“yapigundem-yeni-banner-1.jpeg”
Ana Sayfa Blog Sayfa 17

Ege Yapı, Suudi Arabistan’da Konut ve Otel Projeleri Geliştirecek

Ege Yapı, ‘Suudi 2030 Vizyon Projeleri’ kapsamında 3 trilyon dolarlık yatırım yapan Suudi Arabistan ile iş birliği yaptı. Şirket ülkede, konut ve otel projeleri geliştirecek.

Suudi Arabistan, 3 trilyon dolarlık yatırımı içeren “Suudi 2030” vizyonu kapsamında Türk şirketlerle 21 iş anlaşması imzaladı.

Anlaşmalar kapsamında Ege Yapı da Suudi şirketle iş birliği yaparak ülkede konut ve otel projelerine imza atacak.

Konuyla ilgili olarak açıklamalarda bulunan Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı, Suudi Arabistan şirketi Almeknan Group ile proje geliştireceklerini belirterek, “Suudi Arabistan’da binlerce konut, yüzlerce otel yapılacak.Bu projelerin inşaat taahhüt süreçlerinde Almeknan Grup ile proje geliştireceğiz. Çok ciddi bir fırsat ve potansiyel var. İlk etapta 7-8 üst düzey yöneticimizi oraya göndereceğiz. Sonrasında da projelerin hızlıca gelişeceğine inanıyoruz.” diye konuştu.

İstanbul Park Pisti’nin İhale Süreci Başladı

Vakıflar Genel Müdürlüğü, “Yapım Ve Onarım Karşılığı Kiralama” yöntemiyle İstanbul Park pistinin ihaleye açıldığını duyurdu. 

İstanbul Tuzla ilçesi Akfırat mevkiinde 2003 yılında yapılan ve 2005 yılında ilk Formula 1 yarışının gerçekleştirildiği İstanbul Park Pisti için belirsizlik ve kriz durumu nihayet sona erdi. Bilindiği üzere İstanbul Park Pisti için geçtiğimiz haftalarda tahliye kararı çıkmıştı. Tahliye kararına rağmen pisti işleten Intercity’nin (Ekim Turizm Tic. ve San. A.Ş) halen pisti boşaltmadığı ve sürecin uzatıldığı da dikkatleri çekmişti. Bu bağlamda TOSFED’ten (Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu) pistin boşaltılmasına ilişkin çeşitli açıklamalar gelmişti.

Piste İlaveten AVM, Macerapark, Otomobil Müzesi ve Eğlence Merkezi Yapılacak

İstanbul Park ihalesi kapsamında 30 yıl süreli “Yapım ve Onarım Karşılığı Kira ve İşletme” ihalesine çıkılmış durumda. Formula-1 pistine ilaveten, alışveriş merkezi, macerapark (go kart, lunapark, tırmanma parkuru, gezi treni vb.), otomobil müzesi ve eğlence merkezi (akvaryum, kuş parkı, hayvanat bahçesi, yağmur ormanı) fonksiyonunda mahaller/yapılar yaptırılacak. İhalenin toplam tahmini bedeli ise 117.8 milyon dolar. Alan ise toplam 2.166.098 metrekare.

İhale Süresi 30 Yıl Olarak Belirlendi

Yapım ve onarım süresi üç yıl olarak belirtilirken, ekpertiz raporu ile 16 yılda kendini amorti edebileceği bilgisine de yer verildi. Neden 30 yıllık ihale sorusunun yanıtı da ihale şartlarında şöyle yanıtlanıyor;  19 yıllık süreye ihaleye katılımın arttırılarak rekabetin sağlanması, atıl durumda olan Formula-1 pistinin yarış takvimine alınmasının sağlanarak ihyası amaçlarıyla 11 (Onbir) yıl kar etme süresi eklenerek belirlendi.

İhale şartlarında ilk yılın aylık inşaat süresi kirası olarak 272 bin dolar belirlenirken, daha sonraki her yıl için belirlenen bu kiraya yüzde 1.5 artış yapılacağı kaydedildi. Yine yıllara göre yapılacak kira bedelleri ve artışları da ihale şartnamesinde yazıldı.

İşletme süresi başlangıcı olan 4. yıldan itibaren 30. yılın sonuna kadar her ay taşınmazın tamamından elde edilecek cironun yüzde 20’sinin ya da düşükse belirlenen bedelin alınacağı kaydedildi.

Kaynak: Patronlar Dünyası

Er Yatırım Genel Müdürü Çelikkanat: “10 yılda 20 Otel Yapmayı Hedefledik”

Er Yatırım Genel Müdürü ve Marriott EMEA Danışma Kurulu Üyesi Ferzan Çelikkanat, “300 milyon dolarlık bir yatırımla 10 yılda 20 otel yapmayı hedefledik.” dedi.

Türkiye’deki turizm yatırımlarını değerlendiren Çelikkanat, “Son üç yıl dünya için zor geçti. Pandemi, savaşlar, ekonomik kriz, deprem, enflasyonist yapı… Yine de bütün bunlara rağmen turizm sektörü, kendini toparlamayı başardı. Doğal ve tarihi güzelliklerinin yarattığı çekim bir yana sağlık ve iş turizmine yönelik potansiyeliyle de Türkiye turizm sektörü, her geçen yıl daha da büyüyor. Uluslararası denetim ve danışmanlık şirketi Ernst&Young’ın Turizm Sektörü Değerlendirmesi 2023 raporuna göre, 2023 yılının ilk yarısında Türkiye’yi 746 bin 290 kişi, sağlık hizmeti amacıyla ziyaret etti. Sağlık turizminden elde edilen gelir ise, 1 milyar 33 milyon ABD dolarına ulaştı. 2022 yılında sağlık turizminde 2021’e göre yüzde 88 artış yaşandı. 2022’de 2,12 milyar ABD doları gelir elde edilirken, 1 milyon 258 bin 382 ziyaretçi Türkiye’de sağlık hizmeti almıştı. Türkiye’nin turizmdeki çekim gücü, yatırımlara da yansıyor. Son 10 yılda dünyadaki en büyük 10 otel zincirinden 9’u Türkiye’de faaliyet göstermeye başladı.” diye konuştu.

“Otel Yatırımlarında İstanbul ve Antalya Öne Çıkıyor”

Türkiye’de otel yatırımlarının da arttığına dikkat çeken Çelikkanat şu açıklamalarda bulundu:

“Türkiye Otelciler Birliği’nin (TÜROB), Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın ‘Yatırım Teşvik Belgeleri’ verilerinden hareketle hazırladığı yatırım raporuna göre, 2023’ün ilk 6 ayında 131 yeni otel projesi 17 milyar TL’lik yatırım teşvikine bağlandı. 82 otel için ise 6,1 milyar TL’lik yenileme başvurusu yapıldı. Rapor, Ocak-Haziran 2023 döneminde yeni yatırımlarda yine İstanbul’un zirvede yer aldığını gösteriyor. Buna göre, proje sayısında İstanbul 28 projeyle birinci, Antalya 18 projeyle ikinci Muğla 10 projeyle üçüncü oldu. Karadeniz’de en fazla yatırım çeken il olan Trabzon, 8 projeyle dördüncü sırayı alırken, Van 7 projeyle beşinci oldu.

Raporun da gösterdiği gibi Türkiye’de konaklama sektörü yatırımcılar için cazip bir alan. Biz de bu potansiyeli çok daha öncesinden tespit eden bir firma olarak, 2005’ten beri turizm yatırımlarında bulunuyoruz. “Markalı şehir içi otel yatırımcısı” olma ve uluslararası fon değerine sahip bir gayrimenkul portföyü yaratma hedefiyle hareket ediyoruz. 300 milyon dolarlık bir yatırımla 10 yılda 20 otel yapmayı hedefledik. 2014’te dünyanın en büyük otel gruplarından Marriott Grubu’yla anlaşma yaparak Four Points by Sheraton markasının franchise hakkını aldık. 2015 yılı itibarıyla, otel yatırımlarımıza start verdik. İstanbul Kağıthane, Kartal, Ataşehir, Eminönü, İzmir Bayraklı ve Gebze’de aynı anda altı projeye başladık. İlk otelimiz, 2017 Haziran’ında İzmir’de hizmete girdi. 2021 yılında da İstanbul Kağıthane otelimizin açılışını yaptık.”

“Markalı Şehir Otellerimizi Avrupa’ya Yaymayı Planlıyoruz”

2024 yılı için Er Yatırım olarak beklenti ve hedefleri hakkında bilgi veren Çelikkanat, “Er Yatırım olarak, İstanbul başta olmak üzere Türkiye çapında uluslararası zincir markalarla turizm yatırımlarımızı sürdüreceğiz. İzmir, Eskişehir, Konya, Mersin, Gaziantep, İzmit, Çanakkale, Adana, Mardin, Diyarbakır ve Trabzon; hizmet vermeyi hedeflediğimiz öncelikli şehirlerimizden sadece birkaçı. Şehir içi, orta ölçekli iş otelleri kurmayı amaçlıyoruz. Şehir merkezlerinde veya ana arterler üzerinde ulaşımı kolay, çalışan gruba yönelik üç ve dört yıldızlı oteller yapacağız. Ayrıca Türkiye’deki yatırımlarımızı devam ettirirken, markalı şehir otellerimizi Avrupa’ya yaymayı planlıyoruz. Bünyemizde yer alan markalı, şehir içi, iş otelleri portföyümüzü, başta Kuzey Avrupa ülkeleri olmak üzere Almanya, Hollanda, Norveçve Danimarka gibi ülkelere genişletmek istiyoruz. Yeni yatırımlarda sürdürülebilir ve yeşil enerji yatırımlarına yöneleceğiz. Bu kapsamda 2024’te 3000 kw güneş enerjisi yatırımımızı devreye alacağız.” ifadelerini kullandı.

Çeşitli turizm raporlarını karşılaştırarak Türkiye turizmini değerlendiren Ferzan Çelikkanat, “Ernst&Young Turizm Sektörü Değerlendirmesi 2023 raporu, turizm endüstrisi alanında değişen dinamiklerin; trendleri ve öncelikleri de etkilediğini gösteriyor. Artık sürdürülebilirlik, teknoloji, kültürel deneyimler, sağlık ve güvenlik trendleri küresel turizm alanında ön plana çıkıyor. Öte yandan Dünya Turizm Örgütü’nün ‘Turizm Barometresi Araştırması’na göre, uluslararası turizmin 2024 yılında pandemi öncesi seviyelere ulaşması bekleniyor. Olumlu görünüm, Dünya Turizm Örgütü’nün son Turizm Güven Endeksi anketine de yansıyor; turizm profesyonellerinin yüzde 67’si 2024 için 2023’e kıyasla daha iyi veya çok daha iyi beklentiler içinde olduğunu söylüyor. Uluslararası araştırmaların ortaya koyduğu analizler, Türkiye için çok daha parlak. Dünya Seyahat Pazarı’nın Küresel Seyahat Raporu’nda, 2019 ve 2023’te Avrupa’ya giden turist sayısı düştüğü halde, Türkiye ziyaretçi sayısında 2019’a göre yüzde 73’lük artış yaşandığı vurgulanıyor. Rapora göre, Türkiye’nin 2024 yılında Avrupa’da İspanya’dan sonra en çok ziyaret edilen ikinci ülke olan Fransa’yı geçeceği tahmin ediliyor.” şeklinde konuştu.

“2024’te Kongre Merkezi Yatırımlarının Artırılması Gerekiyor”

Türkiye turizminin geldiği noktada henüz istenilen seviyede olmadığını ifade eden Çelikkanat, “Türkiye’nin turizm gelirlerinin GSYİH’ye katkısının son üç yılda yüzde 2,1’den yüzde 5,1’e yükseldiği düşünülürse, 2024’te de sektörümüz gelişerek büyüyecektir. Yine de Türkiye’de turizmin geldiği nokta henüz istenilen seviyede değil, çok daha iyi olabilir. Bunun için de özellikle doğru tanıtım ve pazarlama stratejileri belirlenmeye ve bu alanda yatırım yapılmaya devam edilmeli. Ayrıca Dünya Turizm Örgütü’nün açıklamalarına göre, en hızlı gelişme kaydeden turizm çeşidi kongre turizmi. Üstelik veriler, kongre turizmi katılımcılarının normal bir turiste göre, yaklaşık dört kat daha fazla harcama yaptığını gösteriyor. 2024’te kongre merkezi yatırımlarının artırılması gerekiyor.” dedi.

Kaynak: Fortune Türkiye

Ticaret Bakanlığı’ndan Trabzon TSO’nun Projesine Ödül

Ticaret Bakanlığı, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası’nın (TTSO)  İnşaat ve Yapı Malzemeleri Sektörü UR-GE Projesi’ni ‘İyi Uygulama Örneği’ seçti

TTSO Trabzon İnşaat ve Yapı Malzemeleri Sektörü UR-GE Projesi, Ticaret Bakanlığı tarafından İyi Uygulama Örneği seçildi. Ödülü TTSO Başkanı Erkut Çelebi Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat’ın elinden aldı.

Ticaret Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen 6. Kümelenme Konferansı ve Çalıştayı ile Ödül Töreni Ankara’da yapıldı. Törende konuşan Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, “Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi (UR-GE) ve kümelenme projeleri, ‘küresel düşünüp yerel hareket etme’ stratejimizin bir parçasıdır. Bu projeler kırsal kalkınmayı destekleyerek bu alanlarda yeni ekonomik fırsatlar oluşturmakta, hem kentlerimizdeki ekonomik yoğunlaşmayı optimize ederek hem de kırsal alanlarımızın gelişimine katkıda bulunmaktadır. Böylece ülkemizin her köşesinde sürdürülebilir büyümeyi, ihracatı ve sosyal uyumu dengeye getirme hedefine hizmet etmektedir. Ülkemizi, firmalarımızı ve girişimcilerimizi küresel alanda daha rekabetçi kılmak için gerçekleştirilen bu önemli projeler ve organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.

Samsun Hasır Çelik Fabrikası’nda İnşaat Başladı

Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından Tekkeköy ilçesinde yükselecek Hasır Çelik Fabrikası projesinde inşaat çalışmaları başladı.

Hasır Çelik Fabrikası inşaatı ile ilgili bilgi veren Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Dairesi Başkanı Nurettin Özbey, “Biz işlerimizi kendi ekip, ekipman ve malzemelerimizle gerçekleştirerek altyapı ve üstyapı çalışmalarında yüksek verimlilik ve tasarruf sağlıyoruz. Bu anlamda ilk olarak konkasör tesisleri, beton santralleri kuruldu. Şimdi de Hasır Çelik Fabrikası’nın inşasına başladık. 

Bin 600 metrekare alanda fabrikayı inşa ediyoruz. Temel işlemleri devam ediyor. Mart ayı sonuna kadar çalışmalarımızı tamamlayacağız. Artık kendi hasır çeliklerimizi üretmeye başlayacağız. Bu hasır çelikleri hem yollarımızda kullanacağız, hem de bazı üstyapı projelerinde kullanacağız. Ayrıca Bordür, Kilit Parke ve Beton Boru Fabrikası’nda üretilen belli çapın üzerindeki beton borularda kullanılan hasır çelik üretimi de burada gerçekleştireceğiz. Bu proje belediyemize ciddi bir katma değer ve ilave istihdam sağlayacak” dedi.

Akfen Yenilenebilir Enerji’den 1 Haftada 3 Yatırım

Yerli yenilenebilir kaynak üretimi yapan Akfen Yenilenebilir Enerji, bir haftada 3 proje duyurusu yaptı.

Toplam kurulu gücü 66 MW büyüklüğünde olacak bu 3 hibrit güneş enerji santrali (GES) projesiyle şirketin sadece yerli ve yenilenebilir kaynaklardan üretim yapan kurulu gücü 766 MW’a ulaşacak. Anahtar teslim mühendislik, tedarik ve inşaat işleri sözleşmesi imzalanan projeler 2024 yılı içerisinde tamamlanarak enerji üretmeye başlayacak.

Akfen Yenilenebilir Enerji’nin GES yatırımlarından ikisi şirkete ait İmbat Enerji çatısı altında işletilen Osmaniye’deki 57 MW’lık Sarıtepe ve 23 MW’lık Demirciler rüzgâr enerji projelerinin (RES) alanlarında hayata geçirilecek. Hibrit GES olarak kurulacak projelerden Demirciler Hibrit GES projesi 13,27 MW, Sarıtepe Hibrit GES projesi ise 12,98 MW güce sahip olacak.

Yapımına başlanılan üçüncü hibrit GES projesi ise yine Akfen Yenilenebilir Enerji’ye ait Derbent Enerji çatısı altında işletilen Çanakkale’deki 112,2 MW gücündeki Üçpınar RES sahasında hayata geçecek. Üçpınar Hibrit GES adıyla kurulacak hibrit projenin kurulu gücü 40 MW gücünde olacak.

2024 yılında tamamlanacak 3 yeni hibrit GES santrali, üzerinde kurulacağı tesisin kalan “Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM)” süresi boyunca, YEKDEM’den faydalanarak, ABD Doları bazlı sabit fiyat garantisinden faydalanabilecek.

Yatırımlar hakkında bilgi veren Akfen Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Mustafa Kemal Güngör, “Akfen Yenilenebilir Enerji’nin bir hafta içinde üç farklı yatırım anlaşması duyurması, yenilenebilir kaynaklara odaklanan portföyünün önemli ölçüde genişlediğini gösteriyor. Bu yeni girişimler, hibrit güneş enerjisi projeleri aracılığıyla toplamda 66 MW kapasite ekleyerek şirketin sürdürülebilir enerji üretimine olan bağlılığını pekiştiriyor. Geleceğe dönük olarak, yeni yatırım fırsatlarını takip etmeye ve güçlü stratejimizi sürdürmeye devam ediyoruz. Her yeni proje ile yenilenebilir enerji alanında lider konumumuzu güçlendirerek, daha parlak ve sürdürülebilir bir gelecek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” dedi.

Bakan Yerlikaya: “Dünyanın En Büyük Konut Seferberliğini Gerçekleştiriyoruz”

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, depremzedeler için inşa edilen 2 bin 255 konutun kura çekim törenine katıldı. Bakan Yerlikaya,  “Dünyanın en büyük konut seferberliğini gerçekleştiriyoruz. Hedefimiz 2 ay içinde deprem bölgesi genelinde 75 bin konutun teslimini yapmaktır.” dedi.

Kura çekim töreninde konuşan Bakan Yerlikaya, bugün şehirlerin azizi, aziz olanların şehri Elazığ’da bulunmanın mutluluğunu yaşadığını söyledi. Bakan Yerlikaya, “Medeniyetin izlerini tarihle iç içe geçmiş duvarlarında saklayan, üzüm bahçeleriyle, Harput Kalesiyle, ovalarıyla, dağların arasında gizlenmiş saklı cennet bahçeleriyle bir başkadır Elazığ, bir başkadır bu şehir. Elazığ, depremle sınanan, bu acıyı yüreğinde taşıyan şehirlerimizin başında geliyor. Elazığ deprem felaketine tarihin belli dönemlerinde maruz kalmış, bu doğal felaketin yıkıcı etkilerinden zarar gördü. Bundan 4 yıl önce, 24 Ocak 2020 tarihinde Elazığ’da meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremde yine canlarımızı yitirmiş, sevdiklerimizi kaybetmiştik. O zor ve çetin günlerde milletimizin yüreği Elazığ için attı. Ülkemizin dört bir yanından insanlar Elazığ’a akın etti. İlk andan itibaren bir can daha kurtarabilmenin, Enkaz altında bir kişiye daha nefes olabilmenin mücadelesi verildi. Hamdolsun, Elazığ’da depremin yaralarını söz verdiğimiz gibi sardık. Evet binalarımız yıkıldı lakin umudumuz yıkılmadı” dedi.

Bakan Yerlikaya, “Elazığ’da 6 Şubat’ta 2 vatandaşımız hayatını kaybetti. 58 bina yıkıldı. Hamdolsun Elazığ’da diğer illerimize nazaran depremin yıkıcı etkisi daha azdı. 2020’de yaşanan Sivrice depremi sonrası şehrimizin yenilenmesi, binaların dirençli hale getirilmesi, şükürler olsun, can kayıplarının azalmasını, daha az binanın hasar almasını sağladı. ve Elazığ depremin ilk anlarından itibaren başta Malatya olmak üzere deprem felaketinin yaşandığı illerimizin yardımına koştu. Devletimiz de 11 ilimizin tamamında sadece ve sadece ekiplerle, araçlarla değil, bütün kalbiyle, gönlüyle ve aklıyla deprem bölgesindeydi burada olmaya da devam edecek. Dedik ki sizlere yıkılan evlerinizin daha iyisini, daha güzelini, daha güvenlisini yapacağız. Dünyanın en büyük konut seferberliğini gerçekleştiriyoruz. Hedefimiz 2 ay içinde deprem bölgesi genelinde 75 bin konutun teslimini yapmaktır. Ardından da inşallah her ay 15-20 bin konut ve köy evini hak sahipleri ile buluşturacağız. Yıl sonuna kadar 200 bin konutu ve köy evini hak sahiplerine teslim edene kadar durmadan, dinlenmeden çalışacağız. 

Ardından bu sayıyı 389 bine tamamlayacağız. Kardeşlerim, Elazığ’da 13 bin 421 konut, 706 iş yeri, bin 199 ahır olmak üzere toplam 15 bin 326 hak sahibimiz bulunuyor. Bugün, İl ve ilçe merkezlerinde olmak üzere toplam 2 bin 255 konutumuzun kuralarını çekip, siz kıymetli hak sahiplerine vereceğiz. Yine yaklaşık 2 bin konutumuzun yapımı da olanca hızıyla devam ediyor. İnşallah devam edenleri de hızlıca bitirecek ve sizlere teslim edeceğiz. Biz depremin yıktığı şehirlerimizi bir an önce ayağa kaldırmanın, yeniden eski canlılığına kavuşturmanın gayretindeyiz. Elazığ’ı eskisinden çok daha güzel, çok daha güvenli bir şekilde tekrar imar ve ihya edeceğiz. Kuralarını çekerek, anahtarlarını teslim edeceğimiz yeni yuvaların hayırlı olmasını diliyorum.” diye konuştu.

Ocak’ta Kira Fiyatları Arttı

Emlakjet, 2024 yılı Ocak ayı emlak verilerini yayınladı. Açıklanan verilere göre, Ocak ayında satılık konut fiyatlarında radikal değişiklik gözlenmezken, kiralarda artış meydana geldi.

Türkiye genelinde konut satışları Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 17,8 azalarak 80 bin 308 oldu. Konut satışlarında İstanbul 13 bin 423 konut satışı ve yüzde 16,7 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul’u 6 bin 709 konut satışı ve yüzde 8,4 pay ile Ankara, 5 bin 250 konut satışı ve yüzde 6,5 pay ile Antalya izledi. Konut satış sayısının en az olduğu iller sırasıyla 17 konut ile Ardahan, 38 konut ile Hakkari ve 40 konut ile Bayburt oldu.

Yabancılara Ocak Ayında 2 Bin 61 Konut Satışı Gerçekleşti

Yabancılara yapılan konut satışları Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 50,5 azalarak 2 bin 61 oldu. Ocak ayında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı yüzde 2,6 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında ilk sırayı 747 konut satışı ile Antalya aldı. Antalya’yı sırasıyla 710 konut satışı ile İstanbul ve 211 konut satışı ile Mersin izledi.

Ülke Uyruklarına Göre En Çok Konut Satışı Rusya Federasyonu Vatandaşlarına Yapıldı

TÜİK verilerine göre; Ocak ayında Rusya Federasyonu vatandaşları Türkiye’den 555 konut satın aldı. Rusya Federasyonu vatandaşlarını sırasıyla 208 konut ile İran, 127 konut ile Ukrayna, 99 konut ile Irak ve Kazakistan vatandaşları izledi.

Emlakjet Ocak ayı verilerinde kadınların erkeklere oranla daha fazla konut arama yaptığı görülüyor. Ocak ayında kadın/erkek konut arama oranı, kadınlarda yüzde 61, erkeklerde yüzde 39 şeklinde seyrediyor. 

Emlakjet kullanıcılarına göre, yüzde 70’lik bir kesim, en yüksek yaşam maliyetinin barınma olduğunu belirtti. Son yıllarda artan kira bedelleri sebebi ile kullanıcıların yüzde 53’ü bulundukları semtten/şehirden göç etmeyi düşünüyor. 

2023 yılının hem ülkemiz hem de dünyamız için zorlu bir yıl olduğunu belirten Emlakjet CEO’su Tolga İdikat başta İstanbul olmak üzere birçok büyükşehirde artan kira fiyatları sebebiyle şehir merkezlerinden şehrin çeperlerine doğru göçün yoğunluk kazandığını ve 2024 yılında da kiraların artış göstereceğini söyledi. 

İdikat, son 7-8 aydır yaşanan faiz artışları konut alamayan orta gelirli vatandaşların da kiralık piyasasına yönelmesine sebep olduğunu, uzun vadede artacak olan bu talebe yönelik bir arz sıkıntısı yaşanacağını öngördüğünü belirtti. Buna ek olarak kiralık konutlarda yaşanacak arz talep dengesizliğine dikkat çeken Tolga İdikat,  bu dengesizliğin yüzde 60 ila yüzde 70 arasında bir fiyat artışına neden olacağını söyledi.

Kayseri’de 18 Milyon 944 Bin TL Yatırımla Hayata Geçirilen GES Projesi İşletmeye Alındı

Kayseri Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (KASKİ) Genel Müdürlüğü tarafından Karpuzsekisi Mahallesi’nde konumlandırılan Güneş Enerjisi Santrali (GES) projesi, işletmeye alındı.

Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, enerji maliyetlerini düşürmek için yenilenebilir enerji kaynaklarına önem verdiklerini, Karpuzsekisi Mahallesi’ndeki GES sayesinde önemli ölçüde tasarruf sağlanacağını belirtti.

Yılda 1 Milyon 659 Bin Kilovat Elektrik Üretecek


Yüksek enerji tüketimli tesislerin enerji ihtiyaçlarını yenilenebilir enerjiden karşılamak üzere Hacılar ilçesi Karpuzsekisi Mahallesi’nde 10 bin metrekare alanda yeni GES’in imalatına bir süre önce başladıklarını aktaran Büyükkılıç, şunları kaydetti:

“Saha çalışmaları dahilinde trafo, panel kablo, kamera ve aydınlatma montajları tamamlanarak, 18 milyon 944 bin 301 TL’ye mal olan tesisimiz, elektrik üretimine başladı. Kurulu gücü 860 kilovat/saat, üretim kapasitesi 750 kilovat/saat olan tesis sayesinde yılda 4,5 milyon lira değerinde 1 milyon 650 bin kilovat elektrik üretimi gerçekleştirmeyi planlıyoruz.”

Reportage Türkiye, 2023 Ciro Hedefi 1 Milyar TL’yi Aşarak Kendi Rekorunu Kırdı

2023 yılı için hedeflediği 1 milyar TL ciro hedefine 9 ayda ulaşan Reportage Türkiye, yılın kalan son 3 ayında ciro hedefini aşarak kendi rekorunu kırdı.

2014 yılında Abu Dabi ile gayrimenkul serüvenine hızlı bir giriş yapan Reportage, 2023 yılında “Reportage Türkiye” olarak Türkiye pazarına adım attıktan sonra giriştiği ilk projesi Sylvana İstanbul ile isminden söz ettirmeye başladı. Reportage Properties, 44 bin metrekare alan üzerine inşa edilen 232 adet 4+1 büyüklüğündeki bahçeli sıra villalardan

ilk 100’ünü satarak, “Sylvana İstanbul” projesi üzerinde yoğun bir ilgi olduğunu gösterdi.

Reportage markasına duyulan güvenden dolayı satışlarda büyük başarı elde edilirken, 200’den fazla iş ortaklığıyla Reportage Türkiye, sektörün öncü isimlerinden biri olduğunu şimdiden kanıtladı.

Reportage Türkiye CEO’su Kemal Alamo, elde ettikleri başarı hakkında şunları ifade etti:

“Sylvana İstanbul projesi büyük ilgi gördü ve villalarımızdan 100’ünün satışını bu yıl içinde tamamladık. Bu satışlarımız sayesinde, 2023 için hedeflediğimiz 1 milyar TL ciroya 9 ayda ulaştık. Böylece, son 3 ayda ciro hedefimizi aşarak kendi rekorumuzu kırdık. Gayrimenkul piyasasının Türkiye’de krizde olduğu bu dönemde, hedeflerimizin üzerine çıktığımız için Reportage Türkiye olarak büyük mutluluk ve gurur duyuyoruz. 2024 yılında, yeni projelerimizle birlikte, gayrimenkul sektöründe daha da iddialı, sağlam ve büyük adımlar atmaya devam edeceğiz.”

Günümüzde Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Mısır ve Fas’ın ardından ülkemizde “Reportage Türkiye” markasıyla faaliyetlerini sürdüren Reportage Properties, Belarus, Rusya Federasyonu ve Uganda pazarlarına da adım atarak, farklı ülkelerde toplam 26 inşaat projesi yönetiyor. Türkiye’deki yatırımlarına Sylvana İstanbul ile başlayan Reportage Türkiye’nin, 2024 yılında yeni yatırımlarını duyurması bekleniyor.

Ocak’ta 80 Bin 308 Konut Satıldı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ocak ayı konut satış verilerini açıkladı. Buna göre Ocak ayında, 80 bin 308 adet konut satışı yapıldı.

Türkiye genelinde konut satışları Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 17,8 azalarak 80 bin 308 oldu. Konut satışlarında İstanbul 13 bin 423 konut satışı ve yüzde 16,7 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul’u 6 bin 709 konut satışı ve yüzde 8,4 pay ile Ankara, 5 bin 250 konut satışı ve yüzde 6,5 pay ile Antalya izledi. Konut satış sayısının en az olduğu iller sırasıyla 17 konut ile Ardahan, 38 konut ile Hakkari ve 40 konut ile Bayburt oldu.

İpotekli Konut Satışları 5 Bin 915 Olarak Gerçekleşti

Türkiye genelinde ipotekli konut satışları Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 63,5 azalış göstererek 5 bin 915 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 7,4 olarak gerçekleşti. Ocak ayındaki ipotekli satışların bin 404’ü ilk el satış olarak gerçekleşti.

Diğer Satış Türleri Sonucunda 74 Bin 393 Konut El Değiştirdi

Türkiye genelinde diğer konut satışları Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 8,7 azalarak 74 bin 393 oldu. Toplam konut satışları içinde diğer satışların payı yüzde 92,6 olarak gerçekleşti.

İlk El Konut Satış Sayısı 25 Bin 263 Olarak Gerçekleşti

Türkiye genelinde ilk el konut satış sayısı, Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 8,2 azalarak 25 bin 263 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk el konut satışının payı yüzde 31,5 oldu.

İkinci El Konut Satışlarında 55 Bin 45 Konut El Değiştirdi

Türkiye genelinde ikinci el konut satışları Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 21,6 azalış göstererek 55 bin 45 oldu. Toplam konut satışları içinde ikinci el konut satışının payı yüzde 68,5 oldu.

Yabancılara Ocak Ayında 2 Bin 61 Konut Satışı Gerçekleşti

Yabancılara yapılan konut satışları Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 50,5 azalarak 2 bin 61 oldu. Ocak ayında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı yüzde 2,6 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında ilk sırayı 747 konut satışı ile Antalya aldı. Antalya’yı sırasıyla 710 konut satışı ile İstanbul ve 211 konut satışı ile Mersin izledi.

Ülke Uyruklarına Göre En Çok Konut Satışı Rusya Federasyonu Vatandaşlarına Yapıldı

Ocak ayında Rusya Federasyonu vatandaşları Türkiye’den 555 konut satın aldı. Rusya Federasyonu vatandaşlarını sırasıyla 208 konut ile İran, 127 konut ile Ukrayna, 99 konut ile Irak ve Kazakistan vatandaşları izledi.

Sakarya Şehir Hastanesi’nde Altyapı Çalışmaları Sürüyor

Sakarya Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ), Sakarya Şehir Hastanesi’ne kesintisiz su ulaştıracak altyapı çalışmalarına aralıksız devam ediyor.

SASKİ, bin yataklı Şehir Hastanesi’nin altyapı çalışmalarını aralıksız şekilde sürdürüyor. Proje kapsamında inşası devam eden bin 540 metrelik kanalizasyon hattı ile hastanenin atık suları güvenle taşınacak. Aynı zamanda 2 bin 300 metrelik sağlam içme suyu hattı ile hastane hizmetlerinden faydalanacak vatandaşlara ve tüm personellere kaliteli içme suyu kesintisiz şekilde ulaştırılacak.

21 Milyon TL’lik Yatırım

Proje çalışmalarıyla ilgili yapılan bilgilendirme açıklamasında, “Şehrimizin dev yatırımlarından biri olan Şehir Hastanesi’nin altyapısı bize emanet. Altyapı çalışmalarımızı sağlık alanında atılan bu dev projeye yakışır şekilde yürütüyoruz. Toplam maliyeti 21 Milyon TL olan proje ile Şehir Hastanesi’ni güçlü altyapıya kavuşturacağız. Ekiplerimiz çalışmaların hızla tamamlanması için aralıksız şekilde çalışıyor.” ifadeleri kullanıldı.

Pronet Solar’la Evinde ve İş Yerinde Enerjine Güven! 

Türkiye’nin lider güvenlik şirketi Pronet, son yılların yükselen trendi akıllı ev konseptinin önemli bir bileşeni olan solar enerji sistemini ürün gamına ekledi. Pronet, ülkemizde evdeki ve iş yerindeki hayatı kolaylaştıran, güvenlik ve enerji hizmetini aynı çatı altında birleştiren tek firma. Yaşam alanlarının enerjisini, şebekeden bağımsız şekilde güneşten almasını sağlayan Pronet Solar, çevre dostu yapısının yanı sıra elektrik giderlerinde de tasarruf imkanı sunuyor. Pronet Solar,  Pronet Plus Akıllı Güvenlik Otomasyon Platformu ile entegre de çalışabiliyor.

Akıllı ev teknolojisi ve güneş enerjisi sistemleri, enerji verimliliğini artırmak, enerji maliyetlerini düşürmek ve çevresel sürdürülebilirliği desteklemek amacıyla bir araya getirilebilecek önemli bileşenler. Türkiye’nin lider güvenlik şirketi Pronet, bu iki teknolojiyi ülkemizde ilk kez bir araya getiriyor ve  Pronet Solar ile yenilenebilir enerjiyi yaşam alanlarının tam kalbine taşıyor. 

Tamamen doğadan sağlanan bir enerji sistemi sunan Pronet Solar, şebekeden bağımsız elektrik üretimi dışında elektrikli araç şarj üniteleri ya da ısı pompaları gibi pek çok fonksiyonla  verimli, tasarruflu ve pratik bir sistem yaratıyor. Pronet Solar, kullanıcıların kendi temiz enerjisini düşük maliyetle üretmesini sağlarken dövize endeksli enerji maliyetlerinden tasarruf sağlayan bir yatırım aracı olarak ev ve iş yerlerinin değerini artırıyor.

Pronet Solar, Pronet Plus Akıllı Güvenlik Otomasyon Platformu ile entegrasyon kabiliyeti sayesinde güneş enerjisinden elektrik üretimi dışında güvenlik, kamera, akıllı ev otomasyon çözümleri, elektrikli araçlar için şarj istasyonları, enerji depolama sistemleri için batarya çözümleri gibi teknolojilerin cep telefonu aracılığıyla tek bir platform üzerinden izlenip yönetilebilmesini sağlıyor. Hibrit inverter teknolojileriyle maksimum güç ve öz tüketim verimliliği sunan Pronet Solar; enerji tüketimini, ışıkları, ısıyı ve daha fazlasını optimize ediyor. Pronet Solar, yepyeni bir ekosistem yaratan tüm bu nitelikleriyle kullanıcılarını geleceğin teknolojisi ile tanıştırıyor. 

Pronet’in uzman mühendis kadrosu, ev ve iş yerleri için en doğru sistemi belirliyor ve proje tasarımını gerçekleştiriyor. Uzman teknik kadrosuyla tüm izin, kurulum, işletim ve bakım süreçlerinde deneyimli ekipleriyle anahtar teslim proje yönetimi yapan kuruluş, 28 yıllık tecrübesinin getirdiği güçlü servis organizasyonu sayesinde Türkiye’nin her yerine ulaşıyor. 

Karbon Ayak İzinin Azaltılmasını Destekleyen Çevre Dostu Teknoloji

Pronet teknolojileri hakkında konuşan Pronet Finanstan ve Solar’dan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Görkem Ataç, “2014 yılında piyasaya sürdüğümüz Pronet Plus akıllı güvenlik hizmetini 2022 yılında Pronet Plus Akıllı Güvenlik Otomasyon Platformu haline getirerek güvenlik merkezli zengin bir ekosistem yarattık. Pronet Plus Akıllı Güvenlik Otomasyon Platformu, interaktif güvenlik ve görüntüleme teknolojileri, akıllı ev çözümleri ve enerji yönetimini içeren Türkiye’nin ilk interaktif akıllı güvenlik sistemi. Ülkemizde buna muadil bir sistem yok. Talep edildiği gibi kişiselleştirilebilen, cep telefonlarıyla entegre çalışan ve uzaktan kontrol sağlayan sistemlerin alanını genişletmeyi sürdürüyoruz Düşük maliyetli yeşil enerji üreten yeni teknolojimiz Pronet Solar ile kullanıcılarımızın kendi enerjilerini üretmelerini sağlıyoruz. Pronet Plus Akıllı Güvenlik Otomasyon Platformu ile entegre çalışabilen Pronet Solar, sürdürülebilir enerji ile karbon ayak izinin azaltılmasını destekleyen çevre dostu bir teknoloji. Kullanıcıların  şebekeden bağımsız bir biçimde elektrik enerjisi üretmesini sağlayan teknolojimiz, elektrik giderlerinde yarattığı tasarrufla ayrıca fatura dostu. Öte yandan bu teknolojiyle yeni bir iş kolu yaratmış olduğumuzun altını çizmek istiyorum. Hem genel müdürlük hem de bayi yapılanmamız için tüm Türkiye’de yeni istihdam olanakları sağlayacağız” ifadelerini kullanıyor. 

Pronet Solar İş Birimi Direktörü Efe Kökçü ise, “Güneş enerjisi artık dünyadaki en ucuz enerji kaynağı durumunda olup yükselen enerji maliyetleri, iklim krizi ve elektrikli araçların hayatımıza hızla girmesiyle enerji dönüşümünün omurgasını oluşturmakta. Ülkemizde de bireylerin ve ticari işletmelerin güneş enerjisine çok yoğun talebi var. Türkiye Ulusal Enerji Planı’na göre, ülkemizin kurulu güneş enerjisi kapasitesi gelecek yıllarda daha da artacak. Pronet olarak, Pronet Solar markamızla bu dönüşümün önemli bir parçası olmaktan son derece mutluyuz” dedi. 

Ev ve iş yerlerine yönelik tüm Türkiye’ye yayılmış profesyonel hizmet anlayışını, servis garantisini ve en iyi müşteri deneyimini güneş enerjisi sistemleri kurulumuyla da sürdürdüklerini ifade eden Efe Kökçü, “Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre, bu sistemler kurulduktan sonraki yıllarda yüzde 80 oranında sahipsiz kalıyor. Dolayısıyla uzun süreli kullanımlarda tasarruf sağlayan güneş enerjisi sistemlerinde hem bakım hem de verimlilik kaybının olmaması için sistemlerin satın alındığı firmaların uzun vadede ulaşılabilir olması son derece önemli. 

Pronet, 28 yılı aşan tecrübesinin yanı sıra yaygın ve hızlı servis ağıyla kurulumunu ve bakımını yaptığı teknolojilerin uzun süre verimlilik kaybı olmadan kullanılabilmesini sağlıyor. Bu sayede Pronet,  müşterilerinin sistem güvenliğini ömür boyu güvence altına alıyor” sözlerini kaydetti.

“İnşaat Faaliyet Endeksi’nde Ciddi Bir yükseliş Beklenmemeli”

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Hazır Beton Endeksi 2024 Ocak Ayı Raporu’nu yayımladı. Raporda görüşlerini belirten Başkan Yavuz Işık, 2024 yılının ilk çeyreğinde Faaliyet Endeksi’nde ciddi bir yükseliş beklenmemelidir.” dedi.

Hazır Beton Endeksi 2024 Ocak Ayı Raporu’na göre, kasım ayında başlayan Faaliyet Endeksi’ndeki yavaşlama negatif tarafta yoluna devam etmiş, aralık ayındaki yukarı yönlü eğilim ocak ayında yine tersine dönmüştür. Son 3 aydır tüm endeksler eşik değerin altında yer almakla birlikte bunların içinde sadece Faaliyet Endeksi’nin eşik değeri zorladığı görülmektedir. Hem Beklenti hem de Güven Endeksleri ocak ayında sınırlı bir yükseliş göstermiş olmakla birlikte negatif tarafta kalmaya devam etmiştir. Bu kapsamda 2024 yılının ilk çeyreğinde Faaliyet Endeksi’nde ciddi bir yükseliş beklenmemelidir.

Geride bıraktığımız ocak ayında tüm endeksler geçen yılın aynı ayına göre azalmış durumdadır. En fazla daralma Güven Endeksi’nde, en düşük ise Beklenti Endeksi’nde olmuştur. Her 3 endeks de ocak ayında geçen yılın aynı ayına kıyasla azalmış hem de eşik değerin altında kalmıştır. Bundan dolayı Hazır Beton Endeksi gerilemiş durumdadır.

“Aralık Ayındaki Yukarı Yönlü Eğilim Ocak’ta Tersine Döndü”

Raporun sonuçlarını değerlendiren Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, “Kasım ayında başlayan Faaliyet Endeksi’ndeki yavaşlama negatif tarafta yoluna devam etmiş, aralık ayındaki yukarı yönlü eğilim ocak ayında yine tersine dönmüştür. Hem Beklenti hem de Güven Endeksleri ocak ayında sınırlı bir yükseliş göstermiş olmakla birlikte negatif tarafta kalmaya devam etmiştir. Bu kapsamda 2024 yılının ilk çeyreğinde Faaliyet Endeksi’nde ciddi bir yükseliş beklenmemelidir.” dedi.

Türkiye ekonomisi ve inşaat sektörüne yönelik değerlendirmelerde bulunan THBB Başkanı Yavuz Işık, “Konut satış rakamlarına göre Türkiye 2023 yılını, 8 yıl öncesine yakın satış rakamları ile kapatmış görünmektedir. Yıllık 1 milyon 289 binlik konut satış rakamını 2015 yılında aşan Türkiye, geride bıraktığımız yıl 1 milyon 225 binde kalmıştır. Toplam satışlarda görülen yüzde 17,5’lik daralma ipotekli satışlarda yüzde 36’yı geçmiş durumdadır. Hem ilk el hem de ikinci el satışlarda ortaya çıkan bu daralmada kuşkusuz en büyük pay tüketici tarafında finansmana erişimde yaşanan sorundur. 2024 yılının ikinci yarısından itibaren beklenen faiz indirimlerine paralel olarak bankacılık kesiminin konut kredilerine erişimi rahatlatması sonrasında sektörde canlılık meydana geleceği öngörülmektedir.” dedi.

Yıl Bitmeden 200 Bin Konutun Dönüşümü Tamamlanacak

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, İstanbul’ kentsel dönüşüm için 385 milyar para ayrıldığını ifade etti. Bakan, deprem bölgesindeki 200 bin konutun da 2024 yılı bitmeden tamamlanacağını açıkladı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, İstanbul Ticaret Odasının düzenlediği kentsel dönüşüm istişare toplantısına katıldı. İstanbul Ticaret Odasında gerçekleşen toplantıya kentsel dönüşüm ile ilgili detaylar konuşuldu.

Yıl sonuna kadar deprem bölgesinde 200 bin konutun tamamlanacağını söyleyen Bakan Özhaseki, “Evinin dışında konteynerlerde kalan 300 bin kişi var. Devlet bir o kadar aileye de kira yardımı yapıyor. Böyle olunca bizim çok hızlı olmamız gerekiyordu. Depremden çok kısa bir süre sonra bulabildiğimiz her zeminlerde bakanlık olarak uygun olan her yerde çalışmalara başladık. Şu ana kadar gerek ihale sürecinde olan ve bugünlerde yapılan havaalanında imzaladım, ihale sürecine giriyor. veya başlamış, temeli atılan veya kaba inşaatı biten bitme aşamasına gelen sürece girmiş olan 307 bin konut var. 

50 bin kadar köy evini çelik karkas üzerine arada taşyünü olan beton ve alçıpan malzemelerden yapıyoruz. Bu hazirandan başlayarak 1 yıl sürmeyecek diye düşünüyorum. Su, kanal, yağmur suları gibi işleri de sıfırdan yapacağız. Belediyeleri de borçlandırmayacağız. Onların işi de olsa, biz ilgilenmiş olacağız. 

Ay Sonuna Kadar 75 Bin Konut Teslim Edilecek

Şu ana kadar 30 bine yakın konutu teslim ettik. önümüzdeki ay sonuna kadar 75 bin konutu teslim edeceğiz. 20 yıl boyunca yaptığı konut sayısı 1 milyon 200 bin, anlatmıştım. Şimdi biz diyoruz ki, inşallah sene geçmeden 200 bin konutu tamamlayacağız. Bu çok kolay durumlar. Bizim çevreyi kirletme oranımız çok düşük. Ama biz inanarak, bilerek çevreye saygılı asla bir kirliliğe izin vermeden hayatımızı sürdürmemiz gerekiyor. Önce evimizden ayrıştırmaya başlıyoruz. Onları değerlendiriyoruz.” ifadelerini kullandı.

Yarısı Bizden Kampanyasına 1 Milyon 255 Bin Müracaat Yapıldı

Yarısı bizden kampanyasına 1 milyondan fazla kişinin başvuru yaptığını söyleyen Bakan Özhaseki, “Yarısı bizden kampanyasına 1 milyon 255 bin vatandaşımız müracaat etmiş. İçinde yüzde yüzü sağlayanlar var. Yüzde 90’ı tamamlayanlar var. Yüzde 50’yi geçip sağlaması da yeterli olur. Orada da 1,5 milyon liralık bir paket olarak açıkladık. Evini yıkıp yapmak istiyorsa içinde oturan kiracı ya da ev sahibi tahliye için 100 bin lira, 700 bin lirası hibe, 700 bini de 2 sene sonra başlamak üzere 10 sene vadeli. Bundan dolayı da müthiş bir rağbet var. Bir taraftan rezerv alanlarda 400 bin konut üretiyoruz. Bir taraftan yarısı bizden kampanyasıyla 350 – 400 bin konutu yenilemiş olacağız. Bu konuta orta vadeli bütçeye 485 milyar para koyduk.” dedi.

1 Milyon Konut Bakanlık Vasıtasıyla Dönüştürülecek

İstanbul’da kentsel dönüşüm için 385 milyar paranın kenara konulduğunu söyleyen Bakan Özhaseki, “İstanbul’un dönüşümü için 385 milyar para kondu. İstanbul’da 1 milyona yakın konutu bakanlık vasıtasıyla dönüştürmeyi düşünüyoruz.” diye konuştu.

İTO Başkanı Avdagiç’ten İstanbul’un Kentsel Dönüşümü İçin 16 Öneri

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, İstanbul’da kentsel dönüşümü hızlandıracak önerilerini açıkladı.

İTO Başkanı Avdagiç, Çalışma Toplantısı’nda İstanbul’da gerçekleştirilecek kentsel dönüşüm çalışmalarını hızlandıracak önerilerini paylaştı.

Avdagiç, İstanbul’da 1999 yılından önce inşa edilmiş yapı stokunun kullanım ömrü ve sağlamlığı ile ilgili “hızlı gözden geçirme” yapılması gerektiğini belirterek, “İstanbul’un kaybedecek değil 5 yılı, bir yılı bile yok. Çünkü Türkiye’nin GSYH’sinin üçte biri bu şehirde üretiliyor. Türkiye’nin ihracatının, dış ticaretinin, istihdamının, üretiminin kesintiye uğramamasını istiyorsak, İstanbul’u çok hızlı depreme hazırlamalıyız.” dedi.

Avdagiç, İstanbul’u depreme hazırlama ve kentsel dönüşüm konusunda meslek komiteleri ve ilgili sivil toplum kuruluşlarından İTO’ya gelen talep ve beklentiler bulunduğunu kaydetti.

Şekib Avdagiç’in önerileri şu şekilde:

  • Kentsel dönüşüm sürecinde ‘müktesep hakların korunması’ talebi en başta geliyor.
  • Otel, özel hastane, özel okul gibi yapıların tamamını kullanan işletmelerin, dönüşüm aşamasında imar hakkı anlamında mevcut gabari ve inşaat alanlarını muhafaza edebilmeleri dönüşüm sürecinin hayata geçirilebilmesi için çok önemlidir.
  • Küçük sanayi siteleri, iş merkezleri, sanayi yapıları ve fabrikalara da konuta verilen dönüşüm desteklerinin benzeri bir paketin ivedilikle devreye girmesi talebimiz var. Bu durumda belirtilen yapıların çok hızlı ve kamudan kaynak talep etmeden dönüşümünün önü açılacaktır.
  • Kentsel dönüşümde “Rezerv Yapı Alanı” uygulamasının gözden geçirilmesi talep ediliyor.
  • Aynı şekilde kentsel dönüşüm süreçleri ve otopark mevzuatı konusunda ilçe belediyelerinin farklı süreçler uygulanmasının önlenmesi isteniyor.
  • Bakanlığın “Kentsel Dönüşümde Yarısı Bizden” ve “İlk Evim, İlk İş Yerim” gibi çok olumlu olan proje uygulama süreçlerinin hızlandırılması talep ediliyor.
  • Afet riski olan tüm illerde ‘Afet Atıkları Yönetim Planı’ oluşturulmasını önemli buluyoruz. Burada bakanlık, yerel yönetimler, STK’lar ve akademisyenler ortak çalışmalı. Çünkü gerek kentsel dönüşüm, gerekse olası afet sonrası yıkılan veya yıkılacak binalardan çıkan atıklar, doğru bir şekilde değerlendirilmeli.
  • Yapı denetim firmaları UYDS sistemi üzerinden havuz yöntemi ile atanmaktadır. Yapılan son düzenleme ile birlikte bölgeleme çalışması yapılmış olmasına rağmen sorun tam anlamı ile çözülememiş, denetim ile ilgili problemler devam etmektedir. Ek bütçe talepleri, firma değişikliği talebi durumundaki sürenin uzunluğu öne çıkan problemlerdir.
  • Yapı denetim, beton ve laboratuvar firmalarının teknik ve mevzuata uygunluk yönünden denetlenmesi talep edilmektedir. Aynı şekilde beton santralleri ile ilgili denetimlerin artması, ürün kalitesinin korunması, taahhüt edilen betonun inşaat sahasına ulaşımının sağlanması önem arz etmektedir.
  • Kaçak yapı ile mücadele kapsamında, kaçak inşaatlara beton verilmesinin önlenmesi, verenlere müeyyide uygulanması talep edilmektedir. Bilhassa binalardaki taşıyıcı elemanların, dış etkenlerden ve yeraltı sularından kaynaklı olarak tahribata uğramaması amacıyla bina izolasyonlarının sıkı takibi talep edilmelidir.
  • İstanbul’da hafriyat ciddi bir sorundur. Çünkü mevcut döküm sahaları yetersiz, çalışma saatleri kısıtlı ve evrak süreçleri uzun. Bu üç sebep ciddi sıkıntılara yol açmakta ve bu konuda çözüm beklenmektedir.
  • Şehrin ihtiyacı olan ‘agrega’nın yakın kaynaklardan temini, beton ve inşaat maliyetlerine olumlu katkı yapacaktır. Bu konuda agrega üretim alanlarının daraltılması konusunda Tarım ve Orman Bakanlığı ile yaşanan problemlerin çözümü konusunda Bakanlığınızın desteği talep edilmektedir.
  • İmar hakkı transferinin, 3194 sayılı İmar Kanunu’na eklenerek yasal güvence altına alınması bekleniyor.
  • Güçlendirme ile ilgili cari yönetmelik halihazırda ihtiyacı karşılamamaktadır. Şubat 2023 depreminden sonra yeni düzenleme ihtiyacı ortaya çıkmıştır.
  • İnşaat ruhsat süreçleri uzun sürmekte, 6-9 ay arası süre almaktadır. İlçe belediyeleri bu süreçlerde farklı uygulamalar ve farklı harç ve vergi tahakkuk ettirmektedir. Belli konularda farklılık olması makul olsa bile bazı kalemlerde (örneğin teknik eleman harcı gibi) uygulama birliği sağlanabilmelidir.

Pursaklar Millet Bahçelerinde İnşaat Devam Ediyor

Ankara’nın Pursaklar ilçesinde belediye ekipleri tarafından yapılan millet bahçelerinde inşaat çalışmaları hızla devam ediyor.

“Ankara’ya Nefes Aldıracak”

Tüm Ankara’ya nefes aldıracak yeni Millet Bahçelerinin yapım çalışmalarına devam ettiklerini belirten Belediye Başkanı Ertuğrul Çetin, “7’den 70’e her bir hemşehrimize hitap edecek olan Pursaklar Millet Bahçesi ve Gümüşoluk Millet Bahçesi’nde çalışmalarımız devam ediyor. Bu iki güzide Millet Bahçemiz Ankara’nın akciğerleri olacak. Tamamlandıkları zaman sadece Pursaklar’ın değil Ankara’nın cazibe merkezi olacak” diye konuştu.

İlçeye kazandırdığı yeni eserlerle vatandaşların hayatına değer katan Ankara’nın Pursaklar Belediyesi, ilçeye kazandıracağı Millet Bahçelerinin inşaatını hız kesmeden devam ettiriyor. 

Türk Yapı Sektörünün Buluşma Noktası  Yapı Fuarı- Turkeybuild İstanbul’a  Devlet Teşviği

Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul 17-20 Nisan 2024 TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde  başlıyor.  

17-20 Nisan 2024 tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde bu yıl 46’ncısı gerçekleşecek olan Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul Balkanlar, Bağımsız Devletler Topluluğu  (BDT) ülkeleri, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’yı kapsayan bölgedeki en büyük, dünyada ise beş  büyük yapı fuarından biri olma özelliğini taşıyor.  

Fuar hem yerel hem de yabancı katılımcıları bir araya getiren önemli bir platform görevi görüyor.  Ziyaretçilerini cezbeden fuar, yeni iş birliklerinin kurulmasında da büyük rol oynuyor. 

İtalya, Rusya, Avusturya, Almanya ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden 319 katılımcıyı ağırlayacak  olan fuar bu yıl %50 devlet teşviği ile destekleniyor. Bölgedeki en etkili iş platformu olmasının  yanı sıra, Türk yapı sektörünün en uzun süredir düzenlenen fuarı olma niteliğini de taşıyan  Turkeybuild İstanbul, 60’tan fazla ülkeden 400’ün üzerinde VIP satın almacıya da ev sahipliği  yapacak. Fuara aynı zamanda bu sene 10.000’den fazla profesyonel alıcı bekleniyor. 

İKSD İş birliğiyle Yapı Fuarı-Turkeybuild İstanbul 2024’te Özel İskele-Kalıp Salonu! 

İKSD ve ICA Build Fuarcılık A.Ş. iş birliğiyle, bu yılki Yapı Fuarı-Turkeybuild İstanbul 2024 fuarında  İskele Kalıp firmalarına özel bir salon oluşturuluyor.  

ICA Build Fuarcılık A.Ş. ve İKSD arasında yapılan bu iş birliği anlaşması ile fuara katılan firmaların  daha fazla etkileşim yaratması amaçlanıyor. İskele-Kalıp Sanayicileri Derneği üye firmalarının da  yer alacağı bu özel salon ile katılımcılar ürünlerini sergileme ve yeni iş bağlantıları kurma fırsatı  bulacak. 

Yapı Fuarı Direktörü Banu Keskin, “46. yılı deviren Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul’a yabancı  katılımcı, alıcı ve ziyaretçi ilgisinin katlanarak devam ettiğini özellikle belirtmek isterim. Stant  satışlarının daha şimdiden %90’ı tamamlandı. Yoğun talebin devam etmesiyle birlikte bir salon  daha açma imkânımız olabilir. Ekonominin canlılığını koruması, iş birliklerin sürdürülebilirliği için  fuarlar kritik başarı faktörü. Bu durumu desteklemek adına oldukça verimli ve yol gösterici bir etkinlik programı hazırladık. Sektör önderleri tecrübeleriyle yeni fırsatları, sektörün gittiği yönü  anlatırken, girişimcilerimiz yapı sektörünün geleceğine dair yeni iş modellerini, ürünlerini ve  fikirlerini bizlere sunacak. 

Fuara katılımı teşvik etmek ve sektörümüzün daha da güçlenmesini sağlayan %50 devlet teşviği  sektöre olan desteğin bir göstergesidir ve katılımcılara ekonomik açıdan önemli avantajlar  sunmaktadır. Bu teşvik, sektörümüzün sürdürülebilir büyümesine katkıda bulunacak ve  Türkiye’nin yapı alanındaki güçlü kaslarını daha da güçlendirecektir. Bu önemli teşviği  değerlendirerek sektördeki yenilikçi projelere katkıda bulunmak isteyen tüm katılımcıları fuarımıza bekliyoruz.  Sektörün girişimcilerle bir araya gelerek daha yenilikçi, çözüm odaklı ve verimli sonuçlar elde  edebilmesi, Türkiye’nin yapı alanındaki güçlü kaslarının daha da güçlenmesi adına oldukça önemli. ICA Build Fuarcılık A.Ş. olarak inşaat sektöründeki deneyimimiz ve bilgi birikimimiz ile  sektörün öncülerine bu yıl yeni fırsatlar sunmak istiyoruz. 46. yılına giren Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul’ da aynı zamanda İKSD ile yapmış olduğumuz iş birliğinin de diğer ilgili  sektörler içinde örnek olacağı inancındayız. Sektöre değer katmaya ve birlikte daha başarılı  projelere imza atmaya kararlıyız.”

İnşaat Sektöründe Çalışan Sayısı Yüzde 10,1 Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Aralık 2023’e ilişkin ücretli çalışan verilerini açıkladı. Buna göre, inşaat sektöründe çalışan sayısı yüzde 10,1 arttı.

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı 2023 Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1,7 arttı. Ücretli çalışan sayısı bir önceki yılın aynı ayında 14 milyon 800 bin 999 kişi iken, 2023 yılı Aralık ayında 15 milyon 57 bin 373 kişi oldu.

Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; 2023 Aralık ayında ücretli çalışan sayısı yıllık olarak sanayi sektöründe yüzde 1,4 azaldı, inşaat sektöründe yüzde 10,1 arttı ve ticaret-hizmet sektöründe yüzde 2,0 arttı.

Ücretli Çalışan Sayısı Aylık Yüzde 0,1 Arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı 2023 Aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 0,1 arttı.

Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; 2023 Aralık ayında ücretli çalışanlar aylık olarak sanayi sektöründe yüzde 0,3 azaldı, inşaat sektöründe yüzde 0,8 arttı ve ticaret-hizmet sektöründe yüzde 0,1 arttı.

Hırvatistan Başbakanından Akfen İnşaat’ın Zagreb Projesine Ziyaret

Hırvatistan Başbakanı Andrej Plenkovic, Akfen İnşaat ve Dost İnşaat iş birliğinde inşa edilen Sister Of Mercy Hastanesi projesini ziyaret ederek yerinde inceledi.

1895 yılında hayata geçirilen tarihî Sister Of Mercy Hastanesi’nin 110 bin metrekare alan üzerinde 22 binası bulunuyor. Yapımını Akfen İnşaat ve Dost İnşaat’ın üstlendiği, 2022 yılının Kasım ayında sözleşmesi imzalanan ve projelendirme çalışmaları başlayan proje, yaşanan depremde zarar gören hastanenin renovasyonunu içeriyor. Çalışmaların 2025 yılında bitirilmesi planlanıyor.

Kuruluşundan itibaren Türkiye ve yurtdışında şimdiye kadar havalimanı terminalleri, doğalgaz boru hatları, hidroelektrik santralleri ve gayrimenkul projeleri gibi önemli altyapı projelerini hayata geçiren Akfen İnşaat, Hırvatistan’ın başkenti Zagreb’de yapımına devam ettiği projede önemli bir konuğu misafir etti.

Hırvatistan Başbakanı Andrej Plenkovic, Akfen İnşaat ve Dost İnşaat tarafından ülkenin başkenti Zagreb’de yapımına devam edilen Sister Of Mercy Hastanesiprojesine ziyaret gerçekleştirdi. Hırvatistan Başbakanı Andrej Plenkovic’e ülkenin Sağlık Bakanı Vili Beroş ve İnşaat Bakanı Branko Bacic de eşlik etti.

Akfen Holding Başkanvekili ve CEO’su Selim Akın, Akfen İnşaat Genel Müdürü Mesut Coşkun Ruhi ve proje çalışanları tarafından karşılanan Başbakan Plenkovictarihî hastanenin renovasyonu konusunda yürütülen çalışmaları yakından izlerken, proje hakkında da bilgiler aldı.

Çalışmaların 2025 Yılında Tamamlanması Planlanıyor

1895 yılında Hırvatistan’ın başkenti Zagreb’de hayata geçirilen tarihî Sister Of Mercy Hastanesi’nin 110 bin metrekare alan üzerinde 22 binası bulunuyor. Yapımını Akfen İnşaat ve Dost İnşaat’ın üstlendiği,  2022 yılının Kasım ayında sözleşmesi imzalanan ve projelendirme çalışmaları başlayan proje, yaşanan depremde zarar gören tarihî Sister Of Mercy Hastanesi’nin renovasyonunu içeriyor.

Üstlenilen proje kapsamında aynı kampüs içerisinde yer alan ve kullanımı devam eden 6 binadan 4 binanın renöve edilmesi ve 2 binanın yıkılıp tamamen yeniden yapılması bulunuyor.

Sister Of Mercy Hastanesi projesinin güçlendirme tasarım safhası Avrupa Birliği Dayanışma Fonu, yapım aşaması ise Hırvatistan Hükümeti’ne bağlı Sağlık Bakanlığı Tarafından finanse ediliyor. Projenin 2025 yılında tamamlanması planlanıyor.

Kaynak: Emlak Dream

Türklerin Yurt Dışı Gayrimenkul Yatırımı Arttı

Merkez Bankası tarafından açıklanan verilere göre yurt dışında yapılan gayrimenkul yatırımları 2023’te rekor kırdı.

Merkez Bankası verilerine göre; yurt içi yerleşiklerin yurt dışındaki doğrudan gayrimenkul yatırımları 2023’te bir önceki seneye göre yüzde 163.7’lik artışla 2 milyar 086 milyon dolar ile rekor kırdı.

Türklerin yurt dışı gayrimenkul yatırımı 2020’de 282 milyon dolar, 2021’de 526 milyon dolar, 2022’de 791 milyon dolar olmuştu.

Türklerin Yunanistan’da; 2021’de 21 milyon dolar, 2022’de 52 milyon dolar olan gayrimenkul yatırımları 2023’te 203 milyon dolara yükseldi. Türk vatandaşları geçen sene İngiltere’den 513 milyon, İtalya’dan 112 milyon dolar, İspanya’dan ise 89 milyon dolarlık gayrimenkul satın aldı.

İstanbul Anadolu Yakasına Yeni Metro Hattı Geliyor

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Anadolu Yakası’na yeni bir metro hattı geleceğini müjdeledi.

Yenidoğan-Emek metro hattı İBB tarafından yeniden projelendirilerek Söğütlüçeşme’ye kadar uzatılacak. Hattın yapım sürecine kısa bir süre içinde yeniden başlanacak. Böylelikle İstanbul, 25 kilometrelik bir metro hattı kazanmış olacak.

İBB Raylı Sistem Dairesi Başkanı Ceyhun Avşar, yeni yapılacak metro hattı ile ilgili şu bilgileri verdi:

“2017 yılında hattımız ihale edilirken kamu yatırım planında bulunmayıp bakanlık tarafından metro yapım kriterlerine uygun görmediği bir metro hattıydı. Biz hattın tekrar yapılabilir duruma gelmesi için Ulaştırma Bakanlığı’na hatta yeni bir fizibilite ve yeni bir güzergah hazırlayarak tekrar başvurularda bulunduk. Bu yaptığımız başvuruda mevcut Emek’te biten hattımız İMES, Finans Merkezi, Göztepe Şehir Hastanesi ve Söğütlüçeşme istasyonlarında diğer metro hatlarına entegre olarak artık metro yapım kriterlerine uygun hale getirildi. 6 lokasyonda çalışma vardı. Bu 6 lokasyonun 4 tanesi binaların arasında ciddi güvenlik riskleri barındıran, can ve mal güvenliğini tehdit eden durumdaydı. Biz bunlarla alakalı 2021 yılında geri dolgu işlemlerini tamamladık. Hattımızın iki kısmında, Soğukpınar Makas Yapısı ve Sarıgazi peronlarında ise kullanabileceğimiz kalıcı yapılar haline getirdik.”

Yeni haliyle M-13 Yenidoğan-Söğütlüçeşme metro hattı İstanbul için önemli bir hat olacak. Hattın uzamasıyla Kadıköy, Ataşehir, Ümraniye, Çekmeköy ve Sancaktepe ilçeleri birbirine bağlanacak. Kadıköy-Tavşantepe metro hattı ve Marmaray’la entegre olacak.

İBB Raylı Sistem Projeler Müdürü Setenay Uludağ da hat ile ilgili şu bilgileri verdi:

“Bu hattın bir özelliği var. İki tane büyük şehir hastanesine hizmet götüreceğiz. Bir tanesi Emek’te bulunan Sancaktepe Şehir Hastanesi, bir tanesi de hattın sonraki güzergahında devam eden Göztepe Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi.

Bu hatla birlikte Yenidoğan’dan Söğütlüçeşme’ye kadar yolculuk süresi 35 dakika olacak.”

Pantur’dan İstanbul’a Otel Yatırımı

Pantur, İstanbul’un Sarıyer ilçesinde toplam 40,6 milyon TL yatırımla 164 odalı otel projesi geliştirecek.

Artaş İnşaat’ın Sarıyer, Ayazağa bölgesinde bulunan Saklıvadi projesi içerisinde Pantur Otelcilik tarafından yükselecek olan otelin Mövenpick Living Saklıvadi ismiyle hizmet vermesi planlanıyor.

Toplam 164 oda ve 314 yatak kapasitesinden oluşacak olan otel projesi için 40 milyon 679 bin TL yatırım ayrıldı.

Ordu Şehir Hastanesi Projesinde Yüzde 93 İlerleme Kaydedildi

Ordu Üniversitesi’nin yer tahsisiyle inşaatına başlanan Ordu Şehir Hastanesi projesinde çalışmalar yüzde 93 oranında tamamlandı.

Yapım çalışmalarının da devam ettiği Ordu Çevre Yolu’nun yanında, Ordu Üniversitesi yerleşkesi içerisinde yer alan hastane, ilin en temel ihtiyaçlarından birisi olan hastane sorununu çözüme kavuşturacak. Sağlık Bakanlığının öz kaynakları ile yapılan ve 250 bin metrekare arsa üzerine inşa edilen hastanede bin 20 adet de sismik izolatör bulunuyor.

TÜRKÇİMENTO Yönetim Kurulu Başkanı Yeniden Fatih Yücelik Oldu

Çimento sektörünün çatı kuruluşu TÜRKÇİMENTO, 66’ncı Genel Kurulu Toplantısı’nı Ankara’da gerçekleştirdi. Yapılan seçimlerin sonucunda Fatih Yücelik, başkanlık koltuğunu bırakmadı.

Genel Kurul toplantısının açılışında konuşan TÜRKÇİMENTO Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Yücelik, “2023 yılında Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük eserim dediği ve milletimizin en önemli kazanımı Cumhuriyetimizin 100. yılını coşkuyla kutladık. 110 yılı aşkın süredir faaliyet gösteren, Cumhuriyetimizin kuruluşundan bu yana ülke kalkınmasında stratejik bir rol oynayan çimento sektörünün temsilcileri olarak, “Temelinde Biz Varız” sözleriyle çıktığımız yolda, bu ülke için gururla durmadan çalışıyoruz” dedi.

6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketlerinin acısının yüreklerde hala devam ettiğini vurgulayan ve “Kaybettiğimiz canlar için üzüntümüzün tarifi yok” diyen Yücelik, “2024 yılına başladığımız ilk günlerde aldığımız şehit haberleri de yine yüreğimizi dağladı” diyen Fatih Yücelik, “2023 yılı Dünyada pek çok gelişmeye sahne olurken, İsrail-Filistin Savaşı’nın başlaması insanlık adına utanç verici bir gelişme oldu. Halen devam eden savaşta masumların katledilmesi bizleri derinden etkiliyor. Umuyorum bu süreç de bir an önce son bulur ve barış ortamı sağlanarak özellikle çocukların geleceği için barış adımları hızla atılır” dedi.

Kur ve Maliyet Artışı Sektörü Olumsuz Etkiledi

Genel Kuruldaki konuşmasında son dönemdeki ekonomik durum ve sektörle ilgili gelişmeleri de değerlendiren Fatih Yücelik, şöyle devam etti:

“2023 yılında, sektörümüzü yakından ilgilendiren konut satışları, %17,5 düşüşle 1,2 milyon adet olarak gerçekleşti. Bu satışların yaklaşık %31’i olan 380 bini ilk satış olarak gerçekleşti. Kredi ile alınan konut satışları da toplam satışların sadece %14,5’ini oluşturdu. Yabancıya konut satışı ise %48,1 oranındaki büyük düşüşle 35 bine geriledi. 2023 yılsonunda enflasyon rakamı 2022’ye benzer şekilde %64,8 seviyesinde gerçekleşti.  2022 sonunda 18,7 olan dolar Türk Lirası kuru ise 2023 sonunda 29,1 TL’ye yükseldi. Kurda ortaya çıkan %56 oranındaki büyük artış, önce ithal girdi maliyetlerine, oradan da ürünlerin satış fiyatlarına olumsuz yansıdı ve kaçınılmaz şekilde enflasyona etki etti.” 

Fatih Yücelik, konuşmasında 2023 yılına ilişkin sektöre ilişkin olarak şu verileri paylaştı:

  • Çimento üretimimizin geçen yıla göre %9 oranında artışla 80 milyon tonun,
  • İç satışlarımızın ise, yaklaşık %20 artışla 65 milyon tonun üzerinde gerçekleşeceğini öngörüyoruz.
  • İhracat rakamlarına bakacak olursak bir önceki yıla oranla %28 oranında düşüşle 19,7 milyon tonluk bir dış satış gerçekleştirdik. Bu rakamın 15,7 milyon tonu çimento, 4 milyon tonu klinkerden oluştu.
  • Ayrıca sektörümüz yine 2023 yılında bir önceki yıla göre %18 düşüşle 1 milyar 265 milyon dolar değerinde dış satış gerçekleştirdi.
  • Bu verilerle Türkiye’nin, 2023 yılında ton ve değer bazında tekrardan Dünya ikincisi olduğunu tahmin ediyoruz. 100’ün üzerinde ülkeye gerçekleştirilen ihracatta en önemli pazarlarımız; ABD, İsrail, Suriye ve İtalya oldu.

“2024 Yılının Daha Durağan Geçmesini Bekliyoruz” 

Fatih Yücelik, 2024 yılına ilişkin beklentileri ise şöyle özetledi:

“2023 yılında yaşadığımız deprem felaketlerinin ardından bilindiği üzere kentsel dönüşüm projeleri başta olmak üzere, deprem bölgesinin yeniden inşası planı devreye girdi. Bu nedenle 2023 yılında iç piyasayı canlandıran iç satış artışlarına ilave bir katkının 2024 yılında yaşanmayacağını, dolayısıyla iç satışların 2023 yılına benzer rakamlarda gerçekleşerek 2024 yılının daha durağan geçmesini bekliyoruz. Dış piyasada enerji maliyet artışları ve global piyasalarda yaşanabilecek dalgalanmalar olmazsa sektör olarak bu yıl da hem ihracat hem iç piyasada 2023 yılıyla aynı seviyede tamamlayacağı kanaatindeyiz. Ancak, İran, Irak, Yemen ve yakın coğrafyamızda son günlerde cereyan eden çatışmalara baktığımızda, yeni bir bölgesel türbülansa da hazırlıklı olmamız gerektiğinin farkındayız.”

Türk çimento sektörünün istihdam, yatırım, ihracat, altyapı, teknolojik ilerleme ve sürdürülebilirlik faaliyetleriyle ülke ekonomisine önemli katkı sağladığını vurgulayan Yücelik, “Ekonomik verilerin ötesinde çimento sektörü olarak yeşil dönüşüme uyum, alternatif yakıt ve hammadde kullanımı, enerji verimliliği, dijitalizasyon gibi önemli konular üzerinde yoğunlaşarak düşük karbonlu üretim noktasında öncü sektörler arasında yerimizi alıyoruz” dedi.

TÜRKÇİMENTO, Yücelik İle Devam Dedi

Düzenlenen Genel Kurul sonrası yapılan seçimde Fatih Yücelik yeniden Yönetim Kurulu Başkanı olarak seçildi. Seçimin ardından tebrikleri kabul eden Yücelik; “Sektör olarak ‘Bu ülkenin temelinde biz varız’ diyoruz. Sektörümüzden aldığımız güçle her zaman olduğu gibi birlik ve beraberlik içinde ülkemizi daha ileriye taşımak için durmadan çalışacağız.” dedi.

Limak Doğu Çimento Halka Arz Oluyor

Limak Şirketler Grubu bünyesindeki Limak Doğu Anadolu Çimento’nun halka arz süreci başladı. Firma bugün dahil olmak üzere 3 gün talep toplayacak.

Limak Şirketler Grubu iştiraki Limak Doğu Anadolu Çimento’nun hisseleri 14-15-16 Şubat tarihlerinde halka arz edilecek. Pay başına satış fiyatı 16,20 lira olacak halka arzın bu yılın en büyüğü olması bekleniyor. 

Limak Çimento Grubu CEO’su Erkam Kocakerim, Limak Doğu Anadolu Çimento Yönetim Kurulu Üyeleri Kerem Güzel ve Ebru Nur Yıldız halka arzla ilgili bilgi verdi. 

Çimento grubunun CEO’su Erkam Kocakerim, “Halka arz büyüklüğü 2,5 milyar TL olacak. Yaklaşık 156 milyon lot için fiyat yüzde 20 iskontoyla pay başına 16,20 TL olarak belirlendi. Yüzde 70 bireysele, yüzde 30 kurumsala olacak şekilde yapılandırıldı” dedi.

Nüfusu ve yüzölçümüyle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük şehri Şanlıurfa’da kurulu olan Limak Doğu Anadolu Çimento’ya ait fabrikanın 875 bin metrekare açık alanıyla yılda yaklaşık 2,2 milyon ton çimento ve 1,5 milyon ton klinker üretim kapasitesine sahip olduğunu söyleyen Kocakerim, Limak Doğu Anadolu Çimento’nun sıfır borçluluk oranıyla halka arza girdiğini belirterek, sağlanacak gelirin tamamının şirketin büyümesi stratejisi kapsamında Ergani fabrikasının devralınmasında kullanılacağını vurguladı.

Yüksek İhracat Potansiyeline Sahip

“Diyarbakır ve Şanlıurfa bölgenin iki büyük şehri. Aynı zamanda Türkiye’nin en genç nüfusunun yaşadığı coğrafya. Bir çimento fabrikasının doğrudan ve dolaylı yaklaşık 5 bin kişiye istihdam potansiyeli var. Ayrıca hem maalesef yaşanan depremden sonra hem de göç alması nedeniyle yapılaşma oranı yüksek. Bölgedeki çimento tüketimi ve tüketim noktalarına yakınlığı açısından fabrikaların avantajları var” diyen Kocakerim, şu ifadeleri kullandı:

“Bu iki yapı birleştiğinde bölgedeki çimento üretim kapasitemiz yaklaşık 3,5 milyon tonu bulacak, bölgede pazar payını artıracak.  Başlıca yakın pazarları olan Şanlıurfa ve Adıyaman’da satış faaliyetlerinin yanı sıra, bölgedeki altyapı, yerinde dönüşüm ve yenileme projeleri ile oluşan güçlü talebi karşılayan Limak Doğu Anadolu Çimento, aynı zamanda yüksek ihracat potansiyeline sahip. Sadece kısa vadede değil uzun vadede güçlü hikayesi olan bir halka arz gerçekleştiriyoruz.”

Yeşil ve Dijital Dönüşümde Öncü


Limak Çimento’nun odağında yeşil ve dijital dönüşüm bulunduğunu ifade eden Kocakerim, “Çimento sektörü dünyada dönüşümü zor beş sektörden biri. Limak Doğu Anadolu Çimento sektörde ve bölgesinde bu alanda öncü olmaya devam edecek” dedi. Kocakerim dönüşüm faaliyetleriyle  ilgili şu bilgileri verdi:

· Limak Doğu Anadolu Çimento ISO 14064-1:2018 kurumsal karbon ayak izi standardı kapsamında, sektöründe TÜRKAK Akreditasyonlu doğrulama belgesi alan ilk kuruluş unvanına sahip. Fabrika, Limak Çimento Grubu’nun CDP İklim Değişikliği ve su güvenliği programına dahil ülkemizdeki sayılı kuruluşlardan biri, bu kapsamda  doğal su kaynaklarının korunması, su tüketiminin azaltılması, su geri dönüşümü ve yeniden kullanımını teşvik edecek projelerin hayata geçmesi için çalışmalar yapıyor. 

· Şirket, BM 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nden Sorumlu Üretim ve Tüketim bilinciyle tüm bu süreçlere tedarik zincirinde yer alan paydaşlarını da dahil ediyor.

· Enerji verimliliği çalışmalarında da öncü olan fabrika, sektörünün spesifik enerji tüketimi kategorisinde, diğer Limak Çimento Grubu fabrikaları ile ilk 4’te.

· Limak Doğu Anadolu Çimento, sürekli ve dengeli büyüme yaklaşımıyla uyumlu olarak; dijital dönüşüm, sürdürülebilirlik ve Ar-Ge faaliyetlerini de ana odağında tutuyor.

· Sıfır Atık Belgesine sahip Limak Doğu Anadolu Çimento, döngüsel ekonomiye katkı sağlamak amacıyla yürüttüğü inovatif çalışmalarla alternatif yakıt ve hammadde kullanımını her geçen gün artırıyor.

Limak Doğu Anadolu Çimento Yönetim Kurulu Üyesi Kerem Güzel, Limak Doğu Anadolu Çimento’nun grubun ilk halka arzı olduğunu vurgulayarak, yatırımcı açısından iyi bir hisse performansı gösterecek bir yatırım aracı sunmayı amaçladıklarını kaydetti. Güzel, önümüzdeki dönemde Limak Grubu’nun yenilenebilir enerji şirketinin halka arzı için çalışmaların devam ettiğini söyledi. Güzel, Limak Yenilenebilir Enerji Yatırımları’nın 2024’te halka arzının planlandığını bildirdi.

Themore Concept’ten Yeni Nesil Mutfak Deneyimi

Banyo, mutfak dolapları, kapı ve dekorasyon alanında özgün tasarımlara imza atan Themore Concept, Legolas Mutfak Modeliyle minimalizm ve gelenekselliği bir arada sunuyor.

Tüm yaşam alanları için her zevk ve ihtiyaca yönelik tasarım koleksiyonuna sahip olan Themore Concept, Legolas Mutfak Modeli ile modern mutfak anlayışını yeniden yorumluyor. Derin çekmeceleri, LED’li vitrini ve kapaklara entegre edilen gizli kulp çözümleri ile hem şık hem de fonksiyonel bir mutfak tasarımına imkan sunan Legolas Mutfak Modeli, mutfağın her köşesini maksimum düzeyde kullanmayı sağlıyor.

Dolap Tasarımları İle İşlevsel Depolama Alanları Sunuyor

Kulpsuz tasarımı ve LED’li vitrini ile modern bir görünüm sunan Legolas Mutfak Modeli, açık raflar, derin raylı şişelik ve derin çekmeceler ile işlevsel bir kullanım sağlıyor. Boy dolap ve tavana dek uygulanabilen üst dolap seçenekleri ile kullanım hacmi artıran model, hem düz hem de ahşap yüzeylerle rahatlıkla uyumlanabiliyor. Mimarların önerdiği ceviz, ekru bej, kaşmir, sis gri ve RGS 3 vega renkleri ile öne çıkan model, yaşam alanlarının tasarımına göre özelleştirebilen geniş renk seçenekleriyle farklı beklentileri karşılayabilme imkanı sunuyor.

Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi İhalesine İptal Kararı

Danıştay, Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi projesi inşaatının Cumhurbaşkanlığı icraat programında yer alması konusunun ‘ihalede ivedilik’ şartını yerine getirmediğine hükmederek ihalenin iptaline karar verdi.

Danıştay 13. Dairesi, Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi ihalesini iptal etti. Yeşilköy’deki Atatürk Havalimanı’nın millet bahçesi yapılması için 29 Nisan 2022’de davet usulü ile ihale düzenlenmişti.

İhaleye Limak, Kolin, Mapa, YSE, YDA ile Yapı ve Yapı şirketi özel olarak davet edildi. İhaleyi, 2 milyar 127 milyon 978 bin liralık teklifin sahibi Yapı&Yapı şirketi almıştı. İBB, TOKİ’nin 29 Nisan 2022’de Kamu İhale Kanunu’nun 21-B maddesine göre davet usulü ile kapalı kapılar arkasında gerçekleştirdiği “Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi ve sosyal donatılar inşaatları ile altyapı ve çevre düzenlemesi işi” ihalesinin iptali için dava açmıştı. İBB’nin TOKİ ile Çevre Bakanlığı’na karşı açtığı davada, Ankara 16. İdare Mahkemesi, 7 Eylül 2023 tarihli kararı ile ihalede hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna vardı ve davayı reddetti.

İBB’nin temyiz başvurusunu karara bağlayan Danıştay 13. Dairesi ise davanın idare mahkemesi tarafından reddedilmesinde hukuki isabet bulunmadığını kaydetti. Ankara 16. İdare Mahkemesi’nin kararını bozan Danıştay 13. Dairesi, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere kesin olarak ihalenin iptaline oybirliği ile karar verildi.

Danıştay 13. Dairesi kararında 21-B maddesine göre yapılan ihalelerde ivedilik şartı arandığı, önceden öngörülemeyen veya yapım tekniği açısından özellik arz eden durumlarda bu maddeye göre ihale düzenlendiği anlatıldı. Davalı idarenin, millet bahçesi ve çevre düzenlemesi işinin hangi kısımlarının, hangi nedenlerle yapım tekniği açısından özellik arz ettiğinin teknik veri ve dokümanla ortaya koyamadığına dikkat çekildi. İhale kapsamında teklif istenilen firmaların tamamının yapı ve inşaat firmaları olduğu, firmaların yapım tekniği açısından özellik arz eden bir proje için özel bir nitelik taşıması gerekliliği gibi şartların aranmadığı da belirtildi. Dava konusu ihalenin Cumhurbaşkanlığı makamı tarafından kamuoyunun bilgisine sunulan “Birinci 100 Günlük İcraat Programı” çerçevesinde ilan edilen bir iş olması dikkate alınarak davalı idare tarafından ivedilikle tamamlanması gereken bir olarak nitelendirilmesinin, işin ivedi olarak yapılmasına gerekçe olarak gösterilemeyeceği vurgulandı. Mevzuatta belirtilen ivedilik şartları bulunmadığından ihale işleminde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varıldı.

Kaynak: Sözcü Gazetesi

Adıyaman’da Kayserispor Adına İnşa Edilen 250 Konutta Çalışmalar Sürüyor

Adıyaman’da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki ile hayırseverler tarafından Kayserispor adına yaptırılan 250 konutun inşaat çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor.

10 Ağustos 2023 tarihinde düzenlenen Kahramanmaraş Kentsel Dönüşüm Toplu Temel Atma Töreni’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Kayseri bakalım kaç konutla bu işe katılacak? Bunu da göreceğiz.” sözleri üzerine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Kayseri adına 250 konut sözü verdi.

Özhaseki’nin öncülüğünde organize olan Kayserili hayırseverlerin bağışlarıyla 250 konutun yapımına ağustos ayı sonunda başlandı. Bazı bloklarda kaba inşaat tamamlandı.

Adıyaman Belediye Başkanı Süleyman Kılınç, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Adıyaman’da yıkılan binlerce evin yenilerinin yapıldığını söyledi.

Bu evlerin yapımında hayırseverlerin de desteğinin olduğunu anlatan Kılınç, Kayserispor adına hayırseverlerin desteğiyle yeni inşaatların yapımına başlandığını belirterek, “Burada bizi ayakta tutan, birlikte hareket etme, acıları paylaşma. Depremle birlikte bu birlikte hareket etme kültürümüz hakikaten tekrar canlandı. Bir tarafta spor camiası bir taraftan sivil toplum örgütleri, başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere tüm hayırseverler müthiş bir çaba içerisinde oldu.” diye konuştu.

EBİS, 433 Bin Yapıda Kullanıldı

Teknolojik altyapısının AselsanNET tarafından oluşturulduğu Elektronik Beton İzleme Sistemi (EBİS) bugüne kadar toplam 433 bin yapıda kullanıldı.

Elektronik Beton İzleme Sistemi projesi ile Bakanlığın denetim konusundaki bilgi birikimi ve Başkanlığın izleme ve güvenlik konularındaki tecrübesi birleştirilerek yapılarda kullanılan betonun denetiminin daha sağlıklı ve güvenilir olarak yapılması amaçlandı. Böylece depremlere karşı daha güvenli yapılar, kaliteli ve yaşanabilir şehirler oluşturma hedefine ulaşılmasına bir adım daha yaklaşıldı.

Başkanlık tarafından sistemin kurulması ve proje içerisindeki tüm hizmetlerin sağlanması adına ASELSAN iştiraki AselsanNET görevlendirildi.

AselsanNET saha çalışmaları gerçekleştirerek sektör analizi ve proje fizibilite çalışmaları yürüttü. Yazılım ve donanım ihtiyaçları çerçevesinde beton kırım cihazı, el terminali ve beton etiketleri “nesnelerin interneti (Internet of Things-IoT)” platformuna/teknolojisine uygun şekilde tasarlandı ve sahada test edildi. Bununla birlikte, AselsanNET tarafından laboratuvarlardan alınan verilerin saklanması amacıyla veri merkezi ve felaket kurtarma merkezi kuruldu ve 7/24 hizmet veren bir çağrı merkezi sistemi devreye alındı.

Sistem altyapısının oluşturulmasının akabinde ülke genelinde Bakanlığa bağlı laboratuvarlara eğitim organizasyonu gerçekleştirilerek sisteme yönelik tüm bilgiler aktarıldı.

Proje kapsamında EBİS Merkezi İzleme Yazılımı ve Mobil İletişim Altyapısı ile tüm sistem bileşenleri nesnelerin interneti teknolojisi ile geliştirilerek bağlantılı iletişim ağı oluşturuldu.

Beton etiketleri, beton kırım cihazları, Radyo Frekansı ile Tanımlama Teknolojisi (RFID) el terminalleri, kür havuzları ve beton mikserlerinden servis sağlayıcı aracılığıyla alınan veriler sistem kullanılarak işleniyor ve standartlaştırılarak Bakanlığa sunuluyor.

AselsanNET yazılım ve donanım sağlayıcılığı yanı sıra Bakanlığın belirlemiş olduğu laboratuvarlara bakım-onarım, kalibrasyon, keşif, cihaz tedariki, kurulum ve teknik destek hizmeti de veriyor. Aynı zamanda sahadan alınan geri bildirimler ile yazılım ve donanım geliştirme sürecine devam ediliyor.

Bu sistem ile inşaat betonuna yönelik çok yönlü denetim sağlanıyor. Beton numunesinin hangi mikserden alındığı, hangi laboratuvara gittiği, kürlenme durumları gibi numunenin her aşaması RFID teknolojisi ile izlenerek takip ediliyor. Sistem bugüne kadar 432 bin 797 yapıda kullanıldı. Yüzde 99’un üzerinde doğruluk oranıyla çalışan sistem sayesinde betondaki hata, kayıp ve kaçak oranları sıfıra yakın seviyeye çekildi.

Her Aşama Kontrol Ediliyor

EBİS ile yapı projesinde belirtilen beton sınıfına ve standartlara uygunluğun belirlenmesi ve beton dökümü esnasında görevlilerin, görevlerini yerine getirip getirmediklerinin kontrolü yapılıyor.

Sistemle, hangi inşaatta hangi sınıf betonun kullanıldığı, bu betonun hangi beton mikserinden, hangi gün ve saatte alındığı, deneyler için kaç numune hazırlandığı, deneylerin hangi laboratuvarda kim tarafından gerçekleştirildiği, beton dökümüne yapı denetim görevlilerinin katılıp katılmadığı, numunelerin ilgili standardında belirlenen sürelerde şantiye mahallinde ve kür havuzunda uygun koşullarda bekletilip bekletilmediği denetlenebiliyor.

Yapılarda kullanılan betonların RFID sayesinde kimlik kazanması sağlanırken ülke genelinde manipülasyonu engelleyecek şekilde tasarlanmış beton test cihazları ile laboratuvar deneyleri de EBİS kapsamında yapılıyor.

Değerli Konut Vergisi Beyanname Süresi 20 Şubat’ta Sona Eriyor

Türkiye genelinde sahip olduğu konutun değeri 9 milyon 967 bin TL’yi geçen vatandaşlar için uygulanan değerli konut vergisi beyannamesinde son gün 20 Şubat. Gayrimenkul Hukuku Enstitüsü Başkanı Ali Yüksel, konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Bu verginin 2019’da yapılan yasal değişiklikle 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu 29. maddesinde düzenlendiğini anımsatan Yüksel, düzenlemenin henüz kamuoyunda yeterli oranda bilinmediğini söyledi.

Yüksel, “Verginin konusu ‘konut’ olması sebebiyle birçok konut sahibinin vergi beyan ve ödemesini atlama veya unutma ihtimali söz konusudur. 2023 yılındaki değerlerle sahip olduğu konutun değeri 9 milyon 967 bin lirayı geçenlerin 20 Şubat’a kadar beyanname vermesi gerekiyor. Elbirliği mülkiyette (miras gibi) malikler müşterek veya ferdi beyanname de verebilirler. Ancak müşterek (paylı) mülkiyette her paydaş ayrı verecektir.” dedi.

“Tek Taşınmazı Olanlar Bu Vergiden Muaf”

Ali Yüksel, ülke sınırları içinde mesken nitelikli tek taşınmazı olanların muafiyet kapsamında olduğunu ve beyanname vermeyeceğini dile getirerek, şu uyarılarda bulundu:

“Birden fazla dairesi olduğu halde dairelerin ayrı ayrı değeri 9 milyon 967 bin liranın altında kalan kimseler de beyan etmeyecekler. Öte yandan özellikle İstanbul, İzmir ve Ankara gibi büyükşehirlerin önde gelen semtlerinde yer alan daire, rezidans ve villalar yükselen fiyatlar sebebiyle değerli konut vergisine tabi hale gelmiştir. Bodrum ve Çeşme gibi bölgelerdeki yazlıkların fiyatları da çoğu zaman bu vergi kapsamını geçmektedir. Şubat ayı sonuna kadar beyanname vermesi gerektiğini bilmeyen daire sahipleri cezalı duruma düşecektir. Bu durum, malikleri vergi kaçağı sorumlusu yapacağı gibi, Maliye açısından da tahsil edilmemiş bir gelir söz konusu olacaktır.”

Yüksel, beyanname verilmemesi halinde para cezasının söz konusu olduğunun altını çizerek, aylık yüzde 3,5, yıllık ise yüzde 42 gecikme faizi uygulandığın bildirdi.

“Beyannamenin Vergi Dairelerine Verilmesi Gerekiyor”

Gayrimenkul Hukuku Enstitüsü Başkanı Yüksel, emlak vergisi veren kimsenin konutu değerli ise ayrıca bu vergiyi de ödemesi gerektiğini belirterek, “Esas işi inşaat olan müteahhitlerin bu işler sebebiyle kendisine düşen daireler elindeyse, henüz satmamış veya kiralamamışsa beyan etmeyecek. Ancak el değiştirdiğinde vergiye tabi olacaktır.” şeklinde konuştu.

Beyannamenin belediyelere değil Gelir İdaresi Başkanlığına bağlı yetkili vergi dairesine verilmesi gerektiğini dile getiren Yüksel, şu bilgileri verdi:

“Beyanname internet ortamında verilebilmektedir. Vergi peşin ödenebileceği gibi, 29 Şubat ve 31 Ağustos’a kadar iki eşit taksitte de ödenebilir. Bu değerlerde bir daireyi beyan dönemi olan 2024 yılı Şubat ayından sonra satın alan ya da elde eden kimse gelecek yıl beyanname verecektir. Beyanname verilmesi ya da verginin ödenmesinin hatırlatılması idare tarafından yapılmayacaktır. Beyanname hazırlanırken, belediyenin o sokaktaki binalar için verdiği emlak vergisi değeri baz alınacaktır.”

Yüksel, 2022 yılında beyanname vermeyen ve 2023 içinde vergi bakımından cezalı duruma düşen kişilerin pişmanlık uygulamasıyla cezalardan kısmi indirim yaparak vergi idaresi ile uzlaşabildiğini anlattı.

“Konutun Değerine Göre 3 Ayrı Vergi Oranı Bulunuyor”

Ali Yüksel, değerli konut vergisi için vergiye tabi matraha ilişkin 3 ayrı oran bulunduğunu belirterek, “Değeri 9 milyon 967 bin lira ile 14 milyon 951 bin lira arasında olanların 9 milyon 967 bin lirayı aşan bedel için binde 3 vergi ödemesi gerekiyor.” diye konuştu.

Vergi uygulamasının 14 milyon 952 bin lira ile 19 milyon 936 bin lira arasında binde 6, 19 milyon 936 bin liradan fazla olan konutlarda ise binde 10 olduğunu dile getiren Yüksel, “Tabii burada diğer dilimlere giren bölümler için o oranlarda ödeme yapılacak. Rakamlar beyan sürecinde daha net bir şekilde ortaya çıkacaktır.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

TİM, Ocak Ayı İhracat Verilerini Yayımladı

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Ocak ayı ihracat verilerini açıkladı. Paylaşılan verilere göre ihracat, yüzde 3,6’lık artışla 20 milyar 28 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Mobilya, kâğıt ve orman ürünleri sektörünün yılın ilk ayında en çok ihracat gerçekleştirdiği ülkeler arasında ilk sırada 89,4 milyon dolar ile Irak bulunurken ikinci sırada 29,6 milyon dolar ile Amerika Birleşik Devletleri yer aldı. Üçüncü sıradaki Birleşik Krallık’a yapılan ihracat 28,8 milyon dolar olurken dördüncü sıradaki Almanya’ya 26,3 milyon dolar değerinde mobilya, kâğıt ve orman ürünleri ihracatı yapıldı. İhracat payının en çok arttığı ülke ise yüzde 53,8 ile Amerika Birleşik Devletleri oldu.

8 Milyar Dolar İhracat Barajını Aşmayı Hedefliyor

Sektörün Ocak ayı ihracatına dair değerlendirmede bulunan İstanbul Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Erkan Özkan, “2023 yılında yaşadığımız zorlukların etkilerinden hızla kurtulduğumuz şu süreçte Cumhuriyet’imizin ikinci yüzyılı, hem ülkemiz hem de sektörümüz adına fırsatlarla dolu. Bunları değerlendirmek adına üretim hacmimizi, ihracat stratejimizi ve en önemlisi dinamik yapımızı daha ileri taşımamız gerekiyor. Jeopolitik risklere karşı her zaman tetikte olunması gereken bir coğrafyada bulunuyoruz.

Bu da bizi oluşabilecek her türlü riske karşı daha kararlı önlemler alıp çabuk ve kontrollü reaksiyon gösterebilmek adına güçlü kılıyor. Özellikle pandemi döneminden bu yana tüm dünyanın krizlerle karşı karşıya kaldığı bir süreç yaşıyoruz. Sektörümüzün tüm paydaşlarının sağduyulu tavrı ve geleceğe dönük hedeflerinin büyük çoğunu gerçekleştirmedeki azmini ihracat rakamlarıyla kanıtlamış oluyoruz.

Geçtiğimiz yıl 8 milyar dolar sınırında olan ihracatımızı bu yıl daha da yukarılara taşımak adına globaldeki fırsatlar ve uluslararası fuarları iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Bunun yanında ülke ziyaretleriyle yeni pazar yerlerinde de yer alarak mobilya, kâğıt ve orman ürünleri ihracat hacmimizi yukarı taşıyıp Türkiye ekonomisine olan katkımızı sunmayı sürdüreceğiz” dedi.

Akfen, GES Projelerini Açıkladı

Akfen Yenilenebilir A.Ş, Güneş Enerjisi Santrali (GES) projeleri hakkında açıklama yaptı.

Kamuyu Aydınlatma Platformuna (KAP) yapılan açıklamada, şunlar aktarıldı:

”09.02.2024 tarihi itibarıyla şirketimizin yüzde 100 bağlı ortaklığı İmbat Enerji A.Ş ile müteahhit Elin Yenilenebilir Enerji Sistemleri A.Ş arasında 26 MW kurulu güce sahip hibrit GES yatırımına ilişkin anahtar teslim mühendislik, tedarik ve inşaat işleri sözleşmesi imzalanmıştır. Bu hususta, şirketimizin yüzde 100 bağlı ortaklığı İmbat Enerji A.Ş’nin Osmaniye’de yer alan hibrit GES yatırımları için  Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından 08.02.2024 tarihinde 13,27 MW kurulu güce sahip Demirciler Hibrit GES projesine ilişkin olarak 564651 teşvik belge numaralı ve 3 yıl süreli, 12,98 MW kurulu güce sahip Sarıtepe Hibrit GES projesine ilişkin olarak  564650 teşvik belge numaralı ve 3 yıl süreli yatırım teşvik belgeleri alınmıştır. Yatırım teşviki kapsamında KDV ve damga vergisi istisnası destek unsurlarından yararlanılacaktır. Şirketimizin büyüme stratejisi kapsamında, yatırım aşamasında bulunan hibrit GES projelerinde sözleşme imzalanmış ve inşaat süreci başlamıştır. 

Yeni hibrit GES santrallerimiz, üzerinde kurulacağı tesisin kalan Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM) süresi boyunca, YEKDEM’den faydalanarak, ABD Doları bazlı sabit fiyat garantisinden faydalanabilecektir. Böylelikle, mevcut 699 MW kurulu gücümüzü toplam 725 MW’a çıkaracak hibrit GES projeleri yatırımlarımızın şirketimiz öngörülebilir nakit akışına dayalı risk yönetimi politikasıyla uyumlu olarak nakit akışlarımıza gelecekte pozitif katkı sağlaması beklenmekte olup, 2024 yılında tamamlanması planlanan söz konusu yatırımların 2025 yılında şirketimizin ciro ve faaliyet karına katkı sağlaması öngörülmektedir. 11.12.2023 tarihli KAP duyurumuzda açıkladığımız üzere kurulu gücümüzü toplam 860 MW’a çıkarması hedeflenen yatırım aşamasında bulunan diğer hibrit GES ve RES kapasite artış projelerimizin ihale ve yatırım süreç hazırlıkları halen devam etmektedir. Öncelikli olarak diğer hibrit GES projelerimizin ihale süreçlerinin belli bir plan içinde önümüzdeki haftalarda tamamlanması hedeflenmektedir. Süreç içerisindeki önemli gelişmeler yatırımcılarımıza duyurulacaktır.”    

İhracat Endeksi Azaldı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Aralık 2023 dış ticaret endeksini açıkladı. Buna göre, ihracat aylık bazda yüzde 1,2 azaldı.

İhracat birim değer endeksi Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1,2 azaldı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre gıda, içecek ve tütünde yüzde 2,9 arttı, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 10,2 azaldı, yakıtlarda yüzde 15,5 azaldı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) değişmedi.

İhracat Miktar Endeksi Yüzde 1,6 Arttı

İhracat miktar endeksi Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1,6 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre gıda, içecek ve tütünde yüzde 5,0 arttı, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 4,8 azaldı, yakıtlarda yüzde 31,9 arttı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 2,5 azaldı.

İthalat Birim Değer Endeksi Yüzde 6,5 Azaldı

İthalat birim değer endeksi Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 6,5 azaldı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 4,5 azaldı, yakıtlarda yüzde 22,4 azaldı, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 9,6 azaldı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 0,7 azaldı.

İthalat Miktar Endeksi Yüzde 4,8 Azaldı

İthalat miktar endeksi Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 4,8 azaldı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 2,2 arttı, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 8,2 arttı, yakıtlarda yüzde 4,9 arttı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 3,8 azaldı.

VOQ, Kışın Renklerini Banyo Mobilyalarına Taşıdı

Soğuk havaların gelmesiyle evlere kapananlar, iç ve dış dünyanın ruhunu yaşam alanlarında buluşturmak için dekorasyona yöneliyor. İtalyan dekorasyon stiline sahip banyo mobilyası VOQ ise bir trend rehberi niteliğindeki blog yazısıyla kışa özel dekorasyon renklerini açıkladı ve uyumlu tasarımlarını tanıttı. 

Kışın kendini daha çok hissettirmeye başladığı şu günlerde evinde daha çok vakit geçirmeye başlayanlar, trendlerden ilham alarak yaşam alanlarını mevsim akışına göre dekore ediyor. Özellikle de evlerindeki konforun ve dinlenmenin adresi olan banyolarında soğuk hava ambiyansı yaratarak iç ve dış dünya arasında ortak bir bağ kuruyor. ‘La Moda in Bagno’ (Banyoda Moda) mottosuyla yola çıkan ve trendlere uygun banyolar yaratmayı vaat eden banyo mobilyası markası VOQ ise kışa özel dekorasyon renklerini açıklayarak tüketicilere yol haritası çizdi. Sitelerinde yayımladıkları “VOQ Renkleriyle Kış Enerjisi: Banyonuzu Mevsim Renkleriyle Dönüştürme Rehberi” ile en soğuk aylarda bile banyoları sıcak birer mekâna dönüştürecek renkleri açıkladı. 

VOQ’un paylaştığı ipuçları ışığında bu kış banyo dekorasyonunda toprak tonları, kış beyazları öne çıkıyor. Öte yandan bataryalar, ayna çerçeveleri veya dekoratif aksesuarlarda altın, gümüş veya bakır unsurlarla zarif dokunuşlarda bulunmak, metalik vurgularla sofistike bir görünüm yaratmak başlıca trendler arasında yer alıyor. Duş perdesi, havluluk ve hatta banyo paspaslarında ise mevsimsel desenler hakim oluyor. Bu desenler, sadece sezonun özünü yakalamakla kalmıyor, aynı zamanda banyoya eğlenceli ve dinamik bir hava katıyor. Kış tatiline gidemeyenlerin, banyolarını mobilyalarla da mevsime uygun konfor alanına çevirmesini mümkün kılan İtalyan banyo mobilyası markası, bu kapsamda yenilikçi ve özel tasarımlara imza attığı ürünlerini de tanıttı. 

Kışın Renklerini Banyo Mobilyalarıyla Tamamlıyor

VOQ’un kış mevsiminin trend renkleriyle birleştiğinde bütünsel bir görünüm oluşturacak mobilyaları arasındaki Heldig serisi, yalın tasarımı ile mekanlara göz alıcı bir şıklık katarken banyolara sıcak bir atmosfer kazandırıyor. 3 farklı ebat, 4 farklı renk ve 8 farklı modülüyle banyoların ihtiyacı olan fonksiyonelliği karşılıyor. 

Zamansız bir tasarım çizgisine sahip Fresca serisi ise güne ferahlatıcı ve tazeleyici etkisinin yarattığı pozitif enerjiyle başlama imkanı sunuyor. Bahar havasını evlere getiren pastel tonlardaki özel renk paleti ile de uzun süre kullanılsa da sıkıcı gelmeyecek bir dekorasyona imza atmaya olanak sağlıyor. 5 farklı renk seçeneğine sahip Fresca serisi, dokunma hissi yaratan yüzeyi ile de ön plana çıkıyor. 

Yan modül seçenekleriyle sınırsız kombinasyonlar yaratmayı mümkün kılarken Greta serisi de farklı mekan tasarımları yaratmayı vaat ediyor. Özel olarak tasarlanmış boy dolabıyla da depolama alanı ihtiyacına yeni bir yorum getiriyor. Geçmişin izlerini modern mekanlar için yeniden yorumlamayı sağlayan seri, özgürlük duygusu veren alanlar ortaya çıkarırken doğanın ritmine bilinçli bir yaşam tarzı katıyor. 

Zivella’nın Yeni Tasarımları: Aero ve Capulus

Tasarımcı Selami Gündüzeri imzası taşıyan, Zivella’nın Aero ve Capulus isimli tasarımları hikayeleri ile dikkat çekiyor. 

Yaşamı, doğayı, kültürü, insanı ve renkleri tasarımlarına yansıtan Zivella, 2024’ün yeni ürünlerini mağazalarında sergilemeye başladı. Zivella’nın Tasarım Direktörü, Tasarımcı / İç Mimar Selami Gündüzeri tarafından tasarlanan Aero ve Capulus, markanın özgün tasarım anlayışını yansıtan ürünler olarak öne çıkıyor. Aero, ismini uçak kanatlarının aerodinamik yapısından alırken, Capulus kahve çekirdeklerinden ilham alıyor. Bu yeni tasarımlar, Zivella’nın 2024 koleksiyonunun önemli parçalarını oluşturuyor.

Uçuşa Hazır Tasarım Aero 

Aero, ismini uçak kanatlarının aerodinamik yapısından alan bir koltuk. Yalın çizgisi ve özgün tasarımı, estetiği üst düzey konfor ile buluşturuyor. Aero’nun minimalist tarzı, mekanlara zarif bir atmosfer katıyor. Ayrıca Aero ergonomik yapısıyla da kullanıcılarına konforlu bir deneyim sunuyor. Modern yaşam ve çalışma alanlarının vazgeçilmezi olmaya aday…

Capulus ile Kahve Keyfi Bir Başka

Capulus, kahve çekirdeklerinden ilham alınarak tasarlanan bir ürün ailesi. Yalın çizgisiyle çalışma ve bekleme alanlarına dinamizm getiriyor. Sehpalı ve sehpasız alternatifleri ile her ihtiyaca cevap veren Capulus, işlevselliği ve şıklığı bir arada sunuyor. Bu ürün ailesi, ofis ortamlarında modern bir atmosfer yaratmak isteyenler için ideal bir seçenek.

Fenercioğlu’ndan Kıbrıs’a 3 bin Konutluk Dev Proje

Fenercioğlu Gayrimenkul, Kıbrıs’ta 3 bin dairelik Costal Heaven projesinin inşaatına başladı. Fenercioğlu’nun Kıbrıs’ın Gaziveren ve Girne bölgesinde konut ve ticari yatırımları devam edecek.

Fenercioğlu A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Aycan Fenercioğlu, Kıbrıs’ta uzun süredir üzerine çalıştıkları projenin inşaatına başladıklarını belirterek, “Kıbrıs’ta başladığımız 3 bin dairelik Costal Heaven projemiz Gaziveren’de yer alıyor. Gaziveren, Kıbrıs’ın yerleşime yeni açılan ve turistik açıdan da yeni bir bölgesi. İlk etapta 1050 daire ile başlayarak, dört yıl içinde de etap etap bu yatırımı bitireceğiz. Aynı zamanda Kıbrıs’ın farklı bölgelerinde ticari yatırımlarımız da sürecek. Gaziveren ve Girne bölgesi değer artışı gösterecek bölgelerin başında geliyor, biz Fenercioğlu A.Ş. olarak Kıbrıs’ın potansiyeline inanıyoruz.” şeklinde konuştu.

Costal Heaven projesinde ayrıca süpermarket, restoran, kafe, eczane, spor salonu, kapalı otopark, SPA, sinema, outlet mağazalar da yer alacak.

Fenercioğlu’nun Kıbrıs’ta yükselen yeni projesi Costal Heaven’in tüm proje detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Tapu Alımı İle Vatandaşlık Talebi Bir Önceki Yıla Göre Azaldı

EVA Gayrimenkul Değerleme analizlerine göre, 2023 yılı itibariyle yabancıların Türkiye’de yaptıkları gayrimenkul yatırımlarının yüzde 18’i vatandaşlık edinimi oluşturdu. Geçen yılın aynı döneminde bu oran yüzde 24’dü. Ülke genelindeki vatandaşlık edinimi için yabancı yatırımında İstanbul, Antalya ve Edirne ilk üçte yer alırken, İstanbul’daki yabancı yatırımlarında da Esenyurt, Beylikdüzü ve Küçükçekmece ilk üçte yer aldı.

EVA Gayrimenkul Değerleme,  2023 yılı itibariyle yabancıların vatandaşlık edinimi için Türkiye’de yaptıkları Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne ait verilere dayalı gayrimenkul yatırımlarını inceledi. 2023 yılında yabancıların Türkiye’de yapılan 40 bin 297 adet gayrimenkul yatırımının yüzde 18’nin vatandaşlık edinimi için olduğu belirlendi. Yabancıların vatandaşlık edinimi için aldığı gayrimenkuller 7 bin 335 adet olurken, vatandaşlık için edinilen gayrimenkullerin adet bazında yüzde 61,2’sinin İstanbul’dan edinildiği belirlendi. Vatandaşlık için alınan mülklerin yüzde 85,6’sı  İstanbul, Antalya ve Ankara’dan alındığı belirlendi.

Ülke Bazında İlk Üç İran, Rusya Federasyonu ve Irak 

Yabancıların 2023 yılında tüm gayrimenkul çeşitleri bazında vatandaşlık edinimi için Türkiye’de yaptıkları yatırımlara göre, ülke bazında ilk sırada İran yer aldı. İran’ı Rusya Federasyonu, Irak, Çin, Suudi Arabistan, Afganistan, Azerbaycan, Pakistan, Mısır ve Amerika Birleşik Devletleri izledi. 

İstanbul İlk Sırada 

Yabancıların, 2023 yılında tüm gayrimenkul çeşitleri bazında vatandaşlık edinimi için gayrimenkul edinimlerinde en çok tercih ettiği il ise İstanbul oldu. İstanbul’u sırasıyla Antalya, Edirne, İzmir, Muğla, Sakarya, Ankara, Kocaeli, Mersin ve Yalova takip etti. 

İstanbul’daki Yatırımların Yüzde 32,5’i Vatandaşlık Edinimi İçin 

Megakent İstanbul’daki yabancı gayrimenkul yatırımı ise 2023 yılı itibariyle 13 bin 804 adet gerçekleşti. Bu yatırımın da, yüzde 32,5’inin vatandaşlık başvurusu için edinilen gayrimenkullerden oluştuğu belirlendi. 2023 yılında yabancıların tüm gayrimenkul bazında vatandaşlık edinimi için İstanbul’daki yatırımlarında ise ilk sırayı İran aldı.  Bu ülkeyi Rusya Federasyonu, Irak, Çin, Suudi Arabistan, Afganistan, Azerbaycan, Pakistan, Mısır ve Amerika Birleşik Devletleri takip etti.  Aynı dönemde yabancıların vatandaşlık edinimi için İstanbul’daki gayrimenkul yatırım tercihlerinde Esenyurt, Beylikdüzü ve Başakşehir ilçeleri ilk üçte yer aldı. Bu ilçeleri de sırası ile Avcılar, Kağıthane, Bağcılar, Küçükçekmece, Büyükçekmece, Şişli ve Kartal izledi.    

Adıyaman’da 150 Yataklı Devlet Hastanesi İnşaatı Devam Ediyor

Sağlık Bakanlığı tarafından Adıyaman’da hayata geçirilen 150 yataklı devlet hastanesi projesinde inşaat çalışmaları hızla sürüyor.

Adıyaman Valisi Dr. Osman Varol, inşaat alanında yapılan çalışmaları yakından inceleyerek, il Sağlık Müdürü Dr. Cengiz Yorulmaz ve yüklenici firma yetkililerinden bilgi aldı.

Yeni hastane kompleksi, Adıyaman’ın mevcut ihtiyaçları doğrultusunda, şehrin sağlık hizmetlerindeki eksiklikleri gidermeyi hedefliyor. Bu büyük yatırımın tamamlanmasıyla birlikte, Adıyaman önemli bir sağlık kompleksine daha kavuşmuş olacak ve bölgedeki sağlık hizmetlerine önemli bir katkı sağlayacak.

Proje, Adıyaman’ın sağlık alt yapısını ve fiziki koşullarını uzun vadede daha da iyileştirerek, sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmayı amaçlıyor. Modern teknolojiyle donatılacak olan hastane, bölge halkına daha etkili ve kaliteli sağlık hizmetleri sunmayı hedefliyor.

Adıyaman Valisi Dr. Osman Varol, yaptığı açıklamada, bu önemli yatırımın Adıyaman’a hayırlı olması temennisinde bulunarak, sağlık alanında ilerlemenin devam edeceğini vurguladı. Bu yeni hastane kompleksinin tamamlanmasıyla birlikte, Adıyamanlılar daha modern ve etkili sağlık hizmetlerine erişim sağlayacaklarını belirtti.

İnşaat Sektörü Ciro Endeksi Yükseldi

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2023 Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörlerine ilişkin Aralık ayı ciro endeksi verilerini açıkladı. Buna göre, inşaat sektörü ciro endeksi söz konusu ayda, yüzde 85 arttı.

Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi, 2023 yılı Aralık ayında yıllık yüzde 69,0 arttı.

Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; 2023 yılı Aralık ayında yıllık sanayi sektörü ciro endeksi yüzde 59,4 arttı, inşaat ciro endeksi yüzde 85,0 arttı, ticaret ciro endeksi yüzde 72,4 arttı, hizmet ciro endeksi yüzde 66,1 arttı.

Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi, 2023 yılı Aralık ayında aylık yüzde 6,6 arttı.

Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; 2023 yılı Aralık ayında aylık sanayi sektörü ciro endeksi yüzde 6,2 arttı, inşaat ciro endeksi yüzde 4,3 arttı, ticaret ciro endeksi yüzde 7,4 arttı, hizmet ciro endeksi yüzde 5,4 arttı.

Kayseri Model Fabrika, İstanbul ve Samsun’daki Model Fabrikaların Kurulumunu Üstlendi


Kayseri Model Fabrika, İstanbul ve Samsun’da yükselecek  model fabrikaların kurulmasına destek verecek.

2020 yılı ocak ayında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda Kayseri Sanayi Odası (KAYSO), Kayseri Ticaret Odası (KTO) ve Abdullah Gül Üniversitesi (AGÜ) ortaklığında kurulan Kayseri Model Fabrika (KMF), başarıları ile tüm Türkiye’ye örnek olmaya devam ediyor. Kısa sürede başarıları ile dikkat çeken Kayseri Model Fabrika, Samsun Model Fabrika ve İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Dijital Dönüşüm Merkezi Model Fabrika’nın kurulumunu üstlendi.

Kayseri Sanayi Odası ve Kayseri Model Fabrika Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci yaptığı açıklamada, “Kayseri Model Fabrikamız Türkiye’nin en başarılı model fabrikalarından birisi. Sadece kendi üyelerimiz değil. Aksaray, Kırşehir, Niğde, Nevşehir, Çorum, Kırıkkale, Sivas, Samsun, İstanbul, Trabzon gibi ilerdeki firmalara da hizmet veriyoruz. Tüm bunların yanı sıra Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın koordinesinde Samsun Model Fabrika ve İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Dijital Dönüşüm Merkezi Model Fabrika’nın kurulumunu yapmak üzere sözleşme imzaladık. Bu da bizim için ayrı bir gurur vesilesi” dedi.

Hizmet verdikleri firmalarda dikkat çekici üretim artışları yaşandığını vurgulayan Büyüksimitci, “Kurulduğu günden 2024 yılı Şubat ayına kadarki dönemde 110. Öğren Dönüş Projesi’ne ulaşan KMF, 2023 sonu itibarı ile bunlardan 90’ını tamamlamış durumda. Söz konusu projelerde seçili ürün grubunda günlük üretim artışlarında yüzde 30 ile yüzde 240 arasında iyileşmeler sağlandığını gördük. Projeden memnun kalıp bizimle 2. kez, 3. kez sözleşme imzalayan kurumlarımız var. İnşallah yakın zamanda üyelerimize dijital dönüşüm konusunda da her türlü desteği vermeye başlayacağız” diye konuştu.

Rekabette avantaj sağlamak adına firmaların verimlilik problemlerini çözmeleri gerektiğine vurgu yapan Büyüksimitci, “Yapmamız gereken, odaklanmamız gereken çok iş var. İhracatta bizi zorlayacak sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm konusu var. En önemlisi de firmalarımızda ciddi verimlilik problemi var. Daha verimli çalışabilmek için yol ve yöntemler geliştirmeliyiz, sistem kurmalıyız. Bunun için de Kayseri Model Fabrikamızdan hizmet almakta büyük fayda olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu.

Şırnak-Van Arası 2 Saate Düşüyor

Şırnak-Van arasında toplam 15 kilometrelik 12 tüneli kapsayan ulaşım projesinde inşaat çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Önümüzdeki yıl ulaşıma açılması hedeflenen proje ile Şırnak-Van arası 6 saatten 2 saate düşecek.

Şırnak’ın Uludere ilçesinde bulunan Bestler-Dereler bölgesinde, modern tünel ve yol inşaatı yapılıyor. Sarp dağları aşan ve Şırnak ile Van’ı birbirine bağlayan karayolu, yapılan yol ve tünellerle 190 kilometreye indirilerek 6 saatten 2 saate düşürülecek. 

Van’ı Şırnak’a bağlayan bu güzergâh, sarp dağlar aşılarak inşa ediliyor ve toplamda 190 kilometre uzunluğunda olacak. Yol boyunca 12 adet tünel inşa ediliyor, bunların toplam uzunluğu ise 15 kilometreyi buluyor. İlk tünel, Şırnak merkezine 3 kilometre uzaklıkta ve 2 bin 845 metre uzunluğunda.

Projenin tamamlanmasıyla birlikte Şırnak-Van arasındaki 390 kilometrelik yolun uzunluğu 190 kilometreye düşecek, bu da daha ekonomik ve konforlu bir seyahat imkanı sunacak. Şırnak-Van arasındaki 6 saatlik yolculuk, tünellerle birlikte 2 saate kadar inecek. 

Işık Göründü

Şırnak-Van Karayolu Tüneli Projesi kapsamında inşa edilen tünellerden biri olan ve Şırnak merkeze 3 kilometre uzaklıkta bulunan ilk tünelde ışık göründü. Şırnak Valisi Cevdet Atay, Şırnak-Van Karayolu Tüneli’nin yapım çalışmalarını yerinde denetledi. Proje çerçevesinde, yolun giriş tünelinin inşası Şırnak-Uludere yolunda devam ediyor. Altyapısı tamamlanan tünelin uzunluğu 2 bin 845 metreyi bulacak.

Yol güvenliği için yapılan güvenlik kulesi çalışmaları devam ediyor. Şu ana kadar bölgede 8 güvenlik kulesi oluşturulmuş durumda ve bu sayının 35’e çıkarılması planlanıyor. Şırnak-Van yolunun tünellerle birlikte 2025 yılında tamamlanması hedefleniyor. 

Kale Çelik Kapı Serisi İle Yangında Üstün Performans Sergiliyor

Türkiye’de 70 yıldır inovasyon ve Ar-Ge’nin gücüne inanıp, bu alana yatırım yaparak üretimlerini gerçekleştiren Kale Kilit, çelik kapıları sayesinde yangının verdiği can ve mal zararlarının önüne geçilmesinde büyük rol oynuyor. Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da gerçekleşen bir yangında Kale Çelik kapı alevler, duman ve isi içeri almayarak bir aileyi mutlak faciadan kurtardı.

Türkiye’nin ve dünyanın kapı uzmanı Kale Kilit ‘Prestij’, ‘Modern’, ‘Klasik’, ‘Proje’, ‘6. Seviye Çelik’ ve ‘Dinamik Kapı’ serileriyle hem kentsel dönüşüm ile inşaat sektörünün hem de tadilatlarla kapısını yenilemek isteyenlerin bir numaralı tercihi konumunda bulunuyor. Bu ilginin arkasında ise Kale Kilit’in 70 yıllık üretim gücünün yanında aldığı haklı müşteri memnuniyeti de yatıyor. Kale Kilit,  yangına dayanımlı özelliğe sahip çelik kapı serileri ile standartların üzerinde performans sergilemeyi sürdürüyor. Müstakil evler, villalar, apartmanlar, rezidanslar, iş yerleri, plazalar için onlarca farklı tarz, doku ve yapı malzemesine sahip çelik kapı seçeneği ile bu alanda pazarın lider oyuncusu Kale Kilit, güvene de sonuna kadar kapılarını aralıyor. 

Kale Çelik Kapı bir aileyi kurtardı

Yangına dayanımı için TS EN 1634-1 ve EN 14351 gibi standartlar ile üretilen Kale Çelik Kapıları mekanlara kattığı şıklık ve estetik dokunuş kadar yangına karşı gösterdiği dayanıklılıkla laboratuvar testlerinin yanında tüketiciden de tam not alıyor. Bunun en son örneği geçtiğimiz günlerde yaşandı. 25 Ocak 2024 tarihinde İstanbul’un Kadıköy ilçesi Göztepe Mahallesi’nde 10 katlı bir apartmanda sabah saatlerinde bir yangın meydana geldi. Apartmanın büyük bölümünü etkisi altına alan yangın nedeniyle 4 kişi dumandan zehirlenerek hastanede tedavi altına alınırken, Kale Çelik Kapının kullanıldığı bir daire ise yangından etkilenmedi. Kale Çelik Kapısı karşı dairede çıkan ve koridoru da etkisi altına alan yangındaki alevlerin eve girmesini engelleyerek bir ailenin hayatını kurtardı. Alevleri dış yüzeyi ile tutan Kale Çelik Kapı, aynı zamanda yangında en çok yaralanma ve ölüme sebebiyet veren duman ve isin de daireye dolmasını engelledi. Bu sayede dairede yaşayan aile, Kale Kilit’e gönderdiği teşekkür mektubunda standart Kale Çelik Kapının sağlamlığı ile hayatlarını kurtardığı, yangına maruz kalan dış bölümdeki Kale Kilit mekanizmasının da hala çalıştığı vurgulandı.

Özel seri yangına karşı koruyor

Kale Çelik Kapıları da yangına karşı dayanıklı olması için yangın dayanımı yüksek malzemelerden üretiliyor. Özellikle yangın için üretilen özel malzemeden imal edilmiş kapıları da bulunuyor. Yangına dayanımlı kapılarının imalatında ise yanmaya karşı dayanıklı mastik, silikon, taş yünü ile seramik yünü gibi malzemeler ile kapının dayanıklılığı artırılıyor. 

Ticari Gayrimenkul ve Ofis Yatırımcısının İştahında Azalma Yok

Bilgiçler Yapı’nın Yönetim Kurulu Üyesi Ali Emre Bilgiç, 2023 yılında konut piyasasında ciddi azalmalar olduğunu ekleyerek, “Ticari gayrimenkul ve ofis yatırımcısının iştahında azalma yok” dedi.

İngiltere’de bulunan küresel emlak danışmanlığı ve emlak ajansı Knight Frank’in “2024 yılı Küresel Ticari Gayrimenkul Yatırımları Raporu” geçtiğimiz haftalarda yayınlandı. 2023’te ofis ve ticari gayrimenkul yatırımlarında daralma olduğu belirtilen raporda, 2024 beklentilerine de yer verildi.

Rapora göre; küresel şirketlerin yüzde 56’sının önümüzdeki 3 yıl içerisinde hibrit çalışma sistemini benimsemesi bekleniyor. Bu rakamın yüzde 23’ünün ise ofis-merkezli bir sistemde kalacağı vurgulanıyor. Uzaktan çalışma tercihlerinin yüzde 3’e düştüğü vurgulanan raporda, bu rakamın düşüşünün ofis pazarına yönelik talebin önümüzdeki süreçte de potansiyeli olduğunu gösterdiğine değiniliyor.

2023’te daralmanın, yüksek finansman maliyetleri, yapısal değişimlere bağlı mesleki taleplerde belirsizlik ve ekonomik görünümle ilgili endişelerin sebep olduğuna dikkat çekilen raporda, jeopolitik gerilimlerin de küresel olarak ticari gayrimenkul sektöründe yavaşlığa sebep olduğuna vurgu yapılıyor.

Türkiye’de de Hareket Bekleniyor

İstanbul’da bugüne dek 141 bin metrekarelik ticari gayrimenkul üretimi gerçekleştiren Bilgiçler Yapı’nın Yönetim Kurulu Üyesi Ali Emre Bilgiç, “2023 yılında konut piyasasında ciddi bir daralma yaşandı. Buna rağmen ticari gayrimenkul yatırımcısı, konut yatırımcısı kadar hız kesmedi. Küresel pazarda olduğu gibi Türkiye’de de bir yavaşlama vardı.

Ancak enflasyondaki düşüş beklentimiz ve faiz oranlarının düşmesi gibi öngörülerimiz bize 2024 yılında hareketlilik olacağını işaret ediyor” diye konuştu. Yatırımcıların ilgisinin ticari gayrimenkullerden dağılmadığını gözlemlediklerini söyleyen Bilgiç, “Enflasyon oranında kazanç elde edebilecekleri bir enstrüman olduğu için, ticari gayrimenkul ve ofis yatırımcısının iştahında azalma yok” dedi.

“Modern Ofisler Tercih Edilecek”

Knight Frank’in 2024 yılı Küresel Ticari Gayrimenkul Yatırımları Raporu’na göre, 2024’te şirketlerin, iş modellerine uygun, modern ve sürdürülebilir ofis alanlarını tercih etmeye devam edeceği belirtiliyor. 2023’te markalı ofis ve ticari gayrimenkul üreticilerinin çok üzülmediğini aktaran Ali Emre Bilgiç, “Yeni nesil mimariyle tasarlanan projeler, üretkenliği artıracak çözümlerin finansal performansı artıracağı öngörüsü, yatırımcıyı sektörümüzde bize çekiyor” dedi.

2024’te ofis ve dükkân yatırımlarının lokasyon, şehir merkezine yakınlık gibi faktörlerin öne çıkarak yapılacağını belirten Bilgiç, “Yeni veya yenilenmiş en iyi olanaklara, enerji verimliliğine ve uluslararası standartlara uygun yeni ofis – dükkân talebi gözlemliyoruz. Kurumlar kendi marka değerlerine uygun kriterlerde ofis-dükkân tercihlerinde bulunuyorlar. Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de trendler değişiyor” diye konuştu.

Kaynak: Dünya Gazetesi

Üretim Azlığı Konut Fiyatlarının Geldiği Noktayı Etkiledi

Gayrimenkul Pazarlama ve Satış Profesyonelleri Derneği (GAPAS) Başkanı İsmail Özcan, “İnsanlar ekonominin geldiği nokta sebebiyle yeni konut alamadı. Sektörde ise büyük ölçekli firmalar bile birkaç yıl öncesinden frene bastı, bazı isimler sektörden çekildi. Üretim azlığı da konut fiyatlarının ve kiraların geldiği noktayı etkiledi” dedi.

“Türkiye’de konut üretimi talep bazında olması gereken noktada değil” ifadelerini kullanan Özcan, “Bu durum önümüzdeki iki, üç yıl içerisinde barınma krizinin ileri boyutlara varacağına işaret ediyor. Ekonominin geldiği nokta ve firmaların yeni projelere yönelik tutumu, dengeleri alt üst etti”  şeklinde konuştu.

Sözcü’den Hülya Keskin Oruçoğlu’nun haberine göre; önceki yıllarda ülke genelindeki konut satışlarının genellikle yüzde 55’inin ikinci el, yüzde 45’inin yeni konutlardan oluştuğunu ancak artık bu tablonun değiştiğini kaydeden Özcan, açıklamalarının devamında şunları söyledi:

“İnsanlar artık yeni konut alamıyor. Ülke nüfusu da artıyor. Üretim olmayınca konut talebinin bir kısmı ikinci ele kayıyor. Konut ihtiyaç oranı da göz önüne alındığında 3 yıl için 500-550 bin konut ihtiyacı olacak. Bu açık da ne yazık ki ülke genelinde barınma sorunu tetikleyecek.

Türkiye’de konut üretiminin hızlandırılması gerekiyor. Ne yazık ki ülke genelinde bir çürük yapı stoku var. Bu stokun yenilenmesi şart. Bu süreçte insanlar da yeni yerlere taşınacak ve taşındıkları yerlerde bir kaç yıl kalmak zorundalar. Bunun için hızlı üretim gerekli. Betonarme sistemlerin inşası uzun sürüyor. Sektör artık alternatif üretimlere geçmek zorunda. Bu kapsamda apartmanlar da dahil olmak üzere çelik yapı sistemlerine geçişi cesaretlendirecek bir takım adımlar atılmalı.”

İngiltere’deki Gayrimenkul Projeleri, 16-17 Şubat’ta İstanbul’da Tanıtılacak

İngilterede gayrimenkul sahibi olmak, globaldeki pek çok yatırımcıya cazip geliyor. Bölgedeki yatırım fırsatları, İngiltere Investments ve Berkeley Group işbirliği ile İstanbula taşınıyor. 16-17 Şubat tarihlerinde gerçekleştirilecek lansman etkinliği ile İngilterede gayrimenkul sahibi olmaya dair tüm detaylar katılımcılara aktarılacak, seçili 12 özel proje tanıtılacak. 

Gayrimenkul sektörü, İngiltere ekonomisinin lokomotifi rolünü sürdürüyor. Statista’nın son paylaştığı verilere göre gayrimenkul alanında dünyanın en çok rağbet gören ülkelerinden biri olan İngiltere’de konut ve ticari gayrimenkullere yapılan yatırım 35 milyar dolara dayandı. Düşük risk ve dövizle kira getirisi gibi etmenler globaldeki yatırımcıları harekete geçirirken İngiltere’de gayrimenkul sahibi olmanın Türk yatırımcılar için de oldukça cazip hale geldiğini belirten İngiltere Investments Genel Müdürü İsmail Gürkan, “Türkiye’deki yatırımcılarımızın İngiltere’deki fırsatlara dair bilgi sahibi olmaları ve bunları değerlendirebilmeleri için İngiltere’nin öncü gayrimenkul şirketlerinden Berkeley Group ile Mandarin Oriental Bosphorus Otel’de bir lansman etkinliği düzenliyoruz. 16-17 Şubat’taki bu etkinlikte yatırımcıların sorularını yanıtlarken birbirinden değerli 12 projeyi de tanıtacağız” dedi.

“Avukatlar, İç Mimarlar ve Finans Uzmanları Eşlik Edecek”

Yatırımcıların kazançlı yatırımlar gerçekleştirebilmesi için oldukça kapsamlı bir lansman düzenleneceğini aktaran İsmail Gürkan, “İngiltere’de konut, ofis ya da mağaza yatırımı yapmak isteyen birçok yatırımcı mevcut. Fakat bunların bir kısmı, süreçlere hakim olmadığı için korkuyor ve geri duruyor. Ayrıca projeler hakkında detaylı bilgi sahibi olmayan yatırımcılar da kararsızlık yaşadıkları için harekete geçmekte zorluk yaşıyor. Düzenleyeceğimiz lansmanda, avukatlarımız ile hukuki süreçleri, iç mimarlarımız ile satın alma sonrası süreçleri ve finans uzmanlarımız ile de işin mali boyutunu en ince ayrıntısına kadar yatırımcılara anlatmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

Dövizle Kira Getirisi Fikri Cazip Geliyor

“Düzenli gelir şansı, ilerleyen dönemde satış sürecinde gayrimenkulün prim yapma fırsatı gibi konular yatırımcıya oldukça cazip geliyor. Bu sebeple, pek çok yatırımcı İngiltere’de gayrimenkul alımına yönelik araştırma yapıyor. Ancak doğru danışmanlık hizmetini alamayanlar sorun yaşayabiliyor. Biz de İngiltere Investments olarak tüm ekip arkadaşlarımızla İngiltere’de gayrimenkul yatırımlarından geri dönüş edinilmesi konusunda müşterilerimizin memnuniyetini ve çıkarlarını koruyarak en üst seviyede hizmet veriyoruz. Müşterilerimiz için olası riskleri en aza indirmek adına yalnızca güvenilir ve en büyük inşaat şirketleri ile çalışıyoruz” şeklinde konuşan Investments Genel Müdürü İsmail Gürkan sözlerini şöyle tamamladı: 

“Düzenleyeceğimiz bu lansman ile yatırımcı adaylarının tüm sorularını yanıtlayacağız. %6’ya varan brüt kira getirisi ve önümüzdeki 5 yılda %22’lik bir fiyat artışı tahminiyle yatırım fırsatlarını değerlendirmek için doğru zamandayız. Lansmanda şu projeleri detaylarıyla tanıtacağız; Horlicks Quarter, Camden Goodyard, Silkstream, The Green Quarter, Prince of Wales Drive, White City Living, Kings Road Park, The Eight Gardens, Clarendon, Poplar Riverside, Royal Arsenal, Lombard Square.” 

SASA Polyester İki Adet Tesis Yatırımında Bulunacak

Erdemoğlu Holding bünyesinde yatırımlarına devam eden SASA Polyester, 2 adet tesis yatırımı yapacak.

Adana’da faaliyet gösteren SASA Polyester, Erdemoğlu Holding bünyesinde yaptığı yatırımlarla elyaf ve polyesterin ham maddesi olan Saflaştırılmış Tereftalik Asit (PTA) üretimini de içeren Türkiye’nin son yıllardaki en önemli sanayi tesislerinden birini hayata geçirecek.

Erdemoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erdemoğlu, depremin ardından riskli gördükleri için DMT tesisini tedbir amaçlı geçici olarak 3 ay süreyle kapattıklarını söyledi.

Onun haricinde diğer yatırımlarda 1-2 ay uzamalar olduğunu ifade eden Erdemoğlu, ancak canla başla mücadele sonucunda o açığın da kapatıldığını bildirdi.

Planlarını olduğu gibi devam ettirdiklerine vurgulayan Erdemoğlu, şunları kaydetti:

“Depremle ilgili hiçbir şekilde planımızı öteleme, erteleme gibi bir davranışa asla girmedik. En hızlı şekilde yatırımı devam eden yıllık 1 milyon 750 bin ton PTA (Saflaştırılmış Tereftalik Asit) tesisimiz 6. ayda faaliyete geçecek. Arkadaşlarımız canla başla çalışıyor. Hatta şunu söyleyebilirim. Şu anda bile günde 9 bin insan gece gündüz montajı hızlı şekilde tamamlamaya çalışıyor.

Bunun yanında ikinci ilave elyaf tesisimiz var 450 bin tonluk yaklaşık. Bu da yıl sonunda faaliyete geçecek. Aynı şekilde 350 bin tonluk yeni cips tesisimiz var. Yatırımı devam eden. O da bu yılın sonunda ya da önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde faaliyete geçirmeyi planlıyoruz. Hiçbir aksaklık yok.”

İnşaat Maliyet Endeksi 2023’ü Artışla Kapattı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2023 yılı Aralık ayına ilişkin İnşaat Maliyet Endeksi verilerini açıkladı. Endeks yılın son ayında, aylık yüzde 1,94 yıllık ise yüzde 67,31 arttı.

İnşaat maliyet endeksi, 2023 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 1,94 arttı, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 67,31 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 2,05 arttı, işçilik endeksi yüzde 1,67 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 54,26 arttı, işçilik endeksi yüzde 111,83 arttı.

Bina İnşaatı Maliyet Endeksi Yıllık Yüzde 66,42 Arttı, Aylık Yüzde 2,20 Arttı

Bina inşaatı maliyet endeksi, bir önceki aya göre yüzde 2,20 arttı, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 66,42 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 2,46 arttı, işçilik endeksi yüzde 1,58 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 52,72 arttı, işçilik endeksi yüzde 111,62 arttı.

Bina Dışı Yapılar İçin İnşaat Maliyet Endeksi Yıllık Yüzde 70,28 Arttı, Aylık Yüzde 1,13 Arttı

Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi, bir önceki aya göre yüzde 1,13 arttı, bir önceki yılın aynı ayına göre %70,28 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 0,83 arttı, işçilik endeksi yüzde 2,00 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 59,18 arttı, işçilik endeksi yüzde 112,63 arttı.

Yapı Ruhsatlarında Dikkat Çeken Düşüş

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre daire bazında verilen ruhsat sayısı 2023 yılında 695 bin 804’den 520 bin 209’a geriledi.

İnşaat şirketlerinin yeni projelerde frene basmasıyla birlikte daire bazında verilen yapı ruhsat sayısı 1.4 milyon adetlerden 520 bine kadar geriledi.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre Türkiye’de daire bazında alınan ruhsat sayısı 2021’de 725 bin 294 adetken, 2022’de 695 bin 804’e geriledi. Söz konusu rakam TÜİK’in Kasım 2023 verilerine göre geçen yılın ilk 9 ayında 520 bin 209’da kaldı. Daire bazında alınan ruhsat sayısı 2017’de ise 1 milyon 405 bin 447 adet ile 2002’den bu yana en yüksek seviyeyi görmüştü. Rakamın pandemi döneminin de altında kalması konut üretimindeki sıkıntının boyutlarını da gösteriyor.

Yılın ‘En İtibarlı Gayrimenkul Markası’ DAP Yapı Oldu

Bu yıl 10’uncusu düzenlenen The One Awards’ın ‘En İtibarlı Gayrimenkul Markası’ kategorisinin birincisi DAP Yapı Oldu.

Gayrimenkul sektöründe faaliyet gösterdiği ilk günden bu yana, yatırım yaptığı bölgelere değer katma vizyonuyla hareket eden ve sanatsal mimariyi konforla buluşturan DAP Yapı, The ONE Awards Bütünleşik Pazarlama Ödülleri’nde “en itibarlı gayrimenkul markası” seçildi. Bilindiği gibi her yıl düzenlenen ve bu yıl 10’uncusu gerçekleştirilen The ONE Awards töreninde; 12 ilde 1.200 kişiyle yüz yüze gerçekleştirilen görüşmeler sonucunda belirlenen yılın itibar ve değerini en çok artıran markalar ödüllendirildi.

DAP Yapı, halihazırda lüks segmente hitap eden, her biri dünya çapında ödüller kazanan, özgün, nitelikli ve konsept on binlerce konuta imza attı. Pandemi öncesinde çalışmalarına başladığı ve Covid-19 pandemisinin daha en başında ortaya koyduğu ‘Sağlıklı Ev’ konseptiyle dünyaya örnek bir model geliştiren şirket, ‘Doğru Alanda Projeler’ sloganıyla insana-çevreye duyduğu saygıyla; dünü, bugünü ve yarını gelecekle buluşturuyor, yarınlara miras olacak, nitelikli eserler tasarlıyor.

Bu ödülün kendileri açısından çok büyük anlam ifade ettiğini söyleyen Ziya Yılmaz, “Almış olduğumuz bu ödül, 12 ilde 1.200 kişiyle yüz yüze gerçekleştirilen bir halk oylamasının ürünü… Bu 12 il içinde ise DAP Yapı, şimdilik sadece İstanbul ve İzmir’de proje geliştiriyor. Dolayısıyla, henüz proje geliştirmediğimiz geriye kalan 10 ilde yaşayanlar açısından da ‘en itibarlı marka’ seçilmek gerçekten çok önemli. DAP Yapı olarak en önemli özelliğimiz hem proje geliştirdiğimiz bölgeyi hem de insanlarımızın ihtiyaçlarını iyi analiz edip buna göre hareket etmemiz. Hayata geçirdiğimiz pek çok proje daha talep toplama sürecinde rekor sayıda başvuru aldı. Bunun sektörde yarattığımız güvenin ve itibarın eseri olduğunun farkındayız. Bu itibarın ve değerin böylesi bir ödülle taçlandırılması, bizler için gurur verici”diye konuştu.

Sağlıklı Ev Konseptiyle Sektörünün Öncüsü Oldu

DAP’ın tescilli markası olan ‘Sağlıklı Ev’ kriterlerini pandeminin daha en başında “Çekmeköy’de başladığı, Nişantaşı’nda devam ettirdiği ‘Sağlıklı ve Lüks Ev Standartları’nı Yeni Levent’te bir üst kademeye taşıdı. Bu çerçevede Yeni Levent’le birlikte Sağlıklı ve Lüks Evleri, şehrin merkezinde doğanın tüm iyileştirici etkilerini yaşatan yepyeni bir model geliştirildi. Proje kent ve doğa arasındaki duvarları kaldırıp, kentsel ve doğanın tüm imkanlarına zahmetsiz ve eşit uzaklıkta bir ulaşımı mümkün kılıyor.

Kandıra’da Üstyapı Çalışmaları Tamamlandı

Kocaeli, Kandıra Akçakese-Boşnaklar yolunda gerçekleştirilen üstyapı çalışmaları tamamlandı.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından Kandıra ilçesinde köy yollarında üstyapı çalışmalarıyla konforlu ulaşım ağı oluşturulmaya devam ediyor. Akçakese-Boşnaklar köyleri arasında ulaşımın sağlandığı 2 bin 500 metre uzunluktaki yolda üstyapı çalışmaları tamamlandı. Yol çizgileri çekilerek asfaltlaması tamamlanan yolla Akçakese-Boşnaklar köyleri arasında ulaşım konforu sağlandı. Çizgilerin de çekildiği yola Büyükşehir Belediyesi tarafından, 3 bin 500 ton asfalt, 5 bin 200 tonda plent miks temel serildi.

KTÜ Çocuk Hastanesi Projesinde Sona Gelindi

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) bünyesinde 8 yıl önce inşaat faaliyetlerinin başladığı çocuk hastanesi projesinde sona gelindi. Projenin bu yıl sonunda tamamlanması hedefleniyor.

Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde 2016 yılında ihaleye çıkarak temeli atılan Çocuk Hastanesi projesinde sona gelindi. Farabi Hastanesi’nin yanında hizmet vermesi planlanan 228 yatak kapasiteli hastanenin inşaatında yüzde 85’lik fiziki gerçekleme sağlandı. İçerisinde Çocuk Acil, Ameliyathane, Teşhis Üniteleri, Çocuk İzleme Merkezi, Yeni doğan-38 yatak, Yeni doğan cerrahi-8 yatak, Pediatrik yoğun bakım-23 yatak, KİT Ünitesi-15 yatak ünitelerinin yer alacağı hastanenin 2024 yılı içerisinde bitirilmesi planlanıyor. 

2025 yılında hizmete açılması hedeflenen hastane projesi ile ilgili bilgiler veren Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı, “Çocuk Hastanesi bizim önem verdiğimiz projelerimizden. Daha önceki yönetim tarafından ihale edildi. Şu anda yüzde 85 oranında bitme durumu söz konusu. Bu yıl bitirmeyi planlıyoruz. Bütçemiz de var. Bu konuda Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’na teşekkür ediyoruz. Belli bir mali bütçemiz var. Müteahhit tarafında zaman zaman işler aksıyor. Tabii büyük bir yatırım. Hastane 228 yataklı olacak. Bu yıl bitirmeyi düşünüyoruz. Seneye muhtemelen açmayı düşünüyoruz.” dedi.

Diş Hastanesi Projesi Yeniden İhaleye Çıkacak

KTÜ bünyesinde inşaat çalışmaları süren Diş Hastanesi projesinin ise yüzde 85 oranında tamamlandığını belirten Çuvalcı, projenin yeniden ihaleye çıkacağını söyledi. Çuvalcı, “Diş Hastanesi’nde de müteahhit mali sıkıntılardan dolayı ihaleyi iptal ettik. Tekrar ihale hazırlıkları yapıyoruz. Orası da yüzde 85 oranında bitti. Birkaç ay içerisinde tekrar ihaleye çıkacağız. Orayı da daha önce hastane olarak planlamamıştık. Diş Hastanesi Dekanlığa bağlı bir üniteydi. Hastane olarak ihale edeceğiz. Bununla ilgili yeni ihaleye Başhekimlik, Yemekhane gibi birimleri ilave ediyoruz. Muhtemelen bu yıl sonuna doğru veya gelecek yılın başında bitirmeyi düşünüyoruz. Eski yerinden daha nezih ve çağdaş bir Diş Hastanesi’ne kavuşmuş olacağız.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Sağlık Aktüel

Didim Kültür Merkezi İnşaatı Devam Ediyor

Aydın’ın Didim ilçesinde yükselen Kültür Merkezi projesinde inşaat çalışmaları hızla devam ediyor.

Aydın Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen projenin inşaat alanını ziyarette bulunan Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay, “Didim ilimizin önemli noktasında yükselen yeni kültür ve sanat güneşi doğuyor. Kültür ve sanat açısından önemli bir yatırım olan Didim Kültür Merkezi’mizin inşaat faaliyetlerini yerinde inceledik. Aydın Büyükşehir Belediyemiz ile birlikte kentimize değer katmaya devam edeceğiz. Didim Kültür Merkezi’mizi kentimize kazandıran Aydın Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Özlem Çerçioğlu’na teşekkürlerimizi sunuyoruz” dedi.

Kale Kilit, Yetkili Satıcıları İle Bir Araya Geldi

Kale Kilit, her yıl gerçekleştirdiği toplantılarla yetkili satıcıları ile bir araya gelmeye devam ediyor. Bu yıl Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde düzenlenen toplantı, “Zirvedeyiz” söylemiyle iz bıraktı. Kale Kilit’in 2023 yılı performansının değerlendirildiği toplantıda, 2024’e dair hedefler ve öngörüler yetkili satıcılarla paylaşıldı.

Türkiye’de ve yakın coğrafyada güvenliğin lider markası Kale Kilit, yetkili satıcıları ile kurduğu iletişimi güçlendirmek, şirketin genel durumunu değerlendirmek ve fikir alışverişinde bulunmak amacıyla her yıl yetkili satıcıları ile bir araya geliyor. 

Bu yılın Ocak ayında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde düzenlenen toplantı, “Zirvedeyiz” söylemiyle iz bıraktı. Kale Kilit Yurt İçi Satış ve Pazarlama Direktörü Semih Teker, şirketin satış yönetim kadrosu ve Türkiye genelinde faaliyet gösteren Kale Kilit yetkili satıcıları, bu önemli buluşmada bir araya geldi. Kale Kilit’in 2023 yılı performansının değerlendirildiği toplantıda, 2024’e dair hedefler ve öngörüler yetkili satıcılarla paylaşıldı.

Semih Teker: Kale Kilit, Türkiye’de 70 yıldır güvenliğin kalesi olarak biliniyor.”

Toplantı, Kale Kilit Yurt İçi Satış ve Pazarlama Direktörü Semih Teker’in açılış konuşmasıyla başladı.  Semih Teker, bu toplantının anlamının sadece iş yapmak ya da şirketle ilgili gelişmeleri anlatmakla sınırlı olmadığını; aynı zamanda geçmişe bir saygı duruşu, bugüne olan inançlarının bir ifadesi ve yarına duydukları büyük umudun bir manifestosu olduğunu ifade etti. Teker, “Kale Kilit, Türkiye’de 70 yıldır güvenliğin kalesi olarak biliniyor. Bu uzun yolculukta, yetkili satıcılarımızın verdiği destek ve gösterdiği gayretlerin değerini belirtmek istiyoruz. Onlara sonsuz teşekkürlerimizi iletiyoruz” dedi.

Barratt London’dan İngiltere’de Yatırım Fırsatı

Güneybatı Londra’nın popüler Wandsworth semtinde bulunan Tooting Bec’in Bölge 3 konumunda yeni inşa edilmiş bir daire bulmak nispeten kolay olsa da yeni bir müstakil ev alma niyetinde olan alıcıların işi daha zor. Barratt London, Springfield Place, SW17’deki bir dizi mülk ile imdada yetişti ancak sadece yedi konut kaldığı için alıcıların biraz hızlı olması gerekecek. 

Emlak portalı Rightmove’da yapılan bir aramanın da açıkça gösterdiği gibi, başkentin bu varlıklı ve popüler bölgesinde yeni inşa edilmiş ev sıkıntısı mevcut. Aralık ayında, Springfield Place’in bir mil yakınındaki satılık 457 konuttan sadece üç tanesi yeni inşa edilmişti ve bunlardan ikisi leasehold (sadece daire alıcıya ait) diğeri freehold (hem bina hem de arsa alıcıya ait) mülklerdi. Bu durum, Barratt London’ın dikkat çekici “mews” evlerini bölgedeki en sıra dışı ve cazip seçeneklerden biri haline getiriyordu.

Her biri şahsi otopark, elektrikli araç şarj noktası ve geniş, şahsi bir bahçeye sahip olan “mews” evleri, Springfield Drive’ın kenarındaki sakin bir sokakta yer almaktadır. İki veya üç katlı iki yatak odalı evlerin yanı sıra, üç kata kadar yayılmış (127,81 m²) çok yönlü aile yaşamı sunan büyük, üç yatak odalı evler de bulunmaktadır. Konutların tümü, yumuşak kapanan kapak ve çekmecelere, Silestone tezgahlara, splashback camlara ve entegre cihazlara sahip, çağdaş bir şekilde tasarlanmış mutfaklara sahiptir. Karo kaplamalı banyolar ve zemin döşemeleri standart olarak sunulmaktadır.

Barratt London’ın Springfield Place projesi; 232 adet bir, iki ve üç yatak odalı daire ile 29 adet iki ve üç yatak odalı evlerden oluşmaktadır ve 130 dönümlük bir park (2012 Olimpiyatları’ndan bu yana Londra’da yapılan en büyük yeni park), bir kafe, mağazalar, meydan ve yeni bir ilkokul için arazi içeren 839 konutluk yeni bir kent köyü olan 332 dönümlük Springfield Village’ın bir parçasıdır.

Springfield Village her ne kadar yeni bir proje olsa da Tooting Bec uzun ve güzide bir geçmişe sahiptir. Bir zamanlar Londra’yı Chichester’a bağlayan ve Domesday Book’ta adı geçen bir Roma Yolu olan Stane Street üzerinde yer almaktadır. Uzunca bir süredir sağlıklı açık hava yaşamı, harika ulaşım bağlantıları ve canlı bir yaşamın birleşimini arayan Londralılar için popüler bir seçim olmuştur. Springfield Village projesi tamamlandığında bölgede yeni konutlar için çok az bir alan kalacağından Springfield Place’de sunulan fırsatı değerlendirmenin önemi daha da artıyor.

Emlak uzmanı Strutt & Parker, çevredeki bölgenin kurulu düzeni sayesinde Tooting Bec’in ev kiralamak isteyenler için sürekli olarak popüler olacağını söylüyor: “Springfield Place’e 2 km mesafedeki bölge, halihazırda birçoğu yüksek eğitimli öğrenciler veya yeni mezunlardan oluşan, kentsel bir bakış açısına sahip varlıklı bireylerden oluşan üst düzey bir potansiyel kiracı tabanını çekiyor. Bölge, projenin sunduğu kolaylık, canlılık ve gösterişli çevreyi arayan kiracıları çekmeye devam edecektir.”

Güvenilir Bir Yatırım 

Bölgenin geçmiş emlak performansına bakacak olursak konutların güvenilir bir yatırım sunması da oldukça muhtemeldir. Strutt & Parker, Wandsworth’teki ortalama emlak fiyatlarının 2012’den 2022’ye kadar 10 yıl içinde %58 arttığını ve bu artışın sadece geçtiğimiz yıl %5 olduğunu tespit etmiştir. Barratt London, potansiyel yabancı yatırımcıların işini kolaylaştırmak için, çeşitli sitelerinde konut kiralansın veya kiralanmasın 24 aylık bir süre için %6 brüt getiriyi (masraflar ve maliyetler düşüldükten sonra) garanti eden bir Kira Garantisi Programı* sunmaktadır.

Springfield Place’in mükemmel ulaşım bağlantıları, Londra’da öğrenim gören çocukları için konut satın alan ebeveynlere ideal bir çözüm oluyor. Tüm evlerin yeterli büyüklükte yatak odalarına sahip ve neredeyse hepsinin ebeveyn banyolu olması, bir konutu paylaşan arkadaşlar için de oldukça uygundur. Ayrıca yakınlardaki Tooting Bec Metro istasyonunun kuzey hattının Cuma ve Cumartesi günleri 24 saat hizmet sunması ve hem Wandsworth Common hem de Earlsfield tren istasyonlarının yürüme mesafesinde olması nedeniyle Londra’nın birçok üniversitesine kolay bir ulaşım sağlamak ve sosyal hayattan geri kalmamak hiçbir zaman sorun olmayacaktır. Ek olarak, daha uzun bir vadede Crossrail 2’nin Tooting Broadway veya Balham için bir durak yapılması planlanmaktadır ve her ikisi de Springfield Place sakinleri büyük kolaylık sağlayacaktır.

Barratt London Uluslararası Satış ve Pazarlama Direktörü Stuart Leslie, proje ile ilgili görüşlerini şöyle iletti: “İster köklü ve popüler bir konumda yatırım amaçlı bir konut, ister kendiniz veya çocuklarınız için kullanışlı ve iyi ulaşım bağlantılarına sahip bir ev arayın, Springfield Place’ten başka bir yere bakmanıza hiç gerek yok. Bölge, canlı şehir hayatı, Tooting Common ve ünlü Tooting Bec Lido dahil 6.880 dönümden fazla yeşil alan ve harika bir yemek kültürü ile Londra hayatının tadını çıkarmak adına mükemmel bir konuma sahiptir. Bununla birlikte, bu muhteşem konumda yeni inşa edilmiş freehold bir eve sahip olma fırsatı çok eşine az rastlanır bir durumdur. Springfield Place’teki konutlar yabancı yatırımcılar arasında şimdiden son derece popüler olmuş, hatta bir alıcı ilk evinin kira başarısı nedeniyle ikinci bir ev dahi satın almıştır.”

Birleşik Krallık’ta Konut Fiyatları Ocak’ta Yüzde 2,5 Arttı

Halifax Konut Fiyat Endeksi verilerine göre konut fiyatları, Birleşik Krallık genelinde Ocak ayında yüzde 2,5 arttı. Bu oran son bir yılın en yüksek artışı oldu.

Ülkede konut fiyatları ocakta aylık bazda yüzde 1,3 arttı ve üst üste dördüncü ayda da yükselişini sürdürdü.

Ortalama konut fiyatında bu dönemde yıllık bazda yüzde 2,5 ile Ocak 2023’ten beri görülen en büyük artış kaydedildi. Ortalama konut fiyatı bu artışla geçen ay 291 bin 29 sterline çıktı.

Konut fiyatlarında yıllık bazda en fazla artış Kuzey İrlanda’da görülürken, İskoçya ve Galler’de fiyatlar sırasıyla yüzde 4 ve yüzde 3,2 yükseldi.

İngiltere’nin başkenti Londra, 529 bin 528 sterlinle ortalama konut fiyatlarının en yüksek olduğu bölge olmaya devam etti. Buna rağmen fiyatlar ocakta yıllık bazda yüzde 0,4 düşüş gösterdi.

Halifax Mortgage Direktörü Kim Kinnaird, verilere ilişkin değerlendirmesinde, konut fiyatlarının son 4 aydır yükseldiğini belirtti.

Rekabetin artmasıyla mortgage oranlarının düşürülmesinin, enflasyonist baskıların azalmasının ve işgücü piyasasının hala dirençli olmasının alıcı ve satıcı arasındaki güvenin artmasına katkı sağladığını kaydeden Kinnaird, şu ifadeleri kullandı:

“Bu da 2024 yılı konut piyasasına olumlu bir başlangıç yapılmasını sağladı. Bununla birlikte, konut sektöründe hareketlilik son aylarda artmış olsa da, faiz son yıllarda görülen tarihi düşük seviyelere kıyasla yüksek kalmaya ve talep arzı aşmaya devam ediyor. İlk evini satın almak isteyenler için ortalama depozito miktarı şu anda 53 bin 414 sterlin, yani satın alma fiyatının yaklaşık yüzde 19’u. Bu nedenle, yeni alıcıların neredeyse 3’te ikisinin ortak ev satın alması şaşırtıcı değil. İleriye yönelik baktığımızda, geniş belirsizlik zemininde satın alma zorluklarının devam etmesini bekliyoruz.”

Kaynak: AA

Sağlıkkent Konutları’nda Anahtar Teslimi Yapıldı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından Kartepe ilçesinde, sağlık çalışanları için hayata geçirilen Sağlıkkent Konutları projesinde anahtar teslimleri yapıldı.

Anahtar teslim töreninde konuşan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, konut projelerinin devam edeceğini ifade ederek, “Önümüzdeki dönemde çok daha fazlası yapılacak. Bu sadece bir tanesi. Benzer sitelerle Kocaeli’nin çehresinin değiştiğini görmeye başlayacaksınız. Bu proje vesilesiyle sağlık çalışanlarımıza küçücük bir teşekkür etme fırsatı da bulmuş oluruz umarım. Pandemi döneminde, ‘Her şeyi bekletiriz, durdururuz bu kentin kaynaklarını halkımız için kullanırız’ dedik. Canlarımız çok daha kıymetli.” diye konuştu.

“Depremin Değil Binaların Öldürdüğünü Biliyoruz”

Tahir Büyükakın, dirençli şehirlerin önemine değinerek, “Dirençli şehir sadece depreme dirençli olmak demek değildir. Dirençli şehir sosyal hayatın da dirençli olmasıdır. Bu sitenin içinde mahallelerimizde var olan bir kültür oluşacak. Çocuklarımız oynarken balkondan birileri bakacak. Sosyolojik risklere karşı da dirençli şehir diyoruz. İnşallah önümüzdeki süreçte bunu inşa etmeye çalışacağız. Kentin 7 farklı noktasında kentsel dönüşüm çalışmaları devam ediyor. Bir yandan da var olan yapı stoğunu ölçüyoruz. Hızlı yapmamız lazım. Depremin değil binaların öldürdüğünü biliyoruz. O halde binaları yenilemeliyiz. Dolayısıyla toplumsal desteğe ihtiyacımız var.” şeklinde konuştu.

Kısa sürede birçok felaketin yaşandığını kaydeden Büyükakın, “Kısa sürede çok felaket yaşadık. Pandemiyi, depremi yaşadık. Sağlık çalışanlarının yaptığını bir ömür boyu unutmayacağız. Başkanımızın bu projesini duyduğumuzda çok duygulanmıştık. Hayat boyu felsefesi unutulmayacak bir proje. Başkanımızın önderliğinde Kartepe’mizde çok büyük işler yaptık. Sadece kent meydanı inşa etmedik. Aslında bir ilçe de inşa etmiş olduk. Burada kardeşçe huzur içerisinde yaşayacağız inşallah.” ifadelerini kullandı.

ABD Konut Piyasası 2023’ü Durgun Geçirdi

Amerika Birleşik Devletleri’nde, (ABD) para politikasının sıkılaştırılması, yüksek konut kredi faizleri ve düşük arz nedenleriyle 2023 yılı konut piyasası için durgun geçti.

Mortgage Bankalar Birliği (MBA) verilerine göre, ülkede 30 yıl vadeli mortgage için ortalama faiz oranı geçen yıl ekim ayında yüzde 7,9 ile 23 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. ABD’de mortgage başvuruları da aynı dönemde 1995’ten bu yana en düşük seviyesini gördü.

Geçen yıl boyunca yüksek faiz oranları konut talebini baskılarken, 2023’ün son aylarında düşmeye başlayan 30 yıllık mortgage oranları yüzde 6,7 civarında dengelendi.

ABD Ticaret Bakanlığı verilerine göre, ülkede 2023 yılında inşasına başlanan konut sayısı bir önceki yıla göre yüzde 9 azalışla 1 milyon 413 bin oldu. ABD’de aynı dönemde verilen inşaat izni sayısı da yüzde 11,7 azalarak yaklaşık 1 milyon 470 bine geriledi.

Ülkede geçen yıl satılan yeni konut sayısı ise bir önceki yıla göre yüzde 4,2 artışla 668 bine yükseldi.

Geçen yıl ABD’de inşaat harcamaları, yaklaşık 2 trilyon dolar ile 2022’nin yüzde 7 üzerinde gerçekleşti.

İkinci El Konut Fiyatı Rekor Kırdı

Ulusal Emlakçılar Birliği (NAR) verilerine göre, ABD’de ikinci el konut satışları geçen yıl yüzde 19 azalarak 4,09 milyonla 1995’ten bu yana en düşük seviyesini kaydetti.

Ülkede ikinci el piyasasında medyan konut fiyatları da 2023’te 389 bin 800 dolar ile rekor seviyeye ulaştı.

ABD’de 1982-2023 yılları arasında ortalama 2 milyon 268 bin olan konut stoku, Aralık 2023’te 1 milyon olarak hesaplandı.

NAR’ın ekonomik görünüm raporunda da ABD’de ikinci el konut satışlarının bu yıl yıllık bazda yüzde 13 artışla 4,62 milyona ve 2025’te yüzde 15,8 artışla 5,35 milyona çıkacağı tahmin edildi.

Ülkede konut başlangıçlarının da 2024’te 1,6 artarak 1,44 milyona, gelecek yıl ise 3,1 yükselerek 1,48 milyona ulaşacağı öngörüldü.

ABD’de medyan konut fiyatlarının da bu yıl ikinci el evler için 395 bin 100 dolara, yeni evler için 438 bin 800 dolara yükseleceği tahmin edildi. 2025 için tahmini fiyatlar ise ikinci el konutlar için 405 bin 200 dolar, yeni konutlar için 449 bin 700 dolar oldu.

Sektörde toparlanma için arzın artması ve faizlerin düşmesi gerekli

Ülkede konut piyasasını değerlendiren analistler, geçen yıl boyunca inatla yüksek kalan konut kredisi faiz oranlarının son birkaç ayda istikrarlı bir şekilde gerilemesinin 2024 için umut veren bir gelişme olduğunu ifade etti.

Son dönemdeki gerilemeye rağmen mortgage oranlarının hala yüksek olduğuna işaret eden analistler, tarihsel olarak düşük konut stoku ve pahalanan evler nedeniyle konut sahibi olmanın zorlaştığına dikkati çekti.

Analistler, bu yıl Fed’in faiz indirimine başlamasıyla mortgage oranlarının de gerileyeceğini vurgulayarak, ancak düşük stok ve geçen yıl baskılanan talebin genel olarak ev fiyatlarını destekleyeceğini belirtti.

Konut piyasasında toparlanmasının gerçekleşebilmesi için çeşitli koşulların ortaya çıkması gerektiğini ifade eden analistler, satılık ev sayısının artmasının konut fiyatları üzerindeki yukarı yönlü baskıyı hafifleteceğini, faiz oranlarının düşmesinin de satın alınabilirliği yükselteceğini kaydetti.

Analistler ayrıca konut arzı yeterli bir şekilde yükselmezse, mortgage oranlarının düşmesiyle oluşacak talebin ev fiyatlarını artıracağını vurguladı.

Kaynak: AA

Fuzul GYO’dan Avcılar’a Yeni Konut Projesi

Fuzul Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) İstanbul, Avcılar Ispartakule’de yeni bir konut projesine imza atacak.

Türkiye’nin önde gelen gayrimenkul geliştirme şirketlerinden biri olan Fuzul GYO, yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. Bugüne kadar birçok başarılı projeye imza atan şirket, İstanbul’da Avrupa yakasının dev yerleşim alanlarından biri olan Avcılar’da yeni bir proje için sözleşme imzaladığını duyurdu.

Kat karşılığı olarak hayata geçirilecek olan söz konusu proje, toplam 47.000 metrekarelik arsa alanı üzerinde 156.000 metrekarelik inşaat alanında konut ve ticari ünitelerden oluşacak. Yeşil alanların da olacağı projede 1+1, 2+1, 3+1 ve 4+1 şeklinde dizayn edilmiş konutlar bulunacak.

Fuzul GYO Avcılar projesinde yer alacak dükkanlar ise burada oluşacak yaşama hem büyük kolaylık hem sosyallik hem de enerji katacak. Projenin inşaatı ise ruhsat tarihinden itibaren 36 ay sonra tamamlanacak.

Projeye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Fuzul GYO Yönetim Kurulu Üyesi Zeki Akbal, yeni projeleriyle ilgili olarak şunları söyledi:

“Fuzul GYO olarak, yine yatırımcılarımıza yüksek katma değerli bir proje sunacak olmanın heyecanı içindeyiz. Avcılar, İstanbul’un en yoğun yerleşiminin olduğu bölgelerinden biri.  Yatırımcılarımız kısa sürede yüksek prim elde ederken, aynı zamanda güvenli ve konforlu bir alanda yaşamlarını sürdürüyor olacak. Değişen ve dönüşen şehir hayatının ihtiyaçlarına uyumlu projeler geliştirmeye azami özen gösteriyoruz. Bu anlamda üzerinde titizlikle çalıştığımız aile merkezli projemizde, sosyal donatı alanlarımızla da yeni bir yaşamın kapılarını aralayacağımıza inanıyorum. Önümüzdeki dönemde ise yine yatırım ivmemizi korurken doğru stratejilerle sürdürülebilir değer üretmeye odaklanmaya devam edeceğiz.”

Bafra Millet Bahçesine 10 Bin Kişi Kapasiteli Cami Geliyor

Samsun’da Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından inşaat çalışmaları devam eden Bafra Millet Bahçesi’nde 10 bin kişi kapasiteli cami projesinin de hayata geçirileceği açıklandı.

Kızılırmak Seddesi kıyısında, 310 bin 106,67 metrekarelik bir alana yayılacak olan Millet Bahçesi içerisinde yer alacak cami, yaklaşık 10 dönümlük bir alanda kurulacak ve inşaat alanı 2 bin 500 metrekareyi bulacak. Cami alanında ayrıca 2 bin metrekarelik oturma ve dinlenme alanları da bulunacak.

Bafra Belediye Başkanı Hamit Kılıç, gazetecilere, Millet Bahçesi’nde 10 bin kişilik Millet Camisi projesinin arifesinde olduklarını söyledi. 

Projede temelin kazıldığını belirten Kılıç, “Önümüzdeki günlerde temel atma töreni ile cami inşaatına başlanmış olacak. Millet Camisi ile ilgili dernek kuruldu. Bu cami, milletimizin gayretleriyle yapılacak. Belediye olarak da altyapı çalışmalarını, imar planlarını, projeler gibi düzenlemeler yapıyoruz. Başlangıcında kamyon ve kepçe sahibi hafriyatçılarımız bir araya geldi, ‘Başkanım buranın hafriyatını biz yaparız. Bu hayır olayına talibiz’ dediler. Kazı, Bafra’mızın önde gelen birkaç hafriyatçısı tarafından hayır olarak yapılıyor. Bafra’nın belki sembolü olacak, Millet Bahçesi’nin hemen köşesinde ibadethaneyi Bafra’ya kazandırmış olacağız.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Denge Gazetesi

Sanayi Üretim Endeksi Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan sanayi üretim endeksi, yıllık yüzde 1,6 arttı.

Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2023 yılı Aralık ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1,2 azalırken, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 2,1 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 4,5 arttı.

Sanayi Üretimi Aylık Yüzde 2,4 Arttı

Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2023 yılı Aralık ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki aya göre yüzde 0,7 azaldı, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 2,9 arttı ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 0,1 azaldı.

Karmod, Deprem Bölgesinde 13 Bin 600 Prefabrik Yapı İnşa Etti

Karmod Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çankaya, 6 Şubat 2023 tarihli depremlerin ardından 13 bin 600 adet prefabrik yapı inşa ederek bölgeye katkıda bulunduklarını söyledi.

Karmod’dan yapılan açıklamaya göre, şirketin depremden etkilenen illerde inşa ettikleri yapılar 200 bin metrekareyi geçti.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Çankaya, bölgede inşa edilen yapılar arasında deprem konteynerleri, prefabrik çelik evler, ticari dükkanlar, zincir marketler, çelik sistem camiler, okul, tuvalet ve duş kabinlerinin yer aldığını belirtti.

Bölgedeki yapı ihtiyaçlarının kısa zamanda karşılanabilmesi için 20’nin üzerinde ekiple hizmet verdiklerine aktaran Çankaya, “Depremin ilk haftasından itibaren tüm üretimimizi afetten etkilenen 11 ilin yapı ihtiyaçlarının karşılanması için planladık. Deprem konutları ve diğer sosyal donatıların kurulumu için bölgede ekibimiz sürekli görev aldı. Bu ekipleri özellikle ilk 6 aylık süreçte bölgeden hiç çekmedik.” ifadelerini kullandı.

“40 Ayrı Noktada Zincir Marketin İnşasını Tamamladık”

Çankaya, çalışmalarının 11 ili kapsamakla birlikte depremden daha fazla etkilenen Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya ve Osmaniye’de yoğunlaştığını belirterek, şunları kaydetti:

“Konteyner kentlere sevk ettiğimiz deprem konteyneri 6 bin adeti geçti. Bölgede 350 adet kalıcı prefabrik çelik evin kurulumunu tamamlayarak oturuma hazır halde teslim ettik. 1200 adet bağımsız ticari dükkanı prefabrik yapı modelimizle inşa ettik. Ayrıca 40 ayrı noktada zincir marketin inşasını tamamladık. Marketlerin tamamı şu aşamada bölge halkına hizmet veriyor. Malatya’da 2, Hatay ve Adıyaman’da 1’er adet olmak üzere toplam 4 caminin inşasını tamamladık. Kahramanmaraş’ta 13 derslikli Anadolu ve Fen Lisesi’nin inşaatını tamamlayarak eğitime kazandırdık. Bölgeye hazır olarak üretip gönderdiğimiz duş ve tuvalet kabini sayısı ise 6 bin adeti geçmiş durumda. Son aşamada deprem konteyner ihtiyaçları karşılanmış durumda. Bölgede kalıcı konutların inşası kapsamında çelik konstrüksiyon ve prefabrik ev üretimlerimiz devam ediyor.”

İSO İhracat İklimi Endeksi Ocak Ayında 50,6 Oldu

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi Ocak ayında 50,6 seviyesinde gerçekleşti.

Türkiye imalat sektörünün ana ihracat pazarlarındaki faaliyet koşullarını ölçen İSO Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi’nin Ocak 2024 dönemi sonuçları açıklandı.

Buna göre, endekste eşik değer olan 50’nin üzerinde ölçülen tüm rakamlar ihracat ikliminde iyileşmeye, 50’nin altındaki değerler ise bozulmaya işaret ediyor.

Aralıkta 49,7 olan İSO Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi Ocak 2024’te 50,6’ya yükseldi. Yılın ilk ayında Türk imalat sanayi ihracatçılarının talep koşulları 2023 Temmuz’dan bu yana ilk kez iyileşme gösterdi.

Ocak’ta endeks son altı 6 aydır ilk kez eşik değer 50’nin üzerine çıktı.

Büyüme bölgesinde yer almaya devam eden ABD ve Birleşik Krallık ekonomilerine İtalya’nın da katılmasıyla birlikte Türk imalatçılarının en büyük 5 ihracat pazarından 3’ünde üretim artış gösterdi.

Bu durum ihracat ikliminin yeniden güçlenmeye başlamasında etkili oldu. Ekonomik aktivitedeki genişlemenin ABD’de son 6 ayın, Birleşik Krallık’ta ise son 8 ayın en yüksek hızına ulaşması dikkati çekti.

Türk imalat sanayi sektörünün en büyük ihracat pazarı olan Almanya, ocakta daralma eğilimini sürdürdü.

Bu ülkede üretim üst üste 7’nci ay düşüş gösterdi ve söz konusu düşüş aralık ayına göre daha hızlı gerçekleşti. Benzer şekilde Fransa’da da üretim daralma kaydetti.

Avro Bölgesi’nin en büyük iki ekonomisi olan Almanya ve Fransa’nın Türk imalat sanayi ihracatındaki payı yaklaşık yüzde 13 düzeyinde. Diğer Avro Bölgesi ülkelerinde ise karmaşık eğilimler gözlendi. Üretim, İspanya ve Yunanistan’da artarken Hollanda ve Avusturya’da daraldı.

Anket kapsamında takip edilen tüm ekonomiler içerisinde en güçlü büyüme, Hindistan’ı az farkla geride bırakan Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) gözlendi.

PMI verilerinin kapsadığı Orta Doğu ekonomileri, ihracat pazarının yaklaşık yüzde 7’sini oluşturuyor. Bu doğrultuda Orta Doğu ülkelerine bakıldığında, üretimin Suudi Arabistan’da güçlü, Katar’da ılımlı bir artış kaydettiği, Mısır ve Lübnan’da ise daraldığı görüldü.

Rusya’da ekonomik aktivite ocakta artmaya devam etti. Söz konusu genişleme oran olarak güçlü seviyede ve aralık ayındakinin çok hafif altında kaydedildi. Buna karşılık Polonya, Çekya ve Kazakistan ekonomilerinde daralma eğilimi sürdü.

“Türkiye’nin Ana İhracat Pazarlarında Talep Koşulları Güçleniyor”


Açıklamada görüşlerine yer verilen S&P Global Market Intelligence Ekonomi Direktörü Andrew Harker, yılın ilk ayında baskı altında kalmaya devam eden Almanya ve Fransa gibi iki önemli ekonomi dışında, Türkiye’nin ana ihracat pazarlarında talep koşullarının güçlendiği yönünde belirgin işaretlerin söz konusu olduğunu belirtti.

Harker, “Birçok pazarda gözlenen iyileşme belirtileri, önümüzdeki aylarda Türk imalatçılarının dış pazarlara yönelik satışlarını daha da artırabileceğine ilişkin umut veriyor.” açıklamasında bulundu.

Ünlü Yeşilcam Filmlerine Ev Sahipliği Yapan Darcan Köşkü Yenilendi

Ünlü Yeşilçam filmlerine ev sahipliği yapan pek çok tarihi yapı zamanla yıkılmış olsa da, günümüze ulaşan nadir örnekler de bulunuyor. Bunlar arasında yer alan, Arnavut Hayreddin Bey Köşkü olarak bilinen Yeşilköydeki tarihi Darcan Köşkü’nde 2022 ortasında başlayan restorasyon çalışması tamamlandı. Yapıya zarar vermeden yaklaşık 2 yıl süren restorasyon kapsamında, köşkün tarihi ve kültürel özgünlüğü korundu.

Medeniyetler başkenti olarak anılan İstanbul’da, kentin binlerce yıllık zengin tarihinden miras 33.479 taşınmaz kültür varlığı bulunuyor ve her 4 varlıktan üçünü sivil mimari örnekleri oluşturuyor. Bunlar arasında yer alan İstanbul Yeşilköy’deki Darcan Köşkü, Sinem Necipoğlu Mimarlık tarafından özgün tarihi ve kültürel nitelikleri korunarak restore edildi. Süt Kardeşler’den Tosun Paşa’ya, Kanlı Nigar ve Orta Direk Şaban’dan Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni’ne pek çok ünlü Yeşilçam filmine ev sahipliği yapan köşkün restorasyonu yaklaşık 2 yıl sürdü. Özgüne uygun planlanan restorasyon çalışmaları, köşkün eski ihtişamını yeniden kazandırmak amacıyla titizlikle yürütüldü.

Birinci derece tarihi eser grubunda yer alıyor

Tarihi yapının restorasyon projesi kapsamında iç tasarım konseptini hazırlayan ve ekiplerin yönetimini üstlenen Sinem Necipoğlu Mimarlık’ın Kurucusu Sinem Necipoğlu, şu değerlendirmeleri yaptı: 

“Birinci derece tarihi eser grubunda yer alan Darcan Köşkü’nün restorasyon çalışmalarında, mimari uygulamaların yanı sıra tüm teknik, iç tasarım ve ekip yönetimi detaylarını üstlendik. Bu özel projede, köşkün orijinal tasarımının sadelik ve zarafeti korumak, tarihi yapısına ve dokusuna uygun bir konsept ve tasarım oluşturmak için titizlikle çalıştık. Tarihi mirası koruyarak modern gereksinimleri karşılayacak bir çözüm bulmak için sınırlarımızı zorladık. Köşkün estetik ve mimari özelliklerini ön plana çıkararak, geçmişle geleceği bir araya getiren benzersiz bir tasarım ortaya koyduk. Gurur duyduğumuz bu projeyle, ülkemizdeki önemli tarihi yapılarından olan bu köşkün özgün nitelikleri doğrultusunda korunmasını sağlarken, Yeşilçam’ın önemli bir mirasını da ülkemize yeniden kazandırdık.” 

Eski adıyla Arnavut Hayreddin Bey Köşkü, mimari tasarımı ve art nouveau tarzındaki dekoratif ögeleriyle, İstanbul’un birçok semtinde rastlanan 19. yüzyıl konut yapılarının Yeşilköy’deki önemli örneklerinden biri. Osmanlı’nın son dönem aydınlarından Hayreddin Bey, 1900’lerin başında İstanbul’a yerleştiğinde köşk II. Abdülhamid tarafından kendisine hediye edildi. Ölümünden sonra bir dönem oğlu Mehmed Sami Bey’e intikal eden köşk, eşi Nimet Hanım tarafından zaman zaman dönemin ünlü yapım şirketi Arzu Film’e kiralandı. Tosun Paşa, Şabanoğlu Şaban, Gol Kralı, Süt Kardeşler, Neşeli Günler gibi Yeşilçamın popüler filmleri bu köşkte çekildi.

Her projeye özel yaklaşıyor

Tarihi yapıların restorasyon çalışmalarında, yapının kültürel değerini oluşturan öğelerin korunmasının kritik olduğuna dikkat çeken Sinem Necipoğlu, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Her projeye özel olarak yaklaşarak, modern gereksinimleri karşılayan çözümler üretiyoruz. Projelerimizi hayata geçirirken, güvenilirliği, işlevselliği ve estetiği her aşamada ön planda tutuyoruz. Sinem Necipoğlu Mimarlık olarak projelerimiz tarihi yapılarla sınırlı değil. Profesyonel ekibimizle özel konut, otel, ofis ve restoran projelerinde de görev alıyoruz.

Mimari tasarımından inşaat sürecine kadar her adımda titizlikle çalışarak, her yapıda benzersiz bir dokunuş ve kişiselleştirilmiş bir hizmet sunuyoruz. Kültürel ve ticari yapılar alanında daha fazla sorumluluk üstlenmeyi ve yenilikçi çözümler sunmayı hedefliyoruz. Müşterilerimizin beklentilerini aşmak için sürekli olarak kendimizi geliştiriyor ve ileriye taşıyoruz.” 

Afet Riskleri Analiz Edilerek Acil Durum Senaryolarına İlişkin Projeler Geliştirilecek

6 Şubat depremlerinin üstünden tam bir yıl geçmişken depremin yol açtığı yaralar halen sarılmaya devam ediyor. Bir deprem ülkesi olmanın farkındalığıyla ise olası afet ve acil durum senaryolarına karşın özel sektörün sağlayabileceği ekonomik ve toplumsal faydayı artırmak amacıyla kurumlar arası pek çok işbirliği gerçekleştiriliyor. Bu sayede akademi, sanayi ve sivil toplum, afet koordinasyonu için çalışarak proje hazırlıyor.

6 Şubat’ta Kahramanmaraş ve Hatay merkezli meydana gelen depremlerin üzerinden henüz bir yıl geçmesine rağmen, depremin yol açtığı yaralar halen sarılmaya devam ediyor. Ülke çapında bu kapsamda yardım kampanyaları sürdürülürken, kurumlar arası işbirlikleriyle de olası afetlere karşı önlem stratejileri geliştirilmesine olanak tanıyor. Özel sektörün sağlayabileceği ekonomik ve toplumsal faydayı artırmak amacıyla, TED Üniversitesi’nin (TEDÜ) kurucuları arasında yer aldığı Afet ve Acil Durum Teknolojileri Platformu’nun (AFETTEK) Kurucular Koordinasyon Toplantısı üniversitenin ev sahipliğinde 26 Ocak’ta gerçekleştirildi. 

Bir sonraki toplantının 22 Şubat’ta Ankara Sanayi Odası 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde düzenleneceğini söyleyen TEDÜ Rektörü Prof. Dr. İhsan Sabuncuoğlu, “Koordinasyon toplantılarında, gelecek 5 yıl için değer zinciri odaklı ve ekosistem yaklaşımıyla etkili işbirlikleri ve yenilikçi çalışmalar yapılmasını planlıyoruz. Sosyal sorumluluk alanında gelecekte daha etkili işbirlikleri yapmayı hedefliyoruz” dedi. 

Değer zinciri odaklı bir ekosistem yaklaşımı benimsiyoruz”

Depremin yıldönümünde AFETTEK Platformu açıklama yaptı: “Yaşadığımız bu büyük yıkım, afet ve acil durumlar karşısında ne denli kırılgan olduğumuzu bir kez daha acı bir şekilde gösterdi. Bu tür felaketlerin bir daha yaşanmaması için toplumumuzun tüm kesimlerinin ciddi boyutta sorumluluk alması gerekiyor. Afet ve acil durumlar ile mücadele etmek için hazırlıklı ve dirençli olmak, risk önleyici tedbirleri almak, gerekli altyapıları oluşturmak şart. Bu amaca yönelik ürün, hizmet ve teknolojileri geliştirmek ve üretmek, olası afet senaryosunda gerekli yetkinliklere sahip insan kaynaklarını yetiştirmek önem arz ediyor”  denildi. 

“Yakın zamanda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na bir kümelenme başvurusunda bulunduk. Bu kümelenme, afet ve acil durumların yol açabileceği yıkıcı etkileri engellemek ve azaltmak için değer zinciri yaklaşımıyla, teknoloji, ürün, hizmet ve bilgiye odaklanan, ekosistem paydaşlarını bir araya getiren bir vizyon barındırıyor. Yenilikçi, yüksek performanslı, küresel pazarlara açılmış̧ ve toplumsal fayda yaratıyor. Bu yıldönümünde depremde kaybettiğimiz vatandaşlarımızı anarken, aynı zamanda deprem sonrası sağlıklı ve güvenli bir toplum inşa etme çabalarımızı da artırıyoruz. Acılarımızı paylaşırken, kurumsal sorumluluklarımız kapsamında ülkemize olan bağlılığımızı ve dayanışma ruhumuzu bir kez daha ifade etmek isteriz. Dayanışma ve birlik içinde olduğumuzda her zorluğun üstesinden gelebilir, daha güvenli bir gelecek inşa edebiliriz” mesajı verildi. 

Altıncı toplantının ev sahipliğini TEDÜ yapmıştı

TEDÜ’nün ev sahipliğini yaptığı 26 Ocak’taki 6. Kurucular Koordinasyon Toplantısı’na Başkent, Sabancı ve İzmir Ekonomi Üniversiteleri, Ankara Sanayi Odası 1. OSB, OSTİM OSB, OSTİM Medikal Sanayi Kümelenmesi, Başkent Üniversitesi BİYOTEK Teknoloji Geliştirme Merkezi, Bilim Ağacı Vakfı, TEPAV Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı ve AKUT yetkilileri katıldı. Açılış konuşmasını TEDÜ Rektörü Prof. Dr. İhsan Sabuncuoğlu’nun yaptığı 17 Kasım’daki 5. Kurucular Koordinasyon Toplantısı’nda ise AFETTEK, kümelenme başvurusu ve 2024’de kısa dönemde yapılacak çalışmalar konusunda bilgi verildi.

Yatırımcılar, Gayrimenkul Yatırımlarına GYF’ler Üzerinden Devam Edecek

Hem gayrimenkul hem de kurumsal finansman alanında köklü ve profesyonel bir hizmet firması olan BYY Finans Kurucusu Bekir Yener Yıldırım, Türkiye’deki GYF’lerin toplam büyüklüğünün 48.305.768.836,27 TL olduğunu açıklayarak, Türkiye’de GYF’lerin tüm taşınmaz türlerine yatırım yapmasının dikkat çekici olduğunu söyledi.

BYY Finans Kurucusu Bekir Yener Yıldırım Gayrimenkul Yatırım Fonu (GYF)’nun Türkiye’de uzun zamandır hem çok yüksek bir ilgi hem de alternatif araçlara göre ilk sırada olan bir yatırım aracı olduğunu belirterek, “Gayrimenkule dayalı sermaye piyasası araçlarının hayatımıza girmesiyle yatırımcılara alternatif bir pencerenin daha açıldığını görüyoruz. Bu da doğrudan bir gayrimenkule sahip olmanın yanı sıra, güvenli şeffaf bir ortamda kolektif olarak gayrimenkul yatırımı yapmayı ifade ediyor. 2010’lu yılların ortasında ilk kez hayata geçen Türk Gayrimenkul Yatırım Fonları, finans ve gayrimenkul buluşmasının en heyecanlı kesişimi.” dedi.

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından açıklanan en son resmi rakamlara göre Türkiye’de 157 adet GYF kurulu olduğunu da sözlerine ekleyen Yıldırım, “Bu GYF’lerin toplam büyüklüğü 48.305.768.836,27 TL, toplam yatırımcı sayısı da 1675’dir. Bu tabloda en dikkat çekici unsurlardan biri an itibariyle Türkiye’de GYF’ler tüm taşınmaz türlerine yatırım yapmıştır. GYF ürün çeşitliliğinin gittikçe gelişmesi ve GYF’lerin diğer GYF’lere yatırım yapmaya başlaması dikkat çekici bir gelişmedir. 

Yatırımcılar, gayrimenkul yatırımlarını GYF’ler üzerinden gerçekleştirecek

Türkiye’de faaliyette bulunan büyük holding ve şirketler ile kurumsal yatırımcılar, Türkiye’de GYF’ler yaygınlaştıkça bu alana ilgilerini yoğunlaştırıyor. Türk gayrimenkul piyasası çok dinamik ve yüksek getiri imkanlarına sahip. Bu nedenle büyük holding ve şirketler ile kurumsal yatırımcılar, gayrimenkul yatırımlarına çok güçlü şekilde GYF’ler üzerinden devam edeceklerdir. 

Yabancı yatırımcılar GYF’leri daha sık tercih edecek

Çeşitli nedenlerle geçmişte Türkiye’de gayrimenkul yatırımları yapmış olan ancak kurumsallık ve şeffaflık sorunları nedeniyle zarar görmüş ve Türkiye ilgisi süren yabancı yatırımcıların GYF’lere olan ilgisinin artmasını bekliyoruz. Diğer yandan Türkiye’ye ilk kez girecek yeni yabancı yatırımcılar GYF’leri daha sık tercih edecek.

Portföy yönetim şirketleri ile dirsek teması artacak

Diğer yandan büyük taşınmaz portföyü sahibi birey ve şirketlerin de kurumsallık, şeffaflık, paylara bölünmüş kollektif yatırımın avantajları ve vergisel avantajları nedeniyle, portföy yönetim şirketleri ile dirsek temasını artırarak portföylerini likitleştirmeye, fonlaştırmaya çalışacak. Öte yandan ailelerin, özel aile ofislerinin de kuşaklar arası ve aile içi gayrimenkul devirlerini kolaylaştırması ve likitleştirmesi özelliği nedeniyle GYF ilgisinin katlanacağını öngörüyorum. 

Ayrıca, GYF’lere sağlanan vergi avantajları, GYF’lerin şeffaf ve kurumsal yapısı, sermaye piyasasının kontrol ve denetim mekanizmalarına tabi olması ve GYF portföyündeki taşınmazlar ve nakit portföyün toplamı ile bir birim GYF katılma payı sahibi olmak arasında kurulabilen basit ve doğrudan getiri ve kar olanağı GYF’lere olan ilgiyi artırıyor. Diğer yandan, özü itibariyle donuk ve mülkiyet değişikliği zor olan gayrimenkul gibi bir aracı fonlaştırarak aslında likit hale getirmek de başka fırsatları da beraberinde getiriyor. 

Türkiye’de GYF’ler gittikçe yaygınlaşacak

Tüm bu avantaj ve özellikleri sebebiyle Türkiye’de GYF’lerin gittikçe yaygınlaşacağını, birçok alana evrileceğini ve geniş kitlelerce artan oranda GYF yatırımlarının süreceğini söylemek zor değil. Nitekim rakamlar da bu öngörüyü desteklemektedir. Türkiye’de GYF’ler hem portföy çeşitliliği, hem toplam büyüklük hem de yatırımcı sayısı olarak ciddi oranda büyüyor.” şeklinde konuştu.

Uzmanından Depreme Karşı Yapısal Olmayan Risklerin Azaltılması İçin Öneriler

İstanbul Rumeli Üniversitesi Mimarlık Bölümü Öğr. Üyesi Doç. Dr. Gül Yücel deprem esnasındabinalarda oluşabilecek yapısal olmayan riskler ve buna karşı alınacak önlemler hakkında bilgi verdi.

Geçmiş depremlerden edinilen tecrübeler, pencere camlarının kırılması, dış cephe kaplamalarının düşmesi, ağır donanımlar ve parapetlerin devrilmesi, bina içinde asma tavan ve asılı aydınlatma elemanlarının düşmesi, kitaplık, dolap ve rafların devrilmesi, bölme duvarlarının yıkılması, duvara monte edilmiş birtakım nesnelerin düşmesi gibi risklerin dikkate alınması gerektiğini göstermektedir diyen Yücel depremin binalarda yapısal olmayan bileşenlerde dört farklı biçimde hasara yol açtığını söyledi. Doç. Dr. Gül Yücel oluşabilecek hasarları ise şöyle sıraladı: ’Deprem sarsıntısına bağlı olarak bulunduğu yerde devrilebilir, sallanabilir veya kayabilir. Alçak nesneler deprem sarsıntısında kayabilir, üçüncü boyutu görece az olan ince nesneler ise devrilme riski taşır. Bina taşıyıcı sistemindeki deformasyon yüzünden yapısal olmayan bileşenlerde hasar oluşabilir. Bölme veya camlar kırılabilir.  Farklı strüktürler boyunca yer alan yapısal bileşenlerde de hasar gelişebilir.’’

Yapısal Olmayan Tehlikelerin Azaltılması İçin Bu Önlemeler Alınmalı

Deprem sırasında binalardan güvenli tahliye için kaçış yollarının güvenli olması önceliklidir diyen İstanbul Rumeli Üniversitesi Mimarlık Bölümü Öğr. Üyesi Doç. Dr. Gül Yücel alınabilecek diğer önlemler hakkında şu bilgileri verdi:’’ Koridor, hol, merdiven sahanlıkları, merdiven, binadan çıkış holünü kapatma potansiyeli olan asılı aydınlatma, kaplama, devrilebilir mobilyalardan kaçınmak gereklidir. Yüksek dolapların bulunduğu konumda yere ve duvara sabitlenmesidir. Uzun, dar raf/dolaplarda devrilme, kayma ve raflardaki nesnelerin düşme riskine karşı sabitlenmesi gereklidir. Çift taraflı yerleştirilmiş dolaplar birbirlerine bağlanmalı ve yere sabitlenmelidir. Duvara yaslı yüksek dolaplar duvara ve zemine sabitlenmelidir. Raflarda ise raf önü paneli ile veya malzemeleri elastik malzeme ile bağlayarak yerinden kaymasını önlemek gereklidir. Yüksek dolap kapaklarının sarsıntı sırasında açılmasını önleyici tedbir alınmalıdır. Özellikle konutlarda yatak yakınlarında deprem sırasında devrilme, düşme riski olan unsurlardan kaçınmak ve önlem almak gereklidir. Mutfakta kırılabilir eşyalar üst dolap ve raflarda bulundurulmamalı, raf önlerinde ve dolap kapaklarında önlem alınmalıdır. Hareket edebilecek sandalye masa gibi mobilyaların da deprem sırasında kaymalarını önleyecek biçimde ayaklarında önlem almak gerekir. Mobilyalarda sabitleme sistemlerinin tasarım sürecine dâhil edilerek üretimi ise kullanıcı açısından kolaylık sağlayacaktır.’’

Dicle Elektrik’ten Deprem Bölgesine 240 Milyon TL’lik Yatırım

Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, deprem bölgesinde şirket olarak geçici enerji tedariki için 23 milyon, elektrik şebekelerinin güçlendirilmesi için 129 milyon, kalıcı konutların elektrik altyapı işlemleri için 88 milyon olmak üzere toplam 240 milyon liralık yatırım planını uygulamaya başladıklarını açıkladı.

Arvas, depremden etkilenen Diyarbakır ve Şanlıurfa’da elektrik dağıtım hizmeti veren Dicle Elektrik’in deprem sonrası enerji tedariki çalışmalarına ilişkin yaptığı değerlendirmesinde, şirketin kendi bölgesinde hasar gören elektrik şebekelerini ilk 30 saatte tekrar aktif hale getirdiğini dile getirdi.

Şanlıurfa’da 1724, Diyarbakır’da 3 bin 139 çadır kurulumu konusunda şirket bünyesinde görevli personeller tarafından enerji desteği sağlandığını ifade eden Arvas, şirketin, hizmet bölgesi dışındaki Adıyaman’da ise 3 bin kişilik çadır kentin elektrik altyapısı ihtiyacını karşıladığını söyledi.

Arvas, Adıyaman’a enerji tedarikinin sürekliliği ve çadırkent ihtiyacı doğrultusunda toplam 49 trafo sevki gerçekleştirdiklerini belirtti.

Deprem sonrası şirketin görev bölgesi dışındaki Adıyaman, Hatay ve Kahramanmaraş’a elektrik hatlarının onarımı için destek sağladıklarını kaydeden Arvas, “Adıyaman ilinde Şubat 2023 kapsamında 1 ayda yaklaşık 700 arızaya Dicle Elektrik ekipleri olarak müdahale ettik.” dedi.

Arvas, depremin ilk gününden itibaren Adıyaman’da arıza onarım faaliyetlerine destekte bulunan şirketin, sürekli olarak araç ve personel sayısında azalmaya gitmeden belirli periyotlarla değiştirerek bu süreci devam ettirdiğini bildirdi.

Dicle Elektrik’in hizmet bölgesinde Diyarbakır ve Şanlıurfa olmak üzere depremden etkilenen 2 ilin bulunduğunu anımsatan Arvas, “Sorumluluk bölgemizdeki mevcut 2 milyon 213 bin 815 abonemizin 628 bin 562’si Diyarbakır’da, 756 bin 604’ü ise Şanlıurfa’da yer almakta. Yaşanan felakette binası az, orta ve ağır olmak üzere hasar görmüş olan abonelerimizin sayısı toplam 49 bin 535 oldu.” bilgisini paylaştı.

Arvas, söz konusu iki ilde 17 bin 1 aboneye ait apartman dairesi, müstakil konut ya da iş yerinin yıkık olduğunun tespit edildiğini belirterek, “Bu durumdaki 17 bin 1 konut veya iş yerinin 11 bin 92’si Diyarbakır’da, 5 bin 909’u ise Şanlıurfa’da yer alıyor.” dedi.

Deprem sonrası enerji altyapısına yönelik yatırım çalışmalarına da değinen Arvas, şunları kaydetti:

“Afet şartlarında hayati önem taşıyan geçici enerji tedarikini sağlayarak bu kapsamda bölgemizde 23 milyon liralık bir yatırım planını uyguladık. Elektrik şebekelerimizin güçlendirilmesi için ise 129 milyon liralık bir yatırımımız oldu. Ayrıca kalıcı deprem konutları inşasına yönelik 88 milyon lira yatırım bütçesi de ayırarak toplamda 240 milyon liralık bir yatırım planını uygulamaya başladık.”

Arvas, Diyarbakır’da 8 çadır kent ve 2 konteyner kentin geçici elektrik altyapı işlemleri için 8 milyon lira, Şanlıurfa’da 34 çadır kent ve 1 konteyner kentin geçici elektrik altyapı işlemleri için 7 milyon lira yatırım yapan Dicle Elektrik’in, görev bölgesi dışındaki Adıyaman’da yapılan çadır kent için de geçici elektrik altyapı işlemleri kapsamında 8 milyon lira yatırım ayırarak destek sağladığını dile getirdi.

Şirketin, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından yapımına başlanan kalıcı konutların elektrik altyapı işleri için çalışmalarına başladığını ifade eden Arvas, Diyarbakır’daki konutların elektrik altyapı işlemleri için yatırım tutarının 50 milyon lira, Şanlıurfa’da üç farklı noktadaki konutların elektrik altyapı işlemleri için de toplam 38 milyon lira olduğunu söyledi.

Arvas, “Olası afet durumlarına karşı enerji tedarikinde sıkıntı yaşanmaması adına Şanlıurfa ilinde çalışmalara başlanılmıştır. 2023 yılında 4 adet iş 48 milyon liralık yatırım bedelle yapılmış olup 2024 yılında 5 adet iş 81 milyon lira yatırım bedelle yapılacaktır.” bilgisini paylaştı.

Kaynak: AA

Deprem Bölgesi İçin 56 Milyar TL’lik Kredi Temin Edildi

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, “Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman ve Malatya olmak üzere deprem bölgeleri için 56 milyar liralık bir kredi temin ettik ve belediyelerimize hibe olarak veriyoruz, altyapısını baştan sıfırdan yapıyoruz.” dedi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’nde düzenlenen Deprem Konutları Kura ve Anahtar Teslim Töreni’nde konuşma yaptı.

Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğuna işaret eden Özhaseki, şunları söyledi:

“Şunun altını çizelim ve lütfen hiç unutmayalım. Türkiye bir deprem ülkesidir, nokta. Himalayalar’dan başlayarak Alpler’e kadar en riskli görünen 5 ülkeden birisi Türkiye. Geçtiğimiz 100 yıl içerisinde gerek ana karamızda gerekse denizlerde 6 ve üzerinde şiddetli, yıkıcı diye tarif edeceğimiz deprem sayısı 231. Ana karamızda meydana gelen ise 60’ın üzerinde. Ölen insanlarımızın sayısı 130 bin, zararımız milyarlarca dolar. Aşağıda birtakım enerji birikiyor ve yukarıya vuruyor. Yapmamız gereken, onu bilerek hareket etmek.

Depremden sonra hiç boş durmadık. İlk günlerden arama kurtarma faaliyetleri gibi bütün faaliyetleri yaptık. Ama daha sonra biz zeminleri kontrol ederek inşaata başladık. Şu an da 200 binden fazla konutun inşasına başladık. 50 bin tane köy evini çelikten olmak üzere şehirlerin merkezinde 50 bin konutun ihalesine girdik başlıyoruz. 300 binden fazla konutun inşaatı bugünlerde başladı, bazıları da önümüzdeki günlerde başlayacak.”

Belediyelere Hibe Veriliyor

Şehirleri yeniden inşa ettiklerini belirten Özhaseki, alt yapı ve üst yapı çalışmalarının da yapıldığını aktardı. Çalışmalar hakkında bilgi veren Özhaseki, şöyle konuştu:

“Yerinde dönüşüm için bize müracaat eden kardeşlerimize 1,5 milyon lira destek paketi açıkladık ve isteyen kardeşimiz yerinde evini dönüştürebilecek. Ayrıca, Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman ve Malatya olmak üzere deprem bölgeleri için 56 milyar liralık bir kredi temin ettik ve belediyelerimize hibe olarak veriyoruz, altyapısını baştan sıfırdan yapıyoruz. Bulunduğunuz yerde depreme uğrayan il ve ilçemizde hasar görmüş altyapı varsa yeniden yapıyoruz. 46 bin konutumuzu inşallah Sayın Cumhurbaşkanı’mızın teşrifleriyle kuralar çekerek vermeye devam ediyoruz.”

3 İlde 4 Bin 971 Konut Depremzedelere Bu Ay Teslim Ediliyor

Adıyaman, Şanlıurfa ve Diyarbakır’da 6 Şubat tarihli depremlerden etkilenen vatandaşlar için hayata geçirilen 4 bin 971 konutun teslimi bu ay içerisinde yapılacak.

Adıyaman’da, 33 bin 112 bina “yıkık”, “acil yıkılacak”, “ağır hasarlı” ve “orta hasarlı” olarak tespit edildi. Kentte, evleri yıkılan veya ağır hasar gören afetzedelerin barınma ihtiyacının karşılanması için başlatılan çalışmalar tüm hızıyla sürüyor.

Bu kapsamda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bünyesinde yer alan Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) ve Yapı İşleri Genel Müdürlüğü ile Emlak Konut tarafından kent genelinde 44 bin 352 konut yapılması planlanıyor.

Adıyaman merkez ve ilçelerinde de etaplar halinde afet konutları yükselirken, konutların bir kısmı tamamlandı. Kent genelinde 640’ı köy evi olmak üzere toplam 2 bin 798 deprem konutu bu ay çekilecek kurayla hak sahiplerine teslim edilecek. İhalesi yapılan diğer konutların yapımı ise devam ediyor.

Gölbaşı’na 2 Bin 517 Konut

6 Şubat’taki depremlerden etkilenen yerlerden olan Gölbaşı ilçesinde evleri yıkılan veya ağır hasar gören afetzedelerin barınma ihtiyacının karşılanması için TOKİ tarafından ilçe merkezine 7 kilometre uzaklıktaki Yukarıçöplü köyü mevkiinde 2 bin 517 konut inşa ediliyor. Devlet desteğiyle yaraların sarıldığı ilçede, enkazın yüzde 85’i kaldırılırken konteynerlerde ise 15 bin depremzede kalıyor.

Gölbaşı Kaymakamı Tarık Buğra Seyhan, 6 Şubat’ta depremde en çok zarar gören ilçelerden biri olduklarını söyledi.

Devlet olarak vatandaşın her türlü yanında olduklarını vurgulayan Seyhan, şöyle devam etti:

“Şu an çok şükür büyük problemlerimizi atlattık. İlçe merkezimizde 2 bin 500 konutluk hak sahibimiz var. Konutlarımız 2 etaptan oluşuyor. Birinci etaptaki 1302 konutun yapımı devam ediyor. Fiziki gerçekleştirmesi yüzde 50 civarında. Temmuz ayında konutlarımızı teslim etmeyi planlıyoruz. İkinci etapta 1215 konutumuz yapılacak. Hak sahipliği noktasında daha fazla konut stokumuz olacak. Bu konuda devletimiz kısa sürede konutları teslim etmeyi planlıyor.”

Şanlıurfa’da Bin 314 Konut Sahiplerini Bekliyor

Depremden etkilenen illerden olan Şanlıurfa’da, depremlerde 10 bin 538 yapı “yıkık”, “acil yıkılacak” ve “ağır hasarlı” olarak kaydedildi. Bu kapsamda Çevre, Şehircilik Ve İklim Değişikliği Bakanlığı bünyesinde yer alan TOKİ ve Yapı İşleri Genel Müdürlüğünce hem kent merkezinde hem de kırsal mahallelerdeki afetzedeler için depremin hemen ardından konut yapımı için başlatılan çalışmalar sürüyor.

TOKİ marifetiyle merkez ilçeler Eyyübiye’de 3 bin 202, Karaköprü’de 733, Birecik ilçesinde 534 olmak üzere toplam 4 bin 469 konut etaplar halinde yapılıyor. Tünel kalıp sistemiyle 3+1 ve 2+1 olarak yapılan konutların bulunduğu bölgelerde çocuk oyun ve spor alanları, otopark, yeşil alanlar ve dükkanlar da bulunuyor.

Yapı İşleri Genel Müdürlüğünce de 24 mahallede yapılması planlanan 710 köy tipi afet konutunun ihalesi gerçekleştirildi, bunlardan 546’sının inşasına başlanırken geri kalan konutlar için ise hazırlık süreci devam ediyor.

Kent genelinde yapımı tamamlanan 106’sı köy konutu olmak üzere toplam 1314 konutun dağıtımının şubat ayı içerisinde yapılması planlanıyor.

Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, kentin iklim ve yaşam kültürüne uygun şekilde inşa edilen konutların tüm aşamalarını yakından takip ettiklerini aktardı.

Şıldak, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Hak sahibi vatandaşlarımız belirlendi. Depremin hemen ardından AFAD, Çevre Şehircilik İl Müdürlüğümüz, kaymakamlıklarımız, belediyelerimiz ve ilgili tüm kurum ve kuruluşlarımız ortak bir çalışma sergiledi. Bu çalışma sonrasında henüz daha birinci yılın sonuna gelmeden devletimizin gücü ve kurumlarımızın iş birliği içerisindeki çalışmaları, iftihar edeceğimiz bir tablonun ortaya çıkmasına vesile oldu.”

Diyarbakır’da Konutlar Hazır

Diyarbakır’da merkez Bağlar ilçesi Oğlaklı Mahallesi’nde TOKİ tarafından 5 etap halinde 321 bloktan oluşan 6 bin 40, Çermik ilçesinde de 15 bloktan oluşan 238 deprem konutunun inşa çalışmalarına başlandı.

Tamamı 3+1 olarak inşa edilen konutlar, brüt 105 metrekare, net ise 85 metrekare olarak planlandı.

Hazro ilçesinde de 3+1 ve 2+1 olacak şekilde 142 konutun da inşa çalışmalarına başlandı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğünce tek katlı, 3+1, brüt 130 metrekare, net 116.57 metrekare olarak projelendirilen 104 köy tipi afet konutunun da yapımına başlandı.

Kent genelinde yapımı süren konutlardan 823’ü ile 36 da köy tipi afet konutu olmak üzere 859’u teslime hazır hale getirildi.

Teslime hazır konutların yol, su, elektrik, kanalizasyon, ada içi yollar, telefon hatları, çevre aydınlatma, peyzaj ve ada içi yeşil alan çalışmaları da eş zamanlı tamamlandı.

Tamamlanan konutlar bu ay çekilecek kurayla sahiplerini bulacak.

Bakan Bayraktar: “Deprem Bölgesini Yeniden Kalkındırmak İçin Çalışıyoruz”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle hasar alan 11 ilde yoğun çalışmalar yürütüldüğünü ifade etti.

Adıyaman Valiliğini ziyaret eden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, kentte gerçekleştirilen çalışmalar hakkında bilgi aldı. Bakan Bayraktar burada, yaşanan depremlerle ilgili açıklamalarda bulundu. 

Yaşanan olayın büyük bir felaket olduğunu dile getiren Bayraktar, “Sadece bir ilde değil 11 ili etkiledi. Çok büyük bir coğrafyayı etkiledi. Böyle büyük bir felaket, böyle büyük bir acı ama hemen akabinde, devlet bütün imkanlarıyla, bütün kurumlarıyla burada olmaya gayret etti. Milletimiz bütün imkanlarını seferber etti. Ben o dönemde Hatay’da görevliydim. Memleketimizin ne kadar büyük bir memleket olduğunu bu vesileyle hep beraber görmüş olduk. Burada aramızda temsilcileri olan madenci kardeşlerim var. Yaklaşık 10 bin madenci arkadaşımız deprem bölgelerinde görev aldı. Bir kısmı Adıyaman’daydı. Onlar da kendi canlarını adeta hiçe sayarak o enkazların altından vatandaşlarımızı canlı bir şekilde çıkarmak için çok büyük bir fedakarlık ortaya koydu. Gayret gösterdiler. Ben huzurlarınızda onlara çok teşekkür ediyorum.” dedi.

Bölgede kalkındırma çalışmalarının yoğun bir şekilde devam ettiğini söyleyen Bakan, “Deprem döneminde hepimizin malumu konteyner kentler oluşturduk. Gerek Bölge Müdürlüğümüzün ilk etapta depremzedelere açılması, daha sonra Cendere Konteyner Kenti’nde 266, Türmüz Konteyner Kenti’nde 965 ve Adıyaman Bölge Müdürlümüzde yaklaşık 200 konteynerle beraber 10 bin depremzedenin konaklamasını sağladık. Halen buna devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

Çalışmalarda tüm kuruluşların seferber olduğunu hatırlatan Bayraktar, şunları söyledi:

“Dördüncü günde doğal şebekesini devreye aldık. Çok kısa bir süre içerisinde de elektrik verilebilecek yerlere, elektriği tedarik eyledik. Elbette ki sıcak yemeğin ulaşması için depremzedelere gayret ettik ve hayat normale dönmesi amacıyla bakanlık olarak bütün imkanlarımızı adeta seferber ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde bu şehirlerimizin tekrar inşası ve ihyası için faaliyetler içerisindeyiz. Elbette ki tüm kurum ve kuruluşlarımızla birlikte hayatı normale dönüştürmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Çok büyük bir yıkımdı. 100 binlerce bağımsız bölümün yıkıldığı bir deprem yaşadık. Ağır hasarlı binalarımız oldu. Çok büyük kayıplarımız oldu. Elbette ki bunları geri getiremeyiz can kayıplarımızı ama şehirlerimizin tekrar kalkındırmak için çok yoğun bir çalışma yürütüyoruz.”

Deprem Bölgesinde Enerji Sektöründe 595,5 Milyon Dolarlık Hasar Tahmin Ediliyor

Hidroelektrik Sanayicileri Derneği (HESİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Elvan Tuğsuz Güven, deprem bölgesinde enerji sektöründe 595,5 milyon dolarlık hasar oluştuğunu tahmin ettiklerini söyledi.

Hidroelektrik Sanayicileri Derneği (HESİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Elvan Tuğsuz Güven, 6 Şubat depremleri nedeniyle kamu ve özel sektörün enerji altyapısına ilişkin hasar giderme çalışmalarını devam ettirdiğini belirterek, “Deprem bölgesinde enerji sektöründe, 123 milyon doları kamuya ve 472,5 milyon doları da özel sektöre ait olmak üzere toplam 595,5 milyon hasar oluştuğu tahmin ediliyor.” dedi.

Güven, asrın felaketi olarak adlandırılan Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremleri sonrasında enerji sektörünün yeniden inşa maliyetinin tespit edilen hasar maliyetinden daha yüksek seviyede olmasının beklendiğini söyledi.

Deprem bölgesinde yer alan 100’den fazla barajdan bir kısmında hasar, bazılarında da kısmi çatlaklar tespit edildiğini vurgulayan Güven, “8 barajda az hasar tespit edildi ancak su sızıntısı gözlenmedi. Çatlak oluşan barajlar oldu ancak yine su sızıntısı gözlenmedi. Bazı barajlarda gövdede oluşan yıpranmalar nedeniyle tedbir amaçlı barajdaki su boşaltılarak minimum su seviyesine indirildi.” ifadelerini kullandı.

Halihazırda göletlerde bir risk bulunmadığını ifade eden Güven, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sızmış olabilecek suyun miktarı ile ilgili gözlem ve ölçümler yapılması amacıyla teknik kontroller ve çalışmalar yapıldı. Geçen yıl şubatta Türkiye’de yaşanan depremler nedeniyle kamu ve özel sektörün enerji altyapısına ilişkin hasar giderme çalışmalarını devam ettiriyor. Enerji altyapısının gelecekteki afet risklerine dayanıklı, enerji verimliliği ile iklim değişikliğine uyum gibi unsurları içeren yeni bir anlayışla uygulanması önemli.”

Güven, depremden etkilenen 11 ilin 2022 sonu itibarıyla toplam elektrik enerjisi kurulu gücünün 24 bin 476 megavat olduğunu ve Türkiye’nin toplam kurulu gücünün yüzde 23,6’sını oluşturduğunu bildirdi.

Deprem bölgesinde bulunan 11 ildeki elektrik iletim hattı uzunluğunun 10 bin 646 kilometre olduğunu belirten Güven, şöyle devam etti:

“Bu hat Türkiye’deki toplam iletim hattı uzunluğunun yüzde 14,5’ini oluşturuyor. Türkiye’deki toplam trafo kapasitesinin yüzde 10,8’i deprem bölgesinde bulunuyor. Türkiye’de kurulu gücün yüzde 50’si HES’lerden geliyor. Deprem öncesinde bölge, sanayi üretiminde bir odak merkezi olduğundan büyük tesisler önemli bir enerji talebine sahip. Bölge Fırat havzasına yakın olduğu için aynı zamanda önemli bir elektrik üretim kapasitesi de mevcut. Afet bölgesindeki 11 ilde toplam kurulu gücü 12 bin 339 megavat olan 142 HES bulunuyor. Türkiye genelindeki baraj sayısının yüzde 19’u ve hidrolik kurulu gücün yüzde 39’u afet bölgesinde yer alıyor. Bölgedeki HES’lerden yılda yaklaşık 26 milyar kilovatsaat elektrik üretilmekte olup bu değer Türkiye hidroelektrik üretiminin yaklaşık yüzde 40’ını oluşturuyor.”

“Barajlar 9 Büyüklüğündeki Depreme Göre Yapıldı”


Güven, deprem sonrası yapılan ön çalışmalar neticesinde afet bölgesi ilan edilen 11 ilde TEİAŞ’a ait elektrik iletim tesislerinde toplam 38 milyon dolar, özel sektöre ait elektrik dağıtım tesislerinde ise toplam 416,7 milyon dolarlık hasarın tahmin edildiğini söyledi.

TEİAŞ’a ait elektrik iletim tesislerinde meydana gelen hasarlara hızlıca müdahale edildiğini anlatan Güven, şunları kaydetti:

“Geçen yıl şubatta Türkiye’de yaşanan depremler nedeniyle kamu ve özel sektörün enerji altyapısına ilişkin hasar giderme çalışmalarını devam ettirdi. Deprem bölgesinde enerji sektöründe, 123 milyon dolar kamuya ve 472,5 milyon dolar da özel sektöre ait olmak üzere toplam 595,5 milyon hasar oluştuğu tahmin ediliyor. Depremin üçüncü gününde enerji iletimindeki sorunlar büyük oranda çözülmüştü. Yaşanan afet neticesinde DSİ’ye ait hidroelektrik santral ve barajlarında ciddi sorun olmadığı biliniyor. HES’lerin, tasarımından yapımına ve işletme sürecine kadar tüm aşamalarda baraj güvenliğinin sağlanması kritik öneme sahip olup afet bölgesindeki depolamalı barajlarda saha gözlemleri ivedilikle yapıldı. Zaten bu baraj ve nehir tipi santrallerin fizibilite ve inşaat standartları 9 büyüklüğünde depremlere göre yapılmıştı.”

Güven, potansiyel afet bölgelerinde gelecekte kurulması muhtemel elektrik üretim santrallerinin değerlendirilmesi sırasında bu santrallerin afetlerden etkilenme olasılıklarının ve fay hatlarına olan uzaklıklarının dikkate alınması gerektiğini vurguladı.

Kaynak: AA

2024 Mutfak Modası: Estetik, Fonksiyon ve Çevre Bilinci

Mutfak tasarımı ve uygulamalarında öncü bir marka olan Tezgah Dünyası, 2024 yılı için mutfak ve mutfak tezgahı trendlerini açıklıyor.

Tezgah Dünyası Kurucusu Feyzullah Buran, modern mutfaklarda rahatlık, eğlence ve işlevselliği ön planda tutan yenilikçi trendler üzerine değerli bilgiler paylaştı. Buran, sürdürülebilirlikten teknolojik entegrasyonlara, işlevselliği artıran malzemelerden renk ve desen oyunlarına kadar geniş bir yelpazede öngörüler sunuyor.

Rahatlık ve Fonksiyonellik Öncelikli 

2024 yılında mutfak tasarımlarında rahatlık ve fonksiyonellik ön planda. Feyzullah Buran, “Mutfaklar, evlerimizin kalbi olarak, fonksiyonellik ve estetiği birleştirmeli. Kullanıcı dostu çözümlerle, mutfakta geçirilen zamanı daha verimli ve keyifli hale getirecek yenilikler üzerinde duruyoruz,” diyor. Akıllı mutfak gereçleri, ergonomik tasarımlar ve yenilikçi mutfak tezgahları, kullanıcı deneyimini iyileştirmeyi hedefliyor.

Yenilikçi Mutfak Tezgahları 

Mutfak tezgahları konusunda Feyzullah Buran, malzeme ve tasarım inovasyonlarını vurguluyor: “2024’te mutfak tezgahları, hem estetik hem de fonksiyonellik açısından önemli bir evrim geçiriyor. Doğal taşlardan, geri dönüştürülmüş malzemelere, dayanıklılığı ve sürdürülebilirliği bir araya getiren ürünler ön plana çıkıyor. Ayrıca, kişiselleştirilebilir tasarımlar ve modüler yapılar, her mutfak boyutu ve tarzına uyum sağlayacak şekilde geliştiriliyor.” 

Sürdürülebilir ve Doğal Malzemeler 

Feyzullah Buran sürdürülebilirlik trendinin güçlü bir şekilde devam ettiğini belirtiyor. Buran, “Doğal malzemeler, yeniden kullanılabilir ürünler ve enerji verimliliği yüksek aletler, 2024 mutfaklarının vazgeçilmezleri arasında,” şeklinde konuşuyor. Yeşil mutfaklar, hem çevreye duyarlılık hem de sağlıklı yaşam trendlerini destekliyor.

Renkler ve Desenlerle Oyun 

2024 mutfak trendleri, renkler ve desenlerle cesur oyunlar vadediyor. Canlı renkler, doğal dokular ve geometrik desenler, mutfaklara dinamizm katıyor. Feyzullah Buran, “Mutfaklar artık daha cesur ve kişisel. Renk ve desen seçimleriyle, herkes kendi tarzını mutfaklarına yansıtabilir,” diyor. 

Teknolojik Entegrasyon 

Akıllı mutfak teknolojileri, 2024 trendlerinin başını çekiyor. Feyzullah Buran, teknolojinin mutfaklarda nasıl bir dönüşüm yarattığını vurgulayarak, “Akıllı asistanlar, uygulama entegre cihazlar ve dokunmatik ekranlar, mutfak işlerini daha kolay ve eğlenceli hale getiriyor. Teknoloji, mutfak deneyimini tamamen kişiselleştiriyor,” şeklinde belirtiyor.

Deprem Sonrasında Güvenli Yapı Arayışı, Ofislere Talebi Artırdı

İstanbul’daki ofis piyasasına ve arz – talep dengesine ışık tutan İstanbul Ofis Pazarı 2023 Genel Bakış Raporu yayımlandı. Raporda, Merkezi İş Alanı bölgelerinde yer alan A sınıf ofis binalarındaki boşluk oranının yüzde 13,2 olduğu kaydedilirken, A sınıfı ofis binalarındaki kira ortalamasının 24,7 dolar olduğu belirtildi. Deprem sonrasında yükselen güvenli yapı arayışının, ofislere talebi de artırdığı görüldü.

Ekonomik dalgalanmaların, döviz kurunun, deprem risklerinin, küresel enflasyonun ve çalışma alışkanlıklarındaki değişimin İstanbul ofis piyasasına etkilerini ortaya koyan İstanbul Ofis Pazarı Genel Bakış 4. Çeyrek Raporu yayımlandı. Türkiye’nin önde gelen gayrimenkul şirketlerinden Propin tarafından 19 yıldır düzenli olarak hazırlanan raporun son sayısında, güvenli ofis ihtiyacına yönelik talebin ofis boşluk oranlarını dip noktaya taşıdığı görüldü. 

Rapora ilişkin değerlendirmelerini paylaşan Propin Şirket Kurucu Ortağı Ebru Ersöz, “2023 raporu, ofis pazarındaki dönüşümlerin yalnızca ekonomik koşullara bağlı olmadığını, doğal afetlerin de pazar dinamiklerini etkileyebileceğini bir kez daha gösterdi. 6 Şubat depremlerinin ardından güvenlik endişeleri ve depreme dayanıklı ofis talepleri, pazarın şekillenmesinde etkili oldu” dedi.

A Sınıfı Ofislerin Metrekare Kira Ortalaması 25 Dolara Dayandı

İstanbul Ofis Pazarı’nın 2023 dördüncü çeyrek dönemi özet verilerine göre, Merkezi İş Alanı (MİA) olarak tanımlanan bölgelerdeki A sınıfı ofis binalarındaki boşluk oranı yüzde 13,2, B sınıfı ofis binalarındaki boşluk oranı ise yüzde 9,2 oldu. MİA’da kira ortalaması A sınıfı ofis binalarında yıl boyunca yüzde 19’luk bir artışla metrekare başına aylık 24,7 dolar olarak ölçülürken, B sınıfı ofislerde metrekare başına aylık 10,1 dolar olarak belirlendi. MİA dışı bölgede Avrupa Yakası’nda A sınıfı ofis boşluk oranı yüzde 10,5 ve kira ortalaması 12,3 dolar seviyesindeyken, Anadolu Yakası’nda sırasıyla yüzde 10,6 ve 18,1 dolar oldu. Öte yandan yılın dördüncü çeyreğinde en yüksek kira, metrekare başına aylık 45 dolar ile Levent’te talep edildi. 

Enflasyonist ortamın ve artan kira maliyetlerinin olumsuz etkilerine rağmen, yüksek ofis talebinin dikkat çektiğini belirten Ebru Ersöz, “Tüm koşullara rağmen işletmelerin modern, güvenli ve iş sürekliliği taahhüt eden ofis alanlarına yönelik talebinde gözle görülür bir artış yaşandı. 2023 ofis boşluk oranlarının, ağırlıklı olarak yılın son iki çeyreğinde gerilediğini görüyoruz. MİA A sınıfı ofis binalarındaki boşluk oranı, yılın ikinci yarısında yüzde 15,4 ile son 10 yılın en düşük seviyesine geriledi. MİA dışı bölgede Anadolu Yakası’ndaki boşluk oranı ise son 5 yılda yarı yarıya azaldı. MİA’da maliyetlerin yeni zirveler kaydettiği bu dönemde, gelişmekte olan ofis bölgelerindeki yeni ofis stoku da kullanıcı ihtiyaçlarını karşıladı. Örneğin Kağıthane, 2023 yılında gerçekleştirilen en büyük 5 kiralama veya kurumsal satın alma işleminden üçüne ev sahipliği yaparak, yükselen iş alanları arasındaki yerini teyit etti” dedi.

Yeni Stok Eklenmiyor, Kiralar Artıyor

Ekonomik koşullar, finansmana erişimde zorluk, döviz kurları ve inşaat maliyetlerindeki artış gibi faktörlerin yeni ofis arzına engel oluşturduğunu belirten Propin Kurucu Ortağı Aydan Bozkurt, “Yatırımcıların yap-sat modelini uygulayabilecekleri konut ve türevi gayrimenkul projelerine yöneldiğini açıkça görebiliyoruz. İstanbul’daki ofis stoku, geçtiğimiz yıl yaklaşık 435 bin metrekarelik bir artışa işaret eden Batı Ataşehir menşeli büyümeyle kısmi bir artış yaşadı. Artan talebe rağmen yeni ofis arzının sınırlı kalması, kira rakamlarının 2023’te de yükselişini beraberinde getirdi. Ayrıca 2023’te daha fazla ofis binası liste fiyatlarını dolar cinsinden açıkladı. Tüm zorlu koşullara rağmen 2023’te İstanbul’da yaklaşık 279 bin metrekare ofis alanında kiralama ve kurumsal satın alma işlemi tamamlandı. Çoğunlukla küçük ve orta ölçekli ofis alanlarında yaşanan bu hacimin içinde MİA’nın payı 83 bin metrekare seviyesindeydi” ifadelerini kullandı.

Pazarda tamamlanan en büyük ofis kiralama işleminin 22 bin metrekare büyüklüğünde olduğunu kaydeden Aydan Bozkurt, “Kapanan her dört işlemden birinin MİA dışında ve Anadolu Yakası’nda olması da dikkat çekici bir sonuç olarak öne çıktı. Propin olarak tek yetkili aracılık hizmeti verdiğimiz Ümraniye 19’da yaklaşık 11 bin metrekarelik ofis alanında yapılan kurumsal satın alma, bölgenin en büyük hacimli işlemi oldu” diye konuştu.

İstanbul Ofis Pazarı 7,4 Milyon Metrekareye Ulaşacak! 

Yeni ofis projelerine ait verilerle hazırlanan stok görünümüne de değinen Aydan Bozkurt değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı: “Yeni ofis arzının daraldığı bir yılı geride bırakırken, mevcut projelerden hareketle 2027 sonuna kadar İstanbul Ofis Pazarı’nın 7,4 milyon metrekare büyüklüğe ulaşacağını öngörüyoruz. Bu dönemde, mal ve proje sahiplerinin iş dünyasının beklentilerine karşılık verebilme, çevresel faktörlere duyarlılık gösterme ve modern ofis alanları sunma eğilimleri, pazar rekabetinin de belirleyici unsurları olacak. Bu dinamik ortam, sektör paydaşlarını sosyal ve çevresel değişimleri değerlendirmeyi teşvik edecek. Propin olarak yeni yılda yerel seçim ve pazardaki mevcut koşulların etkilerini gözlemlemeye, müşterilerimizi beklentilerine yanıt verebilen ofis alanlarıyla buluşturmaya ve sektörün genel gidişatını yıllık raporlarımızla özetlemeye devam edeceğiz.”

Konut Satışlarındaki Daralma Devam Edebilir

Ağaoğlu Şirketler Grubu’nun CEO’su Burak Kutluğ, Konut satışlarında, şu anki tabloya göre daralmanın devam etmesi mümkün” dedi.

2023 yılının Türkiye ve dünyada yüksek enflasyonla mücadeleyle geçtiğini ifade eden Ağaoğlu Şirketler Grubu’nun CEO’su Burak Kutluğ, finansa erişimin güçleştiğini ve Avrupa’da konut satışlarının ortalama yüzde 20 oranında azaldığını ifade etti.

Türkiye’de ise yüzde 17,5 seviyesinde daralma meydana geldiğini belirten Kutluğ, 2024 yılında bu tabloyu düzlüğe çıkarmak için sıkı mali politika uygulanacağını öngördüğünü söyleyerek, “Finansa erişim maliyetlerinde, ikinci yarıdan itibaren rahatlamaya başlayan bir tablo görebiliriz. Konut satışlarında, şu anki tabloya göre daralmanın devam etmesi mümkün.” diye konuştu.

Bu sene, gayrimenkul yatırım ortaklığı, gayrimenkul yatırım fonu ve gayrimenkul proje yatırım fonlarının gündemde olacağını aktaran Kutluğ, “Kentsel dönüşümde başlayacak hareketlilikle birlikte sektördeki canlılığın korunacağını düşünüyorum. Türkiye’de konut her zaman kazandıran bir yatırım aracı oldu. 2024’te de gayrimenkul kazandıran yatırım araçlarından biri olacak” dedi.

İnşaat Malzemesi Sanayi Üretimi Ocak’ta 5,2 Puan Arttı

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği, (İMSAD) Aylık Sektör Raporu Ocak 2024 sonuçlarını açıkladı. Rapora göre üretim, Ocak ayında bir önceki aya göre 5,2 puan arttı.

İnşaat malzemesi sanayi üretimi Ocak-Ekim 2023 döneminde ise yıllık bazda yüzde 6,1 büyüdü. Bu dönemde en yüksek üretim artışı yüzde 33,4 ile metalden yapı ve yapı parçalarında gerçekleşti. Metal kapı ve pencereler üretimi ise yüzde 32,7 yükseldi.

Üretim artışı ahşap inşaat malzemesi üretimi yüzde 21,9, hazır betonda yüzde 15,4 oldu.

Söz konusu dönemde üretimde en yüksek gerileme yüzde 12,7 ile inşaat camlarında yaşanırken, onu yüzde 12,1 ile seramik kaplama malzemesi izledi.

Mevcut İnşaat İşleri Seviyesinde Artış


Rapora göre, mevcut inşaat işleri seviyesi yeni yılın başında önemli bir artış gösterdi. Bu kapsamda ocakta mevcut işler seviyesi bir önceki aya göre 8,2 puan gibi önemli bir yükseliş yaşadı. Bu süreçte mevsimselliğin yeni işler üzerindeki etkisi çok sınırlı kaldı. Böylece yeni yılın ilk ayında mevcut işler seviyesi son yılların en yüksek seviyesine çıkmış oldu.

Alınan yeni iş siparişleri 2023’ü gerileme eğiliminde kapatırken, yeni yılın ilk ayında önemli bir artış gerçekleşti.

Bu bağlamda yeni alınan siparişler endeksi 2024 Ocak’ta bir önceki aya göre 5,2 puan arttı. İnşaat sektörü yeni ekonomi politikaları sonucu sektörde oluşacak yeni arz/talep dengeleri ile yeni maliyet/fiyat seviyelerini görmeye başladı.

Geçen yılı en düşük seviyesinde kapatan reel kesim güven endeksi, geçen ay yeniden 100 puanın üzerine çıktı.

GYF Yasa Tasarısı İnşaat Sektörünün ve Projelerin Önünü Açacak

Getirilmesi planlanan yeni düzenlemelerle gayrimenkul yatırım fonlarının gayrimenkul projelerine yatırım yapmasının önü açılıyor. Kararı değerlendiren Fenercioğlu Yönetim Kurulu Başkanı Aycan Fenercioğlu, uygulamanın inşaat sektörüne olumlu katkıları olacağını ve birçok projenin önünün açılacağını söyledi.

Sermaye Piyasası Kurulu tarafından III-52.3 sayılı Gayrimenkul Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği’nde yapılması planlanan değişikliklerle gayrimenkul yatırım fonlarının (GYF) gayrimenkul projelerine yatırım yapması ve buna ilişkin usul ve esasların düzenlenmesi amaçlanıyor. Taslak tasarıyı değerlendiren Fenercioğlu Yönetim Kurulu Başkanı Aycan Fenercioğlu, bu uygulamanın hayata geçmesiyle birlikte hem projelerin finansmanının sağlanması hem de projelerin devamlılığını sürdürmek için çok önemli bir fırsat oluşacağını belirterek şöyle devam etti:

“Getirilmesi planlanan düzenlemelerle GYF’lerin gayrimenkul projelerine yatırım yapmasının önü açılmış oluyor. Gayrimenkul yatırım fonlarının geliştirme yapabilme taslağının en kısa zamanda onaylanması sektöre yeni bir soluk getirir. Bu tasarı ile beraber gayrimenkul yatırım fonları, arsa fonları, inşaat yapımına açılıyor. Eğer doğru finansmanla iyi modellenirse birçok projenin önü açılabilir. Son dönemde ülkemizde gayrimenkul yatırım fonlarında bir artış oldu ve fonların inşaat sektöründe olumlu etkiler yarattığını geçtiğimiz dönemlerde gördük. Özellikle gayrimenkul yatırım fonlarının bu tasarıyla beraber kentsel dönüşüm noktasında da birçok projenin finansmanına katkısı olacağını düşünüyorum. En kısa zamanda uygulamanın hayata geçmesini temenni ediyorum.” şeklinde görüşlerini dile getirdi.

Arsa, Tarla ve Ticari Gayrimenkulde Yatırım Yükselişi

Türkiye genelinde konut piyasasında yaşanan azalış eğilimine rağmen, arsa, tarla ve ticari gayrimenkul gibi diğer kategorilerdeki satışlarda dikkat çeken bir artış yaşanıyor. Perlanest Gayrimenkul Kurucu Ortağı Birsen Engin, bu değişen trendi değerlendirdi ve sektördeki son gelişmeler hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Konut Satışlarındaki Azalışa Rağmen, Gayrimenkul Yatırımcıları Diğer Segmentlere Yöneliyor

Birsen Engin, Türkiye’nin genel gayrimenkul trendlerine dair yaptığı değerlendirmede, “Son dönemde konut piyasasında yaşanan bir miktar daralma, yatırımcıları diğer gayrimenkul türlerine yönlendirmiş gibi görünüyor. Arsa, tarla ve ticari gayrimenkul gibi alanlarda ciddi bir talep artışı gözlemliyoruz.” dedi.

Yatırımcılar Uzun Vadeli ve Alternatif Getiri Arayışında

Özellikle arsa, tarla ve ticari gayrimenkul satışlarında ciddi bir artış kaydedildiğine dikkat çeken Engin, ” Türkiye gayrimenkul sektöründe önemli bir dönüşüm yaşanıyor. Yatırımcılar, konuttan ziyade daha uzun vadeli ve alternatif gelir getirisi sağlayabilecek gayrimenkul türlerine yöneliyorlar.” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin Ekonomik ve Demografik Değişimleri Gayrimenkul Piyasasını Etkiliyor

Birsen Engin, bu trendin arkasındaki ana etkenlerden birinin, Türkiye’nin ekonomik ve demografik yapılarındaki değişimler olduğunu vurgulayarak, “Özellikle kentsel dönüşüm projeleri ve büyük altyapı yatırımları, arsa ve ticari gayrimenkul talebini artırıyor. Ayrıca, pandemi sonrası iş dünyasında yaşanan değişimler ve dijitalleşme süreci, ticari gayrimenkul ihtiyacını da artırıyor.” dedi.

Son olarak Engin, yatırımcıların çeşitlenen portföylerinde gayrimenkule olan güvenlerinin devam ettiğini ve sektörün geleceğine ilişkin olumlu bir bakış açısının hakim olduğunu ifade etti.

Bu gelişmeler ışığında, Türkiye gayrimenkul piyasasının konut dışı alanlara olan talebinin arttığı ve bu segmentte yatırım yapmayı düşünenler için yeni fırsatlar sunduğu gözlemleniyor.

TÜRKONFED Başkanı Sönmez: “Deprem Bölgesinde Bir Önceki Seviyeye Gelmek 2026 Yılını Bulabilir”

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, deprem bölgesindeki ekonomik toparlanmanın 2026 yılı itibarıyla başlayacağını açıkladı.

Bölgede üretim ve ihracatın desteklenmesi gerektiğinin altını çizen TÜRKONFED Başkanı Süleyman Sönmez, olası İstanbul depreminin ülke ekonomisine vereceği zarara da dikkat çekerek, “Türkiye’ye en az üç tane Marmara Bölgesi gerekiyor. Özellikle yüksek deprem riskine sahip İstanbul, tek başına milli gelirin yüzde 31’ini üretirken, tahsil edilen verginin de yüzde 45’ini ödüyor. İhracatın yaklaşık üçte ikisi Marmara bölgesinden, 2022 yılı büyümemizin yarısı ise sadece İstanbul’dan geldi. Bu tablo, olası İstanbul depreminin ekonomimize vereceği zararı ortaya koyuyor. Bu riski kamu, özel sektör, STK ve yerel yönetim iş birliği ile ortadan kaldırmamız, ülkemiz için beka meselesidir.” şeklinde konuştu.

Depremin ekonomik etkileri hakkında bilgi veren Sönmez, “Deprem felaketi, üretimin kaleleri olan fabrikalarımızın yıkılmasına, makinelerin zarar görmesine neden olurken altyapı ve üstyapı gibi ulaşımda yaşanan aksaklıklar da tedarik zincirlerinin kırılmasına yol açtı. Tüm bunlar deprem bölgesinin üretimini ve ihracat gücünü olumsuz etkiledi. Ülkemizde 2023 yılı ihracat hacmi, bir önceki yıla oranla yüzde 0,6 artarken deprem bölgesinde ise yaklaşık yüzde 13 daralma yaşandı. Bu da bölge ihracatında yaklaşık 2,8 milyar dolarlık kayıp yaşadığımız anlamına geliyor.

Öte yandan aynı dönemde ülke genelinde ithalat hacmi yüzde 0,5 artarken deprem bölgesinde yaklaşık 5,4 milyar dolara denk gelen yüzde 23’lük daralma oldu. Bu anlamda deprem bölgesinde sanayi temelli bir daralma olduğunu; iş gücü eksikliği, altyapı ve finansmana erişim sorunları nedeniyle de milli gelir düzeyi ve ihracatta deprem öncesindeki seviyeye ancak 2026 yılı itibarıyla yeniden ulaşılacağını öngörüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Barınma Hizmetlerinde Aksaklıklar Var

Depremden sonra geçen bir yılda bölgedeki ücretli çalışan sayısının yüzde 20 civarında azaldığını ifade eden Sönmez, çalışanların bölgeye dönmemelerindeki başlıca sebeplerin barınma, sağlık ve eğitim hizmetlerindeki aksaklıklar olduğunu kaydetti.

Sönmez şöyle devam etti; 

“Kalıcı konutların tesliminin 2026’ya kadar uzayacak olması, geçici barınma ve yaşam alanlarının üretimi destekleyecek şekilde planlanmasını gerekli kılıyor.” 

Bölgedeki illerde yatırım iştahını artırmak ve işletmeleri rahatlatmak için vergi indirimleri ile ertelemelere ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Sönmez, “Yeşil dönüşüm ve temiz enerji yatırımları için özel bir planlama yapılması da bölgesel ve makroekonomik açıdan deprem bölgelerimizdeki kentlerimizin direncini artıracaktır.

Biz bu noktada TÜRKONFED olarak ‘Fabrika Yapan TOKİ’ modelini ısrarla savunuyoruz. Böylece kısıtlı sermaye ile iş yapan KOBİ’ler, sermayelerini makine ve işletmeleri için kullanarak daha verimli ve kaliteli üretim yapabilir, ikiz dönüşümün desteğiyle girişimlerinin başarılı olma şansını artırabilirler.” dedi.

Antalya OSB’de 70 Fabrikaya GES Kuruldu

Antalya Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan 70 fabrikanın çatısına Güneş Enerjisi Santrali (GES) kurulumu yapıldı. 73 fabrikada da kurulum çalışmaları sürüyor.

Antalya OSB’de ‘Çatılara Özgürlük’ adlı proje kapsamında GES kurulumları yapılıyor. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı ve Antalya OSB Başkanı Ali Bahar, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. 

2018 yılında ‘Çatılara Özgürlük’ diye bir projeyi Türkiye gündemine getirdiklerini belirten Bahar, “Bizim söylediğimiz proje aslında şu anda hayata geçmiş bir proje değil. Aslında bizim söylediğimiz gibi geçse çok daha hızlı olacaktı. Bizim ‘Çatılara Özgürlük’ projemiz organize sanayi bölgelerinin içerisindeki tüm fabrikaların çatılarının, altındaki tüzel kişilikten ayrılması, bir nevi fabrikanın üstündeki çatının havaya kaldırıldığını düşünün ve tamamının tek elden organize sanayi bölgesi yönetim kurulu tarafından tüm OSB’nin üzerindeki çatıların güneş paneli yapılması projesiydi. Finans şirketleriyle anlaşılacak, tüm fabrikaların çatıları GES’le donatılacak, sonra bu finans şirketlerine 5,5- 6 yılda geri dönüşü sağlanacaktı, maliyetini tekrar kazanma süresi. Borcu bittikten sonra da altındaki tüzel kişiliğe çatının devredilmesiydi. ‘Çatılara Özgürlük’ projesi buydu, tam olarak bu gerçekleştirilemedi ama büyük bir mesafe alındı.” dedi.

4 bankayla protokol imzaladıklarını ve sanayicilere bu protokollerin gönderildiğini belirten Bahar, şu ana kadar Antalya OSB’deki fabrika çatılarına kurulan GES’lerin sayısı 70’e, ürettikleri elektriğin ise 59 milyon kWh’ye yükseldiğini açıkladı. Bahar, Antalya OSB’de 2023 yılında tüketilen toplam elektrik miktarının 609 milyon 549 bin kWh iken; çatı GES’lerin ürettiği 59 milyon kWh enerjinin üretimde kullanılan elektriğin yüzde 10’unu karşıladığını söyledi. Fabrikasının çatısına GES kurulması için başvuru süreci devam 73 fabrika daha olduğunu kaydeden Bahar, bu yatırımların tamamlanıp, sistemi devreye almaları halinde bölgedeki GES sayısının 143’e çıkacağını, söz konusu GES’lerin üretimde kullanılan elektriğin yüzde 25’inin yenilenebilir kaynaklardan elde edilmesine olanak sağlayacağını söyledi.

Bugünkü GES panel fiyatlarına bakıldığında kendini amorti sürecinin 4 yıla kadar indiğini ve daha avantajlı hale geldiğini söyleyen Bahar, “Antalya Organize Sanayi Bölgesi’nde yaklaşık 2,5 milyon metrekarelik bir çatıdan bahsediyoruz. Bu çatıların 1,5 milyon metrekaresini GES yaptığınızda, saat 09.00- 17.00 arasında Antalya OSB’nin dışarıdan elektrikle ilgili herhangi bir ihtiyacı kalmıyor. Bu çok büyük bir proje, çünkü neredeyse enerjinin 4’te 3’ünü yurt dışından satın alıyoruz. Bu da cari açığımızı çok tetikliyor. Ne kadar GES yapılır, rüzgar enerjisinden faydalanılırsa; ülkemiz için enerjide bağımsızlık açısından çok önemli” diye konuştu.

Eyüpsultan’da Yerinde Dönüşümün Temeli Atılıyor

Eyüpsultan’da saçak parseller olarak adlandırılan Akşemsettin, Çırçır, Yeşilpınar ve Karadolap Mahalleleri’nde bulunan 6 bin 500 konut için “Yerinde Dönüşüm” adıyla hayata geçirilen kentsel dönüşüm projesi devam ediyor.

Toplam 6 Bin 500 Birim Yerinde Dönüşecek

Eyüpsultan Belediye Başkanı Deniz Köken’in girişimleriyle, Akşemsettin, Çırçır, Yeşilpınar ve Karadolap Mahallelerinde bulunan 46 siteyi kapsayan saçak parseller adıyla tanımlanan alanda müteahhit-vatandaş işbirliği ile yaklaşık 6 bin 500 bağımsız birimin dönüşümünün sağlanması hedefleniyor.

Öğretmenler Sitesi Dayanıklı ve Modern Bir Yapıya Kavuşacak

Daha önce temeli atılan ve kaba inşaatları devam eden Didem Sitesi ve Maliye Blokları’nın ardından Akşemsettin Mahallesi’nde bulunan Öğretmenler Sitesi’nde de yerinde dönüşüm başladı. Otuz altı yıllık geçmişe sahip Öğretmenler Sitesi, yerinde dönüşümle 388 birimden oluşan, depreme dayanıklı ve modern bir yapıya kavuşacak. Böylece hedeflenen 6 bin 500 birimin toplamda 521’i dönüştürülmüş olacak.

Depremlerden Tam Bir Yıl Sonra Mimarlıkta Konuşulmayanlar 15 Konuşmacı, 6 Oturum İle ‘Mimarlık Ne İşe Yarar?’ Konferansında Konuşulacak

Alanında uzman 15 konuşmacının, 6 oturumda buluşacağı konferans, savaş ve depremlerle büyük yıkımların yaşandığı parçası olduğumuz coğrafyada, mimarlık mesleğinin rolünü, potansiyelini ve güncel etki alanını tartışmaya açacak.

Konferansın dikkat çeken oturum başlıkları ise şöyle: “Binalardan Ne Bekleriz?”, “Hayatta Kalmak İçin Mimarlık”, “Umut İçin Mimarlık”, “Başka Nasıl Yapılır?”, “Tasarım Pahalı Bir Şey Midir?” ve “Mimarlık Ne İşe Yarar?”. 

6 Şubat Kahramanmaraş depremlerininardından“biz neler yapabiliriz?” sorusuyla yola çıkan ve depremlerden zarar gören mimarlık öğrencilerine yönelik geçen yıl “Staj Destek Programı”nı gerçekleştiren İstanbul Serbest Mimarlar Derneği – İstanbulSMD, depremlerin üzerinden geçen tam bir yıllık sürecin ardından “mimarlığın iyileştirici rolü”ne odaklanarak çalışmalarını devam ettiriyor. 

İstanbulSMD, savaş ve depremlerle büyük yıkımların yaşandığı parçası olduğumuz coğrafyada mimarlığın rolünü, potansiyelini ve güncel etki alanını tartışmaya açmak üzere “Mimarlık Ne İşe Yarar?” konferansını hayata geçiriyor.

“Mimarlık Ne İşe Yarar?” konferansı, Tuna Ofis Mobilyaları ana sponsorluğunda, Baumit, Nippon, Stoneline’ın sponsorluğunda, Geberit ve Kasso’nu destekleriyle, 21 Şubat 2024, Çarşamba günü, Sofitel İstanbul Taksim ev sahipliğinde düzenlenecek. 

“Hayatta Kalmak İçin Mimarlık” oturumunu sınırın iki yanından, ortak duyarlılıkları olan, ortak bir coğrafyayı, benzer yapı yapma kültürlerini paylaşan ve kendi toplumlarının esenliğine ilişkin kafa yoran iki kadın mimar paylaşıyor… Türkiye’ye ilk kez gelecek olan, kitapları dünya çapında ses getiren, Suriyeli ödüllü mimar, uluslararası konuşmacı Dr. Marwa Al-Sabouni’ye, Büyük Kahramanmaraş Depremi’nin ardından Hatay, Antakya başta olmak üzere, yeniden imar sürecinde kentsel belleğin korunması, mimarlığın toplumun yaralarını sarabilmesi için çalışmalar yürüten Mimar, Koruma Uzmanı Aslı Özbay eşlik edecek.

Marwa ve Aslı, bugün nedeni ister savaş, ister deprem, isterse iklim felaketi olsun geniş ölçekli yeniden yapılanma süreçlerini ele alırken sadece nasıl yeniden inşa etmeliyiz değil, aynı zamanda nereden başlamalıyız, “umut” için nasıl inşa edebiliriz ve aidiyeti nasıl sağlayabiliriz sorularını sormanın önemini vurgulayacaklar. 

“Umut İçin Mimarlık”oturumunda ise bu yıl World Architecture Festival -WAF (Dünya Mimarlık Festivali, 2023) “Sivil Toplum ve Topluluk” kategorisinde “Reyhanlı Dünya Vatandaşları Merkezi” ile birincilik ödülü alan Tayvanlı mimar Dr. Chen-Yu Chiu (Cho) yer alıyor.Mimari tasarımını Dr. Chiu’nun gönüllü olarak yaptığı ve halen direktörlüğünü yürüttüğü, 8 yıl önce kurulan Reyhanlı Dünya Vatandaşları Merkezi, uzun yıllardır süren savaş ve yaşanan göç nedeniyle 100.000 nüfuslu Reyhanlı’ya gelen 250.000 mültecinin birlikte bir yaşam inşa etmesi için hayati öneme sahip. Bu merkez, çok amaçlı toplantı salonları, spor merkezi, işlik ve atölyeler, yerel işletmeciler için satış alanları, çocuklar, kadınlar ve engelliler için kapsayıcı yaklaşımı ile bölgenin kalbi niteliğinde. 

Merkez’in diğer bir özelliği; binanın ana taşıyıcı sistemini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından hibe edilmiş Türkiye – Suriye arasındaki sınır inşası için kullanılan sınır duvar elemanları oluşturuyor.

Yaşanan deprem felaketinden sonra sayısı binlere varan Hataylı’ya sapasağlam ayakta kalarak geçici barınma alanı olarak da hizmet veren Reyhanlı Dünya Vatandaşları Merkezi, umut için, barış için, toplumsal refah ve esenlik için mimarın ve mimarlığın üstlenebileceği rolün simgeleştiği çok önemli bir örnek olarak konferans kapsamında yerini alıyor.

“Mimarlık Ne İşe Yarar?” konferansın adını da taşıyan bu oturumda, Türkiye’nin mimarlık alanında en üretken akademisyenlerinden, mimarlık tarihçisi Prof. Dr. Uğur Tanyeli, sıra dışı yayınlarıyla adından sıkça söz ettiren FLUTV Kurucusu İlker Canikligil’in sorularını yanıtlayacak. Meslek alanı dışından bir entelektüelin, mimarlık düşüncesi emekçisi Uğur Tanyeli ile yapacağı zihin açıcı ve keyifli söyleşinin izleyicilere yeni pencereler açması hedefleniyor.

Konyaaltı Sahil 2. Etap Projesinde Çalışmaları Hızla İlerliyor

Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından Boğaçayı Köprüsü ile Liman arasında kalan 1 kilometrelik alanda başlatılan 2. Etap Konyaaltı Sahil projesinde çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. Proje kapsamındaki sahil yaya yolları yüzde 70 oranında tamamlandı. 

‘Konyaaltı Sahili Boğaçayı ile Liman Kavşağı Arası Çevre Düzenleme Projesi’ kapsamında Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen çalışmalar son hızıyla sürüyor. Proje alanında onlarca kamyon, iş makinesi ve ekip çalışıyor. 

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin kendi öz kaynaklarıyla hayata geçirdiği proje kapsamında ekipler sahada hummalı bir çalışma yürütüyor. Yapısal zemin kaplamalarına ilişkin araç yolu kuzey kaldırımı son halini almış olup, sahil yaya yolları yüzde 70 oranında tamamlandı. Araç yolu güney kısmında kotlama çalışmaları devam ederken, Liman Kavşağı düzenlemesine ilişkin altyapı ve asfaltlama çalışmaları son aşamaya geldi. Yolun kuzey tarafında eski beton taşları sökülerek yerine doğal taş kaplama işlemi yapılırken, güney tarafındaki yürüyüş yolları ise karo ile kaplanarak çevre düzenlemesi gerçekleştiriliyor. 

Otopark, bisiklet yolu ve büfe olacak 74 bin metrekarelik bir alanda gerçekleşen proje kapsamında 23 bin metrekare yeşil alan bulunuyor. Ayrıca, projenin içerisinde koşu yolu, bisiklet yolu, park alanları ve seyir terasları gibi alanlar da yer alıyor. Tüm proje alanı içerisinde kullanıcılarına hizmet edecek yol boyu cep otoparklar tasarlandı. Kıyı kanununa uygun olarak 150 metre arayla 5 adet büfe ve şezlong yeri, bin metre koşu, bin metre bisiklet yolu da düzenleme kapsamında yer alıyor.

11 İlde 930 Şantiyede Çalışmalar Sürüyor

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, 6 Şubat tarihinde 11 ili etkileyen depremlerin ardından toplam 930 şantiyede çalışmalar hızla devam ediyor.

Depremin ilk anından itibaren hasar tespit çalışmalarına başlandı ve 6 milyondan fazla bağımsız bölüm incelendi. Hasar tespit çalışmalarına göre, 680 bin konut 170 bin ticari alandan oluşan 850 bin bağımsız bölüm ağır hasar alarak kullanılamaz hale geldi.

İlk etapta depremzedeler için konteynerler vasıtasıyla geçici barınma alanları ve iş yerleri inşa edilirken, etütleri yapılmış sağlam zeminlere sahip rezerv alanlarda inşa faaliyetlerine de başlandı.

207 bin konutun rezerv alanlarda inşası devam ederken, şehrin hafızasını barındıran zemin etütleri yapılmış sağlam zeminlerde ihalesi yapılan 50 bin konutun inşasına başlandı.

Şu ana kadar 50 bin çelik köy evinin yapımına başlanırken bir kısmının da ihale süreci devam ediyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, deprem bölgesinde 218 bin 917’si TOKİ, 44 bin 275’i Emlak Konut Genel Müdürlüğü, 43 bin 874’ü Yapı İşleri Genel Müdürlüğünce olmak yapımı süren ve ihale aşamasındaki konut sayısı toplam 307 bin 66’ya ulaştı.

Yapımı süren ve ihale aşamasındaki konutların illere göre dağılımı ise şöyle:

“Adana 8 bin 138, Adıyaman 37 bin 813, Diyarbakır 8 bin 660, Elazığ 7 bin, Gaziantep 28 bin 116, Hatay 101 bin 335, Kahramanmaraş 46 bin 743, Kilis 2 bin 582, Malatya 48 bin 837, Osmaniye 8 bin 410 ve Şanlıurfa 9 bin 432.”

Öte yandan imar planları ve uygulamaları GEDAŞ tarafından yürütüyor.

46 Bin Konutun Depremzedelere Teslimi Sürüyor

Bölgede yapımları TOKİ, Emlak Konut ve Yapı İşleri genel müdürlüklerince devam eden afet konutları ve köy evlerinin teslimine de başlandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla 3 Şubat’ta Hatay’da gerçekleştirilen konut teslim töreninin ardından 4 Şubat’ta Gaziantep’te kalıcı konutlar hak sahiplerine teslim edildi.

Şubat ayı içerisinde toplam 45 bin 901 konutun kura çekimleri tamamlanarak depremzedelere teslimi sağlanacak.

Teslimi yapılan evlerin illere göre dağılımı şöyle:

  • Gaziantep 10 bin 698
  • Kahramanmaraş 9 bin 289
  • Hatay 7 bin 275
  • Malatya 6 bin 181
  • Adıyaman 2 bin 798
  • Osmaniye 1976
  • Diyarbakır 1423
  • Elazığ 2 bin 255
  • Kilis 1003
  • Adana 1589
  • Şanlıurfa 1314.

2 Ay İçerisinde Teslim Edilen Konut Sayısı 75 Bini Aşacak

Mart ayının ortasına kadar 30 bin konutun daha kurası çekilecek. İki ayın sonunda toplam 75 bin 364 konut kuraları tamamlanıp depremzedelere teslim edilecek.

İki ay içerisinde teslim edilecek konutların illere göre dağılımı şöyle:

“Gaziantep 15 bin 160, Kahramanmaraş 19 bin 501, Hatay 10 bin 418, Malatya 6 bin 672, Adıyaman 6 bin 1, Osmaniye 3 bin 638, Adana 2 bin 408, Kilis 2 bin 11, Şanlıurfa 2 bin 319, Diyarbakır 4 bin 500 ve Elazığ 2 bin 736.”

Yerinde Dönüşüm Projesine Başvurular 255 Bine Ulaştı

Etütleri yapılmış sağlam zeminlerde inşa faaliyetleri planlanan Yerinde Dönüşüm Projesine başvurular 255 bine ulaşırken hibe ve kredi desteği alarak Bakanlığın denetiminde TOKİ güvencesinde, kendi evlerini yapmak isteyen yaklaşık 15 bin kişi de işlemlere başladı.

Depremden en çok etkilenen şehirler ve ilçelerdeki meydanlar ve meydanlara açılan ana caddelerdeki çalışmalar da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca yürütülüyor.

Bu kapsamda Hatay, Adıyaman, Kahramanmaraş ve Malatya’daki çalışmalarda tarihi değerler korunurken şehir meydanları afetlere dirençli şekilde yeniden ihya ediliyor.

Ayrıca depremin etkilediği 11 şehirde yapılacak içme suyu, atık su, kanalizasyon, arıtma tesisi gibi altyapı projeleri için İLBANK aracılığıyla yerel yönetimlere 56 milyar lira hibe desteği sağlanıyor.

Projelendirme çalışmaları sürdürülürken, bu yaz itibarıyla altyapı çalışmalarına başlanacak.

Yerel yönetimlere sağlanan hibe desteğinin illere göre dağılımı ise şöyle:

“Hatay 12 milyar, Kahramanmaraş 10 milyar, Adıyaman 6 milyar, Gaziantep 5,9 milyar, Malatya 5,8 milyar, Osmaniye 3,9 milyar, Şanlıurfa 3 milyar, Adana 3 milyar, Diyarbakır 2,5 milyar, Mersin 1,7 milyar, Kilis 1,7 milyar ve Elazığ 500 milyon.”

Kaynak: AA

“Yıkılan Binaların Ancak Yüzde 30’u Yenilenebildi” 

6 Şubat Depreminin üzerinden 1 yıl geçti. Yıkılan binaların ancak yüzde 30’u yenilenebildi. Peki işler neden bu kadar ağır ilerliyor? Bu sorunun yanıtını Altınbaş Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Başkanı Doç. Dr. Sepanta Naimi, 5 madde de açıkladı. 

Bundan 1 sene önce 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde yaklaşık 9 saat arayla sırasıyla Mw 7.7 ve Mw 7.6 büyüklüğünde iki deprem meydana geldi. Resmî açıklamalara göre 50 bin üzerinde can kaybı ve depremler sebebiyle bölge genelinde toplam 200 binden fazla bina ağır hasarlı hale geldi. Ancak depremin üstünden 1 yıl geçmesine rağmen çok sayıda vatandaş hala yeni evlerine kavuşamadı. Resmi makamların açıklamalarına göre 2 ay sonra 70 bin bina teslim edilecek. Altınbaş Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Başkanı Doç. Dr. Sepanta Naimi, bunun yaklaşık yüzde 30’a yakın hasarlı binanın yenilenmiş olması anlamına geldiğini ifade ederek, hasarlı binaların yenilenmesinde ağır giden sürecin nedenlerine açıklık getirdi. Öncelikle deprem gibi bir felaket sonrasında oluşan zaiyatın giderilebilmesi için bölgedeki hareketliliğin bitmiş olması gerektiğine işaret etti. Doç. Dr. Sepanta Naimi, sürecin ağır ilerlemesine sebebiyet veren durumları 5 madde de açıkladı.

  1. Yıkılan binaların hukuki süreçler ve yapılan tetkiklerden dolayı enkaz kaldırmaların gecikmeleri
  2. Depremden sonraki oluşan ve artçılar
  3. Çok geniş alanda sürdürülen enkaz kaldırma çalışmaları. 
  4. Bölge için hafif yapılar özelikle çelik konstrüksiyon yapılar tercih edilmemesi
  5. Finansal destek sorunları

“Bu Bölgelerde Hızlı Sonuç Almak İçin Çelik Konstrüksiyon Yapılar Düşünülmeli”

“Bölgede bu boyutta bir deprem oldu bir daha olmaz diyerek ihtiyatı elden bırakmamak gerektiğini dile getiren Altınbaş Üniversitesinden İnşaat Mühendisi Doç. Dr. Naimi, bu dönemde yapıların hızla yenilenmesi ve yeni mağduriyetler oluşturulmaması için önerilerde bulundu. “Bölge deprem kuşağı. Nasıl 1. depremden sonra beklemediğimiz şekilde 2. deprem meydana geldiyse yüksek ivmeli depremlerin tekrarlanabileceği riskini göz önünde bulundurmak gerekir. Bu nedenle hafif yapıların konut olarak planlanması doğru olacaktır. Bu yapılarak ayrı bir yerde üretilip, direkt ilgili alana hızlıca monte edilebilen ve uzun ömürlü yapılardır. Ayrıca deprem güvenliği açısından da daha dayanıklıdırlar. Özellikle kırsal bölgelerdeki köylülerin evlerini hızlı bir şekilde hazırlanmasında kolaylık sağlar. İhtiyaç olan tarım ürünlerinin üretiminin hızlandırılmasını sağlamak bölgede hayatın normalleşmesi açısından hayati önem taşır. Bölgeden giden insanların da bölgeye dönüşünü sağlayacak hamleler ekonomik zararların azaltılmasını ve bölgenin her anlamda canlandırılmasına imkân verecektir.” 

“Deprem Ülkesiyiz, Ancak Dayanıklı Binalar Yapmak Mümkün”

Doç. Dr. Sepanta Naimi, Türkiye’nin genelinin deprem bölgesi olduğunu vurgulayarak, “Deprem ülkesiyiz. Ancak bilimin gereklerini yerine getirerek dayanıklı binalar yapmak mümkün. Asıl önemli olan doğru tasarımlar ile doğa olayını afet olmaktan çıkarmaktır.” değerlendirmelerini yaptı. Altınbaş Üniversitesi İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık bölümü öğrencilerinin de deprem sonrasında, bu konudaki farkındalıklarını artığına da dikkat çekerek, bu bilinçle bölüm eğitimlerinde tasarladıkları yapıların davranışını yakından görebilecekleri deneysel ve uygulamalara ağırlık verdiklerini dile getirdi. 

“Sıfır Hata, Sıfır Tolerans” 

Türk Ytong Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıldönümünde, “Sağlıklı yapılar üretmek için “Sıfır Hata, Sıfır Tolerans” vizyonuna sahip olmamız gerekiyor.” dedi.

Türk Ytong Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar, 6 Şubat’ta yaşanan depremin yıldönümünde çeşitli açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin tarihinde yaşadığı en büyük felaketlerden birinin 6 Şubat depremi olduğuna dikkat çeken Hinginar, “Bu tarihi bir milat olarak kabul ederek, tepeden tırnağa “Sıfır Hata, Sıfır Tolerans” anlayışıyla hareket etmek zorundayız. Çok büyük kayıplar yaşadık. Konutlarımızı, iş yerlerimizi, fabrikalarımızı yeniden inşa ederken deprem gerçeğini ilk öncelik olarak ele almalıyız. Japonya örneği karşımızda duruyor. Noto Yarımadası’nda 1 Ocak 2024 tarihindeki 7,6 büyüklüğündeki depremde can kaybının az olmasının sebebi güvenli yapılar.

Güvenli Gelecek İçin Güvenli Yapılar 

Fethi Hinginar, Türkiye’nin her türlü imkana sahip olduğunu, dünyanın en önemli yapı firmalarının arasında yer alan Türk firmalarının dünyaya önemli yapılar kazandırdığını, altyapı ihtiyaçlarını karşıladığını sözlerine ekleyerek şöyle devam etti: 

“Türkiye’de dünyanın en kaliteli yapı malzemeleri üretiliyor. Ülkemizdeki yapı malzemelerinin ihracatı Türkiye’nin toplam ihracatı içinde ikinci sırada yer alıyor. Yapı malzemesi konusunda sıkıntımız yok çünkü dünya standardına uygun malzemeyi üretim aşamasında denetleyerek üretiyoruz. Mühendislik ve müteahhitlik firmalarımız dünya çapında işler yapma yeteneğine sahip. Tek yapmamız gereken şey ise yapılarımızı da tıpkı geleceğimizi inşa eder gibi güvenli ve sağlam bir şekilde yapmak.”

Hinginar ayrıca, Türk Ytong olarak uzun yıllardır afetlere dirençli kentler yaratılması gerektiğine dikkat çekmeye çalıştıklarını belirterek, “Ülkemizde ardı ardına yaşanan depremler bizi uzun zaman unutamayacağımız acılara sürükledi. Bilimin ışığından ayrılmadan bilinçli ve akılcı şekilde hareket etmemiz gerekiyor.” dedi.

TMB Başkanı Eren: “Depreme Karşı Afet Odaklı Kentsel Dönüşüm Acilen Tamamlanmalıdır” 

Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı M. Erdal Eren, geçtiğimiz yıl yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıl dönümü nedeniyle yaptığı açıklamada, “Önceliğimiz ve tüm gayretlerimiz, deprem bölgesindeki konut inşaatlarını en kısa sürede tamamlamaktır. Depreme karşı afet odaklı kentsel dönüşüm de acilen tamamlanmalıdır” ifadelerini kullandı.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıl dönümünde Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı M. Erdal Eren tarafından yapılan açıklamada, ülke olarak yaşadığımız büyük acının henüz taze olduğunu vurguladı.

TMB Başkanı Eren, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen ve 11 ilimizi etkileyerek Marmara Depremi’nden çok daha fazla yıkıma neden olan Kahramanmaraş depremleri ile ilgili olarak, “Hayatını kaybeden on binlerce vatandaşımızın acısını en derinden yaşamaya devam etmekteyiz. Toplumsal belleğimizin en büyük acılarını oluşturan depremler, yapılaşmada ‘doğru planlama, doğru proje, ehil müteahhitlik ve sıkı denetim’ hususlarının önemini ortaya koyuyor. Önceliğimiz ve tüm gayretlerimiz, deprem bölgesindeki konut inşaatlarını en kısa sürede tamamlamaktır. Depreme karşı afet odaklı kentsel dönüşüm de acilen tamamlanmalıdır.” dedi.

“Teknik Yeterlilik Şartı Taviz Verilmeden Uygulanmalı”

Yaptığı açıklamada Türkiye Müteahhitler Birliği olarak, depremlerin değil ihmalin ve kusurlu yapıların can aldığı gerçeğiyle yüzleşilmesi gerektiğini her fırsatta vurguladıklarını belirten Eren, şöyle devam etti: 

“Deprem nedeniyle yeni acılar yaşamamak adına zemin şartlarını dikkate alan imar planları ve yapı şartnameleri hazırlanması, olası imar aflarına güvenen kaçak yapılaşmanın önlenmesi, yüksek riskli yapı stoku için etkin kentsel dönüşüm politikaları geliştirilmesi gerekmektedir. Yapı müteahhitlerinin ekonomik, mali, mesleki ve teknik yeterliklerine göre sınıflandırılması için 2019 yılında çıkarılan ‘Yapı Müteahhitlerinin Sınıflandırılması ve Kayıtlarının Tutulması Hakkında Yönetmelik’, yurt çapında etkin ve taviz verilmeden uygulanmalıdır.”

“Olası Depremlere Karşı Hazırlanmalıyız”

Ülkemizde 1999 Marmara Depremi öncesi şartnamelerle yapılmış çok büyük yapı stoku bulunduğuna da dikkat çeken TMB Başkanı Eren, “Türkiye, bir deprem kuşağı ülkesidir. Bu gerçekle Marmara Depremi’nde acı şekilde yüzleştik. Ancak Türkiye Müteahhitler Birliği olarak önemini defaatle vurguladığımız deprem gerçeğinin görmezden gelinmesinin bedelini 6 Şubat’ta çok ağır ödedik. Şimdi ülke olarak hem kayıplarımızın yasını tutuyor, hem de yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz. Bugün için önceliğimiz ve tüm gayretlerimiz, deprem bölgesindeki konut inşaatlarını en kısa sürede tamamlamaktır.  Ancak değerli bilim insanlarımızın bizleri uyardığı ve zamanın da giderek azaldığını vurguladığı olası depremlere karşı hazırlanmalıyız. Özellikle fay hatları üzerinde bulunan büyük şehirlerimizde kentsel dönüşüm çalışmaları, afet odaklı şekilde ele alınarak acilen tamamlanmalıdır. Bu hayati sürecin, vatandaşın tercihine bırakılmadan başlatılıp sonuçlandırılması ve güvensiz yapıların hızla tahliye edilerek dönüşümün devletin desteğiyle gerçekleştirilmesi gerekmektedir.” dedi.

Konut Kredi Faizlerinin Yüzde 1’in Altında Olması Hayati Önem Taşıyor

Konut kredi faizleri ile yüksek fiyatlandırmalar ile yorucu bir yılı geride bırakan gayrimenkul sektörü 2024’ün ikinci yarısına odaklandı. Sektör temsilcileri konut satışları için kredi faizlerinin yüzde 1’in altında olmasının hayati bir öneme sahip olduğunu söyledi.

Yıl sonu itibarıyla kur ya da enflasyonda sürpriz bir gelişme olmaması halinde konut fiyatlarının enflasyon oranına yaklaşan bir zemine oturacağını belirten Polat Gayrimenkul İcradan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Kaan Yücel, “2023’te konut satışları geriledi ama toplam rakam gene de yüksek çünkü talep kuvvetli. Bu sene de 1 milyonun üzerinde konut satışı olacağını ancak faizlerin yüksekliği sebebi ile ipotekli konut satışlarının sınırlı kalacağını öngörüyorum.” dedi. 

“Ucuz Arsa İmkanları Sunulmalı”

İnşaat sektöründe maliyetlerinin yükseldiğini ve artan faizlerle finansman koşullarının orta sınıfın krediyle konut satın almasını son on yılda güçleştirdiğini anımsatan Yücel, bu kapsamda daha çok üst gelir grubuna yönelik lüks konut üretimi ile markalı konut projelerinin yaygınlaştığını belirtti. “Ucuz konut üretmek için devletin ucuz arsa imkanları sunması kısa dönemde en olabilecek senaryo gibi görünüyor.” ifadelerini kullanan Yücel, “Böylelikle sadece TOKİ değil, özel sektör de daha ulaşılabilir konut üretme imkanına sahip olabilir.” şeklinde konuştu.

“Sektörün 100 Milyar TL’lik Can Suyuna İhtiyacı Var”

Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) Başkanı Neşecan Çekici, konut satışlarının 2023’te, 2022’ye göre 17.5 düşüşle 1 milyon 225 bin 926 olarak gerçekleştiğini anımsatarak, “Türkiye’nin ihtiyacı her yıl yaklaşık 800-900 bin konuttur. Şu anda 500-600 bin üretiliyor o da doğru kesime üretilmiyor” dedi. “Sektörün yaklaşık 100 milyar TL’lik can suyuna ihtiyacı var” ifadelerini kullanan Çekici, “Devlet bu imkanı sektöre sunduğunda, arsa temininde kamu-özel sektör iş birliklerinin, yeni modellerin önünü açtığında, barınma da dahil tüm krizlerin önüne geçebiliriz” diye konuştu. Ayrıca Çekici, seçim sonrası sektörün tekrar canlanmasını beklediklerini aktardı.

“Kiralanacak Portföy Daraldı”

Gayrimenkul Pazarlama ve Satış Profes­yonelleri Derneği (GAPAS) olarak önerdikleri ‘yeni mülkiyet sistemi’ odaklı modellerine değinen İsmail Özcan, “Arsa payının yüksek olması nedeniyle, arsa ve konutun tapusu ayrılmalı. Biz artık bir değil, iki farklı tapu verebilmeliyiz. Bu tür yeni modeller gündemi daha fazla işgal edecek” dedi. 

“Üst ve orta kesim konut alırken, kredisini alıp, bunu da maaşıyla ödüyordu, o denge kayboldu” ifadelerini kullanan Özcan, “İnsanlar, 4-5 milyon gibi rakamların altına girmeyi, aylık 80-100 bin TL’lik taksit ödemeyi göze alamıyor. Herkes kiralamaya yöneliyor ama kiralanacak portföy de daraldı” diye konuştu.

Satış Olmazsa Üretim de Olmaz

Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) Başkanı Ramadan Kumova da “Bu yıl konut fiyatlarında enflasyon hedefine paralel bir artış öngörmekteyiz. Bu oran da yüzde 35-36 civarında” dedi. “Satışlarımız 2023’te yaklaşık yüzde 20 geriledi ve 2024’ün 2023’ten daha temkinli olunması gereken bir yıl olduğunu düşünüyoruz” ifadelerini kullanan Kumova, “Satışın olmaması halinde sektör yeni konut üretemez çünkü bizler sattıkça üretebilen bir sektörüz. Ayrıca konut kredi faiz oranları aylık yüzde 3.5 seviyesinde kalmaya devam ettikçe, ipotekli satışlardaki düşüş de sürecek” dedi.

Enflasyonist ortam, krediye erişim zorluğu, yükselen fiyatlar ve daralan talebin ardından sektörün zor bir yıl yaşadığını belirten Nef Yönetim Kurulu Başkanı Erden Timur, “Konut satışlarındaki düşüşe rağmen, kentsel dönüşüm hamleleri, beraberinde hem özel sektörün hem de hükümetin sektöre yönelik açıklayacağı kampanyalar, maliyetler tarafında daha stabil bir piyasanın oluşması ile 2024’te canlanma bekliyoruz. Dolayısıyla gayrimenkul, hâlâ güvenli liman olma statüsünü koruyacak. Sadece, bunun sürdürülebilir bir zemine oturması gerekli” dedi. 

Vatandaşlar Arsa Yatırımını Tercih Ediyor

“Türkiye’de konut talebi fiyatla buluşamıyor. Burada da arsa öne çıkıyor” açıklamasını yapan Timur, “Arsa, geçen yıl yatırımcısına konuttan, altından, dövizden ve borsadan daha fazla kazandırdı. 2024’te de arsanın yıldızı parlamaya devam edecek. Gayrimenkul yatırımı enflasyondan korunmak için bizde çok geleneksel bir yatırım refleksi. Yatırımlarını gayrimenkulde değerlendirmek isteyen insanlar, daha ulaşabilir fiyatlara arsa yatırımlarını tercih ediyorlar” dedi.

Hem dünyanın hem de Türkiye’nin geçen yıl yüksek enflasyonla mücadele ettiğini belirten Ağaoğlu Şirketler Grubu’nun CEO’su Burak Kutluğ, “Finans tarafında muslukların kısılması ile faizler yükseldi ve finansa erişim güçleşti. Avrupa’da da konut satışları ortalama yüzde 20 azaldı” dedi. 

Kentsel Dönüşümle Sektördeki Canlılık Korunacak

“Türkiye’de de yüzde 17.5 daralma oldu. Türkiye, 2024’te de bu tabloyu düzlüğe çıkarmak için sıkı mali politika uygulayacak görünüyor” ifadelerini kullanan Kutluğ, “Finansa erişim maliyetlerinde, ikinci yarıdan itibaren rahatlamaya başlayan bir tablo görebiliriz. Konut satışlarında, şu anki tabloya göre daralmanın devam etmesi mümkün” diye konuştu. Bu sene, gayrimenkul yatırım ortaklığı, gayrimenkul yatırım fonu ve gayrimenkul proje yatırım fonlarının gündemde olacağını aktaran Kutluğ, “Kentsel dönüşümde başlayacak hareketlilikle birlikte sektördeki canlılığın korunacağını düşünüyorum. Türkiye’de konut her zaman kazandıran bir yatırım aracı oldu. 2024’te de gayrimenkul kazandıran yatırım araçlarından biri olacak.” şeklinde konuştu.

Konut Dışı Satışların Toplam Satışlar Arasındaki Payı Yüzde 58 İle Son 11 Yılın En Yüksek Oranı Oldu


2023 yılının emlak sektörü için durağan geçtiğini söyleyen Pro Gayrimenkul Yöneticisi Dr. Mustafa Koçak, Toplam satışlara baktığımızda konut dışı satışların toplam satışlar arasındaki payı yüzde 58 ile son 11 yılın en yüksek oranı oldu” dedi.

6 Şubat felaketiyle birlikte yavaşlamaya başlayan konut piyasasının, Mayıs ayında başlayan faiz artırımları ile birlikte durağan seyretmeye devam ettiğini söyleyen Pro Gayrimenkul Yöneticisi Dr. Mustafa Koçak, “Depremin ardından yeniden gündem olan kentsel dönüşümle birlikte eski binalarda yenileme talepleri artmaya başladı. Ancak malikler arasındaki anlaşmazlık ve maliyetin yüksek olması kentsel dönüşümün önünde engel olmaya devam etti.” diye konuştu.

Konut Dışı Satışlar Arttı

Pandemi ile birlikte arsa-arazilere olan talebin artması, 6 Şubat depremi ile birlikte zirve yaptığını belirten Koçak, “2023 yılında çoğunluğun arsa-arazinin oluşturduğu konut dışı gayrimenkul satışları 1 milyon 723 bin 510 adetle tamamlandı. Toplam satışlara baktığımızda konut dışı satışların toplam satışlar arasındaki payı yüzde 58 ile son 11 yılın en yüksek oranı oldu.” dedi.

Şile Bölgesi Yoğun Talep Gördü

Yaşanan depremle birlikte talep, fay hattına uzak, nüfus yoğunluğunun az olduğu, az katlı ve yeni binalara doğru kaymaya başladı. Pro Gayrimenkul Yöneticisi Dr. Mustafa Koçak, “İstanbul’da özellikle Şile bölgesinin pandemi dönemiyle birlikte yoğun talep görmeye başlamıştı. Depremin de etkisiyle birlikte bu talep daha da arttı. Fay hattına uzaklığı, konut yoğunluğunun az olması, şehir merkezine yakınlığı gibi etkenlerden dolayı bu tip bölgeler daha çok tercih edilmeye başladı. Bu bölgede pandemiyle birlikte artan fiyatlar, depremin ardından oluşan talep yoğunluğuyla birlikte yükselmeye devam ediyor.” diye konuştu.

En Az Düşüş Ankara’da Yaşandı

İstanbul, İzmir ve Ankara’daki konut satışlarını 2022 ve 2023 yılları arasında kıyasladığında, yıl bazında İstanbul’da yüzde 30, İzmir’de yüzde 27 daha az konut satışı söz konusu iken, Ankara’da konut satışlarının yüzde 10 düştüğünü belirten Koçak, “Üç büyük ili kıyasladığımızda depremin ardından Ankara’nın, İstanbul ve İzmir’e nazaran daha çok tercih edildiği yorumunda bulunabiliriz. Hem ulaşım olarak deprem bölgesine daha yakın olması, hem de deprem tehlike haritasına göre düşük tehlikeli bir bölge olması tercih sebepleri arasında gösterilebilir.” dedi.

Kiralıkta En Fazla Stok Artışı İstanbul’da

Eva Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut, Türkiye genelindeki barınma sorunuyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Geçtiğimiz yıldan bu yana süregelen barınma sorununun bir müddet daha devam edeceğini belirten, Eva Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut, “Gayrimenkul piyasasındaki stok erime hızına bakınca neler olduğunu daha iyi görüyoruz. Ocak 2023’ten bu yana ülke genelinde satılık konut stoku genel ortalamada yaklaşık yüzde 15 arttı. Kiralık miktarında ise stok genel bazda yüzde 72 arttı. Kiralıkta en fazla stok artışı olan kent yüzde ise 74 ile İstanbul” dedi.

“Hukuk Mahkemelerinin Yüzde 40’ı Kira Davalarından Oluşuyor”


“Ev sahibi ile mal sahibi arasındaki problemler maalesef değişiklikler yapılmazsa devam edecek.” diyen Turgut, “Gayrimenkulün orta, kısa, uzun vadeli çözümlere ihtiyacı var. Hukuk mahkemelerinin yükünün yüzde 40’ı bugün kira davalarından oluşuyor.” ifadelerini kullandı.

Anadolu’da neredeyse her kentte kiralık ev bulmanın zorlaştığını aktaran Turgut, konut kiralamada arz ve talep dengesinin hızla bozulduğunu söyledi.

Sakarya Tıp Merkezi Projesinde İnşaat Yüzde 45 Tamamlandı

Sakarya’da şehir merkezinde yükselen Tıp Merkezi projesinde inşaat çalışmaları yüzde 45 oranında tamamlandı.

Büyükşehir Tıp Merkezi’nin yeni binası SEAH Kampüsü karşısında bulunan Afet Koordinasyon Merkezi’nin (AKOM) arkasında süratle yükseliyor. Son verilere göre, bina inşasında yüzde 45’lik bölüm tamamlandı.

Kaba inşaat bölümü neredeyse tamamen bitti ve bina içinde yer alan elektrik, mekanik tesisatın inşası için çalışmalar başlatıldı. Büyükşehir Belediyesi’nin bu projesi tamamlandığında Sağlık Bakanlığı’na bağlı tüm kamu devlet hastanelerinin yükünü hafifletecek ve Sakaryalı vatandaşlara hiçbir ücret vermeden alternatif bir sağlık hizmeti sunacak. Bu tesis, kapasitesi ve kapsamıyla Sakarya’daki sağlık altyapısına da büyük bir katkı sağlayacak.

3 bin metrekare alan üzerine kurulan merkezde hekim odaları, müşahede, pansuman, müdahale, numune alma odası, röntgen odası, ultrason, SFT, Odio, tıbbı atık odası, EKG odası, kan alma, oksijen ve vakum alma santrali, sistem odası, laboratuvar, engelli polikliniği, diğer tüm poliklinikler, diş polikliniği, sistem odası, idari alanlar yer alacak.

Yaz Sonuna Kadar Hizmete Açılacak

Büyükşehir Belediyesi Tıp Merkezi’nde her türlü laboratuvar tetkikler, elektrokardiyografi, radyolojik tetkikler ve solunum fonksiyon testleri yapılacak, dahiliye, genel cerrahi, göz hastalıkları, kulak burun ve boğaz hastalıkları, ortopedi, göğüs hastalıkları ve her türlü branşta sağlık hizmeti verilecek. Vatandaşlara kaliteli sağlık hizmeti sunmaya hazırlanan Büyükşehir Tıp Merkezi’nin bu yaz sonuna kadar hizmete başlaması hedefleniyor.

Eskişehir’de Modern Halk Ekmek Fabrikası Üretime Açıldı

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından tam donanımlı olarak hayata geçirilen ‘Halk Ekmek Unlu Mamuller Fabrikası’ 4 Şubat’ta düzenlenen törenle üretime açıldı.

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, yeni fabrika açılışıyla birlikte Büyükşehir Belediyesi’nin ihtiyaçlarına göre tasarlanan ve olası afet durumunda her koşulda çalışabilecek olan “Mobil Mutfak” (Aşevi) ve “Mobil Fırın”ın da halka tanıtılacağını söyledi.

75.Yıl Mahallesi Selami Vardar Bulvarı No: 4’te (Yaş Sebze ve Meyve Hal Binası Arkası) yaklaşık 6 bin metrekare kapalı, 17 bin 700 metrekare açık alana sahip Halk Ekmek Unlu Mamüller Fabrikası, 4 Şubat Pazar günü saat 13.00’te düzenlenecek resmi törenle Eskişehirlilerin hizmetine sunulacak.
Eskişehirlilerin uygun fiyatlı ve sağlıklı ekmek ihtiyacını karşılamaya devam edecek tesis, yüksek teknolojiye sahip yapısı ile el değmeden üretilen ve poşetlenen ekmeklerin yanı sıra ürün kapasite ve çeşitliliğini de arttıracak. Halk Ekmek, yeni fabrikası günlük yaklaşık 300 bin ekmek kapasitesine sahip olacak.

Yaşanan ekonomik kriz ve hayat pahalılığı nedeniyle Halk Ekmek’in çok önemli bir noktada olduğunu belirten Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, “2000 yılında sosyal hizmet projelerimizden biri olarak başlattığımız Halk Ekmek, son teknoloji ile donatılmış yeni fabrikası ile Eskişehirlilere sağlıklı ve uygun fiyatlı ürünleri ulaştırmaya devam edecek. Bu tesis, günün şartlarına uygun hatta batı Avrupa ülkelerinde görülen, ekmek üreten fabrikaları ve fırınlara paralel teknolojisi ile Eskişehir için çok iyi olacak. Türkiye’nin ender modern tesislerinden biri olacak Halk Ekmek’in yeni fabrikası Eskişehir’imize hayırlı olsun.” dedi.

Başkan Büyükerşen, fabrika açılışıyla birlikte Büyükşehir Belediyesi’nin ihtiyaçlarına göre tasarlanan ve olası afet durumlarında her koşulda çalışabilecek olan Mobil Mutfak (Aşevi) ve Mobil Fırının da hizmete gireceğini müjdeledi. Büyükerşen, günde 3 bin kişiye aynı anda yemek verebilecek mobil mutfağın yemek hazırlık ve pişirme alanlarının yanı sıra soğuk hava deposuna da sahip olduğunu söyledi. Ayrıca Mobil Fırınla ilgili de bilgi veren Başkan Büyükerşen, içinde küçük bir yemek servis alanının da bulunduğu fırının günde 70 bin ekmek üretim kapasitesine sahip olduğunu ifade etti.

Büyükerşen, “Olası afetlere karşı hazırlıklarımız kapsamında bu iki önemli projemize bağışları ile katkıda bulunan Öztiryakiler Mutfak Sanayi, Özköseoğlu Fırın Sanayi, Nata Holding ve Sarılar İnşaat başta olmak üzere tüm bağışçılarımıza bu vesile ile bir kez daha teşekkürü tüm Eskişehirliler adına borç biliyorum.” dedi.

Yeni fabrika hakkında bilgi veren Halk Ekmek San. ve Tic. A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Kaplan ise, “Yeni tesisimizle birlikte AR-GE faaliyetleri için de tam donanımlı bir laboratuvar kurduk. Uzman mühendislerimizle yeni dönemde hem ürün çeşitliliğimizi artırmak hem de ürünlerimizin gelişimine yönelik faaliyetlerimizi bu laboratuvarda yapacağız. 57 adet olan büfe sayımızı 2023 yılında 67 ye çıkardık. Bu sayı ihtiyaç dahilinde değerlendirilerek artırılmaya devam edecektir. Her noktamıza ürünlerimizi 11 adet sevkiyat aracımız ile günlük ve taze olarak ulaştırıyoruz. Sağlıklı ve güvenilir hizmet sunabilmek için Halk Ekmek bünyesinde çalışan 100 kişilik konusunda uzman ekibimiz ile Eskişehirliler için mal ve hizmet üretmeye devam edeceğiz.” diye konuştu.

Konut Alamayan Yatırımcı Arsaya Yöneliyor

Konut fiyatlarındaki ve faiz oranlarındaki yükselişin de etkisiyle yatırımcılar, bütçelerine uygun arsa ve tarlalara yöneldi. Arsa, tarla ve ticari gayrimenkul satışları yatırımcı çekmeye devam ediyor.

ARAGYD Kurucusu Dr. Av. Mert Van, “Konut fiyatlarının pik seviyeye ulaşması, insanların enflasyon karşısında paralarını koruma çabası, kredibilite ve deprem gibi nedenlerle yatay mimariye oluşan ilgi gibi birçok farklı nedenin bir araya gelmesiyle birlikte arsaya çok ciddi bir yönelim oluştu. Devletin altyapı yatırımı yapmayı planladığı, gelişmekte olan bölgelerden doğru fiyatlı arsa yatırımları yapmak için doğru bir zamandayız.” dedi.

“Son 4 Yılda Arsa Fiyatlarında Yüzde 530 Artış Yaşandı”

Arsa yatırımlarına olan ilginin artmasının temel nedenleri arasında, arsa yatırımlarının potansiyel getiri fırsatları, yatırımcıların portföylerini çeşitlendirme ihtiyacı ve doğa içinde huzurlu bir yaşam arzusu yer alıyor. Son 4 yılda Türkiye geneli arsa fiyatlarında yüzde 530 artış yaşandığını ifade eden Van, arsa yatırımı için en çok fırsat veren bölgelerin; Kuzey Ege, Çanakkale, Kırklareli, Manisa ve Yalova, en çok yatırım yapılan bölgelerin ise Bursa, Çanakkale, Balıkesir, Edirne, Kırklareli ve İzmir olduğunu belirtti.

Tiny House Arsalarına İlgi Artmaya Devam Ediyor

Şehir yaşamının hızla artan kalabalığı, günlük hayatın koşuşturması ve stresi, insanları daha sakin, doğayla iç içe bir yaşam arayışına itiyor. Bu nedenle, birçok kişi arsa yatırımlarına yönelerek şehir yaşamının sıkıntılarından kaçmak ve daha huzurlu bir yaşam alanı oluşturmak isterken, getiri potansiyeli yüksek olan arsa yatırımının kazançlı olması bilinciyle hareket ediyor. ARAGYD Kurucusu Dr. Av. Mert Van, “İnsanların doğal yaşama olan ilgilerinin artması sebebiyle, bu tarz kanunlara uygun arazilerin de kıymeti artmaktadır. Bu ilgiden dolayı Tiny House arazileri yatırım aracı olarak değerlendirilmektedir.” dedi. Altyapısı hazır Tiny House arsaların avantaj sağladığından bahseden Van, “Tüm altyapının tek elden sağlanması sebebiyle kişilere düşen maliyet azalmaktadır. Aynı şekilde güvenlik, sosyal alan gibi hizmetlerin bulunmasından dolayı kişilere bir konfor alanı yaratması sebebiyle Tiny House arsalarına olan ilgi günden güne artmaktadır.” diye konuştu.

“Arsa , Her Zaman Altın ve Konuta Göre Daha Fazla Getiri Sağlıyor”

Çanakkale özelinde imarlı arsaların metrekaresinin 1.000 TL’den başlayıp 60.000 TL’ye kadar arttığını belirten Van, “Arsa; 1/1000 uygulama imar planında olan ve üzerinde konut, otel, hastane gibi yapıların yapılabildiği yerlerdir. Arzı mümkün olmayan bir yatırım aracı olması sebebiyle doğru yerden ve doğru fiyatla alınan bir arsa her zaman altın ve konuta göre daha fazla getiri sağlıyor. Son 1 yılda konut satışları yüzde 17,5 azaldı ve 1 milyon 225 bin satış gerçekleşti. Konut dışı satış ise yüzde 3 artışla 1 milyon 723 bin olarak gerçekleşti” dedi.

İnşaat Malzeme Fiyatlarındaki Artış Konut Fiyatlarını Yükseltiyor

Gayrimenkul Hizmet Ortaklığı (GHO) Kurucusu Hasan Can Çalgır, Türkiye’de büyük şehirlerde ev fiyatlarına Londra, Miami gibi şehirlerden konut sahibi olabilmenin mümkün olduğunu söyleyerek, “Ülkemizdeki birçok kentte TOKİ’nin ürettiği konutların fiyatları bile çok yüksek. Bunun ana nedeni inşaat malzemelerindeki maliyet artışı.” dedi.

Son 2 – 3 yıldır gayrimenkulün artık bir lüks haline geldiğini vurgulayan Hasan Can Çalgır, “İnsanların en temel ihtiyaçlarının başında barınma geliyor. Barınmanın karşılığı olan gayrimenkuller de hiçbir şekilde lüks sayılmamalıdır aslında. Bu bir ihtiyaçtır; ama ne yazık ki ülkemizde artık konut almak lüks oldu. İzmir başta olmak üzere ülkemizdeki bir çok kentte TOKİ’nin ürettiği konutların fiyatları bile çok yüksek. Bunun ana nedeni inşaat malzemelerindeki maliyet artışı. Bu konuyla ilgili siyasi otorite hiçbir şekilde çözüm yoluna gitmiyor. İçinde bulunduğumuz ekonomik konjonktürden dolayı maliyetlerin indirilmesi düşünülmüyor.” diye konuştu.

Çalgır, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Son dönemde yurt dışına yatırım konusunda özellikle İngiltere ön plana çıkıyor. Fiyatların Türkiye’ye yakın olmasından dolayı daha kolay satın alınabilen ve kira getirisi de yüksek olan Kuzey Kıbrıs, Karadağ ve Kuzey Avrupa ülkelerine talep de giderek artıyor.”

GHO olarak güçlendirdikleri hizmet altyapısıyla 2024 yılında yeni ofislerle büyümeyi hedeflediklerini kaydeden Hasan Can Çalgır, şu bilgileri verdi:

“Ege Bölgesi ağırlıklı olmak üzere; yeni ofislerle hizmet ağımızı güçlendireceğiz. İzmir’de Foça, Dikili, Buca, Güzelbahçe ayrıca, Muğla Merkez, Marmaris ve Antalya’da ofisler açmak için görüşmelerimiz sürüyor. Bunun için Şubat ayında yeni bir franchise direktörünü görevlendireceğiz. Bu konuda bize gelen talepleri de değerlendiriyoruz. Barınma ihtiyacı ötelenebilecek bir konu değil. Talepler gelmeye devam ediyor. Şu anda herkes seçimi bekliyor. Bir yandan inşaat ve işçilik maliyetleri de yükseliyor. Bu nedenle fiyatlar henüz artmamışken, imkanı olanlar konut alımı yapmak için önemli bir avantaja sahipler.”

TÜİK Açıkladı: TÜFE Ocak’ta Yıllık Yüzde 64,86 Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ocak ayına ilişkin Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verilerini açıkladı. Buna göre endeks, yıllık yüzde 64,86 aylık ise yüzde 6,70 arttı.

TÜFE’deki değişim 2024 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 6,70, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 6,70, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 64,86 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 54,72 olarak gerçekleşti.

Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 40,62 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 92,27 ile lokanta ve oteller oldu.

Ana harcama grupları itibarıyla 2024 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre en az artış gösteren ana grup yüzde -1,61 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, 2024 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 17,68 ile sağlık oldu.

Endekste kapsanan 143 temel başlıktan (Amaca Göre Bireysel Tüketim Sınıflaması-COICOP 5’li Düzey) 2024 yılı Ocak ayı itibarıyla, 8 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 4 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 131 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.

Özel Kapsamlı TÜFE Göstergesi, Yıllık Yüzde 67,68, Aylık Yüzde 6,85 oldu

İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’deki değişim, 2024 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 6,85, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 6,85, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 67,68 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 59,60 olarak gerçekleşti.

Ocak Ayının Enflasyonu Belli Oldu

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ocak ayı Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi’ni (Yİ-ÜFE) açıkladı. Ocak ayının zam oranı ise yıllık yüzde 44,20 aylık yüzde 4,14 olarak ifade edildi.

Yİ-ÜFE, 2024 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 4,14, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 4,14, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 44,20 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 47,35 artış gösterdi.

Yİ-ÜFE İmalat Ürünlerinde Yıllık Yüzde 53,80 Arttı

Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 65,03 artış, imalatta yüzde 53,80 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 32,00 azalış, ve su temininde yüzde 66,35 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında yüzde 49,76 artış, dayanıklı tüketim malında yüzde 56,63 artış, dayanıksız tüketim malında yüzde 60,81 artış, enerjide yüzde 4,06 azalış ve sermaye malında yüzde 64,94 artış olarak gerçekleşti.

Yİ-ÜFE İmalat Ürünlerinde Aylık Yüzde 5,21 Arttı

Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 5,72 artış, imalatta yüzde 5,21 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 6,32 azalış ve su temininde yüzde 1,77 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında yüzde 4,89 artış, dayanıklı tüketim malında yüzde 5,04 artış, dayanıksız tüketim malında yüzde 5,85 artış, enerjide yüzde 3,04 azalış ve sermaye malında yüzde 6,21 artış olarak gerçekleşti.

İş Yerlerine Uygulanacak Tavan Zam Oranı Yüzde 54,72 Oldu

Açıklanan verilerin ardından iş yerleri için uygulanacak tavan kira zam oranı yüzde 54,72 oldu. Konut kiralarında ise 1 Temmuz’da sona eren yüzde 25’lik tavan zam uygulamasının devam edeceği açıklandı. Uygulama 2 Temmuz 2024’e kadar sürecek.

Deprem Bölgesinden 200 Bin Konut, Bu Yıl Sahiplerini Bulacak

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen çalışmalar kapsamında deprem bölgesinde bu yıl toplam 200 bin konut sahibini bulacak.

Depremlerden etkilenen 11 şehirde yapılan hasar tespit çalışmalarına göre 680 bini konut, 170 bini iş yeri olmak üzere toplam 850 bin bağımsız bölüm ağır hasar alarak kullanılamaz hale geldi. Asrın afetinin ortalama maliyeti 104 milyar dolar olarak belirlendi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından halen bölgede yürütülen imar ve inşa çalışmaları kapsamında, 11 şehirdeki 930 şantiyede 110 bin 450 personel görev alıyor.

Bu kapsamda rezerv alanlarda 207 bin, şehir merkezlerinde 50 bin ve hafif çelikten 50 bin olmak üzere toplam 307 bin bağımsız bölümün büyük kısmının ihalesi yapıldı. İhalesi tamamlanan konut ve köy evlerinin inşa süreci hızla devam ediyor.

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) hak sahipliği belirleme çalışmalarına devam ediyor. Bugüne kadar AFAD tarafından 390 bin konut, 40 bin iş yeri ve 11 bin 500 ahır olmak üzere toplam 441 bin 500 bağımsız bölüm için hak sahipliği tespiti yapıldı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca şubatın ilk 10 günü içerisinde 45 bin 901 konutun kura çekimleri gerçekleştirilecek. Mart ayının ortasına kadar da diğer konut kuralarının daha çekiminin yapılmasıyla afet bölgesinde 2 ay içerisinde toplam 75 bin 364 konutun kuraları tamamlanmış olacak. Böylece yıl sonuna kadar 200 bin evin teslimi yapılacak.

Kura çekimleri gerçekleştirilecek deprem konutlarının illere göre dağılımı şu şekilde:

“Adana 2 bin 408, Adıyaman 6 bin 1, Diyarbakır 4 bin 500, Elazığ 2 bin 736, Gaziantep 15 bin 160, Hatay 10 bin 418, Kahramanmaraş 19 bin 501, Kilis 2 bin 11, Malatya 6 bin 672, Osmaniye 3 bin 638, Şanlıurfa 2 bin 319.”

Rezerv alanlarda ve şehir merkezlerinde yapımı biten konut, köy evleri ve iş yerleri her ay ortalama 15-20 bin olmak üzere hak sahipliği belirlenerek teslim edilecek.

Ayrıca depremin etkilediği 11 şehre yapılacak içme suyu, atık su, kanalizasyon, arıtma tesisi gibi altyapı projeleri için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından İLBANK aracılığıyla yerel yönetimlere 56 milyar lira hibe desteği sağlanacak. Projelendirme çalışmalarının ardından altyapı çalışmaları da hızla başlayacak.

Kaynak: AA

Yerinde Dönüşüm Projesine 255 Bin Başvuru Yapıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 6 Şubat 2023 tarihli depremlerin ardından Yerinde Dönüşüm projesine yapılan başvuruların 255 bine ulaştığını açıkladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Gaziantep’te Deprem Konutları Kura ve Anahtar Teslim Töreni’ne video konferans yöntemiyle katıldı.

Deprem hemen ardından İslahiye bölgesinin ziyaret noktası olduğunu belirten Erdoğan, “Afet bölgesini hep gündemimizde tuttuk.” dedi.

Deprem bölgesinin imarı ve ihyası için çalışmalarını aralıksız sürdürdüklerini aktaran Erdoğan, acil yıkılacak 6 bin 114 binanın tamamını kaldırdıklarını 11 bin 554’ünün enkaz kaldırma işlemlerinin bittiğini ifade etti. Erdoğan, “Gaziantep’e toplamda 4,8 milyar liralık kaynak aktardık. Çadır sayısı 54 bin 554’tür, 20 yerde kurulan 8660 konteynerde 26 bin kişi kalıyor.” dedi.

Konut kuralarını gündemine alan Erdoğan, şunları söyledi:

“Gaziantep’te 17 bin 425 konut, 839 ahır olmak 19 bin 927 hak sahibi bulunuyor. Bugün 10 bin 698 konutumuzun kurasını çekiyoruz. Yeni evlerinin hayırlı, huzurlu olmasını diliyorum. 14 bin konutumuzun yapımı da hızla sürüyor. En son vatandaşımız da evine kavuşana kadar bize dinlenmek yok. Türkiye asrın birlikteliğini sergileyerek asrın felaketini sarıyor. 

Hasarın ve faturanın büyüklüğü karşısında asla yılgınlığa kapılmadık. Yatırımlarımızın aksamasına müsaade etmedik. Eksiklerimiz olmuştur, gecikmeler yaşanmış olabilir. Deprem bölgesinde ne kadar samimi çalıştığımıza 85 milyon şahittir. Farklı proje ve çalışmalarla bu çalışmaları hızlandırmanın gayretindeyiz. Yerinde dönüşüm için başvurular 255 bini aştı, Gaziantep’te bu sayı 1068’dir.

Depremden etkilenen şehirlerimizin meydanlarını, ana caddelerini de biz yapıyoruz. Altyapı projeleri için İlbank aracılığıyla deprem bölgesindeki içme suyu, atık su, kanalizasyon, arıtma tesisi gibi altyapı projeleri için yerel yönetimlere 56 milyar liralık hibe desteği sağlıyoruz. Yazın altyapı çalışmalarına başlayacağız. Büyük bir gayret ve özveri ile çalışarak deprem bölgemizi en kısa sürede ayağa kaldıracağız. Türkiye kerim vasfıyla çok güçlü bir devlettir.”

İstanbul’da Ocak Ayında 4,3 Milyar Dolarlık İhracat Yapıldı

Ticaret Bakanlığı tarafından açıklanan verilere göre, İstanbul’dan Ocak ayında 4,3 milyar dolarlık ihracat yapıldı.

Ticaret Bakanlığı, kesintisiz büyüyen ekonomiye katkı kapsamında çalışmalarını sürdürüyor. Bakanlık tarafından açıklanan bu yılın ilk ayında geçen yılın aynı ayına göre faaliyet illeri bazında ihracatta; İstanbul yüzde 0,3 azalışa rağmen toplam 4 milyar 330 milyon dolarla birinci oldu.

Kocaeli yüzde 5,7 artış ve 2 milyar 504 milyon dolarla ikinci, İzmir yüzde 1,3 artış ve 1 milyar 851 milyon dolarla üçüncü, Bursa yüzde 0,4 artış ve 1 milyar 275 milyon dolarla dördüncü, Mersin ise yüzde 31,2 artış ve 891 milyon dolarla beşinci sırada yer aldı.

Ocakta geçen yılın aynı ayına göre faaliyet illeri bazında ihracatta; Mersin’in 212 milyon dolarla en fazla artış sağlayan il olduğu belirlenirken, Kocaeli 135 milyon dolarla ikinci sırada yer aldı. En fazla artış sağlayan iller sıralamasında, Hatay 125 milyon dolarla üçüncü, Yalova 89 milyon dolarla dördüncü, Çorum 67 milyon dolarla beşinci oldu.

Ticaret Bakanlığının 2024 yılı başında üretim yerleri dikkate alınarak hesaplanan faaliyet illerine göre ihracat istatistikleri, yıllık bazda 2022 ve 2023 yıllarını kapsayacak şekilde karşılaştırmalı açıklandı. Söz konusu istatistiklerin il bazlı/bölgesel politikaların veriye dayalı olarak belirlenmesine önemli katkılar sağlamasının hedeflendiği vurgulanan açıklamada, “Ticaret Bakanlığı olarak ihracatçımız, sanayicimiz, üreticilerimiz ve iş insanlarımızla birlikte istişare halinde belirlenen yol haritalarımızı uygulayarak her ilimizin refah düzeyini artırarak Türkiye ekonomimize en üst seviyede katkı vermesi için çalışmalarımıza devam edilecektir.” ifadesi kullanıldı.

Siltaş Yapı, Yılın İlk Kampanyasını Başlattı

Siltaş Yapı, İstanbulun Pendik ve Sancaktepe ilçelerinde yükselen konut projeleri için kampanya başlattı.

Modern mimari teknikler ve trendler ışığında kent ihtiyaçlarını yeniden yorumlayarak hayatı kolaylaştıran, özgün yapılar inşa eden Siltaş Yapı; Siltaş Panorama, Siltaş Comfort, Siltaş Korupark ve Siltaş Premium projelerinde ayrıcalıklı fırsatlar ve uygun ödeme koşulları sunan yeni bir kampanya başlattı. Yeni yılda, yeni bir ev sahibi olmak veya yatırım yapmak isteyenler için cazip bir kampanya oluşturduklarını belirten Siltaş Yapı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Özdemir, her projenin merkezi konumu, sosyal donatıları, mimarisiyle bir evden çok yaşam merkezi konseptine sahip olduğunu vurguladı.

Uygun Ödeme Koşulları ve İndirimli Fiyatlarla Ev Sahibi Olma İmkânı

2024 yılının ilk kampanyası hakkında detaylı bilgi veren Murat Özdemir, şunları söyledi: “Kampanyaya dahil olan projelerimiz arasında yer alan Siltaş Panorama, Siltaş Korupark ve Siltaş Premium Anadolu Yakası’nın yıldızı yükselen lokasyonlarından Pendik’te, Siltaş Comfort ise Sancaktepe’de yer alıyor. Tüm projelerimizin ortak özelliği ise kara, hava ve deniz yolunun kesişim noktasında, merkezi lokasyonlarda konumlanıyor olması. Üstelik projelerimizde yeşil alana ve sosyal donatılara geniş yer ayırıyoruz. LifeX konseptimiz ile kapalı yüzme havuzu, sauna, fitness merkezi, spor sahası, spor salonu, misafir suiti, çocuk oyun odası, kapalı otopark, 7/24 güvenlik ve kamera gözetimi, e-şarj altyapısı, yerden ısıtma sistemi altyapısı dahil olmak üzere sofistike ve üst düzey olanakları bir arada sunuyoruz. İster oturum, ister yatırım için projelerimizden konut sahibi olmak isteyenleri yeni yılın ilk kampanyasını değerlendirmek üzere satış ofislerimize bekliyoruz” şeklinde konuştu.

Kampanyadaki Projeler

Siltaş Panorama: Pendik’te denize ve yeşile komşu bir lokasyonda konumlanan proje, 175 bin metrekarelik inşaat alanında 7 ve 11 katlı 13 bloktan oluşuyor. Çeşitli büyüklük ve özellikte 650 konut ve 24 ticari ünitenin bulunduğu projede; 2+1, 3+1, 4+1 ve 5+1, balkonlu, teraslı, bahçeli ve adalar manzaralı daireler yer alıyor. Yüzde 10 indirim sağlanan projede, 24 ay taksit ve hemen tapu fırsatı da sunuluyor.

Siltaş Comfort: İstanbul’un en hızlı değer kazanan bölgelerinden Sancaktepe’de konumlanıyor. 35 bin metrekarelik inşaat alanında yükselen proje; 100 dairelik 12 katlı 2 blok, 3 katlı 2 showroom ve tek katlı ticari alanlardan oluşuyor. Aile merkezli bir yaklaşımla tasarlanan proje, 2+1 ve 3+1 daire tipleriyle konforlu bir yaşam vadediyor. Projede kampanya kapsamında yüzde 10 indirim ve vade farksız 24 ay taksit ile hemen tapu fırsatı sunuluyor.

Siltaş Korupark: Pendik’te şehrin oksijen deposu Aydos Ormanı’na birkaç dakika mesafede konumlanıyor. 35 bin metrekarelik inşaat alanında yükselen proje, 114 daire ve 9 villadan oluşuyor. Projede doğayla kusursuz uyum sağlayan benzersiz bir tasarıma sahip 3,5+1, 4,5+1 daireler ile 5+1 villa seçenekleri bulunuyor. Kampanya kapsamında projede yüzde 10 indirim ve vade farksız 12 ay taksit uygulanıyor.

Siltaş Premium: Pendik Yenişehir’de farklı ulaşım alternatiflerinin kesişim noktasında ve doğanın yanı başında yükselen proje; 60 bin metrekarelik inşaat alanında, 6 blokta 342 konut ve 12 ticari üniteden oluşuyor. Proje; 2+1, 3+1 ve 4+1 daire seçenekleri ile farklı genişlikte, ferah ve şık yaşam alanları sunuyor. Projede yüzde 10 indirim ve vade farksız 24 ay taksit imkânı sağlanıyor.