“yapigundem-yeni-banner-1.jpeg”
Ana Sayfa Blog Sayfa 20

Zonguldak’a Değer Katacak Proje “Del Marin” 

Zonguldak’ın yeni gözdesi olan Kozlu’da emsalsiz deniz manzarasına sahip bir lokasyonda yer alan Del Marin projesi ile 64 konut ve 11 ticari ünite ile standartların üzerinde keyifli bir yaşam başlayacak. Proje Aralık 2024’te teslim edilecek.

CYC Yapı tarafından Mayıs 2023’te temelleri atılan, Zonguldak’ın gözde ilçelerinden Kozlu’da deniz manzarasına sahip bir lokasyonda konumlanan Del Marin bölgeye değer katmaya hazırlanıyor. Özenle tasarlanmış toplam 64 konut ve 11 ticari üniteden oluşan proje, Aralık 2024’te teslim edilecek.    

Bölgenin iklim koşullarına göre malzemeler tercih edildi

2+1, 3+1, 4+1 lüks ve konforlu, ferah yaşam alanlarına sahip 64 seçkin konut ve tüm ihtiyaçlara hizmet edecek 11 ticari ünite ve detaylı düşünülerek özenle tasarlanmış sosyal donatıları ile Del Marin Zonguldak’a değer katacak. Del Marin projesinin dış cephesinde bölgenin iklim koşulları göz önünde bulundurularak, nemi önleyen ve dış cephe dokusunu koruyup yalıtımı artıran prekast beton ve yine yalıtım sağlayan özelliği ile dikkat çeken dış cephe rengini uzun yıllar koruyan alanında öne çıkan markalar tercih edilecek.

2.750 metrekarelik özel olarak tasarlanmış peyzaj alanı var

Del Marin projesi profesyonel site yönetimi, 7/24 resepsiyon, danışma ve güvenlik hizmeti, her dairenin ihtiyacını karşılayacak kapalı otopark, depolama alanı imkanı, motosiklet ve bisiklet park alanları, elektrikli şarj istasyonu, açık ve kapalı çocuk oyun alanı, fitness, yoga alanı, site sakinlerine özel tasarlanan teras katında manzara ve kafe alanı ile konforlu bir yaşamı hedefliyor. Del Marin Kozlu’da ayrıca 2.750 metrekarelik özel olarak tasarlanmış peyzaj alanı var. Marin projesi sınıfının üst segment markalarından oluşan 3’lü ankastre ürün ile donatılmış modern tasarımlı mutfakları, yerden ısıtma sistemi, duvarlar arasında ısı ve ses yalıtımı, ortalama 29 metrekare geniş balkonları ile yepyeni bir yaşam tarzı sunacak.

Del Marin projesinde ayrıca CYC Yapı tarafından sağlanan finansman ile kişiye özel vadeli ödeme seçenekleri de bulunuyor.

Del Marin projesinin tüm detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Çakmak Barajı İnşaatında Tüm Çalışmalar Devam Ediyor

Edirne Valiliği tarafından yapılan açıklamaya göre, tamamlandığında 520 bin dekar araziyi suya kavuşturacak Çakmak Barajı projesinde inşaat çalışmaları devam ediyor.

Edirne’de yapımı devam eden Çakmak Barajı’nın tamamlanmasıyla 520 bin dekar arazi suya kavuşacak. Edirne Valiliğinden yapılan açıklamaya göre, tarımda modern sulamayı yaygınlaştırmak amacıyla çalışmalar sürüyor. Bu çerçevede Uzunköprü ve Meriç ilçelerinde 67 köyde toplam 520 bin 560 dekarlık araziyi sulayacak Çakmak Barajı Sulaması’yla ilgili eksik imalatların tamamlanmasına yönelik iş sözleşmesi imzalandı. Devlet Su İşleri (DSİ) 11. Bölge Müdürlüğü sorumluluğunda yürütülen projeyle Çakmak Barajı Sulaması 1. Kısım İnşaatı yapım işinde 520 bin 560 hektar tarım arazisi suya kavuşturulacak. 

Meriç Nehri’nden kış aylarında pompa istasyonu ile alınan su, iletim kanalı aracılığıyla barajın dip savağına aktarılacak. İletim kanalı hem barajın doldurulmasında hem de sulama amaçlı olarak kullanılacak. Çakmak Barajı Sulaması 1. Kısım işine ait olan Çakmak Barajı Yaklaşım Kanalı P2B Pompa İstasyonu ve ENH Eksik İmalatların tamamlanması işi için imzaların atıldığını belirtilirken, 3 bin 250 metre uzunluğundaki kanal 4 metre taban uzunluğunda, 4,60 metre yüksekliğinde ve 4,30 genişliğinde olacak. Kanal 520,560 dekar tarım arazinin sulanmasını sağlayacak. Proje çerçevesinde Meriç Nehrinden, kış aylarında P1 Pompa istasyonu ile alınan sular, A2 iletim kanalına verilecek ve A2 iletim kanalından alınan sular, A iletim kanalına verilerek 169.85 hm/yıl su P2B pompa istasyonu ve baraj dipsavağı vasıtasıyla Çakmak Barajı rezervuarına terfi edecek. Projenin Sulama sahası Uzunköprü ve Meriç ilçeleri ile Kırklareli Pehlivanköy ilçelerine hizmet edecek. Bölge insanına ek gelir sağlayacak Çakmak Barajı Sulaması inşaatı işinin tamamlanması ile hem tarlalardaki verim artarak, hem de yörede ürün çeşitliliği sağlanacak.

Çakmak Barajı Sulama Projesinin tüm detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Konya Yeni Motorlu Sanayi Sitesi İnşaatı Sürüyor

Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından arsa tahsisi yapmasının ardından TOKİ’nin inşaat çalışmalarına başladığı Yeni Motorlu Sanayi Sitesi projesinde inşaat çalışmaları hızla devam ediyor.

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, yeni yılın ilk mesai gününde Eski Sanayi ve Karatay Sanayi’nin taşınması için Aslım bölgesinde inşaatı süren Yeni Sanayi Sitesi’nde incelemelerde bulundu.

Devam eden çalışmalarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Başkan Altay, yeni sanayi alanında hummalı bir çalışma yürütüldüğünü belirterek, Konya’nın bir hayalini daha gerçekleştiriyor olmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti.

“Konya’ya ve Esnafımıza Yakışır Bir İş Oldu”

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Konya Büyükşehir Belediyesi ve Toplu Konut İdaresi (TOKİ) ile birlikte 2 bin 690 dükkan ve 134 ticari iş yerinin inşaatının devam ettiğini kaydeden Başkan Altay, “İnşallah inşaatımız tamamlandığında Eski Sanayi ve Karatay Sanayi’nde önceden hak sahipliği belirlenen vatandaşlarımız, kura yöntemine, dükkan büyüklüklerine göre yeni dükkanlarına taşınmış olacak. İnşaatlarımızı 4 etapta yürütüyoruz. 3 etapta fiziki olarak gerçekleşme oranları çok yüksek. Bir etapta da yüzde 40’lara yaklaşmış durumdayız. İnşallah 2024 yılı sonu gelmeden esnafımızı buraya taşımakla ilgili bir toplantı gerçekleştirdik. Ekipler yoğun bir şekilde gayret ediyor. Hedefimiz inşallah 2024 yılı sonunda Eski Sanayi’yi ve Karatay Sanayi’yi bu yeni güzel dükkanlara taşıyabilmek. Burada hem esnafımız uzun vadeli iş yeri sahibi oldu hem de fiziki olarak Konya’ya ve esnafımıza yakışır bir iş yeri inşaatını gerçekleştirmiş olduk. Emeği geçen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’mıza ve TOKİ’ye teşekkür ediyorum.” açıklamalarını yaptı.

“Konya Rahat Bir Nefes Alacak”

Eski Sanayi ve Karatay Sanayi’nin taşınmasıyla Konya’nın çok rahat bir nefes alacağını kaydeden Başkan Altay, “Mevcut yerde çok yoğun bir kirlilikle uğraşıyoruz. Bir taraftan şehir merkezinde çok yoğun bir trafik oluşuyor. Ayrıca fiziki mekanın zorluğundan dolayı hem gürültü hem de çevre kirliliği oluşturan bir alanı Konya sanayisinin geliştiği yeni bir alanda nezih yerlere taşımış olacağız. Ayrıca içinde çalışan esnafımızın mülkiyet sahibi olacağı bir yöntem oluşturduk. Hem vergi levhası olanlar hem de belli bir süre kalfa olarak başka bir iş yerinde çalışan kalfalarımız 8 yıla varan vadelerle dükkan sahibi olma imkanına kavuşmuş olacak. Yeni sitede Konya’ya yakışır bir halde güzel bir ortam oluştu. Şehrimize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Konya’nın hayallerini gerçekleştirmek için gece gündüz demeden çalışıyoruz” diye konuştu.

Konya Yeni Motorlu Sanayi Sitesi projesinin tüm detaylarını burada bulabilirsiniz.

Deprem Endişesi, Karavan ve Taşınabilir Evlere Olan İlgiyi Artırdı

Deprem korkusu karavan ve Tiny House satışlarını uçurdu. Son bir yılda Türkiye’nin deprem gerçeğiyle yüzleşen vatandaşlar, depreme dayanıklı ve taşınabilir olan karavan ve Tiny House’lara ilgiyi artırdı. “İlerleyen zamanlarda deprem gibi doğal afetler toplumun farklı ve güvenli barınma arayışını hızlandıracağını öngörüyoruz” diyen İdeal Caravan Genel Müdürü Mehmet Kaya, bu yeni yaşam trendinin Türkiye’de konut tercihlerini değiştirdiğini belirtti.

Deprem, Türkiye’de son bir yıldır gündemden düşmüyor. Ülkenin çeşitli bölgelerinde meydana gelen depremler, Türk insanını güvenli yaşam alanları bulmaya yönlendiriyor. Karavan ve taşınabilir evler (Tiny House) 2023’ün son çeyreğinde yüzde 45 oranında ilgi gördü. İnsanlar, bu seçeneklerle deprem riskinden uzaklaşmayı hedefliyor.

Güvenli yaşam alanları, insanlar için her zaman önemli olsa da, doğal afetler sonucunda daha çok öne çıkıyor. Deprem riskinin yüksek olduğu bir zamanda, vatandaşlar güvenli yaşam alanlarına yöneliyor. Karavan ve Tiny House’lar, son yıllarda taşınabilir olmaları ve depreme dayanıklı olmaları nedeniyle insanların ilgisini daha çok çekiyor. Şehir hayatının getirdiği sorunlar ve doğal afetlerle mücadele etme isteği, mobil yaşam trendini artırıyor. Karavan sahipleri, riskli durumlarda ve ihtiyaç duyduklarında güvenli bir yere gidebilme imkânına sahip oluyorlar. Ayrıca, dışarıda kalmak zorunda kaldıklarında karavanlarında konaklayabiliyorlar. Bu yeni yaşam trendi, Türkiye’de konut tercihlerini değiştirirken, karavan ve Tiny House üreticileri de talebi karşılamak için farklı projeler geliştiriyor.

Talep, deprem kuşağında olan bölgelerden

Karavan sektörü temsilcilerinden İdeal Caravan Genel Müdürü Mehmet Kaya, “Türkiye’nin deprem gerçeğiyle yüzleştiği özellikle son birkaç yılda, vatandaşlar güvenli konut arayışlarında sıra dışı çözümlere yöneliyor. Karavan ve Tiny House’lar bu çözümler arasında yer alıyor. Güvenli yaşam endişesi karavan yaşamını alternatif olarak karşımıza çıkarıyor. Son istatistiklere ve bize gelen taleplere baktığımızda karavana olan talepte %45 seviyelerinde bir artış gözlemliyoruz” dedi. 

Kaya; “Özellikle İstanbul başta olmak üzere deprem riski yüksek bölgelerden daha fazla talep alıyoruz. İstanbul’u İzmir ve Antalya takip ediyor. Türkiye’nin deprem kuşağında olması, insanları güvenle konaklayabilecekleri yapılara yönlendiriyor. 2023 yılının son ayında Marmara’da, İstanbul’da da hissedilen biri 4.1 diğeri 5.1 şiddetinde iki deprem yaşandı. Haliyle bir ayda yaşanan bu iki deprem insanları endişelendirdi. En azından böylesi durumlarda geceyi tedirgin ve dışarıda özel araçlarda geçirmek yerine karavanlarında geçirmek isteyen ailelerin sayısının her geçen gün artıyor” ifadelerini kullandı.

İlerleyen zamanlarda güvenli barınma arayışı hızlanacak

Karavan yaşamı genellikle doğayla iç içe, minimalist yaşam tarzı ve esnek tatil anlamları taşırken özellikle deprem bölgelerinde farklı anlamlar taşımaya da başladığını belirten Mehmet Kaya, “Barınma adına toplumsal yapıyı etkileyen doğal afetler, karavan yaşamını da bir alternatif olarak ortaya çıkarıyor. Görülen o ki ilerleyen zamanlarda deprem gibi doğal afetler toplumun farklı ve güvenli barınma arayışını hızlandıracağını öngörüyoruz” dedi.

Türk Müteahhitler Makedonya ve İspanya’da Önemli Görevler Üstlendi

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “Makedonya ve İspanya’da müteahhitlerimiz önemli görevler üstlendi. İspanya’da Barcelona Futbol Kulübü’nün stadyum yenileme projesi yurt dışında kazanılan sembol projelerimizden biridir.” dedi.

Rusya ve Ukrayna arasında devam eden savaşın yalnızca müteahhitlik sektörünü değil, küresel mal ve hizmet ticaretini de olumsuz etkilediğini kaydeden Bakan Bolat, “7 Ekim’den bu yana Ortadoğu’da yaşanan ve yüreğimizi kanatan İsrail katliamının, bitmek bilmeyen insanlık dışı saldırıların küresel ekonomi üzerindeki olumsuz etkileri giderek belirginleşmektedir” ifadelerini kullandı.

Yurtdışı Türk müteahhitlik sektörünün 2023 yılında başarıdan başarıya koştuğunu aktaran Bakan Bolat, “Yurtdışı müteahhitlik sektörümüz 2023 yılını 27 milyar 400 milyon dolar gibi büyük bir proje değeri ile kapatmış bulunmaktadır. Tüm müteahhitlerimizi, müşavirlerimizi, mühendislerimiz ve işçilerimizi yürekten tebrik ediyorum.” ifadelerine yer verdi.

2023 yılı sonu itibarıyla Türk müteahhitlerinin 135 farklı ülkede toplam 12 bin 71 projenin altına imza attığını dile getiren Bolat, açıklamalarının devamında şunları söyledi:

“1972’den bu yana 135 ülkede üstlenilen 12 bin 71 projede toplam değeri 501 milyar 900 milyon dolara yükselmiştir. Bu 502 milyar doların 452 milyar doları son 21 yılda elde edilmiştir.

Türk müteahhitlerinin 2023 yılında aldıkları 27,4 milyar dolarlık inşaat işlerinin bölgesel dağılımına ilişkin olarak, proje büyüklüğü bakımından bağımsız devletler ülkeleri yüzde 38 ile yine birinci sırada geliyor. İkinci sırada ise payı yüzde 27,1’e çıkan Avrupa Bölgesi bulunuyor. Ortadoğu ise yaklaşık yüzde 20 ile bu sene üçüncü sırada yer alıyor. Afrika kıtası ise yüzde 11,6’lık bir pay ile yerini sağlamlaştırmış bulunuyor.

Projelerin büyüklüğü bakımından ilk sırada Rusya bulunuyor. İkinci sırada demiryolu, metro ve karayolu projeleri ile 3,6 milyar dolarlık büyüklükle Romanya bulunuyor. Türkmenistan ve Suudi Arabistan’ın ise üçüncü ve dördüncü sırada yer alıyor. Karabağ savaşından sonra Azerbaycan’ın alt yapı konusundaki büyük ihtiyacını yine Türk müteahhitlerinin kapattı.

Avrupa’da Türk müteahhitlerinin kazandığı proje sayısı artıyor. En fazla proje üstlenilen ikinci ülke konumunda olan Romanya’dan başka Makedonya ve İspanya’da müteahhitlerimiz önemli görevler üstlendi. İspanya’da Barcelona Futbol Kulübünün stadyum yenileme projesi yurt dışında kazanılan sembol projelerimizden biridir.”

Sazak Alan Cami İnşaatında Sona Gelindi

Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde inşa edilen Sazak Alan Cami projesinde çalışmalar tamamlanmak üzere.

Konuyla ilgili konuşan İlçe Müftüsü Ahmet Karagöz inşaatın durumu hakkında, “Sazak Alan Camiimiz bitmek üzere. Başta Köyceğizli hayırseverler olmak üzere Devlet-Millet işbirliğinde yapımına başlanılan yeni camiinin son olarak halıları serilmiş, elektrik aksamı bitirilmiş olup, dış cephesinde yapılacak işlemler devam etmektedir. Dış cephesinde yapılacak yağmur giderleri ve çevre düzenlemesi de bitince en kısa sürede açılışını gerçekleştireceğiz. Camimizin yapımında emeği geçen başta Köyceğizli hayırseverlerimize, Kaymakamımıza, Belediye Başkanımıza, mimarından ustasına varıncaya kadar zerre miktarı da olsa emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum.” dedi.

Minia Çanakkale Projesi Hayata Geçiyor

Biga Belediyesi, 12 bin 500 metrekarelik alanda birçok temanın yer alacağı Minia Çanakkale projesini hayata geçiriyor.

Biga’da Şirintepe mahallesi Pancar deposu olarak bilinen 12 bin 500 metrekarelik alanda Minia Çanakkale projesini hayata geçiriyor. 2 bin metrekaresi kapalı alan olacak Minia Çanakkale’de, kadın girişimcilerin üretimleri ile yöresel ürünlerin satışının yanı sıra kafeterya ve restoranlar yer alacak.

Çanakkale ve Biga’nın değerlerinin yer alacağı 6 bin metrekarelik bölümde ise Köprülülü Hamdibey ve Bigalı Mehmet Çavuş’un da ayrı yerleri olacak. 200 araçlık otoparka sahip olacak Minia Çanakkale Projesinin müjdesini veren Biga Belediye Başkanı Bülent Erdoğan, “Startını verdiğimiz proje, şehrimize ayrı bir değer katacak. Hem Bigalı hemşehrilerimizin hem de gelip geçen yolcularımızın uğrak noktası olacak bu alanın Biga ekonomisine ve tanıtımına büyük katkısı olacak.” dedi.

Türkoğlu Acil Durum Hastanesi’nde İnşaat Devam Ediyor

Kahramanmaraş’ın Türkoğlu ilçesinde yükselen Acil Durum Hastanesi projesinde inşaat çalışmaları sürüyor.

Yol ve temel kazı çalışmaları tamamlanan, ağır çelik konstrüksiyon tekniğinin uygulanacağı hastanede, çelik yapının birinci katının çelik montajına devam ediliyor.

Ağır çelik konstrüksiyon tekniğinin de uygulanacağı hastanede birinci ve ikinci katların çelik yapı montajı tamamlandı.

6 Şubat’ta meydana gelen Pazarcık ve Elbistan merkezli, 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki 11 ili etkileyen depremlerde Kahramanmaraş’ta birçok kamu ve özel hastane binası zarar görmüştü.

Bu kapsamda Türkoğlu’na 120, Nurhak’a 50 ve Onikişubat ilçesine 400 yatak kapasiteli acil durum hastanesi yapılması planlanırken, Dulkadiroğlu’na 400 yataklı “Ferhuş Sağlık Kompleksi” ve Onikişubat ilçesine 1000 yataklı “Kahramanmaraş Şehir Hastanesi”yapılması kararlaştırılmıştı.

2024 yılında hizmete açılması planlanan acil durum hastaneleri, ağır çelik yapı tekniği ve modüler duvar sistemi kullanılarak yapılacak.

Türkoğlu Acil Durum Hastanesi’nin tüm proje detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Kaynak: Maraş Gündem

Bodrum Belediyesi İle İMO Arasında Protokol Anlaşması İmzalandı

Bodrum Belediyesi ve TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Muğla Şubesi işbirliğinde “Mevcut Yapı Stoku Envanterinin Oluşturulması ve Yapı Güvenliğinin Deprem Riski Açısından Değerlendirilmesi Ortak Hizmet Projesi Protokolü” imza töreni gerçekleştirildi. 

Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın ev sahipliğinde düzenlenen protokol törenine, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Muğla Şube Başkanı Engin Fırat Ata, Şube Sekreteri Ahmet Özakçan ve yönetim kurulu, İMO Bodrum Temsilcisi Metin Soylu ve yönetim kurulu, Belediye Genel Koordinatörü Emel Çakaloğlu ile basın mensupları katıldı. 

Bodrum ilçesi sınırları içinde bulunan on bin yapının envanterinin oluşturulması ve bu yapıların deprem riski açısından güvenliğinin değerlendirilmesi amacıyla hazırlanan ortak hizmet projesi protokolü 6 ay süreyle uygulanacak. Muğla’nın deprem açısından oldukça riskli bir bölgede bulunduğunu belirten TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Muğla Şube Başkanı Engin Fırat Ata sözlerine şu şekilde devam etti: 

“Bugün imza altına alacağımız protokol yapı envanterinin çıkarılması ile ilgili. Bodrum’daki on bin adet binanın incelemesini yapacağız. Bunların depreme karşı dayanıklılığını da birinci derece gözleme dayalı olarak risk teşkil edip etmediğine dair elimizde bir veri oluşmuş olacak” 

Yapılacak çalışmalar hakkında bilgilendirme yapan, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Bodrum Temsilcisi Metin Soylu şunları söyledi: 

“On bin blok için bir tarama yapacağız. Buradaki temel amaç depremin afete dönüşmeden, daha risk aşamasında planlamasının yapılması. Riskli bölgeleri, yaklaşık kaç binamızın hasar göreceğinin tespitini yapacağız. Gözlemsel ve yönetmelikler açısından binaları değerlendireceğiz”

Dirençli kentler açısından yapılan bu işbirliği için teşekkür eden Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, “İlk planda 1999 öncesi yapılan on bin blokta analiz yapılacak. Bu analiz ilk planda depremsellik riskini biraz daha ana hatlarıyla ortaya koyacak. Sonrasında eğer o binalarda gerekirse bina sahiplerinin de rızası alınarak daha detaylı analizler yapılabilecek. Burada önemli olan konu vatandaşlarımızın yuvalarında güvenle yaşadıklarını hissedebilmeleri. Herhangi bir deprem riskinde binaların insanı öldürmeyeceği, onların hayatını koruyabileceğini düşünmeleri. Biz bu güveni sağlamak zorundayız. Biz bu çalışmayı Bodrum’un direncini ölçmek için yapıyoruz. 6 aylık bu çalışma sonrasında hazırlanacak rapor doğrultusunda inşaat mühendisleri odamızla ve diğer sivil toplum örgütlerimizle çalışmalara devam edeceğiz” dedi.

Mapa İnşaat, Mekke’de ‘Su Depolama Tesisi İnşaatı’ İhalesini Kazandı

MNG Holding iştiraki Mapa İnşaat, Mekke’de inşa edilecek Rezervuar ve Su Depolama Tesisi Projesinin ihalesini kazandı.

Türkiye ile Suudi Arabistan arasında futbol gerilimi devam ederken, Mekke’de önemli bir gelişme yaşandı. Suudi Arabistan’ın Mekke kentinde ilk büyük bağımsız stratejik su deposu (ISWR) projesini geliştirme ve işletme ihalesini sonuçlandı. Bu ihaleyi Mehmet Nazif Günal’ın şirketi MNG Holding kazandı. İstanbul’daki 3’üncü Havalimanı projesinin yapımında da yer alan, son dönemde yurt dışında aldığı büyük işlerle öne çıkan MNG’nin şirketi MAPA İnşaat, projenin ekip, projenin mühendislik, tedarik ve inşaatını (EPC) üstlendi. Anlaşma, dün imzalandı.

Patronlar Dünyası’ndan Gökmen Mert Kural’ın haberine göre; projenin ana üstlenicisi Suudi Arabistanlı Vision International Investment Company, Kuveytli Gulf Investment Corporation ve BAE’nin Abu Dabi Ulusal Enerji Şirketi’nin (Taqa) oluşturduğu grup olacak. 2 milyon metreküp rezervuar ve 500.000 metreküp operasyonel tank kapasitesine sahiptir. Suudi devletine ait su işletmecisi Saudi Water Partnership Company (SWPC), sözleşmeyi imzaladığını duyurdu.

İhaleye Suudi Arabistanlı Abdul Aziz al-Ajlan Sons Group, Mısırlı Orascom gibi Ortadoğu’nun en önemli şirketleri de teklif vermişti. Rezervuar projesinin 2027 yılında ticari faaliyete geçmesi bekleniyor. Suudi devlet yönetimi, su depolama kapasitesini Mekke’deki 20 günlük Hac talebine çıkarmayı hedefliyor.

Adana’da 2,9 Milyar Dolarlık İhracat Gerçekleştirildi

Adana Sanayi Odası (ADASO) Başkanı Zeki Kıvanç, 2023 yılında Adana’dan gerçekleştirilen ihracat tutarının 2,9 milyar dolar olduğunu vurguladı.


Türkiye İhracatçılar Meclisi’nce açıklanan ihracat rakamlarını değerlendiren Zeki Kıvanç, ilden geçen yıl gerçekleştirilen ihracatın önceki yıla göre yüzde 4,8 azalarak 2 milyar 901 milyon dolar olduğunu bildirdi.

“5 yeni OSB, ülke ekonomisine güç verecek”

 Küresel ticarette yaşanan zorlu bir ortamda, Türkiye ekonomisinin yakaladığı büyüme ivmesini sürdürdüğünü, ihracatını yüzde 0,6 artışla 255,8 milyar dolara çıkararak da Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdığını anımsatan Kıvanç, “Adana, 2022 yılında 3 milyar 46 milyon dolar ile tarihinin en yüksek yıllık ihracatına ulaşmıştı.

2023’te, 2022’ye yakın bir seviyede ihracat gerçekleştirdik. 2 milyar 901 milyon dolar ihracat performansı ile iller yıllık ihracat sıralamasında 13’üncü sırada yer alıyoruz. 2023 yılında 3 defa aylık 250 milyon dolar seviyesini aşan rakamlarla Adana ihracatı, Kasım 2023’te 290,6 milyon dolar ile tarihinin en yüksek aylık ihracat seviyesine ulaştı” dedi.

Adana’nın ihracattan aldığı payı her geçen gün artırmanın gayretinde olduklarını vurgulayan Zeki Kıvanç, ihracat rakamlarını Adana için yeterli bulmadıklarını, 2024 yılı itibarı ile gelecek 5 yıl içinde ülkemiz endüstrisinin ilk nefes aldığı, tarımdan sanayiye geçişin doğduğu şehir Adana’nın öneminin artacağını bildirdi.

Kıvanç, “Adana, Türkiye’nin ikinci yüzyılında yeni yatırım alanları ve mevcut üretim kapasitesi ile ülkemizin gelişimine en büyük katkı sağlayan lider şehirlerin başında geliyor. 5 yeni organize sanayi bölgesi ve birçok küçük sanayi sitesinin kurulmasıyla birlikte ülkemiz ekonomisine daha fazla katkı sağlayacak bir merkez olmayı hedefliyoruz. İhracat rakamlarını kentimizdeki yeni yatırım alanlarıyla daha üst seviyelere taşıyacağız. Adanalı sanayicilerimizi, gerçekleştirdikleri ihracatla ülke ve bölge ekonomisine katkılarından dolayı tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Dünya Gazetesi

Denge Değerleme, Avrupa Gayrimenkul Piyasası 3. Çeyrek Raporunu Yayımladı

Denge Değerleme tarafından hazırlanan Avrupa Gayrimenkul Piyasası 3. Çeyrek Raporu yayımlandı.

Ülkelerin tek tek ele alındığı raporda, şu ifadelere yer verildi:

ALMANYA

Son yıllarda Almanya’da gayrimenkul piyasasında eşi benzeri görülmemiş fiyat artışlarının yavaşladığı görünse de birçok insanın kişisel ve yatırım amaçları için konut mülkü edinme ve inşa etme isteği hala devam ediyor. Ancak, mevcut sosyal, ekonomik ve jeopolitik dinamikler, birçok geliştirici ve yatırımcının mülk inşa etme konusunda belirsizlik yaşamasına neden oldu.

Avrupa’nın en büyük ekonomisinde, düşük borçlanma maliyetlerinin etkisiyle son yıllarda hızla daha pahalı hale gelen konutlar, onlarca yıllık artış trendinin ardından düşüşe geçmiş durumda.

Son yıllarda Almanya’da gayrimenkul fiyatları sürekli olarak yükselmeye devam etti ve uzun bir süre boyunca bu durumun böyle devam edeceği düşünülmüştü. Ayrıca, kendi mülkiyetine ait bir evde oturmak, birçok insan için hala uygun bir seçenek olarak kabul ediliyordu. Düşük faiz oranları nedeniyle aylık kredi taksitleriyle kira bedelleri arasındaki farkın çok yüksek olmamasından dolayı, satın almak mantıklı seçenek olarak görülüyordu.

Bu düşük faiz seviyesi, gayrimenkul fiyatlarının pandemi döneminin büyük bir kısmında dahi yükselmeye devam etmesine neden oldu. Ucuz finansmanın yanı sıra yapı malzemelerinin kıtlığı ve buna bağlı olarak inşaat maliyetlerinin artması da bu eğilime katkıda bulundu. Geçen yılın başlarında, alıcılar bir mülk için 2021’e kıyasla ortalama olarak yüzde 12,5 daha yüksek fiyatlarla karşı karşıya kaldılar.

Reuters tarafından gayrimenkul danışmanları arasında yapılan ankete göre, Almanya’da ev fiyatları bu yıl yüzde 5’ten fazla düşecek ve 2024’te durgunlaşacak. Analistler, potansiyel alıcıların fiyatların yüksekliği nedeniyle pazardan ayrılmalarının kiraları daha da artıracağını belirttiler.

Şu an için yüksek enflasyon, inşaat ve enerji fiyatlarının artışı ve faiz oranlarının yükselmesi, talebi azaltan başlıca faktörler olarak görülüyor. Bu ortamda fiyatların hafifçe düştüğünü gördük. Aynı zamanda, konut arzı sıkı kalmaya devam ediyor. Bu arz kıtlığı, fiyatların tekrar yükselme olasılığını artırıyor. Muhtemel alıcılar ve yatırımcılar böylece çelişkili bir durumla karşı karşıya ve geleceğe nasıl plan yapmaları gerektiğini haklı olarak sorguluyorlar.

AVUSTURYA

2022 yılında, yatırımcıların reel değerlere yönelmesi ve aynı zamanda Avusturya’da konut kredi standartlarının sıkılaştırılmasından önce borçla finanse edilen mülk alımlarının öngörülen etkileri nedeniyle mülk fiyatlarında bir artış yaşandı. Bu artış, 2022 yılı boyunca hız kazandı. Yıllık artış oranı ilk çeyrekte yüzde 12,3’ten ikinci çeyrekte yüzde 13,1’e yükseldi ve ardından fiyatlar açısından 2022’nin üçüncü çeyreğinde zirveye ulaştı.

2020 yılının dördüncü çeyreğinden 2022 yılının üçüncü çeyreğine kadar geçen dönemde, Avusturya’da ortalama konut fiyatları iki haneli bir artış kaydetti. Ancak bu ivme, 2022 yılının üçüncü ve dördüncü çeyreklerinde ülke genelinde yavaşladı; konut fiyatları sırasıyla yüzde 10,8 ve yüzde 5,2 arttı. Avusturya genelindeki endeks, üçüncü çeyrekte 278,3 puanla zirve yapmışken, 2023 yılının ilk çeyreğinde 271.8 puanla bir önceki çeyreğe göre yüzde 2,3’lük bir düşüş yaşadı. Viyana dışındaki tek ailelik evlerdeki önceki büyük artış ani bir şekilde son buldu. 2022 yılının üçüncü çeyreği (endeks seviyesi: 237,1) ile 2023 yılının ilk çeyreği (endeks seviyesi: 229.6) arasında yüzde 3,2’lik bir düşüş kaydedildi. Yıllık büyüme, 2022 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 12,5’ten 2023 yılının ilk çeyreğinde yüzde 1,0’a geriledi. Yeni ve kullanılmış daireler arasında performans farkları gözlendi. Örneğin, Viyana’da 2023 yılının ilk çeyreğinde yeni dairelerde %5,1’lik bir artış, kullanılmış dairelerde yüzde 1,3’lük bir düşüşle dengeledi.

Viyana’da müstakil evlerdeki patlama da sona erdi. 2022 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 16,3’lük bir artışın ardından, 2023 yılının ilk çeyreği zaten yıllık bazda yüzde 1,7’lik bir düşüş kaydetti. Bu yılın başlarında faiz oranlarının yükselmesi nedeniyle, kira getirisi yüzde 2.5’in altında olan yatırım daireleri daha az çekici hale geldi. Özellikle gayrimenkul fiyatlarının durgunluk veya hatta geçici bir düşüşün görülebileceği öngörüldüğünde. Çünkü yatırımcılar şimdi yüzde 3’ün üzerinde getiri sunan uzun vadeli tahvillerle rekabet halindeler. Aynı zamanda, 2023 yılının ilk çeyreğinin ilerleyen döneminde kredi ile finanse edilen alıcıların talebi yüzde 62 düştü (Avusturya’daki özel hanelere konut kredisi verme konusundaki yeni kredilendirme ile geçen yıla göre karşılaştırıldığında). Ek bir faktör olarak ESG kavramı da ön plana çıkıyor. Çevre dostu bir özelliklere sahip binalar, fiyat istikrarını giderek daha fazla korurken, enerji verimliliği değerleri düşük olan mülklerin değer gelişimlerinde yatırımcı gelecekteki yenileme maliyetlerini önceden tahmin ederek karar alıyor.

BELÇİKA

Belçika’da mortgage talebi 2007’den beri en düşük seviyeye geriledi ve ev fiyatları şaşırtıcı bir şekilde iyi duruyor ancak bu, gerçekliği çok iyimser bir şekilde yansıtıyor olabilir. Bu yılın ikinci yarısında fiyatların düşmesi bekleniyor, ancak şu an için büyük bir düzeltme olasılığı düşük görünüyor.

Talepteki keskin düşüşe rağmen, fiyatlar üzerindeki etki oldukça sınırlı gibi görünüyor. Son fiyat göstergeleri, ev fiyatlarında aynı kesinlikte düşüş yaşanmadığını gösteriyor. Statbel’in mülkiyet fiyat endeksi, 2022’nin son çeyreği ile karşılaştırıldığında 2023 yılının ilk çeyreğinde yüzde 1,5 artmıştır. Haziran ayına kadar olan satış sözleşmelerine ait verileri içeren noter endeksi, Belçika’da ev fiyatlarının geçen yılın ortalama fiyatına kıyasla bu yılın ilk yarısında sadece yüzde 0,30 düştüğünü gösteriyor. Bu düşüş özellikle Valonya ve Brüksel’deki fiyat düşüşlerinden kaynaklanmakta olup, Flaman Bölgesi’nde ise fiyatların daha da yükseldiği görülüyor.

Piyasa, çalışanlara yapılan otomatik ücret endekslemesi ve ortalama kredi vadesinin uzatılması sayesinde geçen yıl da oldukça güçlü ücret artışı ile desteklendi. ING Bank verilerine göre yeni konut kredilerinin ortalama vadesi 2021’de 18.9 yıldan 2022’de 19,8 yıla yükseldi. 2023’ün ilk yarısında ortalama vade daha da artmaya devam etti. Ayrıca, ilk kez ev satın alan genç alıcılar arasında daha uzun vadeli borçlanma görüyoruz. Bu yatırımcılar genellikle aylık geri ödeme tutarı aynı olsa da daha fazla borç almalarına izin veren 25 yıllık bir vade seçeneği üzerinde karar kılıyorlar.

DANİMARKA

Mortgage faizlerinin artması, konut talebini sınırlayacaktır ve bu etki ekonomiye yayılacaktır. Ancak, Danimarka nüfusunun daha sıkı konut kredisi düzenlemeleri ve sağlam finansal durumu sayesinde, ciddi bir konut kaynaklı resesyon olasılığı düşüktür.

GSYİH ve kamu finansmanı gibi geleneksel göstergeler henüz yaklaşan bir resesyonu göstermemiş olsa da enflasyon ve şirketlerin finansal performansları gibi diğer faktörler kötüleşmeye başlamıştır. Ayrıca, faiz oranlarının artacağı beklentisi gelecek yılın görünümünü daha da karmaşık hale getirmiştir.

Faiz oranları uzun yıllardır olduğu gibi en yüksek seviyede bulunmaktayken, enflasyon ve ekonomik belirsizlik nedeniyle fiyatlar düşüş gösteriyor. 2025’ten 2030’a kadar ki süreçte ise ev fiyatlarının keskin bir şekilde yükselmesi bekleniyor.

Eğer bu gerçekleşirse, ev sahipleri bu dönemden büyük bir artıyla çıkacaklar demektir, yani sahip oldukları varlık değerlerinde ciddi bir artış olacaktır.

Tahminlerin gerçekleşmesi halinde, ev fiyatları 2030’da bugünkü seviyeleri neredeyse yüzde 30 daha fazla yukarısına çıkması bekleniyor. Mevcut durumdaki faiz oranları konut sahipleri için o kadar olumlu değilken, birçok aile yüksek faiz oranlarından etkileniyor ve yakın gelecekte önemli faiz oranı düşüşü olasılığı da görünmüyor. Ancak birkaç yıl sonrasına bakarsak, tablonun daha parlak hale gelmesi bekleniyor.

FRANSA

Paris ev fiyatları, Covid-19 pandemisi sırasında ivme kazanan ve yükselen faiz oranlarıyla uzayan bir düşüşle dört yılın en düşük seviyesine geriledi. Haziran’da talep fiyatları bir yıl öncesine göre yüzde 4,1 düşerek, metrekare başına 10.936 Euro’ya düştü ve Le Figaro tarafından derlenen verilere göre, Ocak 2019’dan bu yana görülen en düşük seviyede.

Bu gelişme Fransız başkentini istisna bir durum haline getiriyor. Avrupa şehirlerindeki en son konut piyasası trendlerini yakalamak için Bloomberg, çeşitli veri sağlayıcılardan gelen bilgileri derliyor. Bazıları talep fiyatları ve işaret edici seviyeleri içerirken, diğerleri resmi rakamlardır.

Fransız bankalarına, Bank of France tarafından belirlenen maksimum bir oran olan “taux d’usure” adı verilen oranın üstünde konut kredisi verme izni verilmiyor. Bu kısıtlama, faiz oranlarının yükselmesinin etkisini müşterilere aktarma kapasitesini sınırladı ve bazılarını kredi başvurularını reddetmeye yöneltti.

Ülkede kredi erişimini kolaylaştırmak amacıyla, tavan faiz oranı 2023’ün ilk yarısında her üç ay yerine aylık olarak gözden geçirilmiştir. Ayrıca, Paris’teki ev sahipleri bu yıl mülk vergisinde yüzde 52’lik bir artışla karşı karşıya kalırken, geçen yıl belediye başkanı Anne Hidalgo, bu artışı yaygın enflasyon ve yükselen enerji maliyetleriyle haklı çıkardı.

Ev fiyatlarının istikrarlı bir şekilde düşmesine rağmen, Paris, büyük Avrupa şehirleri arasında en pahalı konut pazarı olarak kalmaya devam ediyor ve Madrid ve Berlin’in iki katından fazla seviyede bulunuyor.

HOLLANDA

2023 yılın ilk yarısı değer kaybı, yatırım stratejilerinin yeniden değerlendirilmesi ve yeni fiyat seviyesinin arayışıyla geçti. Tüm bunlar, geçtiğimiz yıla göre yaklaşık yüzde 60 oranında bir düşüşle, tarihsel olarak düşük seviyede bir ilk yarı yatırım hacmine (3,2 milyar avro) yol açtı.

Ancak 2023’ün ikinci yarısı için daha pozitif bir tablo oluşması bekleniyor. Beklenen enflasyon düşüşü, faiz oranlarının istikrarı ve emlak piyasasındaki yeni fiyat seviyesi konusundaki netlik, alım-satım yapmak için tarafların giderek daha fazla ortak noktada buluşmaya yaklaştığını ortaya koyuyor. Ancak bu durum gayrimenkulün türüne bağlı olarak farklı hızlarda gerçekleşiyor. Lojistik pazarında ve daha az ölçüde perakende pazarında ivme hızla dönüyor olsa da bu ofis, konut, bakım ve otel yatırım pazarları için daha düşük seviyede kalıyor. Bununla birlikte, CBRE raporuna göre bu sektörlerde de hareketin sonbaharda ivme kazanması bekleniyor.

Faiz oranlarının arttığı bir yılın ardından, çekirdek enflasyonun düşmesi bekleniyor. Tüketici harcamalarındaki düşüş, ekonominin soğumasının ilk belirtisi olup, bunun sonucunda enflasyon da kontrol altına alınabilir hale geldi. Güçlü kollektif ücret artışları ve satın alma gücünü desteklemeye yönelik önlemler, enflasyondaki düşüşün belirgin bir şekilde yavaşlamasına neden oldu. Bununla birlikte, çekirdek enflasyonun sonbaharda ilk aşağı yönlü adımlarını atması bekleniyor, ardından 2024’ün sonlarına doğru istenen seviyeye düşecek.

İNGİLTERE

Geçen yıl ev fiyatları rekor seviyelere yükseldi, ancak artan faiz oranları ve yaşam maliyeti krizi fiyatları düşürdü. Ancak bu, konut piyasasına girmek isteyen insanlar için tüm koşulların elverişli olduğu anlamına gelmiyor. Peşinat ödemeleri hala birçok alıcı için ulaşılamaz durumda ve konut kredisi temin etme konusundaki zorluklar nedeniyle ev sahibi olmak hala zor bir hedef olmaya devam ediyor.

Ulusal İstatistik Ofisi (ONS) verilerine göre İngiltere, Galler ve İskoçya’da 2022 yılında ortalama fiyatlar rekor seviyelere ulaşmıştı ancak o zamandan bu yana bir gerileme söz konusu. ONS, Temmuz 2023’te, İngiltere’de ölçülen ortalama ev fiyatlarının, Kasım 2022’deki zirve fiyatlarına göre 2.000 sterlin azalarak 290.000 sterlin olduğunu tespit etti. Ancak bu yine de Temmuz 2022 verilerine kıyasla 2.000 sterlin daha yüksekti.

Nationwide’ın en son istatistikleri, ev fiyatlarının Eylül ayında durağan hale geldiğini ancak yıllık bazda hala yüzde 5,3 oranında düştüğünü gösteriyor, bu da ortalama 14.500 sterlinlik bir düşüş anlamına geliyor.

Esasında, İngiltere’deki konut krizi yeni bir sorun değil. Talep yıllardır arzı aşmış durumda, ancak pandeminin neden olduğu sıkıntılar, Covid kısıtlamalarını takip eden rekor yüksek fiyat artışlarını daha da ileri boyuta taşıdı.

Damga vergisi indirimleri 2021 ve 2022 yıllarında ilk kez ev alıcılarını teşvik etmek amacıyla tanıtıldı, ancak bu, ev fiyatlarının artmasına yol açtı. Pandemi başladığından beri uygun fiyatlı evlerin eksikliği ve artan talep, fiyatların hızla yükselmesine neden oldu.

Ağustos 2022’ye gelindiğinde, Halifax’un analizine göre tipik bir İngiliz evi 293.992 sterlinlik rekor bir fiyat seviyesine ulaştı. Ancak bu, ekonomik sıkıntının kısa bir süre sonra konut piyasasına etki etmeye başlamasıyla zirve noktası görüldü.

Bank of England, enflasyonu frenlemek amacıyla son aylarda faiz oranlarını artırmaya devam ederken; yüzde 10’un üzerine çıkmış olan enflasyon, yakın dönemde yüzde 6,80 seviyesine çekilebildi.

Zoopla’nın ölçümleri, 2022 yılı Eylül ayında Birleşik Krallık genelindeki ilk konut fiyatı düşüşünü kaydetti ve yıllık bazda yüzde 0,5’lik bir düşüş yaşandı. Emlak portalının analistleri, faiz oranlarının yüzde 4,5’e düştüğünde daha fazla alıcının konut piyasasına dönmesini beklediklerini belirttiler.

Ancak erişilebilirlik sorunu, hala ev sahibi olmak ve bir ev satın almak isteyen insanları hayal kırıklığına uğratmaya devam ediyor. ONS, İngiltere’deki tam zamanlı çalışanların 2022 yılında bir ev satın almak için yıllık kazançlarının 8,3 katını, Galler’deki insanların yıllık maaşlarının 6,2 katını harcamaları gerekeceğini buldu.

Son 25 yılda evler önemli ölçüde daha az erişilebilir hale geldi. 1997 yılında, ülkenin yüzde 89’unda yaşayan insanlar yıllık maaşlarının beş katından daha azını ödeyebiliyordu. 2022 yılında bu, bölgelerin sadece yüzde 7’sinde geçerliydi.

İTALYA

19 Haziran- 19 Temmuz 2023 tarihleri arasında gerçekleştirilen 1,455 gayrimenkul acentesinin katıldığı ankete göre, konut fiyatlarındaki düşüş işaretleri ikinci çeyrekte daha yaygın hale geldi, ancak fiyat istikrarı hala baskın görünüyor. Artış ve düşüş değerlendirmeleri arasındaki denge negatif yönde döndü ve fiyatlar 2021’in başlarına geri döndü.

Gayrimenkullerin satışa sunulduktan sonra pazarda geçirdiği ortalama süre ve talep fiyatlarından yapılan ortalama indirim bir miktar arttı, ancak hala düşük seviyelerde seyrediyor. Talep koşulları, potansiyel alıcı sayısının değerlendirmelerindeki kötüleşme ile gösterilen yaygın bir zayıflığı yansıttı. Yaklaşık her üç katılımcıdan biri, konut kredisi temin etmekte zorlanan ev alıcıları bulunduğunu belirtirken, bu durum 2014 yılının sonundan beri görülen en yüksek seviyeye ulaşmış durumda. Kiralık pazarında ise, kiraların yükseldiği ve acentelerin yılın geri kalanında da daha fazla artış bekledikleri bildiriliyor. Genel konut piyasasında geleceğe dönük değerlendirmeler, hem şu anki çeyrekte -satış fiyatlarının düşeceği beklentilerinin hakim olduğu- hem de iki yıllık bir perspektifte keskin bir kötüleşmeye işaret ediyor.

İtalyan ekonomisi, son yıllarda yüksek kamu borcu ve kırılgan bankacılık sistemi nedeniyle önemli bir ekonomik yavaşlama yaşıyor. Ancak özellikle Roma, Milano, Torino ve Floransa gibi büyük şehirlerde gayrimenkul piyasası nispeten istikrarlı kalmıştır. Mülk fiyatları halen diğer Avrupa ülkelerine göre daha düşük olup, özellikle Airbnb gibi platformlar aracılığıyla kısa vadeli kiralamalar için kira verimleri cazip durumda.

Bu nedenle İtalya, zengin kültürü, güzel manzaraları ve lezzetli mutfağıyla yabancı yatırımcılar için son derece çekici bir destinasyon olmakla birlikte, İtalyan gayrimenkul piyasasına yatırım yapma konusunda, birçok insan hala riskler ve getiriler konusunda kararsız durumda.

İSPANYA

Danışmanlık şirketi Gesvalt’in 2023 2. Çeyrek raporu, İspanya’da konut fiyatlarının bu yılın ilk yarısında, 2022’nin aynı dönemiyle karşılaştırıldığında yüzde 6’nın üzerinde arttığını ortaya koyuyor. Bu oran, enflasyon oranının üzerinde bir artış anlamına geliyor.

Ancak, bu artış ülke genelinde eşit bir şekilde gerçekleşmedi ve bazı bölgelerde daha yüksek oranda artışlar görüldü. Örneğin, Costa del Sol’da, konut fiyatları yıllık bazda yüzde 12,4 artarak, ülke ortalamasını iki katından fazla aştı. Costa Blanca ise yüzde 11,4’lük bir artışla ikinci sırayı aldı.

Euroval’a göre, Madrid’ın kuzeyinde bulunan Guadalajara ilçesi, 2025 yılına kadar en yüksek artışı yaşayacak. İspanya’nın bu bölgesinde, konut fiyatları yüzde 16,64 artacak.

Merkezi şehirler, 2025 yılında İspanya’daki konut fiyat artışları sıralamasında ilk sıralarda yer alıyor. İkinci sırada yüzde 15,73 artış beklentisiyle Toledo yer alırken, üçüncü sıradaki Badajoz ile dördüncü ve beşinci sıradaki Avila ve Segovia ise sırasıyla geliyor. Toplam 11 şehirde çift haneli fiyat artışları bekleniyor.

Danışmanlık şirketi Euroval’in raporu, önümüzdeki iki yıl boyunca konut değerlerinde nispeten küçük bir artış öngörüyor. 2025 yılına gelindiğinde, fiyatların yüzde 6 artacağı ön görülürken bu tahmin, İspanya’daki ortalama metrekare fiyatını 2022’nin sonundan 103 € daha pahalı olacak şekilde 1,809 €’ya çıkaracaktır.

Ancak Euroval, ülkenin birçok bölgesinde çift haneli artışların olası olduğunu düşünüyor. Rapor, şehir bazlı performans farklılığın dikkate değer olduğunu belirterek, her şehrin, kendi pazarındaki belirli bir talep dinamiğine sahip olduğunu ifade ediyor.

Sonuç olarak, 28 şehrin ulusal ortalamanın yüzde 6’sından yüksek fiyat artışları yaşarken, 24 şehir daha düşük artışlar yaşaması ön görülüyor. 3 ilde ise fiyatlar önümüzdeki iki yıl boyunca düşeceği tahmin ediliyor.

İSVİÇRE

2023 yılının ikinci çeyreğinde İsviçre emlak piyasasında, büyük şehirlerdeki konut fiyatları yüzde 1,9’a kadar düşmeye devam etti. Yıllık bazlı karşılaştırmada, alım-satım işlemlerinin yüzde 20 oranında önemli bir düşüş gösterdiğini ortaya koyuyor. Aynı zamanda, uzun vadeli faiz oranları zirveye ulaştı ve önümüzdeki aylarda bir düşüş eğilimi bekleniyor.

2023 yılının ikinci çeyreğinde İsviçre genelinde emlak fiyatlarında bir düşüş yaşandı. Cenevre, yüzde 1,2’lik bir düşüşle düşüşü öncülük ederken, yüzde 1,0 ve yüzde 0,8 düşüş yaşayan Lozan ve Basel takip etti. Bern’de daire fiyatlarında yüzde 0,8’lik bir düşüş yaşandı. Bununla birlikte, tüm şehirler bu aşağı yönlü trendi takip etmedi. Zug ve Zürih, sırasıyla yüzde 0,6 ve yüzde 0,3’lük hafif artışlarla bu trende karşı geldi.

Müstakil konutlar için de piyasa benzer bir eğilim oluşurken, ülkede fiyatlar ortalama yüzde 0,8 düştü. Cenevre, yüzde 1,9’luk en büyük düşüşü gördü, onu sırasıyla yüzde 1,0 ve yüzde 0,9’luk düşüş yaşayan Basel ve Bern izledi. Daire fiyatlarında hafif bir artış yaşayan Zürih bile müstakil ev fiyatlarında yüzde 0,40 bir düşüş yaşadı.

Bu eğilimler, özellikle büyük şehirlerde İsviçre emlak piyasasının soğumakta olduğunu ortaya koyuyor. Fiyat düşüşleri, ekonomik koşullar, faiz oranları ve piyasa duyarlılığı gibi çeşitli faktörlerden etkileniyor.

PORTEKİZ

2023 yılı şimdiye kadar Portekiz’deki gayrimenkul piyasası için oldukça hareketli bir dönem oldu. Sektördeki “balonun patlaması” konusundaki endişelere rağmen, piyasa beklentilere meydan okuyarak artan talep ve istikrarlı fiyatlar yakaladı.

Ancak son dönemdeki Golden Visa programının sona ermesi gibi politika değişiklikleri, özellikle yatırım pazarında bazı belirsizlik ve istikrarsızlık getirdi.

Portekiz gayrimenkul piyasası, para politikasının 2022 yılının ikinci yarısında ivme kazanmaya başlamasıyla birlikte yavaşlamaya başladı. Avrupa Merkez Bankası’nın, Temmuz 2022 ile Temmuz 2023 arasında temel faizleri 425 baz puan artırmasına rağmen, Portekiz gayrimenkul sektöründeki yavaşlama, en azından konut fiyatları açısından beklenenden daha az belirgin görünüyor ve bu durum

2023 için daha iyimser bir artış tahminine yönlendirdi. Ancak önümüzdeki çeyreklerde Portekiz gayrimenkul piyasasında önemli bir yavaşlama ön görülüyor.

Piyasa üzerindeki etki yaratan başka önemli bir faktör ise yeni konut önlemleri oldu. Portekiz vatandaşlarının karşılaştığı konut krizini ele almak amacıyla hükümet, Golden Visa programının sona ermesi de dahil olmak üzere yeni konut önlemleri önerdi. Bu karar hem gayrimenkul piyasasında hem de daha geniş ölçekte ulusal ekonomide önemli belirsizlik ve istikrarsızlığa neden oldu. Yerel halk için konut pazarı bu önlemlerden büyük ölçüde etkilenmemiş olsa da yatırımcı pazarı, önerilen değişiklikler nedeniyle bazı yatırımcıların geri çekilmesi nedeniyle sorunlar yaşadı.

YUNANİSTAN

Yunan ekonomisinin istikrara kavuşmuş olması ve büyüme belirtileri göstermeye başlamasıyla birlikte, son yıllarda Yunan gayrimenkul piyasası da önemli değişiklikler geçirmiştir.

2000’lerde birkaç krizle karşı karşıya kalan Yunan ekonomisi, direnç göstermiş
ve büyümüştür. Pandeminin yol açtığı belirsizliklere rağmen, Yunan ekonomisinin 2023 ve 2024 yıllarında büyümeye devam etmesi bekleniyor. Uzmanlar, 2023’te yüzde 1,0 ve 2024’te yüzde 2,0 oranında gerçek GSYİH büyüme hızı tahmin ediyorlar. Bu olumlu görünüm, özel tüketimin kademeli olarak toparlanmasına ve dış talebin artmasına bağlanmaktadır.

Yunanistan’ın başkenti Atina, ülkenin gayrimenkul piyasasının itici gücü olmaya devam ediyor. Şehir, geleneksel villalardan eski dairelere ve kentsel peyzaja sorunsuz bir şekilde entegre olan yeni projeler dahil olmak üzere çeşitli mülk seçenekleri sunuyor.

Bank of Greece’un verilerine göre, Atina, 2022’nin üçüncü çeyreğinde apartman daireleri yıllık yüzde 13 oranında fiyat artışıyla en fazla artış gösteren konut tipi oldu.

Yunanistan genelindeki gayrimenkul piyasası artış yaşamış olsa da mülk türüne ve konumuna bağlı olarak fiyat artış oranlarında farklılıklar görülüyor. Örneğin, eski daireler son aylarda yüzde 10,5 oranında fiyat artışı yaşarken, yeni projelerde ise yüzde 12,2 oranında fiyat artışı görüldü. Yunanistan’ın ikinci büyük şehri olan Selanik’te önemli fiyat artışları görüldü ve apartman dairelerinin fiyatlarında yıllık yüzde 11,1 artış yaşandı. Ancak Atina, Yunan gayrimenkul piyasasının öncüsü konumunu korumaya devam ediyor.

Türk Lirası ile Dış Ticaret Arttı

2023 yılında Türk Lirası ile dış ticaret bir önceki yıla göre artarak 821 milyar 569 milyon dolara ulaştı.

Ticaret Bakanlığı verilerinden yaptığı derlemeye göre, Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracatı gerçekleştirilen 2023’te Türk lirasıyla yapılan ticaretteki artış da dikkati çekti.

Türk lirasıyla ihracat geçen yılın ocak ayında 14 milyar 587 milyon lira, ithalat 30 milyar 738 milyon lira olurken dış ticaret hacmi 45 milyar 325 milyon liraya çıktı.

Bu kategoride ihracat, Kahramanmaraş merkezli depremlerin gerçekleştiği Şubat 2023’te 13 milyar 760 milyon liraya gerilerken ithalat 40 milyar 364 milyon lira oldu. Dış ticaret hacmi de söz konusu ayda 54 milyar 124 milyon lira olarak hesaplandı.

Mart 2023’te ihracat 17 milyar 882 milyon liraya, ithalat 45 milyar 754 milyon liraya, dış ticaret hacmi de 63 milyar 636 milyon liraya ulaştı.

Geçen yılın nisan ayında Türk lirasıyla ihracat 14 milyar 298 milyon lirayı, ithalat 43 milyar 123 milyon lirayı, dış ticaret hacmi de 57 milyar 421 milyon lirayı buldu.

Mayıs 2023’te bu kategorideki ihracat 16 milyar 218 milyon lira, ithalat 49 milyar 481 milyon lira, ticaret hacmi ise 65 milyar 699 milyon lira oldu.

En Yüksek Dış Ticaret Hacmi Ekim’de Gerçekleşti

Türk lirasıyla dış ticaret hacmi, yılın ikinci yarısında artış eğilimi yakaladı.

Geçen yıl haziranda ihracat 16 milyar 532 milyon lirayı, ithalat 45 milyar 487 milyon lirayı gördü. Dış ticaret hacmi de söz konusu ayda 62 milyar 19 milyon lira olarak hesaplandı.

İhracat tutarı, Temmuz 2023’te 16 milyar 388 milyon lira, ithalat 54 milyar 592 milyon lira olurken dış ticaret hacmi 70 milyar 981 milyon lira olarak kayıtlara geçti.

Türk lirasıyla ihracat, geçen yılın ağustos ayında 20 milyar 656 milyon lira, ithalat 52 milyar 72 milyon lira oldu. Dış ticaret hacmi bu dönemde 72 milyar 728 milyon lira olarak belirlendi.

İhracat Eylül 2023’te 20 milyar 33 milyon lira olurken ithalat 54 milyar 501 milyon lira olarak hesaplandı. Bu dönemde dış ticaret hacmi 74 milyar 535 milyon lira olarak tespit edildi.

Geride kalan ekim ayında Türk lirasıyla ihracat 25 milyar 311 milyon lira oldu. Bu ayda ithalat 62 milyar 659 milyon lira, dış ticaret hacmi 87 milyar 970 milyon lira olarak belirlendi. Bu tutarlar, yıl içindeki en yüksek değerler olarak dikkati çekti.

Türk lirasıyla ihracat Kasım 2023’te 24 milyar 524 milyon lira olurken ithalat 61 milyar 661 milyon lira, dış ticaret hacmi 86 milyar 186 milyon lira olarak hesaplandı.

Geçen yılın aralık ayında Türk lirasıyla ihracat 23 milyar 865 milyon lira olarak belirlendi. Bu dönemde ithalat, 57 milyar 81 milyon lira, dış ticaret hacmi ise 80 milyar 946 milyon lira olarak kayıtlara geçti.

Geçen yılın tamamında ise Türk lirasıyla ihracat, önceki yıla göre yüzde 73,6 artarak 224 milyar 56 milyon lira oldu. İthalat ise bu dönemde 597 milyar 513 milyon liraya ulaştı. Türk lirasıyla dış ticaret hacmi bir önceki yıl 398 milyar 371 milyon lira seviyesinden katlanarak 821 milyar 569 milyon liraya ulaştı.

Kira Gelir Vergisi İstisnası 33 Bin TL Oldu

Gelir İdaresi Başkanlığı, kira gelirlerinde, gelir vergisi istisnasının 2024 yılı için 33 bin TL olarak belirlendiğini açıkladı.

Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından açıklanan bilgilere göre bu yıl, kira gelirlerinde gelir vergisi istisnası 33 bin lira olarak ifade edildi. Böylece evini kiraya vermiş kişiler bir yıl boyunca 33 bin liranın altında kira geliri elde etmişse herhangi bir gelir vergisi ödemeyecek.

Bununla birlikte 33 bin liranın üstünde gelir elde etmişse 33 bin lira istisna sayılacak ve üstünde kalan rakam vergilendirilecek.

Gayrimenkul, Hâlâ Dünyadaki En Güvenilir Yatırım Aracı

The Best Invest CEO’su Dara Altunyay, “Doğru yönetilen pasif gelirin de 0,10 yıllık katkısı göz önüne tutulduğunda, gayrimenkulün hala dünya üzerindeki en güvenilir ve kazançlı yatırım enstrümanlarından olduğu açıkça görülüyor” dedi.

Gayrimenkul sektörü için 2023’te oldukça zor bir yıl geçirirken; özellikle geçtiğimiz yılın başlarında yaşanan deprem felaketi, kredi oranlarındaki artış ve kurlardaki yükselmenin sektörü olumsuz yönde etkiledi. Türkiye İstatistik Kurumu tarafından farklı tarihlerde açıklanan verilere göre konut fiyat endeksinde ve inşaat maliyet endeksindeki artışlara rağmen, ipotekli konut satışlarının ve özellikle yabancıya konut satışının ciddi bir düşüş yaşandı. 

2023 yılında gayrimenkul sektörünü değerlendiren The Best Invest CEO’su Dara Altunyay, tüm bu olumsuzluklara rağmen sektörün yılı yüzde 6’lık bir büyümeyle kapadığını vurguladı. Seçim sonrası belirsizliklerin azalmasının, deprem bölgesi inşaat ile altyapı faaliyetlerinin artmasının ve kentsel dönüşümün verilen devlet destekleriyle hız kazanmasının gayrimenkul sektörüne büyümesi için gerekli olan desteği sağladığını vurgulayan Altunyay, “Her ne kadar şu anda konut alımı kredi kısıtlarından dolayı zorlaşsa da uzun vadede gayrimenkule olan yatırımın artacağını düşünüyorum. Zira gayrimenkulün döviz ve altına nazaran 1.2 oranla yıllık artışı dünya standardıdır. Doğru yönetilen pasif gelirin de 0,10 yıllık katkısı göz önüne tutulduğunda, gayrimenkulün hala dünya üzerindeki en güvenilir ve kazançlı yatırım enstrümanlarından olduğu açıkça görülüyor.” dedi.

Ege ve Akdeniz Kıyılarında Net Artışlar Oldu

Geçtiğimiz sene Türkiye’de alıcı portfolyosunun geniş olacağı bölgelerin yani yabancı alıcının da oyunun içinde olduğu il ve ilçeler öne çıktığını belirten Dara Altunyay sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Bunun alt kırılımı olarak şehir merkezlerine yakınlık, toplu taşımaya yakınlık gibi faktörler de bundan etkili oldu. Örneğin İstanbul’da Kadıköy ve Beşiktaş gibi önde algılanan ilçelere nazaran yabancı alıcıların tercih ettiği Başakşehir, Maltepe, Kartal, Bahçeşehir gibi ilçeler diğer ilçelere göre 1,5 misli değer artışı yaşadı. Bu mantık üzerine geliştirilen senaryoda Türkiye için Çanakkale, Ege kıyıları ve Akdeniz kıyılarında daha net artışlar gözlendi. Bu unsura ilaveten sanayii ve eğitim de gayrimenkul yatırımında takip edilmesi gereken kriterlerin başında geldi. Örneğin Eskişehir ve Kocaeli gibi birçok öğrencinin hareketliliği, nispeten küçük metrekareli dairelerin değer artışını rakiplerinin önünde tuttu.”

Çayırova Sporcu Fabrikası’nda İnşaat Çalışmaları Hızla Sürüyor

Kocaeli’nin Çayırova ilçesinde hayata geçirilen Sporcu Fabrikası projesinde inşaat çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor.

Aynı anda 9 branştan sporcunun spor yapabilmesine olanak sağlayacak ve Çayırova’nın spor kimliğine sınıf atlatacak Kapalı Spor Salonu ve Sporcu Fabrikası projesinde inşaat çalışmaları hız kazandı. Atatürk Mahallesi’nde yükselen kapalı spor salonunda önemli bir imalat tamamlandı. Proje kapsamında inşa edilen 2 bin kişilik spor salonunun çatı makasları takıldı. Spor salonunda süratle devam eden çalışmalar kapsamında çatı makasları işleminin bitmesinin ardından dış cephe imalatına başlanacağı belirtildi.

Kaynak: Ray Haber

Ahmetli’de Köprü İnşaatı Tamamlandı

Manisa’nın Ahmetli ilçesinde Büyükşehir Belediyesi ile İlçe Belediyesi iş birliğinde yapılan köprü projesi tamamlandı.

Manisa Büyükşehir Belediyesi ve Ahmetli Belediyesi işbirliğinde yapımına başlanan 27 metre uzunluğunda ve 8 metre genişliğinde araç ve yaya trafiğini sağlayacak şekilde menfez geçişli köprünün imalatı, 20 gün gibi kısa bir sürede tamamlandı.

Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün ile Ahmetli Belediye Başkanı Ahmet Alhan imzaladığı protokol çerçevesinde, Ahmetli’de yapımına başlanan Güldede ve Altı Eylül Mahallelerini birbirine bağlayan, 3 açıklıklı betonarme menfez köprünün çalışmaları tamamlandı. 27 metre uzunluğunda 8 metre genişliğindeki köprünün yapımı yüzde 50 Büyükşehir Belediyesi ve yüzde 50 Ahmetli Belediyesi tarafından karşılandı. Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ali Öztozlu da, Ahmetli Belediye Başkanı Ahmet Alhan, Yol Yapım, Bakım ve Onarım Dairesi Başkanı Kurtuluş Kuruçay, Fen İşleri Dairesi Başkanı Uğur Topkaya, Meclis Üyeleri, Şube Müdürleri ve Güldede Mahalle Muhtarı Recep Mercan, ile birlikte çalışmaları yerinde inceledi. Çalışmalar hakkında mahalle muhtarları ve vatandaşlara bilgi veren Genel Sekreter Yardımcısı Ali Öztozlu ve Belediye Başkanı Ahmet Alhan, köprünün ilçeye halkına hayırlı olmasını temenni etti.

Plastik Sektörü 2023 Yılında da Büyüdü

2023 yılının gerek ülkemize özgü sorunlar gerek ticareti zorlaştıran bölgesel gelişmeler sebebiyle bir hayli zorlu geçtiğini dile getiren Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz, “Tüm bu olumsuz gelişmelere rağmen plastik sektörümüzün miktar bazında ihracatını artırdığı gibi toplam üretimde de yılı büyümeyle kapattığını görüyoruz” dedi.

Hem İhracat Hem Üretimde Artış

Plastik sektörünün 2023 yılını hem ihracatta hem üretimde artışla kapattığını belirten Karadeniz, “2023 yılında, çok sayıda insanın hayatını ve malını kaybetmesine neden olan ve ülkemizi yasa boğan depremler, ihracat pazarlarındaki talep daralması, seçim süreci, bölgesel çatışmalar ve finansmana erişimdeki zorluklar gibi çeşitli olumsuz faktörlerin etkisiyle plastik sektörünün performansı yavaşladı. İlk üç çeyrekte yalnızca %2,5 oranında büyüyen sektör, son çeyrekte ise sevindirici bir performans sergileyerek yılı %5 civarında bir büyümeyle tamamladı. Türkiye’nin dış ilişkilerde doğru konumlanması sayesinde, coğrafyamızda yaşanan bölgesel çatışmaların ülke ticaretimizi olumsuz etkilemediğini gözlemledik. Hatta geleneksel ihracat pazarlarımızdaki talep daralmasına bağlı ihracat kayıplarımız, bu doğru konumlanma sayesinde gelişen yeni pazarlara açılmamız sayesinde telafi edildi. Bu gelişmelerle birlikte, plastik ihracatımız yılsonu itibariyle yaklaşık %2’lik artışla 4,6 milyon tona yükseldi. Ancak, küresel piyasalarda plastik hammadde fiyatlarında yaşanan düşüş, ihracatımızın değer bazında gerilemesine neden oldu ve ihracatımız değer bazında yılı yaklaşık %7 civarında bir kayıpla tamamladı. Plastik sektörü, otomotiv başta olmak üzere 30’dan fazla sektöre ara girdi sağlamaktadır. Bu nedenle, ihracatının önemli bir bölümü dolaylı olarak gerçekleşmektedir. Hesaplamalarımıza göre, dolaylı ihracatı da dikkate alarak plastik sektörünün 2023 yılı ihracatının yaklaşık olarak 16 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiğini söyleyebiliriz.” dedi.

Katma Değerli Üretimin Anahtarı Nitelikli İşgücü

Yüksek katma değerli üretim için sektörün üretim kompozisyonunda değişikliğe gidilmesi gerektiğini ifade eden Karadeniz, “Sektörümüzün yıllardır süre gelen en başat sorunlarından biri düşük katma değerli üretim yapıyor olmamız. Yüksek katma değerli üretime geçmek adına sürekli hedefler konuluyor olsa da üretim kompozisyonunu değiştirmek için en önemli ihtiyaç olan nitelikli insan kaynağına erişimin çok kısıtlı olduğunu göz ardı etmemeliyiz. Eğer ülke olarak verimliliği artıracaksak kaynaklarımızı mutlaka eğitime aktarmamız gerekiyor. Öte yandan, son yıllarda önemi hızla artan bir diğer önemli sorun ise yaşanmakta olan finansman darboğazı. Ne yazık ki, içinden geçtiğimiz dönemde finans kuruluşlarının vadeleri kıstığını ve finansmana erişimin giderek zorlaştığını görmekteyiz. Firmalar işletme sermayesi bulmakta dahi güçlük çekerken yatırım planları ötelenmekte ve buna bağlı olarak ülkemiz dış ticaretteki rakiplerine pozisyon kaybetmektedir. İmalat sanayimizin büyüme potansiyelini gerçekleştirebilmesi adına finansmana erişim imkanlarının geliştirilmesi gerekiyor” dedi.

Yalova, Kayseri ve Kars’a Otel Projesi Geliyor

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü tarafından Yalova, Kayseri ve Kars’taki 3 yeni otel için izin süreci başladı.

Yalova’nın, Armutlu İlçesi, Karşıyaka Mahallesi, 619 ada 4 parselde bulunan 53 bin 111 metrekarelik araziye Tor Global İnşaat Ve Yatırım A.Ş. tarafından yapılacak konut, villa ve otel projesi için “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir.” kararı verildi.

ÇED süreci için Yalova Valiliğine sunulan dosyada proje bedeli 1 milyar 502 milyon TL olarak belirlendi.

Proje kapsamında 42 adet villa 8 adet 5 katlı konut bloğu (612 konut) ve 249 odalı otel inşa edilecek.

Projenin tüm detaylarını burada bulabilirsiniz.

Kayseri’ye 89 Milyon 239 Bin TL’lik Yatırım

Kayseri’nin Melikgazi ilçesi Gülük Mahallesi 13 bin 600 ada 1 parselde bulunan 400 metrekarelik araziye Büyükpatır İnşaat Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti tarafından yapılması planlanan otel için ÇED süreci başlatıldı.

89 milyon 239 bin TL yatırım bedeliyle yapılması planlanan otel projesinde 113 oda ve 226 yatak kapasitesi bulunuyor.

Büyükpatır İnşaat’ın tüm projelerine buradan göz atabilirsiniz.

Kars’ta 4 Yıldızlı Otelin Bedeli: 52 Milyon TL

Kars’ın Sarıkamış İlçesi, İnönü Mahallesi, 434 ada, 3 parselde bulunan 6 bin 637 metrekarelik araziye Çelik Yaşam İnş. Mim. Müh. Proje Gel. Kuyum. Ltd. Şti. tarafından yapılması planlanan 4 yıldızlı otel projesi için ÇED süreci başladı.

ÇED süreci için Kars Valiliğine sunulan dosyada proje bedeli 52 milyon 500 TL olarak belirlendi.

Otelde 80 oda ve 80 yatak kapasitesi olması planlanıyor.

Çelik Yaşam İnşaat firmasının tüm detaylarını ve proje bilgilerini buradan inceleyebilirsiniz.

Teknik Yapı, Bu Yıl İki Yeni Projeye İmza Atacak

Teknik Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Umut Durbakayım, bu yıl İstanbul’da iki yeni proje başlatacaklarını duyurdu.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Durbakayım, şunları söyledi:

“Devam eden projeler arasında Evora İzmir’de son aşamaya geldik. 2024’ün sonunda tamamını teslim etmeyi planlıyoruz. Kartal ve Maltepe’de yer alan Deluxia Residence ve Deluxia Business projelerimizdeki teslimlere de 2024’ün sonunda başlamayı hedefliyoruz. Bu aşama yeni proje çalışmalarımızı hiç durdurmadık. Özellikle kentsel dönüşüm projelerine odaklanıyoruz. 2024’de biri Avrupa diğeri Anadolu yakasında olmak üzere iki karma projeyi hayata geçirme hedefimiz var. Hazırlıklarımızı tamamladık ve yerel seçimlerden hemen sonra hayata geçirmeyi düşünüyoruz.  Bu projeler orta çaplı büyüklükte –yaklaşık 1000 konut- ve marka değeri yüksek. Ancak bir kez daha altını çizmek istiyorum. Sektördeki konjonktüre bağlı olarak somut adım atmayı uygun buluyoruz.”

Türk Müteahhitler Yurt Dışında 27,4 Milyar Dolarlık Proje Üstlendi

Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, Türk müteahhitlerin 2023 yılında yurt dışında toplam 27,4 milyar dolar değerinde proje üstlendiğini açıkladı.

Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) ev sahipliğinde düzenlenen “Yurt Dışı Müteahhitlik ve Teknik Müşavirlik Hizmetleri Değerlendirme Toplantısı”nda konuştu.

Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı M. Erdal Eren Türk müteahhitleri yurt içinde “ekonominin lokomotifi”, yurt dışında ise “dünyayı inşa edenler” olarak tanımlayarak, “Sektörümüz için yıllık 10 milyar dolarlık yeni iş potansiyeli taşıyan Suudi Arabistan’ı en önemli hedef olarak belirledik. Yıl içerisinde Ticaret Bakanlığımız öncülüğünde Suudi Arabistan’a gerçekleştirdiğimiz müteahhitlik heyeti ziyaretinin ardından; Suudlu işveren kuruluşlardan üst düzey yetkililer ile üyelerimizi bir araya getiren toplantılar düzenledik.” dedi. Önümüzdeki dönemde Irak’ın kalkınmasına ve bölgenin istikrarına büyük katkı sağlayacak Kalkınma Yolu projesine dikkat çeken Başkan Eren; “Müşavirlerimiz ve  müteahhitlerimizin önemli roller üstlenmeleri gayreti içerisindeyiz. Proje tamamlandığında, ihracatçılarımız da ülkemizden Basra Körfezi’ne kadar modern kara ve demir yolu ağı ile ulaşım imkanı elde edecekler.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin en rekabetçi hizmet alanlarından olan yurt dışı müteahhitlik hizmetleri kapsamında Türk müteahhitler, küresel ekonomik ve jeopolitik zorluklar ile yılın hemen başında ülkemizde yaşanan deprem felaketine rağmen 2023 yılında 27,4 milyar dolarlık proje üstlendi.

Sektörün 2023 yılı yurt dışı performansı ve 2024 yılı vizyonu ile hedefleri, Türkiye Müteahhitler Birliği’nin (TMB) ev sahipliğinde ve Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat’ın katılımıyla, TMB Başkanı M. Erdal Eren ile Türk Müşavir, Mühendisler ve Mimarlar Birliği (TürkMMMB) Başkanı İrfan Aker’in yer aldığı “Yurt Dışı Müteahhitlik ve Teknik Müşavirlik Hizmetleri Değerlendirme Toplantısı”nda ele alındı.

Toplantıda konuşan Bakan Prof. Dr. Bolat, müteahhitlik ve müşavirlik firmalarının yurt dışında tamamladığı her projenin, sadece bir yapı olmanın ötesinde, ülkemizi temsil eden birer eser niteliğinde olduğunu vurguladı. Türk yurt dışı inşaat sektörünün aynı zamanda ülkemizin temsilinde de kritik bir görevi ifa ettiğini kaydeden Bolat, “Sektörün her zaman bu bilinçle hareket ettiğini de memnuniyetle görüyoruz.” dedi.

Toplamda Yarım Trilyon Dolarlık Proje Üstlenildi

Yurt dışı müteahhitlik sektörünün 2023 yılını, 27,4 milyar dolar gibi ciddi bir toplam proje değeri büyüklüğü ile kapattığını dile getiren Bakan Bolat, “2023 yılı başında hedefimiz 20 milyar dolardı. Bu hedefi üçte bir oranında bir artışla kapatmayı birlikte başardık. Böylelikle 2023 yıl sonu itibarıyla toplam proje sayısı 12.071’e ulaşırken, tam 135 ülkede bu projeler kazanılmış ve tamamlanmaktadır. 1972’den bu yana üstlenilen toplam değer 501 milyar 900 milyon dolara, yani yarım trilyon dolara yükselmiştir.” ifadelerini kullandı.

Rusya Liderliğini Sürdürüyor

Üstlenilen toplam proje bedelinin 452 milyar dolarının son 21 yılda elde edildiğini kaydeden Bakan Bolat, “Proje büyüklüğü bakımından bağımsız devletler ülkeleri yüzde 38 ile yine birinci sırada geliyor. İkinci sırada ise payı yüzde 27,1’e çıkan Avrupa Bölgesi bulunuyor. Ortadoğu ise yaklaşık yüzde 20 ile bu sene üçüncü sırada yer alıyor. Afrika kıtası ise yüzde 11,6’lık bir pay ile yerini sağlamlaştırmış bulunuyor. İlk 10 ülkeye baktığımızda, Rusya birinci sıradaki yerini her şeye rağmen korumaktadır. Bu yıl Rusya’da 4,6 milyar dolarlık bir proje büyüklüğüne ulaştık. İkinci sırada ise, firmalarımızın demiryolu, metro ve karayolu projeleri üstlendiği Romanya, 3,6 milyar dolarlık bir büyüklükle bulunmakta. Türkmenistan ve Suudi Arabistan üçüncü ve dördüncü sırada.” dedi.

Teknik Müşavirlikte 233 Milyon Dolar Aşıldı

Bakan Bolat, son yıllarda, Türk yurt dışı teknik müşavirlik sektörünün de, müteahhitlik gibi marka haline geldiğini ve dünyadaki konumunu yükselttiğine şahit olduğumuzu söyleyerek, “Sektör son iki yılda, çok önemli bir ivme kazanmış durumda. 2023 yılında 233,4 milyon dolar gibi, sektörün küresel büyüklüğüne nispetle ciddi bir rakam yakalandı. 2024 yıl başı itibariyle, geçmişten günümüze toplam teknik müşavirlik proje değeri ise 137 farklı ülkede yaklaşık 3,22 milyar dolara; proje adedi 2.828’e ulaşmıştır” ifadelerini kullandı.

Suudi Arabistan’da Çok Daha Büyük Rakamlara Ulaşılacak

Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı M. Erdal Eren ise 6 Şubat 2023’te yaşanan depremler sonrası yaraları sarmak ve deprem bölgesini yeniden inşa etmek için tek vücut halinde, yoğun bir çalışmanın içine girdiklerini ifade etti. Tüm olağanüstü koşullar altında, yurt dışına yönelik faaliyetlerine de hız kesmeden devam ettiklerini anlatan Başkan Eren, “Yurt içinde “ekonominin lokomotifi”, yurt dışında ise “dünyayı inşa eden” müteahhitler olarak, üzerimize düşen görevi layıkıyla yerine getirmeye gayret ettik. En büyük pazarımız olan Rusya ile ilişkilerimizi muhafaza edip geliştirirken, Ukrayna’nın yeniden inşasında yer almak için çalışmalarımızı sürdürdük. Savaşın neden olduğu kaybı, farklı pazarlara açılarak telafi etmeyi hedefledik. Bu doğrultuda dikkatimizi özellikle Körfez ülkelerine çevirdik. İlk aşamada sektörümüz için yıllık 10 milyar dolarlık yeni iş potansiyeli taşıyan Suudi Arabistan’ı en önemli hedef olarak belirledik. Yıl içerisinde Ticaret Bakanlığımız öncülüğünde Suudi Arabistan’a gerçekleştirdiğimiz müteahhitlik heyeti ziyaretinin ardından; Suudlu işveren kuruluşlardan üst düzey yetkililer ile üyelerimizi bir araya getiren toplantılar düzenledik.  Bu girişimlerimizin, üstlendiğimiz yeni projeler halinde somut yansımaları olduğunu da memnuniyetle belirtmek istiyorum. Ancak, bunun daha bir başlangıç olduğunu, önümüzdeki dönemde Bakanlığımız öncülüğünde gerçekleştireceğimiz çalışmaların neticelerinin, yakın gelecekte çok daha büyük rakamlarla ifade edileceğini şimdiden söyleyebilirim” dedi.

Kalkınma Yolu Projesinde Türkiye’nin Önemi Büyük Olacak

Türk müteahhitlerin geleneksel pazarı ve yakın komşumuz olan Irak’a da özel önem atfettiklerini hatırlatan TMB Başkanı Eren, şöyle devam etti: “Bu çerçevede, Sayın Bakanımızın başkanlığında Bağdat’a geniş katılımlı bir müteahhitlik heyeti programı düzenledik. Ziyaretimiz sırasında üst düzey temaslarda bulunarak Irak’ta gerçekleştirilecek alt ve üst yapı projelerinde iş birliği hususunda mutabakat sağladık. Önümüzdeki dönemde Irak’ın kalkınmasında ve bölgenin istikrarında çok büyük rol oynayacağına inandığım Kalkınma Yolu projesinde müşavirlerimiz ve müteahhitlerimizin önemli roller üstlenmeleri gayreti içerisindeyiz. Proje tamamlandığında, ihracatçılarımız da ülkemizden Basra Körfezi’ne kadar modern kara ve demir yolu ağı ile ulaşım imkanı elde edecekler. Türk müteahhitler olarak önümüzdeki dönemde yurt dışında her yıl üstleneceğimiz yeni proje tutarı hedefimizi; kısa vadede 30 milyar dolar, orta vadede ise 50 milyar dolar olarak korumaktayız.”

‘Yurt Dışında Daha Fazla İstihdam Yaratacağımıza İnanıyorum’

Koşulların değişken ve rekabetin çetin olduğu günümüzde, yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinde başarı elde etmenin ancak uyumlu bir takım çalışması ile mümkün olduğunu vurgulayan Başkan Eren, “Bizler, devletimizin desteği ve takım oyuncularımızın gücü ile yolumuzda ilerlemeye ve başarılar kazanmaya devam ediyoruz. Dolayısıyla elde ettiğimiz başarılar hepimizindir. Bu kapsamda, başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, Sayın Ticaret Bakanımıza ve kendisinin şahsında Bakanlık mensuplarımıza, öncü kuvvetimiz olan Büyükelçilerimiz ile Ticaret Müşavirlerimize, bu mücadeleyi güç birliği içinde sürdürdüğümüz teknik müşavirlik ve mühendislik firmalarımız ile tüm meslektaşlarımıza, sektörümüze emek veren tüm çalışanlarımıza şükranlarımızı sunuyorum. Türkiye’nin ikinci yüzyılında, önümüze çıkacak tüm zorluk ve engellerin üstesinden kararlılıkla gelerek başka ülkelerin bütçelerinden Türk insanına daha fazla istihdam ve Türk sanayisine daha fazla ihracat imkanı yaratacağımıza inanıyorum” diye konuştu.

Müşavirler 150 Milyon Dolarlık Projelere İmza Atıyor

Türk mühendislik, müşavirlik ve mimarlık firmalarının 2023 yılında 3 yeni ülkede daha (Sierra Leona, Lüksemburg, Grenada) daha teknik müşavirlik hizmetlerine başladığını belirten Türk Müşavir Mühendisler ve Mimarlar Birliği (TürkMMMB) Başkanı H. İrfan Aker de, “2023 yılı içerisinde 166 yeni proje üstlendiğimizi ve üstlenilen proje bedellerinin bir önceki yıl ile aynı mertebede olduğunu belirtmek isterim. Bu hizmetlerin kapsamında altyapı projeleri yüzde 55 ve üstyapı projeleri ise yüzde 45 paya sahiptir. Son yıllarda, teknik müşavirlik firmalarının yurt dışında sözleşme bedeli 100-150 milyon dolar olan ihalelerde başarılı olduklarını özellikle belirtmek isterim. Teknik müşavirlik açısından firmalarımızın yurtdışında daha fazla proje gerçekleştirmesi, hem sektörümüzün küresel gücünü arttıracak hem de firmalarımızın marka değerlerini güçlendirmesine neden olacaktır. Müteahhitlik, lojistik ve inşaat malzemeleri ihracatı gibi alanlara da pozitif etki yaratılmasına imkan sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.

İnşaat Demirine Yeni Düzenleme

Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yürürlüğe giren etiketi olmayan inşaat demirlerine ilişkin düzenlemede süre uzatımına gidildi.

Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nın hazırladığı “İnşaat Demiri İzleme Sistemi Uygulama Genel Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ”, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Geçen yılın mart ayında yürürlüğe giren tebliğde, üretici ve ithalatçılar hariç olmak üzere, stoklarında güvenlikli etiket ve/veya işareti olmayan inşaat demiri bulunduranların, söz konusu stokları 31 Ocak’tan sonra satışa konu edemeyecekleri belirtilmişti.

Yapılan değişiklik sonucunda bu tarih 30 Nisan 2024’e uzatıldı.

Ocak Ayında İş Yeri Kiralarına Yüzde 53,86’dan Fazla Zam Yapılamayacak

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) enflasyon sonuçlarını açıklamasıyla birlikte ocak ayı iş yeri kira artış oranı da belli oldu. Açıklanan rakamlara göre bu ay en fazla yüzde 53,86 oranında zam yapılabilecek.

İşyeri mülk sahipleri ile kiracılar arasında düzenlenen ve 2024’ün Ocak ayı içinde yenilenecek olan kira sözleşmelerine göre yapılacak maksimum yasal artış oranı 3 ocak 2024 çarşamba günü açıklanan son 12 aylık ortalama enflasyon rakamlarına göre belirlendi. Buna göre kiralara son 1 yıllık ortalama TÜFE oranı olan yüzde 53,86’nın üzerinde zam yapılamayacak. Her iki tarafın aralarında anlaşmaları halinde bu orandan farklı olarak bir artırıma gidebilir ancak tarafların aralarında anlaşamamaları halinde ocak ayında yenilenecek işyeri (dükkan, mağaza, ofis, büro, depo, lojistik depo, atölye, üretim tesisi vb) kira kontratlarında yasal olarak bu oran baz alınır.

Buna göre aylık kirası 10 bin TL olan ve sözleşmesi ocak 2024’de yenilenmesi gereken işyerlerinin kirası 10 bin TL + yüzde 53.86= 15 bin 860 TL olur.

İstanbul’dan Göç Edilen İlk 5 Şehir Arasında Kocaeli, Ankara, Tekirdağ, İzmir ve Bursa Var

Göç, dünyanın en büyük sorunlarında biri olmaya doğru ilerliyor. Eva Gayrimenkul Değerleme’den Yasemin Zaimoğlu, İstanbul’da Göç Hareketliliğini mercek altına aldı. Son yıllarında İstanbul’dan göç edilen ilk 10 şehir arasında Kocaeli, Ankara, Tekirdağ, İzmir, Bursa, Sakarya ve Antalya yer alıyor.

Göç hareketliliğinin ikiye ayrıldığını belirten Eva Gayrimenkul Değerleme’den Yasemin Zaimoğlu, “Ülke içerisinde yapılan hareketlilik iç göç, bir ülkeden başka bir ülkeye yapılan ise dış göç olarak adlandırılıyor. İç göç ve dış göç kavramlarının dışında son zamanlarda adını sıkça duyduğumuz tersine göç kavramı da bulunmaktadır. Tersine göç, ekonomik, siyasal ve sosyal sebeplerle yapılmış olan göç hareketinin yön değiştirmesidir. İstanbul, en çok göç alan illerin başında geliyor üstelik en çok göç veren illerin de başında.” dedi.

İstanbul’dan Göç Edilen İlk 10 Şehir

Pandemi ile birlikte göç hareketliliğinin arttığını da sözlerine ekleyen Zaimoğlu, “Son yıllarında İstanbul’dan göç edilen ilk 10 şehir sıralamasına baktığımızda son dört yılda dikkati çeken nokta Kocaeli’nin ilk sırada yer aldığı ve temelde Ankara, Tekirdağ, İzmir, Bursa, Sakarya ve Antalya’nın dört yıldır da listede olduğu. İstanbul her sene daha fazla göç veriyor. Bu sıralamalarda sanayileşmenin fazla olduğu dolayısıyla da iş imkanlarının çok olduğu illerin yer aldığını ve İstanbul’a kıyasla konut satış ve kira fiyatlarının daha uygun olan illerin olduğu gözlemlenebilmekte. Bu verilere bakarak önümüzdeki senelerde de Kocaeli, Tekirdağ, Ankara, İzmir, Bursa, Sakarya ve Antalya’nın listede varlığını sürdüreceğine hatta son iki yıldır listede yerini alan Balıkesir’inde Antalya ve Muğla’yı geçmeye devam ederek listede yerini koruyacağı düşünülmektedir.

Toplamda rakamları analiz ettiğimizde İstanbul’un verdiği göçün aldığı göçten son üç yıldır fazla olduğunu görebiliyoruz. Bu veriler İstanbul’ dan Anadolu’ya son üç yıldır dönüşün başladığını, ilerleyen yıllarda da bu göç hareketinin devam edeceğini ancak yine de İstanbul’dan yapılan göçün şehrin ekonomik yükünü azaltacak nitelikte olmayacağını söyleyebiliriz.

Konut Satış verileri ve Göç İstatistiklerinin İncelenmesi

İstanbul’dan göç edilen şehirlerin başında gelen Kocaeli, Ankara, İzmir, Bursa, Antalya konut satış sıralamasında son dört yıldır ilk onda yer alıyor. Tekirdağ son üç, Balıkesir son iki yıldır listeye girmiş durumda. İstanbul’dan göç alan iller arasında son iki yıldır bulunan Balıkesir’in konut satış verilerinde de bulunması, ilerleyen yıllarda da listelerde olabileceğini düşündürmektedir. Tekirdağ’ın göç veren iller arasında ilk 10’da yer alırken konut satışlarında ilk 10’a son 2 yıldır girmesi göç eden kişilerin konut satış ve kira fiyatlarından kaynaklı olarak göç etmiş olabileceğini ve göç eden kişilerin konut sahibi olup göç kararının geçici olmadığını düşündürmekte.

Türkiye Geneli Göç Sebepleri

Türkiye genelinde göç sebepleri verileri incelendiğinde, pandeminin bitişiyle eğitim amaçlı göçlerin arttığı, genel olarak aile fertlerine bağlı göçün zirvede olduğunu bunu daha iyi konut ve yaşam koşullarının ve iş değişikliğinin takip ettiği gözlemlenmektedir. Türkiye geneli göç sebeplerine baktığımızda barınma konusundaki maliyetleri artmasından kaynaklı İstanbul’daki konut fiyatlarındaki hareketlilik İstanbul’un göç vermesindeki en önemli alt sebeplerden birisi olabileceğini söyleyebiliriz. 

Ülkemizde belli şehirlere yığılmalar var. Bunun artık önün geçilmeli ve sanayi, ticaret farklı şehirlere de yayılmalı. Köyden kent göç dönemi bitmeli ve kentten köye geri dönüş desteklenmeli. Artık kısmen uzaktan da çalışılabildiği için bunu geliştirecek projeler yapmanın tam zamanı. Hem stratejik olarak hem de jeopolitik olarak ülkemizde bu tür bir yayılım büyük şehirlerdeki konut ve ofis fiyatlarını da aşağı çeker, Anadolu da atıl duran birçok konut kullanılır hale gelebilir, olası depremin sonuçlarını azaltacağını söyleyebiliriz.” şeklinde konuştu.

Copa Isı Pompası Her Mevsim Yanında

Copa Isı Sistemleri, enerji sektöründe fark yaratan yeni ürünü ‘Copa Trion Isı Pompası’nı pazara sundu. Doğal kaynaklardan enerji üreten devrim niteliğindeki bu ürün, yalnızca enerji verimliliğini en üst seviyeye çıkarmayı hedeflemiyor, aynı zamanda çevreci bir yaklaşımla doğanın korunmasına da katkıda bulunuyor. Copa, bu yenilikçi ve üstün teknolojili yeni ürünüyle sürdürülebilir enerjinin yönünü bugünden belirleyerek, kullanıcıların her mevsim yanında olduğunu vadediyor.

Copa Isı Sistemleri, enerji tasarruflu ve çevre dostu bir teknolojiyle donatılmış yeni ürünü Copa Trion Isı Pompası’nı pazara sundu. Sürdürülebilirlik ve verimlilik ilkesini merkezine alarak geliştirilen bu ürün, kullanıcılarına sadece enerji tasarrufu değil, aynı zamanda üstün bir performans sunmayı hedefliyor. Doğa ile uyumlu çalışma prensibi sayesinde Copa Trion Isı Pompası, hem bireylerin yaşam kalitesini yükseltiyor hem de gezegenin korunmasına katkıda bulunuyor. Bu yeni nesil ısı pompası, Copa’nın teknoloji ve ekoloji arasında mükemmel bir denge kurma vizyonunu yansıtıyor.

Enerji Verimliliğini Bir Adım Öteye Taşıyor

Havadan suya çalışma prensibine sahip Copa Trion Isı Pompası, enerji verimliliğini ve sürdürülebilir enerji kullanımını bir adım öteye taşıyor. Ürün sadece enerji tasarrufu sağlamıyor, aynı zamanda doğal kaynakları koruma ve çevresel etkileri azaltma hedeflerini de hayata geçiriyor. R32 gazının kullanımı, bu ürünün çevresel ayak izini daha da azaltarak, daha yeşil ve sürdürülebilir bir enerji çözümü sunuyor. Aynı zamanda, Copa Trion’un sunduğu üstün enerji verimliliği sayesinde kabarmayan faturalarla kullanıcıların yüzünü güldürüyor. Copa Trion’un enerji verimliliğindeki başarısı, EVI Teknolojisi’ne dayanıyor. Bu teknoloji sayesinde üretilen ısı tekrar kullanılırken, yüksek verimliliği destekleyen kaliteli komponentler de enerji tasarrufuna katkıda bulunuyor, böylece COP değeri önemli ölçüde arttırılıyor. 

Sessizliğin Gücü ve Kontrolün Rahatlığı

Copa Trion Isı Pompası, -25 ile +46 derece arasında çalışabilen geniş bir sıcaklık aralığına sahip. Ortalama 65 dB ses seviyesi ile çalışan ürün, yoğun kullanımlarda bile gözlemlenen ortalama gürültü seviyesini aşmıyor. “Takıp Unut, Şikayet Yok” diyen Copa, kullanıcılara hem yüksek performans hem de sessiz bir deneyim sunuluyor. Copa Trion Isı Pompası, Wi-Fi kontrol ile uzaktan çalıştırılabiliyor. Bu sayede kullanıcılar mobil uygulama entegrasyonu sayesinde Copa Trion Isı Pompası’nı her an kontrol edebilir ve enerji tasarrufu sağlayabilir. 

Copa yeni ürünü Trion Isı Pompası ile enerji verimliliği ve sürdürülebilirlikteki mükemmeliyetini yansıtmakla kalmıyor, aynı zamanda müşterilere sunduğu kaliteli servis ve destek hizmetlerine olan bağlılığını da pekiştiriyor. Copa Trion Isı Pompası, kullanıcılara 2 yıl garantisiyle gelirken, yıllık bakım ihtiyacını da ortadan kaldırıyor. Copa, Türkiye genelindeki geniş servis ağı ve sürekli online desteğiyle müşteri memnuniyetini her zaman ön planda tutmayı hedefliyor. Her mevsim tüketicilere eşsiz bir konfor deneyimi sunmayı amaçlayan Copa Trion Isı Pompası, geniş sıcaklık aralığıyla yazın serinlik, kışın ise sıcaklık vaadiyle öne çıkıyor. Bu dikkat çekici özellikleriyle Copa, tüketicilere yıl boyunca konforlu bir yaşam sunma misyonunu sürdürerek, her mevsimde onların yanında olmayı hedeflediğini vurguluyor.

Sakarya Şehir Hastanesi’nde Altyapı Çalışmaları Başlıyor

Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, bin yataklı şehir hastanesi projesinde altyapı çalışmalarının yakında başlayacağını duyurdu.

Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, bin yataklı Şehir Hastanesi’nin altyapı çalışmalarına kısa süre içerisinde başlayacaklarını açıkladı. İmzaları atılan 21 Milyon TL’lik projenin saha çalışmaları ise hafta içinde başlayacak. Çalışmalar kapsamında bin 540 metre kanalizasyon hattı ile 2 bin 300 metre içme suyu hattı Şehir Hastanesi’ne kazandırılacak.

Yakın zamanda başlayacak projeyle ilgili konuşan Yüce, şunları söyledi:

“Gerek ulaşım, gerek sanayi, gerek ise sağlık konusunda hayata geçirilen projeler şehrimizi yaşanabilir şehirler arasında her zaman daha ileri taşıyor. Göreve geldiğim ilk günden beri Sakarya ve Sakaryalılar her zaman daha güzelini daha iyisini hak ediyor diyerek çalışmalarımızı aralıksız şekilde sürdürdük. Bugün ise şehrimizin dev projelerinden biri olan Şehir Hastanesi’nin altyapı hatları projesini başlatıyoruz. Her adımını yakından takip edeceğim altyapı projesini kısa sürede tamamlamayı hedefliyoruz. Vatandaşlarımızın sağlığı ve ihtiyaçları için uzun ömürlü ve kusursuz bir altyapı hizmeti sunacağız”

Van’a 17 Adet Yol Projesi

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Van’da hayata geçirilen 17 adet yol projesinden 10’unun tamamlandığını 7’sinde ise çalışmaların devam ettiğini söyledi.

Konuyla ilgili açıklama yapan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Van ilinde 2016 yılından bugüne kadar 10 adet yol projesi tamamlanmış olup 7 adet projede ise yapım çalışmaları devam etmektedir. Ayrıca, Kocaeli Parkı ile Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Hastanesine kadar olan kesim için; yan yollu, transit ve kesintisiz trafiğe imkân verecek olan farklı seviyeli kavşak projesi bulunmaktadır. 

Ayrıca, Karayolları Genel Müdürlüğünün sorumluluk ağında bulunan tüm yollarda 7 gün 24 saat esasına göre; trafik, can ve mal güvenliğinin sağlanması amacıyla bakım-onarım çalışmaları rutin olarak devam etmektedir. Diğer yandan, Van ilinde merkez ve köy yolları ile otopark inşaatının AVM’ye çevrilmesi işi Karayolları Genel Müdürlüğünün sorumluluğunda değildir.”

Sivas-Malatya Arası Hızlı Tren Projesi Onaylandı

Malatya Büyükşehir Belediyesi Koordinasyon Toplantısı’nda konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Sivas-Malatya arasında hareket edecek 224 kilometrelik hızlı tren projesinin onay sürecinin tamamlandığını açıkladı.

Malatya’da 6 Şubat depremlerinde yaşanan kayıplar ve tahribatı üzüntüyle anan Bakan Uraloğlu, devletin depremin hemen ardından vatandaşların yanında olduğunu vurguladı. Deprem sonuçlarını ortadan kaldırma amacıyla devletin çalışmalar yürüttüğünü ve Malatya’daki vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamak adına gerekli adımları attıklarını belirtti. Ayrıca, Ulaştırma Bakanlığı olarak altyapı çalışmalarını sürdürdüklerini ve önemli sıkıntılarının olmadığını ifade etti.

Deprem konutlarına bağlantı yollarının Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yürütüleceğini açıklayan Bakan Uraloğlu, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Malatya’da yürüttüğü çalışmalara da değindi. Kuzey Kuşak Yolu’ndaki ilerlemeleri incelediklerini ve Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen Kuzey Çevre Yolu’nun tamamlanması için çalışmalara devam edildiğini belirtti.

Bakan ayrıca, Sivas’tan Malatya’ya uzanacak olan 224 kilometrelik hızlı tren projesinin onay aşamasını tamamladıklarını ve yatırım programına sunduklarını belirtti. İhale aşamasının 2024 veya 2025 yılına bağlı olduğunu söyledi.

İmalat Endeksi Yıllık Yüzde 53,68 Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) Aralık ayı verilerini yayımladı. Sanayinin dört ana sektöründen imalat endeksi yıllık yüzde 53,68 arttı.

Yİ-ÜFE  2023 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 1,14, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 44,22, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 44,22 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 49,93 artış gösterdi.

Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 65,59 artış, imalatta yüzde 53,68 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 29,69 azalış, ve su temininde yüzde 66,97 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında yüzde 47,72 artış, dayanıklı tüketim malında yüzde 60,07 artış, dayanıksız tüketim malında yüzde 64,37 artış, enerjide yüzde 1,69 azalış ve sermaye malında yüzde 65,07 artış olarak gerçekleşti.

Sanayinin Dört Ana Sektöründen İmalat Endeksi Aylık Yüzde 2,00 Arttı

Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 2,00 artış, imalatta yüzde 2,00 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 11,40 azalış ve su temininde yüzde 7,34 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında yüzde 2,54 artış, dayanıklı tüketim malında yüzde 2,50 artış, dayanıksız tüketim malında yüzde 2,23 artış, enerjide yüzde 6,63 azalış ve sermaye malında yüzde 2,27 artış olarak gerçekleşti.

Yıllık azalış gösteren tek alt sektör yüzde 29,69 ile elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme oldu. Buna karşılık diğer madencilik ve taş ocakçılığı ürünleri yüzde 84,96, basım ve kayıt hizmetleri yüzde 70,67, motorlu kara taşıtları, römork ve yarı römork yüzde 70,34 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

Aylık en yüksek azalış; yüzde 11,40 ile elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme, yüzde 3,63 ile kok ve rafine petrol ürünleri, yüzde 2,27 ile ham petrol ve doğal gaz alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık temel eczacılık ürünleri ve müstahzarları yüzde 7,35, su ve suyun arıtılması ve dağıtılması yüzde 7,34, giyim eşyası yüzde 4,30 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

Enflasyon Aralık’ta Yüzde 64,77 Oldu

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Tüketici Fiyat Endeksi Aralık sonuçlarını açıkladı. Buna göre enflasyon, yüzde 64,77 oldu.

TÜFE’deki değişim 2023 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 2,93, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 64,77, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 64,77 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 53,86 olarak gerçekleşti.

Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 40,39 ile konut oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 93,24 ile lokanta ve oteller oldu.

Ana harcama grupları itibarıyla 2023 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre en az artış gösteren ana grup yüzde -1,33 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, 2023 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 5,30 ile eğlence ve kültür oldu.

Endekste kapsanan 143 temel başlıktan (Amaca Göre Bireysel Tüketim Sınıflaması-COICOP 5’li Düzey) 2023 yılı Aralık ayı itibarıyla, 20 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 11 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 112 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.

İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’deki değişim, 2023 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 2,39, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 68,02, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 68,02 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 58,58 olarak gerçekleşti.

ISO İmalat PMI, Aralık Ayında da Daralmasını Sürdürdü

İSO Türkiye,  İmalat sanayi satın alma yöneticileri endeksi (PMI) anketinin aralık ayı sonuçlarını açıkladı. Aralık ayında 47,4 değerine yükselen PMI, artışın olduğunu fakat daralmanın süregeldiğini ortaya koydu.

Eşik değer olan 50’nin üzerinde ölçülen tüm rakamların sektörde iyileşmeye işaret ettiği anket sonuçlarına göre, kasımda 47,2 olan manşet PMI, Aralık 2023’te 47,4’ye yükselse de üst üste altıncı ay 50 eşik değerin altında kaldı.

Aralıkta imalat sanayi üretimi büyük ölçüde zorlu piyasa koşullarına bağlı olarak kasım ayına yakın düzeyde azaldı. Hem toplam yeni siparişlerde hem de yurt dışından alınan yeni işlerde devam eden yavaşlamalar talepte zayıflığın sürdüğünü gösterirken, bu durum aralıkta da firmaların birikmiş işlerine ağırlık vermesine imkan sağladı.

İş yüklerindeki azalışa rağmen istihdam aralıkta yatay seyretti ve bu durum iki aylık daralma dönemini sona erdirdi. Bazı anket katılımcıları kapasite artırma eğiliminde olduğunu bildirirken, kimileri de yeni siparişlerde azalma ve istifalar nedeniyle istihdam azalttı.

Satın alma faaliyetlerinde azalış son 4 ayın en yüksek oranında gerçekleşti. Bunun sonucu olarak, girdi stokları da düşüş gösterdi. Girdilere yönelik zayıf talep, tedarikçilerin teslimatlarını hızlandırmasına olanak sağladı ve böylece teslimat sürelerindeki 11 aylık uzama eğilimi sona erdi. Liradaki değer kayıpları, yükselen ücretler ve artan hammadde fiyatları, girdi maliyetlerinin aralık ayında da artmasına yol açtı. Ancak enflasyon oranında üst üste beşinci ay gerileme kaydedildi. Buna karşın nihai ürün fiyatlarında ağustos ayından bu yana en hızlı artış gerçekleşti.

Yeni siparişler 10 sektörün 9’unda yavaşladı

İstanbul Sanayi Odası Türkiye Sektörel PMI raporu, 2023 yılının son ayında yeni siparişlerin 10 sektörden 9’unda yavaşladığına, yalnızca gıda ürünlerinde arttığına işaret etti. Benzer bir durum, üretim için de söz konusu oldu. Buna karşılık istihdam tarafında daha olumlu bir tablo ortaya çıktı.

Takip edilen 10 sektörün yarıdan fazlası çalışan sayısını artırdı. Diğer yandan, maliyet enflasyonu genel olarak yüksek seyretmeyi sürdürdü. Aralık ayında yeni siparişlerini artıran tek sektör gıda ürünleri olurken bu artış üst üste ikinci ay gerçekleşti. Yılın sonunda en keskin yavaşlama ise kimyasal, plastik ve kauçuk ürünleri kategorisinde görüldü. Toplam yeni siparişlere göre daha olumlu bir tablonun ortaya çıktığı yeni ihracat siparişleri, kara ve deniz taşıtları başta olmak üzere 4 sektörde artış kaydetti.

Yeni siparişlere benzer şekilde üretimde de yalnızca gıda ürünleri sektörü büyüme bölgesinde kaldı. En belirgin üretim kaybı ise metalik olmayan mineral ürünlerde görüldü, bu düşüş kasım ayındaki artışı takip etti.

Aralık ayında üretim ve yeni siparişler genel olarak durgun seyrederken, istihdama ilişkin tablo daha olumluydu. Kasım ayında takip edilen 10 sektörden 4’ünde istihdam artışı yaşanırken aralıkta bu sayı 6’ya çıkarak mayıstan bu yana en yüksek düzeye ulaştı.

İstihdamda en keskin artış kara ve deniz taşıtları sektöründe gerçekleşti. En sert düşüş ise iş yükünün keskin bir şekilde azalmaya devam ettiği giyim ve deri ürünlerinde kaydedildi.

Girdi maliyetleri artmaya devam etti

Girdi maliyetleri sektörlerin büyük çoğunluğunda hızlı bir şekilde artmaya devam ederken, bunun tek istisnası, enflasyonun belirgin bir şekilde gerileyerek 7 ayın en düşük seviyesine indiği kimyasal, plastik ve kauçuk ürünleri oldu.

Anket kapsamında izlenen 10 sektör içinde girdi fiyatlarındaki en hızlı artış kara ve deniz taşıtlarında gerçekleşti. Satış fiyatlarının artış hızında makine ve metal ürünleri sektörü başı çekerken, en yavaş artış ise firmaların talebi canlandırmak için fiyat artışlarını sınırlamaya çalıştığı tekstil ürünleri sektöründe izlendi.

Satın alma faaliyetleri aralık ayında hemen hemen tüm sektörlerde zayıflarken bunun tek istisnası girdi alımlarını hafif artıran gıda ürünleri sektörü oldu. Girdi stokları ise yine gıda üreticileri ile makine ve metal ürünler olmak üzere sadece 2 sektörde artış kaydetti.

Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen S&P Global Market Intelligence Ekonomi Direktörü Andrew Harker, Türk imalat sektöründe 2023’ün son ayında görülen yavaşlamanın, yılın ikinci yarısında zayıf talebin etkisiyle ortaya çıkan zorlayıcı koşulların bir özeti olduğunu belirterek şunları kaydetti:

“Yine de firmaların yeni yıla girerken çalışan sayılarını koruma eğiliminde olması, iş gücü piyasaları açısından olumlu sinyaller verdi. Maliyet baskılarının zayıfladığına ilişkin belirtiler devam etmekle birlikte bu durum aralık ayında satış fiyatlarındaki artışın hız kesmesini sağlamadı. Enflasyonun 2024 yılında daha fazla gerileme potansiyeli taşıması, sektörde talebin toparlanması konusunda bir miktar iyimserlik sağlayabilir.”

TÇÜD Duyurdu: Ham Çelik Üretimi Kasım’da Arttı

Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) 2023 Kasım ayına ilişkin ham çelik üretim, tüketim ve dış ticaret verilerini açıkladı. Buna göre ham çelik üretimi söz konusu ayda 3 milyon tona ulaştı.

TÇÜD tarafından açıklanan verilerde ham çelik üretimi, kasımda bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 25,4 artışla 3 milyon ton olarak hesaplandı.

Söz konusu üretim, Ocak-Kasım 2023 döneminde ise yüzde 6,1 azalışla 30,5 milyon ton seviyesinde gerçekleşti.

Nihai mamul tüketimi, kasımda bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 30 artışla 3,2 milyon ton, ocak-kasım döneminde ise yüzde 18,3 artışla 35,1 milyon ton oldu.

Kasımda çelik ürünleri ihracatı, 2022 yılının aynı ayına kıyasla miktar yönünden yüzde 3 azalışla 0,8 milyon tona, değer yönünden ise yüzde 19,8 azalışla 617,9 milyon dolara geriledi.

İhracat, geçen yılın 11 aylık döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla, miktar yönünden yüzde 34,4 azalışla 9,4 milyon ton, değer yönünde ise yüzde 43,4 azalışla 7,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Çelik ürünleri ithalatı, kasımda 2022’nin aynı ayına göre, miktar yönünden yüzde 12,4 artışla 1,2 milyon ton, değer yönünden ise yüzde 0,1 azalışla 1 milyar dolar oldu.

İthalat, ocak-kasım döneminde bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla, miktar yönünden yüzde 18,3 artışla 16 milyon ton, değer yönünden yüzde 4,9 azalışla 13,7 milyar dolar olarak kayıtlara geçti.

Bir önceki yılın ocak-kasım döneminde yüzde 91,6 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, 2023’ün aynı döneminde yüzde 54,5 seviyesine geriledi.

TÇÜD’ün yaptığı açıklamaya göre; 2023 yılının 2. yarısında devreye giren yeni kapasiteler sayesinde, 2024 yılında üretim ve ihracat rakamlarında önemli artış öngörülüyor.

İhracat, 2023 Yılında Rekor Kırdı

2023 Yılı Dış Ticaret Rakamları programında konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “2023 yılı ekim ayı itibarıyla yıllık hizmet ihracatı tarihi rekor seviye ile 99 milyar 254 milyon dolar olarak gerçekleşti.’’ dedi.

2023 yılına ilişkin dış ticaret verilerini açıklayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ihracat rakamlarının 2022 yılına göre yüzde 0,6 oranında artarak 255 milyar 809 milyon dolara ulaşarak, Cumhuriyet tarihinin rekoru kırıldığını söyledi.

Bu rakamla Orta Vadeli Program’daki 255 milyar dolarlık ihracat hedefinin aşıldığını ifade eden Erdoğan, “2023 yılı ekim ayı itibarıyla yıllık hizmet ihracatı tarihi rekor seviye ile 99 milyar 254 milyon dolar olarak gerçekleşti. Son 5 aydır dış ticaret açığı ve cari işlemler açığının kalıcı olarak düşmeye başladığını görüyoruz. Önümüzdeki dönemde iyileşmenin süreceğine inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.

2024’te 375 Milyar Dolar Hedefleniyor

“Yola çıktığımız 2002 yılında aylık ortalama 3 milyar dolar ihracat yaparken bugün aylık ortalama 21,3 milyar dolar ihracat gerçekleştiriyoruz.’’ diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

“2024’te mal ve hizmet ihracatımızı 375 milyar doların üstüne çıkarabileceğimize inanıyoruz. Türkiye bunu başaracak güce fazlasıyla sahiptir. Amacımız, Türk ürünlerinin tanınmadığı, ihracatçımızın ayak basmadığı ülke bırakmamaktır. 2024 yılında mal ve hizmet ihracatımızı 375 milyar doların üzerine çıkarabileceğimize inanıyorum. 2023 yılında en fazla ihracat yapan 5 ilimiz İstanbul, Kocaeli, İzmir, Bursa ve Tekirdağ oldu.”

Yükka İnşaat’tan Tarsus’a Otel

Yükka İnşaat, Mersin’in Tarsus ilçesinde otel projesi geliştirecek. Projede, ‘ÇED gerekli değildir’ kararı alındı.

Yükka İnşaat Tur. Tic. A.Ş. tarafından Mersin’in Tarsus ilçesi Kulak Mahallesi 613 parseldeki 13 milyon metrekarelik arazinin 2 milyon 492 bin metrekarelik kısmına yapılması planlanan Saturn Palace Tarsus isimli 4 yıldızlı tatil köyü golf tesisi projesi Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir kararı verildi.

Şirket tarafından ÇED süreci için Mersin Valiliğine sunulan dosyada proje bedeli 2 milyar 621 milyon TL olarak belirlendi.

Projenin otel kısmında 249 oda ve 2 bin yatak kapasitesi yer alırken golf tesisi kapsamında; 2 adet 18 delikli golf sahası, 3 adet futbol sahası, 1 adet 9 delikli antreman sahası, 2 adet golf kulübü ve diğer üniteler yapılması planlanıyor.

Hazine mülkiyetindeki orman arazisinde ve Mersin-Tarsus Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesinde yer alan proje için şirket tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığına yapılan tahsis talebinin değerlendirilmesi neticesinde projeye 2022 yılının Aralık ayında 2 yıl süre ile ön izin verildiği ve 2023 yılının Mart ayında ‘Turizm Yatırım Belgesi’ verildiği öğrenildi.

Projenin tüm detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Kaynak: Patronlar Dünyası

Parsel Bazlı Değil Ada Bazlı Kentsel Dönüşüm

İnşaat Mühendisleri Odası Kocaeli Şubesi tarafından düzenlenen geleneksel buluşma programına katılan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, kentsel dönüşümde parsel değil ada bazlı ilerlenmesi gerektiğini kaydetti.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve Kocaeli İnşaat Mühendisleri Odası arasında yapılan protokol ile hayata geçirilen ve kısa süre içerisinde tamamlanması planlanan yapı envanter çalışmalarında görev yapan mühendislere teşekkür ederek konuşmasına başlayan Başkan Büyükakın, “‘Bina öldürüyor deprem öldürmüyor’ diye sürekli konuşuyoruz. O konu ile ilgili çalışması gerekenler sizlersiniz. Sonuçta biz hangi kaynakları ayırırsak ayıralım, öncelikli olanları belirleyelim, sonuçta bu konuya çalışacak olanlar teknik arkadaşlardır. İki tane üniversitemiz ve ilgili bölümlerden ilgili uzmanlar çağırdık. Alt çalışma grupları oluşturduk. Hem zeminle hem de diğer alanlarla ilgili çalışmalar yapıldı. Ardından İnşaat Mühendisleri Odası ile hızlı tarama yöntemi esas alınarak riskli yapıların taranmasına yönelik karar verildi. Çünkü ölçmediğiniz bir şeyi iyileştiremezsiniz. Bir taraftan taramalar yapılırken diğer taraftan alt çalışma gruplarındaki çalışmalar raporlanırken ben de bir başka ekibimizle dönüşümle ilgili çalışmaların ana taşlarını döşemeye çalışıyorum” diye konuştu. 

Konuşmasını sürdüren Başkan Büyükakın, “Parsel bazlı düzenleme hakkını verirsek bugün şehre deniz kıyısından tepeye doğru baktığımızda gördüğümüz görüntünün aynısıyla karşı karşıya kalırız. Ulaşımla ilgili bize sıkıntı oluşturan yolların birbiri ile üst seviyeli yollardan alt seviyeli yollara kadar bir hiyerarşi içerisinde olmamasından kaynaklanan problemleri, otopark problemini ve sosyal donatı problemini çözemeyiz. Dolayısıyla bizim bu kentsel yenilenme fırsatını, kentin topyekûn yenilenme fırsatına döndürmemiz gerekir. Burada yaptığımız çalışmayı aslında dirençli şehirler dediğimizde anladığımız başlığın altına giren her şeyi içerecek bir fırsata döndürmemiz gerekir. Bir taraftan imar düzenlemeleri ile yeni binaların yapımına imkan tanırken bunların parsel bazlı olmamasını, büyük adalar bazında dönüşüm imkanının sağlanmasını ama bunu yaparken de aynı zamanda ulaşım merkezli dönüşüm mantığını da harekete geçirmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu. 

“Türkiye’ye Örnek Olduk” 

6 Şubat depremlerinde tüm şehrin bölge için seferber olduğunu söyleyen İnşaat Mühendisleri Odası Kocaeli Şube Başkanı Ali Akgün, “Arama kurtarma, hasar tespit ve insani yardımlarda bulunduk. 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin ardından İnşaat Mühendisleri Odası Kocaeli Şubesi ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi olarak hayata geçirdiğimiz yapı envanter çalışmasında bu kentteki 1999 Gölcük Depremi öncesi yapılan tüm binaları incelemek üzere protokol imzaladık. Aynı zamanda Kocaeli Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünden teknik işbirliği protokolü ile yardım aldık. Proje kapsamında eğitim verilen 110 inşaat mühendisi meslek taşımızla deprem öncesi inşa edilen yapıları incelemek üzere sahaya inerek temmuz ayında çalışmalara başladık ve aralık ayı sonu itibari ile çalışmaları bitirmiş bulunmaktayız. Bu projeyle Türkiye’ye örnek olduk. Ayrıca Kocaeli’deki yapı envanteri protokolü kapsamında bize, mesleğimize ve şehrimize en büyük desteği veren Başkan Büyükakın’a da teşekkürlerimi sunuyorum” açıklamasını yaptı.

Suriçi-Cami Kebir Kentsel Yenileme Projesinde Çalışmalar Sürüyor

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç ile birlikte inşaat çalışmalarının devam ettiği Suriçi-Cami Kebir kentsel yenileme projesini yerinde inceledi.

Kayseri Büyükşehir Belediyesi ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın birlikte yürüttüğü Suriçi-Cami Kebir Kentsel Yenileme Projesi çalışmaları tüm hızıyla devam ederken Bakan Özhaseki ve Başkan Büyükkılıç, kentin simge eserlerinden tarihi Kayseri Ulu Cami (Cami-i Kebir) önünde projeyi inceledi. 

Projeyi inceleyen Bakan Özhaseki ve Başkan Büyükkılıç, proje ile ilgili Genel Sekreter Yardımcısı Hamdi Elcuman ve Kentsel Dönüşüm Daire Başkanı Hasan Cihat Türkmen’den detaylı bilgi aldı. Suriçi-Cami Kebir Kentsel Yenileme Projesi incelemesini değerlendiren Büyükkılıç, “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Sayın Mehmet Özhaseki ile birlikte Sur İçi- Cami Kebir Kentsel Yenileme Projesi’nde incelemelerde bulunduk” dedi. Başkan Büyükkılıç, Bakan Özhaseki’nin destekleriyle Cami Kebir ve Suriçi bölgesinin Kayseri’nin cazibe noktalarından biri olacağını kaydederek, “Şehrimiz için çok önemli olan bu bölgede Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın destekleriyle hayata geçireceğimiz proje Kayseri’nin tarihi dokusunu ön plana çıkarma ve buraya yeni bir çehre kazandırma açısından özel önem taşıyor. Bakanımız Sayın Mehmet Özhaseki’nin destekleriyle Cami Kebir ve Suriçi bölgesi Kayseri’nin cazibe noktalarından biri olacak.” ifadelerini kullandı.

Bodrum’da Konut Satışları Arttı

Çağdaş Holding CEO’su ve Yönetim Kurulu Üyesi Dağlarca Çağlar, Muğla’nın Bodrum ilçesinde bünyelerindeki konut satışlarının yükseldiğini söyledi.

Muğla’nın Bodrum ilçesinde pandemi döneminden bu yana kentte konut satışlarında artış yaşandı. Yarımadanın farklı noktalarında projelerin devam ettiğini söyleyen Çağdaş Holding CEO’su ve Yönetim Kurulu Üyesi Dağlarca Çağlar, “Hızla inşaat çalışmalarına devam ettiğimiz projemizin lansmanını takip eden ilk 3 aylık süreçte satış oranımız yüzde 30’un üzerinde. 2024 yılı bahar döneminde satış hızının artacağını ve aynı yıl satışlarımızı tamamlayacağımızı öngörüyoruz.” dedi.

Dünyanın en önemli turizm merkezlerinden biri Bodrum, pandemi döneminden bu yana kente başta İstanbul olmak üzere Anadolu’nun birçok noktasından göç aldı. Bu göçle birlikte yarımada genelinde evlere talep artarken, yeni projelerle birlikte inşaat sektörü ivme kazandı. Bölgede yatırımlarını sürdüren Çağdaş Holding’in, yarımadanın farklı noktalarında inşa ettiği villalar, konutlar ve lüks dairelere talep yoğunlaştı. 

Bu kapsamda, yarımada genelinde devam projeler ile ilgili konuşan Çağdaş Holding CEO’su ve Yönetim Kurulu Üyesi Dağlarca Çağlar, “Biz 2023 yılında ülkemizi etkileyen tüm faktörlere rağmen, Konacık bölgesindeki 2. Projemiz olan ve Ekim ayında lansmanını yaptığımız Çağdaş Mahal Bodrum projemizi hayata geçirdik. Hızla inşaat çalışmalarına devam ettiğimiz projemizin lansmanını takip eden ilk 3 aylık süreçte satış oranımız yüzde 30’un üzerinde. 2024 yılı bahar döneminde satış hızının artacağını ve aynı yıl satışlarımızı tamamlayacağımızı öngörüyoruz. 2023 yılında Çağdaş Konacık Villaları, Çağdaş Gündoğan Evleri, Çağdaş Cennet Koyu Evleri, Şalvarağa Evleri II gibi lüks konut projelerimizin satış çalışmalarına devam ettik ve bu projelerde çok sınırlı sayıda villamız kaldı satışta. 

2024 yılında ise satışta kalan son villalarımızı da yeni ev sahipleriyle buluşturacağımıza inanıyoruz. 2024 yılı içinse şu an planlama aşamasında olduğumuz yeni projelerimiz olacak. Turgutreis’te 6 dubleks villadan oluşan; her villanın özel bahçe, yüzme havuzu ve otoparkının olacağı butik bir projeyi hayata geçireceğiz. Turgutreis’in eşsiz gün batımı manzarasına hakim projemizde her villamız manzaraya kucak açan çok özel bir lokasyonda konumlanıyor. Bir diğer yeni projemiz ise Ortakent-Yahşi bölgesi’nde Bağla lokasyonunda hayata geçecek. Şu an bu 2 projemizin çalışmalarına fokuslanmış durumdayız.” diye konuştu.

Pandemi dönemiyle birlikte Bodrum’a ilginin arttığını söyleyen Çağlar, “Pandemi dönemiyle birlikte Bodrum’a yönelik artan ilginin etkilerini halen gözlemlemekle birlikte, 2023 yılı içinde ülke ekonomisinin genel seyri, inşaat maliyetlerindeki artış, global ve yurtiçi siyasi gündemin yanı sıra yaşadığımız doğal afetler ve etkileri, gayrimenkul sektörü özelinde, müşterilerimizin satın alma davranışlarını ve yatırım eğilimini etkileyerek daha temkinli bir yaklaşımla, mevcut finansal pozisyonlarını korumaya yönelik bir bekleme dönemine yöneltti. Özellikle faiz oranlarında yaşanan artış, yatırımcının nakit gücünü faizde bekleterek seneyi emniyetli ve daha az riskli yatırım enstrümanlarıyla geçirmesine sebep oldu. Ancak şu bir gerçek ki birbiriyle etkileşim içinde olan tüm faktörlere rağmen, Bodrum her zaman bölgenin cazibe merkezi olma özelliğini korumaya devam ediyor. Üst gelir grubuna yönelik lüks konut projeleri, yeme-içme alanlarındaki dünyaca ünlü markaların ilçemizde şube açması, dünyaca ünlü isimlerin yazın bölgeye geliyor olması ve halen yeni yatırımlar için girişim ve girişimcilerin hız kesmeden yollarına devam etmesi, 2024-2025 yılı için Bodrum’un kendi dinamikleriyle yoluna devam edeceğinin en net göstergelerinden.” ifadelerini kullandı.

Sivrihisar Devlet Hastanesi Ek Binasında İnşaat Çalışmaları Sürüyor

Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinde yer alan devlet hastanesinde yapılan ek bina projesinde inşaat çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor.

İl Sağlık Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Yaşar Bildirici, Hastanenin Başhekimi Uzman Dr. Ebru Özden Yılmaz ile birlikte Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinde yapımı süren 40 Yataklı Sivrihisar Devlet Hastanesi ek binasında incelemelerde bulundu.

İnşaat çalışmaları incelemesinin ardından açıklama yapan Bildirici, 2025 yılında hastanenin tümüyle hizmete gireceğini belirterek, “Sivrihisar ek hizmet binamızın inşaatında bulunuyoruz şu an. İnşaatımız yüzde 20 seviyelerinde. İnşaat yaklaşık 12 bin 500 metrekarelik kapalı alanda olacak. 25 bin metrekarelik bir bahçe içerisinde. Binamız dört katlı. Her katta farklı hizmetleri ifa edeceğiz. Bu hastanede ortalama 40-50 yataklı bir sağlık hizmeti sunacağız. 

2025 Yılında Tümüyle Hizmet Verecek

Hastanemizin zemin katında polikliniklerimiz olacak. Bunların yaklaşık 7 tanesi Aile Hekimliği Polikliniği, 5 tanesi Genel Poliklinik hizmeti verecek, 2 tane de Diş Hekimliği Polikliniği olacak. Altı yataklı yoğun bakım ünitesi ve 6 yataklı Palyatif bakım ünitesi olacak. Bir kat yukarıda ise yaklaşık 32 sağlık hizmeti sunacağımız servis olacak. Hastanenin ilk etabını inşallah 2024’ün 6 veya 7’nci ayında bitirmeyi planlıyoruz. İkinci etap inşaat devam edecek. 2025 yılında da hastane tümüyle sağlık hizmeti sunmaya hazır hale gelecek.’’ dedi.

Hastanenin hizmete girmesiyle vatandaşların daha konforlu bir  hizmet alacağını belirten Bildirici, şunları söyledi:

“Bu hizmetin Sivrihisar’a sağlık hizmetini zenginleştireceği gün gibi ortada. Bu hastane ile birlikte yataklı servislerin tümü nitelikli yatak haline gelecek. Tüm odalarımızda tuvalet ve banyo olacak. Dolayısıyla daha nitelikli, daha konforlu bir sağlık hizmeti sunacağız. Aynı zamanda vatandaşlara böyle bir sağlık hizmeti sunarken de iyi bir fiziksel mekânda sağlık personeli de çalışma konforuna ulaşacaklar. Burada sadece genel poliklinik hizmetleri verilmeyecek. Aynı zamanda son derece modern bir doğumhane hizmeti de verilecek. Ayrıca yoğun bakım hizmeti olacak. Bir de çok kıymetli olan Sivrihisar ilçemiz için bir Palyatif Bakım Ünitesi de bu hastanede hizmet vermeye başlayacak. En kıymetlisi tabi ki daha konforlu daha kaliteli sağlık hizmeti sunabileceğimiz bir hastanede sağlık personeli daha konforlu alanda çalışacak. Bur da hizmet veren hekim sayısının artmasına vesile olacak. Vatandaşlarımızdan da olumlu tepkiler alacağımızı öngörüyoruz.”

Projenin tüm detaylarına buradan göz atabilirsiniz.

2024 Yılı, Gaziantep OSB İçin Tamamlanma Yılı Olacak

Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Başkanı Cengiz Şimşek, “Organize Sanayi Bölgesini, yatırım ve üretim açısından cazip hale getirecek projelerimizle sanayicimizin rekabet gücünü artırmayı hedefliyoruz” dedi.

Organize Sanayi Bölgesi’nde çok sayıda projenin devam ettiğini belirten Başkan Şimşek, “2024 yılı bizim için büyük yatırımlarımızın tamamlanma yılı olacak. Otoban bağlantımızı Ocak ayının sonunda tamamlıyoruz. Fırat’ın suyunu OSB’ye getirme projesine çok önem veriyoruz. Bu proje de 2024 yılı sonunda tamamlanacak. Diğer taraftan yapımı devam eden hastanemiz de 2024 yılı içinde hizmete girecek. Organize Sanayi Bölgemizde yaklaşık 300 bin kişi çalışıyor. Bu kadar nüfusun olduğu bir yerde bir hastanenin olmaması büyük bir eksiklikti. Diğer taraftan 6. OSB’nin imar planını bitirip, arsa dağıtımına başlamak istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Gaziantep OSB olarak sanayicinin enerji maliyetlerini düşürmek amacıyla fabrika binalarının çatısına güneş enerjisi panellerinin kurulmasına büyük önem verdiklerini de dile getiren Başkan Şimşek, “Çatı güneş enerjisi panellerinin kurulması için bürokrasiyi en aza indiren, süreçleri kısaltan bir OSB’yiz. Şu anda Gaziantep OSB’de çatısına güneş enerjisi santrali kurulan fabrika sayımız 400’ü geçti. Sanayicilerimiz yenilenebilir enerji konusunda çok istekli. Bu nedenle de her geçen gün bu sayı artmaktadır.” şeklinde konuştu.

Başkan Şimşek sözlerini, “Hükümetin ekonomi politikasının meyvelerini 2024 yılının ikinci yarısından itibaren vereceğini tahmin ediyoruz. Haziran ayından itibaren piyasalarda belirgin bir iyileşme bekliyoruz. Geleceğin daha güzel olacağını düşünüyoruz.” dedi.

Malatya Deprem Konutları Bölgesine 46 Kilometrelik Yol Projesi

Malatya’da deprem konutlarının inşa edildiği İkizce ilçesinde 46 kilometrelik yol projesi için düğmeye basıldı.

Proje alanını ziyaret eden Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu,“Malatya’mız da,  İkizce’de 11 bin 131 konut için 46,3 kilometre imar ve bağlantı yolunda 100 adet iş makinesi ve 195 adet personel ile çalışmalarımızı hızla sürdürüyoruz. İlimizde 9 milyar 321 milyon lira proje tutarıyla tam 14 adet projemizin yapımına azimle devam ediyoruz.” dedi.

Konutla ilgili detaylı bilgi veren bakan, “Şu anda da çalışmalarımızın devam ettiği projelerimizden biri olan İkizce Toki Yolları şantiyesindeyiz. İkizce’de 11 bin 131 konut için 46,3 km imar ve bağlantı yolunda 100 adet iş makinesi ve 195 adet personel ile çalışmalarımıza devam ediyoruz. Projemiz kapsamında, 46,3 km uzunluğunda yol yapımı, altyapı işleri ve farklı seviyeli kavşak yapacağız. Bugün itibarıyla 7,5 km’lik kesimde çalışmalara devam ediyoruz. 4,5 km’lik kesimi ise terasman seviyesine getirdik. Yolumuzun üstyapı çalışmalarına da başladık.  Şubat 2024 sonu itibarıyla 9,4 km yolu altyapıları ile birlikte bitirmeyi hedefliyoruz. İhale kapsamında bağlantı yolunun devlet yolu ile kesiştiği kesimde farklı seviyeli kavşakta teşkil edeceğiz. Bu kavşak aynı zamanda deprem konutlarının karşısında bulunan Malatya OSB’ye de hizmet edecek. Malatya’nın gelişimi ve büyümesi için çalışmalarımıza hızla devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Konut Satışları, 2023’te Son 8 Yılın En Düşük Seviyesini Gördü

TSKB Gayrimenkul Değerleme tarafından yapılan ‘Bir Bakışta Konut Piyasası 2023’ isimli araştırmasına göre, Türkiye’de konut satışları 2023 yılında, son 8 yılın en düşük seviyesinde gerçekleşti.

TSKB Gayrimenkul Değerleme A.Ş, “Bir Bakışta Konut Piyasası 2023” isimli araştırma raporunda konut yatırımlarını ele aldı. Konut piyasasının bireylerin hayatının yanı sıra ekonomide de önemli bir role sahip olduğuna değinen araştırma sonuçları, 2023 yılı değerlendirmesi ve 2024 yılı beklentilerine ilişkin önemli göstergeleri ortaya koyuyor.

Araştırma hakkında görüşlerini paylaşan TSKB Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Makbule Yönel Maya, “Konut satışları 11 aylık dönemde toplam 1.087.349 adetle 2015 yılından bu yana en düşük seviyesine geriledi. Böylece konut satışları 2023 yılında yüzde 15 oranında gerileme kaydetti. Konut piyasasındaki yavaşlamada konut finansmanına erişimin zorlaşması ve konut fiyatlarındaki artışın etkili olduğu görüldü. 2023 yılında görülen gerilemede en dikkat çekici veri, ipotekli satışların toplam satışlar içindeki oranının bugüne kadarki en düşük seviyesi olan yüzde 16’ya gerilemesi oldu. 11 aylık dönemde; ilk kez satılan konut adedi 328 bin 299, ipotekli olarak satılan konut adedi 171 bin 706, iş günü başına konut satış adedi ise 4 bin 687 olarak gerçekleşti.” açıklamalarını yaptı.

“Konut fiyatlarının geldiği mevcut seviye, alım gücünde azalma ve kira fiyatlarında artış olarak kendini gösterdi”

2024 yılının önemli konu başlıklarından birinin konut fiyatlarındaki hızlı artış olduğuna işaret eden Makbule Yönel Maya, “Temmuz 2021 itibarıyla oluşan negatif reel faiz ortamı ve enflasyon, konut yatırımının güvenli liman konumunu pekiştirdi. Konut fiyatları artışındaki ivme özellikle son iki yılda görüldü. Konut fiyatlarının geldiği mevcut seviye ise alım gücünde azalma ve kira fiyatlarında artış olarak kendini gösterdi. Bunlarla birlikte konut fiyatları üçüncü çeyrekte aylık bazda enflasyonun altında artış göstererek yavaşlama sinyalleri verdi. Yıllık nominal konut fiyat artışı yüzde 86,5 seviyesinde olurken, yıllık reel konut fiyat artışı yüzde 15,6, Türkiye geneli ortalama birim fiyat 30 bin 36 TL/metrekare olarak gerçekleşti. Diğer yandan konut piyasasında 2024 yılında üç ana başlığın gündemde olacağını düşünüyoruz. Bunlardan ilki yeni konut üretimini özendirici araçların geliştirilmesi, ikincisi deprem bölgelerinin yeniden inşası ve bunun finansman kaynaklarının ve kaynak akış rotasının oluşturulması, üçüncüsü ise yalnızca ülkemizde değil tüm dünyada en önemli konu başlıklarından biri olan barınma sorunu.” diye konuştu.

“11 aylık dönemde ipotekli satılan konut adedi 171 bin 706”

Uygun faiz oranlarıyla desteklenen konut talebinin konut fiyatlarında önemli bir artış periyodunun öncüsü olduğunu ve sonrasında ekonomi politikaları doğrultusunda faiz oranlarında artışlar görüldüğünü belirten Makbule Yönel Maya, şöyle devam etti: “Konut kredisi faiz oranları Kasım ayı itibarıyla yıllık yüzde 42,2 ile son 10 yıldaki en yüksek seviyesine ulaşırken aynı ayda aylık bazda 5 bin 245 adet ile veri tarihindeki en düşük ipotekli satış adedi elde edildi. Türkiye’de azalan konut sahipliği oranları da dikkate alındığında, konuta erişimde finansman maliyetinin azaltılmasına yönelik adımlarla birlikte erişilebilir fiyatlı konut üretimi konut sahipliğinde eğilim yönünü artıya çevirebilir. İpotekli satışların toplam satışlar içerisindeki oranı yüzde 15,8, 11 aylık dönemde ipotekli satılan konut adedi 171 bin 706, diğer konut satış adedi ise 915 bin 643 olarak gerçekleşti.”

“11 aylık dönemde konut satışlarındaki yıllık azalma – yüzde 14,9 seviyesinde”

Türkiye’de konut sahipliğinin 2013 yılından beri düzenli olarak azalırken kiracı oranının artış gösterdiğini ifade eden Maya, “Bu veriyle birlikte konut fiyatları ve kiralardaki artış oranları ele alındığında uygun fiyatlı kiralama modellerinin önemi ortaya çıkıyor. Yıl içinde gerçekleşen depremler sonrası yaşanan iller arası göçün de kira fiyatları üzerinde etkisi hissedildi. Barınma sorunu konut alımının zorluğunun yanında kira fiyatlarının yükselişiyle de farklı bir alanda daha kendini gösteriyor. Bu doğrultuda uygun fiyatlı kiralık konut üretiminin mali politikalarla da desteklenmesi önem arz ediyor. 2022 yılı itibarıyla konut sahipliği oranı yüzde 56,7, kiracı oranı yüzde 27,2 11 aylık dönemde konut satışlarındaki yıllık azalma ise – yüzde 14,9 seviyesinde meydana geldi.” dedi.

“Ülke uyruklarına göre en çok satış, yüzde 30,2 pay ile Rusya Federasyonu vatandaşlarına yapıldı”

Dolar bazında konut fiyatlarının 2010 yılından bu yana en yüksek seviyeye ulaşarak Ekim 2023 itibarıyla 1.078 USD/m2 olduğunu kaydeden Maya, “Konut satışlarında yabancı payına baktığımızda ise geçtiğimiz yıl yabancıların toplam satışlar içindeki oranı yıllık bazda yüzde 4,5 ile zirve değerine ulaşmışken 2023 yılında bu oran yüzde 3 oldu. Aynı oran Kasım 2023 itibarıyla ise yüzde 2,5’e geriledi. Ülke uyruklarına göre en çok satış, yüzde 30,2 pay ile Rusya Federasyonu vatandaşlarına yapıldı. İl bazında ise 2015 yılından beri birinci sırada olan İstanbul’un yerini yüzde 36,7 ile Antalya aldı. Yıllık USD bazlı konut birim fiyat artışı yüzde 21,1, yabancıların konut satışlarındaki yıllık ortalama payı yüzde 3, 2023 yılında yabancılara yapılan konut satışı ise 32 bin 941 adet oldu.” diye konuştu.

“Konut fiyat artışlarının hızlı bir şekilde görüldüğü Antalya son iki yılda yaklaşık 85 bin göç aldı”

Göç konusunun konut piyasasında bir diğer önemli veri olduğuna dikkat çeken Maya, “Son altı yılda ortalama 200 bin net göç alındı. Konut fiyat artışlarının hızlı bir şekilde görüldüğü Antalya ise son iki yılda yaklaşık 85 bin net göç aldı. TÜİK’in nüfus projeksiyonlarına göre, önümüzdeki yıllarda yıllık nüfus artışının yaklaşık 1 milyon civarında olmasının beklendiği de dikkate alındığında hızlı bir şekilde konut üretiminin artırılması gerekiyor. Buna karşın kısıtlı arz, geciktirilmiş talep, göç ve finansman zorlukları konut fiyatlarındaki olası bir iyileşmenin önündeki en büyük engeller. Son 7 yılda alınan net göç 1 milyon 415 bin 179, 2022 yılı hane halkı sayısındaki artış 639 bin 765, 2022 yılı nüfus artışı 599 bin 280 seviyesinde.” dedi.

“Yurt kapasitelerinin artırılması barınma sorununun çözümü için de oldukça önemli”

İkamet ettiği ilden başka bir ildeki üniversiteye yeni kayıt yaptıran gençlerin sayısının 2021 yılında 386 bin 646 olduğunu hatırlatan Maya, “2022/2023 dönemi itibarıyla toplam yurt kapasitesi ise 1 milyon 322 bin 754 olmuştu. Barınma sorunu temel bir konu olmasının yanı sıra öğrenciler için de bir çözüme ihtiyaç bulunuyor. Yurt kapasiteleri bu başlık altında büyük bir öneme sahip. Bu alanda yapılan yatırımlar öğrenci ikametinin kolaylaştırılmasına olanak sağlayabilir. Başta özel yurt kapasiteleri olmak üzere, yurt kapasitelerinin artırılması barınma sorununun çözümü için de oldukça önemli. Toplam yurt kapasitesindeki yıllık artış yüzde 8,1, 2022/2023 dönemi kamu yurt kapasitesi 876 bin 942, 2022/2023 dönemi özel yurt kapasitesi ise 445 bin 812 olarak biliniyor.” açıklamalarını yaptı.

“İlk kez ev satın alacaklara sağlanacak teşvikler kira piyasası üzerindeki baskının hafifletilmesi açısından kritik önem taşıyor”

2024 yılına ilişkin sektör beklentilerini paylaşan Maya, konut kredilerindeki sıkılaşmanın devam etmesi durumunda konut piyasasında yavaşlamanın sürebileceğini ifade etti.  Ancak sıkılaşmadaki azalmayla birlikte 2024 yılının ikinci yarısından itibaren daha iyimser bir tablo ile karşılaşmanın mümkün olduğunu da belirten Maya, şöyle devam etti: “Konuta erişimi azalan genç nüfusla birlikte konut sahipliği belirli bir zümrede olacak şekilde sınırlanıyor. İlk kez ev satın alacaklara sağlanacak teşvikler kira piyasası üzerindeki baskının hafifletilmesi açısından kritik önem taşıyor. Düşük risk odaklı yatırımcılar için mevduat faizleri büyük bir öneme sahip. Geçtiğimiz dönem zarfında, riskten kaçınma ve paranın değerini koruma isteği nedeniyle artan gayrimenkul yatırımları alternatif getirilerin düşük olmasından da etkilenmişti. Mevduat faizlerindeki artışla birlikte ise yatırım amaçlı konut alımlarında azalma kaydedildi. Bu eğilim, 2024 yılı başlangıcı itibarıyla benzer şekilde devam edebilecekken arsa ve arazi satışlarının ise daha az etkilenmesi beklenebilir.”

“Yeşil dönüşüm için en doğru zamandayız”

Dar ve orta gelirli nihai tüketiciye yönelik ürün geliştirilmesinde artış sağlayacak çözümlerin bir diğer önemli odak noktası olacağının altını çizen Maya, “Arzın kısıtlı olması ve inşaatın belirli bir süre alması çözümün kısa bir süre zarfında mümkün olamayacağını ve bu sebeple hızla aksiyon alınması gerektiğini gösteriyor. Özellikle kentlerdeki yaşam maliyetindeki artış ve barınma sorunu dünya genelinde etkilerini hissettiriyor. Konut fiyatlarındaki ve kiralarda görülen artış, barınmanın yaşam maliyeti içerisindeki payında artışa yol açıyor. Ülkemizin deprem gerçeği ve sağlanan teşviklerle kentsel dönüşüm önümüzdeki yıl da en hareketli konulardan biri olacak. Diğer yandan yeşil dönüşüm için de en doğru zamandayız. Konut sektörü, ülkemizin 2053 yılı net sıfır emisyon hedefine ulaşılması için büyük öneme sahip. Başta enerji ve su verimliliğinin artırılmasıyla konut bakım ve işletme maliyetlerinde tasarruf sağlayarak hem bireysel hem de çevresel fayda yaratmak mümkün.” açıklamasını yaptı.

Bizim Evler 9 ve 10’da Erken Teslim Başladı

İhlas Holding İnşaat Grubu tarafından İstanbul’un Ispartakule ilçesinde yükselen Bizim Evler 9 ve 10 projelerinde daire teslimleri 1 yıl erken başladı.

İstanbul’da planlı şehirleşme ve kent yaşamının en başarılı örnekleri arasında yer alan Ispartakule’nin en yeni projeleri Bizim Evler 9 ve Bizim Evler 10’da 1 yıl erken teslim sevinci yaşanıyor. Bölgenin en büyük yatırımcısı olan ve bugüne kadar 8 projeyle Ispartakule’de yaklaşık 6 bin konut üreten İhlas Holding İnşaat Grubu, hemen teslim fırsatı ve cazip ödeme alternatifleriyle ev sahibi olma imkanı sunuyor.


Bugüne kadar 25 bin aileyi ev sahibi yapan ve imza attığı projelerin tamamında ferah yaşam alanları sunan İhlas Holding İnşaat Grubu, her detayı en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş yüksek malzeme kalitesine sahip yapılar inşa ediyor. Projelerinin tamamında aile konseptini ön planda tutan ve Ispartakule’de büyük yatırımlara imza atan İhlas Holding İnşaat Grubu, Bizim Evler 9 ve Bizim Evler 10 projelerinde yaşayacak sakinlere 1 yıl erken teslim sevinci yaşatıyor.

Geniş Tasarımlı Daireler

Ferah kullanım alanına sahip, yaşama değer katacak geniş metrekarelerde tasarlanmış 3+1 ve 4+1 tipinde konut alternatiflerinin olduğu Bizim Evler 9 projesinde ayrıca sosyal imkanlarla birlikte site sakinlerinin ihtiyaçlarına yanıt verecek 16 adet cadde dükkanı yer alıyor.

Geniş yeşil alanlarıyla ayrıcalıklı bir yaşamın kapılarının aralandığı ve 2+1, 3+1, 4+1 tipinde konut alternatiflerinin yer aldığı Bizim Evler 10 projesinde ayrıca sakinlerinin ihtiyaçlarına yanıt verecek ve bölgeye büyük bir hareketlilik katacak 44 adet cadde dükkanı bulunuyor. Projede kapalı yüzme havuzu, fitness center ve Türk Hamamı’yla birlikte çocuk oyun alanları, basketbol ve futbol sahaları yer alıyor.

Teslimleri 1 yıl erken gerçekleştirilecek Bizim Evler 9 ve Bizim Evler 10 projeleri, İstanbul’un en sağlam bölgelerinden Ispartakule’de, radye temel, tünel kalıp ve taşıyıcı perde duvar sistemleriyle hayata geçirilirken site sakinlerine eşsiz bir lokasyon avantajı da sunuyor. Her iki proje de TEM Otobanı, Yüksek Hızlı Tren,  Kuzey Marmara Otoyolu, İstanbul Havalimanı ve Çam ve Sakura Şehir Hastanesi gibi devlet yatırımlarına çok yakın bir mesafede konumlandırılıyor.

Ispartakule’nin Son İncisi

İhlas Holding İnşaat Grubu, Ispartakule’de Bizim Evler 9 ve 10 projelerinde ailelere erken teslim sevinci yaşatırken, bölgenin son incisi Bizim Evler 11’de de inşaat çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyor. 2+1, 3+1 ve 4+1 olmak üzere alternatif büyüklüklere sahip 582 daire ve 55 cadde dükkanının yer alacağı Bizim Evler 11 projesinde kapalı yüzme havuzu, çocuk oyun alanları, geniş peyzaj alanları, yürüyüş yolları, koşu parkuru, futbol-voleybol – basketbol sahaları, süs havuzları ve tenis kortu gibi sosyal donatıları ile site sakinlerinin kullanımına sunuluyor. Devlet yatırımları ve ulaşım akslarının tam merkezinde konumlandırılan Bizim Evler 11, eşsiz Küçükçekmece Gölü manzarasıyla da benzersiz bir hayata davet ediyor.

Enerjide İdari Cezalar Belli Oldu

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, enerji verimliliği kanunu kapsamında 2024 yılında uygulanacak idari para cezalarını açıkladı.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının konuya ilişkin tebliği, Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlandı.

Enerji verimliliği kanununda belirlenen yönetmelik hükümlerine aykırı hareket edilmesi halinde verilecek idari para cezaları, 2023 yeniden değerleme seviyesi olan yüzde 58,46 oranında artırıldı.

Buna göre, uygulanacak idari para cezaları 8 bin 918 lira ile 897 bin 945 lira arasında değişiklik gösterecek.

Kiralarda Fahiş Fiyatlar Düşüyor

İstanbul’da çeşitli nedenlerle artan kira fiyatları düşüşe geçti.

Dünyanın en pahalı şehirleri arasında 72’nci sırada gelen ve son bir yılda kiralık konut fiyatları yüzde 105,8 artış gösteren İstanbul’da, fahiş artışlar yerini düşüşe bırakmaya başladı.

Geçtiğimiz ay getirilen 100 günden az kısa dönemli (günlük) kiralamalara Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan izin belgesi şartı ve fahiş artışlarının kiralıklara erişimi iyice zorlaştırmasıyla konut kiraları, üç yılın ardından gerileme gösterdi. Piyasada şu anda bir durgunluk olduğuna işaret eden gayrimenkul sektör temsilcileri, “Kiralıklarda yüzde 5 ile yüzde 25 arası bir düşüş söz konusu. Boş tutulan evler de kiralanmaya başladı. Fiyatlardaki o fahiş balonlar, köpükler gidiyor” yorumunu yaptı.

Yüzde 110 artmıştı, şimdi düşüşe geçti

Keller Williams Ekol Yönetici Ortak Ahmet Kurşunlu, kiralarda yüzde 25 artış sınırına rağmen, reel artış oranlarının daha yukarıda olduğuna işaret etti. Yıl başından bu yana, reel piyasada kira artış oranlarının küçük dairelerde yüzde 110, büyük daireler de ve müstakil evlerde yüzde yaklaşık 65 arttığını belirten Kurşunlu, “Ancak son aylarda bazı illerde kira artış oranları aynı kalmakla birlikte, İstanbul ve İzmir de yüzde 5 ile yüzde 10 arasında kira oranlarında düşüş gözlemlenmekte” dedi.

Piyasa durgun kiralarda yüzde 20-25 düşüş var

İSTOÇ İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Gayrimenkul Uzmanı Şenay Araç, kiralık piyasasında bir durgunluk görüldüğüne işaret etti.

Araç, bunun nedenlerini şöyle açıkladı: 

“Fiyatlar çok yükseldi. Bir de insanları kışın taşınmak istemiyorlar. Şu anda kiralık evlere daha ziyade, oturduğu evden çıkmak zorunda kalan, ev sahibiyle mahkemelik olan kişilerden talep geliyor. Kiralarda yüzde 20-25 düşüşler var.”

İstanbul’da kira fiyatlarına da değinen Şenay Araç, şu bilgileri verdi: “Maslak Mashattan sitesinde 3 + 1 daire 60.000 TL, Vadistanbul’da Çamlı Vadisi Sitesi’nde 4 + 1 daire 110.000 TL, Ümraniye’de site içerisinde 3 + 1 daire 46.000 TL, Bağcılar Batışehir‘de 2 + 1 daire 25.000 TL.” Boş evler kiralanmaya başladı İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Nizamettin Aşa, kiralık piyasasında şu anda talebin azaldığını, bu durumun kiralıklara yansımaya başladığını söyledi.

Aşa, “Hemen hemen istenen fiyatın üzerinden, yaklaşık yüzde 20-25 düşüşler oldu. Eskiden 30 gündü ilanda kalma süresi, şimdi 90 güne kadar çıktı. Kiralık fiyatları, şu anda olması gereken bir seviye, yani o balonlar, köpükler gidiyor. Emlakçıların elinde şu anda 2-3 tane kiralık var, önceden hiç yoktu. Boş tutulan evler de kiralanmaya başladı. O eski, geçen yılki piyasa yok şu anda. Beşiktaş, Kadıköy, Şişli, Bakırköy, Fatih gibi merkezlerde de yakın tablolar var” diye konuştu. 

Aşa, ancak yeni konut ve bahçeli villa bölgelerinin yükseldiğinin de altını çizdi.

Kaynak: Dünya Gazetesi

Birden Fazla Evi Olanlara Ek Vergi Sistemi

Konut sektöründe yapılacak yeni düzenlemelerle birlikte, birden fazla evi olanlara ek vergi sistemi de devreye girecek.

Bu değişim ile birlikte ev fiyatlarındaki artışı dengelemek ve piyasadaki dalgalanmaların azaltılması amaçlanıyor. Evin değerine göre belirlenecek olan bu vergi, özellikle de yüksek fiyatlı konut sahiplerini etkileyecek.

Habertürk yazarı Rahim Ak, konut alımlarında vergi düzenlemelerinin değişeceğini belirtti. İlk konut alımında uygulanan yüzde 4 verginin, ikinci ve üçüncü konut alımlarında artacağını vurguladı.

Ak şu ifadeleri kullandı:

“Şu anda konut satın alınırken tapu harcı yüzde 2 satıcıdan yüzde 2 alıcıdan olmak üzere yüzde 4. Edindiğimiz bilgilere göre düşünülen düzenlemede de vatandaş ilk evini satın alırken harç yüzde 4 olacak. İkinci evi almaya çalıştığınızda bu tutar muhtemelen bir kat artacak. Üçüncü, dördüncü belki daha fazla evi almaya çalıştığınızda belki bir kaç kat daha artacak. Bakalım lobi gücünün fazla olduğunu bildiğimiz inşaat müteahhitlerine rağmen bu düzenleme yapılabilecek mi?”

Kaynak: Dünya Gazetesi

Ev Sahipleri Tahliye Bedelleri Nedeniyle Mağdur Oluyor

Emlak danışmanları ile avukatlar kiracıların fahiş tahliye bedelleri nedeniyle mağdur olan ev sahibi sayısında artış olduğunu söylüyor.

Hürriyet Gazetesi’nin haberine göre; gayrimenkul hukuku uzmanı Avukat Hikmet Güngör, geçmişte işyeri için ödenen hava parasının artık konutlarda da uygulandığını söyledi.

“Güncel durumda tahliye davası açan mal sahipleri davayı kazansalar bile dava süreci en az üç yıl sürmekte. Bunu bilen kiracılar maalesef bu durumu kötüye kullanabiliyorlar” diyen Güngör baktığı dosyalardan şu örnekleri paylaştı:

“İstanbul’un merkezi ilçesinde bir evi olan müvekkilim kiracısının çıkmasını istiyor, çünkü evine kendi geçecek. Kiracı taşınmazdan çıkmak için 4 milyon lira istedi. Üstelik bir de tarihe göre tarife hazırlamış. Hemen çıkmak için 4 milyon lira, 2024 yılı kasım ayında çıkmak için 2.5 milyon lira, 2025 kasım ayında çıkmak içinse 300 bin lira talep etti. Arabulucuda anlaşma sağlanamadı ve dava yoluna gidildi. Bir başka dosyamızda kiracı eve 500 bin dolar masraf yaptığını iddia edip bu bedeli istedi. Yeni bir evde böyle bir tadilat rakamı imkansız. Bunun adı tahliye fırsatçılığı.”

İstanbul Emlak Brokerleri Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı Ulvi Özcan, taşınma parası istemenin kira piyasasında olağan bir hal aldığını söyledi. Kiracıların uzun süren yargı süreçlerini suistimal ettiğini belirten Özcan, bir ev sahibinin yaşadığı mağduriyeti şöyle anlattı:

“Ev sahibi evini satmak istiyor, evde bir kiracı var. Önce kiracı evi göstermek istemedi ve yer gösterme davası açıldı. 1.5 yıl sonra çilingir ve polis eşliğinde eve girdik. Şimdi de evden çıkmak için 150 bin dolar istiyor. ‘Yeni bir eve çıkarsam muadilinin kirası 5 katı’ diye bir savunması var. Ama bu durum ev sahibinin suçu değil. İstediği rakam başka bir ilçedeki ev fiyatı. Özellikle merkezi ilçeler ve lüks konutlarda böyle uçuk rakamlar görüyoruz. Daha uygun fiyatlı evlerde de taşınmak için bir bedel isteniyor. Tahliye için mülk sahibinde evin değerinin ortalama yüzde 5-10’u kadar rakamlar talep edildiğini biliyoruz. Kabul eden, etmek zorunda olan da var, dava yoluna gidenler de”.”

ADÜ Hastanesi’nde Yükselecek Yaşam Merkezi Projesinin İnşaatı Başladı

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Hastanesi’nde yapılan Yaşam Merkezi projesinin temeli, düzenlenen törenle atıldı.

Temel atma törenine, ADÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Kent’in yanı sıra Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Cemal İyem ve Prof. Dr. Nuh Kılıç, Genel Sekreter V. Doç. Dr. Bertan Akyol, Rektör Danışmanı Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Fatih Hacıyusufoğlu, Rektör Danışmanı ve ADÜ Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mücahit Avcil ile idari personel ve vatandaşlar katıldı.

Törende konuşan ADÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Kent, “Bilindiği üzere Hastane bölgesinde Üniversitemize ait üç adet kantin bulunmakta. Yerleşim yerlerine göre Poliklinik, Ziyaretçi ve Acil Kantini olarak isimlendirilen bu kantinlerimiz, oldukça eskimiş durumda. Bununla birlikte kapalı oturma alanları da bulunmuyor. Hasta ve hasta yakınlarına daha kaliteli hizmet verebilecek kapalı alanı bulunan nezih bir binaya ihtiyaç vardı. Bu nedenle hastane bölgesinde, hasta ve hasta yakınlarının, ziyaretçilerin ve personelimizin yiyecek içecek ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri, kapalı ve açık alanlardan oluşan 650 metrekare yerleşim alanına sahip yeni bir bina inşaatına başlamış bulunuyoruz. Aynı anda 500 kişiyi ağırlayabilecek kapasiteye sahip. İnşaatı, tüm tefrişatıyla birlikte 10.500.000-TL’ye mal olacak projenin bütçesi tamamen İktisadi İşletmemiz tarafından karşılanmaktadır.” dedi.

Temel atma töreni, dua okumasının ardından Rektör Bülent Kent’in yeni yapılacak binanın harç dökümü için butona basmasıyla sona erdi.

İzin Belgesi Olmayan Turizm Konutlarına 1 Milyon TL’lik Ceza

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan “Konutların Turizm Amaçlı Kiralanması Faaliyetlerinin Düzenlenmesine İlişkin Yönetmelik” yürürlüğe girdi. Kısa süreli konut kiralayanların izin belgesi bulundurmaması sonucunda 1 milyon TL’lik ceza uygulanacak.

Tek seferde 100 günden daha kısa süreli yapılan konut kiralamaları kanun kapsamına alındı. Resmi Gazete’de yer alan yönetmelik ile konutların günlük veya haftalık olarak kısa süreli turizm amaçlı kiralanabilmesi için, turizm amaçlı kiralama sözleşmesi yapılmadan önce izin belgesinin alınması zorunlu hale geldi.

Gerekli izin belgesinin alınabilmesi için kısa süreli kiraya verilecek konutlar ile ilgili Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından bazı kriterler getirildi. Bu kriterlerde evlerin girişine plaket asılması, kiralanacak konutlara yangın dedektörü takılması ve tüm kat maliklerinden izin alınması gibi şartlar göze çarpıyor. 

Bu kriterlere uygun konutlara sahip kişiler kısa süreli kiralama belgelerini alabilmek için 1 Ocak 2024’ten itibaren e-devlet üzerinden başvurularını yapmak zorundalar. Bakanlığa yapılacak fiziki başvurular ise geçersiz sayılacak. 

Hürriyet’ten Eren Sakarya’nın haberine göre; Gayrimenkul Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı, düzenleme öncesinde konutların vergi levhassız bir biçimde hiçbir kimlik veya tapu sahipliği olmayan binlerce kısa süreli kiralama ilanlarının sitelerde yayınlanabildiğini söylüyor. Özelmacıklı “Bu husus ayrıca bazı ilanların verilme amacının farklı nitelikteki hizmetlere aracılık şekli ile de kullanıldığı değerlendirilebilir” demekte.

Özelmacıklı bu yönetmeliğe göre sezonluk kiralamaların kanun kapsamı dışında olduğunu söylüyor. Gayrimenkul uzmanı “Ama haftalık, 10 günlük verilenler düzenlemeye uymak zorunda” diyor. Ayrıca Özelmacıklı “Bakanlıkça nitelikleri belirlenen plaket, turizm amaçlı kiralama yapılan konutun girişine asılmak zorunda” demekte.

Tüm Kat Maliklerinin Noter Tasdikli Onayı Gerekiyor

Gayrimenkul Uzmanı Nilüfer Kas, en önemli kriterin, 100 günden az kiraya verilecek olan konutlar için binada bulunan diğer kat maliklerinin onayını almak gerekiyor dedi. Kas “Yeni kanun ile bir apartmanda 10 daire varsa kalan 9 dairenin de kat maliklerinin noter tasdikli onayı gerekiyor. Bir kat maliki izin vermezse bile bu belge alınamıyor. 3 daireden az olan binalarda komşuların onayı gerekli değil” dedi.

Turizm belgesi alınmadan konutun kiraya verecekler ise çok ciddi cezalar ile karşı karşıya kalacak. Kas bu cezaları “Denetimler çok sıkı olacak. Bir komşunun şikayeti bile cezaya neden olacak. İlk ceza 100 bin TL. İlk ceza sonrası kriterlerin tamamlanması için 15 gün süre veriliyor. Tamamlanmamışsa ikinci denetim sonucu 500 bin TL ceza veriliyor. Yine 15 gün süre tanınıyor. Üçüncü sefer ceza ise 1 milyon TL” şeklinde açıklıyor.

Emlak Acentelerini de Kapsıyor

Gayrimenkul Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı, bu yönetmeliğin emlak acentelerini de kapsadığını belirtti. Özelmacıklı “Emlak işletmesi de bu izin belgesi olmayan konutun kiraya verilmesine aracılık edemez. Ederse 100 bin TL’lik cezalar onları da bağlıyor” dedi.

Villa Tipi Mülkerin Belgeyi Alması Daha Kolay

Tatil bölgelerinde yazın mülkünü kiraya verenlerle ilgili ise Özelmacıklı “Villa tipi mülklerin bu izin belgesini alması nispeten çok daha kolay. Asıl sorun apartman tipi konutlarda yaşanacak” ifadelerini kullandı. Özelmacıklı bazı Rezidansların ve yüksek nitelikli konutların ise yönetmelik dışında bırakıldığını da sözlerine ekledi.

Gayrimenkul uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı, “Belge alamayan vatandaşların kararı ve yapılacak denetimler sonrası Turizm Bakanlığı’nın getirdiği bu düzenleme ile önümüzdeki dönem kiralık konut sayısında artış yaşanacaktır” dedi.

Kira Fiyatlarında Esneme Olabilir

Gayrimenkul uzmanı Nilüfer Kas ise “Son 3 aydır konut kiralarında durgunluk söz konusu. Bu yasanın çıkmasıyla birlikte belgeyi alamayacağını düşünen kişiler evini kiralığa çevirdiler. Şubat ve Mart gibi daha fazla kiralarda arz göreceğiz. Bu durum sonucu belki kira fiyatlarına da bir esneme görebiliriz” dedi.

Getirilen En Önemli Kriterler Neler?

Tabi kısa süreli kiralamaya uygun hale getirilmesi için kiraya verilecek konutların bazı önemli kriterlere uymak zorunda. Uzmanlar bu kriterler tamamlanmadan belge alınamayacağını söylüyor.

İzin belgesinin alınabilmesi için uyulması gereken kriterler için en az bir yatak, tuvalet-banyo, yaşam alanı ile mutfak düzenlemesi yapılması gerekiyor. Bu düzenlenen alanda şu kriterlerin yer alması gerekmekte:

  • Konutta soğuk ve sıcak su, yatak odalarında nitelikli yatak, kişi başı bir yastık, yastık kılıfı, çarşaf, iklim koşullarına göre pike veya yorgan, banyoda kişi başı yüz ve banyo havlusu.
  • Kimyevi yangın söndürücüler ile banyo-tuvalet hariç sabit ayrımı olan tüm bölümlerde yangına karşı duman dedektörü, kapı arkalarında kaçış merdiveninin yerini gösteren kroki.
  • Konutta kullanılan tefriş, dekorasyon, donanım ve cihazların standartlara uygun, temiz ve bakımlı ve çalışır durumda olması.
  • Konutun kapasitesi; her yatak odası iki kişilik olacak şekilde hesaplanır, yatak odası sayıları haricinde en fazla iki kişilik kapasite ilave edilir. Bu şartları sağlayan oda sayısı daha fazla olsa dahi, aynı konutta konaklayabilecek kişi sayısı, üç yaşından küçük çocuklar hariç en fazla on iki kişidir. Belirlenen konut kapasitesi üzerinde kullanıcı alınamaz.

Maliyet Artışları İnşaat Sektörünü Vuracak

Özel tüketimi azaltmaya yönelik atılan adımların ve maliyet artışlarının inşaat sektörünü menfi yönde etkilediğini ifade eden Ankara Ticaret Odası Meclis Üyesi ve Mamak İnşaat Müteahhitleri Derneği (MİMDER) Başkanı Hamza Can, “2024 yılı zorlu bir yıl olacak. Herkesin ayağını yorganına göre uzatmalı ve iyi bir planlama yapmalıdır.” dedi.

Özel tüketim harcamalarındaki artışın 2023 yılında yüzde 11 düzeyinde gerçekleşmesinin beklendiğini ifade eden Ankara Ticaret Odası Meclis Üyesi ve Mamak İnşaat Müteahhitleri Derneği (MİMDER) Başkanı Hamza Can, “Sıkı para politikaları, yükselen tüketici kredisi faiz oranları sebebiyle özel tüketim harcamalarının 2024 yılında yüzde 3,5 civarında artması planlanıyor. Oysa bu artış oranı 2022 yılında yüzde 17,8 oranında gerçekleşmişti. Başta konut ve otomotiv satışlarındaki daralma tüm sektörlerde kendisini gösterecektir. Üzülerek ifade etmek gerekirse 2024 yılı zor bir yıl olacak.” diye konuştu.

‘’Maliyetler Yüksek, Konut Fiyatları Düşmez’’

Konut satışlarında ciddi bir azalma meydana geldiğine dikkat çeken MİMDER Başkanı Hamza Can, “Konut satışları Ocak-Kasım döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 14,9 azalışla 1 milyon 87 bin 349 olarak gerçekleşti. Buna karşılık Eylül 2023 ayında inşaat maliyet endeksi yıllık yüzde 67,93, aylık yüzde 2,46 arttı. İnşaat sektörde çok ciddi bir şekilde arz kaybı yaşanıyor. Çok sayıda müteahhit, inşaat firması sektörden çekilmek zorunda kaldı. Şimdi herkes böyle bir durumda fiyatlarının düşmesini bekliyor. Bu mümkün değil. Çünkü maliyetler durmadı, artış devam ediyor.” ifadelerini kullandı.

‘’Fiyatlar Yüzde 10 Civarında Artar’’

İnsan emeğinin çok değerli olduğunu sözlerine ekleyen Ankara Ticaret Odası Meclis Üyesi Hamza Can, “Asgari ücretteki artış hepimizi sevindirmekle birlikte bu artış da maliyetleri olumsuz etkileyecektir. Asgari ücretteki artışın konut fiyatlarında yüzde 10 civarında bir artışa sebep olacağını tahmin ediyoruz. Burada temel nokta enflasyonist ortamı yok etmektir. Enflasyonu tek hanelere düşürme noktasında ise el birliği ile hareket etmek zorundayız” diyerek açıklamasını sonlandırdı.

‘’İyi Bir Planlama Yapmak Gerekiyor’’

Firmaların ayakta kalabilmesi için iyi bir planlama yapmak zorunda olduğunu sözlerine ekleyen Hamza Can, “Ayağımızı yorganımıza göre uzatmamız gerekiyor. Aksi takdirde ciddi olumsuzluklarla karşı karşıya kalabiliriz. Fakat şu durumun altını özellikle çizmek istiyorum; inşaat maliyetlerindeki kontrolsüz artışların denetim altına alınması gerekiyor. Türkiye bir deprem ülkesi. Eski konutların acilen yenilenmesi için maliyetlerin düşürülmesi gerekiyor. Devletimiz ve yerel yönetimler konut ve inşaat şirketleri üzerinden aldığı vergi, harç gibi giderleri artırtmak yerine azaltmalıdır. Hatta gereksiz olanları kaldırmalıdır. Bunlardan bir tanesi de hafriyat dökümünden alınan yüksek ücretlerdir” diyerek açıklamasını tamamladı.

Bir Yılda 140 Bin Ton Asfalt Serimi

Bodrum Belediyesi, kentteki altyapı çalışmalarının tamamlandığı bölgelerde yol çalışmalarına devam ediyor. Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri çalışmalar kapsamında 2023 ocak ayından bu yana kent genelinde 140 bin ton asfalt serimi gerçekleştirdi.

Bodrum Belediyesi, şehrin altyapısını güçlendirmek ve ulaşımın kalitesini artırmak amacıyla yol yapım çalışmalarına devam ediyor. Şehir genelinde gerçekleştirilen projeler, Bodrum’un daha modern ve güvenli bir ulaşım ağına kavuşmasını hedefliyor.

Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, yol çalışmalarının ilçenin ulaşım kalitesini artırmaya yönelik olduğunu belirterek, “İlçemizin her noktasında yol çalışmalarını sürdürüyoruz. Bu çalışmalarla birlikte, Bodrum’un ulaşım ağını daha modern ve konforlu hale getirmeyi hedefliyoruz” dedi.

Asfalt ve beton yol çalışması biten cadde ve sokaklar şöyle:

Küçükbük Mahallesi: Fevzi Çakmak Caddesi, Farilya Caddesi Gündoğan Mahallesi: Şehit Uğur Öztop Caddesi Akyarlar Mahallesi: Top Tepesi Caddesi, Şükrü Çürük Sokak Halil Saygı Sokak, Sığıralacak Caddes, Halil Saygı Sokak, 4339, 4279, 4289, 4290 ve 4360 Soakak. Bitez Atatürk Caddesi, Cevat Şakir Mahallesi Yosun  ve Ceyhan Sokak, Gümbet Mahallesi Ayaz Caddesi, Gümüslük Mahallesi 5213 ve 5105 Sokak , Gölbaşı Mahallesi 8137 Sokak, Gölköy Mahallesi Atatürk Caddesi, İslamhaneleri Mahallesi: 5262, 5266, 5268, 5280, 5265 Sokak, Arşipel Caddesi. Karaova Mahallesi: 8206 , 8207,8209, 8204 ve 8206 Sokak, Konacık Mahallesi Kanuni Sultan Süleyman Caddesi, Kumbahçe Mahallesi Begonvil Sokak, Mumcular Mahallesi 8287 ve 8233 Sokak. Müsgebi Şehit Polis Ercan Güleryüz Caddesi, Peksimet Mahallesi 5520 Sokak, Torba Mahallesi: Omarca Caddesi, Mustafa Kemal Caddesi, Cevdet Göktepe Caddesi, Ali Uğur Sokak, Funda Sokak, 3001 ve 3003 Sokak. Yahşi Mahallesi Hiral Sokak. Koyunbaba Mahallesi: İstiklal Caddesi, Hanımeli Sokak, Zambak Sokak, Şebboy Sokak, Çiğdem Sokak, 5466, 5351, 5363 ve 5476 Sokak. Turgutreis Mahallesi 4126 Sokak. Küçükbük Mahallesi 37. Sokak. Gündoğan Mahallesi 532 sokak. Dirmil Mahallesi 6202, Bahçelievler Mahallesi 7074 sokak, Dereköy 5724 sokak, Peksimet Mahallesi 5542 sokak.

Fen işleri ekipleri kadastral yol çalışmaları da gerçekleştirdi. Bu kapsamda Pınarlıbelen Mahallesi Köy İçi Mevkii, Yeniköy Mahallesi Köy İçi Mevkii, Çiftlik Mahallesi Alazeytin ve Küçüksarnıç Mevkii, Çamlık Mahallesi Ermene Mevkii, Çiftlik Mahallesi Yumurtaş Çukurgöl Yolu, Bahçeyakası Mahallesi Havaalanı Mevkii yol düzenleme çalışmaları tamamlandı.

Beşiktaş KİPTAŞ Erenler Apartmanı İnşaatı Tamamlandı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) KİPTAŞ tarafından tek yapı dönüştürme projesi olan Erenler Apartmanı’nda inşaat çalışmaları tamamlandı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki KİPTAŞ, İstanbul’daki riskli yapıları dönüştürmek adına kurulan İstanbul Yenileniyor sistemi kapsamındaki tek yapı dönüştürme projesi olan Beşiktaş KİPTAŞ Erenler Apartmanı’nı tamamladı.

İstanbul Yenileniyor sistemi kapsamında 2 Kasım 2022’de temeli atılan ve tek yapıdan oluşan Erenler Apartmanı’nın hak sahipleri depreme dayanıklı yeni evleri 22 Aralık 2023 tarihi itibarıyla hak sahiplerine teslim edildi.

Beşiktaş’a bağlı Gayrettepe Sedat Sokak’ta bulunan Erenler Apartmanı sakinleri, yapılarının yenilenmesi için 13 Ağustos 2021’de İstanbul Yenileniyor’a tek yapı dönüşüm başvurusunda bulundu.. Hak sahiplerinin talepleri alındı, proje çalışmaları yapıldı. 25 Mayıs 2022 tarihinde sözleşme imzalanmaya başlanarak aynı gün hak sahiplerinin tamamıyla uzlaşıldı.

23 Haziran 2022’de riskli ilan edilen yapının tahliyesinin ardından 30 Eylül 2022’de yıkımına başlandı ve çok kısa süre içinde yıkım tamamlandı. 2 Kasım 2022’deJeoloji Mühendisi Prof. Dr. Naci Görür, KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt, İstanbul İmar AŞ Genel Müdürü Onur Soytürk, BİMTAŞ Genel Müdürü Özgür Bora Yaprak  ve hak sahiplerinin katılımıyla depreme karşı dayanıksız yapının  yerine yapılacak olan yeni projenin temeli atıldı.

11 konut ve 2 ticari birim olmak üzere 13 bağımsız birimden oluşan Erenler Apartmanı’nın yerine 13 konut bağımsız birimden oluşan depreme dayanıklı, modern mimariye ve konforlu dairelere sahip bir yapı inşa edildi.

Yıldızlar Yatırım Holding 2024’te Yeni Yatırımlara İmza Atacak

Yıldızlar Yatırım Holding, yeni yılda Hatay’da gübre fabrikası, Kocaeli’de ise demir-çelik fabrikası kurmaya hazırlanıyor.

İş Dünyası Söyleşileri kapsamında açıklamalarda bulunan Yıldızlar Yatırım Holding Yönetim Kurulu Üyesi Hakkı Yıldız, tüm dünyada 2024’te küresel büyümenin yavaşlayacağına yönelik bir gündem olduğunu dile getirerek, büyümenin gerileyeceğinin öngörüldüğünü, bu beklentide artan emtia fiyatlarının, dünya ekonomilerindeki belirsizliklerin, yüksek enflasyon ve yüksek faiz oranlarının payının büyük olduğunu söyledi.

Avrupa ve Birleşik Krallık’ta hafif bir yavaşlama, ABD için de yumuşak bir iniş öngörüldüğünü ifade eden Yıldız, son yıllarda hızlı büyümesiyle dünya üzerinde büyük etkisi olan Çin’i yakından takip etmek gerektiğini, küresel talep düşüşünün Çin’in de büyümesini zayıflatacak gibi gözüktüğünü ifade etti.

BM Ticaret ve Kalkınma Örgütünün, küresel ticaretin 2023’te bir önceki yıla göre yüzde 5 daralacağını öngördüğünü belirten Yıldız, tüm dünya için 2024’ün hem ekonomik hem de siyasi açıdan kolay bir yıl olmayacağını dile getirdi.

Yıldız, 2024’te hem bazı riskler hem de bazı avantajların bir arada olacağına işaret ederek, 2024’te yüksek enflasyon ortamı, döviz kurlarındaki dalgalanmalar ve finansmana erişimdeki sorunların devam edeceğini, uluslararası kuruluşların raporlarının ‘2024’te dünya çapında ekonomik büyümenin düşük olacağını’ gösterdiğini, bu durumun, ihracatçı sanayi ve hizmet sektörleri açısından sorun olmayı sürdüreceğini vurguladı.

2023’ün tüm dünyada, özellikle Türkiye’nin ihracat pazarlarında zorlukların bulunduğu bir yıl olduğunu belirten Yıldız, dünyada önde gelen şirketlerin liderlerinin ‘çoklu kriz ortamını’ yönetmeyi gündeme aldığını, dijitalleşme ile bambaşka bir çağa doğru yol alındığını ifade etti.

Yıldız, ‘’Unutmayalım ki Türk yatırımcısının DNA’sında çoklu krizleri yönetmek var. Sadece enflasyon değil, 2023’te deprem, seçim gibi zorlu zamanlarımız oldu. Üstelik sadece ülkemizin değil, dünyanın gündeminde de savaşlar, seçimler ve iklim krizi nedeniyle gerçekleşen olağanüstü doğa olayları vardı. Bu da karşımıza ihracat pazarlarımızda zayıf talep olarak çıkıyor. Seçimlerden sonra kurulan yeni hükümet, özellikle de ekonomi yönetiminin attığı adımların meyvelerini toplayacağız. Özellikle yılın ikinci yarısında enflasyonun ve beraberinde faizlerin düşmesiyle yatırım ve iş ortamının daha sağlıklı bir sürece gireceğini bekliyorum.’’ diye konuştu.

Yeni ekonomi yönetiminin uluslararası piyasalarda güven oluşturduğunu memnuniyetle gördüklerini dile getiren Yıldız, ‘‘Tüm dünyanın yatırımcıları ile dirsek temasında bir ekonomi yönetimimiz var. 2023 yılı içinde hem mali hem de yapısal sorunları çözmek için çok önemli adımlar atıldı. Bu adımların mutlaka yatırımlara, yatırımcılara pozitif etkisi olacak. En büyük beklentimiz, ekonomi yönetimimizin de sıklıkla vurguladığı gibi enflasyonu düşürecek politikalardan taviz verilmemesi. Sadeleşme adımları finans sektörüne nefes aldırırken, yeni yatırım teşvikleri de biz reel sektör için takibimizdeki konular arasında yer alıyor.’’ dedi.

‘İhracat gelirlerimizin ciro içindeki payı yaklaşık yüzde 13 seviyesinde’

Hakkı Yıldız, Yıldızlar Yatırım Holding olarak 130 yıllık bir geçmişe sahip bulunduklarına dikkati çekerek, bu süreç içinde bu topraklarda çok inişli çıkışlı günler yaşadıklarını ancak odaklarının her zaman yatırım, istihdam ve Türkiye’ye katma değer sağlamak olduğunu söyledi.

2023’ün hemen başında, 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli depremlerle ülke olarak yasa boğulduklarını, grup şirketleri ve tüm çalışanlarıyla deprem bölgesindeki ihtiyaç sahiplerine destek olmak için seferber olduklarını, ardından iki turlu bir seçim dönemi yaşandığını ifade eden Yıldız, şu değerlendirmede bulundu:

‘‘Tüm bu şoklara karşın Cumhuriyet’imizin 100. yılına yakışır işler yapmak için hem kamu tarafında hem de özel sektör tarafında önemli adımlar attık. Biz de 130 yıl önce orman ürünleriyle başlayan ve Türkiye’nin önemli holdinglerinden biri olmamızı sağlayan yolculuğumuzu Cumhuriyet’in 100. yılında yatırımlarla taçlandırdık. Bilançomuzda yer alan varlıkların TL bazında önceki yıla kıyasla yüzde 50’ye seviyesine yakın büyüyerek 2023’ü tamamlayacağımızı öngörüyoruz. Yine 2023’te TL bazlı olarak grubumuzun toplam ciroda yüzde 35 artışa imza atacağını söyleyebilirim. Rakamsal olarak büyümenin yanı sıra grubumuzda ve iştiraklerimizde kurumsallaşma süreci ile yeni departmanlar oluşturuldu ve istihdam artışı yaşandı. Holding ve grup şirketlerimiz bünyesindeki istihdamımız 5 bin 200 kişiye yaklaştı. Ekonomik zorlukların olduğu bir dönemde istihdam artışı sağlamanın çok önemli bir nokta olduğunu vurgulamak isterim. 2024 yılına dönük planlamalarımızı sürdürüyoruz. Şirketleri, ülke ekonomilerinden ayırmamak gerekiyor. Var olan sorunlar elbette tüm şirketlerin stratejilerine etki ediyor. Buna karşın 2024’te özellikle gübre ve demir çelik alanında aldığımız yatırım kararlarını hayata geçireceğiz. 2024, bizim için tam bir yatırım yılı olacak diyebilirim.

(İhracatta) 2023 sene sonu rakamları geldiğinde bir önceki yıla göre yüzde 15’lerde artış sağlayacağımızı öngörüyoruz. İhracat gelirlerimizin ciro içindeki payı yaklaşık yüzde 13 seviyesinde. 2024’te Yıldız Demir Çelik’in pozitif etkisiyle bu oranı yüzde 20 seviyesine ulaştırmayı hedefliyoruz. Orman ürünleri sektöründe Romanya ve Slovenya’da yatırımlarımız var. Amiral gemilerimizden biri olan Yıldız Entegre, 80 ülkeye ihracat yapıyor. Önceliklendirdiğimiz ülkeler arasında Romanya, İtalya, Almanya, İngiltere, İspanya, Fransa, Polonya, ABD, Kanada, İsrail, Fas, Tunus, Cezayir, Libya, Mısır, Suudi Arabistan, Irak, Gürcistan, Litvanya, Rusya ve Ukrayna yer alıyor. İGSAŞ, bugüne kadar iç pazar ağırlıklı olarak çalışan bir şirketti. Zira ülkemizin gıda güvenliği hepimiz için çok önemli. Ancak bu yıl kendimize ihracat hedefi koyduk ve gelen rakamlar oldukça sevindirici. Bu tarafta ihracata devam edeceğiz ama önceliğimiz yine ülkemiz olacak.’’

‘Hatay’da yıllık 200 bin ton kapasiteli kompoze gübre fabrikası kurmak için çalışmalara başladık’

Yıldızlar Yatırım Holding Yönetim Kurulu Üyesi Yıldız, 2023’te uzunca bir yatırım ajandaları olduğunu, istedikleri çalışmaları gerçekleştirmeyi başardıklarını belirterek, İGSAŞ ve Yıldız Entegre özelinde yaklaşık 1 milyar lira yatırım yaptıklarını bildirdi.

Yıldız, sektörel kırılımlarla yatırımlarına ilişkin şunları söyledi:

‘‘Yarım asırdan fazla süredir Türk çiftçisinin yanında olan İGSAŞ’ın Kocaeli tesisinde yeni bir yatırıma hazırlanıyoruz. İGSAŞ, bu yeni yatırımıyla birlikte yıllık 600 bin ton olan üretim kapasitesine 700 bin ton daha ekleyecek. Böylece Türkiye’nin tek üre üreticisi olarak üre gübresindeki pazar payını yüzde 15’lerden yüzde 30’a çıkararak yılda 500 milyon dolarlık ithalatı ikame etmiş olacak. Sadece üre tarafına değil, amonyak tesisi kapasitesine de yıllık 400 bin ton üretim daha ekleyeceğiz. Bunun yanı sıra melamin, nitrik asit gibi yine hem tarım hem sanayimiz için önemli girdileri de üretmeye başlayacağız.

Kocaeli’deki bir diğer yatırımımız ise limanımızı genişletme projemiz olacak. Yeni tesisimizle birlikte artacak üretim kapasitemiz için limana olan ihtiyacımız artacak. Bunun yanında İGSAŞ, Kütahya, Hatay ve Samsun’da da yeni yatırımların hazırlıklarını sürdürüyor. Kütahya’da şu anda Türkiye’de üretilmeyen farklı bir gübre üretmeyi hedefliyoruz. Ürün gamımızı genişletmeye devam edip hem Türk tarımına hem de sanayisine katma değeri yüksek ürünler sunmaya devam edeceğiz.’’

Yatırımlarında aslan payının Kocaeli’nin olduğunu, kentin 1999 yılında Gölcük depremiyle çok büyük yara aldığını ancak ekonomik hayatındaki yaraların çok hızlı bir şekilde sarıldığını belirten Yıldız, Kocaeli’nin bir cazibe merkezi olması kadar kendileri gibi yatırımcıların yeni yatırımlarının devreye alınmasının da bunda çok etkili olduğunu vurguladı.

Yıldız, ‘Bu süreçte Yıldızlar Yatırım Holding olarak şehirdeki yatırımlarımıza devam ettik. Şimdi depremin en çok etkilediği şehirlerimizden biri olan Hatay’da hayata geçireceğimiz yeni yatırımla birlikte şehrin ve bölge ekonomisinin toparlanmasına destek sağlayacağız. İGSAŞ olarak Hatay’da yıllık 200 bin ton kapasiteli kompoze gübre fabrikası kurmak için çalışmalara başladık. Bu yatırımla bölgedeki ekonomik hayatın canlanmasına katkı sağlayacağımız gibi istihdamı artırıp ve bölgenin yeniden bir cazibe merkezine dönüşmesine destek sağlayacağız. Ayrıca, bu yatırımla Türk tarımı için son derece değerli olan bu bölgede tarım ekonomisinin daha güçlü bir şekilde geri gelmesinde paydaş olacağız.’ diye konuştu.

Yıldız Demir Çelik de Kocaeli’de yeni bir yatırıma başlayacak’

Hakkı Yıldız, hem iç pazarda hem de ihracat pazarlarında yüksek performans gösteren ve kuruluşunun 5. yılını kutlayan Yıldız Demir Çelik’in de Kocaeli’de yeni bir yatırıma başlayacağını, yapacakları sıcak haddehane yatırımıyla Türk sanayisinin ihtiyaç duyduğu katma değerli çeliği burada üreteceklerini, tesiste otomotivden beyaz eşyaya kadar birçok sektörün ihtiyaç duyduğu yassı çelik sac üretiminin gerçekleştirileceğini anlattı.

Özellikle otomotiv sektörünün Türkiye için büyük önem taşıdığını vurgulayan Yıldız, hem yabancı markaların Türkiye’deki üretim faaliyetleri hem de yerel markaların ihtiyaçlarını karşılamak anlamında bu yatırımın Türkiye adına çok önemli olduğunu düşündüklerini kaydetti.

Yıldız, ‘Yeni tesisimiz devreye girdiğinde büyük bir oranda ithal ikamesi sağlayacağız. En son teknolojiyle en verimli çelik üretimini yapacak bir tesis kurmayı planlıyoruz. Çevresel değerler göz önüne alınıyor. Dünyada da çelik sektörünün gündeminde Yeşil Mutabakat var. Dolayısıyla Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında yeni düzenlemelere uygun bir tesis yapacağız.’ diye konuştu.

‘Kütahya’da 30 megavat kurulu güce sahip GES’i devreye almaya hazırlanıyoruz’

Tüm şirketlerindeki üretim yatırımlarını çevreyle uyumlu, sürdürülebilirlik ve Endüstri 4.0’ı işin merkezine alan bir şekilde yapmanın öncelikleri olduğunu, bütün üretim proseslerini en verimli şekilde kurguladıklarını belirten Yıldız, sadece finansal sonuçları daha iyi kılmayı değil, çevresel etkileri de en aza indirmeyi hedeflediklerini dile getirdi.

Yıldız Enerji’nin temelini attıklarını ve Kütahya’da 30 megavat kurulu güce sahip güneş enerjisi santralini (GES) devreye almaya hazırlandıklarını söyleyen Yıldız, bu yatırımla karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik önemli bir adım atmış olacaklarını, enerji yatırımlarıyla sürdürülebilir ekonomiye katkıda bulunmayı devam ettireceklerini ve bunun için gerekli yatırımları sürdüreceklerini ifade etti.

‘Yeşil enerji yatırımları, yeni iş kolu olarak yatırım yapacağımız sektörlerden biri’

Yıldız, holding olarak, orman ürünleri, demir çelik, gübre sanayi, kimya, liman işletmeciliği, enerji, lojistik ve sigortacılık olmak üzere 8 farklı sektörde faaliyet gösterdiklerini belirterek şunları kaydetti:

‘Tüm sektörlerimizde sürdürülebilir karlı büyümeyle nakit yaratmak, pazar payımızı artırmak ve akabinde katma değeri yüksek yatırımlar yapmayı hedefliyoruz. Cumhuriyet’imizin ikinci yüzyılında da bu politikaları sürdürmeye devam edeceğiz. Söz konusu yatırmları gerçekleştirecek rotamızı çizmiş durumdayız. Kendi üretim faaliyetlerimizdeki tüm alanlara yatırım yapmaya devam edeceğiz. Ayrıca, yeşil enerji yatırımları, yeni iş kolu olarak yatırım yapacağımız sektörlerden biri. Bunu çok önemsiyoruz. Çünkü enerji, tüm dünyanın sorunu. Hemen yanı başımızdaki coğrafyalarda yaşananları hep birlikte izliyoruz. Enerji yatırımlarımızla bir yandan girdi maliyetlerimizi minimize etmek bir yandan da enerji dönüşümüne ve karbonsuz bir dünyaya ulaşmak için çalışacağız. 2024 ajandamızda tesislerimizin kendi enerjisini üreteceği bir seviyeye ulaşması var.’

Grup olarak son 10 yılda hem organik hem de inorganik büyüme sağladıklarını ifade eden Yıldız, ‘Bu da hem faaliyet gösterdiğimiz sektörleri hem de bu sektörle bağlantılı işleri çok iyi takip etmemizle gerçekleşti. Biz 2024’ü de bir fırsat yılı olarak görüyoruz. Bu kapsamda akılcı ve yenilikçi fırsatları değerlendirmeye devam edeceğiz.’ dedi.

Kaynak: AA

TÜİK, H-ÜFE Kasım Ayı Sonuçlarını Açıkladı


Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Hizmet Üretici Fiyat Endeksi (H-ÜFE) Kasım ayı verilerini açıkladı. Endeks, yıllık bazda yüzde 77,36 arttı.

H-ÜFE 2023 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 0,46, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 74,89, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 77,36 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 76,01 artış gösterdi.

Gayrimenkul Hizmetleri Yüzde 77,45 Arttı

Bir önceki yılın aynı ayına göre, ulaştırma ve depolama hizmetlerinde yüzde 65,01, konaklama ve yiyecek hizmetlerinde yüzde 92,00 bilgi ve iletişim hizmetlerinde yüzde 80,37, gayrimenkul hizmetlerinde yüzde 75,45, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetlerde yüzde 94,88, idari ve destek hizmetlerde yüzde 94,75 artış gerçekleşti.

Bir önceki aya göre, ulaştırma ve depolama hizmetlerinde yüzde 1,05 artış, konaklama ve yiyecek hizmetlerinde yüzde 0,16 artış, bilgi ve iletişim hizmetlerinde yüzde 2,33 artış, gayrimenkul hizmetlerinde yüzde 1,78 azalış, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetlerde yüzde 0,12 artış, idari ve destek hizmetlerde yüzde 1,23 azalış gerçekleşti.

Bina ve Çevre Düzenleme Hizmetlerinde Yüzde 125,13’lük Artış

H-ÜFE sektörlerinden su yolu taşımacılığı hizmetleri yüzde 16,68, hava yolu taşımacılığı hizmetleri yüzde 42,35, depolama ve destek hizmetleri (taşımacılık için) yüzde 61,34 ile endekslerin en az arttığı alt sektörler oldu. Buna karşılık sinema filmi, video ve televizyon programı yapımcılık hizmetleri, ses kaydı ve müzik yayımlama yüzde 125,25, bina ve çevre düzenleme (peyzaj) hizmetleri yüzde 125,13, veterinerlik hizmetleri yüzde 111,98 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

H-ÜFE sektörlerinden konaklama hizmetleri yüzde 8,08, reklamcılık ve piyasa araştırması hizmetleri yüzde 5,33, seyahat acentesi, tur operatörü, diğer rezervasyon hizmetleri ve ilgili hizmetler yüzde 5,20 ile endekslerin en fazla azalış gösterdiği alt sektörler oldu. Buna karşılık veterinerlik hizmetleri yüzde 4,56, sinema filmi, video ve televizyon programı yapımcılık hizmetleri, ses kaydı ve müzik yayımlama yüzde 4,27, telekomünikasyon hizmetleri yüzde 4,09 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

Dış Ticaret Açığı Kasım’da 28 Milyar Dolar Olarak Gerçekleşti

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Ticaret Bakanlığı, Kasım ayı dış ticaret verilerini açıkladı. Dış ticaret açığı geçtiğimiz ay yüzde 32,6 azalarak 28 milyar 916 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Türkiye İstatistik Kurumu ile Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle genel ticaret sistemi kapsamında üretilen geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat 2023 yılı Kasım ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5,2 artarak 22 milyar 999 milyon dolar, ithalat yüzde 5,7 azalarak 28 milyar 916 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Genel ticaret sistemine göre ihracat 2023 yılı Ocak-Kasım döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 0,7 artarak 232 milyar 810 milyon dolar, ithalat yüzde 0,5 artarak 332 milyar 736 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ihracat, 2023 Kasım ayında yüzde 1,6 artarak 20 milyar 451 milyon dolardan, 20 milyar 773 milyon dolara yükseldi.

Kasım ayında enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ithalat yüzde 6,7 artarak 20 milyar 294 milyon dolardan, 21 milyar 650 milyon dolara yükseldi.

Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç dış ticaret açığı Kasım ayında 877 milyon dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret hacmi yüzde 4,1 artarak 42 milyar 423 milyon dolar olarak gerçekleşti. Söz konusu ayda enerji ve altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 96,0 oldu. 

Ekonomik faaliyetlere göre ihracatta, 2023 Kasım ayında imalat sanayinin payı yüzde 93,3, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 4,8, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,3 oldu.

Ocak-Kasım döneminde ekonomik faaliyetlere göre ihracatta imalat sanayinin payı yüzde 94,4, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 3,7, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,5 oldu.

Kasım ayında ara mallarının toplam ithalattaki payı yüzde 67,6 oldu

Geniş ekonomik gruplar sınıflamasına göre ithalatta, 2023 Kasım ayında ara mallarının payı yüzde 67,6, sermaye mallarının payı yüzde 16,9 ve tüketim mallarının payı yüzde 15,4 oldu.

İthalatta, 2023 Ocak-Kasım döneminde ara mallarının payı yüzde 72,5, sermaye mallarının payı yüzde 14,3 ve tüketim mallarının payı yüzde 13,0 oldu.

Kasım ayında en fazla ihracat yapılan ülke Almanya oldu

Kasım ayında ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 1 milyar 750 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 1 milyar 365 milyon dolar ile Birleşik Arap Emirlikleri, 1 milyar 285 milyon dolar ile Irak, 1 milyar 262 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 103 milyon dolar ile İtalya takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 29,4’ünü oluşturdu.

Ocak-Kasım döneminde ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 19 milyar 415 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 13 milyar 519 milyon dolar ile ABD, 11 milyar 535 milyon dolar ile Irak, 11 milyar 359 milyon dolar ile İtalya ve 11 milyar 265 milyon dolar ile Birleşik Krallık takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 28,8’ini oluşturdu.  

İthalatta ilk sırayı Çin aldı

İthalatta Çin ilk sırayı aldı. Kasım ayında Çin’den yapılan ithalat 3 milyar 555 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 3 milyar 458 milyon dolar ile Rusya Federasyonu, 2 milyar 374 milyon dolar ile Almanya, 1 milyar 467 milyon dolar ile Birleşik Arap Emirlikleri, 1 milyar 361 milyon dolar ile ABD izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 42,2’sini oluşturdu.

Ocak-Kasım döneminde ithalatta ilk sırayı Çin aldı. Çin’den yapılan ithalat 41 milyar 711 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 41 milyar 395 milyon dolar ile Rusya Federasyonu, 26 milyar 170 milyon dolar ile Almanya, 18 milyar 815 milyon dolar ile İsviçre, 14 milyar 448 milyon dolar ile ABD izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 42,8’ini oluşturdu.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ihracat yüzde 0,7 arttı

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2023 Kasım ayında bir önceki aya göre ihracat yüzde 0,7 artarken, ithalat yüzde 3,1 azaldı. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2023 yılı Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre ihracat yüzde 5,4 artarken, ithalat yüzde 5,6 azaldı.

Yüksek teknolojili ürünlerin imalat sanayi ihracatı içindeki payı yüzde 4,0 oldu

Teknoloji yoğunluğuna göre dış ticaret verileri, ISIC Rev.4 sınıflaması içinde yer alan imalat sanayi ürünlerini kapsamaktadır. Kasım ayında ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 93,3’tür. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 4,0’dır. Ocak-Kasım döneminde ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 94,4’tür. Ocak-Kasım döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 3,7’dir.

Kasım ayında imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı yüzde 81,1’dir. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 12,6’dır. Ocak-Kasım döneminde imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı yüzde 80,9’dur. Ocak-Kasım döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 10,5’tir.  

Özel ticaret sistemine göre ihracat 2023 yılı Kasım ayında 21 milyar 9 milyon dolar oldu

Özel ticaret sistemine göre, 2023 yılı Kasım ayında, ihracat bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 4,9 artarak 21 milyar 9 milyon dolar, ithalat yüzde 2,9 azalarak 27 milyar 475 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Kasım ayında dış ticaret açığı yüzde 21,8 azalarak 8 milyar 268 milyon dolardan, 6 milyar 467 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2022 Kasım ayında yüzde 70,8 iken, 2023 Kasım ayında yüzde 76,5’e yükseldi.

İhracat 2023 yılı Ocak-Kasım döneminde 211 milyar 647 milyon dolar oldu

Özel ticaret sistemine göre ihracat, 2023 yılı Ocak-Kasım döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,3 azalarak 211 milyar 647 milyon dolar, ithalat yüzde 0,1 artarak 311 milyar 739 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Ocak-Kasım döneminde dış ticaret açığı yüzde 3,2 artarak 96 milyar 992 milyon dolardan, 100 milyar 92 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2022 Ocak-Kasım döneminde yüzde 68,9 iken, 2023 yılının aynı döneminde yüzde 67,9’a geriledi.

Anadolu Yakası’na Yeni Tramvay Hattı Geliyor

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Anadolu Yakası’nda Üsküdar, Maltepe ve Kadıköy’ü birbirine bağlayacak tramvay projesi için çalışmaların başladığını duyurdu.

Sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Anadolu Yakası’nda trafik yoğunluğu oluşturan Maltepe, Kadıköy ve Üsküdar arasında yeni bir tramvay hattı inşası için çalışmalara başladığını söyledi.

Anadolu TRAM adı verilen Anadolu Yakası’nın tramvayı yaklaşık 21.3 kilometre uzunluğunda olacak ve 33 istasyondan oluşacak.

Tramvay hattının birinci etabında Kadıköy’deki meydan düzenlemesiyle beraber bu nokta rıhtım durağı olacak. Ayrıca buradan Üsküdar’a ve Maltepe’ye kesintisiz ulaşım sağlanacak.

Tramvay hattı birçok raylı sistemle entegre olacak

Tramvay hattı, yolcularını Kadıköy ve Üsküdar meydanlarında denizle buluşturacak. Söğütlüçeşme durağında Marmaray, hızlı tren ve yeni projelendirilen Yenidoğan-Söğütlüçeşme metro hattı ile entegrasyon sağlayacak. Minibüs Yolu Caddesi boyunca ise Sahrayıcedit durağında Ümraniye-Ataşehir-Göztepe hattıyla, Ayşekadın ve Şenesenevler duraklarında ise Dudullu-Bostancı metro hatlarıyla entegrasyon sağlayacak.

Malatya, Battalgazi’de Depremzedeler İçin Prefabrik Konut Yapılacak

Malatya Büyükşehir Belediyesi, İsviçre merkezli finans kuruluşu ile birlikte Battalgazi ilçesinde depremzede vatandaşlar için 310 adet çelik prefabrik konut projesini hayata geçirecek.

Malatya Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, imza töreninde konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Malatya’da vatandaşlara yardımcı olmak ve barınma imkanı sunabilmek için çalıştıklarını belirtti.

İsviçre merkezli finans kuruluşu ile yaptıkları görüşmeler neticesi Çamurlu Mahallesi’ne 310 konut yapılarak depremzedelere teslim edileceğini aktaran Gürkan, şunları kaydetti:

“Konutlar çelikle yapılacağı için dayanıklı olacak. Biz sözleşme gereği su, kanalizasyon gibi altyapılarının yanında, su basmanı diye tabir ettiğimiz kısımları tamamlayacağız. Daha sonra ilgili müellif firma konutların çelik konstrüksiyonunu sağlayacak ve 2 ay gibi kısa bir zaman içinde de teslim edecek. Biz 15 gün içinde altyapısını tamamlayacağız. Akabinde ilgili firma önce örnek konutunu, daha sonra geri kalan konutları hızlı bir şekilde yapacak.”

Arman Şahin Danışmanlık İnşaat Türkiye Temsilcisi Nazmi Ölmezyiğit de Büyükşehir Belediye Başkanı Gürkan’ın daveti üzerine geldiklerini belirterek, görüşmeler sonucu 31 metrekarelik hafif çelik 310 afet evini yapıp teslim edeceklerini vurguladı.

Diğer yardım çalışmalarına da katkı sunmak istediklerini belirten Ölmezyiğit, “Teknik ve finans desteği anlamında uygulama projeleri üreteceğiz.” ifadesini kullandı.

Dalsan, Cumhuriyetin 100. Yılında 100 Milyon Metrekare Üretim Kapasitesine Ulaştı

Dalsan Alçı, Cumhuriyetimizin 100. yılında, ulaştığı 100 milyon metrekare üretim kapasitesini bayileri ile birlikte kutladı! 

8-10 Aralık 2023 tarihleri arasında düzenlenen Dalsan Alçı bayi toplantısı Antalya’da gerçekleştirildi. “100’ümüz Gülecek” konseptli, 650’yi aşkın katılımcının yer aldığı toplantıda hem Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı hem de 100. yılda açılan Turgutlu Tesisi ile beraber toplam 5 tesiste ulaştığı 100.000.000 metrekare alçı levha, 2.250.00 ton silolu ve torbalı ürün, 60.000.000 mt. profil imalatı kapasitelerine sahip olmayı kutladı. Bu toplantı aynı zamanda, yapı malzemesi sektöründe, son yılların en büyük ortaklıklarından birisi olan Dalsan Yatırım ve Saint-Gobain’in güçlerini birleştirmesinden sonra, Dalsan Alçı’nın ilk toplantısı olma özelliğini de taşıyor. 

Üretim ve İhracat Artacak, Türkiye Kazanacak

Temelleri 1932 yılında Kayseri’deki bir ekmek fırınında atılan Dalsan, bugün 91 yıllık bilgi birikimiyle, 70’den fazla ülkeye alçı ve alçı levha sistemleri ihraç eden küresel bir şirket haline geldi. Türkiye’nin en büyük alçı ve alçı levha sistemleri üreticisi olan Dalsan Alçı’nın Genel Müdür Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi Timuçin Daloğlu, Manisa Turgutlu’da yaklaşık 72.000 metrekare büyüklüğündeki arazide, alanında Avrupa’daki en gelişmiş tesislerden birisi olma özelliğine sahip, yaklaşık 2 milyar TL’ye  mal olan yeni fabrikanın, üretimi ile ilgili teknik detayları anlatırken, aynı zamanda bu tesisin ülkemizin istihdamına sağladığı katkıya ve ihracat potansiyeline de değindi. Bu tesis ve ortaklıkla ihracat hedeflerinin de ciddi oranda arttığını söyleyen Daloğlu, “Bugün bu ortaklık sadece Türkiye’de gibi görünse de, Saint-Gobain ile görüşmelerimiz esnasında, bir iyi niyet anlaşması yaptık. Şartlar olgunlaştığında yurt dışında da ortak yatırımla yeni tesisler inşa etmek gibi yeni hedeflerimiz olacak.” şeklinde konuştu. Toplantılar esnasında şirket yetkilileri sürdürülebilirlik gibi önemli konularda sunumlar yaparak bayileri bilgilendirdiler. 

Asuman Krause’nin sunucu olarak görev yaptığı toplantıda; Süheyl-Behzat Uygur, Hey Gidi Günler gösterisi ile katılımcılarla buluştu. Gala yemeğinde ise Ebru Gündeş sahne aldı. Katılımcılar yoğun toplantıların ardından, sosyal etkinliklerde keyifli dakikalar geçirdiler.

6. Tesis Çerkezköy’de Yükselecek

Avrupa’nın en büyük alçı levha üreticileri arasında yer alan Dalsan Alçı’nın Genel Müdürü Bahattin Daloğlu ise, Çerkezköy’de açılması planlanan 6. tesisinin müjdesini verdi. Çimento ve alçı bazlı torbalı, silolu sevk edilecek ürünleri üretmesi planlanan tesisin en kısa zamanda bitirilmesinin hedeflendiğini söyleyen Daloğlu, “Dalsan tarafından uzun zamandır üretilen, nitelikli ve standart kalite sunan yapısı ile öne çıkan Probase markalı ürünlerin, yakın zamanda yapılacak lansman sonrasında yoluna, GRİO markası ile devam edecek.” dedi.

DASK, Deprem Bölgesinde Hasar Durumu Değişen Konutlara İlişkin Açıklama Yaptı

Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) Koordinatörü Erdal Turgut, deprem bölgesinde güçlendirilerek yıkılmasının önüne geçilen konutlara ilişkin açıklamalarda bulundu.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından ağır hasarlı raporu verilen ancak daha sonra hasar durumu değişen konutlara ilişkin değerlendirmelerde bulunan DASK Koordinatörü Erdal Turgut, apılan son tespitlerde eskisine göre hasarın artması durumunda aradaki fark tazminatını hemen ödediklerini dile getirdi. Turgut, bunun tam tersi durumların da görülebildiğini söyledi.

Deprem bölgesindeki hak sahiplerine bir ev için destek verildiğini anımsatan Turgut, sözlerini şöyle sürdürdü:

“O bölgede birden fazla dairesi olan vatandaşlarımız var. Onlar hak kaybı olacağı için evlerini, konutlarını güçlendirerek yaşatma yolunu tercih edebileceklerini belirttiler. AFAD tarafından yayınlanan genelgeye göre orta hasarlı olan konutlar ağır hasarlı gibi işlem görecek ancak bu konutlarını güçlendirmek isteyenlere izin verilecek. Konutunu güçlendiren vatandaşlar burada yaşamaya devam edebilecek.”

Turgut, deprem bölgesindeki hasar durumu değişikliklerinin farklı sebeplerle fakat çoğunlukla vatandaşların itiraz ve talepleri doğrultusunda gerçekleştiğini kaydederek, şu açıklamalarda bulundu:

“Bu değişiklikler farklı sebeplerle çoğunlukla vatandaşlarımızın itiraz ve talepleri doğrultusunda gerçekleşiyor. Bu itirazların en önemli sebeplerinden birisi de tam hasar tespiti yapılarak yıkılmasına karar verilen bina sahiplerinin, binalarını güçlendirerek yıkımının önüne geçme arzusu. Bu durumda, tam hasar olarak tespit yapıldığı için DASK tarafından vatandaşlara tam hasar ödemesi yapılan bu tür konutların hukuki hükmü kalmamış olmaktadır.”

“Güçlendirme Sonrası Konutlar Tekrar DASK Kayıtlarına Giriyor”

Erdal Turgut, 6 Şubat’ta yaşanan depremlerin ardından çok hızlı hareket ederek, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın “yıkılacak ya da yıkılmış” dediği binaların tazminatını ödediklerini söyledi.

Ağır hasarlı tazminat ödenen ancak hasarı ortaya dönmüş konutların sahiplerinin aradaki tazminat farkını iade etmesi gerektiğini yineleyen Turgut, şu ifadeleri kullandı:

“Çünkü o ev bizim nazarımızda tam hasar ödendikten sonra artık bizim üretim listemizden çıkıyor, kara listeye giriyor tabir yerindeyse. Başka bir deyişle artık DASK yapılamaz hale gelmektedirler. Dolayısıyla güçlendirilerek tekrar yaşatılması sağlanacak konutların tapuda, elektrik ve su idaresindeki işlemlerin yapılabilmesi için DASK kayıtlarına tekrar alınması gerekmektedir. Sonuç olarak, binaların son hasar tespitine göre evvelce yapılan hasar ödemesinden fazla olan kısmın iadesi söz konusu olmaktadır. Yıkılması gerektiği belirtilen ancak son genelge ya da yapılan itirazlar sonucunda orta hasarlıya çevrilen ve güçlendirilerek yoluna devam edebilecek binalar için ödediğimiz tazminatın fazla kısmının iade sürecini başlatıyoruz. Aradaki farkın iade edilerek ve güçlendirildikten sonra artık konut kara listeden çıkarılacak ve normal olarak değerlendirilebilecek. “

Turgut, “Orada zaten tespit değişikliği oluyor. Biz ağır hasarlıya göre ödeme yapmışız, tam ödemişiz ama Bakanlığa yapılan itiraz sonucu bu orta hasarlıya çevrilmiş ve artık yıkılmasından vazgeçilmiş olan binalardan bahsediyorum. Dolayısıyla bu artık bizim nazarımızda da orta hasarlı bina. Yüzde 50 tazminat ödenecek bir bina. Biz yüzde 100 ödemişsek aradaki farkı vatandaşlarımız bize iade ediyor.” şeklinde konuştu.

“Hatalı Tespitler Nedeniyle de Risk Durumu Değişen Örnekler Var”


DASK Koordinatörü Erdal Turgut, hasar durumunun değişmesi hususunun maddi hatalara yapılan itirazlar sonucunda da görülebildiğini belirterek, “Yani tespit yapılırken zaman zaman maddi hatalar da görülebiliyor. Mesela çok acıdır, geçen gün bir eksper için yol tarifi istediğimizde, orada bir tane teyzemiz, ‘Ya çocuğum sokak yok ki nasıl tarif edeyim sana’ diyor. Maalesef öyle durumlar da var. Hatalı tespitlerden de kaynaklanan hasar durumu değişikliği söz konusu. Bu gibi durumlarda süreç aynı oluyor.” diye konuştu.

Ağır hasarlı kategorisinde çıkarılıp güçlendirildikten sonra konuta tekrar DASK yaptırılabildiğini dile getiren Turgut, “Güçlendirmesini yaptırdıktan sonra bizim için artık normal bir bina haline geliyor.” ifadesini kullandı.

Erdal Turgut, hasar durumu değiştiği için DASK tarafından ödenen tazminatın bir kısmının iadesi sürecine ilişkin, “Bizimle bağlantı kuranlara yolunu gösteriyoruz. Diğerlerine de biz gideceğiz, soracağız, sigortalılarımıza kolaylık da sağlayarak çözüm yolu bulacağız. Dolayısıyla çok bir endişelenecek durum yok orada.” açıklamasında bulundu.

DASK yaptırılan tüm konutlar için kurum tarafından tazminat ödendiğini dile getiren Turgut, bu konuda zaman zaman farklı bilgilerin dolaşabildiğini ancak sigorta yaptırılan her bağımsız bölüm için hasar tazminatı ödediklerini sözlerine ekledi.

Kaynak: AA

Doğan Holding, GAMA  ile Ortaklık Anlaşması Sağladı

Doğan Holding, Öncü Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı A.Ş. aracılığıyla,  Recycle Sürdürülebilir Teknolojiler A.Ş. (GAMA) ile yüzde 70 ortaklık anlaşmasına vardı.

Doğan Holding’in açıklamasına göre, iki şirket arasındaki hisse devri için resmi işlemler başlatılırken, hisse devri, resmi işlemlerin sona ermesini takiben gerçekleşecek.

Kullanılmış kıyafet ve tekstil üretim atıklarından rejenere elyaf ve iplik, pet şişe ve ambalaj atıklarından da polyester elyaf üretimi ile geri dönüşümde sektörünün en büyük kurulu kapasitesine sahip geri dönüşüm şirketi olan GAMA, geri dönüşüm ve döngüsellik konusundaki inovasyon odaklı çalışmalarıyla Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden tekstil başta olmak üzere birçok farklı sektörün, yerel ve ulusal markanın da en önemli iş ortaklarından biri olarak görülüyor.

Doğan Holding, bir taraftan katma değerli alanlara ve geleceğin işlerine yatırım yapmaya devam ederken portföyünü de sorumlu yatırım anlayışı ile dönüştürmeye devam ediyor.

Doğan Holding Üst Yöneticisi (CEO) Çağlar Göğüş, yatırımlarına dair şunları kaydetti: 

“2018 yılından beri yürüttüğümüz dönüşüm ve büyüme stratejimiz doğrultusunda makro trendlere uygun, ülkemizin gelişim alanları ile uyumlu ve rekabet avantajımızın güçlü olacağı alanlara yatırıma devam ediyoruz. Sorumlu yatırım holdingi perspektifiyle daha iyi bir dünya için sürdürülebilir iş modellerine yatırımı önemli buluyoruz. Aldığımız her yatırım kararının sadece kendi alanıyla sınırlı kalmadığını da biliyoruz. Bu bağlamda Türkiye’nin lider geri dönüşüm şirketlerinden biri olan GAMA’ya ve sektörün geleceğine inanarak yaptığımız yatırımı çok değerli buluyor, başlattığımız bu ortaklıktan büyük heyecan duyuyoruz. GAMA’nın yerel ve global markalarla ilişkilerini ve inovasyon odaklı çalışmalarını güçlendirerek artırması için yatırım yapmaya devam edeceğiz. İnanıyoruz ki GAMA uluslararası alanda da büyüyerek ülkemize ve sanayimize daha da güçlü bir şekilde değer katmaya devam edecek.”

Konut Piyasasında Ağustos’tan Beri Beklenenin Üzerinde Fiyat Artışı Yaşanmadı

Endeksa Genel Müdürü Görkem Öğüt, 2024 konut piyasasındaki ön görülerini paylaştı. Öğüt, fiyatların Ağustos ayından bu yana stabil seyrettiğini belirtti.

2024’te konut piyasasının neler olacağıyla ilgili paylaşımlarda bulunan Endeksa Genel Müdürü Görkem Öğüt, şu ifadeleri kullandı:

“Artış trendi devam ediyor ancak daha stabil bir seviyede seyrettiği gözlemleniyor. Türkiye’de ortalama bir konut fiyatı şu anda 3 milyon TL’nin biraz üzerinde. 2024 itibarıyla fiyatların enflasyona daha da yaklaşan bir zemine oturması bekleniyor. Konut fiyatlarındaki azalan yükseliş hızının devam etmesi halinde, reel fiyat düşüşleriyle birlikte, gayrimenkul yüksek kar getiren bir yatırım aracı olmaktan çıkabilir.”

Önümüzdeki yıl konut kampanyalarının harekete geçirilmesi gerektiği belirten Öğüt, “Bu kampanyalar konut faizlerini yüzde 2’nin altına çekmeyi ve 15 yıllık ödeme planları vaat ediyor. Düzenlemeler hayata geçerse, özellikle ilk konut satışlarında ciddi bir hareketlenme olması mümkün. Ayrıca yatırımcı tereddütleri ve kredi koşulları konut stokunu hızla artırıyor. Bu da 2024’te arz ve talebin daha sağlıklı bir şekilde buluşmasını sağlayacaktır.” dedi.

Kırklareli’nde Arsa Talepleri 15 Kat Arttı

6 şubat tarihli depremler ve konut fiyatlarında yaşanan artışlar vatandaşı arsaya yöneltti. Türkiye’de en fazla arsa talebi yapılan il ise Kırklareli oldu.

Emlakjet Gayrimenkul Raporu’na göre site üzerinden Türkiye genelinde arsa aramaları 2023’te geçen yıla göre yüzde 251 arttı.

Aramalarda en popüler il yüzde bin 643’le Kırklareli oldu. Onu yüzde bin artışla Manisa, yüzde 604 ile Çanakkale, yüzde 450 ile Balıkesir, yüzde 441 ile Muğla izledi.

Emlakjet Üst Yöneticisi (CEO) Tolga İdikat, Emlakjet platformunda 2023’te arsa aramalarında ciddi bir talep artışı gözlemlediklerini bildirdi.

İdikat, “Bu yıl arsa aramalarında en popüler şehrin açık ara Kırklareli olduğunu görüyoruz. Bu talebin sebebini nüfus yoğunluğunun düşük olması ve deprem açısından en güvenli kentlerden biri olarak kabul edilmesi şeklinde yorumluyoruz.” dedi.

Artan yoğun talep doğrultusunda Kırklareli’ndeki arsa fiyatlarının da yükseldiğinden bahseden İdikat, arsa aramalarının bölgesel olarak Kuzey Ege ve Akdeniz’de yoğunlaştığını anlattı.

İdikat, arsa almanın konuta göre daha teferruatlı bir işlem olduğunu kaydederek, yatırımcıların konu hakkında detaylı araştırmalar yapmasının ve ilgili belediyelerden bilgi talep etmesinin yatırımlarını güvenli hale getireceğini vurguladı.

Emlakjet’in yeni projesi Arsa Dünyası’ndan da bahseden İdikat, “Arsaya olan talebi öngördüğümüz için sitemizde bir ‘Arsa Dünyası’ alanı oluşturduk. Kullanıcılarımız buradan rahatlıkla uzman görüşü alabilir ve ilgili mevzuatları inceleyebilir. Önümüzdeki yıl itibarıyla arsaya olan talebin daha da artacağını öngörüyor, bununla eş zamanlı olarak bu alana yatırımlarımızın devam edeceğini belirtiyoruz.” açıklamasında bulundu.

Ekonomik Güven Endeksi Aralık’ta 96,4 Değerine Ulaştı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Aralık ayına ilişkin ekonomik güven endeksi verilerini açıkladı. Buna göre endeks, yüzde 1,1 artarak 95,3’ten 96,4 değerine yükseldi.

Bir önceki aya göre Aralık ayında tüketici güven endeksi yüzde 2,6 oranında artarak 77,4 değerini, reel kesim (imalat sanayi) güven endeksi yüzde 0,5 oranında azalarak 103,4 değerini, hizmet sektörü güven endeksi yüzde 1,2 oranında artarak 112,3 değerini aldı. 

İnşaat Sektörüne Güven Azaldı

Açıklanan verilere göre, perakende ticaret sektörü güven endeksi yüzde 4,5 oranında artarak 116,8 değerini alırken  inşaat sektörü güven endeksi yüzde 3,3 oranında azalarak 88,0 değerini aldı. 

Deniz GYO’dan Muğla’ya Otel Projesi

Deniz Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) Muğla’nın Ortaca ilçesine, 408 milyon TL yatırımla otel projesi geliştirecek.

Muğla’nın, Ortaca İlçesi, Fevziye Mahallesi, 136 Ada 2 ve 3 parselde bulunan toplam 113 bin 850 metrekarelik arazilere, DenizBank Finansal Hizmetler Grubu bünyesinde faaliyet gösteren Deniz Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Anonim Şirketi (Deniz GYO) tarafından yapılması planlanan Le Chic Sarıgerme Resort Otel projesi için Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci başlatıldı.

234 Oda Bulunacak

ÇED süreci için Muğla Valiliğine sunulan dosyada proje bedeli 408 milyon 650 bin TL olarak belirlenen otel projesinde 234 oda bulunacak.

Deniz GYO bünyesinde İstanbul, Ankara ve Muğla-Bodrum’da konut, otel ve ticari alan yatırımları bulunuyor.

Yenişehir Arnavutköy’de Temel Atıldı

Türk Hava Yolları (THY) ile Emlak Konut iş birliği ile İstanbul’un Arnavutköy ilçesinde yükselecek Yenişehir Arnavutköy projesinde temel atılarak inşaat çalışmaları başladı.

İnşaat alanının ziyaret ederek çalışmalar hakkında bilgiler alan Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bolat, dairelerin İstanbul’da evi olmayan ve yönetici vasfı bulunmayan THY personellerine verileceğini söyledi.

2025 Yılında Teslim Edilecek

Binaların yüzde 60’ının temelinin atıldığını kaydeden Bolat, örnek dairelerin birkaç ay içinde hazır olacağını belirterek 3 bin konutun Mayıs-Haziran 2025 tarihlerinde teslim edileceğini söyledi.

Daha önceden fiyat, ara ödeme, taksit tutarları belirlenen konutların 1+1 olanları 2 milyon 088 bin lira, 2+1 olanları 2 milyon 592 bin lira, 3+1 olanları ise 3 milyon 672 bin liradan satışa çıkacak. 10 yıl vadeli olarak ara ödemeler ve taksitlerle konutlara sahip olunacak. Taksitler 7 bin 500 liradan başlayacak.

Yenişehir Arnavutköy projesinin tüm detaylarını burada bulabilirsiniz.

213 Millet Bahçesi Projesi Tamamlandı

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, ‘’100 milyon metrekare yeşil alan ve millet bahçesi yapılması için zamanında bakanlığımızda proje başlattık. Şu anda 213’ü tamamlandı, 280’den fazlası da devam ediyor” dedi.

Çeşitli temaslar ve ziyaretlerde bulunmak üzere Isparta’ya gelen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Karaağaç Mahallesi’nde Millet Bahçesi ve 100’ncü Yıl Millet Camii’nin açılışına katıldı. Törende yaptığı konuşmada güller diyarında olduklarını belirten Bakan Özhaseki, millet bahçesinin ve caminin Isparta’ya hayırlı olmasını diledi. 

Bakan Özhaseki, devam eden 4 millet bahçesini daha Isparta’ya kazandıracaklarını belirterek, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla 100 milyon metrekare yeşil alan ve millet bahçesi yapılması için zamanında bakanlığımızda proje başlattık. Şu anda 213’ü tamamlandı, 280’den fazlası da devam ediyor. Yeşile bu kadar önem vermemizin sebebi dünyanın yemyeşil olması, dengenin korunması, biraz da kirliliği gideren en önemli unsur olduğu için, inancımız gereği olduğu için önem veriyoruz. Değerli dostlar yaklaşık 200 yıldır dünyadaki sistem biraz değişmeye başladı. Özellikle sanayi devrimiyle birlikte dışarı salınan karbon diye tabir ettiğimiz veya başka türlü atmosferi kirleten gazlar dünyanın başına bela olmaya başladı. Dünyanın ortalama ısısı 1.1 derece arttı. Eğer 2 dereceye çıkarsa bu ısı artışı gıda krizleri başlıyor. Gıda krizlerinin başladığı yerde kavga başlar, savaş başlar, insanlar göç etmeye başlar” dedi.

2 derece ısı artışı olması durumunda insanoğlunun artık dünyada yaşayamayacağına dikkat çeken Bakan Özhaseki, “3 derece artarsa dünya yaşanmaz hale geliyor. Bizim bu atmosferi kirletme noktasındaki dikkatlerimizi son derece hassas bir vaziyette sürdürmemiz gerekiyor. Yeşili artırmamız gerekiyor. Korunmuş alanları çoğaltmamız icap ediyor. Aslında dünyayı kirleten ülkeler sınıfına baktığınız zaman bugün dünyada ahkam kesenlerin özellikle Amerika, Avrupa Birliği ülkeleri, Çin, Rusya ve Hindistan gibi ülkelerin dünyayı çok çok kirlettiğini görüyoruz. Türkiye’nin kirletme oranları çok düşük ama yine de biz elimizden gelen mücadeleyi yapıyoruz. Bir taraftan Paris İklim Anlaşması’na taraf oluyor, bir taraftan ülkemizdeki yeşil alanları çoğaltıyoruz. Bir taraftan sıfır atık gibi bir proje başlattık. Sayın Cumhurbaşkanımızın eşi Emine Erdoğan Hanımefendi bu projeyi üstlendiler, bütün dünyaya tanıttılar. Şu anda sıfır atık öncülüğünü Türkiye ve Sayın Cumhurbaşkanımızın eşi yapıyor. Sıfır atık Türkiye’de başladıktan sonra şu anda 432 milyon ağaç kesilmekten kurtuldu ve ülkemize 96 milyar lira gibi ciddi bir kazanç girmiş oldu. Bir taraftan dünyayı kirletmemek adına ama bir taraftan da inancımız gereği doğadaki bu dengeyi bozmamak için bu mücadeleleri sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.

Türkiye’deki tüm millet bahçesi projelerine buradan göz atabilirsiniz.

Tatlıpınar Enerji Büyümesini Sürdürüyor

Tatlıpınar Enerji, Ağaoğlu Yenilenebilir Enerji Yatırım Holding’in tüm yönetim imtiyazları ile yüzde 30 hisse devri sözleşmesi imzaladı.

Sözleşme kapsamında halihazırda Yalova, Bursa ve Amasya’da işletmede olan 89,90 MW kapasiteye sahip iki rüzgâr ve bir hidroelektrik olmak üzere üç enerji santralini bünyesinde bulunduran ve mevcut kapasite artırımı yatırımları sonunda toplam kapasitesini 121 MW’a ulaştıracak olan Ağaoğlu Yenilenebilir Enerji Yatırım Holding, yönetim imtiyazı sahibi olduğu hisseler de dâhil yüzde 30 hissesini Tatlıpınar Enerji’ye devredecek. İlk aşamada yapılan yüzde 22,50’lik yönetim imtiyazlı hisselerin devri sonrası Tatlıpınar Enerji’nin yönetimde söz sahibi olduğu işletmedeki kurulu güç 215 MW’a ulaştı.

Satın alma sonrası mevcut işletmedeki kurulu güç olan 215 MW’a ek olarak, şirketin yönetiminde söz sahibi olduğu, tüm hibrit yatırımları ve kapasite artışları da gerçekleştiğinde kurulu gücün 349,1 MW’a ulaşması hedefleniyor. Bununla birlikte 2024’ten itibaren mevzubahis yatırımları da tamamlayarak Tatlıpınar Enerji’nin halka arzından bu yana yönetiminde söz sahibi olduğu enerji üretim kapasitesini 3 kattan fazla arttırması bekleniyor.

Ağaoğlu Şirketler Grubu CEO’su ve Tatlıpınar Enerji Yönetim Kurulu Üyesi Burak Kutluğ, “Tatlıpınar Enerji’nin halka arz sürecinde de söylediğimiz gibi şirketimizin halka arzı konjonktürel bir halka arz değildi. Halka arz bir gün, halka arz sonrası ise bir maraton. Tatlıpınar Enerji’nin halka arzından bu yana verdiğimiz sözün de ötesine geçerek ortak satışından yine şirkete aktardığımız kaynağı yenilenebilir enerji alanında yatırıma dönüştürebilmek ve Tatlıpınar Enerji’yi grubumuzun çatı yenilenebilir enerji şirketi haline getirebilmemiz açısından çok önemli bir satın almayı gerçekleştirmiş olduk. Satın alma ve kapasite artışları sonucu portföyümüzün yüzde 69,8’i rüzgâr, (243,6 MW) yüzde 24,1’i güneş (84 MW) ve yüzde 6,2’si (21,5 MW) ise hidroelektrik santrallerinden oluşacak. Bunun yanı sıra kapasite artışları ile ilgili yerli ve yabancı finansman kuruluşlarıyla en uygun, uzun vadeli ve avantajlı proje finansmanı oluşturma görüşmelerimiz çok olumlu şekilde devam ediyor. 2024 yılı ve akabinde tüm bu kapasite artışlarını tamamlamayı hedefliyoruz” dedi. 

349,1 MW’lık portföy devreye alındığında üretimin yıllık 900 milyon kilowatt saate (kWh) ulaşacağını belirten Kutluğ açıklamalarına şöyle devam etti: “Tatlıpınar Enerji’yi ülkemizin gurur duyacağı ve yabancı yatırımcıların da doğrudan ilgileneceği bir şirket haline getirmek öncelikli hedeflerimizden biri. TATEN koduyla işlem gören şirketimiz 21 Aralık Cuma günü itibarıyla BIST 100 endeksine girdi. Dalgalanmalara karşı yatırımcıyı rahatlatabilmek adına da bir likidite programı açıkladık. Gelecek yıl hedefimiz, şirketimizi sürdürülebilirlik endeksine sokmak, bu konuda da çalışmalara başladık. Hep daha iyiye sağlam adımlarla ilerleyeceğiz.”

Yakın coğrafyadaki yenilenebilir enerji yatırımları ile girişimleri olduğunu belirten Kutluğ, “Ağaoğlu Enerji Grubu ve Tatlıpınar Enerji olarak, yenilenebilir enerji kaynakları olan rüzgâr ve güneş enerjisi ile ilgili projelerimizi sadece Türkiye’de değil yurt dışında da hayat geçirmek istiyoruz. Yakın coğrafyamızda yenilenebilir enerji alanında çok ciddi fırsatlar var. Balkan ülkeleri, Türk Cumhuriyetleri ve Doğu Avrupa’daki fırsatları yakından inceliyoruz, çok detaylı şekilde çalışıyoruz ve hazırlanıyoruz. Umarım gelecek yıl paydaşlarımızı mutlu edecek yurt dışındaki başarılarımızı paylaşırız” dedi.

Kaynak: Dünya Gazetesi

Seramiksan, Yılın Rengini Karo Serisiyle Buluşturdu

Hem yerli hem de global markalar, 2024’e yılın rengine uygun ürünler sunarak giriyor. Karo, vitrifiye ve yapı kimyasalları markası ise Pantone Renk Enstitüsü’nün belirlediği yılın rengi şeftali tüyünü karo serisiyle yüzeylere taşıyarak mekanlarda tasarım bütünlüğü yaratıyor.

İş dünyası tüketici davranışlarına göre şekillenirken modadan dekorasyona, güzellikten yapı kimyasallarına kadar birçok sektör, 2024’e yılın rengine uygun ürünlerlerle merhaba demeye hazırlanıyor. Pantone Renk Enstitüsü’nün yılın rengini şeftali tüyü (peach fuzz) olarak seçtiğini aktaran seramik, vitrifiye ve yapı kimyasalları markası Seramiksan ise yılın rengini karo serisiyle yaşam alanlarına taşıyor. 

Seramiksan Pazarlama Müdürü Görkem Helvacıoğlu, “Renklerle eşyaların uyumu, bulundukları mekâna anlam kazandırarak kendine has ve uyumlu bir atmosfer oluşturuyor. Üstelik hem ortamın hem de kişinin enerjisini etkiliyor. Elbette herkesin renkler konusunda ayrıntılı bilgi sahibi olması mümkün değil. Bu yüzden profesyonellerin belirlediği yılın renk paletlerinden yararlanarak ürün seçmek, yaşam alanlarını dekore etmeyi kolaylaştırabiliyor. Biz de Pantone Renk Enstitüsü’nün belirlediği yılın rengi şeftali tüyüne uyumlu Sahra serimizle, müşterilerimize aradıkları dekorasyon fikrini hazır halde ürünlerimizle sunuyoruz” dedi. 

Doğal taş dokusunu doğanın renkleriyle buluşturuyor

Yılın rengi şeftali tüyünü taşıyan ürünlerle harmanlanabilecek Seramiksan’ın Sahra serisi, doğal taş dokusunu doğanın renkleri ve dinlendirici etkisi ile ferah ve sakin mekanlar vaat ediyor. Sahra, hem yer hem de duvar karosundan oluşurken farklı geometrik ve floral desenli motifleriyle mekanlara hareketlilik katıyor, ortamdaki enerjiyi yükseltiyor. 

Ankara Marus ART Beytepe Projesinde Sona Yaklaşıldı

Ankara’da lüks villa projeleriyle öne çıkan Marus Yapı’nın modern ve sade tasarım anlayışıyla inşa ettiği Marus ART Beytepe villalarında çalışmaların büyük çoğunluğu tamamlandı

Ankara’da inşa edilen villa projeleri arasında öne çıkan projede inşaat çalışmalarının çoğu tamamlandı ve peyzaj düzenlemesine geçildi. Tamamlanmış olarak kullanıcılarına teslim edilecek olan proje, bodrumsuz ve 3 kat olarak tasarlandı. 460 metrekare arsa payı olan 5+1 400 metrekare net kullanım alanı sunan Marus Art Beytepe projesinde her bir villaya ait elektrikli araç şarj istasyonu kurulacak. 2 araçlık kapalı otopark ve misafirler için açık otopark imkanı olan proje yerden ısıtma sistemi sunuluyor. 

Çevreye duyarlı olarak tasarlanan projede yağmur suları depolanarak bahçe sulamasında yeniden kullanılacak. Akıllı ev teknolojisiyle inşa edilen projede, 7/24 teknik ve fiziki güvenlik sunuluyor

Gayrimenkul PR, ‘Lüksün en fonksiyonel hali ile inşa edildi’

Projenin kullanıcılarına standartların üstünde bir yaşam kültürü sunduğu belirten Gayrimenkul PR şirketi, villaların lüksün en fonksiyonel hali ile bütünleştirerek, standartların üstünde bir kaliteyle inşa edildiğini açıkladı. 

5 bin 600 metrekare arsa alanında toplam 12 villadan oluşan projede Çatı katında ferah ve huzurlu bir çalışma ofisinin olduğu villalarda her odanın kendisine ait banyosu bulunuyor. Yerden ısıtma sistemi olan Marus Art Beytepe projesi konumunun verdiği avantajları en elverişli bir şekilde kullanıcılarına sunuyor

Kentin ana arterlerine hastane, okul, AVM, market ve restoranlara kolaylıkla ulaşılabilir bir konumda bulunan projedeki villaların iç tavan yüksekliği 3.40 metre olarak inşa edildi. 

Projedeki villaların çoğu satıldığı ve oturumların yakında başlayacağını belirten Gayrimenkul PR şirketi, son 4 villanın uygun ödeme koşulları ve kısmı takas seçeneğiyle tüketicilerin ilgisine sunulduğunu açıkladı

İzolasyon Sektörü 7 Milyar Dolarlık Büyüme Seviyesine Geldi

Isı, Su, Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği (İZODER) Başkanı Emrullah Eruslu, “Bugün yalıtım sektörümüzün üretimden satışlarının 2 milyar dolara, toplam yalıtım sektörünün tüm hizmetler dahil 7 milyar dolara yakın bir büyüklüğe ulaşmış olduğunu görüyoruz.’’ dedi.

2023 yılında en önemli gündemlerinin deprem bölgesindeki yaraları sarmaya katkı sağlamak olduğunu söyleyen İZODER Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu, “İZODER olarak depremin hemen ardından resmi kurumlarla iş birliğiyle çalışarak birçok üyemizin de desteği ile depremzedelerin çetin kış şartlarından korunmaları için çadır kentlere yalıtım malzemesi gönderimini sağladık. Bölge ile temaslarımız devam ediyor. Ülkemizin deprem kuşağında olduğunu unutmadan, acil bilim temelli yapılaşmaya ihtiyacımız olduğu acı bir şekilde tekrar ortaya çıktı. Benzer acıları yaşamamak için geç kalmadan gerekli adımları atmak gerekiyor. Yeniden inşa süreçlerinde, binaların en büyük düşmanı olan korozyona karşı bir kalkan görevi gören su yalıtımının, bina dayanımının muhafaza edilmesi ve yapı güvenliği noktasında hayati öneme sahip olduğunu göz önünde bulundurmalıyız. İZODER olarak kentsel dönüşüm sürecinde doğru yapılaşma için yalıtım alanında her türlü katkıyı vermeye hazırız” dedi.

Yalıtım sektörü 150 bin kişiye istihdam sağlıyor

Yalıtım sektörünün üretimden satışlarının 2 milyar dolara, toplam yalıtım sektörünün tüm hizmetler dahil 7 milyar dolara yakın bir büyüklüğe ulaştığını belirten İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, şunları söyledi: 

“Söz konusu büyüklüğümüzün yanı sıra direkt ve dolaylı olarak yaklaşık 150 bin kişilik bir istihdam oluşturarak ülkemizin kalkınmasında etkin rol alıyoruz. Yine ihracat tarafında son yıllarda ciddi bir ivme kaydettiğimizi, sektörümüz için küresel bir üretim merkezi olma yolunda ciddi yatırımların hayata geçtiğini sevinerek görüyoruz. Sektör olarak 2024 yılında büyüme ivmemizi artırmayı, ülkemiz ekonomisine ve istihdamına katkılarımızı sürdürmeyi hedefliyoruz.”

Yalıtımsız binalar yüzünden her yıl 12-15 milyar dolar havaya uçuyor

İZODER olarak 2024 yılında da güvenli, enerji verimli, sağlıklı ve konforlu binalarda yaşamanın en önemli koşullarından olan ısı, su, ses, yangın ve tesisat yalıtımının katkılarını anlatmayı sürdüreceklerini dile getiren Emrullah Euslu açıklamalarına şu sözlerle devam etti; 

“Ülkemizde yüzde 80’i enerji verimliliği ile ilgili yasal düzenleme kapsamının dışında kalan yalıtımsız binalar yüzünden yer yıl yaklaşık 12 ila 15 milyar dolar boşa harcanıyor. Kentsel dönüşüm ve yerinde dönüşüm ile enerji verimli, güvenli, konforlu ve çevre dostu yapılaşmanın artması 2024 yılındaki en önemli beklentilerimiz arasında yer alıyor. Yeni yıl ajandamızda sektörümüzün daha iyi anlaşılması ve ileriye taşınması için çok sayıda eğitim, proje, çalışma ve kamu iş birlikleri yer alacak.”

Yalıtım sektörü 2024 yılında TS 825 Revizyonunu Bekliyor 

Binalarda Isı Yalıtımı Kuralları Standardı TS 825 revizyonu ile ilgili 2024 yılının başında müjdeli haber almayı beklediklerininin altını çizen Eruslu, “Gelişmiş ülkelerde binalarda enerji verimliliğine yönelik birçok adım atılarak enerji limitleri düşürülürken, ülkemizde 2008 yılında tanımlanmış enerji limitleri kullanılıyor. Özetle; enerji israfımız gelişmiş ülkeler ile mukayese edildiğinde 3 ila 5 kat daha fazla. Bir an önce Enerji Verimliliği Strateji Belgesi’nde de tanımlandığı üzere enerji limitlerimizi ve U değerlerimizi gelişmiş ülkeler seviyesine getirmeliyiz. Binalarda Isı Yalıtımı Kuralları Standardı TS 825 revizyonunun daha fazla vakit kaybetmeden gerçekleştirilmesi gerekiyor.” şeklinde konuştu.

Deprem ve Kentsel Dönüşümde Mimarlıkta Yeni Yol Haritası

Ülke genelinde yaşanan doğal afetler, özellikle depremler, kentsel dönüşümün önemini defalarca kez gündeme getiriyor. Aydınlar Mimarlık Kurucu Ortağı Mert Aydın, bu konuda önemli görüşlerini paylaştı. Aydın, deprem riski altındaki bölgelerde kentsel dönüşümün sadece bir zorunluluk olmakla kalmayıp aynı zamanda şehirlerin geleceği açısından kritik bir faktör olduğunu vurguladı.

Deprem ve Kentsel Dönüşüm: Bir Zorunluluk ve Fırsat

Mert Aydın, depremlerin yıkıcı etkileri karşısında kentsel dönüşümün sadece bir güvenlik meselesi olmanın ötesinde bir fırsat olduğunu belirtiyor. “Kentsel dönüşüm, sadece binaları güçlendirmekle kalmaz, aynı zamanda şehir planlamasını daha sürdürülebilir ve yaşanabilir hale getirir. Bu süreç, şehirlerimizi gelecek nesiller için daha dirençli ve estetik açıdan çekici kılar” diyen Aydın, deprem riski taşıyan bölgelerde sürdürülebilir mimari prensiplerine dayalı projelerin hayata geçirilmesinin önemine vurgu yaptı.

Toplumsal Katılımın Rolü

Mimarlık sektöründe toplumsal katılımın önemli bir etken olduğunu belirten Aydın, “Kentsel dönüşüm projelerinde yerel halkın görüşleri dikkate alınmalıdır. Bu, sadece mimari açıdan değil, aynı zamanda toplumsal uyum ve kabul açısından da kritik bir öneme sahiptir. Halkın sürece dahil edilmesi, projelerin daha başarılı ve sürdürülebilir olmasına katkı sağlar” dedi.

Teknolojinin Kullanımı ve Yeşil Mimarlık

Mert Aydın, teknolojinin kentsel dönüşüm süreçlerinde etkili bir şekilde kullanılmasının önemini vurgulayarak, “Akıllı binalar, enerji verimliliği ve çevresel sürdürülebilirlik konularında teknolojinin nimetlerinden faydalanmak, şehirleri daha güvenli ve yaşanabilir hale getirir. Aynı zamanda yeşil mimarlık prensiplerini benimsemek, çevre dostu şehirlerin oluşturulmasına katkı sağlar” diye ekledi.

Gayrimenkul Yatırımlarının Yoğun Olduğu Dönemler Tespit Edildi

Gayrimenkul yatırımı yapılırken birçok faktörün göz önünde bulundurulması gerekiyor. Mevsimsel geçişlerden iş dünyasına, ekonomiden arz – talep dönemlerine kadar birçok unsur, yatırımlarda fiyat ve kârlılığı etkiliyor. Yatırımlarından yüksek geri dönüş almak isteyenler ise profesyonel gayrimenkul şirketlerinden destek alıyor.

Her yıl sonbahara yaklaşırken tayinlerin gerçekleşmesi, öğrencilerin okullarının belli olması gibi sebepler, vatandaşları taşınma, yatırım yapma gibi süreçlerini yaz aylarında tamamlamaya yönlendiriyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2023’ün Ocak-Ekim döneminde Türkiye genelinde toplam 993 bin 835 konut satışı gerçekleştiği kaydediliyor. Satışların yüzde 71,94’ünün ise mayıs – ekim döneminde yapıldığı görülüyor. Dreamland Gayrimenkul Yatırım Şirketi CEO’su Deniz Tüzüner, gayrimenkul alım – satımlarının yılın hangi dönemlerinde ve şartlarda daha verimli olduğunu paylaştı.

Emlak, arsa, arazi gibi taşınmazların geliştirme hizmetini verdiklerini  belirten Deniz Tüzüner, “İstanbul ve Bodrum başta olmak üzere Tüm Ege’de Sektördeki 10 yıllık tecrübemizle müşterilerimizin doğru zaman ve bölgelerde yatırım yapmalarına yardımcı olarak kâr elde etmelerini sağlıyoruz” dedi.

“Bahar ve yaz aylarında konut satışları artıyor” 

Gayrimenkul yatırımı öncesinde ayrıntılı bir araştırılma yapılması gerektiğini belirten Dreamland Gayrimenkul Yatırım Şirketi CEO’su Deniz Tüzüner, “Yatırım geri dönüşü yüksek gayrimenkul almak isteyenlerin dikkat etmesi gereken bazı önemli noktalar var. Konut alım ve satımı yılın belli dönemlerinde daha yoğun oluyor. Ülkedeki ekonomik koşullardan bağımsız düşünürsek, özellikle bahar ve yaz aylarında konut satışlarında artış yaşanıyor. Öyle ki insanların kışa hazır olma isteği yaz döneminde gayrimenkul yatırımlarına talebi artırıyor. Bu durum, elbette fiyatlarda artışı tetikleyebiliyor. Ancak, bu dönemde daha çok seçeneği değerlendirme avantajı doğuyor” ifadelerini kullandı.

“Kış mevsimi gayrimenkul yatırımı için bir fırsat”

“Gayrimenkul yatırımlarının yavaşladığı kış aylarında düşen talebin neticesiyle yaşanan durgunluğu fırsata çevirmek isteyen yatırımcılar kış aylarında yatırım yapmayı tercih ediyor. Kış aylarında talebin az olmasıyla birlikte gayrimenkul yatırımlarında fırsatları yakalamak kolaylaşıyor.”

“Tek etken mevsimler değil, global etkenler de ön planda”

Mevsimlerin gayrimenkul yatırımlarında tek kriter olmadığının altını çizen Dreamland Gayrimenkul Yatırım Şirketi CEO’su Deniz Tüzüner “Bu süreçte uzman ekibimiz gayrimenkullerle ilgili farklı detayları da inceliyor. Sadece Türkiye’de değil, globalde yaşanan ekonomik, politik ya da çevresel gelişmeleri de takip ediyor. Konut teşviklerinde ya da faiz oranlarında verilecek olan olumlu kararlar, dönem fark etmeksizin tüm seyri değiştirebilir. Bu yüzden, gayrimenkul yatırımı farklı metriklere göre karar verilmesi gereken bir süreçtir. Süreci uzman yatırım danışmanlarıyla sağlıklı bir şekilde yönetmek mümkün” şeklinde konuştu.

’Gayrimenkulde kazançlı Yatırımlar için stratejik fırsatlar yaratıyoruz‘‘ 

Arsa, arazi, bağ, bahçe gibi konut dışı alımlarda ise yine benzer faktörlerin söz konusu olduğunu söyleyen Dreamland Gayrimenkul Yatırım Şirketi CEO’su Deniz Tüzüner, sözlerini şöyle tamamladı: 

“Arsa ve arazi yatırımlarında müşterilerimiz için fizibilite çalışmaları yapıyoruz. Bir yatırımın fiziksel, teknik ve finansal açıdan kâr getirip getirmeyeceğini araştırıyoruz. Alanın imara açılma olasılıklarını değerlendiriyoruz. Çevresindeki elektrik, su, yol, proje, kamu yatırımları gibi faktörleri inceliyoruz. Gayrimenkulleri satın almadan önce detaylıca analizlerini gerçekleştiriyor, satın aldıktan sonra ise üst ölçekli planlarına uygun olucak şekilde gayrimenkullerin geliştirilmesini sağlıyoruz.”

Türk Müteahhitlerinin İş Hacmi Son 5 Yılda 2 Kat Arttı

Türkiye-Özbekistan İş Forumu’nda konuşan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıkoğlu,”Ticaretimiz son beş yılda yaklaşık iki katına çıktı. Tercihli Ticaret Anlaşması’nın 1 Temmuz itibarıyla uygulanmaya başlamasından mutluyuz.” dedi.

Türkiye-Özbekistan İş Forumu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) işbirliğinde TOBB İkiz Kuleler’de düzenlendi.

Forumun açılış konuşmaları, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Özbekistan Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi ve Maliye Bakanı Jamshid Kuchkarov, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, DEİK Başkanı Nail Olpak ve Özbekistan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Davron Vahabov tarafından yapıldı.

Hisarcıklıoğlu, burada yaptığı konuşmada, Özbekistan’ın, Türk kültürü ve ilminin geliştiği topraklar olduğunu söyledi.

Biruni, Uluğ Bey, İbn-i Sina, Harezmi, Ali Kuşçu gibi dünyayı aydınlatan, insanlığın ufkunu genişleten bilim adamlarının Özbekistan’da yetiştiğini anlatan Hisarcıklıoğlu, “İmam Buhari, İmam Maturidi, İmam Tirmizi gibi manevi önderlerimiz buranın, bu toprakların armağanıdır. Onların bıraktıkları miras, sadece Özbekistan’ı değil, Anadolu’yu da aydınlatmaya devam ediyor. Taşkent ile Ankara, Semerkant ile Konya, Buhara ile Bursa, Hiva ile Edirne asırlardır işte bu manevi havayı teneffüs ediyor. Bundan dolayı da Özbekistan ile Türkiye, iki devlet ve tek millettir.” diye konuştu.

Hisarcıklıoğlu, Özbekistan Cumhurbaşkanlığına Şevket Mirziyoyev’in seçilmesinden sonraki süreçte ülkeler arasındaki ilişkilerin gelişiminden mutlu olduğunu, liderler düzeyindeki iyi ilişkilerin iş ilişkilerine de doğrudan yansıdığını aktardı.

Özbekistan’da gerçekleştirilen iktisadi reformların, burayı yatırım için cazip hale getirdiğine dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:

“Reformlarda, girişimciliğin ve özel sektörün önemli yeri olduğunu biliyorum. Bu açıdan oda sisteminin güçlendirilmesi, reformların derinleştirilmesi ve uygulanmasına ciddi katkı sağlayacaktır. Reform sürecinin önemli alanlarından biri de rekabet gücünün artırılması ve ihracat için uygun ortam oluşturulmasıdır. Bu açıdan ihracatçıya sağlanacak hizmetler önemlidir. İhracat yapmak isteyen firmalara eğitim dahil gerekli destek, oda sistemi tarafından sağlanmalıdır. Oda sisteminin bu yönden geliştirilmesi ve desteklenmesi de doğru ve faydalı bir adım olacaktır.”

Hisarcıklıoğlu, Özbekistan ekonomisindeki ilerlemelerden gurur duyduğunu, 7 yıl içinde ülke ekonomisinin adeta ikiye katlandığını belirterek, “Türkiye-Özbekistan ilişkileri gelişmeye devam ediyor. Ticaretimiz son beş yılda yaklaşık iki katına çıktı. Tercihli ticaret anlaşmasının 1 Temmuz itibarıyla uygulanmaya başlamasından mutluyuz. Tercihli ticaret anlaşması ile ticaretimizin artmaya devam edeceğine inanıyorum.” ifadelerini kullandı.

Türk müteahhitlerinin iş hacminin de son beş yılda iki kattan fazla artış gösterdiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:

“Yatırımlarımız da artmaya devam ediyor. Karşılıklı daha fazla ticaret ve yatırım yapmamız gerekiyor. Bunun farkındayız. Bunun için üyelerimizi bir araya getirecek platformlara önem vermeye devam edeceğiz. Türk-Özbek Ticaret ve Sanayi Odası Forumu’nu bu amaçla kurduk. Eş-Başkanlar Osman Doğan Şahlan ve İslam Casimov’a teşekkür ediyorum. Önümüzdeki dönem daha fazla çalışacaklar. Az sonra imzalayacağımız mutabakat zaptı ile TOBB ve Özbekistan Ticaret ve Sanayi Odası olarak sektörel önceliklerimizi belirlemiş olacağız. Bu sektörlere ağırlık vererek karşılıklı yatırımlarımızı ve işbirliğimizi artıracağız. Karşılıklı olarak deneyimlerimizi paylaşacağız.”

Hisarcıklıoğlu, TOBB ETÜ Taşkent’in bu yıl ilk mezunlarını vereceğini, benzer ortaklıkların Türkiye ile Özbekistan arasında daha geniş alanlarda sürdüğünü ve bundan da gurur duyduğunu dile getirdi.

İmalat Sanayisinde Kapasite Kullanım Oranı Düştü

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından (TCMB) tarafından yapılan açıklamada imalat sanayisinin Kapasite Kullanım Oranı’nın (KKO) yüzde 77,5 seviyesine düştüğü belirtildi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından (TCMB) yapılan açıklamaya göre, imalat sanayisinde faaliyet gösteren 1735 iş yeri tarafından aralık ayı İktisadi Yönelim Anketi’ne verilen yanıtlar toplulaştırılarak değerlendirildi.

Anket sonuçlarına göre, imalat sanayisi genelinde kapasite kullanım oranı, aralıkta geçen aya kıyasla 0,5 puan azalarak yüzde 77,5’e geriledi.

Mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranı ise (KKO-MA) geçen aya göre 0,2 puan azalarak yüzde 77,3’e indi.

Bakan Şimşek:  ‘’Yenilenebilir Enerjide Oldukça Büyük Potansiyelimiz Var’’

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ‘’Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerjide oldukça büyük bir potansiyelimiz var. Bu potansiyelimizi en iyi şekilde kullanarak enerjide dışa bağımlılığımızı azaltıyor ve arz güvenliğimizi güçlendiriyoruz.’’ dedi.

Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı (IEA) Fatih Birol’u Bakanlıkta ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu belirtti.

‘’2023 Yılında Net Sıfır Emisyona Ulaşmayı Hedefliyoruz’’

İş dünyasının önde gelen temsilcilerinin de katılımıyla gerçekleşen toplantıda konuşan Şimşek, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Küresel enerji piyasalarındaki son eğilimleri, yenilenebilir ve temiz enerjide Çin’in artan ağırlığını, COP28’de çizilen çerçeveyi ve Avrupa Birliği’nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması gibi temel konuları derinlemesine tartışma fırsatı bulduk. Enerji alanındaki paradigma değişimlerine hazır olmayı çok önemsiyoruz. Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerjide oldukça büyük bir potansiyelimiz var. Bu potansiyelimizi en iyi şekilde kullanarak enerjide dışa bağımlılığımızı azaltıyor ve arz güvenliğimizi güçlendiriyoruz. Türkiye’nin bu alanda rekabet gücünü artırmayı ve 2053 yılında net sıfır emisyona ulaşmayı hedefliyoruz. Orta Vadeli Program’ımızda, makrofinansal istikrarı sağlamanın yanında yapısal dönüşüme de büyük önem veriyoruz. Bu çerçevede mali disiplinin tesisiyle oluşturacağımız alan, yeşil ve dijital dönüşümde hedeflerimize ulaşmamızı kolaylaştıracak.”

Yüzde 25 Sınırlama Uygulaması Sembolik Kaldı

2024 yılının Temmuz ayında konut kira fiyatlarına uygulanan yüzde 25 sınırlaması tekrar gözden geçirilecekken uzmanlar, uygulamanın sembolik kaldığını söyledi.

Türkiye’de fahiş kira artışları karşısında son iki yıldır uygulanan konut kirasına yüzde 25 zam tavanında sona yaklaşıldığı sinyali gelirken gayrimenkul sektör temsilcileri, kiralık piyasasında yüzde 25 zammın sembolik kaldığını vurguladı. Uzmanlar, enflasyonist ortamda yüzde 25’in üzerinde kira artışlarının görüldüğünü, mülk sahibi ile kiracı arasında bazen uzlaşmayla sonuçlandığını bazen de davaların mahkemeye taşındığını söyledi.

“Düzenleme uzamaz ancak davalar azalmaz”

Gayrimenkul Hukuku Uzmanı Avukat Mehmet Aslan, konut kiralarına yüzde 25 tavanının, Temmuz 2024’ten itibaren uzamaması durumunda bile, ev sahipleri ve kiracılar arasındaki azalmayacağını söyledi. Aslan, “Azalmaz çünkü konut üretimi az, talebi karşılamıyor. Bu da kira fiyatlarını enflasyondan daha fazla artırıyor” diye konuştu. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 54. Hukuk Dairesi’nin kararına da dikkati çeken Aslan, enflasyon ile kira artış hızının aynı gitmediği bilindiği için Türk Borçlar Kanunu’nun 344. Maddesi ile kiraya verenlere beş yılda bir kere kiranın güncel duruma getirilmesine dair bir hak tanındığını belirtti.

“Uzamayacağını gösteriyor”

Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Ahmet Büyükduman, “Yüzde 25 sınırı piyasada karşılığı olmayan bir düzenleme” diye konuştu. Kiralarla ilgili kısıtlamanın, kiralık konut piyasasına yeni girişleri de engellediğini söyleyen Büyükduman, “Kira artışları üzerinde baskı var. Kira sınırından dolayı gelecek yıl artışları dikkate alarak rayiç belirleniyor. 10 bin lira olan bir yere 15 bin lira kira belirleniyor.Şimdi temmuzdan itibaren bir rahatlama sağlanır diye umuyoruz. Tekrar eski uygulamaya dönüş olur, son 12 aylık ortalama TÜFE verileriyle uyumlu hale getirilir” dedi.

Kira kaybına önden önlem

İTO Gayrimenkul Komite Başkanı Hakan Akdoğan ise, “Sabit artışlardan dolayı bir çok insan evini yüksek fiyattan kiraya vermek istiyor. Aradaki kaybı önlemeye çalışıyor” dedi.

“Piyasa koşullarına dönüşü gösteriyor”

TSKB Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Makbule Yönel Maya da, yüzde 25 sınırlamasının son iki yıldır uygulandığını ve serbest piyasa ekonomisinde kira değerlerini frenleyen bir unsur olduğunu söyledi. Uygulamanın her yıl tekrarlanmasınının beklenemeyeceğini kaydeden Maya, “Bir gün bitecekti. Normal koşulda kira artış oranı son 12 aylık TÜFE ortalamasıyla belirlenir.

Enflasyonun düşeceği beklentisi ile kira artış oranlarının da daha makul olacağı düşünülebilir’ dedi. Kira tavanının uygulandığı iki yılda, bütün piyasada yüzde 25 konut kira zammı oluşmadığını, bazı örneklerde piyasa koşullarını yansıtan artışların olduğuna dikkat çeken Maya, “Bu süreçte, konut kira artışının tamamı o oranda artmamıştı, çok üzerinde artışlar da yaşanmıştı. Temmuz 2024 itibarıyla koşul şartı da kalkıyor demek olacak” diye konuştu.

“Sembolik kalmıştı”

İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Nizamettin Aşa, yüzde 25 sınırının piyasa koşullarında çok fazla uygulanmadığını gördüklerini, bazı ihtilafların da uzlaşmayla çözüldüğünü söyledi. Aşa, “Bizim tavsiyemizi hep uzlaşma yönündeydi. Ancak bunu kabul eden, etmeyen oldu. Bu işin artık adı sembolik kaldı. Ancak tabi uygulayanlar, ‘yüzde 25’den fazla zam yapmam’ diyenler oldu. Mahkemeye intikal edenler oldu. En iyisi serbest piyasaya bırakılmalı. TÜFE oranında yine devam etmeli” dedi.

Kaynak: Dünya Gazetesi

Türkiye’de Yeşil Dönüşümün Yolu Yenilenebilir Enerjiden Geçiyor

Türkiye genelinde sanayi odaları, sivil toplum kuruluşları ve organize sanayi bölgeleri arasında yapılan bir araştırma, Türkiye’de yeşil dönüşümü sağlamanın yenilenebilir enerji kaynakları kullanımıyla gerçekleştirileceğini belirledi.

İklim Değişikliği ve Politika Araştırmaları Derneği tarafından hazırlanan raporda Enerji Bakanlığı’nın son 14 yılda 2 bin 781 yenilenebilir enerji projesine 829 milyon euro destek verdiği belirlenirken, bu kapsamda 1 milyon 132 bin konutun temiz enerjiden faydalandığı ortaya çıktı.

Dünya Gazetesi’nden Nagihan Kalsın’ın haberine göre; İklim Değişikliği ve Politika Araştırmaları Derneği, “Dünyada ve Türkiye’de Yenilenebilir Enerjinin Durumu ve Türkiye’de Ara Karar Vericilerin Durum Değerlendirmesi Raporu”nun sonuçlarını açıkladı. Türkiye genelinde aralarında ticaret ve sanayi odaları, sivil toplum kuruluşları ve organize sanayi bölgelerinin bulunduğu kuruluşlar arasında yapılan araştırma, Türkiye’nin yeşil dönüşümü için enerji alanında yapılması gerekenleri ortaya koydu.

“Dışa bağımlılık yenilenebilir enerji ile azaltılabilir”

Raporda Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’ne (IPCC) göre 3.3 ila 3.6 milyar insanın iklim değişikliğine karşı oldukça savunmasız oldukları belirtilirken, çok sayıda bilimsel çalışmaya göre ise iklim değişikliğine karşı gerekli önlemler alınmadığı takdirde bu yüzyılın sonuna ulaşmadan yerküre üzerindeki canlı yaşamının kayda değer şekilde azalacağının tahmin edildiği ifade edildi.

Araştırma sonuçlarına ilişkin bilgi veren Proje Yöneticisi Nuray Çaltı, raporda ara karar vericileri OSB’ler, ticaret ve sanayi odaları ve iklim, çevre ve enerji alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının oluşturduğunu belirterek, “Araştırmaya göre, enerjide dışa bağımlılığın azaltılması için yenilenebilir enerji kaynaklarını geliştirmesi ve enerji depolamaya yatırım yapılması gerekiyor. Araştırmamızda ara karar vericiler, Türkiye’deki en önemli yenilenebilir enerji kaynaklarının rüzgar, güneş, hidrojen, biyokütle, biyogaz ve jeotermal olduğunu düşünüyor.

Bu kaynakların iklim değişikliği ile mücadelede oynadığı kritik rolün, düşük karbon salımı, sürdürülebilir enerji üretimi, hava ve su kirliliğini azaltma ve yerel ekonomik kalkınmada önemli olduğu konusunda hemfikirler” dedi.

Ara karar vericilerin yenilenebilir enerji projelerini teşvik eden politikaların güçlendirilmesi için beş temel öncelik belirlediklerini ifade eden Çaltı, “Bunlar arasında daha kapsamlı teşvikler, hızlandırılmış lisans ve ruhsat, enerji depolama ve taşımaya teşvik, özel finansman fonları ve kredi ürünleri oluşturulması ve yeşil taksonomi ve emisyon ticaret mevzuatının tamamlanması bulunuyor” dedi.

1 milyon 132 bin konuta temiz enerji

Raporda ayrıca Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın Türkiye Sürdürülebilir Enerji Finansman Programı kapsamında yaklaşık 14 yılda 2 bin 781 projeye 829 milyon euro tutarında finansman sağlayarak 698 megawat yenilenebilir enerji gücünü hayata geçirdiği belirtildi. Üretilen temiz enerji ile her yıl 1 milyon 132 binden fazla konutun enerji ihtiyacı karşılanırken, 1 milyon 248 bin otomobilin karbon salımına eşdeğer bir salımın önüne geçildiği ifade edildi.

Hatay, Payas’taki Deprem Konutları Yüzde 71 Tamamlandı

6 Şubat tarihli depremlerden etkilenen Hatay’ın Payas ilçesinde yükselen bin 351 konut ve 36 iş yeri projesinde inşaat çalışmaları yüzde 71 tamamlandı.

Hatay’da 33 farklı noktada konut ve iş yeri inşaatları sürerken Payas’ın Çağlalık Mahallesi’nde 6 Mart’ta temeli atılan bin 351 konut ve 36 dükkanın inşası hızla yükseliyor.


İlk etap, 22 blok 2+1, 7 blok ise 3+1 olacak şekilde 821 konut ve 36 dükkandan oluşuyor. İkinci etaptaki 28 blokun tamamı 3+1 şeklinde 530 konut olarak inşa ediliyor.

Projeye ilişkin konuşan Hatay Valisi Mustafa Masatlı, 6 Şubat ve devamındaki depremlerde il genelinde 80 bin 325 binanın ya yıkıldığını ya da ağır hasar aldığını söyledi.

“Açta ve açıkta hiçbir insan bırakılmayacak” anlayışıyla şehrin birçok noktasında deprem konutlarının yükseldiğini ifade eden Masatlı, Payas’taki çalışmaların da bunlardan biri olduğunu belirtti.

Payas’taki deprem konutlarının iki etaptan oluştuğunu anlatan Masatlı, “Çağlalık Mahallemizde bin 351 konut ve 36 dükkanın inşaatı tüm hızıyla devam ediyor. Payas TOKİ konutlarımızda şu an itibarıyla fiziki gerçekleşmemiz yüzde 71 düzeyindedir. İnşallah şubat itibarıyla hak sahiplerine teslim edilmesini öngörmekteyiz. O gün de o mutluluğu beraber yaşayacağız.” dedi.

Anadolu Sigorta 2025’te 100’üncü Yılı Kutlayacak

2025 yılında kutlayacakları 100’üncü yıldönümüne hazırlanan Anadolu Sigorta’nın Genel Müdürü Mehmet Tuğtan, 2023 yılının ilk dokuz ayında konsolide kârı yüzde 800 artırdıklarını açıkladı. 

2025 yılında 100’üncü yılını kutlamaya hazırlanan Anadolu Sigorta bu yıla ilişkin iddialı hedefler koyuyor. Öncelikle kendilerine 100’üncü yıla milyar doları aşan bir özsermaye ile girme hedefi koyduklarını açıklayan Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mehmet Mehmet Tuğtan, “Bugün sigorta sektöründe 15 tane ana branş bulunuyor. Biz şu anda 10 branşta ilk üç içerisinde yer alıyoruz. Önümüzdeki dönemde de yine kurum olarak her alanda yaygın büyüme hedefimiz var” diyor.

Dünya Gazetesi’nden Esin Çetinel’in haberine göre; Anadolu Sigorta’nın geçen yılın dokuz aylık dönemine göre bu yıl üçüncü çeyreğinde karını yüzde 800 oranında artırarak 5.7 milyar TL konsolide kar açıkladığını da hatırlatan Tuğtan, şirketin 2002 sonunda 6 milyar TL olan özsermayesinin bu yılın dokuz aylık döneminde 14.6 milyar TL, 10’uncu ay itibariyle prim üretiminin ise 32 milyar TL seviyesine ulaştığı bilgisi paylaşıyor. 2023 başında Anadolu Sigorta Genel Müdürlük koltuğuna oturan Mehmet Tuğtan, aradan sadece 15 gün geçtikten sonra büyük yıkıma neden olan Kahramanmaraş depremi ile sarsılıyor.

Ailesinin Antakya’da olmasının ve bölgede yaşanan yıkımın kendisini insani olarak çok etkilediğini paylaşan Tuğtan, buna rağmen üç gün sonra bölgeye gidip aktif kriz yönetimi yaptıklarını söylüyor. Depremin ilk haftasında hasar ödemelerine başladıklarını ve bugüne kadar 9,5 milyar TL’lik hasar ödemesi gerçekleştirdiklerini kaydeden Tuğtan, olası bir Marmara Depremi’nde de hızlı aksiyon alabilmek adına bir dizi önlem aldıklarını açıklıyor.

Bu kapsamda Genel Müdürlük’te çalışan 150 çalışanını gönüllülük esasıyla Ankara’ya gönderme kararı aldıklarını söyleyen Mehmet Tuğtan, “Ankara’ya gidecek olan arkadaşları belirledik. Süreç Eylül 20024’te tamamlanacak. Marmara’da olağanüstü bir durum olması durumunda ki en büyük risk deprem, operasyonumuzu Ankara’dan kesintisiz ve hızlı yapmayı amaçlıyoruz. 35 tane aksiyon programımız var” dedi.

Dört alana fokuslandık

Anadolu Sigorta’nın dört temel alana odaklandığını da değinen Mehmet Tuğtan 2024 yılında da yine bu alanları fokuslanacaklarını söyleyip sözlerini şöyle sürdürdü; “Birinci önceliğimiz müşterilerimiz. Onların bütçesine uygun, basit ve ihtiyaçlarına yönelik doğru hesaplı ürünler çıkartmak önceliğimiz oldu. İkinci odağımız çalışanlarımız. Hem mutlu hem de donanımlı bir çalışan grubuna ulaşmayı hedefliyoruz.

Üçüncü öncelik yatırımcılarımız. Biz halka açık bir şirketiz. Güçlü finansallarla sürdürülebilir karlılığı önceliklendiriyoruz. Dördüncü odak noktamız toplum. Ormanın Gözleri önemli projelerimizden biri. İki yıldır proje kapsamında ormanlarımıza yangın gözetleme kuleleri kuruyoruz. 2023 yılında dört kuleyi hizmete açtık. 2024 yılında 5 kule daha açacağız. Geçen sene devreye aldığımız Adana kulemiz bu yaz 11 tane olası tehlikeli yangını önledi.”

Kütüphane kuruyor

 2023 yılında okullara kütüphane açma projesini de hayata geçirdiklerini açıklayan Tuğtan, “Devlet okullarına kütüphane kuruyoruz. Kütüphane kurmanın yanında içine kitapları da İş Kültür’den getirip teslim ediyoruz. 2023’te üç tane okulda kütüphane açtık. 2024 yılında beş tane daha okula kütüphane kuracağız” dedi.

Kahramanmaraş depreminde sigorta şirketlerinin değil riski devrettikleri uluslararası reasürans firmalarının büyük bir mali yükle karşılaştığını ifade eden Tuğtan, bu yüzden 2023 yılında sigorta şirketlerinin yüksek kar açıklayabildiğini belirtip sözlerini şöyle sürdürdü; “Türkiye’de faaliyet gösteren sigorta şirketleri risklerinin yüzde 95’ini reasürans firmalarına devretti. Yani bugün depremde ödenen hasarların ortalama yüzde 95’ini reasürans firmaları karşıladı.

Deprem bu nedenle sigorta şirketlerine değil riskleri satın alan reasürörlere yansıdı. Ancak reasürörler bu ödediklerini 3 ila 5 yıl içinde sigorta şirketlerinden tahsil edeceklerdir. 2024 yılı için şu anda reasürans firmaları ile görüşülüyoruz. Ve hem fiyatlarda hem koşullarda ağırlaşmalar oldu. Geçen yıla göre reasürörlerin fiyatları üç ile beş kat arasında artmış durumda. Bu nedenle Kahramanmaraş depreminin etkisini asıl önümüzdeki yıllarda göreceğiz. Sektördeki kar artışında ikinci nedeni ise gelirlerin ağırlıklı faiz, hisse senedi, dövizden yani yatırım gelirlerinden oluşması.”

“Marmara’da deprem primleri pahalı olacak”

Bazı sigorta şirketlerinin 2024 yılında özellikle Marmara bölgesinde deprem teminatı vermeyeceğine ilişkin söylentileri ilettiğimiz Mehmet Tuğtan, bu konuda şunları söylüyor; “Marmara havzasında deprem teminatı vermeyeceği hatta bazı şirketlerin buralardan çıkacağı gibi şeyler piyasada duyuluyor. Bilemem.

Bizde böyle bir şey olmayacak. Marmara havzasında da deprem teminatı vermeyi devam edeceğiz. Ama Marmara havzasında işin yine doğası gereği yangın ve deprem branşında maliyetler olağanın üstünde gerçekleşecektir. Özellikle Marmara havzası ile birinci ve ikinci deprem bölgelerinde… Maliyetini düşürmek için bir firma ben bu bölgeden yazmayacağım diyerek reasürans firması ile görüşebilir. Ama biz böyle bir şey yapmayacağız.”

Sigortada primler ne kadar artacak?

Sigorta sektörünün 2024 yılında artan reasürans maliyetlerini müşterilerine daha az yansıtabilmek için daha çok müşteriye ulaşması gerektiğine vurgu yapan Tuğtan, 2024 yılı prim artışlarına ilişkin şu tahminde bulunuyor; “Ancak sigortadaki prim artışları sadece reasürans maliyetlerine bağlı değil. Ülkede bir de yüksek bir enflasyon ve aynı zamanda medikal enflasyon var.

Bu yıl yüzde 80’leri aşan bir medikal enflasyon söz konusu. 2024 yılsonunda enflasyon yüzde 40-45’ler seviyesinde gerçekleşse bile medikal enflasyonun onun üzerinde gerçekleşeceğini düşünüyoruz. Kasko tarafında ise son birkaç aydır primlerde düşüş görüyoruz. Bu düşüşlerin 2024 ilk yarısına kadar devam edeceğini düşünüyorum.

Ama bu tarihten sonra kur artışı, enflasyon, parça maliyetleri, asgari ücret etkisi nedeniyle yeniden yükseliş görebiliriz. Ama ben bunun enflasyondan çok çok yüksek bir artış olacağını tahmin etmiyorum. Sağlık tarafında ise durum biraz daha farklı. Sağlık poliçelerinde bir miktar daha enflasyonun üzerinde prim artışları yaşanacaktır. Ticari sigortalarda ise nasıl reasürans maliyetleri üç ile beş oranında arttı diyorsak bu oranlarda artışlar görebiliriz. Tabii işletme özelinde farklılıklar olabilir.”

Bu nedenle 2024 yılında özellikle bireylerin kullandığı kasko ve sağlık sigortalarında kişiselleştirilmiş uygun fiyatlı ürünleri daha fazla göreceğimizi söyleyen Tuğtan, “2024 yılında da Anadolu Sigorta olarak bireysel ürünlerimizde bu özellikler öne çıkacak. Bu sayede müşterilerimize bütçelerine daha uygun daha anlaşılır ürünler sunmaya çalışacağız. 2024 bu ürünlerin yılı olacak diyebiliriz” diyor.

Sağlıkta yüzde 80-85 aşılmamalı

Sigorta şirketlerinin sağlık sigortalarında kişinin ödediği primlerin yüzde 80-85’ini kullandığında zarar etmeye başladığını bunun da bir sonraki yıl sigorta fiyatlarına yansıtıldığını ifade eden Mehmet Tuğtan, sözlerini şöyle sürdürüyor; “Poliçe kullanılmaya başlanır ve tazminat prim oranınız belli bir seviyenin üzerine çıkarsa ki bu aslında bugünkü sağlık poliçelerinde yüzde 80-85 oranlarındadır…

İşte bu seviyede sigorta şirketi artık o işten kar edemez noktaya gelir. Ve o seviyeye geldiğinde bir yıl sonra yenilenen poliçelerde olağan seviyenin üzerinde bir artış yaşanabilir. Buna dikkat etmek lazım. Yüzde 80-85 kritik bir orandır. Kişinin onu aştığı ölçüde bir sene sonra fiyatlamasında bir takım farklılıklar olabilir. Burada online randevular tercih edilebilir. Online randevular yakın dönemde bazı rahatsızlıklar için çok önemli hale gelecek. Basit soğuk algınlığı hastalığında o poliçeyi kullanmak yerine bence online randevu ve online tedavi sürecinde devam edebileceksiniz.”

Aremas Gayrimenkul Başkanı Arslan: ‘’Konut Satışları 2023’te 1,1 Milyon Seviyesinde Kapanır’’

Aremas Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Arslan, konut satışlarının 2023 yılında 1,1 milyon seviyesinde kapanacağını öngördü.

Gayrimenkul editörleriyle biraraya gelen Aremas Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Arslan, 2021 ve 2022’de hemen hemen aynı kalarak yaklaşık 1,5 milyon seviyelerinde gerçekleşen konut satışlarının, 2023’te 1,1 milyon seviyesinde kapanacağı öngörüsünde bulunarak, “Bu durum, daralmanın önemli bir istatistiki göstergesi ile karşı karşıya kaldığımızı gösteriyor” dedi.

Arslan, 2023’ün başında yaşanan deprem ve sıkılaştırma politikaları ile daralmanın kaçınılmaz olarak yaşandığını ifade etti.

Arslan; “Yüzde 8‘lere kadar inmiş olan Merkez Bankası faizleri geldiğimiz noktada yüzde 40’lara çıkmış durumda, ikinci konutunu isteyenlere yönelik caydırıcı politikalar ile genel yaklaşım neredeyse konut almayın yönünde olmuştur” yorumunu yaptı. 

Kentsel dönüşüme de değinen Arslan, şu önerilerde bulundu: 

“Kentsel dönüşüme özel bir mortgage sisteminin kurulması ve bu şekilde riskin tabana yayılması sağlanmalı. Bu mortgage sistemini destekleyecek yapılar; gayrimenkul yatırım ortaklıkları ve fonları, emeklilik fonları veya portföy yönetim şirketleri vasıtasıyla kurulması ve bu yapıların satışın güçlü kılınarak desteklenmesi gerekiyor. Güçlü satış için ise kurumsallaşmasını tamamlamış organizasyonlara ihtiyaç bulunuyor. Ekonomi yönetiminin güncel politikaları doğrultusunda artmaya başlayan yabancı sermaye akımının, yapılacak düzenlemelerle ilerleyen dönemde sektörümüze de yönleneceğini bekliyoruz.”

Yabancılara konut satışı hakkında da değerlendirmelerde bulunan Arslan şöyle konuştu: 

“Suudi Arabistan, İran ve Irak uzun yıllar lokomotif ülkelerdi ancak Ukrayna savaşıyla birlikte Rusların ciddi alım talebine karşı öngörümüz bunun en fazla bir yıl süreceği yönündeydi. Geçtiğimiz yılsonu itibariyle yüksek fiyatların da etkisiyle, hareketlilikte ciddi bir azalma oluştu. 2023’te zirvede Rusya olsa da satış adeti bir önceki yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 45 seviyesinde azalmış durumda. 2022’yi yaklaşık 6 milyar dolarlık satışla kapatan gayrimenkul sektöründe 2023 yılı için bu rakam 4 milyar doları bulamayacak gibi görünüyor.

Her 100 konuttan 3’ü yabancıya satıldı

Dünyada yabancıya satışın en yoğun olduğu ülkeler ABD, İngiltere, Portekiz, Almanya ve Birleşik Arap Emirlikleri (Dubai) olarak sayılabilir. Dünyada gerçekleşen toplam yabancıya gayrimenkul satışı pazarı yaklaşık 400 milyar doların üzerinde ve Türkiye’nin bundan aldığı pay yüzde 1 bile değil. Türkiye’de 2023’te satılan her 100 konuttan sadece 3 tanesi yabancılara satılırken, Antalya’da satılan her 100 konutta yaklaşık 20 tanesi yabancılara satılmış.”

İnşaat Sektörü Güven Endeksi Aralık Ayında Yüzde 3,3 Azaldı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre inşaat sektörü güven endeksi Aralık ayında yüzde 3,3 azalarak 88,0 seviyesinde gerçekleşti.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) hizmet, perakende, ticaret ve inşaat sektörlerine ilişkin Aralık ayı güven endeksi verilerin açıkladı. Açıklanan verilere göre, mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksi Aralık ayında bir önceki aya göre; hizmet sektöründe yüzde 1,2 oranında artarak 112,3 değerini, perakende ticaret sektöründe yüzde 4,5 oranında artarak 116,8 değerini ve inşaat sektöründe yüzde 3,3 oranında azalarak 88,0 değerini aldı. 

Mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksleri ve değişim oranları, Aralık 2023

EndeksBir önceki aya göre değişim oranı (%)
KasımAralıkKasımAralık
Hizmet sektörü güven endeksi110,9112,3-2,41,2
Son 3 aylık dönemde iş durumu110,0110,0-4,00,0
Son 3 aylık dönemde hizmetlere olan talep108,0112,1-4,63,8
Gelecek 3 aylık dönemde hizmetlere olan talep beklentisi114,8114,71,6-0,1
Perakende ticaret sektörü güven endeksi111,7116,8-1,94,5
Son 3 aylık dönemde iş hacmi-satışlar116,4127,9-3,39,9
Mevcut mal stok seviyesi(1)95,494,60,0-0,9
Gelecek 3 aylık dönemde iş hacmi-satışlar beklentisi123,4127,9-2,13,7
İnşaat sektörü güven endeksi91,088,02,2-3,3
Alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyi83,579,01,7-5,4
Gelecek 3 aylık dönemde toplam çalışan sayısı beklentisi98,697,12,6-1,5

Kızılay-Hocabey Kentsel Dönüşüm Projesinde Ev ve İş Yerlerinin Teslim Tarihi Belli Oldu

Erzincan’da Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından inşaat çalışmaları devam eden Kızılay-Hocabey kentsel dönüşüm projesindeki ev ve iş yerleri 2025 yılında teslim edilecek.

İnşaat çalışmaları süren Kızılay-Hocabey kentsel dönüşüm projesini yerinde inceleyen Erzincan Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Selçuk Aydın, yüzde 30 oranında ilerleme kaydedildiğini ifade etti. Projenin ilerleyişi ile ilgili ise, şu bilgiler paylaşıldı:

‘’’Kızılay-Hocabey Kentsel Dönüşüm Projesi yapım işi bakanlığımız Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca 10.04.2023 tarihinde ihale edilen ve 10.05.2023 tarihinde sözleşmeye bağlanarak Müşavir firma uhdesinde kontrol ve denetimi yürütülen Erzincan ili merkez ilçesi, Kızılay ve Hocabey Mahalleleri, Kentsel Dönüşüm Projesi 532 adet konut, 107 adet dükkân inşaatı ile altyapı ve çevre düzenlemesi işi Ekap: 2023/231171 kapsamında İl Müdürümüz Selçuk Aydın ve ilgili teknik personeller tarafından yerinde incelenmiş olup, inşaatın işleyişine dair herhangi bir olumsuzluk gözlenmemiştir. An itibariyle inşaatın yüzde 30 seviyesinde olduğu ve teslim süresi olan 06.01.2025 yılında tamamlanarak hak sahiplerine teslim edilebileceği değerlendirilmektedir. Bu beyanda riskli alan ilan edilen bölgedeki sağlıksız, mühendislik hizmeti almayan yapılar yerine deprem güvenliği bulunan ve sosyal donatı alanları ile projelendirilmiş sağlıklı yaşam alanları hak sahibi olan vatandaşlarımıza teslim edilecektir.’’

TOKİ Kızılay-Hocabey kentsel dönüşüm projesinin tüm detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Kocaeli Şehir Hastanesi Tramvay Projesinde Test Sürüşü Yapıldı

Kocaeli Şehir Hastanesi Tramvay Hattı projesinde test sürüşü aşaması tamamlandı. Hattın Şubat ayında ulaşıma açılması hedefleniyor.

Bugüne kadar aldığı tüm projeleri zamanında teslim etmesi ile bilinen Eze İnşaat, Kocaeli Şehir Hastanesi tramvay inşaatında da aynı hassasiyeti gösterdi. Kasım 2022 tarihinde inşaatına başlanan tramvay hattında, tüm çalışmalar tamamlandı. Bugün de test sürüşü yapıldı. İlk test sürüşü başarıyla sona ererken, bundan sonraki süreçte hattaki sinyalizasyon sistemi kurulacak. Ardından da çevre düzenlemesi yapılacak. Yeni güzergahta ilk seferlerin, Şubat 2014’te başlaması bekleniyor.

Eze İnşaat, itirazlar nedeniyle 3 kez durdurulan projeyi çok kısa sürede tamamladı. Proje sadece 13 ayda bitti. Çalışma kapsamında güzergah altında yer alan ve menfez şeklinde daha önce yapılan beton kanal temizlendi. Yeni beton kanallar yapıldı. İki ay önce de ray döşeme çalışmaları tamamen bitirildikten sonra projedeki 5 durağın kurulum çalışması yapıldı. Aynı anda elektrik direkleri de dikildi.

Kaynak: Özgün Kocaeli

KONUTDER Başkanı Kumova: ‘’Arsa Maliyeti Yüzde 15’e Çekilirse Konut Fiyatları Düşer’’

Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği’nin (KONUTDER) Başkanı Ramadan Kumova, ‘’Arsa maliyetlerinin dünyada olduğu gibi yüzde 15’lere çekilmesi halinde konut fiyatları yaklaşık olarak yüzde 40 geriler.’’ dedi.

Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği’nin (KONUTDER) Başkanı Ramadan Kumova, konuttaki en büyük maliyet kaleminin arsa olduğunu belirterek, “Arsa maliyeti Türkiye’de bütün dünyadaki örneklerine göre çok pahalı. Hamburg’ta yüzde 8, Nişantaşı gibi yerde yüzde 25. Dünya ortalaması yüzde 15. Türkiye’de ise yüzde 50 ve üstü. Arsa nedeniyle ürettiğimiz her konut için maliyeti önce ikiyle çarpıyoruz. Arsa maliyetlerinin dünyada olduğu gibi yüzde 15’lere çekilmesi halinde konut fiyatları yaklaşık olarak yüzde 40 geriler. Örneğin; yüzde 50 kat karşılığı olan bir projede, konutun metrekaresi 65 bin liraysa arsa maliyeti yüzde 15’lere düştüğünde aynı konutu 38 bin lira metrekare fiyatıyla satabilirsiniz” dedi.

Sabah Gazetesi’nden Dilek Güngör’ün haberine göre; arsa maliyetlerini ucuzlatmadan konuta erişimin mümkün olmayacağını vurgulayan Kumova, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki ile de geçtiğimiz aylarda görüştüklerini söyledi. Kumova, “Arsaların özel sektör-kamu işbirliği ile üretilmesinin daha doğru bir model olacağını, arsa maliyetinin düşmesi halinde konut fiyatlarının yüzde 40 ucuzlayacağını anlattık” dedi. Beyaz yakalıların dahi konuta ulaşmada zorluk yaşamaya başladığını söyleyen Kumova, “Türkiye’de ağırlıklı olarak sosyal konut projeleri konuşuluyor. Ama artık orta segmentte de sıkıntı yaşamaya başladık. Gelinen noktada herkes bir alt segmente geçiyor” diye konuştu.

Konutta kredili satışın payının 2008-2011 yılları arasında yüzde 11.5 olduğuna da dikkat çeken Kumova kredi piyasanın işlerlik kazanmasının önemli olduğunu şu sözlerle anlattı: “2014-2018’de yüzde 8.5’e düştü. Mart 2023 itibarıyla yüzde 4.6’ya geriledi. Bizde proje finansmanı çok az. Yüklendiğimiz yer satıştır. Bu yıl satışlarımız yüzde 20 geriledi ve 2024’ün 2023’ten parlak olmayacağını düşünüyoruz. Satışın olmadığı yerde arz da geriye gidecektir. Çünkü biz ancak sattığımızdan elde ettiğimiz ciroyla yeni proje üretebiliriz. Ayrıca projeden satış yaptığımız konutu 36 ay sonra teslim ediyoruz. Bu arada artan maliyetlere de katlanıyoruz. Türkiye’deki ev sahipliği oranı yüzde 56.7. Ev sahiplik oranını muhakkak arttırmalıyız, bunun için arsa maliyetlerini uygun koşullara getirmeliyiz. Ayrıca faizler de tek haneli olmalı. 2024’te arzın azalacağı kesin. Çok fazla stok kalmadı. 150-200 bin konut stoğu var, ikinci eller bitmek üzere. Her yıl 750 bin yeni konut ihtiyacı oluşuyor.”

Birinci El Satışlar Düşüyor

2018’de 700 bin adet birinci el konut satılırken bu sene rakamın 350 bin civarında olacağını belirten Kumova, “Birinci elde yarı yarıya düşüş var. Birinci elin yerini ikinci el aldı. 2012-2017 yılları arasında Türkiye’de 5 milyon adet ev satılmış. 2018-2022 arasında 3 milyon satılmış. Yüzde 40 eksideyiz. 2024’te arzda sıkıntı yaşanabilir. Konut fiyatlarının baskılanacağını düşünüyorum” diye konuştu.

Maliyet Endeksi Daha Çok Arttı

Konutta maliyetlerdeki artışın göz ardı edildiğini belirten Kumova, “Fiyatlar arttı evet doğru ama maliyetler de arttı. 2017’den bu yana baktığımızda maliyet endeksi 903’e gelmiş. Konut fiyat endeksi 1010’a gelmiş. 9-10 katlık bir artış var. Konut üreticileri olarak bu algıyı yönetmek zorundayız” dedi.

Lapseki’de Tarım ve Orman Müdürlüğü Binası İnşaatı Devam Ediyor

Çanakkale’nin Lapseki ilçesinde inşaat çalışmaları devam eden Tarım ve Orman Müdürlüğü Binası’nın Şubat ayında hizmete açılması planlanıyor.

İnşaat çalışmaları tüm hızıyla süren İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü Binası proje alanını ziyaret eden İlçe Kaymakamı Emre Öztürk, Lapseki Belediye Başkanı Eyüp Yılmaz, İlçe Başkanı Hasan Engin, İlçe Özel İdare Müdürü Aydın Şafak Kılıçaslan ve İlçe Tarım ve Orman Müdürü Ali Kaçan incelemelerde bulundu.

Proje hakkında bilgi alan İlçe Kaymakamı Emre Öztürk, “İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün kendi binası yok idi, ilçe içinde bir alanda birkaç yıldır hizmet veriyordu. Bakanlık tarafından yapımına başlanan şık bina 2024 şubat ayından bitirilmesi hedeflendiğini çalışanlardan öğrendik. İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü kendi yerine geçtiğinde çok rahatlamış olacak bunun yanında vatandaşlarımızda işlerini kolay bir şekilde yaptırmış olacak.” dedi.

Proje alanı hakkında konuşan İlçe Başkanı Hasan Engin ise, ”İnşaatı hızla devam eden, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü yeni hizmet binası 362 metre oturma alanı, inşaat alanını gezdiğimizde yetkililerden edindiğimiz bilgi çerçevesinde şubat ayı sonlarında bitirilmesi hedeflediğini öğrendik. Lapseki ilçemiz geçimini bitkisel hayvansal ve su ürünlerinden karşılayan bir ilçemizdir. Türkiye’de şeftali üretiminin birincisi Çanakkale’yi birinci yapan ilçede Lapseki’dir. üretilen tüm ürünleriyle bir değer olan ve bu değeri üreticilerle birlikte koordine eden İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğüdür.” ifadelerini kullandı.

Konuyla ilgili Lapseki İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada ise, şunlar kaydedildi: 

“2 bine yakın Çiftçi Kayıt Sistemine kayıtlı üreticisi ile 500 yakın kayıtlı gıda işletmesi ilaç yem gübre bayileri ve bunların denetiminden sorumlu, arazi satışı işlemleri yürüten Tarım ve Orman Müdürlüğüne yeni hizmet binası, çelik konstrüksiyon tek katlı deprem yönetmeliğine uygun içerisinde hizmet kalitesi açısından da Lapseki ve bölge uygun özellikler ve örnek nitelik taşıyacağı aşikârdır. Yapım işi ve diğer tüm iş ve işlemleri Çanakkale İl Tarım ve Orman Müdürlüğü İdari ve Mali İşler bünyesinde yürütülmekte Lapseki İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından da bu iş ve işlemler koordine edilmektedir. Şimdiden ilçemize ve üreticilerimize hayırlı olsun.” 

Copa, Yeni Ürünü Doğa Dostu Isı Pompası ile ‘Her Mevsim Yanınızda’

Sağlam ve kaliteli duruşunun altını Takın Unutun mottosuyla çizen Copa, doğa dostu yepyeni ürünü Isı Pompası’nın tanıtımını dikkat çekici bir jingle çalışmasıyla yaptı. Kombiden klimaya birçok ürün ile her mevsim yanımızda olduğunun altını çizen Copa, şimdi de Isı Pompası ürünüyle hem bizim hem doğanın yanında olmaya devam ediyor.

Copa, ürün gamını artırarak, müşterilerinin her mevsim yanında olduklarını vurgulayan bir jingle’a imza attı. “Her Mevsim Yanında Copa” sloganıyla hazırlanan jingle, hem günümüzün en önemli konularından biri olan enerji tasarrufunu hem de müşterisine sağladığı güveni odağına alıyor. 

Copa’nın jingle ile birlikte ısı pompası ürünü için hazırladığı yeni reklam kampanyası outdoor, dijital ve radyo olmak üzere 3 mecrada yer almaya başladı. Lokal İstanbul tarafından hazırlanan reklam filminde, ısı pompasının kullanıcıların her mevsim yanlarında olduğunun vurgusu yapılıyor. Reklam filminde, ısı pompasıyla birlikte birdenbire değişen mevsim değişiklikleri görüntüleriyle Copa, konforu ve enerji verimliliğini “Her Mevsim Yanında” jingle’ı ile müşterilerine duyuruyor.

Müziğin gücünü kullanarak markanın yenilikçi ve müşteri odaklı ruhunu, müşterilerine aktaran Copa, yeni jingle’ı ile mesajını güçlü ve akılda kalıcı bir şekilde iletirken yepyeni ürünü ısı pompasının avantajlarını da geniş bir kitleye ulaştırmayı hedefliyor. 

Jingle’ın her notasında ve her sözünde, Copa’nın müşterilerine sunduğu rahatlık, güven ve ekonomik faydayı hissetmek mümkün. “Takıp Unut, Sıkıntı Yok, Takıp Unut, Şikayet Yok” sözleri, Copa’nın yeni ısı pompasının günlük yaşamdaki pratikliğini ve sorunsuz kullanımını vurgularken, “On Numara Tasarrufta, Kabarmıyor Hiç Fatura” sözleriyle, ürünün enerji tasarrufu sağladığına dikkat çekiliyor. 

Video: https://www.youtube.com/watch?v=lU7h98XYPkU

Yeşim Kozanlı Mimarlık’tan Tasarımı Sofistike Bir Deneyime Dönüştüren Seraf Vadi Restoran

Yeşim Kozanlı Architecture tarafından, Anadolu’nun birleştirici, sıcak ve samimi kültüründen ve hislere yoğun bir şekilde dokunan geleneksel el sanatlarından ilham alınarak sofistike detaylarla ve çağdaş bir anlayışla biçimlendirilen Seraf Vadi Restoran, tasarımın insan duyguları ölçeğinde deneyime dönüşmesini sağlıyor.

Hikayesi Anadolu’nun sıcak ve samimi kültürüne, geleneksel el sanatlarına ve zanaatlerindeki özene dayalı olan Seraf Vadi Restoran, ağırlama ve gastronomi sektörlerinde 25 seneyi aşkın deneyimi ile ulusal ve uluslararası ölçekte mimari ve iç mimari projelere imza atan İç Mimar Yeşim Kozanlı liderliğindeki Yeşim Kozanlı Architecture tarafından tasarlandı. 

Yeşim Kozanlı Architecture, Türk mutfağının lezzetleri ve birleştirici sofra kültürüyle biçimlenen Seraf Vadi Restoran’ıniç mekanlarında Anadolu’nun kültürel bağlamından ve insan duygularına dokunan inceliklerinden ilham alarak çağdaş ve sofistike bir tasarım ortaya koymuş. 

Yaşamın köklerini ve birlikteliği simgeleyen “hayat ağacı” formu modernize edilerek, aynı zamanda işlevler de yüklenerek tasarımın referans noktasını oluşturacak şekilde merkezde konumlandırılmış. Renkler, kullanılan malzemeler ve tüm iç mimari öğeler hayat ağacı etrafında genişleyerek kendine yer bulmuş. 

Seraf Vadi Restoran’da ahşap, doğal taş ve seramik malzemelerin yoğun olarak kullanımı sıcak ve modern bir atmosferin elde edilmesini sağlamış. Mimarlar, toprak tonlarıyla kontrast yaratan mobilyalar ile doğallık vurgusu yaparken mekanın kalite standartlarını da yansıtmayı hedeflemiş. 

Özel aydınlatma seçimleri ile doğru ambiyansın oluşturulduğu Seraf Vadi Restoran, tasarımın insan duygularına dokunan bir ölçekte deneyime dönüştüğü, misafirlerin keyifli vakit geçirebildiği bir ortam sunuyor.

“CYC Select Urla” ile Başka Bir Hayat Mümkün Olacak

İnşaat ve madencilik sektörlerinin çeşitli projelerinde yer alan CYC Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Cabir Yıldız, 2024 yılında başlayacakları “CYC Select Urla projesi ile Urla’da başka bir hayatı mümkün kılacaklarını açıkladı.

2023 yılının inşaat sektöründe mevcut olan planların bir adım ötesine geçilen bir yıl olduğunun altını çizen CYC Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Cabir Yıldız, “2023 yılı teslim ettiğimiz ve başladığımız projelerimizin yanında 2024 yılında başlayacağımız sürpriz projelerimizin de hazırlık süreçlerini tamamladığımız keyifli bir yıl oldu. Diğer taraftan piyasalarda belirsizliklerin ve dalgalanmaların yoğun olduğu bir yıl yaşadık. Ancak tüm bu olumsuz gelişmelere rağmen inşaat sektöründe yatırımlar hız kesmeden, gelişen piyasa ortamına kendini adapte ederek devam etti. An itibariyle piyasadaki belirsizlikler azaldı, ortam daha öngörülebilir ve yatırıma elverişli bir duruma geldi.” dedi.

Urla’da proje geliştirmek bizim için ticari bir faaliyetin çok ötesinde 

2024 hedeflerinden de bahseden Yıldız, “Çok yakında 2024 yılının ilk projesi “CYC Select Urla” ile başka bir hayatı mümkün kılacağız. Müşterilerimizin beklentilerini en üst seviyede karşılayacak olan bu projemiz yeni bir hayata yolculuk edecekler için iyi bir fırsat olacak. Urla’da proje geliştirmek ve hayata geçirmek bizim için ticari bir faaliyetin çok ötesinde bir anlam taşıyor. Sektördeki genel faaliyetlerimizin tamamını büyük bir özenle yürütüyoruz ama söz konusu Urla olunca çok daha hassas parametreler gündemimizde yerini alıyor. 

2024 yılı artık karar yılı olacak 

2024 yılı bize göre finans piyasaları açısından daha rasyonel verilere ulaşmamıza imkan sağlayacak. Bunun konut sektörüne yansıması hem konut üreticileri hem de konut sahibi olmak isteyenler açısından önemli. Ülkemizde konuta yatırım yapmak barınma ihtiyacının çok ötesinde nedenlere dayanıyor. 2023 yılı talepçiler için biraz düşünme ve toparlanma yılı oldu diyebiliriz ama 2024 yılı artık karar yılı olacak. Piyasadaki konut arzının azaldığı ve ihtiyacın sürekli arttığını da göz önüne aldığımızda stokların hızlıca eridiği, en önemlisi de konforlu yaşama dönük yatırımların artacağı ve güvenli bölgelere dönük hareketliliğin hız kazanacağını ön görüyoruz. 

CYC Yapı için en önemli hedef Urla

Sadece 2024 yılı için değil 2024-2027 yılı iş ve yatırım programımızı da büyük ölçüde tamamladık. 2024 yılı hedeflerimiz, programa konu olan yatırımları iş programına göre hayata geçirmek olacak. CYC Yapı için en önemli hedef Urla’mız için yeni bir heyecan yaratmak ve müşterilerimizle keyifli bir yolculuğa çıkmak olacak.” diyerek sözlerini tamamladı.  

Sada Hastanesi’nde İnşaat Çalışmaları Tamamlanıyor

Ekol Sağlık Grubu tarafından İzmir’in Menemen ilçesinde hayata geçirilen Özel Sada Hastanesi projesinde inşaat çalışmaları tamamlanmak üzere.

Hastane projesiyle ilgili açıklamalarda bulunan Ekol Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Üyesi ve Sada Hastanesi Sorumlu Müdürü Sami Baz, şunları söyledi:

Her yıl yeni ek branşlarla daha geniş kitlelere sunduğumuz sağlık hizmeti ve sonrası yoğunlaşan hasta talebi, bizi yeni yatırımlara yönlendirdi. Geçtiğimiz yıl Balçova Ekol Tıp Merkezi başta yarımada olmak üzere bu bölgede ciddi ilgi gördü. Şimdi de bünyemize katmış olduğumuz Sada Hastanesi’nin yeni binasını 6 ay içerisinde tamamlıyoruz ve kalitemizi İzmir’in kuzeyine de götürmüş olacağız. 

35 Bin Metrekare Kapalı Alan

Sada Hastanesi’nin 35 bin metrekare kapalı alanlı yeni binasını 6 ay süre içerisinde bitirerek tüm branşlarda hizmete sunacağız. Yine aynı alandaki başka bir binada da yaşlı bakım merkezi kuruyoruz. Burası yurt dışından gelen hastalarımızın konaklama ihtiyacını da karşılayacağımız merkezimiz olacak.” ifadelerini kullandı

Ekol Sağlık Grubu’nun tüm firma bilgileri ile proje detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Manisa Cider Yolu’nda Altyapı Çalışmaları Başladı

Manisa Büyükşehir Belediyesi tarafından  Cider Yolu projesi kapsamında altyapı çalışmaları başlatıldı.

Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün’ün talimatları doğrultusunda Cider yolunu İzmir’in Menemen ilçesine bağlamak ve Alparslan Türkeş Kavşağı bölgesindeki trafik sıkışıklığını azaltmak amacıyla başlatılan Cider Yolu Projesi kapsamında MASKİ Genel Müdürlüğü de 3 bin 200 metrelik yağmur suyu hattı döşeme işine başladı. MASKİ Yatırım ve İnşaat Dairesi Başkanı Hilmi Serkan Emir, yürütülen çalışmaları yerinde inceledi.

Çalışmalar hakkında detaylı bilgi alan Yatırım ve İnşaat Dairesi Başkanı Hilmi Serkan Emir, “Manisa Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Cengiz Ergün’ün talimatlarıyla Manisa merkez trafiğini rahatlatmak amacıyla yapılan Cider Yolu Projesi kapsamında toplamda 3.200 metrelik yağmursuyu hattı çalışmalarımıza start vermiş bulunmaktayız. Altyapı çalışmalarımız tamamlandığında gerekli yol çalışmaları da devam edecektir. Şimdiden vatandaşlarımıza hayırlı olsun.” dedi.

57 Binanın Yıkımı Gerçekleştirildi

Kamulaştırma çalışmalarının son durumu hakkında bilgi veren Manisa Büyükşehir Belediyesi Emlak ve İstimlak Dairesi Başkanı Mehmet Kara, “Cider yolu ile Menemen yolu arasında kamulaştırma çalışmalarına hızla devam ediyoruz. Uzlaşma sağlanan hak sahiplerine bedellerini ödeyerek binaların yıkımlarını sürdürüyoruz. Bölgede 57’nci binanın da yıkımını gerçekleştirdik. Kalan binaların kamulaştırılması için de hukuki süreç devam ediyor. Kamulaştırma çalışmalarımızın tamamlanmasının ardından bölgede Muradiye ve Menemen güzergâhını kullanacak araçlar için alternatif yol oluşturulacak ve aynı zamanda şehir merkezimizde trafik akışı daha sağlıklı hale getirilecek.” dedi.

Manisa’da gerçekleştirilen tüm altyapı projelerini buradan inceleyebilirsiniz.

Osmaniye’de Deprem Konutları İnşaatı Sürüyor

Osmaniye’de depremzedeler için Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından başlatılan 3 bin 875 konutun inşaat çalışmaları sürüyor.

Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen kent merkezi ve ilçelerinde, evleri yıkılan veya ağır hasar gören depremzedelerin barınma ihtiyacının karşılanması için başlatılan çalışmalar devam ediyor.

Vali Erdinç Yılmaz, Osmaniye merkez ve ilçelerinde kalıcı deprem konutlarının yapımının sürdüğünü anlattı.

Kent merkezi ve ilçelerde yapımına başlanan 3 bin 875 konutun inşaat çalışmalarında sona yaklaşıldığını aktaran Yılmaz, “TOKİ tarafından Osmaniye genelinde toplam 211 bloktan oluşan 3 bin 875 kalıcı deprem konutu yapılmaktadır. Söz konusu 211 bloktan 130’unun kaba inşaatları tamamlanmış olup, ince imalatları devam etmektedir. Geriye kalan 81 bloğun ise inşaat yapımı, hızlı bir şekilde devam etmektedir.” diye konuştu.

Yılmaz, Toprakkale ilçesi Fatih Sultan Mehmet Mahallesi’nde 152 konuttan oluşan 7 bloğun ve Sumbas ilçesi Karamerli Mahallesi’nde 190 konuttan oluşan 12 bloğun tamamının da bitme aşamasına geldiğini belirtti.

Düziçi ilçesi Gökçeçayır Mahallesi’nde 1209 konuttan oluşan 65 bloktan 44’ünün ince işlerinin sürdüğünü anlatan Yılmaz, geriye kalan 21 bloğun ise kaba inşaatının devam ettiğini söyledi.

Vali Yılmaz, Hasanbeyli ilçesi Merkez Mahallesi’nde de 504 konuttan oluşan 37 bloğun 24’ünün ince, geriye kalan 13 bloğun kaba inşaatıyla ilgili çalışmaların sürdüğünü dile getirdi.

Konutlar İleri Teknolojiyle İnşa Ediliyor

Osmaniye merkezde yapımı süren 190 bloktan oluşan 1820 konutun da yapımının devam ettiğini aktaran Yılmaz, şunları kaydetti:

“1820 konuttan oluşan 90 bloğun 43’ünün ince imalatları yapılmakta olup, geriye kalan 47 bloğun ise kaba imalatları devam ediyor. Konutlar gerçekten standartları yüksek, depreme dayanıklı, son derece ileri teknoloji kullanılarak yapılmaktadır. Bizler de kıymetli hemşerilerimizim en kısa zamanda bu konutlara kavuşmaları için var gücümüzle çalışıyoruz. Konutlarımızın bir an evvel bitirilip kıymetli hemşehrilerimize teslim edilmesini sabırsızlıkla bekliyoruz. Bu konutlarımızın, kıymetli hemşehrilerimize hayırlı olmasını diliyorum.”

Osmaniye’deki tüm TOKİ projelerine buradan göz atabilirsiniz.

Kaynak: AA

Türkiye İMSAD Açıkladı: Beklenti Endeksi Düştü

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) tarafından açıklanan İnşaat Malzemesi Sanayi Bileşik Endeksi Kasım ayı verilerine göre, beklenti endeksi 0,1 puan geriledi.

Rapora göre, eylül ve ekim aylarında düşüş gösteren Beklenti Endeksi de kasım ayında durağanlaşarak 0,1 puan geriledi. Beklentileri, yeni ekonomi politikaları ile alınan yurt içi ve yurt dışı siparişleri şekillendirdi. Kasım ayında yeni ekonomi politikalarının daha etkili hale gelirken, yurt içi ve yurt dışı siparişlerde ise düşüşler yaşandı. Bu kapsamda kasım ayında yeni ekonomi politikalarıyla yurt içi siparişler ve dışarıdaki yavaşlama ile ihracat siparişlerindeki düşüşler, beklentileri olumsuz etkilemeye devam etti. Mevsimselliğin de beklentileri sınırlamaya başladığına dikkat çekilen rapora göre, önümüzdeki üç ayın üretim, yatırım ve istihdam beklentileri ise kasım ayında bir önceki aya göre sınırlı artışlar gösterdi. Üretim beklentileri de yeniden sınırlı ölçüde toparlandı.

Yarısı Bizden Kampanyasıyla 1,5 Milyon TL’lik Destek Sağlanacak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yarısı Bizden Kampanyası ile dönüştürülen konutlar için 1,5 milyon TL’lik destek verileceğini açıkladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’daki Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen Yüzyılın Dönüşümü İstanbul Programı’nda kentsel dönüşüm kampanyasını anlattı.

Erdoğan, İstanbul’da bu programa şimdiye kadar 1 milyon 233 bin bağımsız bölüm başvurusu geldiğini belirtti.

Erdoğan, “Bugünkü programımızda imza, yıkım ve yapım dahil tüm aşamalarıyla İstanbul’da Yüzyılın Dönüşümü projemize start veriyoruz.” dedi.

Kredilerin Ödemesi Evler Tamamlandıktan Sonra Başlayacak

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Kampanyamız kapsamında her bağımsız bölüm için toplamda 1,5 milyon liralık destek vereceğiz. Bunun 100 bin lirası kira desteği olmak üzere 800 bin lirası hibe, 700 bin lirası çok uygun şartlarda kredi şeklinde verilecektir. Kredilerin ödenmesi evler tamamlandıktan sonra başlayacak ve ilk yılı faizsiz olarak tahsil edilecektir.”

Sabiha Gökçen’de İkinci Pist Yarın Açılıyor

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Sabiha Gökçen Havalimanı’nda kapasite artırımı için yapılan ikinci pistin 25 Aralık’ta açılacağını duyurdu.

Uraloğlu, sosyal medya hesabından Sabiha Gökçen Havalimanı’na yapılan ikinci piste ilişkin paylaşımda bulundu.

Pistin açılışının, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın teşrifiyle 25 Aralık Pazartesi günü saat 12.00’de yapılacağına işaret eden Uraloğlu, “Yolcu trafiğinin en çok olduğu ikinci havalimanımızın kapasitesini ikinci pist ile ikiye katlıyoruz. Gökyüzüne mührümüzü, yeryüzüne imzamızı atıyoruz.” ifadesini kullandı.

Ulusoy Un, Fabrika Sayısını 5’e Çıkardı

Ulusoy Un, beşini fabrikasını Hatay Antakya Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) üretime açtı.

Aktif fabrika sayısını 5’e çıkardıklarını belirten Ulusoy Un Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy, şunları söyledi:

“Ulusoy Un, 2023’ün ilk 9 ayında 24 milyar TL satış hasılatı gerçekleştirerek geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 75 oranında bir büyüme kaydetti. Bugün 102 ülkeye ihracat yapıyoruz.

Samsun, Çorlu, Aydın ve Ankara fabrikalarında toplam üretim kapasitemiz 3.925 ton/güne ulaşmıştı. Hatay’daki fabrikanın faaliyete geçmesiyle birlikte toplam üretim kapasitemiz 4.200 ton/güne ulaşarak Türkiye’nin açık ara en büyük un üreticisi konumumuzu korumaya devam ediyoruz.

Mersin, Adana, İskenderun bölgesindeki limanların hammadde temininde kullanılarak maliyet avantajı ve Türkiye’nin güney komşularına yakınlık sayesinde ihracat tonajında artış yakalamayı hedefliyoruz. Şirketimiz ülkemizin güney ve güneydoğu bölgesindeki iç piyasaya daha uygun maliyetli nakliyeyle erişim imkanına kavuşacak. Böylelikle şirketimiz bünyesinde 5 ayrı bölgede yer alan fabrikalarımızla, Türkiye’nin bütün bölgelerine satışı yaygınlaştıracak aktif üretim kapasitesine ulaştık.”

TİM1000 listesine göre Türkiye’nin en büyük 247. ihracatçısı, İSO500 listesine göre Türkiye’nin en büyük 273. sanayi kuruluşu ve kendi sektörünün en büyük firması olan Ulusoy Un, Fortune500 listesine göre 69. ve Capital dergisinin Capital500 araştırmasına göre de Türkiye’nin en büyük 84. firması olarak yer alıyor. Geçtiğimiz günlerde alternatif finansman kanallarına erişim kapsamında ilk sukuk ve finansman bonosu ihracını gerçekleştiren ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırımlarına devam eden Ulusoy Un, Ekonomist dergisinin “Anadolu’nun En Büyük 500 Şirketi” araştırmasına göre de Anadolu’nun en büyük 17. firması olarak konumlanıyor.

MÜSİAD Başkanı Asmalı: ‘’Fiyat Artışları 2024’ün İkinci Yarısında Gerileyecek’’

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Mahmut Asmalı, fiyat artışlarının 2024 ikinci yarısında makul düzeylere gerileyeceğini söyledi.

MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, 2023 değerlendirmeleri ve 2024 öngörülerine ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın sarsıcı küresel etkilerinin gölgesinde geçen 2022 yılında yüzde 5,6 ile G20’nin en çok büyüyen 3’üncü ülkesi olma başarısı gösteren Türkiye’nin, 2023 yılına bu motivasyonla girdiğini söyledi.

Ocak ayında yıllık bazda ihracatta yüzde 10,3, sanayi üretiminde yüzde 4,5, perakende satışlarda yüzde 33,9, toplam ciroda yüzde 94 artış yaşandığını, işsizlik oranının ise yüzde 9,7 seviyesine gerilediğini hatırlatan Asmalı, “Maalesef 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen depremler neticesinde tarihinin en büyük felaketiyle karşılaşan ülkemiz; GSYİH’deki payları yüzde 10’u aşan ve toplam ihracatın yüzde 8,6’sını gerçekleştiren 11 ilde ekonomik aktivitenin ciddi anlamda sekteye uğramasıyla, büyük bir şok yaşamıştı.” diye konuştu.

Asmalı, deprem sürecinde devlet ve milletin milli bir dayanışma ruhu içerisinde ve olağanüstü bir gayretle hareket ederek yaraları sardığını, felaketin yaşandığı illerin yeniden imar ve inşasının hızlı bir şekilde başladığını anlattı.

Depremlere rağmen yılın ilk çeyreğinde yüzde 4 büyüyerek büyük bir direnç gösteren Türkiye ekonomisinin, ikinci çeyrekte de bu performansını sürdürdüğünü ve yüzde 3,9 büyüyerek küresel ekonomi içerisinde pozitif ayrışmayı başardığını dile getiren Asmalı, üçüncü çeyrekte yakalanılan yüzde 5,9’luk büyümeyle G20’nin en çok büyüyen ikinci ülkesi olunduğunu vurguladı.

“Türkiye ekonomisi için enflasyonist sürecin henüz sonuna gelinmedi”

Mahmut Asmalı, Rusya-Ukrayna savaşının küresel enerji ve emtia fiyatları üzerinde oluşturduğu baskının ve artan döviz kurunun üretim maliyetleri üzerindeki etkisiyle fiyatların genel düzeyinde son dönemde ciddi artışlar yaşandığını belirterek, “Elbette Türkiye ekonomisi için enflasyonist sürecin henüz sonuna gelinmiş değildir.” şeklinde konuştu.

Asmalı, “Öncü ekonomilerle birlikte ülkemizin de enflasyon sorunuyla yüzleştiği ve parasal sıkılaşma sürecinde olduğu böyle bir dönemde, Türkiye ekonomisinin büyüme hızının artması takdir edilmesi gereken bir gelişmedir. Nihayetinde fiyat artışlarının da 2024 yılının özellikle ikinci yarısı itibarıyla çok daha makul düzeylere gerileyeceğini tahmin ediyoruz.” diye konuştu.

Üçüncü çeyrekte hizmetler sektörünün yüzde 4,3, sanayi sektörünün yüzde 5,7, tarım sektörünün yüzde 0,3 ve inşaat sektörünün yüzde 8,1 genişlemesinin topyekun bir büyümeye işaret ettiğine dikkati çeken Asmalı, yüzde 5,9’luk büyüme performansının, yılın sonuna yaklaşılan günlerde, 2024 için çok büyük bir motivasyon kaynağı olacağını söyledi.

“Dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına gireceğimize inancımız tam”

MÜSİAD Genel Başkanı Asmalı, Cumhuriyet’in ilanının 100. yıl dönümünün yaşandığı bugünlerde, özellikle son 20 yılda atılan adımlar sayesinde 905,5 milyar dolarlık milli gelire, 250 milyar dolar seviyesini geride bırakan ihracata ve istihdamda 31 milyonu aşan iş gücü piyasasıyla Türkiye’nin hem küresel hem de bölgesel anlamda büyük bir güce dönüşmeyi başardığını vurguladı.

Asmalı, “İhracat bayrağını 200’den fazla ülkeye ulaştıran, ekonomiden altyapı ve şehirleşmeye, eğitimden sağlığa kadar birçok sahada oldukça büyük atılım yapan Türkiye’mizin, bu başarısını önümüzdeki dönemde de sürdürerek ve Cumhuriyetin ikinci yüzyılında orta gelir tuzağını aşarak, dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına gireceğine olan inancımız tamdır.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

Kayseri Serbest Bölge’de İnşaat Çalışmaları Sürüyor

Türkiye’nin en büyük yüzölçümüne sahip Kayseri Serbest Bölge’deki tüm inşaat çalışmaları sürüyor.

Konuyla ilgili konuşan Kayseri Serbest Bölge Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Palancıoğlu, bölgede faaliyet gösteren 150 firmanın, kentin ihracatının yüzde 25’ini karşıladığını ve yaklaşık 6 bin kişiye istihdam sağladığını söyledi.

Serbest bölgede farklı alanlarda üretim yapıldığına değinen Palancıoğlu, şöyle konuştu:

“Serbest Bölgeler, Türkiye’nin yurt dışına açılan kapısı, ihracat kapısı. Burada yeni firmaların yer almasını sağlıyoruz. 2,5 yıl içinde 39 firma yatırıma başladı. Bir kısmı açılışlarını yaptı, üretime geçti. Bir kısmının inşaat çalışmaları devam ediyor. Kayseri’nin ihracatına, istihdamına, gelişmesine katkı sunuyorlar. Burada farklı alanlarda, farklı sektörlerde üretim var. Bunlar arasında kablo üretimi, elektrikli ev aletleri üretimi son derece önemli. Metal eşyalar, çelik kapılar, mobilyalar, bahçe mobilyaları gibi farklı yelpazede üretim söz konusu. Burada üretiminin yüzde 100’ünü ihraç eden firmalarımız var. Dolayısıyla sanayiciler buraya oldukça ilgi gösteriyor.”

Nitelikli Firmaların Tercih Ettiği Bölge

Serbest Bölge ile organize sanayi bölgeleri (OSB) arasındaki farkı anlatan Palancıoğlu, “Katma Değer Vergisi olsun, Gümrük Vergisi olsun, çalışanlarla ilgili çeşitli muafiyetler olsun eğer ihracat yapıyorsanız normal OSB’lere göre burada birçok avantajınız var. İhracat yapan firmaların odaklandığı, yoğunlaştığı bir nokta burası. Özellikle OSB’lerde üretim yapan Kayseri içi ve dışındaki firmalar, buraya çok rağbet gösteriyor. Tabii buranın özellikle gümrüklü olması, giriş çıkışının kontrollü olması, tüm girişlerde gerekli dokümanların olması, güvenlik açısından burayı önemli kılıyor. Bu açıdan da nitelikli firmaların tercih ettiği bir bölge, bir alan diyebiliriz.” ifadelerini kullandı.

Palancıoğlu, serbest bölgeye yoğun talep olduğunu bildirerek, “2,5 yıl içinde 39 firmanın temeli atıldı, 7’si üretime başladı, 10 civarında fabrika önümüzdeki günlerde üretime başlayacak. Diğer firmalar da bir yıl içerisinde üretime başlayacaklar. Bu sayede 6 bin olan çalışan sayısı ilk etapta 8 bine, daha sonra 12 bine çıkacak. İhracat rakamlarımız da giderek artacak. Şu anda yüzde 22-25 arasında değişiyor. Bu oran da yüzde 50’ye kadar çıkacak. Dolayısıyla ihracat odaklı bir yatırım söz konusu.” diye konuştu.

Yeşil Serbest Bölge Olacak

Palancıoğlu, Kayseri Serbest Bölge’yi “yeşil serbest bölge” formatına getirmeye çalıştıklarını, çevreci bir üretim yapılması için de atıksu arıtma tesisi, kanalizasyon, doğalgaz, alternatif enerji kaynakları başta olmak üzere çeşitli çalışmalar yürüttüklerini aktardı.

Bölgeye arıtma tesisi yaptıklarını, yatırımcıları “yeşil üretim” için teşvik ettiklerini aktaran Palancıoğlu, “Buradaki yeşil üretim sertifikasına sahip fabrika sayısını hızlı bir şekilde artırmamız lazım ki Avrupa’ya, Avrupa Birliği ülkelerine ürün satabilelim. Bu kapsamda da firmalar şimdiden hazırlık çalışmalarını yapıyor.” dedi.

Selimiye Camii’nin 4 Minaresinden 3’ünde Restorasyon Çalışmaları Tamamlandı

Restorasyon çalışmalarının tüm hızıyla devam ettiğini belirten Edirne Valisi Yunus Sezer, 4 minareden 3’ünde çalışmaların tamamlandığını bildirdi.

Selimiye’deki restorasyonun bitirilme tarihinin 2025 olarak gösterildiğini ifade eden Sezer, “Bizim buradaki yüklenici firma çok güzel çalışıyor. Yaptığımız değerlendirmelerde bunun öne çekilebileceği ve 2024 yılında bitirilmesi için biraz hızlandırıldığını belirtiyorlar. İnşallah 2024 yılında tamamlanacak.” dedi.

Selimiye’nin üç minaresinde çalışmaların tamamlandığı ve kalıpların söküldüğü bilgisini veren Sezer, “Dördüncü minarede şu anda çalışmalar yapılıyor. Yine içerideki el işleriyle ilgili çalışmalar yapılıyor. Çok hızlı bir şekilde Selimiye Camisi’nde çalışmalar devam ediyor.” ifadelerini kullandı.

Selimiye Camii’ndeki tüm restorasyon proje detaylarını burada bulabilirsiniz.

ABD Mortgage Faizleri En Düşük Seviyesinde

Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) vadeli mortgage faizleri Haziran ayından bu yana en düşük seviyesinde gerçekleşti.

Mortgage Bankalar Birliği (MBA) verilerine göre, mortgage başvuruları, 15 Aralık ile sona eren haftada bir önceki haftaya kıyasla yüzde 1,5 azaldı.

Bu dönemde konut satın almaya yönelik başvurular önceki haftaya kıyasla yüzde 1 ve yeniden finansman başvuruları yüzde 2 düştü.

Ülkede 30 yıl vadeli mortgage için ortalama faiz oranı ise yüzde 7,07’den yüzde 6,83’e gerileyerek düşüşünü 5’inci haftaya taşıdı.

Aynı dönemde 15 yıl vadeli mortgage için ortalama faiz oranı da yüzde 6,67’den yüzde 6,41’e düştü.

MBA Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Başekonomisti Mike Fratantoni, verilere ilişkin değerlendirmesinde, enflasyondaki düşüşe dair olumlu haberlerin gelmesi ve ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz indirimlerine başlayacağına dair beklentilerin de etkisiyle 30 yıl vadeli mortgage için ortalama faizin hazirandan bu yana en düşük seviyesine gerilediğini belirtti.

Orta Afrika’nın En Büyük Finans Merkezi Milvest’ten

Miller Holding iştiraki Milvest, Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde, (KDC) Kinşasa Kongre ve Finans Merkezi’nin inşaat çalışmalarını tamamlayarak açılışını gerçekleştirdi.

Türkiye’nin en yenilikçi holdinglerinden Miller Holding’in iştiraki Milvest, Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nin siluetini değiştirecek ve ekonomik kalkınmasını destekleyecek Kinşasa Kongre ve Finans Merkezi’nin açılışını gerçekleştirdi. Dev merkez sadece yapılarıyla değil, yaşam alanları ile de kent kimliğine katkıda bulunacak.

Afrika’nın en iddialı projelerinden birini tamamlamaktan gurur duyduklarını söyleyen Miller Holding Yönetim Kurulu Başkanı Turhan Mildon, “Kinşasa Kongre ve Finans Merkezi sadece ülkenin kalkınmasına değil, Türkiye ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti arasında güzel bir iş birliği gerçekleşmesine de öncü oldu” diye konuştu. Mildon, inşa ettikleri merkezle ile ilgili bilgiler de vererek, “Burası aslında iki büyük projeden oluşuyor. Bir yandan, yedi binadan oluşan bir tesis inşa ettik. Bu binalardan biri bölgenin en lüks oteli olacak. Yüksek teknolojiyle inşa edilen 3 bin metre kare alanı kaplayan gösteri havuzu, alışveriş mekanları, sosyal alanlarla kentin çehresini değiştiriyoruz.  Tüm bunların yanında burada ticaretin gelişmesini sağlayacak başka yapılarımız da olacak. Kongre salonu ve iki kiralanabilir ofis blokunu da tamamladık” dedi.

Bu mega projenin 3 bin Kongolu ve 2 bin 300’den fazla Türk’ün üstün gayretleri ile hayat bulduğunun altını çizen Mildon, şunları söyledi: “Burası sadece inşa sırasında değil, sonrasında da istihdam yaratmaya devam edecek. Sadece finansın değil istihdamın da kalbi olacak. Kinşasa Kongre ve Finans Merkezi, maliye ve bütçe bakanlıklarından gelen hizmetler de dahil olmak üzere yaklaşık 5 bin kişinin çalıştığı bir şehir olacak.”

Otel İçin 60 Milyon Dolardan Fazla Öz Sermaye Yatırımı

Finans Merkezi’nin tüm altyapısının Kongo Demokratik Cumhuriyeti’ne ait olduğunu vurgulayan Mildon, “Önemli bir anlaşma yaptık. İnşa ettiğimiz lüks otel küresel bir zincir otel markası olacak ve bu oteli biz işleteceğiz sonra da Kongo Demokratik Cumhuriyeti yönetimine devredeceğiz. Bu otel için 60 milyon dolardan fazla öz sermaye yatırımı yaptık ve Kongo için örnek bir kamu özel sektör iş birliğine imza attık” şeklinde konuştu.

“Bizim holding olarak bir mottomuz var. Hep diyoruz ki; ‘Güçlü adımlarla geleceğe yürüyoruz’!” ifadelerini kullanan Mildon, şöyle konuştu: “İşte bu mottomuz Demokratik Kongo Cumhuriyeti için de geçerli. Burada yaptığımız her iş geleceğe güç ve güven veriyor. Merkezin Kinşasa’nın kalkınmasının sembollerinden biri olacağını düşünüyoruz. Ayrıca proje Türkiye’nin Kongo Demokratik Cumhuriyeti ile bağlarını güçlendirecektir.”

Kinşasa Finans Merkezi’nin tüm proje detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Kaynak: Emlak Dream

Kahramanmaraş’ta Zemin Etüt Çalışmaları Devam Ediyor

Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör, kentin yeniden imar ve inşası için zemin etüt çalışmalarının büyük önem arz ettiğini kaydetti.

Trabzon Caddesi’nde yıkılan valilik hizmet binası bahçesindeki çalışmaları inceleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından kent genelinde mikro bölgeleme çalışması yapıldığını hatırlattı.

Zemin etüt çalışmalarının ardından yeniden inşaat çalışmalarına başlanacağını kaydeden Güngör, şunları söyledi:

“Bakanlığımızla yaptığımız görüşme sonrasında akademisyenlerimizden bir ekip oluşturduk. Ekibimiz sahada çalışmalarını sürdürüyor. Belirlenen alanlarda gözlem çukurları açılıyor, fay hatlarıyla alakalı durumlar inceleniyor. Bu noktada bakanlığımızla yüksek bir koordinasyon içerisindeyiz. Zemin etüt çalışmalarının tamamlanmasının ardından hocalarımızın hazırlayacağı rapor doğrultusunda şehrimizin imar ve inşasını sürdüreceğiz. Bu süreçte Jeoloji Mühendisleri Odamız, İnşaat Mühendisleri Odamız ve Mimarlar Odamızla da koordinasyon halindeyiz.”

10 Bin Konut ve İş Yeri Projesi İçin Çalışmalar Devam Ediyor

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen “Kentsel tasarım projesi” kapsamında şehir merkezinde 10 bin konut ve iş yeri yapılması için çalışmaların devam ettiğini aktaran Güngör, ilerleyen günlerde yeni alanların projeye ilave edilerek şehrin dönüşümünün hızla devam edeceğini sözlerine ekledi.