Egesa Elektrik İnşaat Enerji Üretim AŞ’nin, “Sivaslı-1 Depolamalı Güneş Enerji Santrali (DGES)” projesi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına (ÇŞB) sunulan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Başvuru Dosyası incelenerek ÇED süreci başlatıldı.
Yatırımlar Dergisi’nin aldığı bilgiye göre, PPM Kirlilik Önleme ve Yönetimi Ltd. Şti. tarafından hazırlanan ÇED Başvuru Dosyasında bedeli 396.000.000 TL olan proje Uşak Sivaslı’da gerçekleştirilecek.
Proje kapsamında 30 MWm/30 MWe gücünde GES ve 30 MWh/30 MWe depolama alanına sahip Elektrik Depolama Tesisi kurulacak. Projede 545 Wp gücünde 55.046 adet güneş paneli ve 150 adet 200 KW güçte evirici (inverter) kullanılacak.
Proje ile 60.000.000 kWh/yıl elektrik üretimi yapılması planlanıyor.
ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman, Kaleiçi’ndeki tescilli yapıların ruhsatlandırılmasında yaşanan çıkmazlara dikkat çekerek, farklı kurumların ortak çözümler geliştirmesi çağrısında bulundu.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Nisan Ayı Olağan Meclis Toplantısı, ATSO Meclis Salonu’nda Meclis Başkanı Ahmet Öztürk’ün açılış konuşmasıyla başladı. Toplantıda ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Hacısüleyman, kent ve ülke ekonomisine yönelik önemli değerlendirmelerde bulundu.
Kaleiçi’nde tarihi yapılar ruhsat engeline takılıyor
2007 yılında çıkarılan “Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik” doğrultusunda, Avrupa Birliği’ne uyum çerçevesinde turizm işletmelerine bazı yükümlülükler getirildi. Ancak, Kaleiçi gibi tarihi bölgelerdeki tescilli yapılarda bu yükümlülüklerin yerine getirilmesi, koruma kurullarının mevzuatları nedeniyle mümkün olmuyor.
“Ortak çözüm şart” çağrısı
Başkan Hacısüleyman, bu durumun hem yatırımcıyı, hem de işletmeciyi zora soktuğunu belirterek, “Bu yönetmelik gereği otel odalarının dışarıya açılan kapılarının en az 30 dakika yangına dayanıklı olması gerekiyor. Biz de Oda olarak, ilgili belediyelerin ruhsat birimleri, koruma kurulu temsilcileri ve itfaiye yetkilileriyle bir araya geldik. Ancak her kurum kendi mevzuatına göre hareket ettiğinde ortak bir çözüm üretilemiyor. Bu yüzden bugün buradan çağrıda bulunuyorum, lütfen bu üç önemli kurumun ve bağlı oldukları bakanlıkların uzmanları bir araya gelerek, özellikle Kaleiçi gibi tarihi bölgelerde faaliyet gösteren işletmelerin sürdürülebilirliğini sağlayacak bir çözüm geliştirsin” dedi. Başkan Hacısüleyman, sadece turizm sektörü için değil, Antalya’nın kültürel mirası için de çözüm üretilmesinin gerektiğine dikkat çekti.
Turizm sektörü kırılgan yapısıyla tehdit altında
Hacısüleyman, turizm sektörünün kırılgan yapısına da değinerek, “Turizm, pamuk ipliğine bağlı bir sektör. Dünya üzerindeki herhangi bir olumsuz olay, bir uçak kazası, bir kişisel hak ihlali, hatta sadece bir sosyal medya haberi sektörü derinden etkileyebiliyor” diye konuştu.
İmaj, hukuk ve demokrasi: Turizmin görünmeyen gücü
Başkan Hacısüleyman, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ticaret savaşlarının yalnızca mal ihracatını değil, aynı zamanda turist sayısını da olumsuz etkilediğini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü; “Amerika Birleşik Devletleri’nin yaşadığı ticaret savaşları sadece mal ihracatını değil, ülkeye gelen turist sayısını da olumsuz etkiledi. Bir ülkenin imajı, hukuku, demokratik değerleri turizm verilerine doğrudan yansıyor. Bizde de Ocak ayından bu yana geçtiğimiz yıla kıyasla yüzde 6 oranında daha az turist ağırlamışız. Bu oran, 150-160 bin kişilik bir kayba işaret ediyor. Korkulacak bir seviye değil, bu kaybı toparlayabiliriz. Özellikle Rusya-Ukrayna arasında kalıcı bir ateşkes sağlanırsa çok daha yüksek rakamlara ulaşabiliriz.”
Kartalkaya’da 78 kişinin hayatını kaybettiği otel yangınının ardından başlatılan denetimlerde, Antalya’daki bin 600 basit konaklama işletmesinin büyük kısmında yangına dayanıklı kapı olmadığı belirlendi. Antalya Otelciler Pansiyoncular Odası Başkanı Özcan Sucu, “Bu işletmelerin yüzde 90’ında kapı eksikliği var. Kapı üretimi yetersiz, süre yok, bazı yerlerde fiziki engel var. Yangına dayanıklı kapı fiyatları iki katına çıktı geçen yıl 15 bin lira olan kapı bugün 25-30 bin lira .Turizm sezonunun bitimine kadar süre talep ediyoruz” dedi.
Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’de çıkan ve 78 kişinin hayatını kaybettiği yangının ardından, Türkiye genelinde başlatılan denetimlerle konaklama tesislerindeki yangın güvenliği uygulamaları mercek altına alındı. Bu kapsamda Antalya’da da başlatılan denetimlerde, çok sayıda otel ve pansiyonda ‘yangına 30 dakika dayanıklı kapı’ bulunmadığı tespit edildi. Antalya Otelciler Pansiyoncular Odası Başkanı Özcan Sucu, mevcut şartlarda bu kapıların kısa sürede temin edilemeyeceğini belirterek, çözüm için sezon sonuna kadar süre verilmesini istedi.
İki ayrı sistem, binlerce işletme
Sucu, Antalya’da turizm konaklama sistemi içerisinde iki ayrı yapı olduğunu belirterek, “Biri 2021 yılında çıkan basit konaklama turizm işletmeleri, diğeri ise Turizm Bakanlığı’na bağlı işletme belgeli oteller. Kaş’tan Gazipaşa’ya kadar uzanan sahil hattı boyunca yaklaşık 1600 basit konaklama işletmesi, 1300 kadar da turizm işletme belgeli tesis var” dedi.
“Yüzde 90’ında yangına dayanıklı kapı bulunmuyor”
Denetimlerde ortaya çıkan eksikliklerin yeni olmadığını, ancak daha önce ruhsat süreçlerinde gündeme gelmediğini belirten Sucu,”2007’de güncellenen İtfaiye Yönetmeliği’ne göre, bu kapılar istenmesi gerekiyordu. Ancak 2014 sonuna kadar alınan itfaiye raporlarında bin 600 basit konaklama ve bin 300 turizm işletme belgeli işletmenin yüzde 90’ında yangına dayanıklı kapı yok. Bu eksiklik ya görünmemiş ya da o zamanki mevzuata göre uygun bulunmuş” ifadelerini kullandı.
“Bu kapı meselesi ilk kez karşımıza çıktı”
Başkan Sucu, sektör temsilcilerinin bu durumdan uzun süre haberdar olmadığını belirterek, “Biz de bilmiyorduk. Yani ben de bir oda başkanıyım veya bizim üyelerimiz de. Bizim karşımıza hiç böyle bir şey çıkmadı şu ana kadar. Çünkü neden? İnsanlar iş yerini açarken önce mevcut ilçe belediyesine başvuruyor. İlçe belediyesinden ruhsat almasına yönelik denetimler yapılıyor ve itfaiye raporu alınarak ruhsatını alıyor. O zamanki mevzuata göre itfaiye raporu ve belediye ruhsatı verilmiş” dedi.
Kartalkaya’daki yangının ardından Antalya’da valilik, kaymakamlıklar ve itfaiye üzerinden eş zamanlı denetimlerin başladığını ifade eden Sucu, “İtfaiye ekipleri işletmelere giderek, yangın merdiveni, kapı, sensör gibi unsurları kontrol etti. Eksikleri olan işletmeler için raporlar hazırlandı ve ilçe belediyelerine gönderildi” dedi.
Muratpaşa’da uygulama başladı
Özcan Sucu, ilk uygulamanın Muratpaşa Belediyesi’nde başladığını belirtti. Sucu, “İtfaiyenin eksikleri tespit etmesi sonrası, rapor ilçe belediyesine gönderildi. Belediye de ruhsat birimi üzerinden işletmelere tebligat yaptı. Eksiklerinizi çözün, bu süreçte ticari faaliyetinizi pasife alıyoruz denildi. Çünkü belediyenin mevzuatına göre konaklamaya devam edilmemesi gerekiyor” diye konuştu.
Sucu, sürecin devamını ise şöyle anlattı: “Bu tebligata istinaden belediye, Turizm Bakanlığı, Turizm İl Müdürlüğü’ne de gelen tebligatların cevabını bildirdi. İşletmelere bildirdik diye oraya bilgi gönderdi. Burada şöyle bir sorun ortaya çıktı. Pasif olan işletmelerin o sürede işletmesini çözemediği için ruhsatı iptal edildi, mühürlendi. Belediye ruhsatı iptal etmedi. Mühürleme yapıldı. Ama pasif yazısına istinaden Turizm Müdürlüğü tarafından o işletmelerin bakanlık ruhsatı iptal edilmiş oldu. Böyle bir sorun çıktı. Biz de belediye ile hukukçularla görüşmemize istinaden de yürütmeyi durdurma kararı aldırdık.”
“Kapı üretilmiyor, tedariği yok”
Yangına dayanıklı kapıların temininde ciddi sıkıntı yaşandığını vurgulayan Sucu, “Bu kapıları üretebilen firma sayısı çok az. Antalya’da üretim yapan yok. Konya, Kayseri gibi şehirlerdeki sınırlı sayıda üretici ise taleplere yetişemiyor” dedi.
Kapı fiyatlarının da iki katına çıktığını ifade eden Sucu, “Geçen yıl 15 bin liraydı, şu an 25-30 bin lira. Özel üretim yapılamıyor, sektör kilitlenmiş durumda” şeklinde konuştu.
Sit alanlarında yasal engeller
Kapı değişimi yapmak isteyen bazı işletmelerin ise kültürel ve mevzuat engellerle karşılaştığını belirten Sucu, “Kaleiçi, Side, Adrasan gibi yerlerdeki otellerin büyük kısmı ahşap ve sit alanı. Bu binalarda Anıtlar Kurulu izni olmadan değişiklik yapılamıyor. Zaten çoğu yerde çatıdan merdivenine kadar her yer ahşap. Bu nedenle bu tür yapılar için ayrı bir düzenleme gerekiyor” ifadelerini kullandı.
182 işletme yargıya başvurdu
Sucu, Antalya’da şu ana kadar 182 işletmenin bu süreçten doğrudan etkilendiğini ve bazılarının yargıya başvurduğunu belirtti. Sucu, “Mahkemeler, belediyeler ve Anıtlar Kurulu’ndan görüş alarak karar verecek. 30-45 günlük süreçlerde yazışmalar sürüyor. Bakanlık bu sürece müdahil olursa sorun kendiliğinden çözülür. Ortada açık bir mağduriyet var” dedi.
Sezon bitimine kadar süre talebi
Antalya Otelciler Pansiyoncular Odası Başkanı Özcan Sucu, sürecin çözümü için net bir talepte bulundu: “Bu sezon içinde işletmelere, ‘sorumluluk sizdedir’ denilerek süre verilmeli. Sezon sonunda herkes kapılarını değiştirir. Küçük otel, büyük otel fark etmeden herkes bu kurala uymalı. Ama şimdi elimiz kolumuz bağlı. Zaman yok, üretici yok, sit alanında müdahale edilemiyor.”
Sucu, turizm sezonunun ortasında uygulamaya giren bu sürecin şehir ekonomisini tehdit ettiğini de şu şekilde vurguladı: “1600 işletme 40 bin yatak kapasitesi demek. Bu oteller vergi veriyor, TGA’ya katkı payı ödüyor, şehir ekonomisini ayakta tutuyor. Gelen turist sabah kahvaltısını otelde yapıp sonra restorana, berbere, manava, kafeye gidiyor. Aslında biz lokomotif bir alanda kilit vurmuş oluyoruz şu an, turizm gelirlerini etkiliyor. Şehir içi otelciliğinde şu an günden güne sayı atmaya başladı ama insanlar korkuyor.”
RGüzel Group, Antalya’da 730 konut, markalı 104 rezidans daire, 1 ofis bloğu, 300 yataklı 5 yıldızlı otel ve alışveriş merkezine sahip karma yaşam projesi LUVIYA Antalya’nın inşaatına başladı. Toplam 500 milyon dolarlık yatırımla gerçekleşecek projede, anahtar teslimleri Aralık 2028’de başlayacak.
Gayrimenkul geliştirme, turizm, iklimlendirme ve enerji sektörlerinde faaliyet gösteren RGüzel Group, Antalya’da karma yaşam LUVIYA projesine başladı. Antalya’nın en hareketli aksı Aspendos bulvarında konumlanan ve içerisinde 730 konut, markalı 104 rezidans daire, 1 ofis bloğu, 300 yataklı 5 yıldızlı otel, kiralanabilir 175 mağaza ve alışveriş merkezini barındıran karma yaşam projesi 500 milyon dolarlık yatırımla gerçekleştirilecek. Projenin lansman toplantısında konuşan RGüzel Group Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Güzel, Antalya’nın, Türkiye’nin dünyaya açılan ve en hızlı gelişen şehirleri arasında öne çıktığını söyledi.
“Yaşam kenti oluşturuyoruz”
Şehrin popülasyonu yükselirken, nüfusun beklenti ve ihtiyaçlarının da trendlere göre yeniden şekillendiğine işaret eden Güzel, Antalya’da inşaatına başladıkları LUVIYA karma yaşam projesiyle, Antalya’nın geleceğe dönük ihtiyaçlarına da yanıt vermek istediklerini söyledi. Güzel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yaşam, alışveriş, iş ve eğlenceyi bir araya getiren planlı, estetik ve çağın tüm ihtiyaçlarını tek bir noktada toplayan bir kent yaşamı oluşturuyoruz. LUViYA, konutları, ofis bloğu, oteli ve marka karmasına sahip AVM’siyle şehrin en prestijli ve hareketli yaşam merkezi olacak. LUViYA’nın 730 adetten oluşan konutları, 52 bin metrekarelik peyzajı ve 5 bin 350 metrekare suyla donatılmış bir açıklığı çevreliyor. Projemiz, aynı zamanda ofis bloğu ve oteliyle de iş yaşamında ve turizmde öne çıkacak. Burası, sadece Türkiye’nin değil dünyanın birçok noktasından insanın da temas ettiği bir merkez olacak. Burada gece gündüz yaşayan, dinamik ve modern bir kent kültürü oluşacak.”
“Toplam 610 bin metrekare inşaat alanını yönetiyoruz”
Antalya’da devam eden tüm projeleriyle birlikte toplam 610 bin metrekare inşaat alanı yönettiklerini söyleyen Güzel, “Projelerimizle modern bir kent yaşamının tüm gereksinimlerini inşa ederken, doğal afetlere, yangınlara, çevre ve trafik etkilerine de öncelik vererek çalışmalar yapıyoruz. LUVIYA Antalya projemizde de deprem ve yangın yönetmeliklerinin ötesinde radye jeneral temel, C40 sınıfı beton ve B420c sınıfı çelik ile s235 sınıfı yapısal çelik kullanıyoruz. Yangın senaryolarına karşın otomatik alarm ve söndürme sistemleriyle birlikte acil durumlara yönelik büyük araçların müdahalesini kolaylaştıracak tahliye noktaları tasarladık. Elektrik kesintilerine karşı jeneratörler ve yaklaşık iki günlük kapasiteli su depoları ilave ettik” diye konuştu.
Rezidansta fiyatlama 1.500 – 2.000 bin dolar daha yüksek olacak
Karma projede ofislerde kiralamaya henüz başlamadıklarını açıklayan Melda Koşar, markalı rezidanslarda ise farklı fiyat politikası uygulanacağını belirterek, “Burada fiyatlama bin 500 – 2 bin dolar daha yüksek olacak. Biz, öncelikle 730 konutu satışa çıkardık. Şu anda ofis bloğu ve markalı rezidanslar kiralama ya da satışa açılmadı” dedi. Toplantıda verilen bilgilere göre, 730 konutluk projede daireler 1+1’den 5+1’e kadar çeşitlilik gösteriyor. Bahçe katları ve teraslı daire seçeneklerinin de yer aldığı projenin yaklaşık %15’i 1+1 dairelerden oluşuyor. İnşa çalışmalarının devam ettiği projede anahtar teslimleri Aralık 2028’de gerçekleştirilecek.
Proje 1.500 kişiye istihdam sağlayacak
Antalya’nın Aspendos Bulvarı’ndaki projenin, çevre, trafik, deprem, yangın ve sürdürülebilirlik planlarının, nüfus artış senaryosuyla birlikte tasarlandığını açıklayan Rıdvan Güzel, “Tüm donatılarıyla hayata geçtiğinde yaklaşık 1.500 kişilik istihdam sağlayacak. Projenin mimarisinde İki Design Kurucusu Murat Kader, iç mimaride Gönye Tasarım, peyzaj projesinde ise On Tasarım’ın emeği var. Geoteknik ve deprem projelendirmelerinde Elba Group, yangın projesinde ise Knot yer alıyor.”
Daire fiyatları 11 milyon TL’den başlıyor
Melda Koşar, projede metrekare fiyatlarının 11 milyon TL’den (290 bin dolar) başladığını açıkladı. Yatırımcılar için lansmana özel ödeme planları olduğunu açıklayan Koşar, % 25 peşin, 48 ay vade veya %40 peşinat 60 ay vade seçenekleri, ayrıca kredi imkânlarıyla ödeme imkanları sunduklarını açıkladı.
Yeni turizm sezonuna rekor gelir ve rekor turist hedefiyle başlayan Türkiye’de özellikle SİT ve koruma altında bulunan tarihi binalarda yangına dayanıklı kapı bulunmadığı gerekçesiyle otel ruhsatlarının iptal edilmesi sorunu büyüyor.
Turizm sezonunun sıkıntılı başladığını belirten ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman, ‘’Çözüm otelleri mühürlemek değil. Devlet çözüm bulmalı’’ dedi. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Yusuf Hacısüleyman, Nisan ayı meclis toplantısında konuştu.
Turizm sektörünün pamuk ipliğine bağlı olduğunu vurgulayan Hacısüleyman, ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşlarının turizmi de etkilediğine dikkat çekerek şunları söyledi, ‘’Yeni sezonda Türkiye’ye gelen turist sayısı geçen yılına aynı dönemine göre yüzde 6 düşüş var. Bu rakamsal olarak korkulacak bir durum değil. Biz bunu toparlarız. Rusya-Ukrayna savaşı sona erip kalıcı barış sağlanırsa çabuk toparlayabiliriz.’’
Hacısüleyman, şunları kaydetti.
‘’AB’ye uyum çerçevesinde 2007 yılında Yangın Yönetmeliği değişikliği yapıldı. AB normlarına göre yapılan değişiklik sonucu, 2007 yılından sonra yapılan binalar yangın güvenliği yönetmeliğine göre yapıldı. Yönetmeli (Otellerde misafirlerin dışarıya açılan kapısı 30 dakika yangına dayanıklı olmalı) diyor. Ancak, tarihi Kaleiçi gibi Koruma Kurulu tarafından tescillendirilen tesislerde bu uygulama yapılamıyor. Buna mutlaka çözüm bulunmalı. Otellerin ruhsatları iptal ediliyor. Bu Türkiye ve Antalya turizminin sorunu. Otel ruhsat iptalleri sorunu çözülmeli. Devlet vatandaşına çözüm sunmalı. Çözüm otelleri mühürlemek değildir. Sanayicilerde de yangına dayanıklı kapı üretmek ve talebi karşılamak uzun süre alıyor. Bu konuda Valimizden yıl sonuna kadar süre istedik.”
6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılarak 72 kişiye mezar olan Adıyaman’daki Grand İsias Oteli’nin bulunduğu alan, Emlak Konut tarafından hayata geçirilen “Yeni Çarşı Projesi” kapsamına alındı.
Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından ihalesi yapılan ve Emlak Konut tarafından üstlenilen projenin birinci etabı yapılıyor.
Depremde Yıkılan Grand İsias Oteli’nin bulunduğu yerde de bu kapsamda çalışmalar yapılıyor.
Beraberinde 67 sektörü çalıştıran ekonomik çarkların dönmesinde en ön önemli payı alan İnşaat yapı bileşenlerinin bölgedeki en kapsamlı buluşması haline gelen Van İnşaat Yapı Dekorasyon ve Emlak Fuarı, yarın Van Expo Fuar ve Kongre Merkezinde 13. kez kapılarını açacak.
Van’ın inşaat sektöründeki potansiyelini ve büyüme fırsatlarını keşfetmek için düzenlenen13. İnşaat Yapı Dekorasyon ve Emlak Fuarı, yarın düzenlenecek olan törenle kapılarını açacak.
Van İnşaat Yapı ve Emlak Fuarı, bölgenin ilk ve tek yapı, inşaat, emlak endüstrisi etkinliği olarak kentin ve çevre illerin ayrıca komşu ülkelerinin gelişen yapı sektörünü bir araya getiriyor. Bu yılki fuar, yerel ve ulusal inşaat firmalarını, mühendisleri, mimarları ve malzeme tedarikçilerini bir araya getirerek, yeni projeleri tanıtmak, işbirlikleri kurmak ve sektördeki trendleri ve son yenilikleri keşfetmek için geniş bir ağ sunuyor.
Bölgede inşaat yapı sektörüne yön veren ve değer katan İpekyolu Expo Fuar A.Ş tarafından organize edilen bu önemli fuarın koordinatörü Yakup Karaer, fuarla ilgili bilgilendirmelerde bulundu.
Bu yıl 13. Kez kapılarını açacak Van İnşaat Yapı Fuarımız tüm inşaat yapı bileşenlerinin ve sektör paydaşlarının beklediği ve destek verdiği fuar durumunda olduğunu belirten Karaer, “Sektörde marka haline gelen firmalarımızın stant kurduğu ve yüzlerce çeşit markanın sergileneceği bu dev organizasyonumuzda bu yıl gerek yurtiçi ve gerekse yurtdışından profesyonel ziyaretçi beklenmektedir. Fuarımızda Van Ticaret ve Sanayi Odası öncülüğünde Irak ve İran’dan sektör temsilcilerinden oluşan heyetlerin ziyareti ile firmalarımıza uluslararası iş birliği bağlantıları kurma fırsatı sunulacaktır. Van İnşaat Mühendisleri Odası işbirliği ile düzenlenecek olan Van Yapı ve İnşaat Zirvesi ile düzenlenecek paneller ve sunumlar sayesinde sektördeki birçok yeni teknoloji hakkında bilgilendirmeler yapılacaktır. Ayrıca geleceğe yönelik stratejiler geliştirerek değerli bilgi ve deneyimler sunulacaktır. Doğa Peyzaj ve Botanik Mimarlık Firmamızın ana sponsorluğunu üstlendiği fuarımıza başta Van Ticaret ve Sanayi Odası, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Van İnşaat Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası, gibi kurumlar destek vermektedir. Özellikle İran Irak ekseninde iş bağlantıları için büyük önem arz eden fuarımıza bölgede faaliyet gösteren üretici ve tedarikçi birçok firmanın katılımı ve yine sektöre hizmet sunan personel, akademisyen mimar, mühendis, meslek grupları tarafından ziyaret etmesi beklenmektedir” dedi.
Fuar Koordinatörü Yakup Karaer, açıklamasının devamında, “İnşaat sektörü her geçen gün daha da gelişiyor ve yeniliklerle dolu bir geleceğe doğru ilerliyor. Bu dinamik sektördeki yenilikleri ve fırsatları keşfetmek, en son teknolojileri görmek ve sektör liderleriyle bir araya gelmek için tüm paydaşları ve ilgilileri 24-26 Nisan 2025 tarihlerinde İnşaat Fuarı’na katılmaya davet ediyoruz. Fuar açılış saatleri 10.00 kapanış saatleri 19.00 olacaktır” ifadelerine yer verdi.
Batman, önemli bir yatırım projesine daha ev sahipliği yapıyor. Hilton DoubleTree markasıyla hayata geçirilecek olan 5 yıldızlı otel projesi için Özgeylani İnşaat, Zekeriya Özcan, Mehmet Aslan ve Veysel Demir’in sahibi olduğu Demas İnşaat arasında iş birliği anlaşması imzalandı.
Batman’da ilk kez Hilton markasıyla inşa edilecek otel, sadece konaklama hizmeti sunmakla kalmayacak; bünyesinde alışveriş merkezi, rezidans, ofis ve iş yeri alanlarını da barındırarak çok yönlü bir yaşam kompleksi oluşturacak.
Proje tamamlandığında hem Batman ekonomisine hem de şehirdeki istihdama önemli katkılar sunması bekleniyor. Aynı zamanda bu proje, şehre uluslararası standartlarda turizm ve iş konforu kazandıracak.
İnşaatına kısa süre içinde başlanması planlanan kompleks, mimari tasarımı ve kapsamıyla bölgenin prestij projeleri arasında yerini alacak.
Sagist Group, Libya ’da 140 milyon dolarlık yatırımla yeni bir projeyi daha hayata geçirmeye hazırlanıyor. Group, Bingazi’de konumlanacak olan bu girişimde 400 lüks otel odası ve 12 bağımsız villa ile müşterilerine eşsiz bir tatil deneyimi sunacak.
Sagist Group, dünya çapında bir cazibe merkezi yatırımı için harekete geçti. Group, Libya’nın ikinci büyük şehri Bingazi kıyılarını bir dünya harikası haline getirecek bir projeye imza atıyor. Ortaklarıyla birlikte projeye start veren Sagist Group, bölgeye değer katacak, lüks ve konforun sınırlarını zorlayacak otel ve villa kompleksini hayata geçirmek için çalışmalarını hızlandırdı.
Projenin modern mimarinin zarafeti ile doğal güzelliklerin iç içe geçtiği, eşsiz bir tatil deneyimi sunmayı hedeflediğini belirten Sagist Group CEO’su Metin Durmaz, projenin 140 milyon dolarlık bir yatırım ile hayata geçirileceğini vurguladı. Projenin 3 yıl içinde tamamlanmasının hedeflendiğine de dikkat çeken Durmaz, “Bu dev yatırım, lüksü yeniden tanımlayacak. Tesiste, 400’ü aşkın lüks otel odası ve 12 bağımsız villa ile misafirlere unutulmaz bir deneyim sunmayı hedefliyoruz. Projenin Libya’nın kalkınma sürecine önemli bir katkı sağlayacağını da umuyoruz’ diye konuştu.
Yatırımcıların Odak Noktası Olacak
Görkemli proje, sadece lüks ve konfor arayanların değil, aynı zamanda Avrupalı yatırımcıların da ilgi odağı olacak. Libya’nın yeniden canlanma sürecine katkıda bulunacak olan bu yatırım, Sagist Group öncülüğünde ülkenin turizm ve ekonomik kalkınmasına önemli bir ivme kazandıracak.
Eşsiz Tatil Deneyimi Sunacak
Proje tamamlandığında misafirler, otel odalarından ve villalardan başlayarak, sosyal alanlara, lezzet duraklarına, eğlence mekanlarına ve doğa ile iç içe aktivite alanlarına kadar, her köşede özel olarak tasarlanmış deneyimlerle karşılaşacak. Deniz kenarındaki şık restoranlardan, huzur dolu barlara, serin sularıyla davetkar havuzlardan, doğal yaşamı keşfetme fırsatı sunan hayvan çiftliğine kadar her detay, konuklarına eşsiz bir tatil vaat ediyor.
Ahes Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş, iştiraki Sour Turizm A.Ş’nin otel projesine ilişkin bilgi verdi.
Kamuyu Aydınlatma Platformuna (KAP) yapılan açıklamada, ”Sermayesine yüzde 49 oranında ortaklığımızın bulunduğu iştirakimiz Sour Turizm A.Ş’nin portföyünde yer alan Antalya’nın Gazipaşa ilçesi 2312 ada 1 parselde yer alan otel projesi kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığına başvurulan turizm yatırım belgesi onaylanmıştır.” bilgisi verildi.
Kayseri’nin Develi ilçesinde yeni terminal binası yükseliyor. İlçedeki inşaat çalışmaları tüm hızıyla sürüyor. Detaylar haberimizde.
Kayseri Büyükşehir Belediyesi, Develi ilçesinin önemli ihtiyaçlarından biri olan yeni otobüs terminali inşaatını hızla sürdürüyor. Temeli atıldıktan sonra aralıksız bir şekilde devam eden çalışmalar, ilçenin giriş kapısı niteliğinde olacak terminalin Develi’nin gelişimine büyük katkı sağlamasını hedefliyor. Toplamda 6 bin metrekarelik bir alan üzerinde inşa edilen terminalde, bin metrekarelik kapalı alanda çeşitli yapılar yer alacak. Terminal binasında satış birimleri, idari ofisler, teknik odalar ve bekleme alanları bulunacak. Ayrıca, araç yıkama alanları ve şoför dinlenme odalarını içeren bir yapı ile güvenlik noktası ve nizamiye yapısının da yer alacağı proje, Develi’nin modern bir ulaşım altyapısına sahip olmasını sağlayacak.
Yapım süreciyle ilgili olarak, Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, projenin fiziki gerçekleşmesinin yüzde 40 seviyesine ulaşmış durumda olduğunu kaydetti. Başkan Büyükkılıç, Develi halkına verdiği sözü tutarak ilçeye önemli bir yatırımı hayata geçirdiklerini belirtti. Develi sakinleri de projeye olan desteklerini dile getirerek Başkan Büyükkılıç’a teşekkürlerini iletti.
Yeni otobüs terminalinin, hem ulaşımı kolaylaştıracak hem de Develi’nin büyümesine ve gelişmesine katkı sağlayacak bir yatırım olacağı ifade ediliyor.
Elazığ’da inşaat, mobilya ve emlak sektörleri 1-4 Mayıs 2025’te Ahmet Tevfik Ozan Fuar ve Kongre Merkezi’nde buluşuyor. Elazığ Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşecek fuar, yatırım fırsatları ve sektörel yenilikleri bir araya getirerek şehre ekonomik hareketlilik kazandıracak.
Elazığ’da Dev Fuar Başlıyor: İnşaat, Mobilya ve Emlak Sektörü 1-4 Mayıs’ta Buluşuyor
Elazığ Belediyesi, şehrin ekonomik ve ticari potansiyelini artırmaya yönelik önemli bir organizasyona daha imza atıyor. 1-4 Mayıs 2025 tarihleri arasında, Elazığ İnşaat Malzemeleri, Mobilya, Emlak, İş Makinaları ve Yapı Teknolojileri Fuarı kapılarını ziyaretçilere açıyor.
Elazığ’ın 2025 Yılındaki İlk Fuarı Ahmet Tevfik Ozan Fuar ve Kongre Merkezi’nde
Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları tarafından şehre kazandırılan Ahmet Tevfik Ozan Fuar ve Kongre Merkezi, bu önemli etkinliğe ev sahipliği yapacak. Daha önce Elazığ Tarım Fuarı, Kitap Fuarı ve Oto Show gibi başarılı organizasyonlara sahne olan merkez, bu kez yapı sektörünün önde gelen temsilcilerini bir araya getirecek.
İnşaat ve Emlak Sektörüne Canlılık Getirecek
Elazığ’da inşaat ve emlak sektörünün güçlü potansiyeline dikkat çekmeyi amaçlayan fuar, sektör temsilcileriyle birlikte vatandaşları da bir araya getirecek. Elazığ inşaat sektörü, emlak yatırımları ve mobilya trendleri gibi birçok konuda firmalar, ürün ve hizmetlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Yeni İş Fırsatları ve Yatırım Olanakları Ziyaretçileri Bekliyor
Geniş katılımlı olarak düzenlenecek fuar, hem firmalar için yeni iş bağlantıları kurma, hem de ziyaretçiler için sektördeki yenilikleri yakından tanıma fırsatı sunacak. Fuar, 1-4 Mayıs tarihleri arasında her gün 13.00 ile 22.00 saatleri arasında ziyaretçilere açık olacak.
Elazığ Belediyesi’nden Tüm Vatandaşlara Davet
Elazığ Belediyesi Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, inşaat, mobilya, emlak ve yapı teknolojileri alanında faaliyet gösteren tüm firmalar ile vatandaşlar fuara davet edildi. Şehirdeki ticari hayatın gelişimine büyük katkı sağlaması beklenen bu etkinlik, aynı zamanda Elazığ’ın tanıtımına da önemli ölçüde katkı sunacak.
TAV’dan Kamuoyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamaya göre, Kuveyt Uluslararası Havalimanı Terminal 2 işletme ve bakım hizmeti ihalesi iptal edildi. Şirket açıklamasında, ihalenin Kuveyt Sivil Havacılık İdaresi tarafından iptal edildiği belirtildi. TAV Havalimanları ihaleye 23 Haziran 2024 tarihinde teklif sunmuştu.
Kuveyt neden önemli?
TAV Havalimanları CEO’su Serkan Kaptan, Temmuz 2024’te yaptığı açıklamada, Kuveyt Havalimanı’nın inşaat sürecinde olduğunu, TAV Havalimanları’nın da havalimanını işletmek için teklif verenler arasında yer aldığını belirtmişti. Diğer iki firmanın Hindistan ve Güney Kore’den olduğunu bildiren Kaptan, bir Türk şirketi olarak havalimanının 10 yıllık işletmesini almak istediklerini ifade etmiş, tahminen önümüzdeki 2 ay içinde sonuçların belli olabileceğini, en geç üçüncü çeyrekte netleşeceğini söylemişti. Kaptan, bölgede önemli bir bağlantı noktası olması nedeniyle Kuveyt’i tercih ettiklerini vurgulamıştı.
ÇTSO, inşaat sektörü temsilcilerini 47. Yapı, İnşaat Malzemeleri ve Teknolojileri Fuarı’na götürdü. Sürdürülebilirlik ve dijital dönüşüm vurgulandı.
Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası (ÇTSO), inşaat sektöründe faaliyet gösteren üyelerini 47. Yapı, İnşaat Malzemeleri ve Teknolojileri Fuarı (Turkeybuild) organizasyonuna götürdü.
16 Nisan 2025’te İstanbul TÜYAP’ta gerçekleşen fuara ÇTSO Meclis Üyesi Ersin Vural başkanlığında sektör temsilcileri katıldı. Fuar kapsamında sürdürülebilir yapı malzemeleri, enerji verimliliği çözümleri ve dijital dönüşüm uygulamaları incelendi.
ÇTSO Meclis Üyesi Vural, “Üyelerimizin katılımlarıyla TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen 47. Yapı, İnşaat Malzemeleri ve Teknolojileri Fuarı ziyaretinde yeni ürünleri tanımak ve yeni ürünlerle ilgili bilgi almak, yeni iş ortaklarıyla tanışmak için çok verimli bir fuar gezisi olmuştur. Sektörümüzdeki gelişmeleri yerinde gözlemlemek, yenilikçi malzeme ve teknolojilerle birebir temas kurmak, hem rekabet gücümüzü hem de vizyonumuzu genişletiyor. Bu fuar, inşaat sektörünün geleceğine dair ipuçları sunan bir platform niteliğinde. Özellikle sürdürülebilir yapı malzemeleri, enerji verimliliği sağlayan çözümler ve dijital dönüşüm konularında önemli kazanımlar sağladık. Odamızın temel misyonlarından biri de üyelerimize yol gösterici olmak ve onları yeniliklerle buluşturmaktır. Fuar ziyaretleri, üyelerimizin sektörün mevcut dinamiklerini ve gelecekteki yönelimlerini doğru analiz etmelerine katkı sağlıyor. Fuara katılmamızı sağlayan Odamıza ve katılım gösteren sektör temsilcilerine teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.
2025 yılının ilk çeyreğinde, Türk müteahhitler yurt dışında toplam 14 projeye imza atarken, bu projelerin toplam değeri 560 milyon dolara ulaştı. Böylece Türkiye, uluslararası inşaat gelirlerinden en fazla pay alan ilk 10 ülke arasında yer almayı başardı.
Uluslararası inşaat piyasasında rekabet kızışırken, Türk müteahhitler 2025 yılına güçlü bir başlangıç yaparak dikkatleri üzerine çekti. Yurt dışında üstlenilen projelerin toplam değeri yılın ilk çeyreğinde 560 milyon dolara ulaşırken, Türkiye, küresel müteahhitlik gelirlerinden aldığı payla en başarılı ilk 10 ülke arasına adını yazdırdı. Bu başarı, sektörün uluslararası alandaki etkinliğini ve rekabet gücünü bir kez daha gözler önüne serdi.
Ticaret Bakanlığı’nın detaylı verileri, Türk müteahhitlik sektörünün 1972’den bu yana tam 137 farklı ülkede, toplam değeri 535,3 milyar doları aşan 12 bin 505 projeyi başarıyla hayata geçirdiğini gösteriyor. Bu devasa portföyde, Rusya Federasyonu, Türk müteahhitlerinin en çok tercih ettiği ve en büyük hacimli projelere imza attığı ülke olarak zirvedeki yerini koruyor. Rusya’yı sırasıyla Türkmenistan ve Irak takip ediyor.
2025’e güçlü başlangıç
2025 yılının ilk üç ayında Türk müteahhitlerin yurt dışında kazandığı 560 milyon dolarlık yeni iş hacmi, sektörün dinamizmini ve uluslararası piyasadaki etkinliğini açıkça ortaya koyuyor. Bu performansla Türkiye, yıllık bazda elde ettiği uluslararası müteahhitlik gelirleriyle, alanında en başarılı ilk 10 ülke arasına girmeyi başardı.
Sektörün yurt dışındaki proje yelpazesi incelendiğinde, 2020 yılında 17,2 milyar dolarlık 386 proje hayata geçirilirken, 2021’de bu rakamlar adeta bir sıçrama yaparak 31,7 milyar dolarlık 457 projeye ulaştı. 2021’deki bu proje bedeli, Türk müteahhitlik sektörünün yurt dışında tek bir yılda elde ettiği en yüksek değer olarak kayıtlara geçti. Takip eden yıllarda dalgalanmalar yaşansa da, sektörün genel performansı güçlü seyrini sürdürdü.
Proje büyüklüğü artıyor
Türk müteahhitlerin üstlendiği işlerin ortalama proje bedeli de dikkat çekici bir gelişim gösteriyor. 2015 yılında 83,8 milyon dolar olan ortalama proje değeri, 2021’de 69,5 milyon dolara gerilese de, sonraki yıllarda yeniden yükselişe geçti. 2024 yılı, 85,1 milyon dolarlık ortalama proje bedeliyle rekor seviyeye ulaştı. 2025’in ilk çeyreğinde ise bu ortalama değer 40 milyon dolar civarında seyrediyor.
Türk müteahhitlik sektörünün bugüne kadar üstlendiği 535,3 milyar dolarlık projenin bölgesel dağılımı incelendiğinde, Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) açık ara lider konumda bulunuyor. Toplam proje değerinin yüzde 43,7’si, yani 233,7 milyar dolarlık kısmı BDT ülkelerinde gerçekleştirildi. Orta Doğu yüzde 25,4’lük payla ikinci, Afrika ise yüzde 18,1’lik payla üçüncü sırada yer alıyor. Avrupa ve Asya Pasifik de önemli proje hacimlerine sahip bölgeler arasında.
Ülke bazında lider Rusya
Üstlenilen projelerin ülke bazındaki dağılımında ise Rusya, 103 milyar dolarlık proje hacmiyle ilk sıradaki yerini sağlamlaştırıyor. Rusya’yı 54 milyar dolarla Türkmenistan ve 35,3 milyar dolarla Irak izliyor. Suudi Arabistan ve Libya da önemli proje hacimlerine sahip diğer ülkeler arasında yer alıyor.
En çok hangi alanlarda proje üstlenildi?
Türk müteahhitlerin yurt dışında bugüne kadar en çok proje üstlendiği alanlar incelendiğinde, yüzde 13,9’luk payla kara yolu, tünel ve köprü inşaatları ilk sırada yer alıyor. Konut inşaatı yüzde 13,4 ile ikinci, enerji santralleri yüzde 8,4 ile üçüncü sırada geliyor. Demir yolu ve ticaret merkezi projeleri de önemli paya sahip diğer alanlar arasında.
Türkiye konut sektörünün önde gelen sivil toplum kuruluşu Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER), 16 Nisan’da gerçekleştirdiği Genel Kurul Toplantısı’nda yeni başkanını seçti. DAP Holding Yönetim Kurulu Başkan Ziya Yılmaz, Ramadan Kumova’dan görevi devralarak KONUTDER’in yeni dönem başkanı olarak göreve başladı.
KONUTDER’deki yeni döneme ilişkin konuşan Ramadan Kumova, “KONUTDER olarak bugüne değin, konut ihtiyacının belirlenmesine yönelik kapsamlı rapor ve araştırmalar ile konuta erişimi kolaylaştıracak modeller gibi birçok başlıkta çözüm odaklı çalışmalar ortaya koyduk. Yeni yönetim bu başarıları daha da ileriye taşıyacaktır.” dedi.
Genel Kurul’da oy birliği ile başkanlığa seçilen Ziya Yılmaz ise şunları söyledi:
“KONUTDER, bugüne kadar sektörümüzün nabzını tutan, kamuoyunu doğru bilgilerle yönlendiren ve karar vericilere yol gösteren çalışmalara imza atmış önemli bir kuruluş. Bu başarıda emeği geçen başta Sayın Ramadan Kumova olmak üzere tüm önceki dönem başkanlarımıza ve yönetim kurulu üyelerimize teşekkür ediyorum. Biz de yeni yönetim olarak bu değerli mirası daha da ileriye taşımak için yola çıktık.
Yeni dönemde de İstanbul’un gelecek 10 yıllık konut ihtiyacını analiz eden, konut ihtiyacının sosyolojik boyutlarını ele alan ve sektörün nabzını tutan çalışmalarımıza devam etmekle kalmayıp, bu çalışmaların kapsamını genişleten yeni araştırmalarla zenginleştireceğiz. KONUTDER’in bu alandaki bilimsel ve analitik kapasitesini daha da güçlendirip sektöre katkı sağlamayı sürdüreceğiz. Aynı zamanda konuta erişimi artıracak finansman modelleri, deprem güvenliğini öne alan nitelikli konut arzının artırılmasına yönelik çalışmalar, yapı tasarruf sistemleri, kentsel dönüşüm ve sürdürülebilir şehirleşme gibi kritik başlıklarda da politika geliştiren ve çözüm üreten bir aktör olmaya devam edeceğiz.”
Yeni yönetim döneminde KONUTDER, derneğin stratejik araştırma gücünü ve kamuoyundaki etkinliğini artırarak, Türkiye’de nitelikli konut üretiminin sürdürülebilir şekilde büyümesine katkı sağlamayı hedefliyor.
Güler Yatırım Holding bünyesindeki ASY Yenilenebilir Enerji, sürdürülebilir enerji üretimi için güneş enerjisi yatırımlarına hız verdi. Bu kapsamda Astronergy Türkiye yerli üretim güneş paneli anlaşması yaparak güneş enerjisi santrallerinde Astronergy’nin yerli üretim yüksek verimli N-Type TOPCon 4.0 güneş panellerini kullanacak.
Finans, enerji ve sağlık sektörlerinde önemli yatırımları bulunan Güler Yatırım Holding’in enerji alanındaki şirketlerinden ASY Yenilenebilir Enerji Üretim A.Ş., güneş paneli tedarikinde yeni bir anlaşmaya imza attı. Şirket, tesislerinde kaliteden ödün vermeden Astronergy’nin yerli üretim güneş panellerini kullanma kararı aldı.
ASY Yenilenebilir Enerji, bünyesinde bulunan tesislerin yenileme ve kapasite artırım çalışmalarında Astronergy’nin yerli üretim 16BB N-Type TOPCon 4.0 teknolojisine sahip yerli üretim güneş panellerini kullanacak. Bu iş birliği, yenilenebilir enerji alanında yerli üretimin desteklenmesi ve sürdürülebilir enerji dönüşümü açısından önem taşıyor.
Güler Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Asiye Güler, anlaşmayla ilgili yaptığı açıklamada, “Yenilenebilir enerji alanındaki yatırımlarımızda kalite ve sürdürülebilirlik bizim için her zaman öncelikli olmuştur. Astronergy ile yaptığımız bu iş birliği hem yerli üretimi destekleme stratejimize hem de ileri teknoloji kullanımı hedeflerimize uygun bir adımdır. ASY Yenilenebilir Enerji’nin performansını ve verimliliğini artıracak bu yatırımla, ülkemizin enerji dönüşümüne katkı sağlamaktan gurur duyuyoruz” ifadelerini kullandı.
Ankara’nın Pursaklar ilçesinde 176 odalı ve 352 yatak kapasiteli otel yapılacak.
Ankara’nın Pursaklar ilçesi, Fatih Saray Mahallesi, 98749 ada, 10 parseldeki 11 bin 649 metrekarelik arazi üzerine 176 odalı ve 352 yatak kapasiteli otel yapılacak.
İyi Gün Gıda İhtiyaç Maddeleri Lojistik San. ve Tic. A.Ş tarafından yapılacak otelin maliyeti, 4 yıldızlı olması durumunda 284 milyon 800 bin TL, 5 yıldızlı olması durumunda ise 347 milyon 200 bin TL olarak belirlendi. 11 katlı otelin toplam inşaat alanı 8 bin metrekare olacak. Firma, tesiste konaklayacak misafirlere hizmet vermek amacıyla toplam 100 kişiyi işe alacak.
Proje için de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına bağlı Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü tarafından “ÇED gerekli değildir” kararı verildi.
KPMG Türkiye’nin ülkemizde inşaat ve gayrimenkul sektörlerinin 2024 yılı 4. çeyrek durumunu ortaya koyan raporuna göre Türkiye genelinde konut satışları yaklaşık 530 bin adet ile bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 62,9’luk artış gösterirken, 2024 Aralık ayında alt kırılımdaki ipotekli satışlar ve ikinci el konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre sırasıyla yüzde 285,3 ve yüzde 55,7 arttı.
KPMG Türkiye tarafından hazırlanan “İnşaat ve Gayrimenkul Sektörel Bakış Raporu” 2024 yılı 4. çeyrek rakamlarına göre Türkiye inşaat sektöründe faaliyet göstermekte olan şirketlerin yüzde 58,4’ü faaliyetlerini kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını açıkladı. Kısıtlayıcı unsurlara bakıldığında finansman sorunları ortalama yüzde 31,6 seviyesindeki payıyla girişimleri sınırlayan birincil faktör olurken gelen talep yetersizliği de 2024 yılı 4. çeyrekte yüzde 18,0’lık ortalamaya sahip olarak önceki dönemlerde olduğu gibi faaliyetleri kısıtlayan faktörlerdeki sırasını korudu.
Türkiye’de inşaat maliyet endeksi alt kırılımları ele alındığında ise 2024 Aralık ayında işçilik ve malzeme endeksleri bir önceki aya kıyasla sırasıyla yüzde 1,29 ve yüzde 0,41 arttı. Çeyreklik ortalamalara bakıldığında, inşaat maliyet endeksindeki değişim, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 45,9 azalarak 4. çeyrekte yüzde 36 olarak gerçekleşti.
Raporla ilgili değerlendirmede bulunan KPMG Türkiye İnşaat ve Gayrimenkul Sektörü Lideri Savaş Görkem Yapan, “2024 yılının son çeyreği, inşaat ve gayrimenkul sektöründe dinamiklerin hızla değiştiği bir döneme işaret ediyor. Konut satışlarındaki artış, özellikle ipotekli satışlardaki dikkat çekici yükseliş ve konut kredisi kullanımındaki genişleme, talebin canlılığını ortaya koyarken, reel bazda düşen konut fiyat endeksi sektörün karşı karşıya olduğu zorlukları da açıkça gözler önüne seriyor. Öte yandan, AVM metrekare ciro verimliliğinde süregelen artış, perakende tarafında olumlu bir eğilime işaret ederken, inşaat maliyet endeksindeki gerileme de sektöre bir nebze nefes alma imkânı tanıyor. Ancak finansmana erişimde yaşanan güçlükler ve talep yetersizliği gibi yapısal sorunlar, sektörde kalıcı iyileşme için bütüncül politikalara ve stratejik desteklere ihtiyaç duyulduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.” dedi.
Konut satışlarında artış devam etti 2024 yılı 4. çeyrekte Türkiye genelinde konut satışları 530,8 bin adet ile bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 62,9’luk artış gösterirken, 2024 Aralık ayında alt kırılımdaki ipotekli satışlar ve ikinci el konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre sırasıyla yüzde 285,3 ve yüzde 55,7 arttı. 2024 yılında, Türkiye genelinde konut satışları toplamda 1,5 milyon seviyesinde kaydedildi. Bir önceki dönemdeki sonuçlara paralel olarak 2024’ün 4. çeyreğinde de İstanbul 86,3 bin adet ile Türkiye genelinde en çok konut satışı yapılan şehir oldu, İstanbul’daki satışları yaklaşık 49 bin adet ile Ankara ve yaklaşık 29 bin adet ile İzmir takip etti.
Türkiye’de Aralık 2024 sonu itibarıyla 158,46 seviyesinde seyreden konut fiyat endeksi 2023 yılının aynı ayına göre nominal bazda yüzde 29,4 arttı. Endeksin Şubat 2024 itibarıyla negatife dönen reel bazlı değişimi ise bu trendine devam etti ve 2024 yılının aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 10,4’lük düşüş gösterdi.
AVM’lerde metrekare ciro verimliliği artıyor Türkiye genelinde 2024 yılı 4. çeyrek itibarıyla aktif faaliyet gösteren AVM sayısı 446 olarak kaydedilirken toplam kiralanabilir alan 14,1 milyon m²’ye ulaştı. Hâlihazırda toplam kiralanabilir alan stokunun yaklaşık yüzde 38,5’i ise İstanbul’da bulunuyor. İnşaatı tamamlanması planlanan 10 AVM ile birlikte toplam sayının 456’ya erişmesi beklenirken perakende yoğunluğu ülke genelinde 1.000 kişi başına 166 m² olarak kaydedildi. Öte yandan Türkiye genelinde ciro endeksleri kapsamında, bu dönemde de endeksin artış trendi içerisinde olduğu gözlemlendi. AVM metrekare ciro verimlilik endeksi, 4. çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 49,6’lık nominal artış kaydetti.
Otel doluluk oranları geriledi Rapora göre İstanbul‘da bulunan konaklama tesisleri doluluk oranları, 4. çeyrekte ortalama 56 seviyesindeki oranla bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla artış göstermiş olup, Antalya Bölgesi’nde ise bu dönemdeki doluluk oranı, dönemsel iklim şartları neticesinde yaklaşık yüzde 49 seviyelerinde kaydedildi. Türkiye genelinde otel doluluk oranları, bir önceki çeyreğe oranla azalarak 4. çeyrekte ortalama yüzde 43,3 seviyesinde gerçekleşti. Yılın tamamına bakıldığında Türkiye genelinde İstanbul’da, Antalya Bölgesi’nde ve Ankara’daki işletme ve basit belgeli konaklama tesisleri doluluk oranları sırasıyla yüzde 49,3, yüzde 54,8, yüzde 61,2 ve yüzde 41,3 oldu. Bu çeyrekte toplam turizm geliri 13,8 milyar dolar ve ziyaretçi kişi başı ortalama harcama ise 981 dolar olarak kaydedildi.
KPMG Hakkında KPMG, geçmişi 1867 yılına dayanan, üye firmalar ağı sistemiyle 143 ülkede 265 binin üzerinde çalışanıyla faaliyet gösteriyor. Finansal hizmetler, tüketici ürünleri, otomotiv; endüstriyel sektörlerden gıda, perakende, enerji, telekomünikasyon, kimya gibi pek çok sektöre danışmanlık hizmeti sağlıyor. KPMG Türkiye ise İstanbul merkez ofisinin yanı sıra Ankara, İzmir ve Bursa ofisleriyle, 1982 yılından beri yaklaşık 1.700 çalışanıyla her sektörden 4 binin üzerinde firmaya sektörler özelinde hizmet veriyor. 2020 yılında küresel ağın Lighthouse lisansını alarak yeni teknolojilerde dünyadaki mükemmeliyet merkezleri arasına giren KPMG Türkiye, müşterilerine değer yaratan çözümler sunuyor. Detaylı bilgi için www.kpmg.com.tr adresine başvurabilirsiniz.
Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlı Altınoluk Mahallesi, uzun süredir beklenen bir sağlık yatırımına kavuşmaya hazırlanıyor. Edremit Belediyesi tarafından yürütülen hastane projesi arazisinde incelemelerde bulunan Vali İsmail Ustaoğlu, çalışmalar hakkında detaylı bilgi aldı. Altınoluk Mahallesi’ndeki bu yeni hastanenin bölgedeki sağlık hizmetlerine önemli katkı sağlayacağı belirtiliyor.
Hastane Projesinde Son Durum
Vali Ustaoğlu’nun ziyaretinde, projenin ilerleyiş süreci ve karşılaşılan teknik zorluklar ele alındı. İncelemeler sırasında yetkililerden bilgi alan Vali Ustaoğlu, hastanenin en kısa sürede tamamlanması için gerekli tüm desteğin verileceğini ifade etti. Proje kapsamında;
Acil servis
Poliklinikler
Yataklı tedavi üniteleri
vatandaşların hizmetine sunulacak. Ayrıca, hastane sayesinde bölgedeki sağlık personelinin de artması bekleniyor.
Edremit Belediyesi’nin Sağlık Politikaları
Edremit Belediyesi, ilçedeki sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi için çeşitli projeler yürütüyor. Bu kapsamda; sağlık ocaklarının modernizasyonu, evde bakım hizmetlerinin geliştirilmesi ve sağlık taramalarının düzenli olarak yapılması gibi çalışmalar gerçekleştiriliyor. Altınoluk Hastanesi projesi de bu çalışmaların bir parçası olarak hayata geçirilerek Edremit’in sağlık altyapısının güçlendirilmesi hedefleniyor.
Türkiye KKTC’de hastane yapımına başlıyor. İki ülkenin Sağlık Bakanlıkları arasında protokol imzalandı. 320 yataklı hastane Lefkoşa’da hizmet verecek.
Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı arasında, “Lefkoşa Yeni Devlet Hastanesi Yapımına ve Dr. Burhan Nalbantoğlu Sağlık Kampüsü Yapılarının Renovasyonuna İlişkin Protokol” imzalandı.
Sağlık Bakanlığı duyurdu
Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu ile KKTC Sağlık Bakanı Dr. Hakan Dinçyürek’in imzaladığı protokolle 320 yataklı 1. Etap Lefkoşa Yeni Devlet Hastanesinin yapımına başlanacak.
Sabancı Holding ve Heidelberg Materials ortak kuruluşu Akçansa 2024 Entegre Faaliyet Raporu’nu yayınladı.
Şirket, 2024 yılını değerlendirdiği raporunda, faaliyetlerinin detaylarını, gelecek stratejilerini ve sürdürülebilirlik yaklaşımını bütünsel bir bakış açısıyla paylaşıyor. Rapor ayrıca, Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS S1 – S2), GRI ve Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları’na tam uyumlu olarak hazırlandı.
Rapor, çimento sektörünün ilk ISSB/TSRS uyumlu raporu olarak öne çıkıyor.
2010 yılından bu yana sürdürülebilirlik performansını tüm paydaşlarıyla uluslararası standartlarda paylaşan Akçansa, 2024 entegre faaliyet raporunu yayınladı.
Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS S1 – S2), GRI ve Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları’na tam uyumlu hazırlanan rapor, çifte önemlilik yaklaşımıyla belirlenen öncelikli konuları da detaylı olarak aktarıyor. Rapor aynı zamanda sürdürülebilirlik odaklı paylaşılan tüm verilerin doğrulanmış olması sebebiyle şeffaflık açısından da öncü konumuyla farklılaşıyor.
Akçansa 2024 Entegre Faaliyet Raporu, Türkiye’de TSRS uyumlu yayınlanan sanayi sektöründe ikinci, çimento sektöründe ise ilk ISSB/TSRS uyumlu rapor oldu.
Akçansa’nın 2024 yılı entegre faaliyet raporuna buradan ulaşılabilir.
Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde havaların yavaş yavaş ısınmaya başlamasıyla birlikte inşaat işçileri için mesai yeniden başladı. Uzun ve zorlu geçen kış aylarının ardından bölgede inşaat sektöründe hareketlilik gözle görülür şekilde arttı.
Sabahın erken saatlerinde şantiyelere gelen işçiler, temel kazısından tuğla örümüne, demir bağlamadan çatı çalışmalarına kadar birçok alanda yoğun mesai yapıyor.
İlçede devam eden konut projeleri, altyapı çalışmaları ve özel sektör inşaatlarıyla birlikte istihdam da artmış durumda.
“Ekmek parası için yeniden çalışıyoruz ”
İnşaat işçilerinden Abdulkadir Akan yaptığı açıklamada, “Kış boyunca çalışamadık. Şimdi havalar yeniden ısınıyor. Biz de çalışıyoruz kolay değil bizim için, Zor ama ekmek parası” diyerek sezonun başlamasının kendileri için önemli olduğunu vurguladı.
Şehir ekonomisine de katkı sağlıyor
İnşaat faaliyetlerinin başlaması, ilçede sadece işçilere değil, malzeme tedarikçileri, nakliyeciler ve esnafa da ekonomik katkı sağlıyor. İlçede canlanan bu sektör, yaz ayları boyunca Yüksekova’nın en hareketli alanlarından biri olarak görünüyor.
KONUTDER, PwC Türkiye’ye hazırlattığı İstanbul’un Gelecek 10 Yıllık Konut İhtiyacının Tespitine yönelik strateji raporunu güncel veriler eşliğinde yeniden yayınladı. 2025–2034 yıllarına yönelik projeksiyon yapan araştırmaya göre İstanbul’a 10 yılda 1 milyon 220 bin yeni konutun kazandırılması gerekiyor. Geçtiğimiz yılın raporunda bu rakam 1 milyon 230 bin olarak kayda geçmişti.
Göç hareketlerinin konut ihtiyacına etkisi raporun en çarpıcı bölümlerinin başında geliyor. Buna göre göç hareketleri ve geçici koruma kapsamındaki tersine göç sebebiyle İstanbul’da 127 bin ev boşalacak ve ihtiyaç buradan karşılanacak.
İstanbul nüfusu %3 artışla 2034 yılında 16,2 milyona çıkarken demografik yapımızın değişmesiyle hane sayısı %20 artışla 6 milyona çıkıyor. İstanbul’daki hane halkı sayısı düşerken tekil yaşamda bir artış gözlemleniyor. Bu da konut tiplerini küçültüyor ve 1+0 gibi küçük metrekare evlere daha çok ihtiyaç olduğuna işaret ediyor.
“İstanbul’un Gelecek 10 Yıldaki Konut İhtiyacının Tespiti” araştırması hakkında görüşlerini dile getiren KONUTDER Yönetim Kurulu Başkanı Ramadan Kumova: “ Ocak 2024’te ilkini kamuoyu ile paylaştığımız rapora tüm kamuoyunun, sektör temsilcilerinin, basın mensuplarının, akademisyenlerin ve bürokrasinin gösterdiği yoğun ilgiye teşekkür ediyoruz. Her yıl yenilemeyi hedeflediğimiz rapor toplumun çok farklı kademelerinde karşılık buldu. Gördüğümüz takdir ve ilgi ikinci raporun hazırlanmasında bizleri daha da motive etti. Kadim şehir İstanbul’un gelecek on yıllarının planlanmasında sadece sektöre değil toplumun tamamına ışık tutacak bir kaynak oluşturmayı amaçlıyoruz. KONUTDER olarak inanıyoruz ki; tüm sektör paydaşlarının planlama yapabilmesi ve strateji geliştirebilmesi için önce konut ihtiyacının belirlenmesi gerekmektedir.”
Düşen hane halkı sayısı ve artan tekil yaşam konut tiplerini değişime zorluyor
2024’te yayınlanan ilk raporda gelecek 10 yılda, yıllık ortalama 123 bin konut ihtiyacı, bu yılın araştırmasında 122 bin adet olarak benzer bir tablo çiziyor. Rapordaki değişimleri değerlendiren Ramadan Kumova: “Hane yapısı ve demografik yapı değişiyor. Gerileyen hane halkı sayısının yanı sıra artan tek kişilik hane sayısı ve bekâr nüfustaki artış öngörüsü konut tiplerinde de bir değişime ve 1+0 gibi küçük metrekare evlere daha çok ihtiyaç olduğuna işaret ediyor. Üreticinin bu ihtiyacı karşılayabilmesi mevcut mevzuatla mümkün olmadığı için bunun tekrar gündeme gelerek tartışılmasını doğru buluyoruz. Geçmiş 5 yıldaki göç hareketlerinde pandemi ve ekonomik faktörler nedeniyle hızlı değişimler gözlemlense de önümüzdeki 10 yılda daha dengeli bir göç trendine dönüşeceğini öngörüyoruz. İstanbul’un ikametgâha dayalı nüfusunu ortaya koyan faktörleri de demografik yapının değişmesiyle izliyoruz. İkametgâha dayalı olmayan talepte ise ekonomik koşullara bağlı olarak daha hızlı değişimler yaşadığını araştırmamızda karşımıza çıkıyor. Kendi içindeki faktörlerin değişimlerinin sonunda geçen yıla yakın bir talep olduğunu görüyoruz.” dedi.
Aile Yapısı Küçülüyor, Hane Sayısı Büyüyor
Konut ihtiyacını belirleyen en temel değişimlerden biri, hane büyüklüğündeki dramatik düşüş olarak rapora yansıyor. Buna göre;
2012 yılında 3,57 olan ortalama hane halkı büyüklüğü, 2024’te 3,13’e ve 2034’te ise 2,68 kişiye kadar gerileyecek. Bu gerileme konut ihtiyacının daha hızlı artmasına sonuç vermektedir.
Buna paralel olarak:
Tek kişilik hanelerin oranı %17,1’den %21’e çıkıyor.
Bekâr birey oranı %42’den %44’e yükseliyor.
Nüfus artış hızı ve yaş değişimi de konut ihtiyacında önemli bir etken. Buna göre;
İstanbul’un nüfus artışı 2024 yılında son 10 yılın ortalamasının altında kalıyor. 2015-2024 arasında ortalama artış hızı %0,77 iken 2023-2024 arasındaki değişim sadece %0,29 ile sınırlı kalıyor.
İstanbul’un kaba doğum oranı 2014’te %1,56 iken 2024 yılında %0,99 düşüyor. 2034 yılı tahmini ise %0,79’a düşmesi yönünde.
İstanbul nüfusu yaşlanıyor. 50 yaş üzeri nüfus oranı 2024 yılında %25’ken 2034 yılında %33’e çıkıyor.
A shot of a scenic city view taken from the top of the tower in Istanbul city
Göç Hareketleri Dengeleri Değiştiriyor; İstanbul’da 89 bin Ev Boşa Çıkıyor
İstanbul’un konut ihtiyacını etkileyen en önemli unsurlardan biri de göç hareketleri. Rapor verilerine göre:
Araştırmamızın kapsamına göre İstanbul’un toplam net göç hareketlerinde 2023’te yaşanan 336 bin kişilik kaybın ardından 2025’te 20 bin kişilik bir kayba kadar düşüyor. Gelecek 10 yılda (2025-2034) şehrin yıllık ortalama 11 bin göç alacağı tahminlenmiştir.
Önümüzdeki 10 yılda net iç göçün dengeli bir seyir izleyeceğini ve 27 bin net iç göçvereceğimiz öngörülmektedir. Net dış göçe baktığımızda ise yine bir dengelenmenin yaşanacağı ve 136 bin net dış göçalacağı beklenmektedir. Önümüzdeki 10 yılda İstanbul’un toplam 109 bin kişi göç alacağı beklenmektedir.
Göç hareketlerinin hane sayısına etkisi ise demografik veriler ile 89 bin evin boşalacağı tahmin edilmektedir. Bunun dışında, geçen yılki raporda geçici koruma kapsamındaki bireylerin konut ihtiyacına etkisi yokken son dönemde gerçekleşen tersine dış göç senelik ortalama 3.800 adet konutun boşalmasına neden olacaktır.
Evlilik Azalıyor, Boşanma Artıyor
Toplumsal yapıyı şekillendiren bir diğer önemli değişken medeni durum:
Evlilik oranları 2014-2024 yılları arasında yıllık birleşik büyüme oranı % -0,7 iken 2025-2034 aralığında % 0,3’e yükseliyor.
Aynı dönemlerde boşanmalara bakıldığında geçen 10 yılda yıllık %2 artış yaşanırken gelecek 10 yılda bunun %0,9’a düşmesi öngörülüyor.
Bu değişim, konut politikalarının sadece adet bazlı değil, kullanım tipi ve yaşam senaryosu odaklı yeniden tasarlanması gerektiğini de ortaya koyuyor.
İkametgaha dayalı olmayan konut talebinde 2024 yılında düşüş yaşandı. Gelecek 10 yılın projeksiyonunda da geçen seneki raporumuza göre düşüşün olacağı ön görülmektedir.
Öğrenciler ve Turizm Amaçlı Talepler Yükseliyor
İstanbul’daki ikametgâhını değiştirmeyen üniversite öğrencileri için yıllık 3 bin 300 konuta ihtiyaç olacağı görülüyor.
Turizm amaçlı talep yıllık 4 bin 800 konut,
Yabancı yatırımcılara yönelik yıllık 4 bin 200 konut,
İkinci ev sahipliğinde ise yıllık 3 bin konuta gereksinimi öngörülüyor.
2025 yılı Mart ayında gerçekleşen konut satış verileri açıklandı. TÜİK verilerine göre 2025 yılı Mart ayında 110.795 adet konut satıldı. 2024 yılının Mart ayında gerçekleşen 105.394 adet dolayındaki satış adedine kıyasla yaklaşık % 5,1 oranında artış yaşandı.
Verileri değerlendiren EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, „2025 yılı Mart ayında gerçekleşen konut satışlarına baktığımızda 110.795 adet konutun satılmış olduğunu görüyoruz. 2024 yılının Mart ayında gerçekleşen 105.394 adet dolayındaki satış adedine kıyasla yaklaşık % 5,1 oranında artış yaşandı. Ancak yılın ilk aylarından da aylık 110 bin civarı olan konut satış rakamları benzer bir rakamla Mart ayını kapattı. Eğer 2024 ve 2025 yıllarının ilk üç aylarını kıyaslarsak bu sene geçen seneye göre yaklaşık %20,1 daha fazla konut satışı oldığunu görüyoruz. Öte yandan 2024 yılı 2023 yılına göre %1,3 daha az satışla ilk üç ayını kapatmıştı.
İpotekli konut satışları kredilerin düşüşüne bağlı olarak arttı. Mart ayında bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla %41,5 oranında arttı. Bir başka değişle 2024 senesi ilk 3 ayda toplamda sadece yaklaşık 27 bin ipotekli satış yapılırken 2025 yılında 51 bin yapıldı. Yani 2025 de 2024 ilk üç ayına göre konut kredisi kullananların oranı %87 arttı.
İpotekli satışlar 2025 yılı Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına kıyasla % 41,5 oranında artarak 18.225 adet olarak açıklandı. 2025 yılı Mart ayında, toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı %15,4 olarak gerçekleşti. 2025 yılı Mart sonu itibariyle baktığımızda ilk çeyrekte gerçekleşen toplam ipotekli konut satışları 2024 yılının aynı döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışlarına kıyasla yaklaşık %87,3 oranında artış gösterdi. 2024 yılı Mart sonu itibariyle baktığımızda gerçekleşen toplam ipotekli konut satışları 2023 yılının aynı döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışlarına kıyasla ilk çeyreklerde yaklaşık %53 oranında düşüş göstermişti.
2025 yılı Mart ayı sonu itibariyle gerçekleşen kümüle konut satışlarının içinde ipotekli satışların oranı %15,4 mertebelerinde gerçekleşti. 2024 yılı Mart ayında bu oran aynı etkilerden dolayı %9,9 seviyelerindeydi.
İpotekli konut satışları kredilerin düşüşüne bağlı olarak arttı. Nisan ayında faizlerin yükselmesi ve 1 haftalık kamu tatili ile ipotekli konut satışlarının nasıl etkileneceğini hep birlikte önümüzdeki günlerde göreceğiz.
2025 yılı Mart ayında 33.307 adet konut ilk defa el değiştirdi
Bir başka önemli veri de ilk satışlar, 2025 yılı Mart ayında gerçekleşen ilk el konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre %3,17 oranında azalarak 33.307 adet açıklandı. 2025 yılı Mart ayında, toplam konut satışları içinde ilk el konut satışlarının payı %29,74 olarak gerçekleşti.
2025 yılı Mart ayı sonu itibariyle ilk çeyrekte gerçekleşen kümüle ilk el konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %13,2 oranında arttı. 2025 yılı Mart ayı sonu itibariyle toplam konut satışları içinde ilk el satışların oranı %29,74 civarında seyretti. 2024 yılı aynı döneminde bu oran %31,56 oranındaydı.
Büyükşehirlerde durum nasıl değişti
İstanbul, İzmir ve Ankara özelinde bakacak olursak; 2025 yılı Mart ayı sonu itibariyle kümüle konut satışlarının, 2024 yılı aynı dönemine nazaran İstanbul’da yaklaşık %19, Ankara’da %27 ve İzmir’de ise %34 oranında arttığı görülmektedir.
Mart ayında yabancılara yapılan konut satışları geçen senenin aynı ayına göre yaklaşık %11,5 oranında azaldı. Yabancı satışları azalmaya devam ediyor.
Yabancılara yapılan konut satışı 2025 yılı Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yaklaşık %11,5 oranında azalarak 1.574 adet açıklandı. 2025 yılı Mart ayı sonu itibariyle ilk çeyrekte yabancıya satılan kümüle konut adedinin toplam satışlar içindeki oranı %1,36 oranındadır. 2024 yılı aynı döneminde bu oran %2,03’dü.
2025 yılı Mart ayında ilk sırayı 635 adet konut satışı ile İstanbul aldı. İstanbul’u sırasıyla 496 adet konut satışı ile Antalya ve 141 konut satışı ile Mersin izledi.
2025 yılı Mart ayında yine Rusya açık ara konut alımında birinci sırada oldu. 2025 yılı Mart ayında ülke sıralamasında 275 konut satış sayısı ile Rusya ilk sırayı aldı. İran 153 konut satışı ile ikinci ve 124 konut satışı ile Ukrayna üçüncü oldu.“ şeklinde konuştu.
EVA Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık Hakkında: EVA Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık AŞ, gayrimenkul sektörün uzman isimleri tarafından 2008 yılında kuruldu. EVA, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından yetkilendirilen Değerleme Şirketlerinden olup ayrıca, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) tarafından finans kurumlarına, “gayrimenkul, gayrimenkul projesi veya bir gayrimenkule bağlı hak ve faydaların değerlemesi” hizmet verme yetkisine sahip şirketler arasındadır. Ayrıca uluslararası bir kurum olan RICS (Royal Institution of Chartered Surveyors) tarafından Türkiye’de “Regulated by RICS” olarak ünvanı verilen ilk kuruluştur. EVA Değerleme’nin kendi alanında 26 adet uluslararası ödülü bulunmaktadır. Finans piyasaları konusunda dünyanın önemli otoritelerinden Euromoney Yayın Kurumunun lider dergisi olan Euromoney Magazine her yıl dünyanın birçok ülkesinde çeşitli kategorilerde en başarılı kurumları bilimsel bir çalışma ile belirlemektedir.
EVA Gayrimenkul Değerleme, her türlü gayrimenkul ve gayrimenkule dayalı hak ve faydaların değerlemesi, makine ve ekipman değerlemesi hizmetleri vermekte, gayrimenkul projelerinde fizibilite, şerefiyelendirme, yer seçimi analizi, çalışmaları yapmakta, en iyi ve en verimli kullanım etütleri hazırlamakta, kurumsal imar barışı danışmanlığı hizmeti vermekte, finansal kurumlar için kredilerde yatırım ilerleme raporları hazırlanması hizmetleri vermektedir. Şirketin ortakları ve Yöneticileri arasında Türkiye’nin ilk SPK Lisanslı Değerleme Uzmanlarından Cansel Turgut Yazıcı, Özdil Şahin, Özhan Yurtseven ve Zuhal Balsarı bulunmaktadır. Şirketin Türkiye Otel Sektörü Pazar Analizi Raporu, Türkiye Alışveriş Merkezleri Potansiyeli Analizi raporları, İstanbul Markalı Konut Piyasası Araştırma ve Öngörüler Raporu, İstanbul Yurt sektörü raporu gibi yayınlanmış sektörel araştırma raporları vardır.
Tatil cenneti Kuşadası’nın turizm alanında yıldızı yeniden parlıyor. Belediye Başkanı Ömer Günel’in göreve gelmesi ile birlikte yeni bir vizyona kavuşan ve yapılan yatırımlarla marka değeri her geçen gün artan kent, ulusal ve global zincir otel yatırımları için de cazibe merkezi olmaya başladı. “Kaliteli kent, kaliteli turizm” vurgusu yapan Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, “Kuşadası, yeni yatırımlarla daha da güçleniyor” dedi.
Türkiye’nin gözde turizm merkezi Kuşadası, son yıllarda büyük bir değişim ve dönüşüm sürecine girerek marka değerini yeniden kazanıyor. 2019 yılında belediye başkanı seçilen Ömer Günel’in liderliğinde başlatılan turizm ve sağlıklı kentleşme seferberliği, Kuşadası’nı Türkiye’nin ve dünyanın dikkat çeken destinasyonlarından birisi haline getirdi. Artan otel yatırımları; gastronomi ve eğlence sektöründeki çeşitlilik; uluslararası kruvaziyer turizminin canlanması ve sürdürülebilir turizm anlayışı, kenti prestijli otel yatırımlarının adresi haline getirdi. Şu anda 22 adet 5 yıldızlı otele ve 29 bin 437 nitelikli yatak kapasitesine sahip olan Kuşadası, 4 adet 5 yıldızlı otele daha ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Milyarlarca liralık yatırımların tamamlanması ile tatil cenneti kent, 2 bin nitelikli yatak kapasitesine daha kavuşacak.
GLOBAL OTEL ZİNCİRLERİNİN YENİ GÖZDESİ KUŞADASI
Geçtiğimiz yıl Türkiye’deki zincir otellerinin 12’inci halkasını Kuşadası’nda açan Elite World Hotels & Resort, 250 nitelikli yatak kapasitesi ile kente önemli bir katma değer sağladı. Marriot ve Mövenpick gibi önemli global markaların yatırım planında yer alan kentte, 2 milyar lira yatırım bedeli ve 376 yatak kapasitesi ile Kısmet’s Otel’in yapımı Türkmen Mahallesi’nde sürüyor. Kentte, “Kuşadası Otel ve AVM” adıyla yeni bir tesisin daha yapımı devam ediyor. 166 odası ile ziyaretçilerine uluslararası standartlarda konforlu konaklama imkânı sunacak olan otele entegre olan AVM projesi kapsamında ise farklı sektörlerden markalar yer alacak.
NİTELİKLİ YATAK KAPASİTESİ ARTIYOR
Hacıfeyzullah Mahallesi’nde 75 milyon avroluk yatırımla yapımına başlanan Kuşadası Doc’s Nouva, 742 oda kapasiteli. Karaova Mahallesi’nde 50 milyon avroluk yatırım bedeli ile inşaatı devam eden Aegean Sea Otel ise 320 oda ve 780 yatak kapasitesi ile Kuşadası turizmine büyük bir katkı sunacak. Tüm bu yatırımlar tamamlandığında Kuşadası yaklaşık 2 bin yatak kapasiteli 4 yeni 5 yıldızlı turizm tesisine kavuşacak. Yeni yapılan tesisler ile 1 sezonda yaklaşık 300 bin yabancı turistin misafir olması bekleniyor.
KALİTELİ KENT, KALİTELİ TURİZM
Gerek artan kaliteli yatak kapasitesi gerekse de doğanın içerisinde tatil yapma olanağı sunan kamp ve karavan alanları ile farklı kesimlerin tatil beklentilerini karşılayan Kuşadası’nın ‘kaliteli kent, kaliteli turizm’ imajı her geçen yıl yükselirken, prestijli yeni yatırımlar ile de 12 ay turizm yapmaya hazırlanıyor.
“KUŞADASI YENİ YATIRIMLARLA GÜÇLENİYOR”
Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, göreve geldikleri 2019 yılından bu yana modern ve estetik bir turizm kenti tasarlamak için çalıştıklarını belirterek “Kaliteli kent, kaliteli turizmin ön koşuludur. Bu nedenle 6 yıldan bu yana kentimizin alt ve üst yapısını sağlıklı hale getirmek için çalışıyoruz. Bir yandan da kente kazandırdığımız doğal, kültürel, tarihi ve gastronomik rotalarla turizmi çeşitlendiriyor ve yeni çekim noktaları oluşturuyoruz. Öte yandan turizmcilerimizle iş birliği içerisinde yürüttüğümüz ulusal ve uluslararası tanıtım çalışmaları ile de farkımızı ortaya koymayı sürdürüyoruz. Bu da kentimizi yeni ve prestijli turizm yatırımları için cazip hale getiriyor. 6 yıllık görev süremizin ardından Kuşadası’nın yeni yatırımlarla güçlenmeye başladığını görmek yaptığımız işlerin ne kadar doğru ve yerinde olduğunu da gösteriyor. Pandeminin ardından turizm alanında yakaladığımız ivmenin bu yıl da artarak süreceğini düşünüyoruz. Ülkemize ve kentimize hayırlı ve bol kazançlı bir turizm sezonu diliyorum” dedi.
Antalya ili, Manavgat ilçesi, Evren Mahallesi, 135 ada 17 parsel 2.696 metrekare mevkiindeki Öz İnşaat Turizm Petrol Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılması planlanan turizm konaklama tesisi projesi ile ilgili olarak ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir’ kararı verildi.
Öz İnşaat Turizm tarafından 2.696 metrekare yüz ölçümlü alanda parselin tamamını kapsayacak şekilde toplam 110 oda 220 yatak kapasiteli turizm konaklama tesisi kurulup işletilmek isteniyor.
1-2 yıldızlı olarak yapılması planlanan turizm konaklama tesisinin, faaliyet alanı kuş uçumu olarak; Antalya Merkeze 56 km, Manavgat ilçesine 10 km uzaklıkta bulunuyor. Faaliyetin inşaat aşaması 24 ayda tamamlanarak hizmete açılması planlanıyor.
Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı iştiraki Emlak Planlama İnşaat Proje Yönetimi ve Ticaret A.Ş. Güngören projesi için düğmeye bastı. Tozkoparan’da yükselecek projede 2 bin 498 konut yer alacak.
Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı iştiraki Emlak Planlama İnşaat Proje Yönetimi ve Ticaret A.Ş., merakla beklenen Güngören projesi için düğmeye bastı. 2 bin 498 adet konutun yer alacağı söz konusu proje için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na başvuru yapıldı ve ÇED süreci başladı.
Emlak Planlama İnşaat’ın Tozkoparan projesi 6 milyar 692 milyon 214 bin TL’ye mal olacak. Söz konusu projede konutların yanı sıra ticari alanlara da yer verilecek.
Arsa alanı 164 bin 760,42 metrekare olarak açıklanan Emlak Planlama İnşaat’ın Tozkoparan projesinin inşaat alanı 348 bin 84,29 metrekare olarak açıklandı. Projenin yapılmasının planladığı alan hali hazırda 94 ayrı parselden oluşuyor.
94 adet parselden 50 adet taşınmaz Kamu Mülkiyetinde (TOKİ), 19 adedi şahıs, 23’ü Şahıs+ TOKİ, 1’i İstanbul Büyükşehir Belediyesi + Şahıs, 1’i İstanbul Büyükşehir Belediyesi + Şahıs + Maliye mülkiyetinde olarak belirtildi.
2 BİN 498 KONUTLUK DEV PROJE
Söz konusu proje alanında K1, K2, K3, K4, K5, K6, K7 Parsel olmak üzere 7 ayrı parsel üzerinde (94 adet parsel birleşerek 7 ayrı parsel olacaktır) parselasyon çalışmaları devam ediyor.
Toplamda 65 adet blokta, 2498 adet konut ve 133 adet ticari alanın inşa edilmesi planlanırken, proje kapsamında bloklarda 1 oda 1 salon ve 2 oda 1 salon konut tipleri yer alacak.
65 BLOK OLARAK YÜKSELECEK
Proje alanında yer alacak 65 adet blokta, blok yükseklikleri 3 farklı tipte (1 Bodrum Kat + Zemin Kat + 6 Normal Kat, 2 Bodrum Kat+ Zemin Kat+6 Normal Kat ve Zemin Kat+ 6 Normal Kat) olacak.
Emlak Konut GYO Tozkoparan projesinde peyzaj içerisinde yürüyüş alanları, kamelyalar yer alırken, açık ve kapalı yüzme havuzuna yer verilmeyecek. Proje alanında inşaat çalışmalarında kullanılmak üzere 1 adet 200 m3/sa kapasiteli Hazır Beton Tesisi kurulması da planlanıyor.
Emlak Konut GYO Tozkoparan projesi konut ve ticari alanları içeren karma bir proje olup, çevresi de yerleşim alanları ile çevrili. Proje alanı bitişiğinde konutlar ve siteler bulunurken, proje alanının içerisinde Tozkoparan Ortaokulu, Tozkoparan Barış Parkı yer alıyor
Proje alanının doğu sınırında Güngören Büro Amirliği, Güngören Erdem Beyazıt Anadolu Lisesi ve Tozkoparan Uhut Camii, batı sınırında Güngören Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ve Tozkoparan Camii, kuzey sınırında Eski Londra Asfaltı ve Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsü yer alıyor.
7 BİN 494 KİŞİ YAŞAYACAK
Emlak Konut GYO Tozkoparan projesi 2 farklı yüklenici tarafından 2 etap (K1-K2-K3 Parseller 1. Etap, K4-K5-K6-K7 Parseller 2. Etap) şeklinde planlandı. Söz konusu bu etapların inşaat çalışmaları paralel bir şekilde yürütülecek.
Projenin inşaat aşamasında toplam 700 personel çalıştırılması planlanırken, projenin işletme aşamasında ise güvenlik, temizlik, ortak alandaki benzeri hizmetler için 100 personel çalışacağı ve konutlarda yaşam başladıktan sonra; 2 bin 498 adet dairede ortalama 7 bin 494 kişi yaşayacağı, 133 adet ticari alanda ortalama 665 kişi bulunacağı öngörülüyor.
Paylaşılan detaylara göre projenin işletme aşamasında proje alanında bulunacak kişi sayısı 8 bin 259 (100+7.494+665) kişi olacak.
İNŞAATI 36 AYDA TAMAMLANACAK
Emlak Konut GYO Tozkoparan projesinin inşaat çalışmalarında hafriyat alımları her bir parselde (7 ayrı parsel) ayrı yürütülecek olup, 3 ayrı dönemde alınacak. Projede her bir hafriyat alım çalışmasının 9 ay, inşaat çalışmalarının ise toplam 36 ay sürmesi bekleniyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Şubat 2025’e ilişkin inşaat üretim endeksi verilerini kamuoyuyla paylaştı. Verilere göre inşaat sektörü, şubat ayında bir önceki aya kıyasla yüzde 0,3 oranında daralma kaydetti. Bu düşüş, Ekim 2024’ten bu yana sektörde aylık bazda yaşanan ilk gerileme olarak kayıtlara geçti.
İnşaat üretimi yıllık bazda değerlendirildiğinde, Şubat 2024’e göre yüzde 12,7’lik bir artış olduğu görülüyor. Ancak bu oran, Kasım 2024’ten bu yana ulaşılan en düşük yıllık artış oranı olarak dikkat çekti.
ALT SEKTÖRLER NE DURUMDA?
Şubat ayında alt sektörlerde farklı yönlü hareketler gözlendi:
Bina inşaatı sektörü aylık bazda yüzde 0,9 oranında geriledi.
Bina dışı yapıların inşaatı sektörü de yüzde 0,2 düşüş gösterdi.
Özel inşaat faaliyetleri ise aylık bazda yüzde 1,6 oranında artış sergiledi.
Yıllık bazda ise tüm alt sektörler pozitif bölgede kaldı:
Bina inşaatı sektörü %14,9 büyüme kaydetti.
Bina dışı yapı inşaatlarında %10,3’lük artış yaşandı.
Özel inşaat faaliyetlerinde ise yıllık artış oranı %7,1 oldu.
SEKTÖRDEKİ EĞİLİM NE YÖNDE?
Son veriler, inşaat sektörünün genel olarak ivmesini korusa da, kısa vadede bir yavaşlama sinyali verdiğini gösteriyor. Özellikle konut ve altyapı projelerinde yaşanan dalgalanmalar, sektör dinamiklerinin yeniden şekillendiğine işaret ediyor.
Karadağ’ın en büyük ulaşım yatırımı için başlatılan Matesevo-Andrijevica otoyolu ihalesinde Doğuş İnşaat ve Cengiz İnşaat da teklif verecek. Projede Avrupa Komisyonu ve EBRD önemli finansman desteği sağlıyor.
Karadağ’ın güneyindeki Adriyatik limanı Bar’ı Sırbistan sınırındaki Boljare’ye bağlaması hedeflenen Bar-Boljare otoyolunun Matesevo-Andrijevica etabı için yeni ihale süreci başlatıldı. Yaklaşık 605 milyon euro, yani güncel kurlarla 26,1 milyar TL bedelle hayata geçirilmesi planlanan projeye 9 firmanın teklif vermesi bekleniyor. Çinli ve Türk firmaların yarışacağı ihalede, Doğuş İnşaat ve Cengiz İnşaat öne çıkan iki güçlü aday olarak dikkat çekiyor.
İhale tarihi 14 Mayıs’a ertelendi
Dünya’dan Kerim Ülker’in köşe yazısına göre, ihale süreci Karadağ Ulaştırma Bakanlığı tarafından yürütülürken, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın (EBRD) da ortak finansman ve denetim rolü bulunuyor. Başvuruların alınması için belirlenen son tarih daha önce 29 Nisan olarak duyurulmuştu. Ancak EBRD tarafından yapılan açıklamada, bu sürenin iki hafta uzatılarak 14 Mayıs’a çekildiği bildirildi.
Avrupa’dan projeye güçlü finansman
Karadağ tarihindeki en büyük altyapı yatırımlarından biri olarak gösterilen proje, EBRD’nin sağlayacağı 200 milyon euroluk krediyle finanse edilecek. Avrupa Komisyonu ise projeye 100 milyon euro hibe vereceğini taahhüt etti. Ek olarak 100 milyon euroluk ikinci bir fon diliminin de değerlendirme aşamasında olduğu aktarıldı. Karadağ hükümeti de projeye kendi bütçesinden 153 milyon euro kaynak aktarmayı planlıyor.
İlk etabı Çinli dev CRBC tamamlamıştı
Bar-Boljare otoyolunun 41 kilometrelik ilk bölümü olan Smokovac-Matesevo hattı Çin merkezli China Road and Bridge Corporation (CRBC) tarafından inşa edilmiş ve 2022 yılında hizmete alınmıştı. Bu kez ihale edilecek Matesevo-Andrijevica hattı, projenin ikinci büyük etabı olarak öne çıkıyor.
İhaleye teklif vermesi beklenen 9 firma arasında Türk şirketlerinden Cengiz İnşaat ve Doğuş İnşaat’ın yanı sıra Avusturya’dan Strabag AG, Çin’den Power Construction Corporation of China (PCCC), Shandong Hi-Speed Group (SDHS), China Communications Construction Company (CCCC), Azerbaycan’dan Azvirt, Kuzey Makedonya’dan Gradjevinski Institut Makedonija (GIM) ve yerel şirket Baybnet Group yer alıyor.
Avrupa’yı birbirine bağlayacak güzergah
Bar-Boljare otoyolu, Avrupa’nın önemli ulaşım koridorlarından biri olan Corridor XI’in bir parçası olarak planlanıyor. İtalya’nın Bari kentinden başlayan ve Karadağ üzerinden Belgrad’a, oradan da Romanya’nın başkenti Bükreş’e kadar uzanan otoyol ve feribot bağlantılı hat, bölgedeki ticaretin ve lojistik akışının gelişmesinde kritik rol oynayacak.
Karadağ Ulaştırma Bakanlığı, otoyolun 50 kilometrelik üçüncü bölümünün (Andrijevica-Berane-Boljare) ön tasarımı için CDS Project, Via Project ve Geotin MNE’den oluşan bir yerel konsorsiyumla anlaşmaya vardığını açıklamıştı. Dördüncü etap ise Adriyatik kıyısındaki Djurmani ile başkent Podgorica yakınlarındaki Smokovac arasında inşa edilecek.
Summa İnşaat, 245 milyon dolarlık teklifiyle Kenya’nın Bomas of Kenya bölgesinde inşa edilecek uluslararası kongre merkezi ihalesini kazandı.
Kenya’nın başkenti Nairobi’de şehir merkezine 10 kilometre uzaklıkta bulunan Bomas of Kenya bölgesi, uzun zamandır turizm faaliyetlerine ev sahipliği yapıyor.
Kenya hükümeti 2023 yılında yaklaşık 80 dönümlük bir araziye sahip olan bölgede yeni bir uluslararası kongre merkezi inşa etme kararı aldı.
Ağustos 2023’te alınan ihale kararına muhalefet itiraz etti ve konu mahkemeye taşındı. İstinaf mahkemesinin ihalenin iptali talebini reddetmesinin ardından ihale süreci başladı.
İhaleyi 245 milyon dolarlık teklifle Summa İnşaat kazandı
Gerçekleştirilen ihalede en avantajlı teklifi 245 milyon dolar ile Türk şirketi Summa İnşaat verdi. Kenya Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre ihale kararı ve ihaleyi kazananın Summa İnşaat olduğu kesinleşmiş oldu.
1989’da kuruldu
1989 yılında Mete Bora tarafından kurulan şirket, 2007yılında şirketin ikinci nesil yöneticileri olan Mete Bora’nın oğulları Selim Bora, Fatih Bora ve Sinan Bora’nın yönetimine geçmişti.
Türkiye’de Ankara’daki Atakule, Bodrum’daki Palmarina ve İstanbul’daki Kısıklı Park gibi projelere imza atan şirket, yurtdışında ise başta Afrika ülkeleri olmak üzere pek çok havalimanı, stadyum, AVM ve otel projesini hayata geçirdi.
Libya’da, ülkenin ikinci büyük kenti Bingazi’nin de aralarında bulunduğu dört kentte kalkınma projelerini hayata geçirmek üzere iki Türk şirketiyle sözleşme imzalandığı bildirildi.
Libya Kalkınma ve Yeniden Yapılanma Fonu tarafından yapılan açıklamada kalkınma projeleriyle ilgili bilgi verildi.
Libya Kalkınma ve Yeniden Yapılanma Fonu’nun, Libco İnşaat ve Cevahir Yapı ile yeni kalkınma projelerinin hayata geçirilmesine yönelik çeşitli sözleşmeler imzaladığı kaydedildi.
Bingazi, El-Beyda, Şahat ve Tobruk’a yönelik kalkınma projelerinin, kamu hastaneleri kurulmasının yanı sıra sağlık hizmetlerinin etkinliğini artırmak amacıyla altyapının geliştirilmesi, yol inşası ve bakımını içerdiği aktarıldı.
Türk şirketleri, özellikle Bingazi’de inşaat ve altyapıyı kapsayan çok sayıda proje yürütüyor.
Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, depremin ardından şehir genelinde başlatılan yeniden yapılandırma çalışmaları kapsamında Çamurlu Mahallesi Akoğuz Kışlası alanında çalışmaların başlandığı 1. ve 2. Etapta yer alan inşaat çalışmalarını inceledi.
Malatya genelinde yapılan inşaat çalışmaları arasında yer alan Akoğuz Kışlası alanında çalışmalar hızlı bir şekilde yürütülüyor. Akoğuz Kışlası alanında 1. Etapta 865 konut ve 15 adet dükkan yer alırken, 2. Etapta 875 konut, 14 dükkan ve 1 adet cami yer alıyor. Devam eden inşaat faaliyetlerini yerinde inceleyen Başkan Er, yetkililerden çalışmalarla ilgili detaylı bilgi aldı.
Ziyaret sırasında, bölgedeki konutların geldiği aşamayı yakından takip eden Başkan Sami Er, şehrin farklı noktalarında yürütülen rezerv alan projeleriyle birlikte Malatya’nın yeni bir yaşam alanına kavuşacağını belirtti. Malatya merkezde 78 noktada kırsalda 930 lokasyonda inşaat çalışmalarının devam ettiğini ifade eden Başkan Er, özverili çalışmalarından dolayı sahadaki personellere teşekkür etti.
Malatya hızlı bir şekilde toparlanıyor
Başkan Er, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi, “Malatya’mız, yaşadığı büyük afetin ardından toparlanma sürecine hızlı bir şekilde girdi. Vatandaşlarımızı güvenli, sağlam ve çağdaş konutlara kavuşturmak için devletimizin tüm imkanları seferber edilmiş durumda. Devletimiz güçlüdür. Bu gücünü 6 Şubat tarihinde yaşamış olduğumuz felaket sonrasında hepimiz müşahade ettik. Bu yılın sonunda Allah’ın izniyle barınacağımız konutları ve iş yerlerimizi Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bakanlarımızın yoğun gayret ve destekleriyle inşallah yıl sonuna kadar bitireceğiz” dedi.
Rezerv alanları Malatya’nın geleceğini şekillendiriyor
Akoğuz Kışlası’ndaki TOKİ konutlarının Malatya’da çalışmaların yapıldığı önemli bir alan olduğunu söyleyen Başkan Er, ” Şehrimizin dört bir yanındaki rezerv alanlarda da hummalı bir çalışma yürütülüyor. Bu çalışmalar sadece konut değil; sosyal donatılar, yeşil alanlar, eğitim ve sağlık hizmetlerini de kapsayan bir bütüncül yaklaşımla ele alınıyor” dedi.
Bingöl İli, Merkez İlçesi, Dikme Köyü, Has Erek Mevkii (Bingöl Hesarek Kayak Merkezi) mevkiinde, Bingöl Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından yapılması planlanan Kayak Alanları ve Konaklama Tesisi Kapasite Artışı projesi ile ilgili olarak ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir’ kararı verildi.
Yapılması planlanan kapasite artışı ile nihai durumda 2.289.694 m2 ’lik proje alanında 3 adet telesiyej hattı, 1 adet kayak pisti ve 2 adet konaklama tesisin de hizmet vermesi planlanıyor. Ayrıca proje alanı içerisinde seyir terası ve kafe alanı, köy çarşısı, idari bina ve paket arıtma tesisinin yer alması planlanıyor.
Proje alanında mevcut durumda 40 oda ve 80 yatak kapasiteli bir adet konaklama tesisi mevcut bulunuyor. Kapasite artışı kapsamında bir adet 50 oda ve 100 yatak kapasiteli konaklama tesisi daha yapılması planlanıyor. Yapılması planlanan konaklama tesisi Zemin altı -2 kat,-1 kat, zemin katı, zemin +4 kat ve 3,85 hektarlık alanı kapsayacak şekilde tasarlanıyor.
voco Antalya Konyaaltı, 2025 yazında kapılarını açmaya hazırlanıyor. Yeni otel, IHG’nin Türkiye’nin büyüyen turizm sektöründeki varlığını güçlendirmeyi hedefliyor.
Dünyanın önde gelen otel gruplarından biri olan IHG Hotels & Resorts (IHG), Türkiye’deki ilk voco markalı otelinin imzasını duyurdu. Pınarlar Kurumsal Hizmetler Turizm A.Ş. iş birliğiyle hayata geçecek olan voco Antalya Konyaaltı, 2025 yazında kapılarını açmaya hazırlanıyor. Bu yeni otel, IHG’nin Türkiye’nin büyüyen turizm sektöründeki varlığını güçlendirecek.
IHG’nin en hızlı büyüyen premium markası olan voco hotels, misafirlerine özenli ve farklı bir konaklama deneyimi sunuyor. Her voco oteli kendine özgü bir ruha sahipken, global bir markanın sunduğu güvenilirlikten de ödün vermiyor.
Türk Rivierası olarak anılan Antalya, tarihi mirası, büyüleyici Akdeniz sahilleri ve etkileyici Toros Dağları ile her yıl milyonlarca turisti ağırlıyor. Bu özellikleriyle şehir hem yerli hem de yabancı ziyaretçiler için oldukça cazip bir destinasyon olmayı sürdürüyor.
Antalya’nın merkezinde konumlanacak olan voco Antalya Konyaaltı, 120 odaya sahip olacak. Otel; şık bir restoran ve barın yanı sıra, iş amaçlı seyahat eden misafirler için toplantı salonları sunacak. Konuklar, otel bünyesindeki spa’da çeşitli bakım hizmetlerinden yararlanabilecek; ayrıca tam donanımlı spor salonu ve açık yüzme havuzu da misafirlerin hizmetinde olacak.
voco Antalya Konyaaltı’nın imzalanması, IHG’nin Türkiye’deki marka portföyündeki diğer bir dizi stratejik duyurunun ardından geldi. Bunlara, İstanbul’da bulunan pazarın ilk Garner Otelive İstanbul Karaköy Vignette Collection’ın marka girişi dahil. Bu da IHG’nin Türkiye pazarındaki çeşitliliğini ve stratejik büyümesini gözler önüne seriyor.
IHG Hotels & Resorts Avrupa Gelişim Başkan Yardımcısı Willemijn Geels, konuyla ilgili şunları söyledi: “Antalya, tertemiz plajları, turkuaz suları ve canlı gece hayatıyla turizmde yıldızı parlayan bir destinasyon haline geldi. Biz de seyahat edenlerin talep ettiği lokasyonlara doğru markaları getirerek bu büyümeyi fırsata çeviriyoruz. Türkiye’de premium markalarımıza yönelik artan yatırımcı ve misafir ilgisiyle, voco markasını pazara sunmaktan heyecan duyuyoruz. IHG’nin premium segmentteki dönüşüm markası olan voco, gerek yeni yapılar gerekse mevcut yapıların yeniden işlevlendirilmesi açısından esnek tasarımıyla Türk pazarına yeni bir soluk getirecek. Pınarlar Kurumsal Hizmetler Turizm ile bu yolculuğa çıkmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Global deneyimimiz ve güçlü markamızla, Antalya’daki bu yeni otelin yüksek bir değer ve performans sunacağına inanıyoruz.” voco Antalya Konyaaltı otelinin sahibi Yusuf Yadoğlu ise şöyle konuştu: “Canlı ve özgün kişiliğiyle voco markasını Türkiye’ye kazandırmak için IHG Hotels & Resorts ile iş birliği yapmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. IHG’nin Türkiye pazarındaki deneyimi ve başarılı geçmişi, onları bu proje için ideal bir ortak yapıyor. voco Antalya Konyaaltı’nın, Antalya’nın hızla büyüyen turizm sektörüne önemli bir katkı sunacağına ve yerli-yabancı tüm misafirlere farklı bir konaklama deneyimi yaşatacağına eminiz. Bu anlaşma, bölgeye değer katma ve kalite standardını yükseltme vizyonumuzun bir yansımasıdır.”
IHG Hotels & Resorts, Türkiye’de beş farklı markayla toplam 33 açık otele sahiptir: Six Senses, InterContinental, Crowne Plaza, Holiday Inn Express ve Holiday Inn.
voco Antalya Konyaaltı, Türkiye’deki ilk voco oteli olacak ve ülkedeki 12 yeni otel yatırımıyla birlikte IHG’nin markalarını daha da çeşitlendirecek. Bu yatırımlar arasında InterContinental, Vignette Collection, Crowne Plaza, Holiday Inn Express, Holiday Inn ve Garner markaları da yer alıyor. Avrupa genelinde ise toplam 19 voco otel faaliyet göstermektedi
Müteahhitler Federasyonu’nun (MÜFED), İzmir Ticaret Odası (İZTO) ev sahipliğinde düzenlenen olağan genel kurulunda başkanlığa oy birliğiyle Ayhan Sulak seçildi.
Meclis salonunda gerçekleşen genel kurula İzmir Vali Yardımcısı Mehmet Sadık Tunç, İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, MÜFED Onursal Başkanı ve 27. Dönem İzmir Milletvekili Necip Nasır, Meclis Başkan Yardımcısı Mehmet Tahir Özdemir, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, önceki dönem Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, Manisa Müteahhitler Derneği Başkanı Burhanettin Yaşar ve yönetimiyle MÜFED’e bağlı dernek yöneticileri ve üyeleri katıldı.
SEKTÖRÜN GELİŞİMİ İÇİN DEĞİŞİM KAÇINILMAZDIR
Genel kurulda konuşan MÜFED Yönetim Kurulu Başkanı ve İZTO Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Kahraman, “Bugüne kadar büyük bir gururla yürüttüğüm Müteahhitler Federasyonu Başkanlık görevinde kendini yetiştiren genç ve dinamik meslektaşlarımın önünü açmak adına tekrar aday olmama kararı aldım. Sektörümüzün gelişimi için önemli projeleri hayata geçirdik. Müteahhitlerimizin haklarını savunduk ve inşaat sektörünü daha üst noktaya taşımak için mücadele ettik. Bize bu süreçte destek veren tüm dostlarımıza ve yönetim kurulumuza da sonsuz teşekkür ediyorum. Sektörün gelişimi için değişim kaçınılmazdır. Bu bir veda değil, yeni bir başlangıçtır. Bundan sonraki süreçte de İZTO Yönetim Kurulu üyesi olarak görevim süresince sektöre katkı koymaya devam edeceğim. Deneyimlerimi, bilgi birikimlerimi sektörümüzü daha ileriye götürmek için kullanacağım. Amacımız inşaat sektörünü sürdürülebilir ve yenilikçi şekilde geleceğe taşımaktır. Yeni yönetim kurulumuza başarılar diliyor ve hepinize çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.
NASIR’DAN ‘HER ZAMAN YANINIZDAYIM’ VURGUSU
Toplantıda söz alan MÜFED Onursal Başkanı Necip Nasır da: “Bireylerin ve grupların kendilerini ifade edebildikleri, yönetim süreçlerine katılım sağlayabildikleri ve birlikte yaşama anlayışına katkı yaparak modern demokrasinin vazgeçilmez parçası haline gelen sivil toplum kuruluşları devlet ve özel sektör arasında artık üçüncü bir sektör haline gelmiştir. İnşaat sektörünün örgütlü bir yapıya kavuşması için başlattığımız yolculukta, oluşturduğumuz dernekler ve federasyon sonucunda bugün sahada ve milletvekili olarak mecliste şahit olduğum sonuçlarla bizlerin ne kadar doğru adımlar attığımızı bir kez daha anladım. Her zaman meslektaşlarımızın yanında oldum, olmaya da devam edeceğim. Yeni yönetim kuruluna başarılar diliyorum. Mahmut Özgener Başkana da İzmir’deki kurum ve kuruluşlar arasındaki koordinasyonu sağlamış olması ve yerel yönetimlerle merkezi yönetim arasında köprü vazifesi görerek İzmir’in sorunlarının çözümü için gösterdiği çabalarından dolayı en kalbi duygularımla teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
YALNIZCA BİNA DEĞİL GELECEĞİMİZİ DE İNŞA EDİYORUZ
İnşaat sektörünün ülke ekonomisine sağladığı katkılara dikkat çeken İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener de şunları söyledi: “Ülkemizin ekonomisine inşaat sektörünün katkısı elbetteki çok büyük. İnşaat alanında yapılan her yatırım turizm ticaret ve sanayiye de doğrudan katkı sağlıyor. İzmir’in ve ülkemizin ekonomik kalkınmasına katkı sağlayan odamızın da en büyük meslek grubu olan siz müteahhitlerimizin çok kilit bir rol üstlendiğini düşünüyorum. Müteahhitlik aynı zamanda şehrin kimliğini de belirleyen en temel unsurlardan biridir. İnşa ettiğiniz tüm binalar kentin hafızasına kazınan birer imzadır. Bu yüzden şehrin çehresini güzelleştiren, estetik değeri yüksek, doğayla uyumlu ve örnek alacak mimari projeler hepimizin ortak hedefi olmalıdır. Bu hedefe ulaşmanın kamu özel sektör ve meslek örgütlerinin birlikte hareket etmesiyle mümkün olacaktır. Geldiğimiz noktada bizler yalnızca bina değil, geleceğimizi de inşa ediyoruz. Küresel ölçekte yaşanan iklim krizi afet riski ve kentleşme baskısı daha dirençli ve çevreci ve sürdürülebilir yapılar üretme sorumluluğu da yüklemektedir. Bir yandan depreme dayanıklı yeni yapıların da inşa edilmesi için kentsel dönüşüm de kentlerin güvenliğini artırıyor, ekonomik canlılığı sağlıyor modern, enerji verimli ve sürdürülebilir konut stoğunu da artırıyor. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İzmir İl Müdürlüğü verilerine göre yaklaşık 108 bin hasarlı bina tespit edildi. Bunların dönüşümünün ada bazlı şekilde yapılması gerekiyor. Sadece üst yapı değil alt yapı sistemlerine de aynı hassasiyetle yaklaşılması gerektiğini de vurgulamak isterim. İZTO olarak her daim sorunlarınızı gündeme taşıyarak sizlere yardımcı olmaya çalıştık. Tüm federasyon üyelerinin yönetim kuruluna bundan sonraki dönemde de başarılarının devamını dileriz”
GÜÇLENEREK DEVAM EDECEĞİZ
MÜFED Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Sulak ise yeni dönemde de meslek ve meslektaşların sorunları için çalışmaya devam edeceklerini vurgulayarak, şu ifadelere yer verdi: “Federasyonumuzun olağan genel kurulunu mesleki saygınlığımıza uygun bir şekilde tamamladık. Genel kurulumuza katılımınız dayanışmayı ve işbirliğini artırarak federasyonumuzun güçlenmesinde büyük önem taşımaktadır. Yeni çalışma dönemine hazırız. Sorumluluğumuzun farkındayız. Destek ve katkılarınız, federasyonumuzun geleceğini şekillendirme, üyelerimizin çıkarlarını koruma ve örgütlü mücadelemiz yolunda çok değerlidir. Bugüne kadar nasıl ki, bütün zorlukları özveri mesleki dayanışma ve birliktelikle aştıysak; önümüzdeki süreçte de ihtiyaç duyulan dayanışma ilişkisini şeffaf ve katılımcı bir yönetim anlayışıyla devam ettirmeye kararlıyız. Görevi devraldığım Başkanımız İsmail Kahraman ve Yönetim Kuruluna bugüne kadar yapmış oldukları başarılı ve özverili çalışmalarından dolayı çok teşekkür ederim. Her dönem olduğu gibi ortak paydamız meslektaşlarımız ve mesleğimiz olacaktır. Federasyonumuzun güçlenerek yoluna devam etmesini sağlayan siz üyelerimize de teşekkürü bir borç bilirim”
MÜFED YÖNETİM KURULU ŞU İSİMLERDEN OLUŞTU
Ayhan Sulak (Başkan), Barış Öncü (Başkan Yardımcısı) Caner Tan (Başkan Yardımcısı), Murat Sinat (Genel Sekreter), Ahmet Akyüz (Sayman), Ferhat Özmen, Sinan Bezircilioğlu, Okan Bildirici, Özgün Ünver, Hüseyin Yalçın ve Orhan Tuğberk Kucur
Turizm Proje Dergisi olarak, bu sayımızda Akdeniz Bölgesi’nde gerçekleştirilecek yeni otel yatırımlarını araştırdık. Mart 2025 tarihinde son güncellemelerini yaptığımız, 2025 yılı ile 2026 ve sonrasında açılacak olan otel yatırımlarını detaylarıyla ve tablolarla bütünleştirerek sizlere sunuyoruz. Yaptığımız yeni otel projeleri araştırmamızın sonucuna göre, Akdeniz Bölgesi’nde 2025 yılında 9 bin 447 yatak kapasitesiyle 27 yeni otel hizmete girecek. 2026 yılı ve sonrası için ise 42 otel 18 bin 242 yatak sayısıyla sektördeki yerini alacak. Böylece toplamda 69 otel, 27 bin 689 yatak sayısıyla bölgede hizmet vermeye başlayacak.
Akdeniz Bölgesi, Türkiye’de turizm denince ilk akla gelen bölge, Antalya ise “Turizm Başkenti” olma unvanını koruyor. Doğası, denizi, güneşi ile yaz turizmi için göz doldururken aynı anda kış turizmine, spor turizmi, kongre turizmi gibi farklı turizm konseptlerine de ev sahipliği yapıyor. “Her şey Dahil” otel konsepti, kaliteli tesis ve hizmetleri ile turistlerin gözdesi olarak, gelen turist sayısında rekorlarını tazeliyor. Bu bağlamda otel yatırımcılarının da en çok ilgisini çeken şehir olmaya devam ediyor. Bununla birlikte Mersin Havalimanının hizmete girmesi, turist sayısında ve yatırımlarda büyük bir artış olarak etkisini göstermeye başladı. Yaptığımız araştırmalara göre 2026 yılı ve sonrasında en çok yatırım alan il, Antalya’dan sonra Mersin oldu.
Bölgede, toplam 27 bin 689 yatak sayısıyla 69 yeni otel hizmet vermeye başlayacak
Türkiye turizminin çekim merkezi Akdeniz Bölgesi, son yıllarda sektörde yaşanan hareketliliğe bağlı olarak yatırımcıların ilgi odağı olmaya devam ediyor. Turizm Proje Dergisi olarak Akdeniz Bölgesi için yaptığımız yeni otel projeleri araştırmamıza göre bölgede, 2025 yılında 9 bin 447 yatak kapasitesiyle 27 yeni otel hizmete girecek. 2026 yılı ve sonrası için ise 42 otel 18 bin 242 yatak sayısıyla sektördeki yerini alacak. Böylece toplamda 69 otel, 27 bin 689 yatak sayısıyla bölgede hizmet vermeye başlayacak.
2025 yılında, toplamda 27 yeni otel 9 bin 447 yatak sayısı ile bölgenin hizmet kapasitesini artıracak
Akdeniz Bölgesi’nde 2025 yılında, 5 yıldızlı 18 tesis 7.425 yatak; 4 yıldızlı 4 tesis 856 yatak; 3 yıldızlı 5 tesis 1.166 yatak sayısıyla sektördeki yerini alacak. Böylece 2025 yılında, toplamda 27 yeni otel 9 bin 447 yatak sayısı ile bölgenin hizmet kapasitesini artıracak.
2025 yılında, Antalya 24 yeni tesis ile sektöre toplamda 8 bin 863 yatak kazandırıyor
2025 yılında, tesis ve yatak sayısı bakımından yeni otel projelerini incelediğimizde en çok yatırımı yine Antalya’nın aldığını görüyoruz. Antalya, 5 yıldızlı 16 otel, 4 yıldızlı 4 otel, 3 yıldızlı 4 otel olmak üzere 24 yeni tesis ile sektöre toplamda 8 bin 863 yatak kazandırıyor. Antalya’yı, 5 yıldızlı ve 140 yataklı 1 otel ile Adana, 5 yıldızlı ve 404 yataklı 1 otel ile Hatay ve 3 yıldızlı 40 yataklı tesis ile Mersin takip ediyor.
Bölgeye, 2026 yılı ve sonrasında ise 18 bin 242 yatağa sahip 42 yeni otel projesi daha geliyor
Bölgeye, 2026 yılı ve sonrasında ise 18 bin 242 yatağa sahip 42 yeni otel projesi daha geliyor. Bu tesislerden 33 adeti 5 yıldızlı 16 bin 566 yatak; 6 adeti 4 yıldızlı 1.332 yatak ve 3 adeti 3 yıldızlı 344 yatak kapasitesine sahip bulunuyor.
Akdeniz Bölgesi’nde, 2026 yılı ve sonrasında yeni otel projelerinde, büyük sıçrama yapan Antalya açık ara önde bulunuyor
Akdeniz Bölgesi’nde, 2026 yılı ve sonrasında yeni otel projelerinde, büyük sıçrama yapan Antalya açık ara önde bulunuyor. Antalya’da, 5 yıldızlı 24 otel, 4 yıldızlı 2 otel, 3 yıldızlı 3 otel olmak üzere toplam 29 yeni tesis bu süreçte hizmet vermeye başlayacak. Bu otellerin toplam yatak kapasitesi ise 13 bin 218’e ulaşıyor. Antalya ilimizi, otel yatırımlarında atağa kalkan Mersin izliyor. Bu şehrimizde 5 yıldızlı 9 otel, 4 yıldızlı 3 otel olmak üzere 12 yeni tesis toplam 4 bin 934 yatak kapasitesi ile sektördeki yerini alacak. Bu illerimizi, 4 yıldızlı 1 otel ve toplam 90 yatak sayısı ile Hatay ilimiz takip ediyor.
Yapı ve inşaat sektörünün merakla beklediği, dünyadaki beş büyük yapı fuarından biri olanYapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul, 16-19 Nisan 2025 tarihlerinde TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenleniyor.Güçlü küresel ağını inşaat sektörüne aktararak yeni iş olanakları, ortaklık ve satın alım fırsatları yaratmayı hedefleyen, ihracat kaleminde önemli paya sahip Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul, ziyaretçilerini ağırlamak için gün sayıyor.
Türk yapı sektörünün en uzun süredir düzenlenen fuarı olan Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul, 16 Nisan’da TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde başlıyor. 16-19 Nisan tarihleri arasında açık olacak fuar, her yıl olduğu gibi bu yıl da inşaat malzemeleri ve teknolojileri alanında binlerce yabancı yatırımcıyla yerli iş ortaklarını bir araya getirecek.
Yapı Fuarı,bu seneİtalya, Avusturya, Çin, Rusya, Tayland, Kore Cumhuriyeti, Portekiz, Mısır, Gürcistan, Çek Cumhuriyeti ve Azerbaycan’dan katılımcılarıyla 4 gün boyunca binlerce ziyaretçiye ev sahipliği yapacak. 10.000’den fazla profesyonel uluslararası ziyaretçinin beklendiği fuar; ABD, Çin, Rusya, BAE, İngiltere, Almanya, Suudi Arabistan, Hindistan, Mısır, İtalya ve Fransa gibi önemli ülkelerin de bulunduğu 100 ülkeden 400 davetli satın alma heyetini ağırlamaya hazırlanıyor.
47. yılı deviren Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul’un bu yıl da sektöre katkı sağlayacağını ve katılımın artarak devam ettiğini belirten Yapı Fuarı Direktörü Banu Keskin, “İnşaat ve mimarlık dünyasının en önemli isimleri bir araya gelerek girişimcilerimize, yapı sektörünün geleceğine dair yeni iş modellerini, ürünlerini ve fikirlerini sunacak. Bu yıl, sürdürülebilirlikten teknolojik dönüşüme, toplumsal etkiden ekonomik uyuma kadar geniş bir perspektifte ele alınacak konular, sektörün gelişimine yön vereceğine inanıyoruz. Geleceğin mimarisinin bugünün dönüşüm gücünde saklı olduğuna inanarak, yenilikçi malzemelerden akıllı teknolojilere, sürdürülebilir tasarımlardan sosyal etki yaratan projelere kadar geniş bir yelpazede keşifler yapılacak. Bu sene 125’ten fazla ülkeden, yaklaşık 47 bin ziyaretçi bekliyoruz. Ayrıca 500 milyon euronun üzerinde iş hacmi hedefimiz bulunuyor” şeklinde açıklamada bulundu.
İnşaat sektöründeki deneyim ve bilgi birikimleri ile sektörün öncülerine yeni fırsatlar sunmayı hedeflediklerini vurgulayan Keskin, şöyle devam etti: “Yapı Fuarı; inşaat malzemeleri, makineleri ve teknolojileri ile ilgilenen perakende zincirleri, inşaat firmaları, taşeronlar ve diğer sektör temsilcileri ile doğrudan iletişim kurma fırsatı sunacak. Bu hedefimiz doğrultusunda oldukça verimli ve yol gösterici bir etkinlik programını özenle hazırladık. Fuarımız, yapı sektörünün geleceğine dair yeni iş modellerini, ürünlerini ve fikirlerini bizlere sunacak. Bu açıdan Yapı Fuarı, sektörün girişimcilerle bir araya gelerek daha yenilikçi, çözüm odaklı ve verimli sonuçlar elde edebilmesi, Türkiye’nin yapı sektöründeki gücünün daha da sağlamlaşması adına oldukça önemli bir anlam taşıyor.”
Yenilikçi Adımlar ve Sektörel Buluşmalarla Dolu Etkinlik Programı
Yapı Fuarı 2025 Etkinlik Programı kapsamında “İnovasyonla Tasarla, Teknolojiyle Geliştir, Etki Yarat ve Birlikte Dönüş!” mottosuyla gerçekleşecek ve dört gün boyunca zengin içerikli etkinliklerde;mimarlık ve yapı sektörünün ekonomik, teknolojik, toplumsal ve çevresel dönüşümütemalı buluşmalar düzenlenecek. 16 Nisan’da “Keşfi Hızlandırmak” teması ile inşaat sektörünün geleceğini şekillendiren yenilikler, malzeme biliminde çığır açan keşifler ve doğadan ilham alan akıllı malzemeler gündeme taşınacak. 17 Nisan’da “Mimarlığın Yeni Matrisi” teması ile veriler ve algoritmalar geleneksel tasarım yaklaşımlarının yerini alırken, tartışmalar yapay zekâ destekli tasarımın yaratıcılığı nasıl dönüştürdüğünü, parametrik modellemenin esnekliğini ve verimliliğini ve 3D baskının inşaat üzerindeki etkisi tartışılacak. 18 Nisan Cuma gününde “Etki Tasarlamak” oturumu ile etki ekonomisi ve sürdürülebilir yaklaşımlar doğrultusunda tartışmalar, inşaatta atık azaltımı, geri dönüşüm ve sosyal içerme konularına odaklanılacak. Karar vericiler ve kanaat önderleri, yerel yönetimler, akademi ve özel sektör arasındaki iş birliklerini güçlendirmek için bir araya gelecek. 19 Nisan’da “Birlikte Dönüştürüyoruz” söyleşilerinde tasarımcılar, malzeme üreticileri, şehir plancıları, sanatçılar, akademisyenler ve yerel yönetimler, geleceğin şehirlerini inşa etmenin kapsayıcı, sürdürülebilir ve yenilikçi yollarını keşfetmek için buluşacak.
Yapı Master Class, Yapı Tech Garageve Altın Mıknatıs “Stant Tasarımı Ödülleri”
Hem yerel hem de yabancı katılımcıları bir araya getiren önemli bir uluslararası platform görevi görerek ziyaretçilerini cezbeden Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul 2025’te,Yapı Master Class ile mimarlar eşliğinde etkileşimli bir fuar deneyimi sunulacak. Yapı Master Class’a kayıt yaptıran ziyaretçiler, moderatörler ile fuar alanı içinde farklı ürün gruplarından katılımcı stantlarını ziyaret ederek günün teması ile ilgili sohbetlere katılabilecek. Ziyaretçiler, etkinlik konukları olacak usta mimar ve mühendisler ile doğrudan bağlantı kurma imkânına sahip olarak, deneyimlerinden faydalanabilecekler. Yapı Tech Garage‘da ise yeni nesil teknolojilerle yapı tasarımı, uygulama ve müşteri deneyiminde dönüşüm yaratan girişimler, inovatif ürünlerini sahnede sergileme fırsatı bulacaklar. Fuar kapsamında Altın Mıknatıs “Stant Tasarımı Ödülleri” ile markalar ve ürünlerini sürdürülebilir ve yenilikçi bir şekilde tanıtan katılımcılar da ödüllendirilecek.
Geleceğin yapı dünyasını bugünden şekillendirmek için siz de bu ilham verici buluşmanın bir parçası olmaya davetlisiniz. Fuar program takvimini şimdiden ajandanıza kaydetmeyi unutmayın.
Akyapı, üç yıl önce başlattığı Ticarethane projelerinin en büyüğünü Dudullu Organize Sanayi Bölgesi’nin merkezinde hayata geçiriyor.
Gerçekleştirdiği pek çok konut, ofis, alışveriş, yaşam merkezi, üretim ve lojistik tesisi ile gayrimenkul sektörüne 27 yıldır yön veren Akyapı, 3 yıl önce sanayi konseptiyle geliştirdiği Ticarethane projelerinin en büyüğünü şimdi Dudullu’da satışa çıkarıyor. Ticarethane Metkap, Ticarethane Hadımköy ve Ticarethane Başakşehir projelerinin ardından alıcılarına sunulmaya hazırlanan Ticarethane Dudullu, Türkiye’nin en önemli üretim üslerinden biri olan Dudullu Organize Sanayi Bölgesi’nin(OSB) merkezindeki tek parselde hayata geçirilecek.
Kooperatifleri, fabrika alanları ve bağımsız firmalarıyla yıllık 2 Milyar Doları aşan ihracata sahip Dudullu OSB’nin kalbinde yer alan 555 adet bağımsız bölümün yer alacağı Ticarethane Dudullu’nun lansmanı, 10 Nisan Perşembe günü projenin satış ofisinde gerçekleştirildi. Akyapı Yönetim Kurulu Başkanları Mahmut Asmalı ve Hüseyin Dinçel’in katılımlarıyla düzenlenen lansman ile birlikte projenin satışları da başladı.
“Üretimi yeni teknolojilerle artırarak ekonomiye katkıda bulunma zamanı”
Bugüne kadar yatırım yaptıkları 4 sanayi konseptli Ticarethane projesi ile yaklaşık 21 bin kişiye istihdam sağlamayı ve bu önemli yatırımlarla ekonomiye büyük katkı sağlamayı hedeflediklerini kaydeden Akyapı Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Asmalı, içinde bulunduğumuz konjonktürde ülkemizin ekonomisine, üretim ve istihdamına önemli katkılar sunacak projelerin artmasında sektör liderlerinin sorumluluk alması gerektiğine dikkat çekti.
Seçimlerin ve savaşların damga vurduğu 2024 yılında her şeye rağmen ekonomimizin yüzde 3,2 büyüme kaydettiğini ve kişi başına düşen gelirin 15 bin Doları aşarak rekor seviyeye çıktığını hatırlatan Asmalı, “İnşaat sektörümüz yüzde 9,3 büyüyerek bu büyümeye en fazla katkı veren sektör oldu. Hükümetimizin ekosistemi güçlendirecek politikalar yürüterek ekonomik toparlanmanın güçlü sinyallerini almaya başladığı bugünlerde, bu çalışmalara sektör olarak katkıda bulunmamız gereken bir dönemdeyiz. Türk iş dünyasının temsilcileri olarak bize düşen görev; her zamankinden daha rekabetçi bir vizyonla çalışarak mevcut üretim ve ihracat gücümüzü artırmaktır. Bundan hareketle, ülkemizin üretim kapasitesini yükselterek yaklaşık 8 bin kişiye istihdam, ekonomimize büyük katkı sağlayacak dördüncü Ticarethane projemiz olan Ticarethane Dudullu’yu sanayimize kazandırmaktan onur duyuyoruz” değerlendirmesini yaptı.
“Kapasitelerini artırmak isteyen sanayicilerimizin talebini dikkate aldık”
4 Ticarethane projesinde toplam 625 bin metrekare inşaat alanı ve 1.313 adet bağımsız bölüm yer aldığını kaydeden Asmalı,İstanbul’un en önemli lojistik ve üretim merkezlerinde bulunan bu projelerin son teknolojiye sahip alanlarda işini büyütmek isteyen şirket, imalathane, mağaza ve yatırımcılara hitap ettiğini kaydetti.
Projelerin sadece günümüz koşulları ile değil, gelecekte de aynı verimlilikle faaliyetgöstermeye olanak tanıdığına dikkat çeken Asmalı, “Ticarethane projelerini hayatageçirirken, üretim hatlarını genişletmeye ve kapasitelerini arttırmaya ihtiyaç duyansanayicilerimizin taleplerini dikkate aldık.Çeyrek asırı geride bıraktığımız sektörde,sanayicilerimizin daha iyi imkanlarla üretim yapmalarını destekleyerek üretime, teknoloji ve inovasyon odaklı daha güçlü bir Türkiye için çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
“Sanayi merkezlerinin yeni ihtiyaç ve teknolojilerle dönüştürülmesi şart”
Türkiye’deki sanayi bölgelerinin 45-50 yıl öncesinin ihtiyaçlarıyla yapıldığını ve bu bölgelerin özellikle deprem dayanıklılığı açısından ciddi sıkıntılar taşıdığını kaydeden Akyapı Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Dinçelise “Konutlar için bugün nasıl dönüşüm gerekiyorsa,bugünün ihtiyaçlarına ve teknolojik beklentilerine cevap veremeyensanayi bölgelerimizin de dönüşümü şart. Bu ihtiyacı da görerek Ticarethane projelerine başladık.Ticarethane Dudullu; üreticilere her olanağı sunan, modern ve donanımlıbir sanayi kompleksi olacak” dedi.
Dinçel, şöyle devam etti: “Net 68 bin metrekare arazide310 bin metrekarelik inşaat alanlıprojemizde,3 blokta 555 adet bağımsız bölüm yer alacak. Blokların her katta sirkülasyon sistemi ve köprüler ile birbirine bağlı olacağı projede bölümler, 200m2’den başlayıp 32.000 m2’ye kadar birleştirilebilecek. 8 metreye varan kat yüksekliği ve 13 metreye varan kolon açıklığı ile tır geçişlerine uygunolanprojede‘Ticarethane Dinamik’ adında bir de sosyal tesis planladık. Burada dinlenme alanları, ortak çalışma ve toplantı alanları, kafe ve yeme-içme alanları,fitness merkezi, oyun salonu ve mescit yer alacak. İmalathane, özel teknik alan, sığınak, elektrikli araç ve scooter üniteleri, depo alanları, jeneratör, 7/24 güvenlik ve her bağımsız bölüme özel otopark bulunan proje, ayrıca ‘Yeşil Bina Sertifikası’na da sahip. “Yeşil Bina Sertifikası” ile Ticarethane projelerinde işyeri sahibi olanların, Avrupa Ekonomik Topluluğu (AB) gibi dünyanın en önemli ekonomik bölgelerine düşük vergi avantajı ve ihracat kolaylığı bulunuyor. Buna ek olarak düşük enerji ve su tüketimi, sürdürülebilirlik ve düşük maliyetler gibi birçok avantajı da bulunuyor. Ticarethane Dudullu, OSB içinde yer alması sebebiyle alıcılarına uygun enerji maliyeti, yatırım teşvikleri ve vergi muafiyeti gibi ekstra avantajlar ve kolaylıklar da sağlıyor.”
“Ticarethanekonsepti,getiri ve geri dönüş süresi açısından da avantajlı”
Gayrimenkulün döviz, altın, borsa gibi diğer yatırım araçlarıyla kıyaslandığında her zaman en fazla kazandıran, en az riski olan yatırım aracı olduğunu kaydeden Dinçel, 2025’in ilk çeyreğinden itibaren yatırımların gayrimenkule yöneleceğini düşündüğünü dile getirdi. Ticarethanelerin ise bugün konuta kıyasla getiri ve değerlenme bakımından yüksek olmasıyladikkat çektiğini belirten Dinçel, “Ticari yatırım, konuta göre %25 daha yüksek getiri elde etme imkanı sağlıyor. Yatırımın geri dönüş süreleri ise konutta ortalama 18yıl iken ticari gayrimenkulde 15 yıl civarında. Hatta lokasyonuna göre 15 yılın altında olan bölgeler de var. Ticari gayrimenkulde lokasyon, yatırımın değerini artıran bir faktör. İstanbul Havalimanı’na 75 km, Sabiha Gökçen’e 20 km uzaklıkta bulunan Ticarethane Dudullu, önünde metro istasyonu bulunması veE-5, TEM, Kuzey Marmara Otoyolu gibi ana akslara olan yakınlığıyla yatırımcı açısından büyük değer sağlayacak” dedi.
2025 Yılına Teslim Projeleriyle Damga Vuruyor
Akyapı, 2023 ve 2024 yıllarında hayata geçirdiği projelerle inşaat sektöründeki güvenilirliğini bir kez daha kanıtladı. 2023 yılında teslim edilen projeler arasında 706 konut ve 128 ticari alanla Türkiye’nin deprem izolatörlü ilk toplu konut projesi olan Mavera Comfort yer alırken, 2024’te teslim edilen projeler arasında ise 179 konut ve 10 ticari alanla Mavera Homes, 21 adet villadan oluşan Mavera Villaları ile 485 adet konut ve 11 ticari alanla Mavera Residence yer alıyor. 2025 yılında ise Akyapı, Anadolu Yakası’nın ve Ümraniye’nin en değerli lokasyonunda yer alan, 509 konut ve 148 ticari alandan oluşan Limonlu Bahçe Konakları, Büyükçekmece’de göl ve deniz manzaralı, 128 adet prestijli villadan oluşan Big Country ve kendi bünyesinde yer alan arıtma tesisi ile sektörü için büyük bir yenilik getiren, 137 adet bağımsız bölümden oluşan Ticarethane METKAP sanayi projelerini teslim ediyor.
İnşaat makineleri sektöründe dünyanın en büyük fuar organizasyonlarından biri olan ve 7 Nisan’da Münih’te açılan BAUMA 2025, 13 Nisan’a kadar ziyaret edilebilecek. Üç yılda bir gerçekleştirilen fuara bu yıl 4 bin firma katılım sağladı ve toplam 600 bin metrekarelik alanda ürünlerini sergiliyor.
Türkiye, fuarda 240 firma ile temsil edilerek en geniş katılım sağlayan dördüncü ülke oldu. Münih Başkonsolosu Süalp Erdoğan, Ticaret Ataşeleri Recep Aslan ve Ali Bayraktar ile birlikte Türk firmalarının yer aldığı stantları ziyaret etti. Fuarın Türkiye açısından önemine vurgu yapan Başkonsolos Erdoğan, şunları söyledi: “BAUMA 2025, inşaat makineleri sektöründe dünya çapında en büyük organizasyonlardan biri. Ülkemizin, 240 firmamızın katılımıyla en geniş katılım sağlayan dördüncü ülke olmasından dolayı gurur duyuyoruz. Firmalarımız, insansız inşaat makineleri, otomatik ve yarı otomatik makineler gibi birçok inovatif ürünü üretmekte ve geliştirmekte. Bu başarıları yerinde gözlemlemek bizim için büyük bir mutluluk kaynağıdır.”
Fuarda, Türkiye’nin milli pavilyonu İstanbul Ticaret Odası (İTO) tarafından organize edilirken, Türk firmalarının stantları ziyaretçilerden yoğun ilgi görüyor. Başkonsolos Erdoğan, İTO Yönetim Kurulu Üyesi Zeki Akbal, Meclis Üyeleri Eyüp Akbal, Cevahir Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Cevahir ve Dursun Topçu ile bir araya gelerek, organizasyona verdikleri destek için teşekkür etti. Son olarak, Türk firmalarına başarılar dileyen Erdoğan, Türkiye’nin inşaat makineleri sektöründeki yenilikçi ve güçlü konumunu vurguladı
İnşaat sektörünün köklü markası Albayrak Beton’un eş zamanlı yükselen dört projesinden biri olan ‘Teraphill 15’te, inşaatın tamamlanarak sahiplerine teslim edilmesi için kısa bir zaman kaldı. Şile’de konumlanan, bahçe ve çatı dubleksleriyle dikkat çeken ‘Teraphill 15’in ağustos ayında sahiplerine teslim edilmesi planlanıyor.
İnşaat ve hazır beton sektörünün güvenilir ve yenilikçi markası Albayrak Beton, inşaatını eş zamanlı olarak yürüttüğü dört projeden biri olan ‘Teraphill 15’in teslimi için hızlı bir çalışma yürütüyor. Albayrak Beton’un inşaatı ve satışı devam eden projelerinden ‘Teraphill 15’in ağustos ayında teslim edilmesi planlanıyor. Toplam yedi blokta 2+1 ve 3+1 olmak üzere 56 daireden oluşan ‘Teraphill 15’ten daire sahibi olmak isteyenler için yüzde 50 peşin, kalanı yüzde 2,50 vade oranı ve 36 ay taksitle ödeme imkanı sunuluyor.
Albayrak Beton Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Albayrak
İnşaatın yüzde 90’lık kısmı tamamlandı
Proje ve gelinen durum ile ilgili bilgi veren Albayrak Beton Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Albayrak, çalışmalarına aralıksız devam ettiklerini söyledi. Albayrak “Atılım yılı olarak ilan ettiğimiz 2025 planlamamız çerçevesinde çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. ‘Geleceği güvenle inşa eder’ sloganıyla 40 yıldır nitelikli konutlar üretiyoruz. Hali hazırda inşaatı eş zamanlı devam eden Şile ve Çekmeköy ilçelerinde konumlandırdığımız dört projemiz bulunuyor. Bunlardan Şile’de yükselen ‘Teraphill 15’ projemizi neredeyse bitirdik. İnşaatın yüzde 90’lık kısmı tamamlanmış durumda. İnce işleri için titizlikle çalışıyoruz, ağustos ayında teslimlere başlayacak şekilde planlamamızı yaptık.
Bahçe ve çatı dublekslerinin de olduğu ‘Teraphill 15’de kalan daireler için 2024 yılı sonunda uygulamaya aldığımız kampanyamız devam ediyor. Avantajı yüksek bu kampanyamız çerçevesinde dairelerimizi yüzde 50 peşin, kalanı 2,50 vade oranı ve 36 ay taksit seçeneği ile yatırımcılarımıza sunuyoruz. Daire fiyatları ise 6 milyon TL’den başlıyor” diye konuştu.
Yaşamın merkezinde geniş evler
Şile’de konumlanan projelerden ‘Teraphill 15’ projesi, 7 bin 118 metrekare arsa alanı, 4 bin 543 metrekare inşaat alanı üzerinde yükseliyor. Proje, bahçe ve çatı dublekslerinin de olduğu yedi blokta 2+1 ve 3+1 olmak üzere brüt 50 metrekare ila 132 metrekare arasında değişen toplam 56 daireden oluşuyor.
Bahçe ve teras kullanım alanları, yatay mimari, topografyaya uyumlu blok yerleşimi, peyzajı ve denize yakın olma avantajı ile dört mevsimi yaşama imkanı sağlayan proje, önemli hastane ve eğitim kuruluşlarına kolayca ulaşım imkanı sunuyor. Proje, Şile Devlet Hastanesi’ne 2 km, Işık Üniversitesi’ne 3 km, Şile Limanı ile plajlara 5 km ve Sabiha Gökçen Havalimanı’na 59 km mesafede bulunuyor.
Akfen İnşaat (AKFIS), Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen “Konya OSB Atıksu Arıtma Tesisi Yapım İşi” konulu ihaleye Akfen Çevre ve Su ile ortak girişim olarak teklif verildiğini açıkladı.
Şirket yaptığı açıklamada ihaleye konu olan atıksu arıtma tesisinin 18.000 m3/gün kapasiteli olduğu ve ihalenin sonuçlanmasını takiben teklif tutarı ve kesinleşen diğer hususlara ilişkin açıklamanın yapılacağı bildirildi. Akfen İnşaat’ın ortak girişimdeki payının ise 50% olduğu açıklamada yer aldı.
İzmir’in Seferihisar ilçesine Kayatek Bilişim Yazılım İnşaat Danışmanlık tarafından yapılması planlanan 100 odalı otelin ÇED süreci başlatıldı.
İzmir’de Seferihisar ilçesi, Bengiler Mahallesi, 5372 Ada, 1 Parselde (L17C-19B-3C, L17C-19B-3D Pafta) Kayatek Bilişim Yazılım İnşaat Danışmanlık San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından “Turizm Konaklama Tesisi (100 Oda, 200 Yataklı Otel)” kurulmasını planlanıyor. Toplam 11 bin 336 metrekare alan üzerine planlanan “Turizm Konaklama Tesisi (100 Oda, 200 Yataklı Otel)”, Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak üzerlerinde turizm amaçlı yatırım kapsamında değerlendirilerek projelendirildi.
Şirket, daha önce 349 milyon 587 bin TL tutarındaki ön izin bedelini ödeyerek 49 yıllığına işletme hakkı kazanmıştı. Kültür ve Turizm Bakanlığı 1/1000 ölçekli İzmir Seferihisar Doğanbey Termal Turizm Merkezi Seferihisar Mevkii 3. Etap Uygulama İmar Planı Değişikliğindeki alan içerisinde bulunan proje için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) başvurusunda bulunuldu.
Projenin toplam yatırım bedeli 221 milyon 652 bin 200 TL olarak belirlendi.
Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. (EKGYO) tarafından 8 Nisan 2025 tarihinde Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan bildirimde arsa alımı hakkında açıklama yapıldı.
Açıklamada, Şirketin uzun vadeli büyüme stratejisi kapsamında, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Kentsel Dönüşüm Başkanlığı ile imzalanan protokol çerçevesinde, İstanbul ili Esenler ilçesi Atışalanı Mahallesi’nde yer alan toplam 75.272,82 m² büyüklüğündeki arsaların satın alımının 2.898.003.570 TL (KDV hariç) bedelle tamamlandığı belirtildi.
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), ülkemiz ekonomisine önemli katkılar sunan hazır beton sektörünü 2024 yılı özelinde kapsamlı olarak analiz eden “Hazır Beton Sektör Raporu”nu yayımladı. Raporda, 2025 yılına dair beklentilerimizin, ekonomik dalgalanmalara rağmen sürdürülebilir büyümeyi sağlayacak yönleri vurgulanıyor. Çevre dostu beton kullanımının artması, dijitalleşme ve akıllı teknolojilerin entegrasyonu, enerji verimliliği ve döngüsel ekonomi gibi konular, sektörün gelecekteki yol haritasında öne çıkan başlıkları arasında yer alıyor. Hazır beton sektörünün 2023 yılı verilerine göre 200 milyar Türk lirasına yaklaşan cirosu, 45 bini aşan istihdam hacmi ve yıllık 119 milyon metreküplük üretimiyle Türkiye ekonomisi ve inşaat sektörü açısından çok önemli olduğunu gösteren Rapor, Türkiye’nin hazır beton üretiminde Avrupa’da lider ülke konumunu sürdürdüğünü ortaya koydu.
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Merkez Bankası, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) verileri ile THBB üyelerinin, THBB dışındaki üreticilerin ve tedarikçilerin sağladığı bilgiler ışığında hazırlanan 2024 yılı “Hazır Beton Sektör Raporu”nu yayımladı. Rapor, Türkiye ekonomisi, inşaat sektörü ve hazır beton sektörüne yönelik detaylı analizler, değerlendirmeler ve projeksiyonlar içeriyor.
İnşaat sektörü aktif olarak büyümeye devam ediyor
Türk inşaat sektörü, ülke ekonomisinin lokomotiflerinden biri olup, geniş bir istihdam alanı yaratması ve büyük ölçekli yatırımları desteklemesi açısından kritik bir rol oynamaktadır. Konut inşaatı, altyapı projeleri, endüstriyel yapılar ve yurtdışındaki müteahhitlik hizmetleri gibi geniş bir yelpazeye yayılan sektör, aktif olarak büyümeye devam etmektedir.
İnşaat sektörü, 2024 yılı itibarıyla 2 milyonu aşan istihdamı ile yaklaşık 250 yan sektörü doğrudan ve dolaylı bir şekilde etkilemektedir. İnşaat faaliyetleri sırasında malzemelerin üretimi, taşımacılık, mühendislik ve mimarlık hizmetleri, finans, sigortacılık gibi birçok sektör etkilenmektedir.
2011-2017 yılları arasında inşaat sektörü bileşik yıllık %10 büyürken; 2018-2022 yılları arasında sürekli küçülmüştür. 2023 yılındaki belirgin büyüme 2024 yılında da devam etmiş ve %9,3 ile son yedi yılın en yüksek büyüme oranı yakalanmıştır. Bunda deprem bölgesindeki inşaat aktivitelerinin rolü yüksektir.
Konut stokunun azalmasını sağlayacak veri ilk el konut satışlarıdır
Konut satışları, bir ülkenin ekonomik sağlığını gösteren önemli göstergelerden biridir. 12 yıllık süre içinde toplam konut satışları 2020 yılında rekor seviyeye ulaşmıştır. 2024 yılında konut satışları açısından zirveye oldukça yakın bir performans görülmüştür. Son beş yılın en yüksek ilk el konut satışı 2024 yılında gerçekleşmiştir. Yaklaşık 1,5 milyon konut satışı, %10,7 ipotek oranı ile gerçekleşmiştir. İpotekli satış oranının önceki yıllara oranla oldukça düşük bir seviyede gerçekleşmesine rağmen ilk el konut satışlarının artması sektör adına olumlu bir gelişmedir. Özellikle kredi faizlerindeki anlamlı düşüş sonrasında konut sektörünün önünün oldukça açık olması beklenmektedir.
İnşaat sektöründe canlanmaya neden olacak, konut stokunun azalmasını sağlayacak ve gelecek adına motivasyon oluşturacak olan veri, ilk el konut satışlarıdır. Bu nedenle inşaat sektörünü değerlendirmek için bu veriye odaklanmak daha isabetli analizler yapılmasını sağlamaktadır.
Türkiye, hazır beton üretiminde Avrupa lideridir
Türkiye’de standartlara uygun beton üretilmesi ve inşaatlarda doğru beton uygulamalarının sağlanması için 37 yıldır çalışan Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), kalite, çevre, sürdürülebilirlik, iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarıyla inşaat, hazır beton ve ilgili sektörlerin gelişimine büyük katkı sağlıyor. Hazır beton sektörü, 2023 yılı verilerine göre 200 milyar Türk liralısına yaklaşan cirosu, 45 bini aşan istihdam hacmi ve yıllık 119 milyon metreküplük üretimiyle Türkiye ekonomisi ve inşaat sektörü açısından çok önemli bir yerde duruyor. Avrupa Hazır Beton Birliğinin (ERMCO) 2023 yılı verilerine göre AB üyesi bütün ülkelerin toplam üretim miktarı 239 milyon metreküp iken, Türkiye tek başına 119 milyon metreküp beton üretmiştir. Bu üretim miktarıyla Türkiye, AB ülkeleri arasında birinci ülke konumunda yer alıyor. Hazır beton sektörünün, inşaat sektörüne ve buna bağlı olarak ülke ekonomisine sağladığı büyük katkı, inşaat sektörünün en temel kolu olduğunu gösteriyor.
Hazır beton sektörünün 2024 yılında %9,2 oranında büyüdüğü tahmin ediliyor
Hazır Beton Sektörü Raporu ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, “1988 yılında faaliyetine başlayan Türkiye Hazır Beton Birliği, kuruluşundan bu yana sektörel verilerin kaynağı olmuştur. Raporumuza göre hazır beton sektörünün 2017 yılına kadar istikrarlı bir büyüme trendi gösterdiği ve 2017 yılında yıllık 115 milyon m3 üretim ile zirveye ulaştığı görülmektedir. 2018 yılında inşaat sektörünün daralması ve 2019 yılında da bunun devam etmesi ile keskin bir düşüş yaşanmıştır. 2019 yılındaki üretim değeri ile 10 yıl geriye dönülmüştür. 2021 yılında ise kayda değer bir artışla 105 milyon m3 seviyesine çıkılmıştır. 2022 yılında sektör bir önceki yıl ile aynı performansı sergilemiştir. 2023 yılında 119 milyon m3lük, 2024 yılında ise 130 milyon m3lük üretim ile peş peşe tarihsel rekorlar kırılmıştır.” dedi.
Hazır betonun yapı maliyetine etkisi yaklaşık %8’dir
Hazır betonun yapı maliyetine etkisi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan THBB Başkanı Yavuz Işık, “Bir yapıda hem hacim hem de ağırlık olarak en fazla kullanılan yapı malzemesi olan hazır beton, inşaatın en önemli bileşenlerinden birisidir ve toplam maliyet üzerinde sınırlı bir etkisi bulunur.” dedi.
2018 – 2025 yılları arasında hazır betonun yapı maliyetine etkisi %6,7 ila %9,9 arasında değiştiğine dikkat çeken THBB Başkanı Yavuz Işık, “Ortalama olarak etki, %8 olmuştur. Elbette bu oranın yapı türüne, beton cinsine, kaba/ince inşaat maliyet oranına göre değişmesi beklenmektedir ancak yine de konutlar kapsamında bu oranın büyük bir değişiklik göstermesi beklenmemektedir. Raporda 2025 yılı verileri kullanılarak hazır beton fiyatındaki (rayiç fiyat) değişimin yapı maliyetine etkisi görülmektedir. Hazır beton fiyatında %10’luk bir artış ortalama yapı maliyetine yaklaşık olarak %0,8 oranında etki yapmaktadır.” şeklinde konuştu.
Geçmişte yapılan hatalardan ders çıkararak geleceği planlamalıyız
6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerle ilgili değerlendirmelerini paylaşan THBB Başkanı Yavuz Işık, “Deprem sonrasında yapılan incelemeler, yapı malzemesi seçiminden denetim süreçlerine kadar çeşitli aşamalardaki eksikliklerin ne yazık ki büyük kayıplara yol açtığını gözler önüne sermiştir. Artık geçmişteki ihmalleri tekrar etmeden, daha güvenli bir geleceği inşa etmek zorundayız. Beton kalitesinin yapı güvenliğinde vazgeçilmez bir unsur olduğu aşikârdır ancak kaliteli beton kullanımı tek başına yeterli değildir. Etkin denetim mekanizmalarının işletilmediği ve mühendislik ilkelerine uygun tasarımların yapılmadığı durumlarda, güvenlik hedeflerinden uzaklaşıldığı bu felakette üzücü bir şekilde görülmüştür. Ayrıca zemin etütlerinin dikkate alınmaması ve yerel koşullara uygun tasarımlar yapılmaması, binaların performansını olumsuz etkileyerek yıkımlara zemin hazırlamıştır.” dedi.
Depremin ardından bölgede yapılan incelemelere dikkat çeken THBB Başkanı Yavuz Işık, “Yüksek dayanımlı ve standartlara uygun hazır betonun kullanıldığı yapılar ile zayıf malzeme ve tekniklerle ve özellikle 2000 yılı öncesi ilkel yöntemlerle hazırlanan beton ile inşa edilen yapılar arasındaki farkı net bir şekilde göstermektedir. Depreme karşı daha güvenli yapıların inşası için çevresel etkilere uygun C30/37 ve üzeri dayanım sınıfındaki betonların kullanımı gerektiği bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bu acı deneyimden çıkarılması gereken dersler doğrultusunda: Deprem Yönetmeliği’ne tam uyum sağlanmasını; hazır beton üretiminde ve denetiminde kalite standartlarının titizlikle korunmasını: kamu, özel sektör ve akademik çevrelerle iş birliği yapılarak yapı denetiminin iyileştirilmesini; farkındalık artırıcı eğitim ve bilgilendirme çalışmalarıyla toplumda bilinç oluşturulmasını öneriyoruz.” dedi.
Sektörel bilgi birikimi ve deneyimi ile güvenli yapılaşma hedeflerine ulaşılması adına çalışmalarını sürdüreceklerini vurgulayan THBB Başkanı Yavuz Işık, “Bu felaketin tekrarlanmaması için geçmişte yapılan hatalardan ders çıkarmalı ve bu farkındalıkla geleceği planlamalıyız. Geleceğimizi şekillendiren her yapıda insan hayatını ön planda tutarak daha sağlam ve dayanıklı şehirler kurma hedefimizden asla vazgeçmeyeceğiz.” dedi.
2024 Yılı Hazır Beton Sektör Raporu’na Türkiye Hazır Beton Birliği www.thbb.org/sektor/hazir-beton-sektor-raporu/2024-yili-hazir-beton-sektor-raporu web sitesinden ulaşabilirsiniz.
İnşaat Mühendisi Mehmet Tolga Atlı, Fethiye ve Seydikemer bölgesinde mühendislik, mimarlık, kat karşılığı inşaat ve taahhüt alanlarında faaliyet gösteren Atlıbey İnşaat’ın çalışmalarını anlattı.
Yapılan Projeler ve Sürecin İşleyişi
Atlı: “Seydikemer bölgesinde, Bekçiler’de, merkezde, Fethiye’nin 42 mahallesinin aşağı yukarı 30 mahallesinde proje ve inşaat yaptım. Taahhüt yaptığım, kat karşılığı yaptığım işler de oldu. Şuanda devam eden projelerimiz var. Genellikle Karaçulha’da kat karşılığı işler yaptık. Bunun dışında çok iş yaptık ve aktif rol oynadım. İnsanlar bir muhattap bulmak istiyor. Bazen işler ters gidebiliyor. Bize ulaştıkları zaman problemlerin daima bir çözümünü buluyoruz. İnsanlara hukuki olmayan çözümler kesinlikle sunmuyoruz. Bize biri arsası ile geldiği zaman biz onun önce imar durumunu alıyoruz. İmar durumunda bize belli bir sınır veriyorlar. Yüzdeler, bölgeye göre mahalleye göre değişiyor. Biz bu sınırlardan sonra mimari taslaklar yapıyoruz. Mimari taslakları yer sahibi ile paylaşıyoruz. Bizde öncelik kişinin istekleridir. Bu taslakların ardından penceresinden mutfağına kafa yoruyoruz. Biz bunları daha çok evde vakit geçiren kadınlar ile yapıyoruz. Mimari ekibimizde bir kadın arkadaşımız var daha efektif oluyor. Biz projeleri tamamlayıp belediyeye teslim ediyoruz ve incelemeye giriyor. Bundan sonra zemin etütleri, makine projeleri gibi bunların toparlanma sürecine giriyoruz. Sonrasında ruhsat sürecine giriyoruz. Bazı inşaatlar yapı denetim kontrolünde oluyor, bazı inşaatlar ise kontrolde olmuyor. Denetimden sonra ruhsatımızı alıyoruz. İnsanlar sağlam yapılar yapmaya özen göstermeli. Maliyetten kaçma değil de optimum performans almaya bakılmalı. Buna göre bir yol haritası çizmeliler” diyerek sözlerini noktaladı.
Eska Otelcilik Turizm, Tekirdağ’a 168 odalı otel ve işyerleri yapacak.
Tekirdağ ilinin Çerkezköy ilçesi, Gazimustafakemalpaşa Mah. 30 L-IVB Pafta, 1738 Ada, 3 Parselde Eska Otelcilik Turizm A.Ş. tarafından yapılması planlanan 168 odalı otel ve işyerleri projesi için ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir’ kararı verildi.
Proje kapsamında zemin oturum alanı 2 bin 827 metrekare olmak üzere toplam inşaat alanı 23 bin 496 metrekare olacak. Planlanan proje kapsamında 168 odalı otel ve işyerleri projesinin; A, B ve C Blokları olmak üzere 3 bloktan oluşması ve A Blok ticaret, B Blok otel, C Bloğun ise ticaret+ofis olması planlanıyor
A Blok (Ticaret) 2 kat bodrum, zemin kat ve 1 normal kattan oluşuyor. B Blok (otel binası) ise 2 bodrum kat, zemin kat, 8 normal kat ve çatı katından oluşuyor. C Blok (ticaret+ofis) 2 kat bodrum, zemin kat ve 3 normal kat ve çatı katından oluşuyor.
Otel binasında 157 adet standart oda, 8 süit oda, 3 engelli odası, restaurant, toplantı salonu, yönetim ofisi, fitness, resepsiyon, çamaşır yıkama ve ütüleme, kuru temizleme ve otopark gibi alanların bulunması planlanıyor. Proje kapsamında planlanan otel, 168 oda ve toplam 336 yatak kapasitesine sahip olacak. Proje bedeli 463 milyon 840 bin 620 TL olarak belirlendi.
28 yıldır gastronomi sektöründeki işletmelerin mimari tasarımına imza atan SEKSENDOKUZ, büyüyen iş hacmi ve yeni projeleriyle sektördeki konumunu daha da güçlendiriyor. Son olarak Söğütlüçeşme’de Trattoria Fontana ve Ters Köşe Balık Restoranı projelerine dahil eden firma, mimari tasarımla birlikte uygulama ve inşaat süreçlerini de aktif olarak üstleniyor. Mimar Ayşe Çetin ve Mimar-Mühendis Ufuk Çetin ortaklığında büyüyen SEKSENDOKUZ, gastronomi alanındaki uzmanlığını ABD, İsviçre, Fransa, Özbekistan, Kıbrıs, Katar, Dubai ve Moskova gibi global projelerle de pekiştiriyor.
Tasarım ve uygulama süreci tek elden yürüyor
2024 yılı itibarıyla SEKSENDOKUZ, inşaat sektöründeki uzmanlığını tasarım ve uygulama süreçlerine entegre ederek, projelerinin saha kontrolünü ve inşaat alanındaki yönetimini de üstlenme kararı aldı. “Bu yenilikçi yaklaşım, firmanın yalnızca tasarımda değil, uygulama sürecinde de mükemmeliyeti hedeflemesini sağlıyor.”
Mimari ve inşaat sürecinin bir arada olması avantaj sağlıyor
Tasarım ve uygulamanın bir firma üzerinden yürümesinin faydasına dikkat çeken Mimar Ayşe Çetin, “Projelerde biri tasarım, biri uygulama olmak üzere iki farklı ofis çalışır genellikle. Proje ilerlerken iki ofisin arasında diyaloğun sağlıklı ve hızlı bir şekilde akması çok önemli. Bu nedenle SEKSENDOKUZ bünyesinde tasarım ve uygulamayı bir araya getirmemiz, projelerin hızlı ilerlemesinde kolaylık sağlıyor” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu sayede işletme sahibi de bir an önce işletmesini faaliyete geçirerek sektöre erken giriyor, kârlılığı artıyor. Aynı zamanda klima için iklimlendirme uzmanı, endüstriyel mutfağın havalandırması için makine mühendisi, hatta ışıklandırma ve ses tasarımı için ışık ve ses mühendisleri ile süreci yönetiyoruz. Tüm bunları düşündüğümüzde tasarımda alınan kararların uygulamada da gerçekleşmesi için gereken adımları hızlı ve etkili şekilde atabiliyoruz.”
SEKSENDOKUZ’un tasarımın yanında inşaat sürecini de üstlenmesinin önemine dikkat çeken Ufuk Çetin ise, mimarlıkta kâğıt üzerinde çizilen projelerin sahada başarılı bir şekilde uygulanmasının gerekliliğini vurgulayarak şunları söyledi: “Bu durum aynı zamanda mimarların gerçekçi ve işlevsel tasarımlar ortaya koymasını da sağlıyor. Biz de SEKSENDOKUZ olarak birbiriyle ilişkili ama genellikle aynı yüklenici firmalar tarafından yapılan mimari ve inşaat sürecini birleştirerek, operasyonel maliyeti ve uygulama süresini azaltmış oluyoruz”
Yerli malzemeler yurt dışındaki projelerde kullanılıyor
SEKSENDOKUZ, müşterilerine ve çözüm ortaklarına sunduğu değerli hizmetlerle sektörde fark yaratıyor. Şirket, her projede zaman ve ekonomik katma değer sağlamak amacıyla, yatırımcılarına, tasarımdan proje uygulamaya, ürün tedariğinden proje yönetimine kadar anahtar teslim hizmet sunuyor. Müşterilerine yalnızca estetik çözümler değil, aynı zamanda verimli ve sürdürülebilir projeler de vaat eden SEKSENDOKUZ, sektöründeki rekabette güçlü bir konumda bulunuyor. Yurt dışındaki projelerde malzeme tedariği ise Türkiye merkezli yüksek kaliteli malzeme sunan firmalardan yapılıyor.
Tasarımlarda sağlık ve güvenlik ön planda
Her sektörde olduğu gibi, Yeme-içme dünyasında da mekân güvenliğinin hayati önem taşıdığını vurgulayan Ayşe Çetin ve Ufuk Çetin, bu durumun özellikle son dönemde fark edilen çok önemli bir detay olduğuna dikkat çektiler: “Bolu-Kartalkaya’daki otel yangınının mutfaktan başladığını düşünürsek, endüstriyel mutfak tasarımına da değinmemiz gerekiyor. Çünkü mutfak adeta bir kimya laboratuvarı gibidir. Bu yüzden endüstriyel mutfak tasarımında farklı uzmanlık alanlarından mühendislerle iş birliği yapıyoruz.”
Antalya Havalimanı dış hatlar terminali 224 bin metrekareye, iç hatlar terminali ise 75 bin metrekareye çıkarılıyor. Böylece, havalimanının yıllık yolcu kapasitesi 82 milyona ulaşacak.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Antalya Havalimanı Yeni Terminal Binalarının açılışının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle 12 Nisan 2025 tarihinde gerçekleştirileceğini bildirdi.
Antalya Havalimanı’nda yapılan genişleme çalışmaları hakkında bilgi veren Bakan Uraloğlu, “108 olan uçak park pozisyonu, yeni apron sahaları ile 176’ya çıkarıldı. Mevcut VIP Terminali 690 metrekareden 2 bin metrekareye, Genel Havacılık Terminali bin 200 metrekareden 2 bin 800 metrekareye genişletildi. Ayrıca yeni yapılan 2 bin metrekarelik Devlet Konuk Evi, 5 bin metrekarelik DHMİ Hizmet Binası ve lojmanları hizmete açıldı” dedi.
Yolcu kapasitesi 82 milyona çıkıyor
Terminal genişletme çalışmalarında sona geldiklerini belirten Bakan Uraloğlu, “Mevcut 90 bin 143 metrekarelik dış hatlar terminalini 224 bin metrekareye, 36 bin 859 metrekare olan iç hatlar terminalini ise 75 bin metrekareye çıkarıyoruz. Böylelikle havalimanımızın yıllık yolcu kapasitesini 35 milyondan 82 milyona çıkartıyoruz” ifadelerini kullandı.
Antalya Havalimanı 2024 yılında 39,2 milyon yolcuya hizmet verdi
İnşaat çalışmalarının bölgedeki ulaşım ve turizm faaliyetlerini etkilemediğini belirten Uraloğlu, “Havalimanımız, ulusal ve uluslararası mevzuatlarda belirtilen tüm inşai önlemler alınarak kesintisiz hizmet vermeye devam ediyor. 2024 yılı sonu itibarıyla iç hatlarda 45 bin 351 uçak ve 6 milyon 242 bin 379 yolcuya; dış hatlarda ise 188 bin 748 uçak ve 32 milyon 988 bin 354 yolcuya hizmet verdik. Toplamda 234 bin 99 uçak ve 39 milyon 230 bin 733 yolcuya ulaştık” açıklamasında bulundu.
Kocaeli’nin en büyük inşaat firmalarından, Türkiye’nin farklı şehirlerinde önemli projeleri hayata geçiren Haldız İnşaat, İstanbul’da iki büyük ihale kazandı.
Son dönemde sıklıkla TOKİ ihalelerine katılan Haldız İnşaat, TOKİ’nin İstanbul Arnavutköy Sazlıbosna’daki toplu konut projeleri ihalelerine katıldı.
6.BÖLGE 1044 KONUT
İstanbul Arnavutköy Sazlıbosna Mevkii 6.Bölge 2.Etap 1044 adet konut, 37 adet dükkan, 1 adet ilkokul ve 1 adet cami inşaatı ile alt yapı ve çevre düzenlemeleri için TOKİ tarafından 7 Ocak 2025 tarihinde açık ihale yapıldı. İhaleye toplamda 5 firma teklif verdi. Yaklaşık maliyeti 3 milyar 42 milyon lira olan ihaleyi, yüzde 19 kırım yaparak 2 milyar 452 milyon liralık teklifi ile Haldız İnşaat kazandı.
151 BİN METREKARE İNŞAAT ALANI
Sözleşme ise bayram öncesinde imzalandı. Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi, Hadımköy ile Arnavutköy arasında kalan 95 bin metrekarelik arsa içinde 151 bin 92 metrekarelik inşaat yapılacak. Söz konusu projenin 2027 yılı başında tamamlanması gerekiyor.
İhaleye katılan firmalar ve teklifleri şöyle: Haldız İnşaat 2 milyar 452 milyon TL Prestij Yaşam İnşaat + İFAM İnşaat 2 milyar 473 milyon TL Esta İnşaat 2 milyar 528 milyon TL AL-BA Yapı 2 milyar 683 milyon TL Baş Yapı İnşaat 2 milyar 720 milyon TL
7.BÖLGE 1138 KONUT
Haldız İnşaat, TOKİ’nin aynı konumda çıktığı 7.Bölge 1138 Konut, 15 adet dükkan inşaatları ile alt yapı ve çevre düzenlemesi ihalesine de girdi. 3 Ocak 2025 tarihinde gerçekleştirilen açık ihaleye toplam 8 firma teklif verirken, Haldız İnşaat yaklaşık maliyeti 2 milyar 832 milyon lira olan bu ihaleyi ise yüzde 17 kırım yaparak 2 milyar 341 milyon liralık teklifi ile kazandı.
147 BİN METREKARE İNŞAAT ALANI
Bu sözleşme de Ramazan Bayramı öncesi imzalandı. 7.Bölge konutları da 6.Bölge konutlarının hemen yanına yapılacak. 90 bin metrekarelik arsa alanında toplam 147 bin 619 metrekarelik inşaat gerçekleştirilecek. 7.Bölge konutları projesi de diğeri gibi 2027 yılının ilk ayına kadar tamamlanarak TOKİ’ye teslim edilecek.
İhaleye katılan firmalar ve teklifleri şöyle: Haldız İnşaat 2 milyar 341 milyon TL Esta İnşaat 2 milyar 372 milyon TL Dibay İnşaat+ Çeysa İnşaat 2 milyar 415 milyon TL Özbek Uluslararası İnşaat 2 milyar 475 milyon TL Kahraman İnşaat+ YKİ Yapı İnşaat 2 milyar 480 milyon TL Baş Yapı İnşaat 2 milyar 528 milyon TL Yörük Yapı İnşaat+ Geka İnşaat 2 milyar 670 milyon TL Al-Ba Yapı İnşaat 2 milyar 800 milyon TL
47. kez kapılarını açmaya hazırlanan Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul, 16-19 Nisan 2025 tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenleyeceği etkinliklerle yapı sektörünün geleceğine yön verecek.
Bölgenin en büyük yapı, mimarlık ve inşaat teknolojileri fuarı Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul 2025, 16-19 Nisan tarihleri arasında 47. kez kapılarını açıyor. İnovasyon, teknoloji, etki ve iş birliği ekseninde şekillenen fuar; malzeme bilimi, yapay zekâ, sürdürülebilir şehirler ve toplumsal dönüşüm gibi en güncel konulara odaklanarak sektöre ışık tutuyor. Yapı sektörüne rehberlik edecek fuara, 46.000’den fazla profesyonelin katılımı bekleniyor.
İtalya, Avusturya, Çin, Rusya, Tayland, Kore Cumhuriyeti, Portekiz, Mısır, Gürcistan, Çek Cumhuriyeti ve Azerbaycan’dan yabancı katılımcıları bir araya getirecek fuar, bu yıl da %50 devlet teşviği ile güçleniyor. 4 gün boyunca binlerce ziyaretçiye ev sahipliği yapacak Yapı Fuarı; ABD, Çin, Rusya, BAE, İngiltere, Almanya, Suudi Arabistan, Hindistan, Mısır, İtalya, Fransa gibi önemli ülkelerin de bulunduğu 64 ülkeden 450 davetli tur operatörünü ağırlamaya hazırlanıyor.
Yeni iş birliklerinin kurulmasında önemli bir rol oynayan Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul’da sektörün geleceğine ışık tutan kapsamlı bir etkinlik programı hazırladıklarını açıklayan Yapı Fuarı DirektörüBanu Keskin, şunları belirtti: “İnşaat ve mimarlık dünyasının en önemli isimleri bir araya gelerek girişimcilerimize, yapı sektörünün geleceğine dair yeni iş modellerini, ürünlerini ve fikirlerini sunacaklar. Bu yıl, sürdürülebilirlikten teknolojik dönüşüme, toplumsal etkiden ekonomik uyuma kadar geniş bir perspektifte ele alınacak konuların, sektörün gelişimine yön vereceğine inanıyoruz. Geleceğin mimarisinin bugünün dönüşüm gücünde saklı olduğuna inanarak, yenilikçi malzemelerden akıllı teknolojilere, sürdürülebilir tasarımlardan sosyal etki yaratan projelere kadar geniş bir yelpazede keşifler yapılacak. Fuar, inşaat malzemeleri, makineleri ve teknolojileri ile ilgilenen perakende zincirleri, inşaat firmaları, taşeronlar ve diğer sektör temsilcileri ile doğrudan iletişim kurma fırsatı sunacak.”
Yenilikle Tasarla, Teknolojiyle İyileştir, Etki Bırak ve Birlikte Dönüştür!
Bu yıl, “Yenilikle Tasarla, Teknolojiyle İyileştir, Etki Bırak ve Birlikte Dönüştür!” mottosuyla hayata geçirilecek etkinliklerde, mimarlık ve yapı sektörünün ekonomik, teknolojik, toplumsal ve çevresel dönüşümü mercek altına alınacak. Yapı Arena etkinlikleri, öncü isimlerin katılımıyla gerçekleşecek paneller, workshoplar ve özel fuar turlarıyla, yaratıcı projeleri, yeni nesil malzemeleri ve inovatif tasarımları keşfetme fırsatı sunacak. Solo Design & Consultancy, Circular Design, Parametric Architecture, NobonMimarlık ve Piknik Works iş birliğiyle hazırlanan program, dört gün boyunca sektör profesyonellerine ilham vermeye hazırlanıyor.
“İnovasyon”, “İyileştirme”, “Etki” ve “Birliktelik” olmak üzere, her biri sektörün farklı bir boyutuna ışık tutan 4 tema altında 4 gün boyunca 4 eş küratör ve 70’ten fazla konuşmacı ile yapı dünyasının ekonomik, teknolojik, toplumsal ve çevresel dönüşümü ele alınacak.
16 Nisan Çarşamba – Yapı sektörünün geleceğini şekillendiren inovasyonlar, malzeme biliminin sınırlarını zorlayan keşifler ve doğadan ilham alan akıllı malzemeler “Keşfin Hammaddesi” teması altında ele alınacak. Solo Design & Consultancy Kurucu Ortağı, Mimar, Pasif Yapı Tasarımcısı Esra Aydınoğlu ve Döngüsel Tasarım Kurucusu, Mimar Özgül Öztürk eş küratörlüğünde kurgulanan 1. gün programında “Malzeme Değişirse, Dünya Değişir! Start-up Etkisi”, “Maliyet mi, Değer mi? Yapı Projelerinde Yeni Dengeler”, ‘’Ekolojik Akıl, Akıllı Malzeme: Doğanın Dijital Ağı’’ ve “Yapının Dna’sı: Malzeme, Mimarlık Ve Ar-Ge Üçgeni“ masaya yatırılacak. Döngüsel ekonomi anlayışıyla sürdürülebilir kentleşme ve yeni nesil iş modelleri üzerinden, sektörün öncü isimleri malzeme inovasyonu, finansal sürdürülebilirlik ve start-up iş birlikleri üzerine ilham verici içgörüler paylaşacak.
17 Nisan Perşembe – Mimarlığın Yeni Matriksi” temasıyla düzenlenen fuarın ikinci gün oturumlarında, “Kodlarla Çizmek: Parametric Modelleme ve Hesaplamalı Tasarımın Geleceği”, ‘’Dijital Üretim Çağı: 3D Baskı, Robotik Ve Yeni Yapı Teknolojileri”, ‘’Dijitalden Malzemeye: Mimarlıkta Yeni Tasarım ve Üretim Yaklaşımları’’ ve ‘’Dijital Onarım: Dayanıklı Kentler, İyileştirici Teknolojiler’’ başlıklarında dünyaca ünlü mimarlık ofislerinden gelen isimlerinezber bozan bakış açıları ve ilham verici sunumlarıyla geleneksel tasarım anlayışının yerini veri ve algoritmalar alırken yeni tasarımın inşa süreçlerindeki rolü detaylı şekilde incelenecekve masaya yatırılacak. İkinci günün eş küratörü Parametric Architecture Kurucusu Hamid Hassanzadeh olacak.
18 Nisan Cuma – “Etkinin Mimarisi” üçüncü günü teması olacak ve etki odağında NobonMimarlık Kurucusu, Mimar Dr. H. Cenk Dereli eş küratörlüğünde “Mimarlık Estetikten Fazlasıysa, Etkisi Nerede?”, “Şehirleri Tasarlamak İçin Mimarlık Yetmez!”, “Zamana Direnen Tasarımlar: Dayanıklı, Akıllı, Etkili” ve ‘’Bir Mücadele / Müdahale Aracı Olarak Tasarım’’ başlıkları tartışılacak. Yerel yönetimler, akademi ve özel sektör arasındaki iş birliklerini güçlendirmek üzere karar vericiler ve fikir önderleri ile buluşacak.
19 Nisan Cumartesi – “Dönüşüm İçin Birliktelik” temasında son gün birliktelik masaya yatırılacak ve “Yeni Mimarın Oyun Alanı”, “Birlikte Dönüşüm: Malzemeden Mekana”, “Birlikte Dönüşüm: Yeni Bir Mimara Doğru”,“Birlikte Dönüşüm: Kentsel Krizler – Kamusal Zeminler” ve ‘’Mimarlık Ekosistemi: Romantik Hayallerden Piyasa Gerçeklerine’’ konuları ilham verici isimler tarafından Piknik Works Kurucu Ortağı, Mimar, Çok Yönlü Tasarımcı Oğul Can Öztunç eş küratörlüğünde ele alınacak.
Yenilikçi Etkinliklerle Nitelikli Fuar İçerikleri: Yapı Arena Sahnesi, Yapı Master Class, Yapı Tech Garage ve Altın Mıknatıs “Stant Tasarım Ödülleri”
Yerel ve yabancı katılımcıları buluşturan uluslararası bir platform olarak ziyaretçilerini cezbeden Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul’daki Yapı Arena Sahnesi’nde mimarlık ve yapı sektörünün geleceğine yön veren konular, sürdürülebilirlik, teknoloji, etki ve iş birliği odağında ele alınacak. Aynı zamanda yenilikçi malzemeler, akıllı teknolojiler, sürdürülebilir tasarımlar ve sektörün dönüşümüne dair içgörüler paylaşacak.
Yapı Master Class ile sektör profesyonellerinden oluşan özel bir grup, usta mimar ve mühendisler eşliğinde fuar turuna katılarak stant ziyaretleri, uygulamalı ürün öğrenimi ve tematik sohbetler ile etkileşimli bir fuar deneyimi yaşayabilecekler.
Yapı Tech Garage‘da ise yeni nesil teknolojilerle yapı tasarımı, uygulama ve müşteri deneyiminde dönüşüm yaratan girişimler sahnede olacak. Dijital tasarım, akıllı binalar, ileri inşaat malzemeleri, robotik otomasyon, yapay zeka ve sürdürülebilir teknolojiler gibi alanlarda çözümler sunan start-up’lar, yatırımcılarla buluşacak. Ayrıca, paylaşımlı stant modeli ile her gün farklı start-up’lar deneyimlenecek ve minimum 10, maksimum 16 girişimci projelerini tanıtacak.
Yapı Fuarı’nın gelenekselleşen ödül programı Altın Mıknatıs Stant Tasarım Ödülleri ile sürdürülebilirlik, inovasyon ve teknolojiyi en iyi şekilde bir araya getirerek en etkili ziyaretçi deneyimini sunan stantlar ödüllendirilecek. Bağımsız jüri tarafından Sürdürülebilirlik ve Çevresel Etki, Tasarım ve Estetik, Teknoloji ve Fonksiyonellik, Ürün Sunumu ve Etkileşim kriterlerine göre değerlendirme yapılacak.
Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul ile ilgili detaylı bilgiye www.yapifuari.com.tr adresinden ulaşabilirsiniz.
EVA Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Uğur Urucu, İstanbul Anadolu Yakası’nın en eski ve güzide mahallelerinden biri olan Çengelköy’ü mercek altına aldı. Urucu, metrekare birim fiyatlarının yapıların özelliklerine göre, yaklaşık 90.000 TL/m² – 160.000 TL/m² aralığında değiştiğini açıkladı.
Çengelköy’ün üst kısımlarının gözde ve inşaat firmaları açından dikkat çeken mahallesi konumuna geldiğini belirten EVA Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Uğur Urucu, “Mahallelerde, son dönemde yükselen markalı projeler ve tarihi eser niteliği bulunan yapılar dışında kalan eski stok maalesef çağın gereksinimlerinden uzak, deprem yönetmeliği kapsamı dışında inşa edilmiş durumda. Bölgedeki eski arsa sahipleri ve hissedarlarının bir kısmının, inşaat firmaları ile kat karşılığı anlaşarak gayrimenkullerini sattıkları hatta farklı bölgelere göç etikleri görülmektedir. Bu nedenle bölgede kentsel dönüşümün yanı sıra demografik yapısında da bir dönüşüm yaşandığını görüyoruz.” dedi.
Dairelerin Ortalama Metrekare Birim Fiyatları yaklaşık 90.000 TL/m² – 160.000 TL/m² aralığında
0-10 yaş grubundaki farklı daire tiplerinin, özelliklerine göre değişen metrekare birim fiyatları hakkında da bilgiler veren Urucu, “Nitelikli site özellikleri bulunan ve Boğaz manzarasına sahip dairelerin metrekare birim fiyatlarının yaklaşık 140.000 TL/m² – 160.000 TL/m² aralığında. Ortalama site özelliklerine sahip, deniz manzarası bulunmayan dairelerin metrekare birim fiyatlarının ise yaklaşık 115.000 TL/m² – 135.000 TL/m² aralığında olduğu görülmektedir. Öte yandan Kentsel dönüşüm süreci tamamlanmış, site kapsamında olmayan, manzarasız ve otoparklı yapılarda ise metrekare birim fiyatlarının yaklaşık 90.000 TL/m² – 110.000 TL/m² seviyesinde olduğu bilinmektedir.
Çamlıca Metrosu Tamamlanınca Daire Fiyatlarında Artış Görülebilir
Çamlıca Metrosunun tamamlanmasıyla birlikte, özellikle site ve toplu konut projelerinde yer alan dairelerin fiyatlarında %10-20 oranında bir artış görülebileceği değerlendirilmektedir. Bununla birlikte Çengelköy ve üst kısımlarında bulunan, ulaşım seçeneklerinden çok mahallelerin cazibesi nedeniyle tercih edilen bölgelerde, metro tamamlanmasıyla birlikte fiyat artışlarının %5-10 seviyesinde olmasını bekleyebiliriz. Ancak metronun devreye girme süresi uzarsa farklı fiyat değişimleri de görmek mümkün olabilir. Çengelköy ve üst kısımlarında bulunan mahalleler, kentsel dönüşüm süreci tamamlanmış olması durumunda, Anadolu Yakasının en cazip bölgelerinden biri olacaktır. Manzarası, ulaşım akslarına bağlantısı, halen faydalı ve güzel dönüşebilir projelendirilebiliyor olması bu dönüşümde önemli etkenlerdir. Öte yandan konut fiyatları, gördüğü talep doğrultusunda belirgin bir doygunluğa ulaşmış durumdadır, genel olarak piyasada yeni projelerde satış hızları yavaşlamış durumdadır. Yatırım amacıyla alınan 0-10 yaş aralığında olan dairelerin, orta vadede yatırımcılarına avantaj sağlayabileceğini düşünüyoruz.” şeklinde konuştu.
EVA Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık Hakkında: EVA Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık AŞ, gayrimenkul sektörün uzman isimleri tarafından 2008 yılında kuruldu. EVA, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından yetkilendirilen Değerleme Şirketlerinden olup ayrıca, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) tarafından finans kurumlarına, “gayrimenkul, gayrimenkul projesi veya bir gayrimenkule bağlı hak ve faydaların değerlemesi” hizmet verme yetkisine sahip şirketler arasındadır. Ayrıca uluslararası bir kurum olan RICS (Royal Institution of Chartered Surveyors) tarafından Türkiye’de “Regulated by RICS” olarak ünvanı verilen ilk kuruluştur.
EVA Değerleme’nin kendi alanında 26 adet uluslararası ödülü bulunmaktadır. Finans piyasaları konusunda dünyanın önemli otoritelerinden Euromoney Yayın Kurumunun lider dergisi olan Euromoney Magazine her yıl dünyanın birçok ülkesinde çeşitli kategorilerde en başarılı kurumları bilimsel bir çalışma ile belirlemektedir. EVA Değerleme, 2011 senesinde Euromoney tarafından Değerleme Konusunda Türkiye En İyi Gayrimenkul Danışmanlık Firması, 2013 senesinde Türkiye’nin En İyi Danışmanlık (Best Real Estate Advisory-Overall), En İyi Araştırma (Research) ve En İyi Değerleme (Valuation) Firması ödüllerinde, 2014 senesinde ise “Türkiye’nin En İyi Gayrimenkul Araştırma Firması” ödülüne, 2016, 2017 ve 2018 senelerinde tekrar Türkiye’nin En İyi Danışmanlık (Best Real Estate Advisory-Overall), En İyi Araştırma (Research) ve En İyi Değerleme (Valuation) Firması ödüllerinde layık görülmüştür. 2020 yılında ise Euromoney’in “Real Estate Awards 2020” ödülleri kapsamında, Türkiye’nin en iyi Gayrimenkul Araştırma ve Gayrimenkul Değerleme firması seçilmiştir. Ayrıca uluslararası International Property Awards, EVA Gayrimenkul Değerleme Danışmanlığı 2013-2014 senesi ödüllerinde “Türkiye’nin En İyi Gayrimenkul Danışmanlık Firması” ve “Avrupa’nın En İyi Gayrimenkul Danışmanlık Firması”; 2014-2015, 2015-2016, 2016-2017, 2017-2018 ve 2018-2019 senesinde ise arka arkaya tekrar “Türkiye’nin En İyi Gayrimenkul Danışmanlık Firması” olarak seçmiştir. Tüm bu ödüller yanısıra 2017 senesinde Global Brands Magazine tarafından “Best Property Appraisal Company, Turkey 2017”, 2018 senesinde Global Brands Magazine tarafından “Most Innovative Real Estate Valuation Brand, Turkey 2018, 2023 senesinde tekrar Global Brands Magazine tarafından “Best Real Estate Advisor Turkey 2023 ödülüne layık görülmüştür. 2024 senesinde Boston Brand Research&Media tarafından “Best Real Estate Advisor, Turkey 2024 ödülüne layık görülmüştür.
EVA Gayrimenkul Değerleme, her türlü gayrimenkul ve gayrimenkule dayalı hak ve faydaların değerlemesi, makine ve ekipman değerlemesi hizmetleri vermekte, gayrimenkul projelerinde fizibilite, şerefiyelendirme, yer seçimi analizi, çalışmaları yapmakta, en iyi ve en verimli kullanım etütleri hazırlamakta, kurumsal imar barışı danışmanlığı hizmeti vermekte, finansal kurumlar için kredilerde yatırım ilerleme raporları hazırlanması hizmetleri vermektedir. Şirketin ortakları ve Yöneticileri arasında Türkiye’nin ilk SPK Lisanslı Değerleme Uzmanlarından Cansel Turgut Yazıcı, Özdil Şahin, Özhan Yurtseven ve Zuhal Balsarı bulunmaktadır. Şirketin Türkiye Otel Sektörü Pazar Analizi Raporu, Türkiye Alışveriş Merkezleri Potansiyeli Analizi raporları, İstanbul Markalı Konut Piyasası Araştırma ve Öngörüler Raporu, İstanbul Yurt sektörü raporu gibi yayınlanmış sektörel araştırma raporları vardır.
Arel Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan, “Her şey düzgün biçimde yönetmeliklere göre yapılırsa bina gerçekten yeni yapılmış gibi güçlendirilmiş oluyor.” dedi.
Prof. Dr. Altan, AA muhabirine, bina güçlendirme metotları ve kentsel dönüşüm sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Deprem yönetmeliklerinin 1998, 2007 ve 2018 yıllarında değiştiğini hatırlatan Altan, Türkiye’nin yapı stokunu 1999 öncesi, 1999-2007, 2007-2018 ve 2018 sonrası şeklinde dört bölümde ele aldıklarını, 1999 öncesi birçok yapının önemli risk grubu içinde bulunduğunu dile getirdi.
İnşası 2007’den önceki binaların deprem performans analizlerinin yapılmasının faydalı olacağını ifade eden Altan, olası depremde yıkılma riski en yüksek grubu “düz demir”, “dökme beton”, “deniz kumu” ve “denetimsizlik” kelimelerinden türettiği “4D” durumundaki yapıların oluşturduğunu söyledi.
Deprem riski taşıyan yapılarda oturanlara, binalarını işin uzmanlarına kontrol ettirmelerini öneren Altan, “Vatandaşlarımızın üst yapıdan anlayan, hatta güçlendirme projeleri yapan uzman inşaat mühendislerine yapılarını kontrol ettirmeleri, deprem performans analizlerini yaptırmaları lazım. Bu analizde binanın yapısına bakılır, rölövesi alınır, karotlar alınır, zemin etütleri yapılır, sondajlar vurulur. Hepsi bilgisayar programında tekrar statik hesap yapılarak değerlendirilir. Değerlendirme sonunda yapının performansı zayıf çıkarsa buna ‘riskli yapı’ denir. Riskli çıkan yapı da güçlendirmeye ya da kentsel dönüşüme sürüklenir.” dedi.
Maliyet hesabı
Bina maliyetinin yüzde 30’una kadar yapılabilecek güçlendirme çalışmalarının makul olduğunu belirten Altan, maliyeti 2,5 milyon olan 100 metrekarelik bir dairenin güçlendirilmesinin 750 bin lira civarında olması gerektiğini, en fazla 1 milyon lirayı geçmesi durumunda binanın yıkılıp yeniden yapılmasının daha uygun olacağını kaydetti.
Altan, “Eğer prosedürler resmi, her şey düzgün biçimde yönetmeliklere göre yapılırsa bina gerçekten yeni yapılmış gibi güçlendirilmiş oluyor.” ifadesini kullandı.
Mühendislik hizmeti almadan, yapı denetim şirketinin kontrolünde olmadan, belediyeye ruhsat projesi verilmeden yapılan güçlendirme çalışmalarının yol açacağı risklere değinen Altan, “İnsanlar ‘güçlendirdik’ diye oturuyor ama yapıları halen çürük, sağlam değil. Böyle güçlendirme yapanların sayısı çok olunca güçlendirmeye karşı insanların da bir inanç zayıflığı oldu.” diye konuştu.
Mevcut binalara izolatör eklenebiliyor
Binalara betonarme, çelik, karma veya karbon fiber güçlendirme yapılabileceğini anlatan Altan, “Yenilik olarak tam bir güçlendirme metodu olmasa da izolatör eklenmesini de biz güçlendirme metodu olarak görüyoruz. Mevcut binalara bunu ekleyebiliyoruz. Her binaya uygun olmuyor, bitişik nizamdaki ya da rastgele bir yapıya olmuyor. Bina inceleniyor, ayrık nizam olacak, duruma göre ekleme yapılacak. Bu da bir güçlendirme metodu şeklinde söylenebilir. Bu yeni bir proje, bazı yeni projelerimizde sismik izolatör kullanılmaya başlandı.” şeklinde konuştu.
Altan, genelde yığma yapı olan tarihi binalarda ise “yapısına uygun güçlendirme” uygulandığını, bunun da ayrı bir metot olduğunu belirtti.
Kısa vadede güçlendirme, orta vadede kentsel dönüşüm
Binaların depreme dayanıklı hale getirilmesi için kısa, orta ve uzun vadede yapılabilecekleri ele alan Altan, “Kısa vadede güçlendirme büyük çözüm. Çünkü İstanbul’daki bütün depreme dayanıksız yapıları yıkamayız, yıksak da yeniden yapamayız. Bu binaları kısa vadede güçlendirerek hızlanmamız lazım, çünkü süremiz yok. Orta vadede kentsel dönüşüme önem vermemiz lazım, o da süre olarak uzun. Güçlendirme hem bize zaman kazandırıyor, hem de ekonomik. Kentsel dönüşüm projeleri genelde uzun sürüyor ama ada bazında çarpık kentleşmeyi önlemek için lazım.” değerlendirmesini yaptı.
Prof. Dr. Altan, uzun vadede ise depreme karşı güvenli şehirler kurmak için kentsel dönüşümden çok “kırsal dönüşüm” diye tabir ettiği çalışmalara ağırlık verilmesi gerektiğini vurguladı.
Devletin kısa ve uzun vadeli projelere bazı teşvikler verdiğini hatırlatan Altan, şunları kaydetti:
“Uzun vadede kırsal dönüşüm yapmamız lazım. Çünkü son zamanlardaki göçlerin yüzde 70’i köyden şehirlere gelmiş. Şehirlerde çok toplanma oldu. İstanbul genelinde şunu söyleyebilirim, ‘kentsel dönüşüm yetmeyecek.’ Bütün her tarafı kentsel dönüşüm yapsak İstanbul’a yetmez. Buradaki insanları cazip hale getirip İstanbul’da işi olmayan insanları ya memleketine döndüreceksin ya da kırsalda projeler geliştirip o tarafa yönlendireceksin. Devletimiz de 6 Şubat’tan sonra onu düşündü. Aselsan gibi bazı kurumlar fabrikalarını o tarafa kurmaya başladı.”
Türkiye’nin seramik sektöründe ürün çeşitliliği, kalitesi ve tasarım gücüyle marka ülkelerden biri haline geldiğini söyleyen Isvea Seramik Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz, “Ürün gamı ve kalitesiyle İtalya’yla yarışır hale geldik” dedi.
Isvea Seramik Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz, Türkiye’nin seramik sektöründe ürün çeşitliliği, kalitesi ve tasarım gücüyle marka ülkelerden biri haline geldiğini, ürün gamı ve kalitesiyle İtalya’yla yarışır hale geldiklerini söyledi.
Türkiye’nin fiyat rekabetiyle ayakta kalamayacağını gördüğünü ifade eden Çenesiz, “Sektörde özellikli ürünlere yönelik yatırımlar artıyor; daha az su tüketen, daha yeni yıkama özellikleri sunan, hijyenik açıdan çok daha farklı ürünler geliştiriliyor. Artık bu alanda Türk markaları Avrupalı oyuncularla eş değer olarak görülüyor” dedi.
“Hammaddeyi yüksek kaliteli, katma değeri yüksek ürün haline getiren bir ülke olduk” diyen Çenesiz, Türkiye’nin artık katma değer zincirinin sadece ekonomik tarafında olmadığını, sahip olduğunu güçlü teknolojiyi ortaya koyarak pahalı ürünler üretmeye başladığını söyledi.
Yeni pazarlara açılıyoruz
Isvea olarak geçen hafta katıldıkları vitrifiye seramik sektörünün en önemli fuarı olan ISH Frankfurt’ta bu ilgiye tanık olduklarını ifade eden Çenesiz, bu sayede Uzak Doğu’dan Güney Amerika’ya uzanan birçok yeni pazara açılarak ihracatlarını artırdıklarını söyledi. “Isvea tam manasıyla ihracatçı bir firma. Orta ve orta üst grup segmentlerinde ihracat yapıyor” diyen Çenesiz, Isvea’nın Avrupa’nın geleceğinde yer edindiğini ifade ederek, “Gerek ülkemizin şartları gerek Isvea’nın kendi özel ürün gamı bizi bu hedefe ulaştırdı. Geçtiğimiz sene gerçekten ciddi bir ihracat büyümesi yaptık. Ülkemizin ihracat rakamlarının pek büyümediği bir dönem olan 2024 yılında seramik sağlık gereçleri ihracatında, sektör ortalamasının üzerinde bir büyümeyle, yüzde 10 civarında büyüdük. Bu yıla da iyi başladık ve büyümeye devam ediyoruz” diye konuştu.
Çenesiz, ihracatı artıracak yeni anlaşmalar yaptıklarını, özellikle ABD’yle ilgili pozitif gelişmeler olduğunu söyledi. ABD Başkanı Trump’ın söylem ve eylemlerinin Türk firmalarına avantaj sağladığını belirten Çenesiz, “Durgun geçen 1-1,5 yıldan sonra çok lineer şekilde yükselecek 2-2,5 yıllık bir dönem bekliyoruz. Son iki yılda yaptığımız yatırımlarla artan talebi karşılamaya hazırız” diye konuştu.
Yatırımlarımızı tamamladık
Isvea olarak son iki yılda çok fazla yatırım yaptıklarını söyleyen Çenesiz, Çorum’daki beş üretim tesislerinin tamamında modernizasyon yatırımlarını tamamladıklarını, yenilenebilir enerji ve çevre yatırımlarına da devam ettiklerini söyledi.
Yeşil dönüşüm çalışmalarını sürdürdüklerini söyleyen Çenesiz, bu alandaki yatırımlarının bir kısmını devreye aldıklarını, Isvea’nın tüm enerji tüketimini yeşil enerjiden sağlayacak yatırımı da bu yıl içerisinde tamamlayacaklarını söyledi.
Dünyada ilk olacak
Doğal kaynakları daha az tüketmek amacıyla çok ciddi bir geri dönüşüm tesisi kurduklarını müjdeleyen Çenesiz, “Bütün ürün ve endüstriyel atıklarımızı üretimde kullanabilecek şekilde bir tesis kuracağız ve bunu kendi hammaddemizi, yani doğal kaynak tüketimimizi azaltacak şekilde kullanacağız. Bu da bizi bir anda çok daha farklı bir pozisyona getirecek” dedi.
Çenesiz sözlerine, “Özellikle karbon tüketiminde dramatik düşüşler yapacak Ar-Ge çalışmalarımız sürüyor. Önümüzdeki günlerde bunu sizlerle gururla paylaşacağız. Çünkü dünyada ilk olacak” diye devam etti.
Yılın ikinci yarısında büyümeyi hissedeceğiz
Sektörün yıl haritasını çizen Çenesiz, “Önümüzdeki üç ay bir dengelenme dönemi, yılın ikinci yarısı ise hem yurt içi hem de yurt dışında büyümeyi hissedeceğimiz bir dönem olacak” diye konuştu.
Çenesiz’e göre bu büyümenin en büyük itici güçlerinden biri konut projeleri olacak. “Türkiye genelinde bir konut hamlesinin gerekli olduğunu özel sektörün de bu konuda desteklenmesi gerektiğini ve özellikle arsa üretiminde birtakım çözümler bulunarak ülkemizin kira enflasyonunun belinin kırılması için hızlı bir şekilde konut üretmesi gerektiğini düşünüyoruz” diyen Çenesiz, benzer bir durumun Avrupa açısından da söz konusu olduğunu, Avrupa Birliği’nde tekrar büyüme ihtiyacının oluşması ve onlarda da benzer kira artış sorunlarının yaşanmasının Avrupa’nın tüm ülkelerinde konut arzını oluşturduğunu söyledi.
Ancak Çenesiz’e göre ihracatı sürdürülebilir kılmanın ve Türkiye’nin rekabet gücünü korumanın tek yolu, döviz kurunda üretici enflasyonuna paralel bir yükselişin yaşanması. Çenesiz, kurda ÜFE’ye paralel bir artış gerçekleşmemesi durumunda ihracatın azalmakla kalmayacağı, ithalatın da artacağı uyarısında bulundu.
İnşaatta eleman sorununun birkaç yıldır devam ettiğini belirten Anadolu Yakası İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı Hakan Şişik, “İşçi sıkıntısı için öncelikle meslek liseleriyle koordineli projeler geliştirilmeli.” dedi.
ürkiye büyümesinin lokomotifi inşaatta bir süredir eleman bulunamıyor. Eleman sorununun birkaç yıldır devam ettiğini belirten Anadolu Yakası İnşaat Müteahhitleri Derneği (AYİDER) Başkanı Hakan Şişik, “İşçi sıkıntısı için öncelikle meslek liseleriyle koordineli projeler geliştirilmeli” dedi.
Cumhuriyet’te yer alan habere göre; önce pandemi daha sonra da 6 Şubat depremleriyle sorunun zirve yaptığını dile getiren Şişik, şunları söyledi:
“Yurtdışına giden işçilerin sayısında artış vardı. Deprem bölgesine giden işçilerle birlikte bugün bir işçinin yevmiyesi 4 bin 500 TL’yi buldu. Deprem bölgesinde ise rakam 7 bin lirayı geçiyor. Bölgeden İstanbul’a gelen işçiler ise bizden bu rakamları talep ediyorlar. Bu da maliyetlerimizi artırıyor. Ayrıca yeni jenerasyon diğer emek yoğun sektörlerde olduğu gibi inşaat sektörüne de girmek istemiyor. Çözüm için meslek liseleriyle koordineli projeler geliştirilmeli. AYİDER olarak biz de böyle bir proje için çalışmalar yapıyoruz. Ekonominin ihtiyaçları doğrultusunda hem mavi yakalı hem de beyaz yakalı yetiştirmeliyiz.”
Bilecik’in Pazaryeri ilçesinde, konut sıkıntısına çözüm olacak dev bir projeye imza atılıyor! İlçede faaliyet gösteren White City İnşaat, vatandaşları kira öder gibi ev sahibi yapacak kredisiz ve faizsiz ödeme seçenekleri sunmaya devam ediyor.
Herkes İçin Uygun Konut Projesi kampanyası ile ilçede herkesi ev sahibi yapmaya hedefleyen White City İnşaat, Pazaryeri ilçesinde hız kesmeden konut üretimine devam ediyor.
Yüzbaşı mahallesinde tamamlanan 9 daire ve 5 İşyeri projesiyle ilçede konut sıkıntısını çözmeyi amaçlayan White City İnşaat devlet memurları, askerler, polisler ve şehit yakınları için %20 indirim avantajı sağlıyor.
2 Etap proje tamamlanmak üzere
Firmanın sahibi Bilal Seçen, şu ana kadar 12 dairenin tamamlandığını 30 dairede tamamlanma aşamasında ve bu yıl içinde Pazaryeri’nde toplam 200 daireye ulaşmayı hedeflediklerini belirtti. Bu projeyle ilçede modern, güvenli ve konforlu yaşam alanları oluşturulurken, aynı zamanda ekonomik anlamda da vatandaşlara büyük bir destek sağlanıyor.
Büyük İlgi Gören Proje
Kredisiz ve faizsiz 60 aya varan vadeli ödeme planı, Pazaryeri halkı tarafından büyük ilgi görüyor. Ev sahibi olmak isteyen vatandaşlar için kaçırılmayacak bir fırsat sunan proje, ilçedeki konut sıkıntısını ortadan kaldırmayı amaçlıyor.
Shelton markası, ultra lüks konutlar ve villalar üreten bir emlak geliştirme markası olarak biliniyor.
Özellikle yüksek standartlarda tasarım, kaliteli malzemeler ve prestijli lokasyonlarla öne çıkan projeler geliştiriyor.
Shelton’un Öne Çıkan Özellikleri:
✔ Lüks Villa Projeleri: Modern ve şık mimariyle tasarlanmış özel konutlar sunuyor. ✔ Yüksek Yaşam Standartı: Spa, fitness, yeşil alanlar, akıllı ev sistemleri gibi premium olanaklar sunuluyor. ✔ Stratejik Konumlar: Genellikle İstanbul’un elit bölgelerinde (Beykoz, Sarıyer, Çekmeköy gibi) veya diğer şehirlerde seçkin lokasyonlarda projeler geliştiriliyor. ✔ Kişiye Özel Tasarım: Müşterilerin taleplerine göre özelleştirilebilir yaşam alanları sunulmasıyla dikkat çekiyor.
Eğer Shelton’un güncel projeleri hakkında bilgi almak istiyorsanız, resmi web sitelerini ziyaret edebilir veya yetkili satış ofisleriyle iletişime geçebilirsiniz.
Yatırım amaçlı veya yaşam konforu için ultra lüks bir villa arıyorsanız, Shelton markası seçenekleriniz arasında değerlendirilebilir. 🏡✨
Shelton, özellikle Bodrum gibi prestijli lokasyonlarda ultra lüks villa projeleriyle öne çıkan bir marka. Bodrum’un seçkin bölgelerinde (Türkbükü, Yalıkavak, Göltürkbükü gibi) konumlanan Shelton villaları, yüksek yaşam standartları, modern mimari ve doğayla uyumlu lüks tasarımlarıyla dikkat çekiyor.
Shelton Bodrum Villalarının Öne Çıkan Özellikleri:
🏡 Eşsiz Konumlar: Bodrum’un en değerli noktalarında, denize yakın veya manzaralı arsalara inşa edilen özel projeler. 🌊 Privatif Yaşam: Yüksek güvenlikli, butik konseptli ve sakin bir yaşam sunan villalar. ✨ Lüks Detaylar: Şık iç mimari, geniş yaşam alanları, infinity havuz, spa, smart home sistemleri ve özel bahçeler. 🌿 Doğayla Uyum: Minimalist ve çağdaş tasarımlarla çevreye uyumlu, sürdürülebilir malzemeler kullanılan projeler.
Shelton’un Bodrum’daki Projeleri (Örnekler):
Shelton Türkbükü Villaları
Shelton Yalıkavak Premium Residences
Shelton Göltürkbükü Suites
Neden Shelton Bodrum Villalarını Tercih Etmeli?
✔ Tatil ve yazlık yaşam için ideal, yatırım değeri yüksek projeler. ✔ VIP yaşam tarzına uygun, butik ve özel mimari. ✔ Dünya standartlarında konfor ve detaylar.
Detaylı Bilgi ve Satış Süreci:
Shelton’un Bodrum’daki güncel projeleri hakkında bilgi almak için resmi web sitesini ziyaret edebilir veya yetkili satış ofisiyle iletişime geçebilirsiniz. Ayrıca, özel finansman seçenekleri ve teslim tarihleri için danışmanlık talep edebilirsiniz.
Arso Group İnşaat Turizm San. Tic. Ltd. Şti’nin, “Turizm Konaklama Tesisi (Otel)” projesi için Antalya Valiliğine sunulan Proje Tanıtım Dosyası incelenerek Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci başlatıldı.
Yatırımlar Dergisi’nin aldığı bilgiye göre, Özdemir Çevre Ltd. Şti. tarafından hazırlanan tanıtım dosyasında bedeli 468.672.133 TL olan proje Antalya, Aksu ilçesi, Altıntaş Mahallesi’nde gerçekleştirilecek.
Proje kapsamında 154 oda 280 yatak kapasiteli otel yapılması planlanıyor.
41 yıldır “Sağlıklı Yarınlara” vizyonuyla insan sağlığı için üreten ve çalışan Berko İlaç, Bilecik Bozüyük’te yeni üretim tesisi yatırımıyla Türk tıbbına ve ülke ekonomisine katkı sağlamaya devam ediyor.
Berko İlaç’ın yeni yatırımı, Bilecik ili Bozüyük ilçesinde yer alan, toplam kapalı alanı 16.395 metrekare olan ve beta laktam grubu antibiyotikler, hormon ve onkoloji ilaçlarının üretileceği 3 ayrı tesisin ilk etabının çalışmalarına başlandı.
Berko İlaç Bozüyük Üretim Tesisi alanını ziyaret eden Berko İlaç CEO’su Ecz. Barış Özyurtlu, ilk olarak Eskişehir Eczacı Odası Bilecik il temsilciliğinde ağırlandı. Daha sonra Bilecik Valisi Sn. Şefik Aygöl’ü makamında ziyaret eden Ecz. Özyurtlu, Sn. Valiye Berko İlaç Bozüyük Üretim Tesisleri yatırımı hakkında detaylı bilgi aktarımında bulundu. Ziyaretine Bozüyük Organize Sanayi Bölgesi Müdürü Sn. Cemal Gerem ile devam eden Özyurtlu, ziyareti sonrası üretim tesisi alanını gezdi. Özyurtlu’ya Eskişehir Eczacı Odası II. Başkanı Sn. Ecz. Nagehan Kaya Şentürk ve Eskişehir Eczacı Odası Veznedarı Sn. Ecz. Nazım Çalışkan eşlik etti. Ziyaret sonrası Eskişehir Eczacı Odasına geçen heyete, Eskişehir Eczacı Odası Başkanı Sn. Ecz. Mustafa Çelik, TEB Eczacılar Birliği Saymanı Sn. Ecz. Uğur Elik ve TEB Merkez Heyeti Üyesi Sn. Ecz. Alper Pehlivanlı da katıldı.
Berko İlaç Bozüyük Üretim Tesislerinde, toplam yatırım maliyetinin 2 milyar TL olacak ileri teknoloji ekipman parkuru ve altyapısıyla, yılda 120 milyon kutu kapasiteli tesislerde, Türkiye’de hiç üretilmeyen veya çok az üretilen ürünlerin ithal ikamesinin sağlanması hedefleniyor. 100 kişi ile başlanıp tüm etaplar tamamlandığında 400 kişiye istihdam sağlayacak bu özel projenin ilk fazının, 2026 yılı ikinci yarısında devreye alınması planlanıyor.
Ziyaret sonrası Berko İlaç CEO’su Ecz. Barış Özyurtlu, “Bilecik ili Bozüyük ilçesinde yer alan yeni fabrika yatırımımız için çalışmalarımıza başladık. Fabrika alanına ve Bilecik’e gerçekleştirdiğimiz ilk ziyaretlerimizde bizleri ağırlayan ve yalnız bırakmayan Sn. Valimize, Eskişehir Eczacı Odasının değerli başkanı ve yönetim kurulu temsilcilerine, Bozüyük OSB’nin değerli müdürü ve TEB’in (Türk Eczacıları Birliği) değerli yönetim kurulu temsilcilerine teşekkürlerimi sunarım. Berko İlaç olarak yenilikçi tedavilerimizle ve sağlıklı yarınlara ulaşmada öncü olma yaklaşımımızla 41 yıldır insan sağlığına değer katıyoruz. Türk ilaç sektörünün ve ülke ekonomisinin sürdürülebilir oluşumuna 41 yıldır kesintisiz katkı sağlıyoruz. Önümüzdeki dönem hedefimiz ise yeni fabrika yatırımımızla ve artan istihdamımızla, yerli ve yenilikçi ürünlerimizle ülke ekonomisine ve insan sağlığına katkı sağlamaya devam etmek yönünde.” şeklinde açıklama yaptı.
Çinli çelik üreticisi Yongjin Technology Group ve ortakları, Türkiye’deki ve Avrupa’daki talebi karşılamak için Türkiye’de bir paslanmaz çelik tesisi kurmak için 1,9 milyar CNY (257 milyon ABD Doları) yatırım yapacak.
Yatırımlar Dergisi’nin aldığı bilgiye göre, yılda 400.000 ton soğuk haddelenmiş çelik sac ve şerit üretebilecek olan yeni fabrika, Türkiye’nin kuzeybatısındaki Yalova Makine İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde inşa edilecek.
Tesislerdeki üretim, üst düzey ve daha genel amaçlı ürünler arasında bölünecek. Spesifik olarak, iki üretim hattından biri 80.000 ton birinci sınıf paslanmaz çelik üretmeye odaklanırken, diğeri daha geniş uygulamalara yönelik 320.000 ton alacak.
Fabrikayı finanse etmek ve işletmek için Yongjin, iki Çinli ortakla bir ortak girişim kuracak. Zhejiang eyaleti merkezli Yongjin şirketi tesiste yüzde 80 hisseye sahip olurken, diğer iki yatırımcı sırasıyla yüzde 15 ve yüzde 5 hisseye sahip olacak.
Yeni paslanmaz çelik fabrikası yüzlerce yerel iş yaratacak. Ayrıca, Türkiye’de teknoloji transferini teşvik edecek ve ilgili endüstrileri destekleyecek. Genel olarak proje, ülkenin imalat sektörünü canlandırmada ve ithalata olan bağımlılığını azaltmada büyük rol oynayacak.
Yongjin’in Türkiye’ye yatırım yapmayı seçmesi, ülkenin bir üretim ve ihracat merkezi olarak hayati rolünü vurguluyor. Avrupa ve Asya arasında yer alan Türkiye, özellikle otomotiv, ev aletleri, tıbbi ekipman ve inşaat gibi sektörlerde birinci sınıf paslanmaz çelik ürünlere yönelik güçlü bir talebin olduğu Avrupa Birliği’ndeki büyük pazarlara kolay erişim sağlıyor. Yongjin, ev aletlerinde, araçlarda ve tıbbi ekipmanlarda kullanılan soğuk haddelenmiş paslanmaz çelik ürünlerin lider üreticisidir. Çin’de beş, Vietnam’da iki üretim üssü var ve yakında Tayland’da yeni bir tesisin inşaatına başlamayı planlıyor.
Proje bilgi formu
Şirket: Yongjin Teknoloji Grubu
Yer: Yalova Makine İhtisas Organize Sanayi Bölgesi, Türkiye
Toplam yatırım: 1,9 milyar CNY (yaklaşık 257 milyon ABD Doları)
Proje türü: Yeni Üretim Tesisi
Üretim kapasitesi: yılda 400.000 ton
Ürünler: Soğuk haddelenmiş paslanmaz çelik saclar ve şeritler
Muğla’nın Bodrum ilçesine Rams Bodrum Turizm Yatırım A.Ş. tarafından yapılması planlanan otel sürecinin ÇED süreci başlatıldı.
Muğla’nın Bodrum ilçesi, Torba Mahallesi, Dıvarlı mevkiinde (108 ada, 6 parsel) Rams Bodrum Turizm Yatırımları A.Ş. tarafından 126 oda, 300 yataklı turizm konaklama tesisi yapılması planlanıyor.
Projede, yaklaşık 20 bin metrekare alan üzerinde, 100 adet suit oda (2 yatak) + 24 adet suit oda (4 yatak) + 2 engelli odası (2 yatak) = toplam 126 oda/300 yatak, 100 kişilik lokanta, 50 kişilik açık yemek alanı, 60 kişilik alakart lokanta, 75 kişilik alakart lokanta, 50 kişilik lobi bar, 30 kişilik pastane, 100 kişilik çok amaçlı salon, açık yüzme havuzu, türk hamamı, buhar odası, 4 adet masaj odası, aletli jimnastik salonu, satış ünitesi, 30 araçlık otopark olacak
Projenin toplam maliyet bedeli 449 milyon 589 bin 515 TL olarak belirlendi.
95’ten fazla ülkedeki yaklaşık 9 bin 300 oteliyle dünyanın franchise veren en büyük otel şirketi Wyndham Hotels & Resorts, Gaziantep’teki ilk oteli olan Ramada by Wyndham Gaziantep’in açılışını gerçekleştirdi.
Türkiye’nin 40’tan fazla şehrinde yaklaşık 120 oteliyle hizmet veren Wyndham Hotels & Resorts, Gaziantep’teki ilk otelinin açılışını gerçekleştirdi. Mülkiyeti Atapark Otelcilik’e ait olan 161 odalı Ramada by Wyndham Gaziantep, kültür ve gastronomi açısından Türkiye’nin en zengin şehirlerinden Gaziantep’e modern konaklama olanakları, şık yeme-içme alanları ve geniş etkinlik mekânları kazandıracak.
Gaziantep’te konaklama anlayışına yeni standartlar
Zeugma Mozaik Müzesi ve Gaziantep Kalesi gibi şehrin görülmesi gereken yerlerine kısa bir mesafede bulunan Ramada by Wyndham Gaziantep, şık konaklama imkânları ve en yeni teknolojiye sahip etkinlik alanlarıyla hem seyahat edenler hem de etkinlik düzenleyenlere hitap eden bir seçenek olarak öne çıkıyor.
Misafirlerin lüks ve konforlu bir deneyim için tercih edebileceği konaklama seçenekleri arasında superior ve deluxe odalar, geniş süitler, zarif bir kral dairesi ve iki engelli odası bulunmakta.
Yüksek hızlı Wi-Fi, ergonomik çalışma alanları, akıllı televizyonlar ve lüks banyo malzemeleri gibi modern olanaklar da hem iş hem de tatil amaçlı seyahat edenlerin kullanımına sunulacak. Oteldeki süitlerin bazılarında bulunan oturma odaları ve derin küvetler de lüks bir konaklama deneyimini öne çıkaran diğer dokunuşlar
Otel misafirleri, dinlenmek için ısıtmalı kapalı havuz, çocuk havuzu veya masaj odaları, saunası, buhar odası ve geleneksel hamamı da bulunan tam donanımlı spa alanlarından yararlanabilecek.
Otelin içindeki Garden restoranı, uluslararası mutfaklardan lezzetlerin yanı sıra Gaziantep lezzetlerini yerinde deneyimleme imkânı sunacak. Ramada by Wyndham Gaziantep, sunduğu şık konaklama seçenekleri, birinci sınıf olanaklar ve etkinlik alanlarıyla hem kenti ziyaret edenleri hem de etkinlik düzenleyenleri yeni standartlarla buluşturacak
Wyndham Hotels & Resorts Türkiye, Orta Doğu ve Afrika Pazar Yönetici Direktörü Panos Loupasis yeni otelleri hakkında, “Türkiye’deki en büyük uluslararası otel şirketi olarak, Ramada by Wyndham markamızın varlığını dünyanın önde gelen pazarlarında güçlendirmekten gurur duyuyoruz. Gaziantep’teki ilk otelimizin açılışıyla, halihazırda lider konuma sahip olduğumuz pazarlardaki varlığımızı daha da güçlendirme stratejimiz doğrultusunda önemli bir adım atıyoruz. Atapark Otelcilik ile kurduğumuz ortaklıkla şehirde bulunan konaklama ve etkinlik hizmetlerini çeşitlendiriyoruz ve Wyndham’ın Gaziantep gibi kültürel zenginliklere sahip destinasyonlarda modern ve yüksek kaliteye sahip deneyimler sunma kararlılığını bir kez daha ortaya koyuyoruz” dedi.
Ramada® by Wyndham Gaziantep Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Ener, otelde, Wyndham’ın dünyaca tanınan standartlarını ve yüksek teknolojisini modern olanaklarla bir araya getirdiklerini vurgulayarak, “Wyndham ailesinin bir parçası olarak, dünya genelinde 114 milyondan fazla üyeye sahip olan Wyndham Rewards’un sağladığı benzersiz avantajlar da dahil olmak üzere yaygın bir global ağa erişim olanağını misafirlerimize sunmaktan gurur duyuyoruz. Bu ortaklıktan aldığımız güçle Gaziantep’in güzel ve zengin tarihini hem yurt içinden, hem de yurt dışından ziyaretçilere tanıtırken, aynı zamanda Wyndham’ın alanında kendini kanıtlamış hizmet ve misafirperverlik anlayışını da sunabileceğiz” açıklamasını yaptı.
2025-2026 döneminde 4 ve 5 yıldızlı 249 yeni otel projesi hayata geçirilecek.
Turizm Databank’ın araştırmasına göre, 2024’te yavaşlayan yeni otel yatırımları yeniden hızlanıyor. 24 Mart 2025 itibariyle, 2025-2026 döneminde açılacak, 4 ve 5 yıldızlı 249 yeni otel projesinde yaklaşık 35,3 bin oda ve 77,8 bin yatak faaliyete geçecek.
Yatırımlara toplamda 78 milyar TL harcanacak. Yatırımlarda bütçeler açışından ilk sıraları Antalya, İstanbul, Mersin ve Muğla aldı. Proje sayısı bakımından ise ilk sıraları Antalya, İstanbul, Muğla ve Mersin alıyor. Yatak sayısından Antalya açık ara önde bulunuyor.
Siverek’te vatandaşlar için önemli bir sağlık yatırımı hayata geçiriliyor. İlçeye, 200 yatak kapasiteli yeni bir hastane inşa edilecek.
Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde, anne ve çocuk sağlığına yönelik önemli bir adım atılıyor. İlçeye yapılacak 200 yataklı Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi, bölgedeki sağlık kapasitesini artırmayı ve vatandaşlara kaliteli sağlık hizmeti sunmayı amaçlıyor.
Müjdeyi, AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Abdurrahim Dusak, sosyal medya hesabından duyurdu. Yapılan açıklamada, hastanenin özelliklerine de yer verildi.
Hastane, 50 bin metrekare kapalı alana sahip olacak ve 2 bloktan oluşacak. B+Z+5 katlı olarak tasarlanan hastanede, 93’ü nitelikli olmak üzere toplam 200 hasta yatağı yer alacak. Ayrıca, 41 poliklinik ve 6 ameliyathane (4 genel, 2 sezaryen) ile yüksek kaliteli sağlık hizmeti sağlanacak.
GELİŞMİŞ SAĞLIK İMKANLARI
Yeni hastanede 34 yeni doğan yoğun bakım yatağı (30 standart + 4 izole), 3 bin 38 metrekarelik geniş bir acil servis alanı ve 20 bin metrekare açık otopark yer alacak. Tomografi, ultrason, mamografi gibi görüntüleme üniteleri, palyatif bakım odaları ve kadın-çocuk acil müşahede alanları da hastanenin sunduğu imkanlar arasında.
YAPIM İHALESİ YAKINDA
Bölgenin sağlık kapasitesini güçlendirecek olan hastanenin yapım ihalesi çok yakında yapılacak.
Siirt’te Karakol Mahallesi 1. Etap Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında yer teslimi gerçekleştirildi. Eski yapıların yıkımı tamamlanırken, projenin ilk aşamasında yeni konut ve iş yerlerinin inşa edilmesi planlanıyor.
Projede toplam 56 adet 2+1 konut, 90 iş yeri, 160 araçlık otopark, yeşil alanlar, oyun ve spor sahaları ile bir mescit yer alacak. Geniş meydanlar ve açık alanlarla şehrin dokusuna uygun, ulaşımı rahat ve çevreye duyarlı bir yapılaşma hedefleniyor.
Yetkililer, kentsel dönüşüm çalışmalarıyla Siirt’in daha modern ve yaşanabilir bir şehir haline getirilmesini amaçlıyor.
“Siirt, deprem riski açısından önlem alması gereken bir şehir”
Kentsel dönüşüm sürecine ilişkin açıklamalarda bulunan Siirt Milletvekili Mervan Gül, Siirt’in birinci derece deprem bölgesinde bulunduğunu ve bu nedenle yapı güvenliğinin büyük önem taşıdığını vurguladı.
Gül, 6 Şubat Kahramanmaraş ve Hatay depremlerinin ciddi bir uyarı niteliğinde olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Depremin nerede ve ne zaman olacağını kimse kestiremez. Siirt, ara bloğu üzerinde yer alıyor ve bu blok, Bitlis masifini kuzeydoğuya doğru itiyor. Allah korusun, kuzeydoğuda Bitlis masifinde bir kırılma olursa büyük bir deprem meydana gelebilir. Bu durumda en az 7’nin üzerinde bir deprem olacağını öngörüyorum. Böyle bir deprem, Siirt’i ciddi şekilde etkileyebilir. Bu yüzden kentsel dönüşüm hayati bir öneme sahip.”
Gül, Hatay’daki depremde özellikle TOKİ tarafından yapılan binaların bir yıkıma uğramadığına dikkat çekerek, sağlam yapıların önemine işaret etti. “Hazreti Mevlana’nın dediği gibi, ‘Akıl, önceden tedbir almak içindir; sonradan ah vah etmek için değil.’ Biz de üzerimize düşeni yaparak, fen ve teknik kurallara uygun sağlam binalar inşa edeceğiz ve daha sonra tevekkül edeceğiz.” dedi.
Dönüşüm çalışmaları etaplar halinde devam edecek
Milletvekili Mervan Gül, kentsel dönüşümün belirlenen etaplar çerçevesinde yürütüleceğini ve projede kesintisiz ilerleme sağlanacağını belirtti. “İlk etabın ihalesi yapıldı ve kazmayı vurduk. Ardından ikinci etap için yıkım çalışmalarını başlatacağız. Vatandaşlarımız sıkça ‘Ne zaman başlayacak?’ diye soruyor. Süreci hızlandırmak için yazışmaları başlattık. İlk inşaatlar yükselmeye başladığında, ikinci etap daha hızlı ilerleyecek. Yıkımlar tamamlanmadan ihalesini yaparak süreci kesintisiz sürdüreceğiz.”
Gül, tüm şehrin aynı anda dönüşüm sürecine alınmasının mümkün olmadığını, sürecin kontrollü bir şekilde yürütülmesi gerektiğini belirtti:
“Eğer tüm şehri bir anda dönüştürmeye kalkarsak, bunun altından kimse kalkamaz. Ancak etap etap ilerlediğimizde, bir bölge tamamlandığında vatandaşlarımız o bölgeye taşınacak, ardından diğer bölgenin inşaatı başlayacak. Böylece süreci kontrollü ve verimli bir şekilde yöneteceğiz.”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Kahramanmaraş’ta deprem sonrası inşaat çalışmalarını gece gündüz sürdüklerini açıkladı. Tamamlanan konut sayısı 34 bin 630’a ulaşırken, yıl sonuna kadar toplam 74 bin 187 bağımsız bölüm teslim edileceği belirtiliyor.
Kahramanmaraş merkezdeki şantiyelerden gece ve gündüz görüntüleri paylaşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Durmuyoruz, dinlenmiyoruz. Tüm vatandaşlarımız yuvalarına kavuşana kadar bize uyku yok. Gece gündüz. 7/24. 11 ildeki şantiyelerimizde gündüzün temposunu gece de sürdürüyoruz” dedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, asrın felaketinin merkez üssü Kahramanmaraş’ta bugüne kadar 24 bin 420 konut, 30 iş yeri ve 10 bin 180 köy evi olmak üzere toplam 34 bin 630 bağımsız bölümü teslim etti. Yıl sonuna kadar 53 bin 976 konut, 6 bin 397 iş yeri ve 13 bin 814 köy evi olmak üzere toplamda 74 bin 187 konut ve iş yeri teslim edilmiş olacak.
Ağır yıkıma uğrayan şehir merkezi ve tarihi çarşılar da yeniden ihya ediliyor. Kahramanmaraş merkezdeki şantiyelerden gece ve gündüz görüntülerini sosyal medya hesabından paylaşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Durmuyoruz, dinlenmiyoruz. Tüm vatandaşlarımız yuvalarına kavuşana kadar bize uyku yok. Gece gündüz. 7/24. 11 ildeki şantiyelerimizde gündüzün temposunu gece de sürdürüyoruz” ifadesini kullandı.
Ebrar Sitesi’nin temelinde 3 bin 870 fore kazık kullanıldı
Ebrar Sitesi’nin yerine Emlak Konut GYO tarafından yeni yaşam alanı kuruluyor. 32 blokta 678 daire ile 99 ticari alan inşa ediliyor. Tüm blokların temellerinde zemin iyileştirmeler yapıldıktan sonra, her blok altında ortalama 100 adet olmak üzere toplam 3 bin 870 fore kazık kullanıldı.
Trabzon Caddesi’nde Emlak Konut, Azerbaycan Mahallesi’nde TOKİ
Yine Emlak Konut tarafından Trabzon Bulvarı ile Azerbaycan Mahallesi arasında 536 ticarethane, 947 ofis ve 1291 konuttan oluşan 2 bin 774 bağımsız bölümün yapımı devam ediyor. Azerbaycan Mahallesi’nde ise inşa sürecini TOKİ yürütüyor. Bölgede 172 bin 127 metrekare alanda bin 110 konut, 39 bin 925 metrekarelik alanda ise 766 iş yeri inşa ediliyor.
Kahramanmaraş’ta 4 bin işçi aralıksız çalışıyor
Kahramanmaraş şehir merkezindeki şantiyelerde 4 bine yakın işçi çalışıyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Ahmet Şahin, Dulkadiroğlu bölgesinde 91 hektarlık, Onikişubat ilçesinde de yaklaşık 191 hektarlık alanda çalışma gerçekleştirdiklerini söyledi. Şahin, “Zemine uygun yapının ne olduğunun karanını verdikten sonra gerekirse yerin 20-21 metre altına kadar fore kazıklarla zemin iyileştirmeleri yapıyoruz. Sağlam temeller üzerine yapılar oluşturmaya çalışıyoruz. Şu an insanların gözünde şöyle bir şey de var; ‘Bakanlık yapıyor burayı’ dedikleri anda ‘Tamam o zaman’ diyorlar. Bu gerçek çok önemli, bizi oldukça mutlu ediyor” ifadelerini kullandı.
TOKİ uzmanı Tufan Gümüş ise, “Deprem bölgesinde 7/24 çalışmalarımız devam ediyor. Gündüz nasılsak gece de aynı şekilde konutları yetiştirebilmek için çalışmalarımız sürüyor” diye konuştu.
Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından eski Anakent İş Merkezi’nin yerine yapılan otopark, kafe ve meydan projesinin inşaat çalışmaları hızla devam ediyor.
Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından eski Anakent İş Merkezi’nin yerine yapılan otopark, kafe ve meydan projesinin inşaat çalışmaları hızla devam ediyor. Yüzde 22’si tamamlanan projeyle ilgili açıklama yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir; Hem bölgenin otopark sorununu çözüyoruz, hem de kente yeni bir yaşam alanı kazandırıyoruz” dedi
Samsun Büyükşehir Belediyesi kentteki otopark sayısını artırma hedefi doğrultusunda yatırımlarını sürdürüyor. Bankalar Caddesi ile Kuyumcular Çarşısı arasında bulunan Anakent İş Merkezi’ni yıkan ardından otopark ve meydan projesinin startını veren Büyükşehir Belediyesi, çalışmalarına aralıksız devam ediyor. Yüzde 22 fiziki gerçekleşmeye ulaşan proje 3 katlı 222 araçlık otopark, meydan ve kafeden oluşuyor. Yeşil ve kent estetiğinin ön planda tutulacağı projenin 2024 yılında tamamlanarak hizmete açılması planlanıyor.
“HEM OTOPARK HEM MEYDAN”
Bu projeyi çok önemsiyoruz. Orada var olan atıl durumdaki çok katlı binayı yıkarak çalışmalarımıza başladık. İnşaat çalışmaları da hızla ilerliyor. Yüzde 22’si tamamlandı. Yaptığımız her projede maksimum faydayı hedefliyoruz. Bu projede bunun güzel örneklerinden biri. Altı otopark, üstü kafe ve meydan. Yani bir işle iki önemli kazanım sağlıyoruz. Samsun’a hem otopark hem meydan kazandırıyoruz. İnşallah önümüzdeki yıl bitirip hizmete açacağız” dedi.
VATANDAŞLAR HEYECANLA BEKLİYOR
Heyecanla projenin tamamlanmasını bekleyen vatandaşlardan Hakkı Alim; Buraya otopark lazımdı zaten. Şehrin tam merkezi otopark sıkıntısı olan bir bölge. Yapandan da düşünende Allah razı olsun” dedi
İsmet Genç isimli vatandaş ise, Yapılan her şey iyidir. Otopark ihtiyacı için doğru çözüm. Açılmasını heyecanla ve sabırsızlıkla bekliyoruz. Üstü de meydan olacak. Harika bir proje” yorumunu yaptı.
Vatandaşlardan Veysel Adaş, “Çok iyi olur. Uzun zamandır kullanılmayan atıl bir bina vardı bura da. Yıkılıp yerine otopark ve meydan olması gayet güzel. Şehre güzellik katacak. İnsanlar burada soluk alacak. Bölgede var olan otopark sıkıntısı da biter. Subaşı Otopark’ ı ve burada yapılacak olan otopark bölgeyi ciddi oranda rahatlatır” dedi.
Kongo Cumhuriyeti’nin ilk derin deniz limanının gelişimi, işletmeci DP World’ün inşaatı yönetmesi için Mota-Engil’i seçmesiyle yeni bir aşamaya ulaştı.
Kongo Cumhuriyeti’nin ilk derin deniz limanının gelişimi, işletmeci DP World’ün inşaatı yönetmesi için Mota-Engil’i seçmesiyle yeni bir aşamaya ulaştı. Banana Limanı – Kongo Cumhuriyeti’nin Atlas Okyanusu’na bakan 22 millik dar kıyısında yer alıyor ve ülkenin konteynerli ticareti için tek deniz kapısı olmayı hedefliyor. Liman, Kongo Nehri’nin ağzına yakın, Kongo Merkezi bölgesinde yer alıyor.
DP World’e göre, Portekizli mühendislik konglomerası Mota-Engil’in seçimi, şirketin Afrika’daki liman geliştirme ve lojistik destek konusundaki geniş deneyimiyle şekillendi. Şu anda, Mota-Engil, Kongo Cumhuriyeti’nin bakır kuşağını Angola’nın Lobito limanına bağlayan demiryolu hattı olan Lobito Koridoru’nu işleten konsorsiyumun bir parçası. Lobito Koridoru, Afrika’nın en önemli ekonomik altyapı projelerinden biri olarak kabul ediliyor ve Kongo Cumhuriyeti ve Zambiya’nın zengin maden bölgelerini, Angola üzerinden küresel piyasalara bağlıyor.
DP World, Mota-Engil’in Afrika lojistiğindeki deneyiminin, Banana Limanı’na yönelik vizyonlarıyla örtüştüğünü belirtti. DP World CEO’su Sultan Ahmed bin Sulayem, “Mota-Engil ile işbirliği yaparak, bu dünya çapında altyapının en yüksek standartlarda inşa edilmesini sağlıyoruz ve ekonomik büyümeyi teşvik ediyoruz. Banana Limanı, Kongo Cumhuriyeti’nin ticaret ve lojistik manzarasını yeniden şekillendirecek dönüştürücü bir projedir,” dedi. Mota-Engil ile yapılan sözleşmenin yanı sıra, liman inşaatı yerel işletmeleri de içerecek ve işletmeye girdiğinde yıllık 430 milyon dolar yeni ekonomik çıktıya ve yaklaşık 85.000 iş fırsatına yol açacak.
Banana Limanı, aşamalı olarak geliştirilecek. İlk aşama, limanın büyük konteyner gemilerini kaldırabilmesi için 600 metre uzunluğunda ve 18 metre derinliğinde bir rıhtım inşa etmeyi içeriyor. Limanın yıllık 450.000 TEU kapasitesi olacak ve ayrıca 30 hektar depolama alanı sunacak. İkinci aşama, rıhtımı iki kilometreden fazla uzatmayı hedefleyecek. Liman gelişimi, DP World ile Birleşik Krallık’ın kalkınma finansmanı kurumu ve etki yatırımcısı British International Investment (BII) ortaklığında sağlanan finansmanla destekleniyor. Geçen yıl, BII, ilk aşamanın gelişimine 35 milyon dolara kadar yatırım yapma taahhüdünde bulunmuştu.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Aralık ayına ait otel modernizasyon yatırım teşviklerini yayınladı
Buna göre Aralık ayında alınan otel modernizasyon yatırım teşvik tutarı 2 milyar 727 milyon TL oldu. On dokuz adeti 5 Yıldızlı, beş adeti 4 yıldızlı, beş adeti 3 yıldızlı ve bir adeti butik olmak üzere toplamda 30 otel için teşvik alındı. Bu otellerin toplam yatak kapasitesi ise 16 bin 939
Büyükhanlı Turizm 5 yıldız 1.114 yatak 7 milyon TL yatırım tutarı Antalya
Anadolu Turizm 5 yıldız 846 yatak 24,5 milyon TL yatırım tutarı Antalya
Heriş Seramik Turizm 5 yıldız 1.200 yatak 48,5 milyon TL yatırım tutarı Antalya
Fine Otel Turizm 5 yıldız 828 yatak 14,6 milyon TL yatırım tutarı Antalya
Kaya Turistik 5 yıldız-2 otel 2.400 yatak 1.345 milyon TL yatırım tutarı Antalya
Tümbüloğlu Turizm 5 yıldız 950 yatak 32 milyon TL yatırım tutarı Antalya
Demirler Eğitim 5 yıldız 104 yatak 8 milyon TL yatırım tutarı Antalya
Köseoğlu Turizm 5 yıldız 494 yatak 215 milyon TL yatırım tutarı Antalya
Ador Turizm 5 yıldız 469 yatak 41 milyon TL yatırım tutarı Antalya
Turintaş Turizm 5 yıldız 993 yatak 182 milyon TL yatırım tutarı Antalya
Kalendor Otelcilik 5 yıldız 1.000 yatak 162 milyon TL yatırım tutarı Antalya
Viking Turizm 5 yıldız 400 yatak 17 milyon TL yatırım tutarı Antalya
Yaman İşletme Yatırım 4 yıldız 200 yatak 4,7 milyon TL yatırım tutarı Bolu
Kaya Turistik Tesisl. 3 yıldız 88 yatak 99 milyon TL yatırım tutarı Bolu
Troia Tusan Turizm 4 yıldız 128 yatak 7,2 milyon TL yatırım tutarı Çanakkale
Anzac Otelcilik 3 yıldız 42 yatak 5,8 milyon TL yatırım tutarı Çanakkale
Mehmetoğlu Otelcilik 5 yıldız 252 yatak 5 milyon TL yatırım tutarı Diyarbakır
Ali Arslan Kaplan 3 yıldız 242 yatak 12 milyon TL yatırım tutarı Diyarbakır
Yıldırım Otelcilik 3 yıldız 79 yatak 2,5 milyon TL yatırım tutarı Iğdır
Aqua Otelcilik 4 yıldız 348 yatak 9,5 milyon TL yatırım tutarı İstanbul
Kaya Turistik Tesisl. 5 yıldız 632 yatak 198 milyon TL yatırım tutarı İstanbul
Özel Büyük Kolej 5 yıldız 1.014 yatak 20 milyon TL yatırım tutarı İzmir
Evren Sivar İnşaat 3 yıldız 126 yatak 2 milyon TL yatırım tutarı Kastamonu
Güvercinlik Turizm 5 yıldız 898 yatak 93 milyon TL yatırım tutarı Bodrum
Aktaş Akyarlar T. Köyü 4 yıldız 356 yatak 86 milyon TL yatırım tutarı Bodrum
Ünlü Otelcilik Turizm 4 yıldız 861 yatak 31 milyon TL yatırım tutarı Muğla
2-B Tekstil butik 104 yatak 4 milyon TL yatırım tutarı Muğla
Sönmez Turizm 5 yıldız 436 yatak 13 milyon TL yatırım tutarı Muğla
Zorlu Grand Hotel İşl. 5 yıldız 335 yatak 38 milyon TL yatırım tutarı Trabzon
Düzce İli, Merkez İlçesi, Kültür Mahallesi, Akasya Sokak, No: 12, 21 Ada, 197 Parsel mevkiindeki Düzce Coşkun Mühendislik Ltd. Ştı. tarafından yapılması planlanan Otel (235 Oda Kapasiteli) projesi ile ilgili olarak ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir’ kararı verildi.
Proje, 3.266,82 m² yüzölçümlü tapu alanda A Blok 8.185 m2 ve B Blok 6.226,55 m2 olmak üzere toplam 14.411,55 m2 inşaat alanına sahip 235 adet oda, açık kapalı toplam 40 adet otopark, restoran alanlarından oluşuyor.
Proje 2 Bodrum kat (Kapalı Otopark), Zemin kat (31 Adet Oda), 1. Kat (58 Adet oda), 2. Kat (58 Adet oda), 3. Kat (58 Adet oda) ve Çatı katı (30 Adet oda) olarak planlandı.
A Blok ve B Blok yurt olarak tasarlanmış olup A Blok daha önce Kredi Yurtlar Kurumu tarafından kullanıldı. B Blok ise tadilat işlemleri devam etmekte olup kullanıma geçmedi. Yapılacak tadilat işlemlerinin tamamlanmasıyla birlikte blokların otel olarak kullanılması planlanıyor. Bu kapsamda projenin inşaat aşaması olmayacak olup sadece binaların tadilat işlemlerinin olması planlanıyor.
Deprem riski taşıyan mevcut binanın yerine aynı alanda yaklaşık 2,5 milyar lira maliyetle inşa edilecek yeni Antalya Arkeoloji Müzesi, 2026 yılı sonunda tamamlanacak.
Mevcut Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yenilenerek, aynı konumunda daha modern bir yapıya dönüştürülmesi planlanıyor. Proje tanıtımı, Antalya Arkeoloji Müzesi Konferans Salonu’nda Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Birol İnceciköz ve Mimar Abdurrahman Çekim tarafından yapıldı.
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Birol İnceciköz, mevcut Antalya Arkeoloji Müzesi binasının 2020 yılında yapılan deprem performans analizlerinde riskli çıktığını ve bu nedenle yeni bir müzeye ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Bakan Mehmet Nuri Ersoy’un talimatlarıyla projenin tamamen döner sermaye gelirlerinden finansman sağlanarak gerçekleştirileceğini açıklayan İnceciköz, projenin tasarımını üstlenen Mimar Abdurrahman Çekim tarafından projenin bilabedel hazırlandığını ifade etti.
Yaklaşık 20 bin metrekare kapalı alan olacak
Yeni müzede toplamda yaklaşık 20 bin metrekarelik kapalı alan olacağını belirten Birol İnceciköz, mevcut müzeye ait eserlerin Karayolları Genel Müdürlüğü’nün bahçesinde oluşturulacak geçici bir depolama alanına taşınacağını ve böylece taşıma maliyetinin minimize edileceğini vurguladı. Projenin inşaat maliyetinin yaklaşık 2-2 buçuk milyar lirayı bulacağını aktaran İnceciköz, bu maliyetin tamamen Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın döner sermaye gelirlerinden karşılanacağını belirtti.
2026 yılı sonunda tamamlanması hedeflenen projede, Antalya Arkeoloji Müzesi’nin mevcut yeşil alanları ve ağaç dokusu korunacak. Çalışanların ve eserlerin inşaat süresince bir düzen içerisinde korunması amacıyla Hatay Arkeoloji Müzesi’nde uygulanan bir model esas alınarak geçici hangarlar kurulacak.
“Amacımız müzeyi iki yıl boyunca kapatmak değil”
Müzenin yenileme sürecinde ziyaretçilere tamamen kapatılmayacağını belirten Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Birol İnceciköz, Hatay Arkeoloji Müzesi’nde geliştirilen modelin burada da uygulanacağını açıkladı. İnceciköz, şöyle devam etti: “6 Şubat depremlerinden sonra Hatay Arkeoloji Müzesi’nde bir yıkıntı olmuştu. Orada bir model geliştirdik. Demontable, geçici hangar, hafif malzemeli yapmış olduğumuz kapalı alanlarla şu anda Hatay Arkeoloji Müzesi’nin hem çalışanlarını hem de eserlerini bir düzen şeklinde orada yeniden icra ettik. Tıpkı orada yaptığımız gibi burada da benzer bir modeli inşaat bitene kadar Karayolları Genel Müdürlüğü’müzün geçici olarak verdiği alanda yapacağız. Bu süreç içerisinde elbette ki yine müzemiz gezilebilir depo müze kapsamında ama tabii bu projesini sunduğumuz mahiyette ve tatta olmaz. Amacımız müzeyi iki yıl boyunca kapatmak değil.”
Ayrıca, müzede çalışan ekiplerin ve laboratuvar birimlerinin de bu süreçten etkilenmeyeceğini belirten İnceciköz, özellikle Antalya Konservasyon ve Restorasyon Bölge Laboratuvarı Müdürlüğü’nün, yurt dışından getirilen ve restorasyona ihtiyaç duyan eserler üzerindeki çalışmalarına devam edeceğini ifade etti. Müzenin konumunun stratejik öneme sahip olduğunu belirten İnceciköz, yenileme çalışmalarının hızla tamamlanarak müzenin tekrar tam kapasiteyle ziyarete açılmasını hedeflediklerini söyledi.
“Müze, doğal yapıyı koruyacak şekilde hazırlandı”
Müzenin yeni tasarımını üstlenen Mimar Abdurrahman Çekim, projede temel ilhamın Perge Antik Kenti olduğunu belirtti. Mevcut alanın incelemesi sonucunda çok kıymetli bir ağaç dokusu olduğunu vurgulayan Çekim, tasarımın bu doğal yapıyı koruyacak şekilde hazırlandığını ifade etti. Çekim, yeni müzede, farklı dönemlere ait koleksiyonların belirli ağırlık merkezlerine göre konumlandırılacağını ve ziyaretçilere adeta bir zaman yolculuğu hissi yaşatılacağını söyledi.
Müze içindeki rotaların, ziyaretçilerin dinlenerek ve çevreyi gözlemleyerek ilerleyebileceği bir keşif süreci sunduğunu aktaran Çekim, tasarımın içinde mekansal olarak bilgi panolarının ve interaktif alanların da bulunacağını dile getirdi. Çekim, ayrıca Perge Antik Kenti’ndeki su yapılarından esinlenerek yeni müzenin belirli bölümlerinde su öğelerinin de yer alacağını ifade ederek, müzenin, ziyaretçilerin her bölümünü tek bir seferde değil, farklı zaman dilimlerinde keşfetmesine imkan tanıyacak bir yapıya sahip olacağını vurguladı.
Dünyada örnek gösterilecek bir müze
Genel Müdür Birol İnceciköz, yeni Antalya Arkeoloji Müzesi’nin uluslararası mimarlık ödüllerine aday olacak bir proje olarak tasarlandığını belirtti. Tüm detayların titizlikle planlandığı projede, yeni nesil müzecilik anlayışının benimsendiğini ve dünyada örnek gösterilecek bir müzeye sahip olunacağını da sözlerine ekledi. Mimar Çekim, tasarımın ziyaretçileri sadece eserleri izleyen değil, mekânı keşfeden ve deneyimleyen bir konsepte yönlendirdiğini vurguladı. Geçmişin izlerini taşıyan bir mimari anlayışla yeni nesil müzecilik deneyiminin buluşturulduğu projede, Perge Antik Kenti’ne yapılan göndermeler dikkat çekecek.
Yeşiltepe Hoca Ahmet Yesevi Mahallesindeki Yeşilevler Sitesinin olduğu bölgede devam eden ‘31. Bölge Rezerv Alan’ inşaat alanında incelemelerde bulunan Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, Yeşilevler Deprem Konutlarının bölgeye farklı bir değer katacağına işaret ederken, Yeşiltepe’nin bu ve benzeri yeni yatırımlarla Malatya’nın yeni yaşam merkezleri arasında yerini alacağına vurgu yaptı.
6 Şubat depremlerinde ağır hasar aldıktan sonra yıkılmasına karar verilen Yeşiltepe’de ki 15’er kat üzerinden kurulu 540 dairenin bulunduğu Yeşilevler Sitesi, 15 Eylül 2023 tarihinde yıkılmıştı. ‘31. Bölge Rezerv Alanı’ olarak ilan edildikten sonra Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına bağlı Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından temeli atılan ve toplam 750 konutun yer aldığı 51 blokun kaba inşaatı tamamlanırken, binaların hak sahiplerine yaz ayına doğru teslim edilmesi hedefleniyor.
Yeşilyurt’un dört bir tarafındaki rezerv alanlar ile (TOKİ) yatırımlarını yakından takip ederek, yüklenici firma yetkilileriyle sürekli irtibat halinde olan Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, Yeşilevler Sitesinin olduğu alana afetlere karşı dirençli konutların yanı sıra 7’den 70’e hitap eden sosyal yaşam alanlarıyla birlikte hem ilçeye hem de bölgeye değer katacak yeni bir yaşam alanı inşa edildiğini söyledi.
6 Şubat depremlerinden sonra ‘asrın felaketinin’, ‘asrın seferberliğine’ dönüştüğünü ifade eden Başkan Geçit, “Yaşadığımız ağır deprem felaketlerinden sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde başlatılan inşa, ihya ve imar süreci ilçemizde de hızla devam etmektedir. Şehrimizin ve ilçemizin dört bir tarafında konutlarımız hızla yükseliyor, biten konutlar hak sahiplerine teslim ediliyor. Yeşiltepe’deki Yeşilevler Sitemizdeki konutlarımızda aldıkları ağır hasarlar neticesinde 15 Eylül 2023 tarihinde yıkılmıştı. Burada dünyada ilk defa canlı yayında 15’er kattan oluşan 9 bina aynı anda yıkımı gerçekleşmişti. Binaların yıkılmasından sonra Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız tarafından çok hızlı bir şekilde ihale yapılırken, 2024’ün Temmuz ayında 115 dönümlük alanda konutların temelleri atıldı. 2025’in Mart Ayı itibariyle 750 konutun yer aldığı 51 blokla birlikte sosyal yaşam alanlarının da yer aldığı inşaat alanında çalışmalar %70 seviyesine ulaşmış durumda. Bu kadar kısa bir sürede bu seviyeye ulaşmak büyük bir başarıdır. Yüklenici firma yetkilileri belirtilen tarihten önce konutlardan bazılarının hak sahiplerine teslim edilecek seviyeye geleceğini bizimle paylaştılar, bu güzel bir gelişme. Yeşilevler konutlarının olduğu alanımız binalarımızın yanı sıra sosyal yaşam alanlarıyla göz dolduracaktır. Yeşiltepe, bu ve benzeri diğer tüm yatırımlarla birlikte hak ettiği değeri görecek olup, Malatya’nın yeni yaşam merkezine dönüşecektir.” şeklinde konuştu.
Başkan Geçit, Malatya’yı ayağa kaldırmak için başlatılan topyekün seferberliğin hızla devam ettiğini dikkat çekerken, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı başta olmak üzere Valilik, Milletvekilleri, Büyükşehir ve İlçe Belediye Başkanları, kamu ve kurum müdürlükleriyle uyumlu ve koordineli bir şekilde çalışarak, Yeşilyurt’un tüm kadim değerleri ve sosyal zenginlikleriyle birlikte daha güçlü bir şekilde ayağa kaldırmak için kararlı adımlar attıklarını sözlerine ekledi.
2026 yılının ortalarına doğru şu anda inşaatları devam eden tüm konutlar ile işyerlerinin vatandaşlara teslim edileceğini belirten Başkan Geçit, “Deprem bölgelerini ayağa kaldırmak sadece inşaatlarla sınırlı değildir, bizler bir yandan rezerv alanlar ve deprem konutlarının tüm süreçlerini yakından takip edip belediyemizin imkanlarını seferber ederken diğer taraftan sanatsal, kültürel, sportif ve kültürel faaliyetlerle her alanda kalkınmaya, her alanda değişime, her alanda dönüşüme odaklandık. Vatandaşlarımızın içi rahat olsun, sahada inanılmaz bir çalışma, gayret ve fedakarlık var, bizler bunu yakından görüyoruz” diye konuştu.
Aydın İnşaatçılar ve Emlakçılar Odası Başkanı Alaattin Durmaz, döviz kurundaki yükselişin inşaat maliyetlerine etkisini değerlendirdi. İnşaat malzemelerinin büyük ölçüde dövize endeksli olduğunu belirten Durmaz, demir ve çimento başta olmak üzere birçok temel malzemenin fiyatlarının döviz kuruna bağlı olarak arttığını vurguladı.
Maliyet Artışı Konut Fiyatlarını ve Kiraları Etkiliyor
Kur artışının doğrudan maliyetleri yükselttiğini dile getiren Durmaz, “Döviz uzun süredir sabit seyretmesine rağmen inşaat malzemelerinin fiyatları yükselmeye devam ediyor. Bu durum, yüksek enflasyonun sektöre olan etkisini gözler önüne seriyor. Eğer bu artış kontrol altına alınmazsa, hem konut fiyatları hem de kira bedelleri yükselmeye devam edecek” dedi.
Durmaz, inşaat sektöründe maliyetlerin yükselmesiyle konut fiyatlarının doğrudan arttığını ve bu durumun kira fiyatlarını da etkilediğini belirterek, “Kira artışlarını kontrol edebilmek için konut üretiminin hızlanması şart. Aksi takdirde arz sıkıntısı yaşanır ve fiyatlar daha da yukarı çıkar” ifadelerini kullandı.
Konut Arzı Artmazsa Fiyatlar Yükselmeye Devam Edecek
Yeni konut projelerinin hayata geçirilmesinin önemine dikkat çeken Durmaz, inşaat sektörünün canlanmaması halinde arzın azalacağını ve fiyatların daha da artacağını söyledi. Sektör temsilcileri, bu sürecin önüne geçmek için inşaat sektörüne yönelik teşviklerin artırılması gerektiğini vurguluyor.
Aydın inşaat haberleri, konut fiyatlarındaki yükseliş, döviz kurunun inşaat sektörüne etkileri gibi konular sektördeki gelişmeleri takip edenler için kritik önem taşıyor.
İnşaat sektörü, ocak ayında yıllık bazda %15,5’lik bir artışla 9 ayın en yüksek üretim endeksine ulaşarak önemli bir canlanma gerçekleştirdi. Bu, geçen yılın aynı dönemine göre %10 daha yüksek bir artış demek. Özellikle bina inşaatı endeksi 152,1 puana yükselerek rekor kırdı. Geçen yılın aynı döneminde bu endeks 135,7 puandı. İşte detaylar…
Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) verilerine göre, inşaat üretim endeksi, ocakta geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 15,5 büyüdü. Söz konusu büyüme, son 9 ayın en yüksek verisi olarak kayıtlara geçti. Endeks Nisan 2024’te yüzde 17,9’a yükselmiş ve sonraki aylarda düşerek dalgalı bir seyir izlemişti.
KONUT SATIŞLARINDAKİ ARTIŞ SEKTÖRE İTİCİ GÜÇ OLDU
Uzmanlar, bu yükselişin arkasında konut satışlarındaki artışın ve faiz indirimi beklentilerinin yattığını belirtiyor. Konut satışları, geçen yılın aynı dönemine göre %20 artış göstererek inşaat sektörüne önemli bir ivme kazandırdı. Düşük faiz oranları ve artan konut talebi, özellikle ilk ev sahibi olmak isteyenlerin sayısını artırarak konut piyasasını canlandırdı.
FAİZ İNDİRİMİ BEKLENTİSİ TALEBİ PATLATTI
Faiz indirimi beklentileri ise inşaat sektörünü geleceğe daha umutlu bakmaya teşvik ediyor. Merkez Bankası’nın faiz indirimi yapması durumunda, konut kredilerine olan talep daha da artabilir ve bu da inşaat sektörünün büyümesine katkı sağlayabilir.
SEKTÖRÜN KARŞILAŞTIĞI ZORLUKLAR
Ancak uzmanlar, sektörün sürdürülebilir bir büyüme için bazı zorluklarla karşı karşıya olduğunu da vurguluyor. Bunlar arasında artan inşaat maliyetleri, iş gücü sıkıntısı ve ham madde teminindeki zorluklar yer alıyor. İnşaat maliyetleri, son dönemde artan enerji fiyatları ve ham madde fiyatlarının etkisiyle yükseliyor. İş gücü sıkıntısı ise inşaat sektöründe nitelikli işçi bulmanın zorlaşması nedeniyle yaşanıyor. Ham madde teminindeki zorluklar ise küresel tedarik zincirlerindeki aksaklıklar nedeniyle ortaya çıkıyor.
SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME İÇİN DESTEK GEREKLİ
Sektörün bu zorlukları aşması ve sürdürülebilir bir büyüme sağlaması için hükümetin destekleyici politikalar geliştirmesi gerekiyor. Özellikle inşaat maliyetlerini düşürecek, iş gücü sıkıntısını azaltacak ve ham madde teminini kolaylaştıracak politikalar, sektörün büyümesine önemli katkı sağlayabilir.
Bina inşaat endeksi ocakta tüm zamanların en yüksek seviyesine çıkarken, sektör temsilcileri artan talep ve faiz indirim sinyallerinin ardından üreticilerin arz için harekete geçtiğini belirtti.
Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) istatistiklerine göre, inşaat üretim endeksi, ocakta geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 15,5 artış gösterdi. Söz konusu artış, son 9 ayın en yüksek verisi olarak kayıtlara geçti.
Söz konusu endeks Nisan 2024’te yüzde 17,9’a yükselmiş ve sonraki aylarda düşerek dalgalı bir seyir izlemişti.
Söz konusu veriyi oluşturan iki ana endeks arasında yer alan bina üretimindeki artışa işaret eden bina üretim endeksi ise ocakta rekor kırdı. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış bina inşaatı endeksi ocakta 152,1 puana yükselirken, verinin açıklanmaya başlandığı Ocak 2017’den bu yana en yüksek rakam görülmüş oldu.
Böylece mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış bina inşaatı endeksi 97 ayın en yükseğine çıktı. Bundan önceki en yüksek rakam 144,9 ile Aralık 2024’te ve 138 ile Ocak 2018’de görülmüştü.
Sektör temsilcileri, geçen yılın ikinci yarısında yükselişe geçen ve son 8 aydır sürekli artan konut satışlarının bu alandaki üretimi de artırdığını belirtirken, faiz indirimlerinin başlamasının ve yıl içinde devam edeceğine dair beklentilerin de üretimi destekleyen unsurlar arasında yer aldığını bildirdi.
Öte yandan inşaat maliyetlerindeki yıllık artışın ocakta yüzde 26,61’e gerilemesi ve son 49 ayın en düşük verisi olarak kayıtlara germesi de üretimi teşvik ettiği belirtildi.
“Konut arzının artacağına ilişkin öncü bir gösterge”
İnşaatçılar ve Gayrimenkul Geliştiricileri Derneği (İNDER) Başkanı Engin Keçeli, bina inşaatı sektörü endeksinin tüm zamanların zirvesinde olmasının ve inşaat üretim endeksinin de son 9 ayın en yükseğine çıkmasının sektör adına “önemli ve sevindirici bir gelişme” olduğunu söyledi.
Keçeli, “Müteahhitler yeniden inşaat yapmaya başlıyor. Zaten üretimi artırmak zorundayız çünkü birkaç yıldır çok düşmüştü. Üretim olmazsa eylülden sonra satmaya daire bulamayacağız. Faizlerin düşmeye devam etmesiyle birlikte yılın ikinci yarısında konut satışlarının adeta coşacağını düşünüyoruz” dedi.
Konut üretiminin çok daha fazla artırılması gerektiğini, mevcut üretimin talebin oldukça altında kaldığını dile getiren Keçeli, “Talep var, bizim de arzı artırmamız gerekiyordu. Bu veri de o artışın öncü göstergesi. Hem üretim hem de satış artacak. Bütün üreticiler şu anda canlı olan ve daha da artacak talebe hazırlık yapıyor” ifadelerini kullandı.
“Talebin canlılığı ve stokların erimesi üretimi teşvik ediyor”
Gayrimenkul ve İnşaat Platformu Mustafa Ekiz de faizlerin düşme eğilimine girmesi nedeniyle fiyatların artacağı beklentisi sonrası konut satışlarındaki artışın devam ettiğini söyledi.
Geçen yılın ikinci yarısından itibaren konut satışlarının sürekli arttığını dile getiren Ekiz, “Bu artışta vatandaşlarımızın diğer yatırımlardan kar elde ederek birikimlerini konuta yönlendirmesinin etkisi büyük. Yatırımcılar altın, KKM, mevduat ve döviz gibi enstrümanlardaki birikimlerini son aylarda konuttaki fırsatlar için kullandı” dedi.
Ekiz, sadece son 8 ayda satılan konut adedinin 1 milyon 158 bine yaklaştığını kaydederek, “Artık mevcut stoklar tükenmiş durumda. Satışların 3’te ikisi zaten ikinci el. Bu nedenle yeni konut üretiminin artması gerekiyor ve bir hareketlenme söz konusu” diye konuştu.
Türkiye’de yılda 800 bin civarında konut üretilmesi gerektiğini ancak mevcuttaki üretimin bir süredir çok daha düşük rakamlarda seyrettiğini anlatan Ekiz, “Talebin bu denli canlı olması, stokların erimesi ve inşaat maliyetlerindeki artış hızının yavaşlaması üreticileri harekete geçmeye teşvik etti” açıklamasında bulundu.
Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Diş Hastanesi’nin açılışını yapmak üzere Çorum’a gelecek.
Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, bir dizi ziyaret ve incelemelerde bulunmak üzere Mart ayı sonunda Çorum’a gelecek.
Edindiğimiz bilgiye göre; Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, programında bir değişiklik olmadığı takdirde 28 Mart 2025 Cuma günü Çorum’a gelecek.
Bakan Memişoğlu’nun bir süre önce hizmete açılan Diş Hastanesi’nin açılışını yapması, Fizik Tedavi Rehabilitasyon (FTR) Hastanesi olarak planlanan Bahabey eski ADSM alanında incelemelerde bulunması ve Çorum’un sağlığı ve sağlık yatırımlarına dair brifing alması bekleniyor.
Yüklenici firmanın iş bırakması sebebiyle inşaatı yarım kalan Derince Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi binasında inşaatın tamamlanması için ikmal ihalesine çıkılması bekleniyor.
FİRMA İŞ BIRAKALI YAKLAŞIK 5 AY OLDU
Derince İbnisina Mahallesi’nde, Sağlıklı Yaşam Parkı ile Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi arasındaki alanda inşasına başlanan Derince Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi (ADSM) binasında inşaat çalışmaları yarım kalmıştı. 2023 yılında inşa süreci başlayan Derince ADSM binası 2024 yılı eylül ayında hizmete başlayacaktı fakat işi yapan Gökyol İnşaat ve Sanayi A.Ş. isimli firma iş bıraktı. Firmanın iş bırakması üzerinden yaklaşık 5 ay geçse de binadaki inşaat çalışmalarının tamamlanması için henüz adım atılmadı.
ÇALIŞMALARDA YÜZDE 20’LİK KISIM KALDI
İnşaat çalışmaları başladıktan, firmanın iş bıraktığı süreye kadar binadaki çalışmaların yüzde 80’lik bölümü tamamladı. 4 katlı binanın temel, kat çıkma, kaba inşaatı sona ererken pencere-kapı montajları ve ince işçilikleri yapılacak. Kalan işlerin tamamlanması için binanın yapımı için öncü olan Sağlık Bakanlığı’nın ikmal ihalesine çıkması bekleniyor. Bakanlığın, 2024 yılı içerisinde ihaleye çıkması bekleniyordu fakat beklenen olmadı. Sağlık Bakanlığı’nın, ihaleye çıkacağı tarih henüz belli değil.
İnşaat ve hazır beton sektörünün köklü markası Albayrak Beton, 2025 yılı yatırım planları arasında yer alan projesi Teraphill Loft’ için ilk kazmayı vurdu.
Çekmeköy’de konumlanan ve altı kat, dört blok ile 80 daireden oluşan projede eş zamanlı olarak satışlara da başlandı.
İnşaat sektörünün köklü ve güvenilir markası Albayrak Beton, atılım yılı olarak ilan ettiği 2025 yılında gündeminde tuttuğu projelerden biri olan ‘Teraphill Loft’un inşaatına start vererek projenin satışına da başladı. Yatırımcılarına güvenli ve konforlu yaşam alanları sunmayı hedefleyen Albayrak Beton, bir yandan ‘Teraphill 15’ ve ‘Moonpark Koru’ projelerinin inşaatını aralıksız sürdürürken bir diğer projesi olan ‘Teraphill Loft’ için planladığı zamanda düğmeye bastı. Çekmeköy’de konumlanan proje altı kat, dört blok ve 80 daireden oluşuyor.
Yeni projesi ve çalışmalarıyla ilgili bilgi veren Albayrak Beton Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Albayrak “40 yıllık tecrübemizle konut ihtiyacına cevap verecek güvenli, nitelikli ve ulaşılabilir yaşam alanları oluşturuyoruz. Şu anda satışı devam eden projelerimizden ‘Teraphill 15’te inşaatın yüzde 90’lik kısmını tamamlarken, yine satışta olan diğer projemiz ‘Moonpark Koru’da da inşaatın yüzde 25’lik kısmını bitirmiş durumdayız. Şimdi de 2025 yılında başlamayı planladığımız projelerimizden biri olan ‘Teraphill Loft’un inşaatında ilk kazmayı vurduk. Toplam 275 milyon TL’lik yatırımla hayata geçirdiğimiz ‘Teraphill Loft’u, bulunduğu lokasyon sebebiyle özellikle gençlerin ve çocukların ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak tasarladık ve projelendirdik. Çekmeköy’de konumlanan ve pek çok seçeneği bir arada bulunduran bu projemizin satışlarına da başladık” diye konuştu.
Çekmeköy’de konumlanan ve 6 bin 413 metrekare arsa alanı ile 10 bin 839 metrekare inşaat alanı üzerinde inşa edilen ‘Teraphill Loft’, altı katlı dört blokta 1+1, 2+1 ve 3+1 daire seçenekleri olmak üzere toplam 80 daireden oluşuyor. Dairelerin büyüklükleri ise brüt 50 ila 120 metrekare arasında değişiyor. Loft daire ve bahçe kullanımlı daire seçeneklerinin yanında yatay mimari ile tasarlanan ‘Teraphil Loft’ projesinin Aralık 2026 tarihinde teslim edilmesi planlanıyor.
Daire fiyatları 6 milyon TL’den başlayan ‘Teraphill Loft’da diğer projelerde olduğu gibi yüzde 50 peşin, kalanı yüzde 2,50 vade oranı ve 36 ay taksitle ödeme imkânı bulunuyor.
Yüksek tavanlar ve geniş açık yaşam alanları sunan loft daireleriyle, gün ışığından maksimum faydalanma imkanı sağlayan ‘Teraphill Loft’, aynı zamanda bahçe katı daireleri ile de kullanıcılarına yemyeşil bir bahçe deneyimi sunuyor. ‘Teraphill Loft’un en dikkat çeken özellikleri arasında ise gençler ve çocuklar için özel olarak düşünülmüş çözümler sunması yer alıyor. Geniş parklar, çeşitli oyun ve aktivite alanlarının dikkat çektiği ‘Teraphill Loft’daki sosyal tesis ve rekreasyon alanları da hem yetişkinler hem de gençler için sosyal etkileşim imkanı sunuyor.
Üniversiteye yürüme mesafesinde
Konumu itibariyle de yaşamı kolaylaştıran ‘Teraphill Loft’ projesi, alternatif yol güzergahları, çalışmaları devam eden metro hattı ve diğer toplu taşıma seçenekleriyle ulaşımı bir problem olmaktan çıkarıyor, Özyeğin Üniversitesi’ne 100 metre mesafede bulunması sebebiyle öğrenciler için avantaj sağlayan proje, Çekmeköy Devlet Hastanesi’ne 6 km, Metrogarden AVM’ye 6,8 km ve Viaport AVM’ye 21 km mesafede bulunuyor.
Albayrak Beton hakkında: 1984 yılında Albayrak Ticaret adıyla inşaat malzemeleri satışı ve lojistik hizmetiyle ticaret hayatına başlayan Albayrak kardeşler, 2003 yılında hazır beton sektöründe yatırım yaparak Albayrak Hazır Beton’u kurmuştur. Albayrak Hazır Beton, kısa zamanda üretim ve hizmet kalitesiyle tercih edilen bir beton markası haline gelmiş ve inşaat sektörünün önde gelen firmalarına hizmet vermeye başlamıştır. 2014 yılından itibaren ise Üsküdar-Çekmeköy metro hattı projesi ile birlikte birçok metro ve önemli kamu projesine beton tedariği sağlayarak prestijli projelerin tercihi haline gelmiştir. Bugün, Albayrak Hazır Beton; üç ayrı noktada dört hazır beton santrali, yüksek üretim kapasitesi, 230’dan fazla araçlık makine parkı ve 250’den fazla alanında uzman personeliyle sektörünün lider firmaları arasında yerini almıştır. Hazır beton sektöründe lider firmalar arasında yer alırken, lojistik ve inşaat sektörlerinde de ciddi yatırımlar yaparak iştigal alanlarını genişleten Albayrak Hazır Beton, 2008 yılından bu yana yedi farklı proje ile 400’den fazla mesken ve ticari ünite üretimini tamamlamıştır. ‘Teraphill 15’, ‘Moon Park Koru’, ‘Teraphill Loft’, ‘Villa Rise’ ve ‘Mesam yönetim binası’ projeleriyle inşaat, taahhüt ve gayrimenkul geliştirme alanındaki yatırımlarına hızla devam etmektedir.
Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından İlkadım ilçesinde yapımı süren ‘Belediye Hamamı’ inşaatı hız kesmeden devam ediyor. Belediye Hamamı inşaatının yüzde 50’lik kısmının tamamlandığını belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, içinde yüzme havuzu, sauna, buhar odaları ve masaj odalarının yer alacağını projede her detayın özel olarak tasarlandığını söyledi.
Tarihi ve kültürel zenginlikleriyle Samsun, Büyükşehir Belediyesi’nin turizm yatırımlarıyla geleceğe yürüyor. Samsun’u sağlık, kültür, tarih ve turizm merkezi haline getirmeyi hedefleyen Büyükşehir Belediyesi, İlkadım ilçesindeki yıkılan eski belediye hamamının yerine de yenisini inşa ediyor. 1242 metrekare alan üzerine inşa edilen ve içerisinde yüzme havuzu, sauna, buhar ve masaj odalarının bulunacağı hamamda inşaat çalışmalarının yüzde 50’si bitti.
‘BİR AN EVVEL HİZMETE GİRMESİNİ BEKLİYORUZ’ Belediye Hamamı inşaatının tamamlanmasını vatandaşlar da heyecanla bekliyor. İnşaatın bir an evvel bitirilip hamamın faaliyete geçmesini beklediklerini söyleyen Hüseyin Gökmen, “Şehrimiz ve bu bölge için güzel bir proje. Eski hali kötüydü şimdi aynı yerde modern bir hamam inşa ediliyor. Biz de bir an evvel hizmete girmesini bekliyoruz. Proje için Büyükşehir Belediye Başkanımıza çok teşekkür ediyorum” dedi.
‘MODERN BİR PROJE HAZIRLANDI’ ‘Belediye Hamamı’ için çok modern bir proje hazırlandığını söyleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, “Bu projeyi çok önemsiyoruz. Hamam kültürü bizim geleneğimizin bir parçası. Buradaki tarihi dokuyu koruyarak Belediye Hamamı’nı yeniden inşa ediyoruz. Daha modern bir tarzla hizmet verecek bir hamam olacak. İçerisinde yüzme havuzu, sauna, buhar odaları, masaj odaları her detay bu şehrin insanına özel olarak tasarlandı. İnşaat çalışmalarımız hızla sürüyor. Şuan inşaatın yüzde 50’lik kısmı tamamlandı” diye konuştu.
Şehirleşme ve çevre bilincinin artışıyla peyzaj sektörü giderek daha önemli hale geliyor. Küresel peyzaj ürünleri pazarının 2024’te 88,60 milyar dolar, 2034’te ise 170,46 milyar dolara ulaşması bekleniyor. İnşaat sektörünün tamamlayıcı unsurlarından biri olan bu sektör, İzmir’de buluşuyor. Süs Bitkileri ve Peyzaj Fuarı, 6-8 Kasım 2025 tarihlerinde Fuar İzmir’de düzenlenecek.
Şehirleşme ve çevre bilincinin artmasıyla birlikte peyzaj sektörünün önemi dünya genelinde giderek artıyor. Bu durum, Türkiye için büyük bir fırsat sunuyor. Coğrafi konumu ve iklim koşulları sayesinde süs bitkileri üretiminde önemli bir potansiyele sahip olan Türkiye, bu potansiyeli süs bitkileri ve peyzaj sektörünün hızla büyümesine dönüştürme yolunda ilerliyor.
Ancak, Türkiye, sahip olduğu önemli avantajlara rağmen dünya süs bitkileri ticaretinden henüz yeterince pay alamıyor. Süs bitkileri ihracatı artmasına rağmen, bu artış istenilen seviyelere ulaşmış değil.
Oysa ki sektördeki emek ve yoğun iş gücü, istihdama da artı değer katıyor. Süs Bitkileri Üreticileri Alt Birliği raporuna göre sektördeki doğrudan istihdam 100 bin civarındayken, dolaylı istihdam 500 bine yaklaşıyor.
“Peyzaj Uygulamaları Artık Zorunluluk”
Peyzaj uygulamalarının artık bir tercih olmaktan çıkıp zorunluluk haline geldiğine dikkat çeken Sinerji Uluslararası Fuarcılık Genel Müdürü Gülden Parlak, “Hızlı kentleşme ve kapsamlı altyapı projeleri, profesyonel peyzaj hizmetlerine olan talebi önemli ölçüde arttırıyor. Şehirler genişledikçe, estetik yeşil alanlara ve iyi bakımlı dış ortamlara olan ihtiyaç da kritik hale geliyor. Bu durum hem konut hem de ticari mülkler için peyzaj çözümlerine yapılan yatırımları teşvik ediyor. Biz de araştırmalarımız sonucunda bu büyüyen pazardan ülkemizin aldığı payı yükseltmek adına uluslararası bir fuara ihtiyacın olduğunu görerek harekete geçtik. Bu kapsamda sektör profesyonellerini sektörde en fazla üretimin yapıldığı İzmir’de 6-8 Kasım 2025 tarihlerinde Süs Bitkileri ve Peyzaj Fuarı’nda bir araya getireceğiz.” dedi.
“Sektörün Cazibe Merkezi Türkiye Olabilir”
Türkiye’nin peyzaj ve süs bitkileri sektörünün cazibe merkezi haline gelmesinin önünde bir engel bulunmadığını dile getiren belirten Parlak, sözlerine şöyle devam etti: “Mermer, Tekstil ve Moda gibi ülkemizin önde gelen sektörlerinin fuarlarına ev sahipliği yapan İzmir’i, peyzaj sektörüyle de taçlandırmanın tam zamanı. İzmir’in doğal güzellikleri ve peyzajın uyumu düşünüldüğünde, bu sektörün İzmir’de hak ettiği yeri bulması için hiçbir engel yok. Ülkemizin bu alanda avantajı büyük. Hem coğrafi konumu ve iklimi hem de Avrupa’ya göre nüfusumuzun genç olması bizi ön plana çıkarıyor. Avrupa, Balkanlar, Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetler gibi farklı coğrafyalardan sektör profesyonellerini tek bir platformda bir araya getirmeyi hedefleyerek, ülkemizin sektördeki hak ettiği yere kavuşmasına katkı sağlamayı amaçlıyoruz.”
Türkiye’de ticari gayrimenkul piyasasında büyük bir dönüşüm yaşanıyor. Artan enerji maliyetleri ve çevresel duyarlılıkla birlikte, ofis ve ticari binalarda tesis yönetimi anlayışı değişiyor
Son dönemde Türkiye’de ticari gayrimenkul piyasasında büyük bir dönüşüm yaşanıyor. Artan enerji maliyetleri ve çevresel duyarlılıkla birlikte, ofis ve ticari binalarda tesis yönetimi anlayışı değişiyor. Hem işletmeler hem de yatırımcılar için verimliliği artıracak, maliyetleri düşürecek ve çevreye duyarlı çözümler devreye giriyor. CBRE Türkiye, bu dönüşümün öncülerinden olarak, daha sürdürülebilir ve enerji verimli tesis yönetimi uygulamalarını hayata geçiriyor.
GÜVENLİK VE BAKIM YETMİYOR!
Tesis yönetiminde yeni bir anlayışın gerekliliği artıyor. Pandemi sonrası değişen iş modelleriyle birlikte, ofislerde ve ticari alanlarda yalnızca bakım ve güvenlik değil, enerji verimliliği ve çevresel sürdürülebilirlik de ön plana çıkıyor. CBRE Türkiye Direktörü Can Kadir Yalnızcan, tesis yönetiminin artık binaların enerji tüketiminden çalışanların sağlığına kadar her alanı kapsadığını belirterek, “Enerji verimliliği, verimli bina yönetimi ve çevresel sorumluluk iş dünyasında rekabet avantajı sağlamanın anahtarı oldu. İşletmelerin daha verimli, daha sürdürülebilir ve daha sağlıklı çalışma ortamları yaratması için tesis yönetimi kritik bir faktör.” ifadelerini kullandı.
NASIL TASARRUF SAĞLANABİLİR?
Teknolojik gelişmeler tesis yönetiminde önemli bir yer tutuyor. Akıllı binalar, enerji izleme sistemleri, dijital güvenlik ve bakım süreçleri artık her ofisin bir parçası. CBRE Türkiye Direktörü Can Kadir Yalnızcan, dijitalleşmenin tesis yönetiminde sağladığı avantajlara şu şekilde değiniyor: “Dijitalleşme, tesislerin verimli ve sürdürülebilir yönetimi açısından çok önemli. Dijital çözümlerle birlikte, işletmeler hem enerji tasarrufu sağlıyor hem de operasyonel maliyetlerini düşürüyor. Akıllı bina yönetimi sayesinde, sıcaklık, aydınlatma, güvenlik gibi sistemler otomatik olarak izleniyor ve optimize ediliyor.”
ÇEVRE DOSTU OFİSLER YENİ GÖZDE
Sürdürülebilir binalara olan talep her geçen gün artarken, çevre dostu çözümler yatırımcılar için büyük bir avantaj sağlıyor. Esnek, enerji verimli ofisler hem işletme maliyetlerini düşürüyor hem de çevreyi koruyor. Yatırımcılar, çevre dostu projelere olan ilgiyle, bu tür binaların değerinin arttığını ve uzun vadede daha yüksek getiri sağladığını belirtiyor. Can Kadir Yalnızcan, yatırımcıların çevre dostu projelere olan ilgisinin arttığını vurguluyor: “Yatırımcılar, çevre dostu projelere yöneldikçe, hem işletme maliyetlerini daha düşük tutuyorlar hem de sosyal sorumluluk anlayışlarını pekiştiriyorlar. Çevre dostu ofisler, uzun vadede değer kazandırıyor ve bu da yatırımcıların daha sağlıklı getiri elde etmelerini sağlıyor.”
TESİS YÖNETİMİNDE DİJİTALLEŞME
Yeni nesil tesis yönetimi, dijital çözümlerle binaların daha verimli kullanılmasını sağlıyor. Enerji izleme ve optimizasyon sistemleri sayesinde, binaların enerji tüketimi gerçek zamanlı olarak izleniyor ve gerektiğinde müdahale ediliyor. Bu sistemler sayesinde, enerji israfı önleniyor ve operasyonel maliyetler ciddi oranda düşürülüyor. Yalnızcan, dijital tesis yönetimi sistemlerinin sağladığı tasarrufa dair şunları ekliyor: “Dijitalleşme, tesislerin daha verimli yönetilmesinin yanı sıra, enerji tasarrufu sağlamayı da mümkün kılıyor. Enerji verimliliği sağlanarak işletme maliyetlerinde büyük düşüşler elde edilebiliyor. Bu da hem çevresel hem de finansal açıdan önemli bir kazanç sağlıyor.”
YENİ BİR DÖNEME GİRİLİYOR
Gayrimenkul sektörünün geleceği, dijitalleşme ve çevresel sorumluluğun birleşiminden geçiyor. CBRE Türkiye, tesis yönetimi alanındaki yenilikçi çözümleriyle sektördeki dönüşüme öncülük ediyor. Akıllı binaların yükselişi, enerji verimliliği, dijital bakım süreçleri gibi faktörler, geleceğin ticari gayrimenkul anlayışını şekillendiriyor. Yalnızcan, gayrimenkul sektöründeki bu değişimi şu şekilde değerlendiriyor: “Sektördeki dönüşüm, sadece işletmeler için değil, yatırımcılar ve mülk sahipleri için de fırsatlar yaratıyor. Çevre dostu, verimli ve dijital çözümlerle yönetilen binalar, sektörün geleceğini şekillendiriyor. Bu dönüşümün parçası olarak biz de CBRE olarak tesis yönetiminde sektöre öncülük etmeye devam edeceğiz.”
Kavuklar İnşaat tarafından hayata geçirilen Point Bornova AVM ve 620 konutluk otel konseptindeki rezidans kısmına TMSF ikinci kez el koyarak şirketin yönetimine kayyum atadı. Toplam 1.200 konuttan oluşan proje 10 yıldır atıl durumda bekliyor.
2016 yılında Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredilen, yaklaşık dört yıl önce ise Kavuklar Grubu’na ait Nokta Bornova Gayrimenkul A.Ş.’ye iade edilen Point Bornova rezidans ve AVM projesine TMSF tarafından yeniden el konuldu. TMSF sadece avm ve otel yapılacak kısımda söz sahibi olurken, konutları satın alan yüzlerce mağdur 10 yıldır evlerinin teslim edilmesini bekliyor.
TMSF, İzmir Otogarı’nın hemen karşısında bulunan 1.200 adet konut ile “Point Bornova AVM”den oluşan projeye kayyım atadı. Uluslararası otel zinciri Raddisson Red Hotel’in de AVM’nin hemen üstüne 286 odalı otel açmak için hazırlık yaptığı da öğrenildi.
Ticaret Sicil Gazetesi’nde 14 Mart 2025 tarihinde yayınlanan ilan ile şirketin yönetimine TMSF kararı ile Şaziye Hilal Nalçacıoğlu, Rahşan Yılmaz, Meryem İçmez, Ali Tekin, Hatice Yarbay, Yavuz Yumrukuz, Fatih Kılıç, Necibullah Kütükçüoğlu, Ertuğrul Atik, Salim Bulat, Alev Seyfi, Taner Yalçın, Adnan Gün kayyım olarak atandığı duyuruldu.
Geçtiğimiz yıl Ekim ayında yapılan genel kurulda Nokta Bornova Gayrimenkul’ün Yönetiminde Abdullah Kavuk, Metehan Kavuk, Mehmet Kavuk, Şahin Kavuk yer alıyordu.
Heyelandan etkilenen yolların açılması, sahil hattı tahkimatı, kanal temizliği, asfalt serim ve yama işlemleri gibi çalışmalar aralıksız devam ediyor. Ayrıca büz ve koruge boru döşeme, taş duvar örme, parke ve kaldırım onarımlarıyla ilçenin ulaşım altyapısı daha dayanıklı hale getiriliyor.
SOSYAL YAŞAM ALANLARI GENİŞLETİLİYOR Belediye, sadece altyapıya değil, sosyal alanlara da yatırım yapıyor. Çocuk oyun parklarının bakımı ve yeni yaşam alanlarının oluşturulması ile ilçede sosyal yaşamın daha aktif hale getirilmesi hedefleniyor.
BAŞKAN BİLGİN: “İLÇEMİZİ DAHA MODERN VE YAŞANABİLİR HALE GETİRİYORUZ” Arsin Belediye Başkanı Hamza Bilgin, yapılan yatırımların ilçenin geleceği için büyük önem taşıdığını belirterek, “Vatandaşlarımızın daha güvenli ve konforlu bir çevrede yaşaması için yoğun bir çalışma yürütüyoruz. Trabzon Büyükşehir Belediyemiz ile koordineli şekilde yol açma, tahkimat, asfaltlama ve çevre düzenleme projelerine hız kesmeden devam ediyoruz. Halkımızın ihtiyaçlarını ön planda tutarak ilçemizi daha modern ve yaşanabilir hale getirmeye kararlıyız” dedi.
Başkan Bilgin, desteklerinden dolayı Trabzon Büyükşehir Belediyesi’ne ve sahada özveriyle çalışan ekiplere teşekkür ederek, altyapı ve üstyapı projelerinin hız kesmeden süreceğini vurguladı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un deprem bölgesinde beton fiyatlarının fahişliğini eleştirmesiyle birlikte Alanya’da da beton fiyatlarının sektörü ciddi oranda olumsuz etkilediğinin altını çizen Küçüker, “Betondaki uçurum fiyatlar bizleri ciddi oranda zorluyor. Sürdürülebilir çözümler istiyoruz” dedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Malatya ziyaretinde depremin ardından yürütülen inşa ve ihya çalışmalarına yönelik son durumu değerlendirirken beton fiyatlarını da eleştirdi. Deprem bölgesinde başta olmak üzere betonun metreküpünün 5 bin TL’den satılmasına tepki gösteren Bakan Kurum, beton fiyatlarındaki fırsatçılığa müsaade etmeyeceklerini ifade etmişti.
Alanya’da da inşaat sektörünün yıllardır dile getirdiği fahiş beton fiyatları üzerinde ciddi bir revizyon yapılması gerektiğini bir kez daha yineleyen Alanya Müteahhitler Birliği Başkanı Mustafa Küçüker, “4 sene içinde yüzde 100 artış sektörü ciddi anlamda etkiledi. Fiyatlar hızla revize edilmeli” dedi.
Küçüker son 4 yılda beton fiyatlarının yüzde 100 arttığını belirterek, “Güncel rakamlara bakıldığında Alanya’da beton fiyatları 2 bin 500-3 bin 500 TL arasında değişiyor bu da 75 euro yapar. Ancak 4 sene önce döviz ile baktığımızda arada hala çok ciddi bir fark var. Son 4 sene içerisinde beton fiyatında yüzde 100 artış var. Bizler bunu yıllardır söylüyoruz. Bu rakamlar reel değil. Revize edilmesi gerektiğini hep söylüyoruz. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Murat Kurum’da durumu yerinde görmüş. Rekabeti maalesef beton firmaları ortadan kaldırıyor. 4 sene önce Rekabet Kurulu’nun girişimiyle bunların üzerine gidilere ciddi cezalar yazıldı ancak bu sürdürülebilir olmadı. Fiyatlarda iki ay iyileştirme yapılıyor ancak çok uzun sürmeden yeniden eski haline dönüyor. Olması gerekenden çok daha yüksek fiyatlara çıkıyor. Bu durum karşısında bizim maliyetlerimiz artıyor. buna maalesef tüketiciye yansıyor. Kontrol edebildiğimiz bir şey değil” dedi.
“Bunlarla alakalı biz sektör temsilcileri sıkıntılarımızı yetkili mercilere ilettik” şeklinde konuşan Küçüker, “Bakanımızda umarım bu durumu yakından takip eder. Bir tek deprem bölgemizde değil bizimde bölgemizde de hızla harekete geçilmeli. Umarız bununla ilgili en hızlı şekilde revizeye giderler. İhracatla alakalı kısıtlama getirilip yerel piyasaya destek olabilirler. O zaman fiyatlar biraz daha gerileyecektir. Biz de istiyoruz ki konutları en uygun fiyatlarla satalım vatandaşlarımızda barınma ihtiyacını en kısa sürede tamamlayabilsin. Amacımız bu yönde” ifadelerine yer verdi.
Güler Yatırım Holding A.Ş. ve iştirakleri, yurtiçi yatırımcı ve analist toplantısı düzenleyerek, halka açık şirketlerin geçmişten bugüne geçirdiği önemli aşamaları, sektörel konumlarını ve gelecek hedeflerini paylaştı. Toplantıda, A1 Capital Yatırım Menkul Değerler A.Ş., Kartal Yenilenebilir Enerji Üretim A.Ş., RTA Laboratuvarları Biyolojik Ürünler İlaç ve Makine San. Tic. A.Ş. ve Pardus Girişim Sermayesi A.Ş.’nin stratejik planları ve finansal performansları da detaylı bir şekilde ele alındı.
Güler Yatırım Holding A.Ş. ve bağlı ortaklıkları tarafından organize edilen Yatırımcı ve Analist Toplantısı, finans sektöründen 26 fon yöneticisi ve analistin katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantıda Güler Yatırım Holding ve bağlı ortaklıklarının yöneticileri, şirketlerin bugün geldiği noktayı, sektör içerisindeki konumlarını ve gelecek planlarını paylaştı. Katılımcılar arasında A1 Capital Yönetim Kurulu Danışmanı Haluk Bürümcekçi, A1 Capital Yatırım CEO’su Serkan Esenpak, Kartal Enerji CEO’su Haluk Güner, RTA Lab CEO’su Orçun Kalkan ve Pardus GSYO CEO’su Samet Yıldırım yer aldı. Toplantıda, halka açık şirketlerin (GLRYH, A1CAP, PRDGS, KARYE, RTALB) kuruluş tarihinden itibaren geçirdiği kritik aşamalar ele alınırken, şirketlerin bağlı ortaklıkları ve faaliyet alanları hakkında da bilgi verilerek, 2024 yılı finansal durumu ve 2025 yılı için belirlenen stratejik hedefler değerlendirildi.
Güler Yatırım Holding’ten %151 oranında yükseliş
Sunumda paylaşılan verilere göre, 2024 yılında Güler Yatırım Holding’in finansal performansı önemli bir artış gösterdi. Şirketin varlıkları %38, özkaynakları %24 ve hasılatı %71 oranında artış gösterirken, net karlılık %151 oranında yükseliş kaydetti. Pardus GSYO’nun portföyünde bulunan Arf Bio Yenilenebilir Enerji, Turknet İletişim Hizmetleri ve DMR Unlu Gıda gibi şirketlerin performansı ve gelecekteki yatırım fırsatları üzerine detaylı bilgiler verilirken, RTA Laboratuvarları, moleküler biyoloji ve genetik alanındaki büyük potansiyeli ile yeni ürün portföyü ve üretim altyapısı hakkında detaylar sunuldu. Kartal Enerji’nin ise yenilenebilir enerji alanındaki yatırımları, güneş enerjisi projeleri ve çevreci yaklaşımları ile sektördeki konumunun giderek güçlendiği vurgulandı.
A1 Capital, sektördeki güçlü konumunu koruyor
A1 Capital, Borsa İstanbul’da işlem gören %28,15 halka açık payı ile Türkiye’nin en büyük banka dışı aracı kurumları arasında yer alıyor. 2024 yılı itibarıyla 369 milyon net kar elde eden şirket, işlem hacmi açısından banka dışı aracı kurumlar arasında 2. sırada, genel sıralamada ise 10. sıradaki yerini koruyor. Şirket, hisse senedi ve VİOP işlemlerine aracılık, yatırım danışmanlığı, portföy yönetimi, halka arz, borçlanma aracı ihraçları, şirket değerlemesi ve finansal danışmanlık hizmetleri sunarak sektörde geniş yetkili bir aracı kurum olarak faaliyet gösteriyor. 675 milyon TL sermayesi olan A1 Capital; 4,065 Milyar TL Özsermaye ile banka aracı kurumları hariç öz sermaye büyüklüğüne göre 2. sırada yer almakta olup, güçlü sermaye yapısı ve teknolojik altyapısıyla dijital çözümler sunarak büyüme stratejisini sürdürüyor.
Gelecek vizyonu ve stratejik büyüme
Sunumda, makroekonomik gelişmeler ve pazar dinamikleri çerçevesinde şirketlerin izleyeceği yol haritası tartışıldı ve yatırımcılara şeffaf ve stratejik bir vizyon sunuldu. Güler Yatırım Holding, 2025 yılında finans, yenilenebilir enerji, biyoteknoloji ve girişim sermayesi alanlarında yeni yatırım projeleriyle sektördeki etkinliğini artırmayı hedefliyor. Özellikle yenilenebilir enerji ve biyoteknoloji alanlarında yapacağı yatırımlarla sürdürülebilir büyüme stratejisini güçlendirmeyi planlayan Şirket, girişim sermayesi yatırımlarıyla yeni ve inovatif şirketlere destek vererek, Türkiye’nin ekonomik kalkınmasına katkıda bulunmayı amaçlıyor.
Uluslararası bir araştırma kuruluşu Numbeo verilerine göre Türkiye’de konut fiyatlarının ortalama gelire oranı yüzde 81,45 oldu.
Son zamanlarda konut fiyatlarında yaşanan yükselişler gündemden düşmüyor. Ev alacak vatandaşlar yüksek fiyatlara tepki gösterirken, açıklanan yeni bir rakam Türkiye’deki konut fiyatlarının ne kadar yükseldiğini ortaya koydu.Uluslararası bir araştırma kuruluşu Numbeo verilerine göre Türkiye’nin dünyada ev sahibi olmanın en zor olduğu ülke olduğunu birinci ülke oldu. Türkiye’de konut fiyatlarının ortalama gelire oranı yüzde 81,45 ile zirveye yerleşti.
Türkiye’nin turizm cenneti Antalya’da yer alan Ethno Belek Otel, otelin iç mekân hava kalitesini artırarak enerji verimliliğini üst düzeye çıkarmayı hedefleyen proje, Doğu İklimlendirme’nin yenilikçi çözümleriyle hayata geçirildi.
Doğu İklimlendirme bu proje kapsamında otelin iklimlendirme ve havalandırma sistemlerini güçlendirmek için projeye özel enerji verimliliği yüksek konfor santralleri, havuz nem alma santrali, mutfak havalandırması ürün grupları ile hava dağıtım ve kontrol ekipmanları olmak üzere üç farklı gruptaki ürünleri ile yerini aldı. Projede, ortamın ihtiyacına uygun filtreleme, ısıtma, soğutma, nemlendirme ve düşük ses seviyesi özellikleriyle öne çıkan, Doğu İklimlendirme San. ve Tic. A.Ş. tarafından üretilen Eurovent Sertifikalı DKS Klima Santralleri ilk sırada yer alıyor. Projeye özel olarak otomasyonlu olarak tasarlanan DKS Klima Santralleri, düz iç yüzeyi sayesinde kolay temizlenebilir olup, toz birikimini önleyerek müşteri memnuniyetini artırıyor. Ayrıca, mutlak nem kontrolü ve mekanik soğutma özelliğine sahip POOL Havuz Nem Alma Santralleri ise kapalı havuz ortamlarında ideal hava koşullarını sağlayarak projeye değer katıyor. Bununla birlikte projede yer alan BGK By-Pass Damperli Isı Geri Kazanım Cihazı, taze hava ihtiyacı bulunan mahallerde egzoz edilen havanın taşıdığı ısı yükünü plakalı ısı değiştiricisinde toplayarak taze havanın ön şartlandırılmasını sağlıyor. Böylece enerji verimliliği artırarak bu prestijli projeye ayrıca değer katıyor.
Projenin mutfak bölümünde ise Eurovent Panel yapısı ile dikkat çeken % 99’a varan koku ve yağ tutma verimi ile KITCHEN Hava Filtrasyon Cihazları, Otomatik kontrollü sayesinde 7 gün 24 saat programlanabilir deterjanlı yıkama fonksiyonu ve IP65 sınıfı 300 °C’e dayanıklı aydınlatma modülü ile her ölçüde modüler olarak üretilebilen çift cidarlı HWW Yüksek Performanslı Yıkamalı Davlumbazları ve mutfakta pişirme sırasında oluşan duman, buhar ve kokuları dışarıya atmak için tasarlanmış KEF Mutfak Egzoz Fanları yerini alıyor.
Ethno Belek Otel’in hava dağıtım ve kontrol ekipmanları ürün grubunda ise hava dağılımını optimize etmek amacıyla VKM Kontrol Kapağı, DMK Kare Petek Kasalı Menfez, DML Lineer Menfez, OAK Kare Anemostat, DPE Dış Hava Panjuru, OAV Gemici Anemostat, OAC Klipin Kare Anemostat ve OLB Slot Difüzör gibi yüksek performanslı ürünler tercih edildi.
Doğu İklimlendirme’ nin Ethno Belek Otel’de sunmuş olduğu çözümler, modern mimariye uygun, enerji verimli ve uzun ömürlü sistemlerden oluşuyor. Bu prestijli projeye özel olarak üretmiş olduğu ürünler ile Doğu İklimlendirme sürdürülebilir ve yüksek verimli sistemleriyle sektörde fark yaratmaya devam ediyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), şubat ayında konut satışlarının bir önceki yıla göre yüzde 20,1 oranında artarak 112 bin 818 olduğunu açıkladı.
TÜİK, Şubat 2025 dönemine ilişkin konut satış istatistiklerini açıkladı. Buna göre; Türkiye genelinde konut satışları şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 20,1 oranında artarak 112 bin 818 oldu. Konut satış sayısının en fazla olduğu iller sırasıyla 19 bin 347 ile İstanbul, 10 bin 791 ile Ankara ve 6 bin 899 ile İzmir olurken, en az olduğu iller sırasıyla 24 ile Ardahan, 70 ile Tunceli ve 73 ile Bayburt olarak gerçekleşti.
İPOTEKLİ KONUT SATIŞLARI 16 BİN 778 OLARAK GERÇEKLEŞTİ
Türkiye genelinde ipotekli konut satışları, önceki yılın aynı ayına göre yüzde 90,1 oranında artarak 16 bin 778 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 14,9 olarak gerçekleşti. Diğer konut satışları ise bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 12,9 oranında artarak 96 bin 40 oldu. Toplam konut satışları içinde diğer satışların payı yüzde 85,1 olarak gerçekleşti.
İLK EL KONUT SATIŞ SAYISI 33 BİN 784
Türkiye genelinde ilk el konut satış sayısı şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 18,2 oranında artarak 33 bin 784 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk el konut satışının payı yüzde 29,9 oldu. İlk el konut satışları ocak-şubat döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 23,6 oranında artarak 66 bin 569 olarak gerçekleşti.
YABANCILARA 1457 KONUT SATILDI
Yabancılara yapılan konut satışları, şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 21,1 oranında azalarak 1457 oldu. Şubat ayında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı yüzde 1,3 olarak gerçekleşti. Yabancılara yapılan konut satış sayısının en fazla olduğu iller sırasıyla 539 ile İstanbul, 503 ile Antalya ve 89 ile Mersin oldu. Şubat ayında ülke uyruklarına göre en fazla konut satışı sırasıyla 256 ile Rusya Federasyonu, 133 ile İran ve 99 ile Irak vatandaşlarına yapıldı.
Tuncer Can Group İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Tuncer Can, 26 milyon TL’lik yatırımla Kütahya’ya 138 oda ve 138 yatak kapasiteli 5 yıldızlı termal otel yapacak.
Tuncer Can Group İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Tuncer Can, Egarr Beyond Hotel adıyla Kütahya’nın Merkez ilçesi Yıldırım Beyazıd Mahallesi’nde 5 yıldızlı termal otel yapacak. Termal turizme yeni bir soluk getirecek olan proje, 138 oda ve 138 yatak kapasitesine sahip olacak.
Kütahya’nın termal turizmdeki potansiyelinden yararlanarak, bölgeye önemli bir değer kazandırması beklenen otelde, 2 kapalı yüzme havuzu, 2 Türk hamamı, 5 aile banyosu, 2 sauna, 2 biosauna, 2 buhar odası, 2 tuz odası ve 6 masaj ünitesi yer alacak. Ayrıca, otelde bir restoran, spor salonu, konferans salonu ve seminer salonu da bulunacak.
İlk olarak 88 oda olarak planlanan tesis için 31 Mart 2022 tarihli 20386 sayılı Turizm Yatırım Belgesi alınmıştı. Ancak yapılan proje değişikliğiyle otel, restoran alanlarının odaya çevrilmesiyle 138 oda kapasitesine çıkarıldı.
Proje, Kütahya Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nden alınan imar durum belgesi ve Kütahya Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nden alınan ÇED görüşü ile destekleniyor.
Toplam maliyeti 26.230.000 TL olan tesis, bölge ekonomisine de büyük katkı sağlayacak.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Kaledran Çayı üzerinde inşa edilecek Anıtlı Barajı ile Anıtlı, Uçarı ve Yakacık mahallelerindeki 1100 hektar tarım arazisine su sağlanacak.” ifadesini kullandı.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Mersin’de kurulacak Anıtlı Barajı’nın yapım sözleşmesinin imzalandığını, barajın Nisan 2028’de tamamlanmasının planlandığını belirterek, “Kaledran Çayı üzerinde inşa edilecek Anıtlı Barajı ile Anıtlı, Uçarı ve Yakacık mahallelerindeki 1100 hektar tarım arazisine su sağlanacak.” ifadesini kullandı.
Yumaklı, Mersin’de yapılacak Anıtlı Barajı’na ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Barajın ön yüzünün beton kaplı kaya dolgu tipinde sulama amaçlı inşa edileceğini aktaran Yumaklı, tesisin temelden 97 metre yüksekliğinde, 348 metre kret uzunluğunda ve 12 milyon metreküp su depolama kapasitesine sahip olacağını belirtti.
Yumaklı, yöredeki mahallelerin geçim kaynağı olan tarımda kullanılan suların, yer altı su kuyularından temin edildiğine işaret ederek, hem yer altı suyu rezervlerinin azalmasına hem de yüksek enerji maliyetine neden olan bu durumun ortadan kaldırılması ve bölgenin verimli topraklarının modern sulama sistemine kavuşturulması amacıyla söz konusu barajın inşasına karar verildiğini ifade etti.
“Günümüz fiyatlarıyla 1 milyar 373 milyon liraya mal olacak barajın Nisan 2028’de tamamlanarak halkımızın hizmetine sunulmasını planlıyoruz. Kaledran Çayı üzerinde inşa edilecek Anıtlı Barajı ile Anıtlı, Uçarı ve Yakacık mahallelerindeki 1100 hektar tarım arazisine su sağlanacak. Tesisin tamamlanmasıyla yörede halihazırda yetiştirilen ve yüksek ekonomik değere sahip muz, avokado ve çilek gibi ürünlerin ekilme oranları ve verimleri artacak, böylelikle üreticilerimiz daha yüksek gelir elde edecek. Tesisin, elde edilecek üretim ve gelir artışıyla bölgeye yılda 280 milyon liralık ekonomik katkı sağlayacağı öngörülüyor. Bölge halkına, üreticilerimiz ve ülkemize hayırlı uğurlu olsun.”
Turkmall tarafından İzmir’de Esentepe Mahallesi’nde 72 dönümlük alan üzerinde inşa edilecek ve Türkiye’nin özel sektör eliyle gerçekleştirilen alan bazlı en büyük kentsel dönüşüm projesi unvanını taşıyan Forum Göztepe’de, idare mahkemesinin yeni imar planlarını kabul etmesiyle birlikte inşaat için geri sayım başladı.
Turkmall Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Altunhan, altında 700 hak sahibinin imzası bulunan yeni imar planının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan onay aldığını ve idare mahkemesi kararıyla da bu kararın tescillendiğini söyledi.
Türkiye’de özel sektör eliyle gerçekleştirilen alan bazlı en büyük kentsel dönüşüm projesi konumundaki Forum Göztepe’nin önünde inşaat için hiçbir engelin kalmadığını açıklayan Altunhan, “Eski imar planı yalnızca 150 hak sahibini koruyan bir plandı. Yeni imar planına ise bir dava açılmıştı. Yeni planda sahada 820 daire vardı ve dairelerin hepsinin metrekaresi aynıydı. Hak sahipleri aynı parayı verip aynı hakka sahip oluyordu. Belediye tarafından yapılan bir önceki planda bu 820 kişiden sadece 150 kişinin korunduğu, geri kalanlarının ise hak kaybına uğradığı bir düzenleme yapılmıştı. Biz altında yaklaşık 700 kişinin imzası bulunan yeni bir plan hazırlayarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunduk. Bakanlık da bu planı onayladı ve sonrasında İzmir Büyükşehir Belediyesi, Karabağlar Belediyesi, Şehir Plancıları Odası ve Duraklar Yapı tarafından dava açıldı. Son aşamada, bizim yaptığımız ve Bakanlık tarafından onaylanan plan idare mahkemesi tarafından da kabul edildi. Karar uyarınca artık yeni imar planı uygulanacak. 820 hak sahibi artık hukuksal olarak eşit haklara sahip oldu” diye konuştu.
ADİL BİR PLAN, HERKESE EŞİT HAK…
Uzun uğraşlar sonucu herkesin hakkını adil bir şekilde koruyan bir planın yürürlüğe girdiğini kaydeden Mehmet Altunhan, sözlerine şöyle devam etti: “Dava bir yıl sürdü. Proje de beklemeye alındı. Bu arada evleri yıkılan bir kısım hak sahibi vardı. Evleri yıkılan hak sahipleri de Turkmall ile uzlaşmayan diğer firmayla uzlaşan kişilerdi. Bizim uzlaştıklarımız ise bu süreçte kendi evlerinde oturmaya devam etti. Bu süreçte tek tesellimiz İzmir’de bir deprem olmamasıydı. Çünkü bu yapılar, depreme son derece dayanıksız konutlar. İnsanlar sabırla bekledi ve mutlu sona ulaştık. Uzlaşmayanların daire satışıyla ilgili de hukuksal süreç başladı. İnşaat ruhsatı başvurusunu da Bakanlıktan yapacağız. İlk aşamada inşaat ön onay başvurusunu gerçekleştireceğiz. Sonraki süreçte uygulama projelerini onaylatacağız. Eylül ayında ise inşaata başlamak istiyoruz. 2 buçuk yılda tüm inşaatı tamamlamayı planlıyoruz. Projeyi ihtiyaç durumunu da göz önüne alarak etap etap teslim etmeyi hedefliyoruz.
”İZMİR’İN İHTİYAÇLARINA CEVAP VERECEK
Forum Göztepe’yi İzmirliler’le buluşturmanın heyecanını yaşadıklarını vurgulayan Turkmall Yönetim Kurulu Başkanı Levent Eyüboğlu da, “Burası bizim açımızdan çok değerli bir proje. Çünkü yalnızca avm ve konut inşa etmeyeceğiz. Meydanı, sokağı ve sosyal donatılarıyla yeni bir yaşam merkezi oluşturacağız. İzmir’in ihtiyaçlarına cevap verecek projeyi, modern mimariyle ve sağlam zemin üzerinde ve depreme dayanıklı şekilde yükselteceğiz. Ticari alanlar, ofis alanları sosyalleşebileceğiniz mekanlar, her daire için bir kapalı otopark gibi pek çok özelliği bir arada sunacağız. Toplamda 820 hak sahibi var; proje kapsamında bin 450 konut yapılacak. Bunların dışında ticari alanlar da olacak. İçinde Forum Göztepe adlı bir de çarşı olacak. Bu süreçteki destekleri nedeniyle özellikle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na, Bakanlığa bağlı tüm yetkililere, dernek başkanımıza, Kentsel Dönüşüm Koordinatörümüz Handan Koç ve emeği geçen herkese 700 hak sahibi ve aileleri adına çok teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.
HAK SAHİPLERİ, PROJEYE VE TURKMALL’A İNANDI
2016 yılından bu yana kentsel dönüşüm sürecinin kamuoyuna doğru anlatılması için çalıştıklarını belirten Esentepe ve Çevresi Kentsel Dönüşüm Derneği Başkanı Cengiz Aktaş da, hak sahiplerinin bu uzun süreçte kendilerine verdikleri destek ve güvenin son derece önemli olduğunu söyledi. Aktaş, “İnşaat sürecinde kiralık ev ihtiyacı duyacak 200’e yakın hak sahibi için Uzundere’de belediyeye ait eski deprem konutları ve Şehir Hastanesi yakınındaki TOKİ konutlarından tahsis yapılması için gerekli temaslarda bulunacağız. Projenin İzmir’e hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” diye konuştu.
KENTSEL DÖNÜŞÜM İÇİN ÖZEL EKİP KURDUK
Turkmall olarak kentsel dönüşüm için özel bir ekip ve kadro kurduklarını, kentsel dönüşümü Forum Göztepe ile yeniden yaşayarak deneyimlediklerini belirten Kentsel Dönüşüm Koordinatörü Handan Koç da, “Kentsel dönüşümde sistemi oturtup, yenilikler katarak, yasal süreç ve yönetmeliklerden de destek aldık. Profesyonel ve titiz bir çalışma sistemi ve uzman bir ekiple hareket ettik. Şu an hazırlıkları devam eden 5 yeni kentsel dönüşüm projesiyle İzmir’in dönüşüm sürecine katkıda bulunmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi.
Turkmall Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Altunhan ve Yönetim Kurulu Başkanı Levent Eyüboğlu
Muğla İli, Bodrum İlçesi, Göl Mahallesi, Gökburun Mevkii, 107 ada, 45 ve 46 parseller mevkiindeki Hattat Bodrum Turizm ve Tic. A.Ş. tarafından yapılması planlanan Turizm Konaklama Tesisi, (109 oda, 280 Yatak) projesi ile ilgili ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir’ kararı verildi.
Apart kısım 33 villa, 1 bağımsız birim, 1 sosyal tesis ,1 bağımsız birim toplam 2 bağımsız birim olarak planlanırken, otel kısmı ise 76 oda, 4 restoran, 5 mağaza ile 1 bağımsız birim, 5 bağımsız birim, 4 bağımsız birim toplam 10 bağımsız birimden oluşuyor.
Uşak İl Milli Eğitim Müdürü Halil Yücel, Fen Lisesi güçlendirme inşaatını ziyaret etti.
Uşak İl Milli Eğitim Müdürü Halil Yücel, Fen Lisesi Güçlendirme İnşaatı’nı ziyaret ederek, okulda yapılan çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi aldı. Ziyaret sırasında, okul pansiyonunda belletici öğretmen olarak görev yapan Fulya Sürücü Temel, Özgü Sunal, Ali Çayır ve Hüseyin Gülmez öğretmenleriyle de karşılaştı. Öğretmenlerle kısa bir sohbet gerçekleştiren Yücel, öğretmenlerin öğrencilere verdikleri eğitim desteğinin büyük bir önem taşıdığını vurguladı. Yücel, yaptığı açıklamada, “Fen Lisesi Güçlendirme İnşaatı’ndaki çalışmalar devam ederken, pansiyonda görev yapan değerli öğretmenlerimizle karşılaştık. Onlarla kısa bir sohbet ettik. Misafirperverliklerinden dolayı kendilerine teşekkür ediyorum” dedi. Yücel, öğretmenlerin, öğrencilerin eğitimine ve gelişimine büyük katkılar sunduğunu belirterek, eğitim alanındaki tüm bu çabaların geleceğimizin teminatı olduğunu söyledi. Ziyaretin sonunda, okulun güçlendirme çalışmalarının hızla tamamlanması ve öğrencilerin daha iyi koşullarda eğitim alabilmesi adına yürütülen projelerin önemine dikkat çekti.
6 Şubat 2023 Depremleri Sonrası Kahramanmaraş’ta Eğitim Altyapısı Güçleniyor.
Kahramanmaraş’ta, 6 Şubat depremlerinin ardından eğitim kurumlarının iyileştirilmesi ve yeni okulların yapılması için çalışmalar aralıksız sürüyor. 2025 yılı eğitim yatırımları kapsamında Dulkadiroğlu ilçesinde üç önemli okul projesi hayata geçiriliyor.
Sevim Şirikçi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, 16 derslikli ek binasıyla kapasitesini artırmaya hazırlanıyor. 17 Mart 2025 tarihinde ihalesi gerçekleştirilecek olan yeni bina, okulun mevcut alanında inşa edilecek.
Dulkadiroğlu Cumhuriyet Ortaokulu için de 16 derslikli modern bir bina yapılacak. 28 Şubat 2025’te ihale süreci tamamlanacak ve ardından inşaat çalışmaları başlayacak. Bu proje, deprem sonrası öğrencilerin daha güvenli bir ortamda eğitim almasını sağlayacak.
Bir diğer büyük yatırım Muallim Hayrullah Efendi Ortaokulu için yapılıyor. 24 derslikli yeni okul binasının ihalesi 11 Şubat 2025’te yapıldı. 5 Mart’ta sözleşme imzalanırken, 6 Mart’ta yer teslimi tamamlandı. Çalışmalar hızla devam ediyor ve okulun 9 Nisan 2026’da açılması planlanıyor.
Deprem sonrası eğitimin kesintisiz devam etmesi ve öğrencilerin daha iyi koşullarda eğitim alması için yapılan yatırımlar, bölge halkı tarafından büyük memnuniyetle karşılanıyor. Yetkililer, Kahramanmaraş’ta eğitim alanındaki projelerin hız kesmeden devam edeceğini belirtiyor.
Depreme dayanıksızlığı sebebiyle yıkılan İzmit Namık Kemal Anadolu Lisesi’nin eski okul binası yerine yeni okul binası inşa ediliyor. Yeni okul binasının duvarları için tuğla örülmeye başlandı.
ESKİ BİNA 2022’DE YIKILDI
İzmit Mehmet Ali Paşa Mahallesi Bağdat Caddesi üzerindeki Namık Kemal Anadolu Lisesi eski okul binası, 2022 yılında yapılan inceleme soncu depreme dayanıksız bina olarak tespit edilmişti. Yapılan tespitle eski okul binasının yıkılara aynı yerde yeni okul binasının inşasına karar verilmişti. Alınan kararlar sonrası, Namık Kemal Anadolu Lisesi idaresi, öğretmenleri ve öğrencileri Alikahya’da inşa edilmiş olan Durhasan Anadolu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin binasına geçti. Boşaltılan eski okul binası Haziran 2022’de yıkıldı ve Kasım 2023 ile birlikte yeni okul binasının inşa süreci başladı.
ÇALIŞMALAR BU YAZ BİTECEK
Yaklaşık 1,5 yıldan bu yana devam eden inşa sürecinde, gelinen nokta itibariyle pek çok işlem geride kaldı. Temeline zeminin sağlamlığını arttırmak ve depreme daha dayanıklı bir yapı inşa etmek için 116 fore kazık çakılan İzmit Namık Kemal Anadolu Lisesi yeni okul binasında son katın tavanına yönelik çalışmalar başladı. Mart sonuna kadar bu çalışma sona erecek ve çatıya yönelik çalışmalar başlayacak. Katlara ilişkin çalışmaların sonuna gelinen yeni okul binasında duvarlar için tuğla örülüyor. 32 derslikli olacak binada çalışmalar bu yaz bitecek. Yeni eğitim öğretim yılında okulun hizmet açılmış olması bekleniyor.
Akdeniz Üniversitesi’nin 2026’da açılacak yeni hastanesi, Antalya’daki yatak sıkıntısını hafifletecek.
Akdeniz Üniversitesi’nde sağlık hizmetlerini güçlendirecek yeni hastane projesi hızla ilerliyor. Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, 900 yataklı hastanenin tamamlanmasıyla birlikte yoğun bakım kapasitesinin 120’den 330’a çıkacağını belirterek, Antalya’daki yatak sıkıntısının büyük ölçüde hafifleyeceğini açıkladı.
Yeni hastane binasının inşaat sahasında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Özkan, projenin sağlık alanında önemli bir dönüşüm yaratacağını ifade etti.
“1,5 YIL İÇİNDE SAĞLIK ALANINDA CİDDİ FERAHLAMA SAĞLANACAK”
Prof. Dr. Özkan, hastane inşaatının 2024 sonunda ihale edilerek hızla başladığını ve 18 ay içinde tamamlanmasının hedeflendiğini söyledi. Yeni hastanenin 2026 ortalarında hizmete açılacağını belirten Özkan, özellikle mevcut hastane binasının eski olması ve depreme dayanıklılık sorunları yaşanması nedeniyle bu projenin kritik öneme sahip olduğunu dile getirdi.
Yeni hastanenin 900 yatak kapasitesine sahip olacağını aktaran Özkan, yoğun bakım yatak sayısının da 300’e yaklaşacağını belirtti. Antalya’da uzun süredir yoğun bakım yatağı sıkıntısı yaşandığını hatırlatan Özkan, “Yoğun bakım yatakları Antalya’ya yetmiyordu. Hatta birçok sıkıntılı durum yaşadık. Bu anlamda Akdeniz Üniversitesi’nin yeri çok başka, en komplike hastalara Akdeniz Üniversitesi hastanesi bakıyor. Bu tartışmasız bir gerçek. Birçok şehirden hasta geliyor ve çoğu da yoğun bakım ihtiyacı olduğu için geliyor. Bu anlamda umuyorum ki, sağlık sektöründe 1 buçuk yılın sonunda çok ciddi bir ferahlama sağlanacak” dedi.
SAĞLIK TURİZMİNE KATKI SAĞLAYACAK
Yeni hastanenin sadece sağlık alanında değil, turizm sektöründe de önemli bir rol oynayacağını ifade eden Özkan, sağlık turizminin gelişmesine katkı sunacaklarını belirtti. Hastaların sadece tıbbi hizmet almak değil, aynı zamanda konforlu bir ortamda tedavi görmek istediğini vurgulayan Özkan, yeni hastanenin bu beklentiyi karşılayacağını söyledi.
ÇEVRECİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİR HASTANE MODELİ
Yeni hastane binasının sürdürülebilir ve çevreci bir yapıda inşa edildiğini belirten Özkan, enerji ve su kullanımının en ideal şekilde planlandığını, yağmur suyunun değerlendirileceğini ve inşaat sırasında çıkan taş ve toprağın farklı projelerde kullanılacağını aktardı. Özkan, “Her yönüyle yeşil bir hastane olacak. Alan kullanımı da çok verimli bir şekilde planlandı, gereksiz ölü alanlar olmayacak. Böylece hem fonksiyonel hem de ekonomik bir yapı ortaya çıkacak” dedi.
ÇOCUK HASTANESİ DE GÜNDEMDE
Mevcut hastane binalarının bir kısmının yıkılacağını, bazı bölümlerinin ise revize edilerek değerlendirileceğini belirten Özkan, Antalya’da büyük bir eksiklik olan çocuk hastanesinin de planları arasında olduğunu açıkladı. Antalya gibi büyük bir şehirde çocuk hastanesinin olmamasının büyük bir eksiklik olduğunu belirten Özkan, yeni projeyle bu ihtiyacı da gidermeyi hedeflediklerini aktardı.
Yeni hastane tamamlandığında Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nin toplam yatak kapasitesi bin 200’den 2 bin 100’e, yoğun bakım yatak sayısı ise 330’a çıkacak. Hastane inşaatının devlete büyük bir tasarruf sağlayacağını vurgulayan Özkan, alınan bütçenin en verimli şekilde kullanıldığını ve en işlevsel hastanenin inşa edilmekte olduğunu belirtti. “18 ay sonra bu hastaneyi hizmete açtığımızda bunun faydalarını hep beraber göreceğiz” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
İzmir ili, Çeşme İlçesi, 16 Eylül Mahallesi, 3014 Sokak No.139 (Tapunun 7937 Ada, 6 Nolu Parseli) mevkiindeki Ragazzi Gayrimenkul Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından yapılması planlanan turizm konaklama tesisi (83 süit oda kapasiteli otel) projesi ile ilgili olarak ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir’ kararı verildi.
“3 Yıldızlı Otel ve Kür Merkezi” niteliğinde olan turizm konaklama tesisinin, Palm Çeşme Otel olarak konuklarını kabul etmeye başlaması planlanıyor. Tesisin içerisinde 80 araçlık otopark, 2 adet yüzme havuzu, restoran, çocuk oyun alanı, spa ve spor merkezleri vb. alanlar bulunuyor.
11.773,00 metrekare büyüklüğündeki parsel alanı üzerinde proje kapsamında 8 blok (A1, A2, B, C, D, E, F, G) içerisinde 83 süit oda yapılması planlanıyor. Buna göre bölümler: A1 Blok (2B+Z+4K): Personel ve teknik odalar, 2+1 Süit Oda 18 adet, 3+1 Süit Oda 7 adet, A2 Blok (2B+Z+4K): Personel ve teknik odalar, 2+1 Süit Oda 18 adet, 3+1 Süit Oda 7 adet B Blok (2B+Z+4K): 2+1 Süit Oda 13 adet C Blok (B+Z): Yeraltı Otopark 2+1 Süit Oda 2 adet, 3+1 Süit Oda 2 adet, D Blok (2B+Z): Yeraltı Otopark, 1+1 Süit Oda 8 adet, E Blok (2B+Z): Yeraltı Otopark, Çocuk Oyun Alanı, Mescit F Blok (2B+Z): Yeraltı Otopark, Restoran, Revir, Spa, Spor Merkezi vb. G Blok (2B+Z): Yeraltı Otopark, 1+1 Süit Oda 8 adet olarak planlandı.
Deprem bölgesi Elazığ’da, rezerv alanı ilan edilen mahallelerde kalıcı konut çalışmaları hız kesmeden sürerken Güneykent Mahallesi’nde yapımına başlanan 608 konutun kaba inşaatı tamamlandı.
Deprem bölgesi Elazığ’da, rezerv alanı ilan edilen mahallelerde kalıcı konut çalışmaları hız kesmeden sürerken Güneykent Mahallesi’nde yapımına başlanan 608 konutun kaba inşaatı tamamlandı.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde ağır hasar alan kentlerden biri olan Elazığ’da yıkılan konutların yeninden inşası için başlatılan çalışmalar hız kesmeden devam ediyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına bağlı Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından rezerv alanlarda sürdürülen çalışmalarda binalar yükselirken, Güneykent Mahallesi’nde yapımına başlanan 608 konutun kaba işlemleri tamamlandı. Yoğun bir tempoyla çalışarak hak sahiplerine teslim edilmesi planlanan konutların haziran sonunda sahiplerine teslim edilmesi planlanıyor.
6 Şubat 2023’de asrın felaketinin yaşandığını belirten İnşaat Mühendisi Gökhan Aygün, “Bu felaketten 11 ilimiz hasar ve zarar gördü. Bu illerden birisi de Elazığ oldu. Depremin ilk anından itibaren devletimiz güçlü desteğini 11 ilimizde olduğu gibi Elazığ’da da göstererek vatandaşların ilk anından itibaren yanlarında oldu. Süratle konutlar inşa edilmeye başlandı. Toplamda 27 blok inşa ediyoruz. Kapıcı daireleriyle birlikte toplamda 608 konutun inşaatı devam etmektedir. Konutların kaba inşaatları tamamlandı, çalışmalar hızla devam ediyor. Konutlarımızın hepsi 3+1 şeklinde ortalama 100 metrekaredir. Çalışmalarımız süratle devam ediyor. Kaba inşaatımız bitti. İnce işçilikler hızla sürüyor. Konutları haziran ayı sonunda teslim etmeyi planlıyoruz. Elazığ’da TOKİ konutlarına vatandaşlarımız tarafından çok ciddi bir rağbet ve talep bulunmaktadır. Bunun altında yatan birçok sebep vardır fakat öne çıkan, 6 Şubat’ta yaşadığımız yıkıcı depremlerin etkilendiği illerde mevcut TOKİ konutlarının hasar almaması vatandaşın TOKİ’ye olan güvenini daha da arttırmıştır. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ve önderliğinde devletimizin de güçlü desteğini arkamızda hissederek milletimizin içinde güvenle ve huzurla yaşayabilecekleri konutları bir an önce teslim edebilmek için çalışmalarımızı aralıksız bir şekilde devam etmekteyiz” dedi.
Global turizm hareketliliğinin en yoğun olduğu bölgelerden Avrupa’da seyahat hareketliliğine paralel otel yatırımları da sürüyor. TurizmYatırımHaber’in derlediği verilere göre, Avrupa bölgesinde 4 ve 5 yıldız konseptinde 1.120 yeni otel yatırım sürecinde bulunuyor.
TurizmYatırımHaber’in gerçekleştirdiği “Dünya Geneli Yeni Otel Yatırımları” araştırmasının bulgularına göre; Avrupa’da devam eden 1.120 yeni yatırımın 265’i proje, 481’i planlanma, 306’sı inşaat, 68’i ise açılış aşamasında bulunuyor. Bu otellerin toplam oda sayısı ise 115 bin 720 olarak tespit edildi.
AŞAMA
OTEL SAYISI
ODA SAYISI
Proje
265
29.150
Planlanma
481
52.910
İnşaat
306
27.540
Açılış
68
6.120
Toplam
1.120
115.720
Proje aşamasındaki tesislerin toplam oda sayısı 29 bin 150, planlanma aşamasındaki tesislerin toplam oda sayısı 52 bin 910, inşaat aşamasındaki tesislerin toplam oda sayısı 27 bin 450, açılışa hazırlanan otellerin toplam oda sayısı ise 6 bin 120 olarak kaydedildi.
Yatırım sürecinde bulunan otellerin 458’inin bir zincir markaya bağlı işletilmesi planlanıyor. 662 tesiste ise bağımsız markaların tabelaları yer alacak.
Top Hotel Projects’ten derlenen verilere göre Almanya’da 184, Birleşim Krallık’ta 176, İspanya’da 88, Polonya’da ve Portekiz’de 53, Fransa’da 43, Arnavutluk’ta 41 ve Yunanistan’da 40 yeni otelin yatırımına ilişkin süreç devam ediyor.
ÜLKE
OTEL SAYISI
Almanya
184
Birleşik Krallık
176
İspanya
88
Polonya
53
Portekiz
53
Fransa
43
Arnavutluk
41
Yunanistan
40
Karadağ
36
İtalya
34
İrlanda
33
Avusturya
31
İsviçre
29
Hollanda
28
Rusya
23
Danimarka
21
Romanya
21
Hırvatistan
19
Belçika
16
Finlandiya
15
İsveç
14
Sırbistan
14
Ukrayna
13
Macaristan
12
Bulgaristan
9
Güney Kıbrıs
8
Çekya
7
Norveç
7
Makedonya
5
Letonya
4
Lüksemburg
4
Malta
4
Slovenya
4
Litvanya
3
Slovakya
3
Bosna Hersek
2
Jersey Adası
1
Belarus
1
Tamamı üst segmentte hizmet verecek bu tesislerin 165’inin 2025 sonuna kadar açılması planlanırken, 216’sının 2026’da, 739’unun ise 2027-28’de açılması hedefleniyor.
Sektör temsilcileri konut satışlarının artması için kredi faizlerinin yüzde 1’in altına düşmesi için çağrı yaptı. Uzmanlar, konut fiyatlarının bir sene sonra tavan yapacağını söylüyor.
Merkez Bankasının politika faizlerini aşağı çekmesine rağmen bankaların işi sıkı tuttuğu ve faiz indirimine gitmediklerini sayfamızdan ivedilikle duyuruyoruz.
Yüksek faiz ve krediye ulaşma problemi konut alımının önünde en büyük engel. İNDER Başkanı da bu yönde bir açıklama yaptı.
Engin Keçeli konuyla ilgili, konut kredi faizlerinin yüzde 1’in altına mutlaka düşmesi gerektiğini ve bunun hem maddi olarak hem de psikolojik olarak alımları destekleyeceğini ifade etti.
Keçeli ayrıca “Konut fiyatları mutlaka yukarı gelecek. Bana soran herkese ‘Elinizde ne var ne yoksa, gayrimenkule dönün’ diyorum. Bu fiyatları altı ya da dokuz ay sonra görme şansımız yok” açıklamasında bulundu.