“yapigundem-yeni-banner-1.jpeg”
Ana Sayfa Blog Sayfa 18

Doğu Karadeniz’in En Büyük Cami İnşaatında Sona Doğru

Trabzon’un Ortahisar ilçesinde hayata geçirilen ve Doğu Karadeniz’in en büyük cami ve külliyesi olacak projenin inşaat çalışmalarında sona gelindi. Projenin bu yıl açılması hedefleniyor.

2018 yılında dönemin Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, zamanında yapımına başlanılan, projesi Çevre ve Şehircilik Eski Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın destekleriyle Pazarkapı mevkiinde denize hakim bir noktada sahil şeridinde hazırlanan Trabzon Şehir Camii ve Külliyesi inşaatı sürüyor. Caminin kaba inşaatı ve dış cephesi tamamlanırken iç kısımlarındaki çalışmalar sürüyor.

Trabzonlu hayırseverlerin destekleri ile 182 bin metrekare rekreasyon alanındaki 26 bin metrekarelik arsa üzerinde yapımı devam eden Trabzon Şehir Camii ve Külliyesi’nde 7 bin 700 kişi aynı anda ibadet edebilecek.

15 bin 442 metrekare toplam inşaatı alanı ve 8 bin 831 metrekare bodrum kat alanı ile tamamlandığında 14 derslikli eğitim merkezi, 15 atölye, bin kişilik konferans ve toplantı salonu, aşevi, bay/bayan abdesthane, gasilhane ve kapalı otoparkın bulunacağı camide 6 bin 255 m2 ibadet alanları bulunacak. 2 bin 800 metrekare harim alanı, bin 140 metrekare revak alanı, bin 200 metrekare avlu alanı ve bin 115 metrekare mahfil katında oluşan cami ve külliyenin geleneksel Türk-İslam mimari tarzı ile günümüz çizgilerini bütünleştirerek döneminin ve şehrin sembol eserlerinden biri olması amaçlanıyor.

Ana kubbesi 42 metre yüksekliğinde ve 22 metre çapında olacak, 77 metre yüksekliğinde 4 minaresinde 12 şerefe bulunacak caminin içi 24 pencereden ışık alacak. Ses akustiği de dikkate alınarak tasarlanan cami ve külliyesi ana kubbe, ön cephe ile mihrap cephesinde bulunan iki yarım kubbe ve güneybatı ve kuzeydoğu cephesindeki iki büyük kemerden oluşacak. Toplamda 6 bin 100 metrekare namazgah alanı içerisinde yaklaşık 7 bin 700 kişinin aynı anda ibadet edebileceği camide engelli kullanıcıların ulaşımı için de asansör bulunacak. Öte yandan caminin çevresi Trabzon Büyükşehir Belediyesi tarafından projelendiriliyor.

Samsun’da 78 Okulda Depreme Karşı Güçlendirme Yapıldı

Samsun’da depreme karşı güçlendirme çalışmaları kapsamına alınan 121 okulun 78’inde çalışmalar tamamlandı.

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okulların deprem riskine karşı güçlendirilmesi amacıyla alınacak önlemler ve yatırımların planlanmasına yönelik çalışmalar neticesinde Samsun’da tespit edilen güçlendirilmesi gerekli 121 okul binasından 9 adet okul binasının yıkım kararı verilerek yıkıldı. 3 adet okulun ihale hazırlık çalışmaları ise devam ediyor. 109 adet okulun ise proje revize işlemleri tamamlanarak ihaleleri yapıldı ve inşaatlarına başlandı.

31 adet okulun güçlendirme inşaatları devam ediyor.

Devam eden işlerden 78 adet okul binasının deprem güçlendirme işi tamamlandı.

Yenilenebilir Enerji Artışının Yüzde 99,5’i Güneş Enerjisi Projelerinden Kaynaklandı

İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi (İİSBF) Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Yıldırım ve İGÜ Sürekli Eğitim Merkezi Danışma Kurulu Üyesi İş İnsanı Ahmet Emre Cengiz, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın son açıkladığı; 2023 Yılı Elektrik Piyasası Sektör Raporu’nı değerlendirdi.

Kamu3’ün haberine göre; Türkiye’nin enerji sektöründeki güçlü hamleleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın son açıkladığı “2023 Yılı Elektrik Piyasası Sektör Raporu” ile bir kez daha gözler önüne serildi. 2024 yılı ve sonrasına dair fikirler veren rapora yönelik değerlendirmelerde bulunan Doç. Dr. Hakan Yıldırım ve İş İnsanı Ahmet Emre Cengiz, 2023’te kaydedilen 2858 megavatlık yenilenebilir enerji artışının yüzde 99,5’inin güneş enerjisi projelerinden kaynaklandığını belirterek, bu projelerin Türkiye’nin enerji ithalatına bağımlılığını azaltarak, ekonomik bağımsızlığını sağlamada ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmede önemli bir köprü görevi gördüğünü ifade ettiler. 

Türkiye, son yıllarda gerçekleştirdiği temiz enerji projeleriyle sadece enerji sektörü için değil, ekonomi, istihdam ve teknoloji alanlarında da pozitif etkiler oluşturuyor. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun raporunu değerlendiren İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi (İİSBF) Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Yıldırım ve İGÜ Sürekli Eğitim Merkezi Danışma Kurulu Üyesi İş İnsanı Ahmet Emre Cengiz, Türkiye’nin temiz enerji projeleriyle geleceğe yönelik yaptığı yatırımları değerlendirdi. 

Güneş enerjisinin, finansal ve ekonomik boyutta taşıdığı stratejik öneme dikkat çeken Doç. Dr. Hakan Yıldırım, “2023’te kaydedilen 2858 megavatlık yenilenebilir enerji artışının yüzde 99,5’i güneş enerjisi projelerinden kaynaklandı. Bu durum, Türkiye’nin enerji portföyünü çeşitlendirmesi açısından sadece bir adım değil, aynı zamanda ekonomik olarak büyümesine de güçlü bir katkı sağlıyor. Güneş enerjisi projeleri sadece çevresel avantajlar sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda yerel ekonomilere dinamizm kazandırıp, istihdam imkanları sağlıyor” şeklinde belirtirken İş İnsanı Ahmet Emre Cengiz ise, “Bu projeler enerji güvenliğimizi artırmanın yanı sıra iklim değişikliği ile mücadelede de etkin bir rol oynuyor. Türkiye’nin enerji ithalatına bağımlılığını azaltarak, ekonomik bağımsızlığını sağlamada ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmede önemli bir köprü görevi görüyor.” ifadelerini kullandı.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun raporu, Türkiye’nin enerji sektöründeki dönüşümünün hem ekonomik hem de çevresel açıdan ülkenin sürdürülebilirlik kalkınma hedeflerine ulaşmasına önemli bir katkı sağladığını gösteriyor. Bu projelerin, Türkiye’nin enerji bağımsızlığını sağlamasında stratejik bir öneme sahip olduğunu belirten Cengiz, “Türkiye, bu alanda attığı adımlarla uluslararası düzeyde de örnek bir ülke olma potansiyeline sahip. Ayrıca, güneş enerjisi projelerinin hane ve iş yeri çatılarında kullanılması, enerji ihtiyacının bir kısmını karşılamakla kalmayıp, bireysel ve kurumsal düzeyde enerji bağımsızlığını sağlamanın da bir yolu diyebiliriz. Bu uygulama, sadece bireylerin ve işletmelerin enerji maliyetlerini düşürmekle kalmaz, aynı zamanda çevresel sürdürülebilirliği de destekler. Böylece, her birey ve işletme kendi enerjisini üretme potansiyeliyle enerji dönüşümüne katkıda bulunmuş olur.” dedi. 

Güneş enerjisi projelerinin, ekonomik büyümenin yanı sıra teknolojik gelişmelere de öncülük ettiğini belirten Doç. Dr. Hakan Yıldırım, “Yerli üretim ve Ar-Ge çalışmalarındaki artış, sektördeki istihdamı olumlu yönde etkileyerek ülke ekonomisine katkı sağlıyor. Türkiye’nin enerji sektöründeki bu dönüşümü, sadece enerji güvenliği ve temiz çevre için değil, aynı zamanda ekonomik kalkınma ve teknolojik ilerleme açısından da önemli bir fırsat sunuyor.” şeklinde konuştu.

Zeytinköy’de Asfaltlama Çalışmaları Sona Erdi

Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde sokakların asfaltlama çalışmaları teker teker tamamlanıyor. Son olarak Zeytinköy’de başlatılan asfaltlama çalışmaları sona erdi.

Yeşildere Mahallesi’nde belediye ekipleri tarafından 2807 ve 1173 sokaklar çevresinde yer alan 10 ayrı sokakta sıcak asfalt çalışması gerçekleştirdi. Bu çalışma, mahallenin dönüşüm sürecindeki son adımlardan biri oldu.

Yeniden İmar ve İnşa Projeleri Finanse Ediliyor

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, deprem bölgesinin yeniden imar ve inşa projelerinin finanse edileceğini belirterek deprem fonuyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Afet Yeniden İmar Fonu’nun işleyişine ilişkin yönetmeliğin hazırlanıp Resmi Gazete’de yayımlanmak üzere Cumhurbaşkanlığına gönderildiğini belirterek, “Afet bölgelerinde, özellikle 6 Şubat 2023 tarihli Kahramanmaraş depremlerinin etkili olduğu alanlardaki yeniden imar ve inşa projeleri, planlı şekilde ve kurumların eş güdümü içinde finanse edilecek” dedi.

Şimşek, geçen yıl yasalaşan kanunla altyapısı oluşturulan Afet Yeniden İmar Fonu’na ilişkin değerlendirmede bulundu.

Söz konusu kanunla AFAD tarafından doğal afetler sonrasında genel hayata etkili afet bölgesi ilan edilen alanlarda imar, altyapı ve üstyapı çalışmaları için gerekli kaynağın sağlanması, yönetilmesi ve ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına aktarılması amacıyla Afet Yeniden İmar Fonu’nun kurulduğunu ifade eden Şimşek, fonun Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı olacağını söyledi.

Şimşek, fonun yönetim kurulunun Hazine ve Maliye Bakanı başkanlığında, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Tarım ve Orman, İçişleri, Ulaştırma ve Altyapı bakanları ile Strateji ve Bütçe Başkanı’ndan oluştuğunu bildirdi.

Fonun kaynaklarına ilişkin de bilgi veren Şimşek, “Bu kaynaklar, yurt içi ve dışı kaynaklı her nevi nakdi bağış, yardım, hibe ve tahvil dahil krediler ile bütçeye bu amaçla konulacak ödenekten oluşacak” diye konuştu.

Şimşek, fonun bu kaynakları kanunda belirtilen amaç doğrultusunda ve yönetim kurulu kararları çerçevesinde ilgili projelere, gerçekleşmelere bağlı olarak aktaracağına işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu:

“Fonun yapısı ve işleyişine ilişkin usul ve esasların belirlenmesi amacıyla Bakanlığımız koordinasyonunda yürütülen Afet Yeniden İmar Fonu Yönetmeliği’ne ilişkin çalışmalar tamamlandı ve düzenleme Resmi Gazete’de yayımlanmak üzere Cumhurbaşkanlığına gönderildi. Yönetmeliğin yayımlanması sonrasında afet bölgelerinde, özellikle 6 Şubat tarihli Kahramanmaraş depremlerinin etkili olduğu alanlardaki yeniden imar ve inşa projeleri, planlı bir şekilde ve kurumların eş güdümü içinde finanse edilecektir.”

“Uygun Maliyetli Dış Finansman İmkanlarından Yararlanılacak”

Bu sayede, öncelikle uzun vadeli ve uygun maliyetli dış finansman imkanlarından yararlanılmasının, kaynakların verimli, etkin ve şeffaf şekilde kullanılmasının sağlanacağını vurgulayan Şimşek, “Fon, bağımsız denetim standartlarına uygun olarak denetlenecek ayrıca Sayıştay denetimine de tabi olacak. Bu çerçevede, belirlenen amaçlar doğrultusunda ilgili kurumlarımızla yakın işbirliği içinde çalışmalarımız devam edecek” dedi.

Didim Genelinde Yol Çalışmaları Sürüyor

Aydın, Didim’de ilçe belediyesi tarafından başlatılan yol yapım çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor.

Didim genelinde konforlu ulaşım ağı sağlanması amacıyla başlatılan yol yapım ve sathi kaplama çalışmaları hızlandı. 

Çalışmalar hakkında bilgi veren Didim Belediye Başkanı A. Deniz Atabay, “Didimli vatandaşlarımızın daha modern bir ulaşım ağına kavuşması için yol yapım çalışmalarımıza ara vermeden devam ediyoruz Fener Caddesi’nden başlayarak bölgeye 40800 metrekare sathi kaplama yol kazandırdık. İlçemize yeni yollar kazandırmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Aydın’daki tüm ulaştırma projelerine buradan ulaşabilirsiniz.

Deprem Yalıtımında Sürtünmeli Sarkaç İzolatörler Öne Çıkıyor

6 Şubat depremlerinin yıl dönümü yaklaşırken, binaların depreme dayanıklılığını artıran sismik izolatör teknolojileri yeniden gündeme geldi. Küresel trendler, hammaddesi çelik olan sürtünmeli sarkaç tipi izolatörlere yönelik talebin arttığını gösterdi. Bu izolatörlerin Türkiyedeki ilk ve tek üreticisi; Japonya, Tayvan Şili, ABD ve Çinden gelen uzman ekiplerin, sismik izolatör kullanılan hastane binalarının üstün performansını tasdiklediğini açıkladı.

6 Şubat depremlerinin üzerinden yaklaşık bir yıl geçti. Türkiye’nin deprem riskleri ve büyük İstanbul depremi konusundaki endişeler sürerken, binaların depreme dayanıklılığını artıran ve “deprem yalıtımı” adı verilen sismik izolatör teknolojilerine yönelik ilgi de arttı. Kauçuk veya çelik materyaller kullanılarak üretilen ve binaların temellerine ya da bodrum katlarına yerleştirilerek yapıların maruz kalacağı sarsıntı etkisini azaltan sismik izolatör teknolojileri konusunda merak edilenleri, Ankara’da sismik izolatör üretimi gerçekleştiren, ürünleri şehir hastanesi projelerinde uygulanan ve dünyanın pek çok noktasında projelere imza atan TİS Teknoloji Genel Müdürü Uğurcan Özçamur açıkladı.  

Dünyada kabul görmüş iki ana tip deprem izolatörü bulunduğunu belirten Uğurcan Özçamur, “Birincisi kauçuk esaslı ürünler, ikincisi ise hammaddesi çelik olan sürtünmeli sarkaç adını verdiğimiz ürünler. 90’lı yıllarda ortaya çıkan sürtünmeli sarkaç, son yıllarda popülerlik kazandı” dedi.

Son iki yılda projelerin %25inde çelik sürtünmeli sarkaçlar kullanıldı

Japonya, Tayvan, Şili, ABD ve Çin’den gelen uzman ekipler, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından 7 ilde saha çalışmaları gerçekleştirdi. Sismik izolatör kullanılan tutulan hastane binalarında gerçekleştirilen çalışmalar, sürtünmeli sarkaç mesnetlerle donatılmış, taban izolasyon sistemleri kullanılan hastane binalarının daha üstün performans sağladığını gösterdi. 

Deprem yalıtımı ve depreme dayanıklı yapılar konusunda yürütülen Ar-Ge çalışmalarının çelik hammaddeli sürtünmeli sarkaç ürününe odaklandığını kaydeden Uğurcan Özçamur, “Japonya’da 10 yıl öncesine kadar deprem yalıtımı için sadece birkaç projede sürtünmeli sarkaç kullanıldığını biliyoruz. Son iki yılda ise yeni projelerin yaklaşık %25’inde hammaddesi çelik olan sürtünmeli sarkaçlar kullanıldı. Projelerin %90’ında tercih edilen ve fiyat/performans açısından da daha iyi sonuçlar veren çelik ürünler, kauçuk izolatörlerden daha gelişmiş bir teknoloji olarak öne çıkıyor. Üst yapıyı ekstra rahatlatan bu teknoloji, bina elemanlarının deprem kuvvetini daha az almasını ve bu sayede daha az zarar görmesini sağlıyor” dedi.

“Çelik veya kauçuk, yapı tipine göre değişebiliyor” 

Kauçuk izolatörlerin ve çelik hammaddeli sürtünmeli sarkaç ürünlerin aynı işleve hizmet ettiğini dile getiren TİS Teknoloji Genel Müdürü Uğurcan Özçamur, “Kauçuk izolatörlerle ulaşılabilecek periyot değerleri 2,5-3 saniye civarında. Başka bir deyişle, ivmeyi belli bir yere kadar azaltabiliyorsunuz. Sürtünmeli sarkaç tipi çelik izolatörlerde ise rahatlıkla 5-6 saniye periyotlara ulaşabiliyorsunuz ve bu da üst yapının çok daha az deprem kuvveti almasını sağlıyor. Öte yandan üretim güvenilirliği açısından da çelik materyallerin kauçuğa göre avantajlı olduğunu söyleyebiliriz. Çelik ürünlerin standartları, üretim sürecinde farklılıklar yaşanabilecek kauçuk materyale kıyasla daha avantajlı. Tüm bunlar, dünya çapında çelik hammaddeli sürtünmeli sarkaç deprem izolatörlerine yönelik artan talebi doğruluyor. Ancak çelik veya kauçuk tercihi, yapı tipine göre de değişiklik gösterebiliyor. Örneğin bazı yapılar kauçukla tasarlanamıyor. Bazı yapılar için ise sürtünmeli sarkaç kullanmak ideal olmayabiliyor. Yapıya, yapı amacına, tasarıma göre farklılaşmak gerekebiliyor” ifadelerini kullandı.

Sürtünmeli sarkaç tipi izolatörlerde ilk ve tek yerli üreticiyiz” 

Yarım asırlık geçmişi olan Mim Mühendislik’in iştirakleri olan TİS Teknolojik İzolatör Sistemleri olarak küresel yüzeyli sarkaç tipi sürtünmeli çelik deprem yalıtım cihazı üreten ilk ve tek yerli şirket olduklarını hatırlatan Uğurcan Özçamur, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı: 

“Sismik izolatör teknolojileri, ABD, Almanya, İtalya, Japonya, Çin gibi ülkelerden ithal ediliyordu. TİS Teknoloji olarak deprem yalıtımı konusunda dışa bağımlılığımızı ortadan kaldırırken, ülkemizi sismik izolatör teknolojilerinin ihraççısı konumuna taşıdık. Hatay, Kahramanmaraş gibi şehirlerdeki şehir hastanelerinde de kullanılan, ülkemizde onlarca proje tarafından tercih edilen sürtünmeli sarkaç tipi deprem izolatörlerimizi Azerbaycan, Şili, Peru, Tayvan, Meksika, Irak, İtalya gibi pek çok pazara taşıdık. İtalya Sibaritide Hastanesi, Irak Merkez Bankası, Şili Autonoma Üniversitesi, Azerbaycan Shusha Camisi, deprem yalıtımı için Türkiye’de geliştirdiğimiz sürtünmeli sarkaç tipi izolatörleri tercih etti. Deprem yalıtımı cihazlarının tasarım, imalat, montaj ve servisine kadar tüm süreçleri yürüten TİS Teknoloji olarak, yerli sermaye ve yerli mühendislikle dünya standartlarında ürünler geliştiriyoruz.”

Sürdürülebilir Kent Buluşmaları Antalya’da Gerçekleştirildi

Mapei tarafından düzenlenen ‘Sürdürülebilir Kent Buluşmaları’ organizasyonunun 6’ncısı Antalya’da gerçekleştirildi.

Yoğun ilginin olduğu toplantıda, Antalya İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Soner Akdoğan ve Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Bahar da açılış konuşmasında katılımcılara görüşlerini bildirdi. 

Mapei, “Sürdürülebilir Kent Buluşmaları” kapsamında Antalya’da sektör temsilcileri ile bir araya geldi. “Sürdürülebilir kentler için yenilikçi uygulamalar” konulu toplantıda yapısal güçlendirme ve sektördeki yenilikler hakkında katılımcılara bilgi verildi.

Mapei Genel Müdürü Selman Tarmur, Havayı Koklayan Adam Meteorolojist Bünyamin Sürmeli ve Mapei Türkiye İş Geliştirme Yöneticisi Eray Aladağ’ın sunumlarını paylaştığı toplantıya inşaat mühendisleri, mimarlar, sivil toplum kuruluşları üyeleri, belediye yetkilileri ve basın mensupları katılım sağladı. Yoğun ilgi gösterilen toplantıda Mapei’nin yapısal güçlendirme çözümleri hakkında da bilgiler verildi.

“Kalite, İnşaat Çalışmalarında Fark Yaratan En Önemli Özellik”

İnşaat çalışmalarında en çok dikkat edilmesi gereken ve fark yaratan özelliğin kalite olduğuna dikkat çeken Mapei Genel Müdürü Selman Tarmur, “Mapei olarak günümüzde inşaat sektörüne yönelik kimyasal ürünlerin, dolgu malzemelerinin ve yapıştırıcıların üretiminde dünya lideriyiz. İnşaat sektörüne yönelik ürünler dünyasında en geniş ürün yelpazesiyle tüm müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Daima, mümkün olan en iyi ürünü sunabilmek için en iyi hammaddeleri kullanmayı ve en nitelikli personel ile çalışmayı taahhüt ediyoruz. Araştırma ve yeniliğin, büyümenin en büyük destekçileri olduğuna inandığımızdan, yıllık cironun yüzde 5’ini Araştırma ve Geliştirme için kullanıyoruz. Merkezimiz İtalya’da olmakla birlikte küresel pazarda önemli bir rol oynuyoruz. Genel Merkezimiz, tüm dünyaya ulaştığımız yolculuğumuza başladığımız şehir olan Milano’dadır. Bilgi birikimimizi artırıp hem şirket içi hem de şirket dışındaki ilişkilerimizi geliştirerek büyümeye devam ediyoruz” dedi.

Her yıl çevresel olarak sürdürülebilir tasarım ve inşaat yapmayı mümkün kılan binlerce yeni formülasyon oluşturduklarına işaret eden Tarmur, “Mapei olarak çevre dostu çimento üretimi ile örnek oluyoruz. Tüm çimento esaslı ürünleri Reach Yönetmeliği’ne uygun olarak üretiyoruz. Avrupa Birliği, çimentolarda bulunan Cr VI’nın (Krom 6) insan sağlığı açısından zararlı olması nedeniyle, çimentonun içindeki oranın 2 ppm’nin altında olmasına ilişkin bir yönetmelik çıkardı. AB yıllardır kendi sınırları içerisinde Cr VI oranı 2 ppm’den fazla olan çimentoların satışına izin vermiyor. Biz şirket olarak çimento esaslı bütün ürünlerimizde CR VI < 2 ppm olan çimento kullanıyoruz. Bu konunun önemi yeterince bilinmiyor, bir an önce tüm sektöre yayılması gerekiyor” dedi.

Kaynak: Emlak Dream

Ege Yapı GYO Dönüşüm İznini Aldı

Ege Yapı, Sermaye Piyasası Kurulu’ndan (SPK) Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) dönüşüm iznini alarak halka arz sürecinin ilk aşamasını tamamladı.

Gayrimenkul sektöründe 360 derece hizmet veren EgeYapı, halka arz yolunda ilk aşamayı tamamladı. Şirket, Sermaye Piyasası Kurulu’ndan Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı dönüşüm iznini 21.12.2023 tarih ve 80/1767 sayılı SPK kararını takiben aldı. Böylelikle halka arz sürecinin ilk adımını atmış oldu. EgeYapı, Portföyündeki projelerle halka açılma sürecini 2024 yılı bitmeden tamamlamayı hedefliyor.

Gayrimenkul sektöründe ulusal ve uluslararası alanda edindiği deneyimin ardından 2015 yılında temelleri atılan Ege Yapı, yurt içi ve yurt dışında konut, ofis, otel, alışveriş merkezi ve eğitim kurumu gibi birçok projenin müteahhitlik ve gayrimenkul geliştirme işlerini başarı ile gerçekleştirmiştir. Şirket, ileri teknoloji odaklı yönetim yaklaşımı, güçlü mühendislik anlayışı ve yenilikçi bakış açısıyla hayata geçirdiği prestijli marka değeri yüksek projelerle sektörde fark yaratmayı sürdürüyor.

Şirketin bugüne kadar hayata geçirdiği projeleri arasında; Batı Şehir, Cer İstanbul, Kordon İstanbul Projesi ve Çamlı Yaka Konakları bulunuyor. Ayrıca Ege Yapı’nın devam eden Modern Yaka ve Ege Yapı Kekliktepe projeleri bulunmaktadır. Gelecekte ise İstanbul’da Şile ve Beyoğlu; İzmir’de Urla; Çanakkale Ezine ile Ayvacık’ta Paşaköy ve Ahmetçe; Yalova’da Altınova projesi hayata geçirilecektir. Ege Yapı, sağlam mühendislik vizyonu ile A sınıfı enerji belgeli sürdürülebilir yaşam alanları geliştirdiği projelerinde bölgelere değer katmaya devam ediyor.

Ege Yapı, sağlam mühendislik vizyonu ile A sınıfı enerji belgeli sürdürülebilir yaşam alanları geliştirdiği projelerinde bölgelere değer katmaya devam ediyor. 2023-2025 yılları arasında 7 milyar TL yatırım değerinde 7 projeyi tamamlamayı planlayan Şirket, [ana hissedarı Ege Yapı A.Ş. ve Şirket’in konsolidasyona tabi iş ortaklıkları ile birlikte] bugün sahada 3 bin 500 kişi, merkezde 113 kişi ve mühendislik kadrosunda 400 kişilik bir istihdam sağlamaktadır.

Ege Yapı bünyesinde Yönetim Kurulu Üyesi olarak görevini sürdüren Didem Güneş, EgeYapı halka arz sürecine başlamasıyla birlikte Ege Yapı GYO’ya Genel Müdür olarak atandı. Bu atama ile Didem Güneş, şirketin stratejik yönetim ve büyüme hedeflerine liderlik edecek. 17 Ocak 2024 tarihi itibarıyla Genel Müdür olarak göreve başlayan Didem Güneş, şirketin vizyonunu güçlendirmek adına önemli kararlar alacaktır.

Ege Yapı firma bilgileri ve tüm projelerine buradan göz atabilirsiniz.

“Artık Depremleri Bir Doğal Afet Olmaktan Çıkarmalıyız”

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından inşaat çalışmalarında kalitenin öneminden bahseden Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Başkanı Yavuz Işık, “Artık depremleri, toplumsal ve ekonomik travmalara neden olan bir doğal afet olmaktan çıkartmalıyız.” dedi.

6 Şubat 2023 Kahramanmaraş Depremleri sonrası yapılan değerlendirmelere değinen Türkiye Hazır Beton Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, “2023 yılının ilk günleri ile birlikte Cumhuriyetimizin 100. yaşını kutlayacak olmanın mutluluğunu ve gururunu yaşarken, geçmişten aldığımız tecrübeler ve dersler ile geleceğe daha güçlü ve umutlu bakıyorduk ancak 6 Şubat günü tüm ülke olarak adeta bir kâbusa uyandık. Ne yazık ki o sabah deprem konusunda yeterince yol alamadığımızı apaçık gösterdi. 50 binden fazla can kaybı yaşanan Kahramanmaraş ve Hatay Depremleri yaklaşık 14 milyon vatandaşımızı doğrudan etkilemiş ve tüm ulusumuzu yasa boğmuştur.

T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada Kahramanmaraş ve Hatay depremlerinden etkilenen 11 ilimizde yıkılan binaların yüzde 97’si 1999 yılından önce inşa edilmiş ve mühendislik hizmeti almamış, denetime tabi olmamış yapılar olduğu belirtildi. Oysa 1999 yılı öncesinde de deprem yönetmelikleri, uygulama standartları, İmar Kanunu, fenni mesuliyet ‘TUS’ sistemi gibi birçok husus yürürlükteydi. 1999 Marmara Depremi ile tüm bunların depreme dayanıklı, can ve mal güvenliğini sağlayan yapıların inşasında etkili olmadığı görülmüş ve daha sonra önemli aksiyonlar alınmıştı. Bu aksiyonlara örnek olarak; hazır beton ve nervürlü çelik donatı kullanımının zorunlu hâle gelmesi, Yapı Denetimi Sisteminin (YDS) tüm ülke geneline yayılması, Deprem Yönetmeliklerinin güncellenmesi verilebilir. Bu aksiyonlar sonucunda 2000 yılı sonrasında ve özellikle 2011 yılında YDS’nin tüm Türkiye’de uygulamaya geçmesi sonucunda daha güvenilir ve depreme dayanıklı binaların inşası mümkün olmuştur. Buna rağmen günümüzde yapı stokumuzun yaklaşık yarısı 2000 yılı öncesinde inşa edilmiş durumdadır.

Kahramanmaraş ve Hatay Depremlerinde yıkılan binaların yüzde 2’si ise 2000 yılından sonra inşa edilmiştir ancak bunların büyük bir çoğunluğu yapı denetimine tabi tutulmamıştır. Depremin etkilediği 11 ilde yapı denetim sistemine geçilmesinden sonra hazır beton kullanılarak yapılan 151 bin 990 binadan 272’si yıkılmış olup, yıkılmayan bina oranı yüzde 99,8’dir.” dedi.

“Kentsel Dönüşüm Büyük Bir Fırsattır”

Kentsel dönüşüm süreçlerine değinen Yavuz Işık, “2012 yılında yürürlüğe giren Kentsel Dönüşüm Kanunu’nda 2023 yılında yapılan değişiklikler ile sürecin daha hızlanması beklenmektedir. Kentsel dönüşümün ana teması riskli yapıların dönüştürülmesi olarak algılansa da dönüşüm sürecinin çok boyutlu bir şekilde ele alınması gerekmektedir. Kent madenciliği prensipleri ile inşaat ve yıkıntı atıklarının sürdürülebilir bir şekilde değerlendirilmesi, doğal kaynakların sorumlu kullanılması, neredeyse sıfır enerjili binalara ağırlık verilmesi, olası afetler için tam donanımlı toplanma alanlarının yapılması, ulaşım akslarının yeniden planlanması, düşük karbonlu malzemelerin kullanılması gibi birçok boyutta süreç desteklenmelidir.” dedi.

“Her Beton Hazır Beton Değildir”

Depreme dayanıklı yapıların özelliklerini vurgulayan Yavuz Işık, “1970’li yılların sonunda hazır beton ile tanışan Türkiye’de hazır betonun kullanımı kademeli olarak 2000’li yılların başında zorunlu hâle gelmiştir. Bu nedenle birçok eski yapıda ‘hazır beton’ yerine şu an için ‘ilkel’ olarak nitelendirilebilecek yöntemlerle beton üretilmiştir. Herhangi bir standarda ve mühendislik yaklaşımına tabi olmayan bu betonlar yine uygun olmayan inşaat demirleri ile birlikte kullanılmış ve mühendislikten uzak tasarım ve yöntemlerle bina yapımında kullanılmıştır. Günümüzde ise ‘hazır beton’ bilgisayar kontrollü otomasyon sistemlerine dayanan, tüm girdi kontrolleri yapılan, en çok denetime tabi tutulan ve denetimi RFID çiplerle gerçekleştirilen güvenilir bir yapı malzemesi ve tam anlamıyla mühendislik ürünüdür.” dedi.

Depreme dayanıklı yapıların tasarımının önemine dikkat çeken Yavuz Işık, “Önemli bir diğer husus da hiçbir yapı malzemesinin sadece kendi özellikleri ile ‘depreme dayanıklı’ olarak tanımlanmaması gerektiğidir. Doğru ve kaliteli malzeme, güvenilir yapıların olmazsa olmaz koşullarından sadece biridir. Esas olan, depreme dayanıklı yapı tasarımıdır.” diye konuştu.

“Sorumluluğumuzun Bilincindeyiz”

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) olarak inşaat sektörünün önemli bir paydaşı ve güvenli yapıların da en önemli bileşeninin sorumluluğunu taşıdıklarını belirten THBB Başkanı Yavuz Işık, “36 yıldır ülkemizin sağlam yapılar üzerinde gelişmesini ve büyümesini sağlamak için yoğun çaba sarf etmekteyiz. Hem sektörümüzün kalite bilincini ve yetkinliğini geliştirmek hem de hazır beton kullanıcılarını doğru uygulamalara teşvik etmek için birçok somut adım attık ve atmaya devam ediyoruz. Bunları yaparken ilgili kamu kurumları ve meslek örgütleri ile iş birliğini önemsiyoruz.

1995 yılında ülkemizde hazır beton üretimine yönelik herhangi bir denetim mekanizması yokken THBB üyeliğinin birinci şartı KGS Belgesi almaktı. Başka bir sektörde benzeri olmayan bu uygulama ile THBB, üyelerinin standartlara uygun üretim yapmasına liderlik ederken bir yandan da tüm sektörün bu yöne evrilmesini sağlamıştır. Daha sonra yürürlüğe giren G İşareti Yönetmeliği ile bu süreç tüm sektöre yayılmıştır. THBB olarak bütün hazır beton üreticilerini standartlara uygun üretim yapmak üzere KGS Sistemi’ne davet ediyoruz.” dedi.

Türkiye Hazır Beton Birliği olarak olarak uzun yıllardır riskli yapı stokunun dönüştürülmesini sürekli gündeme getirdiklerini belirten THBB Başkanı Yavuz Işık, “Kahramanmaraş Depremleri sonrasında sadece riskli yapıların değil, üretimden tasarıma, uygulamadan denetime kadar tüm süreçlerdeki iş yapış şeklinin ve zihniyetin dönüşmesi gerektiğini gördük. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, bilimin ışığında, kültürel ve doğal mirasımızı koruyup geçmiş tecrübelerimizden faydalanarak yeni bir toparlanma ve kalkınma döneminin kapısını aralamalıyız. Artık depremleri, toplumsal ve ekonomik travmalara neden olan bir doğal afet olmaktan çıkarmalıyız. Bu konuda gerekli politikaların ve eylem planlarının oluşturulmasını destekliyor ve tüm paydaşları göreve çağırıyoruz.” dedi.

İstanbul ve Muğla’ya Toplam 1,4 Milyar TL Otel Yatırımı Yapılacak

İstanbul’un Kartal işçesinde ve Muğla’nın, Bodrum ilçesinde toplam 1,4 milyar TL yatırım bedeliyle otel projeleri hayata geçirilecek.

İstanbul’un Kartal ilçesi Cevizli Mahallesi 10507 ada 704 parselde bulunan 8 bin 936 metrekarelik araziye Aksoylar Maden Denizcilik ve İnşaat Sanayi Tic. A.Ş. tarafından Aksoylar Radisson Blu isimli  apart otel yapılacak. Proje bedeli 1 milyar 90 bin TL olarak belirlenen otelde 204 oda ve 32 ticaret alanı bulunacak.

Muğla’da Tatil Köyü Yükselecek

Muğla’nın, Bodrum İlçesi, Kızılağaç Mahallesi, 307 Ada 1, 4,5,6,7,8,9,10,11,12,13 ve 14 parselde bulunan toplam 364 bin 140 metrekarelik arazilere, Halikarnas Turizm ve Yatırım A.Ş tarafından “Four Seasons Resort Bodrum” oteli yapılacak.

120 odalı otel ve 105 üniteli tatil köyü için  proje bedeli  268 milyon TL olarak belirlendi.

Daha önce 307 ada 21 parseli de kapsayacak şekilde 125 odalı otel ve 284 üniteli tatil köyü projesi için verilen ‘ÇED gerekli değildir’ kararının Danıştay 6. Dairesi tarafından iptal edilerek inşaat faaliyetinin durdurulduğu ve revize edilen yeni projeyle oda kapasitelerinin 120 oda kapasiteli 5 yıldızlı otel ve 105 oda kapasiteli 5 yıldızlı tatil köyü olarak değiştirildiği belirlendi.

Kaynak: Turizm Güncel

Konya, Akıllı Şehir Sıralamasında Zirvede

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yayımlanan Akıllı Şehir Başarılı Örnekler Portalı’nda 132 Akıllı Şehir Uygulaması ile Konya, zirvedeki yerini korudu.

Çevre, Şehircilik ve iklim Değişikliği Bakanlığı’nın yayımladığı 2020-2023 Akıllı Şehirler Ulusal Stratejisi ve Eylem Planı’na uyumlu yerli ve milli kaynaklar kullanılarak Akıllı Şehir Stratejisi ve Yol Haritasını Türkiye’de ilk defa Konya’daki tüm paydaşlarla birlikte hazırlayan Konya Büyükşehir Belediyesi, Akıllı Şehircilik uygulamalarıyla Türkiye’ye ve dünyaya örnek oluyor.

Ekonomim’den Muhammet Yiğitoğlu’nun haberine göre; Ulusal Akıllı Şehirler Stratejisi ve Eylem Planı kapsamında hazırlanan Akıllı Şehirler Olgunluk Değerlendirme Modelinin uygulanması ile şehirlerin Akıllı Şehircilik alanındaki kabiliyetleri değerlendirilip akıllı şehir olgunluk seviyeleri tespit edilerek, bu sonuçlar doğrultusunda Ulusal Akıllı Şehir Endeksi oluşturuldu.

Bu doğrultuda ulaşımdan çevreye, enerjiden sıfır atık konusuna, bilişim teknolojilerinden yönetişim gibi 20’den fazla alanda yapılan değerlendirmeler ile şehirlerin olgunluk seviyesi ölçülüyor ve böylece şehirler bu sonuçlara göre yapılması gereken faaliyetler ve alınması gereken tedbirlerle ilgili çalışmalar yapıyor.

Konut Kredi Hacmi 436,7 Milyar TL Oldu

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından açıklanan bültene göre, konut kredi hacmi 436,7 milyar TL’ye ulaştı.

BDDK tarafından yayınlanan haftalık bültene göre, sektörün kredi hacmi 26 Ocak itibarıyla 101 milyar 311 milyon lira artış gösterdi. Söz konusu dönemde toplam kredi hacmi 11 trilyon 736 milyar 174 milyon liradan 11 trilyon 837 milyar 485 milyon liraya yükseldi. Bankacılık sektöründe toplam mevduat ise bankalar arası dahil geçen hafta 65 milyar 848 milyon lira arttı. Toplam mevduat 15 trilyon 101 milyar 317 milyon lira oldu.

Tüketici kredilerinin tutarı, 26 Ocak itibarıyla 12 milyar 923 milyon lira artışla 1 trilyon 526 milyar 904 milyon liraya yükseldi. Söz konusu kredilerin 436 milyar 713 milyon lirası konut, 94 milyar 96 milyon lirası taşıt ve 996 milyar 95 milyon lirası ihtiyaç kredilerinden oluştu.

Bu dönemde taksitli ticari kredilerin tutarı 29 milyar 735 milyon lira artarak 1 trilyon 438 milyar 439 milyon liraya çıktı. Bankaların bireysel kredi kartı alacakları da yüzde 2,8 artışla 1 trilyon 206 milyar 915 milyon liraya yükseldi. Bireysel kredi kartı alacaklarının 522 milyar 515 milyon lirasını taksitli, 684 milyar 400 milyon lirasını taksitsiz borçlar oluşturdu.

Kaynak: Emlak Dream

ABD’de Konut Fiyatları Kasım’da Geriledi

S&P CoreLogic Case-Shiller, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Kasım 2023’e ilişkin ulusal konut fiyat endeksi verilerini yayımladı.

Buna göre, ABD’de ulusal konut fiyat endeksi, geçen yıl Kasım’da bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 5,1’lik artış kaydetti. Endeks, ekimde yıllık yüzde 4,7 artmıştı.

ABD’nin 20 kentindeki konut fiyatlarına ilişkin endeks de Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 5,4 yükseldi.

Piyasa beklentileri, endeksin bu dönemde yüzde 5,8 artması yönündeydi. Son bir yılın en büyük artışını kaydeden endeks, ekimde de yüzde 4,9 artmıştı.

Endeksteki 20 kent arasında konut fiyatlarının yıllık bazda en fazla yükseldiği kent Detroit oldu. Detroit’te bu dönemde konut fiyatları yıllık bazda yüzde 8,2 arttı. Detroit’in ardından konut fiyatlarının en fazla yükseldiği diğer kentler yüzde 8 ile San Diego ve yüzde 7,4 ile Cleveland ve New York olarak sıralandı. Aynı dönemde konut fiyatları Portland’da ise yıllık yüzde 0,7 düştü.

Aylık bazda ise kasımda hem ulusal konut fiyat endeksi hem de 20 kentteki konut fiyatlarına ilişkin endeks mevsim etkilerinden arındırılmış olarak yüzde 0,2 azalış kaydetti. Söz konusu değişim Ocak 2023’ten bu yana ilk aylık azalış olarak dikkati çekti.

Açıklamada görüşlerine yer verilen S&P DJI Emtia, Reel ve Dijital Varlıklar Başkanı Brian Luke, ABD’de konut fiyatlarının kasımda, tüm zamanların en yüksek seviyesinden düşüşe geçtiğini belirtti.

Dokuz aylık yükseliş serisinin kasım ayında sona erdiğine ve endeksin en son yaz aylarında görülen seviyelere geri döndüğüne işaret eden Luke, Seattle ve San Francisco şehirlerinin sırasıyla yüzde 1,4 ve yüzde 1,3 ile en büyük aylık düşüşleri bildirdiğini kaydetti.

Kaynak: AA

Trabzon’a Yeni Hastane Projesi Geliyor

Trabzon Özel İmperial Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çelebi, basın açıklamasıyla yeni hastane projesiyle ilgili konuştu.

Trabzon Özel İmperial Hastanesi, Trabzon basını ile bir araya geldi. Basın toplantısına İmperial Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çelebi, hastane müdürü ve hastanenin başhekimleri katılım gösterdi. Başkan Mehmet Çelebi toplantıda gazetecilerin hem yeni yılını hem de geçmiş gazeteciler gününü kutladı. Daha sonra basının sorularını yanıtlayan Başkan Çelebi, sağlık turizminden yatırım konularına önemli açıklamalarda bulundu.

Trabzon’un önemli sorunlarından biri olan otopark sorununun hastane çevresinde de yaşandığını kaydeden Özel İmperial Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çelebi, hastane yoğunluğundan dolayı otoparkın yetersiz kaldığını belirterek, “Otoparkla ilgili ciddi bir sorunumuz var. Ama konuyla ilgileniyorlar. İlerleyen zamanlarda çözüme kavuşacağımıza inanıyorum. Bizim ekiplerimizin de konuyla ilgili çalışmaları sürüyor. Karşıda da otopark alanı var. Otopark konusu biraz da bizim yoğunluğumuzdan kaynaklanıyor. Bu sorunu da çözeceğimize inanıyorum.” dedi.

Kaynak: Güne Bakış

İstanbul’un En Büyük GES Projesi Açıldı

İstanbul’un kurulu gücü en büyük arazi tipi Güneş Enerjisi Santrali, Eyüpsultan’da gerçekleştirilen törenle açıldı. Yenilenebilir enerji üretiminde örnek olacak santralde Eyüpsultan Belediyesi’nin tüm kurumlarının elektrik ihtiyacı karşılanacak.

Eyüpsultan Belediyesi tarafından Ağaçlı Mahallesi’nde yapılan ve İstanbul’da kurulan en büyük Güneş Enerjisi Santralleri arasına giren tesis törenle açıldı. Güneş Enerjisi Santrali açılışı için düzenlenen törene, Eyüpsultan Belediye Başkanı Deniz Köken ile birlikte Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan, önceki dönem İçişleri Bakanı İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Enerji A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ayşegül Tekeroğlu katıldı.

Açılış töreninde konuşan Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan yaptığı konuşmada, “Enerji, sadece günlük hayatımızı sürdürebilmemiz için değil aynı zamanda ekonomik kalkınma, güvenlik ve çevresel sürdürülebilirlik açısından da çok büyük öneme haiz. Birçok belediyemiz, kendi tüketimini karşılayarak, aynı zamanda kendisine ekonomik bir katkı da sağlamakta. Ülkenin de enerji ihtiyacına katkı sağlamakta. Bugün santrallerimize 4,7 megawatlık bir santrali ilave ediyoruz. Bu santral Eyüpsultan Belediyemizin tüketiminin yaklaşık yüzde 71’ine yakın bir miktarı karşılayacak. Biz bu santralle birlikte aynı zamanda yıllık 10 bin 400 yetişmiş ağacı devreye de almış oluyoruz. Böyle bir tesisi ülkemize kazandıran, ülkemizin birçok şehrinde başarılı bir şekilde hizmet veren, son 5 yıldır Eyüpsultan ilçemizde çok başarılı hizmetlere imza atan Belediye Başkanımız Deniz Köken’i tebrik ediyorum. Bu tesisin hem ülkemize hem milletimize hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

Başkan Deniz Köken ise konuşmasında şunları söyledi:

“Eyüpsultan Belediyesi kendi tükettiği elektiriğin yüzde 71’ini kendisi üretecek. Biz bu yaptığımız tesisle, bir şehirde bulunan 2 bin 200 hanenin bir yılda tükettiği elektriği üretmiş gibi oluyoruz. Bu işte, işin en iyi olanlarıyla çalıştık. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Enerji A.Ş. ve bu işte marka olmuş EnerjiSA ile çalıştık.

Avrupa yakasının en büyük geri dönüşüm tesisini yaptık. Bu tesiste gerçekleşen plastik dönüşümüne baktığımızda, yıllık 96 bin varil petrolün piyasaya girmesine engel şekilde bir çalışma yapmışız. Kâğıt toplamada bir yılda 17 bin ağacın kesilmesini önledik. Bu Güneş Enerjisi Santrali’ni yaparken çok sıkıntı çektik. Bir sürü sorunlar çıktı karşımıza. Biraz geç oldu ama güç olmadı. Hep beraber güzel bir esere kavuştuk. Hayırlı, uğurlu olsun.”

Belediyenin Elektriğinin Tamamı Güneş Enerjisi Santralinden

Eyüpsultan Belediyesi tarafından Ağaçlı Mahallesi’nde kurulan Güneş Enerjisi Santrali ile belediyenin tüm kurumlarının elektrik ihtiyacı karşılanacak. 4 bin 700 KWE gücünde yapılan Güneş Enerjisi Santrali ile yıllık 6 bin 594 MWH yani 2 bin 198 hanenin tüketimine denk üretim sağlanırken, engellenecek karbon salımı ise 4 bin 274 ton. Bu da yaklaşık 10 bin 400 ağacın 1 yılda engelleyeceği karbon salımına denk geliyor.

Finlandiya, Türkiye ile Yenilenebilir Enerjide İş Birliği Yapmaya Hazır

Finlandiya Çevre ve İklim Bakanı Kai Mykkanen, “Türkiye’nin güçlü enerji yoğun sanayisi ile Finlandiya sanayisi arasında ticaret, ithalat ve ihracat artırılabilir.” dedi.

Finlandiya’da elektrik üretiminin yüzde 40’tan fazlasının nükleer enerjiden sağlandığını belirten Mykkanen, bunun enerji güvenliği ve iklim hedeflerine katkı sağladığını anlattı.

Mykkanen, Finlandiya’nın daha fazla nükleer enerjiye ihtiyacı olduğunun altını çizerek, “Küçük modüler reaktörlerin inşasını kolaylaştırmayı amaçlayan Ulusal Nükleer Enerji Yasası ile 2026’ya kadar yapılması planlanan reform, Finlandiya’nın ileri görüşlü ve uyarlanabilir stratejisini yansıtıyor. Ayrıca nükleer enerji için yüzde 70’e yakın yüksek bir kamuoyu onayı bulunuyor.” ifadelerini kullandı.

Nükleerin yanı sıra rüzgar enerjisine de yatırım yaptıklarına dikkati çeken Mykkanen, “Son yıllarda açık deniz rüzgar enerjisi alanında büyük bir yatırım potansiyeli bulunuyor. Hükümet de 2035’e kadar açık deniz rüzgar enerjisi kapasitesinin artırılması konusunda iddialı bir hedef belirledi. Ayrıca yıllık bazda elektrik talebi açısından kendi kendimize yeterliliğe doğru ilerledik. Bu oran 2023’te neredeyse yüzde 98’e ulaştı.” değerlendirmesinde bulundu.

Finlandiya’nın Şubat 2022’den sonra Rus enerjisine bağımlılığını hızla azalttığını vurgulayan Mykkanen, “Bu, iyi düzeyde hazırlık, tutarlı eylemler ve geniş enerji karışımı sayesinde mümkün oldu. Elektrikle ilgili olarak, Rus nükleer yakıtı için de yedek bir batı tedarik zinciri bulunduğunu belirtmek gerekir. Rus LNG’si de Finlandiya’ya sadece çok sınırlı miktarda ithal ediliyor.” diye konuştu.

Mykkanen, Avrupa’da Rusya-Ukrayna savaşından sonra başlayan krizin ardından Finlandiya’nın enerji sisteminin dayanıklılığını kanıtladığını ifade etti.

Fosil enerjide Rusya’ya bağımlılığı aşamalı olarak durdurmayı başardıklarına dikkati çeken Mykkanen, enerji tedarik yollarını çeşitlendirdiklerini ve yerli elektrik üretim kapasitesini önemli ölçüde artırdıklarını kaydetti.

Mykkanen, Finlandiya’nın spot piyasadaki elektrik fiyatının AB ülkeleri arasındaki en ucuz ikinci fiyat olduğunu belirterek, Ocak 2023’te faaliyete geçen Inkoo yüzer LNG gemisinin de gaz arzı konusunda sisteme önemli katkısı olduğunu söyledi.

Temiz Enerji Çalışmalarında Türkiye İle İş Birliği Olabilir

Türkiye ile yenilenebilir enerji ve nükleer atık yönetimi gibi alanlarda ortak çalışmalar yürütülebileceğini ifade eden Mykkanen, şunları kaydetti:

“Yenilenebilir enerji veya nükleer atık yönetimi gibi temiz enerji gelişmeleri söz konusu olduğunda Finlandiya ve Türkiye arasında teknoloji veya uzmanlık değişimi olabilir. Finlandiya temiz sanayi merkezi olmayı hedefliyor. Türkiye’nin güçlü enerji yoğun sanayisi ile Finlandiya sanayisi arasında ticaret, ithalat ve ihracat artırılabilir. Ayrıca, Ar-Ge işbirliği kapsamında karşılıklı forumlar aracılığıyla, gelecekteki işbirliği için fırsatlar sunabilir.”

10 Bin 840 Deprem Konutunda Sıra Kura Çekimine Geldi

6 Şubat tarihli depremlerden etkilenen Hatay, Osmaniye ve Adana’da toplam 10 bin 840 adet deprem konutu tamamlanıyor. Konutların kura çekimi bu ay içerisinde gerçekleştirilecek.

Afetten etkilenen Hatay’da, depremlerde 80 bin 323 bina “yıkık”, “acil yıkılacak” ve “ağır hasarlı” olarak kaydedildi. Bu kapsamda kent genelinde evlerini kaybeden afetzedeler için konut yapımına başlandı.

TOKİ marifetiyle il genelinde 33 farklı noktada 1828’i 2+1, 30 bin 486’sı ise 3+1 olmak üzere 32 bin 314 konutun inşası planlandı. Bu konutlardan 660’ının yapımı ise bağışçılar tarafından karşılanıyor.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğünce de 5 bin 582 köy tipi afet konutunun ihalesi gerçekleştirildi, bunlardan 2 bin 650’sinin inşasına başlandı.

Kent genelinde hızla yükselen konutlardan 6 bin 572’si TOKİ konutu, 703’ü de kırsal konut olmak üzere 7 bin 275’inin kurası 3 Şubat’ta çekilecek.

Hatay Valisi Mustafa Masatlı, yıkımı gerçekleşen binaların yerine eskisinden daha güçlü ve güzel binalar yapmak üzere ilgili tüm kurum ve kuruluşlarla 24 saat esaslı çalışma sistemiyle sahada olduklarını söyledi.

Bu kapsamda kalıcı konutların bir ayağının da TOKİ marifetiyle yapılan konutlar olduğunu anlatan Masatlı, şöyle konuştu:

“Şu ana kadar ilimizde 33 farklı alanda 32 bin 314 konutun yapımı devam etmektedir, bir kısmı da tamamlanmıştır. Öteki taraftan kalıcı konutlarımızın bir diğer ayağı kırsal konutlarımızdır. Bununla ilgili de 5 bin 582 köy konutumuzun ihalesini gerçekleştirdik. Bunlardan 2 bin 650’sinin de inşaatı devam ediyor. Vatandaşlarımızın kalıcı konutlarına ivedilikle kavuşabilmeleri için konutlarımızın kabulleri gerçekleştirildikçe kura yöntemiyle teslimler yapılacak. Asırların felaketi depremin yıl dönümü yaklaşırken tüm il genelinde 6 bin 572’si TOKİ kalıcı konut, 703’ü de kırsal konut olmak üzere toplamda 7 bin 275 konutumuzun kura çekimini inşallah 3 Şubat’ta gerçekleştireceğiz. Şimdiden kalıcı konutlarına kavuşacak vatandaşlarımıza eskisinden daha güçlü, daha güzel yeni evlerinin hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyoruz.”

Hatay’ın ilçelerine göre yapımı süren TOKİ’nin kalıcı konut sayıları şöyle:

İLÇELERTOKİ KONUT SAYISI
ANTAKYA12823
ARSUZ1188
DEFNE3069
ALTINÖZÜ364
İSKENDERUN3986
PAYAS1351
KIRIKHAN2576
KUMLU303
HASSA3878
SAMANDAĞ424
DÖRTYOL2060
BELEN292
TOPLAM32314

Hatay’ın ilçelerine göre inşa edilecek köy tipi afet evlerinin sayısı şöyle:

İLÇEKÖY KONUTU SAYISI
ALTINÖZÜ900
ANTAKYA316
ARSUZ494
BELEN87
DEFNE127
ERZİN158
HASSA276
İSKENDERUN157
KIRIKHAN1088
KUMLU7
REYHANLI885
SAMANDAĞ407
YAYLADAĞI680
TOPLAM5582

Osmaniye’de Kalıcı Deprem Konutlarında Sona Gelindi

Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen iller arasında bulunan Osmaniye’de de kalıcı deprem konutlarının yapımında sona gelindi.

Depremlerde 273 binanın yıkıldığı, 10 binden fazla binanın ise hasar gördüğü ilde, kent merkezi ve ilçelerde evleri yıkılan ya da zarar gören depremzedeler için konut yapımı sürüyor.

Osmaniye Valisi Erdinç Yılmaz, 6 Şubat’ta yaşanan depremlerde kentin büyük hasar aldığını ifade etti.

Depremlerde 1010 vatandaşın yaşamını yitirdiğini, 2 bin 606 kişinin de yaralandığını dile getiren Yılmaz, “Depremin ilk anından itibaren Sayın Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde hızlı bir şekilde vatandaşlarımızın mağduriyet yaşamamasını sağlama gayretinin içinde çalışmalarımızı başlattık.” dedi.

İlk etapta depremzedelerin mağdur edilmemesi için 1027’si kırsalda olmak üzere 4 bin 102 konteynerin kurulumunun sağlandığını aktaran Yılmaz, şunları kaydetti:

“Yıkılan evlerle ilgili 11 bin 235, iş yerleri için 1299, 121’i de ahır olmak üzere 12 bin 655 hak sahibi bulunmaktadır. Şu anda kalıcı konutlarımızın yapımı çok hızlı bir şekilde devam etmektedir. 3 bin 875’i kent merkezinde olmak üzere 5 bin 265 konutun ihalesi yapıldı. Şu anda kura çekilecek toplam hak sahibi 4 bin 925’tir. 1852’si kentte, 124’ü kırsalda (köy evi) olmak üzere 1976 konutun en yakın zamanda kurası çekilecek.”

Adana’da 3 Bin 204 Konut Yükseliyor

Depremden etkilenen Adana’da da afetzedeler için merkez Çukurova ilçesi Şambayadı, merkez Sarıçam ilçesi Buruk ve Göztepe ile Ceyhan ilçesi Mithatpaşa ve Yumurtalık ilçesi Akyuva mahallelerinde konut inşa ediliyor.

Şambayadı Mahallesi’nde 590, Buruk Mahallesi’nde 592, Göztepe Mahallesi’nde 1106, Mithatpaşa’da 511 ve Akyuva’da 405 olmak üzere toplam 3 bin 204 konutun yapımının tamamlanmasıyla kentteki afetzedeler evlerine kavuşacak.

Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, 6 Şubat 2023’te meydana gelen ve 11 ili etkileyen depremin yaralarının sarılması için çalışmaların aralıksız devam ettiğini söyledi.

Kentte dükkan ve konut yönünden 8 bin 200 hak sahibinin bulunduğuna dikkati çeken Köşger, “İnşallah şubat ayı sonuna kadar Adana’da 1589 konutun kurayla teslimini gerçekleştireceğiz. Adana’da 8 bini aşkın hak sahibi var. Devletimiz hak sahiplerinin yaralarını en kısa sürede saracak.” ifadesini kullandı.

Kaynak: AA

Deprem Fonu Faaliyete Geçiyor

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Afet Yeniden İmar Fonu’nun işleyişine ilişkin yönetmeliğin hazırlanıp Resmi Gazete’de yayımlanmak üzere Cumhurbaşkanlığına gönderildini açıkladı.

Şimşek, geçen yıl yasalaşan kanunla altyapısı oluşturulan Afet Yeniden İmar Fonu’na ilişkin değerlendirmede bulundu. Söz konusu kanunla AFAD tarafından doğal afetler sonrasında genel hayata etkili afet bölgesi ilan edilen alanlarda imar, altyapı ve üstyapı çalışmaları için gerekli kaynağın sağlanması, yönetilmesi ve ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına aktarılması amacıyla Afet Yeniden İmar Fonu’nun kurulduğunu ifade eden Şimşek, fonun Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı olacağını söyledi.

Şimşek, fonun yönetim kurulunun Hazine ve Maliye Bakanı başkanlığında, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Tarım ve Orman, İçişleri, Ulaştırma ve Altyapı bakanları ile Strateji ve Bütçe Başkanı’ndan oluştuğunu bildirdi. Fonun kaynaklarına ilişkin de bilgi veren Şimşek, “Bu kaynaklar, yurt içi ve dışı kaynaklı her nevi nakdi bağış, yardım, hibe ve tahvil dahil krediler ile bütçeye bu amaçla konulacak ödenekten oluşacak.” diye konuştu. 

Bakan Şimşek, fonun bu kaynakları kanunda belirtilen amaç doğrultusunda ve yönetim kurulu kararları çerçevesinde ilgili projelere, gerçekleşmelere bağlı olarak aktaracağına işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu:

“Fonun yapısı ve işleyişine ilişkin usul ve esasların belirlenmesi amacıyla Bakanlığımız koordinasyonunda yürütülen Afet Yeniden İmar Fonu Yönetmeliği’ne ilişkin çalışmalar tamamlandı ve düzenleme Resmi Gazete’de yayımlanmak üzere Cumhurbaşkanlığına gönderildi. Yönetmeliğin yayımlanması sonrasında afet bölgelerinde, özellikle 6 Şubat tarihli Kahramanmaraş depremlerinin etkili olduğu alanlardaki yeniden imar ve inşa projeleri, planlı bir şekilde ve kurumların eş güdümü içinde finanse edilecektir.”

Bu sayede, öncelikle uzun vadeli ve uygun maliyetli dış finansman imkanlarından yararlanılmasının, kaynakların verimli, etkin ve şeffaf şekilde kullanılmasının sağlanacağını vurgulayan Şimşek, “Fon, bağımsız denetim standartlarına uygun olarak denetlenecek ayrıca Sayıştay denetimine de tabi olacak. Bu çerçevede, belirlenen amaçlar doğrultusunda ilgili kurumlarımızla yakın işbirliği içinde çalışmalarımız devam edecek.” dedi.

İSO İmalat PMI Ocak Ayında 49,2 Değerini Aldı

S&P Global Market Intelligence Ekonomi Direktörü Andrew Harker, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat PMI değerinin Ocak ayında 49,2’ye ulaştığını belirterek, “Ocak ayına ilişkin PMI verileri, sektörde yavaşlama eğiliminin hafiflediği yönünde olumlu sinyaller verdi. PMI ile resmi sanayi üretim verileri arasındaki tarihsel ilişki, yıla iyi bir başlangıç yapıldığını gösteriyor” dedi.

Eşik değer olan 50,0’nin üzerinde ölçülen tüm rakamların sektörde iyileşmeye işaret ettiği anket sonuçlarına göre, 2023 Aralık’ta 47,4 olan manşet PMI, Ocak 2024’te 49,2’ye yükselerek faaliyet koşullarındaki bozulmanın hafiflediğine işaret etti. Manşet PMI son dört ayın en yüksek değerine ulaşsa da üst üste yedinci ay 50,0 eşik değerin altında kaldı.

Faaliyet koşullarında olumsuz seyrin hafiflemesiyle uyumlu bir şekilde, üretimdeki azalış son altı ayın en düşük hızında ölçüldü. Anket katılımcılarına göre ocak ayında talep, kırılganlığını korumakla birlikte bazı iyileşme işaretleri de gösterdi. Yeni siparişlerde daralma eğiliminin yedinci aya ulaşması, talepte devam eden kırılganlığı doğrulayan bir diğer gelişme oldu.

Yeni ihracat siparişleri de yavaşladı, ancak söz konusu yavaşlama oldukça ılımlı düzeyde gerçekleşti. Yeni siparişlerdeki zayıflamaya bağlı olarak firmalar satın alma faaliyetlerini ve stoklarını da azalttı. Bununla birlikte, istihdam aralık ayındaki sınırlı artışın ardından yeni yılın ilk ayında yatay seyretti.

Ocakta girdi maliyetleri enflasyonu belirgin bir şekilde ivmelenerek geçen yılın ağustos ayından bu yana en yüksek düzeyde gerçekleşti. Katılımcıların önemli bir bölümü asgari ücret artışının etkilerine işaret ederken ham madde maliyetlerindeki yükseliş ile liradaki değer kaybının da fiyat baskılarına katkı yaptığı belirtildi. Bunun sonucu olarak, imalatçılar kendi satış fiyatlarını da belirgin bir hızda artırdı ve enflasyon son beş ayın en yüksek seviyesine ulaştı. Aralıkta hafifçe kısalan tedarikçilerin teslim süreleri ocak ayında uzama kaydetti. Bazı anket katılımcılarına göre teslimat sürelerindeki artış Kızıldeniz’deki gelişmelerin yol açtığı sevkiyat gecikmelerinden kaynaklandı.

On Sektörden Yedisinde Tedarikçilerin Teslimat Süreleri Uzadı

İSO Türkiye Sektörel PMI raporu hammadde maliyetlerindeki yükseliş ve liradaki değer kaybının yanı sıra asgari ücret zammının da etkisiyle yılın başında enflasyonun keskin bir şekilde hızlandığına işaret etti. Talep ve üretimin baskı altında kaldığı ocak ayında büyüme yalnızca kimyasal, plastik ve kauçuk sektörü ile sınırlı oldu. İstihdam tarafında ise daha olumlu gelişmeler öne çıktı ve on sektörden beşi çalışan sayılarını artırdı.

Ocak ayında girdi maliyetleri imalat sanayi genelinde belirgin artışlar kaydetti. Metalik olmayan mineral ürünler hariç tüm sektörlerde enflasyon ivme kazandı. En keskin fiyat artışı kara ve deniz taşıtlarında kaydedilirken en düşük enflasyon ise ana metallerde gerçekleşti. Ocakta satış fiyatlarındaki en hızlı artış da yine kara ve deniz taşıtlarında gerçekleşti ve bu sektörde enflasyon son beş ayın en yüksek seviyesine ulaştı. En yavaş artış ise metalik olmayan mineral ürünlerde ölçüldü. Nihai ürün fiyatları tüm sektörlerde aralık ayına göre daha hızlı arttı.

İmalatçılar 2024 yılının başında zorlu bir talep ortamıyla karşı karşıya kaldı. Kimyasal, plastik ve kauçuk ürünleri hariç tüm sektörlerde yeni siparişler yavaşlama kaydederken en sert düşüşün yaşandığı sektör ise giyim ve deri ürünleri oldu. Dış talep tarafında ise daha olumlu bir tablo ortaya çıktı. Dört sektörde yeni ihracat yeni siparişleri artış gösterirken en hızlı genişleme makine ve metal ürünlerinde gerçekleşti.

Ocakta toplam yeni siparişlerde olduğu gibi üretimde de büyüme kimyasal, plastik ve kauçuk sektörü ile sınırlı kaldı. Üretimdeki en belirgin yavaşlama ise metalik olmayan mineral ürünlerde kaydedildi. Takip edilen on sektörden yarısı yeni yıla istihdamını genişleterek başlangıç yaptı. Gıda ürünleri son dört ayda ilk kez çalışan sayılarını artırdı. Buna karşılık en belirgin istihdam kaybı ise giyim ve deri ürünleri firmalarında görüldü.

Ocakta Kızıldeniz’de yaşanan sorunlara bağlı olarak ortaya çıkan gecikmelerin etkisiyle, rapor kapsamındaki on sektörden yedisinde tedarikçilerin teslimat süreleri uzadı. Teslimat sürelerinde en belirgin artış kimyasallar, plastik ve kauçuk ürünlerinde görüldü. Teslimatlardaki gecikmeler, satın alma faaliyetlerindeki genele yayılı azalmaya rağmen gerçekleşti. Takip edilen on sektörden sekizinde satın alma hacmi geriledi.

“Veriler Yıla İyi Bir Başlangıç Yapıldığını Gösteriyor”

Açıklamada görüşlerine yer verilen S&P Global Market Intelligence Ekonomi Direktörü Andrew Harker, “Ocak ayına ilişkin PMI verileri, sektörde yavaşlama eğiliminin hafiflediği yönünde olumlu sinyaller verdi. PMI ile resmi sanayi üretim verileri arasındaki tarihsel ilişki, yıla iyi bir başlangıç yapıldığını gösteriyor. Bununla birlikte imalatçılar için halen bazı zorluklar söz konusu. Maliyet enflasyonundaki hızlı ivmelenme, nihai ürün fiyatlarının yüksek oranda artmasına yol açarak talebi sınırlayıcı etki yaptı. Öte yandan, Kızıldeniz’deki nakliye sorunları, 2023’ün sonlarında iyileşme gösteren tedarik zincirlerinde yeniden aksamalara yol açtı.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Dünya Gazetesi

Türkiye’de 2023’te 33,7 Milyon Ton Ham Çelik Üretimi Yapıldı

Türkiye Çelik Üreticileri Derneği’nden (TÇÜD) derlenen bilgilere göre, Türkiye’de geçtiğimiz yıl toplam 33,7 milyon ton ham çelik üretimi yapıldı.

Ham çelik üretimi, 2023’te bir önceki yıla göre ise yüzde 4 gerileyerek 33,7 milyon tona düştü.

Nihai mamul tüketimi ise geçen sene aralıkta 2022’nin aynı ayına kıyasla yüzde 5 artışla 3 milyon ton, yılın tamamında ise yüzde 17,1 yükselerek 38,1 milyon tona ulaştı.

Çelik ürünleri ihracatı aralıkta yıllık bazda miktar yönünden yüzde 32,6 artışla 1,1 milyon ton, değer yönünden de yüzde 8 artışla 798,9 milyon dolara çıktı. Geçen yılın tamamında ise bir önceki yıla göre, ihracat, miktar itibarıyla yüzde 30,6 azalışla 10,5 milyon ton, değer itibarıyla da yüzde 40,7 azalışla 8,3 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Çelik ürünleri ithalatı ise aralıkta yıllık bazda miktar yönünden yüzde 15,3 azalışla 1 milyon ton, değer yönünden de yüzde 21,6 azalışla 895,3 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Geçen yılın tamamında ithalat 2022’ye göre, miktar itibarıyla yüzde 15,5 artışla 17,1 milyon ton, değer itibarıyla ise yüzde 6,1 azalışla 14,6 milyar dolar oldu.

Çelik ürünlerinde dış ticaret açığı 2022’deki 1,6 milyar dolar seviyesinden, geçen yıl 6,3 milyar dolar seviyesine yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı ise aynı dönemde yüzde 89,6’dan yüzde 56,6 seviyesine geriledi.

TÇÜD Genel Sekreteri Veysel Yayan, geçen yılın ilk yarısında, enerji fiyatlarının yüksek seyretmesinin, inşaat sektörü başta olmak üzere tüketim ve yatırımların zayıflamasının ve Çin’deki emlak piyasasında yaşanan durgunluğun tesiriyle dünya çelik üretiminin yüzde 1 daraldığını söyledi.

Yılın ikinci yarısında ise ham madde fiyatlarındaki düşüş, enerji fiyatlarındaki dalgalanmaların azalması, sürdürülebilirlik ve karbonsuzlaşma çerçevesinde yapılan altyapı yatırımlarının artması ve Çin’in çelik sektörünü destekleyici adımlar atmasıyla dünya çelik üretiminde yüzde 1’lik bir toparlanma gerçekleştiğine işaret eden Yayan, böylece 2023’te dünya çelik üretiminin 1,8 milyar ton seviyesinde sabit kaldığını aktardı.

Yayan, 31 Ekim 2023’te Çin, Hindistan, Japonya ve Rusya menşeli “sıcak haddelenmiş yassı çelik” ithalatına yönelik damping soruşturması başlatılmasının ardından, filmaşin ithalatında geçici koruma önlemi uygulanmasının kararlaştırıldığını anımsatarak, “Bu durum, çelik ürünleri ithalatının azaltılması ve yerli üretimin teşvik edilmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Benzer tedbirlerin, yeni yılda devlet destekli ve dampingli diğer çelik ürünleri ithalatına karşı da alınmasının, sektörün sürdürülebilirliğine ve yerli üretimin desteklenmesine katkı sağlayacağı değerlendirilmektedir.” ifadelerini kullandı.

Bu yıl iç talepteki artış eğiliminin devam edeceğine işaret eden Yayan, “2024 yılında, mevcut kapasitelerle 2021’de ulaşılan 40,4 milyon tonluk üretim seviyesine ulaşılması, jeopolitik gerilimlerin ve dünya ticaretini etkileyen faktörlerin etkisinin azalmasıyla, ihracat pazarlarında etkinliğimizin arttırılması ve 2022’deki 15,2 milyon tonluk ihracat seviyesinin geride bırakılması hedeflenmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.

Yayan, Kızıldeniz’deki krizin, son dönemde artan navlun fiyatlarının ve jeopolitik risklerin, özellikle Yemen gibi çatışmaların yoğun yaşandığı bölgelerdeki ihracat pazarlarını olumsuz etkileyebileceğine dikkati çekerek, bu nedenle Kuzey Afrika gibi gelişmekte olan alternatif pazarlardaki ihracat payını artırmaya yönelik çabaların önem kazandığını kaydetti.

Türkiye’nin Milli Yazılımı Apsiyon, 2023 Aidat Verilerini Açıkladı

Türkiye’nin aidat şampiyonları açıklandı. 2023 yılında aidatlar Türkiye genelinde yüzde 97 oranında arttı. 2023 yılının aidat ortalamasında rekor Muğla’nın oldu. İstanbul’un daire başına düşen aidat ortalamasında ise rekor bu yıl Beşiktaş’ta.

Konut fiyatlarında ve kiralarda yaşanan artışa yönelik tartışmalar sürerken, apartman ve site aidatlarına ilişkin 2023 yılına ait veriler yayımlandı. Rapora göre apartman ve site aidatları 2023’te, bir önceki yıla kıyasla yüzde 97 arttı. En yüksek site aidatları ise sırasıyla; Muğla, İstanbul, Ankara, İzmir ve Gaziantep’te görüldü.

Küresel enflasyon ve yükselen maliyetler konut sektöründe yalnızca konut fiyatlarını ve kiraları değil, aidatları da etkiledi. Apartman, site, rezidans gibi yaşam alanlarının yöneticilerine dijital asistanlık yapan, sektörün en çok tercih edilen yönetim yazılımı Apsiyon tarafından yayımlanan veriler; ısıtma, soğutma ve demirbaş gibi kalemlerin dahil edildiği durumda apartman ve site aidatlarının 2022’de bir önceki yıla kıyasla yüzde 97 oranında arttığını gösterdi. Apsiyon’un bir yıllık verilerden oluşturduğu rapor, konut piyasasının yönetim boyutuna ışık tuttu.

2023’ün aidat şampiyonları: Muğla, İstanbul, Ankara, İzmir ve Gaziantep

22 binden fazla apartman ve site, 1.5 milyonun üzerinde konut ve 3.5 milyondan fazla kişi tarafından kullanılan Apsiyon’a göre; daire başı aidat ortalaması en yüksek il, 2.607 TL ile Muğla oldu. Muğla’yı; 2.483 TL ile İstanbul, 1.743 TL ile Ankara, 1.512 TL ile İzmir ve 1.456 TL ile Gaziantep izledi. Daire başına en düşük aidat ortalamasına sahip il ise 228 TL ile Kırklareli oldu. Onu; 309 TL ile Düzce, 316 TL ile Aksaray, 354 TL ile Uşak ve 375 TL ile Kayseri takip etti.

Türkiye’de aidat tahsilat skoru en yüksek 5 şehir; yüzde 98,72 ile Van, yüzde 97,96 ile Kırşehir, yüzde 97,92 ile Kastamonu, yüzde 97,74 ile Giresun ve yüzde 97,58 ile Çanakkale oldu. İstanbul’da ise en yüksek aidat skoru yüzde 98,00 ile Tuzla, yüzde 97,90 ile Kadıköy, yüzde 97,77 ile Arnavutköy, yüzde 97,72 ile Zeytinburnu ve yüzde 97,69 ile Ataşehir ilçelerinin oldu.

Site yönetimlerinin en çok harcama yaptığı gider kalemlerinin; doğal gaz, su, elektrik, güvenlik, ortak alan ve geriye kalan kısmın ise yönetim masraflarını ve temizlik giderlerini içerdiğini belirten Apsiyon CEO’su Kudret TÜRK, “2023 yılında site yönetimleri, Apsiyon üzerinden yaklaşık 126 milyon işlem yaptı. Site sakinlerinin açtığı 206 bini aşkın iş talebinin yüzde 88’i ise çözüme kavuşturuldu. Platformumuzdan 29 milyon e-posta ve 29 milyon SMS gönderildi. Böylelikle site yönetimlerine 198 bin saat zaman kazandırıldı ve ciddi bir iş gücü tasarrufu sağlandı” dedi.

Beşiktaş’ta aidat ortalaması 5 bin lirayı aştı

Raporda, İstanbul’daki ilçelere ilişkin verilere de yer verildi. İstanbul’da daire başına aidat ortalaması en yüksek ilçe 5.635 TL ile Beşiktaş olurken, ilk beş ilçeyi Beşiktaş’la birlikte Şişli, Sarıyer, Zeytinburnu ve Bahçelievler oluşturdu. Tuzla, Kadıköy, Arnavutköy, Zeytinburnu ve Ataşehir aidat borcunu en düzenli ödeyen 5 ilçe olarak sıralandı. Ziyaretçi kayıtlarına göre kullanıcıların evlerinde 15 milyondan fazla misafir ağırladığı gözlemlenirken, İstanbul’da en fazla taşınma Esenyurt, Maltepe, Küçükçekmece, Pendik ve Kadıköy’de görüldü. Taşınma oranının en yüksek olduğu iller ise sırasıyla; İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli ve Bursa oldu.

İzmirde ve Ankarada aidat ortalaması 3 bin liraya ulaştı

Raporda, İzmir’de ve Ankara’daki ilçelere ilişkin verilere de yer verildi. İzmir’de daire başına aidat ortalaması en yüksek ilçe 3.761 TL ile Çeşme olurken, Çeşme’yi Narlıdere, Bayraklı, Kemalpaşa ve Urla takip etti. Ankara’da ise rekor 2.730 TL ile Çankaya’nın oldu. Çankaya’yı; Gölbaşı, Akyurt, Yenimahalle ve Kahramankazan izledi.

Yapay zekâ ve makine öğrenmesini Apsiyonun birçok modülünde kullanıyoruz”

Yaşam alanlarındaki iş yapış şekillerinin ve günlük rutinlerin her geçen gün daha iyi olması için çalıştıklarını söyleyen Apsiyon CEO’su Kudret TÜRK; “11 yıldır toplu yaşam alanlarının verimli yönetilmesi için çalışıyoruz. Yöneticilerin, günlük operasyonları kolayca takip etmelerini sağlıyoruz. Yöneticilere, profesyonel yönetim firmalarına ve site sakinlerine pek çok konuda fayda sağlıyoruz. Yönetim süreçlerinin daha iyi bir noktaya taşınması için yapay zekâ ve makine öğrenmesini Apsiyon’un birçok modülünde ve özelliğinde kullanıyoruz. Teknoloji her gün büyük bir hızla ilerlemeye devam ediyor. Çok yakın bir gelecekte yapay zekâ teknolojisinin sektörümüzün ayrılmaz bir parçası olacağını biliyoruz. Türkiye’nin milli yazılımı olarak yaşam alanlarının yönetim süreçlerinin dijitalleşmesine öncülük ediyoruz. Tesis Yönetim Sektörü’ne ilkler kazandırmaya devam etmek için çalışıyoruz” dedi.

Kahramanmaraş Savunma Sanayi Kenti Olacak

Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO) 12. Olağan Meclis Toplantısı’nda konuşan KMTSO Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Buluntu, TUSAŞ yatırımının hayata geçirilmesiyle, “Kahramanmaraş artık bir savunma sanayi kenti olacak.” dedi.

KMTSO Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Buluntu, “TUSAŞ ile ilgili şirket kuruluşlarında sona yaklaştık. 22 Şubat’ta Savunma Sanayi Başkanımız Haluk Görgün ve programında bir aksilik olmazsa Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz’ın katılacağı bir ortak protokol imzalayacağız.

22 Şubat’ta hem Türkoğlu’ndaki tesisimizin açılışı gerçekleştirilecek hem de Ticaret ve Sanayi Odamızdaki fuaye alanında imza törenini gerçekleştirmiş olacağız. Kahramanmaraş artık bir savunma sanayi kenti olacak. İmza töreninden sonra TUSAŞ yatırımının tüm detayları hep birlikte sizlerle ve kamuoyuyla paylaşacağız. Bu yatırım asrın felaketinin yaşadığı şehrimizde 100 yılın yatırımı olacak” dedi.

Dünya Gazetesi’nden Nesrin Koçaslan’ın haberine göre; Kahramanmaraş’ın teknolojik ve katma değerli yatırımlarla öne çıkan bir kent olmasını arzu ettiklerini söyleyen Mustafa Buluntu, “Şirketin sermayesi 200 milyon dolar civarında büyük bir yatırım. Talep ve teveccüh de çok fazla. Sermayemiz daha da güçlenecek” diye konuştu.

“Tomsuklu İhtisas OSB’yi hızla faaliyete almalıyız”

 Şehirdeki diğer çalışmalarla ilgili de bilgi veren Mustafa Buluntu, “Sanayi Bakanımızla Ankara’da şehrimiz adına bir toplantı yapacağız. Gündem maddeleri içerisinde birincisi Tomsuklu İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nin bu yılki ödeneğinin artırılması var. Çünkü bölgenin altyapı çalışmalarını 2024 yılında tamamlayıp, bir an önce faaliyete geçirip akabinde yatırımcılarımızın hizmetine sunmak istiyoruz” dedi.

Konuşmasında ayrıca yeni sanayi alanlarına da değinen Mustafa Buluntu, Cumhurbaşkanı kararı ile ilan edilen yeni sanayi alanlarını bir an önce niteliğinin belirlenip, sanayicilere devredilmesi gerektiğinin altını çizdi. OSB’lerde doluluk oranlarının yüzde 100’lere ulaştığını belirten Mustafa Buluntu, “Birçok yatırımcımızın yer talebi çok fazla. Çalışmaların hızlandırılması adına konuyu Bakanımız Fatih Kacır’a ileteceğiz” dedi.

“Enerji ihtisas OSB’ye ihtiyacımız var”

Kahramanmaraş’ın gündeminde Enerji İhtisas OSB’nin de olduğunu söyleyen Mustafa Buluntu, Elbistan’da takibini yaptıkları bir Enerji İhtisas Sahası olduğunu sözlerine ekledi. Fatih Kacır’la gerçekleşecek toplantının gündemine bu konuyu da aldıklarını kaydeden Buluntu, “Bu konuyu da bakanımızla istişare ettiğimizde olumlu neticeler çıkmasını umuyoruz” dedi.

Mamak Metro Hattı İhalesi İptal Edildi

Ankara Büyükşehir Belediyesi, Mamak Metro Hattı projesi için yapılan ihalenin yüksek fiyat nedeniyle iptal edildiğini açıkladı.

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamada “Mamak metro hattının daha önce yapılan ihalesi fahiş fiyat nedeniyle iptal edildi, yeniden yapılacaktır” ifadeleri kullanıldı.

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamada iptal edilen ihaledeki katılımcılar da sıralandı.

“Değerlendirme raporunda en düşük teklif olan 575.141.666,9 euro, hesaplanan 370.000.000 euro yaklaşık maliyetinin yüzde 55 üstündedir. İhale bu nedenle iptal edilmiş olup en kısa sürede yeniden ihale edilecektir.” denildi.

İhaleye katılım gösteren firmalar şu şekilde:

  • Cengiz İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ: 575.141.666 euro (Km Bedeli – 77 milyon euro)
  • Makyol İnşaat Sanayi Turizm ve Ticaret AŞ: 579.257.958 euro (Km Bedeli – 78,2 milyon euro)
  • Gülermak Ağır Sanayi İnşaat ve Taahhüt AŞ: 579.767.006 euro (Km Bedeli – 78,3 milyon euro)
  • Kolin İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret AŞ: 594.000.000 euro (Km Bedeli – 80,2 milyon euro)
  • Rönesans Medikal Taahhüt İnşaat AŞ: 605.444.485 euro (Km Bedeli – 81,8 milyon euro)

Türkiye, Ukrayna’nın Yeniden İnşasına Hazır

Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) organizasyonunda düzenlenen Ukrayna’nın Yeniden İnşası Forumu, İstanbulda gerçekleştirildi.TMB Başkanı Erdal Eren, “Ukrayna’nın Yeniden İnşası için Türkiye-Ukrayna Karma Görev Gücü” oluşturulması yönünde girişimlerde bulunmuştur” dedi.

İki ülke temsilcileri tarafından yapılan konuşmaların ardından Başbakan Yardımcısı Kubrakov ve Ticaret Bakanı Bolat tarafından “Türkiye-Ukrayna Yeniden İnşa Görev Gücü – Görev Tanımı Belgesi” imzalandı. Ukrayna Topluluklar, Bölgeler ve Altyapı Geliştirme Bakanlığı yetkilileri tarafından ülkenin alt ve üstyapı ihtiyaçlarına ilişkin güncel bilgi paylaşımında bulunulan toplantıda gerçekleştirilen sunumların ardından TMB üyesi firma temsilcileri de firmaları ve faaliyetleri hakkında Ukrayna yetkililerine bilgi aktardılar.

Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) organizasyonunda düzenlenen “Ukrayna’nın Yeniden İnşası Forumu”, TMB Başkanı M. Erdal Eren’in ev sahipliğinde, Ukrayna Yeniden İnşadan Sorumlu Başbakan Yardımcısı ve Topluluklar, Bölgeler ve Altyapı Geliştirme Bakanı Oleksandr Kubrakov, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ve Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat’ın katılımı ile İstanbul’da gerçekleştirildi.

Açılış konuşmasında savaşın neden olduğu acıları yürekten paylaştığını ve yaşanan insanlık dramının bir an önce son bulması yönündeki temennilerini ifade eden TMB Başkanı M. Erdal Eren, “Ukrayna, sektörümüz için güvenilir bir ortak ve özel öneme sahip bir ülkedir. Biliyoruz ki; Ukrayna makamları da benzer güven duygusuyla, bugüne kadar yaklaşık 10 milyar Dolar tutarında toplam 301 projeyi Türk firmaları ile gerçekleştirmişlerdir.” ifadelerini kullandı.

Türk müteahhitler olarak Ukrayna’da yaşanmakta olan zorlu süreçte, stratejik altyapı unsurlarını onarmak ve inşa etmek için faaliyetlerini sürdürdüklerini, Ukrayna devletine ve halkına bu yolla destek olmaya çalıştıklarını vurgulayan Başkan Eren, “Hedefimiz ülkenin yeniden inşası sürecinde de birlikte çalışmak ve Ukrayna’nın kalkınmasına katkıda bulunmaktır. Ukrayna’da savaşın başladığı günden itibaren Türkiye Müteahhitler Birliği gereken her türlü desteği vermek amacıyla muhatap kuruluşlarla işbirliği tesis etmiş, Hükümet yetkilileri ile ülkenin ihtiyaçlarının ele alındığı çevrim içi toplantılar düzenlemiş, “Ukrayna’nın Yeniden İnşası için Türkiye-Ukrayna Karma Görev Gücü” oluşturulması yönünde girişimlerde bulunmuştur” dedi.

“Kurulan Görev Gücü’nün sahadaki kolu, Türkiye Müteahhitler Birliği’dir”

Ukrayna Altyapı Bakan Yardımcıları başkanlığındaki bir heyetin ve daha sonra Ukrayna Dışişleri Bakan Yardımcısı’nın TMB’de ağırlanarak ülkenin inşasında Türk müteahhitlerin sağlayabileceği katkıların ele alındığını belirten Başkan Eren, “Bu vesileyle, Lviv’de 18 Ağustos 2022 tarihinde Cumhurbaşkanımız ve Ukrayna Devlet Başkanının himayelerinde, Bakanlar seviyesinde imzalanan “Ukrayna’nın Yeniden İnşası Karma Görev Gücü” kurulmasını içeren İşbirliği Mutabakat Zaptı’nın bütün bu adımların temelini oluşturduğunu ve geleceğe ışık tuttuğunu da vurgulamak istiyorum. Birazdan Sayın Bakanlar tarafından imzalanacak “Türkiye-Ukrayna Yeniden İnşa Görev Gücü’ne İlişkin Uygulama Esasları” başlatılan sürecin önemli bir aşaması olacaktır. Kurulan Görev Gücü’nün sahadaki kolu, Türkiye Müteahhitler Birliği’dir.” ifadelerini kullandı.

Türk müteahhitler göreve hazır

Düzenlenen Forum’a Ukrayna’da gerçekleştirilecek yeniden inşa faaliyetlerinde Türk müteahhitler ile işbirliği yapmaya hazır partner ülkelerin büyükelçilerinin ve uluslararası kuruluş temsilcilerinin de katılımının memnuniyet verici olduğunun altını çizen Başkan Eren konuşmasına şöyle devam etti; “Türk müteahhitlik firmaları olarak, ülkenizin ihtiyacı olan her çeşit alt ve üst yapı projesinde yer almaya hazır ve istekli olduğumuzu bir kez daha belirtmekte yarar görüyorum. Bilindiği üzere, müteahhitlik hizmetleri, Türkiye’nin elli yılı aşkın süredir rekabet gücü yüksek ve dünya çapında üne sahip olduğu başlıca faaliyet alanlarından biridir. Müteahhitlik firmalarımız aynı zamanda inşaat malzemeleri üretiminden enerji, turizm, sağlık ve ulaştırma gibi çeşitli alanlara kadar dünyanın birçok ülkesinde yatırımcı olarak da faaliyet göstermektedir.”

Kalkınma Yolu ile bir ürün 26 günde Çin’den Avrupa’ya gidecek

Toplantıda konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, gerek Ukrayna’da 2 yıldır devam eden savaştan gerekse Gazze’de yaşanan soykırımdan dolayı derin üzüntü duyduklarını belirtti. Türkiye’nin stratejik olarak önemli bir konumda olduğunu kaydeden Bakan Uraloğlu, “Türkiye’den 4 saatlik uçuş ile 67 ülkeye ulaşabiliyorsunuz. Ulaşım, ticaret koridorları anlamında Türkiye orta koridorun en önemli ülkelerinden biri. Irak’taki Kalkınma Yolu projesi tamamlanmış olsaydı, bir ürün Çin’den Avrupa’ya 26 günde ulaşabilecekti. Şimdi Ümit Burnu’nun kullanılması nedeniyle bu süre 45 gün. 2024 yılında Kalkınma Yolu projesi ile ilgili olarak önemli bir aşama kaydedeceğiz.” dedi.

Bugüne kadar yapılan altyapı yatırımlarında karayoluna ağırlık verildiği fakat bundan sonra demiryolunun ağırlıklı olacağını anlatan Bakan Uraloğlu, son 20 yılda yapılan Çanakkale Köprüsü, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Marmaray, Yüksek Hızlı Tren projeleri gibi önemli altyapı yatırımları hakkında bilgi verdi. Ankara – İstanbul Süper Hızlı Tren projesi ile iki şehir arasındaki mesafenin 80 dakikaya düşeceğine işaret eden Bakan Abdulkadir Uraloğlu, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden geçecek demiryolunun inşasına da bu yıl başlamayı planladıklarına dikkat çekti.

“Türkiye olarak, en başından beri Ukrayna halkının yanında yer alıyoruz”

Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat yaptığı konuşmada “Türkiye olarak, en başından beri Ukrayna halkının yanında yer alıyoruz. Savaşın yıkıcı etkilerinin hem Ukrayna hem de bölge ülkeleri için azaltılması ve meselenin çözümü için Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde ülkemizin ilgili bütün kurumlarıyla çalışmakta; her fırsatta, tüm ikili ve uluslararası platformlar nezdinde temaslarımızı sürdürmekteyiz. Tarihinde muzaffer olsa dahi savaşların acı tarafını unutmamış bir ülke olarak adımlarımızı bu doğrultuda atıyoruz” ifadelerini kullandı.

Savaştan hem Ukrayna’nın hem de dünyanın daha az etkilenmesi için Karadeniz Tahıl Koridoru Girişimi’ne büyük önem verildiğini, yaşanan kötü günlere rağmen Ukrayna ile ticaretin hız kesmeden devam ettiğini ve 2023 yılında 10 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine ulaşmak için önemli gelişmeler kaydedildiğini belirten Bakan Bolat, “Ukrayna’nın yeniden inşa ve imarında Türk firmalarının Ukrayna makamlarıyla işbirliği yapmasına ilişkin Mutabakat Zaptı’nı Sayın Cumhurbaşkanımızın 2022 yılındaki ziyareti sırasında Sayın Kubrakov ile imzalamıştık. Bu Mutabakat Zaptı’nın hayata geçirilebilmesine ve karşılıklı niyetlerin somut eylemlere dönüşebilmesine vesile olacak “Türkiye-Ukrayna Yeniden İnşa Görev Gücüne İlişkin Uygulama Esasları” metninin üzerinde ekiplerimiz titizlikle çalıştı. Bir süredir imzalamayı arzu ettiğimiz “Uygulama Esasları”nı imzalamak bugüne nasip oldu” dedi.

“Ukrayna, müteahhitlerimizin en fazla proje üstlendiği 12. ülke konumundadır”

Türk inşaat sektörünün elli yıllık yurt dışı serüveninde küresel bir marka haline geldiğini, ortaya koyduğu projeler ile tüm dünyanın güvenini kazanarak sayısız başarılara imza attığını belirten Bakan Bolat, “Bu başarıların birçoğunu çok zor şartlar altında çalışarak bileğinin hakkı, alnının teriyle elde etmiştir. Halihazırda Türkiye, küresel anlamda en çok iş yapan ilk 250 müteahhitlik şirketi sıralamasında Çin’in ardından ikinci sıradadır. İlk 250 küresel müteahhitlik şirketi arasındaki 40 şirketimiz ile küresel pazardan da %4,5 gibi bir paya sahibiz. Yurt dışı müteahhitlik sektörümüz 2023 yılını, 27,4 milyar dolarlık toplam proje değeri ile kapattı. Böylelikle, geçmişten günümüze üstlenilen toplam proje sayısı 12.000’i aşmış; üstlenilen projelerin toplam değeri ise 502 milyar dolara ulaşmıştır. Dünya üzerinde proje gerçekleştirdiğimiz ülke sayısı ise 2023 sonu itibarıyla 135’e yükselmiştir” ifadelerini kullandı.

Ukrayna’nın başkenti Kiev’e Türk müteahhitlik firmaları ile birlikte bir ziyaret düzenlemeyi istediğini de belirten Bakan Bolat, sözlerine şöyle devam etti; “Müteahhitlerimiz, Ukrayna’da havaalanları, karayolları, köprüler ve birçok farklı alanda toplamda 300’den fazla projeye imza atmış, bu projelerin toplam değeri 9,7 milyar doları bulmuştur. Ukrayna, müteahhitlerimizin en fazla proje üstlendiği 12. ülke konumundadır. Sizlerin de bildiği üzere, Türk firmaları, en zor günlerde bile Ukrayna’dan çekilmemiş, savaş şartları altında çalışma cesaretini göstermiştir. Savaş esnasında yıkılan yapıları yerine koymak için çalışarak ülke halkına da moral kaynağı olmuşlardır. Firmalarımız Ukrayna’da savaşın başladığı 2022 yılından bu yana yaklaşık 1 milyar dolar değerinde 70 projeyi başarıyla tamamlamıştır. Bunu hem firmalarımızın cesaret ve kabiliyetinin hem de Ukrayna devletinin firmalarımıza güveninin bir işareti olarak değerlendiriyorum.”

500 binden fazla konut hasar aldı

Türkiye-Ukrayna ikili ticaret rakamlarının savaş öncesi ile aynı düzeyde olduğunu anlatan Ukrayna Yeniden İnşadan Sorumlu Başbakan Yardımcısı ve Topluluklar, Bölgeler ve Altyapı Geliştirme Bakanı Oleksandr Kubrakov, “Savaş sonrasında altyapının düzeltilmesi çok önemli. Özel sektör buradaki hasarın giderilmesinde önemli rol üstlenecek. Ukrayna’da 500 binin üstünde konut savaş nedeniyle hasar görmüş durumda. Evini kaybeden vatandaşlara 110 milyon dolarlık tazminat ödendi. Devlet olarak bu programlarımıza devam edeceğiz. Altyapı anlamında 142 yapı-köprü zarar gördü. Araştırmalara göre zarar gören altyapının onarılması için 26 milyar dolara ihtiyaç var. Demiryolu altyapısında da 5 milyar dolarlık hasar var. Gerek kendi kaynaklarımızla gerek donör ülkelerin destekleriyle yeniden inşa süreci tamamlanacak.” diye konuştu.

Yapılan konuşmaların ardından Başbakan Yardımcısı Kubrakov ve Ticaret Bakanı Bolat tarafından “Türkiye-Ukrayna Yeniden İnşa Görev Gücü – Görev Tanımı Belgesi” imzalandı. Ukrayna Topluluklar, Bölgeler ve Altyapı Geliştirme Bakanlığı yetkilileri tarafından ülkenin alt ve üstyapı ihtiyaçlarına ilişkin güncel bilgi paylaşımında bulunulan toplantıda gerçekleştirilen sunumların ardından TMB üyesi firma temsilcileri de firmaları ve faaliyetleri hakkında Ukrayna yetkililerine bilgi aktardılar.

Hacılar’da Kentsel Dönüşüm Çalışmaları Sürüyor

Kayseri’nin Hacılar ilçesinde başlatılan 152 dairelik kentsel dönüşüm projesinde inşaat çalışmaları tüm hızıyla sürüyor.

Toplam 152 daireden oluşan kentsel dönüşüm proje alanını yerinde inceleyen Hacılar Belediye Başkanı Bilal Özdoğan, firma yetkililerinden bilgi aldı.

Vatandaşın yaşam kalitesine olumlu katkıda bulunmayı amaçlayan projenin ilerlediğini aktaran Özdoğan, “Kentsel dönüşümün ikinci etabında bulunan 152 dairelik inşaatlar hızla devam ediyor. İşin durumuna göre zaman zaman 200 personelle çalışan müteahhit firmamıza teşekkür ediyorum. Görüldüğü üzere dış sıva ve boyası tamamlanan pencerelerin takıldığı, içeride de yer döşemelerine geçildiği alanlar bulunuyor. İnşaatımız şu an itibariyle yüzde 70 seviyesinde.” ifadelerini kullandı.

Adana’da Deprem Konutları 6 Şubat’tan Önce Teslim Edilecek

Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Adana’da inşa edilen konutlar yıkıcı depremin yıldönümü gelmeden hak sahiplerine teslim edilecek. Projede kaba inşaat çalışmaları tamamlanırken peyzaj çalışmaları hızla devam ediyor.

Mart ayında başlayan Ceyhan ilçesinde 30 blok ve 581 daireden oluşan projede, inşaat çalışmaları aralıksız devam ediyor. Proje çerçevesinde 30 bloğun hepsinin kaba inşaatı tamamlandı. 6 blok ise hak sahiplerine teslim edilecek hale gelirken, peyzaj çalışmaları hız kesmeden sürüyor.

Proje kapsamında 2+1 daireler brüt 110, net 80 metrekare olurken, 3+1 daireler ise brüt 150, neti 127 metrekare olacak şekilde tamamlandı. Dairede kullanılan bütün malzemelerin yüzde 100 yerli olduğu öğrenildi. Şubat ayında kent genelinde yapımı tamamlanan bin konutun, kura töreninin ardından depremzedelere teslim edileceği bildirildi.

Kalıcı konut projesiyle ilgili bilgiler veren Doğu Akdeniz İnşaat Müteahhit Birlikleri Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Karslıoğlu, 6 Şubat öncesinde vatandaşların dairelerine oturacağını söyledi. Karslıoğlu, “Önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanımızın online katılımıyla çekiliş noter huzurunda yapılacak. Hak sahipleri dairelerini teslim alacaklar. Bu süreç tabi Şubat ayıyla bitmiyor. Bundan sonra neredeyse her ay çekiliş sırasına göre herkes dairelerine geçecek” dedi.

“Şantiyeler Ekonomiye Katkı Sağlıyor”

Depremin yıldönümünden önce 11 ilde binlerce konutun hazır olmasını değerlendiren Mustafa Karslıoğlu, “Bu ülkemizi ve bizleri gururlandıran bir tablo. Bütün şantiyelerimizde 7 gün 24 saat esasına göre çalışmalar sürüyor. Halihazırda Ceyhan’da, Yumurtalık, Şambayadı ve Buruk’ta çalışmalar çok yoğun. Her bin konut için bin işçi çalışıyor. Bütün kalemleri göz önüne alırsak bu TOKİ şantiyeleri ülke ekonomimiz içinde önemli. Ekonomiye çok ciddi katkı sağlıyor” ifadelerini kullandı.

Samsun Şehir Hastanesi Ulaşım Yolu İnşaatı Başladı

Samsun Şehir Hastanesi’nde inşaat çalışmaları hızla devam ederken projelendirme işlemleri tamamlanan bağlantı yolunun da inşaatı başladı.

Samsun başta olmak üzere Karadeniz Bölgesi’nin sağlık alanında ihtiyaç duyduğu yapımı devam eden bin 103 yataklı Samsun Şehir Hastanesi’nin ulaşım yolu Samsun-Ordu Çevre Yolu’na bağlanacak şekilde projelendirildi. 2 x 3 şeritli, bölünmüş yol/bitümlü sıcak karışım standardındaki toplam 5,3 km uzunluğundaki proje, 16 Haziran tarihinde 999 milyon 993 bin 350 TL sözleşme bedeliyle Karayolları 7. Bölge Müdürlüğü tarafından ihale edildi. Çevre yolundan 2 hatla şehir hastanesine bağlanacak şekilde projelendirilen yolun, Samsun Şehir Hastanesi’nin açılış tarihi dikkate alınarak 2,2 km uzunluğundaki kısmının mart ayı içerisinde tamamlanarak trafiğe açılması hedefleniyor. Çalışmalara 8 Ağustos 2023 tarihinde başlandı. Projenin 2024 yılı sonu itibarıyla 5,3 km yolun tamamının bitirilerek trafiğe açılması hedefleniyor.

Yabancı Yatırımları 2023 Yılında 2022 Yılına Göre Metrekare Bazında Yüzde 48 Oranında Azaldı

EVA Gayrimenkul Değerleme, son iki yılda yabancı yatırımcıların Türkiye’de gerçekleştirdikleri gayrimenkul yatırımlarını ilk 10 ülke bazında ve en fazla tercih edilen ilk 10 ili temel alarak masaya yatırdı.

Türkiye’de gerçekleştirilen yabancı yatırımlarını toplam hisseye isabet eden yüzölçümü ve tüm işlemler bazında değerlendiren EVA Gayrimenkul Değerleme, yatırımların 2023 yılında 2022 yılına göre metrekare bazında yüzde 48 oranında azaldığını ortaya koydu.  

Yabancı yatırımcıların 2023 ve 2022 yılı Türkiye’de gerçekleştirdikleri tüm gayrimenkul cinsinden alımları mercek altına alan EVA Gayrimenkul Değerleme, alan bazında 2023 yılı itibariyle 2022 yılına kıyasla metrekare bazında %48, işlem sayısında ise %46 düşüş olduğunu belirledi.

EVA Gayrimenkul Değerleme, yabancı yatırımcıların 2022 ve 2023 yılı aynı döneminde Türkiye’de gerçekleştirdikleri gayrimenkul alımlarını inceledi. Tapu yabancı işler daire başkanlığı verilerine göre; 2022 yılında toplam 8 milyon 338 bin 976 metrekare olan yabancıların gayrimenkul edinimleri 2023 yılında toplam yüzde 48 azalarak 4 milyon 354 bin 216 metrekare oldu. 

2023 yılında Türkiye genelinde, yabancılara toplam 35 bin 5 adet konut satıldı

Konut satışı özelinde TÜİK tarafından açıklanan verilere göre; adet bazında, 2023 yılı itibariyle Türkiye genelinde, toplam 35 bin 5 adet konut satıldı. 2022 yılının aynı dönemine göre 2023 yılı 4.çeyrekte yüzde 61,1 düşüş görüldü. Yabancılara satılan konutların toplam konut satışları içindeki oranı 2022 yılı itibariyle yüzde 4,54 iken bu oran 2023 yılı aynı döneminde yüzde 2,86’ya düştü.

Suudi Arabistan, satış adedi olarak Rusya Federasyonu ilk sırada

2023 yılı 12 aylık veriler itibariyle, yabancıların Türkiye genelindeki toplam hisseye isabet eden yüzölçümü bazında tüm gayrimenkul yatırımları incelediğinde,  yüzölçümü bazında ilk sırada Suudi Arabistan yer alıyor.  Suudi Arabistan’ı Almanya, Rusya Federasyonu, Irak, Kuveyt, Amerika Birleşik Devletleri, Azerbaycan, İran, Ukrayna ve Kazakistan takip ediyor.

Rusya Federasyonu ilk sırada

2023 yılı 12 aylık veriler itibariyle Türkiye genelinde yabancılara yapılan toplam gayrimenkul satış adetinde ise geçtiğimiz sene de ilk sırada yer alan Rusya Federasyonu ilk sırayı aldı. Rusya Federasyonu’nu İran, Irak, Ukrayna, Almanya, Kazakistan, Suudi Arabistan, Kuveyt, Azerbaycan ve Amerika Birleşik Devletleri takip etti.

Gayrimenkul yatırımında İstanbul, Mersin ve Antalya ilk üçte 

Tüm gayrimenkul cinsinden en çok tercih edilen illerde toplam hisseye isabet eden yüzölçümü bazında 2023 yılı 12 aylık veriler itibariyle yabancıların gayrimenkul yatırımlarında en çok tercih ettiği il İstanbul olurken, İstanbul ilini sırası ile Mersin, Antalya, Yalova, Bursa, Muğla, Kocaeli, Trabzon, Ankara ve İzmir izledi. 

Tüm gayrimenkul cinsinden 2023 yılı 12 aylık veriler itibariyle en çok tercih edilen illerde satış adeti bazında ise ilk sırayı İstanbul aldı. İstanbul ilini sırası ile Antalya, Mersin, Yalova,  Bursa, Ankara, İzmir, Muğla, Kocaeli ve Trabzon izledi. 

Yabancı gayrimenkul yatırımlarında Körfez ülkelerinin payı değişmedi

Yabancı gayrimenkul yatırımlarında önemli bir ağırlığa sahip olan Körfez ülkelerinin, 2022 yılında 5 milyon 16 bin 586 m² büyüklüğündeki tüm gayrimenkul cinsinde metrekare bazında yaptıkları yatırımlar 2023 yılı aynı döneminde yaklaşık yüzde 49 oranında azalarak 2 milyon 574 bin 224 m²’ye düşmüştür. Ayrıca, toplam yabancı yatırımlarının içinde Körfez ülkelerinin durumunu değerlendiren EVA Gayrimenkul Değerleme, 2022 yılında metrekare bazında toplam yabancı yatırım içinde payı %60 olan Körfez ülkelerinin 2023 senenin aynı dönemindeki payının %59’a düştüğünü değişikliğin neredeyse olmadığını ortaya koyuyor. 

İstanbul’da yabancılara yapılan gayrimenkul satışlarında m2 bazında 2022 yılının aynı dönemine göre 2023’de %48’lik düşüş yaşandı

Yabancı yatırımcıların 2022 ve 2023 yılında İstanbul’da gerçekleştirdikleri gayrimenkul alımlarımda ise, Tapu Yabancı İşler Daire Başkanlığı verilerine göre; 2022 yılında 964 bin 193 metrekare olan yabancıların gayrimenkul edinimleri 2023 yılı aynı döneminde yüzde 48 azalarak 497 bin 117 metrekare oldu.

İstanbul’da Yabancılara Konut satışında İran birinciliği aldı

2023 yılında, yabancıların toplam adet bazında İstanbul genelindeki tüm gayrimenkul yatırımlarında, ilk sırada İran yer alıyor. Toplam adet bazında İran’ı Rusya Federasyonu, Irak, Çin, Suudi Arabistan, Afganistan, Azerbaycan, Pakistan, Mısır ve Amerika Birleşik Devletleri takip ediyor. 

İstanbul’da Yabancılara Konut satışında 2022 yılına göre 2023 yılında adet bazında yüzde 53’lük düşüş yaşandı

Konut satış adedi özelinde ise Tapu Yabancı İşler Daire Başkanlığı’ndan alınan verilere göre yabancılara adet bazında, 2023 yılında İstanbul genelinde, toplam 13 bin 804 adet konut satıldı. Bu rakamla, 2022 yılının aynı dönemine göre yüzde 53’lük bir düşüş görüldü. Tüm Türkiye’de yabancılara satılan konutların toplam konut satışları içindeki oranı TÜİK verilerine göre, 2022 yılında yüzde 4,54 iken bu oran 2023 yılında yüzde 2,86’ya düştü.

İlçe tercihleri, Esenyurt, Beylikdüzü, Küçükçekmece

İstanbul’daki gayrimenkul edinimlerinde yabancılar tarafından adet bazında en çok tercih edilen ilçeler sırasıyla Esenyurt, Beylikdüzü, Küçükçekmece, Başakşehir, Kağıthane, Büyükçekmece, Kartal, Avcılar, Bağcılar ve Şişli ilk onda yer aldı. 

İnşaat Sektörü Adana’da Buluşacak: Tüyap Adana İnşaat Fuarı 14’üncü Kez Kapılarını Açıyor

Ekonominin lokomotif sektörlerinden biri olan inşaat, ısıtma, soğutma, havalandırma, klima (IHS) ve güneş enerji sistemleri, 29 Şubat – 3 Mart 2024 tarihleri arasında Adana’da büyük bir fuar ile bir araya gelmeye hazırlanıyor.  

TÜYAP Adana Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecek olan 14. Adana İnşaat Fuarı, inşaat sektörünün yanı sıra iki önemli alt sektörü de bir araya getirecek. 

Bu özel etkinlik, TÜYAP Adana ve DAİMFED (Doğu Akdeniz İnşaat Müteahhitleri Birlikleri Federasyonu) iş birliği ile gerçekleştirilecek. 13. Adana IHS Fuarı ve Güneş Enerji Sistemleri bölümleri de fuar kapsamında yer alacak. Bu sayede, sektörün dikkat çeken alt dalları da ziyaretçilere sunulacak.

İnşaat sektörü, 29 Şubat- 3 Mart 2024 tarihleri arasında Adana’da büyük bir fuar ile bir araya gelmeye hazırlanıyor. Adana Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecek olan 14. Adana İnşaat Fuarı’nda sektörün dikkat çeken alt dallarını da ziyaretçilere sunulacak. 

5 yıl aradan sonra profesyonel ziyaretçiyi tek bir çatı altında toplayan TÜYAP Adana İnşaat Fuarı, Türkiye’nin dört bir noktasından katılımcıları ağırlamaya hazırlanıyor. İzolasyondan tesisata, boyadan vitrifiye ürünlerine, çatı ve cephe kaplamalarından seramik mutfak ve banyoya, kapı ve pencereden ısıtma soğutma sistemlerine kadar pek çok firma temsilcisini bir araya getiren Fuar, 29 Şubat’ta TÜYAP Adana Fuar ve Kongre Merkezi’nde kapılarını ziyaretçilerine açacak.

DAİMFED Başkanı Mustafa Karslıoğlu, fuarın bölgeye büyük katkı sağlayacağına inandığını belirterek, “İnşaat sektörünün tüm aktörlerini bu fuarla bir araya getireceğiz. Ayrıca, IHS ve güneş enerji sistemleri alanlarında son teknolojileri ve ürünleri keşfetme fırsatı sunacak bu etkinlik, sektördeki yeniliklere ışık tutacak” dedi.

Tüyap Fuarlar Yapım A.Ş. Genel Müdürü İlhan Ersözlü ise fuarı yeniden düzenlemekten dolayı mutlu olduklarını belirterek, “Fuarımızın bu yıl çok ses getireceğini düşünüyorum. Yıkımdan inşaata kadar bir inşaat projesinde ne olması gerekiyorsa tüm üretim kalemlerine yer vereceğiz” diye konuştu. 

TÜYAP Fuarcılık Grubu ve DAİMFED (Doğu Akdeniz İnşaat Müteahhitleri Birlikleri Federasyonu) iş birliğinde; Adana Valiliği, Adana Büyükşehir Belediyesi, Adana Ticaret Odası, Adana Sanayi Odası, Adana Ticaret Borsası, Adana Organize Sanayi Bölgesi, Adana Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği, İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu, AYAMDER, AKAMDER, Adana Müteahhitler Birliği, Adana Mimarlar Odası, Adana İnşaat Mühendisleri Odası, ve ÇUFAŞ’ın destekleri ile düzenlenen 14. TÜYAP Adana İnşaat Fuarı geniş konsepti ile ziyaretçilerin tüm beklentilerine cevap verecek.

Sektör profesyonelleri ile buluşma

Türkiye’nin birçok illinden gelecek inşaat mühendisleri, makine mühendisleri, mimarlar, müteahhitler ve iş adamlarını tek bir çatı altında toplayacak olan 14. TÜYAP Adana İnşaat Fuarı, yurt dışından Irak, Suriye, Lübnan, Umman, Azerbaycan, Gürcistan ve Kıbrıs’tan ilgili alım heyetlerini fuarlarda ağırlayarak yeni iş bağlantılarının kurulmasına olanak sağlayacak.

4 gün boyunca etkinlik düzenlenecek

14. Adana İnşaat Fuarı, inşaat, yapı malzemeleri, makine ekipmanları, enerji sistemleri ve birçok ilgili alanda katılımcılara geniş bir yelpaze sunacak. Ayrıca, etkinlik çerçevesinde önemli bir İnşaat Zirvesi düzenlenecek. Zirve, sektördeki son yenilikleri özel eğitimciler tarafından aktaracak, bilim köşesinde ise bu yenilikler uygulamalı olarak gösterilecek. 

DAİMFED Teknik Müşaviri Prof. Dr. Ahmet Beycioğlu moderatörlüğünde gerçekleşecek İnşaat Zirvesi’nde alanında en yetkin kişiler, sektör profesyonelleri ve bölüm öğrencileri ile buluşturulacak. Geleceği inşa edecek mühendis ve mimar adaylarının ilk bareti ve ilk yeleği DAİMFED, Tüyap Adana Fuar ve Kongre Merkezi’nde takdim edecek.

TÜYAP Adana İnşaat Fuarı 29 Şubat- 3 Mart 2024 tarihlerinde 10.00 ila 19.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek. 

Hizmet Üretici Fiyat Endeksi Aralık’ta Yıllık Yüzde 81,18 Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilerde, Hizmet Üretici Fiyat Endeksi’nin (H-ÜFE) Aralık’ta yıllık olarak yüzde 81,18 arttığı gözlendi.

H-ÜFE 2023 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 3,59, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 81,18, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 81,18 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 76,37 artış gösterdi.

Gayrimenkul Hizmetlerinde Yıllık Yüzde 79,45 Aylık Yüzde 1,42 Artış

Bir önceki yılın aynı ayına göre H-ÜFE değişimleri; ulaştırma ve depolama hizmetlerinde yüzde 72,21, konaklama ve yiyecek hizmetlerinde yüzde 90,54, bilgi ve iletişim hizmetlerinde yüzde 83,25, gayrimenkul hizmetlerinde yüzde 79,45, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetlerde yüzde 94,18, idari ve destek hizmetlerde yüzde 95,24 artış olarak gerçekleşti.

Bir önceki aya göre H-ÜFE değişimleri; ulaştırma ve depolama hizmetlerinde yüzde 5,48, konaklama ve yiyecek hizmetlerinde yüzde 2,49, bilgi ve iletişim hizmetlerinde yüzde 2,20, gayrimenkul hizmetlerinde yüzde 1,42, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetlerde yüzde 2,46, idari ve destek hizmetlerde yüzde 1,20 artış olarak gerçekleşti.

Bina ve Çevre Düzenleme ile Mimarlık Hizmetleri En Fazla Artış Yaşanan Alt Sektörler Arasında

H-ÜFE sektörlerinden su yolu taşımacılığı hizmetleri yüzde 38,31, hava yolu taşımacılığı hizmetleri yüzde 45,69, telekomünikasyon hizmetleri yüzde 70,19 ile endekslerin en az arttığı alt sektörler oldu. Buna karşılık bina ve çevre düzenleme (peyzaj) hizmetleri yüzde 131,64, sinema filmi, video ve televizyon programı yapımcılık hizmetleri, ses kaydı ve müzik yayımlama yüzde 115,51, mimarlık ve mühendislik hizmetleri; teknik test ve analiz hizmetleri yüzde 112,87 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

H-ÜFE sektörlerinden programcılık ve yayıncılık hizmetleri yüzde 11,15, konaklama hizmetleri yüzde 0,81, istihdam hizmetleri yüzde 0,26 ile endekslerin en fazla azalış gösterdiği alt sektörler oldu. Buna karşılık depolama ve destek hizmetleri (taşımacılık için) yüzde 22,47, su yolu taşımacılığı hizmetleri yüzde 16,33, telekomünikasyon hizmetleri yüzde 4,54 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

Dış Ticaret Açığı Aralık’ta 6 Milyar Dolara Geriledi

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Aralık ayına ilişkin dış ticaret verilerini açıkladı. Verilere göre dış ticaret açığı söz konusu ayda, yüzde 37,8 azalarak 9 milyar 713 milyon dolardan, 6 milyar 39 milyon dolara geriledi.

Türkiye İstatistik Kurumu ile Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle genel ticaret sistemi kapsamında üretilen geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat 2023 yılı Aralık ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 0,4 artarak 23 milyar dolar, ithalat yüzde 11,0 azalarak 29 milyar 39 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Ocak-Aralık Döneminde İhracat Yüzde 0,6 arttı, İthalat Yüzde 0,5 Azaldı

Genel ticaret sistemine göre ihracat 2023 yılı Ocak-Aralık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 0,6 artarak 255 milyar 777 milyon dolar, ithalat yüzde 0,5 azalarak 361 milyar 774 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Dış Ticaret Açığı Aralık Ayında Yüzde 37,8 Azaldı

Aralık ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 37,8 azalarak 9 milyar 713 milyon dolardan, 6 milyar 39 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2022 Aralık ayında yüzde 70,2 iken, 2023 Aralık ayında yüzde 79,2’ye yükseldi.

Dış Ticaret Açığı Ocak-Aralık Döneminde Yüzde 3,2 Azaldı

Ocak-Aralık döneminde dış ticaret açığı yüzde 3,2 azalarak 109 milyar 541 milyon dolardan, 105 milyar 997 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2022 Ocak-Aralık döneminde yüzde 69,9 iken, 2023 yılının aynı döneminde yüzde 70,7’ye yükseldi.

Aralık Ayında İmalat Sanayinin Toplam İhracattaki Payı Yüzde 92,9 Oldu

Ekonomik faaliyetlere göre ihracatta, 2023 Aralık ayında imalat sanayinin payı yüzde 92,9, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 5,1, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,5 oldu.

Ocak-Aralık döneminde ekonomik faaliyetlere göre ihracatta imalat sanayinin payı yüzde 94,2, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 3,8, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,5 oldu.

Aralık Ayında Ara Mallarının Toplam İthalattaki Payı Yüzde 68,3 Oldu

Geniş ekonomik gruplar sınıflamasına göre ithalatta, 2023 Aralık ayında ara mallarının payı yüzde 68,3, sermaye mallarının payı yüzde 17,0 ve tüketim mallarının payı yüzde 14,7 oldu.

İthalatta, 2023 Ocak-Aralık döneminde ara mallarının payı yüzde 72,2, sermaye mallarının payı yüzde 14,6 ve tüketim mallarının payı yüzde 13,2 oldu.

Aralık Ayında En Fazla İhracat Yapılan Ülke Almanya Oldu

Aralık ayında ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 1 milyar 679 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 1 milyar 314 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 254 milyon dolar ile Irak, 1 milyar 217 milyon dolar ile Birleşik Krallık, 1 milyar 22 milyon dolar ile İtalya takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 28,2’sini oluşturdu.

Ocak-Aralık döneminde ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 21 milyar 92 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 14 milyar 826 milyon dolar ile ABD, 12 milyar 786 milyon dolar ile Irak, 12 milyar 468 milyon dolar ile Birleşik Krallık ve 12 milyar 381 milyon dolar İtalya ile takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 28,8’ini oluşturdu.  

İthalatta İlk Sırayı Rusya Federasyonu Aldı

İthalatta Rusya Federasyonu ilk sırayı aldı. Aralık ayında Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 4 milyar 209 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 3 milyar 270 milyon dolar ile Çin, 2 milyar 514 milyon dolar ile Almanya, 1 milyar 470 milyon dolar ile İtalya, 1 milyar 330 milyon dolar ile ABD izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 44,1’ini oluşturdu.

Ocak-Aralık döneminde ithalatta ilk sırayı Rusya Federasyonu aldı. Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 45 milyar 602 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 44 milyar 980 milyon dolar ile Çin, 28 milyar 684 milyon dolar ile Almanya, 19 milyar 902 milyon dolar ile İsviçre, 15 milyar 778 milyon dolar ile ABD izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 42,8’ini oluşturdu.

İhracat Yüzde 2,4 Arttı

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2023 Aralık ayında bir önceki aya göre ihracat yüzde 2,4, ithalat yüzde 0,2 arttı. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2023 yılı Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre ihracat yüzde 3,3 artarken, ithalat yüzde 9,0 azaldı.

Teknoloji yoğunluğuna göre dış ticaret verileri, ISIC Rev.4 sınıflaması içinde yer alan imalat sanayi ürünlerini kapsamaktadır. Aralık ayında ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 92,9’dur. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 4,6’dır. Ocak-Aralık döneminde ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 94,2’dir. Ocak-Aralık döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 3,8’dir.

Aralık ayında imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı yüzde 77,8’dir. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 12,7’dir. Ocak-Aralık döneminde imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı yüzde 80,7’dir. Ocak-Aralık döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 10,7’dir.  

Özel Ticaret Sistemine Göre İhracat 2023 Yılı Aralık Ayında 20 Milyar 696 Milyon Dolar Oldu

Özel ticaret sistemine göre, 2023 yılı Aralık ayında, ihracat bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 0,4 azalarak 20 milyar 696 milyon dolar, ithalat yüzde 11,2 azalarak 27 milyar 318 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Aralık ayında dış ticaret açığı yüzde 33,6 azalarak 9 milyar 971 milyon dolardan, 6 milyar 622 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2022 Aralık ayında yüzde 67,6 iken, 2023 Aralık ayında yüzde 75,8’e yükseldi.

İhracat 2023 Yılı Ocak-Aralık Döneminde 232 Milyar 310 Milyon Dolar Oldu

Özel ticaret sistemine göre ihracat, 2023 yılı Ocak-Aralık döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,2 azalarak 232 milyar 310 milyon dolar, ithalat yüzde 0,9 azalarak 339 milyar 58 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Ocak-Aralık döneminde dış ticaret açığı yüzde 0,2 azalarak 106 milyar 963 milyon dolardan, 106 milyar 748 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2022 Ocak-Aralık döneminde yüzde 68,7 iken, 2023 yılının aynı döneminde yüzde 68,5’e geriledi.

Limak, Dnipro Metro Projesiyle İlgili Açıklama Yaptı

Limak, Ukrayna’nın büyük şehirleri arasında yer alan Dnipro’daki metro projesiyle ilgili çıkan ‘yarım bırakıldı’ iddialarına yönelik açıklama yaptı.

Dnipro’da finansmanı Avruma İmar ve Kalkınma Bankası ve Avrupa Yatırım Bankası tarafında karşılanan metro projesini 2016 yılında Limak aldı. Ama savaşla birlikte proje yarım kalırken, Ukrayna basını, Limak’ın üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini, projeyi yarım bıraktığını  ve avans alınan paranın iadesininin yapılmadığını yazdı. Bu iddialarla ilgili Limak bir açıklama yayınladı ve iddiaları reddetti.

Yapılan açıklamada, Ukrayna’dan savaşın başlamasından birkaç sonra Dnipro Metro Projesi’nden veya Ukrayna’dan ayrıldıkları iddiasının gerçekleri yansıtmadığı belirtilirken şu bilgilere yer verildi;

“Savaşın başlamasına ve güvenliğin sağlanamayacağı şartlar oluşmasına rağmen, Limak personeli projede kalmak ve savaş nedeniyle kesintiye uğrayan inşaat çalışmalarının güvenli bir durumda kalmasını sağlamak için bakım ve güvenlik işlerini yapmaya devam etmiştir. Dnipro Metro İdaresi, Limak tarafından yapılan işler için Kasım 2021’den bu yana ödeme yapmamasına rağmen, firmamız bu temel ve gerekli işleri aynı yılın sonuna kadar sürdürmüştür. Belirtmek isteriz ki Limak, amacı bölge halkının güvenliğini sağlamak olan bu bakım ve onarım işlerini tamamen kendi kaynaklarından finanse etmiştir.

Ayrıca Limak’ın projeden ekipmanlarını çektiği iddiası gerçeği yansıtmamaktadır. Dnipro Metro İdaresi ve Limak tarafından kayıtlı olarak takip edildiği üzere, Limak ekipmanları bugüne kadar Dnipro Metro Projesinin inşaat alanlarında kalmaya devam etmektedir. Firmamız, Dnipro Metro İnşaatı Projesi ile ilgili anlaşmalara göre yükümlülüklerini yerine getirmediği yönündeki iddiaları kesinlikle reddeder. Limak, 2016’daki proje başlangıcından bu yana projeyi tamamlamak için çalışırken karşılaştığı sayısız idari soruna rağmen yükümlülüklerini özenle yerine getirmiştir.

Ayrıca, Limak’ın Dnipro Metro İdaresine borçlu olduğu yönündeki iddiaların da kesinlikle doğru olmadığını belirtmek isteriz. Aksine, Dnipro Metro İdaresinin Limak’a yapması gereken ve hala ödenmemiş olan sözleşmesel yükümlülükleri bulunmakta olup, bu miktar milyonlarca Euro’ya ulaşmaktadır.

Limak ile Dnipro Metro İdaresi arasındaki uyuşmazlıklar şu anda birden fazla uluslararası ticari tahkim sürecine konu olup, geçerli tahkim kuralları gereğince tarafların bu işlemlerle ilgili gizli bilgileri açıklaması gizlilik ilkelerine aykırıdır. Devam eden süreçlerin sağlıklı ilerlemesi ve haklarımızın savunulabilmesi için bu gizlilik ilkelerine azami saygıyı göstermekteyiz. Bu nedenle firmamız, taraflar arasında devam etmekte olan yasal süreçler gereği haberlerde karşılaştığı iddialara yönelik ayrıntılı yorum yapamamaktadır.”

Kaynak: Patronlar Dünyası

Konut Sahipliği Oranı Yüzde 56,2 Oldu

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Yoksulluk ve Yaşam Koşulları İstatistikleri’ne göre, kendilerine ait konutta oturanların oranı 0,5 puan azalarak 2023 yılında yüzde 56,2 olarak açıklandı.

Buna göre, oturulan konuta sahip olanların oranı önceki yıla göre 0,5 puan azalarak 2023 yılında yüzde 56,2 olarak hesaplanırken, kirada oturanların oranı yüzde 27,8, lojmanda oturanların oranı yüzde 0,9, kendi konutunda oturmayıp kira ödemeyenlerin oranı ise yüzde 15,1 oldu.

Önceki yıl oturulan konuta sahip olanların oranı yüzde 56,7 olarak hesaplanırken, kirada oturanların oranı yüzde 27,2, lojmanda oturanların oranı yüzde 1,1, kendi konutunda oturmayıp kira ödemeyenlerin oranı ise yüzde 15,1 olmuştu.

2021’de ise oturulan konuta sahip olanların oranı yüzde 57,5, kirada oturanların oranı yüzde 26,8, lojmanda oturanların oranı yüzde 1,2, kendi konutunda oturmayıp kira ödemeyenlerin oranı ise yüzde 14,6 olmuştu. Bu veriler göz önüne alındığında, ev sahipliği oranının yıldan yıla azaldığı görüldü.

Döşemealtı Devlet Hastanesi Projesinde Sona Doğru

Antalya’nın Döşemealtı ilçesinde inşa edilen devlet hastanesi projesinde yüzde 90 ilerleme kaydedildi.

İnşaat çalışmalarını yerinde inceleyen İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Evren Ekingen, kentte sunulan Döşemealtı İlçesi Çıplaklı Mahallesi’nde inşaatı devam eden, 100 yataklı Döşemealtı Devlet Hastanesi şantiyesinnde ziyaret etti. Evren Ekingen, inşaatı bitme aşamasına gelen fiziksel gerçekleşme oranı yüzde 90 seviyelerinde olan hastanede, acil servis poliklinikler, hasta servis odaları, ameliyathane ve laboratuvar gibi alanları inceleyerek yetkililerden bilgi aldı. Ekingen, hastanenin kısa süre içerisinde hizmete açılması için gerekli çalışmaların hızlandırılması konusunda da yüklenici firma yetkilileri ile görüşmelerde bulundu.

Modüler Çelik Yapılar Barınmayla İlgili En İyi Çözümü Üretiyor

Consera Kurucusu Melih Şimşek, modüler çelik yapıların hızlı inşa edilmesiyle birlikte barınma sorununa en iyi çözümü ürettiğini ifade ederek, “Ayrıca inşaatı, yüksek katma değer yaratacak şekilde ihraç edilebilir kılması, ülke ekonomimiz için de büyük bir gelir yaratıyor.” dedi.

Türkiye’nin ilk endüstriyel konut markası Homera, ev sahibi olma kurallarını değiştirirken depreme karşı güvenli yapılarda yaşama imkânı veriyor. Homera, konut sahibi olmanın imkânsızlaştığı bu dönemde, geleneksel ev sahibi olma yöntemine bir alternatif getiriyor. Modüler çelik yapılarda uzman olan firma, bu ay Hollanda’da açtığı showroom’uyla Avrupa’da da müşterileriyle buluşuyor. “Fabrikadan Halka” anlayışıyla hazır bir konut paketi sunan Homera, İstanbul gibi deprem riski yüksek şehirlerde kentsel dönüşümün hızla tamamlanmasına da olanak sağlıyor.

Mevcut yöntemlerle konut sahibi olmak her geçen gün biraz daha zorlaşıyor. Ancak Türkiye’nin ilk modüler konut markası Homera, bu durumu değiştirecek. “Fabrikadan Halka” anlayışıyla kısa sürede anahtar teslim yapabilen Homera, geleneksel ev sahibi olma yöntemine bir alternatif getiriyor. Modüler çelik yapı üretiminde öncü olan firma, bu ay Hollanda’da açtığı showroom’uyla Avrupa’da da hizmet veriyor.

Beş katlı bir apartmanı 4-6 ay gibi kısa bir sürede yaşanabilecek halde teslim edebilen Homera, kentsel dönüşümün hızla tamamlanması için de önemli bir imkân yaratıyor. Şirketin hedefleri arasında, İstanbul gibi deprem riski yüksek şehirlerde özellikle hasar alması halinde büyük kayıplar yaşanacak okullar, yurtlar, hastaneler, itfaiye birimlerinin yeniden inşa edilerek hızla güvence altına alınması da yer alıyor.

Depreme Karşı Dirençli Çelik Yapılar

Projeleri sürdürülebilir tasarım ve mühendislik kriterlerine uygun olan Homera evleri, 11 bin metrekare kapalı ve 20 bin metrekare açık üretim alanına sahip Akkon Çelik Fabrikası’nda endüstriyel çelik yapı sistemiyle üretiliyor. Depreme karşı dirençli, yüksek enerji verimli ve çevre dostu olmasıyla sürdürülebilirlik ilkelerine uygun olan Homera yapıları, müşterilerine istedikleri yerde, kişileştirilebilir, tek ya da çok katlı, farklı büyüklüklerde ve tasarımlarda anahtar teslim ev sahibi olma şansı sunuyor.

Çelik taşıyıcı sisteminden mimari tasarım projesine, elektrik-mekanik projesinden iç mimarisine kadar her detayın incelikle planlandığı Homera modüler yapıları, sadece konut çözümü sunmuyor. Antalya’daki Club Marco Polo, Kaş’taki Kairos Hotel ve Kartepe’deki Tumba Sisli Vadi Otel gibi farklı yapı türleri de inşa edilebiliyor. Yurtdışında da talebin yoğun olduğu Homera ürünleri, şimdiden Belçika, Avusturya ve Dominik’te kuruldu. Kısa sürede inşa edilmesi ve hayata geçirilmesiyle yatırımların hızlı dönüşünü sağladığı için arsa sahipleri ve yatırımcıların da ilgisini çekiyor.

Amaç Güvenli ve Sürdürülebilir İnşaat Bilinci Oluşturmak

Homera, özellikle deprem bölgesinde bulunan ülkemizde güvenli binalar inşa ederken, sürdürülebilirliğe uygun yapı sistemlerini yaygınlaştırmayı amaçlayan, fabrika ortamında yapı üretiminin öncüsü Consera’nın lokomotif markalarından biri. Consera Kurucusu Melih Şimşek, üretimin fabrikada yapılarak alanda birleştirildiği off-site construction’ın, öncelikle sahadaki inşaatlarda karşılaşılabilecek insan hatasını ortadan kaldırdığını vurgulayarak, “Bu yöntemle inşaatta hem işler hem de maliyet daha kontrollü gerçekleştiriliyor. Modüler çelik yapılar hem hızlı inşası hem güvenilirliğiyle Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi’nde en öncelikli ihtiyaçlar arasında yer alan ve hâlâ günümüzün önemli sorunlarından barınmayla ilgili en iyi çözüm üreten sistemler. Ayrıca inşaatı, yüksek katma değer yaratacak şekilde ihraç edilebilir kılması, ülke ekonomimiz için de büyük bir gelir yaratıyor. Yeni nesil bir konut edindirme metodolojisi sunan Homera da projeleriyle Türkiye ekonomisine ve ihracata katkı sağlıyor. Ancak asıl amacımız depreme karşı güvenli çelik yapılar ve sürdürülebilir inşaat konusunda toplumu ve sektörü bilgilendirip geliştirmek. Bu nedenle AR-GE çalışmalarına çok önem veriyoruz” dedi.

Kaynak: Emlak Dream

Kırkdilim Tüneli İnşaatı Tamamlandı

Çorum’un Kırkdilim ilçesinde hayata geçirilen tünel projesinde inşaat çalışmaları tamamlandı. Projede üst yapı çalışmaları sürüyor.

Çorum İl Koordinasyon Kurulu toplantısında Kırkdilim’in son durumu ile ilgili açıklamalarda bulunan Karayolları Bölge Müdürü Rifat Silov, Kırkdilim 3 tüp tünelin yapımının tamamlandığını ve üst yapı çalışmaları kapsamında asfalt çalışması başlattıklarını söyledi.

Yaz ayında Kırkdilim Tünel’ni tamamen trafiğe açmayı hedeflediklerini belirten Silov;” T1 tüneli 1389, T2 tüneli 1157 ve T3 tüneli de 1553 metre olmak üzere 4 bin 99 metrelik tünelimizin nihai beton ve kazı destek çalışmalarını bitirdik. Şu anda üstyapı imalatlarına başlanmıştır.” dedi.

Projenin güzergahı hakkında bilgi veren Silov, “Kırkdilim Tüneli geçişi, Çorum, Osmancık, Dodurga, Laçin ve Kargı ilçelerine kolay erişimi sağlayan, aynı zamanda Sinop’tan başlayıp, Çorum, Yozgat, Kayseri, Niğde üzerinden Akdeniz’e ulaşan kuzey-güney aksının önemli bir parçasını oluşturmaktadır.

Proje tamamlandığında Karadeniz’i İç Anadolu’ya bağlayan güzergahta mevcut yolun bölünmüş yol ve tünel konforuyla yüksek standartlı geçilmesi sağlanacak, güzergahta can ve mal emniyeti tesis edilecektir.” şeklinde konuştu.

Akfen Holding’den 910 Milyon Dolarlık Yatırım Planı

Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili ve Üst Yöneticisi (CEO) Selim Akın, “2024 ve 2025 yıllarında da yine yatırımlarımıza ara vermeyeceğiz ve çeşitli alanlarda 910 milyon dolarlık yatırımı hayata geçireceğiz.” dedi.

Akın, “İş Dünyası Söyleşileri” kapsamında yaptığı açıklamada, Akfen Holding olarak faaliyet gösterdikleri geniş sektör yelpazesi içerisinde yenilenebilir enerji, liman işletmeciliği, madencilik ve turizm sektörlerindeki yatırım planlarının, Türkiye’nin yatırıma dayalı ekonomik yapılanmasında önemli bir rol oynamaya devam ettiğini belirterek “2024 yılında grup olarak elimizdeki mevcut yatırımlara başlanmasına, devam edenlerin ise bitirilmesine odaklanacağız. Bu yatırımların finansmanı ile ilgili olarak ilk adımları 2023 sonuna doğru atmış olduk. Özellikle gayrimenkul yatırımı tarafında Akfen GYO’da yaptığımız bedelli sermaye artırım süreci, bu yatırımların finansmanı konusunda bize bir imkan sağlamış olacak” diye konuştu.

Halka Arza 23 Kat Talep Gelmişti

Ekonomideki iyileşmeye paralel şekilde devam ettikleri yatırımlarına yenilerini ekleyeceklerini dile getiren Akın, şunları söyledi:

“Bizim daha önceden belirlediğimiz ancak ekonomik duruma göre revize ettiğimiz yatırım planlarımızda bir aksama olmayacak. 2023 yılı içerisinde Mersin Limanı, Acacia Maden İşletmeleri, Akfen Yenilenebilir Enerji ve Akfen Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı şirketlerimizin öncülüğünde önemli yatırımlarımızı tamamladık. Belirsizliklerin zirve yaptığı son 2 yılda 260 milyon dolarlık yatırım yaptık. 2024 ve 2025 yıllarında da yine yatırımlarımıza ara vermeyeceğiz ve çeşitli alanlarda 910 milyon dolarlık yatırımı hayata geçireceğiz.” 

Akın, geçen yıl Akfen Yenilenebilir Enerji’nin halka arzını gerçekleştirdiklerini anımsatarak, güçlü finansal tablolarıyla tamamı yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarından üretim yapan, Türkiye’nin çeşitli coğrafi bölgelerine dağılmış genç ve temiz enerji portföylerine yerli ve yabancı yatırımcının ilgisinin çok büyük olduğunu, 442 bin 795 yatırımcının 76 milyar liralık talep oluşturduğunu, toplam talebin halka arzda tahsis edilen 3.3 milyar liranın 23 katına ulaştığını söyledi.

2024 Yılında Tamamlanacak Yatırımlar

Akfen Yenilenebilir Enerji’nin, sürdürülebilir ve temiz enerjinin öneminin tüm dünyada arttığı bir dönemde yeşil enerji yatırımlarını hızlandırdığını belirten Akın, bu kapsamda faaliyette olan rüzgar enerjisi santrali (RES) alanlarında hibrit enerji santrallerinin yapımına başladıklarını, rüzgarda da kapasite artışı yaptıklarını söyledi. 66,25 megavat hibrit güneş enerji santrali ve 92,4 megavat ilave rüzgar yatırımlarını hayata geçirip şu anda 699 megavat olan kurulu güçlerini 860 megavata yükselteceklerini dile getiren Akın, şu bilgileri verdi:

“Akfen GYO olarak şu anda yapımına devam ettiğimiz Söğütlüçeşme Tren İstasyonu Viyadük Yapımı ve Çevre Düzenleme İşi projemizdeki alanı Türkiye’de ilk olacak bir konseptle yeme-içme merkezi haline dönüştüreceğiz. Yine Akfen GYO çatısı altında Bodrum Yalıkavak Villa Projesi ve Kıyıkışlacık Turizm Projesi gibi yatırımlarımız devam ederken, İstanbul’da Tuzla ve Ankara’da da Esenboğa’daki yeni otel yatırımlarımız da tamamlanacak.”

Mersin Uluslararası Limanı’nda 451 Milyon Dolarlık Yatırım

Selim Akın, son 2 yılda ortaklarıyla beraber 111 milyon dolarlık yatırım gerçekleştirdikleri Mersin Uluslararası Limanı’nda gelecek 2 senede Türkiye’nin en büyük yatırımlarından birisi olarak öne çıkacak 451 milyon dolarlık yatırım gerçekleştireceklerini söyledi. Kastamonu Hanönü’ndeki Acacia Bakır Madeni’nde bugüne kadar 68,5 milyon dolarlık yatırım yaptıklarını ve gelecek 2 yılda 17 milyon dolarlık yeni yatırıma daha imza atacaklarını kaydeden Akın, “Tüm bunlarla birlikte şirketimizin ruhuna uygun olarak yatırımlarda yeni fırsatlar aramaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Kaynak: AA

Konut Dışı Yatırımlarda Artış

Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM) Yönetim Kurulu Üyesi, TÜGİAD Üyesi Dr. Mustafa Koçak, gayrimenkul sektöründe konut yatırımlarının değişken piyasaya bağlı olarak azaldığını belirtti. Koçak, “Yatırımın biraz daha konut dışına kaydığını gözlemliyoruz” dedi.

Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM) Yönetim Kurulu Üyesi, TÜGİAD Üyesi Dr. Mustafa Koçak, konut fiyatlarının nominal olarak artsa da son bir kaç aydır aylık bazda reel olarak düştüğünü, yani enflasyonun altında bir artış olduğunu söyledi. Bu durumun bir süre daha devam edeceğini ancak orta ve uzun vadede gayrimenkulün paramızı her zaman enflasyondan koruyan bir yatırım aracı olduğunu belirten Koçak, fiyatların düştüğü bu dönemlerin alım için güzel fırsatları barındırdığını ve konut piyasasında fiyat düşüşlerinin sürekli olmadığını ifade etti.

Konut piyasasındaki talebin düştüğünü ancak fiyatların düşmemesinin sebebinin maliyetlerdeki artış olduğunu söyleyen Koçak, “Artık konut yatırımdan biraz çıktı. Şimdi özellikle 2023 yılına baktığımız zaman gayrimenkul yatırımı sadece konuttan oluşmuyor. Bir de konut dışı yatırımlardan oluşuyor” ifadesinde bulundu. Koçak, “2020 yılına kadar konut ve konut dışı oranlara baktığımız zaman satışların yüzde 60’ı konut, yüzde 40’ı konut dışıydı. Konut dışı derken konut dışının büyük bir çoğunluğu arsa, arazi gibi mülkler oluyor. Ticari mülklerin oranı biraz daha az. 2020 yılının sonuna kadar konutun ağırlığı yüzde 60 iken, bu yıl yüzde 40’lara kadar düştü. Yani yüzde 60 konut dışı satışlar, yüzde 40 konut satışları olarak görülüyor. Yani aslında yatırımın biraz daha konut dışına kaydığını gözlemliyoruz” diye konuştu.

Kiralama piyasasında da mevsimsel etkilerin olduğunu ve kış aylarında talebin daha az olduğunu söyleyen Mustafa Koçak, “Kış aylarında olduğumuz için bu durağanlığı görmemiz normal. Ama önümüzdeki dönemlerde bahar döneminde, yaza doğru geldiğinizde bu fiyatlarda yine artış olmaya devam edecek” diyerek kiralarda da enflasyonun çok üstüne çıkacak bir artış beklemediğini ancak satıştaki sıkıntının devam etmesi halinde kira fiyatlarının artmasının kaçınılmaz olacağını dile getirdi.

Mimar Filiz Cingi Yurdakul: “Yeni Nesil konutlar İnsan Odaklı Tasarım Yaklaşımlarıyla Biçimlenecek.”

Ankara merkezli Aura Design Studio’nun kurucusu Mimar Filiz Cingi Yurdakul, 2024 yılına adım attığımız şu günlerde konut sektöründeki yeni eğilimleri değerlendirdi. Mimar Yurdakul, konut endüstrisinin yakın gelecekte değişen ihtiyaçlar ve beklentilere odaklı olarak sürdürülebilirlik, insan odaklı tasarım, iklim değişikliği ve çevresel tehditler gibi önemli odak noktalarını gözeterek biçimleneceğini dile getirdi. 

Mimarlık, kentsel tasarım ve iç mekan tasarımı alanlarında farklı tipolojilerde birçok ödüllü projeye imza atan Aura Design Studio kurucusu Mimar Filiz Cingi Yurdakul, 2024 perspektifinden konut endüstrisinin geleceğini değerlendirdi. Son dört yılda artan kriz ve değişim dönemlerinin, ekonomik baskıların, jeopolitik dalgalanmaların, iklim değişikliğinin ve çalışma ortamlarındaki evrimin yapı sektörünün en önemli belirleyicileri olduğunu vurgulayan Yurdakul, tüm bu şartların tasarımı da biçimlendirdiğini şu sözlerle dile getiriyor: “Dört yıldır kesintisiz devam eden kriz ve değişim süreçlerinde, projelerinin hayata nasıl anlam katmaya devam edeceğini sorgulayan bir aşamada bulunuyoruz. 2023’e damga vuran ekonomik baskılar, jeopolitik dalgalanmalar, iklim değişikliği, çalışma ortamlarının yeniden düzenlenmesi biz mimarlar için en belirleyici zorluklardı. Bu sebeple esnek tasarımlara, çoklu fonksiyon çözümlerine sıklıkla ihtiyaç duyduk.”

İnovatif tasarımları ile ön plana çıkan Aura Design Studio, tüm proje süreçlerinde tasarımın insan deneyimi üzerindeki dönüşümünü yakından gözlemliyor. İçinde bulunduğumuz koşullarda kentlerin ve yapıların, insanların daha fazla bağlantı kurabileceği bir biçimde tasarlanmasıyla, ulaşım sorunları, iklim değişikliği, altyapı ve konut sorunları gibi konulara yenilikçi çözümler getirilebileceğine inanan Filiz Cingi Yurdakul sözlerine şu şekilde devam ediyor: “Son dönemde, tasarımın gücü ve önemi daha fazla hissediliyor. Tasarım, umudu ve iyileşmeyi simgeliyor. Artan savaşlar, toplumsal adaletsizlikler, iklim değişikliği ve sağlık krizleri ile birlikte, insanlar her geçen gün sosyal bağlantılar kurma ve daha fazla sosyalleşme arzusu içerisindeler. Bu durum, yenilikçi tasarımlara duyulan ihtiyacı daha da arttırıyor.”

Konut Projelerinde Yenilikçi Tasarım: 20 Dakikalık Şehir Kavramı

Pandemi sonrasında dünya genelinde yükselen bir trend olan “20 dakika şehir” konsepti, Aura Design Studio için üzerinde düşünce geliştirdikleri ilgi çekici bir konu olmuş. Bu yeni şehir yaşamı anlayışı, canlı ve yürünebilir mahallelerde, restoranlardan perakende alanlarına, sağlık tesislerinden çalışma ve eğitim alanlarına kadar temel ihtiyaçların 20 dakika içinde ulaşılabilir olduğu bir düzeni tanımlıyor. Bu sayede şehir yaşamı, konut alternatiflerinden sosyal ve iş hayatına kadar geniş bir perspektifte yeniden şekilleniyor. Bu eğilim, erişilebilir ve kapsayıcı kent alanları oluşturmanın yanı sıra eşitlik, bağlantı ve toplumsal gelişimin önemini vurguluyor. Mimar Filiz Cingi Yurdakul,tüm dünyada konut projelerinin ve master planların bu geniş çerçevede tasarlanmaya başlandığını belirtiyor ve ekliyor: “Pandemi öncesine kadar konutlarla ilgili farklı olanaklar için bir kontrol listesi vardı. Şu anda ise daha stratejik bir durum söz konusu. Hedef sağlıklı, sosyal ve sürdürülebilir bir çevreye sahip bir toplum oluşturmak. Bu bağlamda, gün boyunca farklı işlevlere sahip olabilen daha esnek mekanlar tasarlanmalı. İzole siteler yerine çevresine katkı sunan ve çevresinin olanaklarından yararlanan projeler geliştirmek gerekiyor. Güçlü, sağlıklı konut projelerine ulaşmak için karma kullanımlı, farklı yaş gruplarına hitap eden, yürünebilir çevreler oluşturmalıyız. Bu durum, konutları daha erişilebilir hale getirmenin önemli bir yolu, çünkü şehirde zaten var olan fonksiyonlardan daha fazla yararlanma imkanını artırıyor.”

Konut yatırımcıları için ekonomik dengelerin hızla değişmesi ve Türkiye etrafında devam eden savaşlardan kaynaklı toplumsal ve ekonomik huzursuzluk, genellikle uzun vadeli bir bakış açısıyla tasarlanan projelerde ekonomik öğelerin ön plana çıkmasına sebep oldu. Yapıların metrekare maliyeti hala belirleyici bir faktör olmakla birlikte, fark yaratma ihtiyacı, ek olanaklar ve hizmetlerle değer eklemek arasında bir denge kurma gerekliliğini ortaya çıkarıyor. Bu, maliyet dengesi, tasarım aracılığıyla mimarlar tarafından çözülmesi gereken bir konu.

Aura Design Studio için projelerin geliştiricisi yatırımcı olsa da, tasarım önerisi o evde yaşayacak nihai müşteriye yönelik planlanıyor. Mimarlar, yatırımcılarla işbirliği yaparken sadece tasarım kararları almıyor; aynı zamanda her projenin kullanıcı deneyimini geliştiren hizmetleri ve mimari tasarım ile farklı olasılıkları keşfetme fırsatlarını değerlendiriyor. Standart kullanım alanlarına sahip olanakların, son kullanıcılar tarafından belirlenen farklı kullanım olasılıklarına açık, çok işlevli alanlara dönüşmesi gerekiyor. Esneklik, tasarım sürecinde spontane veya içsel değil; önce zihinsel ardından ekonomik bir yatırım gerektiriyor. Bu yatırım hızla değişen bir geleceğe uyum sağlamak için stratejik bir tasarım kararı olarak ortaya çıkıyor.

Çok Fonksiyonlu ve Esnek Mekanlar: Tasarımın Geleceği

Mimar Filiz Cingi Yurdakul’a göre, günümüzde, tüm mimari programlarda, hem olanaklarda hem de birimlerin tipolojisinde esneklik, temel bir gereklilik haline geldi: “Bu programlar, yeni yaşama biçimlerine ve önceden belirlenmiş paradigmaların yıkılmasına uyum sağlamak durumunda. Bu hibridleşme, modadan kültürel tüketime kadar birçok sosyal alanda mevcut. Mimari, bir kültür ifadesi olduğu için toplumla uyumlu olmak zorunda.”

Yatırımcıların her girişimleriyle marka kimliklerini oluşturduklarını ifade eden Mimar Filiz Cingi Yurdakul, yatırımcının marka kimliğini zenginleştiren, vizyonunu gösteren aynı zamanda da yatırımcı ve nihai kullanıcının ihtiyaçlarını tek bir mimari eserde birleştirerek, yeni teknolojileri yapılara entegre ederek, şehirlerin ve farklı bölgelerin düzenlemelerine saygı göstererek tasarımların yapıldığını belirtiyor. Bu şekilde, yatırımcılar, Aura Design Studio’nun stratejik ortakları haline gelerek, gelişimini birlikte güçlendirecek ayırt edici bir değer eklemeyi amaçlıyor.

Toplu konutun temel amacı, şehirle aynı hedefi paylaşmaktadır: Altyapıyı ortaklaşa kullanmak. Konut projelerindeki ortak kullanım alanlarının da aynı paralellikte düşünülmesi gerektiğine inanan Aura Design Studio’nun tasarladığı ve European Property Awards’ta iki kategoride birden ödül aldığı Mira Rezidans projesinde konut bloğuna ait bir çocuk kulübü bulunuyor. Ayrıca, farklı yaş gruplarındaki çocuklar ve gençler için bir video oyun salonu da mevcut. Bunun yanı sıra, bu alanın içinde öğrencilerin özel ders alabilecekleri çalışma istasyonları, doğum günü partisi alanı ve küçük bir kafe de yer alıyor. Giriş lobisinin hemen yanında çok amaçlı toplantılar için kullanılabilecek bir toplama alanı bulunuyor. Bu alan, mutfağa ve ıslak hacimlere ek desteklerle güçlendirilmiş. Birinci bodrum katta konumlanan spor salonu, kot farklılıklarını avantajlı bir şekilde kullanarak geniş bir spor terasına açılıyor. Peyzaj tasarımı, çevresel alanın eğimini kullanarak geniş bir teras alanı oluşturmak üzere planlanmış. Bu bölge aynı zamanda bir kafe ve açık spor alanına (örneğin yoga veya pilates için) ev sahipliği yapıyor. Ayrıca, bu katta sakinlerin dinlenmek için kullanabileceği bir spa ve kapalı sinema salonu da bulunuyor.

Filiz Cingi Yurdakul, güncel projelerinde de çok fonksiyonlu ve esnek mekanları tasarım programının bir parçası olarak işleyişe dahil ediyor. Çok amaçlı salonlar, barbekü alanları, coworking alanları, havuz ve spa gibi fonksiyonları projelerinde sıklıkla kullanan Aura Design Studio, bu alanları kullanıcıları bir araya getiren, aynı zamanda da ihtiyaçlarını karşılayan birimler olarak tanımlıyor.

Sürdürülebilir ve İnsan Odaklı Tasarım

Mimar Filiz Cingi Yurdakul’a göre iklim değişikliği gerçeği, sürdürülebilir tasarımı bir seçenekten bir yükümlülüğe dönüştürüyor: “2024 itibarıyla dünya genelindeki inşaat ve gayrimenkul endüstrileri, çevre dostu tasarımın değerini ve riski azaltma olanaklarını kabul etmiş durumda. Ürün ve malzeme standartlarında yüksek değerler, mevcut binaların yeniden kullanımı, net sıfır enerji stratejileri ve rejeneratif tasarım prensipleri, sürdürülebilir geleceği tanımlıyor. İnsan sağlığı, sadece hastalık veya rahatsızlık olmaması anlamına gelmeyip, bir dizi çeşitli etkenin uyumu sonucu ortaya çıkan geniş kapsamlı bir olgudur. Bu, fiziksel, zihinsel ve sosyal açılardan insanın iyiliğini içerir. İnsan ömrü ile sağlıklı binalar arasında ilginç bağlantılar bulunuyor. Kentsel politikalar, şehir altyapısı ve bina inşaat stratejileri, sağlıklı binaların oluşturulmasını hedefler. Sağlıklı binalar, doğrudan bireylerin ve toplumların sağlıklı bir şekilde gelişmesine katkıda bulunabilir.”

Mimar Filiz Cingi Yurdakul konutlarda konumun her zaman çok önemli olduğunu belirtiyor ve sözlerini şöyle tamamlıyor: “Konut, kullanıcıları için işyerine yakınlığı, kolay erişimi, çevresindeki olanaklarından faydalanırken aynı zamanda hayatına yeni bir canlılık katmalı. Toplu konut yapılarının en önemli olanaklarından biri şehir olmalıdır. Çünkü şehir, yaşamın merkezidir ve sakinlerin birçok ihtiyacını karşılar. Bu nedenle, toplu konut binalarının çevresindeki şehir altyapısının ve olanaklarının sakinlerin yaşam kalitesini artırmak için düşünülmesi ve kullanılması önemlidir. Bu, toplu konutun bir parçası olmanın getirdiği avantajlardan biridir. Şehri sürdürülebilir bir şekilde kullanılabilir bir ortak kaynak olarak etkinleştirmek, herhangi bir gayrimenkul girişimi için bir avantajdır. Mimarlık ürününün kentsel mekanla olan bağlantısı, sonuçta ardışık yapı operasyonlarının eklenmesiyle oluşan daha iyi bir şehir oluşturur.” 

Eyüpsultan Belediyesinin Tüm Elektriği Güneş Enerjisi Santralinden Karşılanacak

Eyüpsultan Belediyesi tarafından Ağaçlı Mahallesi’nde kurulan Güneş Enerjisi Santrali, 1 Şubat’ta açılıyor.

Eyüpsultan Belediyesi tarafından Ağaçlı Mahallesi’nde kurulan Güneş Enerjisi Santrali ile belediyenin tüm kurumlarının elektrik ihtiyacı karşılanacak. 4 bin 700 KWE gücünde yapılan Güneş Enerjisi Santrali ile yıllık 6 bin 594 MWH yani 2 bin 198 hanenin tüketimine denk üretim sağlanırken, engellenecek karbon salımı ise 4 bin 274 ton. Bu da yaklaşık 10 bin 400 ağacın 1 yılda engelleyeceği karbon salımına denk geliyor.

İstanbul’da kurulan en büyük Güneş Enerjisi Santrali’nden biri olacak olan merkez, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Sayın Abdullah Tancan ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Fatma Şahin’in katılımlarıyla açılıyor.

Ekonomiye Güven Yüzde 3,1 Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ekonomik Güven Endeksi Ocak ayı verilerini açıkladı. Endeks yüzde 3,1 artarak 99,4 seviyesine ulaştı.

Bir önceki aya göre Ocak ayında tüketici güven endeksi yüzde 3,9 oranında artarak 80,4 değerini, reel kesim (imalat sanayi) güven endeksi yüzde 0,5 oranında azalarak 102,9 değerini, hizmet sektörü güven endeksi yüzde 4,0 oranında artarak 116,8 değerini, perakende ticaret sektörü güven endeksi yüzde 1,0 oranında azalarak 115,6 değerini, inşaat sektörü güven endeksi yüzde 3,3 oranında artarak 90,9 değerini aldı.

ABD’de Proje İnşa Eden Yerli Şirket Bölgenin Avantajlarını Anlattı

Yurt dışında gayrimenkul yatırımı yapmak isteyenler, ülkelerin alım şartları, fiyat ve bölge araştırması gibi detaylar için yatırım şirketlerinden danışmanlık hizmeti alıyor. Bu ülkelerin en avantajlılarından biri de ABD olarak görülüyor. Bölgede 20 senelik inşaat deneyimine sahip Investhome Inc. Kurucusu Emin Berk Sever, sürecin nasıl işlediği konusunda tecrübelerini paylaştı. ABD’de sıfır projeler inşa eden müteahhitlik şirketinde yürüttükleri süreçten söz etti.

ABD başta olmak üzere yurt dışında yatırım yaparak döviz cinsinden kâr elde etmek isteyen birçok kişi, danışmanlık şirketlerinin kapısını çalarken konut gibi uzun vadede geri dönüş sağlayan güvenilir limanlara yöneliyor. Amerika’da ise kira geliri elde etmek için en güvenli şehir Washington D.C. olarak görülüyor. Bunun nedenlerinin başında ise bölgede Devlet Kira Destek Programı sunan en avantajlı şehir olarak öne çıkması yer alıyor. Bu yatırım avantajını sunan şirketler arasındaki Investhome Inc. Kurucusu Emin Berk Sever, Türk yatırımcılar için bu durumun fırsat olduğunu ve ABD’de yatırımın dikkat çekici avantajlarını aktardı.

“Yatırım için ideal projeler üretiyoruz”

Amerika’da kiralama hizmeti, ev sahibi temsilciliği, yatırım danışmanlığı gibi pek çok hizmet sunduklarını dile getiren Emin Berk Sever, 350 kişilik ekibi ile süregelen başarısının kilit noktalarına şu sözlerle değindi: ”En çok önem verdiğimiz nokta yatırım için ideal projeler üretmek. Müşterilerimize kazançlı gayrimenkul fırsatları oluşturmak üzere çalışıyoruz. Çünkü, sıfır projelere yoğun kiracı ilgisi aşikar. Bu anlamda Washington’ın yüksek talep gören bölgelerinde projeler her zaman için güvenli yatırım aracı olarak görülüyor.”

“Örnek daireler için sanal turlar oluşturuyoruz”

Sundukları hizmetlerin yanı sıra tüm süreçlerde şeffaflığa özen gösterdiklerinin altını çizen Emin Berk Sever, “Örnek dairelerimiz için sanal turlar yapıyoruz. Bu sayede, yatırımcı ABD’ye gelmeden satın alacağı konutun tüm detaylarını inceleyebiliyor. Projelerimizin yapım süreçlerini de çevrimiçi olarak müşterilerimizle paylaşıyoruz. Bu gibi birkaç noktaya daha dikkat etmemiz, yatırımcılarımız ve şirketimiz arasında bir güven oluşmasını sağlıyor” dedi.

Amerikada pek çok hizmet sunuyoruz”

Amerika’da ev satın almak için vatandaşlık, oturum izni hatta ülkeye giriş bile gerekmediğini belirten Investhome Inc. Kurucusu Emin Berk Sever, “Türk yatırımcılar için en kolay satın alım sürecini sunmaya çalışıyoruz. Bu nedenle ABD’de yatırım hizmeti sunan şirketlerden daha çok talep gören bir markayız. Çünkü güvenli yatırım imkanı sunuyoruz. Tüm projelerimiz inşaat bitirme teminatına sahip. Yatırım yapılan gayrimenkul için kiralama hizmeti, ev sahibi temsilciliği, kiracı ile iletişim, finans fırsatları, topraktan satın alım gibi pek çok işlemi yatırımcılarımız adına gerçekleştiriyoruz. Müşterilerimiz kârlı yatırım için ülkelerinden çıkış yapmaya bile ihtiyaç duymuyor” ifadelerini kullandı.

Bizzat inşaat şirketi olarak sektörde öne çıkıyoruz”

Investhome Inc. Kurucusu Emin Berk Sever, diğer yatırım danışmanlık şirketlerinden farklı olarak hem bir inşaat hem de bir yatırım danışmanlığı şirketi olduğunun altını çizerek, ” Amerika’da pek çok inşaat şirketi bulunuyor. Ancak Türk yatırımcılara bu kadar geniş çaplı yatırım olanağı sunan, teminat gösterebilen, kiralamadan yönetim hizmetine kadar pek çok hizmet sunan bir inşaat şirketi bulunmuyor. Her ne kadar, Türk emlak sektöründe kalıplaşmış ABD’de yatırım şirketi bulunsa da, bu kurumlar sattıkları konutu inşa etmiyorlar” şeklinde konuştu. 

Amerikada 75 milyon dolarlık yatırım olanağı sunuyoruz”

20 yılı aşkın tecrübeleriyle gayrimenkul sektöründe Amerika’da yatırım kalıbının dışına çıktıklarını dile getiren Investhome Inc. Kurucusu Emin Berk Sever, “Çeşitli, güvenli yatırım alternatifleri, kira garantisi, ev sahibi temsilciliği hizmeti, mortgage ile yatırım yapma olanağı sunuyoruz. Bizim amacımız Türk yatırımcılar için Amerika’da güvenli yatırım dendiğinde ilk akla  gelen şirket olmak. Şu ana dek 8 projemizle 75 milyon dolarlık yatırım sermayesine ulaşmış durumdayız” ifadelerini kullandı.

ABD 2024te Türk yatırımcılara fırsatlar sunuyor”

Şirketinin yüksek yatırım sermayesi ve geniş proje ağını Türk yatırımcılara sunan Investhome Inc. Kurucusu Emin Berk Sever,  sözlerini şöyle noktaladı: ”Ocak ayı sonunda gerçekleştireceğimiz 2617 Penn Residence isimli projemizin lansmanı ile müşterilerimize yeni fırsatlar sunacağız. Bu projemizde avantajlı ödeme seçenekleri de oluşturuyoruz. 50 bin dolar peşinatla ABD’de yatırım yapmayı mümkün kılacağız. Her projemizde olduğu gibi %35 peşinatla mortgage kullanımı sağlayacağız. 2024’te buna benzer 3 projemizi daha hayata geçireceğiz. 2024’ün ikinci yarısında ise yatırım sermayemizi 150 milyon dolara çıkarmayı hedefliyoruz.”

Malatya Deprem Konutlarında Yol Yapım Çalışmaları Sürüyor

6 Şubat tarihli depremler nedeniyle yıkıma uğrayan Malatya’da, depremzedeler için inşa edilen TOKİ konutları projesinde yol yapım çalışmaları devam ediyor.

Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar, konutların teslim edilmesiyle ilgili kura çekiminin yakın zamanda yapılacağını belirtti. Çınar ayrıca, İkizce ilçesinde deprem konutları inşaatının hızla devam ettiğini dile getirdi.

Projede ekiplerin gece-gündüz çalıştığını vurgulayan Çınar, şunları söyledi:

“TOKİ konutlarımızın depremzede ailelerimize bir an önce teslim edilmesi için gerek ilgili müteahhit firmaya bağlı ekipler gerek belediyemizin saha ekipleri koordineli bir şekilde çalışıyor. Konutların iç ve dış tasarımları, altyapı çalışmaları, çevre düzenlemeleri, sıcak asfalt serimleri, yolların düzenlenmesine kadar her alanda çok aktif ve dinamik bir çalışma yürütülüyor. Belediye olarak bölgeye ulaşımı rahatlatmak, konutlarımızın iç ve dış bağlantı yollarını tamamlamak için imkanlarımızı seferber ettik, ekiplerimiz gece gündüz burada çalışıyor. İlgili müteahhit firmanın talebi doğrultusunda burada görevli yetkililerle uyumlu ve planlı çalışarak yollarımızı teker teker yapıyoruz.”

Bodrum’a 420 Milyon TL’lik Otel Projesi

Muğla’nın Bodrum ilçesinde Gün Turizm Otelcilik tarafından 420 milyon TL yatırımla inşa edilmesi planlanan otel projesine ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı verildi.

Muğla’nın Bodrum ilçesi Kızılağaç Mahallesi 2 nolu özel parsele (kısmen 298 ada 1 parsel) Gün Turizm Otelcilik Ve İşletmecilik Tic. A.Ş. tarafından yapılması planlanan 5 yıldızlı otel projesi için ‘Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) gerekli değildir’ kararı verildi.

ÇED süreci için Muğla Valiliğine sunulan dosyada proje bedeli 420 milyon TL olarak belirlenen otel projesinde 245 oda ve 500 yatak kapasitesi yer alıyor.

Devre mülk, villa ve apart otel konseptiyle yapılması planlanan projede 15 adet villa, 7 oda içeren 8 lagoon oda (toplamda 56), 3 katlı her katında 7 oda olan 7 blok (toplam 147 oda) ve 3 katlı her katında 3 oda olan 3 blok (toplam 27 oda)  inşa edilecek. İnşaat alanı villa/oda, lobi ve restaurant dahil 22 bin 816 metrekare olarak belirlendi.

Kazım Karabekir Stadı Projesi 15 Şubat’ta Teslim Ediliyor

Erzurum Kazım Karabekir Stadı, 15 Şubat tarihinde Gençlik Spor ve İl Müdürlüğü’ne teslim edilecek. Projeye, Mayıs ayında ilk kazmanın vurulması planlanıyor.

Yeni stadın görünümü ve modernliği ile Erzurum’un sembolü olacağını belirten Gençlik ve Spor İl Müdürü Birdal Öztürk, stadın son durumu ile ilgili yaptığı değerlendirmede, “Erzurum’un seveceği ve hayranlıkla göreceği bir stat olacak. Bu bir tadilat projesi değil. Bütün kesimlerin fikir ve görüşlerini aldık. Görünümü ve modernliği ile şehrimizin en önemli sembollerinden biri olacak. Kazım Karabekir Stadı’nın yenileme projesi kapmasında stadın yüzde 80’lik bölümü değişecek. Proje sonrası ihale yapım ihalesi yapılacak. FIFA ve UEFA Kriterlerine uygun hazırlanan ve son dönemlerde ülkemize kazandırılan diğer modern statlardan farksız bir görünüme kavuşturulacak olan Kazım Karabekir Stadı’nın projesi, yüklenici proje firması tarafından 15 Şubat’ta edilecek.” dedi. 

“Tamamlandığında Modern Bir Görünüme Kavuşacak”

Kazım Karabekir Stadı’nın yenileme projesi 14 Şubat’ta teslim edildikten sonra, liglerin bitimiyle birlikte Mayıs ayında stada kazma vurulacağını ifade eden Öztürk, “ Stat bittiğinde FIFA ve UEFA Kriterlerine uygun olacak. Milli maçların oynanacağı bir stadyum haline kavuşturulacak. Stat tamamlandığında ülkemizdeki lüks statların özelliklerini taşıyacak. Stadın yeni zemini hibrit çim olacak. Tribünlerde ısıtma sistemiyle taraftarların kışın rahat bir ortamda maç izlenmesi sağlanacak. 25 tane 10’ar kişilik dev locaların olacağı Kazım Karabekir Stadı’nın bünyesinde fuaye alanları, bilet gişeleri, Erzurumspor Store ve kafeteryalar ile yaşam alanları olacak. Gençlik ve Spor Bakanlığı yenileme yapılacak olan Kazım Karabekir Stadı için yoğun çalışırken, stat projesi tamamlandığında herkesin hayranlıkla gelebileceği modern bir görünüme kavuşacak. ” diye konuştu.

Nesos Fabrikası’nda Sona Gelindi

İnşaat çalışmaları Temmuz ayında Kandıra Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde (GİOSB) başlayan Nesos Fabrikası, Nisan ayında üretime açılacak.

Yıldız Holding’e ait olan ve temelleri temmuz ayında atılan fabrika 10 bin metrekare alanda hızla inşa ediliyor. 500 milyon liraya mâl olacak fabrikada ilk etapta yaklaşık 60 işçi çalışacak. Üretim ilerledikçe işçi sayısı 120’ye çıkacak.

Altyapı Çalışmaları Tamamlandı

Toplam 1940 dönüm araziye sahip olan ve 79 yatırımcının bulunduğu Kandıra GİOSB’nin altyapı çalışmaları tamamlandı. Bu çalışmalar kapsamında doğalgaz ve atık su altyapılarının ihalesi de yapıldı. Doğalgaz ihalesinde firma ile sözleşmeyi imzalayan GİOSB yönetimi, atık su ihalesini alan firmayla da önümüzdeki günlerde sözleşme yapacak. Kısa zamanda tamamlanacak olan doğalgaz ve atık su altyapısı ile birlikte GİOSB’de altyapı adına hiçbir eksiklik kalmayacak ve alanda geriye sadece firmaların gelip fabrikasını kurması işlemi kalacak.

Ülker markasının da bağlı bulunduğu Yıldız Holding’in Nesos markasının üretileceği Kandıra GİOSB’deki fabrikayı yapan Sayın İnşaat, günlük üç vardiya şeklinde çalışarak inşaatı kısa zamanda bitirmeyi hedefliyor. Firmanın hedefi 1 Nisan itibariyle GİOSB’de üretime başlamak. Ancak hava koşulları göz önünde bulundurularak nisan ayı içinde üretimin yapılacağı düşünülüyor. Nesos Fabrikası’ndan sonra yerel seçimin tamamlanmasıyla birlikte yeni firmaların da alanda yatırım yapmaya başlaması bekleniyor.

Nesos Fabrika projesinin tüm detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Kaynak: Özgür Kocaeli

İstanbul Finans Merkezi Etkisini 2025’de Gösterecek

2024 yılındaki ofis piyasası öngörülerini paylaşan EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, ofisten uzakta bir yaşam tarzı benimsendiğini ve Nisan 2023’te açılan İstanbul Finans Merkezi’nin asıl etkisinin 2025 yılında görüleceğini açıkladı.

Yıllardır ofis üretimi yapılamadığının altını çizen EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, “Covid sebebi ile ofisten uzakta bir yaşam tarzı benimsendi. Ama artık ofislere dönüyoruz. Üretim de olmayınca talep ve arz arası açılmaya başladı. Yeni imalat görme olasılığımızda düşük, çünkü imalat maliyetleri kira bedellerini karşılamıyor. Yapıp satmak isteseniz finansman yok, mevcutların doluluklarının daha da arttığını göreceğiz. Öte yandan geçtiğimiz nisan ayında açılanİstanbul Finans Merkezi bir miktar stok yarattı. Bu yapıların kiralama maliyetleri ve genel giderleri yüksek, herkesin karşılayabileceği gibi değil. Piyasada bu sene bir miktar talep olsa da aslında esas finans merkezi etkisini 2025’de görebileceğimizi düşünüyorum.” dedi.

Türkiye’de belli şehirlere yığılmalar olduğunu da sözlerine ekleyen Yazıcı, “Bunun artık önüne geçilmeli ve sanayi, ticaret farklı şehirlere de yayılmalı. Köyden kente göç dönemi bitti, kentten köye geri dönüş dönemi gelmeli. Artık kısmen uzaktan da çalışılabildiği için bunu geliştirecek projeler yapmanın tam zamanı. Hem stratejik olarak hem de jeopolitik olarak ülkemizde bu tür bir yayılım büyük şehirlerdeki konut ve ofis fiyatlarını da aşağı çeker, Anadolu’da atıl duran birçok konut kullanılır hale gelebilir, olası depremin sonuçlarını azaltılır. Artık resme geniş açıdan bakıp önlemler almak gerekli. Kiralara sınırlama getirmek konuyu anlık müdahale olup uzun vadede sorunu çözmeyecektir.” diyerek sözlerini bitirdi. 

Gayrettepe-Kağıthane Metro Hattı Ulaşıma Açıldı

Gayrettepe-Kağıthane Metro Hattı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla ulaşıma açıldı. 

Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün trafik sorunundan dolayı adeta omuzları çöken İstanbulumuzun yükünü hafifletecek bir projemizi daha hayata geçirmenin bahtiyarlığını yaşıyoruz.” dedi.

Proje ile Taksim’den İstanbul Havalimanı’na ulaşımın 41 dakikaya düştüğünü vurgulayan Erdoğan, “İstanbul Havalimanı ile Gayrettepe arasında kesintisiz metro ulaşımını sağlamış oluyoruz. Toplam 37,5 kilometre uzunluğundaki Gayrettepe-Kağıthane Metrosu, İstanbullu kardeşlerimizin hayatını kolaylaştıracaktır.

9 istasyondan oluşan hattımızın günlük yolcu kapasitesi 600 bin kişidir. Hattımızın devreye girmesiyle birlikte, Gayrettepe-İstanbul Havalimanı arası 30 dakikaya, Göktürk-Mahmutbey arası 38 dakikaya, Tekstilkent-İstanbul Havalimanı arası 45 dakikaya, Taksim-İstanbul Havalimanı arası 41 dakikaya, Taksim-Göktürk arası 26 dakikaya, 4. Levent-İstanbul Havalimanı arası 35 dakikaya inecektir. Bu hatımızın da hizmete alınmasıyla, İstanbul’da tamamlanan raylı sistem ağlarının uzunluğu 338,5 kilometreye çıkıyor.” ifadelerini kullandı.

Gayrettepe-Kağıthane Metro Hattı ile Türkiye’de ilk defa bir metro projesinde 10 tünel sondaj makinası aynı anda kullanıldı. Kazı hızında ayda 1,233 metre ile rekor kırıldı. Türkiye’nin en hızlı metro araçları bu hatta kullanıldı. Gayrettepe istasyonu, 72 metreyle hattın en derin istasyonu oldu. 

Türkiye’de İnşaat Sektörü Büyümeye Devam Ediyor

Allianz Trade İnşaat Sektörü Risk Raporu açıklandı. Rapora göre, kentleşme, demografik yapı, altyapıya yönelik artan yatırımların etkisiyle inşaata olan talep artıyor.

Raporda, Çin, ABD ve Hindistan’ın başı çektiği küresel inşaat üretiminin 2030 yılına kadar 15,5 trilyon dolara ulaşacağı, bu üç ülkenin tüm küresel büyümenin yaklaşık yüzde 60’ını oluşturacağı öngörüsü de yer alıyor.

Raporu’a göre; Avrupa’da likidite küçük oyuncular için sorun olmaya devam ederken sektörde iflaslar artıyor. İnşaat sektörü ağırlıklı olarak daha uzun nakit dönüşüm çevrimleriyle çalışan KOBİ’lerden oluştuğu için faiz oranlarının yükseldiği ve finansal koşulların sıkılaştığı ortamda bu şirketler artan girdi maliyetleri ve finansman sorunlarıyla mücadele ediyor.  Bu nedenle, Batı Avrupa’da inşaat sektöründe iflas sayıları yüksek seyretmeyi sürdürüyor. Salt inşaat sektörü ve gayrimenkul alanındaki ticari iflas vakaları Almanya, Fransa, Birleşik Krallık ve İtalya’da toplam ticari iflasların yüzde 20’den fazlasını oluşturuyor.

ABD’de ise mevcut konut arzının kısıtlı olması nedeniyle yeni konut inşaatlarının hız kesmediğine değinilen raporda, ileriye dönük olarak, faiz oranlarının düşmeye başlaması ve makroekonomik zeminin iyileşmesiyle 2024 yılının ikinci çeyreğinden itibaren sektörün canlanabileceği belirtiliyor.

Allianz Trade İnşaat Sektörü Risk Raporu’nda, Türkiye’de inşaat sektörünün, dinamik yapısı ve proje çeşitliliği ile büyümeye devam ettiği belirtiliyor. Ancak, malzeme fiyatlarındaki dalgalanmalar, iş gücündeki sorunlar ve teknolojik adaptasyon gibi konuların sektörün karşılaştığı önemli zorluklar olduğunun da altı çiziliyor.

Allianz Trade’in hazırladığı rapora göre; 2023 yılı Ocak-Ekim döneminde Türkiye genelindeki konut satışları 993.835 oldu. 2023 yılının üçüncü çeyreğine ait GSYH’nin sektörel analizine göre inşaat sektörü yüzde 8,1’lik bir artışla öne çıktı.  Raporda ayrıca, Türkiye inşaat sektörünün gelecekte daha da rekabetçi ve sürdürülebilir olabilmesi için stratejik planlamaların sürekli olarak güncellenmesi, sektör paydaşlarının da bu zorluklara etkili çözümler bulması gerektiğine dikkat çekiliyor. Özellikle de bölgedeki savaş nedeniyle son yıllarda yurt dışı projelerde ivme kaybeden sektörün bölgede siyasi atmosferin iyileşmesiyle birlikte körfez ülkelerinde bu kayıpları telafi edebileceği öngörüsüne yer veriliyor.

Kaynak: Patronlar Dünyası

Bambu Mutfak Gereçleri Ambiente Fuarı’nda İlgi Odağı Oldu

Dünyanın en geniş ürün yelpazesine sahip ve Avrupa’nın ilk ve tek bambu üreticisi Bambum, Messe Frankfurt’ta gerçekleşen dünyanın en prestijli buluşması olan Ambiente Fuarında yerini aldı.

Türkiye’nin önde gelen markalarında aralarında olduğu Ambiente Fuarı’nda Bambum, 9.0 hall de A-43 stantta yerini aldı. Yüzde yüz yerli ürünleriyle global pazarda emin adımlarla ilerlediklerini belirten Bambum Genel Müdürü A.Selman Yar, “Geçtiğimiz yıl ihracat yaptığımız ülke sayısını 125’e çıkardık. Özgün ve inovatif ürünlerimizle cirodaki ihracat payımızı yüzde 20 oranına çıkarmayı amaçlıyoruz. Kısa sürede bambu pazarına katma değerli ürünler kazandırarak yüzde 100 büyüdük. İç pazarda elde ettiğimiz büyümeyi global arenada da sürdüreceğiz” dedi.

Züccaciye ve ev eşyaları, aydınlatma ve hediyelik eşyalar alanında endüstrinin trendlerinden gelecek planlarına kadar en yeni ürünleri ve tasarımların yer aldığı Ambiente Fuarı başladı. 

Fuarda hedefleri ve beklentileri hakkında bilgi veren Bambum Genel Müdürü Selman Yar, “Öncelikle Türk markalarının dünya çapında kalitesini ve tasarım gücünü sergilemek üzere Ambiente Fuarı’na katılmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Ülkemizin öne çıkan markalarının bu buluşmada yer alması, ürünleri ve tasarımları dünya genelinde tanıtmak ve küresel pazarda daha fazla görünürlük elde etmek için eşsiz bir fırsat sunmaktadır. Bambum olarak doğal ve sağlıklı ürünlerimiz ile fuarda yerimizi aldık. Özellikle yurt dışında ürünlerimiz yoğun ilgi görüyor. Bambum olarak kurulduğumuz günden bu yana sürekli büyüme ve uluslararası pazardaki etkinliğini artırma konusundaki kararlılığımızı sürdürüyoruz. Bu çerçevede, faaliyet gösterdiğimiz ülke sayısını 125’e çıkardık. Toplamda 3 bin çeşitten oluşan yüzde yüz yerli ürünlerimizle cirodaki ihracat payımızı yüzde 20 oranına çıkarmayı amaçlıyoruz. 2024 yılında 800 milyon TL’nin üzerinde ihracat gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Müşteri memnuniyeti ve kalite standartlarımızı yüksek tutarak, uluslararası arenada başarılı bir şekilde büyümeyi sürdüreceğimize inanıyoruz.

Mars International CEO’su Bucak: “2023, Gayrimenkul Sektörünün Gerileme Senesi Oldu”

Mars International CEO’su Hakan Bucak, “Sektörde bir sıkışma olduğu gerçek. Alanın ve satanın az olduğu, ender durumlardan birini yaşıyoruz. Talep daha az doğru. Ancak aynı zamanda üretim yani arz da eskiye göre daha az.” dedi.

Türkiye genelinde 2023 sonunda 1,2 milyon bandında konut satışı öngörüldüğünü, ilk 10 ayda 994 bin konut satışı gerçekleştiğini ve bu rakamın da bir önceki yılının yüzde 14 altında olduğuna dikkati çeken Bucak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sektörde bir sıkışma olduğu gerçek. Alanın ve satanın az olduğu, ender durumlardan birini yaşıyoruz. Talep daha az doğru. Ancak aynı zamanda üretim yani arz da eskiye göre daha az. Var olan konut talebi ve fiyatlanan arz, bir türlü ortak noktada buluşamıyoruz. Bugün yaşadığımız kısmi gerilemenin arkasında bu var. Konut satışında, faiz düşük ise yükselen talep karşısında, fiyatlar da yükseliyor. Faiz yüksek ise talep azalıyor. Bizde talep hala canlı. Ancak karşısında doğru fiyatı ve arz iştahını bulamıyor.” 

Söz konusu sıkışmanın, alternatif finansman yöntemleri ve inovatif ürünlerle çözülmesi gerektiğinin altını çizen Bucak, “Arzı yaratmanın ve korumanın en önemli yolu, halktan finansman sağlamak. Beraberinde projelere halkı ortak etmek. ABD’de bu alanda fazlasıyla ileride. Gayrimenkul Yatırım Fonları ve Proje Gayrimenkul Yatırım Fonları sektörde uzun zamandır kullanılan finansal enstrümanlar. Yeni yılda Türkiye’de bu alanda ciddi gelişmeler ve yeni ürünler göreceğimizi düşünüyorum” dedi.

Konut sektörü için 2024 yılının fonlar yılı olacağını ifade eden Hakan Bucak, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Sektör, Gayrimenkul Proje Finansman Fonu düzenlemesini bekliyor. Yine, Gayrimenkul Yatırım Fonları’na (GYF) olan talep çok arttı, bu taraf da çok büyüyecek. Yeni düzenleme yakında bekleniyor. Arsa geliştirme ve inşaat halindeki projelere fon ile finansman toplamanın önünün açılmasını bekliyoruz. Şu an Türkiye’de GYF’ler yoluyla, sadece iskanı alınmış gayrimenkullere veya devlet garantisinde olan inşaat projelerine yatırım yapabiliyorsunuz. Bu konuda yeni bir düzenleme ve açılımın genişlemesini bekliyoruz.”

Kaynak: Emlak Dream

Türk Mimarın Berlin’de Yaptığı Bin Metrekarelik Sanat Eseri Almanya Basınında Haber Oldu

Niss Project’in kurucusu mimar Nisa Akar Almanya Berlin’de bin metrekarelik alana sahip bir evi sanat eserine çevirdi.

Proje sahiplerini modacı Hakan Akkaya aracılığı ile tanıdığını belirten Nisa Akar Berlin’in en güzel sokağı Grunewald’da bulunan bin metrekare alana sahip evin iç ve dış mimarisinin yanı sıra mutfak eşyalarından oturma gruplarına, aydınlatmalardan duvardaki tablolara kadar kendi zevki olduğunu belirtirken “İtalya’dan ve İspanya’dan özel seçtiğim parçalar oldu ama özellikle Türk ruhunu yansıtmak istedikleri için yerli üretim kullanmaya özen gösterdik. Proje sahiplerinin bana koşulsuz güveni beni o kadar motive etti ki şimdi binanın önünden geçenler araçlarından inip binanın fotoğrafını çekiyorlar. Gazeteler haberlerini yapmışlar. Bu benim için çok büyük bir gurur oldu.” dedi.

Projede İsmail Acar Dokunuşları

Evin girişinde ve salonda Türk ressam, enstelasyoncu- illüstrasyoncu İsmail Acar’a ait olan üç tanesi Türk motifleri ile tasarlanan kaftanlardan oluşurken diğer iki tablo ise İstanbul ve Berlin ismini taşıyor. Bu eve özel olarak hazırlanan eserlerin yanı sıra dekorasyonda Türk süsleme sanatında; bolluk, bereket ve bölünmez bütünlük kelimelerinin simgesi “Nar” motifleri de kullanıldığı görülüyor.

Ticari ve Endüstriyel Binalar Sektörü 2024 Trendleri

Eaton Ticari ve Endüstriyel Projeler Satış Müdürü Halit Kumral, Ticari ve Endüstriyel Binalar Sektörü 2024 Trendleri hakkında bilgi verdi.

Avrupa Birliği ülkelerdeki binalarda tüketilen enerjinin toplam içindeki oranı 40%’dır. Binalar, sera gazı emisyonunu oluşturan en büyük kaynaklardan bir tanesidir. Ancak yenilenebilir enerji alanındaki gelişmeler, binaların artık daha fazla enerji verimli olabileceği anlamına geliyor ve bu da binaları enerji dönüşümünde kritik hale geliyor. Bu nedenle ticari ve endüstriyel bina sektöründe gelecek trendleri belirlemenin önemi yüksektir.

2023 yılında küresel enerji krizi sert hava koşulları nedeniyle daha da arttı, petrol fiyatlarındaki yükseliş devam etti. Bu arada, Avrupa ve Orta Doğu’daki gerilim ve çatışmalar, küresel durgunluk endişelerini artırdı ve fosil yakıtlardan yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişi hızlandırdı. İlave yenilenebilir enerji üretimine rağmen, genel elektrik talebi arttıkça elektrik şebekelerinde aşırı yüklenmeye sebep oldu ve olmaya da devam ediyor.

2024 yılına baktığımızda, sürdürülebilirlik, enerji güvenliği ve maliyet tasarrufuna yönelik trendlerin artması bekleniyor. Bu trendler, bina sektöründeki inovasyonu tetikleyen unsurlardan biridir.

 Önümüzdeki yıl için Ticari ve Endüstriyel Binalar Sektörüne yönelik en önemli beş trendi şunlardır.

  1. Yenilenebilir enerji potansiyelinin kullanılması

Avrupa Birliği’nde üretilen tüm enerjinin %20’den fazlası yenilenebilir kaynaklardan gelmekte. Bu oran 2030 için belirlenen %42,5 hedefinin çok altında. Fitfor55 ve REPowerEU gibi Net Sıfır’a ulaşmaya yönelik AB yasama programları, binaların ve evlerin daha karbon verimli hale getirilmesi ihtiyacını hızlandırdı. AB’deki tüm yeni binalarda 2028’den itibaren, mevcut binalarda ise 2032’den itibaren güneş panelleri zorunlu olacak ve bunun kurulumları 2027’den itibaren başlayacak. 

Ev sahipleri ve işletmeler, ısı pompaları veya Elektrikli Araç şarj cihazları gibi yeni teknolojileri kullanmaya başladıklarında, binalarının kapasite sınırlarına ulaştıklarını fark ediyorlar.  Bu, sözleşmeye konu olan tahsisatların aşılması nedeniyle yüksek tarifelerle karşılaşacakları veya bazı durumlarda bina sahiplerinin ve projecilerin bir şebekeye olan bağlanıyı güvence altına almakta zorlandıkları anlamına gelebilir. Bina sahipleri emisyonları azaltma hedeflerine uyulması, gelecekteki büyümeye hazırlanılması ve aynı zamanda daha sürdürülebilir olunması konularında endişe duymaktadır.

İşletmelerin, karbon emisyon sıfır hedeflerine ulaşmak, hükümet hedeflerine ulaşmak ve ayrıca güç kaynağını desteklemek için kendi yenilenebilir enerji üretimlerini giderek daha fazla uygulamaya almaları gerekecek. Ancak enerji kriziyle mücadele etmek ve karbondan arınmış geleceğe hazırlanmak için yalnızca güneş panelleri kurmak yeterli olmayacaktır. Bina enerji yönetim sistemlerinin ve akülü enerji depolama sistemlerinin – BESS kurulması, yenilenebilir enerji kaynaklarının faydalarını önemli ölçüde artıracaktır; çünkü bu, ürettikleri enerjinin yalnızca üretim zamanında değil, optimum zamanda kullanılacağı anlamına gelir. 2023’te enerji 

depolama sistemlerinin benimsenmesinde artış olduğu görüldü ve özellikle Fit-for-55 hedeflerine ulaşmak için son tarih olan 2030’a doğru yaklaştıkça bunun artmaya devam etmesi bekleniyor. 

  1. Enerjinizin daha çok değil, daha akıllıca çalışmasını sağlayın

Birçok işletme, enerjiyi yönetmek, akıllı şebekeler veya enerji merkezleri oluşturmak için bilgisayar donanımı ve yazılımına yatırım yapıyor. Enerjiyi bu şekilde yönetmek zamandan dolayısıyla maliyetten tasarruf sağlar. 

Eaton Buildings as a Grid – Enerjisini Üreten Binalar yaklaşımımız, bir binayı mikro şebekeye dönüştürmek üzere yazılımı yenilenebilir enerji üretimi, enerji depolama ve elektrikli araç şarjı ile birleştirir. Bina enerji yönetimi yazılımımız (BEMS) gibi yazılımlar, enerji talebindeki pikleri azaltmak ve maliyetten tasarrufu en üst düzeye çıkarmak için enerji giriş ve çıkışlarını düzenler. 

Amsterdam’daki Florian Hotel, şebeke mevcudiyeti ile kısıtlanan bir işletmenin, kapsamlı elektrikli araç şarjı kapasitesine sahip başarılı bir enerji merkezi haline nasıl dönüştürülebileceğinin bir örneğidir.

Bu tür bir yaklaşımın maliyeti bazı işletmeler için endişe verici olabilir ancak BNP Paribas Leasing Solutions ve Eaton tarafından geliştirilen paketler gibi enerji geçişi finansman modelleri ortaya çıkıyor. İleriyi düşünen işletmeler, finans sayesinde enerji geçişine başlayabilir ve yenilenebilir enerji, enerji depolama ve enerji verimli sistem ve teknolojilerini kurarak karşılığını hemen almaya başlayabilir.

  1.   Renovasyon ne durumda?

AB binalarının %75’inde enerji israf ediliyor, eski binalar daha az verimli ve Avrupa’da 2001’den önce 220 milyondan fazla bina inşa edildi. Renovasyon, 2024 yılında Avrupa bina sektöründe belirleyici bir tema olmaya devam edecek. Bina yalıtımı ve ısıtma sistemlerinin iyileştirilmesi devam edecek, yenilenebilir enerji üretimi ve enerji yönetimi yazılımı gibi teknolojilere yatırım yapmak yine önemli olacaktır.

Renovasyon ve güçlendirme, enerji geçişinde kritik bir faktör olabilir, ancak sorunsuz değildir. Modern teknolojileri benimsedikçe, bunları kurmak için gereken vasıflı iş gücü eksik kalıyor. Yalnızca güneş enerjisi ile ilgili gündemdeki talepleri karşılamak için tahminen 1 milyon kişinin yeniden vasıflandırılması gerekiyor. İşgücü talebinde solar PV-fotovoltaik kurulumcuları gibi profesyonellere doğru bir yöneliş söz konusu. Aralık 2023 itibarıyla AB, Binalarda Enerji Performansı Direktifini revize ederek üye devletleri, finansman, eğitim ve vasıflı işçilerin güvence altına alınması gibi karbondan arındırmanın önündeki mevcut engelleri ortadan kaldıran ulusal Bina Yenileme Planları oluşturmaya zorladı.

Konut binaları piyasasındaki kurulumcu firmaların iş gücü kısıtlamalarını aşmasının bir yolu, önceden kablolanmış dağıtım panolarının kullanılmasıdır. Geleneksel olarak kurulumcular komponent ve özel yapım dağıtım panoları satın almayı tercih ederler. Ancak önceden kablolanmış alternatifler ve paket çözümler hızlıdır, kolaydır ve riski azaltır. Kurulum maliyetlerini önemli ölçüde azaltır ve çok daha kısa sürede daha fazla binayı dönüştürmelerine olanak tanır.

  1. Hangisi önce gelir, Elektrikli araçlar mı yoksa altyapı mı?

Elektrikli Araç (EV) satışları hızla artıyor ancak geleneksel içten yanmalı motorlu (ICE) filolar hâlâ AB karbon emisyonlarının %12’sinden sorumlu. Elektrikli Araç Şarj Altyapısının (EVCI) buna ayak uydurması koşuluyla Elektrikli Araç satışlarının katlanarak artması bekleniyor. Bazı Avrupa ülkeleri, gerekli altyapının geride kalması nedeniyle elektrikli araç satışlarının etkilendiğini görmeye başlıyor. Ancak AB, 2035’ten itibaren yeni içten yanmalı motorlu araçların satışını yasakladı, dolayısıyla geçiş yaklaşıyor.

AB yollarına daha fazla Elektrikli Araç çıktıkça, daha fazla şarj istasyonuna ihtiyaç duyulacak. Elektrikli araç şarj cihazlarının evlere kurulduğunu görüyoruz. Ayrıca ticari binalardan da giderek artan bir şekilde müşterileri ve personelleri için şarj cihazı sağlaması bekleniyor. Bütün bunlar elbette şebekeye duyulan güç talebini artırıyor. Tüm bunlar, Elektrikli araç filolarına geçiş yapan şirketlerin muhtemelen kendi lokasyonlarında şarja ihtiyaç duyacağına ve güç ihtiyacının ölçeğine bağlı olarak bu işletmelerin binalarındaki güç dağıtımını yönetmek için güneş panelleri ve BEMS gibi teknolojileri dikkate almaları gerekebileceğine işaret ediyor.

  1. Doğrusal ekonomi modeline veda etme zamanı geldi mi?

İş dünyasının ve dünyamızın geleceği için net bir şey söylemek gerekirse, o da ‘döngüsel ekonomi’ zihniyetini benimseme ihtiyacıdır. Küresel olarak atıkların mümkün olduğu kadar yeni kaynaklara dönüştürmemiz ve yeni kaynakların kullanımını %33 oranında azaltmamız gerekiyor. Yenilenebilir enerji tükenmeyebilir, ancak fotovoltaik paneller veya akü enerji depolama sistemleri gibi enerji geçiş ürünlerini oluşturmak için gereken malzemeler kesinlikle bitebilir. Şu anda tüm malzemelerin yalnızca %7,2’si geri dönüştürülüyor. Elektrikli araçlar ve yeşil enerji gibi endüstriler, kaynak kıtlığı nedeniyle halihazırda bazı darboğazlar yaşıyor.

Tüm paydaşların döngüyü kapatması ve israfı ortadan kaldırması gerekiyor. Bina sektörü halihazırda Avrupa Komisyonu tarafından binaların ömrünü, dayanıklılığını ve uyarlanabilirliğini artırmanın çeşitli yollarını düşünmeye davet ediliyor. Kullanılan ürün ve malzemeleri yeniden kullanmanın yeni yollarını bulmak bu denklemin bir parçasını oluşturacaktır. Örneğin, elektrikli araçların kullanımının artmasıyla birlikte kullanım ömrü sona eren aküler birikmekte ve bunların yalnızca tahminen %5’i geri dönüştürülüyor. Birçok şirket, atılan akülerin enerji depolama ve diğer ikinci yaşam uygulamaları olarak yeniden kullanmanın mümkün olduğunu gösterdi.

Avrupa Birliği genelindeki ülkeler döngüsel ekonomi eylem planının ayrıntılarını ele alırken, inşaat sektörünün doğrusal ekonominin sonunun yaklaştığını hissedeceğinden hiç şüphe yok. Bu anlamda 2024 önemli bir yıl olabilir.

Nef Başkanı Timur: “Türkiye Her Şeye Rağmen Konut Piyasası Lideri”

Nef Yönetim Kurulu Başkanı Erden Timur, Türkiye’de konut piyasasının Avrupa’ya kıyasla önde olduğunu belirterek, “Türkiye’de konuta talep var, ancak talep fiyatla buluşamıyor. Burada da arsa öne çıkıyor. Toplam gayrimenkul satışının yüzde 60’ı konut dışı.” dedi. Sektör liderleri fonların önünün açık olmasıyla gayrimenkul sektöründe canlanma olacağını ifade etti.

Enflasyonist ortam, krediye erişim zorluğu, yükselen fiyatlar ve daralan taleple konut sektörü, 2023’de zor bir yıl geçirdi. Konut satışları, geçen yıl yüzde 17,5, ipotekli satışlar yüzde 36,6 azalırken, inşaat maliyetleri yıllık yüzde 67 artış gösterdi.

Dünya Gazetesi’nden Hamide Hangül’ün haberine göre; sektörde bir sıkışma olduğu, alım-satımın azaldığı ender durumlardan birinin yaşandığına işaret eden sektör temsilcileri, “Konut talebi halen canlı, ancak talep doğru fiyatla buluşamıyor. Fonların önünün açılması durumunda, 2024’te bir canlanma oluşabilir” değerlendirmesinde bulundu.

Stabil Maliyet Arzı Hareketlendirir

Sektörün 2023 yılını değerlendiren ve 2024 yılı öngörülerini paylaşan Nef Yönetim Kurulu Başkanı Erden Timur, konut satışlarındaki düşüşe işaret etti. Bu düşüşe rağmen Türkiye’nin, toplam konut satışında Avrupa’da liderliğe oturacağı öngörüsünde bulunan Timur, sözlerini şöyle sürdürdü: “Nitekim en yakın rakipleri İngiltere’de, geçen yıla kıyasla yüzde 21 düşüşle 1 milyon bandından ev satışı öngörülüyor. Türkiye her şeye rağmen konut piyasası ile Avrupa lideri. Bunun sürdürülebilir bir zemine oturması ülke adına daha kıymetli olur elbette.”

Sektörde inşaat maliyetlerinin, Eylül 2023’te, bir önceki yıla göre yüzde 67 arttığını, işçilik maliyetlerindeki artışın da devam edeceğini söyleyen Timur, “Maliyetler tarafında daha stabil bir piyasa oluşursa, artık sıkışmış olan arz tarafında da ciddi hareketlenme oluşabilir. Fonların da önünün açılması ile 2024’te bir canlanma oluşabilir” diye konuştu. Türkiye ile birlikte 6 ülkede yatırım yaptıklarını vurgulayan Erden Timur, “Türkiye’de konuta talep var, ancak talep fiyatla buluşamıyor. Burada da arsa öne çıkıyor. Toplam gayrimenkul satışının yüzde 60’ı konut dışı.

Bu sene 1,2 milyon konut, 1,4 milyon arsa gibi konut dışı emlak satılacak. Yatırımcılar enflasyon sebebi ile daha ulaşılabilir yatırımlarla ilerlemeye çalışıyor” diye konuştu. Mars International CEO’su Hakan Bucak, 2023 yılının, Türkiye gayrimenkul sektörü için duraklama ve kısmi gerileme senesi olduğunu söyledi.

Türkiye genelinde 2023 sonunda 1,2 milyon bandında konut satışı öngörüldüğünü, ilk 10 ayda 994 bin konut satışı gerçekleştiğini ve bu rakamın da bir önceki yılının yüzde 14 altında olduğuna dikkati çeken Bucak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sektörde bir sıkışma olduğu gerçek.

Alanın ve satanın az olduğu, ender durumlardan birini yaşıyoruz. Talep daha az doğru. Ancak aynı zamanda üretim yani arz da eskiye göre daha az. Var olan konut talebi ve fiyatlanan arz, bir türlü ortak noktada buluşamıyoruz. Bugün yaşadığımız kısmi gerilemenin arkasında bu var. Konut satışında, faiz düşük ise yükselen talep karşısında, fiyatlar da yükseliyor. Faiz yüksek ise talep azalıyor. Bizde talep hala canlı.

Ancak karşısında doğru fiyatı ve arz iştahını bulamıyor.” Söz konusu sıkışmanın, alternatif finansman yöntemleri ve inovatif ürünlerle çözülmesi gerektiğinin altını çizen Bucak, “Arzı yaratmanın ve korumanın en önemli yolu, halktan finansman sağlamak. Beraberinde projelere halkı ortak etmek. ABD’de bu alanda fazlasıyla ileride. Gayrimenkul Yatırım Fonları ve Proje Gayrimenkul Yatırım Fonları sektörde uzun zamandır kullanılan finansal enstrümanlar. Yeni yılda Türkiye’de bu alanda ciddi gelişmeler ve yeni ürünler göreceğimizi düşünüyorum” dedi.

2024 Fonlar Yılı Olacak

Konut sektörü için 2024 yılının fonlar yılı olacağını ifade eden Hakan Bucak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sektör, Gayrimenkul Proje Finansman Fonu düzenlemesini bekliyor. Yine, Gayrimenkul Yatırım Fonları’na (GYF) olan talep çok arttı, bu taraf da çok büyüyecek. Yeni düzenleme yakında bekleniyor. Arsa geliştirme ve inşaat halindeki projelere fon ile finansman toplamanın önünün açılmasını bekliyoruz. Şu an Türkiye’de GYF’ler yoluyla, sadece iskanı alınmış gayrimenkullere veya devlet garantisinde olan inşaat projelerine yatırım yapabiliyorsunuz. Bu konuda yeni bir düzenleme ve açılımın genişlemesini bekliyoruz.”

Sandıklı Hükümet Konağı Binası İnşaatı Hızla Sürüyor

Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesinde inşa edilen hükümet konağı binası projesinde çalışmalar devam ediyor.

Sandıklı Kaymakamı Önder Çengel, yeni Hükümet Konağı binası inşaat alanında incelemelerde bulundu. Kaymakam Çengel’e incelemeleri sırasında İGM Genel Sekreteri Osman Ziya Bilim, İl Özel İdaresi Yatırım ve İnşaat Müdürü Neriman Gül Albay ve yüklenici firma yetkilileri eşlik etti. Kaymakam Çengel, incelemeleri sonrası yaptığı açıklamada yeni binanın tamamlanması ile kaymakamlık çalışanlarının fiziki şartları daha uygun bir ortamda vatandaşlara hizmet edeceklerini ifade etti.

Öte yandan, bina inşaatında önemli oranda ilerleme olduğu ve yakın bir zamanda tamamlanacağı kaydedildi.

Göynük Mahallesi Pazar Yeri İnşaatı Yükseliyor

Antalya’nın Kemer ilçesinde yer alan Göynük’te 2 bin 592 metrekarelik alanda inşa edilen pazar yeri çalışmaları süratle devam ediyor.

Her mahalleye bir pazar yeri projesi kapsamında inşa edilen Göynük pazar yeri projesi hakkında konuşan Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu,  “Göynük Mahallesi’nde yapımı hızla devam eden kapalı pazar yerini en kısa sürede tamamlayarak esnafımızın ve vatandaşlarımızın kullanımına kazandıracağız. Şu anda çalışmalar hızla devam ediyor. Kaba inşaat tamamlanmak üzere. Göynük mahallemizden sonra da Tekirova mahallemizde kapalı pazar yeri yapacağız. Halkımız bize güvenmeye devam etsin.” dedi.

Kaba inşaat çalışmaları tamamlanmak üzere olan pazar yeri projesi, toplam 2 bin 592 metrekarelik alanda yer alıyor. Bi 835 metrekare kapalı alana sahip olacak projede, tuvaletler, zabıta odası, çay ocağı ve satış ünitesi yer alacak. Pazar alanında 80 esnaf tezgah açabilecek.

Gayrimenkulde Şişirilmiş Fiyatlar Son 6 Ayda Düşüşe Geçti

Gayrimenkul uzmanı Gamze Özlü, “Piyasadaki gayrimenkul rakamları çok şişmişti, yani değerinde değildi. Şişirilmiş fiyatlar, son 6 aydır düşüşe geçti. Neredeyse yüzde 20-22 oranında bir düşüş söz konusu.” dedi.


Yeni yapılacak projelerde müteahhitlerin büyük zorluklar içinde projelere girdiğinden bahseden Özlü, “İnşaat maliyetleri çok yükseldi, ancak konut fiyatlarının yükselmesi biraz da bizim halkımızla alakalı bir şeydi. Yabancı yatırımcının da çok rağbet gösterip konutu yatırım aracı olarak görmeleri nedeniyle işte ‘benim malım 5.000.000 TL ama yabancı alırsa 7.000.000 TL olur, yabancı alsın’ böyle böyle şişti rakamlar aslında. Şu anda fiyatlar, gerçek değerine gelmeye başlıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Konut satışlarının düşmesinin, fiyatlara etkisini de değerlendiren Özlü, “İhtiyacı olup da ev almak zorunda kalanlar, konut alıyor” dedi. Yüksek geliri olan yatırımcıların mevduat faizlerine yöneldiğine işaret eden Özlü, “Yatırımcı faizdeki getiri çok daha cazip bulduğu için mevduata yöneliyor. Ancak şu an parası olan ve alım yapmak isteyen için doğru zaman. Çünkü şu anda konut fiyatları gerilemiş durumda. 2024’ü ikinci çeyreğinden sonra, konut satışları tekrar çıkışa geçer. ‘Bugün almam’ dediğiniz evi, yarın aynı rakamlara bulup alamayabilirsiniz” diye konuştu. Konuta erişimin zorlaşmasıyla ev sahibi olmak isteyenlerin arsaya yöneldiğine işaret eden Gamze Özlü, “Toprak hiç kimseye kaybettirmez. Toprak alıp da uzun vadede beklemeyi ön görüyorsanız. Muhteşem bir kazanç olabilir.” diye konuştu.

‘BAŞAK’ Projesinde İnşaat Devam Ediyor

Ankara mimarisinin baz alındığı Başkent Ankara Köy Evleri Projesi’nde (BAŞAK) inşaat çalışmaları sürüyor.

Ankara Büyükşehir Belediyesinin kırsal kalkınmayı geliştirmek ve üretimi artırmak, kentten kırsala dönüş yapmak isteyen vatandaşları teşvik etmek, kaçak ve düzensiz yapılaşmanın önüne geçmek amacıyla başlattığı, yöreye özgü ‘Ankara Evi’ mimarisini yansıtan (Başkent Ankara Köy Evleri) BAŞAK Projesi vatandaşlardan yoğun ilgi görüyor.

Proje, ‘Ankara Ev’i mimarisini yansıtan 11 farklı tip seçenekle vatandaşların tercihine sunuluyor. Ev tercihleri arasında, 60 metrekareden 199 metrekareye kadar tek katlı ve iki katlı olmak üzere 2 seçenek yer alıyor. Ankara’daki nüfusu 5 binin altında kalan 903 adet kırsal mahalle hizmetten yararlanabiliyor.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ise proje hakkında şu notu paylaştı:

“Başkent Ankara Köy Evleri Projesi için söz vermiştik, sözümüzü yerine getirdik. BAŞAK projesiyle; Kentten kırsala dönüşü teşvik ediyoruz, kaçak ve düzensiz yapılaşmanın önüne geçiyoruz, vatandaşlarımıza çizim ve onay süreci için ücretsiz destek veriyoruz, Ankara Evi mimarisini yansıtan toplam 98 ev projesini hemşehrilerimize ettik.”

ABB Fen İşleri Daire Başkanlığı Üst Yapılar Şube Müdürlüğü Elektrik Mühendisi Aygül Gülsoy Türkoğlu, “BAŞAK Projesi kentten kırsala dönüşte kırsal kalkınmayı yüceltmek adına, artan inşaat ve proje maliyetlerinde bir nebze olsun yardımcı olabilmek adına Fen İşleri Daire Başkanlığımız tarafından oluşturulan vatandaşlara özel bir proje desteğidir. Vatandaşımız ada parsel verileriyle birlikte bizi arıyor, biz öncelikle proje kapsamının içinde olup olmadığını kontrol ediyoruz. Ardından bu kapsam içindeyse gerekli birtakım belgeleri istiyoruz.” dedi.

 Proje standartları içerisinde, 2 farklı boyutta cam seçeneği sunduklarını vurgulayan Türkoğlu, şunları söyledi:

“İsteklilerin maddi durumu ve parsellerinin büyüklüğüne göre seçip vaziyet planlarını oluşturuyoruz. Sonra vaziyet planını vatandaşa burada teslim ediyor kendisinin zemin etüdünü yapıp raporuyla bize tekrar dönüş yapmasını bekliyoruz. Bize zemin etüt raporunu getirdiği takdirde mimari, statik, mekanik, elektrik, peyzaj projeleri aynı zamanda çizilip ilçe belediyeleri tarafından onaylatılıp sıhhi tesisat ve elektrik projelerini tamamlayıp numarataj belgesini alırken de yardımcı olup kendilerine teslim ediyoruz. Biz burada proje müellifi imzalarını atıyoruz, vatandaşımız bizden onaylı projelerini alıp ilçe belediyesine gidip fenni mesulleriyle birlikte inşaat ruhsatını çıkartıp evini yapmaya başlayabiliyor.”

Vatandaşlarla yapılan görüşmeler sonrası arazilerinin proje kapsamında olup olmadığına dair ayrıntılı inceleme yapılarak, başvuru süreci hakkında gerekli bilgiler paylaşılıyor. Aplikasyon krokisi, imar çapı ve yol kotu belgelerini ilçe belediyesinden alan talipliler, resmi başvurularını tamamlamak üzere teknik ofise davet ediliyor. Seçtikleri tip projeye göre vaziyet planı çizilerek vatandaşa iletiliyor. Vatandaşlar vaziyet planıyla zemin etüdü yaptırarak raporunu proje ekibine ilettikten sonra mimari, statik, mekanik, elektrik, peyzaj projeleri çizilerek ilgili ilçe belediyesinin onayına sunuluyor.

İlk defa Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan projeye başvuran vatandaşlar, çizim ve onay süreçlerinden ücretsiz yararlanabiliyor. Onaylı projelerini alan vatandaşlar, bağlı bulunduğu ilçe belediyesinden inşaat ruhsatını çıkartarak evini yapmaya başlayabiliyor.

Dekar Yapı, “Boğaziçi’nin Ahşap Konutları ve Yalıları” Kitabının Sponsoru Oldu

Dekar Yapı, Reha Günay’ın Boğaziçi’nin yapı ve yaşam kültürünü eşsiz fotoğrafları aracılığıyla aktardığı “Boğaziçi’nin Ahşap Konutları ve Yalıları” kitabına sponsor oldu. 

Yıllar içinde biriktirdiği fotoğraflar ve yaptığı araştırmalarla İstanbul’un mimari tarihine ışık tutan ve ayrıca Boğaziçi’nin ahşap yalılarını fotoğraflarla okuyucuya sunan Reha Günay’ın İstanbul’un ahşap yapılarının bir gün yok olmasından duyduğu endişeyle fotoğraflamaya başladığı yapıları anlattığı “Boğaziçi’nin Ahşap Konutları ve Yalıları” kitabı, Dekar Yapı’nın katkılarıyla yayımlandı. 

İstanbul’un çeyrek yüzyıllık aralıklarla yenilenen ahşap konutlarının önemine vurgu yapılan bu önemli eserin sponsorluğunu üstlenen Dekar Yapı, İstanbul’un tarih kokan ahşap yapılarına destek veriyor. Bu değerli mirası yaşatma ve gelecek nesillere aktarma misyonunu üstlenen Reha Günay, “Boğaziçi’nin Ahşap Konutları ve Yalıları” adlı eseriyle bu önemli kültürel zenginliği belgeliyor. 

Sosyal sorumluluk bilincinin bir parçası olarak toplumun kültürel gelişimine katkı sunan önemli eserlere destek vermeyi sürdürdüklerini aktaran Dekar Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Salih Kuzu, “Bizi pek çok markadan ayıran özelliğimiz, daima ilkelerine sadık bir kurum olmamız. Bu ilkelerden biri de kentsel kültürümüzü korumak ve ileri taşımak. Bunu da ancak mimari belleğimize sahip çıkarak yapabiliriz. Bu bakımdan Sayın Reha Günay’ın Boğaziçi’nin ‘Ahşap Konutları ve Yalıları’ çalışması çok özel bir eser. Yıllar içinde bizzat kendisinin çektiği fotoğraflardan ve yaptığı araştırmalardan medyana getirdiği bu kitap, İstanbul Boğaziçi mimarisine ve özellikle ahşap konutlarına ışık oluyor. Bu değerli kitabın yayımlanmasına destek olmaktan büyük mutluluk duyuyor ve Sayın Günay’a toplumumuza kattığı bu değerli çalışmadan dolayı teşekkür ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

Gayrettepe-Kağıthane Metro Hattı Açılıyor

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Gayrettepe-Kağıthane Metro Hattı çalışmalarının sona erdiğini açıkladı. Projenin açılışı ise 29 Ocak’ta yapılacak.

Uraloğlu, “Gayrettepe-Kağıthane Metro Hattı’nın 9. ve son istasyonunun ‘Kağıthane-Gayrettepe hattı olduğunu belirterek, “Gayrettepe- Kâğıthane Metro Hattı’nın 3,5 kilometre uzunluğundaki ‘Gayrettepe-Kâğıthane’ etabındaki tamamlanan çalışmalarla toplam hat uzunluğumuz 37,5 kilometreye çıktı” dedi.

Uraloğlu tamamlanan proje ile; ‘Gayrettepe – İstanbul Havalimanı’ arası seyahat süresinin 30 dakika, Göktürk-Mahmutbey arası seyahat süresinin 38 dakika, Tekstilkent-İstanbul Havalimanı arası seyahat süresinin 45 dakika, Taksim – İstanbul Havalimanı arası seyahat süresinin 41 dakika, Taksim – Göktürk arası seyahat süresinin 26 dakika ve 4. Levent – İstanbul Havalimanı arasının ise 35 dakika olacağını ifade etti.

Hizmete açıklacak Gayrettepe İstasyonu’nun 72 metre derinliğiyle hattın en derin istasyonu olma özelliğine sahip olduğunu kaydeden Uraloğlu, “Bu istasyonumuzun inşası için 66 bin 577 metreküp beton imalatını tamamladık. 22 bin 824 metrekare kapalı alan inşa ettik.” dedi.

Uraloğlu, İstanbul’un en derin metro istasyonu olacak istasyona kusursuz erişimi sağlamak için yaya simülasyonları çalışıldığını belirterek, “32 adet yürüyen merdiven ile 8 adet asansör planlandık. Hattımız vatandaşlarımıza sağladığı hızlı ve konforlu ulaşım imkanının yanı sıra mimari detaylarıyla da İstanbulumuza yakışan ikonik mekanlar kazandırıyor. Bu istasyonun da hizmete alınmasıyla havalimanı metro hattımız Metrobüs ve M2 Yenikapı-Hacıosman metrosuyla entegre olacak, hattın erişilebilirlik fonksiyonu gelişecek aynı zamanda Şişli ve Beşiktaş’ta Kağıthane ve Eyüp ilçelerine metro ile bağlanmış olacak.” değerlendirmesinde bulundu.

Uraloğlu, projenin ‘en’lerin ve ‘ilk’lerin projesi olduğuna dikkati çekerek, şu ifadelere yer verdi:

“İlk olarak, 37,5 kilometre ile tek parça olarak ihale edilen en uzun metro oldu. Türkiye’de ilk defa bir metro projesinde 10 adet tünel delme makinası TBM aynı anda kullanıldı. Çok başarılı şekilde icra edilen kazı operasyonlarında gösterilen özen ve Türk Mühendis ve işçisinin çaba ve gayreti; bu çaptaki makinalar arasında kazı hızında dünya rekorlarını doğurdu. TBM ilerlemelerinde; günde 64,5 metre, haftada 333 metre, ayda 1.233 metre ile kazı rekorları kırdık. Saatte 120 kilometre hız ile Türkiye’nin en hızlı metro araçları da bu hattımızda kullanılıyor. Yine, ilk defa yerli ve milli imkanlarla, bakanlığımızca desteklenen bir proje ile Aselsan ve iş birliği içinde bulunduğu TÜBİTAK tarafından geliştirilen sinyalizasyon sistemini bu metro hattımızda kullandık.”

Systemair Türkiye, 880 Bin Avroluk GES Yatırımını Tamamladı

Systemair Türkiye, toplam 5 bin 500 metrekare alan üzerinde kurulu 880 bin avroluk yatırım bedeline sahip Güneş Enerjisi Santrali (GES) projesini tamamladı.

880 milyon avroluk yatırımın detaylarına değinen Systemair Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Ayşegül Eroğlu, şunları söyledi:

“Sürdürülebilirliği üretim sahamızın en önemli yapı taşlarından biri olarak görüyor, Systemair olarak 2030/31 dönemine kadar çeşitli operasyonlardan kaynaklanan kapsam 1 ve kapsam 2 emisyonlarımızı 2019/20 dönemine kıyasla yüzde 50 oranında azaltmayı amaçlıyoruz.

Fabrikamızda yağmur suyunun toplanması, ısı yalıtımı, su ve enerji tasarruflu ekipman kullanımı, verimli ısıtma ve soğutma sistemleri, atıktan ısı geri kazanım sistemleri gibi geniş perspektife sahip verimli kaynak uygulamalarımız mevcut. Yine üretim süreçlerimizi de sürdürülebilirlik temelinde şekillendirirken imza attığımız GES yatırımımız, 5 bin 500 metrekare alan üzerinde 2 bin 200 adet 550Wpe nominal güç değerinde Tier-1 güneş paneline sahip.

Böylelikle harcadığımız enerjinin tamamını yenilenebilir kaynaklardan sağlama şansı yakaladık.”

Enerji üretiminin yüzde 65’inin, fabrikanın yıllık tüm enerji ihtiyacını karşılayacağını belirten Eroğlu, “Ayrıca enerji fazlasını da şebekeye vererek Türkiye ekonomisine de yenilenebilir kaynaklarla katma değer sağlayacağız. Yatırımımızın en önemli özelliği ise yıllık olarak 717 ton CO2 salımının önüne geçecek olması.” dedi.

46 Bin Deprem Konutu 6 Şubat’ta Teslim Edilecek

İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu, 6 Şubat 2023 tarihli depremlerin ardından inşa edilen 46 bin deprem konutunda kura çekiminin 1 Şubat’ta yapılacağını bildirdi. Karaloğlu, teslimlerin ise 6 Şubat 2024’te gerçekleşeceğini açıkladı.

Depremlerin merkez üssü Kahramanmaraş’ta çeşitli incelemelerde bulunan İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu, şunları söyledi:

“Bu kapsamda 1 Şubat saat 16.00’da ilk kura törenini yapacağız. 41 bini şehir merkezlerinde, 5 bini de köylerde olmak üzere 46 bin konutumuz kura çekimi için hazır. İnşallah 1 Şubat’ta kuralları çekeceğiz ve 6 Şubat itibarıyla da anahtar teslimine başlayacağız. Vatandaşımız bir senedir önce çadırda sonra konteynerde epeyce sıkıntı çekti. İnşallah bu gördüğünüz daire, binalarda parkıyla, bahçesiyle, yoluyla kendilerine yakışır bir şehir yaşantısına kavuşacaklar. Kardeşlerimiz inşallah kısa zamanda yeni yaşam alanlarında, kalıcı konutlarda yaşamına devam edecek.”

Deprem bölgelerini AFAD ile birlikte incelediklerini vurgulayan Karaloğlu, “Hatay ve ilçelerini gezdik. Kahramanmaraş’a gelirken İslahiye ve Nurdağı ilçelerimizde kura çekeceğimiz konutlarda incelemelerde bulunduk. Bugünde Kahramanmaraş valimiz, büyükşehir belediye başkanımız, ilçe belediye başkanlarımız, kaymakamlarımız ve bölge müdürlerimizle özellikle konut alanlarında devam eden alt yapıları yeniden gözden geçirdik. Sorunumuz varsa onların çözümüyle ilgili hep beraber çözüm üretmeye çalıştık. Şimdi de yerinde bir inceleme yapıyoruz. Biz vatandaşa anahtarı verip de buraya gönderdiğimizde vatandaşımız bir sorunla karşılaşmasın, gelsin huzur içerisinde burada yaşamına devam etsin diye bir gayretimiz var.” dedi.

Konutların bulunduğu alanlarda okul, cami, park, alışveriş merkezi gibi sosyal ve ekonomik ihtiyaçların giderilmesi için de inşa çalışmalarının sürdüğünü aktaran Karaoğlu, “Çok yoğun bir çalışma var. Depremden sonra 45. gün temeller atıldı. Biz daha çok rezerv alan dediğimiz şehrin bitişiğindeki alanlarda, yeni konutlar yaptık ama şimdi döndük artık yıkılan şehir merkezlerinde devam eden konut alanlarımızda da incelemelerde bulunacağız. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızca dışarıda, rezerv alanlarda değil şehir merkezinde yıkılan bölgelerin yeniden ihyası ve inşasıyla ilgili yoğun çalışma var. İnşallah bundan sonra şehir merkezlerinin ayağa kalkmasıyla ilgili de çalışmalarımız devam edecek.” ifadelerini kullandı.

Sanayicilerin Tüketimine Yönelik Yenilenebilir Enerjiye 7 Bin 500  Megavat Kapasite Tahsisi Yapılıyor

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, sanayicilerin kullanımına yönelik yenilenebilir enerjiye 7 bin 500 megavatlık kapasite tahsisi yapılacağını ifade ederek, “Bir an önce bu yatırımların gerçekleşmesini ve yeni kurulu güçlerin devreye girmesini bekliyoruz. Bu, 5 milyar dolarlık bir yatırım anlamına geliyor.” dedi.

Yenilenebilir enerjide hedefin her yıl 5 bin megavat ek kapasite olduğunu anımsatan Bayraktar, “İddialı bir hedefimiz var. Bu, Türkiye’nin cari açıkla, iklim değişikliğiyle mücadelesiyle ilgilidir. Önümüzdeki süreçte daha yoğun bir enerji yatırımını ülkemizde görmüş olacağız” ifadelerini kullandı.

Bayraktar, yenilenebilir enerji yatırımları kapsamında belli zamanlarda kapasiteler açıldığını vurgulayarak, şöyle devam etti: 

“Uzun bir süredir teknik çalışmalarını yürüttüğümüz bir sürecin sonuna geldik ve bugün itibarıyla sanayicilerimizin kendi tüketimleri için kurmaları yönünde 7 bin 500 megavatlık yenilenebilir kapasiteyi ilan ediyoruz. Başvurularını yapabilecekler ve 7 bin 500 megavatı 2024 yılı içerisinde tahsis edeceğiz. Bir an önce bu yatırımların gerçekleşmesini ve yeni kurulu güçlerin devreye girmesini bekliyoruz. Bu, 5 milyar dolarlık bir yatırım anlamına geliyor.”

2026’da devreye girecek “sınırda karbon” düzenlemesinin sanayiciyi ve ihracatı etkileyeceğine işaret eden Bayraktar, bu kapsamda üreticilerin karbon emisyonlarını düşürmeye yönelik çalışmalar yapmaları gerektiğini ve yenilenebilir enerji kullanımının bu alanda önemli rol oynayacağını dile getirdi. Bayraktar, bu bağlamda tahsis edilecek 7 bin 500 megavat kapasitenin sanayiciler tarafından olumlu karşılanacak bir haber olduğunu söyledi.

2024’te Karadeniz’de yeni keşifler bekleniyor

Karadeniz’de 3 derin deniz sondaj gemisiyle doğal gaza yönelik çalışmaların devam ettiğini vurgulayan Bayraktar, bu yıl üretim odaklı bir süreç yaşandığını kaydetti. Bayraktar, 2020’de Sakarya Gaz Sahası’nda doğal gaz keşfi olduğunu anımsatarak, bugün itibarıyla sahada günlük 2,7 milyon metreküp üretim yapıldığını bildirdi.

Karadeniz’de doğal gaz üretimini artırmaya yönelik çalışmaların sürdüğü bilgisini veren Bayraktar, “İlk fazda üretim hedefi 10 milyon metreküp diye ilan edilmişti. Dolayısıyla 2,7 milyondan 10 milyon metreküpe gelinmesi gerekiyor. İkinci fazda 40 milyon metreküp üretime ulaşmayı hedefliyoruz. Bu yıl denizlerde üretime odaklanıyoruz.

Temel hedefimiz üretimi artırmak ama keşifle alakalı özellikle Karadeniz’de birkaç sondaj hedefimiz var. 2024 yeni bir keşfin yılı olabilir” diye konuştu. 

Gabar’da günlük petrol üretiminin yaklaşık 33 bin varile çıktığını ve bölgede 27 sondaj kuyusu bulunduğunu ifade eden Bayraktar, “Bu yıl Gabar’da günlük 100 bin varil üretim hedefliyoruz. Yıl sonunda bu rakama ulaşmış olacağız.

Gayrimenkul Sektörü Alım Gücündeki Artış ve Dengelemeyle Yeni Bir Aşamaya Geçebilir

Geçtiğimiz yıl gayrimenkul sektörü, küresel ekonomik belirsizlikler ve pandeminin etkileriyle birlikte zorlu bir dönem geçirdi. Ancak, Perlanest Gayrimenkul Kurucu Ortağı Birsen Engin’e göre, 2024 yılı, sektörün toparlanma ve canlanma yılı olabilir. İnşaat maliyetlerindeki düşüş, alım gücündeki artış, fiyat dengesinin sağlanması ve bekleyen talebin teşvik edilmesi, gayrimenkul sektörünün eski gücüne geri dönmesine kapı aralayabilir.

İnşaat Maliyetlerindeki Düşüş Yeniden Canlanmayı Getirebilir

Birsen Engin’e göre, inşaat maliyetlerindeki olası düşüş, sektörde yeni projelerin başlatılmasını teşvik edebilir. Yüksek inşaat maliyetleri nedeniyle birçok projenin askıya alındığı dönem geride kalabilir. Bu durum, gayrimenkul geliştiricilerinin daha uygun maliyetlerle projeler gerçekleştirmelerine olanak tanıyarak piyasaya yeni bir enerji getirebilir.

Alım Gücündeki Artış Piyasayı Canlandırabilir

2024 yılında, alım gücündeki artışın etkisiyle konut talebinde bir artış bekleniyor. Engin, kredi koşullarının iyileşmesi sayesinde daha fazla kişinin konut sahibi olma potansiyeline sahip olacağını belirtiyor. Bu durum, gayrimenkul satışlarını artırabilir ve sektörde pozitif bir momentum yaratabilir.

Fiyat Dengesinin Sağlanması: Köpük Fiyatların Erimesi

Geçmiş yıllarda yaşanan köpük fiyat artışları, sektörde bir miktar belirsizliğe neden olmuştu. Ancak, Engin’e göre, piyasadaki dengeleme çabaları ve rekabetin etkisiyle fiyatlar daha sağlıklı bir seviyeye oturabilir. Bu durum, konut alıcıları için daha uygun fiyatlarla karşılaşma şansı yaratırken, aynı zamanda gayrimenkul yatırımcıları için de çeşitli fırsatları beraberinde getirebilir.

Bekleyen Talebin Teşviki ile Yeni Kampanyalar

Birsen Engin, sektörde bekleyen talebin canlandırılması için yeni kampanyaların önemli bir rol oynayabileceğine dikkat çekiyor. İndirimler, özel finansman seçenekleri ve cazip ödeme planları gibi kampanyalar, potansiyel alıcıların kararlarını hızlandırabilir ve piyasada hareketlilik sağlayabilir.

Gayrimenkul sektörü, 2024 yılında umutlu bir döneme giriş yaparken, sektör oyuncuları ve tüketiciler, uzman görüşleri ve sektöre dair öngörülerle adım atmaya hazırlanıyor. Bu yılın, sektörde istikrarlı bir toparlanma ve büyüme dönemine işaret etmesi bekleniyor.

Anatolia, Seramik Sektöründe 2023’te Ege’nin En Fazla İhracat Yapan Markası Oldu

Farklı ülkelerden tedarik ettiği seramik ve doğal taşları, başta ABD ve Kanada olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerine ihraç eden Anatolia, Ege İhracatçı Birlikleri tarafından sektöründe 2023’te en fazla ihracat gerçekleştiren marka seçildi.

Yerli seramik markaları, yurt dışındaki faaliyetleriyle ülke ekonomisine yaptığı katkılarla başarıya imza atmaya devam ediyor. Son olarak, farklı ülkelerden tedarik ettiği seramik ve doğal taşları başta ABD ve Kanada olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerine ihraç eden Anatolia Doğaltaş Seramik, Ege İhracatçı Birlikleri tarafından her yıl düzenlenen İhracatın Yıldızları Ödül Töreni’nde seramik ve toprak ürünleri sektöründe 2023’te en fazla ihracat gerçekleştiren markası seçildi. Ödülü, Anatolia Genel Müdürü Sayın Şemun Alp Biber’e İzmir Ticaret Borsası Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer ve Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi takdim etti.

Anatolia Genel Müdürü Şemun Alp Biber, konuya dair düşüncelerini şöyle açıkladı: “Ege bölgesinde sektör ihracat birinciliğini elde etmemizde emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarımıza teşekkür ederim. Geçtiğimiz yılın sonunda İzmir Aliağa’daki fabrikamızın devreye girmesi ile üretime başladık ve hedefimiz sektörümüzde ülke çapında ihracat şampiyonu olmak” dedi.

“Yıllık 10 milyon metrekare üretim yapacaklar”

200 bin metrekare kapalı alana sahip tesiste 1,6 x 3,2 ve 1,2 x 2,8 metre ebadında teknik porselen plakalar ürettiklerini belirten Anatolia Genel Müdürü Şemun Alp Biber, “İlk ürünlerimizi pazara sunduk. Eylül sonunda İtalya, kasımda ise İstanbul’da düzenlenen fuarlarda da sergiledik. Tesisimizin 2. ve 3. hatlarının montajı da yakın zamanda bitecek. 250 milyon dolara mâl olacak bu 3 hatta, yıllık toplam 10 milyon metrekare üretim yapmayı hedefliyoruz” diyerek sözlerine şunları ekledi: 

“İşin gelişimine ve pazarın durumuna göre, 3 yıl içinde hat sayımızı 11’e ulaştıracağız. Bu hatlar tamamlandığında yatırımın maliyeti 500 milyon doları bulacak. Yatırımlarımızın neticesinde şu an 300’ü Kanada ve ABD’de olmak üzere 500 kişiye istihdam sağlıyoruz. İlk 3 hattımız devreye girdiğinde bu sayı 600’ü, tüm hatlar devreye alındığında da 800’ü aşacak.”

“Ürünlerimiz kutuya girene kadar el değmeden otomatik işleniyor”

Şemun Alp Biber, “Tamamen katma değerli ürünler üretiyoruz. Tesisimiz, ürün portföyünde olduğu gibi üretim teknolojisi olarak da benzersiz bir modele sahip. Hammadde hazırlama ve stoklaması tamamen otomatik yapılıyor. Kutuya girene kadar ürüne hiç el değmiyor. Büyük ebatlı seramiklerimiz, daha çok mutfak tezgahlarında kullanılıyor. Muadili oldukları kuvars, mermer, granit, MDF gibi ürünlere göre çizilmeme, sıcağa dayanıklılık, hijyenik olma, sınırsız tasarım alternatifi gibi avantajları olduğundan, bu ürünlerin pazarı da giderek büyüyor. 2 senedir ürün tasarımları üzerinde çalışıyoruz. Şimdiye kadar dünyada yapılamayan metotlarla bu tarz ürünleri, başka bir seviyeye çıkarabileceğimizi düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

“Platin LEED Sertifikası alacağız”

Tesisin çatısına güneş enerjisi santrali (GES) kuracaklarına da dikkat çeken Anatolia Genel Müdürü Şemun Alp Biber, “Tek çatı üzerinde 200 bin metrekarelik GES uygulaması dünyada çok nadir görülüyor. Biz de projemizin montajına geçen sene başladık. 21.5 megawatt’lık enerji üretimiyle ilk 3 hattın tüm elektrik ihtiyacını buradan karşılayacağız. Atık suyun geri kazanılmasıyla ilgili bir yatırımımız var. Tüm su ve katı atıklarımızı geri dönüştüreceğiz. Yeşil binalara verilen LEED Sertifikası’nı en üst seviyeden almayı planlıyoruz. Ayrıca tesisimizi bu işin inovasyon ve Ar-Ge’sinin de yürütüldüğü bir merkez haline getirmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Akkuyu NGS İle Türk Firmaları Deneyim Kazandı

Nükleer Sanayi Derneği (NIATR) Başkanı Alikaan Çiftçi, Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) ile Türk firmalarının çok büyük deneyim sahibi olduğunu belirterek “Türk nükleer sanayiciler, dünyaya açılmaya hazır.” dedi.

Nükleer Sanayi Derneği (NIATR) Genel Kurulu yapıldı. Alikaan Çiftçi, yeniden NIATR Yönetim Kurulu Başkanı olarak seçildi. Yeni dönemde Türkiye’nin nükleer hedefleriyle uyumlu olarak daha etkin çalışmalara imza atacaklarını kaydeden NIATR Başkanı Alikaan Çiftçi, “Nükleer enerji ise bugün dünyada enerji sorunlarının bir çözümü olarak hükümetlerin programlarında yer alıyor. Hem yeni nükleer santral projeleri hem de küçük nükleer reaktörler (SMR) için yoğun çalışmalar sürüyor” dedi.

Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun (IAEA) nükleer enerjinin geleceğine ilişkin tahminine göre, nükleer elektrik üretim kapasitesinin 2050’ye kadar iki katından fazla artacağını kaydeden Çiftçi, “Bu kapsamda hem Türkiye’nin büyüyen nükleer hedefleri hem de dünyadaki bu tablo nedeniyle biz nükleer sanayiciler olarak rolümüzü ve etkinliğimizi güçlendireceğiz. Ortadoğu ve Afrika’da yeni nükleer santral projelerinde Türk şirketlerinin imzası olsun istiyoruz.

Akkuyu NGS ile Türk firmaları nükleer enerji sektöründe hem inşaat yapımı hem de malzeme üretimi konusunda büyük deneyim ve know-how kazanmaya devam ediyor. Türk nükleer sanayiciler, yeni projelere, dünyaya açılmaya hazır” diye konuştu. NIATR’ın Türk iş dünyasının nükleer sektördeki hedefleri için rolünün önemli olduğuna dikkat çeken Çiftçi, “Dünya nükleer sektöründe NIATR’ın tanınan ve bilinen bir kuruluş olması için çok emek harcadık.

Dünya Nükleer Birliği dâhil çok sayıda kuruluşa üye olduk, çok sayıda iş birliği anlaşması yaptık. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) bünyesinde yer alan Nükleer Enerji Ajansı (NEA) ve IAEA dâhil çok sayıda önemli kuruşla güçlü bir iletişim köprüsü oluşturduk. Yolumuz uzun ancak geldiğimiz noktayı da çok iyi buluyoruz. Türk nükleer iş dünyası dünyada da tanınmaya başladı” dedi.

Akkuyu NGS proje detaylarını buradan takip edebilirsiniz.

Babacan Yapı, 10 Projeye 20 Milyar TL Yatırım Yapacak

Babacan Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Babacan, “10 projeye toplamda 20 milyar TL yatırım gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.” dedi.

Markalı konut sektöründe 22 yılı geride bırakan Babacan Yapı, 2024 yılına yeni yatırım hamlesiyle giriş yaptı. Kurulduğu günden bu yana 30 projede 4 binden fazla konut ve işyeri inşa eden şirket, yeni yatırımlar için de düğmeye bastı.

Yeni yatırım planlarını gayrimenkul editörleriyle buluştuğu basın toplantısıyla açıklayan Babacan Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Babacan, “Kendi arazilerimiz üzerinde geliştireceğimiz projelerle birlikte önümüzdeki 2 yılı ‘yatırım dönemi’ ilan ettik. Bu dönemde 10 projeye toplamda 20 milyar TL yatırım gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Bazılarının proje çalışmaları ve ruhsatlandırma işlemleri tamamlandı; bir kısmının ise devam ediyor.” dedi.

“5 Proje İçin Düğmeye Bastık”

Planladıkları 10 projeden 5 tanesi için düğmeye bastıklarını açıklayan İbrahim Babacan “Şirketimizin yeni başlayacağı projeler, Gaziosmanpaşa Küçükköy, Gayrettepe, Halkalı, Başakşehir ve Tuzla’da yer alıyor. Sonraki planlamada ise yine arsaları bize ait olan 4 tanesi İstanbul ve 1 tanesi de Gaziantep’te olmak üzere 5 yeni proje eklenecek. Projelerimizde; konut, ticari alan, AVM ve oteller yer alacak.” diye konuştu.

Üç Projede Bin Bağımsız Ünite

Babacan Yapı’nın devam eden projeleri hakkında da bilgi veren İbrahim Babacan, şunları söyledi: 

“Tüm ulaşım akslarının merkezinde, E-5 üzerinde inşa edilen ve üç blok ve cadde dükkânlarından oluşan Babacan Central projemiz 6 milyar TL yatırım değerine sahip.

Projemizde şu an devam eden kampanyamızda şirket bünyesinde 60 aya kadar vade yapıyoruz. Babacan Gardenia Bahçelievler de bir aile projesi olmasının yanı sıra sakinlerine doğanın ve şehrin birbiriyle buluştuğu konforlu bir yaşam sunuyor. Bu projemizin de yatırım değeri 1 milyar TL.

Bu prestijli projemizde, lansman öncesi şirket bünyesinde 18 ay vadeyle satışlara başlandı. Üçüncü projemiz ise Gaziantep’te yer alan 750 milyon TL değerindeki kat karşılığı projemiz. Toplamda 42 bin metrekare inşaat alanına sahip bu Gaziantep projesinin 28 bin metrekaresi Babacan Yapı’ya ait. Üç proje, bin bağımsız üniteden oluşacak.”

“Halka Arz Hazırlığımız Sürüyor”

Babacan Yapı’nın hedeflerinin arasında bir GYO şirketine dönüşmek olduğunu söyleyen Babacan, “Hemen ardından da halka açılmayı planlıyoruz. İlk günden bu yana halka açık firma mantığı ve kurumsallığında faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Halka arzla birlikte, bunu tescillemeyi hedefliyoruz” dedi.

Dar ve Orta Gelirliye Konut Modeli Geliştiriyor

Babacan Yapı’nın, kendi öz sermayesi ve finansal yeterliliğiyle, herkesin konut sahibi olma ihtiyacını karşılayacak yenilikçi bir konut sahipliği modeli üzerinde çalıştığını da açıklayan İbrahim Babacan, söz konusu projenin İstanbul’un Asya ve Avrupa yakasında yer alacağını söyledi.

Babacan, şu bilgileri paylaştı: 

“Babacan Yapı’nın en büyük gücü, yatırımlarıyla ve geliştirmeleriyle kendi bünyesine kattığı geniş arazi stoku. Sahip olduğumuz arsalar hem gelecekteki projelerimiz için sağlam bir temel oluşturuyor hem de rekabet gücümüzü artırıyor.

Halkımızın alım gücüne ve depreme güvenli yaşam alanı ihtiyacına yönelik; alternatif bir model üzerinde çalışıyoruz. Son aşamaya getirdik. Şirketimizin arazi varlıklarını, rekabet gücümüzü de kullanarak insanların ev sahibi olmasını sağlayacak bir sistem geliştiriyoruz. Bu çalışmayı da mart ayında duyuracağız.”

Finansal Yeterlilik Öne Çıkacak

Markalı konut sektöründe finansal yeterliliği yüksek ve öz sermayesi güçlü şirketlerin öne çıkacağı bir dönemden geçildiğini belirten İbrahim Babacan, “Arazi geliştirme bizim en önemli alanımız. Biliyorsunuz ki; gayrimenkul sektörünün en önemli maliyeti arsadır. Biz, bu konuda yere sağlam basmaya, sağlam adımlarla ilerlemeye özen gösterdik. Yüksek finansal yeterliliğimiz ve güçlü sermaye yapımızla gayrimenkul sektöründe sürdürülebilir bir büyüme sergiliyoruz.” şeklinde konuştu.

Babacan Yapı’nın firma bilgileri ve tüm projelerine buradan göz atabilirsiniz.

İstanbul’a İki Yeni Tünel Geliyor

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İstanbul’da iki yakaya tünel projesi yapılacağını ayrıca, Silivri’ye de metrobüs projesi olduğunu açıkladı.

“İstanbul’da 2019’da yüzde 47 olan trafik yoğunluğu bugün +64’e yükselmiş durumda. Zirve saatlerinde bu oran yüzde 90’ları aşıyor.” diyen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “İstanbul’da iki yakaya iki tünel projesi yapıyoruz. İstanbul’un merkezi bölgelerindeki trafik sıkışıklığını gidereceğiz. İlk olarak Çayırbaşı, Ayazağı, Levazım ve Dolmabahçe olmak üzere tünel projemizi yapacağız. 25,7 km uzaklığında olacak. D-100 karayolunun trafik yoğunluğunu azaltacak Bayrampaşa- Büyükçekmece 50,9 km’lik tünel yapacağız. Sahil yoluna alternatif Harem Çekmeköy’e 23,8 km’lik tünel daha yapacağız. Göztepe-Çayırova arasına 30 km’lik yan yol.” ifadelerini kullandı.

İki otogarın da taşınacağını duyuran Bakan Kurum, “Esenler ve Harem otogarlarını taşıyoruz. İki yakada 6 yeni lojistik merkez kuracağız. Bu iki projeyle kent içinde bulunan yaklaşık 1 milyon ağır vasıta trafiğini şehrin çeperlerine taşımış olacağız. Filolarımıza her yıl 100 metrobüs ve 250 otobüs kazandıracağız.” dedi.

“Silivri’ye Metrobüs Projesi”

Silivri ilçesine metrobüs hattı çekileceğini belirten Bakan Kurum, açıklamalarında şu bilgileri verdi:

“Amacımız İstanbul’un şehrimizin her yerinde aynı hizmetlerini götürmek ve şehir merkezindeki yoğunluğu çeperlere taşımaktır. D100 karayolunu düzenleyerek metrobüs hattımızı Silivri’ye kadar uzatacağız.

5 yılda 250 bin araçlık otopark yapılacak. Bu otoparklarımız aynı zamanda deprem esnasında toplanma vazifesi görecek. İSPARK bugün baktığınız liyakatsiz ellerde kötü yönetildiği için zarar ediyor. Aracını evinin önüne park eden insanlardan aldığı paraya rağmen zarar ediyor. Buradan söz veriyoruz, biz bu zararı ortadan kaldıracağız. İSPARK’ta uygulanan tarifelerde yüzde 25 indirim yapacağız. İlk yarım saatte ücretsiz olacak.

Taksi Sorunu Çözülüyor

Taksi sorununu tamamen çözeceğiz ve öncelikle doğrudan sistem kurarak. Tüm sistemleri merkezi taksi çatısı altında birleştireceğiz. Burada yapılması gereken düzenlemelerle bu çalışmaları yaparak, taksi sayısında eksiklikler varsa ihaleler yaparak şehrimizdeki taksi sayısını artıracağız. Etkili denetim, eğitim, ceza, ödül uygulamalarını da hayata geçireceğiz. Orada vatandaşlarımızın arzuladığı hizmetleri bir an önce İstanbullularımıza kazandıracağız.

Bisiklet, Cazip Ulaşım Aracı Haline Gelecek

Deniz ulaşımının payını 2 kat artıracağız. İş saatlerinde verilecek sık seferlerle hizmeti artıracağız. Deniz ulaşımında 3 tane yeni hat ekliyoruz. Görevi devraldığımızda İstanbul’da bisikleti cazip ulaşım aracı haline getireceğiz. Biz herkesin kapısında bir bisiklet olsun istiyoruz. İstanbul’u bisiklet şehri yapmak istiyoruz sağlıklı bir nesil için. Scooter park alanları da yapacağız. Yapacağımız elektrikli şarj yerleriyle birlikte TOGG’umuzun ve diğer elektrikli araçların şarj edilmesini sağlayacağız. Paylaşımlı bisikleti de yaygınlaştırmak istiyoruz. Bisiklet yolu uzunluğunu 2029’da 2 katına, 2034’te bin 500 km bisiklet yolumuz olsun istiyoruz.”

Kentsel Dönüşümde Önemli Adımlar

İstanbul’da seferberlik başlatılacağını belirten Bakan Kurum, “kentsel dönüşüme özel 100 bin konut yapıp, ihtiyaç sahiplerine uygun fiyata kiralayacağız. Bu konutlardan 39 ilçemiz faydalanacak. Bu konutlar kesinlikle satılmayacak. İhtiyaç sahiplerine kiralanacak. Böylece kira artışlarını durduracak ve vatandaşlarımıza yardımcı olacağız.

Olası depremlere karşı afet olduğunda hangi adımları atmamız gerektiğini bileceğiz. İstanbul’un her sokağının her binasının görebileceği İstanbul’un dijital ikizini hayata geçireceğiz. Şu anda 39 ilçemizde bulunan toplanma alanlarını afete hazır hale getireceğiz.

2 Yeni Acil Durum Hastanesi

Toplanma alanlarında 2 milyon kişiye hizmet verilecek. Atatürk Havalimanına afet yönetim merkezi kuruyoruz. Bunun yanında İstanbulumuza 6 yeni lojistik destek merkezi kuracağız. Toplam sayıyı 7’ye çıkaracağız. 9 noktada ise afet müdahale merkezi kuruyoruz. Arnavutköy ve Pendik olmak üzere İstanbulumuza 2 yeni acil durum hastanesine daha kavuşturacağız.” diye konuştu.

Ağır Bakım Kentsel Dönüşümü ve 56. Bakım Fabrika Müdürlüğü’nün Temeli Atıldı

Konya’daki en yüksek bütçeli yatırım olan Ağır Bakım Kentsel Dönüşümü ve 56. Bakım Fabrika Müdürlüğü’nün temeli atıldı.

Temel atma töreni Konya’nın merkez Selçuklu ilçesi Aşağı Pınarbaşı Mahallesinde gerçekleştirildi. Törende konuşan Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, temeli atılan fabrikanın, Konya Büyükşehir Belediyesi’nin bugüne kadarki en büyük bütçeli yatırımı olmasının yanı sıra, aynı zamanda stratejik bir niteliğe sahip olduğunu söyledi. 

Bakan Güler, “1950’den beri hizmet veren 56. Bakım Fabrikamızın; bu yatırımla yeniden iskan edilmesi, imkan ve kabiliyetlerinin artırılması, kahraman ordumuzun kritik ihtiyaçlarının karşılanması noktasında son derece önemli bir projedir. İnanıyorum ki Konya’mız, bu projeyi de alnının akıyla ve başarıyla tamamlayacak, ülkemizin savunma sanayii alanındaki gelişimine katkılarını artırarak devam ettirecektir. Konya, sahip olduğu stratejik coğrafi konumu ve geniş ulaşım ağı sayesinde silah, mühimmat ve malzemenin yanı sıra iaşe, ikmal ve lojistik malzemelerin temini ve cepheye gönderilmesinde de önemli roller üstlenmiştir. 

Konya, 3. Ana Jet Üs Komutanlığı, 56. Bakım Fabrika Müdürlüğü ve 47. Mühimmat Bölüğüne de ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca Konya’da bulunan Türk Silahlı Kuvvetleri KBRN Okulu ile Hava Savunma Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığımız da faaliyetlerine büyük bir başarıyla devam etmektedir. Cephanelik Dönüşüm Projesi çerçevesinde 47. Mühimmat Deposu Bölük Komutanlığının, Çumra’daki yeni ve modern tesisine çok yakın bir zamanda taşınacağının da müjdesini vermek isterim” dedi.

Mısır’daki El-Dabaa NGS’nin 4. Güç Ünitesinde Ana İnşaat Çalışmaları Başladı

Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom tarafından hayata geçirilen El-Dabaa Nükleer Güç Santrali’nin (NGS) 4. güç ünitesinde temel plaka betonu dökülerek ana inşaat çalışmalarına başlandı.


Rosatom’dan yapılan açıklamaya göre, dört üniteden oluşacak El-Dabaa NGS, Afrika kıtasındaki en büyük nükleer inşaat projesi haline geldi.

İlk betonun dökülmesi dolayısıyla düzenlenen törene Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi video konferans aracılığıyla katıldı. Mısır Başbakanı Mustafa Madbouly, Rosatom Genel Müdürü Aleksey Likhachev, Mısır Elektrik ve Yenilenebilir Enerji Bakanı Muhammed Şakir, Mısır Nükleer Güç Santralleri Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Emced El-Vekil ve diğer yetkililer törende hazır bulundu. İki ülkenin liderleri El-Dabaa NGS’nin 4. ünitesinin temel plakasına ilk betonun dökülmesine sembolik olarak onay verdi.

Rosatom Genel Müdürü Aleksey Likhachev törende yaptığı konuşmada, ‘Bugün Mısır’ın nükleer enerji tarihinde ve Rusya-Mısır ilişkilerinde dönüm noktası niteliğinde bir gelişmeye tanıklık ediyoruz. 4. ünitenin temel plakasına ilk betonunun dökülmesiyle Asvan Barajı’nın inşasından bu yana ülkelerimiz arasındaki en büyük iş birliği projesi olan Mısır’ın ilk nükleer güç santralinin inşası tam anlamıyla başlatılmış oluyor. Artık El-Dabaa NGS’nin dört güç ünitesi de yapım aşamasında bulunuyor. Bu da Mısır’daki sahamızın dünyanın en büyük iki nükleer inşaat projesinden biri haline geldiği anlamına geliyor.’ değerlendirmesinde bulundu.

Mısır Elektrik ve Yenilenebilir Enerji Bakanı Muhammed Şakir de 4. ünitenin temel plakasına ilk betonun dökülmesinin Rus ve Mısırlı uzmanlar arasında sürdürülen verimli iş birliğinin bir kanıtı olduğunu vurguladı. Bakan Şakir, betonun dökülmesinin hem Mısır hem de Rusya’nın siyasi liderleri tarafından sağlanan desteğin yanı sıra her iki tarafın proje ekiplerinin gece gündüz devam eden sıkı çalışmaları ve özverilerinin bir sonucu olduğunu kaydetti.

Nükleer teknoloji ihracatında küresel lider konumunda bulunan Rosatom, 2023 boyunca önemli işlere imza attı. Beş set reaktör ekipmanı üreterek bir rekor kıran Rosatom, Belarus NGS’yi tamamlamayı başardı. Ayrıca, Mersin’de yapımı devam eden Akkuyu NGS’nin 1. ünitesinin devreye alınması için gerekli izin de aynı yıl içinde alındı.

Kaynak: AA

İnşaat Güven Endeksi Yüzde 3,3 Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ocak ayına ilişkin hizmet, perakende ticaret ve inşaat güven endeksi verilerini açıkladı. Buna göre inşaat sektörüne güven, yüzde 3,3 artarak 90,9 oldu.

Mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksi Ocak ayında bir önceki aya göre; hizmet sektöründe yüzde 4,0 oranında artarak 116,8 değerini, perakende ticaret sektöründe yüzde 1,0 oranında azalarak 115,6 değerini ve inşaat sektöründe yüzde 3,3 oranında artarak 90,9 değerini aldı.

Çanakkale’de 4. Köprü İnşaatı Devam Ediyor

Çanakkale’de ulaşım ağını güçlendirme amacıyla inşa edilen 4. köprü projesinde çalışmalar sürüyor.

Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından Sarıçay üzerinde inşa edilen köprünün ayakları tamamlandı. Çanakkale’nin her geçen gün genişleyen Tekzen bölgesine entegre olan bu köprü, şehir içi ulaşımda önemli bir rol oynayacak. Geçtiğimiz haftalarda Çanakkale’yi ziyaret eden DSİ Bölge Müdürü Murat Lütfü Güldoğan, köprü inşaatındaki gelişmeleri yerinde inceledi. Ayakların tamamlanmasının ardından sıra üst kirişlerin konulmasına geldi. Bu aşama ile birlikte köprünün fiziksel yapısı daha da belirgin hale gelmeye başlayacak.

Tekzen Bölgesi, Çanakkale’nin Önemli Bir Parçası Haline Geliyor

Çanakkale’nin günlük hayatını etkileyen bu projede kaydedilen ilerlemeler, şehir halkı tarafından olumlu bir şekilde karşılanıyor.  Özellikle son yıllarda bölgedeki yerleşim alanlarının artması ve buna bağlı olarak artan araç trafiği, şehir içi ulaşımda zorluklara yol açmıştı. DSİ tarafından başlatılan 4. Köprü inşaatı, bu zorlukları hafifletmek ve şehir içi ulaşımı daha efektif hale getirmek adına önemli bir adım olarak görülüyor. Tamamlandığında şehir içi trafiğine önemli katkı sağlayacak olan 4. Köprü, Sarıçay üzerindeki stratejik konumuyla dikkat çekiyor.

Kaynak: Boğaz Gazetesi

Doğu Akdeniz Projesi 2026’da Tamamlanacak

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Doğu Akdeniz Gemi Trafik Hizmetleri Sistemi Kurulumu Projesi’nin 2026 yılının ilk yarısında tamamlanacağını açıkladı.

JW Marriott Otel’de düzenlenen, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakanı Ünal Üstel ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı’nın da katılımıyla Doğu Akdeniz Gemi Trafik Hizmetleri Sistemi Kurulumu Projesi İmza Töreni’ne katılan Bakan Uraloğlu, 22 yılda denizcilik sektöründe çok önemli atılımların yapıldığına işaret ederek, “2002’de Türk sahipli deniz ticaret filosu 8,9 milyon detveyt ton ile dünyada 17. sıradayken bugün 45,7 milyon detveyt ton ile 12. sıradadır. Türk Bayraklı gemilerimiz denizcilik alanında dünyanın en prestijli denetim rejimi olan Paris Memorandumunda 2008’den bu yana beyaz listededir ve bugün Türk Bayrağı, denizcilik sektöründe dünyanın en prestijli bayrakları arasında yer almaktadır.” dedi.

Yat liman kapasitenin 25 binin üzerine çıkarıldığına dikkati çeken Uraloğlu, ülke limanlarına uğrayan kruvaziyer gemi sayısının da geçen yılın bir önceki yıla kıyasla yüzde 20 artışla 1192’ye, kruvaziyer yolcu sayısının ise yüzde 53 artışla 1 milyon 542 bine yükseldiğini söyledi. Uraloğlu, söz konusu artışın bu yılda devam edeceğini ve 2 milyon yolcuyu aşmayı hedeflediklerini vurguladı.

Uraloğlu, denizyolu taşımacılık faaliyetlerini geliştirmek için ÖTV’si sıfıra indirilmiş yakıt uygulamasıyla de denizcilik sektörünü desteklemeye devam ettiklerinin altını çizerek, bu kapsamda 2004’ten bu yana yaklaşık 11,5 milyar lira destek ve 6,7 milyon ton yakıt desteği sağladıklarını aktardı.

Bayrak ayrımı gözetmeksizin Ro-Ro ve Ro-Pax gemilerinin limanlarda ödediği kılavuzluk ve römörkaj ücretlerinin Bakanlıkça karşılanacağını belirten Uraloğlu, “Bu kapsamda verilen ilk teşvikle İzmir-Sete arasında yeni bir Ro-Ro hattı açılmıştır. Açılan bu hatta şu ana kadar yaklaşık 25 milyon lira destek sağlanmış ve 5 bin 361 yük taşıyan araç, kara yolunu kullanmadan ve sınır kapılarımızdaki sıkışıklığı yaşamadan Fransa’dan Avrupa Birliği topraklarına ulaşmıştır.” ifadelerini kullandı.

KKTC ile Deniz Yolu Ticaretinde Elleçleme Miktarı 2,45 Milyon Tona Çıktı

Uraloğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Türkiye arasında gerçekleşen deniz yolu ticaretine değinerek, “2022’de 1,9 milyon ton olan yük elleçleme miktarı 2023 sonu itibariyle yüzde 29 artışla 2,45 milyon tona yükselmiştir. Araç taşımacılığında 2022’de 68 bin 300 araç taşınmış iken 2023 yılında bu sayı yüzde 8 artarak 73 bin 800’e çıkmıştır. Bu artışların önümüzdeki yıllarda da devam edeceğine ve hem Kıbrıs Türk halkanın hem de anavatanımızın huzur ve refahı için üzerimize düşeni yapmaya kararlılıkla devam edeceğimize canı gönülden inanıyorum.” diye konuştu.

Doğu Akdeniz Gemi Trafik Hizmetleri Sistemi Kurulumu Projesi’nin faydalarına dikkat çeken Uraloğlu, şunları kaydetti:

“Doğu Akdeniz Gemi Trafik Hizmetleri Sistemi Kurulumu Projesi ile Doğu Akdeniz’de etkinliğimizi arttıracak, mavi vatanımızda çıkarlarımızı koruyacak, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti çevre denizleri ve ülkemiz arasındaki deniz alanında tüm deniz trafiğini izleyebileceğiz. Ayrıca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin de bu anlamda bir kapasiteye sahip olması amaçlarıyla geliştirilen projede tamamen milli olarak geliştirilecek yazılım ile tüm altyapımızı millileştirerek, bu alanda teknolojik bağımsızlık sağlamış olacağız.”

Uraloğlu, projenin 3 trafik gözetleme istasyonu ve 1 gemi trafik hizmetleri merkezinden oluşan çeşitli entegrasyonlardan oluşacağının altını çizerek, “Gemi kimliklendirilmesi, gemi trafiğinin kesintisiz izlenmesi ve düzenlenmesi, gemilere seyir bilgileri ve genel uyarıların iletilmesi, özellikli alanların kontrol yönetimi, kaçakçılığın önlenmesi, kaza risklerinin tespiti ve uyarıların yapılması, kaza, yangın gibi acil durumlarda ilgililerin bilgilendirilmesi, petrol kirliliği ile mücadeleye destek olmak, meteorolojik verilerin gerektiğinde gemilerle paylaşılması gibi işlemleri bu sistemler sayesinde sağlayacağız. Proje 2026’nın ilk yarısında tamamlanacak.” dedi.

Aryap İnşaat, Eskişehir’in İlk Sismik İzolatörlü Konut Projesini İnşa Ediyor

Bursa ve Eskişehir’de hayata geçirdiği konut projeleriyle tanınan Aryap İnşaat, Eskişehir’in sismik izolatör sistemine sahip ilk konut projesini gerçekleştirecek.

Yaklaşık 20 yıllık tecrübeleri ve bugüne kadar hayata geçirdikleri birçok projeyle kendilerini kanıtladıklarını belirten Aryap İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bülbül, geçmişte birçok sektörde faaliyet gösterirken son yıllarda tüm kaynaklarını inşaat sektörüne yönlendirdiklerini söyledi. Diğer iş kollarındaki hizmetlerine son vererek inşaata yönelik uzmanlıklarını artırdıklarını aktaran Bülbül, Eskişehir ve Bursa’da lüks projeler geliştirerek büyümeye odaklandıklarını dile getirdi. 

Aryap İnşaat olarak güvenilir, sağlam ve katma değeri yüksek orta ve büyük ölçekli birçok proje ürettiklerini aktaran Ahmet Bülbül, “Yaratıcılık ve inovasyonu önde planda tutarak gerçekleştirdiğimiz ciddi yatırımlarla bugüne kadar birçok konut, AVM, rezidans ve işyeri projesine imza attık.  Projelerimizi sürdürülebilirlik ilkelerine dayalı olarak tasarlayarak çevreye saygılı inşaat uygulamaları ile gerçekleştiriyoruz. Yeşil bina standartlarına uygun projeler geliştirme konusunda öncü olduğumuzu söyleyebilirim” diye konuştu.

Hali hazırda devam eden birçok projeleri olduğunu kaydeden Bülbül, “Eskişehir’deki faaliyetlerimize bakıldığında yaklaşık 1000 konut hacmine ulaştık. Bunların bir kısmı teslim bir kısmı ise inşaat aşamasında. Ayrıca 2024 yılının ilk çeyreğinde  tamamlamayı hedeflediğimiz bir AVM projemiz de bulunuyor. Bursa’da ise 40 bin metrekarelik inşaat alanına sahip olan ve içerisinde 150 daire ile 11 işyerini barından lüks konseptli ‘Vitrin’ projemizi tamamlayarak kısa süre önce teslimatına başladık” dedi.

İnşaat teknolojileri konusunda güncel kalmaya ve en son teknikleri projelerine entegre etmeye özen gösterdiklerinin altını çizen Bülbül, sözlerine şöyle devam etti:

“Firmamız, inşaat sektöründe lider olan teknoloji ve malzeme sağlayıcıları ile iş birliği yapmaktadır. Özellikle inşaat malzemeleri, ekipman ve teknoloji konusunda uzman firmalarla yakın ilişkiler geliştirmekteyiz. Bu iş birlikleri, projelerimizi daha kaliteli ve verimli hale getirmemize yardımcı oluyor. İnşaat projelerimizde kullandığımız kalıp malzemeleri ve inşaat sistemleri, yüksek kalite ve dayanıklılık standartlarına sahiptir. Bu sistemler, hızlı ve güvenilir inşaat süreçleri sağlar. Özellikle betonarme yapılar için gelişmiş kalıp sistemleri kullanıyoruz. Ayrıca, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik hedeflerimize uygun olarak tasarlanmış sistemlere öncelik veriyoruz.”

İnşaat sektörünün sürekli değişen ve büyüyen bir potansiyele sahip olduğunu dile getiren Ahmet Bülbül, “Ana odak noktaları sürdürülebilirlik, teknoloji, dijitalleşme, inşaat malzeme maliyetleri ve müşteri ihtiyaçları olan inşaat sektöründe yasal düzenlemelerin takip edilmesi ve çevre ile toplumsal sorumluluğun önemi giderek artıyor. Bu sektörde başarılı olabilmek için inovasyon ve değişime açık bir yaklaşım gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Eskişehir’de deprem riskinin diğer bölgelere göre daha zayıf bir ihtimal olmasına rağmen insanlara daha güvenli yaşam alanları oluşturmayı hedeflediklerini belirten Ahmet Bülbül, kentin sismik izolatörlü ilk konut projesini hayata geçirmeye hazırlandıklarını söyledi. Kısa süre içerisinde inşaata başlayacakları projeleri hakkında bilgi veren Bülbül, “Bu yıl yaşadığımız ve büyük yıkımın görüldüğü depremlerin ardından güvenli yapı ihtiyacına yanıt vermek için yeni bir konut projesi tasarladık. 75 bin metrekare inşaat alanına sahip olan ve 288 konut içeren bu projemizde, sismik izolasyon teknolojisi ile donatılmış konutlar sunacağız. İnşaatı iki yıl içinde tamamlayarak müşterilerimize daha güvenli ve konforlu bir yaşam sunmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

Kaynak: Ekonomim

Trabzon Şehir Hastanesi İnşaatı Hızla Sürüyor

Trabzon’un Ortahisar ilçesinde 275 bin metrekarelik alanda yükselen şehir hastanesi projesinde inşaat çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor.

Hastane projesiyle ilgili açıklamalarda bulunan İl Sağlık Müdürü Hakan Usta, sağlık anlamında Trabzon’un en önemli dinamosu olacağını belirterek şunları söyledi:

“Sağlık Bakanlığımızın belirlemiş olduğu proje kapsamında Şubat 2025’te bitmesi öngörülüyor. İnşallah bu yıl ayrılmış olan bütçe de bunun bitirilmesi yönünde bir iradenin ortaya konulmasının yansıması olarak değerlendirilebilir. Gerçekten 3 milyar 200 milyon civarında bir bütçe ile bu yıl bitirilmesine karar verilmiş olduğunu buradan anlıyoruz. Belirtilen tarihte bitmesi anlamında şu an yüzde 30’larda görülmekle birlikte kaba inşaatı mart içerisinde nasipse bitmiş olacak. Ondan sonraki süreçte de firmamız hızlıca diğer ince detaylara girerek bu işin bitmesini sağlamış olacak.”

Usta, öncelikle konforun sağlanmasının önemli olduğunu vurgulayarak, “Vatandaşımız her şeyin en iyisine layık. Burada 900 yataklı hastaneden bahsediyoruz. Bunun 235 yatağı yoğun bakım olacak. 43 ameliyathanesi olacak.” 

Yatak kapasitesinin 1461’e çıkarılabilecek potansiyele sahip olacağını aktaran Usta, şunları kaydetti:

“Her tür kriz anında da gerektiğinde bizim yükümüzü çekebilecek bir hastane durumunda. Özellikle hizmetleri içerisinde barındırabilecek bütün diğer hastanelerimizde olan kardiyovasküler cerrahisinden kardiyolojisine, kadın doğumundan çocuğuna, ortopedik ameliyatlarına varıncaya kadar üst düzey bütün işlemlerin yapılabileceği bir hastane konumunda olacak.”

Usta, hastanenin pratik bir döngüsü olacağına işaret ederek, “Yoğun bakımlarıyla, ameliyathaneleriyle hem çalışan hem hasta dostu bir hastane olarak karşımıza çıkacak.” dedi.

Şehir Hastanesinin yapımı ile yoğun bakım yatak kapasitesinin de yüzde 50 artacağını belirten Usta, hastanenin tamamlanmasıyla vatandaşların tek elden sıkıntılarını giderebilecekleri mekana sahip olacaklarını da sözlerine ekledi.

Trabzon Şehir Hastanesi projesinin tüm detaylarını buradan inceleyebilirsiniz.

Kaynak: AA

Ahlatcı Holding, Konya ve Elazığ’a 350 Milyon Dolar Yatırım Yapıyor

Ahlatcı Holding, Konya ve Elazığ’da toplam 350 milyon dolarlık yatırımla Alışveriş Merkezi, konut ve ofis projelerini hayata geçirmeye hazırlanıyor.

Ahlatcı Holding bünyesinde bulunan Ahlatcı Gayrimenkul Geliştirme, 145 bin metrekare alana sahip Çorum AHL Park Alışveriş ve Eğlence Merkezinden sonra Konya ve Elazığ illerinde yaklaşık 350 milyon dolar yatırım bedeliyle, şehrin ihtiyaçlarına göre belirlenen AVM, ofis ve konuttan oluşan 2 dev karma projeyi hayata geçirecek. İnşaatlara 2024 yılı ilk çeyreğinde başlanması planlanıyor.

Konya’da 120 Bin Metrekare İnşaat Alanı

Konya’da 2015 yılında satın alınan ve Sille Kavşağı’nda bulunan eski Kipa AVM arsasına yapımına başlanacak olan proje 25 bin 337 metrekare arsa üzerinde yaklaşık 120 bin metrekare inşaat alanına sahip olacak. Proje, 2 kat kapalı otopark, Kafeler ve restoranlar caddesi ile birlikte 88 adet işyerinden oluşan 2 kat Alışveriş Merkezi, 94 adet ofisten oluşan 1 ofis bloğu ve ihtiyaca göre farklı metrekarelerde 167 adet konuttan oluşan 2 blok rezidanstan oluşacak.

Elazığ Projesinde Çalışmalar, 1. Çeyrekte Başlayacak

Elazığ’da Atatürk Bulvarı üzeri 27 bin 295 metrekare alan sahip eski sebze hali arsasına yapımına başlanacak olan projede daha önce ruhsat aşamaları sadece Alışveriş Merkezi olarak tamamlanmış ve inşaat hazırlıklarına başlanmıştı. Fakat şu anki şehrin ihtiyaçlarına göre projeler revize edilerek yaklaşık 115 bin metrekare inşaat alanına sahip, 2 kat kapalı otopark, 100 adet iş yerinden oluşan 2 kat Alışveriş Merkezi, 81 adet ofisten oluşan 1 ofis bloğu ve ihtiyaca göre 3+1 ve 4+1 olmak üzere 140 adet konuta sahip 5 blok konut bloğundan oluşan karma projeye çevrilmiştir. Proje ile ilgili gerekli çalışmalar tamamlanmış, inşaat ruhsatları alınmış ve 2024 yılı 1. çeyreğinde inşaata başlanması planlanıyor.

Kumluca Atatürk Stadyumu’nun Kaba İnşaatı Yüzde 85 Tamamlandı

Antalya Büyükşehir Belediyesi ile Kumluca Belediyesi iş birliğinde yükselen Atatürk Stadyumu projesinde kaba inşaat çalışmaları yüzde 85’e ulaştı.

Antalya Büyükşehir Belediyesi ile Kumluca Belediyesi arasında yapılan ortak hizmet projesi ve iş birliği protokolü doğrultusunda yapımı devam eden Atatürk Stadyumu projesi, güreş, deve güreşi, futbol ve konser gibi çeşitli etkinliklere ev sahipliği yaparak Kumlucalı vatandaşların hizmetine sunulacak.

Kumluca’ya kazandırılacak stadyum projesinde çalışmalar hummalı şekilde sürüyor. Dört etaptan oluşan tribünlerin üç etabında kaba inşaat tamamlandı. Dördüncü etapta betonarme işleri devam ediyor. 

Yapının kaba inşaatı yüzde 85 oranında tamamlanırken çelik konstrüksiyon çatı karkası imalatlarına başlanıldı. Betonarme istinat duvarı ve dolgu işleri yüzde 70 seviyesinde devam ediyor. Ekipler bazı etaplarda da bina içi sıhhi tesisat işleri ile elektrik tesisatı işlerine ve bina içi yükseltme dolgularına başladı.

Kumluca Karatepe mevkiinde bulunan stadyum projesi yaklaşık 6 bin 650 metrekarelik alana inşa edilecek. Projede, idari alan, tuvalet, engelli tuvaleti, duş, soyunma odaları, depo alanları, enerji odası ve su deposu yer alacak. 2 bin metrekare yeşil alana da sahip olan projede, 97 araç kapasiteli otopark da yer alacak.

Kumluca Atatürk Stadyumu projesinin tüm detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Türkiyeʼde 2022 Başından Bu Yana Satıştaki Mülk Stoku Toplamda Yüzde 21 Arttı

EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, 2023 yılı konut piyasasının genel değerlendirmesini yaparak, 2024 yılı için öngörülerde bulundu.

EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, bundan birkaç yıl önce Türkiye’de barınma sorunu olacağını söylediklerini belirterek, “2021’den bu yana Gayrimenkul de fiyatlar yukarı doğru gidiyordu ve 2023 ilk çeyreğinde de bu devam etti. Müteahhitler satarken, mal sahipleri yüksek fiyatlardan yabancılara kiralarken çok memnundu, derken denkleme enflasyon canavarı katıldı ve işler hızla tersine döndü. “Şimdi devlet anlık önlemler almaya çalışıyor, fiyat artışları duruldu, hatta bir miktar geriliyor ama halen sorunların kökeni çözülemedi. Önce hastalığın doğru teşhis edilmesi gerekli ki tedavi edilebilsin. Bugün geldiğimiz durumda mal sahibi olmak da dert kiracı olmakta dert. Yeni yılımız 2024’de bu sorun değişmeyecek ve barınma sorunu devam edecek gibi duruyor. Artan faiz oranları ve kredi olanaklarının sınırlandırılması gayrimenkul alım satımını azalttı. Bu fren ile piyasa bir süre sakin kaldı kalmaya da devam edecek gibi duruyor, enflasyonun gerilemesi için gereken de bu.” dedi.

Yazıcı şöyle devam etti:

Ülkemizde kurumsal konut yatırımı anlayışı geliştirilmeli

Acı bir gerçek var ev almak artık yatırım olmaktan çıktı, alınabiliyorsa artık sadece barınma amaçlı ev alınmalı. Gayrimenkulde yatırım ancak dükkan, arsa gibi mülkler için söz konusu olmalı. Yatırım için ev almak demek ülkenin tüm tasarrufunu buna

yatırması demek oluyor. Gayrimenkulde sağlıklı büyüme için özellikle konut geliştirmede ülkemizde kurumsal konut yatırımı anlayışı geliştirilmeli, özendirilmeli, mevcut fonlar daha aktif olmalı. Ama söylemesi kolay olsa da kira- yatırım-maliyet matematiği tutmuyor, o zaman nasıl olacak? Kurumsal konut üreticiliği özendirilmeli, bu yatırımcılar öyle teşvik edilmeli ki gayrimenkulleri satmayıp kiraya vererek konut sorununa destek olacak matematiği yakalayabilsinler. Bunun içinde sermayesi olan yatırımcı gerekiyor. Maalesef şu anda bu durumdan oldukça uzaktayız.

2024 senesine girdiğimiz bugünlerde gayrimenkul sektöründe ne kadar satışta mülk var inceliyoruz, bakalım neler tespit ediyoruz: Satıştaki konut sayısı 500 binler civarında, milyonları konuşmuyoruz. Üretim hala yeterince cazip değil, orta ve uzun vadede barınma sorun olmaya devam edecek durumda. Öte yandan 2022 başından bu yana iki senede Türkiyeʼdeki satıştaki mülk stokunun toplamda %21 arttığını görüyoruz. Kiralıklarda ise aynı dönemde stok artış rakamı %60ʼa çıkıyor. Stok dinamikleri deprem ve arkasındaki 2-3 ay çok değişse de, sonrası bir raya oturdu. Üç büyük şehri incelediğimizde ise son 2 yılda kiralık stok birikmesinde en büyük travmayı yaşayan ilin %29 ‘a yakın bir artış rakamı ile Ankara olduğunu görüyoruz. Son bir seneyi izlediğimizde benzer dinamikler görüyoruz.

Gayrimenkulün orta, kısa, uzun vadeli birtakım çözümlere ihtiyacı var

2024 yılı kiracılar açısından da zorlu geçecek. Ev sahibi ile mal sahibi arasında değişiklikler yapılmazsa maalesef problemler görmeye devam edeceğiz. Devlet “arabulucu çözsün” dedi ama arabulucunun elinde sihirli değnek yok, dolayısıyla sorunları öteliyoruz, sorunları çözmüyoruz. Basit bir örnek neden taraflar önce değerleme raporu alıp sonra arabulucuya gelmek zorunda bırakılmıyorlar, uzlaşma için zemini hazır masaya oturamıyorlar, bu sayede arabuluculuğun başarısı artar yargının yükü azalır. Gayrimenkulün orta, kısa, uzun vadeli birtakım çözümlere ihtiyacı var ve şu anda maalesef bunu yapamıyoruz. Hukuk mahkemelerinin yükünün ciddi bir kısmı bugün artık kira davalarından oluşuyor, çok aylar sonraya Ankaraʼdan İstanbulʼa gelen kamu kurumlarının taşınmasının bu durumda etkisi olabileceğini düşünüyoruz. İzmirʻin her şeye rağmen satılıklarda yılın başından sonuna stok artış hızı %12ʼlerde kalmış durumda. Türkiye genelinde İşyerleri dinamiğinde ise 2023 başı ve sonu arasında satışta da kiralıkta da birikme yok gibi, önceki yıla benzer rakamlar süregeliyor.

2023 yılında Türkiye genelinde satılık konut stokunda yüzde 5-7 artış var

Rakamları son bir yıla bakarak analiz edince de şunları görüyoruz: Satılıklarda Türkiye genelinde %5-7 artış var. Ankara en fazla artış olan şehir %10ʼla sıranın başını çekiyor. Kiralıklarda ülke genelinde stok artışı %53 gibi duruyor. İlk sırayı %58 stok artışı ile İstanbul alıyor; bunu %50 rakamı ile İzmir, %42 gibi bir seviye ile de Ankara izliyor.


2023 yılında 1 milyon 225 bin konut satışı gerçekleşti

TÜİK en son Aralık ayı konut satış verilerini açıkladı. Bu veri ile birlikte 2023 yılını toplam 1 milyon 225 bin konut satışı ile kapattık. 2022 yılı toplam satış rakamı 1 milyon 485 bin konut satışını yakalayamadık. Buna sevinmeliyiz, çünkü fiyatların rasyonel seviyelere düşmesi en azından gerilemesi için bu gerekli. Bu yazıyı yazdığımızda Merkez bankası konut fiyat endeksi en son Kasım ayı artışlarını açıklamıştı. Bu verilere göre ülkemiz genelinde Kasımʼdan Kasımʼa bir senelik artış %82,8 olarak gerçekleşti. 

Birçok AVM borçlarını ödeyemediği için bankalara geçti

Ama yıllık bazda baktığımız son 12 ayın en düşük artışını Kasım ayında gördük. Muhtemelen Aralık ayı onlardan da düşük gelecek. Özetle artış devam ediyor ama artış hızı yavaşladı. Alışveriş merkezlerinde kiralama rakamlarının TLʼye dönmesi başka bir sorun oldu. Ülkemizdeki en büyük yabancı AVM yatırımcılarından biri mülklerini sattı, alan yatırımcı da çok geçmeden konkordato ilan etti. Diğer AVM yatırımcıları ise hızla satarak gitmeye çalışıyor, kapanan açılamıyor. Alışveriş merkezi sektörü için maalesef sona ulaşıyoruz, oralarda artık ciddi düzenleme hatta tedaviye ihtiyaç var yoksa bu sektör için de başka sıkıntılar gelecek. Birçok AVM borçlarını ödeyemediği için bankalara geçti.

Deprem, ülkede güneyden kuzeye, doğudan batıya göçü hareketlendirdi

Yabancı ülke vatandaşlarının mülk alımları ülkemizin dinamiklerini ciddi şekilde sarstı. Vatandaşlık için alınan mülklerin sayısı toplam mülklerin içinde tahminen %25’i geçmese de, diğer amaçlarla satın alma ve kiralama talepleri, birçok şehri etkilese de yabancı talebine bağlı artan kira fiyatları özellikle Antalya ili veya Alanya ilçesi gibi bazı

şehirlerde barınma travması yarattı. Şubat ayındaki Deprem, ülkede güneyden kuzeye, doğudan batıya göçü hareketlendirdi. Yaşadığımız deprem felaketi orada olmayanları dahi derinden etkiledi. Demografimizi değiştiren bu afet farkındalığımızı geç de olsa arttırdı, kentsel dönüşümü tekrar hızlıca gündeme getirdi, ama bu konuda da yeterince hızlı olamadık. İstekler olanaklarla sınırlı kaldı.

Ortak akıl için çalışmalıyız

Sonuçta 2024 yepyeni bir yıl, yapılacak çok şey var, gayrimenkulde sorunları doğru tespit edersek çarelerini de bulabiliriz. Ancak bunun için rant için değil doğru olan için

çalışılması ve kısa vadede bize sorun olsa bile uzun vadede çoğunluğun iyiliğini sağlayan yöntemlerin geliştirilmesi gerekli. Tüm gayrimenkul branşlarını birbirinden ayırıp hepsine ayrı ayrı teşhis ve tedavi uygulanması gerekiyor. Ortak akıl için çalışmalıyız, hadi gayrimenkulcüler çalışmaya, yapacak çok işimiz var.

Konut Kredilerinde Ödemeler

Şu anda 1 Milyon TL bir konut Kredisi alırsanız bunun için 120 ay boyunca ayda 30 bin TL ödemek gerekiyor. Aylık faiz seviyeleri % 2,79 başlayarak yukarı seyrediyor. Bir kıyaslama yapmak gerekirse bu rakam aylık %1,29’larda iken aylık ödemeler 16 bin TL seviyelerinde oluyordu.

İstanbul’da Ortalama Konut Fiyatı 4 Milyon TL’yi Geçti

Endeksa tarafından açıklanan verilere göre, İstanbul’da konut metrekare satış fiyatı 36 bin 262 TL, ortalama konut fiyatı ise 4 milyon 170 bin 130 TL oldu.

Konut fiyatların son bir yılda yüzde 102 artış gösterdiği Ankara’da ortalama konut fiyatı 2 milyon 570 bin 100 TL, metrekare fiyatı ise 19 bin 770 TL seviyesinde.

En çok konut satışının gerçekleştiği üçüncü il olan İzmir, 2023’ü yüzde 78’lik değer artışı ile kapattı. Yıl sonu itibarıyla kentte ortalama metrekare satış fiyatı 30 bin 39 TL, ortalama konut fiyatı ise 3 milyon 754 bin 875 TL olarak hesaplandı.

Konut Fiyatlarının En Çok Arttığı İlk 3 İl: Hatay, Elâzığ ve Ordu

Aralık 2023’te en çok konut satılan 30 kenti değerlendirdiği çalışmasına göre Türkiye’nin en çok değerlenen ilk üç kenti Hatay, Elâzığ ve Ordu oldu.

Hatay’da konut fiyatları son bir yılda yüzde 124 arttı. Kentte metrekare satış fiyatı 17 bin 834 TL, ortalama konut fiyatı ise 2 milyon 764 bin 270 TL.

Elazığ’da kaydedilen değer artışı ise yüzde 107 olarak belirlendi. İlde ortalama metrekare satış fiyatı 11 bin 918 TL, ortalama konut fiyatı ise 1 milyon 966 bin 470 TL.

Ordu’da son bir yılda yaşanan değer artışı yüzde 106 seviyesinde. Şehirde bir konut almak için ortalama metrekare satış fiyatı 20 bin 5 TL, ortalama konut fiyatı ise 2 milyon 600 bin 650 TL.

Türkiye’de konut fiyatları bir yılda yüzde 84 değer kazandı. Türkiye’de ortalama konut fiyatı 3 milyon 92 bin 700 TL ve metrekare satış fiyatı ise 230 bin 790 TL olarak gerçekleşti.

AS Yapı, AS Concept Projesi’nde Ön Talep Toplamaya Başlıyor

AS Grup iştiraki AS Yapı, İstanbul Basın Ekspres Yolu üzerinde, mahalle konseptiyle modern ve özel yaşam fikrini birleştirdiği AS Concept projesinde ön talep toplamaya başladı.

AS Yapı, yüzde 10’dan başlayan peşinatlar ve 60 aya varan vadelerle, konut sahibi olmak isteyenlerin dilediği gibi belirleyebilecekleri ödeme planı imkânı sağladığı AS Concept projesinde 11 Mart’a kadar sürecek olan ön talep toplama dönemini başlattı.

Güneyinde Bahçelievler ve Bakırköy, doğusunda Ataköy ve Yeşilköy, batısında Küçükçekmece ve Başakşehir olan AS Concept, Basın Ekspres bölgesindeki en önemli sürdürülebilir konut projesi olarak öne çıkıyor. Bunun yanı sıra, Altınbaş ve Kültür üniversitelerine yürüyüş mesafesinde, Medipol Mega ve Acıbadem Atakent hastanelerine rahatça ve hızlıca ulaşılabilen, Masko, İstoç, Oto Center, Tekstilkent ve Kuyumcukent gibi önemli ticaret merkezlerinin göbeğinde, Mall Of İstanbul, 212, Nurol Park ve Ocassion gibi Alışveriş Merkezleri’nin ve TEM otoyolunun yanı başında olan AS Concept, biri 300 metre uzaklıkta olmak üzere 3 adet yakın metro istasyonları ile ulaşımı sorun olmaktan çıkarıyor, bu özelliklerinden dolayı da Basın Ekspres Yolu üzerindeki en değerli projelerden biri olarak görülüyor.

Toplam 13.839 metrekare arsa üzerine inşa edilen AS Concept’te 1+1’den 4+1’e kadar farklı büyüklüklerde 605 daire yer alıyor. Rakiplerinden farklı olarak tamamen kendi arsası üzerine geliştirilen proje kapsamındaki sosyal donatılar, açık yüzme havuzu, fitness alanları, sinema odaları, etkinlik alanları ve cafe-restaurant ile diğer tüm ihtiyaçları karşılamaya yönelik ticari alanlarla bulunduğu bölgede fark yaratıyor. 

Lansman öncesi ön talep dönemine özel uygun fiyatlar ile birlikte, düşük peşinat, uzun vadeli ve düşük taksitli ödeme seçenekleriyle yeni nesil rezidans daire imkanı sunan AS Concept’te projenin Aralık 2025’te teslim edilmesi hedefleniyor. 

Titiz mimari detayları ve kaliteli kaplama malzemeleri ile göze hitap eden AS Concept, şehrin göbeğinde olup kalabalıktan uzak bir şekilde yaşanabilecek modern daire tipleriyle yepyeni bir hayatın kapılarını aralıyor. 

AS Concept projesinin detaylarını buradan inceleyebilirsiniz.

Alumil’e, ‘Loop 60’ ile yeni bir “Bravo”

Alumil’in çevresel koruma ve doğal kaynakların sorumlu kullanımı ilkesi, sürdürülebilirlikte 3’üncü ödülü getirdi!

Yüksek segment ürün yelpazesini sürekli genişleten Alumil, çevresel ayak izini azaltan, enerji ve hammadde kaynaklarını koruyan uzun vadeli sürdürülebilirliği destekleyen “Loop 60” ile iddialı.

Alumil’in sürdürülebilirliğe olan taahhüdünün en büyük kanıtı olan Loop 60, Ulusal Akreditasyon Sistemi tarafından onaylanmış “OK Recycled” sertifikasına da sahip olmasıyla öne çıkıyor.

Uzun vadeli sürdürülebilirliği desteklemek amacıyla “yeşil büyüme” modelini benimseyen, çevresel ayak izini azaltan ve enerji ile hammaddeyi koruyan sürdürülebilir uygulamaları hayata geçiren Alumil, çevre ve sürdürülebilirlik yatırımlarının meyvelerini toplamaya devam ediyor. 

Alumil; 10 yıldan fazla bir süredir sürdürülebilir kalkınmaya öncülük eden inisiyatifleri teşvik eden bir platform olarak takdir toplayan ve her yıl ortalama 160’ın üzerinde kuruluşun başvurduğu “Bravo Sürdürülebilirlik Ödülleri”nde, 3. kez bu ödüle layık görüldü. 12 Aralık 2023’te Yunanistan’da gerçekleşen etkinlikte öne çıkan konulardan biri Loop 60’ın sahip olduğu, küresel ölçekte sayılı şirkete sunulan “OK Recycled” sertifikasıydı. Bu prestijli sertifika, geri dönüştürülmüş içerik kullanımında şeffaflığın ve güvenilirliğin bir kanıtı olarak kabul ediliyor.

Tüm mimari profillerin üretiminde yüzde 60 geri dönüştürülmüş alüminyum kullanma taahhüdüne istinaden “OK Recycled” sertifikasına sahip olan Alumil, “Çevre” kategorisinde “Kaynak Yönetimi, Ham Maddeler ve Çevresel Ayak İzi” teması ile dikkatleri üzerine çekti. 

Ödül törenine katılan Alumil Grup Sürdürülebilirlik Müdürü Georgios Fytianos şunları ifade etti: “Bu onur, çevreyi korumaya olan bağlılığımızı ve uzun vadeli sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşma arzumuzu daha da güçlendirerek motivasyonumuzu artırıyor.” 

LOOP 60: SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK TAAHHÜDÜNÜN KANITI  

Enerji ve kaynak koruma konusundaki sürdürülebilir uygulamaların temelini “geri dönüşüm” üzerine kuran Alumil, sürdürülebilirliğe olan taahhüdünün en büyük kanıtı olarak, Yunanistan’ın mimari sistem profilleri için üretilen ilk sertifikalı geri dönüştürülmüş alüminyumu olan Loop 60’ı, sektöre sunduğu mimari çözüm sistemlerinde kullanmaya başladı.

Alumil böylece, yüksek kaliteli ve yüksek performanslı, çevresel sorumluluk anlayışına sonuna kadar bağlı alüminyum sistemlerle yaşam kalitesi yükseltme misyonuna bir adım daha yaklaşmış oldu. 

Üretim ve geri dönüşüm süreçleri yüksek prestijli “OK Recycled” sertifikasına sahip olan Loop 60, EN 15343 ve ISO 14021 standartlarına uygun olduğu gibi geri dönüştürülen içerik konusunda güvenilirlik ve şeffaflık sağlamaktadır.

SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMAYA 4,6 MİLYON EURO

Alumil, sürdürülebilir kalkınma alanındaki girişimlerinin bir parçası olarak, 4,6 milyon Euro’luk bir yatırım olan modern bir alüminyum hurda ayırma ve işleme tesisini 2020 yılında Yunanistan’ın Kilkis Endüstri Bölgesi’nde tamamladı. Bu tesis, birinci sınıf alüminyum sağlayan son derece verimli bir üretim, işleme ve geri dönüşüm hattı barındırmaktadır.

Uzmanlara göre ise geri dönüştürülebilir malzemelerden ikincil alüminyum üretimiyle, %95’e ulaşan inanılmaz bir enerji tasarrufu ile karbondioksit emisyonunda %76’dan fazla azalma sağlanabilir. 

LOOP 60 VE ÇEVRESEL ETKİLERİ 

Loop 60 alüminyum sistemlerin çevresel avantajları, şu şekilde:

  • %95 enerji tasarrufu: Geri dönüştürülmüş malzemeden ikincil alüminyum üretimi, birincil üretime göre ciddi derecede daha az enerji tüketerek %95’e kadar enerji tasarrufu sağlar. Enerji kullanımındaki bu önemli fark, alüminyum endüstrisinde sürdürülebilirliğe ve çevre korumaya yönelik önemli bir adımı temsil eder.
  • %76 daha az karbondioksit (CO2) emisyonu: Loop 60 kullanımı CO2 emisyonunu birincil alüminyum üretimi küresel ortalamasına kıyasla %76’dan fazla azaltır. Birincil ve ikincil alüminyum üretimi arasındaki bu önemli sera gazı emisyonu ve enerji kullanımı farkı, geri dönüştürülmüş alüminyumun döngüsel ekonomide ve metalürji endüstrisinin sürdürülebilirliğindeki rolünü net bir şekilde ortaya koymaktadır.
  • Hammadde çıkarımında ve atık üretiminde azalma.

Tüketici Güven Endeksi 80,4’e Ulaştı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Tüketici Güven Endeksi Ocak ayı verilerini açıkladı. Endeks, yüzde 3,9 artarak 80,4 oldu.

Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi, Aralık ayında 77,4 iken Ocak ayında yüzde 3,9 oranında artarak 80,4 oldu.

Geçen ay 77,4 olan endeks, bu ay 80,4 olarak kayıtlara geçti. Böylece endeks, son 7 ayın en yüksek seviyesine ulaştı. Endeks Haziran 2023’te 85,1 seviyesini görmüştü.

Mevcut dönemde hanenin maddi durumu endeksi geçen ay 63,4 iken ocakta yüzde 6 artışla 67,2’ye yükseldi.

Gelecek 12 aylık dönemde hanenin maddi durum beklentisi endeksi Aralık 2023’te 76,1 iken ocakta yüzde 4,5 artış göstererek 79,5 oldu.

Geçen ay 75,8 olan gelecek 12 aylık dönemde genel ekonomik durum beklentisi endeksi yüzde 1,8 değer kazanarak bu ay 77,2 olarak kayıtlara geçti.

Gelecek 12 aylık dönemde dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesi endeksi ise Aralık 2023’te 94,5 iken ocakta yüzde 3,6 yükselerek 97,9 olarak belirlendi.

Mistral GYO’nun İzmir Projesi Yeniden Satışta

Mistral Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO), İzmir’e saygı projesi olarak hayata geçirdiği Mistral İzmir’i yeniden satışa açtı.

Yeni yatırımlarla yeni projelere odaklanan Mistral GYO, İzmir’in yükselen değeri Bayraklı’da hayata geçirdiği Mistral İzmir projesinde son daireleri satışa sundu. Mistral İzmir, lüks segmentte mimari uygulamaları, akıllı ev teknolojisi, yüksek tavanları, panoramik manzarayı kesintisiz sunan cam formları ile körfezin tüm güzelliğini yaşamın içine katan daireleri, prestijli markaları buluşturan kafe ve restoranları ile her ihtiyaca cevap veren açık plan çarşısı ile İzmir’in yeni cazibe merkezinde A plus yaşam fırsatı sunuyor.  İzmir konut sektörüne imza proje geliştiren Mistral GYO, son açtığı portföyü 2024’ün ilk ayına özel bir kampanya ile satışa çıkardı. Mistral İzmir’de yaşama hazır daireler yüzde 50 peşin, 24 aya varan vade farksız taksitlendirme, yüzde 35 peşin, 12 aya varan vade farksız taksitlendirme ve peşin ödemede yüzde 10 indirim olmak üzere avantajlı ödeme seçenekleri ile ev sahiplerini bekliyor.

Şehrin en prestijli daireleri ‘Akıllı Ev Sistemi’ ile uzaktan yönetilebiliyor

İnsan ve çevre odaklı, yapısal kalitesi yüksek, yenilikçi ve prestijli proje uygulamaları ile Türkiye inşaat sektörüne öncü projeler üretme hedefi ile kurulan Mistral Gyo’nun inşa ettiği Mistral İzmir, şehrin en prestijli yapısı olarak gösteriliyor. “Konut”, “otel”, “ofis” ve “çarşı” olarak bütünleşik bir yapıda oluşturulan 37 katlı projenin konut bloğunda toplam 110 konut yer alıyor.  Mistral GYO’nun konut bloğunda açılan envanterde 2+1 ve 3+1 daireler açık ve kapalı mutfak alternatifleriyle sunuluyor. A’dan Z’ye her detayı titizlikle hazırlanan dairelerde kullanılan ‘Akıllı Ev Sistemi’ ile evin tüm ihtiyaçları ekran üzerinden saniyelerde çözülüyor. Akıllı telefon ile entegre çalışan sistem, evden uzakta iken evin kontrolünü parmak uçlarına getiriyor.

İster hemen yaşam ister yüksek kira getirisi

Yeni açılan portföydeki büyüklüğü 168 m2 ile 234 m2 arasında değişen ve özel fiyatlarla satışa çıkan 2+1, 3+1 dairelerde ev sahipleri hemen yaşamaya başlayacağı gibi yüksek kira getirisi ile de kiraya verilebiliyor. En yeni teknolojiye sahip ankastre ürünlerle donatılan mutfaklar, çift banyo, geniş balkonlar ve yüksek tavana sahip daireler, yüksek kaliteli ve lüks yaşamı odağına alan malzeme kullanımı ile de farklılaşıyor. Çelik kompozit yapıya sahip Mistral İzmir, AFAD ve ODTÜ’nün dayanıklılık testlerine düzenli olarak tabi tutuluyor ve güvenliği kurumlarca onaylanıyor.

İzmir’in gelişen ilçesi Bayraklı’da tüm ihtiyaçlar bir adım ötede

İzmir’in her geçen gün yeni yatırımlarla gelişen ilçesi Bayraklı’da şehrin gözde alışveriş merkezleri, iş merkezleri, eğlence ve kültür merkezleri, eğitim kurumları ve tüm ana arter ulaşım kanallarına yakınlığı ile öne çıkan proje, beklentilerin üzerinde ayrıcalıklı bir yaşam deneyimi sunuyor. Ofis projelerinin artması ve şirket genel merkezlerinin taşınmasıyla beyaz yakalı nüfusun artış gösterdiği bölge, kira getirileri ile de dikkat çekiyor. Hastaneler, üniversiteler, adliye sarayı gibi kamu yatırımlarının yanında bölgedeki alışveriş ve eğlence merkezleri ile büyük zincir otel grupları Bayraklı’nın cazibesini artıyor.

Kaynak: Emlak Dream

Sultangazi 3 Katlı Otopark Projesi İçin Start Verildi

İstanbul’un Sultangazi ilçesinde, belediye tarafından projelendirilen 350 araçlık 3 katlı otopark projesi için start verildi. Projede otoparkın yanı sıra park, aile sağlığı merkezi ve kütüphane hizmetleri de verilecek.

Belediyesi, 50. Yıl Mahallesi’ne 350 araç kapasiteli 3 katlı otoparkıyla hizmet verecek olan çok fonksiyonlu bir hizmet kompleksi kazandırıyor. Hizmet tesisi, sadece otoparkı değil; yeşil alanları, parkı, aile sağlığı merkezi ve kütüphanesi ile de bölge halkına hizmet verecek.

Sultangazi Belediyesi, ilçeyi önemli projelerle buluşturmayı sürdürüyor. Trafik sirkülasyonunun yoğun olduğu noktalardan biri olan 50.Yıl Mahallesi’ne önemli bir tesis kazandırılıyor. 50. Yıl Mahallesi D Caddesi Zemin Altı Katlı Otopark, Yeşil Alan ile Park, ASM ve Kütüphane bölgedeki önemli bir boşluğu dolduracak. 350 araç kapasiteli 3 katlı yeraltı otoparkıyla mahallenin yükünü alacak otopark, vatandaşa rahat bir nefes aldıracak. Yeşil alanlarıyla ve oyun gruplarıyla dikkat çekecek parkta çocuklar gönül rahatlığıyla oynarken tesis, aile sağlık merkeziyle de vatandaşın hizmetinde olacak. İnşaatı hala devam eden tesis bünyesinde bir de kütüphane hizmet verecek.

Tesisin kısa zamanda tamamlanacağını belirten Sultangazi Belediye Başkanı Av. Abdurrahman Dursun, “Mahallelerimizin ihtiyaçları doğrultusunda komşularımızın hayatını kolaylaştıracak projeleri hayata geçirmeye devam ediyoruz. Onlardan biri de 50. Yıl Mahallesi D Caddesi üzerince inşaatına hızla devam ettiğimiz Zemin Altı Katlı Otopark, Park ile Yeşil Alan, ASM ve Kütüphaneden oluşan hizmet kompleksimiz. Burası, bölgenin önemli sorunu olan araç park yükünü büyük ölçüde alacak. Tesisimiz; yeşil alan ve oyun parkıyla, aile sağlığı merkezi ve kütüphanesi ile komşularımızın uğrak noktası olacak. Sultangazi Belediyesi olarak komşularımızın yaşam kalitesini artırmaya yönelik, günlük hayatını kolaylaştıran projeleri gerçekleştirmeye devam ediyoruz” dedi. 

TOKİ Menteşe 3. Etap İnşaatı Devam Ediyor

Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından Muğla’nın Menteşe mahallesinde yükselen sosyal konut projesinde inşaat çalışmaları yüzde 25 tamamlandı.

TOKİ tarafından 2020 yılında kura çekimi yapılan Menteşe ilçesi 3. etap sosyal konutları inşaatının yüzde 25’lik bölümü tamamlandı. 21 bloktan oluşan 150 adet 3+1 ve 350 adet 2+1 konutların 2024 yılı sonunda hak sahiplerine teslim edilmesi hedefleniyor.

Menteşe ilçesi Akçaova- Yeşilyurt Mahallesi yolu üzerinde Muğla Büyükşehir Belediyesi Geçici Havyan Bakım Merkezinin alt tarafından 2023 Temmuz ayında başlayan inşaat alanında hummalı çalışma devam ediyor. Zeminin kaya olması nedeniyle çalışmaların büyük bölümünü temel kazı çalışmaları alırken, toplam 21 bloktan 13’ünün kaba inşaatı tamamlandı.

Menteşe 3. etap TOKİ sosyal konutları 2019 yılında 100 bin sosyal konut projesi çerçevesinde Muğla Menteşe’de 500 adet 3’üncü etap konut projesinin 2020 Mart ayında kuraları çekildi. 350 adet 2+1, 150 adet 3+1 sosyal konut için çekilen kura ile hak sahipleri belli olmuştu. 3. etap 500 adet konut (+2 KD), 1 adet cami ve 1 adet 6 dükkanlı ticaret merkezi inşaatları ile altyapı ve çevre düzenlemesi işlerinin ihalesi 15 Şubat 2023 tarihinde yapıldı.

64 bin 658 metrekare toplam alana sahip Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Menteşe 3. etap konutlarının arıtması paket arıtma yapılacak. 500 adet sosyal konutların 2024 yılı sonunda hak sahiplerine teslim edilmesi bekleniyor. 

TOKİ Menteşe 3. Etap konut projesinin tüm detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

ATSO Başkanı Bahar: “Konut Satışlarındaki Gerileme Devam Edecek”

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, konut satışlarında yaşanan düşüşün bir süre daha devam edeceğini belirtti.

ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, TÜİK tarafından açıklanan konut satış verilerini değerlendirdi. Konut satışında yaşanan gerilemeye dikkat çeken Başkan Bahar, “Satışlarda yaşanan gerileme beklentimiz dahilindeydi, yaşanan bu düşüşün bir süre daha devam edeceğini düşünüyoruz” dedi.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, TÜİK verilerine göre Aralık ayında Türkiye genelinde yapılan toplam konut satışları geçen yılının aynı ayına göre yüzde 33,4 oranında azalarak 138 bin 577 adet olarak gerçekleştiğini açıkladı. 

2023 yılının tamamında toplam konut satışının geçen yıla oranla yüzde 17,5 artış gösterdiğini kaydeden Bahar, “2023 yılının tamamında, toplam konut satışları geçen yıla göre yüzde 17,5 oranında artış kaydetmiştir. Aralık ayında 6 bin 743 konut satışının gerçekleştirildiği Antalya’da geçen yılın aynı ayına göre yüzde 39,6, oranında gerileme yaşanmıştır” diye konuştu. 

Bahar, “Açıklanan veriler bize konut satışlarında ciddi bir gerileme olduğunu gösterse de, Antalya’nın aylık bazda toplam konut satışlarında İstanbul, Ankara ve İzmir’in ardından birçok alanda olduğu gibi dördüncü sırada yer aldığını gösteriyor. Ayrıca bu düşüş trendi gerek yabancı vatandaşların oturum izinlerine getirilen kısıtlama, gerekse konut fiyatlarındaki yükseklikler nedeniyle bir süre daha devam edecek” ifadelerini kullandı.

Aralık ayında Türkiye genelinde 2 bin 64 adet yabancıya konut satışı gerçekleştirildiğini kaydeden Başkan Bahar, “Toplam konut satışları içerisindeki yabancılara yönelik konut satış payı yüzde 1,5 olmuştur. Bu pay Antalya’da ise yüzde 9 olarak gerçekleşmiştir. Hem yerli hem yabancıya yönelik konut satışlarında gerileme yaşandığını görebiliyoruz” dedi. 

Aralık ayında Antalya’da satılan 6 bin 743 adet konutun yalnızca 609 adedinin yabancılara satıldığını belirten Başkan Ali Bahar, “Bu sayı 2021 yılı Mayıs ayından bu yana yaşanan en düşük aylık satış adedidir. Özellikle Rusya- Ukrayna savaşı sonrasında aylık 2 bin 500 adetleri bulan yabancı konut satışları ciddi şekilde gerileme eğilimine girdi. Bu durum konut fiyatlarında da kendisini gösterdi” diye konuştu.

Özellikle son iki yıldır yoğun bir dış göç alan Antalya’da konut talebinde hızlı bir yükseliş yaşandığını dile getiren ATSO Başkanı Bahar, “Bu nedenle de Antalya Türkiye’nin en yüksek konut fiyatlarına sahip il haline geldi. Geçtiğimiz yıllarda Türkiye’de yabancılara satılan her 2 konuttan 1’i Antalya’da satılmaktaydı, ancak gelinen noktada yabancı vatandaşların oturma izinlerinde yaşadıkları problemler ve artan konut fiyatları nedeniyle satışlarda hızlı bir gerileme yaşanmıştır” ifadelerini kullandı. Başkan Bahar, “2022 yılı Ekim ayından bu yana Antalya yabancı konut satışlarında Türkiye’de ilk sıradaydı. Ancak yılın son ayında 609 adet gibi son yılların en düşük satış sayısı ile İstanbul ‘un ardından ikinci sıraya gerilemiştir” dedi.

Faiz Artışları Konut Satışlarını Etkiledi

Konut fiyatlarındaki artışlar ile birlikte faiz oranlarındaki artışa da dikkat çeken Başkan Bahar, “Konut talebinde yaşanan gerileme yalnızca yabancı talebindeki azalıştan kaynaklamamıştır. Kredi faizlerindeki artışlar da bu gerilemede önemli bir etken oldu” diye konuştu. 

TÜİK verilerine göre 2023 yılında kredi çekerek ev sahibi olmak isteyenlerin sayısında ciddi bir azalmaya işaret eden Bahar, “2022 yılında Antalya’da 661 adet kredili konut satışı gerçekleşirken bu sayı 2023 yılında 171 adette kalmıştır. Bu da bize kredi ile ev sahibi olmak isteyenlerin sayısında ciddi bir gerileme olduğunu kanıtlamaktadır. Bu rakamlar, kredi faizlerindeki artışın konut piyasasına etkisini açıklar niteliktedir” dedi.

Konut Fiyatlarındaki Artışın Yavaşlama Sebebi Talebin Azalması

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre konut fiyat endeksi 2023 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 1,9 oranında arttı. Veri, konut fiyatlarında üç yılın en yavaş artışı yaşandığını gösterdi. Verileri değerlendiren Fenercioğlu Yönetim Kurulu Başkanı Aycan Fenercioğlu, konut fiyatlarındaki artışın yavaşlama sebebinin tamamen talebin azalması ile ilgili olduğunu söyledi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Kasım ayı Konut Fiyat Endeksi (KFE) verilerini yayımladı. 2023 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 1,9 oranında artan KFE, bir önceki yılın aynı ayına göre nominal olarak yüzde 82,8, reel olarak ise yüzde 12,4 oranında arttı. Veri konut fiyatlarında üç yılın en yavaş artışı olarak kaydedildi.

Verileri değerlendiren Fenercioğlu Yönetim Kurulu Başkanı Aycan Fenercioğlu,  “Konut fiyatlarındaki artışın yavaşlama sebebi tamamen talebin azalması ile ilgili. Özellikle 2023 yılı ikinci yarısından itibaren uygulanan faiz politikaları ile paraya erişim zorlaştı. Öte yandan yerli tüketici yüksek faizlerle alım yapmayı tercih etmediği için konuta talep azaldı. Bu nedenle arz talep dengesiyle konut fiyatlarında ciddi bir ilerleme olmadı. Aynı şekilde yabancıya satıştaki bazı yaptırımlardan doğan talep azalması da direkt konut fiyatlarına etki yaptı. Eskiden yabancıların talebi de fiyatlarda bir artışa sebep oluyordu. Özellikle son çeyrekte hem faiz baskısı hem de yabancı alımların azalmasından dolayı konut fiyatlarındaki fiyat artışı durağan seviyeye geldi.” şeklinde konuştu.

Konut Satışlarının Artması İçin Konut Kredi Faizlerinin Düşmesi Gerekiyor

Özyurtlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Özyurt, dar ve orta gelirlilerin yüksek fiyatlar nedeniyle konuta erişemediğini bu nedenle kredi faizlerinin düşürülmesi gerektiğini söyledi.

Özyurtlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Özyurt, satışların artması için konut kredi faizlerinin düşmesi gerektiğini belirterek, “2024’te konut satışlarını artırmaya yönelik bazı kampanyaların hayata geçmesini bekliyoruz. Konut almak isteyip de bekleyen 3 milyon civarı bir kitlenin var olduğunu biliyoruz.” ifadesini kullandı.

Holding açıklamasında görüşlerine yer verilen Özyurt, konut satışlarının 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 17,5 azaldığını aktararak, sektörün ve piyasaların dengeye gelmesi için ciddi tedbirler alınması gerektiğini kaydetti.

Özyurt, 2023 yılının, konut satışlarının yüzde 17,5 azalarak 1 milyon 225 bin 926’ya gerilediği bir yıl olduğunu belirterek, “Kredili satışlarda ise yıllık yüzde 36,6 azalış söz konusu. Sadece aralık ayındaki kredili satışlardaki düşüş yüzde 72,3 olarak gerçekleşti. Bu da ev almak isteyen vatandaşın, yüksek faizler nedeniyle banka kredisi kullanamadığını gösterdi. 

Türkiye’nin normal şartlarda yıllık konut satışları 1,5 milyon adet bandında. Konut fiyatları, inşaat girdi maliyetlerindeki yüksek artış ve enflasyonist ortam nedeniyle zirve yaptı.” değerlendirmesinde bulundu.

Konut fiyatlarının dar ve orta kesim için ulaşılmazken, şimdi herkes için zor bir hale geldiğini aktaran Özyurt, şunları kaydetti: 

“Konut satın almak ancak banka kredisi kullanmakla mümkün. Nakdi olan yatırımcı ise konut almak yerine parasını yüksek banka faizlerine yöneltti. Satışların artması için konut kredi faizlerinin düşmesi gerekiyor. 2024’te konut satışlarını artırmaya yönelik bazı kampanyaların hayata geçmesini bekliyoruz. Bu düzenlemeler konut faizlerini yüzde 2’nin altına indirecek şekilde ve 15-20 yıllık ödeme planları halinde olmalı. Konut almak isteyip de bekleyen 3 milyon civarı bir kitlenin var olduğunu biliyoruz.

Üstelik bu kesim ev alamadığı için kirada oturmak zorunda kalıyor. Vatandaşın kira öder gibi ev sahibi olması sağlanmalı. Sektörel denge, arz ve talebin daha sağlıklı bir şekilde buluşmasını sağlayacak tedbirlerle mümkün olacaktır. Diğer yandan üretici için de kredi kullanımı çok zor hale geldiğinden konut arzı yavaşlamış durumda, ruhsatı alınan projeler bile beklemede. Yeni konut projesi açmak yerine, var olan projeleri bitirmeye odaklanmış önünü görmekte zorlanan bir sektörde iş yapıyoruz.”

Özyurt, barınmanın öncelikli ihtiyaç olduğunu ve devreye alınacak sistemlerle konut arzının artırılması gerektiğini belirterek, “Kredi muslukları hem üretici ve hem de alıcı için açılmalıdır. Yüksek maliyetlerin dizginlenmesi, yatırımları artıracak şartların sağlanması, üretim ve satışları artırıcı uygulamaları devreye alınması gibi çalışmaların olacağı bir yılın içerisindeyiz. Konut üreticileri olarak şimdi gözlerimiz kamunun çizeceği yol haritasına çevrildi.” ifadesini kullandı.

Kaynak: AA

Pamukova’ya İkinci GES Geliyor

Sakarya Büyükşehir Belediyesi, Pamukova’da ikinci güneş enerjisi santrali için hazırlıklarını tamamladı.

Sakaray Büyükşehir Belediyesi, Pamukova’dahayata geçireceği şehrin ikinci güneş enerji santrali için sondaj çalışmalarını tamamladı. Tamamlanan çalışmalar çerçevesinde 6 bin 408 güneş panelinin yer alacağı sahanın zemin örnekleri alındı.

Sakarya Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ), 48 bin metrekarelik alanda inşa edeceği Pamukova Güneş Enerji Santrali Projesi’nin sondaj çalışmalarını tamamladı. Ekiplerin titizlikle yürüttüğü proje neticesinde yapılan zemin etüt çalışmaları ile GES için önemli bir adım atılmış oldu. Zemin uygunluğunun müsait olduğu 48 bin metrekarelik alanda toplam 6 bin 408 adet güneş paneli ile güneşten enerji üretilecek. 2023 yılında hizmete alınan ve 55 bin metrekarelik alanda güneşten aldığı enerjiyi elektriğe çeviren Karaman GES Projesi’nden sonra çalışmalarına başlanan Pamukova GES Projesi ile şehir ikinci güneş enerji santraline kavuşacak.

Kurum tarafından yapılan açıklamada, “Pamukova İsabalı Mahallesi’nde zemin etüdü için başlattığımız sondaj çalışmalarını tamamladık. Pamukova GES Projesi kapsamında yapılan çalışmalar ile zeminin uygunluğu tüm detayları ile titizlikle incelendi. 6 bin 408 adet panel ile güneşten enerji üreteceğimiz GES Projemizin saha çalışmalarına an itibariyle hız kazandırıyoruz. Çevreci yaklaşımla yürüttüğümüz projeler ile Sakarya yenilenebilir enerji alanında öncü olacak. Atılan adımlar ile elde edilen tasarruf sonucunda ise Sakarya için yeni projeleri hayata geçirmeye devam edeceğiz.” ifadeleri kullanıldı.

İBB Kira Yardımlarını Yüzde 55 Artırdı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), kentsel dönüşüm kapsamında kirada oturmak zorunda kalan vatandaşlar için yapılan kira yardımını yüzde 55 artışla 4 bin 500 TL’den 7 bin TL’ye çıkardı.

İBB, ikamet ettiği bina kentsel dönüşüm kapsamına alınan ve kiraya çıkmak zorunda kalan vatandaşlara yaptığı kira yardımını yüzde 55 oranında artırdı. Buna göre kira yardımı 4 bin 500 TL’den 7 bin TL’ye çıkarıldı.

İBB Encümeninde kabul edilen karara göre İstanbul’da ikamet eden maliklere 12 ay boyunca verilen aylık 4 bin 500 TL kira yardımı 7 bin TL’ye çıkarılırken binada ikamet etmeyen maliklere 18 ay boyunca yapılan aylık 3 bin TL yardım ise yüzde 50 artırılarak 4 bin 500 TL’ye çıkarıldı.

İstanbul’daki tüm kentsel dönüşüm projelerini buradan inceleyebilirsiniz.

2022 Senesine Göre Konut Satışlarında Yüzde 17,5 Düşüş Yaşandı

TÜİK Aralık ayı konut verileri açıklandı. Türkiye’de 2023 senesinde toplamda 1 milyon 225 bin 926 konut satışı yapıldı ve 2022 senesine göre yüzde 17,5 düşüşle kapattı. 2022 senesinde ise bu rakam 1 milyon 485 bin 622 adet olarak gerçekleşmişti. Öte yandan Aralık ayında gerçekleşen ilk el konut satışları bir önceki aya göre yüzde 68,2 oranında artarak 51 bin 243 adet açıklandı.

Verileri değerlendiren Eva Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, “2023 yılında Aralık ayında 138 bin 577 adet konut satışı ile 2022 yılında olduğu gibi yılın en yoğun satış gerçekleşen ayı oldu. 2023 yılı Aralık ayında gerçekleşen konut satışlarına baktığımızda 138 bin 577 adet konutun satılmış olduğunu görüyoruz. Konut satış seviyeleri 2022 Aralık ayında gerçekleşen 207 bin 963 adet satışa göre 2023 yılı Aralık ayında yüzde 33,4 oranında düşüşle kapattı. Yılsonuna kadar olan satışları ve bunların içindeki ipotekli satışları kıyasladığımızda yüzde 18,9’dan yüzde 14,5’e düştüğü görülüyor.” dedi.

İpotekli Konut Satışları Aralık Ayında Bir Önceki Yılın Aynı Dönemine Kıyasla Yüzde 72,3 Oranında Düştü

pastedGraphic.png

Yazıcı, değerlendirmelerine şöyle devam etti:


“İpotekli satışlar 2023 yılı Aralık ayında 6 bin 042 olarak gerçekleşti, 2022 Aralık ayında ise 21 bin 796 olarak gerçekleşmişti. Bu açıdan bakıldığında yüzde 72,3 oranında düşüş olarak görülüyor. 

2020 yılında yüzde 38 civarında olan ipotekli konut satışları ilerleyen yıllarda düşüş trendine girerek 2023 yılında yüzde 15 seviyelerine kadar gerilemiş oldu.

İpotekli satışlar tarihinden en düşük dönemini yaşıyor Aralık ayında aylık 138 bin 577 adet satışın sadece 6 bin 042’sinde konut kredisi kullanıldı. Yani toplam aylık satış içindeki ipotekli satışın payı yüzde 5 bile olamadı  yüzde 4,32’de kaldı. Kredi kullanımındaki sınırlandırmaların sonuçlarını burada görebiliyoruz. Kredi almak isteyen vatandaşın krediye ulaşma imkanı azalınca ipotekli satışların büyüklüğü artmadı.

Özetle İpotekli satışlar 2023 yılı Aralık ayında bir önceki aya kıyasla yüzde 4,3 oranında azaldı.  2023 yılı Aralık ayında, toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 14,58 olarak gerçekleşti. 

Diğer bir açıdan baktığımızda yılsonu kümülatif veriler bize başka bir şey söyledi:

2023 yılı Aralık ayı sonu itibariyle baktığımızda gerçekleşen toplam ipotekli konut satışları 2022 yılının aynı döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışlarına kıyasla yaklaşık yüzde 72,3 oranında düşüş gösterdi. 

2023 yılı Aralık ayı sonu itibariyle gerçekleşen kümüle konut satışlarının içinde ipotekli satışların oranı yüzde 14,5 mertebelerinde gerçekleşti. 2022 yılında ise bu oran yüzde 18,9 seviyelerindeydi. 

Aralık Ayında 51 Bin 243 Adet Konut İlk Defa El Değiştirdi

pastedGraphic_1.png

Bir başka önemli veri de ilk satışlar, Aralık ayında gerçekleşen ilk el konut satışları bir önceki aya göre yüzde 68,2 oranında artarak 51 bin 243 adet açıklandı. Aralık ayında, toplam konut satışları içinde ilk el konut satışlarının payı yüzde 30,96 olarak gerçekleşti.

Ancak çok önemli bir gerçek var ki ilk satış rakamları 2023 yılı 11 ayı boyunca 30 bin seviyelerinde gerçekleşirken Aralık ayında en yüksek rakamını yakaladı ve 51 bin 243 adet ilk konut tapuda işlem gördü. İlk satışların toplam satış içindeki içinde ki payını kıyasladığımızda son yıllarda hep yüzde 30 civarında olduğunu görüyoruz, yine değişmedi değişiklikler minör seviyede.

Büyükşehirlerde Durum Nasıl Değişti? 

pastedGraphic_2.png

İstanbul, İzmir ve Ankara özelinde bakacak olursak; 2023 yıl sonu itibariyle kümüle konut satışlarının, 2022 yılı aynı dönemine nazaran İstanbul’da yaklaşık yüzde 23,5 İzmir’de yüzde 21,6 ve Ankara’da ise yüzde 9,3 oranında azaldığı görülmektedir. İstanbul konut satışında yine lider ilimiz.  Türkiye’ de satılan her 100 konuttan takribi 17’si İstanbul’da satılıyor. 

Aralık Ayında Yabancılara Yapılan Konut Satışları Bir Önceki Aya Göre Yüzde 11,9 Oranında Azaldı.

Yabancı satışları 2022-2023 yılları kümülatif olarak kıyaslandığında yaklaşık 67 binden 35 bine geriledi. 2023 yılı Aralık ayı sonu itibariyle yabancılara yapılan konut satışlarına baktığımızda bir önceki yılın aynı dönemine göre satışlar yüzde 67,7 oranında azaldı. 

Aralık ayında toplam 2 bin 064 adet yabancıya konut satıldığı açıklandı. 2023 yılı Aralık ayı sonu itibariyle yabancıya satılan kümüle konut adedinin Türkiye geneli toplam satışlar içindeki oranı sadece  yüzde 2,86 oldu. 2022 yılı aynı döneminde bu oran yüzde 4,54’dü. 

Aralık ayında yine Rusya açık ara konut alımında birinci sırada oldu. 2023 yılı kümülatif toplam satış sayısında Ukrayna birinci oldu. İran ve Irak onu takip etti.

Yabancıya satışta Aralık ayında ilk sırayı 796 adet konut satışı ile İstanbul ili aldı. İstanbul’u sırasıyla 609 adet konut satışı ile Antalya ve 230 adet konut satışı ile Mersin ili izledi.”

Megra Yapı Gelişim Merkezi Kapılarını Açıyor

Yapı sektörü, projelerin her türlü ihtiyacını karşılayan tedarik merkezleriyle büyüyor. Yaşam alanları için A+ yapı malzemelerinin tedariki, projelendirme ve uygulama konularında hizmet veren yapı gelişim merkezi, paydaşlarının çözüm ortağı olma amacıyla kapılarını Beşiktaş’ta açıyor. Çevre dostu ve sürdürülebilir mimari ve tasarım çözümleri sunacak marka, evler için lider bir tedarik noktası olarak konumlanmayı hedefliyor. 

Geleneksel yapıların enerji israfı, çevresel etkileri ve yüksek maliyetleri yapılara talebi artırırken, pazarın büyümesini tetikliyor. Precedence Research’ün açıkladığı verilere göre 2023’ü 90,72 milyar dolarla kapatan yapı sektörünün 2032’ye kadar her yıl ortalama %11 büyüyerek 232,23 milyar dolara ulaşması bekleniyor.Yaşam alanları için A+ yapı malzemelerinin tedariki, projelendirme ve uygulama konularında hizmet veren yapı gelişim merkezi Megra ise paydaşlarının çözüm ortağı olarak Beşiktaş’ta kapılarını açmaya hazırlanıyor. Sektördeki 20 yılı aşkın tecrübesiyle son teknolojiyi kullanarak çevre dostu ve sürdürülebilir mimari ve tasarım çözümleri sunan marka, konut projelerinde lider bir tedarik noktası olmayı hedefliyor. 

Megra İcra Kurulu Başkanı Orkun Beyaz, konuya ilişkin şu bilgileri paylaştı:

“Mükemmellik, standardınız olsun!’ mottosuyla çıktığımız yolda, yaşam alanlarına elit bir dokunuş yapmayı amaçlıyoruz. Dünya standartlarında malzemelerle projelerin kalitesini artırmayı hedefliyoruz. Projelerin uzun ömürlü, dayanıklı ve estetik açıdan tatmin edici olmasına katkıda bulunacağız. Vizyoner ve güvenilir yapı malzemelerini alışılmışın dışında bir bakış açısıyla sunarak üst düzey mimari çözümleri insan odaklı estetik anlayışı ile terzi usulüyle işleyeceğiz.”

Mimarlara Özel Kolektif Çalışma Alanı Oluşturdular

Beyaz’dan edinilen bilgilerden hareketle Meyra, bünyesinde “Archtive” adında mimarlara özel kolektif çalışma alanı da oluşturdu. Kolektif mimarlık alanı, inovasyon ve tasarımı bir araya getirerek konut projelerini daha özel kılma fırsatı sunuyor. Mimarlar ve danışanlarının ortak buluşma noktası niteliğini taşıyan mekan, bir konutun ihtiyacı olan tüm malzemeleri tek noktadan seçilebilme olanağını da tanıyor. Megra’da ortaya çıkan tasarımlar 3 boyutlu yazıcılarla çıktı alınabilecek ve bu yazıcılardan hem mimarlar hem de danışanlar hayallerinin çıktılarına ulaşabilecekler. 

Megra, geliştirdiği konut projelerinde kişiye özel yapılar tasarlamayı ve inşa etmeyi, kapsül evler ve karavanlar tasarlamayı ve üretmeyi, tüm projelerinde çevre dostu ürünler kullanarak sürdürülebilirlik odaklı hareket etmeyi planlıyor.

Megra’nın portföyünde halihazırda ankastre ve beyaz eşya, küçük ev aletleri, banyo ve vitrifiye ürünleri, elektrikli mobilite çözümleri, elektrikli araç şarj istasyonları, seramik, granit, mermer, mozaik, ahşap, metal, cam, doğal taş ve modern kompozit malzemelerin yanı sıra duvarlar için kağıt,  panel ve kaplamalar bulunuyor. Zemin için de kaplama ve döşemeler yer alırken, markanın kapı, aydınlatma gibi bir konutta ihtiyaç duyulabilecek tüm ürünleri de renk, desen, boyut ve şekil çeşitliliğiyle sunması dikkat çekiyor. 

Binaların Güçlendirilmesine İlişkin Mevzuat Kolaylığı Getirildi

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından, imar kurallarına uyularak inşa edilen yapıların güçlendirilmesinde mevzuat kolaylığı getirildi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, geçen günlerde Resmi Gazete’de yayınlanan Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinde yaptığı düzenlemeyle güçlendirmesi mümkün olan binalardaki güçlendirme ruhsat başvurularında uyulacak esasları belirledi.

Böylece, deprem riskine karşı önlem olarak yapıların güçlendirilmesi önündeki bürokratik engeller azaltılarak mülk sahiplerine kolaylık sağlandı.

Yeni düzenlemeye göre, belediyeye, güçlendirme ruhsatı için tapu bilgileri, statik güçlendirme projesi, müteahhit ve şantiye şefi ile yapı denetimine dair belgelerle müracaat edilebilecek.

Maliklerden 5’te 4’ünün ‘Tamam’ Demesi Yeterli

Güçlendirilmesi mümkün olan bir yapı için belediyeye güçlendirme ruhsatı başvurusu yapılırken, güçlendirme işlemi için tüm maliklerin muvafakati yerine sadece Kat Mülkiyeti Kanunu’ndaki hükümlere göre, maliklerin en az 5’te 4’ünün olur vermesi şartı aranacak.

Ruhsat aldıkları tarihteki imar kurallarına göre inşa edilmiş yapılar, yönetmelikte belirlenen kurallar hariç başka şart aranmaksızın yürürlükte olan Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği’nin esaslarına göre güçlendirilebilecek.

Taşıyıcı sistemde yapılacak zorunlu kesit değişiklikleri için mimari, elektrik ve mekanik projelerin yeniden tanzimi istenmeyecek. Kanal kotu, aplikasyon krokisi gibi mimari projeye esas diğer belgeler de aranmayacak.

Ayrıca, kolon ve perde gibi taşıyıcı sistemin ebatlarının büyütülmesi, parselin emsal ve taban alanı hesabına konu edilmeyecek, böylelikle imar inşaat alanı haklarında bir eksilme yaşanmayacak.

Kaynak: AA

Enerji Bakanı Bayraktar: “Elektrik Kurulu Gücündeki Artışın Yüzde 95,5’i Yenilenebilir Enerjiden Sağlandı”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, elektrik kurulu gücündeki artışın yüzde 95,5’inin yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edildiğini ifade etti.

Konuyla ilgili yazı açıklamada bulunan Bakan Bayraktar, elektrikte geçen yıl 2 bin 845 megavatlık ilave yenilenebilir kurulu güç artışı yaşandığını belirtti.

053 karbon sıfır hedefleri doğrultusunda yaşanan enerji dönüşümünün en büyük destekçisinin yenilenebilir enerji olduğuna işaret eden Bayraktar, “2023 yenilenebilirin yılı oldu. Geçtiğimiz yıl yaşanan 2 bin 858 megavatlık kurulu güç artışının yüzde 99,5’ini yenilenebilir kaynaklardan sağladık. Böylece yenilenebilir enerji kurulu gücümüzü 59 bin 236 megavata çıkarmış olduk.” ifadelerini kullandı.

Bayraktar, geçen yıl 326,3 teravatlık elektrik üretimi yapıldığına dikkati çekerek, şunları söyledi: 

“Yenilenebilir kaynakların üretim içindeki payı yüzde 42 oldu. Buna karşın kurulu güç içindeki payı ise yüzde 56 olarak gerçekleşti. Hedefimiz, 2035 yılında yenilenebilirin kurulu güç içindeki payını yüzde 65’e, üretim içindeki payını ise yüzde 55’e yükseltmek.” 

Geçen yıl elektrik kurulu gücü içindeki enerji kaynaklarının dağılımı:

KaynaklarKurulu güç (megavat)
Doğalgaz25.350,6
Barajlı23.650,2
Rüzgar11.803,3
Güneş11.315,6
İthal Kömür10.373,8
Linyit10.194
Akarsu8.313,9
Biyokütle2.076,6
Jeotermal1.691,3
Taşkömür840,8
Asfaltit Kömür405
Atık Isı384,5
Fuel Oil260,1

Cengiz Enerji, 58 Milyon Dolarlık Hibrit Santral Yatırımı Gerçekleştirdi

Cengiz Enerji, Sinop’un Gerze ilçesinde, 22 milyon doları GES, 36 milyon doları RES olmak üzere toplamda 58 milyon dolar değerinde hibrit santral yatırımı gerçekleştirdi.

Yenilenebilir enerji alanındaki kurulu gücünü birkaç yıl içinde 3 bin 900 MW’a çıkarmayı hedefleyen Cengiz Enerjinin, Cengiz Holding’in sanayi ve enerji odaklı sürdürülebilir büyüme stratejisinin itici güçlerinden biri olduğunu söyleyen Cengiz Enerji İcra Kurulu Üyesi Mustafa Eskiçırak, “Grubun yeşil sanayi vizyonuna yaptığı katkıların yanında, Türkiye’nin enerji arz güvenliğinin de özel sektördeki en büyük temsilcilerinden biri konumundayız. Ülkemizin doğal kaynaklarının daha fazla kullanılmasına destek vermeye, bu alanda yatırım yapmaya devam ediyoruz. Hibrit projelerle de mevcut yatırımlarımızın verimliliğini ve kapasitesini maksimum seviyeye çıkarmayı hedefliyoruz.” dedi.

Yeni yatırımlarla kısa vadede şirketin portföyünde bulunan yenilenebilir kaynaklı üretimi artıracaklarının altını çizen Eskiçırak, “Kısa dönemde yenilenebilir enerjideki kurulu gücümüzü 2 bin 800 MW’den 3 bin 900 MW’ye çıkaracağız. Türkiye’deki ilk hibrit enerji santralini yapan şirket olarak, iki kaynaktan elektrik üretimine olanak veren bu yatırımlarımız sürecek. Rüzgâr enerji santrallerinin sahasına güneş enerji santrali kurulumlarına Sinop’ta başladık. Normalde düz bir arazide 12 bin metrekareye 1000 megawatt sığdırmak mümkün fakat burası engebeli bir arazi olduğu için 500 bin metrekarelik bir alanda yatırımı gerçekleştirmek durumunda kaldık. Buradaki santral ile yıllık 44 bin hanenin elektrik ihtiyacı karşılanacak. Bundan sonrasında hibrit enerji santrali çalışmalarımızı diğer rüzgâr santrallerimizde de sürdürmek istiyoruz.” diye konuştu. 

Daha fazla yenilenebilir enerji yatırımı için şebekenin işletilebilir olması gerektiğine değinen Eskiçırak, “Burada depolama yatırımlarının önemi ortaya çıkıyor. Bu doğrultuda yenilenebilir enerji yatırımlarına devam ederken, depolama yatırımları için de başvurularımızı yaptık. Cengiz Enerji, grubun sanayi tesislerinin iç tüketimine yönelik yatırımlar da gerçekleştiriyor. Eti Alüminyum’la başladığımız güneş enerji santralleri yatırımına Eti Bakır için devam ediyoruz. Tüm sanayi tesislerimizin elektriğini yenilenebilir kaynaklardan sağlamak öncelikli hedefimiz arasında yer alıyor.” ifadelerinde bulundu.

Cengiz Enerji’nin tüm yatırımlarına buradan göz atabilirsiniz.

Dedeman, İlk Village Konseptli Otel Projesini Sapanca’da Hayata Geçiriyor

Dedeman Hotels & Resorts International bünyesindeki Suites & Residences’ın ilk village konseptli otel projesi, Sakarya’nın Sapanca ilçesinde yükselecek.

Dedeman Hotels & Resorts International Yönetim Kurulu Başkanı Banu Dedeman 2024’ün ilk otel yatırımı olan Dedeman Village Sapanca projelerinin Dedeman Hotels & Resorts International çatısı altındaki 9 markadan biri olan Suites & Residences’ın da ilk village konseptli oteli olacağını açıkladı. Dedeman toplam 15 bin metrekarelik alanı, rengarenk çiçekli botanik bahçeleri, hemen önünde yer alan plajı, göl iskelesi ve yılın her anı canlı habitatıyla Dedeman Village Sapanca’nın misafirlerine yepyeni ve sıra dışı bir tatil deneyimi yaşatacağını da söyledi. Dedeman Village Sapanca, Sapanca’nın kalbinde, göle sıfır konumuyla bölgenin huzurlu atmosferini Dedeman kalitesiyle buluşturacak.

Dedeman Village projesinin tüm detaylarını burada bulabilirsiniz.

Akfen GYO, Muğla’ya 548 Milyon TL’lik Otel Yatırımı Yapıyor

Akfen Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO), Muğla, Milas’ta 464 odalı ‘Loft İasos’ otel projesi için toplam 548 milyon TL yatırım yapıyor. 

Akfen GYO bünyesinde faaliyet gösteren Gökliman Yatırım İnş. Tur. Ve Jeotermal Tic. A.Ş tarafından Muğla’nın Milas ilçesi Kıyıkışlacık Mahallesi 310 ada 1 parseldeki 52 bin metrekarelik araziye yapılması planlanan otel projesi için ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu’ kararı verildi. 

Loft İasos isimli 37 bloktan oluşan 464 odalı apart otel için belirlenen proje bedeli ise 547 milyon 785 bin TL oldu.

Restoran, kafe – ortak çalışma alanları, havuz, çocuk kulübü ve spa alanların bulunduğu günübirlik tesis alanları da planlanan projede arsa alanının 30 bin 714 metrekaresi turizm tesisi alanı, 21 bin 306 metrekaresi ise günübirlik tesis alanı olarak kullanılacak.

Akfen GYO’nun tüm turizm tesisi projelerine buradan göz atabilirsiniz.

Akçakoca Devlet Hastanesi’nde İnşaat Çalışmaları Başladı

Düzce’nin Akçakoca ilçesinde 50 yataklı olarak yükselecek devlet hastanesi projesinde, yer teslimi yapılarak inşaat çalışmaları başlatıldı.

Sağlık Bakanlığı tarafından Düzce’nin Akçakoca ilçesine 50 yataklı devlet hastanesi yapılıyor. Akçakoca’nın Kapgirli Mahallesinde yapılacak hastane için yer teslimi geçtiğimiz aylarda yapılmıştı. Yer tesliminin ardından firma sahada çalışmalarını hızlandırdı. Ekipler temel atmak için kazı çalışmalarını sürdürüyor.

22 bin metrekare kapalı alana sahip olacak hastane inşaatı 500 günde teslim edilecek ve sadece Akçakoca ilçesine değil bölgeye de hitap edebilecek özelliklerde olacak.

Hastanenin yoğun bakım ve son teknoloji özelliklerine sahip donanımlı cihazları ile hizmet vermesi planlanıyor.

YD-ÜFE Aralık’ta Yüzde 58,40 Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2023 Aralık ayına ilişkin Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi (YD-ÜFE) verilerini açıkladı. Buna göre YD-ÜFE, bir önceki yıla göre yüzde 58,40 artış gösterdi.

YD-ÜFE,  2023 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 2,28, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 58,40, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 58,40 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 50,92 arttı.

İmalat Yıllık Yüzde 58,35, Aylık Yüzde 2,28 Arttı

Sanayinin iki sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 60,92, imalatta yüzde 58,35 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında yüzde 51,29, dayanıklı tüketim malında yüzde 62,73, dayanıksız tüketim malında yüzde 63,44, enerjide yzde 55,06, sermaye malında yüzde 66,37 artış olarak gerçekleşti.

Sanayinin iki sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 2,64, imalatta yüzde 2,28 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında yüzde 1,98 artış, dayanıklı tüketim malında yüzde 3,31 artış, dayanıksız tüketim malında yüzde 2,30 artış, enerjide yüzde 3,32 azalış, sermaye malında yüzde 4,04 artış olarak gerçekleşti.

Mobilya ve Ekipman En Fazla Artış Yaşanan Alt Sektörler Oldu

YD-ÜFE sektörlerinden kağıt ve kağıt ürünleri yüzde 40,87, ağaç ve mantar ürünleri (mobilya hariç) yüzde 43,50, basım ve kayıt hizmetleri yüzde 44,99 ile endekslerin en az arttığı alt sektörler oldu. Buna karşılık diğer mamul eşyalar yüzde 71,40, mobilya yüzde 71,29, b.y.s. makine ve ekipmanlar yüzde 70,74 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

YD-ÜFE sektörlerinden tütün ürünleri yüzde 10,09, kok ve rafine petrol ürünleri yüzde 3,32 ile endekslerin azalış gösterdiği alt sektörler oldu. Buna karşılık motorlu kara taşıtları, römork ve yarı römork yüzde 4,92, diğer mamul eşyalar yüzde 4,37, bilgisayarlar ile elektronik ve optik ürünler yüzde 4,00 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.