“yapigundem-yeni-banner-1.jpeg”
Ana Sayfa Blog Sayfa 9

Ayazağa’da o projeye ÇED gerekli değildir kararı!

Ayazağa Mahallesi’nde 2.500 metrekarelik bir arazi üzerinde 144 otel odası, 150 kişilik restoran, 2 adet ofis ve otopark alanları içeren bir blok olarak inşa edilecek.

Sarıyer’de İMC Ekin Yapım ve Yayıncılık Anonim Şirketi tarafından yapılması planlanan otel kapasite artışı projesi ile ilgili olarak, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli olmadığı kararı verildi.

Proje, Ayazağa Mahallesi’nde 2.500 metrekarelik bir arazi üzerinde 144 otel odası, 150 kişilik restoran, 2 adet ofis ve otopark alanları içeren bir blok olarak inşa edilecek.

Önceden alınan kararda 58 otel odası ve 45 ofis olarak geçen fonksiyonlar, revizyon yapılarak 144 otel odasına çıkarıldı. Projenin toplam inşaat alanı 14.377,33 metrekare olacak ve bu kapasite artışı ile birlikte toplam inşaat alanında herhangi bir artış olmayacak

Proje alanının kuzey doğusunda en yakın konutlar 230 metre, batısında Vadi İstanbul AVM 25 metre, güneyinde TEM Otoyolu 580 metre, güney batısında Galatasaray Stadyumu 300 metre, 6 kilometre batısında Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve İstanbul Boğazı yer alıyor.

Proje bedeli 89.858.312 TL olarak belirlendi. Bu karar, proje alanındaki mevcut yapılar ve çevreye olan etkilerinin düşük olduğuna dayanmaktadır.

Kaynak: Sarıyer Posta 

Antalya’ya 248 odalı yeni otel

Süral Turizm, turizm sektöründeki yatırımlarına bir yenisini daha ekliyor. 

Antalya’nın turistik açıdan gözde bölgelerinden biri olan Manavgat ilçesinin Çolaklı Mahallesi’nde, 400 milyon 260 bin TL yatırımla yeni bir otel projesi hayata geçirilecek. Projenin konumlandığı arazi, 130 ada 15 parselde yer alıyor ve toplamda 6 bin 804 metrekarelik bir alanı kapsıyor. Bu yeni otel, 248 oda ve 496 yatak kapasitesiyle bölgenin turizm potansiyeline önemli bir katkı sağlamayı hedefliyor.

Süral Turizm Tarım İnşaat San. Tic. Ltd. Şti. tarafından gerçekleştirilecek olan proje, ekonomik sınıfta 1-2 yıldızlı bir otel olarak tasarlandı. Bu durum, otelin daha geniş bir müşteri kitlesine hitap etmesini sağlayacak ve bölgenin turizm çeşitliliğini artıracak. Özellikle uygun fiyat politikasıyla dikkat çekecek olan otelin, hem yerli hem de yabancı turistler için cazip bir seçenek olması bekleniyor.

Projenin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına bağlı Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü tarafından başlatıldı. ÇED süreci, otelin çevresel etkilerinin detaylı bir şekilde değerlendirilmesi ve uygunluk kriterlerinin sağlanması açısından büyük önem taşıyor. 

Projenin hayata geçirilmesiyle, Antalya turizmi yeni bir soluk kazanacak. Çolaklı Mahallesi’nde inşa edilecek olan bu otel, bölgenin istihdamına da katkı sunacak. İnşaat sürecinde ve otelin faaliyete geçmesinin ardından, birçok kişiye istihdam imkânı sağlanması planlanıyor. Bunun yanı sıra, otelin bölge ekonomisine de ciddi bir katkı sağlaması bekleniyor.

Süral Turizm’in bu yeni yatırımı, Antalya’nın turizm sektöründe sahip olduğu lider konumunu daha da güçlendirecek. Bölgenin doğal güzellikleri ve turistik cazibesiyle birleşen bu tür yatırımlar, Antalya’yı uluslararası turizm pazarında daha da yukarılara taşıyacak.

Antalya’da turizmin gelişmesi adına büyük bir adım olan bu proje, aynı zamanda çevre dostu bir anlayışla hayata geçirilmeye çalışılıyor. ÇED sürecinin tamamlanmasıyla birlikte, otel inşaatının ne zaman başlayacağı ve faaliyete geçeceği konusunda detayların netleşmesi bekleniyor. Bu süreçte, hem yerel halk hem de turizm sektörü yetkilileri projeyi yakından takip ediyor.

Süral Turizm’in bu değerli yatırımı, Antalya’nın turistik cazibesine ve bölgesel kalkınmasına katkıda bulunacak önemli bir adım olarak öne çıkıyor. Yeni otelin açılışıyla birlikte, Antalya’nın turizm potansiyelinin daha da yükseleceğine şüphe yok.

Kaynak: haberseri

“İnşaat Sektöründe İş Güvenliği Öncelik Olmalı”

İnşaat sektöründe iş güvenliği, büyük bir sorun teşkil ediyor. Sahada kullanılan güvenlik ekipmanlarının doğru şekilde kullanılmaması, ciddi kazalara yol açabiliyor. Bu sorunun önüne geçmek için, eğitimlerin artırılması ve denetimlerin güçlendirilmesi gerekiyor. Tüm paydaşların bu konuda daha fazla sorumluluk alması, sektörün güvenliğini artıracaktır.

Gürbüz İskele ve Kalıp Sistemleri Fabrika Müdürü Tunahan Aksakal, inşaat sektöründe iş güvenliğinin geliştirilmesi gerektiğini vurguladı. Aksakal, saha uygulamalarında yaşanan eksikliklerin sektörde ciddi sorunlara yol açtığını belirtti. 1986 yılında kurulan Gürbüz İskele ve Kalıp Sistemleri, inşaat projelerinde kullanılan iskele ve kalıp sistemlerinin üretimi, projelendirilmesi ve satış sonrası hizmetleriyle sektörde lider bir konumda. Fabrika Müdürü Tunahan Aksakal, firma olarak sağladıkları çözümler ve sektörün ihtiyaçları hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.

2621F933 00Ba 4754 B9B1 40E3Dd6Ad056

FOTO: Gürbüz İskele ve Kalıp Sistemleri Fabrika Müdürü Tunahan Aksakal

İş Güvenliği ve Eğitim Eksikliği

Aksakal, sektörde iş güvenliği konusunda ciddi eksiklikler olduğunu ifade etti:
“Denetimler belli aralıklarla yapılıyor ancak iş güvenliği noktaları şantiyelerde oldukça geride kalıyor. Bu durum, istenmeyen kazalara ve sağlık sorunlarına neden oluyor. Sahada ekipmanlarımızı sağlasak da kullanıcıların bunları doğru şekilde kullanmadığını gözlemliyoruz. Bu nedenle, sektörün eğitim noktasına öncelik vermesi gerekiyor.”

Aksakal, iş güvenliğinin yalnızca üreticilerin değil, tüm paydaşların ortak sorumluluğu olduğunu da vurguladı.

Sektörde Ortak Çalışmalar ve Yeni Projeler

Gürbüz İskele’nin ihracat ve projeleri hakkında bilgi veren Aksakal, şu anda 7 ülkeye aktif ihracat yaptıklarını ve yurt dışında iki, yurt içinde ise 10’dan fazla projede yer aldıklarını belirtti. Aksakal, “Sektörde bilgi paylaşımı ve iş birliğiyle daha iyiye ulaşmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda, İKSD (İskele Kalıp Sanayicileri Derneği) ile de fikir alışverişinde bulunuyoruz,” dedi.

Yerel ve Yüksek Kaliteli Üretim

Aksakal, ürünlerinin yüzde 90’ının yerli üretim olduğunu belirterek, müşterilere kaliteli ve ekonomik çözümler sunmayı hedeflediklerini söyledi. Ürün çeşitliliği ve kalitesiyle sektördeki ihtiyaçları karşıladıklarını vurgulayan Aksakal, bu alanın daha fazla geliştirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Eğitim Şart

Sözlerini iş güvenliği ve eğitim konularındaki çağrısıyla tamamlayan Aksakal, “Sektörde temelden itibaren eğitim şart. Kullanıcıların güvenlik ekipmanlarını doğru şekilde kullanması ve sahada uygulamaların belirlenen standartlara uygun olması için bu konuya ağırlık verilmesi gerekiyor. Daha güvenli bir sektör için hepimizin sorumluluk alması şart,” dedi.

Kaynak: ST Endüstri Haber

Kahramanmaraş’ta Yerinde Dönüşüm Konutları Yükseliyor

Kahramanmaraş’ta yerinde dönüşüm projesi çerçevesinde yapımına başlanan 817 daire ve 34 bloktan oluşan deprem konutlarında örnek daire de ortaya çıktı.

Kısa sürede kaba inşaatı tamamlanacak deprem konutları yakın tarihte depremzedelere teslim edilecek. 
Kahramanmaraş Onikişubat ilçesi Binevler Mahallesi’nde yerinde dönüşüm projesi kapsamında yapımına başlanan deprem konutlarında önemli bir aşama kaydedildi. 817 daire ve 34 bloktan oluşan projenin kaba inşaatı kısa sürede tamamlandı.


Yerinde dönüşüm rezerv alanında inşa edilen ve 3+1 olarak tasarlanan dairelerde bir örnek daire de hak sahiplerinin beğenisine sunuldu. Modern ve dayanıklı yapısıyla dikkat çeken örnek daire, bölgedeki konutların kalitesini gözler önüne serdi.


Depremzedeler için hayata geçirilen proje, hak sahiplerine en kısa sürede teslim edilmek üzere hızla tamamlanıyor. Yetkililer, konutların sadece bir barınma alanı değil, aynı zamanda güvenli ve konforlu bir yaşam sunmayı hedeflediğini belirtti.
Yerinde dönüşüm projesi, hem deprem mağdurlarını güvenli yuvalarına kavuşturmayı hem de bölgenin modernleşmesine katkı sağlamayı amaçlıyor.


Diyarbakır’dan gelerek deprem konutları inşaatında çalışan Mahmut Sevik, “Biz burada gece gündüz durmadan çalışıyoruz. Amacımız bir an önce depremzede ailelere evleri yetiştirmek. Kısa sürede inşaatı tamamladık ve var gücümüz ile çalışıyoruz” dedi.
Ali Tunç ise, “Çok güzel oluyor. İnşallah bir daha böyle afet yaşamayız, devletimize teşekkür ederiz” diye konuştu.

Kaynak: Kahraman TV

Yeşilyurt’a 31. Bölge Rezerv Alanında 750 Yeni Konut: İlk Anahtarlar Mart’ta Teslim Edilecek!

Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, ilçede depreme dayanıklı yeni konutların inşasını yerinde inceledi. ‘31. Bölge Rezerv Alan’ konutlarıyla depremzedelere güvenli yaşam alanları sunulurken, ilk anahtar teslimatları Mart ayında başlayacak. Başkan Geçit, Yeşilyurt’u yeniden ayağa kaldırmak için hızla ilerlediklerini belirtti.

Yeşilyurt Belediyesi, depreme dayanıklı ve modern yaşam alanları inşa etmeye devam ediyor. Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, beraberinde Belediye Başkan Yardımcısı Hasan Atay, Sabri Akın ve Hoca Ahmet Yesevi Mahalle Muhtarı Orhan Ünalır ile birlikte Yeşilevler ‘31. Bölge Rezerv Alan’ konutlarını yerinde inceledi. Başkan Geçit, inşaatı devam eden konutlar hakkında şantiye yetkililerinden bilgiler alarak, projelerin son durumunu gözden geçirdi.

MODERN VE GÜVENLİ KONUTLAR

Prof. Dr. İlhan Geçit, Yeşilevler’deki Rezerv Alan Projesinin, Yeşiltepe’deki depreme dayanıksız yapıları modern ve sağlam binalarla değiştirdiğini söyledi. 51 bloktan oluşan bu projede 750 yeni konut ve sosyal yaşam alanları bulunacak. Başkan Geçit, projenin hem estetik açıdan hem de depreme dayanıklılık açısından bölgenin çehresini değiştireceğini belirtti. Ayrıca, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve TOKİ ile koordineli bir şekilde çalışarak, konutların en kısa sürede tamamlanmasını hedeflediklerini vurguladı. İLK ANAHTAR

TESLİMATLARI MART’TA BAŞLAYACAK

Başkan Geçit, Yeşilyurt’un yeniden yapılanması kapsamında, ilk anahtar teslimatlarının Mart ayında başlayacağını, ikinci etabın Mayıs ayında ve üçüncü etabın ise Haziran ayında teslim edileceğini açıkladı. Bu adımlar, depremin etkilerini en aza indirgemek ve hızla güvenli yaşam alanları yaratmak adına atılan önemli bir adım olarak kaydediliyor.

YENİ YEŞİLYURT İÇİN İLERLEME HIZLANIYOR

Başkan Geçit, ‘Birlikte Yeniden Yeşilyurt’ anlayışıyla şehri ayağa kaldırmak için kararlılıkla çalıştıklarını belirterek, Malatya ve Yeşilyurt’un dört bir tarafında yeni yaşam alanlarının hızla yükseldiğini söyledi. “Vatandaşlarımıza güvenli, sağlam ve estetik yaşam alanları sunarken, ilçemizin geleceğine de değer katıyoruz” dedi. Ayrıca, bölgedeki konut üretiminin 2024 yılı itibariyle hızla devam edeceğini ifade etti.

KOORDİNELİ ÇALIŞMA VE DESTEK

Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, tüm projelerin belediye kaynakları ve kamu işbirliğiyle hızla tamamlanması için gereken tüm desteği verdiklerini ifade etti. Ayrıca, Hoca Ahmet Yesevi Mahalle Muhtarı Orhan Ünalır da projeye verdiği desteklerden ötürü Başkan Geçit’e teşekkür etti.

KAYNAK: İHA

Akoğuz Kışlası’nda ilk TOKİ ihalesi yapıldı: 865 konut inşa edilecek

Malatya’nın Battalgazi ilçesinde Akoğuz Kışlası’nda inşa edilecek konutların ilk ihalesi bugün yapıldı. Milli Savunma Bakanlığı’ndan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na tahsis edilen Kışla’da 865 konut, 15 dükkan inşa edilecek.

AK Parti Malatya Milletvekili Abdurrahman Babacan, Battalgazi ilçesindeki Akoğuz Kışlası’nda uzun süredir beklenen TOKİ deprem konutları projesinin ilk ihalesinin gerçekleştirildiğini açıkladı.

Akoğuz Kışlası'nda ilk TOKİ ihalesi yapıldı: 865 konut inşa edilecek

Babacan açıklamasında “Akoğuz Kışlası’nda ilk ihale bugün yapıldı. Buna göre; Akoğuz 1. Etap: 865 Konut ve 15 Dükkan İnşaatları ile Altyapı ve Çevre Düzenlemesi işinin ihalesi gerçekleştirildi.” İfadelerine yer verdi.

Akoğuz Kışlası'nda ilk TOKİ ihalesi yapıldı: 865 konut inşa edilecek

Babacan, Böylece Battalgazi’deki yer probleminin çözülmesiyle birlikte, hali hazırda devam eden Orduzu Bahçebaşı’nın diğer etaplarında ve Akoğuz’un yeni etaplarında yeni ihalelerin ardı ardına yapılacağını ve Battalgazi’deki hak sahipliklerinin de karşılanmış olacağını ifade etti.

Akoğuz Kışlası'nda ilk TOKİ ihalesi yapıldı: 865 konut inşa edilecek

Yine dün, İkizce 2. Bölge 8. Etap ihalesinin de gerçekleştirildiğini söyleyen Babacan, ayrıntıları şu şekilde paylaştı:

“İkizce 2. Bölge 8. Etap: 1078 Konut, 1 Adet 5 Dükkanlı Ticaret Merkezi, 1 Adet 3 Dükkanlı Ticaret Merkezi ve 1 Cami İnşaatı ile Altyapı ve Çevre Düzenlemesi işinin ihalesi gerçekleştirildi.”

Kaynak: malatyasoz

My House Premier İnşaat Çalışmalarında Son Durum

Yaptığı projelerle adından sıkça söz ettiren Aderans Construction projesi My House Premier inşaatta son durum!

Kıbrıs Emlak Merkezi kurumsal üyelerinden Aderans Construction kalite ve güvencesiyle tasarlanan proje Girne Zeytinlik’te.

My House Premier 4+1 özelliğinde.

Geniş teras kullanımı, şömine ve havuz özellikleri bulunan lüks projede bir villada aranılan tüm özellikler mevcut.

Hem modern mimarisi hem de konum avantajıyla dikkat çeken My House Premier projesinde son 4+1 villa.

Herşey dahil konseptine sahip My House Premier’de kalan son villa yeni sahibini bekliyor.

Son kalan villa için geç kalmadan Aderans Construction ile iletişime geçebilirsiniz.

İnşaat videosu;

https://fb.watch/wIOpJDLsLc

My House Premier Proje Özellikleri:

  • Havuzlu (4m x 8m)
  • Şömineli
  • En-suite
  • 2 yıl malzeme garantisi
  • 5 yıl yapı garantisi
  • Güneş enerji alt yapısı
  • Merkezi ısıtma, klima soğutma dahil (VRF)
  • Merkezi internet, uydu, kamera altyapısı
  • Çamaşır odası
  • Çatıda su ve ısı yalıtımı
  • Teraslar, havuz ızgaraları ve basamaklar doğal mermer
  • Temperli cam balkon korkuluklar
  • Ana giriş kapısı çelik, iç kapılar lake boya
  • Alüminyum doğrama ısı yalıtımlı ve konfor çift camlı
  • Zeminler granit seramik / seramik veya parke seçenekli
  • Dekoratif asma tavanlar
  • Mutfak dolapları Highgloss, Mutfak tezgahı Granit
  • Tüm yatak odalarında gömme dolap, aynalı sürmeli sistem, parke zemin

Kaynak: Kıbrıs Emlak Merkezi

Dursunbey’e müjdeli haber! TOKİ Dursunbey’de 151 konut için ihaleye çıkıyor!

Dursunbey Belediye Başkanı Ramazan Bahçavan, TOKİ’nin 151 konutluk sosyal konut projesinin ihale tarihini duyurdu. İhale 24 Ocak 2025’te yapılacak.

Dursunbey Belediye Başkanı Ramazan Bahçavan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nın (TOKİ) “250 Bin Sosyal Konut Projesi” kapsamında ilçede hayata geçirilecek 151 konutluk projenin ihale tarihinin netleştiğini duyurdu.

İhale 24 Ocak 2025 Tarihinde Gerçekleşecek

Başkan Bahçavan, yaptığı açıklamada, 2023 yılı başında kura çekimi tamamlanan ve hak sahiplerinin belirlendiği 151 konutun yapım ihalesinin 24 Ocak 2025 tarihinde saat 14.00’te gerçekleştirileceğini belirtti.

Bahçavan, “Bu önemli proje, ilçemizin konut ihtiyacını karşılamak ve vatandaşlarımızın daha modern ve güvenli yaşam alanlarına kavuşmasını sağlamak için atılmış büyük bir adımdır. İlçemize hayırlı olsun,” ifadelerini kullandı.

Modern ve Güvenli Yaşam Alanları

TOKİ tarafından gerçekleştirilecek proje kapsamında, modern mimariyle tasarlanan sosyal konutlar, ilçe sakinlerinin konforlu ve güvenli bir yaşam sürmesine olanak sağlayacak. Proje, sosyal donatılar ve yeşil alanlarıyla da dikkat çekiyor.

Başkan Bahçavan, projeyle ilgili detayların önümüzdeki süreçte paylaşılacağını ve inşaatın başlamasıyla birlikte Dursunbey’in önemli bir kazanım elde edeceğini vurguladı.

Vatandaşlardan Destek ve Teşekkür

İlçe halkı, TOKİ’nin sosyal konut projesinin Dursunbey’de hayata geçirilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, projenin hayata geçirilmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.

Dursunbey Belediyesi, ilçedeki altyapı ve sosyal yaşam projelerine yönelik yatırımları artırarak, vatandaşların yaşam kalitesini yükseltmeye devam edeceğini açıkladı.

Kaynak: Balıkesir Politika

Dubai’nin Yeni Palmiye Adasına Türk Yatırımcı Akını

Dubai hükümetinin inşaat şirketi Nakheel, Dubai’nin simgesi olan palmiye adası Palm Jumeirah’ın gördüğü yoğun ilgi ve değer artışından sonra, şimdi de ikinci palmiye adası Palm Jebel Ali’yi satışa çıkarttı. Yeni adaya Türk yatırımcılar adeta akın etti.

Projenin Türkiye satış yetkilisi Ler Properties’in kurucusu Burak Güler’den bu kârlı yatırımın detaylarını öğrendik.

Palm Jumeirah’ın yaklaşık iki katı daha büyük olan yeni palmiye adasında ilk etap satışlar geçen yıl başladı. Villa kapabilmek için yatırımcı ve emlakçılar proje kapısında sabahladıkları bu ilk etabın ardından, ikinci etap geçtiğimiz ay satışa açıldı ve açılır açılmaz da yoğun bir Türk yatırımcı akını yaşandı. En ucuz villanın 5 milyon dolardan başladığı projede, şu ana kadar 30’a yakın Türk yatırımcının villa satın aldığı öğrenildi.

Projenin, Türkiye satış yetkilisi ise emlak danışmanlık sektöründe kapsamlı ve kişisel hizmet sunan bir firma olarak 2015 yılında İstanbul’da kurulan ve iki buçuk yıl önce hizmet sınırlarını Dubai’ye genişleten LER Properties.

“İlk palmiyedeki bazı villalar 17-18 kat değerlendi. Aynı geleceği bu yeni adada da bekliyoruz.”

LER Properties kurucusu Burak Güler, Palm Jebel Ali’ye gösterilen yoğun ilgi özellikle Türk yatırımcılar tarafından bu kadar ilgi çekmesi projenin sahibi Nakheel şirketini bile şaşırttığını belirterek şunları söyledi: “Aslında proje tüm dünyadan ciddi talep görüyor. Hem Dubai’de yaşayan hem de ülke dışındaki tüm yatırımcılar uzun zamandır bu projenin satışa açılmasını bekliyorlardı. Özellikle Palm Jumeirah’ın gördüğü değer artışı ve ilgi, ikinci palmiye adası için önemli bir referans oluşturuyor. İlk palmiyedeki bazı villalar şu ana kadar 17-18 kat değerlendi. O yüzden aynı geleceği bu yeni adada da bekliyoruz. Buna rağmen bu denli yoğun ilgi, özellikle de Türk yatırımcıların ilgisi projeyi yapan Nakheel’i bile şaşırttı. Şu ana kadar Türkiye’den bu projeye gelen yatırım miktarı yaklaşık 160 milyon dolar. Projedeki toplam satışlar ise 4 milyar dolar civarında. Yani neredeyse %5’ini Türk yatırımcılar aldı diyebiliriz.”

Palm Jebel Ali’de5, 6 veya 7 odalı olan ultra lüks villalar, Palm Jumeirah’nın iki katı büyüklüğünde olmasına rağmen yarı fiyatına satılıyor. Proje bu açıdan da oldukça kârlı bir yatırım potansiyeli taşıyor.

“Para olması yeterli değil, erken başvuruda bulunmak gerekiyor.”

Bazı yatırımcıların kapora göndermesine rağmen istedikleri gibi villa bulamadığını belirten Güler, “Bu projeden ev almak için paranızın olması yeterli değil, aynı zamanda erken başvuruda bulunmanız da gerekiyor. İkinci etapta, son dakikada karar verip kaporayı geç gönderen bazı yatırımcılarımıza maalesef istedikleri gibi bir villa kalmadı. Bu yatırımcı adaylarımızı bir sonraki etabın bekleme listesinin en başına eklettik. Birkaç hafta içinde açılacak yeni etap için yatırımcılar ile görüşmelerimiz devam ediyor.” diyerek yatırımcıları hızlı hareket etmeye çağırdı.

Kaynak: Emlakhaberi

2025’te Konut Fiyatlarında Ciddi Artış Bekleniyor!

Gayrimenkul piyasasında hareketlilik devam ediyor. Faiz oranlarının yüksek olmasına rağmen, konut fiyatlarındaki yükseliş ve artan satış rakamları, sektörün 2025 yılı beklentilerini yeniden şekillendiriyor. Uzmanlar, fiyat artışına dair önemli değerlendirmelerde bulunarak 2025 yılı için tarih verdi.

Konut Fiyatları Artış Trendi Gösteriyor
Türkiye genelinde konut fiyatlarındaki yüksek seyre rağmen satış rakamlarının yukarı yönlü bir ivme kazanması dikkat çekiyor. Özellikle Kasım ve Aralık aylarında satışların katlanarak arttığı belirtiliyor. Hem yatırımcılar hem de ev almak isteyen vatandaşlar, fiyatların geleceğini ve sektördeki olası gelişmeleri yakından takip ediyor.

Yüksek Faizlere Rağmen Satışlar Devam Ediyor
Uzmanlar, yüksek faiz oranlarına rağmen kredi kullanarak ev sahibi olma eğiliminin devam ettiğini vurguluyor. Ev almak isteyen kişilerin, birikimlerini tamamlayıcı küçük kredilerle destekleyerek alım yaptıkları ifade ediliyor. Bu durum, vatandaşların gelecek dönemde fiyatların artacağına dair bir beklenti içinde olduklarının göstergesi olarak değerlendiriliyor.

2025 Yılının Ortasında Fiyat Artışı Bekleniyor
2025 yılı için yapılan değerlendirmelere göre, faiz oranlarında beklenen düşüş, konut fiyatlarının yükselmesine neden olabilir. Uzmanlara göre, faiz oranlarının gerilemesiyle birlikte konut talebi artacak ve bu durum fiyatların yukarı yönlü hareket etmesine yol açacak.

Türkiye genelinde konut fiyatları incelendiğinde, ortalama 100 metrekarelik bir evin fiyatı; Muğla’da 6 milyon 300 bin TL, İstanbul’da 4,5 milyon TL, İzmir’de 3 milyon 755 bin TL ve Ankara’da 2 milyon 500 bin TL seviyelerinde seyrediyor.

2025 yılının ortalarına doğru, artan talebe rağmen konut arzında yaşanabilecek sıkıntılar nedeniyle fiyatların ciddi ölçüde yükselmesi bekleniyor. Bu durum, sektörde hareketliliği artırırken, konut yatırımı yapmayı düşünenler için önemli bir fırsat ya da risk oluşturabilir.

Kaynak: Tapusor Haber

(EKGYO) Emlak Konut İstanbul’da iki projenin geçici kabulünü açıkladı

Borsa’da #EKGYO koduyla işlem gören gayrimenkul devi Emlak Konut GYO, İstanbul’da Fikirtepe ve Hoşdere projeleri kapsamında geçici kabul açıkladı.

Borsa İstanbul’un dev gayrimenkul geliştiricisi Emlak Konut GYO, İstanbul’da Fikirtepe ile Hoşdere projelerinde geçici kabul işlemini duyurdu.

Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan yazılı açıklamada, EMLAK KONUT GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. #EKGYO İstanbul’da iki bölgede hayata geçirilen konut projelerinin geçici kabulü ile alakalı olarak son dakika gelişmeleri paylaştı.

KAP açıklamasında, “ İstanbul Fikirtepe Kentsel Dönüşüm 3464/1 Parselin Geçici KabulüŞirketimiz projelerinden İstanbul Fikirtepe Kentsel Dönüşüm Projesi 3464/1 Parsel İnşaatı İle Park Düzenleme İşi’nin geçici kabulü yapılmış olup Geçici Kabul Tutanağı 25.12.2024 tarihinde onaylanmıştır.

İstanbul Hoşdere Emlak Konut Vadi Evleri 1. Etap Geçici KabulŞirketimiz projelerinden İstanbul Hoşdere Emlak Konut Vadi Evleri 1. Etap Konut ve Ticaret ile Altyapı ve Çevre Düzenleme İkmal İnşaatı İşi’nin geçici kabulü yapılmış olup Geçici Kabul Tutanağı 25.12.2024 tarihinde onaylanmıştır.” ifadelerine yer verildi.

Diğer taraftan Emlak Konut GYO, 18 Aralık tarihinde İstanbul Fikirtepe Kentsel Dönüşüm Projesi 3468/1 Parsel İnşaatı İşi için geçici kabul işlemini açıklamıştı.

Kaynak: emlakpencerem

Antalya’ya 5 yıldızlı yeni otel geliyor

Antalya Manavgat’a yeni otel geliyor.

Bahak Turizm İnşaat şirketi Antalya Manavgat Evren Mahallesi’nde 5 yıldızlı otel yapacak.

Şirket, Evren Mahallesi 139 ada 4 parseldeki 3 bin 171 metrekare alan üzerinde 150 oda 300 yatak kapasiteli otel yapacak.

208 milyon lira

Otelin toplam yapım maliyeti 208 milyon 74 bin lira olarak hesaplandı.

Otelin işletme aşamasında 50 personelin çalıştırılması planlanıyor.

Kaynak: Turizm Ajansı

“2025 Varlığa Dönme Yılı Olacak”

4 Yılda 10.000 Konutu Sahipleriyle Buluşturan Sur Yapı’dan Ev Almanın Tam Zamanı

Son 4 yılda 10.000 konutu sahipleriyle buluşturan Sur Yapı ev almanın tam zamanı diyerek 2025 yılının varlığa dönme yılı olacağını belirtti. Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Z. Altan Elmas; “Gayrimenkul sektörü, yılın ikinci yarısından itibaren ivme kazandı. Sektördeki bu canlanma gerek ev sahibi olmak isteyen gerekse yatırım yapmayı düşünenler için önemli bir fırsat olarak öne çıkıyor. Bu bağlamda 2025’in varlığa dönme yılı olacağını söyleyebilirim’’ dedi.

Sur Yapı Antalya

Gayrimenkul sektörünü değerlendiren Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Z. Altan Elmas, “Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan gayrimenkul sektörü, yılın ikinci yarısından itibaren ivme kazanarak başarılı bir yıl sonu performansı sergiledi. Sektördeki bu hareketlilik hem ev sahibi olmak isteyenler hem de yatırım yapmayı düşünenler için önemli fırsatlar sunuyor. ‘Ev sahibi olmak için doğru zaman,’ dedi.

“4 Yılda 10.000 Konut Teslim Ettik”

Sur Yapı olarak başarılı bir yılı geride bıraktıklarını ifade eden Elmas, “İstanbul ve Antalya’da binlerce konutun inşaatına aynı anda devam ederek rekor bir teslim performansı gerçekleştirdik. Son 4 yılda 10.000 konut teslim ettik. Bize güvenen ve Sur Yapı markasını tercih eden yüzlerce aileyi sağlıklı ve güvenli yuvalarına kavuşturduk. 2023 yılının son çeyreğinde teslimlerine başladığımız Muhit Sancaktepe, Excellence Koşuyolu ve Topkapı projelerimizi ev sahipleriyle buluşturduk. Aynı zamanda 1 milyon 300 bin metrekare alan üzerine inşa edilen mega proje Sur Yapı Antalya’da da teslimleri aralıksız sürdürdük. Sur Yapı Antalya, şu an 30 bin kişinin yaşadığı bir şehir haline geldi” dedi.

sur yapı tatil evleri

Göz kamaştıran bir eser

Geçen yıl “Göz kamaştıran bir eser” sloganıyla lansmanını gerçekleştirdiğimiz Sur Yapı Ümraniye projemiz de İstanbul Anadolu yakasında yeni bir cazibe merkezine dönüştü” diyen Elmas, Sur Yapı Ümraniye’nin avantajlı konumuyla sakinlerine kolay ulaşım imkânının yanı sıra sosyal yaşamın merkezinde bir hayat sunduğunu ifade etti. Elmas, “Hayata değer katma vizyonu ile tasarlandığımız Sur Yapı Ümraniye, modern mimarisi ve sosyal imkanlarıyla Anadolu yakasının iş merkezi konumunda bulunan Ümraniye’nin gözdesi haline geldi” diye konuştu.

Yüzde 20 indirim, yüzde 10 peşinat, 48 ay vade avantajı

Sur Yapı, bünyesinde gerçekleştirdiği indirim kampanyalarıyla da cazip ödemelerle ev sahibi olma imkânı sunmaya devam ediyor. Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük kentsel dönüşüm projesi Sur Yapı Antalya, cazip ödeme avantajları sunan indirim kampanyasıyla ev sahibi olma imkânı sağlıyor. Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Z. Altan Elmas, “Yeni kampanyamız ile yüzde 20 indirim, yüzde 10 peşinat ve Sur Yapı bünyesinde vade farksız 48 ay vade avantajlarıyla ev sahibi olma imkânı sunuyoruz” dedi.

Sur Yapı Excellence

Elmas, “Sur Yapı Antalya projesinde şu anda 30 binden fazla kişi yaşıyor. Antalya’nın yeni yaşam merkezi haline gelen Sur Yapı Antalya, evleri, sokakları, parkları, bahçeleri, dükkânları, mağazaları ve Alışveriş Caddesi’yle yaşayan bir kente dönüşmüş durumda. Doğa ile bütünleşmiş modern bir şehir yaşamı sunduğumuz bu büyük fikirde yerini almak isteyenler mega projemize özel sağladığımız alım fırsatından faydalanmaya davet ediyoruz” diye konuştu.

“Büyük fikirde yerinizi alın, siz de kazanın”

“Büyük fikirde yerinizi alın, siz de kazanın” söylemiyle hayata geçirilen kampanya Sur Yapı Antalya Suites, Sur Cadde, Turkuaz ve Vitrin etaplarını kapsıyor.

Sur Yapı Antalya projesinin öne çıkan etaplarından olan Antalya Suites, muhteşem deniz manzarasıyla lüks tasarım ve modern mimariyi bir arada bulunduruyor ve site sakinlerini Antalya’nın muhteşem havası ve yeşil doğasıyla buluşturuyor. 

1,3 kilometre uzunluğundaki Alışveriş Caddesi’ne ev sahipliği yapan Sur Cadde, alt katlarında sağlı sollu dükkanların, üst katlarında ise ofis ve konutların yer aldığı bloklardan oluşuyor. Sur Yapı Antalya’da “Suyla gelen medeniyet” temasının hâkim olduğu Turkuaz sitesinin ise tüm blokları su kenarında yer alıyor. 

Konforun ve doğanın buluştuğu Sur Yapı Antalya Turkuaz sitesi, cazip ödeme koşullarıyla ayrıcalıklı bir yaşamın kapılarını aralama imkânı sağlıyor.

Devasa bir ‘Akıllı Şehir’ olma özelliğine sahip Sur Yapı Antalya’nın içerisinde yer alan Vitrin Antalya ise modern şehir imkanlarını doğanın tüm güzellikleriyle birlikte sunuyor. Projenin en dikkat çekici etaplarından olan sitede 77–126 metrekare aralığındaki 2+1 ve 3+1 bahçeli daireler, parklar ve yüzme havuzları yer alıyor. Yeni şehrin vitrini Sur Yapı Antalya Vitrin’de yerini almak isteyenler de yüzde 20 indirim, yüzde 10 peşinat ve Sur Yapı bünyesinde vade farksız 48 ay vade avantajlarını elde edebiliyor. 

Kaynak: emlakhaberi

Çinli kompresör devinden İzmir’e büyük yatırım

İZBAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Sevimli de Çin sermayeli şirketlerin Türkiye’ye olan yatırım ilgilerinde artış olduğunu belirterek, Kaishan’ın yatırımının önemine değindi.

DÜNYANIN en büyük kompresör üreticilerinden Çin merkezli Kaishan Group’un yöneticileri, İzmir Serbest Bölgesi’nde (İZBAŞ) 20 bin metrekare alanda tesis inşa edecekleri bölgede incelemelerde bulundu. İZBAŞ’tan yapılan yazılı açıklamada görüşlerine yer verilen Kaishan Group Yönetim Kurulu Başkanı Cao Ke Jian, üretime başlamalarının ardından ihtiyaç duyulacak ekipman tedariğini de Türkiye’den karşılamayı istediklerini belirtti. Türkiye’deki yasalar ve serbest bölge mevzuatına uygun olarak İZBAŞ’ta yatırım yapmaya devam etmek istediklerini vurgulayan Cao, jeotermal enerji alanında Manisa’nın Salihli ve Alaşehir ilçeleri ile Çanakkale’de yatırım yaparak büyüme planları olduğunu aktardı.

200’DEN FAZLA İSTİHDAM

CAO Ke Jian, İzmir’in yatırım ortamı ve muhteşem iklimi ile kendilerine güzel bir fırsat sunduğunu dile getirerek, şunları kaydetti: “İZBAŞ kusursuz altyapısı, profesyonel ekibi, liman altyapısına ve istihdam kaynaklarına olan yakınlığı ile bizim için tercih sebebi oldu. İZBAŞ’taki üretim

tesisimizde ağır sanayi kuruluşları ve enerji santralleri için kompresörler üreteceğiz. Bu kompresörler yüzlerce komponentten oluşuyor. Hedefimiz bu yedek parça komponentlerinin üretimini de İZBAŞ’ta gerçekleştirmektir. Sizlerin de yardımı ile fabrikamızı 2026’dan önce devreye almayı istiyoruz. Projemiz ile sermayemiz ile kadromuz ile hazırız. İlk aşamada 200’den fazla istihdam sağlamış olacağız. Yedek parça üretimi için planlayacağımız fabrikalar ile birlikte bu istihdamı 500 kişiye taşımak istiyoruz.”

Kaynak: Yeniasir

Opera binası için ihaleye çıkılacak

İZMİR Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Mavişehir’de inşası yarım kalan opera binasıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Tugay, İzmirlilerin opera binası istediklerini, bu nedenle yakında ihaleye çıkılacağını duyurdu. İzmir Büyükşehir Belediyesi eski başkanı Aziz Kocaoğlu’nun inşaatına 2018 yılında başladığı Karşıyaka Mavişehir’deki opera binası, Kocaoğlu’ndan sonra göreve gelen Tunç Soyer döneminde atıl olarak kalmıştı.

Konuya ilişkin ihale süreçleri ve yapımı üstlenen firmayla sorun yaşandığı dile getirilmiş, inşaat çalışması durmuştu. Tugay, opera binasının akıbetiyle ilgili açıklamalarda bulunarak, söz konusu alan için Mavişehir ve Karşıyaka sakinleriyle konuştuğunu anlattı. Tugay, “Opera binası olacak. Buna ben karara vermedim, çok sayıda insanla konuştum, insanlar oranın opera binası olmasını istiyor. Yakın zamanda oranın da ihalesini yaparak, işe başlayacağız. Halkımız opera binası istiyor” dedi.

ÖNCE LUNAPARK SONRA DA HOLLER KALDIRILACAK

İZMİR Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Kültürpark’taki lunaparkın kaldırılmasıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Lunapark’ın İzmir’e yakışmadığını belirten Tugay, işletmeciyle belediye arasında sözleşme olmadığını ve lunaparkın işgalci konumunda olduğunu ifade etti. Lunaparkta bulunan oyuncakların kırık ve paslı olduğunu vurgulayan Tugay, bu alanın yeşil alana dönüştürülmesini tercih ettiğini söyledi. Ayrıca, Kültürpark’taki mevcut hollerin de yıkılacağını, yeni belediye binası yapıldıktan sonra bu binaların yeşil alan olarak kullanılacağını belirtti.

Kaynak: Yeniasir

Erciyes’in yeni oteli açıldı

Kayseri Erciyes Kayak Merkezi’nde yeni otel açılışı yapıldı.

Erciyes Kayak Merkez, turizm sektörüne önemli bir katkıda bulunacak olan yen otelle daha fazla ziyaretçi çekmeyi hedefliyor.

Açılışı yapılan Peony Palace Hotel kayak merkezinin tam merkezinde konumlanıyor.

Otelin açılışında konuşan Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç ” Erciyes Kayak Merkezi’nde çiçek gibi otel hayırlı olsun. Dünyadaki en yakışıklı dağ ve kayak merkezi 19 mekanik tesisi, 41 pisti ve 112 kilometre pist uzunluğu ile uluslararası standartlarda hizmet veriyor. Bizler de bu süreci daha iyi noktaya taşımak, gereksinimlere cevap vermek adına Yüksek İrtifa Kamp Merkezi’ni spora ortam sağlayacak şekilde hayata geçirdik. Sıcak su da çıktı, önümüzdeki sene dağıtacağız, yeni sondajlar da vuracağız.” dedi.

Kaynak: Turizm Ajansı

Mardin’e 105 odalı otel yapacak

Mardin Midyat’a yeni otel geliyor.

Sedat Atasal-ATS İnşaat Mardin Midyat’ta otel yapacak.

Midyat Bağlar Mah. Girebire Mevkii, 1250 Nolu Ada, 1 Nolu parsel üzerinde hayata geçirilecek otel 105 oda ve 210 yataklı olacak.

Projede 105 odanın 15’i Süit Oda, 85’i Standart Oda, 5’i Bedensel Engelli Odası şeklinde dizayn edilecek.

98 milyon liraya mal olacak

Otelde 300 kişilik Restaurant – Lokanta, Alakart Restaurant, Bar, 150 kişilik Açık Pastane, 50 kişilik Toplantı Salonu, 300 kişilik Konferans Salonu, Açık – Kapalı Yüzme Havuzu, Türk Hamamı, Sauna, Tuz Odası, Masaj Salonu, Fitness Salonu, Jimnastik Salonu, Spor Salonu, Çocuk Oyun Alanı, Erkek ve Kadın Kuaförü, 150 Araçlık Kapalı Otopark yer alacak.

Otel projesinin toplam maliyeti 98 milyon 750 bin lira olarak hesaplandı.

Kaynak: Turizm Ajansı

2024 yılı 3. çeyrekte Türkiye genelinde konut satışları yüzde 20’nin üzerinde arttı

KPMG Türkiye’nin ülkemizde inşaat ve gayrimenkul sektörlerinin 2024 yılı 3. çeyrek durumunu ortaya koyan raporuna göre Türkiye genelinde konut satışları 402 bin adet ile bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 20,3’lük artarken ipotekli satışlar bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 87 artış gösterdi. Öte yandan konut fiyat endeksi reel bazda düşerken kullandırılan konut kredisi sayısı ise azaldı.

KPMG Türkiye tarafından hazırlanan “İnşaat ve Gayrimenkul Sektörel Bakış Raporu” 2024 yılı 3. çeyrek rakamlarına göre 2023 yıl sonunu Türkiye’de reel olarak yüzde 7,2 büyüme ile tamamlayan inşaat sektörünün, önceki öngörülerde olduğu gibi 2024 yılı ve sonrası için oluşturulan projeksiyonlarda pozitif büyüme trendini sürdürmesi bekleniyor. Benzer şekilde 2023 yılında reel olarak yüzde 4,7’lik büyüme gösteren Türkiye altyapı sektörünün de 2030 yılına kadar olan projeksiyonlarda büyümeye devam etmesi öngörülüyor.

Ayrıca Türkiye inşaat sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin 2024 3. çeyrekte ortalama yüzde 60,5’i faaliyetlerini kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını açıklarken faaliyetleri kısıtlayan temel unsurlardan finansman sorunları, ortalama yüzde 30,8 seviyesindeki payıyla girişimleri sınırlayan birincil faktör olmaya devam etti. Sonrasında gelen talep yetersizliği ise 2024 3. çeyrekte de yüzde 16,9’luk ortalamaya sahip olarak önceki dönemlerde olduğu gibi faaliyetleri kısıtlayan faktörlerdeki sırasını korudu.

Raporla ilgili değerlendirmede bulunan KPMG Türkiye İnşaat ve Gayrimenkul Sektörü Lideri Savaş Görkem Yapan, “Konut sektöründe yılın 3. çeyreğinde gözlenen büyüme, piyasanın mevcut dinamikleriyle uyumlu bir biçimde şekillense de ipotekli satışlardaki ve konut kredisi kullanımındaki dikkat çekici artış ekonomik parametrelerin sektöre olan etkisini net bir şekilde ortaya koyuyor. Ayrıca reel bazda düşen konut fiyat endeksi bazı zorlukların hala devam ettiğine de işaret ediyor. Bu dönemde, finansman sorunları ve talep yetersizliği de sektörün karşılaştığı başlıca zorluklar olarak öne çıkıyor.” dedi.

Konut satışlarında artış yaşandı
2024 3. çeyrekte Türkiye genelinde konut satışları 402 bin adet ile bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 20,3’lük artış gösterirken 2024 Eylül ayında alt kırılımdaki ipotekli satışlar ve ikinci el konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre sırasıyla yüzde 87,4 ve yüzde 33,1‘lik artış gösterdi. Bir önceki dönemdeki sonuçlara paralel olarak 2024’ün 3. çeyreğinde de İstanbul 59 bin adet ile Türkiye genelinde en çok konut satışı yapılan şehir oldu, İstanbul’daki satışları yaklaşık 37 bin adet ile Ankara ve yaklaşık 21 bin adet ile İzmir takip etti.

Konut fiyat endeksi reel bazda düştü
Türkiye’de Eylül 2024 sonu itibarıyla 148 seviyesinde seyreden konut fiyat endeksi ise 2023 yılının aynı ayına göre nominal bazda yüzde 27,4 arttı. Endeks, enflasyon etkisinden arındırılmış reel bazda ise Şubat 2024 itibarıyla negatife döndü ve bu görünümünü sürdürerek eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 14,7’lik düşüş kaydetti.

Kullandırılan konut kredisi sayısı azaldı
2024 yılı 2. çeyrekte kullandırılan konut kredisi tutarı bir önceki çeyreğe göre yüzde 14, kullandırılan konut kredisi sayısı ise yine bir önceki çeyreğe göre yüzde 17 oranında azalırken ortalama konut kredisi büyüklüğü 945 bin TL seviyesinde gerçekleşti. Konut kredilerindeki bakiye tutar ise 2024 yılı 2. çeyreğe kıyasla yüzde 1 artarak 405 milyar TL’ye ulaştı.

Otel doluluk oranları 3. çeyrekte de yükseldi
Rapora göre İstanbul‘da bulunan konaklama tesisleri, 2024 yılı 3. çeyrekte ortalama yüzde 62,6 seviyesindeki oranla bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla benzer doluluk oranı gösterdi. Antalya bölgesinde bu dönemdeki doluluk oranı, elverişli iklim şartlarının devam etmesi neticesinde iç ile dış pazar talebinin yüksek seyretmesiyle birlikte yüzde 96 seviyelerinde kaydedildi. Türkiye genelinde otel doluluk oranları, bir önceki çeyreğe oranla artış göstererek 2024 yılı 3. çeyrekte ortalama yüzde 69,6 seviyesine ulaştı. Bu çeyrekte toplam turizm geliri yaklaşık 23 milyar dolar ve kişi başı ortalama harcama 1.001 dolar olarak kaydedildi.

KPMG Hakkında 
KPMG, geçmişi 1867 yılına dayanan, üye firmalar ağı sistemiyle 143 ülkede 265 binin üzerinde çalışanıyla faaliyet gösteriyor. Finansal hizmetler, tüketici ürünleri, otomotiv; endüstriyel sektörlerden gıda, perakende, enerji, telekomünikasyon, kimya gibi pek çok sektöre danışmanlık hizmeti sağlıyor. KPMG Türkiye ise İstanbul merkez ofisinin yanı sıra Ankara, İzmir ve Bursa ofisleriyle, 1982 yılından beri yaklaşık 1.700 çalışanıyla her sektörden 4 binin üzerinde firmaya sektörler özelinde hizmet veriyor. 2020 yılında küresel ağın Lighthouse lisansını alarak yeni teknolojilerde dünyadaki mükemmeliyet merkezleri arasına giren KPMG Türkiye, müşterilerine değer yaratan çözümler sunuyor. Detaylı bilgi için www.kpmg.com.tr adresine başvurabilirsiniz.

Kira artışına karşı lojman desteği

Konut kiralarının geldiği yüksek seviyenin, ücretler üzerindeki yükünü hafifletmek için kurumlara yeniden lojman yapılması önerileri var. Gayrimenkul sektör temsilcileri ise, bu uygulamanın çok kısıtlı bir kitleye fayda sağlayacağını; alt gelir grubuna ulaşmak için kamu-özel işbirliğine dikkat çekiyorlar.

Konut kiralarının ulaştığı seviye, hanehalkı gelirinin önemli bir kısmını oluşturuyor. Ayrıca yüksek oranlar, enflasyon üzerinde de baskı oluşturuyor. Geçtiğimiz haftalarda Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran da kiraların çalışanlar üzerinde önemli bir yük olduğuna dikkat çekerken, “Kurumların lojman geleneğine geri dönmesi ücretler konusundaki sıkıntıya nefes aldırabilir” ifadesini kullandı. Lojmanların yeniden gündeme alınmasının kurumlar ve büyük şirketler başta olmak üzere kısıtlı bir kesim için yarar sağlayacağını belirten sektör uzmanları, daha geniş kitleye erişim sağlanması için devletin arsa teşviki ile alt gelir grubuna yönelik üretimi desteklemesini öneriyor. 

Konut kira bedellerinde artış hızı yavaşlamasına rağmen yüksek seyreden oranlar Türkiye genelinde ortalama kira fiyatını 20 bin lira seviyesine getirdi. Büyük veri analizi ve yapay zekâ teknolojisiyle gayrimenkul değerleme imkânı sunan Endeksa’nın verilerine göre, eylül ayında kiralık konut fiyatları yıllık bazda yüzde 46, aylık bazda ise yüzde 1 artış gösterdi. Enflasyondan arındırılan değerler ise geçen yıla göre yüzde 3 reel düşüş gösteriyor.

KİRACILIK İKİYE KATLANDI

Mevcut dönemde lojman üretiminin kısıtlı bir kesimini ihtiyacını karşılamaya yönelik olabileceğini belirten Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) Başkanı Ramadan Kumova, sorunu temelinden çözüp, geniş kitleye yaymak gerektiğini söyledi. Kumova, “2007’den bu yana son 16 yılın rakamlarına bakacak olursak dar gelirlinin ev sahibi olma oranı yüzde 61’den yüzde 48’e geriledi. Öte yandan ev sahibi olamayan dar gelirlinin kiraya geçtiğini görüyoruz. 2007’de dar gelirli her 100 kişiden 18’i kirada otururken bu sayı 2023 yılında neredeyse ikiye katlanarak 34,7’ye çıkıyor. Rakamlar böyle olunca da kiralık konut piyasası enflasyonu enflasyon da tekrardan kiraları etkileyerek bir kısır döngü oluşturuyor. Bu tablonun en temel çözümü lojmandan ziyade arsa maliyetlerini aşağıya çekecek uygulamaların hayata geçirilmesi olacaktır” dedi.

Kaynak: Milliyet

Türkiye’de yapı denetimden geçirilen bina sayısı 1,1 milyona yaklaştı

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca vatandaşların depreme dayanıklı konutlarda oturması amacıyla 23 yıl önce başlatılan “yapı denetim sistemi” ile bugüne kadar 1 milyon 89 bin 869 bina denetlendi.

AA muhabirinin Yapı İşleri Genel Müdürlüğünden edindiği bilgiye göre, 1999 Marmara Depremi sonrasında 2001’de yürürlüğe giren 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun, İstanbul, Kocaeli, Ankara, İzmir, Sakarya gibi deprem açısından risk taşıyan şehirler başta olmak üzere 19 ilde uygulamaya alındı.

Pilot illerde yapı denetim sistemine göre inşa edilen binalarda gerçekleştirilen incelemelerde, taşıyıcı sistem yönünden statik-betonarme projeleriyle uyum konusunda yüzde 90’ın üzerinde başarı sağlanması üzerine, 2011’de 81 ilde yapı denetim sistemine geçildi.

Bakanlıkça denetim faaliyetleri 81 ilde, 2 bin 580 yapı denetim kuruluşu ve 452 laboratuvar aracılığıyla yürütülüyor.

15 bin 885 mimar ve mühendis denetimlerde görev alıyor

Yapı denetim kuruluşları, denetim faaliyetlerini, 15 bin 885 denetçi mimar ve mühendis, 21 bin 578 yardımcı kontrol elemanı mimar ve mühendis ile gerçekleştiriyor.

Laboratuvar kuruluşlarının denetim faaliyetleri ise 1264 laboratuvar denetçisi mühendis ve 6 bin 52 deney yapan eleman ve 1196 numune alma elemanı eliyle aktif olarak yapılıyor.

Bakanlığın verilerine göre, vatandaşların depreme dayanıklı konutlarda oturması amacıyla uygulanan yapı denetim sistemiyle 23 yılda 1 milyon 89 bin 869 bina denetlenirken, 510 bin binanın denetimi ise devam ediyor.

114 bin 546 şantiye, 54 bin 5 büro, 3 bin 363 laboratuvar denetimi yapıldı

İnşaatların denetimini üstlenen yapı denetim ve laboratuvar kuruluşlarının faaliyetlerinin denetimi ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlükleri üzerinden her yıl düzenli olarak yapılıyor.

Bu kapsamda, bugüne kadar 114 bin 546 şantiye, 54 bin 5 büro, 3 bin 363 laboratuvar denetlendi.

Kaynak: AA

SİMDER, İnşaat Sektörü Temsilcileri ile Havza’da Buluştu

Samsun İnşaatçılar ve Müteahhitler Derneği (SİMDER), Havza’da inşaat sektörünün temsilcileriyle bir araya gelerek, sektörün geleceğine dair ortak hedefler belirledi ve işbirliğini güçlendirme taahhüdünde bulundu.

Samsun İnşaatçılar ve Müteahhitler Derneği (SİMDER) Havza‘da inşaat sektörünün temsilcileri ile bir araya geldi.

Programın açılış konuşmasını yapan SİMDER Başkanı Sezgin Aydın, organizasyonu düzenleyen Havza Belediye Başkanı Murat İkiz ve iş insanı Necmettin Uçan’a teşekkür etti.

Aydın, SİMDER ortak vizyonları olduğunu ifade ederek, “Samsun’da inşaat sektörünü daha aydınlık bir geleceğe taşımak istiyoruz. Birlikte daha verimli, daha yenilikçi ve daha güvenli projelere imza atmak, sektördeki tüm paydaşlarla ortak hedefler doğrultusunda ilerlemek için birbirimize destek olmalıyız. Bizler yerel yönetimlerle ve diğer paydaşlarla olan işbirliğimizi güçlendirerek sektörün gelişiminde bir çatı kuruluş görevini üstleniyoruz.” dedi.

Havza Belediye Başkanı Murat İkiz, Havza’nın OSB ile doğru orantılı bir büyüme çizgisi yakalayacağını belirterek, “İlçemizde hayata geçen OSB ile Havza’nın nüfusu artacak ve inşaat sektörünün de önü açılacak. İlçemizin gelişmesi ve iş insanların gelişimine katkı sunmak adına yasalar çerçevesinde sektöre katkı sunmak için hazırız. Sivil toplum kuruluşlarının oluşmasındaki temel amaç, birlik ve beraberliği oluşturmak. SİMDER bunu çok güzel başarıyor.” dedi.

Konuşmanın ardından sektörün içinde bulunduğu durum, yapılabilecek çalışmalar ve dernek çalışmaları konularında görüş alışverişinde bulunuldu.

Programa, Vezirköprü Kaymakamı Özgür Kaya, AK Parti Havza İlçe Başkanı Aziz Pekşen, Havza Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Erkan Acar, SİMDER Yönetim Kurulu ile Havza’da inşaat sektöründe faaliyet gösteren iş insanları katıldı.

Kaynak: AA

Kerem Nükte Gayrimenkul, sektörde öncü hizmetleriyle büyüyor

Ankara ve İstanbul şubeleriyle genişleyen Konya merkezli Kerem Nükte Gayrimenkul, site yönetimi ve inşaat organizasyonu alanında da yatırımlarını artırdı. Firma konut piyasasındaki zorluklara rağmen çözüm odaklı yaklaşımlarıyla fark yaratarak büyümeye devam ediyor.

Konya merkezli Kerem Nükte Gayrimenkul, 2022 yılında Ankara’da, 2023 yılında ise İstanbul’da açtığı şubeleriyle hizmet ağını genişletirken, site yönetimi ve inşaat organizasyonu alanındaki yenilikçi çalışmalarıyla da öne çıkıyor. Spora sağladığı sponsorluk destekleriyle topluma katkı sunan firma, konut piyasasında yaşanan zorluklara rağmen müşteri odaklı çözümleriyle sektördeki güçlü konumunu korumaya devam ediyor.

“Öncü adımlar atıyoruz”

Firmanın yatırımları ve çalışmaları hakkında EKONOMİ Gazetesi’ne açıklamalar yapan Kerem Nükte Gayrimenkul Danışmanları Sorumlusu Cihad Ulusoy, çevre ile kurulan güçlü bağları sayesinde sektör ile bağlantılı olan diğer hizmetlerde de talepler almaya başladıklarını söyleyerek, gayrimenkul sektörü ile doğrudan ya da dolaylı olarak ilgili olan site yönetimi ve inşaat organizasyon yönetimi gibi yan hizmetlerde de öncü adımlar atıklarını belirtti.

Konya, Ankara ve İstanbul şubelerinde kiralık ya da satılık taşınmaz hizmetlerini profesyonel şekilde sürdürdüklerini ifade eden Cihad Ulusoy, “2023 yılında 500 adet gayrimenkul satışı, 300 adet kiralama, 1.729 FSBO araması, 2.767 adet müşteri ziyareti, 1.000 adet mülk gösterimi, 5.384 adet arama karşılama, 925 adet taşınmaz eksperi, 1.762 satılık ilan girişi, 433 kiralık ilan girişi yaptık. Ayrıca Konya’da site yönetim hizmeti sunduğumuz konutlarda 944 sorunu çözüme kavuşturduk” şeklinde konuştu.

“Yatırımlarımız devam ediyor”

Yatırımlarının hem çalışma alanlarına hem de sosyal bağların kuvvetlenmesine yönelik devam ettiğini söyleyen Ulusoy, “Bizler için 2023 yılının en büyük yatırımı İstanbul Şubemizin faaliyete geçmesi oldu. Yine inşaat organizasyonlarının yönetimi ve site yönetimi alanlarında ciddi yatırımlar yaptık. Firma olarak, spora ve genç nüfusa değer veriyoruz. 2023 yılında Konyaspor Basketbol takımına resmi sponsor olduk. Konya’da 3 kez ‘3X3 Sokak Basketbolu Etkinliği’ düzenledik. 2024 yılında ise Konya BBSK Basketbola sponsor olduk. Ayrıca dijital medya kanadında da önemli yatırımlar yaptık. Şu anda İnşaat Organizasyonu Yönetimi alanında tamamı Konya’da devam eden projelerimiz de bulunuyor” dedi.

Konut piyasasındaki yavaşlamayı değerlendiren Cihad Ulusoy, “Konut finansmanına erişimin zorlaşması ve inşaat maliyetlerinin artması sektöre olumsuz yansıdı. 2023 yılının 11 aylık döneminde toplam 1.087.349 adetle 2015 yılından bugüne en düşük seviyesine gerilemiş durumda. Verilere göre ipotekli satışların oranının da yüzde 16’ya düştüğünü görüyoruz. Satışlardaki düşüşün en önemli nedenlerinden birinin alım gücündeki azalma olduğunu unutmamak gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“Gayrimenkul danışmanı mesleğin şeffaflığını göstermeli”

Sektörde sıkça karşılaşılan sorunlara çözüm odaklı yaklaşımlarla fark yaratıklarını söyleyen Cihad Ulusoy, “Gayrimenkul danışmanları kiracıları tedirgin etmeden, önceden haber ederek evin uygun bir duruma getirilmesini sağlamalı. Özellikle detaylı inceleyecekleri noktalar varsa bunları kiracılara önceden bildirerek çeşitli tedirginliklerin önüne geçmeli. Kiracının oturduğu konutun satılması durumunda, bu süreci gayrimenkul danışmanları hassas bir şekilde yürütmeli. Konut satış sürecinde söz konusu olan durumlardan birisi de alıcı ve satıcının önceki tecrübelerinden kaynaklı endişeleri ve kaygılarıyla karşılaşmak. Daha önce bu alanda kötü tecrübeler edinmiş alıcı ve satıcılar olabilir. Bu durumda gayrimenkul danışmanı bu mesleğin ne kadar şeffaf ve iki tarafın haklarını gözeterek yapıldığını her anlamda göstermelidir. Tapu devri sırasında alıcı ve satıcı arasındaki denge de yine gayrimenkul danışmanı tarafından şeffaf bir şekilde yürütülmeli” dedi.

Kaynak: Ekonomim

Eskişehir’deki konut krizi kentsel dönüşümle çözülebilir

Eskişehir’de arsa maliyetlerinin yüksekliğine dikkat çeken Es Özcanlar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Murat Özcan, çözümün kentsel dönüşümden geçtiğini vurguladı. Özcan, metruk yapılar ve eski mahallelerin dönüşümünün, şehirleşme ve ekonomik dairelere erişim açısından kritik önemde olduğunu belirtti.

Eskişehir’de 1968’den bu yana faaliyet gösteren Es Özcanlar İnşaat’ın, hem inşaat malzemeleri tedariki hem de yapı projeleriyle sektörde önemli bir yer edindiği bilgisini paylaşan Es Özcanlar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Murat Özcan, sektörün karşı karşıya kaldığı temel sorunları ve çözüm yollarını değerlendirdi. Özcan, maliyetlerin yüksekliği ve kentsel dönüşüm süreçlerindeki aksaklıkların ciddi sorunlar oluşturduğunu ifade etti.

Eskişehir’deki arsa maliyetlerinin sektörü zora soktuğunun altını çizen Özcan, “Eskişehir, arsa maliyeti açısından maalesef oldukça pahalı bir şehir. En kenar mahallelerde dahi yüzde 40 olan arsa payı, merkeze yaklaştıkça yüzde 50-55 bandına çıkıyor. Bu oran, maliyetleri iki katına çıkarıyor ve vatandaşın uygun fiyatlı konutlara erişimini güçleştiriyor” diye konuştu. Kentte yeni imar alanları açmakta zorlanılan bir dönemden geçildiğini dile getiren Murat Özcan, sözlerine şöyle devam etti: “Kentsel dönüşümün hem yerel yöneticilerin hem de yatırımcılar olarak bizlerin üzerinde çalışması gereken bir konu olduğunu düşünüyorum. Yeni imar alanları açılabilecek bölgeler tarımı ve suyu koruma havzalarında olduğu için bu konuyla ilgili kısa vadede olumlu bir mesafe kat edileceğini zannetmiyorum. Bu nedenle, mevcut mahallelerin dönüşümü, hem arsa maliyetlerini düşürmek hem de şehirleşmeye katkı sağlamak için elzem bir çözüm olarak karşımıza çıkıyor.”

Kentsel dönüşümde ilerleme sağlanamıyor

Eskişehir’in kentsel dönüşüm çalışmalarında ciddi ilerlemeler kaydedemediğini belirten Özcan, özellikle Gündoğdu bölgesi ve Küçük Sanayi Sitesi gibi alanların çözüm bekleyen noktalar olduğuna dikkat çekti. Şehrin göbeğinde kalmış ve metruk gibi görünen ama arsa değeri ve lokasyon anlamında çok çabuk dönüşmesi arzu edilen bu bölgelerle ilgili çözüm önerilerini paylaşan Murat Özcan, “Şehirleşme planlarına uygun ve yoğunlaşmayı da fazla artırmayacak bir şekilde bu bölgelere yönelik ada bazlı emsal uygulamalı imarlar yapılabilir. Başta Küçük Sanayi Sitesi olmak üzere yıkım işlemlerinin yapılıp arsaya dönüştürülmesi ve arsa sahiplerinin müteahhitlerle anlaşmasının çok daha mantıklı olduğuna ve kısa vadede bir çözüm getireceğine inanıyorum” dedi.

Teşvik ve zaruri dönüşüm önerisi

Dönüşüm sürecinin kolaylaştırılması için hem yerel yönetimlerin hem de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın teşvik ve destek mekanizmalarını devreye sokması gerektiğini vurgulayan Özcan, eski mahallelerdeki çok katlı yapıların dönüşümünün öncelikli olduğunu ifade ederek, olası bir depremde büyük risk taşıyan bu binaların yenilenmesi gerektiğini söyledi. Bu bölgelerde yaşayan vatandaşların dönüşüme daha istekli hale gelmesi için ilgili otopark ve vergi muafiyetleri, kira desteği gibi teşvikler sunulması gerektiğini aktaran Özcan, “Ayrıca bu tarz eskiden yapılmış çok katlı binalarda dönüşüm yapılmasına istekli olan vatandaşlarımız, bazı itirazlar neticesinde engellerle karşılaşıyor ve dönüşüm gerçekleştirilemiyor. Bu konuyla ilgili bir yönetmelik çıkarılabilir. Bu yönetmelikle binaların ekspertiz raporlarına uygun şekilde boşaltılması sağlanabilir ya da belediyelerimizin veya bakanlıklarımızın ilan etmiş oldukları rezerv alanlarında yapılan binalara birebir taşınması sağlanabilir. Ama gerçek şu ki, vatandaşımıza bir teşvik ve beraberinde zaruri dönüşüm mecburiyeti getirilmedikçe dönüşümün sağlanması mümkün değildir” açıklamasında bulundu.Riskli binalar özel imar planlarıyla dönüştürülebilir

Riskli binalar özel imar planlarıyla dönüştürülebilir

Şehirdeki metruk yapıların bir an önce yıkılması gerektiğini vurgulayan Murat Özcan, bu önlemin hem depremde oluşabilecek can ve mal kaybını azaltacağını hem de dönüşüm süreçlerini kolaylaştıracağını belirtti. Şehrin ana arterlerindeki riskli binaların, yerel yönetimler tarafından yapılacak özel imar uygulamaları kapsamında birleştirilerek dönüştürülmesinin çok sağlıklı bir çözüm olacağını ifade eden Özcan, “Eğer bu binalar bir adayı kapsayacak şekilde değerlendirilecekse, ada bazında yapılacak özel imar uygulamalarıyla dönüşüm sağlanması teşvik edici en önemli unsurlardan biri olacaktır. Bunun yanı sıra, hâlihazırda ilan edilmiş kentsel dönüşüm bölgeleri başta olmak üzere, birçok metruk binayı depremin yıkmasını beklememeliyiz. Yerel yönetimlerin bu binaları yıkarak arsaya dönüştürmesi alınacak en önemli tedbirlerden biridir” dedi.

Kaynak: ekonomim

Dubai Metro projesi Türk inşaat şirketlerine emanet

Türk inşaat şirketleri Ortadoğu ülkelerinde dev ihaleler almaya devam ediyor. Dubai’de yapımı planlanan dev metro projesini Türk şirketleri kazandı.

Dünya genelinde pek çok projede yer alan Türk inşaat firmaları yeni işler almaya devam ediyor. Ortadoğu ülkelerinde dev inşaat projelerine imza atan Türk inşaat şirketleri bölgeyi şekillendirmeye devam ediyor. son olarak Dubai’de yapımı planlanan dev metro projesi ihalesi Türk firmalarında kaldı.

Konuyla ilgili edinilen bilgiye göre Türk şirketlerinden oluşan Mapa-Limak-CRRC consorsiyumu,  ‘Dubai Metrosu Mavi Hat Tasarımı ve Yapımı’ ihalesini kazanarak bölgenin en büyük projelerinden birini hayata geçirmiş olacak. Dev metro hattı 5.6 Milyar Dolar büyüklüğünde devasa bir proje olarak dikkat çekiyor.

Dubai’deki mevcut metro ağını genişletmek amacıyla yürütülen ‘Dubai Metrosu Mavi Hat Tasarımı ve Yapımı’ ihalesini Mapa-Limak-CRRC ortaklığı kazandı. Projenin toplam maliyeti yaklaşık 5,6 milyar dolar olarak belirlenirken, yeni hat 30 kilometre uzunluğunda olacak ve Eylül 2029’da hizmete açılması planlanıyor.

Mavi Hat, Dubai’nin mevcut kırmızı ve yeşil hatlarını birbirine bağlayarak ulaşım sisteminin entegre edilmesine katkı sağlayacak. Hat 14 istasyondan oluşacak ve bunların yedisi yükseltilmiş olacak. Projenin yarısı yer altından geçerken, 1,5 kilometrelik kısmı deniz üstünden geçecek.

Konsorsiyumda yer alan Mapa ve Limak, uluslararası projelerde önemli deneyime sahip Türk firmaları; CRRC Hong Kong ise sistem, vagon ve teknik ekipman sağlama görevini üstlenecek. Projenin inşaatı sırasında, zirve döneminde yaklaşık 15 bin kişiye istihdam sağlanması bekleniyor.

Kaynak: emlakpencerem

Aryap İnşaat, güvenli ve yenilikçi projelerle büyümeye devam ediyor

Kurulduğu günden bu yana yenilikçi ve güvenilir projelere imza atan Aryap İnşaat, Eskişehir ve Bursa’da kentsel dönüşüm çalışmalarında önemli bir rol üstleniyor. Şirket, sürdürülebilir ve akıllı yapı çözümleri ile gelecekte sektörde daha etkin bir konum elde etmeyi hedefliyor.

Özellikle Eskişehir ve Bursa’da yürüttüğü kentsel dönüşüm projeleriyle sektördeki büyümesini sürdüren Aryap İnşaat, yenilikçi yaklaşımıyla özel çözümler sunarak kalite ve güven esasına dayalı yapı projeleri üretiyor. Aryap İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bülbül, geleceğe yönelik sürdürülebilir yapı teknolojileriyle müşterilerine yüksek katma değer sunduklarını ifade etti. Eskişehir ve Bursa’da devam eden projeleriyle bölgenin ihtiyaçlarına uygun çözümler geliştirdiklerini belirten Bülbül, ” Geçmiş projelerimiz arasında Bilecik Bozüyük’te tamamlanan 3 bin konutun yanı sıra Eskişehir ve çevre illerdeki çeşitli konut projeleri de yer alıyor. Bursa’da kentsel dönüşüm projelerine odaklanarak şehrin modern yüzüne katkıda bulunuyoruz. Eskişehir’de ise çoğunlukla Batıkent bölgesinde projeler gerçekleştirdik. Şu anda şehrin hemen her bölgesinde devam eden projelerimiz var. Kaliteyi öncelik haline getirdiğimiz yapılarla sektörde güvenilir bir isim olmayı sürdürüyoruz.” diye konuştu.

Sektörde kalıcı bir değer yaratmayı hedefliyor

Aryap İnşaat’ın gelecek vizyonunda sürdürülebilirlik ve inovasyon odaklı çözümler bulunduğunu ifade eden Ahmet Bülbül, “Projelerimizde akıllı bina teknolojilerini kullanarak çevreye duyarlı yapılar inşa ediyoruz. Özellikle enerji verimliliği sağlayan sistemlere odaklanıyoruz. Amacımız, bölgede örnek gösterilecek projelere imza atarak sektörde kalıcı bir değer yaratmak. Ayrıca yenilikçi yapı malzemeleri ve yeşil bina standartları ile fark yaratarak, sektörde öne çıkmayı hedefliyoruz” dedi.

Kentsel dönüşüm projelerinde hız ve maliyet avantajının kritik olduğunu vurgulayan Ahmet Bülbül, “Kentsel dönüşüm projelerinde karşılaştığımız en büyük zorluklar bürokratik süreçlerin uzunluğu ve arsa sahipleriyle yaşanan anlaşmazlıklar. Ancak halkın bilinçlendirilmesi ve projelerin uzun vadeli yararlarının anlatılmasıyla bu tür engellerin aşılabileceğine inanıyoruz. Sektördeki ruhsat süreçleri ve imar düzenlemelerinin de hızlandırılması gerekiyor. Eskişehir’de ruhsat süreçlerinin uzun olması projelerimizi geciktiriyor. Bunun yanı sıra, yerel yönetimlerin kentsel dönüşüm çalışmalarına destek vermesi önemli bir ihtiyaç. Bu engeller aşılırsa, şehir daha modern bir görünüme kavuşabilir” diye konuştu. İnşaat sektöründe hammadde tedariki ve kalifiye iş gücü eksikliğinin de büyümeyi sınırlayan unsurlar arasında olduğuna dikkat çeken Bülbül, yerel üreticilerin desteklenmesi gerektiğini söyledi. Sektörde karşılaşılan diğer zorluklar arasında ithal malzemelerde yaşanan maliyet artışları ve tedarik sorunları bulunduğunu sözlerine ekleyen Bülbül, Aryap İnşaat’ın projelerinde yerli üretim ve yerel iş gücüne öncelik vererek bu sorunları aşmaya çalıştığını açıkladı.

Şehrin çehresi kentsel dönüşümle değişecek

Kentsel dönüşüm projeleriyle sektördeki etkinliklerini artırırken, gelecekte daha büyük ölçekli projelerle bölgenin ihtiyaçlarına cevap vermeyi amaçladıklarını belirten Ahmet Bülbül, “Hedeflerimiz arasında akıllı bina çözümlerini yaygınlaştırmak ve sürdürülebilir yapılarla topluma katma değer sağlamak yer alıyor. Ayrıca kentsel dönüşüm projeleriyle şehrin çehresini yenilemek istiyoruz. Şehirleşmenin daha düzenli olması için tüm süreci titizlikle yönetiyoruz” diye konuştu.

Kaynak: ekonomim

Antalya’ya 700 yataklı 5 yıldızlı otel yapacak

Antalya’ya bir otel daha geliyor.

Hisseleri borsada işlem gören Ahes GYO, iştiraklerinin otel projesi kapsamında turizm yatırım belge başvurusu hakkında Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) açıklamada bulundu.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: ” Sermayesine %49 oranında ortaklığımızın bulunduğu iştiraklerimiz Sour Turizm A.Ş. ve Çağrankaya Turizm A.Ş.’nin portföyünde yer alan Antalya İli Gazipaşa İlçesi 2310 Ada 1 Parsel ve 2312 Ada 1 Parsel de yer alan her bir iştirak tarafından ayrı ayrı geliştirilecek olan 5 Yıldızlı 700 Yataklı Otel Projesi kapsamında T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığına Turizm Yatırım Belgesi başvurusu yapılmış olup inceleme aşamasındadır.”

Kaynak: Turizm Ajansı

Ankara’da Kasım aydın 14 bin 916 konut satıldı

TÜİK’in açıkladığı Kasım ayı konut satış verilerine göre Ankara’da 14 bin 916 konut satıldı. İşte ilçe düzeyinde satışlar ve analizler

Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan rakamlara göre Türkiye genelinde konut satışları Kasım ayında 153 bin 14 olurken, Ankara’da ise 14 bin 916 satıldı Gayrimenkul PR; ‘fiyatlardaki düşüş satışları olumlu etkiledi’ Ankara’da konut fiyatlarının reel olarak düştüğünü belirten gayrimenkul ekonomisi ve ileri düzeyde faaliyet gösteren Ankara’nın önde gelen gayrimenkul şirketi Gayrimenkul PR TÜİK verilerini şu şekilde analiz etti;

Konut satışlarını olumlu etkileyenler faktörler, fiyat indirimleri ve mevduatın döngüsünden elde edilen suni gelirler oldu. Nakit alımlarda ciddi indirimler yapıldığı için ilanlardaki fiyatlar ile satılmış fiyatlar ciddi farklar var. Düşük bütçeli konutların satışları etkilediği gözlendi
Takaslı çok sayıda konut satıldığı için tapu’da çift işlem yapılıyor bu da gerçekte satılan konut verilerini reel olarak yansıtmıyor

Sıkı para politikasının konut sektörünü etkilemediği görülüyor ve vatandaşlar enflasyonun düşeceğine inanmadığı için tasarruf etmek yerine parasını konuta yatırıyor Satıcılar ve alıcılar seri ilan sitelerinde fiyatları satılmış fiyat gibi algılamamalıdır. İlanlardaki nominal fiyatlar, satılamamış rakamlardır. Önerimiz, gayrimenkul alırken veya satarken konusunun uzmanlarından destek almalarına faydalar görmekteyiz


Kasım 2024 Ankara İlçe düzeyinde konut satışları
Akyurt: 191
Altındağ: 1199
Beypazarı: 149
Elmadağ: 67
Etimesgut: 1367
Gölbaşı: 778
Güdül: 41
Haymana: 33
Kahramankazan: 101
Keçiören: 1980
Kızılcahamam : 88
Mamak: 1831
Polatlı: 312
Pursaklar: 393
Sincan: 1860
Yenimahalle: 1633
Çankaya: 2389
Çubuk: 408
Şereflikoçhisar: 60

Fettah Tamince milyar dolarlık projeye ortak oldu

Türk otelcilik sektörünün en önemli oyuncularından Rixos’un kurucusu Fettah Tamince’den Suudi Arabistan’da milyar dolarlık bir projeye imza atıyor.

ARDCO ile ortaklığa gidiyor, 1 milyar dolarlık projeyi gerçekleştirecek

Fettah Tamince’ye ait FTG Development, Suudi Arabistan borsasına kayıtlı Riyad Kalkınma Şirketi (ARDCO) ile ortaklığa gidiyor. Yeni ortaklık Riyad’da 3.5 milyar riyal yani yaklaşık 1 milyar dolarlık Urban Wadi karma kullanımlı projesini geliştirecek. ARDCO’nun Suudi borsası Tadawul’a yaptığı açıklamaya göre, çalışma Spor Bulvarı projesi kapsamında yer alacak. 39.759 metrekarelik bir alanı kaplayacak olan projenin inşaat alanı ise 207.000 metrekarenin üzerinde olacak.

Patronlar Dünyası’dan Gökmen Mert Kural’ın haberine göre Urban Wadi projesi içün kurulacak fon, Jadwa Yatırım Şirketi tarafından yönetilecek gayrimenkul fonu olacak. Fonun vadesi yedi yıl olacak ve bu süre uzatılabilir.

ARDCO, geçen yıl Riyad’da ağırlıklı olarak konut, ofis ve lojistik gayrimenkul geliştirmeye odaklanarak katma değerli ortaklıklara girmek için ‘Büyüme İçin Yatırım’ stratejisini başlattı.

Şirketin internet sitesine göre, Spor Bulvarı, Kral Selman Bin Abdülaziz El-Suud tarafından Mart 2019’da başlatılan Riyad’ın mega projelerinden biridir. Projenin dünyanın ‘en uzun doğrusal parkı’ olması planlanıyor ve Batı’daki Hanifah Vadisi’ni Doğu’daki Al Sulai Vadisi’ne bağlayan Prens Muhammed bin Salman bin Abdülaziz Yolu üzerinde 135 kilometreden fazla uzanıyor ve yayalar, bisikletliler ve atlılar için güvenli yeşil patikalar şebekesi oluşturuyor. Proje, 4,4 milyon metrekarelik yeşillik ve açık alan ile 50’ye kadar çok disiplinli spor tesisi ve toplamda 2,3 milyon metrekareyi aşan bir alanı kapsayan benzersiz bölgeler ve yatırım bölgelerini içeriyor.

Kaynak: Turizm Ajansı

Konutder Başkanı Ramadan Kumova:“Konut satışlarındaki artış devam ediyor, 2025’te de artışın sürmesi için kredi faizlerinin düşmesi gerekiyor.”

Konutder Başkanı Ramadan Kumova, bugün TÜİK tarafından açıklanan Kasım 2024 Konut Satış İstatistikleri verilerinin ardından 2024 yılının genel değerlendirmesi ile birlikte 2025’e dair beklentilerini kamuoyu ile paylaştı.

Türkiye genelinde konut satışları Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %63,6 oranında artarak 153 bin 14 oldu. Yılın ilk yarısında sektörde ciddi bir durgunluk hakimken yılın ikinci yarısında konut satışlarında kayda değer yükselişler başladı ve Kasım ayında Ekim ayına göre %7,3’lük bir düşüş gerçekleşmiş olsa da 2024 ilk 11 ayında 2023 ilk 11 ayına göre konut satışları %16,4 artmış durumda.

Diğer yandan 2023’e göre 2024 ilk 11 ayında 1.El satışlar %24,2 artarken, 2.El satışlar %13,0 artış gösterdi. İpotekli satışlarda ise %21,3 düşüş gerçekleşti. Yabancıya satışta ise düşüş devam ederek ilk 11 ayda geçen seneye göre %35,1 düşüş gerçekleşti.

Konut satışları Kasım ayında Ekim ayına göre Türkiye genelinde azalmış olsa da İstanbul’da geçen aya göre % 6,1 artış ile 26 bin 320 adet konut satışı gerçekleşti. Bu İstanbul için son 23 ayın en yüksek satış adedi olarak göze çarpıyor.

2024 sonunda konut satışları 1.4 milyonu geçecek
Birçok yerde ve birçok farklı segmentte konut satışı oluyor. Sektörde hareketlenme olduğu aşikar. Özellikle de düşük ve orta gelire hitap eden markasız konutlarda anlamlı bir canlılık olduğunu düşünüyoruz. Faiz, borsa, altın, kripto gibi yatırımlardan kazanan yatırımcının konut fiyatları artışa geçecek öngörüsü ile alıma yöneldiği kanaatindeyiz.

Faiz düşüşü olması halinde bu etki genele sirayet edecektir. 2025 ikinci çeyreğinden itibaren genele yayılan bir hareketlenme olacağı düşünüyoruz. Bugün açıklanan Kasım verileri ile artış eğilimi sürüyor ve kuvvetle muhtemel Aralık sonuçları da benzer şekilde gerçekleşecektir. Bu durumda 2024 sonunda konut satışları 1.4 milyonu aşacağı kesinleşti.

Sürdürülebilir konut piyasası için ipotekli satış oranının minimum %50 olması lazım
TÜİK verilerine göre Kasım ayında Türkiye genelinde ipotekli konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre %315,7 oranında artarak 21 bin 804 seviyesine geldi. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı ise %14,2 olarak gerçekleşti. 

Konut satışlarında ipotekli satışlar %14’lerde seyrederken satış yapabilmek adına üreticiler kendi vadelendirme modellerini müşteriye sundular. Bu da finansman yükünü üstlenen üreticiler için önümüzdeki dönemlerde ekstra yük oluşturacaktır.

Sağlıklı ve dengeli piyasa koşullarının oluşabilmesi için ipotekli (kredili) satışların oranın %50’lerin altına düşmemesi kritik öneme sahip. Geçtiğimiz dönemde ipotekli satış oranları %4’lere kadar gerileşmişti. Bugün geldiği seviye %14 gibi ciddi bir artışa işaret etse de halen arzu edilen seviyenin çok altında.

Konut fiyatları nominal artıyor olsa da reelde düşüyor
TCMB Kasım ayı Konut Fiyat Endeksi raporuna göre Kasım’da aylık bazda %2.8, yıllık bazda nominal olarak %29.4 oranında artış kaydedilse de enflasyon ile karşılaştırıldığında yıllık rakamın reel olarak karşılığı %12 düşüşe işaret ediyor.

İnşaat maliyetleri ise son açıklanan veride %39,4 artış gösterdi. Konut Fiyatları tüfe ve inşaat maliyetleri karşısında reel olarak değer kaybetti. Reel olarak bu azalma 2024 yılının başından beri yaklaşık 11 aydır devam etmekte. Dolayısıyla 2024’ün ikinci yarısından itibaren insanlar konuttaki fırsatın farkında ve birikimlerini konuta yönlendiriyorlar.

Diğer yandan İstanbul’daki üretim maliyetleri çok daha yüksek seyrediyor. İTO’nun açıkladığı İnşaat Malzemeleri Endeksi’ne göre Kasım ayında nominal olarak %92,4 artış gösterdi. Aynı dönemde İstanbul Konut Fiyat Endeksi ise %26,2 artış gösterdi.

Konut ihtiyacı ile üretim arasındaki makas açılıyor
Ülkemizin her yıl 700 bin yeni konuta ihtiyacı var ve 2023’te üretim 504 bin seviyesinde gerçekleşirken bu yılsonu tahmini de 482 bin civarında olacağı yönünde. Son birkaç yıldır 1. El konut arzındaki düşüş 2. El konut stokları ile dengelendi ancak 2. eldeki ürün stoku son 3 yılda azalarak önümüzdeki dönemde 1. El’deki arz eksikliğini karşılayamayacak seviyenin altına gelecektir.

2. El konut satışlarındaki düşüş trendi devam ederse ki, eğilim maalesef bu yönde görülüyor, önümüzdeki 2 yıl içerisinde konut arz sıkıntısı sosyolojik bir boyut kazanarak yerini bir barınma krizine bırakacak gibi görünüyor.

Bu durumdan çıkışın ilk adımı olarak 1. El konut satışlarını hızlandıracak konut kredilerinde faiz indirimi gibi tedbirlerin ivedikle alınmasıdır. Konut satışlarına bakıldığında 1. El konutların payı %30, 2. El konutların ise payı %70 seviyelerinde gerçekleşiyor. Bu dengesiz tablo üretimin önündeki önemli engel. Kredi faizlerindeki iyileşme ile 1. Eldeki satış oranı %50’lere gelebilmeli ki yeni üretimler için de kaynak oluşturulabilsin. Böylelikle arz sıkıntısının ilk ayağı çözülecektir, devamında konut üretiminin önündeki en büyük engel olan arsa maliyetlerini düşürecek formüller üzerinde durulmalıdır.

Dar gelirliye konut üretimi için kamu-özel sektör işbirliği şart
Toplumun önemli bir bölümünü oluşturan orta gelir grubu, orta alt gelir grubu ve alt gelir grubu için yeteri kadar konut üretilemiyor. Bu ihtiyaç karşılanamadığında da konut sahiplik oranımız hızla düşüyor.

Son 16 yılda dar gelirlinin ev sahibi olma oranının %61’den %48’e gerilediğini görüyoruz. Öte yandan ev sahibi olamayan dar gelirli kiraya geçiyor. 2007’de dar gelirli her 100 kişiden 18’i kirada otururken bu sayı 2023 yılında neredeyse ikiye katlanarak 34,7’ye çıkıyor. Rakamlar böyle olunca da kiralık konut piyasası enflasyonu enflasyon da tekrardan kiraları etkileyerek bir kısır döngü oluşturuyor. Son dönemde TOKİ’nin üretimi artırmak için yeni ihalelere hız vermesi memnuniyet verici ancak kamu-özel sektör konusunda yapılacak strateji ve planlama ile sorunu çözme adına daha doğru bir çözüm getirilebilir.

Uygun şartlar oluşursa 2025’te konut yeniden yatırım ligine dönebilir
2025’te yapılması beklenen konut kredisi faiz indirimleri piyasaya soluk aldıracağını düşünüyoruz. Kasım sonunda açıkladığımız Konutder Sektörel Beklenti Anketimiz’de de üyelerimizin konut arzında faizlere paralel bir artış beklentisi var. Ankete göre üyelerimizin %31,8’i önümüzdeki 6 ayda üretimin artacağını belirtirken anketin bir önceki döneminde bu oran %0 idi. 2024’ün ikinci yarısından itibaren rakamların düzeliyor olmasını daha sağlıklı bir piyasaya yönelik umut verici bir adım olarak değerlendiriyoruz ancak kısa süredir esen bu olumlu rüzgarın da yanıltıcı olmaması gerektiğinin altını çiziyoruz. Dolayısıyla faizlerin düşmesiyle birlikte 2025’te konut arzında görece bir artış olacaktır.

Diğer yandan son dönemdeki konut satışları ile birlikte değerlendirdiğimizde konutlarda reel fiyat düşüşü belli oranda alıcıları teşvik etmiş durumda. Hem fiyatlarda hem de satış adedinde bir hareketlilik var. Konut sektöründe 2025’in ikinci çeyreğinden başlayarak fiyatlarda reel anlamda bir artış olacağını tahmin ediyoruz. Konut kredi faizlerindeki gelişmeler doğrultusunda 2025 yılı genelini dikkate aldığımızda konutun yatırım liginde en kârlı alanlardan birisi olabilir.

ANADOLU YAKASI İNŞAAT MÜTEAHHİTLERİ DERNEĞİ (AYİDER) BAŞKANI HAKAN ŞİŞİK:“KONUT ALMANIN TAM ZAMANI”

Ekim ayındaki konut satışlarındaki sıçrama kasım ayında da devam ediyor. Kasım ayına göre satışlarda bir miktar azalma olsa da geçen yılın aynı ayına göre yüzde 63,6’lık artış sektörün rayına girdiğini gösteriyor. Konut satışları ocak-kasım döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 16,4 oranında artarak 1 milyon 265 bin 388 olarak gerçekleşti. Yaşanan bu artış, sektördeki hareketliliğin ve talebin yükseldiğini gözler önüne seriyor. Özellikle ipotekli satışlardaki belirgin artış, kredi kullanımının etkili olduğunu gösteriyor. Bu dönem yüksek kredi maliyeti olmasına rağmen kredi çekilip ev alınmasıyla ilgili en avantajlı dönem. Maliyetlerdeki artış devam ediyor ve asgari ücrete yapılacak zamla birlikte işçilik ücretlerinden malzeme ücretlerine kadar tüm kalemlerde yaşanacak. Bu da hem birinci hem de ikinci el konutlara yansıyacaktır. Tüm bunlardan dolayı konut almak için doğru bir zaman olduğunu belirtirken kredilerin faizlerin düşmesiyle birlikte yeniden yapılandırılabileceğini de hatırlatmakta fayda var. Kira geliri nedeniyle gayrimenkul almak isteyenler için önemli bir fırsat. Konut fiyatları yükselmeden uygun fiyata konut almak için doğru zaman dilimi.  

Ersel İnşaat CEO’su Eren Curo: “Hedefimiz Güvenli Alanlar Oluşturmak”

Ersel İnşaat CEO’su Eren Curo, Depreme Dayanıklı Binalar Zirvesi kapsamında güvenli işyeri ve konut alanları oluşturmayı hedeflediklerini belirterek, “Sorumluluklarımızı hızla aksiyona dönüştürmeliyiz” dedi.

Ersel İnşaat Yapı Kontrol Denetimi ve Laboratuvarı CEO’su Eren Curo, 18-21 Aralık tarihlerinde gerçekleşecek Depreme Dayanıklı Binalar Zirvesi ve Fuarı hakkında değerlendirmelerde bulundu. Zirvenin, bakanlık düzeyinde ilgili birimlerin ve sektör paydaşlarının sorumluluklarını hızla sahaya yansıtmasını sağlaması gerektiğini vurgulayan Curo, “Güvenli yapılar, herkesin hakkı ve önceliği olmalı” dedi.

Ersel İnşaat olarak ana hedeflerinin iş yerleri ve konutlarda güvenli alanlar oluşturmak olduğunun altını çizen Curo, bu amaca yönelik hazırlıklarının zirvede katılımcılarla paylaşılacağını belirtti. Zirvenin, yapı güvenliği konusundaki farkındalığı artırmak ve sektörel çözümlerin uygulamaya geçirilmesine zemin hazırlamak açısından büyük bir fırsat olduğunu ifade etti.

Kaynak: ST Endüstri Haber

İnşaatta Yeşil Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik Ele Alındı

Bursa inşaat ve yapı malzemeleri sektörü temsilcileri, dünyanın 6. büyük ekonomisi İngiltere’yi mercek altına alarak, yeşil dönüşüm ve sürdürülebilirlik alanındaki çalışmaları yakından inceleme imkânı buldu.

Türkiye’nin en çok UR-GE projesi yürüten Odası olan Bursa Ticaret Odası (BTSO) Bursalı firmaların ihracatını artırarak, yeni pazarlara açılmasına liderlik etmeye devam ediyor. Ekohaber.com’da yer alan habere göre; BTSO tarafından Ticaret Bakanlığı destekleri ile yürütülen İnşaat ve Yapı Malzemeleri Sektörü UR-GE projesi kapsamında yaklaşık 40 kişilik bir heyetle İngiltere’nin başkenti Londra’da iyi uygulama örneği ziyareti gerçekleştirildi.

Yeşil bina ve verimli enerji teknolojileri kullanımında öncü bir role sahip olan İngiltere’deki uygulamalar hakkında deneyim transferi gerçekleştirmek üzere düzenlenen programa BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Alparslan Şenocak, BTSO Meclis ve Komite Üyeleri ile küme üyeleri katıldı. Program kapsamında ilk olarak İngiltere’de önemli projelere imza atan Türk müteahhitlik şirketi Ant Yapı UK Yönetici Müdürü Cengizhan Karaduman ve Genel Müdürü Ertan Demirkıran ile bir araya gelen BTSO heyeti ardından 1931 yılından bu yana faaliyet gösteren The Building Centre’da merkezin Genel Müdürü John Bonning’den sektördeki son gelişmelere ilişkin bilgi aldı ve “New Homes in New Ways” sergisini inceledi.

Kaynak: İnşaat Deryası

İnşaat Sürecinin Tamamlanması Sonrası Kontroller

İnşaat sonrası süreçte ilk adım, yapı denetimi ve kalite kontrollerinin yapılmasıdır. Bu aşama, binanın projeye uygunluğunu ve kalitesini garanti altına almak amacıyla gerçekleştirilir. Yapı denetimi, inşaat sürecinde gözden kaçabilecek tüm detayları kontrol eder ve gerekli düzenlemeleri yapar.

Bunun yanı sıra, teknik raporların hazırlanması da önemlidir. Bu raporlar, inşaat boyunca izlenen adımların bir özeti niteliğindedir ve herhangi bir anlaşmazlık durumunda belge niteliğinde kullanılabilir. Kalite kontrol raporları, hem müteahhitler hem de bina sahipleri için önem taşır.

Kontrollerin son aşaması, bina içinde detaylı bir inceleme yapılmasıdır. İnşaat ince işler sıralaması dâhilinde, yapı içerisindeki tüm mekanik işler ve ince işçilik işlemleri tamamlanmış ve kontrol edilmelidir.

İskan Başvurusu ve Resmi İşlemler

İskan işlemleri, inşaat sürecinin önemli bir parçasıdır. İskan belgesi almak için gereken belgeler, tapu belgesi, bina kroki planları ve yapı kullanım izin belgesidir. Bu belgeler tamamlandıktan sonra, başvuru için gerekli işlemler yapılabilir.

Sürecin hızlandırılması için, tüm belgelerin eksiksiz ve doğru şekilde hazırlandığından emin olunmalıdır. Belediyeye yapılacak başvuruların zamanında gerçekleştirilmesi ve izlenecek adımların net bir şekilde bilinmesi, sürecin sorunsuz ilerlemesine katkı sağlar.

İskan süreci tamamlandığında, bina resmi olarak ikametgâh veya kullanım amacına uygun olarak tanımlanır. Bu adım, binanın yasal olarak kullanıma açılabilmesi için elzemdir.

Elektrik, Su ve Doğalgaz Bağlantılarının Kontrolü

Yeni bir yapının kullanılmadan önce elektrik ve su tesisatı yanında doğalgaz bağlantılarının kontrolü yapılmalıdır. Tesisat kontrolleri, sistemlerin düzgün çalıştığından ve güvenli olduğundan emin olunmasını sağlar.

Her bağlantı için başvuru süreçlerinin adımları dikkatle izlenmelidir. Elektrik ve su tesisatı için ilgili kurumlara başvurular yapılmalı ve tesisatlar test edilmelidir. Doğalgaz bağlantısı için ise özel firmalardan hizmet alınabilir.

Bu işlemler tamamlandıktan sonra, tüm altyapı sistemleri sorunsuz çalışır durumda olmalıdır. Yanlış yapılan veya eksik bırakılan tesisatlar, gelecekte büyük problemlere yol açabilir.

Güvenlik ve Sigorta İşlemleri

Güvenlik önlemleri açısından, yangın güvenliği kontrolü yapılması gerekir. Bu kontroller, yangın alarm sistemleri, yangın çıkış yolları ve yangın söndürücülerine kadar her detayı kapsamalıdır. Yangın güvenliği, binanın kullanıcıları için hayati önem taşır.

Buna ek olarak, yapı sigortası yapılması da kritiktir. Sigorta, olası doğal afetler veya diğer tehlikelere karşı binayı koruma altına alır. Sigorta poliçesi, yapının türüne göre özelleştirilmelidir.

Güvenlik ve sigorta önlemleri alındıktan sonra, bina hem güvenli hem de korunmuş olarak işletilmeye hazır hale gelir. Sigorta ve güvenlik önlemleri, bina sahiplerinin iç huzurunu sağlar.

Temizlik ve Mekanın Kullanıma Hazırlanması

İnşaatın tamamlanmasının ardından, inşaat atıklarının temizlenmesi gereklidir. İnşaat sonrası temizlik, binanın kullanılabilir hale gelmesi için ilk adımdır. İnşaat süresince biriken atıklar, profesyonel temizlik ekipleri tarafından özenle temizlenmelidir.

Temizlik işlemlerinin bitirilmesiyle, alan dekorasyona hazır hale getirilmelidir. Mekânsal tasarım ve dekorasyon, binanın estetiğini belirler ve kullanıma uygunluğunu artırır. Bu aşamada, iç mekân düzenlemeleri ve mobilya yerleştirmeleri yapılır.

Son olarak, tüm temizlik ve düzenleme işlemleri tamamlandığında, alan yaşamaya veya çalışmaya elverişli hale gelir. İnşaat sonrası süreç, başarılı bir planlama ve yönetimle sorunsuzca tamamlanır.

İnşaat sürecinin her aşaması dikkatli bir planlama ve uygulama gerektirir. İnşaatın tamamlanmasından sonra yapılan kontroller ve hazırlıklar, yapının güvenli ve kullanılabilir olmasını sağlar. Bu süreçte atılan her adım, binanın uzun süreli dayanıklılığı ve fonksiyonelliği için kritiktir. İşte bu nedenlerle, bina sahipleri ve müteahhitler, tüm adımları titizlikle izlemeli ve gerekli önlemleri almalıdır.

Kaynak: denizli24haber

İnşaat sektörü 2025’ten umutlu

Son birkaç yıldır düşüş eğiliminde olan ve yılın son çeyreğinde toparlanma belirtileri gösteren inşaat sektörünün, 2025 yılında yeniden hareketlenmesi öngörülüyor.

İnşaat Müteahhitleri Sanayici ve İş İnsanları Derneği (İMSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Şeref Demir, AA muhabirine, inşaat sektörünün uzun süredir ivme kaybettiğini söyledi. Demir, 6 yıla yakın bir süredir daralarak devam eden sektörün zorlu bir dönem geçirdiğini, 2024 yılının ilk üç çeyreğine kadar yaşanan durgunluğun sektördeki pek çok firmayı finansal açıdan zor durumda bıraktığını aktardı. Vatandaşların barınma ve konut taleplerinin geçmiş dönemden bugüne kadar ötelendiğini vurgulayan Demir, “2024 yılının üçüncü çeyreğinden itibaren ve bir kıpırdama, bir hareketlenme oldu. Gerek geçmiş dönemdeki taleplerin bugüne kadar ötelenip birikmesi gerekse mevduatlardaki paranın, faizlerin düşeceğiyle ilgili bir kanaat oluşmasıyla ilgili gayrimenkul piyasasına yönelmesinden dolayı bir hareketlilik oldu.” diye konuştu.

‘2024 YILINI SEKTÖRÜN DİRİLME YILI OLARAK GÖREBİLİRİZ’

Demir, bu hareketliliğin sektörün istenilen noktaya gelmesi için yeterli olmadığını dile getirerek, şöyle devam etti: “Bizim sektörümüz çok farklı bir sektör. İstihdam yönüyle 250 altı sektörü tetikleyen inşaat sektörü ekonomiye ciddi anlamda katkı sağlıyor. Ayrıca barınma sorununu çözmesiyle de insanların önemli bir ihtiyacını karşılıyor. Bu yönüyle bizim sektörümüzün devamlı canlı tutulması gerekiyor. Sektör maalesef uzun süredir istenilen boyutta değil. Fakat üçüncü çeyrekten itibaren bir kıpırdama oldu. 2024 yılını sektörün dirilme, başlangıç yılı olarak görebiliriz.” Bu yıl yapı ruhsatlarındaki artış ve kentsel dönüşüm projelerindeki hızlanmanın sektörü canlandırdığını aktaran Demir, üçüncü çeyrekte inşaat sektörünün yüzde 9,2 büyüdüğünü, konut satışlarına ilişkin son yayınlanan TÜİK verilerine göre ise Türkiye genelinde konut satış sayısının ekim ayında geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 76,1 artışla 165 bin 138’e yükseldiğini, bu sayının Aralık 2022’den sonra elde edilen en yüksek satış rakamı olduğunu bildirdi.

‘BİRİKMİŞ OLAN TALEP BİZE UMUT VERİYOR’

Demir, 2024’teki toparlanma sürecinin devam etmesi ve daha sürdürülebilir bir büyümenin sağlanması için yapılması gereken düzenlemeler ve alınması gereken tedbirler olduğunun altını çizdi. Faiz oranları ve inşaat maliyetlerinin yüksek olmasının sektörün büyüme ve gelişmesini yavaşlattığına değinen Demir, konuşmasını şöyle sürdürdü: “2025 yılından oldukça umutluyuz. Birikmiş olan bir talep var. Barınma zaruri bir ihtiyaçtır. Diğer zaruri ihtiyaçlardan tek farkı bu ihtiyacınızı belirli bir süre öteleyebilirsiniz. Şu an birikmiş olan bir talep var. Bu talep bize umut veriyor. Ülke olarak bir deprem gerçeğimiz var ve 6-7 milyona yakın riskli yapı stokumuz var. Bununla ilgili kentsel dönüşümlerin de tetiklenmesiyle sektörün ileride canlanması muhtemel. Tabii bunun için bu sıkı para politikasında bizim sektör lehine bir tolerans tanınması gerekiyor. Ülkenin bekası olarak görülen bir sektörden bahsediyoruz. Konut kredileri bu konuda çok büyük etken faktör. Onlara bir düzenleme getirilmesi gerekiyor. Özellikle bu sektör için bir müsamaha gösterilmesi gerekiyor.”

Kaynak: AA

Botaş, Mersin’de gaz boru hattı kuracak

Botaş Boru Hatları İle Petrol Taşıma AŞ, 1 milyar 732 milyon TL yatırımla Mersin’de 316 km2’lik alan üzerinde Mut-Mersin Doğalgaz Boru Hattı inşa edecek.

Enerji Günlüğü – Mersin’in Mut ilçesinden başlayarak Akdeniz ilçesi arasında doğal gaz boru hattı döşenerek özellikle Silifke ve Erdemli ilçelerine doğalgaz arzı sağlanacak. 

Botaş Boru Hatları İle Petrol Taşıma AŞ, (BOTAŞ) enerji tüketimini ve ekonomik kalkınmayı desteklemek, çevresel etkileri azaltmak ve enerji ihtiyacını karşılamak için Mersin İli Mut İlçesinden başlayarak Mersin İli Akdeniz İlçesi arasındaki bağlantıyı sağlayarak özellikle Silifke ve Erdemli ilçelerine doğalgaz arzı sağlamayı planlanlıyor. Bu sayede; endüstriyel tesisler, konutlar ve diğer kuruluşlar doğal gaz kullanarak daha verimli ve ekonomik bir şekilde enerji tüketebilecekler. Aynı zamanda proje, bölgede istihdam yaratılmasına ve ekonomik büyümeye katkıda bulunacak.

1 milyar 732 milyon TL yatırımla kurulması planlanan bu hat yaklaşık 159+965 km uzunluğunda ve hattın tamamı 40’’ çapında olacak. Hat güzergahı Mersin İli Mut İlçesi Yapıntı Mahallesi, Çevlik Mevkiinden başlayarak, sırasıyla Silifke İlçesi, Erdemli İlçesi, Mezitli İlçesi, Yenişehir İlçesi, Toroslar İlçesinden geçerek Akdeniz İlçesi Kazanlı Mahallesinde son bulacak. 

Hattın ekonomik ömrü yaklaşık 30 yıl olarak öngörülmekle birlikte bu süre sonunda, çeşitli revizyon ve bakımlar yapılarak faaliyete devam edilebilecek.

Kaynak: Enerji Günlüğü 

Soğukkuyu’ya kentsel dönüşüm müjdesi

Başkan Erkan Aydın, startı verdi

Osmangazi Belediyesi, dirençli kent oluşturma çalışmaları kapsamında Soğukkuyu Mahallesi’nde 35 bin metrekare inşaat alanında yeni bir kentsel dönüşüm çalışmasının startını verdi. Hak sahipleriyle toplantı yapan Başkan Erkan Aydın, vatandaşlara dayanıksız evlerini yıkıp aynısını yapacaklarının sözünü verdi.

Deprem kuşağında bulunan Bursa’da Osmangazi ilçesini güvenli konutlarla donatmak için hızlı hareket etmek zorunda olduklarını belirten Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Soğukkuyu Mahallesi’nde 46 yıl önce inşa edilen ve depreme dayanıksız olan 412 dairenin bulunduğu alanda kentsel dönüşüm çalışması başlatacaklarını açıkladı. Soğukkuyu Spor Tesisleri’nde, kentsel dönüşümün yapılacağı alandaki daire sahipleriyle bir araya gelen Başkan Aydın, proje hakkında vatandaşlara bilgiler verdi.

Osmangazi’nin ovadaki hemen hemen her yerinin deprem açısından çok riskli olduğunun altını çizen Başkan Aydın, “Bugün buluşma sebebimiz kentsel dönüşüm ve Soğukkuyu Mahallesi’nde siteler diye tabir edilen konutların olduğu bölge ile ilgili çalışmamız. Burada 412 daire var. Soğukkuyu mahallesinde vatandaşların talebi vardı. Site yöneticilerimiz bize geldiler. 8 yıldır bu konuyla uğraştıklarını ama bir türlü yol alamadıklarını söylediler. Genel anlamda Osmangazi’de riskli yapıların olduğu her bölgeyle ilgili çalışma yapıyoruz. Bu işin biran önce bu işin olmasını istemek tek başına yeterli değil. Burada kat malikleriyle anlaşmak gerekiyor. Anlaştıktan sonra yasal prosedürler ve plan değişiklikleri olacak. Büyükşehir Belediyesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı gibi bürokratik işlemler var. Bugün anlaşma sağladık ve tüm hak sahipleriyle anlaşma imzaladık. ” dedi.

“1 milyar liralık bir inşaat maliyeti çıkıyor”

Çalışmalara bir yerden başlamak gerektiğini ifade eden Aydın, “1 yıl geçtiğinde diyeceğiz ki iyi ki başlamışız, işlemler bitmiş. Çünkü her dakika, her saniye deprem meydana gelebilir. Ne kadar hızlı yaparsak hepimiz için büyük bir kazanç elde ederiz. Bizim burada yaklaşımımız şu; dönüşümün yapılacağı alanda 412 daire var 2+1 ve 3+1 şeklinde herkese birebir bu dairelerden vermek. Bu artan inşaat maliyetlerinde 3 yıl önce 200-300 bin lira olan 100 metre kare daire maliyeti bugün 2-2,5 milyona çıktı. Neredeyse 10-15 kat artış oldu. Bu maliyetleri karşılayıp orada oturanları mağdur etmeden bu bölgeleri yenilemek gerekiyor. Buralar yenilendiğinde örnek teşkil ederek etrafında kentsel dönüşüm çalışmaları devam edecek. Bunu hızlı bir şekilde becerebilirsek güzel örneklerle hem vatandaşlar 1978 yılında yapılmış, depreme dayanıksız, hiç bir şekilde deprem yönetmeliği olmayan binalardan kurtulur. Biz hızlı bir şekilde burada yaşayan insanlarımızın sağlıklı konutlara geçmesini sağlarız. 412 daire yıkıldıktan sonra yeni planlamada proje alanı 29 bin 500 metrekare olacak. Mevcut parsellerin toplam arsa alanı 25 bin metre kare, inşaat alanı ise 35 bin metrekare bir alan çıkacak. 35 bin metre kare inşaat alanı dediğinizde 1 milyar liralık bir inşaat maliyeti çıkıyor. Bu enflasyon şartları altında az bir iş değil, burada biz güvence ve garantör olacağız. Bir ihale açılarak müteahhit yapacak” şeklinde konuştu.

“Kentsel dönüşüm ofisi kurulacak”

Birkaç müteahhitle görüştüklerini yüzde 45’lik orana sıcak baktığını belirten Başkan Aydın, “İnşaatın başlanması 1,5 yılı bulacak. Bizim buradaki birinci amacımız, projenin yapılacağı alanda 330 adet 3+1 82 adet 2+1 olmak üzere toplamda 412 dairenin birebir aynılarını hak sahiplerine vermek. Hak sahiplerinin temsilcisi olacağı soranlara bilgi akışını, projenin ne aşamada olduğunu anlatan bir ofis kuruyoruz. Vatandaşlarımız oraya gidip, her türlü bilgi ve aşamayı öğrenebilecek. Biz de devletin verdiği güvenle hızlı bir şekilde sağlam, deprem yönetmeliğine uygun, bölgenin zemin jeolojik etütleri yapılmış projelerin hayata geçmesini sağlayacağız. Biz yapılacak alanı kapalı site şeklinde değil yaşayan, caddesi, sokakları olan ve orada yaşamanın değer kattığı bir proje istiyoruz. Altında marketi, kafeteryası ve kırtasiyesi gibi yaşam alanlarının olduğu bizim alışık olduğumuz mahalle kültürü içinde değerli bir proje üretmek amacımız bu” diye konuştu.

Soğukkuyu Siteevler Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Öztürk de, böyle bir buluşmayı gerçekleştirdiği Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’a teşekkür etti. Soğukkuyu Mahalle Muhtarı Ali Taştan da “Başkanımız Erkan Aydın’ın, mahallelerimiz için planladığı fikir ve düşüncelerine saygı duyuyorum. Soğukkuyu mahallesinde çalışmaya sitelerden başladık. Başkanımıza yaptığı hizmetlerden dolayı teşekkür ederim” dedi.

Yapılan toplantının ardından Başkan Aydın, kentsel dönüşümün başlayacağı Soğukkuyu siteler evlerini gezerek detaylı bilgi aldı.

Kaynak: konutveyapi

Baylan İnşaat emin adımlarla ilerliyor

Baylan İnşaat Yön. Krl. Bşk. Mücahit Baylan, kaliteli, ulaşılabilir ve güvenilir yapılar inşa ettiklerini, ağırlıklı olarak konut ve ticari alan ürettiklerini ifade ederek, 36 aya kadar şirket içi vade sunduklarını, bu şekilde kişiye özel esnek ödeme planlarıyla herkesi daire sahibi yapmayı hedeflediklerini bildirdiler.

urulduğu günden bu yana birçok projeye imza atan Baylan İnşaat, 2016 yılından bu yana başta Nilüfer olmak üzere Bursa’da gerçekleştirdiği projelerle inşaat sektörünün parlayan yıldızlarından biri olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.

Firmanızın kuruluşundan bahseder misiniz?

Baylan İnşaat olarak 2004 yılında Urfa’nın Siverek ilçesinde sektöre ilk adımı attık. Daha önceden tekstil sektöründe faaliyet gösteriyorduk ve hali hazırda bu faaliyetimiz de devam ediyor. 2016 yılından bu yana Bursa’da birçok proje ürettik.

Şu ana kadar kaç proje ürettiniz?

2004 yılından bu yana 27’nin üstünde proje ürettik ve çok sayıda daire teslimatı yaptık. Bursa’da faaliyetimize başladığımız günden bu yana 772 konutta anahtar teslimi gerçekleştirdik. 318 bağımsız bölümden oluşan Baylan Plus projemizde ise 2015 ‘in ilk aylarında yaşam başlıyor olacak. Şu an üç projemizde imalat devam ederken inşaatına başlayacağımız 2 ayrı projede de ruhsat süreci tamamlandı.

Bursa’da ağırlıklı olarak hangi bölgelerde proje üretiyorsunuz?

Bursa’da bugüne kadar yoğunluklu olarak Nilüfer bölgesinde proje ürettik. Görükle’de hem yatırımcıya hem de oturum amaçlı alım yapmak isteyen kesime hitap eden birçok projeye imza attık. Bunların yanı sıra Nilüferköy’de ultra lüks yapılar inşa ettik.

Yapımı devam eden, satışta olan projeleriniz hangileri?

Şu anda imalatta %90 aşamasına geldiğimiz 318 bağımsız bölümden oluşan Baylan Plus projemiz mevcut aynı zamanda projede satışlarımızda devam ediyor, yeni yılın başında teslimat planlıyoruz taahhüt ettiğimiz süreden daha erken teslim etmenin gurunu yaşıyoruz. Bunun yanında lansmanını ve imalatına yeni başladığımız Görükle Atatürk Bulvarı’nda Baylan Sedef, Osmangazi Yunuseli Bulvarı’nda Baylan Incity projemiz bulunuyor. İki Projede de aktif olarak satışlarımız devam ediyor.

Projeleriniz daha çok hangi kesime hitap ediyor?

Artan maliyetlere rağmen projelerimizde A plus üretim yapmaya özen gösteriyoruz. Bu sebeple hem yatırımcıya hem de oturum amaçlı daire almayı planlayan her kesime hitap ediyoruz.

Hangi tip daireler üretiyorsunuz?

Lokasyonun ihtiyacını iyi bir fizibilite ile belirleyip hitap edeceğimiz kesime göre her tipte daire üretiyoruz.

Firmanızı piyasada tercih edilir kılan özellikleriniz nelerdir?

Biz bugüne kadar sattığımız dairelerde hep müşteri memnuniyetini öncelik olarak aldık. Yatırımcı doğru kazanç elde ettiğini görünce, oturum amaçlı alım yapan müşterilerimiz ise teslimat sonrasında huzurla yaşamlarını sürdürdüğünden ötürü süreklilik esas oldu. Bir projemizden daire alan müşterimiz imkanı doğrultusunda yatırımlarında hep bizi tercih etti.

Proje üretirken en çok nelere dikkat ediyorsunuz?

Proje üretirken en önemli kıstasımız deprem yönetmeliğine uygun, olası depremlere dayanıklı yapılar inşa etmek. Ben 6 Şubat depremlerinde Urfa’daydım. O depremlerin sarsıntısını ben de yaşadım. Bu bilinçle kalite olarak, depreme dayanıklılık yönünden projelerimizde gerekli tüm önlemleri alıyoruz. Yanı sıra kullanışlı, daha dayanıklı malzemeler kullanıyoruz.

Yaşanan ekonomik durağanlıkta alıcılara kolaylık sağlamak amacıyla kampanyalarınız var mı?

Ülkemizde yaşanan ekonomik durağanlık sektörü ciddi manada etkilediği için bu duruma çözüm olarak şirket içi vade avantajları sunuyoruz. 36 aya kadar varan vade ve esnek ödeme planlarıyla müşterilerimize kolaylıklar sunuyoruz.

Sahada yaşadığınız problemler var mı?

Bursa’da sektörün yaşadığı en büyük sıkıntı imarlı arsa bulma sorunu, çok kısıtlı imarlı alanlarımız var. Bu durum arsa fiyatlarını çok arttırıyor ve müteahhitlerin arsaya ulaşması çok zorlaşıyor. Bir dairenin maliyetinin neredeyse yüzde 50’si arsa, diğer yarısı yapıya giden masraflar oluyor. Gerekli yerlerde gerekli imarlar açılırsa arsa fiyatları düşer ve bu durum insanların konuta ulaşımını daha da kolaylaştırır diye düşünüyorum.

Mevcut ekonomik şartlarda gayrimenkul hala cazip bir yatırım mı?

Biz gayrimenkulü ciddi manada avantajlı bir yatırım olarak görüyoruz. 2024 yılını faiz oranının en yüksek olduğu yıl olarak değerlendirebiliriz. Bu yılın başında bizden daire alan bir yatırımcının, yılın sonuna baktığımız zaman daire alarak, faize oranla yüzde 10-15 oranında daha karlı çıktığını görüyoruz. Gayrimenkul, 2024 yılının başından sonuna kadar yüzde 50 prim yapmış. Dolayısıyla bu yılın başında gayrimenkul alan faize oranla daha karlı bir şekilde yılı kapatmıştır.

Peki, konut almak isteyenlerin tercihlerinde bir değişim yaşandı mı?

Yaşanan süreçler daire metrekarelerini ve rakamları küçültmeye itti. Buna rağmen biz aynı kaliteyi üretip daha az kar marjlarıyla düşen alım gücüne rağmen standartlarımızı bozmayıp isteyen herkesi daire sahibi yapabilmek için çabalıyoruz.

Konut almak isteyenlere tavsiyeleriniz neler olur?

Konut almak isteyen herkes öncelikle firmanın güvenirliğini iyi araştırmış ve tamamlamış olduğu projelerde ki mevcut durumu , müşteri memnuniyetini gözlemliyor olmalı sonrasında projenin niteliği, konumu , malzeme kalitesi, ödeme planı gibi birçok kriter yer alıyor.

Aynı zamanda İMSİAD üyesi olduğunuzu biliyoruz, İMSİAD’ın faaliyetleri hakkında ne düşünüyorsunuz?

İMSİAD üyesi bir firmayız. İMSİAD’ın sektörün sorunlarına dair verdiği mesajları, taleplerimizi ve yaşadığımız sıkıntıları sektörün sözcüsü olarak gündeme taşımasını önemsiyorum. Bu şekilde gerekli mesajlar gerekli mercilere daha net bir şekilde iletilebiliyor. Biz de firma olarak bu çalışmalarından dolayı İMSİAD’ı destekliyoruz.

Konut ve Yapı Gazetemiz hakkındaki görüş ve önerileriniz nelerdir?

Konut ve Yapı Gazetesi Bursa’da sektöre dair iyi alanlara işaret ediyor, önemli noktalara değiniyor. Sektörel gelişmelere değinilen konuları ilgiyle takip ediyorum.

Hedefleriniz nelerdir?

Firmamızın kuruluşundan bu yana her zaman kaliteli, ulaşılabilir ve güvenilir yapılar inşa etmeyi amaçladık. Bu bilinç ve hedefimizle yolumuzda ilerlemek istiyoruz.

Kaynak: konutveyapi

Yeşil dönüşüm inşaat sektörünün odağında

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) tarafından yürütülen UR-GE Projesi kapsamında Bursa inşaat ve yapı malzemeleri sektörü temsilcileri, dünyanın 6. büyük ekonomisi İngiltere’yi mercek altına alarak, yeşil dönüşüm ve sürdürülebilirlik alanındaki çalışmaları yakından inceleme imkânı buldu.

Türkiye’nin en çok UR-GE projesi yürüten Odası olan BTSO, Bursalı firmaların ihracatını artırarak, yeni pazarlara açılmasına liderlik etmeye devam ediyor. BTSO tarafından Ticaret Bakanlığı destekleri ile yürütülen İnşaat ve Yapı Malzemeleri Sektörü UR-GE projesi kapsamında yaklaşık 40 kişilik bir heyetle İngiltere’nin başkenti Londra’da iyi uygulama örneği ziyareti gerçekleştirildi. Yeşil bina ve verimli enerji teknolojileri kullanımında öncü bir role sahip olan İngiltere’deki uygulamalar hakkında deneyim transferi gerçekleştirmek üzere düzenlenen programa BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Alparslan Şenocak, BTSO Meclis ve Komite Üyeleri ile küme üyeleri katıldı.

Program kapsamında ilk olarak İngiltere’de önemli projelere imza atan Türk müteahhitlik şirketi Ant Yapı UK Yönetici Müdürü Cengizhan Karaduman ve Genel Müdürü Ertan Demirkıran ile bir araya gelen BTSO heyeti ardından 1931 yılından bu yana faaliyet gösteren The Building Centre’da merkezin Genel Müdürü John Bonning’den sektördeki son gelişmelere ilişkin bilgi aldı ve “New Homes in New Ways” sergisini inceledi.

Saha ziyaretleri

Türkiye’nin Londra Büyükelçisi Osman Koray Ertaş ve Ticaret Müşaviri Gözde İnaneri Bakıcı’yı ziyaret eden firmalar, Yunus Emre Enstitüsü ev sahipliğinde düzenlenen toplantıda ise BTSO Meclis Başkan Yardımcısı ve Dış Ticaret Konseyi Başkanı Murat Bayizit, MÜSİAD İngiltere Şubesi Başkanı Murat Bingöl ve İngiltere’de yerleşik iş insanlarından İngiltere ekonomisi, Türkiye-İngiltere ticari ilişkileri ve inşaat sektöründeki fırsatlara ilişkin bilgi aldı. İngiltere’nin önde gelen gayrimenkul geliştirme şirketi Berkeley Group’un yapımı süren şantiyelerinde yeşil bina standartları, yenilikçi teknolojilerin kullanımı ve sürdürülebilir iş modellerine ilişkin bilgi alan firmalar ayrıca Türk-İngiliz Ticaret ve Sanayi Odası (TBCCI) ile bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda, İngiltere inşaat sektörü ile ticaret ve yatırım olanakları değerlendirildi.

Türkiye’nin en çok UR-GE projesi yürüten Odası olan BTSO, Bursalı firmaların ihracatını artırarak, yeni pazarlara açılmasına liderlik etmeye devam ediyor. BTSO tarafından Ticaret Bakanlığı destekleri ile yürütülen İnşaat ve Yapı Malzemeleri Sektörü UR-GE projesi kapsamında yaklaşık 40 kişilik bir heyetle İngiltere’nin başkenti Londra’da iyi uygulama örneği ziyareti gerçekleştirildi. Yeşil bina ve verimli enerji teknolojileri kullanımında öncü bir role sahip olan İngiltere’deki uygulamalar hakkında deneyim transferi gerçekleştirmek üzere düzenlenen programa BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Alparslan Şenocak, BTSO Meclis ve Komite Üyeleri ile küme üyeleri katıldı.

Program kapsamında ilk olarak İngiltere’de önemli projelere imza atan Türk müteahhitlik şirketi Ant Yapı UK Yönetici Müdürü Cengizhan Karaduman ve Genel Müdürü Ertan Demirkıran ile bir araya gelen BTSO heyeti ardından 1931 yılından bu yana faaliyet gösteren The Building Centre’da merkezin Genel Müdürü John Bonning’den sektördeki son gelişmelere ilişkin bilgi aldı ve “New Homes in New Ways” sergisini inceledi.

Saha ziyaretleri

Türkiye’nin Londra Büyükelçisi Osman Koray Ertaş ve Ticaret Müşaviri Gözde İnaneri Bakıcı’yı ziyaret eden firmalar, Yunus Emre Enstitüsü ev sahipliğinde düzenlenen toplantıda ise BTSO Meclis Başkan Yardımcısı ve Dış Ticaret Konseyi Başkanı Murat Bayizit, MÜSİAD İngiltere Şubesi Başkanı Murat Bingöl ve İngiltere’de yerleşik iş insanlarından İngiltere ekonomisi, Türkiye-İngiltere ticari ilişkileri ve inşaat sektöründeki fırsatlara ilişkin bilgi aldı. İngiltere’nin önde gelen gayrimenkul geliştirme şirketi Berkeley Group’un yapımı süren şantiyelerinde yeşil bina standartları, yenilikçi teknolojilerin kullanımı ve sürdürülebilir iş modellerine ilişkin bilgi alan firmalar ayrıca Türk-İngiliz Ticaret ve Sanayi Odası (TBCCI) ile bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda, İngiltere inşaat sektörü ile ticaret ve yatırım olanakları değerlendirildi.

Kaynak: Eko Haber

Yılın son çeyreğinde hareketlenmeye başlayan inşaat sektörü 2025’ten umutlu

Son birkaç yıldır düşüş eğiliminde olan ve yılın son çeyreğinde toparlanma belirtileri gösteren inşaat sektörünün, 2025 yılında yeniden hareketlenmesi öngörülüyor.

İnşaat Müteahhitleri Sanayici ve İş İnsanları Derneği (İMSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Şeref Demir, AA muhabirine, inşaat sektörünün uzun süredir ivme kaybettiğini söyledi.

Demir, 6 yıla yakın bir süredir daralarak devam eden sektörün zorlu bir dönem geçirdiğini, 2024 yılının ilk üç çeyreğine kadar yaşanan durgunluğun sektördeki pek çok firmayı finansal açıdan zor durumda bıraktığını aktardı.

Vatandaşların barınma ve konut taleplerinin geçmiş dönemden bugüne kadar ötelendiğini vurgulayan Demir, “2024 yılının üçüncü çeyreğinden itibaren ve bir kıpırdama, bir hareketlenme oldu. Gerek geçmiş dönemdeki taleplerin bugüne kadar ötelenip birikmesi gerekse mevduatlardaki paranın, faizlerin düşeceğiyle ilgili bir kanaat oluşmasıyla ilgili gayrimenkul piyasasına yönelmesinden dolayı bir hareketlilik oldu.” diye konuştu.

“2024 yılını sektörün dirilme yılı olarak görebiliriz”

Demir, bu hareketliliğin sektörün istenilen noktaya gelmesi için yeterli olmadığını dile getirerek, şöyle devam etti:

“Bizim sektörümüz çok farklı bir sektör. İstihdam yönüyle 250 altı sektörü tetikleyen inşaat sektörü ekonomiye ciddi anlamda katkı sağlıyor. Ayrıca barınma sorununu çözmesiyle de insanların önemli bir ihtiyacını karşılıyor. Bu yönüyle bizim sektörümüzün devamlı canlı tutulması gerekiyor. Sektör maalesef uzun süredir istenilen boyutta değil. Fakat üçüncü çeyrekten itibaren bir kıpırdama oldu. 2024 yılını sektörün dirilme, başlangıç yılı olarak görebiliriz.”

Bu yıl yapı ruhsatlarındaki artış ve kentsel dönüşüm projelerindeki hızlanmanın sektörü canlandırdığını aktaran Demir, üçüncü çeyrekte inşaat sektörünün yüzde 9,2 büyüdüğünü, konut satışlarına ilişkin son yayınlanan TÜİK verilerine göre ise Türkiye genelinde konut satış sayısının ekim ayında geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 76,1 artışla 165 bin 138’e yükseldiğini, bu sayının Aralık 2022’den sonra elde edilen en yüksek satış rakamı olduğunu bildirdi.

“Birikmiş olan talep bize umut veriyor”

Demir, 2024’teki toparlanma sürecinin devam etmesi ve daha sürdürülebilir bir büyümenin sağlanması için yapılması gereken düzenlemeler ve alınması gereken tedbirler olduğunun altını çizdi.

Faiz oranları ve inşaat maliyetlerinin yüksek olmasının sektörün büyüme ve gelişmesini yavaşlattığına değinen Demir, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“2025 yılından oldukça umutluyuz. Birikmiş olan bir talep var. Barınma zaruri bir ihtiyaçtır. Diğer zaruri ihtiyaçlardan tek farkı bu ihtiyacınızı belirli bir süre öteleyebilirsiniz. Şu an birikmiş olan bir talep var. Bu talep bize umut veriyor. Ülke olarak bir deprem gerçeğimiz var ve 6-7 milyona yakın riskli yapı stokumuz var. Bununla ilgili kentsel dönüşümlerin de tetiklenmesiyle sektörün ileride canlanması muhtemel. Tabii bunun için bu sıkı para politikasında bizim sektör lehine bir tolerans tanınması gerekiyor. Ülkenin bekası olarak görülen bir sektörden bahsediyoruz. Konut kredileri bu konuda çok büyük etken faktör. Onlara bir düzenleme getirilmesi gerekiyor. Özellikle bu sektör için bir müsamaha gösterilmesi gerekiyor.”

Vatandaşların bir konuta sahip olmasının en doğal hakları olduğunu vurgulayan Demir, “Sosyal devlet ilkesi olarak devletin bu barınma sorununu çözmesi gerekiyor. Tabii süreç içinde maliyetlerin öngörülmeyecek boyutta artması buna paralel olarak artmayan bir hane gelirinden dolayı maalesef alımlar ötelendi. Önümüzdeki süreçte şayet krediler uygun hale geldiği takdirde bu taleplerin tamamı satışa dönecektir.” dedi.

Kaynak: AA

Kemal Şahin: Turizmde büyümeye devam, Kapadokya’da otel alıyoruz!

Şahinler Holding Başkanı Kemal Şahin Antalya’da düzenlenen ‘Şahinler Holding Yılsonu Toplantıları’ ile ‘Sıfırdan Zirveye Kemal Şahin’ adlı kitabının tanıtımında turizm yatırımlarıyla ilgili de değerlendirmelerde bulundu.

Şahinler Holding Başkanı Kemal Şahin Antalya’da düzenlenen ‘Şahinler Holding Yılsonu Toplantıları’ ile ‘Sıfırdan Zirveye Kemal Şahin’ adlı kitabının tanıtımında turizm yatırımlarıyla ilgili de değerlendirmelerde bulundu.

Şu an 5 otelimiz var, yeni bir otel daha gelmek üzere!

Sanayici bir grup olarak yakın zamanda turizmde de hızlı büyüme yakaladıklarını vurgulayan Kemal Şahin, şöyle devam etti: “Sanayide de turizmde de çevreciyiz. GES yatırımlarımızı tamamladık. Kırıkkale, Edirne ve Ergene’de enerji üretip kullanıyoruz, kârlı da çıkıyoruz. Ülkemize katkı sağlıyoruz. Konyaaltı, Belek, Side ve Erciyes’te olmak üzere şu anda 5 otelimiz var. Yeni bir otel daha gelmek üzere, tam anlaşalım açıklayacağız ama şimdilik Kapadokya’da olabileceğini söyleyebilirim. Turizmde istediğimiz kadar olmaza da para kazanıyoruz ve bu sektörde yatırıma devam edeceğiz 5 otelimizde 2 bin kişilik istihdamımız var. 4 bin yatak kapasitemizle yılda 1 milyon turist ağırlıyoruz. Turizm sektöründe insan kaynağı açığını Türk Cumhuriyetlerinden karşılamaya başladık. Şu anda otellerimizde Türk cumhuriyetlerinden 100 çalışanımız var. Türk cumhuriyetleri ile ilişkilerimizi de çok iyi seviyelere getirmeliyiz.”

Kaynak: Turizm Ajansı

30 milyon yolcu kapasitesine ulaşacak!

Esenboğa, üçüncü pist ve yeni hizmet binalarıyla modernize ediliyor. Hedef, 2025’in ilk çeyreğinde 30 milyon yolcu kapasitesine ulaşmak.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Esenboğa Havalimanı’nda kapasite artırımı çalışmalarında ilk etabın tamamlanmak üzere olduğunu duyurdu. Bakan Uraloğlu, projeyle yolcu kapasitesinin 30 milyona çıkarılacağını belirterek, üçüncü pistin ve yeni hizmet binalarının 2025 yılının ilk çeyreğinde faaliyete geçeceğini açıkladı.

Modernizasyonun ilk etabı bitmek üzere

Bakan Uraloğlu, Esenboğa Havalimanı’ndaki çalışmaların yüzde 98 oranında tamamlandığını belirtti. Yapılacak üçüncü pistin, artan yolcu ve uçak trafiğini karşılamak için hayati önem taşıdığını vurguladı. “Havalimanımızı, başkent Ankara’mıza yakışır bir tesise dönüştürüyoruz. Yeni pistin yapımında son aşamadayız,” dedi.

Yeni hedef 2025’in ilk çeyreği

Yeni hizmet binalarının inşasında da sona yaklaşıldığını ifade eden Bakan Uraloğlu, şu detayları paylaştı: “Teknik blok, ARFF istasyonu, özel maksatlı araç garajı, uçuş kontrol hangarı ve birçok ek yapının inşaatı büyük ölçüde tamamlandı. 2025’in ilk çeyreğinde tüm bu yapıları faaliyete geçirmeyi planlıyoruz.”

Terminal binası genişletiliyor

Esenboğa Havalimanı’nın mevcut kapasitesinin artık yetersiz olduğunu belirten Bakan Uraloğlu, ikinci etap çalışmalarda terminal binasının 40 bin metrekareye genişletileceğini söyledi. Yeni pist ve genişletilen terminalle havalimanının, yolcu trafiğindeki artışa çok daha iyi yanıt verebileceğini vurguladı.

Havacılık yatırımları devam ediyor

Bakan Uraloğlu, “Havacılık yatırımlarıyla halkın havayolu ulaşımına erişimini kolaylaştırıyoruz. Yeni havalimanları inşa ederken mevcut tesisleri de modernize etmeye devam ediyoruz,” diyerek sektördeki projelerin hız kesmeden süreceğinin altını çizdi.

Esenboğa Havalimanı, tamamlanacak yeni yatırımlarla başkent Ankara’nın dünyaya açılan kapısı olma özelliğini daha da güçlendirecek.

Kaynak: Turizm Ajansı

Marmaris Belediyesi’nden ‘Sinpaş Kızılbük’ açıklaması!

Muğla 3. İdare Mahkemesi’nin Marmaris’in Kızılbük Koyu’nda Sinpaş GYO tarafından yapılan otel projesine verilen 17 adet inşaat ruhsatı ve imar durum belgesini iptal etmesinin ardından Marmaris Belediyesi açıklama yaptı.

Muğla 3. İdare Mahkemesi’nin Marmaris’in Kızılbük Koyu’nda Sinpaş GYO tarafından yapılan otel projesine verilen 17 adet inşaat ruhsatı ve imar durum belgesini iptal etmesinin ardından Marmaris Belediyesi de kadük ve hükümsüz duruma düşmüş ve toplam 33 adet yapı ruhsatının iptal edildiğini açıkladı.

Belediye’den yapılan açıklama şöyle:

Sinpaş Kızılbük’e ait 33 yapı ruhsatı iptal edildi, 1. ve 2. etap inşaat faaliyetleri durduruldu

“Muğla 3. İdare Mahkemesinin 19.11.2024 tarih ve 2024/2282 karar nolu kararı ile dava konusu İlçemiz İçmeler Mahallesi 2518 parsel nolu taşınmaza ilişkin olarak Sinpaş GYO A.Ş. adına düzenlenen; 28/10/2021 tarih ve 04/01/2022 tarihli 1. Etap ve 2. Etap kısımlarını kapsayan toplam 17 adet yapı ruhsatı idaremizce iptal edilmiştir. İlgili mahkeme kararı gereğince iptal edilen 17 adet yapı ruhsatları ile birlikte mahkeme kararı doğrultusunda iptal edilen bu ruhsatlara esas düzenlenen 08/01/2024 tarihli toplam 16 adet tadilat yapı ruhsatları da esas yapı ruhsatlarının iptal edilmiş olması nedeniyle, işlemin esasını ve dayanağını teşkil eden ruhsatların iptali sonrası kadük ve hükümsüz duruma düşmüş ve toplam 33 adet yapı ruhsatı Belediye Başkanlığımızca iptal edilmiştir. Söz konusu yapı ruhsatlarının iptal edilmesi sonucunda ruhsatsız ve kaçak duruma düşen toplam 209.610 m2’lik inşaat alanlı yapılar 3194 sayılı İmar Kanunun 32. ve 42. Maddeleri gereğince yapı tatil zaptı ile birlikte mühürlenmek suretiyle iptali gerçekleştirilen 33 adet yapı ruhsatına esas 1. Etap ve 2. Etap kısımlarını kapsayan yapılardaki inşaat faaliyetleri durdurulmuştur. Bu süreçten sonra yasa gereği tesis edilmesi gereken idari işlemler yasal süreleri içerisinde tesis edilecektir.”

Kaynak: Turizm Ajansı

Gözde Grubu’ndan İngiltere’ye Sağlık Yatırımı

Gözde Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Op. Dr. Kenan Kalı, sağlık turizmi konusunda global bir marka olma hedefiyle Londra’dan başlayarak yeni bir yatırıma imza atmaya hazırlandıklarını söyledi.

Gözde Sağlık Grubu’nun 30 yıllık tecrübeye sahip olduğunu belirten Kalı, İngiltere’de yeni bir şirket kurduklarını, kardeş hastane ve klinikler için harekete geçtiklerini dile getirdi.

Op. Dr. Kenan Kalı, “Türkiye’de İzmir, Kuşadası, Malatya ve İstanbul’da 8 farklı noktadaki hastanelerimizle faaliyet gösteriyoruz. 5 noktada ise sağlık turizmi belgemiz var ve çok nitelikli sağlık turizmi hizmeti veriyoruz. 2023 yılında Anadolu’da yaşanan depremlerle birlikte yatırımlarımızı biraz daha batıya doğru kaydırdık. İzmir ve Ege Bölgesi’ni merkez edindik. Özel Sağlık Hastanesi’ni çok iyi bir noktaya getirdik. Alsancak’ta Gözde Dent Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi’ni açtık. Gözde İzmir Hastanesi, Gözde Kuşadası Hastanesi, Malatya’daki hastanelerimiz ve İstanbul’da bir hastaneyi de satın alarak İstanbul bacağını tamamladık. Şimdi de sağlık alanındaki bu deneyimlerimizi yurt dışında bir Türk markasıyla taçlandırmak istiyoruz” diye konuştu.

SAĞLIK TURİZMİNDE HİZMET İHRAÇ EDİYORUZ

2021 yılından itibaren sağlık turizmi konusunda yatırımlar yaptıklarını dile getiren Kalı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geldiğimiz noktada artık sağlık hizmeti ihracatçısı olduk. Bu işi Türkiye’de en iyi yapan gruplardan biriyiz. İlk aşamada sağlık yatırımları yaptık. İkinci olarak sağlık turizmi hizmeti belgeleri alarak üst düzeyde hizmetler vermeye başladık. Üçüncü olarak da yerinde sağlık hizmeti sunalım dedik. En çok hasta İngiltere’den geldiği için bu hizmetleri oraya da götürmeyi planladık. İngiltere’de sağlık yatırımlarına başladık. Orada bir kardeş marka ve hastane yaratacağız. 5 yıllık yatırım planı yaparak, yeni bir şirket kurduk. Londra’dan başlamak üzere İngiltere’de 5 farklı kentte 5 hastane ve 10 kliniği kapsayan sağlık yatırımları yapacağız. Bu konuda gerekli satın almalara başladık”

TÜRKİYE ALEYHİNDE SİSTEMLİ KAMPANYA YÜRÜTÜLÜYOR

İngiltere’de Türkiye aleyhinde kasıtlı olarak çok fazla yanlış haberler çıktığına dikkat Çeken Op. Dr. Kenan Kalı şunları söyledi: “Hiçbir ülke hastasının kendi sınırlarının dışına çıkmasını istemiyor. Bu nedenle haksız birçok haberle Türkiye’ye gelmelerini önlemeye çalışıyor. Bir karalama kampanyası yapılıyor. Münferit olaylar sanki genelde bu şekilde oluyormuş gibi büyütülmeye başlandı. Bu durum Türkiye’nin sağlık turizmi noktasında önünde büyük bir engel. Bunu aşmanın yolu olarak bir seçenek sunmak istiyoruz. Hastanemizi yeni bir markayla Londra’ya taşıyarak ulaşılabilir hizmetler sunacağız. Hastalar isterse İngiltere fiyatlarıyla orada tedavi olacak. İsterse de daha ekonomik fiyatlarla Türkiye’ye gelerek tedavi olabilecek. Eğer hasta Türkiyede ameliyat olursa tedavi gören hastaların İngiltere’ye döndükten sonraki tedavi süreçlerini de takip etme şansımız olacak. Bu İngiliz hastalar için önemli bir avantaj ve güven unsuru. Çünkü Türkiye’de ameliyat olan hastalara İngiltere’de sağlık hizmeti sunulmuyor, sistem adeta bu hastaları cezalandırıyor. İnsanlar da bu nedenle Türkiye’ye gelmekten çekiniyor”

SAĞLIKTA GLOBAL MARKA OLMALIYIZ

Sağlık turizminde güçlü bir global marka haline gelmek istediklerini anlatan Kalı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de sağlık konusunda çok tecrübeliyiz ve dünya çapında deneyimli hekimlerimiz var. Hükümetimiz de sağlık turizmini destekliyor. Türkiye’nin sağlıkta bir marka olduğunu dünyaya sürekli olarak duyurması gerekiyor. Çünkü sağlık turizmi milli ve stratejik öneme sahip. Sağlık sektörü de hizmet ihraç eden bir sektör olarak, cari açığı kapatmak için önemli bir noktada. Gerek hizmet kalitemiz, gerekse de fiyat anlamında Türkiye, başta Avrupa ülkeleri için önemli bir sağlık turizmi merkezi konumunda. Gözde Sağlık Grubu olarak gerekli alt yapıyı kurduktan sonra 5 yıl sonra İngiltere’nin yanında farklı Avrupa ülkelerine de açılmak istiyoruz”

İsra Holding’den Başakşehir’de Yeni Ticari Proje.. “Hillport Family Suites”

İsra Holding, turizm sektöründe tamamladığı ve şu an hizmet veren V Orman Resort projesinden sonra ikinci proje olarak İstanbul’un parlayan yıldızı Başakşehir’de eşsiz yatırım potansiyeline sahip Hillport Family Suites projesine imza atıyor. Dünyaca ünlü markaların yer alacağı V Mall İstanbul AVM’ye tek asansörle ulaşma imkanı olan proje, yatırımcısına önemli kazançlar sağlayacak otel odaları ve home ofis alanlarından meydana geliyor. Kamu ve özel yatırımlarının tam merkezinde bulunan Başakşehir’deki Hillport Family Suites’in Mayıs 2026’da tamamlanması bekleniyor.

Öz sermaye ve güçlü ortaklık yapısıyla gayrimenkul, turizm, perakende, enerji ve finans sektörlerinde faaliyet gösteren İsra Holding, İstanbul’un yükselen değeri Başakşehir’de yepyeni bir projeye imza atıyor. Premium yatırım fırsatının sunulduğu Hillport Family Suites, otel odaları ve home ofis alanlarından meydana gelirken benzersiz bir premium yatırım fırsatı sunuyor. Smart suite, comfort suite, deluxe suite ve home ofis alanlarını kapsayan proje, dünyaca ünlü markaları Başakşehir’de tek çatı altında buluşturacak V Mall İstanbul AVM’ye tek asansörle ulaşma imkanı sunuyor. Satışa çıktığı ilk gün yerli ve yabancı yatırımcılardan yoğun ilgi gören Hillport Family Suites, Başakşehir’in çehresini değiştirecek potansiyeliyle öne çıkıyor.

MEGAKENTİN YILDIZI BAŞAKŞEHİR’DE EŞSİZ YATIRIM POTANSİYELİ

2024 yılını 10 milyar doların üzerinde turizm geliriyle kapatması beklenen İstanbul, dünyanın en önemli destinasyonlarının başında geliyor. Özellikle İstanbul Havalimanı ve bağlantı yollarına yakın lokasyonlarda son yıllarda turizm yatırımları artarken, bölgede sadece 3 adet Premium otel olması yatırımcılar için benzersiz bir kazanç potansiyeli sunuyor. Hillport Family Suites projesi de Başakşehir’de yatırım yapmak isteyenler için eşsiz konseptiyle cazip yatırım imkanı tanıyor. Proje kapsamında satın alınan birimle birlikte yatırımcılar turizm tapusuna hemen sahip olurken, yılda 15 gün ücretsiz konaklama imkanına da sahip oluyor.

ŞEHRİN DOĞASINA UYGUN, YENİLİKÇİ MİMARİ

Kamu yatırımlarının ve ana ulaşım yollarının tam merkezinde konumlanan Başakşehir’de, 20 bin 400 metrekarelik arsa üzerinde konumlandırılan Hillport Family Suites projesi, sahip olduğu özellikler ve yenilikçi mimarisiyle dikkat çekiyor. 13 bin metrekarelik inşaat alanından meydana gelen ve toplamda 12 kat şeklinde tasarlanan Hillport Family Suites projesinde 173 bağımsız birim bulunuyor. Proje kapsamında 142 adet otel-turizm ünitesi yer alırken 31 adet home Office alanı yatırımcıların beğenisine sunuluyor.

İSTANBUL’UN KALBİNDE, KENTİN MERKEZİNDE

Turizm tapusuna sahip olan 2026 yılının Mayıs ayında tamamlanması planlanan Hillport Family Suites projesi, yıllık 200 milyon yolcu kapasitesine sahip olan İstanbul Havalimanı bağlantı yolu ve Kuzey Marmara Otoyolu’yla birlikte Yavuz Sultan Selim Köprüsü bağlantı yolunun yanı başında yükseliyor. 2 bin 700 yatak kapasiteli Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi, 360 bin metrekarelik Başakşehir Millet Bahçesi ve 80 bin kişi kapasiteli Atatürk Olimpiyat Stadyumu, Hillport Family Suites’e çok yakın bir konumda yer alıyor.

Kaynak: EmlakDream

Milas Ovası Sulama Projesinde İnşaat Başladı

AK Parti Muğla Milletvekilleri Kadem Mete ve Yakup Otgöz, Milas Ovası Sulama Projesi’nin inşaatına başlanmasıyla ilgili müjdeyi paylaştı. Projenin çiftçilere hayırlı olmasını dileyen milletvekilleri, Muğla tarımı için önemli bir adım daha attıklarını belirtti.

Milletvekilleri yaptıkları açıklamada, tarım arazilerinin sulanmasına yönelik projeleri yakından takip ettiklerini ve bu kapsamda Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ile düzenli olarak bir araya geldiklerini ifade etti. 21 Ekim 2024’te yapılan ihale ile Milas Ovası’ndaki 164 hektarlık sulama alanında eksik kalan imalatların tamamlanacağı duyuruldu.

Projede, regülasyon havuzu ve sulama şebekesi imalatlarının yapılacağı belirtilirken, pompajlı borulu sistem sayesinde bölge çiftçilerinin sulama ihtiyaçlarının karşılanacağı vurgulandı. Projenin sözleşmesi 5 Aralık 2024 tarihinde imzalandı ve çalışmalara başlandığı bildirildi.

Milletvekilleri Mete ve Otgöz, projeye katkılarından dolayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tarım ve Orman Bakanı Dr. İbrahim Yumaklı ve DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif Balta’ya teşekkür etti. “Muğla’ya yatırım ve hizmet getirmek için durmadan çalışıyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz,” diyerek hemşerilerinden destek beklediklerini ifade etti.

Kaynak: Manset Medya

Yerli inşaat malzemeleri Türkiye’nin kalkınmasına katkı sağlıyor

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, inşaat malzemesi sanayisindeki yerli üretim başarısının, Türkiye’nin hem ekonomik kalkınmasına hem de egemenliğine katkı sunduğunu belirtti.

Türkiye İMSAD Başkanı Küçükoğlu, her yıl 12-18 Aralık’ta kutlanan “Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası” dolayısıyla yaptığı açıklamada, inşaat malzemesi sanayisinin, yüksek kaliteli ürünlerini uluslararası pazarda rekabet edebilir fiyatlarla sunarak, Türkiye ekonomisine önemli katkılar sağladığına işaret etti.

Yerli üretimdeki başarının ekonomik katkılarının yanı sıra ülkenin egemenliğine de hizmet ettiğine dikkati çeken Küçükoğlu, şunları kaydetti:

“Sektörümüz sadece ülkemize değil, içinde bulunduğumuz coğrafyaya yetecek kadar üretim gücünü elinde bulunduruyor. 2023’teki ihracat performansımız ile dünyanın en büyük yedinci ihracatçı ülkesi olduk. Bu başarımız ile aynı zamanda ülkemizin egemenliğine de hizmet ediyoruz. 2023’te 11 ilimizde büyük yıkımlara neden olan depremler yaşadık. Bu felaketin yaralarının sarılmasında ülke kaynaklarımız birincil öneme sahipti. İnşaat malzemesi sanayimiz, hem deprem bölgesinin yeniden imarı hem de kentsel dönüşüm için ihtiyaç duyulan malzemeleri, tüm kategorilerde kapasite ve nitelik açısından üretebileceğini kanıtladı. Bu noktada, ülkemizin ekonomik sürdürülebilirliğine ve deprem bölgemizdeki yeniden yapılanma sürecinin sağlıklı şekilde yürütülmesine dayanak oldu. Yerli üretimin güçlü olmadığı yerlerde doğal afetlerin ülkelerin varlığını dahi sarsacak etkilere sahip olduğunu biliyoruz. Türkiye’nin egemenliği ve yurttaşlarımızın geleceği için sektörümüzün yerli üretim gücü bir sigorta işlevi üstleniyor.”

Küçükoğlu, yerli üretimde sürdürülebilir üretim yaklaşımının gün geçtikçe daha da önem kazandığını aktardı.

Geleneksel üretim modelleriyle dünya kaynaklarının ihtiyaçları karşılamaya yetmeyeceğini belirgin şekilde gözlemlendiğini anlatan Küçükoğlu, “Tehlikenin farkında olarak, inşaat sektöründe ve inşaat malzemesi sanayisinde sürdürülebilirliğin rotası olarak nitelendirdiğimiz döngüsel ekonomi yaklaşımına odaklanıyoruz. Çünkü döngüsel ekonomi yaklaşımı, doğal kaynakların korunmasını, enerji tüketiminin düşürülmesini ve çevre üzerindeki olumsuz etkilerin azaltılmasına ciddi katkı sağlıyor. Dolayısıyla döngüsel ekonomi önümüzdeki dönemde en önemli önceliklerimizden biri olacak. Sektörümüzün bu noktada daha büyük aşamalar kaydetmesi için özel çalışmalar yürüteceğiz.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

İnşaat tamamlandı: Yeni tesis açılıyor

Zonguldak’ın Kozlu İlçesine yapılan Kapalı Spor Salonu İnşaatı tamamlandı. Yeni tesisin açılışı 20 Aralıkta yapılacak.

Zonguldak’ın Kozlu ilçesinde Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından yapılan 1500 kişilik tribün kapasitesine sahip Kapalı Spor Salonu’nun inşaatı  tamamlandı. Yeni tesis 20 Aralık’ta hizmete  hazır hale gelecek.


20 ARALIK’TA AÇILIYOR

Spor Salonu’nun 20 Aralık’ta inşaat sürecini tamamlayıp hizmete sunulacağını açıklayan AK Parti Zonguldak Milletvekili Muammer Avcı hayırlı olması temennisinde bulunarak şu ifadeleri kullandı” 

Zonguldak’ımıza kazandırmaktan mutluluk duyduğumuz; 4875 m2 inşaat alanına sahip, 1500 kişi kapasiteli bölgemizin en donanımlı Kozlu Kapalı Spor Salonu’muzun 20 Aralık’ta inşaat sürecini tamamlayıp sizlerin hizmetine sunuyoruz. 

Bireysel ve takım halinde birçok spor branşının yapılmasına imkan sağlayan spor salonumuz, Zonguldak’ımızın ulusal ve uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapmasını sağlayacak.

Bu kapsamda Kozlu Kapalı Spor Salonumuz; 26-27-28 Aralık tarihlerinde Uluslararası niteliği taşıyan bir judo turnuvasına ev sahipliği yapacak. İlk organizasyonumuzun ardından nice organizasyonun Zonguldak ev sahipliğinde gerçekleşeceğine inanıyorum. 

Spor salonumuzun zamanında tamamlanmasından ötürü, inşaat sürecinde ki takiplerimizde taleplerimizi olumlu karşılayan Gençlik ve Spor Bakanımız Sayın Osman Aşkın Bak’a, Bakanlığımızın bürokratlarına şehrimiz adına teşekkür ediyorum. Saygılarımla”  

Kaynak: YENİ ADIM GAZETESİ

İnşaat maliyet endeksi ekimde arttı

[Fotograf: AA]

İnşaat maliyet endeksi, ekimde aylık bazda yüzde 1,48, yıllık bazda yüzde 37,94 artış gösterdi.

Türkiye İstatistik Kurumu, ekim ayına ilişkin inşaat maliyet endeksi verilerini açıkladı.

Buna göre, inşaat maliyet endeksi, ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 1,48 arttı, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 37,94 yükseldi.

Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 1,73 artış gösterdi, işçilik endeksi yüzde 0,98 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksinde de yüzde 30,67 artış görüldü, işçilik endeksi ise yüzde 55,62 yükseldi.

Bina inşaatı maliyet endeksi, bir önceki aya göre yüzde 1,33, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 39,06 arttı.

Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 1,52 , işçilik endeksi yüzde 0,96 artış gösterdi. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 32,29, işçilik endeksi yüzde 54,69 yükseldi.

Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi, bir önceki aya göre yüzde 1,96, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 34,43 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksinde yüzde 2,38, işçilik endeksinde yüzde 1,04 artış görüldü. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 25,85, işçilik endeksi yüzde 59,04 arttı.

Kaynak: TRT Haber

İstanbul’da 20 milyon Euro’luk ikinci otelini açtı

Ibis Style İstanbul Bomonti’nin yatırımcısı olan Aykaç İnşaat’ın bölgedeki ikinci yatırımı olan Novotel Bomonti, üç yıl süren çalışmaların sonunda hizmete açtı.

İstanbul’un önemli lokasyonlarından bir olan Bomonti bölgesinde yeni otel yatırımları hız kesmeden devam ediyor. Ibis Style İstanbul Bomonti’nin yatırımcısı olan Aykaç İnşaat, yine Bomonti’de ikinci tesisi olan 105 odalı Novotel Bomonti’yi açtı. Üç yıl süren çalışmaların sonunda otelin faaliyete geçtiğini belirten Novotel Bomonti’nin yatırımcısı Aykaç İnşaat’ın yönetim kurulu üyesi İbrahim Aykaç, otelin arsa dahil 20 milyon Euro’ya mal olduğunu ve bir yandan da yatırımın devam ettiğini belirtiyor.

Tasarımına büyük önem verdiklerini belirten Aykaç, otelin Rus iç tasarım stüdyosu Sundukovy Sisters tarafından dört farklı konseptle tasarlandığını ve şu anda dünyada başka bir Novotel’de benzerinin olmadığını vurguluyor. Restoran katının ise İspanyol bir firma tarafından tasarlandığını ifade eden Aykaç, şunları anlatıyor: “Aynı zamanda V Moder İtalian’ın da yatırımcısıyız. İlk olarak Los Angeles ve Stockholm’de açılan V Modern Italian restoranları, kısa sürede Avrupa ve Ortadooğu’da büyük yankı uyandırdı. Şimdi de Novotel Bomoti’de herkesi İtalyan lezzetlerini deneyimlemeye davet ediyor. Bu markamızı da büyütmeyi hedefliyoruz. Önümüzdeki dönemde Türkiye’de V Modern Italian sayısını 10’a çıkarmayı planlıyoruz.”

Bügün 200 olan Bomonti bölgesindeki oda sayılarını 5-6 yıl içerisinde 1000’e çıkarmayı hedeflediklerinden de bahseden Aykaç, bölgede bir karma proje daha hayata geçireceklerini söylüyor.

Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Premium, Orta Ölçekli ve Ekonomi segment oteller COO’su Paul Stevens, “İstanbul’un en dinamik ve canlı bölgelerinden birinde stratejik bir konuma sahip olan ve orta ölçekli portföyümüze önemli bir katkı sağlayan Novotel İstanbul Bomonti’yi açmaktan heyecan duyuyoruz. Otelin konumu, hem tatil hem de iş amaçlı seyahat edenler için eşsiz bir erişilebilirlik sunarak konukları şehrin kültürel ve ticari nabzının kalbine yerleştiriyor” diyor.

Novotel İstanbul Bomonti Genel Müdürü Anıl Vardarcı ise, “İstanbul, her yıl milyonlarca turisti ve iş amaçlı seyahat edenleri ağırlayan, dünya çapında ünlü bir destinasyon. Novotel İstanbul Bomonti olarak, bu dinamik şehrin canlı turizm ve ticaret sektörlerinde rol oynamaktan gurur duyuyoruz” diye konuşuyor.

Kaynak: Ekonomist

Konuttan vazgeçti, kaba inşaatı 145 odalı otele dönüştürecek

Mersin’e yeni otel geliyor.

ÖFA Turizm, Mersin Yenişehir Akkent Mahallesi’nde otel yapacak.

Yenişehir Akkent Mahallesi 6488 Ada, 1 Parseldeki 4321 metrekare alana yapılacak otel 145 oda kapasiteli olacak.

Proje alanı daha önce konut ve işyeri olarak ruhsat planlandı.

42 mesken + 6 ofis/iş yeri yapımı ile ilgili inşaat ruhsatı verilen projenin mevcut durumda kaba inşaat çalışmaları nispeten tamamlandı.

Yenişehir Belediye Başkanlığından alınan uygun görüşte dikkate alınarak, proje 145 odalı otel projesine çevrildi.

İnşaat alanında herhangi bir değişiklik yapılmadan, nispeten tamamlanmış kaba inşaatta bölmeler oluşturularak otel odası ve diğer üniteler elde edilecek.

Otelin yapım maliyeti 60 milyon 841 bin lira olarak hesaplandı.

Kaynak: Turizm Ajansı

Nerede Proje Yaparsak Satarız Devri Bitti

İNDER başkanı Engin Keçeli, “Nerede proje yaparsak satarız” devri bitti. Artık, talep nerede daha çok, doğru lokasyon neresi, lokasyon bazında hangi fiyat uygun gibi verilerle projeler hayata geçirmeliyiz” dedi.

Konut piyasasında sa­tışlar son 3 aydır yük­selişe geçse de fa­izler halen yüksek ve konut fiyatlarının erişilebilir nok­tadan çok uzaklaşması da satış­ları baskılıyor. Üstelik inşaat maliyetlerinin hızlı bir şekilde yükseli­şi ve finansmana erişim so­runu arz talep dengesini de bo­zuyor. Yaptığı açıklamada sermayenin sınırlı, in­şaat maliyetlerinin de döviz bazında son 3 senede yüzde 100 arttığına işaret eden İnşaat­çılar ve Gayrimenkul Geliş­tiricileri Derneği (İNDER) Başkanı Engin Keçeli, talebe göre konut üretimi gerekti­ğini söyledi.

Dünya’dan Hamide Hangül imzalı habere göre yaptığı açıklamada konut fiyat­larının yüksekliğinin tama­men maliyetle ilgili olduğunu ve inşaat maliyetinin yakla­şık olarak yarısını arsanın oluştur­duğunu söyleyen Engin Keçeli, “Devlet dar ve orta gelirliler için arsa üretmeli, biz de tüketi­cinin talepleriyle konut üret­meliyiz” dedi.

AİLE TALEBİ OLAN YERE ÖĞRENCİ EVİ İNŞA EDİLİYOR

Açıklamasında bu sene İNDER olarak müş­teri odaklı konut üretimine odaklanacaklarını söyleyen Engin Keçeli, sözlerine şu şekilde devam etti: “Biz ezbere konut üretiyoruz o kötü. Artık ta­leplere göre konut üretmeliyiz. Eğer talep varsa neye talep var? Üniversiteye yakın ise öğren­ci evi mi? Hastaneye yakın­sa hastane çalışanlarına veya  hasta yakınlarına mı ola­cak? Yani talebe göre…Mese­la villa satılacak yere konut, 5 oda 1 salon aile talebi olan yerlere de 1 oda 1 salon öğrenci evleri yapıyoruz. Yani yanlış arzlar, yanlış ta­lebe gidiyor. O da birazcık pi­yasayı bozuyor, konutlar da boş ka­lıyor.

Artık eskisi gibi değil maliyetler çok fazla arttı. Bizim sektör­deki en büyük sıkıntımız ser­maye eksikliği. Finansal ens­trümanlarımız da çok az. Bir de banka bizim arkamızda değil artık. Yüzde 55 faizlerle pa­ra kullanılıp inşaat yapıl­maz. Dünya bu sorunun çö­zümlerini üretmiş, bizim de artık oralara gitmemiz gerekli. Avrupa’da yeni inşa edilecek olan ko­nutlarda projeleri devlet yön­lendiriyor. Bizde böyle bir sis­tem yok. Artık biz talebe göre konut ve ruhsat üretmeliyiz.”

OFİS TALEBİ ARTTI

Yaptığı açıklamada İnşaat sektöründe son 2-3 senedir maliyette artış, satış hızında yavaşlama olduğu­nu kaydeden Engin Keçeli, fakat ofiste bunun tam ter­si olduğunu dile getirerek, “Ofis­lerde talep, fiyat ve satışlarda da artış var. Büyükdere Cadde­si, Cendere Caddesi ve onun çevresindeki Maslak, Levent, Esentepe hattında, tüm dünyayı etkisi altın alan pandemi­den sonra ofis metrekare sa­tış fiyatları döviz bazında en az yüzde 50 artış gösterdi. Kiralar da yine aynı şekilde. Ofis ünitelerin­de doluluklar yüzde 85-90’lara yaklaştı” ifadelerini kullandı.

YURT DIŞINDAN KONUT ALANLARIN DÖNECEKLERİNE İNANIYORUM

Faizlerin düşmesi durumunda konuta daha çok yatırım­cı kitlenin yöneleceğini kaydeden Engin Keçeli, “İhtiyacı olanlar zaten alıyor. Fakat, alım gü­cünün düşük olması, fiyatla­rın yüksekliği ve finansman modellerinin yetersiz olma­sı sebebiyle konut sahibi olmak çok zorlaştı. KKM’lerden dö­nüş ve Türk Lirası mevduattaki faiz geliriyle vade sonlarında ko­nuta yatırımlar başladı” ifadelerini kullandı. Ülkemizden yurt dışında gay­rimenkul yatırımı yaparak gi­denlerin de geri döneceğine inandığını kaydeden Engin Keçeli, “Yurt dışına gidenler, aidat ödemesi veya gayrimen­kul değer düşüşünden dola­yı geri döneceklerdir. Biz ye­ter ki doğru yerde doğru projeler üretelim” ifadelerini kullandı.

MALİYETLER HADDİNDEN FAZLA ARTTI

Konut fiyat artışlarına yö­nelik bir soru üzerine Engin Keçeli, “Fiyat artışları devam et­mez, maliyet artışları  da devam etmez, çünkü maliyetler had­dinden fazla arttı. Üreticiler geleceği fiyatladı” diye konuştu.

KAÇAK YAPILARDAN KAÇARKEN YOĞUN YAPILAŞMAYA GİTMEYELİM

Kentsel dönüşümle riskli ve çürük binaların dönüşümü konusu ile ilgili de önemli açıklamalar yapan Engin Keçeli, kat sayısını artırarak, metrekareyi büyüterek değer yaratılmadığına değindi. Engin Keçeli, açıklamasına şu şekilde devam etti: “Kent merkezinde bir kat, iki kat daha vereyim diye artırıma gitmenin çok doğru olduğuna inanmıyorum. Fakat çaresiz olduğumuz yerler var. Kaçak olmayıp da ruhsatlı olan bölgeler de var. Mesela 1970’li yıllarda zamanında 10 kat imar almış, yeni planda 3 kat. Bir de kaçaklar var, Derbent, Armutlu gibi…
Bu tip mahallelerde ruhsat yok, hatta mülkiyet de yok. Fakat biz toprağı iki kez kirletmemeliyiz. Kaçak binaların  olduğu bir araziyi aynı yoğunlukta ve düzgün olmayan yapılaşmalarla büyütmeyelim. Yani biz gecekondu ve kaçak yapılardan kurtulurken daha yanlış ve daha yoğun bir yapılaşmaya zemin vermeyelim. Çünkü bu topraklar gelecek nesillere emanet. Bazı bölgelerde  1-2 kat verilebilir, fakat  boş, yeşil gördüğümüz yerde 10 kat imar verip de burada konut yapmak, işte o doğru değil.”

NEREDE PROJE YAPARSAK SATARIZ DEVRİ BİTTİ

Açıklamasında son 1-2 senelik yavaşlamanın kendilerine fizibilite imkanı verdiğini kaydeden Engin Keçeli, “Nerede proje yaparsak satarız” devri bitti. Artık, talep nerede daha çok, doğru lokasyon neresi, lokasyon bazında hangi fiyat uygun gibi verilerle projeler hayata geçirmeliyiz. Arsa üretimi, arsaların planlanması ve proje hazırlanması gibi konularda şu an sektör çalışıyor” ifadelerini kullandı.

Kaynak: İnşaat Deryası

Türkiye’ye 100 milyar dolarlık pazar! Suriye yeniden inşa edilecek

Esad rejimi karşıtı muhalif gruplar, 12 günlük ilerleyişin ardından Suriye’nin başkenti Şam’a girdi. Suriye’de 61 yıllık kanlı Baas rejimi ve 53 yıllık Esad ailesinin iktidarı sona erdi. Suriye’de iç savaş 12 yıldır ülkenin altyapısını da çökertti. BM’ye göre, yeniden inşa 400 milyar dolara mal olacak. Analizlerde, yenilenme ve ticaret koridorunun açılmasıyla Türkiye’ye 100 milyar dolarlık pazar açılacak.

Suriye’de Esad rejiminin sona ermesiyle, bölgede önemli ekonomik fırsatların doğması bekleniyor. Yaklaşık 12 yıldır devam eden savaşın yıkıcı etkisiyle altyapısı büyük oranda zarar gören Suriye, yeniden inşa sürecinde çeşitli alanlarda ülkeler için yeni iş olanakları sunacak.

Sabah Gazetesi’nden Metin Can’ın haberine göre Türkiye, yeniden inşa ve büyük dönüşüm sürecinde kilit rol üstlenecek. Türkiye’de yaşayan Suriyeli mültecilerin ülkelerine dönüşü, hem sosyal hem de ekonomik anlamda etkiler yaratacak. 12 yıldır kapalı olan Şam yolu yeni ticaret koridorlarına açılacak. Yüz binlerce mültecinin dönüş yolunda olduğu şu günlerde Türkiye’nin ekonomik yükleri de önemli ölçüde düşmüş olacak. Sadece inşaat sektöründe Türk firmalarının Suriye’deki projelerden alacağı payın, ilk yılda 3 milyar dolar, 5 yılın sonunda ise 40 milyar dolarlık bir toplam hacme dönüşmesi bekleniyor. Analizlerde, Suriye’nin yenilenmesi süreci ve ticaret koridorunun açılmasının Türkiye’ye etkisinin 100 milyar doların üzerine çıkacağı vurgulanıyor.

100 milyar dolarlık dönüşüm fırsatı (AA)

DEVASA BİR PAZAR
Suriye’nin altyapısı, savaş boyunca büyük oranda zarar gördü. Elektrik şebekeleri, yollar, köprüler, hastaneler ve okullar gibi temel yapıların yeniden inşa edilmesi gerekecek. Bu durum, Türk müteahhitlik firmaları için devasa bir pazar anlamına gelecek. Türk şirketleri, 2000’li yıllardan itibaren bölgede başarılı projelere imza atmış ve inşaat sektöründe önemli bir deneyim kazanmıştı. Halep, Şam ve Lazkiye gibi kritik şehirlerde altyapı projeleriyle büyük şantiyeler kurulacak. Bu projeler, yan sanayi ve malzeme ihracatında da büyük artış sağlayacak.

100 milyar dolarlık dönüşüm fırsatı (AA)

ÇİFTÇİLER VE GIDA ŞİRKETLERİ İÇİN…
Suriye’nin savaş yıllarında tarımsal altyapısı da zarar gördü ve tarımsal üretim büyük oranda durdu. Türkiye, hem gıda hem de tarım ürünleri ihracatında Suriye’ye en yakın ve en uygun maliyetli tedarikçi konumunda olacak. Bu durum, özellikle Türkiye’nin güneyindeki çiftçiler ve gıda şirketleri için büyük bir pazar yaratacak. Tarım teknolojileri ve bilgi transferi de Suriye’deki verimli toprakların tekrar ekonomiye kazandırılmasında kritik rol oynayacak.

100 milyar dolarlık dönüşüm fırsatı (AA)

LOJİSTİK SEKTÖRÜ İÇİN BÜYÜK BİR AVANTAJ
Türkiye’nin Suriye’ye coğrafi yakınlığı, lojistik sektörü için büyük bir avantaj sağlayacak. Halep üzerinden Şam ve Ürdün’e uzanan ticaret yolları tekrar canlanacak ve Türkiye’nin ihracatında ciddi bir artışa yol açacak. Ayrıca, Türkiye’nin Mersin ve İskenderun limanları, Suriye’nin ticaret akışında lojistik merkez olarak kullanılabilecek. Bu durum, Türkiye’nin transit ticaret gelirlerini de artıracak.

100 milyar dolarlık dönüşüm fırsatı (AA)

PETROL REZERVLERİ GÜNDEMDE
Suriye, savaş öncesi dönemde enerji kaynaklarıyla dikkat çeken bir ülkeydi. Petrol ve doğal gaz rezervleri, savaş yıllarında çeşitli grupların kontrolüne geçerek ekonomiden uzaklaştı. Bu rezervlerin yeniden ekonomiye kazandırılmasında Türkiye, enerji şirketleri aracılığıyla önemli bir rol oynayacak. Ayrıca enerji iletim hatlarının yenilenmesi ve bölge ülkelerine elektrik ihracatı, yeni bir işbirliği alanı sunacak.

TURİZM SEKTÖRÜ TEKRAR CANLANACAK
Suriye’de barışın sağlanmasıyla birlikte turizm sektörü de tekrar canlanacak. Şanlıurfa, Gaziantep ve Hatay gibi Türkiye’nin sınır şehirleri, artan turist hareketliliğinden faydalanacak. Aynı zamanda, Suriye’deki tarihi alanlara yapılacak ziyaretler, Türkiye’yi bu alanda bölgesel bir merkez haline getirecek. Öte yandan, Türkiye’de yaşayan Suriyeli mültecilerin ülkelerine dönüşü, hem sosyal hem de ekonomik anlamda etkiler yaratacak. Mültecilerin dönüşüyle Türkiye’nin üzerindeki ekonomik yük azalacak ve sosyal entegrasyon sorunları hafifleyecek. Suriyeli girişimcilerin ülkelerine dönerek yeni iş alanları oluşturması, Türkiye ile Suriye arasındaki ekonomik bağları daha da güçlendirecek.


DENGELİ BİR DİPLOMASİ
Her ne kadar Suriye’deki siyasi değişimin Türkiye için büyük ekonomik fırsatlar sunması beklense de bu süreçte karşılaşılabilecek riskler de bulunuyor. Politik istikrarın tam olarak sağlanması ve güvenliğin tesis edilmesi, bu fırsatların gerçekleşmesi için temel şart olacak. Bölgede rekabet eden diğer güçlerin (Rusya, İran ve Çin gibi) etkisi dikkate alınarak dengeli bir diplomasi izlenecek.

100 milyar dolarlık dönüşüm fırsatı (AA)


YENİDEN İNŞASI İÇİN GEREKEN BÜTÇE 400 MİLYAR DOLAR
Birleşmiş Milletler’in yayınladığı raporlara göre, Suriye’nin savaş sonrası yeniden inşası için gereken bütçe 400 milyar doları da aşabilir. Vision of Humanity’nin verilerine göre, iç savaşın başladığı 2011’dan bu yana ülkedeki konutların yüzde 17.5’i yıkıldı. Tahminler, savaştan kaynaklanan altyapı hasarının 117.7 milyar doları bulduğunu gösteriyor. Yaşanan yıkım ve tahribat 2010 yılında ülkenin GSYİH’sinin 2 katına tekabül ediyor. İç savaşın ardından en ağır şekilde etkilenen alan petrol ve madencilik sektörü oldu. Petrol ve madencilikte üretim 2010 yılına kıyasla reel anlamda yüzde 94 azaldı. Petrol ve madenciliği yüzde 70 daralma ile imalat, iç ticaret ve inşaat sektörü izledi. 2017 yılı itibarıyla Dünya Bankası raporuna göre, petrol dışı ekonomi, altyapıların tahrip olması, yakıt ve elektriğe erişimin azalması, düşük iş güveni ve ticaretin aksaması nedeniyle yüzde 52 oranında küçüldü.

ÇİMENTO HİSSELERİNE HÜCUM
Suriye’de yaşanan gelişmeler Borsa İstanbul’da yankı buldu. Türkiye’nin, yeni kurulacak Suriye rejimiyle ilişkilerini güçlendirme ihtimaline yönelik iyimser beklentiler ve bölgede savaş tahribatını gidermek için yeniden yapılandırmada öne çıkan ülke olması Borsa İstanbul’da çimento hisselerine ilgiyi zirveye taşıdı.

İnşaat, demir-çelik ve inşaat yan sanayi hisselerinde de sert alımlar dikkat çekti. Borsa İstanbul’da endeks günü yüzde 1.75’lik yükselişle tamamlarken, çimento şirketlerinin yer aldığı taş-toprak endeksi yüzde 8.2, metal ana sanayi yüzde 4, inşaat endeksi ise yüzde 3.5 prim yaptı. Çimsa, Kaleseramik, Uşak Seramik, Yibitaş, Çimentaş, Konya Çimento, Afyon Çimento, İsdemir, Oyak Çimento, Nuh Çimento, Akçansa hisseleri yüzde 10’a yakın prim yaptı. Ereğli ve Kardemir’de yükseliş gün içerisinde yüzde 6’yı geçti.

Kaynak: AHaber

Sarıyer Kilyos Tüneli’nde kazı çalışmaları başladı!

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun müjdesi ile Sarıyer-Kilyos Tüneli projesi, İstanbul’un ulaşım ağında çığır açacak bir adım daha attı.

Sarıyer’in en büyük projeleri arasında yer alan Sarıyer Kilyos Tüneli’nde kazı çalışmaları başladı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun müjdesi ile Sarıyer-Kilyos Tüneli projesi, İstanbul’un ulaşım ağında çığır açacak bir adım daha attı. Bakan Uraloğlu, “Proje tamamlandığında seyahat süresi 5 dakikaya inecek, yıllık toplam 2.1 milyar lira tasarruf edeceğiz” dedi.

Sarıyer-Kilyos Tüneli projesi, İstanbul’un ulaşım altyapısındaki eksikliği giderecek ve şehri daha yaşanabilir hale getirecek. Özellikle hafta sonları yoğun olarak kullanılan bu güzergahtaki trafik sıkışıklığının azalmasıyla birlikte, rahat bir ulaşım imkanı sunulacak.

2024 Aralik U L S M S2

TOPLAM UZUNLUĞU 8.2 KİLOMETRE

Tünelin yapım çalışmalarına 2022 yılı mayıs ayında başladıklarını anımsatarak teknik yapısı hakkında bilgiler veren Bakan Uraloğlu, “Yaklaşık 7 kilometre uzunluğunda, 2 geliş 2 gidiş şeritli, bitümlü sıcak karışım kaplamalı bölünmüş yol standardında çift tüplü yani toplamda 14 kilometre olarak inşa edilen projemizin toplam uzunluğu bağlantı yolları ile birlikte 8.2 kilometredir. Sarıyer Çayırbaşı Tüneli çıkışından başlayıp KMO Uskumruköy Modern Dönel Kavşağı’nda son bulan projemiz kapsamında Sarıyer Kavşağı ve Kilyos Kavşağı olmak üzere; toplam 2 adet farklı seviyeli kavşak, 198 metrelik 1 viyadük, 2 Aç-Kapa yapısı ve 1 menfez de bulunmaktadır” dedi.

Sariyer Tünel2

SEYAHAT SÜRESİ 30 DAKİKA KISALACAK

Seyahat süresinin büyük bir oranda azalacağını belirten Bakan Uraloğlu, “Proje sayesinde mevcut imar yollarına göre mesafeyi de 3 kilometre kısaltarak seyahat süresini 35 dakikadan sadece 5 dakikaya indireceğiz. Böylece zamandan 1.7 milyar lira, akaryakıttan 400 milyon lira olmak üzere yıllık toplam 2.1 milyar lira tasarruf edeceğiz. Çevreye zarar veren araçların karbon emisyonunu da 32 bin ton azaltarak doğanın korunmasına katkı sağlayacağız” dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun Sarıyer’deki programına Sarıyer Kaymakamı Ömer Kalaylı, AK Parti Sarıyer İlçe Başkanı Halil İbrahim Kurşun, Kilyos Muhtarı Cem Şaik ve parti yöneticileri eşlik etti.

Kaynak: Sarıyer Posta Gazetesi

Bulanık Köyü’nde 86 konut için son aşamaya gelindi

Kahramanmaraş’ın Dulkadiroğlu ilçesine bağlı Bulanık köyünde, 6 Şubat depremlerinden etkilenen afetzedeler için inşa edilen 86 adet 2 katlı betonarme köy evinde son aşamaya gelindi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen projede, evlerin toplam alanı 140 metrekare olarak belirlendi ve radye temel üzerinde inşa ediliyor.

İnşaat çalışmaları iki etapta yürütülüyor. İlk etapta 50 konutun kaba inşaatında sona yaklaşılırken, ikinci etapta ise ilave edilen 36 konutun inşaat çalışmaları hızla devam ediyor. Hayvancılıkla uğraşan afetzedelerin ihtiyaçlarına göre ahır projeli köy evleri inşa edilmeye karar verildi.

5961065546722166442.jpg

5 ay önce zemin etüdü onaylanan projede, 2025 yılında, depremin 2. yıldönümüne denk gelen 6 Şubat’ta konutların tamamlanarak hak sahiplerine teslim edilmesi planlanıyor. İnşaat sahasında 50 kişilik bir ekip, 7/24 mesai harcayarak çalışmalara devam ediyor.

Belirlenen tarihten önce tamamlanabilmesi için sahaya beton santrali de kuruldu.

Kaynak: Maraştan Haber

TOKİ’nin Kırantepe projesinde flaş gelişme! İki ayrı bölgeye 820 konut yapılacak! İşte ayrıntılar…

Toplu Konut İdaresi’nin Sakarya’da inşa edeceği sosyal konutların bir kısmının halk arasında Paraşüttepe olarak da bilinen Kırantepe’ye yapılmasına karar verilmişti. Tepkilerin ardından projede değişikliğe gidilirken, konutların bir kısmının yine Kırantepe’nin sol tarafına bir kısmının da “eski köy” olarak bilinen bölgede yapılacağı açıklandı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayesinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca 2022 yılı sonunda başlayan “İlk evim, ilk arsam, ilk iş yerim” temalı proje kapsamında Sakarya’ya 2 bin 750 konut yapılmasına karar verilmişti. 2023 yılı ocak ayındaki kurayla belirlenen hak sahipleri, konutların ne zaman ve nereye yapılacağını merakla beklerken; TOKİ kasım ayı başında ihale tarihlerini açıkladı. TOKİ’nin bu duyurusunda “Sakarya İli Adapazarı İlçesi Serdivan 1. Etap 841 konut ve 2. Etap 928 Adet Konut İnşaatı” ifadelerinin yer almasının ardından yapılan araştırmada; TOKİ konutlarının Serdivan’da halk arasında Paraşüttepe olarak da bilinen Kırantepe’ye yapılacağı ortaya çıkmıştı.

SAKARYA SİYASETİ KONUYU ANKARA’YA TAŞIYINCA…

Bu gelişmenin MEDYABAR’da “TOKİ Paraşüt tepeye çöktü!” başlığıyla yer almasının ardından siyaset, bürokrasi ve sivil toplum kuruluşlarından Kırantepe’nin yeşil alan olarak halka kazandırılması yönünde tepkiler yükseldi. Sakarya’daki siyasetçi ve yöneticilerin konuyu Ankara’ya taşımasının ardından TOKİ projeyi güncelledi.

KIRANTEPE’NİN ALT KISMINDA DAHA AZ SAYIDA KONUT YAPILACAK

Buna göre Kırantepe’de yapılacak konut sayısı 570’e düşürülürken konutların yapılacağı alan da sınırlandırıldı. Kırantepe konutları,
Paraşüt uçuş alanının sol ve alt tarafında kalan “kanlıdere” olarak bilinen vadi alanına yapılacak.

ESKİ KÖY BÖLGESİNE 250 KONUT

Kırantepe’de sayısı düşürülen konutların bir kısmının da “Eski köy” olarak bilinen, Medeniyet Bulvarı’ndan Kırcaali’ye bağlanan bölgede 250 konut olarak yapılmasına karar verildi.
Projenin ikinci etabı doğrultusundaki yaklaşık 900 konut için ise daha sonra yer belirlenecek.

TOKİ YETKİLİLERİ SAKARYA’YA GELDİ

TOKİ’nin daire başkanları geçtiğimiz hafta Sakarya’ya gelerek Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar ve Serdivan Belediye Başkanı Osman Çelik ile görüşme yaptı.

BAŞKAN OSMAN ÇELİK: “PARAŞÜT NOKTASI YEŞİL ALAN KALACAK”

Serdivan Belediye Başkanı Osman Çelik, bu görüşmeler sonrası alınan kararı Büyükşehir Belediye Meclisinde şu ifadelerle duyurdu:

TOKİ'nin Kırantepe projesinde flaş gelişme! İki ayrı bölgeye 820 konut yapılacak! İşte ayrıntılar...

“Kırantepe, Serdivan Belediyesi ve Büyükşehir Belediyesi’ne spor ve rekreasyon eğitim alanı olarak tahsis edilmiş yaklaşık 47 hektarlık bir alan. Büyükşehir Belediye başkanımızla birlikte geçen hafta perşembe günü TOKİ’den gelen daire başkanlarımızla birlikte bir çalışma yaptık. Yerine de gittik baktık. Kırantepe’nin mevcut paraşüt uçuşlarının olduğu noktayla ilgili asla bir konutlaşma çalışması olmayacak. Orası bir Milet Bahçesi tarzında planlanan, Serdivanlı ve Sakaryalı vatandaşların hizmetine sunulan bir çalışma olarak ön görülüyor. Planlamayı da bu doğrultuda yapıyoruz Büyükşehir Belediye Başkanımız ile birlikte. Onun arkada tarafı, bizim Kanlıdere dediğimiz mevkii yani üniversiteye bakan mevkiide yaklaşık 95 bin metrekare alan içerisinde 570 adet konut tahsisi yapılacak. Bununla ilgili TOKİ’nin daire başkanlarıyla oturduk konuştuk ve şehrin görselini de etkilemeyecek şekilde orada bir sosyal konutların yapılması konusunda fikir birliğine vardık. Diğer noktada da Medeniyet Bulvarı’nın sonundan Kırcaali’ye çıkan yol üzerinde 53 bin metrekarelik bir alanda da 250 adet konutun yapılacağı yani toplamda Serdivan’da 800 konutun yapılacağı konusunda da TOKİ yetkilileriyle de bunları konuştuk. Şunu tekrar ifade etmek isterim altını çizerek, Serdivan paraşüt noktasının tamamen ve yaylanın tamamen insanların manfaatine kullanılacak spor, rekreasyon, piknik alanları, mesire alanları tarzında düzenleneceğini söylemek istiyorum.”

Kaynak: medyabar

TOKİ’den Konya’ya 452 Konut

TOKİ, Konya’ya 452 konut yapımı için ihaleye çıkıyor. Konya’nın Karapınar ve Kulu ilçeleri için yapılacak ihaleler 10 Aralık 2024 tarihinde.

Sosyal konut hamlelerine devam eden TOKİ, Konya’ya yeni konutlar yapmak için çalışmalarını hızlandırdı. Tüm Türkiye’de olduğu gibi Konya’da da yapımlar için ihaleleler de sürüyor.

Memleket.com.tr editörünün TOKİ’den edindiği bilgilere göre Konya’nın Karapınar ve Kulu ilçelerine toplamda 452 konut inşa edilecek. Bu konutların 300 tanesi Kulu’ya, kalan 152 konut ise Karapınar ilçesinde bulunan Hotamış ve İslik Mahallelerine inşa edilecek.

Özellikle Karapınar ilçesi Taşpınar (Hotamış) Mahallesi’ne 100 adet konut ve İslik Mahallesi’ne 52 adet konut inşaatları ile mahallede yeni bir dönem başlamış olacak.

Kulu ilçesi Dinek Mahallesi’ne 300 konut ile 1 adet 4 dükkanlı ticaret merkezi yapılması planlanıyor.

Konutların yapımının 500 gün içinde tamamlanması bekleniyor.

Kaynak: Memleket

“300 milyon dolara lastik fabrikası kuruyoruz”

İnşaat, üretim-hizmet, tarım, turizm, enerji ve teknoloji alanlarında faaliyet gösteren Mesa Holding’in CEO’su Mert Boysanoğlu, “Afyonkarahisar’da MESALAS markasıyla 300 milyon dolara lastik fabrikası kuruyoruz. İlk faz üretim savunma sanayiine olacak” diyor.

Mesa Holding, 10 şirketi ile amiral gemisi inşaat ve gayrimenkulün yanı sıra üretim-hizmet, tarım, turizm, enerji ve teknoloji alanlarında, ulusal ve uluslararası arenada faaliyette. Mesa İmalat, bugün Avrupa’nın en büyük çelik kalıp üretim tesislerinden biri konumunda. 

24 Kasım – 7 Aralık 2024 tarihli sayıdan

Yılda 200 bin m² çelik kalıp sistemi, 300 bin m² ahşap yüzeyli kalıp sistemi, 1 milyon m3 iskele ve döşeme kalıbı sistemi üretebilen kapasitesi, geniş ürün yelpazesi ile yurt içi ve yurt dışı pazarlarda önemli bir yere sahip. Kalıp ve iskele sistemleri altı kıtada, 77 ülkede önemli inşaat projelerinde kullanılıyor. Depremde hayat kurtaran tünel kalıp sistemi üretiminde dünya lideri. Mesa, faaliyette olduğu ülkelere ve pazarlara yenilerini eklerken, ‘Global 50 Türk Şirketi’ listesinde 31’inci sırada, cirosundaki yurt dışı payı en yüksek şirketler arasında da 16’ıncı sırada yer aldı. 2015’te faaliyet gösterdiği sektörleri çeşitlendirme kararı alan holding, o dönemde inşaatın yüzde 90 olan payını bugün yüzde 70’lere çekerken, beş yıl içinde diğer sektörlerin payını yüzde 50’lere çıkaracak. Mesa Holding İcra Kurulu Başkanı Mert Boysanoğlu ile yeni dönem yatırım planlarını konuştuk.

Faaliyette olduğunuz sektörlerden bahseder misiniz? Yeni sektörlere girme planınız var mı?
Mesa Holding çatısı altında yüzde 70 yurt içi inşaat, yüzde 10 yurt dışı inşaat, yüzde 10 Mesa İmalat, yüzde 6 Alabanda ve yüzde 4 diğer şirketlerimizle ‘kalite’ ve ‘güven’ inşa ediyoruz. 55 yıllık sektör deneyimiyle inşaat tabii ki ana iş kolumuz olacak. Son dönemde Mesa Farmtech ile tarımsal üretim, MESALAS ile lastik üretimi yatırımı yapıyoruz. Mesa Farmtech ile Afyonkarahisar, Sandıklı’da topraksız tarım yapmak amacıyla toplam 38 bin 784 m²’lik arazide 36.960 m² kapalı alanda sera yatırımı yapıyoruz. 1,6 milyon doları arazi olmak üzere, yaklaşık 5 milyon dolara mal olacak bu yatırımımızı yıl sonunda tamamlayacağız. 39 kişiye istihdam sağlayıp yılda 2 bin 200 ton Siranzo cinsi domates üretip ağırlıklı yurt dışından 2 milyon dolar ciro hedefliyoruz. Yozgat Üniversitesi ile Hint keneviri üretmek üzere çalışıyoruz, iki yıl içinde Hint keneviri tohumlarını piyasaya sunacağız.

Bir de lastik fabrikası yatırımınız var. Ne aşamadasınız?
MESALAS ile, Afyonkarahisar, Emirdağ’da, 90 bin m²’lik arazide 60 bin m² kapalı alanda lastik fabrikası yatırımı yapıyoruz. 2025 başında başlayacak ilk fazdaki üretim savunma sanayine yönelik olacak. Ürün gamımız İHA, SİHA, F16, Kaan ve Hürküş uçakları, Gökbey ve Atak helikopterleri, zırhlı personel taşıyıcı aracı (ZPT) ile toplumsal olaylara müdahale aracı (TOMA) lastiklerinden oluşuyor. Fabrikada forklift, iş makinaları, tarım araçları lastikleri de üretilecek. Binek, SUV, hafif ticari ve kamyon/otobüs araç lastikleriyle zenginleştireceğimiz ürünlerin yüzde 70’ini ihraç etmeyi, bir dünya markası olmayı hedefliyoruz. İlk etapta 3,2 milyar TL (yaklaşık 100 milyon dolar) yatırımla faaliyete geçecek tesisimiz, kapasitesi 30 ton/gün olacak. 300 milyon dolara ulaşacak toplam yatırımla üretim kapasitesi 100 ton/gün, 31.200 ton/yıla çıkacak. İlk etapta 500, sonra 4.500 kişiye istihdam sağlayıp, ağırlıklı ihracattan yıllık 3 milyar TL ciro hedefliyoruz.

Yurt içi ve yurt dışında devam eden projeleriniz neler? Yeni projeniz olacak mı?
Bugün dokuzu Türkiye’de, Irak’ta bir, Özbekistan’da iki, Rusya’da beş olmak üzere sekizi yurt dışında toplam 17 şantiyemiz var. Yurt dışındaki sekiz şirketimizle konut projelerinden, kamu yapılarına, sosyal komplekslerden, restorasyona, hastaneden, saray projelerine kadar geniş bir portföye sahibiz. Rusya, Irak, Özbekistan’da toplam 8 aktif projemiz bulunuyor. Azerbaycan, UAE, Sırbistan, Arnavutluk ve Orta Avrupa ülkelerinde proje geliştiriyoruz. Ağırlıklı olarak Rusya ve Irak pazarında aktifiz. Azerbaycan, Sırbistan ve Arnavutluk gibi yeni girdiğimiz pazarlarda da güçlüyüz. Rusya ciromuzu 2024’te 200 milyon dolar olarak öngörüyoruz. Irak ve Özbekistan’ı da katarsak 2023’te toplamda yaklaşık 250 milyon dolar ciroya ulaştık. 2025 ciromuz bu rakamın oldukça üstünde gerçekleşecek. Dünyadaki ekonomik sıkıntılar ve Rusya’ya yapılan kısıtlamalara rağmen devam eden projelerimizi zamanında teslim etmeyi hedefliyoruz. RMS iş birliğimizle 2024’te ve 2025’in ikinci çeyreğinde Dubai, İstanbul ve Bakü’de farklı segmentlerde toplam 600 milyon dolarlık yatırımla üç konut projesi planlıyoruz. İstanbul Başakşehir’de Resneli Çiftliği ile anlaştık yedi etapta 5 bin konutluk bir projeye 2026’da başlayacağız. Ömerli’de 77 villalık, Kemerburgaz’da 520 konut ve villadan oluşan bir proje ile Urla’da yeni projelere hazırlanıyoruz.

Mesa Holding olarak 2024’ü ciro bazında nasıl kapamayı planlıyorsunuz? 2025 hedefiniz nedir?
2023 konsolide ciromuz yaklaşık 9,5 milyar TL idi. 2024’ü 15 milyar TL’ler civarında bir ciro ile kapatıyoruz. 2025’te devreye girecek MESALAS ve Mesa Farmtech gibi yatırımlarımızla 21 milyar TL ciro hedefliyoruz.

Konut piyasası sizce hangi şartlarda normalleşebilir?
Mevcut projelerimizde satışlarımız iyi. Bu zorlu dönemi, hazırlık fırsatı olarak da değerlendirdik. Hazırlandığımız 4-5 projemize başlamak için ekonominin ve gayrimenkul sektörünün normale dönmesini bekliyoruz. Enflasyonla mücadele politikalarında, 2025’in ikinci yarısında ekonomimizin normale dönmeye başlayabileceği öngörülüyor. Sektörün hareketlenmesi için genel ekonomideki olumlu gelişmeleri ile sıkı para politikası öncesi sektörde yapılan vergilendirme, konut kredisi kullanımını zorlaştıran şartlar gibi regülasyonların yumuşaması, faizlerin düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması, inşaat maliyetlerinin düşmesiyle konut piyasası toparlanabilir.

Bu dönemde kimler konut alıyor?
Yüksek gelir grubu, yatırımcılar, yabancılar ve gurbetçiler peşin alım yapıyor. Orta ve dar gelirli kesimin ev sahibi olması ise, düşük faizli ve uzun vadeli konut kredileri, sosyal konut projeleri, vergi ve harç indirimi ile kamunun geliştirileceği ekonomik arazilerin tahsisiyle mümkün olabilir.

Yerli yatırımcı yurt dışına gidiyor. Onları ülkemize yönlendirmek sizce mümkün mü?
Yerli yatırımcı yüksek yerel konut fiyatları, ek vergi söylentileri ve ülkemizdeki piyasa koşullarına dair endişeler nedeniyle yurt dışına yöneliyor. Vergi teşvikleri, ekonomik istikrar ve uzun vadeli finansal desteklerle yatırımcılara güvenli, kârlı ve desteklenmiş, cazip bir yatırım ortamı sunularak, tekrar yurt içi gayrimenkul pazarına yönelmeleri sağlanabilir.

“PGYF’ler yeni kaynak sağlayacak”
“Proje Gayrimenkul Yatırım Fonları (PGYF), sektörde uzun süredir ihtiyaç duyulan kaynak yaratma ve finansman sorunlarına çözüm olabilecek önemli bir gelişme. 2024-2028’i kapsayan 12.Kalkınma Planı’nda da eskiden olduğu gibi gayrimenkul geliştirme ve kentsel dönüşüm başlıkları yerini koruyor. PGYF’ler, gayrimenkul geliştiricilerinin ihtiyaç duyduğu; gayrimenkul sektörünün finansmanını çeşitlendirecek, projelere yeni kaynak sağlayacak, kentsel dönüşüm gibi büyük ölçekli projelerin de hızlanmasına katkıda bulunabilecek önemli bir finansman aracı olarak öne çıkıyor.”

Kaynak: ekonomist

Rixos, adanın ilk her şey dahil otelini açacak

Rixos Hotels dünyaca ünlü adada her şey dahil otel açıyor.

Rixos Hotels, Vietnam’da bulunan dünyanın en güzel adalarından biri olan Hon Thom’da hayata geçireceği Rixos Phu Quoc ile lüks her şey dahili yeniden tanımlayacak.

Rixos Phu Quoc; Sun Group ile Ennismore arasında yapılan işbirliği sonucunda Asya’da açılan ilk Rixos her şey dahil otel olacak. Rixos Phu Quoc, Vietnam’ın en nefes kesici lokasyonlarından birinde misafirlerine her şeyi kapsayan, üst düzey bir deneyim sunacak.

Adanın tek her şey dahil tesisi olacak Rixos Phu Quoc, ilk etabını 2026’nın ortasında açacak. Tesis, olağanüstü tasarımı ve ilgi çekici programıyla ve nefes kesen manzarasıyla konuklarına unutulmaz bir deneyim sunacak.

Beş ayrı kategoride 1300’den fazla odası ile Rixos Phu Quoc, Türk misafiperverliği ile dünya konaklama sektörüne yeni bir soluk kazandıracak.

Kaynak: Turizm Ajansı

İzocam’la inşaat sektöründe yeni dönem: Kayserili His Yalıtım’ı satın aldı!

Türkiye’nin öncü yalıtım firması İzocam, sektörde çığır açan bir hamle ile Kayseri’de faaliyet gösteren His Yalıtım’ı bünyesine kattı. İzocam, yeni üretim tesisiyle birlikte ülkemizin yerli üretim gücünü artırarak, Türkiye’nin hedeflerine destek olmayı amaçlıyor.

Bölgemizin önemli kurumlarından olan, İZOCAM 1965 yılında Gebze’de kurulduğu günden bugüne yalıtım sektöründe lider pozisyonunu koruyarak geldi. Şimdi de, Kayseri’de 220 bin m² alan üzerinde kurulu bulunan ve halihazırda yıllık 80 bin ton üretim kapasitesine sahip olan yeni üretim tesisi ile yalıtım sektöründeki üretim gücünü de büyük oranda arttırıyor. Bu yatırım hamlesi ile Türkiye’nin en büyük mineral yün üreticisi konumuna da gelen İzocam, ülke ekonomisine çok daha fazla katma değer sağlamaya hazırlanıyor.

İzocam’la inşaat sektöründe yeni dönem: Kayserili His Yalıtım'ı satın aldı! - Resim : 1

”YÜKSEK KALİTELİ ÜRÜN”

İzocam’ın yeni yatırımı, enerji verimliliğini artırmaya yönelik çözümlerle Türkiye’nin sürdürülebilirlik hedeflerine de katkı sağlayacak. Çevresel açıdan sürdürülebilir üretim süreçleri” ve “yüksek kaliteli ürün” stratejisiyle hareket eden İzocam, %80’e kadar geri dönüştürülmüş malzeme kullanımı ile doğaya dost ürünler sunarak yeşil ekonomiye de katkıda bulunacak.

İzocam’la inşaat sektöründe yeni dönem: Kayserili His Yalıtım'ı satın aldı! - Resim : 2

BÖLGESEL KALKINMAYA VE İSTİHDAMA KATKIDA BULUNUCAK

Kayseri’deki yeni tesis, özellikle ülkemizin doğu, kuzey ve güneydoğusundaki komşu ülkelere ihracat potansiyelini artırarak Türkiye’ye rekabet avantajı sunacak. Tesisin coğrafi konumu, birçok pazara daha uygun maliyetlerle ulaşmayı sağlarken, aynı zamanda bölgesel kalkınmaya ve istihdama daha fazla katkıda bulunacak.

İzocam’la inşaat sektöründe yeni dönem: Kayserili His Yalıtım'ı satın aldı! - Resim : 3

”DEĞERLİ BİR KATKI SUNACAK”

Düzenledikleri basın toplantısında, stratejik bir hamle ile gerçekleştirdikleri Kayseri Tesisi yatırımları ile üretim kapasitelerini önemli ölçüde artırarak sektördeki öncü konumlarını pekiştirdiklerini vurgulayan İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, “Attığımız bu adımlar, İzocam’ın istikrarlı yükselişine ivme katmakla kalmayıp, yalıtım sektörü ve Türkiye ekonomisi için de oldukça değerli bir katkı sunacaktır. Üretim kapasitemizi güçlendirerek, çevre dostu üretim süreçleriyle ülkemizin enerji tasarrufu hedeflerine daha fazla katkıda bulunmaktan mutluluk duymaktayız. Ülkemizin enerji verimliliği, sürdürülebilir üretim ve ekonomik kalkınma hedeflerine doğrudan katkı sağlayan bu yatırımımızın son kullanıcılara en önemli katkısı ise daha geniş bir kitlenin kaliteli ürün ve hizmet almasının yolunu açacak olmasıdır” dedi.

İzocam’la inşaat sektöründe yeni dönem: Kayserili His Yalıtım'ı satın aldı! - Resim : 4

GENİŞ ÜRÜN PORTFÖYÜNE SAHİP FİRMA

İzocam olarak halihazırda yalıtımla ilgili en geniş ürün portföyüne sahip firma olduklarını belirten Murat Savcı, 220 bin m2 alan üzerinde kurulu bulunan Kayseri Tesisi’nin 80 bin ton teorik üretim kapasitesine sahip olduğunu kaydetti. Bu tesisin son teknolojilere uygun dizayn edilmiş sürekli üretim hattı ile pazara ürün sağladığını ifade eden Murat Savcı, yeni tesise yönelik planladıkları yatırımları ise şu sözlerle anlattı:

”İZOCAM MARKALI ÜRÜNLERİMİZİ DE BURADA ÜRETMEYE BAŞLAYACAĞIZ”

“Kayseri Tesisi’mizdeki geçiş sürecinde ilk etapta Terrawool markasıyla üretime devam edeceğiz. CE belgesi ve EUCEB sertifikası başta olmak üzere gerekli akreditasyon ve belgelendirme prosedürlerinin tamamlanması ile üretim süreçlerinin İzocam standartlarına yükseltilmesinin ardından ise İzocam markalı ürünlerimizi de burada üretmeye başlayacağız.

İzocam’la inşaat sektöründe yeni dönem: Kayserili His Yalıtım'ı satın aldı! - Resim : 5

”ALTYAPI ÇALIŞMALARINI BAŞLATMIŞ BULUNMAKTAYIZ”

Yeni tesisimizin SAP’ye entegre edilmesi amacıyla da tüm düzenleme aksiyonlarını belirleyerek, en kısa sürede bu kültürü oturtmak üzere altyapı çalışmalarını başlatmış bulunmaktayız. Aynı şekilde yıllardır tüm tesislerimizde kurumsal işleyişimizin ayrılmaz bir parçası haline gelen ve ‘Güvenlik Seninle Başlar!’ sloganıyla gerçekleştirdiğimiz EHS çalışmalarımızı bu tesisimize entegre etmek amacıyla da eğitimlere başlamış durumdayız.

”EN MODERN TESİSLERİNDEN BİRİ HALİNE GETİRMEYİ PLANLAMAKTAYIZ”

Önümüzdeki 3 yıl içinde yapacağımız ek yatırımlarla hem dijitalleşme, otomasyon, hem de makina ekipman modernizasyonu yaparak Türkiye’nin en modern tesislerinden biri haline getirmeyi planlamaktayız.

”KAYSERİ TESİSİ’MİZE DE YANSITMIŞ OLACAĞIZ”

Üretimde modernizasyon, otomasyonun artırılması ve kalitenin artırılması öncelikli yatırımlarımız arasında yer almaktadır. Mevcut üretim hatlarında verimlilik çalışmaları ile kaynak kullanımının optimize edilmesini de hedeflemekteyiz. Böylece İzocam’ın sürdürülebilirlik yaklaşımı çerçevesinde; çevreye, doğal kaynaklara ve ekonomiye dost üretim stratejimizi Kayseri Tesisi’mize de yansıtmış olacağız” diye konuştu.

”HİZMET KALİTESİNİ DE ÜST SEVİYEYE TAŞIYACAKTIR”

Kayseri İncesu Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu olan tesiste şu an itibarıyla yaklaşık 110 çalışanın istihdam edildiğini kaydeden Murat Savcı, istihdam kapasitelerini yakın vadede 170 kişiye çıkarmak üzere işe alım süreçlerini başladıkları bilgisini verdi. Tesiste gerçekleştirdikleri üretimin, ilerleyen süreçte iç ve dış pazar faaliyetlerine yönelik öngördükleri katkıları da değerlendiren Murat Savcı, “Marka bilinirliğimizin ilk sırada olduğu Türkiye pazarında değişen üretim teknolojimiz ve iç pazarda tüm bölgelere stratejik yakınlıkta olmamız pazar payımızı büyük oranda arttıracaktır. İstanbul’da, Mersin’de ve Eskişehir’deki diğer üretim tesislerimizin de katkısıyla tüm iç pazarı kapsayan tedarik zincirimizi daha da güçlendirmeyi hedeflemekteyiz. Kayseri fabrikamız lokasyon olarak Türkiye’nin doğu bölgelerinde bulunan illerimize verdiğimiz hizmet kalitesini de üst seviyeye taşıyacaktır.

” AKTİF OLDUĞUMUZ BÖLGELERDE DAHA REKABETÇİ OLMAMIZI SAĞLAYACAKTIR”

Kayseri Tesisimiz, Dilovası Tesisimize kıyasla ülkemizin doğu, kuzey ve güneydoğusunda kalan komşu coğrafyalara nakliye maliyetlerini azaltacağından, İzocam olarak aktif olduğumuz bölgelerde daha rekabetçi olmamızı sağlayacaktır” diye konuştu.

Kaynak: Nokta Gazetesi

Eskişehir 2026 yılında bir hizmet binasına daha kavuşacak!

Eskişehir’deki AFAD İl Müdürlüğü, yeni yerleşkesinin inşaatına başlamak üzere zemin etüdü çalışmalarına başladı. Tepebaşı ilçesinde yapılacak olan yeni bina, 2026 yılında tamamlanarak hizmete girecek. İşte detaylar…

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Eskişehir İl Müdürlüğü’nün yeni yerleşkesinin inşaat süreci hızla devam ediyor. Tepebaşı ilçesinde Sarıcakaya Caddesi üzerinde 41 bin 382 metrekarelik bir alanda yapılacak olan yeni nesil tesisin zemin etüdü çalışmaları, 2026 yılında tamamlanacak olan projenin ilk adımı olarak başlatıldı.

29 Eylül 2024 tarihinde yüklenici firma ile sözleşme imzalanarak çalışmalar resmen başlarken, AFAD İl Müdürlüğü tarafından görevlendirilen 1 mimar ve 1 inşaat mühendisinin denetiminde, Eskişehir Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı kontrolünde inşaat süreci ilerleyecek.

Yeni binada 6 bin metrekareden fazla kapalı alan olacak ve AFAD İl Müdürlüğü’ne bağlı tüm birimler tek çatı altında toplanacak. Modern ve fonksiyonel bir yapının inşa edileceği tesisin, 2026 yılında hizmete açılması bekleniyor.

Kaynak: anadolugazetesi

Samsun Barosu’nun Yeni Hizmet Binası Yükseliyor

Samsun Barosu’nun Mert Irmağı kenarında, Atatürk Bulvarı’na cepheli olarak inşa edilen yeni hizmet binası ve sosyal tesislerinde çalışmalar tüm hızıyla sürüyor.

Samsun Barosu’nun Mert Irmağı kenarında, Atatürk Bulvarı’na cepheli olarak inşa edilen yeni hizmet binası ve sosyal tesislerinde çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Bu yılın ortalarında temeli atılan yapının kaba inşaatı tamamlanma aşamasına geldi.

Toplamda 3 bin metrekare kapalı alana sahip olacak yeni hizmet binası, 4 dönümlük bir alanda hizmet verecek. Samsun’daki yaklaşık 2 bin 200 avukat ve 300 stajyer avukatın buluşma noktası olacak olan bina, modern yapısıyla baro üyelerine geniş ve fonksiyonel bir çalışma ortamı sunmayı hedefliyor.

Samsun Barosu’nun Yeni Hizmet Binası Yükseliyor-1

Kaynak: kizilirmakgazetesi

Sinop Üniversitesi Camii inşaatı yükseliyor

Sinop Üniversitesi Yerleşkesi Camii inşaat çalışmaları iş insanları ve hayırseverlerin desteği ile hız kesmeden devam ediyor.

Yaklaşık 5 bin metrekare alan üzerine inşa edilen ve bin 700 kişinin aynı anda namaz kılabileceği büyüklükte yapımı sürdürülen Sinop Üniversitesi Yerleşkesi Camii, kültür sanat faaliyetlerinin yanı sıra öğrencilerin bilimsel çalışmalarına da ev sahipliği yapabilecek özel bir külliye olarak inşa ediliyor. 26 Temmuz 2024 tarihinde Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın katılımıyla gerçekleştirilen temel atma töreni sonrası inşaatına başlanan caminin kaba inşaat çalışmaları hızla devam ediyor.

İnşaatla ilgili bilgi veren Sinop Üniversitesi Yerleşkesi Cami Yaptırma, Yaşatma ve Hizmet Derneği Başkanı Hakkı Bafralı, “Burası bildiğiniz üzere Sinop’un en yoğun lokasyonlarından birisi konumunda. Otogar, hastane, 15 bin üniversite öğrencisi ve KYK yurtları ile bu bölge insan hareketliliğin en yoğun olduğu yerlerden birisi haline geldi. Camimizin yaklaşık yüzde 60’ını tamamladık. Özellikle şunu vurgulamak istiyorum ki bu külliye tamamen hayırsever vatandaşlarımızın destekleri ile inşa ediliyor. Camimizin yaklaşık maliyetinin yüzde 51’ini karşılamayı taahhüt eden Ayancıklı iş adamı Mustafa Özdemir başta olmak üzere birçok hayırseverin destekleri ile camimiz bu noktaya geldi. Bundan sonraki süreçte de yapacak epeyce bir işimiz var. Bu süreci yine hayırsever vatandaşlarımızın destekleri ile tamamlayacağız” dedi.

Külliye hüviyetinde olacak camide kütüphane, toplantı salonları, çalışma odaları gibi birçok sosyal donatı alanları bulunacak.

Sinop Üniversitesi Camii inşaatı yükseliyor

Kaynak: İHA

Norah İnşaat’tan Oxijen’e ziyaret

NORAH İnşaat kurucusu Abdullah Çalışkan, Oxijen Medya’yı ziyaret ederek Yönetim Kurulu Başkanı İslam Keleş ile bir araya geldi.

NORAH İnşaat’ın kurucusu Abdullah Çalışkan, Oxijen Medya’yı ziyaret etti. Çalışkan, ziyaret sırasında Oxijen Medya Yönetim Kurulu Başkanı İslam Keleş ve Pazarlama Müdürü Cengiz Keleş ile bir araya geldi. Görüşmede, NORAH İnşaat’ın mevcut projeleri ve gelecek hedefleri hakkında detaylı bilgi paylaşımında bulunuldu. Oxijen Medya yetkilileri, ziyaretlerinden dolayı Abdullah Çalışkan’a teşekkürlerini iletti.

Kaynak: duzceninsesi

Pınarhisar’da Eğitim ve İnşaat Faaliyetleri Devam Ediyor

Pınarhisar Kaymakamı Rabia Naçar Çanakcıoğlu, Kaynarca İlkokulu’nu ziyaret ederek öğrenciler ve öğretmenlerle bir araya geldi. Ayrıca, Pınarhisar Belediye Başkanı İhsan Talay, TOKİ 2. etap konut inşaatını inceleyerek proje hakkında bilgi verdi. Milli Eğitim Müdürü Recep Akdemir de çeşitli okulları ziyaret etti.

Pınarhisar Kaymakamı Rabia Naçar Çanakcıoğlu, okul ziyaretlerini sürdürüyor.

Kaymakam Çanakcıoğlu, Kaynarca İlkokulunu ziyaret etti.

Öğrencilerle sohbet eden Çanakcıoğlu, öğretmenlerin isteklerini dinledi.

Çanakcıoğlu, ardından okuldaki çalışmalar hakkında bilgi aldı.

Başkan Talay, TOKİ inşaatını inceledi

Pınarhisar Belediye Başkanı İhsan Talay, TOKİ 2. etap inşaatında incelemede bulundu.

Konut inşaatlarını gezen Talay, yetkililerden bilgi aldı.

Talay, gazetecilere yaptığı açıklamada, 2. etap TOKİ konutları yapımının hızla devam ettiğini belirtti.

Konutların gelecek yıl eylül ayında tamamlanmasının hedeflendiğini ifade eden Talay, dairelerin aralık ayında hak sahiplerine teslim edilmesini beklediklerini kaydetti.

Proje kapsamında 66 3+1, 190 2+1 ve 2 kapıcı dairesi ile 12 dükkanın yapıldığını dile getiren Talay, ilçeye toplamda 460 konut kazandırılmış olacağını söyledi.

Milli Eğitim Müdürü Akdemir’den okul ziyaretleri

Vize Milli Eğitim Müdürü Recep Akdemir, okulları ziyaret etti.

Akdemir, Namık Kemal Ortaokulu ile Arife Bekir Uğurlu İlkokulunu ziyaret ederek, eğitim öğretim faaliyetleri hakkında bilgi aldı.

Okulları gezen Akdemir, öğrencilerle çeşitli oyunlar oynadı.

Akdemir, daha sonra öğretmenlerin isteklerini dinledi.

İl Genel Meclisi toplantısı yapıldı

Kırklareli İl Genel Meclisi aralık ayı toplantısı yapıldı.

İl Özel İdaresi İl Genel Meclisi Toplantı Salonu’nda Hakan Geriş başkanlığında gerçekleştirilen toplantı, tutanak özetlerinin okunmasıyla başladı.

Toplantıda gündem maddeleri görüşüldü.

Kaynak: AA

Bursa Orhangazi’de inşaat sektörü yine zirvede!

Bursa’nın Orhangazi ilçesinde inşaat malzemelerinde yaşanan fiyat artışlarına rağmen inşaat sektörü durmadı. İlçe genelinde yeni bina sayılarında gözle görülür artış dikkat çekerken, şehir merkezine uzak olmasına rağmen yeni TOKİ konutlarına yakın bölgelerdeki yapıma uygun arsa ve araziler müteahhitlerin yeni gözdesi oldu. Buna göre Orhangazi Yalova sınırına doğru hızla büyüyor.

Nüfusu her geçen gün çeşitli sebepler ile artış gösteren Orhangazi‘ye yeni taşınan yada evlenecek olanlar ev bulmakta zorlanırken, yapılan araştırmalarda geçtiğimiz 2024 yılında ilçe sınırları içinde yeni binaların sayısının önceki yıllara göre daha da arttığı görüldü.

”Müteahhitler Yer Arayışında”

Orhangazi‘de şehir merkezine yakın bölgelerde ev yapacak arsa ve arazilerin kalmadığını söyleyen müteahhitler ilçenin konumundan dolayı sadece Oluk Dere ile yeni TOKİ konutları arasında kalan bölgelere yöneldi. Son yıllarda bu bölgede yeni yaşam alanları için inşaat çalışmaları hızlanırken, o bölgede bulunan arsa ve arazilerin ise fiyatları neredeyse iki katına çıktı.

”Yeni Sanayi Sitesi Etkisi”

Orhangazi’de Süpürgelik bölgesinde Muradiye ve Cihanköy mahallesi sınırları içinde yer alan 58 bin m2’lik alanda planlanan Yeni Sanayi Sitesi için çalışmalar son zamanlarda hız kazanırken bu bölgeye yakın ve bina yapmaya müsait durumda olan arsaların fiyatları da büyük ölçüde arttı.

”Evlere Başlanmadan Satılıyor”

Orhangazi’de 2024 yılında en çok artan sektörlerin başında inşaat gelirken, ilçede ev bulmak isteyenlerin kapılarını çaldığı emlakçılarda gösterecekleri ev bulamaktan şikayetçi, her geçen gün ev bulmak isteyenlerin sayısının arttığını belirkten Orhangazili emlakçılar yeni yapılan evlerin daha inşaat başlamadan satıldığını ifade ediyolar.

Kaynak: bursadabugün

Son yılların en önemli imzası! Türkiye Suudi Arabistan’ın inşaat projelerinde müşavirlik anlaşması yaptı

Teknik müşavirlik sektörü dünyanın en çok para kazandıran alanlarından birisi. Çünkü özellikle inşaat projelerinin nasıl olacağına karar veren, hangi ürünlerin kullanılacağı belirleyen şirketler müşavirlik şirketleri. Türkiye, bu alanda yıllardır bunun sıkıntısını yaşıyor. Yabancı müşavirlik şirketleri özellikle Ortadoğu’daki projelerde yine yabancı şirketlerin ürettiği ürünlerin mallarının kullanılmasını şart koşuyor. Bu konuda işler değişmeye başladı. İşte detaylar…

Türk Emlak Konut, Suudi Arabistan’daki konut projelerinde liderlik üstlenecek imzayı attı.

Son yılların en önemli imzası! Türkiye Suudi Arabistan'ın inşaat projelerinde müşavirlik anlaşması yaptı

Emlak Konut GYO A.Ş., Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ve Suudi Arabistan Belediye ve Konut Bakanı Sayın Majid bin Abdullah Al-Huqail koordinasyonunda, Suudi Arabistan Yatırım Bakanlığı (MISA) ve Suudi Arabistan Belediye ve Konut Bakanlığı bünyesinde kurulan Ulusal Konut Şirketi (NHC) ile 2 Aralık 2024 tarihinde Riyad’da bir İyi Niyet Anlaşması (MoU) imzaladı.

Ayrıca; Emlak Konut, ilerleyen süreçte Suudi Arabistan’da bir iştirak şirketi kurmayı hedeflediğini duyurdu.

Türk inşaat şirketleri, şu anda Suudi Arabistan’da yürütülen NEOm Projesindeki ihalelerinde ikisinde finale kaldılar.

Atılan imza, bu projelerde kullanılan malların belirlenmesi yetkisini Emlak Konut’a vermiş oldu. Böylece, Suudi Arabistan’da yapılacak projelerde kullanılacak tüm ürünler Türkiye’den satılacak. Daha önce yabancı teknik müşavirler, Türk ürünleri hem daha kaliteli hem daha ucuz olmasına rağmen kendi ülkelerinin ürünlerinin projede kullanılmasını şart koşuyordu.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Riyad’da Suudi Arabistan Belediye Kırsal İşleri ve İskan Bakanı Majed bin Abdullah al-Hogail, Azerbaycan Ekoloji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Muhtar Babayev ve Moğolistan Çevre ve İklim Değişikliği Bakanı Saldan Odontuya ile ikili görüşmeler gerçekleştirdi. Suudi heyet ile görüşmede Emlak Konut GYO ile Suudi Arabistan Ulusal Konut Şirketi (NHC) arasında mutabakat zaptı imzalandı.

Kaynak: Super Haber

MASKİ, Salihli’ye 91 milyon TL’lik su yatırımı yapıyor

MASKİ Genel Müdürlüğü, 91 milyon TL yatırımla Salihli ilçe merkezinde yaşanan su kesintilerine son vermek için 7 kilometre çelik içme suyu isale hattı ve hidroelektrik santralli yeni içme suyu deposunun inşasına başladı.

Manisa’da yapılacak dev yatırım ile hem su kesintileri sona erecek, hem de eski asbestli borular tarihe karışacak.

Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi (MASKİ) Genel Müdürlüğü, altyapı seferberliği kapsamında 17 ilçedeki yatırımlarına bir yenisini daha ekledi.

Yatırım ve İnşaat Dairesi Başkanlığı bünyesinde yürütülen proje kapsamında eski asbestli isale hattı 7 kilometrelik çelik hat ile yenilenecek.

Proje kapsamında, bin ton ve 500 ton içme suyu deposu inşa edilecek.

Ayrıca bin tonluk içme suyu deposunun üzerine hidroelektrik santrali kurularak enerji tasarrufu elde edilecek.

Yürütülen çalışmalar ile ilgili bilgiler aktaran MASKİ Yatırım İnşaat Dairesi Başkanlığı Kontrol Mühendisi Mehmet Çelik, “Salihli ilçemize su temin eden ve 1960’lı yıllarda yapılan ve sağlıksız olan mevcut içme suyu hattımız, zamanla deformasyona uğrayarak sürekli arızalar oluşturuyordu. Yaşanan olumsuzluklardan ötürü de Salihli ilçe merkezinde vatandaşlarımız içme suyu sıkıntısı yaşıyordu. Bu nedenle MASKİ Genel Müdürlüğü olarak yaptığımız proje ile Salihli ilçesi Bahçecik Mahallemizin sınırları içinde bulunan doğal kaynak sularını yenilikçi bir yaklaşım ile 7 kilometrelik çelik hat ile Seyrantepe depomuza aktarımını sağlayarak, Salihli ilçemizin içme suyu sorununa son vereceğiz. Şuan çalışmalarımızın yüzde 30’unu tamamlamış bulunmaktayız” diye konuştu.

Kaynak: BURSA TV

MEMİŞOĞLU SDÜ EK HİZMET BİNASI İNŞAATINDA İNCELEMELERDE BULUNDU

Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Süleyman Demirel Üniversitesi ek hizmet binası inşaatında incelemelerde bulundu. Isparta’da bir dizi ziyarette bulunan Bakan Memişoğlu, Valilik programının ardından SDÜ Hastanesi inşaat alanına giderek çalışmaları yerinde değerlendirdi.

Acil müdahale, ameliyathane ve yoğun bakım ünitelerinin yer alacağı ek hizmet binası ile ilgili bilgi alan Bakan Memişoğlu, projenin bölgedeki sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi açısından büyük önem taşıdığını ifade etti.

Yapılan çalışmalarda önemli bir ilerleme kaydedildiğini belirten Sağlık Bakanı Prof. Dr. Memişoğlu, “Bu bina, Isparta’nın sağlık ihtiyaçlarını karşılayacak önemli bir hizmet olacak. Belediye Başkanımız Şükrü Başdeğirmen, Rektörümüz Prof. Dr. Mehmet Saltan ve emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Isparta’ya hayırlı olsun.” dedi.

Kaynak: ispartamanset

Hasanbeyli’deki 18 köy konutundan 14’ünün kaba inşaatı tamamlandı

OSMANİYE’nin Hasanbeyli ilçesi Yeşilyurt Köyünde deprem konutlarının tamamlanması için inşaat çalışmaları sürüyor. Bölgede incelemelerde bulunan Vali Erdinç Yılmaz, “Burada 18 köy konutumuz inşa edilmektedir, 14 köy konutunun kaba inşaatı tamamlandı, ince işleri devam ediyor, 4 köy konutunun ise kaba inşaatı devam ediyor”dedi.

Vali Yılmaz’ın inceleme ziyaretinde Hasanbeyli Kaymakamı Ahmet Dervişoğlu, Hasanbeyli Belediye Başkanı Şevket Yumrutepe, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Hamit Coşkun, AFAD İl Müdür Vekili Mehmet Berşan Uçar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Hamdi Görkem Gençtürk de yer aldı.

3 AY İÇİNDE TAMAMI TESLİM EDİLECEK

İnşaat hakkında bilgi alan Vali Yılmaz daha sonra yaptığı açıklamada, “Burada 18 köy konutumuz inşa edilmektedir, 14 köy konutunun kaba inşaatı tamamlandı, ince işleri devam ediyor, 4 köy konutunun ise kaba inşaatı devam ediyor. Burada biraz gecikme oldu, müteahhit el değiştirdi, yeni müteahhitimiz inşallah 1 ay içinde 7 konutumuzu, 3 ay içinde de buranın tamamını teslim edeceğini söyledi. Bütün deprem konutlarımızın en hızlı şekilde bitmesini çok arzu ediyoruz bu anlamda da elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Buranın da inşallah 3 ay içinde tamamını bitirmiş olmayı hedefliyoruz.” dedi.

Kaynak: DHA

Yeni Malatya Havalimanı Terminal Binasında Sona Doğru

Malatya Havalimanı Yeni Terminal Binası inşaat alanını inceleyen AK Parti Malatya Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak, kentte yürütülen çalışmaların bir bütün halinde devam etmesi noktasında gayret gösterildiğini belirterek, Malatya’nın ulusal ve uluslararası alanda önemli bir ulaşım merkezi olmasını hedeflediklerini söyledi.

Malatya’nın ulaşım altyapısını güçlendirecek olan Malatya Havalimanı Yeni Terminal Binası’nda inşaat çalışmaları hızla ilerliyor. AK Parti Malatya Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak, havalimanı sahasında incelemelerde bulunarak projenin son durumu hakkında bilgi aldı.

Yüzde 70 TamamlandıHavalimanı terminal inşaatı ve ek tesislerle ilgili yüklenici firma yetkilisi Mustafa Harun Özdemir, projenin yüzde 70 seviyesinde tamamlandığını belirtti. Özdemir, yeni terminal binasının kapasitesinin mevcut yapının iki katına çıkarılarak, yıllık yolcu kapasitesinin 1.2 milyondan 2.5 milyona yükseltileceğini açıkladı. Ayrıca terminal binasına ek olarak apron, itfaiye binası, garajlar ve açık yolcu otoparkı gibi pek çok yapının da tamamlanacağını söyledi. Projenin 2025 yılı sonuna kadar tamamlanması planlanıyor.

Malatya’nın Ulaşım Merkezi Hedefi

Milletvekili Ölmeztoprak, Malatya’nın hem ulusal hem de uluslararası bir ulaşım merkezi olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini vurguladı. Ölmeztoprak, “Malatya Havalimanı Yeni Terminal Binası, şehrimizin ulaşım altyapısını modernize ederek, vatandaşlarımızın konforunu artırmayı ve şehrimizi uluslararası alanda daha görünür kılmayı hedefliyor. Bu projeyle Malatya, güçlü bir ulaşım ağının merkezinde yer alacak” dedi.

Projenin Teknik Detayları

Yeni terminal binası, 26.765 metrekarelik bir alana inşa ediliyor. Projede 498 araçlık otopark, ısı ve güç merkezi, apron bariyer binası, arıtma tesisi, altgeçitler ve hava tarafı servis yolları gibi detaylar da bulunuyor. Ayrıca Havalimanı Kurtarma ve Yangınla Mücadele (ARFF) binası, uçak kaza ve yangınlarına müdahale için hazır olacak.

Mevcut Terminal İçin Değerlendirmeler Sürüyor

Yeni terminal binasının tamamlanmasının ardından mevcut terminal binasının nasıl değerlendirileceği konusunda görüşmelerin devam ettiğini ifade eden Ölmeztoprak, “Havalimanımızın eski binalarının hangi amaçlarla kullanılacağına dair istişarelerimizi sürdürüyoruz. Her aşamada halkımızın ihtiyaçlarını ve taleplerini dikkate alacağız” şeklinde konuştu.

Milletvekili Ölmeztoprak, ayrıca sanayi bölgeleri ve havalimanı arasında kurulacak ulaşım entegrasyonuna dikkat çekti. Yeni kavşak düzenlemeleri ve altyapı projeleriyle havalimanının daha kolay erişilebilir hale getirileceğini belirtti.

Kaynak: malatyasonsoz

Missoni ve RMA Holding, Bodrum’da Lüks Bir Konut Projesi Olan Montes By Missoni’yi Tanıttı

Türkiye’nin önde gelen gayrimenkul geliştiricisi RMA Holding, dünya çapında tanınan İtalyan moda evi Missoni ile iş birliği yaparak, Bodrum’un gözde lokasyonu Yalıkavak’ta hayata geçirilecek olan Montes by Missoni projesini duyurdu. Bu eşsiz proje, Missoni’nin özgün tasarım estetiğini, Bodrum’un masalsı doğasıyla bir araya getirerek, lüks ve konforun yeni bir tanımını sunuyor.

Missoni’nin İmzası, Bodrum’un Kalbinde

Montes by Missoni’nin iç mekan tasarımı, Missoni’nin Kreatif Direktörü Alberto Caliri’nin özenli çalışmalarıyla şekilleniyor. Projenin mimari tasarımı ise ünlü mimar Boran Ekinci’ye emanet edilirken, iç mekan tasarımı ve yaratıcı danışmanlık 3Homes tarafından üstleniliyor. Peyzaj düzenlemesi ise Işık Peyzaj’ın deneyimli ekibi tarafından gerçekleştirilecek.

Nefes Kesici Manzaralar ve Özel Olanaklar

Yalıkavak’ın Gökçebel bölgesinde, Ege Denizi’ne ve çevrenin yemyeşil doğasına hakim bir tepe üzerinde konumlanan Montes by Missoni, sakinlerine unutulmaz bir yaşam deneyimi sunuyor. Projede, 3 veya 4 yatak odalı villalar ve 1 veya 2 yatak odalı bahçeli daireler olmak üzere toplam 54 ünite bulunuyor. Tüm evlerde, Missoni’nin karakteristik desenleriyle süslenmiş özel tasarımlı öğeler yer alıyor.

Montes by Missoni’de sadece sakinlere özel yüzme havuzu, lounge alanları, gün batımı restoranı, spor tesisleri ve çocuk oyun alanları gibi birçok sosyal donatı da bulunuyor.

Missoni’nin Global Lüksü, Bodrum’da

Missoni’nin canlı ve sofistike tasarımlarıyla hayat bulan Montes by Missoni, dünya çapında Missoni estetiğiyle tasarlanmış özel bir konut alanında yaşamak isteyenler için benzersiz bir fırsat sunacak.

2025’te Kapılarını Açacak

Montes by Missoni’nin inşaatına 2025 kışında başlanması planlanırken, lansman etkinliği ise 2025 baharında gerçekleştirilecek. Missoni’nin özgün tasarımları ve lüks yaşam anlayışını bir araya getiren Montes by Missoni, Bodrum’un büyüleyici atmosferinde unutulmaz anılar biriktirmek isteyenlere hitap edecek.

Gözde Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Op. Dr. Kenan Kalı: “2025 Yılının İkinci Yarısından İtibaren Sektör Canlanacak”

İnşaat sektöründe 2024 yılını değerlendiren Gözde Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Op. Dr. Kenan Kalı zor bir yılı geride bıraktıklarını belirterek, 2025’in ikinci yarısından itibaren sektörde hareketin başlayacağını söyledi.

Yaşanan ekonomik sıkıntılar, yüksek faizler ve deprem gibi nedenlerle sektörün zor bir sınav verdiğini dile getiren Kalı, konut arzının azalmasıyla birlikte barınma sorununun üst seviyeye çıktığını vurguladı.

Op. Dr. Kenan Kalı, “2024, inşaat sektörü için zor bir yıldı. Depremin inşaat sektörü üzerinde yavaşlatıcı etkisi oldu. Hızlı konut yapılması ihtiyacı, iş gücünün ve kaynakların o bölgelere yoğunlaşmasına neden oldu ve dengeleri bozdu. Bu durum Türkiye’deki inşaat sektörünü olumsuz etkiledi. Nitelikli eleman ve malzeme sıkıntıları yaşandı. Ben de Malatyalı olduğum için gördüğüm üzere Hatayda çok can kaybı oldu fakat asıl Malatya’da çok büyük bina kayıpları yaşandı. Kent ve tam bir şantiye alanına döndü. 2024 yılı sonuna geldiğimiz şu dönemde o bölgedeki acil işler tamamlandığı için iş yükü hafifledi. İnsan kaynağı artık batı şehirlerinde de daha ulaşılabilir hale geldi” dedi.

FAİZ DÜŞME SÜRECİ KADEMELİ OLMALI

2025 yılında piyasaların politika faizlerinin düşme beklentisi içinde olduğunu kaydeden Op. Dr. Kenan Kalı, “Hükümetin bu konudaki kararlı tutumuyla birlikte sıkı para politikası uygulandı. Şu anda faizler yüksek, konuta ulaşım zorlaştı. Hem maliyet arttı, hem de faizler artınca konuta ulaşma zorluğu 4’e katlandı. 2024’ün sonunda faizler konusunda düşme beklentisi de arttı. Burada bizim beklentimiz bu düşüş sürecinin yavaş ve sürdürülebilir şekilde olması lazım. İstikrarlı şekilde yavaş yavaş indirmesi gerekir. 2024 yılı müteahhite yatırımcıya ve vatandaşlara olumsuz olarak yansıdı. Şu anda Türkiye’nin en büyük sorunu barınma sorunu oldu. Konut üretilememesi kiraların yükselmesine neden oldu. İnsanlar gelirlerinin büyük bir kısmını barınmaya harcamaya başladı. 2025 yılının ortasında Temmuz ayında inşaat sektörü yeni bir döneme girecek. Gerçek mevsim yaz olmasına rağmen inşaat bahar ayları yaşayacak. Temmuz ayı gibi buzlar erimeye başlayacak”diye konuştu.

KONUT ALACAKLAR ŞUBATTA HAREKETE GEÇMELİ

Op. Dr. Kenan Kalı şöyle devam etti: “Faizlerin yüksek olması nedeniyle satış yapamayan inşaat firmaları yapım maliyetlerini konutlara yansıtamadı. Konut arzı çok azaldı, üretim düştü. Şimdi faizlerin düşmesiyle birlikte satın alma hareketi yani talep de artacak ve fiyatlar da yükselecektir. Erken kalkan yol alır mantığıyla yatırım yapmak isteyenler 2025’in Şubat – Mart aylarından itibaren hamle yapmaları gerekir. Eğer Temmuz ayına bırakırlarsa yüksek fiyatlarla karşılaşacaklar. 2025 yılında sektör ısınacak. 2026 yılında ise inşaat sektöründe hızlı bir yıl yaşayacağız. Bekleyen talepler nedeniyle satışlarda artışlar görülecek. Bence akıllı yatırımcı yılın ilk yarısında, temkinli yatırımcı yılın ikinci yarısında ev alır. 2026 yılında ev almak isteyenler ise artık belirli rakamlar ulaşan piyasada hangi ev kaldıysa onu alır”

BAHARDA 4 PROJE BİRDEN SATIŞA SUNULACAK

Gözde Grubu olarak 2025 yılı için 4 yeni proje hazırladıkları bilgisini de veren Op. Dr. Kenan Kalı sözlerini şöyle sürdürdü: “Gözde Grubu olarak yatırımlara devam ediyoruz. Gaziemir, Alsancak, Menemen ve Harmandalı projelerimizin lansmanını bahar aylarında yapacağız. İzmir’e bin 500’ün üzerinde yeni konut kazandıracağız. Gaziemir ve Menemendeki projelerimizi 2025 yılında teslim edeceğiz. Alsancak ve Harmandalı projelerimizin de ince işlerine geçeceğiz. Nisan Mayıs gibi yapacağımız lansmanla birlikte 4 proje aynı anda satışa çıkacak. TRT arazisindeki İzmir’in lokasyon olarak en pahalı ve kıymetli noktasındaki projemizin kaba inşaatın yüzde 70’i bitti. Yerin 4 kat altına indik. Bu proje 3 blok ve 8 kattan oluşacak. Toplam 160 rezidans daire yer alacak. Alt tarafta 40 yakın özel marka içeren ticari alanlar da bulunacak. Tabi tadilatlara bağlı olarak bu sayı değişebilir. Alsancak projesinde yaşam 2026 yılının bahar aylarında başlar. Gaziemir Country projemiz de bitti; orada peyzaj çalışmaları yapılıyor. Harmandalı projemiz ise program dahilinde devam ediyor. Bütün inşaatları kendi öz kaynaklarımızla yaptık. Teslim garantili olması için inşaat belli bir aşamayı geçtikten sonra satışlara başlamaya karar verdik. İnsanların aklında hiçbir soru işaretine yer açmamak için bu kararı aldık. Sonuçta doğru bir karar verdiğimizi de gördük”

Depreme Dayanıklı Bucak Anadolu Lisesi’nin Temeli Atıldı

Deprem dayanıklılık testi olumsuz çıkan Bucak Anadolu Lisesi’nin yeniden inşasına başlandı. Modern yapı, ilçeye kazandırılacak.

Bucak Anadolu Lisesi, deprem dayanıklılık testi sonucunda olumsuz rapor almasının ardından yıkılmış ve yeniden inşa edilmesi için yatırım programına dahil edilmişti. AK Parti Burdur Milletvekili Mustafa Oğuz, okulun yeniden inşaat süreciyle ilgili önemli bir gelişmeyi duyurdu.

Milletvekili Oğuz’un açıklamasına göre, Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin ile yapılan görüşmeler sonucunda, Bucak Anadolu Lisesi’nin inşaat projesi hızla hayata geçiriliyor. Yer teslimi müteahhit firmaya yapılmış olup, inşaat çalışmalarına bugün itibarıyla başlandı. Milletvekili Oğuz, sürecin hız kesmeden tamamlanarak okulun ilçeye kazandırılacağını belirtti.

Oğuz, desteklerinden dolayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin’e ve emeği geçen tüm yetkililere teşekkür etti. Bucak Anadolu Lisesi’nin kısa sürede tamamlanarak modern bir eğitim yuvası olarak öğrencilerin hizmetine sunulması hedefleniyor.

Bucak Anadolu Lisesi

Kaynak: Burdur Haber

İzmir merkeze 4 ve 5 yıldızlı iki otel yapacak

REV Holding Satış ve Pazarlama Direktörü Turgut Bayram İzmir merkezde biri beş yıldızlı iki otel yapacaklarını açıkladı.

Rönesans Holding bünyesinden, konut ve otel inşaatlarında ihtisas faaliyeti yürütmek üzere doğan REV Holding’in Satış ve Pazarlama Direktörü Turgut Bayram İzmir’e iki yeni otel yapacaklarını açıkladı.

Bayraklı’da denize sıfır 4 ve 5 yıldızlı iki otel yapacağız

İzmir’in turizm altyapısını güçlendirmeyi ve uluslararası turist ilgisini çekmeyi hedeflediklerini belirten Bayram, “İzmir Bayraklı’da Turan mevkinde iki otel projemiz var. Biri 4 yıldızlı ve 180 kapasiteli olacak. 5 yıldızlı otelimizin kapasitesini ise henüz belirlemedik. 2025 yılı içinde proje çalışmaları başlayacak. Karşıyaka ve Bayraklı’da konaklama olanakları sınırlı. Bu açığı kapatmayı hedefliyoruz. İzmir’e yakışır projeler geliştirerek bu eksiklikleri gidermeyi hedefliyoruz. Hem yerli hem de yabancı turistlere hizmet verecek. Modern bir mimarisi olacak” dedi.

Kaynak: Turizm Ajansı

Afyonkarahisar’da Spor ve Turizme Dev Yatırım

Afyonkarahisar İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Osman Ziya Bilim, ‘Frigya Atlı Spor, Binicilik ve Okçuluk Merkezi’ yapım çalışmalarını yerinde inceledi.

Afyonkarahisar İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Osman Ziya Bilim, yapımı devam eden “Frigya Atlı Spor, Binicilik ve Okçuluk Merkezi” inşaat alanını ziyaret ederek çalışmaları yerinde inceledi. Genel Sekreter Bilim’e inceleme sırasında İl Özel İdaresi Yatırım ve İnşaat Müdürü Neriman Gül Albay eşlik etti.

Afyonkarahisar'da Spor ve Turizme Dev Yatırım

Ziyaret kapsamında, merkezin inşaat süreci ve projedeki son durum hakkında yetkililerden detaylı bilgi alan Bilim, merkezin bölge için taşıdığı öneme dikkat çekti. Bilim, tesisin tamamlanmasıyla Frigya bölgesinin turizm potansiyelinin artacağını ve özellikle binicilik ile okçuluk gibi geleneksel sporların bu merkezde modern bir altyapıyla buluşacağını belirtti.

Afyonkarahisar'da Spor ve Turizme Dev Yatırım

“Frigya Atlı Spor, Binicilik ve Okçuluk Merkezi” tamamlandığında hem sportif etkinliklere hem de bölge turizmine büyük katkı sağlaması hedefleniyor.

Afyonkarahisar'da Spor ve Turizme Dev Yatırım

Kaynak: Kocatepe Gazetesi

Başkan Tutdere, kesimhane ve hayvan pazarı inşaat çalışmalarını yerinde inceledi

Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere, Nisan 2025’te açılması hedeflenen modern Kesimhane ve Hayvan Pazarı inşaatını yerinde inceledi.

Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere’nin seçim vaatleri arasında yer alan ve uzun yıllardır kentte önemli bir ihtiyaç olan modern hayvan kesimhanesi ve pazar alanı projesi hızla ilerliyor. Kahta karayolu üzerinde Eylül ayında yapımına başlanan tesisin, 2025 yılının Nisan ayında tamamlanarak hizmete açılması hedefleniyor.

Tam donanımlı bir entegre tesis olarak tasarlanan proje, hem hayvan üreticilerinin hem de vatandaşların uzun zamandır beklediği modern bir kesimhane ve pazar alanı sunacak. Tesis, hijyenik koşulları ve çevre dostu teknolojik donanımlarıyla dikkat çekerken, aynı zamanda bölge ekonomisine de önemli katkı sağlamayı amaçlıyor.

Başkan Tutdere, inşaat sahasında yaptığı incelemeler sırasında yaptığı açıklamada, Adıyaman’ın il olduğu 1954 yılından bu yana bu çapta bir tesisin bulunmadığını vurguladı.

Tutdere, “Şu ana kadar özel işletmelere ait kesimhanelerden hizmet alıyorduk. Göreve gelir gelmez, mevcut projeyi modern ihtiyaçlara uygun şekilde yeniden düzenleyerek ihale ettik. Çalışmalar hızla devam ediyor. Halkımızın uzun yıllardır beklediği bu tesisi en kısa sürede tamamlayarak hizmete sunacağız” ifadelerini kullandı.

Proje, 2 bin küçükbaş ve 750 büyükbaş hayvanın barınabileceği alanlarıyla, bölgedeki hayvancılık sektörüne uzun vadeli çözüm sunacak şekilde planlandı. Kapalı kesimhane bölümü 2244 metrekare alana sahip olurken, büyükbaş hayvanlar için 3031 metrekare kapalı, 1777 metrekare açık bekleme alanı oluşturuluyor. Küçükbaş hayvanlar için ise 1412 metrekare kapalı ve 2048 metrekare açık alan ayrıldı.

Kesimhane, günlük 230 küçükbaş ve 70 büyükbaş hayvanın hijyenik koşullarda kesiminin yapılabileceği şekilde donatılıyor. Tesiste ayrıca modern soğuk hava depoları, idari binalar ve diğer yardımcı üniteler yer alacak.

Başkan Tutdere, kesimhane ve hayvan pazarı inşaat çalışmalarını yerinde inceledi

Kaynak: IHA

Diyarbakır’da yılda 200 bin ton inşaat malzemesi üretecek fabrika açıldı

Diyarbakır’da yapımı tamamlanan inşaat malzemesi fabrikasının açılışı yapıldı.

Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi’nde yapımı tamamlanan ve yılda 200 bin ton inşaat malzemesi üretimi hedefiyle kurulan inşaat malzemesi fabrikasının açılışı yapıldı. Türkiye genelinde Saint-Gobain’in yapı malzemeleri iş kolunda faaliyet gösteren şirketi Weber Türkiye’nin 7. fabrikası olan tesis, Diyarbakır’a önemli bir katkı sağlayacak.

newe-44.jpg

Fabrika; yapıştırma harçları, derz dolguları, çimento bazlı sıvalar, mantolama sistemleri ve zemin sistemleri gibi inşaat sektöründe kullanılan birçok ürünü üretecek.

newe-47.jpg

Vali Zorluoğlu: Diyarbakır’ın sanayileşmesine büyük önem veriyoruz

Açılışta konuşan Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu, Diyarbakır’ın sanayileşmesine büyük önem verdiklerini belirterek, şehrin sanayileşme konusunda biraz geç başladığını söyledi. Uzun yıllar başka sorunlarla mücadele etmek zorunda kalan Diyarbakır’ın artık sanayiye yöneldiğini ifade eden Vali Zorluoğlu, Saint-Gobain Weber şirketini daha büyük yatırımlar yapmaya davet etti.

newe-43.jpg

OSB Başkanvekili: 389 firma faaliyet gösteriyor

Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi Başkanvekili Felat Gökdemir ise, 918 hektarlık alana kurulu OSB’de 389 firmanın bulunduğunu ve bunların yaklaşık 300’ünün faaliyet gösterdiğini belirtti. Kalan firmaların da inşaat ve makine kurulumlarına devam ettiğini kaydetti.

Kaynak: Amida Haber

KKTC’de yeni proje duyurdu

SPOINT İnşaat, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) Ocak 2025’te başlamayı planladığı Viva İskele projesini duyurdu.

Şirketten yapılan açıklamada, “Kıbrıs’ın en gözde lokasyonlarından Long Beach/Yeni İskele bölgesinde estetik ve işlevselliği bir araya getireceği bu yeni yaşam merkezi konsepti, teknolojik üstünlüğü, çevreye karşı duyarlı, yenilikçi ve sürdürülebilir yaklaşımıyla Kıbrıs inşaat piyasasına üst düzey boyut getirecek” denildi.

SPOINT İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ünal Memiç, konuyla ilgili açıklamasında, “2015’ten bu yana imza attığımız uluslararası standartlara sahip taahhüt projelerimizde kalite, güven ve estetiği buluşturduk. Yaklaşık 10 yılda edindiğimiz tecrübe kadar farklı uzmanlık alanlarımızla da konut sektöründe heyecan verici bir yolculuğun başındayız. Yatırımcılar için oldukça cazip fırsatlar barındıran Kıbrıs’ın en gözde lokasyonu Long Beach/Yeni İskele bölgesinde 2025 yılında temelini atacağımız Viva İskele projesi ise bu hedefin başlama vuruşunu oluşturuyor” dedi. Ünal Memiç, projeye ilişkin şu bilgileri verdi:

“1.159 daire ve 10 ticari alandan oluşan ve 73.000 metrekarelik inşaat alanına ulaşacak projemizin inşaatına Ocak 2025’te başlayacağız. Projemizi Ocak 2027’de tamamlamayı hedefliyoruz.”

Kaynak: Milliyet

Yapı kullanım iznine kolaylık

Meclis gündemine alınan Köy Kanunu ile yerel yönetimler ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığa ait bazı yetkilerin sınırları daha netleştirilecek.

Teklifin ilk imza sahibi AK Parti’li Mustafa Demir, yapıların yapı kullanma izin belgelerini belediyelerin tanzim edeceğini ancak yapı kullanma izin belgelerini almakta zorlanan yapı sahiplerinin kanuni süre sonunda Çevre, Şehircilik Bakanlığı’na müracaat edebileceklerini söyledi. Aynı zaman İmar Komisyonu Başkanvekili de olan Mustafa Demir, teklife göre, yapı ruhsatında, imar planı uygulamalarında birinci dereceden sorumlunun belediyeler olduğunu ifade etti. Yapıların yapı kullanma izin belgelerini belediyelerce tanzim edileceğini de dile getirdi.

BELEDİYELERDEN YETKİ ALINMIYOR

Demir, müracaatları olduğu hâlde yapıları bitmiş ama yapı kullanma izin belgelerini almakta zorlanan yapı sahiplerininse kanuni süre sonunda belediyelerden cevap alamamaları halinde Çevre, Şehircilik Bakanlığı’na müracaat edebileceklerini kaydetti. Demir, imar yetkisi belediyelerden alınmadığını ifade ederek, “Kesinlikle öyle bir şey yok, öyle bir şeyin olması mümkün değil ve eşyanın tabiatına da aykırı” dedi. Yerel yönetimlerin plan yapma yetkilerinin ellerinden alınmadığını kaydeden Demir, “İmar planlarının yapılmasında da imar planlarının revizyonunda da imar planlarının uygulanmasında da birinci dereceden sorumlu olanlar belediyelerimizdir” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Yeni Şafak

Türk yatırımcıdan Karadağ’a 120 odalı otel!

PMTR Grup Karadağ’ın Bar şehrinde konut ve otel projesine imza attı.

Balkanların dört yol ağzı Karadağ’ın Bar şehrine Türk yatırımcıların ilgisi arttı. Tarihi mekanları, güçlü turizm potansiyeli, büyüyen ekonomisi ve Avrupa Birliği üyelik hedefiyle Karadağ, Türk yatırımcıların gözde yatırım merkezlerinden biri haline geldi.

Son yıllarda Avrupa’nın dikkat çekici yatırım destinasyonlarından biri haline gelen Karadağ, Türk yatırımcıların radarına girdi. Stratejik konumu, ekonomik büyüme potansiyeli ve yakın gelecekte Avrupa Birliği’ne de girmesi beklenen Karadağ, Balkanlarda yatırım fırsatı arayan Türk iş insanlarının tercih ettiği merkez olma yolunda ilerliyor. Adriyatik Denizi’ne kıyısı olan ülke, turizm alanında da cazip yatırım fırsatları sunuyor.

Türk iş dünyasının Karadağ’a artan ilgisinin son örneği PMTR Grup’tan geldi. Şirket, Karadağ’ın Bar şehrine 1.3 milyar TL’lik yatırım gerçekleştirdi. İnşaat sektöründe 30 yılı aşkın süredir hizmet veren ve İstanbul Fikirtepe’de 216 gibi projeleri hayata geçirerek Türkiye’nin yanı sıra uluslararası alanda da adını duyuran şirket, Karadağ’ın Bar şehrinde konut ve otel projesine imza attı. Proje kapsamında 120 odalı otel ve 261 daire olacak. Proje için dünyanın en büyük otel markalarından biri olan Wyndham Grup ile anlaşma imzalandı. 120 odalı otel, penthouse olmak üzere 261 daireden oluşan toplam üç bloklu projenin kiralama ve işletmesi dahil tüm süreçleri Wyndham Grup tarafından yapılacak. Metrekaresi 3 bin 750 eurodan satışa çıkan projenin, Nisan 2026’da teslim edilmesi hedefleniyor.

Karadağ’ın Bar şehrine yapılacak proje ile ilgili bilgi veren PMTR Grup Yönetim Kurulu Başkanı Şemsettin Aydın, “Karadağ son dönemde Türk yatırımcıların ilgi odağı haline geldi. Bar şehri de bu ülkenin keşfedilmemiş hazinesi. Bir liman şehri olan Bar, Balkanlar’ın da dörtyol ağzı konumunda. O nedenle ülkedeki ilk yatırım olarak burayı tercih ettik. Yatırımını yaptığımız projenin tüm beyaz eşya, ankastre setleri ve benzeri gereçleri yine Türkiye’den ithal ederek ülkemize de katkı sağlamak istiyoruz. Demir ve çimento hariç tüm malzemeleri Türkiye’den getiriyoruz” dedi.

Karadağ’ın 680 bin nüfuslu bir ülke olduğunu anlatan Şemsettin Aydın, “Ülke yıllara göre farklılık göstermekle birlikte 3 ila 6 milyon arasında turist alıyor. Bölgedeki yatak kapasitesi yetersiz olduğu için konutlara ciddi bir talep bulunuyor. Nisan-Ekim ayları arasında turizm sezonunu yaşayan bölgede sezonda bir dairenin günlük kirası 120 euro. Kış mevsiminde ise 40 eurodan başlıyor” dedi. Karadağ’a en çok Rus ve Ukraynalıların yatırım yaptığını anlatan Aydın, “Bunu Polonyalılar, Almanlar ve Türkler takip ediyor. Son yıllarda Amerikalılar da burayı keşfetmeye başladı” diye konuştu.

Kaynak: Turizm Ajansı

ALAŞEHİR’İN 200 MİLYONLUK DEV YATIRIMI YERİNDE İNCELENDİ

MASKİ Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Özgür Avşar, 200 milyon TL yatırımla Alaşehir ilçe merkezinde yaşanan su kesintilerine son vermek için 17 kilometre çelik içme suyu isale hattında yürütülen çalışmalarını yerinde inceledi.

Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi (MASKİ) Genel Müdürlüğü, altyapı seferberliği kapsamında 17 ilçedeki yatırımlarına bir yenisini daha ekledi. 200 milyon TL yatırımla Alaşehir ilçe merkezinde su kesintilerine son verecek altyapı yatırımına başlandı. Yatırım ve İnşaat Dairesi Başkanlığı bünyesinde yürütülen 17 kilometrelik çelik hat ve 7 bin 500 tonluk içme suyu deposu inşaatını MASKİ Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Özgür Avşar yerinde inceleyerek çalışmalar hakkında bilgiler aldı. Genel Müdür Yardımcısı Avşar’a Yatırım ve İnşaat Dairesi Başkanı Dr. Orhan Gökdemir, Şube Müdürleri ve teknik personel eşlik etti.

“ALAŞEHİR SUSUZLUKTAN KURTULACAK”

Alaşehir ilçesini susuzluktan kurtaracak çalışmaların titizlikle yürütüldüğüne değinen MASKİ Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Özgür Avşar, “MASKİ Genel Müdürlüğü olarak vatandaşlarımızın yaşam kalitesini arttırmak ve sağlıklı suya ulaşmasını sağlamak adına çalışmalarımızı hızla sürdürüyoruz. Alaşehir ilçemizde de yılların sorunu olarak adlandırılan içme suyu sıkıntısına hayırlısıyla son vereceğiz. 200 milyon TL’lik bir yatırım ile 17 kilometrelik çelik hat ile Alaşehirli hemşerilerimize sağlıklı suyu ulaştıracağız. Yüklenici firma tarafından yürütülen çalışmaları sık sık yerinde inceleyerek takibini yapıyoruz. Ayrıca çelik hattın yanında 7 bin 500 tonluk içme suyu deposu da inşa edeceğiz. Hayırlısıyla çalışmalar en kısa sürede tamamlanarak Alaşehir’imizin içme suyunu daha sağlıklı ve kaliteli bir hale getireceğiz” dedi.

Kaynak: denizliyeniolay

Beyağaç’ta Çarşı Camii’nde sona gelindi

Beyağaç Belediyesi, ilçenin merkezinde inşa edilen Çarşı Cami’nin inşaat çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor.

Belediye Başkanı Sezayi Pütün, cami inşaatının hızla yükseldiğini belirterek, kısa sürede tamamlanacağı müjdesini verdi. Başkan Pütün, caminin, hem ibadet hem de sosyal ve kültürel etkinlikler için önemli bir merkez olacağını vurguladı.

Beyağaç Belediye Başkanı Sezayi Pütün, Çarşı Camii’nin inşaatına başladıkları günden itibaren gece gündüz demeden çalışmalarını sürdürdüklerini ifade etti. Geçen bayram namazını caminin altındaki alanda kıldıklarını hatırlatan Pütün, “Nasip olursa önümüzdeki bayramlarda camimizde namaz kılacağız. İnşaatın tamamlanmasını önümüzdeki 5 ay içinde hedefliyoruz” dedi. Başkan Pütün, vatandaşlardan aldıkları destekle projeyi başarıyla tamamlayacaklarını belirtti.

ÇARŞI CAMİ: MODERN BİR İBADET VE SOSYAL MERKEZ

Başkan Pütün, Çarşı Camii’nin sadece bir ibadet yeri değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel etkinliklerin yapılabileceği geniş bir alan olarak tasarlandığını söyledi. Cami inşaatının tamamlanmasıyla ilçedeki manevi zenginliğin artacağını vurgulayan Pütün, yeni caminin toplumsal bir buluşma noktası olacağını ifade etti.

TOKİ’NİN BEYAĞAÇ’A YATIRIM MÜJDESİ

Beyağaç Belediye Başkanı Sezayi Pütün, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından ilçeye yapılacak yeni yatırımlar hakkında da müjde verdi. 93 adet yeni konutun inşa edileceğini belirten Pütün, TOKİ’nin inşaat çalışmalarının yakında başlayacağını açıkladı. Beyağaç’ta uzun yıllardır beklenen bu yatırımın ilçeye büyük katkı sağlayacağına dikkat çeken Başkan Pütün, “Bu projelerin tamamlanması ve teslim edilmesi de bize nasip olacak” dedi.

BEYAĞAÇ’TA DEV YATIRIMLAR VE HIZLA GELİŞEN PROJELER

Beyağaç Belediyesi’nin ilçeye sağladığı yatırımlar ve projelerle hızla gelişen bir merkez haline gelmesi bekleniyor. Başkan Sezayi Pütün, hem cami inşaatı hem de TOKİ yatırımlarıyla ilçeye önemli bir ekonomik ve sosyal katkı sağlanacağını ifade etti. Bu projelerle Beyağaç, hem manevi hem de fiziksel açıdan büyümeye devam ediyor.

Kaynak: yuzhaber.com.tr

Güney Çevre Yolu’nun inşaatı sürüyor

Trabzon’da sahil yolunda trafiği uzun vadede rahatlatacak olan Güney Çevre Yolu inşaatında tünel çalışmaları sürüyor.

Güney Çevre Yolu Akçaabat ilçesinin Mersin mahallesinden başlayarak Arsin ilçesine kadar uzanacak. Toplamda 43 kilometre uzunluğunda olacak olan Güney Çevre Yolu’nun Mersin Mahallesi’nden başlayan 1. etabı 16 kilometre olacak. 31 metre genişliğindeki 3 gidiş 3 geliş şeritli yolda 7 tünel ve 7 viyadük yer alacak. Akçaabat ilçesi Mersin Mahallesi sınırından başlayan Güney Çevre Yolu tünel inşaatları Akçakale, Darıca, Kavaklı, Yenimahalle ve Dürbinar Mahallesi sınırlarında tüm hızıyla devam ediyor.

İlçesinde yapılan çalışmalar ile ilgili bilgi veren Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim, hayal edilen tüm projelerin hayat bulduğunu belirterek hem Akçaabat’ın hem Trabzon’un ulaşımda şahlandığı bir dönemin yaşadığını söyledi. Ekim “Çalışmalar Mersin mahallemizden başladı ve buradan devam ediyor. Eş zamanlı olarak Akçakale Mahallesi Çatalzeytin mevkii T2 ve T3 tünelleri, Darıca mahallesi T4 ve T5 tünelleri ile Kavaklı mahallesi mevkiinde T6 tünellerinin inşaat çalışmaları da yapılıyor. Devamında ise Yenimahalle, Kireçhane, Düzköy Vadisi ve Sera Vadisi tünellerinin yapımı başlayacak. Güney Çevre Yolu tamamlandığında Mersin mahallemizden giren bir araç transit olarak Yıldızlı Vadisi’nden Kanuni Bulvarına bağlanıp Değirmendere Vadisi’ne ulaşabilecek” dedi.

Güney Çevre Yolu’nun inşaatı sürüyor

Kaynak: IHA

Hilton’dan Türkiye’de 4 markasıyla 10 yeni otel anlaşması!

Hilton Türkiye’de altında 10 yeni otel anlaşması imzalayarak portföyüne 1.000’den fazla oda ekleyeceğini duyurdu.

Hilton ödüllü 4 markası DoubleTree by Hilton, Tapestry Collection by Hilton, Hilton Garden Inn ve Hampton by Hilton altında 10 yeni otel anlaşması imzalayarak portföyüne 1.000’den fazla oda ekleyeceğini duyurdu. Şirket, Türkiye’deki faaliyet gösteren ve geliştirme aşamasındaki otelleriyle birlikte 120’yi aşkın otel ile hizmet verecek.

Kelly: Türkiye’deki 70 yıllık tarihimizin en heyecan verici dönemindeyiz

Hilton Avrupa Kıtası Kıdemli Başkan Yardımcısı David Kelly, konuyla ilgili şunları ifade etti: “Türkiye’deki portföyümüzü, pazar lideri dört markamızla genişletmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Türkiye’deki 70 yıllık tarihimizin en heyecan verici dönemindeyiz. Önümüzdeki yıl içinde 10 yeni otel açarak, üç yeni markamızı misafirlerimize sunacağız. Ayrıca, ikonik Hilton İstanbul Bosphorus’un 80 milyon dolarlık renovasyonu için de çalışmalarımız devam ediyor.”

Hilton Orta, Doğu ve Güney Avrupa’dan Sorumlu Geliştirme Başkan Yardımcısı Mike Collini, konuyla ilgili şunları söyledi: “Ülkemizin farklı lokasyonlarında, çeşitli segmentlere hitap eden markalarımız altında, faaliyet gösteren ve geliştirme aşamasındaki 122 tesisimizle, misafirlerimizin her türlü konaklama ihtiyacında en iyi deneyimi sunmak için çalışıyoruz. Son 10 yılda Türkiye’deki otel sayımızı iki katından fazla artırdık ve portföyümüzü genişletmek için büyük fırsatlar görüyoruz.”

Hilton Türkiye’den Sorumlu Yatırım Direktörü Funda Eratıcı, ise gelişmelere ilgili olarak şunları belirtti: “Bu gelişmeler, Türkiye’deki güçlü ve odaklı hizmet portföyümüzü öne çıkarırken, DoubleTree by Hilton markamızın ülkedeki sürekli gelişimini de gözler önüne seriyor. Türkiye’deki ilk kayak otelimizin açılışı ve Tapestry Collection by Hilton markamız altındaki ikinci tesisimizin tanıtımı, bizim için heyecan verici bir dönüm noktası. Tesislerimizin açılışından sonra misafirlerimizi ağırlamayı dört gözle bekliyoruz.”

Bodrum Eskiçeşme, Tapestry Collection by Hilton

Sumka Gayrimenkul Yatırım Geliştirme A.Ş. ile atılan imzalar ardından, Bodrum Eskiçeşme, Tapestry Collection by Hilton’un Mayıs 2026’da açılması planlanıyor. Bu otel, Hilton’un Türkiye’nin güneybatı kıyısındaki en çok rağbet gören tatil yerlerinden biri olan Bodrum’daki dördüncü tesisi olacak. Bodrum şehir merkezine arabayla sadece 15 dakika mesafedeki göz alıcı manzaralarıyla ünlü Bitez bölgesinde yer alan tesiste, sekizi süit olmak üzere 55 oda bulunacak. Konuklar, açık havada oturma imkânı sunan ana restoranın yanı sıra havuz barı, plaj barı ve lobi barı gibi farklı yiyecek-içecek seçeneklerinin keyfini çıkarabilecek. İçinde fitness merkezi, spa, ana havuz, özel çocuk havuzu ve beş adet yüzme havuzu bulunan tesis, tüm konuklara huzurlu bir konaklama deneyimi sunacak.

DoubleTree by Hilton Kars Sarıkamış

Önümüzdeki aylarda açılması planlanan DoubleTree by Hilton Kars Sarıkamış, Faras İnşaat Yapı Sanayii Ticaret Limited Şirketi ile yapılan anlaşma kapsamında, Hilton’un Türkiye’deki ilk kayak merkezi tesisi olacak. Konfor ve tarzın harmanlandığı otelde, 18’i süit olmak üzere 84 oda bulunacak. Rahatlamak ve kayak sonrası keyifli vakit geçirmek için tasarlanan lobi barı, restoran ve fitness merkezi; kapalı havuz, geleneksel Türk hamamı ve terapi odalarını içeren bir sağlık kulübüyle zenginleştirilecek. Konuklar, ayrıca otelin oyun odası ve kayak ekipmanları kiralama servisinden faydalanarak konaklamalarını daha konforlu hale getirebilecek. Otel, Sarıkamış’ın eşsiz kayak merkezlerine yakın konumuyla konuklarını ağırlayacak. Misafirler, telesiyejden indikten sonra otelin girişine yürüyerek veya kayak pistinden kayarak kolayca ulaşabilecek. Aralık’tan Nisan’a kadar yoğun kar yağışıyla bilinen Sarıkamış, kayak severlerin keşfedebileceği yedi kayak pisti ve 25 kilometrelik parkuruyla, yalnızca Alpler’de bulunan doğal toz “kristal kar” üzerinde de nadir bir kayak deneyimi sunuyor.

Hilton’un Türkiye’deki markaları artıyor

Hilton’un orta segment portföyü, önümüzdeki üç yıl içinde açılacak sekiz yeni tesisle genişlemeye devam edecek ve bu otellerin her biri kendi bölgelerindeki ilk Hilton oteli olacak:

185 odayla 2025 yılında açılması beklenen Hampton by Hilton İzmir Bornova İzmir’in sahil şeridi ile şehrin geri kalanı arasındaki ana bağlantı yoluna yakın bir konumda yer alacak.

Bitlis Kalesi’ne birkaç adım mesafede yer alan Hilton Garden Inn Bitlis, 112 oda, bir restoran, bir bar, bir fitness merkezi ve iki toplantı salonuyla 2026 baharında açılacak.

Hilton Garden Inn Tarsus, Hilton’un antik kentteki ilk tesisi olacak. 2026 yılında açılması planlanan otelde 170 oda bulunacak. Ayrıca konuklara kahvaltı alanı ve bar bulunan açık hava yemek terası, dört toplantı salonu ve bir spor salonuna erişim imkânı sunulacak.

2026 yılında Türkiye’nin en büyük metropolü İstanbul’da açılışı yapılacak yeni otel Hilton Garden Inn Pendik’te 136 oda, tüm gün açık yemek alanı, lobi bar, fitness merkezi ve altı toplantı salonu bulunacak.

Antalya’nın Aksu bölgesinde yer alacak Hilton Garden Inn Antalya da 2026 yılında misafirlerini ağırlamaya başlayacak. Tesiste 116 oda, bir lounge, restoran, bar, fitness merkezi ve iki toplantı salonu bulunacak. Otelin sunduğu olanaklar arasında bir ana havuz alanı, özel bir çocuk havuzu ve bir çocuk oyun alanı da yer alıyor.

Hampton by Hilton Düzce’nin 2026 yılında açılması ve tesiste 120 oda bulunması planlanıyor. Şehir merkezine arabayla beş dakikalık mesafede yer alan otelde iki toplantı salonu ve bir fitness merkezi bulunacak.

Hilton Garden Inn Torbalı’nın 2027 yılında açılması hedefleniyor. Metropolis antik kentinin yakınında yer alan tesiste 122 oda, bar ve fitness merkezi bulunacak.

Hilton Garden Inn Adıyaman’da 120 odanın yanı sıra uzun süreli konaklama imkânı sunan 38 adet oda, dört toplantı salonu ve bir fitness merkezi bulunacak. Tesisin 2027 yılında faaliyete geçmesi planlanıyor.

Hem iş hem tatil amaçlı seyahat edenlere hitap eden bu oteller, iki Hilton markasının farklı hizmet standartlarını yansıtan şık konaklama deneyimi ve özel olanaklar sunacak. Türkiye genelinde halihazırda Hampton ve Hilton Garden Inn markaları altında faaliyet gösteren 38 otel bulunuyor. Yeni yapılan anlaşmalarla bu otellere ek olarak yeni oteller de Hilton portföyünde odaklı hizmet anlayışını benimseyecek.

2025 Hilton için Türkiye’de Bir Dönüm Noktası Yılı Olacak

Gelecek yıl Hilton, Türkiye’deki 70. yılını kutlayacak. Ülke genelindeki on yeni anlaşmaya ek olarak, Hilton’un amiral gemisi markası altında Hilton İstanbul Airport ile şirket, Türkiye’deki en popüler lokasyonlardan birinde varlığını daha da güçlendirecek. Hilton Hotels & Resorts, havalimanı otelciliği alanında yenilikçi adımlar atmaya devam ederken, 2025 yazında Hilton İstanbul Airport’un açılışıyla Türkiye’deki ilk havalimanı otelini hayata geçirerek sektördeki liderliğini pekiştirecek.

Ayrıca, İstanbul’un ikonik yapılarından biri olan Hilton Istanbul Bosphorus, şu anda kapsamlı bir restorasyon sürecinden geçiyor. Havuz alanı ve yeniden tasarlanan birçok oda, restorasyon tamamlanmadan önce misafirlere hizmet vermeye başladı. Restorasyonun önümüzdeki sene tamamlanması planlanıyor.

Tüm Hilton otellerinin misafirleri, ödüllü Hilton Honors misafir sadakat programından yararlanabiliyor. Program, doğrudan Hilton’dan rezervasyon yapan 200 milyondan fazla üyenin otel konaklamaları ve deneyimleri için puan kazanmasını sağlıyor. Hilton Honors üyeleri ayrıca oda seçme, temassız check-in ve özel üye indirimleri gibi ödüllere ve avantajlara anında erişebiliyor.

Kaynak: Turizm Ajansı

Resmi Gazete’de yayınlandı Elazığ’a yeni bir OSB kurulacak

Resmi Gazete’de yayınladı Elazığ’ın o ilçesinde Organize Sanayi Bölgesi kurulacak.

27 Kasım Çarşamba günü yayınlanan 32735  sayılı Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı karar ile Kovancılar ilçesine Organize Sanayi Bölgesi  kurulması kararlaştırıldı.

9165 sayılı kararda; “Kovancılar ilçesinde bulunan ve ekli haritada sınırları gösterilen alanın Elazığ Kovancılar Sanayi alanı olarak belirlenmesine 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunun geçici 17’inci maddesi gereğince karar verilmiştir” denildi.

ROF DR. EROL KELEŞ MÜJDESİNİ VERMİŞTİ

8 Kasım’da yapılan Ak Parti Kovancılar 8. olağan kongresinde konuşan Ak Parti Elazığ Milletvekili Prof. Dr. Erol Keleş “ Sanayi ve Teknoloji Bakanımız sayın Mehmet Fatih Kacır imzayı attı. Karakoçan, Kovancılar ve Palu Organize Sanayi Bölgesi kurulacak. Hayırlı uğurlu olsun” ifadelerini kullanmıştı.

Kaynak: Elazığ Hakimiyet Haber

Şanlıurfa Gıda İhtisas OSB ve 25 fabrika hizmete açıldı

Şanlıurfa Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (ŞUGİOSB) törenle açıldı. Törende ayrıca 8 tanesi ŞUGİOSB sınırları içerisinde yer alan ve toplam yatırım tutarı 9,1 milyar liraya ulaşan gıda, tekstil, çimento, metal profil sektörlerinden 25 fabrikanın da toplu açılışı gerçekleştirildi.

Şanlıurfa’da yetiştirilen tarım ürünlerini yüksek katma değerli ürünlere dönüştürmek amacıyla 2018 yılında kurulan ve 2023 yılı sonu itibarıyla altyapı yatırımları tamamlanan Şanlıurfa Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (ŞUGİOSB) Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın katılımıyla düzenlenen törenle açıldı. Törende ayrıca 8 tanesi ŞUGİOSB sınırları içerisinde yer alan ve toplam yatırım tutarı 9,1 milyar liraya ulaşan gıda, tekstil, çimento, metal profil sektörlerinden 25 fabrikanın da toplu açılışı gerçekleştirildi. Açılan yeni fabrikaların yarattığı toplam istihdamın 2 bin 400 kişi olduğu açıklandı.

Törenin açılış konuşmasını gerçekleştiren ŞUGİOSB Başkanı ve Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, ŞUGİOSB sayesinde Urfalı çiftçilerin alın teri ürünlerinin en iyi şekilde değerlendirileceğini kaydetti. Kentin sadece bir tarım şehri olarak değil, tarımın sanayiye dönüştüğü, diğer sanayi kollarında da hızla gelişen bir sanayi şehrine doğru yol aldığını ifade eden Şıldak, “235 hektar alan üzerine kurulan ŞUGİOSB’de oluşturduğumuz 164 parselden 163’ünün tahsis edildi. Ülkemizin 341’inci OSB’si olan ŞUGİOSB Şanlıurfa Gaziantep Karayolu›nun 21. kilometresinde bulunuyor. 2023 sonu itibariyle başladığımız altyapı ve elektrik yapım işleri Bakanlığımızın tahsis ettiği 183 milyon TL ödenekle tamamlandı. Bir adet boş sanayi parselimiz mevcut. 20 katılımcımız üretime başlamış durumda iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatlarını aldı. 139 firmamızın da inşaatı devam ediyor. Bölgemizde faaliyet gösteren fabrikalarımız bünyesinde şu an için 440 kişi istihdam ediliyor” dedi.

“Şanlıurfamızı bir cazibe merkezi olarak nitelendirdik”

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ise 22 yıl önce Şanlıurfa’da sadece 1 OSB varken bugün bu sayının 5’e yükseldiğini ifade etti. Şanlıurfa’da yaptıkları yatırımlara değinen Kacır, şunları söyledi: “22 yıl önce KOSGEB tarafından desteklenen KOBİ sayısı bir elin parmaklarını geçmiyordu. Son 22 yılda bu rakamı 21 bine yükselttik ve KOBİ’lerimize 4,5 milyar lira destek sağladık. Şanlıurfa’da geleceğin bilim insanlarını keşfetme, gençlerimizin potansiyellerini ortaya çıkarma, bilimsel çalışmaları destekleme adına kararlılığımız sürüyor. 20242028 dönemi Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejimizde ve bölge planımızda Şanlıurfamızı çevresine hizmet veren bir cazibe merkezi olarak nitelendirdik. Şanlıurfa’da başta gıda, tekstil, giyim eşyaları ve deri ile ilgili sektörlerde sektörel odaklanmayı, katma değer artışını, ölçek büyütmesini ve markalaşmayı destekleyeceğiz. Yakında Yerel Kalkınma Hamlesi Teşvik Programı kapsamında toplam yatırımı 50 milyon dolara ulaşan selüloz, selüloz asetat, taş yünü, temizlenmiş yün ve yün ipi üretim tesislerini Şanlıurfa’ya kazandıracağız.”

Kaynak: ekonomigazetesi

Başkan Derya Bulut, Güne OSB Ziyareti ile Başladı

Kırklareli Belediye Başkanı Derya Bulut, güne Kırklareli Organize Sanayi Bölgesi’ni (OSB) ziyaret ederek başladı. Başkan Bulut, bölgedeki sanayicilerle bir araya gelerek OSB’nin kent ekonomisine katkıları hakkında bilgi aldı. Ziyaret sırasında Başkan Bulut, üretim ve istihdamın artırılmasına yönelik projelere destek vermeye hazır olduklarını belirtti.

“Ekonomik ve Sosyal Kalkınma İçin Birlikte Çalışıyoruz”

Ziyaretin ardından açıklamalarda bulunan Derya Bulut, Kırklareli Organize Sanayi Bölgesi’nin, kentin ekonomik kalkınmasında önemli bir rol üstlendiğini ifade etti. “Kentimizin üretim gücüne katkı sağlayan OSB ile iş birliği içinde çalışarak Kırklareli’mizi ekonomik ve sosyal olarak daha da ileri taşımak için hep birlikte emek vermeye devam edeceğiz.” dedi. Bulut, sanayi bölgelerinin sadece ekonomik değil, sosyal ve kültürel kalkınmaya da katkı sunduğunun altını çizdi.

Üretim Gücü ve İstihdam Odaklı Çalışmalar

Başkan Derya Bulut, Kırklareli OSB’deki işletmelerin bölge istihdamına önemli katkılar sağladığını belirtti. Yerel yönetim olarak sanayi bölgelerinin altyapı ihtiyaçlarını karşılamak ve yeni yatırımlara uygun bir ortam hazırlamak için çalışmalar yaptıklarını vurguladı. Bulut, “Sanayicilerimizle omuz omuza çalışarak hem üretimi hem de bölge halkının yaşam kalitesini artırmayı hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Kırklareli’nin Geleceği İçin Güçlü İş Birlikleri

Ziyaret, yerel yönetim ile sanayi sektörü arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesi adına önemli bir adım olarak değerlendirildi. Başkan Bulut, OSB yönetimi ile gerçekleştirilen görüşmelerin ardından, Kırklareli’nin ekonomik anlamda daha güçlü bir konuma gelmesi için gereken tüm desteği sağlayacaklarını ifade etti. Bu tür ziyaretlerin, bölgenin geleceğini planlama noktasında kritik bir öneme sahip olduğunu belirtti.

Kaynak: yesilyurtgazete

TÜİOSB’de yüzde 90 doluluk oranına ulaşıldı

Tarsus Tarımsal Ürün İşleme Organize Sanayi Bölgesi’nde (TÜİOSB) yüzde 90 doluluk oranına ulaşıldığını açıklayan Yönetim Kurulu Başkanı Gül Akyürek Balta, ek genişleme alanına başvuru taleplerini almaya başladıklarını bildirdi.

TÜİOSB Yönetim Kurulu Başkanı ve Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu Yönetim Kurulu Üyesi Gül Akyürek Balta; TÜİOSB’nin endüstri 4.0 felsefesine uygun, AB Yeşil Mutabakatı’nın tüm kriterlerini karşılayan ve ikiz dönüşümü gerçekleştiren bir OSB olarak genişleme alan taleplerinin onaylandığı söyledi. Tüm dünyanın gerçekleştirmek istediği yeşil dönüşümü kuruluşundan itibaren doğası haline getiren TÜİOSB’deki altyapı ihalesinin sonuçlandığını ve işletmelerin 2025 yılında faaliyetlerine başlayacağını aktaran Gül Akyürek Balta, “Mevcut alanımız yüzde 90 doluluk oranına ulaşınca Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımıza ek alan başvurusunda bulunduk. 125 ha’lık ek alan başvurumuz onaylandı. Böylelikle ek alan başvuru taleplerini de almaya başladık. 2025, TÜİOSB ve ülkemiz için çok özel bir yıl olacak” dedi.


Rekabet üstünlüğü sağlayacak
Temel altyapıda sıfır atık belgesi alınmasına ilişkin sürecin başladığını bildiren Balta, TÜİOSB’nin yatırımcılarına küresel rekabet üstünlüğü ve dünya markası olma fırsatını sağlayacağına dikkat çekerek, “Bir OSB’nin yeşil doğması onun bu niteliğini devamlı olarak sağlayabileceği anlamına gelmiyor. Doğmaktan daha zoru belki de sürdürülebilir bir yeşil OSB olarak kalabilmektir. TÜİOSB olarak OSB’lerde yeşil sürdürülebilirlik kriterlerini geliştirip devamlı kılmak hedefi bizi diğer kardeş OSB’ler gibi motive eden en önemli unsurdur” diye konuştu.

“Yüksek değer elde edilecek”
‘Tarladan Çatala Değer Zinciri’ projesiyle TÜİOSB’de üretilen ürünlerin, yüksek teknolojili donanım ve yazılımlarla marketten tüketicinin eline ulaşana kadar her aşamasının izleneceğini ifade eden Balta, “Ürünlerin ekiminden hasadına ve üretim tesislerine ulaşana kadar geçirdiği tüm yolculuğu, üretim tesislerinde diğer yarı mamullerle bir araya getirilip paketli ürün haline gelene kadar geçirdiği her aşamayı izleyeceğiz. Kurduğumuz ekosistemle elde edilen yüksek katma değerli ürünlerin ihracat pazarlarında hak ettiği değeri bulması için tarladan çatala değer zincirinin izlenebilirliğini gösteren DigiGreenFoodValley sertifikasyonunu da oluşturduk” ifadelerini kullandı.

Sürdürülebilir enerji ve avantajlar
Üretim süreçlerinde enerjinin sürdürülebilir, temiz ve yenilenebilir kaynaklardan sağlanmasının en önemli önceliklerinden olduğunu vurgulayan Balta, “Bölgemiz bu anlamda şanslı. Çünkü Akdeniz Bölgesi, güneşlenme potansiyeli açısından Türkiye’de ikinci sırada yer alıyor. Biz de bu potansiyeli değerlendireceğiz. Katılımcılarımızdan yenilenebilir enerji kullanacaklarına dair taahhütname alıyoruz. Fabrika çatı alanlarının verimli kullanılması halinde, yaklaşık 80 MW elektrik enerjisi üretilmesi mümkün. Potansiyelin şebeke bağlantısıyla ortak santralden dağıtılması durumunda uygun maliyetli, sürdürülebilir ve temiz enerji sağlanması diğer hedeflerimiz arasında” şeklinde konuştu.

Kalbinde lojistik var
TÜİOSB’de kurulacak Ortak Lojistik Merkezi’nin depolama maliyetlerini minimize edeceğini dile getiren Gül Akyürek Balta, sözlerini şöyle noktaladı: “Böylece yüksek katma değerli ürünlerin ihracat pazarlarında hak ettiği değeri bulması sağlanacak. Bölgemizin Çukurova havzasında bulunması, yeni hizmete açılan Çukurova Uluslararası Havalimanı ve Mersin Limanı’na yakınlığı göz önüne alındığında, firmalarımızın değer zincirindeki ilk maddesi olan ‘hammaddeye yakınlık ve lojistik öncelik’ doğası gereği sağlanmış olmaktadır. Lojistik imkânların öne çıktığı bir sektörde havalimanı yakınlığının sağlayacağı hızlı ulaşım ve uzak coğrafyalara ulaşma imkânı, yatırımcılarımıza büyük avantajlar sağlayacak.”

Kaynak: Ekonomim

Eskişehir OSB’de hedef, 2030’a kadar 50 milyon metrekareye çıkmak

Türkiye’nin en büyük organize sanayi bölgelerinden olan Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi (EOSB), modern altyapısı, genişleme hedefleri ve güçlü üretim kapasitesiyle ülkemizin sanayi politikalarına liderlik ediyor. 34 milyon metrekarelik devasa alanıyla dikkat çeken EOSB, sadece Eskişehir’in değil, tüm Türkiye’nin sanayi üretiminde öncü bir rol oynadığını belirten EOSB Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Küpeli, “EOSB’nin mevcut başarısı ve 2030 hedefleri, Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınmasında kritik bir rol üstleniyor” açıklamalarında bulundu.

Türkiye’nin sanayi üretimine yön veren EOSB, büyüklüğü, ihracat kapasitesi ve teknoloji odaklı yatırımlarıyla ülke ekonomisine büyük katkılar sağlıyor. Türkiye’nin en büyük organize sanayi bölgesi unvanına sahip olan EOSB, 34 milyon metrekarelik alanı, modern altyapısı ve yenilikçi vizyonuyla dikkat çekiyor. EOSB Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Küpeli, bölgenin mevcut durumu ve hedefleri hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Eskişehir OSB’nin Türkiye’nin en büyük organize sanayi bölgelerinden biri olduğuna dikkat çeken Nadir Küpeli, “Eskişehir OSB olarak 34 milyon metrekarelik bir alanda faaliyet gösteriyoruz ve bu geniş alanın 23 milyon metrekaresi dolmuş durumda. Sanayi alanlarımızın doluluk oranı yatırımcılarımızın ilgisini ve güvenini gösteriyor. Hedefimiz, 2030 yılına kadar toplam alanımızı 50 milyon metrekareye çıkararak Türkiye’nin en etkin sanayi merkezlerinden biri olma pozisyonumuzu güçlendirmektir” dedi. İstihdam hedeflerine değinen Küpeli, “Şu anda Eskişehir OSB’de 49 bini aşkın kişi çalışmaktadır. 2025 yılı sonunda bu sayıyı 50 binin üzerine çıkmasını, 2030 yılına kadar ise 75 bine çıkarmayı hedefliyoruz. Yeni sanayi tesislerinin devreye girmesiyle hem bölge ekonomisine hem de gençlerimizin istihdamına önemli katkılar sağlamaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Savunma, havacılık, raylı sistemler ve beyaz eşya sektörleri öncü

Eskişehir OSB’nin savunma ve havacılık sektörü ile raylı sistemler ve beyaz eşya sektöründe kritik bir rol üstlendiğini belirten Küpeli, Eskişehir’in ihracattaki önemine dikkat çekerek, “2023 yılında Eskişehir’in toplam ihracatı 4,3 milyar dolar seviyesine ulaştı. Bunun 2,2 milyar dolardan fazlası OSB’mizdeki firmalarımız tarafından gerçekleştirildi. 2024 yılı sonunda bu rakamın 4,5 milyar doları geçmesini bekliyoruz. Havacılık sanayimiz 436 milyon dolarlık ihracat hacmine ulaşmış durumda ve Türkiye genelinde yüksek teknoloji net ihracatında yüzde 15’in üzerinde bir pay ile lider şehiriz. 2030 hedefimiz ise OSB’den yapılan ihracatımızı 5 milyar dolara ve yüksek teknoloji ürünlerinin payını yüzde 20’ye çıkarmaktır” ifadelerinde bulundu.

“Dijital Dönüşüm ve teknoloji üretiminde öncüyüz”

Eskişehir OSB’nin dijital dönüşüm ve teknoloji geliştirme çalışmalarına liderlik ettiğini belirten Küpeli, “Türkiye’de ilk kez dijital dönüşüm merkezini OSB’mizde hayata geçirdik. Lora-Wan teknolojisi sayesinde bu, dünyadaki sanayi merkezleri arasında benzersiz bir proje oldu. Ayrıca Teknoloji Geliştirme Bölgemiz (ETGB) ile sanayimizin AR-GE ve inovasyon kabiliyetlerini artırıyoruz. Bugün 140’tan fazla firma, 1400 AR-GE personeli ve 300’den fazla proje ile teknolojik dönüşümde önemli bir noktadayız” dedi.

Son yıllarda temiz enerjiye yaptıkları yatırımlara dikkat çeken Küpeli, “2022 yılında yalnızca 7 adet olan Güneş Enerji Santrali (GES) sayısı, 2024 yılı itibarıyla 77’ye ulaşarak 11 katlık bir artış gösterdik. Kurulu güç kapasitesi ise 2 yıl içerisinde 7 megavattan 65 megavata çıkarıldı. Bu yatırımlar, bölgenin karbon ayak izini azaltırken enerji maliyetlerini düşürerek sanayicilerin rekabet gücünü artırıyor. GES yatırımlarıyla çevresel sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmayı amaçlayan Eskişehir OSB, bölgedeki sanayicilere de yeşil enerji kullanımını teşvik ediyor. Ancak altyapı kısıtlamaları ve teşvik düzenlemelerinde yaşanan belirsizlikler, bu alandaki büyümeyi sınırlayabiliyor. Türkiye’de hızla artan elektrikli araç satışlarına paralel olarak Eskişehir OSB de şarj altyapısını güçlendiriyor. 2022 yılında alınan lisansla devreye giren 51 adet elektrikli araç şarj istasyonu aktif olarak hizmet veriyor. “EEE Energy” adlı mobil uygulamamızla kullanıcılar, şarj istasyonlarını kolayca yönetebiliyor. Bu yatırımlar, sıfır karbon salınımlı ulaşımı desteklerken, Eskişehir OSB’yi Türkiye’nin en yeşil OSB’si olma konumunda daha da ileri taşıyoruz. Yine bu kapsamda binlerce ağaç fidanını her sene OSB alanı içinde toprakla buluşturuyoruz” dedi.

Eskişehir OSB’nin nitelikli iş gücü yetiştirme vizyonuna da vurgu yapan Küpeli, mesleki eğitim çalışmaları hakkında bilgi verdi: “Özel EOSB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisemiz ve Mesleki Edindirme ve Geliştirme Merkezimiz (MEGEM) ile nitelikli iş gücü yetiştiriyoruz. MEGEM’de bugüne kadar 2 binden fazla genç eğitim aldı ve yüzde 98’i sanayimizde istihdam edildi. Sanayimizin nitelikli iş gücüne olan talebi bu projelerimizin ne kadar isabetli olduğunu gösteriyor.”

“Ülkemizin ekonomik kalkınmasına destek olmaya devam ediyoruz”

EOSB’nin 23 yıllık gelişim hikayesine dikkat çeken Küpeli, şunları söyledi: “2000 yılında Eskişehir OSB’de çalışan sayısı 14 bin iken bugün bu rakam 49 bine ulaştı. O dönemde 120 milyon dolar olan ihracatımız, 2023 sonunda 2,2 milyar dolara yükseldi. 23 yıllık bu sürede OSB’den yatırımcılara toplam 10,5 milyon metrekarelik bir alan tahsis etmişiz. Bunun 4 milyon metrekaresini ise 2017 yılında yönetim olduğumuz son 7 yıllık dönemde gerçekleşmiştir. 2000 yılında Eskişehir OSB’deki toplam firma sayısı 256 iken şimdi 896’ya ulaştı. Faaliyette olan firma sayısı 193 adetten 659’a ulaştı. 2000 yılında OSB’deki kuruluşlarımızın toplam ihracatı 120 milyon dolarlar düzeyinde iken, bu rakam 2023 yılı sonunda 2,2 milyar dolara ulaştı. 2000 yılında OSB’deki tüm kuruluşlar 266 milyon kwh/yıl elektrik tüketirken 2023 yıl sonu itibariyle bu rakam 1 milyar kwh/yıla ulaşmıştır. Aynı dönemde doğalgaz tüketimi ise 107 milyon m3/yıl’dan 237 milyon m3/yıl’a ulaşmıştır. Bu başarılarımız, Eskişehir OSB’nin ülkemiz sanayisinin geleceğinde ne kadar stratejik bir rol oynadığını gösteriyor. İlerleyen yıllarda da altyapımızı özellikle dijital ve akıllı yapay zeka kullanımı yönünden daha da geliştirmeye devam ederken, ihracat potansiyelimizi artırarak ve sanayicilerimize daha fazla yatırım alanı sunarak ülkemizin ekonomik kalkınmasına destek olmaya kararlıyız.”

Kaynak: Ekonomim

Gersan Elektrik’ten (GEREL) İstanbul Anadolu Yakası OSB açıklaması

Gersan Elektrik Ticaret ve Sanayi A.Ş. (GEREL) tarafından 26 Kasım 2024 tarihinde Kamuyu Aydınlatma Platformu’na yapılan bildirimde İstanbul Anadolu Yakası Organize Sanayi Bölgesi Genişleme Alanı İptali hakkında açıklama yapıldı.

Gersan Elektrik'ten (GEREL) İstanbul Anadolu Yakası OSB açıklaması HABERLER, Gündemdekiler, Şirket Haberleri Rota Borsa

Gersan Elektrik Ticaret ve Sanayi A.Ş. hisse haberleri

Açıklamada, Şirketin 13.06.2024 tarihli Özel Durum Açıklaması ile Kamuoyu ile paylaşmış olduğu;

İstanbul Anadolu Yakası Organize Sanayi Bölgesinin Genişleme Faaliyeti Kapsamında 10.000 m2’lik bir parselin satın alınması ve bu kapsamda yeni yatırım yapılmasına yönelik Yönetim Kurulu kararının akabinde, OSB Merkezinde yapılan 22.11.2024 tarihli İstanbul Anadolu Yakası OSB Olağanüstü Genel Kurulu Kararı neticesinde OSB ile TOKİ arasında genişleme kapsamında satın alınması planlanan arazi hususunda anlaşmazlık çıkması ve tarafların karşılıklı müzakereleri neticesinde bir uzlaşmaya varılamaması, nihai durumda yeni fiyatlamaların yapılacak yatırımların maliyetlerini önemli ölçüde artıracağı ve sonuç olarak yapılacak yatırımların verimliliğine yönelik olumsuz etkileri gerekçesiyle oyçokluğu ile iptal edilmesi hususunda, şirketin yeni yatırım sürecinin ne şekilde planlanacağının ileri tarihlerde yapılacak Yönetim Kurulu Toplantısı ve/veya Toplantıları neticesinde belirleneceği ifade edildi.

Kaynak: Rota Borsa

Kocaer Çelik (KCAER) 2030 vizyonunu açıkladı

Kocaer Çelik Sanayi ve Ticaret A.Ş. (KCAER) tarafından 21 Kasım 2024 tarihinde Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan bildirimde 2030 vizyonu hakkında açıklama yapıldı.

Kocaer Çelik (KCAER) 2030 vizyonunu açıkladı HABERLER, Gündemdekiler, Şirket Haberleri Rota Borsa

Kocaer Çelik Sanayi ve Ticaret A.Ş. hisse haberleri

Açıklamada Sermaye Piyasası Kurulu’nun II-15.1 sayılı Özel Durumlar Tebliği’nin “Geleceğe Yönelik Değerlendirmelerin Kamuya Açıklanması” başlıklı 10. maddesi çerçevesinde,

Şirketin Yönetim Kurulu şirketin 2030 vizyonunun kabul edilmesine ve bu hususların kamuya açıklanmasına karar verildiği belirtildi.

Kaynak: Rota Borsa

YERLİ İNŞAAT ŞİRKETİ, MODERN MİMARİYE YÖN VERİYOR

Enflasyonist baskı ve girdi maliyetlerindeki artış, pek çok sektörü etkisi altına alırken inşaat sektörü toparlanma turlarına başladı. İnşaat sektöründe yarım asırlık tecrübesiyle birçok konut projeleri hayata geçiren yerli şirket hem ülke ekonomisine katkıda bulunuyor hem de modern yapı anlayışını geniş kitlelerle buluşturuyor.

Son dönemde küresel çapta yaşanan yüksek enflasyonist baskı ve girdi maliyetlerindeki artış, pek çok sektörü etkisi altına alırken inşaat sektörü toparlanma turlarına başladı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, inşaat ciro endeksinin 2024’ün ilk 8 ayında %75 arttığı kaydediliyor. Bu başarının temel itici güçleri arasında zamana meydan okuyan projelere imza atan yerli şirketlerin izlediği strateji ve kalite, sürdürülebilirlik gibi benimsediği ilkeler yer alıyor. İnşaat sektöründe yarım asırlık tecrübesiyle birçok konut projesini hayata geçirdiklerini aktaran Kadıoğlu Grup İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Candar Kadıoğlu, inşaat endüstrisinin dinamiklerini değerlendirirken faaliyetleri hakkında da bilgi verdi.

Modern yaşamın standartlarını yeniden belirliyoruz”

İstanbul’un modern gelişim sürecine katkıda bulunurken sektördeki dinamiklere de yön veren şirketler arasında yer aldıklarını vurgulayan Candar Kadıoğlu, “İstanbul’da son 5 yılda konut fiyatları %100’ün üzerinde arttı. Sektör rekabetin her geçen gün tırmanmasıyla daha da değer kazanıyor. Biz de benimsediğimiz mükemmeliyetçi yaklaşımımızla hayata geçirdiğimiz projeler aracılığıyla sektörün mücadeleci grafiklerini konut yatırımcıları için avantaja çeviriyoruz. Son olarak Livapark Konakları Şile isimli büyük ilgi gören projelerimizle modern yaşamın standartlarını yeniden tanımlıyoruz” dedi.

Yönetim anlayışımız dürüstlük ve şeffaflık üstüne kurulu”

Türkiye’de inşaat sektörünün ülke ekonomisinin büyümesinde kritik rol oynadığının altını çizen Kadıoğlu Grup İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Candar Kadıoğlu, “İnşaat sektöründeki 2 milyonun üzerindeki çalışan, inşaat sektörünün hem istihdama hem de ülke ekonomisine katkısını gözler önüne seriyor. Ekonomiyi bu denli etkileyen sektöre 50 yılı aşkın süredir hizmet veren bir marka olarak, zamana meydan okuyan kalıcı yapılar inşa ediyoruz. Kurucumuz Harbihan Kadıoğlu’nun ticari ilkeleri olan dürüstlük, şeffaflık ve doğruluk bugün markamızın yönetim anlayışını şekillendiriyor. Bu ilkeler doğrultusunda Türkiye genelinde sektördeki liderler arasında konumlanıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Modern mimari anlayışımızla yaşam standartlarını yükseltiyoruz”

Projelerinde inovasyonu, kaliteyi ve müşteri odaklı yaklaşımı ön planda tutarak, modern şehirleşmenin önemli aktörlerinden biri haline geldiklerini belirten Candar Kadıoğlu, “Şile’nin doğal güzellikleriyle çevrili villa projemiz Livapark Konakları Şile, estetik mimari anlayışla güvenliği, doğallığı ve konforu bir araya getiriyor. Her villanın kendi bahçesi, yüzme havuzu ve geniş yaşam alanları bulunuyor. İstanbul’un stresli şehir yaşamından uzak, doğa ile iç içe bir yaşam arayanlar için eşsiz bir alternatif oluşturuyor. Modern mimari anlayışımız ve sürdürülebilirlik odaklı projelerimizle, yaşam standartlarını yükseltiyoruz. İstanbul’un hızla büyüyen inşaat sektöründe yeni bir standart belirliyoruz. İstanbul’un en değerli ve merkezi bölgelerinden biri olan Kadıköy Sahrayicedit’te 930 metrekare arasa üzerinde 750 metrekarelik bir bina yapımına başladık. 100 cm yükseklikte ve tamamı 20’lik nervürlü demir kullanılarak radyo temel üzerine oturtuldu. Yeni teknoloji ve sağlamlığın ön planda olduğu proje toplam 2 dükkan ve 24 daireden oluşacak. 2025 yılının Kasım ayında ise teslim etmeyi planlıyoruz” şeklinde konuştu.

“Gelecek nesillere sürdürülebilir, sağlıklı ve modern yaşam alanları kazandırmak istiyoruz”

Kadıoğlu Grup İnşaat Ortağı Birhan Kadıoğlu Kurulduğumuz günden itibaren müşteri memnuniyetine, güvene ve kaliteye önem veriyoruz. Her projemizde bu önceliklerimizle fark sunmayı sürdürüyoruz. 2024 ve sonrasında da işlerinde uzman çalışanlarımız, sektörde deneyimli iş ortaklarımızla büyüme hedeflerimize emin adımlarla ilerliyoruz. Sürdürülebilir yapı malzemeleri kullanımı ve çevre dostu projelere öncelik veriyoruz. Gelecek nesillerine sağlıklı ve modern yaşam alanları kazandırmak istiyoruz. Önümüzdeki projelerimiz arasında İstanbul’un yeni gelişen bölgelerinde hayata geçirilecek karma konut ve ticaret merkezleri yer alıyor. İstanbul’un gelişen siluetine değer katmayı ve modern, güvenilir yapılarla geleceği şekillendirmeye devam etmeyi kendimize misyon ediniyoruz” dedi.

Kaynak: yapitrend

Ulaştırmaya 3 trilyon TL yatırım

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu,  yatırım portföyünde bulunan 2 bin 667 projeye 2 trilyon 295 milyar lira yatırım gerçekleştireceklerini açıkladı. 2024 yılında 28 ilde toplam yatırım tutarı 112 milyar lira olan 50 projeyi tamamladıklarını belirten Uraloğlu, 2025 yılı yatırım bütçesini geçen yıla göre yüzde 26.9 oranında artışla 482 milyar lira olarak teklif ettiklerini söyledi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, Meclis Plan Bütçe Komisyonuna yaptığı sunumda, demiryolu hat uzunluğunu, 2028’de 17 bin 287 kilometreye çıkarmayı hedeflediklerini, 2028 yılına kadar mevcutta devam eden 3 bin 92 kilometre hızlı tren hattını ise tamamlamayı planladıklarını belirtti. Uraloğlu, lojistik sektöründe demiryolu kullanımın artırmak için 439 km olan iltisak hatlarının uzunluğunu 2028 yılına kadar 608 km’ye çıkaracaklarını söyledi.

Uraloğlu, devam eden demiryolu projelerine ilişkin olarak şöyle konuştu: “2028 yılına kadar  devam eden 3 bin 92 kilometre hızlı tren hattımızı tamamlamayı planlıyoruz.; Ankara-İzmir hızlı demiryolu hattı sayesinde 824 kilometre olan mevcut hat uzunluğu 505 kilometreye düşerek, 14 saatlik seyahat süresi yaklaşık 3.5 saate inecek. 312 kilometre uzunluğundaki Mersin-Adana-Osmaniye ve Gaziantep hızlı tren hattı ile 6 buçuk saat olan seyahat süresi 2 saat 15 dakika olacak. Bandırma- Osmaneli Hızlı Tren hattında ise Bursa – Osmaneli kesimi 2025 yılı sonunda, Bandırma-Bursa arası ise 2028 yılında hizmete girecek. Proje tamamlandığında, Ankara-Bursa ve Bursa-İstanbul 2 saat 15’şer dakika olacak. 229 kilometrelik Halkalı-Kapıkule Hızlı Tren Hattı ile yolcu seyahat süresi 4 saatten 1.5 saate; yük taşıma süresi ise 6.5 saatten 3.5 saate düşecek.”

Ankara-Sivas hızlı demiryolu ile entegre olan Yerköy – Kayseri Hızlı Tren Hattı Ankara-Kayseri arasında 7 saat 47 dakika olan ulaşım süresinin 2 saate ineceğini belirten Uraloğlu, Konya-Karaman hızlı tren projesinin devamı olan 135 kilometrelik Karaman-Ulukışla hızlı tren projesinin yapımına da devam ettiklerini söyledi. Uraloğlu, Zengezur Yolu bağlantısını sağlayacak 224 kilometrelik Türkiye kesimi olan Kars – Iğdır – Aralık – Dilucu Demiryolu Hattı ve Dörtyol – Hassa Otoyol ve Demiryolu Bağlantısı Projelerinin yapımına başlayacaklarını açıkladı.

Fiber Ağ Uzunluğu 20 bin 141 Kilometreye Çıkacak

2035’te her iki araçtan birinin elektrikli olması, paylaşımlı seyahat oranının yüzde 14’e, internet erişimli bağlantılı araçların oranının ise yüzde 68’e ulaşmasının beklendiğini belirten Bakan Uraloğlu, “Kooperatif AUS test ve Uygulama Koridoru ile yenilikçi teknolojilerin ülkemizde uygulanması testlerini gerçekleştiriyoruz. Akıllı ulaşım sistemlerini yaygınlaştırmak için 4 bin 675 kilometresi otoyollarda olmak üzere 7 bin 747 kilometrelik fiber optik ağı uygulamasını yaptık. Toplamda altyapımızı 5 bin 141 kilometresi otoyollarda olmak üzere 20 bin 141 kilometreye çıkaracağız” dedi.

■ “11 İldeki 34 Lokasyonda 5G Şebekesi Kuruluyor”

Haberleşme sektörüne ilişkin verileri de paylaşan Bakan Uraloğlu, Uçtan Uca Yerli ve Millî 5G Haberleşme Şebekesi Projesi ile haberleşme altyapısındaki dışa bağımlılığı ortadan kaldırmayı amaçladıklarını belirterek, 11 ildeki 34 lokasyonda 5G şebekesi kurularak izinler kapsamında testlerin gerçekleştirildiğini kaydetti.

Kaynak: ekonomigazetesi

Tokat Otobüs Terminali Yenileniyor

Tokat Belediyesi tarafından yürütülen otobüs terminali yenileme çalışmalarında sona gelindi. Peronlar, ortak kullanım alanları, tuvaletler ve bekleme alanları baştan sona yenilendi, peyzaj çalışmaları ise devam ediyor.

Tokat Belediyesince Şehirlerarası Otobüs Terminali’nde yürütülen yenileme çalışmalarında sona gelindi.

Tokat Otobüs Terminali’nde peron bölümlerinin asfaltı, ortak kullanım alanları, tuvaletler, mescit ve bekleme alanlarının baştan sona yenileme, temizlik ve bakım çalışmaları tamamlandı.

Terminal ön kısmında asfalt ve peyzaj çalışmaları ise tamamlanmak üzere.

Belediye Başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu, terminal binası ön kısmında bulunan alanda devam eden çalışmaları inceledi.

Yazıcıoğlu, çevre düzenleme ve peyzaj çalışmalarının sürdüğünü belirterek, “Yeşil alanlara yeni düzenlemeler yaparak banklar ve oturma grupları ekliyoruz. Vatandaşlarımızın daha rahat ve temiz ortamda hizmet alabilmesi için tuvalet tadilatını da tamamladık. Fen İşleri Müdürlüğü asfalt ekiplerimiz dün gece boyunca terminal ön kısmında, dolgu, sıcak asfalt çalışmalarını tamamladı. Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekiplerimiz ise peyzaj çalışmalarını sürdürüyor. Şehrimizin aynası konumundaki otogar alanımız, bu çalışmaların tamamlanmasıyla birlikte Tokat’a yakışır hale gelecek. Tokat’ımızı hak ettiği günlere kavuşturmak için adım adım ilerliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

Samandağ’da İçme Suyu Şebeke Hattı’nın Temeli Atıldı

Hatay Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi tarafından Samandağ ilçesinde yaptırılacak Tekebaşı Grubu İçme Suyu Şebeke Hattı’nın temeli atıldı. Törende, yerel yöneticiler projeye duyulan ihtiyaç hakkında bilgi verdiler.

Hatay Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğünce (HATSU) Samandağ ilçesinde yaptırılacak Tekebaşı Grubu İçme Suyu Şebeke Hattı’nın temeli atıldı.

AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, temel atma töreninde, ilçenin belediyenin hizmetlerinden en iyi şekilde faydalanacağını söyledi.

Samandağ Belediye Başkanı Emrah Karaçay da projeden dolayı Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Öntürk’e teşekkür etti.

HATSU Genel Müdürü Fatih Cihangir ise döşenecek 120 kilometrelik şebeke hattıyla vatandaşların su ihtiyacının karşılanacağını belirtti.

Konuşmaların ardından hattın temeli atıldı.

Törene, AK Parti Hatay Milletvekili Adem Yeşildal, muhtarlar ve vatandaşlar da katıldı.

Kaynak: AA

Yeni yapılacak kamu binalarına “yeşil sertifika” zorunluluğu getiriliyor

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdürü Banu Aslan, toplam inşaat alanı 10 bin metrekarenin üzerinde yapılacak yeni kamu binalarında Yeşil Sertifika (YeS-TR) uygulamasının zorunlu hale getirileceğini bildirdi.

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Aslan, Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneğinin (ÇEDBİK) düzenlediği Uluslararası Yeşil Binalar ve Şehirler Zirvesi’ne katıldı. “Sıfırın İnşası: İnsanca Yaşam” temasıyla İstanbul’da düzenlenen zirvenin açılışında konuşan Aslan, Bakanlığın sektöre yönelik çalışmaları hakkında bilgi verdi. Dünya genelinde yaşanan çevresel sorunların, sürdürülebilir, yeşil ve her türlü afete dirençli binaların inşasını önemli hale getirdiğini anlatan Aslan, yapım sürecinde alınacak önlemlerle enerji verimliliği yüksek ve daha dirençli binaların inşa edileceğini belirtti. Bakanlık olarak bu doğrultuda, enerji ve suyu verimli kullanan, çevre dostu, sürdürülebilir, bulunduğu yerin coğrafi ve iklim özelliklerini kullanan bina uygulamalarının yaygınlaştırılması amacıyla “Yeşil Bina ve Yerleşme Sertifika” sistemi olan YeS-TR’yi hazırladıklarını hatırlatan Aslan, 2026’dan sonra inşa edilecek ve toplam alanı 10 bin metrekarenin üzerindeki yeni kamu binalarının YeS-TR sertifikasına sahip olmasının zorunlu hale getirileceğini kaydetti.

İNŞAAT SEKTÖRÜNDE DİJİTAL DÖNÜŞÜM BAŞLATILACAK

İnşaat sektörünün dijital dönüşümünün odağında bulunan ve projelerde zaman, maliyet, kalite ve koordinasyon problemleri için teknolojik çözümler sunan Ulusal BIM (Yapı Bilgi Modellemesi) entegrasyonu için çalıştıklarını belirten Aslan, “Bu kapsamda proje, yapım ve işletme süreçlerini tamamen dijital bir platforma taşınmasına dair süreci başlatacağız. Böylece bina yaşam döngüsü boyunca verilerin, üç boyutlu sayısal yapı modelleri ile görselleştirilmesi ve yönetilmesi sağlanacaktır.” değerlendirmesini yaptı. Aslan, bu konuda çalışacak mimar ve mühendislerin etkinliğini ve yetkinliğini artırmak amacıyla 28 Kasım’da Mimarlık ve Mühendislik Hizmetleri Çalıştayı yapılacağını kaydetti.

Kaynak: AA

Kendini iyileştirebilen ve esneyebilen beton geliştirildi!

Araştırmacılar, kendi kendini iyileştiren ve ısıtabilen, daha da önemlisi bükülebilen bir beton türü geliştirdi. Bu beton, inşaat sektörü için büyük bir devrimin kapılarını açabilir.

Chip.com’un haberine göre, modern dünyanın belki de en yaygın yapı malzemesi olan beton, ne yazık ki bazı temel kusurlara ve sorunlara sahip. Ancak mühendisler, artık basınç altında bükülebilen, kendini ısıtabilen ve hatta kendi çatlaklarını onarabilen yeni bir beton türü geliştirmeye çok yakınlar Bu bükülebilir beton, dayanıklılığı önemli ölçüde artırabilir ve bakım maliyetlerini azaltabilir.

Geleneksel beton sert ve kırılgandır. Zamanla, mekanik stres ve sıcaklık değişiklikleri pahalı onarımlar gerektiren ve yapısal güvenliği tehlikeye atabilen çatlaklara yol açar. Bu alternatif beton, esnekliği sayesinde bu sorunlara karşı çıkıyor.

Özel malzemeler eklenerek oluşturulan bükülebilir beton, gerilim altında esneyebiliyor ve çatlama olasılığını önemli ölçüde azaltabiliyor. Esnekliğin artması, dayanıklılığın da artmasını sağlayarak yollar, köprüler ve diğer büyük uygulamalar için daha elverişli olmasını sağlıyor. Çatlamaya dayanıklı beton seçeneklerinin oluşturulması ve bu esnek beton, inşaat sektöründe neredeyse devrim niteliğinde bir yenilik yaratabilir.

Isı da üretebiliyor

Yeni betonun bir diğer önemli özelliği de ısı üretebilmesi. Isı üretme yeteneği, özellikle karlı iklimlerdeki yollar için pratik etkiler yaratabilir. Beton kendini ısıtarak karı ve buzu eritmeye yardımcı olabilir ve çevreye zararlı olabilen buz çözücü tuzların kullanımını azaltabilir.

Betonun aynı zamanda kendini de iyileştirebiliyor olması, yol güvenliği arttırmanın yanı sıra bakım maliyetlerini ve yakındaki ekosistemlere verilen zararı da azaltacaktır. Daha önce de kendini onarabilen başka betonlar geliştirilmiş olsa da, ilk defa bu kadar fazla özelliği birleştiren bir beton görüyoruz.

Yeni betonun malzemesi, mikro çatlaklar oluştuğunda su ve karbondioksitle reaksiyona girerek çatlakları dolduran bileşikler oluşturuyor. Bu, betonun bütünlüğünü geri kazandırır ve yapıların ömrünü uzatır. Ayrıca onarım sıklığını azaltır ve genel bakım maliyetlerini düşürür. Bu kendi kendini iyileştirme özelliği, betonun dayanıklılığını etkilemeyen dikkatlice seçilmiş katkı maddeleriyle elde ediliyor.

Bükülebilir betonu geliştiren araştırmacılar, malzemenin performansını doğrulamak için kapsamlı testler yürüttüler. Bu testlerin sonuçları, malzemenin geleneksel alternatiflere kıyasla üstün işlevsellik sunarken gerçek dünya koşullarına dayanabileceğini gösteriyor. Esneklik, ısıtma ve kendi kendini iyileştirmenin birleşimi, yeni betonu modern altyapı projeleri için sürdürülebilir ve uygun maliyetli bir seçenek haline getirebilir.

Kaynak: bursadabugün

Kaba inşaatı bitti, Haziran’da açılıyor…

Tarih, Kültür ve medeniyetin buluştuğu sancak şehri Kemah’ta, Belediye Başkanlığı’nın inşa ve ihya çalışmaları kapsamında çarşı merkezinde 13 dükkan ve sosyal hizmet tesisinden müteşekkil olacak olan iş merkezinin kaba inşaatı tamamlandı.

Erzincan’ın Kemah ilçesinde kaba inşaatı tamamlanan iş merkezinin Haziran ayında hizmete gireceği bildirildi. Kemah’ta sosyal tesis ve işyeri noktasında rahatlama sağlayacak olan iş merkezi ile ilgili olarak Kemah Belediye Başkanı Cevdet Bayram açıklamalarda bulundu.

Kaba Inşaatı Bitti, Haziran’da Açılıyor… (1)

Başkan Cevdet Bayram, Kemah Belediyesi’nin kendi imkanları ile yaptığı iş merkezinin ilçede büyük bir eksikliği gidereceğini ifade ederek, “Kemah Belediyesi olarak ilçemizin önceliklerine dikkat ederek ilçemizde hem inşa hem de ihya çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sancak şehri Kemah’ın hakkettiği şekilde modernize ve altyapı faaliyetlerimiz de devam ediyor. Bu hizmetlerin verilmesinde emeği geçen Belediye Meclis üyelerimize ve canla başla çalışan ekiplerimize teşekkür ediyorum. Nasip olursa önümüzdeki Haziran ayında iş merkezimizin açılışını yapacağız” diye konuştu.

Kaynak: Erzincan Net

İnşaatta sektör büyüdü barınma ihtiyacı arttı

Gayrimenkulde sektör büyüdü ama… Çatısı olmayanların sayısı arttı. Artık barınma ihtiyacının gündeme gelmesi gerektiğini belirten İşbaşaran Holding Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Kaan İşbaşaran, “Her yıl New York büyüklüğünde inşaat yapılsa da 1.6 milyar insan barınma sorunu yaşıyor” dedi.

Sürdürülebilirlik çalış­maları dünyanın her noktasında farklı pro­jeler ve yatırımlarla gerçek­leşiyor. Küresel çapta en ge­lişmiş ilk 10 ekonomi arasın­da yer alan İngiltere’nin de bu anlamda neler yaptığı bü­yük öneme sahip. Dünyanın ilk sanayileşmiş ülkesi ola­rak da bilinen İngiltere; kim­ya, ilaç, silah, havacılık ve uzay alanlarındaki güçleriyle de ön planda yer alıyor. Peki sana­yisi bu kadar gelişen bir ülke­nin, sürdürülebilirlik alanın­da yaptığı çalışmalar neler?..

Eğitimini İngiltere’de İşlet­me ve Sürdürülebilirlik Yö­netimi üzerine alan İşbaşa­ran Holding Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Kaan İşbaşaran ile İngiltere’nin gayrimenkulde sürdürülebilirliğe bakış açısı­nı konuştuk. 2010 yılından bu yana başta Londra olmak üze­re İngiltere’nin 6 farklı bölge­sinde inşaat projeleri gelişti­ren İngiltere merkezli İşba­şaran Holding’in yeşile olan yatırımlarına da değinen Uğur Kaan İşbaşaran, bu süreçte İngiltere’nin gayrimenkulde sürdürülebilirliği temel alan politikalarını anlattı.

2030’da 3 milyar insan barınma sorunu yaşayacak

İşbaşaran Holding olarak sürdürülebilirliğe farklı bir bakış açısıyla yaklaştıkları­nı belirten Uğur Kaan İşbaşa­ran, “Herkes gayrimenkulde sürdürülebilirlik konusuna spesifik, tek gözle bakıyor fa­kat biz insan odaklı ilerliyor, farklı bakmaya gayret ediyo­ruz. Bu nedenle de amacımız sadece malzeme veya veriler üzerinden gitmek değil. Çün­kü verilere baktığımızda dün­yada 1.6 milyar insanın barın­ma sorunu var ve bunun 2030 yılında 3 milyara çıkacağı ön­görülüyor.

Fakat buna karşı­lık bir de inşaat büyüklüğü ve gayrimenkulün toplam değeri mevcut. Çıkarımlar şunu gös­teriyor ki dünya bazında her yıl New York büyüklüğünde inşaat yapılıyor ve dünyadaki gayrimenkul sektörünün bü­yüklüğü 380 trilyon dolar. Ta­bii bu değer artarak gidecek. Yani inşaat ve sektör değeri ar­tarken, barınma sorunu da ar­tıyor. Ben burada sürdürülebi­lir bir denklem kuramıyorum. Ayrıca barınma sorunu devam ederken, hangi malzemelerin kullanıldığının, inşaatın nasıl yapıldığının sürekli dile geti­riliyor oluşunun çözüm odaklı değil, inşaatçı odaklı olduğu­nu düşünüyorum” dedi.

Gayrimenkul sektöründeki mevcut yaklaşımın insan oda­ğından saparak satış rakamı­nın yüksek olmasında etken olduğuna dikkat çeken İşbaşa­ran, “Sürdürülebilir malzeme­ler ve yeşil finansman kaynak­ları kullanılıyor fakat bunlar şirketler için iyi olsa da gerçek anlamda ‘sürdürülebilir’ değil. Ben inşaatın değil, insan haya­tının sürdürülebilir tutulması gerektiğinin altını çizmek isti­yorum.

Biz de İşbaşaran Hol­ding olarak bu noktada hem ye­ni bir çevre hem sürdürülebi­lirlik odaklı marka yaratmak hem de uygulamaya bunu or­taya koyabilmek adına Hor­tus Living markasını geliştir­dik. Bu markamızı uygulamaya koymak için Londra’ya 50 da­kika mesafede, 20 dönüm üze­rine 38 konutluk ‘pasif house’ teknikleriyle inşaa edilecek bir sitenin imar izinleri için çalışmalarımızın sonuna gel­dik. İzinlerin akabinde inşaata başlamayı hedefliyoruz. Bura­da bizim için önemli olan ya­rattığımız markayı yaygınlaş­tırarak, farklı bölgelerde farklı konseptlerde çevre ve sürdü­rülebilirlik odaklı projeler ge­liştirmek olacak” diye konuştu.

Güneş enerjisi desteği

‘Hortus Living’ projesinde evin ısısının kendi içinde ko­runduğunu ve bunun enerji verimliliğine dönüştürüldü­ğünün bilgisini veren İşba­şaran, “Aynı zamanda güneş enerjisiyle bunu destekle­yip, yüzde 90 enerji verimli­liği sağlayarak, hem enerji fa­turalarını düşürmüş hem de kullandığımız malzemelerle karbon salımını düşüreceğiz.

Ayrıca hava kaynaklı ısı pom­paları kullanarak da gaz kul­lanımını keserek, fazla depo­lanan enerjinin satışını ger­çekleştireceğiz. Bunların yanı sıra ‘allotment living’ denilen bahçelerde de insanların ken­di üretimini yapabilecekleri alanları olacak. Barınma soru­nu açısından değerlendirmek gerekirse de yine devlet regü­lasyonları neticesinde yüzde 30 ila 40 oranında bulunduğu­muz inşaat noktasında sosyal konut olanağı sunmuş olaca­ğız” dedi.

“Temeli atmadan kertenkeleyi 1 yıl izliyoruz”

İngiltere’deki çevre yasaları ve çevre düzenlemelerinin de önemine vurgu yapan İşbaşa­ran, “Türkiye ve İngiltere ara­sında karşılaştırma yapmak gerekirse; İngiltere’deki ‘pasif house’ zorunluluğu, ısı pom­palarının yeni inşaatlardaki zorunluluğu ve biyoçeşitlilik net kazanım yasası gibi düzen­lemeler, ülkede sektörü şekil­lendiriyor. Örneğin biyoçe­şitlilik net kazanım yasasına göre siz inşaatçı olarak neden olduğunuz kaybı, en az yüzde 10 oranında artıya çevirmek zorundasınız.

Biz bir inşaatın temelini atmadan, kertenke­lenin 1 yıllık yolunu takip edi­yoruz ki oradaki ekosisteme zarar vermeyelim. Bu dünya­nın çoğu ülkesinde yok, Türki­ye’de de yok. Neden olmasın? Biz yapmış olduğumuz bahçe­lerle ve kullandığımız yeşil te­raslarla, yasadaki sınırın üze­rine çıkarak yüzde 14’ü bulma­yı başardık. Üstelik bu yasada devlet de ‘kendi inşaatınızda yapamıyorsanız, dışarda ya­pın’ hakkını tanıyor. Ben Tür­kiye’de de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının buna yönelik bir düzenleme getirmesi gerektiğini düşünü­yorum. Çünkü eğer bu olmaz­sa, çevreyi koruyamayız” öne­risinde bulundu.

İngiltere’de yazılı olmayan kurallar sizi bir yere çıkarıyor

Dünyada yeşil fonların gün geçtikçe arttığını ve yeşil fonların akacak yer aradığını belirten İşbaşaran Holding Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Kaan İşbaşaran, “İngiltere yazılı olmayan kurallarla sizi bir yere çıkarıyor ve siz çevreci yapı yaptıktan sonra bunu onaylatırsanız, yeşil finansmana düşük faizle erişiminiz oluyor. Biz Türkiye olarak neden bu güvenceyi sağlayıp, mevzuatları destekleyip, o fonları kendimize çekmeyelim? Bu sayede hem maddi kaynak olur hem de kazan-kazan durumu yaşanır. Türkiye çok ezber gidiyor. Bizim de dinamik bir hale getirmemiz gerekiyor” diye konuştu.

Türkiye’de inşaatçıya dönüşüm teşviği gerek

 Türkiye’de dönüşümün başarılı olabilmesi için inşaatçıların teşvik edilmesi gerektiğini söyleyen İşbaşaran Holding Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Kaan İşbaşaran, “İngiltere’de önümüzdeki beş sene için sadece eski evlerin enerji veriminin artırılmasına 6.6 milyar pound harcanacak. Ayrıca yenilenebilir enerjide de ciddi atılımlar yapılıyor. Güneşi neredeyse olmayan bir ülkede güneşten enerji alınıyor. Çünkü İngiltere soğuk bir ülke ve enerji verimliliği çok önemli. Güneşi kaçırırsan, verim gidiyor evde ve bu daha fazla enerji harcaması demek. Türkiye’nin ise elinde çok büyük avantajlar var. Çözüm ve geliştirmeye ihtiyaç var” dedi.

Kaynak: Dünya Gazetesi

KKTC’ye 70 milyon poundluk yatırımla 1.159 daire yapacak

Son dönemde gayrimenkul yatırımcılarının gözdesi haline gelen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC), Türk inşaat firmalarının konut yatırımları sürüyor.

Ada’da 70 milyon poundluk yatırımla 1+0’dan 2+1’e kadar yatırımlık konut geliştirmek için çalışmalara başlayan Spoint İnşaat, toplam 1.159 daire ve 10 adet ticari ünite üretecek. Daire fiyatları 1+0’da 70 bin pounddan başlayacak. Projenin detaylarını düzenlediği basın toplantısıyla kamuoyuna açıklayan Spoint İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ünal Memiç, Kıbrıs’ta hayata geçecek Viva İskele projesinin 73 bin metrekarelik alanda inşa edileceğini söyledi.

Projenin, ada hayatıyla metropol yaşantısını buluştururken, yatırımcıları, yeni bir yaşam merkeziyle tanıştıracağını söyleyen Memiç, yüksek standartlar, çevreye karşı duyarlılık ve konforun birarada sunulacağını söyledi. 2015’ten bu yana imza attıkları taahhüt projelerinde kalite, güven ve estetiği buluşturduklarını söyleyen Memiç, “Şimdi de yatırımcılar için oldukça cazip fırsatlar barındıran Kıbrıs’ın en gözde lokasyonu Yeni İskele bölgesinde, 2025 yılında temelini atacağımız Viva İskele projesini başlatıyoruz” dedi.

Kıbrıs’ta 1000 kişiye istihdam sağlanacak

Söz konusu projenin, 1.159 daire ve 10 ticari alan olmak üzere 73.000 metrekarelik inşaat alanına ulaşacağını söyleyen Memiç, “Projemizin inşaatına Ocak 2025’te başlayacağız. Modern mimarisi, sosyal alanları ve geniş ticari birimleriyle yatırımcılara önemli bir değer sunacak. Projemizi Ocak 2027’de tamamlamayı hedefliyoruz” dedi. Kıbrıs’ta gayrimenkul yatırımının, diğer Akdeniz ülkelerine kıyasla daha kazançlı olduğuna dikkat çeken Ünal Memiç, “Kıbrıs vergisel avantajları, yüksek kira getirisi ve gelişen turizm sektörüyle yatırımcılar için cazip fırsatlar sunuyor.

Ayrıca muhteşem doğal güzellikleri, yılın neredeyse 300 günü güneşli havası yatırımcıları cezbediyor. Biz de Viva İskele projesiyle, Kıbrıs’ta kazançlı yatırımın adresi olacağımıza inanıyoruz. Kıbrıs inşaat piyasasının sunduğu fırsatları, geliştirdiğimiz yatırım modeliyle daha da cazip hale getireceğiz. Konut sektöründe Viva İskele ile başlayan yolculuğumuzu ileride yeni yurt dışı projelerle sürdüreceğiz” diye konuştu.

Projenin istihdama da katkı sağlayacağını söyleyen Memiç, yaklaşık 1000 kişinin istihdam edileceğini söyledi. Memiç, “Kıbrıs ekonomisinin gelişimine önemli katkı bir katkı sağlayacak ticari yatırım modeli ile projemizin, bir konut projesi olmanın çok ötesindeki vizyonunun, Türkiyemizin Kıbrıs’taki anlamlı varlığına önemli katkıları olacağına inanıyorum” diye konuştu. Meriç, projede daire fiyatlarının 70 bin pounddan başladığını da sözlerine ekledi.

Kaynak: Dünya Gazetesi