisa Büyükşehir Belediyesi ve MASKİ Genel Müdürlüğü yöneticileri ile çevredeki vatandaşlar katıldı. 

Bergama Millet Bahçesi’nin Temeli Atıldı

İzmir’in Bergama ilçesinde inşa edilecek olacak Millet Bahçesi için temel atma töreni düzenlendi. 

Uzun süredir yapımı beklenen Millet Bahçesi için ilk kazma vuruldu. İhalenin ardından çıkan engeller nedeniyle yapılamayan proje için düzenlenen temel atma törenine Belediye Başkanı Hakan Koştu, Belediye Başkanvekili Aşkın Uyar, Başkan Yardımcısı Cüneyt Umutlu ve meclis üyeleri katıldı.

Kurban kesilerek yapılan temel atma töreninin ardından konuşan Belediye Başkanı Hakan Koştu, Bergama’mızın büyük çoğunluğunun yararı olduğu için, sosyal donatı alanlarına çocuklarımızın, gençlerimizin 7’den 77’ye tüm Bergama’mızın ihtiyacı olduğu için kararlı bir tutum gösterdik. Hemşerilerimize verdiğimiz sözü yerine getirmek için yılmadık, bizi yıldırmaya çalışanlara kulak asmadık. Tüm bu zorlu süreçlerin ardından kazanan Bergama oldu. Bugün itibariyle Millet Bahçemiz inşaatına başladık.” dedi. 

İzocam, Hedefe Yönelik Yatırımlarla Üretimde Rekor Kırıyor!

2022 yılı fabrika içi yatırım bütçesinin yüzde 55’ini verimlilik, bakım ve yenilemeye ayıran lider marka İzocam, bu yıl da üretiminden hurda oranına, karbon salınımı azaltımından enerji sarfiyat miktarlarına kadar her alanda rekorlar kırmayı sürdürüyor.

Proje ve yatırımlarıyla başarı çıtasını her geçen yıl daha da yükselten İzocam, üretimde rekorlar kırarken, enerji tasarrufu, iş güvenliği ve çevre konularındaki hedeflerini yakalayarak, başarılı faaliyetlere imza atmayı sürdürüyor. 

2022 yatırım bütçelerinin yüzde 55’ini verimlilik, bakım ve yenileme çalışmalarına aktardıklarını belirten İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, bütçenin geriye kalan yüzde 25’ini sürdürülebilirlik ve EHS’ye, yüzde 20’sini ise dijitalizasyon ve müşteri memnuniyetine ayırdıklarını kaydetti. Bu kapsamda bir dizi yatırım gerçekleştirdiklerini aktaran Savcı, bu yatırımlarının neticesi olarak üretimlerinde rekor seviyelere ulaştıklarını vurguladı. Tarsus tesislerinde 45 bin tona yakın camyünü üreterek tesisin tarihi rekoruna imza attıklarını aktaran Murat Savcı, aynı şekilde Dilovası tesislerinde 60 bin tona yakın taşyünü üreterek son 3 yılın üretim rekorunu kırdıklarını dile getirdi. İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, Dilovası tesislerindeki bir diğer başarının ise en düşük hurda seviyesi rekoru olduğunu kaydetti.

Üretimi Artarken, Enerji Tüketimi Yıldan Yıla Azalıyor 

İzocam’ın hikayesinin başladığı 57 yıl önce varoluş amacının, doğal kaynaklara zarar vermeden, can ve mal güvenliğini dikkate alarak, enerji tasarrufu ve konfor sağlayan çevreci ve sürdürülebilir yalıtım çözümleri geliştirmek olarak tanımlandığını dile getiren Murat Savcı, çıktıkları bu yolda, kaynakların verimli kullanılması, iklim değişikliği, sürdürülebilir yapıların inşası, enerji tasarrufu, çevreyi koruma ve yaşam kalitesini iyileştirme motivasyonu ile çalışan bir şirket olma özelliklerini halen koruduklarını vurguladı. Hem karbon salımı azaltımı hem de enerji sarfiyatlarından tasarruf projeleri hedefleri çerçevesinde Taşyünü ve Camyünü üretim tesislerinde enerji izleme sistemleri kurarak geri kazanım, verimlilik projeleri uyguladıklarını ve aydınlatma tiplerini de çevreci uygulamalarla yenilediklerini belirten Murat Savcı, böylelikle Tarsus tesisinde yüzde 13, Dilovası tesisinde ise yüzde 15 enerji tasarrufu sağlandığını belirtti. 

İzocam, Çevre ve İş Güvenliğinde De Hedeflerini Yakaladı!

İzocam olarak çevre ve iş güvenliği konularında da hedeflerini yakalayarak fark yaratan başarılara imza attıklarını vurgulayan Murat Savcı, şu açıklamalarda bulundu:

“Çevre, iş sağlığı ve güvenliği ile projelerimizin başında Tarsus Tesisi’nde yaptığımız baca filtresi yatırımı geliyor. Tesisimizin çevresel koşullarla en uyumlu şekilde çalışmasını sağlamak üzere attığımız bu çevre dostu teknolojik yatırımla, dünya standartlarında hava emisyon değerlerine ulaşmayı hedefledik. 2021’in Ağustos ayında devreye aldığımız bu yatırımımız ile otoritelerce istenen sınır değerin yaklaşık 3’te 1’i seviyelerine ulaştık. Böylece yeni baca filtresi ile sürdürebilir bir dünya için yaptığımız katkıyı bir üst seviyeye taşımayı amaçlıyoruz.

Aynı zamanda bütün tesislerimizde Temel Seviye Sıfır Atık Belgesi almaya hak kazandık. Bu belgeyi ilk olarak Tarsus Tesisimiz aldı. Geçen yılın sonuna kadar da tüm tesislerimiz bu belgeye sahip oldu. T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen bu belge; tesisin, temel seviyede israfın önlenmesini, kaynakların daha verimli kullanılmasını, atık oluşum sebeplerinin gözden geçirilerek atık oluşumunun engellenmesi veya minimize edilmesini, atığın oluşması durumunda ise kaynağında ayrı toplanması ve geri kazanımının sağlanmasını kapsayan bir dizi süreci tamamlamış olduğunu ifade ediyor. 

İzocam olarak bir diğer önemli başarımız da tesislerimizde ‘Sıfır İş Kazası’ hedefini gerçekleştirmemiz oldu. Bu sene Nisan ayı itibariyle Eskişehir Tesisimiz 4’üncü iş kazasız yılına, Tarsus Tesisimiz ise 1000’inci iş kazasız gününe ulaştı. Saint-Gobain, her yıl uluslararası bir jürinin verdiği kararla ilan ettiği “İş Sağlığı, Güvenliği ve Çevre Ödülleri (EHS Awards)” çerçevesinde, İzocam’ı ‘İş Güvenliği Kültürü Değişimi’ (Safety Cultural Transformation) kategorisinde “Safety Diamond” ödülüne layık gördü. Takdim töreni Eylül ayında gerçekleşecek bu özel ödüle sahip olmaktan dolayı çok mutluyuz.

Yeni Sanayi Sitesine Yağmur Suyu Depolama Tesisi Yapılacak

Konya Büyükşehir Belediyesi ve Toplu Konut İdaresi işbirliğinde inşa edilen Yeni Sanayi Sitesi içerisine yağmur suyu depolama ve geri kazanım tesisi yapılacak.

Konya’da yer alan ve Toplu Konut İdaresi ile Konya Büyükşehir Belediyesi birlikteliğinde inşa edilen Yeni Sanayi Sitesi içerisinde yağmur suyu depolama ve geri kazanım tesisi yapılacak. Konu ile ilgili konuşan Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Atalay, “Yağmur Suyu Projesi su kaynaklarının korunması, taşkın ihtimalinin minimize edilmesi gibi amaçlarla hazırlandı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Toplu Konut İdaremizle birlikte hazırladığımız proje için 34 kilometre hat döşenecek.” dedi.

Yağmur suyu tesisi için 34 kilometre hat döşeneceğini belirten Atalay, “Yağmur Suyu Projesi, su kaynaklarının korunması, taşkın ihtimalinin minimize edilmesi gibi amaçlarla hazırlandı. Toplu Konut İdaremizle birlikte hazırladığımız proje için 34 kilometre hat döşenecek. Projenin 3 kilometrelik kısmını KOSKİ Genel Müdürlüğümüz yapacak. Yine bu çerçevede TOKİ tarafından yağmur suyu depolama ve geri kazanım tesisi de yapılacak. Yapılacak tesis, KOSKİ’ye devredilecek ve tesiste depolanacak yağmur suyu ile bölgede bulunan yeşil alanların sulaması yapılacak.” ifadelerinde bulundu. 

Bankaların Konut Kredilerini Kesmesi Satışları Düşürdü

TÜİK’in açıkladığı konut satış istatistiklerini değerlendiren Remax Borsa brokeri Halil Egemen, ”Bankaların konut kredisi vermemesi, satışları düşürdü. Bundan böyle fiyatı doğru olan gayrimenkullerin satışı gerçekleşecek.” dedi

Türkiye genelinde konut satışları Temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 12,9 azalarak 93 bin 902 olduğunu söyleyen Halil Egemen, ”Geçtiğimiz yılın aynı ayında Ankara’da 10 bin 605 konut satışı gerçekleşirken, Temmuz 2022’de Ankara’da ise 4 bin 688 konut satışı gerçekleşti. Kredilerin kesilmesi konut satışları etkileyen en önemli unsur oldu.” dedi

Tüketicilerin yüksek enflasyon ortamında peşin yerine krediyle konut almanın daha avantajlı olduğu için kredili satışlara yöneldiğini söyleyen Halil Egemen, ”Bankaların konut kredisi başvurularının yüzde 70’ini reddediyor veya çok düşük oranlarda kredi çıkartıyor. Haliyle vatandaşlar, ödeme koşullarında yaşanan değişimlerden ötürü peşin alımı tercih etmiyor. Konut satış oranlarının düşmesi, avantajlı kredi imkanlarıyla doğru orantılıydı. Satışların düşmesi kaçınılmaz.” dedi

Konut Fiyatlarında Köpük Rakamlar Çekilecek

Sadece Türkiye’de değil AB ülkelerinde de bankalarının enflasyonu dizginlemek için kredi kısıtlayıcı tedbirler aldığını söyleyen Halil Egemen, ‘’Konut kredilerinin neden olduğu köpük fiyatlar, kredi olanaklarının sınırlandırılmasıyla sönmeye başladı. Dalgalı döviz piyasası ve daralan iç piyasa koşulları gayrimenkul satışlarını ve fiyatlarını düşüreceğini öngörüyoruz.’’ dedi

Ankara’da sıfır ve ikinci el binlerce konutun satışta olmayıp, stokta bekletildiğini söyleyen Egemen şu değerlendirmeyi yaptı;

”Ankara’da konut stokunun artacaktır. Avantajlı kredi döneminde ihtiyacı olmadığı halde birden fazla konut alan yatırımcılar oldu. İnşaat firmaları da maliyet baskısından kurtulmak için inşaatı devam eden veya tamamlanan konutları satıştan çekerek stoklarında bekletiyor ya da sürekli fiyat artışı yaparak karlılığını korumaya çalışıyor. Bankaların konut kredisi vermemesi nedeniyle yavaşlayacak olan piyasada nakit akışını sağlamak isteyen mülk sahipleri ve inşaat firmaları Eylül ayından sonra beklettikleri konutları satışa sunabilir. Gayrimenkul fiyatları bir miktar gerileyebilir veya denge rakamlarına oturabilir. İlanlara bakarak ne gayrimenkul alınır ne de satılır. Alıcı ve satıcı kitlesine önerimiz bu gibi dönemlerde doğru kararlar verebilmek için konunun ve bölgenin uzmanlarından destek almalılar.”

Dev Sosyal Konut Projesinin Tarihi Belli Oldu

Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesi olduğu belirtilen konut, arsa ve sanayi sitelerinin yer aldığı projenin detay tarihi açıklandı. 

Gençler, emekliler, şehit yakınları ve engelliler için özel kontenjan ayrılacağı ifade edilen sosyal konut projesi, yerel ve yatay mimariye uygun, sıfır atık uyumlu, enerji verimli, iklim dostu malzemeler ve yenilenebilir enerji sistemleri ile inşa edilecek. 

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, proje detaylarının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 13 Eylül tarihinde açıklanacağını duyurdu. 

Dea Teknik, B-s1-d0 Sertifikalı Atık Su Borusu Grubundaki Başarısını Gösteriyor

2010 yılından bu yana hizmet vermeye devam eden Dea Teknik, yangına dayanıklı atık su borusu konusunda uzmanlığını ortaya koyuyor. 

ABN marka B sınıfı Alev iletmez sessiz atık su borusu, Heliroma marka pprc boru, jeotermal boru, Ventil-Air havalandırma şapkası  gibi önemli alanlarda hizmet veren Dea Teknik, yeni geliştirilip Türkiye Mekanik Tesisat sektörüne kazandıracağı ürünlerin hazırlıklarını yapıyor. 

Merkezi İspanya olan ABN markalı atık su boruları ve yine Merkesi Portekiz olan PPRC boruların tek Yetkili Distribitörü olan Dea Teknik, Nurol Life, Vadi İstanbul, İzmir İstinye Park ve İstanbul İstinye Park gibi birçok önde gelen inşaat projelerinde yer almıştır. Yine, jeotermal hatlar, sıcak içme suyu taşımaları gibi önem taşıyan projelerdeki varlığını sürdüren Dea Teknik, orta ölçekli bir firma olmasına karşın ismini yaşattığı projelerle başarısını gözler önüne seriyor. 

Oldukça geç yanmaya başlayan atık su borusu, polipropilen hammaddeden oluşmasıyla çevreye ve doğaya salınan zehirli gazın aksine hiçbir şekilde insan ya da canlı sağlığını etkileyecek duman salmıyor. İspanya’daki ofisinde 3 yıllık araştırma- geliştirme denetiminden geçen atık su borusu birçok Avrupa sertifikasıyla desteklenerek onaylanmıştır. Yangın esnasında çıkan zehirli gazların önüne geçmek için tasarlanan bu ürün Dea Teknik’in uzman kadrosu tarafından arap sabunu veya lubricant gibi özel maddelerle monte ediliyor. 

Uluslararası düzeyde tercih edilmeyi vizyon edinen firma, alanında başarısı, yenilik ve ar-ge çalışmaları konusundaki özgüveni, müşterilerine doğru bilgi, doğru iletişim biçimi ile hizmet vermeye devam ediyor.

Bulut İnşaat, Yapiradar.com’la Çalışmayı Tercih Etti

İnşaat sektörünün teknolojik girişimi Yapiradar.com, ‘Mutlu İş Ortakları Söyleşileri’ kapsamında Bulut İnşaat Genel Müdürü Şeref Bulut ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdi.

İnşaat sektöründe müteahhit ve tedarikçi arasındaki ticareti kolaylaştırmayı, zaman, maliyet kaybının önlenmesine yardımcı olmayı ve iş verimliliğini maksimum düzeyde tutmayı ilke edinen yapiradar.com, yepyeni YouTube içerikleriyle hizmet vermeye devam ediyor.

Doğrulanmış satın alma talepleri ve inşaat projeleri takip platformu Yapiradar.com’un mutlu iş ortakları arasında yer alan olan Bulut İnşaat Genel Müdürü Şeref Bulut ile gerçekleştirdiği röportajı aşağıdaki bağlantıya tıklayarak izleyebilirsiniz.

Yapiradar.com’un diğer videolarından haberdar olabilmek için Yapiradar.com Youtube kanalına ‘’buraya’’ tıklayarak abone olabilirsiniz.

Karabağlar Belediye Başkanı, Çalıkuşu Semt Merkezi İnşaat Çalışmalarını Yerinde İnceledi

İzmir’in gelişen ilçelerinden biri olan Karabağlar’da yükselen Çalıkuşu Semt Merkezi inşaat çalışmalarını ziyaret eden Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, yetkililerden bilgi aldı. 

Merkezin tamamlanmasını sabırsızlıkla beklediklerini söyleyen Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, inşaat çalışmaları devam eden Çalıkuşu Semt Merkezi’nin Bahar, Cennetoğlu, General Asım Gündüz ve Çalıkuşu mahallelerine hizmet vereceğini açıkladı. 

Özellikle sosyo-ekonomik koşullar nedeniyle evlerinden çıkamayan kadınların bu tip merkezleri sıkça ziyaret ettiğini belirten Selvitopu, “Bu noktayı çok önemsiyoruz. Semt merkezlerimiz aracılığıyla onları da yaşamın içine katmaya çalışıyoruz. Düzenlenen kurslardan yararlanan kadınlarımız, bize olumlu dönüş yapıyorlar, teşekkürlerini iletiyorlar. Bu nedenle gücümüz ölçeğinde yeni merkezler yapmaya devam edeceğiz.” dedi.

Toplam 750 metrekare kullanım alanı bulunacak olan Çalıkuşu Semt Merkezi, 2 katlı olacak şekilde inşa ediliyor. Merkezde, taziye salonu, idari birimler, kurs salonu, 4 adet derslik, seminer salonu ve teras alanı yer alacak. 

Eskişehir’in Çifteler İlçesine İlk Kez TOKİ Yapılıyor

Eskişehir, Çifteler ilçesinde inşaatı devam eden ve 2023 yılının ocak ayında teslim edilmesi planlanan TOKİ konutları hakkında bilgi veren Çifteler Belediye Başkanı Kadir Bıyık, ‘’Tarihte ilçemize hiç TOKİ gelmemişti.’’ dedi.

Çalışmaları devam eden Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) konutları hakkında bilgiler paylaşan Çifteler Belediye Başkanı Kadir Bıyık, “Tarihte ilçemize TOKİ hiç gelmemişti. Biz de geçtiğimiz yıllarda başvuru yaptık. Allah nasip ederse 205 konutumuzun yılbaşı ya da ocak ayı içerisinde anahtar teslimini yapmayı planlıyorlar.” diyerek müjde verdi. 

Geçen yıllarda TOKİ yapımı için başvuru yaptıklarını belirten Bıyık, “Tarihte ilçemize TOKİ hiç gelmemişti. Biz de geçtiğimiz yıllarda başvuru yaptık. Vatandaşlarımızın 579 tane başvurusunu TOKİ Başkanlığı makul karşılayarak 205 tane konutu bize tahsis ettiler. Geçtiğimiz yıl inşaatı başladı. Hızlı bir şekilde de ilerliyor. Bizim konutlarımızı yapan müteahhitler çok hızlı bir şekilde ilerliyorlar. Allah nasip ederse 205 konutumuzun yılbaşı ya da ocak ayı içerisinde anahtar teslimini yapmayı planlıyorlar. Tabi ilçemizde TOKİ’ye daha çok başvuru olduğundan dolayı da bu sene yapılacak olan 100 bin sosyal konutun içerisinde bir 200 daire için daha biz başvurumuzu yaptık. Bunun için görüşmelerimiz devam ediyor. İlçemize inşallah onlar da ilave olarak gelirse site mantığıyla yapılacak olan sosyal konutlarımız yapılır. Vatandaşlarımız hem ev sahibi olmuş olur, ilçemizdeki konut problemleri de ortadan kalkmış olur.” dedi.

Çifteler’in en önemli ihtiyacının yol olduğunu söyleyen Bıyık, “Aslında hem Büyükşehir Belediyesinin hem de ilçelerimizin en büyük sıkıntıları yol. Biz de göreve geldiğimizden beri toplamda 64 bin metreküp sıcak asfalt attık. Sıcak asfaltta da şöyle bir avantajımız var, il genelinde Büyükşehir Belediyesinden sonra tek sıcak asfalt plenti bizde var. Biz ayrıca araçlarımızı yeniledik ve 16 tane araç kazandırdık belediyemize. Biz de bunlarla bütçemiz düzeldikçe yollarımızı yapmaya başladık. Şimdi tekrar sıcak asfalt atmaya başlıyoruz. Bu yıl, yılbaşına kadar niyetimiz 12-13 kilometre asfalt atmak.” şeklinde konuştu.

Seyyid Harun Veli Cami İhalesi Yapıldı

Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından inşa edilecek olan Seyyid Harun Veli Cami ve çevre düzenleme çalışmaları için yapılan ihale süreci tamamlandı. 

3 yüklenici firmanın teklif verdiği Seyyid Harun Veli Cami yapımı ve çevre düzenleme işi ihalesinin tamamlandığını belirten Konya, Seydişehir Belediye Başkanı Mehmet Tutal, Seyyid Harun Veli Cami ve Çevre Düzenlemesi projemizin 1. Etap çalışmalarının tamamlanmasının akabinde 2. Etap çalışmalarımıza kaldığımız yerden devam ediyoruz. Bu kapsamda Seyyid Harun Veli Cami ve Çevresinin 2. Etap düzenleme işi çalışmamızın ihalesi Büyükşehir Belediyemiz tarafından gerçekleştirildi. Yapılan ihaleye göre 24 milyonluk projemiz en kısa sürede başlayacak. Seyyid Harun Veli Çevre düzenlemesi çalışmasıyla birlikte ilk etapta kafe ve dinlence alanlarını ilçemize kazandırdık, peyzaj alanları oluşturarak hemşehrilerimizin hizmetine sunduk. İkinci etap inşaat çalışmalarımızda ise Meydanımızda Şadırvan, yürüyüş alanları, çocuk oyun parkı, kamelya ve banklar, dinlence alanları ve hediyelik eşya satış noktaları, peyzaj alanları hayata geçirilecek. Tüm çalışmalarımız tamamlandığında Seydişehir’imiz önemli bir cazibe merkezine daha sahip olacak. Burada yürüttüğümüz çalışmaların tamamlanmasıyla birlikte Seyyid Harun Veli Meydanı Seydişehir’imize büyük bir değer katacak ve bu bölgemiz daha da hareketli hale gelecek.” açıklamalarında bulundu. 

DSİ: ‘’Doğu Karadeniz’de Bir İlk Gerçekleştirilecek’’

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ), Trabzon’da yapıların artması sebebiyle projelendirilen sel tırmığı çalışmasının Doğu Karadeniz’de bir ilk olacağını açıkladı. 

Konuyla ilgili açıklama yapan DSİ Trabzon 22. Bölge Müdürü Cengiz Han Kılıçaslan, “Şu anda çalışmaları devam eden Akçaabat Söğütlü Vadisi Islahı inşaatı ile birlikte Söğütlü Deresi’nde taşkın risklerini minimize etmeyi hedefliyoruz. Bu iş kapsamında da Söğütlü Deresine sel tırmığı inşa ettik. Kılıçaslan, sel tırmığı sayesinde yukarı havzalardan gelebilecek odun, kütük gibi yüzücü malzemeleri tuzaklayıp, mansaptaki köprü ve menfezleri tıkamasının önüne geçmeyi hedefliyoruz ve sel tırmığı ile birlikte toplam bin 255 metre taşkın kontrol yapısının inşa edileceği Söğütlü Vadisi Islahı işini, 2023 yılı içerisinde tamamlamayı planlıyoruz. Doğu Karadeniz Bölgesi ülkemizin en çok yağış alan bölgesi. Yağışlar ve değişen iklim koşullarıyla beraber taşkınların nitelikleri değişmeye başladı. Bizler de buna karşı hem yapısal hem de yapısal olmayan tedbirler almaya başladık. Daha önce geçirgen tersip bentleri moloz bariyerleri gibi yapılar inşa ettik. Burada da sel tırmığı projesini geçmişte büyük sıkıntılar yaşadığımız Söğütlü Vadisinde inşa ettik. Bu çalısmayla yüzer materyalleri ve olası bir heyelan sonrası oluşacak büyük kaya hareketlerini tuzaklayarak aşağıdaki köprü ve menfezlerde herhangi bir tıkanmaya neden olmamasını sağlamaya amaçlıyoruz. Bu sayede de taşkın sularının dere yatağı dışına çıkmadan vatandaşların mal güvenliğini sağlamayı hedefledik.” dedi. 

Sel tırmığı projesinin Doğu Karadeniz’de bir ilk olacağını vurgulayan Kılıçaslan, “Doğu Karadeniz’de ilk olarak uygulanmış bir proje olmakla beraber yine bölgemizde uygun derelerde inşasını yapmayı planlıyoruz. Bunlarla ilgili yaşadığımız taşkınlara yönelik yenilikçi projeler üretmeye devam ediyoruz. Solaklı Vadisinde, Manahoz Vadisi’nde de bu tarz planlamalarımız mevcut. Onları da bu projeden sonra hayata geçirmeyi planlıyoruz. Son zamanlarda özellikle Kastamonu’da, Bozkurt’ta geçen yıl Güneysu’da daha önce Çamlıktepe’de yaşadığımız taşkınlara baktığımızda artık sadece sel sularının gelmediğini bunların heyelanla beraber tetiklendiğini görüyoruz. Bu heyelanlarla beraber de arkasında yüzer materyaller getirdiği, büyük kaya kütlelerinin de getirdiğini görüyoruz. Bunun sadece klasik kanal ıslahları ile çözüme kavuşamayacağını görüyoruz ve bunlarla alakalı bir nevi öncü yapılar oluşturarak hem bölgemizin hem de ülkemizin hizmetine sunmayı hedefliyoruz. Bu yapılar büyük oranda riskleri aşağı çekecek. Şehir taşkınlarının en büyük nedeni köprü ve menfezlerin tıkanmasıdır. Köprü menfez tıkanmalarının asıl nedeni de yukarı havzadan gelen yüzer materyaller ve rusubi malzemelerdir. Bu rusubi malzemelerin bir kısmı tersip bentlerimizle tutabiliyoruz ama büyük çaplı yüzer materyalleri ve kayaları da sel tırmığıyla tutmayı hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı. 

Kelebek Mobilya’dan Evinizin Açık Alanlarını Sonbahara Hazırlayacak Tüyolar

Aşırı sıcakları yaşadığımız yaz mevsiminin ardından, ılık esen rüzgarın tadını çıkaracağımız sonbahar mevsimine hazırlıklar başladı. Bahar temizliğiyle birlikte bahçe, balkon ve evin tüm açık alanlarını da yenilemenin tam zamanı. Tasarımlarıyla her evin ihtiyacına uygun mobilyalar sunan Kelebek Mobilya’nın ipuçlarını izleyerek, dış mekanlarınızı en iyi şekilde hazırlayabilirsiniz. 

Ev dekorasyonunu yenilemenin, özellikle mevsim geçişlerinde canlandırıcı ve iyileştirici etkisi olduğu bir gerçek. Bunu yaparken, estetik ve konfor kadar mobilyaların değişken havalara karşı dayanıklı olması da göz önünde bulundurulması gereken önemli bir detay. Dış mekan mobilya seçiminde birçok kriterin bir arada bulunması gerektiğini vurgulayan Kelebek Mobilya Tasarım ve Ürün Direktörü Emre Küçükosman’a göre; ahşap, rattan, hasır ve bambu malzemelerin kullanıldığı rustik dekorasyon, sonbahar için en ideal seçimlerden.

Değişime Renklerden Başlayın

“Sonbaharın kendine özgü, nostaljik bir ruhu var. Bu ruhu yansıtmak için renk seçimi önemli. Mobilya ve aksesuar seçiminde altın rengi, kahverengi, sarı, turuncu, hardal rengi ya da gri gibi renkler tercih edilebilir.”

Olmazsa Olmaz Dekoratif Minderler

“Kırlentler ve minderler dekorasyon konusunda her zaman imdada yetişen en büyük yardımcılardır. Renkleri turuncu, sarı ya da kahverengi olan ve sonbahara vurgu yapan dekoratif yastıklarla hoş bir güz dekorasyonu oluşturulabilir. Yastık kılıfların kumaşlarını ise kadife, yün ya da yapay kürklerden yana kullanmak mevsimin ruhunu yansıtacaktır. Ayrıca koltukların kenarına eklenecek şallar ve mini battaniyeler de hoş bir görünüm sunacaktır.”

Doğru İskelet Seçimi Önemli!

“Estetik kaygıların yanısıra uzun süreli kullanım için en önemli faktör doğru iskelet seçimi. Sonbaharın şiddetli yağmurlarından dolayı iskeletin suya, paslanma ve korozyona dayanıklılığı için alüminyum malzemeden yapılmış olmasına dikkat etmek gerekiyor. Alüminyumun paslanmaz özelliği sayesinde, olumsuz hava koşuluna rağmen mobilyaları uzun süre kullanmak mümkün.”

Kullanılan Malzemenin Kalitesi

“Açık alan mobilyalarının seçiminde malzemenin kalitesi de oldukça önemli. Örneğin İroko ağacı suya, neme ve güneş ışınlarına dayanıklıdır. Dolayısıyla açık ve korunaksız alanlar için ideal olabilirler. Ancak tercihiniz akasya ağacından yana ise suya ve neme karşı hassas olduklarını bilerek; üretilen malzemenin kalitesini dikkate almalısınız.” 

Turgutreis Atıksu Arıtma Tesisi İnşaatı Sürüyor

Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından Turgutreis ilçesinde yapımı devam eden Atıksu Arıtma Tesisi inşaatında yüzde 66 ilerleme kaydedildi.

Haziran 2021’de temeli atılan ve Bodrum’un en büyük arıtma tesisi olacak ‘’Turgutreis İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi ve Denize Deşarj Projesi’’ iki kademeli olarak planlandı. Yapılan değerlendirmeler sonucunda Atıksu Arıtma Tesisinin 37 bin metreküp kapasitesi bulunurken 200 bin kişilik nüfusa hitap edecek. Bodrum’da önemli altyapı yatırımları yaptıklarını söyleyen Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, “Bodrum Muğla’nın dünyaya açılan yüzlerinden biri. Hem doğası hem denizi hem de tarihi ile çok önemli bir merkez. Bu nedenle biz bu güzellikleri korumak ve gelecek nesillere güvenle aktarabilmek için üzerimize düşen görevi yapmalıyız. Bodrum’un uzun yıllarıdır çözüm bekleyen sorunlarını teker teker çözüme kavuşturuyoruz. Turgutreis Atıksu Arıtma tesisimiz Bodrum’un en büyük arıtma tesisi olma özelliğini taşıyor. Turgutreis Atıksu Arıtma tesisimiz 37 bin metreküp kapasitesi, deniz deşarjı ve elde edilen suyun yeşil alanlarda kullanılması özellikleri ile modern ve Muğla’ya yakışan bir tesis olacak.” dedi. 

Bartın Devlet Hastanesi İnşaatı Devam Ediyor

Bartın’da 400 yataklı olarak inşa edilen devlet hastanesi inşaat çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Hastane, 2023 yılında hizmete açılacak. 

400 yataklı olarak inşa edilen Bartın Devlet Hastanesi’nin inşaat alanını ziyaret eden Akp Grup Başkanvekili Yılmaz Tunç, hastane hakkında bilgiler paylaştı. Bartın’ın Şiremişçavuş Mahallesi’nde inşaatı devam eden devlet hastanesinin ihtiyaca göre 575 yataklı da olabileceğini söyleyen Tunç, “400 yataklı devlet hastanesi projede 400 yataklı ancak 575 yatağa göre çıkabilecek kapasitede ona göre alt yapısı yapılıyor. 575 yataklı diyebiliriz. Şehir hastanesi seviyesinde Bartın ve çevresine hizmet edecek çok modern büyük bir sağlık kompleksinin inşaatı hızlı bir şekilde devam ediyor. 138 tane polikliniği olacak hastane acil servisleriyle, kadın, çocuk ve yetişkin acil servisleri ayrı ayrı olacak şekilde inşa ediliyor. 66 tane yoğun bakım yatağı olacak. 24 tane ameliyathanesi olacak. Aynı anda 24 ameliyat bu hastanemizde olabilecek. 50’den fazla diyaliz ünitesi var. 730 araçlık kapalı otoparkı var.” ifadelerinde bulundu. 

İnşaatın hızlı bir şekilde sürdürüldüğünü belirten Tunç, “Bartın’ın ve çevre illerimizden sevklerle gelebilecek hastalarımızın tedavilerinin ve ameliyatlarının yapılabileceği, helikopterle bile hasta naklinin yapılabileceği büyük bir sağlık kompleksinin şu anda inşaatı hızlı bir şekilde devam ediyor. İnşallah 2023 yılı içerisinde hizmete açmayı planlıyoruz. Şu anda kaba inşaatı bitmek üzere. 3 blok olarak inşa ediliyor. İçeride de tesisat çalışmaları, elektrik, mekanik çalışmaları devam ediyor. Devlet Hastanesinin Bartın’a kazandırılmasında başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere önceki sağlık bakanlarımıza, bugünkü Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca’ya, ilimizdeki yöneticilere ve müteahhit firmamızın çalışanlarına, emeği geçen herkese çok teşekkür ediyoruz.” dedi. 

İslambey’de Kentsel Dönüşüm, Müjdeli Haberle Başladı

Eyüpsultan Belediyesi’nin, İslambey Mahallesi’nde “Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı” ilan ettiği 4.59 hektarlık alanda yıkım çalışmaları başladı.

Başkan Deniz Köken yıkım gerçekleştiren alanda yaptığı açıklamada seçim vaatlerini yerine getirdiklerini belirterek Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının verdiği kira yardımı kadar Eyüpsultan Belediyesi olarak da kira desteği sağlanacağının müjdesini verdi.

Deprem Riski Taşıdığından ve Ekonomik Ömrünü Yitirmiş Ruhsatsız Yapılar

Rezerv Yapı olarak belirlenen alanda yer alan yapıların büyük çoğunluğu deprem riski taşıdığından ve ekonomik ömrünü yitirmiş ruhsatsız yapılar olması sebebiyle 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanuna göre “Riskli Alan” teklif dosyası hazırlanarak 2020 yılı sonu itibariyle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na iletildi.

Söz konusu alan, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunla Bakanlık Makamı’nın 16.05.2022 tarihli Olur’u ile “Rezerv Yapı Alanı” olarak belirlendi.

394 bağımsız birimden oluşan ve 653 adet yeni bağımsız birim üretilecek alan içerisinde bulunan İslambey Mahallesi Ethem Baba Sokak’ta yıkım başladı.

‘’İslambey Bölgesinin Sorunlarının Farkındaydık’’

Başkan Deniz Köken de yıkım yapılacak alanda çalışmaları inceledi.

Konu ile ilgili basın mensuplarına bir açıklama yapan Eyüpsultan Belediye Başkanı Deniz Köken şöyle konuştu:

‘’210 Binadan 7’si Tahliye Edildi’’

“Eyüpsultan Belediyesi olarak yerinde dönüşümden önce yerinde sağlam adımlar atmak için işlerimizi sağlam yaptık. Yerinde adımlar atmadan önce, parsellerin akıbetine dair hususların netleşmesi sürecini yaşadık. Bakanlık makamının oluru ile tahliye, yıkım hak sahiplerinin kira yardımı işlemleri için de Belediye Başkanlığımız görevlendirildi. Şükürler olsun İslambey için yerinde dönüşümün startını vermiş olduk. Alanda bulunan 210 binadan 7 bina tamamen tahliye edildi. Hak sahiplerinin kira başvuruları yapıldı. Tahliye olunan binaların yıkım süreçlerini planlıyoruz.

‘’Bakanlığımızın Verdiği Kira Yardımı Kadar Biz De Bin 950 TL Kira Yardımı Yapacağız’’

Seçim vaatlerimizi yerine getirmeye devam ediyoruz, İslambey’de yerinde dönüşüm başladı. Komşularımız mahallesinden ayrılmadan yeni evlerine huzurla kavuşacak. Komşularımıza bir de müjdemiz var; Bakanlığımızın verdiği bin 950 TL kira yardımı kadar biz de Eyüpsultan Belediyesi olarak bin 950 TL kira desteği sağlayacağız. Hayırlı olsun”

Yapı Denetimciler 17 Ağustos’ta “İşimizin Başındayız” Dedi.

17 Ağustos 1999 Gölcük depreminin 23. yıl dönümünde, Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Derneği’ne üye tüm Türkiye’den yapı denetim kuruluşları #işimizinbaşındayız etiketiyle Twitter’da gündem oldu. 

Bünyesinde 800’den fazla üye firma bulunan Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Derneği, 17 Ağustos 1999 Gölcük depremini anmak ve yapı denetim hizmetlerinin önemini vurgulamak için bir video yayınladı. Gölcük depremindeki can kayıplarının ve maddi zararların denetimsiz yapılardan kaynaklandığı belirtilen videoda, depremin yaratacağı her türlü kaybın yapı denetimler ile önlenebileceğinin altı çizildi. 

Anma videosunun ardından Türkiye’nin dört bir yanındaki üye firmalardan ve çalışanlarından #işimizinbaşındayız etiketiyle paylaşımlar yapıldı. Şantiye denetimleri esnasında çekilen fotoğraf ve videoların eklendiği paylaşımlar kısa sürede tt olup Twitter’da gündemdeki konular arasına girdi. 

Konuyla ilgili açıklamada bulunan Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Dernek Başkanı Tayfun Gücenmez, “17 Ağustos ülke tarihimizin en kara, en acı günlerinden biri. Depremin sebep olduğu onbinlerce can kaybının acısını bugün hala yaşıyoruz. 17 Ağustos depremi, can kayıpları başta olmak üzere, çok büyük ekonomik ve psikolojik hasarlar da yarattı ülkemizde. Ancak bunlar kader değildi. Deprem elbette bir doğal afet ancak depremin yıkıcı sonuçları önlenebilir. Bu da yapı denetimle mümkündür. Biz de ‘işimizin başındayız’ diyerek bu noktada bir farkındalık yaratmak istedik.” diye konuştu.

Gölcük depreminin ardından 2001 yılında yürürlüğe giren 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun ile yapı denetim sisteminin uygulanmaya başladığını ifade eden Gücenmez, bu sayede depreme karşı daha dayanıklı binalar yapıldığını belirterek, 30 Ekim 2020’deki İzmir depreminde yapı denetimli binaların hiçbirinde taşıyıcı sistem hasarı meydana gelmediğini vurguladı. Gücenmez, yapı denetim sistemiyle birlikte inşaatların başından sonuna kadar denetçi mühendisler tarafından denetlendiğini ifade ederek şöyle devam etti: 

“Aynı acıları bir daha yaşamamak için bizler sahadayız. İnşaatları proje aşamasından, oturma ruhsatı aşamasına kadar denetlemekle sorumluyuz. Yapı denetim kuruluşları olarak çok önemli ve hayati bir kamu hizmeti yürütüyoruz ve sorumluluğumuzun farkındayız. Bu yüzden  tüm Türkiye’den üye firmalarımız ve onların çalışanlarıyla hep bir ağızdan ‘işimizin başındayız’ dedik. Vatandaşlarımız da eğer yapı denetimli binalarda oturuyorlarsa içleri rahat olsun. Bilsinler ki oturdukları binaların kontrolleri mühendisler tarafından yapılmış, demiri, betonu laboratuvarlarda test esilmiştir. Elbette işimiz ‘denetim’ olduğu için gerek proje kontrollerinde gerekse şantiye kontrollerinde pek çok sıkıntıyla karşılaşıyoruz. Ancak yaptığımız işin direkt insan hayatını etkiliyor olması, yaşadığımız birçok zorluğa rağmen bizi motive ediyor.”

Diğer yandan yapı denetimsiz ve eski yapıların hala olası depremler için büyük risk barındırdığını söyleyen Gücenmez, “Bu eski yapıların da bir an önce yenilenmesi gerek. Bu anlamda yapı denetim kuruluşları olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Sonuçta hepimizin ortak bir amacı var: Vatandaşlarımızın depreme dayanıklı, sağlam, içinde endişe değil huzur duydukları yapılarda yaşaması.” dedi.

Gürok Grup  Maldivler’e 2  Otel Projesi İnşa Etti

Sofra camı, ambalaj, yapı, kiremit ve turizm gibi alanlarda hizmet veren Gürok Grup, Maldivler’e iki otel yatırımı yaptı. 

Şirketin turizm alanındaki ilk yatırımı olan Maldivler projeleri, Joalı markasıyla hizmet veriyor. Projelerin inşaat malzemelerinin yüzde 70’i ise Türkiye’den karşılandı. Yatırımın toplam bedeli ise 300 milyon dolar. 

Dünya Gazetesi’nden Sema Ceylan’a konuşan Gürok Grup Yönetim Kurulu Başkan Vekili Esin Güral Argat, “Lav markamızla dünyanın en büyük 5’inci sofra camı markasıyız. Cam ambalaj üretimimizde GCA ile varız. 30 yıldır da Ali Bey Hotels & Resorts’la hizmet veriyoruz. Gürok Kiremit de önemli bir markamız. Yatırım, yeni heyecanlar her zaman odağamızda oldu. Turizmde ilk uluslararası yatırımımızı Joalı ile yaptık. Dedemizin ismi biliyorsunuz Ali. İsmini oradan alıyor. Ultra lüks segmentte Maldivler’de iki ayrı otel açık. Yapımını da grup şirketlerimizden Lapis Yapı üstlendi. Yatırım için gereken her ürünün yüzde 70’i Türkiye’den gitti. Alabileceğimiz her şeyi Türkiye’den aldık.” dedi. 

Gayrimenkul Yatırımında Dikkat Edilmesi Gerekenler

Better Homes and Gardens Real Estate Türkiye Ülke Başkanı Burak Özmutafoğlu, gayrimenkul projelerine yatırım yaparken dikkat edilmesi gereken hususlardan bahsetti. 

Türkiye pazarına dahil olan Better Homes and Gardens Real Estate Türkiye Ülke Başkanı Burak Özmutafoğlu, inşaat ve gayrimenkul sektörlerinin Türkiye’nin lokomotif sektörleri olduğunu sözlerine katarak, ‘’Ama bu özellik yatırımcılarına hem avantaj hem dezavantaj sağlar. Sektörün lokomotif olması ne yazık ki, sektörde kalifiye ve kaliteden ziyade sadece sermaye ile kurulan pek çok inşat firmasının kurulmasına ve inşaat yapmasına sebebiyet vermiştir. Bu nedenle proje bazlı yatırım yapacak kişilerin mutlaka inşaat firmasının geçmişini ve daha evvel yapmış olduğu işleri iyi araştırması son derece önemli.’’ dedi.

Gayrimenkul yatırımında bulunmak isteyen kişilerin öncelikle, inşaat projelerinin sahibi olan firmaları incelemeleri gerektiğini söyleyen Mutafoğlu, ”Gayrimenkul sektörü güven temeline kuruldur. Gayrimenkul projelerine bireysel yatırım yapmadan önce kesinlikle bir profesyonele danışmak gerekir. İnşaat şirketinin geçmişten bugüne kadarki referansları iyi incelenmeli hatta projenin gelecek vadedip etmediği konusunda bir rapor istenmeli. Projenin sürekliliği ve tamamlanmasında risk oluşturabilecek bütün ihtimallerin çözümünü daha ilk başta inşaat şirketi tarafından sizlere sunulmalı. Gayrimenkul profesyonelleri bu verilere sahiptir ve sizlere yatırım yapmak istediğiniz projenin detaylarını rahatlıkla sunabilirler.” şeklinde konuştu. 

Zuchex’te Açılışa Bir Ay Kala Tüm Standlar Doldu, Satışlar Kapandı!

Ev ve mutfak eşyaları sektöründe 2022’in dünya ölçeğindeki en büyük uluslararası ticaret buluşması olan Zuchex’te, açılışa bir ay kala tüm stand alanları doldu.

 Tüyap Beylikdüzü’nde yaklaşık 100 bin metrekare alanda gerçekleşecek fuara, yurt içi ve yurt dışından 650 firma katılıyor. “Zuchex’te tek metrekare boş yer kalmadı. Fuara katılamayan firmalar, gelecek sene için şimdiden rezervasyon yaptırıyor” diyen Tarsus Türkiye Genel Müdürü Zekeriya Aytemur, Zuchex 2022’nin, ev ve mutfak eşyaları sektörüne 1,5 milyar dolarlık ihracat katkısı yapacağını söyledi. 

Açılışına yaklaşık 1 ay kala tüm stand alanları dolan ve katılım rekoru kıran Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları Fuarı Zuchex, ziyaretçi rekoru için de gün saymaya başladı. Tarsus Türkiye tarafından, T.C. Ticaret Bakanlığı, İMMİB (İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri), ZÜCDER (Züccaciyeciler Derneği) ve KOSGEB destekleriyle 32.’si düzenlenecek fuar, 15 – 18 Eylül tarihlerinde Tüyap Beylikdüzü Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek. Yaklaşık 100 bin metrekare alana yayılan Zuchex’i dört gün boyunca yurt içi ve yurt dışından 37 binden fazla satın almacının ziyaret etmesi bekleniyor. 

Seçkin markaların heyecan verici koleksiyonlarını, sektör profesyonelleriyle buluşturacak olan Zuchex 2022’de; “Sofra ve Mutfak Eşyaları”, “Pişirme Ekipmanları”, “Plastik Ev Eşyaları / Bahçe Aksesuarları”, “Ev Eşyaları”, “Dekoratif Ev ve Mutfak Eşyaları” ile “Elektrikli Ev Aletleri” kategorilerinde en yeni koleksiyonlar ve 2023 tasarımları bir arada sergilenecek.

Trabzon’da Spor Lisesi İnşaatı Yükseliyor

Trabzon’un Akçaabat ilçesinde konumlandırılan spor lisesi kompleksi ve sentetik saha inşaatı hızla devam ediyor.

21 Mayıs 2022 tarihinde inşaat süreci başlayan Spor Lisesi, Erdemoğlu İnşaat tarafından yapılırken sentetik saha inşaatı ise Trabzon Valiliği tarafından uygulanıyor. İnşaat süreci tamamlandıktan sonra amatör spor kulüpleri müsabaka ve idmanlarını gerçekleştirebilecek.

Akçaabat Sebat Spor’un mevcut binası korunarak inşa edilen Spor Lisesi inşaatı hakkında konuşan Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim, “Şehrimiz ve ülkemiz sporunun gelişimi açısından büyük öneme sahip olan Akçaabat Spor Lisesi Kompleksi için inşaat çalışmaları başlamış olup 21 Mayıs 2022 Cumartesi Günü temel atma törenini gerçekleştirdik. Söğütlü Mahalle’miz sahil kısmında Sebat Spor Tesislerinin hemen yan tarafında Akçaabat’ımıza ve Trabzon’umuza önemli katkı sağlayacak; 4 katlı 16 derslikli lise, 2 katlı çok amaçlı spor salonu ve 5 katlı 144 kişilik öğrenci pansiyonu binasından oluşan Akçaabat Spor Lisesi Komplesi inşa ediliyor. Bu kompleksin ön kısmına ise mevcuttaki sahalar tekrardan yapılarak amatör spor kulüplerimizin hizmetine sunulacak. Spor Lisesi ile ilgili inşaatın hızla yükseliyor olması bizler için gurur verici bir duygu. Gençlerin yarınlara çok daha güçlü ve donanımlı hazırlanmaları için hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyoruz. Hedefimiz gençlerimizin topluma sağlıklı bireyler olarak kazandırılarak topluma katkı sağlamalarıdır. Akçaabat Spor Lisesi Kompleksi şehrimizin gençlerini akademik, kültürel, spor ve sanat alanlarında avantajlı hale getirecek. Akçaabat’ta inşası hızla ilerleyen Spor Lisesi aynı zamanda da gençlerimizin ulusal ve uluslararası alanda öne geçirecek. Akçaabat Spor Lisesi Kompleksi İnşaatının yapımını üstlenen Erdem Holding Yönetim Kurulu Başkanı, hayırsever ve saygıdeğer insan İbrahim Erdemoğlu’na, buna vesile olan hemşehrimiz Vakıfbank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih’e bir kez daha şahsım ve ilçem adına şükranlarımı sunuyorum. Spor Lisesi Kompleksinin Akçaabat’ımıza hayırlı olmasını diliyorum.” dedi.

Kocaeli’ye 7 Yeni Okul İnşa Edilecek

Milli Eğitim Müdürlüğü, Kocaeli’nin Darıca, Gebze, Gölcük ve İzmit ilçelerinde anaokulu, ilkokul ve ortaokuldan oluşan toplam 7 adet okul inşa edileceğini duyurdu. 

Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından yayımlanan ihale ilanına göre Kocaeli ilinin Darıca, Gebze ve İzmit ilçelerinde, 2 anaokulu, 4 ilkokul ve 1 ortaokul olmak üzere toplam 7 adet okul binası yaptırılacak. Okulların ihalesi 23 Ağustos Salı günü 10.00 ve 11.00 saatlerinde iki oturum şeklinde gerçekleştirilecek. Bu sene inşaatlarına başlanacak olan okulların 2023-2024 eğitim-öğretim yılına yetiştirilmesi planlanıyor. 

Manisa’da Yol Yapım Çalışmaları Devam Ediyor

Yaz aylarının gelmesiyle asfalt çalışmalarını değerlendirmek isteyen Manisa Büyükşehir Belediyesi, 320 personel ve 259 adet araçla yol yapım çalışmalarına devam ediyor.

Manisa Büyükşehir Belediyesi Yol Yapım, Bakım ve Onarım Dairesi Başkanlığı tarafından titizlikle yürütülen yol çalışmalarında asfalt dökümü ve onarımı işleri yapılıyor. Kalabalık bir ekiple yapılan yol çalışmalarından bahseden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün, “Amacımız vatandaşlarımızın güvenli yollarda seyahat etmesi. Bu doğrultuda Yol Yapım, Bakım ve Onarım Dairesi Başkanlığı’na bağlı ekiplerimiz asfalt sezonunu verimli geçirebilmek amacıyla adeta seferber oldu. Mesai mefhumu gözetmeksizin etkili bir çalışma yürüten ekiplerimiz, yama, menfez döşeme, genişletme, temel, yol açma, sathi kaplama, sıcak asfalt ve hayvan içme suyu göleti açma çalışması yürütüyor. Bu anlamda, yaz mevsiminin sıcak günlerini yaşadığımız bu günlerde, sahada özveriyle görev alan personellerimize teşekkür ediyorum. Rabbim, hepsine kolaylık versin. Manisa’ya hizmet aşkıyla tüm birimlerimizle çalışmaya devam edeceğiz.” dedi. 

Kale Alarm İzleme Merkezi’nde Acil Güvenlik İhtiyaçlarına 7/24 Çözüm

Acil güvenlik ihtiyaçlarına en kısa sürede müdahale etmek çoğu zaman hayati önem taşıyor. “Güvenlik ve Ötesi” sloganı ile alarm sistemlerini tüketicilerin ihtiyaçlarına göre tasarlayan Kale Alarm İzleme Merkezi de bu noktada sunduğu hizmetlerle imdada yetişiyor. Alarm sistemlerini merkezden izleyerek; alarmın geldiği bölgeyi ve alarmın doğruluğunu tespit ediyor ve böylece soygun, tehdit, sabotaj, yangın, su baskını, gaz kaçağı, acil sağlık sorunları gibi oluşabilecek güvenlik ihtiyaçlarına 7/24 çözüm sunuyor. 

Güvenlikle ilgili acil ihtiyaçlara kısa sürede doğru çözümü bulmak, risklerin en aza indirilmesi açısından büyük önem taşıyor. “Siz yoksanız biz varız” anlayışını benimseyerek tüketicilere farklı kategorilerde güvenlik çözümleri sunan Kale Alarm; bu noktada hizmetleri ile güvenliği maksimuma çıkarıyor. Alarm hizmetini kiralayan tüm abonelerine sunduğu ve hizmet alanının 7 gün 24 saat kontrol altında tutulmasını sağlayan Alarm İzleme Merkezi hizmeti kapsamında; acil müdahale gerektiren soygun, tehdit, sabotaj, yangın, su baskını, gaz kaçağı, acil sağlık ihtiyacı gibi sorunlarında abonelerine 10 saniye gibi kısa bir sürede dönüş sağlıyor. Sinyaller vasıtasıyla ve sistemlerden gelen uyarı türüne göre ilgili polis, jandarma, itfaiye, ambulans gibi kolluk kuvvetlerini harekete geçiriyor.

Tehdit Olduğunu Teyit Ettiği Durumlarda Aksiyon Alıyor

Kale Alarm İzleme Merkezi’nde alarm sistemi devreye girdikten birkaç saniye sonra sinyal, özel alarm izleme programı ekranlara düşüyor. Alarm izleme için özel yapılandırılmış olan bu sistemler alarmları öncelik sırasına göre bilgisayar ekranlarına yansıtıyor. Alarmın hangi aboneye ait olduğu ve tüm iletişim detayları otomatik olarak operatörün önündeki ekrana düşüyor. Merkezin operatörleri derhal daha önce taraflarına verilen iletişim bilgilerinden aboneye ulaşıyor ve gelen alarmın türüne göre şüpheli bir durum varsa teyit alarak aksiyona geçiyor. Tehdit olduğunu teyit ettiği durumlarda kolluk kuvvetlerini alarmın geldiği adrese yönlendiriyor.

Kale Alarm Mobil Uygulamasıyla Anlık Olarak Sinyaller Takip Edilebiliyor

Abonelere istedikleri takdirde tüm aktivite raporları ile kurma/kapama raporları gönderilebiliyor. Kale Alarm Merkezi’nde bilgi verebilme hizmeti, uzun süreli elektrik kesintilerinin aboneye haber verilmesi, uzun süreli iletişim problemlerinin aboneye bildirimi, belirlenen saatler dışında giriş/çıkış bildirimi, alarmların yetkiliye ve gerekli görülen hallerde polis, jandarma, itfaiye, ambulans gibi kolluk kuvvetlerine bildirimi ve 7 gün 24 saat telefon ile teknik destek hizmetleri sunuluyor. Ayrıca aboneler Kale Alarm mobil uygulama vasıtası ile anlık olarak fatura ve sinyallerini takip edebiliyor. Tüm telefon görüşmelerinin kaydedilmesini sağlayan, maksimum güvenlik ve müşteri memnuniyeti sunan bir teknolojiyle hizmet veriyor. 

Aboneye Dönüş Süresi Dünya Ortalamasının Üstünde

Kale Alarm İzleme Merkezi’ne bağlı olan alarm sistemlerinde giriş kapısı, telefon hattı ya da sirene karşı yapılacak olan herhangi bir sabotaj girişimi, Alarm İzleme Merkezi tarafından sinyaller vasıtası ile algılanıyor ve aboneler ivedilikle aranarak durumdan haberdar ediliyor. Dünya ortalamasında, alarm durumunda aboneye dönüş süresi 38 saniye iken Kale Alarm İzleme Merkezi’nde bu süre ortalama 10 saniye olarak dikkat çekiyor. 

Çalışan Her Operatör 6 Aylık Eğitimden Geçiyor

Kale Alarm İzleme Merkezi valilik tarafından verilen gerekli yeterlilik belgesine sahip olduğu için Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Güvenlik Denetleme Başkanlığı tarafından planlı ve plansız olarak denetleniyor. Merkezde, 5188 numaralı kanuna göre ‘’Alarm İzleme Merkezi Operatörleri özel güvenlik kimlik kartı almak zorundadır.” maddesine bağlı kalınarak; çalışan her personel Özel Güvenlik Kimlik Kartı almak için 6 aylık bir eğitimden geçiyor. Kursu başarı ile tamamlayan personeller Özel Güvenlik Şube Müdürlüğü’ne başvurularını tamamlayarak Özel Güvenlik Kimlik Kartı sahibi oluyor ve Kale Alarm İzleme Merkezi’nde Operatör olarak hizmet veriyor. 

Kocaeli Uluslararası Fuar Merkezi’nin İhalesi 31 Ağustos Tarihinde Yapılacak

Kocaeli’nde inşa edilmesi planlanan Uluslararası Fuar Merkezi’nin ihaleye çıkma tarihi 31 Ağustos olarak belirlendi. 

Toplam 320 bin metrekare alana sahip olan Kocaeli Uluslararası Fuar Merkezi projesinin 60 bin metrekarelik alanı uygulama projesi, kalan 260 bin metrekarelik alanı ise ön proje yapımı ihalesi olarak çıkacak. 

Kocaeli’de mevcut İnterteks Fuar Alanı’nın 2 katı büyüklüğüne sahip olacak olan projede, ilk 60 bin metrekare alanda fuar ve otopark alanları yer alırken kalan 260 bin metrekare alanda cami, otel, yeme-içme alanları, fuaye, sergi alanları ve rekreasyon alanları bulunacak. 

İhalenin görülme tarihi ise 31 Ağustos 2022 saat 15.00 olarak belirlendi. İhale, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Destek Hizmetleri İhale Salonu’nda yapılacak. Projenin tamamlanma tarihi ise teslim zamanından itibaren 300 gün olarak kararlaştırıldı. 

Kubbeli Cami İnşaatı Devam Ediyor

17 Ağustos Marmara Depremi’nde hasar gören ve daha sonrasında güçlendirme yapılarak yeniden ibadete açılan Kubbeli Cami’nin yıkılmasına karar verilmişti. Yeniden inşaat süreci devam ediyor.

Yalova’da yer alan Kubbeli Cami, 17 Ağustos Depremi’nde minaresi yıkılmış, bina kısmında hasarlar görmüştü. Depremin ardından güçlendirme çalışması yapılarak halkın kullanımına açılan caminin yıkılmasına karar verilerek yeniden inşa edileceği duyurulmuştu. 

Yıkım işlemleri 2020 yılında tamamlanan caminin yapım işi, hız kesmeden devam ediyor. Zemin etütleri büyük çapta bitirilmiş olan camiye, Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği yetkilileri tarafından destek sağlanıyor. 2023 yılında tekrar hizmete açılması planlanan cami hakkında konuşan bölge vatandaşları, ‘’Kubbeli Cami, bölgedeki tek camiydi. Bu yüzden bir an önce tamamlanarak ibadete açılmasını bekliyoruz. Emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.’’ dedi.

Bakan Kurum: ‘’Yüzde 50 Faiz Desteği Verilecek”

17 Ağustos Marmara Depremi yıldönümünde İstanbul, Esenler’de kentsel dönüşüm alanını ziyaret eden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, belediyelerden kentsel dönüşüm faaliyetlerine yüzde 50 faiz desteği verileceğini açıkladı. 

İstanbul, Esenler ilçesinde bulunan kentsel dönüşüm alanında konuşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, çeşitli açıklamalarda bulundu. Yaptığı konuşma ile kentsel dönüşümde kira desteğinin artacağını söyleyen Kurum, “Bireysel kentsel dönüşümde bin 150 lira olan kira desteği yüzde 30 artışla bin 500 lira olacak. Belediyelerin kentsel dönüşüm projelerine yüzde 50 faiz desteği verilecek.” dedi. 

Yeni konut kampanyasının eylül-ekim aylarında başlayacağını belirten Bakan Kurum, faiz ve alım desteği verilecek olan kampanya sayesinde konut ve kira fiyatlarının düşeceğini belirtti. Açıklanan kampanyanın şimdiki detayları ise şu şekilde:

Kampanyaya katılan firmalar süre boyunca fiyatta değişiklik yapmama sözü verecek.

Bireysel kentsel dönüşümde şu an İstanbul’da bin 150 lira olan kira desteği yüzde 30 artışla bin 500 lira olacak.

Bireysel kentsel dönüşümde şu an 400 baz puan ve 400 bin olan oranlar 600 baz puan ve 600 bine yükseltilecek.

Belediyelerin kentsel dönüşüm projelerine yüzde 50 faiz desteği verilecek. 

Vali Yazıcı, Antalya Şehir Hastanesi İnşaat Çalışmalarını İnceledi

Antalya Valisi Ersin Yazıcı, inşaat çalışmaları devam Antalya Şehir Hastanesi’ni ziyaret ederek yetkililerden bilgi aldı. 

2023 yılında hizmete açılması planlanan Antalya Şehir Hastanesi’ni ziyaret eden Vali Ersin Yazıcı, incelemelerin ardından hastane hakkında, “İnşaat, plana uygun şekilde tüm hızıyla devam ediyor. Yüklenici firmadan 2023’ün nisan ayında çok büyük bir bölümünün bitmiş olacağı bilgisini aldık. İnşallah hastanemizi biran önce tamamlayıp şehrimizin ve milletimizin hizmetine sunmak istiyoruz. Hastanemiz bin 34 yataklı olacak. Toplamda 285 bin 145 metrekare kapalı alan üzerine kurulacak Antalya Şehir Hastanesi’nde 301 poliklinik bulunacak. Ayıca, 246 yoğun bakım yatağıyla birlikte hastane, önemli bir sağlık üssü olacak.’’ dedi.

Hastane’nin bölge için önemli bir yere sahip olduğunu belirten Yazıcı, şu açıklamaları kaydetti:

“Yaptığımız incelemede biten odalarımızı gezdik. 1034 yatak kapasitesinin ihtiyaç halinde rahatlıkla 1750 yatağa çıkartılabileceğini gördük. Tek kişilik düzenlenen odalar rahatça 2 kişilik odaya dönüşebilecek. Önemli ve büyük bir hastane. En son sistem teknik donanımı ile bütün ayrıntıları düşünülmüş. Bütün branşların tek yerden yönetildiği şehir hastanemizin devreye girmesiyle yatak kapasitemiz yüzde 30 artmış olacak. İnşallah önümüzdeki yıl nisan ayı itibariyle büyük bir bölümünü hizmete açmış olacağız. Ülkemizin en donanımlı kurumlarından biri olan hastanemiz hizmete açıldığında, turizmin ve tarımın başkenti Antalya, sağlık turizminin de merkezi olacak.”

Tarihi Roma Hamamı’nda Çevre Düzenleme Çalışmaları Devam Ediyor

Yozgat’ın Sarıkaya ilçesinde yer alan Tarihi Roma Hamamı’nda, turizme kazandırılması amacıyla başlatılan çevre düzenleme çalışmaları sürüyor.

Tarihi 2 bin yıl öncesine kadar dayanan Roma Hamamı, 2018 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesinde yer almıştı. Yaklaşık 3 aydır devam eden çalışmaları yerinde inceleyerek yetkililerden bilgi alan Yozgat Valisi Ziya Polat’a İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Nazif Yılmaz ile Sarıkaya Belediye Başkanı Ömer Açıkel eşlik etti. 

Yaklaşık 3 aydır süren çevre düzenlemeleri hakkında bilgi veren İl Kültür ve Turizm Müdürü Hüseyin Çiftçi, “Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünce hazırlanan çevre düzenlemesi projesi inşaat çalışmaları 3 ay önce başladı ve çalışmalarımız büyük bir titizlikle devam ediyor. 3-4 aya kadar çevre düzenlememizi büyük ölçüde tamamlamış olacağız ve tarihi yapımızı görmeye gelenlere daha sağlıklı ve etkin ziyaret ortamı sunacağız. Çevre düzenleme çalışmalarının tamamlanmasıyla ören yerimizde karşılama merkezi, gezi alanı, fotoğraf çekim alanları yer alacak. Amacımız 2 bin yıllık tarihi yapının tanıtımını yaparak turizme kazandırmak. Böylelikle turizm alanında hem büyük bir adım atmış olacağız hem de ülkemizi ve ilimizi dünya çapında tanıtmış olacağız.” açıklamasını yaptı. 

Çeşme’de Gayrimenkul Yatırımlarına Talep Artıyor

Gayrimenkul Hizmet Ortaklığı (GHO)  çatısı altında hizmet veren Prestige Gayrimenkul Brokerlarından Özgür Korkmaz, Çeşme’de artan talebin arsa ve konut fiyatlarını da yükselttiğini söyledi.

Korkmaz, GHO Çeşme şubesi olarak geçtiğimiz nisan ayından bu yana yeni ve güçlü portföyleriyle hem yurtiçi hem de yurtdışına satış ve kiralama gerçekleştirdiklerine dikkat çekti.

Çeşme’de Gayrimenkule Hakimiz

Gayrimenkulde Çeşme’nin tamamına yönelik hizmetler sunduklarını dile getiren Özgür Korkmaz, “Ortağım harita mühendisi Ayşe Toka ile birlikte yıllarca Çeşme’nin tamamında şehir planlaması konusunda önemli bir deneyim kazandık. Hangi arsa değerli veya değerlenecek iyi biliyoruz. Çeşme’nin tamamına hakimiz. Dengeli bir gayrimenkul portföyümüz var. Talebe göre yıllık, sezonluk ve aylık kiralamalar da yapıyoruz. Eylül – Mayıs aylarında yani sezon dışında kiralamalar da yapıyoruz. Pandeminin etkileri nispeten azaldığı için bu yaz kiralamaya olan talep de düştü. Çeşmeye dünyanın her yerinden turist geliyor. Avrupa’da yaşayan Türkler de bu yıl 1+1, 2+1 ve rezidans konut tiplerine ilgi gösteriyor. Villa ve yazlıklar ise İzmir, Bursa, İstanbul, Mersin gibi büyük şehirlerden talep görüyor” diye konuştu. 

3 Katına Yükseldi

Çeşme’de konut ve arsa fiyatlarının 3 kata kadar yükseldiğini kaydeden Korkmaz, şunları söyledi: “İnşaat girdi maliyetlerinin artışı yeni konut üretiminin azalmasına neden oluyor. Döviz kurlarının hareketli olması nedeniyle insanlar alım konusunda daha temkinli davranıyor. Çeşme’nin tamamında arsalar aşırı değer kazandı. Son bir yılda konut ve arsa fiyatları yüzde 300’e varan oranda arttı. Havuzlu villalar 20 milyon liradan başlıyor. Kiralama rakamlarında da yüzde 80’lik bir artış sözkonusu. Hazineye ait imarlı parseller de satılıyor, taksitli satış olduğu için arsa piyasası da yükseliyor. İnsanlar alım satım konusunda temkinli, eğer dövizde yeniden istikrar görülürse yatırımlar da artacaktır”

İzmir’de farklı lokasyonlarda büyümelerini sürdürdüklerini vurgulayan GHO Genel Müdürü Özkan Yalaza da, “GHO olarak francihselarımıza özel olarak kurumsal teknolojik altyapı, ofislerin mimari kurulumu, danışman ekiplerinin eğitimi, karlılık ve verimliliğin artırılması için danışmanlıklar gibi konularda ücretsiz destek sunuyoruz. İzmir ve yurt geneline yayılan yeni ofislerle hizmetlerimizi yaygınlaştırmaya devam ediyoruz” dedi.

Çet Yapı, 25 Yıllık Tecrübesiyle Yurt İçi ve Yurt Dışında Hizmet Vermeye Devam Ediyor

2007 yılında Yasin Çetin tarafından kurulan Çet Yapı, yapı malzemeleri konusunda uzman ekibi ile yurt içi ve yurt dışı projelere hizmet veriyor.

Sektördeki yerini her geçen gün genişleten Çet Yapı; iç mekan kapısı, çelik kapı, bahçe mobilyaları ve duvar çıtaları alanlarında hizmet veriyor. Sektörün lider firmaları Ado Grup ve Formet Grup ürünlerini müşterileriyle buluşturan Çet Yapı, üstün malzeme kalitesiyle müşterilerine dayanıklı ve güvenilir ürünler sunarken modern tasarım anlayışını da ortaya koymayı unutmuyor. Sektörde tecrübeli ve alanında uzman kadrosuyla hizmet veren Çet Yapı, nitelikli mühendislik ve işçilik hizmetini de aksatmıyor. 

Sunduğu hizmetlerle müşterilerine en iyi deneyimi yaşatmaya çalışan Çet Yapı, Bülent Ecevit Üniversitesi, Ted Koleji, Zonguldak Belediyesi, Geredeli İnşaat, Mesa Flora projesi, Mesa Çengelköy projesi , Atatürk Devlet Hastanesi, Mesa Koz Projesi, Zonguldak Türk Telekom Binası, Bartın Üniversitesi, Zonguldak Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi, Arya Life, Emirgan Otel, Lotus gibi birbirinden değerli referanslara sahip. 

Firmanın sürdürülebilir müşteri anlayışı konusunda son derece özenli olduğunu vurgulayan Çet Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Yasin Çetin , ‘’Seçilecek doğru ürünlerle yaşam alanları son derece zarif, keyifli ve güvenli hale getirilebilir. Bu amaçla oda kapıları, çelik kapılar, yangına dayanıklı kapılar, bahçe mobilyaları konularında sektörün önde gelen lider firmalarından Ado Grup ve Formet Grup ürünlerini müşterilerimizle buluşturabilmek için çıktığımız yolda sürekli kendimizi geliştirerek yürümekteyiz. Farklı beğeniler için geniş ürün yelpazemiz ve stokumuzla en kısa sürede müşterilerimize çözüm sunabilmekteyiz. Sürdürülebilir müşteri memnuniyeti odaklı anlayışımızla, dinamik ve işinde uzman kadromuzla doğru çözüm ortağınız olarak hizmetinizdeyiz. Çet Yapı olarak çalışanlarımızın ve müşterilerimizin memnuniyetini esas alarak sosyal sorumluluk ve çevre duyarlılığı bilinciyle faaliyetlerimize ilk günkü istek, heyecan ve azimle devam edeceğiz.’’ dedi.

İzocam, Atıkların Denize Ulaşmasına “Dur” Dedi

Doğadan ilham alarak doğal olanı destekleyen İzocam, gelecek kuşaklara mavi kıyılar ve yaşayan bir deniz bırakma hedefiyle İstanbul Bebek sahilinde önemli bir etkinliğe imza attı. DenizTemiz Derneği/ TURMEPA ve Aktif Balık Adamlar ekipleri ile iş birliği içinde 3 saat boyunca kıyı ve dip temizliği yapan gönüllü İzocam çalışanları, sadece 30 dakikada 11 kilogram atık topladı.

Türkiye’yi 57 yıl önce sağlıklı yalıtımla tanıştıran lider marka İzocam, yapımında geri dönüşümlü malzemelerin de kullanıldığı, insan sağlığına zarar vermediği ve doğa dostu olduğu kanıtlanmış ürünleriyle sektörüne liderlik ediyor. Attığı her adımda doğadan ilham alarak doğal olanı destekleyen İzocam, son olarak denizlerimizdeki kirliliğe dikkat çeken önemli bir etkinliğe imza attı. İzocam çalışanlarından oluşan 18 kişilik gönüllü bir ekip, karasal atık kaynaklı deniz kirliliğine karşı 20 Temmuz 2022 tarihinde İstanbul Bebek sahilinde buluştu. DenizTemiz Derneği/ TURMEPA ve Aktif Balık Adamlar Spor Klubü Derneği ile ortaklaşa gerçekleştirilen etkinlikte, gelecek kuşaklara mavi kıyılar ve yaşayan bir deniz bırakma hedefiyle, kıyı ve dip temizliği gerçekleştirildi. 3 Bröveli ve CMAS sertifika sahibi olan İzocam İhracat Müdürü Onur Gören’in dip temizliği yaptığı etkinlikte, TURMEPA ve Aktif Balık Adamlar Derneği de farkındalık çalışmaları, eğitimler ve oyunlarla oluşturdukları özel bir içerikle etkinliğe destek oldu. 

İzocam ekibi, sadece 30 dakikada 11 kilogram atık topladı

Gelecek kuşaklara mavi kıyılar ve yaşayan bir deniz bırakabilmemiz için karasal atık kaynaklı deniz kirliliğine “dur” dememiz gerektiğini vurgulayan İzocam İnsan Kaynakları Direktörü Gözdehan Çaycı, “İzocam olarak bu önemli konuya dikkat çekmek amacıyla, çalışma arkadaşlarımızdan oluşan gönüllü bir ekip oluşturduk. İstanbul Bebek sahilinde gerçekleşen kıyı ve dip temizliği etkinliğimiz kapsamında sadece 30 dakikada 11 kilogram kağıt, plastik, metal, cam ve geri dönüştürülemeyen atık toplamayı başaran ekibimiz, 3 saatlik bir işbirliği ile kıyı ve dip temizliğini tamamladı. Toplamda 35 kilogram atık denizden uzaklaştırılarak geri dönüşüm tesislerine iletildi. Dünyayı daha iyi bir yuva haline getirme hedefiyle bir araya gelen gönüllü ekibimiz, çalışmalarına ilerleyen günlerde farklı etkinliklerle devam etmeye hazırlanıyor” diye konuştu.

İzocam, doğadan ilham alıp doğal olanı destekliyor

Sağlıklı yalıtım bilincinin oluşmasında sektörüne liderlik eden İzocam, gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk projelerinin yanı sıra, ürünlerinin içeriğinden, ambalajına kadar her detayda sürdürülebilirlik katkısını ön planda tutuyor. Doğadan ilham alarak doğal olanı destekleyen İzocam, ülkemizdeki yasaların zorunlu tutmamasına rağmen, yapımında geri dönüşümlü malzemeler kullanılan, insan sağlığına zarar vermediği ve doğa dostu olduğus kanıtlanmış ürünler üretiyor. Çevre dostu malzemeler içeren İzocam camyünü ve taşyünü yalıtım malzemeleri, dünyada en çok bilinen ve en güvenilir ürünler arasında. İzocam’ın, üretiminde yüzde 80’e kadar geri dönüştürülmüş malzeme ve cam kırığı kullanıyor. Üretim artıkları da tekrar ürün imalatında değerlendiriliyor. İzocam, ürünlerinin içeriği ile sürdürülebilirliğe hizmet ederken, tüm canlılara ve doğaya da sağlıklı bir yaşam sunuyor. 

İzocam aynı zamanda uzun yıllardır, Taşyünü ve Camyünü ürünlerde EUCEB sertifikası için aralıksız yatırımlar gerçekleştiriyor. EUCEB sertifikası, deri ve solunum yoluyla vücuda nüfuz eden elyafların, vücuttan çözünerek atıldığını ispatlıyor. Bu sertifika, mineral yünlerin Avrupa Birliği yönetmeliklerine uygun olarak üretildiğini ve düzenli bir şekilde bağımsız uzmanlar tarafından denetlendiğini ifade ediyor. Böylece EUCEB sertifikasına sahip olan ürünlerin bio-çözünürlüğü uluslararası standartlarda kanıtlanmış oluyor. 

İzocam Taşyünü ve İzocam Camyünü, BCCA tarafından düzenli aralıklarla denetlenip uygunluğu kontrol edilen EUCEB Sertifikasının yanı sıra TSE ve CE belgelerine, ISO 9001 Kalite Güvence Sistemi, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi, ISO 45001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi Sertifikalarına sahip. İzocam marka mineral yünler, yüksek standartlarda sunduğu ısı ve ses yalıtımının yanında A1 sınıfı yanmaz özelliğiyle binaların yangın güvenliğini arttırırken, aynı zamanda üretiminde kullanılan geri dönüştürülmüş malzemeler sayesinde kullanılan binaların LEED – BREAM gibi yeşil bina sertifikası almalarına olanak sağlıyor. Ayrıca bu ürünler, Birleşmiş Milletler’in küresel iklim değişikliği ile mücadele kapsamında geliştirdiği “Sürdürülebilir Kalkınma İçin 17 Küresel Amaç”tan 8’ine de doğrudan katkıda bulunuyor. İzocam Camyünü Şiltelerinin ise “Eurofins Gold” sertifikası ile sağlıklı iç ortam havasına katkı sağladığı belgeleniyor.

Yapı Sektörüne Yönelik Yeni Nesil Dikey Ulaşım Çözümleri Vitrine Çıkıyor!

Özellikle büyükşehirlerde bir trend haline gelen çok katlı dikey yapılaşmanın olmazsa olmazı niteliğindeki yeni nesil asansörler, Tüyap Beylikdüzü’nde gerçekleştirilecek fuarda vitrine çıkmaya hazırlanıyor.  

Tarsus Türkiye tarafından, AYSAD’ın (Asansör ve Yürüyen Merdiven Sanayicileri Derneği) desteğiyle 18.’si düzenlenecek Uluslararası Asansör İstanbul’da, Türk Yapı Sektörü’ne alternatif dikey ulaşım çözümleri sunan daha akıllı, daha güvenli ve daha hızlı asansörler bir arada sergilenecek. 

Alanında dünyanın en canlı ticaret fuarı olan Asansör İstanbul’un Türk yapı sektörüne avantajlı satın alma fırsatları sunacağını vurgulayan Tarsus Türkiye Genel Müdürü Zekeriya Aytemur, “9-12 Mart tarihlerinde 18. kez kapılarını açacak fuarımıza katılan firmalar, her gün milyonlarca insanın kullandığı asansörlere dair tüm yeniliklerini standlarında sergileyecek. Özelikle müteahhitlik ve inşaat firmalarının temsilcileri, yatırım aşamasındaki ya da devam eden çok katlı projeleri için en uygun dikey ulaşım çözümlerini Asansör İstanbul 2023’de bulabilecek” dedi. 

“Yeni Dünya Yeni Fırsatlar” sloganıyla Mart ayında kapılarını açacak olan Asansör İstanbul 2023’te aralarında Türkiye’nin lider firmaları ile dünya markalarının da olduğu en az 400 katılımcı, standlarında yeni nesil asansör teknolojilerini ziyaretçilerle buluşturacak. Tüyap Beylikdüzü’nde gerçekleşecek fuarda; başta konut ve ticari bina asansörleri olmak üzere, hastane asansörlerinden ev içi asansör ve kişisel taşıyıcılara, oto asansörlerden yük ve servis asansörlerine, engelli asansörlerinden acil durum asansörlerine kadar tüm yeni makine, ekipman ve teknolojiler bir arada sergilenecek.

Türkiye’de İlk! Madde Bağımlılarının Umudu: Bağımsızlık Köyü

Eyüpsultan Belediye Başkanı Deniz Köken, Eyüpsultan halkının daha sağlıklı ve bilinçli bireyler olarak gelişimlerine destek vermek, ilçedeki her kesimden insanın yaşam koşullarını iyileştirmeye yönelik birçok örnek proje gibi bağımsılık köyü projesini de hayata geçirdi.

Eyüpsultan’ın yaşam kalitesini artıran bu eserlerin açılışı ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından “41 Ayda 41 Eser” sloganı ile yapıldı.

Bu önemli projelerden birisi de Türkiye’de tarımla terapinin resmi kurumlarda kullanıldığı ilk merkez olma özelliğini taşıyan, madde bağımlılarının rehabilite edilip hayata hazırlandığı Bağımsızlık Köyü…

Bağımsızlık Köyü, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Denetimli Serbestlik Müdürlüğü, İstanbul Valiliği, Eyüpsultan Belediyesi ve Eyüpsultan Kültür, Sanat, Spor, Eğitim ve Dayanışma Derneği işbirliği ile hayata geçirildi.

Türkiye’de Bir İlk

“Bağımsızlık Köyü’nde Değişim Seninle Mümkün” sloganıyla hayata geçirilen proje, Türkiye’de tarımla terapinin resmi kurumlarda kullanıldığı ilk merkez olma özelliği taşıyor.

Bağımsızlık Köyü Projesi ile bağımlılıkla mücadelede tüm çocuk ve gençlerin rehabilitasyonunun sağlanması, bu kişiler arasında girişimcilik kültürünün geliştirilmesi, istihdam edilmeleri yoluyla İstanbul’un sosyo ekonomik kalkınmasına katkı sunmaları amaçlanıyor.

Merkez, Atölye ve Rehabilitasyon Bölümleriyle Dikkat Çekiyor

Merkez, bugüne kadar benzeri olmayan eğitim, uygulama, atölye ve rehabilitasyon bölümleriyle dikkat çekiyor. Kemerburgaz’da, yeşillikler içinde 14 bin 970 metrekare alana kurulan merkezde birçok atölye çalışması yapılıyor. Terapi bahçesi, manej alanı, seramik atölyesi, yemek atölyesi, drama atölyesi ve ritim atölyesi gibi atölyelerde eğitimler veriliyor. Bu atölyelerde kişilerin yeni beceriler kazanmaları, kendilerini daha iyi ifade edebilmeleri ve yeni deneyimler kazanmaları destekleniyor. Ayrıca atölyelerde workshop tarzında tek seferlik uygulamalar da yapılıyor.

Bireysel ve Grup Terapileri

Bağımsızlık Köyü’nde yaklaşık 200 yükümlü atölye çalışmalarına katılıyor. Çalışmalar hafta içi 5 gün gerçekleştiriliyor. Günlük 20 yükümlü sabah 10.30 ve öğleden sonra 13.30 saatlerinde olmak üzere iki farklı grupta eğitim alıyor. Bu eğitimler içerisinde grup terapisi ve bireysel terapiler de gerçekleştiriliyor. Bağımsızlık Köyü’nde 116 bağımlıya 341 kez atölye faaliyeti hizmeti verildi. 2021-2022 yılları arasında ise üç bireysel bir grup terapisi olmak üzere 184 kişi Bağımsızlık Köyü Bireysel ve Grup Terapi Hizmetinden faydalandı.

Terapi Bahçeleri Tedavinin Önemli Bir Ayağı

Bağımsızlık Köyü’nde, madde bağımlılarının, park, bahçe ve koruların bakımı, organik tarım, sebze fidesi üretimi alanlarında eğitimler almaları sağlanıyor. Bağımlılıkla mücadele eden kişiler için bu terapi bahçesi tedavinin önemli bir ayağını oluşturuyor.

Terapi bahçesi, huzur veren yürüyüş yolları ile farklı tarzda oturma alanlarından oluşuyor. Bağımlılar, bu terapi bahçesinde hem 5 ay devam eden sigara, alkol ve madde bağımlılığı müdahale programını alıyor hem de doğa ve bitkiler arasında vakit geçirme şansı buluyor.

İlaçsız, ücretsiz yatılı rehabilitasyon hizmeti veren Liman Ayık Yaşam Derneği’ne de kapılarını açan Bağımsızlık Köyü’nde 210 kişiye terapi bahçesi, manej alanı, seramik atölyesi, yemek atölyesi, drama atölyesi ve ritim atölyesi gibi atölyelerde eğitimler verildi.

Ayrıca bağımlıların ihtiyaçlarına yönelik rehabilitasyon faaliyetlerinin dışında Sosyal Destek Hizmetleri Müdürlüğü tarafından istihdam, sosyal market, giyim ve eşya desteği gibi ihtiyaçlarına yönelik hizmetler de verilmeye devam ediliyor.

Hayvan Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi İnşaatı Başladı

İzmir’in Kiraz ilçesinde konumlandırılan geçici hayvan bakımevi ve rehabilitasyon merkezinin inşaat çalışmaları başladı. 

Sokak hayvanları için yapılan geçici hayvan bakımevi ve rehabilitasyon merkezinin yükseleceğini bildiren Kiraz Belediye Başkanı Saliha Özçınar Kutlu, merkezin 3 bin metrekarelik alanının açık, 950 metrekarelik alanının ise kapalı olarak inşa edileceğini bildirdi. Ocak ayında ihalesi yapılan merkezin inşa edildiğini yazılı açıklama ile duyuran Kutlu, “Tesisimiz, can dostlarımızın kapalı tutulduğu bir barınak değil, tedavi ve aşılamalarının yapıldığı bir bakımevi olarak hizmet verecek. Gerekli tedavileri yapılarak sağlıklarına kavuşan hayvanlarımız yine ekiplerimiz tarafından doğal yaşam alanlarına bırakılarak hayatlarına kaldıkları yerden devam edebilecekler.” dedi.

Yozgat Çapanoğlu Cami Projesi Çalışmalarında Sona Gelindi

Yozgat Belediye Başkanı Celal Köse, Çapanoğlu Büyük Cami projesi çalışmalarında son aşamaya gelindiğini kaydetti. 

Çapanoğlu Büyük Cami projesinin bölgenin cazibe merkezi haline geleceğini söyleyen Yozgat Belediye Başkanı Celal Köse, ‘’Proje kapsamında 154 araçlık kapalı otopark, kültür merkezi, kent meydanı, aşevi, hocalar kahvesi, yeşil alanlar ve süs havuzları yapılacak. Vatandaşlarımız aileleri ve dışarıdan gelen misafirleri ile burada hoşça vakit geçirme fırsatına kavuşacak. Bunun yanı sıra, bazı projelerimizde ise çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam ediyor. Yeni hal binamız pasaj şeklinde bir mimari dokusu, tarihi dokuya uygun ve Büyük Cami’ye yakışık bir şekilde daha önceki projede aslına uygun bir vaziyete getirerek anıtlar yüksek kuruluna onaylatmış olduğumuz projenin ihalesi yapıldı. Kimseyi mağdur etmeden şehrimize ve toplumumuza katkı sağlayacak, herkesin faydalanabileceği eserleri ilimize kazandırmanın çabasındayız.’’ dedi.

Projeler tamamlandığında Yozgat’ın ticari ve ekonomik gelişmesine büyük katkı sağlayacağını belirten Köse, ‘’Bunun yanı sıra Menekşe evlerinin bulunduğu bölgeye yapılacak olan Millet Bahçesi çalışmalarımız devam ediyor. Yine 4 adet yapım aşamasındaki konağımızın iki tanesi tamamlandı. Yollarımıza alternatif yollar caddeler açtık. Çok amaçlı olarak kullanılabilecek bir kültür evi olarak düşündüğümüz konaklarda, mahalle sakinlerimiz, düğününü nişanını yapabilecek, mevlidini okutabilecek. Daha farklı sosyal ve kültürel etkinliklerde bulunabilecek. Yozgat’ımızı daha yaşanılır, insanların mutlu, huzurlu bir yaşantı sürdüğü şehir yapmanın gayreti içerisindeyiz.’’ şeklinde konuştu. 

Velux Yalıkavak Projesinin Lansmanı Yapıldı

Fırat Life Style ve Ata Yıldız Grup ortaklığında Muğla’nın Bodrum ilçesinde projelendirilen Velux Yalıkavak için lansman düzenlendi. Projenin ön talep süreci devam ediyor.

Proje alanının havuz başında gerçekleştirilen lansman kokteylinde Ata Yıldız Grup Kurucu Ortağı Selahattin Yıldız, Fırat Life Style Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Fırat, Ata Yıldız Grup Kurucu Ortağı Bahattin Atalay ve Fırat Life Style COO’su Ahmet Fırat, misafirlere ev sahipliği yaptı. Lansman toplantısında detaylarından bahsedilen projenin M blokta yer alan 583 metrekarelik malikanesi ziyarete açıldı. 

Bodrum’un yeni gözdesi olacak Velux Yalıkavak ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Fırat Life Style COO’su Ahmet Fırat, Ayrıcalıklı bir yaşamın kapılarını kullanıcılarımıza açmak üzere inşa edilen projemiz, Bodrum Gümüşlük ile Yalıkavak arasındaki Koyunbaba mevkiinde ve Yalıkavak Marina’ya 5-7 dakika uzaklıkta bulunuyor. Biz, bu proje başlarken ‘Benzersizi Keşfet’ mottosuyla yola çıktık. İnşaat sektöründeki güçlü deneyimlerimizle imza attığımız her projede kendi çıtamızı daha çok yükseltmeyi hedefliyoruz. Doğanın içinde ve doğayla bütünleşik olarak hayata geçirdiğimiz projemiz Velux Yalıkavak’ı yöreye özgü dokunuşlarla ve bölge mimarisini esas alarak inşa ediyoruz. Ayrıca bizi bu projede en çok heyecanlandıran noktalardan biri ise her konutta kullanıcılarımızın muhteşem bir manzaraya uyanacak olması… Yemyeşil bahçesinde keyifle vakit geçirilebilecek, her konutun kendine ait havuzunun bulunduğu, engin deniziyle, güneşin ve doğanın tüm ihtişamının seyre dalınacağı bir yaşam alanını da kullanıcılarımıza sunmayı hedefliyoruz.’’ dedi. 

Antalya’da Bir Okula Daha Spor Salonu İnşa Ediliyor

Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde yer alan Metin-Nuran Çakallıklı Anadolu Lisesi’nin bahçesine yapılan spor salonu inşaatı tüm hızıyla devam ediyor.

Yeni eğitim-öğretim yılıyla birlikte açılacak olan spor salonu, Muratpaşa Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü tarafından inşa ediliyor. Zemin beton işlemleri devam eden spor salonu inşaatının eylül ayında tamamlanması planlanıyor. 

Milli Eğitim Müdürlüğü ile imzaladıkları protokol çerçevesinde Muratpaşa’da 5 okulun bahçesine spor salonu inşa edildiğini söyleyen Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, “Okul bahçelerine yaptığımız salonlar ve diğer yatırımlarımızla Muratpaşa’mıza birçok spor tesis kazandırdık. Müteahhitlik hizmetlerine başvurmadan, kendi olanaklarımız, kendi işçimiz ve kendi ustamızla bu hizmetleri sürdürüyoruz.” dedi. 

Türk Yurtdışı Müteahhitlik Sektörü, Bu Yıl 6 Milyar Dolarlık İş Aldı

Ticaret Bakanlığı tarafından açıklanan verilere göre, yurtdışı müteahhitlik sektörü 1972 yılından bugüne kadar 549,6 milyar dolarlık 11 bin 293 projeye imza attı. 

Türk yurtdışı müteahhitlik sektörünün Ticaret Bakanlığı verilerince; yılın ilk 7 ayında 6 milyar dolarlık proje üstlendiği, 1972 yılından bugüne kadar ise toplam 549,6 milyar dolarlık projeye adım atıldığı belirlendi.

2020 yılında yaşanan salgın, savaş, siyasi istikrarsızlık gibi birçok etken oluşmasına rağmen 15,9 milyar dolar değerinde 354 yurtdışı projesine imza atan Türk yurtdışı müteahhitlik sektörü, 2021 yılında 72 milyon dolarlık projeyi üstlenerek rekora imza attı. 

2022 yılının ilk 7 ayında alınan proje sayısı ise 156 iken toplam proje bedeli 5 milyar 935 milyon dolar oldu. Bu yıl içerisinde alınan projelerin ortalama bedeli ise 38 milyon 44 bin dolar olarak gerçekleşti. 

Başkan Selvitopu’dan Forum Göztepe Projesine Destek

Turkmall tarafından Esentepe’de gerçekleştirilecek ve İzmir’in en büyük kentsel dönüşüm projesi unvanını taşıyacak Forum Göztepe’ye Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu’ndan destek geldi.

Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu’nu ziyaret ederek Forum Göztepe projesinin son durumuna ilişkin bilgi verdiklerini belirten Turkmall Başkan Yardımcısı Mehmet Altunhan, “Sayın Başkan Selvitopu, görüşmemizde Turkmall’un Forum Göztepe’de uyguladığı model sayesinde projede küçük arsa payı sahipleri de daire sahibi olabilecekleri için memnuniyet duyduğunu dile getirdi” dedi.

Hukuk Müşaviri Mürsel Ünlü ve Konak Eski Belediye Başkanı Ahmet Sarışın’ın da katıldığı görüşmenin samimi bir havada geçtiğini belirten Altunhan, şunları söyledi: “Başkan Selvitopu’nu projemizin başlangıcından itibaren düzenli olarak bilgilendiriyoruz. Forum Göztepe için bir yıldır süren uzlaşma görüşmeleri de sonuçlandı ve üçte iki çoğunluk sağlandı. Proje şu anda Bakanlığımızın onayına sunuldu. İnşaallah, kısa bir süre içinde plan onayı alıp, kentimizin çehresini değiştirecek bu önemli projede tüm İzmirliler’in katılımıyla temeli de hep beraber atacağız” 

İzmir’in en büyük kentsel dönüşüm projesi olacak

Alışveriş merkezi, rezidans, konut ve karma projeleriyle 30 yıldır ülkemizde ve dünyada 12 milyon metrekarelik proje inşa ederek toplamda 8 milyar dolardan fazla yatırım yapan ve sektörde 30 yılı geride bırakan Turkmall’un İzmir’e armağan ettiği Forum Göztepe,  sosyal alanlar, alışveriş ve modern yaşamı bir arada sunacak örnek bir proje özelliği taşıyacak.

Esentepe mahallesinde toplam 5,5 hektarlık alanda, 222 bin metrekarelik inşaat alanına sahip olan ve 2,5 milyar lirayı aşan bütçesiyle dikkat çeken Forum Göztepe, meydanı, sokağı ve sosyal donatılarıyla yeni bir yaşam merkezi oluşturacak. İzmir’in ihtiyaçlarına cevap verecek, modern mimariye sahip ve sağlam zemin üzerinde kurulacak projede bin 450 konut olacak. Ticari alanlar, ofis alanları sosyalleşmeye olanak sağlayacak mekanlar, her daire için bir kapalı otopark gibi pek çok özelliği bir arada sunulacak. Forum Göztepe, hem çevre yoluna hem de metroya ve sahile yakın bir konumda olmasıyla ulaşım avantajı da sunacak.

Desteklere Rağmen İnşaat Yavaş Hareket Etmeye Devam Ediyor

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), her ay merakla beklenen inşaat ve bununla bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durum ile beklenen gelişmeleri gösteren “Hazır Beton Endeksi” 2022 Temmuz Ayı Raporu’nu açıkladı. Rapora göre, haziran ayında yükselen Faaliyet Endeksi, eşiğin üstünde tutunamayarak temmuz ayında düşüş gösterdi. Geçen yılın aynı dönemine göre her 4 endeksin de gerilediğini gösteren Rapor, özellikle faaliyetteki gerilemenin daha yüksek olduğunu ortaya koydu.

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) her ay açıkladığı Hazır Beton Endeksi ile Türkiye’de inşaat sektörü ve bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durumu ve beklenen gelişmeleri ortaya koymaktadır. İnşaat sektörünün en temel girdilerinden biri olan ve aynı zamanda üretiminden sonra kısa bir süre içinde stoklanmadan inşaatlarda kullanılan hazır betonla ilgili bu Endeks, inşaat sektörünün büyüme hızını ortaya koyan en önemli göstergelerden biridir.

THBB, her ay merakla beklenen Hazır Beton Endeksi’nin 2022 Temmuz Ayı Raporu’nu açıkladı. Rapora göre, haziran ayında yükselen Faaliyet Endeksi, eşiğin üstünde tutunamayarak temmuz ayında düşüş göstermiştir. Yılın başından itibaren düşük görünen Beklenti Endeksi temmuz ayında da yükselmemiştir. Güven Endeksi de temmuz ayında azalarak kritik düzeyin altına gerilemiş durumdadır. Birleşik Beton Endeksi, her 3 endeksteki azalma neticesinde aşağı yönlü hareket göstermiştir. 

Her 4 endeks de geçen yılın aynı dönemine göre gerilemiş görünmektedir. Özellikle faaliyetteki gerileme daha yüksek durumdadır. Beklenti ve güvenin de geçen yıla kıyasla hâlen düşük kalması, hem mevcut durumda hem de önümüzdeki dönemde inşaat sektöründe beklenen canlanmanın yaşanmayabileceğine işaret etmektedir. 

İnşaat Sektörü, Düşük Faizli Konut Kredisi İmkânlarının Genişletilmesi Başta Olmak Üzere Desteklenmeye Devam Edilmelidir

Raporun sonuçlarını değerlendiren THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, “Konut satış rakamlarının geçen yıla göre yüksek görünmesine rağmen müteahhitlerin yeni inşaata başlama isteğinin oldukça düşük olduğu anlaşılmaktadır. Haziran ayında, geçen yıla kıyasla %40, ilk altı ayda ise %63 oranında daha fazla ipotekli konut satışının gerçekleşmesine rağmen özellikle inşaat maliyetlerindeki yükselme, pazarın hem arz hem de talep tarafında kaygı yaratmaktadır.” dedi.

İnşaat sektörünün faiz düzeyinden en hızlı etkilenen sektör olduğunu vurgulayan Yavuz Işık, “İnşaatın, kamu bankaları kanalıyla kullandırılan düşük faizli konut kredisi imkânlarının genişletilmesi başta olmak üzere farklı kanallar ile desteklenmeye devam edilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, inşaatın, özellikle yılın ikinci yarısında beklenen ekonomik durgunluktan çok daha fazla etkilenmesi kaçınılmazdır.” diye konuştu. 

Yeni Uludere Hastanesi İnşaatında Sona Gelindi

Şırnak, Uludere ilçesinde inşa edilen Uludere Devlet Hastanesi inşaatında son aşamaya gelindi. 40 yataklı hastane projesi en kısa sürede hizmete girecek. 

Sağlık Bakanlığı tarafından 50 milyon TL destek sağlanarak inşasına başlanan Uludere Devlet Hastanesi’nde yüzde 97 oranında ilerleme kaydedilerek son aşamaya gelindi. Toplam 4 bin 800 metrekare alana inşa edilen hastanede, 2 ameliyathane, 8 yataklı yoğun bakım ünitesi, 4 yataklı yenidoğan yoğun bakım ünitesi, 6 diyaliz yatak ile makinesi, evde bakım hizmeti, 60 kişilik konferans salonu, 10 müşahede alanı, acil servis ve 6 adet poliklinik yer alacak. 

Hastanenin sağlık alanın büyük bir yatırım olduğunu belirten Uludere Devlet Hastanesi Müdürü Şule Coşkun, “Mevcut hastane 25 yataklı fakat gerek fiziksel gerekse branş anlamında yeterli bir hastane değil. Yeni yapılan hastanemi 40 yataklı olacak. Aynı zamanda doğumhane, ameliyathane, yeni doğum bakım merkezi ve diyaliz birimimiz olacak. Uludere için gerekli bir ihtiyaçtı. Gerek ulaşım, gerek mesafe olarak kış şartlarının ağır geçmesinden dolayı Uludere, Beytüşşebap ilçesi ve köyleri için 50 bin nüfusa hizmet edecek bir hastane. Bu büyüklük ve yeterliliğiyle hasta potansiyelini karşılayacak niteliktedir. 50 milyon liralık bir yatırım yapıldı.” dedi. 

Yeni hastane sayesinde sevklerin azalacağını ifade eden Coşkun, “Aylık ortalama ambulansla sevklerimiz 60-70 arasındaydı ve mevsimsel olarak bu sayı artmaktaydı. Yeni açılan bölümlerle bu sevk oranını düşürecektir. Yeni hastanemiz Uludereli vatandaşlara büyük katkı sağlayacaktır. Özellikle kış aylarında kırsal yolları kapandığında buraya gelen vatandaşlar birkaç gün kalabiliyorlar. Kış aylarında evlerine dönüşte sıkıntı olabiliyor. Özellikle gebe olan kadınlarda çok büyük sorun yaşamaktayız. Onun için eski hastanemizin yıkılmaması için Sağlık Bakanlığına başvurduk ve eski hastanemizi gebelik ve anne eğitim oteli şeklinde hizmet vermek istiyoruz. Doğumuna 10 gün kala anneleri burada konaklayıp bütün hizmetini karşılayıp sağlıklı doğum yapmasını sağlamak amacımız. Ayrıca il ve ilçelerden buraya geçici görevle gelen personellerimize konaklama konusunda sıkıntı yaşamaması için bir katı da personel konaklama olarak kullanacağız.” açıklamalarında bulundu.

Fatma Şahin, Gazikonut İnşaat Çalışmalarını Yerinde İnceledi

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Gazikonut projesinin inşaat çalışmalarını yerinde inceledi. İnceleme sonrası açıklama yapan Başkan, ‘’ Tek amacımız orta ve alt gelir grubunun kolay ev almasını sağlamak.’’ dedi.

Gaziantep’te inşa edilen ve 14 bin konut Kuzeyşehir ile Güneyşehir Gazikonut projesinin şantiye alanını inceleyen Gaziantep Belediye Başkanı Fatma Şahin, incelemelerin ardından açıklamalarda bulundu. 

İnceleme sonrası büyük şehirlerin en büyük ihtiyacının konut olduğunu söyleyen Belediye Başkanı Şahin, “Bugün Gazikonut dediğimiz model, bu yeni çeşitlendirme modeli. Kendi şirketimiz üzerinde çalışıyoruz ve bizim avantajımız arsa. Arsa ile zaten yüzde 30 maliyetler aşağı düşüyor, çok hızlanmamıza vesile oluyor. Kurumumuza büyük bir güven var. Hızlı bir şekilde bunu tamamlamak istiyoruz. Doğru finansal modelle çok hızlı bir şekilde halkımızı evine kavuşturmak istiyoruz. En zor şartlarda dünya da çivi çakılmazken, kimse önünü göremezken Gaziantep’in şantiyeye dönüşmesinde duyulan büyük güveni gösteriyor. Hükümetimize, bakanlıklarımıza, vekillerimize, burada valimizin koordinasyonunda başlayan işi bitirme kararına büyük bir güven var.” dedi.

Öte yandan Gaziantep’in işçi şehri olduğunu vurgulayan Şahin, “Arz talebi dengelediği zaman bunun üzerinden asgari ücretli bir işçimizin kira öder gibi ev sahibi olacağı modelleri artırmamız gerekiyor. İşte o yüzden bunun için buradayız. ‘Daha fazla ne yapabiliriz?’, ‘Daha fazla nasıl çalışabiliriz’, ‘TOKİ ile ortak nasıl üretebiliriz?’ ‘Finansal modelini nasıl yıllara yayarak bir işçinin ödeyeceği hale dönüştürebiliriz?’ sorularının yanıtlarını yapmaya çalışıyoruz bütün derdimiz bu.” ifadelerinde bulundu. 

Son olarak Gazikonut projesindeki çalışma modeline dikkat çeken Başkan, “Burada da polislerimiz, öğretmenlerimiz, mali müşavirlerimiz, bütün sektör temsilcilerimiz için büyük bir talebe dönüşmüş durumda. Arsalarımızı onlara veriyoruz. Kooperatif kurup geliyorlar. Geldikleri zaman ihaleye çıkıyoruz o şartlara uygun hemen onlara teslim ediyoruz. Tek şartımız 3 yıl içinde evi bitirmek. Arsa spekülatörlerine izin veremeyiz. Arsa üzerinden kimsenin rant sağlamasına müsaade edemeyiz.” şeklinde konuştu.

İstanbul’da İlk ve Tek Matematik Evi

Eyüpsultan Belediye Başkanı Deniz Köken, göreve geldiği günden bugüne Eyüpsultan’da spor, sanat, eğitim alanlarında ilklerin ve yeniliklerin öncüsü olacak farklı projelere imza attı. Eyüpsultan’a değer katan bu eserlerin açılışı ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından “41 Ayda 41 Eser” sloganı ile yapıldı.

Bu önemli projelerden birisi de Başkan Deniz Köken’in sadece Eyüpsultan’a değil İstanbul’a armağan ettiği Matematik Evi…

Rakamlarla oynamayı, formüllere dokunmayı, problemleri severek çözmeyi mümkün kılan proje Eyüpsultan Belediye Başkanı Deniz Köken tarafından Ağustos 2020 tarihinde başlatıldı ve 11 Eylül 2021 tarihinde tamamlanarak hizmete alındı.

Belediye kaynakları ile hayata geçirilen Matematik Evi projesi, matematikte öğrenme yaklaşımlarını değiştirerek, 21. yüzyıl matematiksel becerileri eğitiminin gereksinimlerini karşılıyor.

Matematiğin Gizemli Dünyasına Yolculuk 

Günlük hayattaki matematiğin gerçek, eğlenceli ve ilginç taraflarına dikkat çeken bir müze görünümünde olan Eyüpsultan Belediyesi Matematik Evi, Altın Oran’dan, Da Vinci Köprüsü’ne, kanalizasyon kapağındaki sırra, Mimar Sinan’ın yapılarındaki muhteşem fikirlerden, perspektife kadar matematiğin gizemli dünyasında unutulmayacak bir yolculuk yaşatıyor. 

Bu yolculukla birlikte matematiğin sanatla ilişkisine, asal sayılara, çevre-yarıçap ilişkisinden, açı-görüntü sayısı ilişkisine, tam kare açılımının geometrik ispatından çarpma işleminin mantığına kadar ilköğretim müfredatından üst düzey matematiğe kadar her seviyeye uygun birçok örnek uygulamayı öğrencilerle buluşturuyor.

Haftanın 6 Günü Matematik 

Haftanın 6 günü açık olan Matematik Evi’ni 7’den 70’e herkes ziyaret edebiliyor. Herhangi bir yaş sınırlamasının olmadığı Matematik Evi’ne okullar ise Çarşamba ve Perşembe günleri randevu alarak kendilerine verilen uygun saatlerde gelebiliyorlar. Matematik Evi’nde öğrencilere matematik öğretmenleri ve rehberleri tarafından matematiğin günlük hayattaki ilişkisi anlatılırken, atölyelerde ve bahçede tasarım çalışmalarına katılımları sağlanıyor. Hafta sonları ise çocuklar aileleriyle birlikte Matematik Evi’ni gezip, sanat ve tasarım atölyelerinde çalışarak eğlenceli ve kaliteli zaman geçiriyorlar.

SF Trade, Mükemmel İşyeri Sertifikasıyla Taçlandı

Gaziemir Ege Serbest Bölgesi’nde deri ve tekstil ürünleri alanında hizmet sunan SF Trade, bağımsız bir kuruluş tarafından yapılan değerlendirmeler sonucunda Great Place to Work (Mükemmel İşyeri) sertifikasını almaya hak kazandı.

Yıllardır, beyaz ve mavi yakalı tüm çalışanların memnuniyetini üst düzeyde tutmak için çalıştıklarını söyleyen Genel Müdür Aylin Gözay, Great Place to Work (Mükemmel İşyeri) sertifikasıyla bu çabalarının daha da perçinlendiğini belirtti. 

Süreç hakkında bilgi veren Aylin Gözay, “Great Place to Work tarafından çalışan deneyimi esas alınarak yapılan anket ve değerlendirme sonucunda bu sertifikayı alarak büyük bir mutluluk yaşadık. Mükemmel İşyeri sertifikası aslında son yıllarda  gündemimizdeydi. Zaten bizim  temel değerlerimizin en başında ‘önce insan’ yer almaktadır.Ayrıca Misyonumuzda da belirttiğimiz gibi ‘paydaşlarımızın memnuniyetini sağlamak’ bizim temel amacımız. Paydaşlardan SF’nin tüm çalışanlarıyla, yönetimiyle, tedarikçisiyle,  müşterisiyle aynı seviyede mutlu olmasını kastediyoruz. Çünkü hepimiz hayatımızın çoğunu burada bu iş yerinde  geçiriyoruz. Onun için herkesin huzurlu ve mutlu olarak çalışması bizler için çok değerli. Pandemiyle birlikte her şey değişti. Tüm dünya sürdürülebilirlik üzerine odaklandı. Bu kapsamda çalışan – iş gücü sürdürülebilirliğimiz hedeflerimiz arasında yer aldı. Bu yüzden  Mükemmel İşyeri sertifikasını, bu yıl keskin çizgilerle hedeflerimizin içerisine koyduk” diye konuştu.

İnsan ve Huzur Odaklı Çalışma Ortamı

Çalışan mutluluğunu bir kurum kültürü içerisinde desteklediklerini kaydeden Genel Müdür Aylin Gözay, şöyle devam etti;  “ Normalde sertifikasyon sürecinde bir ön hazırlık dönemi yaşanıyor. Bu konuda geçmişten beri attığımız adımların başarılı olduğunun da bilincindeydik. Biz önce kendi durumumuzu görmek istedik. Bu nedenle hiçbir ön çalışma yapmadan kendi dinamiklerimizle sertifika süreci için yola çıktık. Ve ilk seferde sertifikayı almaya hak kazandık. Bilgiyi, deneyimi ve kazancı herkesle paylaşmak öteden beri şirketimizde zaten var olan bir şeydi. Bunlar, kurum kültürümüz haline gelsin diye uğraşıyoruz. Bunun daha da yayılması ve bütün kurumun bunu hissetmesi lazım. İnsan odaklı ve huzur içerisinde çalışmayı çok önemsiyoruz. Bu sertifika sadece bir gösterge ve daha gidilecek yolumuz var. Kendimizi dışarıdan gözlemleme şansını da elde ettik. Hem iyi olduğumuz hem de eksik olduğumuz taraflarımızı da gördük. Aynı ekiple birlikte çalışmaya devam edeceğiz. İyi ve tercih edilen bir şirket olmanın yanı sıra, sektörde, bölgede, ülkemizde ve dünyada daha iyi olabilmek gibi basamaklar da var önümüzde” 

Onların Yanında Olduğumuzu Hissediyorlar

Great Place to Work (Mükemmel İşyeri) sertifikası’nın çalışan aidiyetinin yanı sıra, tedarikçilerle olan iletişimi de iyi yönde etkileyeceğini vurgulayan Gözay, “ Çalışan psikolojisini iyi anlamak önemli. Onlara daha rahat edebilecekleri bir ortam sağladık. Çalışanlarımızın hakkaniyet, saygı, ihtiyaçlarının belirlenmesi, güven duygusu ve firmamızın onların yanlarında olduğunu bilmeleri çok önemli. Eşit, adil bir yönetim anlayışıyla ekip ruhunu gerçek anlamda hayata geçirilmesi ve şirkete güven duyulması bizim için çok önemli” ifadelerini kullandı. 

Bodrumlu Turizmciler İsyan Etti: “Elinizi Turizmden Çekin”

Bodrum Turistik İşletmeciler ve Yatırımcılar Derneği (BODER) Yönetim Kurulu, turizm sezonu ortasında gerçekleştirilen zamansız altyapı çalışmalarının sektöre zarar verdiğini belirterek bir açıklama yayınladı. 

Açıklama metninde şu ifadelere yer verildi: “Geçtiğimiz günlerde Dr. Mümtaz Ataman caddesi boyunca, Bodrum’un ana ticari kolu olan, turizm sezonu ortasında başlayan ve adına “altyapı çalışması” denilen uygulama son derece zamansız ve şehrin turizm dinamizmine uymayan bir çalışmadır.  Ortaya çıkan kaos ve görüntüler bu cennet Bodrum’a yakışmayan niteliktedir. Şehirde yaşayanların malumudur ki, bu tarz zamansız ve kaotik uygulamalar artık hem sektörü hem de vatandaşı yormaktadır, bezdirmektedir. Şehrin ihtiyaçları da yapılması gerekenler de uzun süredir bellidir fakat anlayamadığımız bir şekilde ilgili kurumlar hiçbir zaman birlikte çalışamamaktadır.

Yine herkesçe malumdur ki, Bodrum’un ve ilimizin her köşesi, geçiminin büyük çoğunluğunu turizmden sağlamaktadır. Sadece ilçemizin sektöre yarattığı ticari hacim 1 Milyar Doları geçmektedir. Turizm ise ana kaynağını doğadan, huzurdan, barış ortamından, şehrin tüm paydaşları ve kaliteli ortamından sağlamaktadır”

Bodrum İçin Çalışıyoruz

BODER olarak kente ve turizme faydalı olmak için çalışmalarını sürdürdüklerini kaydeden yönetim kurulu üyeleri “BODER olarak gerek ikili diyaloglarımızda gerekse de ilgili çözüm getirilmesi gereken sorun raporlarımızda tüm bunları tek tek anlatmış, tüm ilgililere resmi olarak paylaşmışızdır. Sorunların çözümüne dair inancımız her zaman tam olmakla beraber, bu sorunlar üyemiz olsun olmasın, vatandaşımızın da yaşadığı, turizmin gelişmesini engelleyen sorunlardır ve BODER olarak, artık sektörümüzün ve şehrimizin faydasına olması gerekenleri bıkmadan ve her zaman dile getireceğimizi belirtmek isteriz.

İlgili bölgede sezon ortasında anlamsızca gerçekleşen sözde çalışma sonucunda bölgede bulunan birçok otelimiz çok ciddi iş kaybı yaşaması yanı sıra, birçok yerli turistimiz ve bölgede yaşayan vatandaşlar mağdur olmuşlardır. Yabancı turist ve acentalar ise konuya anlam veremediklerini birçok işletmecimize belirtmişlerdir. 

Sezonun ortasında yaşanan tüm hadiselere rağmen yetkililerden işimizi yapmak için ve turizm yoluyla ülkemize kazandırabilmek için tek ricamız şudur ki; lütfen sektörün ve ilgili tüm sistemin işini yapabilmesi adına, hizmet üretebilmesi adına turizmi rahat bırakın ve yaşananlardan ders alarak alınması gereken önlemleri yoğun sezon öncesinden birlikte planlayın” diye konuştu. 

Özgür ve Tarafsız Basın Engellenmemelidir

BODER Yönetim Kurulu, son olarak “Tüm bu yaşananlar yetmezmiş gibi, yerel basın mensubu emekçisi Sn. Fatih Bozoğlu konuyu haber yapmak isterken orada bulunan taşeron firma çalışanları tarafınca tartaklandığı haberini büyük bir üzüntü ile öğrendik. BODER olarak basın mensubu dostlarımızın olumlu olumsuz tüm haberlerini sükûnet ile karşılarken inandığımız tek şey; basının özgür ve tarafsızlığıdır. Halka haber aktarmak için her detayda özverili çalışan tüm basın mensubu dostlarımıza teşekkür ediyor, Sn. Bozoğlu’na ve tüm emekçi basın mensuplarına geçmiş olsun diliyor ve yaşananları kınıyoruz. Özgür ve tarafsız basının haber yapma, halkın da haber alma hakkı engellenemez” ifadelerini kullandı. 

CEO’lar Öne Çıkan Kurumsal Değerleri Vizyon 100 Toplantısında Konuştu

Vizyon 100 toplantısına katılan CEO’lar yeni dönemde hangi değerlerin şirketler için öne çıkacağını değerlendirdi.

Özel sektör bazında GSYH’nin yaklaşık yüzde 70’ini oluşturan kurumların üst düzeylerinin aktivitelerinde yer aldığı Vizyon 100 platformu yaklaşık 100 şirketin üst düzey yöneticilerinin katıldığı “5. Tanışma Kahvaltısı” etkinliğinde yeni toplantısını gerçekleştirdi. Etkinlikte doğaya katkı ve farkındalık oluşturmak amacıyla yöneticilere fidan hediye edildi.   

‘’ Kaynaklar Tükendi, Geleceğe Borçlanıyoruz ’’

Vizyon 100 Kurucu Üyesi ve Dijital Stratejist Bülent Kutlu toplantıya dair değerlendirmelerde bulundu. Kutlu “Dünya zorlu günlerden geçiyor. Bir taraftan pandemi bitti bitecek derken savaş, tedarik zinciri kırılmaları, enerji gibi krizlerle karşı karşıya kaldık. İklim krizi zaten malumunuz. Artık şirketlerin mali yönden kazanımları ile beraber değer kazanımlarını da konuşmak gerekiyor. Topluma, çalışanlarına, müşterilerine ne gibi katkılar verdikleri önemli. Mutlu bir çalışanın performansını en az yüzde 25 arttırdığı tahmin ediliyor. Şirketler “sürdürülebilirlik”, “fırsat eşitliği”, “doğa ve çevre”, “mutluluk ekonomisi” başlıklarında çeşitli faaliyetler yapıyorlar ve dünyanın geleceği, toplumun geleceği bakımından bunlar çok değerli, çok önemli. Bu sene kaynakların tüketilmesinde limit aşım süresi 28 Temmuz 2022 tarihi olarak belirlendi yani bu tarihten sonra gelecekten tüketmeye başladık. Geleceğe borçlanıyoruz.“ dedi

‘’ Dünya Nüfusunun Artış Hızı Gıda Üretimi Artış Hızından Daha Yüksek ’’

Kutlu “Dünya nüfusunun artış hızı gıda üretimi artış hızından daha yüksek. Makas gittikçe açılıyor. 2050 yılına doğru kaynaklar yetersiz kalmaya başlayacak. Bugünün gençliği yarın bu sorunlarla karşı karşıya kalacaklar. Tarım sadece ülkemiz için değil tüm dünya için kritik önemde. Ayrıca iklim krizi gıda üretiminde bambaşka sorunları da beraberinde getiriyor. 2050 yılına kadar ülkeler ve kurumlar karbon nötr taahhüdü veriyorlar. Umarız bu gerçekleşir. Kapsamlı tarım politikaları ve bu alanda ortaya konacak teknolojik iyileştirmeler çok önemli hale geldi.” ifadelerini kullandı.

‘’ Mutlu Çalışan Satış Rakamlarını Artırıyor ‘’

Son olarak Kutlu “Sanal toplantılarda ve fiziksel gerçekleşen etkinliklerde CEO’lar mutlu çalışanlarının kesinlikle satışlara etkisinin yüksek olduğunu belirttiler. Bu konuda tam bir ölçüm yapmak mümkün değil ama yöneticiler sık sık mutlu çalışanın mutlak şekilde ciro artışına katkı sağladığını söylüyor. Bu zaten beklenen bir durum. Yani ‘mutlu et, mutlu ol’ yaklaşımı her alanda geçerli.” dedi.  

Yeni Dönemde Öne Çıkan Kurumsal Değerler

Eylül 2022’de “Kurumsal Değerler” başlığındaki raporunu yayınlayacak platform katılımcı yöneticileri arasında online bir anket düzenledi. Buna göre;

  • Karbon Salınımının Azaltılması
  • İş Sürekliliğinin Sağlanması
  • İş Yaşamında Çeşitliliğin ve Fırsat Eşitliğinin Sağlanması
  • Çalışan Sağlığı ve Mutluluğu
  • İnsan ve Doğa İlişkisi

konuları şirketler için öne çıkan başlıklar oldu.

‘’Depreme Karşı En Önemli Gücümüz Kentsel Dönüşüm’’

Yakın tarihimizin en acı ve unutulmaz felaketlerinden biri olan 17 Ağustos 1999 depreminin üzerinden tam tamına 23 yıl geçti. Depremde 17 bin 480 kişi hayatını kaybetti, 43 bin 953 kişi ise yaralandı. Bir deprem bölgesi olan ülkemizde benzer acıların bir daha yaşanmaması için güvensiz yapıların acilen yenilenmesi gerektiğini belirten Siltaş Yapı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Özdemir, bu anlamda Pendik’teki en büyük kentsel dönüşüm projesini başlattıklarının ve projenin ilk etabını 24 ay içinde tamamlamak için yoğun bir tempoyla çalıştıklarının altını çizdi.

Ülkemizin yüzölçümünün yüzde 92’si, nüfusunun yüzde 95’i, büyük sanayi merkezlerinin de yüzde 98’i ne yazık ki deprem kuşağında bulunuyor. Depremler, meydana getirdiği hasar ve can kaybı açısından ise Türkiye’de yaşanan afetler içerisinde birinci sırada yer alıyor. 17 Ağustos 1999 tarihinde saat 03.02’de 7,4 büyüklüğünde meydana gelen ve 45 saniye süren Marmara Depremi de üzerinden 23 yıl geçmesine rağmen geride bıraktığı acılarla hafızalardaki tazeliğini hala ilk günkü gibi koruyor.

Büyük felaketin yıldönümü kapsamında açıklamalarda bulunan Siltaş Yapı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Özdemir, “Üç büyük fay hattı üzerinde bulunan ülkemizde deprem riski en yüksek olan illerin başında 15 milyon 840 bin 900 kişilik nüfusuyla İstanbul geliyor. Depremi önlemek mümkün olmasa da zamanında alınacak önemlerle zararı, acıları ve kayıpları en aza indirmek elimizde. Kentsel dönüşüm bu anlamda en önemli gücümüz, umudumuz ve çaremiz durumunda. Deprem gerçeğine alışmanın, depreme rağmen güvenle yaşamanın ve yeni acıların önüne geçmenin tek yolu yapıların güvenliğini sağlamak. Bu anlamda kentsel dönüşüm seferberliğinin daha da hızlandırılması gerekiyor.” dedi.

Pendik’in en büyük kentsel dönüşüm projesini hayata geçiriyoruz

Bu kapsamda Pendik’in en büyük kentsel dönüşüm projesini hayata geçirdiklerine dikkat çeken Murat Özdemir, “Siltaş Yapı olarak, olası bir deprem anında can ve mal güvenliğini sağlamak için binaların depreme karşı güvenli durumda bulunmasının hayati önem taşıdığı bilinciyle yol alıyoruz. Bu noktada pandeminin ardından böyle bir dönemde Pendik’in en büyük kentsel dönüşüm projesini hayata geçiriyoruz. Geçtiğimiz günlerde lansmanını gerçekleştirdiğimiz yeni projemiz Siltaş Panorama’nın bu sebeple bizim için olduğu kadar İstanbul için de anlamı çok büyük. Projemizin ilk etabını 24 ay içinde tamamlamak için var gücümüzle çalışıyoruz. Ülkemizin bir daha böyle bir acıyla sınanmamasını diliyor, kentsel dönüşüm seferberliğinde üzerimize düşeni fazlasıyla yerine getireceğimizin sözünü veriyoruz.” şeklinde konuştu.

eOfis Globalleşmeyi Hedefliyor

Girişimcilere, serbest meslek çalışanlarına, kobilere ve kurumsal firmalara, 2010’dan bu yana çalışma alanı çözümleri sunan eOfis globale açılıyor. Türkiye’de 13 şehirde toplam 55 lokasyonda varlık gösteren eOfis yakında yurt dışı lokasyonlarıyla da hizmet vermeye başlayacak.

Yeni nesil ofis hizmetlerini ülkemizde yaygınlaştıran ilk marka olan eOfis, globale açılıyor. Şirket, Türkiye’de 13 şehirde sahip olduğu 55 lokasyonun ardından yurtdışında da faaliyet göstermeye başlayacak. eOfis yurt dışında açacağı lokasyonu ise daha sonra duyuracak.

Çalışma hayatında değişiklikler sadece Türkiye’de değil dünyanın birçok bölgesinde yaşanıyor. Bu değişiklikler gerek girişimcileri gerek profesyonelleri gerek de kurumsal firmaları çeşitli arayışlara yönlendiriyor. eOfis sunduğu yeni nesil ofis çözümleriyle birlikte tüm bu arayışlara cevap veriyor. Şirket Türkiye’de sunduğu çözümlerin ardından yurt dışına da adım atıyor. Hem yurt içinde hem de globalde yapılacak yeni yatırımlarla sektörde yaşanan ihtiyacın karşılanması hedefleniyor.

“Türkiye’de Verdiğimiz Hizmetleri Globale Taşıyacağımız İçin Çok Mutluyuz”

Yurt dışında açılacak yeni lokasyon ile ilgili açıklamalarda bulunan eOfis Kurumsal İletişim Direktörü Melis Ataç, “eOfis olarak Türkiye’de verdiğimiz hizmetleri globale taşıyacağımız için çok mutluyuz. Ülkemizde 13 şehirde yer alan 55 lokasyonumuzun ardından yurtdışında sağlayacağımız ofis çözümlerimizle müşterilerimize ulaşacağız. Şirket olarak daima nitelikli büyümeyi önemsedik. Lokasyon sayımız kadar mevcut ofislerimizde sunduğumuz hizmetin kalitesi de önemli. Her zaman bu vizyon çerçevesinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Öte yandan çözüm sağladığımız konseptli ofislerimizle sektöre ve kullanıcılarımıza yenilikler kazandırmaya devam ediyoruz. Bundan sonra da sahip olduğumuz bu anlayışı yalnızca Türkiye’de değil aynı zamanda yurt dışında da uygulayacağız. Yurt dışındaki faaliyetlerimizle markamızı ve ülkemizi en iyi şekilde temsil edeceğiz. Hem lokal kullanıcılarımıza hem de Türkiye’den gelecek kullanıcılarımıza en iyi şekilde hizmet vereceğiz.” dedi. 

Dünyanın Satın Almacısı “Yeşil Ticaret” İçin Geliyor!

Ortalama 40 milyar dolarlık büyüklüğe sahip dünya süs bitkileri ticaretinden daha fazla pay almaya odaklanan üreticiler, The Flower And Plant Show ile ihracatta yeni başarı hikâyeleri yazmaya hazırlanıyor. 

Tarsus Türkiye Fuarcılık, son üç yıldır düzenlediği tüm organizasyonlarda başarıyla uyguladığı Overseas Buyer isimli uluslararası satın almacı programını, Avrasya’nın en büyük bitki ve peyzaj fuarı The Flower and Plant Show için de tekrarlıyor. “Program sayesinde, Türk süs bitkileri sektörünü dünyanın farklı coğrafyalarından alternatif ticaret kanallarıyla buluşturacağız” diyen Tarsus Türkiye Genel Müdürü Zekeriya Aytemur, 16-18 Şubat 2023 tarihlerinde 12.’sini gerçekleştirecekleri The Flower And Plant Show’a, yurt içi ve yurt dışından 15 bin doğrudan satın almacı beklediklerinin bilgisini verdi. 

Türkiye Süs Bitkileri Sektörü, Şubat ayında gerçekleşecek buluşmayı bekliyor. Aralarında belediyeler, kamu kurumları, inşaat ve peyzaj proje firmaları, turistik tesisler, yapı marketler, şehir planlamacıları ve mimarların da olduğu yurt içi ve yurt dışından binlerce alıcıyı ağırlayacak olan The Flower and Plant Show, Türk süs bitkileri sektörünü dünyaya açacak. 

Aytemur; “Süs bitkileri ve Peyzaj Sektörünün Global Satın Almacıları, Türkiye İle Ticareti Fırsat Olarak Görüyor”

Türkiye’nin, dünya süs bitkileri ihracatçıları liginde üst sıralara çıkmayı hedeflediğini söyleyen Tarsus Türkiye Genel Müdürü Zekeriya Aytemur; “Alanında ülkemizin ilk ve tek uluslararası ölçekli fuarı olan, Avrasya’nın en büyük süs bitkileri ve peyzaj buluşması The Flower and Plant Show, sektörel ihracat açısından önemli bir fırsat. Son fuarda 50 ülkeden 15 bine yakın satın almacı ağırladık. 2019’da ilk kez pilot uygulamasını yaptığımız ve başarılı sonuçlar aldığımız Overseas Buyer programını tekrar ediyoruz. Bu program sayesinde başta Avrupa, Türki Cumhuriyetler, Kuzey Afrika ve Orta Doğu gibi farklı coğrafyalardan binlerce alıcı, Türk üreticilerle The Flower And Plant Show’da bir araya gelecek. Ana hedefimiz, süs bitkileri sektörümüzü, dünya ihracat liginde ilk 10’a sokmak” dedi. 

Tüyap Beylikdüzü Fuar ve Kongre Merkezi’nde 12.’si gerçekleştirilecek fuarda; iç ve dış mekan süs bitkilerinden çiçek ve çiçekçilik malzemelerine, fide ve tohumlardan dikey bahçe uygulamalarına, egzotik ağaçlardan milli bitkilere, sulama ekipmanlarından peyzaj uygulamalarına ve bahçe aksesuarlarına kadar yüzlerce yeni ürün, malzeme, ekipman ve teknolojiler bir arada sergilenecek.

7 Maddede İstanbul Depremi

Resmi rakamlara göre İstanbul depremi sırasında 18 bin 373 kişi hayatını kaybetti, 48 bin 901 kişi de yaralandı. 5 bin 840 kişi de kayboldu. Altınbaş Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Sepanta Naimi yaptığı açıklamada, aradan geçen 23 yılda neler yapıldığını değerlendirdi. 

Acilen önlem alınması gereken konuları 7 maddede ele alan Doç. Dr. Naimi, depremin aslında bir afet olmadığını sadece bir doğa olayı olduğunun altını çizdi. Ancak yanlış uygulama ve yapılaşmalarla bu doğa olayının afete dönüştüğünü belirtti. İstanbul’da bugüne dek depremle ilgili yapılan tüm çalışmaların, düzensiz yapılaşma ve kontrolsüz nüfus artışı karşısında yetersiz kaldığını ifade etti. “Deprem sinsidir, o bize haber vermez biz hep hazır olmalıyız.” dedi.

“Eski ve Denetlenmemiş Yapı Stoğunun Çok Fazla Olması Sıkıntı”

İstanbul depreminin 7 büyüklüğü ve üstünde olmasının beklendiğini hatırlatarak en önemli sorunun eski ve denetimsiz olan binalar olduğunu ifade etti. Özellikle 2000 yılı öncesi yapılan binaların çok büyük bir tehdit olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Sepanta Naimi, “Her ne kadar kentsel dönüşüm adıyla bu binalar yenilenmeye çalışılsa da devlet desteğini artırmalı ve mevcut yapı stoğunu hızlıca denetlemeli. Dayanıksız binaları ivedilikle güçlendirmeli veya dönüştürmeli” önerisinde bulundu.

“Kentsel Dönüşüm Olarak Yapılan Projeler, Düğümü Çözmüyor”

Doç. Dr. Sepanta Naimi, Kentsel Dönüşüm olarak yapılan çalışmaların sadece yapısal dönüşüm olduğunu kentin düğümlerinin çözmede yetersiz kaldığına işaret etti. Kentsel dönüşümün deprem riski gözetilmeden plansız şekilde yapılmasının bölge nüfusunu arttırdığına dikkat çekti. Bu uygulamaların sadece o yapının güvenliğini artırmaya yaradığını kentin genel deprem sorununu çözemediğini söyledi.

“Deprem Toplanma Alanlarına Yoğun Trafik Nedeniyle Ulaşılamayacak”

Doç. Dr. Naimi, Son yıllarda AFAD’ın verdiği istatistiklere göre 2020 yılından sonra toplanma alanlarının sayısı 3000’i geçtiğini belirtti. Doç. Dr. Naimi’ye göre bu alanlara çıkan yolların dar ve sokak aralarında olması büyük risk. Deprem sonrası oluşacak trafik yoğunluğunun hesaba katılmadığına değinen Doç. Dr. Naimi, bu durumun depremzedelere yardım edilmesini ciddi zora sokacağını ifade etti.

Doğal Afet Konteynerlerinin Yok Olması

Bir diğer hayat kurtaran konunun da Doğal Afet Konteynerleri olduğuna değinen Naimi, olası deprem sonrası insani yardım, ilaç ve gıda teminin çok önemli olacağını söyledi. Bu konteynerlerin bölge nüfusuna göre planlanmasının şart olduğunu, ancak İstanbul için bu konuda yeterince çalışma yapılmadığını vurguladı.

“Binaların Yapım Aşamasında Denetlenmesi, Deprem Yükünü Azaltır”

Binaların yapım aşamasında belli aralıklarla sürekli olarak denetlenmesini öneren Naimi, “Belediye ve Çevre Şehircilik İl Müdürlükleri tarafından teknik olarak belli aralıklarla ve sürekli şantiyelerin denetlenmesi gerekiyor. Bu, hem ihmallerin ve eksik malzeme kullanımının önünü keser hem de deprem anında can kaynını azaltmış olur.” dedi.

Kentin Alt Yapısı Ne Derece Güvenli?

Doç. Dr. Naimi, 26 Eylül 2019 5,8 büyüklüğü İstanbul depreminde telekomünikasyon alt yapısının servis dışı kalarak iletişim kaosu yaşandığını da hatırlattı. Kentin elektrik ağı, doğal gaz şebekesi, içme suyu şebekesi, kanalizasyon, yollar, köprüler gibi kilit yerlerin zarar görmeleri halinde depremin etkisini öngörülemeyecek biçimde ağırlaştıracakları tespitinde bulundu. Kurtarma ekiplerinin işininin de zorlaşacağını ifade eden Naimi, “Sağlam bir alt yapı bir kentin olmazsa olmazıdır. Bu alanların deprem güvenliğinden emin olunması gerekiyor” şeklide konuştu. 

“Deprem Anında Ne Yapacağını Bilmek Hayat Kurtarır”

Deprem kuşağında bulunan bir ülke olduğumuzu zaman zaman unuttuğumuzu söyleyen Naimi, deprem anında ve sonrasında nasıl davranmaları gerektiğinin eğitimlerinin verilmesi gerektiğini vurguladı. Naimi son olarak, “Depremle ilgili sıkça bilgilendirmeler yapılmalı ve tatbikatlar düzenlemeli. Çocuklara deprem simülatörleri ile deprem anında nasıl davranmaları gerektiğini öğretilmeli. Yeni nesil, deprem esnasında panik olmadan mantıklı davranmayı öğrenmeli. Ev içi düzenlemelerin (mobilyaların sabitlenmesi vb. gibi) de yine deprem riski düşünülerek yapılması gerekmektedir.” diyerek önerilerini dile getirdi.

Eaton’dan ‘’Tripp Lite’’

Güç yönetimi şirketi Eaton, satın almasını tamamladığı ve ABD’nin saygın bir markası olan Tripp Lite ürün grupları için Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’da hızla yeni bir müşteri tabanı geliştiriyor.

Eaton, 2021’de Tripp Lite’ı satın alarak, dağıtılmış IT ve sınır bilişim uygulamalarını desteklemek için daha da geliştirilmiş yetenekler ile birlikte ürün portföyünü genişletmiş oldu.

Başlangıçta ‘Tripp Lite by Eaton’ markası altında pazarlanan yeni ürünler, yönetilen hizmet sağlayıcılar ve satış firmaları için Tripp Lite sunucu rack ünitelerini, kabinlerini ve bağlantı aksesuarlarını birleştirerek güç altyapısı ve bağlantısallık için pazara girmelerine yardımcı olacak veya tekliflerinin boyutunu ve kapsamını genişletecek büyük bir fırsat sunuyor. Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Güç Kalitesi, Kritik Sistemler Bölümü Pazarlama ve Ürün Grubu Müdürü Jean-Marc Emonet, “Tripp Lite ve Eaton, hızla değişen teknoloji ortamlarında uzun yıllardır müşterilerle birlikte çalıştı. Bu satın almayla birlikte Eaton, ile birlikte BT kanalı distribütörleri için ürünlerin ve aksesuarların tek kaynağı haline gelerek büyümeye devam ediyor.” dedi.

Emonet, “Hibrit ev ve ofis çalışmasına yönelik eğilimin, video konferans sistemlerine ve çok fazla bağlantı gerektiren yeni toplantı odalarına karşı yüksek talep oluşturduğunu gördük” dedi ve ekledi. “Yeni genişletilen portföyümüz ile BT dağıtımcılarını ve satış firmalarını bu fırsatlara yanıt vermeleri için destekleyebileceğiz.” 

Bu satın alma, Eaton’ın ürün yelpazesini tamamlayan Tripp Lite ürün portföyü ile doğal bir uyum olduğunu kanıtlıyor. Sonuç ise son kullanıcılara yönelik olarak tüm büyüklükteki veri merkezleri için sınır bilişim uygulamaları ve dağıtılmış ağları desteklemenin yanı sıra büyüyen e-ticaret işi için fırsatlar yaratacak geniş tabanlı bir yetenek ortaya çıktı.

Eaton’ın şu anda sunduğu binlerce yeni ürün arasında sunucu rack üniteleri, kabinler, kablolar ve bağlantı istasyonları, KVM anahtarları, çeşitli diğer çevre birimleri ve aksesuarlar gibi bağlantı ürünleri yer alıyor.

Beyazgül: ‘’Şanlıurfa’ya Değer Katmaya Devam Ediyoruz’’

Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, Belediye tarafından düzenlenen değerlendirme toplantısında Şanlıurfa projelerinden bahsetti. 

Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan değerlendirme toplantısında konuşma gerçekleştiren Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, kale eteği projesi hakkında, ‘’Şanlıurfa Kalesinde 300 adet kamulaştırma yaptık. Yaptığımız bu kamulaştırmadan sonra buranın millet bahçesi haline gelmesi için TOKİ ile birlikte bir çalışma yürüttük. Ancak alanda yeni bulgulara yeni eserlere rastlanması nedeniyle durduruldu. Yeni bir projeyle Kuruldan yeniden izin alıp çalışmalar devam etmektedir. O bölgede 300’ün üzerinde konut kamulaştırılması kolay bir çalışma değildir. Tarihi Urfa Kalesi’nin siluetinin ortaya çıkması son derece önemliydi” dedi. 

Şehir içi konforu sağlamak için çalıştıklarını söyleyen Beyazgül, “Abide Kavşağı projesiyle kent trafiği ciddi oranda rahatlayacak. Şanlıurfa’ya ulaşımda çok kolaylık getirecek bu proje tamamlandığında vatandaşlar güvenli ve konforlu bir ulaşım imkânından yararlanmış olacaklar. Abide Kavşağı’nın ardından Balıkayağı Bulvarı üzerindeki kavşağı yapıp o bölgeden bir altgeçit yapacağız. Novada AVM’nin önünden bir kimse havaalanına kadar hiçbir ışığa takılmadan yoluna devam edecek. Ayrıca 11 kilometrelik Buluntu Hoca Bulvarını da açarak bölgeye alternatif bire çevre yolu kazandırılmış oldu.” şeklinde konuştu. 

Şanlıurfa’daki kamulaştırma çalışmalarından, konutlardan ve projelerden bahseden Başkan, “Kültür ve turizm yolunda 476 yapının kamulaştırmasını tamamladık. Osmanlı Mahallesinde 148 yapının kamulaştırma işlemlerini tamamladık. O bölgede yol çalışmaları devam ediyor. Asya Mahallesinde yüksek gerilim hattı tehlikesi altında yaşayan vatandaşlarımızı o bölgeden güvenli bölgelere taşıdık kamulaştırmalarını yaptığımız yapıların yıkım işlemlerini gerçekleştirerek o bölgeye yeni bir yol kazandırdık. Asfalt çalışmalarını da tamamladık. 3 olan gençlik merkezi sayısını 19’a çıkardık. 11 olan yüzme havuzu sayısını 16’ya çıkardık. 9 olan kütüphane sayısını 11’e çıkardık. 2850 olan lisanslı sporcu sayısını 5940’a çıkardık. 20 olan milli sporcu sayısını 35’e çıkardık. 10 olan kadın destek merkezleri sayımızı 32’ye çıkardık.” açıklamalarında bulundu. 

Kırklareli TSO’da Yeni Hizmet Binası İnşaat Çalışmaları Sürüyor

Kırklareli Ticaret ve Sanayi Odası’na (TSO) yapılan yeni hizmet binası inşaat çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor.

Kırklareli Ticaret ve Sanayi Odası’nda (TSO) yapımı devam eden yeni hizmet binasının inşaat alanını ziyaret eden Yönetim Kurulu Başkanı Soner Ilık, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Fırat Altıntel, Serkan Keser, Yönetim Kurulu Üyeleri; Nihat Bıyıklı, Ertan Özbek, Ahmet Eroğlu ile Meclis Üyesi Burak Özlek çalışmaları inceleyerek yetkililerden bilgi aldı. 

Yaptığı ziyaretin ardından yeni hizmet binasının yapımı hakkında bilgi veren Kırklareli Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Soner Ilık, “Binamız eski olduğundan, hizmet verimliliği ile üye memnuniyetini artırmak amacıyla yeni hizmet binamızın projesini hayata geçirdik. İnşaat çalışmaları vakit kaybetmeden başladı. Yönetim Kurulu Üyelerimiz ile birlikte başlayan çalışmaları yerinde inceledik. Firma yetkililerinden çalışmalar hakkında bilgiler aldık. Yeni yapılacak olan binamız tamamlandığı zaman modern bir hizmet binasını ilimize kazandırmış olacağız. Yeni hizmet binamızın şimdiden ilimize ve üyelerimize hayırlı olmasını temenni ediyorum.” açıklamalarını yaptı. 

Mersin-Gaziantep Hızlı Treni’nin Detayları Belli Oldu

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, yapımı devam eden Mersin, Adana, Osmaniye, Gaziantep Hızlı Tren projesine dair detayları paylaştı. 

Proje hakkında önemli bilgiler paylaşan Adil Karaismailoğlu, projenin 2025 yılında tamamlanacağını ve ulaşım süresinin 6 saatten 2 saate düşeceğini belirtti. Proje hakkında önemli açıklamalarda bulunan Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, “Asya ile Avrupa arasında, Çin’den Londra’ya kadar giden demir ipek yolunun orta koridorunda yer alan ülkemiz, uluslararası yük ve yolcu taşımacılığında bir merkezdir. Hükümetlerimiz döneminde, ülkemizin demir yollarının gelişmesi için yaptığımız yatırımlar herkesin takdirini kazanıyor. Ülkemizi yeniden demir ağları ile örüyoruz. 2003 yılında 10 bin 959 kilometre olan demir yolu uzunluğumuzu,13 bin 50 kilometreye çıkardık. Toplam 4 bin 693 kilometrelik demir yolu hattının da inşasına devam ediyoruz. Ayrıca ülke genelinde toplam 13 bin 978 kilometrelik demir yolu hattında yapım, ihale ve etüt-proje çalışmalarımız devam ediyor. Projemizi, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerini birbirini bağlayan, saatte 200 kilometrenin üzerindeki hıza uygun, çift hatlı, elektrikli ve sinyalli hat olarak planladık. Bu büyük projedeki çalışmalar, 6 kesim halinde devam etmekte. Mersin, Adana, Osmaniye ve Gaziantep arası tam 361 kilometre. Projenin tamamlanmasıyla bu mesafe 295 kilometreye, iki hat arasındaki ulaşım süresi de 6 saat 23 dakikadan, 2 saat 15 dakikaya inecektir. Hattın tamamlanmasıyla ayrıca, Adana-Osmaniye seyahat süresi 80 dakikadan 40 dakikaya düşecektir. Güzergahta 13 kilometrelik tünelli kesimin altyapı çalışmalarında yüzde 56’lık fiziki ilerleme sağladık. Kalan 45 kilometrelik güzergahın altyapısıyla hattın tamamının üstyapı, elektrik, sinyalizasyon ve telekomünikasyon yapım işleri de Altyapılar Genel Müdürlüğümüz tarafından tamamlanacaktır. Hattımızı 2025 yılına doğru tamamlayıp halkımızın hizmetine açmayı planladık. Hızlı tren hattımız lojistik olarak en önemli hatlarımızdan da birisi olacaktır. Özellikle Doğu, Güneydoğu ve Osmaniye’nin denize, limanlara ulaşımı için lojistik ve yolcu taşımacılığı anlamında çok önemli bir fonksiyon görecektir. Gaziantep’ten, Osmaniye’den hızlı trene binen vatandaşımız, önümüzdeki 3 yıl içerisinde Mersin, Konya, Ankara, İstanbul üzerinden Avrupa’ya kadar ulaşma imkanına sahip olacaktır.” şeklinde konuştu. 

Gaziantep’e 15 Bin Konut

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Gaziantep’e 15 bin adet konut yapılacağını duyurdu. 

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Gaziantep’e yaptığı ziyaret sırasında açıklamalarda bulundu. Bakan Kurum, şu açıklamalarla 15 bin konut müjdesini verdi:

Toplam yatırım tutarı 4,2 milyar liralık projelerimize olanca hızımızla devam ediyoruz. Bunun içerisinde 5 bin 700 konut var, millet bahçeleri, cephe yenileme ve sokak güzelleştirme projeleri, içme suyu hatları, atık su arıtma ve yol düzenlemelerine kadar onlarca yatırımımız var. Gaziantepli hemşehrilerimiz her şeyin en güzelini hak ediyor. Neden? Çünkü Anteplinin alnı terli, Anteplinin gözleri ışıl ışıl, Antepli vakur. Biz Anteplilerde kökü yüzyıllara uzanan büyük bir duruşu, büyük bir tarihi görüyoruz. Şehitkamil Kuzeykent’te 2 bin 149 yeni konut inşa ediyoruz. Diğer ilçelerimizde toplam 5 bin 986 konut yapıyoruz. Nurdağı’nda 211, İslahiye’de 430 konutumuzun yapımında da sona geldik. Şahinbey  Güneykent’te 2 bin 417 konutumuzun, Nizip’te 499 konutun yapımına devam ediyoruz. Peki, bu kadarıyla yetinebilir miyiz? Gaziantep büyürken biz yerimizde sayamayız. Şehitkamil Kuzeyşehir’de 2 bin 429 konutumuzun yapımına eylül ayında başlıyoruz. Bu yılın sonunda ve 2023’ün ilk aylarında, toplamda teslim edeceğimiz 10 bin yeni yuvamız şimdiden hayırlı uğurlu olsun. Sayın Cumhurbaşkanımız geçtiğimiz günlerde Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesinin ilk müjdesini verdiler. Cumhurbaşkanımız Antep’e çok yüksek sayıda bir konut yapılması talimatını bizlere verdiler. Biz de inşallah Gaziantep’imize TOKİ eliyle 10 bin yeni konut yapacağımızın sözünü buradan veriyoruz. Ayrıca Büyükşehir Belediyemizin yapacağı 3 bin 500, Şahinbey Belediyemizin inşa edeceği 1500 konutla beraber toplam 15 bin yeni yuvayı sizlere armağan ediyoruz. Tabii bizim şu anda Antep’in dört bir yanında 50 ve 100 bin sosyal konut projemizdeki 8 bin 135 konutumuzu ve biten 20 bin 500 yeni yuvamızı da eklediğimizde Antep’imize 43 bin 500’den fazla konut kazandırmış olacağız. İşçi kardeşlerimiz, genç kardeşlerimiz, yeni evli kardeşlerimiz, engelli ve emeklilerimiz, şehit ve gazi ailelerimiz yeni yuvalarına en uygun ödeme koşullarıyla, kira öder gibi sahip olacaklar. Şuna inanın, bu kampanya duyurulduğu andan itibaren hem konut fiyatları hem de kiralarda düşüş başladı. İnşallah kısa süre içerisinde zincirleme olarak konut ve kira fiyatları daha da hızlı bir şekilde düşecek. Yüzlerce sektörü ilgilendiren bu konut kampanyasıyla mobilyacısından camcısına, marketinden inşaat sektörüne, tüm esnaflarımız 85 milyon kazanacak, Antep kazanacak, Türkiye kazanacak.”

TÜROB: Otel Yatırımlarında Artış Var

Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB), Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Yatırım Teşvik Belgesi verileriyle hazırlanan raporu yayımlayarak otel yatırımlarının arttığını açıkladı. 

TÜROB tarafından açıklanan verilere göre Ocak-Haziran 2022 dönemini kapsayan yatırım raporuna göre, ilk 6 ayda teşvik değeri 7 milyar 553 milyon TL olmak üzere toplam 14 bin 413 yataklı 75 otel projesi için başvuru yapıldı. 2022 il yarısında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 640 oranında artış yaşandı. 2021 yılının ilk 6 ayında toplam 1 milyar 683 bin TL’lik 12 bin 500 yataklı 55 adet proje için başvuru yapılmıştı. 

TÜROB’un raporuna göre, ilk 6 ayda 30 ilde yeni projeler planlandı. Yeni yatırımlarda İstanbul ve Muğla 9’ar projeyle ilk 2 sırayı alırken, Antalya 8 proje ile üçüncü oldu. Çanakkale 6, İzmir 4 yatırım ile dördüncü ve beşinci sırayı aldı. Kars, Edirne, Nevşehir ve Ankara 3’er, Aydın 2 projeyle ilk 10’da yer aldı. 

2022 yılının ilk 6 ayında teşvik belgesi alan oteller içerisinde kapasite bakımından 11 otelde 5 bin 702 yatak ile 5 yıldızlı oteller ilk sırada yer aldı. Otel sayısında ise en fazla başvuru 26 proje ile 3 yıldızlı oteller için oldu.

Yatırımlarla ilgili bir değerlendirmelerde bulunan TÜROB Başkanı Müberra Eresin, “Pandeminin sektörde olumsuz etkileri ve birçok alanda yatırımların ertelendiği bir dönemde dahi yatırımcılar, 2020 ve öncesinde başlattıkları otel yatırımlarını tamamlamak üzere çalışmalarını sürdürmüştü. Bu durum yatırımcıların sektöre yönelik umudunun ve güveninin bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. Bu yılın ilk yarısına baktığımızda da otel yatırımlarında ciddi bir geri dönüşün başladığını görüyoruz. Sektörde yapılan yatırımları olumlu değerlendirmekle birlikte Antalya ve İstanbul gibi turizm merkezlerinin hâlâ en fazla yatırım talebi alan yerler olması aslında çok tercih ettiğimiz bir durum değil. Turizmin sürdürülebilirliği açısından yatırımların tüm Anadolu’ya yayılması gerektiği görüşümüzü sürdürüyoruz ve bu konuda gerekirse Anadolu’da yapılan yatırımlar için daha da fazla, ekstra teşvikler verilmesi gerektiği inancındayız. Teşviklere, yeni yatırımlar için Anadolu’da; yenileme ve renovasyon için ise İstanbul ve Antalya gibi illerimizde ihtiyaç duyulduğunu düşünüyoruz. Ayrıca, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Afyonkarahisar, Antalya, Aydın, Bursa, Denizli, Erzincan, Hatay, İzmir, Kars, Mersin, Muğla, Niğde, Ordu, Trabzon, Yalova ve Nevşehir illerinde bulunan toplam 50 kamu taşınmazının bu yıl içerisinde ‘Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmelik’ hükümlerine uygun olarak girişimcilere tahsis edilmesi ile turizm yatırımlarının önemli oranda artmasını bekliyoruz.” dedi.

Seydikemer Devlet Hastanesi İnşaatında Sona Gelindi

Fethiye’de yer alan Seydikemer Devlet Hastanesi inşaat alanını ziyarette bulunan Akp Muğla İl Başkanı Kadem Mete, Seydikemer Belediye Başkanı Yakup Otgöz ile birlikte incelemelerde bulundu. 

İlçe ziyaretleri kapsamında Seydikemer’e gelen Mete, Belediye Başkanı Yakup Otgöz ile özel hastane konsepti ile hayata geçirilen Seydikemer Devlet Hastanesi’ni ziyaret etti. Ziyaret sırasında incelemelerde bulunan Başkan, yetkililerden bilgi aldı. 

İncelemelerin ardından konuşma yapan Mete, “Tamamıyla bittiğinde herkes görecek ki gerçekten son zamanlarda bu konsepte yapılan hastanelerin en iyisi yapılıyor burada. Tabi ki sadece Seydikemer’e değil civar, yakın komşu illerimizin komşu ilçelerinden de ciddi bir hasta akışı olacağını düşüyoruz. Ve Fethiye Devlet Hastanesinin yükünü alma konusunda da oldukça fonksiyonel olacak. Bundan dolayıdır ki biz C kategorisinden B kategorisine geçirmek için sayın Bakanımızla, başkanlarımızla beraber yaptığımız ziyarette bu talebimizi iletmiştik ve sayın bakan yardımcımız Şuayip Birinci Bey de talimatlarını vermişlerdi. Biz bu minvalde hastanemizi bir kez daha yerinde görelim, son geldiği noktaya bakalım dedik. Fiziki olarak yüzde 95’i tamamlanmış durumda. Alt katlarda biraz daha henüz kaba inşaat gözüküyor ise de üst katlardan aşağıya doğru inildiği için yukarılarda çok daha üst noktalara ulaşılmış, bitirilmeye çok yaklaşılmış, aşağılarda da yoğun bir çalışma var. Çok da profesyonel bir hastane müdürümüz var. O da bizim bir şansımız, Seydikemer’in bir şansı. Hastaneyi bir özel hastane konseptinde hazırlıyorlar. Bittiğinde sıradan bir devlet hastanesi değil çok daha farklı bir sağlık ünitesi olduğunu herkes görecek. Ben emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” dedi. 

Deniz Park Evleri’nde Satışlar Devam Ediyor

Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesine konumlandırılan Deniz Park Evleri, Ünsoy İnşaat tarafından hayata geçirildi. Projenin satış süreci devam ediyor. 

Ünsoy İnşaat’ın yeni projesi olan Deniz Park Evleri, yatırım ve yaşam imkânı sunmak için özel olarak tasarlandı. 2+1 ve 3+1 dairelerden oluşan projede, A, B ve C blokları bulunuyor. Şık ve konforlu şekilde tasarlanan proje, yerden ısıtma sistemiyle yaz-kış kullanım imkânı barındırıyor. Her dairenin kendine ait balkonu bulunan proje, deprem yönetmeliğine uygun olarak inşa edildi. 

Şehrin gürültüsünden uzak sakin bir yaşam sunan proje, 90-92 metrekare büyüklüklerine sahip. Dairelerin fiyatları ise 1 milyon 50 bin TL’den 1 milyon 600 bin TL arasında değişkenlik gösteriyor. 

AP Forest Gate ve AP Sea Gate Bodrum, Mimari Tasarımları İle Huzuru Yaşam Alanlarına Taşıyor

Şani İnşaat’ın iki yeni projesi AP Forest Gate ve Ap Sea Gate Bodrum projeleri, mimarı tasarımı ile göze hitap ederken, kolay kullanıma uygun güvenlik imkanları ile kaliteli bir yaşam sunuyor. 

AP Forest Gate, Keyifli Bir Yaşam İçin Alıcısını Bekliyor

Şani İnşaat tarafından Ankara, Yenimahalle ilçesi Yeni Batı Mahallesi sınırları içerisinde konumlandırılan AP Forest Gate, karaçam ormanına sıfır konumda yer alırken şehir yaşamına da 15 dakika gibi kısa sürede ulaşma imkânı sunuyor. 

AP Forest Gate kule katlarda, 193 m2 büyüklüğünde A Tipi 46 adet 5,5+1 ve 230 m2 büyüklüğünde 26 adet B Tipi 5,5+1’den oluşan toplam 72 adet daireden ve 330.48 m2 kapalı alanlı 288 m2 bahçe büyüklüğe sahip 6 adet 5+1 müstakil villadan oluşan konsept bir projedir.  Projede, her bağımsız bölümde açık ve kapalı 2 araçlık otopark mevcut iken projedeki daire içi mimari çizimi, daire büyüklüklerine göre her dairede 4 ve 5 adet banyo olacak şekilde ve balkon büyüklük ölçüleri ve ısınma altyapısı sayesinde de istenilirse ekstra bir oda daha kazanımı sağlayacak şekilde fonksiyonel kullanıma göre tasarlandı. 

AP Forest Gate İle Doğal Olarak Güvendesiniz…

Depreme dayanıklı birinci sınıf malzeme kullanılan AP Forest Gate’de yangın merdiveni, çift asansör, engelli rampası ve 7/24 güvenlik gibi çeşitli can güvenliğine yardımcı adımlar atıldı. 

Toplam 9 bin 150 metrekare proje alanına sahip olan Ap Forest Gate, özel tasarım müstakil bahçeli villalar, 2 blok ve 2 farklı tip ile büyüklükteki daire tasarımlarıyla alıcılarına göz alıcı hizmet sunuyor. Kişi başına düşen yeşil alan oranının 20 metrekare olduğu projede, spor salonu, sauna, Fin hamamı, çocuk oyun alanları, sosyal alanlar, otopark ve özel güvenlik imkânı veriyor. 

AP Sea Gate Bodrum’da Tatil Keyfinde Yaşam Projesi

Şani İnşaat’ın bir diğer projesi AP Sea Gate Bodrum, son dönemde popülaritesini arttıran Gündoğan’da yerini aldı. Yaklaşık 20 bin metrekare arsa üzerinde yer alan proje, denize ve plaja 500 metre mesafede bulunuyor. 

Havuzlu/havuzsuz 12 adet müstakil bahçeli 2+1, 5 adet 3+1 havuzlu müstakil villa, 13 adet 4+1 havuzlu müstakil villa olmak üzere toplam 30 adet konut yer alan projede, anlaşmalı özel beach imkânı da mevcut. 

126 metrekareden 287 metrekareye kadar değişen büyüklüklere sahip olan proje konutları, Bodrum’un doğal yapısına uygun Hekimköy Taşları ile inşa edildi. Bodrum’un en ünlü mimarlarından biri olan Emre Kurt tarafından tasarlanan projede, Fin hamamı, sauna, spor salonları, güneşlenme alanları ile peyzaj alanı yer almakta.

Cazip bir lokasyonda yer alan Ap Sea Gate Bodrum, kolay ulaşım imkanıyla Gündoğan merkez, otogar, Yalıkavak, Ortakent, Türkbükü ilçelerine yakın konumda bulunuyor. 

Depremin Yıkıcı Etkilerini Azaltan Teknolojiler

Dünyanın en aktif fay hatları üzerinde konumlanan Türkiye, deprem gerçeğini en yakından deneyimleyen ülkeler arasında yer alıyor. Bu nedenle mevcut yapı stokunun depreme karşı güçlendirilmesi ve modern yapıların sismik koruma yatırımlarının artırılması çalışmaları son hızıyla devam ediyor.

Önce insan kayıplarını, sonra maddi kayıpları en aza indirmek için çok kritik olan sismik yatırımlar konusunda Türkiye’de öncü bir rol üstlenen Hilti ise inovasyon çalışmaları ve ileri teknolojisiyle inşaat sektörüne yüksek katma değerli çözümler sunuyor. İnşaat teknolojilerinin depreme karşı dayanıklı yapılaşmada büyük önem taşıdığının altını çizen Hilti Türkiye Genel Müdürü Banu Deniz Çetinkol, 17 Ağustos Marmara Depremi’nin yıl dönümü kapsamında açıklamalarda bulundu. 

Sismik bölgelerde rutin inşaat zorlukları hayati önem kazanıyor. Bu noktada Hilti, ihtiyaç duyulan deprem tasarım çözümlerini ve onaylarını elde etmeye yardımcı olmak için sürekli olarak araştırma ve ürün geliştirmeye yatırım yapıyor. Ayrıca sismik uygulamalar için çoklu ankraj ve yangın durdurucu sistemler geliştiren şirket, kapsamlı eğitim ve mühendislik kaynaklarının yanı sıra içgörü ve bilgilerini inşaat profesyonellerine sunuyor. 

Türkiye’de her yıl çok sayıda irili ufaklı deprem gerçekleştiğini söyleyen ve acı sonuçları hep beraber yaşadığımızın altını çizen Hilti Türkiye Genel Müdürü Banu Deniz Çetinkol, 17 Ağustos Marmara Depremi’nin yıl dönümünde şu açıklamalarda bulundu: “Yapıların güçlendirilmesine yönelik yeni teknoloji ve ekipmanlar her zaman öncelikli gündemimizde yer alıyor. İnovatif ürünlerimizin yanı sıra gerçekleştirdiğimiz iş birlikleriyle de deprem konusundaki farkındalığı daha da artırmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) koordinasyonu ile yürütülen yeni deprem yönetmeliği çalışmasına katkı sağlıyoruz. Ayrıca yapıların değerlendirilmesi için belediyelerle ve düşük dayanımlı betonların güçlendirilmesi projelerinde İTÜ ile birlikte çalışıyoruz. Ofisimizde bir arkadaşımızı sadece depremle ilgili çalışmalarımızı yürütmek için istihdam ettik. Hilti Türkiye olarak ülkemizdeki kayıpların önüne geçmek için var gücümüzle çalışmaya önümüzdeki dönemde de devam edeceğiz.”

Hilti, Sismik Performansa Proaktif Bir Yaklaşım Getiriyor

Depremin yapı üzerindeki etkilerini fiziki olarak ortaya koyan Banu Deniz Çetinkol; “Deprem; özellikle binada bulunan tesisat sistemleri için ekstra yükler oluşturuyor. Hilti sismik çözümleriyle tesisat sistemleri yani diğer bir deyişle yapısal olmayan elemanlar için boyuna ve enine yönlerde destek sağlayarak bu sistemleri yerinde ve güvenli tutuyor. Türkiye başta olmak üzere birçok ülkede Hilti mühendisleri, deprem kuvvetlerinin gerçekçi simülasyonlarında entegre bina sistemlerini ölçüyor. Sensörler ve video kameralar kullanarak sismik aktivitenin ankraj ve yangın durdurucu performansı üzerindeki etkilerini analiz ediyoruz. Bu nedenle sismik uygulamalarda yalnızca uygun yönetmelikleri değil, aynı zamanda modern çağın ihtiyaçlarını da karşılıyoruz. Bu konuda çok heyecan verici bir projemiz var. Dünyanın en büyük titreşimli masasını kullanarak ürünlerimiz üzerinde tam ölçekli performans testleri yürütüyoruz. Bu sayede Richter ölçeğinde 1:1’lik bir dizi şoka maruz kalan özel olarak inşa edilmiş beş katlı bir binada sismik performansa proaktif bir yaklaşım getirebiliyoruz. Üstelik aynı durum yangın durdurucularımız için de geçerli. Yangın durdurucu performansını bir laboratuvarda değerlendirmek ile simülasyonu deprem kuvvetlerine maruz kalan gerçek bir binada test etmek arasında büyük bir fark var. Deprem araştırmamız; 7,9 ve 8,0 büyüklüğünde gerçekçi simülasyona tabi bina yangın durdurucu sistemleri içeriyor. Böylece deprem sonrası zorluklar için yangın durdurucu sistemlerimiz korumayı en üst noktaya taşıyor” şeklinde konuştu.

C2 Sismik Onaylı Dübeller Kaza Riskini En Aza İndiriyor

Sismik onaylı dübeller ve taşıyıcı sistemlerin depremin yarattığı kayıpları önlemede hayati bir rol üstlendiğini söyleyen Çetinkol; “Herkes yıkılan binaların can kayıplarına yol açtığını düşünse de yapılan araştırmalar can kayıplarında yapısal olmayan nedenlerin önemli bir yer tuttuğunu gösteriyor. Bu noktada yapı güvenliğini sağlamak için yapısal elemanların deprem anında da bütünlüğünü sağlayacak gizli kahramanlara ihtiyacımız var. Bunlar ise dübeller ve taşıyıcı sistemlerden başkası değil. Yapılardaki cephe kaplamaları, asansör rayları, mekanik-elektrik bağlantılar veya mevcut bir taşıyıcı betonarme elemana eklenen yapı elemanı gibi uygulamalardaki sorunlar deprem anında tehlikeli sonuçlar doğurabiliyor. Ülkemizin aktif deprem bölgesinde yer aldığı göz önüne alındığında farklı faaliyet alanlarına hizmet eden endüstriyel binaların statik mukavemetinin sismik yük ve darbelere karşı dirençli olması insan hayatı için büyük önem taşıyor. Bu konuda Hilti olarak deprem anında oluşacak şok yüklerini taşımak için özel deprem dübelleri dizayn ediyoruz. Hilti imzası taşıyan C2 sismik onaylı dübellerimiz, deprem anında dübellerde oluşabilecek yerinden çıkma, patlama gibi aksaklıkların önüne geçerek tehlikeli kazaların yaşanma olasılığını en aza indiriyor” dedi.

Türkiye Deprem Kuşağını Baz Alarak Tasarlanan Sismik Sistemler

Deprem anında bina güvenliğini artıran diğer çözümlere de değinen Çetinkol, şu bilgileri verdi: “Sismik ürün kategorisinde öne çıkan modüler kanal sistemlerinin hepsi, depreme dayanıklı yapıların etraflı bir şekilde araştırılmasına ve test edilmesine dayalıdır. Deprem kuşakları için geliştirdiğimiz boru, kablo tavası ve hava kanalı destek sistemleri, ülkemizin de içinde bulunduğu deprem kuşağını baz alacak şekilde standardize edildi. Bu sayede çok yüksek deprem şiddetinde bile hâlâ binanın dayanıklılık performansını ve yapı bütünlüğünü koruyarak güvenli yaşam alanlarının yaratılmasına yardımcı oluyor. Hilti Pasif Yangın Durdurucu ürünlerimiz ise depremin hareketlerine uyum sağlıyor ve deprem sırasında yangın çıksa dahi malzemenin yapısı bozulmadığı için işlevini koruyor. Yangın esnasında dört saate kadar alev, duman ve zehirli gazların yayılmasını engelliyor. Yangın sırasında yapıda meydana gelen boşlukları şişirerek kapatıyor ve yangının çıktığı yere hapsedilmesine yardımcı oluyor. Bu sayede yangının büyümesini önleyerek insanların evlerini terk etmesi için güvenli bir ortam ve dumansız bir hava sahası yaratıyor.”

Binanın Röntgenini Çeken ve Sismik Karnesini Çıkaran Sistemlere İmza Atıyor

Türkiye’deki mevcut binaların dayanıklılık karnesinin bir an önce güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Çetinkol; “Bu konuda farklı ürün gruplarımızla çalışıyoruz. Örneğin, Mekanik Elektrik Destek ve Askı Sistemlerimiz hem sismik hesaplı hem de sismik onaylı metot ve çözümleri içeriyor. Özellikle mevcut yapıların depreme karşı performans analizleri yapılırken tarama sistemlerimiz ön plana çıkıyor. Hilti olarak PS 300 Ferroscan cihazımız ile kolon ve kirişlerin içindeki donatıların derinlik ve çapını betona herhangi bir zarar vermeden tespit ederken detaylı raporlama yapma şansını da kullanıcılara sunuyoruz. Diğer bir cihazımız ise pazara bu yıl sunduğumuz rekabetçi bir fiyata sahip olan PS85 cihazı. Bu cihazla birlikte betonun içindeki donatıların yanında diğer tesisatları da görme ve yerini tespit etme şansı elde edebiliyoruz. Mevcut bir binanın kullanım amacına uygun olarak yeterli yapı güvenliğine ulaşması adına binanın taşıyıcı sistemlerinin iyileştirilmesinin de çok önemli olduğuna inanıyoruz. Bu noktada filiz ekiminde yeni tasarım metodu olan EOTA TR069, daha önce yönetmelik kapsamında olmayan filiz ekim işlerini kapsıyor ve binanın dayanıklılık performansının iyileştirilmesinde etkili bir rol üstleniyor. Bu bağlamda pazara bu yıl sunduğumuz EOTA TR069’a uyumlu RE500 V4 ve HY200 V3 kimyasal ankrajlar ile güçlendirme projelerinde yer almayı amaçlıyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.

Pekşen: ‘’İtalyan Sanatının Gücünü Duvarlarımıza İşledik’’

2016 yılında İtalyan Hükümeti tarafından İstanbul’un en iyi İtalyan restoranı seçilerek, “Ospitalità Italiana” ödülü alan La Mia Luce, yenilenen menüsü ve mimarisi ile misafirlerini Akdeniz akşamlarına götürmeye devam ediyor. 

Geleneksel yöntemlerle pişirilen yemekleri, zengin şarap seçenekleri, ünlü İtalyan başlangıç ve tatlılarıyla  yenilenen menüsünü tanıtan La mia Luce, İtalyan mimarisinin güçlü dokularını yansıtan yepyeni yüzü ile de müşterilerine eşsiz bir deneyim sunuyor.

Samimi Ama Aynı Zamanda Görkemli Bir Tasarım

İtalyan tasarım felsefesinde olduğu gibi, amaca hizmet eden en estetik formu kullanarak, samimi ama aynı zamanda görkemli bir mekan olmasını amaçladıklarını söyleyen La mia luce işletmecisi Kubilay Pekşen, ‘’ İtalyan sanatının gücünü duvarlarımıza işlerken, eşsiz mutfak lezzetini de en geniş yelpazede sunmak istedik. Müşterilerimizin kendini daha özel hissetmeleri için İtalya’daki Mantova Sarayı’nın duvarlarında bulunan, Maniyerizmin en meşhur kubbesi olarak adlandırılan Plazzo del Te’yi kendi tavanımıza işledik. Döneminin en ünlü sanatkarları, aristokları ve soylularını ağırlayan bu kubbenin altında kendi misafirlerimizi ağırlayıp onlara olan özenimizi yansıtmak istedik. İtalyan sanatının gücünü duvarlarımıza işlerken müşterilerimizin aynı zamanda ev rahatlığı ve konforunu sağlayabilmek için masa ve sandalyelerimizde ergonomik modelleri tercih ettik’’dedi.

 Ormanın İçerisinde, Büyüleyici Bir İtalyan Restoranı

Kubilay Pekşen,’’ Mutfak bölümümüzü büyüterek menümüze eklediğimiz yeni tatlar için yer açtık. Ayrıca yenilenen bar bölümümüzü kendi imza kokteyllerimiz ile daha şık ve geniş bir alana yaydık. Daha önce bölümlere ayrılan restoranımızın kapılarını birbirine açarak daha geniş ve ferah alan bir alan yaratıldı. Mimarımız ile birlikte yemyeşil İtalyan bahçesinden evin içine girme havası verdik. Mekanın ön kısmındaki yeşil bahçe ile ormanın içerisinde, büyüleyici bir İtalyan restoranı yarattık. Aşırı gösterişli bir mekan yerine daha çok aile, ev hissini vermeye çalıştık. İtalya’da ailelerin toplanıp birlikte yemek yedikleri büyük salonlar gibi bir tasarım yaptık’’ diye belirtti.

‘Plazzo Del Te’ İle İtalya’ya Eşsiz Bir Yolculuk

Mimarımız ile bahçe içinde gizli, natural ve İtalyan sadeliğini yansıtan bir mekan tasarladıklarını belirten Pekşen, ‘’ İtalyan sanatının gücünü de yansıtmak amacıyla, yenilen yemeklerin kaliteli ve üst düzey insanlara özel tatlar olduğunu vurgulamak için kubbe görüntüsünü ekledik. İtalyan gücü ve görkemini yansıtan, kubbe içinde bulunan ‘Plazzo del Te’eserini duvarlarımıza uygun şekilde bastırarak sade, güçlü ve kaliteli bir yemek yendiğini vurguladık. Yepyeni yüzümüz ve yeni tatlarımız ile müşterilerimizi La Mia Luce’den İtalya’ya eşsiz bir yolculuk yapmaya davet ediyoruz’’ dedi.

Modern Köy Projesi Tan Urla’da Temel Atıldı

Tanyer Yapı’nın Urla Bademler’de yaşama geçirdiği Tan Urla projesinin temel atma töreni firmanın çözüm ortakları ve Tan Urla sakinlerinin katılımıyla gerçekleştirildi. 

Ege’nin doğal köy yaşamını, modern mimariyle harmanlayarak yatırımcıların beğenisine sunduklarını dile getiren Tanyer Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Münir Tanyer, Tan Urla’nın hem yurt içi hem de yurt dışından talep gördüğünü söyledi. 

Projenin son durumu hakkında bilgi veren Münir Tanyer, “Modern bir köy projesi olan Tan Urla’da ruhsatı aldık. Firmamızın çözüm ortakları ve Tan Urla sakinleriyle birlikte temel atma törenini gerçekleştirdik. Bu bizim için çok önemli bir başlangıç oldu. İmar planlarının yapılmasıyla başlayan 15 yıllık serüvenin geldiği bir noktadayız. Başlamak bitirmenin yarısıdır. Tan Urla projesinin 36 ay sonra ticari alanları sosyal donatılarıyla birlikte teslim edeceğiz. Hem İzmir’e hem de Urla’ya önemli bir yaşam alanı daha kazandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz” diye konuştu. 

ÇEVRECİ BİR PROJE

Çağdaş, çevreci ve insan odaklı bir konut projesini yaşama geçireceklerini kaydeden Münir Tanyer, Tan Urla’nın sunduğu imkanlarla bölgeye değer katacağını da vurguladı. 

Tanyer, şöyle devam etti: “ Tan Urla hem siteye hem de bölge geneline hitap edecek. Sosyal etkinlikler, toplantı ve gösterilerin yapılabilmesi için bir köy meydanı kuracağız. Çeşitli ihtiyaçları karşılanması için sağlık merkezi, eczane, el sanatları, terzi, ayakkabı tamircisi, kreş ve petshop gibi dükkanlar da olacak. Yeşil alan ve hobi bahçelerine de özel önem verdik. Güneş enerjisinden yararlanacağız. Tan Urla’da artık değeri giderek daha çok anlaşılan elektrikli araçlar için AC ve DC hızlı şarj istasyonları da bulunacak. Sağlıklı yaşam imkanlarının yanısıra bir sağlık merkezi de bulunacak. Güzellik ve spor merkezi ön planda olacak. Urla’nın sahip olduğu gastronomi kültürünü ve yerel lezzetlerini yansıtan şef restoranlarımızla da misafirlerimizi ağırlayacağız. Proje bünyesinde otel ve konaklama imkanı da sunacağız. Proja bünyesindeki farklı alanlarda, Türk sanat müziği ve diğer tarzlarda müzik dinletileri ve konserlerle renkli etkinliklere de imza atmak istiyoruz. Tan Urla sakinlerinin son derece konforlu ve sağlıklı bir yaşam sürmeleri için çalışıyoruz”

BÖLGEYE DEĞER KATACAK

Projenin konumu ve donatılarıyla hem yurt içi hem de yurt dışından yatırımcıların ilgisini gördüğüne dikkat çeken Münir Tanyer şu bilgileri verdi: “Yaşam devam ettikçe insanların konut ihtiyacı da sürecek. Bu nedenle insanların konforu için doğayla iç içe yaşam konseptiyle hareket ediyoruz. Mimar Nevzat Sayın’ın projenin başında belirlediği prensiplerden ve tasarımlardan taviz vermiyoruz. Binaların iç tasarımlarında da aynı özeni gösteriyoruz. Tanıtım ofisimizde konuklarımızı ağırlıyoruz. Tan Urla, yarımadaya açılan bir kapı üzerinde ve bölge gelişime çok açık. Seferihisar, Sığacık Körfezi, Azmak Koyu, Çeşme ve Kuşadası aksına da çok yakınız. Proje 20 bin metrekarelik ticari alana sahip. Tan Urla’nın tüm bölgeye değer katacağı ve çekim merkezi olacağı kanaatindeyiz”

Pendikspor’un Ana Sponsoru Siltaş Yapı Oldu

İş dünyasındaki 40 yılı aşkın köklü geçmişiyle ağırlıklı olarak Pendik bölgesine değer katan yapılar inşa eden Siltaş Yapı, 1998 yılından bu yana 2. Lig’de mücadelesini sürdüren ve geçtiğimiz mayıs ayında Spor Toto 1. Lig’e yükselen Pendikspor’un 2022-2023 sezonu ana sponsoru oldu. İmza töreni 12 Ağustos Cuma günü Pendikspor Futbol A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Türkoğlu ve Siltaş Yapı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Özdemir’in katılımıyla Pendik Divan Otel’de gerçekleşti. Forma göğüs sponsorluğunu da içeren anlaşma kapsamında Pendik Stadyumu’nun ismi yeni sezonda ‘Siltaş Yapı Pendik Stadyumu’ olarak değişecek.  

Kente değer katma hedefiyle güven, kalite ve insan odaklı yaşam alanları inşa eden ve son olarak Pendik’teki en büyük kentsel dönüşüm projesi Siltaş Panorama’nın lansmanını gerçekleştiren Siltaş Yapı, bu bölgedeki faaliyetlerine hız kesmeden devam ediyor. Şirket şimdi de uzun zamandır desteklediği, geçtiğimiz senelerde forma sponsoru olduğu ve bu yıl Spor Toto 1. Lig’e yükselerek sezonu taçlandıran Pendikspor’un 2022-2023 sezonu ana sponsoru oldu. Sponsorluk anlaşmasının imza töreni 12 Ağustos Cuma günü Pendikspor Futbol A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Türkoğlu ve Siltaş Yapı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Özdemir’in katılımıyla Pendik Divan Otel’de gerçekleşti. 

“Şimdi Bizi Destekleyenleri Mutlu Etme Zamanı”

Törende konuşma yapan Pendikspor Futbol A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Türkoğlu, “Spor Toto 1. Lig’de hedeflerimiz doğrultusunda mücadele etme ve bizi destekleyenleri mutlu etme zamanı geldi. Siltaş Yapı ile kapsamlı bir partnerliğe başlıyoruz. Pendik semtimize değer veren ve burada yıllardır önemli faaliyetlerde bulunan Siltaş Yapı’ya bu sponsorluk için kulübümüz adına teşekkür ederim. Bundan sonraki amaçlarımıza ulaşma yolunda iş birliğimizin büyük bir önemi olacak, hepimize hayırlı uğurlu olsun.” dedi. 

“Pendikspor’a Olan Desteğimiz Her Zaman, Her Koşulda Devam Edecek”

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Siltaş Yapı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Özdemir ise “Biz iş dünyasında 40 yılı aşkın geçmişe sahip bir aile şirketiyiz. 2011 yılında ise tüm enerjimizi inşaat sektörüne yoğunlaştırma kararı aldık ve Siltaş Yapı’yı hayata geçirdik. O günden bu yana da kendimizi ağırlıklı olarak Pendik aksında insan odaklı ve bulunduğu bölgeye değer katan yapılar üretmeye adadık. Bu sayede yalnızca inşaat sektöründe değil Pendik bölgesinde de kısa sürede güvene dayalı bir ilişki geliştirmeyi başardık. Pendikspor da işte onlardan biri… Uzun yıllardır kulüple bir gönül bağımız bulunuyordu. Geçtiğimiz yıllarda forma sponsorlarıydık. Yakın zamanda lansmanını gerçekleştirdiğimiz son projemiz Siltaş Panorama’nın konumu dolayısıyla da kulüple resmen komşu olduk. Bugün imzaladığımız anlaşma sonucunda ise maçlarını heyecanla izlediğimiz, her daim gönülden desteklediğimiz, başarısıyla gururlandığımız Pendikspor’un artık ana sponsoruyuz. Takımımıza olan desteğimiz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da her zaman, her koşulda devam edecek. Onların da bizleri başarılarıyla gururlandıracağına eminiz. Tabii burada taraftar desteği de çok önemli. Tüm Pendiksporluları takımımızı desteklemek adına yeni sezonda Siltaş Yapı Pendik Stadyumu’na bekliyoruz. Yolumuz açık olsun.” şeklinde konuştu.

Sponsorluk Anlaşması Neleri Kapsıyor?

Pendikspor ve Siltaş Yapı arasında imzalanan ana sponsorluk anlaşması kapsamında, Pendik Stadyumu’nun ismi yeni sezonda ‘Siltaş Yapı Pendik Stadyumu’ olarak değişecek. Pendikspor’un yeni sezon formalarının göğüs sponsoru da Siltaş Yapı olacak. Tribünlerin doğu ve batı tarafında kalan kale arkası bölümlerindeki panolarda, Spor Toto 1. Lig maçlarında, sahanın kenarını çevreleyen LED ekranlarda, Pendikspor takım otobüsünde, takımın ve teknik direktörün vereceği röportajlarda ve basın toplantılarında yer alacak backdroplarda Siltaş Yapı logosu yer alacak.

Döveç Group’un Yeni Mega Projesi: Querencia

10 Ağustos tarihinde KKTC’de lansman gecesi düzenleyen Döveç Group yeni projesi Querencia’yı tanıttı. 

Kıbrıs’ın gözde projelerinden biri olacak olan Querencia projesini görkemli bir lansman gecesiyle tanıtan Döveç Group, 30 yılı aşkın süredir Kıbrıs Türk toplumuna hizmet ediyor. 

KKTC Cumhuriyet Meclisi başkanı ve Cumhurbaşkanı vekili Zorlu Töre, Başbakan, Bakanlar, İş insanları, ve Kuzey Kıbrıs Emlak sektörü yetkilileri, Kıbrıs Türk Müteahhitler Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, Başbakan Ünal Üstel, Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu gibi önemli isimlerin katılım gösterdiği gecede konuşan Döveç Group Direktörü Burçin Döveç, “Senelerce vergi şampiyonlukları getiren ticari faaliyetlerimizin yanında, sosyal sorumluluk projelerimizi; çevre, eğitim, spor ve kültür alanında gerçekleştirirken ülkemize fayda sağlamayı görev edindik. 2. Anı ormanımızla beraber bölgemizin ihtiyacı, bizim için de manevi değeri çok yüksek olan Muharrem Döveç ortaokulunu kısa bir süre içinde hayata geçireceğimizin müjdesini de buradan sizlere vermek istiyorum.” diyerek müjde verdi.  

Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu ise yaptığı konuşmada, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin en büyük gelir kaynakları olarak Turizm, İnşaat ve Eğitim Sektörleri sıralanır ve bu gecede görüyoruz ki Döveç Group bu üç lokomotif sektöre de katkı sağlayacak planlarla geliyor.” dedi. 

Querencia projesinden bahseden Döveç Group Satış Müdürü Burcu Kurt ise şu sözlerle projeyi anlattı: 

“Denize 400 metre mesafede yer alan Querencia, eşsiz bir kumsalın tam karşısında, ilham veren masmavi manzarası, benzersiz yaşam alanları ve sosyal donatıları ile geleceğe ışık saçıyor. Bir bloğu otel olarak hizmet verecek, toplam dört bloktan oluşan ve 9. kattan başlayıp orta kısım bloklarda teraslanıp 28 kata kadar yükselen Querencia’da 365 gün lüks ve tatil gibi bir yaşam sizleri bekliyor. Tam karşısında bulunan 2 tane 5 yıldızlı otel projesi, Ada’nın en büyük casinosu, kesintisiz sahil manzarası, projenin ayrıcalıklı özellikleri, bölgenin kira ve gelişim potansiyeli Querencia’yı sürekli değer kazanan bir yatırıma dönüştürüyor.”  

Otonom Sistemler Verimliliği Arttırıyor

Endüstride otonom sistemlere geçiş verimliliği artırıp, firmalara büyük katma değer sağlıyor.

Pandemi süreci, özellikle endüstri alanında büyük değişimlerin tetikleyicisi oldu. Teknolojinin son 20 yıldaki hızlı gelişimi sanayide etkisini hissettirmeye başlamışken pandemi sürecinin yaşanması bu etkiyi tahminlerin ötesine taşıdı. 

Global bir krize dönüşen koronavirüs salgını, insan olmayınca üretimin ve tedarik zincirlerinin durduğunu bize net bir şekilde göstermiş oldu. Üretim olmayınca edinme maliyetleri artıyor, maliyetler artınca da birçok üründe stok krizi yaşanıyor. Yaşanan tüm sıkıntılar endüstriyel dijital dönüşümün kaçınılmaz bir gerçek olduğunu dünyaya göstermiş oldu. 

Verimlilik ve Prestiji Temsil Ediyor

Türkiye’de ve dünya çapında birçok firmaya endüstriyel otonom çözümleri sunan, yerli girişim ZGN Otonom & Robotik CEO’su Özgün Yabalak, otonomlaşmanın firmalar ve müşteri tarafındaki avantajlarını şöyle anlattı: “Artık gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz ki otonom araçlar ve sistem otonomlaştırmaları firma ve müşteri tarafında ilk elden verimlilik ve prestiji temsil etmektedir. Otonom araçlarla sahalardaki taşıma, aktarma ve istifleme operasyonları maliyet, zaman, kapasite ve verimlilik yönünden ölçeklenebilir, hesaplanabilir ve takip edilebilir hale gelmektedir. İnsana bağımlı işleyişleri asgari düzeye indirmekte, firmaların dışarıdan daha prestijli ve teknolojik, kaliteli ve düzenli görünmelerini sağlamaktadır. ZGN olarak birçok müşterimizden, sahalarında operasyonlarında otonom araç devreye alımları sonrasında kendilerine gelen potansiyel müşteri ve iş görüşmelerinin olumlu tamamlanma oranının belirgin şekilde yükseldiği dönüşlerini alıyoruz. Otonom araçlar, her sektörden müşterinin kendi odak müşteri kitleleri üzerinde de olumlu intiba bırakma özelliği bulunduğu aşikardır.” 

Otonomi İstikrar Demektir

Otonom sistemlerin geleneksel yöntemlerden çok daha avantajlı olduğunun altını çizen Özgün Yabalak, “Otonomi stabilizasyon, süreklilik ve daha iyi bir ifadeyle istikrar demektir. Geleneksel insanlı yöntemlerde yaşanan anlık dikkat kaybı, plansız mola vb tüm duruşların ortadan kaldırılması demektir. Otonom sistemlerle, geleneksel yöntemlerdeki tüm kayıplardan ve sürprizlerden kurtulursunuz. Günün sonunda ne kadar işlem yapıldığını önceden hesaplayabilirsiniz. Operasyon maliyetlerinizi stabil ve düzenli bir seviyede tutabilirsiniz. Personel ihtiyaçlarınız azalır ve sadece kontrol yönetim tarafında ihtiyacınız olur. 7/24 çalışmak gerçek anlamıyla mümkün olur. Birim zamanda yapılan değerli iş miktarınız yükselir. Çoğu zaman günün sonunda daha yüksek kapasiteli çalışmalar gerçekleştirmiş olursunuz. Maddi olarak, zamansal yönden ve güvenlik yönünden otonomlaştırma verimlilik açısından oldukça güçlü bir yardımcıdır” dedi. 

Sektör Fark Etmeksizin Kullanılabilir 

Yabalak, sözlerini şöyle noktaladı: “Otonom sistemler, günümüzde sektör fark etmeksizin, orta ve yüksek kapasiteli tüm üretim sahalarındaki taşıma, aktarma, istifleme, hatlar arası transferler gibi birçok operasyon alanında kullanılıyor. Konveyör hatlarından çıktıların alınması ve bir makinaya ya da farklı bir işlem sahasına transferi, depolarda istifleme işlemlerinin gerçekleştirilmesi, bitmiş ürünlerin depolara taşınması, sahada yedek parça, yan malzeme vb. ara malzemelerin beslenmesi gibi birçok alanda aktif olarak çalışmaktadırlar.”

MyWay Wins Blue’dan Şehir Merkezinde Yazlık Keyfi

Gözde Grubu’nun Çiğli’de yaşama geçirdiği ve 5 bin metrekarelik de yapay deniziyle ilgi gören MyWay Wins Blue’da yaşam tüm hızıyla devam ediyor.

Gözde Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Op. Dr. Kenan Kalı, şehir merkezinde kaliteli bir yaşam ve yazlık konforunu bir arada sunan projede son olarak yalı dublex, winter garden ve teraslı 1+1 tiplerindeki konutların da satışa sunulduğunu belirtti. Kalı, kiralık konutların da ilgi gördüğünü vurgulayarak yatırımcı müşteriler için karlı bir dönüş sağladıklarını söyledi.

İzmir’in kuzey aksının giderek değerlendiğini ve Gözde Grubu olarak bölgede yeni projeleri yatırımcılara buluşturacaklarını kaydeden Op. Dr. Kalı, Menemen ve Harmandalı projelerinin yanı sıra Gaziemirde’de karlı yatırım fırsatları sunacaklarını sözlerine ekledi.

Bölgeye Değer Katıyor

MyWay Wins Blue’nun sıkışık kent hayatına bir alternatif olduğunu ifade eden Op. Dr. Kenan Kalı, projenin otobana yakın konumuyla ulaşım avantajı sunduğunu söyledi. Kalı, “Bölge lokasyon olarak İzmir’in en hızlı değerlenen noktaları arasında. Mavişehir bölgesinde yeni arsa üretilemiyor. Kent, kuzey yönüne doğru büyüyor. Projemiz hem yatırımcılar, hem de o bölgede çalışanlar tarafından oturmak için tercih ediliyor. MyWay Wins Blue projemizin kendisine ait 5 bin metrekarelik de yapay denizi bulunuyor. Yaşamın başladığı bir proje olan MyWay Wins Blue’da toplam 727 daire bulunuyor. Projemiz, Katip Çelebi Üniversitesi, Atatürk Organize Sanayi Bölgesi, Çiğli Hava Üssü, askeri bölgeler ve en önemlisi metro güzergahında bulunması nedeniyle yoğun talep görüyor” diye konuştu.

Sosyal Donatı Cenneti

MyWay Wins Blue, proje içinde bulunan basketbol, squash, parti odası, fitness alanı, kafeterya, çocuklar için özel hobi evleri ve en önemlisi özel yapay denizi gibi sosyal aktivite alanlarıyla konsept bir proje olma özelliği taşıyor. Şehrin merkezinde yazlık konforu sunan proje sayesinde site sakinleri, hafta sonları tatil merkezlerine gitmeye ihtiyaç duymuyor.

Kadirli-Osmaniye Yolu 2023 Yılında Hizmete Açılacak

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ile Karayolları Genel Müdürü Abdulkadir Uraloğlu Kadirli-Osmaniye Yolu’nda yapılan çalışmaları yerinde inceleyerek bilgi verdi. 

11 Ağustos tarihinde Kadirli-Osmaniye yolu çalışmalarını yerinde inceleyen Adil Karaismailoğlu; güvenli, konforlu, ekonomik, çevreye duyarlı, kesintisiz ve sürdürülebilir bir ulaştırma sistemi oluşturmak istediklerini söyledi.

Yaptığı incelemeler sonrasında konuşan Karaismailoğlu, Osmaniye’de toplam uzunluğu 347 metre olan 6 adet köprüyü de hizmete açtıklarını belirterek, “İl genelinde devam eden 6 karayolu projemizin toplam bedeli 1 milyar 128 milyon lirayı aşıyor. Osmaniye-Nurdağı Yolu’nu, Bahçe Geçişi Yolu’nu, Osmaniye Çevre Yolu’nu bitümlü sıcak kaplamalı bölünmüş yol olarak tamamladık.” dedi. 

Kadirli-Osmaniye Yolu’nun 2023 yılında açılacağını söyleyen Bakan Karaismailoğlu, “Kadirli-Andırın Yolu ile birlikte, Kadirli Güney Çevre Yolu kapsamında 2,5 kilometrelik bölümü bölünmüş yol olarak inşa ettik. Şantiye incelemesi yaptığımız Kadirli-Osmaniye Yolu’nun toplam uzunluğu 52 kilometre. Yolun; Kadirli-Şehir Geçişi ve Kadirli-Sumbas İl Yolu’nu oluşturan 10,6 kilometrelik kesimin 8,2 kilometrelik kesimini tamamlayıp hizmete açtık. Projemizin, 41 kilometrelik kesimi ise Kadirli-Osmaniye İl Yolu’nu kapsıyor. Artan nüfus ve trafik yoğunluğunun yanı sıra tarım ve ticaretin artmasıyla birlikte, 41 kilometrelik bu kesimi; bölünmüş yol olarak planladık, çalışmalara başladık. Yol çalışmasında bu yıl Kadirli Organize Sanayi Bölgesi yolunun 5,5 kilometrelik kesiminde bölünmüş yol faaliyetleri devam ediyor. Projemizin tamamını, 2023 yılında hizmete açmayı planladık.” ifadelerinde bulundu. 

Dumankaya Ailesinin 3. Kuşak Temsilcilerinden Rize’ye Yeni Konut Projesi

Dumankaya ailesinin İnşaat sektöründeki 3. Nesili olan Ediz islam Dumankaya ve ortağı tarafından kurulan İstanbul Bosphorus Consruction Company ve New Bosphorus Consruction Company şirketleri, yatırımlarına kurucuların memleketi olan  Rize’den başladı. IBCC ve NBCC İki firmanın ortaklığıyla hayata geçirilen proje Rize’nin nezih ve gözde ilçesi İyidere’de yükseliyor. 

Dumankaya ailesinin İnşaat sektöründeki 3. Nesili Ediz islam Dumankaya ve ortağı bir araya gelerek iki yeni firma kurdu. İstanbul Bosphorus Consruction Company ve New Bosphorus Consruction Company adındaki firmaların ortaklığıyla hayata geçirilen konut projeleri için firma sahibinin memleketi Rize seçildi. İyidere ilçesindeki proje, 5 bin metrekare inşaat alanına sahip. Fore kazık kullanılarak inşa edilen projenin zemin ve hafriyat çalışmaları yaklaşık 5 ayda tamamlandı. 

Proje Özellikleri

Toplamda 9 katlı binanın giriş katlarında ticari alan olarak planlamış dükkanlar mevcut , binanın her bir katında 3 daire yer alıyor. Dairelerin büyüklükleri ise 140 , 141 ve 181 metrekare 3+1 ve 4+1 olarak tasarlandı. Her dairede ebeveyn banyosu mevcut. Açık otoparkı bulunan projenin her katında çift asansör ve yangın merdiveni bulunuyor. 

Projenin detaylarını aktaran Firma ortaklarından Ediz İslam Dumankaya, “Projeyi tasarımdan uygulamaya kadar tüm aşamalarda özenerek kaliteli ve güvenli bir şekilde inşaa etmeye çalışıyoruz.Kullandığımız tüm malzemeler ve uygulamalar yönetmeliğe göre yapılmıştır. Firma olarak  biz betonarme ve demir donatı uygulamasında yönetmelik standartlarının da üstünde üretim yaptık.İnce  aşamada kullandığımız malzemelerin hepsi A kalite ve TSE onaylı. Projemizde çalışan ustalar 15 yıldır bizimle beraberler. Ekiplerimiz ve ustalarımız İstanbul’dan geliyor. Projemiz panoramik doğa manzarası ve deniz manzarasına sahiptir.” dedi. 

Doğu İle Karadeniz’in Ortak Noktası! 

Projenin konumuyla ilgili bilgi aktaran Dumankaya, “İyidere’nin lokasyon olarak şöyle bir farklılığı var. Trabzon’un Of ilçesi ile sınır, aynı zamanda Rize’nin giriş ilçesi.  İyidere’deki karayolu sapağından Erzurum’a kadar, hatta Erzurum’dan da Doğu Anadolu’ya kadar lojistik bağlantı var. Yani projenin yükseldiği İyidere lokasyon olarak Doğu Anadolu ile Doğu Karadeniz’in ortak noktası.” dedi. 

Yapımına devam edilen İyidere Lojistik Limanı’nın bölgeye değer kattığına dikkat çeken Dumankaya, İyidere’nin konum olarak gelişmeye çok müsait bir ilçe olduğunu gün geçtikçe dahada fazla yatırım ve yatırımcı çekiceğini söyledi. Bölgede tünel ve altyapı çalışmalarının da yapıldığını belirten Dumankaya, yeni İyidere lojistik limanı ve buraya bağlı iş merkezlerinde yaklaşık 20 bin kişinin istihdam edileceğinin altını çizdi. Dumankaya ilçede merkezi konumdaki en iyi konut projesinin İBCC İyidere Projesi olduğunu aktardı. 

Dumankaya sözlerine şöyle devam etti: “Gürcistan’dan İyidere’ye kadar uzanan bir demiryolu projesinin hayata geçirilmesi gündemde. Kısacası projemizin yükseldiği İyidere çoğu ticari dinamiğin birleştiği merkez lokasyon. Bununla beraber mükemmel bir doğaya sahip. İyidere, yeşilin ve mavinin her tonunun olduğu nezih ve gözde bir ilçe. Lokasyonunun getirdiği ticari üstünlükler bölgeye değer katıyor. Projemiz şu ana kadar ilçeye yapılan en özel yatırım.” 

Merkezi konumdaki proje; market, taksi durağı, toplu taşıma araçları, hastane, cami, bankalar, konaklama tesisleri, okullar, üniversite ve plajlara en fazla 10-15 dakika yürüme mesafesinde. Proje, bölgenin en bilindik oteline yaklaşık 7-8 dakika yürüme mesafesinde konumlanıyor. Dumankaya’dan aldığımız bilgiye göre, projeden daire satın alanlar bölgedeki 5 yıldızlı otelin havuz, gym, spa ve hamam gibi özel hizmetlerinden 1 yıl boyunca ücretsiz faydalanabilecekler. 

Projenin yanıbaşında çocukların eğlenebileceği bir oyun parkı yer alıyor. Proje; Karadeniz Sahil Yolu’na 100 metre, Rize Lojistik Liman İş Merkezi Projesi’ne 5 dakika, Rize Çaykur çay paketleme ve işleme merkezine 5 dakika, Rize Havalimanı’na 5 dakika, yeni yapılacak olan Rize Şehir Hastanesi’ne 15 dakika ve Trabzon Havalimanı’na 45 dakika uzaklıkta konumlanıyor. 

“Rize’ye Değer Kattık”

İyidere Belediye Başkanı Sn. Saffet Mete ‘nin yapmış olduğu birçok alt yapı ve üst yapı çalışmları ile İyidere bölgenin en gözde ve nezih ilçelerinden birisi olmuştur. Konut projemiz ile ilçedeki evlerin ve arsaların değerinin arttığını belirten Dumankaya, “Bunu bölgedeki hemşerilerimiz de sıklıkla dile getiriyor. Yapılan yatırımlar ve çalışmalar bölgeye deger kazandırmaya devam ediyor. Projemiz panoramik doğa ve deniz manzaralı, ister yazlık ister yatırımlık, istenirse de müstakil kullanım için çok uygun dedi. 

Zorunlu Deprem Sigortası Hakkında 5 Soru 5 Cevap

Generali Sigorta, Zorunlu Deprem Sigortası (DASK) hakkında merak edilen soruları 5 başlık altında özetledi.

Marmara Bölgesi’nin yanı sıra Ankara’dan İzmir’e kadar geniş bir alanda hissedilen 1999 Gölcük Depremi’nin acıları ve izleri sürerken resmi kayıtlara göre yaşanan deprem sonucunda 285 bin 211 ev ve 42 bin 902 iş yerinin hasar gördüğü ortaya çıktı. Bu depremin ardından “zorunlu deprem sigortası-DASK” gündeme gelmiş ve ilk adımlar atılmıştı.

Deprem sonucu bina tamamen ya da kısmi olarak zarar görmüş olsa dahi teminat altına alan DASK’ın önemi ise her geçen gün artırıyor. Deprem kuşağında bulunan ve teknotik hareketlerden sıkça etkilenen Türkiye’de, DASK ile ilgili kamuoyunda merak edilen sorular bulunuyor. 150 yılı aşkın köklü geçmişiyle müşterilerine hizmet veren Generali Sigorta, kamuoyunda DASK hakkında en çok merak edilen 5 soruya cevap sundu.

Neden DASK Sigortası Yaptırmalıyım?

Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK), Zorunlu Deprem Sigortasını yapmak ve yönetmek amacıyla kurulan kamu kurumudur. DASK, Zorunlu Deprem Sigortası ile deprem sonucu meydana gelen maddi zararları, poliçede belirtilen limitler dahilinde karşılamaktadır. Olası bir deprem afeti durumunda zararların temini için konutlara mutlaka DASK sigortası yaptırılmalıdır.

DASK Neleri Kapsar?

DASK, Zorunlu Deprem Sigortası ile depremin ve deprem sonucu meydana gelen yangın, infilak, tsunami ve yer kaymasının doğrudan neden olacağı maddi zararları, poliçede belirtilmiş limitler dahilinde nakit olarak karşılar. Bina tamamen ya da kısmi olarak zarar görmüş olsa da teminat altındadır. DASK sigortası evdeki eşyaları teminat altına almaz. Eşyaları teminat altına almak için farklı içeriklere ve teminatlara sahip olan “konut sigortası” yaptırılması gerekir. Ayrıca tamamı ticari veya sınai amaçla kullanılan binalar, DASK kapsamına alınmamaktadır. Buna karşın, mesken olarak inşa edilmiş binalarda yer alan ve dükkân, ticarethane, büro ve benzeri amaçlar ile kullanılan bölümler için Zorunlu Deprem Sigortası yaptırılabilir. 

DASK Poliçe Primi Nasıl Hesaplanır?

Zorunlu Deprem Sigortası (DASK) prim hesaplama işlemi yapmak için; konutun bulunduğu bölge, bina yapı tarzı, bina inşa yılı, metrekare cinsinden daire yüz ölçümü bilgileri gerekir. Hazine Bakanlığı tarafından belirlenmiş olan Zorunlu Deprem Sigortası tarife ve talimatlarındaki esaslara göre konuta ait bu bilgiler kullanılarak ödenecek primin hesaplaması yapılır. Prim hesaplaması yapılırken; 7 farklı deprem risk bölgesi ve 2 farklı bina yapı tarzına göre belirlenmiş 14 tarife fiyatı bilgisi kullanılır. Deprem sigortası teminat tutarı bu tarife fiyatı ile çarpıldığı zaman, konuta ait DASK prim tutarı hesaplanmış olur.

DASK Sigortasının Süresi Ne Kadar?

Zorunlu Deprem Sigortası’nın süresi bir yıldır. Bir yılın sona ermesinin ardından poliçe yenilenmelidir. DASK primi, poliçe imzalandıktan sonra ödenmektedir. Zemin üstü toplam kat sayısı 3 veya daha az olan binalarda %10 indirim, poliçe süresinin sonunda sigortanın en geç 30 gün içinde yenilenmesi durumunda ise yenilenen poliçe için %10 indirim uygulanmaktadır.

Nasıl DASK Sigortası Yaptırabilirim?

DASK başvurusu için en yakın sigorta acentesine başvuruda bulunulabilir. Ya da sigorta şirketlerinin web ve mobil uygulamaları üzerinden başvuru işlemi gerçekleştirilebilir. DASK fiyatları sabit olup, ödenmesi gereken prim, sigorta şirketine göre değişiklik göstermez. Konut ve kimlik bilgilerini beyan eden herkes zorunlu deprem sigortasını yaptırabilir.

Gaziantep OSB’ye Hastane Yapılacak

Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Başkanı Cengiz Şimşek, projesi tamamlanan 50 yataklı Travmatik Acil Durum Hastanesi’nin Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın onay vermesi ile yapılacağını açıkladı. 

Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Cengiz Şimşek ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile buluşarak Organize Sanayi Bölgesi’ne yapılması planlanan hastane ile ilgili görüş alışverişinde bulundu. 

Görüşme sonrası hastane hakkında bilgi veren Şimşek, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya, “Bizler için çalışanlarımızın ve insanlarımızın sağlığı her şeyden önce gelir. Nüfusu birçok şehirden fazla olan Organize Sanayi Bölgemiz aynı zamanda şehirler arası yol güzergahında bulunmaktadır. Dolayısıyla böyle bir hastanenin yapılması büyük bir ihtiyaçtır. Emeği geçen herkese teşekkür ederiz.” cümleleriyle teşekkür etti. 

Kastamonu FTR İhalesini Aras İnşaat Kazandı

Kastamonu’da inşa edilmesi planlanan 250 yataklı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon (FTR) Hastanesi’nin ihalesini Aras İnşaat kazandı. 

11 Ağustos 2022 tarihinde yapılan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi ihalesinin kazananı Aras İnşaat oldu. 57 bin 500 metrekarelik alana sahip olacak olan hastanenin ihalesine toplam 6 firma teklif verirken OB İnşaat ve UHB İnşaat firmaları eksik evraklar nedeniyle elendi. Teklif veren diğer firmalar olan Aras İnşaat, Kur İnşaat, Özsoy İnşaat ve MD İnşaat firmaları arasından 649 milyon TL ile en uygun teklifi veren Aras İnşaat ihaleyi aldı. 

İhale oturumunun ardından konuşan Aras İnşaat yetkilisi Soner Demir, ihale dosyasının içinde yer alan 700 gün sayısına uyacaklarını ve FTR Hastanesi’nin inşaatını 700 gün içerisinde bitireceklerini ifade etti. Aras İnşaat daha önce KastaMall’ı inşa etmişti. 

”Riskli Yapıların Acilen Dönüştürülmesi Gerekiyor”

Türkiye Hazır Beton Birliği Başkanı Yavuz Işık, 1999 Marmara Depremi’nin 23. Yıl dönümü vesilesiyle açıklamada bulundu. 

17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin yıldönümü dolayısıyla açıklamada bulunan Türkiye Hazır Beton Birliği Başkanı Yavuz Işık, Türkiye Deprem Tehlike Haritasına göre nüfusumuzun yüzde 70’ten fazlasının deprem tehlikesi yüksek bölgelerde yaşamakta olduğuna dikkat çekerek “Her yıl on binlerce yeni konut yapılsa da nüfusun önemli bir oranı hâlen depreme dayanıksız eski yapılarda ikamet etmektedir. Ne zaman, nerede ve ne şiddette olacağını bilemediğimiz deprem, yeni acılara neden olmadan riskli yapıların acilen dönüştürülmesi gerekmektedir.” dedi.

Türkiye’de standartlara uygun beton üretilmesi ve inşaatlarda doğru beton uygulamalarının sağlanması için 1988 yılından bu yana çalışan Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), 17 Ağustos 1999’da yaşanan deprem felaketinin 23. yıl dönümünde bir kez daha deprem gerçeğini hatırlattı. Geçmişte yaşadığımız depremlerde olduğu gibi, gelecekte olacak depremlere karşı tedbir alınmazsa büyük can ve mal kaybına uğrayacağımıza dikkat çeken Türkiye Hazır Beton Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, “Türkiye Deprem Tehlike Haritası’nı incelediğimizde nüfusumuzun yüzde 70’ten fazlasının deprem tehlikesi yüksek olan bölgelerde yaşamakta olduğunu görüyoruz. Her yıl on binlerce yeni konut yapılsa da nüfusun önemli bir oranının hâlen depreme dayanıksız eski yapılarda ikamet etmektedir. Ne zaman, nerede ve ne şiddette olacağını bilemediğimiz deprem, yeni acılara neden olmadan riskli yapıların acilen dönüştürülmesi gerekmektedir. Resmî verilere göre 6,7 milyon konut risk altındadır. Yılda 100-200 bin adet konut dönüşümü ile bu risk kısa vadede maalesef ortadan kalkmayacaktır.” dedi.

Her Yıl En Az 300 Bin Konutun Dönüştürülebilmesi İçin Süreçte Yer Alacak Bütün Paydaşlar Aktif Rol Almalı

Depremlerin ekonomik etkilerine de dikkat çeken Yavuz Işık, “Özellikle İstanbul gibi ticaretin, sanayinin ve önemli üst ve altyapıların olduğu büyükşehirlerde olabilecek büyük bir depremin kötümser senaryosu sadece olası can kayıpları ile değil, ülke ekonomisine vuracağı darbe ile de değerlendirilmelidir. Bu nedenle, kentsel dönüşümün hızını azaltan sorunların çözülmesi önem arz etmektedir. Bu sorunların çözülmesi ile vatandaşların güvenli ve konforlu yaşam alanlarına kavuşması sağlanabileceği gibi, inşaat sektörünün canlanması, kalkınmaya ve istihdama katkı vermesi de sağlanacaktır. Bu nedenle T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından her yıl en az 300 bin konutun dönüştürülebilmesi için süreçte yer alacak bütün paydaşlar aktif rol almalıdır. ” diye konuştu.

“KGS Belgeli Kaliteli Hazır Beton Olası Bir Depremde Birçok Hayat Kurtaracaktır”

Kaliteli beton kullanımı ve denetim ile depremi az hasarla atlatmanın mümkün olduğunu vurgulayan Yavuz Işık: “Hazır beton alanında kaliteyi garanti altına almayı hedefleyen Birliğimiz, Kalite Güvence Sistemi (KGS) ile hazır beton tesislerinin üretim şartlarını, teknik ve laboratuvar altyapısını, personel yeterliliğini denetleyerek kaliteli ve yüksek dayanım sınıflarında beton üretimi gerçekleşmesini sağlamaktadır. Yeni yapıların inşasında ve kentsel dönüşüm çalışmalarında kullanılacak KGS belgeli kaliteli hazır beton, olası bir depremde birçok hayat kurtaracaktır.” dedi.

“Bütün Beton Üreticilerini Standartlara Uygun Üretim Yapmak Üzere KGS Sistemi’ne Davet Ediyoruz”

Türkiye’de üretilen betonların yüzde 65’inin Türkiye Hazır Beton Birliği üyeleri tarafından KGS belgeli olarak üretildiğinin altını çizen Yavuz Işık: “Depreme karşı dayanıklı yapılaşma için bu oranın çok daha yüksek olması gerekmektedir. KGS Sistemi’ne katılan beton tesisleri, yoğun kontroller sonucunda daha stabil ve sürdürülebilir bir üretim yapmaktadır. Böylece, hem kaliteli hem de ekonomik bir üretim elde edilmektedir. Standartlara uygun üretimin sağlanmasıyla beton üreticisi ile tüketici arasında güven oluşmaktadır. Sektördeki bütün üreticilere tarafsız ve doğru bir denetim uyguladığı için KGS Belgeli beton üreticileri özellikle tercih edilmektedir. Günümüzde bazı prestijli projelerin teknik şartnamelerinde beton üreticisi firmaların KGS belgeli THBB üyesi olmalarının ön şart olarak talep edilmesi, bizler için sevindiricidir. Bu doğrultuda, bütün beton üreticilerini standartlara uygun üretim yapmak üzere KGS Sistemi’ne davet ediyoruz.” dedi.

İnşaatlarda Daha Yüksek Dayanımlı ve Doğru Çevresel Etki Sınıfında Betonlar Kullanılmalı

2018 Türkiye Bina Deprem Yönetmeliğinin binalarda en az C25 dayanım sınıfı betonun kullanılmasını öngördüğünü söyleyen Yavuz Işık, “Betonarme yapıların uzun yıllar boyunca depreme karşı dayanıklı olabilmesi için dış çevre etkilerine de dayanıklı olacak şekilde boşluksuz ve geçirimsiz olması gerekmektedir. Bu dayanıklılığın yani dürabilitenin sağlanması için, beton dayanım sınıflarının daha da yükseltilmesi çok önemlidir. Bu nedenle THBB, betonun ve dolayısıyla betonarme yapının dayanıklılığı için taşıyıcı beton olarak en düşük C30 sınıfı betonun kullanılmasını önermektedir. Dayanım sınıfı kadar önemli olan bir konu da, betonun servis ömrü boyunca performansını belirleyecek olan “Çevresel Etki Sınıfı”dır. Örneğin; bir binanın bir sahil bölgesinde veya bir İç Anadolu ovasında veya zararlı yeraltı sularının bulunduğu bir zeminde inşa edilecek olmasına bağlı olarak, farklı çevresel etki sınıfları seçimi söz konusudur. Bu örnekteki her üç binanın servis ömrü boyunca maruz kalacağı çevresel etkiler birbirinden farklı olacaktır. Doğru çevresel etki sınıfı seçilip buna göre beton kullanılmazsa, yapıda uzun vadede bozulmalar meydana gelecek, öngörülen servis ömrü ve depreme dayanıklılık azalacaktır. Projeye uygun çevresel etki sınıfının doğru bir şekilde belirlenmesi noktasında projeyi yapan mühendise ve denetlenmesi konusunda özellikle Yapı Denetim Sistemi’ne büyük rol düşmektedir. Doğru belirlenmiş çevresel etki sınıfında, yüksek dayanımlı ve kalite belgeli betonlarla inşa edilen standartlara uygun olarak tasarlanmış ve denetlenmiş binaların depremde alacağı hasarın daha az olacağını öngörebiliyoruz.” dedi.

İzmir Deprem Konutları Teslim Ediliyor

İzmir’de 30 Ekim 2020’de meydana gelen deprem sonrasında evini kaybedenler için yeni yapılan konutlar, 10 gün içerisinde hak sahiplerine teslim edilecek. 

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İzmir İl Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamaya göre, depremde evleri yıkılan hak sahipleri için Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından yeniden inşa edilen evler 10 gün içerisinde teslim edilecek. Projenin yıl sonunda tamamen bitirilmesi hedefleniyor. 

Yatırım bedeli 750 milyon TL olan yeni konutlar ile ilgili açıklama yapan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İzmir İl Müdürlüğü, “Şu ana kadar 7 proje alanındaki inşaat çalışmaları bitirildi. Konut ve dükkanlardan oluşan bin 650 bağımsız bölümün bir kısmının teslimleri gerçekleşmişti. Kalan 739 daire ve 125 dükkan teslimine de başlandı. 10 gün içinde konutların tamamının hak sahiplerine teslim edilmesi ve 7 proje alanındaki işlemlerin tamamlanması hedefleniyor. Yıl sonuna kadar Yeni Şehir Hastanesi etrafında yapılan rezerv alandaki 3 bin 649 konutun da bitirilerek, hak sahiplerine teslim edilmesi planlanıyor.” dedi.

Zin D Semt’te Konut Satışları Devam Ediyor

İstanbul’un Çekmeköy ilçesinde yer alan ve yatırımcıların dikkatini çekmeyi başaran Zin D Semt konut projesinde, kısa süre önce başlayan satışlar devam ediyor. 

Zin D Yatırım Yönetim ve Geliştirme tarafından hayata geçirilen Zin D Semt projesi, modern mimarinin örneklerinden biri olma yolunda ilerliyor. Özellikle gayrimenkul yatırımcılarının dikkatini çekmeyi başaran bir proje olan Zin D Semt, İstanbul, Çekmeköy’de yükseliyor. 

Proje kapsamında 1+1, 2+1, 3+1 ve 4+1 şeklinde konut tipleri yer alıyor. Konutların büyüklükleri ise 47 metrekareden 155 metrekareye kadar değişiyor. Spor ve sosyal aktivite için geniş seçenekler sunan projede, alışveriş ve sosyal yaşam alanları da yer alıyor. Sabiha Gökçen Havalimanı, Çekmeköy Devlet Hastanesi gibi önemli konumlara da yakın olan Zin D projesinin, toplam 152 daireden 110 adedi çok kısa bir süre içerisinde satıldı. Projenin halihazırda satışı yapılan konut sayısı ise 42. 

Ant Yapı’dan Yeni Moskova Projesi

Ant Yapı, Rusya’nın Moskova ilinde yeni bir projeye başlıyor. Ostrov-1 ve Ostrov-2 projelerinin inşaatını devam ettiren firma, Ostrov-4 projesi için çalışmalara başladı. 

Rusya’nın önde gelen gazetelerinden biri olan Vedomosti, Rus Donstroy şirketinin, Türk inşaat firması Ant Yapı ile Ostrov-4 projesi için sözleşme imzaladığını açıkladı. Yapılan açıklamada genel müteahhit, çalışma belgeleri, anahtar teslim inşaat ve bitirme işlerinin yapılacağı söylendi. 

Vedomosti’nin haberine göre; ‘’Türk inşaat firması, şimdiden Ostrov-4 projesi için çalışmalara başladı. Sitede 600’den fazla kişi ve 20 parça ekipman yer alıyor. OStrov-4 projesinin toplam inşaat alanı 240 bin metrekareden fazla. Toplam bin 426 daire için 7 blok bulunuyor. Proje içerisinde stüdyo daireden 5 odalı daire seçeneklerine kadar birçok opsiyon mevcut.’’

Erzincan TSO Yeni Hizmet Binasında Yer Alan Ofis Projeleri Satılıyor

Erzincan Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) tarafından inşaatı yapılan yeni hizmet binasında bulunan ofis projeleri satışa çıktı. 

Erzincan’da Atatürk Mahallesi bölgesinde bulunan Ticaret ve Sanayi Odası’nın yeni hizmet binası inşaatı hızla devam ederken, bina içerisinde bulunan ofisler satılmaya başlandı. 15-16-17 ve 18 Ağustos 2022 tarihleri saat 14.00’te ihalesi yapılacak olan ofisler, avan proje üzerinden satılacak. 

Kulu’da Hastane ve Meslek Yüksekokulu İnşaatı Başladı

Konya’nın Kulu ilçesinde yapılması planlanan bölge hastanesi ve sağlık meslek yüksekokulu inşaatının temel kazı çalışması başladı. 

Konya, Kulu ilçesinde hayata geçirilen hastane ve meslek yüksekokulu projesi Dinek Mahallesi’ne Sağlık Bakanlığı tarafından tahsis edildi. 364 milyon 290 bin TL yatırım bedeli bulunan projenin kazı çalışmalarını yerinde inceleyen Kulu Belediye Başkanı Murat Ünver, yetkililerden bilgi aldı. 

Konuya ilişkin konuşma gerçekleştiren Ünver, “Dinek Mahallesinde Sağlık Bakanlığına tahsis edilen yaklaşık 200 dönümlük arazi üzerine yapılması için temel kazı çalışması başlatılan yeni bölge hastanesi ve sağlık yüksekokulu inşaatı 364 milyon 290 bin TL’ye mal olacak. Kulu Bölge Hastanesi binasında 150 yatak, poliklinik odaları, 5 ameliyathane, yetişkin ve yeni doğan için yoğun bakım odaları, diyaliz ve acil müşahede odalarının yanı sıra, MR, tomografi ve röntgen olacak. İlçemize ve bölgemize böyle dev bir yatırımın gelmesinde emeği geçen bölge milletvekili Abdullah Ağralı’ya Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya ilçemiz adına teşekkür ederek Hayırlı uğurlu olsun temenni ediyorum” dedi.

Aydın’daki Okullar Güçlendiriliyor

Aydın’da Eylül ayında başlayacak eğitim sezonu öncesi yıkım kararı alınan okulların inşaat  çalışmaları başlarken 33 okul daha yıkılacak. 

Aydın’da depreme dayanıklı okulların güçlendirilmesi için yapılan çalışma devam ederken dayanıksız okullar yıkılarak yeniden inşa edilecek. Konuya açıklık getiren Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, ‘’Aydın’da 22 okulun güçlendirme çalışması tamamlandı. Ayrıca 2 okulun güçlendirmesi de devam ediyor. Toplamda 7 okulumuzun da projeleri hazırlandı ve halihazırda ihale aşamasındadır. 33 okulun ise yıkım kararı alındı. Yıkım kararı verilen okulların tamamı için; her yıkılan okulun yerine günümüz deprem yönetmeliğine uygun, fiziki şartları daha elverişli, ihtiyaç durumuna göre aynı ya da ileriye yönelik derslik sayıları daha fazla yeni okul binaları yapılacaktır.’’ dedi.

İzmir Otogarı Taşınacak

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir Otogarının 2023 yılında tahliye edileceğini açıkladı. 

İzmir Otogarının 2023 yılında taşınacağını bildiren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, otogarın yakınında bulunan Çimentaş Fabrikasının da yer değiştirmesi için uzlaşma yoluna gidileceğini açıkladı. 

İzmir, Bornova ilçesinde bulunan ve İzmir Otogarına yakın konumda bulunan Çimentaş Fabrikası’na ilişkin detayları bildiren Soyer, “Bu İzmir için büyük bir sorun. Bütün süreci titizlikle yürütüyoruz. Otogarı en geç 2023’te tahliye ettireceğiz. Çimento fabrikası için de uzlaşma yolunu arıyoruz. Onu oradan taşımaya yönelik bir imar düzenlemesi yapabiliyor muyuz, onun için çalışıyoruz. Her ikisiyle ilgili de çalışmamız var. Otogarla ilgili çok güzel bir projemiz var zaten en kısa sürede bu sorunu çözeceğiz” dedi. 

Marin City Projesinde Konutların Yarısı Satıldı

İstanbul, Beylikdüzü ilçesinde yer alan Marin City projesi satışa çıktı. Konutların yarısı şimdiden sahiplerini buldu. 

İstanbul’un Beylikdüzü ilçesine konumlandırılan ve Solmazlar Yapı tarafından hayata geçirilen Marin City projesi, toplam 92 konuttan oluşuyor. 4 katlı bina halinde tasarlanan projenin 43 adedi kısa sürede alıcı buldu. İstanbul’da yatay mimarinin örneklerinden biri olan projede kapalı otopark ile sosyal alanlar da bulunuyor. 

Toplam 93 konuttan oluşan projede, 2+1, 3+1, 4+1, 4+2 ve 5+2 olmak üzere 5 tipte daire seçeneği yer alıyor. Dairelerin büyüklükleri ise 100 metrekareden 210 metrekareye kadar değişkenlik gösteriyor. 

Emlak Konut Kartal İhalesi’nin İlk Oturumu Gerçekleşti

Emlak Konut’un İstanbul, Kartal’da hayata geçireceği projenin ihalesi için ilk oturum gerçekleştirildi. Oturuma, toplam 3 firma katıldı.

Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO), İstanbul’un Kartal ilçesinde hayata geçireceği yeni projesi için ihale düzenledi. 3 firmanın katılım gösterdiği ihalenin ilk oturumu yapıldı. Emlak Konut tarafından Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda yapılan bildiride “İstanbul Kartal 12711 Ada 2 Parsel İşi ihalesinin 1. oturumu 10.08.2022 tarihinde saat 11:00 da yapılmıştır. Söz konusu ihalenin ön yeterlik bölümüne katılan istekliler ekte listelenmiştir. İhale komisyonu tarafından isteklilere ait ön yeterlik zarfları içerisindeki belgelerin ayrıntılı değerlendirilmesinden sonra, ihalenin Pazarlık-Açık Artırma-Kapalı Zarf Teklif Alma bölümünü içeren 2. Oturumunun tarihi ve saati isteklilere yazı ile bildirilecektir.” şeklinde açıklama yapıldı. 

İhaleye katılım gösteren 3 firma ise; MFA Taah. İnş. ve Tic. A.Ş, Baş Yapı İnş. Taah. ve Tur San. Dış. Tic. Ltd. Şti., Maksem Yapı Tic. A.Ş. oldu. 

Çanakkale’de Conkbayırı Cami ve Eğitim Binası Projesinin Temeli Atıldı

Çanakkale’nin Conkbayırı ilçesinde hayırsever vatandaşların katkılarıyla inşa edilecek olan Cami ve Eğitim Binası projesinin temeli atıldı.

Conkbayırı Tekzen bölgesine konumlandırılan Conkbayırı Cami ve Eğitim Binası’nın temeli düzenlenen tören ile atıldı. Törene, Milletvekili Bülent Turan, Vali İlhami Aktaş, Vali Yardımcısı ve İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Abdullah Köklü, İl Müftüsü Şükrü Kabukçu, Conkbayırı Cami Derneği Başkanı Hasan Batu, dernek üyeleri, din görevlileri ve hayırsever vatandaşlar katıldı. 

Okunan duaların ardından temeli atılan Conkbayırı Cami ve Eğitim Binası’nın töreninde konuşan Vali İlhami Aktaş, Conkbayırı Cami ve Eğitim Binası yapımı ve inşaat çalışmaları alanında destek gösteren tüm vatandaşlara teşekkür ederek, Çanakkale’ye hayırlı olmasını diledi. 

Artuklu Yol Çalışmaları Devam Ediyor

Mardin’in Artuklu ilçesinde vatandaşlara daha iyi sürüş imkânı sunulması amacıyla yapılan yol çalışmaları hızla sürüyor. 

Artuklu’da devam eden yol çalışmalarını yerinde ziyaret eden Artuklu Belediye Başkanı Mehmet Tatlıdede, yürütülen çalışmaları inceleyerek yetkililerden bilgi aldı. Artuklu’da yapılacak çok fazla iş olduğunu söyleyen Tatlıdede, “Gece gündüz demeden ilçemizi hak ettiği prestije kavuşturmak için tüm imkanlarımızı seferber edeceğiz.” ifadelerini kullandı. 

Tekirdağ’da Yol Yapım Çalışmaları Tüm Hızıyla Devam Ediyor

Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi, il genelinde yol yapım, bakım ve onarım çalışmalarını hızla sürdürüyor. 

Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Dairesi Başkanlığı tarafından başlatılan yol yapım, bakım ve onarım çalışmaları kapsamında Süleymanpaşa ilçesinde Naip Çevreyolu ile Işıklar Mahallesi arası bağlantı yolunda 10 bin 800 metre uzunluk ve 6,5 metre genişliği buluan ve toplam 70 bin 200 metrekarelik sathi kaplama çalışmaları tamamlandı. Çorlu ilçesi Bülent Ecevit Bulvarı ile Atatürk Bulvarı arasında bağlantı yoluna sahip olan Ali Osman Çelebi Bulvarı’nda ise sıcak asfalt çalışmalarına başlandı. 

Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, “Tekirdağ’ın 11 ilçesinde ulaşım kalitesini arttırmak ve yol ağını genişletmek amacıyla çalışmalarımıza devam ediyoruz. Süleymanpaşa ilçemizde yapımı tamamlanan yolumuzun vatandaşlarımıza ve ilçemizde hayırlı olmasını diliyorum.” şeklinde konuştu. 

Milas Kanalizasyon Hattı ve Arıtma Tesisi Yapımı İçin Anlaşma Yapıldı

Muğla’nın Milas ilçesinde yapılacak olan kanalizasyon ve arıtma tesisi projesi için 265 milyon TL’lik anlaşma imzalandı. İmzalanan protokol kapsamında Ören Mahallesi kanalizasyon hattının yapımı başlayacak. 

Muğla’da Milas ilçe sınırları için kanalizasyon ve arıtma tesisi çalışmaları başlatılacak. İmza töreninde konuşan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, “Ören’de büyük bir tersane kuruluyor. Ayrıca yat limanı var. Bu nedenle gittikçe gelişen bir bölgemiz. Biz de Ören’in altyapısını güçlendirmek için gerekli çalışmaları başlatıyoruz. Süre olarak 720 gün olma zorunluluğu var. Ancak amacımız önümüzdeki sene projeyi tamamlamak. Toplam 265 milyon değerinde kanalizasyon ve arıtma tesisi yatırımı gerçekleştireceğiz. Bugün kanalizasyon çalışması için protokol imzalıyoruz. Kısa bir süre sonra artıma ile ilgili de ihale yapılacak. O protokolü de imzalayacağız. Hep birlikte temel atma töreninde buluşacağız. Hepimize hayırlı olsun.” açıklamalarında bulundu. 

TÜİK Haziran 2022 İnşaat Maliyet Endeksini Yayımladı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Haziran 2022 inşaat maliyet endeksini açıkladı. Açıklanan verilere göre; inşaat maliyetlerinde yıllık artış yüzde 106,87 oldu. 

Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı verilerde inşaat maliyetleri Haziran 2022’de yıllık bazda yüzde 106,87 seviyesini gördü. İnşaat maliyet endeksi aylık bazda 3,47 oranında arttı. Alt kademelere bakıldığında ise; inşaat malzeme endeksi bir önceki aya göre yüzde 4,16, bir önceki yıla göre yüzde 130,59 oranında arttı. İnşaat işçilik endeksinde ise aylık yüzde 0,72 artış görülürken yıllık yüzde 45,65 artış yaşandı. İnşaat maliyet endeksi verileri değerlendirildiğinde; bir önceki aya göre yüzde 2,58, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 101,79 artış gözlendi. 

Bina dışı yapıların inşaat maliyet endeksi bir önceki aya göre yüzde 6,31, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 124,27 arttı. Bina dışı yapıların malzeme endeksi geçen aya göre yüzde 7,51 artarken, bir önceki yıla göre yüzde 151,73 seviyesine ulaştı. İşçilik endeksinde ise bir önceki aya göre yüzde 0,86, bir önceki yıla göre yüzde 46,77 oranında artış yaşandı. 

MESKİ Yerleşke Binası İnşaatı Sürüyor

Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından inşa edilen Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi (MESKİ) Yerleşke Binası inşaat çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. 

Mersin, Çamlıyayla’da atölye ve ambar yapımı ile Arpaçbahşiş ambar yapım işi inşaat çalışmaları sürerken MESKİ Genel Müdürlüğü Doğu İşletmeler Dairesi Başkanlığı, Çamlıyayla’ya hizmet binası, ambar ve araç bakım-onarım atölyeleri kazandıran yeni bir yatırıma karar vererek çalışmaları başlattı. Çamlıyayla’da en kısa sürede hizmete açılması planlanan binanın yatırım bedeli 8 milyon 224 TL iken Erdemli, Arpaçbahşiş Mahallesi’ne inşa edilen ambar binasının yatırım bedeli 2 milyon 697 bin TL olarak belirlendi. 

Sakarya’da İnşa Edilen Kaynarca Yeni Emniyet Binası İnşaatı Tamamlandı

Sakarya’nın Kaynarca ilçesinde inşaatı tamamlanan yeni emniyet binası, Eylül ayında hizmete açılacak.

Sakarya Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından Kaynarca’ya kazandırılan yeni emniyet binasının inşaat süreci tamamlandı. Eylül ayında hizmete girmesi beklenen yeni emniyet binası, 991 metrekare alanda 3 katlı olarak tasarlandı. Daha modern bir görünüme sahip olması amacıyla inşa edilen binanın açılış hazırlıklarına başlandı. 

Baykar Teknoloji, Ukrayna’da Fabrika İnşa Edecek

Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Vasıl Bodnar, Türk firması Baykar Teknoloji’nin Bayraktar TB2 SİHA üretimi için Ukrayna’ya fabrika inşa edeceğini duyurdu. 

Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Vasıl Bodnar, Ukrayna Haber Ajansı’na yaptığı konuşma ile Şubat 2022 tarihinde yapılan görüşmeler sonucunda Kıyiv ile Ankara arasında Bayraktar TB2 SİHA üretimi için Baykar Teknoloji firmasının fabrika inşa edilmesi amacıyla Ukrayna’dan arsa aldığını ifade etti.

Bayraktar TB2 SİHA ve Akıncı TİHA’nın geliştiricisi olan Baykar Teknoloji’nin Ukrayna’dan arsa aldığını vurgulayan Bodnar, “Fabrikanın projesini de geliştirdiler ve onu sonuna kadar hayata geçirmeyi planlıyorlar, çünkü bu üretimi Ukrayna’da yapmak şirket sahiplerinin kişisel bir taahhüdüydü. Ve o sadece siyasi değil aynı zamanda pratiktir. Bu tesiste üretilecek modellerin önemli bir kısmı Ukrayna üretiminin bileşenlerine sahip olacaktır.” dedi. 

Yeni Adalet Cami Hizmet Binası İnşaatı Devam Ediyor

Bursa, Osmangazi ilçesinde yer alan Adalet Cami’sinin eski binası kullanılamaz hale geldiği için yıkılmıştı. Yerine yeniden inşa edilen binada betonarme imalatı tamamlanarak çatı örtüsü yerleştirildi.

Bursa, Osmangazi’de çevre sakinleri tarafından gelen talep doğrultusunda kullanılamaz hale gelen eski Adalet Cami Hizmet Binası’nın yerine inşa edilen yeni hizmet binası inşaat çalışmalarında ilerleme kaydedildi. Geçtiğimiz mayıs ayında başlatılan yıkım ve yapım çalışmaları sonucunda betonarme inşaat çalışmaları, çevre düzenlemeleri tamamlanarak binanın çatı örtü çalışmaları başlatıldı. 

Osmangazi ilçesi genelinde sosyal alanlar kazandırılmasına önem verdiklerini belirten Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, “Camilerimiz, yalnızca ibadethane değil, aynı zamanda mahalle sakinlerimizin buluştukları, birlikte sohbet edebildikleri birer buluşma yeri. İlçemiz, ne yazık ki yoğun göçten en fazla etkilenen, plansız ve çarpık yapılaşmanın getirdiği sıkıntıları en çok yaşayan ilçelerden biri. Osmangazi Belediyesi olarak, göreve geldiğimiz ilk günden itibaren hem kaçak yapılaşmanın önünü kesmek hem de mevcut çarpıklığın getirdiği sorunları çözmek için büyük bir çaba harcadık. Diğer yandan da her mahallemize yeni meydanlar kazandırıyoruz. Pek çok camimizin çevresini açarak, buraları vatandaşlarımızın buluşup birlikte vakit geçirecekleri alanlara dönüştürdük; dönüştürmeye de devam ediyoruz.” dedi.