“yapigundem-yeni-banner-1.jpeg”
Ana Sayfa Blog Sayfa 67

Kamu İhalelerinde Parasal Limitler Artırıldı

Kamu ihalelerinde eşik değerler ve parasal limitler yüzde 79 artırıldı.

Kamu ihalelerinde eşik değerler ve parasal limitler yüzde 79 artırıldı. Geçtiğimiz yıl bu oran yüzde 25’ti.


Kamu İhale Kurumu her yıl olduğu gibi bu yıl da kamu ihalelerinde kullanılacak eşik değerler ve parasal limitler güncellendi. Geçtiğimiz yıl yüzde 25 artış yapan kurum, bu yılki artışı yüzde 79,89 olarak açıkladı.

Resmi Gazete’de yayımlanan tebliğde şu ifadelere yer verildi:

“Bu Tebliğin amacı, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununda belirtilen eşik değerlerin ve parasal limitlerin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan 2021 yılı Aralık ayı Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yıllık değişim oranında (%79,89) arttırılarak güncellenmesidir.”

Karaderili Şirketler Grubu’ndan Yalova’ya Yeni Otel Projesi

AW464979

Karaderili Şirketler Grubu, Yalova’da yeni bir otel projesi hayata geçiriyor.


Karaderili Şirketler Grubu, Yalova’da yeni bir otel projesine imza atacak. Terma Garden isimli proje, 40 milyon dolara mal olacak.


Konuyla ilgili açıklama yapan Karaderili Şirketler Grubu Üst Yöneticisi (CEO) Tevfik Talas, “Yatırımı erteleyen iş insanlarına sesleniyorum; yatırımı durdurmayın. Şimdi yatırım yapmazsanız ne zaman yapacaksınız? Bu tavsiyemizin gereğini önce kendimiz yaparak örnek olmak istedik. Yalova’da Terma City’nin yanındaki araziye yapılacak olan 40 milyon dolarlık yeni yatırıma başladık. Yeni otelimiz Terma Garden ile birlikte istihdam oranını yüzde 40 artıracağız. Yeni projeyle Yalova’ya yapılan yatırım miktarı 180 milyon dolardan 220 milyon dolara çıkacak. 7 ay önce başlanan Terma Garden otel inşaatını 2022’nin son çeyreğinde tamamlamayı planlıyoruz. Terma Garden otelimiz sadece iyileşmek için değil, yenilenmek için de dizayn ediliyor. Biz buna ‘yeni nesil termal’ diyoruz. Termal turizm, yatırımlarımızla kabuk değiştiriyor” dedi.

Farklı Oda Seçenekleri
32 bin 800 metrekare kapalı alana sahip olan Terma Garden, toplamda 1+1, 2+1, 3+1 ve dubleks olmak üzere farklı oda seçeneklerinden oluşan, 174 metrekare ila 30 metrekare arasında değişen 432 daireden oluşuyor. Rezidans ve 5 yıldızlı otel konseptini bir arada sunan Terma Garden’da, 16 bin metrekare yeşil alan ve 3 bin 400 metrekare kadın erkek ayrı ayrı hizmet veren SPA merkezi, kadınlara özel açık havuz, ailelere özel açık havuzlar, aquapark, Türk ve dünya mutfağından oluşan zengin menülü 750 kişilik restoran ve mimariye uygun toplam 80 ticari alan bulunuyor. Terma Garden’da, market, kuaför, hediyelik eşya dükkanı, her ihtiyaca uygun butiklerin yer alacağı AVM de yer alıyor.300 dönümlük ormana komşu olan Terma Garden, doğa ile iç içe vakit geçirilebilecek yürüyüş parkurları, spor alanları, çocuk parkı ve piknik alanları ile yeşile duyulan hasreti sona erdirmeyi hedefliyor.Terma Garden’da 2 büyük yapay gölet, 19 aile locası, minik şelaleler, minik havuzlar, çocuk parkı, amfi tiyatro ve 106 araçlık bir otopark bulunuyor.

Huma Yapı, Çengelköy Vadi Projesini Hayata Geçiriyor

Tuzla’dan Halkalı’ya İstanbul’un pek çok farklı semtlerinde inşa ettiği projeler ile tanınan Huma Yapı, şimdi İstanbul’un kalbi olan Çengelköy’e imzasını atıyor.

Mimarlık ve mühendislik işlerini kaliteden ödün vermeden, konut sahiplerinin değişik ihtiyaçlarına yönelik detaylarla tasarlamak amacı ile Mimar Yusuf Aydın tarafından 2007 senesinde kurulan Huma Yapı, şimdi de Çengelköy Vadi projesini hayata geçiriyor.
Mimar Yusuf Aydın, İstanbul gibi metropollerde insanların yaşam alanlarında en önem verdiği şeylerden biri merkeze olan ulaşım kolaylığı bir diğeri de içinde vakit geçirirken ferahlama sağlayacak mimari yapısı olduğunu belirtti. Yusuf Aydın; “Çengelköy‘ün kalbinde 40 yıllık metruk yapıları yaşama değer katacak detaylarla birlikte dönüştürüyoruz” dedi.

Çengelköy’de 25 bin metrekare arsa üzerine 168 daireden oluşan Vadi Çengelköy projesi inşaasına hız kesmeden devam ediyor. Toplamda sekiz bloktan oluşmakta olan projede, 7/24 güvenlik, kapalı – açık otoparklar, kadın ve erkeklere yönelik ayrı ayrı fitness salonları, çocuklar için açık ve kapalı internet salonları ve interaktif oyun alanları, kameriye alanları, yürüyüş alanları, peyzaj alanları, kreş, parti evi, barbekü alanları, sohbet köşeleri meyve bahçeleri yürüyüş yolları, evcil hayvan gezdirme alanı, kesintisiz elektrik güç kaynağı, sınırsız Wi-Fi, yerden ısıtma, özel tasarım mobilyalar , misafir karşılama alanları ,VIP girişler gibi yaşama değer katan her türlü detay düşünülmüş. Vadi Çengelköy, İstanbul’un incilerinden olan Çengelköy’ün güzelliklerini konforla birleştirerek yaşamaya davet ediyor.

İzocam, Rotasını Denizlere Çevirdi

İzocam, kurduğu yelken takımı ile sürdürülebilir bir dünya için 2022 boyunca 30 farklı yarışta yelken açmaya hazırlanıyor.


Yalıtımın lider markası İzocam, sürdürülebilirliğe, küresel iklim değişikliğine ve iyi yaşam hakkına dikkat çekmek amacıyla rotasını denizlere çevirdi. İzocam, kurduğu yelken takımı ile sürdürülebilir bir dünya için 2022 boyunca 30 farklı yarışta yelken açmaya hazırlanıyor.


Enerji tasarrufu, çevreye dost üretim, doğayla bütünleşen ürünler, sağlıklı bireyler yaklaşımıyla yalıtım sektörünün lideri olan İzocam, şimdi de Sailmaster ile kurduğu yelken takımı ile iyi yaşama ve sürdürülebilir yarınlara öncülük ediyor.


2022 yılı boyunca BAYK Bodrum Kış Trofesi, MIYC Marmaris Kış Trofesi ve Bosphorous Cup olmak üzere 3 trofe ve 30 yarışta yer alacak olan İzocam Yelken Takımı, profesyonel yarışçıların yanında Sailmaster ekibinden temel yelken eğitimi almış İzocam çalışanlarının da dâhil olduğu iddialı bir takım olarak karşımıza çıkıyor. İlk yarışını 15 – 16 Ocak’da BAYK Bodrum Kış Trofesi’nin birinci ayağı ile gerçekleştiren İzocam Yelken Takımı; Ocak ayının bir sonraki yarışına 22 – 23 Ocak 2022 tarihlerinde MIYC Marmaris Kış Trofesi’nin birinci ayağında katılacak.

Amaç, Küresel İklim Değişikliği Konusunda Bilinç Oluşturmak
Yalıtımın doğası gereği sürdürülebilirliği destekleyen güçlü ve gerekli bir unsur olduğunu belirten İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, küresel iklim değişikliği konusunda bilinç oluşturmak ve farkındalık yaratmak amacıyla İzocam Yelken Takımı’nı kurduklarını açıkladı. “Daha çok yalıtım daha az enerji tüketimi, daha çok doğal enerji (rüzgâr) ve daha az enerji tüketimi” mesajı doğrultusunda yelken açtıklarını vurgulayan Murat Savcı, “Gün geçtikçe soluduğumuz hava kirleniyor, artış gösteren sera gazı salımı, küresel ısınmayı tetikleyerek iklim krizine zemin hazırlıyor. Gelecekte daha yaşanabilir bir dünya hedefine ulaşabilmemiz için çok geçmeden enerji kullanımını azaltmamız ve var olan kaynaklarımızı çok daha verimli bir şekilde kullanmaya başlamamız gerekiyor. İzocam olarak, ürettiğimiz ürünlerle 57 yılda 650 milyon ton karbon salımını engelledik! 2050’ye kadar da büyük çaplı yatırımlarımızı devreye alarak karbon nötr olma hedefimiz var! Bu doğrultuda 2021’de Tarsus Tesisi’mizde dünya standartlarında hava emisyon değerlerine ulaşmayı sağlayan bir baca filtresi yatırımını hayata geçirdik. Enerji kullanım azaltımı çerçevesinde tüm tesislerimizde aydınlatma tiplerini çevreci uygulamalarla yeniledik. Taşyünü ve Camyünü üretim tesislerimizde enerji izleme sistemleri kurarak geri kazanım, verimlilik projeleri uygulayarak döngüsel ekonomiye katkıda bulunduk. İlk olarak Tarsus Tesisimiz için aldığımız Temel Seviye Sıfır Atık Belgesi’ni, yılın sonuna kadar tüm tesislerimize kazandırdık. Şimdi de ‘iyi yaşam’a ve ‘sürdürülebilir yarınlar’a öncülük etme misyonumuz çerçevesinde, küresel iklim değişikliğine dikkat çekmek amacıyla yelken ile doğanın gücünü (rüzgarı) arkamıza alıyoruz ve fosil yakıtları azaltıyoruz” diye konuştu.

Tüm sporcuların tek bir amaç için hedefe odaklandığı ve herkesin görevini yarış boyunca en iyi şekilde icra ettiği yelken sporunun takım olma bilincini de güçlendirdiğini belirten Murat Savcı; “Hep birlikte tam yol ileri!’ sloganıyla başladığımız yelken sporu, çalışanlarımızın içinde bulunması gereken davranış ve yaklaşımları da en güzel şekilde tarifliyor. Çeviklik, girişimcilik, açık ve kapsayıcı bir kültüre sahip olma ile yenilikçilik gibi değerler yelkende takım olmayı, yeni rotalarla kolaylıkla buluşmayı ve doğanın zor koşullarına rağmen birinci olma hedefinden vazgeçmeyen takım arkadaşlarına sahip olmayı da ifade ettiği için İzocam Tutumlarını en iyi anlatan sporlardandır” dedi.

İzocam, Doğadan İlham Alıp Doğal Olanı Destekliyor
İzocam Yelken Takımı ile doğadan ilham alıp doğal olanı desteklediklerini dile getiren Murat Savcı, üretimlerinde de bu misyonla hareket ederek doğa dostu ve sağlıklı ürünler sunduklarını belirtti. Sağlıklı ve iyi yaşamanın anayasal bir hak olduğunu ve İzocam olarak bu hakkı ürünleriyle desteklediklerini vurgulayan Murat Savcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çevre dostu malzemeler içeren İzocam camyünü ve taşyünü yalıtım malzemeleri, dünyada en çok bilinen ve en güvenilir ürünler arasında yer almaktadır. İzocam, üretiminin yüzde 80’inde kum, bazalt, doğal mineraller ve geri dönüşümlü camlar kullanır. Üretim artıkları da tekrar ürün imalatında değerlendirilir. Camyünü ve taşyünü ürünler, ısı yalıtım, ses yalıtımı ve akustik düzenleme ile birlikte yangın güvenliği için vazgeçilmez yalıtım malzemeleridir. İzocam olarak, 14 yıldır Taşyünü ve 13 yıldır da Camyünü ürünlerimizde EUCEB Sertifikası için yaptığımız sürekli yatırımlarla da Türkiye Isı Yalıtım Malzemesi Üreticileri içinde ilk olmanın ve bu konuda sektöre liderlik etmenin ayrıcalığını yaşıyoruz. İzocam marka mineral yünler, EUCEB belgesi ile kanıtlanan bio-çözünürlük özelliği sayesinde; deri ve solunum yoluyla vücuda nüfuz eden elyafların, hem vücuttan çözünerek atıldığı hem de doğada çözündüğü ispatlıyor. EUCEB sertifikası olan ürünler sürekli test edilerek, elyafların sağlığa zararsız olduğu sertifika süresince garanti ediliyor.”

Konut Sektörü Kamudan 789 Milyon 273 Bin TL Bütçe Aldı

Kamu yatırımları kapsamında konut sektörüne 72 proje için 789 milyon 273 bin lira bütçe ayrıldı.


Kamuya yapılan yatırımlarda 789 milyon 273 bin TL’lik tutar konut sektörüne ayrıldı. 2022 yılı Yatırım Programı”nda 1 milyar 795 milyon 34 bin 270 TL olan 72 konutun projesi yer alıyor. Söz konusu 72 proje için bu sene 789 milyon 273 bin TL yatırım yapılacak. Bu yatırımın 306 milyon 343 bin TL’si yeni projeler, 482 milyon 332 bin lirası devam etmekte olan projeler, 598 bin TL’si de etüt projeler için ayrıldı. Bahsedilen konut yatırımları içinde ilk sırada 454 milyon 223 bin lirayla AFAD var.

Konut sektörü için ayrılan bütçenin 330 milyon 223 bin TL’si devam etmekte olan AFAD projeleri, 124 milyon TL’si afet konutu, afet konutu altyapı çalışmalarıyla lojman onarımı, etüt proje çalışmaları gibi bölümlerden oluşan 17 yeni proje için kullanılacak.
AFAD’ın bu sene bitmesi planlanan projelerinin içinde Ankara’da 35, Rize’de 184, Isparta’da 46, Artvin’de 236, Ordu’da 20 ve 24, Zonguldak’ta 96 ve 32 dairelik afet konutları bulunuyor.


Konut yatırımlarında AFAD’ı 111 milyon 366 bin TL ile çoğunluğu lojman yapımı ve onarılmasında kullanmak için Milli Savunma Bakanlığı (MSB), 85 milyon TL’lik yatırımıyla da büyük bir bölümü lojman yapımında kullanılmak üzere Emniyet Genel Müdürlüğü takip ediyor.


2022 yılında kamu yatırımları kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı 60 milyon lira, Jandarma Genel Komutanlığı 35 milyon lira, İçişleri Bakanlığı 17 milyon lira, Adalet Bakanlığı 4 milyon 130 bin lira, Tarım ve Orman Bakanlığı 4 milyon lira, Ticaret Bakanlığı 3 milyon 700 bin lira, Gelir İdaresi Başkanlığı 2 milyon 669 bin lira, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 2 milyon 339 bin lira kaynak ayrılacak.

Fabrika Mimarisi Nasıl Olmalı?

Home Yapı Kurucu Ortağı Mimar Hasan Aksel Yağcıoğlu, yaptığı açıklamada fabrika mimarisi hakkında önemli bilgiler paylaştı.

Fabrikalar, birçok insanın bir arada çalıştığı ve üretim yaparak ülke ekonomisine katma değer sağlayan önemli sanayi kuruluşlarıdır. Üretimden, idari kısma birçok katmanın bir arada bulunduğu bu yapılarda işletmenin ihtiyaçlarına yönelik bir mimari büyük önem taşıyor.


Bugüne kadar birçok fabrika projesine imza atan ve hali hazırda devam eden fabrika projeleri bulunan Home Yapı Kurucu Ortağı Mimar Hasan Aksel Yağcıoğlu, fabrika mimarisine yönelik olması gerekenleri şöyle sıraladı:

İhtiyaca Yönelik Olmalı

Öncelikle fabrika yapılarında kat yüksekliği konusu çok önemlidir. Fabrikada kullanılan makinelerin boyutu yükseklik konusunda belirleyici rol oynamaktadır. Örneğin; tekstil fabrikaları daha alçak inşa edilirken, kağıt fabrikaları kullanılan makine boyutları itibariyle daha yüksek yapılmalıdır. Depolama konusu da fabrika yüksekliğinde önemli bir unsurdur. Alt katta üretilen mallar, üst katlarda depolanır. Burada 9,5-10 m’lik raflar ve paletler yer alacağı için yine yüksek şekilde inşa edilmelidir.

İdari Kısım Planlanmalı

Fabrika mimarisinde idari kısım planlanması özen isteyen birimlerden biridir. Devlet tarafından belirlenen standartlar çerçevesinde, çalışan sayısına göre ofisler belirlenmelidir. Ayrıca yangın merdivenleri, yangın söndürme sistemleri bulundurulması zorunlu olduğu için proje aşamasında plana dahil edilmelidir.

İş Akışı Şemasına Göre Plan Çıkarılmalı

Proje aşamasında, fabrikanın ne iş yaptığı ve işin işleyişi planın ana hatlarını belirliyor. Genelde imalat katı olarak bodrumlar kullanılırken, depolama ve sevkiyat bölümleri üst katta konumlanıyor. Bu yüzden araç giriş-çıkış kapıları, yanaşma-yükleme rampaları ve yükleme kapıları bu işleyişe göre yerini bulup planlanıyor.

Yeni Trend Güneş Panelleri

Özellikle son dönemlerdeki fabrika projelerimizde en çok gelen taleplerden biri de güneş panelleri yapılması. Elektrik tüketimi oldukça yüksek olan fabrikalarda, enerjinin bir kısmının güneşten sağlamak istenmesi adına bu talepleri alıyoruz. Yapıyı projelendirirken de tasarımı güneş panellerine göre yapıyoruz.

Çalışanlar İçin Sosyalleşme Alanları

Fabrika çalışanlarının ortak kullanım alanları fabrika mimarilerinde önemli yer tutuyor. Yemekhane, duş, soyunma odaları ve bilardo, masa tenisi gibi oyun alanları da plana dahil edilmelidir. Ayrıca sigara içen çalışanlar için fabrika dışında bir sigara alanı da yapılmalıdır. Bu yapılar çalışanların evlerinden sonra ikinci en çok vakit geçirdikleri yer olduğu için sosyal kullanım alanları özenle tasarlanmalıdır.

Büyüme ve Genişleme Alanları Bırakılmalı

Sıfırdan bir fabrika binası inşa ediliyorsa muhakkak gelecekte büyüme öngörülerek tasarlanmalıdır. Firma büyüyüp işleri arttığında, talebi karşılayamadığı zaman ek binalara ihtiyaç duyabiliyor. Home Yapı olarak yaptığımız fabrika projelerinde bu konu üzerinde önemle durarak genişleme alanları ve boşluklar yaratıyoruz.

Türk Gayrimenkul Yatırımcılarının Gözü Dubai’de

Türk gayrimenkul yatırımcıları, lüks konut piyasasının kalbi Dubai’yi tercih ediyor.


Türkiye’de yabancı yatırımcılara vatandaşlık hakkı tanındığı gibi, yurt dışında da benzer uygulamalar yapılıyor. Birleşik Arap Emirlikleri’nde yatırım şartının 750 bin dirheme karşılık gelen yaklaşık 205 bin dolara indirilmesi, Türk yatırımcıları Dubai’ye yatırım turuna çıkarıyor.


Türkiye’de yabancı yatırımcılara 250 bin dolar yatırım karşılığında vatandaşlık hakkı tanınması, gayrimenkul sektöründe yabancı oranını her geçen gün artırıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan kasım ayı konut satış istatistiklerine göre, yabancılara yapılan konut satışları kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 48,4 artarak 7 bin 363’e ulaştı. Benzer bir uygulamanın yapıldığı Birleşik Arap Emirlikleri’nde yürürlükte olan yabancı vatandaşlık kanunundaki son değişiklik, yabancı yatırımcıların taleplerini artırdı. 21 Eylül’de yapılan düzenlemeyle vatandaşlık şartının 1 milyon dirhemden 750 bine düşürülmesi, Türk gayrimenkul yatırımcılarını Dubai’de yatırım turuna çıkardı. Yeni düzenleme hakkında bilgi veren Dubai merkezli gayrimenkul şirketi Damac Group’un Satış Danışmanı Aslıhan Çaybaşı, “750 bin dirheme karşılık gelen yaklaşık 205 bin dolarlık yatırımı Dubai’de yapan yabancı yatırımcılar, kendileri ve aileleri için süresiz oturma iznine sahip olabiliyor. Yatırımcılara kolay vize ve bütçe dostu ödeme imkanları ile yatırım amaçlı yapılan satın alma işlemlerinde kiralama seçenekleri gibi büyük kolaylıklar da sunuluyor” dedi.

Dubai, Dünyanın En Güvenilir Şehirleri Arasında
Yatırımcıların yabancıya vatandaşlık hakkı getiren yasadan faydalanarak dünyanın en güvenilir şehirleri arasında yer alan Dubai’de yaşama ve iş kurma avantajı elde ettiğini söyleyen Aslıhan Çaybaşı, “Dubai, dünyada lüks konut piyasasının kalbinin attığı bir şehir olarak gayrimenkulde kazançlı yatırımın adresi oldu. Dubai’nin yatırım yapmayı kolaylaştıran olanakları, yatırımcıların kazançlı iş fikirlerini hayata geçirmelerine olanak tanıyor. Dubai’de şirket kurulumları dışında hiçbir alanda vergi şartı bulunmuyor. Yatırımcılar doğru yatırımlarla yaşam standartlarını yükseltebiliyor. Dünyanın en yüksek maaşlarına sahip şirketlerde aradıkları pozisyonu bularak kariyer hayatlarına yön verebiliyorlar. Yüksek seyreden kira fiyatları sayesinde de yatırımlar kısa sürede kendini amorti edebiliyor” dedi.

Dubai’de Prestijli Yatırım Fırsatı
2002 yılından bu yana geliştirdikleri projelerle Ortadoğu’nun lüks konut piyasasına yön verdiklerini belirten Damac Group Satış Danışmanı Aslıhan Çaybaşı, “100’den fazla uluslararası ödüle sahip yüksek katlı dev mimari yapılardan, prestijli otel ve tatil köyüne kadar çok sayıda projeyi hayata geçirdik. Bugüne kadar 36 bin 400 adet dairenin teslimatını tamamladık. Konfor ve lükste sınırları aşan projelerimizle yatırımcılarımızı prestijli ve kazançlı yatırımlarla buluşturuyoruz. Kısa sürede kendini amorti eden projeler, sözleşme imzalanır imzalanmaz kazandırmaya başlıyor. Projelerimizin %90’ı Dubai’nin en yüksek kira getirisine sahip Business Bay bölgesinde yer alıyor” diye ifade etti.

Türk Yatırımcıların Radarında
Hayata geçirdikleri projelerde yatırımcılara uygun ödeme şartları sunduklarına değinen Aslıhan Çaybaşı, “Merkeze 15 ve 25 dakika uzaklıkta yer alan Damac Hills ve Damac Hills 2 projeleri, özellikle Türk yatırımcılar tarafından büyük rağbet görüyor. Okul, klinik, golf sahası, market zincirleri gibi donatılarıyla mini bir şehir olarak tasarladığımız projelerimiz, villa ve rezidanslardan oluşuyor. Hazırladığımız uygun ödeme planlarında, ön ödemenin dışında kalan tutarı faizsiz taksitlendiriyoruz. Bölgedeki hızlı gelişim karşısında projelerimizin katma değeri de her geçen gün artıyor. Özellikle yatırım amacıyla projemizden konut alan yatırımcılarımız, büyük bir kazanç elde ediyor” ifadelerinde bulundu.

İdapark Sancaktepe’de Yaşam Başlıyor!

İdakon Yapı tarafından hayata geçirilen İdapark Sancaktepe projesi satışa sunuldu.


Sancaktepe ilçesi yatırımcıların yeni gözdesi olmaya devam ediyor. Sancaktepe’ye bağlı Osmangazi Mahallesi’nde yükselen İdapark Sancaktepe projesi, İdakon Yapı tarafından hayata geçiriliyor. İnşaat çalışmaları tüm hızıyla devam eden projede yaşam çok yakında başlayacak.


Konumu ile dikkat çeken proje, kolay ulaşım avantajıyla sakinlerine trafik stresinden uzak bir yaşam vadediyor. Sabiha Gökçen Havalimanı’na 20 dakika uzaklıkta yer alan proje hastane, ulaşım hatları, metro, AVM’ler, E-5, E-6 ve Kuzey Marmara Otoyolu’na yakın mesafede konumlanıyor.


Yüzde 60’ı yeşil ve sosyal alanlara ayrılan İdapark Sancaktepe’de, bahçe katlarında oturanlara özel yeşil alanlar tasarlandı. Projede çocuk oyun parkı, spor salonu, kamelya, peyzaj, süs havuzu, araç şarj sistemi altyapısı, kapalı otopark, basketbol sahası, 7/24 kamera sistemi ve güvenlik hizmeti yer alıyor.


2+1 ve 3+1 daire seçeneklerinin sunulduğu İdapark Sancaktepe’de; 2+1 daire tiplerinin brüt büyüklüğü 101 ile 112, 3+1 dairelerin büyüklükleri ise 138 ile 143 metrekare aralığında değişiyor.

İdapark Sacaktepe, lansmana özel fiyatlar ve 60 aya varan seçenekleriyle satışa sunuluyor.

Muğla’da Yeni Konut İhtiyacı Arttı

Ege’ye göç hareketi Muğla’da yeni konut ihtiyacını artırdı.

Pandemi, sahil kasabasına taşınma hayalini tozlu raflardan indirerek projeye dönüştürdü. Uzaktan çalışma modelinin sunduğu esneklikle çeviklik kazanan projeler, Ege’ye göç dalgası başlattı. Muğla, göç hareketinin ilk duraklarından oldu. Bölgedeki göç hareketiyle arz-talep dengesinde yaşanan değişim, yeni konut projelerini hızlandırdı.

Pandemide giderek yaygınlaşan uzaktan çalışma modeli Ege’ye göçü tetikledi. Yapılan araştırmalara göre, 2021’in ilk 7 ayında taşınma oranlarında İstanbul’da yüzde 24, Ankara’da yüzde 87 artış yaşandı. Göç hareketini, taşınma maliyetlerinde yüzde 35’i bulan artışlar bile durduramadı. Bodrum, Fethiye, Köyceğiz, Marmaris gibi sahil beldeleriyle ünlü Muğla, en çok göç alan ilk 3 şehir arasında yer aldı.


Pandeminin etkilerinin en çok hissedildiği 2021’de yaşanan kısıtlamaların ve uzaktan çalışma modelinin sunduğu esnekliğin Ege’ye göç dalgasını şekillendirdiğini belirten İzak Hason Emlak Danışmanlığı Bodrum Şubesi Yöneticisi Nino Tsivadze, “Muğla’ya başlayan göç dalgası, emlak piyasasında büyük bir hareketlilik yarattı. Özellikle Bodrum, Marmaris, Fethiye gibi kasaba ve şehir dokusunu yaşatan bölgelerde satışlar neredeyse 4 katına ulaştı. Kiralık konut taleplerinde de dikkat çekici artışlar yaşandı. Bu dönem, uzun zamandır büyükşehirlerin hareketliliğinden kaçıp sahil kasabasında yaşamak isteyenler için muazzam bir fırsat yarattı” dedi.


Arz – Talep Dengesi Tersine Döndü
Göç dalgasının Muğla’da arz-talep dengesini tersine çevirdiğine değinen Nino Tsivadze, “Talep artışı yeni konut ihtiyacını da beraberinde getirdi. Pandemiyle oluşan izole yaşam arayışları konuta doğayla iç içe bir yaklaşım kazandırdı. Büyükşehirlerde yeni konut projelerinde yaşanan bu dönüşüm, Muğla’da da hissediliyor. Bölgede ekolojik yaşamı merkezine alan projelerin sayısı giderek artıyor. Yeni yerleşimlerin ana durağını kıyı kesimler oluşturuyor” ifadelerinde bulundu.


İzak Hason Emlak Danışmanlığı olarak Bodrum’daki izole yaşam arayışlarına yönelik sundukları hızlı çözümlerle kısa sürede müşteri memnuniyetini artırdıklarını belirten İzak Hason Emlak Danışmanlığı Bodrum Şubesi Yöneticisi Nino Bodrum, “Başarılı hizmetlerimizle şirketimizin Bodrum şubesi olarak öne çıkmayı başardık. Müşterilerimizle kurduğumuz çözüm ortaklığımız bize Yılın En İyi Performansı Ödülü’nü getirdi. 2022 yılında da üstün hizmetlerimize yenilerini eklemeyi sürdüreceğiz” dedi.

European Property Awards’tan AURADS’ye İki Ödül Birden

AURA Design Studio (AURADS), European Property Awards kapsamında “Residential High Rise Architecture” ve “Architecture Multiple Residence” kategorilerinde iki ödüle birden layık görüldü.


Ankara’nın lüks yerleşim bölgesi olan Beytepe ana bulvarı üzerinde 10.177 m²’lik arsa alanında inşaatı devam eden Mira Rezidans’ın zarif tasarımı, AURA Design Studio (AURADS) imzasını taşıyor. Şehrin iklimine ve kültürüne doğrudan yanıt veren bölgenin bir ticaret ve eğlence merkezi olarak rolünü güçlendirmek ve kente yeni bir açık kamusal alan sağlamak için tasarlanan bu sürdürülebilir konut ve ticaret yapısı, uluslararası arenada mimari ve iç mimari birçok projenin yarıştığı European Property Awards kapsamında “Residential High Rise Architecture” ve “Architecture Multiple Residence” kategorilerinde iki ödüle birden layık görüldü.

Beytepe’nin en yüksek konut yapılarından biri olacak olan Mira Rezidans, tamamlandığında 89 rezidansın yanı sıra birçok restoran, kafe, mağaza, spor tesisi, spa ve ticari avluya ev sahipliği yapacak. Mimar Filiz Cingi Yurdakul liderliğindeki AURA Design Studio’nun hem mimari projesini hem de iç mekan tasarımını üstlendiği ödüllü yapı, Ankara’nın ikonik tasarımlarından biri olmaya aday.

Malzeme paleti, yaya bağlantıları ve manzaraya açık mekan kurguları ile çevredeki kentsel bağlamla güçlü görsel ve fiziksel bağlantılar kuran projenin avlusunda yayaların rahat erişebileceği çekici bir çevrenin yaratılmasına özel önem verilmiş ve yapı tasarımı, şehri ve avluyu kamusal bahçelerle birleştirmiş. Pandemi koşullarında daha çok tercih edilecek olan ticaret ve gastronomi ünitelerinin her biri özel cephe dillerine ve teras alanlarına sahip.

Yüksek rezidans mimarisi, enerji kullanımını azaltmak için doğal ışığı ve havalandırmayı da kullanarak, sürdürülebilirlik için verimli olacak şekilde tasarlanmış. Rezidans, yeni yapının siluetini tanımlamaya yardımcı olmanın yanı sıra, yayaları bulvara üç yönden bağlayan bir podyum ile zemin kullanımını hareketlendirir nitelikte. İç avluya ziyaretçiler için güney, kuzey ve batıdan; proje sakinleri için ise doğudan bağlantı noktaları düzenlenmiş.

Dairelerin iç mekanları, zarif ve işlevsel yerleşim tasarımıyla çözülürken rezidans yapısının salon cepheleri açık şehir manzarasına hakim olmaları için cam cephelerle tasarlanmış; odalar için ise daha kontrollü cepheler tercih edilmiş. Avluya ve şehir manzarasına bakan malzeme paleti, açık renkli ahşap zeminleri, bej zemin seramiklerini ve beyaz ekru ahşap panel detaylarını bir araya getiriyor.

24 katlı yapıda, en üst katta yer alan çatı katı dairesi haricinde çeşitli daire tipleri yer alıyor. İki tip kat çözümü yapılan yapının her katında dört daire bulunuyor. Rezidans bloğu girişinde konumlandırılan çocuk kulübü içerisinde küçük çocuklar için oyun alanları, gençler için çalışma ve oyun odaları, doğum günü partisi alanı ve küçük bir kafe oluşturulmuş. Giriş lobisinden ulaşılan toplantı odasına ise küçük bir mutfak ve sağlık alanları yerleştirilmiş. Birinci bodrum katta bulunan spor salonunun yanı sıra geniş spor aktiviteleri için tercih edilecek olan bir teras kurgulanmış. Yapıda aynı zamanda spa, hamam ve sinema odası da bulunmakta.

Gayrimenkul Brokeri Songül Özsan: “Yabancıların Konut İlgisi Bitmiyor”

Gayrimenkul Brokeri Songül Özsan, konut satış istatistiklerini değerlendirdi.


Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık 2021 Konut Satış İstatistikleri’ni açıkladı. 1 milyon 491 bin 856 konutun satıldığı Türkiye’de 7 bin 841’i Aralık’ta olmak üzere 2021’de yabancılar, toplam 58 bin 576 konut almış oldu.


İstanbul, İlk Sırada

Konut istatistikleri hakkında bilgi veren Gayrimenkul Brokeri Songül Özsan, “Konut satışlarında İstanbul 276 bin 223 konut satışı ve yüzde 18,5 ile en yüksek paya sahip oldu. İstanbul’u 144 bin 104 konut satışı ve yüzde 9,7 pay ile Ankara, 86 bin 722 konut satışı ve yüzde 5,8 pay ile İzmir izledi. Konut satış sayısının en az olduğu iller sırasıyla 267 konut ile Hakkari, 377 konut ile Ardahan ve 871 konut ile Bayburt oldu” dedi.


En Çok İranlılar Konut Satın Aldı


Yabancılara yapılan konut satışlarının 2021 yılında bir önceki yıla göre yüzde 43,5 artarak 58 bin 576’ya çıktığına dikkat çeken Özsan, “2021 yılında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı yüzde 3,9 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında ilk sırayı 26 bin 469 konut satışı ile İstanbul aldı. İstanbul’u 12 bin 384 konutla Antalya, 3 bin 672 konut satışıyla Ankara izledi. Yabancılara yapılan konut satışları 2021 yılı Aralık ayında ise bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 77,1 artarak 7 bin 841 oldu. Aralık ayında yabancılara yapılan konut satışlarında ilk sırayı 3 bin 300 konut satışı ile İstanbul aldı. İstanbul’u sırasıyla bin 827 konut satışı ile Antalya, 489 konut satışı ile Ankara izledi” ifadelerini kullandı.

İran vatandaşlarının 2021’de 10 bin 56 konut satın aldığını belirten Özsan, “Onu 8 bin 661 konut ile Irak ve 5 bin 379 konut ile Rusya Federasyonu vatandaşları izledi. Afganistan, Almanya, Kazakistan, Kuveyt, Azerbaycan, ABD vatandaşları da Türkiye’ye ilgi gösteren ülkelerin başında geldi” diye konuştu.


“Yabancılara Konut Satışında Belli Kısıtlamalar Olmalı”


Yabancıların konut almasının en büyük nedeni TL’deki değer kaybı ve 250 bin dolara gayrimenkul alan yabancılara vatandaşlık hakkı verilmesi. Yabancılara konut satışında belli kısıtlamaların olması gerektiğini dile getiren Özsan, “Türkiye’ye döviz girmesi açısından yabancılara konut satışı çok önemli ancak kendi vatandaşlarımızın kiralık ve satılık ev bulamadığı bir dönemde yabancılara satışlara dikkat etmek gerekiyor. Daha önce konut bedeli, 1 milyon dolardı bu 250 bin dolara düşürülmüştü. Şimdi bir de inşaat stoklarının erimesi nedeniyle önümüzde 3-5 yıl konut ihtiyacı yaşanırken neden yabancılara satış yapılıyor? Beylikdüzü, Esenyurt gibi bölgelerdeki bazı sitelerde tamamen yabancılara yönelik satış yapılıyor. Bunlara izin verilmemeli, yabancıya satışta site toplamına göre yüzde 5-10 oranında kısıtlama getirilmeli” ifadelerini kullandı.


Türkiye’yi tercih eden yabancıların ülkeleri hakkında da bilgi veren Özsan, “Suriye, Pakistan, Afganistan ve Irak gibi ülkeler ilk sıralarda ancak Çinliler de TC pasaportu alıp ABD’ye kolay gitmek için konut alıyor. Hatta bu yüzden bazı sitelerde yüzlerce daire satın almışlardı. Türkiye vatandaşlarının konut bulamadığı bugünlerde bu durum önemli bir sıkıntı yaratıyor” dedi.


Özsan yabancıya konut satışı yerine ofis ve dükkan satışının yapılması gerektiğine dikkat çekerek, şunları söyledi: “Konut bulunmazken, eldeki sınırlı konutları da yabancılara vermek doğru değil. Ancak şu anda ofis ve dükkânda büyük arz fazlası var. Bu arz fazlasının eritmek için yabancılara ofis ve dükkân satılabilir. Böylelikle hem daha yüksek gelir elde edilir hem de vatandaşların ev bulma sorunu çözülür.”

İnşaat Malzemeleri Sanayi Bileşik Endeksi Aralık Ayı Sonuçları Açıklandı

Türkiye İMSAD tarafından yapılan açıklamaya göre, inşaat malzemeleri sanayi bileşik endeksi aralık ayında 1,45 puanlık düşüş göstererek yılı gerilemeyle kapattı.


Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından her ay düzenli olarak yayınlanan İnşaat Malzemeleri Sanayi Bileşik Endeksi’nin Aralık 2021 sonuçları açıklandı.


Aralık ayında da gerileme yaşandığı belirtilen Bileşik Endeks’te şu bilgiler yer aldı: 


Yeni ekonomi politikalarının yarattığı belirsizlik faaliyetlerde düşüşe yol açarken, güven ve beklentilerde de düşüş yaşandı. Bileşik Endeks bu gelişmelere bağlı olarak aralık ayında da geriledi ve 1,45 puan düşüşle 76,93 puana indi. Bileşik Endeks 2020 yılı aralık ayına göre sadece 2,38 puan artış gösterdi. 2021 genelinde toparlanma gösteren Bileşik Endeks, mevsimselliğin de etkisiyle yılı gerileme ile kapadı.

İnşaat malzemeleri sanayi faaliyetleri aralık ayında önemli ölçüde geriledi. Geleneksel mevsimsellik etkileri görülmeye başlansa da esas olarak aralık ayında ekonomide yaşanan gelişmeler ve finansal dalgalanmalar faaliyetleri olumsuz etkiledi. Artan riskler ve belirsizlikler ile işler aralık ayı boyunca durakladı. Faaliyet Endeksi aralık ayında bir önceki aya göre 1,8 puan düştü. Tüm faaliyet gruplarında gerilemeler yaşandı. Böylece Faaliyet Endeksi hızlı bir toparlanma yaşadığı 2021 yılını sert bir gerileme ile kapadı.  


Yurtiçi satışlar aralık ayında önemli ölçüde geriledi. İhracat aralık ayında uzun süre sonra ilk kez düştü. Üretimde aralık ayında gerileme gerçekleşti. Üretim Endeksi’nde uzun süre sonra ilk kez yüksek bir gerileme yaşandı. Cirolar aralık ayında kur ve fiyat artışları ile genişledi. 


Güven Endeksi Düşüş Gösterdi
Güven Endeksi aralık ayında düşüş gösterdi. Aralık ayı boyunca yaşanan ekonomik ve finansal dalgalanmalar ile iç pazardaki duraklama güven kaybına yol açtı. Faaliyetlerdeki durağanlaşma ve artan belirsizlikler güveni olumsuz etkiledi. Güven seviyesi aralık ayında bir önceki aya göre 0,97 puan azaldı. Yıl genelinde kırılgan bir iyileşme gösteren Güven Endeksi 2021 yılını gerileme ile kapadı.


İnşaat sektöründe ve inşaat malzemeleri sanayisinde güven düşüş gösterdi. Yurtiçi pazarlarda güven aralık ayında da azaldı. İhracat pazarlarına olan güven aralık ayında uzun süre sonra ilk kez düştü.


Beklenti Endeksi aralık ayında geriledi. Ekonomiye ve sektöre yönelik alt göstergeler gerilerken iç ve dış pazar beklentilerinde de düşüşler görüldü. Düşüşler büyük ölçüde piyasalarda yaşanmaya başlanan duraklama, belirsizlikler ve dalgalanmalardan kaynaklandı. Beklenti Endeksi aralık ayında bir önceki aya göre 1,4 puan düştü. Böylece Beklenti Endeksi yılı gerileme ile kapattı.            

 
Türkiye ekonomisine ilişkin beklentilerde düşüş oldu. Yeni ekonomi politikası belirsizliği düşüşte etkili oldu. Önümüzdeki üç aya ilişkin alınan yurt içi siparişler geriledi. Yüksek maliyet ve fiyat artışları iç pazarda siparişlerde gerilemeye yol açtı. Önümüzdeki üç aya ilişkin alınan ihracat siparişleri aralık ayında sınırlı bir artış gösterdi. Aralık ayında fiyatlama zorlukları devam etti. Önümüzdeki üç ayın üretim beklentisi aralık ayında geriledi. İç siparişlerdeki azalma üretim beklentisinde düşüşe yol açtı.  Beklentilerde temel belirleyici yeni ekonomi politikasının yarattığı bilinmezler ve belirsizlikler oldu. Belirsizlikler kalkmadan beklentilerin zayıf kalmaya devam edeceği öngörülüyor.  

Adapazarı’na Dev İnşaat Projesi Müjdesi

Haldız İnşaat ve Halk GYO, Adapazarı’nda konut ve ticari alanlardan oluşan yeni bir inşaat projesi hayata geçirmek için düğmeye bastı.

Haldız İnşaat ve Halk GYO, Adapazarı’nda yeni bir projeye imza atmaya hazırlanıyor. Halk Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. tarafından Kamuoyu Aydınlatma Platformu’nda yapılan bilgilendirmeye göre; Haldız İnşaat ile birlikte Adapazarı’nda yaklaşık 60 dönümlük alanda konut ve kısmi ticari alan projesi yapmak üzere anlaşma imzaladı.


Halk GYO’dan yapılan açıklamada şu şekilde:

“Şirketimiz ile Haldız İnşaat Otomotiv ve Ticaret A.Ş., grup firması olan Faver Proje Geliştirme İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve Şirketimiz Ana Ortağı Banka arasındaSakarya İli,  Adapazarı  İlçesi, Tepekum Mah. 4932 ada, 1 parselde kain, G24B24B4D pafta nolu, 59.314,46 m2 yüzölçümlü arsa vasıflı taşınmaz üzerinde proje geliştirmek üzere “İş Birliği Protokolü” akdedilmiştir.”

Kayseri’de 1000 Daireli Yeni Konut Projesi Yapılacak

Kayseri’de 24 bloktan ve 1000 daireden oluşan yeni konut projesi inşa edilecek.


Kayseri’nin Melikgazi ilçesinde yeni konut projesi hayata geçirilecek. 24 bloktan oluşan proje kapsamında 1000 konut üretilecek.


Kayseri’de kentsel dönüşüm çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Melikgazi ilçesine bağlı Battalgazi Mahallesi’nde riskli bölge ilan edilen alana 24 bloktan oluşacak bin konut inşa edilecek.


Yapılması planlanan proje hakkında yazılı açıklama yapan Melikgazi Belediye Başkanı Mustafa Palancıoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’nın kararı ile riskli bölge ilan edilen Battalgazi Mahallesi’nde kentsel dönüşüm projesinin Battalgazi 2. etap çalışmasının başlayacağını bilgisini açıkladı. 100 bin metrekarelik alanda hayata geçilmesi planlanan proje kapsamında 24 blok olacak şekilde inşa edilecek. Söz konusu projede konutlar 2 oda 1 salon 85 metrekare 560, 3 oda 1 salon 115 metrekare 440 daire olacak şekilde  toplam 1000 konut yapılması planlanıyor.

GF Hakan Plastik, I-REC Sertifikası Aldı

2021 yılının ikinci çeyreğinde ÇOSB (Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi) ile gerçekleştirdiği protokol çerçevesinde yenilenebilir kaynaklardan enerji tedariğine başlayan GF Hakan Plastik, I-REC sertifikası aldı.


Enerji verimliliği ve enerji kullanımında sıfır karbon emisyonu yaklaşımı ile 2021 yılının ikinci çeyreğinde ÇOSB (Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi) ile gerçekleştirdiği protokol çerçevesinde yenilenebilir kaynaklardan enerji tedariğine başlayan GF Hakan Plastik, I-REC sertifikası aldı. Böylece tesislerinde yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik tedarik edildiğini belgelendirmiş oldu.


Protokol çerçevesinde 2021 yılı 3. çeyrek dönemi için Aksa Elektrik A.Ş.‘den satın alınan yeşil enerji ile yaklaşık 4.000 ton karbon salınımı tasarrufu sağladı. Bu değer, kişisel aracınızla dünyanın çevresinde 580 kere tur atılmasına veya 320.000 ağacın bir yılda doğaya sağladığı katkıya eş değer bir tasarruf anlamına geliyor.


2022 yılında da protokolün devamlılığının yanı sıra Verimlilik Artırıcı Projelere (VAP) odaklanacak olan GF Hakan Plastik, ISO 50001 Enerji Yönetimi Standardı’nın 2022 yılı sonuna kadar kalite sistemine entegre edilmesi çalışmalarını da tamamlamayı planlıyor.


GF Hakan Plastik, yenilenebilir enerji tedariğinde bugünün ve geleceğin en kullanışlı ve en çok tercih edilen yenilenebilir enerji sertifikalarından biri olarak değerlendirilen I-REC sertifikası ile GF’in 2025 sürdürülebilirlik hedefleri için de önemli bir katkı sağlıyor.

İzmir’e 216 Daireli Yeni Konut Projesi Geliyor!

Oyak, İzmir’in Çiğli ilçesinde 216 daireli yeni konut projesine imza atıyor.


Oyak’tan İzmir’e yeni proje. 216 adet konuttan oluşacak proje 20 bin 168 metrekare arsa üzerinde hayata geçirilecek. Projede 2+1 ve 3+1 daire seçenekleri yer alacak. Proje kapsamında 10 adet blok ve otopark inşaa edilecek. Konutlar zemin + 6 kattan oluşacak.2+1 ve 3+1 daire seçeneklerinin yer aldığı projede 2+1 daireler 106, 3+1 daireler 1323 metrekare olarak tasarlandı. 

Projenin toplam inşaat maliyeti ise 112 milyon 338 bin TL olacak. Planlanan konut projesi alanı “Kentsel Gelişme Alanı” içinde yer alıyor. İnşaat aşamasında 250 işçinin çalıştırılması planlanan projenin 30 ayda tamamlanması planlanıyor. 

Yabancıya Konut Satışında Hedef 70 Bin

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Yurtdışı Yatırımlar Konseyi Üyesi Selman Özgün, 2022 yılında yabancıya konut satışında hedefin 70 bin konut olduğunu söyledi.


Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Yurtdışı Yatırımlar Konseyi Üyesi Selman Özgün, 2021 yılında Antalya’nın yabancılara konut satışında ilk kez 10 bin sayısını aştığını söyledi. Türkiye’de de 50 bin barajının aşıldığını belirten Özgün, 2022 yılı için yabancılara, Türkiye’de 70 bin, Antalya’da 15 bin konut satışı hedeflendiğini kaydetti. 


DEİK Yurtdışı Yatırımlar Konseyi’nden Helmann Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Selman Özgün, Türkiye ve Antalya’nın 2021 yılı iç piyasa ve yabancılara konut satışları ve 2022 yılı beklentilerini açıkladı. 2021’in konut satışları açısından, dövizdeki dalgalanma, fiyatlardaki artış, maliyetlerdeki yükseliş ve Kovid-19’un etkisini yitirmemesi gibi tüm sorunlara rağmen çok iyi geçtiğini belirten Özgün, her şeye rağmen satışların çok güçlü ve özellikle yılın ikinci yarısında hızlı bir ivme yakaladığını kaydetti.


“Türkiye Geneli Konut Satışları 1,4 Milyonu Aşacak”
TÜİK tarafından henüz Aralık ayı verilerinin açıklanmadığına dikkati çeken Özgün, Ocak-Kasım döneminde 1 milyon 265 bin adet olan Türkiye genelindeki konut satışında 12 aylık beklentinin 1.4 milyonu aşmasını öngördüklerini söyledi. Vatandaşın konut ihtiyacının sürdüğü ve üretimin devam etmesinin hayati önemde olduğuna işaret eden Özgün, inşaat ve arsa maliyetlerindeki artışların yüksek seyrettiğini, döviz kurundaki dalgalanmanın da öngörülebilirliği azalttığını, bu nedenlerle üretimin yavaşladığını dile getirdi.

Antalya, Yabancıya Konut Satışında 2. Sırada
Yüksek talebe karşın arzın devam etmesi gerektiği ve konut alımı için alternatif finansman modellerine ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Özgün, vergilerde kolaylık sağlanmasının da vatandaşın elini rahatlatabileceğini söyledi. Özgün, yabancılara konut satışında Aralık ayı verilerinin açıklanmasıyla güçlü bir rekor beklendiğini dile getirdi. Türkiye genelinde 11 ayda, bir önceki yıla göre yüzde 39.4 artışla 50 bin 735’e yükselen yabancıya konut satışında, Türkiye’de ikinci sırada olan Antalya, 11 ayda 10 bin 557 satışla ilk kez 10 bin adet barajını geçti. Bu rakam kent ekonomisine önemli döviz girdisi sağladı. Şimdiden yıllık rekor kırıldı. 2021 sonu toplam satışı için beklenti ise 12 bin satışa ulaşmak.

Hedef 15 Bin Konut
Yabancıya konut satışında Türkiye’nin 2021 yılında ilk defa 50 bin, Antalya’nın da 10 bin barajını geçerek rekor kırdığını anlatan Özgün, 2022 yılı beklentilerini ise şöyle açıkladı:“Bu yıl, Türkiye için turizmde çok önemli bir sene olacak. Salgın öncesinde turizmde rekor yakaladığımız 2019’u bu yıl aşacağımız öngörülüyor. Turizmdeki hareketliliğin ve döviz kurundaki mevcut durumun devam etmesi, kaliteli ve Avrupa’ya göre uygun fiyatlı konut üreten Türkiye’nin bu cazibesini koruması, yabancıların gayrimenkul yatırımının devamını sağlayacaktır. Bu nedenlerle 2022’de yabancılara satılan konut adedinin 70 bini rahat aşacağı kanaatindeyim. Antalya, bu rakamdan en az 15 bin adet pay alacaktır. Öte yandan, yabancıya konut satışında 100 bin adet hedefine 2-3 yıl içerisinde ulaşacağımızı düşünüyoruz.”

Aralık Ayında Konut Satışları Yüzde 113 Arttı

TÜİK, Aralık ayı konut satış istatistiklerini paylaştı. Aralık ayında konut satışları yüzde 113,7 artarak 226 bin 503 oldu.

Türkiye İstatistik Kurumu, geçen yılın aralık ayı ve 2021 yılına ilişkin konut satış istatistiklerini açıkladı. Buna göre, konut satışları 2021’de bir önceki yıla göre yüzde 0,5 azalışla 1 milyon 491 bin 856’ya düştü.


Ocak-Aralık 2021 döneminde ipotekli konut satışı yüzde 48,6 gerileyerek 294 bin 530, diğer satış türlerinde ise yüzde 29,3 artarak 1 milyon 197 bin 326 oldu. 2021 yılında ipotekli satışların payı yüzde 19,7, diğer satışların payı yüzde 80,3 olarak gerçekleşti. Bu dönemde ilk defa satılan konutlar yüzde 1,7 azalışla 461 bin 523’e geriledi.


İkinci el konut satışları ise yüzde 0,1 artışla 1 milyon 30 bin 333 olarak kayıtlara geçti. İlk el konut satış oranı yüzde 30,9, ikinci el konut satış oranı yüzde 69,1 oldu.


Konut satışlarında 2021’de İstanbul 276 bin 223 konut satışı ve yüzde 18,5 payla ilk sırayı aldı. İstanbul’u 144 bin 104 konut satışı ve yüzde 9,7 payla Ankara, 86 bin 722 konut satışı ve yüzde 5,8 payla İzmir izledi.


En az satış ise 267 konutla Hakkari’de gerçekleşti. Türkiye genelinde konut satışları geçen ay, Aralık 2020’ye kıyasla yüzde 113,7 artarak 226 bin 503’e ulaştı.


İstanbul, söz konusu ayda 39 bin 26 konut satışı ve yüzde 17,2 ile en yüksek paya sahip oldu.


İstanbul’u 21 bin 481 konut satışı ve yüzde 9,5 payla Ankara, 13 bin 386 konut satışı ve yüzde 5,9 payla İzmir izledi.
Konut satışlarının en az olduğu il 44 konutla Hakkari olarak kayıtlara geçti.

Emlak Konut GYO’dan Sultanbeyli’ye Yeni Konut Projesi

Emlak Konut GYO, Sultanbeyli’de 288 konutluk yeni konut projesi inşa edecek.

Emlak Konut GYO, yeni yatırımını İstanbul Sultanbeyli’de hayata geçirecek. Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Sultanbeyli projesinde 288 adet konut ve 1 adet ticari ünite yer alacak. Proje Mimarsinan Mahallesi 106 ada 105 parsel adresinde yükselecek. 18 bin 58 metrekare alan üzerinde inşa edilen proje 122 milyon 480 bin 317 TL’ye mal olacak.


Emlak Konut GYO Sultanbeyli projesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvuruda bulunuldu ve Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci başladı. Merakla beklenen Emlak Konut GYO projesi 12 blok şeklinde yükselecek. Projedeki blokların oturum alanı 6 bin 293 metrekare olarak belirlendi. Sultanbeyli Emlak Konut projesinde yer alan konut tipleri 2 oda 1 salon ve 3 oda 1 salon konut tipleri yer alıyor.


Emlak Konut GYO Sultanbeyli projesinde 215 kapalı, 5 açık olmak üzere toplamda 220 araçlık otopark yer alacak. Projenin kapalı inşaat alanı 46 bin 920 metrekare olarak belirlendi. Projede 10 adet A tipi, 2 adet B tipi konut bloğu ile bir adet C tipi ticaret bloğu yer alacak. Projenin 2023 yılının sonunda tamamlanması planlanıyor.

Düzce’ye Yeni Otel Projesi Geliyor!

Düzce’nin ilk markalı otel projesi olacak Park Dedeman Düzce için Dedeman Hotels & Resorts International ile Algün İnşaat arasında imzalar atıldı.


Dedeman Hotels & Resorts International ile Algün İnşaat’ın iş birliğiyle gerçekleştirilecek Park Dedeman Düzce için imzalar atıldı.


Düzce’ye yeni otel projesi geliyor! Dedeman Hotels & Resorts International ile Algün İnşaat iş birliğiyle 300 milyon TL yatırımla hayata geçirilecek olan otel inşaatı için imzalar atıldı. Otel, hem iş ve gezi amaçlı seyahat edenlerin hem de bölgenin ihtiyaçlarını karşılayacak.


İmza töreni, Dedeman Hotels & Resorts International Yönetim Kurulu Başkanı Banu Dedeman ve Algün İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Algün ev sahipliğinde Dedeman İstanbul’da gerçekleştirildi. Törene, Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü ile Düzce Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Şahin de katıldı.


Dedeman’ın Otel Zincirine Bir Yenisi Daha Ekleniyor
Törende ilk olarak Dedeman Hotels & Resorts International Yönetim Kurulu Başkanı Banu Dedeman söz aldı. “Dedeman markası olarak, kurulduğumuz günden bugüne kadar, tam 55 yıldır, gerçekleştirdiğimiz yatırımlar ve işlettiğimiz oteller ile ülkemiz için ekonomik değer ve istihdam oluşturmayı hedefledik” diyen Banu Dedeman, “Türkiye’de saklı kalmış turizm değerlerini açığa çıkarma, bu değerleri ülke ekonomisine kazandırma ve tanıtma misyonumuzu Park Dedeman Düzce ile bir kez daha gerçekleştirecek olmanın heyecanını ve memnuniyetini yaşıyoruz. Türkiye’nin ilk uluslararası otel zinciri olarak hali hazırda 18 otelimiz, 2800 oda, 5700 yatak kapasitesi ve 1000’i aşkın çalışanımızla, bulunduğumuz her bölgede turizmin gelişmesine destek olduk. Sahip olduğumuz tecrübe ve bilgi birikimi, yetişmiş ve başarılı kadromuz, sürdürülebilir stratejimiz ile tüm dünyayı etkileyen pandemi döneminde de uzun vadeli hedeflerimizde bir değişiklik yapmadan büyümeye devam etmenin gurur ve mutluluğu içerisindeyiz” diyerek sözlerine devam etti.

Düzce’nin İlk Markalı Oteli Olacak
Hem iş ve gezi amaçlı seyahat edenlerin hem de bölgenin ihtiyaçlarını karşılayacak olan Park Dedeman Düzce’nin ilin ilk ve tek markalı oteli olacağını vurgulayan Dedeman, yeni otelle ilgili şu bilgileri paylaştı; “Düzce merkezde yer alan, içinde ofisler, rezidans ve alışveriş merkezi bulunan komplekste yer alacak olan Park Dedeman Düzce; konaklamanın yanında, toplantı salonları, SPA ve spor merkezi ile şehirde büyük bir farklılık oluşturacak. Misafirlerini 2024 yılında ağırlamaya başlayacak olan Park Dedeman Düzce’nin şehrin tarihini, coğrafi konumunu ve özellikle mutfak kültüründen gelen değerlerini tanıtmasını, kültür ve gastronomi turizmi açısından önemini ortaya çıkarmasını hedefliyoruz.”

300 Milyon TL’lik Yatırım
Banu Dedeman’ın ardından söz alan Algün İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Algün, ülkemizin en genç ili Düzce için bir ilki gerçekleştirdiklerini vurgulayarak, “Sanayi ve ticaret alanında her gün daha da gelişen Düzce’miz; sahip olduğu turizm potansiyeli ile de parlamaya hazır bir yıldız konumdadır. Bu değerleri tanıtmak ve ekonomiye kazandırmak amacıyla, Düzce’mizin merkezinde 35 bin metrekare alan üzerinde kurduğumuz, bölgemizin en büyük otelini; AVM, rezidans ve ofislerinden oluşan karma yaşam projemiz Algün Center’da 300 milyon TL’lik bir yatırımla hayata geçireceğiz. Toplam 8 süit, 130 oda, kongre, toplantı ve balo salonları ile spor merkezi, kapalı yüzme havuzu, spa ve fitness bölümünden oluşan ilimizin ilk ve tek beş yıldızlı marka otelini yapmaya karar verdik. Doğasıyla, tarihiyle yüzyıllar boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan Düzce’nin bu yatırımla turizmde hak ettiği yeri alarak, ülkemizde ilk tercih edilen destinasyonlarından biri olacağına inanıyorum. Sanayi ve ticaret alanında her gün daha da gelişen Düzce’miz; sahip olduğu turizm potansiyeli ile de parlamaya hazır bir yıldızdır” dedi.

Beril Khalaf Interiors’a “Honorable Mention” Ödülü!

Etkileyici ve benzersiz tasarımıyla dikkat çeken GKT Bodrum Evi, mimari ve iç mimari kategorilerde dünyanın en iyi projelerinin yarıştığı Los Angeles merkezli International Design Awards (IDA) 2021’de “Residential” kategorisinde Honorable Mention ödülünün sahibi oldu.


New York ve İstanbul merkezli ofislerinde konut, ofis ve ticari alanlar başta olmak üzere geniş bir yelpazede iç mimari proje tasarımı ve uygulama işleri yapan Beril Khalaf Interiors, Los Angeles merkezli International Design Awards (IDA) 2021’de “Residential” kategorisinde “Honorable Mention” ödülüne layık görüldü. Mimari, İç Mimari, Ürün Tasarımı, Grafik Tasarım ve Moda Tasarımı alanlarında dünyanın en iyi tasarım vizyonerlerini tanımak, kutlamak ve teşvik etmek amacıyla bu yıl 16. kez düzenlenen IDA 2021 her yıl dünyanın farklı köşelerinden yapılan çok sayıda başvuruyu, ilgili alanlarda saygınlığı ile tanınan uluslararası jüri heyeti aracılığı ile değerlendiriyor.


GKT Bodrum Evi’nin Özellikleri
Bodrum’un Yalıkavak mevkiinde yer alan yaklaşık dört dönümlük bir arazi üzerine konumlanmış 470 metrekarelik bir oturuma sahip olan GKT Bodrum Evi, sete oturan üç katlı taşla kaplı bir yapı olarak yaklaşık 13 yıl önce inşa edilmiş. Sadece Bodrum’da bulunan lokal bir taş olan ‘’Çilek Taşı’’ ile inşa edilen yapının girişinde bir de müştemilat alanı bulunuyor.


GKT Bodrum Evi’nin giriş katındaki salon ve en üst katta bulunan ebeveyn odasının tonoz ve yüksek tavana sahip olması, evde huzur ve sakinlik veren bir atmosfer sağlamış. Yine giriş katta konumlanan açık mutfak ve salona 30 metrekarelik Bodrum’un eşsiz deniz manzarasını gören bir teras eşlik etmiş. Terasta yaz gecelerinin hafif esintisinde açık havada izleyebileceğiniz filmlerin yanı sıra bahar ve ya kış aylarında da manzaranın tadını çıkarabilmek adına, oturma düzeninin tam ortasına konumlandırılmış bir odun şöminesi yerleştirilmiş. Salon kısmının önünde yer alan diğer teras ise pergola ile kapalı olarak tasarlanıp yaz kış kullanım için konforlu ve elverişli hale getirilmiş.


Evin en alt katına ise iki adet çocuk odası ve iki adet misafir odası konumlandırılmış. Bu kattaki çocuk odalarının yapının alt kotundaki bahçe ve meyve ağaçlarının bulunduğu ekim-dikim alanına bağlantısı sağlanmış. Yine çocukların deneyimleyebilmesi ve doğa ile iç içe büyüyebilmeleri adına evin girişindeki müştemilat kısmının arkasına bir kümes alanı inşa edilmiş.
Yapının bulunduğu arazinin bir yamaçta konumlanması sebebiyle farklı kotlarda farklı konseptlerde oturma alanları tasarlanmış. Bir noktada havuz başında güneşten tam anlamı ile faydalanabilirken aynı saat dilimi içerisinde zeytin ağaçlarının serin gölgesi altında yer alan oturma alanında vakit geçirilebilecek bölümler yaratılmış.


Çevre Dostu Tasarım
GKT Bodrum Evi’nde, bulunduğu arazinin elverişli olması ve ev sahibinin doğaya duyarlılığı sebebiyle solar sistem kullanılarak tüm elektrik giderlerinin güneş enerjisi ile elde edilebilmesi sağlanmış. Sürdürülebilirlik ve kullanım kolaylığı düşünülerek zeminde mikro beton uygulaması yapılmış ve duvarlar için dekoratif sıva tercih edilmiş. Yapının geleneksel mimarisinin sağlamlığından ve kompaktlığından yararlanılarak yüksek yalıtım katmanı, ısı geçirmez camlar ve mimaride açılan bazı yırtıklarla gün ışığından tam performans faydalanılmış.


International Design Awards (IDA) 2021’de ‘’Residential’’ kategorisinde ‘’Honorable Mention’’ ödülünün sahibi olan GKT Bodrum Evi’nde ferah ve açık alanlar yaratılarak huzurlu ve sakin bir atmosfer yaratmak hedeflenmiş.

İnşaat Maliyetlerinde Rekor Artış

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Kasım 2021 dönemine ilişkin inşaat maliyet endeksi verilerini açıkladı. Buna göre, inşaat maliyet endeksi, Kasım 2021’de aylık yüzde 7,94, yıllık yüzde 48,87 arttı.

TÜİK Kasım 2021 dönemine ilişkin inşaat maliyet endeksi verilerini açıkladı. Buna göre, inşaat maliyet endeksi, Kasım 2021’de aylık yüzde 7,94, yıllık yüzde 48,87 arttı.

Yüzde 48 Yükseldi
TÜİK verileri hakkında bilgi veren Gayrimenkul Brokeri Songül Özsan, “Bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 60,13, işçilik endeksi yüzde 22,50 arttı. Bina inşaatı maliyet endeksi, geçen yıl kasımda bir önceki aya göre yüzde 7,77, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 48,79 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 10,54, işçilik endeksi yüzde 0,26 artış kaydetti. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 60,29, işçilik endeksi yüzde 22,55 yükseldi” dedi.

Yatırımcı Zorlanıyor
Artan fiyatlar nedeniyle yatırımcıların yeni konut yapımında zorlandığını aktaran Özsan, “Son 1 yılda büyük artışlar yaşandı. Döviz her ne kadar düşmüş olsa da fiyatlar aynı oranda düşmedi. Bu da yatırımcıları yeni konut yapımında zorluyor” ifadelerini kullandı.

Cubo’da İyiliğin Rengi: “Yeni Başak”

Elegant interior design, modern living room with frame mockup on orange color background, 3d render, 3d illustration

Cubo Boya’nın iç mekanlar için geliştirip ürettiği Cubosoft Serisi iç cephe boyaları renk yelpazesinde yer alan Yeni Başak (C1020) yaşam alanlarına sıcak, doğal, samimi ve ferah bir atmosfer kazandırıyor.

Mekanın rengi insanların ruh halini doğrudan etkileyen bir güce sahip. Yaşadığınız alanın aldığı ışık, mekanın genişliği, seçtiğiniz mobilyalar, zeminler ve duvarların renkleri size bir şey söylüyor. Cubo’nun iç cephe renk kartelasında yer alan ‘’Yeni Başak’’ rengi sıcak, modern. Yeni Başak iyiliğin rengi.


Mekânlar tasarlanırken kullanıcıların mekânı nasıl algıladığı bir tasarım konusu. Yapılan tüm araştırmalar, mekânların psikolojik mesajlar içerdiğini doğruluyor. Mekânın rengi insana nüfuz eder.


Cubo Boya’nın iç mekanlar için geliştirip ürettiği Cubosoft Serisi iç cephe boyaları renk yelpazesinde yer alan Yeni Başak (C1020) yaşam alanlarına sıcak, doğal, samimi ve ferah bir atmosfer kazandırıyor.


Özellikle oturma odalarından yatak odalarına kadar yaşamın her alanına alternatif oluşturan Yeni Başak rengi, pastel ton olmasından dolayı insan psikolojisi üzerinde olumlu ve sakin bir etki yaratıyor.


‘’Yeni Başak’’ rengi ile yaratacağınız yaşam alanlarını sakin, iyi duygular veren, pozitif ve sıcak mekanlara dönüştürebilirsiniz.

Hazır Beton Endeksi 2021 Aralık’ta Yönünü Aşağıya Çevirdi

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), her ay merakla beklenen inşaat ve bununla bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durum ile beklenen gelişmeleri ortaya koyan “Hazır Beton Endeksi” 2021 Aralık Ayı Raporu’nu açıkladı.


Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), her ay merakla beklenen inşaat ve bununla bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durum ile beklenen gelişmeleri ortaya koyan “Hazır Beton Endeksi” 2021 Aralık Ayı Raporu’nu açıkladı. Bütün endeksler aralık ayında negatif tarafta yer almıştır. Buna bağlı olarak da Birleşik Beton Endeksi, bütün endekslerdeki gerileme ile birlikte yönünü aşağı çevirmiştir.


Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) her ay açıkladığı Hazır Beton Endeksi ile Türkiye’de inşaat sektörü ve bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durumu ve beklenen gelişmeleri ortaya koymaktadır. İnşaat sektörünün en temel girdilerinden biri olan ve aynı zamanda üretiminden sonra kısa bir süre içinde stoklanmadan inşaatlarda kullanılan hazır betonla ilgili bu Endeks, inşaat sektörünün büyüme hızını ortaya koyan en önemli göstergelerden biridir.


En Hızlı Daralma Faaliyette Görüldü
THBB, her ay merakla beklenen Hazır Beton Endeksi’nin 2021 Aralık Ayı Raporu’nu açıkladı. Rapora göre, Bütün endeksler aralık ayında negatif tarafta yer almıştır. En hızlı daralma faaliyette yaşanmıştır. Zaten negatifte olan beklentideki gerileme hızlanmıştır. Güven Endeksi son bir yılın en düşük değerini görmüştür. Birleşik Beton Endeksi, bütün endekslerdeki gerileme ile birlikte yönünü aşağı çevirmiştir.


Geçen yılın aynı ayına göre baktığımızda ise aralık ayında bütün endekslerde ciddi bir gerileme görülmektedir. Faaliyet eşik değerin altına inmiş olup diğer endekslere göre en fazla daralan endeks olmuştur. Beklenti ikinci en fazla daralan endeks olmuştur. Geçen yılın aynı dönemine kıyasla güven düzeyi de gerilemiştir.


Fiyat artışının arkasında talep yönlü bir enflasyondan ziyade maliyet enflasyonunun olduğu gözükmektedir
Raporun sonuçlarını değerlendiren THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, “İnşaat Maliyet Endeksi’ne ilişkin en son veri kasım ayına aittir. Buna göre son bir yılda inşaat maliyeti %49 oranında artmış görünmektedir. Yalnızca kasım ayındaki artış oranı, bir önceki aya göre %8’dir. İster bina olsun isterse bina dışı yapılar olarak alınsın yıllık bazda %50’ye yakın bir artış ortaya çıkıyor ki bu durum bize fiyat artışının arkasında talep yönlü bir enflasyondan ziyade maliyet enflasyonunun olduğunu göstermektedir. Aralık ayında maliyetlerdeki artışın hızlandığı tahmin edilmektedir.” diye konuştu.


Sözlerine maliyet artışının talebe olan yansımaları ile devam eden Yavuz Işık “Son 13 aydır ipotekli ilk el konut satış rakamları aylık bazda 10.000’in altında iken ilk defa geride bıraktığımız kasım ayında bu rakam 10.635 olmuştur. Tarihsel veriler, tüketicilerin konut kredisi kullanmakta istekli olmadıkları dönemde ikinci el konuta ilgi gösterdiklerini ortaya koymaktadır. Geride bıraktığımız kasım ayında, banka kredisi ile alınan konut sayısı artmasına rağmen bu talebin önemli bir kısmı ikinci el konuta kaymıştır. Bunun nedeni inşaat maliyetlerindeki yükseliştir. İkinci el konuta olan ilgi, pazarın ilgili kısmındaki fiyatları da yukarı çekmektedir ki bu talep önümüzdeki dönemde pazarda bir dengelenme sağlayacaktır. İnşaat sektörünün gelişim gösterdiği dönemde ilk el ipotekli konut satış rakamları yıllık bazda 200 bine yaklaşmakta, kötüye gittiği dönemlerde 100 bin sınırına gerilemektedir. Bu yıl ilk 11 ayda ipotekli ilk el satışlarının 66 binde kalması, yıl sonunda 100 bin rakamını yakalamamızın imkânsız olduğunu göstermektedir. Sadece bu rakamın düşüklüğü dahi 2021 yılında inşaat sektörünün yaşadığı zorluğu açıklamaktadır.” dedi.

2022 Otel Tasarım Trendleri

İç Mimar Aslı Arıkan Dayıoğlu, 2022 otel tasarım trendlerini değerlendirdi.

Designist çatısı altında, ulusal ve uluslararası ölçekte projelere imza atan İç Mimar Aslı Arıkan Dayıoğlu, 2022 yılında otel iç mekanlarında karşımıza çıkacak dekorasyon trendlerini değerlendirdi. Aslı Arıkan Dayıoğlu’na göre bu yıl otel yapılarında doğal malzemelerin kullanıldığı, tüm duyulara hitap eden ve ev sıcaklığında tasarımlar ön plana çıkacak.


Designist Kurucusu İç Mimar Aslı Arıkan Dayıoğlu, 2022 yılında otel tasarımlarında konuşulacak yenilikleri ve karşımıza çıkacak dekorasyon trendlerini aktardı. Doğal renkler, dokular ve malzemelerin hakim olduğu, kullanıcıların tüm duyularına hitap eden otel tasarımlarının ön planda olacağını aktaran Aslı Arıkan Dayıoğlu, özellikle sürdürülebilir mekanların başarılı olacağını vurguluyor.


Son iki yıldır yaşadığımız Covid-19 salgınıyla beraber hayatımız ve önceliklerimizin boyut değiştirdiğini aktaran İç Mimar Aslı Arıkan Dayıoğlu, evlerimize dönmemizle beraber, gittiğimiz ve konakladığımız mekanlarda da ev sıcaklığı aramaya başladığımızı dile getiriyor. Tek düze ve fabrikasyon şekilde tasarlanmış mekanlardan ziyade, sanatla ve eski güzel günleri hatırlatan vintage mobilyalarla zenginleştirilmiş farklı mekan arayışlarına girildiğini, bu nedenle daha kişiye dönük ve sıcak mekanların pandemide ön plana çıkmaya başladığını aktaran Aslı Arıkan Dayıoğlu, dolayısıyla tasarımcılar olarak tasarladıkları otellerin daha kişisel ve ev konforundaki mekanlara dönüşmeye başladığını sözlerine ekliyor.


“İnsanlar Nasıl Hissettirdiğinizi Asla Unutmazlar”
“İnsanlar ne söylediğinizi unutur, ne yaptığınızı unutur ama onlara nasıl hissettirdiğinizi asla unutmazlar” sözünü hatırlatan Aslı Arıkan Dayıoğlu, otel mekanlarında duygu ve hisleri tetikleyici oyunlar yaratmanın kişi üzerinde kalıcı bir izlenim yaratmak için en güçlü araçlardan biri olduğunu ve bunu nasıl başaracağınızı anladığınızda sihrin ortaya çıktığını dile getiriyor.


2019 yılından itibaren değişen ihtiyaçlar ve isteklerin, ikincil ev, sağlıklı ve biyofilik iç mekanlar, sirkadyan aydınlatma teknikleri, iç dış mekan hibridleri trendlerini beraberinde getirdiğini vurgulayan İç Mimar Aslı Arıkan Dayıoğlu, bir örnek otel odaları ve toplu üretim mobilyaların artık ilgi görmediğini, dolayısıyla her otelde görülen standart ürünler yerine, o otele özel tasarımlar veya değerli toplama mobilyalar görmeye başladığımızı aktarıyor. Buna ek olarak otellerde daha önce görmediğimiz Marshall amfi veya her otel odasının vazgeçilmezi olan soğuk ışıklı mini barların yerini bazı otellerde Smeg marka ürünlerin almaya başladığını sözlerine ekliyor.


“Konaklama Tasarımları Da Çevreye Duyarlı Hale Geliyor”
‘’Sosyal mesafe ile evlere dönülünce, insanlar hem gezip hem çalışmaya başladılar. Dolayısıyla otel odasını hem evi hem ofisi gibi kullanan gezginler ortaya çıktı. Eskiden çoğunlukla dışarda vakit geçirildikten sonra gece dönülen odalar, şu anda gündüz de hem ofis, hem spor salonu, hem de mutfak olarak kullanılmakta. Bu da odaların konfor katsayısının artması gerekliliğini ortaya çıkarttı. Yatakta ya da masada çalışılabilen alanlar, mini mutfaklar, odada spor yapılmasına imkan veren ekipmanlar ve teknoloji üzerine eğilindi” diyen Aslı Arıkan Dayıoğlu bunlar dışında en önemli faktörün artık konaklama tasarımlarının da nihayet çevreye daha duyarlı hale gelmesi olduğunu aktarıyor. Özellikle genç nesiller ve yeni jenerasyon otel müşterilerinin sürdürülebilirliğe giderek daha fazla değer verdiğini ve kaldıkları otellerde bu özellikleri aramaya başladıklarını sözlerine ekliyor.


Artık projelerde günümüzün en önemli konusu olan karbon ayak izimizin sorgulandığını, malzeme seçimlerinin ve alt yapının minimumda veya sıfır noktasında karbon ayak izine göre organize olmasının beklendiğini dile getiren İç Mimar Aslı Arıkan Dayıoğlu, bu durumun dünyamız adına çok önemli ve gerekli bir adım olduğunu vurguluyor.


Pandemi İle Otellerde Yaşanan Değişimler
Lobi alanlarında ise sosyal mesafeyi sağlamak için daha az mobilya tercih edilmeye başlandığını aktaran iç mimar, hem Covid-19 hem de İskandinav tarzın baskın hale gelmesi ile nötr, sade ve kolay temizlenebilir malzemeler görmeye başladığımızı dile getiriyor ve ekliyor: “Halı kullanımı azaldı, daha küçük ve yıkanabilir kilimler ön plana çıktı. Yine lobi alanlarında da evimizin sıcaklığını verecek mobilyalar ve aksesuarlar görmeye başladık. Doğal aydınlatma ve yeterli, loş aydınlatmalar değer kazandı.”
Restoranlarda kolay temizlenir, kendi kendini temizleyen, anti bakteriyel malzemeler tercih edilmesi gerektiğini aktaran Aslı Arıkan Dayıoğlu, son bir sene içerisinde çeşitli ar-ge çalışmaları yürüten firmalar tarafından mikrop barındırmayan cam ve seramik malzemeler üretilmeye başlandığını dile getiriyor. Özellikle sirkülasyonun çok yoğun olduğu turizm sektöründe, insanın yüzeylerle ve objelerle çok haşır neşir olduğu iç mekanlarda bu tip malzemeleri görmeye başlayacağımızı aktarıyor ve ekliyor: “Örneğin Şişecam yüzeylerdeki virüs ve bakterileri etkisiz hale getiren bir kaplama üretti, tekstil endüstrisinde de mikro bakteriyel kumaş üretimine yönelik ar-ge çalışmaları yürütülüyor. Bütün bu yeni malzeme arayışının yanında az çok aşina olduğumuz sensörlü dünyaya daha çok girmeye başladık. Başlıca genel mekanlardaki asansör ve tüm kapılarda sensörlü hatta sesle açılan sistemleri daha çok göreceğiz. Banyolarda lavabo bataryalarının yanı sıra, duşlarda da su tüketimini de minimuma indiren daha bilinçli sensörlü sistemlere doğru ilerlemekteyiz.”


Wellness ve SPA Alanları Önem Kazanıyor
SPA alanlarının daha öncelerde otel tasarımlarında az kişi tarafından kullanıldığı için geri plana atılmakta olduğunu fakat artık insanların sağlıklarına ve kondisyonlarına daha çok dikkat etmeye başlamasıyla beraber SPA alanlarının da önem kazandığını aktaran iç mimar, otelin dışından da ziyaretçiye hitap eden, ziyaretçiyi burada daha fazla vakit geçirmek için motive eden SPA tasarımlarını görmeye başladığımızı dile getiriyor.


“İnsanın 24 saatlik mod değişimlerini dikkate alan ışık şiddetinin azalıp çoğaldığı sirkadyan aydınlatma sistemi, toksik olmayan doğal ve geri dönüştürülmüş malzemeler, biyofilik konseptler ön plana çıkmakta. Bununla beraber ahşap ve doğal malzemelerden oluşan fitness ekipmanları göreceğiz” diyen Aslı Arıkan Dayıoğlu, Covid-19 sebebi ile outdoor spor alanlarının önem kazandığını ve Designist olarak Londra’da tasarlamakta oldukları butik otel projelerinde teras alanı ile beraber çalışan bir stüdyo sistemi kurgulamakta olduklarını dile getiriyor.


Pandemi ile birlikte evde spor çağına geçildiğini, çoğu insanın artık başkalarıyla temas halinde spor yapmak istemediğini aktaran iç mimar, buna çözüm olarak hem mevcut otelin stüdyosu ile entegre çalışan hem de kendi sisteminde daha önceden kayıt edilmiş derslerden oluşan sistemler geliştirildiğini sözlerine ekliyor.


Designist olarak yakın zamanda hayatımızdan çıkacak olsa bile Covid-19’un etkilerinin devam edeceğini ve teknolojinin yardımı ile de basmakalıp ve fabrikasyon şeklinde üretilen otellerin geride kalacağını düşündüklerini vurgulayan Aslı Arıkan Dayıoğlu, doğal malzemelere, tüm duyulara hitap eden dokulara yer veren, hijyenik ve ev sıcaklığında tasarımların ön plana çıkacağını ve başarılı olacağını aktarıyor.

Vitra’ya Wallpaper* Tasarım Ödülü

Londra Tasarım Madalyası sahibi Tom Dixon’ın Vitra iş birliğiyle geliştirdiği Liquid koleksiyonu, dünyaca ünlü Wallpaper* dergisinin tasarım ödülünü aldı.

Tasarım ikonu Tom Dixon’ın Vitra işbirliğiyle geliştirdiği koleksiyona ilk ödül, ünlü Wallpaper* dergisinden geldi. Tüm dünyadan kullanıcıların ihtiyaç ve zevklerine uygun banyo deneyimi geliştirmek üzere 2000’lerden başlayarak ünlü tasarımcılarla işbirliği yapan Vitra, İngiliz tasarımcı Tom Dixon ile akışkan formlarıyla dikkat çeken Liquid koleksiyonuna imza attı. Tasarım topluluğuna hizmetlerinden dolayı 2000 yılında İngiltere Kraliçesi tarafından Britanya İmparatorluk Nişanı (OBE) ile ödüllendirilen Dixon, ilk kez banyo için ürünler tasarladı. Avrupa lansmanı Londra’da yapılan ve kısa bir süre sonra Türkiye’de de tanıtılacak Liquid koleksiyonunda; seramik sağlık gereçlerinin yanı sıra, banyo mobilyası, aksesuar, yer ve duvar karoları da yer alıyor.

Vitra, banyo tasarımında estetiğin yanı sıra insan sağlığı, hijyen, ergonomi, güvenlik, yüksek performans ve kaliteyi bütüncül bir yaklaşımla ele alıyor. Benzersiz bir banyo deneyimi yaratmak için dünyaca ünlü tasarımcılar ve tasarım ofisleriyle işbirliği yapan VitrA bugüne kadar tasarım, inovasyon ve üretim yetkinliklerini Arik Levy, Claudio Bellini, Terri Pecora, Sebastian Conran, Christophe Pillet, Matteo Thun ve Ross Lovegrove gibi tasarımcılar ile Indeed, NOA, Pentagon Design, Pilots Design gibi tasarım ofislerinin uzmanlıklarıyla buluşturdu.

Manisa’ya 48 Kilometrelik Altyapı Projesi

MASKİ, Gördes ilçesine bağlı Güneşli Mahallesi’nde 48 kilometrelik altyapı projesini hayata geçiriyor.


Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi (MASKİ) Genel Müdürlüğü, 18,5 milyon TL’lik yatırım bedeli ile beldeden mahalleye dönüşen Gördes ilçesine bağlı Güneşli Mahallesi’nde 48 kilometrelik içme suyu ve kanalizasyon hattı döşeme çalışmalarına devam ediyor.
Genel Müdürlüğü, beldeden mahalleye dönüşen yerleşim yerlerini de sağlıklı alt ve üstyapıya kavuşturmaya devam ediyor.

Yatırım ve İnşaat Dairesi Başkanlığı bünyesinde yürütülen çalışmalar kapsamında Gördes ilçesine bağlı Güneşli Mahallesinde 25 kilometre içme suyu ile 23 kilometre kanalizasyon hattı döşeme çalışmaları tüm hızıyla sürüyor. 18,5 milyon TL yatırım bedeli ile yürütülen proje kapsamında 400 tonluk içme suyu deposundaki inşaat çalışmaları tamamlandı.


Mahallede yürütülen çalışmaları Yatırım ve İnşaat Daire Başkanı Serkan Emir de, teknik personel ve yüklenici firma yetkilileri ile birlikte yerinde inceledi.Hat yenileme esnasında çıkan eski boru ve vanaların yer aldığı sergiyi de Mahalle Muhtarı Erdal Terim ve mahalle sakinleri ile birlikte inceleyen Daire Başkanı Emir, Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün’ün talimatları ve ortaya koyduğu hedefler doğrultusunda çalıştıklarını ifade etti. Mahalle sakinleri eski malzemeleri gördüklerinde büyük şaşkınlık yaşadıklarını ifade ederek, yapılan çalışmalar için emeği geçen herkese teşekkür etti. Daire Başkanı Emir, altyapı çalışmalarının ardından mahallede üstyapı işine de başlayacaklarını ifade etti. Emir ayrıca, çalışmaların tamamlanmasının ardından yeni nesil mekanik su sayaçları ve muhafaza kutularının montajının da MASKİ tarafından ücretsiz bir şekilde yapılacağını belirtti. –

Redstone, Franchise Sistemiyle Hızla Büyüyor

Türkiye’nin ilk global gayrimenkul şirketi olma iddiasıyla yola çıkan Redstone, yenilikçi franchise sistemiyle hızla büyüyor.

Redstone Yönetim Kurulu Başkanı Evrim Kırmızıtaş Başaran, “Kısa sürede Rusya, Güney Afrika, İspanya, Fransa, Almanya, Kazakistan, Polonya ve şirketimizin ofisinin de bulunduğu Amerika’nın da dahil olduğu 8 ülkeye franchise verdik. Şu an yurtiçi ve yurtdışında toplam 40 şubeye ulaştık. 1 yıl içinde bu rakamı 100’e çıkarmak, 3 yıl içinde de pazar lideri olmayı hedefliyoruz” dedi.

Evrim Kırmızıtaş Başaran, Türkiye’den dünyaya açılan ilk global gayrimenkul franchise sistemi olma iddiasıyla yola çıkan Redstone’u kurdu. Sadece birkaç ay içinde 40 şubeye ulaşan Redstone’un basın toplantısında konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Evrim Kırmızıtaş Başaran, “Bundan 2 yıl önce karar verdiğim kendi markamı yaratma fikri, araya pandeminin girmesiyle 2021’in son aylarında hayata geçti. Ancak bu kadar kısa sürede karşılaştığımız yoğun talep, bizi bile şaşırttı. Sadece sosyal medya hesabımdan yaptığım duyuruyla, ilk 24 saat içinde yurtiçi ve yurtdışından 1.000’e yakın başvuru aldık. İlk 3 ay içinde genel merkez personel sayımız 60’a yükseldi ve daha büyük bir ofise geçmek durumunda kaldık” dedi.

“Hedefimiz 3 Yıl İçinde Pazar Lideri Olmak”

1 yıl içinde 100 şubeye ulaşmayı hedeflediklerini belirten Başaran sözlerine şöyle devam etti: “Kısa sürede Rusya, Güney Afrika, İspanya, Fransa, Almanya, Kazakistan, Polonya ve şirketimizin ofisinin de bulunduğu Amerika’nın da dahil olduğu 8 ülkeye franchise verdik. İsrail, Yunanistan ve Kıbrıs başta olmak üzere pek çok ülkeden yatırımcılarla da görüşmelerimiz sürüyor. 3 yıl için şube sayımızı 300’e çıkararak pazar lideri olmayı hedefliyoruz” dedi.

“Global Bir Franchise Şirketi Olmak Sermaye Gücü Gerektiriyor”

Şu anda özellikle Amerikan şirketleri tarafından domine edilen gayrimenkul franchise pazarındaki rakamların ve verilen çok sağlıklı olmadığının altını çizen Başaran, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu firmaların çoğu, yurtdışındaki genel merkezlerine şube sayısı üzerinden rapor verdiği için çok da sağlıklı ve güncel bilgi vermiyorlar. Ayrıca global firmalar Türkiye pazarına girince kendi CRM sistemleri, dünya çapındaki global altyapılarıyla giriyorlar. Biz Redstone olarak her şeyi sıfırdan yapıyoruz. Global bir franchise firması olmak, ciddi bir yatırım ve operasyon gücü gerektiriyor. Yerel bir emlak firması değil de global olmak isteyen bir marka iseniz, tüm adımlarınız planlı olmalı ve arkanızda da ciddi bir sermaye gücü bulunmalı. Ben bu konuda her zaman iddialıydım ama Başaranlar Yatırım Holding ortaklığıyla dünyaya meydan okuma gücünü kendimde buldum.”

“Dünyadaki Türk Girişimcileri Bir Araya Getiriyoruz”

Bu sektöre girdiğinden beri hep fark yaratmak ve ilklerin peşinde olduğunu söyleyen Başaran, “Asıl başarıyı da bu bakış açısının getirdiğine inanıyorum. Şimdi de Redstone’la Türkiye’den dünyaya açılan ilk gayrimenkul franchise markası olarak bir ilki başarıyoruz. Biz dünyanın farklı noktalarındaki Türklere de bu anlamda bir istihdam yaratıyoruz. Bir Türk firmasıyla global anlamda çalışma fırsatı sunuyoruz. Bu anlamda da Redstone olarak dünyanın farklı bölgelerinde yaşayan Türk girişimcileri birbirine bağlamak gibi bir misyonumuz olacağını görüyorum” dedi.

“Sahadan Gelmenin Avantajıyla En İyileştirilmiş Sistemi Sunuyoruz”

Bu sektörde kendi markasını yaratan ve bunu global olma iddiasıyla hayata geçiren ilk kadın girişimci olan Başaran, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemizde maalesef pek çok farklı sebeple basite indirgenen emlak alım-satım işi; benim için dünyanın en zevkli, asil ve en kazançlı işi. Bu sektöre olan inancımla, bugün bu kadar rekabet yoğun ve zor bir sektörde uluslararası anlamda girişim yapan ilk kadın girişimciyim. Piyasada en büyük satışları yapan biri olarak, sektöre girişimci olarak bu iddiada giren biri olmanın da ciddi bir sorumluluğu var. Sahadan gelmenin avantajıyla, diğer firmaların zayıf oldukları noktaları ve eksiklerini biliyorum. Bu da Redstone’un sunduğu fırsatları ve rakamları da daha avantajlı hale getiriyor. Örneğin; sektörde broker’ların genel merkeze cirodan verdikleri pay olan ‘royalty’ ücreti, ortalama yüzde 10 iken bu rakam bizde yüzde 5. Ayrıca global şirketlerin franchise ücretleri Türkiye’de 30 bin dolar, yurtdışında ise 100 bin dolarlara kadar çıkıyor. Biz bu rakamı 100 bin TL’ye sabitledik. REDSTONE olarak gayrimenkul franchise sistemindeki tüm rakamlarını ‘iyileştirilmiş’ ve ideal oranlarda sunuyoruz. Çünkü beraber kazanmak ve Türkiye’nin bu anlamda yurtdışına açılan ilk markası olmak istiyoruz.”

“Şu An Gayrimenkul Sektöründe Fırsatların Olduğu Bir Dönemdeyiz”

Şu an ülkenin içinden geçtiği zorlu ekonomik sürecin gayrimenkul alım-satımı açısından pek çok fırsat yarattığını hatırlatan Başaran, “En fazla fırsatın olduğu dönemdeyiz. Zor bir süreçten geçiyoruz evet ancak gayrimenkul fiyatları yükseldiği için nakite dönmek ve küçülmek için satış yoluna gidiliyor. Bu anlamda alım-satım sektörü oldukça hızlı gidiyor. Böyle dönemler her zaman en fazla alım- satım yapılan ve gayrimenkullerin el değiştirdiği dönemdir. Büyük evde oturuyorsa küçüğe geçer, boş evi dükkanı varsa kiraya vermek ister” dedi.

Sektörde yaptığı büyük rekor satışlar nedeniyle, zaman içinde ‘Evrim Kırmızıtaş için lüks bina, yalı satar’ gibi bir algı oluştuğunu belirten Başaran, “Bu Redstone için geçerli değil. Müşteri profilimiz de portföyümüzde hem yerel, hem uluslararası anlamda en geniş yelpazede, her ihtiyaca hizmet eden bir çeşitlilikte olacak” şeklinde konuştu.

Mimark Mimarlık’tan Sürdürülebilir Bir Tasarım: EAE Aydınlatma ve Elektrik Merkez Binası

Mimark Mimarlık, elektromekanik endüstride ülkenin önde gelen imalatçıları arasında yer alan EAE Grubu’na bağlı EAE Aydınlatma ve Elektrik Merkez Binası’nın iç mekanlarını tasarladı.

Uluslararası arenada gerçekleştirdiği mimari ve iç mimari tasarımlar ile ön plana çıkan Mimar Kaan Kutsal Alkan liderliğindeki Mimark Mimarlık, Kocaeli Dilovası’nda yaklaşık sekiz bin metrekare üzerine konumlanan EAE Aydınlatma ve Elektrik Merkez Binası’nın tasarımını, markanın üretim sahası olan enerji aktarımının “kesintisiz” olması gerekliliği kuralına paralel olarak sürdürülebilir bir anlayışla gerçekleştirdi.

Yapının giriş fuayesinde başlayan aydınlatmalar grafik olarak kesintisiz şekilde devam ederken, tüm mekanların zemin ve tavanlarında uygulanan sürekli bir çizgi ile konsepti tamamlayan tasarım ekibi, yapının tümünde EAE’nin kendi armatürlerini ve aydınlatma tasarımlarını kullanmış. Mobilya seçiminde fonksiyonel ve estetik ürünler tercih eden mimarlar, toplantı odalarında yer alan TV duvarlarını projeye özel olarak kendileri tasarlayıp ürettirmiş.


Atıkların Tasarıma Dahil Edildiği Sürdürülebilir Yaklaşım
Giriş karşılama alanından başlayan sürdürülebilir tasarım anlayışı doğrultusunda, yeşilin cömertçe kullanıldığı bitkilendirme çalışması ve kullanılmış eski ahşap malzemelerin yeniden dönüştürülerek tasarıma dahil edilmesi ile markanın vizyonu ve çevre konusundaki hassasiyeti görünür kılınmış.


Genel olarak modern ve sakin bir mimari dile, nötr renk seçimlerine sahip olan yapının iç mekan tasarımlarında kırmızı, gri ve beyazdan oluşan kurumsal renkler dengeli bir şekilde kullanılmış. Ofisin yarı açık tavanlarında kullanılan ve kırmızı renkle vurgulanan akustik paneller plastik pet şişelerden dönüştürülmüş çevre dostu ürünlerden seçilmiş. Pet şişelere ikinci bir şans vererek onları iç mimari projelere dahil eden sürdürülebilir akustik markası Feltouch’ın tamamen çevre dostu ve “well-being” odaklı dekoratif çözümleri, yapının tasarımıyla uyum içinde yerleştirilmiş. Zeminde ise Forbo zemin kaplamaları tercih edilmiş.

Vitra ile Güvenli Adımlar

Vitra’nın geliştirdiği akıllı yüzey teknolojisi V-Safe, tüm seramik zeminlerde keyifli ve güvenli adımlara imza atıyor.


Yaşamı kolaylaştıran çözümler üreten VitrA’nın geliştirdiği akıllı teknoloji V-Safe, özel yüzeyi sayesinde güvenli yaşam alanlarına kapı aralıyor. V-Safe, bebek ve çocuk odalarından ıslak alanlara, dış mekanlardan endüstriyel ortamlara uzanan bir yelpazede farklı ihtiyaçlara cevap veriyor.


Vitra’nın kaymayan ve kolay temizlenen yüzeyler yaratan V-Safe teknolojisi, bebek ve çocuk odalarından banyo ve mutfaklara, yüzme havuzu ve SPA’lardan endüstriyel alanlara pek çok mekanda kullanılabiliyor. V-Safe ile ekstra güvenlik, hijyen ve dayanıklılık gerektiren tüm iç ve dış yaşam alanlarında keyifle ve güvenle adım atılabiliyor.


Bebekler ve çocuklar için güvenli yaşam alanları oluşturan V-Safe Mini; kaydırmaz, yumuşak dokunuşlu ve hijyenik yüzeyler sunuyor. Islak alanlara özel tasarlanan V-Safe Wet, kaydırmazlığının yanı sıra, kolay temizlenmesi ve hijyenik olmasıyla da öne çıkıyor. Dış mekanlara özel V-Safe Outdoors, yüksek derecede kaydırmazlığın yanı sıra, aşınma ve hava koşullarına karşı dayanıklılık özelliğiyle birlikte geliyor. V-Safe Industrial ise endüstriyel alanlar için en yüksek seviyede kaydırmazlık özelliğine sahip.

Gayrimenkul PR’dan Gayrimekul Satacaklara Öneriler

Dalgalı piyasalarda gayrimenkul satma veya alma kararı vermeden önce güncel emlak endeks değerleri ve finansal koşulların gayrimenkullere olan etkilerinin bilinmesi gerektiğini belirten Gayrimenkul PR şirketi, “Gayrimenkuller doğru satış pozisyonunda olmalı” açıklamasını yaptı.

Döviz kurlarına bağlı olarak inşaat maliyetlerinde ve ikinci el konut fiyatlarında dalgalı piyasa koşullarının olduğuna vurgu yapan Gayrimenkul ekonomisi ve ileri düzeyde pazarlama alanında faaliyet gösteren Ankara merkezli Gayrimenkul PR şirketi, “Gayrimenkulün fiyatı doğruysa ve ileri düzeyde pazarlanırsa ekonomik şartlardan bağımsız olarak her zaman satılabilir” diyerek inşaat firmalarına ve mülk sahiplerine yönelik önemli bilgilendirmeler yaptı.

Gayrimenkulü Satmadan Önce Bilinmesi Gerekenler

1. Satma Nedeni: Mülk sahiplerinin gayrimenkulünü satmak için gerçek bir nedenleri olmalı. Yüksek fiyata alıcı bulur mu? anlayışıyla gayrimenkul satılamaz. Başka bir ihtiyacını gidermek veya farklı bir gayrimenkul almak için gayrimenkul satılıyorsa ihtiyaç net bir şekilde ortaya konulmalıdır

2.Doğru Fiyatlandırma: Seri ilan sitelerine bakarak gayrimenkulün fiyatının belirlenmesi hata olur. Çünkü; ilan sitelerindeki gayrimenkullerin çoğunun fiyatı emlak endeks değerlerinin ve güncel finansal göstergelere aykırıdır. Özellikle ikinci el gayrimenkul fiyatları mülk sahipleri tarafından belirlendiği için, fiyatlar istikrarsız ve tüketicilerin satın alma motivasyonlarının dışındadır. Bunun için gayrimenkul ekonomisi alanında faaliyet gösteren şirketlerden destek alınmalı. Bölgede satılmış veya satılamamış gayrimenkuller konusunda ikna edici bilgiler alınmalı

3.Gayrimenkulünüz Doğru Temsil Edilmeli: Özellikle lüks gayrimenkullerin pazarlanması uzmanlık gerektiren ve sürecin doğru yönetilmesi gereken bir süreçtir. Klasik emlakçıların pazarlama kabiliyetleri oldukça düşük olduğu için mülk sahipleri alternatif pazarlama kanalları olan kuruluşlarla çalışmalı. Gayrimenkulünüzü en iyi temsil edecek bir kuruluşla anlaşmanızda fayda var. Gayrimenkul ekonomisini bilen kuruluşlarla çalışmanız alıcı açısından güven teşkil etmektedir. Çünkü; bu kuruluşlar gayrimenkulünüzü satın almaya uygun müşterilere kolaylıkla ulaşmaktadırlar. Ayrıca, pazarlık süreci doğru yönetilmeli. Yanlış bir iletişim, satılabilecek bir gayrimenkulün elde kalmasını gerçek alıcıların kaçırılmasına neden olabilir

4.İleri Düzeyde Pazarlama: İlanı girip brandayı asıp müşterinin aramasını bekleme yöntemi yeterince sonuç veremeyebilir. Zaten tüm emlakçılar aynı yöntemi ve aynı şekilleri kullanıyorlar. Burada yapılması gereken ileri düzeyde pazarlamadır. Advertorial yöntemiyle gayrimenkul geniş bir müşteri kitlesine ulaştırılır. Sonuç olarak gayrimenkulün satılma süreci profesyonelce sonuçlandırılır.

Sintek Group: “2022’de ABD Yatırımları Çoğalacak”

Sintek Group Kurucu Ortağı Onur Atakay, 2021 yılında çimento, enerji, demir-çelik ve lojistik başta olmak üzere birçok sektör adına yaşanan gelişmeleri ve pandeminin devam eden etkilerini değerlendirerek 2022 öngörülerini paylaştı.


Çimento, enerji, demir-çelik ve lojistik başta olmak üzere birçok sektör için anahtar teslimi kurduğu ve işletmeye aldığı tesislerin yanı sıra proje geliştirme, mühendislik ve danışmanlık alanlarında sunduğu hizmetlerle tanınan Sintek Group’un Kurucu Ortağı Onur Atakay, 2020 yılında başlayan pandeminin her sektörü olduğu gibi ağır sanayi ve çimento sektörünü de olumsuz etkilediğini belirtti. Yıl sonu raporlarına bakıldığında ise sektörde yüzde 23’lük bir büyüme olduğunu belirten Onur Atakay, 2021’in 9 aylık dönemi özelinde çimento üretiminde 2020’ye oranla yüzde 11.7’lik bir artış yaşandığını ifade etti. Onur Atakay, 2022 için hazırlanan raporlarda ise yüzde 4.0-yüzde 4.4 bandında bir büyüme olacağının öngörüldüğünü açıkladı.

Lokal olmayan, iş ve özel hayatı tüm dünyada derinden etkileyen ve dönüştüren pandemi süreciyle ilgili de bilgiler sunan Onur Atakay: “Pandemi süreci her sektörü etkilediği gibi çimento faaliyetlerini de sekmeye uğrattı. Ancak çimento hızla ayağa kalkan sektörlerden biri oldu. 2021 yılı itibariyle aşılamanın sağlanması ve akabinde ülkelerin sınırlarını açması, yatırım görüşmelerinin sonuçlandırılmasını hızlandırırken, yeni pazar fırsatları da yarattı. Pandemi sonrası yatırımlara baktığımızda, iç pazar çalışmalarına ağırlık veren Türk müteahhitlerin yurtdışı fırsatlarını değerlendirdiklerini gördük. Rusya, Ortadoğu ve Afrika’da yoğunlaşan yatırım çalışmaları ile birlikte 2022 yılında özellikle ABD yatırımlarının çoğalacağını görüyoruz.” dedi.

Sintek Grup’un gelecek dönem hedefleriyle ilgili de bilgi sunan Onur Atakay: “2022 yılında da, edindiğimiz tecrübeler ve kazandığımız başarılar ile yurtiçi ve yurtdışı projelerimize yenilerini eklemeye devam edeceğiz. Avrupa merkezli operasyonlarımıza ağırlık vereceğiz. Bu operasyonlarımızla Türk mühendisliği uluslararası alanda etkin rol oynayacak. Hem 2022’de hem de ilerleyen yıllarda ana hedefimiz, gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında katma değeri yüksek projelerin altına imza atmak olacak.” dedi.

Oyak Seyirce Projesi’nde GF Silenta 3A Ürünleri Kullanılıyor

Oyak İnşaat’ın Oyak Seyirce projesinin tesisat sistemlerinde GF Silenta ürün grubunun esnekliği ve sessizliği ile ön plana çıkan üyesi GF Silenta 3A ürünleri tercih edildi.

Ankara’nın Sincan ilçesinde yükselen ve 4 blokta farklı metrekarelere sahip 375 adet konuttan oluşan OYAK Seyirce projesi, doğal yaşam alanları, sosyal imkanları ve ulaşım imkanlarıyla Ankara’nın en prestijli projelerinden biri. Doğa dostu bir mimariye sahip olan proje, GF Hakan Plastik’in yüksek darbe dayanımı ve ses koruması gerektiren tüm noktalarda yüksek performans sergileyen ürünleriyle kaliteli, sağlıklı ve konforlu yaşam alanları sunuyor.

DIN 4109, DIN 4102 sistem standartlarına uygun şekilde formüle edilerek güçlendirilen ve PP’den üretilen ses yalıtımlı GF Silenta 3A sistemi, 4lt/s akış hızında sadece 16 dB ses şiddeti ile tesisat sistemlerinin ihtiyaçları için ideal bir ürün. 3 katmanlı yapısı ile ses oluşumunu en az seviyelere indiren sistem, bu yapısı sayesinde, atık su tesisatlarında suyun boru yüzeyine çarpması veya baskı yapması sonucunda boru sisteminde oluşan sesleri emiyor. Yine yüksek molekülerli formülü sayesinde hava yoluyla yayılan ses dalgalarının dışarı çıkmasını engelleniyor.

EPD belgesine sahip GF Silenta 3A, çevreye karşı duyarlı üretimi ve geniş ürün ailesi ile projelere fayda odaklı çözümler sunuyor. GF Hakan Plastik ürünlerinin uzmanlığı, yapıların geleceğe güvenle ulaşmasına katkı sağlıyor.

Asansör Firmaları, Asansör İstanbul’da Buluşacak

10-13 Mart tarihleri arasında asansör endüstrisini bir araya getirecek olan 17. Uluslararası Asansör İstanbul için geri sayım başladı.


Tarsus Turkey tarafından, AYSAD’ın (Asansör ve Yürüyen Merdiven Sanayicileri Derneği) desteğiyle 10-13 Mart tarihlerinde Tüyap Beylikdüzü’nde gerçekleşecek 17. Uluslararası Asansör İstanbul için geri sayım başladı. Dünya asansör endüstrisinin 2022 yılındaki ilk büyük küresel buluşması olacak fuara 30 ülkeden 400 firma katılıyor. “T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bünyesindeki Sanayi Genel Müdürlüğü’nün hazırladığı 2021 Asansör Sektör Raporu’na göre, ülkemizde aktif halde 800 bin asansör bulunuyor. 3 binin üzerinde firmanın 32 bin çalışanıyla faaliyet gösterdiği sektörün yıllık cirosu ise 2-3 milyar dolar olarak tahmin ediliyor” diyen Tarsus Turkey Genel Müdürü Zekeriya Aytemur, 2020’yi 245,5 milyon dolar ihracatla kapatan sektörün, mart ayındaki fuarla birlikte dünya ihracat liginde üst sıralara çıkacağını söyledi.

Türkiye Asansör Sektörü 358 Milyon Dolar Dış Ticaret Hacmine Sahip

358 milyon dolar dış ticaret hacmine sahip Türkiye Asansör Sektörü, Mart ayındaki büyük buluşmayı bekliyor. Asansör endüstrisinin yurt içi ve yurt dışından lider markalarına, dünyanın dört bir tarafından binlerce satın almacıya ve milyonlarca dolarlık ticarete ev sahipliği yapacak olan Uluslararası Asansör İstanbul Fuarı, 10-13 Mart tarihlerinde 17. kez kapılarını açacak. “Aksam imalatı, asansör montajı ile bakım ve onarım olarak üç ana kolda faaliyet gösteren Türkiye asansör sanayinde yer alan firmaların büyük bir bölümü, ihracat yapabilme kabiliyetine sahip” diyen Tarsus Turkey Genel Müdürü Zekeriya Aytemur, “Fuarımız, hem ihracatçı firmaların pazar paylarını artırmalarına destek olacak, hem de dışa açılacak firmalara yeni ihracat kanalları sunacak” dedi.

Bakanlıkça yayınlanan yönetmelik doğrultusunda, uzman kuruluşlarca, kullanımda olan asansörlerin düzenli olarak periyodik kontrolleri yapılıyor. Bu kontroller sonrasında ise kullanım açısından herhangi bir risk taşımayan asansörlere “yeşil etiket”, hafif riskli olanlara “mavi etiket”, kabul edilebilir risk seviyesinde bulunanlara “sarı etiket”, kullanımı can ve mal güvenliği açısından yüksek riskli olan ve kesinlikle kullanılmaması gereken asansörlere ise “kırmızı etiket” iliştiriliyor. 2020 yılında toplamda 592.230 adet asansörün periyodik kontrolü yapılırken, 235.968 adet asansöre (%40) kırmızı etiket, 48.802 adet asansöre (%8) sarı etiket, 205.673 adet asansöre (%35) mavi etiket ve 101.787 adet asansöre de (%17) yeşil etiket iliştirildi. Neredeyse her iki asansörden birisinin yüksek riskli olduğu Türkiye’de, asansör güvenliğine yönelik en yeni teknolojiler de Asansör İstanbul 2022’de ziyaretçilerle buluşacak. Fuarda güvenli asansörlerin yanı sıra, konut ve ticari bina asansörlerinden hastane asansörlerine, ev içi asansör ve kişisel taşıyıcılardan oto asansörlerine, yük ve servis asansörlerinden engelli asansörlerine kadar tüm yeni makine, ekipman ve teknolojiler bir arada sergilenecek.

İngiltere’de Konut Fiyatları Hızla Yükseliyor!

İngiltere’de konut fiyatları aralık ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 9,8 yükseldi.

Halifax tarafından derlenen verilere göre İngiltere’de konut fiyatları aralık ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 9,8 yükseldi. Aralık ayında fiyatlar kasım ayına göre de yüzde 1,1 arttı.


İngiltere’de ev fiyatları aralık ayında 2007 yılından bu zamana kadar en hızlı yükselişi yaşadı. İngiltere’de Halifax tarafından derlenip yayınlanan veriler baz alındığında, İngiltere’de ev fiyatları aralık ayında 2021 senesinin aynı ayına göre yüzde 9,8 arttı. Aralık ayında konut fiyatları kasım ayına oranla yüzde 1,1 yükseldi. 2021 yılında ortalama ev fiyatı 24 bin 500 sterlin yükselerek 276 bin 91 sterlin seviyesine ulaştı.


Halifax konut fiyatlarına ilişkin bulunduğu öngörüsünde, konut fiyatlarındaki artışın 2022 yılında da devam edeceğini, ancak bunun 2020 ve 2021 senesindeki artışlara göre daha yavaş seyredeceğini belirtiyor.

Arsa Yatırımına Talep Arttı

Yükselen fiyatlar nedeniyle ev alma hayalini erteleyenler arsa yatırımına yöneliyor.


Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan açıklamalara göre Türkiye genelinde konut fiyatları yüzde 50 oranında yükseldi. Bu rakam İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere bazı büyükşehirlerde yüzde 100’e kadar çıktı. Son dönemlerde konutta artan fiyatlar yüzünden ev sahibi olmak isteyenler arsalara yöneldi. Bütçe dostu olması nedeniyle İstanbul Esenyurt, Tekirdağ Çerkezköy ve Çorlu civarları büyük rağbet görüyor.


Başta ticari yapılar olmak üzere birçok konutun ve arsanın satışını gerçekleştiren Gayrimenkul Danışmanı Gülcan Altınay, emlak satışları hakkında bilgi verdi. Son bir yılda büyük fiyat artışların yaşandığını belirten Altınay, “Konut fiyatları Türkiye genelinde yüzde 50 oranında arttı.   Bu oran İstanbul, Ankara, İzmir gibi şehirlerin gözde ilçelerinde yüzde 100’e kadar çıktı. İnşaat maliyetlerinin yükselmesi bunun en büyük sonucu. O nedenle de birçok insan birikimleriyle konut alamaz duruma geldi” dedi.Konut fiyatlarının yüksekliği nedeniyle alım yapmayanların yatırıma yöneldiğini aktaran Altınay, “Büyük bir kısmı parasını yatırım araçlarında tutuyor. Ancak bir kısmı da arsalara yöneldi. Şimdi alıp değerlenmesini bekliyorlar. Özellikle de değerinin altında arsa olursa kapış kapış gidiyor” diye konuştu.


Arsa Yatırımcısının Gözdesi Tekirdağ
En çok rağbet gören yerler hakkında da bilgi veren Altınay, “Bütçe dostu olması nedeniyle İstanbul Esenyurt, Tekirdağ Çerkezköy ve Çorlu civarları büyük rağbet görüyor.  Onun dışında Silivri’ye, Çatalca’ya yakın mahalleler isteniyor. İnsanlar, buralara küçük de olsa bir ev yapıp hafta sonları zaman geçirebilecekleri yerler olsun istiyorlar. Pandemi öncesine göre 2-3 kat fiyat artmasına rağmen talep görmeye devam ediyor” ifadelerini kullandı. 


Arsa alırken birçok konuya da dikkat etmek gerekiyor.  Bazı satıcılar imar, tapu gibi konularda yatırımcılara yanlış bilgiler verebiliyor. Altınay konuyla ilgili şunları söyledi: “Arsa satın alırken öncelikle kişiler tapuya gidip üzerinde herhangi bir haciz vs. var mı diye baktırabilir ve belediyeye gidip arsanın imar durumu hakkında sorgulama yaptırabilir. Bunlarla uğraşmak istemiyorsa da özel ekspertiz de anlaşıp, ekspertize bütün arsanın araştırmasını yaptırabilir. Tapu esnasında da resmi olarak ödemeler banka yoluyla yapılır imzalar atılır.”

Diyarbakır Kayapınar İlçesinde Kentsel Dönüşüm Projesi Başladı

Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesine bağlı Fırat Mahallesi Aşağı Karakuyu bölgesinde kentsel dönüşüm projesi sürüyor.


Diyarbakır’da kentsel dönüşüm projeleri hız kesmeden devam ediyor. Bu kapsamda yıkım kararı verilen konutlarda yıkımlar başladı. Kayapınar ilçesi Fırat Mahallesi Aşağı Karakuyu alanında da yıkımlar gerçekleşiyor.


Yıkımı alanına ziyaret gerçekleştiren Vali Münir Karaloğlu, “Vatandaşlarımız bir yere gitmiyor. Yapılacak yeni konutlarında oturacaklar ama bölgede 52 dönüm arazinin 25 dönümü yeşil alan park olacak. Sadece 19 dönümünde konut üretilmiş olacak” dedi.


Yapılan çalışmaları yerinde inceleyen Karaloğlu, Diyarbakır’daki kentsel dönüşüm projeleri hakkında bilgiler verdi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ortaklığında gerçekleştirilen kentsel dönüşümler hakkında açıklama yapan Karaoğlu şunları kaydetti: “Vatandaşımızla el ele, gönül gönüle bir kentsel dönüşüm faaliyetini hep birlikte başlatıyoruz. Yenişehir’de Dicle ve Feritköşk, Benusen, Bağlar Kaynartepe’de kentsel dönüşüm faaliyetleri devam ediyor. Şehrin göbeğinde ahırlar vardı, koku yapıyordu, sinek üretiyordu. Çevredeki sakinleri ve buradaki vatandaşlarımız da çok rahatsızdı. Çünkü burada insani koşullar çok kötü. Herkesin insani yaşam koşulları iyileştirilmiş bölgelerde yaşama hakkı var. Biz öyle görüyoruz. Diyarbakır’da yaşayan her vatandaşımız bizim için değerlidir, kıymetlidir.”


Vatandaşların yerleşim alanlarından ayrılmayacağının altını çizen Karaloğlu, şöyle konuştu: “Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Kayapınar Belediyesi ve Çevre Şehircilik Bakanlığı, Milli Emlak Genel Müdürlüğünün desteğiyle burada yerinde bir dönüşüm yapıyoruz. Vatandaşlarımız bir yere gitmiyor. Yapılacak yeni konutlarında oturacaklar ama bölgede 52 dönüm arazinin 25 dönümü yeşil alan park olacak. Sadece 19 dönümünde konut üretilmiş olacak. Kayapınar’a, Diyarbakır’a yakışır çok güzel bir yeni mahallemiz inşallah bu 52 dönüm üzerine kurulmuş olacak.”

Afyon’a Gençlik Kampı Projesi

Afyon’un Sultandağı ilçesinde gençlik kampı projesi hayata geçiriliyor.


Afyon’a gençlik kampı projesi müjdesi! Sultandağ ilçesinde hayata geçirilen projenin inşaat çalışmaları başladı.


Afyonkarahisar Valisi Gökmen Çiçek, yaptığı açıklamada Sultandağı ilçesine yapılacak olan Gençlik Kampı projesinin inşaat çalışmalarının başladığını açıkladı.


Vali Çiçek konuyla ilgili sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, kampın Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın destekleriyle yapılacağını ifade ederek şunları söyledi:”Sultandağı ilçemizde milletvekillerimizle beraber yapılması için yoğun çaba harcadığımız gençlik kampımızın yapımına gençlik spor bakanımızın destekleriyle başladık. Türkiye’nin her yerinden ziyaretçilerini ağırlayacak olan kampımız ilçemize değer katacak.”

Üsküdar’da Depreme Dayanıksız Evler Yıkılıyor

Üsküdar depreme hazırlanıyor! İlçede kentsel dönüşüm projeleri kapsamında depreme dayanıksız olduğu tespit edilen 32 ev ve 122 bağımsız bölümün yıkımı gerçekleşti.

Üsküdar’da “Büyük Dönüşüm” sloganıyla yürütülen ve depreme dayanıksız binaların yıkımıyla gerçekleştirilen kentsel dönüşüm faaliyetleri hız kesmeden sürüyor. Bu kapsamda M. Akif Ersoy Mahallesi, yer alan depreme dayanıksız yapılar yıkılıyor.
Üsküdar’da gerçekleştirdikleri Çamlıca Camii Çevresi Kentsel Dönüşüm Projesi’nin Türkiye’nin en büyük kentsel dönüşüm projesi olduğunu vurgulayan Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, “3 etap halinde devam eden ilk etabının teslimlerini hak sahiplerine yaptığımız projemizin devamı olan 2. ve 3. etap inşaatlarımız devam ediyor. Kirazlıtepe’deki dönüşüm projemiz tamamlandığında toplamda 180 bin metrekarelik bir alanı dönüştürmüş olacağız. Böylece yaklaşık 2 bin bağımsız bölümü vatandaşlarımıza teslim edeceğiz” dedi.

Kentsel dönüşümün 2. ana ayağını Mehmet Akif Ersoy, Küplüce ve Ferah Mahalleleri’nin oluşturduğuunu ifade eden Türkmen, sözlerine şöyle devam etti: “Bölgede 31 ayrı parselde, yaklaşık 500 bin metrekarelik bir alanda büyük dönüşüm başlatıyoruz. İstanbul’da en büyük kentsel dönüşüm bu alanda gerçekleştiriliyor. Yaklaşık 800 bin metrekarelik bir alanı dönüştürüyoruz. İş alanlarıyla birlikte 7 bin adet bağımsız bölüme imza atacağız. Bu alanların tüm maliyeti kamu tarafından karşılanacak. Türkiye’nin başka bir yerinde böyle avantajlı bir dönüşüm yoktur. Projemizin 2. etabının ilk aşamasını bugün başlatıyoruz. 5 parselden toplam 85 bin metrekarelik alandan oluşan bu bölüm için 32 bina ve 122 bağımsız bölümün yıkımını tamamladık. Bu bölümde 150 bina var. 150’nin 5’te 1’ini yıkıyoruz. İlerleyen aşamalarda çalışmalarımız devam edecek. Bu proje ile vatandaşlarımıza tarihi bir fırsat yaratıyoruz. Vatandaşlarımızı bir an önce bu fırsattan yararlanmaya davet ediyoruz”

GYİAD’ın Yeni Başkanı İrem Pehlivanoğlu Gürkaş Oldu

Genç Yönetici ve İş İnsanları Derneği’nde (GYİAD) 18. dönem, derneğin 3. kadın başkanı olarak görevi devralan İrem Pehlivanoğlu Gürkaş ile devam ediyor.

Genç Yönetici ve İş İnsanları Derneği’nin 4 Ocak’ta gerçekleşen Yönetim Kurulu toplantısında GYİAD’ın yeni Başkanı İrem Pehlivanoğlu Gürkaş oldu.

Gerçekleşen toplantıda, Mayıs 2019 tarihinden beri GYİAD Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini sürdüren Fuat Pamukçu, profesyonel hayatındaki yoğunluğu sebebiyle görevden affını isterken, 2014 yılından beri GYİAD üyesi olan İrem Pehlivanoğlu Gürkaş, başkanlık görevini Fuat Pamukçu’dan devraldı. Daha önce dernekte 15. Dönem Ticari İlişkiler Komitesi Eş Başkanı, 16. Dönem Yönetim Kurulu Üyesi ve Üye İlişkileri Eşbaşkanı, 17. Dönem Denetleme Kurulu Başkanı, 18. Dönem Yönetim Kurulu ve Proje Değerlendirme Komite üyeliği gibi birbirinden farklı birçok görevde bulunan İrem Pehlivanoğlu Gürkaş, GYİAD’ın 18. döneminde başkanlık görevini üstlenerek derneğin 3. kadın başkanı oldu.

Öncelikli Konular: İstihdam, Eğitim ve Kadının Toplumdaki Yeri

İrem Pehlivanoğlu Gürkaş, Yönetim Kurulu toplantısında yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Geçtiğimiz iki yıllık sürede, dünyada hemen hemen her alanda oldukça köklü değişiklikler yaşandı. Bu dönem, ‘Yeni Normal’ kavramının hayatımıza girdiği bir çağ oldu. Türkiye adına baktığımızda da ekonomik anlamda zorlandığımız, daha çok çalışıp üretmemiz ve ihracat yapmamız gereken bir döneme girdik. Ben de kıymetli çalışmalarıyla derneğimizi ileriye taşımış Sevgili Fuat Pamukçu’dan görevi devralırken, GYİAD olarak ülkemiz ve genç nesiller adına katkı sağlamaya odaklanan çalışmaları hayata geçirmeye devam edeceğimizi belirtmek istiyorum.

Geçtiğimiz dönem Türkiye’de genç istihdam konusunda tespitler yapıp, çözüm önerileri ortaya koyan “Türkiye’de Genç İş Piyasası ve Geleceğine Bakış Raporu” nu sizlerin de bildiği gibi kamuoyu ile paylaşmıştık. Bu dönem yeni konumuz “Genç Kadın ve Yeni Ekonomi” olacak. Bu konu çerçevesinde Türkiye’de genç kadınların karşılaştıkları sorunları ve sorunlara ilişkin çözüm önerileriyle yeni ekonomi sektörlerinde başarılı olan kadınların hikayelerini inceleyeceğimiz bir çalışma yapacağız. Bu projeyle Türkiye’nin genç kadınlarının potansiyelini ortaya çıkarmaya katkıda bulunmayı hedefliyoruz.

Genç istihdamına yönelik kapsamlı adımlarımızın yanı sıra, gençlerin dijital çağda evrilen çalışma biçimlerine adapte olması adına kurguladığımız GYİAD MBA Programı’nın ikincisini hayata geçirmek üzere hazırlıklarımız devam ediyor. Yine önemi her geçen gün artan; özellikle pandemi sonrasında daha da kritik hale gelen tarımsal faaliyetler, çevre ve iklim, yeşil ekonomi ve dijitalleşme gibi konular kapsamında, önceki dönemlerde olduğu gibi dijital içerikli projelerimize devam edeceğiz. 

Önümüzdeki günlerde, üyelerimizin bir parçası olduğu aile şirketleri ve holdinglerin hikayelerini anlatan; genç nesillere ilham olmak gayesiyle yaratılan GYİAD’in Vaka Kitapları serisinin 3. çalışması “Yeni Neslin Rotası” kitabının lansmanını gerçekleştirdikten sonra Vaka Kitapları serisinin dördüncüsü için çalışmalarımızı başlatacağız.

GYİAD olarak önümüzdeki dönemde de topluma öncülük edip yön veren bir dernek olduğumuzun bilinciyle, çalışıp üretmeye ve fayda sağlamaya devam edeceğiz.”

2021’in İlk 10 Ayında İnşaat Malzemeleri Üretimi Yüzde 22 Arttı

Türkiye İMSAD, Aralık 2021 Sektör Raporu’nu açıkladı. Buna göre 2021 yılının ilk 10 ayında geçen yılın aynı dönemine göre inşaat malzemeleri üretimi yüzde 22 arttı.


Türkiye İMSAD Aralık 2021 Sektör Raporu yayımlandı. Buna göre inşaat malzemeleri üretimi ekim ayında geçen yılın ekim ayına göre yüzde 3,7 arttı. 2021 yılının ilk 10 ayında ise geçen yılın aynı dönemine göre üretim artışı yüzde 22 oranında yükseldi.


İnşaat malzemesi sektörünün çatı kuruluşu Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından hazırlanan Aralık 2021 Sektör Raporu’nda şu tespitler yer aldı: İnşaat malzemeleri sanayi üretimi ekim ayında yavaşlamakla birlikte geçen yılın ekim ayına göre yüzde 3,7 arttı. İnşaat malzemelerine yönelik iç ve dış talep ekim ayında devam etti. Talep tarafında olumlu eğilimin halen sürdüğü ancak geçen yılın ekim ayındaki yüksek üretim artışının baz etkisi yarattığı görüldü.

Eylül ayından sonra ekim ayında da hazır beton ve çimento üretiminde yaşanan küçülmeler dikkat çekti. Ekim ayında ayrıca 8 üründe daha 2021 yılında ilk kez aylık üretim düşüşleri yaşandı.  

Geçen Yılın İlk 10 Ayında Üretim Artışı Yüzde 22 Olarak Gerçekleşti
2021 yılının ilk 10 ayında ise geçen yılın aynı dönemine göre üretim artışı yüzde 22 olarak gerçekleşti. Yıl genelinde iç talebin canlı kalması ve dış pazarlardaki önemli talep artışı etkili oldu. 2021 yılının ilk 10 ayında 22 alt sektörün tamamında üretim 2020 yılının aynı dönemine göre arttı.


Yılın ilk 10 ayında biri hariç tüm alt sektörlerin üretimi aynı zamanda çift haneli ve yüksek oranlarda gerçekleşti. En yüksek üretim artışı yüzde 53,1 ile seramik sağlık gereçlerinde oldu. Tuğla ve kiremit üretimi yüzde 38,1, kilit ve donamım eşyası üretimi yüzde 33,2, seramik kaplama malzemeleri üretimi yüzde 32,2, ısıtma ve soğutma donanımları üretimi yüzde 31,6 ve plastik inşaat malzemeleri üretimi yüzde 30,8 büyüdü.


Yılın ilk 10 ayında diğer alt sektörlere göre daha yavaş üretim artışı gösteren ürünler çimento, hazır beton ile metalden kapı ve pencereler oldu. Üretimin yüzde 20 büyümesi, ihracatın 30 milyar dolara ulaşması bekleniyorİnşaat malzemeleri sanayisi 2021 yılını yüksek bir üretim, ihracat ve ciro artışı ile kapatıyor. 2021 yılında ihracatın 30 milyar dolara ulaşması, sanayi üretiminde yüzde 20 büyüme gerçekleşmesi bekleniyor. İç satışlar yenileme pazarının desteği ile önemli ölçüde genişledi.


2022 Yılı Öngörüleri
İnşaat malzemeleri sanayisi 2022 yılına bu yüksek performans ile girmekle beraber yeni yılın koşullarının birçok açıdan sektörü zorlayacağı öngörülüyor. 2022’de ihracat artışı sürecekİnşaat malzemeleri sanayisinde ihracat artışının sürmesi bekleniyor. 2021 yılında küresel tedarik zincirlerindeki değişim, yüksek navlun fiyatları, pazarlardaki canlanma gibi gelişmeler ile Türkiye’ye yönelik ilave tedarik talebi oluştu. Bu talep 2022 yılında da devam edecek. 2022 yılında Avrupa pazarında sıfır emisyon amaçlı bina yenilemeleri, ABD’de yeni altyapı paketinin uygulanması ve enerji ihraç eden pazarlarımızda gelir artışları talebi destekleyecek.

Salgın karşısında Çin’in sıfır taviz politikası ile uyguladığı kapatmalar ve Asya’da diğer ülkelerdeki üretimin devamı gibi riskler Türkiye’ye avantaj sağlamaya devam edecek. Salgında 2020 yılı benzeri bir kapanma yaşanmaması halinde 2022 yılı inşaat malzemeleri ihracatında yüzde 8-10 artış sağlanması bekleniyor.  Yurtdışı müteahhitlik işlerinden destek gelecekYurtdışı müteahhitlik hizmetlerinin performansı son yıllarda pazarımız olan ülkelerle yaşanan siyasi sıkıntıların yanı sıra, yine pazarlarımızda yaşanan sıcak çatışmalar ve de salgının etkileri ile zayıflamış ve alınan iş hacmi yıllık 15 milyar dolara kadar gerilemişti. 2021 yılında ise toplam tutarı 29,3 milyar dolar olan 384 adet proje üstlenildi. Yurtdışı işlerinin, inşaat malzemeleri sanayisine uzun yıllar sonra 2022 yılında yeniden önemli olanaklar sunabileceği bekleniyor. 

             
İç pazardaki büyümede yavaşlama beklentisi2022 yılında iç pazarda inşaat işlerinde ve inşaat malzemeleri satışlarında büyümelerin yavaşlayacağı öngörülüyor. Yeni konut satışları yeni faiz kampanyaları ile hızlandı. 2021 yılında 400 binin üzerinde konut yapı ruhsatı alındı. 2022 yılının ikinci yarısında bu alanda hareketlenme bekleniyor. Yenileme pazarında ise hane halkının satın alma gücündeki zayıflamanın olumsuz etkisi görülecek. Sanayi üretiminde büyüme yavaşlayacakİnşaat malzemeleri sanayi üretimi 2021 yılında yüksek bir artış gösterdi. Birçok alt sektörde kapasiteler doldu ve yeni kapasite yatırımları başladı veya kararları alındı. Özellikle dışarıdan gelen ve giderek kalıcı olan talep ile kapasiteler ve üretim büyüdü. 2022 yılında inşaat malzemeleri sanayisinde üretim artışı devam edeceği, üretim artışlarının daha çok ihracat ağırlıklı olacağı öngörülüyor. 2022 yılında ihracat ve iç pazardaki büyüme öngörülerine bağlı olarak sanayi üretiminde yüzde 5-6 arası büyüme bekleniyor. 


Yeşil Ve Dijital Dönüşüm Konuları Ön Plana Çıkacak
İnşaat malzemeleri sanayisinin 2022 yılındaki öncelikli gündemlerinden biri de yeşil ve dijital dönüşüm olacak. Avrupa Birliği sınırda karbon düzenleme mekanizması 2022 yılında pilot olarak uygulanacak ve 2023 yılı başında çimento-cam/demir çelik ve alüminyum inşaat ürünleri için fiilen uygulanmaya başlayacak. Bu nedenle inşaat malzemeleri sanayisinde başta bu sektörler olmak üzere yeşil dönüşüm süreci hızlanacak. Yine küresel ölçekte güçlenen temassız ekonomi ile dijital dönüşüm de hızlanıyor. Sanayide dijital alt yapının oluşturulmasının 2022 yılında hızlanması bekleniyor

Fikirtepe Kentsel Dönüşüm Projesinde Önemli Gelişme!

Fikirtepe kentsel dönüşüm projesi kapsamında 15 bin konutun yapımı için ihale süreci başlıyor.


Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Fikirtepe kentsel dönüşüm projesindeki önemli aşamalardan birine gelindiğini belirtti. Kurum, “Şubat ayı itibariyle 15 bin konutun ihalesini yapmak suretiyle İstanbul’un en büyük kentsel dönüşüm projesini Fikirtepe’de başlatacağız” dedi.


Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Ataşehir Şerifali İmar İskan Blokları temel atma töreninde yaptığı açıklamada, “Bizim tüm projelerimiz, yatırımlarımızın başında ülkemizi depreme hazırlama seferberliğimiz geliyor. Bu bir güvenlik meselesidir. Deprem siyasetin üstünde bir meseledir. Kentsel dönüşüm siyasetin çok çok üstünde bir meseledir. Çünkü biz ülke olarak çok acılar yaşadık. Tabii deprem dönüşümünde her zaman önceliğimiz İstanbul, zira bu şehrin geleceğinin önünde, deprem tehdidi duruyor. Biz başta 39 ilçemiz olmak üzere her afette milletimizle birlikte olduk. Biz bir seferberlik anlayışıyla çalışıyoruz. Enkaz alanlarında milletimize ne söz verdiysek hepsini bir bir tuttuk. Deprem meselesini her zaman siyaset üstü gördük. ‘Depreme hazırlığın en önemli aktörü belediyelerimizdir’ dedik, gittiğimiz her yerde belediyelerimizin elini taşın altına koyması gerektiğini ifade ettik. Bu konuda Bakanlığımızın kapıları sonuna kadar açıktır. ‘Biz milletimizin emrindeyiz’ dedik. Elazığ, Malatya, İzmir’de; Giresun, Rize, Ordu’da; Kastamonu, Bartın, Sinop’ta vatandaşlarımıza söz verdiğimiz gibi konutlarımızı hemen hemen inşa ettik ve konutlarımızı teslim ettik” açıklamasında bulundu.


Kurum, Fikirtepe’de ihale sürecinin başladığına değinerek şunları kaydetti: “Fikirtepe’de vatandaşlarımız yıllardır kentsel dönüşüm projesinden dolayı mağdurlardı. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla hemen Fikirtepe için, kangrene dönüşmüş Fikirtepe için harekete geçtik. İnşallah Şubat ayı itibariyle 15 bin konutun tamamının ihalesini yapmak suretiyle İstanbul’un, Anadolu yakasının en büyük kentsel dönüşüm projesinin bir tanesini de Kadıköy’de Fikirtepe’de gerçekleştiriyoruz.”

İpek Baycan Architects’ten Çağdaş Ofis Tasarımı

İpek Baycan Architects, kimya sektöründe hizmet veren Chemleg firması için hiyerarşik kurgudan uzak, sıcak ve samimi bir ofis tasarımı gerçekleştirdi.


İpek Baycan Architects, kimya sektöründe hizmet veren Chemleg firması için hiyerarşik kurgudan uzak, sıcak ve samimi bir ofis tasarımı gerçekleştirdi. Çağdaş bir yapının 120 metrekarelik köşe dairesinde planlanan ofis içerisinde lounge alanları ve açık bar gibi aktivite alanları ile desteklenen bir açık ofis, localı bir yönetim odası, zoom köşesi, toplantı odası, resepsiyon ve dinlenme alanları bulunuyor.

Değişen çalışma koşullarına uygun olarak günümüz ofis alışkanlıklarına ev sahipliği eden ve çözümler üreten kimliği ile güncel bir ofis yapısını gözler önüne seren Chemleg Danışmanlık Ofisi’nin iç mekan tasarımı, İpek Baycan Architects imzası taşıyor. Çalışanlarından pek de ayrışmak istemeyen, birbirleriyle eşit kademedeki üç ortağın kurduğu ofiste, hiyerarşik kurgulardan uzak, sıcak ve samimi bir ortam hedefiyle yola çıkan mimarlar, lounge alanları ve açık bar gibi aktivite alanları ile desteklenen bir açık ofisin yanı sıra mahremiyete ihtiyaç duyulduğunda tercih edilecek bir toplantı odası ve sadece üç yöneticinin bir arada bulunacağı bir loca da planlamış.

Mekanın tasarımında, cephelerin yönelimi ve hizaları büyük etken olmuş. Mekana girer girmez geniş bir avlu oluşturmayı bu projenin kimliğini destekleyecek ve koşullarını en iyi sağlayacak yaklaşım olarak benimseyen mimarlar, oluşturulan bu ferah girişin açık ofis masalarının dikine yerleştiği cam cephe hattından gün boyunca doğal ışık ve hava almasını sağlayarak çalışan konforu ve sağlığını da ön planda tutmuş. Uzun cepheye açık ofis ve toplantı işlevleri yerleştirilirken, kısa cam cephe tarafının neredeyse tamamı özel localı yönetim ofisinin kullanımına ayrılmış.

Birbirine geniş bir açı ile bağlanan iki cephe yüzeyinin de iç mekanda daha ortogonal bir alan oluşturacak şekilde bölümlendirilmesi ile mekanda ortaya çıkan cepler, resepsiyon deski, teknik hacim ya da mini bar olarak değerlendirilmiş, toplantı odası da bu hizalamanın bir ürünü olarak ortaya çıkmış. Tüm bu ofisi besleyen donatıların mekanın çeperlerinde yer alması ile ortada kalan net dikdörtgen hacimde 12 kişilik açık ofis ve girişte 6 kişilik bekleme alanı yer almakta. Uzun bir masanın etrafında yeme içme ve rahat çalışma ortamı sunan çalışma kurgusu da lounge alanını çeşitleyen bir unsur olarak öne çıkarılmış.

Renk kullanımındaki cesur tavır ile dinamik ve canlı bir atmosferin yakalandığı tasarımda somon ve yosun yeşili gibi renklerin varlığı mekanın ana alt tonu olan koyu gri ile kombinlenince, mekana kendine has bir dil kazandırılmış. Cam bölüntüleri kurgularken parçalı duvarlar, yer yer kendini gösteren üzeri boyalı tuğlalar ve kaplamalar; grafik öğelerin baskın kullanımına fon oluşturmakta ve mekanın canlı, esprili kimliğini öne çıkartmaktadır.

Elektra Elektronik, Static Var Generator İle Enerji Kaybını Azaltıyor

Elektra Elektronik 2022’de Static Var Generator’ın üretimine ve satışına ağırlık verecek.


Araştırma ve geliştirme odaklı çalışmaları ile bugüne kadar çok sayıda trafo ve enerji kalitesine yönelik yeni nesil ürün ve çözümler geliştiren Elektra Elektronik, DynamiX markasıyla üretmeye başladığı Türkiye’nin ilk ve tek yerli aktif harmonik filtre serisi Static Var Generator (SVG)’ın üretimine ve satışına 2022 yılında ağırlık vermeyi hedefliyor. Endüstriyel ve ticari tesislerde hızlı kompanzasyon ve harmonik filtreleme yapabilen bir cihaz olan DynamiX serisi SVG, rezonans riskini ortadan kaldırarak üretimdeki gereksiz duruşları önlüyor ve güç kalitesini artırıyor. DynamiX SVG’nin reaktif güç ihtiyacı değişken olan çelik fabrikaları, madencilik ve inşaat sektöründe yoğun olarak kullanıldığını belirten Elektra Elektronik Satış Direktörü İlker Çınar, bu ürün ile dünya çapında sektördeki en yüksek performansa sahip aktif harmonik filtreleri üreten şirketlerden biri olmayı başardıklarını açıkladı.

Elektra Elektronik, DynamiX serisi Static Var Generator ile endüstriyel ve ticari tesislerde güç kalitesini doğru bir şekilde yöneterek güç kalitesi ile ilgili yaşanan sorunları çözmenin yolunu sunuyor. Endüstriyel ve ticari tesislerdeki rezonans riskini ortadan kaldırarak üretimdeki gereksiz duruşların önüne geçen ve güç kalitesini artıran DynamiX Static Var Generator, özellikle reaktif güç ihtiyacı değişken olan çelik fabrikaları, madencilik ve inşaat sektöründe yaşanan büyük sorunlara son veriyor. Bu yeni nesil ürünün, geleneksel reaktif güç kompanzasyonu cihazlarına göre daha güvenilir olması ve daha yüksek koruma sağlaması özelliğiyle de öne çıktığını belirten Elektra Elektronik Satış Direktörü İlker Çınar, Static Var Generator’ın üretimine ve satışına 2022 yılında ağırlık vermeyi hedeflediklerini açıkladı.

Tesislerde Daha Düşük Maliyet Sağlıyor
Static Var Generator’ın mükemmel güç kalitesi ile tesislerin enerji kaybını azalttığını, daha düşük maliyet sağladığını ve ekipmanların ömrünü uzattığını ifade eden İlker Çınar, “Static Var Generator, klasik kompanzasyondan farklı olarak, klasik kompanzasyonda yer alan kondansatör, reaktör, kontrol rölesi, şönt reaktörü, kondaktör gibi elemanlara ihtiyaç duymadan çalışabiliyor. Yeni yatırım yapacak ve yeni kurulacak tesislerin yanı sıra hali hazırda kompanzasyon panosu bulunan ve mevcut güçlerini artırmak isteyen firmaların; SVG ile hızlı, güvenilir ve sınırsız adımda hassasiyete sahip bir sistem kurmaları mümkün oluyor. SVG, klasik kompanzasyona kolay adapte olan ve uyumlu çalışan bir yazılım altyapısı da içeriyor. Bu ürün hem kapasitif hem de endüktif yükler için reaktif güç sağlayan bir kompanzasyon sistemi olması hem de aktif filtre ile aynı çalışma prensibine sahip olması ile öne çıkıyor. Reaktif enerji kompanzasyonunda yeni bir standart olan SVG; yük, endüktif veya kapasitif akım ürettiğinde, yük akımını geciktiriyor veya gerilimi yönlendiriyor. Bu noktada SVG, faz açısı farkını tespit ederek akımın faz açısını trafo tarafındaki gerilimle neredeyse aynı hale getiriyor ve şebekeye ön veya gecikmeli akım üretiyor.” dedi.

Enerji Kalitesinde Yüksek Katma Değerli Çözüm
Mühendisliği, tasarımı ve üretimi Elektra Elektronik’in bünyesindeki uzman mühendis kadrosuyla gerçekleşen Static Var Generator (SVG) ile enerji kalitesi sorunları yaşayan firmalara yüksek katma değerli çözüm sunduklarını açıklayan Çınar, sözlerine şöyle devam etti; “Elektra DynamiX serisi SVG, geleneksel bir Statik Var Kompansatör ile karşılaştırıldığında; gelişmiş kararlılığı, uzatılmış ürün ömrü, hızlı yanıt sistemi, geniş güç aralığı, geniş kapasitesi, düzgün ayarı, düşük harmonikleri, kararlı sistem voltajı gibi birçok özellik sunuyor ve büyük ölçüde iyileştirilmiş güç kalitesi sağlıyor. Bu inovatif ürün, elektriksel kirlilik anlamına gelen harmoniklerden kaynaklı arızaları engelleyerek tesisin durma noktasına gelmesini önlüyor ve kullanılan makinaların uzun ömürlü olmasını sağlıyor. Sanayide ve hizmet sektöründe elektrik enerjisini verimli kullanmak için enerji iletim hatlarının ve şebekenin gereksiz yere yüklenmesine sebep olan ve kayıpları artıran reaktif gücü minimum seviyede tutmak gerekiyor. Yoğun Ar-Ge çalışmalarımız sonucunda ürettiğimiz DynamiX serisi Static Var Generator ile işletmeleri bu anlamda büyük bir yükten kurtarıyoruz.”


Sürekli olarak çekilen ve tüketilmeyip üretim tesisine geri gönderilen reaktif enerji sonucu kaybedilen milli kaynaklar işletmelere yüksek meblağlı reaktif güç cezası olarak geri dönüyor. DynamiX serisi SVG ile bu cezaların önüne geçmeye imkan tanıdıklarını vurgulayan Çınar, “Bu sayede milli kaynakların israfını da önlüyoruz. İşletmelerdeki elektronik cihazların doğru ve tam randımanlı olarak çalışmasını sağlayarak cihazların ömrünü de uzatan ürünümüz, sanayide üretim bandının durması sonucu üretimin sekteye uğraması gibi büyük sorunların da önüne geçiyor.” şeklinde konuştu.

Minimum Bakım
SVG’nin diğer kompanzasyon sistemlerine kıyasla minimum bakım gerektiren bir cihaz olduğunu belirten Çınar, “DynamiX serisi Static Var Generator, reaktif güç akışının hızlı ve dinamik olarak değiştiği, düşük güç faktörüne sahip, dengesiz yüklerin bulunduğu endüstriyel ve ticari tesisler için eksiksiz bir kompanzasyon çözümü sunuyor. Yüksek THD değerine sahip gerilimin ve dinamik yük değişimlerinin olduğu, yük dengesizlikleri bulunan ve yüksek akım harmoniğe sahip tesislere kolaylıkla uygulanabiliyor. Yanı sıra şebeke koşullarına hassas bütün tesisler, plastik endüstrisi, ofis binaları ve alışveriş merkezleri, endüstriyel üretim tesisleri, endüksiyon ocakları, UPS sistemleri ve veri merkezleri sıklıkla kullanıldığı uygulama alanlarını oluşturuyor. SVG’lerin modüler tasarımı ile birden fazla ünitenin paralel bağlanmasıyla kompanzasyon gücü kolaylıkla artırılabiliyor. IGBT tabanlı yapısı sayesinde harici bir kompanzasyon panosu gerektirmeden kademesiz olarak güç faktörü kontrolü yapılabiliyor. Bunun yanı sıra yük dengeleme ve harmonik filtreleme özellikleri de bulunuyor.” dedi.


SVG’lerin tek bir pano içerisinde 250kVAr güce kadar kompanzasyon kapasitesi bulunduğunu ifade eden Çınar,“DynamiX SVG kompakt tasarımı, kurulum alanlarını verimli bir şekilde yönetmeye olanak tanıyarak yüksek standartlı bir ekran sağlıyor. 25μs dinamik tepki süresi, yüzde 100 kapasite ile hem endüktif hem kapasitif kompanzasyon imkanı, güç faktörünü 0.99’un üzerinde tutması, 3 iletkenli ve 4 iletkenli bağlantıya uygunluğu, yük dengeleme yapabilmesi ve 13. harmoniğe kadar aktif harmonik filtre özelliği ürünün öne çıkan özelliklerini oluşturuyor. DynamiX serisi SVG’lerimizin duvar tipi ve kaset tipi olmak üzere iki farklı montaj seçeneği mevcut. Her iki montaj yapısında da ürünler aynı performansı sağlıyor. Duvar tipi üniteler 25kVAR, 35kVAr, 50kVAr ve 100kVAr güçlerinde. Kaset tipi yapıda ise bir pano içerisinde 250kVAr güce kadar çıkmak mümkün. Daha yüksek kompanzasyon güçlerinin gerektiği durumlarda birden fazla pano paralel olarak bağlanabiliyor.” diyerek sözlerini tamamladı.

Artema Maestro Pull-Out’la Mutfakta Hayatı Kolaylaştırıyor

HyperFocal: 0

Artema’nın el duşlu eviye bataryalarından Maestro Pull-out, mutfakta hayatı kolaylaştıyor.

Artema’nın el duşlu eviye bataryalarından Maestro Pull-out, mutfakta hayatı kolaylaştıyor. Döner borulu bataryanın el yakmayan hareketli el duşu, tencere ve tepsi gibi büyük parçaları, sprey modu ise marul gibi katmanlı sebzeleri veya çilek gibi narin meyveleri yıkarken kolaylık sağlıyor.

Maestro Pull-out, su ve havayı ideal oranlarda karıştıran perlatörü sayesinde, verimden ödün vermeden sudan %50 tasarruf edilmesine olanak tanıyor. Ek bir aparat kullanılmasını gerektirmeyen montajı sayesinde ise zamandan tasarruf ettiriyor. Yandan kumanda kolu, duvara sıfır montajlarda bile sıcaklık ayarının sorunsuz yapılabilmesini sağlıyor.

Su Yalıtımı, Yapı Güvenliğini Destekler

Cubo Boya, CuboSeal Su Yalıtımı Sistemleri ile her alanda çözümler üretiyor.


Ülkemizde, yalıtım denilince ilk akla gelen konu ısı yalıtımı. Oysa ki yalıtım denildiğinde diğer yalıtımların yani su, ses ve yangın yalıtımının da bir bütün olarak düşünülmesi gerekir. Bu yalıtım gruplarının içinde son zamanlarda en çok öne çıkan taraf ise su yalıtımı. Bunun en büyük nedeni, su yalıtımının depreme karşı önemli bir koruyucu rolü üstlenmesinde yatıyor. Enerji kaynaklarının doğru kullanılmasına ve tasarruf edilmesine olanak sağlayan su yalıtımı hayati bir öneme sahip. Cubo’nun CuboSeal Su Yalıtım Sistemleri de kullanıldığı her alanda kusursuz çözümler sunuyor.


Günümüzde enerji kaynaklarının azalmaya ve ekolojik dengenin bozulmaya başlamasıyla, tüm dünya dünyanın geleceği hakkında kaygı taşımaya ve çözüm önerileri üretmeye başladı. Bu önlemlerin başında da yalıtım çalışmaları geliyor. Ülkemizde yalıtım denilince ilk akla gelen ısı yalıtımı olsa da su, ses ve yangın yalıtımı da aynı bütün içinde yer alıyor.


Deprem ve Su Yalıtımı İlişkisi
Özellikle deprem kuşağında yer alan ülkemizde binaların dayanıklılığı sorgulanırken, deprem ve su yalıtımı arasındaki ilişki, su yalıtımının önemini gün geçtikçe artırıyor. Su yalıtımı; yapıları temelden çatıya kadar her yönden gelebilecek sudan, nemden ve zararlı etkilerinden koruyarak, yapıların ömrünün uzamasını sağlıyor.


İlk çağlardan itibaren yağmur suları ve kardan korunma olarak düşünülmüş olan su yalıtımı, günümüz teknolojileri sayesinde binaları korozyona karşı koruyor, sağlıklı ve güvenli alanlar sunuyor.


Su, bir yapının ömrü ve dayanıklılığı açısından en büyük tehdit unsurlarından biri. Özellikle taşıyıcı elemanlardaki donatıya sızarak korozyon oluşumuna neden olabiliyor. Korozyon da, kesit kaybına neden olarak binaların taşıma kapasitelerinin azalmasına yol açıyor. Bununla birlikte; zemin suyunda bulunan bazı kimyasallar, bina temellerinde onarılamaz bozulmalara yol açıyor. Örnek verecek olursak, ülkemizde günümüz itibariyle bir binanın ömrü yaklaşık 50-60 yıl. Su yalıtımsız binalarda bu süre kısalarak, öngörülemeyen ekonomik kayıplara yol açıyor ve depremler için büyük risk oluşturuyor. Su yalıtımının doğru yapılması dolaylı olarak ekonomiye de katkı sağlıyor.


Depreme Karşı Güvenli Çözüm
‘Yapıda Kusursuz Çözümler’ mottosuyla faaliyetlerini sürdüren Cubo, yapının her aşaması için inovatif ürünler geliştirip, üretiyor. Geniş ürün yelpazesiyle hizmet sunan Cubo’nun ısı ve su yalıtımı alanındaki ürünleri ekolojiye destek olurken, %100 yerli sermayesi ile ülke ekonomisine de katkı sağıyor.


Cubo’nun su yalıtımı alanında hizmet verdiği CuboSeal Su Yalıtım Sistemleri’nde; Akrilik Esaslı Su Yalıtım Grubu, Bitüm Esaslı Su Yalıtım Grubu, Çimento Esaslı Su Yalıtım Grubu, Kristalize Ürün Grubu, Mastikler, Derz ve Pah Ürünleri Grubu, Membranlar ve Poliüretan Esaslı Su Yalıtım Grubu bulunuyor.


Binaların temelinden çatılara, dış cephelerinden teraslara, havuzlardan otoparklara ve büyük sanayi kuruluşlarına kadar tüm alanlarda kullanıma imkân tanıyan CuboSeal Su Yalıtım Sistemleri, zor hava koşullarına karşı dayanıklılığı ile kullanıldığı her alanda kusursuz koruma sağlıyor. CuboSeal Su Yalıtım Sistemleri, sadece yapılarla sınırlı kalmayıp özel mühendislik gerektiren karayolları, köprüler, viyadükler gibi birçok alanda da çözümler sunuyor.

Ankara Gayrimekul Sektörü 2022’de Nasıl Olacak?

Ankara gayrimenkul sektörü 2022 yılını nasıl geçirecek? Remax Borsa Brokeri Özer Alkan, sektöre dair öngörülerini paylaştı.

Ankara’nın ticari ve lüks gayrimenkul sektörünün yılın her döneminde canlı ve istekli olduğunu ifade eden Remax Borsa Brokeri Özer Alkan, “Kararlı yatırımcıların doğru alanlarda üreteceği projeler sayesinde 2022 yılında konut arzında yeterlilik, fiyatlarda istikrar satışlarda canlılık olacak” dedi.

Ankara’nın milli gelire en fazla katkı veren şehir olduğu bilgisini hatırlatan Özer Alkan, “Başkentin ekonomisi her yıl büyüdüğü için doğru alanlarda üretilecek ve tüketicilerin daha fazla yararlanabileceği ticari ve konut projelerine ihtiyaç artıyor” dedi.

“Herkes Doğru Fiyata Odaklanıyor”
Dalgalı döviz kurları döneminde herkesin doğru fiyata odaklandığını belirten Alkan, “Alıcı ve satıcı kitlesinde temkinli bir bekleyiş görüyoruz. Kurların stabilize olmasıyla piyasaların sakinleşeceğini, ticari ve konut gayrimenkul rakamlarının yılın ikinci yarısında oturacağına öngörmekteyiz” dedi.

Arzın doğal talep rakamlarının ulaşması için doğru alanlarda proje üretilmesi gerektiğini belirten Alkan, Ankara gayrimenkul sektörünün 2022’deki görünümüne dair öngörülerini şu şekilde özetledi; “Alıcı ve satıcı kitlesinin döviz kurlarının seyrini bir süre takip ettikten sonra almaya veya satmaya başlayacağını, Ankara’da konut fiyatlarının Nisan ayından sonra oturmaya başlayacağını tahmin ediyoruz. Sabit ve orta gelir gurubunun alım gücünün düşmesinden dolayı ertelenmiş konut talebi bir süre daha devam edecektir. Kat karşılığı üretilecek ticari ve konut projelerinde yatırımcı ve arsa sahipleri cephesinde oranlar, bölgelere göre değişkenlik gösterecek. Hükümet, konut arzını artırmak için kentsel dönüşümün finansmanında inşaat firmaları açısından daha etkin yöntemler geliştireceğini tahmin ediyoruz. Ankara’da çağdaş konutlar ve karma projeler, Beytepe, Yaşamkent, Çayyolu, Alacaatlı, İncek ve Oran bölgelerinde yoğunlaşmaya devam edecek. Bu bölgedeki gayrimenkullerin satış ve kiralama kabiliyetlerinin arttığına şahit olacağız. İnşaat firmaları, mülk sahipleri ve tüketiciler, gayrimenkulde alım veya satım pozisyonuna geçmeden önce konusunun uzmanlarından destek almalarında uzun vadede sonsuz faydalar görüyoruz.

Türk Müteahhitler 2021’de Yurt Dışında 29,3 Milyar Dolarlık İş Üstlendi

Dünya genelinde başarılı işlere imza atan Türk müteahhitler, 2021 yılında yurt dışında 29,3 milyar ABD Doları tutarında proje üstlendi.


Son zamanlarda sık sık gündeme gelen inşaat sektörünün 2021 yılı yurtdışı performansı ve 2022 vizyonu ve hedefleri, Türkiye Müteahhitler Birliği’nin (TMB) ev sahipliğinde ve Ticaret Bakanı Mehmet Muş’un da katılımıyla, Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı M. Erdal Eren ile Türk Müşavir, Mühendisler ve Mimarlar Birliği (TürkMMMB) Başkan Yardımcısı İrfan Aker’in bulunduğu “2021 Yılı Yurtdışı Müteahhitlik ve Teknik Müşavirlik Hizmetleri Değerlendirme Toplantısı”nda masaya yatırıldı.


Yurt dışı müteahhitlik hizmetleri ülkemizin en rekabetçi hizmet alanlarından biri. Türk müteahhitler 2021 yılında yurt dışında 29,3 milyar ABD Doları tutarında iş üstlendi. 2020 yılında Türk müteahhitlerin yurt dışında üstlendiği projelerin bedeli 15,2 milyar ABD Doları olarak açıklanmıştı. 2020 ile kıyaslandığında Türk müteahhitlerin geçen yıl yurt dışında üstlendiği proje tutarı yaklaşık olarak 2’ye katlandı.


Rusya İş Hacmiyle Dikkat Çekti
Açıklanan resmi verilere göre, en çok proje üstlenilen ülke Rusya’da üstlenilen toplamda 11,2 milyar ABD Dolarlık büyüklükteki iş hacmi dikkat çekti. Yine açıklanan verilere göre, Irak 3,6 milyar ABD Dolarlık yeni proje bedeliyle en çok iş gerçekleştirilen ülkeler listesinde 2. sıraya çıktı. Açıklanan resmi verilere göre, listede ayrıca son dönemlerde dünyanın odağında bulunan bazı Sahra-altı Afrika ülkeleri de önemli ölçekte iş tutarlarıyla ön plana çıktı.


2021 Yılı Yurtdışı Müteahhitlik İşleri Masaya Yatırıldı
Konuyla ilgili açıklama yapan Ticaret Bakanı Mehmet Muş, son zamanlarda sık sık gündeme gelen Türk inşaat sektörünün 2020’de üstlendiği toplamda 15,2 milyar ABD Dolarlık senelik yeni proje tutarının 2021’de yaklaşık olarak iki katına çıkarak 29,3 milyar ABD Doları’na yükseldiğini duyurdu. Bakan Muş yaptığı açıklamada böylece sektörün yurtdışına açıldığı 1972’den şu ana kadar toplamda 131 ülkede üstlendiği toplam 11.093 projenin büyüklüğünün 451,5 milyar ABD Dolara yükseldiğini belirtti.

“30 Milyar ABD Doları Sınırının Aşılmasını Bekliyoruz”
Bakan Muş yaptığı açıklamada, 2021’e ait olan bazı diğer proje bilgileriyle ile beraber senelik rakamın 30 milyar ABD Doları’nı aşmasını beklediklerini kaydederek şunları dile getirdi: “En son, 2012 – 2013 yıllarında 31 milyar ABD Doları seviyeleriyle eriştiğimiz böyle bir rekora imza atmıştık. Devam eden kötü şartları da göz önünde bulundurarak, 2021 yılını da bir rekor yılı olarak ilan edebiliriz. Yakalanan bu yüksek seviyenin sektöre hayırlı olmasını, gelecek yıllarda bu seviyelerin çok daha üzerine çıkılmasını dilerim. Müteahhitlerimizin gerçekleştirdiği bu sıçramanın sektörümüzün gelişmişliğini göstermesi açısından çok önemli olduğunun altını özellikle çizmek isterim. Covid salgını gibi eşi görülmemiş bir şok karşısında bile karmaşık ve büyük ölçekli bir organizasyon gerektiren sektörün, yıkılmadan büyük bir esneklik ve dirençle, şartlar biraz normalleştiğinde aynı pozisyonuna geri dönebilmesi ve hatta önceki pozisyonun da ötesine geçebilmesi müteahhitlik sektörümüzün ne kadar geliştiğinin bir göstergedir.”


Yaptığı açıklamada son zamanlarda sık sık gündeme gelen müteahhitlik sektörünün yeni iş fırsatları yakalamasının önündeki en önemli engeller arasında finansman sıkıntıları olduğunu kaydeden Bakan Muş, bu doğrultuda, Türk Eximbank’ın sağladığı kredi imkanlarının etkinliğini artırmaya çalıştıklarını dile getirdi. Bakan Muş yaptığı açıklamada bunun dışında, finansman imkanları güçlü ülkelerin firmalarıylaTürkiye firmalarının üçüncü ülkelerde iş birliği gerçekleştirmeleri sağlamayı hedeflediklerini ve bu kapsamda ortak organizasyonlara yönelik çalışmalara yoğunlaştıklarını bildirdi.

Parasal Büyük Açısından Projelerin Yüzde 55’i Bağımsız Devletler Topluluğu’ndan Alındı”
2021 yılı projelerinin parasal büyüklük olarak, yüzde 55’lik kısmının BDT (Bağımsız Devletler Topluluğu), yüzde 17’lik kısmının Sahra-altı Afrika, yüzde 13’lük kısmının Ortadoğu ve yüzde 10’luk kısmının Avrupa bölgesinde alındığını dile getiren Bakan Muş, şöyle konuştu: “Sahra-Altı Afrika’nın bu sene, geleneksel pazarımız olan Ortadoğu’nun önüne geçmiş olduğuna şahit oluyoruz. Rusya, geçmiş yıllarda olduğu gibi en yüksek proje bedeline ulaşılan ülkeler arasında yine birinci sırada. Fakat bu sene Rusya’da 11,2 milyar ABD Doları ile bir takvim yılı içinde bir ülkede toplamda üstlenilen proje bedelinde bir rekora daha imza attık. 2013’te 9 milyar ABD Doları ile Türkmenistan’daydı bu rekor. Irak ise 2021 yılında üstlenilen 3,6 milyar ABD Dolarlık proje ile en çok proje üstlendiğimiz ikinci ülke haline geldi. Biliyorsunuz, Irak tarafı ile 2021 senesinde önemli ve verimli temaslarımız oldu. Irak ile ilişkilerimizi geliştirerek, müteahhitlerimizin bu ülkede daha da önünü açmayı hedefliyoruz.”

Bakan Muş, konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada teknik müşavirlik sektörünün de son dönemlerde önemli atılımlar yaptıklarını kaydederek, Türk teknik müşavirlik firmalarının yurtdışında üstlenmiş oldukları kümülatif proje bedelinin 2,7 milyar ABD Doları aştığını, 2021’de üstlenilen proje bedelinin de 137 milyon ABD Dolar civarında yapıldığını söyledi.

“Yurt Dışı Projelerde istihdam Edilen Türk İş Gücü Sayısını 100 Bine Yükseltmek İstiyoruz”
TMB Başkanı Eren, konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada sektörde en öncelikli hedef olarak yurt dışı projelerde istihdam edilen Türk işgücü sayısının hâlihazırdaki 25-30 binlerden yine 100 bine yükseltmek olduğunu dile getird. Eren konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Bir başka ifadeyle, ortaya koyduğumuz hedef; 10 milyar ABD Doları yatırımla sağlanabilecek istihdamın, ülkemiz kaynakları harcanmadan yaratılması ve Türkiye’ye her sene 3 milyar doların üzerinde dövizi istihdamdan kazandırmak demektir. Yurtdışında istihdamın artırılmasına yönelik bir istihdam paketi içerisinde bir araya getirdiğimiz mevzuat düzenlemelerine yönelik öneriler ile ilgili olarak Ticaret Bakanlığımız öncülüğünde Adalet Bakanlığımız ve Hazine ve Maliye Bakanlığımız nezdinde çalışmalar yürütüyoruz. Sayın Bakanımızın da bilgisinde olan bu hususlarda hiçbir zaman esirgemedikleri desteklerini istirham ediyoruz.”

Eren konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada ayrıca, tüm dünyada bir marka haline gelen “Türk Müteahhitliği”nin konumunu zaafa uğratmamak ve daha yüksek seviyelere taşımak için, yurtdışı faaliyetlerine yönelik bir “Akreditasyon Sistemi”nin gerekli olduğunu söyledi.

“Ertelenen Projeler 2022’de Hayata Geçirilecek”
TMB Başkanı Erdal Eren yaptığı açıklamada 2021’de koronavirüs salgınının belli ölçülerde de kontrol altına alınması ve petrol fiyatlarındaki artışların etkisiyle, yurt dışı pazarlarda ve bu kapsamda müteahhitlik hizmetlerinde bir canlanma olduğunu kaydetti. Eren, 2022’de küresel ekonomide toparlanmanın sürmesi ve koronavirüs salgını şartlarında sağlanacak olan iyileşme ile beraber, koronavirüs salgını döneminde ertelenen alt ve üstyapı projelerinin hayata geçirilmesinin sektör için önemli frsat olduğunu kaydetti. Eren, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Ayrıca artan petrol fiyatları, özellikle geleneksel pazarlarımızda yeni projelerin üstlenilmesi için destekleyici olacaktır. 2021 yılında firmalarımızın gösterdiği başarıdan aldığımız güç ve olumlu seyreden 2022 yılı projeksiyonlarını dikkate alarak, artık yeni hedefleri konuşmanın zamanı olduğunu düşünüyoruz. Salgının bahara kadar engel olmaktan çıkacağı ümidi ile 2022 yılında yurtdışında 30 milyar ABD Dolarlık yeni iş hacmini aşmayı hedefliyoruz. Orta vadede de bu rakamı 50 milyar ABD Doları seviyesine çekmek amacındayız.”

“Mimarlık ve Müşavirlik Firmaları 129 Ülkede Proje Üstlendi”

Türk Müşavir, Mühendisler ve Mimarlar Birliği Başkanı İrfan Aker de konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, Türk mühendislik, mimarlık ve müşavirlik firmaları olarak 2021’in sonu itibariyle toplamda 129 ülkede 2 bin 374 projenin planlamadan inşaat kontrolü ve işletmeye alma gibi çeşitli aşamalarında toplam olarak 2,7 milyar ABD Doları tutarında hizmet sağladıklarını kaydetti. Son dönemlerde yurt dışında sözleşme bedeli 100- 150 milyon ABD Doları olan mühendislik ve müşavirlik işlerinde de bulunmayı başarmanın sevincini yaşadıklarını dile getiren Aker, konu ile ilgili sözlerini şu şekilde tamamladı: “Ülkemizdeki büyük ölçekli projelerden sağladığımız tecrübeler, iş bitirmeler ve referanslar, bizlerin yurtdışındaki ihalelerde, teknik yeterlilik yönünden çoğu zaman Avrupa ve Amerikan mühendislik/ müşavirlik firmalarının önünde yer almamızı sağlıyor. Bu bizlere, kalite- fiyat kombinasyonunun uygulandığı ihalelerde avantaj sağlamaktadır.”

Yusufeli Barajı’nda İnşaat Çalışmaları Sürüyor

Yusufeli Barajı ve HES Projesi’nde inşaat çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor.


Artvin’in Yusufeli ilçesinde Çoruh Nehri üzerindeki Yusufeli Barajı inşaatında çalışmaların devam ettiği bildirildi.


DSİ 26. Bölge Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamaya göre, baraj gövdesi enjeksiyon çalışmaları sürüyor. Dolusavak hidromekanik imalatları ve dipsavak vana odası inşaat çalışmalarının devam ettiği aktarılan açıklamada, “Tünelli dolusavak kaplama betonu tamamlanmış olup giriş, çıkış ve havalandırıcı bölgesindeki çalışmalar, santral binasında idari ve ünite bloklarında mimari işler, trifükatör bölgesinde tıkaç çalışmaları, mansap düzenlemesi su altı kazı çalışmaları devam etmektedir” denildi.


Açıklamada ayrıca, 275 metreyle çift eğrilikli beton kemer kategorisinde Türkiye’nin birinci, dünyanın üçüncü en yükseği olacak Yusufeli Barajı’nın kurulu gücünün 558 megavat, yıllık enerji üretiminin 1 milyar 888 milyon kilovatsaat/yıl olduğu kaydedildi.

Vitra’nın Plural Koleksiyoyla Banyonun Rengi Değişti!

Vitra Plural banyo koleskiyonu, mat tonlardaki kil beji, yosun yeşili ve terra rosa renk alternatifleriyle zenginleştirildi.


Vitra’nın tasarımcı Terri Pecora iş birliğiyle geliştirdiği banyo koleksiyonu Plural, mat tonlardaki kil beji, yosun yeşili ve terra rosa renk alternatifleriyle zenginleştirildi. Geleneksel banyo düzenini yeniden yorumlayan Vitra Plural, alternatif renk paletiyle de banyo mekanını dönüştürüyor.

50’lerin ikonik görüntülerinden esinlenen klasik bir atmosfer sunan Vitra Plural’da, genellikle banyoda görülmeyen nötr bir renk paleti ve ahşap bitişlere sahip ürünler kullanılıyor. Böylece evin sıcaklığı ve evde olmanın yarattığı iyi duygular banyoya taşınıyor. Banyodaki beyaz hakimiyeti, yerini kil beji, vizon ve siyah gibi renklerle bırakıyor. Mat tonlardaki renk paleti artık bej, yosun ve terra rosa ile çeşitlendiriliyor. Birbirleriyle uyumlu renkler, koleksiyonun zarif seramiklerinde buluşuyor.

Good Design, The Designer Award ve Wallpaper’dan ödül alan Vitra Plural, Amerikan cevizi tezgahlarla ahşabın sıcaklık ve zarafetini banyolara taşıyor. Estetik görünümü tamamlayan metal ayaklar, ahşabın yanı sıra farklı renklerdeki seramik tezgahlarla da kombinlenebiliyor. Koleksiyon, yenilikçi sifon çözümleriyle, lavaboları duvara dayalı olmaktan kurtarıyor, banyonun herhangi bir yerine, istenen açıyla yerleştirilmesine olanak tanıyor. Koleksiyonun farklı derinlikteki çanak, monoblok ve etajerli lavabo kombinleri, banyoda etkileşimi artırıyor. Koleksiyondaki aynalar ise hareket edebilir yapısıyla esnekliği ve paylaşımı destekliyor.

ABD’de İnşaat Harcamaları Kasım 2021’de Yüzde 0,4 Arttı

ABD’de Kasım 2021’de gerçekleşen inşaat harcamaları verileri açıklandı.

ABD’de merakla beklenen Kasım 2021 inşaat harcamaları verileri açıklandı buna göre, inşaat harcamalarında aylık bazda yüzde 0,4 artış kaydedildi. Sektör temsilcileri bu artışı “beklenenin altında” şeklinde yorumladı.


ABD Ticaret Bakanlığı, Kasım 2021 dönemine ilişkin inşaat harcamaları verilerini açıkladı. Buna göre, ülkede inşaat harcamaları, Kasım 2021’de bir önceki aya kıyasla yüzde 0,4 artışla 1,63 trilyon dolar oldu.


Piyasa beklentilerinin altında yükseliş gösteren inşaat harcamalarının bu dönemde yüzde 0,6 artması öngörülüyordu. İnşaat harcamaları Ekim 2021’de de yüzde 0,4 artmıştı. Söz konusu dönemde, özel sektör inşaat projeleri yüzde 0,6 artarken kamu inşaat harcamaları yüzde 0,2 azaldı. İnşaat harcamaları, yıllık bazda ise yüzde 9,3’lük artış kaydetti.

Mersin’e Metro Projesi

Mersinlilerin uzun zamandır beklediği metro projesi hayata geçiriliyor.


Mersin halkının uzun zamandır beklediği Mersin Metrosu’nun temeli atıldı. Mersin Metrosu’nun temeli, kentin düşman işgalinden kurtuluşunun 100. yıl dönümünde Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen törenle atıldı. Mersin Metrosu’nun temelini, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ile birlikte attı.


Temel atma töreninde konuşma yapan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, 3 Ocak 2022 tarihinin kent için bir milat olacağına dikkat çekti. “Medeniyet Projesi” olarak adlandırdığı metro projesinin temelinin Mersin için çok özel bir gün olan Kurtuluş Gününde atıldığını ifade eden Seçer, Mersin’in dünyanın en güzel kenti olduğunu vurguladı.

“Mersin, Huzur ve Kardeşlik Kenti”
Seçer, sözlerine şöyle devam etti: “Huzur kenti, kardeşlik kenti, hoşgörü kenti, barış kenti. Biz hepimiz hangi renkten olursak olalım, hangi bölgeden gelmiş olursak olalım, burada tek yumruk, tek vücut, kardeşçesine yaşıyoruz. Mersin göçlerle kurulmuş bir kent. Yerli nüfusumuz 2 milyon. Ama 400 bin de geçici koruma altındaki sığınmacıları ağırlıyoruz. Belediyemizin kaynakları 2 milyon nüfusumuza göre geliyor. Ama biz bu gelen kaynakları hiçbir ayrım yapmadan 2 milyon 400 bin insanın hizmetine sunuyoruz. Ayrımcılık yapmadan, gayrımcılık yapmadan, biz insanı insan olduğu için seviyoruz. Mersin müstesna bir kent. Gelecekte sadece bölgede değil, ülkede değil, dünyada yıldızı parlayacak ender kentlerden bir tanesi. Bu kentin, bu güzel şehrin belediye başkanlığını yapmaktan onur duyuyorum, şeref duyuyorum.”

Akdeniz’in İlk Yeraltı Metro Projesi
Bugün burada Akdeniz’in ilk yeraltı metrosunun temel atma töreni için toplandıklarını hatırlatan Seçer, “35 kilometre raylı sistem. Alttan giden metromuz var. Şimdi temelini atacağız. Eski Mezitli Belediyesi önünde başlayacak, eski otogarda bitecek. 13,4 kilometre. İkincisi, Yenişehir fuar alanında başlayacak, 34. Cadde boyunca devam edecek. Orada üniversite hastanesine, üniversiteye ve GMK Bulvarına ring yapacak 11 kilometrelik travmay yaptık. Üçüncüsü, eski otolardan başlayıp birinci etabın doğu noktasında son bulacak istasyonda, şehir hastanesi ve yeni otogara kadar gidecek. Mersin’e raylı sistemler dönemi hayırlı olsun. Bugün temelini atacağımız metro 3,5 yılda bitecek. Direk ya da dolaylı 4 bin kişi faydalanacak. Bizim metroya ödeyeceğimiz paranın üçte ikisi Mersin’de kalacak. Orada çalışanların cebine gidecek, yani Mersin ticareti canlanacak. 11 istasyon olacak. Bizim merkezdeki otopark derdimiz de ortadan kalkacak” dedi.

“Bir Medeniyet Projesi Gerçekleşiyor”
Seçer’in paylaştığı bilgilere göre metro projesi 11 istasyondan meydana geliyor. Bu istasyonların 7’sinde 400 araçlık otopark alanı bulunuyor. İstasyonlarda ayrıca bisiklet park yerleri, sosyal alanlar ve alışveriş merkezleri olduğunu söyleyen Seçer, “Mersin sadece kazanacağı metroyla süratli, ucuz, konforlu, güvenli bir toplu taşıma aracına kavuşmuyor, bir medeniyet projesi gerçekleştiriyor. Bir demokrasi projesi, barış projesi. Metroyu kullanan, her vatandaşımın kimliği, sosyoekonomik durumu, zengindir, fakirdir ayrımı olmadan herkes metroda seyahat edecek. Neden? Metro rahat, metro konforludur. Akdeniz ilçesinde oturan bir kardeşim Yenişehir’e, Mezitli’ye, Toroslar’a rahatça gidebilecek. Bütün ilçeleri birbirine bağlayacak. Merkezi bitirelim, Tarsus’a da Silifke’ye de bütün ilçe raylı sistemler projemizi bir bir hayata geçireceğiz, endişeniz olmasın” diye konuştu.

“100 Yıl Önce Kendini Kurtaran Şehir”
İYİ Parti lideri Akşener de törende yaptığı konuşmada, demokrasinin şehri, hoşgörü, barış gibi güzel kavramları içinde barından ve en önemlisi saygının şehri Mersin’de olmaktan mutluluk duyduğunu söyledi. Akşener, “Bugün 3 Ocak 2022 ve tam bundan 100 yıl evvel kendi kendini kurtaran şehir Mersin. Sizlerle beraber olmak aranızda bulunmak ve böyle bir kalabalıkla kadınlı, erkekli, gençli, yaş almış insanların bulunduğu böyle bir kalabalığın karşısında olmak ve genel başkanımız Kılıçdaroğlu, belediye başkanlarımız, milletvekillerimizle beraber olmak inanılmaz bir heyecan, büyük bir onur” diye konuştu.
Bugün Mersin’de metronun temeli atmak üzere güzel bir konuyla bir arada olduklarını vurgulayan Akşener, Başkan Seçer’e teşekkür etti.

“Burada Büyük Bir İmza Attınız”
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ise Mersin’in kurtuluşunun 100. yıldönümünde metronun da temelinin atıldığını ifade ederek, “Dolayısıyla bir belediye başkanının kendi kentine yapabileceği en büyük hizmetlerden birinin temelini atıyoruz. Belediye başkanı arkadaşlarıma şunu söyledim; ‘Sakın ola ki hiçbir ayrım yapmayın. Eğer bir pozitif ayrımcılık yapacaksanız yoksul mahallelilerden, fakir mahallelerden başlayacaksınız. Kentte yaşayanların her birisi huzur içinde yaşayacak. ve bulunduğunuz belediyeden hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Bunun sözünü vereceksiniz’ ve belediye başkanlarımız böyle çalışıyorlar. Evet, 100 yıl önce bayrağımız göklere çekildi. Yüz yıl önce bu ülke yani Türkiye önemli başarılara Kurtuluş Savaşı ile imza attı. Siz de burada büyük bir imza attınız, bayrağımızı göndere çektiniz.


Konuşmaların ardından, Kılıçdaroğlu, Akşener, Seçer ve protokol üyeleri, 3 etaptan oluşan Raylı Sistemler Projesinin ilk etabı olan batıda Mezitli Belediyesi eski hizmet binası ile doğuda eski otogar arasını kapsayan toplam 13,4 kilometrelik yeraltı metro inşaatının temeli birlikte attı.

Ocak 2022 Kira Artış Oranı Belli Oldu

TÜİK’in Aralık ayı enflasyon rakamlarını açıklamasıyla birlikte Ocak 2022 kira artış oranı da belli oldu.


Tüm Türkiye’deki ev sahibi ve kiracıları ilgilendiren Ocak 2022 kira artış oranı belli oldu.


Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), merakla beklenen enflasyon oranları açıkladı. Buna bağlı olarak Ocak 2022 kira artış oranı da belli oldu.


Bilindiği üzere, ev sahipleri yılda bir kez kira zammı yapabiliyor. Bu zam da Borçlar Kanunu’na göre belirleniyor.


İşte Ocak 2022 Kira Artış Oranları

TÜİK tarafından açıklanan verilere göre, Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık yüzde 36,08 oranında arttı. TÜFE’deki aylık yükseliş ise yüzde 13,58 olarak kayıtlara geçti. Yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) ise yıllık yüzde 79,89, aylık bazda yüzde 19,08 arttı.


TÜFE’de (2003=100) 2021 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre artış yüzde 13,58 oldu. Bir önceki yıla kıyasla ise yüzde 36,08 artış kaydedildi. Bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 36,08 artış oldu. 12 aylık ortalamaya bakıldığında ise yüzde 19,60 artış gerçekleşti.


Buna göre Ocak 2022 kira artış oranı 19,60 oldu. Ev sahipleri kiradaki evleri için en fazla 19,60 oranında zam talep edebilecek. Aylık 1000 lira olan kira bedeline en fazla 196 lira zam yapılabilecek.

Copa’ya Çin’den Ödül!

Copa, Çin’de her sektörün en popüler markalarının ödüllendirildiği China Confortable Household Conference’da radyatör alanında 2020 yılının en popüler markası ödülünün sahibi oldu.

Copa, Çin’de her sektörün en popüler markalarının ödüllendirildiği China Confortable Household Conference’da radyatör alanında 2020 yılının en popüler markası ödülünün sahibi oldu. Son kullanıcıların internet üzerinden farklı kategorilerde yaptığı değerlendirmeler sonucunda kazananların belirlendiği bu prestijli ödülü 2 yıl üst üste kazanan Copa, sektördeki iddiasını bir kez daha ortaya koydu.

Çin’in en prestijli sektörel ödül törenlerinden biri olan China Confortable Household Conference, 2017’den bu yana her yıl çeşitli sektörlerdeki en popüler markaları belirlemeye devam ediyor. Pandemi nedeniyle ertelenen ve bu yıl 8 Aralık 2021 tarihinde gerçekleşen ödül töreninde, tüketicilerin en favori markaları ödüllendirildi. İklimlendirme sektörünün lider markalarından Copa ise radyatör alanında 2020 yılının en popüler markası ödülünün sahibi oldu. Copa bu prestijli ödülü, kullanıcıların 7 farklı kategoride en iyi kalite ve hizmet standartlarını göz önünde bulundurularak internet üzerinden kullandıkları oylar sonucunda 2 yıl üst üste kazanmış oldu.

Yüzde 100 yerli sermaye ile üretim yapan ve yenilikçi ürün grubuyla dikkat çeken Copa, 4 kıtada 40’tan fazla ülkede faaliyet gösteriyor.

Tam yoğuşmalı ve konvansiyonel kombi; duvar tipi split, multisplit ve salon tipi klima; hermetik şofben ve radyatörleriyle tüketicilerine hizmet veren Copa, yüksek verim ve maksimum performans sağlayan ürünleriyle fark yaratmaya devam ediyor.

Çizgi Teknoloji’de Hedef Uluslararası Pazarlar

Çizgi Teknoloji Satış Pazarlama ve Operasyon Direktörü Mehmet Avni Berk, geride bırakmaya hazırlandığımız yılı değerlendirdi, 2022 hedeflerini anlattı.

Çizgi Teknoloji Satış Pazarlama ve Operasyon Direktörü Mehmet Avni Berk, 2021 yılını değerlendirdi, 2022 yılına dair öngörülerini ve hedeflerini paylaştı. Berk, uzun yıllardır Türkiye’de faaliyet gösteren bir şirket olarak büyüme noktasında iç pazarda belli bir noktaya getirdikleri Çizgi Teknoloji’nin 2022 yılında yurt dışı açılımlarıyla birlikte uluslararası bir kimliğe bürüneceğine dikkat çekti.

Kanada Ve Hollanda’ya Şirket Kurulacak
Daha hızlı büyümeyi sağlamak ve ürünlerinin uluslararası pazarlarda rekabetçi bir hale gelmesiyle beraber artık uluslararası pazarlarda yer alabileceklerini öngördüklerini kaydeden Berk, gelecek üç yıl içinde gelirlerinin yarısının ihracattan gelmesini hedef olarak belirlediklerini söyledi.


Pandemiden önce çeşitli yurt dışı fuarlarına katıldıklarını, söz konusu çalışmalarına Covid-19 nedeniyle ara vermiş olsalar da 2022’de hızla bu doğrultuda faaliyetlerini sürdüreceklerini dile getiren Berk, “Yaptığımız çalışmalar ve pazar araştırmaları neticesinde, özellikle Kanada ve Hollanda’da yerleşik yeni firmalar kurmaya karar verdik. Çizgi Teknoloji bünyesinde yer alacak firmalar üzerinden bilhassa Avrupa ve Kuzey Amerika pazarına yönelik faaliyetler gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Dolayısıyla söz konusu pazarlara Türkiye’den ulaşmak yerine, bu ülkelerde oluşturacağımız yapılar sayesinde çok daha hızlı ulaşabileceğimizi öngördük.” ifadelerini kullandı.


Berk, Endüstri 4.0’ın giderek yayılması, pandemi sonrası endüstriyel bilgisayarlarının yanı sıra ihracat potansiyeli yüksek olan sağlık alanındaki medikal monitörlerinin talep göreceği ve pazarın hızla büyüyeceği öngörüsüyle, yatırımlarını ve pazar hedeflerini bu yönde gerçekleştirmeyi uygun gördüklerini belirtti.

“Endüstriyel Ürün Grubumuzda Büyüme Gerçekleşti”

Küresel salgının etkisinde geçen 2020 ve 2021 yıllarının zorlu geçtiğini, ancak 2020’de hedeflerinin üzerinde tamamladıklarını, 2021’de ise hedeflerine ulaşarak tamamlayacaklarını öngördüklerini ifade eden Berk, ürün grupları içinde özellikle endüstriyel ürün grubunda ciddi bir büyüme olduğunu vurguladı.


Ürün gruplarında 2021 yılını değerlendiren Berk, “Bildiğiniz üzere Endüstriyel, Medikal ve Dijital Signage/Kiosk olmak üzere üç ürün grubumuz bulunmaktadır. Bunlardan ağırlıklı olarak hizmet sektörüne sunduğumuz Dijital Signage ve Kiosk ürün grubumuzda, 2021 yılında pandemi sebebi ile yavaşlayan hizmet sektörünün etkisini gördük. Ama buna karşılık Medikal ve Endüstriyel ürünlerle ilgili, medikal ve endüstriyel bilgisayar ürün gruplarımızda ciddi bir büyüme var.” dedi.


Bu kapsamda özellikle 2021 yılında ivme kazanan Endüstri 4.0 yatırımlarının etkisi olduğunu belirten Berk, endüstri ürün grubunun 2022 yılında daha da büyüyeceğini öngördüklerini söyledi.

“Emin Adımlarla İlerleyeceğiz”

Yeni yılda da hedeflerinden ayrılmadan emin adımlarla ilerlemeye devam edeceklerini bildiren Çizgi Teknoloji Satış Pazarlama ve Operasyon Direktörü Berk, konuşmasını şöyle tamamladı:“Özellikle son çeyrekte daha da artan Endüstriyel Bilgisayar Grubu ürün satışlarının, 2022’de daha da büyüyerek devam edeceğini öngörüyoruz. Her ne kadar her geçen yıl gerek pazar koşulları gerekse rekabet şartları daha çetin bir hal alsa da firma olarak bu doğrultuda hazırlıklarımızı yapıyoruz. Bunun yanında bir de pandemi koşullarını unutmamak gerekiyor. Farklı varyantlarla seyretmeye devam eden ve daha da uzayacak gibi gözüken sürecin de ilk dönemlerdeki gibi olmasa da işleri sekteye uğrattığını söyleyebiliriz. Bütün bunlara rağmen enerji krizi gibi ortaya çıkan yeni zorluklara karşı tıpkı çip krizindeki gibi öngörülü bir şekilde hareket ederek hazırlıklı olursak, mevcut ve olası yeni sorunların üstesinden gelebileceğimizi düşünüyoruz.”

Hilti’den Yeni Halat Sistemi

Gelenekselleşen Marketing Wave etkinliğinde piyasaya sunulacak MW Portfolyosu’nun lansmanını yapan Hilti, zorlu inşaat sahalarına yenilikçi ve mobilitesi yüksek bir perspektif kazandırmayı amaçlıyor.

Bütünleşik hizmet kapsamıyla inşaat profesyonellerinin iş ortağı olmayı hedefleyen Hilti, sahada çalışmayı daha verimli, kolay ve güvenli hale getirmek için yeni ürünler geliştirmeye devam ediyor. Gelenekselleşen Marketing Wave etkinliğinde piyasaya sunulacak MW Portfolyosu’nun lansmanını yapan şirket, zorlu inşaat sahalarına yenilikçi ve mobilitesi yüksek bir perspektif kazandırmayı amaçlıyor. Klasikleşmiş yöntemlere göre birçok avantaj sunan MW Halat Sistemi, binaların dayanıklılık performansını artıran Hilti Modüler Kanal Sistemleri’ne (MT) entegre edilerek inşaat profesyonellerinin ihtiyaçlarına cevap vermeye hazırlanıyor.


Geleceği referansalan inovatif yaklaşımı, yeni nesil mühendislik anlayışı ve pazarda fark yaratan ürünleriyle sektörünün öncüsü olan Hilti, yeni portföyü ile inşaat sektörü için katma değer yaratmayı sürdürüyor. MW Portföyünde yer alan halat sistemleri, esnekliği estetikle buluştururken inovatif mühendislik anlayışıyla geliştirilen ve en hafif yüklerden en ağırlarına kadar entegre bir portfolyo sunuyor. EN61439 direktiflerine uygun olarak tasarlanan MW Halat Sistemleri, tüm beton ve çelik üzerine olan ankraj çözümleri ile çalışıyor.

4 Kat Daha Hızlı Kurulum

Tüm askılama uygulamalarında kullanılmak üzere tasarlanan Hilti MW Portfolyosu; farklı aplarda çelik halatlar, ana bağlantı elemanları ve hataya yer veremeyecek kilitler içeriyor. Portfolyonun en önemli özellikleri arasında şantiyeye büyük esneklik getirmesi ve geniş bir yelpazede mekanik ve elektrikle ilgili tüm uygulamaların askılanmasına yardımcı olması yer alıyor. Çelik teller, mekanik, elektrik, havalandırma, aydınlatma gibi tesisatları askıya almanın en efektif ve pratik yolunu sunuyor. Geleneksel askılamalara göre çok daha pratik olan MW Portfolyosu ,zorlu ana malzemeler içinse çok daha esnek. MW Halat Sistemleri, dört kata kadar daha hızlı kurulum fırsatı sunarak maliyetten de tasarruf edilmesini sağlıyor.

Esnek Ve Estetik

Binada açık kalacak kısımlarda yapılacak askılamalar için neredeyse görünmez yapısıyla estetik bir görünüm oluşturan Hilti Halat Sistemleri mimarların da işini kolaylaştırıyor. Özel alet gerektirmeden kullanıma hazır kilitlerle kurulum gerçekleştirilebilen sistem, kesme veya germe gibi süreçleri de ortadan kaldırıyor. Hiçbir kesim ve sıcak çalışmaya gerek duymadığı için güvenliği maksimum seviyeye çıkaran Hilti Halat Sistemleri, busbar uygulamalarında da kullanılmak üzere tüm EN 61439direktiflerine uygun bir tasarıma da sahip. Sismik sınırlama uygulamalarında ise bağlantı ANSI/ASHRAE standart 171’e göre onaylanmış testleri bulunuyor. Üstelik uygulamalarda ve sismik sınırlamalarda kullanılacak tüm hesaplar, Hilti’nin gelişmiş mühendislik yazılımı PROFIS Engineering üzerinden yapılıp uygulanabiliyor. Yapısal bağlantı tasarım yazılımı sayesinde Hilti Halat Sistemleri, hatasız ve güvenli bir şekilde kurulabiliyor.


Lansmanı yapılan Hilti Halat Sistemleri, Hilti Modüler Kanal Sistemleri’yle birlikte uyumlu bir şekilde çalışabiliyor. Hilti’nin 360 derece hizmet anlayışına uygun olarak tüm çözümleri birbirleriyle entegre bir şekilde kullanılarak inşaat sahalarında maksimum performans gösteriyor. Bunlardan biri olan Hilti MT Modüler Kanal Sistemleri, tüm askılama ve destek sistemlerini tek bir teknolojide buluşturarak güncel yönetmeliklere uygun en verimli ve güvenilir teknolojileri bir araya getiriyor.3D yapılar için daha esnek kullanımıyla dikkat çeken sistem, Hilti Halat Sistemleri’nden maksimum performans alınmasını sağlayarak yüzde yüz uyum içinde kurulabiliyor.

Vakıf GYO’dan Yeni Proje!

Vakıf GYO, İzmir’in Konak ilçesine bağlı Mersinli Mahallesi’nde hayata geçireceği yeni proje için düğmeye bastı.


Vakıf Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO), geçtiğimiz günlerde İstanbul Maltepe’de yükselen Tablo Adalar projesini satışa çıkarmıştı. Firma şimdi ise yeni proje için harekete geçti. İzmir’in Konak ilçesine bağlı Mersinli Mahallesi’nde hayata geçirilecek olan Meydan 35 projesi için ön talep toplamaya başladı.


Vakıf GYO, yeni projesi için İzmir’in Konak ilçesini seçti. Meydan 35 projesi Konak’a bağlı Mersinli Mahallesi’nde inşa edilecek.


17 bin 703 metrekare arsa alanı üzerinde yükselecek olan Meydan 35 projesi, 128 bin 654 metrekare inşaat alanına sahip.


Ruhsat aşamasında olan projenin detayları kısa süre içerisinde paylaşılacak.

Kiler GYO Pendik Projesi İçin Düğmeye Basıldı

Kiler GYO ve Biskon Yapı ortaklığıyla hayata geçirilecek olan Kiler GYO Pendik projesi için düğmeye basıldı.


Megakent İstanbul’da konut projeleri hız kesmiyor. Kiler GYO ve Biskon Yapı ortaklığıyla hayata geçirilecek Kiler GYO Pendik projesi için düğmeye basıldı.


Kiler Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO), Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) İstanbul İli Pendik İlçesi Dolayoba Mahallesi 10510 Ada 1 Parsel Ve 10299 ada 3 parselin arsa satışı karşılığı gelir paylaşımı işi ihalesi hakkında açıklama yaptı.


Buna göre; Kiler GYO, İller Bankası’nın İstanbul Pendik Dolayoba Mahallesi 10510 Ada 1 Parsel Ve 10299 Ada 3 Parselin Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı İşi ihalesine 3 milyar 111 milyon 111 bin 108 TL ile en yüksek teklifi veren firma oldu.


Kiler GYO Pendik arsası ihalesi kapsamında arsa satışı karşılığı satış toplam geliri olarak 3 milyar 111 milyon 111 bin 108 TL, arsa satışı karşılığı banka payı gelir oranı olarak yüzde 25 ve arsa satışı karşılığı asgari banka payı geliri olarak 777 milyon 777 bin 777 TL teklif verdi.


Kiler GYO’nun İstanbul ili Pendik ilçesi, Dolayoba Mahallesi 10510 ada 1 parsel Ve 10299 ada 3 parsedin arsa satışı karşılığı gelir paylaşımı işi ihalesine verilen teklifi uygun bulundu. Kiler GYO A.Ş. – Biskon Yapı A.Ş. İş Ortaklığı sözleşmeye davet edildi.

*Fotoğraf, Kiler GYO’nun Referans Kartal projesine aittir.

Yabancılar Gayrimenkul Yatırımı İçin Hangi İlçeleri Tercih Ediyor?

Yabancıya gayrimenkul satış şirketi Nevita’nın araştırmasına göre, 2021’in 11 ayında İstanbul’da yabancıların en çok gayrimenkul aldığı ilçelerin ilk sırasında, 7 bin 905 konutla Esenyurt yer aldı.


Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre; yabancıya konut satışı 2021’in 11 ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 39,4 yükselerek 50 bin 735 olarak kaydedildi. Ocak-Kasım döneminde İstanbul’da yabancılara gerçekleştirilen konut satışı yüzde 37 arttı ve 23 bin 169 olarak gerçekleşti. Ülkede yabancıların aldığı konutların yüzde 46’sı, İstanbul’dan oldu.


2021’in 11 ayında İstanbul’da yabancıya en çok konut satılan ilçelerin başında 7 bin 905 adetle Esenyurt yer alırken, onu 2 bin 608 ile Beylikdüzü izledi. İki ilçenin toplamı 10 bin 513’e yükseldi. Esenyurt ve Beylikdüzü’nde yabancılara gerçekleştirilen satış adedi, il genelinin neredeyse yarısını, yüzde 45,4’ünü meydana getirdi.


İstanbul’da Ocak-Kasım döneminde yabancıların en çok konut aldığı üçüncü ilçe bin 734 ile Başakşehir olarak belirlenirken, onu 1.104 ile Avcılar izledi. Bu dönemde 4 ilçede bin rakamı geçildi.


2021’in 11 ayında Kağıthane’de 839, Büyükçekmece’de 772, Zeytinburnu’nda 654, Bağcılar’da 644, Küçükçekmece’de 600, Kartal’da 581, Kadıköy’de 541, Sarıyer’de 515, Şişli’de 486, Ümraniye’de 460 adet konut satışı gerçekleşti.


Bahçelievler 393, Bakırköy 355, Fatih 351, Beyoğlu 346, Eyüpsultan ise 322 konutla listeye ismini yazırdı. Diğer ilçelerin toplamında ise 1.959 adet konut yabancıya satıldı.

“Türkiye’de Yabancıların Konuta Ödediği Rakam Yükseliyor”
Konuyla ilgili açıklama yapan Nevita Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Akbal, Türkiye’de yabancıların konuta ödediği rakamın yükselmeye başladığının, batılı alıcıların sayısının arttığının altını çizen Akbal, özellikle İstanbul’un her alanda olduğu gibi gayrimenkul yatırımcısının da dikkatini çektiğine, bu alanda ciddi artış kaydedildiğine dikkat çekti.


Akbal, Türkiye’nin sahip olduğu eşsiz avantaj ve fırsatlardan bahsederek, hem Türkiye’nin hem de Nevita’nın 2021’i yabancıya konut satışında rekorlarla kapatacağını söyledi.


Son dönemde batıda güçlenen milliyetçilik akımları ve artan İslamofobi nedeniyle artık yabancıların bu ülkelerde kendilerini rahat hissetmediğini belirten Akbal, “Bu açıdan Türkiye’nin önünde müthiş bir fırsat var. Tarihi boyunca farklı din, dil, milletten insanları kucaklamış bir ülke Türkiye. Bunun değeri de bugünlerde çok daha iyi anlaşılıyor. Değişen bu dünyada Türkiye yabancılar için gerçek anlamda bir çekim merkezi olabilir” dedi.

Özak GYO Göktürk 2 Projesinde İnşaat Başlıyor

Özak GYO tarafından İstanbul’un Eyüp ilçesinde hayata geçirilecek Göktürk-2 projesinin inşaat işlerini İnt-Er Yapı İnşaat üstlendi.


İstanbul konut projeleri devam ediyor. Özak GYO yeni projesi Göktürk-2 için düğmeye bastı. Projenin inşaat işleri İnt-Er Yapı İnşaat firmasına verildi.


Özak GYO’nun İstanbul Eyüp’te hayata geçireceği Göktürk-2 projesinin inşaat işlerinin İnt-Er Yapı İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş tarafından yapılmasına karar verildi. İstanbul’un Eyüp ilçesine bağlı Göktürk Mahallesi’nde yer alan 10 bin 673 metrekarelik arsa üzerinde yükselecek proje, Göktürk Göleti Mesire Alanı’na komşu olacak.


Proje; Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne 34, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne 24, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’ne 21 ve İstanbul Havalimanı’na 20 kilometre mesafede konumlanıyor.

*Fotoğraf Özak GYO Göktürk projesine aittir.

İzmir’de Kentsel Dönüşüm Projeleri Sürüyor

İzmir Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Tunç Soyer, şehirdeki kentsel dönüşüm projeleri hakkında bilgi verdi.


İzmir’de kentsel dönüşüm çalışmaları hız kesmeden devam ediyor. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Soyer, “Kentsel dönüşüm 2022’de İzmir’e damga vuracak” dedi.


Kentteki kentsel dönüşüm projeleri ile ilgili bilgi veren Soyer, şunları söyledi: “”İzmir’de Bakanlığın benim bildiğim kentsel dönüşüm çalışması yok. İBB’nin kentsel dönüşüm modeli; vatandaşı müteahhide ezdirmeyen, müteahhit ve vatandaş arasında köprü vazifesini kuran bir model. 2022’de birçok alanda kentsel dönüşüm çalışmamız var. Özetle kentsel dönüşüm 2022’de İzmir’e damga vuracak başlıklardan olacak. Kentsel dönüşüm konusunda yeni modellerimiz de var. Hiçbir kentte gündeme gelmemiş yeni modeller var, şimdilik sürpriz olarak bırakmak istiyorum.”

Çimento Fiyatlarına Zam Yolda!

İMKON Başkanı Tahir Tellioğlu, 2022’nin ilk aylarında çimento fiyatlarının artacağını söyledi.


Çimento fiyatlarındaki artış uzunca bir süre sektörün gündemini meşgul etmişti. Kurda yaşanan düşüşle birlikte çimento fiyatlarında indirim beklenirken, İMKON Başkanı Tahir Tellioğlu’ndan farklı bir açıklama geldi. Tellioğlu, 2022’nin ilk aylarında çimento fiyatlarının artacağını söyledi.


İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) Başkanı Tahir Tellioğlu, çimentonun 2022’nin ilk ayında zamlanacağını açıkladı.
Geçtiğimiz günlerde, müteahhitler çimento fiyatlarındaki abartılı artışı gerekçe göstererek grev yapmışlardı. Fiyatlarda yaşanan durulma sonrası müteahhitler başlattıkları grevlerini sonlandırmıştı.


O dönemde Rekabet Kurumu da konu hakkında inceleme başlatmıştı. Yapılan soruşturmanın 7 aydır devam ettiğini ifade eden Tellioğlu, şöyle konuştu: “Bugün, beton firmalarına çimento fiyatlarında yüzde 20 artış yapılacağı duyurulmuş. Halen çimentonun tonu ortalama 500 TL, bu artışla 600 TL’ye çıkacak. Çimentonun maliyetinde büyük oranda yerli girdi var, bu zam niye?”

Müteahhitler , yükselen fiyatlardan dolayı, kamu projeleri gerçekleştiren firmalar için maaliyet farkı ve sözleşme fesih hakkı istediğini, bu gidişle firmaların iflas edeceğini dile getiren Tellioğlu, “Firma batacak, işçiler işsiz kalacak. Sonra kamu yarım kalan projeyi iki katı maliyetle tamamlayacak, herkes zarar edecek” diye konuştu.

Fikirtepe Dönüşüm Projesi’nde Yeni Gelişme!

“İstanbul Fikirtepe Kentsel Dönüşüm Projesi 3464/1 Parsel İnşaatı ile Park Düzenleme İşi” kapsamında Emlak Konut GYO ile Mustafa Ekşi İnşaat ve Aydur Yapı ortalıklığı arasında sözleşme imzalandı.


Emlak Konut GYO tarafından ihale edilen İstanbul Fikirtepe Kentsel Dönüşüm Projesi 3464/1 Parsel İnşaatı İle Park Düzenleme İşi’nin sözleşmesi, Yüklenici Mustafa Ekşi İnş. – Aydur Yapı A.Ş. İş Ortaklığı ile 27 Aralık tarihinde imzalandı.


Emlak Konut GYO ile T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğü arasında imzalanan “Dönüşüm Uygulamalarına İlişkin İş Birliği Protokolü” çerçevesinde Bakanlık adına Şirketimiz tarafından ihale edilen İstanbul Fikirtepe Kentsel Dönüşüm Projesi 3464/1 Parsel İnşaatı İle Park Düzenleme İşi’nin sözleşmesi, Yüklenici Mustafa Ekşi İnş. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. – Aydur Yapı A.Ş. İş Ortaklığı ile 27 Aralık tarihinde imzalandı. Sözleşme bedeli 274 milyon TL olarak belirlendi.

İzocam’ın 2022 Hedefleri Büyük!

İzocam, 2022 yılında fark yaratacak proje ve yatırımlara imza atmayı hedefliyor.


Çevre dostu tesis yatırımları, sağlıklı yalıtım ürünleri ve sürdürülebilirlik hedefli çalışmalarla başarılı bir yılı geride bırakan İzocam, 2022 yılında da fark yaratacak proje ve yatırımlarla adından söz ettirmeye hazırlanıyor.


Yüzde 20 pazar payıyla yalıtım sektöründe 57 yıldır faaliyet gösteren İzocam, 2021’de sürdürülebilirlik konusu başta olmak üzere, Ar-Ge’den dijitalleşmeye kadar hizmet ve servis kalitesini iyileştiren pek çok önemli projeyi devreye aldı. 2021 yılını hem iç hem de dış pazarda çift basamaklı büyüme rakamlarına ulaşarak, geçen seneki cirolarının neredeyse 2 katına yakın bir büyüme elde ederek kapatan İzocam, 2022 yılında da sektörde öncülük eden projeleri hayata geçirmeye hazırlanıyor.

Zorlu etkilerle başlayan 2021 yılını güzel finansal sonuçlarla kapatan İzocam, bu başarılarının yanında 2021 yılı boyunca çevre, iş sağlığı ve güvenliği, sürdürülebilirlik, Ar-Ge, dijitalleşme ve hizmet kalitesini iyileştirici pek çok projeye de odaklandı. İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, iş sağlığı ve güvenliğinin her zaman İzocam’ın öncelikli hedefleri arasında yer aldığını ve 2021’de bu alanda önemli kazanımlar elde ettiklerini belirtti. Savcı, “İş sağlığı ve güvenliği için sıfır iş kazası, sıfır meslek hastalığı ve sıfır çevre kazası” hedefiyle attığımız adımların güzel dönüşlerini aldığımız bir yılı geride bırakıyoruz. 2021 yılında Eskişehir Tesisimiz 3’üncü, Tarsus Tesisimiz ise 2’nci iş kazasız yıllarını kutladılar” dedi.

“Sürdürebilirlik Kapsamında Büyük Yatırımlara Başladık”

Murat Savcı, 2021 yılında İzocam’ın sürdürülebilirlik konusunda da İzocam’ın önemli yatırımlar yaptığına değindi ve “Hepimizin yakından takip ettiği gibi, 2021 yılı küresel iklim değişikliğini çok daha fazla hissettiğimiz bir yıl oldu. Biz de İzocam olarak, bu dönemde sürdürülebilirlik kapsamında önceki yıllara göre daha büyük yatırımlara başladık ve 2050 yılına kadar karbon nötr olma yönünde taahhütler verdik. 2021’de Tarsus Tesisimizde dünya standartlarında hava emisyon değerlerine ulaşmayı sağlayan bir baca filtresi yatırımını hayata geçirdik. Enerji kullanım azaltımı çerçevesinde tüm tesislerimizde aydınlatma tiplerini çevreci uygulamalarla yeniledik. Taşyünü ve Camyünü üretim tesislerimizde enerji izleme sistemleri kurarak geri kazanım, verimlilik projeleri uygulayarak döngüsel ekonomiye katkıda bulunduk. İlk olarak Tarsus Tesisimiz için aldığımız Temel Seviye Sıfır Atık Belgesi’ni, yılın sonuna kadar tüm tesislerimize kazandırdık” dedi. Savcı, 2022’de karbon emisyonunu azaltan, çevreci, insan sağlığına ve doğaya saygıyı ön planda tutan çalışmalara imza atmaya devam edeceklerini de sözlerine ekledi.

2021 yılına, İzocam Taşyünü ürünün sahip olduğu EUCEB belgesi ve bu belgenin insan sağlığı açısından önemini anlatan bir kampanya ile başlayan İzocam, sağlıklı yalıtımın bir hak olduğuna inanıyor. Bu alanda da tüketicileri sağlıklı yalıtım konusunda bilinçlendirmek üzere kampanyalara da imza attıklarını belirten Murat Savcı, “14 yıldır İzocam Taşyünü ve 13 yıldır İzocam Camyünü ürünlerde EUCEB sertifikası için aralıksız yatırımlar yapıyoruz. Diğer taraftan, polistiren bazlı XPS ve EPS ürünlerin, kalıcı bir organik kirletici olarak tanımlanan HBCD içermemesi yönündeki uyarıcı faaliyetlerimizi de sürdürüyoruz” şeklinde konuştu.

2021 yılında iş süreçlerinde iyileştirmelere devam eden, yeni ürünler geliştiren ve müşteri odaklı yaklaşımlarıyla da hizmet kalitesini iyileştirici projelere imza atan İzocam, yılın son çeyreğinde İzocam Sipariş ve Servis Şartlarını yayınladı. Müşterilerine sundukları hizmetin kalitesini korumak ve standardizasyonunu garanti etmek için İzocam Sipariş ve Servis Şartlarını yayınladıklarını belirten Savcı, “Müşterilerimize sunduğumuz hizmetleri ön plana çıkarmak, belirsizlikleri ortadan kaldırmak ve daha yüksek standartlarda hizmet sunabilmek amacıyla detaylı bir Sipariş ve Servis Şartları hazırladık. İzocam Sipariş ve Servis Şartları, Türkiye ve dünyada hem iş ortağına hem de firmaya yaptırımlar getiren ilk taahhütname örneği oldu” diye konuştu.

Dijitalleşme alanında ise özellikle saha çalışanlarının hayatını kolaylaştıracak, izlenebilirliği artıracak ve verimliliklerini üst düzeye çıkaracak dijitalleşme projelerine odaklandıklarını belirten Savcı, bu konuda hem endüstriyel alanda hem de müşteri ve bayilerine hizmet edecek “Dijitalleşme Yol Haritası” 2022’nin öncelikli faaliyetleri olacağını sözlerine ekledi.

Yapı Merkezi, Tanzanya’da 1,9 Milyar Dolarlık Proje Üstlendi

Yapı Merkezi, Tanzanya Darüsselam-Mwanza demir yolunun birinci ve ikinci fazından sonra Makutupora’dan Tabora’ya uzanan demir yolu hattının 3. faz çalışmalarını da üstlendi.


Yapı Merkezi, Tanzanya’da 1,9 milyar dolarlık ulaştırma projesi üstlendi. Firma, Yapı Merkezi, Tanzanya Darüsselam-Mwanza demir yolunun birinci ve ikinci fazından sonra Makutupora’dan Tabora’ya uzanan demir yolu hattının 3. faz çalışmalarını da üstlendi. 1,9 milyar dolarlık projenin 46 ay içerisinde tamamlanarak teslim edilmesi planlanıyor.


Makutupora-Tabora Standart Hat Elektrikli Demiryolu (LOT 3) Tasarım ve İnşaası Projesi için 28 Aralık 2021’de Tanzanya Başkanlık Ofisi’nde düzenlenen imza töreni, Tanzanya Cumhurbaşkanı Samia Suluhu Hassan, Tanzanya Darüsselam Büyükelçisi Dr. Mehmet Güllüoğlu ve Yapı Merkezi İnşaat Yönetim Kurulu Başkan Vekili Erdem Arıoğlu’nun katılımıyla törenle gerçekleşti.


Tek olarak uzunluğu yaklaşık 358 kilometre olan LOT 3 projesinin imza töreninde konuşan Yapı Merkezi İnşaat Yönetim Kurulu Başkan Vekili Arıoğlu, şunları söyledi: “Afrika’da bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz birçok başarılı projeye bugün bir yenisini daha ekliyor olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Tanzanya’da gerçekleştirmekte olduğumuz, Doğu Afrika’nın en hızlı tren hattı, Darüsselam-Mwanza demir yolunun Darüsselam’dan Makutupora’ya kadar uzanan 705 kilometre uzunluğundaki ilk iki kısmının da yapımını şirketimiz üstlenmişti. Tanzanya Demiryolları yetkilileri, Yapı Merkezi’nin titizliği ve iş kalitesinden büyük bir memnuniyet duydular ki Tanzanya Cumhuriyeti’nin bu çok önemli demir yolu hattının bir bölümünü daha bizlere emanet ettiler. Bugün 3. fazını imzaladığımız projenin çok yakında 167 kilometrelik 4. fazı için imza atacağımızın müjdesini de vermek isterim. En büyük mutluluğumuz, böyle dev bir proje ile ülkemize ciddi bir döviz girdisi sağlayarak ekonomimizin güçlenmesine katkıda bulunacak olmamızdır.”

TOKİ’nin Arnavutluk’ta İnşa Ettiği Deprem Konutları Teslim Edildi

TOKİ’nin Arnavutluk’ta inşa ettiği deprem konutları sahiplerine teslim edilmeye başlandı.

2019 yılında Arnavutluk’un Laç şehrinde meydana gelen depremin yaraları sarılıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı üzerine Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından inşa edilen 522 konut, depremzedelere teslim edilmeye başlandı.


Düzenlenen konut teslim törenine Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Arnavutluk Başbakan Yardımcısı ile Yeniden İnşaat ve Reform Bakanı Arben Ahmetaj, Kurbin Belediye Başkanı Majlinda Cara ve Türkiye’nin Tiran Büyükelçisi Murat Ahmet Yörük katıldı.


Törende konuşan Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, “Proje, kendisi bu bölgede doğmuş, bu bölgede büyümüş ve bu bölgenin insanıymış gibi bütün imkanlarını, iyilik ve dayanışma gücünü ortaya koyan kadim dostum Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın özel himayeleri altında gerçekleştirildi” dedi.


Törende konuşan Arnavutluk Başbakanı Rama, 2 sene önceki deprem sonrasında ülkenin 11 belediyesinde yürütülmekte olan yeniden inşaat programı kapsamında Laç şehrinde yapılan konutların finansmanının Türkiye tarafından sağlandığını söyledi.


Başbakan Rama, “Bu proje sosyal medyada bazılarının karşısına çıktığı zaman etik olmayan söylemlere maruz kaldı. Ancak proje, kendisi bu bölgede doğmuş, bu bölgede büyümüş ve bu bölgenin insanıymış gibi bütün imkanlarını, iyilik ve dayanışma gücünü ortaya dostum Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın özel himayeleri altında gerçekleştirildi” ifadelerini kullanarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkürlerini sundu.


“Kardeş Ülke Arnavutluk İçin İmkanları Seferber Ettik”
Türkiye’nin Tiran Büyükelçisi Murat Ahmet Yörük ise Türkiye’nin doğal afetleri en ağır şekilde yaşayan ve tecrübe eden bir ülke olduğunu ifade ederken, bu tecrübeler ışığında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla dost ve kardeş Arnavut halkı için depremin hemen akabinde tüm imkanlarını seferber ettiklerini belirtti. Büyükelçi Yörük, Fier Arnavutluk-Türkiye Dostluk Hastanesi’ni rekor bir zamanda inşa ettikleri gibi bu projeyi de pandemi ve olumsuz koşullara rağmen rekor bir zamanda ve modern bir mimari ile gerçekleştirdiklerini söyledi. TOKİ’ye ve inşaatını gerçekleştiren Albayraklar İnşaat Şirketi’ne teşekkürlerini sunan Büyükelçi Yörük konuşmasında, “Türkiye olarak ihtiyaç duyduğu her şartta Arnavutluk’a ve Arnavut kardeşlerimize yardım elimizi uzatmaya devam edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde her zaman Arnavut kardeşlerimize ve Balkanlar’daki tüm dost ülkelerin ve milletlerin yanında olmayı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

EGİAD’dan 2021 Yılı Değerlendirmesi ve 2020 Öngörüleri

EGİAD Ege Genç İş İnsanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, 2021 – 2022 yılına ilişkin ekonomik değerlendirmede bulundu.


EGİAD Ege Genç İş İnsanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, 2021 – 2022 yılına ilişkin ekonomik değerlendirmede bulundu. Yelkenbiçer, açıklamasında şunlara değindi:


“2021 yılını olumlu beklentiler ile karşılamıştık fakat yıl boyunca gerek global ekonomi gerekse ulusal ekonomi tarafında maalesef olumlu bir tablo göremedik. Artan enerji, gıda ve emtia fiyatları, tedarik zincirlerindeki sorunlar, lojistik giderleri ve hammadde konusundaki sıkıntıları topladığımız zaman ortaya çıkan yüksek enflasyon oranları 2021 yılında tüm dünyayı etkisi altında tuttu.

2022’ye girerken enflasyonist ortamın devam edeceğini söyleyebiliyoruz. Uzmanlara göre enflasyon rakamlarındaki yükseliş seyri, 2022 sonuna kadar tüm dünyada sürebilir. Ekonomik raporlar, küresel enflasyonda bir önceki yıla oranla görülen artışın bazı ülkelerin faiz oranlarını artırmasına yol açabileceğini belirtiyor. Çin ve ABD arasındaki ticaret savaşı ile tedarik zincirindeki sorunların yeni yılda da devam etmesi mümkün görünüyor. Pandemide kesenin ağzını açan hükümetler mali bilançolarını düzeltebilmek için 2022’de kesenin ağzını kısmak ve kemer sıkmak zorunda kalacak.

Özellikle kasım ayından itibaren kur tarafındaki aşırı oynaklıklar, yurtiçi enflasyon üzerinde ciddi bozulmalar yarattı. Piyasa beklentilerinin karşılanamadığı bir ekonomide haliyle iyileşmenin gerçekleşmesi mümkün olmaz. 2022 yılında yurtiçi ekonomik görünümün bugüne kıyasla bozulmasını önlemek için ekonomi yönetimi tarafından piyasadaki ana beklentilerin güçlü iletişim ile ortaya konması; güvenin oluşması ve fiyat istikrarının tesis edilmesi için yoğun tempolu bir çalışmanın yürütülmesi gerekiyor. Tüketiciler ve üreticiler açısından bakıldığında 2022 yılının zorlayıcı şekilde geçeceğini bilerek o yönde hazırlıkların yapılması gerekiyor.

Bir parantez de ihracatçılarımız için açmak gerekiyor. Salgın döneminde üretimi aksatmayarak tüm dünyanın güvenini kazandılar. İhracatımızdaki başarılı performansın büyüme verilerine yansıdığını görüyoruz. Net ihracatın büyümeye katkısı birinci çeyrekte 1,2 puan, ikinci çeyrekte 6,9 puan, üçüncü çeyrekte ise 6,8 puan oldu. Krizlere alışık ve kriz karşısında esneklik ve çeviklik kasları güçlü ihracatçılarımız sayesinde 2022’de bu katkının devam edeceğini öngörüyoruz fakat bunu sağlamak için özellikle kur değişimi, enflasyon ve asgari ücret düzenlemesi ile artan işletme sermayesi ihtiyacını karşılama noktasında destek mekanizmalarının ivedilikle oluşturulması lazım.”

Doğayla İç İçe, Konforlu ve Huzurlu Bir Yaşam: Conatus Existence

Sağlık yatırımlarıyla tanıdığımız Ekol Sağlık Grubu’nun inşaat firması Conatus, hayata geçirdiği villa projeleri ile huzurlu bir yaşamın kapısını aralıyor.


İzmir ve çevresindeki sağlık yatırımlarıyla tanıdığımız Ekol Sağlık Grubu, Conatus firmasıyla inşaat sektörüne de adım attı. Gümüldür’de hayata geçirdiği villa projesi kapsamında 80 villa inşa eden firmanın şimdiki adresi ise Çeşme.


Conatus Villaları Existence projesi sakinlerine doğayla iç içe, konforlu ve huzlurlu bir yaşam sunuyor. Deniz, doğa ve konforu bir arada sunan Existence projesi ünlü tarihçi Heredot’un dünyanın en güzel gökyüzüne ve en iyi iklimine sahip dediği Çeşme’nin en gözde sahillerinden biri olan Germiyan Sahili’nde yükseliyor.


Akıllı Ev Teknolojisi
9 villadan oluşan Existence projesi, akıllı ev teknolojisiyle donatıldı. A’dan Z’ye her aşamasında üst kalite malzemelerin kullanıldığı projede dış cephede taş ve kompozit kaplama tercih edildi. Isı pompalı ve yerden ısıtmalı olarak tasarlanan projede kullanılan teknoloji sayesinde ısı evin her yerinde homojen bir şekilde dağılıyor. Hemen her detayın düşünüldüğü Existence projesinde evin tüm kontrolü ve güvenliği otomasyon sistemi ile cep telefonundan kontrol edilebiliyor.


Proje Özellikleri
Existence projesi, Conatus’un “Yaşamın 3D Konforu” olarak adlandırdığı deniz, doğa ve konforu bir arada sunuyor. Projedeki 9 villanın her birinin kendine ait jakuzili havuzu, otoparkı ve 600 metrekare büyüklüğünde bahçesi bulunuyor. 2 katlı olarak tasarlanan Existence projesinde her bir villa bodrum kat, zemin kat ve birinci kattan oluşuyor.

3120 Ada 2-3-4 Parsel’de bodrum katta misafir odası, banyo, hol, çamaşır odası ve hizmetli odası yer alıyor. Zemin katta antre+salon+mutfak, WC ve treas bulunurken birinci katta ise 3 oda, 2 banyo, hol ve balkon yer alıyor. Odaların büyüklüğü 11.57 ile 17.79 metrekare arasında değişiyor. Zemin kattaki antre+mutfak+salon ise 42.5 metrekare büyüklüğünde.


3120 Ada 15 Parsel’de zemin katta misafir odası, banyo, hol, çamaşır odası ve hizmetli odası yer alıyor. Zemin katta 51.41 metrekare büyüklüğünde antre+mutfak+salonun yanı sıra WC ile teras bulunuyor. Birinci katta ise büyüklüğü 8.75 ile 13.59 metrekare arasında değişen 3 oda, 2 banyo, hol ve balkon yer alıyor.


3121 Ada 1 Parsel’de bodrum katta 2 oda, 2 banyo, hol ve çamaşır odası yer alıyor. Diğer villarlarda olduğu gibi zemin katta antre+salon+mutfak, WC ve teras bulunuyor. Bu parselde antre+salon ve mutfağın büyüklüğü 54.63 metrekare. Birinci katta ise büyüklüğü 10.18 ile 14.99 metrekare arasında değişen 4 oda, 3 banyo, hol ve balkon yer alıyor.


3121 Ada 2 Parsel’de bodrum katta 2 oda, 2 banyo, hol ve çamaşır odası bulunuyor. Antre+salon+mutfak, WC ve terastan oluşan zemin katta antre+salon+mutfak büyüklüğü 51.41 metrekare. Birinci katta ise büyüklüğü 10.01 ile 13.39 metrekare arasında değişen 4 oda, 2 banyo, 2 balkon ve hol yer alıyor.


3121 Ada 3 Parsel’de bodrum katta 2 oda, 2 banyo , hol ve çamaşır odası yer alırken zemin katta 52.17 metrekare büyüklüğünde antre + salon + mutfak ile WC ve teras yer alıyor. Birinci katta ise büyüklüğü 10.12 ile 13.92 metrekare arasında değişen 4 oda, 2 banyo, 2 balkon ve hol bulunuyor.

3121 Ada 4 Parsel bodrum katta 2 oda, 2 banyo, hol ve çamaşır odası bulunurken zemin katta 54 metrekare büyüklüğünde antre + salon + mutfak ile WC ve teras yer alıyor. Birinci katta ise büyüklüğü 10.18 ile 14.70 metrekare arasında değişen 4 oda, 2 banyo, 2 balkon ve hol bulunuyor.


Son olarak, 3121 Ada 5 Parsel’de 2 oda, 2 banyo, hol ve çamaşır odası bulunurken zemin katta 55.58 metrekare büyüklüğünde antre + salon + mutfak ile WC ve teras yer alıyor. Birinci katta ise büyüklüğü 10.18 ile 15.45 arasında değişen 4 oda, 2 banyo, 2 balkon ve hol bulunuyor.


Lansmana özel avantajlı fiyatlarla sunulan Conatus Villaları Existence projesinin 2022 Haziran’da tamamlanarak sahiplerine teslim edilmesi planlanıyor.

Ege Yapı Ispartakule Projesinde Ön Satış Süreci Başladı

Ege Yapı’nın Ispartakule’deki yeni projesi Ege Yapı Ispartakule ön satışta.

İstanbul konut projeleri hız kesmeden decam ediyor. Ege Yapı tarafından İstanbul Ispartakule’de hayata geçirilen Ege Yapı Ispartakule projesinde ön satış süreci başladı.


1+1, 2+1, 3+1 ve 4+1 daire tiplerinin sunulduğu projede teslimlerin 36 ayda yapılması planlanıyor. İstanbul’un en hızlı gelişim gösteren bölgesinde yükselen proje panoramik göl manzarasına sahip. Avrupa Otoyolu ve Kuzey Marmara Otoyolu bağlantı yollarının yanı başında konumlanan proje aile yaşantısına uygun olarak tasarlandı.

Ege Yapı Ispartakule projesi, bölgenin genel dokusuna uyum sağlayacak ve çevreye katkıda bulunacak şekilde planlandı. 19 bin metrekarelik alanda inşa edilecek olan projede, açık hava cadde mağazaları da bulunacak.


Üçay Grup: “Türkiye İçin En Uygun Konsept Pasif Evler”

1990’lı yıllarda Almanya’da ortaya atılan Pasif Ev konsepti yenilenebilir enerji alanında Ar-Ge çalışmaları yürüten Üçay Grup tarafından Türkiye’de uygulanacak.


Yükselen enerji fiyatları tasarruf kültürünün güçlü bir şekilde geri dönmesine neden oldu. En düşük enerjiyle en yüksek konforu elde etmek için 1990’lı yıllarda Almanya’da ortaya atılan Pasif Ev konsepti yenilenebilir enerji alanında Ar-Ge çalışmaları yürüten Üçay Grup tarafından Türkiye’de uygulanacak. Yüzde 90 oranında tasarruf sağlayan konseptle çok daha düşük enerjiyle iklimlendirme yapılabilecek.


Enerji fiyatlarının dünya çapında yükselmeye başlaması tasarruf önlemlerini yeniden gündeme getirdi. Özellikle kış aylarında doğalgaz ve elektrik faturalarını kontrol altında tutabilmek için tüketiciler daha fazla tasarruf etmek istiyor.
1990’lı yıllardan bugün dünyanın pek çok ülkesinde başarıyla uygulanan Pasif Ev konsepti, en düşük enerji tüketimiyle en yüksek konforu hedefliyor. Pasif ev konseptiyle tasarlanan yapılar, geleneksel yapılara göre yüzde 90 oranında daha az enerji harcıyor.

Pasif Ev Konsepti, Türkiye’de Yaygınlaşacak
Sıfır Enerji ve Pasif Ev Derneği (SEPEV) tarafından ülkemizde yaygınlaştırılmaya çalışılan Pasif Ev konsepti, verilen eğitimlerle de mimarlar ve tasarımcıların ilgisine sunuluyor. Yenilenebilir enerjinin evsel kullanımı alanında Ar-Ge çalışmaları gerçekleştiren Üçay Grup, ‘Pasif Ev’ kavramına uygun yapılar inşa etmeyi hedefliyor.
Üçay Grup İcra Kurulu Üyesi İlgin Eray pasif ev kavramını, “Pasif ev kavramı, bir binadaki enerji verimliliği için binanın karbon ayak izini azaltan gönüllü bir standarttır. İklimlendirme için çok az enerji gerektiren ‘ultra düşük enerjili’ binalar tasarlamayı hedefleyen pasif ev konsepti yalnızca konut mülkleriyle sınırlı değildir. Almanya’daki birçok örnekte ofis binaları, okullar, büyük yapılar da pasif ev standardına göre inşa edilebilir” ifadeleriyle anlattı.


Yüzde 90 Tasarruf Mümkün!
Pasif Ev konseptiyle yüzde 90 oranında tasarruf sağlamanın mümkün olduğunu vurgulayan İlgin Eray, “Geleneksel bina tasarımlarıyla, Pasif Ev tasarımını karşılaştırdığınızda yüzde 90’a varan tasarruf sağlamanız mümkün. Yalnızca soğuk iklimlerde, ısıtma çözümlerine odaklanmayan Pasif Ev konsepti, hava akışını kontrol ederek hem soğuk hem de sıcak havalarda yapının içerisini ideal hava sıcaklığında tutuyor. Kuzey Avrupa ülkelerinde ortaya çıkan konsept bugün Ekvator çizgisine yakın Güney Amerika ülkelerinde de kullanılıyor. Ülkemizde hem kış hem de yaz aylarında giderek uç noktalara erişen hava sıcaklıklarından etkilenmemek için en uygun çözümün Pasif Ev konsepti olduğunu söyleyebiliriz” diye konuştu.


“Yaşam alanlarımızı iklimlendirmek için çok daha az enerji harcayabilecekken, ısıtılamayan ya da soğutulamayan yapılarda yaşamayı göze alıyoruz” diyen İlgin Eray, “Ülkemizde maalesef yapılar enerji verimliliğini düşünmeden tasarlanıp, inşa ediliyor. Isınmayan ve soğumayan binalarda yaşamayı göze alıyoruz. Pasif ev aslında Türkiye’nin tam da ihtiyacı olan bir konsept. Pasif ev konseptine uygun bir yapı tasarlarken, ‘yapı bileşenlerinin doğru seçimi ve uygulanması, iklimlendirme ihtiyacını minimize edecek çözümler üretilmesi, en aza indirgenen iklimlendirme ihtiyacının da en verimli şekilde karşılanması’ adımlarını izleyerek neredeyse hiç enerji harcamadan iklimlendirme sağlayabiliriz” ifadeleriyle sözlerini sonlandırdı.

“Silivri Teknopark” İçin Düğmeye Basıldı

Kadir Has Üniversitesi ve Silivri Belediyesi ortaklığıyla hayata geçirilecek olan Silivri Teknoloji Geliştirme Bölgesi projesi için 27 Aralık 2021 tarihinde bir protokol imzalandı.

Kadir Has Üniversitesi’nin Selimpaşa Kampüsü’nde hayata geçirilecek olan Silivri Teknoloji Geliştirme Bölgesi projesi için 27 Aralık 2021 tarihinde bir protokol imzalandı. Teknopark inşaatı en yakın zamanda başlayacak.


Kadir Has Üniversitesi ve Silivri Belediyesi çok özel bir iş birliğine imza atıyor. Kadir Has Üniversitesi’nin Selimpaşa Kampüsü’nde hayata geçirilecek olan Silivri Teknoloji Geliştirme Bölgesi projesi için 27 Aralık 2021 tarihinde bir protokol imzalandı. Silivri Belediye Başkanlığı’nda düzenlenen imza töreninde Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sondan Durukanoğlu Feyiz ve Rektör Yardımcısı ve Ar-Ge Kaynakları Direktörü Prof. Dr. Hasan Dağ, Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz ile bir araya geldi.


Kadir Has Üniversitesi ile Silivri Belediyesi ortaklığıyla yaklaşık iki yıldır Selimpaşa Kampüsümüzün olduğu alanda Silivri Teknoloji Geliştirme Bölgesi kurulması için çalışıyordu. Bu proje için Silivri Belediyesi’yle örnek bir işbirliği modeli geliştirildi ve 27 Aralık 2021 Pazartesi günü bir protokol imzalandı. Protokol imza törenine Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sondan Durukanoğlu Feyiz, Kadir Has Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Ar-Ge Kaynakları Direktörü Prof. Dr. Hasan Dağ, Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, Belediye Başkan Yardımcısı Emre Sarısaltıkoğlu ve basın mensupları katıldı.


Mülkiyeti Silivri Belediyesi’ne ait olan ve 49 yıllığına Kadir Has Üniversitesi’ne tahsis edilen 100.179,72 metrekare alanın ilk olarak Teknoloji Geliştirme Bölgesi olarak tescil edilmesi ve bölgeye bir Teknopark kurulması amaçlanıyor. Hayata geçecek Teknopark projesi sayesinde “Belediye, Üniversite ve Sanayi Kuruluşları” ekseninde yürütülecek Ar-Ge çalışmalarıyla farklı yatırım alanlarının oluşturulması, yeni istihdam fırsatlarının sunulması, bölge ve ülke ekonomisine katkı sağlanması hedefleniyor.


Diğer Teknoparklardan Farklı Olacak
“Selimpaşa Kampüsümüzün teknopark olarak bölgeye ve ülkemize hizmet sunabilmesi için ilk adımı birlikte atıyoruz,” diyen Prof. Dr. Sondan Durukanoğlu Feyiz, imza törenindeki konuşmasında şunları söyledi: “Kuracağımız Silivri Teknoloji Geliştirme Bölgesi diğer teknoparklardan farklı olacak: Her şeyden önce burada Ar-Ge’ye dayalı ileri teknoloji ürün ve hizmetlerin geliştirileceği bir ekosistem oluşturacağız. Bu ekosistem içinde özellikle genç akademisyenlerin ve üniversite öğrencilerinin bilgi ve becerileri ile yenilikçi şirketler kurmalarına öncülük edeceğiz. Ayrıca bu teknoparkta cinsiyet ve fırsat eşitliğine destek çıkmak da ana hedeflerimizden biri olacak.”


Bu girişimin ayırt edici bir başka özelliğinin de projenin, bölgeyi çok iyi tanıyan ve ihtiyaçlara hakim bir yerel yönetimle ortak yürütülmesi olduğunu belirten Prof. Durukanoğlu Feyiz, bu sayede üniversite ile yerel belediye işbirliğine güzel bir örnek teşkil edeceklerinin altını çizdi.

İhracata Önemli Katkı
Türkiye’de sayısı 90’a yaklaşan teknoloji geliştirme bölgelerinde Ar-Ge çalışmalarını yürüten firma sayısının 6.800’ü, bu firmalarda istihdam edilen personel sayısınınsa 70 bini aştığını belirten Prof. Dr. Hasan Dağ, yapmış olduğu konuşmada çarpıcı rakamlar paylaştı: “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın verilerine göre bu bölgelerde faaliyet gösteren firmalar tarafından 1.332 patent tescil ettirildi, 2.937 patentin başvuru süreci devam ediyor. Teknoloji geliştirme bölgelerinde şimdiye kadar 41.520 proje tamamlandı, üzerinde çalışılan proje sayısı ise 11 bin 200’ü aştı. Yalnızca prototip ve lisans satışlarının ihracat rakamları ise 6,2 milyar doları aştı.”


Silivri Belediyesi’nin ortaklığında kurulacak olan Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nin, ülkemizin katma değeri yüksek ürün ve hizmetler gamının genişletmesine katkı vermeyi, ihracatta bu alana katkı sağlamayı ve nitelikli girişimciler ile personel sayılarını artırmayı amaçladığını söyleyen Prof. Dağ, yerli üretim ve gelişmeye hız verileceğini; ilçedeki ve çevresindeki girişimcilerin, özellikle de kadın girişimcilerin özendirileceğini ve destekleneceğini belirtti.

“Ülke Ekonomisine Katkı Sağlamayı Hedefliyoruz”
“Teknopark ile bölgemizde yeni yatırım ve istihdam alanlarının oluşturulmasını ve böylece ülke ekonomisine katkı sağlamayı hedefliyoruz. Proje dahilinde benim çok önemsediğim bir konu da yine Türkiye’de bir ilk olacak tarım teknoparkının burada kurulacak olması. Bu sayede tarım sektörünü geliştirilmesine, yeni stratejiler üretilmesine ve çiftçilerimize, hayvancılarımıza birçok konuda destek verilmesine imkân sağlamış olacağız. Yine tarım teknoparkı sayesinde kadın çiftçilerimize ve genç çiftçilerimize ayrı bir önem vereceğimizi de ifade etmek istiyorum,” diyen Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti: “Kadir Has Üniversitesinin 100 bin metrekare arazisinin 25 bin metrekarelik bölümünde de Silivri Belediyesi tarafından projelendirilen ve Silivri’de yaşayan vatandaşlarımızın tek kuruş harcamadan sosyal, kültürel ve spor faaliyetlerini yapabileceği, kamuya açık bir tesis inşa edeceğiz. Gerçekten çok kıymetli ve çok prestijli bir teknopark olacak!”

Huma Yapı’dan Çengelköy’e Yeni Yatırım

İstanbul’da çok sayıda konut projesine imza atan Huma Yapı, Çengelköy’de 100 milyon liralık yeni bir yatırım için düğmeye bastı.


Çengelköy, Tuzla, Sancaktepe, Çekmeköy, Avcılar, Güneşli ve Halkalı’da çok sayıda konut projesini hayata geçiren Huma Yapı, yeni projesi için de Çengelköy’ü tercih etti. 100 milyon lira değerindeki yeni proje için düğmeye basan firma, inşaat çalışmalarına en kısa sürede başlamayı planlıyor.


Konuyla ilgili açıklama yapan Huma Yapı’nın Sahibi Yusuf İzzettin Aydın, “Burada tek blok yapmak için yola çıkmıştık ama ardından ikinci bloğu ekleyerek kentsel dönüşüm projesine başladık. Proje şu anda devam ediyor. Nisan 2022’de ilk bloğu, Ekim 2022 de 2.bloğu teslim etmeyi hedefliyoruz” dedi.

2021 yazında arsa sahipleri ile anlaşmalar yapmaya başladıklarını ve 2021 yılı sonunda yaklaşık 65 arsa sahibi ile sözleşme imzaladıklarını belirten Aydın, böylelikle Vadi Çengelköy projesine başladıklarını dile getirdi. Yaklaşık 100 milyon liralık yatırım maliyeti olan proje için ülkemiz ve dünyanın içinde olduğu pandemi şartları gereği bir konsorsiyum oluşturduklarını söyleyen Aydın, projede kullanılacak tüm malzemelerin son teknoloji ürünü olacağını ifade etti. Aydın, her daire için kişiye özel çözümler sunmaya çalıştıklarını aktardı.


Geleneklerini önemseyen bir mimar olarak aileye çok önem verdiğinin altını çizen Aydın, “Ailenin kız veya erkek çocuğu olması, çocuk sayısı, aile yapısı, yaşam anlayışı, modern, klasik tarzına göre özel çözümleri ekibimiz ile üretmeye çalışıyoruz. Arsa sahipleri ve satışı gerçekleşmiş olan daire sahipleriyle görüşüp aile yapısına göre öneriler getiriyoruz ve bunu çok şükür ilk projelerimizde başardık. Çok önemli geri dönüşler aldık. Engelliler için sunduğumuz çözümler basit bir asansör veya rampadan çok daha fazlası. Onları dinleyip konuşarak onlar için neler yapabileceğimize beraber karar vererek onların hayatlarına daha fazla nasıl konfor sağlayacağımızı bulmaya çalışıyoruz” açıklamasında bulundu.


Çocuk oyun alanlarında da önemli yenilikler hayata geçirmek için uğraştıklarının altını çizen Aydın, “Çocuk oyun alanlarında klasik salıncak, kaydırak, zıp zıp gibi malzemelerden oluşan oyun parkları yerine sadece vakit geçireceği değil zihin yapılarını da geliştiren oyun sistemleri oluşturmaya çalışıyoruz. Mimarlık günümüzde gelişen teknoloji yanında sosyal bilim dallarıyla paralel hareket etmeli. İnsanların yaşam alanlarına mümkün olduğunca daha çok mutluluk eklememiz lazım” dedi.

Altınbaş Üniversitesi Öğrencisinin Otel Projesine Mansiyon Ödülü

Altınbaş Üniversitesi İç Mimarlık Bölümü öğrencisi Çağlar Lampir, hazırladığı otel projesi ile finale kalarak Mansiyon Ödülü almaya hak kazandı.


Her sene düzenlenen Ulusal Bitirme Projeleri Yarışması, Mekan 2021’de ön elemeyi geçerek finale kalan Altınbaş Üniversitesi İç Mimarlık Bölümü öğrencisi Çağlar Lampir, hazırladığı otel projesi ile finale kalarak Mansiyon Ödülü almaya hak kazandı.

Bitirme projeleri kapsamında çok sayıda üniversitenin katıldığı yarışmada, İzmir Konak’ta yer alan SGK Dinlenme ve Eğitim Tesisi binası, şehir oteli projesi olarak yeniden işlevlendirildi.

Yarışmada mansiyon ödülünü kazanan Çağlar Lampir, proje teması olarak Porsche Taycan’ın seçildiği belirtti. İşe Porche, bir otel olsaydı nasıl olurdu diye hayal ederek başladığını söyleyen Çağlar Lampir, “Yapının, cadde ve denize bakan cepheleriyle 7 katlı ve avlusu bulunan bitişik nizam bir yapısı mevcut. Kültür, turizm ve iş insanlarını hedef alarak, onların ihtiyaçşlarınoı gözönünde bulundurarak mekanın gereksinimlerini oluşturdum. Çeşitli konseptler ve tasarım dilleri referans olarak kullandım. Tasarlanan mekanın bir marka oteli olmaması da belirli bir düiünce ve tasarım özgürlüğü sağladı. Böylece bir otomobilin aerodinamik yapısı, aydınlatma ve hava kanalları referans alınarak Porsche’nin tasarım dilinin nasıl bir mekana dönüştürülebileceğini göstermeye çalıştım.” dedi. Çağlar Lampir, tasarım sürecinde ana başlıkların, ‘’Otomobile baktığımızda ne görüyoruz? Ne hissediyoruz? Otomobildeki parametrik bütünlüğü mekanda içgüdüsel referanslarla nasıl sağlarız? Sorularına yanıt vermeye çalıştığını ifade etti.

Projenin danışmanlığını yapan Doç. Dr. Osman Arayıcı da, “Mesleki anlamda teori ve pratiğin iç içe geçtiği bu tip yarışmaların, öğrencilerin bu tecrübeyi yaşamaları açısından çok önemli olduğunu vurguladı.

Jantsa Jant’tan 32 Milyon Dolarlık Fabrika Yatırımı

Ürettiği jantları 80 ülkeye ihraç eden Jantsa Jant, tarımsal ve endüstriyel iş makinelerine yönelik üretim için yeni bir fabrika yatırımı yapmaya hazırlanıyor.

Jantsa Jant’tan 32 milyon dolarlık yeni fabrika yatırımı. Aydın’da faaliyet gösteren ve ürettiği jantları 80 ülkeye ihraç eden firma, tarımsal ve endüstriyel iş makinelerine yönelik üretim için 32 milyon dolarlık yeni yatırım yapacak.


Efeler ilçesindeki Umurlu Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Jantsa Jant’ın Genel Müdürü Ercan Çerçioğlu, geçen yıla oranla satışlarında ciddi oranda artış yaşandığını belirtti. Yeni tip koronavirüs salgını dolayısıyla dünya tedarik zincirindeki kırılmaların kendilerine pozitif yönde yansıdığını kaydeden Çerçioğlu, önceki yıla oranla cirolarını yüzde 60 artırdıklarını söyledi. Bu dönemde fırsatları iyi değerlendirdiklerini dile getiren Çerçioğlu, ülkemizin lojistik avantajının siparişlerin artmasında etken olduğunu söyledi. Süreci de iyi yönettiklerinin altını çizen Çerçioğlu, teslimatlarda gecikme olmadığını, bu istikrarı 2022 yılında da devam ettireceklerini düşündüğünü dile getirdi.

Yurt dışında yeni müşteriler kazandıklarını söyleyen Çerçioğlu, bundan dolayı yeni yatırım kararı aldıklarını anlattı. Germencik ilçesinde Ortaklar Organize Sanayi Bölgesi’nde 47 bin metrekarelik arsa alımıyla sıfırdan yeni bir yatırım planının hazır olduğunu anlatan Çerçioğlu, “Bu tesis tarımsal makine ve endüstriyel iş makineleri jantları alanında üretim yapacak. Buradaki fabrikamızın yarısı kadar bir kapasiteyi üretecek. Bu da yaklaşık 1 milyon janta tekabül ediyor. Önümüzdeki aylarda inşaat başlayacak, hedefimiz 2023’ün ilk çeyreğinde üretime başlamak. Yaklaşık 32 milyon dolar civarında bir yatırım yapılacak. 150 işçiyle başlayıp zaman içerisinde 500 işçiye çıkabilecek bir yatırım” dedi.


“Şu anda müşterilerimiz kalite ve lojistik süresi nedeniyle artık Çin’den ürün almak istemiyor. Vakit kaybetmememiz lazım. Bu yatırım için bizce tam zamanı” diyen Çerçioğlu, ihracata önem verdiklerini vurguladı.


80 ülkeye ihracat yaptıklarını, sektörün lider firmalarıyla çalıştıklarını ifade eden Çerçioğlu, şunları kaydetti:”Hemen hemen tüm kıtalara jant sevkiyatımız var. Ağırlıklı yani yüzde 50’ye yakını AB ülkeleri. Ülkemiz ekonomisinin ihracat yoluyla iyiye gideceğine, ülkemizin refahının, zenginliğinin ihracat yoluyla artacağına inanan sanayicilerdeniz. Bu yüzden de ürettiğimizin yüzde 80’ini ihraç ediyoruz. Bunu bir milli görev gibi de görüyoruz. Yurt içinin de ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Hedefimiz mümkün olduğu kadar ihraç etmek. Dolayısıyla bu yatırımı zamanında yapıyoruz. Geç kalsaydık başka tedarikçiler devreye girecekti. Yeni fabrikamız devreye girene kadar ana fabrikamızdan ihtiyaçları karşılayacağız.”

Artaş Grubu’ndan Erciyes’e 5 Yıldızlı Otel Yatırımı

Artaş İnşaat, Erciyes Kayak Merkezi’nde 5 yıldızlı otel yatırımına imza attı.


Erciyes Kayak Merkezi’ne otel yatırımı. Artaş İnşaat tarafından hayata geçirilen ve Radisson markasının ilk kayak oteli olma özelliğini taşıyan Radisson Blu Mount Erciyes Oteli 10 ay gibi kısa bir sürede tamamlanarak kayakseverlerin hizmetine sunuldu.


Otelin basın lansmanında konuşma yapan Artaş Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Serhan Çetinsaya, Türk turizmine hizmet etmekten büyük mutluluk duyduklarını söyledi. Türk turizmine hizmet etmekten büyük mutluluk duyduklarını belirten Çetinsaya, “Kayseri turizmi için en önemli ihtiyaçlardan birisi de dağ bölgesinde günübirlik alan eksikliği idi. Bizler bu oteli Türk turizmine kazandırarak buradaki eksiği kapatmış olduk. Radisson Blu Mount Erciyes’in toplam büyüklüğü 14 bin metrekare, fakat bu alanın 3 bin metrekarelik alanı otel olarak kullanılacak. Kalan 11 bin metrekarelik kısım ise günübirlik alan olarak misafirlerimizin hizmetine sunuyoruz. Turizm yatırımımız olan olan Radisson Blu Mount Erciyes; Ülkemize, bölgemize ve ilimize hayırlı olsun. Bu vesile ile kayak sporu tutkunlarını da Erciyes’e bekliyoruz” dedi.


2 bin 200 metre irtifada konumlanan Radisson Blu Mount Erciyes, açık havuzunda misafirlerine sıcak havuz keyfi sunuyor. Radisson Blu Mount Erciyes, bu ayrıcalığı ile Türkiye’de tek olma özelliğini taşıyor. 13 milyon dolarlık bir yatırım ile Kayseri turizmine kazandırılan Radisson Blu Mount Erciyes, 16’sı süit olmak üzere 60 oda ve 170 yatak kapasitesine sahip.İki ayrı restorantı, bir lounge, spor salonu, spa ve yüzme havuzlarıyla misafirlere mükemmel bir deneyim yaşatmayı amaçlayan otel, aynı anda 400 kişiye kadar hizmet verebilecek son derece şık ve zarif restoranlara sahip. Misafirler kayakla doğrudan ulaşılabilecekleri açık restoranda rafine lezzetlerin keyfine Erciyes manzarası eşliğinde varabilecek.

45 Milyon Euroluk Altyapı Projesi

Sinop’ta 45 milyon euro maliyetle kanalizasyon ve içme suyu projesi hayata geçiriliyor.


Sinop Belediye Başkanı Barış Ayhan, kentte yapılması planlanan altyapı çalışmalar ile ilgili bilgiler verdi. Ayhan, toplam maliyetinin 45 milyon euroyu bulacak olan 4 köy kanalizasyonu, 1 merkez kanalizasyonu ve 4 içme suyu deposu projelerinin önümüzdeki yılın ilk aylarında ihaleye çıkması beklenildiğini belirtti.


Başkan Ayhan, sözlerine şöyle devam etti: “Biz bununla ilgili İller Bankası’na yaptığımız çalışmanın neticesinde son noktaya geldik. Toplam maliyeti 45 milyon euroluk bir proje bu. 4 tane yeni mahallemizin kanalizasyonun tamamı, 4 tane içme suyu deposu ve Özlem Kooperatifi bölgesinde bir kanalizasyon olmayan kısmı kapsayacak. Paranın yarısını Dünya Bankası Hibe Programı’ndan alıyoruz. İller Bankası yetkilileri, durumumu takip ediyor. Geri kalan 20 milyonu, ilk 5 yıl ödemesiz 20 yıl vadeli, düşük faizli kredi şeklinde fonluyoruz. Bizim ilk önerdiğimiz zaman projemizin yaklaşık maliyeti 40 milyon euro tutuyordu. Fakat proje Dünya Bankası’na gidip incelediğinde, bir detay gördüler. ‘Bizim para vermiş olduğumuz projeden akan kanalizasyon, biyolojik arıtmadan geçmeden denize dökülemez!’ cevabı verildi. Bizim bu 3 tesisimizden bir tanesi biyolojik arıtma, iki tanesi değil, onlar derin deniz deşarjı. Projeye onu da ekleyince 5 milyon Euro’da onun için eklettik. Şimdi Dünya Bankası’nda Sinop ilimiz için 45 milyon euroluk projemiz hazır.


“Sinop’un 50 Yıllık İçme ve Yağmur Suyu Çalışmaları Tamamlanmış Olacak”
bu projeler tamamlandığında Sinop’un 50 yıllık kanalizasyon, içme suyu ve yağmur suyu çalışmalarını tamamlamış olacaklarını belirten Ayhan, ihalelerin görülmesi için 2. sıra olduklarını, ilk sırada ise Samsun’un Çarşamba ilçesinin yer aldığını söyledi. Ayhan, şu bilgileri verdi: “Euro’daki artıştan dolayı fon miktarı ile ilgili sıkıntı oldu. İller bankası görevlimizle görüştük. Projeyi ikiye böldük. 17 milyonluk kısmını afet fonundan geri kalan kısmını da bizim kullandığımız yatırımlar teşvik programı kapsamında iki ayrı fondan şimdi bunların her şeyi hazırlandı. Şubat ayında ihaleye çıkmayı bekliyoruz. Şubat ayında ihaleye çıkarsak, Sinop’un önündeki en az 50 yıllık, belki de 100 yıllık kanalizasyon, içme suyu ve yağmur suyu işlerinin hepsi bitmiş olacak. Dünya Bankası tarafından yurt dışı kredilerle sağlanan fonlarda kaynak döviz olduğu için projeler çok hızlı yürüyor. Çünkü her geçen gün zaman kaybediyoruz. Her geçen zamanda da para kaybediyoruz. Onun için Türkiye’deki diğer yapım işleri gibi değil, Dünya Bankası’ndan projeler kontroller çok hızlı ilerliyor. Umuyorum ki seçime kadar bu projeler bitmiş olacak” dedi.

“4 Adet Su Deposu Yapılacak”
Gelincik Mahallesi’nde ve Ahmet Muhip Dıranas bölgesinde proje hatası sebebiyle suyun zaman zaman yaz aylarında üst katlara çıkmadığına dikkat çeken Ayhan, söz konusu bölgeye su sağlayan deponun Korucuk Su Deposu olması gerektiğini belirtti. Bölgenin Pervane bölgesindeki su deposundan beslendiğini ifade eden Ayhan, “O binaların üst katları deponun kutusundan yüksekte. Bundan kaynaklı genellikle yaz aylarında zaman zaman su basınç yetmezliği yaşanmakta. Bu yeni sistemde eski depoyu rahatlatarak Gelincik Mahallesi’ni, Korucuk Mahallesi’ne yapacağımız yeni depoyla besleyeceğiz. O zaman Gelincik Mahallesini bu sorunu ortadan kalkacak. Bir de bizim 50 km mesafeden geliyor ve bizim irsaliye hattımızın geldiği bölgede çok ciddi heyelanlı bölgeler var. Çeltik tarlaları var. Mevsimsel olarak arazinin yeri değişiyor çeltik arazisi olduğu için. Burada biz zemin oynamasından dolayı zaman zaman boru patlamaları oluyor. Bu patlamalar enteresan şekilde borunun gövdesinde olmuyor, hep iki borunun birleştiği yerde oluyor. Bunun üzerinde mutlaka kaynak sonrası yeni bir ilave kaynak yapılması gerekiyor. Birde yeteri kadar borunu ölçüsüne göre yapılmadığında, bir yerden patlayan boruyu onarmak için suyu Erfelek’teki arıtma tesisimizden kesmek zorunda kalıyoruz. Erfelek arıtma tesisinden suyu kestiğimizde tamirata başlayabilmek için borunun boşalması için 4 saat bekliyoruz. Hiç müdahale etmeden, 4 saatte boru boşalıyor. Biz 1 saatte kaynağını yapıyoruz. Ondan sonra tekrar sizin evinizdeki musluktan su akması için 20 saat bekliyoruz. Önce boru doluyor, sonra depo doluyor ondan sonra o su sizin musluğunuza geliyor. Yani 1 saatlik tamirat için yaklaşık 30 saat suyu kesiyoruz. Şimdi bunu nasıl çözeceğiz. Bu boruları hepsini atıp yeniden yapmak mümkün değil. Hepsini tekrar yeni bir flanş yapmak mümkün değil. Onun için biz şimdi 4 tane daha depo yapacağız. Bu depoların yanında eski depolarımızı kapatmayacağız. Eski depolarımızı da alttan birbirlerine bağlayacağız. Biz yeni depoları kullanmaya devam edeceğiz. Su kesintisi anında eski depolarımızı devreye sokarak oradaki patlağı boru boşaldı, tamir edilip, tekrar doldurulacak ve bunları hiç Sinoplu hissetmeyecek. Bu şekilde yeni projeyle bu dertten de kurtulacağız. Yeni yapacağımız depolarla bu sorun çözülecek” dedi.

Çöpten Enerji Üretimi
Sinop’ta faaliyet sürdüren Katı Atık Bertaraf Tesisi’ni başkanlığa geldiği ilk dönemde ziyaret ettiğini belirten Barış Ayhan, eski halini ilk gördüğünde “Tamamen hayal kırıklığına uğradım” ifadelerini kullandı. Hızla yenileme ile ilgili ihale çalışmalarına başladığını belirten Ayhan, “İhale ile çöpten metan gazından, metan gazı karbonmonoksitten 19 kat daha zehirli bir gaz. Bütün dünyanın, iklim değişikliğinin en büyük sorunu kentlerin havaya karışan metan gazından kaynaklı. Şimdi Sinop olarak orada, çöpten enerji üretiyoruz. Bütün çöpü kaldırdık, kılcal borular yerleştirildi, çöpün üzerini toprakla kapatıyoruz katman katman. O gazı borularla balona dolduruyoruz. Metan gazından dolu bir balon. Gazı sisteme gönderiyoruz, orada yakıyoruz fakat çöpü yakmıyoruz. 750 KW/Saat enerji üretiyoruz şu anda. Biz bunu sadece Sinop’ta yapmıyoruz. 5 tane ilçe belediyse ile birlikte yapıyoruz. Meşe Dağı üzerinde bu tesis. Biz şimdi ön ayrıştırma tesisi ihalesiyle çıktık. Müteahhitle yer tespitini yaptık. Yine Sinop Belediyesi ile 5 ilçe belediyesi ile beraber belediye meclisinden borçlanma yetkisi aldık. 45 milyonluk bir proje bu da. Bununda yarısı hibe, yarısı da belediyelerin nüfuslarına göre ödeyecekleri proje. Buradan da Sinop’un çöpünü alacağız. Bantların üzerinde yürüyecek çöp. Yukarıdan optik okuyucu, çöpü okuyacak. Alttan havayla içindeki havayla kartonu, plastiği, kağıdı ayrıştıracak. Onları tekrar ekonomiye kazandırılacak. Bu proje şuan da yapılıyor, inşaat halinde. 400 gün sonra yapımı bitmiş olacak. Hem gübre elde edeceğiz organik atıklar, hem de diğer kısımlarından da ekonomiye tekrar geri döndüreceğiz” şeklinde konuştu.

30 Bin Kapasiteli Sanko Cami’nin Temeli Atıldı

Sanko, 30 bin kapasiteli yeni bir cami projesini hayata geçiriyor.


Gaziantep’te cami inşatı başladı. Sanko tarafından hayata geçirilen caminin temel atma töreni Gaziantep Milletvekili Nejat Koçer, Sanko Holding Onursal Başkanları Abdulkadir ve Zeki Konukoğlu, Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu, Sanko Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güner Dağlı, Şehitkamil Kaymakamı Ömer Kalaylı, Gaziantep İl Müftüsü Dr. Hüseyin Hazırlar, Şehitkamil Müftüsü Feyyaz İdin, Sanko Holding Yönetim Kurulu Üyeleri Hakan, Cengiz, Yiğitcan ve Alperen Sani Konukoğlu ile Sanko yöneticilerinin katılımıyla gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, temel atma törenine video konferans yöntemiyle katıldı.


Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm Sanko ailesine şahsım ve milletim adına çok teşekkür ediyorum” dedi.


Sanko’nun Bölgeye Kazandırdığı 20’inci Cami

Sanko Holding Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu törende yaptığı konuşmada, bugüne kadar 16 cami yaptırdıklarını ve temeli atılan Sanko Camisi ile 20’nci camiyi kazandırmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Caminin 81 bin 442 metrekarelik alan üzerine konumlanacağını belirten Konukoğlu, caminin özellikleriyle ilgili şu bilgileri paylaştı:”Toplam 20 bin 600 metrekare oturma alanı ve 10 bin metrekare avlusunda 30 bin kişinin ibadet edebilecektir. 120 metre kubbe yüksekliği ve 82 metre genişliğiyle kubbe çapı ve iç hacim yüksekliği anlamında dünyada en büyük olma iddiasına sahiptir. Her biri 164 metre yüksekliğinde dört minareye sahiptir. Bu özellikleri göz önüne alındığında söz konusu büyüklüğün kent içinde yerinin ölçek, oran ve bağlam anlamında nitelikli olması ve Gaziantep gibi kimlikli bir mimari kültüre sahip şehre uyum sağlaması amaçlanmaktadır.”


Cumhurbaşkanı Erdoğan’a katılımlarından dolayı teşekkür eden Konukoğlu, “Bu değerli eserin Gazi Şehrimize, ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum” diyerek sözlerini tamamladı.Konuşmaların tamamlanmasının ardından butona basılarak Sanko Camisi’nin temeline ilk harç dökülürken, İl Müftüsü Dr. Hüseyin Hazırlar eşliğinde okunan duayla tören sona erdi.

Elazığ Sivrice’de İnşa Edilen Deprem Konutlarının Yapımı Tamamlandı

Toplu Konut İdaresi’nin Elazığ Sivrice’de inşa ettiği deprem konutlarının yapımı tamamlandı.


Elazığ’ın Sivrice ilçesinde meydana gelen depremde hasar gören ve yıkılan binaların yerine yenileri inşa ediliyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından Sivrice ilçesinde hayata geçirilen 305 konut ve 86 iş yerinin yapımı tamamlandı.


24 Ocak 2020 tarihinde meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremde Elazığ’da 37, Malatya’da 4 olmak üzere 41 kişi hayatını kaybetti, iki şehirde 25 binden fazla konut ise hasar gördü. TOKİ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un koordinesinde şehirde 24 bin 83 konutun konutun inşa edilmesi için çalışma başlattı. Tamamlanan deprem konutları hak sahiplerine kura ile teslim edildi.


Sivrice Yeniden İnşa Edildi
Yürütülen çalışmalar kapsamında depremin merkez üssü Sivrice’de TOKİ tarafından başlatılan birinci etap çalışmalarında 305 konut 86 iş yeri ve 2 caminin yapımı tamamlandı. Konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada yapımı tamamlanan konut ve iş yerlerinin hak sahiplerine kısa süre içerisinde teslim edileceğini bildirildi. Tektonik Hazar Gölü’nün yanında, Hazar Baba Dağı’nın eteğinde konumlanan Sivrice ilçesi doğal güzelliğiyle dikkatleri üzerine çekiyor. Göl manzaralı TOKİ konutlarının tamalanmasıyla ilçe yeni yüzüne kavuşuyor.


Konuyla ilgili açıklama yapan Sivrice Kaymakamı Yunus Emre Vural, 24 Ocak 2020 depreminden sonra sarsılan Sivrice ilçemizde yıl sonuna doğru inşaat çalışmalarına başlanmıştı. Geçtiğimiz eylül ayının ortasından itibaren yıkımlar başlandı ve ilk inşaatlarımızın temelleri atıldı. Bugün itibariyle 305 adet konutun, 86 adet işyerinin ve iki adet caminin tamamlandığını söyleyebiliriz. Alt ve üst yapısıyla bütün bir Sivrice’yi yeniledik. Devletimizin gücüyle yepyeni bir ilçe kazandırdık. Bunun haricinde çeşitli oyun parkları, açık ve kapalı otoparklarıyla vatandaşlarımızın ihtiyaçları da düşünüldü. Şu anda ilçemizde doğalgaz var. Bu Sivrice için çok büyük bir haber. İlçemiz doğalgazına geçtiğimiz hafta itibariyle kavuşmuş oldu ve ilk olarak kamu binalarında doğalgaz yanmaya başladı. Vatandaşlarımız yakın zamanda evlerini teslim alacaklar. Onlarla beraber yepyeni bir ilçeye kavuşmuş olacağız. Yenilenen mahallemizle birlikte şu anda Türkiye’nin en yeni turizm beldesiyiz” dedi.

Tedarik Zinciri 4.0 Üretimde 2022’yi Bekliyor

Eaton Elektrik Türkiye Makine İmalatı Kanalı Satış Müdürü Selahattin Erdem, endüstri 4.0 terimi hakkında açıklamalarda bulundu.

Endüstri 4.0 terimi sektörde uzun süredir dolaşıyor ve bu terimle kastettiğimiz şey, teorisi uygulamaya kondukça ve üretimin geleceği daha az varsayımsal ve daha ‘sağlam’ hale geldikçe hem gelişti hem de keskinleşti.


Üretim için sırada ne var diye sorulduğunda, önümüzdeki on iki ayın basitçe daha fazlasını getireceğini söylemenin kolay bir cevabı var: daha fazla anlayış, daha fazla beceri ve daha fazla uygulama, hepsi bir yön değişikliği getirmek yerine bugün sahip olduklarımızın üzerine inşa ediliyor.


Aslında, Endüstri 4.0 geleceğinin bileşenleri büyük oranda zaten mevcut. Dijital eşleştirme metodolojilerine, metalaştırılmış bir teklif olarak robotlara ve daha çevik yollarla izlenebilen, yönetilebilen ve yeniden yapılabilen dijitalleştirilmiş üretim hatlarına bakıldığında, Endüstri 4.0’ın tüm bileşenlerine sahip olduğumuz ve tüm bunları kullanarak sadece üretimin geleceğinin yaşayabileceği bir binayı inşa etmemize ihtiyacımız olduğu söylenebilir.


Kapsam: Tedarik Zinciri 4.0
Bununla birlikte, imalat içeriği önemli ölçüde değişti ve tedarik zincirleri, taşıdıkları mal ve hizmet endüstrileriyle birlikte gelişiyor. Eğer bu Endüstri 4.0 çağıysa, tedarik zincirlerini de benzer şekilde düşünmek mantıklı. Tedarik zinciri 4.0 şu anda çalışma halinde.


Diğer taraftan, pandeminin neden olduğu aksaklıklar, tedarik zincirinin gerçekliğine her zamankinden daha parlak bir ışık tuttu. Onlarca yıllık offshoring, önemli maliyet avantajları sağlayabilen, ancak aynı zamanda baskı altına alındığında kırılgan hale gelebilen karmaşık bir küresel değerler ağı ile sonuçlandı. Örneğin, Ever Given konteyner gemisi bu yıl Mart ayında Süveyş Kanalı’nda karaya oturduğunda meydana gelen zincirleme etkiyi, aynı zamanda Brexit’in karmaşıklığını, uluslararası ilişkileri ve yarı iletkenler gibi temel malzemelerin kıtlığını düşünün.


Artık bu tür sistemlerin maliyet-fayda analizini yeniden dengelemek ve üreticilerin iş yapılarını esnekliğe öncelik verecek şekilde yeniden düşünmeleri için açık bir itici güç mevcut. Örneğin makine üreticileri, uzun tedarik zincirleri nedeniyle daha önce olmayan özelleştirme fırsatları, daha kısa ve daha güvenli teslim süreleri ve portföy hacmi anlamına gelen esnekliğin değerini satmaya çalışacaklar.


Bu yeniden yapılanma, yukarıda bahsedilen Endüstri 4.0 yapısı ve OT/IT yakınlaşmasının çevikliği ve maliyet avantajları ile ayrılmaz ikilidir.


Çevresel Kapsam
Öte yandan, iklim krizine yanıt verme talebi artık toplumun her düzeyinde, üretimin bu konuya acilen yanıt vermesi gerektiği şeklinde hissedilmektedir. Yenilenebilir enerji üretimi fırsatı çok açıktır, ancak çoğu için bu aynı zamanda, üretim hatlarını şebekenin AC girişinden ziyade DC beslemesini karşılamak üzere üretim hatlarını dönüştüren büyük dönüştürücü işleri de gerektirecek ve bu da üretimin nerede ve nasıl yapılacağına ilişkin aritmetiği temelden etkileyecek. Bu müdahalede kısa vadeli zorluklar olsa da, uzun vadeli faydalar açıkça onlardan daha ağır basıyor. Daha genel olarak, tedarik zincirlerinin kısaltılmasında çevresel bir avantaj da var, böylece nakliye emisyonları azalır – ve uluslararası kargaşa karşısında daha fazla çeviklik ve dolayısıyla verimlilik ile teslimat yapmak için kaynakların tahsisi optimize edilebilir.


O halde, üretimin yeni istikameti, gelecekte kullanacağı teknolojilerle değil, bilgi, zihniyet ve becerilerle ilgilidir. Örneğin, dijital eşleştirmenin değeri, değişen tedarik zincirine ve piyasa gerçeklerine uyum sağlarken avantaj gösterdiği için daha geniş çapta anlaşılacak ve uygulanacak. Ağa bağlı operasyonel teknoloji de benzer şekilde pandemi gibi aksamalara karşı dayanıklılığın yanı sıra.emisyon azaltımı için sağlayabileceği faydalar üzerinden satılacak.


Sonuç: Ortak Bir Sonuca Sahip Eş Baskılar
Tüm bunlar, üretimin değişen kapsamının insiyatiflere ve sistemlere formule edilmesi gerektiği anlamına geliyor: çevresel etki için sertifikasyon programları, üretim işgücüne çeşitli yeni yetenekleri çekmek için daha güçlü itici unsurlar, endüstriler arası açık standartlar ve yatırımlar gibi sonuçlar. Endüstri 4.0 ve Tedarik Zinciri’nin vaatlerini günlük bir gerçeklik haline getiren şey, dijital üretim olacak.


Üretim kapsamı hızla değişirken, sektör oyuncularının bu taleplere yanıt vermesini sağlayan parçalar zaten elinizin altında. Üreticiler, politikalar ve düzenleyici konular gibi daha resmi taleplerin bir adım önünde durmanın yanı sıra, hem mevcut tedarik zinciri kapsamı, hem de yeni beceriler ve gelecek yıllarda sürdürülebilirliğe daha fazla odaklanma gerektirecek çevresel kapsamı ele almak amacıyla, içeriden daha büyük bir değişim sağlamaya, standartları ve becerileri geliştirmeye çalışmalıdır.

İstanbul Kartal’a 611 Daireli Yeni Proje!

Yıldızlar İnşaat, İstanbul Kartal’da 611 konutluk yeni bir proje hayata geçiriyor.


Yeni inşaat projeleri için düğmeye basan Yıldızlar İnşaat’ın yeni adresi Kartal oldu. 611 konut ve 45 ticari üniteden oluşan proje, 402 milyon 406 bin 19 TL’ye mal olacak.


Yıldızlar İnşaat Kartal projesi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na başvuruda bulunuldu ve proje için Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci başladı. Proje, İstanbul İli, Kartal İlçesi, Esentepe Mahallesi 12710, 12713, 12714 Ada, 1 Parsel üzerinde hayata geçirilecek.


Yıldızlar İnşaat’ın Kartal projesinde 656 adet bağımsız bölüm yer alacak. Proje kapsamında 12710 ada 1 parselde bulunan alanda 2 blok bulunacak olup, bir blok ticari + konut bloğu olması planlanıyor.


38 bin 334 metrekare proje alanında inşa edilecek Yıldızlar İnşaat Kartal projesinde 1+1, 2+1, 3+1 ve 4+1 konut tipleri yer alacak. Proje kapsamındaki dubleks daireler 3 oda 1 salon şeklinde tasarlandı. Yıldızlar İnşaat Kartal projesinde bir adet sosyal tesis bloğu da yer alıyor. Projedeki blokların toplam oturum alanı 14 bin 614 metrekare olarak belirlendi.


Yıldızlar İnşaat Kartal projesinin içerisinde yaya yolu, çocuk oyun parkı vb. yapısal peyzaj alanı olarak 5 bin 604 metrekare ayrıldı. Bitkisel peyzaj çalışmaları için ise yeşil alan olarak 18 bin 116 metrekare alana yer verildi. İnşaat alanı 180 bin 818 metrekare olarak belirlenen projede 124 araç kapasiteli açık otopark da yer alıyor.


Yıldızlar İnşaat Kartal projesinin yükseleceği arazi eğimli olduğundan bir blok 7 bodrum teras katlı olarak planlandı. 12713 ada 1 parselde bulunan alanda 2 blok yer alacak olup bloklarda konut+ticari alan bulunacak. 12714 ada 1 parselde yer alan alanda ise 9 blok bulunacak olup, 4 adet bloğun zemin kat ve 1.katlarında ticari alan bulunacak. Bir blok da sosyal tesis bloğu olacak. Proje kapsamındaki tüm blokların en fazla 7 katlı olması planlanıyor.

Çeşme Belediyesi’nden Satılık Arsa

Çeşme Belediye Başkanlığı, kendi mülkiyetinde bulunan İnönü Mahallesi’ndeki 3 bin 551 metrekarelik arsayı kapalı teklif usulüyle satışa çıkardı.


Çeşme Belediyesi’nden satılık arsa! Çeşme Belediye Başkanlığı, kendi mülkiyetinde bulunan İnönü Mahallesi’ndeki 3 bin 551 metrekarelik arsayı kapalı teklif usulüyle satışa çıkardı. İhalesi 6 ocak 2022’de düzenlenecek olan arsanın fiyatı 11 milyon TL olarak belirlendi.


Çeşme Belediyesi tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi:


“Aşağıda adresi, muhammen bedeli, geçici teminatı, ihale tarihi ve  saati belirtilen Belediyemize ait taşınmaz, 2886 Sayılı Kanunun 35/a Maddesi gereğince kapalı teklif usulü ile satışı yapılacaktır. İhale Çeşme Belediyesi Meclis Salonunda İhale komisyonu  huzurunda yapılacaktır. İhaleye katılmak için isteklilerin en geç ihale gün ve saatine kadar İsteklinin kimliği, İkametgah belgesi, tebligat için adres beyanı, Geçici Teminat makbuzu, İhaleye katılacak tüzel kişi ise; ihaleye tüzel kişi adına katılacak kişinin, Ticaret Sicil Gazetesi ve/veya Ticaret Sicil Gazetesi’ne havi noter tasdikli imza sirkülerinde yetkili kişi olduğunu ve yetki süresini gösteren belge, yetkili kişinin kimliği, istekli adına vekaleten katılıyor ise vekaletnamesi, İsteklilerin ortak girişim olması halinde girişim beyannamesi ve ortaklarca imzalı ortaklık sözleşmesi ile birlikte Komisyon Başkanlığına müracaat etmeleri gerekmektedir. İstenilen belgelerin tamamı asıl veya noter tasdikli suret olacaktır. Aksi halde istekli ihaleye kabul edilmeyecektir. İhale  şartnamesi Belediyemiz Emlak ve İstimlak  Müdürlüğünde görülebilir ve aynı adresten 500,00-TL karşılığında temin edilebilir. İhaleye katılmak için  ihale şartnamesinin satın alınması  zorunludur. İlanen duyurulur.”

Satılık Arsanın Detayları

Mahalle: İnönü Mahallesi
Ada – Parsel: 6392  – 1
Yüzölçümü: 3.551,00m2
Niteliği: Arsa
Muhammen Bedel: 11.000.000,00TL 
Geçici Teminat: 330.000,00TL
İhale Tarihi ve Saati: 06.01.2022 Saat: 14:00

TOKİ’den Afet Bölgelerine 38 Bin Konut

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Toplu Konut İdaresi (TOKİ) deprem, sel ve yangın felaketinden etkilenen bölgelere 38 bin 611 konut inşa ediyor.


TOKİ, afet bölgelerinde yeni konut projeleri inşa ediyor. Ülkemizin konut stoğunu iyileştirmek, dar ve orta gelirli vatandaşları ev sahibi yapmak amaıcyla yola çıkan TOKİ, 2003 yılından bu yana 1 milyondan fazla konut üretti. Kurum ayrıca 5 milyon vatandaşa sağlıklı ve güvenli evler sundu. TOKİ çalışmaları kapsamında son 2 yılda deprem felaketinin meydana geldiği İzmir, Elazığ ve Malatya, sel felaketinin yaşandığı Giresun, Rize, Kastamonu, Sinop, Bartın ile orman yangınlarının yaşandığı Antalya ve Muğla’da afetzedelere sağlıklı ve güvenli yaşam alanları oluşturmak için çalışmalarına devam ediyor.


Elazığ’da meydana gelen depremden sonra bölgeyi yeni yüzüne kavuşturmak üzere çalışmalara başlayan TOKİ, Elazığ’da 23 bin 677 konut, 2 bin 515 köy evi ve 302 ahır ile Malatya’da 6 bin 287 konut, 1555 köy evi ve 705 ahır inşa ediyor. Elazığ’da 8 bin konut yapımı tamamlanarak teslim edilirken, diğer konutların etaplar halinde 2022’nin ilk yarısında teslimi planlanıyor.


Depremden etkilenen bir diğer il olan İzmir’in Bayraklı ilçesinde üç mahallede, yedi bölgede bin 391 konut ile 3 milyon 800 bin metrekarelik rezerv alanında 3 bin 649 konut olmak üzere toplam 5 bin 40 konut projelendirildi. Konutların zemin üzeri 4-5 kat olacak şekilde tasarlandığı yerleşimlerde, bölge mimarisiyle uyumlu olmasına ise özen gösteriliyor. Bölgede yapımı tamamlanan konutların aşamalı olarak teslimi devam ediyor.


Sel ve yangından zarar gören illerde de çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. Giresun’da 619 konut, Rize’de 364 konut, 50 köy evi ve 10 iş yeri, Kastamonu, Sinop ve Bartın’da toplam bin 122 konut, Antalya’da bin 305 konut ve 600 ahır, Muğla’da 110 konut ve 130 ahır olmak üzere TOKİ  tarafından, toplamda 38 bin 611 konut, 4 bin 120 köy evi, 269 iş yeri, 25 okul, 18 cami, 2 yurt/pansiyon ve bin 737 ahır inşa ediliyor. Yapımı biten konutlar aşamalı olarak teslim edilirken, bir sene içinde afet bölgelerindeki tüm konutların teslimi amaçlanıyor.

İzocam, İş Sağlığı Ve Güvenliği Projesinde Başarıyı Yakaladı

“Güvenlik seninle başlar” sloganıyla başlattığı çevre, iş sağlığı ve güvenliği projesinde başarıyı yakalayan İzocam, 2021’de Eşkişehir tesisinde 3’üncü, Tarsus tesisinde ise 2’nci iş kazasız yılını kutladı.


Türkiye yalıtım sektörünün lider kuruluşu İzocam, sıfır iş kazası, sıfır çevre kazası, minimum çevresel etki ve sıfır meslek hastalığı hedefiyle çalışmalarını sürdürüyor. “Güvenlik seninle başlar” sloganıyla imza attığı Çevre, İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) farkındalığı projesinde başarıyı yakalayan İzocam, bu sene Eskişehir tesisinde 3’üncü, Tarsus tesisinde ise 2’nci iş kazasız yılını kutladı.


İzocam, 2001 yılında OHSAS 18001 ile belgelenerek 2021 yılında ISO 45001 ile sürdürdüğü İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi’ni, tüm tesisleri ve merkezi süreçlerinde uyguluyor. Faaliyet gösterdiği alanda risk ve tehlikelerin yüksek seviyede olması nedeniyle saha çalışanlarının iş güvenliğini üst seviyede önemseyen İzocam, son birkaç yıldır da “Güvenlik Seninle Başlar” sloganı ile önemli bir kültür değişimi başlattı. Tüm çalışanlar tarafından benimsenen ve onların da değişime katılım gösterdiği yeni İSG yaklaşımını günlük işleyişin ayrılmaz bir parçası haline getiren İzocam, çalışanlarının duyarlılığını ve farkındalığını arttırmaya yönelik sürekli etkinliklere ve belli periyodlarda gerçekleşen tatbikat ve eğitimlere imza atıyor. İSG’yi sadece çalışanlarının değil müşteri ve paydaşlarının da gündeminde tutma misyonu ile hareket eden İzocam, “sıfır iş kazası” hedefinin devamlılığı için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.

Karapınar Aile Sağlığı Merkezi Yükseliyor

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin vatandaşların sağlık hizmetlerine erişimini kolaylaştırmak amacıyla hayata geçirdiği Karapınar Aile Sağlığı Merkezi inşaatında çalışmalar hızla sürüyor.


Bursa’nın Yıldırım ilçesinde aile sağlığı merkezi inşaatı tam gaz devam ediyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde hayata geçirilen Karapınar Aile Sağlığı Merkezi’nin kaba inşaatı tamamlanmak üzere. Aile Sağlığı Merkezi inşatının Mart 2022’de tamamlanması hedefleniyor.


Tamamlandığında bölge halkının sağlığa erişimini kolaylaştıracak olan merkezin temeli ağustos ayında atılmıştı. 480 metrekare taban alanı üzerine toplam 2 kat olarak tasarlanan merkezde; 7 adet doktor muayene odası, 2 adet tıbbi müdahale odası, 3 adet gebe izleme ve aile planlama odası, 2 adet aşı ve çocuk izleme odası, eğitim ve toplantı salonu, laboratuvar ve mutfak, tıbbi atık, kazan dairesi gibi gerekli diğer tüm mekanları bulunacak. Yaklaşık 3 milyon TL’ye mal olacak olan merkezin kaba inşaatı büyük ölçüde tamamlanırken, çalışmaların Mart ayı sonuna kadar bitirilmesi hedefleniyor.


Konuyla ilgili açıklama yapan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, bir şehrin ‘sağlıklı şehir’ olabilmesi için sağlık ve sağlığı ilgilendiren tüm kentsel ve çevresel konulardaki eşitsizliklerin ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak sağlığı öncelikli konular arasında ele aldıklarını, özellikle ev hasta bakım hizmetleriyle her yıl 10 binlerce vatandaşa evlerinde sağlık hizmeti verdiklerini dile getiren Başkan Aktaş, “Bursa’nın sağlıklı şehir imajını güçlendirmek ve halkımızın içinde yaşamaktan mutluluk duyacağı bir şehir inşa etmek için birçok projeyi hayata geçiriyoruz. Karapınar Aile Sağlığı Merkezi de bu projelerimizden biri. Bölge halkının önemli bir talebiydi. Artık çalışmalarda son aşamaya geldik. Çalışma tamamlandığında mahalle halkı, yürüme mesafede sağlık hizmetlerine ulaşabilecek. Şimdiden hayırlı olsun” dedi.

Ev Fiyatları Kurdaki Düşüşten Nasıl Etkilenecek?

Dövizdeki düşüşün gayrimenkul piyasasına etkisi hakkında bilgi veren Karanbey İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Barış Özgenal, kur sabit olmadığı sürece konut fiyatlarında ciddi bir düşüşün yaşanmayacağını söyledi.

Dövizdeki düşüşün gayrimenkul sektörüne etki edip etmeyeceği merak konusu. Henüz piyasanın netlik kazanmadığını belirten Karanbey İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Barış Özgenal kur sabit olmadığı sürece konut fiyatlarında ciddi bir düşüşün yaşanmayacağını söyledi.


Dövizdeki düşüşün gayrimenkul piyasasına etkisi hakkında bilgi veren Özgenal, “Dolardaki ani düşüşü bir süre takip etmek lazım. Kalıcı olacak mı yoksa geçici bir durum mu? Çünkü malzeme fiyatlarında da hemen bir düşüş beklemek yanlış olur. Dolar yavaş yavaş kademeli olarak bu seviyelerde kalırsa o zaman piyasa açısından bir rahatlama bekleyebiliriz” dedi.


Ev fiyatlarında ciddi bir düşüş beklemenin yanlış olacağını aktaran Özgenal, şu an yapılan evlerin yüksek kur ve yüksek maliyetlerden yapıldığı konusuna dikkat çekerek “Ev fiyatlarında ciddi bir gerileme beklemiyorum. Konut fiyatlarında bir düşüş olacaksa da bunun zamanı şu an değil. Bunu söylemek için çok erken. Ayrıca dövizdeki düşüşten bağımsız olarak emlak piyasasında uzun bir süre düşüş beklemiyorum. Aksine gün geçtikçe fiyatlar daha da artabilir” diye konuştu.


En büyük sıkıntının kurdaki belirsizlik olduğunu kaydeden Özgenal, “Dolardaki düşüş tüm sektöre umut ışığı yaktı. Dolar düşmeden önce inşaatlarımızda nakit paramızla mal alamıyorduk. Fabrikalar her gün güncel fiyat çekiyor ve mal vermekte zorluk çıkarıyorlardı. Ancak şimdi doların düşmesi malzeme fiyatlarına etki edecek mi bunu bekliyoruz. Eğer dolar sabit bir şekilde bu seviyelerde kalırsa herkes fiyatlandırmasını ona göre ayarlar ve bütçesine dahilinde alımını yapar. O da piyasanın biraz açılmasını sağlar ve inşaat projelerini hızlandırır. Hepimiz bu temenniden yanayız ancak doğruyu konuşmak gerekirse şu an için piyasanın canlanacağını söylemek oldukça güç. Bunun için zaman gerekli. Bir süre daha bekleyip göreceğiz” ifadelerini kullandı.

Türk Müteahhitler Yurt Dışında 10 Bin 909 Proje Üstlendi

Türk müteahhitler, kasım ayı sonu itibariyle 130 ülkede 10 bin 909 proje üstlendi.


Yurt dışı müteahhitlik işlerinin miktarı 2021 yılında yeniden yükselişe geçti. Yapılan açıklamaya göre kasım ayı sonu itibariyle Türk müteahhitler 130 ülkede 10 bin 909 proje üstlendi.


Ticaret Bakanlığı tarafından açıklanan rakamlara göre, Türk müteahhitlerin Ocak-Kasım sürecinde yurt dışında üstlendiği projelerin tutarı 20 milyar 656 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Kasım ayı sonu itibariyle 1972 yılından bu güne Türk müteahhitlerin üstlendiği toplam iş tutarı 130 ülkede 10 bin 909 projede 442,6 milyar dolara ulaştı.


Türkiye, 2005 yılında ilk defa senelik bazda 10 milyar dolar sınırını aştıktan sonra, küresel krizin ardından toparlanma araçlarından biri olarak kullanılan yatırımların yoğun olduğu ve petrol fiyatlarının da göreli şekilde artış gösterdiği 2012-13 yıllarında 30 milyar doları aştı. Bunun dışındaki senelerde de 20 milyar doları aşkın iş üstlenildi. Türk müteahhitler, ikili siyasi ilişkiler yanında petrol fiyatları ve pandeminin etkisiyle 2019 yılında 19,3, 2020 yılında ise 15,2 milyar dolarlık iş üstlendiler. Türk müteahhitlerin iş aldığı bölgeler sırasıyla Bağımsız Devletler Topluluğu, Ortadoğu, Afrika ve Avrupa şeklinde belirtiliyor.


Türk müteahhitlerin yurt dışında üstlendikleri işler yapı malzemesi ihracatını da arttırıyor. Paylaşılan verilere göre Türkiye’nin yapı malzemeleri ihracatı Ocak – Kasım arasında 28,7 milyar dolara yükseldi.

Değerli Konutlar Vergisi Arttı

2022 yılı için yeniden değerleme oranının yüzde 36,2 olarak belirlenmesinden sonra, çeşitli ceza, harç, vergi, istisna gibi bedeller de tekrar güncellendi. Yeniden değerleme oranları kapsamında değerli konut vergisine tabi matrah oranı da artırıldı.


Değerli konut vergisine tabi matrah, yüzde 18,1 oranında yükseldi. Buna göre değeri 6 milyon 173 bin Türk Lirası ile 9 milyon 260 bin Türk Lirası arasında olanlardan 6.173 TL’yi geçen kısım binde 3 oranında vergiye tabi tutulacak.

2022 yılı için yeniden değerleme oranının yüzde 36,2 olarak belirlenmesinden sonra, çeşitli ceza, harç, vergi, istisna gibi bedeller de tekrar güncellendi. Yeniden değerleme oranları kapsamında değerli konut vergisine tabi matrah oranı da artırıldı.


12 milyon 347 bin TL’ye kadar olanların 9 milyon 260 bin TL’si için 9 bin 261 TL, 12 milyon 347 bin TL’den fazla olanların vergisi ise binde 10 olarak belirlendi.

2022 Yılı Emlak Vergisi Zam Oranları Açıklandı

2022 yılı emlak vergi değerleri açıklandı. Buna göre 2022 yılında 2021’e ait yeniden değerleme oranının yarısı (yüzde 18,10) kadar artırılarak hesaplanacak.


Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanan Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği, 1 Ocak 2022’den itibaren yürürlüğe girmek üzere Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğ ile birlikte, 2022 yılına ilişkin emlak vergi değerleri belli oldu.


Tebliğe göre, gelecek yıl emlak vergisine 18.10 oranında zam yapıldı. Vergi, Harç, değerli kağıt gibi bürokrasiyi ilgilendiren konulara ilişkin Hazine ve Maliye Bakanlığı tebliğlerini yayımlandı.Emlak Vergisinde yeniden değerleme oranı olan yüzde 36.20’nin yarısının uygulanması yani yüzde 18.10 oranında artırılması yönünde karar alındı. Böylece, Türkiye sınırları içinde bulunan mesken nitelikli taşınmazlardan bina vergi değeri 6 milyon 173 bin liranın üzerinde olanlar değerli konut vergisine tabi olacak. 


Vergi oranlarına esas mesken nitelikli taşınmaz değerlerinin alt ve üst sınırları da yeni yıl için yeniden değerleme oranının yarısı kadar yükseldi.B u kapsamda, vergi oranlarına esas mesken nitelikli taşınmaz değerlerinin alt ve üst sınırları 6 milyon 173 bin lira ile 9 milyon 260 bin lira arasında olanların (bu tutar dahil) 6 milyon 173 bin lirayı aşan kısmı için binde 3 olarak tespit edildi.
Söz konusu taşınmazlardan değeri 12 milyon 347 bin liraya kadar olanların (bu tutar dahil) 9 milyon 260 bin lirası için 9 bin 261 lira, fazlası için binde 6’lık oran belirlendi.


Değeri 12 milyon 347 bin liradan fazla olanlarda sınır, bu tutar için 27 bin 783 lira, fazlası için ise binde 10 olarak hesaplandı.

Harçlar Kanunu’nda yeniden değerleme oranı yüzde 36.20 olarak kaldı.

Endel Şirketler Grubu Yapı Malzemeleri Grubu Başkanı Barış Özaydemir Hayatını Kaybetti

Eskişehir’in önemli sanayi kuruluşlarından Endel Şirketler Grubu Yapı Malzemeleri Grubu Başkanı ve Yönetim Kurulu Başkan Vekili Barış Y. Özaydemir hayatını kaybetti.


Endel Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, Kılıçoğlu Kiremit Genel Müdürü Barış Yalçın Özaydemir’in ani ölümü ile ilgili şirket bir açıklama yayınladı. Açıklamada şöyle denildi:


“Endel Şirketler Grubu Yapı Malzemeleri Grubu Başkanı ve Yönetim Kurulu Başkan Vekilimiz Barış Y. Özaydemir’i ani ve beklenmedik şekilde 43 yaşında kaybettik.


Eskişehir Sanayi Odası önceki başkanı, Yönetim Kurulu Başkanımız Savaş M. Özaydemir ve Aynur Özaydemir’in iki oğlundan küçüğü olan Barış Y.Özaydemir, 1978 yılında Eskişehir’de doğdu. 1997 yılında Eskişehir Anadolu Lisesi’ni bitirdikten sonra 2002 yılında Koç Üniversitesi İşletme Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı.


Üniversite mezuniyetinin ardından aile şirketinde görev almadan önce profesyonel çalışma hayatına adapte olmak ve deneyim edinmek için İstanbul’da yabancı bir denetim firmasında profesyonel olarak iş hayatına başlayan Barış Özaydemir, 2003 yılında Stratejik Planlama ve Yeni İş geliştirme direktörü olarak aile şirketleri Endel Şirketler Grubu’na katıldı. Şirketteki yeniden yapılanma ve planlama çalışmalarında etkin görev alan Özaydemir, 2005 yılında Kılıçoğlu markasının içinde bulunduğu Endel Yapı Malzemeleri Grubu Başkanı görevini üstlendi. Endel Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Yapı Malzemeleri Grubu Başkanı olarak yaklaşık 16 yıldır şirket yönetiminde yer alıyordu.


Barış Y. Özaydemir, Türkiye’nin önemli markalarından, 1927 yılında kurulmuş Kılıçoğlu Kiremit’in sektördeki liderliğini daha üst seviyelere taşımak için marka konumlaması, ürün tasarımları ve çeşitliği, üretim kapasiteleri ve dağıtım kanalı yapısında köklü değişikler gerçekleştirdi. 2012 yılında yeni tesis yatırımıyla Megaron markasını yaratarak anahtar teslim profesyonel çatı deneyimini sektöre kazandırdı. Kılıçoğlu ürün gamına yeni ürünlerin eklenmesi, alternatif çatı sistem ürünlerinin geliştirilmesi, Megaron Çatı Teknolojileri markasının ve Megaron markasına yönelik uzman bayi ağının oluşturulması gibi önemli yatırım ve projelere imza koydu. Barış Y. Özaydemir Eskişehir Sanayi Odası Meclis Üyesiydi.


Barış Y. Özaydemir’in cenazesi, bugün (23 Aralık 2021) ikindi namazını müteakip M. Sami Ramazanoğlu Camiinden kaldırılıp, Eskişehir Asri aile mezarlığına defnedilecek. Özaydemir ailesi, 17.30-20.00 saatleri arasında Eskişehir Ramada Plaza Otel’de taziyeleri kabul edecek.


Merhuma Allah’tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve tüm grubumuza başsağlığı dileriz.”

Vitra, Good Design’dan 4 Ödül Aldı

Bu yıl 71. kez dağıtılan ve tasarımda mükemmelliğin simgesi olarak kabul edilen Good Design’dan VitrA’ya 4 yeni ödül geldi.


Vitra, 1950’den beri düzenlenen ve dünyanın en eski ve en saygın tasarım yarışmaları arasında yer alan Good Design’dan 4 yeni ödül aldı. Böylece Vitra’nın bugüne kadar aldığı Good Design ödüllerinin sayısı 44’e yükseldi.


The Chicago Athenaeum: Museum of Architecture and Design ve The European Centre for Architecture Art Design and Urban Studies işbirliğiyle düzenlenen Good Design ödülleri kapsamında, Vitra’nın ArchiPlan banyo koleksiyonu ve Atelier 01 karo serisi ödül almaya hak kazandı.


Bu yıl 55 ülkeden rekor sayıda başvurunun değerlendirildiği yarışmadaVitra V-Care Akıllı Panel ile Arik Levy imzalı V-Care Akıllı Klozet Prime modeli de ödüle layık görüldü. Vitra Tasarım Ekibi’nin tasarladığı Atelier 01, Red Dot: Product Design 2021 ödülünün de sahibi olmuştu.

Semt Güngören Projesi Satışa Sunuldu

Güngören Belediyesi tarafından hayata geçirilen Semt Güngören projesinde 96 konut ve 9 dükkan satışa sunuldu.


İstanbul’un en yeni konut projeleri arasında gösterilen Semt Güngören’de 96 konut ve 9 dükkan satışa sunuldu. Satıştaki konutların fiyatları 1 milyon 199 bin 600 TL’den başlıyor.


Güngören Belediyesi tarafından hayata geçirilen Semt Güngören projesinde yer alan 96 konut ve 9 dükkan satışa sunuldu. 1+1, 2+1, 3+1 ve 4+1 daire tiplerinin yer aldığı projede konutların fiyatları 1 milyon 199 bin 600 TL’den başlıyor. Projedeki 1+1 konutlar 62 metrekare, 2+1 konutlar 90 metrekare, 3+1 konutlar 127 metrekare, 4+1 konutlar ise 164 metrekare büyüklüğe sahip. Dükkanların büyüklükleri ise 80 ile bin 548 metrekare arasında değişiyor. Proje Erdem Bayazıt Kültür Merkezi’nin yanında konumlanan proje 2 blok şeklinde planlandı. Her bir blok 8 kat olarak inşa ediliyor.


6 bin 400 metrekarelik alanda hayata geçirilen proje 2 bin metrekarelik yeşil alana sahip. Projede, sosyal tesis, çocuk oyun alanı, yürüyüş parkuru, yansıma havuzu, dinlenme alanları ile her daire için otopark ve depo imkanları sunuluyor.

Reynaers Türkiye, Orta Asya’nın En Yüksek Binasının Cephesini Giydiriyor

Özbekistan’ın başkenti Taşkent’te inşa edilen ve “Orta Asya’nın en yüksek binası” unvanını taşıyan Tashkent City binasının cephe giydirmesi Reynaers Türkiye tarafından tasarlanıyor.

Özbekistan’ın Başkenti Taşkent’te yapımı devam eden Tashkent City projesi başkentin en büyük inşaat projesi. Başkentin kalbi olarak nitelendirilen projenin 1.5 hektarlık alanında yer alan Nestone ise Orta Asya’nın en yüksek binası olarak nitelendiriliyor. Toplamda 8 parselden (lot) oluşan tüm projenin 3. ve 4. parsellerindeki inşaatlar,  Türk mühendislere, mimarlara ve yatırımcılara emanet.


Tamamlandığında 266,5 metre yüksekliği ile bölgenin en büyük yapısı olacak Nestone ve bölgenin ilk alışveriş merkezi Tashkent Mall projelerinde mimari de yatırımcı da, cephe giydirme de Türkler tarafından yapılıyor.


Toplamda sekiz parselden oluşan Tashkent City projesinin 3 ile 4’üncü parselinde yer alan ve Türk mimarları tarafından tasarlanan projelerin cephe sistemlerini Reynaers Alüminyum Türkiye tedarik ediyor. Üçüncü parselde yer alan ve şu anda yapımı devam eden Tashkent Mall alışveriş merkezi projesinin tüm giydirme cephe sistemlerini yapıya özel tasarlayan Reynaers Alüminyum, 4’üncü parselde bulunan, tamamlandığında Orta Asya’nın en yüksek binası olarak adlandırılan Nestone projesi için de özel cephe sistemleri tasarlamış. Bittiğinde 266.5 metre yüksekliği ile Özbekistan’da bir ilke imza atacak proje için Türk mühendisler, mimarlar ve cephe danışmanları çalışıyor.

Orta Asya’nın En Yüksek Binası
Yapımı devam eden ve bittiğinde sadece Özbekistan değil, Orta Asya’nın en yüksek binası olan Tashkent City Nestone ve Tashkent Mall projeleri hakkında bilgi veren Reynaers Alüminyum Türkiye Genel Müdürü Zafer Güldoğan ‘’Belçika menşeili alüminyum sistem firması Reynaers Alüminyum’un Türkiye ofisi olarak Avrupa başta olmak üzere dünyanın birçok yerinde uygulayıcı partnerlerimizle beraber proje yapmaktayız. Bir mühendislik firması olan Reynaers, yapıların cephelerinde kullanılan alüminyum sistemlerinin tasarımını ve tedariğini gerçekleştiriyor. Her bir projeyle özel olarak ilgileniyoruz. Projenin başından itibaren sürece dahil olup proje tamamlanana kadar süreçte yer alıyoruz. Yatırımcı, yüklenici, projenin mimarı, cephe danışmanı ve bununla beraber alüminyum sistemlerin imalat ve uygulamalarını gerçekleştiren uygulayıcı bayilerinin yer aldığı tüm proje aktörleri ile beraber süreci yürütüyoruz’’ dedi.


“Yapının Öznel Koşullarına Göre Cephe Sistemleri Geliştiriyoruz”
Güldoğan, Özbekistan’daki projelerle ilgili konuşurken, cephe tasarımında, tüm iklim koşullarını, binanın yüksekliğini, kapladığı alanı, rüzgarın gücünü ve buna benzer bir çok koşulu göz önünde bulundurduklarını belirtti. Yapının öznel koşullarına göre cephe sistemleri geliştirdiklerini ifade eden Güldoğan, cephe sistemi geliştirildikten sonra tüm performans testlerin yapıldığını söyledi.
Güldoğan ‘’Biz Reynaers Alüminyum olarak projelere özel talep edilen ısı, su, hava, rüzgar dayanımı ile beraber yangın, kurşun dayanımı, sismik hareketler gibi tüm performans taleplerine uygun sistem çözümleri üretiyoruz’’ dedi. Güldoğan ‘’Özbekistan’da inşaatı devam eden bu iki proje için yaklaşık 1200 tonluk alüminyum tedarik edildi’’ bilgisini paylaştı.

Yüksek Yangın Dayanımı
Nestone Projesi Cephe Danışmanı Haldun Yılmaz ‘’Bir baza yapısı üzerinde 5 bloktan oluşan proje kapsamında konut, ofis, otel ve ticari alanlar bulunmaktadır. Bloklardan 3’ü yüksek yapı olarak tasarlanmıştır. Reynaers firmasının projeye özel üretilen panel cepheleri kullanılarak, fabrikada camıyla birlikte imalatı biten paneller cephelere vinçler yoluyla asılmaktadır. Farklı hareketler ile pek homojen olmayan cepheler, panel sistemi sayesinde hızlı, standart ve yüksek kalite özelliklerini koruyacak şekilde uygulanmaktadır. Cephe özellikleri arasında, yüksek binada oldukça zorlayıcı olan balkonlar başarılı şekilde çözümlenmiş, kullanıcıyı riske atmayan dar flap kanat sistemleri ile bu yükseklikte doğal havalandırma sağlanmıştır. Kullanıcılar için yangın gibi güvenlik önlemleri yanı sıra, akustik, ısı ve güneş etkileri yüksek yalıtım sağlayacak şekilde tasarlanmıştır. Projede Reynaers tarafından proje özel tasarlanan giydirme cephe ve sürme sistemler kullanılmıştır. Cepheleri kaplayan sistemleri futbol sahasına sermek gerekirse bunun için 20 futbol sahasına ihtiyaç olur’’ diyerek örnek verdi ve projedeki dış cephe yapısı ile ilgili detayları paylaştı.


İnşaat Maliyetinin Yaklaşık Yüzde 15’ini Yapının Cepheleri Oluşturuyor
Özbekistan’ın Başkenti Taşkent’te yapımı 2021 yılında başlayan, Lot 4 bölgesinde bulunan ve 2024 yılında tamamlanması planlanan Nestone, Özgüven Mimarlık ve Murad Buildings ortaklığı ile inşa ediliyor. Proje tasarımı da Özgüven Mimarlık tarafından yapılan binanın Cephe Danışmanlığını FMT Mühendislik A.Ş. üslenmiş. Yatırımcı, yüklenici, mimarlık ve mühendislik çözümlerini Türklerin gerçekleştirdiği yapının maliyeti 170 milyon dolar civarında. İnşaat maliyetinin yaklaşık yüzde 15’ini yapının cepheleri oluşturmaktadır.


Depreme Karşı Güvenli
Proje hakkında bilgi veren yatırımcı firma ortağı ve Özgüven Mimarlık’ın Kurucusu Özgür Özgüven, bölge insanının depremden çok korktuğunu bunun için binanın temelini çok güçlü tasarladıklarını söyledi. Sadece temeli için 60 metre derinliğe kadar inip oldukça sağlam kurgulan sistemin maliyetinin 20 milyon doları bulduğuna dikkat çeken Özgüven, proje tamamlanmadan yüzde 70’inin de satıldığını ifade etti.

“En Güvenli Yatırım Limanı: Gayrimenkul”

Remax Borsa Brokeri Halil Egemen, “Dalgalı döviz kuru piyasasında en güvenli liman gayrimenkul. Yatırımcılar için haklı ve kârlı kazanç dönemi” dedi.

Döviz kurlarının spekülatif ataklar sonrası suni olarak yükseldiğini hükümetin, TL mevduatının döviz karşısında korunacağına yönelik açıklamasının gayrimenkul sektöründe olumlu etkiler yaratacağını söyleyen Remax Borsa Brokeri Halil Egemen, “Dalgalı döviz kuru piyasasında en güvenli liman gayrimenkul. Yatırımcılar için haklı ve kârlı kazanç dönemi” açıklamasını yaptı.

Gayrimenkul’de gerçek satıcı ve gerçek alıcı döneminin başladığını belirten Halil Egemen, Ankara’da konut satışlarında 2021 yılının en canlı döneminin Kasım ayında yaşadığını açıkladı. Ankara’da konut ihtiyacının arttığına vurgu yapan Egemen, “İnşaat firmaları ve sermayesini dövizde tutan yatırımcılar doğru alanlara yatırım yapmak için çevik davranmalı” önerisinde bulundu.

Konut satışları güçlü seyrine önümüzdeki süreçte devam edeceğini belirten Halil Egemen, “Sermayesini ve birikimlerini gayrimenkule değerlendiren için fırsatlarla dolu bir süreçten geçiyoruz. Ankara’da ticari ve lüks gayrimenkul sektörü, yılın her döneminde canlı ve istekli” dedi.

“Gayrimenkul, Enflasyona Karşı En Dirençli Yatırım”

Türkiye’de enflasyona karşı en dirençli yatırımın enstrümanın gayrimenkul olduğunu söyleyen Halil Egemen, “Barınma ihtiyacını bitmeyeceği, talebin canlı olacağı bir sektörde yatırımcılar sermayelerini doğru alanlardaki gayrimenkullere yöneltmeli. Bu süreçte doğru karar veren yatırımcılar, kısa vadede haklı ve kârlı kazançlar sağlayabilir” dedi.

Ankara’nın gayrimenkul sektöründe fırsatların devam ettiğini belirten Egemen, alıcı ve satıcı kitlesine yönelik şu önemli mesajları verdi: “Türkiye’de milli gelire en fazla katkı sağlayan Ankara’nın ticari ve lüks gayrimenkul sektörü yılın her döneminde canlılığını koruyor. İnşaat firmaları ve yatırımlarını gayrimenkul ‘de değerlendirmek isteyenler piyasanın gidişatını doğru okumalı. Yerli ve yabancı yatırımcılar Ankara’nın gayrimenkul piyasasına güven duyuyor. 2022 yılında da en değerli yatırım aracı yine gayrimenkul olacağı için alıcı ve satıcı kitlemize önerilerimiz, Ankara’nın en değerli aksları olan, Beytepe, Oran, Bilkent, Gölbaşı, Yaşamkent bölgesine odaklanmalarıdır. Bölgede inşaatı tamamlanan veya devam eden çok sayıda konut projeleri var. 15 yılı aşkın bir süredir bu bölgede gayrimenkul sektörü alanında faaliyet gösterdiğimiz için ilanlara yansımayan çok sayıda avantajlı gayrimenkullere ulaşabiliyoruz. Doğru alanlara yatırım yapmak isteyenlere yatırımcılar, yatırım yapmadan önce çok yönlü bilgiler almasında uzun vadede sonsuz faydalar var.”

Guardian Glass Europe’dan Yeni Ürün: SunGuard® SNX 70

Guardian Glass Europe, SunGuard® eXtraSelective ailesine katılan en yeni ürünü Guardian SunGuard® SNX 70 camı tanıttı.

Guardian Glass Europe’un yeni ürünü Guardian SunGuard® SNX 70 cam, hangi perspektiften bakılırsa bakılsın aynı ışığı, konforu ve zarafeti sunuyor. SunGuard® SNX 70; yüksek ısı yalıtımının yanı sıra yüzde 70’e varan ışık geçirgenliği ve yüksek güneş kontrolü sunan üç gümüş kaplamalı bir cam. Farklı perspektiflerde aynı çarpıcı estetiği sağlayan ürün, oldukça temiz ve doğal bir görünüm ile düşük yansıma kalitesi vadediyor.

SunGuard® SNX 70 ile mimarlara eşsiz bir tasarım estetiğinin gerçekleştirilmesinin yanı sıra projelere daha çok doğal ışığın alınması, konforun artırılması ve enerji verimliliğinin iyileştirilmesi yönünde önemli bir avantaj kazandırılıyor. Bu da özellikle doğal ışığın odaklanma, iyileşme ve öğrenmeyi kolaylaştırdığı ofis, sağlık merkezi ve eğitim binaları gibi kullanıcıların ‘iyi olma hali’nin (wellbeing) hedeflendiği yapılarda projeyi en üst seviyelere taşıyor.

Temel cam olarak Guardian UltraClear ile birleştirildiğinde çok daha etkili bir çözüm olan SunGuard SNX 70 Ultra, standart çift camlı yalıtımlı ünitelerde yüzde 68 ışık geçirgenliği, yüzde 32 solar faktör ve 1,0 W/m2K Ug değeri sunuyor. Standart üç camlı ünitelerde ise yüzde 62 ışık geçirgenliği, yüzde 30 solar faktör ve 0.5 W/m2K Ug‬ değeri sağlanıyor. Camın üstün şeffaflık özelliği, hem içeriden hem de dışarıdan elde edilen görüntülerin oldukça gerçekçi renklere sahip olmasını sağlıyor.

SunGuard® SNX 70, sürdürülebilirlikle ilgili sertifikasyonları da destekliyor. Ürün, Avrupa ve Rusya bölgelerinde sahip olduğu EPD belgesinin (Çevresel Ürün Beyanı) yanı sıra Cradle to Cradle Certified™ Products programı kapsamında ‘Malzeme Yönetimi’ kategorisinde Bronz sertifika almaya hak kazanmıştır.

Estetik açıdan cam, yüzde 13 dış yansımayla binalara seçkin bir karakter kazandırabiliyor, çevresindeki binalar arasında daha canlı bir görünüme sahip olmalarını sağlayabiliyor ve etrafındaki kişiler için binayı daha cazip ve ilgi çekici kılabiliyor.

Guardian Glass Europe Ürün – Ticaret Müdürü Andras Kovacs, ürünle ilgili olarak şunları söyledi: “Mimarlar, yüksek performanslı cam söz konusu olduğunda genellikle cephenin genel görünümünden ödün vermek zorunda kalırlar. Şimdi SNX 70, onlara mükemmel bir güneş kontrolü ve doğal ışık geçirgenliğinin yanı sıra temiz bir görünüm ve çarpıcı bir estetik sunuyor.”

Referans Ankara’da Yaşam Başlıyor!

SF Yıldız İnşaat, Fırat Life Style ve Atayıldız Grup’un ortaklığıyla hayata geçirilen Refeans Ankara’da, yeni yılda yaşam başlıyor.

Ankara konut projelerine bir yenisi daha ekleniyor. SF Yıldız İnşaat, Fırat Life Style ve Atayıldız Grup’un ortaklığından oluşan Referans Ankara, 49 bin 233 metrekarelik arazi üzerine kurulu 9 bloktan ve toplamda 2 bin 104 konuttan oluşuyor. Pek çok sosyal donatısıyla yaşamı enerjiyle dolduran proje, şehrin çekim noktalarının da hemen yakınında yer alıyor.


1+1, 2+1, 3+1A, 3+1B ve 4+1 daire seçeneklerinden oluşan Referans Ankara ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Fırat Life Style COO’su Ahmet Fırat, “SF Yıldız İnşaat olarak biz, Fırat Life Style ve Atayıldız Grup’un ortaklığıyla bugüne dek sayısız mutluluğa yuva oluşturduk” dedi. Bu kapsamda hayata geçirdiğimiz ve Eryaman’ın en büyük yaşam konsepti olarak yükselen projemiz “Referans Ankara” ile kullanıcılarımıza çok özel bir lokasyonda, maksimum özen ve kaliteyle hazırladığımız konutlar sunuyoruz. Projemizde her yaşam modeline uygun daire tipleri bulmak mümkün” diye ifade etti.


Yürüyüş parkuru, kapalı otopark, merkezi uydu sistemi, kapalı yüzme havuzu, çocuk oyun alanları, sauna, Türk hamamı, fitness merkezi, SPA, kreş, kafe, restoran, sinema, güvenlik, kameralı güvenlik, basketbol sahası, voleybol sahası ve tenis kortu, projenin donatıları arasında yer alıyor.


Yeni yıla girmeye sayılı günler kala, 31 Aralık’ta teslimatların başlayacağı Referans Ankara’da, son 30 dairenin satışları ise devam ediyor. Teslim öncesi avantajlı fiyatların sunulduğu projede, esnek ödeme fırsatlarıyla birlikte kullanıcılara, hemen tapu avantajı da sağlanıyor.

TOKİ’den Kastamonu Bozkurt’a Konut Müjdesi

TOKİ, Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde meydana gelen sel felaketinde evini kaybedenler için inşa edilecek konutların yapımına başladı.


TOKİ’den Kastamonu’daki sel felaketinden etkilenen vatandaşlara konut müjdesi. Ağustos ayında Ezine Çayı’nın taşması sonucu meydana gelen sel felaketinde evini kaybeden vatandaşlar için inşa edilecek konutların yapımına başlandı.


11 Ağustos 2021 tarihinde Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde Ezine Çayı’nın taşması sonucu meyadan sel felaketinin yaraları sarılıyor. TOKİ, sel felaketinde evini kaybeden vatandaşlar için söz verdiği konutların yapımına başladı. TOKİ’den yapılan açıklamaya göre, Kastamonu’da 6 bölgede toplam 526 konut inşa edilecek.

Nata Holding’ten İstanbul’a Yeni Konut Projesi

Nata Holding’in İstanbul Bahçelievler’de hayata geçireceği Nata Bahçelievler projesinde 803 konut yer alacak.


Nata Holding, İstanbul konut projelerine bir yenisini daha ekliyor. 495 milyon 226 bin TL değerindeki Nata Bahçelievler projesi, Bahçelievler’de yükselecek. Projede 803 konut yer alacak.


Nato Bahçelievler projesi için harekete geçildi. 803 adet konut ve 69 adet ticari ünitenin yer alacağı projenin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci başladı. 495 milyon 226 bin TL’ye mal olacak proje; İstanbul İli, Bahçelievler ilçesi, Osmaniye Mahallesi 222 Ada, 24 Nolu Parsel üzerinde hayata geçirilecek. Nata Bahçelievler’in proje alanı 77 bin 848 metrekare, inşaat alanı 199 bin 688 metrekare olarak belirlendi.


Nata Bahçelievler projesi kapsamında, konut ve ticari alandan oluşan 11 blok inşa edilecek. Söz konusu 11 bloğun altında 2 katlı otopark yer alacak. Ayrıca cadde üzerinde 2 ticari ünite içerisinde toplam 15 adet ticari bölüm yapılacak. 11 bloğun zemin katları ticari ünite üst katları ise konut olarak planlandı. Projede 2+1, 3+1, 4+1 ile 5+1 ve 5+2 penthouse daire tipleri yer alacak.


Proje inşaatının ÇED sürecinin ardından hemen başlatılması ve 2024 yılında bitirilmesi planlanıyor.

Demir Fiyatlarında Sert Düşüş Bekleniyor

Ton fiyatı 15 bin lirayı bulan inşaat demiri fiyatlarında sert düşüş bekleniyor.


Demir fiyatları, döviz kurundaki artışla birlikte çok fazla yükselmiş, tonu 15 bin lirayı bulmuştu. Bina yapımının en önemli gider kalemlerinden biri olan demirde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın TL’nin değerini korumaya yönelik hamlelerinden sonra dolar sert bir şekilde düştü. Bu düşüsün demir fiyatlarına yansıması bekleniyor.


Dolar kurunun 18, Euro’nun ise 20 TL’nin üzerine çıkmasıyla inşaat demiri fiyatı tüm zamanların zirvesine ulaştı. Dövize bağlı olarak fiyatı artan inşaat malzemelerinden biri de inşaat demiri. Döviz kurundaki artışla birlikte inşaat demirinin ton fiyatı 15 bin TL’ye ulaşarak tüm zamanların rekoru kırıldı. Dün akşam Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı açıklamayla birlikte döviz kurunda sert düşüşler yaşandı. Sektör profesyonelleri, döviz kurundaki sert düşüşle birlikte inşaat demiri fiyatında da indirim bekliyor.

TOKİ’den İstanbul’a Yeni Projeler

TOKİ, İstanbul’da yeni projeler için düğmeye bastı.


Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), İstanbul konut projelerine yenilerini ekliyor. Dar ve orta gelirli aileler için konutlar üreten TOKİ, İstanbul’da toplam bin 313 konut üretecek. TOKİ’nin yeni projeleri Şile, Esenler ve Ataşehir’de yükselecek.


TOKİ’nin Şile Ağva projesinde 129 adet, Esenler projesinde 255 konut, Ataşehir 2. Etap projesinde 718 konut, Ataşehir 3. Etap projesinde 211 adet konut yer alacak. Projelerin ihaleleri sırasıyla 23 Aralık 2021, 5 Ocak 2022, 16 Şubat 2022 ve 21 Şubat 2022 tarihlerinde gerçekleştirilecek.


TOKİ’nin Şile’de hayata geçireceği projede 129 konut yer alacak. Projenin ihalesi (e-ihale) 23 Aralık 2021 tarihinde saat 14.30’da gerçekleştirilecek. 255 adet konut, 48 adet dükkandan oluşan Esenler projesinin ihale tarihi ise 5 Ocak 2022, saat 14.00 olarak açıklandı. 718 konut, 50 adet dükkan ve sosyal tesisden oluşan Şerifali Çiftliği GÖB Alanı 2. Etap projesinin ihalesi (e-ihale) 16 Şubat 2022 tarihinde saat 14:00’te yapılacak. Son olarak, 211 konut, 23 adet dükkan ve sosyal tesisten oluşan Şerifali Çiftliği GÖB Alanı 3. Etap ihalesi (e-ihale) 21 Şubat 2022 tarihinde gerçekleştirilecek.

İzmir’e Dev Kentsel Dönüşüm Projesi

Turkmall, İzmir’in Konak ilçesinde bin 450 konutluk dev bir projeye imza atacak.


İzmir’in Konak ilçesine bağlı Göztepe Mahallesi’nde kentin en büyük kentsel dönüşüm projesi hayata geçiriliyor. Turkmall imzası taşıyacak Forum Göztepe projesinde bin 450 daire yer alacak. 2022 yılında başlaması planlanan projede bin 450 konutun yanı sıra ticari alanlar da yer bulunacak.


Turkmall, İzmir’de hayata geçireceği yeni projesi için düğmeye bastı. Konuyla ilgili açıklama yapan Turkmall Yönetim Kurulu Başkanı Levent Eyüboğlu, vizyoner bir bakış açısıyla günümüzün ihtiyaçlarına cevap verecek nitelikteki sosyal alanları, alışveriş ve modern yaşamı bir arada sunacak projeler üzerine yoğunlaştıklarını söyledi.


Turkmall olarak sektörde önemli bir pazar payına ulaştıklarını ve birçok ilke de imza attıklarını dile getiren Eyüboğlu, yapımı devam eden inşaatlarla birlikte 12 milyon metrekareden fazla projeyi yaşama geçirdiklerini ifade etti. Farklı büyüklüklerde toplam 120 AVM, konut, ofis, ticari alan ve karma projelere imza attıklarını sözlerine ekleyen Eyüpoğlu, 8 milyar dolardan fazla yatırım gerçekleştirdiklerini, 2 bin 500’den fazla kiralama yaptıklarını ve projelerde her yıl 150 milyondan fazla ziyaretçiyi ağırladıklarını söyledi. Eyüpoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’deki perakende pazarını geliştirmeyi öncelik olarak kabul ederek, Türk alışveriş merkezi sektörünün dinamiklerini belirleyen projelere imza attık. Yatırım geliştirmedeki liderliğimiz ve servis kalitemizle öne çıkarak IAIR Awards 2011’de Perakende Geliştiricisi kategorisinde Gayrimenkul’de Mükemmellik Ödülü’ne layık görüldük. Faaliyetlerimize Türkiye, Kazakistan, Balkanlar ve Kuzey Afrika’da devam ediyoruz.”

Forum Göztepe: Kentin En Büyük Kentsel Dönüşüm Projesi
Turkmall Yönetim Kurulu Başkanı Levent Eyüboğlu, İzmir’in kentsel dönüşüm konusunda acilen harekete geçmesi gerektiğini ve bir özel şirket olarak İzmir’in en büyük kentsel dönüşüm projesini 2022 yılında yaşama geçireceklerini söyledi.Forum Göztepe markasıyla Esentepe mahallesindeki toplam 200 bin metrekarelik alanda 1 milyar liralık yatırımla kentsel dönüşüm projesi hazırladıklarını dile getiren Eyüboğlu, İzmir’de herkes tarafından kabul gören Forum Bornova markasının ardından şimdi de karma bir proje olan Forum Göztepe’yi İzmirliler’le buluşturmanın heyecanını yaşadıklarını belirtti. Forum Göztepe ile sadece avm ve konut inşa etmeyeceklerinin altını çizen Eyüpoğlu, meydanı, sokağı ve sosyal donatılarıyla yeni bir yaşam merkezi oluşturacaklarını dile getirdi.

Eyüpoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: ” İzmir’in ihtiyaçlarına cevap verecek, modern mimariye sahip ve sağlam zemin üzerinde kuracağımız projede bin 450 konut olacak. Ticari alanlar, ofis alanları sosyalleşebileceğiniz mekanlar, her daire için bir kapalı otopark gibi pek çok özelliği bir arada sunacağız. Forum Göztepe, hem çevre yoluna hem de metroya ve sahile yakın bir konumda olmasıyla ulaşım avantajı da sunuyor. 08 Ocak tarihinde kamuoyunu bilgilendirmek adına önemli bir lansman toplantısı da gerçekleştireceğiz.Esentepe ve Çevresi Kentsel Dönüşüm Derneği ile birlikte bölge halkının imzalarını alarak yollarına devam ettiklerini vurgulayan Levent Eyüboğlu, “Bölgedeki imar planlaması sonucu bazı konut sahiplerinde hak mağduriyeti oluşmuştu. Biz de yeni bir imar planı yaparak bu mağduriyetin önüne geçtik. Herkesin arsa paylarında eşit kat mülkiyeti almalarını sağladık. Bakanlık tarafından belirlenen riskli alan yönetmeliği çerçevesinde 6306 sayılı kentsel dönüşüm kanunu kapsamında hak sahiplerinin bazı yardımlar ve muafiyetlerden yararlanabilmesinin de önünü açtık. Projeyi 4 yıl içinde tamamlamayı planlıyoruz. İzmir’e özel önem veriyoruz. Yeni kentsel dönüşüm projeleri için de farklı bölgelerde çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”