“yapigundem-yeni-banner-1.jpeg”
Ana Sayfa Blog Sayfa 48

Mia Suites Bornova’da Yaşam Başladı

Koç İnşaat tarafından Bornova’da hayata geçirilen 160 konutluk Mia Suites Bornova projesinde yaşam başladı. Projenin satışlarını da tamamlayan Koç İnşaat aynı bölgede ikinci projeye başlıyor.

İzmir’deki ilk dikey projesinin Bornova’da hayata geçiren Koç İnşaat, 14 katlı Mia Suites projesinin inşaatını 3 ay önce tamalayarak anahtar teslimlerini gerçekleştirdi. Proje yüzde 70 doluluk oranına ulaşırken özellikle yabancı kiralama talebi dikkat çekti. 

Projemizde yaşam devam ettiğini belirten Koç İnşaat proje satış müdürü Işıl Ertin, “Projedeki dairelerin tamamı satıldı. İkinci el satış ve kiralamada müşterilerimize destek oluyoruz. Ticari alanların kiralamasını da biz yapıyoruz. Kurumsal firmaların yer alması için markalarla görüşmelerimiz devam ediyor. Çok iyi bir lokasyondayız” dedi.

Lansmandan daire alanlar bizim öngörümüzün bile 2-3 katı üstünde değer kazanç sağladı” diyen Ertin sözlerine şu şekilde devam etti: “Fiyat artışında enflasyonun da etkisi var ancak Mia Suites Bornova’dan daire alanlar enflasyonun bile çok üstünde bir kazanç elde etti. Projenin yeri ve özelliği de bu değer artışında etkili oldu. 14 katlı dikey projemiz Koç İnşaat’ın Bornova’daki imza projesi oldu. Mimari açıdan da çok dikkat çekiyor.”

Yüzde 50’sini Yabancılar Kiraladı

Yaşar üniversitesi öğrencileri ve yabancılardan çok ciddi kiralama talebi geldiğini ifade eden Ertin, “Dairelerimizin yüzde 50’sini yabancılara kiraladık. Özellikle Ruslardan çok büyük talep var. Hem öğrenci hem bekar çalışanlar hem de çocuksuz aileler bu projede yaşamayı tercih ediyor. Projelerimizin metrekareleri büyük. Belli bir kattan sonra deniz gördüğü için geniş balkonlara da yer verdik” sözlerine yer verdi.

Mia Suites Bornova projesinin tüm detaylarını buradan inceleyebilirsiniz.

2023 Yılı Emlak Vergisi ve Tapu Harcı Artış Oranı Belli Oldu

2023 yılında ödenecek olan emlak vergisi, çevre ve temizlik vergisi, tapu harcı gibi kalemlerde yapılacak olan artış belli oldu. Yeni yılda emlak vergisi ve tapudaki harçlarda yüzde 61,5 oranında zam yapılacak.

Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından her yıl belirlenen yeniden değerleme oranı Resmî Gazete’de yayınlanarak açıklandı. Üretici Fiyat Endeksi üzerinden hesaplanan yeniden değerleme oranı özellikle ev sahiplerini çok yakından ilgilendiriyor. Yüzde 122,93 oranında açıklanan yenden değerleme oranı 2023’te ödenecek olan emlak vergisi, çevre temizlik vergileri ve tapu harçlarını direkt olarak etkileyecek.

Emlak vergisi için 2023’te ne kadar zam yapılacağı merak ediliyor. Açıklanan yeniden değerleme oranı 2000 yılından sonraki en yüksek oran oldu. 2020 yılında yeniden değerleme oranı yüzde 9,1, 2021 yılında yeniden değerleme oranı yüzde 36,2 olmuştu. 2022 yılında ise bu rakam yüzde 122,93’e yükseldi.

Türkiye’de bulunan tüm gayrimenkullerden devlet bir vergi almaktadır. Özellikle evlerde belediyelere kayıtlı olunan değer üzerinden binde 1 ile binde 6 oranında emlak vergisi alınmaktadır. Emlak vergisi de her yıl yeniden değerleme oranının yarısı oranında arttırılarak uygulanmaktadır. 2023 yılında açıklanan resmi verilere göre emlak vergisinde yeniden değerleme oranı olan yüzde 122,93’ün yarısı olan yüzde 61,5 oranında zam yapılacak.

Emlak vergisi için yüzde 61,5 oranında yapılacak zammın ardından ev sahipleri daha yüksek miktarlarda emlak vergisi ödemek zorunda kalacaklar. 2022 yılında 1.000 TL emlak vergisi ödeyen bir ev sahibi 2023 yılında 1.650 TL emlak vergisi ödeyecek. Bu şekilde ev sahiplerinin vergi ödemeleri yükselmiş olacak.

Ev sahiplerini ilgilendiren bir diğer vergi kalemi ise çevre temizlik vergileri oluyor. Uygulamaya göre çevre ve temizlik vergisinde de 1 Ocak 2023 itibariyle yeniden değerleme oranının yarısı olan yüzde 61,5 oranında artış uygulanacak. Bunun yanında belediyelerin su tüketim miktarı üzerinden aldıkları çevre temizlik vergisinde de aynı oranda artış yasal olarak yapılacak.

Öte yandan 2022 yılı emlak vergisi ikinci taksit ödemelerinde son günlere girildi. Mükelleflerin 30 Kasım tarihine kadar bu ödemeleri yapmaları gerekmektedir. Zamanında yapılmayan ödemeler için gecikme faizi uygulanarak daha fazla ücret tahsil edilecek.

Kaynak: İnşaat Deryası

2022 Üçüncü Çeyrekte Konut Satışları Azaldı

2022 yılı üçüncü çeyrek konut satışları yıllık bazda yaklaşık yüzde 16,5 oranında azalarak 330 bin 795 adet oldu. 

GYODER’in Ziraat GYO’nun katkıları ile hazırladığı ‘GYODER Gösterge’ 2022 3. Çeyrek Raporuna göre; 2022 yılı üçüncü çeyrek konut satışları yıllık bazda yaklaşık yüzde 16,5 oranında gerileme kaydederek 330 bin 795 adet oldu. Geçtiğimiz çeyrek veri setindeki en yüksek ikinci çeyrek verisine ulaşan konut satışları, üçüncü çeyrekte ise 2016 yılından beri en düşük üçüncü çeyrek verisini yaşadı.

İkinci El Konut Satışları yüzde 68,7 Pay Aldı

Toplam satış adetlerinden ikinci el konut satışları yüzde 68,7 oranında pay alırken birinci el konut satışlarının payı geçtiğimiz çeyrekteki yüzde 28,1’den yüzde 31,3’e yükseldi. Üçüncü çeyrekte 103 bin 667 adet ilk satış yapılmış olup bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 9,1 gerileme kaydedilirken ikinci el satışlarda ise bir önceki çeyreğe göre yüzde 22,3 ile daha yüksek bir orandaki azalışla 227 bin 128 adet satış yapıldı.

İpotekli Konut Satışı 58.284 Adet Olarak Gerçekleşti

Üçüncü çeyrekte gerçekleştirilen ipotekli konut satışı ise 58 bin 284 adet olurken, konut kredisi faiz oranlarındaki artışların devam etmesi ve konut kredisi kullanımına ilişkin yapılan yeni düzenlemelerin de etkisiyle bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 25, yıllık bazda yüzde 42,8 oranında gerileme kaydedildi.

Konut Kredisi Faiz Oranları Arttı

Konut kredisi faiz oranlarının ağırlıklı ortalaması ise geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre 119 baz puan artışla yüzde 19,09’a yükseldi. İpotekli satışların toplam satışlar içerisindeki payı da bir önceki çeyrekteki yüzde 25,1’den hızlı bir düşüşle yüzde17,6’ya geriledi. Diğer satışlarda gerileme ipotekli satışlara göre daha sınırlı oldu. Diğer satışlar bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 10,5, yıllık bazda yüzde 14,5 oranında azalışla 272 bin 511 adet olarak gerçekleşti.

Yabancılara yapılan konut satışları; 2022 yılı 3. çeyreği sonu itibariyle ilk 9 aylık periyotta geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 32,46’lık büyüme ile 49 bin 644 adet seviyesinde gerçekleşti.

Yabancıya Satışta Antalya İlk Sırada

‘GYODER Gösterge’ 2022 3. Çeyrek Raporuna göre; üçüncü çeyrekte yabancılara yapılan konut satışlarında il bazında ilk sırayı, İstanbul’u geride bırakarak yüzde 33,8 pay ile Antalya aldı. İkinci sırada yüzde 33,0 pay ile İstanbul yer alırken üçüncü sırada yüzde 6,6 pay ile Mersin bulunuyor. Ülke uyruklarına göre en yüksek alım bir önceki çeyrekle benzer şekilde Rusya Federasyonu vatandaşları tarafından gerçekleştirilirken, ülkenin yabancılara satış içerisindeki payı geçtiğimiz çeyrekteki yüzde 20,3 oranından yüzde 24,0’a yükseldi.

Ukrayna Türkiye’yi Tercih Eden İlk 10 Ülke Arasında Yer Aldı

2022 yılı 3. çeyrekte yabancıların edindiği gayrimenkullerin yüzde 27,3’ü ise Vatandaşlık işlemine konu oldu. Yabancıların tüm gayrimenkul çeşitleri bazında Türkiye’de yaptıkları yatırımlar incelendiğinde; 2022 yılı 3. Çeyreği sonunda 2021 yılı aynı döneminden farklı olarak Ukrayna Türkiye’yi tercih eden ilk 10 ülke arasında yer aldı. Rusya Federasyonu, İran ve Irak ise sırasıyla ilk üçü paylaşmaya devam etmektedir.

Yeni Konut Fiyat Endeksinin Yıllık Değişimi Yüzde 176,4

Konut fiyatlarında ise artış devam etmekte olup ağustos ayı verilerinde bugüne kadarki en yüksek artış oranları görülmüş; konut fiyat endeksinin yıllık değişimi yüzde 184,6, yeni konut fiyat endeksinin yıllık değişimi yüzde 176,4 olarak gerçekleşmiştir. Konut üretimindeki yavaşlama, enflasyonist etkiler ile konut talebinde görülen süreklilik konut fiyatlarında belirleyici olmaya devam etmektedir. Bu sonuçlarla konut fiyatları artış trendini devam ettirmiş ve mayıs ayı itibarıyla reel olarak konut fiyatlarının getirisi yüzde 58,0’a, yeni konutlarda ise yüzde 53,4’e yükselerek veri tarihindeki en yüksek seviyelerine ulaşmıştır.

Ağustos itibarıyla Türkiye genelinde konut birim fiyatları 15.076 TL/m²’ye yükselirken üç büyük ilden İstanbul’da konut birim fiyatları 24.534 TL/m², İzmir’de 17.305 TL/m², Ankara’da 10.781 TL/m² olmuştur.

İlk Defa Satılan Konutlar Yüzde 13,09 azaldı

2022 yılı 3.Çeyrek verileri bir önceki yılın aynı dönemine göre ilk defa satılan konutlar yüzde 13,09 azalarak 103 bin 667 adet oldu. İkinci el konut satışları da yüzde 18,02 azalarak 227 bin 128 adet olarak gerçekleşti. 2022 yılı 3.çeyreğinde toplam konut satışları içerisinde ipotekli konut satışlarının payı yüzde 17,6 olarak gerçekleşti. 2021 yılı toplamında bu oran yüzde 19,7 olarak ölçülmüştü. 2022 3. çeyreğinde toplam 330 bin 795 adet konut satışı gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 16,5 oranında azalış oldu.

2022 yılı Eylül verileri bir önceki yılın aynı dönemine göre ilk defa satılan konutlar yüzde 18,2 azalarak 35 bin 954 adet oldu. İkinci el konut satışları da yüzde 24,9 azalarak 77 bin 448 adet olarak gerçekleşti. 2022 yılı Eylül verileri bir önceki yılın aynı dönemine göre ipotekli konut satışı yüzde 42,98 azalarak 16 bin 970 adet oldu. REIDIN-GYODER Yeni Konut Fiyat Endeksi sonuçlarına göre, 2022 Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 3,39, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 94,75 ve endeksin başlangıç dönemi olan 2010 yılı Ocak ayına göre ise %308,4 oranında nominal artış gerçekleşmiştir.

Konut Satın Alma Gücü Endeksi Yüzde 4,8 düştü

Konut Satın Alma Gücü Endeksi Türkiye ortalaması, bir önceki çeyreğe göre yüzde 4,8 azalış gösterdi, önceki yılın aynı çeyreğine göre ise yüzde 43,1 oranında azalış göstermiş olup 2022 yılı 3. çeyreğinde 52,5 olarak açıklandı. 2022’nin 3. çeyreğinde 86,8 olarak ölçülen Güven Endeksi son bir yılın ortalaması 88,5 açıklanırken, aynı dönemde 163,8 olarak ölçülen Fiyat Beklenti Endeksinde son bir yılın ortalaması 150,6 olarak açıklandı.

Markalı Konut Projelerinde En Fazla Peşinat Kullanımı Tercih Edildi

Markalı konut projelerinden konut satın alan tüketiciler, 2022 yılı 3. çeyrekte peşinat, senet ve banka kredisi kullanımı seçeneklerinden en fazla peşinat kullanımını tercih etti. 2022 yılı 3. çeyrek dönemde stok erime hızı yüzde 2,8 oranında gerçekleşirken, markalı konut projelerinde gerçekleştirilen satışların yüzde 8,71’i yabancı yatırımcılar tarafından gerçekleşti. 2022 yılı 3. Çeyreği sonunda, yabancıların gayrimenkul yatırımlarında en çok tercih ettiği il İstanbul oldu. Yabancıların 2021 ve 2022 yılı tüm gayrimenkul çeşitleri bazında Türkiye’de yaptıkları yatırımları incelediğimizde, 2022 yılı 3. Çeyreği sonunda 2021 yılı aynı dönemine göre toplam taşınmaz adedi bazında yüzde 26,8 artış görüldü.

İstanbul’da Konut Fiyatları Ortalama Hane Halkı Harcanabilir Gelirin 5,7 Katı Oldu

İstanbul’da 2022 3.Çeyrek konut satış sayıları ve konut ortalama satış fiyatları dikkate alınarak hesaplanan hacim miktarı 44,3 milyar TL’dir. İlgili çeyrekteki satış işlem hacmi bir önceki çeyreğe göre yaklaşık yüzde 17’lik azalış gösterdi. 2021 yılının aynı çeyreğine göre ise yıllık yüzde 156’lık artış sağlandı. Konut fiyat hane gelir oranı verilerine göre İstanbul’da konut fiyatları ortalama hane halkı harcanabilir gelirin 5,7 katı oldu. İlgili veriye göre 2022 yılı 3.çeyrek döneminde İstanbul’da 100 m2’lik bir konut için kullanılacak konut kredisinin aylık taksitleri hane halkı harcanabilir gelirinin yüzde 63’ü oranında. MINTLAB İstanbul Konut Getiri Endeksi sonuçlarına göre, 2022 Mart ayında bir önceki çeyreğe göre yüzde 34,56, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 131,61 ve endeksin başlangıç dönemi olan 2017 yılı ocak ayına göre ise yüzde 330,8 oranında nominal artış gerçekleşti.

Toplam Tüketici Kredileri 964,2 Milyar TL Oldu

Toplam tüketici kredileri Eylül ayında 964,2 milyar TL seviyesinde seyretti. 2021 yılı Eylül ayında yüzde 38,4 olan konut kredilerinin toplam tüketici kredilerindeki payı Eylül 2022 itibarıyla 1,6 puan azalarak yüzde 36,8 olarak gerçekleşti. Toplam krediler yaklaşık 6,8 trilyon TL tutarında seyrederken, bireysel kredilerin toplam krediler içindeki payı yüzde 19,2 oldu. Bu oran 2021 Eylül ayında yüzde 22,9 seviyesindeydi.

 TÜFE’de Yüzde 59,91 Artış Gerçekleşti

Tüketici fiyat Endeksi’nde (TÜFE) 2022 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 3,08, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 52,40, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 83,45 ve on iki aylık ortalamalara göre %59,91 artış gerçekleşti. Konut fiyat artışlarının ve finansal yatırım araçlarının 2022 yılı 3. çeyrek dönemindeki artış ve getiri performansları incelendiğinde, Devlet İç Borç Senetlerinin getirisi yüzde 28,04; Bist100 endeksinde ise yüzde 30,74 oranında bir getiri oluştu.

Belediyeler Tarafından Verilen Yapı Ruhsatları Arttı

Belediyeler tarafından verilen yapı ruhsatlarının 2021 yılının 4.ncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre bina sayısı yüzde 14,0, yüzölçümü yüzde 24,1, daire sayısı yüzde 16,8 arttı. 2021 yılı toplam konut sayısı henüz açıklanmamakla beraber, 2021 yılı ilk 3 çeyrek sonundaki sayı 40,2 milyonu aştı.

‘’Erişilebilir Konut Modeli İle Kentsel Dönüşüm Hızlanır’’

Erişilebilir Konut Modeli hakkında bilgi veren GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kalyoncu, ‘’Rezerv, konut, geçici konutlar ve alternatifleri ne kadar elimizde oluşturursak kentsel dönüşüm o kadar hızlanır.” dedi.

GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kalyoncu, İstanbul’un büyük bir depreme tam manasıyla hazır olmadığını belirterek, “İstanbul’da eski yerleşim bölgelerinde halen niteliksiz binaların olduğu bir gerçek. Bunun çözümü için de 2006 senesinden beri yoğun olarak uygulanmaya çalışılan kentsel dönüşüm atılımı ortaya kondu. Ancak burada mal sahibinin malını en yüksek değerle, bu sürece sokma motivasyonunu göz ardı edemeyiz. Bu durum da işi insani ve milli güvenlik boyutundan ticari bir zemine kaydırdı” dedi.

Kentsel Dönüşüm Sürecine Girmek İçin İnsanlara Seçenek Üretmek Gerekiyor

Kentsel dönüşümün hızlanması için tespitlerde bulunan Kalyoncu, “Özel sektörün kentsel dönüşüm sürecini, piyasa dinamiklerince ve ticari motivasyonla ele alması konuyu ticari zemine kaydırdı. Bu nedenle ticari beklentilerde birinci önceliğin özel sektör, geliştirici ya da mülkiyet sahibi tarafında olmaması gerektiğini düşünüyoruz. Regülasyonlarla, devletin koyduğu kurallarla ve bu kurallara katılmanın bir zorunluluk olduğu noktada sistem işler. Binaların kentsel dönüşüm sürecine girmesi için bir yandan da insanlara seçenek üretmek gerekir. İstanbul’un geleceğini ve büyümesini tartışıp bunu iyi planlayıp, yeni seçenekler ürettiğimiz takdirde kentsel dönüşüm de hızlanacaktır” dedi.

Konuyla ilgili önerilerde bulunan Kalyoncu; “Yeni alanların daha erişilebilir mertebelerde konut imkânı sağlayabilmesi için minimum arsa maliyetiyle üretilmesi gerekir. Özel sektörün âtıl durumdaki üretim gücünü buraya kaydırıp, düşük arsa maliyetinde erişilebilir mertebelerde konutlar üretebileceğimiz, büyük ölçekli yeni yerleşim alanlarıyla insanların yeni seçenekler görebildiği bir imkân oluşturulması, kentsel dönüşümü hızlandıracaktır.” şeklinde konuştu.

GYODER’in erişilebilir kiralık konut modeli hakkında da bilgiler veren Kalyoncu,” Bu model uygulanabildiği takdirde kentsel dönüşüm için de insanlara bir alternatif sunacağını düşünüyoruz. İnsanların yıllardır yaşadığı bir konuttan çıkıp kentsel dönüşüm süresinde yaşayacağı yeni bir konut bulması bir ihtiyaç ve o binanın dönüşebilmesi ise en az iki üç yıl. Rezerv, konut, geçici konutlar ve alternatifleri ne kadar elimizde oluşturursak kentsel dönüşüm o kadar hızlanır. Bizim GYODER modelimiz bu anlamda da bu sürece katkı sunacak bir model. Aslında arzumuz özel sektör olarak tüm kabiliyetlerimizi ülkemizin böylesine önemli bir konusuna hiçbir şekilde ticari beklentiyi önceliklendirmeden kanalize etmek ve konuya insani olarak bakmak. Ancak bütün taraflar aynı şekilde baktığı takdirde burada gerçekten bir güven iklimi oluşturmak ve başarıyı yakalamak mümkün olur. Ayrıca, gayrimenkul sektörünün kalıcı ve sürdürülebilir gelişimi için, ülkemizin kaynaklarını optimum şekilde değerlendirerek israfı önleyecek, teknolojiyi daha yoğun kullanarak gerekli hizmetleri sağlayacak bir bakış açısı, önümüzdeki dönemde tesis yönetimine yön verecektir. Bu açıdan yapıları inşa etmek kadar yaşatmak da çok önemlidir.  GYODER olarak sektörümüz adına güzel işlere imza atmak için çalışıyoruz.” açıklamasında bulundu.

Sürdürülebilir Mimari Tasarımlar Yaşam Tarzına Dönüştürülüyor

Son dönemde artan daha yaşanılabilir bir dünya yaratma kaygısı, konut ve işyeri mimarisiyle yaşam tarzına dönüştürülüyor. 2022 iç mimari trendlerini açıklayan Mei Creative, pandemide insanların evlerde değişiklik yapma hayali kurduklarına dikkat çekerek bu dönemin ardından daha minimal bir yaşam tarzına geçtiklerini aktarıyor.

Daha yaşanabilir bir dünya yaratma kaygısı, sürdürülebilirliğe dair farkındalığın artmasını sağladı. Farklı sektörlerde kendini hissettiren sürdürülebilirlik, mimaride de tiny house olarak adlandırılan küçük ev konseptini öne çıkardı. Özellikle milenyum jenerasyonu tarafından tercih edilen tiny house’lar, kısa sürede inşa edilmesi ve uygun maliyetle sunulması nedeniyle, tüm kuşakların radarına girdi. Absoluter Reports’un paylaştığı verilere göre, 2028’de tiny house pazarının 25,1 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Araştırmalar, alternatif konut modeli olarak öne çıkan tiny house’ların gelişmiş ülkelerde yüksek talep gördüğüne işaret ederken, Türkiye’nin de yer aldığı gelişmekte olan ülkelerde ise henüz benimsenmediğini gösteriyor. Bunun nedenlerinin başında ise bu ülkelerdeki insanların tiny house’larla ilgili sınırlı bilgiye sahip olmaları bulunurken, sıralamayı geleneksel ev model ve tasarımlarına duyulan bağlılık takip ediyor. 

Küçük boyutlu yaşam alanlarının giderek daha fazla yaygınlaşacağını söyleyen Mei Creative Kurucusu Mehir Çelik Özcan ise konuyu şu sözlerle değerlendirdi: “Mimari geleneklerine bağlı bir toplum yapısına sahibiz. Geniş metrekarelerde yaşamayı seviyoruz. Örneğin evlerin yüzde 80’inde mutfak ayrı bir odayı kaplıyor. Salonla mutfakları birleştiren ada mutfak gibi modern tarzlara alışmakta zorlanıyoruz. Oysa dünya nüfusu ve kentleşme hızla artıyor. Bu da daha küçük metrekarelerde daha fonksiyonel çözümler geliştirmeyi zorunlu kılıyor.”

Küçük Mekanlarda Doğru Tasarımlarla Çok Amaçlı Alanlara Sahip Olmak Mümkün

Çok odalı, birkaç banyolu büyük yapıların artık eskide kaldığının ve doğru tasarım modelini seçerek bu mekanlarda geniş ve ferah alanlar yaratabilmenin mümkün olduğunun altını çizen Mehir Çelik Özcan, “Pandemi döneminde insanlar kapalı alanlarda çok fazla zaman geçirdiği için bu sürecin sonunda yaşam alanlarında değişiklik yapmak için çok hayal kurdular. Aslında bunun için büyük hamleler yapmaya da gerek yok. Çünkü günümüzde küçük mekanların zenginleştirilebilir bir yapıya sahip olması, yaşam tarzımızı ve beğenilerimizi daha pratik bir şekilde tasarıma dönüştürmemizi sağlıyor” dedi.

“İç Mimarlar, Kreatif Çözümlerle Mekanların Verimli Kullanılmasını Sağlıyor”

Profesyonel mimarların gerçekleştirdiği tasarımların yaşam alanlarının tümüyle verimli şekilde kullanılmasına kapı araladığını belirten Mehir Çelik Özcan, “Büyük dolap, masa, yatak gibi eşyalar yerine, geliştirilmiş ve iç mimari sistemleriyle donatılmış küçük mobilyalar tercih ederek dar alanlar çok amaçlı hale getirilebilir. Elbette ihtiyaç odaklı ve fonksiyonel tasarımları yapı sahiplerinin tek başına yapması da çok zor. Bu noktada yaşam tarzlarına matematiksel bir boyut katan iç mimarlara başvurmak daha kreatif ve efektif çözümler üretilmesini sağlarken, mimarların da tasarımlarında müşterilerinin ihtiyaç ve beğenilerini göz önünde bulundurmaları şart” dedi.

2022 İç Mimari Trendleri Açıklandı: Minimalist, Rüstik, Bohem, Ferah ve Sade!

İç mimari alanında uzman bir kadroyla hizmet verdiklerini aktaran Mehir Çelik Özcan, “Konut ve işyeri odaklı çalışma modelimizle günümüzün minimalist, rüstik, bohem, ferah ve sade tasarımlarının yer aldığı trendler de dahil olmak üzere her müşterimizin yaşam tarzı ve beğenisine uygun projeler yapıyoruz. Şu anda Antalya’da 101 villa, İzmir’de ise birçok ofis ve kafenin projelerini yürütüyoruz. Gelecek dönemde hem proje sayımızı artırmayı hem de sürdürülebilirlikle birlikte globaldeki trendleri ülkemize taşımayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu. 

1915 Çanakkale Köprüsü’nün Kulelerine Top Mermisi Figürü Yerleştiriliyor

Lapseki ve Gelibolu arasında Çanakkale Boğazı’nda inşa edilen 1915 Çanakkale Köprüsü’nün kulelerine top mermisi figürü yerleştirilmesine başlandı.

18 Mart tarihinde hizmete açılan 1915 Çanakkale Köprüsü’nün her iki yakadaki kulelerinin zirvelerine Seyit Onbaşı’nın Çanakkale Savaş’ında namluya sürdüğü top mermilerini simgeleyen yapıların yerleştirilmesi için kaideler tamamlandı. Ardından Asya ve Avrupa yakalarında yer alan kulelere her biri 75 ton ağırlığındaki 4 mermi figüründen ikisi monte edildi. 

Çimtaş tarafından imal edilen 4 figürün yanı sıra Gelibolu şantiyesinde bulunan 20,5’er metre yüksekliğe sahip diğer iki anıtsal yapı da yerlerine yerleştirilecek. 

Vakıf GYO’ya Mükemmellik Ödülü

Vakıf Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO), Kalite Derneği tarafından verilen prestij ödülleri kapsamında gösterilen Türkiye Mükemmellik Ödülü’nü almaya hak kazandı. 

Türkiye Kalite Derneği (KalDer) tarafından düzenlenen 31. Kalite Kongresi’nde, Avrupa Kalite Yönetim Vakfı’nın EFQM Modeli referans alınarak, en iyi performansı gösteren kuruluşlara verilen Türkiye Mükemmellik Ödülü’nü, “Entegre Stratejik Planlama” iyi uygulaması ile Vakıf GYO kazandı. Böylece Vakıf GYO, 1993 yılından beri yürütülen ödül programında finans sektöründe bu ödülü alan ilk kuruluş oldu.  

VakıfBank iştirak şirketlerinden biri olan ve Türkiye’nin ilk gayrimenkul yatırım ortaklığı şirketi   olarak kurulan Vakıf GYO’nun Genel Müdürü Onur İncehasan, “2020 yılında başlattığımız kurumsal gelişim projesi ile şirketimizin başarı grafiği her geçen gün yükseliyor. Vakıf GYO’nun şirket performansını üstün performans seviyesine çıkardığı bu süreci, bugün Türkiye Mükemmellik Ödülü ile taçlandırmanın haklı gururunu yaşıyoruz. İş dünyasının en prestijli ödüllerinden birini kazanarak sektörümüz tarafından da örnek gösterilen bir şirket olma vizyonumuza uygun bir adım daha atmış olduk” dedi. 

Genel Müdür İncehasan, günümüz dünyasında kuruluşları sadece ciro ve verimlilik göstergeleri gibi tek boyutlu parametrelere göre değil; kuruluşun bütün süreçlerinin, hedeflerinin, risklerinin ve rekabet ortamındaki konumunun da ele alınması gerekliliğini vurguladı. Bu anlamda, uluslararası düzeyde bütünsel yaklaşıma sahip bir yönetim sistemi olan EFQM Modelinin kurumlar için iyi bir rehber niteliğinde olduğunu belirterek, sözlerine şöyle devam etti:

“Bundan sonra edindiğimiz bu başarıyı sürdürülebilir hale getirme hedefi ile hız kesmeden yatırım yapmaya devam edeceğiz. Şirketimizin sahip olduğu köklü geçmiş ve tecrübesine yakışır şekilde projeler geliştiriyoruz. Bu yıl sonunda, İstanbul Finans Merkezi içerisindeki sembol yapılardan biri olarak gösterilen VakıfBank Genel Müdürlük Hizmet Binası projemizin teslimine hazırlanıyoruz. İnşaat faaliyetlerine hız verdiğimiz Ankara’daki Cubes Ankara ve İstanbul’daki Tablo Adalar projelerimiz, bulundukları bölgede gözle görülür ilerlemeler kaydettiler. 2023 yılı içerisinde tamamlamayı planladığımız projelerimizde yer alan konut, ofis ve home ofis tipindeki bağımsız bölümlerin satış süreçlerini de devam ettiriyoruz. Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023 yılında; hâkim ortağımız VakıfBank’tan aldığımız güç, çevik yönetim yaklaşımımız ve yetkin insan kaynağımız sayesinde hedeflerimizi tek tek gerçekleştireceğimize inanıyorum. Sektörüne örnek bir şirket olma vizyonumuz ile büyümeye, ülkemiz ekonomisine katkı sağlamaya devam edeceğiz.” 

Vakıf GYO’nun tüm projelerine buradan ulaşabilirsiniz.

İnşaat Malzemeleri İhracatı Rekor Kırdı

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) Başkanı Tayfun Küçükoğlu, inşaat malzemesi ihracat, yatırım ve üretiminde geldiği mevcut durumu paylaştı. 

İnşaat malzemeleri ihracatında ağustos itibarıyla yıllık bazda 34,78 milyar dolarla tarihin en yüksek seviyesine ulaşıldığını dile getiren Türkiye İMSAD Başkanı Tayfun Küçükoğlu, yıl sonu beklentilerinin 35 milyar doları yakalamak olduğunu ifade etti.

İnşaat malzemesi sanayisinin geçen yıl sonunda 63,3 milyar dolarlık iç pazar büyüklüğüne ulaştığını hatırlatan Küçükoğlu, “2021’de 30,8 milyar dolarla ihracat lideri sektörleri arasında bulunuyoruz. Yaklaşık 65 milyon ton ihracat gerçekleştirilirken toplam ihracat içinde inşaat malzemelerinin payı yüzde 13,7 olarak gerçekleşti. Sektörümüzün cari açığa pozitif katkısı ise yüzde 358 oldu.” diye konuştu.

Küçükoğlu, ağustos ayı itibarıyla en çok ihraç ettikleri ürünlerin miktar olarak mineral, taş ve toprak ürünleri ile demir çelik ürünleri olarak sıralandığını, değer olarak ise zirvede demir ve çelik ürünleri ile metal bazlı ürünlerin yer aldığını bildirdi.

“Birim Fiyatlarda Gerileme Başladı”

Tayfun Küçükoğlu, inşaat malzemeleri ihracatında kilogram başına düşen ihracat birim fiyatının ağustosta geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20,8 artışla 0,58 dolara yükseldiğini belirterek, salgın, savaş ve yükselen maliyetler nedeniyle artan fiyatların resesyon endişeleriyle temmuzdan itibaren gerileme eğiliminde olduğunu, düşüşlerin etkisinin yılın son aylarında yansımasının olacağını söyledi.

Türkiye inşaat malzemeleri sanayisinin yeni pazarlardaki talebi karşılayacak potansiyelle sahip olduğunu dile getiren Küçükoğlu, değişen küresel dengelerle birlikte pazarlarda da değişimler yaşandığını, yakaladıkları ivmeyle sürdürülebilir büyümelerini güçlendirmek ve fırsatları değerlendirmek istediklerini anlattı.

“Orta Doğu, Türk Cumhuriyetleri ve Afrika’da Potansiyel Bulunuyor”

Avrupa’daki rekabet gücünü koruyarak buradaki etkinliklerini artırmayı hedeflediklerini ifade eden Küçükoğlu, şunları kaydetti: “Burada Yeşil Mutabakat’a uyum ve AR-GE faaliyetleri önem kazanıyor. Sektörümüzün bu alanlarda gelişmesi için çaba gösteriyoruz. Öte yandan Ukrayna’nın yeniden yapılanması söz konusu olacak. Burada ciddi bir potansiyel bulunuyor. Ülkemiz konumu itibarıyla önemli avantajlara sahip. Biz de üretim gücümüzle bu avantajları ülkemize en büyük yararı getirecek şekilde değerlendirmeye çalışıyoruz. 2021 yılı verilerine göre değer olarak en çok ihracat yaptığımız ülkeler İsrail, ABD, Birleşik Krallık, Almanya ve Irak olarak sıralandı. Orta Doğu, Türk cumhuriyetleri ve Afrika pazarlarında potansiyel bulunuyor.”

“Ülkemizin Büyük Potansiyeline ve Güçlü Geleceğine İnanıyoruz”

Türkiye İMSAD Başkanı Küçükoğlu, bu yıl iç piyasada yaşanan talep düşüklüğü nedeniyle üretimde belirgin bir artış yaşanmadığını, savaş ve enerji maliyetleri nedeniyle dış talepte de yavaşlamanın belirginleşmeye başladığını söyledi.

Küçükoğlu, inşaat malzemeleri sanayisinde bazı önemli ham madde girdilerini ithal etmek durumunda kaldıklarını, madencilik faaliyetlerinin artmasıyla bu ham maddelerin bir kısmını ithal etmekten vazgeçebileceklerini anlattı.

Küresel salgının ve Rusya-Ukrayna savaşının getirdiği olağanüstü koşullarla beraber, emtia fiyatları ve temininde görülmemiş değişiklikler, zorluklar ve değişim yaşandığına değinen Küçükoğlu, hızlı ve radikal değişimler nedeniyle geleceği, hatta yarını, görmekte zorlandıklarını bildirdi.

Küçükoğlu, “Ancak diğer taraftan pandemi sürecinde ülkemizin artan önemi, büyük potansiyeli ve güçlü geleceğine çok inanıyoruz. Önümüzde tehditler, fırsatlar, belirsizlikler, baş döndürücü değişimler ve güçlü gelişim beklentilerimiz var.” diye konuştu.

Tayfun Küçükoğlu, İlk Evim İlk İş Yerim projesiyle 5 yıllık süreçte 500 bin sosyal konutun, 250 bin konut amaçlı arsanın ve 50 bin iş yerinin arzının planlandığına değinerek, şu açıklamalarda bulundu: “Bu proje, ülkemiz ekonomisinin de sektörümüzün de büyümesine katkı sağlayacaktır. Bildiğiniz üzere ülke ekonomisinin ve sanayisinin lokomotif sektörlerinin başında gelen inşaat; demir, alçı, elektrik malzemesi, trafo, kombi, perde, mobilya, cam, parke, plastik boru, çivi, boya gibi 250 civarında yan sektörü doğrudan ve dolaylı olarak ilgilendiriyor. Bu sektörlerin istihdamı ise 6 milyonu aşıyor. Projenin getireceği hareketliliğin enflasyon üzerinde de etkileri olacaktır. Orta vadede konut fiyatlarına denge getirecektir ancak kısa vadede fiyatlara etkisini görmek için biraz daha zamana ihtiyaç olacaktır.”

Türkiye genelindeki riskli yapıların dönüşümüne de işaret eden Küçükoğlu, “Bu bir bina dönüşümü olarak görülmemeli. 20-30 yıl sonra tekrar dönüştürülecek yapılar değil, 100 yıllık yapılar inşa edilmesi anlayışını benimsemeliyiz. Kentsel dönüşümü, yenileme ve güçlendirme seçenekleriyle birlikte değerlendirmek ve mevcut bir binanın tamamen yıkılıp yeniden yapılmaya mı, güçlendirmeye mi ihtiyacı bulunduğunu her bir bina için teşhis etmek gerek. Bu uzun bir süreç ancak bu anlayışla hareket edersek başarılı sonuçlar elde edebiliriz.” ifadelerini kullandı.

Şahin, Gaziantep Kentsel Dönüşüm Projelerini Anlattı

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, İlk Evim İlk İş Yerim projesi için yapılan kura çekiminde kentsel dönüşüm projelerinden bahsetti. 

Gaziantep’te özellikle eski mahallelerde konut stoğunun gri bir yapılaşma ortaya koyduğunu, bir ağaç dikecek bile yer bulunmadığını anlatan Şahin, yürütülen kentsel dönüşüm projeleriyle ilgili yaptığı sunumda, “Yıkarak Güzelleştirme, Kentsel Dönüşüm, Deprem Master Planı, Hava Kirliliği, Beylerbeyi Toplu Konut, Tamamlanan Konut Projeleri, Kentsel Tasarımı Yapılmış Kimlikli Şehir, Kuzeyşehir’de İnşaatı Devam Eden Konutlar, Güneyşehir’de İnşaatı Devam Eden Konutlar, Göllüce Kentsel Dönüşüm Projesi, Aydınlar Mahallesi Kentsel Dönüşüm Projesi, BÜSEM, Gaziantep Et Hali ve Et Borsası, Restorasyon ve Sokak Sağlıklaştırma, Gaziantep Sanat Merkezi, Sabunhan Restorasyon Çalışması, İnönü Cephe Yenileme, Hışvahan Restorasyon Çalışması” gibi restorasyon ve kentsel dönüşüm projeleri hakkında bilgi verdi.

Kuzeyşehir’de çalışmaların etap etap yürütüldüğünü dile getirerek, “Bir çocuk, bir anne, bir genç, merkezde ne bulmak istiyorsa orada da bulacak. Sporuyla, yeşiliyle, teknik gezinin ardından Kuzeyşehir’in ihtiyacı olan Millet Bahçesi’ni planlayacağız” dedi.

KİPTAŞ Mihmandar Projesinin Temeli Atıldı

Nevşehir, Hacıbektaş ilçesinde hayata geçirilecek olan KİPTAŞ Mihmandar projesinin temeli düzenlenen törenle atıldı.

KİPTAŞ tarafından inşa edilecek olan proje, 65 konut, 10 ticari birim, 1 kreş ve 1 sosyal tesis olmak üzere toplam 77 bağımsız birim ile 65 araçlık kapalı otoparktan oluşan proje; Hacı Bektaş Veli’nin öğretilerini, bölgenin köklü geçmişini, geleneğini ve mimari izlerini modern teknoloji ile buluşturan, bölgeyi çekim merkezi haline getirecek, kentleşme modeline katkı sunacak. 

Düzenlenen temel atma töreninde konuşan KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt, 65 konut, 10 ticari birim, bir kreş ve bir sosyal tesis alanı yapıyoruz. Gerekirse 7/ 24 yaşamın sürmesine imkân sağlayacak bir yönetim planını burada hayata geçireceğiz. Bunun da ileride Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde uygulanacak, rol model olacak bir iş olduğunu düşünüyoruz. KİPTAŞ olarak yeni dönemdeki anlayışımız, sosyal faydayı ön planda tutan, farkındalık yaratan, merkezinde insan olan çevre odaklı projeler yapmak. Bizim şehirleşmeye bakış açımız çok farklı. Bu farkı, burada gösterip bir kent hafızası oluşturmaya çalıştık. Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri çarpık şehirleşme. Kesinlikle ticari bir kaygımız yok. Buradaki normal satılabilir alanımızın yüzde 25’ini kullanmadık.‘’ dedi. 

Bakan Kurum: ‘’5 Yıl Ödemesiz Kredi Verilecek’’

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Düzce depreminin ardından şehir denetimlerini sürdürürken 5 yıl ödemesiz, 20 yıl sıfır faizle kredi verileceğini duyurdu. 

Düzce’de yaşanan depremin ardından bölgede yaşanan gelişmeleri sahada takip eden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, önemli açıklamalarda bulundu. 

Bölgede başka sorunlar yaşanmaması adına riskli binalara giriş yapılmaması gerektiğini vurgulayan Bakan Kurum kredi müjdesi ile ilgili, “5 yıl ödemesiz, 20 yıl sıfır faizle hak sahibi olurlarsa eğer ödemelerini o şekilde yapıyorlar. Konutzedelerimize Sayın Cumhurbaşkanımızın onayıyla yüzde 50’ye yakın sübvansiyon sağlanıyor. Size bir şey olmasın. O yüzden inşallah hızlı bir şekilde biz öbür ihtiyaçlarınızı gideririz. Hiçbir endişeniz olmasın. Ne isteğiniz ne talebiniz varsa Valimize, Kaymakamımıza, Belediye Başkanımıza, milletvekillerimize her an iletebilirsiniz.” dedi.

IGLO Architects Tasarımı HEG Gıda Fabrikasının İlk Etabı Tamamlandı

Balıkesir BALOSB içerisinde kullanıma açılan HEG Gıda Fabrikası, hijyen zincirinde zafiyete izin vermeyecek şekilde ve sürdürülebilirlik prensipleri doğrultusunda IGLO Architects tarafından tasarlandı.

Tasarım süreci Mimar Zafer Karoğlu ve Mimar Esen Akyar Karoğlu ortaklığındaki IGLO Architects tarafından yürütülen HEG Gıda Fabrikası’nın inşaatı tamamlandı. Fabrika kompleksi, organik unlu mamul üreticisi olan firmanın Balıkesir BALOSB içerisinde sahip olduğu 85.000 m2 araziye inşa edilen 130.000 m2 kapalı alanlı üretim ve yönetim yapılarından oluşuyor.

Parselin komşusu olan iki yol arasındaki 36 metre kot farkı, hemzemin girişlere sahip katlar tasarlanmasına fırsat verdi. Kotlara oturan setler halinde idari, üretim, lojistik birimler geniş manevra alanını şekillendirirken altında yer alan teknik yapılar, satış dükkanı ve nizamiye binasıyla tariflenen alan da giriş meydanını oluşturuyor.

Projede gıda güvenliği ön planda tutulduğu için otopark olarak tasarlanan meydanının doğal sınırlarından oluşan ilk aksesli alan misafirleri karşılarken, giriş resepsiyon alanında misafir, mavi yakalı ve ofis çalışanları kullanacağı farklı asansör ve merdivenlerle ayrıştırılmış. Resepsiyon alanı, danışma görevinin yanı sıra kafe konseptinde tasarlanarak günlük üretilen ürünlerin bekleyenlere ve toplantı salonlarına ikram edilebilmesini sağlayan farklı bir kimliğe kavuşturulmuş. Yapının aynı zamanda dağılım şaftı olan saat kulesi, üretim binasına köprüyle bağlanarak mavi yakalı personeli yönlendirmek için kullanılıyor.

Hijyen Zincirinde Zafiyete İzin Vermeyen Tasarım

Yapı, hijyen zincirinde zafiyete izin vermeyecek şekilde sterilizasyon ve hijyen kıyafetlerin giyildiği soyunma alanlarından geçilerek kullanılabiliyor. Üretim ofisleri, yemek ve sosyal alanların kullanılabildiği bu aşamadan sonra üretimle ilgili her birim tekrar sterilizasyon ve kıyafet değişimi yaparak ilgili katlardaki çalışma alanlarına geçebiliyor. Tavan, zemin ve duvar birleşimleri yıkanmaya uygun; toz, kir ve bakteri oluşumuna olanak vermeden, yüksek yangın standartlarında malzemeler seçilerek detaylandırılmış. Üretim katlarında tüm elektrik, mekanik ve proses hatlarının geçirildiği ara katlar oluşturularak; ana hollerde kablo, kanal gibi kir biriktirebilecek elemanlar kullanılmadan hijyen alanlar elde edilmiş. Holler içinden geçen havalandırma kanalları yıkanabilir özel tekstil malzemelerden üretilmiş. 

Son katta konumlanan fırın holü haricindeki tüm üretim alanları +4 °C, -15 °C, -25 °C ve -45 °C iklimlendirilen devasa bir buzdolabı gibi tasarlanmış. Katlardaki üretimler konveyör sistemleriyle 4.0 teknolojisine sahip depolama sistemine gönderilerek sevkiyata hazırlanıyor.

İdari bina, geniş Balıkesir Ovası’nı, kampüs girişi ve sevkiyat alanlarını görebilecek pozisyonda ve her ofis biriminin katlardaki bahçelerle direkt ilişkisi olacak şekilde dizayn edilmiş.

Sürdürülebilirlik Prensipleriyle Tasarlanan Fabrika

IGLO Architects için planlamada sürdürülebilirlik prensibi en önemli girdilerden biri olmuş. Tüm operasyon enerji kaybı ve atık üretimi olmayacak çözümlerle planlanmış. Proses sonucu oluşan organik atıklar kompost oluşumuyla geri kazandırılarak değerlendirilmiş. Sistemin soğutulması ve ısıtılması sonucu oluşan enerji ve ısı, neredeyse kayıpsız bir şekilde sistemde tekrar kullanılıyor.

Projede, hammadde olarak kullanılan tarımsal ürünlerin tarladaki verimliliğini artıracak mekanik ve teknolojik aletleri geliştirmek amacıyla, üniversitelerle birlikte ar-ge çalışmalarının yapılacağı teknik bir kat planlanmış. Geliştirilecek aletlerin anlaşmalı tarlalarda kullandırılmasıyla organik güvenirlilik, verimli tarım ve kaliteli ürün temini hedefleniyor. Proses esaslarının, akış sisteminin ve arazi kotlarının şekillendirdiği bina kütlesinin; saha hakimiyeti gözetilerek yerleştirilen kontrollü meydanları, sosyal alanları ve idari yapısı; renk, malzeme ve doku seçimleriyle cephelerinde de farklılaştırılmış. Gıda güvenliği gereği böcek ve haşarat önlemi amacıyla kontrollü bitkilendirmelerin yapılabildiği bölgelerde oluşturulan yeşil alanlar endüstriyel ortamın yumuşatılmasında da etkili olmuş.

Kampüsün, organik üretim yapan firmanın vizyonuna paralellik gösterecek anlayışta çalışması ve inşası önemsendiğinden yapı üretimi, DGNB Alman Yeşil Bina Sertifikası alınması için gereken şartlara uyularak gerçekleştirilmiş. Fabrikada, karbon salınımını en az seviyede tutmaya çalışan, geri dönüşüm, sürdürülebilirlik konularına hassas ve çevreci yaklaşımlarla, sadece ülke çapında değil dünya çapındaki emsalleri arasında örnek alınacak bir işletme modeli hayata geçirilmiş.

IGLO Architects, tasarım prensibi olarak mimari kurguda, neredeyse arazisinin iki katı kapalı alana ulaşan devasa bir yapı olmasına rağmen; büyük boşluklara sahip, insan ölçeğinde ezici olmayan, çevresine uyumlu bir kütle tasarlamaya önem vermiş. Gün ışığının verimli kullanılması ve nefes alınacak balkon, teras, bahçe alanlarının projede yer almasına özellikle dikkat edilmiş. Mekanik ve elektrik altyapı ve jeneratör gereksinimleri için ihtiyaç olan teknik alanlar, tır manevra alanının altında ve düz ayak müdahale şansı verebilecek şekilde yerleştirilmiş. Bu alanlar menfezlerden oluşan lineer cephesiyle satış dükkânı ve resepsiyon bölgelerinin ortasında konumlanarak alt meydanın karakterini oluşturmuş. Fabrika dışındaki yoldan sahaya girilmeden, servis veren çöp konteynerlerinin bulunduğu atık odalarına çöp bacaları ve tünellerle ulaşılarak sahada da böceklenme ve kir oluşumunun engellenmesi amaçlanmış.

Elektrik enerjisi elde edebilmek için üretim binalarının çatısı fotovoltaik paneller konacak şekilde tasarlanmış. Yapının içinde bulunduğu organize sanayi bölgesi yönetimi rüzgâr enerjisi yatırımı yaptığı için elde edilen temiz enerji bu kurumdan satın alınarak sistemin elektrik ihtiyacı karşılanmış. Proseste çevreyle uyumlu karbondioksit ve amonyak gazları kullanan sistemler tercih edilmiş. Çevre kirliliğine sebep olmamak için yağ ayırıcılar kullanılmış. Kızgın yağ kazanlarından elde edilen buhar fırın ünitelerinin ısısıyla birleştirilerek kullanım ve proses sularının ısıtılmasında doğalgaz kullanımından %80 tasarruf sağlanmış. İnşaatın tümünde yüksek yalıtım değerleri sağlayacak malzemeler kullanılırken her malzemenin doğal yöntemlerle üretilmiş çevreci boyalarla boyanmasına da özen gösterilmiş. 

TÜİK: İnşaat Sektöründe Güven Endeksi Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Kasım ayı hizmet, perakende, ticaret ve inşaat sektörlerine ilişkin güven endeksi verilerini yayımladı.

TÜİK tarafından yayımlanan güven endeksi verilerinde, mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksi kasım ayında, bir önceki aya göre; hizmet sektöründe yüzde 1 azalırken perakende ve ticaret sektöründe yüzde 2,1, inşaat sektöründe ise yüzde 1,2 oranında arttı. 

”Sosyal Konut Projesi, Sektöre Ciddi Katkıda Bulunacak”

Türkiye İMSAD) Başkanı Tayfun Küçükoğlu “Sosyal konut projesi inşaatı, yakından ilgilendiren; demir, alçı, elektrik malzemesi, trafo, kombi, perde, mobilya, cam, parke, plastik boru, çivi, boya gibi 250 civarında yan sektöre de büyük katkı sağlayacak.” dedi

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) Başkanı Tayfun Küçükoğlu, Türkiye inşaat malzemesi sanayinin ihracat, yatırım ve üretimde geldiği mevcut durumu ve beklentileri paylaştı.

İnşaat malzemeleri ihracatında ağustos itibarıyla yıllık bazda 34,78 milyar dolarla tarihin en yüksek seviyesine ulaşıldığını dile getiren Küçükoğlu, yıl sonu beklentilerinin 35 milyar doları yakalamak olduğunu ifade etti.

İnşaat malzemesi sanayisinin geçen yıl sonunda 63,3 milyar dolarlık iç pazar büyüklüğüne ulaştığını hatırlatan Küçükoğlu, “2021’de 30,8 milyar dolarla ihracat lideri sektörleri arasında bulunuyoruz. Yaklaşık 65 milyon ton ihracat gerçekleştirilirken toplam ihracat içinde inşaat malzemelerinin payı yüzde 13,7 olarak gerçekleşti. Sektörümüzün cari açığa pozitif katkısı ise yüzde 358 oldu.” diye konuştu.

Küçükoğlu, ağustos ayı itibarıyla en çok ihraç ettikleri ürünlerin miktar olarak mineral, taş ve toprak ürünleri ile demir çelik ürünleri olarak sıralandığını, değer olarak ise zirvede demir ve çelik ürünleri ile metal bazlı ürünlerin yer aldığını bildirdi.

“Birim Fiyatlarda Gerileme Başladı”

Tayfun Küçükoğlu, inşaat malzemeleri ihracatında kilogram başına düşen ihracat birim fiyatının ağustosta geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20,8 artışla 0,58 dolara yükseldiğini belirterek, salgın, savaş ve yükselen maliyetler nedeniyle artan fiyatların resesyon endişeleriyle temmuzdan itibaren gerileme eğiliminde olduğunu, düşüşlerin etkisinin yılın son aylarında yansımasının olacağını söyledi.

Türkiye inşaat malzemeleri sanayisinin yeni pazarlardaki talebi karşılayacak potansiyelle sahip olduğunu dile getiren Küçükoğlu, değişen küresel dengelerle birlikte pazarlarda da değişimler yaşandığını, yakaladıkları ivmeyle sürdürülebilir büyümelerini güçlendirmek ve fırsatları değerlendirmek istediklerini anlattı.

“Orta Doğu, Türk Cumhuriyetleri ve Afrika’da Potansiyel Bulunuyor”

Avrupa’daki rekabet gücünü koruyarak buradaki etkinliklerini artırmayı hedeflediklerini ifade eden Küçükoğlu, şunları kaydetti: “Burada Yeşil Mutabakat’a uyum ve AR-GE faaliyetleri önem kazanıyor. Sektörümüzün bu alanlarda gelişmesi için çaba gösteriyoruz. Öte yandan Ukrayna’nın yeniden yapılanması söz konusu olacak. Burada ciddi bir potansiyel bulunuyor. Ülkemiz konumu itibarıyla önemli avantajlara sahip. Biz de üretim gücümüzle bu avantajları ülkemize en büyük yararı getirecek şekilde değerlendirmeye çalışıyoruz. 2021 yılı verilerine göre değer olarak en çok ihracat yaptığımız ülkeler İsrail, ABD, Birleşik Krallık, Almanya ve Irak olarak sıralandı. Orta Doğu, Türk cumhuriyetleri ve Afrika pazarlarında potansiyel bulunuyor.”

“Ülkemizin Büyük Potansiyeline ve Güçlü Geleceğine İnanıyoruz”

Türkiye İMSAD Başkanı Küçükoğlu, bu yıl iç piyasada yaşanan talep düşüklüğü nedeniyle üretimde belirgin bir artış yaşanmadığını, savaş ve enerji maliyetleri nedeniyle dış talepte de yavaşlamanın belirginleşmeye başladığını söyledi.

Küçükoğlu, inşaat malzemeleri sanayisinde bazı önemli ham madde girdilerini ithal etmek durumunda kaldıklarını, madencilik faaliyetlerinin artmasıyla bu ham maddelerin bir kısmını ithal etmekten vazgeçebileceklerini anlattı.

Küresel salgının ve Rusya-Ukrayna savaşının getirdiği olağanüstü koşullarla beraber, emtia fiyatları ve temininde görülmemiş değişiklikler, zorluklar ve değişim yaşandığına değinen Küçükoğlu, hızlı ve radikal değişimler nedeniyle geleceği, hatta yarını, görmekte zorlandıklarını bildirdi.

Küçükoğlu, “Ancak diğer taraftan pandemi sürecinde ülkemizin artan önemi, büyük potansiyeli ve güçlü geleceğine çok inanıyoruz. Önümüzde tehditler, fırsatlar, belirsizlikler, baş döndürücü değişimler ve güçlü gelişim beklentilerimiz var.” diye konuştu.

“İlk Evim İlk İş Yerim Projesi Sektöre Ciddi Katkı Sunacak”

Tayfun Küçükoğlu, İlk Evim İlk İş Yerim projesiyle 5 yıllık süreçte 500 bin sosyal konutun, 250 bin konut amaçlı arsanın ve 50 bin iş yerinin arzının planlandığına değinerek, şu açıklamalarda bulundu: “Bu proje, ülkemiz ekonomisinin de sektörümüzün de büyümesine katkı sağlayacaktır. Bildiğiniz üzere ülke ekonomisinin ve sanayisinin lokomotif sektörlerinin başında gelen inşaat; demir, alçı, elektrik malzemesi, trafo, kombi, perde, mobilya, cam, parke, plastik boru, çivi, boya gibi 250 civarında yan sektörü doğrudan ve dolaylı olarak ilgilendiriyor. Bu sektörlerin istihdamı ise 6 milyonu aşıyor. Projenin getireceği hareketliliğin enflasyon üzerinde de etkileri olacaktır. Orta vadede konut fiyatlarına denge getirecektir ancak kısa vadede fiyatlara etkisini görmek için biraz daha zamana ihtiyaç olacaktır.”

Türkiye genelindeki riskli yapıların dönüşümüne de işaret eden Küçükoğlu, “Bu bir bina dönüşümü olarak görülmemeli. 20-30 yıl sonra tekrar dönüştürülecek yapılar değil, 100 yıllık yapılar inşa edilmesi anlayışını benimsemeliyiz. Kentsel dönüşümü, yenileme ve güçlendirme seçenekleriyle birlikte değerlendirmek ve mevcut bir binanın tamamen yıkılıp yeniden yapılmaya mı, güçlendirmeye mi ihtiyacı bulunduğunu her bir bina için teşhis etmek gerek. Bu uzun bir süreç ancak bu anlayışla hareket edersek başarılı sonuçlar elde edebiliriz.” ifadelerini kullandı.

Seramiksan, Sürdürülebilirlik Misyonunu UNICERA’ya Taşıdı

Seramik sektörüne dair ülkemizde düzenlenen etkinlikler, hem globaldeki hem de yerel pazardaki önemli oyuncuları bir araya getiriyor. Son olarak dünyanın en büyük ikinci ihtisas fuarı olan UNICERA, yerel ve uluslararası birçok markayı 7-11 Kasım’da  İstanbul Fuar Merkezi’nde ağırladı. Karo, vitrifiye ve yapı kimyasalları ile zengin bir ürün yelpazesi sunan Seramiksan, 2023 için hazırladığı yeniliklerini ilk kez UNICERA’da sergiledi. 

Seramik pazarı küresel çapta büyümesini sürdürürken, sektöre dair ülkemizde gerçekleştirilen etkinlikler hem yerli hem de yurt dışındaki markaları buluşturuyor. Son olarak alanında dünyanın en büyük ihtisas fuarı olan UNICERA, seramik sektörünün öncü markalarını 7-11 Kasım tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde ağırladı. Her yıl 130 ülkeden yaklaşık 130 bin ziyaretçiyi ağırlayan seramik, banyo ve mutfak fuarında, zemin-duvar kaplamaları, seramik işleme teknolojileri, mutfak ve dekorasyon, ambalajlama, depolama gibi alanlardaki pek çok ürün ilk defa görücüye çıktı. Sektörün yereldeki en önemli oyuncularından biri olan Seramiksan da 2023 için hazırladığı en yeni ürünlerini ilk kez UNICERA’da tanıttı. Standını ve fuar etkinliklerini sürdürülebilirlik ve geri dönüşüm temasıyla tasarlayan Seramiksan fuarda, banyolarda tasarım algısını güçlendiren vitrifiye ürünlerinin yanı sıra, dekorasyonun vazgeçilmezi parlak mermer ve taş  görünümlü, büyük ebatlı porselen karolarını da sergiledi.

Tüm yaşam alanları için hazırladıkları en yeni karo, vitrifiye, yapı kimyasalları ve banyo mobilyası koleksiyonlarını  ilk defa Unicera’da sergilediklerini aktaran Seramiksan Direktörü Süreyya Çağlar, etkinliğe dair şu açıklamada bulundu: “Seramik sektörünün Avrupa’da en büyük ikinci, dünyada ise önde gelen fuarlarından biri olarak kabul edilen UNICERA’nın yerli ürünlerin uluslararası pazarda bilinirliğinin artırılmasında çok önemli bir organizasyon olduğunu düşünüyoruz. Geçtiğimiz günlerde son bulan UNICERA Fuarı’nda biz de ‘İyi Yaşam İçin İyi Dönüşüm Hareketi’ çerçevesinde oluşturduğumuz konseptle birlikte 2023 için tasarladığımız en yeni ürünlerimizi tüketicilerin ve profesyonellerin beğenisine sunduk. Bunun yanı sıra hem yurt dışı hem de yurt içinden sektörün önemli oyuncularıyla yeni iş birlikleri için bağ kurma fırsatı yakaladık. Sürdürülebilirlik, çevre ve geri dönüşümü destekleyen misyonumuzla oluşturduğumuz standımızda fuar boyunca ziyaretçilerden yoğun ilgi gördük ve fuarda sektörün öncülerinden biri olarak konumlanmaktan gurur duyuyoruz”

Fuarda “İyi Yaşam İçin İyi Dönüşüm Atölyesi” Düzenlediler

Fuarda yeni ürünlerini tanıtmanın ötesine geçerek, tüketicilerin ve diğer markaların sürdürülebilirliğe dair farkındalığı artırmak için stantlarında çeşitli aktiviteler de düzenlediklerini belirten Seramiksan Direktörü Süreyya Çağlar, “1994’ten bu yana tüm ürünlerimizi sürdürülebilirlik ve çevre odağında sıfır atık ürün ve sıfır atık su politikasıyla üretiyoruz. Bu misyonumuzu desteklemek için de UNICERA’daki standımızda 8-9 Kasım’da ‘İyi Yaşam İçin İyi Dönüşüm Atölyesi’ düzenledik. Seramiksan’ın geri kazanım tesisindeki kırık seramik parçalarını, 15. yüzyıla dayanan bir Japon tamir sanatı olan Kintsugi ile farklı objelere dönüştürdük. Bu etkinlik ile kırık seramiklerin ömrünü uzatarak, sürdürebilirliğin ve geri dönüşümün önemine dikkat çektik” dedi.

İyi Dönüşüme Vurgu Yapan İleri Dönüşüm Etkinlikleri: Kırık Seramik Parçalarını Bardak Altlığına ve Fotoğraf Çerçevesine Dönüştürdüler

Atölyelerine katılan konuklarına ünlü mimarların eşlik ettiğinin altını çizen Süreyya Çağlar, “Herkesin ücretsiz olarak katılabildiği atölyemizde, misafirlerimize ünlü iç mimarlardan Sultan Budak, Esra Kazmirci ve Merve Akan Büyükergen rehberlik etti. Atölyede kırık seramik parçalarını bir araya getirerek bardak altlığına ve fotoğraf çerçevesine dönüştürdük. Kırık parçalardan oluşturduğumuz çerçeve ile de fotoğraf aktivitesi düzenledik ve misafirlere çektikleri fotoğrafları baskılayarak hediye ettik. Bu sayede hem ürünlerimizle hem de etkinliklerimizle fuarı katılımcılar için keyifli bir deneyime dönüştürdük” ifadelerini kullandı. 

En Çok Büyük Ebatlı Karolar Dikkat Çekti

2023 için hazırladığı serilerini ilk kez fuarda sergileyen Seramiksan’dan edinilen bilgilere göre, ürün gruplarında da global tasarım trendine dönüşen parlak mermer ve taş dokusunu yüzeylere taşıyan büyük ebatlı karolar dikkat çekti. Farklı coğrafyaların tarihi zenginliklerinden ve doğasından ilham alınan karolarda, parlak mermer görünümlü Amos, piramitlerin gizemli ve mistik ruhunu taşıyan Giza, Breccia Capraia mermerini en gösterişli yansıtan Rosella bulunuyor. Harmony, Trio ve City serileri ise mat yüzeyleriyle doğal taş dokusunun değişik renk kartelalarını yansıtıyor. Her bir seri renk, doku ve desenleriyle kullanıcıların farklı yaşam tarzlarına hitap ederken, vitrifiye ürünleriyle de birleşerek tasarım bütünlüğü yaratıyor. 

Seramiksan’ın vitrifiye grubunda ilk kez sergilediği ürünlerin başında ise klasik stildeki yeni Victorian etajerli lavabo ve klozeti dikkat çekerken, Aura koleksiyonuna iki yeni formda eklenen çanak lavabo yer alıyor. Hem batarya delikli hem de batarya deliksiz olarak üretilen lavabolar, geniş haznesiyle kullanıcıya rahat ve işlevsel bir alan açıyor. 2,5/  4,5 litre ile fonksiyon yaparak %30 su tasarrufu sağlayan Rim-out asma klozetler ise banyolardaki hijyen ve konforu artırıyor. Bir pisuvardan çok daha fazlasını sunan Hill Akıllı Pisuvar serisine yeni eklenen,  Rim-out asma klozetler  ve bide ise birbirini tamamlayarak bütünsel bir banyo konsepti sunuyor. 

Foma Armatür, Yapiradar.com’un Çözüm Ortağı Oldu

İnşaat sektörünün teknolojik girişimi Yapiradar.com, ‘Mutlu İş Ortakları Söyleşileri’ kapsamında Foma Armatür Satış Müdürü Abdülkadir Bayram ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdi.

İnşaat sektörünün müteahhit ve tedarikçi arasındaki ticareti kolaylaştırmayı, zaman, maliyet kaybının önlenmesine yardımcı olmayı ve iş verimliliğini maksimum düzeyde tutmayı ilke edinen yapiradar.com, yepyeni YouTube içerikleriyle hizmet vermeye devam ediyor.

Doğrulanmış satın alma talepleri ve inşaat projeleri takip platformu Yapiradar.com’un mutlu iş ortakları arasında yer alan Foma Armatür Satış Müdürü Abdülkadir Bayram ile gerçekleştirdiği röportajı aşağıdaki bağlantıya tıklayarak izleyebilirsiniz.

Yapiradar.com’un diğer videolarından haberdar olabilmek için Yapiradar.com Youtube kanalına ‘’buraya’’ tıklayarak abone olabilirsiniz.

Türkeli Yeni Hükümet Konağı İnşaatı Başlıyor

Sinop’ta 31 Ekim tarihinde ihalesi yapılan Türkeli yeni Hükümet Konağı projesinde, önümüzdeki hafta yer teslimi yapılarak inşaat çalışmalarına başlanacak. 

Proje alanını ziyaret eden İçişleri Bakanlığı Destek Hizmetleri Daire Başkanı Serdar Kartal, Bozkurt Kaymakamı Murat Atıcı ve İlçe Kaymakamı Mesut Ozan Yılmaz, proje alanında incelemelerde bulundu. 

Eski Halk Eğitim ve Özel İdare Kurumlarının bulunduğu alana inşa edilecek projeye ilişkin konuşan Kaymakam Mesut Ozan Yılmaz, ‘’Yeni Hükümet Konağı binasının ihalesi yapılarak sözleşmeleri imzalandı. Yer tesliminin yapılmasından sonra da en kısa sürede temek atılarak, yaklaşık 1,5 yıl gibi bir sürede yapımı tamamlanacak. İlçemize hayırlı olsun.’’ dedi. 

Türkiye’deki tüm hükümet konağı inşaat projelerine buradan ulaşabilirsiniz.

Van’a Tekstil Fabrikası İnşa Edilecek

Van’ın Saray ilçesi için projelendirilen tekstil fabrikasının inşaat çalışmaları, 5 bin metrekare alan üzerinde yapılacak. 

Projenin tamamlanmasının ardından 400 kişiye istihdam sağlayacağını belirten Saray Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Yunus Ataman, tüm planlamaların yapıldığını ve ocak ayında projenin ihale edileceğini söyledi. Tekstil fabrikasının Haziran 2023 itibarıyla faaliyete başlayacağını ifade eden Ataman, “Bölgemizde istihdam ağırlıklı çalışmalarımız devam edecek. Projenin ilçemize hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi. 

Van’daki tüm fabrika inşaatlarına ve proje detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

‘’Türkiye’nin En Büyük İhya Projesi’’

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Türkiye’nin en büyük ihya projesi olarak nitelendirdiği Dar-ül Mülk hakkında bilgi verdi. 

Selçuklu Kongre Merkezi’nde düzenlenen programda Dar-ül Mülk projesi hakkında bilgi paylaşan Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Konya iline açık hava müzesi benzetmesi yaptı. 

Dar-ül Mülk kapsamına giren projelerden bahseden Altay, projeleri şöyle açıkladı:

“Dar-ül Mülk projesi kapsamında projeler şu şekilde: Tarihi şehir merkezinde; Türbe Önü Kentsel Yenileme Projesi, Alaaddin Caddesi Cephe İyileştirme Projesi, Dar-ül Mülk Sergi Alanı, Tarihi Taş Bina Restorasyon Projesi, Depo No/4 (Tarihi Tekel Binası) Restorasyon Projesi, Şehir Konservatuvarı (Torans Binası) Restorasyon Projesi, Alaaddin Tepesi 2. Kılıçarslan Köşkü ve Kazı Alanı Projesi, Meydan Evleri Restorasyon Projesi, Mevlana ve Şems Evi İmar Projesi, Mevlana Caddesi Yenileme Projesi, Sarraflar Yer Altı Çarşısı Yenileme Projesi, Şehir Kütüphanesi İmar Projesi, Eski Sanayi Mektebi Restorasyon Projesi, Piri Mehmet Paşa Camii Civarı Kentsel Dönüşüm Projesi, Peynir Pazarı Kentsel Dönüşüm Projesi, Gevraki Han Yenileme Projesi, Larende Caddesi ve Tarihi Surlar Kentsel Yenileme Çalışması, Sırçalı Medrese Civarı-Sahipata Kentsel Dönüşüm Projesi, Şükran Mahallesi Kentsel Dönüşüm Projesi, Türbe Arkası Kentsel Yenileme Projesi.”

Başkan Altay, 20 farklı çalışmadan oluşan proje hayata geçirildiğinde 7 milyar 321 milyon 800 bin TL harcanmış olacağını ifade ederek 2027 sonuna kadar hayata geçirecekleri projelerle Konya’yı yeniden ihya edeceklerini sözlerine ekledi.

Konya İlindeki tüm inşaat projelerine buradan göz atabilirsiniz.

Ankara-Sivas Hızlı Tren Hattında İnşaat Çalışmaları Devam Ediyor

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Ankara-Sivas Hızlı Tren Hattı projesinin inşaat çalışmalarında yüzde 99,67 fiziki ilerleme kaydedildiğini belirtti. 

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Bakanlığın 2023 yılı bütçesi hakkında sunum gerçekleştiren Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Türkiye’nin altyapı sistemlerini büyük ölçüde tamamladıklarını belirtti. 

Yaptığı sunumda Ankara-Sivas Hızlı Tren Hattı projesine de değinen Karaismailoğlu, “Ankara-Sivas hızlı tren hattının altyapı yapım çalışmalarında yüzde 99,67 fiziki ilerleme sağladık. Kısmi olarak test ve sertifikasyon çalışmaları tamamlandı. Proje 2023 yılı Nisan ayında tamamlandığında seyahat süresi 12 saatten 2 saate düşecek. Ankara-İzmir Hızlı Tren hattı, altyapı çalışmalarında yüzde 54 fiziksel ilerleme kaydettik. Ankara-İzmir arasında demir yolu seyahat süresini 3 saat 30 dakikaya düşüreceğiz. Bittiğinde 508 kilometrelik mesafede yılda yaklaşık 13,5 milyon yolcu ve 90 milyon ton yük taşımayı hedefliyoruz. Bursa-Yenişehir-Osmaneli hızlı tren hattı altyapı çalışmalarında yüzde 86 ilerleme sağladık. Ankara-İstanbul hızlı tren hattına bağlantılı olarak 106 kilometre uzunluğundaki Bursa-Yenişehir-Osmaneli hızlı tren hattını üstyapı inşasına başladık. Konya-Karaman hızlı tren hattını hizmete sunduk. Karaman-Ulukışla arasında ise altyapı çalışmalarını tamamladık ve üstyapı yapım çalışmalarında yüzde 55 fiziki ilerleme sağladık. Mersin’den Gaziantep’e uzanan hızlı tren hattımızda da çalışmalarımız hummalı bir şekilde devam ediyor. 2024 yılı sonunda tamamlanması planlanan proje ile Mersin-Adana ile Gaziantep arasında seyahat süresi 2 saat 15 dakikaya düşecek. Ankara-Yerköy-Kayseri hızlı tren hattımızın da ihalesini yaptık. Sözleşmesini imzaladık. Gebze-YSS Köprüsü-İstanbul Havalimanı-Halkalı Hızlı Tren Projemizin de üzerinde önemle duruyoruz.” açıklamalarını yaptı. 

“5.9 Şiddetindeki Deprem Sürpriz Oldu”

Prof. Dr. Zeki Hasgür, merkez üssü Düzce olan Mw=5,9 büyüklüğündeki depremin sürpriz olduğunu dile getirdi. O bölgede büyük bir doğal alüvyal zemin alanı olduğunu, 23 yıl önce de 12 Kasım 1999 da 7 büyüklüğündeki Düzce depremine rağmen oluşan bu depremin incelenmesi gerektiğini söyledi.

Altınbaş Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Deprem Mühendisliği Uzmanı Prof. Dr. Zeki Hasgür, “Bu süre içinde zemin iyileştirilmesi yapılmış yapıların 2007 Deprem yönetmeliğine uygun yapılması gerekiyordu. AFAD’ın Deprem Dairesi tarafında işletilen kuvvetli hareket ivme şebekesinin Düzce’de kaydedilen en büyük deprem ivme değeri 407 gal olup 17 Ağustos 99 depreminde Adapazarı’nda kaydedilen ivme değerine eşit olduğuna ve ondan daha sığ (6.8km) derinlikte meydana geldiğine bakılırsa, bu boyuttaki bir depremde orta hasar da olabilir. Ancak adliye, hastane ve okul gibi kamu yapılarının önem katsayısı arttırılarak hesap yapılması ve yüksek dayanımlı beton ile yüksek mukavemetli çelik ile inşa edilmiş binalar olması onların çok hafif hasar dışında hasar görmelerinin beklenmemesi gerekirdi.” değerlendirmesini yaptı.  

Deprem sonrası çok sayıda (103) artçı sarsıntı olduğunu belirten Prof. Dr. Zeki Hasgür, bunun beklenen büyük Marmara depremine bir etkisi olacağını düşünmediğini dile getirdi. Bölgede 23 yıl içinde şimdikine göre 30 kat fazla enerji boşalması olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Zeki Hasgür, şu anda tam görememekle birlikte daha önce kırılmayan bir kolun kırılmış olabileceğini ifade etti. “Hasarın yoğunlaştığı bölge de merkez üssünü belli eder. Bu durumda Gölyaka olduğu görünüyor. Ama arazi araştırması ile köylerde hasarın yayılması daha net anlaşılır” diye konuştu.

“Hasarlı Binalara Girmeyin” 

Prof. Dr. Zeki Hasgür, şu anda insanların doğal olarak dışarı çıktıklarını kaydetti. Artçı sarsıntıların M=5 büyüklüğe kadar devam etmesi nedeniyle hasarlı binalara girmemelerini önerdi. Yapıda taşıyıcı sistemlerinin ne kadar hasar aldığını bilemeyecekleri için bugün beklemeleri daha doğru olacağını dile getirdi.

“Riskli Binalar Orta Büyüklükteki Depremde Belli Olur”

Kayıpların en aza indirilmesi için depreme hazırlıklı olunması gerektiğini de vurgulayan Hasgür şu uyarıları yaptı:

“Yapıların güçlendirmesi, 1999 öncesi inşa edilmiş, düşük dayanımlı malzeme kullanılmış yapılar bu orta şiddetli depremle belli oldu. Bu büyüklükteki ivmeler etkisinde taşıyıcı sistemdeki çatlaklar, korozyon dolayısıyla boşluklar kendini gösterir.  Deprem riski olan bölgelerde bir an önce yapı denetimlerinin gerek Mühendisler Odası gerekse belediyeler tarafından yapılması lazım. Çok zayıf binaların yıkılıp yenisinin yapılmasının, toptan göçmenin önlenmesi açısından gerekiyor. Siz, bile bile deprem anında kaçamayacağınız bir yapıyı güçlendirmeye çalışır mısınız? Risk altında bu tipten birçok yapı bulunuyor. Bunları ortadan kaldırmak gerekiyor.”

Riskli Yapılar Acilen Dönüştürülmeli

23 Kasım 2022 tarihinde 04.08’de merkez üssü Sarıdere-Gölyaka-Düzce olan 5,9 büyüklüğündeki depremle ilgili açıklamada bulunan Türkiye Hazır Beton Birliği Başkanı Yavuz Işık, “Ülkemizde deprem can ve mal kaybı bakımından ilk sırada yer alan bir afet türüdür. Afetler nedeniyle yaşanan can kayıplarının yaklaşık yüzde 60’ı depremler nedeniyle meydana gelmektedir. Depremlerin yerini, zamanını ve şiddetini kesin olarak bilemediğimiz için yeni acılar yaşanmadan riskli yapıların acilen yenilenerek dönüştürülmesi gerekmektedir.” dedi.

Türkiye’de standartlara uygun beton üretilmesi ve inşaatlarda doğru beton uygulamalarının sağlanması için 34 yılı aşkın süredir uğraş veren Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), 23 Kasım 2022 tarihinde 04.08’de merkez üssü Sarıdere-Gölyaka-Düzce olan 5,9 büyüklüğündeki deprem sonrası uyarılarda bulundu. Geçmişte yaşadığımız depremlerde olduğu gibi, gelecekte olacak depremlere karşı tedbir alınmazsa büyük can ve mal kaybına uğrayacağımıza dikkat çeken Türkiye Hazır Beton Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, şu açıklamalarda bulundu: 

“Ülkemizde deprem can ve mal kaybı bakımından ilk sırada yer alan bir afet türüdür. Afetler nedeniyle yaşanan can kayıplarının yaklaşık yüzde 60’ı depremler nedeniyle meydana gelmektedir. T.C. İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) verilerine göre 1900 yılından günümüze en az 5,0 büyüklüğünde 1.796 deprem kaydedilmiştir. 23 Kasım 2022 tarihinde 04.08’de merkez üssü Sarıdere-Gölyaka-Düzce olan 5,9 büyüklüğündeki deprem, kentsel dönüşümün önemini bir kez daha ortaya koymaktadır. Depremlerin yerini, zamanını ve şiddetini kesin olarak bilemediğimiz için yeni acılar yaşanmadan riskli yapıların acilen yenilenerek dönüştürülmesi gerekmektedir. Hükûmetimiz 2012 yılında başlattığı kentsel dönüşüm çalışmalarıyla, 2,8 milyon konutun dönüşümünü tamamladı.Sağlıksız olduğu tespit edilen 1,1 milyon konutun da dönüşümünün 4 yıl içerisinde bitirilmesi planlanıyor. 2035 yılına kadar ise deprem riski olan tüm bölgelerde kentsel dönüşüme girmemiş, yenilenmemiş yapı stokunun kalmaması hedefleniyor.”

Her yıl en az 300 bin konutun dönüştürülebilmesi için süreçte yer alacak bütün paydaşlar aktif rol almalı

Depremlerin ekonomik etkilerine de dikkat çeken Yavuz Işık, “Özellikle İstanbul gibi ticaretin, sanayinin ve önemli üst ve altyapıların olduğu büyükşehirlerde olabilecek büyük bir depremin ülke ekonomisine etkileri de değerlendirilmelidir. Bu nedenle, kentsel dönüşümün hızını azaltan sorunların çözülmesi önem arz etmektedir. Bu sorunların çözülmesi ile vatandaşların güvenli ve konforlu yaşam alanlarına kavuşması sağlanabilecektir. Bu nedenle T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından her yıl en az 300 bin konutun dönüştürülebilmesi için süreçte yer alacak bütün paydaşlar aktif rol almalıdır.” diye konuştu.

KGS belgeli kaliteli hazır beton olası bir depremde birçok hayat kurtaracaktır

Kaliteli beton kullanımı ve denetim ile depremi az hasarla atlatmanın mümkün olduğunu vurgulayan Yavuz Işık: “Hazır beton alanında kaliteyi garanti altına almayı hedefleyen Birliğimiz, Kalite Güvence Sistemi (KGS) ile hazır beton tesislerinin üretim şartlarını, teknik ve laboratuvar altyapısını, personel yeterliliğini denetleyerek kaliteli ve yüksek dayanım sınıflarında beton üretimi gerçekleşmesini sağlamaktadır. Yeni yapıların inşasında ve kentsel dönüşüm çalışmalarında kullanılacak KGS kalite belgeli hazır beton, olası bir depremde birçok hayat kurtaracaktır.” dedi.

Yapılarımız artık daha güvenli

Yapıların güvenliğini değerlendiren Yavuz Işık, “2000’li yılların başından itibaren inşaatlarda hazır beton kullanımının zorunlu olması, nervürlü demir kullanılması, Yapı Denetim Sistemi’nin önce pilot ölçekte sonra Türkiye genelinde uygulanmaya başlaması ve daha etkili deprem yönetmeliklerinin hazırlanması ile betonarme yapılar çok daha güvenli hâle gelmiştir. Son yıllarda meydana gelen depremlerde genel olarak 2000 yılı öncesi binaların ağır hasar gördüğüne, ancak gerekli önlemler alındıktan sonra yapılan daha genç binaların çok daha güvenli olduğuna şahit oluyoruz. Kurallara ve standartlara uygun bir şekilde yapılmış ve denetlenmiş yapılar depreme karşı en büyük korumamızdır.” dedi.

Bütün beton üreticilerini standartlara uygun üretim yapmak üzere KGS Sistemi’ne davet ediyoruz

Türkiye’de üretilen betonların yüzde 65’inin Türkiye Hazır Beton Birliği üyeleri tarafından KGS belgeli olarak üretildiğinin altını çizen Yavuz Işık: “Depreme karşı dayanıklı yapılaşma için bu oranın çok daha yüksek olması gerekmektedir. KGS Sistemi’ne katılan beton tesisleri, yoğun kontroller sonucunda daha stabil ve sürdürülebilir bir üretim yapmaktadır. Böylece, hem kaliteli hem de ekonomik bir üretim elde edilmektedir. Standartlara uygun üretimin sağlanmasıyla beton üreticisi ile tüketici arasında güven oluşmaktadır. Sektördeki bütün üreticilere tarafsız ve doğru bir denetim uyguladığı için KGS Belgeli beton üreticileri özellikle tercih edilmektedir. Günümüzde bazı prestijli projelerin teknik şartnamelerinde beton üreticisi firmaların KGS belgeli THBB üyesi olmalarının ön şart olarak talep edilmesi, bizler için sevindiricidir. Bu doğrultuda, bütün beton üreticilerini standartlara uygun üretim yapmak üzere KGS Sistemi’ne davet ediyoruz.” dedi.

İnşaatlarda daha yüksek dayanımlı ve doğru çevresel etki sınıfında betonlar kullanılmalı

2018 Türkiye Bina Deprem Yönetmeliğinin binalarda en az C25 dayanım sınıfı betonun kullanılmasını öngördüğünü söyleyen Yavuz Işık, “Betonarme yapıların uzun yıllar boyunca depreme karşı dayanıklı olabilmesi için dış çevre etkilerine de dayanıklı olacak şekilde boşluksuz ve geçirimsiz olması gerekmektedir. Bu dayanıklılığın yani dürabilitenin sağlanması için, beton dayanım sınıflarının daha da yükseltilmesi çok önemlidir. Dayanım sınıfı kadar önemli olan bir konu da, betonun servis ömrü boyunca performansını belirleyecek olan ‘Çevresel Etki Sınıfı’dır. Doğru çevresel etki sınıfı seçilip buna göre beton kullanılmazsa, yapıda uzun vadede bozulmalar meydana gelecek, öngörülen servis ömrü ve depreme dayanıklılık azalacaktır. Projeye uygun çevresel etki sınıfının doğru bir şekilde belirlenmesi noktasında projeyi yapan mühendise ve denetlenmesi konusunda özellikle Yapı Denetim Sistemi’ne büyük rol düşmektedir. Doğru belirlenmiş çevresel etki sınıfında, yüksek dayanımlı ve kalite belgeli betonlarla inşa edilen standartlara uygun olarak tasarlanmış ve denetlenmiş binaların depremde alacağı hasarın daha az olacağını öngörebiliyoruz.” dedi.

Güvenliğin “Kale”sine Bir Ödül Daha

Kullanıcılarına pek çok farklı kategoride kapsamlı güvenlik çözümleri sunan ve aynı zamanda en iyi müşteri deneyimini yaşatmayı amaçlayan Kale Alarm; Marketing Türkiye ve Akademetre iş birliğiyle düzenlenen A.L.F.A. Awards’ta Güvenlik Sistemleri kategorisinde ‘Müşteri Deneyimini En İyi Yöneten Marka’ seçilerek Customer Brand ödülünün sahibi oldu. 

Kurulduğu günden bu yana müşteri deneyimini en iyi şekilde yönetmeye büyük özen gösteren Kale Alarm, bu alanda yaptığı çalışmalar ile Marketing Türkiye ve Akademetre iş birliğiyle düzenlenen ALFA Awards’ta Güvenlik Sistemleri kategorisinde ‘Müşteri Deneyimini En İyi Yöneten Marka’ seçilerek, Customer Brand ödülünün sahibi oldu. Ödülü, Kale Alarm adına Kale Güvenlik Sistemleri Grup Müdürü Kerem Özkan aldı.

Kale Alarm’ın Yenilenen Mobil Uygulaması İle Kontrol Abonelerde! 

Kale Alarm, dijitalleşen dünyanın değişen güvenlik beklentilerine yanıt verebilmek amacıyla yenilediği uygulamasıyla müşteri deneyimini en üst düzeye taşıyor. Hızlı menüsü sayesinde servis, talep formu ve fatura gibi hizmetlere hızlıca ulaşabilme şansı sunan yeni uygulama; panik butonu ile de kullanıcılarının kendilerini daha güvende hissetmelerine yardımcı oluyor. Ayrıca kullanıcılar, alarm sistemi olay raporunu anlık kontrol edebilme özelliği sayesinde, mekânda bulunmadan ve görüntü almadan da sistemi takip edebilme imkanına sahip oluyor. 

Birçok Özellik Tek Bir Uygulamada

Kale Alarm mobil uygulaması ile 7/24 sinyal takibi yapılabiliyor. Giriş, çıkış ve alarm durumlarında Kale Alarm İzleme Merkezi’nin yanı sıra uygulama üzerinden de bildirim alınabiliyor. Kullanıcılar panik butonu ile alarm panelinden olduğu gibi uygulama üzerinden de anlık olarak yangın, ambulans ve polis talebinde bulunulabiliyor. Mobil uygulamanın sunduğu hizmet sayesinde Kale Alarm kullanıcıları kayıtlı adreslerine kolluk kuvveti taleplerini iletebiliyor ve panik butonunu kullanarak yakınlarına mevcut konumunu bildiren bir SMS gönderebiliyor. Alarm İzleme Merkezi’ni aramadan uygulama üzerinden hem teknik servis ve keşif taleplerini iletmek hem de Kale Alarm ile ilgili görüşleri paylaşmak mümkün oluyor. Bununla birlikte aboneler, alarm sistemi olay bildirimi ve fatura bildirimlerini anlık olarak alabiliyor. 

Modda Port İle İzmir’i En Önden İzleyin

Alsancak liman arkasında yapımı devam eden, İzmir körfezi manzarası ve mimari tasarımıyla dikkat çeken Modda Port projesi modern ve keyifli bir yaşam imkanı sunacak.

Tasarımında Ege denizinin esintilerini içeren ve butik bir rezidans olan Modda Port, en son yapı teknolojileri kullanılarak, yenilikçi, konforlu ve yüksek kaliteli bir yaşam sunuyor, kendine özgü mimarisiyle de deniz konseptiyle bütünleşiyor.

İnşaatında yüzde 85 tamamlanma aşamasına gelinen Modda Port’un A Plus kategorisinde, tek bloktan oluşan bir residence projesi olduğunu söyleyen Modda Yönetim Kurulu Başkanı Onur Öktem, “Modda Port, tasarımını Ege Denizi’nin masmavi renginin huzurundan alan, minimalist, her detayı incelikle tasarlanmış deniz ile iç içe bir proje. Her katta 3 ile 4 dairenin olduğu projede, geniş ve ferah iç tasarımlar ile büyük hacimli dairelere yer verildi. İç ve dış mimariyi tasarlarken büyük hacimli dairelere yer vererek sakin ve huzurlu bir yaşamı ön plana çıkartmak istedik. Katlarda az dairenin olduğu ve tamamı mesken olan çok özel bir projeyi yaşama geçiriyoruz.  Butik bir proje olan Modda Port’ta 22 katta toplamda 77 adet bağımsız bölüm bulunacak.” diye konuştu.

Konumu ve Depreme Dayanıklılığıyla Dikkat Çekiyor

İzmir Körfezi’nin karşısında, Alsancak Limanı’nın hemen arkasında denize ilk parselde yer alan Modda Port’un ulaşım olanakları ile de hayatı kolaylaştırdığını dile getiren Onur Öktem, şunları söyledi: “Ulaşımın en kolay noktasında bulunan Modda Port Projesine, 150 metre mesafede İZBAN, Metro, Tramvay, Otobüs gibi toplu taşıma araçlarının en önemli aktarma istasyonu konumundaki Halkapınar İstasyonu bulunuyor. Proje, depreme dayanıklılığı ile de dikkat çekiyor. Yüksek yapılar, aslında en güvenilir binalar arasında yerini alır. İleri inşaat tekniği ile 50 metre yerin altında zemini sıkılaştırarak inşa edilen proje kullanılan teknik bazında sayılı projeler arasında bulunuyor. Yüksekliği yaklaşık 70 metreyi bulan projenin neredeyse bir o kadar da yerin altına inerek baret temel üzerine, aplike radye temel sistemi ile inşa edildi. 80×280 cm boyutlarında temelin alt seviyesinden itibaren, 30, 35, 40 ve 50 metre derinliğinde toplamda 53 adet dikdörtgen kesitli C30 hazır betonlu baret temel yapıldı. Binanın temel sistemi 240 cm yüksekliğinde radye plaktır. Modda Port Projesi; İTÜ ve 9 Eylül Üniversitesi olmak üzere, iki ayrı kurumun öğretim görevlileri ile birlikte, ileri hesap yöntemlerine göre analiz edildi. Bu nedenle hem güvenli hem de uzun yıllar huzurla yaşayabileceğiniz bir eve sahip olacaksınız.”

Tüm Daireler Deniz Görüyor

İzmir körfezine hakim bir konumda bulunan Modda Port’ta tüm dairelerin deniz keyfini yaşayabileceğini de ifade eden Onur Öktem, “ Modda Port, toplam 3 bin 194 metrekare arsa alanına sahip. Tamamı konut olan projede, her daire denizi görecek şekilde konumlandı. Geniş ve ferah iç tasarımları ile büyük hacimli dairelere yer verildi. Kesintisiz deniz manzarasına sahip 2+1 ve 3+1 daire seçeneklerinden oluşan projede; profesyonel site yönetimi, kapalı otopark, kapalı bahçe, tenis kortu, fitness salonu, kapalı havuz, SPA ve çeşitli residence hizmetleri sizin ve aileniz için en ince detaylarla düşünüldü. Modda Port’ta ticari alanlar bulunmuyor, tamamen konut ve sosyal alanlardan oluşuyor. Proje sade, huzurlu ve konforlu bir şekilde İzmir’de yaşama imkanı sunuyor. Ayrıntılı bilgi almak isteyenler Alsancak Plevne Bulvarındaki satış ofisimizi ve www.moddaport.com adresini ziyaret edebilir.” dedi.

Modda Port hakkındaki tüm proje bilgilerine buradan ulaşabilirsiniz.

Biva Mimarlık, Modern Tasarım ve Çağdaş Yaşamı Buluşturuyor

İzmirde yıllardır önemli kentsel dönüşüm ve konut projelerine imza atan Biva Mimarlık, sektörde modern ve yenilikçi bir anlayışla tasarım ve mimariyi buluşturuyor. 

Biva A.Ş. kurucularından Mimar Vahap Yılmaz eşi ve iş ortağı Birim Yılmaz ile birlikte sektöre 12 metrekarelik dükkanla adım attıklarını belirterek, geldikleri noktada Avrupa’nın en yüksek yapısal çelik binası Biva Tower’da yaşamın başlayacak olmasından duydukları heyecanı dile getirdi.

Avrupa’nın En Yüksek Yapısal Çelik Binası Biva Tower’da Yaşam Başladı

İlklerin şehri İzmir’e, Avrupa’nın ve Türkiye’nin En Yüksek Yapısal Çelik Binası’nı ve “Yeni Bir Simgeyi” kazandırdıklarını vurgulayan Birim Yılmaz şunları söyledi: “Türkiye’nin sınırlarını da aşıp, Avrupa’nın en yüksek yapısal çelik binasını tamamladık dedi. Binanın yapımı aşamasında birçok olağanüstü durumla karşılaştık. Ekonomik kur farkları, koronavirüs, deprem hatta hortum gibi tüm olumsuzluklara rağmen Avrupa’nın en yüksek yapısal çelik binası Biva Tower’da yaşam başlayacak. Yine bir ilki başarmış olmanın mutluluğuyla projelerimize devam edeceğiz”

Biva, Kuşadası’nda Yatırımcılarla Buluştu

Geçtiğimiz günlerde Kuşadası’nda gerçekleştirilen etkinlikte yaklaşık bin yatırımcıyı ağırlayan Biva Mimarlık, inşaat sektöründe yaptığı yeni atılımları tanıttı. 

Çoğunluğu doktorlar ve tıp sektörü mensuplarından oluşan ve onbinlerce üyesi bulunan Doc’s Club üyelerinin davetli olduğu özel gün, Kuşadası Pamucak’ta bir otelde düzenlendi. Ünlü sanatçı Hande Yener ve Cem Belevi’de sahne performanslarıyla geceye renk kattı.

Yatırımcılara Özel Projeler

Türkiye’nin çeşitli şehirlerinden gelen yaklaşık bin katılımcının yer aldığı etkinlikte önce yedi ayrı gayrimenkul yatırım projesinin tanıtıldığı toplantı düzenlendi. Bu toplantıda yatırımcılara gelecekte inşaasına başlanması planlanan büyük projeler de tanıtıldı.  Biva’nın projelerinin kısa lansmanının  ardından, toplantı sunumunda konuşan Biva A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mimar Vahap Yılmaz, bugüne kadar yaptıkları binlerce konut ve ticari alan projeleri hakkında bilgiler verdi. 

Projelere Müthiş İlgi Memnun Etti

Proje tanıtımlarının ardından konuşan Biva A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Birim Yılmaz, katılım ve ön taleplerden çok memnun kaldıklarını dile getirerek, “Tahmin ettiğimizden büyük bir katılım oldu, özellikle seminer salonunda ekstra sandalyeler getirerek herkesin konuya odaklanmasını sağladık. Sonuçlardan çok memnunuz. Geliştirdiğimiz büyük projelerle katılan herkese yatırım alanı yaratmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz” dedi. 

Günümüzde yatırım araçlarının getirilerinin azaldığını dile getiren Birim Yılmaz, “Bugün sunduğumuz projeler, piyasadaki yatırım araçlarına kıyasla en çok kazandıran gayrimenkul yatırımları olduğu için ilgi ve talep bir hayli fazla oldu” ifadelerini kullandı. 

Biva A A.Ş. Yeni Projelerle Yatırıma Devam Ediyor

Bayraklı

Bayraklı bölgesinde yeni yatırımlarımız olacak. İki parsel yanyana bin 470 metrekarelik arsaya 240 adet 1 + 1 ofis konseptinde daire yapılacak. Bu proje bölgede depremden sonra ihtiyaç duyulan hem ofis hem de konut açığına cevap vermiş olacak. Bayraklı Adliyesi’nin çok yakınında, ek binaya yakın olan iş merkezimiz ise İzmir’in Mia bölgesi olarak adlandıran Bayraklı Manavkuyu mahallesinde bulunuyor. Projemiz yaklaşık 3 ay içinde başlayacak ve 18 ayda tamamlanacak.

Gaziemir

Gaziemir projemiz iyi bir lokasyona sahip.  Çevre yolu dönüşlerinin hemen öncesinde, iş merkezinin olduğu havalimanı yolu üzerinde bulunan büyük AVM’nin 1 km yakınında, Ege Serbest Bölgesinin de yanında yer alıyor. Bin tane 1 + 1’in yapılacağı büyük bir proje. İçinde yüzme havuzu, fitness, kapalı spor salonları, kapalı alanlar, açık spor alanları, peyzaj ve rekreasyon alanları olmak üzere iki tane ada iki parselden oluşan bir proje olacak. O bölgeye değer katacak proeler arasında yer alıyor. 

Foça

Foça Gencelli de yapacak olan proje yaklaşık 150 tane bağımsız bölümden oluşacak. Otel konsepti de olacak.  İçinde yüzme havuzu, kapalı yüzme havuzu, sauna, çocuk havuzları olan denize sıfır, kendi özel iskelesi olan o bölgenin en iyi projelerinden bir tanesi. Karşıyaka ile Mavişehir arasındaki mesafesi 15 dakika, çevre yolundan eski Foça’ya 17 dakika sürüyor. Hem günlük hem de yazlık olarak yaşamaya uygun, yaz kış kullanılabilecek bir proje.

Seferihisar ve Alaçatı

Seferihisar Doğanbey’de bulunan bölgede otel konseptinde yapılacak 1 + 1 rezidansların olduğu 150 adet bağımsız bölümün olacak.  İçinde farkı komplekslerin de olacağı otel konseptiyle her türlü detayı tasarlanarak muhteşem  bir yaşam imkanı sunulacak. Ege balıkçı kasabası diyebileceğimiz bir bölgede yeni bir yaşam başlayacak.  Çeşme Alaçatı için özel olarak çalışmalarını tamamladığımız bir diğer projemizi de önümüzdeki günlerde tanıtacağız. 

Biva Mimarlık’ın tüm projeleri ve detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

GHO, 6 Yılda 29 Şubeye Ulaştı

Gayrimenkul Hizmet Ortaklığı (GHO) Kurucusu Hasan Can Çalgır, bu yıl gayrimenkul sektöründe yaşanan durağanlığa rağmen hedeflerine ulaştıklarını ve ülke genelindeki ofis sayısını 29’a yükselttiklerini söyledi. 

İzmir merkezli bir firma olarak şubeleşme konusunda önemli mesafe kat ettiklerini belirten Çalgır, 2023 yılında İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Akdeniz bölgesinde yeni ofisler açmak için görüşmeleri sürdürdüklerini dile getirdi.  

2022 yılında sektörde istikrarlı bir ivme yakaladıklarını kaydeden Hasan Can Çalgır, “Kurumsal bir yapı içinde önemli network ve bilgi paylaşımı gerçekleştirerek, gayrimenkul satış konusunda sonuç odaklı çözümler sunuyoruz” dedi.

Konut Satışlarında Durağanlık Var

Gayrimenkul piyasasının yüksek maliyetler nedeniyle durağan olduğuna dikkat çeken Çalgır, “Şu anda orta segment konut satışı azalmış durumda. Yeni konut ihtiyacı olanlar bile satın almada zorlanıyor. Şu anda lüks konutların satıldığı bir dönemdeyiz. Büyük inşaat firmaları lüks segmentteki konut üretmeye devam ediyor. Çimento ve demir gibi temel inşaat malzemelerinin fiyatlarının çok artması nedeniyle daha orta segmentte konut üreten firmalar ise harekete geçemiyor. İnsanların konut alabilmeleri için uygun kredi imkanlarına kavuşması gerekiyor. Aslında bu durum konut fiyatlarının da yeniden yükselmesine neden olacak. 2023 yılında da konut fiyatları artmaya devam edecek” diye konuştu. 

Kiralık Ev Bulmak Zorlaştı

Konut satın alamayan insanların kiralamaya yöneldiğini ifade eden Hasan Can Çalgır, sözlerini şöyle sürdürdü: “Özellikle büyük kentlerde kiralama konusunda talep artışı söz konusu. Evlerin konumuna göre 10 ila 20 bin lira aralığında kira rakamları bulunuyor. İlginçtir ki; bu evler de boş kalmıyor. Yeni evlenenler de 1+1 eşyalı konut talep ediyor. İnsanlar yeni kiralık konut bulmakta zorlanıyor. Bu gelişmede, Rusya – Ukrayna savaşı veya diğer nedenlerle ülkemize gelen yabancıların da payı büyük. Ruslar özellikle Antalya’ya ilgi gösteriyor. Fakat Antalya’da konut bulmak artık zorlaştı. Artık deniz kıyısındaki diğer iller ve ilçeler de rağbet görüyor. GHO olarak bu durumu avantaja çevirmek için harekete geçtik. Tüm ofislerimizde online portföy paylaşımlarıyla teknolojiyi de etkin kullanıyor; müşterilerimize doğru fiyat ve doğru yatırım konusunda her türlü desteği veriyoruz”

“Canım Öğretmenim” Kampanyası İle Mobilya Alışverişleri Yüzde 35 İndirimli

Evgör Mobilya, her yıl 24 Kasım’da tekrarladığı geleneksel “Canım Öğretmenim” kampanyası kapsamında, tüm eğitim çalışanlarına Evgor.com.tr adresinden yapacakları alışverişlerinde yüzde 35’e varan indirim avantajı sunuyor.

24 Kasım Öğretmenler Günü’ne özel, seçili modellerde geçerli kampanyadan yararlanmak isteyenler, indirimli mobilyalarını bütçelerine göre peşin fiyatına farklı taksit seçenekleriyle sahip olabiliyor.  

“Tasarımla Mutluluğun Birleştiği Nokta” sloganıyla hizmet veren Evgör Mobilya, yurdun her noktasında görevlerini fedakarca yerine getiren öğretmenleri bu yıl da unutmadı. Firmanın her 24 Kasım’da geleneksel hale getirdiği “Canım Öğretmenim” kampanyasında; yeni bir yuva kurmayı planlayan ya da evini yenilemeyi düşünen öğretmenler, yatak odasından yemek odası takımına, oturma grubundan tamamlayıcı ürünlere kadar tüm mobilya alışverişlerini yüzde 35’e varan indirimlerle yapabiliyor.  

En Yüksek Kira Artışı Antalya’da

Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi tarafından sahibinden.com’un ilan verileriyle hazırlanan “sahibindenx Kiralık Konut Piyasası Görünümü” Kasım raporu yayınlandı. 

Türkiye genelinde kira fiyatları geçen yılın aynı ayına kıyasla artmaya devam etse de kira fiyatlarındaki yıllık artış oranı Ekim’de düştü. Eylül ayında yüzde 166,4 olan yıllık kira fiyatlarının yıllık artış oranı Ekim’de yüzde 159,2’ye geriledi. Kira fiyatındaki yıllık artış oranı azalsa da geçen yılın aynı döneminde 24 TL olan Türkiye geneli güncel ortalama metrekare kira fiyatı 62,2 TL oldu.

En Yüksek Artış Antalya’da Görüldü

Ekim ayında yıllık ortalama kira artışı ülke genelinde yüzde 159,2 olurken büyükşehirlerdeki cari kira artış hızları farklılık gösterdi. Antalya yüzde 257,1 oranla en yüksek kira artış oranının gözlemlendiği il oldu; Antalya’da ortalama kira bir yılda 3 katından fazlaya yükseldi. En yüksek fiyat artışı görülen diğer iller Trabzon (yüzde 200), Denizli (yüzde 195,8), Mersin (yüzde 184,2) ve Kocaeli (yüzde 176,2) olurken, en düşük kira artışının görüldüğü iller Erzurum (yüzde 122,2), Van (yüzde 121,3), Gaziantep (yüzde 113,9), Kahramanmaraş (yüzde 101,6) ve Diyarbakır (yüzde 99,1) oldu. Ekim verilerine göre bütün büyükşehirlerdeki yıllık kira fiyatı artış oranının yüzde 85,5 ölçülen yıllık TÜFE enflasyon oranından yüksek olduğu belirtildi.

Yıllık Kira Artışlarının En Yüksek ve En Düşük Olduğu İller 

İllerEkim 2021 m2 FiyatıEkim 2022 m2 FiyatıYıllık Cari Kira Artışları (%)
Türkiye Ortalaması24,062,2159,2
Antalya28,0100,0257,1
Trabzon10,030,0200,0
Denizli13,038,5195,8
Mersin18,051,2184,2
Kocaeli15,041,4176,2
Erzurum9,020,0122,2
Van12,026,6121,3
Gaziantep17,036,4113,9
Kahramanmaraş12,024,2101,6
Diyarbakır15,029,999,1

Kaynak: sahibinden.com, Betam

Kiralık konut ilan sayısı geçen aya kıyasla ülke genelinde yüzde 1,1 (230.943’ten 228.351’e), İstanbul’da yüzde 2,2 (72.528’den 70.940’a), İzmir’de ise yüzde 3,3 (17.486’dan 16.908’e) düşerken Ankara’da yüzde 4,4 (17.481’den 18.244’e) yükseldi.

Kiralık ilan metrekarefiyatlarındaki yıllık artış oranları İstanbul’da ve İzmir’de düşerken, Ankara’da yükseldi. Yıllık kira fiyatı artış oranı Eylül ayından Ekim ayına İstanbul’da yüzde 153,5’ten yüzde 145,6’ya, İzmir’de ise yüzde 161,8’den yüzde 158,6’ya düştü. Öte yandan, yıllık kira fiyatı artış oranı Eylül’den Ekim ayına Ankara’da yüzde 159,6’dan yüzde 168,4’e yükseldi. Ortalama kiralık konut ilan metrekare fiyatları İstanbul’da 88,4 TL, Ankara’da 42,9 TL, İzmir’de ise 62,1 TL olarak açıklandı. 

Yusufeli Barajı Açıldı

Artvin’de inşa edilen Yusufeli Barajı’nın açılış töreni Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleşti. 

22 Kasım tarihinde yapılan açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeni Yusufeli’nin 2.698 konut, 507 köy evi, 296 iş yeri, 37 dükkanlı bir sanayi sitesi, 25 yataklı hastanesi, 9 okulu, yurt, spor salonu, 7 köy ve ayrıca tüm kamu hizmet binaları sıfırdan inşa edildi. Her türlü altyapısıyla ve üstyapısıyla oldukça ferah bir Yusufeli ortaya çıktı. Artık Yusufeli eskisinde iki kat daha büyük. Ayrıca ilçenin ulaşımı için 39 tünel ve 21 köprüyle toplam 110 kilometre de yeni yol yapıldı. Bundan 20 yıl önce Türkiye’de tünel uzunluğu 50 kilometreydi. Biz sadece Yusufeli’nde 62 kilometre tünel inşa ettik.” dedi.

Yusufeli Barajı hakkında da bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yusufeli Barajı ve Hidroelektrik Santrali 100 katlı bir gökdelene denk olacak şekilde 275 metre yüksekliğindedir. Ülkemizde ilk, dünyada ise sınıfında 5. sırada bulunmaktadır. Kurulu gücü 558 megavat olan bu barajda yıllık 1 milyar 900 milyon kilovatsaat elektrik üretilecek. Bunun ülke ekonomimize katkısı yıllık 5 Milyar TL olacaktır. Allah göstermesin bir enerji sıkıntısı yaşansa bu baraj 1,5 yıl enerjiyi temin eder.” ifadelerini kullandı.

Yusufeli Barajı’nın çok önemli bir yatırım olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yusufeli Barajı aynı zamanda Çoruh Nehri’nin devamındaki Artvin, Deriner, Borçka ve Muratlı barajlarının en yüksek verimle çalışmalarını da sağlayacaktır. Bu barajın su depolama kapasitesi 2,3 milyar metreküptür. Buradan üretilen elektrik ile 2,5 milyon konutun ihtiyacını karşılayabilirsiniz veya 750 bin TOGG’un enerji ihtiyacını buradan sağlayabilirsiniz. 34 Milyar TL’lik bir maliyetle Türkiye Yüzyılı’na yakışır bir eseri ülkemize kazandırdık.” şeklinde konuştu.

‘’Kanal İstanbul Projesinde İnşaat Başladı’’

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Kanal İstanbul projesinde iki noktada inşaat çalışmalarının başladığını belirtti. 

Bakanlık projeleri hakkında bir sunum gerçekleştiren Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Kanal İstanbul projesi hakkında bilgilendirmede bulundu. 

Türk Cumhuriyet tarihinin en büyük projesi olması nedeni ile sadece İstanbulluların değil aynı zamanda tüm Türkiye’nin yakından takip ettiği dev proje hakkında mecliste yaptığı sunumda yeni bilgiler veren Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu bir kere daha projenin bir zorunluluk olduğunu dile getirdi. Projenin mutlaka yapılacağını vurgulayan Ulaştırma Bakanı iki noktada proje hakkında çalışmaların devam ettiğini söyledi. 

Bakan Karaismailoğlu mecliste yaptığı sunumunda “Mühendislik çalışmalarında 204 bilim insanının görev aldığı Kanal İstanbul projesi, tamamlandığında başta İstanbul Boğazı ve çevresindeki vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlaması ve boğazın tarihsel ve kültürel dokusunu korumasının yanı sıra boğaz giriş ve çıkışlarında günleri bulan beklemeleri azaltacaktır. Bu proje ile ülkemiz, küresel ticarette daha etkin rol oynayacak. Kanal, İstanbul’un Sazlıdere kesiminin de geçişini sağlayacak. Sazlıdere Köprüsü’nün inşası devam ediyor. Ayrıca Kapıkule-Halkalı Hızlı Tren projemizin, Kanal İstanbul’un altından geçecek şekilde tünelli olarak projelendirdiğimiz Halkalı-Ispartakule kesiminin de inşasına başladık.” dedi. 

Kanal İstanbul projesinin tüm detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Karayolu Kavşak Çalışmaları Tamamlandı

Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından 3’üncü Çevre Yolu’nda yapılan kavşak çalışmaları tamamlanarak trafiğe açıldı. 

Mersin Büyükşehir Belediyesi Yol Yapım Bakım ve Onarım Dairesi’nde Kalite Kontrol Şefi olarak görev yapan Jeoloji Mühendisi Serkan Bayazıt, okulların bir haftalık ara tatile girmesiyle başlayan ve kısa sürede sonuçlanan çalışma hakkında yaptığı değerlendirmede, “13. Cadde ile İsmet İnönü Bulvarı kesişimindeki ikinci kanalize kavşak düzenlememizi tamamlayıp, yolu ulaşıma açtık” bilgisini verdi.

Yapılan kanalize kavşağın fonksiyonu hakkında da bilgi veren Bayazıt, “Yapılan çalışma, güzergahında giden araçların kanallar yoluyla; sola, düz veya sağa kendi ışıklarını takip ederek devam etmelerini sağlıyor. Trafiği rahatlatıp, ulaşıma katkı sağlamak amacıyla yaptığımız bir düzenleme. Şu anki çalışmalarımız, araçların daha rahat, hızlı ve güvenilir bir şekilde yol almasını sağlıyor. Kanalize kavşak çalışmalarımız, 3. Çevre Yolu’nun devamında da bu şekilde devam edecek” dedi.

Mersin’deki tüm ulaştırma projeleri ve detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Yapı İzin İstatistikleri Verileri Açıklandı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Yapı İzin İstatistikleri verilerini yayımladı. 2022 üçüncü çeyrekte ruhsat verilen yapıların yüzölçümü yüzde 4,7 azaldı.

TÜİK tarafından açıklanan verilere göre; bir önceki yılın aynı dönemine göre belediyeler tarafından yapı ruhsatı verilen yapıların bina sayısı yüzde 8, daire sayısı yüzde 3,8 ve yüzölçümü yüzde 4,7 oranında azaldı.

Toplam Yüzölçümün Yüzde 51,7’si Konut Alanı Olarak Gerçekleşti

Belediyeler tarafından 2022 yılı üçüncü çeyreğinde yapı ruhsatı verilen yapıların toplam yüzölçümü 31,8 milyon metrekare iken; bunun 16,4 milyon metrekaresi konut, 9 milyon metrekaresi konut dışı ve 6,4 milyon metrekaresi ise ortak kullanım alanı olarak gerçekleşti.

En Yüksek Yüzölçüm Payı İki ve Daha Fazla Daireli Binaların Oldu
Belediyeler tarafından 2022 yılı üçüncü çeyreğinde yapı ruhsatı verilen yapıların kullanma amacına göre en yüksek yüzölçüm payına 20,1 milyon metrekare ile iki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalar sahip oldu. Bunu 3,0 milyon metrekare ile sanayi binaları ve depolar izledi.

Yapı Kullanma İzin Belgesi Verilen Yapıların Yüzölçümü Azaldı
Bir önceki yılın aynı çeyreğine göre, 2022 yılı üçüncü çeyreğinde belediyeler tarafından yapı kullanma izin belgesi verilen yapıların bina sayısı yüzde 3,7 artarken, daire sayısı yüzde 0,8 ve yüzölçümü yüzde 2,8 azaldı.

Toplam Yüzölçümün Yüzde 58,2’si Konut Alanı Olarak Gerçekleşti
Belediyeler tarafından 2022 yılı üçüncü çeyreğinde yapı kullanma izin belgesi verilen yapıların toplam yüzölçümü 27,5 milyon metrekare iken; bunun 16,0 milyon metrekaresi konut, 6,0 milyon metrekaresi konut dışı ve 5,5 milyon metrekaresi ise ortak kullanım alanı olarak gerçekleşti.

Sıcacık Bir Bahçe İçin Landmann Ateş Küresi İle Tanışın

Multi brand mağaza zinciri olarak müşterilerini daima dünya markalarının en yeni ve teknolojik ürünleriyle buluşturan Enplus, satışa sunduğu Landmann Ateş Küresi ile bahçelerde kışın da sıcacık bir atmosfer yaratabilmeye yardımcı oluyor. Landmann Ateş Küresi mevsim ne olursa olsun bahçe keyfini sonuna kadar yaşamayı mümkün kılıyor.

İçimizi ısıtan yaz mevsimi çoktan geride kaldı. Bahçede yapılan kahvaltılara, barbekü partilerine ve kahve keyiflerine ise şimdiden özlem duyulmaya başlandı. Ancak küçük dokunuşlarla bahçeleri sıcacık bir yer haline getirmek hala mümkün. Premium mutfak ürünleri, küçük ev aletleri ve lüks beyaz eşya sektörlerinde kendi alanında lider 60’tan fazla markanın perakende satışını gerçekleştiren multi brand mağaza zinciri Enplus’ın satışını gerçekleştirdiği ürün, soğuk havalarda bahçeleri sıcacık bir yer haline getiriyor.

Landmann Ateş Küresi, kışın da sıcacık bir bahçeyi garanti ediyor

Kışın ateş başında huzurla vakit geçirebilmeyi sağlayan ürünün örgü ızgara kapakları uçuşan kıvılcımlara ve küle karşı koruma sağlıyor. Ürünün taşıma kulpları da Ateş Küresi’ni kolayca hareket ettirmeyi ve istenilen yere taşımayı kolaylaştırıyor. Kışın da sıcacık bir bahçeyi garanti eden Landmann Ateş Küresi’ne Enplus’ın Türkiye genelinde yer alan 27 mağazasından ve www.enplus.com.tr internet sitesinden ulaşmak mümkün. 

Dekar Zekeriyaköy Satışa Çıktı

Geliştirdiği bahçeli ev konsepti ile öne çıkan gayrimenkul sektörünün öncü markası Dekar Yapı, İstanbul’un en yeşil bölgelerinden biri olan Sarıyer Zekeriyaköy’de inşa ettiği Dekar Zekeriyaköy projesini satışa çıkardı. 

Ulaşılabilir fiyatlarla bahçeli bir hayat sunan projeleri hayata geçirmeye devam eden Dekar Yapı, geliştirdiği yeni projesi Dekar Zekeriyaköy’ün satışlarına başladı. İstanbul’da bahçeli ev sahibi olmayı hayalden gerçeğe dönüştüren Dekar Zekeriyaköy projesinin örnek dairesi de ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. 

Yeşillikler İçinde Huzura Açılan Kapı; Dekar Zekeriyaköy

Ulaşım ağlarının kesiştiği Sarıyer bölgesinde şehir hayatından kopmadan, doğanın içerisinde bir yaşam sunanDekar Zekeriyaköy projesinde toplam 11.300 m² alan üzerinde 15 blokta, 2+1’den 4+1’e kadar farklı büyüklükte 41 bahçeli ev yer alacak. Projenin tamamının Aralık 2023’te sahiplerine teslim edilmesi planlanıyor.

Dekar Zekeriyaköy projesinden konut sahibi olanlar bahçeli bir hayatın yanı sıra birbirinden farklı imkânlar sunan sosyal hayat ile de buluşacaklar. Yeşillikler içerisinde huzurlu bir yaşam vadeden projenin içerisinde yüzme havuzu, oyun parkı ve yürüyüş yolları gibi sosyal donatı alanları da bulunuyor. Ayrıca her evin bünyesinde 2 adet kapalı otopark imkânı sunuluyor. 

Dekar Zekeriyaköy’ün Örnek Dairesi Kapılarını Açtı

Dekar Yapı tarafından İstanbul’un en yeşil bölgelerinden biri olan Zekeriyaköy’de yapımına devam edilen projenin örnek dairesi de görücüye çıkarıldı. Konutun ötesinde, lüks bir yaşam alanı olma özelliğini ön plana çıkaran Dekar Zekeriyaköy’ün örnek dairesi, mimari tasarımı ve yüksek kalitesiyle dikkat çekiyor. Toplam 220 metrekarelik alanda 4+1 olarak tasarlanan örnek dairede konutların tüm detayları ev sahibi olmak isteyenlerin beğenisine sunuldu. 

Dekar Zekeriyaköy projesinin tüm detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

KONUTDER Başkanı: ‘’Kredi Kısıtı Kaldırılmalı’’

KONUTDER Başkanı Altan Elmas, sıfır konutlarda kredi kısıtlamalarının acilen kaldırılması gerektiğine dikkat çekti. 

Konut Geliştiricileri Derneği (KONUTDER) başkanı Z. Altan Elmas, TÜİK’in açıkladığı konut satış istatistikleri ile ilgili şu açıklamalarda bulundu:

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı veriye göre, 2022’nin ekim ayında, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 25,3 azalışla 102 bin 660 konut satışı gerçekleşti. Konut satışları son 4 aydır düşmeye devam etti. Temmuz ayından itibaren konut kredi kısıtlaması ve ağustos ayından itibaren fiilen konut kredisinin aşırı kısıtlanması ile ipotekli satışlar, tarihin düşük rakamlarına erişti. 

Konut fiyatlarının yükselişini önlemeye dönük alınan kararlar, konut üretimini de olumsuz etkilemektedir. 2022 yılı hem ipotekli satışlarda hem de üreticiden birinci el satışlarda rekor seviyede düşük bir yıl olarak kapanmaya aday görünmektedir. Türkiye’de konut üretimini zorlaştıran kredi kısıtlamaları üreticiden birinci el satışlar için acilen kaldırılmalı ve 15 yıl vadeli düşük maliyetli konut kredisi uygulaması kamu bankalarımız ve kamu katılım bankalarımız tarafından etkin hale getirilmelidir. 

Konut üretiminde ipotekli satışlar üreticilerin nakit akışını doğrudan etkilemekte, bunun kısılması ise konut üretimini yavaşlatmaktadır. Yavaşlayan üretim konutta arz sorununu daha da derinleştirme riskini beraberinde getirmektedir. Konut fiyatlarının daha da yükselmesine zemin hazırlamaktadır. 

Gençlerimizin, orta gelir grubumuzun, çalışan sabit gelirlilerimizin konuta erişimini sağlayacak kalıcı bir ‘konut edindirme modeline ihtiyacı bulunmaktadır. Kamu bankalarımız topladıkları mevduatın yaklaşık yüzde 7’sini konut kredisi olarak kullandırırken özel bankalarımız sadece yüzde 2’sini konut kredisi olarak kullandırmaktadırlar. Yapmış olduğumuz analizlere göre ülkemizin ihtiyacı olan yıllık 800 bin konut üretebilmesi ve gençlerimizin konut alımına erişebilmesi için toplanan mevduatın en az yüzde 9’unu erişilebilir konut kredisi olarak kullandırmaları gerekmektedir. Bu ülke ve sektör büyümesinin, istihdam ve ihtiyacı karşılayacak konut üretiminin sürdürülebilir makul seviyelerde devam edebilmesi için çok önemli bir faktördür. 8,5 trilyon TL’lik mevduatın içinde konut kredi stoğu sadece 350 milyar TL olup, yüzde 4 mertebesindedir. Mevcut durum devam ettiği takdirde konut satışları ve üretimi düşmeye devam edecektir.

Şişecam Cam Konferansı Uluslararası Cam Yılı’nı Kutladı

Şişecam, Uluslararası Cam Yılı nedeniyle hibrit konferans etkinliği düzenleyerek camın sürdürülebilirlik konusundaki önemini masaya yatırdı. 

Düzenlenen konferansta konuşan Şişecam Yönetim Kurulu Başkanı ve Murahhas Üyesi Prof. Dr. Ahmet Kırman, “Dünya, pandeminin ardından ekonomik ve jeopolitik risklerin yanında doğaya yönelik risklere karşı da mücadelesini sürdürüyor. Cam ise sürdürülebilirliği destekleyen üstün yönleriyle sadece geçmişin değil, geleceğin de en stratejik malzemelerinden biri olarak öne çıkıyor. Şişecam’da biz, camı sadece bir iş kolu olarak değil, aynı zamanda insanlığa hizmet için çok önemli bir araç olarak görüyoruz. 37 yıldır hayata geçirdiğimiz Şişecam Uluslararası Cam Konferansları ile camın üstün yeteneklerinin geliştirilmesinde rol oynayan çok önemli bir platform yaratmaktan gurur duyuyoruz” dedi.

Şişecam Genel Müdürü Görkem Elverici ise “Bugün hayatımızda cam olmasaydı medeniyetler ilerlememiş ve dünya estetikten yoksun olurdu. Cam ikâmesiz birçok yeteneğinin yanı sıra, yeni dünya düzeninin ihtiyaçlarını karşılayabilecek ürünler ve teknolojiler yaratmak için gelişmelere ve yeniliklere de açık çok özel bir malzeme. Bunun bilincinde olarak daha iyi bir gelecek için inovasyon kaslarımızı durmaksızın geliştirip gezegenin ve insanlığın yararına projeler üretiyoruz” diye konuştu. 

Cam ve kimyasallar sektörlerinin küresel oyuncusu Şişecam’ın, 37 yıldır hayata geçirdiği Şişecam Uluslararası Cam Konferansı bu yıl 17-18 Kasım tarihleri arasında İstanbul’da hibrit olarak düzenlendi. Camın üstün yeteneklerinin sektörün tüm paydaşlarının katkısı ve iş birliği ile geliştirilmesine yönelik bir platform yaratmak hedefiyle hayata geçirilen Şişecam Cam Konferansı’nın bu yılki ana teması “Uluslararası Cam Yılı” oldu. Uluslararası Cam Yılı’nın sektörün gelişimini destekleyen yeni fikirlerin geliştirildiği panellerle kutlandığı konferans, sektörün önde gelen temsilcilerini ve bilim insanlarını bir araya getirdi. Konferansta, hayatımızın her alanında stratejik öneme sahip olan camın teknolojik, bilimsel ve ekonomik önemi ele alınırken, camın sınırları olmayan gelişim yolunun daha da açılmasına yönelik çalışmalar yapıldı.

 Cam İnsanlığa Büyük Bir Hizmet

Camın 5 bin yıllık geçmişiyle olduğu kadar gelecek için de çok değerli bir materyal olduğunun altını çizen Şişecam Yönetim Kurulu Başkanı ve Murahhas Üyesi Prof. Dr. Ahmet Kırman, “Dünya, pandeminin ardından ekonomik ve jeopolitik risklerin yanında doğaya yönelik risklere karşı da mücadelesini sürdürüyor. Gıda krizi, enerji kısıtı gibi yeni risklere karşı çözüm arayışları sürerken, cam sürdürülebilirliği destekleyen üstün yönleriyle sadece geçmişin değil, geleceğin de en stratejik malzemelerinden biri olarak öne çıkıyor. Şişecam’da biz, camı sadece bir iş kolu olarak değil, aynı zamanda insanlığa hizmet için çok önemli bir araç olarak görüyoruz. 37 yıldır hayata geçirdiğimiz Şişecam Uluslararası Cam Konferansları ile camın üstün yeteneklerinin geliştirilmesinde rol oynayan çok önemli bir platform yaratmayı hedefliyoruz” dedi.

Sur Yapı Antalya’da Teslimler Devam Ediyor

Türkiye’nin en büyül kentsel dönüşüm projelerinden biri olan Sur Yapı Antalya’da 2 bin 500 konutun teslimi tamamlanırken kalan bin 32 konutun teslim süreci de devam ediyor.

Daha önce 2 bin 500 konutun teslim edildiği projede geçtiğimiz ay teslimine başlanan F parsel ile birlikte 1032 konutu daha sahipleriyle buluşuyor. Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Z. Altan Elmas, ocak ayının sonuna kadar 3 bin 600 konutun teslim edilmiş olacağını belirterek kaba inşaatları biten, dış cepheleri bitmek ve bütün ince iş kalemleri başlamak üzere olan B ve C parsellerin tamamını 2023 yılının haziran ayının sonuna kadar tamamlayarak teslim edeceklerini açıkladı. 

Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Z. Altan Elmas, pandemi, kur şoku, yükselen döviz kurları ve Rusya-Ukrayna savaşı gibi, Türkiye ve dünya ekonomisini olumsuz etkileyen gelişmelere rağmen Sur Yapı’nın son 3 yıldır kesintisiz bir teslim performansı gösterdiğini belirterek “Sur Yapı Antalya’da geçtiğim ay teslimlerine başladığımız ve F parsel ile birlikte 1032 konutu daha teslim ederek son 3 yılda 3 bin 600’ü Sur Yapı Antalya’da olmak üzere 5 binden fazla konutu sahipleriyle buluşturduk” dedi. Sur Yapı Antalya’da en hızlı inşa edilen ve oturuma ilk açılan bölümün Park etabı olduğunu ifade eden Altan Elmas, “Sur Yapı Antalya projemizle Antalya’da yeni bir şehir inşa ediyoruz. Bu şehirde teslimine uzun süredir devam ettiğimiz Park etabında yaşam başladı ve 9 bin kişi yaşıyor. 2023 yılının haziran ayı sonuna kadar ise hak sahiplerinin tüm konutlarını teslim etmiş olacağız” diye konuştu.

“Sur Cadde İle Ticari Aktivite Hızlanacak”

Tamamlandığında 70 bin kişinin yaşayacağı Sur Yapı Antalya’da, çeşitli etaplardaki yaklaşık 8 bin 500 konutun inşaatına devam ettiklerini anlatan Elmas, Park etabındaki 35 blokta doluluk oranının yüzde 100’e ulaştığı bilgisini verdi. Elmas, şunları söyledi: 

“Konut teslimlerinin geçtiğimiz ağustos ayında başladığı Turkuaz Sitesi’nde de sona yaklaştık.  2023 yılının son çeyreğinde teslimlerimizi tamamlayacağız. Tüm blokları su kenarında yer alan ve suyla gelen medeniyet temasının hâkim olduğu Turkuaz sitesinde 1105 konut yer alıyor.  Büyük metrekareye sahip daireleriyle geniş ve ferah bir yaşam sunan bu etabımız, yemyeşil bahçesi ve rengarenk çiçekleri, çocuklar ve yetişkinler için dört mevsim kullanılacak açık ve kapalı yüzme havuzları, gölet kenarındaki dinlenme alanları, site konsepti içerisinde oluşturulan meydanları, yürüyüş yolları ve modern çevre düzenlemesiyle ön plana çıkıyor. Projenin bir diğer etabı olan Sur Cadde ise Antalya’nın “Şanzelize”si olarak konumlandırılan 1,3 kilometre uzunluğundaki Alışveriş Caddesi’ne ev sahipliği yapıyor. Sur Cadde’deki 7 blok, 485 konut ve 68 ofis ile 68 dükkânın anahtar teslimleri de hızla devam ediyor. Sur Cadde ile Sur Yapı Antalya’daki ticari aktivite hızlanacak ve şehir dokusu daha da görünür hale gelecek.”

Sur Yapı Antalya projesinin detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Gübretaş’tan Yatırım Kararı

Gübre Fabrikaları T.A.Ş (Gübretaş), İskenderun liman tesislerine kurulmak üzere modernizasyon, depo ve sıvı-toz gübre üretim tesisi yatırımı kararı aldı. 

Yapılan yatırımla ilgili Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) açıklama yapan Gübretaş, şu ifadeleri kullandı:

‘’İskenderun liman tesislerinin modernizasyonu ve İskenderun’da ekonomik ömrünü tamamlamış mevcut depoların yıkılarak yerine yeni depolar yapılması için tüm kurumlardan gerekli izin ve onayların alınması ve söz konusu projelerin yatırıma uygun hale getirilmesi konusunda idarenin yetkilendirilmesine karar verilmiştir. 

Sıvı-toz gübre pazarındaki büyüme potansiyeli göz önüne alınarak mevcut sıvı-toz gübre üretim kapasitesinde artırıma gidilmesine, bu amaçla İskenderun tesisinde yapımı kararlaştırılan NPK tesisi yerine sıvı-toz gübre üretim tesisi kurulmasına ve tüm süreçlerin yürütülmesi için idarenin yetkilendirilmesine karar verilmiştir.’’

Yusufeli’nde Konut Projeleri Teslim Ediliyor

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Artvin, Yusufeli ilçesinde inşa edilen konutların teslim edileceğini açıkladı. 

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Artvin’in Yusufeli ilçesinde inşa edilen 3 bin 205 konutun bugün teslim edileceğini duyurdu. Bakan Kurum açıklamalarında şu sözleri kaydetti:

“Hiç kimsenin, hiçbir yerin geride bırakılmadığı, topyekûn olarak nasıl bir afette, selde beraber olduysak iskân projesinde de vatandaşlarımızın yanında olduk. Yusufeli’miz geçmiş yıllarda baktığınızda birçok kez taşınmış ve inşallah bu taşınmada son olacaktır. Yeni Yusufeli; gençlerin, vatandaşlarımızın, hanım kardeşlerimizin mutlu olduğu; spor alanlarında, okullarında vakit geçirebildiği sporları yapabildiği, esnafımızın huzurlu bir şekilde ticaretini yapabileceği anlayışla tasarlandı ve inşallah bu projeyi layıkıyla vatandaşımıza teslim edeceğiz.” 

Artvin’in Yusufeli ilçesinde yapılan konut projesi hakkındaki tüm detaylara buradan ulaşabilirsiniz.

TOKİ Konut Projesinin 21-27 Kasım Kura Takvimi Açıklandı

TOKİ tarafından 81 ilde yapılacak olan İlk Evim ilk iş Yerim konut projesine ilişkin kura takvimleri açıklanmaya devam ediyor.

Türkiye’de 81 il 250 bin sosyal konut projesinde kura çekimleri yapılmaya devam ediyor. Kura çekimleri kaldığı yerden devam ederken yeni hafta takvimi de paylaşıldı. TOKİ resmi sosyal medya hesabı tarafından “Cumhuriyet tarihimizin en büyük sosyal konut projesinde kuralar devam ediyor.” açıklamasıyla paylaşım yapıldı. Yapılan paylaşımda 21-27 Kasım kura takvimi açıklandı.

Kura çekimlerini takip edecek olan vatandaşlar canlı bir şekilde Toplu Konut İdaresi (TOKİ) resmî web adresinden ya da Youtube kanalından takip edebilecek.

Bu hafta kura çekilecek olan iller şu şekilde:

  • Erzincan: 21 Kasım 1.037
  • Tunceli: 22 Kasım 250
  • Elazığ: 23 Kasım 1.248
  • Adıyaman: 24 Kasım 1.570
  • Adıyaman 25 Kasım 1.080
  • Diyarbakır Merkez: 26-27 Kasım 3.514

Tüm TOKİ projeleri ve detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Şantiye Şefleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapıldı

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Şantiye Şefleri Yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına karar verilerek Resmî Gazete’de açıklama yayımlandı. 

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yayımlanan yönetmelikte bazı maddeler 1 Aralık 2023’ten itibaren yürürlüğe girecek. Resmî Gazete’de ilan edilen değişiklik şu şekilde: 

Mimar veya mühendis unvanlı şantiye şefleri aynı anda herhangi birisinin yapı inşaat alanı;

a) 1.500 m²’yi geçmeyen dört işi,

b) 4.500 m²’yi geçmeyen üç işi,

c) 7.500 m²’yi geçmeyen iki işi,

üstlenebilir. Yapı inşaat alanı 7.500 m²’yi geçen veya kamu kurum ve kuruluşlarınca yaptırılan kamu yatırımı niteliğindeki yapıların şantiye şefleri aynı anda başka bir işin şantiye şefliğini üstlenemez.

MADDE 1- 2/3/2019 tarihli ve 30702 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Şantiye Şefleri Hakkında Yönetmeliğin 1 inci maddesinde yer alan “yapım” ibareleri “yapım/yıkım” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 2- Aynı Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (c), (d) ve (e) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı fıkranın (f) bendi yürürlükten kaldırılmıştır.

“a) Bakanlık: Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığını,”

“c) İlgili idare: Yapım/yıkım ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi verme yetkisine sahip idareleri,”

“d) Müdürlük: Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğünü,

e) Şantiye şefi: Konusuna ve niteliğine göre yapım/yıkım işlerini yapı müteahhidi adına yöneterek uygulayan teknik personeli,”

MADDE 3- Aynı Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiş, üçüncü fıkrasında yer alan “üstlenilmesinde;” ibaresinden sonra gelmek üzere “iş deneyimi,” ibaresi eklenmiş ve aynı fıkraya aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“c) Yetmiş beş yaşını dolduran veya şantiyede fiilen devamlı görev yapmaya engel bir durumu olanlar.”

“Bu amaçla, kaba ve ince inşaat işleri, ısıtma-soğutma-havalandırma-iklimlendirme-sıhhi tesisat gibi mekanik işler ile elektrik tesisatı işleri proje müellifi tarafından ayrı ayrı gruplandırılır ve yapı maliyetine etkisi bakımından ağırlıkta olan gruba uygun meslek mensubu İdaresince şantiye şefi olarak kaydedilir.”

MADDE 4- Aynı Yönetmeliğin 7 nci maddesinin dördüncü, beşinci ve dokuzuncu fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, üçüncü ve yedinci fıkraları yürürlükten kaldırılmış, aynı maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“(4) Mimar veya mühendis unvanlı şantiye şefleri aynı anda herhangi birisinin yapı inşaat alanı;

a) 1.500 m²’yi geçmeyen dört işi,

b) 4.500 m²’yi geçmeyen üç işi,

c) 7.500 m²’yi geçmeyen iki işi,

üstlenebilir. Yapı inşaat alanı 7.500 m²’yi geçen veya kamu kurum ve kuruluşlarınca yaptırılan kamu yatırımı niteliğindeki yapıların şantiye şefleri aynı anda başka bir işin şantiye şefliğini üstlenemez. Aynı ada içerisinde aynı yapı sahibine ait olup aynı müteahhit tarafından üstlenilen yapım/yıkım işleri tek iş olarak değerlendirilir.

(5) Şantiye şeflerinin aynı anda üstlenebilecekleri iş miktarı hesaplanırken;

a) Yapım işlerinde yapı kullanma izin belgesi veya iş bitirme tutanağı; yıkım işlerinde ise Yanan ve Yıkılan Yapılar Formu düzenlenmiş olanlar hesaba dâhil edilmez.

b) Üstlenilebilecek toplam iş sayısının kontrolünde yıkım işlerinin alanı dikkate alınmaksızın yıkım ve yapım işlerinin sayısı toplanarak birlikte değerlendirilir.

c) Bu fıkra kapsamında yapılan işlemler, şantiye şefinin imar mevzuatından kaynaklanan sorumluluklarını ortadan kaldırmaz.”

“(9) Teknik öğretmenler ve teknikerler, meslek alanlarına uygun olarak, kamu yatırımı niteliğinde olmamak ve aynı anda üç işi geçmemek üzere; yapı inşaat alanı 1.500 m²’ye kadar ve Bakanlıkça belirlenen mimarlık ve mühendislik hizmetlerine esas yapı sınıflarından I. sınıftaki yapıların; II. sınıf B(2) ve B(3) grubu yapıların; III. sınıf A(3) ve A(7) grubu yapıların; III. sınıf B(8) ve B(12) grubu olup yapı yüksekliği 17.5 m’yi ve bodrum kat sayısı ikiyi geçmeyen yapıların; V. sınıf D(2) grubu olup restore edilecek yapıların; şantiye şefliğini üstlenebilirler.”

“(10) Dördüncü fıkranın; (b) bendine göre iş üstlenilebilmesi için yapı inşaat alanı 1.500 m²’yi geçmeyen bir işin; (c) bendine göre iş üstlenilebilmesi için 1.500 m²’yi geçen bir işin; 7.500 m²’yi geçen bir işin üstlenilebilmesi için ise 4.500 m²’yi geçen bir işin; iş deneyimi olarak, birinci fıkraya göre işin tamamında hizmet verilerek bitirilmiş olması gerekir. Bu fıkra kapsamında, yalnızca EKAP veya e-Şantiye Şefi sisteminde kayıtlı olup, işin tamamında hizmet verilmiş olan üst yapı niteliğindeki işler iş deneyiminde değerlendirilir.

(11) Şantiye şefleri, Bakanlıkça gerekli bilişim altyapısı sistemi oluşturulduğunda, resmi internet sitesinden duyurulacak usul ve esaslara göre, şantiyelerde yürütülen faaliyetleri iş programına uygun şekilde e-Şantiye Şefi Sistemine işlemek zorundadır. Kamu yatırımı niteliğindeki işlerde bu fıkra uygulanmaz.”

MADDE 5- Aynı Yönetmeliğin 8 inci maddesinin birinci ve dördüncü fıkralarında yer alan “yapım” ibareleri “yapım/yıkım” şeklinde değiştirilmiş, aynı maddenin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, beşinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiş ve altıncı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(2) Şantiye şefi, inşaat ve tesisat işlerinde ilgili mevzuatına uygun yetki belgeli usta çalıştırmak ve belgelerinin bir örneğini şantiye dosyasında bulundurmak zorundadır.”

“İstifa işlemleri hakkında Bakanlığa bildirim yapılmaz.”

“(6) Şantiye şefi, yapının fenni mesullerin/denetçi elemanların talimatlarına uygun olarak inşa ettirilmesinde, yıktırılmasında görev aldığı şantiye ile alakalı her türlü defter, tutanak ve benzeri belgelerin muhafazasında, düzenlenmesinde ve imzalanmasında, e-Şantiye Şefi kayıtlarının tutulmasında bu Yönetmelik ile birlikte ilgili imar ve denetim mevzuatının gerektirdiği sorumluluklarını yerine getirir.”

MADDE 6- Aynı Yönetmeliğin 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (ğ) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, (f) bendi yürürlükten kaldırılmış, aynı fıkraya aşağıdaki bent eklenmiştir.

“a) Şantiye şefinin 6 ncı maddede sayılan koşulları sağlayıp sağlamadığını kontrol eder.”

“ğ) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca iş yerinde yapılan teftiş sonucu haklarında bildirimde bulunulan veya 8 inci maddede sayılan görevleri ile ilgili sorumluluklarını yerine getirmediği ya da gerçeğe aykırı bildirimde bulunduğu tespit edilen şantiye şeflerinin durumlarını, kayıtlı oldukları meslek odasına bildirir.”

“h) Şantiye şeflerinin talebine bağlı olarak, fenni mesullerce denetime ilişkin mimarlık ve mühendislik raporları hazırlanan, yapı sahibi, fenni mesuller ve ilgili idare elemanlarının birlikte düzenlediği tespit tutanağı ile tamamlandığı belirlenen yapıları e-Şantiye Şefi sistemine işler.”

MADDE 7- Aynı Yönetmeliğe aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“Geçiş hükmü

GEÇİCİ MADDE 2- (1) Bu Yönetmeliğin 4 üncü maddesi ile değiştirilen 7 nci maddenin dördüncü ve dokuzuncu fıkralarının yürürlüğe girdiği tarihten önce şantiye şefliği üstlenilmiş mevcut işlere devam edilebilir. Ancak bu tarihten sonra alınacak işler, şantiye şefinin üstlenebileceği yapı inşaat alanı ve iş sayılarına ilişkin sınırlama hesaplarında mevcut işlerle birlikte değerlendirilir.

(2) Bu Yönetmeliğin 3 üncü maddesi ile 6 ncı maddenin birinci fıkrasına eklenen (c) bendinin yürürlüğe girdiği tarihten önce şantiye şefliği üstlenilmiş veya yapı müteahhidi ile iş sözleşmesi yapılan işlere devam edilebilir.”

MADDE 8- Aynı Yönetmeliğin 11 inci maddesinde yer alan “Çevre ve Şehircilik Bakanı” ibaresi “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 9- Aynı Yönetmeliğin eki Ek-1’de yer alan “tam zamanlı olarak çalışmadığımı,” ibaresinden sonra gelmek üzere “şantiyede fiilen devamlı görev yapmaya engel bir durumum olmadığını,” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 10- Bu Yönetmeliğin;

a) 2 nci maddesi ile yürürlükten kaldırılan 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (f) bendi, 3 üncü maddesi ile 6 ncı maddenin birinci fıkrasına eklenen (c) bendi ve üçüncü fıkrasına eklenen ibare, 4 üncü maddesi ile değiştirilen 7 nci maddenin dördüncü fıkrası, beşinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri, dokuzuncu fıkrası, yürürlükten kaldırılan üçüncü ve yedinci fıkraları ve aynı maddeye eklenen onuncu ve on birinci fıkralar, 6 ncı maddesi ile yürürlükten kaldırılan 9 uncu maddenin birinci fıkrasının (f) bendi ve aynı fıkraya eklenen (h) bendi 31/12/2023 tarihinde,

b) Diğer hükümleri yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 11- Bu Yönetmelik hükümlerini Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı yürütür. 

Kale Tasarım ve Sanat Merkezi’nden (KTSM) Öncü Proje: İlk Konuk Sanatçı Programı, Seramik Alanında Gerçekleşiyor

Disiplinler arası üretim ve buluşma platformu Kale Tasarım ve Sanat Merkezi (KTSM), “İyi Bak Dünyana” hareketi kapsamında öncülüğünü yaptığı özgün projelere bir yenisini ekledi.

Köklerinden aldığı ilhamla, Kale Grubu’nun 65 yıldır faaliyet gösterdiği seramik alanındaki sanatçılara alan açmak ve onları desteklemek için yürüttüğü çalışmalarına uluslararası bir boyut katan KTSM, yenilikçi Konuk Sanatçı Programı ile devam ediyor. KTSM, ilk kez hayata geçirdiği Konuk Sanatçı Programı kapsamında, uluslararası seramik sanatçıları Élodie Alexandre-Reyaz Badaruddin’e ev sahipliği yapıyor.

Program kapsamında, Fransız ve Hint asıllı iki sanatçı, 3 ay boyunca İstanbul’da yaşayıp üreterek, Grubun doğduğu topraklar olan Çanakkale’ye ilham ziyaretleri yaparak program sonunda ortaya çıkan seramik sanat eserlerini KTSM’de ‘İyi Bak Dünyana’ temasını merkeze alan bir sergiyle ziyaretçilerle buluşturacak.

KTSM’nin, İstanbul Kalkınma Ajansı’nın (İSTKA) desteğini ikinci kez almaya hak kazanarak, “YENİŞİM: Yaratıcı Endüstrilerde İş Modeli Geliştirme Projesi” kapsamında hayata geçirdiği söz konusu program, İstanbul’da yaratıcı endüstriler ekosisteminin iş modeli üretme kapasitesini geliştirmeye de katkı sunuyor.

KTSM, İlk Konuk Sanatçı Programı İle Yerel ve Küreseli Buluşturan Bir Örnek Oluşturmayı Amaçlıyor

Konuk Sanatçı Programı, bir sanatçının içinde bulunduğu ortamdan başka/farklı bir ortamda zaman geçirmesini, bazen de üretmesini sağlayan programlar için ifade ediliyor. Bulunduğu şehir, ülke ya da kıtadan başka bir yaşam ve üretim alanına giden sanatçı, buradaki sosyo-kültürel çevreyle etkileşime geçerken, sanat ya da spesifik bir ortamı da keşfediyor. 

Konuk Sanatçı Programı Koordinatörü ve sergi küratörü Sait Fehmi Ağduk, “Konuk Sanatçı Programlarıyla, kutuplardan çöllere kadar, dünyanın en sıradan ve en acayip yerlerinde bile karşılaşıyoruz, ama ülkemizde sayıları yok denecek kadar az. Hayatta gezmekten pek keyif aldığım yerler olan müze ve sergilerin doğaları gereği statik bir tarafları var. Bu mekanlarda, eserleri üretenler değil, eserler ile karşı karşıyayız. Oysa Konuk Sanatçı Programları sanatçıların kanlı canlı yaşam sürdükleri ve bunu içinde bulundukları ortamlara da hayat vererek yaptıkları programlar. Neden bizim ülkemizde de daha fazla Konuk Sanatçı Programı olmasın? Kale Grubu tarafından desteklenen KTSM’nin öncülüğünde başlatılan ve kendisine seramik alanını niş edinen KTSM-KSP umarım sadece Türkiye’de değil, dünyada da bir örnek teşkil edecek” dedi.

Kale Grubu Kurumsal İletişim Müdürü Zeynep Özler de “Türkiye’de ve bölgemizde seramik alanındaki öncü Konuk Sanatçı Programlarından biri olma vizyonuyla ilk KSP’mizi köklerimizden aldığımız ilhamla seramik alanında gerçekleştirmeyi planladık. Hindistan’dan gelen konuk çiftimize “evin senin dünyan” bilinciyle, Karaköy ve Perşembe Pazarı’nın doğal dokusunun yanı sıra fabrikada üretimi deneyimlemek üzere Kale Grubu’nun doğup büyüdüğü topraklar olan Çanakkale/ Çan’ın kapılarını açtık” diye konuştu.

İstanbul ve Çanakkale’den Beslenen Eserler Bir Sergiye Dönüşecek

Türkiye’de seramik sanatı alanında bir örnek oluşturmayı amaçlayan KTSM-KSP’nin ilk programı için davet edilen Élodie Alexandre-Reyaz Badaruddin çifti, 5 yaşındaki kızları Alif ile 11 Ekim’den bu yana Türkiye’de yaşıyor. 8 Ocak’a kadar zamanlarının bir kısmını İstanbul, bir kısmını da Çanakkale’de geçirecek olan sanatçı çift, KTSM’nin 2021 yılından bu yana öncü olduğu ‘İyi Bak Dünyana’ temasından aldıkları ilhamla, dünyaya iyi bakmanın ne anlama geldiğini sorgulayacak. Sanatçıların, KTSM’nin seramik fırınını kullanarak açık atölyede üretecekleri eserlerin Aralık ayı ortasında yine KTSM’de düzenlenecek bir sergiyle sanat severlerle buluşması planlanıyor.

Panoramik Göl Manzaralı Sapanca Lake Villas’ta Ön Talep Devam Ediyor 

Nexonya tarafından hayata geçirilen Sapanca Lake Villas projesi, 19 triplex villadan oluşuyor. Her birinin zemin artı iki katlı ve 6+2 tipinde tasarlandığı Nexonya Sapanca Lake Villas; dört yatak odası, iki yaşam alanı, beş banyo ve bir ebeveyn banyosu, bir hobi odası, çamaşırhane ve depoyu içeren odalarla donatılı. Ayrıca iki teras ve 1 balkondan oluşan villalar; brüt 280.45, net 249.51  metrekare büyüklüğe sahip bulunuyor.

Toplam 13 bin 367 metrekare arsa alanına sahip projede villalar, Sapanca Gölü’nü panoramik bir manzaradan görecek şekilde inşa ediliyor. Kullanıcılarına müstakil bir yaşam sunacak olan projenin villa donatıları arasında; açık yüzme havuzu, basketbol alanı, çocuk oyun parkı, peyzaj ve yeşil alanlar, kamelya ile yürüyüş yolları, dinlenme alanları ve her villaya özel açık otopark bulunuyor.  Barbekü alanı, 7/24 güvenlik-villa interkom ve jeneratör sistemi gibi birçok donanım da projede ayrıca yer alıyor. 

İlhamını Doğadan Alan Bir “Gölyüzü” Projesi 

İstanbul’a araçla bir saatlik mesafede bulunan Sapanca’da, doğanın içinde muhteşem konumda yer alan Nexonya projesi Sapanca Lake Villas, şehir yaşamının günlük karmaşasından ve stresinden tamamen uzaklaşıp huzurlu bir yaşam sürmek isteyen kullanıcılarını bekliyor. Projede villalar her cepheden güneş görebilecek ve her birinin önü de tamamen açık olacak şekilde dizayn ediliyor.  

Gölün tüm yüzeyine yansıyan ve gökyüzünün her halini yansıtan yapısıyla, villaların bulunduğu tepe bölgeden hem panoramik hem de muhteşem bir seyir imkânı sunan manzarasıyla “gölyüzü” projesi olarak da tanımlanan Nexonya Sapanca Lake Villas’ta ayrıca 280 ile 460 metrekare arasında değişen müstakil bahçe kullanım alanları da mevcut bulunuyor.

Projenin Temeli Atıldı. Örnek Villa İçin Çalışmalar Hızla Devam Ediyor. 

Sapanca Gölü’ne 3 kilometre mesafede bulunan Nexonya Sapanca Lake Villas projesi, Kırkpınar sahiline 6,5 kilometre, Sapanca Doğa Parkı’na 8 kilometre, Sapanca İlçe Devlet Hastanesi’ne 8,5 kilometre mesafede yer alıyor. Temelleri atılan ve örnek villanın tamamlanması için inşaat çalışmalarının hızla devam ettiği proje tasarlanırken, Nexonya tarafından kullanıcıların kaliteli bir yaşama sahip olması için tüm detaylar en ince ayrıntısına kadar düşünüldü. 

Dört Mevsim Yaşam Sunuyor 

Dört mevsimin doya doya hissedileceği, yeşiliyle, mavisiyle doğanın muhteşem renkleriyle bezeli atmosferiyle, huzurlu bir yaşamın kapısı Sapanca Lake Villas’ta aralanıyor. İstanbul’a sadece altmış dakika mesafede olan Sapanca, yalnızca yazlık veya tatil kültürüne değil, günlük hayat için de konforlu bir yaşam alanı sunuyor. 

Yatırımda da Yüksek Kazanç Getiriyor

Ön satış taleplerinin devam ettiği Sapanca Lake Villas’ta, erken alımlar kullanıcıya yatırım avantajı da sağlıyor. Oldukça değerli bir bölgede hayata geçirilen proje, oturum için mükemmel bir konumda yer alırken ayrıca yatırım amaçlı satın alan kullanıcılara da kâr getirisi son derece yüksek bir gayrimenkul alımı sağlamış oluyor. 

Sapanca Lake villas projesi hakkında tüm detaylara buradan ulaşabilirsiniz.

Akıllı Hastanede İnşaat Çalışmaları Devam Ediyor

Erzincan’da akıllı hastane modeliyle yükselen ve inşaat süreci devam eden devlet hastanesinin 2023 yılında hizmete açılacağı açıklandı. 

Erzincan Milletvekili Süleyman Karaman, İl Başkanı Mehmet Cavit Şireci ve beraberindekiler, kent genelinde sağlık alanında yapılan yatırımları inceledi, İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin’den çalışmalarla ilgili bilgi aldı.

Karaman, Karaağaç Mahallesi 13 Şubat Caddesi’nde 2019’da “akıllı hastane” modeliyle yapımına başlanan ve yaklaşık yüzde 75’i tamamlanan 500 yataklı hastanenin inşaatını inceledikten sonra gazetecilere, yapımı süren sağlık kuruluşunun, yeni bölümleriyle bölgede bulunan vatandaşlara konforlu bir hizmet sunacağını söyledi.

İnşaatı devam eden hastaneyi kısa sürede tamamlamayı hedeflediklerini ifade eden Karaman, “Bu hastanenin Erzincan’da hastalarımıza en iyi hizmeti verebilmesi için çalışmalarımız hızla sürüyor. Bu hastane Erzincan için çok elzem çünkü merkezde bir hastane. Hastanenin ikmal inşaatı biliyorsunuz yeni yapıldı ve çalışmalar hızla devam ediyor. Şu anda hastanenin inşaatında 200 kişi bütün gücüyle çalışıyor. Hedefimiz 2023’ün ilk yarısında bu hastaneyi bitirerek halkımızın hizmetine açmak.” ifadelerini kullandı. 

Karaman, hastanenin 500 yataklı olacağını belirterek, “Erzincan’ın ve bölgenin tüm ihtiyacını karşılayacak şekilde tasarlanacak. Hastane bittiği zaman Türkiye’de kişi başına düşen yatak sayısı bakımından ilk sıralarda yer alacak. Böylece konforlu bir şekilde hastalarımız tedavi edilecek.” dedi. 

Murat Nehri Havzası Rehabilitasyon Projesi Tamamlandı

2013 yılında başlayan ve Orman Genel Müdürlüğü (OGM) koordinatörlüğünde yürütülen Murat Nehri Havzası Rehabilitasyon Projesi’nde Elazığ’da düzenlenen kapanış toplantısı ile sona gelindi.

İzleme ve değerlendirmesi Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü ile birlikte yapılan projede, pek çok kamu kurumu, Sivil Toplum Kuruluşları (STK), akademi camiası ve çeşitli paydaşlar ile vatandaşlar yer aldı. Kırsal kesimdeki halkın gelir ve yaşam standartlarının yükseltilmesini amaçlayan projede, uygulandığı havzadaki ağaçlandırma, erozyonla mücadele, bozuk ormanların iyileştirilmesi, mera ıslahı gibi tabii kaynaklara olan baskıyı azaltmaya yönelik ormancılık faaliyetlerine de finans desteğinde bulunmaya başladı.

OGM’den yapılan açıklamada, proje kapsamında, ‘Katılımcı Entegre Havza Yönetimi’ yaklaşımıyla 36 adet mikro havzanın ve yaklaşık 446 bin hektarlık bir alanın planlamasının yapıldığı belirtilerek, “292 köy ve 20 bin 885 haneyi kapsayan çok geniş bir alanda yaklaşık 131 bin kişinin hayatına pozitif yönde katkı sağlandı. Proje yatırımlarının tamamlanması ile yapılan ankette, yüzde 95 oranında memnuniyet sonucu çıkmıştır. Proje kapsamında bugünün değerleriyle yaklaşık 1 milyar Türk lirası yatırım yapılmıştır. Tabii kaynakların korunması ve iyileştirilmesine yönelik yatırımlar kapsamında; ağaçlandırma, erozyon kontrolü, rehabilitasyon, mera ıslahı çalışmaları gerçekleştirilerek 16 milyon 400 bin adet fidan toprakla buluşturulmuştur” denildi.

Bölge halkının, hayat şartlarının iyileştirilmesi ve refah seviyelerinin yükseltilmesine yönelik yatırımlar kapsamında, çiftçilerin sertifikalı tohum kullanılmaları temin edilmiş ve modern tarım teknolojilerinin yaygınlaştırdığı kaydedilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Böylelikle vatandaşlarımızın teknik kapasitelerini artırdık, modern tarım ve hayvancılık yapmalarına katkı sağlanmış. Kapama meyve bahçeleri kurduk, bağ terbiye sistemi ve sera tesis ettik. Sebze üretimi geliştirilmesine yönelik projeler hazırlayarak bölgenin üretim potansiyelini yükselttik.  Ayrıca, yaklaşık 137 bin adet meyve fidanı dağıttık. Tarımsal çeşitliliği ve verimliliği artırılmış. Hayvan barınaklarını ıslah ettik. Arıcılığın geliştirilmesi maksadıyla da arı kovanları dağıttık. Bölge halkına ek gelir kaynakları oluşturulmuş. Değişik tonajlarda sulama havuzları inşa ettik. Damlama sulama ve kapalı sulama sistemleri tesis ettik. 13 bin 190 dekar alan sulu tarıma kazandırıldı. Az suyla çok alanın sulanması, verimliliğin artışı ve iş gücünden tasarruf sağlanmış. Hanelerin izolasyonlarını yaparak ve ev çatı sacları vererek ortalama yüzde 50 yakıt tasarrufu sağlandı. Güneş enerjili su ısıtma sistemleri ve enerji tasarruflu sobalarla hane başına odun tüketimini ve ormanlarımız üzerindeki tüketim baskısını azalttık.  Ayrıca ortak kullanıma açık taş ekmek fırınları inşa edilmiş. Kadın işgücünün ekonomiye daha fazla katılması ve istihdam amaçlı mesleki eğitimler kapsamında, halıcılık ve dikiş kursları, çiftçi ve besiciyi yeni üretim modelleriyle tanıştıran eğitimler bölgenin zihniyet dönüşümü yaşamasını sağlayan atılımlar olmuştur.”

Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu (IFAD) tarafından finanse edilen proje, ‘Kadın İşgücünün Ekonomiye Katılımı ve İstihdamı’ kapsamında, Yakın Doğu, Kuzey Afrika Avrupa ve Orta Asya Bölgesinde bulunan 30 ülkede yürütülen 41 proje arasında ödüle layık görüldü.

Mamikler İnşaat, Zümrüd-ü Anka Projesini Tanıttı

Kocaeli’ndeki faaliyetleri ile bilinen Mamikler İnşaat, Zümrüd-ü Anka projesinin lansmanını gerçekleştirdi. 

Başiskele ve Yuvacık’ta toplam 40 bin metrekare alan üzerinde 41 adet villadan oluşan Zümrüd-ü Anka projesinin lansmanı Mamikler İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Mamik ve Faruk Mamik ev sahipliğinde gerçekleştirildi. 

Proje hakkında konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Mamik, “Uzun yıllardır kuyumculuk ve inşaat sektörlerinde değer katmaya, istihdam oluşturmaya ve ülkemizin ekonomik çarkının dönmesine katkı sağlamakta olan bir firmayız. Son yıllarda; 2018 krizi, pandemi gibi global krizleri de yaşamış ve atlatmış bulunuyoruz, bu tarz krizler hali ile enflasyonist bir ortam oluşturmuş olup, iş insanlarını ve ülkemizi tüm dünyayı etkilediği gibi etkilemiştir. Bu durumlara rağmen Mamikler İnşaat olarak enflasyon öncesi sattığımız gayrimenkullerin projeler bitmeden 4 katına kadar prim yaptığı halde müşterilerimizden herhangi bir fiyat farkı talep etmedik kendilerinin kazanç sağlamasına vesile olup belirlediğimiz tarihlerde projelerimizi teslim etmek için mücadelemizi vermeye devam ediyoruz.

Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır, firmamızın marka gücünü, dürüstlüğünü ortaya koyarak tüm müşterilerimiz ile kazanç ve konfor odaklı anlayışımızı sürdürerek yeni projeler ile sürekliliğimizi devam ettiriyoruz. Kocaeli basını olarak sizleri de bugün davet etme nedenlerimizden biri yeni projelerimizi tanıtmak ve sizlere verdiğimiz değeri göstermektir. Ülkemiz ve kentimizin farklı bölgelerinde 2023 yılı içerisinde yaklaşık 210.000 m2 inşaat alanı inşaa etmeyi planladık, hedeflerimizi, projelerimizi sizlerle paylaşıyoruz. Dürüstlük ve kalite en önemli ilkelerimizdir. Yatırımlarımız ile ülke ekonomisine değer katmaya yabancı yatırım ağımızı da geliştirip, istihdama destek olup, döviz girişi sağlamaya devam edeceğiz. Mamikler İnşaat olarak teslimine çok kısa süre kalan Zümrüd-ü Anka 1 ve Zümrüd-ü Anka 2 bunun yanı sıra teslim ettiğimiz, Orka Life 2’nin hemen karşısında Orka Boutique projemiz, ardından Mamik Reform projemiz, Orka Heaven, Mamik Revna, İcon Bulvar projemiz ve Zümrüd-ü Anka 3, Gölcük İkon Bulvar 2, Kabaoğlu’dan satın aldığımız Residence proje alanımız ve Muğla/Bodrum’da Mamikler Bodrum Yalıkavak villa projemiz ile 9 adet projemizin çoğunun hazırlıklarını bitirmiş olup birkaç projemizin hazırlıkları uzman kadromuz ile üzerlerinde titizlikle çalışmalar yaparak devam etmektedir.” şeklinde konuştu. 

Zümrüd-ü Anka projesinin detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Narince Gerger Yolu’nda İnşaat Başladı

Adıyaman, Gerger’de güvenli ulaşım sağlanması amacıyla yapılması planlanan yol inşaat çalışmaları başladı. 

18 Kasım Cuma günü başlayan yol yapım çalışmalarının temel atma törenine Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ile Karayolları Genel Müdürü Abdülkadir Uraloğlu da katılım gösterdi. 

Törende konuşan Bakan Karaismailoğlu, Narince-Gerger Yolu projesinin yer teslimini bu yılın haziran ayında gerçekleştirdiklerini belirtti. Proje kapsamında; 33 kilometrelik tek yol ile birlikte, 3,5 kilometre uzunluğundaki Gerger Çevre Yolu’nun da yer aldığını ifade eden Karaismailoğlu; “Projenin tamamlanmasıyla yol güzergâhımız 2 kilometre kısalacak, seyahat süresi 46 dakikadan 25 dakikaya düşecek. Böylece, yolun fiziki ve geometrik standartlarını yükseltmiş olacağız.” dedi.

Yapılacak yeni yol ile birlikte zamandan 18 milyon lira, akaryakıttan 3 milyon lira olmak üzere yıllık toplam 21 milyon lira tasarruf sağlayacaklarının altını çizen Bakanımız, yeni yol ile UNESCO tarafından Dünya Mirası ilan edilen, Dünyanın önemli turizm merkezlerinden Nemrut Dağı’na da erişimin kolaylaşacağını, turizmin ve ticaretin canlanacağını belirtti.

Bakanı Karaismailoğlu Narince-Gerger Yolu’nun temel atma töreninin ardından, Kahta-Narince-Siverek Yolu yapım çalışmalarını ve Adıyaman Hastane Farklı Seviyeli Kavşağı’nı da yerinde inceleyeceklerinin bilgisini verdi.

Törende konuşan Genel Müdür Uraloğlu ise yaklaşık 37 kilometre olan Narince-Gerger Yolu’nu yatırım planına alarak, ihalesini yaptıklarını ve yapım çalışmalarına başladıklarını ifade etti. Yolu en kısa zamanda bitireceklerini söyleyen Uraloğlu, Narince Gerger arasını standart bir yol haline getireceklerini ifade etti.

İzmir’in Kuzeyi Gayrimenkul Yatırımcılarının Radarında

Erkaya İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Kaya, yaşanan depremin ardından sağlam zemine sahip İzmir’in kuzey aksındaki Koyundere ve Ulukent’in son dönemdeki gayrimenkullerin yoğun talep gördüğünü dile getirdi. 

Kaya, İzmir – İstanbul otobanının açılmasının ardından, şehir dışından yatırımcıların da ilgisini çeken İzmir’de otoyol bağlantısı bulunan kuzey aksının yaşam için tercih edildiğini söyledi. 

Erkaya İnşaat olarak yaşamın başlamak üzere olduğu Erkaya Life ve yapım aşamasındaki Erkaya Twins projeleri ile yatırımlarını sürdürdüklerini kaydeden Doğan Kaya, şöyle devam etti:

 “Bu iki proje de, yatırımcılara önemli getiriler kazandırdı. Life projemizde yaşam önümüzdeki ay itibariyle başlayacak. Twins projemizin kaba inşaatını ise yılbaşında tamamlamış olacağız. İnşaat planladığımızdan hızlı ilerliyor. Şu anda Erkaya Twins’te dairelerin yüzde 90’ının satışını tamamladık. 2023 yılı sonunda anahtarları teslim etmeyi planlıyoruz. Erkaya İnşaat olarak Koyundere bölgesine yaptığımız yatırımlarla bölgenin değerini artırdık. Bölge gerek ulaşım kolaylığı gerekse de Dikili, Foça Çandarlı bölgelerine olan yakınlığıyla talep görüyor. Şu anda o bölgeye Bostanlı’daki binaların kalitesinde konutlar yapıyoruz. Tüm müşterilerimizle yıllardır güvene dayalı bir iletişimimiz var. Bizim için güven duygusu çok önemli. Bizi internetten araştırıp yaptığımız referanslara bakarak güvenle şehir dışından gelip daire alan pek çok insan var. Bu durum bizim için gurur verici” 

Kârlı Yatırım Fırsatı

Erkaya Life ve Twins projelerinin karlı bir yatırım imkanı sunduğunu kaydeden Kaya,

“Twins yatırımcısı bu yıl içinde yüzde yüz kazanç elde etti. Proje tamamlandığında ise bu oran yüzde 200’e varacak. Gayrimenkul her dönemde en karlı yatırım enstrümanı. Yatırımcılar bu dönemde döviz ve altından daha çok gayrimenkule güveniyor. Bu nedenle Erkaya Twins, şehir dışından da yatırımcıların ilgisini görüyor. İzmir önemli bir potansiyele sahip. Şu anda pandemi ve deprem gibi nedenlerden ötürü müstakil bahçeli yaşam talepleri çok arttı. Yeni projemizi deniz kıyısında, yeşil peyzaja ve ferah bir atmosfere sahip bahçeli villalar olarak yapmak istiyoruz. Bu konudaki görüşmelerimize devam ediyoruz” diye konuştu. 

Düşük Faizli Kredi Piyasayı Canlandırır

İnşaat sektöründe yaşanan girdi maliyeti artışının konut üretimini yavaşlattığını belirten Doğan Kaya, vatandaşların yeni konut almak için düşük faizli kredi imkanına kavuşması gerektiğini söyledi.

Akkuyu NGS’de Geçici Tuz Arındırma Tesisi Faaliyete Geçti

Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) inşaat sahasında geçici bir tuzdan arındırma tesisi faaliyete geçti. İnşaat ve montaj çalışmaları için tatlı su sağlayacak olan tesisin pompa istasyonunda, günde bin 080 metreküp tatlı su üretilebilecek.

Tesiste deniz suyu önce büyük parçacıkların elenmesi için bir süzgeç sisteminden geçirilecek. Ardından kolloidlerin ve diğer maddelerin etkili bir şekilde giderildiği bir ultrafiltrasyon ünitesine girecek. Ana tuzdan arındırma işlemi ise sudaki çözünmüş iyonik maddelerin ayrıldığı özel bir filtrasyon türü olan ters osmoz ünitesinde gerçekleşecek.Bu mineraller daha sonra dolomit filtreler kullanılarak suya geri döndürülecek.Bu işlemler sonrası klorlanan su, bir pompa istasyonundan geçirilerek halihazırda kurulmuş ve işletmeye alınmış olan depolama tanklarına aktarılacak.

NGS sahasına kurulan bu tesisinin inşasında kullanılan boru hatları, pompalar ve su arıtma sistemleri gibi bileşenler, ağırlıklı olarak Türk yapımı bileşenlerden oluştu. Tesisin inşaatı ise yaklaşık 5 ay sürdü.

NGS Genel Müdür Birinci Yardımcısı ve Yapı İşleri Direktörü Sergey Butckikh konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Tuzdan arındırma tesisinin işletmeye alınması ve faaliyete geçmesi, Akkuyu NGS şantiyesine inşaat ve montaj işleri, evsel ihtiyaçlar ve güç ünitelerinin yapım aşamasında yangın güvenliği ihtiyaçları için kullanım suyu sağlanması açısından önemli bir adım.Tuzdan arındırılmış su, özel bir tesiste kimyasal olarak tuzdan arındırılmış su hazırlamak için de kullanılacak ve bu arada açık reaktörü temizlemek için de kullanılacak.”

Akkuyu NGS sahasındaki inşaat ve montaj çalışmaları, dört güç ünitesi, kıyı hidrolik mühendislik yapıları, bir güç dağıtım sistemi, idari binalar, bir eğitim merkezi ve gelecekteki NGS’nin fiziksel koruma tesisleri olmak üzere ana ve yardımcı tesislerin tümünde devam ediyor.

Antalya’da Yabancıya Konut Satışı Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre; 2022 yılının ilk 10 ayında Antalya’da yabancıya konut satışında yüzde 94’lük artış yaşandı. 

Geçen yılın Ocak- Ekim döneminde yabancıya 8 bin 640 konut satılan Antalya’da bu yılın aynı dönemindeki rakam 16 bin 779’a ulaştı. Savaş sebebiyle Rus ve Ukrayna vatandaşları en çok Antalya’yı tercih etti.

TÜİK’in 1 Ocak- 31 Ekim 2022 tarihleri arasındaki 10 aylık konut satış verilerine göre, bu yıl Türkiye’de, özellikle de Antalya’da Rusya- Ukrayna arasında şubat ayından bu yana devam eden savaşa bağlı iki ülkeden yaşanan göçün etkisi, yabancıya konut satışlarında rekor artışlara sebep oldu. Türkiye genelinde ekim ayında yabancılara konut satışı toplamı, geçen yılın ekim ayına göre yüzde 8,8 düşüşle 5 bin 377 adet oldu. Türkiye geneli satışlar düşerken, ekim ayında 2 bin 123 adetle yabancılara en çok konut satışı yapılan il sıralamasında birinci olan Antalya’da ise yüzde 65’lik rekor bir artış yaşandı. Ekim ayında Antalya’yı 1658 konutla İstanbul, 490 konutla da Mersin izledi. Ekim ayında Rusya Federasyonu vatandaşları Türkiye’den 2 bin 23 konut satın aldı. Rusları sırasıyla 498 konut ile İran, 310 konut ile Irak ve 216 konut ile Ukrayna vatandaşları izledi.

Ocak- Ekim ayları arasında 10 aylık toplam verilere göre, Türkiye’de yabancılara konut satışı geçen yıl 43 bin 372 iken, bu yıl yüzde 26,9’luk artışla 55 bin 21’e yükseldi. Toplam satışta 21 bin 252 adetle İstanbul ilk sırada iken Antalya ikinci sırada yer alıyor. Antalya’da geçen yılın Ocak- Ekim döneminde yabancıya konut satışı 8 bin 640 iken bu yıl yüzde 94’lük artışla 16 bin 779 oldu. Ülkelere göre ise en çok satışın yapıldığı Rusya Federasyonu vatandaşları geçen yılın ilk 10 ayında 3 bin 658 adet konut alımı yaparken, bu yıl aynı dönemde üç katına çıkarak, yüzde 209’luk artışla bu rakam 11 bin 334 oldu. En dikkat çekici artışlardan biri de Ukraynalılarda görüldü. Geçen yılın 10 aylık döneminde 912 konut alan Ukraynalıların aldığı konut sayısı, bu yıl aynı dönemde yüzde 46 artışla 1991’e yükseldi.

Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) ve İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) gibi kuruluşların üyesi olan Helmann Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Selman Özgün, ekim ayında Türkiye genelinde yabancılara konut satışı düşerken, Antalya’nın il olarak birinci olması ve yüzde 65’lik rekor artış yaşanmasını, Rusya Federasyonu’nda savaş sebebiyle eylül ayında ilan edilen kısmi seferberlik kararının etkisi olarak gösterdi. Özgün, seferberlik ilanıyla birlikte Rusya’dan Antalya’ya hem hava yolu hem de kara yoluyla ciddi bir talep oluştuğunu belirterek, “Hatırlanacağı üzere o dönemde uçaklarda yer bulamama, tek kişilik uçuş fiyatlarında bir biletin 200 bin TL’yi gördüğüne de tanık olmuştuk. Rusya’dan gelen bu vatandaşların birçoğu da Antalya’ya yerleşti ve imkânı olanlar konut satın aldı” dedi.

Yıldırım Belediyesi’nden Dev Yatırım

Bursa iline bağlı Yıldırım Belediyesi, Dr. Sadık Ahmet Spor Tesisi’ni modern ve donanımlı bir sosyal yaşam merkezine dönüştürüyor.

Halı saha ve yüzme havuzundan oluşan mevcut tesisin yıkıldığı 7 bin 548 metrekarelik inşaat alanına sahip proje çerçevesinde; yarı olimpik kapalı yüzme havuzu, çocuklar için cimnastik, karate, taekwondo salonları, kadınlar için fitness salonu, modern kitap kafe, kütüphane ve YILMEK kursları gibi toplamda 17 farklı birim yer alacak. 7’den 70’e tüm vatandaşların buluşma mekânı haline gelecek Dr. Sadık Ahmet Spor ve Gençlik Merkezi açıldığında Yıldırım’a değer katacak. 

Yıldırım’ın 250 bini aşan genç nüfusu ile birçok şehrin toplamından daha fazla gence ev sahipliği yaptığını belirten Başkan Yılmaz, “Yıldırım’da, fiziki dönüşümle birlikte sosyal ve kültürel dönüşümü de sağlamayı amaçlıyoruz. İlçemize kütüphaneler, okuma salonları, kültür merkezleri, sosyal yaşam merkezleri kazandırarak; kültürel dönüşümün zeminini oluşturuyoruz. Yıldırım’a kazandıracağımız Dr. Sadık Ahmet Gençlik ve Spor Merkezi de bu doğrultuda hayata geçirdiğimiz projelerden birisi. Merkez bünyesinde hizmet verecek mesleki programlar, derslikler, eğitimler ile gençlerimiz geleceğe daha iyi şekilde hazırlanacaklar. Merkezimiz tamamlandığında gençlerimizin kişisel gelişimlerine ve sosyalleşmelerine katkı sağlayacak.” dedi.

Yusufeli Barajı’na 22 Kasım’da Su Tutulacak

Tamamlandığında dünyanın beşinci en yüksek barajı olma özelliği olacak olan Yusufeli Barajı 22 Kasım 2022 tarihinde düzenlenen törenle su tutmaya başlayacak. 

İlçe merkezinin baraj suları altında kalacak olması nedeniyle, yeni yerleşim yerine taşınmalar devam ederken, barajın su tutması için tarih belirlendi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla 22 Kasım Salı günü, sus tutma merasimi yapılması planlanıyor.

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci sosyal medya hesabından Yusufeli Barajı ve HES projesinin videosunu paylaştı. Bakan Kirişci videoyu, “Dünyanın 5’inci en yüksek barajı, 2,5 milyon vatandaşımızın yıllık elektrik ihtiyacını karşılayacak. Yusufeli barajı açılıyor. Suyun gücü milletle buluşuyor” notuyla paylaştı.

Türkiye’nin prestij projelerinden biri olan Yusufeli Barajı 9 yıllık serüvenin ardından tamamlanmak üzere. Barajı’nın temeli 26 Şubat 2013 yılında atılırken, 275 metreyle yüksekliğindeki baraj gövdesinin inşaatı ise 20 Haziran 2014 tarihinde başladı. Barajın gövdesinin beton döküm işlemi ise 10 Temmuz 2018 tarihinde start aldı. Gövde betonu çalışmaları ise 24 Haziran 2021 tarihinde sona erdi.

Tamamen milli sermayeyle Türk mühendis ve işçisinin alın teriyle inşa edilen Yusufeli Barajı gövde inşaatı 4 bin personel gece gündüz yoğun mesaisi yaptı. Dar vadi içinde engebeli arazi şartlarında gerçekleştirilen proje, ülkemizin prestij projeleri arasında yer alıyor.

Yusufeli barajı tamamlandığında 2 milyar 130 milyon metreküp su depolama hacmine sahip olacak. Üretime geçtiğinde 558 megavat kurulu gücüyle yıllık ortalama 1 milyar 888 milyon kilovatsaat enerji üreterek ekonomiye yılda 4,1 milyar lira katkı sağlayacak. Yusufeli Barajı, havzadaki diğer barajların enerji üretimini de yüzde 10 artıracak. Projeyle üretilen enerji sayesinde yaklaşık 600 bin kişinin enerji ihtiyacı karşılanabilecek.

Kültür ve Turizm Yolu’nda İnşaat Çalışmaları Devam Ediyor

Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi tarafından Eyyübiye ilçesine yaptığı Kültür ve Turizm Yolu projesinde inşaat çalışmaları tüm hızıyla sürüyor.

Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, kent trafiğini rahatlatacak, turizme katkı sunacak projelerin bir bir hayata geçirilmesinde öncülük eden Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, Hazreti İbrahim ile Hazreti Eyyüp peygamber makamları arasında direkt bağlantıyı sağlayacak ‘Kültür ve Turizm Yolu’nun hizmete açılması için bölgede sürdürülen yol yapım çalışmalarını yakından takip ediyor.

Proje kapsamında Eyyübiye’deki Muradiye, Hacıbayram, Şıhmaksut ve Eyyübiye mahalleleri sınırları içerisinden geçen güzergâhın toplam proje alanı 51 bin 201 metrekare olan yol güzergâhında bulunan 476 yapı kamulaştırılarak yıkıldı.

Alya Konakları Merkezefendi’de Ön Talep Süreci Başladı

BOSS4 Gayrimenkul tarafından İstanbul, Zeytinburnu’nda inşa edilmesi planlanan Alya Konakları Merkezefendi Kentsel Dönüşüm projesinde ön talep toplama süreci başladı. 

BOSS4 Gayrimenkul’ün hayata geçirdiği yeni projesi ‘Alya Konakları Merkezefendi Kentsel Dönüşüm Projesi’nde ön talep toplanmaya başlandı. 

Geçici satış ofisi tamamlanan ‘Alya Konakları Merkezefendi Projesi’nde ön talep toplama aşamasına geldiklerini ifade BOSS4 Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Akkuş, “Alya Konakları Merkezefendi Projesi’nin temelleri atıldı. İnşaat planlandığı şekilde devam ediyor. Ön satış aşamasına geldik, satış ofisimiz tamamlanana kadar kullanacağımız irtibat ofisimiz hizmet vermeye başladı. Toplam 1 milyar 150 milyon TL yatırımla inşa ettiğimiz ‘Alya Konakları Merkezefendi Projesi’ 252 bağımsız bölümün dönüştürüldüğü ve bittiğinde 467 konut ile 15 ticari gayrimenkullerden oluşacak olan bir projedir. Alya Konakları’nda da diğer projelerimizde olduğu gibi yaşanılabilir, ferah alanların olduğu bir mimarimiz var. Dairelerin yüzde 90’ı balkonlu. Peyzaj alanı ve yeşil ortak alanlar bu projemizde de ön planda tutuldu. Alya Konakları’nın da en önemli özelliklerinden biri de blokların oval şekilde konumlanması ve orta alanın tamamen peyzaja bırakılması. Yürüyüş alanları, oyun alanları, sosyal tesisler proje alanının yüzde 30’unu oluşturuyor.” dedi.

Projede daireler aile konseptiyle dokuz blokta 1+1, 2+1, 3+1, 4+1 ve dubleks olmak üzere planlandı. Yaklaşık 24 bin 320 metrekare alan üzerinde aile konseptine uygun planlanan projede kapalı havuz, Türk hamamı, sauna, buhar odası, fitness, basketbol ve futbol sahası, yürüyüş alanları, çocuk oyun alanları, kafe alanları, 7×24 güvenlik ve kapalı otopark da yer alıyor. ‘Alya Konakları Merkezefendi’ projesi konumu ve ulaşım olanaklarıyla da dikkat çekiyor. E-5 Karayolu’na 3 km, Cevizlibağ Metrobüs’e 650 metre, Kazlıçeşme Marmaray’a 3,1 km, Avrasya Tüneli’ne 1 km, Esenler Otogarı’na 5,3 km, Yenikapı’ya 5 km, Fişekhane’ye 4,9 km, Veliefendi Hipodromu’na 6,2 km ve Ataköy Marina’ya 11 km mesafede bulunan proje, dört bir yanı özel eğitim kurumları, üniversiteler, hastaneler ve alışveriş merkezleri ile çevrili bulunuyor. Projenin 2025 yılı mayıs ayında teslim edilmesi planlanıyor.

Alya Konakları Merkezefendi projesinin tüm detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Referans Ümraniye Projesi İçin İmzalar Atıldı

Emlak Konut ile Kiler Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) arasında Referans Ümraniye projesi için imzalar atıldı. 

Önemli projelere imza atan Kiler GYO, ‘Referans’ konseptini farklı lokasyonlardaki projelerine taşımaya devam ediyor. Projelendirme çalışmasına devam edilen Referans Göktürk ve Referans Atakent’in yanı sıra İller Bankası A.Ş. ile Arsa Satış Karşılığı Gelir Paylaşım sözleşmesi imzalanan Referans Pendik projesinin ardından, Kiler GYO şimdi ise Emlak Konut ile Referans Ümraniye için imzaları attı.

Kiler GYO’nun tüm projeleri ve detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Eskişehir Model Fabrikası’nın Lansmanı Yapıldı

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Eskişehir Sanayi Odası iş birliğinde yürütülen ve kurulum çalışmalarında son aşamaya gelinen Eskişehir Model Fabrikası’nın lansman toplantısı yapıldı. 

Eskişehir Model Fabrikası’nın lansman toplantısı Eskişehir Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Celalettin Kesikbaş, Ankara Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Özdebir ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Stratejik Araştırmalar ve Verimlilik Genel Müdürü Prof. Dr. İlker Murat Ar’ın katılımlarıyla Eskişehir Sanayi Odası’nda gerçekleştirildi. 

Lansmanda açılış konuşması yapan Eskişehir Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Celalettin Kesikbaş, “Eskişehir, bugün yürütmekte olduğu Ulusal Raylı Sistemler Test Merkezi (URAYSİM), Havacılık Mükemmeliyet Merkezi, Seramik Araştırma Merkezi, Eskişehir Model Fabrika gibi projelerle Milli Yüksek Hızlı Tren, İHA ve SİHA gibi çalışmalarda stratejik bir rol oynayacaktır. Şehir olarak, başta URAYSİM olmak üzere, bu projelere sahip çıkmak en büyük sorumluluğumuzdur. Odamız koordinatörlüğünde yürütülmekte olan Eskişehir Model Fabrika projesi de, üretici firmaların yalın üretim yöntemlerini kullanarak verimliliklerinin artırılması, üretimden kaynaklı israfların önlenmesi ve maliyetlerin düşürülmesi noktasında ciddi katkılar sağlayacaktır. Eskişehir Model Fabrika, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın destekleriyle, inşallah birkaç ay içerisinde üretici firmalarımıza hizmet vermeye başlayacaktır.” dedi.

Projede mentorluk görevinde bulunacak olan Ankara Sanayi Odası ile daha önceki yapılan programlarda verimin yükseldiğini belirten Ankara Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Özdebir, “İçinde bulunduğumuz bu dönemin en önemli iki kavramı etkinlik ve verimliliktir. Daha az kaynakla daha çok üretim, daha nitelikli üretim, kaynak verimliliğini ortaya çıkaran yenilikçilik, üretimin ana belirleyicisi olacaktır. Küresel ekonomide yerini sağlamlaştırmak isteyen Türkiye açısından büyüme rakamları kadar, bu büyüme için kullanılan kaynaklar da önemlidir. Büyümenin lokomotifi verimlilik oldukça hem karlılığımız hem de rekabetçiliğimiz paralel artacaktır. Ankara Sanayi Odası olarak çok önemli bulduğumuz verimlilik konusunda yoğun bir çalışma içindeyiz. Yıllardır dikkat çekmeye çalıştığımız bu konuda ülkemizde atılmış en önemli projenin ilk uygulama merkezi olan Türkiye’nin ilk Model Fabrikasını Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızla birlikte 2018 yılında Ankara’ya kazandırdık. Bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz 8 öğren dönüş programıyla ne kadar doğru bir adım attığımızı hep beraber gördük. Uyguladığımız her programın sonucunda yüzde 150’leri aşan verimlilik artışları ortaya çıkıyor.” şeklinde konuştu.

Lansmanın açılışında konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Stratejik Araştırmalar ve Verimlilik Genel Müdürü Prof. Dr. İlker Murat Ar ise şu ifadelere yer verdi:

“İşletmelerimizin yalın ve dijital dönüşüm becerilerini geliştirmeye yönelik uygulamalarımız bulunuyor. Bu uygulamalardan birisi de, bugün burada bir araya gelmemize vesile olan yetkinlik ve dijital dönüşüm merkezlerimiz, yani Model Fabrikalarımız. Model Fabrikalarımız aslında çok yalın bir ifadeyle işletmelerimiz yalın ve dijital dönüşüm yolculuklarına rehberlik etmeye çalışıyorlar. Bu rehberliğin faaliyet olarak yürütüldüğü 8 ilimiz mevcut. Bu illerde mevcut faaliyetlerimize Model Fabrikalarımız aracılığı ile devam ediyoruz. Bugün ayrı bir heyecan içerisindeyiz. İşletmelerimiz, Model Fabrikalarımızın faaliyetlerinden o kadar yüksek kazanımlar elde ettiler ki, bizim yeni Model Fabrikalar kurma sorumluluğumuz da artmış oldu. Tabii yeni Model Fabrikalarımızı nerelere kurabileceğimizi araştırırken, Eskişehir’in gözümüzden kaçması mümkün olmazdı. Bakanımızın da uygun görüşleriyle Eskişehir’de Model Fabrika kurulumu için çalışmalarımıza başlamış olduk.”

Moskova İç Mekan ve Tasarım Haftası İlk Edisyonuyla Başarıya Ulaştı

Neredeyse bütün Moskova’yı fuar alanına dönüştüren 1. Moskova İç Mekan ve Tasarım Haftası, yarattığı iş potansiyeli ile Rusya ve çevre bölge için önemli bir etkinlik olacağının sinyallerini verdi. Etkinlik, Türkiye de dahil olmak üzere birçok farklı bölgeden 200 bin kişiyi kendisine çekti. 

1 – 6 Kasım tarihleri arasında ilki gerçekleşen Moskova İç Mekan ve Tasarım Haftası (MIDW) etkinlikleri başarıyla tamamlandı. Rusya’nın başkentinde düzenlenen etkinlik sırasında 350’den fazla şirket yeni partnerlere, müşterilere ve alıcılara ulaştı. Fuarın merkezi yerlerini; VDNh (Ulusal Ekonomik Başarılar Sergisi) 55. ve 57. Pavilyonları, Digital Business Space DBS (Dijital İş Alanı), alışveriş merkezleri, müzeler ve şehrin tarihi binaları oluşturdu.

Bir hafta içinde 200 binden fazla kişi Moskova İç Mekan ve Tasarım Haftası’ndaki sergileri ziyaret etti. Ziyaretçiler, Rus şirketlerinin iç mekan ve mimari tasarım, mobilya üretimi, iç mekan ve dekor, terbiye ve yapı malzemeleri üretimi alanındaki en son başarıları hakkında bilgi edindi. 6 gün boyunca süren etkinlik, Türk tekstil, tasarım ve mimari endüstrileri ile Rusya ve bölge pazarlarıyla ilişkileri güçlendirmek ve yeni fırsatları keşfetmek için de önemli bir rol oynayabileceğini ortaya koydu.

MIDW İş Programı kapsamında çeşitli alanlardan 200’ün üzerinde dünyaca ünlü uzman etkinlikte konuşma yaptı. Konuşmacılar arasında; Mısır asıllı endüstriyel tasarımcı Karim Rashid (ABD/Mısır), Yusuke Takahashi (YT Architects/Japonya), Deborah Mendez ve Igor Macedo (Tetro/Brezilya), Amir Kabulov (Kazakistan), Ashot ve Armine Snkhchyan (SNKH/Ermenistan) ve Sofia Gizerskaya (Özbekistan’lı Sappho giyim ve iç markası) yer aldı.

Aynı zamanda sektörün lider uzmanlarından; Çin’den David Chen (URBAN REVIVO), Douglas Newkirk (mimar ve iç tasarımcı), Teo Rojas (Brandon) ve Billy Elliot-Wong (WONGBRAND.design,) da Moskova İç Tasarım ve Dizayn Haftası konuşmacıları arasında bulundu.

Etkinlik boyunca çeşitli şirketler ve geliştirme şirketleri on sekiz üzerinde anlaşma imzaladı, bunlar arasında şunlar sıralanabilir;

●          National Pulse LLC (BAE) ve Rocket Group LLC arasında Birleşik Arap Emirlikleri pazarına girmek için yapılan iş birliği anlaşması.

●          KED Grubu ile Mass Mobilya ve tasarım (Türkiye) arasında 1,5 milyar ruble değerinde mobilya tedariki için yapılan iş birliği ve ortak faaliyet anlaşması.

Etkinlikte imzalanan tüm anlaşmaların toplam değeri 7,7 milyar ruble oldu.

Moskova’daki 85’ten fazla alışveriş merkezi, Moskova İç Mekan ve Tasarım Haftası fuar programı kapsamında sadece Moskova’dan değil Rusya’nın diğer bölgelerinden de gelen önemli firmaların sunumlarına ev sahipliği yaptı. Ziyaretçiler, bu etkinlik sayesinde Rus şirketlerinin en az yabancı menşeili ürünler kadar ve hatta bazen onlardan daha kaliteli ürünler sunabildiğini öğrenme fırsatı yakaladı. Aynı zamanda, şirket temsilcileri bu tür etkinliklerin bir bütün olarak endüstrinin gelişimini hızlandırdığını ve katılımcıların diğer üreticilerle yeni iş ortaklıkları yaratma ve mevcut iş ortaklıklarını güçlendirme fırsatlarını keşfetmelerine yardımcı olduğunu dile getirdi.

Moskova İç Mekan ve Tasarım Haftası’nın sorumlu ortağı Yandex.Market; fuar boyunca, katılımcı üreticilerden mobilya, dekor malzemeleri ve diğer malzemelerin her birine özel bir indirim uygulayarak sipariş aldı. Bu pazaryeri sitesi ayrıca rahat bir çevrimiçi alışveriş deneyimi için en son çözümlerini sunulduğu VDNH 55. Pavilyonu’nda bir köşede de yer aldı.

Moskova İç Mekan ve Tasarım Haftası, tüm Rusya’da kar amacı gütmeyen Rus Tasarımcılar Birliği ve Moskova Girişimcilik ve Yenilikçi Geliştirme Departmanı’nın destekleriyle gerçekleştirildi.

Algüller İnşaat, Bodrum’da 6 Yeni Projeye Başlıyor

Algüller İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Algül, Bodrum’da orta kesime hitap eden 6 projeyi hayata geçireceklerini duyurdu. 

İnşaat sektörüne İstanbul’da başlayan Algüller İnşaat’ın Bodrum’a taşınma sürecini anlatan firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Algül, “İnşaat sektöründe yarım asırlık bir kültürümüz var. Ağırlıklı olarak İstanbul’da inşaat yaptık. 2017 yılında Bodrum’da yaşama ve yatırım yapma kararı aldık. 2017’de proje geliştirmeye başladık. İlk inşaatımızı 2019 yılında hayata geçirdik. Bodrum’da 4 proje hayata geçirdik. 2 projeyi teslim ettik, 2 projeyi de bu yıl içerisinde teslim edeceğiz. Önümüzdeki dönemde Bodrum’daki yatırımlarımızı artıracağız. Arsa yatırımlarımızı gerçekleştirdik. 2022-2023 döneminde kendi arsalarımız üzerinde 6 yeni projeye başlamayı hedefliyoruz.” dedi. 

Konuya Bodrum yatırımlarından bahsederek devam eden Algül, şu sözleri kaydetti:

“Bodrum her anlamda beklentilerimizi karşıladı. Türkiye’deki en iyi arz-talep dengesi Bodrum’da. Türkiye’nin üstünde bir marka olma yolunda ilerliyor. Yurt dışı kaynaklı talebin daha da artacağına inanıyoruz. Bu talep devam ettikçe inşaat arzı ve fiyatların artması kaçınılmaz. İnşaat konusunda deneyimimiz vardı. Bodrum konusunda iyi bir deneyim sağladık. Projelerimizi tamamen ihtiyaca yönelik geliştiriyoruz. Bölgeyi iyi analiz edip, müşterilerin taleplerini dikkate alıp nitelikli projeler üretirseniz her zaman bir adım önde olursunuz. İhtiyaca yönelik projeler geliştirdiğimizden daha fazla hedef kitleye hitap edebiliyoruz. Daha az sayıda anahtar, daha yüksek fiyatlı villalar yapmaktansa; orta kesime hitap eden daha erişilebilir konutlar inşa etmeyi tercih ediyoruz. Yani daha çok kişiye dokunabileceğimiz, daha çok kişinin Bodrum hayalini gerçekleştirebileceği projeler yapıyoruz.” 

Algüller İnşaat’ın tüm projeleri ve detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Doğu’nun En Büyük Yem Fabrikası İçin Görüşmeler Tamamlandı

Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Doğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük yem fabrikasının şehre kazandırılacağını duyurdu.

Erzurum Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, TK Holding Yönetim ve İcra Kurulu Üyeleri Mustafa Hamurcu ve Yılmaz Bademli, Tarım Kredi Kooperatifleri Erzurum Bölge Müdürü Bekir Parlak, Bölge Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Recep Küçükoğlu, Bölge Müdür Yardımcıları Özkan Yıldırım ve Mehmed Ağah Ayık ile bir araya geldi. 

Yapılan görüşmede Erzurum için projelendirilen yatırımları değerlendiren Sekmen, konuyla ilgili açıklamada bulundu. Başkan Sekmen, “TK Holding ve Tarım Kredi Kooperatifleri yetkilileriyle bir araya geldik. Görüşmemizde yem fabrikası ve Kooperatif Bakkal Projesi’ni konuştuk. Koop Bakkal uygulaması Erzurum’da kısa zamanda uygulanacak. Erzurum’da Doğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük yem fabrikasını da kuracağız. Büyükşehir Belediyemiz yer konusunda tahsis çalışmalarını tamamladı. Fabrika yapımına birkaç hafta içinde ‘Bismillah’ diyeceğiz. Projeye desteklerinden ötürü tüm paydaşlara ve Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürlüğü’müze çok teşekkür ediyorum.” diyerek kente kazandırılacak olan yem fabrikasının bölgenin en büyüğü olacağını müjdeledi. 

Yaşamın En Benzersiz Hali Atrium Nefes’te 

Sevdiklerinizle yaşamınızı daha değerli kılacak, dolu dolu yaşayabileceğiniz sosyal yaşam olanakları Atrium Nefes’te sizleri bekliyor.

Aydın’da yaşama değer katan yapılarıyla başarısını ortaya koyan Üstün Yapı, yepyeni projesi Atrium Nefes ile ön plana çıkıyor. 

5 yıldızlı otel konforu sunan Atrium Nefes, 4 bloktan oluşmasının yanı sıra güvenliği ve eğlenceyi bir araya getiriyor. 33 bin metrekare alanda yükselecek olan mimari yapısı, çarşısı ve benzersiz sosyal alanlarıyla görsel estetiğe sahip olan proje, 2+1, 3+1 ve 4+1 daire seçenekleriyle 89 mega lüks daireden oluşuyor. 

Her Anı Tatil Gibi…

İçerisinde yer alan kafeterya, vitamin cafe, buhar odası, kapalı yüzme havuzu, çocuk oyun alanı, basketbol sahası, yürüyüş parkurları, peyzaj alanları, ateş çukuru, sauna, hamam, tuz odası ve masaj imkanlarıyla adeta tatili evinize getiren proje ile yaşam, çok kolay ve keyifli geçecek. 

Aydın’ın en önemli noktalarından biri olan Zeybek Mahallesi, Işıklı Bulvarı’nda yer alan Atrium Nefes, merkezi konumuyla da dikkat çekiyor. Proje, Aydın Şehir Hastanesi, Yeni Adliye Sarayı, özel hastaneler, kamu kurumları ve eğitim binalarına olan yakınlığıyla benzersiz ulaşım imkânı sunuyor. 

7/24 güvenlik hizmeti ile huzurlu bir yaşamın anahtarlarını tutan proje, sevdiklerinizle beraber sakin bir nefes almanız için sizleri https://ustunyapi.com.tr/page/atrium-nefes web adresine ya da satış ofislerine bekliyor.

Körfez Kaşkaldere Kavşağına Düzenleme

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, ulaşım sorunlarının ortadan kaldırılması için Körfez Kaşkaldere Kavşağına yeni düzenlemeler yapıyor. 

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi konuyla ilgili olarak resmî web sitesinde bilgilendirmede bulundu. Belediye tarafından yapılan bilgilendirme şu şekilde:

Derince ve Körfez ilçede halen D-100 Karayolu İstanbul istikametinde eski İl Emniyet Müdürlüğü önünden geçen İstiklal Caddesi, araç trafiğinde yoğun olarak kullanılıyor. Bu yan yola giren araçlar Burcu Sokak üzerinden Abdülhamit Han Caddesine bağlanarak, Körfez Kent’teki konutlara ulaşabiliyor. Yan yolda günün belli saatlerinde yaşanan yoğunluğu dikkate alan Büyükşehir, ulaşımı daha rahat ve güvenli hale getirmek için yeni bir yol inşa edecek. Proje kapsamında İstiklal Caddesinin devamındaki Burcu Sokak’tan başlayacak duble yol, Kaşkaldere mesire alanının batı şeridini takip edecek. Bayır ve Rüzgarlı sokakların devamında Yaşar Doğu ve Elveda Caddesi kesişimindeki dönel kavşağa kadar 1 km uzunluğunda 2×2 şeklinde yeni bir yol yapılacak. Yeni yol çalışması dahilinde zemin iyileştirme, aydınlatma ve toprakarme duvar işleri düzenlenecek.

Projenin çok yönlü olması ile vatandaşların ulaşımını rahatlatmak isteyen Büyükşehir, Körfez Kente istikametine 2×2 duble yolun yanı sıra D-100 yan yolun kesintisiz bir şekilde devam etmesi için Kaşkaldere Kavşağının üzerine yeni bir köprü inşa edecek. İş kapsamında Fen İşleri Dairesi Başkanlığı ekipleri, İstiklal Caddesinden Cahit Zarifoğlu Caddesine direk ulaşım için D-100’e paralel mevcut köprülerin yanına 40 metre uzunluğunda bir köprü yapacak.

Ayrıca Kaşkaldere Kavşağının altındaki menfez genişletilerek, 326 metrelik yeni menfez inşa edilecek. Körfez ve Derince ilçeleri sınırındaki Kaşkaldere Kavşağında araç kesişim noktalarıyla sinyal fazını azaltmak ve trafik güvenliğini sağlamak amacıyla elmas kavşak tasarımı yapılacak.

Yaklaşık maliyeti 204 milyon 690 TL olan Kaşkaldere (95 Evler) D-100 Altı Kavşak ve Bağlantı Yolları Yapımı Projesi için yapılan ihaleye 4 firma teklif verdi. Yapılan ihalede en yüksek teklifi 239 milyon 939 bin TL ile Gürtur İnşaat verirken, en düşük teklif 179 milyon 452 bin TL ile Burakcan İnşaat + Dağkar Tur. İnşaat ortaklığından geldi.

JLL Türkiye, 2022 Yılının Üçüncü Çeyreğini Değerlendirdiği Raporunu Yayınladı

JLL Türkiye, 2022 üçüncü çeyreğine ilişkin Türkiye’nin Makroekonomi ve Gayrimenkul Piyasası Verileri Raporu’nu açıkladı. Perakende, ofis ve lojistik sektörünün değerlendirildiği raporda, 2022 yılının üçüncü çeyreği baz alınırken 2023 yılı ile ilgili beklenti ve öngörüler de yer alıyor. 

Ticari gayrimenkul alanında finansal ve profesyonel hizmetler veren ve yatırım yönetimi danışmanlığı sunan JLL Türkiye’nin raporuna göre, sektörde pandeminin etkileri büyük oranda azaldı ve toparlanma süreci büyük verimlilikle devam ediyor. 

İnşaatı Devam Eden 35 Alışveriş Merkezinde Toplamda 1,1 Milyon Metrekare Kiralanabilir Alan Yer Alıyor
Türkiye’nin Makroekonomi ve Gayrimenkul Piyasası Verileri Raporu’nda yer alan perakende sektörüyle ilgili verileri değerlendiren JLL Türkiye Eş CEO’su Tarkan Ander, Türkiye’deki mevcut alışveriş merkezi arzının 2022 yılının üçüncü çeyreğinde 449 alışveriş merkezinde 13.9 milyon metrekare seviyesinde kaldığını söylemek mümkün. Bu oranda en büyük pay sahibi %37 ile İstanbul ve sırasıyla %12 ile Ankara ve %6 ile İzmir şeklinde sıralanıyor. Halihazırda inşaatı devam eden 35 alışveriş merkezinde yaklaşık 1,1 Milyon metrekare kiralanabilir alan yer alıyor bu da demek oluyor ki 2024 sonu itibariyle bu rakamı 15 milyon metrekarenin üzerinde göreceğiz. Aynı şekilde geçen yıl 162 metrekare olarak kaydedilen perakende yoğunluğu da 165 metrekareye çıkmış ve 2024 yılı sonunda bu rakam da 172 metrekare seviyesinde karşımıza çıkacak” dedi.

Alışveriş Merkezi Ciroları Yüzde 20 Artış Gösterdi
Türkiye’nin Makroekonomi ve Gayrimenkul Piyasası Verileri Raporu’nda yer alan perakende ve ofis pazarı verilerini değerlendiren JLL Türkiye Eş CEO’su Dora Şahintürk, “Alışveriş merkezi fiziksel ziyaretçi sayılarında %10’luk bir düşüş görülse de enflasyondan arındırılmış ciroda 2019 yılının aynı dönemine kıyasla yüzde 20 artış kaydedildi” dedi.

Merkezi İş Alanı’nda Boşluk Son Sekiz Yılın En Düşük Seviyesine Geriledi
JLL Türkiye Eş CEO’su Dora Şahintürk ofis pazarı verileriyle ilgili olarak da “İstanbul’da A sınıfı ofis arzı 5,8 milyon metrekare seviyesinde seyrediyor ve 1,5 milyon metrekare henüz tamamlanmamış kiralanabilir alan yer alıyor. Bu rakamın 2023 yılı sonunda 7,3 milyon seviyesinde seyredeceğini görüyoruz. İnşaat halindeki ofis arzının %90’ını 1 milyon metrekarenin üzerinde kiralanabilir alanla İstanbul Finans Merkezi’nin oluşturduğu göze çarpıyor. Boşluk oranının %14,4 olduğu Merkezi İş Alanı’nda (MİA) Levent, MİA dışında Avrupa Yakası’nda Ayazağa ve Kağıthane, Asya’da Kozyatağı ofis kiralamanın alt pazarlarını oluştururken, bilişim, teknoloji, otomotiv ve lojistik sektörleri de en aktif sektörler olarak karşımıza çıkıyor” dedi.

Birincil ofis kiraları metrekarede 25 dolar seviyesinde seyrederken, geçen yılın aynı çeyreğine oranla TL bazında %82’lik artış kaydedildi ve A sınıfı ofislere olan talep 3. çeyrekte de canlılığını korudu.

Küresel Tedarik Zincirlerinin Yeniden Yapılanması İle Lojistik Pazarı Daha Geniş Tabanlı Hale Geldi
Raporda açıklanan diğer verilere göre ise yapılan açıklamada, “İstanbul ve Kocaeli alt pazarlarını kapsayan Marmara Bölgesi’ndeki toplam lojistik arzı 2022 yılının üçüncü çeyreğinde 10.6 milyon metrekare olmuş ve ticari kullanım amaçlı lojistik arzı 6,8 milyon metrekare olarak kayıt altına alınmıştır. 2022 yılının üçüncü çeyreği itibarıyla toplamda 42.252 metrekare lojistik depo kiralama işlemi gerçekleşmesine karşın, kaliteli depo arzındaki kısıt sebebiyle işlem hacminin sınırlı kalmaya devam ettiğini söylemek mümkün. Üçüncü Parti Lojistik Şirketlerinin en büyük pay sahibi olduğu pazarda, küresel tedarik zincirlerinin yeniden yapılandırılması pazarın dana geniş tabanlı hale gelmesini sağladı ve bir anlamda oradaki potansiyele bir nefes aldırmış oldu” ifadeleri kullanıldı.

LSK Holding, Bölgesel ve Küresel Krizi Türk Ahşap Sektörü İçin Fırsata Çevirmeye Devam Ediyor!

Türkiye’nin mobilya, kağıt ve orman ürünleri ihracatı, yılın 9 ayında büyük bir artış göstererek 6,2 milyar dolara yükseldi. Bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 22,6 artışla rekor kıran sektörel ihracatta en büyük pay, mobilya ürünlerinin oldu. Yapısal ahşap alanında uluslararası çapta faaliyet yürüten Türkiye’de sektörün öncü kuruluşlarından LSK Yapısal Ahşap, küresel ticaret yollarının yön değiştirmesiyle birlikte elini taşın altına koyarak Türk ahşap sektörünün kıtalararası yayılmasına öncülük ediyor.

İstihdam ve ihracat bakımından en önemli sanayi sektörlerinden biri olan mobilya ve ahşap ürünleri adeta yön değiştirdi. Ekonomik zorluklar, enerji krizi, göç dalgası ve hammadde tedarikindeki sıkıntılar, yeni ticaret yollarının çizilmesine yol açtı. Bu noktada hem coğrafi hem de jeopolitik konumunun avantajlarını çok iyi değerlendiren Türkiye, ticaret yollarında önemli bir noktada konumlandı. Kıtaların buluşma noktası olan Türkiye bu yılın ilk 9 ayında ihracat rekorları kırarken, özellikle ahşap sektöründe ekonomik ve ticari anlamda kıtalararası bir köprü kurdu.

Türk ahşap sektörü, 2022 yılında yükselişini sürdürürken mobilya ürünleri, 2022 yılının ilk 3 çeyreğinde 3,55 milyar dolarlık ihracatla ülke ekonomisine büyük katkıda bulundu. Bu süreçte en çok ihracat yapılan ülkeler Almanya ve Irak olurken bu ülkeleri sırasıyla İsrail, Amerika ve Fransa izledi. LSK Holding Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Hakkı Yağcızeybek, ihracatta uluslararası varlığını kanıtlayan Türkiye’nin bu başarısının bir tesadüf olmadığını ifade ederek, “Üç kıtada yüksek ihracat rakamlarına ulaşılması, ticarete ve özellikle ahşap sektörüne yön veren ekonomik bir güç olduğumuzu gözler önüne seriyor” dedi. 

Türk İhraç Ürünleri Dünya Ticaretindeki Ağırlığını Güçlü Şekilde Artırıyor”

Özellikle Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilim sonrası Rusya’ya uygulanan ambargonun lojistik, hammadde, ürün tedariki gibi konularda Türkiye’yi bir adım öne çıkardığını ifade eden İsmail Hakkı Yağcızeybek şunları söyledi: “Ahşap sektörünün son yıllardaki başarısı, ülkemizin ekonomisine de oldukça iyi yansıyor. Türkiye’nin birçok sektöründe olduğu gibi ahşap sektöründe de pek çok açıdan söz sahibi olması Türk şirketlerinin imajına da olumlu yönde yansıyor. Türk ihraç ürünleri dünya ticaretindeki ağırlığını güçlü şekilde artırıyor. Bu başarıda Türkiye’nin jeopolitik ve stratejik konumu kadar devlet kurumlarıyla şirketlerin koordineli ve uyumlu bir şekilde hareket etmesinin de payı çok büyük. Yıl bitmeden ihracat rekorlarının gelmesi, Türkiye’nin pazarda büyüdüğünü ve büyümeye devam edeceğini gösteriyor ancak burada önemli etken, bu başarının sürdürülebilir hale getirilmesi. Umuyorum ki, hep birlikte bu başarıları sürdürülebilir hale getirerek ülkemiz adına daha fazla katma değer yaratmaya devam edeceğiz. Çünkü artık Türk mobilyasının kalitesinin, tasarımının ve dağıtım ağının dünyadaki tanınırlığı arttı. Özellikle pandemi dönemindeki performansımızla tedarik zincirinde öne çıkarak önemli bir avantaj elde ettik. Ortadoğu’da yükselişimizi sürdürdüğümüz gibi ABD, Almanya, İngiltere ve Fransa gibi pazarlarda da güçlendik. Türkiye ahşap ürünlerinde kıtalararası bir köprüye dönüştü.”

Türkiyenin 81 İline Ücretsiz Nakliye İmkanı

Bu gelişmeler ışığında kendilerini iyi konumlandırdıklarını söyleyen LSK Holding Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Hakkı Yağcızeybek, “Üretimlerimiz teknoloji merkezli olduğu için makine ve ekipman yatırımlarımız her zaman artıyor. Üretim kapasitemiz yükseldikçe de daha fazla kişiye istihdam yaratmayı hedefliyoruz. Farklı pazarlarda ihracatımızı artırma çalışmalarımız hız kesmeden devam ediyor. Yatırım planlamamız sadece ihracata dayalı değil. Ülke içindeki nakliye ağımızı da genişletiyoruz. Örneğin Türkiye’nin 81 iline ücretsiz nakliye imkanı sunuyoruz. Teknolojik ve dijital gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Bu doğrultuda ürünlerimizin duvarda ya da zeminde nasıl duracağını gösteren bir uygulama geliştirdik ve müşterilerimiz mağazalarımızı ziyaret etmeden diledikleri ürünü görebiliyor ve zamandan tasarruf edebiliyor. Afrika, Ortadoğu ve Avrupa’ya satışlar yapıyoruz. Ülkemizin üstlendiği kıtalararası köprü konumunu biz de ileri taşıma hedefiyle ilerliyoruz ve her geçen gün dağıtım ve satış ağımızı genişleterek tüm dünyaya ürünlerimizin satışını yapmak için stratejik adımlar atmaya devam ediyoruz.”

Enerji Tasarrufu İçin Mutlaka Yapılması Gerekenler

Dünya’nın bir gerçeği olan küresel ısınmaya karşı da etkili bir önlem olan, aynı zamanda hem bireysel ve bütçesel olarak da fayda sunan enerji tasarrufu konusu, her geçen gün önemini artırıyor.

Enerji tasarrufu yaparak hem aile bütçesine hem de doğaya, çevreye ve gezegenin geleceğine olumlu anlamda katkıda bulunmak mümkün. 150 yılı aşkın köklü geçmişiyle müşterilerine hizmet veren Generali Sigorta, evlerde ve iş yerlerinde alınabilecek ve enerji tasarrufu sağlayacak mini önerileri paylaştı.

Ev Genelinde Alınabilecek Mini Önlemler

Kullanmadığınız lambaları mutlaka kapatın. Enerji verimliliği sağlayan elektronik aletler ve aydınlatma sistemleri kullanmaya özen gösterin. İhtiyacınız dışındaki elektrikli cihazların fişlerini prizden çıkarın. Radyatörleri mümkünse mobilyaların arkasına saklamayın. Kış aylarında binalarınızın kapılarını açık bırakmayın ve kullanmadığınız odaları düşük ısıda tutun.

Ev Gereçleri İçin Alınabilecek Önlemler

Mümkünse düşük enerji sınıfı beyaz eşyalar tercih edin. Buzdolabınızı 3-5°C aralığında çalıştırın. Mutfakta kullandığınız buzdolabı, bulaşık makinesi gibi gereçlerin daha verimli çalışabilmeleri için temiz tutmaya özen gösterin. Fırın yemekleriniz için seramik veya cam malzeme tercih etmeniz halinde fırınınızın ısısını 20°C azaltın. Fırında pişen yemeği sürekli fırının kapağını açarak kontrol etmeyin, fırının lambasını kullanın. Fırınınızın kapağını her açtığınızda ısı enerjisinin büyük bir bölümünü kaybedeceğinizi unutmayın. Çamaşır ve bulaşık makinelerini tam kapasite doldurarak çalıştırın.

Mutfak Özelinde Mini Önlemler

Buzluktan çıkardığınız yemeklerinizi pişirmeden evvel çözülmesini bekleyin. Sıcak yemeği buzdolabına hemen koymayın. Yemeğinizi soğutmadan dolaba koymanız hem dolabınızın daha fazla enerji harcamasına hem de yemekte bakteri üretilmesine sebep olacağını unutmayın. Yemek yaparken kullandığınız kapların kapağını kapalı tutun. Ayrıca yemekleri fırınınızın üst raflarına koyun. Böylece, pişirme süreniz %20 civarında azalacaktır.

İş Yerlerinde Alınabilecek Mini Önlemler

Evler kadar iş yerleri ve ofislerde alınabilecek mini önlemlerle de enerji tasarrufu sağlamak mümkündür. Ofise aldığınız elektronik cihazları enerji verimli cihazlar arasından tercih edin. Kış aylarında açmanız gerekmedikçe kapı ve pencereleri kapalı tutarak kaloriferleri kısın. Radyatörlerin üstünü örtmeyin ve gereksiz ısı kaybından kaçının. İş ortamınız için doğru tip ve büyüklükte aydınlatma kullanın. Elektrik ampullerini kompakt floresan lambalarla veya enerji tasarruflu ampullerle değiştirin.

Elektronik Aletlere Dikkat

Cep telefonlarının şarj aletleri, şarj etme işlemi tamamlandıktan sonra bile akım çekmeyi ve enerji harcamayı sürdürür. Telefonları şarj ettikten hemen sonra şarj aletini prizden çıkarın. Ayrıca evde olmadığınız zamanlarda televizyonun, dizüstü bilgisayarın ve modemin de fişlerini çekin. Bu tip aletler de cep telefonları gibi fişi takılı olduğunda bekleme modunda olsalar dahi enerji harcaması yapar.

Kale Kilit Avrasya Pencere Fuarı’nda Yeni Ürünlerini Sergiledi

Kaliteden taviz vermeyen üretim anlayışı, kurumsal bakış açısı, dinamik ve güçlü yapısıyla sektörde 70 yıldır faaliyet gösteren Kale Kilit; Avrasya Bölgesi’nin pencere, cephe sistemleri, cam ve kapı alanlarında lider olan Avrasya Pencere Fuarı’nda ürünleriyle yoğun gördü. Fuarda potansiyel ve mevcut müşterileriyle bir araya gelen şirket, yeni ürünlerini tanıttı. 

70 yıllık köklü tecrübesini inovatif bakış açısı ve gelişen teknolojilerle harmanlayan Kale Kilit, Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşen Avrasya Bölgesi’nin en büyük ve prestijli pencere endüstrisi etkinliği olan Avrasya Pencere Fuarı’nda yeni ürünlerini sergiledi. Fuarda ısı ve ses yalıtımı sağlayan, sürmeli ve katlamalı sistemlere sahip, tek ve çift açılımlı pencere sistemleri ile elektronik akıllı kilit sistemlerini tanıtan şirket, yeni iş birlikleri de geliştirdi. 

Son Teknoloji Ürünleriyle Yaşam Alanlarını Güvenli Hale Getiriyor

Kale Kilit, 70 yıldır hayata geçirdiği son teknoloji ürünler ile kullanıcılarının yaşamlarını daha güvenli bir hale getirmek için çalışıyor. Şirket, tüm ürün ve çözümlerinde kalite ve fonksiyona odaklanıyor. ‘Tam Kapsamlı Güvenlik’ anlayışıyla, Kale Kilit’in çatısı altında hizmet sunan ​​​​Kale Kapı Pencere Sistemleri markasıyla; PVC Alüminyum kapı ve pencere sektörünün ispanyolet, tek açılım, çift açılım, cephe makası, aksesuar ve kilit ihtiyacını karşılıyor. Sektörü buluşturan Avrasya Pencere Fuarı’nda da pencere ve kilit tarafında yeni ürünlerini sergileyen şirket, potansiyel ve mevcut müşterileriyle de bir araya geldi. Yeni iş birlikleri imkanı da yakalayan şirketin tüm ürünleri fuar ziyaretçileri tarafından yoğun ilgi gördü. Avrasya Pencere Fuarı, sektörle ilgili yeniliklerin paylaşılması ve ortak fikirler geliştirilmesi açısından üretici firmalar için oldukça önem taşıyor.

Adıyaman Belediyesi Yatırımlarını Tanıttı

Adıyaman Belediye Başkanı Süleyman Kılınç, Adıyaman’da yapılan yatırımları basın toplantısıyla tanıttı. 


Millet bahçesi, meydan projesi, katı atık depolama tesisi, tıbbi atık sterilizasyon tesisi, köprülü kavşak, asfalt plenti, kuşaklama kanalı gibi birçok projeyi basın mensuplarıyla birlikte tek tek gezen Belediye Başkanı Kılınç, belediye olarak göreve geldikleri günden bu yana gerek belediye bütçesiyle gerek devlet desteğiyle ve gerekse hibe yoluyla toplam 2 buçuk milyar TL’lik bir yatırım yaptıklarını söyledi. 


İlk olarak Kent Meydanı inşaat alanından başlayan gezi programında basın mensuplarına proje hakkında bilgi veren Başkan Kılınç, arsa alanı 12 bin 154 metrekare, proje alanı 24 bin 280 metrekare olan projede, 740 araçlık iki katlı yer altı kapalı otopark, cami, kitap kafe-kütüphane, kuru havuzlar ve yeşil alan bulunacağını ve Mart ayına kadar tamamlanacağını söyledi. 


Üçüncü durağı 400 Yataklı Eğitim ve Araştırma Hastanesi kavşağında devam eden köprülü kavşak inşaatını da gezen Başkan Kılınç, yağışların olumsuz etkilememesi durumunda yılsonuna kadar tamamlanarak trafiğe açılacağını ifade etti. 


Başkan Süleyman Kılınç ve beraberindeki heyet, Adıyaman Belediyesi tarafından Kuruçay alanında kurulan ve geçen yıl hizmete giren asfalt plentine geçerek burada incelemelerde bulundu.  Başkan Kılınç, 42 dönümlük alan üzerine kurulan tesisin saatte 240 ton asfalt üretimi kapasitesine sahip olduğunu belirterek, bu proje sayesinde Adıyaman Belediyesi’nin artık kendi asfaltını kendisinin ürettiğini ve bu şekilde asfalt giderinde yüzde 40 civarında bir kar elde ettiğini belirtti. 


Bir diğer yatırım olan hayvan pazarı ve mezbahana tesisi projesini de basın mensuplarına tanıtan Başkan Kılınç, Gözebaşı Köyü mevkiindeki yaklaşık 140 dönümlük alanda sürdürülen çalışmalar hakkında bilgiler verdi. 


Adıyaman Belediyesi tarafından inşaatına başlanan kültür merkezi inşaat çalışmalarını da inceleyen Başkan Kılınç ve basın mensupları, daha sonra tamamlanma aşamasına gelen millet bahçesinde sorumlulardan bilgiler aldı. 


Başkan Kılınç, katı atık düzenli depolama tesisi ve tıbbi atık sterilizasyon tesisini gezerek, çevre sağlığı, imar ve enerji gibi birçok konuda büyük yarar sağladıklarını sözlerine dile getirdi. 


Son olarak Adıyaman’a kurulması için inşaat çalışmalarına başladıkları ayakkabı kent projesini basın mensuplarıyla inceleyen Başkan Kılınç, “31 Mart 2019 seçimlerinden önce vaatlerimiz vardı. Bunlar, iki tane battı çıktı, battı çıktılardan birisi bitti, diğeri de bitmek üzere. Bir diğeri millet bahçesiydi, o da bitmek üzere. Hakeza kültür merkezi demiştik ona da başladık çok şükür. Bir de kentsel dönüşüm demiştik o da başladı. Yani seçim öncesi sözünü verdiğimiz tüm vaatlerin bir kısmı bitti, bir kısmı bitmek üzere, bir kısmı da devam ediyor. Bunları dışında vaat etmediğimiz halde yaptığımız çok daha fazla projeler var. 
Bu büyük projeleri hayata geçirirken de 280 milyon TL’ye yakın bir tasarruf sağladık ve bir lira bile kredi kullanmadık. Şunu da ayrıca belirtmek istiyorum ki, belediye projesi olarak bize ait olmasına rağmen devlete yaptırdığımız ya da kendi yaptığımız veya hibe yoluyla şehre kazandırdığımız projelerin maliyeti 2 buçuk milyar TL civarında. 2002 yılına kadar ilimize gelen toplam para ise 10 milyon TL. Battı-çıktılar karayolları tarafından yapılıyor ancak altyapısını da belediye olarak biz yapıyoruz. Bu büyük yatırımların bu sürede yapılmayıp, bugün hayata geçirilmesi şehrimiz için birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmemizden kaynaklanmaktadır. Söz verdiğimiz ve yapmadığımız hiçbir projemiz yok. Hedefimiz sözünü vermediğimiz ancak şehrimize değer katacak yeni projeleri hayata geçirmek.” diye konuştu. 

TÜİK Ekim Ayı İpotekli Konut Satış Oranlarını Açıkladı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ekim ayına ilişkin ipotekli konut satış istatistiklerini açıkladı. 

TÜİK tarafından yayımlanan konut satış istatistiklerine göre Ekim ayında ülke genelinde satışı yapılan konut sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 25,3 azalarak 102 bin 660 oldu. İpotekli konut satış oranları da yüzde 52,7 oranında azalarak 13 bin 268 adet oldu. Toplam konut satışları içerisinde ipotekli işlemler yüzde 12,9 oranında gerçekleşti. 

TÜİK verilerine göre; Ocak-Ekim döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 15,2 artışla 241.869 oldu.

Ekim ayındaki ipotekli satışların, 4 bin 260’ı; Ocak-Ekim dönemindeki ipotekli satışların ise 65 bin 037’si ilk el satış olarak gerçekleşti.

Polat Holding, Piyalepaşa İstanbul Premium Projesini Tanıttı

Polat Holding, düzenlenen basın toplantısı ile Polat Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Polat ve Polat Holding CEO’su Kaan Yücel’in önderliğinde Piyalepaşa İstanbul Premium projesini tanıttı.

Polat güvencesiyle hayata geçirilen ‘Türkiye’de özel sektör tarafından yapılan en büyük kentsel dönüşüm projesi” olma özelliğini taşıyan Piyalepaşa İstanbul’un ikinci fazı “Piyalepaşa İstanbul Premium” için düğmeye basıldı.

Basın toplantısında konuşan Polat Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Polat, özel bir lokasyonda modern ve çağdaş yaşama adım atılacak bir projeye imza atmanın haklı gururunu yaşadıklarını ifade ederek şunları söyledi:

“İstanbul Türkiye’nin kıymetli bir cevheri, Beyoğlu ise bu cevherin tam kalbi. Böyle özel bir lokasyonda bu kadar geniş kapsamlı ve ayrıcalıklı bir projeyi hayata geçirmenin haklı gururunu yaşıyoruz. 2025 sonunda tamamlanacak olan, konut, ofis ve sanat odağında üst düzey bir konsept yaratacağımız bu proj ile İstanbul’un çehresini daha da güzelleştirmeyi hedefliyoruz. Doğaya, insana, sanata yaptığımız bir yatırım.”

Piyalepaşa İstanbul Premium ile müşterilerimize seçkin bir dünya! kapılarını aralayacaklarını belirten Polat Holding CEO’su Kaan Yücel de “Burayı kısa ve uzun vadede yüksek yatırım değeri sunacak güçlü bir proje olarak planladık. Satışlarımız başlamadan inşaatına başladığımız projeyi 2025 yılı sonunda tamamlayarak teslim etmeyi hedefliyoruz.” dedi.

Piyalepaşa İstanbul Premium Projesi Çağdaş Yaşama Yatırım Olacak

Yüksek tavanları ve büyük pencereleri ile gün ışığı ve aydınlıktan maksimum faydalanan dairelerin büyüklükleri 73 ile 129 metrekare arasında değişip, 1+1, 2+1 ve istenirse 3+1’e dönüştürülebilecek şekilde tasarlanan Piyalepaşa İstanbul Premium; merkezi ve popüler lokasyonu ile Beyoğlu’nda, 348 konut, 20 ofis, 63 ticari birim ve COURTYARD By Marriott markası altında 201 Residence INN By Marriott markası altında 128 odalı oteli ile şehrin yeni yıldızı olacak.

Piyalepaşa İstanbul Premium’da konforlu rezidans daireleri, ferah balkon ve terasları ile açık havada alışveriş keyfinin yeni adresi olan Polat Piyalepaşa Çarşı’ya açılıyor.

Polat Piyalepaşa Çarşı, her damak tadına uygun restoranları, sanat galerileri ve seçkin mağazaları ile eğlenceden modaya tüm seçenekleri aynı çatı altında buluşturuyor. Açık havada alışveriş, çocuklara özel oyun alanları, öncü sanat galerileri ve zengin gastronomi kültürüyle Polat Piyalepaşa Çarşı, şehrin yeni eğlence rotasını oluşturuyor.

Leed Sertifikalı Yeşil ve Çevreci Proje

ABD Yeşil Bina Konseyi tarafından verilen LEED sertifikasına mahalle bazında sahip olan dünyadaki ve Türkiye’deki ilk projelerden biri olan Piyalepaşa İstanbul, yeşil mimarinin tüm avantajlarını da sunuyor. Proje, yapım aşamasında çevre tahribatına yol açmadığı gibi, yaşam alanı olarak da en yüksek verimliliği sağlıyor. Başta enerji ve su tasarrufu olmak üzere; atıkların azaltılması ve verimliliğin artırılmasıyla işletme ve bakım maliyetleri düşürülüyor. Etkili yalıtımla hem yüksek faturaların hem de karbondioksit salınımının önüne geçiliyor. Ayrıca açık alanlardaki peyzaj tasarımında da az su tüketen bitki türleri tercih edilerek şu tüketimi azaltılan projenin otoparkında elektrikli araçlar için şarj üniteleri de olacak.

Tarihi ve Kültürel Dokular Bir Adım Ötede

Şehrin kalbinde hayat dolu modern yaşam vaad eden Piyalepaşa İstanbul Premium; kültürel ve tarihi dokularıyla Taksim, Beyoğlu, Galata, Şişhane ve Beşiktaş gibi destinasyonlara çok yakın mesafede konumlanıyor.

Çelik Kapıda Son Teknolojinin Adresi: Hedef Çelik Kapı 

2004 yılında Denizli’de üretim tesisini kurarak çelik kapı üretimine başlayan Hedef Çelik Kapı, ‘yüzde yüz yerli imalat’ mottosuyla üretim yapıyor.

Kurulduğu günden bu yana müşteri memnuniyetini temel prensip edinen Hedef Kapı, kaliteli ürün anlayışını ön planda tutuyor. 

Kaliteden ödün vermeden ürettiği çelik kapıları Denizli başta olmak üzere Ege Bölgesi’nin çeşitli illerinde bulunan showroomlarda satışa sunan firma, satış ve montaj hizmetleriyle de müşteri memnuniyetini sağlamayı ihmal etmiyor. Ayrıca firma, kaliteli hizmet anlayışı kapsamında, teslimi yapılan ürünlerin servis takibini 5 yıl boyunca yapıyor. 

Kısa sürede geniş müşteri çevresi edinen firma, ürünlerini Ege ve Akdeniz başta olmak üzere Nijerya, Fransa, Hollanda ve Almanya’ya ihraç ediyor. Böylece firma, kalite odaklı hizmetini yurt dışına da başarıyla taşıyor. 

Uzun yıllardır sektörde yerini alan firma, Deda Yapı, Ahmet Selvi İnşaat, Demirhan İnşaat, Tezcan İnşaat ve Kapan İnşaat gibi birbirinden değerli sayısız referansa sahiptir. 

Hedef Çelik Kapı, üretim yapmaya başladığı günden bu yana müşteri memnuniyetini ön planda tutarak, sektöründe kaliteli hizmetin adresi olmaya devam ediyor. 

Rescon Expo Fuarı 22 Aralık’ta İzmir’de Gerçekleşecek

İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, İZFAŞ ve Nobel Expo Fuarcılık tarafından bu yıl ilk kez düzenlenecek olan Emlak, İnşaat ve Kentsel Dönüşüm Fuarı -Rescon Expo 22-25 aralıkta Gaziemir’deki yeni fuar alanında gerçekleşecek.

İzmir Büyükşehir Belediyesi inşaat ve kentsel dönüşüm fuarı düzenliyor. 22- 25 Aralık tarihlerinde İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, İZFAŞ ve Nobel Expo Fuarcılık iş birliğiyle yapılacak Emlak, İnşaat ve Kentsel Dönüşüm Fuarı -Rescon Expo Tarihi Havagazı Fabrikası’nda tanıtıldı.
 

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in ev sahipliğindeki toplantıya Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ, 
İzmir Müteahhitler Federasyonu (İMFED) başkanı Ziya Dağlıer ve Karşıyaka Yapı Müteahhitleri Derneği başkanı Niyazi Gültekin katıldı. 


“6 Bölgede 248 Hektarlık Alanda Kentsel Dönüşüm”


Fuarda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kooperatifleşmeye ve yüzde yüz uzlaşıya dayalı özgün kentsel dönüşüm modelini kapsamlı bir şekilde anlatacaklarını ifade eden Başkan Tunç Soyer, göreve gelir gelmez İzmir’de kentsel dönüşüme hız verdiklerini söyledi. Başkan Soyer, “İzmir’in altı bölgesinde, toplam 248 hektarlık alanda adeta bir seferberlik ruhuyla kentsel dönüşüm çalışmalarımıza devam ediyoruz. İzmir’in yapı stokunu yenilemekle ilgili uzun vadeli hedefimiz ise bu şehrin her türlü afete karşı dirençliliğini artırmak. İzmir’i içinde yaşamın sakince aktığı bir uyum coğrafyası haline getirmek. İşte bu yüzden şehrimizin dünyanın ilk Citta Slow Metropolü ilan edilmesini sağladık. İzmir’in şehirleşme biçimi ve hedeflerinde köklü bir revizyon anlamına gelen Citta Slow Metropol aynı zamanda geleceğin şehirlerinin de bir tarifi” dedi.

“Döngüsel Bir Kent Yaşamı Nasıl Mümkün Olacak?”


İlerleyen yıllarda kentleşmenin artacağını söyleyen Başkan Tunç Soyer şöyle devam etti: “Kentsel nüfusumuzun kırsal alanlara geri dönmesi için en küçük bir olasılık bile yok. Öte yandan, milyonlarca insanın şehirlerde yoğunlaşması iklim krizi, salgın, göç ve açlık gibi küresel krizleri beraberinde getiriyor. Bu sorunu çözmenin tek bir yolu var. Şehirlerimizi doğal ekosistemlerin bir parçası olarak geliştirmek. Şu can alıcı soruya acilen bir yanıt bulmamız gerekiyor: Döngüsel bir kent yaşamı nasıl mümkün olacak? 4 milyondan fazla nüfusa sahip İzmir’in belediye başkanı olarak bunun kolay bir soru olmadığını biliyorum. Yine de kentlerdeki varlığımızı sürdürmek istiyorsak zor olanı tercih etmek mecburiyetindeyiz. Muhteşem şehirlerimizin kaderi, bu olağanüstü güzel yerkürenin kanser hücreleri gibi davranmak olamaz. Şehirlerimizi yaşam ağının ayrılmaz bir parçası olarak hareket eden alanlar olarak geliştirmek için çok daha cesur olmalıyız. Biz buna döngüsel şehircilik diyoruz.”

“Dönüşümü Birlikte Başarmak Zorundayız” 


Başkan Soyer İzmir’deki Avrupa – Akdeniz Bölgesel ve Yerel Meclisi toplantısında Döngüsel Kültür Kentleri İttifakı kurmak için çağrıda bulunduğunu hatırlatarak, “Dünyanın ilk Citta Slow Metropolü olan İzmir, Akdeniz’in diğer önde gelen kentleriyle birlikte bu konudaki mücadelesini artırarak sürdürecek. Bu çalışmalarımızı özellikle vurgulamamın sebebi şu… Bu fuarımızı var eden paydaşlarımız, burada bulunan firmalar, tüm değerli temsilciler ve kuşkusuz bu sektörün değerli çalışanları elini taşın altında koymadan bu konuda tek bir adım dahi atamayız. Bu zor ama zaruri dönüşümü birlikte başarmak zorundayız. Emlak, inşaat ve kentsel dönüşüm sektörlerini kendini devam ettirebilmesinin bir tek şansı var. Doğayla uyum içinde büyüyen şehirlerin oluşumuna hizmet etmek” dedi.

Bütçeye Uygun Yatırım İmkanı


Gayrimenkul sektörünün gelişimi için çözüm üretmek ve sektörün yerinde dönüşüme desteğini hızlandırmak için düzenlenen fuarda ziyaretçiler tüm projeleri tek çatı altında deneyimleme fırsatı bulacak. Örnek daireler ile projeleri görecek.  Şehirleşme sürecinde çağdaş ve uygar kent unsurlarının oluşmasına katkıda bulunacak fuarda birçok yenilik yer alacak. Rescon Expo’da, kurumsal alıcıların yanı sıra son kullanıcılar da bütçelerine uygun yatırımlara sahip olma fırsatını görebilecek. 

Trabzon’da Yol Çalışmaları Hızla Devam Ediyor

Trabzon’da bu yıl sonunda hizmete açılması hedeflenen Bahçecik Tüneli’nde çalışmalar yoğunlaşırken 28 kilometrelik Kanuni Bulvarı’nda viyadük ve tünellerin inşaatı devam ediyor. 

Trabzon’un en önemli projeleri arasında yerini alan tünel ve yol çalışmaları hız kesmeden sürüyor. Şehrin Yıldızlı Mahallesi ile Akoluk arasında geçişi sağlayacak olan Çukurçayır 1 Tünelinde çalışmalar devam ederken, özellikle Boztepe Mahallesi Cephanelik Sokak’ta çalışmalar yoğunlaştı. 2011 yılında temeli atılan ve önemli bir ulaşım altyapısı olarak planlanan Kanuni Bulvarı’nın 2. kısmında çalışmalar sürüyor. Planlanan yolun yapımının en önemli bölümünü viyadük inşaatları oluştururken, Boztepe Tüneli ve Bahçecik Tüneli’nin de içinde bulunduğu 5 km’lik kesimin Çukurçayır Kavşağına kadar olan kısmında çalışmalar aralıksız sürüyor.

Türkiye’nin en maliyetli yol inşaatları arasında yer alan projede, anayol üzerinde, 22 adet köprülü kavşak ve imar ile bağlantılı yollar üzerinde 6 hemzemin kavşak, toplam uzunluğu 6,4 kilometre olan 8 adet çift tüp ve 441 metre uzunluğunda 1 adet tek tüp olmak üzere 17 adet tünel ve ana yolda toplam uzunluğu 6,24 kilometre olan 31 adet çift köprü ile kavşak kolları imar yolu bağlantılarında toplam uzunluğu 2,69 kilometre olan 24 adet tek köprü bulunuyor. 

Gemlik Termal Turizm Tesisinde İnşaat Çalışmaları Hızla Sürüyor

Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından Gemlik ilçesine kazandırılacak olan termal tesisin inşaat çalışmaları devam ediyor. 

Gemlik İlçesi Hisar Mahallesi’nde yaklaşık 9 bin metrekarelik alana konuşlandırılan tesis, toplam 6 bin 98 metrekare inşaat alanına sahip. 3 kattan oluşan tesisin, bodrum katında 7 adet özel aile banyosu, mescitler, teknik hacimler ve sığınak yer alıyor. Zemin katta 2 adet termal havuz, 2 adet hamam, masaj-sauna bölümü, soyunma, duş, wc ve dinlenme alanı bulunurken, tesisin birinci katında ise bay-bayan fitness salonları, terapi bölümü, kafeterya ve konaklama bölümü yer alıyor. Termal Turizm Tesisindeki inşaat alanında devam eden çalışmaları yerinde inceleyen Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa’nın doğal güzellikleri, tarihi ve kültürel birikimiyle ün salmış bir şehir olduğunu belirtti. Başkan Aktaş, “Bursa, şifalı su kaynaklarının hem çokluğu hem de kalitesiyle ülkemizde önemli yer tutan şehirlerden biri. Bursa aynı zamanda Avrupa Tarihi Termal Kentler Birliği (EHTTA) üyesi bir şehir. Kaplıcalarıyla turistik bir nitelik kazanmış, tarihi ve doğal güzelliklerinin yanı sıra şifalı sularıyla da dört mevsim turist çeken bir merkez haline gelmiştir. Bursa’nın hem merkezinde hem de ilçelerinde sayısız şifalı su kaynağı bulunmaktadır” dedi.

Gemlik’te Terme diye bilinen tesislerin uzun yıllar eski haliyle bölge halkına hizmet ettiğini dile getiren Başkan Aktaş, “2017 yılında burasıyla alakalı ihale yaparak süreci başlatmıştık. Akabinde gelişen pandemi süreci ve müteahhit değişimiyle beraber süreç yavaşlamıştı. Şimdi gerekli ihale çalışmaları yapıldı. İnşaatımız şu an yüzde 55’ler seviyesine ulaştı. 2023 Haziran ayına kadar tamamen bitirip faaliyete açmayı planlıyoruz. Burası Türkiye genelinde iddialı bir konumda olacak. Turizmle ilgili hedefleri olan bir şehiriz. Gemlik zaten önemli konumda bulunuyor. Bu tesis, Gemlik’e ciddi bir güç verecektir. Ciddi bir çekim merkezi olacaktır. Yakın zamanda ikmal ihalesini gerçekleştireceğiz. Yaklaşık 90 milyonluk bir bedelle sonuçlandırılacak. Bittiğinde Gemlik ve Bursa adına önemli bir kazanım olacaktır” diye konuştu.

Türkiye’deki tüm termal tesis projeleri ve detayları hakkında buradan bilgi alabilirsiniz.

Endeksa: En Yüksek Konut Kirası İstanbul’da

Türkiye’de 5 büyük ilde yapılan araştırma ile ortalama kira fiyatları belirlendi. Araştırmaya göre en yüksek kira ortalaması İstanbul’da. 

Endeksa araştırma şirketi tarafından yapılan araştırma ile 5 büyük ilde kira ortalaması ortaya çıktı. Hürriyet’in haberine göre, Azalan konut üretimi ile başlayan arz sorunu, evlenmeler, öğrenciler ve yabancılarla birlikte artan konut talebi ve kimi fırsatçı mülk sahiplerinin etkisi ile kiralar hızla arttı. Özellikle son 1-1,5 yılda başta İstanbul olmak üzere birçok ilde vatandaş bütçesine uygun kiralık ev bulamaz oldu, kiracılar fahiş zam baskısı ile karşı karşıya kaldı. Uzmanlar kira artış hızında azalmanın başladığına dikkat çekerken, istenen rakamlar hâlâ dar ve orta gelirli aileleri zorluyor. Gayrimenkul değerleme platformu Endeksa tarafından 5 büyük il için yapılan araştırma da kiraların ne kadar yükseldiğini gözler önüne seriyor. 

Araştırma detayları şu şekilde: 

İstanbul’da konut kiraları son bir yılda yüzde 144, son iki yılda ise yüzde 319 artış gösterdi. İstanbul genelinde ortalama metrekare kira 94 TL, ortalama kira 10 bin 229 TL oldu. İlçelere bakıldığında ise ortalama kira 28 bin liraya kadar çıkıyor. Kiranın 5 bin liranın altına düştüğü sadece 2 ilçe görülüyor, o da Silivri ve Çatalca.

TOKİ Kura Sonuçları Canlı Yayınla Açıklanıyor

TOKİ kura sonuçları her gün farklı bir il ve proje adına canlı yayınla açıklanıyor. Açıklanan sonuçlar Toplu Konut İdaresi resmî web sitesinden izlenebiliyor. 

Uygun fiyatlı ödeme koşullarıyla ev sahibi olmak isteyenlerin başvuruda bulunduğu TOKİ sosyal konut projelerinin kura çekimi başladı. 2023 Mart ayına kadar tamamlanması hedeflenen kura çekimleri, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgesi için başladı. Bugün kura sonuçları açıklanan il Bitlis oldu. 

Noter huzurunda canlı yayın ile açıklanan kura çekimi, Bitlis’te inşa edilecek olan bin 250 konut için yapıldı. 

Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Ömer Bulut, Kasım’ın ilk haftasında başlayan kura çekimlerinin ilk etapta 250 bin konutu kapsayacağını söyledi. 

Bugünkü kura çekiminde bulunan Vali ve Belediye Başkan Vekili İdris Akbıyık, “Projeyi başlatan Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı sunuyorum. Bizi hiçbir zaman yalnız bırakmayan, onlarca kez kente gelen, bizi her konuda destekleyen İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu’ya, belediye olarak yaptığımız her hizmette imzası bulunan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Murat Kurum’a ve tüm bakanlarımıza, TOKİ Başkanımıza teşekkür ediyorum. ‘Hakkari’de hayat var’ diyoruz, bu hayat konutlarla daha da güzelleşecek. Hakkarililer, hizmetlerin en güzeline layık. Burada şehit ailelerimizin pozitif ayrımcılık yaparak güçlenmesi, engelli kardeşlerimizin, gençlerimizin düşünülmesi ayrı bir önem taşımaktadır.’’ ifadelerini kullandı. 

TOKİ’nin tüm projelerine buradan ulaşabilirsiniz.

TK Elevator Siber Güvenliği Zirveye Taşıdı

TK Elevator, dünya çapında IEC 62443-4-1 standardına göre sertifikalandırılan ilk asansör şirketlerinden biri oldu. Bu sertifikasyon, şirketin en yüksek siber güvenlik gereksinimlerini karşılayan ürün geliştirme süreçlerinin kanıtı konumunda bulunuyor.

Günümüzde ürünlerin birbiri ile senkronize çalışabilme yetenekleri artıkça siber güvenliğin önemi her geçen gün daha da artıyor. Asansör endüstrisinde pazar ve inovasyon liderlerinden biri olan TK Elevator için de ürün güvenliği ve güvenilirliği en büyük öncelik olmaya devam ediyor. Önde gelen teknik servis sağlayıcılarından TÜV NORD tarafından IEC 62443-4-1 standardına göre sertifikalandırılan şirket, böylece ürünlerinin siber güvenlik için en yüksek uluslararası standartları karşıladığını doğruladı.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan TK Elevator Yüksek Bina, Fonksiyonel Güvenlik ve Siber Güvenlik Global Baş Mühendisi Markus Jetter, “Maksimum ürün güvenliğini sağlamak adına ürün geliştirme sürecimizi; güvenlik risk değerlendirmesini, ilgili tüm önlemleri ve ayrıca sızma testlerini içerecek şekilde genişlettik. Almaya hak kazandığımız bu sertifika da emniyet ve güvenliğin her zaman önceliğimiz olduğunu teyit ediyor. Müşterilerimiz, her yeni TK Elevator ürününün uluslararası arenada kabul görmüş siber güvenlik standartlarını karşıladığından emin olabilir.” dedi.

TÜV NORD Endüstriyel Güvenlik Sorumlusu Matthias Springer ise “Siber güvenlik yönetimi, yalnızca ekonomik olarak değerlendirilebilecek bilgilerin veya risklerin güvenliği ile ilgili değil, aynı zamanda özellikle insanların güvenliği ile ilgilidir. Bu nedenle, TK Elevator’ın bu önemli sertifikayı almış olmasından dolayı mutluyuz.” şeklinde konuştu. 

IEC 62443 standardı, proses ve otomasyon endüstrisi ortamında güvenlik için uluslararası kabul görmüş bir sertifikadır. ‘Endüstriyel Otomasyon ve Kontrol Sistemleri’nin (IACS) siber güvenliğine odaklanır ve bir otomasyon çözümünün güvenli ve güvenilir çalışması için gerekli olan sistemleri, bileşenleri ve organizasyonel süreçleri kapsar.

Türkiye-İsveç Yeşil Dönüşüm Raporu Açıklandı

İsveç şirketlerinin Türkiye’deki yeşil dönüşüme katkı sunmalarını hedefleyen, İsveç ile Türkiye arasındaki iş birliği fırsatlarını ele alan bir raporun lansmanında İsveç İstanbul Başkonsolosu Ericson, “Yeşil dönüşümünün öncülerinden olan İsveç şirketleri, bu alandaki yerel ve global birikimlerini, inovatif ve iklim dostu teknoloji çözümlerini Türkiye ile paylaşmaktan memnun.” dedi. 

Kuzey ülkelerinin, Türkiye’nin yeşil dönüşüm sürecine katkı sağlamak için hayata geçirdiği Nordic Talks etkinliklerinin ikincisi, İsveç İstanbul Başkonsolosluğu ile İsveç Ticaret ve Yatırım Ataşeliği’nin ev sahipliğinde düzenlendi. ‘Pioneering Green Transition in Turkey/Türkiye’nin Yeşil Dönüşümünde Öncü Bir Partner’ başlığıyla, İsveç İstanbul Başkonsolosluğu’nda gerçekleşen etkinlikte, Türkiye ve İsveç arasında yeşil dönüşüm alanındaki potansiyel iş birlikleri değerlendirildi.

Nordic Talks etkinlikleri kapsamında açıklanan ‘Pioneering Green Transition in Türkiye/ Türkiye’nin Yeşil Dönüşümünde Öncü Bir Partner’ raporu da İsveç’in çevresel sürdürülebilirliğe yaklaşımına, sürdürülebilirlik alanındaki öncü İsveç şirketlerinin Türkiye’de uygulanan sürdürülebilir teknoloji çözümlerine ve Türkiye’deki yeşil dönüşüme potansiyel katkılarına odaklanıyor.

‘İklim Kriziyle Mücadele, Ancak Döngüsel Ekonomiye Geçiş ve İş Birliğiyle Mümkün’

Etkinlikte konuşan İsveç İstanbul Başkonsolosu Peter Ericson, “İklim kriziyle mücadele, ancak global çapta döngüsel ekonomiye geçiş ve ülkeler arası iş birliğiyle mümkün. Sürdürülebilirlik alanındaki çalışmaları çok eskilere dayanan ve yeşil dönüşümünün öncülerinden olan İsveç şirketleri, bu alandaki yerel ve global birikimlerini, inovatif ve iklim dostu teknoloji çözümlerini Türkiye ile paylaşmaktan memnun” dedi.

Türkiye’deki İsveçli Şirketler İyimser

Nitekim Türkiye pek çok farklı sektörde, 125’ten fazla İsveçli şirkete ev sahipliği yapıyor. 400’den fazla İsveçli şirketin distribütörü, acentesi de Türkiye’de faaliyet gösteriyor.

2019’da yayınlanan ‘İsveçli Şirketlerin Türkiye’deki Değer Yaratımı’ raporunda, İsveç şirketlerinin Türkiye’de 77 binden fazla istihdam yarattığına dikkat çekiliyor.

Öte yandan İsveç tarafından Nisan 2022’de gerçekleştirilen bir ankete göre, Türkiye’deki İsveç şirketleri, buradaki faaliyetleriyle ilgili olumlu beklentiler içinde. Ankete katılanların yüzde 77’si 2021’de kar ettiklerini, yüzde 63’ü de 2022 yılında cirolarında artış bekledikleri belirtiyor.

‣Yeni rapor: Büyük Moda Şirketleri Yeşil Hedeflerde Geride Kalıyor

‘Türkiye’nin Yeşil Dönüşümünde Öncü Bir Partner’ raporuna göre ise bununla birlikte pek çok İsveç şirketi halihazırda Türkiye’nin yeşil dönüşümüne katkı sağlıyor:

  • “Systemair, Türkiye’de Yaşam Döngüsü Analizi’ni uygulayan ilk iklimlendirme şirketi olarak bu teknolojiyi Türkiye’den ihraç ediyor.
  • Tetra Pak, 1995’ten bu yana Türkiye’de 9,7 milyon adet karton ambalajın geri dönüşümüne katkı sağladı.
  • H&M, enerji uzmanları ve Uzman Enerji Verimliliği Programı ile Türkiye’deki tedarikçilerine enerji verimliliği konusunda rehberlik ediyor.
  • Epiroc ise geliştirdiği teknolojilerle hem karbon ayak izini azaltmayı hem de madencilik sektöründeki güvenliği artırmayı hedefliyor.
  • Sürdürülebilir doğal yaşam ve taşımacılık alanlarında Türkiye ile yakın iş birliği içinde olan Viacon Türkiye’nin Ankara-Eskişehir Yüksek Hızlı Tren (YHT) hattı üzerine inşa ettiği köprü, Türkiye’nin ilk ekolojik demiryolu köprüsü olma özelliği taşıyor.
  • 2030’da sadece elektrikli otomobil üretimine geçmeyi, 2040’ta ise iklim nötrolmayı amaçlayan Volvo, bu yıl tümüyle elektrikli modeli XC40 Recharge’ı Türkiye’de satışa sundu.”

Yeşil Mutabakat Eylem Planı iş birliği fırsatı yaratıyor

Ayrıca ‘Türkiye’nin Yeşil Dönüşümünde Öncü Bir Partner’ çalışmasında, yeşil dönüşüm ve sürdürülebilirlik yolunda Türkiye’nin attığı en önemli adımlardan birisinin, 2021 Yeşil Mutabakat Eylem Planı olduğu vurgulanıyor. Türkiye’nin dünyadaki rekabet gücünü artırmayı, global tedarik zincirindeki yerini güçlendirmeyi ve ülkeye yeşil yatırım çekmeyi amaçlayan eylem planı hem çevresel hem ekonomik açıdan önem arz ediyor.

Rapora göre, kamu ve özel sektör dahil, Türkiye’deki tüm paydaşlar için hedef ve aksiyonlar içeren Yeşil Mutabakat Eylem Planı’nda yer verilen, üretim malzemelerinin değerini korumayı ve atık miktarını azaltmayı hedefleyen döngüsel ekonomi, yeşil enerji ve sürdürülebilir akıllı taşımacılık, İsveç ile iş birliği fırsatları sunan üç alan.

Bu üç alanda Türkiye’nin çalışmaları halihazırda devam ediyor. ‘Türkiye’nin Yeşil Dönüşümünde Öncü Bir Partner’ raporunda da Türkiye’nin Sıfır Atık Projesi’nden, döngüsel ekonomiye geçişteki önemli girişimlerinden biri olarak söz ediliyor. Yine çalışamaya göre, Türkiye, Avrupa’nın kurulu yenilenebilir enerji gücü sıralamasında beşinci, üretimde ise yenilenebilirin payı yüzde 54. Bununla birlikte yeşil dönüşüme hem merkezi yönetim hem aralarında Ankara, İstanbul ve İzmir’in de bulunduğu şehirlerdeki yerel yönetim ve inisiyatifler destek veriyor.

Türkiye’nin Yeşil Mutabakat Eylem Planı çerçevesinde, fosil yakıtlara bağımlılığı azaltacak yerli otomobil projesi TOGG ile yeşil hareketlilik dönüşümü ile akıllı ulaşımda altyapı ve tedarikçi ağının geliştirilmesine katkı sağlayacağı da vurgulanıyor.

Çarşamba’da Yarı Olimpik Yüzme Havuzu İnşaatı Başladı

Samsun, Çarşamba Belediyesi tarafından hayata geçirilen yarı olimpik yüzme havuzu projesinde inşaat çalışmaları başladı.

Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın desteğiyle yapımına başlanan yarı olimpik yüzme havuzu, 6 bin 270 metrekare alanda yükseliyor. Konuyla ilgili konuşan Çarşamba Belediye Başkanı Halit Doğan, ilçeye yeni yatırımlar kazandırdıklarını söyledi. 

Sporun her alanında yetenekli sporcular yetiştirdiklerini söyleyen Doğan, “Yetenekli sporcularımızın, gençlerimizin kendilerini geliştirebilecekleri alanları ilçemize kazandırmaya özen gösteriyoruz. Yarı olimpik standartlardaki kapalı yüzme havuzumuz için yüklenici firma ile imzaları attık. Gençlik ve Spor Bakanlığımızın destekleriyle ilçemize kazandıracağımız yüzme havuzu, Çarşamba’mız için büyük değer olacak. Hem sporcularımız hem gençlerimiz, engelli kardeşlerimiz rahatlıkla havuzdan faydalanabilecek. Çocuk havuzumuzda da minik kardeşlerimizi, geleceğin yüzücülerini yetiştireceğiz inşallah. Engelli vatandaşlarımıza uygun bir tesis olacak. Yüzme havuzu projemiz, uluslararası standartlarda, özenle hazırlandı. Yarı olimpik havuzumuz 400 metrekare, çocuk havuzumuz ise 95 metrekare olacak. Dev yatırımı Çarşamba’mıza kazandırmış olmanın gururunu ve mutluluğunu yaşıyoruz. İlçemize ve hemşehrilerimize hayırlı olsun.” dedi.

Türkiye’deki tüm yüzme havuzu projeleri ve detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.  

‘’Deprem İzolatörü, Binanın Sigortasıdır’’

Akyapı Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Dinçel, deprem izolatörü kullanımının öneminden bahsetti. 

Düzce Depremi’nin yıldönümü olan 12 Kasım’da ülke kenelinde büyük bir tatbikat yapıldı. Tatbikat sonrasında gündeme yine yapıların deprem mukavemeti ve alınan önlemler geldi. Sismik izolatörler bu önlemlerin en kritik başlıklarından. Akyapı Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Dinçel, “ İzolatörlü yapının asıl amacı deprem anında kontrollü hareket kabiliyeti sağlamak. Bunun sonucunda sarsıntının yapıda minimum düzeyde hissedilmesi söz konusu. “dedi.

Türkiye’nin deprem izolatörlü ilk konut projesine imza atan Akyapı, Mavera Comfort’un temeline yerleştirilen 454 izolatör sayesinde olası depremin yıkıcı etkisinin minimum seviyeye indirileceğini belirtti. Akyapı Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Dinçel, böyle projelere daha fazla ihtiyaç olduğunu ifade etti. Hüseyin Dinçel “Geleneksel yapı sistemleri, deprem anında oluşan sarsıntının, yapının tamamında, olduğu gibi hissedilmesine imkân tanıyor. Bu durum, daire içinde sabitlenmemiş mobilya ve eşyalarda devrilmelere, taşıyıcı olmayan duvarlarda çatlamalara ve en önemlisi yaşayanların konforunun bozulmasına yol açan etkenlere neden oluyor. Deprem izolatörleri ise yapının deprem anında her iki yönde oluşacak hareket isteğine olanak tanıyor. Depremin yıkıcı etkisini en alt seviyeye indirmeye yarıyor. Deprem coğrafyamızın bir gerçeği. Deprem izolatörü de binanın sigortasıdır. Umarım Türkiye’de deprem izolatörlü binalar yaygınlaşır.” dedi.

Kontrollü Hareket Kabiliyeti Sağlıyor 

Türkiye’nin Deprem İzolatörlü ilk projesi olarak lanse edilen ve “Kesintisiz Konfor” ilkesine bağlı kalarak, yerli-yabancı deprem uzmanları ve konusunda uzman mimarlarla yasarlanan Mavera Comfort, sakinlerine, deprem anında ve sonrasında binanın tüm fonskyionlarında kesintisiz olmaksızın güven ve konfor içinde bir yaşam kalitesi sunuyor. 

Mavera Comfort projesi hakkında tüm detaylara buradan ulaşabilirsiniz.

Konut Kredisi Faizinde Zirve

Ekonomik önlemler sonucunda düşük faiz politikası ticari kredi faizlerinde gözle görülür etkiler fark edilse de bireysel konut kredisi faizlerinde son 40 ayın zirvesi yaşandı. 

Ticari kredi faizleri Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve Merkez Bankası makroihtiyati önlemleriyle gerilerken konut kredisi faizi 40 ayın zirvesine çıktı. Merkez Bankası verilerine göre 4 Kasım haftasında ihtiyaç kredi faizi önceki haftaya göre değişmezken ticari kredi faizi 180 baz puan gerileyerek yüzde 16,16’ya inerken konut kredisi faizi yüzde 21,56’ya yükseldi. En son bu seviye Temmuz 2019’da görülmüştü. Ticari kredi faizleri ise 2 yılın en düşük seviyesine geriledi.

Ticari Kredi Faizi 24 Ayın Dibinde

Dünya Gazetesi’nden Şebnem Turhan’ın haberine göre; Merkez Bankası bir yandan politika faizinde indirim yaparken bir yandan da kredi kullanımını selektif hale getirme ve dolarizasyonu önleme için makroihtiyati önlemler alıyor. Ticari kredi kullanımında hem şirketlere döviz mevduatı oranı şartı uygulanıyor bankacılık sektöründe ise belli gruplar dışında büyüme oranı ile ticari kredi faizi oranına göre ek menkul kıymet alımı zorunluluğu getiriliyor. Bunun yanı sıra bankacılık sektörü TL mevduat oranı için de ek menkul kıymet tutma uygulamasıyla karşı karşıya.

Bu önlemler ve politika faizi indirimi kurumsal kredi kartları ve KMH hariç ticari kredi faizini 4 Kasım haftası itibariyle yüzde 16,16 seviyesine düşürürken böylece en son 30 Ekim 2020’de görülen faiz oranları yakalanmış oldu. Ticari kredi faizi 2 yılın en düşük seviyesine indi. Politika faizinde bu yılın ilk indiriminin yapıldığı 19 Ağustos haftasına göre ticari kredi faizleri 9,71 puan birden geriledi.

Ancak bireysel tarafta faiz oranları o kadar hızlı gerilemedi. BDDK’nın vadeleri kısaltan uygulamasına rağmen ihtiyaç kredi faizi yüzde 30,88 ile bir önceki haftayla aynı seviyede kaldı. İhtiyaç kredisi faizi politika faizine ilk indirimin yapıldığı 19 Ağustos haftasına göre 3.87 puanlık gerileme gösterdi.

İhtiyaç kredisi faizi daha yavaş gerilerken ve makroihtiyati önlemler ile politika faizi indirimi en çok etkisini ticari kredi faizlerinde hissettirirken konut kredisi faizleri tam tersi bir yön izledi.

Merkez Bankası’nın politika faizinde bu yılın ilk indirimini yaptığı 19 Ağustos haftasında yüzde 18,41 olan yıllık konut kredisi faizi 4 Kasım haftası itibariyle yüzde 21,56’ya çıktı. Yani politika faizi indirim döngüsü boyunca konut kredisi faizi 3,15 puan yükselmiş oldu.

Özel bankalarda oran daha yüksek Bankacılık sektörü kaynakları konut kredilerinin uzun vade yapısının makroihtiyati önlemlerle sürekli bilanço ayarlamaları yapmaya mecbur kalan bankalar için dikkat edilmesi gereken bir kredi türüne dönüştüğünü dile getirdi. Kaynaklar, makroihtiyati önlemler nedeniyle düşük faizden menkul kıymet alımını artırmak ve 5-10 yıl vadelerle bunu bilançolarında taşımak zorunda olan bankacılık sektörünün menkul kıymetler gibi uzun vadeli olan konut kredisi verme iştahlarının oldukça düşük olduğuna dikkat çekti. Konut kredisi vadesi 10 – 20 yılı bulabiliyor. Kamu bankalarında yüzde 1,2 faiz oranı ve 10 yıl vadeli konut kredisi kullanma imkânı bulunurken özel bankalarda bu oran yüzde 2,73’e kadar çıkıyor. Vade 20 yıla uzadığında ise konut kredisi faizi yüzde 3,33’e ulaşıyor. Özel bankalarda ise ortalama 10 yıl vadeli konut kredisi faizi yüzde 2-2,96 arasında değişim gösteriyor.

BDDK verileri göre geçen yıl bankacılık sektöründe konut kredisi 355 milyar 422 milyon lira seviyesinde. Bu geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 24’lük, 68,7 milyar liralık bir artışa işaret ediyor. Ticari kredi büyüklüğü ise 4 Kasım itibariyle 5 trilyon 678,6 milyar liraya ulaştı. Bu da geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 74’lük bir artış yaşandığını ortaya koyuyor. 1 yılda ticari kredi hacmindeki artış ise 2,4 trilyon lira olarak hesaplanıyor.

TL Mevduat Faiz Oranı Artışı Sürüyor

Bankaların TL mevduat oranı kriterini tutturabilmek amacıyla son haftalarda uyguladığı yüksek TL mevduat faizi Merkez Bankası haftalık verilerinde de kıpırdanma yarattı. Verilere göre ortalama TL mevduat faizi 4 Kasım haftasında bir önceki haftaya göre 23 baz puan artışla yüzde 15,89’a yükseldi. Dolar mevduat faizi 11 baz puan azalışla yüzde 2,73’e indi ve Euro mevduat faizi ise 10 baz puan artışla yüzde 1,07’ye çıktı. TCMB verilerine göre dolar bazlı ticari kredilerin faiz oranı aynı haftada 36 baz puan azalışla yüzde 8,83’e, Euro bazlı ticari kredilerin faiz oranı 37 baz puan azalışla yüzde 7’ye geriledi. BDDK verilere göre de tüketici kredileri tutarı, 4 Kasım itibarıyla 6 milyar 291 milyon lira artışla 994 milyar 34 milyon liraya yükseldi. Aynı dönemde taksitli ticari kredilerin tutarı 4 milyar 407 milyon lira artarak 900 milyar 830 milyon liraya çıktı. Bankaların bireysel kredi kartı alacakları da yüzde 0,8 yükselişle 366 milyar 775 milyon liraya ulaştı. Bireysel kredi kartı alacaklarının 169 milyar 678 milyon lirası taksitli, 197 milyar 97 milyon lirası taksitsiz oldu.

BAB Architects’ten Anadolu Ajansı için Çok Amaçlı Yayın ve Etkinlik Stüdyosu Tasarımı: AATÖLYE

Ankara Genel Müdürlük Binası’nda bulunan Anadolu Ajansı Çok Amaçlı Yayın ve Etkinlik Stüdyosu’nun yeni binasının inşaatı tamamlandı. Yenilikçi, çok fonksiyonlu ve dönüştürülebilir kriterler ekseninde planlanan stüdyonun tasarımı ise ulusal ve uluslararası alanda gerçekleştirdikleri farklı ölçeklerdeki mimari ve iç mimari projeleriyle tanınan BAB Architects’e ait.

Tasarım ve uygulama süreçlerini BAB Architects’in üstlendiği AAtölye olarak da bilinen Anadolu Ajansı Çok Amaçlı Yayın ve Etkinlik Stüdyosu, Anadolu Ajansı’nın Ankara Genel Müdürlük Binası’nda bulunuyor. BAB Architects, iki aylık projelendirme ve beş aylık yapım sürecinin ardından tamamlanan AAtölye’yi mevcuttaki konferans salonunu yenilikçi bir şekilde sıfırdan, broadcast design fonksiyonu temelinde ve birden fazla fonksiyonun yüklenmesiyle ele almış. Alanın dönüşümden önceki fonksiyonunu korumak kaydı ile bir adet yayın stüdyosu, reji, podcast odası, greenbox, konferans ve konuşmacı için uyarlanabilir konser veya seminer alanına dönüşebilecek platformlar ekleyen mimarlar böylelikle çok fonksiyonlu bir hacim kurgusu ortaya çıkarmış. 

Mevcut ek yapının dış kabuğu korunurken içi yıkılarak tamamen boşaltılmış. Yerinde oluşan tek hacim alanın sağladığı yükseklik, yapısal açıklıklar, geometrik alan formu gibi mekansal olanakların tamamının tasarıma dahil edilmesini sağlayan BAB Architects alanın işlevsel bir şekilde kullanılmasını ve estetik bir görünüm kazanmasını amaçlamış. Tam da bu noktada, istenilen fonksiyonlara kıyasla çok da büyük olmayan bir yapı alanını, tasarımda form değişikliğine de gitmeden, çok yönlü bir kullanıma dönüştürebilmek için; çok kapsamlı bir matematiksel hesap yapılmış ve hemen hemen her nokta değerlendirilmiş. 

AAtölye her şeyden önce, kullanıcı tarafından talep edilen mekansal ihtiyaçlar doğrultusunda, kendi içinde duvarlarla bölünmeden, tamamen birbirine dönüştürülebilir atölye mantığında tasarlanmış. Bu durum, birçok disiplinin bir arada kullanılmasını gerektirmiş. Bu doğrultuda zemin içerisine saklanabilen, kullanım şekline göre (etkinlik, konser, konferans, eğitim, AA Talks, yayın programları) yükseklikleri değişebilen hareketli platformlar ve sadece yayın sırasında kullanılan masanın istenildiğinde zeminle aynı kota getirilmesini sağlayan mekatronik alt yapılar oluşturulmuş.

AAtölye’nin tavanındaki eğimin de yardımıyla, kat yüksekliğinin elverdiği kısımda bir asma kat oluşturulmuş ve statik çözümleri yapılmış. Bu alan izleyici balkonu olarak işlevlendirilmiş. AAtölye’nin geometrik formunun çağrıştırdığı kütlesel form ile estetik bir akış ve süreklilik sağlamak adına, mimari ve iç mimari alanlar eğrisel formlu sirkülasyon, reji ve podcast alanları ile çözümlenmiş. Duvarlarda ve tavanda mekanın tüm işlevlerine (etkinlik, konser, konferans, eğitim, AA Talks, yayın programları) cevap verecek akustik hesaplamalar ve uygulamalar yapılmış. Kullanım amacına göre ayarlanabilir ışık tasarımı, green box ve white box çekimleri için gerekli sanal altyapı oluşturulmuş. Reji ve tüm teknik alanların ihtiyaçlarına yönelik teknolojik ekipmanların danışmanlığı ve bu ekipmanlar ile tasarıma yüklenen tüm fonksiyonların tamamına ayrı ayrı çözüm sunacak kapsamlı bir elektrik alt yapısı kurgulanmış. 

Tüm bunların sonucunda BAB Architects imzalı Anadolu Ajansı Çok Amaçlı Yayın ve Etkinlik Stüdyosu, bahsi geçen teknik ve mimari çözümler ile tasarımda form ve fonksiyonun tamamen eşit şekilde değerlendirildiği, kullanıcısına farklı deneyimleri aynı mekan içerisinde yaşama imkanı sunan, çok yönlü bir broadcast ve etkinlik stüdyosuna dönüştürülmüş.

Asansör İstanbul’da Geri Sayım Başladı!

Asansör ve yürüyen merdiven sanayinin dünyadaki en canlı ticaret fuarı olan Uluslararası Asansör İstanbul’un 2023 buluşması için geri sayım başladı.

Tarsus Türkiye tarafından AYSAD’ın desteğiyle 09-12 Mart tarihlerinde TÜYAP’ta düzenlenecek fuar, asansör endüstrisini, değişen dünya tedarik zincirinin gözde ticaret merkezi İstanbul’da bir araya getirecek. 18.’si düzenlenecek olan fuarda, konut ve ticari bina asansörleri, hastane asansörleri, ev içi asansör ve kişisel taşıyıcılar, otomobil asansörleri, yük ve servis asansörleri, engelli asansörleri gibi dikey ulaşım teknolojileri ile yürüyen merdiven ve yollara ilişkin tüm yenilikler bir arada sergilenecek.

Tüyap Beylikdüzü Fuar Merkezi’nin 1-2-3-4-5-6-7-8 ve 9. Salonlarında, toplam 60 bin metrekare alanda gerçekleşecek Asansör İstanbul 2023, “Yeni Dünya Yeni Fırsatlar” sloganıyla 18. kez kapılarını açmaya hazırlanıyor. Yurt içi ve yurt dışından 400 firma ile 30 bin satın almacının beklendiği fuarda daha akıllı, daha güvenli ve daha hızlı asansör teknolojileri görücüye çıkacak.

Aytemur; “Asansör İstanbul 2023, Milyonlarca Dolarlık Ticarete Ev Sahipliği Yapacak”

Asansör İstanbul 2023’te, önceki fuarlarda olduğu gibi yine milyonlarca dolarlık ticaretin gerçekleşeceğini ifade eden Tarsus Türkiye Genel Müdürü Zekeriya Aytemur, “Katılımcılarımız, asansör sektörünün gelişen teknolojilerini yakından takip edebilecek. Dört kıtadan gelecek binlerce satın almacıyla ve rakip firmalarla buluşabilecek. Yine sektöre hakim yerli ve yabancı yatırımcılarla tanışabilecek. Hepsinden önemlisi, uluslararası bir ticaret platformunda ürün ve teknolojilerini vitrine çıkararak, ticaret ve satış hedeflerine hızlıca ve doğrudan ulaşabilecekler” dedi. Asansör İstanbul 2023’ün ziyaretçileri için de benzersiz fırsatlar sunduğu belirten Aytemur, “Fuara gelecek, çoğunluğu doğrudan satın almacı olan ziyaretçilerimiz ise, Türkiye’nin lider firmaları ile dünya markalarının aralarında olduğu 400’ün üzerinde katılımcımızın sergileyeceği daha güvenli, daha akıllı ve daha hızlı asansör teknolojilerini bir arada görme ve karşılaştırma imkanı bulacaklar. Yeni tedarikçilerle tanışıp, avantajlı satın almalar yapabilecekler. Ayrıca yeni yatırım fırsatları da bulabilecekler” dedi.

Safranbolu 7 Mahalle 7 Park Projesinde İnşaat Çalışmaları Sürüyor

Safranbolu Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen 7 Mahalle 7 Park projesinde inşaat çalışmaları hızla devam ediyor.

Belediye tarafından yürütülen çalışmalar şu şekilde; 

3 bin 500 metrekare alanda yapımı devam eden Çankaya Parkı’nda koşu, yürüyüş ve bisiklet parkuru; yeşil alan içinde kamelyalı oturma alanları, ağaçlı ve açık yeşil alanlar, kendi ürettiğimiz ürünlerin satılacağı halkın bakkalı, lavabo ve bebek bakım odası yer alacak.

1.700 metrekare alanda yapılan İbrahim Ayhan Parkı’nda da oyun ve fitness grubu ile yeşil alan içinde kamelyalı oturma alanları olacak.

Konu ile ilgili konuşan Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse, “Projemizin ilk parkını, Esentepe Mahallemizde vatandaşlarımızın kullanımına açtık. Karşılaştığımız olumlu tepkiler beni çok mutlu ediyor. Halkımızın ihtiyaçlarına cevap vererek hizmet etmeyi sürdüreceğiz.” ifadelerine yer verdi.

Patara Köprüsü İnşaat Çalışmaları Başladı

Muğla’da Seydikemer ile Kaş bölgesini birleştirecek olan Patara Köprüsü’nde, ihalenin tamamlanmasının ardından inşaat çalışmaları başladı. 

Seydikemer’in Kumluova Mahallesi ile Kaş’ın Ova Mahallesi arasında Eşen Çayı üzerine inşa edilecek Patara Köprüsü’nün 16 Ağustos’ta yapılan ihalesinin ardından yüklenici firma iş başı yaptı. Alanda yapılan fizibilite çalışmalarının ardından köprünün yapımına başlayan yüklenici firmanın 300 gün içinde köprüyü yapması planlanıyor. 110 metre uzunluğunda, 17,5 metre genişliğindeki köprünün yapım çalışması başladı. 

Doğa, deniz ve kültür turizmi gibi farklı destinasyonları birleştirecek “Patara Köprüsü”, Muğla’nın Seydikemer ilçesi ile Antalya’nın Kaş ilçesi arasındaki ulaşımı kolaylaştıracak. Özellikle örtü altı sebze üretimi yapan üreteciler, sezonda ürünlerini bölgedeki hallere götürmekte büyük kolaylık yaşayacak.

Turizme de ivme katması beklenen Patara Köprüsü’nün yapım inşaatının başladığını duyuran Seydikemer Belediye Başkanı Yakup Otgöz; “Seydikemer’imize söz verdiğimiz yatırımlardan birini daha hayata geçirdik. Yatırımlarla, projelerle anılan bir ilçe olmanın gururunu yaşıyoruz. Bu yatırımlar sayesinde ilçemiz her geçen gün değerleniyor. Kumluova Mahallesi ile Kaş’ın Ova Mahallesi arasında yapılacak köprü, iki farklı ilçe arasında gönül köprüsü de olacaktır. Yapım aşamasına yüklenici firma geçtiğimiz günlerde başladı. İnşallah en kısa zamanda tamamlanır ve halkımızın hizmetine açılır. Bu köprünün hayata geçmesinde emeği olan herkese teşekkür ediyorum. Seydikemer’imize, Muğla’mıza, ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum.” dedi.

Derince Liman Yolu Projesinde İnşaat Çalışmaları Başlıyor

Kocaeli’nin Derince ilçesinde projelendirilen Liman Yolu projesinde, ihale işlemleri tamamlanarak inşaat çalışmaları için düğmeye basıldı. 

Kocaeli, Derince’de trafik sorununu çözüme kavuşturmak amacıyla projelendirilen Liman Yolu’nda şantiye kuruluyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından hayata geçirilecek olan proje, Körfez Kirazyalı ile Karetepe Özdilek arasını kapsayacak ve TEM otoyoluna bağlanacak. Projenin ihalesini kazanan Avos İnşaat, 912 milyon TL yatırım bedeli kullandı. 

Toplamda 1,7 kilometrelik yol, 5 adet köprü ve 2 adet kavşak çalışması yapılacak olan projenin tamamlanması ile liman ve sanayi kuruluşlarından gelen araçlar TEM otoyoluna transit olarak bağlanacak. Bu durumun D-100’deki trafik sorununu büyük ölçüde azaltması hedefleniyor.

Kocaeli’ndeki tüm ulaştırma projeleri hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

İstanbul’da İnşaat Projeleri, Agrega Sıkıntısı Nedeniyle Gecikiyor

İstanbul’da hazır beton üreticilerinin agrega üretim sahası olan Cebeci Taş Ocakları’nın kapatılmasının ardından düşen üretim kapasitesi nedeniyle inşaat projelerinde gecikme yaşanıyor.

İstanbul’da hazır betonun hammaddesi olan agrega tedarikinde sorun yaşamaya başladı. Sorunun 2019 yılında İstanbul’da bulunan Cebeci Taş Ocakları sahasının kapanması ve Anadolu Yakası’ndaki sahada da üretimin düşürülmesinden kaynaklandığı dile getiriliyor. Sektör çözüm için Kocaeli ve çevre bölgelerden hammadde bulma yoluna giderken, bu seferde ulaşımdan dolayı yükselen hammadde fiyatlarıyla karşı karşıya kaldığı belirtiliyor. Sektör temsilcilerine göre, zamanında hammadde temin edilemediği için birçok projede gecikmeler yaşanıyor. Sektör temsilcileri, kamu desteğiyle, Çanakkale ve Balıkesir’de bulunan zengin kalker yataklarından elde edilen hammaddenin deniz yoluyla Ambarlı Limanı’na getirilmesiyle İstanbul’un agrega sorunun çözülebileceği ifade ediyor.

Hazır betonun hammaddesi olan agregaya erişimde sorun yaşamaya başladıklarını belirten Türkiye Hazır Beton Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Adem Genç, “Piyasada agrega yok, Çünkü Avrupa Yakası’nda Cebeci agrega sahasında üretim yapılamıyor. Dolayısıyla bir arz eksikliği doğdu. Bu yılın nisan ve mayıs ayından itibaren tam kapasite ile çalışmaya başladık, ancak yeterli agrega bulamıyoruz. Bu nedenle talebin ancak yüzde 70’ini karşılayabiliyoruz. Dolayısıyla eskiden maksimum 1 haftada karşılanabilecek üretim 15 ila 20 gün sonraya öteleniyor” diye konuştu. Bu nedenle agregayı oluşturan kum ve mıcır sorununun gittikçe büyüdüğüne vurgu yapan Genç, “Hazır beton üreticileri İstanbul dışından kum ve mıcır getirmeye başladı. Ancak bu durum da akaryakıtın bu kadar pahalı olduğu bir dönemde ekstra fiyat artışına sebep oluyor. Acil çözümler bulunmazsa projelerin zaman açısından ve fiyat açısından sıkıntıya girecek” yorumunu yaptı.

Agrega sorunu nedeniyle Fikirtepe’deki projelerin bloke olmuş durumda olduğunu söyleyen Adem Genç şöyle konuştu, “Birde sosyal konut projesi konutları gelirse buna yetişmek mümkün olmayacak. Çünkü agrega içinde yer alan kumda da sorun var. Eskiden kum denizden elde edilirken, bir bölümü ise kömür sahalarından elde edilirdi. Daha sonra deniz ruhsatları iptal edilerek maden sahalarından elde edilmeye başlandı. Şu anda inşaat sektörü için İstanbul’da en değerli şey kum. Kentte kum yok. Tonu olmuş 250 TL. Metreküpü 400 TL’ye geliyor. Yani şu anda agreganın ana hammaddesini oluşturan kum ve çakıla erişemiyoruz” Avrupa Konutları markasının sahibi Artaş İnşaat’ın Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya da agrega sorunu nedeniyle hazır beton fiyatlarının arttığını söyledi. Son 2 aydan bu yana bu sorunu yaşadıklarını aktaran Çetinsaya, bu nedenle inşaatlarda beton döküm sürelerinin uzadığını dile getirdi.

Mevcut durumda iyi giden havaların etkisiyle birlikte yıl sonu iş kapatma telaşından dolayı hammaddenin yetmediğini dile getiren Onur Beton Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Onur, “İnşaat sektöründe gerçek canlanma olunca zaten hiç yetmeyecek” diye konuştu. Bu nedenle sektörün kapasiteye göre değil de hammadde kapasitesine göre müşteri aldığını aktaran Onur şöyle konuştu: “Hammaddeye bakılmadan sipariş alındığında, bazı tesislerde üretim durabiliyor. Malzeme olmayınca yeni müşteri edinilmiyor. Agreganın içinde yer alan mıcırın tonu Kemerburgaz ocaklarında satış fiyatı 200 TL+KDV oldu. Çerkezköy ocaklarında kum fiyatları da 120-130 TL seviyelerinde. Buna bir de mesafeler eklenince fiyatlar değişiyor.” Onur, kumun İstanbul Havalimanı’nın olduğu bölgelerden çıkarıldığını, ancak bu bölgede de sınırlı tonajlarda kum kaldığını söyledi. Yaşanan sorunun Ticaret Bakanlığı ya da İstanbul Valiliği’nin deniz yoluyla vereceği destekle çözülebileceğini dile getiren Onur, “Çanakkale, Bandırma’da kalker madenlerimiz var. Bu madenlerin deniz yoluyla Ambarlı Limanı’na taşınmasıyla bu konu çözülebilir” dedi.

ELS Lift Bauma Fuarı’nda Ürünlerini Tanıttı

Almanya’nın en önemli inşaat fuarlarından biri olan Bauma Fuarı’na katılım gösteren ELS Lift, yenilikçi ürünlerini burada tanıttı. 

Dünyanın en büyük inşaat ve iş makineleri fuarında dördüncü kez yer alan ELS Lift, yenilikçi ürünlerini Bauma fuarında kullanıcının beğenisine sundu. 60’tan fazla ülkeden 3 bin 200 katılımcının en yeni ürünlerini sergilediği ve dünyanın her yerinden yaklaşık 495 bin ziyaretçinin katıldığı fuar, geleceğin inşaat teknolojisi, otonom makineler, sürdürülebilirlik, inşaat alanında dijitalleşme ve sıfır emisyon başlıklı temel konuları ele aldı. ELS Lift, fuar süresince FS 1101/8 açık alanda ziyaretçilerini ağırlarken, ELS Lift Satış Pazarlama Direktörü İrfan İşmak yaptığı açıklamada, dünyanın önde gelen ticaret fuarı Bauma’da piyasaya sundukları yeni ve mevcut ürünleri üzerinde yapılan geliştirmeleri uluslararası ölçekte ilk kez kullanıcının beğenisine sunduklarını belirtti. Ürünlere gelen yoğun talepten dolayı mutluluk duyduklarının altını çizen İşmak, AE15, RT12-E ve VM6 ürünlerine yönelik olan ilginin öne çıktığını ve daha çok Almanya, Avusturya, İtalya ve Romanya başta olmak üzere diğer Avrupa ülkeleri tarafından ziyaret edildiğini söyledi.

“Avrupa İçin Ciddi Planlarımız Var”

Münih’te gerçekleştirilen Bauma Fuarı’nın hem bölge pazarındaki ilişkilerin geliştirilmesi, hem de yeni iş bağlantılarının kurulması açısından önemli bir potansiyele sahip olduğunu aktaran İrfan İşmak “ELS Lift olarak, uzun yıllardır Avrupa pazarında faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Önümüzdeki yıllarda da bölgeye yönelik ciddi planlarımız bulunuyor. Bu yıl standımızda Junior serisi 4,5 ve 5,5 metreye yükselen makinelerimizin yanı sıra, 10 metre çalışma yüksekliğine sahip EL10-T, 12 metreye yükselen EL12 makaslı platformları sergiledik. Dikey personel yükseltici platform kategorisinde yer alan 6 metre çalışma yüksekliğine sahip VM6 ve eklemli personel yükseltici platform AE15’in yeni versiyonunu ziyaretçilerimizle buluşturduk. Bu ürünlere ek olarak, yeni ürünümüz 19 metre çalışma yüksekliğine sahip makaslı platform EL19’u kullanıcının beğenisine sunduk. Dar şase ve yüksek erişim imkânı ile öne çıkan EL19 kullanıcı dostu bir ürün olarak ELS Lift’in ürün gamında yerini aldı. 2022 yılının başı itibariyle başlattığımız yeşil dönüşüm stratejimiz doğrultusunda piyasaya sunduğumuz e-serisi makaslı platformlardan 12 metre çalışma yüksekliğine sahip EL12-e’de Bauma’da boy gösterdi” dedi.

RT12-E’ye Yoğun İlgi

Global arenada ilk kez tanıtılan yeni elektrikli engebeli arazi platformu RT12-E, Bauma 2022’de kullanıcının beğenisine sunuldu. 2023 yılında seri üretime geçmesi planlanan ürün, iç mekân kullanıma uygun olarak, sıfır emisyon özelliği ile öne çıktı. Rakiplerinden farklı olarak hızlı şarj özelliği ve denge ayakları standart olarak sunulmaktadır. 5 bin 100 kg ağırlık ve 500 kg kaldırma kapasitesiyle geniş çalışma sepeti sayesinde daha verimli bir çalışma alanı sunuyor.

TOKİ Başkanı Bulut, Sosyal Konut Projesi Hakkında Açıklamalarda Bulundu 

Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Ömer Bulut, sosyal konut projelerinin 2 yılda tamamlanarak sahiplerine teslim edileceğini söyledi. 

250 bin sosyal konut taleplerinin kısa sürede tamamlandığını ifade eden TOKİ Başkanı Ömer Bulut, şu açıklamaları yaptı:

“Bu dönemde sayın Cumhurbaşkanımız Türkiye genelinde özellikle pandemi sürecindeki üretimdeki kısıtlamalardan kaynaklanan konut ihtiyaçlarının da ön plana çıktığı bir dönemde Türkiye’nin tek seferdeki en büyük sosyal konut projesini açıkladı 250 bin olarak. Yine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın koordinasyonunda biz çok kısa bir sürede 250 bin konutun talep toplama süreçlerini yerine getirdik. Ve hatta bu kadar yüksek miktardaki bir konut inşaatının nasıl yapılacağı ile ilgili tartışmaları bir kenara koyduk. Biz bunlara bakmadık. Cumhurbaşkanımızın projeyi müjdelemesinden 40 gün sonra da ilk temellerini 5 bin 615 konutla attık. Bugün itibari ile de 13 bine yakın konutumuzun da ihalesi gerçekleştirilmiş durumda. İnşallah çok kısa bir süre içerisinde 2 yılda bu konutlarımızı da bitirerek vatandaşlarımıza teslim edeceğiz. TOKİ’nin konut anlayışında son yıllarda özellikle yatay mimari yönünde az katlı, tamamen mahalle konsepti oluşturarak, içerinde sadece konut değil, diğer sosyal donatıları da içeren meydanı, camisi okulu olan yeni yaşam olanları oluştu. Türkiye’de baktığımız zaman bundan sonraki uygulamalarımız ülkemizde şehircilik için örnek uygulamalar haline geldi.”  

Avrasya Kapı, Pencere, Cam Fuarına 60 Bin Ziyaretçi Hedefi

Avrasya Pencere, Kapı ve Cam Fuarları kapılarını 12 Kasım Cumartesi günü İstanbul Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde açtı. Toplam 12 salonda gerçekleşen ve 16 Kasım’a kadar açık kalacak olan fuarlara katılımcılar yoğun ilgi gösteriyor.

Bölgenin en büyük ve prestijli sektörel etkinliklerinden olan Avrasya Pencere, Avrasya Kapı ve Avrasya Cam Fuarları; 16 Kasım 2022 tarihine kadar İstanbul Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde ziyaretçileriyle buluşacak. Pencere ve Kapı Sektörü Derneği (PÜKAD), Pencere Üreticileri Kalite Birliği Derneği (PÜKAB) ve Girişimci Alüminyum Sanayici ve İş İnsanları Derneği (GALSİAD) iş birliğiyle gerçekleşen fuarlar, ağırlıklı olarak Balkanlar, Ortadoğu, Türki Cumhuriyetler, Doğu Avrupa, Orta Asya ve Kuzey Afrika başta olmak üzere 140’a yakın ülkeden 60 binin üzerinde ziyaretçiyi ağırlayacak. 

544 firma ve firma temsilciliği ile 454 markayı aynı çatı altında toplayan fuarların uluslararası alım heyetleri kapsamında 100’ün üzerinde ülkeden 600’e yakın sektör profesyoneli İstanbul’da bir araya geliyor. 

Avrasya Pencere 2022’de Alüminyum ve Gölgelendirme Özel Bölümleri

23. kez kapılarını açan Uluslararası Pencere, Panjur, Cephe Sistemleri ve Aksesuarları, Profil, Üretim Teknolojileri ve Makineleri, Yalıtım Malzemeleri, Hammadde ve Tamamlayıcı Ürünler Fuarı, pencere üretim makineleri, pencere üretim teknolojileri, pencere profil, profil üretim makineleri, profil üretim teknolojileri, pencere mekanizmaları, pencere yan sanayi, cephe sistemleri, yalıtım malzemeleri, hammadde ve tamamlayıcı ürünler gibi birçok alanda faaliyet gösteren sektörün lider konumundaki karar vericileri bu fuarlarda olacaklar. 

Avrasya Pencere Fuarı bünyesinde organize edilen “Alüminyum” özel bölümünde Türkiye ve Avrasya Bölgesi’nde alüminyum pencere, profil, cephe sistemleri, alüminyum aksesuarları ve üretim makineleri gibi alanlarda faaliyet gösteren firmalar, “Gölgelendirme” özel bölümünde ise gölgelendirme, koruma ve kapatma sistemleri alanlarında faaliyet gösteren firmalar yerlerini aldı. 

 Avrasya Kapı 14. kez, Avrasya Cam 12. kez sektörü bir araya getirdi

Sektörün önde gelen iç mekân kapı ve kapı sistemleri, kilit, panel, pano, bölme sistem ve aksesuarları üreticileri ürün ve hizmetlerinin sergilendiği Avrasya Kapı Fuarı 14. kez ziyaretçileriyle buluşurken, cam ürünleri ve uygulamaları, üretim-işleme teknolojileri ve makineleri ile tamamlayıcı ürün ve kimyasallarıyla fuar alanında yer alan Avrasya Cam Fuarı ise 12. kez sektör ziyaretçileriyle buluştu. 

Business Connect Programı ile fiziksel fuarın avantajları dijital dünyanın olanaklarıyla birleşiyor! 

Hibrit formatta devam edecek fuarlarda, Tüyap’ın Business Connect Programı sayesinde katılımcı ve ziyaretçiler dijital ortamda buluşarak görüşme ayarlayabilecek ve iletişimlerini bu online platform üzerinden sürdürebilecekler. 

Fuarlar, 12 – 15 Kasım’da 10.00 – 18.00, 16 Kasım’da ise 10.00 – 17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek. 

Bakan Kurum, Ayder Yaylası Kentsel Dönüşüm Projesi Hakkında Konuştu

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Ayder Yaylası’nda devam eden kentsel dönüşüm çalışmalarına ilişkin açıklamalarda bulundu. 

Konuyla ilgili açıklama yapan Bakan Kurum, şu ifadeleri kullandı:

‘’Tüm altyapıyı yeniledik. Yeni spor sahalarımızı Ayder’imize kazandırdık. 1500 araç kapasiteli kapalı otoparkımız yerin altında doğaya hiçbir şekilde zarar vermeyecek şekilde planladık, yıl sonunda tamamlamayı hedefliyoruz. Gelintülü Şelalemiz vardı, burada da seyir terası yapımını sürdürüyoruz. Yine termal tesis ve konaklama birimleri inşaatlarımızda da son safhaya geldik. Şimdi diyorlar ki bize ‘Bu inşaatları satacaklar’, satmayacağız. Biz bu inşaatları vatandaşımıza vereceğiz, vatandaşımıza teklif edeceğiz. Orada Ayder’in doğallığını bozan yapıları vatandaşlarımıza teklif etmek suretiyle yeni yaptığımız yerlere taşıyacağız. Oraları da yıkıp doğal haliyle bırakacağız. Buradaki görüşmelerimizi de bakanlığımız yürütüyor. İnşaatlarımızın bitmesine müteakip bu görüşmelerimiz neticelendireceğiz.” 

Maliye Bakanı Nebati, İnşaat Sektörü Temsilcileriyle Görüştü

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, inşaat sektörü yetkilileriyle bir araya gelerek gündemdeki ekonomik gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulundu. 

Görüşmenin ardından sosyal medya hesabından açıklama gerçekleştiren Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, şu sözleri kaydetti:

İnşaat sektöründe faaliyet gösteren işletmelerimizin temsilcileriyle yaptığımız görüşmede, son dönemdeki ekonomik gelişmelerin sektör üzerindeki etkilerini değerlendirdik. İş dünyası ile gerçekleştirdiğimiz sektör bazlı görüşmelerimize, önümüzdeki dönemde de istişare odaklı katılımcı bir anlayış ilkesiyle devam edeceğiz.”  

Vitra En Yeni Ürünlerinin Türkiye Lansmanını UNICERA’da Yaptı

Eylül ayında dünyanın en büyük seramik fuarı Cersaie’de en yeni banyo ve karo ürünlerini sergileyen Vitra, İtalya’nın ardından yeniliklerini Uluslararası Seramik ve Banyo Fuarı UNICERA’da görücüye çıkardı. 7-11 Kasım tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen fuarda, yenilenen Metropole banyo koleksiyonunun yanı sıra, duvar kağıtlarından esinlenilen modepaper serisinin Türkiye lansmanı yapıldı.

Vitra, 7-11 Kasım tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilen Uluslararası Seramik ve Banyo Fuarı UNICERA 2022’de, yenilenen Metropole banyo koleksiyonunun Türkiye lansmanını yaptı. Global lansmanı, Mart 2023’te alanında dünyanın en büyük ihtisas fuarı ISH Frankfurt’ta yapılacak Metropole’un yanı sıra; duvar kağıdının renkli, desenli ve ince yapısını karonun dayanıklılığıyla buluşturan modepaper karo serisi de ilk kez UNICERA’da beğeniye sunuldu.

Dünya Lansmanı Mart Ayında Frankfurt’ta

Türkiye lansmanı UNICERA’da yapılan Metropole banyo koleksiyonu, “Şehirde yalın bir nefes” mottosuyla, karmaşık şehir yaşamında yalınlığıyla öne çıkıyor. Akıllı dokunuşlarla zenginleştirilen işlevsel özelliklere ve zamansız bir tasarıma sahip koleksiyon, farklı ihtiyaçlara özgün çözümler getiriyor. Yenilenen koleksiyon, lavaboların yanı sıra, Metropole Edge ve Metropole Pure olmak üzere iki ayrı seride sunulan banyo mobilyalarından oluşuyor.

Leaf, Suit ve V-Stone koleksiyonları ile Vitra Tasarım Ekibi’nin imzasını taşıyan Origin ve ArchiPlan koleksiyonlarının yer aldığı UNICERA standında, VitrA’nın en yeni ve uluslararası ödüllere layık görülen banyo koleksiyonlarından Tom Dixon imzalı Liquid de sergilendi. Cocoon ve Water Jewels serilerinden küvetler ile Equal ve Sento serilerinden klozetler de stantta görülebildi. Vitra’nın standında yer alan diğer banyo ürünleri Loop kumanda paneli, Minimax bataryalar, V8 ve Vani gömme rezervuarlar ile Prime ayna serisi oldu. 

Yolculuğa Davet

Vitra’nın yenilikçi mode karo sisteminden yola çıkarak geliştirilen modepaper da ilk kez UNICERA’da sergilendi. Klasik Roma, dekoratif Fas ve ortaçağ kemerlerinin formundan ilham alınarak tasarlanan ve bu formları modern bir yorumlama ile yansıtan modepaper, duvar kağıdının renkli, desenli ve ince yapısını, karonun dayanıklılığıyla birleştirerek yaşam alanlarına taşıyor. İlk kez Eylül ayında Cersaie’de sergilenen ve bu kez UNICERA’da görülebilen 2023 yenilikleri ise cesur, renkli ve canlandırıcı etkiye sahip bir yolculuğa davet ediyor. Doğanın enerjisinden esinlenilerek tasarlanan yenilikler, kullanıcıların dış dünyanın canlandırıcı etkisini hissedebilecekleri, yaratıcılıklarını ön plana çıkarabilecekleri yaşam alanları tasarlayabilmelerine olanak tanıyan zengin bir seçki ortaya koyuyor.

Vitra’nın standında, doğadan ve yaşamın özündeki yaratıcı döngüden ilham alınarak tasarlanan yeni entegre karo sistemi çözümleri ve malzeme seçenekleri de ilk kez sergilendi. Mekana yaratıcı, cesur ve ince bir dokunuş yapan Resincrete, doğal taş görünümünü beyaza yakın açık renkler ve doğal dokularla birleştiren LightStone ve dış dünyanın canlandırıcı etkisini, bütünlük içerisinde iç mekanlara taşıyan CobbleMix karo sistemi; farklı kombinasyonlara kapı aralayan karo sistemleri olarak fuarda beğeniye sunuldu. Vitra’nın fuardaki en yeni karo koleksiyonlarının arasında kentsel şıklığı yeniden tanımlayan ve lükse zahmetsizce ulaşmayı vaat eden City Marble, arduvaz taşının renk ve desen farklılaşmalarını en doğal haliyle yansıtan Ardesia Stone ve monokrom yapılı taneciklerle zenginleşen beton görünümlü Cementside da yer aldı.

Prof. Dr. Polat Elazığ’da Devam Eden Sağlık Tesisi İnşaatlarını Yerinde İnceledi

Elazığ İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Cahit Polat, il genelinde inşaat çalışmaları devam eden sağlık tesisi projelerini ziyaret etti. 

Elazığ, Baskil Gemici ile Palu Baltaşı beldelerinde yapımı devam eden sağlık tesisi projelerini ziyaret eden İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Cahit Polat, “İlimiz genelinde yapımı devam eden sağlık tesislerimizi yerinde takip ederek, yüklenici firma yetkililerinden süreç hakkında bilgi alıyoruz. Baskil Gemici’de Aile Sağlığı Merkezi ve 112 Acil Sağlık Hizmetleri binası ile yine aynı şekilde Palu Baltaşı beldemizde yapımına başlanılan Aile Sağlığı Merkezlerimizin inşaatları devam etmektedir. Amacımız yapımı devam eden sağlık tesislerimizi bir an önce vatandaşlarımızın hizmetine sunmaktır. Gezilerimiz sırasında olası aksaklıklar hakkında da bilgi alıyoruz ve çözümü noktasında gayret sarf ediyoruz.” açıklamalarında bulundu. 

Sungurlu’da 3 Baraj İnşaatı Devam Ediyor

Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği’nden Sungurlu’da devam eden baraj inşaatları hakkında yazılı açıklama yapıldı. 

DSİ tarafından yapılan yazılı açıklama şu şekilde: 

“Tarım ve Orman Bakanlığı Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü, tarımda modern sulamayı yaygınlaştırmak, toplulaştırma çalışmalarıyla tarım arazilerinden en yüksek faydayı sağlamak, musluklara sağlıklı ve içilebilir su ulaştırmak ve yerleşim yerleri ile tarım arazilerini taşkın risklerine karşı korumak için tüm gücüyle çalışırken, sürdürülebilir su yönetimi anlayışıyla da suyun her damlasına sahip çıkıyor.

Çorum ili ve ilçelerinde son dönemde yapılan su yapılarının artması bölgedeki tarımsal faaliyetlerin gelişmesinde de önemli rol oynamaktadır. Bu kapsamda son 20 yılda ülkemizin dört bir köşesinde inşa ettik. Bu yatırımlardan Çorum ilimiz ve ilçelerimizde nasibini aldı.Sungurlu ilçemizde tamamladığımız Sungurlu Aşağıfındıklı Barajının temelden yüksekliği 30 metre olup, depolanan 620.000 m³ su ile 1.680 dekar tarım arazisinin sulanması sağlanmaktadır. İnşaatı devam eden Sungurlu Barajının tamamladığında 31.720 dekar arazinin sulanması ve Sungurlu ilçe merkezine yıllık 6,3 milyon m³ içme ve kullanma suyu temin edecektir. Sungurlu Diği Barajı tamamlandığında 1.450 dekar arazinin sulanması ve Sungurlu ilçe merkezine yıllık 0,47 milyon m³ içme ve kullanma suyu temin edecektir. Ayrıca bu barajımızın diğer bir amacı ise Sungurlu İlçe Merkezini, Diği Çayının taşkınlarından da koruyacaktır.Sungurlu Ortakışla Barajı tamamlandığında 1.780 dekar arazinin sulanması sağlanacaktır. 2023 yılı sulama dönemine kadar barajın inşaatının tamamlanması planlanmaktadır. 

Sulama tesisi 2017 yılında tamamlanmış olup barajın tamamlanması ile tesis hizmete açılacaktır. Fiziki gerçekleşme yüzde 75 seviyelerindedir. Diğer taraftan Sungurlu için Proje ve Planlama Safhasındaki Sungurlu Tatlı Barajı ile 3.200 dekar arazinin sulanması sağlanacaktır. 2022 yılı proje yapımı programında yer almakta olup yıl içerisinde proje ihalesinin yapılması planlanmaktadır. Modernize edilecek Sungurlu İnegazili Gölet’i 350 dekar arazinin sulanmasına hizmet etmekteydi. Açık kanal olan sulama tesisinin kapalı sisteme çevrilmesi ile bu göletimizin sulama alanı 800 dekara çıkarılacak olup proje yapımı çalışmaları devam etmektedir. Projelerin tamamlanmasına müteakip inşaatının ihalesine çıkılacaktır. Sungurlu Arifegazili Gölet’i ise 3.150 dekar arazinin sulanmasına hizmet edecektir. Planlama çalışmaları tamamlanmış olup 2023 yılı proje programına alınarak proje ihalesinin yapılması planlanmaktadır. Bununla birlikte Sungurlu ilçemizde tamamlanan Sungurlu Ortakışla Barajı Sulaması: 1.780 dekar zirai arazinin sulanması sağlanacak olup, barajın tamamlanması ile tesis hizmete açılacaktır. Sungurlu Salman Köyü YAS Sulama Şebekesi kapsamında ise çalışmalar tamamlanarak 1.170 dekar zirai arazinin sulanmasına hizmet etmektedir. Sungurlu İlçemizin Münbit topraklarının suya hasretine son vermek için Proje ve Planlama çalışmalarımız devam ediyor. Sungurlu Barajı Sulaması kapsamında 31.720 dekar zirai arazinin sulanması sağlanacaktır. Proje hazırlama çalışmaları tamamlanmış olup, 2022 yılı programında yer almaktadır. 2023 yılında baraj inşaatının seyrine göre yapım ihalesinin yapılması planlanmaktadır. 

Sungurlu Diği Barajı Sulaması kapsamında 1.450 dekar zirai arazinin sulanması sağlanacaktır. Baraj inşaatının seyrine göre yapım ihalesinin yapılması planlanmaktadır. Sungurlu Gelingüllü Projesi Çerikli Sulaması kapsamında 82.960 dekar zirai arazinin sulanması sağlanacak olup, proje hazırlama çalışmaları tamamlanmıştır. Sungurlu Tatlı Barajı Sulaması kapsamında ise 3.180 dekar zirai arazinin sulanması sağlanacaktır. Planlama çalışmaları tamamlanmış olup proje yapımı da 2022 yılı içerisinde baraj proje yapımı ile birlikte ihale edilerek yapılacaktır. Sungurlu ilçemizde tamamlanan 22 adet taşkın koruma tesisi ile yerleşim yerleri ve tarım arazilerinin taşkın riski azaltılmış olup, 3 adet taşkın koruma tesisinin yapım ihalesinin Aralık ayında yapılması planlanmaktadır. 

Bunlar;
1. Çorum İli Sungurlu İlçesi Bozyayla Köyü Köyiçi ve Yan Dereleri (15.000.000 TL)
2. Çorum İli Sungurlu İlçesi Ayağıbüyük Köyü Büyük Deresi (13.000.000 TL)
3. Çorum İli Sungurlu İlçesi Topuz Köyü (12.000.000 TL) tesisleridir.
Bununla birlikte 11 adet taşkın koruma tesisinin de Proje ve Planlaması tamamlanmış olup en kısa zamanda inşaat programına alınması hedeflenmektedir. ‘’

Argıncık Kentsel Dönüşüm Projesinde Temel Atıldı

Kayseri’nin Kocasinan ilçesinde yer alan Argıncık için planlanan kentsel dönüşüm projesi için temel atma töreni düzenlendi. 

Kocasinan Belediyesi tarafından düzenlenen Argıncık Kentsel Dönüşüm Projesi Temel Atma Töreni’ne, Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, Büyükşehir Belediye  Başkanı Memduh Büyükkılıç, Melikgazi Belediye Başkanı Mustafa Palancıoğlu, Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, Hacılar Belediye Başkanı Bilal Özdoğan, İl Başkanı Şaban Çopuroğlu, Kocasinan Kaymakamı İlhan Abay, İŞKUR İl Müdürü Ayşe Ak, Kocasinan İlçe Müftüsü Halil Uzun, kamu kurum ve kuruluşların temsilcileri, belediye meclis üyeleri,  muhtarlar, bölge sakinleri ve davetliler katıldı.

Törende, yürütülen çalışmalar hakkında konuşan Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, şu açıklamaları yaptı: 

“Argıncık Mahallesi’nde kentsel yenileme konutlarının temellerini atıyoruz. Şükür Allah’a her hafta olduğu gibi yoğun bir bereketli hafta geçiriyoruz. Kentsel dönüşüm, Kocasinan için en önemli gündem maddelerinden birisidir. İhtiyaç olan tüm mahallerde kentsel dönüşüm çalışmaları yürütüyoruz. 11 farklı bölgede kentsel dönüşüm yapıyoruz. Oruçreis Mahallemizi Bakanlığımız yürütürken Sahabiye Mahallesi’nde Büyükşehir Belediyemiz yürütmektedir. Kocasinan Belediyesi ise 9 farklı bölgede kentsel dönüşüm çalışması yürütmektedir. Kentsel dönüşüme ihtiyacı olan Argıncık bölgemizde ise yılmadan, kararlıkla çalışmalarımızı yürütüyoruz. İkinci binamızın ise sözleşmesini tamamladık ve 2023 yılının ilk ayında temellerini atacağız. Şu ana kadar devam eden ve tamamlanan kentsel dönüşüm projeleri kapsamında Yunusemre Mahallemizde 336 konut, Ziyagökalp bölgesinde 718 konut, Uğurevler de 147 konut, Ahievran da 144 konut, Seyranı Mahallesi’nde 840 konut tamamlanmış, toplamda 2 bin 185 konutu teslim etmişiz ve hemşehrilerimiz sıcak yuvalarında huzur içerisinde yaşıyorlar. Bin 245 konutun ise inşaatı devam ediyor. Yani bu zamana kadar 3 bin 430 adet konutu kentsel dönüşümle tamamlamışız ve bir kısmı ise devam ediyor.”

Yatırımcıların Gözü Urla’ya Çevrildi

image description

Tanyer Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Münir Tanyer, İzmir ve Urla’nın hem yurt içi hem de yurt dışından yoğun ilgi gördüğüne dikkat çekerek, müstakil konutlara olan talebin hızla yükseldiğini söyledi. 

İzmir’in yaşam biçimi, iklimi, ulaşım kolaylığı ve tatil merkezlerine olan yakınlığı nedeniyle nitelikli göç aldığını belirten Tanyer, bölgeye olan talebin 2023 yılında da artarak devam edeceğinin altını çizdi.

Tanyer Yapı olarak yapımını sürdürdükleri TanUrla’nın bölgede yeni bir çekim merkezi olacağını dile getiren Münir Tanyer, “Yaşam devam ettikçe insanların konut ihtiyacı da sürecek. Bu nedenle insanların konforu için doğayla iç içe yaşam konseptiyle hareket ediyoruz. Binaların iç tasarımlarında da aynı özeni gösteriyoruz. Tanıtım ofisimizde konuklarımızı ağırlıyoruz. TanUrla, yarımadaya açılan bir kapı üzerinde ve bölge gelişime çok açık. Seferihisar, Sığacık Körfezi, Azmak Koyu, Çeşme ve Kuşadası aksına da çok yakınız. Proje 20 bin metrekarelik ticari alana sahip. Tan Urla’nın tüm bölgeye değer katacağı ve çekim merkezi olacağı kanaatindeyiz” diye konuştu.

Sosyal Alanlarıyla Dikkat Çekiyor

TanUrla’nın bölge geneline de hitap edeceğini kaydeden Münir Tanyer, “Sosyal etkinlikler, toplantı ve gösterilerin yapılabilmesi için bir köy meydanı oluşturduk. Çeşitli ihtiyaçları karşılanması için açık kapalı yüzme havuzu, sağlık merkezi, eczane, el sanatları, terzi, kreş ve petshop gibi ticari alanlar olacak. Yeşil alan ve hobi bahçelerine de özel önem verdik. TanUrla’da artık sağlıklı yaşam imkanlarının yanı sıra bir sağlık merkezi de bulunacak. Güzellik ve spor merkezi ön planda olacak. Urla’nın sahip olduğu gastronomi kültürünü ve yerel lezzetlerini yansıtan şef restoranlarımızla da misafirlerimizi ağırlayacağız. Proje bünyesinde otel ve konaklama imkanı da sunacağız. Projede farklı alanlarda, Türk sanat müziği ve diğer tarzlarda müzik dinletileri ve konserlerle renkli etkinliklere de imza atmak istiyoruz. TanUrla sakinlerinin son derece konforlu ve sağlıklı bir yaşam sürmeleri için çalışıyoruz” dedi.

Hem İzmir’e hem de Urla’ya önemli bir yaşam alanı daha kazandırmanın mutluluğunu yaşadıklarını vurgulayan Tanyer, TanUrla projesini 36 ay sonra ticari alanları ve sosyal donatılarıyla birlikte teslim edeceklerini sözlerine ekledi. 

Yeşil Enerji Sistemine Sahip Olacak

Tanyer Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Münir Tanyer, çağdaş, çevreci, doğa ve insan odaklı bir konut projesini yaşama geçireceklerini belirterek, proje içerisinde güneş enerjisinden yararlanılacak bir sistem kurulacağını belirtti. 

TanUrla’nın sunduğu imkanlarla bölgeye değer katacağını da vurgulayan Tanyer: “ Dünyanın bize sunduğu kaynakları en doğru şekilde kullanmak zorundayız. Çünkü bu ülke bize emanet, bizler de çocuklarımıza bırakacağız. Bu nedenle doğayı korumak adına atık bırakmayan, 

sürdürülebilir güneş enerjisi sistemlerini projemize entegre edeceğiz. Ayrıca, önemi giderek daha çok anlaşılan elektrikli araçlar için AC ve DC hızlı şarj istasyonları da bulunacak” ifadelerini kullandı.

‘’Kentsel Dönüşüm Afet Odaklı Biçimde Vakit Kaybetmeden Gerçekleştirilmeli’’

TMB Başkanı Erdal Eren, kentsel dönüşüm çalışmalarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Eren, “Türkiye’de kentsel dönüşüm çalışmaları afet odaklı biçimde ve vakit kaybetmeden gerçekleştirilmeli” dedi.

Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Erdal Eren, bu yıl “8 Kasım Dünya Şehircilik Günü”nün küresel çapta oldukça zorlu bir görünümde kutlanacağını söyledi.

Dünyada kentleşme hızla sürerken küresel iklim kriziyle birlikte “sürdürülebilir şehirler” için alınması gereken önlemlerin aciliyet kazandığına dikkati çeken Eren, “Nitekim şehir ve metropoller, sahip oldukları binaların inşa ve işletim süreçleri ile küresel karbon emisyonunun yüzde 40’ından sorumlu tutulmaktadır. Diğer taraftan Rusya-Ukrayna Savaşı’nın enerji alanında yeni dinamiklerle yeşil dönüşüm girişimlerinde belirsizlikler yarattığı da izlenmektedir. Türk inşaat sektörünün çatı kuruluşu olarak, ülkemizde deprem gerçeği ve hızlı şehirleşme olgusuyla kentsel dönüşüm ihtiyacının afet odaklı biçimde ve vakit kaybetmeden gerçekleştirilmesi gerektiğini vurgulamaktayız.” dedi.

Yapı güvenliğinin gelecek kuşaklara karşı da en büyük sorumluluk olduğunu belirten Eren, bu çerçevede Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca yapı müteahhitlerinin sınıflandırılması düzenlemesinin etkin biçimde uygulanarak geliştirilmesi ve ülkedeki denetim sistemi mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiğini dile getirdi.

“Yeni finansman araçlarına ihtiyaç daha fazla gündeme gelecek”

Kentsel dönüşüm kapsamında yarının ihtiyaçlarını göz önüne alan çevre, sağlık, eğitim, ulaşım, spor ve idari altyapıları ile yaşanabilir şehirlerin hedeflenmesi gerektiğini vurgulayan Eren, şöyle konuştu:

“Dikey yapılaşma tercihleri tarihi ve çevresel doku gözetilerek değerlendirilmeli, imar değişikliği uygulamaları kamu vicdanını zedeleyen, kişilere özel değerlendirmelerden arındırılmalıdır. Yaklaşık 6,5 milyon riskli yapıda dönüşüm için ise finansman konusu ön planda olup, geçen dönemde sınırlı da olsa çeşitli destekler ortaya konulmuştur. Önümüzdeki dönemde kentsel dönüşümün hızlanması ihtiyacı çerçevesinde yeni finansman araçlarına ihtiyaç daha fazla gündeme gelecektir.”

TMB Başkanı Eren, bu süreçte ülke için “yeşil dönüşüm” yükümlülüklerinin de artık gündemde olduğuna işaret ederek, dünyanın dikkatinin şu anda Mısır’da başlayan 27’nci Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’nda (COP27) olduğunu söyledi.

“Yeşil binalar desteklenmeli”

Paris İklim Anlaşması ve Avrupa Yeşil Mutabakatı süreci kapsamında Türkiye’nin net sıfır karbon emisyonu hedefini 2053 yılı olarak açıkladığını anımsatan Eren, şunları kaydetti:

“Özel sektörümüz için yeni bir değişim süreci başlarken yapılı çevreden kaynaklanan karbon emisyonunun azaltılması için ulusal bazda bütüncül bir yaklaşımla binaların tasarımı, malzeme seçimi, inşası, kullanımı ve yıkımı süreçlerini kapsayan yapısal değişikliklerin gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Yeşil bina ve verimli enerji teknolojileri kullanımı ve bu amaca yönelik yenilikçi-yaratıcı projeler öncelikli olarak desteklenmelidir. Sürdürülebilir akıllı ulaşım altyapısının oluşturulması açısından da sektör öne çıkmaktadır. Bununla birlikte inşaat faaliyetlerinin dönüşümünde şirketler için başta karbon vergisinin getireceği yükten endişe edilmektedir. Bu çerçevede yeşil finansman araçları konusunda Hazine ve Maliye Bakanlığımızın standart belirleme çalışmalarına başlaması ise kıymetli olup süreç hızlandırılmalıdır. İlgili çalışma gruplarında sektörümüzü temsil eden Birliğimiz, Paris İklim Anlaşması çerçevesinde kurulmuş küresel bir platform olan GlobalABC’ye (Global Alliance For Buildings and Construction) de ülkemizden üye ilk kuruluş olmuştur. GlobalABC’nin ülkelerin düşük karbonlu ve dayanıklı binalara yönlendirilmesi yoluyla küresel dönüşümün hızlandırılması yönündeki çalışmalarını yakından takip ediyoruz.” 

Türkiye İnşaat Sektörüne Yönelik Çözümleriyle Dünyayla Yarışıyor

İnşaat sektöründe konut başta olmak üzere fabrika, hastane, okul, iş yeri, depo, tersane, demiryolu ve veri merkezleri gibi yapılarda enerji kalitesinin iyileştirilmesi, sistemdeki elektrikten beslenen tüm ekipman ve makinaların uzun ömürlü olmasını sağlıyor.

Ömrü artan ve güç kalitesi yüksek olan sistemde beslenen ekipmanlar da daha az arızaya giriyor; böylelikle iş gücü kaybı, mal kaybı ve üretim hattının durması engelleniyor. Arıza sırasında oluşabilecek kısa devre, elektrik kaynaklı patlama ve yangın gibi istenmeyen durumların önüne geçerek, çalışan ve bina güvenliği sağlanmış oluyor. Güç kalitesi ve kompanzasyon çözümleriyle inşaat sektöründe enerji kalitesini ve verimliliğini artırdıklarını belirten Elektra Elektronik Satış Direktörü İlker Çınar, dünya standartlarındaki ürünleri ile hem yurt içi hem de yurt dışına yönelik projelerde yoğun ilgi gördüklerini belirtti. 

İnşaat sektörü ülkemizin lokomotif sektörlerinin başında geliyor. Sektörde konut başta olmak üzere fabrika, hastane, okul, iş yeri, depo, tersane, demiryolu ve veri merkezleri gibi yapılarda kullanılan güç kalitesi ve kompanzasyon çözümleri enerji kalitesini iyileştirerek; bu yapıların sistemlerindeki elektrikten beslenen tüm ekipman ve makinaların uzun ömürlü olmasını sağlıyor. Türkiye elektronik sanayisinin teknoloji öncüsü Elektra Elektronik de inşaat sektöründeki yatırımcılara, yüklenicilere ve satıcı firmalara AG – OG sargılı elemanlar ve enerji kalitesi çözümleri tedarik ediyor; özel sektör yatırım projelerine yüksek performans mühendislik hizmetleri veriyor. Bugün 6 kıtada 60’ı aşkın ülkeye ihracat yaptıklarını açıklayan Elektra Elektronik Satış Direktörü İlker Çınar, Türkiye’de inşaat sektörüne yönelik ürettikleri çözümlerin dünyanın farklı birçok ülkesinde yoğun ilgi gördüğünün altını çizdi.

Enerji Kalitesi Ürünleri Dünya Standartlarına Uygun Olmalı

Enerji kalitesi çözümlerinde inşaat sektöründeki bazı yüklenici firmaların ithal ürünlere yöneldiğini ancak Türkiye’de de dünya standartlarında üretim yapıldığını belirten İlker Çınar, sözlerine şöyle devam etti; “Yerli ürünü yeterince tanımayan firma ithal ürün seçerek olabilecek riskleri minimize etmek istiyor. Oysaki ülkemizde dünya ile yarışacak derecede kaliteye sahip ürünler üretiliyor ve dünyadaki birçok ülke bizden bu ürünleri satın alıyor. Yurt içinde de bu algının kırılması gerekiyor. Yabancı markalara duyulan güven ülkemizin her standardı ve kaliteyi sağlayan markalarına karşı da duyulmalı. Yurt dışına kabul ettirilen ürünler ülkemizde de birinci tercih olmalı. Bu noktada enerji kalitesi ürünleri seçiminde en önemli nokta ürünlerin dünya standartlarına uygun olmasıdır. Firmaların referans projeleri ve fiyat performans dengesine de bakmak önem taşır.”

Kompanzasyon İle Daha Kaliteli, Uygun Fiyatlı ve Verimli Enerji Kullanmak Mümkün

Kompanzasyon, elektrik akımı ile gerilim arasındaki faz farkının en ideal olabilecek açıya getirilerek sistemi olumsuz etkileyen reaktif güçlerin sıfıra yaklaştırılması olarak tanımlanıyor. Endüstriyel işletmelerde elektrik enerjisini verimli kullanmanın kompanzasyon ile sağlanabildiğini ifade eden Çınar, “Böylece enerji iletim hatlarının ve şebekenin gereksiz yere yüklenmesine sebep olan ve kayıpları artıran ‘reaktif güç’ minimum seviyede tutuluyor. Reaktif gücü dengeleme ve akım ile gerilim arasında oluşan faz farkını olabildiğince azaltma işlemine ise ‘reaktif güç kompanzasyonu’ deniyor. Reaktif güç kompanzasyonu yapılmadığı zaman şebekede kayıplar oluşuyor, iletim hatları ve kablolar daha fazla akım çekiyor ve bu yüzden büyük gerilim düşümleri meydana geliyor. Hatlarda gerilim düşümlerinin meydana gelmesi ise enerji taşıma kapasitesini düşürüyor. Reaktif güç kompanzasyonu, şebekelerden ihtiyaç kadar güç çekilmesini sağlayarak, kullanılmayan elektrik için fatura ya da ceza ödenmesini engelliyor. Böylelikle kompanzasyon sayesinde daha kaliteli, uygun fiyatlı ve verimli enerji kullanmak mümkün oluyor.” dedi.

Dynamix İle Elektrik Enerjisinin Güvenli ve Sürekli Olmasını Sağlıyor

Elektra Elektronik olarak Türkiye’de ilk ve tek yerli üretim olan aktif harmonik filtre DynamiX ürünleri ile enerji kalitesi problemlerinin önüne geçmeyi, iş kayıplarını ve üretim verimsizliklerini ortadan kaldırmayı hedeflediklerini belirten İlker Çınar, “DynamiX Aktif Harmonik Filtrelerimiz, elektrik sistemlerinin güvenli ve stabil olmasının öncelikli ihtiyaç olduğu demir çelik, denizcilik, sağlık, tekstil, otomotiv ve bankacılık gibi sektörlerde enerji kalitesi açısından kritik önem taşıyor. Aynı zamanda elektrik şebekelerinde harmonik kirliliğin giderilmesinde büyük rol oynayarak düşük enerji kalitesinin sebep olduğu problemlerin de önüne geçiyor. Enerji şebekesinden sıklıkla etkilenen hassas üretim tesisleri, data centerlar, ofis binaları, alışveriş merkezleri gibi tesislerin yanı sıra rüzgar ve güneş santrallerinde de kullanılan bu yeni nesil ürün, değişken enerji yüklerinin yoğun olduğu işletmelerde akım ve gerilim kirliliklerini ortadan kaldırarak elektrik enerjisinin güvenli ve sürekli olmasını sağlıyor.” şeklinde konuştu.

İzocam, 10. Uluslararası İnşaatta Kalite Zirvesi’nin Sponsoru Oldu!

Türkiye’nin yalıtım devi İzocam, üyesi olduğu Türkiye İMSAD tarafından bu yıl 10. kez düzenlenen ve sektörün en büyük etkinliklerinden biri olarak kabul edilen Uluslararası İnşaatta Kalite Zirvesi’ne gümüş sponsor oldu!

Türkiye inşaat malzemesi sanayisinin en önemli etkinliği olan 10. Uluslararası İnşaatta Kalite Zirvesi, 3 Kasım 2022 tarihinde Hilton Maslak İstanbul’da gerçekleşti. Türkiye’nin dünyaca ünlü yalıtım markası İzocam, üyesi olduğu Türkiye İMSAD tarafından “Sürdürülebilir Gelecek” temasıyla gerçekleşen zirveye gümüş sponsor oldu!

İnşaat malzemesi üreticilerinin çatı örgütü Türkiye İMSAD’ın sürdürülebilirliğe en iyi örneklerden biri olarak 2009 yılından beri düzenlediği ve sektörün en büyük etkinlikleri arasında kabul edilen “Uluslararası İnşaatta Kalite Zirvesi”, sürdürülebilir kalkınmanın önemli bir halkasını oluşturan inşaat malzemesi sanayisini; döngüsel ekonomi, inşaatta sorumlu üretim ve tüketim, sürdürülebilir ve akıllı şehirler, akıllı yatırımlar, yenilikçi sanayi, sürdürülebilir enerji yönetimi, yaratıcı, yeni fikirler ve teknolojik yenilikler çerçevesinde, yeni bir sanayi ve ticaret anlayışı ile şekillendirmek hedefiyle gerçekleşti. 

Gümüş sponsor olarak katkı sundukları zirve hakkında değerlendirmelerde bulunan İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, “İzocam olarak, bir parçası olduğumuz ve bu yıl ‘Sürdürülebilir Gelecek’ temasıyla düzenlenen ‘Uluslararası İnşaatta Kalite Zirvesi’nin, sektörümüzün ve ülkemizin geleceği açısından stratejik önemde olduğunu düşünüyoruz. Türkiye İMSAD ev sahipliğinde gerçekleştirilen bu organizasyonun, sektörümüzde çevre dostu, yenilikçi üretim ve sürdürülebilirlik bilincinin yerleşmesine katkı sağlayacağına inanıyoruz” diye konuştu.

İzocam, ‘insanlık ve dünya için iyi gelecek’ hedefiyle çalışıyor!

Açıklamasında, İzocam’ın hikayesinin başladığı 57 yıl önce varoluş amaçlarını, doğal kaynaklara zarar vermeden, can ve mal güvenliğini dikkate alarak, enerji tasarrufu ve konfor sağlayan çevreci ve sürdürülebilir yalıtım çözümleri geliştirmek olarak tanımladıklarını da hatırlatan Murat Savcı, “Çıktığımız bu yolda, kaynakların verimli kullanılması, iklim değişikliği, sürdürülebilir yapıların inşası, enerji tasarrufu, çevreyi koruma ve yaşam kalitesini iyileştirme motivasyonu ile çalışan bir şirket olma özelliğimizi halen koruyoruz. Bu konularda toplumumuzu bilinçlendirmek adına çalışmalar yürütüyoruz ve çevre dostu ürünler geliştirerek, tesislerimizde enerji yönetim sistemlerini uygulayarak ve çevresel ürün beyanlarıyla hem topluma hem de sektörümüze karşı üzerimize düşen görevi yerine getiriyoruz” dedi.

İzocam olarak 2050 yılına kadar karbon nötr olma yönünde bir hedefleri olduğunu kaydeden Savcı, sera gazı emisyonlarının azaltılması, su tüketimlerinin ve atık su oluşumlarının sınırlandırılması, alternatif hammadde kaynaklarının üretim süreçlerine adapte edilmesi ve döngüsel ekonomiye katkı sağlayacak birçok proje çalışmasını 2030 yılı ve 2050 yılı sürdürülebilirlik hedeflerine uyum sağlamak için detaylı programlar halinde ele aldıklarını vurguladı. Bu kapsamda İzocam olarak 2030 yılına kadar, direkt ve indirekt sera gazı emisyonlarını en az %33 azaltmayı hedefleyen yatırım planlarını 2021 itibariyle devreye almaya başladıklarını açıklayan Murat Savcı, “Tüm tesislerimizde aydınlatma tiplerini çevreci uygulamalarla yeniledik. Taşyünü ve Camyünü üretim tesislerimizde enerji izleme sistemleri kurarak geri kazanım, verimlilik projeleri uyguladık. Yıl boyunca yaptığımız çalışmalarla Temel Seviye Sıfır Atık Belgesi’ni tüm tesislerimize kazandırdık. ‘İnsanlık ve dünya için iyi gelecek’ hedefiyle ambalaj yenileme çalışmalarımızı başlatarak, İzocam Camyünü, İzocam Taşyünü ve İzocam Foamboard’un ambalajlarını, insan sağlığına ve çevreye duyarlılığı da ifade edecek şekilde yeniden tasarladık. Bu yılın başından itibaren de sürdürülebilirliğe, küresel iklim değişikliği ile mücadeleye ve iyi yaşam hakkına dikkat çekmek amacıyla İzocam Yelken Takımı’nı kurarak, Sailmaster iş birliğiyle denizlere yelken açmaya başladık. Karbon emisyonunu azaltan, çevreci, insan sağlığına ve doğaya saygıyı ön planda tutan çalışmalarımız önümüzdeki yıllar içinde de artarak devam edecek” dedi.

Çevre dostu malzemeler içeren İzocam mineral yünlerin, dünyada en çok bilinen ve en güvenilir yalıtım ürünleri arasında yer aldığının da altını çizen Murat Savcı, “Üretimimizde %80’e kadar geri dönüştürülmüş malzeme ve cam kırığı kullanılıyor. Üretim artıkları da tekrar ürün imalatında değerlendiriebilliyor. İzocam olarak; yerel ve geri-dönüştürülmüş içeriğe sahip ürünlerimizle sürdürülebilirliğe hizmet ederken, ürünlerimizin içeriği ile tüm canlılara ve doğaya sağlıklı bir yaşam sunuyoruz. İzocam, yalıtım sektöründe, deri ve solunum yoluyla vücuda nüfuz eden elyafların vücuttan zararsız bir şekilde atıldığını ispatlayan EUCEB sertifikasına sahip olan ilk kurum olma özelliği taşıyor. İzocam marka mineral yünler, üretiminde kullanılan geri dönüştürülmüş malzemeler sayesinde kullanılan binaların LEED – BREAM gibi yeşil bina sertifikası almalarına olanak sağlıyor. ‘HBCD Free’ (HBCD içermez) nitelikteki İzocam marka tüm XPS ve EPS ürünler de çevreye ve insan sağlığına zarar vermeyecek şekilde, yasaların belirttiği çerçevede üretiliyor” diye konuştu.

İzocam Genel Dİrektörğ Murat Savcı, ürünlerinin insan sağlığına zararsız olması, enerji tasarrufu sağlaması ve sürdürülebilirliğe olan katkısı nedeniyle BM’nin 17 küresel amacı arasında yer alan ‘Sağlık ve Kaliteli Yaşam’, ‘Erişilebilir ve Temiz Enerji’, ‘İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme’, ‘Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı’, ‘Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar’, ‘Sorumlu Üretim ve Tüketim’, ‘İklim Eylemi’ ve ‘Amaçlar için Ortaklıklar’ gibi 8 önemli amaca ulaşılmasında da üzerlerine düşeni yapmayı sürdürdüklerini sözlerine ekledi.

Bien, Yeni Ürünleri İle UNICERA’ya Damga Vurdu

Bien, güçlü Ar-Ge yatırımları, yılın trendleri ve kullanıcı talepleriyle geliştirdiği ürünlerini dünyanın en büyük ikinci ihtisas fuarı UNICERA’da görücüye çıkardı. Bien, aynı zamanda farklı sahne performansları ve mimar söyleşileri ile fuara damga vurdu.

Tasarımdaki öncü kimliği ve çevreci yaklaşımıyla adından söz ettiren Bien, 7-11 Kasım tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşen UNICERA Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı’nda ürün teknolojilerini ve gelecek trendlerini sektör liderleri ile paylaştı. Hall 3’te seramik ve banyo stantları ile fuara katılan Bien; farklı ebat, renk ve desen seçeneğinden oluşan ürünlerini dünyanın birçok ülkesinden katılım sağlayan sektör profesyonelinin beğenisine sundu. Ticaret Bakanı Mehmet Muş ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Vahit Kirişçi Bien standını ziyarette bulundu.

Kayaköy’deki Kaçak Yapılar Yıkılıyor

Fethiye’nin Kayaköy Mahallesi’ne bağlı Turunç Pınarı Koyu’nda yapılan kaçak yapıların tamamı akşam saatlerine kadar süren çalışmalarla yıkıldı.

Turunç Pınarı sahiline yapılan kaçak inşaatlarla ilgili yasal sürecin ardından Fethiye Belediyesi ekipleri, Jandarma, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü’ne bağlı personel, Muğla Büyükşehir Belediyesi ekipleri ile sabahın erken saatlerinden akşam saatlerine kadar süren çalışma ile bölgedeki kaçak yapıların tamamı yıkıldı.

Söz konusu yapıların yıkımının yapılmasına yönelik Fethiye Belediyesi tarafından daha önceden iki kez bölgeye gidilmiş, yürütmenin durdurulmasına yönelik idari yargı kararı bulunduğundan yıkımlar gerçekleştirilememişti. Yürütmeyi durdurma kararının kalkmasının hemen ardından bu yapılar Fethiye Belediyesi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, Muğla Büyükşehir Belediyesi iş birliği ile yıkıldı.