“yapigundem-yeni-banner-1.jpeg”
Ana Sayfa Blog Sayfa 87

Türkiye’nin İlk Koronavirüs Hastanesi İnşaatı Başladı!

Türkiye'nin İlk Koronavirüs Hastanesi İnşaatı Başladı!

Koranavirüs salgını ile mücadele konusunda Sağlık Bakanlığı çalışmalarına devam ediyor. Corana Virüsü tedbirleri kapsamında hastanelerde de çeşitli çalışmalar yapılırken ayrı birim olarak ilk inşaat başladı. Pendik Devlet Hastanesi bahçesi içerisine ön tanı hastanesi için başlayan inşaatın son durumu havadan görüntülendi. İşte detaylar…

Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs hastalığı ile mücadele konusunda yeni önlemler alınmaya devam ederken hastanelerde de önlemler en üst seviyeye çekildi. 

Bazı hastaneler acil girişlerinin önüne çadırlar kurarak girişte ateş ölçmeye başlarken Pendik Devlet Hastanesi ise prefabrik hastane kurulması çalışmalarına başladı. 

Pendik Devlet Hastanesi Koronavirüs Ön Tanı Bölümü İnşaatına Başladı 

Daha önce Çin yapmış olduğu koranavirüs hastanesi ile tüm dünyada gündem olmuştu. 

Türkiye’de sağlık konusunda pek çok önlemi hayata geçirirken bu konuda da pek çok ülkenin önüne geçmeyi başardı. 

Koronavirüs salgını nedeni ile sağlık çalışanları büyük fedakarlıklar yaparak çalışmalarına devam ederken hastanelerde kapasite arttırma çalışmalarını sürdürüyor.  Pendik Devlet Hastanesi de bu kapsamda kapasite arttırma çalışmalarına başladı. Pendik Devlet Hastanesi bahçesinde yer alan boş alanda tek katlı prefabrik hastane inşaatına başlandı. 

Toplam 11 odanın yer alacağı tek kattan oluşacak prefabrik hastane ön tanı hastanesi olarak kullanılacak. Koronavirüs ön tanı hastanesi olarak kullanılacak olan yeni binada bu sayede durumu kesinleşen hastaların diğer hastalarla teması da sınırlandırılmış olacak. 

TOKİ’den Düzce’ye Yeni Millet Bahçesi Müjdesi!

6 Yeni Millet Bahçesi!

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı Düzce Millet Bahçesi projesi için düğmeye bastı.

Dar ve orta gelirli aileler için sosyal konutlar hayata geçiren Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı, millet bahçesi projelerini de hız kesmeden sürdürüyor.

Yatırımlarına devam eden TOKİ, Düzce Millet Bahçesi projesinin ihalesini 11 Mayıs 2020 tarihinde gerçekleştirecek. Projede millet bahçesinin yanı sıra sosyal donatı alanlarına da yer verilecek.

Hayata geçirdiği il ve ilçelerde konut fiyatlarının artıran millet bahçelerinin Düzce’ye de değer katması bekleniyor.

İhale ilanı: 
Düzce Millet Bahçesi ve Millet Bahçesine Ait Sosyal Donatılar İnşaatları ile Altyapı ve Çevre Düzenlemesi İşi ihalesi 11 Mayıs 2020 tarihinde saat 14:30’da yapılacak.

Türkiye İMSAD: “İnşaat malzemesi sektörü de mücbir sebep destek kapsamına alınmalı”

Türkiye inşaat malzemesi sanayisinin çatı kuruluşu Türkiye İMSAD (Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği), ‘Ekonomik İstikrar Kalkanı’ paketi kapsamında, mücbir sebep nedeniyle vergi desteğinden faydalanacak sektörlere yönelik düzenlenen tebliğ ile ilgili açıklama yaptı. Türkiye İMSAD Başkanı Tayfun Küçükoğlu, toplam üretimi, gerçekleştirdiği ihracatı, istihdamdaki payı ve diğer sektörlerle yakın ilişkisinden dolayı stratejik öneme sahip Türkiye inşaat malzemesi sektörünün de mücbir sebep desteği kapsamına alınmayı beklediğini belirterek, “Ekonomik İstikrar Kalkanı tedbirleri kapsamında ‘mücbir sebep hali’ ilan edilen sektörler arasına inşaat malzemesi sanayisinin de dahil edilmesiyle, bir memleket meselesi haline gelen içinde bulunduğumuz bu zorlu süreci en az hasarla atlatacağımıza inanıyoruz” dedi.

Tüm dünyayı olduğu gibi Türkiye’yi de derinden etkileyen küresel salgının verdiği ekonomik zararın önüne geçmek için hayata geçirilen ‘Ekonomik İstikrar Kalkanı’ ile çok önemli bir adım atıldığını ve bu adımın çok değerli olduğunu vurgulayan Küçükoğlu, şu açıklamayı yaptı:

Ekonomik istikrarın sağlanması adına alınan tedbirlerden etkilenen sektörlerin vergi ödevlerini yerine getirmeleri bakımından ‘mücbir sebep’ hükümlerinden faydalandırılmasını, inşaat malzemesi sanayicileri olarak son derece değerli bulmaktayız.

İnşaat malzemesi sanayisinin kapsam dışı kalmasıyla, ‘lokomotif sektör’ ve ‘istihdamda sünger sektör’ özelliklerini hızlıca kaybetmesi ve işsizliğin artması söz konusudur. Özellikle enerji tüketiminin yüksek olduğu fabrikalarımızda hem sanayiciler hem de çalışanlar sıkıntılı günler geçirmektedir. İstikrarlı üretimde zorlanan inşaat malzemesi üreticilerimizin kapsam dışı kalarak üretim faaliyetlerinin zaafa uğraması ülkemiz ekonomisinde ve sektörümüzde çok daha büyük zararlara yol açacaktır. Küresel salgın tehdidine karşı topyekûn mücadele edilmesi, sanayi ve ticaretin bütün olarak ele alınması gerektiği inancındayız.

Türkiye inşaat malzemesi sanayisi, gerek toplam üretimi ve istihdamdaki payı, gerekse diğer sektörlerle yakın ilişkisinden dolayı ülkemiz için stratejik öneme sahiptir. Türkiye, inşaat malzemesi üretiminde dünyanın en büyük 5 ülkesinden biridir. İç pazarın 90 milyar dolardan (2018) 66 milyar dolara (2019) gerilemesi nedeniyle ihracata odaklanarak 2019 yılında 21.5 milyar dolar değerinde 50 milyon ton inşaat malzemesi ihraç eden sektörümüzün, rekabet gücünü ve istihdam kapasitesini korumak için mücbir sebep destek kapsamına alınmasına ihtiyacı bulunmaktadır. Sektör olarak, ‘Ekonomik İstikrar Kalkanı’ kapsamına inşaat malzemesi sanayisinin de dahil edilmesi konusunda kamunun gerekli düzenlemeleri yapacağına ve bir memleket meselesi haline gelen içinde bulunduğumuz bu zorlu süreci en az hasarla atlatacağımıza inanıyoruz.

Koronavirüs Salgını Kentsel Dönüşümü Nasıl Etkiler?

Koronavirüs Salgını Kentsel Dönüşümü Nasıl Etkiler?

Tüm dünyayı etkisi altına almaya devam eden koranavirüs salgını inşaat sektörünü de olumsuz yönde etkiledi. Düşen konut kredisi faiz oranları sonrası vatandaşın yeniden alıma yönelmesi ile artan konut talebi ne yazık ki virüs salgını nedeni ile yeniden sekteye uğradı. Peki, koranavirüs salgını kentsel dönüşüm sürecini nasıl etkiler? Detaylar haberimizde…

Türkiye’de pek çok yerleşim bölgesinin aktif fay hatları üzerine kurulması ne yazık ki deprem riskini büyük oranda arttırıyor. 

Özellikle de 1999 yılından önce yapılan binalarda gerekli denetimlerin yapılmaması riskli yapı sayısını arttırırken kentsel dönüşüm ise istenilen hızda ilerleyemiyor. 

Koronavirüs Salgını İnşaat Sektörünü ve Kentsel Dönüşüm Sürecini Nasıl Etkiler?

İnşaat sektöründe 2018 yılının son çeyreği ve 2019 yılının birinci yarısında ne yazı ki yükselen faiz oranları ve bozulan ekonomik göstergeler nedeni ile oldukça zorlu bir dönemden geçilmiş pek çok inşaat firması iflas etmiş, çok sayıda kentsel dönüşüm projesi de artan maliyetler gerekçe gösterilerek yarıda bırakılmıştı. 

2019 yılının Haziran ayından itibaren ikinci yarıda yapılan faiz indirimleri inşaat sektörünü ve dolayısı ile de kentsel dönüşüm projelerini de yeniden canlandırmıştı. İnşaat şirketlerinin ucuz krediye ulaşmalarının önü açılırken bu da kentsel dönüşüm projelerinde çalışmaların tekrar başlamasını sağlamıştı. 

Ancak koranavirüs salgını ile işler yeniden bozulurken esen olumlu rüzgarlar tersine döndü. Şantiyelerde koranavirüs nedeni ile çok sert tedbirlerin alınması gerekirken özellikle de kalabalık koğuş yatakhaneleri ve yemekhanelerde gerekli hijyen kurallarının alınması son derece zor bulunuyor. 

Bu nedenle pek çok şantiyede çalışmalara ara verilirken işçiler memleketlerine gönderilmeye başladı. Virüsün Haziran ayı itibari ile etkisini yitirmesi beklenirken bazı şantiyelerde Haziran ayına kadar işlerin ertelenebileceği belirtiliyor. 

Kanal İstanbul Projesi İçin İlk İhale Gerçekleştirildi! İki Köprünün İhalesi Tamamlandı

Kanal İstanbul Projesi İçin İlk İhale Gerçekleştirildi! İki Köprünün İhalesi Tamamlandı

Türkiye’nin yakından takip ettiği Kanal İstanbul projesi için ilk ihale gerçekleştirildi. Proje güzergahında yer alan iki köprünün ihale süreci tamamlandı. Kanal İstanbul Odabaşı ve Dursunköy köprüleri için teklif verilen firmalar ve merak edilen detaylar haberimizde…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından “en büyük hayalim” denilerek tanıtılan Kanal İstanbul projesi için tartışmalar devam ediyor. 

Kanal İstanbul Projesi İçin İlk İhale Yapıldı

Kanal İstanbul projesinin etki alanında bulunan tarihi Dursunköy ve Odabaşı köprüleri hakkında yapılan rekonstrüksiyon projeleri için ihale süreci tamamlandı. 

Söz konusu ihaleye toplam 5 firma katılırken bu firmalar arasında yer alan Artuklu Mimarlık tarafından verilen teklif ise bazı teknik nedenlerle geçersiz sayıldı. 

Kanal İstanbul İhalesi İçin Verilen Teklifler Ne Kadar?

Dursunköy ve Odabaşı köprüleri hakkında yapılan ihaleye en yüksek teklifi Hasan Fehmi Şahin 550 bin lira ile vermiş oldu. 

Mukarnas Mimarlık tarafından tarafından verilen Kanal İstanbul ihale teklifi 500 bin lira olarak açıklanırken Safir Jeoteknik 507 bin lira, Altıparmak Mimarlık ise 408 bin lira teklif edildi. 

İhale Karayolları 1. Bölge Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilirken ihaleye katılan firmalar tekliflerini kapalı zarf usülü ile iletildi. İhaleyi kazanan firma Kanal İstanbul güzergahı üzerinde bulunduğu belirlenen iki tarihi köprünün rekonstrüksiyon projelerini gerçekleştirecek. 

Yeni Yusufeli Yükseliyor

Yeni Yusufeli Yükseliyor

Artvin’de yapımı süren Yusufeli barajı inşaatı nedeniyle suları altında kalacak ilçenin taşınacağı yeni yerleşim alanındaki çalışmalar tüm hızıyla sürüyor.

Artvin’de Çoruh Nehri’nin üzerinde inşası devam eden, temelden 275 metre yüksekliği ile Türkiye’nin birinci, dünyanın da 3. en yüksek barajı olacak Yusufeli Barajı’nın devreye alınması ile su altında kalacak Yusufeli ilçe merkezinin taşınacağı yeni yerleşim yerindeki çalışmalar devam ediyor.

İlçedeki Yansıtıcılar ve Sakut bölgesinde 843 dekar imar alanı, 692 dekar da park ve rekreasyon alanı olmak üzere bin 535 dekar alanda inşa edilecek yeni Yusufeli yerleşim yerinde altyapı çalışmaları büyük ölçüde tamamlanırken, üst yapı çalışmaları da aralıksız sürüyor.

Temmuz 2015’de başlayan yeni yerleşim yerinde altyapı çalışmalarında, bugüne kadar 16 milyon 775 bin metreküp kazı, 9 milyon 900 bin metreküp dolgu yapılarak bin 424 dekar alan elde edildi.

Proje kapsamında üç farklı bölgede inşa edilen yeni yerleşim yerindeki 1. bölgede hükümet konağı, ilçe emniyet müdürlüğü, adliye, PTT, kütüphane, ilçe gençlik ve spor müdürlüğü, kapalı spor salonu, merkez cami, müftülük binası, öğretmen evi ile 16 derslikli ortaokul inşaatlarının yapımında sona yaklaşıldı.

Bu bölgedeki inşaatlarda yüzde 85 oranında fiziki gerçekleşme sağlandı. Yıl içeresinde inşaatları devam eden yapılara ek olarak 25 yataklı hastane, belediye hizmet binası, ticaret merkezi ve 518 konutun ihalesi yapılarak, inşaatlarına başlanması da planlanıyor. İkinci bölgede ise altyapı çalışmaları tamamlandı. Bu bölgede inşa edilecek ilkokul, sağlık ocağı, semt camisi ile 660 konut için ihale süreci bekleniyor. Üçüncü bölgede 24 derslikli lise, sağlık ocağı, jandarma komutanlığı ve 334 konutun yapımı tamamlandı. Eylül 2019’da ihalesi yapılan semt camisi, 224 konut ve 8 dükkanın inşası ise sürüyor. Öte yandan, Artvin Orman Bölge Müdürlüğü de çevre düzenlemesi kapsamında, mevcut ilçede daha önce tespit edilen ağaçları söküp yeni yerleşim yerine dikerek ağaçlandırma çalışması devam ediyor.

İnşaat Sektörü Güven Endeksi Mart’ta Yüzde 3,7 Arttı!

İnşaat Sektörü Güven Endeksi Mart’ta Yüzde 3,7 Arttı!

Türkiye İstatistik Kurumu, mart ayına ilişkin sektörel güven endekslerini açıkladı. İnşaat sektörü güven endeksi mart ayında bir önceki aya göre yüzde 3,7 arttı…

Türkiye İstatistik Kurumu, mart ayı sektörel güven endeksi verilerini açıkladı. Verilere bakıldığında, inşaat sektörü güven endeksi mart ayında bir önceki aya göre yüzde 3,7 artarken, hizmet sektöründe yüzde 6, perakende ticarette de yüzde 1,2 azalış gösterdi.

Anadolu Ajansı’nda yer alan habere göre; mevsim etkilerinden arındırılmış hizmet sektörü güven endeksi şubat ayında 98,5 iken bu ay yüzde 6 azalarak 92,5’e geriledi.

Hizmet sektöründe bir önceki aya göre, son 3 aylık dönemde iş durumu, son 3 aylık dönemde hizmetlere olan talep ve gelecek 3 aylık dönemde hizmetlere olan talep beklentisi endeksleri sırasıyla yüzde 4,8, yüzde 5,6 ve yüzde 7,6 düşerek, 90,6 ve 89,3 ve 97,7 olarak kaydedildi.

Perakende Ticaret Sektörü Güven Endeksi

Mevsim etkilerinden arındırılmış perakende ticaret sektörü güven endeksi mart ayında yüzde 1,2 azalarak 101,7’ye indi.

Perakende ticaret sektöründe mevcut mal stok seviyesi endeksi bir önceki aya göre yüzde 0,2 artarak 108 oldu. Son 3 aylık dönemde iş hacmi-satışlar ve gelecek 3 aylık dönemde iş hacmi-satışlar beklentisi endeksleri sırayla yüzde 1,4 ve 2,4 düşerek, 94,4 ve 102,5 değerine geriledi.

İnşaat Sektörü Güven Endeksi

Mevsim etkilerinden arındırılmış inşaat sektörü güven endeksi de şubat ayında 74,5 iken bu ay yüzde 3,7 artarak 77,2’ye çıktı.

İnşaat sektöründe bir önceki aya göre alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyi ve gelecek 3 aylık dönemde toplam çalışan sayısı beklentisi endeksleri sırasıyla yüzde 1,2 ve yüzde 5,4 artışla 61,1 ve 93,4 değerlerini aldı.

İnşaat sektöründe mart ayında girişimlerin yüzde 37,1’i faaliyetleri kısıtlayan herhangi bir faktörün olmadığını, yüzde 62,9’u ise faaliyetlerini kısıtlayan en az bir temel faktör bulunduğunu belirtti.

İnşaat sektöründe faaliyetleri kısıtlayan en önemli temel faktörlerden “finansman sorunlar” şubatta yüzde 42,1 iken martta yüzde 42, “talep yetersizliği” şubat ayında yüzde 34,7 iken mart ayında yüzde 31,1 ve “hava şartları” şubatta yüzde 18,3 iken martta yüzde 11,2 olarak kaydedildi.

İmar Uygulamalarına Yeni Düzenlemeler Getirildi!

İmar Uygulamalarına Yeni Düzenlemeler Getirildi!

Coğrafi Bilgi Sistemleri İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun kapsamında imar uygulamalarında yeni düzenlemeler getirildi. Buna göre, ada bazında tapu sahiplerinin tamamının talebi üzerine ayrıcalıklı imar planı yapılabilecek.

Ayna Haber’den Cüneyt Zeytinci, bugünkü yazısında ”Coğrafi Bilgi Sistemleri İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun kapsamında imar uygulamalarında yapılan değişikliği” kaleme aldı. İşte o yazı….

20 Şubat 2020 tarihinde resmî gazetede yayınlanan “Coğrafi Bilgi Sistemleri İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile imar uygulamalarında yeni düzenlemeler geldi.

Parsel bazında; nüfusu, yapı yoğunluğunu, kat adedini, bina yüksekliğini arttıran imar planı değişiklikleri yapılamaz hükmü getirildi.

Ancak, ada bazında tapu sahiplerinin tamamının talebi üzerine ayrıcalıklı imar planı yapılabilecek.

Yapılacak ayrıcalıklı imar planı değişikliği sonucunda arsanın artan değeri, değer artış payı olarak vatandaştan alınıp Bakanlık ve ilgili Belediyeler arasında paylaşılacak.

İmar planı değişikliği ile taşınmazda meydana gelecek değer artışının tespiti lisanslı en az iki gayrimenkul değerleme kuruluşu tarafından, mevcut plan koşullarındaki değer tespiti ile birlikte değişiklik sonrası değer tespiti yapılmak suretiyle belirlenen ortalama yeni değerden az olmamak üzere, idare tarafından oluşturulan kıymet takdir komisyonu tarafından belirlenecek.

Taşınmazın değer artışına tabi olduğu tapu kütüğüne şerh olarak yazılacak.

Kıymet takdir komisyonunca belirlenen değer artış payı, ödeme tarihinde her takvim yılı için, bir önceki yıla ilişkin olarak tespit ve ilân edilen yeniden değerleme oranında takvim yılı başından geçerli olmak üzere arttırılarak uygulanacak.

Farklılık Rantı Peşin Ödenecek

Yeni imar planına göre hazırlanan projelerde “farklılık rantı” ödenmeden yapı ruhsatı verilmeyecek.

Ayrıcalıklı imar planı ile sağlanan değer artış payı, en geç taşınmazın ilk satışında veya ruhsat aşamasında taşınmaz maliklerince; Bakanlık hesabına yatırılacak.

A• Yatırılan paranın; Büyükşehir belediyesinin olduğu illerde; yüzde 25’i büyükşehir belediyesinin ilgili hesabına,  yüzde 25’i ilgili ilçe belediyesinin hesabına, yüzde 25’i Bakanlığın Dönüşüm Projeleri Hesabına aktarılacak.

B• Büyükşehir belediyesi olmayan illerde ise; yüzde 40’ı imar planı değişikliğini onaylayan idareye, yüzde 30’u Bakanlığın Dönüşüm Projeleri Hesabına aktarılacak.

C• Bakanlıkça onaylanan imar planı değişikliğinden kaynaklanan değer artışının yüzde 75’i Bakanlığın Dönüşüm Projeleri Hesabına, kalan değer artış payı; büyükşehir belediyesinin olduğu illerde yüzde 15’i büyükşehir belediyesi hesabına, yüzde 10’u ilgili ilçe belediyesi hesabına;

Büyükşehir belediyesi olmayan yerlerde ise Bakanlık payının dışındaki kalan değer artış payının tamamı plan değişikliğinin yapıldığı yerdeki ilgili idarenin hesabına aktarılacak.

A bendine göre kalan değer artış payının yüzde 25’i, B bendine göre kalan değer artış payının yüzde 30’u ile imar planı değişikliğinin diğer genel bütçeli idareler tarafından onaylanması durumunda değer artış payının tamamı genel bütçeye gelir kaydedilecek.

Yapı Denetim Hizmetlerine Koronavirüs Tedbiri!

Yapı Denetim Hizmetlerine Koronavirüs Tedbiri!

Yapı Denetim Sistemi’ne ilişkin soruların cevaplanmasına yönelik talepler, “[email protected]” mail adresine iletilecek

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü, “Yapı Denetim Hizmetlerinde Koronavirus Tedbirleri Hakkında Genelge”yi valiliklere gönderdi.

Anadolu Ajansı muhabirinin edindiği bilgilere göre, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının Türkiye’de yayılmasını önlemek için hayata geçirilen bazı önlemler kapsamında yapı denetim hizmetlerinin sağlıklı yürütülmesi ve kamuda bürokrasinin azaltılarak daha verimli hizmet sunulabilmesi için Yapı İşleri Genel Müdürlüğü tarafından da bazı tedbirler alındı.

Bu kapsamda hazırlanmış olan “Yapı Denetim Hizmetlerinde Coronavırus Tedbirleri Hakkında Genelge”, il valiliğine gönderildi.

Genelgeye göre, Yapı Denetim Sistemine ilişkin soruların cevaplanmasına yönelik talepler, “[email protected]” mail adresine iletilecek.

Genel Müdürlük bünyesinde gerçekleştirilen kuruluş denetim izin belgesi, denetçi belgesi verilmesi, laboratuvar izin belgesi verilmesi, kuruluş izin belgesi ve denetçi belgesi yenileme işlemleri gibi her türlü belgelendirme işlemlerini de içeren başvurular, “www.yds.gov.tr” internet adresindeki yönlendirmeler izlenerek, Yapı İşleri Genel Müdürlüğüne gönderilecek.

Kuruluş izin belgesi ya da denetçi belgesi başvuru durumunu takip etmek isteyenler, “www.yds.gov.tr.” internet adresinden yapılan sistem kaydı ile temin edilen ilgilinin kullanıcı adı ve şifresini kullanarak, bilgi de alabilecek.

Salgın tehdidi son buluncaya kadar yenilenen ya da ilk defa düzenlenen, kuruluş izin belgesi veya denetçi belgeleri, sahiplerine Genel Müdürlük tarafından elden teslim edilmeyecek.

Herhangi bir konu hakkında görüşe ihtiyaç duyanlar “AL0 181” hattını kullanarak veya gün içerisinde yanıtlanmak üzere “[email protected]” adresine mail göndererek bilgi alabilecek. 

Yapı Ruhsatı Nedir? Yapı Ruhsatı Nereden Nasıl Alınır?

Yapı Ruhsatı Nedir? Yapı Ruhsatı Nereden Nasıl Alınır?

Bir yapının inşaatına başlamak için hak sahiplerinin yapı ruhsatı belgesi alması gerekmektedir. Yapı ruhsatı nedir, Yapı ruhsatı nereden nasıl alınır, bu belgeyi alacak kişilerin mevzuatta belirtilen yerlere başvuru yapması gerekmektedir.

Mücavir alanlar içerisinde ruhsata bağlı olan herhangi bir yapının inşaatına başlanabilmesi için yapı ruhsatı belgesinin alınması gerekir. Bu uygulama imar planı yapılmış bir yapının inşaatına başlamak amacıyla alınmaktadır. Bu belge olmadan herhangi bir yapının inşaatına başlanamaz.

Yapı Ruhsatı Almadan Önce Hangi İşlemler Yapılır?

Yapı ruhsatı belgesi almadan önce, yapı sahibi yada vekilleri tarafından ikametin bağlı olduğu Tapu ve Kadastro Müdürlüklerine ve ilgili belediyeye başvuru yaparak veya imar durumunu gösterir çapın ve yol kotu tutanağıyla birlikte parselin kotuna göre pissu kanal bağlantısının hangi nokta ve kotlarda yapılabileceğine dair belgenin alınması gerekmektedir.

Yapı Ruhsatı Nasıl Alınır?

İmar Kanunu’na göre, inşaatların yapım aşamasında çeşitli esasların bitmesi sonucunda izin çıkmaktadır. İzin belgesini alan kişiler yapı ruhsatı için başvuru yapabilir.

Yapı Ruhsatı Başvurusu Nasıl Yapılır?

Ruhsat eklerinin tamamlanmasıyla birlikte mühür kaldırılır ve yapının inşaatı devam ettirilir. Ruhsat alınması için gerekli başvurularda yapının projesinin belirtildiği belgenin olması gerekmektedir. Bunun yanı sıra proje, yapı sahibi ve yapı bilgilerinin de içinde bulunduğu belgenin sağlanması gerekmektedir. Yapının yer aldığı alanlar belediyelere bağlıysa ruhsat belediye tarafından verilir. Belediye sınırının dışında ise yapı izni ruhsatı valiliklerce sağlanmaktadır.

Belediyelere Verilecek Belgeler ve Projeler Nelerdir?

Yapı ruhsatı müracaat dilekçesi aslı
Tapu kayıt öneği veya sureti (İdare bunu TAKBİS’den kendisi de temin edebilir)
Yola terk var ise, terkli tapu sureti
Çap Belgesi
Röperli Kroki
İmar durum belgesi
İnşaat İstikamet Rölövesi
Gerekiyorsa Kot Kesit Rölevesi Aplikasyon Krokisi
Fenni sorumlunun sorumlulukları üstlendiğine dair Taahhütname (Aslı) Vekaletname ve muvaffakatnameler
Proje müelliflerinin, mesleğini icra edebileceğini kanıtlayacak bir belge ve imza beyannamesi
Tadilat projelerinde, eski proje müelliflerinden noterden tasdikli muvafakatname ve eski tasdikli projeler
Eski eser uygulamalarında; yukarıdaki belgelerin dışında, röleve, restitüsyon ve restorasyon projelerine ilaveten Kurul Kararları ile fotoğraf albümü
Mimari Uygulama Projesi
Statik Uygulama Projesi
Elektrik, Mekanik Tesisat Uygulama Projeleri
Çevre ve Peyzaj Projeleri
Statik hesaplar
Yapı denetimi hizmet sözleşmesi onaylı sureti
Noter onaylı mal sahibi taahhütnamesi
Noter onaylı T.U.S. taahhütnamesi
T.U.S. büro tescil belgesi onaylı sureti Noter onaylı sürveyan taahhütnamesi
Noter onaylı harita mühendisi aplikasyon taahhütnamesi
Mimari büro tescil belgesi onaylı sureti
Zemin etüd raporu
Yol ve alt yapı katılım payı ve ilk taksit ödendi belgeleri
Trafo belgesi
Teknik kontrol için istenecek diğer belgeler

Yapı Ruhsatı Şartları Nelerdir?

Yapı ruhsatı belgesi alma şartları İmar Kanunu’nun 22. Maddesinde aşağıdaki gibi belirtilmiştir:

Yapı ruhsatı için nereye ve nasıl müracaat edilecektir?
“Yapı ruhsatiyesi almak için belediye, valilik (….) bürolarına yapı sahipleri veya kanuni vekillerince dilekçe ile müracaat edilir. Dilekçeye sadece tapu (istisnai hallerde tapu senedi yerine geçecek belge), mimari proje, statik proje, elektrik ve tesisat projeleri, resim ve hesapları, röperli veya yoksa ebatlı kroki eklenmesi gereklidir.”

Yapı ruhsatı ne kadar sürede çıkar?
“Belediyeler veya valiliklerce (….) ruhsat ve ekleri incelenerek eksik ve yanlış bulunmuyorsa müracaat tarihinden itibaren en geç otuz gün içinde yapı ruhsatiyesi verilir.”

Yapı ruhsatı başvurusunda eksik veya yanlışlık varsa süreç nasıl işler?
“Eksik veya yanlış olduğu takdirde; müracaat tarihinden itibaren onbeş gün içinde müracaatçıya ilgili bütün eksik ve yanlışları yazı ile bildirilir. Eksik ve yanlışlar giderildikten sonra yapılacak müracaattan itibaren en geç onbeş gün içinde yapı ruhsatiyesi verilir.”

Yapı Ruhsatı Ne Kadar Geçerlidir?

Yapı ruhsatı belgesinin geçerlilik süresi 5 senedir. İlk ruhsatın alındığı tarihten itibaren alınan ruhsat izinleri, alınan tarihten 2 sene boyunca inşaatın başlamasına izin verilmektedir.

Yapı ruhsatının iptali için tüm maliklerin talebi zorunlu mudur?
Yönetmeliğe uygun olarak devam eden inşaatlarda maliklerin tamamı başvuru yapmazsa bu ruhsat iptal edilmemektedir. Ancak maliklerin biri veya birkaçı değişirse bu karar geçerli olmaktadır.

Esaslı Tadilatlarda Yapı Ruhsatı Alınması Zorunlu mudur?
Planlı Alanlar Tip Yönetmeliği’nin 58. Maddesinde bu soru şu şekilde ifade edilmiştir: ”Mevcut yapının esaslı tamir ve tadili, yürürlükteki mevzuat hükümlerine aykırı olmaması şartı ile imar planı, Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği hükümleri ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak yapılabilir. Ancak, ilave esaslı tamir ve tadil yapılabilmesi için ruhsat alınması zorunludur.

Yapı ruhsatı alınmış olan yeni inşaat, ilave ve esaslı tadillerde, sonradan değişiklik yapılması istendiğinde mimari projenin yeniden tanzim edilmesi gereklidir. Bu değişiklik yapının statik ve tesisat esaslarında da değişiklik yapılmasını gerektirdiği takdirde istenen belgelerde de gerekli değişiklik yapılır. Yapı ruhsatına da bu projelerin tarihleri ve müelliflerin bilgileri yazılır. Tadilat projeleri de ilgili idarece mühürlenip imzalanır. İlave ve tadilat projeleri 5 takım olarak düzenlenerek 57 nci maddedeki esaslara uygun olarak onaylanır.”

Yapı Ruhsatı Gerekmeyen İnşaat Faaliyetleri Nelerdir?
Yapı ruhsatına ihtiyaç duyulmadığı inşaat faaliyetleri Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği2nin 59. Maddesinde şu şekilde açıklanmıştır: ”Basit tamir ve tadiller, balkonlarda yapılan açılır kapanır katlanır cam panel uygulamaları, korkuluk, pergola, çardak/kameriye ve benzerlerinin yapımı ile bölme duvar, bahçe duvarı, duvar kaplamaları, baca, saçak, çatı ve benzeri elemanların tamiri ve pencere değişimi ruhsata tabi değildir.

Taşıyıcı sistemi etkilememek ve 634 sayılı Kanun uyarınca muvafakat alınmak kaydıyla; binalarda enerji kimlik belgesi sınıfı en az “C” olacak şekilde mesleki yeterlilik sertifikalı uygulayıcılar tarafından yapılacak ısı yalıtımı uygulamaları ile binanın kendi ihtiyacı için yapılacak güneş kaynaklı yenilenebilir enerji sistemleri ruhsata tabi değildir. Bunlara ait uygulama projelerinin hazırlanması ve fenni mesuliyetin üstlenildiğine dair taahhütname ile birlikte ilgili idareye sunulması, binanın projesindeki mimari görünüşlere bağlı kalınması ve idaresinden izin alınması zorunludur.

Yapı ruhsatı başvurusu yapılan bir parselde, mimari projenin ilgili idaresince onaylanmasını müteakip, fenni mesul ve iş güvenliği sorumluluğunun üstlenilmesi, uygulamaların şantiye şefi tarafından yürütülmesi, yapı sahibi ve müteahhidi tarafından yapı ruhsatı alınmadan yapının inşasına başlamayacağına dair noter taahhütnamesi verilmesi kaydıyla, ruhsatı veren idarenin uygun görüşü ile kazı izni verilebilir. Bu iznin verilebilmesi için sorumluluğun üstlenildiğine dair hususun da fenni mesul ve şantiye şefi taahhütname ve sözleşmelerinde yer alması zorunludur. Ancak, kazı sahasında kazık, palplanş, istinat duvarı ve benzeri uygulamaların olması durumunda, bu yapıların projelerinin onaylanması ve ruhsatlandırılması zorunludur.”

Mücbir Sebep’e Giren Sektörler Belli Oldu

Mücbir Sebep'e Giren Sektörler Belli Oldu

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Kovid-19 nedeniyle vergi süreçlerinde mücbir sebep hükümlerinden faydalanacak mükellefler için tebliğ hazırladıklarını tebliğle mücbir sebep altındaki sektör ve iş kollarını belirlediklerini söyledi. Albayrak “Ayrıca 1.9 milyon vatandaşımızı da mücbir sebep hali kapsamına aldık. Nisan, Mayıs ve Haziran’da muhtasar ve KDV beyannamelerine ilişkin ödemeleri 6’şar ay öteliyoruz. Bu aylarda verilmesi gereken Muhtasar ve KDV beyannameleri de verilmeyecek. Bu beyannameleri 27 Temmuz’a erteliyoruz” dedi. Mücbir sebep halinden faydalanacak sektörler ve mükellef grupları şöyle sıralandı: Perakende Ticaret ve Alışveriş Merkezleri, Demir Çelik ve Metal Sanayisi, Otomotiv, Lojistik-Ulaşım, Sinema ve Tiyatro Faaliyetleri, Konaklama, Yiyecek ve İçecek Hizmetleri, Tekstil ve Konfeksiyon Faaliyetleri, Etkinlik ve Organizasyon, Sağlık Hizmetleri, Mobilya İmalatı, Madencilik ve Taş Ocakçılığı, İnşaat, Endüstriyel Mutfak Ekipmanları,Araç Kiralama ve Basılı Yayın ve Matbaacılık.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, “Nisan, Mayıs ve Haziran’da muhtasar ve KDV beyannamelerine ilişkin ödemeleri 6’şar ay öteliyoruz. Bu aylarda verilmesi gereken Muhtasar ve KDV beyannameleri de verilmeyecek. Bu beyannameleri 27 Temmuz’a erteliyoruz” açıklamasını yaptı. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, resmi Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamayla Nisan, Mayıs ve Haziran’da muhtasar ve KDV beyannamelerine ilişkin ödemeleri 6’şar ay ötelediğini açıkladı. Bakan Albayrak, paylaşımının devamında, 65 yaş üzerindeki vatandaş ve kronik rahatsızlığı bulunan vergi mükelleflerinin de ödemelerini yasağın sonuna kadar ertelediğini duyurdu.

‘Muhtasar ve KDV beyannamelerini 27 Temmuz’a erteliyoruz’

Kısa sürede dünyayı etkisi altına alan yeni tip Koronavirüs (Kovid-19) salgınının sebep olduğu ekonomik tahribata karşı devreye alınan ‘Ekonomik İstikrar Kalkanı’ tedbirleri kapsamında vergi süreçleri bakımından mücbir sebep hükümlerinden faydalanan mükellefler için açıklamalarda bulunan Albayrak, “Kovid-19 salgınının neden olduğu ekonomik tahribata karşı devreye aldığımız ‘Ekonomik İstikrar Kalkanı’ tedbirleri kapsamında vergi süreçleri bakımından mücbir sebep hükümlerinden faydalanacak mükellefler için bir ‘Genel Tebliğ’ hazırladık. Tebliğ ile mücbir sebep hali kapsamındaki sektörleri ve altında yer alan iş kollarını belirledik. Sektörlerin dışında, ticari, zirai kazanç sahibi veya serbest meslek erbabı olan tüm gelir vergisi mükellefi vatandaşlarımızı da (1,9 milyon kişi) mücbir sebep hali kapsamına aldık. Nisan, Mayıs ve Haziran’da muhtasar ve KDV beyannamelerine ilişkin ödemeleri 6’şar ay öteliyoruz. Bu aylarda verilmesi gereken Muhtasar ve KDV beyannameleri de verilmeyecek. Bu beyannameleri 27 Temmuz’a erteliyoruz” açıklamasını yaptı.

 ’65 yaş üzeri mükelleflerimizin beyanname ve ödemeleri yasağın sonuna ertelendi’

65 yaş üzerindeki vatandaşları da unutmayan Bakan Albayrak, “Diğer taraftan İçişleri Bakanlığı genelgesi sonrası, 65 yaşın üzerinde olması ya da kronik rahatsızlığı bulunması nedeniyle sokağa çıkamayacak olan vergi mükellefi vatandaşlarımızın beyanname ve ödemeleri yasağın sonuna kadar ertelenmiştir” ifadelerini kulandı.

Mücbir Sebepler Halinden Faydalanacak Sektörler

Söz konusu tebliğ hükümlerinde yer alan mücbir sebep halinden faydalanacak sektörler ve mükellef grupları şöyle sıralandı:

1- Perakende Ticaret ve Alışveriş Merkezleri: Market, büfe, bakkal, şarküteri, manav, dondurmacı, tuhafiye, kasap, inşaat malzemeleri satışı, küçük ev eşyaları ile beyaz eşya satışı, mobilya satışı, ev tekstili, kitap ve kırtasiye, gazete ve dergi, ayakkabı ve giyim eşyası perakende satışı, oyuncakçı, tıbbi ve ortopedik ürünler, eczane, kuyumcu, çiçekçi, pazarcılar, balıkçılar, pastane ve fırınlar, kişisel bakım ve kozmetik ürünlerinin satışı, halkla ilişkiler faaliyetleri ve benzeri her türlü ürünün perakende olarak satışına yönelik faaliyetler ile alışveriş merkezleri ve buralarda perakende satış faaliyetinde bulunanlar.

2- Demir Çelik ve Metal Sanayisi: Demir, çelik, alüminyum, bakır, kurşun, çinko, kalay imalatı ile bunların imalatçılar tarafından satışı.

3- Otomotiv: Otomobil, kamyon, kamyonet, treyler (römork) ve yarı treyler (yarı römork) imalatı otobüs, minibüs, midibüs, traktör, motosiklet, römork, karavan gibi tüm motorlu kara taşıtlarının imalatı, toptan ve perakende satışı ile otomotiv yan sanayisi,

4- Lojistik-Ulaşım: Hava, kara, demir yolu, deniz ve her türlü suyolu ile yapılan her türlü şehir içi ve şehirler arası yük ve yolcu taşımacılığı, otoyol, tünel ve köprü işletmeciliği, depolama ve antrepoculuk faaliyetleri, havaalanı yer hizmetleri gibi her türlü lojistik ve ulaşım hizmetleri.

5- Sinema ve Tiyatro Faaliyetleri: Tiyatro, opera, bale, sinema, konser gibi her türlü sanatsal faaliyetler.

6- Konaklama: Otel, motel, pansiyon, tatil köyü gibi konaklama faaliyetleri, tur operatörü ve seyahat acenteliği faaliyetleri, rezervasyon hizmetleri gibi her türlü konaklama ve buna ilişkin faaliyetler.

7- Yiyecek ve İçecek Hizmetleri: Lokanta, kafe, kıraathane, kahvehane, çay ocakları, kantinler, ulaşım araçlarında bulunan büfeler gibi her türlü yiyecek ve içeceklerin sunumuna yönelik hizmetler.

8- Tekstil ve Konfeksiyon Faaliyetleri: Kumaş ve iplik imalatı, her türlü pamuktan, yünden, tiftikten, elyaftan ve kumaştan mamul ürünlerin imalatı ile giyim ve ev tekstili ürünlerinin imalatı, satışı gibi her türlü tekstil ve konfeksiyon imalat ve satışı.

9- Etkinlik ve Organizasyon: Gösteri, kongre, konferans, ticari fuar ve etkinliklerin organizasyonu ile internet kafe, oyun, düğün ve nikah salonu, spor merkezleri gibi yerlerde gerçekleştirilen her türlü etkinlik ve organizasyon faaliyetleri.

10- Sağlık Hizmetleri: İnsan sağlığına yönelik hastane hizmetleri, diyaliz merkezleri, özel hekimlik faaliyetleri, diş hekimliği faaliyetleri, yatılı bakım faaliyetleri, tıbbi laboratuvar hizmetleri gibi sağlık faaliyetleri.

11- Mobilya İmalatı: Sandalye, koltuk, kanepe, çekyat, divan ve benzerleri ile iskeletlerinin imalatı, büro ve mutfak mobilyaları imalatı, yatak imalatı, yatak odası, yemek odası, banyo dolabı, genç ve çocuk odası takımı, gardırop, vestiyer gibi mobilyaların imalatı.

12- Madencilik ve Taş Ocakçılığı: Taş kömürü, linyit, uranyum, krom, nikel, alüminyum gibi madenlere yönelik faaliyetler ile mermer, granit ve taş ocakçılığı gibi madenciliğe yönelik faaliyetler.

13- İnşaat: Bina projelerinin geliştirilmesi, ikamet amaçlı binalar ile ikamet amaçlı olmayan binaların inşaatı, binaların yeniden düzenlenmesi ve yenilenmesi faaliyetleri, yıkım işleri, ısıtma, havalandırma, soğutma ve iklimlendirme sistemlerinin kurulumu, binaların iç ve dış boyama ve işleri, duvar ve yer kaplama gibi bina inşaatı ile özel inşaat faaliyetleri.

14- Endüstriyel Mutfak Ekipmanları: Demir, çelik, alüminyum ve bakırdan sofra ve mutfak eşyalarının imalatı gibi endüstriyel mutfak ekipmanlarının imalatı.

15- Araç Kiralama: Motorlu kara taşıtlarının ve arabaların kiralanması.

16- Basılı Yayın ve Matbaacılık: Ders ve çocuk kitaplarının, gazetelerin, dergi ve süreli yayınların yayımı gibi basılı yayın hizmetleri, gazetelerin, dergilerin ve süreli yayınların basım hizmetleri ve ciltçilik gibi hizmetler.”

Son Dakika: Otopark Yönetmeliği Resmi Gazete İle Yayımlandı, Her Daireye Bir Otopark Zorunluluğu Yine Ertelendi!

Yeni Otopark Yönetmeliği Resmi Gazete'de Yayımlandı!

Otopark Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 24 Mart 2020 tarihli Resmi Gazete ile yayımlandı. Yayımlanan yeni yönetmelik ile beraber otopark yönetmeliği ertelendi. Otopark yönetmeliği Haziran 2020 tarihine ertelendi. Otopark yönetmeliği Resmi Gazete ile yayımlanarak yürürlüğe girdi. İşte yeni detaylar…

24 Mart 2020 tarihli Resmi Gazete ile yayımlanan otopark yönetmeliği yürürlüğe girdi. 

Otopark Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik bugün itibari ile yürürlüğe girdi ve Mart ayında yürürlüğe girecek olan her daireye bir otopark zorunluluğu bir kere daha ertelenmiş oldu. 

Çevre ve Şehircilik Bakanlığından: OTOPARK YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

MADDE 1 – 22/2/2018 tarihli ve 30340 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Otopark Yönetmeliğinin geçici 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “31/3/2020” ibaresi “30/6/2020” olarak değiştirilmiştir.

Yürürlük

MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Çevre ve Şehircilik Bakanı yürütür.

İlk olarak 22 Şubat 2018 tarihli Resmi Gazete ile yayımlanan otopark yönetmeliği hakkında 31 Mayıs 2019 tarihinde değişikliğe gidilmiş ve her daireye otopark zorunluluğu getirilmişti. 

Ancak inşaat sektöründe maliyet artışı nedeni ile karar büyük tepki çekmiş, zaten sıkıntıda olan inşaat sektörünün bir de bu maliyeti karşılayamayacağı belirtilerek yönetmeliğin ertelenmesi istenmişti. 

Yükselen kredi oranları nedeni ile son derece zorlu günler geçiren inşaat sektörü faiz indirimi sayesinde bir nebze rahatlamış peşine gelen koranvirüs salgını nedeni ile inşaat sektörü yine ekonomik bozulma nedeni ile durgunluk yaşamaya başlamıştı. 

Gelen erteleme kararı bu nedenle sektör temsilcilerini sevindirdi. 

Eminönü-Alibeyköy Tramvayı Yıl Sonuna Yetişecek!

Eminönü-Alibeyköy Tramvayı Yıl Sonuna Yetişecek!

Eminönü ile dini turizm açısından önemli bir güzergah olan Eyüpsultan ilçesini ve Alibeyköy Cep Otogarı’nı birbirine bağlayacak Eminönü-Alibeyköy Tramvay Hattı projesinde çalışmalar hızla devam ediyor. Hattın yıl sonuna yetişmesi planlanıyor.

Eminönü ile dini turizm açısından önemli bir güzergah olan Eyüpsultan ilçesini ve Alibeyköy Cep Otogarı’nı birleştirecek Eminönü-Alibeyköy Tramvayı’nda çalışmalar hızla sürüyor.

Eminönü bölgesinden başlayacak hat Haliç sahili boyunca ilerleyerek Alibeyköy merkezinden Alibeyköy Cep Otogarına ulaşacak şekilde inşa edilen tramvayın, Unkapanı geçişi gibi teknik bazı sorunların hızla çözülüyor.

Toplam 10.10 kilometre olacak tramvay 25 bin kişilik kapasiteye sahip. Eminönü-Alibeyköy Tramvayı’nın bu yılın sonuna yetiştirilmesi hedefleniyor.

Eminönü ve Alibeyköy arasını 30 dakikaya düşürecek hattın inşaatında 219 kişi çalışıyor.

Eminönü-Alibeyköy Tramvay Hattı Durakları

1- Eminönü
2- Küçükpazar
3- Cibali
4- Fener
5- Balat
6- Ayvansaray
7- Feshane
8- Eyüp Teleferik
9- Devlet Hastanesi
10- Silahtarağa Mahallesi
11- Sakarya Mahallesi
12- Alibeyköy Merkez
13- Alibeyköy
14- Alibeyköy Cep Otogarı

Entegre Olunan Hatlar

Eminönü istasyonunda T1 Bağcılar-Kabataş tramvay hattı ve deniz iskeleleri ile,
Küçükpazar istasyonunda M2 Yenikapı-Hacıosman metro hattı ile,
Eyüp Teleferik istasyonunda TF2 Eyüp-Piyer Loti teleferik hattı ile,
Alibeyköy istasyonunda M7 Kabataş-Mahmutbey-Esenyurt metro hattı ile entegre olacak.

Gölcük’te Dev Sağlık Yatırımları

Gölcük’te Dev Sağlık Yatırımları

Gölcük’te dev sağlık yatırımları; Yeni Devlet Hastanesi, Yeni Mahalle Sağlık Kompleksi, Necati Çelik Devlet Hastanesi Ek Hizmet Binası, 112 Acil Servis Binası inşaatları tüm hızıyla devam ediyor. Ayrıca tamamlanan Yunus Emre Sağlık Merkezi de, kısa bir süre içinde faaliyete geçecek.

Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde dev sağlık yatırımları farklı noktalarda hızla devam ediyor. Devlet Hastanesi, Mahalle Sağlık Kompleksi, Necati Çelik Devlet Hastanesi Ek Hizmet Binası ve 112 Acil Servis Binası inşaatları devam ederken, yeni tamamlanan Yunus Emre Sağlık Merkezi ise açılış için gün sayıyor.

Değirmendere’de 52 dönümlük alan üzerinde yapılacak olan Yeni Devlet Hastanesi’nin inşaatı hızla devam ediyor. 45 bin metrekare kapalı alana sahip, 300 yataklı A Sınıfı bir hastane olacak olan yeni devlet hastane binası tamamlandığı zaman Gölcük için önemli bir ihtiyaca cevap verecek. Hastanede 28’i erişkin 7’si yenidoğan olmak üzere toplam 32 yoğun bakım ünitesi, 26 yataklı diyaliz ünitesi, 7 genel, 1 lokal ve 1 sezaryen olmak üzere toplam 9 ameliyathane, 71 poliklinik odası, 4 adet tek kişilik konforlu doğum odası, hiperbarik ünitesi gibi özellikli alanlar ile 225’i kapalı 275’i açık olmak üzere toplam 500 araçlık otopark bulunacak.

Sağlık Kompleksinde İki Kat Tamamlandı

Donanma Caddesi üzerinde bulunan, Yeni Sağlık Kompleksimizin inşaatı hızlı bir şekilde devam ediyor. Binanın iki kat inşaatı tamamlandı. Bina; bodrum, zemin ve 3 kat olmak üzere, 5 bin 18 metre kare alana sahip olacak. Yeni binanın içerisinde, aile sağlığı merkezi, semt polikliniği, verem savaş dispanseri, 112 acil sağlık birimi ve sağlık grup başkanlığı bulunacak.

112 Acil İstasyonu İnşaatı Sürüyor

Gölcük Belediye Meclisi’nin, İl Sağlık Müdürlüğü’ne tahsisi ile hayata geçen, Gölcük 2 no.lu 112 Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu Hizmet Binası’nın inşaatı geçtiğimiz aylarda başlamıştı, hızla da devam ediyor. D-130 Karayolu kenarında bulunan arsanın 400 metrekarelik kısmında yapılan bina inşaatı, Kocaeli Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Merkezi tarafından kısa sürede tamamlanacak.

Aile Sağlığı Merkezi Gün Sayıyor

Yunus Emre, Topçular, Örcün ve Saraylı mahallelerine hizmet verecek Gölcük Yunus Emre Aile Sağlık Merkezi’nin temmuz ayında başlayan inşaatı kısa süre içinde tamamlandı. Kocaeli’de bir ilk olan bina konseptine sahip sağlık merkezinde 4 doktor görev yapacak. Aile Sağlık Merkezleri kriterlerine uygun olarak inşa edilen modern binada; hasta sevk işlemleri, tek hekim sağlık raporu verilmesi, enjeksiyon-pansuman, çeşitli laboratuar tetkikleri, acil sağlık hizmetleri, küçük cerrahi müdahaleler gibi sağlık hizmetleri de verilecek.

Ek Hizmet Binasında Sona Gelindi

Mevcut Gölcük Necati Çelik Hastanesi’nin batı tarafında yer alan ve geçmişte otopark olarak kullanılan yerde, bir koridorla hastane bağlantısı sağlanacak olan Gölcük Devlet Hastanesi Prefabrik Ek Hizmet Binası inşaatında sona gelindi. 900 metrekare alan üzerine iki kat olarak inşa edilen ek bina ile polikliniklerin sayısı ve hizmet kalitesi artacak, hastaların sıra bekleme süresi asgariye inecek. Ayrıca idari birimler ve diyaliz merkezi de bu binada hizmet verecek.

Yakup Çalış İnşaat’tan Adıyaman’a Yepyeni Bir Proje Geliyor

Yakup Çalış İnşaat'tan Adıyaman'a Yepyeni Bir Proje Geliyor

Adıyaman Merkez’e bağlı Cumhuriyet Mahallesi’nde yepyeni bir proje yükseliyor.

Şehir merkezine oldukça yakın konuma sahip olacak Golden Park City, 1.300 metrekarelik alan üzerine inşa ediliyor.

Bir blokta 12 daire olacak şekilde projelendirilen Golden Park City’nin bir adet cadde dükkanı ve güvenlik sistemi bulunuyor. Projenin anahtar teslimi 2021 yılının ilk çeyreğinde yapılacak.

Yakup Çalış İnşaat imzasını taşıyan Golden Park City, Adıyaman’ın insa odaklı ve çevreci en büyük konsept projesi olmasıyla şehre farklılık katacak.

Değirmençay Barajı ile Mersin’de 31 Bin 310 Dekar Arazi Sulanacak

Değirmençay Barajı ile Mersin'de 31 Bin 310 Dekar Arazi Sulanacak

Mersin’de yapımı devam eden Değirmençay Barajının tamamlanmasıyla 31 bin 310 dekar arazinin suya kavuşacağı bildirildi.

Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, Mersin’in 30 kilometre kuzeybatısında, Mezitli Erçel Projesi kapsamında Erçel Deresi üzerinde sulama ve içmesuyu amacıyla inşa edilen Değirmençay Barajı’nda yüzde 13 fiziki gerçekleşme sağlandı. Baraj ve sulama inşaatının tamamlanmasıyla birlikte toplamda 31.310 dekar tarım arazisinin sulanması sağlanacak.

Ön yüzü beton kaplı kaya dolgu tipinde inşa edilen barajda 677 metre uzunluğundaki derivasyon tüneli tamamlandı. Diğer kısımlardaki çalışmalar devam etmektedir.

Temelden 110,5 metre yüksekliğe sahip Değirmençay Barajı 37,5 milyon metreküp su biriktirme hacmine sahip. Değirmençay Barajı’nın su tutması ile bölgede yapılacak sulu tarım ile birlikte hem tarlalardaki verim artarak, hem de yörede ürün çeşitliliği sağlanacak. Bununla birlikte bölgede istihdama katkı sağlanması ve yapılacak sulu tarım ile birlikte 2019 birim fiyatları ile milli ekonomiye yıllık 35 milyon 31 bin TL gelir artışı sağlanması hedefleniyor.

Devlet Su İşleri (DSİ) İklim Değişikliği Önlemlerini Açıkladı

Devlet Su İşleri (DSİ) İklim Değişikliği Önlemlerini Açıkladı

İklim değişikliğinden kaynaklanan riskleri en aza indirmeye yönelik en doğru ve etkin su politikalarının belirlenip uygulanması önem taşırken, DSİ de bu yöndeki çalışmalarını sıklaştırdı.

Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü depolamalı tesislerin kapasitelerini artırarak iklim değişikliği için hazırlık yaparken, baraj ve gölet gibi bu yöndeki yatırımlarını sürdürüyor.

Dünya Su Günü her yıl 22 Mart’ta tatlı su kaynaklarının önemine dikkati çekmek amacıyla kutlanıyor. Kutlamalar, her yıl farklı bir temada yapılırken, bu yıl “Su ve İklim Değişikliği” teması belirlendi.

İklim değişikliğinden kaynaklanan riskleri en aza indirmeye yönelik en doğru ve etkin su politikalarının belirlenip uygulanması önem taşıyor. Böylece DSİ de bu yöndeki çalışmalarını sıklaştırdı.

Depolama tesislerinin inşasının, küresel iklim değişikliği ile mücadele açısından Türkiye için büyük önemi bulunuyor. Türkiye’de bölgelerin yağış ve akış rejiminde düzensizlikler gözlenirken buna bağlı kuraklık olayları yaşanıyor.

Düzenli yağış rejimi bulunmayan bölgelerde kurak dönemlerde ihtiyacı karşılamak üzere akarsular üzerinde suyun toplanması ve depolama yapılarının artırılması gerekiyor. Bu yüzden, Türkiye şartlarında baraj ve gölet yatırımlarının sürdürülmesi önem taşıyor.

Depolamalı tesislerin kapasiteleri artırılarak iklim değişikliği ve kuraklık koşullarında su kaynaklarının miktarında karşılaşılacak belirsizliklerin daha dengeli şekilde azaltılması hedefleniyor.

Elektrik Enerjisi Üretimi Maksimum Olacak!

Türkiye’de 1954 yılından itibaren 861’i baraj, 613’ü küçük baraj (gölet) olmak üzere 1474 depolama tesisinin inşası tamamlanırken bu yöndeki yatırımlara devam ediliyor.

DSİ ile TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi tarafından yürütülen projeyle, su yapılarına gelecek akımın tahmin edilmesi ve buna göre işletilmesini sağlayacak bir model geliştirildi.

Böylece, suyun israf edilmemesi, hidrolik kaynaklı elektrik enerjisi üretimini maksimize edecek şekilde barajların işletilmesi ve taşkın mevsiminde oluşabilecek risklerin en isabetli şekilde tahmin edilmesi sağlanıyor.

Atık Sular Kazanılıyor

DSİ, atık suların yeniden kullanıma sunulması konusunda da çalışmalar yürütüyor. Böylece atık suların arıtılarak tarımsal sulamada kullanılması, su arzının arttırılması ve önemli ölçüde tasarruf elde edilmesine zemin hazırlanıyor.

DSİ, Atıksu Dairesi Başkanlığını kurarak bu alandaki çalışmalarına hız verirken, bu kapsamda 18 atık su arıtma tesisi inşa edilerek hizmete alındı.

Arıtılmış atık suyun sulamada kullanılmasına imkan sağlayacak üniteler projelendirildi. Afyonkarahisar-Merkez Evsel Atıksu Arıtma Tesisi Sulaması işi de bu kapsamda yürütülürken, inşaat çalışmaları devam eden projeyle 9 bin 50 dekar alanın sulanması sağlanacak.

Kilis Atıksu Arıtma Tesisi Çıkış Suları Dezenfeksiyon Üniteleri Projesi‘yle de evsel atık sularının sulama kriterlerine getirilerek tarım arazilerinde yeniden kullanılması amaçlanıyor. Projeye ilişkin işin inşaat ve ihale süreci devam ediyor.

Yer Altı Barajları Kuruluyor

İklim değişikliğine yönelik olarak yer altı barajları uygulaması da devreye alındı. Yer altı barajları, yağışın buharlaşma ile kaybolmadan tutulmasını sağlıyor. DSİ tarafından başlatılan program çerçevesinde 100 civarında yer altı barajı yapılacak.

Fosil yakıtlar gibi karbon salınımına sebep olmayan hidroelektrik santraller (HES) küresel ısınmanın etkilerini azaltma konusunda önem taşıyor. Bununla birlikte hidroelektrik enerji üretim kapasitesi yıllık 100 milyar kilovatsaate yükseltildi.

GYODER’den Koronavirüse Karşı Tedbir Alınması İçin Sektöre Çağrı

GYODER’den Koronavirüse Karşı Tedbir Alınması İçin Sektöre Çağrı

Gayrimenkul sektörünün çatı örgütü GYODER, faaliyetlerin devam ettiği tüm ofis ve şantiyelerde, koronavirüs salgınına karşı gerekli tedbirlerin alınması için üyelerine çağrıda bulundu.

GYODER (Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği), küresel salgına karşı kamunun aldığı önlemlerin yanı sıra kurumsal ve bireysel önlemlerin de ciddiyetle uygulanması gerektiğini belirtti. GYODER’in üyeleriyle paylaştığı duyuruda, ofis ve şantiyelerde çalışmalarını sürdüren gayrimenkul firmalarının alacağı her tedbirin virüsün yayılmasını engellemeye yönelik olduğu vurgulandı.

GYODER’in, gayrimenkul sektöründe çalışanların sağlığını korumak, ofis ve şantiyeleri salgından uzak tutmak için paylaştığı önlemler şöyle sıralandı:

  • Ofislerde çalışanların mümkünse bir süre uzaktan (evden) çalışmaları sağlanmalı. Ofiste çalışmak gerekliyse çalışma ve masa mesafelerine dikkat edilmeli.
  • Ortak kullanılan alanlar başta masa olmak üzere, uygun dezenfektanlarla temizlenmeli.
  • Telefon, cep telefonu, bilgisayar, klavye, mause ve kalemler dezenfektan veya alkolle temizlenmeli.
  • Dışarıdan sipariş edilen her türlü malzeme ve paketler dezenfekte edilerek içeri alınmalı.
  • Çalışanlara, kendi sağlıklarının yanında çalışma arkadaşlarının sağlıklarını da korumakla sorumlu oldukları hatırlatılmalı.
  • Çalışanların korku ve paniğe kapılmaması, motivasyonlarının yüksek tutulması adına alınan tedbirlerin büyük önem taşıdığı, kendilerine sık sık açıklanmalı.
  • Hem ofis hem de şantiyelerde, el temizliği için dezenfektan noktaları oluşturulmalı.
  • Lavabolarda tek kullanımlık havlu bulundurulmalı.
  • Şantiye ve ofiste çalışan personelin vücut ısısı sabah-akşam düzenli ölçülerek not edilmeli. Vücut sıcaklığının 38 derecenin üzerine çıkması halinde işyeri hekimine bilgi verilmeli.
  • Şantiyede tek kişilik olmak üzere yeterli sayıda karantina odaları hazırlanmalı.
  • Çalışanlar, semptomları hissettiğinde izolasyona katılması yönünde teşvik edilmeli.
  • Yemek saatleri, çalışanların en seyrek şekilde yemek yemeleri için yeniden düzenlenmeli.
  • Ekmek ve su tek kullanımlık gıda ambalajıyla sunulmalı. Su sürahilerin kullanılması durumunda, sürahilerin ciltle temasını kesmek için kağıt peçeteler kullanılmalı.
  • Salgın süresi boyunca mutfak araç gereçlerinde hijyen kuralları en üst seviyede tutulmalı. Tabldot tabağı, çatal, kaşık, bıçak ve bardak tek kullanımlık hale getirilmeli. Bu sağlanmadığı takdirde temizlik işlemleri vakit kaybedilmeden yüksek ısılı temizlik makineleri ile gerçekleştirilmeli.
  • Tüm koğuş, yemekhane, ofis ve şantiye tesislerinde uzun süreli koruma sağlayan ilaçlama ve temizlik yapılmalı.
  • Şantiye alanında veya ofiste, dışarıdan gelecek kişilerle yapılacak toplantılar iptal edilmeli.
  • Şantiye veya ofise dışarıdan girmesi gereken personel ve kişilerin öncelikle ellerinin dezenfekte edilmesi sağlanmalı, yakın temastan kaçınılmalı.
  • Çalışanlar hijyen gerekliliklerini yerine getirmek adına; başta yemek öncesi olmak üzere ellerini yıkamalı, dezenfekte etmeli. Diğer çalışanlarla el sıkışma gibi fiziksel temasları kesmeli. Her birey, öksürürken ve hapşırırken ağzını tek kullanımlık mendille veya dirseklerinin iç tarafıyla kapatmalı.
  • Şantiyelerde soyunma odaları belirli periyotlarla dezenfekte edilmeli.
  • Şantiyelerde temiz elbiseler ile iş kıyafetlerinin ayrı ayrı tutulacağı kilitli dolaplar bulunmalı.
  • Sıhhi tesisat içeren odalar yeterince havalandırılmalı ve aydınlatılmalı, odalar temiz ve düzenli bir durumda tutulmalı.
  • Şantiyede konaklayan çalışanlar mümkün olduğunca dışarıdan gelen kişilerle teması kesmeli. Çalışanlar, zorunlu olmadıkça şantiyeden dışarı çıkmamalı.

Giresun’da Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin Hizmete Girmesi İçin Çalışmalar Sürüyor

Giresun'da Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin Hizmete Girmesi İçin Çalışmalar Sürüyor

AK Parti Giresun Milletvekili Cemal Öztürk, inşaatı son aşamaya gelen Giresun Eğitim ve Araştırma Hastanesi için gerekli olan sağlık personeli temini planlamasının yapıldığını bildirdi.

Öztürk, yaptığı yazılı açıklamada, Giresun’da sağlık alanında standartları yükseltmek adına çalışmaları sürdürdüklerini belirtti.

Hastanede 381 sağlık personelinin istihdam edilmesinin planlandığını aktaran Öztürk, işçi alımının ilgili yönetmeliğe göre noter kurasıyla, sözleşmeli sağlık personeli alımının ise KPSS puanı esas alınarak yapılacağını vurguladı.

Öztürk, Giresun’da ihtiyaçların en iyi şekilde karşılanması için sağlık yatırımlarını arttırmaya, sağlık personeli ve doktor kadrolarını güçlendirmeye devam edeceklerine dikkati çekti.

Yeni tip koronavirüs salgınına karşı ulusal bir mücadele verildiğinin de altını çizen Öztürk, şunları kaydetti:

“Devletimiz koronavirüs vakasına karşı tüm önlemleri almaya, mevcut önlemleri ise geliştirip yaygınlaştırmaya devam etmektedir. İlimizde Kovid-19 ile mücadele kapsamında gerekli çalışmalar yürütülmektedir. Bu kapsamda, yeni Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ni en kısa sürede tam donanımlı olarak hizmete sunmak için ne gerekiyorsa yapıyoruz. Hemşehrilerimiz müsterih olsunlar. Bizim için insan sağlığı her şeyden önce gelmektedir. Sağlık alanındaki çalışmaların takipçisiyiz. Hemşehrilerimizden beklediğimiz, 14 gün ve 14 korunma kuralına uyarak bu mücadeleye güç vermeleridir. Alınan tedbirlerle süreci en az hasarla atlatacağımıza inanıyorum. Bu süreçten birlik ve beraberliğimizi muhafaza ederek, uyarıları ciddiye alarak daha güçlü çıkacağımıza eminim.”

Sedat Kılınç: “Faiz oranları düştükçe ülke ekonomisinde yatırım alanları çoğalıyor”

Sedat Kılınç: "Faiz oranları düştükçe ülke ekonomisinde yatırım alanları çoğalıyor"

Geçtiğimiz günlerde açıklanan Merkez Bankası Politika Faizi oranları hakkında değerlendirmelerde bulunan Sedat Kılınç İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Kılınç, “Faiz oranları düştükçe ülke ekonomisinde yatırım alanları çoğalıyor” dedi.

2020 yılında konut sektöründen umutlu olduklarını ve sektörün büyüyeceğini düşündüklerini söyleyen Kılınç, “Son yılarda faiz ekonomiyi ciddi anlamda yavaşlattı ve faizlerin artması satın alma gücünü de düşürdü. Tüketiciler finansman ihtiyacını da karşılayamaz oldu. Gerek konut, gerek araç ve diğer ihtiyaçlarda yatırımcılar da bu yüksek faizli ortamda imtina ettiler ama şu anda kamuoyunun bilgilendirildiği Merkez Bankası toplantısı sonrası, 2016 yılının Kasım ayından beri ilk defa politika faizi tek haneye düştü. Son 4 yılda faizlerde aşırı dalgalanmalar oldu ve bugün itibariyle artık tek haneyi görmeye başladık. Tek haneli faiz konut sektörüne de çok ciddi katkılar sağlayacak çünkü doğru orantılı olarak konut kredisi faizleri de düşecek. Tüketicinin konuta erişimi de kolaylaşacak ve uzun vadeli kredi imkanı ile konut sahibi olmaya devam edecek. İnşaat sektörü lokomotif bir sektör ve faizler bu sektörü harekete geçirerek, 300’den faza sektörü tekrar hareketlendirmesine de katkı sağlayacak. Bu da ülke ekonomisinin büyümesine katkı sağlayacağı için, ülke olarak faizlerin düşmesinden sonra büyümeye geçeceğiz. 2020 yılında biz konut sektöründen hala umutluyuz ve bu yıl içerisinde sektörün büyüyeceğini düşünüyoruz. Yatırımlarımızı bu yönde devam ettiriyoruz” dedi.


Sedat Kılınç, politika faizinin 7 oranlarında olması halinde konut kredilerinin de düşerek tüketici için büyük şans olacağını söyleyerek, sözlerine şu şekilde devam etti:


“Tabi bu faizin diğer avantajı da sanayi sektöründe yatırım yapacakların uygun pozisyona ulaşmış olmaları. Tek haneli faizlerde ülkemiz yatırımları devam ederken, yabancı yatırımcılar da gelmeye devam eder. Biz bu düşüşü destekliyorduk özellikle 2017’den başlayarak faizde artış ve düşüşler gerçekleşti ve bu dönem döviz kurlarıyla alakalı çok ciddi yükselişler oldu, şu anda da düşüşler devam ediyor. Ekonomi Bakanımızın en son açıklamalarında da 2020 yılı içerisinde faiz düşüşlerinin devam edeceğini hissettik, kendisi de bu noktada açıklamalarda bulundu. Yüzde 7 civarında politika faizinin düşmesini bekliyoruz, ekonomik çevre de bu noktada değerlendiriliyor. 2020 yılı içerisinde Merkez Bankası Politika Faizi yüzde 7 olduğu takdirde, konut kredisi faizleri yüzde 0,65’leri görecek ve bu da tüketici için büyük bir şans. Biz faiz düşüşünü memnuniyetle karşıladık, bundan sonraki süreçte de düşüşlerin devam etmesini ve politika faizinin 2020 içerisinde yüzde 7 civarına düşmesini bekliyoruz.”

Faiz oranları düştükçe büyümeye ve yeni yatırımlar yapmaya devam edeceklerini söyleyen Kılınç, “Şu andaki faiz oranları da beklentilerimiz karşılıyor geçmişteki oranlara baktığımız zaman ama yüzde 7 oranlarına düşen politika faizleri olduğunda, şu anda yıllık yüzde 30 olan Sedat Kılınç İnşaat büyüme rakamları yüzde 50-60’lara belki daha yüksek rakamlara çıkacak. Büyümeye devam edeceğiz ve yeni yatırımlar hayata kazandıracağız. Sadece şehrimizde değil, farklı şehir ve ülkelerde de yatırımlar yapmaya devam edeceğiz. Şu an bunların çalışmalarını yapıyoruz ama faizin düşmesi ile birlikte bu yatırımları arttıracağız. Sedat Kılınç inşaat olarak, faiz düştükçe büyümeye devam edeceğiz. Aslında ülke ekonomisi de böyle, faiz düştükçe yatırım yapılacak ortam oluşuyor ve bu ortamla birlikte aslında ülke ekonomisi de büyüyor. Faiz düştükçe yeni yatırımlara ve büyümeye devam edeceğiz” dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum Müjdeyi Verdi! Kira Bedeli Alınmayacak!

Fikirtepe Yeni İmar Planına Kavuşuyor!

Türkiye’de koronavirüse yönelik ekonomik tedbirler teker teker uygulamaya koyulmaya devam ediyor. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un yaptığı son dakika açıklamasına göre hazine taşınmazları üzerinde tahsisli olan ve faaliyetleri durdurulan ticari ünitelerden bu süreçte kira bedeli alınmayacak.

Türkiye’nin koronavirüs sebebiyle ekonomik alanda aldığı tedbirler teker teker uygulamaya giriyor. En son tedbiri Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum açıkladı. Buna göre hazine taşınmazları üzerinde tahsisli olan ve faaliyetleri durdurulan ticari ünitelerden bu süreçte kira bedeli alınmayacak.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ayrıca hazine taşınmazları üzerinde açık olan ticari ünitelerde ise personel sayısı ve faaliyet süresi kriter alınarak kira beledinde indirim yapılacağını belirtti.

Bakan Murat Kurum konu hakkında sosyal medya üzerinden, “Koronavirüs önlemleri kapsamında, hazine taşınmazları üzerinde tahsisli olan ve faaliyetleri durdurulan ticari ünitelerden bu süreçte kira bedeli alınmayacak, açık olan ticari ünitelerde ise personel sayısı ve faaliyet süresi dikkate alınarak kira bedelinde indirim sağlanacaktır.” mesajını paylaştı.

Koronavirüs sebebiyle zor durumda olan işletmeleri rahatlatacak uygulamanın devreye girmesi memnuniyetle karşılanırken konu ile ilgili olarak önümüzdeki günlerde detaylı bir bilgilendirme yapılması bekleniyor.

Şantiyeler Koronavirüs Önlemleri Kapsamında Bir Süre Kapatılsın Talebi

Şantiyeler Koronavirüs Önlemleri Kapsamında Bir Süre Kapatılsın Talebi

Koronavirüs salgınının etkilerini artırmasının ardından bir düzenlemede inşaat sektöründen bekleniyor. İnşaat firmalarının halen çalışmalarına devam etmesi ve oluşan tehlikeye ilişkin İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi’nden geldi. Yapılan açıklamada inşaat firmalarında çalışma ortamının kalabalık olduğu ifade edilerek şantiyelerin kapatılması önerildi.

Koronavirüs salgını tüm Türkiye’yi etkisi altına alırken kalabalık çalışma alanı oluşturacak işletmeler bir bir kapanıyor, faaliyetlerine ara veriliyor. Virüs önlemleri kapsamında tehlike oluşturabilecek ortamlardan bir tanesi de şantiyeler olurken burada kalabalık grupların aynı anda çalışmasına ilişkin yeni talepler gündeme geldi. Bu kapsamda İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi’nden özel talepler dile getirildi. 

Şantiyeler Kapatılsın Talebi

İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Topçu koronavirüs salgını kapsamında bir açıklamada bulundu.  Şantiyelerin koronavirüs ile ilgili önlemler alması gerektiğini ifade eden Özgür Topçu kendilerine gelen şikayetleri ele aldı. Bu noktada işçi ve işveren sağlığı için atılması gereken adımlar olduğunu ifade eden İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Topçu şu ifadeleri kullandı. 

“Şantiyeler işçi sağlığı ve güvenliği açısından riskli durumda. Bu konuda işçilerden gelen şikayetler var. Bu nedenle iş sağlığı uzmanlarına, şantiye şeflerine ve işverene sorumluluk düşmektedir. Hem işçi hem de işveren sağlığı için şantiyelerde koronavirüse karşı önlemler alınmalı. Bu önlemleri almayan şantiyeler geçici olarak kapatılmalı.” Bu konuda işçilerin ve işverenlerin almaları gereken önlemler ön plana çıkıyor.Şantiyede çalışan işçilerin sık sık ellerini yıkamaları gerektiği ifade edilirken fiziksel temasın en alt düzeye indirilmesi gerektiği bildirildi. 

Yapı Fuarı-Turkeybuild İstanbul 2020 Tarihleri

Yapı Fuarı-Turkeybuild İstanbul 2020 Tarihleri

Yerli iş ortaklarını yabancı yatırımcılarla her yıl buluşturmaya devam eden Hyve Group; 24-28 Ağustos 2020 tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde 43.Yapı Fuarı-Turkeybuild İstanbul’u gerçekleştirmeye devam ediyor. Hyve Group bünyesinde düzenlenmiş olan buluşmalar, Türkiye’de ekonomiyi kalkındıran sektör taşıyıcılarını düzenlediği fuarlar aracılığıyla yabancı yatırımcılarla tanıştırıyor.

Düzenlenen Yapı Fuarı, kendi alanında dünyada gerçekleştirilen 5.nci (beşinci) büyük fuar olarak geçmektedir. Kuzey Afrika, Ortadoğu, BDT ülkeleri ve Balkanlar gibi pek çok ülkeyi bir araya getiren fuar buluşmaları yeni ortaklıkların kapısını açıyor.

24 Ağustos Pazartesi 2020 tarihinde Hyve Group aracılığıyla düzenlenmiş olan Yapı Fuarı, T.C Ticaret Bakanlığı’nın desteklerini aldı. Her yıl olduğu gibi fuara bu yıl da birçok ülkeden iş adamlarının ziyareti bekleniyor.

Turkeybuild İstanbul’un Yegâne Amaçları

Küresel çapta büyüyerek, inşaat sektöründe yeni yatırımların önünü açmak hedeflerindedir. Özellikle sektör stratejisini destekler, bilgi alışverişini sağlar, inovasyonu teşvik eder ve yapı sektöründe kamu ve özel sektörler arasında etkileşim sağlayarak yeni fikirlerin ortaya çıkmasına hizmet eder. Bu platformda bir araya gelenlerin sektörler arasında sağlayacakları strateji ve bilgi alışverişi ayrıca akademik açıdan da desteklenerek, yeni fikirlerin doğuşuna sahne olur.

Geçen yıl 2019 tarihine geri döndüğümüzde ziyaretçi sayısı, 135 ülkeden 68 bin 738 kişinin ziyaretine kapılarını açtı. Bununla birlikte Yapı Fuarı’na 12 ülkeden 555 kuruluşun temsilcilerine ev sahipliği yapılmıştır. Bu yıl itibariyle bu rakamların daha yüksek olacağı öngörülmektedir.

İnşaat ve Yapı Sektör Hedefleri Yukarı Taşınır

Hyve Group Yapı Fuarı Direktörü Banu Keskin, Turkeybuild adıyla ülkemizde düzenlenen Yapı Fuarı’nın inşaat ve yapı sektörünü 43 yıldır desteklediğini söyledi. Bununla birlikte devam ettirdiği açıklamasında; Türkiye’nin bir dönem altın çağını yaşadığı inşaat ve yapı sektörünün eskisi gibi büyüme hızını yakalayamayacağını, bunun nedeni olarak bu sektörün konjonktüre bağlı olarak hız kazanmasını gösterdi.

Açıklamaları arasında Turkeybuild İstanbul’un yüklenmiş olduğu misyonlarından bahsederek; bu sektörün devamlılığı için sağlıklı bir şekilde sürdürülebilme hedefi taşıdıklarını belirtti. İnşaat sektörüne desteklerini vermeye devam edecekleri ve Türkiye’nin inşaat sektöründe markalaşma, yenilenme gibi hedeflerde yanında olmayı sürdüreceğini söyledi.

Yapı Fuarı’nın Her Günü Özel Tasarımlar

Ağustos ayında beş gün sürmesi planlanan fuara her gün ayrı bir YAPI SAHNESİ düzenlenmesi bekleniyor. Mimari, tasarım ve teknoloji araçlarının bir arada olduğu sahnede bu konular üzerinde de fazlaca sohbet ortamı bulunabilecek. Ayrıca yurt içinden yurt dışına açılmak isteyenler için pazarlama , ihracat ve gençleri destekleyici konuşmacıların bir arada olacağı konferanslar düzenlenmesi planlanıyor.

Uluslararası krizlerin yarattığı ekonomik dalgalanmalar ve değişkenlik gösteren her türlü konu üzerinde sürdürülebilirlik hakkında profesyonellerden bilgiler alınabilecek. Konu başlığı “Çevik Dönüşüm” olarak seçilen konuşmanın konuları; sektörde tutunmayı, sürdürülebilir olmayı ve büyüme hedeflerinin anlatılacağı panelde konular tüm detaylarıyla konuşulacaktır.

Değişim Mimarı İnovatif Yönetim Danışmanlığı Kurucusu Demet Demirer’in katkılarıyla düzenlenen bu buluşmada; ‘Çevik Dönüşüm’ adı altında konuşulması beklenen konuların işletmede gizlenmiş potansiyeli ortaya çıkararak yeni nesil yönetimin benimsenerek, sektör tarafından daha iyi kavranması bekleniyor.

24 Ağustos Pazartesi YAPI BUSINESS/ İş günü

Yapı Fuarı’nda sizi her gün bekleyen değişik temalar, konuşması gereken konuları da günlere bölmüştür. Böylece beş gün süre boyunca iş yoğunluğunuzu azaltarak, katılmak istediğiniz herhangi bir günü daha kolay seçebilirsiniz.

24 Ağustos Pazartesi sektörün öncüleri tarafından yapılacak panel konuşmalarında; yeni pazarlar, yeni iş olanakları, inşaat finansmanı ve ihracat konuları detaylandırılacaktır. Ayrıca ekonomistlerin bir araya geldiği pazartesi günü, yapılar üzerinden katma değer konularının altı çizilecek.

25 Ağustos Salı YAPI ENVIRONMENT/ Çevre günü

Ekolojik yapıların konuşulduğu, deprem bölgesi Türkiye’de dayanıklı yapıların, iklim değişikliklerinin ayakta tuttuğu projelerin ve kendiliğinden yenilenebilir enerji gibi önemli konular için özel katılımcılar bekliyor.

26 Ağustos Çarşamba YAPI INDUSTRY/ Endüstri günü

Sektör üzerine konuşmaların ağırlık kazanacağı çarşamba gününde; sektörde sürdürülebilirlik, büyüme ve sektörde kalıcılık sağlama konuları üzerinde durulacak. Z kuşağını tanımaya yönelik konuların dahil edildiği, tesis yönetimi gibi büyük konuların konuşulduğu, pazarlama, çevik dönüşüm ve buna ilaveten inovatif iş modelleri ele alınacaktır.

27 Ağustos Perşembe YAPI DESIGN/ Tasarım günü

Mimarların katılacağı özel oturumda küresel tasarımlar göz önünde bulundurulacak. Tasarımların önemi, şehirlere ve markalara olan etkilerinin konuşulacağı özel bir oturum olacaktır.

28 Ağustos Cuma YAPI TECH günü

İnşaat ve gayrimenkul sektörünün bir araya geleceği bu özel gün; ürününü tasarlayan ve sektörde sivrilmek isteyen genç tasarımcıları ağırlamayı bekliyor.

Geleneksel Oturum ‘Başkanlar Formu’

Yapı Fuarı’nda geleneksel bir oturum haline dönüşen Başkanlar Formu, bu yıl dört güne, dört ayrı temaya eşlik edecek. Fikir önderlerinin katılımlarıyla önemli konular birkaç başlık altına toplanmıştır. Bunlar;

“Yapı İhracatında Gelinen Nokta ve Sonrası”, “Doğal Afetlere Karşı Geliştirilen Sektör Yenilikleri”, “Yapı İşletme Modelleri” ve “Yeni Yapma Biçimleri” olarak dört günde, dört konuya ayrılmıştır.

Usta Mühendisler ve Mimarlarla Özel Söyleşiler

Yapı Masterclass’ın üstlendiği bu yıl üçüncüsü düzenlenen usta mühendisler ve mimarlar ile özel söyleşiler kaldığı yerden devam ediyor. Firmaların malzeme stantlarına yapılacak özel ziyaretler sonucunda “Çevre, işletme ve tasarım” temaları sohbetleri gerçekleşecek. Nobon iş birliği çerçevesinde söyleşilerin 25-26-27 Ağustos günü düzenlenmesi planlanmıştır. Temalara odaklı gerçekleştirilen söyleşiler, ziyaretçilerin bilgi akışını emin ellerden almasına olanak sağlıyor.

İlklerin Günü: YAPI TECH GARAGE Projesi

Değişen girişimci bakış açısında kendini geliştirmekten geri kalan bu sektör, girişimciler ve inşaat sektörünün bir araya gelmesini sağlayacak. Değişim Mimarı İnovatif Yönetim Danışmanlığı‘nın da katkılarıyla geliştirilen projeye “YAPI TECH GARAGE” adı verildi.

İki kesim arasında bir köprü haline gelmesi beklenirken; STARTUP’lar proje tasarım aşamasından, bitiş aşamasına kadar sektör çalışanlarına yeni teknolojileri tanıtılması amaçlamıştır.

İnşaatçılardan ‘Ek Süre’ Talebi

İnşaatçılardan 'Ek Süre' Talebi

İnşaat sektöründe, koronavirüs nedeniyle iş gücü tarafından üretime ara verilmesi ve yurt dışından gelen bazı malzemelerin tedarikinde sıkıntı yaşanması üzerine kamu ihaleleri, kat, arsa veya bedel karşılığı taahhütlerin yerine getirilmesinin zorlaşacağı belirtildi. Sözleşme sürelerine, 3- 6 ay ek süre talep edildi.

Antalya İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı Atılgan Sert, korona virüs nedeniyle inşaatlarda kalıp ve demir gibi çalışma ekiplerinin, çok kişiyi bir araya getirmemek için aynı anda çalıştırılmadığını söyledi. Kolonya, dezenfektan gibi önlemlerin yanı sıra saat başı işçilerin el yıkamaya teşvik edildiğini belirten Sert, yine de tedbirlerin istenilen düzeyde olmadığını söyledi.

Mimar – Mühendisler Belediyelere Gitmiyor

Her binaya araç başına kapalı otopark mecburiyeti uygulanmasına ilişkin yasa ve kat serbestliğiyle ilgili 31 Mart olan sürenin uzatılması gerektiğini belirten Atılgan Sert, projeleri belediyelere götürüp, işlemleri yaptıracak inşaat mühendisleri ve mimarların, koronavirüs nedeniyle belediyelere gitmediğini kaydetti. Sert, bu sorunlarla ilgili Tüm İnşaat Müteahhitleri Federasyonu ve İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu’na müracaatların yapıldığını söyledi.

‘Ek süre tanınmalı’

Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) üyesi Selman Özgün ise gayrimenkul sektörünün, ülke ekonomisinin yüzde 15’ini etkileyen lokomotif sektörlerden olduğunu söyledi. Sektör olarak koronavirüsün olumsuz etkilerinin en başında, yükleniciler açısından kat, arsa payı ya da bedel karşılığı inşaat sözleşmelerinde süre sorunu yaşanabileceğine dikkat çeken Özgün, “Bu iki şekilde görülebilir. İlki, üretime iş gücü tarafından çeşitli nedenlerle ara verilmek zorunda kalınması. İkincisi, sözleşmelerde belirtilen bazı malzemelerin üretim yerlerinin yurt dışında olması ve temin edilememesi nedeniyle üretim sürelerinin uzaması. Bu nedenlerle inşaat yüklenicilerine ek süre tanınmalı.” dedi. 

Yoncalı Barajı İçin 12 Milyon TL Ödenek

Yoncalı Barajı İçin 12 Milyon TL Ödenek

Türkiye’de çeşitli tarihlerde yaşanan ekonomik krizler nedeniyle yapımına zaman zaman ara verilen, kimi zaman “yapımı için gerekli kaynak olmayan veya önceliğini kaybetmiş ama programda tutulması gereken yatırımlar için ayrılan iz ödenek” kategorisine giren ve bu nedenle uzun süre herhangi bir çalışmanın  yapılmadığı Yoncalı Barajı için, 2020 Yılı Yatırım Programı’nda verilen bilgilere göre, baraj inşaatına bugüne kadar 2019 yılı rakamlarıyla 299 milyon 131 bin TL harcama yapıldı.

Cumhurbaşkanlığı 2020 Yılı Yatırım Programına göre Yoncalı Barajı 2020 yılı yatırım ödeneği ise 12 milyon 100 bin TL olarak açıklandı.

Toplam maliyeti 1 milyar 46 milyon 648 bin TL olan Yoncalı Barajı için açıklanan bu rakam, 2019 yılında baraj için yapılan harcamanın  %4’üne karşılık geliyor.

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Programı’na göre, yapımına 1994 yılında, yani 26 yıl önce başlanan ve 132,50 hmᶾ su depolayacak olan Yoncalı Barajı’nın bitirilme tarihi 2026 yılı olarak belirtildi.

Hizmete Girdiğinde Arguvan’ın 23 Köyü Sulama Suyundan Faydalanacak  

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada Yoncalı Barajı’nın bitmesi halinde Arguvan’ nın 23 köyünde toplam 174 bin 90 dekar arazi sulamaya açılacak. DSİ açıklamasına göre Yoncalı Barajı’ndan yapılacak sulamadan faydalanacak yerleşim birimleri şöyle:

Akören, Alhasuşağı,  Armutlu, Asmaca, Aşağısülmenli, Bozan, Çavuş, Çevreli, Ermişli, Eymir,  Gökağaç, Gümüşlü, Güngören,  İsaköy, Karahöyük, Kızık,  Kömürlük, Kuyudere, Morhamam, Tarlacık,  Tatkınık, Yeniköy,  Yukarısürmenli.

Gayrimenkul Sektörü Doğrudan Yatırımları Nasıl Etkiledi?

Gayrimenkul Sektörü Doğrudan Yatırımları Nasıl Etkiledi?

Türkiye’den yurt dışına giden yatırımların, gelen doğrudan yatırımlara oranındaki artış 2006 yılından yüzde 4 iken 2019 yılında bu oran yüzde 34’e yükseldi. Peki bu yükselişte gayrimenkulün payı nedir? İşte merak edilen sorunun cevabı…

Dünya Gazetesi yazarlarından Osman Arolat, yeni yazısında, 2006 ile 2019 yılları arasındaki yurt dışına giden yatırımların, gelen doğrudan yatırımlara oranını kaleme aldı. İşte Osman Arolat’ın o yazısı…

Türkiye’den doğrudan yatırım olarak çıkan sermaye, doğrudan yabancı sermaye girişinden çok daha yüksek.

Türkiye’den yurt dışına giden yatırımların, gelen doğrudan yatırımlara oranındaki büyük artışı DÜNYA  Ankara  Bürosu’ndan arkadaşımız Mehmet Kaya’nın haberi ortaya koyuyor. Haberde, bu payın 2006’da sadece yüzde  4.6 iken, 2019’da yüzde 34’e yükseldiğini görüyoruz. Gayrimenkulden arındırıldığında bu oran yüzde 5’e yükseliyor. Türkiye, 2019’daki 8.4 milyar dolarlık yabancı sermaye girişiyle BM-UNCTAD verilerine göre yıllık 1.4 trilyon dolar olan dünya sıralamasındaki ilk 20 ülkenin çok gerisinde yer alıyor.

Doğrudan yabancı sermaye girişlerinin arttığı yıllarda girişlerin özelleştirme, birleşme ve satın almalardan kaynaklandığını görüyoruz. 2007 yılında 22 milyar doları aşan yabancı sermaye yatırımları yeni girişimlerin gerektiğini ortaya koyuyor. İki haneli yabancı yatırım çekebilmek için yeni projeler geliştirilmesi ve bunların dünyada takdimi anlamlı gözüküyor.

Türkiye kendi iç tasarruflarıyla yüzde 5 ve üstünde büyüme imkanına sahip olmadığı için, yabancı dünyanın tasarruflarını çekerek ideal büyüme oranını elde edebilir. Bu ihtiyacın doğrudan yabancı yatırım olarak karşılanması sağlıklı olanıdır. Anadolu kentlerinde, özellikle Gaziantep, Konya, Kayseri, Manisa, Bursa, Denizli ve Kahramanmaraş’ta tek tek yabancı sermaye çekebilecek projeler hayata geçirilerek, bunun sağlanması yoluna gidilebilir. Bunun için kentlerin yabancı sermaye girişine yol açacak ‘’tekil projeler’’ hazırlamalarında yarar görüyorum. Tarımsal yatırımlardan, sanayi ve turizm yatırımlarına dönük projeler hazırlamakla yetinmeyerek, bu sektörel projelere dönük özel imkanların sunulması çok önemlidir.

VW’in Türkiye yatırım projesinde Manisa OSB yönetiminin özel hazırlığı ve yer tahsisi, bu anlamda örnek bir çıkış olmuştur. Kuşkusuz bütün bunlara karşın projenin askıda kalması mümkündür.

20 milyar dolar düzeyinde yıllık taze yabancı sermaye girişi yüzde 5 büyümemizde asal rol oynayacaktır. Değilse, küçük oranlı büyüme hızlarına yetinmek kaçınılmazdır.

Euro Bölgesi’nde İnşaat Üretimi Yükseldi

Euro Bölgesi'nde İnşaat Üretimi Yükseldi

Euro Bölgesi’nde inşaat üretimi, ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 3,6 arttı.

Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat), Avrupa Birliği (AB) ve Euro Bölgesi’nin ocak ayı mevsimsellikten arındırılmış inşaat üretimi verilerini yayımladı. Buna göre, 19 üyeli Avro Bölgesi’nde inşaat üretimi, ocakta aralık ayına kıyasla yüzde 3,6 yükseldi. İnşaat üretimi, 2019’un ocak ayına göre ise yüzde 6 arttı. AB’de inşaat üretimi, ocakta önceki aya göre yüzde 3,9, 2019’un aynı dönemine göre ise yüzde 6,2 yükseliş gösterdi.

AB ülkeleri arasında ocakta inşaat üretiminde önceki aya oranla en fazla artış yüzde 20,9 ile Romanya, yüzde 10,2 ile Slovenya ve yüzde 9,3 ile Polonya’da gerçekleşti. En fazla düşüş ise yüzde 0,3 ile İspanya’da ölçüldü.

İnşaat Firmaları Süreci Ağır Hasar Almadan Atlatabilir

İnşaat Firmaları Süreci Ağır Hasar Almadan Atlatabilir

Gayrimenkul PR şirketi, korona virüs tehdidinin İzmir gayrimenkul sektörünü olumsuz etkilediğini belirtti. 

Konut kredi faizlerinin düşmesinin ardından İzmir’de sabit ve alt gelir gurubuna yönelik sıfır ve ikinci el konutlarda hareketlilik yaşandığını, üst gelir gurubuna yönelik gayrimenkullerde durağanlığın devam ettiğini belirten Gayrimenkul PR şirketi, ‘korona virüsü tehdidine karşı İzmir halkı ‘sıkı duruş’ tavrı sergiliyor ve acil ihtiyaçları dışında dışarı çıkmıyor. İzmir’de, halı hazırda müşteri bekleyen çok sayıda sıfır ve ikinci el konutlar, değil alıcı, görücü bile bulamıyor. Hal böyle olunca inşaat şirketleri ve mülk sahipleri pazarlama stratejilerini hemen değiştirmeli’ önerisinde bulundu.

İlanlar Boğuldu, Gayrimenkul Seçilemez Hale Geldi

2015 yılından bu yana ‘İzmir’in cazibesi artacak’ algısı oluşturularak uzun bir süredir köpürtülmüş fiyatlardan gayrimenkullerin satışa sunulduğu bilgisini veren Gayrimenkul PR şirketi, ‘Tüketicilerin ertelenmiş konut talepleri varlığını belirsiz bir süre daha sürdürecek. Ayrıca inşaat firmaları, emlak ofisleri ve mülk sahipleri klasik yöntemler olan, brandayı asıp, ilanı girip müşterilerin aramasını bekleme yöntemi ile satış yapmaya çabalıyorlar. Konut stokunun 90 binlere tırmandığı İzmir’de ilanların içinden gayrimenkul seçilemez hale geldi. Gerçek alıcıların dikkatini hemen çekebilecek ve rekabette üstünlüğü sağlayacak alternatif pazarlama stratejilerinin kullanılması gerekmektedir’ dedi

Bekleyip Görme, Öngör!

Sars ve mers virüsünde yaşanılan ekonomik krizden daha sert bir süreçle piyasanın baskı altında kaldığını belirten Gayrimenkul PR şirketi, mülk sahiplerine ve inşaat firmalarına şu önerilerde bulundu;

‘Normalleşme sürecine ne zaman girileceği belli olmadığı için inşaat firmaları ve mülk sahipleri düşünce üretmeden ‘bekle gör’ politikası izliyor. Oysaki yapılması gereken, ‘öngörmektir’. Rekabet üstünlüğü sağlayacak stratejiler şimdi uygulanmalıdır. İnşaat şirketleri ve mülk sahipleri üst gelir gurubuna yönelik gayrimenkullerin satışını klasik yöntemler ile artık yapamayacaklar. Olağanüstü şartlar, olağanüstü stratejileri zorunlu kılmaktadır’

KONUTDER’den “Tedbir Paketi” Değerlendirmesi

KONUTDER’den “Tedbir Paketi” Değerlendirmesi

Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını bir yandan insan sağlığını her geçen gün daha fazla tehdit ederken öte yandan dünya ekonomisi üzerindeki olumsuz etkisini de olabildiğince artırmaya başladı. Dünyanın önde gelen ekonomileri, kendi ülkelerinde işletmelere ve vatandaşların destek amaçlı birbiri ardına ekonomik teşvik paketleri açıklamaya başladılar.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu akşam Türkiye ekonomisinin bu dönemi olabildiğince az etkilenerek aşılması kapsamında alınan 100 milyar liralık tedbir paketini açıkladı.

Paketin açıklanması sonrasında Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) Başkanı Z. Altan Elmas yazılı bir değerlendirme yaptı. KONUTDER’den yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Öncelikle içinden geçmekte olduğumuz korona salgını sürecinden millet olarak birlik ve beraberlik içerisinde mümkün olan en az hasarla çıkacağımıza inancımı belirtmek istiyorum. Milletimiz tarih boyunca bir olarak pek çok sorunun üstesinden nasıl gelmişse bu süreci de Sn. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde en kısa sürede atlatacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Bir yandan sağlıkla ilgili tedbirler alınırken tabii ki ekonomimizin de bundan en az etkilenmesi için önlemler bekleniyordu. Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanan paketi çok isabetli buluyoruz. Sektörlerin geneli için çok yerinde ve nefes aldıracak düzenlemeler yapılmıştır. Ancak bazı sektörlere sağlanacak muhtasar, KDV ve SGK primlerinin Nisan, Mayıs ve Haziran ödemelerinin 6’şar ay ertelenmesi kapsamına inşaat ve konut sektörünün de önemle alınması gerektiğini düşünüyoruz. Bilindiği gibi Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörü olarak binlerce kişiye doğrudan binlercesine de dolaylı olarak istihdam sağlıyoruz. Devreden KDV yükü sektörümüz üzerinde çok ağır bir yüktür. Bu bedellerin şirketlere bu dönemde ödenmesi sermaye enjeksiyonu sağlayacaktır. Geçtiğimiz dönemde yaşanan ekonomik türbülanstan en çok etkilenen ve altı çeyrektir küçülen tek sektör olarak yeni yeni toparlamaya başlamışken içinden geçtiğimiz bu süreç sektörümüzde şimdiden derin izler bırakmaya başlamıştır. Geçmişte olduğu gibi sektörümüz bu tarz türbülanslarda iki katı olumlu ya da olumsuz etkilenmektedir. Bu sebeple işsizlik emici rol üstlenen sektörümüzün bu destek paketine dahil edilmesi ekonomik ve sosyal açıdan son derece önem arz etmektedir.”

“Yurtiçi ve yurtdışında istihdam kapasitesi yüksek inşaat sektörü destek kapsamında olmalı”

"Yurtiçi ve yurtdışında istihdam kapasitesi yüksek inşaat sektörü destek kapsamında olmalı"

Hükümet tarafından dün açıklanan Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketini değerlendiren Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı (TMB) Mithat Yenigün; “Yurtiçi ve yurtdışında istihdam kapasitesi yüksek inşaat sektörü destek kapsamında olmalı” dedi.

Yenigün’ün açıklamaları şöyle:

“Dünya genelinde yaşanan koronavirüs salgını, ne yazık ki kısa süre içinde binlerce kişinin yaşamını kaybetmesine neden olmuştur. Salgının daha ne kadar süreceği belirsizliğini korurken, virüse karşı devam eden aşı çalışmaları ümitlerimizi canlı tutmaktadır. Öncelikle hastalığın bir an önce kontrol altına alınmasını ve virüsün neden olduğu yaşam kayıplarının son bulmasını diliyoruz.

Salgının toplum sağlığının yanında, arz ve talepte yarattığı sorunlar ile üretim ve hizmet faaliyetlerinin durması veya aksaması sonucunda önemli çapta ekonomik ve sosyal sorunlara yol açtığı da ortadadır. Bu çerçevede Türk iş dünyası olarak zor bir süreçten geçiyoruz. Sektörümüzün salgın kaynaklı yaşadığı sorunlar ile bunlara çözüm önerilerimizi dün yapılan zirve öncesinde ilgili bakanlarımıza iletmiştik. Bugün yaşamakta olduğumuz olağanüstü şartlarda, ekonomi üzerinde yapılacak zamanlı ve kapsamlı müdahaleler ile süreklilik arz edecek şekilde inşaat sektörünün de temsil edildiği geniş katılımlı çalışmalar hayati önem taşıyacaktır.

Açıklanan “Ekonomik istikrar Kalkanı Paketi”nde kısa ve esnek çalışma modellerinin geliştirilmesi ile yapılan istihdam vurgusunu önemsiyoruz. SGK primleri ve vergi ödemelerinin ötelenmesi önlemlerini kıymetli buluyoruz. Bu çerçevede, doğrudan ve dolaylı olarak ekonominin üçte birini etkileyen, istihdam kapasitesi yüksek inşaat sektörünün de bu düzenlemelerden istifade etmesi gerektiğinin altını çizmek istiyoruz.

Bankalarımızın, Türkiye Bankalar Birliği’nin iş dünyasının kredi borçlarıyla ilgili taleplerine hızlı ve olumlu yanıt verilmesi konusundaki tavsiye kararını uygulaması bu sıkıntılı dönemde firmalarımıza bir nebze nefes aldıracaktır. Kredi Garanti Fonu ve Bankalar tarafından yaratılacak her türlü ilave finansman imkanı yaşanan ve yaşanacak olan sıkıntıları rahatlatacaktır. Ayrıca konut sektörü için getirilen düzenleme, yaratacağı zincirleme etki ile olumlu sonuçlar doğuracaktır.

Yurt içinde 200’ü aşkın alt sektöre talep yaratan, yaklaşık 2 milyon vatandaşımızı istihdam eden, yurt dışındaki projelerle de ülkemize önemli döviz girdisi sağlayan sektörümüz ekonomimizde toparlanmanın sürmesi ve hedeflerin yakalanabilmesi açısından önem taşımaktadır.

Desteklerin yurt dışı müteahhitlik hizmetleri kapsamında süren projelerimizde mevcut olağanüstü durum nedeniyle yaşanabilecek gecikmeler konusunda da sürmesini bekliyoruz. Koronavirüs salgını nedeniyle tüm ülkeler tarafından uygulanan farklı nitelikteki önlemlerin projelerimizde gecikmelere ve neticede cezai yaptırımlara muhatap olmamaları için hükümetler arası temasların gündeminde tutulması uygun olacaktır.

Toplumumuzun sağlığı ve ekonomimizin geleceği açısından bu sıkıntılı günlerin en az hasarla atlatılmasını diliyor, sektör olarak tüm güçlüklere rağmen ülkemize en büyük katkıyı vermek için çalışmayı sürdürüyoruz.”

İstanbul İnşaatçılar Derneğinden “Ekonomik İstikrar Kalkanı” Paketi Değerlendirmesi

İstanbul İnşaatçılar Derneğinden "Ekonomik İstikrar Kalkanı" Paketi Değerlendirmesi

İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Başkanı Nazmi Durbakayım, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan “Ekonomik İstikrar Kalkanı” paketine ilişkin, “Açıklanan paket, beklediğimiz gibi salgından direkt olarak etkilenen sektörlere ve bireylerin ekonomik dirençlerini artırmaya yönelikti. Doğal olarak öncelik Türkiye ekonomisinin ayakta kalmasıdır.” ifadelerini kullandı.

Durbakayım yaptığı yazılı açıklamada, Erdoğan’ın Koronavirüsle Mücadele Eş Güdüm Toplantısı’nın ardından açıkladığı “Ekonomik İstikrar Kalkanı” paketini değerlendirdi.

Devletin ilgili kurumlarının iş dünyasıyla istişare ederek ekonomik tedbir almasını önemsediklerini belirten Durbakayım, burada kendilerinin de salgın hastalık nedeniyle inşaat sektöründe yaşanan sıkıntıları dile getirdiklerini kaydetti.

Durbakayım, “Ekonomik İstikrar Kalkanı” paketine ilişkin şunları kaydetti:

“Açıklanan paket, beklediğimiz gibi salgından direkt olarak etkilenen sektörlere ve bireylerin ekonomik dirençlerini artırmaya yönelikti. Doğal olarak öncelik Türkiye ekonomisinin ayakta kalmasıdır. Ekonominin çarkları döndüğü sürece, alınan tedbirlerin domino etkisi göstererek inşaat sektörüne de sirayet edeceğini düşünüyorum. İlerleyen dönemlerde genel bazda alınan tedbirlerin, münferiden ve her sektöre yönelik olarak detaylandırılacağını umuyorum.

Bu kapsamda sektörümüzü kısa vadede etkileyen sorunların, özellikle finansal sıkıntıların, Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanan ‘tedbir paketi’ içinde çözüleceğini düşünüyorum.”

43. MODEF EXPO Fuarı ‘na Erteleme

43. MODEF EXPO Fuarı 'na Erteleme

Bursa’nın İnegöl ilçesinde, 6-11 Nisan tarihlerinde yapılması planlanan 43. MODEF EXPO Mobilya ve Dekorasyon Fuarı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri sebebiyle 8-13 Haziran’a ertelendi.

MODEF Fuarcılık ve İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası (İTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Uğurdağ, yaptığı yazılı açıklamada, 43. MODEF EXPO Mobilya ve Dekorasyon Fuarı’nın, Kovid-19 sebebiyle alınan tedbirler kapsamında 8-13 Haziran tarihine ertelendiğini bildirdi.

Koronavirüs ile ilgili birçok ülkede tedbirlerin alındığını belirten Uğurdağ, şöyle devam etti:

“Sağlık Bakanlığı öncülüğünde alınan önlemler sonrası birçok programlar 1 Mayıs’a kadar ertelendi. 6 Nisan’da başlatmayı planladığımız MODEF Fuarı’nın ötelenmesiyle ilgili geçen hafta kamuoyunu bilgilendirmiştik. MODEF yönetim kurulu ile yaptığımız toplantı neticesinde fuarın 8-13 Haziran’da yapılmasına karar verdik. Hem İTSO hem de MODEF Fuarcılık’ın birçok programı vardı. Bu programlar da 1 Mayıs’tan sonraya ertelendi. Daha sonra tarihleri belirleyip programları sürdüreceğiz.”

Haksız fiyat artışlarına değinen Uğurdağ, söz konusu artışın gıda ve diğer ürünlerdeki stokların birden erimesi sonucu meydana geldiğini belirtildi.

Fiyat artışlarına giden firmalara yönelik ciddi tedbirler alacaklarını vurgulayan Uğurdağ, “Gerek stok gerekse yüksek fiyat artışları yapan firmalara cezalar vereceğiz. Bu krizi fırsata dönüştürmek ticaret ahlakına yakışmaz. Bu süreci hep beraber yaşıyoruz. Esnafımız ve sanayicimiz başta olmak üzere vatandaşlarımızla dayanışma ve özveri içinde bu süreçleri atlatmak durumundayız. Daha temkinli ve planlı şekilde süreci yönetmek durumundayız. Çok kısa süre sonra hükümetimiz de ekonomik paketler ve yeni kararlarla ilgili destekleri açıklayacaklardır. Bu da ekonomik hayata ciddi şekilde soluk aldıracaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’nin Deprem İzolatörlü İlk Konut Projesi Mavera Comfort Satışa Sunuldu

Türkiye’nin Deprem İzolatörlü İlk Konut Projesi Mavera Comfort Satışa Sunuldu

Başakşehir Belediyesi, Makro İnşaat ve Akyapı iş birliğinde Türkiye’nin Deprem İzolatörlü İlk Konut Projesi olarak hayata geçirilen Mavera Comfort; 16 mart 2020 tarihinde gerçekleştirilen bir basın toplantısıyla sektör temsilcilerine ve yatırımcılara tanıtılmasının ardından ön satış sürecine başladı.

Daha önce, şehir hastaneleri, veri merkezleri, köprüler gibi yüksek önem arz eden yapılarda uygulanan Deprem İzolatörleri, şimdi ilk defa nitelikli bir konut projesinde uygulanıyor.

Başakşehir’de 65 bin metrekarelik alan üzerinde zemin+9 katlı bloklar halinde tasarlanan Mavera Comfort projesi, 2+1 ‘den 4.5+1 ‘e kadar farklı tiplerde toplam 705 konuttan meydana geliyor. Proje, kapsamlı sosyal tesislerle, huzur veren geniş peyzaj alanlarıyla, açık-kapalı spor ve çocuk oyun alanlarıyla, hayatı kolaylaştıran daire içi fonksiyonel tasarımlarla kesintisiz konforu birçok ayrıcalıklarla bir araya getiriyor.

Mavera Comfort Satış Fiyatları

450 milyon lirası arsa maliyeti ve 500 milyon lirası da inşaat maliyeti olan projede ön satış sürecinde satış fiyatları 2+1 dairelerde 530.000 TL’den 3.5 +1 dairelerde 875.000 TL’den, 4.5+1 dairelerde  1.175.000 TL’den  başlıyor.

“Deprem izolatörü, konut projelerinde yaygınlaşmalı”

Deprem izolatörüne sahip Türkiye’nin ilk nitelikli konut projesine ev sahipliği yapmaktan ve “Gelir Paylaşımı Modeli” ile projede yer almaktan mutlu olduklarını söyleyen Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu, daha önce kentsel dönüşüm adına Başakşehir’de birçok örnek projeyi hayata geçirdiklerini, bu projeyi de depreme hazırlık adına, kentsel dönüşüm kadar önemli bir hamle olarak gördüklerini belirtti. Bu anlamda Türkiye için Mavera Comfort’ın diğer Belediyelere de gerek şehircilik, gerekse depreme ön hazırlık anlamında örnek bir model olacağını vurguladı.

“Deprem izolatörü, binanın sigortasıdır”

Başakşehir ilçesinde bugüne kadar Mavera markasıyla binlerce konut teslim ettiklerini aktaran Makro inşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Uyan, Başakşehir ilçesinde ‘Mavera’ markasının, kalite ve konfor anlamında en çok bilinen marka olmayı başardığını söyledi. Uyan, şimdi de yaşayanların bildiği bu konforu, Mavera Comfort projesi ile daha da ileri taşıdıklarını, ayrıca deprem anında ve hemen sonrasında da konforu kesintisiz ve sürekli kılacak bir hedefle bu projeyi tasarladıklarını belirtti.

Geleneksel yapı sistemlerinin, deprem anında oluşan sarsıntının, yapının tamamında, olduğu gibi hissedilmesine imkân tanıdığına dikkat çeken Uyan, “Bu durum, daire içinde sabitlenmemiş mobilya ve eşyalarda devrilmelere, taşıyıcı olmayan duvarlarda çatlamalara ve en önemlisi, yaşayanların konforunun bozulmasına yol açan psikolojik etkilere neden oluyor. Deprem İzolatörleri ise yapının deprem anında her iki yönde oluşacak hareket isteğine imkân tanımasından dolayı, sarsıntının minimum seviyede hissedilmesini sağlıyor. Bu sayede yapılarda “her alanda kesintisiz konfor” olarak adlandırdığımız, asansörler, elektrik ve mekanik sistemler gibi, binanın tüm fonksiyonlarında süreklilik sağlıyor” dedi. Uyan, kesintisiz konfor ilkesine göre tasarlanan Mavera Comfort’ı, Başakşehir Belediyesi öncülüğünde “Türkiye’nin Deprem İzolatörlü İlk Konut Projesi” olarak sunmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirtti.

Ercan  Uyan deprem İzolatörü bina inşaat maliyetlerini yüzde 10-12 oranında arttıracağını bunu da kar marjlarını aşağıya çekerek yansıtmadıklarını .Proje ilk olsun yaygınlaşsın diyerek sosyal sorumluluk gibi gördüklerini ifade etti.

Akyapı inşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Asmalı, Deprem İzolatörünün asıl amacının, deprem anında yapıya kontrollü olarak hareket kabiliyeti sağlamak olduğunu ve bunun sonuncunda sarsıntının yapıda minimum seviyede hissedildiğini söyledi.

Bu projede artan yapı maliyetlerini, kâr marjlarını minimize ederek karşılamaya çalıştıklarını söyleyen Asmalı, kendileri için şu aşamada önemli olan konunun, böyle bir birikimi inşaat sektörüne kazandırmak olduğunu, depreme hazırlık aşamasında bu tür projelerin artmasını çok önemli gördüklerini, gerçek kârlarının, böylesine önemli bir konuda sektöre verdikleri katkı olacağını ifade etti. Deprem yalıtımının yapıyı korumaya alan sigorta elemanı olduğunu belirten Asmalı, Mavera Comfort gibi bir projeyi hayata geçirerek, Türkiye’nin konut sektöründeki standartlarını bir üst seviyeye taşıdıklarının altını çizdi.

Özgüven Mimarlık kurucu ortağı Uğur Özer Özgüven, Başakşehir bölgesindeki büyük gelişim potansiyelinden bahsederek Mavera Comfort projesinin sektörde yeni bir kilometre taşı olacağını söyledi. Projelerinin, hemen hepsi birbirinin aynı tercihleri ve olanakları vaadeden konut projelerinden bariz bir şekilde ayrıldığını çizim ve grafiklerle açıklayan Özgüven, “Olimpiyat köyüne sıfır konumu, proje içindeki ticaret birimleri, çalışma alanını dört bir taraftan çevreleyen donatı alanları, metro ve toplu ulaşım hatlarının kesişimindeki konumuyla kullanıcılarının sadece proje özellikleriyle değil; çevresel ihtiyaçlar açısından da benzersiz avantajları olacak” dedi. Geçtiğimiz 8 yılda sadece Başakşehir bölgesinde 50 binin üzerinde konut tasarladıklarını ve halen bu konutlarda yaşamın devam ettiğini belirten Özgüven, bölge halkını ve onların taleplerini çok iyi bildiklerini ve bu tecrübelerini de projeye en iyi şekilde yansıtmaya çalıştıklarını söyledi.

“Hedef binanın tüm fonksiyonları ile ayakta kalması”

Bu sistemle büyük bir depremden insanların sağ çıkmasının ötesinde, sosyal ve ekonomik faaliyetlerin sürdürülebilmesinin amaçlandığına dikkat çeken Japon Sismik İzolasyon Derneği (JSSI) Başkanı Profesör Akira Wada, geçmişteki depremler incelendiğinde, binalardaki en büyük hasarlara, depremin ivmesine göre yerinden hareket edemeyen taşıyıcı elemanlardaki çatlakların neden olduğunu belirtti. Wada, “Deprem yalıtımlı binalarda, depremin zeminden bağımsız hareket etme yeteneği sayesinde, bina sadece sağa sola yumuşak bir sallanma etkisinde kalıyor. Tabandan bütüne yayılan yer değiştirme hareketi, binayı ve içerdeki fonksiyonları koruyor, işleyişin ve konforun devamlılığını sağlıyor. Deprem sonrasında da insanlar evlerinde güvenle oturabiliyor” dedi. Türkiye gibi bir deprem ülkesi olan Japonya’da Deprem İzolatörlerinin yaygın olarak kullanıldığını belirten Wada, Türkiye’de yapılarda Deprem İzolatörleri kullanımının yaygınlaşması için şahsı ve ülkesi adına gereken desteği vermekten mutluluk duyacaklarını ifade etti.

Deprem izolatörlü bina, kesintisiz yaşama izin verir

Deprem izolatörünü, binaları, depremin sarsıcı etkilerinden yalıtan teknoloji olarak tanımlayan, İstanbul Teknik Üniversitesi Deprem Mühendisliği ve Afet Yönetimi Enstitüsü Dr. Öğr. Üyesi Fatih Sütcü, deprem yalıtımı teknolojisinin uygulanması için binaların genellikle temel bölgesinde deprem yalıtım birimleri, yani izolatörler kullanıldığı bilgisini verdi. Bu sayede depremin etkisinin, binaya girmediğine dikkat çeken Sütcü, “Deprem izolatörlü binada performans hedefinin ismi kesintisiz kullanımdır. Bu da şu anlama gelir, bina aynen deprem öncesindeymiş gibi, hiç deprem yaşamamış gibi kesintisiz bir şekilde kullanıma izin verir. İçerideki operasyon hiç aksamadan devam edebilir. Bu durumun binanın içinde yaşayan ya da çalışan kişilerin psikolojisinde de önemli etkileri vardır. Deprem izolatörlü binalarda yaşayan ya da çalışan kimseler, depremden hiç korkmadan ve deprem sonrasında da hiçbir olumsuz psikolojik etki altında kalmadan yaşamaya ya da çalışmaya devam edebilirler” şeklinde açıklamada bulundu.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Koranavirüsü Nedeni İle Web Tapu Uygulaması Hatırlatmasında Bulundu!

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Koranavirüsü Nedeni İle Web Tapu Uygulaması Hatırlatmasında Bulundu!

Koranavirüs salgını nedeni ile hayatını kaybeden kişilerin sayıları dünya genelinde artmaya devam ederken Türkiye’de virüs bulaşan vaka sayısı en son 18 olarak açıklanmıştı. Açıklanan rakamların ardından tüm bakanlıklar almış oldukları önlemleri üs seviyeye çekerken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tapu işlemleri olan kişiler için web tapu hatırlatmasında bulundu. Detaylar haberimizde…

Koranavirüsü salgını nedeni ile alınan tedbirlerin kapsamları her geçen gün daha da sertleşirken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı vatandaşlara tapu işlemleri için interneti kullanmaları yönünde tavsiyede bulundu. 

Virüs salgını nedeni ile kalabalık ortamlara girilmemesi yönünde uyarılar yapılırken bu uyarılar nedeni ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da mümkün olan işlemlerin internetten yapılmasını istedi. 

Tapu İşlemleri Web Tapu Sitesi Üzerinden Yapılabiliyor! 

Bu önlemlerden biri de tapu işlemleri için kullanılan web tapu uygulaması oldu. Web tapu uygulaması ile tapu işlemleri yapacak olan kişilere belgeleri uygulama üzerinden tapu müdürlüklerine göndermeleri istendi.  Ardından sadece tapu müdürlükleri üzerinden sadece imza atılarak tapu devir işlemleri tamamlanacak. Çevre Bakanlığı tarafından paylaşılan tweet şu şekilde; Web-Tapu uygulaması ile tapu işlemlerini kolaylaştırdık. -Belgelerinizi uygulama üzerinden tapu müdürlüklerimize gönderin, -Tapu müdürlüklerimizde sadece imza atarak tapunuzu teslim alın.

Turkeybuild İstanbul’un Yeni Tarihi Belli Oldu

Turkeybuild İstanbul'un Yeni Tarihi Belli Oldu

Ticaret Bakanlığı’nın da Nisan 2020 sonuna kadar gerçekleştirilmesi beklenen fuarların ertelenmesi konusundaki kararının ardından yapılan değerlendirme sonrası, yeni tarih 24-28 Ağustos 2020 olarak belirlendi.

İnşaat sektörünün trendlerinin konuşulacağı ve en yeni yapı teknolojileri ve yapı ürünlerinin sergileneceği 43. Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul 2020 Fuarı’nın 18-22 Nisan 2020 olan tarihi, küresel çapta yaşanan COVID-19 gündemi nedeniyle değiştirildi. Ticaret Bakanlığı’nın da Nisan 2020 sonuna kadar gerçekleştirilmesi beklenen fuarların ertelenmesi konusundaki kararının ardından yapılan değerlendirme sonrası, yeni tarih 24-28 Ağustos 2020 olarak belirlendi. TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecek Fuar, planlandığı şekilde yeni tarihinde gerçekleştirilecek.

Yapı Fuarı’nı düzenleyen, küresel fuarcılık şirketi Hyve Group’un Türkiye Genel Müdürü Kemal Ülgen, yaptığı açıklamada; Ticaret Bakanlığının aldığı kararı yerinde bulduklarını belirtti. Ülgen şöyle devam etti: “Son dönemde küresel çapta yaşanan COVID-19 virüsünün yol açtığı yaygın hastalık durumu ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından hastalığın pandemi olarak tanımlanması, iş dünyasında ciddi bazı önlemler alınmasını gerektirmiştir. Çalışanlarımızın, katılımcılarımızın ve ziyaretçilerimizin sağlığı her zaman birinci önceliğimizdir. Türkiye’nin en önemli sektörlerinden yapı ve inşaat alanında düzenleyeceğimiz fuarımızı 24-28 Ağustos 2020 tarihlerinde düzenleme kararımızı tüm paydaşlarımızın anlayışla karşılayacağından eminiz. Katılımcılarımızı ve kamuoyunu her türlü gelişmeden haberdar edeceğiz.”

Balkanlar, BDT ülkeleri, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’yı kapsayan geniş bölgenin en büyüğü olan, dünyada ise ilk 5’te yer alan Fuar, 4 gün boyunca tüm dünyadan ziyaretçilerini ağırlamak için hazırlıklarına devam ediyor. Ticaret Bakanlığı’nın desteği ile Hyve Group tarafından düzenlenecek olan Fuar, güçlü küresel ağını inşaat sektörüne aktararak yeni iş, ortaklık ve satın alım fırsatları yaratmayı hedefliyor. Turkeybuild İstanbul, sektör stratejisini desteklemek, bilgi alışverişi sağlamak, inovasyonu teşvik etmek ve de yapı sektörünün kamu, özel sektör ve akademik boyutları arasında etkileşim sağlayarak yeni fikirlerin tanıtılmasını sağlamak için iş geliştirmeye yönelik etkinliklerle dolu verimli bir platform sağlıyor. 2019 yılında 135 ülkeden toplam 68.738 kişinin ziyaret ettiği Fuar’da 12 farklı ülkeden 555 kuruluş katılımcı olarak yer almıştı. 2020 yılında bu rakamların iç pazar ve dış pazar dinamiklerindeki hareketlenmeye bağlı olarak artması bekleniyor.

Hyve Group Hakkında: Hyve Group, 14 ülkede 17 global ofisi ve 1.000’in üzerinde deneyimli personeliyle dünya genelinde 120’yi aşkın etkinlik düzenleyen uluslararası bir fuar şirketidir. Hyve Group, amacı dünyanın her köşesinden gelen müşterilerin olağanüstü anlar paylaştığı ve sektör inovasyonunu şekillendirdiği kaçırılmayacak etkinlikler düzenlemek olan yeni nesil bir fuar şirketidir. Hyve Group plc, Dönüşüm ve Büyüme (TAG) programının ardından Eylül 2019’da ITE Group plc’nin yeni ismi olarak duyuruldu. Vizyonumuz, dünyanın en önde gelen içerik odaklı ve mutlaka gidilmesi gereken etkinlik portföyünü oluşturarak müşterilerimize muazzam bir deneyim ve yatırım getirisi sağlamaktır. Türkiye’de ise Hyve Group gücünü bölgedeki küresel ağdan alarak inşaat (Yapı Fuarı – Turkeybuild Istanbul), turizm (EMITT), kozmetik (BeautyEurasia), gıda (WorldFood Istanbul), raylı sistemler ve lojistik (Eurasia Rail) sektörlerinde Türkiye’nin öncü fuarlarını düzenlemektedir.

Emlak Konut 100 Milyon Liralık Kredi Kullandığını Açıkladı!

Emlak Konut 100 Milyon Liralık Kredi Kullandığını Açıkladı!

Türkiye’nin en büyük gayrimenkul yatırım ortaklığı şirketleri arasında yer alan Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Mart ayı içerisinde 100 milyon liralık kredi kullandığını duyurdu. Şirket tarafından KAP üzerinden yapılan açıklama haberimizde…

İnşaat ve gayrimenkul sektörü bozulan ekonomik veriler nedeni ile zor günler geçirmeye devam ederken inşaat şirketleri bu dönemde ayakta kalmak için büyük bir mücadele vermeye devam ediyor. 

Gayrimenkul sektörünün en büyük şirketleri arasında yer alan Emlak Konut GYO Mart ayı içerisinde 100 milyon liralık kredi kullandığını duyurdu. 

Emlak Konut GYO: 100 Milyon Liralık Kredi Kullandık! 

Türkiye’nin öncü gayrimenkul şirketleri arasında yer alan Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Şirketi Kamuoyu Aydınlatma Platformu KAP üzerinden yapmış olduğu açıklamasında Mart ayı içerisinde 100 milyon liralık kredi kullandıklarını duyurdu.  Şirketin KAP üzerinden kredi kullanımı hakkında başlığı ile yapmış olduğu duyuruda 16 Mart 2020 tarihi itibari ile 100 milyon liralık kredi kullanıldığı bilgisi açıklandı. 

Emlak Konut Projeleri Satışları Sürüyor 

Bir yandan yeni projelere hazırlanan Emlak Konut GYO bir yandan da eski projelerin kalan konut stokları için satışlarına devam ediyor.  Başkent Emlak Konut projesi ile peşinatsız yüzde 0.79 vade farkı ile taksitle satış yapılırken pek çok projede konut kredisi kullanmadan taksitle ev sahibi olma imkanı sunuluyor. 

Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslar Değişti!

Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslar Değişti!

16 Mart 2020 tarihli Resmi Gazete ile yayımlanan Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik yürürlüğe girdi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayımlanan yeni yönetmelik ve yapılan önemli değişiklikler haberimizde…

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 19/7/2012 tarihli ve 28358 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmelikte bir dizi önemli değişiklik gerçekleştirdi. 

Yapılan değişiklik ile beraber bundan sonra bazı kararları alma yetkisi Bakanlar Kurulu’ndan alınarak Cumhurbaşkanı’na devredildi. 

Nitelikli Doğal Koruma Alanları Tanımı Değişti! 

Yayımlanan yeni yönetmelik ile beraber nitelikli doğal koruma alanı tanımı “Nitelikli doğal koruma alanları; entegre tesisler ve örtü altı tarım hariç tarım uygulamaları, tıbbi ve aromatik bitki uygulamaları, hayvancılık, balıkçı barınağı, iskele, doğal kaynak suyu kullanımına yönelik uygulamalar, içme suyu amaçlı baraj ve göletler, doğal göl ve denizler hariç kültür balıkçılığı faaliyetleri, zorunlu teknik altyapı uygulamaları ve alanın doğal yapısıyla uyumlu, beton, asfalt gibi malzemelerin kullanılmadığı çadırlı kamp, karavan ve günübirlik faaliyetlerin yapılabildiği alanlardır” şeklinde değişti. 

Çevre ve Şehircilik Bakanlığından: Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

MADDE 1 – 19/7/2012 tarihli ve 28358 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmeliğin 3 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ş) ve (bb) bentlerinde yer alan “Bakanlar Kurulu” ibareleri “Cumhurbaşkanı” olarak değiştirilmiştir.

“MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik; 21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun ek 4 üncü maddesi, 9/8/1983 tarihli ve 2873 sayılı Milli Parklar Kanununun 2 nci ve 3 üncü maddeleri, 19/10/1989 tarihli ve 383 sayılı Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Kurulmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ile 10/7/2018 tarihli ve 30474 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 109 uncu maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.”

African Business Dergisi’nden Türk İnşaat Şirketlerine Övgü!

African Business Dergisi'nden Türk İnşaat Şirketlerine Övgü!

Yaklaşık 40 yıldır Afrika’daki iş dünyasına ilişkin analizler yayımlayan African Business Dergisi, Türk inşaat şirketlerinin kıtada gösterdiği performansa övgülerde bulundu…

African Business Dergisi’nde, Türkiye’nin son yıllarda Afrika ülkeleriyle yürüttüğü ekonomik ilişkilere yer verilerek kaydedilen ilerlemeye övgüler yapıldı.

Anadolu Ajansı’nda yer alan habere göre, dergide Nj Ayuk’un imzasını taşıyan “Türk inşaat şirketleri Afrika’nın ilerlemesine yardımcı oluyor” başlıklı yazıda, Türk şirketlerinin Çin’in ardından kıtada önemli altyapı ve üstyapı işlerine imza atan ülkelerin başında geldiği ifade edildi. 

Çin’in Afrika’da yüzlerce milyar dolarlık otoyol, demir yolu inşaatı, liman işletmeciliği ve enerji işleri aldığı belirtilen yazıda, kıtanın kalkınma alanındaki ihtiyacını karşılayacak bir başka oyuncunun ise Türkiye olduğu ifade edildi.

Türkiye’nin inşaat alanında dünyada ikinci konumda olduğu ve son 30 yılda Orta Doğu ve eski Sovyet ülkeleri ile Rusya ve Suudi Arabistan’a odaklandığına değinilen yazıda, Afrika’dan alınan toplam işlerin şu anda bunların yalnızca yüzde 3-4‘ünü kapsadığı belirtildi. 

Kıtayla Ticaret 23,8 Milyar Dolara Ulaştı

Türkiye’nin kıtayla olan ticaretinin 2003 yılında 5,5 milyar dolar iken bugün 23,8 milyar dolara çıkardığı ifade edilen yazıda, Türk Hava Yolları’nın uçtuğu destinasyon sayısını üç katına yükselttiği belirtildi.

Yazıda, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son 10 yılda kilit dış siyaset insiyatiflerinden biri Afrika’yla özellikle de Sahra Altı Afrika’yla ilişkileri geliştirmek oldu. Erdoğan, Türkiye’nin kıtaya verdiği önemi göstermek için onlarca ülkeyi ziyaret etti” ifadeleri kullanıldı.

Türkiye’nin diplomatik temsilciliklerinin sayısında yaşanan artışa da yer verilen yazıda, kıtada önemli işlere imza atan ve büyük projeleri kazanan şirketlerin isimlerine yer verildi.

Yazıda, söz konusu şirketlere TAV, Yapı Merkezi, Summa, Kalyon ve Limak gibi şirketler örnek verildi.

İMO: İnşaat sezonu başladı, virüs tedbiri alınsın

İMO: İnşaat sezonu başladı, virüs tedbiri alınsın

Şantiye sezonun açıldığına ve inşaatlarda çalışmaların başladığını belirten İMO Van Şube Başkanı Faruk Görünüş, koronavirüse dikkat çekerek, şantiye denetimlerinin sıklaştırılmasını istedi.  

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Van Şubesi, dünyayı tehdit eden koronavirüs ile ilgili açıklama yaptı. İMO’da yapılan açıklamada konuşan İMO Van Şube Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Görünüş, şantiye sezonun açılması ve inşaatlarda çalışmaların başlamasıyla beraber birden fazla kişi tarafından ortaklaşa kullanılan iş eldiveni, baret, yelek ve iş ayakkabıları gibi ekipmanların, kişiye ait olması gerektiğini belirterek, toplu kullanım alanlarının da düzenli dezenfekte edilmesini istedi. Görünüş, her şantiyede alınması zorunlu olan Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi (OSGB) hizmeti kapsamında, İş Sağlığı ve Güvenliği hizmeti veren firmaların üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesini istedi.  

‘Kullanım alanları denetlensin’  

İMO Van Şubesi olarak üzerlerine düşen görevi yapmaya hazır olduklarını dile getiren Görünüş, özellikle hijyen koşullarının son derece yetersiz olduğu şantiyelerde, kişisel hijyenin çok önemli olduğunun altını çizdi. Kentte şantiye sezonunun açıldığını dile getiren Görünüş, “Bu anlamda, özellikle tuvalet olarak kullanılan barakalar, yemek yeme için kullanılan derme çatma mekânlar ve toplu dinlenme alanları işçi sağlığı açısından son derece önemlidir. Bunun yanı sıra birden fazla kişi tarafından ortaklaşa kullanılan iş eldiveni, baret, yelek ve iş ayakkabıları gibi ekipmanların, kişiye özel ve bir başkası tarafından kullanılmaması gerektiği, bu ekipmanların rutin olarak dezenfekte edilmesi, tuvalet, yemek ve dinlenme ihtiyaçlarının karşılanması için kullanılan mekanların gözden geçirilmesi, onarılması, iyileştirilmesi, rutin olarak dezenfekte edilmesi ve sağlık açısından elverişli hale getirilmesi gerekir”  dedi.  

‘Rutin kontroller sıklaştırılsın’  

Her şantiyede alınması zorunlu olan Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi (OSGB) hizmeti kapsamında, İş Sağlığı ve Güvenliği hizmeti veren firmaların şantiye denetimlerini sıklaştırması gerektiğini belirten Görünüş, “İş yeri hekimlerinin rutin kontrol periyotlarını arttırması, şantiye sahası içerisine, çalışanların rahatlıkla görebileceği ve ulaşabileceği yerlere, koronavirüsten korunma ve kişisel hijyen talimatlarının bulunduğu tabelaların asılması, bu konuda Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün gerekli duyuruları yapması ve yapı denetim firmaları üzerinden önlemleri aldırması, oldukça önem arz etmektedir” diye konuştu.    Üzerlerine düşen sorumluluğu yapacaklarını yineleyen Görünüş, virüsten korunma talimatlarını içerir broşürleri basıp, dağıtacaklarını belirtti. 

Çukurova Havalimanı İhalesinin Kazananı Belli Oldu

DHMİ Çukurova Havalimanı Projesi İçin YİD Modeli İle İhale İlanı Yayımladı!

Çukurova Havalimanı üstyapı tesislerinin ihalesi, Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü’nde gerçekleştirildi. İhaleye 2 firma teklif verdi. Limak – Kalyon – Cengiz inşaat ortak girişimi şartlı teklif vermesi nedeniyle elendi. Günbeton İnşaat – Terminal Yapı Ticaret ortak girişimi pazarlık neticesinde 100 milyon euro kira bedeli karşılığında ihaleyi kazandı. Çukurova Havalimanının toplam yatırım tutarının 250 milyon euroya ulaşması bekleniyor.

Şartlı Teklif Veren Limak – Kalyon – Cengiz Ortak Girişimi Elendi

Limak İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş./ Kalyon Hav. ve İnşaat A.Ş./ Cengiz İnşaat San.ve Tic.A.Ş. Ortak Girişimi şartlı teklif vermesi nedeniyle ihale dışı bırakıldı.

Günbeton İnşaat ve Tic. A.Ş. – Terminal Yapı Ticaret A.Ş. Ortak Girişimi ile yapılan pazarlık neticesinde 100 milyon euro kira bedeli karşılığında ihale sonuçlandırıldı. İhale sonucu İdarenin Yönetim Kurulunca kabulünü müteakip, Ulaştırma ve Altyapı Bakanının onayı ile kesinlik kazanacak

Çukurova Havalimanının toplam yatırım tutarının 250 milyon euroya ulaşması beklenmekte. 

1.7 Milyar TL’lik Yatırım Yolda

1.7 Milyar TL’lik Yatırım Yolda

Torunlar GYO Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun gayrimenkul sektörüyle ilgili dikkat çeken bir tespitte bulundu.

2019 yılını değerlendirmek ve 2020 hedeflerini paylaşmak için basın toplantısı düzenleyen Aziz Torun, müteahhitlerin yeni dönemde iş yapış şeklinin değiştiğini dile getirdi. Geçmişte vatandaştan gelen yoğun talep nedeniyle ‘sat-yap’ modelinin uygulandığını belirten Torun, “Bu modelde müteahhit önce satıyor, sattığıyla da proje yapıyordu. Ama bugün satış üretimin önünde değil. Bugün piyasa şartları ‘stok sat-borç öde-sonra yatırım yap’ diyor. Biz de Torunlar GYO olarak stokları satıp buradan sağlanan gelirle yatırım yapacağız” diye konuştu.

5 Milyarlık Stok

2020 yılında stok eritme konusuna odaklanacaklarını belirten Torun, buradan gelen gelirle mevcut projelerini tamamlayacaklarını dile getirdi. Şirketlerinin 5 milyar lira değerinde stok gayrimenkulü olduğunu ifade eden Torun, 3 yılda 1.7 milyar lira yatırım yapacaklarını kaydetti. Torun yeni yatırımları hakkında şunları söyledi: “180 odalı Mall of İstanbul Hilton otelimiz haziran ayında açılacak. 5. Levet projemizde 3 bin 200 konut tamamlandı. Bu yılın son çeyreğinde 700 konutluk 2. etabın inşaatına ve satışına başlayacağız. Beykoz Paşabahçe’de otel ve yalı dairesi inşaatı başladı. Bunun yanında Galatport’ta Kemankeş otel projemiz ve Antalya’da bir otel projemiz var. Bunları 2023 sonuna kadar tamamlamayı planlıyoruz.” Torunlar GYO’nun 2019 sonuçları hakkında bilgi veren Torun, “2019’da kira gelirleri ve konut satışlarının katkılarıyla yılı 991 milyon lira hasılatla kapadık. Ancak 778 milyon lira finansal giderden dolayı gayrimenkul değer artışı hariç yılı 88 milyon lira zararla kapadık” dedi.

Lüks Hataydı

Aziz Torun, “Projelerinizde bu kadar stok olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna şöyle yanıt verdi: “Çuvaldızı kendimize batırdığımızda İstanbul Mecidiyeköy’deki Torun Center projesini söyleyebiliriz. Orta gelire değil lükse üretim yapmak hataydı. Ekonominin, büyümenin durması, yabancı şirketlerin Türkiye için bekleme durumuna geçmesi de bu projede stok olmasında etkili oldu. O dönemde kredi boldu, bankalar da bizi yaktı” dedi. Projede 400 birimin üzerinde stok olduğunu belirten Torun, şunları söyledi: “Şimdi bunları değerlendirmek için yeni bir model uygulayacağız. Uluslararası bir rezidans markası ile anlaştık. Projeye yabancı ilgisi de var. Vatandaşlık için ev alana kullanmadığın zaman biz işletelim ve dönemsel kiralama yapalım diyeceğiz.”

Şubat Ayında Konut Satışları Yüzde 51.4 Arttı!

Şubat Ayında Konut Satışları Yüzde 51.4 Arttı!

2020’nin Ocak ayında geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 51.4 artan konut satışları 118 bin 753 adet olarak gerçekleşti.

Şubat 2020’de En Çok Konut İstanbul’da, En Az Konut ise Hakkari’de Satıldı

Şubat ayında konut satışlarında 22 bin 662 adet ve yüzde 19.1’lik payla İstanbul ilk sırada yer aldı. Ankara 13 bin 326 konut ve yüzde 11.2’lik pazar payıyla ikinci sırada, İzmir ise 7 bin 669 konut satışı ve toplam satış içinde yüzde 6.5’lik payla üçüncü sırada yer aldı.

2020’nin şubat ayında en az konut satışının gerçekleştiği 3 şehir ise 5 adetle Hakkari, 6 konut ile Ardahan ve 32 konut ile Bayburt şeklinde sıralandı.

Şubat Ayında İpotekli Konut Satışları Yüzde 391.9 Arttı!

Banka kredisi kullanarak  konut alımını ifade eden ipotekli konut satışları geçen yılın aynı ayıyla karşılaştırıldığında yüzde 391.9 artarak 43 bin 733 oldu. İpotekli satışların toplam satışlar içindeki  payı yüzde 36.8 oldu.

En çok ipotekli konut satışı 8 bin 281 adet ile İstanbul’da gerçekleştirildi.

Yeni Konut Satışları Yüzde 14.3 Arttı

Satılan konutlar içinde 37 bin 303 adedi yeni konut olarak (yüzde 31.4) kayıtlara geçerken bu adet bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 14.3’lük bir artışa işaret ediyor.

İkinci elde satılan konut sayısı 81 bin 450 oldu. (yüzde 68.6)

Yabancılara Satış Yüzde 20.6 Arttı

Şubat 2020’de geçen yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında yüzde 20.6 artış kaydeden yabancı satışları 4 bin 005 adet olarak gerçekleşti.

Yabancılara en çok konut satışının yapıldığı ilk 5 şehir şöyle sıralandı:

  • İstanbul – 1987 adet
  • Antalya – 805 adet
  • Ankara – 265 adet
  • Yalova – 131 adet
  • Bursa – 115 adet

Şubat 2020’de Türkiye’den en çok konut alan ilk 5 ülke vatandaşları şu şekilde sıralandı:

  • İran vatandaşları – 721 adet
  • Irak vatandaşları – 691 adet
  • Rusya vatandaşları – 282 adet
  • Afganistan vatandaşları – 256 adet
  • Ürdün vatandaşları – 141 adet

Doğa Alanlarında ‘Bungalov’ Yapımı Yasaklandı!

Doğa Alanlarında 'Bungalov' Yapımı Yasaklandı!

Nitelikli doğal koruma alanlarına hem bungalov hem entegre tesis yasağı getiriliyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Van’dan Denizli’ye, Karadeniz yaylalarından Toroslar’a uzanan 262 bin hektarlık 247 nitelikli doğal koruma alanında artık bungalov yapımı yasaklandı.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Yönetmelik’te hem yargı kararlarına uyum hem de doğal güzelliklerin daha iyi korunabilmesi için değişiklik taslağı hazırladı. Değişik kapsamında yönetmeliğin 8’inci maddesindeki nitelikli koruma alanlarıyla ilgili fıkra “Entegre tesisler ve örtü altı tarım hariç tarım uygulamaları, tıbbi ve aromatik bitki uygulamaları, hayvancılık, balıkçı barınağı, iskele, doğal kaynak suyu kullanımına yönelik uygulamalar, içme suyu amaçlı baraj ve göletler, doğal göl ve denizler hariç kültür balıkçılığı faaliyetleri, zorunlu teknik altyapı uygulamaları ve alanın doğal yapısıyla uyumlu, beton, asfalt gibi malzemelerin kullanılmadığı çadırlı kamp, karavan ve günübirlik faaliyetlerin yapılabildiği alanlardır. Alanın ve doğal özelliklerin devamlılığı için halkın bu alanlara erişiminin uygun seviye ve şekilde tutulması esastır” kararıyla değiştirildi.

Hürriyet’ten Aysel Alp’in haberine göre; nitelikli koruma alanlarında entegre tesis ve bungalov yasağı getirildi. Söz konusu bu alanların yollarında bile asfalt, beton malzeme kullanılamayacağı kararı verildi. “Eskinin 1. derece sitleri yapılaşmaya, betona, ranta açılıyor” eleştirilerinin sona ereceği bu adımla ilgili yetkililer, “Nitelikli koruma alanları bu sayede eskinin 1. derece sit statüsündeki zırha bürünmüş oldu. Buralarda konaklamalı A tipi mesire alanı yasaklanırken, sadece günü birlik kullanım için yörenin özelliklerine uygun malzemelerin kullanıldığı lokanta, kafetarya yapılabilecek” diye konuştu.

İnsan Yoğunluğunu Artırmamak İçin

Nitelikli doğal koruma alanlarında turizm kaynaklı insan yoğunluğunun artmasıyla neden olacak bungalov yapımına izin verilmeyeceğini kaydeden yetkililer, bungalov yapımının bazı koşullara bağlanmış olmasına karşın gelen taleplerin bu kuralı esnetici nitelikli olması karşısında bu önlemi aldıklarını ifade ettiler. Bakanlık yetkilileri, mevcut bungalovların kazanılmış hak kapsamında sayılacağından ömrünü tamamlayana kadar kullanımının süreceğini ancak buralarda yeni bungalov yapımına kesinlikle izin verilmeyeceğini sözlerine ekledi. Yetkililer, Van Akdamar Adası gibi nitelikli alan ilan edilmiş olan ve konaklama tesisi de bulunmayan yerlerde kesinlikle bungalova izin verilmeyeceğini kaydettiler.

Dudullu-Bostancı Metro Hattı 2021’de Açılıyor!

Beklenen Metro Hattında Çalışmalar Başlıyor!

Bostancı – Dudullu arasını 21 dakikaya düşürmesi planlanan Dudullu-Bostancı Metro Hattı’nda çalışmalara yeniden başlandı. Saatte tek yönde 44 bin 400 yolcu taşınabilecek hattın 2021’de açılması planlanıyor.

Son 2,5 yıl boyunca inşaatına ara verilen ve Avrupa Yakası’nın 2 metrosunu birbirine entegre etmesi açısından önemli bir yatırıma sahip olan Dudullu-Bostancı Metro Hattı’nda çalışmalar yeniden başladı.

Bostancı – Dudullu arasını 21 dakikaya düşürecek, 14.3 kilometre uzunluğuna sahip Dudullu-Bostancı metro hattı projesinin yüzde 70’ten fazlası tamamlandı. 13 istasyondan meydana gelen metro hattı Anadolu yakasında, Maltepe, Kadıköy, Ataşehir ve Ümraniye ilçelerini birleştirecek. 

Yapımına hızla devam eden Dudullu-Bostancı Metrosu’nun 2021 yılının sonunda hizmete açılması planlanıyor. Saatte tek yönde 44 bin 400 yolcu taşınabilecek hattın istasyonlarında güvenlik için raylara düşmeyi engelleyici “Tam Boy Peron Ayırıcı Kapılar” kullanılacak.

Dudullu-Bostancı Metro Hattı istasyonları:

1- Bostancı İDO
2- Emin Ali Paşa
3- Ayşe Kadın
4- Kozyatağı
5- Küçükbakkalköy
6- İçerenköy
7- Kayışdağı
8- Mevlana
9- İMES
10- Modoko / KEYAP
11- Dudullu
12- Huzur
13- Parseller

Dudullu – Bostancı Metro Hattı ile;

– Dudullu – Bostancı İdo 18 dakika, 
– Dudullu – Taksim 38,5 dakika, 
– Huzur – Suadiye 17,5 dakika, 
– Bostancı – Alibeyköy 47 dakika, 
– Bostancı – Kayışdağı 11 dakika, 
– Bostancı – Bayrampaşa 34 dakika, 
– Kozyatağı – Maslak 48,5 dakika, 
– Küçükbakkalköy – Bakırköy 39 dakika, 
– İçerenköy – Taksim 38 dakika, 
– Mevlana – Yenikapı 33 dakika,
– Modoko – Eminönü 26 dakika’ya inecek.

Dudullu-Bostancı Metro Hattı Hangi Hatlarla Entegre Olacak?

– Bostancı İstasyonu’nda İDO ve  Marmaray  ile,
– Kozyatağı İstasyonu’nda Kadıköy – Tavşantepe Raylı Sistem Hattı ile,
– Dudullu İstasyonu’nda Üsküdar – Ümraniye – Çekmeköy / Sancaktepe Metro Hattı ile,
– Mevlana İstasyonu’nda Altunizade – Ataşehir – Sancaktepe – Sultanbeyli – Sabiha Gökçen Havalimanı Metro Hattı ile entegre olacak.

İBB’ye 188.3 Milyon TL’lik Yetki

Çalışmalar kapsamında İBB’ye “Dudullu-Bostancı Metrosu inşaat işleri” için de 188 milyon 325 bin 406 avro tutarında dış borçlanma yetkisi verildi.

Salda Gölü Millet Bahçesi Projesi Başladı!

Salda Gölü Millet Bahçesi Projesi Başladı!

Burdur, Yeşilova ilçesindeki  Salda Gölü’nde yapılması planlanan 300 bin metrekarelik Millet Bahçesi  çalışmaları başlandı. İhaleyi alan şirket tarafından Salda Gölü çevresine konteynerlar getirildi, beyaz çizgilerle bazı alanlar belirlendi…

Geçtiğimiz Şubat ayında Salda Gölü’nü ziyaret eden Çevre ve Şehircilik Bakan Murat Kurum, Millet Bahçesi projesine başlanacağını ifade etmişti.

Bir Gün Gazetesi’nde yer alan habere höre; Salda Gölüme Dokunma Platformu Sözcüsü Gazi Osman Şakar, konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. 

Osman Şakar,  “Salda Gölü kapalı bir havza. İçeride pisliği toplayabiliyor, ancak dışarı deşarj edemiyor. Bizim amacımız burada Salda’nın doğal güzelliğini korumak.Biz bölgenin doğal güzelliğini korumak için elimizden geleni yapacağız. Proje defalarca değiştirildi, şirket ihaleyi aldıktan sonra da değişti. Şirket bile orada ne yapacağını bilmiyor” dedi.

Orta Avrupa’yı Adriyatik’e Cengiz İnşaat Bağlayacak

Orta Avrupa'yı Adriyatik'e Cengiz İnşaat Bağlayacak

Cengiz İnşaat, Orta Avrupa’yı Hırvatistan üzerinden Adriyatik Denizi’ne bağlayacak stratejik tren hattının yapımı için imzayı attı.

Cengiz Holding’den yapılan açıklamaya göre, Orta Avrupa’yı Hırvatistan üzerinden Adriyatik Denizi’ne bağlayacak Krizevci-Koprivnica-Macaristan Sınırı Tren Hattı projesinde imzalar atıldı. Törende Hırvatistan Başbakanı Andrej Plenkovic, Deniz, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Oleg Butkoviç, HZ Altyapı Yönetim Kurulu Başkanı Ivan Krsic, Türkiye Hırvatistan Büyükelçisi Mustafa Babür Hızlan, Cengiz İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Asım Cengiz ve Muhammet Cengiz hazır bulundu. 

İhale bedeli 405 milyon euro olan 42,6 kilometrelik Krizevci-Koprivnica tren hattında 9 da istasyon olacak. 2024 yılında faaliyete geçecek demir yolunda trenlerin hızı saatte 160 kilometreye ulaşacak.

Trans-Avrupa Ulaşım Ağı’ında en önemli hatların başında, İber Yarımadası’nı Macaristan üzerinden Ukrayna’ya bağlayan söz konusu tren yolu yer alıyor.

Hırvatistan’da yapılacak hat ile Macaristan, tren yoluyla Adriyatik Denizi’ne bağlanmış olacak. Böylece İber Yarımadası’ından başlayarak Ukrayna’ya ulaşan demir yolu, Hırvatistan üzerinden Adriyatik’e bağlanacak.

Söz konusu hat hem ulaşımda hem de taşımacılık sektöründe bölgeye büyük avantaj sağlayacak. Bu kritik özelliği nedeniyle de hattın maliyetinin yüzde 85’i Avrupa Birliği tarafından finanse ediliyor. 

İhale İçin 10 Dev Firma Yarıştı

Krizevci-Koprivnica-Macaristan Sınırı tren hattının proje çalışmalarına 2018 yılında başlandı. Plan, etüt ve projelendirme aşamaları bittikten sonra 26 Kasım 2018 tarihinde ise ihale süreci başlatıldı.

Projeye aralarında Çin, İspanyol, Avusturya, Yunanistan, Slovenya ve Türkiye’den de 10 dev firma teklif verdi.

İhaleye en uygun teklifi Çin konsorsiyumu Sinohydro Corporation sundu ancak ihale şartnamesinde yer alan yükümlülükleri yerine getiremeyeceği ortaya çıkınca ihaleden elendi. Tren hattının ihalesi 405 milyon avro ile en iyi ikinci teklifi veren Cengiz İnşaat’a kaldı. Böylece Cengiz İnşaat, Hırvatistan’da en pahalı alt yapı ihalesini kazanan yabancı şirket oldu.

2024 yılında teslim edilecek 42,6 kilometre uzunluğunda çift hatlı demir yolu işi kapsamında, altyapı, üst yapı, elektrifikasyon, sinyalizasyon ve telekomünikasyon işleri yapılacak. Proje kapsamında 9 istasyon inşa edilirken en uzunu 635 metre olan 16 köprü/viyadük de yapılacak.

“Proje Hırvatistan açısından büyük önem taşıyor”

Açıklamada görüşlerine yer verilen Hırvatistan Başbakanı Andrej Plenkovic, törende, projenin ülkesi açısından büyük önem taşıdığını belirtti.

Plenkovic, “Hırvatistan için çok önemli ve stratejik proje. Uzun zamandır ihmal edilen bir proje hayata geçirilecek. Doğu Akdeniz’in yeniden inşası kapsamında olan ve AB tarafından da fonlanan bir proje. Yaklaşık 42 kilometrelik bir hat 42 ayda bitirilecek. Bu ayda bir kilometre demek ve böyle bir proje için oldukça iddialı ve hızlı bir süre.” ifadelerini kullandı.

Cengiz İnşaat Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Koyuncu ise Cengiz İnşaat olarak Avrupa’nın ulaşımında çok kritik bir projeyi hayata geçireceklerini belirtti. Koyuncu, şunları kaydetti:

“Trans-Avrupa Ulaşım Ağı’ında en önemli hatların başında İber Yarımadası’nı Macaristan üzerinden Ukrayna’ya bağlayan tren yolu yer alıyor. Hırvatistan’da yapacağımız Krizevci-Koprivnica-Macaristan Sınırı Tren Hattı ile Adriyatik Denizi’ne demiryolu ile bağlantısı kurulmuş olacak. Bir başka ifadeyle İber Yarımadası’ından başlayarak Ukrayna’ya ulaşan demiryolu, Hırvatistan üzerinden Adriyatik’e bağlanacak. Böyle bir projeye imza atacak olmaktan dolayı gurur duyuyoruz. Cengiz İnşaat olarak Avrupa dahil dünyanın birçok yerinde önemli projeleri hayata geçirdik. O projelerde de olduğu gibi bu projede de yüksek kalite standartlarımızı yansıtarak projeyi zamanında teslim etmek birinci görevimiz olacak.”

Kandıra Duble Yol Projesini O Firma Yapacak

İzmit – Kandıra Yolu’nun duble yol olması için çalışmalar yaklaşık 5 yıl önce başlamıştı.

8 Ekim 2015 tarihinde ihale yapıldı. 19 Kasım 2016 tarihinde dönemin Ulaştırma Bakanı, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, milletvekilleri, bürokratlar ve Karayolları Genel Müdürü’nün de bulunduğu İzmit’te görkemli bir temel atma töreni gerçekleştirilmişti. Törenin ardından da yol çalışmasına hiç başlanmadı.

Kalyon İnşaat Yapacak

Karayolları Genel Müdürlüğü, 5 yıl önce temeli atılan fakat hiç başlanamayan İzmit-Kandıra duble yol ihalesini geçtiğimiz aylarda ikinci kez yaptı. İhaleye, Kalyon, Met-Gün, İrem+Sancar, Kolin, Makyol, Limak ve B. Ergünler firmaları katıldı. Ulaştırma Bakanlığı, ihale kapsamına Ağva-Kandıra-Kaynarca yolunu da dahil etti. İki projenin toplam ihale bedeli 788 milyon 971 bin TL. Bakanlık yaptığı değerlendirme sonrasında iki projenin yapım işini Kalyon İnşaat firmasına verdi.

Mart Sonu Başlanacak

Merkezi İstanbul’da bulunan Kalyon Holding tarafından yapılan açıklamaya göre, duble yol ihalesinin sözleşmesini geçen hafta imzalandıklarını açıkladı. Gazetemize konuşan firma yetkilisi, “İhaleyi kazandık. Karayolları Genel Müdürlüğü ile geçen hafta sözleşmeye imza attık. Mart ayı sonunda Kandıra duble yol ile birlikte Ağva-Kandıra-Kaynarca yolu çalışmalarına başlayacağız” dedi.

Toplam Ciro Endeksi Ocakta Yıllık Yüzde 20,5 Arttı

Takvim etkisinden arındırılmış sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplam ciro endeksi, ocakta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 20,5 artış gösterdi.

Türkiye İstatistik Kurumu, ocak ayına ilişkin ciro endekslerini açıkladı. Buna göre, takvim etkisinden arındırılmış sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplam ciro endeksi, ocakta 2019 yılının aynı ayına kıyasla yüzde 20,5 yükseldi.

Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında, bu yılın ocak ayında yıllık sanayi sektörü ciro endeksi yüzde 20,1, ticaret ciro endeksi yüzde 27, hizmet ciro endeksi yüzde 20,8 artarken, inşaat ciro endeksi yüzde 17,9 geriledi.

Toplam Ciro Aylık Olarak da Artış Gösterdi

Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi de ocakta bir önceki aya göre yüzde 0,8 arttı.

Ocakta aylık sanayi sektörü ciro endeksi yüzde 3,5, ticaret ciro endeksi yüzde 0,7 artarken, inşaat ciro endeksi yüzde 8,7 düştü. Hizmet ciro endeksi ise değişmedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Uyardı: 20 Yaşından Daha Büyük Binaların Büyük Bölümü Depreme Dayanıksız!

Cumhurbaşkanı Erdoğan Uyardı: 20 Yaşından Daha Büyük Binaların Büyük Bölümü Depreme Dayanıksız!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda önemli açıklamalarda bulundu. Kentsel dönüşüm konusuna da değinen Erdoğan deprem uyarısında bulunarak 20 yaşından daha büyük binalarda oturanları uyardı. Detaylar haberimizde…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda önemli açıklamalarda bulundu. 

Türkiye’nin kentsel dönüşüm konusunda elini daha hızlı tutması gerektiğini belirten Erdoğan kentsel dönüşümün yükünün herkes tarafından sırtlanması gerektiğini söyledi. 

Kentsel Dönüşümde 20 Yaşından Büyük Binalarda Risk Büyük!

Özellikle de eski binalarda oturan kişileri uyaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her deprem haberi ülkemizin potansiyel tehdidini bize hatırlatıyor. 20 yaşından büyük binaların büyük bir bölümü depreme karşı dayanıksızdır. Bunun için kentsel dönüşüm projelerine özel ehemmiyet veriyoruz. Nüfus yoğunluğunun had safhada olduğu İstanbul başta olmak üzere, ülkemizin her yerinde bina altyapımızda radikal değişikliklere gitmek mecburiyetindeyiz. Bugün bizim küçük çıkar hesaplarıyla yıkmaktan veya gerektiği şekilde güçlendirmekten imtina ettiğimiz her yapıyı depremin yerle bir edeceği açıktır. Tedbiri kendimiz aldığımızda, sadece maddi bedel ödüyoruz. Buna karşılık aynı binayı deprem yıktığında yüreğimizi yakan can kayıpları ve gerçekten çok büyük meblağları gerektiren maddi faturalarla karşı karşıya kalıyoruz.”diyerek uyarıda bulundu. 

Erdoğan konuşmasında 100 metrekare dairemi vereyim yerine 150 metrekare daire alayım diyenlerin büyük bir hataya düştüklerini belirterek herkesin kentsel dönüşümde fedekarlık yapması gerektiğini belirterek ancak bu şekilde sürecin kısa sürede tamamlanabileceğini belirtti. 

Şubat Ayında Çimento İhracatı Yüzde 56 Arttı

Şubat Ayında Çimento İhracatı Yüzde 56 Arttı

Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği tarafından çimento sektöründe Şubat 2020 ihracat verileri açıklandı.

Orta Anadolu İhracatçı Birliği’nden alınan verilere göre geçtiğimiz yıla oranla bu yılın Şubat ayında çimento sektörü toplam ihracatında % 56’lık artış yaşanırken ihracat gelirleri de %36.2’lik artışla 174 milyon dolar oldu.

Şubat 2020’de çimento ihracatı % 62.5 oranında artarak 2.3 milyon ton, klinker ihracatı ise % 51 artarak 2.8 milyon ton olarak gerçekleşti.

En Çok İhracat Gana ve ABD’ye Yapıldı

Şubat ayında, çimento ve klinker ihracatı miktar bazında bir önceki yıla oranla %128 artışla en çok Gana’ya yapılırken; bu ülkeyi ABD, İsrail ve Fildişi Sahili izledi.

İnşaat Maliyet Endeksi Yükseldi, Konut Fiyatları Nasıl Etkilenir, Ev Fiyatlarına Zam Var mı?

Letonya'ya Yatırım Fırsatı

TÜİK İnşaat Maliyet Endeksi, Ocak 2020 raporu yayımlandı. Yayımlanan rapora göre inşaat maliyetleri yükselmeye devam ederken yaşanan yükselişin konut fiyatlarına zam olarak yansıyıp yansıyamayacağı merak konusu oldu. Detaylar haberimizde…

İnşaat maliyet endeksi Ocak 2020 raporu TÜİK tarafından açıklandı.  Açıklanan rapora göre Türkiye’de 2020 yılının Ocak ayında inşaat maliyet endeksi yıllık yüzde 9,31 oranında artış gösterirken aylık artış yüzde 5,09 ile sınırlı kaldı. 

İnşaat Maliyet Endeksi Yükseliyor! 

Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK tarafından açıklanan rakamlara göre inşaat maliyet endeksi verisi 2020 yılının Ocak ayında 2019 yılının Aralık ayına oranla yüzde 5,09 oranında artarken 2019 yılının Ocak ayına oranla yüzde 9,31 oranında artış gösterdi.  Malzeme endeksi verilerinde ise bir önceki aya oranla yüzde 1,79 oranında artış gösterirken işçilik endeksinde ki yükseliş ise yüzde 12,07 oranında artış gösterdi. 2019 yılının bir önceki aya ise yaşanan artış ise malzeme endeksi yüzde 5,85 oranında işçilik endeksi yüzde 16,63 oranında artış gösterdi. 

Bina İnşaatı Maliyet Endeksi Yüzde 9.27 Oranında Arttı! 

Bina inşaatı maliyeti endeksi rakamları da artış gösterdi. Aralık ayına oranla 2020 yılının Ocak ayında bina inşaatı maliyeti endeksi yüde 5,03 oranında artış gösterdi. 2019 yılının aynı ayına oranla ise yaşanan artış yüzde 9,27 oranında artış gösterdi.  Aralık ayına oranla malzeme endeksi yüzde 1,34 oranında artış gösterirken bir önceki yılın aynı ayına oranla yaşanan artış yüzde 5,69 olarak gerçekleşti. İşçilik endeksi verisinde ise yaşanan yükseliş bir önceki aya oranla yüzde 12,67 ve bir önceki yılın aynı ayına oranla yüzde 16,62 oranında arttı. 

Konut Fiyatları Yükselecek mi?

Yaşanan artışın ardından gözler konut fiyatlarına çevrildi. Müteahhitler uzun süredir konut stokunun bitmesi halinde konut fiyatlarına zam geleceği yönünde uyarılarda bulunurken 2020 yılında konut fiyatlarına yüzde 40 oranında zam gelebileceği belirtiliyor. 

4. İnşaat Yapı ve Dekorasyon Fuarı Açıldı

4. İnşaat Yapı ve Dekorasyon Fuarı Açıldı

Hatay’ın merkez Antakya ilçesinde 51 firmanın katıldığı 4. İnşaat Yapı ve Dekorasyon Fuarı açıldı.

Hatay Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, Antakya Belediyesi, Hatay İnşaatçılar ve Boyacılar Odası ile diğer ilgili kurum ve kuruluşların desteğiyle 7 bin metrekare alanda açılan fuara 51 firma katıldı.

Fuarda, inşaat malzemeleri, dekorasyon ürünleri, bahçe dekorları ve yapı ekipmanları sergilendi.

Hatay Valisi Rahmi Doğan, açılışta yaptığı konuşmada, fuarın hayırlı, uğurlu olmasını temenni etti.

Geçen günlerde sıkıntılı bir süreçten geçildiğini hatırlatan Doğan, “Şehitlerimiz, yaralılarımız oldu. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. İdlib’deki mesele Türkiye’nin kendi başına açmış olduğu bir husus değil. Dünyada meydana gelen çeşitli olaylar neticesinde hemen sınırlarımız dibinde böyle bir olayla karşı karşıya geldik. 8 buçuk 9 yıldır Suriye’deki bu kargaşadan en çok etkilenen ülke Türkiye, burada en çok etkilenen il de Hatay. Öncelikle Hataylılara göstermiş oldukları bu kadirşinaslıktan dolayı da şükranlarımı ifade etmek istiyorum.” dedi.

Doğan, Avrupa’ya geçmeye çalışan sığınmacıların karşılaştığı tavır ve davranışları da eleştirdi.

İdlib’e 160 kilometre sınırı olan tek ilin Hatay olduğunu kaydeden Doğan, şöyle devam etti:

“İdlib’de şu anda 4 milyona yakın insan var. Bu insanlar bizim sınırımıza doğru planlı, projeli bir şekilde itilmekte. Türkiye’deki 4 milyona ilave olarak bir 4 milyon göçmenin tekrar ekonomik maliyeti, sosyal maliyeti bu ülkeye, bu millete yüklenilmek istenmekte. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Türk Silahlı Kuvvetleri buna müsaade etmeyeceğini ifade etmiş ve yapılması gerekeni de yapmıştır. Umarım bu ateşkes devam eder, oradaki insanlar huzur içerisinde, kendi topraklarında, kendi evlerinde yaşamlarını sürdürürler. Türkiye de Türk milleti de mutlu olur.” diye konuştu.

Hatay Ekonomisinin Performansı

Doğan, rakamlara bakıldığında Hatay’ın 2019’daki ekonomisinin hiç de küçümsenmeyecek performansta olduğunu söyledi.

Geçen yılki ihracata bakıldığında 2 milyar 850 milyon dolarlık bir rakama ulaştıklarını ifade eden Doğan, “Tabii bunun içerisinde farklı sektörler var, yaş sebzeden tutun da mobilyaya, ayakkabıya kadar, yapmış olduğumuz çelik, filtre… Bunları koyduğumuzda 2018 rakamlarına yakın rakamlarda hatta biraz daha onun üzerinde bir ihracat gerçekleştirmişiz. 2019, dünyada kriz yılıydı ama Hatay bundan başarıyla çıkmıştır diye ifade edebilirim.” dedi.

Doğan, Hatay’ın tarımda, ticarette, sanayi, altyapı ve diğer sektörlerde de çalışıp ürettiğinin ve dünyanın dört bir tarafına sattığının altını çizdi.

Fuar, 15 Mart’a kadar açık kalacak.

Erzurum, Kars, Ankara, Konya ve Giresun’a 7 Yeni Millet Bahçesi Geliyor!

Erzurum, Kars, Ankara, Konya ve Giresun'a 7 Yeni Millet Bahçesi Geliyor!

Toplu Konut İdaresi Başkanlığı TOKİ yeni millet bahçesi projeleri için ihaleler düzenlemeye devam ediyor. Yayımlanan yeni ihale ilanları ile aralarında Erzurum, Kars, Ankara, Konya ve Giresun’un da yer aldığı 5 ilde 7 millet bahçesi projesi için ihale ilanı yayımlandı. Detaylar haberimizde…

Toplu Konut İdaresi Başkanlığı TOKİ 5 farklı ilde 7 yeni millet bahçesi projesi için ihale ilanları yayımladı. 

TOKİ Tarafından İhalesi Yapılacak Yeni Millet Bahçesi Projesi İlanları 

Erzurum İli Yakutiye İlçesi Millet Bahçesi ve Millet Bahçesine Ait Sosyal Donatılar İnşaatları ile Altyapı ve Çevre Düzenlemesi İşi ihalesi 12 Mart 2020 tarihinde saat 15:00 itibari ile, 

Kars ili Merkez İlçesi Cumhuriyet mahallesi Millet Bahçesi ve Millet Bahçesine Ait Sosyal Donatılar İnşaatları ile Altyapı ve Çevre Düzenlemesi İşi 16 Mart 2020 tarihinde saat 14:30 itibari ile, 

Kars İli Merkez İlçesi Örnek Mahallesi Millet Bahçesi Ve Millet Bahçesine Ait Sosyal Donatılar İnşaatları İle Altyapı Ve Çevre Düzenlemesi İşi ihalesi 6 Nisan 2020 tarihinde saat 14:30 itibari ile, 

Ankara İli Kahramankazan İlçesi Yıldırım Mahallesi Millet Bahçesi Ve Millet Bahçesine Ait Sosyal Donatılar İnşaatları İle Altyapı Ve Çevre Düzenlemesi İşi ihalesi 15 Nisan 2020 tarihinde saat 14:30 itibari ile, 

Konya İli Sarayönü İlçesi Yenicekaya Köyü Millet Bahçesi Ve Millet Bahçesine Ait Sosyal Donatılarİnşaatları İle Altyapı Ve Çevre Düzenlemesi İşi 16 Nisan 2020 tarihinde saat 14:30 itibari ile, 

Giresun İli, Bulancak İlçesi Millet Bahçesi ve Millet Bahçesine Ait Sosyal Donatılar İnşaatları ile Altyapı ve Çevre Düzenlemesi İşi 21 Nisan 2020 tarihinde saat 14:30 itibari ile, 

Konya İli Meram İlçesi Mahmuriye Mahallesi Millet Bahçesi Ve Millet Bahçesine Ait Sosyal Donatılar İnşaatları İle Altyapı Ve Çevre Düzenlemesi İşi 27 Nisan 2020 tarihinde saat 14:30 itibari ile.

Yapı İşleri İnşaat, Makine ve Elektrik Tesisatı Genel Teknik Şartnamelerine Dair Tebliğ 2020 Değiştirildi!

Yapı İşleri İnşaat, Makine ve Elektrik Tesisatı Genel Teknik Şartnamelerine Dair Tebliğ 2020 Değiştirildi!

12 Mart 2020 tarihli Resmi Gazete ile yayımlanan Yapı İşleri İnşaat, Makine ve Elektrik Tesisatı Genel Teknik Şartnamesi değiştirildi. Yapılan güncelleme ile beraber bir önce yayımlanan tebliğe ek olarak yeni tebliğe Gürültü Bariyeri İşleri Genel Teknik Şartnamesi ile Silindirle Sıkıştırılmış Beton Yol Genel Teknik Şartnamesi eklendi. Detaylar haberimizde…

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yayımlamış olduğu yeni tebliğler ile 2020 yılına ilişkin düzenlemeleri hayata geçirmeye devam ediyor. 

Bunlardan biri de Yapı İşleri İnşaat, Makine ve Elektrik Tesisatı Genel Teknik Şartnamelerine Dair Tebliğ üzerinde gerçekleştirildi. Bakanlık 12 Mart 2020 tarihli Resmi Gazete ile yayımladığı yeni tebliği ile eski tebliğe 2 yeni şartname ekledi. 

Gürültü Bariyeri Şartnamesi ve Silindirle Sıkıştırılmış Beton Yol Genel Teknik Şartnamesi Eklendi!

Yayımlanan tebliğ ile beraber bir önceki tebliğe Gürültü Bariyeri İşleri Genel Teknik Şartnamesi ile Silindirle Sıkıştırılmış Beton Yol Genel Teknik Şartnamesi eklenmiş oldu. 

Özellikle de gürültü bariyeri şartnamesi için yapılacak olan yeni güncelleme bekleniyordu. Yayımlanan iki yeni şartname ile uyulması gereken kurallar ve sınırlar da 2020 yılı için Çevre ve Şehirciliik Bakanlığı tarafından yeniden belirlenmiş oldu. 

Çevre ve Şehircilik Bakanlığından:

YAPI İŞLERİ İNŞAAT, MAKİNE VE ELEKTRİK TESİSATI GENEL TEKNİK ŞARTNAMELERİNE DAİR TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: YFK-2007/1)’DE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ

MADDE 1 – 30/6/2007 tarihli ve 26568 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Yapı İşleri İnşaat, Makine ve Elektrik Tesisatı Genel Teknik Şartnamelerine Dair Tebliğ (Tebliğ No: YFK-2007/1)’in ekine ekteki Gürültü Bariyeri İşleri Genel Teknik Şartnamesi ile Silindirle Sıkıştırılmış Beton Yol Genel Teknik Şartnamesi eklenmiştir.

MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Çevre ve Şehircilik Bakanı yürütür.

GYODER’den “Kamu arazileri dezavantajlı grupların konut edinmesi için kullanılsın” Önerisi

GYODER'den "Kamu arazileri dezavantajlı grupların konut edinmesi için kullanılsın" Önerisi

Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Gürsel Öngören, Türkiye’de arsaların yüzde 60’ının devletin elinde olduğunu belirterek, “Doğal olarak devlet bu elindeki araziyi verimli ve etkin bir şekilde, dezavantajlı grupların konut üretimi için kullanmalı.” dedi.

“Birevim’in önderlik ettiği Tasarruf Finans Platformu tarafından düzenlenen Sosyal Finans Zirvesi kapsamında “Konut 2020” başlıklı oturum gerçekleştirildi.

Oturumda konuşan Öngören, Türkiye’deki düşük gelirli grupların konut edinebilmesi için müteahhitlik sektörü açısından TOKİ dışında bir model bulunmadığını söyledi.

İnşaat sektörünün 2018 ve 2019’da ortalama yüzde 50’ye varan bir arz eksikliği yaşadığını dile getiren Öngören, “Talep düşüklüğü nedeniyle yapı ruhsatı başvurularında yüzde 50’lik düşüş yaşandı. Ancak şu dönemde talep fazla. 2020-2021 yıllarındaki yüksek talep nedeniyle konut fiyatları artabilir.” diye konuştu.

Türkiye’de konut üretiminin yüzde 2’sinin bilinen markalar, yüzde 30’unun arsa sahipleri, kalan diğer büyük kısmının da küçük ve orta büyüklükteki inşaat şirketleri tarafından yapıldığını dile getiren Öngören, İstanbul’un hem üretimde hem de satışta lider olduğunu anlattı.

Öngören, düşük gelirli kimselerin TOKİ modeli dışında konut alabilmesi için özel sektörün buraya girmesi gerektiğini vurguladı.

“Yapı tasarruf sandığı modelini hayata geçirmeliyiz”

Gürsel Öngören, konut üretiminde öncelikli olarak elde bulunan kaynağın doğru kullanılması gerektiğin belirterek, “Öncelikle arsa adı verilen kaynağımız sınırlı. Bunu en verimli şekilde kullanmalıyız. Türkiye’de arsaların yüzde 60’ı devletin elinde. Doğal olarak devlet, bu elindeki araziyi verimli ve etkin bir şekilde, dezavantajlı grupların konut üretimi için kullanmalı.” şeklinde konuştu.

Dar gelirlilerin konut edinmesi için Almanya önderliğinde kurulan yapı tasarruf sandıklarından bahseden Öngören, şu ifadeleri kullandı:

“Almanya önderliğinde çok güzel bir model ortaya konuldu. Almanya’da konut kredilerinin yaklaşık 3’te biri yapı tasarruf sandıkları tarafından sağlanıyor. Bu yüzde 30-35 civarında payın 10 puanı yerel belediyelerce oluşturulan sandıklar. Kalan 20-25 puanlık kısım ise özel sektör kaynaklı. Bu çok etkili bir model. Bizim de aynı şekilde yapı tasarruf sandıkları organize etmemiz gerekiyor.”

Öngören, tasarruflu ve faizsiz finansman modelleri hakkında ne düşündüğüne dair bir soruya karşılık, bu modelden yararlanan kişilerin sayısının her geçen yıl arttığını söyledi.

Öngören, “Bu yönde çalışan firmaları tebrik ediyorum. Eski kooperatifçilik hamlesine çok benziyor. Kooperatifçilik bir dönem çok önemliydi. Yeni model olarak siz yapar hale geldiniz.” dedi.

Ankara Ulus PTT Genel Müdürlüğü Büyük Postane Binası Yıkılacak mı?

Ankara Ulus PTT Genel Müdürlüğü Büyük Postane Binası Yıkılacak mı?

AK Parti Ankara Milletvekili ve Başkent Ankara Meclisi Başkanı Nevzat Ceylan PTT Genel Müdürlüğü Binası hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Ulus 100. Yıl Çarşısı hakkında yakında yıkılacak açıklaması yapan Ceylan yeni PTT binasının yıkılarak Cumhuriyet döneminde inşa edilen Büyük Postane Binası mimarisine uygun yeni bir bina yapılmasını gündeme getirdi. Detaylar haberimizde…

Ulus Meydanı yenileme çalışmaları kapsamında 100. yıl çarşısı hakkında verilen yıkım kararı bölgede yer alan PTT binasını yeniden gündeme getirdi. 

Ankara Ulus Meydanı içerisinde yer alan PTT binası diğer binalara göre tarihi dokuya uymadığı için eleştirilere hedef olmaya devam ediyor. 

Ulus Meydanındaki Tarihi Binalarla Tezat Oluşturuyor!

Konu hakkında açıklamada bulunan AK Parti Ankara Milletvekili ve Başkent Ankara Meclisi Başkanı Nevzat Ceylan yapmış olduğu açıklaması ile “Ulus meydanından Sıhhiye’ye kadar sağlı sollu Cumhuriyet döneminde yapılan binalarımız var. O binalar içerisinde hemen Merkez Bankası’nın karşısında PTT binası var, geçmişte ‘Büyük Postahane’ diye geçiyormuş. Büyük Postane o döneme ait mimari yapıyla çok güzel yapılmış fakat sonradan yıkılarak bugünkü bina inşa edilmiş. Bugünkü binayla o tarihi doku olduğu gibi ortadan kaldırılmış. Mevcut bina, eski mimariye sahip binaların şeklini bozuyor. Eğer eski binayı tekrar yaptırabilirsek, Ulus’tan Sıhhiye’ye kadar olan bütün binalar Cumhuriyet dönemindeki binalara benzer hale gelir” diyerek binanın yıkılarak eskisine uygun olarak yeniden inşa edilmesi gerektiğini savundu. 

Kanal İstanbul Planları Mayıs Ayında Askıya Çıkacak, İhale Tarihi Belli Oldu!

Kanal İstanbul Planları Mayıs Ayında Askıya Çıkacak, İhale Tarihi Belli Oldu!

Türkiye’nin en çok konuşulan gündem maddeleri arasında yer alan Kanal İstanbul projesi hakkında özel ekip kuruldu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından kurulan özel ekip tarafından yürütülen çalışmalar kapsamında ihale süreci belirlendi. Yapılan açıklamalara göre Kanal İstanbul planı Mayıs ayında askıya çıkacak. Detaylar haberimizde…

Kanal İstanbul projesi hakkında muhalefet kanadı tarafından yapılan tüm itirazlara rağmen süreç büyük bir hızla ilerlemeye devam ediyor. 

Proje hakkında çalışmaları hızlandırması hakkında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde Kanal İstanbul ekibi kurulurken Mayıs ayı itibari ile projenin planlarının askıya çıkarılacağı iddia edildi. 

Kanal İstanbul İhale Tarihi Haziran 2020 Tarihinde Netleşecek! 

Konu hakkında bir yazı kaleme alan Sabah Gazetesi yazarlarından Barış Şimşek projenin planlarının Mayıs ayı itibari ile askıya çıkarılacağını, Haziran ayında da kesinleşeceğini belirtiyor. 

Kanal İstanbul projesinin planlarının kesinleşmesi ile beraber Kanal İstanbul ihale süreci hakkında tüm aşamalar bitirilmiş olacak ve ihale yapılmasının önünde hiçbir engel kalmamış olacak. 

Kanal İstanbul Projesinin Maliyeti 2020

Deprem riski nedeni ile kentsel dönüşüm projelerine kaynak aranması nedeni ile eleştirilere neden olan Kanal İstanbul projesinin maliyeti 75 milyar lira olarak açıklanmıştı.  Kanal İstanbul projesinin etrafında yapılacak olan konut alanları da depreme dayanıklı konut ihtiyacını karşılayacak olması nedeni ile aslında projenin bir nevi depreme hazırlık projesi olduğu da savunuluyor. 

Univa İngiltere’den Dünyaya Açılıyor

Univa İngiltere'den Dünyaya Açılıyor

Yatırım amaçlı öğrenci evi projesi Univa, İngiltere’den dünyaya açılıyor. Öğrenci evi yatırımlarının öncü pazarlarından İngiltere’ye OPTO markasının sahibi Experience Investment ile ortaklık yapılarak girilen projede 140 adetlik öğrenci evi bloğunu İngiliz ortak ile beraber geliştirilecek ve satışı yapılacak.

İnşaat sektöründe yeni bir yatırım modelini hayata geçiren Erkanlı Holding’in yatırım amaçlı öğrenci evi projesi Univa, yurtdışı atağına kalktı. Türkiye’de Sakarya, Kocaeli ve Düzce’de öğrenci evi projelerine imza atan Univa’nın yurtdışındaki ilk durağı öğrenci evi sektörünün öncü pazarları arasında yer alan İngiltere oldu. Cardiff’teki South Wales Üniversitesi’ne beş dakika yürüme mesafesinde olan proje kapsamında OPTO markasının sahibi Experience Investment ile işbirliği yapıldı. Erkanlı Holding, 728 öğrenci evinin yer aldığı projede 140 üniteyi İngiliz ortağı ile beraber geliştirecek ve satışını yapacak.

Erkanlı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rıza Erkanlı, öğrenci evi yatırımlarının tüm dünya genelinde yükselişe geçtiğini, Amerika ve İngiltere’nin sektörün öncü pazarları arasında yer aldığını vurguladı. Öğrenci evlerinin; yatırımcı için güvenli, istikrarlı, düzenli bir kira geliri sağladığını, değeri artan bir gayrimenkul yatırımı olduğunu aktaran Erkanlı, geleneksel gayrimenkul yatırımlarına göre de en az iki kat daha fazla kira getirisi sağladığını, geri dönüş süresi açısından da son derece cazip olduğunu belirtti.

‘İngiltere’de öğrenci evi yatırımı, Türkiye gibi çok avantajlı’

İngiltere’de öğrenci evi alanlara vergi avantajları gibi birçok kolaylığın ve teşvikin sağlandığına dikkat çeken Erkanlı, ‘İngiltere’de öğrenci evi yatırımı, Türkiye gibi çok avantajlı ve karlı Biz de Univa’nın ilk uluslararası yatırımı için İngiltere’yi seçtik. Öğrenci şehri olan, ihtiyacın yüksek olduğu Cardiff’te yer alan projeye İngiltere’deki OPTO markasının sahibi Experience Investment ile birlikte başladık. Projedeki bir bloğun işletmesi de OPTO liderliğinde Univa ile beraber yapılacak. Univa&Opto yu projede beraber göreceğiz’ açıklamasını yaptı.

‘Yurtdışındaki projelerimize etap etap devam edeceğiz’

Yurtdışındaki projelere devam edeceklerini vurgulayan Erkanlı, ‘Almanya’da da düşünüyoruz ama etap etap gideceğiz. Örneğin Frankfurt, Berlin’de inanılmaz ihtiyaç var. İtalya, İspanya’da Madrid, Portekiz gibi yerlerde de aynı şekilde. Biz ilk etapta İngiltere’de başlamak istedik. Bizim gibi Türkiye’nin bir merkezinden çıkacak ulusal ve uluslararası bir öğrenci evi işletme ve yatırım markası yok. Bu hedefi kendimize koyduk ve bu açıdan bizim için kıymetli yatırımlardan bir tanesi’ diye konuştu. ‘Muhakkak yeni bir ülkeye girdiğinizde güçlü bir ortakla girmeniz gerekiyor’ ifadelerini kullanan Erkanlı, ‘İngiltere’deki en büyük avantajımız; zaten öğrenci evi izni alınmış, inşaat izni alınmış, saha hazırlanmış ve tecrübesi olan bir ortakla girmemiz. İngiltere’de genelde dünyanın en zengin ailelerinin çocukları okurlar’ dedi.

‘Türkiye’deki yatırımların toplamı 430 milyon TL’yi bulacak’

Türk yatırımcıların son yıllarda İngiltere’ye yöneldiklerini anlatan Erkanlı, ‘Projelerimiz kapsamında Türkiye’den yatırım yapmış kişilere yaptığımız ön bilgilendirme sonucunda çok ciddi bir talep aldık. En önemli sebeplerden bir tanesi gerçekten sterlin kira garantisi’ diye konuştu. Erkanlı, Türkiye’de öğrenci evi projeleri kapsamında toplamı 430 milyon TL’yi bulan yatırımlara devam ettiklerini, Cardiff’te, OPTO ile olan ortaklık yatırımının ise 96 milyon TL’yi bulacağını, bu rakamın da yaklaşık 12 milyon sterline denk geleceğini söyledi. ‘Türkiye’de gayrimenkul sektöründe işlerin yavaşladığı bir noktada, bu kadar hızlı satış yapmamızın en önemli sebebi tüketiciye alternatif bir gayrimenkul yatırım aracı sunmamız’ açıklamasını yapan Erkanlı, ‘Tasarrufu faize yatırırsak, enflasyon karşısında negatif faizle karşı karşıyayız. Konut desek, yine tabi ki önemli bir yatırım aracı ancak geri dönüşü uzun ve bu dönemde bir miktar yavaşladı. Türkiye’nin en çok sevdiği yatırım aracı gayrimenkul. O zaman gerçekten gayrimenkul içerisinde bu öğrenci evi alternatif yatırımını çok değerli buluyoruz’ dedi. UNESCO raporuna göre Dünyada yabancı öğrencilerin en çok tercih ettiği ülkelerin başında Polonya, ardından ikinci sırada Türkiye’nin geldiğini belirten Erkanlı, ‘Uluslararası yatırımcılar radarlarını Türkiye’ye çevirmiş durumda’ dedi.

Erkanlı Holding Genel Müdürü Evrim Karayel ise Cardiff kentinde 40 binden fazla öğrencinin öğrenim gördüğünü, bugün itibari ile yaklaşık 21 binlik yatak ihtiyacı olduğunu söyledi. Karayel, özetle şu açıklamaları yaptı:

‘Yatırımcılar, 82 bin 950 Sterlin’den başlayan ve 114 bin 950 Sterlin’e kadar olan fiyatlarla öğrenci evlerine sahip olabiliyor. Öğrenci evleri 21 metrekare ile 28 metrekare alan arasında değişiyor. Projemizde 5 yıl boyunca sterlin üzerinden yüzde 7 kira garantisi taahhüt ediyoruz. İngiltere’de öğrenci evlerinde kira getiri ortalaması yüzde 4.5, Cardiff bölgesinin ise % 5.5. Biz bu pazarda yüzde 7’yi garanti edebiliyoruz. Toplam 728 adet öğrenci evi inşaatı yapılacak. Biz ise 140 ünitelik blok bölümü kapsamında ortaklık anlaşması yaptık. Toplam 12 milyon Sterlin’lik bir yatırımla bu projeyi, Univa&Opto olarak beraber geliştireceğiz ve işletmeye açacağız. Projeye yatırım yapan bireysel ve kurumsal yatırımcılar 250 yıllık leasehold sistemine uygun şekilde tapularını alarak projenin yatırımcısı olmuş oluyorlar ve yüksek kira getirisini elde etmiş oluyorlar.’

‘İngiltere’de öğrenci evinin geri dönüş süresi 13,5 yıl’

Toplam 9 bin 800 metrekarelik proje arazisinin, 22 bin 600 metrekaresinin inşaat alanı olduğunu aktaran Karayel, projenin inşaatının başladığını aktardı. Karayel, ‘İngiltere’de öğrenciler haftalık ortalama 170-200 sterline öğrenci evlerini kiralıyorlar. Yatırımcılara ait olan ünite yılda ortalama 8100 sterlin getiri sunuyor. Bunun 2100 sterlin olan kısmı işletme gideri olarak ayrılıyor. Kalan yaklaşık 6000 sterlin garanti edilerek yatırımcılara 5 yıl boyunca sterlin üzerinden kira garantisi veriliyor. Öğrenci evlerinin geri dönüş süresi ise 13-14 yıl. İngiltere için bu çok kısa bir süre. Konutlarda ise 25-30 yılı bulan amortisman süresi var. Öğrenci evinde getiri çok yüksek. İngiltere’de konut ortalama yüzde 2.2 kazandırıyor, öğrenci evi ise bunun iki katı’ dedi.

‘İngiltere’de 10 yıl içinde 1 milyon uluslararası öğrenci üniversite eğitimi görecek’

Dünya genelinde son 3-4 yıldır öğrenci evi yatırımlarının artığını vurgulayan Karayel İngiltere pazarıyla ilgili bilgiler verdi. Karayel ‘İngiltere’de sadece öğrenci evlerinin ekonomik değeri 50 milyar sterline ulaştı. 2019 yılı içinde 5 milyar sterlinlik yatırım yapıldı, şu an 2020 için de 7.5 milyar sterlinlik yatırım yapılmaya devam ediliyor. İngiltere’de toplam 1.84 milyon öğrenci tam zamanlı olarak eğitimin görüyor. Bunların sadece 600 bininin konaklayabileceği yatak var. Yani 1.2 milyon öğrenci için öğrenci evi ihtiyacı var. O yüzden ülke, çok büyük hacimli uluslararası fonların da yatırım yaptığı bir nokta konumunda’ diye konuştu.

İngiltere’deki 1.84 milyon öğrencinin yüzde 27’sinin yabancılardan oluştuğunu anlatan Karayel, özellikle son dönemde yabancı öğrenci sayısında hareketlilik yaşandığına dikkat çekerek, ‘İngiltere, yabancı öğrenci sayısının en çok arttığı ülke konumuna geldi. 2020 itibarıyla 500 binden fazla yabancı öğrenci okuyor ve önümüzdeki 10 yılda da ülkenin bu rakamı ikiye katlaması öngörülüyor. Yani 10 yıl içinde 1 milyon yabancı öğrenci İngiltere’de eğitim görecek. Biz İngiltere’de konut getirilerinin ortalamasına da baktık. Yüzde 2 ile 2.5 aralığında, ortalamada ise % 2.2 görünüyor. Yani İngiltere’ye yaptığınız bir yatırımda -bir konut olabilir, rezidans olabilir- aldığınız yıllık geri getiri yüzde 2.2 mertebesinde. Öğrenci evi pazarının ortalama getirisi ise yüzde 4.5. Yani yine İngiltere’de, Türkiye’de olduğu gibi veya ABD, Almanya’da olduğu gibi konutlara göre yaklaşık 2 kat daha fazla getiri garanti ediyor size. Bizim projelerimizde ise sterlin bazında yüzde 7 getiri veriyoruz’ dedi.

Türk Kızılay Reyhanlı’da Lojistik Merkezi İnşa Ettirecek

Türk Kızılay Reyhanlı'da Lojistik Merkezi İnşa Ettirecek

Türk Kızılay Genel Müdürlüğü, Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde lojistik merkezi yaptırılması için inşaat ihalesine çıkacak.

Kurumun Resmi Gazete’de yer alan ilanına göre, Reyhanlı’nın İbrahimpaşa Mahallesi’nde 72 bin 426 metrekare yüz ölçümlü arazinin 35 bin metrekarelik kısmında lojistik merkezi yapılması için düzenlenecek ihale, kapalı zarfla teklif alma yöntemiyle gerçekleştirilecek.

Firmalar, teklif ettikleri fiyatın en az yüzde 3’ü tutarındaki geçici teminatı teklifleriyle birlikte verecek.

İhaleye ait idari, teknik ve mali şartnamelere “www.kizilay.org.tr” adresinden ulaşılabilecek.

Teklif ve teminat mektubu zarfları 9 Nisan’da açılacak.

Taksim AKM’de Son Durum Havadan Görüntülendi

Taksim AKM'de Son Durum Havadan Görüntülendi

Taksim Atatürk Kültür Merkezi (AKM) inşaatında son durum drone ile havadan görüntülendi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla 6 Kasım 2017’de Haliç Kongre Merkezi’nde tanıtılan Yeni Atatürk Kültür Merkezi Projesi’nin inşaat çalışmaları devam ediyor. Eski AKM binasının yıkılmasının tamamlanmasının ardından 10 Şubat’ta yeni AKM binasının temeli atıldı. İnşaatının 2021 yılında tamamlanması hedeflenirken havadan çekilen görüntülerde sahnenin ortaya çıktığı ve çalışmaların hızla ilerlediği görüldü.

Yeni Atatürk Kültür Merkezi binasında, 2 bin 500 kişilik bir opera salonu, 800 kişilik tiyatro salonu, bin kişilik konferans salonu, 285 kişilik sinema salonu, 250 kişilik oda tiyatrosu, sergi salonu, kütüphane, 885 araçlık otopark bulunacak. Yeni binanın en üst katında ise bir restoran yapılacağı öğrenildi. AKM’nin yeni binasının mimarlığını ise AKM’nin ilk binasının mimarı Hayati Tabanlıoğlu’nun oğlu Murat Tabanlıoğlu yapıyor.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’tan Otoyol ve Tekstil Paketi Müjdesi

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’tan Otoyol ve Tekstil Paketi Müjdesi

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Denizli İş Dünyası Buluşması’nda “Gelmeden Denizli-Aydın Otoyolu’nun imzasını atıp Bakanlığa gönderdim. Tekstil ve hazır giyim için destek paketi hazırladık” dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Nihat Zeybekci Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki “Denizli İş Dünyası Buluşması” programında yaptığı konuşmada Denizli-Aydın Otoyolu ile tekstilcilere müjde verdi. İhalesi geçen yıl tamamlanan Denizli ile Aydın arasındaki 154 kilometrelik otoyol ile ilgili gelişmeyi açıklayan Bakan Albayrak, “Buraya gelmeden imzayı atıp bakanlığa gönderdim” dedi. Bakan Albayrak’ın açıklamasına göre, inşaatın yakın zamanda başlaması bekleniyor. Denizli- Aydın Otoyolu 5,3 milyar liraya mal olacak. Dün Denizli’ye gelen Albayrak, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın onayının Ulaştırma Bakanlığı’na gönderildiğini belirterek, “Denizli’ye gelmişken bunu da açıklayayım, Daha buraya gelmeden Denizli-Aydın otoyolunun imzasını attım, bakanlığa gönderdim hayırlı uğurlu olsun” dedi.

2023’ten Önce

Denizli’nin 3-5 milyar dolar olan ihracatını 30 milyar dolarlara çıkarmayı hedeflediklerini ifade eden Albayrak şunları aktardı: “Güçlü adımları atacağız, sadece bu değil. Hızlı tren altyapısı açısından baktığımızda, demiryolu altyapısı açısından baktığımızda, şehir hastanesi açısından baktığımızda, 2023’ten önce bölgenin pırlantası gibi şehir hastanesini de bitireceğiz. Dolayısıyla altyapı üst yapı anlamında hızlı tren, otoyollar ile birlikte Antalya ile İzmir networku arasındaki Denizli’nin kritik rolü var. Denizli ihracat merkezi… Altyapısını öyle güçlü bir şekilde entegre etmemiz lazım ki, 3-5 milyar dolarlar az, 10-20-30 milyar dolar ihracatı başaracağız, Allah’ın izniyle.”

Yeni Destek Paketi

Bakan Albayrak, tekstil ve hazır giyim sektörüne rekabet güçlerini artıracak destek paketi hazırladıklarını da açıkladı. Albayrak, “Sektör değer zinciri içerisinde yer alan ham madde üretiminden perakende ticarete kadar tüm tekstil ve hazır giyim faaliyetleri kapsamında özel bir paket hazırladık. Bu paketi işletme ve yatırım kredisi olarak ikiye ayırdık” dedi.Albayrak, şunları söyledi: “İşletme başlığında hem imalat hem de ticaret noktasında 100 milyon liraya kadar, imalat tarafından 12 ay anapara ödemesiz 60 aya kadar vadeli sabit yüzde 9 veya TL farkı yüzde 1,5’luk değişken faizli 2 seçenekli bir paket açıklıyoruz. Ticaret konusunda yine aynı şekilde 9 aya kadar anapara ödemesiz 36 aya kadar sabit yüzde 10 ya da TL farkı yüzde 2’lik seçenekleriyle birinci paketimizi devreye alacağız. Tekstil sektörümüzde yatırım finansmanı için de desteğe devam edeceğiz. Yerli makine ve ürün alımı koşuluyla ivme finansman paketi kapsamındaki stratejik sektörleri içine alarak bu çerçevede tekstil sektöründe aynı ivmede olduğu gibi 0.7 yıl vadeli sabit yüzde 8.5 veya TL farkı 1.5, 7 yıldan 12 yıla kadar vadeyi uzatıyoruz. 12 yıla kadar aynı şekilde TL farkı yüzde 2 ile gayet uygun paketi sektörümüzün hizmetine sunuyoruz.”

Daha İyi Bir Büyüme Görürseniz Şaşırmayın

Son açıklanan ekonomik verilerin Türkiye’de güvenin arttığını, yatırımların devreye alındığını ve üretimde güçlü toparlanmanın başladığını gösterdiğini anlatan Bakan Albayrak, “Enflasyondaki kararlı duruş, hedeflediğimiz yüzde 8,5’lik bu yıl hedefini de Allah’ın izniyle çok rahat bir şekilde yakalayacağımızı ortaya koyuyor. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Ocak çok iyi geldi, şubat rakamları gayet iyi. Bütçe, gelir, kapasite rakamları tüm bu çerçevede, rakamlara baktığımızda son çeyrek yüzde 6 büyümeden daha iyi bir ilk çeyrek büyümesi görürseniz şaşırmayın.” değerlendirmesinde bulundu.

Tam Kadro Katılım Oldu

“Türkiye İçin Değişim Başlıyor, Denizli İş Dünyası Buluşması” istişare toplantısına Vali Hasan Karahan, Denizli Büyükşehir Başkanı Osman Zolan, eski Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan, AK Parti Denizli Milletvekilleri Şahin Tin, Nilgün Ök, Ahmet Yıldız, Denizli Ticaret Odası Başkanı Uğur Erdoğan, Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci, Denizli Ticaret Borsası Başkanı İbrahim Tefenlili, ilçe belediye başkanları, bakanlık bürokratları ve iş insanları katıldı.

Bakan Ersoy Açıkladı: Çeşme Projesi ve Kamulaştırma Detayları Belli Oldu!

Bakan Ersoy Açıkladı: Çeşme Projesi ve Kamulaştırma Detayları Belli Oldu!

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy uzun süredir konuşulan ve Kanal Çeşme iddiaları hile büyük tartışmalara neden olan Ege Turizm Merkezi – Çeşme Projesi’ne ilişkin detayları açıkladı. Tüm dünyaya örnek olacak bir projeye imza atacaklarını belirten Bakan Ersoy tarafından yapılan açıklamalar ve kamulaştırma detayları haberimizde..

Çeşme projesi kamulaştırma süreci ve Kanal Çeşme iddiaları ile gündeme bomba gibi düşmüş ve büyük tartışmalara neden olmuştu. 

Konu hakkında özel bir sunumda bulunan Bakan Ersoy projeyi tanıtmak üzere “Ege Turizm Planı Değerlendirme Toplantısı” düzenledi. Projenin tüm Egelileri yakından ilgilendirdiğini belirten Ersoy detayları basın mensupları ile paylaştı. 

İzmir Çeşme Kamulaştırma Alanları Küçülecek! 

Önceliklerinin her zaman vatandaş olduğunu belirten Bakan Ersoy kamulaştırma alanını düşürdüklerini belirterek “Kamulaştırma alanı bir toplam projede ilk etapta şu anda yüzde 1,98’e kadar düştü. Biz burada üzerinde yapı olan alanlara çok konsantre değiliz. İlk etapta ilan ettik ama aşama aşama o alanları plan dahilinde küçültüyoruz. Kıyı olmazsa olmaz hattımız. Çünkü genel kullanım alanına açık alan olarak tanımlanacağı için burası bizim olmazsa olmazımız. Onun dışında hiçbir yerde çok katı değiliz. Bize başvurular olmaya başladı. Bu talepleri de değerlendirdikten sonra bizim öngörümüz toplam proje alanında kamulaştırılmak zorunda kalacağımız alanın binde 3 civarında olacağını düşünüyoruz. Geri kalanın hepsi çözülmüş olacak. Özel sektör veya girişimciye ait alan çok az. Bunu da bir şekilde çözüp burayı da kamulaştırma bedelini ödeyip yapacağız. Yapılaşmanın olduğu veya tarım alanlarının hepsini de zaten kamulaştırma kapsamından çıkardık. Şu anda konuştuğumuz araziler üzerinde yatırım yapılmamış araziler. Üzerinde binalar varsa onları da çıkarıyoruz zaten. Onları doğru proje ile bu projenin dahli yapacağız” dedi. 

Asrın Projesinde Sona Gelindi: 11 Yıl Sonra Yeniden Başlayacak

Asrın Projesinde Sona Gelindi: 11 Yıl Sonra Yeniden Başlayacak

Trabzon Limanı’ndan yaklaşık 11 yıldır Rusya’ya yapılamayan Ro-Ro seferlerinin Akdeniz-Karadeniz yol projesinin tamamlanmasıyla hareketlenmesi bekleniyor.

Orta ve Doğu Karadeniz’i Akdeniz’e bağlayacak olan, toplam bedeli ise yaklaşık 1 milyar TL olan, bünyesinde, yaklaşık 50 direkt ve dolaylı şekilde ilgilendiren proje ile Karadeniz’in kapıları, İç Anadolu ve Akdeniz’e açılacak. Ordu’dan, Akdeniz Bölgesi’ndeki illere kadar ulaşımı kolaylaştıracak olan proje, Rusya, Gürcistan, Ukrayna gibi ülkelere de kent üzerinden ithalat ve ihracatta önemli rol de üstlenecek. Karadeniz’i İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Akdeniz’e bağlayacak 600 kilometrelik Karadeniz-Akdeniz Yolu’nun, 2020 yılının ortalarında tam olarak ulaşıma açılması bekleniyor.

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Trabzon Liman İşletmeciliği A.Ş. Genel Müdürü Muzaffer Ermiş, Akdeniz-Karadeniz Karayolu Projesi’nin büyük bir bölümünün tamamlandığını belirterek projenin bitmesiyle yaklaşık 11 yıldır Trabzon’dan Rusya’ya yapılamayan Ro-Ro seferlerinin yeniden başlamasını umut ettiklerini söyledi.

Akdeniz üzerinden gelecek olan tırların projedeki karayolunu kullanarak Ordu ilinden geçeceğine dikkat çeken Ermiş, Samsun Limanı’ndan Rusya’ya ihracat yapan Trabzonlu firmaların yolun açılmasıyla birlikte Trabzon Limanı’nı tercih edeceklerini düşündüklerini belirtti.

Sochi Limanının kapanmasıyla yük trafiğinin Samsun Limanı üzerinden Novorossisk Limanı’na kaydığını belirten Ermiş, “2009 yılının Eylül ayında Ruslar, Trabzon-Sochi seferlerini Sochi Limanını kapatmakla bitirdi. Trabzon Limanı, Türkiye’nin bu kapsamda en büyük ihracat yapılan limanı olup bu manada bir numaraydı. Yılda yaklaşık 350 bin ton civarında Trabzon’dan Rusya’ya, Trabzonlu müteşebbisler tarafından ihracat yapılmaktaydı. Sochi kapanınca bu yük trafiği Novorossisk limanına kaydı. Samsun-Novorossisk, Trabzon-Novorossisk, Trabzon 20 mil avantajlı olmasına rağmen 330 kilometrelik karayolu bir dezavantaj arz ediyordu. Dolayısıyla bizim müteşebbisler maliyetleri artırdığı için Samsun Limanını kullanmaktaydı” dedi.

Yolun tamamlanmasıyla birlikte Trabzonlu ihracatçıların Trabzon Limanını tercih edeceğini kaydeden Ermiş, “Karadeniz’in, Akdeniz’e bağlanması projesi Osmanlı’dan 2. Abdülhamid döneminden beri düşünülen bir projedir. Bu yıl içerisinde tamamlanmış ve bitmiş olacak. Yani Ordu Akdeniz yolu açılmaya yakın. Samsun’a giden ihracatçılarımızdan bazıları bizimle görüşme yapmıştı. Dolayısıyla Ordu-Akdeniz yolu hem coğrafi şartlarda çok önemli bir avantaj sağlıyor hem de kış şartlarının ağır geçtiği günlerde güzergâhta kolaylık sağlayacak. İkinci hususta Ordu’dan Karadeniz yoluna çıkılması Trabzon Samsun arasındaki dezavantajı minimize etmiş olacak. Dolayısıyla biz Samsun’a giden ihracatçılarımıza şunu söyledik. Trabzon’da geçmişte nasıl çalıştıysanız evinizdeki gibi hareket etme imkânı devam edecek. Yani aynı şartlarda devam edebilirsiniz. Dolayısıyla bu yolun büyük bir çoğunluğu tamamlandı az bir kısmı kaldı. Tamamlandığında ümit ediyoruz ki Trabzonlu ihracatçılarımız kendi limanlarını kendi istedikleri doğrultuda kullanmalarına imkân sağlayacağız” diye konuştu.

Öte yandan 2008 yılında ihalesi yapılan Karadeniz- Akdeniz Yolu’nun büyük bir kısmı tamamlandı. Orta ve Doğu Karadeniz’i Akdeniz’e bağlayacak 818 kilometrelik yol; Ordu, Sivas, Kayseri, Kahramanmaraş, Adana ve Hatay ili sınırları içinden geçerek, Karadeniz’in kapılarını İç Anadolu ve Akdeniz’e bağlayacak. 5 ili direkt, 50 ili ise dolaylı ilgilendiren Karadeniz-Akdeniz Yolu, Karadeniz’e kıyısı olan ülkelere Ordu üzerinden ihracatta önemli rol sağlayacak.

Bilim İnsanları Depremin Yıkıcı Etkilerini Azaltmak için Bükülebilir Beton Üretti

Bilim İnsanları Depremin Yıkıcı Etkilerini Azaltmak için Bükülebilir Beton Üretti

Depremin binalar üzerindeki hasarını en aza indirme ve yıkıcı etkilerini azaltmak adına bilim insanlarının çalışmaları devam ediyor. Bu konuda atılan son adım ise binaların ana yapı malzemesine dair oldu. Bu çalışmalarda bilim insanları deprem anında meydana gelebilecek tüm hasarı en aza indirmek adına bükülebilir beton geliştirdi.

Son dönemlerde Türkiye’de yaşanan depremler vatandaşları endişelendirirken bu depremlerde meydana gelen yıkımlar korkuları artırıyor. Deprem anında en çok kayıp ise bina yıkılmalarında yaşanıyor. Bina yıkılmalarının en temel nedenleri ise kullanılan malzemeler. 

Bu noktada depremin yıkıcı etkilerini azaltmak için bina yapım malzemelerine yönelik çalışmalar ise devam ediyor. Avustralya’da deprem alanında çalışmalar yürütülen bazı bilim insanları ise önemli bir buluşa imza attılar. 

Bilim İnsanlarından Bükülebilir Beton

Avustralya’nın Melbourne şehrinde yer alan Swinburne Teknoloji Üniversitesi’nde çalışan bazı bilim insanları bina yapılarında kullanılan betonun esneklerine ilişkin farklı bir buluş geliştirdiler Bu çalışmalarda bilim insanları  normal betona kömür küllerini ve sentetik elyafları karıştırarak bükülebilen yeni bir beton türü elde etmeyi başardılar.

Bilim insanları tarafından elde edilen bükülebilir beton, halen kullanılmakta olan normal betonlara göre 400 kat daha fazla esneyebiliyor. Bilim insanlarından yapılan açıklamalarda ise şiddetli bir deprem anında bu betonun depremin yıkıcı etkisini azaltacağını ve yıkım riskinin en aza indirileceği ifade ediliyor. 

Ayrıca bilim insanları tarafından geliştirilen yeni bükülebilir beton türü çevre dostu. Betonu oluşturma adına kireç taşının yakılmasına gerek yok. Bu da elektrik ihtiyacını yüzde 36 oranında azaltıyor. 

Galataport’ta Sona Doğru… İlk Kruvaziyer Gemi Nisan’da Geliyor

Galataport'ta Sona Doğru... İlk Kruvaziyer Gemi Nisan'da Geliyor

Galataport Kruvaziyer Liman Projesi’nde sona yaklaşıldı. Nisan ayı içinde ilk kruvaziyer geminin yanaşması planlanan projede birçok bina tamamlandı. Karaköy’den Fındıklı’ya 1.2 kilometrelik bir alanda süren dev projede çalışmalar 24 saat aralıksız sürüyor. Projeyle yılda 1,5 milyon kruvaziyer gemi yolcusunun ağırlanması bekleniyor.

2016 Yılından Bu Yana Çalışmalar Sürüyor

Galataport projesinde, Karaköy Rıhtımı’ndan Mimar Sinan Üniversitesi Fındıklı Kampüsü’ne kadar uzanan 1.2 kilometrelik sahil şeridinde çalışmalar 2016 yılı sonunda başlamıştı. Önce limanın Karaköy bölgesinde bulunan tek ve iki katlı yolcu kabul ve pasaport işlemlerinin yapıldığı eski binalar ve antrepoların yıkım işi tamamlanmıştı. Daha sonra proje alanında yer alan İstanbul Modern Sanat Müzesinin bulunduğu binanın yıkılmasıyla yapım çalışmalarına hız verilmiş, geçen yıl ilk ilk beton dökme işleminin ardından yeni binaların yapılmasına başlanmıştı.

2 Binden Fazla İşçi Aynı Anda Çalışıyor

İlk geminin Nisan 2020’de yanaşacağı açıklanan Galataport projesi kapsamında birçok binanın yapımı tamamlandı. Tamamlanan binaların camlarının takıldığı görülürken bu binaların iç dizaynlarının yapıldığı belirtildi. Galataport projesi kapsamındaki bazı binaların inşaatı ise halen devam ediyor. İstanbul Modern müzesi için yeniden yapılan bina ile Karaköy’de bulunan tarihi yolcu salonu ile paket postanesi de bu binaların arasında. 2 binin üzerinde işçinin aynı anda çalıştığı projede dev gemilerin yanaşacağı iskele ise ortaya çıktı. Projede Fındıklı tarafından bulunan son kısmında çalışmalar hızla sürüyor.

Yılda 1,5 Milyon Kruvaziyer Gemi Yolcusu Ağırlayacak

Galataport projesinin otelleri, kafeteryaları restoranlarıyla İstanbul’a ilave 1,5 milyon turist kazandırması planlanıyor. Galataport İstanbul, kültür-sanattan gastronomiye, turizmden alışverişe kadar pek çok farklı fonksiyona sahip olacak. Mağaza ve yeme-içme birimleri için ayrılan kiralanabilir alan toplamı yaklaşık 52 bin m2?. Toplam 43 bin metrekarelik ofis kiralanma alanı bulunuyor. Proje kapsamında 5 bin kişiye istihdam sağlanması bekleniyor. 400 bin metre kareye yayılan Galataport İstanbul’un müzeleri ve meydanları ile yılda 1 milyar dolarlık gelir yaratması planlanıyor. Proje kapsamında 2 bin 300 kapasiteli bir otopark da var.

Terminal Binası Su Seviyesinin Altına İnşa Edildi

Galataport liman projesi tamamlandığında terminal binası eskisinin iki katı büyüklüğünde olacak. Terminal binası dünyada ilk kez uygulanacak bir teknik ile yer altında 29 bin metrekarede kurgulandı. Su seviyesinin 16 metre altına kadar uzanan yeni terminal binasında yolcular gemiden indikten sonra pasaport kontrolünden geçecek .Buradan kontroller tamamlandıktan şehri dolaşmaya çıkabilecekler. Projeyle Tophane Meydanı’nın İstanbul’un en büyük meydanlarından biri olması da planlanıyor.

Sahil Halka Açılacak

Projeyle birlikte daha önce sadece kruvaziyer yolcuların dolaşabildiği sahil de halkın kullanımına açılacak. Alan üzerinde hareketli kapaklarla geçici gümrük alanları oluşturulacak. Yabancı yolcular bu alanlardan terminal binasına alındıktan sonra kapaklar açılarak o bölge tekrar halka açılacak. Proje tamamlandığında İstanbul limanına 6 binden daha fazla yolcu kapasiteli dev yolcu gemileri yanaşabilecek.

Yoğun Rezervasyon Var

Galataport istanbul’a yanaşmak için bu yıl için 61 geminin rezervasyon yaptırdığı, birçok kruvaziyer şirketinin İstanbul’u ana liman olarak kullanmayı planladığı öğrenildi. 2021 yılı için ise gelen gemi sayısının 180’i geçmesi bekleniyor.

Kuzey Marmara Otoyolu’nun Kınalı-Çatalca Kesimi Hizmete Açıldı

Kuzey Marmara Otoyolu'nun Kınalı-Çatalca Kesimi Hizmete Açıldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımıyla Kuzey Marmara Otoyolu’nun Kınalı-Çatalca kesimi hizmete açıldı. Projeyle ilgili açıklamalarda bulunan Erdoğan, “Kuzey Marmara Otoyolu’nun Kınalı-Çatalca kesimini sizlerin hizmetine sunuyoruz. Otoyolun farklı etaplarının devreye girmesiyle vatandaşlarımız kesintisiz, güvenli seyahat imkanına kavuşacak” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Marmara Otoyolu Kınalı-Odayeri Kesimi (Kınalı-Çatalca Kavşağı Arası) Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayarak, 3 Eylül’den beri bölücü terör örgütünün kaçırdığı evlatlarına kavuşma umuduyla bekleyen Diyarbakır annelerine selam gönderdi.

İstanbul’da Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca düzenlenen programda, 81 vilayetin tamamından gelen kadınların coşkusuna, heyecanına, ortak olduklarını dile getiren Erdoğan, Türkiye’nin kalkınma ve güçlenmesine mücadeleleriyle destek veren kadınlara bu vesileyle şükranlarını sunduğunu söyledi.

Şimdiye kadar otoyolun Odayeri-Paşaköy, Paşaköy- Mecidiye, Hüseyinli- Kömürlük, Yassıören-Odayeri, Kurtköy-Liman Bağlantı Yolu, Çatalca-Yassıören, Liman Kavşağı ve Sevindikli Kavşağı bölümlerini devre aldıklarını hatırlatan Erdoğan, “Böylece dünyanın en büyük metropollerinden İstanbulumuzun trafik yükünü önemli ölçüde azalttık. Bugün ise Kuzey Marmara Otoyolu’nun 29,5 kilometre uzunluğundaki Kınalı-Çatalca kesimini sizlerin hizmetine sunuyoruz. Vatandaşlarımız kesintisiz, güvenli seyahat imkanına kavuşacak” diye konuştu.

Tayfun Küçükoğlu, Türkiye İMSAD Başkanı Seçildi

Tayfun Küçükoğlu, Türkiye İMSAD Başkanı Seçildi

Türkiye İMSAD’ın, 37. Olağan Mali Genel Kurulu’nda 2020-2023 dönemini kapsayan 3 yıl için görev yapacak yönetim ve denetim kurulları belirlendi. Genel Kurul’un ardından yapılan yönetim kurulu toplantısında Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanlığına Betek Boya Genel Müdürü Tayfun Küçükoğlu seçildi.

İnşaat malzemesi sektörünün çatı kuruluşu Türkiye İMSAD’ın 37. Olağan Mali Genel Kurulu’nda, Yönetim Kurulu Başkanlığına oy birliğiyle Tayfun Küçükoğlu seçildi. Uzun yıllar yönetim kurullarında görev aldığı Türkiye İMSAD’da şimdi başkan olarak sektöre hizmet edeceğini belirten Tayfun Küçükoğlu, “İnşaat malzemesi endüstrisinin tüm gruplarını temsil eden Türkiye İMSAD olarak, sektörümüzün yurtiçi ve dışında yüksek gelişme potansiyeline inanıyoruz. Bu gelişimin istikrarlı ve sürdürülebilir olması adına faaliyetlerimizi geliştirmeye kararlıyız” dedi.

Ferdi Erdoğan: “Sürdürülebilir büyüme sanayi üzerinden sağlanmalı”

Türkiye İMSAD 2017-2020 Dönemi Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, başkanlığı döneminde sürdürülen çalışmaları ve sektöre yönelik değerlendirmelerini paylaşarak, yeni yönetim kuruluna başarılar diledi. İnşaat malzemesi sanayisinin 2019 yılı toplam pazar büyüklüğünün 88 milyar dolar, iç pazar büyüklüğünün 66,5 milyar dolar, toplam ihracatın ise 21,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiğini belirten Ferdi Erdoğan, “2017-2019 arasında inşaat sektörü, inşaat malzemesi sektörü, kişi başı gelir, hatta ekonominin büyük bir kısmıyla ilgili verileri karşılaştırdığımızda 2011 yılına döndüğümüzü söyleyebiliriz. Ancak demografik nedenlerden dolayı ihtiyaçlar artmış vaziyette. Bu bakımdan ekonominin sürdürülebilir büyümesi mutlaka sanayi üzerinden sağlamalı” dedi.

Tayfun Küçükoğlu “Ülkemize katkımızın önemi daha da artacak”

Önümüzdeki zorlu dönemde Türkiye İMSAD’ın sektörüne etkisinin daha önemli ve kritik olacağı bilinci ile yönetime aday olduklarını belirten Türkiye İMSAD’ın yeni Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu “İnşaat malzemeleri sektörünün 36 yıllık çatı kuruluşu Türkiye İMSAD’ın üyeleri, yaptıkları yatırımlar, ticari faaliyetleri, yarattıkları istihdam ve dış ticaretteki başarılarıyla ülkemizin kalkınmasına yüksek katkı sağlıyor. Gelecek yıllarda bu katkımızın önemi daha da artacaktır” diye konuştu.

“Sektörde önemli bir rol ve sorumluluğa sahibiz”

Türkiye İMSAD’ın, inşaat malzemesi endüstrisinin tüm gruplarını temsil ettiğini vurgulayan Tayfun Küçükoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye İMSAD, sektörde önemli rol ve sorumluluğa sahiptir. Bugün 87 firma, 51 sektör temsilcisi dernek ve 3 üniversite üyemizle sektörü tek çatı altında toplamanın gururunu yaşıyoruz. Bugüne kadar Türkiye İMSAD; üye yapısı, komiteleri, çalışmaları ve etkinlikleri ile birçok sektöre örnek olmuş bir kurumdur. İnanıyorum ki, önümüzdeki dönemde de sektör içi artan koordinasyonumuz ile hep beraber sektörümüze daha yüksek fayda sağlayacağız. Biz sektörümüzün yurtiçi ve dışında yüksek gelişme potansiyeline inanıyoruz. Gelişimin istikrarlı ve sürdürülebilir olması adına faaliyetlerimizi geliştirmeye kararlıyız.”

“Odaklanmamız gereken konuları kolektif birikimimiz ile belirleyeceğiz”

Genel Kurul sonrası gerçekleşen Türkiye İMSAD Üye Buluşmaları toplantısının açılış konuşmasını gerçekleştiren Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu konuşmasında şu ifadelere yer verdi “Bir önceki dönemde yönetimde birlikte çalıştığımız arkadaşlarımızla yürüttüğümüz projelerimize, yeni dönemde de tüm hızıyla devam edeceğiz. Sizlerden gelecek katkı ve öneriler ile yeni projeleri de hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Türkiye İMSAD ülkemiz gelişiminde lokomotif, sektörde önemli rol ve sorumluluğa sahiptir.Söz konusu bilinç ile 2020-2023 döneminin gelişen koşullarına tam uyum ile ülkemiz ve sektörümüz adına öncelikli olarak odaklanmamız gereken konuları kolektif birikimimiz ile belirleyeceğiz.”

Türkiye İMSAD yeni başkanı Tayfun Küçükoğlu hakkında:

1961 yılında Ankara’da doğan Tayfun Küçükoğlu, 1984 yılında İTÜ İşletme Fakültesinden mezun oldu. 1988 yılında Betek’in kurucu üyelerinden olup, Betek bünyesinde çeşitli görevler üstlendi. 1995 yılından itibaren de Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak faaliyetlerini yürütmektedir. Tayfun Küçükoğlu, BOSAD ve İZODER’in Yönetim Kurulu Üyeliği, 2015-2017 yılları arasında ise İZODER’in Yönetim Kurulu Başkanlığını yapmıştır.

Türkiye İMSAD 2020-2023 Dönemi Yönetim Kurulu Üyeleri:

Tayfun Küçükoğlu Betek Boya Genel Müdürü

Ferdi Erdoğan Kale Grubu Şirketleri Yönetim Kurulu Üyesi

F. Fethi Hinginar Türk Ytong Yönetim Kurulu Başkanı

Arif Dündar Yetişener Fibrobeton Yönetim Kurulu Başkanı

Oktay Alptekin Aluform Pekintaş Temsilcisi

Kenan Aracı Çuhadaroğlu Genel Müdürü

Çetin Tecdelioğlu Çetin Cıvata Genel Müdürü

Dr. Tamer Saka Sabancı Holding Çimento Grup Başkanı /Akçansa Yönetim Kurulu Başkanı

Ebru Şapoğlu Şişecam Düzcam Pazarlama ve Satış Başkan Yardımcısı

Bora Tuncer Schneider Elektrik Orta Asya ve İran Ülke Başkanı

Ufuk Atan Türk Demirdöküm Satış Direktörü ve Yönetim Kurulu Üyesi

Batuhan Besler GF Hakan Plastik Türkiye ve Orta Doğu Başkanı

Atalay Gümrah Eczacıbaşı Holding Ceo’su/Eczacıbaşı Yapı Gereçleri Yönetim Kurulu Bşk. Yrd.

Rami Atikoğlu BASF Türk Genel Müdürü

Mehmet Tunaman Saint-Gobain Rigips Genel Müdürü

Dr. Veysel Yayan TÇÜD-Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri

Ozan Atasoy İSKİD- İklimlendirme Soğutma Klima İmalatçıları Derneği Başkanı

Kemal Yıldırım TİMDER-Tesisat İnşaat Malzemecileri Derneği Yönetim Kurulu Bşk. Yrd.

2020-2023 Dönemi Yönetim Kurulu Yedek Üyeleri:

Burak Gürkan Grundfos Türkiye ve Orta Asya Bölge Direktörü

Mehmet Ercan Ecemiş Dekor Ahşap Yönetim Kurulu Başkanı

Münir İsker Tepe Betopan Genel Müdürü

Doç. Dr. Ece Ceylan Baba TUCSA-Türk Yapısal Çelik Derneği Yönetim Kurulu Üyesi

Mehmet Nazım Yavuz ÇATIDER-Çatı Sanayicileri ve İş Adamları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi

Türkiye İMSAD 2020-2023 Dönemi Denetim Kurulu Üyeleri:

Murat Savcı İzocam Genel Direktörü

Murat Turan Vezirköprü İcra Kurulu Başkanı

Turgay Özkun Sika Genel Müdürü

2020-2023 Dönemi Denetim Kurulu Yedek Üyeleri:

Süleyman Balıbey TÜMMER-Türkiye Mermer Doğaltaş ve Mak. Üret. Birliği Yönetim Kurulu Üyesi

Mustafa Tolunay Prefabrik Yapı Genel Müdürü

Muammer Akgün BACADER-Baca İmlatçıları ve Uygulayıcıları Derneği Genel Koordinatörü

Filipinler’den Türk İnşaat Sektörüne Yatırım Daveti

Filipinler'den Türk İnşaat Sektörüne Yatırım Daveti

Filipinler’in Ankara Büyükelçisi Raul Salavaria Hernandez, Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran’ı ziyaret ederek, Türk inşaat sektörünü ülkesinde proje üstlenmeye ve yatırım yapmaya davet etti.

Filipinler Büyükelçisi Raul Salavaria Hernandez, ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran’ı makamında ziyaret etti. Filipinler’in Türkiye ile olan ekonomik ilişkilerini geliştirmek istediğini kaydeden Büyükelçi Hernandez, Filipinler hükümetinin alt yapı ve inşaat projelerine öncelik verdiğini hatırlattı. Hernandez, rekabetçi fiyatları ve kalitesiyle öne çıkan ve marka olan Türk inşaat sektörünü Filipinler’e proje üstlenmeye ve yatırım yapmaya davet etti.

ATO Başkanı Baran, makamında gerçekleşen görüşmede Filipinler’in Asya-Pasifik’in en önemli pazarlarından biri olduğuna değinerek, Filipinler ile ticaret ve yatırım ilişkilerini geliştirmek istediklerini söyledi. Filipinler ile Türkiye arasında dış ticaret hacminin 2019 yılında 250 milyon dolar olduğunu kaydeden Baran, bu rakamın iki ülkenin menfaatine olacak şekilde yükseltilmesi için Ankara Ticaret Odası olarak üzerlerine düşeni yapacaklarını söyledi. Baran, “Filipinler nüfusu ve dinamik ekonomisiyle Türkiye için değerli bir pazar haline geliyor. Önümüzdeki yıllarda 175 milyar dolar değerinde 75 büyük projeyi yapmak isteyen Filipinler ile ticaret hacmimizi daha yukarıya taşıyacağımıza inanıyorum” dedi.

Ankara ekonomisi hakkında bilgi veren Baran, Filipinler ile olan ticarete son yıllarda savunma sanayi ürünlerinin de eklendiğini hatırlattı. Baran, FNSS’nin geliştirip ürettiği Kunduz amfibi zırhlı muharebe iş makinesinin gelecek yıl Filipinler’e teslim edileceğini kaydetti. Filipinler ile sağlık, eğitim, turizm alanlarında işbirliği yapabileceklerini kaydeden Baran, “Birlikte yürümeye hazırız” diye konuştu.

Büyükelçi Hernandez ise Türkiye’nin ikinci büyük, dünyanın da sayılı önemli sivil toplum kuruluşları arasında yer alan Ankara Ticaret Odasında bulunmaktan onur duyduğunu dile getirerek, Türkiye ile Filipinler arasındaki ticari ve yatırım ilişkilerini geliştirmek istediklerini söyledi. Türkiye ile Filipinler’in birlikte gerçekleştirdiği Karma Ekonomik İşbirliği toplantısında iki ülke arasında işbirliği yapılacak sektörlerin inşaat, gıda, ilaç, imalat (tekstil), otomotiv, havacılık ve enerji olarak belirlendiğini hatırlatan Hernandez, iki ülkenin ticari ilişkileri geliştirmek için çalıştığını, iş dünyasının da aynı yönde gayret sarf etmesi gerektiğini söyledi. Filipinler’in Türkiye’den Atak helikopterinin de içinde yer aldığı savunma sanayi ithalatına değinen Hernandez, “Savunma sektöründeki hareketlilik ilişkilerimizin istediğimiz noktaya kaydığını gösteriyor. Umuyoruz ki savunmada başlayan bu hareketlilik diğer sektörlere de yansır. Örneğin öne çıkan mango, ananas gibi gıda ürünlerini Filipinler’den alabilirsiniz” dedi.

Filipinler devletinin altyapı ve inşaat projelerine öncelik verdiğini kaydeden Hernandez, “Türk firmaları inşaat yatırımlarını Filipinler’de yapabilir. Türkiye’nin bu alanda bir marka olduğunu biliyoruz. Türkiye rekabetçi fiyatları ve kalitesiyle inşaat sektöründe öne çıkıyor” diye konuştu.

Dış ticaret rakamlarının ekonomik potansiyelin altında olmasına iki ülke arasındaki uzaklığın gerekçe olarak gösterildiğini anlatan Büyükelçi Hernandez, “Tayland, Malezya ve Vietnam’ı dikkate aldığımızda uzaklık konusundaki değerlendirmemizin geçerli olmadığını görüyoruz” dedi.

Büyükelçi Hernandez, ATO ile iş birliği içinde olmanın her iki devlet için de çok faydalı olacağına inandığını kaydederek, Filipinler’in ATO üyelerine tanıtılması için seminer düzenlenmesi önerisinde bulundu.

Büyükelçi Raul Salavaria Hernandez’in ATO Başkanı Baran’ı ziyaretine Büyükelçilik 3. Kâtibi Marc Benigno eşlik etti.

Çimento Üretimi Yüzde 21 Düştü!

Çimento İhracatı İlk Yarıda Yüzde 46 Arttı

2019’da Türkiye’de üretilen çimento miktarı bir önceki yıla göre %21’lik bir düşüşle 57 milyon tona geriledi.

Türk Çimento sektörünün %94’ünü temsil eden Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği üye fabrikalarının 2019 verileri açıklandı. Çimento üretimi bir önceki yıla göre %21’lik bir düşüşle 57 milyon ton oldu.

Aralık ayında ise çimento üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre % 4.79’luk bir artışla 4 milyon ton oldu.

Öte yandan 2019 yılı kış döneminde mevsimselliğin getirdiği olumsuz durum ve 2018 yılının son 5 ayındaki küçülmenin etkisiyle, çimento iç satışlarındaki daralma yıl boyunca devam etti. Böylece 2019 yılı iç satışları %29 oranında düşüşle 45 milyon ton olarak gerçekleşti. Bölgesel bazda iç satışlarda daralmanın en az olduğu bölgeler Güney Doğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgeleri oldu.

Çimento sektörü iç pazarındaki daralmayı değerlendiren TÇMB Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Tamer Saka, “2019 yılının son iki ayında çimento üretiminde artış yaşadık. Bu artışın 2020 yılında da devam etmesini bekliyoruz. Ayrıca konut satışları 2020 yılı Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %55.8 oranında artarak 113.615 olmuştur. Konut sektöründe yaşanan bu canlanmayla birlikte sektörümüzün iç satışlarının pozitife döneceğini umut ediyoruz” dedi.

Yusufeli Barajı İnşaatında Fiziki Gerçekleşme Oranı Yüzde 76’ya Ulaştı

Türkiye'nin En Yüksek Baraj İnşaatının Gövde Yüksekliğinde Son 65 Metre

Artvin Valisi Yılmaz Doruk, Yusufeli Barajı inşaatının dörtte üçünün tamamlandığını, bugün itibarıyla yüzde 76 oranında fiziki gerçekleşme sağlandığını söyledi.

Vali Doruk, Yusufeli Barajı ve HES inşaat sahasındaki toplantı salonunda basına kapalı gerçekleştirilen aylık koordinasyon toplantısı öncesi gazetecilere açıklama yaptı.

Doruk, Yusufeli Barajı ve HES’in Türkiye’nin en önemli prestij projelerinden olduğunu belirterek, inşaat çalışmalarının bir bütün olarak aralıksız sürdürüldüğünü ifade etti.

Baraj inşaatının dörtte üçünün tamamlandığını, bugün itibarıyla yüzde 76 oranında fiziki gerçekleşme sağlandığını bildiren Doruk, planlanan süreçte adım adım sona doğru ilerlediklerini söyledi.

Vali Doruk, Yusufeli Barajı’nın çift eğrilikli beton kemer baraj sınıfında temelden 275 metre gövde yüksekliğiyle dünyanın üçüncü, Türkiye’nin ise en yüksek barajı olacağına işaret ederek, “Baraj gövde yüksekliğimiz 190 metreyi geçti. Gövde inşaatında 2 milyon 648 bin metreküp gövde betonu döküldü. Toplamda da 4 milyon metreküp beton dökülecek.” dedi.

Baraj gövde inşaatıyla eş zamanlı olarak enerji yapıları denilen, yer altında inşa edilen santrallerin yapımının da sürdüğünü aktaran Doruk, “Her biri 186 megavat gücünde 3 ayrı üniteden oluşan santralin toplam kurulu gücü 558 megavat. Birinci ünitede salyangoz adı verilen yapıların imalatı devam ederken ikinci ve üçünü ünitede de beton dökümü yapılıyor.” diye konuştu.

Doruk, işletmeye alındığında üretilecek enerjiyle 650 bin kişinin elektrik ihtiyacını karşılama potansiyeline sahip olacak barajın ülke bütçesine yıllık 1 milyar 250 milyon lira katkı sağlayacağını dile getirdi.

Toplantıya, DSİ Genel Müdür Yardımcısı Oğuz Kasap, Yusufeli Kaymakamı Ömer Faruk Özdemir, Yusufeli Belediye Başkanı Eyüp Aytekin, DSİ 26. Bölge Müdürü Celal Tokalak, Karayolları 10. Bölge Müdürü Mehmet Aşık ve ilgili kurum müdürleri katıldı.

Vali Doruk ve beraberindekiler, toplantının ardından baraj inşaatında incelemelerde bulundu.

Erdoğan Talimat Vermişti: KKTC’ye Yapılacak Hastanenin Detayları Ortaya Çıktı

Erdoğan Talimat Vermişti: KKTC’ye Yapılacak Hastanenin Detayları Ortaya Çıktı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) başkenti Lefkoşa’ya yapılacak 500 yataklı hastanenin son teknoloji donanımlarına sahip olacağı öğrenildi. Erdoğan’ın, “Kıbrıs Türklerinin en iyi sağlık hizmeti alması için gerekenler yapılsın” talimatı verdiği ifade edildi.

Yeni hastane; nitelikli hasta odalarıyla, modern ameliyathaneleri ve laboratuvarlarıyla; son teknoloji MR, tomografi, CT anjiyo, Pet-CT, dijital röntgen ve benzeri görüntüleme sistemleriyle hizmet verecek. 270 dönüm arazi üzerine inşa edilecek hastanenin yapımı ile ilgili proje çalışmalarında ise sona gelindi.

KKTC’ye yeni hastane yapılacağı müjdesini Sağlık Bakanı Fahrettin Koca verdi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile birlikte Kapalı Maraş’ın açılması ile ilgili yapılan toplantıya katılan Koca, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla Lefkoşa’ya tam donanımlı bir hastane yapılacağını açıkladı.

Bir Sürü Sağlık Üssü Olacak

KKTC’de yapılacak hastane tam donanımlı bir sağlık üssü olacak şekilde yapılacak. En modern teknik imkânlarla inşa edilecek hastane, ileri teknoloji ürünü cihazlara ve donanımlara sahip olacak.

Dijital altyapı ile güçlendirilecek hastanede, vatandaşın sağlık hizmetini en hızlı ve kolay şekilde halledeceği bir sistem kullanılacak. Bu çerçevede; nitelikli hasta odalarıyla, modern ameliyathaneleri ve laboratuvarlarıyla; son teknoloji MR, tomografi, CT anjiyo, Pet-CT, dijital röntgen ve benzeri görüntüleme sistemleriyle hizmet verecek. Hastaneye başvuran hastalar, sağlıkla ilgili sorunlarının tamamını, başka bir yere gitmek zorunda kalmadan sonuçlandırabilecek.

KKTC’de şuanda 42 yıl önce faaliyete geçen Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ni kullanılıyor. 

Libya, Türk İş Adamlarına 120 Milyar Dolarlık Yatırım Fırsatı Sunuyor

Libya, Türk İş Adamlarına 120 Milyar Dolarlık Yatırım Fırsatı Sunuyor

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Libya İş Konseyi Başkanı Murtaza Karanfil, Libya’da başta müteahhitlik olmak üzere tüm sektörlerde 120 milyar dolarlık yatırım hacminin bulunduğunu belirterek, “Türk yatırımcılarımızın bunu değerlendirmesini çok istiyoruz. Libya’dan da bu yönde çağrı var.” dedi.

Karanfil, AA muhabirine iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilere dair yaptığı açıklamada, Libya’ya ihracatın 2012’de 2 milyar doları aşarak zirveyi gördüğünü, daha sonra bu ülkede yaşanan sıkıntılar nedeniyle rakamın gerilediğini söyledi.

İhracatın 2017 yılıyla birlikte tekrar artışa geçtiğini ve 2019’da önceki seneye göre yüzde 29’luk artışla 1,9 milyar seviyesine ulaştığını dile getiren Karanfil, “İki ülke arasında imzalanan anlaşmalar ve dostane ilişkiler sayesinde 2020’yi çok daha umut verici bir sene olarak görüyoruz. Bu sene Libya’ya ihracatın yüzde 50’lik artışla 3 milyar dolara yaklaşmasını bekliyoruz.” diye konuştu.

Karanfil, 41 yılın ardından yeniden yapılanma sürecine giren Libya’nın Türkiye’ye 3 günlük deniz mesafesinde bulunduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:.

“Bugün inşa sürecinde olan Libya’ya mücevherci eşyası, mobilya, tavuk eti, halı, demir çelikten yarı mamul, hijyenik havlu, bebek bezi, bitkisel sabit yağ, plastik profil, plastik ambalaj malzemeleri, ilaç, hazır giyim, ayçiçek yağı, bisküvi ve gofret gibi çok çeşitli ürün grupları satıyoruz. Libya’da bütün sektörler için önemli fırsatlar bulunuyor. Müteahhitlik tarafında da aynı durum söz konusu. Yeniden yapılanma sürecinde konutlar, kamu binaları, yollar yeniden yapılacak.”

“Müteahhitlik sektöründe çok daha iyi noktalara gelebiliriz”

Karanfil, Türk müteahhitlerin ilk yurt dışı projelerini üstlendiği ve en çok iş yaptığı Libya’da yaşanan sıkıntılar nedeniyle 19 milyar dolar tutarında projelerinin yarım kaldığını ifade ederek, halihazırda hak ediş, teminat, makine-ekipman ve diğer zararlar gibi nedenlerle toplamda 4 milyar dolarlık alacaklarının bulunduğunu anlattı.

Bu alacakların çözüme kavuşturulması, müteahhitlikte yeni projelerin üstlenilmesi ve yol haritasının belirlenmesi için DEİK Türkiye-Libya İş Konseyi öncülüğünde iki ülkeden bakanlık düzeyinde katılımla toplantılar gerçekleştirildiğini dile getiren Karanfil, “İki ülke arasında imzalanacak bir mutabakatla önümüzdeki süreçte müteahhitlik tarafındaki ticari sorunlarda çözüm noktasında ciddi bir yol kat edilmesini bekliyoruz. Mutabakatın kısa sürede imzalanmasını umuyoruz. Eski alacak-verecek konuları çözüme kavuşur kavuşmaz Libya ile kaldığımız yerden işleri devralıp çok daha iyi noktalara taşıyacağımıza inanıyoruz.” dedi.

Karanfil, Libya’da başta müteahhitlik olmak üzere tüm sektörlerde 120 milyar dolarlık yatırım hacminin bulunduğunu belirterek, şu bilgileri verdi:

“Türk yatırımcılarımızın bunu değerlendirmesini çok istiyoruz. Libya’dan da bu yönde çağrı var. Geçmişte olduğu gibi müteahhitlik sektöründe ciddi projeler üstlenebiliriz. İki ülke arasında oluşacak bir konsorsiyum ile Libya’da TOKİ ve KİPTAŞ benzeri birimler kurulup Libya’nın konut ihtiyacı karşılayabiliriz. Bu konuda üzerimize düşen her türlü göreve hazırız. Bu konuda öncelik gösterebiliriz. Bu konunun son derece önemli olduğunu düşünüyoruz. Çünkü devlet ya da özel sektör müteahhitlik faaliyetlerinin Türkiye’nin Libya’ya olan ihracatına çarpan etkisi çok fazla olacaktır. İnşaat demek, demir, çimento, dekorasyon, mobilya, halı elektrik malzemesi demek. Yüzlerce alt sektörü etkiliyor. Libya’ya yaptığımız ihracatta tüm bu sektörlerde önemli artış sağlanacaktır.”

Libyalı İş Adamlarının Türkiye’den Yatırımcı İstedikleri Alanlar

Murtaza Karanfil, Libyalı iş adamlarının Türk yatırımcıları Libya’nın yatırım cazibesinin göstermek ve iş hacmini üst seviyelere taşımak için ülkelerine davet ettiğini belirterek, Libya Musrata Free Zone Bölge İdaresi ile Musrata Ticaret Odası’ndan önemli bir davet aldıklarını söyledi.

Davette ilk etapta ağırlanmak istenilen sektörlerin de açıkça belirtildiğini dile getiren Karanfil, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Alüminyum enstitüsü, çay dolumu ve ambalaj, ev aletleri montajı, gıda enstitüsü, giyim ve ayakkabı, ilaç, jeneratör montajı, lastik geri dönüşümü, liman işletmeciliği, metal ürünler, mobilya enstitüsü, monitör ve bilgisayar montajı, otomatik yağ arıtma, pirinç ambalaj ve paketleme, tıbbi serum alanında faaliyet gösteren markaların yanı sıra gıda tarafında üretim yapan yapılara da yoğun bir talep bulunuyor. Süt ve süt üreticileri, şeker üreticileri, un üreticileri, yemeklik yağ üreticileri, bisküvi üreticileri, makarna üreticileri, domates üreticileri, meyve suyu ve içecek üreticileri gıda tarafında öncelik gösterilen alanları oluşturuyor. Libya’nın jeopolitik konumu göz önüne alındığında yine aynı şekilde Afrika ile imzalanan Gümrük Birliği anlaşmasının avantajları da değerlendirildiğinde ortada çok açık ve net bir gerçek duruyor.”

Karanfil, Libya’nın konumu, Afrika ülkeleri ile imzaladığı ekonomik anlaşmalar sayesinde Türkiye’nin Afrika’ya açılan kapısı olabileceğini söyledi.

“Libya’ya her şeyi ihraç edebiliriz”

Murtaza Karanfil, Libya’nın gelişmiş sanayi ve üretim tesislerine sahip olmadığı için hemen hemen bütün temel ihtiyaçlarını dışarıdan karşıladığını belirterek, bu ülkeye her şeyi ihraç edebileceklerini anlattı.

Türkiye’nin başta mobilya, kağıt ve orman ürünleri olmak üzere, çelik, halı, kimyevi maddeler ve mamulleri, mücevher, hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar gibi akla gelebilecek tüm kalemlerde ihracat yaptığını aktaran Karanfil, şu ifadeleri kullandı:

“Buna ilaveten Libya Türkiye’ye üç günlük deniz, iki saatlik de hava yolu mesafesinde. Dolayısıyla Libya’dan ithalat yapan firmalar için Türkiye, jeopolitik konumundan dolayı çok cazip bir konumda. Libya ile geçmişten gelen akrabalık bağlarımız devam etmekte. Libya’da Köroğlu kabilesi başta olmak üzere Kaplan Ailesi, Çakmak Ailesi ve Sakızlı Ailesi gibi köklü Türk aileler bulunuyor. Tahminlerimize göre 6 milyonluk Libya nüfusu içinde 1-1,5 milyonluk kesimin kökleri Türkiye’ye dayanıyor. Bugün Libya’da sokakta karşılaştığınız her 10 Libyalı’dan 8’inin üzerinde Türk tekstil ürünlerini görüyorsunuz. Evlerde Türk mobilyasının ağırlığı söz konusu. Din ve tarihi bağlar, jeopolitik durum göz önünde bulundurulduğunda Türkiye’nin Libya ile iş yapmaması için hiçbir neden yok.”

“Çin’den koronavirüs nedeniyle doğacak boşluğu doldurabiliriz”

Karanfil, Çin’de ortaya çıkan koronavirüse de değinerek, “Libya ithalatında Çin’in payı yüzde 13 civarında. Çin’in hem Libya hem de Afrika ülkelerindeki payını, jeopolitik konumumuzun avantajlarını kullanarak ve süreç yönetimini doğru bir şekilde yaparak pekala lehimize çevirebiliriz.” dedi.

Bu konuda imalatçıların ve üreticilerin imalat esnasında hammadde sıkıntısı çekmemesi için tüm tedbirlerin alınması çağrısında bulunan Karanfil, bu sayede hızlı ihracat artışı yakalayabileceklerini sözlerine ekledi.

Ortadoğu İnşaat Fuarı Korona Virüs Nedeni ile Ertelendi

Ortadoğu İnşaat Fuarı Korona Virüs Nedeni ile Ertelendi

Diyarbakır’da 12 – 15 Mart arasında yapılması planlanan Ortadoğu İnşaat Fuarı, korona virüs salgını nedeni ile eylül ayına ertelendi.

Çin’de ortaya çıkan ve tüm dünyada hızla yayılan koronavirüsü fuarları da olumsuz etkiledi. 12 – 15 Mart arasında Diyarbakır’da yapılması planlanan Ortadoğu İnşaat Fuarı, İran ve Irak’ta görülen korona virüs salgını nedeni ile eylül ayına ertelendi. Ortadoğu İnşaat Fuarı’nın ertelenmesi ile ilgili konuşan Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya, koronavirüs tehdidi nedeni ile önce İran’a ardından geçen hafta da Irak’a geliş gidişlerin kapatıldığını hatırlattı. Başkan Kaya, “Bizim Diyarbakır’da düzenlediğimiz fuarlara en önemli katılımcısı gerek ziyaretçi anlamında gerek ise fuar katılımcısı anlamında özellikle IKBY’nin iş adamları, sanayicileri ve yatırımcılarıydı. Kendilerinin gelişi, kapıların ne zaman açılacağı tarihi netleşmediği için, birazda kendilerinden gelen talep ve fuardan yeterli randıman alamayacağımız için fuarı eylül ayına doğru erteleme kararı aldık” dedi.

“İş adamlarının geliş ve gidişleri için kolaylıklar oluşturulmalı”

İnsanların korona virüsü nedeni ile kalabalık yerlerde bulunmak istememesi ve katılımcıların da talebi ile fuarı ertelediklerini dile getiren Kaya, şöyle devam etti:

“İş adamları bu yıl içerisinde bir şekilde yapılmasını talep ediyorlar, biz de bu anlamda eylül ayına erteledik fuarımızı. Nisan ayında bizim tarım fuarımızda var, bu fuarda hem İran hem de Irak’tan önemli ziyaretçiler çekiyor, umarız o tarihlere kadar sınır kapılarındaki yasaklar kalkar ve o insanlar Diyarbakır’daki fuara katılırlar. Buraya hazırlıklı gelen firmalarımız var, onların bayilik oluşturma ve satış yapma konusunda bizim fuarlarımız yoğun satış yeri, fuarın olmaması sınır kapılarında kapalı olması inşaat sektörünün duraklamasına sebep olacak. Aynı zamanda üreticiler ve satıcıları etkileyecek. Evet bir sağlık sorunu var ortada, bunu kabul ediyoruz, ama bunu sadece özellikle IKBY’ye kapı kapatarak çözmek doğru bir yöntem değil. Bugün ürünlerin gidiş gelişi nispeten yapılmaya çalışılıyor bu önemli. Ama aynı şekilde fuar gibi organizasyonlar bizle ilişkili olan bir yapı, oraya gelecek olan iş adamlarının, yatırımcının ve hastaların kontrollü bir şekilde giriş ve çıkışı yapılması gerekiyor. Orada 100 binden fazla Türkiye nüfusuna kayıtlı insanlarımız var, onlar sürekli gidip geliyorlar. Yani bir o kadarda fuar ziyaretçisi veya iş insanının gidiş gelişini sağlayacak yöntemler oluşturulabilir, oluşturulmalıdır da” diye konuştu.

Akkuyu NGS’nin İnşası Takvime Uygun Devam Ediyor

Akkuyu NGS'nin İnşası Takvime Uygun Devam Ediyor

Akkuyu Nükleer AŞ İnşaat Bölümü Müdürü Denis Sezemin, Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) inşaat sahasında birinci ve ikinci ünitesinin yapımına ilişkin, “Akkuyu NGS’nin inşası planlanan ve onaylanan takvime göre hızla devam ediyor.

Sezemin, 3. Nükleer Santraller Fuarı ve 7. Nükleer Santraller Zirvesi kapsamında düzenlenen basın toplantısında, Türkiye’nin ilk nükleer enerji santrali Akkuyu NGS’nin inşaat lisansı alınan ikinci güç ünitesinin çukur kazısına ilişkin çalışmaların tamamlandığını, temelinin yapımının devam ettiğini söyledi.

Bu yıl içerisinde inşaatı destekleyici yardımcı tesisler olan “doğu” ve “batı” inşaat-montaj üslerinin tamamlanmasının da planlandığını dile getiren Sezemin, bu şekilde demir donatılarına ilişkin ihtiyaç duyulan imalatın inşaat sahasında yapılmasına olanak sağlanacağını ifade etti.

Sezemin, eş zamanlı olarak batı inşaat-montaj tesisinde 4 beton santralinin faaliyete geçirilmesinin öngörüldüğünü vurgulayarak, “Buna ilişkin çalışmalarımız tam hız devam etmektedir. Bunlar faaliyete geçtiğinde 1 saatte 550 metreküp beton harcını hazırlama kapasitesine sahip olacak. Birinci ve ikinci ünitenin yapımında ihtiyaç duyulan beton bu santrallerden karşılanacaktır.” dedi.

Santralde Çalışan Türklerin Oranı Yüzde 80

Sezemin, Akkuyu NGS inşaat sahasında çalışan sayısının 5 bin kişiye ulaştığını, bu sayının yüzde 80’inin Türk vatandaşı olduğunu vurguladı.

Akkuyu NGS’de, işletmeye alınmasından sonra 3 bin 500 kişinin görev yapmasının öngörüldüğünü ifade eden Sezemin, “Bu 3 bin 500 kişiden 700’ü Rusya’daki üniversitelerden nükleer enerji alanında eğitim alarak mezun olan Türk uzmanlar olacaktır. Memnuniyetle dile getirmek isterim ki Rusya’daki üniversitelerden mezun olan 80 Türk uzman şirket bünyemizde istihdam edilmeye başlanmıştır. Yakından tanışma fırsatım olan bu genç uzmanları, Türkiye’deki nükleer santralin gelecekteki işletme sahibi olarak değerlendiriyorum.” diye konuştu.

Sezemin, 3 Nisan 2018’de Türkiye ve Rusya Devlet Başkanlarının Akkuyu NGS’nin ilk ünitesinin temelinin attığını hatırlatarak, “Halihazırda inşaat sahasında birinci ve ikinci ünitenin yapıma ilişkin çalışmalar hız kesmeden devam etmektedir. Santralin işletmesi esnasında kullanılacak yapıların da inşası devam etmektedir. Akkuyu NGS’nin inşası planlanan ve onaylanan takvime göre hızla devam ediyor.” dedi.

“Yerlileştirme süreci başlattık”

Sezemin, 2019’da proje kapsamında ihtiyaç duyulan ürün ve hizmetin yerel piyasadan temin edilmesi konusunda bir yerlileştirme süreci başlatıldığını dile getirerek, “Bu sürecin yönetilmesi için özel olarak bir çalışma grubu oluşturuldu. Çalışma grubu kapsamında ayda bir düzenli olarak toplantılar yapmaktayız gerek yükleniciler gerek potansiyel tedarikçilerle. Yerlileştirme, bize ekipmanların kısa sürede tedarik edilmesini sağlayacak. Bu yerlileştirme sürecinin ilk başarılı sonuçlarını da görmekteyiz.” değerlendirmesinde bulundu.

Akkuyu Nükleer AŞ’nin Akkuyu NGS’nin sadece inşaatı değil, aynı zamanda işletme sorumluluğunu da üstlenmiş olduğunu hatırlatan Sezemin, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Akkuyu NGS’nin güvenle ve istikrarlı bir şekilde işletilmesine herkesten önce biz önem vermekteyiz. Birinci güç ünitesinin temel plakasının beton dökme çalışması sadece kendi yüklenicilerimiz değil, aynı zamanda bağımsız yapı denetimi şirketleri ve eş zamanlı olarak Nükleer Düzenleme Kurumu (NDK) uzmanları tarafından da süreki olarak denetlendi. Dolayısıyla birinci güç ünitesi reaktör binası temel plakasında herhangi bir çatlak veya boşluk bulunmamaktadır. Bunu, şuna dayanarak da söylüyorum, söz konusu beton dökme çalışması komisyon tarafından onaylandı. Bu komisyon üyeleri sadece şirketimizin üyelerinden değil, aynı zamanda bağımsız yapı denetim kuruluşları ve denetleme yetkisi olan kurumlarının üyelerinin de arasında bulunduğu bir komisyondur. Bu çalışmanın komisyon tarafından kabul edilmesi demek, söz konusu temel plakanın reaktör binasına uzun yıllar hizmet edebilecek bir yapıya ve mukavemete sahip olması anlamına gelmektedir.”

“Zemin betonunda çatlak yok”

Sezemin, temel plakanın beton dökme çalışmalarına alanında uzman kişilerin yer aldığı Rus bilimsel kuruluşlar tarafından da refakat edildiğini kaydederek, “Şunu da belirtmek isterim ki bu plakanın yapımında kullanılan beton karışımı kendiliğinden mukavemetini sağlayabilme özelliğine sahip bir harçtır. Bu özelliği sayesinde beton dökümü sırasında herhangi bir çatlak ve boşluk oluşması mümkün değildir. Bu uygulama, diğer nükleer enerji santrallerinin yapımı esnasında denenmiş ve güvendiğimiz bir teknolojidir.” dedi.

Akkuyu NGS’nin ilk reaktörünün imalatının Rusya’daki Atommash tesisinde takvime uygun olarak devam ettiğini ifade eden Sezemin, “VVER-1200 tipi reaktörün imalatı iki yıldan fazla zamana ihtiyaç duyan uzun süren bir süreçtir. Sahadaki tüm hazırlık çalışmaları reaktörün imalatının tamamlanarak sahaya sevkiyatının yapılmasına uygun olarak gerçekleştirilecektir. Reaktör inşaat sahasına takvimde öngörülen zamanda ulaştırılacaktır.” diye konuştu.

Sezemin, proje kapsamında, güvenlik sınıfına ait olan her türlü ekipman imalatının denetiminin NDK tarafından yapıldığını vurguladı.

Millet Bahçesi 29 Ekim’de Hizmete Açılacak

Millet Bahçesi 29 Ekim'de Hizmete Açılacak

Mersin’de Sanayici ve İş İnsanları Derneği (MESİAD) üyeleri, Millet Bahçesi inşaat çalışmalarını yerinde inceledi. Dernek Başkanı Hasan Engin, çalışmaların aynı hızla devam etmesi halinde projenin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’na yetişeceğini söyledi.

Millet Bahçesi Projesi’nin son sürat devam ettiğini dile getiren Başkan Engin,yüklenici firmanın aynı hızla çalışmalarına devam etmesi halinde Millet Bahçesi’nin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda açılışının yapılabileceğini kaydetti. Başkan Engin, Millet Bahçesi inşaat alanında incelemelerde bulunarak, çalışmalar hakkında yüklenici firma yetkililerinden bilgi aldı. Millet Bahçesinin proje çizimini inceleyen Başkan Engin, sahayı gezerek projede gelinen son durumu yerinde inceledi. İncelemeler sırasında gazetecilere açıklamalarda bulunan Başkan Engin, projenin son sürat devam ettiğini söyledi. Yüklenici firmanın aynı hızla çalışmalarına devam etmesi halinde Millet Bahçesi’nin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda açılışının yapılabileceğini kaydeden Başkan Engin, “Projemizin yükleniciliğini üstlenen Özbek İnşaat firması oldukça güçlü bir firma. Bütün iş makineleri şu anda sahada çalışıyor. Yağmurlardan dolayı biraz işler aksamış olsa da havaların düzelmesiyle o aksamış işlerde tamamlandı. Ekiplerin tamamı burada ve çalışma yapılıyor. Bütün malzemelerde alınmış durumda. Alt yapı çok kısa sürede bitecektir. Üst yapı çalışmaları da son 2-3 ayda tamamlanır diye düşünüyorum. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanımız Sayın Lütfi Elvan’a Millet Bahçesi projesinin ihale ve yapım aşamasında projeye sahip çıkarak desteklerini esirgemediği için teşekkür ederiz.” şeklinde konuştu. 

Özbek İnşaat yetkilisi Murat Özbek ise Millet Bahçesi inşaatına Kasım ayında başladıklarını belirterek, “Son döneme kadar yağmur ve kötü hava koşulları bizi baya zorladı ama biz ona rağmen tüm ekip ve ekipmanlarımızla çalışmaları hep devam ettirdik. İşin süresi bir sene ama biz bunu mümkün olduğu kadar 9-10 ayda bitireceğiz. Çok büyük bir sıkıntı çıkmazsa çalışmalarımızı 29 Ekim’e bitirmiş olacağız. Biz 50 yıldır inşaat işi yapıyoruz. Daha öncede aldığımız bütün işleri vaktinden önce bitirmişizdir. Burayı da bitireceğiz diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Millet Bahçesi içerisinde yer alacak sosyal yaşam alanları hakkında da bilgi veren Özbek, şunları söyledi:

“Burada kıraathanemiz, kafeteryamız, wc, mescidimiz, su depomuz olacak. İnsanların denize girebileceği bir plaj yapacağız. Onlara ait soyunma odaları, duş yerleri yapacağız. Onun dışında zaten yüzde 80’i yeşil alan olacak. Şu anda alt yapının yüzde 90’ı bitmiş durumda. Şimdi yavaş yavaş üst yapıya giriyoruz.”

Dinyeper Köprüsü’nü Onur Taahhüt İnşa Edecek

Dinyeper Köprüsü’nü Onur Taahhüt İnşa Edecek

Ukrayna’nın Zaporojye şehrinde 2004 yılından buyana tamamlanamayan köprü inşaatının yapım ihalesini 487 milyon dolarlık teklifiyle Onur Taahhüt kazandı.

Ukrayna’nın bugüne kadar yapılan en büyük ihalesi olan Dinyeper Köprü inşaatı ihalesi sözleşmesi, Onur Grup Yönetim Kurulu Başkanı Onur Çetinceviz’in ve Yurt Dışı Projeler Koordinatörü Emre Karaahmetoğlu’nun da katılımıyla Ukrayna Bakanlar Kurulu tarafından onaylanarak imzalandı.

İhale sözleşmesine göre  köprüyü 48 ayda tamamlayacak olan Onur Taahhüt, yurt içi ve yurt dışında karayolu, havaalanı, baraj, iş merkezi ve alt yapı sektörlerinde bugüne dek birçok projeye imza attı.

Ankara merkezli firma, Dünyanın En Büyük 250 Müteahhitlik Firması arasında geçen yılı 131. sırada tamamladı.

Binalarda Depremin Yol Açtığı Yıkımlar Su Yalıtımıyla Önlenebilir!

Binalarda Depremin Yol Açtığı Yıkımlar Su Yalıtımıyla Önlenebilir!

İZODER Yönetim Kurulu Başkanı Levent Gökçe, “Ülke olarak depremle yaşamayı öğrenmeli, güvenli ve kaliteli yapılaşma bilinciyle hareket etmeliyiz” dedi. Gökçe, en başta uzun ömürlü ve depreme dayanıklı binalar inşa etmek gerektiğini belirtti.

Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği’nin (İZODER) Yönetim Kurulu Başkanı Levent Gökçe, ‘1-7 Mart Deprem Haftası’ kapsamında açıklamalarda bulundu.

İZODER olarak, deprem gerçeği ve yalıtım konusunda kamuoyunu bilinçlendirmeyi görev edindiklerine dikkat çeken İZODER Başkanı Levent Gökçe, “Ülke olarak depremle yaşamayı öğrenmeli, güvenli ve kaliteli yapılaşma bilinciyle hareket etmeliyiz. Topraklarının yüzde 95’lik bölümü deprem kuşağında yer alan ülkemizde, can ve mal güvenliğini sağlayabilmek için alınması gereken en temel önlemlerin başında uzun ömürlü ve depreme dayanıklı binalar inşa etmek geliyor” şeklinde konuştu. 

Gökçe, “Depremin yol açtığı büyük yıkımların en önemli nedenlerinden biri olan korozyonun önüne, binalarımızı su yalıtımıyla koruyarak geçmeliyiz” diye konuştu.

Kentsel Dönüşüm Süreci İyi Değerlendirilmeli

Ülke genelinde milyonlarca konutta hala su yalıtımının olmadığına dikkat çeken Levent Gökçe, bugün su yalıtımı ile donatılmış güvenli ve nitelikli binaların inşa edilmesinde kentsel dönüşümün büyük bir fırsat olduğunu ifade etti ve şöyle konuştu:

“Kentsel dönüşüm sürecinde inşa edilen yeni binalarda yalıtım uygulamalarına öncelik verilmeye başlandığını görmek, hem yalıtım sektörü hem toplum adına sevindirici bir gelişme. Bina dayanımı için gerekli olan su yalıtımı, şimdiye kadar çoğunlukla ihmal edildiği için, ülkemizde 30-40 yıllık binalar ömrünü tamamlamış olarak görünüyor. Oysa asgaride 80-100 yıl gibi bir süre için tasarlanan ve inşa edilen binalarımız, bu süre içinde korozyon etkisine karşı korunmuş olmalı. Önümüzdeki kentsel dönüşüm sürecini iyi değerlendirip, su yalıtımını kaliteli malzeme ve uzman uygulamalar ile gerçekleştirirsek, her deprem sonrasında yaşadığımız üzücü durumların önüne geçebiliriz.”

Su Yalıtımı Hayati Önem Taşıyor

Yapıyı oluşturan ana unsurlar demir ve betonu binanın ömrü boyunca koruyan su yalıtımının hayati önem taşıdığını işaret eden Levent Gökçe, “Betonarme yapı sistemlerinin en çok etkilendikleri noktalardan biri suya karşı hassasiyetleridir. Yapılarımıza suyun nüfuz etmesi durumunda, taşıyıcı elemanlarda bulunan demir donatılar korozyona maruz kalarak paslanıyor ve binalarımızın ömrü ve dayanıklılığı azalıyor. Korozyona maruz kalan bir bina, yapımından sonraki 20 yıl içinde taşıma kapasitesinin yarısından fazlasını kaybedebiliyor” diye konuştu.

Denetim Çok Önemli

Levent Gökçe, “Binanın taşıyıcı sistemini zayıflatan korozyonu engellemenin tek yolunun standartlara uygun doğru malzemelerle, tekniğine uygun su yalıtımı uygulamasının yapılmasıdır. Yönetmelikler tam anlamıyla uygulanmaya başlanıp denetim mekanizmaları etkili bir şekilde devreye girdiğinde, toplum olarak güvenli ve sağlıklı binalara sahip olacağız” dedi.

Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği Tasarım ve Uygulamacıların Yolunu Belirliyor

Binalara dayanıklılık, kalite ve konfor kazandıracak ‘Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği’nin 1 Haziran 2018 tarihi itibarıyla yürürlüğe girdiğini vurgulayan Levent Gökçe, “Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği” içerisinde zorunluluk olarak belirtilen su yalıtım uygulamalarının bu yönetmelikte daha etkin bir şekilde hayata geçirileceğini de ifade ederek, binalarda Su Yalıtım Yönetmeliği uygulamaların ve işleyişin yöntemini ortaya koyarak tasarımcıların ve uygulayıcıların yolunu belirlemesini sağladığını aktardı.

Su Yalıtımının Maliyeti Sanıldığı Gibi Yüksek Değil

Su yalıtımının maliyetinin sanıldığı kadar yüksek olmadığına dikkat çeken Gökçe, şunları kaydetti: 

“Bugün yeni inşa edilen bir binada su yalıtımı uygulamalarının maliyeti toplam bina maliyetini %3 ila %4 üne tekabül eder. Mevcut binalarda elbette bu maliyet biraz daha artıyor. Arazi yapısı, binanın zemini gibi başka faktörler de devreye giriyor. Ancak yine de inşaatın geneline göre yüksek maliyetler söz konusu değil. Su yalıtımı yapılmamış, dolayısıyla korozyona uğramış binaların depremden olumsuz etkilenmesi sonucu ortaya çıkan sonuçlar ise ne yazık ki hem can güvenliği hem de mal güvenliği açısından çok ciddi sonuçlar ortaya koymaktadır.”

İnşaat Malzemeleri Sanayi Üretimi 2019’u Nasıl Geçirdi?

İnşaat Malzemeleri Sanayi Üretimi 2019'u Nasıl Geçirdi?

Türkiye İMSAD, yapı sektörü ve ekonomi çevreleri tarafından dikkatle izlenen aylık sektör raporunu açıkladı. ‘Türkiye İMSAD Şubat 2020 Sektör Raporu’na göre; inşaat sektörünün yüzde 8,6 daraldığı 2019 yılında toplam inşaat harcamaları 581 milyar TL olarak gerçekleşti. 2018 yılında 419 milyar TL olan iç pazar büyüklüğü 2019 yılında 378 milyar TL seviyesine geriledi. 2019 yılında inşaat malzemeleri sanayi üretimi ise bir önceki yıla göre yüzde 13 daraldı. 

İnşaat malzemesi sektörünün çatı kuruluşu Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından hazırlanan ‘Şubat 2020 Sektör Raporu’nda şu tespitler yer aldı: İnşaat sektörü 2019 yılında yüzde 8,6 daraldı. Böylece 2018 yılındaki yüzde 2,1 küçülmenin ardından inşaat sektörü 2019 yılında da küçüldü. İnşaat sektörü en son 2008 ve 2009 yıllarında küresel krizin etkileri ile iki yıl üst üste küçülmüştü. 

İnşaat Sektörü ile Ekonomik Büyüme Arasındaki İlişki Koptu

Geçmiş yıllarda inşaat sektörü büyümesi ile ekonomideki genel büyüme arasında doğrusal ve yakın bir ilişki bulunuyordu. İnşaat sektörü, büyümesi ile genel ekonomik büyümeye önemli ölçüde katkı sağlıyordu. Bu ilişki en son 2017 yılında yaşandı. 2018 ve 2019 yıllarında ise bu ilişki koptu. 2018 yılında ekonomi yüzde 2,8 büyürken inşaat sektörü yüzde 2,1 küçüldü. 2019 yılında ise ekonomi yüzde 0,9 büyüme gösterirken inşaat sektörü yüzde 8,6 daraldı. İnşaat sektörünün kendi iç dinamiklerinden kaynaklanan sorunlar ile karşı karşıya olması nedeniyle ekonomideki genel iyileşme inşaat sektörüne yansımadı. İnşaat sektöründe yeniden büyümenin, sektörün iç dinamiklerinden kaynaklanan sorunların çözümü ile mümkün olacağı görüldü.

Toplam inşaat harcamaları 2019 yılında 581 milyar TL olarak gerçekleşti. İnşaat harcamaları 2019 yılında cari fiyatlarla yüzde 9,8 daraldı. Buna bağlı olarak inşaat malzemeleri iç pazarı 2019 yılında 378 milyar TL oldu. 
İnşaat malzemesi sanayi üretimi 2019 yılında 2018 yılına göre yüzde 13 geriledi. Aralık ayında sanayi üretimi yüzde 7 ile yılın tek aylık büyümesini gösterdi. Buna rağmen 2019 yılı genelinde inşaat malzemeleri sanayi üretimi önemli bir daralma yaşadı. Bu daralmada iç pazardaki keskin küçülme etkili oldu. İhracattaki miktar artışı ise üretim kaybını telafi edemedi. 2019 yılında 22 alt sektörün 21’inde üretim bir önceki yıla göre düştü. 2019 yılında düz cam imalatı yüzde 2,8 artış ile üretimi geçen yıla göre artan tek sektör oldu. 

2019 yılında üretimde en yüksek gerilemenin yaşandığı üç sektör yüzde 38,8 fırınlanmış kilden inşaat malzemeleri, yüzde 37,6 ile hazır beton sektörü ve yüzde 23,4 ile inşaat amaçlı beton ürünleri oldu. 2019 yılında 2 sektörde üretim gerilemesi yüzde 30’un bir sektörde yüzde 20’nin ve 10 sektörde ise yüzde 10’nun üzerinde gerçekleşti. Tek haneli gerileme yaşanan sektör sayısı ise 8 olarak gerçekleşti. Bu 8 sektör musluk ve vanalar, boyalar, merkezi ısıtma radyatörleri, kilit ve menteşe imalatı, metal yapı ve yapı parçaları, seramik sağlık gereçleri, soğutma ve havalandırma donanımları ile elektrikli aydınlatma ekipmanları oldu. 2019 yılında İnşaat sektöründe yaşanan yüzde 8,6 daralmaya bağlı olarak inşaat malzemeleri sanayi üretimi de 2008 yılından bu yana en sert daralma ile karşı karşıya kaldı.

Yerli Otomobil Fabrikası Hangi Şehre Kurulacak Sorusu Yanıt Buldu! Askeri Alan Fabrika Olacak

Yerli Otomobil Fabrikası Hangi Şehre Kurulacak Sorusu Yanıt Buldu! Askeri Alan Fabrika Olacak

Türkiye’nin ilk yerli otomobili için üretim üssü belirlendi. Yerli otomobil fabrikası yakından takip edilirken beklenen resmi karar alındı ve fabrikanın kurulacağı yer kesinleşti. Yerli otomobil fabrikası nerede, Gemlik yeni merkez mi olacak, yerli otomobil fabrikası nerede kuruluyor? Soruların yanıtları haberimizde…

Hatırlanacağı üzere daha önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yapmış olduğu açıklama ile yerli otomobil fabrikasının Bursa’da kurulacağını açıklamıştı.

Yerli Otomobil Fabrikası Nerede Kuruluyor?

Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu tarafından hayata geçirilecek olan yerli otomobil projesi hakkında beklenen karar alındı. 

Bursa Büyükşehir Belediyesi Gemlik’te yer alan ve imar planında askeri alan olarak görünen 4 milyon metrekare büyüklüğe sahip olan arsanın 1 milyon metrekaresinin yerli otomobil fabrikasına ait tesisin kurulması için ayrılması kararını onayladı. 

Meclis söz konusu kararın verilmesi için olağanüstü toplantı kararı almıştı. Yapılan toplantıda “Cumhurbaşkanlığı kararı ile yerli ve milli imalatlara yönelik ülke sanayi stratejisi kapsamında sanayi alanı oluşturulabilir hükmü eklenmesine ilişkin 1/100.000 ölçekli Bursa ili çevre düzeni planı değişikliği” kararı İmar Komisyonu tarafından yapılan görüşmelerin ardından kabul edildi. 

Meclisin verdiği bu karar kapsamında Yerli Otomobil Fabrikası için Gemlik açıklaması kesinlik kazanmış oldu. 

5 Bin Konutla İddialı Dönüyor

5 Bin Konutla İddialı Dönüyor

Zor bir süreci geride bırakan gayrimenkul sektöründe hareketlilik başladı. Tüketicinin talebini gören Dap Yapı 2 yıl aradan sonra yeni projelere başlama kararı verdi. Yatırım ortamının önündeki engellerin kalktığını ve gündemlerinde 5 bin konutluk 4 proje olduğunu belirten Dap Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz, “İlk adım Çekmeköy. Yatay mimaride 1200 konut yapacağız. Satış öncesi 44 bin ön talep geldi” dedi.

Yaklaşık 2 yıl durgun bir dönemden geçen gayrimenkul piyasası son aylarda düşen faizin etkisiyle hareketlendi. Bekleyen alıcı harekete geçince Dap Yapı da çalışmalara başladı. Mevcut konut projelerinde sona gelen firma 2020-2021’de 4 yeni proje planlıyor. Şirket Çekmeköy, Nişantaşı, Beykoz ve Pendik’te 5 bin konut inşa edecek ve 8 bin kişiye istihdam sağlayacak. Yeni dönem projelerini konuşmak için bir araya geldiğimiz Dap Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz, düşen konut kredi faizleri ve ekonomi politikalarındaki üretimi destekleyici adımlarla gayrimenkul sektöründe yeni bir hareketlilik başladığını söyledi. Yılmaz, “Sıfır konutta kredi faizi yüzde 0.79’lara indi. Biz faizdeki bu rakamları 2013’lerde görüyorduk. Kredi çekerken 60 aydan fazla vade kullanırken sıkıntı yaşayabiliyordunuz. Şimdi ise 180 ay konut kredisi kullanabiliyorsunuz. Yüzde 24’leri aşan, yüzde 35’lerin konuşulduğu bir faiz ortamından bugün tek haneli faizlerin görüldüğü bir ortama geldik. Ekonomideki durağan dönem iyi yönetildi, yatırımlar teşvik edildi. Ülkemizin yatırım ortamına ve geleceğine olan güvenimizle bu dönemini çok iyi değerlendireceğiz” diye konuştu.

5 bin konutla iddialı dönüyor

2 İhaleyi Kazandı

Hükümetin ve Merkez Bankası’nın faiz adımlarıyla yatırım ortamındaki engelleri kaldırdığına dikkat çeken Yılmaz, 2 yılda 4 yeni gayrimenkul projesi planladıklarını dile getirdi. 5 bin bin konutluk ruhsat çalışmasına başladıklarını ve ilk adımın Çekmeköy olduğunu belirten Yılmaz, “Önümüzdeki günlerde, Emlak Konut ihalesini kazandığımız Çekmeköy projemizin satışına başlayacağız. Yine ihalesini kazandığımız Nişantaşı projemizin lansmanına da bu yıl içinde çıkacağız. Emlak Konut GYO tarafından ihaleye çıkarılan Nişantaşı ve Çekmeköy arazileri için 2.9 milyar TL teklif vermiş ve her iki ihaleyi de kazanmıştık. Çekmeköy ve Nişantaşı projeleriyle dünya birinciliği ödülü alacağız. Tabiri caizse hani uçan bina diyoruz ya… Her iki projede de bir motorumuz eksik. Bu kadar da iddialıyız” dedi.

44 Bin Talep Topladı

200 dönüm alanda 1200 konutun inşa edileceği Çekmeköy projesinde yatay mimarinin ön planda olacağını belirten Yılmaz, projede 70 bin metrekare park alanı, hayvanat bahçesi, okul ve kültür merkezi de yer alacağını dile getirdi ve şunları söyledi: “Üç aydır ön talep toplama süreci içindeydik. Şu ana kadar 44 bin talep topladık. Beyaz yakalı nüfus hem çocuklarının eğitimi, hem deprem güvenliği hem de ulaşım avantajı nedeniyle Çekmeköy’ü tercih ediyor.”

Gayrimenkul Kazandırıyor

Konuta yatırımın orta ve uzun vadede yüksek getiri sağladığını söyleyen Ziya Yılmaz, “Son dönemde gerçekleştirdiğimiz projelere bir bakalım. İstmarina’da metrekaresi 4 bin TL’den satışa çıkmıştık, 14-17 bin TL oldu.Teras Kule’de metrekare fiyatı 5 bin TL’den başlamıştı, şuanda 13 bin TL seviyelerinde. İzmir projemizde metrekare fiyatı 4 bin 200 liradan başlamıştı, 10-11 bin TL bandında seyrediyor. Çekmeköy’de de yüksek prim potansiyeli var. İlk düşüncemiz 10 bin TL’nin üzerinde bir rakamla satışa çıkmaktı ama lansmana özel bir fırsat sunacağız. 10 bin TL’nin altında bir rakamla satışa çıkacağız. Bitiş rakamları ise 16 bin TL’leri bulacak” dedi.

Konut Bulmak Zorlaşacak

Stok tartışmalarına da değinen Ziya Yılmaz, “Son iki yılda yeni proje geliştirilemedi. Yeni alınan ruhsatlarda büyük düşüş var. Bu sayede de stok anlamında ciddi bir dengelenme süreci yaşadık. 2020’nin 6’ncı ayından sonra konut stoku öyle bir noktaya gelecek ki, tüketici konut almak istese dahi kendine uygun nitelikli konut bulmakta zorlanacak. Önümüzdeki dönemde uygun fiyatlı, nitelikli konut bulmak mümkün olmayacak” dedi. İnşaat maliyetleri 2 yılda yüzde 60 arttığını söyleyen Yılmaz, “Bundan sonra başlayacak yeni projelerde fiyatlar arsa ve inşaat maliyetleri nedeniyle çok farklı boyutlarda olacak. Tüketicilerin bu dönemi iyi değerlendirmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

Çin’in Türkiye Yatırımı Son 5 Yılda Yüzde 120 Arttı!

Çin'in Türkiye Yatırımı Son 5 Yılda Yüzde 120 Arttı!

GYODER üyesi, Helmann Consturaction firması Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Selman Özgün, Türkiye’deki yabancıya konut satışlarına ilişkin konuştu. Özgün, son 5 senede Çin’in Türkiye yatırımlarında yüzde 120 oranında artış yaşandığını belirtti…

Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) üyesi, Helmann Consturaction firması Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Selman Özgün, Türkiye’deki yabancı konut satışları hakkında açıklamalarda bulundu.

Sonsöz Gazetesi’nde yer alan habere göre, GYODER üyesi, Helmann Consturaction firması Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Selman Özgün, son 5 senede Çin’in Türkiye yatırımlarında yüzde 120’lik artış yaşandığına dikkat çekti ve “Türkiye’de yatırım yapmak, Türkiye’ye yönelmek, Türkiye’de yeni girişimlerde bulunmak isteyen Çinli sayısı artmış durumda” diye konuştu.

Dr. Selman Özgün, Türkiye genelinde 2019’da bir önceki yıla göre yüzde 14.7’lik artışla satış rekoru kırıldığını belirtti. 2019’da yabancıya 45 bin 483 konut satıldığını ifade eden Dr. Özgün, 2020 yılı sonunda ise bu sayının 55 binlere ulaşmasını öngördüklerini aktardı. Yabancıya konut satışında İstanbul’un birinci, Antalya’nın ikinci ve Ankara’nın üçüncü olduğunu belirten Dr. Selman Özgün, “Antalya ikinci il ama üçüncü Ankara ile arasında ciddi fark var. Antalya, Ankara’nın yaklaşık 3 katı yabancıya konut satışı yapmış durumda. Antalya ile birinci İstanbul arasındaki fark giderek azalmaktadır” şeklinde konuştu.

Son 5 Yılda Çin’in Türkiye Yatırımları Yüzde 120 Arttı

Pekin-Londra tren hattının yapılacağını aktaran Dr. Selman Özgün, eski İpek Yolu güzergahında yapılacak tren hattının ticaretin yönünü değiştirebilecek bir proje olduğuna dikkat çekti. Çinli şirketlerin son dönemde büyük oranda yatırım yapığını belirten Dr. Özgün, Türkiye’deki yatırımlarının 15 milyar doları aştığını açıkladı. 

Son 5 senede Çin’in Türkiye yatırımlarında yüzde 120’lik artış yaşandığını aktaran Dr. Selman Özgün, Çin merkezli şirket sayısının bini aştığını belirtti. Bu yatırımların 2 katına çıkarılacak durumda olduğuna işaret eden Dr. Özgün, “Geçen dönemde Çinliler, Pekin-Londra tren hattı projesi nedeniyle daha çok lojistik alanında yatırım yapmak istedi. Lojistik merkezleri özellikle Antalya, Mersin, İstanbul gibi liman şehirler. Girişimde ve yatırımda bulundular. Lojistiğin yanında ayrıca sağlık, turizm, tarım ve diğer yatırımlarda da girişimde bulundular” diye konuştu.

Çinli Yatırımcı Güvenli Liman Arayışında

Dünyadaki ticaret dengesinin değiştiğine dikkat çeken Dr. Selman Özgün, Çin’in çok kalabalık nüfuslu bir ülke olduğunu ifade etti. Çin’deki konut fiyatlarının yüksek olduğuna da dikkat çeken Dr. Özgün, Çinlilerin yeni yatırım arayışlarına girdiğini belirterek, “Çin’de çok ciddi hava kirliliği var. Ülkelerini terk edip, iyi ülkelerde, iyi şartlarda çocuklarının eğitim alıp geleneksel ve kalabalık toplumdan uzaklaşmak istiyorlar. Bu yüzden kendilerini dışarıdaki güvenilir limanlara taşınmak istiyor. Türkiye olarak en güvenli ülkelerin başında gelmekteyiz” şeklinde konuştu.

ABD’de İnşaat Harcamaları Beklentiyi Aştı

ABD'de İnşaat Harcamaları Beklentiyi Aştı

ABD’de inşaat harcamaları, bu yılın ilk ayında yüzde 1,8 artarak 1,37 milyar dolara yükseldi ve piyasa beklentilerini geride bıraktı.

ABD Ticaret Bakanlığı, ocak ayına ilişkin inşaat harcamaları verilerini açıkladı.

Buna göre, ülkede inşaat harcamaları ocakta bir önceki aya göre yüzde 1,8 artarak 1,37 milyar dolara ulaştı.

Bu ayda Şubat 2018’den bu yana en yüksek artışı gösteren veriye ilişkin piyasa beklentisi, inşaat harcamalarının yüzde 0,6 artması yönündeydi.

İnşaat harcamaları ocakta yıllık bazda da yüzde 6,8 artış kaydetti.

Beklentiyi aşan inşaat harcamalarında, kamu inşaat projelerindeki artış etkili oldu. Kamu inşaat harcamaları, ocakta bir önceki aya göre yüzde 2,6 artarak 345,5 milyar dolar oldu.

Konut inşaatı gibi özel inşaat harcamaları ise ocakta aylık yüzde 1,5 arttı ve 1,02 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Aralık 2019 dönemine ait inşaat harcamalarındaki artış, yüzde 0,2, bu dönemde yapılan harcamalar ise 1,35 milyar dolar olarak revize edildi.

60 Milyar Dolarlık Dev Pazar Açılıyor

60 Milyar Dolarlık Dev Pazar Açılıyor

Türkiye’nin marka değeri yüksek fuarlarından İstanbul Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı (UNICERA İstanbul) 10 Mart’ta kapılarını açıyor. Sektöre yön veren lider ve ihracatçı markaların bir araya geleceği fuar, 14 Mart’a kadar, global ticaretin merkezi CNR Expo İstanbul Fuar Merkezi’nde ziyaretçilerini ağırlayacak.

130 ülkeden katılacak 1.200’ün üzerinde uluslararası markayı 100 binin üzerinde sektör alıcısı ile buluşturacak olan UNICERA İstanbul’da, 60 milyar dolarlık dünya seramik pazarını oluşturan banyo ürünleri, zemin-duvar kaplamaları, seramik işleme teknolojileri, mutfak ürünleri, dekorasyon ürünleri, ambalajlama, depolama gibi pek çok ürün görücüye çıkacak.

Kanal İstanbul’da İlk İhale Tarihi Belli Oldu!

Kanal İstanbul'da İlk İhale Tarihi Belli Oldu!

Kanal İstanbul Projesi’nin ilk ihale tarihi belli oldu. Kanalın etki alanında kalan tarihi Odabaşı ve Dursunköy köprülerinin taşınması ve yeniden yapılması için ihale tarihi açıklandı…

Merkezi hükümet ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni (İBB) karşı karşıya getiren Kanal İstanbul projesi için ilk ihale tarihi açıklandı. Kanalın etki alanında kalan tarihi Odabaşı ve Dursunköy köprülerinin taşınması ve yeniden yapılması için ihale düzenlenecek. İhale tarihi ise 26 Mart olarak belirlendi. 

Sözcü’den Özlem Güvemli’nin haberine göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘çılgın proje’ olarak isimlendirdiği Kanal İstanbul’un yapım ihalesinin tarihi merakla beklenirken, projenin etki alanındaki iki tarihi köprünün yeniden yapımı için düzenlenecek ihalenin tarihi açıklandı. 

350 Günde Taşıyıp, Yeniden İnşa Edecekler

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından hayata geçirilecek olan kanalın etki alanında bulunan Odabaşı (Başakşehir) ve Dursunköy (Arnavutköy) köprülerinin yeniden yapım (rekonstrüksiyon) projesi için 26 Mart 2020 tarihinde ‘etüd proje hizmet alımı’ ihalesi yapılacak. Karayolları Genel Müdürlüğü İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü tarafından düzenlenen ihalede yapılacak işin süresi 350 gün olarak belirtildi. 

İhale için hazırlanan özel teknik şartnamede, işin amacı şu şekilde belirtildi:

“Kanal İstanbul projesi etki alanında kalan Başakşehir’deki tarihi Odabaşı ve Arnavutköy’deki Dursunköy köprülerinin korunarak gelecek kuşaklara aktarılmasının sağlanması için sağlam bölümlerinin sökülerek taşınması, eksik bölümlerinin tamamlanması ilkesine dayalı projelerinin hazırlanması.”

Lazer Tarama ve İHA’lar Kullanılacak

Şartnameye göre köprü civarında araştırma kazıları yapılarak başlangıç ve bitiş yerleri tespit edilecek. İhaleyi alan firma; köprünün sökümü, yapı elemanlarının taşınması, yeniden yapılması ve eksik bölümlerinin tamamlanması işlerini üstlenecek. Köprünün özgün konumuna yakın bir konuma taşınması için alternatif yerlerin araştırmasını yapacak ve köprülerin taşınacağı yerleri belirleyecek. Özgün konum ve taşınacağı konumda lazer tarama ve İHA ile çekimler yapılacak. Elde edilen veriler doğrultusunda ise projeler hazırlanmaya başlanacak.

MIPIM 2020 2-5 Haziran’a Ertelendi!

MIPIM 2020 2-5 Haziran’a Ertelendi!

Alkaş’ın Türkiye temsilciliği yaptığı dünyanın en prestijli gayrimenkul fuarı MIPIM  2-5 Haziran’a ertelendi.

Alkaş’ın Türkiye temsilciliğinde bulunduğu dünyanın en prestijli gayrimenkul fuarı MIPIM  2-5 Haziran’a ertelendiğini açıklamıştır.

Coronavirüs (Covid19) ile ilgili oluşan kaygılar nedeniyle katılımcı ve çalışanlarımızın sağlığı ilk öncelik olması nedeniyle MIPIM 10-13 Mart olan fuar tarihinin 2-5 Haziran’a ertelenmiş olduğunu açıkladı.

Reedmidem İcra Kurul Başkanı Paul Zilk, şu ifadeleri kullandı:  “Bu kolay alınmış bir karar olmamakla birlikte yeni açıkladığımız ertelenen tarihlerimiz MIPIM katılımcılarına hedeflerini ileriye taşımak için de fırsat sunacağına inanıyoruz. Tüm katılımcılarımıza yapıcı desteklerinden dolayı teşekkür ederiz.”

Yeşil Yapı Malzemeleri Pazarı 433 Milyar Dolara Ulaşacak

Yeşil Yapı Malzemeleri Pazarı 433 Milyar Dolara Ulaşacak

Küresel yeşil yapı malzemeleri pazarı değerinin 2024 yılına kadar 433 milyar dolara ulaşacağının tahmin edildiğini belirten Mimar Esra Kestirengöz, tüm dünyada doğa dostu bir tasarım trendi hakim olacağını söyledi.

Artan nüfus, kentleşme ve sanayileşme ile birlikte çevre kirliliği hızla artıyor. Nitekim rakamlarda bunu destekler nitelikte. 2050’de kişi başına küresel ekilebilir ve üretken alan küresel sıcaklık artışının 1.5-2 dereceye ulaşacağı tahmin ediliyor. Hal böyle olunca sürdürebilirlik kavramı kapsamında yapılacak önlemler de devletler tarafından bir bir uygulamaya konuluyor.

Betonlaşan Şehirlere Alternatif Çözüm

Şehirleşme ile birlikte artan inşaatlar, yükselen binalar ile birlikte kentlerde alternatif bir yeşil görüntü oluşturmanın yanı sıra birçok faydaları ile de topluma yarar sağlıyor. Sadece büyük konut projelerinde değil, sanayi tesislerinde ve fabrikalarda da bu tekniğin kullanılabileceğinin altını çizen Kestirengöz,”Çim, sebze bahçeleri ve yemyeşil bitki örtüsü ile kaplı çatılar artık dünyanın birçok şehrinde ortak manzara olarak karşımıza çıkıyor. Son verilere göre Avrupa’da her yıl yaklaşık 10 milyon yeni yeşil çatı inşa edilirken, bu yöntem kentsel çevrenin kalitesini artırmak için giderek fazla benimseniyor. Müteahhitlerde giderek daha sürdürülebilir, dayanıklı malzeme ve ekipmanlara geçiş yapıyor” ifadelerini kullandı.

Enerji Maliyetlerini Düşürürken, Su Taşkınlıklarını Önlüyor

Sağlıklı ve kaliteli kentsel çevreler nedeniyle yaşamsal öneme sahip yeşil çatılar ile ilgili olarak Kestirengöz sözlerini şöyle sürdürdü: “Şehirlerimiz artık nefes alamıyor, çünkü ortalama yüzde 75’i asfalt ve beton gibi geçirimsiz yüzeylere sahip. Bu tür uygulamanın birden çok faydası var. Yeşil çatılar standart çatılara göre daha uzun ömürlüdür, gürültüyü emerek azaltır. Sessiz mekanlar sağlar. Alçak frekansları toprak, yüksek frekansları bitki örtüsü bloke eder. Yalıtımı sağlayarak enerji maliyetlerini düşüren çatı sistemlerinin en büyük faydası ise yağmur suyunu emerek tahliyesini kolaylaştırmak.”

Ordu Şehir Hastanesi Yatırım Programında

Ordu Şehir Hastanesi Yatırım Programında

Ordu’ya inşa edilecek olan 900 yatak kapasiteli Ordu Şehir Hastanesi, Cumhurbaşkanlığı Kararı ile 2020 yatırım programına alındı.

Ordu’da yapımı için uzun süredir çaba gösterilen Ordu Şehir Hastanesi, Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı ile 2020 yatırım programına alındı. Bu karar ile 900 yatak kapasitesi ve 216 bin metrekare kapalı alana sahip olacak Ordu Şehir Hastanesi’nin inşaatına 2020 yılında başlanacak. 878 milyon 620 bin 240 TL’lik yatırım, Yap-İşlet-Devret modeli yerine genel bütçe imkânları ile devlet tarafından yapılacak. Hastanenin 2023 yılında tamamlanarak hizmete açılması hedefleniyor. Proje için bu yıl 157 milyon 273 bin 23 TL bütçe ayrıldı.

Bakan Talimat Verdi

AK Parti Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile görüştüğünü ve Ordu Şehir Hastanesi’nin bir an önce kente kazandırılması için talimat verdiğini söyledi. Yaklaşık iki hafta içerisinde proje ihalesini alan firmayla sözleşmenin imzalanacağını kaydeden Gündoğdu, “Ordu’ya yeni bir hastanenin acil bir ihtiyaç olduğunu biliyoruz. Bu kapsamda geçtiğimiz yıl aralık ayında hastanenin proje ihalesi gerçekleştirilmişti. Proje çiziminin başlaması için Ordu Üniversitesi’nin ufak tefek yapması gereken prosedürler vardı. Onlar geçtiğimiz hafta itibariyle halledildi. Şimdi önümüzdeki süreçte proje ihalesini alan firmayla sözleşmenin imzalanması var. Sözleşme imzalandıktan sonra hızlı bir şekilde proje çalışmalarını tamamlayıp, temel atılmasını istiyoruz. Geçtiğimiz hafta içerisinde Meclis’te konuyu Sağlık Bakanımıza da ilettim. Sağ olsun bakanımız çalışmaların hızlandırılması için bakan yardımcısına talimat verdi. İnşallah Ordu’ya yeni bir hastane kazandırmış olacağız” dedi.

Şubat Ayında İnşaat Malzemeleri Endeksi Yüzde 1,31 Düştü!

Şubat Ayında İnşaat Malzemeleri Endeksi Yüzde 1,31 Düştü!

İstanbul Ticaret Odası (İTO), Şubat 2020 fiyat indeksi sonuçlarına göre, şubat ayında bir önceki aya göre inşaat malzemeleri grubunda yüzde 1,31 düşüş yaşandı. 

İstanbul Ticaret Odası (İTO), Şubat 2020 fiyat indekslerini açıkladı. 

Anadolu Ajası’nda yer alan habere göre; İstanbul’da şubat ayında, perakende fiyat hareketlerinin göstergesi olan İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi bir önceki aya oranla yüzde 1,13, toptan fiyat hareketlerini gösteren Toptan Eşya Fiyatları İndeksi de yüzde 1,74 yükseldi.

Bir önceki yılın aynı ayına göre artış İTO’nun 1995 bazlı Ücretliler Geçinme İndeksi’nde yüzde 12,95, Toptan Eşya Fiyatları İndeksi’nde ise yüzde 8,76 oldu.

Sektörel Bazda Değişim Oranları

Şubat 2020’de perakende fiyatlarda bir önceki aya oranla, ulaştırma ve haberleşme harcamaları yüzde 9,80, diğer harcamalar grubunda yüzde 3,71, sağlık ve kişisel bakım harcamaları yüzde 2,23, kültür, eğitim ve eğlence harcamaları yüzde 1,95, ev eşyası harcamaları yüzde 1,05, gıda harcamaları yüzde 0,84 artış, giyim harcamaları yüzde 0,43 ve konut harcamaları yüzde 0,28 düştü.

Toptan fiyatlarda ise şubat ayında bir önceki aya oranla, işlenmemiş maddeler grubunda yüzde 3,29, gıda maddeleri grubunda yüzde 2,19, inşaat malzemeleri grubunda yüzde 1,31, kimyevi maddeler grubunda yüzde 0,30, yakacak ve enerji maddeleri grubunda yüzde 0,15, mensucat grubunda yüzde 0,09 artış, madenler grubunda ise yüzde 0,17 düşüş yaşandı.

Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Vakfı (KENTSEV) Kuruldu

Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Vakfı (KENTSEV) Kuruldu

Deprem riski taşıyan ve ayrıca buna bağlı olarak niteliksiz yapı stoğuna sahip olan ülkemizi çok yakından ilgilendiren ve gelecek 20 yıl içerisinde ekonomimizin lokomotifi olacağı düşünülen kentsel dönüşüm sürecinde, insan doğasına uygun, sağlıklı, yaşanabilir, sürdürülebilir, estetik bir kentsel çevreye, akıllı şehirlere ve binalara ulaşmak için faaliyetlerde bulunmak ve kentsel dönüşüm sürecini kamuoyuna iyi bir şekilde anlatmak amacıyla yola çıkan “Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Vakfı” Vakıf Senedini imzalayan Kurucular Kurulu tarafından kuruldu.

26 Şubat Çarşamba günü Mecidiyeköy merkez ofisinde düzenlenen toplantı ve noter huzurunda kurucular kurulunda olan sektörün önde gelen isimlerinin imzalarıyla kurulan kısa adı Kentsev olan Vakfın ana faaliyetleri şu şekilde belirlendi.

1- Kentsel dönüşüm ve şehircilik uygulamaları ve sorunları ile ilgili araştırmalar ve anketler yapmak,                       

2- Kentsel dönüşüm ve şehircilik ile ilgili olarak veri bankası oluşturmak, akademik kuruluşlar, sivil toplum örgütleri ve gerektiğinde kamuoyu ile paylaşmak,

3- Kentsel dönüşüm ve şehircilik alanındaki konularda yerinde uygulama ve yol gösterici çalışmalar yapmak,           

4- Amaç doğrultusunda, kültür sanat, eğitim, ekonomi, bilim alanlarında toplantı, konferans, çalıştay gibi  faaliyetlerde bulunmak, var olanları desteklemek,

5- Kentsel dönüşüm, şehirciliğin ve akıllı şehirciliğin gelişmesi için bakanlık veya üniversite ya da diğer kamu kurumları veya özel hukuk kişileri ile eğitim ve uzmanlık programları düzenlemek,                                                 

6- Amaca uygun olarak yazılı, süreli, süresiz basın yayın, internet sitesi, sosyal medya hesabı vb. dijital yayın ve haber araçları kurmak, yayınlamak ya da bu süreçlere ortak ya da paydaş olmak, kitap, broşür, kamu spotu, kampanya veya diğer tanıtım araçları şeklinde yayınlamak, bilinç artırıcı faaliyetlerde bulunmak, kamuoyuna yönelik paylaşım , bilgilendirme ve medya faaliyetlerinde bulunmak,

7- Amaca uygun olarak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı, Orman ve Tarım Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı gibi bakanlıklar, belediyeler, kentsel dönüşüm projeleri yapan özel ve kamu sektörü kuruluşları ile işbirlikleri yapmak,

8- Vakıfla benzer amaçlarla çalışan kamu ya da özel hukuk kişi veya kuruluşlar ya da platformlarla işbirlikleri yapmak, ya da var olanlara katılmak, yurt içinde veya dışında faaliyetler yürütmek,                                               

9- Amaca uygun olarak, gerekli izinleri aldıktan sonra,  teknik lise, yüksek okul, üniversite, enstitü kurmak ya da kurulmasına destek olmak, öğrencilere ve akademik araştırmalara destek, bağış ya da burs vermek,                       

10- Şehirlerin akıllı ve sürdürülebilir şehirler olması ve kaynakları etkin ve faydalı kullanımı için çalışmalar yapmak, 

11- Ağaçlandırma, ormanlaştırma, çevresel değerler, kentsel peyzaj estetiğine dair çalışma ve desteklerde bulunmak, 

12- Amacı gerçekleştirmek için milli veya milletler arası fon ve desteklerden yararlanmak, buna dair projeler üretmek,                                                                                           

13- Amacı gerçekleştirmeye dair faaliyetler için gelir elde edecek iktisadi işletme veya şirket kurmak ya da kurulmuş olanlarını satın almak veya ortak olmak veya kısmen ya da tamamen satmak, gayrimenkul ve menkul değerleri satın alma ya da bağışlama yolu ile elde etmek ya da satmak veya bağışlamak suretiyle elden çıkarmak,                 

14- Amacı gerçekleştirmeye dair gelir getirici, yarışma, yemek, kokteyl, çekilişler v.b faaliyetleri düzenlemek,         

15- Kent Hukukunun gelişmesine katkıda bulunmaktır.

Kentsev Kurucular Kurulu şu isimlerden oluşuyor:

Haluk SUR, Ali YÜKSEL, Haldun ERSEN, Onur ÖKTEM, Ali Rıza EMRE, Gökhan ÇETİNSAYA, Bünyamin DERMAN, Hüseyin OFLAZ, Hasan RAHVALI, Pervin KINIK, Nüzhet ALBAYRAK, Birol YALÇIN, Encan AYDOĞDU, Hakan KODAL, Ali Kemal ŞAHİNSOY, Murat AYAN, Ramadan KUMOVA ve Ersoy PEHLİVAN.

Ata İnşaat’ın Yeni Projesi: Ata Konutları 2

Ata İnşaat'ın Yeni Projesi: Ata Konutları 2

Mersin Alata’da Ata İnşaat tarafından yepyeni bir proje inşa ediliyor.

İnşaatı devam eden Ata Konutları 2 projesinde, 2 blokta 3+1 ve 4+1 olmak üzere toplam 38 daire bulunuyor.

Projenin öne çıkan özellikleri ise, otopark, yüzme havuzu, piknik alanları, çocuk oyun alanları, fitness merkezi, güvenlik ve güvenlik sistemleri olarak sıralanıyor.

6.500 metrekarelik inşaat alanı bulunan ve inşaatı hız kesmeden devam eden Ata Konutları 2’nin anahtar teslimi önümüzdeki yılın ikinci çeyreğinde yapılacak.

Nazmi Durbakayım: İnşaat Sektörü Atağa Geçecek

Nazmi Durbakayım: İnşaat Sektörü Atağa Geçecek

İNDER Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, inşaat sektöründe yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Durbakayım, inşaat sektörünün atağa geçmek için hazırlandığını, her an ivme kazanabileceğini dile getirdi.

İnşaat Sektörü Ok Gibi Fırlayabilir

”İnşaat sektörü, iyice gerilen yay pozisyonunu aldı. 2019 yılı itibariyle açıklanan büyüme rakamları, inşaat sektörünün önümüzdeki dönemler için hazırlandığını göstermektedir. Son 1,5 yıldır bekletilen projeler nedeniyle gerilimi artan inşaat sektörü her an ok gibi fırlayabilir.”

Küçük Bir Kıvılcım Gerekiyor

”Geçtiğimiz yıl yaşanan ekonomik gelişmeler ve sektörde yapılan yeni düzenlemeler, inşaat firmalarının yeniden yapılanmasına neden oldu. Bu yapılanma sürecinde yeni projelerini geçici olarak rafa kaldıran sektör, yapısal revizyonları gerçekleştirildi. Bunun doğal sonucu olarak önceki yıllarda hızlıca başlatılan projeler, 2019’da daha detaylı incelenmeye başlandı. Hatta durma noktasına gelecek ölçüde hesaplanmaya başladı diyebiliriz. Nitekim alınan yeni ruhsat sayısındaki yüzde 50’yi geçen daralma da bu hazırlık dönemini teyit etmektedir. Tüm hazırlıklarını tamamlayan sektör tekrar atağa geçmek için bekliyor. Başta deprem riskini ortadan kaldıracak kentsel dönüşüm çalışmalarına ivme kazandıracak projelerin yeniden başlaması için küçük bir kıvılcım gerekiyor. Bu kıvılcım; projeleri akamete uğratan bireysel çıkarları bertaraf edecek yasal düzenlemelerden ve 2019’da ortaya çıkan finansal darboğaz nedeniyle bozulan maliyet düşürücü teşviklerden oluşmaktadır.”

6 Milyar Dolarlık Yatırım

6 Milyar Dolarlık Yatırım

Gayrimenkul, enerji ve sağlık yatırımlarıyla Ege’nin öne çıkan şirketlerinden biri haline gelen Türkerler Holding, tarihi Bomonti Fabrikası’nı sanat evine dönüştürdüğü Mahall Bomonti İzmir karma projesi ile dikkat çekiyor. Faaliyetlerine 50 yıl önce başlayan grubun Türkiye ekonomisine kazandırdığı yatırımların değeri 6 milyar doları aşıyor.

Türkerler Holding, faaliyetlerine Ankara’da başlamış olmasına rağmen, özellikle Ege bölgesinde hayata geçirdiği projelerle adını duyurmuş durumda. İnşaat başta olmak üzere, sağlık ve enerji yatırımlarıyla da dikkat çeken Türkerler Holding’in Ege Bölgesi’nde İzmir Park Yaşam Mavişehir ve inşaatı devam eden Mahall Bomonti İzmir projeleri yer alıyor. 1.1 milyar Euro yatırım bedeliyle hayata geçen Bayraklı-İzmir Şehir Hastanesi 2 bin 60 yatak kapasitesiyle Türkiye’nin en büyük 3’üncü Hastanesi olma özelliği taşıyor.

Karma Projeler

İnşaat sektöründe, 1993 yılından bu yana, gayrimenkul geliştirme projeleri başta olmak üzere taahhüt ve su arıtma-dağıtım alanlarında faaliyet gösterdiklerini belirten Türkerler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Türker, “Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden inşaat sektöründe Türkerler Holding olarak, İstanbul, Ankara ve İzmir’de fark yaratacak karma projeleri hayata geçiriyoruz. Ankara’da yer alan ve yaşamın başladığı Mahall Ankara ve İzmir’de yükselmeye başlayan Mahall Bomonti İzmir, Türkiye’nin önemli projeleri arasında yer alıyor. İstanbul’da ise Çiftçiler Holding ortaklığıyla inşaatına başlanan Çiftçi Towers da bulunduğu lokasyona kattığı değerle dikkat çekiyor. Teknik kapasitemiz, finansal gücümüz, kalite güvencemiz ve inşaat sektöründe lider markalarından biriyiz. Kamusal hizmetlerin sunulmasında alternatif bir finansman yöntemi olarak ortaya çıkan Kamu Özel Sektör İşbirliği projelerini, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de son yıllarda yaygın olarak görmekteyiz. Türkerler olarak bu kapsamda sağlık sektöründe Ankara Etlik, Kocaeli ve İzmir Bayraklı Şehir Hastaneleri projelerimizle toplam 2.4 milyar Euro yatırım yapmaktayız” dedi.

Sürdürülebilir Enerji

Enerji yatırımlarından da bahseden Türkler, “Enerji alanında ise üretim, dağıtım ve ticaret alanlarında hizmet veriyoruz. Enerji yatırımlarımız rüzgar, jeotermal ve hidroelektrik gibi, özellikle sürdürülebilir enerji kaynaklarını kapsamaktadır. Bu alanda son dönemde yatırım tutarı 1 milyar doları aşan, YEKA Rüzgar Enerjisi projesini de hayata geçiriyoruz. Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA), bir kısmı Ege bölgesinde olan Türkiye’nin 5 ilinde toplamda 1000 megavatlık rüzgar enerjisi santralini kapsıyor. Bunun yanı sıra İzmir Tire’de yer alan rüzgar enerjisi santralimiz ve Manisa Alaşehir’deki jeotermal enerji santrali de bölgede önemli bir güç sağlıyor” diye konuştu. Kazım Türker, Türkerler Holding’in , 2,4 milyar dolar net varlık değeri ve 6 milyar dolar yatırım bedeliyle 15 bin kişiye istihdam sağladığını da ekledi.

Türkerler Holding, sağlık alanında Türkiye’de 3 milyar dolarlık yatırım yapıyor. 3 bin 577 yatak kapasitesi ile birlikte Etlik Entegre Sağlık Kampüsü, 1 milyon 215 bin metrekare kapalı alanı ile toplam 9 adet hastaneden oluşuyor. İzmir Bayraklı Entegre Sağlık Kampüsü ise 2 bin 60 yatak kapasitesi ile 573 bin metrekare kapalı alanda 6 adet hastaneden meydana geliyor. Kocaeli Entegre Sağlık Kampüsü’nde de 353 bin metrekare kapalı alanda 1180 yatak kapasiteye sahip toplam 6 adet hastane bulunuyor.

İzmir’e Yeni Yaşam Alanı

Türkerler İnşaat’ın Mahall Bomonti İzmir projesi Alsancak limanının karşısında yer alıyor. Proje, sağlık, eğitim merkezlerine olan yakınlığı ve ulaşım ağlarına olan bağlantılarıyla İzmir’in yeni çekim merkezi olmayı hedefliyor. Adını konumlandığı bölgedeki Bomonti fabrikasından alan proje, tarihsel önemi kadar devam eden inşaatı sırasında tarihi dokuyu koruyan çalışmalarıyla adından söz ettiriyor. Projede toplam 1100 adet konut, ofis ve ticari alanların yanı sıra Türkiye’de ilk defa bir yaşam alanında faaliyete geçecek orkestra çukuru bulunan bir opera ve tiyatro salonuna da yer alacak. İstanbul Bomontiada projesinin benzeri olarak hayata geçecek proje içerisinde yer alan birbirinden farklı restoran ve kafelerin yanı sıra yerli-yabancı sanatçıların konserleriyle yıl boyunca festival ve etkinliklere ev sahipliği yapan Babylon da yine Mahall Bomonti İzmir bünyesinde İzmirlilerle buluşacak.

My Life Bursa Tüm Hızıyla Yükseliyor!

My Life Bursa Tüm Hızıyla Yükseliyor!

Bursa Nilüfer’de yepyeni bir proje yükseliyor. My Life Bursa projesi, Buryapı Mühendislik imzasıyla hayata geçiriliyor.

8 bin metrekarelik arsaya ve 12 bin 100 metrekarelik inşaat alanına sahip olan projede 6 blokta toplam 68 daire bulunuyor. 14 tane cadde dükkanı bulunan projede, otopark, yüzme havuzu, çocuk oyun alanı, çevre düzenlemesi ve peyzaj çalışmaları, güvenlik ve güvenlik sistemleri gibi birçok özellik öne çıkıyor.

İnşaatı tüm hızıyla devam eden My Life Bursa’nın anahtar teslimi yıl sonunda yapılacak.

2020 Yılında Yeni İmar Barışı Olacak mı Sorusunu Çevre Bakanı Murat Kurum Yanıtladı!

İmar barışı başvurusu yapamayan ya da yapı kayıt belgesi ödemesi yapmadığı için başvuruları iptal edilen kişiler 2020 yılında yeni bir imar barışı müjdesi beklemeye başlamıştı. Oluşan yoğun talebe Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum yanıt verdi. 2020 yılında yeni imar affı gelecek mi?

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum kamuoyunda oluşan yoğun imar barışı başvuru talebine yanıt verdi. 

2020 Yılında Yeniden İmar Affı Çıkar mı?

Bakan Murat Kurum bugüne kadar yapılan denetimlerde toplamda 30 bin yapı kayıt belgesini iptal ettiklerini açıklarken “Vatandaşlarımızın başvurularının kanuna uygun olup olmadığının ve 31 Aralık 2017’den önce yapılıp yapılmadığının kontrolünü yapıyoruz. 

Yapı kayıt belgelerinde aykırılıklar tespit ediyoruz, yine yapı kayıt belgelerinde fiilen sahaya uymayan, doğru beyan edilip edilmediği süreçleriyle ilgili kontrol ettiğimizde farklılıklar görüyoruz. Bu çerçevede gelinen tarih itibarıyla yaklaşık 30 bin yapı kayıt belgesi aykırılık nedeniyle iptal edilmiştir ve bu yapılara ilişkin de hukuki süreç başlatılmıştır. Bu işlemi açıkçası devam ettireceğiz”  diyerek yeni bir imar barışı yapmayacaklarını bir kere daha açıkladı. 

Dijital İkiz Planlarla Kaçak Yapılar Tek Tek Tespit Edilecek! 

Şehirlerin üç boyutlu olarak dijital haritalarını çıkardıklarını belirten Bakan Murat Kurum bu sayede uydu görüntüleri üzerinden tüm kaçak yapıları kontrol ettiklerini ve tespit edilmesi halinde hemen yıktıklarını söyledi. 

İmar barışı başvurusu yaparak yararlanma hakkı elde eden toplam kişi sayısı 7 milyon 400 bin olmuş, yapı kayıt belgesi ücreti olarak toplanan paralar üzerinden hazinenin kasasına 24 milyar 744 milyon liralık kaynak aktarılmıştı. 

Şubat 2020 Ekonomik Güven Endeksi Arttı

Şubat 2020 Ekonomik Güven Endeksi Arttı

Ekonomide güven endeksi umut veriyor. Türkiye İstatistik Kurumu, şubat ayına ilişkin ekonomik güven endeksi verilerini açıkladı.

Buna göre, endeks bu ay, geçen aya göre yüzde 0,5 artarak 97,1’den 97,5’e yükseldi. Ekonomik güven endeksindeki artış, reel kesim (imalat sanayisi) ve hizmet sektörü güven endekslerindeki yükselişlerden kaynaklandı.

Reel kesim güven endeksi aylık bazda yüzde 0,3 artarak 106,7, hizmet sektörü güven endeksi de yüzde 3,4 artışla 98,5 değerine ulaştı.

Tüketici güven endeksi bir önceki aya göre yüzde 2,7 azalarak 57,3’e, perakende ticaret güven endeksi yüzde 2 gerileyerek 102,9’a ve inşaat sektörü güven endeksi yüzde 5,7 azalışla 74,5’e düştü.

Merkez Bankası Levent Arsası Üzerine Camii İnşaatı Başladı!

Merkez Bankası Levent Arsası Üzerine Camii İnşaatı Başladı!

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na ait olan Levent’te bulunan arsa üzerine camii inşaatı yapılacağı açıklanmıştı. Söz konusu haberlerin ardından Merkez Bankası Levent arazisi üzerinde inşaat çalışmalarına başlandı. Detaylar haberimizde…

Merkez Bankası’na ait olan Türkiye’nin en değerli lokasyonları arasında gösterilen Beşiktaş Levent’te yer alan arazi üzerinde inşaat çalışmaları başladı. 

Levent Arazisi Üzerinde Cami İnşaatı Başladı! 

Mülkiyeti Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na ait olan ve Beşiktaş Levent’te yer alan arazi üzerinde beklenen inşaat başladı. Daha önce konu hakkında özel bir haber hazırlayan Sözcü Gazetesi yazarı Özlem Güvemli arsanın imara açıldığını ve cami yapılacağını kamuoyuna duyurmuştu. 

Kanyon Alışveriş Merkezi ile karşılıklı komşu olan söz konusu arsa için yapılacak olan proje büyük merak konusu oldu. Merkez Bankasının böyle değerli bir arsayı cami yapmak yerine kendisine yeni bir bina inşaatı yapması eleştirilirken söz konusu cami için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nan geçen sene cami tasarım yarışması düzenlemişti. 

AKP’li milletvekili Abdülkadir Kart tarafından kurulan ASL inşaat ise asılan tabelada yüklenici inşaat firması olarak yer aldı. 27 Ocak 2020 tarihinde yapı ruhsatı alınan inşaatın Levent Cami Eğitim – Kültür Hizmet Birimleri Yaptırma ve Yaşatma Derneği tarafından inşa edileceği duyuruldu. 

İnşaat ve Konut Sektörü Güncel Gelişmeler Raporu

Yarım Kalan Projeler Tamamlanacak!

Yurt genelinde konut satışları 2019’da yıllık bazda %1,9 oranında azalarak 1 milyon 349 bin adet düzeyinde gerçekleşti. Bu dönemde ipotekli konut satışları %20,1 artarken, diğer satışlar %7,5 oranında geriledi.

Yılın ilk yarısında daralan konut satışları, ikinci yarıda kredi faizlerindeki gerilemenin ipotekli konut satışları üzerindeki olumlu etkisi paralelinde toparlandı. Konut piyasasında 2019’un ikinci yarısı boyunca izlenen kısmi toparlanmanın fiyatlar üzerindeki etkisi Aralık’ta da devam etti. Böylece, 2019’un Aralık ayında konut fiyatları nominal olarak %9,9 oranında arttı. Reel bazda ise Aralık’ta %1,7 gerileyen konut fiyatları, yıl genelinde %9,6 oranında düşüş kaydetti.

İnşaat sektörü 2020 yılına iyimser beklentiler ile başladı. Türkiye Hazır Beton Birliği tarafından yayımlanan Hazır Beton Endeksi 2020 Ocak Ayı Raporu’nda, inşaat sektörü güven endeksinin son dönemde konut piyasasındaki iyileşmenin sektöre olumlu yansımalarının devam edeceği yönündeki beklentilerle toparlandığı belirtildi. İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği’nin raporunda da alınan siparişler ve güven endeksinde yılın ilk ayında belirgin bir toparlanma kaydedildiği ifade edildi. TÜİK tarafından yayımlanan inşaat sektörü güven endeksi de Ocak’ta aylık bazda 10 puanlık hızlı bir yükselişle 78,9 seviyesine ulaşarak beklentilerdeki iyileşmeyi destekledi.

2020 yılının ilk ayında da konut satışları geçen yılın aynı ayına göre %55,8 oranında arttı. Bu dönemde ipotekli satışlar zay ıf baz yılı etkisiyle %546 ile hızlı yükselişini sürdürürken, Kasım 2019’dan itibaren yönünü yukarı çeviren diğer satışlar %7,5 oranında artış kaydetti.

2019’un Aralık ayı başında TBMM’de onaylanarak yürürlüğe giren ve değeri 5 milyon TL ve üzeri konutların binde 3 ila binde 10 arasında değişen oranlarda vergilendirilmesini öngören “Değerli Konut Vergisi” uygulaması ile ilgili güncelleme yapıldı. Uygulamanın 2021 yılında yürürlüğe gireceği açıklanırken, tek konutu olanlar vergiden muaf tutuldu. Birden fazla değerli konutu bulunan kişilerin vergiye tabi olan konutlarının en düşük değerli olanı da muafiyet kapsamına alındı. Ayrıca, değeri 5 milyon TL’nin üzerindeki konutların 5 milyon TL’lik kısmı vergi dışı bırakıldı.

Vega Subayevleri AVM’de Sona Gelindi!

Vega Subayevleri AVM'de Sona Gelindi!

Nata Holding imzalı Vega Subayevleri AVM projesinde sona yaklaşıldı. Ankara Keçiören’de yükselen alışveriş merkezinin kısa süre içerisinde tamamlanarak hizmete açılması planlanıyor.

Toplam 78 bin metrekare kapalı alana, 25 bin metrekare kiralanabilir alana sahip Vega Subayevleri AVM’nin içerisinde 102 mağaza bulunacak. 

Mimari açıdan ‘A Tasarım’ belgesi alan alışveriş merkezinde market, elektronik market, eğlence merkezi, sinemada olacak.

Ayrıca Vega Subayevleri AVM’de 1150 araçlık otopark alanı da yer alıyor.

Türkiye’nin 40 Virajlı En Tehlikeli Yolunda, Tünel ve Yol Projesinde Sona Geliniyor

Türkiye'nin 40 Virajlı En Tehlikeli Yolunda, Tünel ve Yol Projesinde Sona Geliniyor

Türkiye’nin en tehlikeli yolları arasında gösterilen, Çorum-Osmancık yolundaki 40 keskin virajlı Kırkdilim geçidinde 2 yıl önce yapımına başlanan, toplam uzunlukları 4 kilometre olan 3 tünel ve bağlantı yolları inşaatı sürdürülüyor. Proje tamamlandığında, İç Anadolu Bölgesi, Karadeniz’e daha kısa ve güvenli yoldan bağlanmış olacak.

Türkiye’nin en tehlikeli yolları arasında gösterilen, 40 keskin virajı bulunan, Çorum- Osmancık yolundaki Kırkdilim geçidinde meydana gelen kazalar ve ulaşım güçlüğü nedeniyle 1979’da tünel projesi gündeme getirildi. Kentte 41 yıllık hayal olan proje için 2 yıl önce harekete geçildi. Kırkdilim geçidinde toplam uzunlukları 4 kilometre olan 3 tünel projesi için çalışma başlatıldı. Çorum- Osmancık yolu üzerinde yapımına başlanan ve 570 milyon liraya mal olacak proje bağlantı yollarıyla birlikte 2021 yılında tamamlanacak. Projeyle İç Anadolu Bölgesi, Karadeniz’e daha kısa ve güvenli yoldan bağlanmış olacak.

“2 kilometrelik bir kısılma olacak”

Çorum Valisi Mustafa Çiftçi, Kırkdilim yol ve tünel projesi alanında incelemelerde bulundu. Projenin 2021 yılı sonuna kadar tamamlanacağını ve trafiğe açılacağını anlatan Vali Çiftçi, “Can ve mal güvenliğini artırmak ulaşımda daha konforlu seyahat imkanı sağlamak amacıyla proje hazırlandı. Kırkdilim’de 2 yıldır özenli bir çalışma yürütülüyor. Proje kapsamında şu anda T1, T2 ve T3 olarak isimlendirilen üç tüp geçit var. Tüneldeki çalışmalar 2021 yılının sonunda tamamlanacak. Allah devletimize zeval vermesin. Bunlar ancak devlet gücüyle olabilecek büyük pahalı yatırımlar. Çalışmalar tamamlandığında, tüneller işletmeye alındığında ulaşımda büyük bir rahatlama olacak. Güzergahta da 2 kilometrelik bir kısılma olacak” dedi.

İmar Barışına Giren Binaların Güçlendirilmesinin Önündeki Engel Kaldırıldı

İmar Barışına Giren Binaların Güçlendirilmesinin Önündeki Engel Kaldırıldı

Kentsel dönüşümü hızlandıran ve maliyetini düşüren güçlendirme seçeneğinin mevzuattaki birtakım kısıtlamalar nedeniyle sorunlu yürütüldüğünü belirten Deprem Güçlendirme Derneği (DEGÜDER) Başkanı Sinan Türkkan, bu kısıtlamalardan birinin 20 Şubat perşembe günü Resmi Gazete’de yayınlanan Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 3194’üncü maddesine eklenen geçici madde ile kaldırıldığını, bundan böyle, imar barışı kapsamına giren binalarda güçlendirme yapılabileceğini söyledi.

Türkkan’ın sözünü ettiği ilgili maddede, “Hasar görmüş olmakla birlikte ıslahının mümkün olduğu tespit edilmiş olan yapılarda, ilave inşaat alanı ihdas edilmemek şartıyla, 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa göre güçlendirme kararı alınarak güçlendirme yapılabilir. Bu yapılarda güçlendirme izni, bu Kanunda ve ilgili diğer mevzuatta öngörülen şartlara ve kısıtlamalara tabi olmaksızın, güçlendirme projesine istinaden ilgili idaresince verilir. Güçlendirilecek olan yapının üzerinde bulunduğu taşınmazın mülkiyetinin belediyeye veya Hazineye ait olması durumunda; taşınmaz satın alınmadıkça güçlendirme yapılamaz” ifadelerine yer verildi.

Risk Oluşturuyordu

Söz konusu düzenlemenin kentsel dönüşümün önündeki çok önemli bir engeli ortadan kaldırdığını söyleyen Türkkan; “İmar barışı için toplamda 10 milyon 250 bin kişi müracaat etmişti, ancak belediyeler imar barışından yararlanan binalara güçlendirme izni vermiyordu. Bu binaların bazılarının yıkılana kadar ayakta kalması risk oluşturuyordu. İstanbul Kartal’da çöken bina, bunun en somut örneğiydi. Söz konusu bina da imar barışı kapsamına girip müracaat aşamasında kalan binalar arasındaydı. İlgili değişiklik, kentsel dönüşümüzü hızlandıracak çok önemli bir hamledir” diye konuştu.

Çok Sayıda Riskli Yapı Güçlendirmeyle Kurtarılabilir

Kentsel dönüşümde güçlendirme seçeneğinin önemini vurgulayan Türkkan, araştırmalara göre, İstanbul’da tam rakam bilinmemekle birlikte, 2000 yılından önce inşa edilmiş bina sayısının 1 milyonu geçtiğini söyledi. Bu yapıların literatürdeki çalışmalara göre, 150-200 bin kadarının orta ve ileri hasar alma ihtimalinin olduğunu belirten Türkkan, bunların önemli bir kısmının güçlendirmeyle kolaylıkla kurtarılabileceğini ifade etti. Güçlendirme maliyetinin yıkıp yeniden yapma maliyetinin çoğu zaman çok altında olduğunu hatırlatan DEGÜDER Başkanı Türkkan, 100 binlerce riskli konutun hem maliyet, hem de zaman açısından güçlendirmeyle rahatça kurtarılabileceğini dile getirdi. Tüm binaları yıkıp yeniden yapmanın hem 20 yıldan uzun süreceğini, hem de maliyeti artıracağını belirten Türkkan, güçlendirmenin önündeki diğer engellerin de kaldırılması gerektiğini yineledi.

Güçlendirmede KDV Yüzde 1’e Düşürülmeli

Güçlendirmenin önündeki diğer engelleri sıralayan Sinan Türkkan, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘Belediyeler ve resmi kurumlarda bürokratik işlemler daha kısa sürede bitirilebilir. Güçlendirme izinlerinde ve iş bitiminde, iskan alımında mevzuattaki yükümlülükler azaltılmalıdır. Zamanında yasal izinlerini almış, ruhsatlı ve iskanlı binanın güçlendirme yapmasına kolaylık sağlanmalıdır. Bankalar, binasını güçlendirmek isteyen maliklere kolay erişebileceği uygun faizli kredi imkanlarını sunmalıdır. İmar barışından faydalanan maliklerden yapılarıyla ilgili mevcut durum analiz raporu talep edilebilir. Yapı Kayıt Belgesi vermek(iskan alabilmek) için binanın sağlamlık raporunun istenmesi kritik bir konudur. Yapısının mevcut durum analizini ve güçlendirme projesini yaptırmış yapı sahiplerine, uygulamaya geçmeleri için vergi ve DASK primi indirimleri sağlanabilir. Güçlendirme proje ve uygulamalarında KDV yüzde 18’den yüzde 1’e indirilerek, kat maliklerinin maliyeti düşürülmelidir.’’