“yapigundem-yeni-banner-1.jpeg”
Ana Sayfa Blog Sayfa 59

Samsun’da Kentsel Dönüşüm Çalışmaları Devam Ediyor

Samsun Büyükşehir Belediyesi ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), iş birliğinde başlatılan Kıran Mahallesi Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi hızla devam ediyor. 

Samsun, Kıran Mahallesi’nde ikinci etap rezerv konut inşaatları planlanan projeye uygun şekilde ilerlemeye devam ediyor. İkinci etap projesinde ise ilerleme kaydedilirken birinci bölgede 694 konut ve 9 iş yeri inşaatının yüzde 75’i tamamlandı. İkinci bölge inşaatlarında ise yüzde 55 oranında ilerleme kaydedildi. 51 blokta topla bin 404 konut, 37 dükkan ve 3 bin metrekare büyüklüğünde cami inşa edilecek olan projenin 20 bin 897 metrekarelik alanı peyzaj ile değerlendirilecek. 

Çalışmalar hakkında bilgi veren Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, “Kentsel dönüşüm şehrimizin modernleşmesinde, gelişmesinde ve büyümesinde en önemli projelerimizden birisidir. Geleceğe hazırladığımız Samsun için bu yatırımlara çok önem veriyoruz. Kentsel dönüşüm tabi ki çok kolay olmuyor ama insanlarımızın mutlu ve huzurlu şekilde yaşamasını, çocuklarımızın daha güzel ortamlarda büyümesini istiyoruz. Yeni vizyonuyla şehrimiz ve halkımız, bunu fazlasıyla hak ediyor. Bu sebeple kentin dört bir yanını yatay mimarili sağlam ve depreme dayanıklı yapılarla modernize etmeye çalışıyoruz. Desteklerinden dolayı da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Murat Kurum ile TOKİ idaresine teşekkür ederim. Samsun’u her alanda geleceğe taşımamızda bize destek olan milletvekillerimiz, il ve ilçe başkanlarımız ile ilçe belediye başkanlarımıza da ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Yeni Mahalle ise Emlak Konut tarafından yapılıyor. Orada da rezerv 684 daire olacak. İnşallah kentsel dönüşümü de halkımızla el ele vererek başaracağız” ifadelerini kullandı. 

Antalya, Alanya EAH KABEV Projesini Uygulamaya Aldı

Antalya’nın Alanya ilçesinde bulunan Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde (EAH) Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı öncülüğünde ele alınan Kamu Binalarında Enerji Verimliliği Uygulaması (KABEV) zoom eğitim platformu üzerinden anlatıldı. 

Yenilenebillir enerji kaynaklarının öneminin arttığı son günlerde enerji verimliliği ile enerji tüketimini ve kamu kaynaklı cari açığının azaltılmasını hedefleyen Alanya EAH, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın desteğiyle enerji verimliliği üzerine yapılan çalışmalardan bahsetti. 

Katılımcılara bilgi paylaşımı yapan Doç. Dr. Oğuz Karahan şu açıklamalarda bulundu: 

“Binalarımızın enerji tüketimlerini, tasarrufa ilişkin çözümleri, enerji üretimlerine ilişkin çalışmalarımızı, teknik verileri içeren enerji etüt raporunu ve projesini katılımcılar ile paylaştık.  Projenin tamamlanmasıyla ısı yalıtımı, aydınlatma, elektrik kullanımı, havalandırma, ısıtma, soğutma, geri dönüşüm, bina otomasyonu ve su kullanımı alanında köklü tadilatlar yapılarak önemli ölçüde enerji tasarrufu yapmayı hedefliyoruz. Enerji dostu hastane projesi kapsamında güneşten enerji elde etmek amacıyla Güneş Enerji Santralleri (GES) projesi daha önceden başlatılmış gerek otoparklara gerekse de bina çatılarına güneş enerjisi panelleri yapılması yönünde, binaların yalıtımlarının baştan elden geçirilmesine kadar birçok iş ve işlemler de proje kapsamına dâhil edildi. Zoom eğitim platformu ile toplantıya katılan Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Elmalı Devlet Hastanesi yöneticilerimizle birlikte paydaş katılım toplantımızı gerçekleştirdik. Toplantıya halkımızı temsilen muhtar, esnaf, Alanya Belediye personeli, hasta yakını, sendika temsilcileri de yer aldı. Amacımız enerji tüketimini ve kamu kaynaklı cari açığın azaltılmasını sağlayarak, enerji verimliliği çalışmaları ile sektöre örnek olmak.”

Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Derneği’nden Önemli Açıklama!

Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Derneği Genel Başkanı Tayfun Gücenmez, Antalya’da denetleme sırasında üyelerine yapılan çirkin saldırıyla ilgili açıklamada bulundu.


Açıklamada şöyle denildi:


“8 Ağustos 2022 tarihinde Antalya’da hepimizi üzen, endişelendiren ve öfkelendiren bir olay meydana geldi. Üyemiz Yapı Denetim şirket yetkilisi inşaat mühendisi meslektaşımız Zekeriya Mengi, denetim esnasında şantiyede saldırıya uğradı ve şu an yoğun bakımda.

Binanın demir kontrollerinde, eksik ve yanlış demir uygulamalarının düzeltilmesinin istenmesi üzerine yaşanan bu elim olayda, meslektaşımız Zekeriya Mengi şantiyedeki üç usta tarafından ağır şekilde darp edilmiştir. Yanındaki yapı denetim kontrol elemanı meslektaşımız tarafından hastaneye kaldırılan Mengi, acilen ameliyata ve akabinde yoğun bakım ünitesine alınmıştır. Bugün ikinci bir ameliyata daha gireceği bilgisini aldık. Hayati tehlikesi devam ediyor. Meslektaşımız Zekeriya Mengi’nin bir an önce sağlığına kavuşmasını diliyor ve bu şiddeti kınıyoruz.

Yapı Denetim Kuruluşları Birliği olarak, her bir yapı denetim çalışanının, denetim görevlerini yerine getirirken şantiyelerde aynı riskle karşı karşıya olduğunu belirtmek isteriz. Hakaret, tehdit, küfür -maalesef ki- sıklıkla karşılaştığımız durumlar. Oysa biz, halkın can güvenliği için binaların mühendislik kurallarına göre yapılmasını sağlamak üzere görevli kuruluşlarız. Denetimlerimiz sırasında yaptığımız her uyarı, düzeltilmesini istediğimiz her yanlış imalat, başta 17 Ağustos 1999 depremi olmak üzere, daha önce defalarca yaşadığımız büyük acıları yaşamamak için. Ancak geldiğimiz noktada görüyoruz ki, kendi can güvenliğimiz yok.

Yapı denetim kuruluşları, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca yetkilendirilmiş ve yine Bakanlık adına denetim yapan firmalardır. Biz görevimizin kutsallığının ve öneminin farkındayız. İstiyoruz ki bu ülkede tekrar deprem kaynaklı büyük acılar yaşanmasın -ki bunu mümkün kılacak olan yapı denetim kuruluşlarıdır. İnsanların evlerinde huzurla, depreme karşı güven içinde yaşamaları için sahadayız. Böylesine önemli bir kamu görevini yerine getirirken karşılaştığımız şiddetin hiçbir izahı, gerekçesi, affı olamaz. Bu yüzden tüm halkımızı yanımızda durmaya, destek olmaya davet ediyoruz.

Şantiye şefi başında bulunmayan hiçbir şantiyede denetleme işleri yürütülmeyecektir.

Peki neden? Çünkü bizler, yapı denetim kuruluşlarının teknik personel çalışanları olarak, sahada teknik personel olan şantiye şefleriyle değil, ustalarla muhatap olmak zorunda kalıyoruz. Bu işin okulunu okumuş, ilmini almış teknik personel olarak “Ben 40 yıllık ustayım, senden iyi bilirim” zihniyetiyle mücadele ediyoruz. Bir binanın, deprem anında nasıl davranacağını belirleyen demir imalatının kontrolü gibi son derece hayati bir mühendislik konusunda muhatabımızın yine teknik personel olmasını talep ediyoruz. Biz, şantiye şeflerini sahada görmek istiyor ve kanuni düzenlemelerin bu bağlamda yapılmasını talep ediyoruz.

Yetkililerden Yapı Denetim Kuruluşları Birliği olarak isteğimiz şantiyelerde etkin şantiye şefliği sisteminin devreye girmesi ile şantiyelerde denetim yapan yapı denetim personelinin kanun ile kamu yararına işlem yaptığının güvence altına alınmasıdır.”

Eskişehir Söğüt-Uludere Yolunda İkinci Etap Başlıyor

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan Söğüt-Uludere yolundaki çalışmalar hızlandırıldı. 

Eskişehir’de üst yapı sorunlarını ortadan kaldırmak için başlatılan bakım ve onarım çalışmalarını sürdüren Eskişehir Belediyesi, Söğüt-Uludere yolundaki yol çalışmalarını da hızlandırarak ikinci etaba geçti. Çalışmalar nedeniyle geçici süreliğine kapatılan yol ise birkaç saat içerisinde açılacak. 

Çalışmalar hakkında bilgi veren yetkililer, “Söğüt-Uludere Yolu üzerinde devam etmekte olan yol genişletme çalışmaları kapsamında, Söğüt-Uludere yolunun Kenter Sokak ile 1516. Sokağa kadar olan kısmı 10 Ağustos Çarşamba günü itibariyle geçici bir süre trafiğe kapatılacaktır. Sürücüler Aktürk Sokak, Kenter Sokak, 1527. Bulvar, 1500. Bulvar, 1521. Sokak, 1516. Sokak üzerinden Yaşamkent ile Keskin ve Uludere Mahallelerine ulaşım sağlayabileceklerdir. Toplu taşımada da mavi 16, siyah 36 ve siyah 74 numaralı hatlar Kenter Sokak üzerinden, siyah 5, siyah 53 ve siyah 78 numaralı otobüsler Aktürk Sokak üzerinden 1527. Bulvar, 1500. Bulvar, 1521. Sokak, 1516. Sokak güzergahından seferlerine devam edecektir. Bu bölgelerde kurulan geçici duraklardan vatandaşlarımız faydalanmaya devam edecektir.” açıklamasında bulundu. 

Emlak Sektörü Temsilcileri Gözünü Ofis Projelerine Çevirdi

Emlak sektörü temsilcileri ofis pazarında azalan arz ve artan kiralar sebebiyle oluşabilecek sıkıntılara karşı yatırımcıları uyarıyor. 

Artan kira ücretleri sebebiyle son bir yıldır konut yatırımı yapan yatırımcılar, kredi ve kira artışına gelen kısıtlamaların ardından ofis yatırımı yapmaya başladı. Sektör temsilcileri ise bu yönelmenin 2023 yılında ofis arzı sorununu ortaya çıkaracağını ifade ediyor.

Şimdiden döviz cinsinden artışların başladığını vurgulayan Cushman&Wakefield Türkiye Genel Müdürü Tuğra Gönden konutta uzun bir süre yapılamayan inşaatlara vurgu yaparak, “Şimdi çok çok benzer bir durumu çok yakında nitelikli ofiste görebiliriz. Özellikle kullanıcı tarafında bunu çok fazla göreceğiz. Arz sıkıntısı özellikle tek mülkiyetli büyük ofis alanında yaşanacak. İstanbul Finans Merkezi’ni bunun dışında tutuyorum. Çünkü katılım belgesi karşılığında kiralama yapılacağı için herkes Finans Merkezi’nde olamayacak.” dedi. 

İstanbul’da kiralık ofis sayısının ciddi oranda azaldığını belirten Kuzeybatı Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ergin ise, “Şu anda bazıları ofis alınmaz diyor. Ancak piyasayı bilen yatırımcılar alımlara başladı. Diğerleri de aralık sonu gibi alalım moduna girecekler. Çünkü konutta da artış önce kiralardan başladı. Kiralar çok yükselince alalım demeye başladılar. Şu anda geçen yıl konutta olan ofiste kiralama kısmında oluyor.” dedi. İç talebin yanı sıra yabancı şirketlerin de ucuz işçilik nedeniyle Türkiye’ye geldiğini vurgulayan Ergin, Ayrıca Türkiye’nin doğal nüfus artışı da var. Müteahhitler şu anda ofise başlasa da iki yıl içinde tamamlayabilirler. Tek iyi haber Finans Merkezi’nin geliyor olması oldu. Yoksa ofislerimiz şu anda bile dolmaya başladı. Yüzde 65-70’lere inen doluluk oranları yüzde 80’leri geçti.” şeklinde konuştu. 

Finans Merkezi’nin arz sıkıntısına çözüm olacağını ifade eden JLL Türkiye Ofis Kiralama Direktörü Mahir Mermer, “Bazı ofisler de konuta dönüştürüldü. Aslında ofislere ilgiyle birlikte talepte arttı. Kiralar da yukarı doğru çıkmaya başladı. Bazıları da dövizle kontrat isteme yoluna gitti. Ofislerin yarısını kamu kurumları kullansa da 800- 850 bin metrekaresi dışarıya kiralanacak. Maslak’tan büyük bir arzdan bahsediyoruz. Dolayısıyla ben bir sıkıntı görmüyorum. Yeni ofislerin çoğu içi tamamlanmadan teslim ediliyor. Yatırımcı da bu arda artan tadilat masraflarından dolayı daha çok lojistik, depo, otel yatırımlarına daha fazla ağırlık veriyor. Diğer taraftan taleple birlikte daha fazla ofis stokunun olduğu Kağıthane gibi ikincil lokasyonlara bir kayma olacak.” yorumunda bulundu. 

Kocaeli Dilovası’na 4 Yıldızlı Otel Projesi Yapılacak

Kocaeli’de faaliyet göstererek yatırım teşvik belgesi almaya hak kazan Akpınar Cıvata İnşaat firması, Dilovası’na 4 yıldızlı otel inşa edecek. 

Kocaeli’de kurulu ya da yeni kurulacak firmalar için yapılan yatırım teşvik belgesi çalışmasının ardından belgeyi almaya hak kazanan Akpınar Cıvata Hırdavat İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, 156 milyon 275 bin TL’lik yeni yatırımıyla Dilovası’na 99 oda ve 204 yataktan oluşan 4 yıldızlı otelin yapımı için harekete geçti. 

Otel projesinin hayata geçmesiyle beraber 50 kişiye istihdam kapısı açacağını belirten firma, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan talep ettiği ‘KDV istisnası, 3 yıllık sigorta primi işveren hissesi, yüzde 55 vergi indirimi ve yüzde 20 yatırıma katkı oranı’ isteklerinin kabul edildiğini duyurdu. 

İhracat 7 Ayda 4,7 Milyar Doları Aştı

Temmuz ayında ihracatını yüzde 20,1 artırarak 607,1 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiren mobilya, kağıt ve orman ürünleri sektörü, yüzde 27,3’lük artışla yılın ilk 7 ayında 4,7 milyar dolarlık ihracata imza attı.

Mevcut pazarlarının yanı sıra, hedef pazarlarda da önemli artışlar kaydettiklerini belirten AKAMİB Başkanı R. Onur Kılıçer, Rusya’dan önemli siparişler aldıklarını belirtti. Gelen siparişler neticesinde temmuz ayında Rusya pazarında yüzde 226,4’lük artış kaydederek 19,8 milyon dolarlık ihracat yaptıklarını dile getiren Kılıçer, “Savaşın sona ermesi durumunda başlayacak olan yeniden yapılanma süreci, özellikle sektörümüz için büyük fırsatları da beraberinde getirebilir. Yıl sonunda hedeflerimizi tutturacağımıza inanıyoruz” dedi. 

Türkiye’nin temmuz ayı ihracatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 13,4 artarak 18 milyar 550 milyon dolar oldu. Yılın ilk 7 ayında yüzde 19,1’lik artışla 144 milyar dolara, son 12 aylık ihracatta ise yüzde 23,6’lık artışla 248,4 milyar dolara ulaşıldı.

Yılın ilk 7 ayında da büyüme göstererek, 7’de 7 yapan Türkiye ihracatına mobilya sektörü de önemli destek verdi. Türkiye mobilya, kağıt ve orman ürünleri ihracatı, 2021 yılının temmuz ayına kıyasla yüzde 20,1 oranında artış göstererek, 607 milyon 118 bin dolara ulaştı ve en başarılı 10’uncu sektör oldu. Akdeniz Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği (AKAMİB) de bu dönemde yüzde 0,3’lük artışla 63 milyon 45 bin dolarlık ihracat gerçekleştirdi.

Sektörün ilk 7 aylık verilerine bakıldığında ihracattaki büyüme dikkat çekiyor. 2022 yılı Ocak-Temmuz dönemi Türkiye mobilya, kağıt ve orman ürünleri ihracatı, 2021 yılına kıyasla yüzde 27,3 oranında artış göstererek 4 milyar 728 milyon 598 bin dolar oldu ve sektörün 2022 yılı hedefi olan 8 milyar doların hedefine bir adım daha yaklaşıldı. Aynı dönem içinde AKAMİB yüzde 10,4 artış ile 538 milyon 717 bin dolar ihracat sağladı. 

“Savaş Sonrası Yeniden Yapılanma Süreci Fırsatları Beraberinde Getirebilir”

Mevcut pazarlarda büyümenin yanı sıra hedef pazarlarda önemli artışlar kaydettiklerini belirten AKAMİB Başkanı R. Onur Kılıçer; dünya genelinde yaşanan resesyon krizinin yanı sıra, Rusya-Ukrayna savaşının etkileri, yüksek enerji fiyatları gibi küresel gelişmelerin ticareti etkilediği bir dönemde pazar çeşitliliği sağlamaların faydalarını gördüklerini söyledi. Sektörün temmuz ayında Rusya’dan çok büyük siparişler aldığına dikkat çeken Kılıçer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gelen siparişler neticesinde temmuz ayında Rusya pazarında yüzde 226,4’lük artış kaydederek 19,8 milyon dolarlık ihracata imza attık. Savaşın sona ermesi durumunda başlayacak olan yeniden yapılanma süreci, özellikle sektörümüz için büyük fırsatları da beraberinde getirebilir. İhracatçılarımızın bunu iyi takip etmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu pazarda büyümeye devam edeceğiz. Yılın ilk 7 ayını hem AKAMİB hem de Türkiye geneli olarak iyi bir noktada tamamladık. 2022 yılının sonunda hedeflerimizi gerçekleştireceğimize dair inancımız tam. Her zaman söylediğimiz gibi, Türk ürünlerini tanıtma misyonumuzu, farklı pazarlarda ihracatımızı artırma çalışmalarımız için kıta kıta gezerek yapacağız.”

Rusya’ya Yüzde 226’lık Artış

Türkiye geneli sektörün 2022 yılı temmuz ayı ihracat rakamlarına göre değer bazında en başarılı pazar yine Irak oldu. Irak’a yapılan ihracat yüzde 2’lik artışla 68,8 milyon dolara ulaştı. Irak’ı 36,8 milyon dolarla İsrail, 34 milyon dolarla Birleşik Krallık, 27,8 milyon dolarla ABD ve 24,2 milyon dolarla Almanya izledi. En dikkat çekici artış ise yüzde 226,4’lük artışla 19,7 milyon dolar ihracat yapılan Rusya oldu. 2022 yılı Ocak – Temmuz dönemi Türkiye geneli ihracat rakamları incelendiğinde ise en çok artış yüzde 120,4 oranında Yunanistan’a yapılırken, ilk 10 içinde tüm ülkelere ihracat artışı kaydedildi.

AKAMİB’in 2022 yılı temmuz ayı ihracatında Irak yine ilk sırada yer aldı. Irak’ı sırasıyla; İsrail, Birleşik Devletler, Almanya ve Katar takip etti. Bu ayda en çok artış yüzde 166,1 ile Birleşik Arap Emirlikleri’ne yapılan ihracatta gerçekleşti. İlk 7 ayda ihracatın ilk sırasında Irak yer aldı. İlk 10 ülke arasında en çok artış da yüzde 124 ile Katar’a yapıldı. Hedef pazarlardan ABD’ye yapılan ihracat ise yüzde 47,2 oranında artış kaydetti.

Diğer Ahşap Mamulleri Hızla Büyüyor

Sektörün temmuz ayı ihracatında alt grup bazında ilk sırayı kağıt-karton ve matbu yayınlar aldı. Bu grupta değer bazında yaklaşık yüzde 35,2’lik artış sağlandı. Ocak-Temmuz ihracat rakamları incelendiğinde ise en çok artışın yüzde 37,8 ile yine kağıt-karton ve matbu yayınlar ürün grubunda yaşandığı görüldü. Mobilyalar grubunda da yüzde 14,8 oranında artış gerçekleşti. 

AKAMİB’in 2022 yılı temmuz ayı ihracatı alt grup bazında değerlendirildiğinde ise mobilyalar ürün grubu yüzde 2,2 düşüşle ilk sırada yer aldı. Alt gruplar içerisinde diğer ahşap mamulleri grubunda yüzde 42,8 oranında artış olduğu görüldü. Ocak-Temmuz dönemi ihracat rakamları incelendiğinde ise ilk sırada yine mobilyalar ürün grubu yer alırken en çok artış yüzde 49,4 ile diğer ahşap mamulleri ürün grubunda gerçekleşti. 

Akyapı, Yeni Projeler İçin Arsa Yatırımlarına Başladı

Son 1 yıl içerisinde Limonlu Bahçe Konakları, Metkap ve Big Country projeleriyle 3 milyar TL’lik yatırıma başlayan Akyapı, devam eden inşaatların yanı sıra yeni projeler için arsa yatırımlarına hız kesmeden başladı. 

Toplam 3 milyar TL’lik yatırım değerine sahip projelerin inşaat süreci halen devam eden Akyapı, yeni projeleri için arsa yatırımlarını sürdürüyor. Sektörün ihtiyacına yönelik nitelikli gayrimenkul projeleri geliştirmeye devam eden Akyapı, konut projelerinin yanı sıra sanayi sektörüne yenilikçi projeler geliştirmek için de çalışmalarına devam ediyor. Yılın ilk yarısında yapılan yatırımlardan bahseden Akyapı Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Dinçel, “3 milyar liralık yatırım zincirimizde yer alan 1.3 milyar lira değere sahip Limonlu Bahçe Konakları’nda satışlarımız çok iyi gidiyor. 15 blokta toplam 509 daireden oluşan projemizde 148 adet ticari alan yer alıyor. Satışa çıktığımız ilk günden itibaren büyük bir ilgi gördük ve satışlarımız da devam ediyor. Projemizde kaba inşaatımızın da yüzde 15’ini tamamladık. İnşaat maliyetlerinin rekor artışlar gösterdiği, maliyetlerin her geçen gün değiştiği bu günlerde şantiyeleri devam ettirmek ve inşaatları tamamlamak çok önemli. Bu dönemde sadece güçlü firmalar inşaatlarını devam ettirebiliyor.” şeklinde konuştu. 

Bu yıl içerisinde satışa çıkan Metkap isimli sanayi projesinden ve bir diğer yatırımları Big Country’den bahseden Dinçel, “500 milyon lira yatırım değerine sahip olan Metkap, Akyapı’nın en çevreci sanayi projesi olarak öne çıkıyor. Bu projenin muhatabı metal ve plastik kaplama sektörü. Nisan ayında ön satışına başladık, burada da 137 adet bağımsız birim bulunuyor ve projenin bünyesinde kendi arıtma tesisi yer alıyor. Sanayi yatırımlarımız bizim için konut kadar değerli. Farklı sektörlere yönelik sanayi projelerimize devam edeceğiz. Bu konuda yatırımlarımız da sürüyor. Yatırım zincirimizin 3’üncü halkası ise 1,2 milyar lira yatırım değerine sahip villa projemiz; Big Country. İstanbul Büyükçekmece’de yer alan Big Country, birbirinden bağımsız 126 adet tek katlı villadan oluşuyor. Big Country’deki tüm villalar, birbirlerinin manzarasını engellemeyecek bir düzende, sakinlerinin Büyükçekmece Gölü ve Marmara Denizi’nin eşsiz manzaralarını kesintisiz bir şekilde deneyimleyebilmesi için özel olarak tasarlandı. Tek katlı, müstakil, geniş bahçeli, kapalı otoparklı ve sosyal tesis ayrıcalıklarıyla gerçek bir villa deneyimi sunan projemizde de inşaatımız hızla devam ediyor.”

 dedi. 

Öte yanda yeni yatırım fırsatlarını değerlendirdiklerini belirten Dinçel, “Türkiye’de konuta olan talep çok canlı ve artarak devam ediyor. Hem oturum hem de yatırım amaçlı olarak yüksek bir talep gözlüyoruz. Akyapı olarak yeni projelere odaklandığımız bu dönemde mevcut projelerimize yenilerini eklemek için var gücümüzle çalışıyoruz. Yeni projelerimizin hazırlıklarına da başladık, yıl sonuna doğru duyurmayı planlıyoruz. Akyapı olarak bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da örnek projelere imza atmaya devam edeceğiz. Ayrıca markamızı taşıyarak, değerine değer katacağımız yeni bölgeler arıyoruz. Arsa alımlarımız devam ediyor. İstanbul’daBaşakşehir, Kayaşehir, Dudullu ve Hadımköy’deki sanayi projelerimiz için çalışmalarımızı başlattık. Yeni konut projelerimiz için de yatırımlarımızı sürdürerek, hız kesmeden yeni döneme hazırlanıyoruz.” ifadelerinde bulundu.  

Üçay Mühendislik Enflasyona Karşı Mücadele Politikasında Tüketiciyi Merkeze Aldı

Artan maliyetler karşısında tüketiciyi rahatlatacak çözümler sunduklarını belirten Üçay Mühendislik Enerji Grup Direktörü İlgin Eray, “Üçay Mühendislik olarak artan maliyetlerin farkındayız. İklimlendirme temel bir ihtiyaç olduğu için müşterilerimizin yanındayız. Müşterilerimize kredi kartında ve senette esnek ödeme seçenekleri sunuyoruz.” dedi. 

Enflasyonda yaşanan artış ile birlikte ürünlerin son kullanıcıya ulaştığı fiyatlarda yaşanan artış pek çok alanda kendisini gösteriyor. Üçay Mühendislik Enerji Grup Direktörü İlgin Eray, Üçay Mühendislik’in sunmuş olduğu Zero House sistemi ile enerji, ısı pompası gibi tüm süreçlerde ihtiyaç duyulan enerjiyi güneş panelinden elde ettiklerini de söyledi. Eray, müşterilerin maddi olanaklarına göre de çözümler geliştirdiklerinin özenle altını çizdi. 

Ukrayna-Rusya Savaşı başta olmak üzere yaşanan iklim kriziyle enflasyon rakamları pek çok ülkede yılların en yüksek seviyesine ulaştı.  Artan enflasyon oranları nedeniyle şirketler mevcut karlılığını korumak ve mümkünse artırmak adına birçok politikayı uygulamaya başladı. Bu politikalar neticesinde de çoğu ürünün son tüketiciye ulaştığı fiyatlarda gözle görülür bir artış yaşandı. 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2022 yılı temmuz ayı rakamlarına göre Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yıllık yüzde 79.60, aylık olarak ise yüzde 2.37 arttı. Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ise yıllık yüzde 144.61, aylık ise yüzde 5.17 artış gösterdi. TÜİK’e göre TÜFE’deki değişim bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 79.60 olarak gerçekleşti.

Gaz Üretimi ve Dağıtımında Yüzde 18,96 Artış Gerçekleşti

Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 6.44, imalatta yüzde 2.94, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 18.96 ve su temininde yüzde 5.15 artış olarak gerçekleşti. Elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme yüzde 441.75, ham petrol ve doğalgaz yüzde 272.91, kok ve rafine petrol ürünleri yüzde 243.42 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu. 

Şubat 1998’den Bu Yana En Yüksek Seviye

İstanbul Ticaret Odası (İTO) verilerine göre ise İstanbul’da perakende fiyatları yıllık bazda yüzde 99.1 artış gösterdi. Böylece endekste yıllık değişim Şubat 1998’den bu yana en yüksek seviyeye çıktı. 

Tüketici Dostu Çay Mühendislik, Tasarruf ve Verimlilik Sağlıyor

Türkiye’de doğalgazın ulaştığı her noktada hizmet verebilmek hedefiyle çalışmalarını sürdüren ÜÇAY GRUP,  yükselen enflasyon oranları nedeniyle son kullanıcıyı artan maliyetler karşısında minimum ölçüde etkileyecek finansal çözümler ile dikkat çekiyor. 500 binden fazla evi doğalgaz ile buluşturan Türkiye’nin en büyük doğalgaz dönüşüm şirketlerinden ÜÇAY Mühendislik, tüketicilere tasarruf ve verimlilik avantajı sağlıyor.

“Temel Bir İhtiyaç Olduğu İçin Müşterilerimizin Yanındayız”

Enflasyonun etkisiyle artan maliyetlerin farkında olduklarını belirten ÜÇAY Mühendislik Enerji Grup Direktörü İlgin Eray, “İklimlendirme temel bir ihtiyaç. Biz de bu temel ihtiyacın karşılanması için müşterilerimizin yanındayız. Kullanıcılarımıza kredi kartına 12 ay taksit, senette ise 18 aya varan taksit seçeneği sunuyoruz. Böylelikle onların yükünü hafifletmeye çalışıyoruz” dedi. 

“Şu An Mevcut Yakıtlar Arasında En Zararsızı Doğalgazdır”

İklimlendirme ihtiyacının bugüne kadar klasik ve konvansiyonel olarak kombi, doğalgazlı sistemler, kömür kazanı gibi doğaya da aslında emisyonlardan dolayı zarar veren sistemlerden oluştuğunu belirten Eray, “Doğalgazın da bir emisyonu var ama emisyon yayma oranları karşılaştırıldığında diğerlerine göre daha az. Şu an mevcut yakıtlar arasında en zararsızı doğalgazdır. Bütün bu işlerin bir de mühendislik ekonomisi var” şeklinde konuştu.  

Zero House İle İhtiyaç Duyulan Tüm Enerjiyi Güneşten Elde Edin

Küresel olarak yaşanan gelişmeler de göz önüne alındığında günümüzde en uygun çözümün ÜÇAY Mühendislik’in sunmuş olduğu Zero House sistemi olduğunu vurgulayan İlgin Eray şu ifadeleri kullandı:

“Zero House ile enerji, ısı pompası gibi tüm süreçlerde ihtiyaç duyulan enerjiyi çatıdaki güneş enerjisinden elde etmiş olacaksınız. Buradaki elektriği gerekirse elektrikli şarj istasyonu kurarak araçlarınızda da kullanabilirsiniz. Bu bahsettiğimiz şey, en trend ve en yeni nesil sistemdir. Fakat bir de bunun mühendislik ve ekonomik tarafı var. İhtiyacı karşılamak tabii ki mümkün ama sınırsız bir kaynak yok burada. Eldeki imkân ve kaynaklarla bu çözümü müşteriye vermek lazım. 

“En Doğru Çözümü Sunmaya Çalışıyoruz”

Müşterinizin bütçesi ve yapabilecekleri de bu konuda çok önemlidir. Cebinde çok parası olan müşteri ile cebinde kısıtlı parası olan müşteriye çözüm sunabilecek kapasitede olmanız gerekmektedir. ÜÇAY Mühendislik olarak müşterilerimizin tamamına elindeki ekonomik gücü ve mevcut trendleri değerlendirerek optimum bir çözüm sunuyoruz. Müşterinin ihtiyacı, mühendislik doğruları ve mevcut şartlara göre en doğru çözümü sunmaya çalışıyoruz.”

6 Yıl İşçilik ve Tesisat Garantisi

ÜÇAY Mühendislik, Türkiye geneli şubelerinde doğalgazı olmayan konutlarda ana kolon doğalgaz tesisatı, daire içi gaz tesisatı, kombi montajı, radyatör montajı ve kalorifer tesisatı uygulamalarını gerçekleştirerek kullanıcılara tam destek sağlıyor. Bireysel doğalgaz dönüşümüne yönelik tüketicilerine çok ciddi avantajlar sağlayan ÜÇAY Grup, uyguladığı projelere 6 yıl gibi bir tesisat ve işçilik garantisi sunmasının yanı sıra hızlı iş teslimi ve hizmet sonrası 7/24 çağrı merkezi desteği gibi yaklaşımlarıyla dikkat çekiyor. ÜÇAY Grup, yapılan en ufak sistemde bile tasarruf ve verimliliğin maksimum olması için çalışmalarını sürdürüyor.

1915 Çanakkale Köprüsü’ne Ödül!

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM) idaresinde bulunan ve DL E&C, Limak, SK ecoplant ve Yapı Merkezi ortaklığı tarafından yapılan 1915 Çanakkale Köprüsü ve Malkara-Çanakkale Otoyolu ödül aldı.

Avrupa Yapısal Çelik Birliği (European Convention for Constructional Steelwork – ECCS) tarafından günümüz köprülerinde çelik kullanımının sıklaştırılmasına teşvik amacıyla verilen ödül olan ‘Avrupa Çelik Köprü Ödülü’ 1915 Çanakkale Köprüsü’ne verildi. Jüri tarafından yapılan değerlendirilmelerde 1915 Çanakkale Köprüsü, San Francisco’da yer alan Golden Gate Köprüsü’ne kardeş yapı olarak ifade edildi. 2023 metre orta açıklığıyla dünyanın en yüksek kuleli asma köprüsü unvanına sahip olan köprü, modern mega mühendisliğin bir örneği olarak adlandırıldı. 1915 Çanakkale Köprüsü Karayolu ve Demiryolu Köprüleri kategorisinde Avrupa’nın en iyisi seçildi. 

Jüri üyeleri arasında yer alan ECCS Silver Medal ve Charles Massonnet Bilim Ödülü sahibi Prof. Dr. Nesrin Yardımcı Tiryakioğlu verilen ödül ile ilgili, 1915Çanakkale Köprüsü, bölgedeki kuvvetli rüzgarlara ve deprem risklerine dayanıklı şekilde inşa edildi. Bu mega mühendislik yapısı, mimari açıdan da büyük beğeni topladı. Dört yıllık rekor sürede inşaatı tamamlanan asma köprüde, yapıya uygun yüksek mukavemetli çelik kullanımı, operasyonların daha hızlı, sağlam ve dayanıklı yürütülmesini sağladı. 1915Çanakkale Köprüsü günümüzün modern çelik yapıları için zengin bir örnek oluşturuyor.” dedi.

Kastamonu Bozkurt’un Yeniden İnşası Başladı

11 Ağustos 2021 yılında yaşanan sel felaketinin ardından sular altında kalan Kastamonu, Bozkurt’ta yeniden inşaat çalışmaları devam ediyor.

Yusufeli ilçesinin her noktasında başlatılan çalışmalar sonucunda ‘’Karadeniz’in en güzel ilçesi’’ haline gelmesi hedefleniyor. Çalışmalar hakkında bilgi veren Bozkurt Kaymakamı Murat Atıcı, “11 Ağustos 2021 tarihinde Bozkurt’ta yaşanan sel felaketinde 72 vatandaşımız vefat etmişti. İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Murat Kurum, selin hemen ardından 45 gün boyunca sahadaydı. Bu süreç içerisinde planlamalar hızlı bir şekilde yapıldı. Konutların ve dükkanların yapımına hemen başlanıldı. Şu anda 649 tane konutumuzun yapımına son hızla devam ediliyor. TOKİ tarafından örnek konutumuz, AFAD tarafından örnek köy evimizin yapımı tamamlandı. Şu anda 123 tane iş yerimizin de yapımı devam ediyor. 16 dükkanın da yapımı bitti, bazı iş yeri sahiplerimiz taşınmaya başladı. Ayrıca Bozkurt Sanayi Sitemizde 53 tane dükkanımız ve 2 büyük fabrikamızın yapımı bitti, bu hafta içerisinde teslimatlarını yapmayı planlıyoruz. İlçemizde yüzyılın en büyük afeti yaşandı. Metrekareye 453 kilogram yağış düşmüştü. 65 bin kamyonluk rusubat malzeme ilçemize gelmişti. İlçemizin bütün altyapısı İller Bankamız sayesinde yenilendi. DSİ’miz duvar, tersip bendi ve köprü çalışmalarını son hızla devam ettiriyor. Doğalgaz çalışmalarının da bitmesinin akabinde yollarımızın yapımına başlanılacak. Hem zarar gören elektrik hatlarının yer altına alınması hem de doğalgaz çalışmalarından dolayı yol yapım çalışmalarına başlamamıştık. Konutların bir kısmının teslimatı, Hükümet Konağımız, İlçe Emniyet Müdürlüğü binamız, Gençlik ve Spor Bakanlığımızın sentetik sahası, ihalesi yeni yapılan kapalı spor salonunun en kısa sürede bitirerek teslim edeceğiz” 

Artvin Yusufeli’nde Tapular Dağıtıldı

Artvin, Yusufeli ilçesinde baraj inşaatı kapsamında ilçenin taşındığı yerleşim yerinde çalışmalar tamamlanarak hak sahiplerine tapuları devredildi. 

Yusufeli ilçesinde tamamlanan konutlar borçlandırma ve becayiş işlemleriyle hak sahiplerine tapularıyla teslim edildi. Bugüne kadar toplam 501 adet hak sahibine konut teslim edilirken 127 hak sahibine ise iş yerleri devredildi. 

Temelde 275 metre yüksekliğiyle Türkiye’nin 1’inci dünyanın ise 3’üncü en yüksek kemer barajı olan Yusufeli, son hazırlık aşamasına geldi. 

Hak sahiplerinin borçlandırma işlemleri için 60 gün takvimi, becayiş işlemleri ise 30 gün takvimi planlanıyor. Yeni yerleşim alandı kaymakamlık binasında kurulan ofiste gerçekleştirilen işlemlerde ilgili kurumların çalışanları hak sahiplerine yardımcı oluyor. Hafta sonu devam eden çalışmanın kısa sürede tamamlanması planlanıyor.

Malatya’da Faik Erdoğan Vakfı Cami’nin İnşaatı Hızla Sürüyor

8 Haziran 2022’de Malatya, İnönü Mahallesi’nde temeli atılan Faik Erdoğan Vakfı Cami’nin inşaat çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor.

Malatya, İnönü Mahallesi’nde inşaat çalışmaları devam eden Faik Erdoğan Vakfı Cami çalışmalarının kaba inşaatı tamamlandı. Kısa bir süre içerisinde ince işçiliklerinin de bitirilmesi hedefleniyor. 

Çalışmaları yerinde inceleyen Vakıf Mütevelli Heyet Başkanı Reşat Erdoğan, “Camimiz kısa bir süre sonra inşallah ibadete açılacak. Mahalle halkı böylelikle daha rahat bir ibadet yapma imkanına kavuşmuş olacak. Vakıf olarak imkanlarımız ölçüsünde her konuda yardımlarımız devam edecek.” açıklamalarında bulundu.

İnşaatın kısa bir süre içerisinde büyük aşama kaydettiğini söyleyen mahalle sakinleri ise, “Reşat beyden Allah razı olsun. Mahallemizdeki en büyük eksiklik bir camimizin olmamasıydı. İnşaatın bu kadar hızlı yürümesi bizleri çok mutlu etti. İbadete açılacağı günü sabırsızlıkla bekliyoruz. Reşat beyin babası Faik Erdoğan başta olmak üzere, ebediyete intikal eden bütün Müslümanlara rahmet diliyoruz.” şeklinde konuştu.

Arse Panaroma Park Projesi Satışta!

Bursa’nın Karacabey ilçesine konumlandırılan Arse Panaroma Park projesi, yatırımcılarına benzersiz yaşam alanı deneyimi sunmaya hazırlanıyor.

Şehrin gürültüsünden uzak bir yaşam alanı amacıyla yola çıkılan Arse Panaroma Park projesi satışa çıktı. Arse İnşaat tarafından hayata geçirilen projede, bahçe kat, ara kat ve 3+1 konut seçenekleri bulunuyor. Toplam 66 adet lüks dairenin bulunduğu proje, açık otopark, açık ve kapalı yüzme havuzu, spor alanları, çocuk oyun parkı, sosyal alanlar gibi hizmetler sunarken, asansör, hidrofor, jeneratör, su deposu, uydu ve yangın merdiveni gibi hayat kolaylaştırıcı imkanlar da barındırıyor. 

Banka kredisini uygun satış seçeneklerinin de yer aldığı projede 3+1 dairenin fiyatı 1 milyon 500 bin TL ile 1 milyon 600 bin TL aralığında değişiyor. 

TK Elevator’ın yeni S100 Merdiven Asansörü Ev İçi Mobiliteyi Bir Sonraki Seviyeye Taşıyor

TK Elevator, S100 Merdiven Asansörü ile kullanıcılarına olağanüstü güvenlik, işlevsellik ve konforu bir arada sunuyor. Kullanıcı dostu bir deneyim için sezgisel kumanda koluyla kullanım kolaylığı sağlayan S100, her türlü yaşam alanı estetiğine uyacak yumuşak ve köşesiz tasarımıyla da ön plana çıkıyor.

İnovatif ürünleri ve mobilite çözümleriyle hayatı kolaylaştırmaya odaklanan TK Elevator; ev içi mobilitenin engel oluşturduğu kişilerin daha özgür hissetmelerini sağlayan güvenli çözümler sunmaya devam ediyor. Yeni S100 Merdiven Asansörü, çok sayıda ödül almış olan S200 Merdiven Asansörü’nün kapsamlı ve ileri teknolojisini bir araya getiriyor. Böylece kullanıcıların mobilite ihtiyaçlarına uygun seçenekler sunuyor.

Kapsamlı Güvenlik Özellikleriyle Donatıldı

S100 Merdiven Asansörü, kol dayanağı tam olarak katlanmadıkça merdiven asansörünün hareket etmemesini sağlayan ‘kol dayanağı algılama’, ‘acil durdurma düğmesi’, ‘çağrı cihazı’ gibi kapsamlı güvenlik özellikleriyle donatıldı. Asansörde isteğe bağlı bir şekilde bulunan çağrı cihazı, kullanıcının ihtiyaç halinde arkadaşlarıyla, ailesiyle ve tıbbi danışmanlarıyla iletişim kurabilmesine imkân tanıyor. Ayrıca, yeni yüksek kaliteli emniyet kemeri algılaması, en üst seviyede güvenli işletim sağlıyor.

160 Kilograma Kadar Ağırlık Taşıma Kapasitesi

Günümüzde birçok insan için bir merdiven asansörünün ağırlık kapasitesi ortak bir endişe konusu oluyor. S100 bu soruna da bir çözüm getiriyor: Merdiven asansörünün koltuğu 160 kilograma kadar ağırlık taşıyabiliyor. Koltuk yüksekliğinin ayarlanabildiği merdiven asansöründe mümkün olan en yüksek konforu sağlamak için, sırttan dize uzunluk azaltılarak, koltuk hatları daha geniş ve daha derin hale getirildi.

Yeni Bir Mobilite ve Bağımsızlık Düzeyi

Konuyla ilgili açıklama yapan TK Elevator Home Solutions CEO’su Mauro Carneiro, “S100, evdeki insanlara yeni bir mobilite ve bağımsızlık düzeyi sunmak için hayata geçirildi.  Ürünümüz gelişmiş teknolojisiyle evlere azami konfor ve güvenlik sağlıyor. S100’ün yumuşak ve köşesiz tasarımı, yaşam alanlarının genel atmosferiyle de mükemmel bir uyum yakalıyor.” şeklinde konuştu.

S100, parmaklar, başparmaklar, bilek ve hatta kullanıcının elinin kenarıyla bile çalıştırılabilen sezgisel ve kullanımı kolay bir kumanda koluyla kontrol ediliyor. Ayrıca merdiven asansörü, yetkisiz kullanımları önlemek için bir tuş kilidine de sahip. Bu sayede küçük çocuklar ziyarete geldiğinde veya ortak alanlara kurulduğunda kolayca kapatılabiliyor.

Yeni S100’ün koltuk, kol desteği ve ayak dayama yeri, her eve mükemmel uyum sağlaması için baskın olmayan ve zamanı geçmeyen renklerle donatıldı. S100 tüm bu özellikleriyle 2021’de Red Dot ve Alman Tasarım Ödülüne layık görülen S200 merdiven asansörünün de içinde yer aldığı TK Elevator’ın yenilikçi portföyüne en son eklenen model olarak kendine yer buluyor.

Kütahya’da Otel Binası İçin İhaleye Çıkıldı

Kütahya, Tavşanlı Belediyesi, Göbel Termal Tesislerine otel binası yapımı için ihale açtı.

Göbel Termal Tesislerine yapılacak olan otel binasının alanı yaklaşık olarak 4 bin 800 metrekare. İnşa edilecek otel ise bodrum ve 4 kattan oluşacak. Otelin inşaat süreci ise yer tesliminden itibaren 330 gün olarak belirlendi. 

Tavşanlı Belediyesi tarafından açılan ihale Göbel Termal Tesislerine Otel Binası İkmal İnşaatı Yapım İşi yapım işi 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 19’uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecek. İhale günü ve yeri ise 26 Ağustos saat 15.00’da Tavşanlı Belediyesi toplantı salonu olarak ifade edildi.

Helmann, Gayrimenkul Yatırım Fonu Kurdu

Helmann Yönetim Kurulu Başkanı Selman Özgün şirketin, Albaraka Türk iş birliği ile gayrimenkul yatırım fonu kurduğunu açıkladı. 

Kurulan bu fon ile yatırımcıların daha yüksek gelir elde etmesini ve kira gelirinden getiri kazanmasını amaçladıklarını belirten Helmann Yönetim Kurulu Başkanı Selman Özgün, ‘’Bu fonlar, gayrimenkul yatırımlarında şeffaflık, denetim, uzman yönetim ve likidite sağlayan bir yatırım aracıdır. Yatırımcıya birçok alanda avantaj sunar, gayrimenkule ilişkin riskleri en aza indirir, elde edilecek geliri yükseltir. Bizim de kurduğumuz fonla en önemli amacımız ‘yatırımcıların gayrimenkullerindeki değer artışı ve kira geliriyle getiri elde etmesini sağlamaktır.’’ dedi.

Gayrimenkul Yatırım Fonu’nun Helmann’ın tüm projelerinde kullanılabildiğini vurgulayan Özgün, yeni projelerden de bahsetti. Afyon’da başlattıkları son projenin AVM, otel, termal tesis, sağlık tesisleri, akaryakıt istasyonu, zincir market, eğlence tesisleri ve dinlenme alanları barındırdığını, projenin inşaat sürecinin ise en kısa zamanda başlayacağını söyledi. 

Yatırımcılarla markalı arsaları buluşturacakları tanıtım çalışmasının kısa süre içerisinde başlayacağını ifade eden Özgün, ardından Ankara’da yeni bir projeye başlanacağını ifade etti. 

Şanlıurfa’nın Kayak Merkezi’ne Otel Geliyor

Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi, Karacadağ Kayak Merkezi’nde kış turizmine katkı sağlamak amacıyla otel inşa ediyor. 

Bölgenin tek kayak merkezi olması nedeniyle ilgi çeken Karacadağ’a otel inşa eden Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi, bölge turizmine katkı sağlayacak. 

Tüm hızıyla inşaat süreci devam eden otel, bodrum, zemin, 1 ve 2’nci kat olmak üzere toplam 4 katlı olacak. 3 bin 600 metrekare 2 adet kapalı alandan oluşacak olan yapı, restoran, kafeterya ve 18 odayı bünyesinde barındıracak. 

Projede çalışmaların en kısa sürede tamamlanıp hizmete açılması hedefleniyor. 

GF Hakan Plastik: Deprem Bölgesinde Esneklik Esastır!

GF Hakan Plastik, ”Deprem, tüm dünyanın yaşadığı; ne yazık ki üzücü sonuçların yaşandığı doğa olaylarının başında geliyor. Ülkemizde yıllara yayılan aralıklarla ve son olarak 17 Ağustos 1999 depremi ile andığımız bir deprem gerçeği ile yaşıyoruz. Birinci derecede deprem kuşağında olan bir ülke olarak böylesi bir can ve mal kaybının yaşanmaması için zamanlı bir şekilde önemlerin alınması gerekiyor.” diyerek çeşitli açıklamalarda bulundu.

17 Ağustos depreminin 23. yıl dönümü yaklaşırken GF Hakan Plastik Altyapı Satış Müdürü Hüseyin Er, altyapı sistemlerine vurgu yaparak deprem bölgesinde esnekliğin önemine dikkat çeken bir açıklamada bulundu:

“GF Hakan Plastik olarak, su ve gazın sanayi, kamu hizmetleri ve yapı teknolojisi içinde güvenli bir şekilde taşınması için sistem çözümleri ve yüksek kaliteli bileşenler üretiyoruz. 17 Ağustos depreminin yıl dönümü yaklaşırken, bu konuya altyapının sağlıklı işlemesi açısından değinmek istiyoruz. 

Depremden sonra kopan boru hatları tamir edilirken temiz su olmadan, kanalizasyonsuz veya doğalgazsız birkaç hafta, hatta birkaç gün düşünebiliyor musunuz? Bununla birlikte deprem anında madenlerde kullanılan kimyasalların taşınmasında oluşabilecek hasarların doğaya, çevreye ve insan sağlığına oluşturabilecek zararları düşünmek bile çok üzücü. Yaklaşan bir felaketle karşı karşıya kaldığınızda, felaketi önlemek veya en aza indirmek için adımlar atmak doğal değil mi? İster inanın ister inanmayın, şehirlerimiz ve büyük metropol bölgeleri bu gibi durumların zirvesindedir, ancak belediyelerin hasar etkisini azaltmak için uygulayabilecekleri önlemler bulunmaktadır.

Örneğin hemen hemen her ABD eyaleti ve Kanada eyaleti bir miktar deprem faaliyeti yaşadığından, belediye başkanları bir deprem olayı sırasında tehlikeye giren boru hatları konusunda endişelenmektedir. Çünkü çoğu belediyenin boru sistemi deprem yüklerine dayanacak şekilde tasarlanmamıştır. Sismik bölgelerdeki binalar ve bu koşulları sağlayan diğer yapılar için gereklilikler ve standartlar belirlenmesine rağmen, müteahhitler ve tasarım danışmanları boru sistemlerinde bu tehlikeleri ele almamaktadır. Japonya bir ada ülkesi olarak yine depremle yüz yüze olan bir ülkedir. Geliştirdikleri yapı sistemleri ile hasarları en aza indiren Japonya, altyapı sistemleri konusunda özellikle 1995 yılından bu yana polietilen boru sistemlerini tercih etmektedir. 

Platisticpipe’ın  sitesinde yayınlanan bir araştırmaya göre aslında Japonya’da, polietilen (PE) boru uzun süredir kullanılmaktadır, ancak kullanımı su servisi (düşük yoğunluklu PE/PE 50) ve gaz servisi (orta yoğunluklu PE/PE 80) için sınırlıdır. 1995 yılında meydana gelen 6 bin kişinin öldüğü ve yaklaşık yarım milyon evin yıkıldığı Kobe Depremi’nden sonra su dağıtım uygulamaları için PE100 boru satışına başlanmıştır; çünkü depremde PE100 borularda hasar çok fazla olmamıştır. Osaka’da gaz, çelik ve demir sistemlerinde arızalar bulunmuştur; ancak hiçbiri PE100 borularının monte edildiği yerde değildir. Bu nedenlerden dolayı Japonya, mümkün olan her yerde ve her zaman ülke genelinde boru hatlarını sistematik olarak PE100 ile değiştirmeye başlamıştır.

1980’lerin sonlarında geliştirilen “PE100” malzemesinin yer altı basınçlı boru hattı için esneklik, darbe dayanımı, çatlama önleyici yayılma performansı ve dayanıklılık gibi özellikleri bulunmaktadır. 

PE-100’ün sismik yüklere karşı bu kadar dirençli olmasının nedeni düşük elastisite modülüdür. Düşük elastisite modülü sayesinde PE100 malzemesi, geleneksel metal borulara ve diğer sert boru sistemlerine oranla depremlerin neden olduğu dış yükleri telafi etmede çok daha üstündür. Düşük bir E Modülü, malzemenin çevrim yükleri, hidrolik şoklar ve dış gerilmeler altında kendini telafi etmesini sağlamaktadır.

Elastisite Modülü, malzemelerin deformasyona dayanma kabiliyetini ölçer (basınç÷ gerilim)

GF PE100 = 0.8 GPa

Karbon Çeliği = 150-200 GPa

Kanıtlanmış yüksek esnekliği ve yer hareketinden sapmalara direnme kabiliyeti ile PE100 boru sistemleri, tahribatı azaltabilir veya ortadan kaldırabilir; yangınları söndürmek için değerli su hatlarını koruyabilir ve korunan yeraltı boru hatları bozulmadan kaldığından iletişimin kopması engellenebilir.

PE100 boru sistemlerinin aşınma ve pas direnci, maliyet etkinliği, asitlere karşı üstün dayanıklılığı, sıfır sızıntı kabiliyeti ve kurulum kolaylığı gibi üstün özellikleri, dünya çapındaki gaz şirketleri için tercih edilen malzeme olarak en üst sıralarda yer almaktadır. Bugün Kuzey Amerika’daki tüm gaz servis hatlarının yüzde 95’i, PE100 borunun güvenilir sistemleri ile kurulmaktadır. Bu kritik kullanım uygulamaları, PE100 boru sistemlerinin sabit çalışma sağlamadaki kararlı yeteneğine dayanmaktadır. 

PE100 boru sistemleri, depremler sırasında şehirlerin en beklenmedik kargaşasını önleyebilir ve sonrasında bir can simidi sağlayabilir.”

Samsun Şehir Hastanesi Yükselmeye Devam Ediyor

Sağlık Bakanlığı tarafından kaynak verilerek inşaatına başlanan 900 yataklı Samsun Şehir Hastanesi’nde inşaat çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. 

Karadeniz Bölgesi’nin en büyük yatırımlarından biri olarak kabul edilen Samsun Şehir Hastanesi, Yap-İşlet-Devret modeli ile hayata geçiriliyor. Samsun’un Canik ilçesinde inşa edilen hastanede, fiziki gerçekleşme oranı yüzde 55’e ulaştı. 1 milyar 69 milyon TL yatırım bedeline sahip olan hastanenin yapımı 2020 yılında başlamıştı. 

İnşaat süreci tamamlandığında sağlık üssü haline gelecek olan Samsun Şehir Hastanesi, onkoloji, damar cerrahi ve göğüs merkezi, genetik hastalıkların tedavisi, üreme yardımcı tedavi merkezi, organ ve doku nakil merkezi, inme, yanık merkezi gibi önemli branşlarda son teknoloji cihazlarla hizmet verecek. Hastanede 40 adet ameliyathane ve 1 adet hibrit ameliyathane yer alacak. 

234 bin 371 metrekare arsa alanı bulunan hastanenin oturum alanı 68 bin 990 metrekare olacak. Hastanenin 2023 yılında tamamlanarak hizmete açılması planlanıyor. 

10 Bin Okul Projesinde Sona Gelindi

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hayat geçirilen temel eğitimde 10 bin okul projesinde son düzlüğe girildi. Proje için seçilen 10 bin adet ilk ve orta okulun bina yapıları güçlendirilirken öğretmen ve yöneticiler için kapsamlı eğitim desteği sağlandı.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın son projesi olan Temel Eğitimde 10 Bin Okul projesinde gelinen son duruma ilişkin değerlendirme toplantısı gerçekleştirildi. 

Toplam 3 milyar TL bütçe belirlenen proje hakkında konuşan Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, “Yaklaşık 2.9 milyar liralık bütçemizi tüm sahamızda kullanmış bulunuyoruz. İnşallah, ağustos ayının sonuna kadar projeyi nihayetlendireceğiz ve eylülün ilk haftası içinde kapanışıyla ilgili bir değerlendirme toplantısını tüm kamuoyuyla paylaşacağız.” dedi.

Konutta Teslim Süresi 48 Aya Kadar Uzatılabilecek

Ticaret Bakanlığı tarafından Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmeliğe göre ön ödemeli konut satışlarında zorunlu teslim süresi 48 aya kadar uzatıldı. 

Ticaret Bakanlığı’nın Resmi Gazete ile duyurduğu yeni yönetmeliğe göre, bedelinin peşin ya da taksitli ödemesinin kabul edildiği konut satış sözleşmesinde esas ön ödemeli konutun teslim süresi 36 aydan 48 aya kadar uzatıldı. Açıklanan yeni yönetmelik esasları uyarınca taahhüt edilen süre içerisinde tüketiciye teslim edilmesi zorunlu kılındı. 

Sakarya, Akyazı İlçe Terminali’nde İnşaat Devam Ediyor

Akyazı Belediye Başkanı Bilal Soykan Sakarya, Akyazı’da inşaat süreci devam eden Akyazı İlçe Terminali ve Mezbahane-Canlı Hayvan Borsası Projelerini yerinde inceledi. 

Akyazı İlçe Terminali ve Mezbaha-Canlı Hayvan Borsası projelerini ziyaret eden Belediye Başkanı Bilal Soykan, Projelerimizin tamamı büyük bir hızla devam ediyor. Akyazı için durmadan yorulmadan çalışıyoruz.” dedi. 

Fatih Mahallesi’nde inşa edilen terminal projesi hakkında konuşan Soykan, “3 bin 500 metrekare alanda başlatmış olduğumuz projemiz tüm hızı ile devam ediyor. Bugün zeminin betonu atıldı. Kısa süre içerisinde çalışmalarımızı tamamlayarak açılışını yapacağız inşallah.” açıklamalarında bulundu. 

Mezbahane projesini de ziyaret eden Başkan Soykan, Fen İşleri Müdürümüz ile birlikte proje alanında incelemelerimizi gerçekleştirdik. Zemin dolgu işlemleri tamamlandı. Kısa süre içerisinde binaların kurulumuna da başlayacağız. Seçim beyannamemizde söz verdiğimiz projemizin inşa çalışmaları hızla devam ediyor. İlçemizin ve vatandaşlarımızın ihtiyaç duyduğu yatırımları yapmaya, insanımızı hizmetle buluşturmaya devam edeceğiz. Akyazı’mıza hayırlı olsun.” ifadelerine yer verdi. 

Türkmenistan’da İnşaat ve Sanayi Sektörü İşçileri Günü İçin Kutlama Düzenlendi 

Türkmenistan’da inşaat ve sanayi sektörü işçilerinin günü için inşaat, sanayi, enerji 2022 isimli fuar düzenlendi.

 Birçok yabancı girişimin katılım gösterdiği fuarda, Türkmenistan Bakanlar Kurulu Başkan Yardımcısı Çarımurat Pürçekov ile hükümet üyeleri yer aldı. Öte yandan Devlet Başkanı Serdar Berdimuhamedov’un kutlama mesajının okunduğu İnşaat ve Sanayi Sektörü İşçileri Günü, her yıl 6 Ağustos tarihinde kutlanıyor. 

110’dan fazla yerli ve yabancı katılımcının yer aldığı fuarda, ülkenin sanayi ve inşaat sektöründe hayata geçirilen projeleri sunuldu. Fuar, inşaat, sanayi, mühendisler, ulaşım, iletişim, endüstriyel ve sosyal altyapı, inşaat malzemeleri, ekipman ve kamu hizmetleri bölümleri tarafından ilgiyle takip edildi. 

Siirt’te Çalışmalar Devam Ediyor

Siirt Valisi Osman Hacıbektaşoğlu, Siirt’te devam eden kaldırım, parke, asfalt ve peyzaj çalışmalarını yerinde inceleyerek yetkililerden bilgi aldı. 

Siirt’te vatandaşların güvenli ve konforlu bir ulaşıma sahip olması amacıyla yapımına başlanan asfalt, kaldırım, parke ve peyzaj çalışmaları tüm hızıyla sürerken, Siirt Valisi Osman Hacıbektaşoğlu, yapılan çalışmaları yerinde inceledi. İnceleme sırasında denetleme yapmayı da ihmal etmeyen Vali, çalışmaların titizlikle yürütüldüğünü belirtti. 

Denetimle ilgili açıklama yapan Vali Osman Hacıbektaşoğlu, “Şehrimizin tüm caddelerini yenilemeye, ulaşım konforunu ve kalitesini arttıracak çalışmalarımıza devam ediyoruz. Kentin tüm mahallelerinde belediyemizin planladığı bu sene programa aldığı bütün işler devam ediyor. Büyük bir kısmı tamamlanma aşamasında, inşallah mevsim sonunda bütün planladığımız altyapı, üstyapı tüm işlerimizi tamamlamış olacağız. Yeni yerleşim alanlarının olduğu özellikle Veysel Karani Mahallesinde yeni açılan ham yollar ve yapılan altyapı ile birlikte o bölgede inşaatlar, konutların yapımı devam ediyor, tamamlanma durumuna göre statik kaplama, sıcak karışım asfalt, yine beton parke çalışmalarımız da devam ediyor.” dedi. 

2022 yılı içerisinde toplam 140 bin metrekare beton parke çalışması yapılacağını söyleyen Vali, “30 bin ton sıcak karışım asfalt dökeceğiz. Bugün itibariyle 40 bin metrekare statik kaplama asfaltta yaptık ve bu da yaklaşık 8-10 km’ye tekabül ediyor. Bunun dışında park ve bahçeler müdürlüğümüzün yine SİSKİ müdürlüğümüzün çalışmaları devam ediyor. Vatandaşlarımızın daha konforlu, daha sağlıklı bir şekilde seyahat etmelerini sağlamak için bunları hızlı bir şekilde gerçekleştirmiş olacağız. Bütün ekibimize ve arkadaşlarımıza emeklerinden dolayı çok teşekkür ediyorum. Gece gündüz 24 saat sahada çalışıyorlar. Vatandaşlarımıza verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı da peşinen bizleri hoş görmelerini istiyoruz. En kısa zamanda hepsi tamamlanacak İnşallah, okullar açıldığında çok temiz, çok daha güzel bir Siirt’te hep beraber huzur içerisinde göreceğiz ve yaşayacağız.” ifadelerinde bulundu. 

Nef’ten Beykoz’a Değer Katacak Proje

220 dönüm arazi üzerine konumlanacak bin 300 konutluk yeni projenin tasarımı için yarışma düzenleyen Nef, Beykoz projesinin 2023 yılında ön satışta olacağını duyurdu. 

Düzenlediği yarışma ile Beykoz projesinin tasarımcısını seçen Nef, çalışmaları hızlandırdı. Dört farklı mimarlık ofisinin katılım gösterdiği yarışmada Nef Yönetim Kurulu Başkanı Erden Timur, Yeditepe Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ece Ceylan Baba, Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nden Doç. Dr. Candan Çıtak jüri üyesi olarak yer aldı. Tasarım yarışmasının kazananı ise Buda Mimarlık oldu. 

Beykoz’un en değerli bölgelerinden biri olarak kabul edilen Karlıtepe mevkiinde yer alacak olan proje, denize 170 metre yükseklikte olmasıyla hem boğazı hem de orman manzarasını görüyor. İstanbul manzarasının yanı sıra köprü ve bağlantı yollarına yakın konumda yer alan projede bin 300 konut bulunması planlıyor. Anadolu Yakası’nın en önemli projelerinden biri olacak olan Nef Beykoz projesinin 2023 yılında ön satışa alınması hedefleniyor.

İnşaat Ruhsatı Sayısında Azalma Yaşandı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan 2022 birinci çeyrek verilerine göre, yılın ilk iki ayında inşaat ruhsatı verilen bina sayısı yüzde 22,5 oranında, daire sayısı ise yüzde 27,9 oranında azaldı. 

TÜİK tarafından kaydedilen verilerde yeni konutlar için yapılan ruhsat başvurularında azalma meydana geldiği gözlendi. 2021 yılının aynı dönemine göre değerlendirilen verilerde 2022 yılı Ocak-Mart ayları arasında yapı ruhsatı verilen bina sayısı 22,5, daire sayısı ise 27,9 seviyelerine düştü. 

Yaşanan bu olumsuz gelişmeye rağmen yapı kimyasalları sektörünün büyümede hız kesmediğini belirten Seramiksan Türkiye Satış Müdürü Mustafa Akbacı, “İMSAD tarafından yayımlanan Yapı Sektörü Raporu’nda, 2020’de yapı kimyasalları üretiminde bir önceki yıla göre yüzde 10 artış yaşandığını görüyoruz. Üretimin 6,15 milyon tona yükseldiği yapı kimyasalları sektörü, bu ivmeyi yeni konut arzının düşüklüğünden aldı. Çünkü yeni konut satın alma ya da kiralama hayali kuranlar, çareyi tadilatta buldu.” dedi. 

Sosyal Konut Projesi Konutlarda Fahiş Fiyatları Düşürür

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1 Ağustos’ta gerçekleştirilen kabine toplantısının ardından “Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut hamlesini başlatıyoruz” açıklaması yapmıştı. Buna göre TOKİ sosyal konut projesi hayata geçiriliyor. Vatandaşlara kira öder gibi taksitlerle ev sahibi olma imkanı verecek projede konutlar, yerel ve yatay mimari anlayışına göre inşa edilecek.

Vatandaşa uygun koşullarda ev sahibi olma imkanı veren proje için 150 bin konut inşa edilmesi planlanıyor. Ucuz sosyal konut projesi, inşaat sektörünü de olumlu etkileyecek. Bekaş İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Karahasanoğlu, soysal konut projesinin hem kira hem de fahiş ev fiyatlarını düşüreceğini söyledi.

Bekir Karahasanoğlu, sosyal konut projesinin inşaat sektörüne muhtemel etkilerini değerlendirdi. Karahasanoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın müjdesini verdiği sosyal konut projesinin açıklanmasının ardından emlak fiyatlarında düşüş gözlendiğine işaret ederek, “Sektörümüz, bu tür ucuz konut projelerinden her zaman olumlu etkilenmiştir. Bu durum, kira ve konut fiyatlarına da yansıyacaktır. Son 1 yıl içinde konut fiyatlarında anormal artışlar oldu. Sosyal konut projesi, konutlarda fahiş fiyatları da düşürecektir.” sözlerini kaydetti.

Proje Başladığında Konut Fiyatları Makul Seviyeye Düşer

“Sosyal konut projesinin 81 ili kapsamasının da önemli bir adım olduğuna dikkat çeken Karahasanoğlu, “Piyasayı her gün takip ediyoruz. Projenin açıklanması ile ev sahipleri, fiyatları aşağı çekmeye başladı. Konut fiyatlarındaki bu düşüşler devam edecektir. Proje başladığında konut fiyatlarının daha da makul seviyelere düşeceğini öngörüyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Konut almak isteyenler, fahiş fiyatların ve konut kredilerinin düşmesini bekliyor. Sosyal konut projesi piyasada mevcut talebi azaltacaktır.” diyen Bekir Karahasanoğlu, “Yüksek enflasyon şartlarında düşük ve orta gelir seviyesindeki vatandaşların ev alması pek mümkün olmuyor. Biz inşaatçılar olarak bir konut sattığımızda, bu konutun satış fiyatı ile aynı özelliklerde bir konut yapabilmeliyiz. Ama yüksek enflasyon buna imkan vermiyor. Bu sebeple konut fiyatları hem konut üreticileri hem de ikinci el konut satıcıları nezdinde ister istemez yükseliyor. Serbest piyasa koşullarında yüksek enflasyonda bu fiyatları frenlemek pek olası değil” sözlerini vurguladı.

Sektör, Tek Çare Olarak Sosyal Konut Projelerini Bekliyordu

Bekir Karahasanoğlu, şöyle devam etti: “Bu sebeple konut fiyatları, sosyal konut projesi gibi projelerle ve sektördeki yüksek talebi azaltacak adımlarla düşürülebilir. Tüketici için çok doğru bir karar. Sektör temsilcileri olarak bu projeyi destekliyoruz. Piyasa dengesi için de önemli bir adım olduğunu düşünüyorum. Konut üretimi artarsa kira fiyatları da düşer. Ev sahiplerinin yüksek kira fiyatları algısı da böylece kırılacaktır. Yani sosyal konutların inşa edilmesi ile başlayacak toplumsal konut algısı, konut fiyatlarını aşağı yönlü etkileyecektir.”

Bekaş İnşaat Başkanı Bekir Karahasanoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Son 4 yıldır konut arzı çok azaldı. Bu durum, konut fiyatlarını tırmanışa geçirdi. Hükümetin sosyal konut adımı inşaat maliyetlerini de düzene sokacaktır. Çünkü sektör, tek çare olarak sosyal konut projelerini bekliyordu. Bu projeler hız kesmeden devam etmeli. Böylece piyasa bir dengeye oturacak ve pozitif beklenti ortaya çıkaracaktır. İnşaat sektöründe de bir canlanma olur. Ayrıca istihdam da artacaktır. Sektörle bağlantılı iş kollarında hareketlilik başlayacaktır.”

Bursa’ya Sosyal Yaşam Merkezi Geliyor

Bursa, Yıldırım ilçesine kazandırılacak olan Sosyal Yaşam Merkezi inşaatında sona gelindi. 

Yıldırım Belediyesi tarafından inşa edilen Sosyal Yaşam Merkezi, kapalı pazar yeri, otopark, spor alanları, kafeterya, muhtarlık ve idari ofisler barındıracak. 

Kısa bir süre sonra hizmete açılacağı söylenen merkez hakkında konuşan Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, İlçemizde sosyal yaşam alanlarında stratejik adımlar atıyoruz ve çoklu yaşam merkezlerini hemşerilerimiz ile buluşturuyoruz. Çalışmalarımızı hızla sürdürdüğümüz merkezimizin pazar alanında çalışmaları nihayete erdirdik ve vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. Şu anda da bin 500 metrekarelik alana sahip spor merkezi katında çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Spor merkezimizde kadınlarımız için fitness, aerobik ve zumba salonu, çocuklarımız için de jimnastik, karate ve tekvando salonu bulunacak. Kafeteryası, iç bahçesi ile mahalle sakinlerine hizmet edeceğimiz merkezimiz, tüm ilçe sakinlerine hizmet vereceğimiz önemli bir mekan olacak.” açıklamalarında bulundu. 

Özgüntur İnşaat’tan Yeni Projeler

Park Orion ve Park Zoya projelerinde yer alan 109 konutun inşaat sürecinin sürdüğünü ifade eden Özgüntur İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Erdoğan, yeni projeler hakkında bilgi verdi. 

Madencilik, eğitim ve inşaat olmak üzere üç farklı alanda hizmet verdiklerini belirten Özgüntur İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Erdoğan, Ana işimiz Özgüntur İnşaat bünyesinde her yıl 150-200 konut teslimi yapmanın yanı sıra 2022 yılı içinde yine Özgüntur bünyesinde 6,6 Mw gücünde güneş enerjisi yatırımımızı Isparta Gelendost’ta devreye almayı hedefliyoruz. Söz konusu 3 şirketimiz bünyesinde şantiye yoğunluğuna göre değişkenlik gösterse de her dönem 500 ila 600 çalışan ile faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.” dedi. 

Kriz anlarında bile aynı özgüvenle işlerine devam ettiklerini vurgulayan Erdoğan, “Kimi zaman kar odaklı davranmayıp işini iyi yapmaya odaklanmak firmamızın sürdürülebilir büyümesinde en önemli etkendir. Müşterilerimizin bizi tercih etme sebeplerinden birincisi müşteri odaklı olmamızdır. Şirkette yetkili profesyonellerin yanı sıra aile bireylerinin her biri sorumlu olduğu projeyle ilgili müşterisinin her türlü talebiyle birebir ilgilenir. Temelden veya projeden daire alan müşterilerimize kar edecekleri fiyatlarla satış yapıyoruz. Bu kar oranı, projenin konumu ve piyasanın şartları gereği yüzde 50 ile yüzde 100 oranında değişir.” şeklinde konuştu. 

Gelecek projeler hakkında bilgi paylaşan Erdoğan şu sözleri kullandı: Şu an Konyaaltı ilçesinde iki projemiz devam ediyor. Park Orion ve Park Zoya projelerinin arsaları da şirketimizin mülkiyetinde ve iki projede toplam 109 daire bulunuyor. Park Orion bu yıl sonunda Park Zoya ise 2023 Mart ayında teslim edilecek. Yine Lara bölgesinde 80 dairelik bir kentsel dönüşüm için imzalar atıldı ve eylül ayında başlaması planlanmaktadır. Ayrıca 6 bin 641 metrekare arazide 13 müstakil villanın bulunacağı yeni arsamızı bu ay içinde satın aldık. Burası da Kundu oteller bölgesinde yer alan konumu denize yakın bir bölge olup eylül ayında başlamayı hedefliyoruz. Son olarak Antalya’da imar çalışması yıllardır süren Kırcami bölgesinde ikisi başlamaya hazır ve anlaşmaları imzalanmış proje aşamasında 3 ayrı proje bulunmaktadır. İmar sorununun da yakında giderilmesiyle hızla burada da inşaata başlamayı hedefliyoruz. Firmamız mülkiyetindeki Kemer ilçesinde yer alan arazimize bir otel yatırımını uzun vadede düşünüyoruz. Bunun için gerekli yasal prosedürlere başlamış olsak da orta ve uzun vadede gerçekleşeceğini ön görüyoruz.”

Mekanlarınızdaki En Gösterişli Sadelik: Elbi’nin Yeni Ürünü ‘’Jazz’’

Elbi Elektrik tarafından “En büyük gösterişi sadeliği” sloganı ile pazara sunulan Jazz Serisi anahtar-prizler, yeni tasarımı ve benzersiz renk seçenekleri ile tüketiciyle buluşturuluyor.

Sadeliği ile her ortama uyum sağlayarak şıklık katan Jazz Serisi anahtar-prizler, elektrik malzemeleri pazarında son tüketicinin ihtiyaç ve istekleri çerçevesinde tasarlanarak Elbi Elektrik tarafından üretilmeye başladı. İş yerlerinden evlere kadar birbirinden farklı birçok iç dizaynda karşımıza çıkacak Jazz Serisi, geliştirilmiş yeni tasarımı ve her zevke hitap eden çok çeşitli renk seçenekleri ile üretim bandına girdi. Gösterişini sadeliğinden alan anahtar-priz serisi, alışılmışın dışında minimal çizgileri yaşamın içerisine taşıyor.

Jazz Serisi Birçok Renk ve Fonksiyon Seçenekleri ile Üretimde 

Yalınlık, sadelik ve şıklık birleşerek Jazz Serisi’nde buluşuyor. Elbi, yaşamlara zarafet katan anahtar priz serisi Jazz’ın natural, metalik ve ahşap tonlara sahip toplamda 10 farklı renk seçeneğiyle üretimine başlıyor. Simli beyaz, duman grisi ve bazalt renkleri Jazz Serisi’yle birlikte Elbi serilerinde ilk defa tüketici ile buluşacak. Her ihtiyaca ve her segment kullanıcıya cevap verebilmek adına ürün gamında 47 farklı modül seçeneği barındırıyor. 

Jazz serisi yeni radiuslu tasarıma sahip ve montaj kolaylığı ile standart duvar kasalarına uyumlu bir model olarak saha kullanıcıları tarafından tam not almış bir ürün olarak ilerleyen süreçte karşımıza çıkacak.

Luxury Line Mobilya, Avrupa ve Afrika Ofisleriyle Lüks Mobilya İhracatını Arttıracak!

Kuruluşundan bugüne dört kıtadan 100’ü aşkın ülkeye ürün satışı gerçekleştiren Luxury Line Mobilya, yeni açtığı yurt dışı ofislerle ihracatını artırmayı hedefliyor. 

“Londra ofisimiz üzerinden Avrupa ülkelerine, Mozambik ofisimizle de Afrika’ya daha hızlı erişim hedefliyoruz” diyen Luxury Line Mobilya sahibi Ahmet Ekmen, yılsonuna kadar farklı ülkelerde yeni temsilcilikler açmayı planladıklarını söyledi. Yurt dışına yönelik perakende satışların yanı sıra özellikle kurumsal projelerin mobilya ve dekorasyon ihtiyaçlarına çözüm ortağı olmak istediklerini ifade eden Ekmen, bu kapsamda yabancı mimarlık ofislerinden oluşan geniş bir network oluşturmaya başladıklarını belirtti. 

Mobilya kenti MASKO’da faaliyet gösteren Luxury Line markası, yerli lüks tasarımları yurt dışına taşımaya devam ediyor. Yabancıların, Lüks Türk mobilyasına yönelik artan ilgisini fırsata dönüştürmek isteyen marka, yurt dışında açtığı temsilcilerle daha fazla noktaya hızlı erişim sağlayacak. “Ülkemizden çıkan yerli üretim modellerin tasarımı, kalitesi ve el işçiliği, kur avantajıyla birleşince yurt dışından gelen taleplerde ciddi bir yoğunluk söz konusu” diyen Luxury Line Mobilya sahibi Ahmet Ekmen, sadece komşu ülkelere değil ABD, Hindistan, Japonya, Güney Afrika, Avustralya gibi deniz aşırı ülkelere de kapıya teslim gerçekleştirdiklerini söyledi. İhracata büyük önem verdiklerini belirten Ekmen, “Yurt dışı temsilciliklerimizin yanı sıra İngilizce, Fransızca, Rusça ve Arapça yayınlanan online mağazamız Luxury.com.tr aracılığıyla, dünyanın her yerinden sipariş almaya devam ediyoruz” dedi. 

Villeroy & Boch’tan Yeni Karo Serisi: Jardin

Villeroy & Boch’un karo serilerinden Jardin, çiçeklerin formlarından esinlenilerek tasarlanan rölyefli dekorlarıyla tarihi köşklerin dokusunu modern bir yorumla sunuyor.

Klasik olduğu kadar zamansız mekanlar yaratan Jardin serisindeki karolar, brüt beton görünümlü yüzeyleriyle dikkat çekiyor. Dalgalı yüzeyler fırça efekti oluşturarak, duvarlarda sonradan boyanmış hissi yaratıyor.

Villeroy & Boch’un Jardin serisindeki 40×120 cm ebadındaki çiçekli dekorların rölyefli yüzeyleri, doğal bir gölge etkisi ortaya koyuyor. Bronz efektli alternatifleri de bulunan çiçekli dekorlarla aynı ebatta sunulan buzeri dekorlar ise oyma bezemeli ahşap görünümüne sahip. Gri ve beyazın mat tonlarının hakim olduğu seri, bronz bordürlerle tamamlanıyor.

 Tayfun Gücenmez: “İnşaatlarda Şantiye Şeflerini Etkin Şekilde Görmek İstiyoruz’

Şantiye şefliği yönetmeliği tasarısı hakkında konuşan Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Derneği Genel Başkanı Tayfun Gücenmez, tüm inşaatlarda şantiye şeflerinin sahada aktif olarak rol almasının gerekliğinin altını çizdi.

Yapı Denetim Kuruluşları Birliği’nden Şantiye Şefi Sorununa Çözüm Önerisi

Geçtiğimiz Temmuz ayı içerisinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından inşaatlardaki şantiye şeflikleriyle ilgili bir yönetmelik taslağı yayınlandı. Şantiyelerin denetlenmesinden ve inşaat projelerinin uygulanmasından sorumlu olan şantiye şefleri ne yazık ki uygulamada çoğunlukla kağıt üzerinde kalıyor ve yerinde denetimde yetersizlik söz konusu oluyor. İlgili Bakanlığımız bu durumu iyileştirmek adına,  7 Temmuz 2022 tarihinde yayınladığı “Şantiye Şefleri Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Taslağı”nda görüldüğü üzere şantiye şeflerinin sorumluluk alanı, sayı ve kapsamında bir düzenlemeye gidiyor. Bu çalışmanın tüm toplum açısından önemli ve umut verici olduğunu belirtmek isteriz. Denetim mekanizmasını iyileştirmeyi amaçlayan her fikrin destekçisiyiz.

Biz yapı denetim şirketleri de Bakanlık yetkisi ile inşaatları denetlemekle sorumlu kuruluşlarız. Tabi olduğumuz 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun gereği denetimlerimizde şantiye şefleriyle, yani teknik personelle ortaklaşa hareket etmemiz gerekirken, maalesef sahada işleri şantiye şeflerinden değil, ustalardan, kalfalardan teslim almak durumunda kalıyoruz. Geçtiğimiz yıllar içerisinde denetimini üstlendiğimiz şantiyelerin büyük bir kısmında şantiye şefi olarak çalışan teknik personelin şantiye sahasında olmadığı gerçeği ile mücadele etmek zorunda kaldık.

Şantiye Şefini Belediyeler Atamalı

800 üye firma ve 12 bin kişilik doğrudan istihdam ile ülkemizde yapı kalitesi ve güvenliği denetiminde aktif rol alan Yapı Denetim Kuruluşları Derneği olarak Bakanlık tarafından yayınlanan taslak metni incelediğimizde, düzenlemelerde daha etkin bir şantiye denetiminin hedeflendiği çok net anlaşılıyor. Ancak taslak metindeki teknik eksiklikler bir yana, bizler asıl sorunun şantiye şeflerinin görev dağıtımında olduğunu düşünüyoruz. Çünkü mevcut yönetmelik ve işleyişte, inşaatın denetimini belgeleyen tutanaklarda “şantiye şefi VEYA müteahhit” ibaresinin kullanılması, müteahhit tarafından seçilen şantiye şefini aslında bir noktada saf dışı bırakıyor. Müteahhidin işveren, şantiye şefinin işçi olduğu bu denetim yapısının bir sonucu olarak, biz yapı denetim kuruluşları sahada teknik eğitimi olmayan kişilerle baş başa kalıyoruz.

Bize göre bir inşaatın şantiye şefi yapı müteahhidi tarafından değil, doğrudan o inşaata ruhsat veren ilgili idare (belediye) tarafından atama usulü ile belirlenmeli. Bu sayede şantiye denetim sayısı kısıtlamasına gerek kalmadan, şantiye şeflerinin denetim mekanizmasındaki etkinliği arttırılacaktır. Hatta böyle bir düzenleme ile şantiye şefliği, teknik meslek erbabı meslektaşlarımız için ek bir iş olarak değil, başlı başına bir iş alanı, ayrı bir meslek olarak değerlendirilecektir. Bu bağlamda şantiye şeflerinin, yapı denetim kuruluşlarının ve laboratuvarların beton dökümleri aşamasında bilfiil inşaatın başında bulunmasını sağlayan ve GPS sinyalleri ile konum belirleyen EBİS’e (Elektronik Beton İzleme Sistemi) dâhil edilmeleri de sağlanarak, teknik denetim pekiştirilmiş olacaktır.

Şurası bir gerçek ki, yapı denetim kuruluşları mühendislik alt yapısı çok güçlü ve sahada en aktif rolü üstlenen, etkin bakanlık temsilcileridir. Dolayısı ile şantiye sahasına denetim yapıldığı sırada her türlü imalatın yetkin teknik personel tarafından, yani şantiye şefleri tarafından denetim kuruluşuna teslim edilmesi hayati bir önem taşımaktadır. Deprem kuşağında yer alan ülkemiz için inşaat denetimlerinin önemini ayrıca açıklamaya gerek yok.Her şantiyede şantiye şefinin tam zamanlı olarak bulunması günümüzde artık olması ve uygulamaya alınması gereken çok önemli paydaş bir sorundur. Bu noktada Yapı Denetim Kuruluşları Birliği olarak Bakanlığımıza önerimiz, denetim sistemi içerisindeki şantiye şeflerinin doğrudan EBİS sistemine katılımlarının sağlanmasıdır. 

Daha Güçlü Zeminler İçin Bostik’ten Yeni Yapıştırıcı: Solventsiz Wood P910 2K

Bostik Zemin Grubu’nun yeni üyesi Wood P910 2K ile yüzey kaplamaları daha güvenli yapışıyor.

Wood P910 2K, düzgün yüzeyli beton, çimento esaslı şap, anhidrit şap, eski fayanslar, uygun şekilde düzeltilmiş eski parkeler gibi farklı satıhların elastik olarak yapışmasını sağlar.

İki komponetli poliüretan bazlı Wood P910, parkelerin yanı sıra pek çok alanda güvenle kullanılır. Endüstriyel kauçuk kaplamalardan suni çim ve spor zeminlere kadar uygulanabilir. Beton, sunta ve kauçuk levhaları kolayca yapıştırır. Metal, seramik, ahşap vb. pek çok yüzeyde de güvenli bir kullanım sunar.

AKILLI AVANTAJLAR

  • Solvent içermez
  • Azaltılmış koku
  • Uzun açık bekletme süresi
  • Astarlama gerektirmez

 18+2 kg set olarak satışa sunulan Bostik Wood P910 2K, bej rengiyle raflarda yerini aldı.

Kamu Yüklenicilerinin Zarar Görmesi Birçok Alt Sektörü Olumsuz Etkiliyor

Son yıllarda yüzde 100’ün üzerinde artan inşaat maliyetleri inşaat sektörünün bütün paydaşlarını zorlamaya devam ediyor. Kamu Müteahhitleri ve İş İnsanları Derneği Genel Başkanı Ali Adıgüzel, kamu ihalelerinde yaşanan ile iş yapamaz duruma geldiklerini belirterek, “Kamu yatırımlarının durması demek, alt sektör ve sanayi üretimiyle birlikte milyonların işsiz kalması demektir” dedi.

Kamuya ait işlerde yapım, mal, hizmet alımı ve her türlü danışmanlık işlerini yapan yüklenici firmalar, son 2 yıl içerisinde yüzde 500’ün üzerinde artan malzeme fiyatları nedeniyle büyük sıkıntı yaşıyorlar. Kamuya taahhüt hizmeti veren bu iş insanlarını kendilerini temsil edebilmek için 27 Haziran 2022 tarihinde insanı Ali Adıgüzel’in önderliğinde Kamu Müteahhitleri ve İş İnsanları Derneği’ni (KAMİAD) kurdu. 

Türkiye’nin her bölgesinden kamuya iş yapan yüklenici firma sahibi 15 iş insanının birleşmesi ile kurulan KAMİAD’ın Genel Başkanı Ali Adıgüzel, derneklerini “Ülkemizin refahı ve medeniyetinin gelişimi için devam edecek tüm kamu yatırımlarının; mal ve hizmet alımlarının, kamu kaynaklarının ekonomik ve verimli bir şekilde kullanılarak devamının sağlanması” ilkesiyle kurduklarını belirterek, 22 Ocak – 15 Nisan 2022 tarihlerinde Resmi Gazete’de yayımlanan ve kamuya iş yapan yüklenici firmalara “Ek fiyat farkı ve Tasfiye hakkı” verilmesini öngören iki yasa değişikliğinin mimarı olduklarını açıkladı. 

Bu Sektör Alt Yüklenicileri İle Ortalama 3 Milyon Kişiye İstihdam Sağlıyor

Adıgüzel; kamuoyunda bilinen olumsuz müteahhit algısını silmeyi, bu mesleği yapan insanlara bir iş ahlakı disiplini getirmeyi ve kamuya süreli taahhüt işi yapan tüm yüklenici firmaların yaşadıkları sorunların çözümünde aktif rol alarak, üyelerinin haklarını savunmak amacıyla bir araya geldiklerinin altını çizerek, “Türkiye ekonomisinin ana lokomotifi olarak 250 alt sektörü taşıyan ve ortalama 3 milyon kişiyi doğrudan istihdam eden inşaat sektörü, yarattığı katma değerle binlerce yapı malzeme üreticisine istihdam sağlayarak, ülkemizdeki üretim sürecini doğrudan etkiliyoruz. Kamuya iş yapan yüklenicilerin oluşturduğu istihdam ve üretim ise inşaat sektörünün en büyük paya sahip dinamik kısmıdır” dedi. 

Kamu Müteahhitleri Çok Zor Durumda

Son yıllarda emtia ve hammadde fiyatlarının dünya genelinde artması, yaşanan salgın hastalıkla birlikte maliyet bazlı fiyat artışlarını da beraberinde getirdiğini söyleyen Ali Adıgüzel, “döviz kurlarındaki artışların da etkisiyle, inşaat sektöründe fiyatlar tarihte hiç olmadığı kadar büyük artışlar yaşandı. Yurt içinde üretilen tüm yapı malzemelerinde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 300’leri bulan fiyat artışları oldu.  Hükümetimizin çıkartmış olduğu kararnameler, bu konuda çok yetersiz kaldı ve taahhüt işi yapan firmaların bir kısmı teminatlarını yakmak zorunda kaldılar. İhalelerden yasaklı duruma düşenler de bu süreçte bir hayli fazla. Bu arkadaşların bir kısım işlerin durdurulduğunu duyuyoruz. Bu sektör, tarih boyunca yaşamadığı olumsuz bir durumla karşı karşıya kalmıştır.” ifadelerini kullandı.

Birim Fiyat ve Rayiçlerinin 3’üncü Kez Güncellenmesi Durumun Vahametini Göstermekte

Olağanüstü fiyat artışları nedeniyle kamu yüklenicilerinin, sözleşmelerinde ifa güçlüğü yaşadıklarını belirten iş insanı Ali Adıgüzel, “Yaşanan fiyat artışları ve asgari ücret artışı nedeniyle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından ihale iptallerinin önüne geçmek adına 2022 yılında tarihte ilk defa ‘birim fiyatları ve rayiçlerini’ 3’üncü kez güncellemiştir” dedi. 

Kamu yatırımlarının durmasının veya aksamasının alt sektör ve tedarikçi ağıyla birlikte ülke sanayisinde, milyonlarca kişinin işsiz kalması anlamına geldiğini söyleyen Adıgüzel, “Biz KAMİAD Yönetim Kurulu olarak yol haritamızı belirledik. Sektörün tüm paydaşlarıyla ortak hareket ederek, hükümetimizden ‘Şartsız Tasfiye Hakkı ve son 2 yılı kapsayan bir genel Af ile reel bir Ek Fiyat farkı’’ yasa değişikliğinin ivedilikle yayınlanmasını talep etmekteyiz” ifadelerini kullandı. 

4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’na eklenen geçici 6. Madde’nin 13 Mayıs 2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan uygulama esaslarına göre ‘Artırımlı Fiyat Farkı’ hesaplamalarında kullanılan B ve D katsayıları eşitlenip 2,00 olarak hesaplanmasına şiddetle ihtiyaç olduğunu kaydeden KAMİAD Başkanı Adıgüzel, “Bu çözüm yolu ile hem kamu müteahhitleri ifa güçlüğü çekmeyecek hem de kamu yatırımları işlerin süresi dolmadan tamamlanabilecektir. Son bir yılda yaşanan bu olağan dışı gelişmelerden kaynaklı yükleniciler açısından oluşan ‘ifa güçlüğü’ nün göz önüne alınarak, gelir kaydedilen teminatların iadesini, bunlardan doğan yaptırımların affını yüce devletimizden beklemekteyiz” şeklinde konuştu.

Konut Fiyatlarındaki Artış Hız Kesti

Geçtiğimiz eylül ayından bu yana hızla yükselen konut fiyatlarında yavaşlama başladı. Fiyat artışları aylık bazda mayısta yüzde 14,7 ile zirveyi görürken bundan sonraki süreçte azalmaya başladı.

Endeksa verilerine göre Türkiye genelinde haziran ayı sonu itibarı ile konut satış fiyatlarında yıllık değer artışı yüzde 182 seviyesinde gerçekleşirken, ortalama konut metrekare satış fiyatı 9 bin 979 TL’ye çıktı. Ancak fiyat artışlarının ay bazında mayısta yüzde 14,7 ile zirveyi gördüğü, bundan sonraki dönemde artışların tek haneye geleceği belirtilirken, ikinci yarıda toplam artışın yüzde 18,7 olacağı öngörülüyor. Yavaşlamada konut kredilerine gelen sınırlamayla birlikte alıcı kitlesinin daralması, piyasada dolaşmaya başlayan fiyatların zirve yaptığı ve bundan sonra artık daha fazla artmayacağı söylentilerinin yanı sıra sektöre yönelik yeni düzenleme olacağı endişelerinin de etkili olduğu kaydediliyor. 

“Anlık, Günlük Değişen Fiyatlar Olmayacak”

TSKB Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Makbule Yönel Maya, önümüzdeki süreçte düşüş değil ancak fiyat artış hızında bir yavaşlama beklediklerini kaydederek, “Artış hızında yavaşlama mutlaka olacak. Merkez Bankası verilerine göre fiyatlar mayısta yüzde 14 arttı. Ancak bu sürdürülebilir değil. BDDK, sıkılaşma politikası ile kredi verilmesini zorlaştırıldı. Temmuzda öyle günlük, haftalık değişen konut fiyatları görmedik fakat geri gelen fiyatlar da olmadı” dedi. Artık konut fiyatlarında pazarlık payı da oluşmaya başladığına vurgu yapan Maya, “Çünkü alıcı sayısı azaldı. Kredi oranı yüzde 60’a çıktı. Konut alabilmek için yüzde 40 nakit paranız olması gerekiyor. Kredili alımlar eskisi gibi canlı değil. Bu da artış hızını kesti. Önümüzdeki süreçte 3 aylık, sonrasında ise 6 aylık süreçlerle fiyatlarda değişim olacak” diye konuştu.

“Artış Yıl Sonuna Kadar Yüzde 18,7 Olur”

Endeksa Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Görkem Öğüt de “Türkiye genelinde ortalama konut metrekare satış fiyatı 9 bin 979 TL, ortalama konut fiyatı 1 milyon 317 bin 228 TL ve konut yatırımının geri dönüş süresi 17 yıl oldu. Fiyat artışlarını ay bazında incelediğimizde mayısta yüzde 14,7 ile zirvenin görüldüğünü, sonrasında artış oranlarının düşüş eğilimine girdiğini görüyoruz. Yani konut fiyatlarında artış devam etmesine rağmen, artış hızı yavaşlıyor” diye konuştu. Ay bazında artış oranlarının önümüzdeki dönemde çift haneli sayılardan tek haneli rakamlara düşeceğini öngördüklerini kaydeden Ögüt, “Türkiye genelini ele alırsak Haziran’da 9 bin 979 TL olan ortalama konut metrekare satış fiyatı aralık sonu itibariyle 11 bin 853 TL’ye seviyesine ulaşacak. 1 milyon 317 bin 228 TL olan ortalama konut fiyatı da 1 milyon 552 bin 743 TL’ye çıkacak. Endeksa verilerine göre Türkiye geneli için 2022 sonuna kadar yüzde 18,7’lik bir artış öngörüyoruz” dedi.

“Üç Endişe Var”

İstanbul Emlak Brokerleri Kulübü (İSTEB) Yönetim Kurulu Başkanı Ulvi Özcan, yatırımlık konut alanların son zamanda satma yönünde kendilerini aramaya başladıklarını söyleyerek, “Çünkü fiyatlar zirve yaptı. Ayrıca ‘birden fazla gayrimenkulü olanlara gelir vergisinde zorluk çıkarma ve yabancı alımlarına ilişkin bir kota gelir mi?’ soruları başladı. Dolarda olası yüzde 10’luk bir yükseliş de iç alımları azaltır. Dolayısıyla bunların piyasada fiyatları kırma ve bozma endişesi başladı. Bunlardan biri olma ihtimali dahi piyasayı bozar” dedi.

“3 ile 4 Aylık Durağanlık Olacak”

“Fiyatlarda bir düşüş öngörmüyoruz çünkü sürekli konuta ihtiyaç duyulan bir ülkedeyiz” diyen Gayrimenkul Pazarlama ve Satış Profesyonelleri Derneği (GAPAS) Başkanı İsmail Özcan ise, “Her yıl 600 ile 700 bin konut üretilip satılmak durumunda. Ekonomideki gidişattan dolayı alımlarda belki bir gerileme olabilir, ancak eylül ayında üniversite öğrencilerinin gelmesiyle kiralık konut ihtiyacı artar” dedi. Konut fiyatlarında 3 ila 4 aylık bir durağanlık olsa da, orta ve uzun vadede artacağını düşündüklerini belirten Özcan, “Bu artış enflasyon oranında ya da bir iki puan üzerinde olabilir. Şu anda yavaşlama eğilimi var” yorumunu yaptı.

İstanbul’da Metrekare Fiyatları 22 bin TL’ye Çıkar

Görkem Öğüt, haziran sonu itibarıyla İstanbul’da 17 bin 497 TL olan ortalama konut metrekare satış fiyatının aralık sonunda 22 bin 360 TL’ye, 2 milyon 99 bin TL olan ortalama konut fiyatının 2 milyon 593 bin TL seviyesine ulaşacağını söyledi. Antalya’da 14 bin 896 TL olan metre kare satış fiyatının 18 bin 532 TL’ye, 1 milyon 939 bin 220 TL olan ortalama konut fiyatının da 2 milyon 316 bin 500 seviyesine geleceğini belirten Öğüt, “En yüksek değer artışının olduğu bir diğer il olan Mersin’de ise ortalama konut metrekare fiyatı 8 bin 933 TL’den 11 bin 138 TL’ye, ortalama konut fiyatı 1 milyon 339 bin 550 TL’den 1 milyon 704 bin 114 TL’ye çıkacak. Yılsonuna kadar en çok değer artışı yüzde 31 ile Tekirdağ’da gerçekleşecek” diye konuştu.

Gayrimenkul Satışının Anahtarı Müşteri Deneyimi Oldu

Yeni nesil müşteri deneyimi yerel gayrimenkul pazarına yön veriyor. PwC’nin yayımladığı verilere göre müşterilerin yüzde 73’ü iyi bir deneyimin satın alma kararlarını etkilediğini belirtirken, müşteri deneyimini kişiselleştirilmiş hizmetlerle destekleyen yerli şirketler yabancı yatırımcıları Türkiye’ye çekiyor.

Emlak sektörünün dinamikleri değişiyor. Birçok endüstri müşteri deneyimini, alıcı ile arasındaki etkileşimi artırıp satışa çevirmek için kullanırken, yeni nesil müşteri deneyimi ilkeleri yerel emlak pazarının pazarlama alışkanlıklarına da yön veriyor. PwC’nin yayımladığı verilere göre müşterilerin yüzde 73’ü iyi bir deneyimin satın alma kararlarını yönlendirdiğini belirtirken, daha iyi müşteri deneyimi için daha fazla ödeme yapmaya hazır olanların yüzde 86’ya ulaştığı görülüyor. Müşteri deneyimini kişiselleştirilmiş hizmetleriyle destekleyerek gayrimenkul satışlarında avantaj yakalayan yerli emlak şirketi Radolar Group ise geliştirdikleri iş modeliyle yabancı yatırımcıların yüzünü ülkemize çeviriyor. 

Türkiye’de konut satın almanın hem fiyat hem de müşteri deneyimi açısından yabancı yatırımcılar için cazip fırsatlar barındırdığını belirten Radolar Group Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Mehrabi, konuyu şu sözlerle değerlendirdi: “Yurt dışındaki yabancı yatırımcılar birçok farklı sebepten dolayı ülkemizden konut satın alırken, yerel pazarımızdaki yatırımcı çeşitliliği de artıyor. TÜİK Haziran verilerinden hareketle yaklaşık 2 bin konut alarak zirveye yükselen Rusya, İran’ı bir adım geride bırakırken, sıralamayı Irak, Çin ve Almanya takip ediyor. Elbette tüm yabancı vatandaşların başka bir ülkeye yatırım yaparken kafalarında sorular bulunduğunun farkındayız. Müşteri ihtiyaçlarına odaklı geliştirdiğimiz iş modelimizle yalnızca ev satmıyor, aynı zamanda onlarla empati kurarak Türkiye’ye gönül rahatlığıyla yatırım yapmalarını sağlıyoruz.”

İyi Müşteri Deneyimi Arayan Gayrimenkul Yatırımcılarının Yüzü Türkiyeye Döndü

Ülkemizde konut satın alarak yatırım yapmak isteyen vatandaşların birbirinden farklı sebep ve koşula sahip olduğunun altını çizen Serdar Mehrabi, “Türkiye’de yatırım yapmak isteyen farklı yaş gruplarından vatandaşların ihtiyaçları değişkenlik gösterebiliyor. Genç ve bekar insanlar daha iyi iş imkanlarına sahip olmak isterken, evli ve çocuklu insanlar ise çocuklarının eğitim hayatlarını önceliklendiriyor. Kimisi de burayı köprü olarak görerek, gelecek dönemde Avrupa’ya taşınmayı hayal ediyor. 2009’dan bu yana emlak piyasasında hizmet veren Radolar Group olarak biz de müşteri deneyimini önceliklendirdiğimiz iletişim stratejimizle yabancı yatırımcıların önünü açarak ülkemizde de konforlu bir yaşama sahip olmalarına kapı aralıyoruz. İran ve Azerbeycan vatandaşlarına satış yaparak başladığımız serüvenimize farklı coğrafyaları da ekleyerek devam ediyoruz” ifadelerini kullandı. 

Emlakta Kişiselleştirilmiş Hizmet Yatırım Lokasyonlarını Çeşitlendirdi

Son dönemde Rusya, Kazakistan ve Ukrayna gibi ülkelerden yoğun talep aldıklarını aktaran Serdar Mehrabi, “Global trendlere liderlik eden Türkiye emlak piyasası hızla büyürken, yabancı yatırımcıların coğrafi çeşitliliği de artıyor. Özellikle Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşla birlikte iki ülkenin vatandaşları ülkemize artık daha çok rağbet gösteriyor. Bu bölgelerden gelen yatırımcılar geçtiğimiz yıllarda ünlü tatil destinasyonları arasında yer alan Antalya, Alanya, Muğla gibi şehirleri tercih ederken, kişiye özel sunduğumuz hizmetlerle diğer şehirlerdeki avantajları da keşfederek farklı bölgelerden ev satın alıyor” dedi.

Rusların İlk Durağı Artık Antalya Değil, İstanbul

Rusya ve Ukrayna’dan yatırımcıların yeni rotalarının ilk sırasında İstanbul olduğuna dikkat çeken Serdar Mehrabi, “İstanbul, gerek farklı kültürlerin bir arada yaşadığı yapısı gerekse her mesleğin kolayca icra edilebileceği bir metropol olduğu için eskisinden çok daha fazla talep alıyor. Özellikle de gelecek dönemde gittikçe değer kazanacak Beylikdüzü, Kartal, Beykoz ve Sarıyer gibi ilçeler yatırımcıların ilk adımda inceledikleri ilçeler oluyor. Radolar Group olarak biz de bu bölgelerde ev satın alarak yatırım yapmak isteyen kişilere yalnızca emlakçılık yapmakla sınırlı kalmıyor, onların tüm ihtiyaçlarını kapsamlı bir şekilde değerlendiriyoruz. İran başta olmak üzere yer aldığımız ülkelerdeki pozisyonumuzu korumak ve Rusya pazarında daha aktif rol oynamak için dürüst ve şeffaf hizmet anlayışımızla faaliyet alanımızı genişletmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

Besa Grup, Güneş Enerjisinde Büyümeyi Hedefliyor

Besa Grup, güneş enerjisi yatırımlarına ağırlık verilmesi kapsamında Afyon, Çay ilçesinde 40 Mw’lık projeyi hayata geçirecek. 

Konu hakkında konuşan Besa Grup Yönetim Kurulu Başkanı Efe Bezci, Türkiye’nin gelişimi için enerjisini kendi üretmesine ihtiyacı olduğunu söyleyerek, Bu amaçla GES’lere yatırım yapan ilk şirketlerden biriyiz. Ankara’nın Haymana ilçesi Balçıkhisar bölgesinde bulunan GES santralimiz 4 MW’e kurulu gücü ile Türkiye’nin en büyük 100 GES’ten biri. Ortalama 5 milyon 840 bin kilovatsaat elektrik üretimi ile bin 608 kişinin günlük hayatında ihtiyaç duyduğu (konut, sanayi, metro ulaşımı, resmi daire, çevre aydınlatması gibi) tüm elektrik enerjisi ihtiyacını karşılayabiliyoruz.” dedi. 

Güneş Enerjisi Santrali (GES) projeleri için Türkiye’nin birçok noktasında araştırmalara başladıklarını belirten Efe Bezci, “Küresel ısınma ve iklim değişiklikleri, alternatif enerji kaynaklarına duyulan gereksinimi günden güne artırıyor. Güneş enerjisi de bu noktada oldukça öne çıkıyor. Elektriği güneşten tamamen temiz ve yenilenebilir enerji üretiyorsunuz. Hiçbir hammadde yok, üretim maliyetiniz sadece yaptığınız yatırım maliyeti. Besa Grup olarak güneşe yatırımı sürdürmeyi, güneşte büyümeyi hedefliyoruz. Yatırım için ülkemizin her bölgesini araştırıyoruz. Ancak güneş enerjisinde önceliğimiz İç Anadolu Bölgesi.” şeklinde konuştu. 

Konuşmasının sonuna doğru üretimin önemine dikkat çeken Bezci, şu açıklamaları yaptı: 

“Üretim için enerji kaynaklarına sahip olmanız gerekiyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’mız bu süreci son dönemde çok iyi yürütüyor. Alternatif enerji kaynaklarında her yıl ciddi çalışmalar geliyor. Bunda teşviklerin de büyük rolü var. Büyük ülke olacaksak enerjiye dair bütün kaynakları en verimli şekilde kullanmamız gerekiyor. Besa Grup olarak bu konuda biz varız ve olmaya devam edeceğiz.”

Adıyaman’a Sağlık Yatırımı

Adıyaman’da vatandaşların konforlu sağlık hizmeti alabilmesi amacıyla 300 yataklı hastane ve diğer sağlık yatırımlarına ağırlık verildi. 

Hali hazırda inşaat süreci devam eden 300 yataklı hastane projesinin yanı sıra diğer sağlık yatırımları da devam ediyor. Projenin 2023 yılında hizmete açılması hedefleniyor. Sismik izolatörlerle döşenen hastane, deprem sırasında bile hizmet vermeye devam edecek şekilde tasarlandı. 

Şehirde devam eden projeler hakkında bilgi veren Adıyaman İl Sağlık Müdürü Erdoğan Öz, “İlimizde şu an 3’ü hastane, toplum sağlığı merkezi, sağlıklı yaşam merkezi, 4 acil sağlık hizmetleri istasyonu, 5 aile sağlık merkezi olmak üzere toplam 14 proje devam etmektedir. Bu projelerin bir kısmı tamamlandı diğer kısmı da tamamlanma aşamasında. Bunları da kısa süre içerisinde tamamlanıp vatandaşın hizmetine sunulacaktır.” dedi. 

300 yataklı Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nin 2023 yılında hizmete alınacağını vurgulayan Öz, “85 bin metrekare kapalı alana sahip olan hastanemiz 300 yatak kapasiteli planlanmış olup ihtiyaç halinde 360 yatak kapasitesine kadar çıkartılabilecektir. Bu hastane tamamlandığında bitişindeki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Merkez Kampüsü ile 165 bin metrekare kapalı alana sahip şehir hastanesi kapasitesinde bir sağlık kompleksi ilimize kazandırılmış olacak.” ifadelerini kullandı. 

Niğde’ye 2 Yeni Spor Sahası Yapılıyor

Niğde Belediyesi tarafından yapılan açıklamaya göre inşaatı için yer teslimi yapılan 2 yeni spor sahası ve bölgenin en kapsamlı spor tesisi şehre kazandırılacak. 

2 adet saha ve tribünlerin yapım işi için 25 milyon TL yatırım bedeli belirlendi. Niğde’ye kazandırılacak olan spor tesislerinde basketbol, voleybol, tenis kortu, kaykay pisti ve birçok spor branşları için saha ve salon inşa edilecek. 

Konuyla ilgili konuşan Niğde Belediye Başkanı Emrah Özdemir, “Hem spor yapmak isteyen gençlerin hem de sporcuların istifade edebileceği yeni spor sahaları yapıyoruz. Sahalar tribünleriyle birlikte tamamlandığında ve İç Anadolu Bölgesinin en büyük spor merkezi olacak tesis faaliyete geçtiğinde, burada ferdi spor branşlarının yanı sıra takım halinde spor branşlarının antrenmanları ve müsabakaları yapılabilecek. Spor tesisleri, Niğde’ye hayırlı olsun.” ifadelerinde bulundu. 

UPS Teknolojisinin Evrimi – Kesintisiz Bir Başarı Öyküsü

Kesintisiz güç kaynakları (UPS’ler), tıp işletmelerinden ve veri merkezlerinden acil durum ve endüstriyel tesis sistemlerine kadar, kritik veya hassas ekipmanın sürekli ve temiz güç gerektirdiği her yerde teknolojinin önemli bir parçasıdır.

UPS’lerin tarihi biraz gizemle örtülü olsa da buluşu için net bir tarih ve onu belirletecek bir mucit bulunmamakla birlikte 1962’den beri Eaton’ın Finlandiya’daki fabrikasında üretilmektedir. O zamandan beri UPS’ler, tek başına Eaton’ın yedek güç ve güç dönüştürme teknolojisi ile ilgili 200’den fazla patentli inovasyonu ile uzun bir yol kat etti. Ve son gelişmeler sayesinde, UPS’ler artık enerji geçişinin gerçekleşmesinde belirleyici bir rol oynayabilir.

UPS Nedir?

UPS, içerisinde akü bulunan ve iki temel işlevi olan bir güç elektroniği cihazıdır. Bu temel işlevler güç kaynağını yedekleme ve düzgünleştirmektir. Bu nedenle, elektrik yükleri için bir tür sigorta işlevi görerek iş sürekliliğini sağlamada hayati bir bileşen haline gelmektedir.

Kısa süreli bir elektrik kesintisi durumunda, UPS, kritik ekipmanı, tipik olarak beş ila 30 dakika boyunca akülerden güç sağlayarak korur. Böylece jeneratör çalışmaya başlayıncaya kadar aradaki boşluğu kapatır ve daha uzun elektrik kesintileri esnasında, hasar veya veri kaybını önlemek için yumuşak kapatmalara izin verir.

Ancak güç mevcut olduğunda bile güç kalitesinin düşük olması, özellikle günümüzün her zamankinden daha minyatür ve hassas cihazları düşünüldüğünde, gerilim dalgalanmaları, gerilim düşmeleri ve geçici akımlar yoluyla ekipmanı tehdit edebilir. Bir UPS, şebeke tarafındaki besleme gerilimini “düzelterek” bu cihazların işleyişini korur.

UPS Teknolojisindeki Son Gelişmeler

Bu türdeki ilk cihazlar analog ve sadece birkaç kW kapasiteye sahipken, dijital işlemcili modern UPS’ler, birkaç MW güç ile birlikte çok daha gelişmiş fonksiyonlara ve kontrole izin veren büyük hacimli verileri işleyebilir.

Buna paralel olarak, UPS verimliliği, 30 yıl öncesindeki yaklaşık %20 değerinden bugün %3’e azalan güç kayıpları ve daha az hammadde gerektiren daha küçük, trafosuz tasarımların kullanılmasıyla artmıştır. Ayrıca, en yeni modeller daha hızlı anahtarlama, gelişmiş güç elektroniği ve daha verimli soğutma özelliklerinden faydalanmaktadır. Bunların tümü, artan enerji ve soğutma maliyetleri ve karbonsuzlaştırmaya yönelik yaklaşımlar karşısında önemli hususlardır.

Bu gelişmelerin hepsi, kolay ölçeklenebilirlik ve kolay bakım sunan modüler kurulumları mümkün kılmıştır. Kapasiteyi arttırmak için yapılması gereken tek şey başka bir modül eklemektir ve geri kalanlar çevrimiçi kalırken modüllere tek tek servis verilebilir. Sonuç olarak, en son teknoloji kesintisiz güç kaynakları –  UPS’ler daha düşük maliyetle daha fazla güvenilirlik, kullanılabilirlik ve esneklik sağlar.

UPS’ler geleneksel olarak kurşun-asit akülere güvenirken, bunlar şimdi daha küçük, daha hafif ve güç olmadığında daha uzun süreler için daha uygun olan lityum iyon akülerle tamamlanıyor. Buna, kendi başına akü olmayan, ancak büyük miktarda elektriği depolayabilen ve hızla boşaltabilen süper kapasitörlerin geliştirilmesini ekleyince tamamen yeni özellikler mümkün hale gelmiştir.

UPS’ler Sayesinde Daha Akıllı Şebekeler

Başka bir deyişle, UPS teknolojisinin rolü, kritik yüklerin korunmasından şebekenin korunmasına dönüşmektedir. Eaton’ın EnergyAware sistemi gibi en yeni nesil kesintisiz güç kaynakları – UPS’ler şebeke etkileşimlidir, yani sadece tek yönlü enerji akışlarından ziyade çift yönlü enerji akışlarını yönetebilirler. Sadece şebekeden güç çekmek yerine, bu akıllı UPS’ler aynı zamanda fazla enerjiyi ile şebekeyi geri besleyebilirler hem de çalışmalarından herhangi bir taviz vermeden.

Bu, bir yandan şebeke üzerindeki yükü azaltmak için kısa ve uzun vadeli piklerin kesilmesini kolaylaştırırken, diğer yandan geleneksel fosil enerji kaynaklarından daha büyük dalgalanmalara maruz kalan yenilenebilir enerji kaynaklarının genişlemesini destekler. Modern UPS’ler, şebeke stabilizasyonu, daha fazla yerel güç yönetimi ve enerji akışlarının gelişmiş kontrolünü sağlayarak enerji geçişine önemli bir katkı sağlayabilir.

Bundan sonraki gelişmeler, UPS’in verimliliğini artırmaktan çok, sürdürülebilirlik adına UPS’lerin farklı enerji kaynaklarını nasıl kontrol edebileceği, depolayabileceği ve kullanabileceği hakkında olacaktır. Örneğin, bir veri merkezinin UPS’inde depolanan enerji %100 yenilenebilir kaynaklardan geliyorsa, %3’ten az olan güç kayıpları herhangi bir ek emisyon oluşturmaz ve sürdürülebilirlik üzerinde daha az etkiye sahiptir.

Gelecekteki Zorluklar

Bu nedenle yaşam döngüsü emisyonlarına odaklanma, giderek artan bir şekilde, UPS operasyonlarının neden olduğu emisyonlardan üretici süreçlerinin sürdürülebilirliğine kayacaktır. Beşikten kapıya olarak da bilinen bu yaklaşım, bir ürünün üretimin başlangıcından satıldığı ana kadarki karbon ayak izini vurgular. Müşteriler için, üretim sırasında tüketilen enerjinin türü ve miktarı da dahil olmak üzere, bir UPS üretmek için hangi kaynakların ve ne kadarının kullanıldığı her zamankinden daha önemli hale gelmektedir.

UPS’lerin verimlilik kazanımları açısından sınırlara yaklaşmasıyla birlikte, halen sıklıkla dizel yakıt veya gaz olan ve ikisi de ideal olmayan jeneratör güç kaynağı gibi diğer hususlara dikkat çekilmektedir.

UPS’lerin şebeke için sunabilecekleri hizmetlere ilişkin tartışmalarda, birincil amaçlarını, yani kritik ekipmana temiz, kesintisiz güç sağlamayı gözden kaçırmamak önemlidir. Bununla birlikte, geleceğin kesintisiz güç kaynağı – UPS’i net sıfıra geçişte temel bir yapı taşı olarak hareket ederek bundan çok daha fazlasını yapabilir.

Dünyanın İlk Akıllı Atık Su Pompa Sistemi Sektörde Fark Yaratıyor

Kendisini dünya genelindeki en zorlu su sorunlarını çözmeye adamış lider su teknolojisi şirketi Xylem, hayata geçirdiği dünyanın ilk akıllı atık su pompa sistemi Flygt Concertor ile atık su sektöründe şirketlerin yatırım maliyetini kayda değer miktarda azaltarak verimlilik, esneklik ve enerji tasarrufu sağlamaya devam ediyor.

Bulunduğu ortamın çalışma şartlarını otomatik olarak algılayan akıllı sistem, en uygun performansı sağlamak için pompalama şartlarını ortama adapte ediyor.

Kentlerin nüfusu tüm dünyada gün geçtikçe artmaya devam ederken bu durum birtakım problemleri de beraberinde getiriyor. Küresel kentleşme; yıpranan altyapılar ve yükselen enerji maliyetleri ile birleşince sürdürülebilir atık su pompalama sistemlerinin geliştirilmesi büyük bir öncelik haline geliyor. Hem temiz su hem de atık su uygulamalarında 150’den fazla ülkede en zorlu su sorunlarını çözmeye kendisi adamış küresel su teknolojisi şirketi Xylem’in atık su alanındaki devrim niteliğindeki pompa çözümü Flygt Concertor; bulunduğu ortamın çalışma koşullarını algılama, performansını gerçek zamanlı olarak uyarlama ve pompa istasyonu operatörlerine geri bildirim sağlama gibi yetenekleriyle ön plana çıkıyor. Sürekli haberleşme ile ara iletişim sağlama özelliği, değişik noktalarda çalışabilecek esnekliği ve tıkanma sorunu yaşanmayan pompalama sistemiyle atık su sektöründe kaliteli ürün çıtasını önemli oranda yukarı taşıyan Flygt Concertor, atık su yönetim çözümlerine verimlilik ve sürdürülebilirlik sağlamaya devam ediyor.

Yüzde 70’e Varan Enerji Tasarrufu Sağlıyor

Mümkün olan en düşük enerji seviyesinde çalışarak geleneksel pompalama sistemlerine kıyasla yüzde 70’e varan enerji tasarrufu sağlan Flygt Concertor, esnek çalışma performansı sayesinde stokları da yüzde 80 oranına kadar azaltmayı başarıyor. Böylece pompa istasyonu işletmecilerinin yüksek miktarda stok bulundurmasına gerek kalmıyor. Böylece daha verimli kaynak yönetimi sağlanıyor. Tıkanma olmadan pompalama yapan sistemi sayesinde vidanjör ile temizleme maliyetlerinden yüzde 80’e kadar tasarruf yapan Flygt Concertor, kompakt tasarımıyla da yüzde 50 oranında daha az yer kaplıyor.

Tek Güçlü Çözüm, Sınırsız Olanaklar

Flygt Concertor’ın süper premium IE4 motoru verimlilik sağlıyor. Patentli Enerji Azaltma (Energy Minimizer) özelliği, performansı otomatik olarak optimize ederek enerji maliyetlerini düşürüyor. Motor, salmastra ve rulmanların ömürlerini uzatıyor. Hareketli Pervane Teknolojisi ile sürdürülebilir verimlilik sunan Flygt Concertor, son teknoloji bileşenleri ile geniş olanaklar sunuyor. 

Zuchex 2022’ye 650 Firma Katılıyor!

Tarsus Türkiye tarafından 15-18 Eylül tarihlerinde 32.’si düzenlenecek Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları Fuarı Zuchex’e yurt içi ve yurt dışından tam 650 firma katılıyor. 

Sektörünün dünya ölçeğindeki en büyük uluslararası ticaret buluşması olacak fuar, Tüyap Beylikdüzü’nde 14 salonda birden açılacak. “Sofra ve Mutfak Eşyaları”, “Pişirme Ekipmanları”, “Plastik Ev Eşyaları / Bahçe Aksesuarları”, “Ev Eşyaları”, “Dekoratif Ev ve Mutfak Eşyaları” ile “Elektrikli Ev Aletleri” kategorilerinde en yeni koleksiyonların ve 2023 tasarımlarının bir arada sergileneceği Zuchex 2022’yi, 7 bini yurt dışından olmak üzere yaklaşık 37 bin satın almacının ziyaret etmesi bekleniyor. 

#buradaolmalısınız sloganıyla 32.’si gerçekleştirilecek Zuchex için geri sayım başladı. Tarsus Türkiye tarafından T.C. Ticaret Bakanlığı, İMMİB (İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri), ZÜCDER (Züccaciyeciler Derneği) ve KOSGEB destekleriyle organize edilen fuar, 15 Eylül’de kapılarını açıyor. Zuchex’in sektörü için önemli bir dış ticaret değerine sahip olduğunu vurgulayan Tarsus Türkiye Genel Müdürü Zekeriya Aytemur, “Bu yıl 32.’sini düzenlediğimiz Zuchex, dünya ihracat liginde şu anda kendi alanında 5. sırada bulunan Türkiye ev ve mutfak eşyaları sektörünün, üst sıralara çıkması için önemli bir basamak olacak. Özellikle uluslararası zincir perakende devleri başta olmak üzere kaliteli tasarımları uygun maliyetlerle tedarik etmek isteyen yurt dışı satın almacılar ilk adres olarak Zuchex’i görüyor. 15 – 18 Eylül tarihlerindeki fuarımıza dört gün boyunca sadece yurt dışından 7 bin doğrudan satın almacı bekliyoruz. Yaklaşık 30 bin ziyaretçi de Anadolu’nun farklı bölgelerinden gelecek. Her yeni buluşmada, katılımcı firmalarına yeni ticaret kanalları, bakir pazarlar ve alternatifli ihracat kapıları açan Zuchex, bu yıl da eşsiz fırsatlar sunacak” dedi.

Ev ve Mutfak Eşyaları Sektörünün Tüm Paydaşları Bir Araya Geliyor

Sergilenen zengin ürün çeşitliliğiyle hem yurt içi hem de yurt dışından satın almacıların öncelikli adresi halini alan Zuchex, yine en yeni tasarımlara, inovatif ürünlere ve markaların 2023 koleksiyonlarına ev sahipliği yapacak. Fuar, ev ve mutfak eşyaları sektöründe faaliyet gösteren imalatçı, ihracatçı, ithalatçı ve distribütör firmaları, profesyonel satın alma heyetleri, zincir mağaza satın almacıları, bağımsız perakendeciler, toptancı & perakendeci kuruluşlar, bayi ve distribütörler, otel & restoran işletmecileri, catering ve organizasyon şirketleri, kurumsal hediyelik eşya satın almacıları, üretici ve ithalatçı firma yetkilileriyle buluşturacak. 

Zuchex 2022 hakkında detaylı bilgi almak isteyenler, www.zuchex.com adresini ziyaret edebilirler.

Generali Sigorta: İzmir’de DASK Sigortası İlk Sırada

150 yılı aşkın köklü geçmişiyle müşterilerine hizmet veren Generali Sigorta, İzmir’in sigortacılık verilerini açıkladı.

Generali Sigorta verilerine göre İzmir’de sigorta hizmeti alanların yüzde 55’i 40-60 yaş aralığındaki bireylerden oluşurken, genel yaş ortalaması 51 olarak istatistiklere yansıdı. İzmirlilerin en çok tercih ettiği sigortacılık ürün ve hizmetleri ise sırasıyla zorunlu deprem sigortası (DASK), kasko sigortası ve trafik sigortası oldu.

Yüzde 39 İle DASK İlk Sırada

Generali verilerine göre, İzmirlilerin en çok tercih ettiği sigortacılık ürün ve hizmeti yüzde 39’luk oranla DASK sigortası olurken, ikinci sırada yüzde 24 ile kasko sigortası, üçüncü sırada ise %15’lik oranla konut sigortası yer aldı.

Kadınların Yüzde 30’u Sigorta Yaptırdı

İzmirlilerin çağrı merkezi, web sitesi ve acente kanalı üzerinden sigortacılık ürünlerini alma yüzdelerine göz atıldığında, yüzde 30 kadın ve yüzde 70 erkek dağılımı istatistiklere yansıdı.

Kütahya Millet Bahçesi’nde Sona Gelindi

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığı(TOKİ) işbirliğinde inşa edilen Kütahya Millet Bahçesi’nde sona gelindi. 

Kütahya’nın Evliya Çelebi Mahallesi’nde inşa edilen millet bahçesini yerinde inceleyen Kütahya Milletvekilleri İshak Gazel ve Ceyda Çetin Erenler şantiye şeflerinden bilgi aldı. Ziyaret sonunda değerlendirmelerde bulunan Erenler, “Millet Bahçesi’nin kabası bitmiş ve ince işçiliği yapılmaya başlanmış. Çok kısa süre içerisinde hemşehrilerimizle buluşturacağız.” dedi. 

İshak Gazel ise, “Kütahya Millet Bahçesi, içerisinde barındıracağı millet kütüphanesi, çini satış binası, otoparkı, mescidi, yürüyüş parkurları, dinlenme alanları, bisiklet ve koşu yollarıyla 7’den 70’e tüm vatandaşların ihtiyaçlarına cevap verecek. Millet Bahçesi’nde 700 araç kapasiteli kapalı otopark da önemli bir ihtiyacı karşılayacak.” şeklinde konuştu. 

Muğla’da Altyapı Çalışmaları Başladı

Muğla Büyükşehir Belediyesi, Fethiye’nin altyapı eksiklerini tamamlamak için altyapı çalışmaları başlattı. 

Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı olan Hisarönü-Ovacık Mahallesi’nde başlatılan altyapı çalışmaları 155 milyon 944 bin TL bedelle başladı. Altyapı eksiklerini gidermek amacıyla başlatılan çalışmalarda, 121 kilometrelik kanalizasyon hattı, 3 adet atık su terfi istasyonu ve 3 bin 841 adet parsel bacası imal ediliyor. Kanalizasyon ve 3 adet terfi merkezi imalatı kısmında yüzde 98 oranında tamamlanan çalışmaların hat imalatı ve yol kaplama işlemleri devam ediyor.

Kanalizasyon işlerinin yanı sıra içme suyu adına da önemli yatırımlar yapan Muğla Büyükşehir Belediyesi, 10 milyon TL yatırımla İnönü Bulvarı, Atatürk Caddesi ve Çarşı Mahallesi’nde yaklaşık 7 kilometrelik içme suyu hattı yapıldı. 

Vitra Design Room İle Dijital Tasarım Deneyimi

Vitra, son dönemde ev dekorasyonuna ilginin artması ve dijital platform kullanımının yoğun şekilde rağbet görmesiyle, satın alma öncesindeki deneyimi dijitalleştirmeye devam ediyor.

Sanal görselleştirme teknolojisinden yararlanan Vitra Design Room uygulaması, farklı ürün seçenekleriyle mekana uygun yer ve zemin tasarımlarının deneyimlenmesine olanak sağlıyor. 

Kullanıcıların dijital deneyimlerini geliştirmeye yönelik hazırlanan uygulamayla, Vitra’nın karo seramik kaplama çözümlerinin gerçek mekanlarda nasıl görüneceği online olarak deneyimlenebiliyor. Vitra Design Room, karoların herhangi bir ortamı nasıl dönüştürebileceğini gerçekçi bir şekilde görmenin hızlı ve kolay bir yolunu sunuyor. Uygulamada kayıtlı örnek fotoğraflar üzerine karolar döşenebildiği gibi, gerçek mekan fotoğrafları yüklenerek istenilen ürünle döşenebiliyor. Vitra Design Room uygulamasına erişmek için tıklayın. 

Daha Konforlu Bir Yaşam İçin Samet Kalıp Tarafından  Üretilen Multi – Mech, Tasarımcılardan Tam Not Aldı

Türkiye’nin lider, dünyanın ise en büyük Mobilya teknik aksesuarları üreticilerinden Samet Kalıp firmasının geliştirdiği Mekanik İkili Kalkar Kapak Sistemi Multi-Mech, mükemmel fonksiyonu ve sofistike tasarımı ile sektör profesyonellerinin ve son kullanıcıların beğenisine sunuldu. 

Dünyanın farklı coğrafyalarına özgü stil, malzeme ve tasarımlarla şekillenen mutfak tasarımlarının aynı zamanda kullanıcısına daha iyi ve konforlu bir yaşam sunması gerektiğinin altını çizen tasarımcılar, Multi-Mech ürünün tüm bu özellikleri kapsadığı konusunda hem fikir. 

İç Mimar Emre Evrenos / Daedalus 

Dünyanın farklı coğrafyalarına özgü stil, malzeme ve tasarımlarla şekillenen mutfak tasarımları konusunda ne düşünüyorsunuz? Neler ön planda ve değişkenlik gösteriyor?

Öncelikle mutfak tasarımı, Neufert’te de yer alan ölçüler ve planlama standartlarına, kültür ve coğrafi özelliklere rağmen son derece kişisel alışkanlık ve kullanım şekillerine bağlı olarak tasarlanması gereken bir durumdur. Kullanıcının alışkanlıkları, mekanı kullanış şekli ve sıralaması hatta o mutfakta hazırlanacak yemek cinsine göre bile değişiklik gösterebilir. Kuru gıda depolamaları, pişirme ekipmanlarının depolanması ve ihtiyaç anında kolay ulaşılabilmesi, çalışma üçgeni olarak tabir edilen alanın efektif olarak kullanılmasını sağlar.

Farklı coğrafyalara özgü kullanım alışkanlıklarına göre değişen yaklaşımlara hizmet eden tasarımdan ne anlıyoruz? 

Değişik coğrafyalara göre değişen kullanım alışkanlıkları ise bence depolama ve saklama ihtiyaçları ile doğrudan bağlı. Örneğin; sürekli bir şeyler kaynatılan ve uzun süre pişen yemekler hazırlanan bir mutfağın, standart bir Avrupa mutfağına göre çok daha fazla geniş ve derin depolama alanı barındırması gerekmekte. Konutların her geçen gün daha da ufaldığı bir dönem içerisindeyiz. Dolayısıyla her türlü depolama imkanının optimum düzeyde kullanılması gerekiyor. Bu da açılım sistemleri, ölü alanların değerlendirilmesi ve özellikle tezgah altı veya üst dolaplar gibi ulaşılması zor alanların kullanıma sokulması gibi gereklilikleri ön plana çıkartıyor.

Marka felsefesini, ürünleri ile kullanıcısının hayatını daha konforlu hale getirmek üzerine inşaa eden Samet’in bu konuda öncü ürünü Multi-Mech ile ilgili neler düşünüyorsunuz?

Multi-Mech de üstte bahsettiğim, yüksek depolama alanlarının kullanılması için gerçekten faydalı bir sistem. Kademeli şekilde geniş bir kullanım alanını, kullanıcı için ulaşılabilir ve kolay kumanda edilebilir bir hale getiriyor. Özellikle düşey kapak sistemlerinin belli bir ağırlıktan sonra rahat çalışmaması, tek elle açık tutup içinden alma vs. gibi pratiklikten öte problem çıkaran sistemlerle çok karşılaştık. Hep çok pahalı yurtdışı menşeili uygulamalarda gördüğümüz bu sistemleri yerli bir alternatifin üretiyor ve piyasaya sunuyor olması bence çok değerli.

İç Mimar Nazar Şigaher / Daedalus 

Dünyanın farklı coğrafyalarına özgü stil, malzeme ve tasarımlarla şekillenen mutfak tasarımları konusunda ne düşünüyorsunuz? Neler ön planda ve değişkenlik gösteriyor?

Mutfak, çoğu kez bir şeyin hazırlandığı fonksiyonel mekan olarak da kullanımımıza girmiş bir kelime. Mutfak tasarımlarında, yemeğin hazırlanmasını, temizliği ve depolama olanaklarını iyileştirici fonksiyonel çözümler sürekli karşımıza çıkmakta. Bu yönü ile mutfağı, makine teknikliğinde işlevsel ama sade bir mekan olarak gören yaklaşım baskın gelmekte.

Farklı coğrafyalara özgü kullanım alışkanlıklarına göre değişen yaklaşımlara hizmet eden tasarımdan ne anlıyoruz? 

Kullanıcısını dinleyen, anlayan ve bu doğrultuda çözümler üreten bir tasarım dili, ancak kültürel farklılıklardan doğacak ihtiyaçlara cevap verebilir.

Tasarım ve üretim felsefesini, ürünleri ile kullanıcısının hayatını daha konforlu hale getirmek üzerine inşaa eden Samet’in bu konuda öncü ürünü Multi-Mech ile ilgili neler düşünüyorsunuz? 

Kullanıcısına görsel ve fonksiyonel olarak hareket özgürlüğü sunarken, mekanizmasını bu kadar narin bir gövde içerisine sığdırabilmiş olması gerçekten etkileyici.

İç Mimar Jale Kulin / Jale Kulin Interiors

Dünyanın farklı coğrafyalarına özgü stil, malzeme ve tasarımlarla şekillenen mutfak tasarımları konusunda ne düşünüyorsunuz? Neler ön planda ve değişkenlik gösteriyor?

Dünyanın farklı coğrafyalarında süregelen farklı yaşam tarzları, toplumsal alışkanlıklar evin atar damarı diyebileceğimiz mutfak tasarımlarını, gerek mimari planlamada gerekse malzeme seçimlerinde farklı yönlere çekiyor elbette.
Öncelikle beslenme ve yemek hazırlama  denklemleri ülkeden ülkeye çok büyük farklar gösteriyor. Örneğin Japonya’da yaşanılan kısıtlı alanlar ve beslenme şekli itibari ile mutfaklara ayrılan bölüm genelde çok minimal, ocaklar iki gözlü, elektrikli aletler daha küçük boyutlarda hatta fırın kullanımı gerçekten az. Tam tersine Arap yarımadasında ise mutfaklar epeyce geniş, kapalı ve evin genelinden soyutlanmış mekanlar. Hatta evlerde iki mutfak bulunuyor biri personelin kullandığı, hazırlık ve ana pişirmeyi kapsarken, aile fertlerinin kullandığı diğer mutfak ise onların yaşam alanında daha hafif bir şekilde yer alıyor. 
Avrupa’da mutfak bir buluşma, yemek hazırlığı “doyurmaktan’’ öte bir sosyalleşme unsuru; keza alan çoğunlukla salona açık bir konumda. Mutfaklar İtalya’da, salon mobilyası kıvamında. Amerikalılar mutfağı oturma odası mantığında geniş metrekarelere yayıp yine burada yemek pişirme vakti haricinde de gün boyu vakit geçirmekten keyif alıyorlar.

Farklı coğrafyalara özgü kullanım alışkanlıklarına göre değişen yaklaşımlara hizmet eden tasarımdan ne anlıyoruz?
Burada mutfak tasarımlarının bu multi kültürel denklemde esneklikle fonksiyonel ve estetik kurguyu aynı anda besleyecek şekilde gelişmesi gerekiyor.

Tasarım ve üretim felsefesini, ürünleri ile kullanıcısının hayatını daha konforlu hale getirmek üzerine inşaa eden Samet’in bu konuda öncü ürünü Multi-Mech ile ilgili neler düşünüyorsunuz?

Açılımın tercihe göre kontrol edilebilmesi, renk alternatifleri ayrıca farklı malzemeler ile eşleşebilme özelliği ile çok yönlü bu ürünün kullanım bağımlılığı yaratacağına eminim.

İzocam Foamboard’un Ambalajları, “İnsanlık ve Dünya İçin İyi Gelecek” Hedefiyle Yenilendi!

Sağlıklı, güvenli ve tasarruflu yalıtıma imkan veren İzocam Foamboard’un ambalajları, Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma için belirlediği küresel amaçlara da vurgu yapacak şekilde yenilendi. 

Yalıtım sektörünün lider markası İzocam, Birleşmiş Milletler’in (BM) Sürdürülebilir Kalkınma için belirlediği küresel amaçlara olan katkısını vurgulayacak şekilde, insan sağlığına ve çevreye duyarlılığını da ifade ederek ambalajlarını yeniden tasarlamaya devam ediyor. Yarı şeffaf beyaz olan İzocam Foamboard’un yeni ambalajlarında, ürünün Kalkınma Amaçlarına yaptığı katkılara yer vermenin yanında bu ürünün hekzabromosiklododekan, bromlu alev geciktirici (HBCD) içermediğine de vurgu yapılıyor.

İzocam Foamboard ürününün yeni ambalajı, ürünün sürdürülebilirliğe ve BM’nin küresel amaçlarına doğrudan yaptığı 8 katkıya yer veriyor. İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, BM tarafından küresel iklim değişikliği ile mücadele kapsamında geliştirilen ve 2030 yılına kadar tamamlanması beklenen Sürdürülebilir Kalkınma için Küresel Amaçlar kapsamında İzocam Foamboard’un da katkısını ön plana çıkarmayı ve sektör profesyonelleri arasında farkındalığı artırmayı hedeflediklerini belirtti. Savcı İzocam Foamboard’un yeni ambalajı ile ilgili şunları söyledi: “İzocam, ürünlerinin sahip olduğu özellikler sayesinde şimdiye kadar Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma için belirlediği 17 küresel amacın pek çoğuna katkı sağlıyor. Ürünlerimizin insan sağlığına zararsız olması, enerji tasarrufu sağlaması ve sürdürülebilirliğe olan katkısı nedeniyle BM’nin 17 küresel amacı arasında yer alan ‘Sağlık ve Kaliteli Yaşam’, ‘Erişilebilir ve Temiz Enerji’, ‘İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme’, ‘Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı’, ‘Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar’, ‘Sorumlu Üretim ve Tüketim’, ‘İklim Eylemi’ ve ‘Amaçlar için Ortaklıklar’ gibi 8 önemli amaca ulaşılmasında üzerimize düşeni yapıyoruz. Ancak gerek son kullanıcının gerekse sektör profesyonellerinin yalıtım ürünü seçimini bu farkındalıkla yapması, bu ürünlerin karbon salımını azaltımına olan katkısını bilmesi ve kendisine hem kısa hem de uzun vadede sağlayacağı faydaya odaklanması konusunda da öncü olmaya devam etmek istedik ve bu vurguyu ambalajlarımıza taşıdık” dedi.

İzocam Foamboard teras çatılarda, binanın toprak altında kalan duvar ve döşemelerinde yüksek basma mukavemeti (yük taşıma gücü), özellikle toprakta yer alan minerallere ve bitki köklerine karşı dayanıklı olması nedeni ile tercih ediliyor. Yüksek ısı yalıtım performansı sunarak, bugünlerimizi ve yarınlarımızı gözeten İzocam Foamboard, %100 geri dönüştürülebilir ve HBCD içermeyen bir ürün olarak piyasaya arz ediliyor. Kalıcı bir organik kirletici olarak tanımlanan HBCD, polimer ateşlemeyi geciktirmek ve doğabilecek yangın oluşumunu yavaşlatmak için alev geciktirici katkı maddesi olarak kullanılıyor. Polistiren bazlı XPS ve EPS ürünlerde HBCD maddesinin kullanımı, ülkemizde Kasım 2019 itibariyle yasaklanmış durumda. Bu nedenle XPS ve EPS ürünleri alınırken ‘HBCD içermez’ olduğuna dikkat edilmesi gerekiyor. İzocam Foamboard’un da dâhil olduğu İzocam marka tüm XPS ve EPS ürünler, çevreye ve insan sağlığına zarar vermeyecek şekilde yasaların belirttiği çerçevede üretiliyor.

Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nin Katlı Otopark Projesi Devam Ediyor

Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı başlatılan Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Katlı Otopark projesinde inşaat, tüm hızıyla devam ediyor. 

Toplam bin 797 araç kapasitesine sahip olacak olan katlı otopark inşaatında yüzde 60 oranında ilerleme kaydedildi. Dolgu ve kolon imalatlarının tamamlandığı projede birinci kat çalışmaları yüzde 30 oranında tamamlanırken, ikinci kattaki kalıp ve demir imalatları devam ediyor. Toplam yüzde 60 oranında ilerlemiş olan proje, 13 bin 200 metrekare alan üzerinde zemin ve üç katta 54 bin 430 metrekare alana inşa ediliyor. 

Projenin tamamlanmasının ardından hastane ziyaretinde bulunanların otopark sorunu çözüme kavuşacak. Ayrıca, projenin acil afet toplanma alanı olarak da kullanılacağı belirtildi. 

Vali Çiçek Yatırım Turuna Çıktı

Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, şehirde devam eden inşaat projeleri ile yatırımları yerinde inceledi. 

Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın ile birlikte Belediye tarafından şehre kazandırılan Mevlana İlkokulu, Emine Gönen Ortaokulu, Mehmet Karamercan Kütüphanesi ve Engelsiz Yaşam Merkezi inşaatlarını ziyaret ederek yetkililerden bilgi aldı. 

Yapılan yatırımlar hakkında bilgi veren Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, “Sayın Valimizle birlikte başta okullar olmak üzere kütüphaneler, sosyal tesisler ve engelli yaşam merkezi inşaatlarında incelemeler yaptık. Kendisine gelinen son durum hakkında bilgiler verdik. Talas’ın farklı noktalarına okullar, kütüphaneler, sosyal tesisler ve engelsiz yaşam alanları kazandırmaya devam ediyoruz. İlgi ve katkılarından dolayı da sayın valimize çok teşekkür ediyorum. Talas’a ayrı bir önem veriyor, proje ve yatırımlarımıza destek oluyor.” şeklinde konuştu. 

Van, Bahçesaray Küçük Sanayi Sitesi İnşaatı Hızla Devam Ediyor

Van, Bahçesaray Belediye Başkanı Meki Arvas, inşaat süreci devam eden Küçük Sanayi Sitesi’ni yerinde ziyaret ederek incelemelerde bulundu. 

Kısa bir süre önce yapımına başlanan Bahçesaray Küçük Sanayi Sitesi inşaat alanını ziyaret eden Başkan Meki Arvas proje hakkında, İlçemizin planlı gelişmesine katkı sağlamak amacıyla küçük sanayi sitesinin yapımına başladık. Yapım çalışmaları hızla devam edecek olup, çok yakın bir zamanda Allah’ın izni ile Bahçesaray’ımıza yakışır bir sanayi sitesi olacak. Desteklerinden dolayı Doğu Anadolu Kalkınma Ajansına teşekkür ederim. Bahçesaray’a hayırlı olmasını temenni ediyorum.” dedi. 

Peli’den Loft Ailesine Yeni Bir Dekor Daha Geldi: Dibek Meşe

Sektöre artı değer katan Peli’nin Dibek Kahvesi’nin yumuşak içiminimekânlara taşıyan yeni Loft dekoru Dibek Meşe, yaşamın her alanında göz alıcı çözümler sunuyor. Peli’nin doğadan ilham alarak tasarladığı seri; yüzeyi, zarifliği, yumuşak ve modern görünümü ile günümüz mekanlarına alternatif oluyor.

Sektöre artı değer katan, doğaya saygılı çözümler üreten Peli’nin, tüketicinin beğenisine sunduğu Loft Koleksiyonu Dibek Meşe, şıklığı ve doğallığı üzerinde barındırıyor. Adını yumuşak bir içimi olan Dibek Kahvesi’nden alan seri, görünümüyle de aynı lezzeti mekanlara kazandırıyor.

Her zaman yeniyi, kaliteyi, sıra dışılığı koleksiyonlarına taşıyan Peli’nin, 8 mm kalınlıkta, 15,7 cm en dar ebat ve 129 cm uzunluk ölçüsünde üretilen Loft Serisi, yüzey dokusunun register olma özelliği ile yüzeye temas ettiğiniz anda gerçeklik hissini size veriyor.

Açıktan koyuya doğru uzanan zengin renk seçeneğine yeni bir alternatif ekleyen Loft Koleksiyonu, yeni dekoru ile ahşabın yumuşak ve sıcak görünümünü yaşam alanlarınıza taşıyor. AC4 kalitesi ile üretilen koleksiyon yaşam alanlarınızı seçkinleştirirken ofislere, sosyal alanlara, otellere, restoranlara, cafelere, mağazalara da şık çözümler sunuyor. 

Yüzeyindeki dokusuyla samimi bir ortam vadeden Loft Koleksiyonu Dibek Meşe Dekoru,  hijyen standartlarını en üst seviyeye taşıyarak ideal zeminler oluşturuyor. 

Ağustos Ayı Kira Artış Oranı Belirlendi

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ağustos ayı kira artış oranını açıkladı. Verilere göre bu ay kiraya yüzde 49,65 oranında zam yapılabilecek. Bu oran iş yerleri için geçerli olacak. 

Birçok kişi tarafından merakla beklenen Temmuz ayı enflasyon raporunun yayınlanmasının ardından gözler Ağustos ayı kira oranlarına çevrildi. TÜİK tarafından açıklanan verilere göre sadece konutta geçerli olan yüzde 25 sınırı iş yeri ve ofis gibi konut dışı kiralamalara dahil edilmedi. Açıklanan verilere göre Ağustos 2022 için kira artış oranı yüzde 49,65 olarak belirlendi. Kira bedeli bin TL olan bir iş yeri ya da dükkanın belirlenen yüzde 49,65 TÜFE oranı ile zam bedeli 496,50 TL olacak. Mal sahibi, Ağustos ayı için toplam bin 496,50 TL kira bedeli isteyebilecek. 

Cubo’nun ‘’Gölge Gri’’ Rengi İle Dengeli Mekanlar

Modern ve inovatif ürünleri ile dikkat çeken Cubo’nun yeni iç cephe boyası ‘Gölge Gri’ günümüz mekanları için sakin ve dengeli, alternatifler oluşturuyor. Karteladaki bu yeni rengi yine farklı tondaki gri renklerle kombinleyerek modern mekanlar tasarlayabilirsiniz.

Türkiye’nin yerli boya üreticisi ve yükselen değeri Cubo, mekanlarını yenileyecek olanlara yeni renk kartelasından ‘’Gölge Gri’’ rengini öneriyor. Uzlaşma ve denge kavramlarıyla tanımlanan renk, uygulandığı alanlarda naif ve sakin duygular uyandırıyor.

Temas ettiği diğer renkler üzerinde güçlü bir etkiye sahip olan bu renk aynı zamanda Cubo’nun ipek mat, soft mat, mat görünümlü, su bazlı ve silinebilir özellikteki tüm ürün grubunda/gruplarında hazır olarak bulabileceğiniz bir renk. 

Günümüzde En Çok Tercih Edilen Renkler Arasında

Nezaketin de elçisi olarak kabul edilen “Gölge Gri” tercih edildiği alanlara rahatlatıcı bir atmosfer sağlıyor. Orta tonda olan renk, özellikle ışığı yansıtan beyaz renk ile kombine edildiğinde mekanda; temizlik, huzur ve denge gibi duyguları etkin kılıyor.

Yaşamın her alanında kullanıma imkan tanıyan bu renk, birlikte tercih edildiği renkleri tamamlama özelliğine de sahip.

“Gölge Gri” rengini, Cubo’nun ‘Boyacı Küpü’ Renklendirme Sistemi’yle elde edeceğiniz sınırsız tonlarla buluşturarak en sevdiğiniz gri tonu ve hayalinizdeki atmosferi yakalayabilirsiniz.

İnşaat Malzemeleri İhracatında Rekor

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) Haziran ayı dış ticaret verilerini açıkladı. 

İnşaat malzemesi sektörünü tek bir çatıda birleştiren kuruluş Türkiye İMSAD, İnşaat Malzemeleri Sanayi Dış Ticaret Endeksi Haziran ayı sonuçlarını yayımladı. Açıklanan bilgilere göre aylık ihracat 3,36 milyar dolar, yıllık ise 34,52 milyar dolar rakamlarıyla rekor kırıldı. Haziran ayında hızlı bir performans gösteren inşaat malzemeleri sanayisi, 5,31 milyon tonluk ihracat gerçekleştirdi. Bu veri yıllık olarak değerlendirildiğinde 63,56 milyon ton olurken ihracat birim fiyatı 0,54 dolar/kg oldu. 

İhracat birim fiyat endeksinde ise yükseliş yaşandı. 108,98 puan olan birim fiyat, 2015 yılından bu yana en yüksek seviyesini gördü. Geçtiğimiz yıl 0,49 dolar/kg olan birim fiyat, yüzde 28,5’lik artışla 0,63 dolar/kg oldu. 

Akman Holding’in Kanada’daki Projesinde Satışlar Başladı

Akman Holding tarafından Kanada, Toronto’da yükselteceği Regal Plaza, satışa çıkarıldı. 

İnşaat, turizm ve gıda sektöründeki yatırımlarıyla ön plana çıkan Akman Holding, Kanada’da The Kennedy Condominiums’un ardından 2’nci inşaat projesi Regal Plaza’yı da hayata geçiriyor. Uluslararası yatırımcıların dikkatini çeken projede, ev-ofis ve dükkanların satışı başladı. 

Yaklaşık iki hafta içerisinde yüzde 60’ının satışı gerçekleşen Regal Plaza, 130 milyon dolarlık yatırım bedeline sahip. Proje hakkında konuşan Akman Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Akman, “Kanada’da gayrimenkul satışları iki yıl için yabancılara kapatılmış durumda, sadece ticari alanların satışları mümkün oluyor. Bu nedenle bu uygulama bizi kapsamıyor. Projemize ilgi çok yoğun şekilde devam ediyor. Regal Plaza, Kanada’nın en büyük şehri ve ticaret merkezi olan Toronto’da, Pearson Uluslararası Havalimanı ile şehir merkezinin tam ortasında yer alıyor. Projemizin inşaatından satışına varana kadar geçen tüm süreçlerde gösterdiğimiz yüksek performans ve başarı Türk inşaat sektörünün gücünü yurt dışında kanıtlamamızı sağladı. Elde ettiğimiz bu başarı daha önce Avrupa’da hayata geçirdiğimiz karma projelerin getirdiği bilgi ve tecrübelerinden kaynaklanıyor.  Şirketimizin Kanada’daki 2’nci büyük projesi olan Regal Plaza’yla bölgenin en büyük karma projesine imza atmış bulunuyoruz.” dedi.

2024 yılının Mart ayında teslim edilmesi planlanan proje, 40 bin metrekare alanda kurulu 11 katlı plaza, 204 odalı 5 yıldızlı bir otel, 150 adet ev-ofis daire ve iki katlı alışveriş merkezinden oluşan karma bir proje olarak tasarlandı. Projenin otel kısmı satıldı. En altta iki katlı otopark, üzerindeki iki katta dükkanlar mevcut. Dükkanların üzerinde ‘condo’ olarak tabir edilen ev-ofis daireler bulunuyor. Home-ofis dairelerin büyüklükleri 80 ila 100 metrekare, dükkanların büyüklükleri de 70 ila 400 metrekare arasında değişiyor. Projenin otel bölümü 12 bin 700 metrekarelik, ofis bölümü ise 10 bin metrekarelik bir alana sahip bulunuyor. Dev plazanın zemin katında restoran, kuaför, fitness, eczane ve kuru temizlemeden oluşan yaklaşık 12 bin metrekarelik kullanılabilir alan bulunuyor. Regal Plaza’da ev-ofis’lerin fiyatları 353 bin 800 Kanada Doları ila 785 bin 200 Kanada Doları arasında değişirken, dükkan fiyatları da 413 bin 900 ila 2 milyon 363 bin 900 Kanada Doları arasında seyrediyor. Regal Plaza’da metrekare fiyatları ise 5 bin 787 Kanada Doları’ndan başlıyor.

Banyoların Ruhunu Yansıtan Aynalar

Vitra, farklı ihtiyaçlara uygun ayna çözümleriyle, banyoların tarzını tamamlıyor. Prime, Core ve Basis olmak üzere 3 farklı seride 60 ila 120 cm arasında değişen ölçülerde sunulan aynalar, dolaplı ve düz alternatifleriyle her boyuttaki banyoya çözüm oluyor.

Düz aynalar sade tasarımıyla banyolarda alan açarken, dolaplı aynalar ise yavaş kapanan kapaklarıyla kullanım kolaylığı sağlıyor. Cam raflarıyla ferah bir saklama alanına sahip dolaplı aynalar, prizi sayesinde elektrikli aletlerin kullanımına pratik bir çözüm getiriyor.

Dolaplı, düz ve yuvarlak modelleri bulunan Prime serisi, zengin ölçü seçenekleriyle geliyor. Köşeli modellerinde, ayarlanabilir aydınlatma, hareket sensörü, buğu önleyici gibi özellikleriyle konforu ve estetiği öne çıkarıyor. Çerçevesiz tasarıma sahip yuvarlak modellerinde de hareket sensörü bulunuyor. Dolaplı ya da düz üretilen Core serisi, ölçü alternatifleriyle farklı boyutlardaki banyolar için çözümler sunuyor. Armatür LED aydınlatma ise işlevsel ve şık bir tasarıma sahip. Basis serisi, yavaş kapanan kapaklara sahip dolaplı veya düz seçenekler sunuyor. Farklı ölçü alternatifleriyle her banyonun ihtiyacını karşılıyor.

Dikdörtgen, kare ve yuvarlak aynalar, zamana meydan okuyan tasarımları ve işlevsel özellikleriyle Vitra’nın tüm banyo koleksiyonlarıyla uyum sağlıyor. MDF kenar profilleri ve fırçalı alüminyum rengi sayesinde, diğer ürünlerle tasarım bütünlüğü oluşturuyor.

İzmir, Çeşme’deki 113 Dönümlük Arazinin Sit Kararı İptal Edildi

İzmir’in Çeşme ilçesinde yer alan 113 dönümlük arazi maddi hata yapılması gerekçesiyle sit alanından çıkarıldı.

İzmir Bir Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından verilen karar şu şekilde açıklandı:

“Çeşme İlçesi Germiyan Mahallesi Ören Mevki’nde, özel ve kamu mülkiyetine kayıtlı bulunan ve Doğal Sit-Nitelikli Doğal Koruma Alanı sınırları içerisinde kalan, tapunun 273 ada, 1,2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 26 parselleri ile tescil harici alanın, 3. derece arkeolojik sit alanı olarak tesciline ilişkin alınan İzmir 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 22 Aralık 2021 tarih ve 13201 sayılı kararı ekinde yer alan sit paftasında oluşan maddi hataya ilişkin; İzmir Valiliği, Kadastro Müdürlüğü’nün 14 Şubat 2022 tarih ve 1346318 sayılı  yazısı ile 8 Mart 2022 tarih ve 4253849 sayılı yazısı, Müdürlük evrakına 21 Nisan 2022 tarih ve 1346318 sayı ile kayıtlı uzman raporu okundu, ekleri incelendi, yapılan görüşmeler sonunda, İzmir İli Çeşme İlçesi Germiyan Mahallesi Ören Mevkiinde, özel ve kamu mülkiyetine kayıtlı bulunan ve Doğal Sit-Nitelikli Doğal Koruma Alanı sınırları içerisinde kalan parseller ile tescil harici alanın, 3. derece arkeolojik sit alanı olarak tesciline ilişkin alınan İzmir 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 22 Aralık 2021 tarihli kararı ekinde yer alan sit paftası ile tescil fişinin iptal edilmesine, güncellenen tescil fişi ile sit paftasının uygun olduğuna karar verildi.”

Vali Pehlivan, Öğrenci Yurtlarını İnceledi

Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, inşaat süreci devam eden öğrenci yurtlarını yerinde ziyaret ederek yetkililerden bilgi aldı. 

İl Gençlik ve Spor Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamaya göre Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, yenileme çalışmalarının yapıldığı Akdeniz ilçesindeki bin kişilik yurdu ziyaret etti. Çiftlikköy’deki inşaatı devam eden 500 kişilik yurdun incelemelerini de yapan Vali, “Yapılan çalışmalar tamamlandığında üniversite eğitimleri için ilimizi tercih eden öğrencilerimizin, modern hale dönüştürülen yurtlarımızda kendilerini evlerinde hissetmelerini sağlamış olacağız.” dedi. 

Başkan Böcek Deprem Master Planı’ndan Bahsetti

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Büyükşehir Meclis Grup Başkanlarıyla bir araya gelerek Deprem Master Planı’ndan bahsetti. 

Deprem Master Planı’nın göreve geldiği günden itibaren gündemde olduğunu belirten Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek proje ile ilgil, “Deprem Master Planı çok aşamalı ve çok katılımcısı olan bir plan. Bununla ilgili İRAP’ta (İl Afet Risk Azaltma Planı) verilen süreye yetişebilmemiz için yoğun ve içeriği dolu çalışmalar gerçekleştireceğiz. Amacımız, Deprem Master Planı içerisinde deprem risk haritaları oluşturmak. Deprem Master Planı deprem zararlarını azaltmayı hedefleyen, deprem öncesinde, deprem anında, deprem sonrasında yapılacak çalışmalarla, alınacak tedbirleri belirleyen ve yaşam kalitesi arttırılmış bir toplum oluşturmayı hedefleyen katılımcı ve dinamik bir plandır. Tek başına Deprem Master Planı bir kuruluşun yapacağı bir plan değildir. AFAD bunu İRAP ve ilgili kurumları, ana kurumları ve yardımcı olacak kurumları belirlemiş. İRAP’A göre Büyükşehir Belediyemizin ana sorumluluğunda yürüteceğimiz Deprem Master Planıyla depremin neden olabileceği fiziksel, ekonomik, sosyal, çevresel, politik zarar ve kayıpları önlemek ya da en aza indirebilmeyi amaçlıyoruz. Deprem Master Planı’nın hedefi, “Küçük depremlerde kullanılabilirlik, orta depremlerde onarılabilirlik, büyük depremlerde göçme tehlikesi yaşamamak.” ifadelerini kullandı. 

Invest İnşaat Yelken Takımı Türkiye Yat Şampiyonu Oldu

Invest İnşaat Yelken Takımı, Türkiye Yat Şampiyonası’nda birinci olarak Sahil Güvenliği Kupası’nı kazandı. 

İnşaat sektörünün önde gelen isimlerinden Invest İnşaat, Bodrum’da 4 gün boyunca süren sıralı yarışlarda art arda aldığı birinciliklerin ardından Sahil Güvenliği Kupası yarışmasında 2022 yılı Türkiye Yat Şampiyonu oldu.

Konuyla ilgili konuşan Invest İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Bahattin Uçar, “Yelken takımımızın kısa sürede elde ettiği başarılar bizleri çok memnun etti. Türkiye’nin en uzun yarışı 51. Deniz Kuvvetleri Kupası’nda yaşadıkları kazaya rağmen 30 tekne arasında üçüncü olan takımımız, 68 saatlik bu yarıştan bir gün sonra katıldıkları Sahil Güvenliği Kupası’nda birinci oldu. 4 gün süren yarışlarda arka arkaya aldıkları birinciliklerle bizlere IRC 3 sınıfında Türkiye Yat Şampiyonluğu’nu kazandırdılar. Invest Sailing Team bünyesindeki tüm arkadaşlarımıza özverileri ve emekleri için teşekkür ederim” dedi.

”Şehirlerde Isı Adaları Oluştu”

Küresel iklim değişikliğine bağlı olarak kentlerde ısı adaları oluştuğunu, bunun da sıcaklıkları rekor düzeye tırmandırdığını anlatan Altensis Kurucu Ortağı Dr. Emre Ilıcalı, kentlerde alınabilecek tedbirlerden bahsetti.

Küresel iklim değişikliği, sıcak hava dalgaları şeklinde ülkeleri kavuruyor. Yaz aylarıyla birlikte dünyanın dört bir yanından rekor sıcaklık ve sıcaklığa bağlı ölüm haberleri geliyor. İngiltere’de sıcaklık ilk defa 40 derecenin üzerine çıkarken,  İspanya ve Portekiz’de 15 günde 1700 kişinin yaşamını yitirdiği haber veriliyor. Portekiz’de termometreler 47 dereceyi gördü, insanlardan gerekmedikçe sokağa çıkmamaları istendi.


Sıcak hava dalgası Türkiye’de de kendisini hissettiriyor.  Son 7 yılın en sıcak aylarını yaşayan Türkiye’de, İstanbul’da Mayıs ayında 95 yılın sıcaklık rekoru kırılırken, diğer illerden de benzer haberler geliyor. İklim bilimcileri aşırı sıcakların olumsuz etkilerinin 2060 yılına kadar süreceğini öngördü. Dünya Meteoroloji Teşkilatı (WMO) iklim değişikliğinin dünya genelinde sıcak hava dalgalarını daha sık ve etkili hale getireceğini açıkladı.

Dr. Emre Ilıcalı,  akıllı büyüme stratejileri ve ısı adalarının azaltılması gibi sürdürülebilirlik odaklı kentsel tasarım ve şehir planlaması uygulamalarının yetersiz kalması durumunda artan kentleşme ile birlikte şehirlerde yaşam kalitesinin giderek azalacağını, trafik, su, enerji ve gıda problemlerinin ise artarak devam edeceğini belirtti. Dr. Ilıcalı, ayrıca tüm bunlarla doğrudan ilişkili olarak küresel iklim değişikliğiyle mücadelenin de zorlaşacağını vurguladı. Kentlerde çeşitli nedenlerle oluşan ısı adalarının sıcaklığın rekor düzeylere tırmanmasında etkili olduğunu belirten Dr. Emre Ilıcalı, “Günümüzde kentleşme ile birlikte yapılaşmada artış var.  Şehirlerde çatı, asfalt ve beton yüzeyler güneş ışınları ile sürekli ısınır.  Bu durum kentsel ısı adası oluşmasına neden olur” dedi. 
Kentsel ısı adasını, çevresindeki kırsal alanlardan daha yüksek hava sıcaklıkları yaşayan herhangi bir yerleşim bölgesi olarak tanımlayan Dr. Ilıcalı, çoğu şehrin bir dereceye kadar kentsel ısı adası etkisini yaşarken, yoğun nüfuslu bölgelerde ve nemli iklimlerde olanların ısı adası etkisini daha fazla hissettiğini anlattı.

Isı adası etkisinin kentsel alanlardaki sıcaklıkların, uzak bölgelerdeki sıcaklıklardan 2 ila 5 derece daha yüksek olmasına neden olduğunu ifade eden Altensis Kurucu Ortağı Dr. Emre Ilıcalı, sıcak hava dalgalarına karşı ısı adalarının etkilerinin azaltılması gerektiğini söyledi. Dr. Emre Ilıcalı, “Örneğin şehirlerde yeşil alanların arttırılması, yeterli alan olmayan yoğun bölgelerde bina çatılarının yeşillendirilmesi, bahçe ve açık alanlarda daha fazla toprak ve yeşil örtünün olması kentsel ısı adası etkisini azaltır. Doğru tasarım ve uygulama ile yeşil çatılar solar radyasyon kaynaklı ısınmayı ve aşırı yağışlarda yağmur suyu hızını yavaşlatarak şebekenin yükünü azaltır ayrıca ısı yalıtım sağlar” diye belirtti.

Dr. Emre Ilıcalı uyarılarını şu sözlerle sürdürdü:

“Kentlerdeki yeşil altyapı uygulamaları ve kentsel dönüşümdeki çevreci, yeşil dokuyu ön plana alan uygulamalar bu konuda hayati öneme sahiptir. Örneğin; Bir çatı üzerinde bitkisel bir tabaka yetiştirmek, çatı yüzeyinin ve çevrenin hava sıcaklığını düşürür ve yağmur suyu yönetimini iyileştirir. Binalarda güneş ışığını ve ısıyı önemli ölçüde yansıtan malzeme veya kaplamalardan oluşan serin bir çatı kurmak soğutma yüklerini azaltarak enerji talebini düşürebilir. Ayrıca yine çatılarda artık kurulması zorunlu hale gelen solar paneller güneşten gelen yenilenebilir enerjiyi elektrik enerjisine çevirerek hem fosil yakıt tüketimini azaltır hem de ekonomik açıdan fayda sağlar.

Akkuyu NGS’nin İlk Ünitesi 2023’te Tamamlanacak

Akkuyu Nükleer A.Ş. Genel Müdürü Anastasia Zoteeva, Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) projesinin ilk aşamasını 2023 yılında tamamlayabileceklerini söyledi. 

Rus-Türk ekipleri tarafından çalışmaları gerçekleştirilen Akkuyu NGS’nin proje hedefine ulaşacağını belirten Zoteeva, “Başaracağız ve Akkuyu NGS’nin ilk ünitesini 2023 yılında tamamlayacağız.” dedi.

Projede tüm Türk yüklenicilerle sözleşme imzalanmaya başlandığını söyleyen Zoteeva, “Sahada çalışan Türk yüklenicilerimiz dahil olmak üzere mevcut tüm Türk taşeronlarımızın sözleşmeleri, şu an itibariyle ya yeniden imzalanmış ya da en yakın zamanda yeniden imzalanacaktır. Projedeki tüm Türk taşeronlarımızla görüştük ve hepsi de bizimle çalışmayı kabul etti. Şu andan itibaren daha yoğun çalışmamız gerekecek. Türk yüklenici şirketlerimizle uzun süredir, güvene dayalı doğru bir ilişki sürdürüyoruz. Ben tüm taşeronlarımıza yürekten inanıyorum ve onları her zaman gönülden destekliyorum. Nükleer santrali inşa eden insanlar. İnşaatçılar, tesisatçılar ve vinç operatörleri. Beton döken, donatı bağlayan ve kalıp kuran kişiler. Damperli kamyonları kullanan, fabrikalarda çalışan insanlar. İşte bu insanlar; bizim en değerlilerimiz. Sahada çalışan tüm çalışma arkadaşlarımızın güvenliğinin sağlanması ve onlara karşı yükümlülüklerin koşulsuz olarak yerine getirilmesi bizim teminatımız altındadır. ve onların haklarının asla zarar görmemesi ve korunması konusunun her zaman takibinde olacağız.” dedi.

Sahada çalışan Türk vatandaşların sayısının artmaya devam edeceğine dikkat çeken Zoteeva, “Akkuyu NGS projesi katılımcılarının yeniden düzenlenmesi, mevcut çalışma aşamasının dinamikleri ve özellikleri dikkate alınarak yapılmıştır. 4’üncü ünitenin inşasına başlanmasıyla aktif bir aşamaya girilmiştir. Artık sahadaki 4 güç ünitesi de aynı anda inşa edilmektedir. Proje için geliştirilen yerelleştirme yol haritası başarıyla uygulanmaya devam etmektedir. Yerelleştirme hedefinin 6,5 milyar ABD doları civarında gerçekleştirilmesi öngörülmektedir. Türk şirketlerine şimdiden yaklaşık 3,2 milyar ABD doları tutarında sipariş verilmiş durumdadır. Projede yer alan Türk şirketlerinin ve sahada çalışan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının sayısı da artmaya devam etmektedir. Bugün sahada istihdam edilenlerin yüzde 80’inden fazlasını Türk vatandaşları oluşturmaktadır ve bu sayı artmaya devam edecektir. Tüm inşaat ekibine sıkı ve titiz çalışmaları için minnettarız. Tüm yükümlülüklerimizi yerine getirmeye devam ediyoruz ve projedeki tüm katılımcıların da bu şekilde çalışmaya devam edeceğine güveniyoruz. Başaracağız ve Akkuyu NGS’nin ilk ünitesini 2023 yılında tamamlayacağız.” şeklinde konuştu.

Bitlis, Tatvan’a 120 Milyon TL’ye Spor Tesisi İnşa Edilecek

Bitlis’in en gözde ilçelerinden biri olan Tatvan’da, 120 milyon TL yatırım bedeliyle spor tesisi inşa edilecek. 

Tatvan Belediye Başkanı Mehmet Emin Geylani, Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından yapılacak olan spor tesisi hakkında, “Toplamda 120 milyon lirayı aşan bir yatırım. 4 büyük projeyle ilçemizde en az 30 yıllık spor tesisi ihtiyacı karşılanmış olacak. Bu tesislerde aynı anda binlerce kişi spor yapabilecek. Kapalı alanlarda ayrıca çok amaçlı salonlar olacak. Hali hazırda ilçemiz sahilinde tenis kortu var ama hem küçük hem de yetersiz olduğu için ihtiyacı karşılamıyordu. Buradaki çalışma tamamlandığında tüm ihtiyaç ve sorunlar giderilmiş olacak. Şu an bulunduğumuz arazi 18 dönüm. Burada ikisi kapalı, ikisi açık olmak üzere uluslararası standartlarda 4 tenis kortu inşa ediyoruz. Hemen yan tarafta da gençlik merkezi inşaatı devam ediyor ve Tatvan Belediyesi Konservatuarı olarak hizmet verecek. Okçuluk poligonları kurmayı hedefliyoruz.” dedi.

Spor sahasının iki ayda hizmete açılarak 500 kişilik tribün barındıracağını ifade eden Geylani yüzme havuzu inşaatını da dikkate alarak, ”Orası da 17 bin metrekare açık, 3 bin metrekare kapalı alana sahip ve tek katlı olacak. Kapalı alanda yüzme havuzu, bay ve bayan fitness salonları, sauna ve diğer donatılar olacak. Açık alanda ise yürüyüş yolları, kamelyalar, basketbol ve voleybol sahaları olacak. Bunlar haricinde 10 semt sahası projemiz var. İlçemizdeki 10 farklı noktaya kurulacak. Bu sezonda onları da tamamlayıp halkımızın hizmetine açmayı planlıyoruz.” şeklinde konuştu. 

Artema’dan Konforlu ve Tasarruflu Eviye Bataryaları

Artema’nın el duşlu eviye bataryalarından V3 Pull-Out, bulaşık yıkarken hayatı kolaylaştıyor.

Bataryanın yüksekliği mutfaklara konfor, ergonomik başlıklı tasarımı ise esneklik getiriyor. Tencere ve tepsi gibi büyük parçaların kolayca yıkanmasına olanak tanıyan V3 Pull-Out bataryaları, sprey moduyla hassas meyve ve sebzelerin yıkanmasını kolaylaştırırken, dakikada 6 litre su akışıyla yüzde 50’ye varan tasarruf da sağlıyor. Suyun sıcaklık seviyesi ve debisinin limitlenebildiği V3 Pull-Out, tasarrufun yanı sıra güvenli bir kullanım da sunuyor.

Kütahya Teknokent’e Ek Bina İnşa Edilecek

Türkiye’nin 36’ıncı Teknoparkı olarak kurulan Kütahya Teknokent’te, son iki yılda yaşanan yoğun talep nedeniyle ek bina yapılmasına karar verildi. 

Kütahya’da yer alan Teknokent’in kapasite yetersizliği nedeniyle ek bina yapılması kararının ardından ihale gerçekleştirildi. Ağustos ayı içerisinde temeli atılması planlanan Teknokent ek binasının Kütahya’ya değer katacağını söyleyen Kütahya Teknokent Yönetici Genel Müdürü Prof. Dr. Ersan Öz, “Mevcut binamız dolunca genişleme şart oldu. Yeni binamızın ihalesi yapıldı, Valimiz Ali Çelik’in, Milletvekillerimizin, Rektörümüz Prof. Dr. Kazım Uysal’ın, Belediye Başkanımızın İl Özel İdaremizin ve yönetim kurulumuzun öncülüğünde temel atmaya çok yakınız.” dedi.

Ek bina detaylarından bahseden Öz, “Bu noktaya bu kadar hızlı gelmemizde Valimizin mihmandarlığında vekillerimizin takibi ve Bakanımız Mustafa Varank’ın iradesi belirleyici oldu. Cumhurbaşkanımızdan başlayarak devletin tüm imkanlarını bu çalışmalara seferber eden tüm büyüklerimize ve bize inanan Kütahya’ya çok teşekkürler. Ek binamızda 60 yeni ofis, 6 ticari ofis, çok amaçlı yemekhane, konferans salonu, 2 laboratuvar, atölyeler ve birçok sosyal alan mevcut. İnşaatın 2023 yılı sonunda bitirileceğini umuyoruz. Ekibimizle birlikte şu ana kadar birçok başarılı projeye imza attık, birçok kalemde yüzde 400’e yakın iyileşmeler kat ettik. Bundan sonrada devamı gelecek. Ülkemiz ve Kütahya için teknoloji üretiyoruz.” açıklamalarında bulundu.

TÜİK Kastamonu Haziran Ayı Dış Ticaret İstatistiklerini Açıkladı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Kastamonu İlinin Haziran Ayı dış ticaret verilerini yayımladı. 

TÜİK Haziran ayının dış ticaret istatistikleri açıklandı. Açıklanan verilere göre, Kastamonu’da Haziran ayında yapılan ihracat 39 milyon 787 bin dolar olarak açıklandı. Haziran ayı ihracatının geçen yılın aynı ayına göre yüzde 20,5 azaldığı görüldü. Kastamonu’nun haziran ayındaki ithalatı ise 20 milyon 828 bin dolar olarak açıklandı. Aylık ithalat geçen yılın aynı ayına göre yüzde 93,0 arttı.

Dış ticaret istatistikleri verilerinde Haziran ayında Kastamonu’dan gerçekleşen ihracatın ISIC Rev4 ürün sınıflamasına göre dağılımı incelendiğinde aylık toplam ihracatın yüzde 30,3’üne denk gelen 12 milyon 58 bin dolar ile “Değerli ana metaller ve diğer demir dışı metallerin imalatı” ürün grubu, 10 milyon 366 bin dolar ile “Kimyasal gübre ve azotlu bileşiklerin imalatı” ürün grubu ve 5 milyon 899 bin dolar ile “Materyallerin geri kazanımı” ürün grubu yer aldı. Haziran ayında Kastamonu’dan ISIC Rev4 sınıflamasına göre 48 farklı ürün grubundan ihracat gerçekleşti. İthalat ise 64 farklı ürün grubunda gerçekleşti. İthalatın ilk üç sırasında 8 milyon 868 bin dolar ile “Kimyasal gübre ve azotlu bileşiklerin imalatı” ürün grubu, 3 milyon 819 bin dolar ile ” Maden, taş ocağı ve inşaat makineleri imalatı” ürün grubu ve 1 milyon 818 bin dolar ile “Diğer özel-amaçlı makinelerin imalatı” ürün grubu yer aldı.

İhracatta Romanya ilk sırada yer alırken, ithalatta ilk sırada Rusya Federasyonu yer aldı. Yayımlanan dış ticaret istatistiklerinde Haziran ayında Kastamonu’dan 55 farklı ülkeye ihracat yapılmış olup ilk sırada 7 milyon 600 bin dolar ile Romanya yer aldı. En fazla ihracatın gerçekleştiği ikinci ülke 5 milyon 904 bin dolar ile Belçika olurken üçüncü sırada 5 milyon 167 bin dolar ile Birleşik Krallık oldu. Haziran ayında Kastamonu’ya yapılan ithalatta ise ilk sırada 8 milyon 915 bin dolar ile Rusya Federasyonu yer aldı. İkinci sırada 3 milyon 820 bin dolar ile İsveç ve üçüncü sırada 2 milyon 219 bin dolar ile İtalya yer aldı. Haziran ayında Kastamonu’ya 39 farklı ülkeden ithalat gerçekleşti.

Çorum’un Köyleri İçme Suyuna Kavuşuyor

Çorum’un Osmancık ilçesine bağlı bazı köylerinde yaşanan içme suyu probleminin ortadan kaldırılması için çalışmalar başlatıldı. 

Osmancık ilçesine bağlı Aşıkbükü, Yağsiyen ve bu köyün Havdan Mahallesi, Fındık Köyü Küçükalan Mahallesi, Ovacıksuyu, Avlağı, Baltacı Mehmet Paşa ve Kargı Köyü’nün içme suyu probleminin çözümü için çalışma başlatıldı.

Osmancık İlçe Köylere Hizmet Götürme Birliği Başkanlığı tarafından, ilçeye bağlı Aşıkbükü köyüne içme suyu inşaatı ve içme suyu tesisi, GES, dalgıç, AG elektro motopomp ve gerekli diğer malzemeler, Yağsiyen köyüne içme suyu inşaatı, Yağsiyen köyü Havdan Mahallesi’ne içme suyu tesisi AG. ENH, dalgıç, elektro motopomp ve diğer malzemeler, Fındık köyü Küçük Alan Mahallesi’ne içme suyu inşaatı, Ovacıksuyu köyüne içme suyu inşaatı ve içme suyu tesisi, GES, dalgıç, elektro motopomp ve diğer malzemeler, Avalığı köyüne içme suyu inşaatı, Baltacı Mehmet Paşa köyüne içme suyu inşaatı, içme suyu tesisi, dalgıç, AG, elektro motopomp ve diğer malzemeler, Kargı köyü içme suyu tesisine ise Alçak Gerilim Enerji Nakil Hattı ve gerekli diğer malzemelerin alım ve yapım işleri 02 Ağustos 2022 Salı günü Kaymakamlık Toplantı Salonun’da açık ihale usulü ile ihale edilecek.

Seramikte Talep ve Üretim Azaldı

Ceyhan Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Ceyhan Dağhan, iç ve dış piyasada yaşanan talep daralması ile birçok üreticinin fiyatları yüzde 20-30 oranında düşürdüğünü ifade etti. 

Özellikle iç piyasada yaşanan talep daralması ile satışların düşük seyrettiğini söyleyen Ceyhan Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Ceyhan Dağhan, üretim ve satış fiyatlarının geri çekildiğini ifade etti. 

Geçtiğimiz yıldan bu yana fiyatların yükselmesi nedeniyle bayilerde yüklü stok bulunduğunu belirten Ceyhan Dağhan, “Müteahhitler ihtiyacı olan seramikleri 1 yıl öncesinden satın aldılar. Şu anda devam eden projelerin büyük bir kısmının seramikleri satın alınmış durumda. Yeni proje de başlamadığı için seramik satışları durma noktasına geldi. Şu anda bayiler fabrikalardan mal almıyor. Kendi stoklarını tüketmeye çalışıyor. Bayilerin depoları dolu. Bayilerde üreticilerin 2 katı stok var.” dedi. 

Üretici maliyetlerinin de yüksek seyrettiğini belirten Dağhan, “Türkiye’de doğalgaz, seramik üreticilerinin yüzde 50-55 maliyetini oluştururken İran’da bu oran yüzde 3-5 civarında. İran’dan daha ucuza seramik alabiliyoruz. Piyasadaki güçlü oyuncular fiyatlarını sabit tutarken birçok marka rekabet edebilmek için yüksek maliyete rağmen fiyatlarını düşürmek zorunda kaldı. Seramikçiler Pandemi sürecinde çok büyük yatırımlarla kapasitelerini artırdı. Ancak talepteki daralmadan dolayı üretim yavaşlatıldı.” şeklinde konuştu. 

Sinop İmar Planı Askı Süreci Tamamlandı

Yaklaşık 3 yıl önce imar planları askıya alınan Sinop’ta süreç tamamlandı. Sinop Belediyesi tarafından hazırlanan yeni imar planı yürürlüğe girebilecek. 

Geçtiğimiz yıllarda imar planları askıya alınan ve bu nedenle inşaat yapılamayan Sinop’ta 1 aylık bekleme süresi sona erdi. Bugün Belediye Meclisi’nde itirazların değerlendirilmesi üzerine yapılan görüşmeler sonucunda imar planı yürürlüğe girecek. 

Konuya ilişkin açıklama yapan Sinop Belediye Başkanı Barış Ayhan, imar planlarının durdurulma kararı alınmasını hatırlatarak, “Bu süreçte mahkemenin bozma gerekçelerini göz önünde bulundurarak çok kısa bir sürede şehri imar plansız bırakmayalım diye yeni bir plan yaptık. Tabii, çok detaylı bir plan olmadı zamana karşı yarışan plandı. Bu da başka bir sivil toplum örgütü tarafından mahkemeye verildi. Bu arada daha önceki yönetimin yapmış olduğu imar planlarıyla ilgili kararı Danıştay bozdu. Ama biz belediye meclisi olarak yeni plan yapma kararı aldığımız için eskiye dönmemiz mümkün değildi.” dedi. 

Sürecin şeffaf bir şekilde ilerlediğini söyleyen Ayhan, “Bütün değişiklikleri gerek kıyı kenar kanunu, havalimanı mana planı ve üst ölçekli plana azami gayret gösterdiğimizi düşünüyorum.” şeklinde konuştu. 

‘’İnşaat Projelerinde Peyzaj, Büyük Önem Taşıyor’’

İnşaat projelerinde şık ve sağlıklı yaşam alanları hedeflediklerini söyleyen Nil Peyzaj Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Dikici, mimaride peyzajın öneminden bahsetti. 

İnşaat şirketleri tarafından gerçekleştirilen projelerde şık ve sağlıklı peyzaj alanları oluşturmayı hedeflediklerini söyleyen Nil Peyzaj Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Dikici, “Mimari projelerde bahçe peyzajı her geçen gün daha da önem kazanıyor.” dedi.

Farklı mekanlara farklı çözümler ürettiklerini belirten Dikici, “Özellikle çocuklu aileler çocuklarını yeşil alanda büyütmek istemektedir. Konut ve çevresinin fiziksel özellikleri, yaşam kalitesinin göstergelerinden sayılmaktadır. Çevresi iyi düzenlenmiş bir konut, yaşam kalitesini arttırırken, ailelerin komşuluk ilişkilerini güçlendirmektedir. Kısaca, insanlar konut projelerini tercih ederken, ilgili mimari projenin peyzajı, satın alma kararlarında önemli bir etken oluşturuyor.” şeklinde konuştu. 

Yalova’nın Su Sıkıntısı Çözüldü

Yalova, Esenköy ilçesinde yaşanan su sıkıntısı yapılan çalışmalarla çözüldü. 

Geçtiğimiz yıllarda yaşanan su sıkıntısıyla gündeme gelen Yalova, Esenköy ilçesinde yapılan depo çalışmalarıyla su sorunu ortadan kaldırıldı. Konuyla ilgili konuşan Esenköy Belediye Başkanı Mehmet Temel, “Yaz döneminde bir su deposuna ihtiyaç olduğunu gördük. Engere mevkiinde sular basmıyordu. Köyümüzün en yüksek yerine bir depo inşa ettik bin 600 tonluk. Bunun yanı sıra Karlık’tan su getirdik. O depomuz da her daim dolu vaziyette duruyor. Su depoları vatandaşımıza şu anda hizmet veriyor. Yağmurda sularımız bulanık olduğunda da buradan su verebiliyoruz. O yüzden Esenköy’de su sıkıntısına son verilmiştir.” dedi.

Yalın ve Tasarruflu: ViConnect

Villeroy&Boch’un ViConnect adını verdiği gömme rezervuarları ve kumanda panelleri, estetik ve tasarrufu buluşturuyor. 

Farklı banyo mekanlarına uygun 10’dan fazla tasarım seçeneği bulunan ViConnect kumanda panelleri, inceliğiyle dikkat çekiyor. 5 milimetre kalınlığıyla duvarda çıkıntı oluşturmayan cam paneli, dar butonları ve yuvarlatılmış hatlarıyla, yalın ve modern bir görünüm sunuyor. Yenilikçi kablo teknolojisiyle hızla ve kolayca monte edilen kumanda panellerinin, 3/6 litre ve 4,5/7,5 litre suyla çalışan alternatifleri bulunuyor.

Turgutlu Stadyumunda Sona Gelindi

Manisa, Turgutlu’da inşa edilen ve yapımda son aşamaya gelinen Turgutlu Stadyumunu ziyaret eden Turgutlu Belediye Başkanı Çetin Akın, inşaat çalışmalarını yerinde inceledi. 

İnşaat alanını ziyaret eden Turgutlu Belediye Başkanı Çetin Akın, “Turgutlu’muza yakışacak bu stadyumun yapımının ivedi bir şekilde tamamlanarak hizmete sunulması noktasında elimizden gelen tüm gayreti göstermeye devam edeceğiz.” dedi.

Dört aylık süre içerisinde çalışmaların hızlandırıldığını söyleyen Akın, “Taraftarlarımız başta olmak üzere tüm hemşehrilerimizin yapımının tamamlanmasını merakla beklediği Turgutlu Stadyumu’nun inşaatında sona yaklaşıyoruz. İnşaatın yeniden başladığı Turgutlu Stadyumu’nda verdiğimiz dört aylık süre içerisinde çalışmalar çok hızlı bir şekilde ilerliyor. Turgutlu’muza yakışacak bu stadyumun yapımının ivedi bir şekilde tamamlanarak hizmete sunulması noktasında elimizden gelen tüm gayreti göstermeye devam edeceğiz.” şeklinde konuştu. 

‘’Atıl Durumdaki Yurt Binaları Erkek Yurduna Dönüştürülüyor’’

Mersin Gençlik ve Spor İl Müdürü Ökkeş Demir, hedefledikleri 8 bin yurt kapasitesini 14 bine çıkarttıklarını ve 2 bin 500 yeni yurt inşaatının devam ettiğini duyurdu. 

Mersin’deki yurt kapasitesini arttırmak isteyen Gençlik ve Spor İl Müdürü Ökkeş Demir, Mersin’de devam eden yurt inşaatları hakkında bilgi verdi. Öte yanda atıl durumdaki eski yurt binalarının erkek yurduna dönüştürülerek 8 bin yataklı yurt kapasitesini 14 bine çıkardıklarını bildirdi. 

Yenişehir ilçesinin Çiftlikköy Mahallesi’nde 2 adet 500 yataklı yurt inşa edildiğini söyleyen Ökkeş Demir, şu açıklamalarda bulundu:

“Burayı tamamen erkek yurdu yapacağız. Yenişehir Erkek Yurdunu da kız yurduna dönüştüreceğiz. Muhtemelen bin 500 kişilik olan bölümü ekim ayına yetişecek. Bunun yanında Gazi Mustafa Kemal Bulvarı üzerindeki atıl vaziyette olan Mersin’in en eski yurt binasında bakım onarım çalışması yaparak 600 kişilik bir erkek yurduna dönüştürüyoruz. Orası da ekim ayında faaliyete geçecek. Bu bina atıl vaziyette kullanılmayan bir yurttu, problemi olan bir yurttu. 2020 yılında biz tekrar orayı devraldık. Hemen projelendirdik ve birim fiyat üzerinde çalışma yapıldı, bakanlığa gönderildi. Tekrar bunun deprem performans raporlarını aldık ve bu sene de ihalesini yaptık. Burası da erkek yurdu olacak.

Ocak 2023 tarihi itibariyle 16 bin yatağımız olacak Mersin’de. Yani bu şu demektir; Mersin’de 4 tane üniversite var, 60 bin öğrenci bulunuyor. Bizim tahmini 15 bin yatağa ihtiyacımız vardı. Biz bunu 1 Ocak itibarıyla 16 bin yatağa çıkartmış olacağız ve Mersin’in yurt sorununu çözmüş olacağız.

Çocuklarımız hem konaklıyor hem barınıyorlar hem de orada sosyal faaliyet içeren etkinlikler yapıyorlar. Eğitim, kültür, sanat ve spor faaliyetleri de yapıyorlar. Hakikaten bugün 5 yıldızlı otel konforunda hizmet veriliyor. İnternet erişiminde sıkıntı yok, yemeklerimiz dört dörtlük. Bugüne kadar hiç Mersin’de yemek konusunda bir şikayetimiz olmadı. Daha kaliteli hizmet sunmak için zaten sürekli denetimlerimizi yapıyoruz.”

Ardahan’da İnşa Edilen Millet Bahçesi, Kura Nehri İle Birleşecek

Ardahan Valisi Hüseyin Öner, yapımı devam eden millet bahçesi projesi ziyareti sırasında projenin, tarihi kale ve Kura Nehri ile birleşeceğini duyurdu. 

Kura Nehri kıyısına ve Ardahan Kalesi’ni gören bir bölgeye inşa edilen Millet Bahçesi projesinin tarihi nehir ve kale ile birleşeceğini söyleyen Ardahan Valisi Hüseyin Öner proje hakkında, “Burada kent müzesi, kütüphane, kıraathane, güzel sanatlar fakültesi, butik otel, devlet konuk evi, valilik çalışma ofisi ve çay bahçeleriyle birlikte Ardahan halkının hizmetine sunulacak. Biz de bu çalışmalarını yerinde görmek için ilgililerle buraya geldik.” dedi.

Akkuyu NGS’de Yeni Sözleşme

Akkuyu Nükleer A.Ş. Akkuyu Nükleer Güç Santrali projesinde çalışmalarını tamamlayan IC İçtaş İnşaat şirketinin ardından TSM Enerji İnşaat şirketiyle sözleşme imzaladığını duyurdu. 

30 Temmuz tarihinde yapılan açıklamaya göre projedeki çalışmalarını tamamlayan eski şirket IC İçtaş İnşaat şirketinin yerine TSM Enerji İnşaat şirketiyle sözleşme imzalandı. Akkuyu NGS tarafından yapılan açıklama ise şu şekilde: 

“Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) sahasındaki çalışmalar dört güç ünitesinin tümünde hızla devam etmektedir. Önümüzdeki süreçte, 1’inci ünitede türbin binası ekipmanının kurulumu ve devreye alınması için hazırlıklar yapılacak, 2, 3 ve 4’üncü ünitelerdeki inşaat ve kurulum operasyonlarında kalitenin sağlanması ve işlerin taahhüt edilen tarihlere uygun gerçekleştirilebilmesi için yoğun bir tempo ile çalışılacaktır. Projede yer alan şirketlerin de bu inşaat çalışmalarına özgü yeterliliklere sahip olması gerekmektedir.

Proje yönetimi tarafından Akkuyu NGS Projesi’nde çalışmalarını tamamlayan IC İçtaş İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile yapılan sözleşme feshedilmiş, inşaat sürecinde yer alan proje katılımcılarının yeniden yapılandırılmasına karar verilmiştir. Akkuyu Nükleer tarafından Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre kurulmuş, Türkiye’de tüzel kişiliği olan TSM Enerji İnşaat Sanayi Limited Şirketi (TSM) ile sözleşme imzalanmıştır.

Mevcut alt sözleşmeler kapsamında devam eden tüm işler, Ekim 2019’dan bu yana NGS inşaat projesinde yer alan ve yüksek teknoloji projelerini hayata geçirme deneyimine sahip olan TSM’ye devredilecektir.  TSM ile projede yer alan mevcut alt yüklenici şirketler ile arasında, eski ana yüklenici- ortak girişim TITAN2- IC İÇTAŞ İNŞAAT ANONİM ŞİRKETİ ile alt yükleniciler arasında akdedilenlere benzer yeni sözleşmeler yapılacaktır. Bu sözleşmelerle şantiyede işin devamlılığının ve kalitesinin sağlanmasının yanı sıra Akkuyu NGS için taahhüt edilen inşaat tarihlerine uyulması, işçilerin çalışma koşulları açısından haklarının korunması ve tüm taşeronların çalışanlarına maaşlarının zamanında ödenmesi de sağlanacaktır.’’

Kayseri’de İhracat Yüzde 13 Arttı

Kayseri Ticaret Odası Başkanı Ömer Gülsoy, Kayseri’de ihracat oranının Haziran ayında yüzde 13 artarak 361 milyon 872 bin dolara ulaştığını açıkladı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Kayseri Bölge Müdürlüğü, Haziran ayı dış ticaret verilerini yayımladı. Açıklanan verilere göre Kayseri’nin ihracat oranı yüzde 13 artarak 361 milyon 872 bin dolara yükseldi. Haziran ayı ithalatı ise 155 milyon 755 bin dolar oldu. 

Konuyla ilgili açıklama yapan Kayseri Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, “Kayseri ihracat alanında rekor üstüne rekor kırıyor. Ülke ekonomisinin ihracat öncülüğünde büyümeye ve yükselmeye devam edecek. Bu alanda edinilen kazanımları, katma değerli ihracatla süsleyerek sürdürülebilir bir şekilde yarınlara taşımak gerekiyor. 2022 yılında birinci ihracat pazarımız Irak, Belçika, Almanya, Birleşik Krallık, ABD, İsrail, Yunanistan, İtalya, Fransa ve Romanya’dır. Bu tablonun mimarı tüm ihracatçı üyelerimizi ve emektar çalışanlarını elde ettikleri bu başarıdan dolayı yürekten kutluyorum. ”dedi. 

Tekirdağ, Çerkezköy’de Yağmur Suyu Hatları Yenilendi

eski

Tekirdağ Belediyesi, Çerkezköy ilçesinde bulunan yağmur suyu hattı sistemlerinin yetersiz olması nedeniyle yenileme çalışmaları gerçekleştirdi. 

Yağmur suyu hattının yetersiz olması sebebiyle yenilenen hatlar hakkında basın açıklaması yayımlandı. Belediye tarafından yapılan açıklama şu şekilde: 

“Tekirdağ İli Çerkezköy İlçesi muhtelif mahallelerde mevcut yağmursuyu sisteminin yetersiz olması sebebi ile sel baskınlarına maruz kalınmış ve yeni altyapı tesisleri ihtiyacı hasıl olmuştur. Bu ihtiyaçtan yola çıkılarak taşkınların yaşandığı söz konusu mahallerde gerekli tedbirlerin alınması mal, can kayıplarını ve çevre kirliliğini önlemek amaçlı Çerkezköy İlçemizde 5891 metre yağmursuyu şebekesi projelendirilmiş, tüm teknik detayları en ekonomik ve verimli biçimde etüt edilerek “Çerkezköy İlçesi Fevzipaşa Mahallesi Yağmursuyu Şebekesi İnşaatı Yapım İşi” ihalesi 25.09.2020 tarihinde gerçekleştirilmiştir.

Son zamanlarda artan şiddetli yağışlar ile yağmur suyundan yoğun şekilde etkilenen Fevzipaşa Mahallesi Naim Süleymanoğlu Sokak, Halide Edip Adıvar Caddesi, Güveniş Caddesi, Şimşir Sokak ve Gazi Mustafa Kemal Paşa Mahallesi Şehit Doğan Çubuk Sokak, Şehit Erdinç Duran Sokak, Şehit Mustafa Baykuş Sokak, İzbul Sokak, Doğramacı Sokaklarda 1800-400 arası çaplarda toplam 5481 metre yağmursuyu hatları ile 680 metre yağmursuyu alıcı-toplayıcı ızgara imalatları yapılmıştır.

Ayrıca bu iş kapsamında Çerkezköy Belediye Başkanlığının ve TESKİ Çerkezköy İlçe Şube Müdürlüğünün talepleri doğrultusunda yağış dönemlerinde vatandaş mağduriyeti oluşan yerlerde 105 metre ızgara imalatı da yapılarak ilçedeki birçok sorunlu nokta çözüme kavuşturulmuştur.

Bahse konu yapım işi kapsamında Çerkezköy İlçesine KDV ve fiyat farkı dahil 8,942,379,19 TL yatırım yapılmıştır.”

Bursa, Çekirge Teras Projesine Tanıtım Töreni Düzenlendi

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen Çekirge Teras projesi için tanıtım töreni düzenlendi. 

Konuya ilişkin açıklama yapan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Bursa merkezde, Millet Bahçesi ve Kültür Park ile başlayan Çekirge Teras Projesi ile devam eden, Uludağ’ın rüzgarını, esintisini şehre alabileceğimiz bir ekoloji koridoru oluşturacağız.” dedi.

Yaklaşık 2 yıl önceki ziyaretinde Çekirge semtindeki otel inşaatının Bursa’nın tarihi dokusuna zarar verdiği gerekçesiyle vatandaşların eleştirilerinin olduğunu anlatan Kurum, şunları kaydetti:

“Yaptığımız ortak çalışma çerçevesinde Cumhurbaşkanımızın destekleriyle, kaba inşaatı tamamlanmış ancak Bursa’nın silüetine zarar veren bu binayı ortadan kaldırmak suretiyle Çekirge’yi aslında Bursalı kardeşlerimize açmış olduk. Burada 41 bin metrekarelik alanın yaklaşık yüzde 70’i yeşil alan olacak ve burada gençlerimiz, kadınlarımız, çocuklarımız, tüm Bursalı hemşehrilerimiz vakit geçirecekler. Kaba inşaatı yüzde 70 azalttık. Buradaki betonlaşmayı ortadan kaldırdık. Buradaki 15 bin metrekarelik yapıda 215 araçlık kapalı otoparkımız olacak. Yine üstünde gençlerimizin her türlü faaliyetlerini yapabilecekleri kütüphaneler, kıraathaneler, çalışma alanları, sanat merkezi olacak. Burada sanatseverler, eserlerini sergileyecekler. Bursalı vatandaşlar burada hoş bir şekilde vakit geçirecekler.”

Mersin’in Erdemli İlçesinde İlk Kez Doğalgaz Altyapı Çalışması Başlatıldı

Mersin, Erdemli ilçesinde ilk kez yapılan doğalgaz altyapı çalışmaları başladı. 

Erdemli Doğalgaz Altyapı Projesi kapsamında gerçekleştirilen çalışmanın ilk etabında 24 kilometre şebeke montaj imalatı gerçekleştirilerek 4 bin 600 konuta doğalgaz verilmesi hedeflendi. Çalışmaların başlamasının ardından açıklama yapan Erdemli Belediye Başkanı Mükerrem Tollu, “Bu kentte yaşayan insanlarımızın birincil önceliği olan doğalgazımın temeline başladık. Önemli bir süreç gerçekten ihtiyacımız olan, kentin ihtiyacı olan bir güzellik. Bu güzelliğe elbette çok ciddi katkı sunanlar oldu. Birlik ve beraberliğin neticesinde Erdemlimiz güzel bir hizmete kavuşmuş olacak. İnşallah en kısa sürede beldelerimizin tamamına, Erdemli merkezde bulunan mahallelerimizin tamamına ve beldelerimizin tamamına doğalgazla buluşturmak adına gayretlerimizi sürdüreceğiz.” dedi. 

İşin içerisinde çok fazla emek bulunduğunu kaydeden Tollu, sözlerine şöyle devam etti:

“Çünkü biz doğalgazın inşaatından kaynaklanabilecek tüm maddi külfetleri Erdemli Belediyesi olarak biz üstlenmiş durumdayız. Belediyemizin alması gereken kazı bedeli, tahrip bedeli gibi gelirlerin tamamını belediye meclis kararıyla birlikte almaktan vazgeçtik. Onun için karara imza atan çok değerli meclis üyelerimize hassaten çok teşekkür ediyorum. Üst yapıyı da doğalgazın verdiği tahribattan kaynaklanan üst yapıyı da belediyemiz süratle yapacak. Bununla alakalı da kararımızı aldık. Yani belediyemize ciddi bir yük binecek, ciddi bir külfet binecek ama çok şükür Erdemli Belediyesi güçlü bir konumda, güçlü bir yapıda, bu Erdemli Belediyesi’nin güçlü konumu inşallah Erdemlimizde doğalgazın gelmesine gerçekten lokomotif görevi üstlendi. Çünkü bizim gayretimiz olmasaydı gerçekten işlerimiz zordu. Bizim amacımız şu, tabi bütün bu maddi külfeti Erdemli Belediyesi niye üstleniyor. Fiyatları vatandaşımıza yansıtamamak adına, vatandaşımıza gelecek o maddi külfeti Erdemli Belediyemiz üstlenmiş oldu. Ben hassaten gayretlerinden dolayı tüm paydaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. İnşallah Erdemlimiz hızla büyüyor, hızla gelişiyor, bu gelişmeye de inşallah biz katkı sunmaya devam ediyoruz.”

Antalya Deprem Master Planı Hazırlıkları Devam Ediyor

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde Deprem Master Planı hazırlıkları tüm hızıyla devam ederken, düzenlenen toplantı ile çalışmaların detayları ele alındı. 

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek başkanlığında düzenlenen toplantıda, Deprem Master Planı ile ilgili olarak, Kent Estetiği Daire Başkanlığı Deprem Risk Yönetimi Şube Müdürlüğü Birim Sorumlusu İnşaat Mühendisi Ecehan Ocak, sunum yaptı. 

Deprem Master Planı ile ilgili çalışmaların iki ay önce başladığını bildiren Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, “Deprem Master Planı’nı, Antalya’nın 19 ilçe ile birlikte deprem gerçeğini dikkate alarak; kentimizin depreme karşı güvenli hale getirilmesi için yapılması gereken tüm çalışmaları içerecek şekilde hazırlayacağız. Kentimiz için deprem ile ilgili kısa, orta ve uzun vadede alınacak tüm tedbir, karar ve uygulamaları belirleyeceğiz. Yeniden yapılandırma, yeni ve uygun yapı alanları belirleme, kamusal mekan ve altyapı tesislerini de bu çerçevede değerlendireceğiz. Kentimizin depreme karşı dayanıklı hale gelmesi için ihtiyaç duyulan uygulamalara dair stratejileri belirlerken; tüm tarafların teknik, mali, sosyal, idari ve hukuki haklarını koruyarak görev ve sorumluluklarını geliştireceğiz. Deprem Master Planı’nın her aşamasında; o kısım ile ilgili ve gerekli kurum, kuruluş, STK ve vatandaşlarımızla birlikte çalışacağız.”dedi. 

Planın farklı yönleri olan tüm kuruluş ve şahısların katılımının olduğu ve pek çok aşamasının bulunduğunu söyleyen Başkan Böcek, Valiliğimiz başkanlığında AFAD tarafından hazırlanan İl Afet Risk Azaltma Planı-İRAP’ta da Büyükşehir Belediyemizin koordinasyonunda ilgili tüm kurum-kuruluşlar, görevleri ve süreçler belirlenmiştir. Buna göre 31.12.2025’te tamamlanması gereken Deprem Master Planı’nı gerçekleştirebilmek için tüm paydaşların belirlenecek ilkelerde birleşmesi gerekmektedir.” şeklinde konuştu. 

Kent İncek’te 2 Blok İnşaatı Tamamlandı

Besa Grup tarafından Ankara’nın en sevilen ilçelerinden biri olan İncek’te inşa edilen Kent İncek projesinde 2 blok inşaatı tamamlanarak yaşam başladı. 3’üncü blok teslimleri ise yıl sonunda yapılacak. 

Ankara, İncek’te 54 dönüm arazi üzerine konumlandırılan Kent İncek projesi, toplam 3 blok ve 604 adet konuttan oluşuyor. Proje sahibi Besa Grup’un Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Efe Bezci konuya ilişkin, “50 yıllık geçmişiyle Besa, bugüne kadar 6 binden fazla konut üretti.  Sadece insanları bir çatı altında toplamak yerine sosyalleşecekleri, komşuluk ilişkilerini geliştirecekleri, huzur ortamı bulacakları, hemen yakınlarında sosyal donatılar olacak projeler hayata geçiriyoruz. Kent İncek de Besa’nın sürdürdüğü kalite anlayışının yansıdığı en prestijli projelerimizden. 2 blokta inşaatlar tamamlandı, oturum başladı. 3 blok da bu yıl sonunda tamamlanacak.” şeklinde açıklama yaptı. 

Projenin 5 farklı tipte daire seçeneklerine sahip olduğunu söyleyen Bezci, Mogan Gölü manzaralı Kent İncek projesinin hem şehir merkezine yakın hem de doğayla iç içe olduğunu belirtti. 

İncek projesi dışında devam eden birçok proje olduğunu vurgulayan Bezci, Ankara’nın ilk AVM si olan Galleria AVM’yi “Strip Mall” konsepti ile yeniden düzenledik ve kiralamasını tamamlayarak hizmete açtık. Ankara’da ‘Avrupa’nın En Büyük Outleti’ projemizin geliştirme çalışmaları da aynı hızla devam ediyor. Ayrıca The BO Viera ile Bodrum’un en büyük inşaat, çevre, plan ve peyzaj revizyonunu hayata geçirdik. Toplam 150 dönüm arazi üzerinde tamamı deniz ve gün batımı manzaralı 315 villa ve rezidanstan oluşan, Hilton grubunun üst segment, soft branded markası CURIO’nun 85 odalı otelinin yer aldığı, arazinin doğal eğimlerini çok başarılı biçimde kullanan, mimarinin peyzajın içerisinde eridiği The BO Viera tamamlandığında Bodrum’un doğasına saygılı en önemli projesi olacak.” dedi.

Copa, En Yeni Ürünleriyle MCE Milano Fuarı’ndaydı

COPA Isı Sistemleri, yüksek verimli, uzun ömürlü ve çevre dostu ürünlerini Milano’da düzenlenen sektörün en büyük Isıtma, Soğutma, İklimlendirme ve Yenilenebilir Enerji Fuarları’ndan biri olan MCE – Mostra Convegno Expocomfort’ta sergiledi. 

COPA Isı Sistemleri, 28 Haziran – 1 Temmuz 2022 tarihleri arasında organize edilen, iklimlendirme ve yenilenebilir enerji alanlarında dünyanın önde gelen fuarlarından olan MCE – Mostra Convegno Expocomfort Milano’da 200 metrekarelik standıyla yer aldı. Avrupa Birliği’nin sera gazı emisyonlarını azaltma, yenilenebilir kaynakların kullanımı ve enerji verimliliğini artırma konusundaki önümüzdeki 5 yıllık hedeflerine hizmet eden MCE Milano 2022 Fuarı’na çok sayıda firmayla birlikte iklimlendirme sektör temsilcileri ve profesyonelleri de katıldı.

Türkiye’nin partner ülke olarak katılım gösterdiği fuar; ısıtma, soğutma, iklimlendirme, pompa ve vana teknolojileri, yangın ve yangın güvenlik teknolojileri, kontrol ve ölçüm sistemleri, bina işletim sistemleri, verimlilik ve sürdürülebilirlik konularında son teknoloji ürün ve çözümlere ev sahipliği yaptı.

Fuarda önemli iş birliklerine imza atan COPA, 4 gün boyunca sektördeki üretici, tedarikçi ve iş ortaklarının da içinde bulunduğu farklı ülkelerden ziyaretçilerini standında ağırladı. COPA’nın Eomix, Eomix Plus ve Eon kombileri; Nixa12 hermetik şofbeni, Naya Line ve yeni Viva Line duvar tipi split klimaları ve standart, innova, dekoratif ve renkli panel radyatörleri ve havlupanları yüksek verimli, uzun ömürlü ve çevre dostu özellikleriyle ziyaretçilerden tam not aldı. Ayrıca COPA’nın 30. yıl kutlamaları için bir araya gelen yurt içi ve yurt dışı iş ortakları ile tedarikçiler keyifli vakit geçirdiler. 

‘’Model Fabrikalar Yüzde 150 Verimlilik İmkanı Sağlayabilir’’

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Stratejik Araştırmalar ve Verimlilik Genel Müdürü Prof. Dr. İlker Murat Ar, ‘’Model fabrikalar firmaların yüzde 150’ye varan verimlilik artışı sağlamalarına yardımcı oluyor.’’ dedi.

Malatya Ticaret ve Sanayi Odası, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın desteğiyle düzenlediği, kurulacak olan model fabrika ile ilgili toplantı organize etti. Toplantıda konuşma gerçekleştiren Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Stratejik Araştırmalar ve Verimlilik Genel Müdürü Prof. Dr. İlker Murat Ar, “Bakanlığın desteğiyle 8 kente kurulan model fabrikalar sanayicilere hizmet verdi. Bu 7 ilimizde düzenleyeceğimiz paydaş toplantılarının ilkini de Malatya’da gerçekleştiriyoruz. Model Fabrika Projesini hazırlayan ve bakanlığımıza sunan Malatya Ticaret ve Sanayi Odasına sanayicilerimiz adına teşekkür ediyoruz. Model fabrikalar sanayinin verimliliğini artıran projelerdir. Model fabrikalara gelen firma temsilcileri yalın üretimle ilgili eğitimlerini alıp kendi işletmelerinde uyguluyorlar. Bu eğitimler dijitalleşme yolunda önemli katkılar sağlıyor. Model fabrikalarımızdan faydalanan firmalarda yüzde 150’ye varan verimlilik artışlarının olduğunu görebiliyoruz. Firmalar ekstra hiçbir yatırım yapmadan sadece süreçleri yalınlaştırarak verimlilik artışlarını sağlayabilir. Böylesine önemli bir projenin Malatya’da hayata geçiyor olması, üstelik bölgede ilk olması da bizleri sevindiriyor. Bakanlık olarak tüm katkıyı sunacağız.” şeklinde konuştu. 

Prof. Dr. İlker Murat Ar’ın ardından konuşan Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, “Malatya sanayisinin yalın üretim modelini benimsemesi açısından model fabrika oldukça önemli olacak. Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki ilk model fabrikanın Malatya’da kurulması için öncülük ediyoruz. Bu açıdan oldukça gururluyuz. Model fabrikanın inşaat aşaması tamamlandı. Artık vücut bulması ve hızlı bir şekilde sanayicimize hizmet etmesi gerekiyor. Model fabrika sadece Malatya’ya değil bölgemize de hitap edecek.” açıklamalarında bulundu. 

‘’Yalıtımla Dünyaya Verdiğimiz Zararı Azaltabiliriz’’

28 Temmuz Dünya Doğa Koruma Günü kapsamında açıklamalarda bulunan İZODER Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu, ‘’İklim değişikliği-artan enerji kullanımı-çevreye daha çok zarar” döngüsünü kırmanın en kolay ve hızlı yolu, yalıtım uygulamalarını yaygınlaştırmaktır.’’ dedi.

Isı, Su, Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği (İZODER), Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu, “Yalıtım ile soğutma için harcadığımız enerji miktarını düşürebilir, oda sıcaklığını daha uzun süreli koruyabiliriz. Yalıtım kredisi desteği ile evlerimizde ısıtma ve soğutma için kullandığımız enerji miktarını düşürerek hem aile bütçemiz hem de ülkemiz için verimliliğe imza atabilir, yalıtımın oluşturacağı konfordan yararlanabiliriz. 28 Temmuz Dünya Doğa Koruma Günü’nde dünyamızın kaynaklarını korumaya olan farkındalığı artırmak için hemen her fırsatta dile getirdiğimiz yalıtımın faydalarını bir kez daha vurgulamak istiyoruz. Evlerimizi kışın ısıtırken olduğu gibi yazın da soğuturken dünya kaynaklarını harcıyoruz. Yalıtım sayesinde bu kaynakların tüketilmesi ve doğaya verdiği zararları asgari düzeye indirebiliriz. Binalarda enerji verimliliği, başta küresel ısınma olmak üzere çevresel sorunlar ile mücadelede en etkin uygulamadır.” dedi. 

Türkiye’de harcanan enerjinin yüzde 70’inin ithal edildiğini vurgulayan Eruslu, “Enerji dengelerinin geldiği nokta ve küresel ısınma nedeniyle mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıkları Fransa, Almanya, İtalya gibi Avrupa ülkelerini enerji verimliliğini sağlamaya yönelik ciddi adımlar atmaya yöneltti. Enerjisinin büyük bölümünde dışa bağımlı olan bir ülke olarak toplam enerjimizin yüzde 32,7’lik payını binalarda kullanıyor, bunun da yüzde 80’ini ısıtma ve soğutma amaçlı tüketiyoruz. Enerji faturamız her geçen gün kabarıyor. 2022 yılı için sadece ocak-mart döneminde enerji ithalatımız 25 milyar doları buldu. AB ülkelerinin bugün aldığı önlemleri, biz de bir an önce hayata geçirmeliyiz. Yalıtım kredisi desteği bu anlamda çok önemli bir fırsat. Bu kredi ile halkımız yüzde 0,99 faiz oranıyla 50 bin TL’ye kadar 60 ay vadeli olarak kredi kullanabilecek ve evlerini daha düşük faturalarla kışın ısıtabilecek, yazın klimayla serinletebilecek. Isı yalıtımı uygulamaları hem ilk yatırım hem işletme maliyetlerini düşürerek kendini kısa sürede geri öder, bina ömrü boyunca tasarruf sağlamaya devam eder. Doğru yalıtım uygulamalarıyla hem fosil yakıt tüketimini azaltarak dünyayı daha az kirletmek, küresel etkileri azaltmak hem de yüzde 50’ye varan oranda tasarruf elde etmek mümkün. Kredi süresi olan 60 ayın sonunda sera gazı azaltımı 13,5 milyon ton CO2 mertebelerinde hesaplanıyor. Bu tasarruf; 124 bin adet ağaçtan oluşan 50 bin dönüm orman alanının 5 yıl boyunca yuttuğu CO2 miktarına eş değer. Öte yandan sadece binaların enerji verimli hale getirilmesiyle (en az C sınıfı binalar) her yıl 9-10 milyar dolar tasarruf elde etme potansiyelimiz var.” açıklamalarında bulundu. 

İnşaat Sektörüne Yeni Düzenleme Getiriliyor

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, şantiye şefleri hakkındaki yönetmelikte değişikliğe gidecek. 

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği tarafından ilan edilen duyuruya göre, şantiye şefleri plan, fen, sağlık, çevre şartlarına uygun yapı inşa edilmesi için yapımın yanı sıra yıkım işlemleriyle de ilgilenecek. İnşaat Mühendisleri Odası’nın taslağa ilişkin görüşlerinde, 2020 yılı yapı ruhsat verilerine göre şantiye şefliği oranının yüzde 46 olduğu vurgulanarak şu noktalara dikkat çekildi: 

“Yaygın bir biçimde, şantiye şefliği görevinin, sadece resmi prosedürleri tamamlamak amacıyla kâğıt üstünde kaldığı bilinmektedir. Can güvenliği için asli bir çalışma alanı olan şantiye şefliğinin, bir deprem ülkesinde ilgili her kurum ve kuruluşun gözü önünde sadece kağıt üzerinde kalması halkın can ve mal güvenliği açısından tehdit oluşturmaktadır. Şantiye şefliği, sürekli eğitime gereksinim duyan bir görev alandır. Dolayısıyla bu görevin yerine getirilmesi için ilgili meslek odalarının vereceği eğitimlere katılıp belgelendirilmesi gerekir. Bu doğrultuda sistemin sağlıklı işleyebilmesi için önerilerimiz 5 başlıkta şöyledir: İstisnai durumlar dışında, her şantiye şefi sadece bir şantiyede tam zamanlı olarak görevlendirilmelidir. Şantiye şefliğinin üstlenilmesinde yapım işinin konusunun, niteliğinin, büyüklüğünün ve ilgili imalatların oranının dikkate alınması için yasal düzenleme yapılmalıdır. Şantiye şeflerinin sürekli eğitime katılıp belgelendirilmeleri zorunlu tutulmalıdır. Gerçeğe aykırı beyanda bulunulmasını önlemek için şantiye şeflerinden Oda Kayıt Belgesi istenmelidir. Şantiye şefleri TMMOB tarafından belirlenen mühendislik asgari ücretinin altında çalıştırılmamalı, hak ve ücretleri yasal güvenceye alınmalıdır.”

Ilgar Tüneli İnşaatında Çalışmalar Aralıksız Sürüyor

Gürcistan sınırındaki Türkgözü Gümrük Kapısı’na geçişi sağlayan Ardahan-Posof kara yolu üzerinde yapımı süren Ilgar Tüneli’nde çalışmalar hızlandırıldı. 

Çalışmaların tüm hızıyla devam ettiği Ilgar Tüneli ile ilgili konuşan Ardahan Valisi Hüseyin Öner, “Ülkemizin ve ilimizin Gürcistan üzerinden Orta Asya ve Kafkaslar’a açılan kapısı Türkgözü Gümrük Kapımız çok daha güvenli ve önemli bir uluslararası ulaşım ve taşımacılık hizmetinin geçiş noktası olacak.” dedi.

Tünelin inşaat alanını ziyaret eden Vali Öner, yetkililerden bilgi alarak açıklama yaptı. Çalışmaların aralıksız sürdüğünün altını çizen Öner, “Bugün de ilgililer ile yapımı devam eden Ilgar Tüneli inşaatını incelemeye geldik. Tünelimiz bittiğinde 4 bin 957 metre uzunluğunda olacak. Şu anda yaklaşık 450 metrelerde çalışmalar devam ediyor. Alandaki arkadaşlar çalışmaları iyi bir şekilde devam ettiriyor. İnşallah bu çalışma tamamlandığında ilimiz, bölgemiz ve ülkemiz oldukça önemli bir tünele sahip olacak. Bu tünelle birlikte Ardahan ve Posof ilçemiz güvenli bir ulaşıma kavuşacak. Ayrıca ülkemizin ve ilimizin Gürcistan üzerinden Orta Asya ve Kafkaslar’a açılan kapısı Türkgözü Gümrük Kapımız çok daha güvenli ve önemli bir uluslararası ulaşım ve taşımacılık hizmetinin geçiş noktası olacak.” şeklinde konuştu. 

Sur Yapı Tatil Evleri Antalya Projesinin İkinci Etap Satışları Başladı

Sur Yapı Tatil Evleri Antalya’nın ikinci etap satışları başladı. Devre mülk olarak satışa sunulan proje, 130 bin TL’den başlayan fiyatlarla satışta. 

Sur Yapı Grubu tarafından hayata geçirilen Sur Yapı Tatil Evleri Antalya’nın ikinci etabı satışta. Konuyla ilgili açıklama yapan Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas, “İkinci etabımızı planladığımızdan 6 ay önce satışa sunduk. İkinci etap evlerimiz de tıpkı ilk etapta olduğu gibi 5 yıldızlı otel konforunda, ömür boyu tatil imkânı sunuyor.” dedi. 

Yeni projenin dört mevsim tatil imkanı sunduğunu söyleyen Elmas, “Yeni nesil tatil anlayışıyla tasarlanan Sur Yapı Tatil Evleri Antalya hem pandeminin değiştirdiği tatil alışkanlıklarına hem de tüm dünyayla birlikte ülkemizde de hakim olan ekonomik koşullara uygun yeni bir tatil konsepti olarak öne çıkıyor. Sur Yapı Tatil Evleri Antalya’dan ev alanlar, kendi evlerinin mahremiyeti ve hijyeninde 5 yıldızlı otel konforunda tatil yaparken projenin sunduğunu ‘kişiselleştirilmiş hizmet’lerden de doyasıya yararlanabiliyor. Sur Yapı Tatil Evleri Antalya, sakinlerine tek valizle kendi evlerine yolculuk yapma, pek çok hizmeti kendi ihtiyaç ve tercihlerine göre organize edebilme imkânı veriyor.’’ şeklinde konuştu. 

Projenin yükselen değerler arasında yer aldığını belirten Elmas, “Pandemi sonrası ortaya çıkan yüksek enflasyon nedeniyle artan tatil fiyatlarına çözüm getiren ve paylaşım ekonomisine dayalı işleyişiyle yıllar ve hatta kuşaklar boyu hesaplı tatil avantajı sunan yeni nesil tatil evleri, kendisine yapılan yatırımı enflasyona karşı korurken “tatilden para kazanma” döneminin de kapılarını aralıyor. Tapulu devre mülk sahipleri, tatil organizasyonlarını yaparken bütçelerini kişi başına hesap etmek yerine bir kez ödeyerek geniş aileleriyle birlikte olmanın tadını çıkarıyor. Sur Yapı Tatil Evleri Antalya’daki geniş balkonlu evler, birçok kişinin konaklamasına imkân tanıyacak şekilde tasarlandı. 1+1 evler 4 kişi, 2+1 evler 6 kişi, 3+1 evler ise 8 kişi kapasitesine sahip. Devre mülk sakinleri, beyaz eşyalar, oturma grupları, küçük ev aletleri ve ev tekstili gibi her türlü ihtiyaca cevap veren eşyaları evlerinde kullanıma hazır halde bulacak.’’ açıklamalarında bulundu. 

Adana, Pozantı’ya Yeni Bungalov Ev İnşa Ediliyor

Adana, Pozantı Belediyesi tarafından, ilçenin turizm çıtasını yükseltme hedefiyle Tabiat Parkı içerisinde bulunan ahşap bungalov evlerin yerine yenisi yapılıyor.

Belemedik Butik Otel etrafına inşa edilen 7 adet ahşap bungalov ev, Pozantı Belediye Başkanı Mustafa Çay tarafından verilen talimatla yapılıyor. Çalışmalar hakkında bilgi veren Çay, “Pozantı Belediyesi atölye ekiplerimizin Belemedik Butik Otelimiz etrafında yapacağı 7 adet bungalov evlerimizden ilki ete kemiğe büründü ve kendini göstermeye başladı. En kısa zamanda bu muhteşem doğanın ve eşsiz manzaraya karşı hemşerilerimiz ve misafirlerimizi ağırlayacak olmanın heyecanını yaşıyoruz. Biz Pozantı Belediyesi olarak büyük bir aileyiz ve el ele, gönül gönüle daha nice güzelliklere imza atacağız.” dedi. 

Malatya, Tekstilkent Sanayi Sitesi İnşaatı Tamamlanmak Üzere

Malatya, Pütürge ilçesine bağlı Pazarcık Mahallesi’nde inşa edilen Tekstilkent Sanayi Sitesi’nde son aşamaya gelindi. 

Tamamlandığında toplam 500 kişiye istihdam kapısı olacak olan Tekstilkent Sanayi Sitesi inşaat çalışmalarında sona gelindi. Pütürge’de iş adamları tarafından yoğun ilgi gören site, çalışmalarının 2’inci ayında tamamlanıyor. 

Toplam 4 bölümden oluşan sitenin, her bölümüne 125 kişi istihdam edilecek. Çalışmaları yerinde inceleyen Pütürge Belediye Başkanı Mikail Sülük, “Biz yola çıkarken Pütürge’de doğan Pütürge’de doyacak’ dedik ve hayata geçirdiğimiz üretim tesisleri ile bu hedefimize adım adım yaklaşıyoruz, Tekstil kentin faaliyete geçmesi ile birlikte İstanbul’da ekonomik olarak zor şartlarda yaşayan tüm hemşehrilerimizi istihdam etmek üzere Pütürge’mize bekliyoruz.” dedi. 

Prens Selman’dan 1 Trilyon Dolarlık Proje

Suudi Arabistan’ın veliaht prensi Selman, Mısır Piramitleri’nden daha büyük bir mimari proje hedefliyor. 

Suudi Arabistan’ı turistik bir merkeze dönüştürmeyi planlayan Prens Selman, yeni mimari planıyla gündemde. Geçtiğimiz aylarda ‘’Neom’’ isimli bir megakent kuracağını ilan eden Prens, bu kentin bir parçası olarak ‘’Mirror Line’’ isimli bir konut projesine imza atacak. 

120 kilometre uzunluğa sahip birbirine bakan çift mega yapıdan oluşacak bu proje, 1 trilyon dolara mal olacak. 487 metre yüksekliği bulunan proje Amerika’nın 381 metrelik ünlü Empire State binasını geçecek. 

Gökdelenlerin yatay mimarisi olarak planlanan ikiz mega yandelenler’de 5 milyon kişinin konaklayabilmesi hedefleniyor. Yer altından hızlı tren teknolojisi kurulacak olan projeye en uzak mesafe maksimum 20 dakikada aşılabilecek şekilde hazırlanacak. 

Tamamen çevre dostu olacağı söylenen projenin 2030 yılında hazır olması düşünülüyor. Ancak, mühendisler projenin 50 yılda inşa edilebileceğini savunuyor. 

Ekolojik, Doğayla Dost Yaşam Alanlarının Yeni Markası : THE HAB PROJECT

İki Mimar, mimarlık şirketinin kurucuları Süha Afacan ve Berkay Şeşen, tamamen ekolojik, doğayla bütünleşmiş yaşam alanları tasarladılar.  The Hab Project adını verdikleri bu tasarımlar, tamamen ahşap kullanılarak inşa edilirken, kendi elektriğini üretip, doğaya zarar vermeden ortalama 80 günde sahiplerine teslim edilebiliyor.

ODTÜ mezunu iki mimar olan Süha Afacan ve Berkay Şeşen’in doğayla dost, ekolojik yaşam alanları tasarlama hayali The Hab Project ile hayata geçti. İsmini “Habitat” kelimesinin kısaltılmasından alan The Hab Project, yenilikçi ve modüler ahşap yapı sistemi ile doğaya saygılı, kendi enerjisini üreten, sürdürülebilir yaşam alanları ve deneyimi oluşturarak, tıpkı doğanın kendisi gibi sürekli yenilenebilir ve değişime açık bir sistem olarak tasarlandı. 

Daha iyi bir dünya için ilham verici ve yenileyici (rejeneratif) habitatlar tasarlamak ve sunmak amacını taşıyan proje, uluslararası antlaşmalarla küresel bir uygulama planı haline gelmiş 17 maddeden oluşan “Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları”ndan 10 tanesini direkt ve indirekt olarak karşılıyor. Hab projeleri tasarım aşamasından, anahtar teslimine ve sonrasında ise sürdürülebilir kalkınmayı önemseyen bir yaşam tarzının devamlılığını sağlamayı amaçlıyor. Globalde ve Türkiye’de etki yatırımlarının ve fonlarının artması, projenin ön plana çıkartılabilmesi ve geliştirilebilmesi için ek bir fırsat yaratıyor.

Türkiye’de İlk Kez Uygulanan Tasarım ve Düzenleme

The Hab Project’in en önemli özelliği dünyada var olan farklı prensiplerdeki birçok sistemin yepyeni bir tasarım ve düzenlemeyle Türkiye’de ilk kez bir araya getirilerek uygulanması olarak açıklanıyor. Süha Afacan ve Berkay Şeşen, yenilikçi bir teknolojiyle tüm tasarımları kendilerine ait olan projeyi, bambaşka ve bütüncül bir bakış açısıyla hayata geçirirken, doğayı önemseyen ve teknoloji barından inovatif çözümleri, The Hab Project tasarımlarına ve ekosistemine entegre edilebilecek şekilde düzenlediler.

Endüstriyel Ormanların Ağaçları Demir, Beton Kullanılmadan Yaşam Alanına Dönüşüyor

The Hab Project ile bugüne kadar kullanılan konvansiyonel yapı sistemlerinin dışına çıkıldı.  Yaklaşık beş sene üzerinde çalışılan projede, bu işin mühendisliğine çok fazla önem verildi. Klasik projelerde kullanılan beton, çelik ve yığmadan vazgeçilerek, yapısal tüm elemanları ahşap olarak tasarlandı. Bunu da endüstriyel ahşap kullanarak modüler bir tasarımla sağladılar. Endüstriyel ahşap konusunda dünyanın en iyilerinden biri olan Finlandiya ile anlaşma yapıp, sürdürülebilir ormanlardan üretilen ahşapları temin ettiler. 

Kısaca The Hab Project’in ana taşıyıcı sistemi tamamen ahşap malzemeden oluşuyor. Yapının içerisinde beton, beton türevi, harç, sıva kullanılmıyor. İçerisinde çelik taşıyıcı eleman veya plastik parçalar da bulunmuyor. Ayrıca The Hab Project yapıları, yerle bütünleşik değil. Yerden yaklaşık 60 santimetre yukarıda duracak şekilde inşa ediliyor. Bu sayede yani binanın altını boş bırakarak, diğer canlılar için korunma ve barınma alanı oluşturuluyor. Kullanıcıların özel tercihine göre ise bu alan soyutlanabiliyor. Bulunduğu çevredeki tüm canlıları önemseyerek hayata geçirilmesi The Hab Project için artı bir değer yaratıyor. 

Toprağa değme konusu yurtdışında çok önemsenen bir faktör. Binanın toprağa değmemesi Radon Free olmasını sağlıyor. Çünkü toprağa değen binalardaki en büyük risklerden biri Radon maruziyeti. Radon topraktan sızan, kokusu olmayan, görünmeyen bir gaz. Topraktan sızıp havayla karşılaştığında yok olan Radon, yapısal elemanlara nüfuz ettikten bir süre sonra kullanım alanlarına da sızıyor. Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) yayınladığı rapora göre dünyadaki akciğer kanserinin %15’ine Radon sebep oluyor.Kanserojen etkisi de kanıtlanmış bir gaz olduğu için, bundan korunmanın en iyi yolu, binayı topraktan koparmak olarak gösteriliyor. The Hab Project binaları bu noktadan bakıldığında Radon Free özelliğiyle de benzerlerinden ayrılıyor. 

Projenin tasarımcılarından Süha Afacan, “The Hab Project’in tasarım süreci bizler için zorlu olduğu kadar çok da keyifli bir yolculuktu. Projenin bugüne gelmesi ciddi bir mühendislik ve tasarım çalışması içeriyor. Bu süreçte farklı disiplinlerle sahip olduğumuz tecrübemizi bir araya getirdik. Proje detayları, tasarımı, malzeme seçimi gibi konuların üzerinde çok çalıştık, çok araştırma yaptık. En zor kısmı karar verip bu projeyi hayata geçirmek oldu. The Hab Project tasarlanırken birçok şeyden ilham alındı. Bize ilham veren tüm bu olgular, The Hab Project’in 4 ana değerini oluşturdu. Çevre, Tasarım, İnovasyon ve Ustalık. Bu temel değerlerimiz altında doğaya saygı duyan, ustalıkla yeni bir yaşam deneyimi sunan ve içinde geleceğin teknolojilerini barındıran bir ekosistem oluşturduk. Biz The Hab Project ile birlikte yepyeni bir yaşam kültürü sunuyoruz” diyerek projenin doğayla dost entegrasyonuna vurgu yapıyor. 

Projenin diğer tasarımcısı Berkay Şeşen ise “Gezegenimize zarar vermeden, koruyarak ve iyileştirerek yaşayabilmek, bizim en önemli hedefimiz. Birçok kişi şu an bize sunulan yaşam tarzından sıyrılıp, doğaya daha yakın yaşamanın yollarını arıyor. Biz de yapabildiğimiz her alanda bu imkânı onlara sağlamak istiyoruz. Kimi zaman şehrin göbeğinde kimi zaman da bir ormanın içinde. Herkesin bu kültürü deneyimlemesini ve The Hab Project değerlerini hissetmesini istiyoruz. Yapı sistemimiz doğal, sürdürülebilir ve geri dönüştürülebilir malzemelerden oluşuyor. Karbon salımını önemsiyoruz. Yapı sistemimiz ile toprağa daha az müdahale bulunuyoruz. Sürdürülebilir teknolojiler kullanıyor, enerji verimliliği çalışmaları sayesinde çok az enerji ile kendini yaşatabilen bir sistem oluşturuyoruz. Kullanıcılarımıza ihtiyaçlarına göre özel eklentiler ve segmentlerimiz ile iç ve dış mekân iyileştirebilme deneyimi sunabiliyoruz. Üstelik bunların hepsini çok kısa bir sürede tamamlıyoruz” sözleriyle insanları doğallığa ve doğaya iyi davranmaya davet ediyor.


Yapım Süresi Kısalıyor, Yaşam Alanları Eurocode 5 Standartlarıyla Üretiliyor

The Hab Project’in ilk örneği Ankara Çankaya’da bulunan The Hab Project ofis binası. Binanın temeli üç günde atılırken, tüm yapının kullanılabilir hale gelmesi sadece 77 sürdü. Bu inşaat teknolojisinde de üretim sürecini son derece kısaltan, zaman tasarrufu sağlayan bir yöntem. Çünkü betonarme yapılarda bu süreç 8 ile 12 ayı bulabiliyor. 

Projede kullanılan ahşap malzemenin ömrü 100 yıl. Bu da üretilen yaşam alanlarının çok uzun ömürlü olmasını sağlıyor. Üstelik yangın, sel, nem, küf gibi konular üzerinde yapılan özel çalışmalar ile tüm korumalar sağlanarak ve tüm önlemler alınarak… Genel kanının aksine ahşap yapılar diğer yapı sistemlerine göre, doğru şekilde tasarlandığı zaman, çok daha dayanıklı. Hab projesinde kullanılan ahşap niteliği ve yangına karşı alınan diğer önlemler ile tamamen güvenli bir yapı sistemi oluşturuluyor. Projedeki tüm çalışmalar deprem statik hesapları Eurocode 5 adı verilen Avrupa ahşap yapı standartlarına ve ürtelidiği bölgenin deprem yönetmeliklerine uygun olarak tasarlanıyor. Dolayısıyla depremde de son derece güvenli olduğu tasarımcıları tarafından onaylanıyor. 

Isı Yalıtımı ve Enerji Üretimi

The Hab Project yaşam alanlarında normal binalara oranla dört kat daha az ısı kaybı yaşanıyor. Geleneksel binalarda güneş enerjisi paneli kullanımı, ısı kaybı çok olduğu için verimli olamayabiliyor. Hab yapıları için tasarlanan yapı kabuğunun yanı sıra detay çözümleri sayesinde enerji verimliliğini yüksek oranda arttırılıyor ve konvansiyonel yapılara göre 4 kata kadar daha az ısı kaybediliyor

The Hab Project yaşam alanları ısınma, soğuma ve elektrik enerjisini güneş panelleri ile karşılıyor. Güneş enerji sistemi için yapılan yatırım 2 – 3 yıl içerisinde kendini amorti edebiliyor ve sonraki yıllarda enerjinin şebekeye geri satılması ile kazanç elde ediliyor. Üstelik akıllı su geri dönüşüm sistemleri ile su tasarrufu ve verimliliği sağlanıyor. Böylelikle yüzde 40’tan yüzde 70’e kadar enerji tasarrufu ile enerji tüketimi önemli ölçüde azaltılırken, yüzde 45’e kadar su tasarrufu yapma imkânı sağlanıyor. Yenilenebilir enerji yatırımı projeye ve bölgeye göre değişkenlik gösterebiliyor fakat genel olarak ortalama 2-3 yıl içinde kendini amorti edebiliyor.

Doğu’nun Lider Markası ‘’Mega Yalıtım Çözümleri’’ Dünya Markası Olma Yolunda İlk Adımı Attı

İlk olarak 2009 yılında Mega Yalıtım A.Ş. adıyla Elazığ’da üretime başlayan, 2010 yılında ise MegaBoard markasıyla yatırımlarına devam eden firma yaptığı yeni yatırımlarla, dünya markası olma vizyonuyla büyüyor.

2022 yılında kurumsallaşma sürecini başlatan aile üyeleri, yönetimi profesyonelleştirme kararı aldı. Bu yenilik, markanın ismine de yansıdı; MegaBoard ismi ‘’Mega Insulation Solutions’’ (Mega Yalıtım Çözümleri) olarak değiştirildi.

Yalıtımın her alanında yapı sektörüne yönelik üretim yapan MegaBoard, başta ismi olmak üzere her anlamda yenileniyor. Marka ismini, “Mega Insulation Solutions” (Mega Yalıtım Çözümleri) olarak değiştiren firma, sadece ismini ve logosunu değil, yönetim modelini de değiştirdi.

İkinci kuşağın iş başında olduğu aile şirketini bugüne kadar Genel Müdür pozisyonu ile Ahmet Yaşar yönetiyordu. Kurumsallaşma kararı alan aile, yönetimi profesyonelleştirme yönünde çalışmalarını tamamladı. Yönetim kadrosunu, Genel Müdürlük’ten, Satış ve Pazarlama Direktörlüğü’ne, Mali İşlerden İK’ya, Üretimden AR-GE’ye kadar sektör profesyonellerine bırakan İcra Kurulu Başkanı Ahmet Yaşar’ın Mega Yalıtım Çözümleri için hedefleri de büyük.

”Yalıtıma İhtiyaç Olan Her Yerde”

Elazığ Organize Sanayi Bölgesi’nde üç üretim tesisi bulunan MEGA Yalıtım Çözümleri, taşyünü, XPS ve EPS üretimini bu fabrikalarda gerçekleştiriyor. 42 bin m2 kapalı ve 116 bin m2 açık olmak üzere toplamda 158 bin m2 alanda üretimin yapan firmanın yılda 40 bin ton taşyünü, 200 bin m3 XPS ve 350 bin m3 EPS üretim kapasitesi bulunuyor.

Ana ürün gamına ek olarak ürün ailesinde donatılı ses ve ısı yalıtım malzemeleri de bulunan Mega Insulation, mottosunda da ifade ettiği gibi “Yalıtım Çözümleri” alanında binaların temelden başlayarak iç cephe, çatı, dış cephe alanlarında her türlü ısı ve ses yalıtımı ihtiyaçlarına gerekli çözümleri sunuyor.

Üretiminin yüzde 70’i ısı yalıtımı, yüzde 30’u diğer yalıtım ürünleri olan firmanın kategorik olarak ürün gamı altı ana başlıktan oluşuyor. Bunlar StoneWool- Taşyünü Yalıtım Sistemleri, XPS Yalıtım Sistemleri, EPS Yalıtım Sistemleri, MegaBlock Yalıtımlı Yapı Elemanları, MegaTech Yapı Kimyasalları ve MegaTone Boya Sistemleri.

400 kişiye istihdam sağlayan Mega’nın 22 ülkeye ihracatı bulunuyor. İhracat pazarlarının başında Gürcistan, Irak, İtalya, İsrail, Macaristan, Bulgaristan, Arnavutluk ve Rusya olan Mega’nın hedef pazarları başta Avrupa olmak üzere, Orta Doğu ve Afrika ülkeleri. 2021 yılında üretiminin yüzde 20’sini ihraç eden Mega’nın hedefi, 2022 yılı sonunda bu oranı yüzde 25’e yükseltmek.

”Gündemimizin İlk Maddesi Enerji Verimliliği”

Ulusallaşma ve globalleşme anlamında önemli bir adım attıklarını belirten Mega Yalıtım Çözümleri’nin yeni Genel Müdürü Selçuk Vanlı yönetimsel değişikliği şöyle tarif etti; yeni yapılanmamız, kurumsal ama dinamik, profesyonel ama mütevazı, kariyere ve liyakate önem veren bir yapı olacak. Bugüne kadar inşa edilmiş olan yapımızla birlikte, bu oluşumu güçlendirerek hedeflerimize ulaşacağız.’’

Tüm paydaşlarıyla birlikte doğaya, çevreye, karşı sorumluluk duyduklarını belirten Vanlı, ‘’Ürünlerimizi tercih eden bayi ve kullanıcılarımızla birlikte tüketicilerimizi de önemsiyoruz. AR-GE ve ÜR-GE yatırımlarımıza ayırdığımız bütçeyi büyümemizle orantılı bir şekilde arttırarak yolumuza devam edeceğiz. ‘Mega Insulation’ olarak firmamızın geçmişten gelen ‘Mega Akademi’ projesinin devamını getirerek sürdürülebilirliğe katkı sağlayacağız. Enerji verimliliğinin yaşamsal önem kazandığı dünyamızda en önemli konumuz sürdürülebilirlik olacak. Bu konuda yürüttüğümüz projelerle gündemde olacağız’’ diyerek sözlerini tamamladı.

”2024 Hedefi ISO 500’e Girmek”

Yaptığı yatırımlar ve attığı cesur adımlarla 2024 yılı hedefi ISO 500 listesine girmek olan Mega Yalıtım Çözümleri hedefine emin adımlarla ilerlemeye devam ediyor.

Mega Insulation’da Genel Müdür görevine Selçuk Vanlı getirilirken, Satış ve Pazarlama Direktörü İsmail Helvacıoğlu, Mali İşler Direktörü Cenk Ketenci, İnsan Kaynakları Direktörü Çavlan Özel ve Üretim Direktörü Talat Kırçak oldu.

Çanakkale Millet Bahçesi Açıldı

Çanakkale’de inşaat süreci tamamlanan millet bahçesinin açılışı yapılarak halka sunuldu. Açılış törenine Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank da katıldı. 

Çanakkale, Ezine ilçesinde yapılan millet bahçesi açılış törenine katılan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, açılış sırasında konuşma yaptı. Genel projelerden bahseden Bakan, şu sözleri kullandı:

“2019 yılında ben Ezine’ye gelmiştim. O zaman bir söz verdim, dedim ki ‘Ezineliler ne istiyor? Küçük sanayi sitesi istiyor’, bu şehrin en önemli taleplerinden bir tanesiydi, ‘2020 yılında biz ihalesini yapacağız’ dedik, ihaleyi gerçekleştirdik. Şu anda küçük sanayi sitesinin inşaatı son sürat devam ediyor, yüzde 70’lere ulaştı. İnşallah sene sonuna kadar dükkanların inşaatı bitirilecek. Bizden önce Ezine Organize Sanayi Bölgesinin tescili yapılmıştı, hiçbir icraat yoktu. Biz dedik ki ‘inşallah Ezine’ye hak ettiği Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesini kazandıracağız. İhaleleri yaptık, yer teslimlerini yaptık. Şu anda 8 fabrikanın inşaatı devam ediyor, 29 fabrikanın plan proje aşaması devam ediyor. Orada 52 fabrika kurulacak.” 

ADMİB: Demir ve Demir Dışı Metal İhracatı Yüzde 8,2 Azaldı

Akdeniz Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (ADMİB), Haziran ayı ihracat verilerini paylaştı. 

ADMİB üye şirketleri Haziran ayında demir ve demir dışı metal sektöründe haziran ayında 2021 yılının aynı ayına göre yüzde 8,2 azalışla toplam 75,7 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. ADMİB Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, konuyla ilgili açıklama kaydetti. 

Türkiye’nin toplam ihracatından yüzde 15,7 pay aldıklarını belirten Fuat Tosyalı’nın açıklaması şu şekilde:

Ocak–haziran aylarında Akdeniz Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliğimizden yapılan demir ve demir dışı metaller sektörü ihracatı yüzde 12 artışla 467 milyon dolar olurken, çelik sektörü ihracatımız ise yüzde 29,2 artışla 1 milyar 509 milyon doları buldu. Haziran ayında da ülkemize önemli bir katkı sağladık. İki sektörümüz 345 milyon dolarlık ihracat katkısı verdi. Küresel tedarik zincirindeki değişimin normalleşme ile tekrar değişmesi riskine karşı kazanımlarımızı korumak için gerekli adımları şimdiden atmalıyız. Türkiye demir çelik sanayicileri ve ihracatçıları olarak zorlu koşullara uyum kabiliyetimizle küresel rekabetçiliğimizi sürdürdük ve sanayilerin durduğu bir dönemde üretime devam ederek hem mevcut pazarlara hem de yeni pazarlara ihracatımızı sağladık. Şimdi sıra bu ihracat artışını sürdürülebilir kılmakta.

Özellikle çelik sektöründe küresel resesyon beklentisi nedeniyle talep azaldı. Hurda ve cevher fiyatları düştü. Çin’in Covid-19 önlemleri nedeniyle korumacı önlemleri de etkili oldu. Küresel büyük oyuncular olan Rusya ve Ukrayna’nın savaşta olması da başka bir etken yarattı.

Sektörümüz belli periyotlarla yüksek talep görüyor. Geçen yıl yaşanan talep artışının meyvelerini en iyi toplayan ülkelerin başındayız. Bu talepler yıl sonunda azalmaya başlasa da biz ihracatımızı artırmayı başardık. Ancak resesyon beklentilerinin etkisiyle küresel talep yavaşlama devam edecek. Sektör olarak bu noktada önlemleri almalı, elde ettiğimiz avantajları iyi değerlendirmeliyiz. Bunu yaparken de başta AB Yeşil Mutabakatı gibi konulara karşı hazırlıklı olmalı ve kaliteden taviz vermeden katma değerli üretime devam etmeliyiz. Yeşil mutabakatla birlikte küresel dönüşümün gerisinde kalmamalıyız. Teknolojik yatırımlarla ve ulusal seviyede ekonomik desteklerle topyekün bu dönüşüme destek vermeye ve bilinç oluşturmaya mecburuz.

Dövizdeki dalgalanmalar, enerji maliyetlerindeki artış ve emtia fiyatlarının yükselmesi ve Rusya-Ukrayna savaşına rağmen 2022 yılına iyi başlayan sektörümüz geçtiğimiz yıl yakaladığı ivmeyi sürdürüyor. Küresel tedarik zincirindeki değişimin normalleşme ile tekrar değişmesi riskine karşı kazanımlarımızı korumak için gerekli adımları şimdiden atmalıyız. Şimdi sıra bu ihracat artışını sürdürülebilir kılmakta.

İhracat ailesi haziran ayında yeni bir rekora daha imza atarak, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 18,5’luk artışla yaklaşık 23,4 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Türkiye demir ve demir dışı metaller de yüzde 19,6’lık yükselişle 1 milyar 346 milyon dolarlık ihracat yaparak, Türkiye’nin toplam ihracatına yüzde 5,8’lik katkı sağladı. Türkiye çelik sektörü ise bu ayda yüzde 14,6’lık yükselişle 2 milyar 301 milyon dolarlık ihracata ulaşarak, Türkiye’nin toplam ihracatından yüzde 9,8 pay aldı.”

Malatya’da Spor Kompleksi İnşaatı Devam Ediyor

Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından Arguvan ilçesine yaptırılan spor kompleksinin inşaat çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor.

Çalışmaları yerinde ziyaret eden Malatya Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Latif Okyay, “Arguvan ilçesinde yapımı devam eden kapalı spor salonu inşaatındayız. Kapalı spor salonumuz yaklaşık 2 bin metre kare alana sahip ve 500 civarında seyirci kapasiteli olarak inşa ediliyor. Burada her türlü sportif faaliyetin yapılabileceği çok amaçlı bir spor salonu niteliğinde.” dedi. 

Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan ise tesis hakkında,  “Kapalı spor salonu olarak yapmış olduğumuz yaklaşık 500 kişilik ve içerisinde voleybol, hentbol, basketbol sahası olan ve diğer salon sporlarının yapılacağı bir spor salonunun inşaatı yükseliyor. İnşallah en kısa zamanda bunun resmi anlamda temel atma törenini de gerçekleştireceğiz. Arguvan’ımıza daha önce de Malatya Büyükşehir Belediyesi olarak park yapmıştık. Şimdi de güzel bir kapalı spor salonu yapıyoruz. Tabi yollarla ilgili, altyapı çalışmalarıyla ilgili, çevre düzenlemeleri ile ilgili Büyükşehir Belediyesi olarak kültürel anlamda, sosyal anlamda ve tarımsal anlamdaki çalışmalarla ilgili Arguvan Belediyemizle birlikte paydaş olarak güzel çalışma örnekleri veriyoruz. İnşallah bu spor salonumuzun da en kısa zamanda bitirilmesi sağlanır ve Arguvanlı hemşerilerimizin hizmetine açılır.” açıklamalarında bulundu. 

Ode Yalıtım: ‘’Enerji Verimliliği Seferberliği Başlatmalıyız’’

Türkiye’deki konutların yüzde 80’inde yalıtım olmadığını söyleyen Ode Yalıtım Pazarlama Direktörü Ozan Turan, ‘’Vakit kaybetmeden enerji seferberliği başlatmalıyız.’’ dedi. 

Türkiye’de uygulanan yalıtımların yetersiz uygulamayla karşılaştığını belirten Ode Yalıtım Pazarlama Direktörü ozan Turan, “İklim değişikliğinin etkilerini her geçen gün daha fazla hissettiğimiz bu süreçte, kışın ısıtma, yazın soğutma işlemleri sırasında kullanılan enerji tüketimi her geçen gün artıyor. Ülkemizde yalnızca bina yalıtımı ile güncel fiyatlarla yıllık 15 milyar dolar enerji tasarrufu sağlayabiliriz. Artık hiç vakit kaybetmeden enerji verimliliği seferberliği başlatmalıyız.” dedi. 

Sıcak havanın getirdiği olumsuz etkilerden minimum masrafla kaçınabilmek için yalıtımın bir ihtiyaç olduğunu söyleyen Ozan Turan, şu açıklamalarda bulundu:

“Isı yalıtımının genellikle soğuk hava ile ilişkilendiriliyor. Bu algının kırılması gerekiyor. İklim değişikliğinin etkilerini giderek daha fazla hissettiğimiz bu dönemde kışın dondurucu soğukları, yazın kavurucu sıcakları yaşıyoruz. Dolayısıyla evlerimizi ve ofislerimizi hem ısıtmak hem de soğutmak için daha fazla enerji harcamak durumunda kalıyoruz. İşte bunu önlemenin yolu da yalıtımdan geçiyor.

Dış cephe yalıtımı ile binanın, iç cephe yalıtımı ile de ev veya ofis içindeki bölümlerin ısısını muhafaza etmek mümkün. Klima ve diğer soğutma sistemlerinin borularına uygulanan tesisat yalıtımı ise bu ekipmanların daha verimli çalışmasını, bu sayede daha az enerji tüketilmesini sağlıyor. Tüm bunlar da daha az elektrik tüketilerek, uygun sıcaklıkta, konforlu yaşam alanları oluşturmaya olanak tanıyor. Yalıtım aynı zamanda hem ekipmanların hem de binaların ömrünü uzatıyor.

Bina yalıtımı ile 15 milyar dolar enerji tasarrufu sağlayabiliriz. Türkiye genelindeki yaklaşık 22 milyon civarında hanenin yüzde 80’inde yalıtım yok veya çok zayıf yalıtım uygulaması yapılmış durumda. En etkin enerji tasarrufu araçlarından biri olan ısı yalıtımı uygulamalarıyla enerji tüketimini azaltabilir, sürdürülebilir bir gelecek için fayda sağlayabilir, ülkemizin cari açığını düşürmeye katkı sağlayabiliriz. Ülkemizdeki konutların toplam yıllık enerji maliyeti güncel fiyatlarla 25 milyar dolar civarında. Yalnızca bina yalıtımı ile yıllık 15 milyar dolar tasarruf edebiliriz. Enerji ithalatı faturamızın giderek arttığı bu dönemde artık hiç vakit kaybetmeden enerji verimliliği seferberliği başlatmalıyız.

Yeni binalardaki yalıtım maliyetinin, toplam inşaat maliyetinin yüzde 3’üne denk geliyor. Bu maliyet de gerek binanın ömrünü uzatması gerekse enerjide sağladığı tasarruf ile aslında çok kısa sürede karşılanıyor. Dolayısıyla özellikle yeni bir binada oturmayı planlayanların yalıtımın olup olmadığına dikkat etmelerini tavsiye ediyoruz. Sadece yalıtım da yeterli değil doğru yalıtım uygulanmalı. Ayrıca malzemelerin işinde uzman uygulayıcılar tarafından uygulanması da sağlıklı bir yalıtımın öncelikli koşulları arasında yer alıyor.”