“yapigundem-yeni-banner-1.jpeg”
Ana Sayfa Blog Sayfa 26

Günsan elektrik 2 Yılda 20 Milyon Avroluk Yatırım Yapacak


2024 yılında Marmara Bölgesi’nde üretim tesisi kuracak olan Günsan Elektrik, 2 yıl içerisinde toplam 20 milyon avroluk yatırım yapacak.

Anahtar ve priz sektörüne faaliyet gösteren ve Bulgaristan, Romanya ve Yunanistan başta olmak üzere 50’den fazla ülkeyi ürünleri ile buluşturan Günsan Elektrik, yeni yatırımlarına hız verdi.

Dünya Gazetesi’nden Hamide Hangül’ün haberine göre; Bu kapsamda çevre dostu teknolojiler ve sürdürülebilir işletme uygulamaları ile donatacağı yeni üretim tesisini 2024 yılında faaliyete geçirecek olan Günsan Elektrik, üretim kapasitesini yüzde yüz oranında artırmayı ve yeni ürün gamının yüzde 15’ini akıllı ürünlerden oluşturmayı hedefliyor.

EMEA bölgesinin anahtar priz merkezi olacağız

En büyük hedeflerinin anahtar ve priz sektöründeki öncü konumlarını sürdürmek ve daha da ileriye taşımak olduğunu belirten Günsan Elektrik Genel Müdürü Erhan Kaya, “Günsan Elektrik olarak her koşulda üretmek ve çalışmak bizim başarı sırrımız.

Bunu yaparken de her zaman tüketici ihtiyaçlarını, son trendleri ve son teknolojiyi odağımıza alıyoruz. Bu vizyon çerçevesinde önümüzdeki iki yıl içerisinde 20 milyon euro’luk bir yatırım planımız bulunuyor. 2024 yılında Marmara Bölgesinde faaliyete geçireceğimiz yeni fabrikamız ile üretim kapasitemizi iki katına, çalışan sayımızı ise 520’ye çıkararak, sektörde verimliliğin zirvesine çıkmayı hedefliyoruz.” dedi.

Yeni yatırımlarının yanı sıra sürdürülebilirliğe verdikleri öneme de dikkat çeken Kaya, “Yeni tesisimizi yeşil teknolojilerle donatıyoruz. Bu sayede hem enerji verimliliğini artırıp karbon ayak izimizi azaltmayı, hem de su yönetiminde sürdürülebilirliği geliştirmeyi planlıyoruz. Ayrıca yeni üretim tesisimizin, EMEA bölgesinde anahtar-priz üretim merkezi olma hedefimize büyük katkıda bulunacağına inanıyoruz.” diye konuştu.

Yaşamı kolaylaştırıyoruz

Yeni yatırımlarla birlikte şirketin yenilenme vizyonu hakkında açıklamalarda bulunan Günsan Elektrik Pazarlama Direktörü Burcu Mungan ise şunları söyledi: “Değişen tüketici trend leriyle birlikte tasarımlarımızda sadece estetiği değil, işlevselliği de ön plana çıkarıyor, teknolojinin sunduğu tüm olanakları kullanarak ürün yelpazemizi genişletiyoruz.

Farklı yaşam alanlarına uyum sağlayabilen, güvenli ve estetik elektrik ürünleri üreterek kullanıcılarımızın yaşamlarını kolaylaştırmak için çalışıyoruz. Yaptığımız son araştırmada, tüketiciler ürünlerini genellikle ihtiyaç duydukları zaman değiştiriyorlar ve bu seçimlerinde en çok elektrikçi tavsiyelerini dikkate alıyorlar.

Bu bilinçle, iş birliği yaptığımız elektrikçi sayımızı 4 katına çıkardık. Ayrıca en büyük 4 pazaryerinde ve kendi e-ticaret sitemizde kullanıcı deneyimini iyileştirerek online alışverişteki oranımızı artırdık” dedi.. Yenilenme sürecinin bir parçası olarak kurumsal kimliklerini de yenilediklerini söyleyen Mungan, “Kurumsal rengimizi, logomuzu ve web sitemizi güncelledik. Sektörde sadece kalite açısından değil, aynı zamanda modern ve yenilikçi bir marka kimliğiyle de ayrıştık” dedi.

MADER Başkanı Aziz Akgül: ‘’Dışa Bağımlılığı Asgari Seviyeye Düşürmenin Tek Yolu Yeşil Enerjidir’’

Mersin Akaryakıtçılar Derneği (MADER) Başkanı Aziz Akgül, Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını ele alarak, “Ülkemizin çok hızlı bir şekilde enerjide değişime gitmesi gerekiyor. Dışa bağımlılığı asgari seviyeye düşürmenin tek yolu yeşil enerjidir” dedi.

Mersin Akaryakıtçılar Derneği (MADER) Başkanı Aziz Akgül, İsrail-Filistin arasındaki gerilimin, brent petrole de yansıyacağını belirterek, “Enerji sektöründe yüzde 95 dışa bağımlıyız. Gelecek yarınlar için yeşil enerjiye öncelik verilmesi gerekiyor. Bugün gelinen aşamada maalesef savaş etkisini gösterdi.

Dünya Gazetesi’nden Fahriye Kutlay Şenyurt’un haberine göre; Petrolün varil fiyatında İsrail’in resmi savaş ilan etmesinin ardından toplamda yüzde 5’lik bir yükselme olmuştur” diye konuştu. Yaşanan savaşın, petrol fiyatlarında bir artışa neden olduğunu ifade eden Aziz Akgül şöyle konuştu: “İsrail’in resmi savaş ilan etmesinin ardından petrolün varil fiyatı 77 dolardan 88,4 dolara kadar yükseldi. Savaşın daha da genişleyebileceği ihtimali risk algısının yüksek seyretmesine neden olacaktır.”

Türkiye’nin bundan etkilenmemesinin mümkün olmadığını belirten Akgül, “Dünya borsalarındaki fiyatlar ve yaşanan dalgalanmaların yansımalarını iç ve dış piyasada Türkiye olarak hissediyoruz. Türkiye’nin çok hızlı enerjide değişime gitmesi gerekiyor. Bu savaş sadece Türkiye’yi değil. Bütün Avrupa’yı etkiliyor. Ülkemizin çok hızlı bir şekilde enerjide değişime gitmesi gerekiyor” dedi.

Türkiye’de yaşanabilecek bir enerji krizinin dışa bağımlı olunmasından kaynaklı olacağını kaydeden Akgül, “Dışarıda yaşanacak kriz bizi de etkiler. Bu nedenle dışarıda olacak bir kriz, otomatik olarak dünya borsasını etkiler, sonra da ülkemizi etkisi altına alır. Güneş ve rüzgâr enerji kullanımına öncelik verilmesi gerekmektedir” dedi.

Dışa bağımlılığı düşürmenin tek yolu yeşil enerji

Türkiye’de yeşil enerji açığının ne kadar olduğu yönündeki soruyu yanıtlayan Akgül, “Dışa bağımlılığı asgari seviyeye düşürmenin tek yolu yeşil enerjidir. Ülkemiz de dahil olmak üzere yeşil enerji kullanımı için Paris İklim Anlaşması’na savaş halinde olan 5 ülke dışında 197 ülke imza atmıştır. Avrupa ülkelerinin çoğu enerjisinin yüzde 50’sini yeşil enerjiden karşılıyor.

Küresel ısınmada 1,5°C Raporu’na göre olası iklimsel etkiler açısından 1,5°C’lik bir ısınmanın 2°C’ye göre nispeten daha güvenli olacağını dolayısıyla yeşil enerjiye dönülmesi gerektiği açıkça ortadadır. Bu nedenle dünya iklim değişikliğine neden olan emisyonlarını azaltmak, küresel ısınmanın 1,5°C’de sınırlandırılmasına yönelik yeşil enerjiye dönmek zorundayız” diye konuştu.

2023 yılı ağustos ayı itibariyle Türkiye’deki kurulu gücün kaynaklara göre dağılımı hakkında bilgi veren Aziz Akgül, “Türkiye’de yüzde 30’u hidrolik enerji, yüzde 24,1’i doğal gaz, yüzde 20,7’si kömür, yüzde 11’i rüzgâr, yüzde 10,1’i güneş, yüzde 1,6’sı jeotermal ve yüzde 2,6’sı ise diğer kaynaklar olduğunu biliyoruz. Rüzgâr ve güneş enerjisindeki kayda değer büyümeyi görmek cesaret verici olsa da artması gerektiğine inanıyorum” şeklinde konuştu.

Türkiye’de elektrikli araçlara geçiş sürecinin başlandığını ancak elektrikli araç satışlarının hızlanmasıyla şarj istasyonlarına ihtiyacın da giderek artığını dile getiren Akgül, ülkemizde elektrikli araç alt yapısının yetersiz olduğunu, resmi kayıtlara göre bu yıl elektrikli araç satışlarında binek araçta her 100 araçtan yüzde 3’ünü elektrik araçlar oluşturduğunu, şehirlerarası yollarda alt yapının yeteri kadar sağlanamadığını şehir içinde ise sorunun tam olarak çözülmediğini ileri sürdü.

“Kart komisyonu kâr marjını düşürüyor”

Kredi kartı komisyon oranlarındaki artış akaryakıt bayilerinin tepkisine neden oldu. MADER Başkanı Aziz Akgül; akaryakıt istasyonlarında yaşanan kart komisyon krizinin çözüme kavuşturulması çağrısında bulundu. Akgül “Akaryakıt İstasyonlarında POS makinası ile yapılan alışverişlerde komisyon oranı önemlidir.

Bazı bankaların 1.75’den 2.50 ye kadar aldığı komisyonların olduğunu biliyoruz. Bir bayinin 4.3 veya 4.8 kâr marjının 2 puan kesilmesi kar marjlarını etkileyecektir. İçinde bulunduğumuz kriz halinin ortadan kaldırılmasını istiyoruz. Aksi halde bayilerimiz çok yakında kart komisyonunu dahi karşılayamayacak hale gelecek” diye konuştu.

ERG International En Büyük 250 Müteahhitlik Şirketi Arasında Yer Aldı

Mühendislik, inşaat ve tasarım projeleriyle dikkat çeken ERG International, ENR’nin “Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi” 2023 yılı listesinde yerini aldı. 

Havaalanı inşaatları, yol, köprü inşaatları, baraj ve hidroelektrik santral inşaatları, termik santral inşaatları, sulama inşaatları, sinai tesis inşaatları gibi altyapı müteahhitlik hizmetlerini projelendirme, finansman ve yatırım boyutlarıyla bütün olarak yürüten ERG Grup’un şirketlerinden ERG International, dünya inşaat sektörüne yönelik en köklü ve saygın değerlendirme olan ENR’nin “Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi” 2023 yılı listesinde yerini aldı.

İzmir ve Ankara Arasındaki Mesafeyi Üç Saate İndirecek

ERG Grup’un Türkiye’de devam eden önemli projeleri arasında Ankara-İzmir Yüksek Hızlı Tren Projesi yer alıyor. ERG Grubu önderliğinde hayata geçirilen ve uluslararası kreditör kuruluşlardan sağlanan iki buçuk milyar avroluk dev finansman desteği alan Ankara-İzmir Yüksek Hızlı Tren Hattı Projesi de dünyanın önde gelen Proje ve Altyapı Finansmanı yayınlarından Infrastructure Journal Global (IJ Global) tarafından yılın en başarılı projeleri ve firmalarının belirlendiği IJ Global Ödülleri’nde “Yılın Ulaştırma Projesi – Ağır Raylı Sistem” ödülüne layık görülmüştü. 503 kilometreyi aşan uzunluğu ile başkent Ankara’yı Türkiye’nin üçüncü büyük şehri İzmir’e bağlayacak olan proje, İzmir ve Ankara arasındaki mesafeyi üç saate indirmenin yanı sıra, Karadeniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri ile Ege Bölgesi’ni birbirine yaklaştırarak çok daha ulaşılabilir kılacak.

Kaynak: Emlak Dream

THBB Başkanı Işık: ‘’Hazır Beton Endeksi Eşik Değere Geriledi’’

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, açıklanan aylık sektör raporunda, sektör değerlendirmelerine yer verdi.

Raporun sonuçlarını değerlendiren Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, Faaliyet Endeksi’nin eylül ayındaki aşağı yönlü hareketine rağmen eşik değerin üzerinde kaldığını ifade ederken, “Endeks değerlerinin tamamında görülen azalma sonrasında Hazır Beton Endeksi eşik değere gerilemiştir.” dedi.

Türkiye ekonomisi ve inşaat sektörüne yönelik değerlendirmelerde bulunan THBB Başkanı Yavuz Işık, “Mayıs ayının sonundan itibaren seçim atmosferinin bitmesi ve yeni ekonomi yönetiminin politika değişimi ile birlikte bir yandan talep diğer yandan maliyet enflasyonu ile mücadele için çalışmalar başlamıştır. Bunun en belirgin sonucu da kendini yükselen faiz hadleri ile göstermiştir. Politika faizindeki artışlar ile Kur Korumalı Mevduat (KKM) sisteminin tasfiyesine yönelik atılan adımlar birleşince faizdeki yükseliş hızlanmıştır. Tüm bunların üzerine bankaların kredi verme iştahındaki azalma da eklenince finansmana erişim iyice zorlaşmış durumdadır. Yalnızca inşaat sektörü oyuncularının kullandığı ticari kredilerin değil aynı zamanda konut kredilerindeki zayıflama da inşaat sektörünü önümüzdeki dönemde zorlayacaktır. Tüketici kredileri haziran başından itibaren yavaşlamış durumdadır. Haziran ayından itibaren haftalık bazda 4 hafta negatif büyüyen tüketici kredilerinde haftalık artış hızı yüzde 1’in altında kalmıştır. Ticari krediler ise, tüketici kredilerine kıyasla daha ileri bir tarihte, yaklaşık olarak temmuz ayının sonunda yavaşlama göstermiş durumdadır. Haftalık bazda 2 kez daralma gösteren ticari krediler son 3 haftadır istikrarlı bir artış trendindedir. Bir yandan enflasyonla mücadele ederken aynı zamanda ılımlı bir büyüme sürecinin sağlanması için finansmana erişim kolaylaştırılmalıdır. İnşaat sektörü gibi ülke ekonomisinin dinamosu mahiyetinde ve istihdamı sırtlanan bir sektörün tüm bileşenleri ile yoluna devam etmesi gerekmektedir.” dedi.

Evora İzmir Projesindeki 82 Ticari Alan Satışa Çıktı

Emlak Konut GYO, Teknik Yapı ve Halk GYO iş birliği ile inşa edilen Evora İzmir projesindeki 82 adet ticari yapı satışa açıldı.

Evora İzmir’de yer alan ticari ürünler lansmana özel fiyat ve fırsatlarla satışa çıktı. Evora İzmir’in konut, ticaret ve park fonksiyonlarını bir arada barındıran yapısıyla kente değer katacağını söyleyen Teknik Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Umut Durbakayım, projedeki konut ve ticari fonksiyonlarının da buna göre tasarlandığını ifade etti.

Projenin İzmirlilere maddi ve manevi kazanç sağladığına yönelik inançların tam olduğunu aktaran Durbakayım, satıştaki dairelerde sunulan fırsat ve potansiyel kazancı şimdi ticari alanlarda da sunulacağını açıkladı.

Projenin ihtiyaç duyulan her şeyi karşılayacak bir ticaret merkezi olacağını da belirten Durbakayım “Açık hava ticaret merkezi özelliği taşıyan ticari üniteler, hem Evora İzmir’de yaşayanlara hem de İzmir halkına hitap edecek.

Ticari üniteleri açık alanlar insanların şık ve lüks bir caddede hem ihtiyaçlarını karşılayabilmesi hem de iyi vakit geçirmesini sağlayacak” dedi. Projede yer alan ticari alan ve konutlardaki net/brüt metrekare arasındaki oranın ortalama yüzde 30-32 seviyesinde olduğuna işaret eden Durbakayım, bölgedeki en avantajlı net metrekare birim fiyatına sahip olduğunu belirtti.

Durbakayım, projenin merkezi konumunun ve ulaşım rahatlığının ticaret hayatını her an canlı tutacak cazibede olduğunu vurguladı. Evora İzmir’deki 82 ticari ünite, mağaza kullanımına uygun özellikler taşıyor. Cepheleri hem projeye hem de caddeye bakan ticari ünitelerin büyüklükleri brüt 42,06 ile 1145,65 metrekare arasında değişiyor. Projede, büyüklükleri 7,9 metrekare ile 172,9 metrekare arasında değişen “ön kullanım alanı” bulunuyor.

Ayrıca hemen hemen her ticari ünite için büyüklükleri 33,28 ile 431 metrekare arasında değişen özel depolar yer alıyor. Büyüklükleri brüt 42 ile 1.145 metrekare arasında değişen ticari ünitelerin brüt metrekare fiyatı 105.700 liradan başlıyor. Anlaşmalı bankalarla kredi imkanının yanı sıra, Evora İzmir bünyesinde de sıfır vade farkı veya maksimim yüzde 1.99 vade ile taksit imkanı sunuluyor.

Kaynak: Dünya Gazetesi

Çanakkale’de Konut Fiyatları İstanbul’a Yaklaşıyor

EVA Gayrimenkul Değerleme Uzmanları Efe Can Altıntaş ve Olcay Aygün Çanakkale’yi mercek altına aldı. 

Çanakkale’de 2023 yılı Temmuz ayında, bir önceki yılın Temmuz ayına kadar toplam 11.019 adet konut satılırken, fiyatlar yeni konut projelerinde 3+1 konutlarda 25.000TL/m2 ile 30.000TL/m2 aralığında değişiyor. Çanakkale’de konutların değerleri ise 2.300.000TL – 3.000.000TL aralığında. Çanakkale köylerine de yoğun talep artışı yaşanıyor.

Çanakkale, son yıllara kadar tarım, sanayi ve turizm alanında daha çok küçük ve orta ölçekte işletmelerin bulunduğu ve dengeli bir yerleşim alanı haline geldi. EVA Gayrimenkul Değerleme Uzmanları Efe Can Altıntaş ve Olcay Aygün Çanakkale’deki konut piyasasını inceledi. 

11.019 adet konut satıldı

Altıntaş ve Aygün, Çanakkale’nin İstanbul’daki konut fiyat artışına alternatif olarak gündeme geldiğini vurgulayarak, “Standart bir beyaz yakalı hane için uzaktan çalışma seçeneklerinin ve hibrit çalışma seçeneklerinin artması, bu ildeki konut projelerine de olumlu yansıdı. TÜİK verilerine göre, Çanakkale ilçesinin 2023 yılı temmuz ayından bir önceki yılın temmuz ayına kadar toplam konut satışı 11.019 adet olarak gerçekleşti. Bu rakamlar 2022 yılının aynı döneminde ise 13.411, 2021 yılının aynı döneminde ise 12.725 adet olarak gerçekleşmişti.” dedi. 

Lapseki’de 3+1 konutlarda fiyatlar 25.000TL/m2 ile 30.000TL/m2 

Çanakkale’nin Çanakkale Köprüsü’nün tamamlanmasından sonra ulaşım ve lojistik olarak avantajlı duruma geldiğini de sözlerine ekleyen Altıntaş ve Aygün, “Yol ile birlikte Çanakkale’nin sadece İstanbul ile değil, çevre illerle de ulaşım süresi önemli ölçüde kısaldı. Çanakkale’nin Lapseki İlçesinde, yeni konut projelerinde 3+1 konutlarda 25.000TL/m2 ile 30.000TL/m2 dolayında birim fiyatları bulunuyor. Konutların değerleri 2.300.000TL ile 3.000.000TL arasında değişiyor. 2022’nin sonunda Villa şeklinde yapılaşan yeni konutlarda ise 35.000TL/m2 dolayında fiyatlar görülüyor.  

Karacaören’de 30.000TL/m2 ile 35.000TL/m2’ye kadar yükseldi

Çanakkale merkez bölgesinde yeni gelişen bir bölge olan Karacaören bölümünde konut projelerinin havuzlu şekilde imal edilmeye başlandığı ve bu tip projelerde konu fiyatlarının 30.000TL/m2 ile 35.000TL/m2’ye kadar yükseldiği görüldü.

Yıllara Göre Konut Satış Oranları 

202120222023
Türkiye Geneli Satış oranları96%108%81%
İstanbul104%104%75%
Ankara89%101%78%
İzmir92%106%74%
Çanakkale92%105%82%
Balıkesir105%107%79%

Arsa üretimi kalmadı

Yine Çanakkale 1915 Boğaz Köprüsü projesi ile Kent merkezine yaklaşık 5 km mesafede bulunan Güzelyalı-Dardanos Sahife alanları ile müstakil-yazlık site tarzında yapılaşma yoğunluğu yaşanıyor. İsmetpaşa Mahallesinde, konut fiyatları 2.500.000TL ile 3.000.000TL civarında değişiyor. Arsa üretimi kalmayan merkezin iç bölgelerinde ise daha yüksek rakamları görmek mümkün.

Çanakkale köylerine de çok yoğun talep yaşanıyor

Çanakkale İlinde yerel ölçekte ise yapılan kamusal yatırımlar ile şehir için hareketlilik değişerek bu hareketlilik konut piyasasına da yansıdı. Çanakkale 1915 Boğaz Köprüsü bağlantı yolları, yine 2022 yılında açılmış Assos tünelleri bağlantı yollarından dolayı kent merkezi ile ilçeler arası ulaşım süresi görece kısalmış durumdadır. Bu durum ise kent merkezi ile sınır olan yer alan Ezine ve Lapseki İlçelerinde konut yapılaşmasına olumlu yansıdı. Bu ilçeler daha önceden yerel bazda gelişim göstermekte iken ana aks üzeri kalan ilçeler çevre şehirler ve İstanbul genelinde yatırımcıları teşvik etmektedir. Özellikle ege ve köylerine ciddi bir göç var ve bu bölgelerde kırsal yerleşimin dahi oldukça talep gördüğünü gözlemliyoruz. Çanakkale’nin de hem ulaşım avantajı hem de İstanbul’a yakınlığı ile bu talepten önemli ölçüde etkilendiği görülmektedir. Çanakkale’nin güney bölgesindeki yerleşimlerin tarihi Assos kenti gibi Ege denizine bakan yamaçlar üzerinde Kaz dağlarının eteklerinde birçok Çanakkale köyü yoğun talep artışı yaşandı. Bu etkiler ile birlikte bölgenin bir revaçta kalacağı düşünülmektedir.” şeklinde konuştu.

Emlak Satışlarında ‘Kimlik Doğrulama Adımı’ Geliyor

Hükümet, emlak satışlarında yaşanan usulsüzlükler nedeniyle yeni önlemler almaya başladı. Son olarak 1 Kasım’dan itibaren geçerli olacak yeni şart belli oldu.

Emlak satışlarında yaşanan fahiş fiyat artışlarının önüne geçilmesi için 1 Kasım’dan itibaren emlak satışlarına e-Devlet üzerinden bir şart getirilecek. Emlak satışına kimlik doğrulaması geliyor. Artık olmayan konut ilanı koyarak fahiş fiyatlarla piyasa yükseltilemeyecek. Mal sahibi olarak ilan giren kişilerin gerçekten o taşınmazın sahibi olup olmadığına bakılacak. Aynı zamanda yakını olarak girenler de e-Devlet üzerinden doğrulanabilecek.

e-Devlet üzerinden kurulacak kimlik doğrulamayla sahte ilanlar sistemden birer birer düşürülecek.

Konuyla ilgili açıklamada bulunan Gayrimenkul uzmanı Evrim Kırmızıtaş Başaran, “e-Devlet sisteminin başlamasıyla birlikte sitemdeki şu anda özellikle gayrimenkul piyasalarındaki sahte ilanlara tamamıyla son gelecek. Düşünün ki T.C. numarasını gireceksiniz, tapu kayıtlarını gireceksiniz aslında her şey sistematiğe girecek. Rakamlar e-Devlet üzerinden kontrol mekanizması işleyecek. O sahte ilanların önü kesilmiş olacak. Dolayısıyla bu ceza yaptırımlarıyla birlikte gayrimenkul sektörünün tamamıyla yıl sonuna kadar canlanmasını birlikte gözlemleyeceğiz. e-devlet sistemine geçmesiyle birlikte hem haklarınız korunmuş olacak hem sizin adınıza başka bir kişinin ilan girmesine engel olmuş olacaksınız. “ dedi.

GYODER’in Yeni Konut Modelinde Ayrıntılar Netleşiyor

Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) Başkanı Mehmet Kalyoncu, yeni konut modeli ile arsa maliyetlerinin sıfırlanacağını belirtti.

Yüksek fiyat artışlarıyla birlikte başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin birçok noktasında baş gösteren konut sıkıntısı artarak devam ediyor. Gayrimenkul sektörü temsilcileri konutta krizi çözebilmek için alternatif modeller hazırlıyor.

Dünya Gazetesi’nin haberine göre; Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği, kamuya ait arsalarda özel sektörün kiralama amaçlı konut üretmesini ve kiralık için üst limit ile devlet denetimi yapılmasını öneriyor.

GYODER Başkanı Mehmet Kalyoncu, konuyla ilgili olarak, “Konut üretiminin en önemli bileşeni arsa maliyetini biz modelimizde sıfırladık. Arsa maliyeti olmayınca maliyetler yarıya indi. Ama bu ortaya çıkan yüzde 50 kimin faydasına? Geliştirici makul ticari beklentilerle bu işi yapacak. 5-6 yıl geri dönüş olan durumdan çıkıp biz 10 yıl ve üzeri geri dönüşleri bu modelde konuşuyoruz.” dedi.

Modelin Finansmanı Nasıl Sağlanacak?

Kamu-özel sektör işbirliği ile 500 bin kiralık konut üretilmesi hedeflenirken, konutların hane gelirinin yüzde 30’unu geçmeyecek şekilde fiyatlarla kiralanması öngörülüyor.

GYODER, arsa için belediyelerle görüşürken, modelin finansmanı için de bankalar ve uluslararası emeklilik fonlarıyla görüşüyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: ‘’Konut ve Kira Sektöründe Fahiş Artışa Ağır Yaptırım Uygulanacak’’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hızla artan fahiş konut ve kira fiyatlarına ilişkin ağır yaptırım uygulanacağını söyledi.

Ankara’da düzenlenen 26. Geleneksel Tüketici Ödülleri Zirvesi’nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Attığımız kararlı adımlarla otomobil fiyatlarından başlayarak birçok alanda ciddi mesafe aldık. Otomobil piyasasında yaşanan spekülatif fiyatlar ortadan kalkmaya başladı. Benzer bir tablonun konut ve kira fiyatlarında da yaşanacağını düşünüyoruz. Konut ve kira sektöründe piyasanın dengesini bozan fahiş fiyat artışlarına yol açan kişi ve kurumlara yönelik ağır yaptırımlar uygulayacağız. Adil, dürüst, özenli ve makul şekilde hareket etmeyerek fırsatçılık peşinde koşanlara kesinlikle nefes aldırmayacağız.” dedi.

Kentsel Dönüşümle İlgili Yeni Yasa Hazırlığı Yapılıyor

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, kentsel dönüşüm ile ilgili yeni yasa hazırlığı yapıldığını açıkladı.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ile Antakya ilçesi Serinyol Mahallesi’nde yapılacak TUSAŞ Serdar Demir Çocuk Evleri Sitesi’nin temel atma törenine katılan Bakan Özhaseki, burada önemli açıklamalarda bulundu.

Kalıcı konut çalışmalarına değinen Bakan, “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak 200 binden fazla konutun inşaatına başladık. Sağda solda gördüğünüz toplu konutların emin olun hepsi, depremden 1 ay kadar sonra zemin etütleri yapılıp, bütün statik hesapları çözülerek, en güvenli ve önlemli şekilde işe başlamış konutlarımız. 1-2 ay sonra da bunları vermeye başlayacağız.” dedi.

Yasa, En Kısa Sürede Meclisten Geçirilecek

Yerinde dönüşüm projesinin hızla başladığını dile getiren Bakan Özhaseki, “En çok müracaat da dikkat ediyorum Hatay bölgesinden çıktı. 90 binden fazla kardeşimiz ve 15 bin civarında iş yeri sahibi de bize müracaat etti. Bunları desteklemeye devam edeceğiz. Yeni yasa hazırlığımız var, bugün yarın meclise inmek üzere. Orada da kentsel dönüşümü kolaylaştıran birtakım formülleri ortaya koyduğumuz gibi şimdiye kadar yaptığımız kentsel dönüşüm projelerinde engel olan ne varsa onu aşacağımız kuralları da getiriyoruz. İnşallah kısa süre içerisinde meclisten geçiririz.” ifadelerini kullandı.

Köy Evlerinde Yeni Bir Modele Geçiliyor

Hatay’daki köy evleri projesinin kısa süre içinde tamamlanacağını belirten Özhaseki, köylerimizdeki çelik evleri birkaç ay içerisine bitireceğiz. Köylerimizde hiç kimsenin sıkıntısı olmayacak. Yeni bir modele geçiyoruz, yıkılan evleri çelikten yapacağız. 6-8 ay içerisinde binlerce köy evimizi yapıp hepsini teslim edeceğiz. Üniversitemizin binalarıyla ilgili Dünya Bankası ile anlaşmışlar, projelerini güçlendirme adına da Bakanlığımız yeniden işe başlayıp, elden geçirip, eski haline getirecekler. Biraz önce Sayın Valim eski stadyum yerini söyledi, 700’den fazla konuta da orada başlayacağız. İnşallah 2-3 sene içerisinde burada yine yüzler gülecek. Hatay eski haline gelecek, o canlılığına kavuşacak. Biz de bundan mutluluk duyacağız.” şeklinde konuştu.

Deprem Sonrası Çelik Konstrüksiyon Evlere Talep Arttı

Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremlerin ardından güvenli yaşam alanlarında ikamet etme kaygısı, vatandaşları çelik konstrüksiyonlu evlere yönlendirdi.

Son dönemde çelik konstrüksiyonlu evlere taleplerin önemli ölçüde arttığını kaydeden Protas Yöneticisi ve Kurucu Ortağı Fatih Gebel ise bu evleri inşa edecek şirketlerin mühendislik menşeli olması gerektiğine dikkat çekerek vatandaşlara uyarıda bulundu. 

Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremlerin ardından güvenli yaşam alanında ikamet etme kaygısı, vatandaşların gündem maddesi haline geldi. Birçok kişi, daha güvenli bir yaşam alanına geçiş yapmak için arayışa girerken çelik konstrüksiyonlu evlere yöneldi. Yapı sistemleri ve mühendislik şirketi Protas Yöneticisi ve Kurucu Ortağı Fatih Gebel, “Geçtiğimiz aylarda meydana gelen depremlerde ağır beton binaların yıkıldığında nelere sebep olacağı herkes tarafından görüldü. Bu durum da vatandaşların çelik yapılara yönelmesine neden oldu. 24 Mart 2023 tarihinde İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından yayınlanan deprem raporunda da yeniden inşa edilecek yapılarda çelik malzeme kullanılmasının çok daha akılcı olacağına dikkat çekiliyor. Kısa sürede tamamlanan, az katlı müstakil ya da apartman türündeki konutlar için çelik sistemlerden yararlanılabilir. Çünkü çelik evlerin en büyük özelliği güvenli olması” dedi.

Çelik evler, göçmez ve devrilmez”

Protas Yapı Sistemleri ve Mühendislik Yöneticisi ve Kurucusu Ortağı Fatih Gebel, çelik yapıların özelliklerini şöyle sıraladı: “Çelik evler, betonarme yapılarla karşılaştırıldığında birçok avantaja sahip. Hafif çelik yapılar ya da uluslararası gerçek ismi ile cold –formed steel (CFS) yapılarla inşa edilen binalar, betonarme ve klasik çelik yapılara göre %90 oranında daha hafiftir. Bu nedenle, depremden çok daha az etkilenirler. 6 Şubat öncesi deprem bölgesinde çeşitli büyüklüklerde toplamda 28 yapı yapmışız. Bu yapıların tamamı hasarsız. Bu evlerde tüm duvarlar taşıyıcıdır. Yani duvarlar, deprem sarsıntılarına karşı sistemi destekliyor. Aynı zamanda, çelik malzeme son derece esnek. Çelik evlerde göçme veya yıkılma gibi bir durum söz konusu değil. Ancak, çelik ev yaptırmak isteyen vatandaşlar mutlaka araştırma yapmalı, aksi durumda mağduriyet yaşanabilir.”

Talep artışı, birçok şirketin sektöre girmesine sebep oldu”

Çelik evlerin yapımında dikkat edilmesi gereken birçok nokta bulunduğunu söyleyen Fatih Gebel, “Çelik evler, insanları müteahhit ve işçilerle uğraşma derdinden kurtarıyor. Ayrıca çoğu zaman sürpriz maliyetlerle de karşılaşmıyorsunuz. Üstelik çelik evler, ev yaptırmayı düşünenler için de ulaşılabilir fiyatlara sahip” diyerek sözlerine şunları ekledi: 

“Çelik evlere olan talebin bu alanda iş yapmayan şirketlerin de iştahını kabarttığını söyleyebiliriz. Deprem sonrası çelik evlere talep artınca, birçok inşaat şirketi bu alana yöneldi. Fakat çelik yapılar farklı bir uzmanlık alanı gerektirir. Piyasada çok fazla şirketin olması malzeme seçimi ve üretim tekniğinde çoğu firmanın maliyet odaklı hareket etmesine neden oluyor. Bu da vatandaşların çeşitli mağduriyetler yaşamasına yol açıyor. Dolayısıyla çelik konstrüksiyon ev yaptıracak vatandaşlara en büyük tavsiyemiz tercih edilecekleri şirketin mühendislik geçmişine ve sektör tecrübesine ve referanslarına dikkat etmeleri.”

2024, büyüme yılımız olacak”

Protas Yöneticisi ve Kurucu Ortağı Fatih Gebel, “Depremden sonra çelik konstrüksiyon evlere talebin önceki yıllara göre 3 kattan fazla arttığını söyleyebilirim. Bu talepler karşısında bizde daha fazla kesime hitap etmek için bayi sayımızı 14’e çıkardık. Daha fazla kişiye mühendislik hizmeti vermek için Amerika’daki faaliyetlerimizi bu yıl için askıya aldık. Bu yıl içinde kapasite artırımına giderek yaklaşık 3000 metrekare alana yayılmış yeni bir üretim tesisi daha kurmak için çalışmalarımız başladı. Yeni tesisimizin açılışıyla beraber üretim kapasitemiz yıllık 2000 tona çıkacak. Bu miktar fabrikasyon roll form üretimden farklı olan Amerikan Çelik Sistemleri üretim açısından Türkiye’deki en yüksek kapasite demek. Müstakil yaşam herkesin hakkı. Artık belediyeler ve bakanlık yıkılan veya yeni imara açılacak bölgelerde yatay mimariyi göz önünde bulundurarak planlama yapmalı. Bu ülkemiz için çok büyük bir ihtiyaç” ifadelerini kullandı. 

Cephelerin Yeni Koruyucusu: Bostik Seal ‘N’ Flex Facade H725

Bostik Türkiye, hibrit teknolojisinin gücünü cephelere de taşıdı. İnşaat ve dilatasyon derzleri için profesyonel kalitede bir dolgu macunu olan Seal ‘N’ Flex Facade H725, Bostik Türkiye ailesine katıldı.

H725, düşük modüllü hibrit yapı mastiğidir. Dayanıklı elastik bir kauçuk oluşturmak için nemin etkisi altında kürlenir. Yağmur, UV, kar, sulu kar, ozon ve atmosferik kirlilik gibi hava koşullarına dayanıklıdır.    

Hem Avrupa hem de Amerikan standartları gereği, yapılan testlerden başarıyla geçerek birçok kalite sertifikasına sahip olan Bostik Seal ‘N’ Flex Facade H725, belgeleri ve çevreci özelliğiyle sektörde fark yaratacak. Bostik Seal ‘N’ Flex Facade H725, 600 ml ve 290 ml’lik çevre dostu ambalajlarıyla, yapı marketlerde ve özellikli inşaat çözüm noktalarında Türk yapı sektörünün hizmetine sunuldu. 

UYGULAMA ALANLARI

  • Beton zeminler ve duvarlar
  • Prekast ve eğimli paneller
  • Sır uygulaması
  • Tuğla ve blok işleri
  • İşlenmiş duvarcılık
  • Alçıpan
  • Fiber çimento levha

AKILLI AVANTAJLAR

  • UV, nem ve hava direnci
  • Kabarcıksız kürleme
  • Düşük modül
  • Cam, beton ve alüminyum üzerinde ±%50 derz hareketi
  • İzosiyanat, silikon ve solvent içermez
  • Kolay takımlama
  • Kalıcı olarak elastik
  • Çoğu, hatta nemli yüzeylere astarsız mükemmel yapışma ve boyanabilme

EYODER Başkanı Ünlü: ‘’Tüketilen Enerjinin Yüzde 32 Düşürülme Potansiyeli Var’’

Enerji Verimliliği ve Yönetimi Derneği (EYODER) Başkanı Onur Ünlü, tüketilen enerji miktarının yüzde 32 düşürülme potansiyeli olduğunu söyledi.

Dünya Gazetesi’ne konuşan EYODER Başkanı Onur Ünlü, Türkiye’de tüketilen toplam enerjinin yaklaşık üçte birinin endüstriyel işletmelerde kullanıldığını, yapılan analizlere göre sanayide tüketilen bu enerjinin, enerji verimliliği ve tasarrufla azaltılabileceğini söyledi.

2022 yılı enerji fiyatları baz alındığında endüstriyel işletmelerde yalnızca enerji verimliliği ile dış ticaret açığına yapılacak katkının yaklaşık 13 milyar dolar olduğuna dikkat çeken Ünlü, “Türkiye’de toplam enerjinin diğer üçte birlik kısmı bina ve hizmetlerde tüketiliyor. Buradaki potansiyel de yüzde 50 civarında ve 2022 fiyatları ile karşılığı yaklaşık 21 milyar dolar.

Son üçte birlik kısmı ise ulaştırma, tarım ve tarım dışı faaliyetler oluşturuyor. Burada da 7 milyar dolara karşılık gelen yüzde 15-20 tasarruf mümkün” dedi. EYODER’in 2010’da, enerji verimliliği sektöründe güç birliğini sağlamak amacıyla kurulduğunu aktaran Ünlü, enerjinin verimli ve sürdürülebilir üretilmesi, tüketilmesi ve yönetilmesi için tüm tarafları bir araya getirdiklerini kaydetti.

“Enerji verimliliği emisyon azaltmaya direkt etki eder”

 Enerji verimliliği projelerinin, kaynak verimliliği ve çevreye katkı sağladığını kaydeden Ünlü, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması çerçevesinde olası ilave vergilendirmeye maruz kalmamak için yapılması gereken emisyon azaltım çalışmalarından en önemlisi olan bu projelerin, Uluslararası Enerji Ajansı’nın hazırladığı projeksiyonlarda 2050 emisyon azaltım hedeflerine yüzde 40 katkı sağlamasının beklendiğini söyledi. Ünlü, “Bugün üzerine en çok odaklanılan iki enerji verimliliği önlemi; atık ısıların değerlendirilmesi ve yakıt dönüşümü sağlayan ısı pompalarıdır.

Atık ısıların değerlendirildiği projelerde yüzde 20’ye varan enerji tasarrufu mümkün. Isı pompaları da hem ısıtma hem de soğutma amaçlı kullanıldığı takdirde elektrik ve fosil yakıttan tasarruf sağlıyor ve buradaki tasarruf yüzde 40’lara varıyor. Bu ikisine ek olarak temelde odaklanılan bir diğer alan olan soğutma ve iklimlendirme sistemlerinde enerji verimliliği yatırımları ile de yüzde 50’ye varan tasarruflara ulaşılıyor” şeklinde konuştu.

Geçen ay sektörün dünya genelindeki çatı örgütü olan Global ESCO Network (Küresel ESCO Ağı) üyeliğine kabul edildiklerini anımsatan Ünlü, bu üyelik ile enerji hizmetlerindeki uluslararası tecrübeyi Türkiye’ye taşımayı, iş birlikleri geliştirmeyi ve yeni finans kaynakları yaratmayı hedeflediklerini vurguladı.

Türkiye’de kamu, özel sektör ve STK’lar ile yakın temas halinde olduklarını belirten Ünlü, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nca hazırlıkları devam eden Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı’na katkı vermelerinin de iş birlikleri sayesinde gerçekleştiğini bildirdi.

“Eylem Planı ile birlikte destekler artacak”

Özellikle geçen yıla kadar Verimlilik Artırıcı Proje (VAP) desteklerinin artması ve iyi uygulama örneklerinin yaygınlaşmasıyla enerji verimliliğine yönelik somut adımların çoğalmaya başladığını anımsatan Ünlü, 2011 yılında VAP desteklerinin başlamasından 2022 yılının sonuna kadar toplam enerji verimliliği yatırımlarının 545 milyon lirayı bulduğunu, projelere 154 milyon lira tutarında devlet desteği sağlanarak toplamda yıllık 258 milyon liralık tasarruf elde edildiğine dikkat çekti.

Ünlü, “VAP, 5. Bölge Yatırım Teşviki, Enerji Performans Sözleşmeleri gibi çalışmaların sürekliliğinin önemli olduğu düşünüyoruz. Yakın zamanda yürürlüğe girmesini umduğumuz İklim Kanunu ve yıl sonuna kadar açıklanmasını beklediğimiz Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı ile birlikte destekler daha da artacaktır” diye konuştu.

“Enerji yoğunluğunu 15 yılda yıllık ortalama 1,5 seviyesinde azalttık”

Türkiye’nin enerji yoğunluğunu iki yıl üst üste düşürebilen üç ülkeden biri olduğunu, ülkemizin 2021 yılında birincil enerji yoğunluğunu yüzde 2,7 azalttığını dile getiren Onur Ünlü, son 15 yıla bakıldığında bu yoğunluğu azaltma oranının yıllık ortalama yüzde 1,5 seviyesinde olduğunu kaydetti. Ünlü, bu sonuçların nüfusu artan ve gelişmekte olan bir ülke için çok önemli ve başarılı olduğunu belirtti.

Perakende Satış Hacmi Ağustos Ayında Yıllık Yüzde 17,2 Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan perakende satış hacmi verilerine göre ağustos ayında, bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 17,2 arttı.

Sabit fiyatlarla perakende satış hacmi 2023 yılı Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 17,2 arttı. Aynı ayda gıda, içecek ve tütün satışları yüzde 15,3, gıda dışı satışlar (otomotiv yakıtı hariç) yüzde 24,2 arttı, otomotiv yakıtı satışları ise yüzde 1,0 azaldı.

Sabit fiyatlarla perakende satış hacmi 2023 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre yüzde 4,7 azaldı. Aynı ayda gıda, içecek ve tütün satışları yüzde 0,1 arttı, gıda dışı satışlar (otomotiv yakıtı hariç) yüzde 5,6, otomotiv yakıtı satışları ise yüzde 9,0 azaldı.

Perakende Ciro Yıllık Yüzde 87,5 Arttı

Cari fiyatlarla perakende ciro 2023 yılı Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 87,5 arttı. Aynı ayda gıda, içecek ve tütün satışları yüzde 89,9, gıda dışı satışlar (otomotiv yakıtı hariç) yüzde 98,1, otomotiv yakıtı satışları ise yüzde 58,5 arttı.

Cari fiyatlarla perakende ciro  2023 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre yüzde 4,5 arttı. Aynı ayda gıda, içecek ve tütün satışları yüzde 7,0, gıda dışı satışlar (otomotiv yakıtı hariç) yüzde 1,2, otomotiv yakıtı satışları ise yüzde 13,0 arttı.

Vivense, Belçika’daki İkinci Showroom’unu Brüksel’de Açtı!

Mobilya e-ticaretinin lider oyuncusu Vivense, Avrupa açılımını sürdürüyor.

İngiltere ve Almanya operasyonlarında 200 bin siparişi yakalayarak önemli bir büyüme gösteren marka, geçen ay açılan Amsterdam showroom’undan sonra yeni açılan Brüksel showroom’u ile müşterilerine klasik e-ticaret alışkanlıklarının ötesinde, showroom’ları ve iç mimarları ile daha etkili bir deneyim sunuyor. 

Vivense 2020 yılında Londra ile başlayan global yolculuğuna şu anda İngiltere, Almanya, Belçika ve Hollanda’da 7 showroom ile devam ediyor. Aynı zamanda e-ticaret faaliyetlerini vivenselondon.com, vivense.de, vivense.cz, vivense.nl üzerinden sürdürüyor. 

Vivense ile Türkiyeden Avrupaya evinize kadar teslim

2020 yılı itibariyle ihracat faaliyetlerine ağırlık vermeye başlayan Vivense, geniş lojistik ağı sayesinde gerçekleştirdiği teslimatlarla şimdiye kadar Türkiye’de üretilen yüz binlerce mobilyayı 25’ten fazla ülkedekimüşterileriyle buluşturdu. Kategori, kalite ve çeşitlilik açısından geniş bir ürün grubuna sahip olan marka, geniş tedarik ve operasyon ağı, showroom’ları ve e-ticaret siteleri sayesinde Türkiye’de; ihracat faaliyetleriyle Avrupa’da her geçen gün artan bir ivmeyle büyümeye devam ediyor. 

Vivense’nin global atılımları, markanın teknoloji ve ihracat odaklı büyümesini yansıtmaya devam ederken markanın Kurucusu ve CEO’su Kemal Erol konuyla ilgili şunları belirtti: 

“Londra, Köln ve Belçika’nın ardından Amsterdam, Nürnberg ve Brüksel’de açtığımız yeni showroom’lar ve e-ticaret sitelerimiz, Vivense olarak Avrupa’daki varlığımızı daha da güçlendirmemize olanak tanıyor. Bu ay Avrupa’ya 500. ihracat tırımızı gönderdik, önemli bir ölçeğe ulaştık. Bundan sonraki hedefimiz, iş modelimizi sürdürülebilir bir zeminde güçlendirmek, müşteri deneyimini ürün kalitesi ve teslimat altyapısına odaklanarak daha da artırmak olacak.”

Konya OSB’de 248 Fabrika İnşa Edilecek

Konya Organize Sanayi Bölgesi (KOS) genişletme alanında yatırımcılara ön tahsis için düzenlenen kura çekimi gerçekleştirildi. Buna göre Konya OSB’ye 248 fabrika inşa edilmesi planlanıyor.

Konya Organize Sanayi Bölgesi ve Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Başkanı Memiş Kütükcü, KOS’un 6. Kısım Genişleme Alanı ile birlikte 31 milyon metrekare büyüklüğe ulaşarak, Türkiye’nin ikinci büyük OSB’si haline geldiğinin altını çizdi. Kütükcü, kuranın ardından Konya’ya 248 yeni fabrika daha kurulacağını söyledi.

265 Yatırımcı Başvuruda Bulundu

Sanayicilerin katılımı ile gerçekleştirilen 6. Kısım Genişleme Alanı Ön Tahsis Kura Çekim Töreni’ne katılan Konya Organize Sanayi Bölgesi ve Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Başkanı Memiş Kütükcü, bölgenin büyümesine katkıda bulunan tüm katılımcı sanayicilere teşekkür etti.

Kütükcü yaptığı konuşmada, 8 milyon metrekareden oluşan 6. Kısım Genişleme Alanı’nda ilk önce 223 sanayi parseli ürettiklerini ancak daha sonra gelen talepler doğrultusunda parsel sayısını artıracak düzenlemeler yaptıklarını anlatarak şunları söyledi: 

“Yaptığımız ilk çalışmada 6. Kısım Genişleme Alanımızda 223 sanayi parseli üretmiştik. Ancak ürettiğimiz bu parsele karşın, 265 yatırımcımız tahsis için bize başvurdu. Biz de, tüm yatırımcıların taleplerini karşılamak için yeni bir parselasyon çalışması yaptık. Yaptığımız bu çalışma ile kriterleri uyan tüm yatırımcıların, yatırım alanı talebini karşılıyoruz.

Bugün inşallah burada, başvuru şartlarını sağlayan 248 firmamız ön tahsis için noter huzurunda kura çekerek, yerlerini belirleyecekler.” 

Kütükcü, 6. kısımda kamulaştırma sürecinin devam ettiğini, bu sürecin tamamlanmasının ardından ön tahsis yapılan sanayicilere kalıcı tahsislerin yapılacağının da altını çizerek, şöyle konuştu: 

“Hedefimiz, kamulaştırma işlemlerini hızla tamamlamak. Kamulaştırmayı tamamlar tamamlamaz, ön tahsis alan sanayicilerimizin kalıcı tahsislerini de yapacağız. Böylece sanayicilerimiz de yatırımlarına başlayabilecekler. 6. Kısımdaki yatırımlarımızın hayata geçmesiyle birlikte, şu anda 727 olan fabrika sayımızı ve 55 binin üzerindeki istihdamımız inşallah çok daha yukarı taşımış olacağız.”

Toplam Ciro Endeksinde Artış

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörlerine ilişkin toplam ciro endeksini açıkladı. 

Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi, 2023 yılı Ağustos ayında yıllık yüzde 69,0 arttı. 

Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; 2023 yılı Ağustos ayında yıllık sanayi sektörü ciro endeksi yüzde 55,5 arttı, inşaat ciro endeksi yüzde 106,3 arttı, ticaret ciro endeksi yüzde 75,8 arttı, hizmet ciro endeksi yüzde 65,4 arttı. 

Toplam Ciro Aylık Yüzde 2,3 Arttı 

Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi, 2023 yılı Ağustos ayında aylık yüzde 2,3 arttı. 

Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; 2023 yılı Ağustos ayında aylık sanayi sektörü ciro endeksi yüzde 2,0 arttı, inşaat ciro endeksi yüzde 2,6 arttı, ticaret ciro endeksi yüzde 1,9 arttı, hizmet ciro endeksi yüzde 4,6 arttı. 

İnşaat Maliyet Endeksi Yüzde 66,46 Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) inşaat maliyet endeksi verilerini açıkladı. Buna göre endeks, ağustos ayında yüzde 4,62, yıllık bazda ise yüzde 66,46 arttı.

İnşaat maliyet endeksi, 2023 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre yüzde 4,62 arttı, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 66,46 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 5,82 arttı, işçilik endeksi yüzde 1,92 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 52,18 arttı, işçilik endeksi yüzde 113,27 arttı. 

Bina inşaatı maliyet endeksi, bir önceki aya göre yüzde 4,09 arttı, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 65,48 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 5,15 arttı, işçilik endeksi yüzde 1,83 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 50,28 arttı, işçilik endeksi yüzde 113,11 arttı. 

Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi, bir önceki aya göre yüzde 6,30 arttı, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 69,61 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 7,81 arttı, işçilik endeksi yüzde 2,26 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 57,99 arttı, işçilik endeksi yüzde 113,85 arttı. 

AB Ülkelerinin Yenilenebilir Enerji Hedefi Yüzde 42,5’e Yükseldi

Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, 2030 yılı yenilenebilir enerji kullanımı hedefini yüzde 42,5’e yükseltti.

AB Konseyi, üye ülkelerin, yenilenebilir enerji yönetmeliğinin güncellenmesine onay verdiklerini açıkladı.

Buna göre, 2030’a kadar AB’nin toplam enerji tüketiminde rüzgar ve güneş gibi çeşitli yenilenebilir kaynakların payı yüzde 42,5’e yükseltilecek. Sanayinin, yenilenebilir enerji kullanımını her yıl yüzde 1,6 artırması gerekecek. Taşımacılık sektöründe temiz yakıtların payı artırılacak ve emisyonlar azaltılacak.Yapılarda yenilenebilir enerji payının 2030’da en az yüzde 49 olması hedeflenecek. Yenilenebilir enerji projeleri için izin prosedürleri hızlandırılacak. Daha önce Avrupa Parlamentosu (AP) tarafından onaylanmış olan düzenleme, AB Resmi Gazetesi’nde yayımlandıktan sonra yürürlüğe girecek.

Kaynakların Payı Yüzde 22 Civarında

Bu düzenleme öncesinde AB yenilenebilir enerji hedefi 2030 yılı için yüzde 32 olarak belirlenmişti.Son dönemde, AB ülkelerinin toplam enerji tüketiminde yenilenebilir kaynakların payı yüzde 22 civarında bulunuyor. Bu düzenleme, Avrupa Yeşil Mutabakatı’ndaki iklim hedeflerini yakalamak ve Rusya’ya enerjide bağımlılığı azaltmak için hazırlanmıştı.

Kaynak: Dünya Gazetesi

Zigana Tüneli’ne Ödül

Ulaştırma ve Altyapı Banı Abdulkadir Uraloğlu, Zigana Tüneli projesine Uluslararası Yol Federasyonu (IRF) 2023 Global Başarı Ödülleri kapsamında ‘yapı metodolijisi’ ödülü aldığını açıkladı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Uluslararası Yol Federasyonu (IRF) 2023 Global Başarı Ödülleri kapsamında Zigana Tüneli “yapım metodolojisi’, Eğiste Hadimi Viyadüğü ise “kalite yönetimi” kategorisinde birinci seçildi. Özellikle Eğiste Hadimi Viyadüğümüz, tüm jüriler tarafından birinci seçilerek bu kategoride önemli bir başarıya imza attı” dedi.

IRF, 2023 Global Başarı Ödüllerini açıkladı. Her yıl düzenlenen ödül töreni ile yenilikçi projeler ve bu alanda çalışan başarılı isimlere ödül veren IRF, 2023 Global Başarı Ödülleri kapsamında Türkiye’den Zigana Tüneli projesini “yapım metodolojisi” kategorisinde, Eğiste Hadimi Viyadüğü projesini ise “kalite yönetimi” kategorisinde en iyi proje seçerek ödüle layık gördü. Bakan Uraloğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından hayata geçirilen projelerin daha önce de IRF tarafından ödüle layık görüldüğünü hatırlatarak, “Yavuz Sultan Selim Köprüsü 2019 yılında “dizayn” kategorisinde, 1915 Çanakkale Köprüsü ve Otoyolu 2021 yılında “proje finansmanı ve ekonomi” kategorisinde ve 2022 yılında yine 1915 Çanakkale Köprüsü ve Otoyolu “yapım metodolojisi” kategorisinde birincilik ödülüne layık görülmüştü. IRF 2023 Global Başarı Ödülleri kapsamında Zigana Tüneli “yapım metodolojisi’, Eğiste Hadimi Viyadüğü ise “kalite yönetimi” kategorisinde birinci seçildi. Özellikle Eğiste Hadimi Viyadüğümüz, tüm jüriler tarafından birinci seçilerek bu kategoride önemli bir başarıya imza attı. Projelerimiz, Çin ve Tayvan gibi ülkelerin projelerini geçerek mühim bir başarı elde etmiştir. Bu ödüller, ülkemizin mühendislik alanındaki gelişmişliğinin ve kaydedilen ilerlemenin önemini de ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı.

EGİAD’da Enerji Verimliliği Gündem Oldu

EGİAD Ege Genç İş İnsanları Derneği, Karbon Gözüyle Enerji Yönetim Sistemleri’ni değerlendirmeye aldı.

Uluslararası standartlara uygun bir enerji yönetim sisteminin yarının rekabetçi ve yeşil ekonomik düzeninde yaratacağı avantajları masaya yatıran STK, Onur Enerji Teknik Müdürü ve Yönetici Ortağı, ENSİA Yönetim Kurulu Üyesi Onur Günduru’nun katılımıyla konuyu iş dünyasının tartışmasına açtı. EGİAD Dernek Merkezinde gerçekleşen etkinliğe, EGİAD’lı sanayiciler katılım gösterdi.

Sanayi ve Sürdürülebilirlik Komisyonu tarafından düzenlene seminerde; AB Yeşil Mutabakatı, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması ve Sürdürülebilirlik kavramı ışığında yeşil bir geleceğe nasıl hazırlanmamız gerektiğine dair yaklaşımlar tartışıldı. Karbondioksit ve benzeri sera gazlarının en büyük kaynağı olan enerjiyi nasıl en iyi şekilde yönetebileceklerini konuşan iş dünyası, bu konudaki uluslararası standart olan ISO 50001’in işletmelerinde nasıl etkin biçimde uygulanabileceğine ilişkin ipuçları yakaladı. Bu uygulamaların işyerlerine ne gibi getirileri olacağını, yeşile doğru dönerken rekabet gücünü nasıl arttırabileceklerinin tartışıldığı toplantıya EGİAD Başkan Vekili Erkan Karacar ev sahipliği yaptı.

Açılış konuşmasını gerçekleştiren Karacar, enerji yönetiminin, karbon yönetimi ile doğrudan ilişkili olduğunu ve birbirini destekleyen süreçlere sahip olduğunu hatırlatarak, bu kapsamda yapılan çalışmaların aynı zamanda karbon yönetimi çalışmalarını destekleyeceğini ifade ederek, “EGİAD olarak yaptığımız ve ana temasını aslında sürdürülebilirlik kavramının oluşturduğu çalışmalar neticesinde stratejik bir yaklaşımla Yeşil Mutabakatın, Türkiye’nin düşük karbonlu üretimi desteklemesini ve bu şekilde yüksek karbonlu ülkelere göre avantajlı konuma gelerek, AB ülkelerine yaptığı ihracatta pazar payını artırmasını sağlayabileceğini tartışmıştık. Hızlı sanayileşmeyle yıllar içinde, sera gazı emisyonlarının büyük ölçüde artması ve bu gazlar içinde karbondioksitin en yüksek orana sahip olması karbon ayak izinin moda bir kavram değil, bir gerçeklik olduğunu ortaya koymuştur. Bu doğrultuda enerji yönetimi ve karbon ayak izi konusunda farklı çalışmalar dinledik. Bu iki kavramı birbirleriyle olan ilişkileri kapsamında incelemek çok önemli. ISO 50001 standardının da ele alındığı bir gündem oluşturmak istedik. Yeşili korurken rekabet gücümüzü nasıl arttırabiliriz sorusuna cevaplar bulacağımızı umuyorum. EGİAD olarak bölgemizde karbon ayak izi konusu ile ilgili farkındalığın artmasının sanayicilerimize güç katacağına inanıyoruz” dedi.

2050 yılına kadar, Dünya’daki enerji ihtiyacının 2 katına çıkacağı ve nüfusunun da %46 artacağının öngörüldüğü etkinlikte, küresel sıcaklık artışını 2’de sınırlayabilmemiz için Sera Gazı salınımının %50 oranında düşürülmüş olması gerektiği vurgulandı. Enerji ihtiyacı artarken, atmosfere salınan Sera Gaz’larını azaltmanın zorunlu olduğu ifade edilerek, enerji üretiminde kaynak olarak kullanılan fosil yakıtların artık yerini yenilenebilir doğal kaynaklara bırakmak zorunda olduğu belirtildi.

Onur Enerji Teknik Müdürü ve Yönetici Ortağı, ENSİA Yönetim Kurulu Üyesi Onur Günduru ise, Enerji verimliliğinin daha az enerji ile aynı çıktıyı üretebilmekte olduğunu belirterek, “Enerji verimliliği, ürün veya hizmetin kalitesi ve adedi değişmeden daha az enerji kullanmanın anahtarıdır ve israfı ortadan kaldırmaktadır. Tasarruftan bu şekilde ayrışır. Çünkü çıktıyı azaltarak da tasarruf yapılabilir. %70’ten fazla sera gazı salımı enerji kaynaklıdır. Bu nedenle, iklim değişikliğine karşı mücadelede en önemli silahlarımızdan birisi enerji verimliliğidir. Enerjinin verimli kullanımı aynı zamanda su kaynaklarına duyulan ihtiyacın azalması, bakım ihtiyaçlarının azalması ve iş güvenliğinin artması gibi enerji dışı faydalar da sağlar. Enerji verimliliği çalışmaları ile enerji kaynaklı karbon salımı azaltılabilir, enerji faturaları düşürülebilir, şirket karlılığı arttırılarak rekabet gücü yukarı taşınabilir. Makro gelişmeler açısından bakıldığında Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle başlayan süreç nedeniyle artan enerji fiyatları, küresel enflasyon artışının tahminen yarısını oluşturmaktadır. Enerjide büyük ölçüde dışarıya bağımlı olan ülkemizin de bundan etkilenmesi kaçınılmazdır. Sera Gazlarının %44’ü binalardan ve endüstriden oluşmaktadır. Bu nedenle ilk aşamada yapılması gereken mevcut enerji yönetimini sistematik olarak sağlamak ve enerji kullanımını, verimliliğini, alternatiflerini ortaya koymak gerekmektedir. En az şekilde etkilenilmesi için konutlardan başlanarak enerji verimliliği tedbirleri alınmalıdır. Isı yalıtımı olmayan binaların ivedilikle ısı yalıtımları yaptırılmalı. Ticari ve hizmet binaları ile endüstriyel işletmeler ve enerji yönetim birimi kurmakla yükümlü Organize Sanayi Bölgeleri’ne ve endüstriyel işletmelere ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi kurma zorunluluğu bulunmaktadır. AB Yeşil Mutabakatı’nın uygulanması için 10 yıllık bütçelenmiş olan 1 trilyon Avro çok sayıda temiz enerji yatırımına ve girişimine kaynak sağlayabilecek durumdadır. Kurum içi liderlerin ve girişimcilerin bu fırsatlara kayıtsız kalmaması gereklidir. Enerji verimli bir geleceğe kavuşmak için bugün itibariyle çalışmalara başlanmalıdır” dedi.

Copa, ISK-SODEX İstanbul Fuarı’nda Yenilikçi Ürünleriyle Öne Çıkıyor!

İklimlendirme sektörünün öncü markalarından Copa Isı Sistemleri, 25-28 Ekim 2023 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenecek olan ISK-SODEX İstanbul Fuarı’nda yer alacak. Türkiye ve 40’tan fazla ülkede faaliyet gösteren Copa; fuarda, enerji verimli, çevre dostu ve yenilikçi ürünlerini sergileyecek. 

Copa Isı Sistemleri, sürdürülebilir ve yüksek performanslı iklimlendirme çözümleriyle sektörde adından sıklıkla söz ettirmeye devam ediyor. Copa, bu yıl da sektörün merakla beklediği ISK-SODEX İstanbul Fuarı’nda, birbirinden ileri teknoloji ürünleriyle yerini alacak. Bu prestijli fuar Copa’nın sürdürülebilir, enerji verimli, çevre dostu ve uzun ömürlü ürünlerini sektör profesyonelleri ve ziyaretçilerle buluşturacağı bir platform olacak. 

25-28 Ekim 2023 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşecek olan ISK-SODEX İstanbul Fuarı, iklimlendirme sektörünün geleceğini şekillendiren teknolojilerin, inovasyonların ve çözümlerin sergilendiği uluslararası bir buluşma noktası olarak dikkat çekiyor. Copa, fuar kapsamında Türkiye’den ve dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilere, yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler sunacak. 

40’tan fazla ülkede faaliyet gösteren ve yüksek verimlilikte iklimlendirme ürünlerine sahip Copa, fuarda üstün teknolojiye sahip kombi, şofben, elektrikli kombi ve radyatör, panel radyatör ve yeni ürünlerini sergileyecek. 

Copa Isı Sistemleri, ISK-SODEX İstanbul Fuarı’nda salon 6 ve H02 numaralı standında ziyaretçilerini ağırlayacak ve ileriye dönük projeler, ürünler ve çözümler hakkında bilgi paylaşımında bulunacak.

Kentsel Dönüşümün Engeli: ‘Kiralık Konut Sıkıntısı’

Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) Başkanı Mehmet Kalyoncu, kentsel dönüşümün önündeki bir engelin kiralık konut sıkıntısı olduğunu söyledi.

Kentsel dönüşümün yapılabilmesi için kiralık konut sorununun çözülmesi gerektiğini belirten GYODER Başkanı Kalyoncu, “İnsanlar evlerinden çıkacak, kiralık konut bulacak ki o binalar yıkılabilsin. TÜİK’e göre bir binada yaklaşık 4 konut var. Dolayısıyla 500 bin konut üretimi, 125 bin eski binanın yeniden inşası demek. İstanbul’da 262 bin binanın 1980 öncesi yapıldığını düşündüğümüzde bu hayati öneme sahip oluyor. 

Nitekim Kandilli Rasathanesi’nin araştırmasına göre 7.5 şiddetinde bir depremden yaklaşık 40 bin bina ağır hasar, 136 bin bina orta hasar, 300 bin bina ise hafif hasar alacak. 2024 yılında bu modeldeki ilk konutların üretimini ülkemizde göreceğimizi düşünüyoruz.” dedi.

Dofer Yapı Halka Arz Gelirini Yatırımları İçin Kullanacak

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından halka arzı onaylanan Dofer Yapı, kazançlarını yeni yatırımlarda değerlendireceğini açıkladı.

Borsa İstanbul’da halka arz rüzgarı hız kesmeden sürüyor. Hem yatırımcıların hem şirketlerin halka arzlara olan ilgisi rekor düzeye ulaştı. Yılbaşından bu yana 38 şirket halka arz olurken 3 şirket daha Sermaye Piyasası Kurulu’ndan (SPK) halka arz onayı aldı.

Dünya Gazetesi’nden Birol Bozkurt’un özel haberine göre; Halka açılacak olan şirketlerden olan Dofer Yapı’nın Yönetim Kurulu Üyesi Yağmur Doğan ile halka arz sürecini ve halka arz sonrası şirketin atacağı adımları konuştuk. Temelleri 1985 yılında Ankara’da atılan şirket 2005 yılından bu yana Ankara Başkent OSB’de hazır demir ve çelik hasır üretimi yapıyor. 2018 yılında Karabük OSB’de ikinci fabrikasını kuran şirket global pazara açılarak satışlarında ihracatın payını 2022’de yüzde 52’ye çıkardı.

Yaptıkları yatırımlarla Türkiye’nin önemli demir ticareti, çelik hasır ve hazır demir üretimi yapan şirketlerinden biri haline geldiklerini söyleyen Dofer Yapı Yönetim Kurulu Üyesi Yağmur Doğan, “Ankara Başkent OSB’de 8 bin 600 metrekare kapalı, 5 bin 800 metrekare açık olmak üzere toplam 14 bin 400 metrekare, Karabük OSB’de ise 8 bin 780 metrekare kapalı, 21 bin 220 metrekare açık olmak üzere toplam 30 bin metrekarelik fabrika alanında üretime devam ediyoruz. 7 üretim hattımızla sektörümüzde Türkiye’nin üretim kapasitesi açısından önemli firmaları arasında yer almaktayız” dedi.

“Kurumsallaşma Adımlarımızı İleri Taşıyacağız”

Halka arz olma sürecini anlatan Yağmur Doğan şunları söyledi, “Köklü geçmişimizden aldığımız güç ve deneyimimizle ülkemize her alanda katma değer sağlamak için çalışıyoruz. Cumhuriyetimizin 100’ncü yılını kutladığımız bu önemli yılda şirketimizin tarihine yeni bir kilometre taşı eklemek bizleri oldukça gururlandırıyor.

Kurumsallaşmak için attığımız adımları bir adım daha ileri taşımak, gelecek nesillere sağlam bir temel oluşturmak için halka arz olmayı tercih ettik. Büyümemizi halka açık, şeffaf bir şirket olarak devam ettirmeyi hedefliyoruz. Yatırımcılarımızdan da aldığımız güçle başarılı sonuçlarımızı daha da büyüterek sürdürmek en büyük arzumuz.”

“Yatırımlarla Kapasitemizi Artıracağız”

Halka arzdan elde edecekleri gelirin büyük çoğunluğunu yatırım ve işletme sermayesini güçlendirmek için kullanacaklarını söyleyen Dofer Yapı Yönetim Kurulu Üyesi Yağmur Doğan, “Ankara Başkent OSB ve Karabük OSB’deki fabrikalarımızda kapasitelerin artırılmasının yanı sıra üretilecek yeni ürünler için ihtiyaç duyulacak kalıp, makina, otomasyon cihazlarının teminini gerçekleştireceğiz.

Almayı planladığımız iki hattın tek vardiyada 9 bin 750 ton/yıl çelik hasır üretim kapasitesi bulunuyor. Bu yatırımla beraber üretim kapasitemiz tek vardiyada %10-12 oranında artacak. Bununla birlikte yeni yatırım planımız olan çelik hasır hattı, ilave makineler ve depolama alanı için yeni bir fabrika yatırımı da planlıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Ciromuz Yılın İlk Yarısında Yüzde 30 Arttı”

Dofer Yapı olarak satışlarımızı her yıl artırmayı hedefliyoruz diyen Yağmur Doğan, “2020 yılında Covid-19 pandemisinin etkilerine rağmen satışlarımızı önceki yıla göre %38 oranında artırmayı başardık. 2021 yılında %47 oranında artırarak ciromuzu 927 milyon TL’ye yükselttik. 2022 yılında pandemi etkilerinin azalması, doğru fiyat ve satış stratejileri ile yurt dışı satışlarımızı %389 oranında, toplam satışlarımızı %51,2 seviyesine ulaşmıştır. Böylece yılı 1,4 milyar TL ciro ile tamamladık.

2023 yılının ilk yarısında ise geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre %30 artışla 716 milyon TL ciro elde ettik. Yılı hedeflerimiz doğrultusunda, geçmiş yıllarda olduğu gibi başarılı bir şekilde tamamlamayı hedefliyoruz” diye konuştu.

Üretim tesislerinin elektrik ihtiyacını karşılamak ve enerjide bağımsız hale gelmek hem de sürdürülebilirlik hedeflerine katkıda bulunmak için yenilenebilir enerji yatırımlarına başladıklarını söyleyen Doğan, “Her iki fabrikamızın çatısında toplamda 1,91 MW kurulu güce sahip GES’lerimiz ile üretimdeki enerji ihtiyacımızı kendi ürettiğimiz yenilenebilir enerjiden karşılayacağız” dedi.

Dofer Yapı 10-11 Ekim’de Talep Toplayacak

Türkiye’nin öncü çelik hasır ve hazır demir üreticilerinden Dofer Yapı’nın halka arz büyüklüğü 290 milyon TL olarak açıklanırken, halka arz açıklık oranı yüzde 30,49 olacak. Gedik Yatırım liderliğindeki halka arzda 1 TL nominal değerli paylar 17,11 TL sabit fiyat üzerinden satışa sunulacak. 14 milyon TL nominal değerli paylar sermaye artırımı, 3 milyon TL nominal değerli paylar ortak satışı olmak üzere toplam 17 milyon TL nominal değerli payların halka arzının büyüklüğü 290 milyon 870 bin TL olacak. Şirket 10-11 ekim tarihleri arasında Borsa İstanbul’da talep toplayacak.

BASBAŞ 2024’te Faaliyete Girecek

Başta Çin olmak üzere birçok yabancı yatırımcının dikkatini çeken Batı Anadolu Serbest Bölgesi (BASBAŞ), 2024 yılında faaliyete girecek.

Marmara bölgesinde sıkışan sanayinin başka bölgelere dağıtılması noktasında önemli bir bölge olan Batı Anadolu Serbest Bölgesi’nin (BASBAŞ) 2024 yılında faaliyete başlaması planlanıyor.

BASBAŞ Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Yürütme Kurulu Başkanı Dr. Faruk Güler’in Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ENSİA) üyeleri ve Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Yatırım Yeri Hizmetleri Müdürü Zahid Tuncel ile bir araya geldiği toplantıda bölgenin son durumu ve yatırımcı potansiyeli masaya yatırıldı.

BASBAŞ’ta 3 yatırımcının hazır olduğunu söyleyen Dr. Güler, bunlardan ikisinin inşaatına bu ay başlayacağını ve üçüncüsünün de yakın zamanda başlama sözü verdiğini kaydetti. 

Gelecek yaz başında burada çok sayıda inşaat görüleceğini söyleyen Dr. Güler, “Şubattan itibaren 2 firma üretime geçecek ve 2024’ün ilk yarısında 150 kişi bu işletmelerde işe başlamış olacak. Yabancılara da bölgemizi tanıtıyoruz. Çin özellikle elektrikli araçlar konusunda gelişmiş durumda ve biz de 10’a yakın Çinli yatırımcıyla görüşüyoruz. Bu firmaların yarısı yatırıma dönüşebilir. Çin, Avrupa ile rekabette geri kalmamak için Türkiye’yi üs haline getirebilir. Otomotiv yan sanayii açısından da Çin önemli bir noktada. Bu potansiyeli BASBAŞ’a çekebilmek için çabalıyoruz” dedi.

İhracat Odaklı Üretime Fırsatlar

Toplantıda konuşan Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Yatırım Yeri Hizmetleri Müdürü Zahid Tuncel, Batı Anadolu Serbest Bölgesi’nin, hinterlandında bulunan İzmir, Manisa, Balıkesir ve Çanakkale illerinin ekonomilerine büyük fayda sağlayacağını belirterek, şunları söyledi: 

“Marmara’da sıkışan sanayinin başka bölgelere dağıtılması noktasında Batı Anadolu Serbest Bölgesi öncelikli bir yatırım bölgesi olarak ön plana çıkıyor. Yabancı yatırımcılarla da yaptığımız görüşmelerde özellikle Çinli firmaların ilgisinin yüksek olduğunu görüyoruz. BASBAŞ’ın kısa zamanda bölgeye güçlü yatırımcılar kazandıracağına inanıyoruz.”

Dr. Faruk Güler de; lojistik, kalifiye insan gücü, sunulan teşvikler ve hizmetler bakımından ihracat odaklı üretim yapan firmalara benzersiz fırsatlar sunan BASBAŞ için gül bahçesi metaforunu kullanarak, “Burayı gül bahçesine benzetiyorum. Henüz açılmış gül yok ama güllerin ilk tomurcukları görünmeye başladı. Tomurcuklar nasıl ki bir gecede açar, gül haline gelirse burada yaptığımız çalışmalar da tomurcuk haline geldi ve çok yakında gülerin açışı gibi hızlı bir şekilde fabrikalar açılacak” dedi.

5G Alt Yapısına Sahip İlk Bölge

Dr. Faruk Güler, Türkiye’de, serbest bölgeler içinde 5G altyapısına sahip ilk bölgenin BASBAŞ olacağını belirterek, şu bilgileri verdi: 

“Bölgede sürdürülebilir ve çevre dostu bir anlayışı benimsiyoruz. İzmir’de yenilenebilir enerji hem kullanım açısından hem de kümelenme noktasında öne çıkıyor. O açıdan yenilenebilir enerji firmalarına burada öncelik vereceğiz.

Burada tüm bölgeye hizmet verecek 500 kişilik mutfağımız kurulmuş durumda. Önümüzdeki 5-6 yıl boyunca yaklaşık 6 bin kişiye yemek üretecek gıda üretim tesisinin inşaatına başlıyoruz. 

Ayrıca BASBAŞ’ın bünyesinde hizmet verecek Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi binası tamamlanmış durumda. TIR otoparkımız ise 136 TIR kapasiteli olacak. Ayrıca 400 bin metrekarelik yeşil alan ve spor merkezi bulunacak. Bankaların da yer alacağı bölgede çok büyük firmalarla ciddi ortaklıklar kurarak Teknoloji Merkezi’ni de hayata geçiriyoruz.

Müteahhitlerin Yurt Dışında Üstlendiği İş Yüzde 48,4 Arttı

Yurt dışı müteahhitlik sektörünün, 2023 yılının ilk 9 ayında üstlendiği iş oranı yüzde 48,4 arttı.

Türk müteahhitlik sektörünün ocak-eylül döneminde yurt dışında üstlendiği proje tutarı küresel ekonomik ve Rusya-Ukrayna savaşına rağmen artmaya devam ediyor. Ticaret Bakanlığı verilerine göre, sektör, 2020’de hedef ülkelerde yaşanan siyasi istikrarsızlıklar, konjonktürel sorunlar ve Kovid-19 salgınının etkilerine rağmen 16,2 milyar dolar değerinde 371 iş üstlendi.

Salgının 2021’de dünya ekonomisinde yarattığı olumsuz etkinin azalmasına paralel olarak Türk firmalarının yurt dışında yürüttüğü projelerin toplam bedeli 30,7 milyar dolara çıktı. Bu dönemde üstlenilen proje sayısı 445 olarak kayıtlara geçti.

51 Yılda 486 Milyar Dolar

Yurt dışı müteahhitlik sektörü, geçen yılı da küresel ekonomik sorunlar ve Rusya-Ukrayna Savaşı’nın gölgesinde geçirdi. Bu dönemde sektörün üstlendiği proje sayısı 494, toplam proje bedeli 19,1 milyar dolar oldu. Geçen yıl üstlenilen projelerin ortalama bedeli 38,7 milyon dolar olarak hesaplandı. Sektör, bu yılın ocak-eylül döneminde ise 185 proje üstlendi.

Bu dönemde üstlenilen projelerin bedeli geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 48,4 artarak 8 milyar 690 milyon dolardan 12 milyar 898 milyon 676 bin dolara yükseldi. . Yılın 9 ayında üstlenilen projelerin ortalama bedeli ise 69,7 milyon dolar olarak hesaplandı. Yurt dışı müteahhitlik sektörü, 1972’den eylül ayı sonuna kadar ise 135 ülkede 486 milyar dolar değerinde 11 bin 837 proje üstlendi.

Müteahhitlik firmalarınca 1972 yılından bugüne kadar yurt dışında üstlenilen projelerin ülkelere göre dağılımında Rusya yüzde 20,2’lik payla ilk sırada yer aldı. Söz konusu ülkede bugüne kadar yaklaşık 98 milyar dolarlık proje hayata geçirildi. Rusya’yı yüzde 10,5’lik payla Türkmenistan takip ederken üstlenilen projelerin tutarı 50,9 milyar dolar oldu. Irak yüzde 6,9’luk pay ve üstlenilen 33,3 milyar dolarlık projeyle üçüncü sırada yer aldı.

Konut Projeleri İlk Sırada Yer Aldı

Türk müteahhitler, bugüne kadar yurt dışında yüzde 13,8’lik pay ve 67,3 milyar dolarlık bedelle en fazla konut alanında proje üstlendi. Bu sektörü yüzde 13,6’lık pay ve 66 milyar dolarla kara yolu, tünel ve köprüler izledi. Söz konusu alanları 41 milyar dolarlık proje bedeliyle demir yolu, 35 milyar dolarla ticaret merkezi ve 32,6 milyar dolarlık proje bedeliyle havalimanı projeleri takip etti.

Öte yandan, ENR dergisinin her yıl belirlediği dünyanın en büyük 250 müteahhitlik firmasını gösteren listede Türkiye, 2003’te sadece 8 müteahhitlik firmasıyla yer alırken 2023’te 42 firmayla boy gösterdi. Derginin 2023 sayısında yer alan bu firmalardan 6’sı söz konusu listede ilk 100 firma arasında kendine yer buldu, 2 Türk firması ise ilk 50’ye girdi. Türkiye, firma sayısı itibarıyla Çin’den sonra ikinci sırada yer alıyor.

Ocak 2014’ten Bu Yana En Düşük İşsizlik Rakamına Ulaşıldı

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı işgücü verilerine göre, ağustos ayında işsizlik oranı yüzde 9,2 olarak gerçekleşti.

Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre; 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2023 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre 56 bin kişi azalarak 3 milyon 223 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,2 puan azalarak yüzde 9,2 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 7,5 iken kadınlarda yüzde 12,6 olarak tahmin edildi.

İstihdam Oranları Değişmedi

İstihdam edilenlerin sayısı 2023 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre bin kişi artarak 31 milyon 686 bin kişi, istihdam oranı ise değişim göstermeyerek yüzde 48,4 oldu. Bu oran erkeklerde yüzde 65,6 iken kadınlarda yüzde 31,5 olarak gerçekleşti.

İşgücüne Katılım Yüzde 53,3

İşgücü 2023 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre 55 bin kişi azalarak 34 milyon 909 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0,1 puan azalarak yüzde 53,3 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 70,9 iken kadınlarda yüzde 36,0 oldu.

Genç Nüfusun İşsizlik Oranı Yüzde 17,2 Oldu

15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,7 puanlık azalış ile yüzde 17,2 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 14,2, kadınlarda ise %22,7 olarak tahmin edildi.

Haftalık Ortalama Fiili Çalışma Süresi 43,3 Saat Oldu

İstihdam edilenlerden referans döneminde iş başında olanların, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 2023 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre 1,1 saat azalarak 43,3 saat olarak gerçekleşti.

Atıl İşgücü Yüzde 23 

Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı 2023 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre 0,4 puanlık artış ile yüzde 23,0 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 15,3 iken işsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı yüzde 17,5 olarak tahmin edildi.

Sanayi Üretimi Ağustos Ayında Düşüşe Geçti

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ağustos ayına ilişkin sanayi üretimi endeksini açıkladı. Endeks, ağustos ayında aylık yüzde 0,8 azalırken yıllık olarak yüzde 3,1 arttı.

TÜİK’in açıkladığı verilerde sanayinin alt sektörlerinden, 2023 madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5,1, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 1,8 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 4,9 arttı.

Aylık bazda yapılan değerlendirmelerde ise 2023 yılı Ağustos ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki aya göre yüzde 0,2 arttı, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 1,3 azaldı ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 2,4 arttı.

Hayat City Mahmutbey Ön Satışta

Hayata geçirdiği projeler ve geliştirdiği ürünlerle sektör trendlerini belirleyen Özak GYO, bulunduğu bölgeyle uyumlu, yaşam kalitesini yükselten projelere imza atma geleneğine devam ediyor.

“ Bir Adımda Hayat Başlar! “ fikriyle, insan yaşamına kalite ve kolaylık katacak yeni projesi Hayat City Mahmutbey’i tasarladı. İnsan yaşamına katma değer sağlayan Özak GYO, yeni projesiyle şehrin yeni iş merkezi basın eksprese komşu, ulaşımı kolay bir konfora imza atıyor.

Ön satışların başladığı Hayat City Mahmutbey, her ayrıntının düşünüldüğü 1+1’den 3+1’e kadar fonksiyonel daire tasarımları ile birlikte yalın ve modern mimari çizgilere sahip, peyzaj alanlarının maksimize edildiği, ulaşımı ve hayatı kolaylaştırmayı merkezine alıyor. Özak GYO kalitesiyle 24 ayda tamamlanması planlanan proje, değeri her gün artan konumu sayesinde hem yatırım hem de oturum düşünenlere fırsat sunuyor.

İstanbul’un yeni ‘prestij caddesi’ Basın Ekspres Yolu, Tekstilkent, İstoç gibi önemli iş alanlarının yanı başında ve TEM otoyoluna komşu Hayat City Mahmutbey’de, kapalı site yapısıyla ve geniş peysaj alanlarıyla sizlere güvenli ve konforlu bir yaşam sunarken, evinizden çıkar çıkmaz adımınızı Mahmutbey Metro İstasyonuna atarak kolay ve modern ulaşımın keyfini yaşayacaksın. Başta metro olmak üzere bir çok ulaşım imkanına sahip Hayat City Mahmutbey’de İstanbul’da her yer bir adım kadar size yakın olacak.

İSO İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi Yüzde 49’a Geriledi

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye imalat sektörü ihracat iklimi endeksi ağustos ayında, yüzde 49 olarak gerçekleşti.

Türkiye imalat sektörünün ana ihracat pazarlarındaki faaliyet koşullarını ölçen İSO Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi’nin Eylül 2023 sonuçları açıklandı. Endekste eşik değer olan 50’nin üzerinde ölçülen tüm rakamlar ihracat ikliminde iyileşmeye, 50’nin altındaki değerler ise bozulmaya işaret ediyor. İSO Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi, eylülde eşik değer 50’nin altında kaldı ve 49 olarak gerçekleşti. Ağustosta 49,1 olan endeks, eylülde 49’a gerileyerek üst üste iki ay 50 olan eşik değerin altında kalmış oldu. Türk imalatçılarının ihracat pazarlarındaki genel talep koşulları özellikle Avrupa’daki zayıflık nedeniyle eylül ile üst üste iki ay bozuldu.

Büyümenin merkezi yine Orta Doğu ve Hindistan olurken, ABD’de talep koşulları üçüncü çeyrek sonunda genel olarak istikrarlı seyretti. İhracat pazarlarının talep koşullarındaki bozulma bir önceki aya oldukça yakın seyretti. İhracat iklimindeki zayıflama büyük ölçüde Avrupa’dan gelen talebin azalmasından kaynaklandı. Türk imalatçılarının Avrupa’daki en büyük dört ihracat pazarı olan Almanya, Birleşik Krallık, İtalya ve Fransa’da ekonomik aktivite eylül ayında düşüş kaydetti. Bu pazarlar toplamda Türk imalat sanayi ihracatının yaklaşık yüzde 23’ünü oluşturuyor.

Avrupa’nın diğer ülkelerine bakıldığında, Hollanda, Avusturya, Polonya ve Çek Cumhuriyeti’nde de üretimin azaldığı görüldü. İspanya, İrlanda ve Yunanistan’daki büyüme ise görece pozitif oldu. Öte yandan, ABD’de ekonomik aktivite üçüncü çeyrek sonunda da genişlemeyi sürdürdü. Üretim ağustosta olduğu gibi çok sınırlı bir artış gösterdi.

Katar’da Ekonomik Aktivitede Belirgin Artış

Orta Doğu’da talep genel olarak canlılığını korudu. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan’da büyüme ivme kazanırken, Katar’da da ekonomik aktivite belirgin artış sergiledi. Mısır ve Lübnan’da ise üretimin azaldığı görüldü. Orta Doğu hariç tutulduğunda, anket kapsamında takip edilen ülkeler içerisinde en hızlı genişleme Hindistan’da ölçüldü. Bu ülkede büyüme bir önceki aya çok yakın seyretti ve güçlü seyrini korudu. Diğer BRIC ülkelerinin performanslarında ise farklılıklar gözlendi. Rusya’da üretim belirgin bir şekilde artmaya devam ederken, Çin’de büyüme son 9 ayın en düşük seviyesine geriledi. Brezilya’da ekonomik aktivite ağustos ayındaki hafif artışın ardından yeniden düşüşe geçti. Bu düşüş hafif olmasına rağmen yaklaşık son 2,5 yılın en belirgin düzeyinde gerçekleşti.

Açıklamada görüşlerine yer verilen S&P Global Market Intelligence Ekonomi Direktörü Andrew Harker, “Avrupa’daki ekonomik zayıflık eylül ayında Türk imalatçıları için engel oluşturmaya devam etti ve üçüncü çeyrek sona ererken dış pazar satışları açısından firmaların önündeki seçenekleri sınırlandırdı. Buna ek olarak ABD’deki büyümenin ılımlı seyretmesi sonucu, kilit ihracat pazarları içerisinde talep artışının ana kaynağı yine BAE oldu. Rusya’da da ekonomik aktivite dirençli görünümünü korudu.” değerlendirmesini yaptı.

Lapseki’de  Yol Çalışmaları Hızla Sürüyor

Çanakkale’nin Lapseki ilçesinde Belediye Fen İşleri Müdürlüğü tarafından başlatılan yol çalışmaları tüm hızıyla sürüyor.

Lapseki ilçesinin altyapısını güçlendirmek ve yolların bakımını yapmak için Lapseki Belediye Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri harekete geçti. Ekipler, ilçe genelinde taş döşeme, yol bakım ve onarım çalışmalarını titizlikle yürüterek, daha güvenli ve konforlu bir yol ağı oluşturmayı hedefliyor. Şu anda, Papağan Sokak ve Bahçelievler Sokağı’nda devam eden çalışmalar, ilçenin altyapısının iyileştirilmesi için atılan önemli adımlardan sadece biri. Lapseki Belediye Fen İşleri Müdürlüğü ekiplerinin bu çabaları, ilçe sakinlerinin yaşam kalitesini artırmaya yönelik önemli bir katkı sunuyor.

GYODER Yeni Konut Modelinin Finansmanını Yabancı Emeklilik Fonlarından Elde Edecek

Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) yeni konut modelinde finansman sağlamak için yabancı emeklilik fonları ile görüşmelere başladı. 

Dünya Gazetesi’nden Jülide Yiğittürk Gürdamar’ın haberine göre; Konut sektöründeki sıkıntıya ‘kiralık konut üretme odaklı model’ ile çözüm önerisi getiren Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER), modelin finansmanı için yabancı emeklilik fonları ile masaya oturdu. Kamuya ait arsalarda özel sektörün kiralama amaçlı konut üretmesini ve kiralık için üst limit ile devlet denetimi yapılmasını öneren yeni model için Merkez Bankası’nın da kapısını çalan GYODER, arsa temini için 5 belediye ile görüşmeler yapıyor.

Kamu ve özel sektör iş birliği yöntemiyle, bireysel değil kamusal kiraya veren yapıyı benimseyen Yeni Konut Modeli’nde kiracıyla kiraya veren arasındaki problemlerin ortadan kaldırılması hedefleniyor. Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) Başkanı Mehmet Kalyoncu, modelin finansmanı için Merkez Bankası ve beş banka ile görüştüklerini belirterek, “Merkez Bankası’nın da bankalara yönlendirme yapması gerekiyor” diye konuştu. Kalyoncu, yurtiçinde birkaç banka ile de görüştüklerini ifade etti.

Kahire’nin Yaptığını Biz Nasıl Yapamayız

 Kalyoncu, finansman için ayrıca yurtdışında emeklilik fonlarının da kapısını çaldıklarını söyleyerek, Yeni Konut Modeli’nin finansmanı için Suudi Arabistan, Çin, Hollanda ve BAE ile görüşmelerin derinleştiğini açıkladı.

Kalyoncu, ”Hollanda, Çin, Suudi Arabistan ve BAE’den ilgili bakanlıklar ve finans kuruluşlarıyla görüşmelerimiz devam ediyor. S. Arabistan’da ilgili bakanlar, oranın TOKİ’si ve büyük şirketleriyle görüştük. Çin’den büyük taahhüt şirketlerinden China State Construction Engineering ile görüşüyoruz. ENR dünya listesinde birinci olan Çinli firma 12 kişilik ekiple geldiler.

Başlarında gelen firmanın 3 numarası olan kişinin 1 milyar dolara kadar anlaşma yetkisi vardı, hatta niyet mektubu alma ve iş birliği protokolü aşamasına geldik. ICBC aracılığı ile neler yapılabilir konuşuyoruz. Bu şirket yeni Kahire şehrini yapıyor. Hem de kiralık modelle. Kahire’nin yaptığını biz nasıl yapamayız” diye konuştu.

Kur Riskini Bankalar ve Özel Sektör Almak İstemiyor

 Finansmanda kur riskini bankaların da özel sektörün de almak istemediğini ifade eden Kalyoncu, “Hollandalı NHG Dutch Foundation Homeownership Guarantee Fund (NHG Hollanda Vakfı Ev Sahipliği Garanti Fonu) ile geçen salı İstanbul’da görüştük, görüşmeler çok iyi geçti modelimizi anlattık. Eğer döviz riski yönetilirse, yeni konut modelinin kaynağı Hollanda’dan gelebilir. Çok kalabalık toplantılar yaptık, tek dedikleri ‘kur riski’… diye konuştu.

GYODER başkanı Kalyoncu, “Bugüne kadar bütün İstanbul’daki ilçe belediyelerine, büyükşehirlere ve ilgili kuruluşlara modelimizi gönderdik ve randevu talep ettik. Üsküdar, Ümraniye, Şişli, Avcılar ve Başakşehir belediyeleri ile görüştük. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden de randevu bekliyoruz. İlçelerin de en büyük problemi arazi üretmek” dedi.

2024’te İlk Konutların Üretimi Başlayacak

“Kentsel dönüşümün önünde en büyük engel, kiralık konut olmaması. İnsanlar evlerinden çıkacak, kiralık konut bulacak ki o binalar yıkılabilsin” diye konuşan Kalyoncu, “TÜİK’e göre bir binada yaklaşık 4 konut var. Dolayısıyla 500 bin konut üretimi, 125 bin eski binanın yeniden inşası demek. İstanbul’da 262 bin binanın 1980 öncesi yapıldığını düşündüğümüzde bu hayati öneme sahip oluyor. Nitekim Kandilli Rasathanesi’nin araştırmasına göre 7,5 şiddetinde bir depremden yaklaşık 40 bin bina ağır hasar, 136 bin bina orta hasar, 300 bin bina ise hafif hasar alacak. 2024 yılında bu modeldeki ilk konutların üretimini ülkemizde göreceğimizi düşünüyoruz” diye konuştu.

“Vatandaşlar Piyasadaki Hareketlerden Etkilenmeyecek”

“Vatandaşlar piyasa dalgalanmalarından etkilenmeden kiracı kalabilecek” diyen Kalyoncu, “Hane halkı gelirinin yüzde 30’unu barınmaya ayıracak, yaşam standartları yükselecek. Düşük kira rakamlarıyla çevredeki yerleşim yerlerinin de ucuzlaması hedefleniyor.

Halkın faydalandığı halkçı bir model ve aynı zamanda kamunun başta mülkiyet olmak üzere haklarının korunduğu devletçi bir model. Biz İstanbul’da da en az yüzde 10 kurumsal kiraya verenin olduğu bir kiralık konut stoku olması gerektiğini düşünüyoruz. Yani 500 bin kiralık konuttan söz ediyoruz” diye konuştu.

“Kira Artışı ve Arsa Fiyatları Barınmaya Büyük Engel”

Türkiye’de arsanın geliştirme sürecinde oluşturulan toplam değerden aldığı payın yüzde 50 olduğunu, dünyanın çoğu yerinde, özellikle Avrupa’da bu oranın yüzde 20 civarında seyrettiğini kaydeden Kalyoncu, “Ülkemizde karşılaştığımız hakkaniyetten uzak kira artışları, arsa fiyat artışları barınma sorununun önünde büyük bir engel teşkil ediyor. Satışa yönelik değil insanların barınma ihtiyacını karşılayabileceği kiralık konutları nasıl üretebiliriz diye kafa yoruyoruz” dedi.

Kalyoncu, çalışmalarını şu şekilde anlattı: Türkiye’de yüksek arsa maliyetleri yüzünden israf edilen kaynaklarımızın daha adaletli bir şekilde mekân üretme sürecindeki aktörler tarafından paylaşılmasıyla erişilebilir kiralık konut üretme odaklı bir model geliştirdik. Bu modeli anlatırken ‘kiracı olmanın’ kötü olmadığını da anlatmamız gerekiyor. Burada düzen sağlanırsa kiracılığa tıpkı Avrupa’daki gibi olumlu bakabiliriz. Ev sahibi olmak ile mutluluk arasında bir bağ yok. Ev sahipliği oranı Çin’de yüzde 89, Rusya’da yüzde 88, İsviçre’de yüzde 34.

“Depremi Unutmak Üzereyiz”

25—26 Ekim’de GYODER 18. Gayrimenkul Zirvesi’ni İstanbul Kongre Merkezi’nde yapacak. Mehmet Kalyoncu, “Deprem gerçeğini İstanbul unutursa, Türkiye unutur ve İstanbul unutmak üzere. Zirvede depremi unutturmamak için İçeriğin yarısından fazlasını deprem üzerine kurguladık. Mottomuz şöyle: Şehrini Vicdanla Tamamla. Vicdanlı olmak ‘daha az kazanmak’ değil ‘kazancın adil paylaşılması’ ile olur” dedi.

TÜREK, Zengin Programıyla Güçlü Rüzgarlar Estirecek 

TÜREB tarafından bu yıl ‘Rüzgarın Yüzyılı’ temasıyla ve 12. kez düzenlenecek Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi’nin programı açıklandı. 

12. Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi 7-8 Kasım’da İstanbul’da

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) tarafından düzenlenen Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi, Cumhuriyetimizin 100. Yılı’nda ‘Rüzgarın Yüzyılı’ temasıyla İstanbul’da gerçekleştirilecek. 

Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da kongre öncesi Enerji ve Tabii Kaynaklar ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlıklarının en üst düzey temsilcilerinin sektörün önde gelen yatırımcılarıyla bir araya geleceği ‘İstişare Toplantısı’ ile başlayacak olan kongre, Cumhuriyetimizin 100. Yılı’nda ve ayrıca Türkiye Yüzyılı’nın başlangıcında ülkemizden ve dünya genelinden 3 binden fazla rüzgar profesyonelini İstanbul’a çekecek. 

TÜREK’in rüzgarla ilgili tüm başlıkları içeren zengin programı:

  • Türk ve yabancı konuşmacıları 
  • Geçtiğimiz yıl büyük ilgi gören ve geleceğin rüzgar teknolojileri ile dijitalleşme bağlamlarının birlikte değerlendirileceği ‘Geleceğin Rüzgarı’ vizyoner oturumları
  • WindEurope iş birliğiyle düzenlenecek ‘Türk Tedarikçi Zirvesi’ etkinlikleri
  • Söyleyecek sözü olan şirketlerin açık iletişim yapabileceği ‘Açık Kürsü’ buluşmaları
  • Yakın geleceğin sektör profesyonelleri olan üniversite öğrencilerinin sektörle ilk elden tanışacağı ‘Kariyer Festivali’ 
  • Ve farklı kategorilerde verilecek ‘Rüzgara Güç Verenler Ödülleri’ ile iki gün boyunca Türkiye enerji gündemini belirleyecek.  

Lokomotif Sektörden ‘Güçlü Mesajlar’ 

Sektörü büyüten yasal düzenlemeler ve teşvik programları sayesinde son 10 yılda çok ciddi bir büyüme ivmesi yakalayan Türkiye rüzgar sektörü, mevcut güçlü sanayisi ve yetişmiş insan gücüyle özellikle Avrupa kıtasının enerji ihtiyacını ‘emisyon hedefleriyle de uyumlu olacak şekilde’ karşılayabilecek en uygun seçenek olarak ön plana çıkıyor. Bu mesajın özellikle vurgulanacağı Kongre boyunca yoğun ilgi görecek oturumlardan bazıları şöyle: 

  • ‘Net Zero (2053) ve Arz Güvenliğinde Rüzgar Enerjisi’nin Önemi’ Oturumu
  • Sanayi Özel Oturumu: Yerli Türbin Üretimi ve Global Tedarik Zincirindeki Fırsatlar. Bu oturum özellikle yerli sanayicimizin dünya genelindeki erişimini artırma fırsatları bağlamında ufuk açıcı bir oturum olacak. 
  • ‘Rüzgarın Yüzyılında Tahsis Edilen Kapasiteler Sonrası Şebeke Planlamasının Önemi’ oturumu ise enerji iletim hatlarındaki genişleme ve iyileştirme çalışmalarının yenilenebilir enerjinin önünü açmadaki kritik rolünü bir kez daha gündeme taşıyacak. 
  • ‘Enerji Depolama: LI-ION ve Alternatif Teknolojiler ile Yeşil Hidrojen’ başlıklı oturum şu anda küresel enerji dünyasının üzerinde en çok konuştuğu konulardan biri olan enerji depolama teknolojilerinin enine boyuna ele alınacağı özel bir oturum niteliği taşıyor. 
  • Türkiye’nin deniz üstü rüzgar alanındaki ilk hedeflerini açıkladığı bir gündemde bu konunun tartışılacağı oturumun adı ise ‘2035 Yılına Kadar 5 GW Deniz Üstü RES Kurulumu Mümkün mü?’ olacak. 

Yenilenebilir enerjinin geleceğinde elektrik piyasası ve karbon ticaretinden rüzgar türbinlerinde nasıl daha verimli yaşam döngüleri sağlanabileceğine; gelişen türbin teknolojilerinden enerjide dijitalleşmenin sektörlerin büyümesine sağlayacağı itici güce kadar birçok alanda düzenlenecek oturumlar, konuyla ilgili yetkin isimlerin bilgi birikimlerini kongre katılımcılarına aktarmasına fırsat sağlayacak. 

12. Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi yatırımlar, sanayi gelişimi, finans, servis bakım ve karasal rüzgarın ağırlıklı olduğu konu başlıklarının yanı sıra geçtiğimiz yıl başlatılan ‘Geleceğin Rüzgarı’ vizyoner etkinliği çerçevesinde enerji depolama, deniz üstü rüzgar enerjisi, hibrit ve hidrojenle ilgili ayrı bir bölümü de içerecek. Avrupalı türbin ve aksam üreticilerinin tedarik zinciri yöneticilerinin TÜREK 2023 kapsamında Türk tedarikçilerle doğrudan buluşturulmasına imkan verecek olan “Türk Tedarikçiler Günü” etkinliği ise WindEurope iş birliğiyle bu yıl ilk kez hayata geçirilecek. 

Ticaret Bakanlığı Kayıt Dışı Emlakçılar İçin Harekete Geçti

Ticaret Bakanlığı, ilan sitelerinde fahiş fiyatlara gayrimenkul satışı yapan kayıt dışı 545 kişi için 54,5 milyon TL para cezası uyguladı.

Konuyla ilgili bilgilendirme ve uyarıda bulunan Ticaret Bakanlığı, şu açıklamayı yaptı:

‘’Ticaret Bakanlığı olarak piyasa da denge unsurunu bozabilecek her türlü eylem ve fiiller ile ilgili inceleme ve denetimlerimiz detaylı bir şekilde devam etmektedir. Bakanlık olarak spekülatif fiiller ile fahiş fiyata sebebiyet veren ilanlar, yanıltıcı reklamlar titizlikle incelenmektedir.

Bu kapsamda, ilan platformlarında verilen satılık emlak ilanları inceleme altına alınmıştır. 1 Eylül tarihinden bu yana verilen satılık emlak ilanlarında ilanın yayımda olduğu dönemde ilan fiyatında yüzde 100 ve üzeri artış yaparak piyasayı ve serbest rekabeti bozan ve tüketicileri mağdur eden 545 kişiye Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmeliğin 14 üncü maddesindeki “taşınmaz ticaretiyle iştigal edenler haksız ve hukuka aykırı davranış ve ticari faaliyetlerde bulunamaz” hükmüne aykırı faaliyetleri nedeniyle kişi başına 100.000 TL olmak üzere toplam 54.500.000 TL para cezası verilmesine karar verilmiştir.

Ticaret Bakanlığı olarak, vatandaşlarımızı mağdur edebilecek her türlü ihtimal bakanlığımızca değerlendirilerek gerekli incelemeler ivedilikle başlatılmaktadır. Bakanlık olarak hem vatandaşlarımızın spekülatif fiyat artışlarından etkilenmesinin önüne geçmek hem de piyasada adaletli ve rekabetçi bir ortam tesis etmek adına elimizdeki bütün argümanların sektör ve konu bazlı kullanılmasına devam edilecektir.’’

Otel 74 Projesine Ödül

Antalya’nın Kepez ilçesinde belediye tarafından düzenlenen ‘Tarihi ve Kültürel Mirası Koruma Proje ve Uygulamalarını Özendirme Yarışması’nda Otel 74’e proje ödülü verildi.

Kepez Belediyesi’nin Dokumapark’ta, eski fabrikanın izlerini taşıyan misafirhaneyi nostaljik bir mimari tasarımla kente kazandıracağı ‘Otel 74’ projesi ödüllendirildi. Tarihi Kentler Birliği tarafından düzenlenen 2023 yılı ‘Tarihi ve Kültürel Mirası Koruma Proje ve Uygulamalarını Özendirme Yarışması’nda, Kepez Belediyesi ‘Otel 74’ ile proje ödülü aldı. 

Dokumapark’a 12’nci ödülü kazandıran otel, şehrin tam ortasında merkezi bir konumda bulunuyor. Cumhuriyet tarihinin en önemli sanayi tesislerinden Eski Antalya Pamuklu Dokuma İplik Fabrikası misafirhanesi, 1971 yılında fabrikanın genel merkezinden gelenleri, devlet büyüklerini ve kurum misafirlerini ağırlamak için kapılarını açmıştı. 

Yapıda 16 butik oda , 1 şansölye odası , yemek salonları ve toplanma alanları ile bahçe yer alıyor. Her odada kendi imkanlarını giderecek donanıma sahip olan bina butik bir otel şeklinde tasarlanmış. Dönem mobilyalarının korunduğu binada restore çalışmaları kapısını ziyaretçilerine açtığı ilk günkü haline sadık kalınarak yapılıyor ve aynı 1971 yılında nasılsa şimdide öyle görünmesi için çalışılıyor. İçine girildiğinde sizi zamanda geriye götürecek olan binanın teşhiri ve tanzimi de bir müze titizliğinde gerçekleştiriliyor.

Flokser Kimya Putech Eurasia’da Yenilikçi Çözümlerini Tanıttı

55’ten fazla ülkeye ihracat gerçekleştirerek inşaat, terlik, taban, mobilya, otomotiv, yapıştırıcı, beyaz eşya, izolasyon sektörlerinde poliüretan, poliüre, poliester ürünleri ile birçok sektöre çözümler sağlayan Flokser Kimya, İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen Putech Eurasia’da sergilediği inovatif ürünleriyle büyük ilgi topladı. 

Sanayide 40 yılı aşkın tecrübesiyle dünya devleri tarafından tercih edilen Flokser Kimya, 4-6 Ekim 2023 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen “8.Uluslararası Poliüretan Sanayi Fuarı” Putech Eurasia’da ziyaretçilerini ağırladı. Dünyanın dört bir yanından sektör profesyonellerini bir araya getiren fuarda; poliüretan endüstrisinin lider firmalarının poliüretan kimyasallar, poliüretan makine ekipman, poliüretan sistem evi, poliüretan kaplama ve yapıştırıcılar, poliüretan kalıp ve sistemler, poliürea uygulamaları RIM-integral poliüretan sistem ürünleri sergilendi.

Putech Eurasia’da iş birlikleri kurarak poliüretan pazarında yeni fırsatlar yaratmayı amaçlayan Flokser Kimya da ileri teknoloji ürünlerini ziyaretçiler ile bir araya getirerek büyük beğeni kazandı. 

Poliüretan sektörünün önemli paydaşlarını bir araya getiren fuarın açılışında söz alan Flokser Kimya Genel Müdürü Ekin Tükek, sahip olduğu özellikleri nedeniyle başta ulaşım, inşaat, mobilya, savunma ve madencilik olmak üzere hayatın ve ekonominin pek çok alanında kullanılan poliüretan endüstrisinin gün geçtikçe büyüdüğüne vurgu yaptı. “Geleceğin sektörü” olarak değerlendirilen poliüretan endüstrisinin önümüzdeki 5 yıl içerisinde 90 milyar doların üzerinde bir büyüklüğe ulaşmasının beklendiğini söyleyen Tükek konuşmasına şöyle devam etti: “Ülkemiz de bu alanda sahip olduğu bilgi birikimi ile bulunduğu bölgenin önemli bir aktörü haline gelmiş durumda. Poliüretan sektörüne yönelik inovatif çözümlerin ve ürünlerin sergileneceği Putech Eurasia’da da sektörümüzün heyecan verici gelişmelerini ve geleceği değiştirecek çözümleri yerinde takip edeceğiz. Aynı zamanda poliüretan endüstrisinin lider firmaları bir araya getiren fuar, katılımcıları için yeni anlaşmalar ve yeni iş birlikleri için benzersiz fırsatlar da yaratacak.”

Kütahya Şehir Hastanesi Projesinde Sona Gelindi

Sağlık Bakanlığı yatırım programı kapsamında inşa edilen 610 yataklı Kütahya Şehir Hastanesi projesinde son aşamaya gelindi.

Proje alanına ziyarette bulunan Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay “Sağlık Bakanlığımız hastanenin devir ve deneme işlemleriyle ilgili süreçleri takip ediyor. İnşallah bu süreci sonuçlandırmayı bekliyoruz. Travma acil, yanında yetişkin acil, yanında çocuk acil ve kadın doğum acil girişi var. Bütün bu hizmetler vatandaşlarımızın daha iyi bir sağlık hizmetine ulaşmasıyla ilgili. Bütün bu hizmeti Kütahyamıza kazandıran, Sağlık Bakanlığı yetkililerimize, firmamıza ve emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. İnşallah çok kısa bir süre içerisinde Kütahya olarak Şehir Hastanemize kavuşacağız.” ifadelerini kullandı.

Hastanenin son durumuyla ilgili konuşan Kütahya milletvekili İsmail Çağlar Bayırcı ise, “Şu an durum itibariyle hummalı bir çalışma devam ediyor. Fiziki anlamda hastanenin hemen hemen inşaatı bitmiş vaziyette. Onun haricinde Kütahyamıza çok ciddi vaziyette hizmet verecek bir sistem kuruluyor. Hakikaten ameliyathane, anjiyo ve görüntüleme cihazları anlamında en son sistemlerle donatılmış bir hastane inşa ediliyor. İnşallah buranın açılmasıyla birlikte vatandaşlarımız, çok kaliteli bir sağlık hizmeti alacaklar. Bizler sürecin en yakın şekilde takipçisiyiz. Bir kaç ay içerisinde de hastanemizin açılmasıyla ilgili Sağlık Bakanlığı bünyesinde devir teslimler gibi prosedürler hallediliyor.” dedi.

İhracat Miktar Endeksi Yüzde 3,4 Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ağustos ayı dış ticaret verilerini açıkladı. Buna göre, ihracat miktar endeksi yüzde 3,4 artarken ihracat birim değer endeksi yüzde 1,8 azaldı.

İhracat birim değer endeksi Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1,8 azaldı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre gıda, içecek ve tütünde yüzde 1,2 azaldı, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 16,0 azaldı, yakıtlarda yüzde 19,9 azaldı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 0,8 arttı. 

İhracat miktar endeksi ise Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,4 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre gıda, içecek ve tütünde yüzde 9,4 arttı, ham maddelerde yüzde 7,2 azaldı, yakıtlarda yüzde 28,3 arttı, imalat sanayinde yüzde 0,3 arttı. 

İthalat Birim Değer Endeksi yüzde 16,1 Azaldı 

İthalat birim değer endeksi Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 16,1 azaldı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 10,7 azaldı, yakıtlarda yüzde 46,1 azaldı, ham maddelerde yüzde 16,3 azaldı, imalat sanayinde yüzde 4,4 azaldı. 

İthalat Miktar endeksi Yüzde 10,9 Arttı 

İthalat miktar endeksi Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 10,9 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 1,1 arttı, ham maddelerde yüzde 20,0 azaldı, yakıtlarda yüzde 13,2 arttı, imalat sanayinde yüzde 11,5 arttı. 

İstanbul-Ankara Arasına Süper Hızlı Tren Geliyor

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İstanbul ve Ankara arasına süper hızlı tren planlandığını açıkladı. Bakan ayrıca, Yunanistan ve Türkiye arasında inşa edilecek köprünün 2024 yılında tamamlanacağını ifade etti.

Türkiye ile Yunanistan arasındaki köprü inşaatı projesinin tamamlanmak üzere olduğunu söyleyen Abdulkadir Uraloğlu, Yunanistan ile Türkiye sınırındaki köprünün inşaatının 2024’te başlayacağını belirterek, iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da gelişeceği vurgusunu yaptı. Bakan Uraloğlu, bir müjde de vererek “Ankara-İstanbul arasında süper hızlı treni planlıyoruz” dedi.

Ulaştırmada Hedef 2053

Katıldığı televizyon programında iki önemli açıklamaya imza atan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “İstanbul Havalimanı’nda günlük ortalama bin 461 olan uçak hareketini; Osmangazi Köprüsü’nde 40 bin olan garantinin 57 bin ortalama olduğunu ben belirteyim. Biz şu anda verdiğimiz araç garantilerini doldurmuş durumdayız.

Biz şu anda ulaştırmada 2053’ü planlıyoruz. Hangimiz sağ olacağız ama sağ olmasak bile Türk insanı sağ olacak Ankara-İstanbul arasında süper hızlı treni de planlıyoruz. Yine Türkiye’nin geleceğine ışık tutma yaklaşımıyla.” dedi.

Sabancı Holding, ABD’nin Enerji Şirketi Oriana Solar LLC’nin Hissesini Satın Aldı

Sabancı Holding, bünyesindeki Sabancı Renewables Inc. ile ABD’nin Teksas eyaletinde yer alan Oriana Solar LLC isimli enerji şirketinin yüzde 100 hissesini satın aldığını açıkladı.

Sabancı Holding A.Ş’nin, Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) yayımlanan açıklamasında, “Sermayesinin tamamı dolaylı olarak Şirketimize ait olan Sabancı Renewables Inc. tarafından ABD’nin Teksas eyaletinde 232 megavat kapasiteli bir güneş enerjisi santrali ve 60 megavat kapasiteli enerji depolama tesisi yatırımlarından oluşan Oriana Solar LLC’nin yüzde 100 hissesi satın alınmıştır. Yatırım sürecinin tamamlanmasıyla birlikte tesisin 2025 yılının ikinci çeyreğinde devreye alınması hedeflenmektedir.” ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Halihazırda devam eden ve 2024 yılının ikinci çeyreğinde devreye alınması hedeflenen 272 megavatlık Cutlass II güneş enerjisi santrali yatırımına ek olarak gerçekleştirilen bu kapasite yatırımının tamamlanmasıyla birlikte Sabancı Renewables Inc. ABD’de toplam 500 megavatlık yenilenebilir enerji portföyüne ulaşmış olacaktır. Şirketimizin tek ve kurucu ortağı olduğu Sabancı İklim Teknolojileri AŞ’nin yüzde 100 bağlı ortaklığı olan Sabancı Renewables Inc. Sabancı Topluluğu’nun yeni ekonomi odaklı büyüme, küresel ayak izini pekiştirme ve sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda ABD’de yenilenebilir enerji yatırımlarını sürdürmektedir. Konuyla ilgili gelişmeler kamu ile paylaşılacaktır.”

“Türkiye’deki Kurulu Gücümüzü 5 Bin MW Üzerine Çıkaracağız”

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Sabancı Holding Enerji Grup Başkanı Kıvanç Zaimler, “Sabancı Topluluğu olarak Türkiye ile dünya arasında köprü görevi görmeye devam ediyoruz. Yenilenebilir başta olmak üzere, enerji alanında gerçekleştirdiğimiz yatırımlarla, Türkiye’de özel sektöre öncülük etmeyi sürdürüyoruz. Enerjisa Üretim şirketimiz aracılığıyla bir yandan toplam bin MW büyüklüğündeki rüzgâr enerjisi santrallerimizi kademeli olarak devreye almaya hazırlanırken, bir yandan da mevcut santrallerimizde planladığımız kapasite artırımlarıyla, Türkiye’deki kurulu gücümüzü 5 bin MW’ın üzerine çıkarmak için çalışmalarımıza kararlılıkla devam ediyoruz. Tüm bunların ışığında, önümüzdeki 5 yıllık dönemde Türkiye’de hayata geçirilecek her üç rüzgâr ve güneş santralinden biri Sabancı Topluluğu imzası taşıyacak. Bununla birlikte, enerji ve iklim teknolojilerindeki büyüme stratejimizin bir diğer ayağı da yurt dışındaki rekabetçi pazarlarda yenilenebilir enerji portföyümüzü büyütmek. Bu doğrultuda ABD’deki ilk güneş enerjisi yatırımımızı geçtiğimiz yıl açıklamıştık. 272 MW’lık Cutlass II santralimizin inşaat süreçlerine devam ederken, imzalarını attığımız Oriana Solar LLC ile de bölgedeki varlığımızı daha da güçlendireceğiz. Öte yandan, ABD’deki yatırımlarımız sadece üretimle sınırlı değil. Stratejik yönümüzü, ‘geleneksel’ teknolojilerden ‘yıkıcı’ teknolojilere doğru çevirirken, devrim niteliğindeki fikirlere gerçekleştirdiğimiz erken aşama yatırımlarla dünyadaki enerji geçişine öncülük etmeyi hedefliyoruz. Bu kapsamda ABD merkezli toplam 4 farklı fon ve start-up’a yatırım yaptık. Bu yıkıcı teknolojilerin geliştiricileri arasında yer alarak, edindiğimiz bilgi birikimi ve tecrübeyi Türkiye enerji sektörünün kullanımına sunmak en büyük hedefimiz” dedi.

ABD’nin Konut Kredisi Faiz Oranları Zirvede

Mortgage Bankalar Birliği (MBA) tarafından paylaşılan verilere göre, Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) mortgage faizleri Kasım 2000’den bu yana en yüksek seviyeyi gördü.

Mortgage Bankalar Birliği (MBA) verilerine göre, mortgage başvuruları 29 Eylül ile sona eren haftada bir önceki haftaya kıyasla yüzde 6 azaldı.

Söz konusu dönemde konut satın almaya yönelik başvurular yüzde 6 azalırken, yeniden finansman başvuruları yüzde 7 düştü.

Ülkede 30 yıl vadeli mortgage için ortalama faiz oranı, yüzde 7,41’den 7,53’e yükselerek Kasım 2000’den bu yana en yüksek seviyesini kaydetti.

Aynı dönemde 15 yıl vadeli mortgage için ortalama faiz oranı da yüzde 6,73’ten 6,86’ya çıktı.

Mortgage başvuruları 1996’dan bu yana en düşük seviyede

MBA Başkan Yardımcısı Joel Kan, verilere ilişkin değerlendirmesinde, piyasaların tahvil faizlerindeki son yükselişi değerlendirirken mortgage faizlerinin geçen hafta artış göstermeye devam ettiğini belirtti.

Kan, “Bunun sonucunda mortgage başvuruları durma noktasına gelerek 1996’dan bu yana en düşük seviyesine geriledi.” ifadesini kullandı.

Faizlerdeki hızlı artışın çok sayıda potansiyel ev alıcısını piyasadan uzaklaştırdığına dikkati çeken Kan, konut satın alma piyasasındaki faaliyetin 1995’ten bu yana en düşük seviyesine gerilediğini kaydetti.

Öte yandan ABD’de Mortgage News Daily tarafından günlük açıklanan verilere göre ise 30 yıl vadeli mortgage için ortalama faiz oranı dün yüzde 7,72’ye ulaştı.

Plastik Sektörü Sanayi Devleri Arasındaki Yerini Kaybediyor

İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) 500 büyük sanayi kuruluşu listesinde plastik firmalarının sayısı 15’ten 13’e düştü. Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Başkanı Ömer Karadeniz, sektörün zor bir dönemden geçtiğini söyledi.

Sektör verilerine bakıldığında geçen senelere kıyasla ihracatın ciddi bir şekilde arttığının önemine vurgu yapan Karadeniz şunları söyledi: 

“Özellikle son dönemde döviz kurunda yaşanan ciddi dalgalanmalara rağmen işletmelerimiz üretmeye devam etmiş, ihracata odaklanarak kur riskini bertaraf etmeye yönelmiştir.

Dolar bazında ciro kaybına uğrayan işletmeler ihracat sayesinde ayakta durmuş, bu da sektörün büyümeye devam etmesi için üretimin ve ihracatın ne derece önemli olduğunu göstermiştir. İSO 500’ün üretimden net satışlarının değerlendirmesine baktığımızda, 2020 yılındaki artış yüzde 21,7 iken pandeminin yaşandığı 2021 yılında bu oran yüzde 77,5’e çıkmış, 2022 yılında ise enflasyon ve döviz kurlarındaki artışların da etkisiyle İSO 500’ün üretimden satışları yüzde 119’luk artış göstermiştir. Lakin bu sert artış üretimde benzer bir zıplamayı beraberinde getirmemiştir.” 

Son yıllarda küresel ve yerel düzlemde yaşanan tüm sorunlara rağmen imalat sanayi sektörünün üretimi devam ettirdiğini vurgulayan Ömer Karadeniz, “Gerek bir sivil toplum kuruluşlarına gerekse kamu otoritelerine düşen ödev ise ülkemizin sürdürülebilir kalkınması adına imalat sanayinin desteklenmesi. Son Orta Vadeli Programda ortaya konan hedefleri yakalamak istiyorsak başka bir çıkışımız yok” diye konuştu.

Sarıgöl’de Köy Okulları Yenileniyor

Manisa’nın Sarıgöl ilçesinde eskiyen köy okullarını yenileme projesi çerçevesinde ihaleleri tamamlanan Yeniköy Şehit Muammer Kara ve Özpınar İlkokullarında okul inşaatlarına başlandı.

Okulların yapım çalışmalarını yerinde inceleyen Sarıgöl İlçe Milli Eğitim Müdürü Cezmi Yıldırak çalışmalar hakkında bilgi aldı.

İhalesi Gerçekleşen Okulların İnşaatı Başladı

Yıldırak, okulların önümüzdeki eğitim ve öğretim yılına yetişeceğini ifade etti. İlçe Milli Eğitim Müdürü Cezmi Yıldırak, “Okul inşaatlarımız hızla yükseliyor. İhalesi gerçekleşen okullarımızın yapımına bir bir başlandı. Özpınar İlkokulu ve Yeniköy Şehit Er Muammer Kara İlkokullarının yapımı devam ediyor.” dedi.

Okulların yapım çalışmalarına başlandığı Yeniköy ve Özpınar köylerinde büyük bir sevinç yaşanırken, vatandaşlar önümüzdeki eğitim öğretim yılından itibaren çocuklarının kendi köylerinde okuyacak olmasından dolayı emeği geçen herkese teşekkür etti.

Diyarbakır’da Depremde Yıkılan ve 100 kişinin Ölümüne Sebep Olan Faillere İstenen Ceza Belli Oldu

Diyarbakır... Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre merkez üssü Kahramanmaraşın Pazarcık ilçesi olan 7.4 büyüklüğünde deprem meydan geldi. Deprem çevre illerde de çok sayıda evin yıkılmasına neden oldu. (Depo Photos)

Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Diyarbakır’da yıkılan Hisar Apartmanı’nın iki müteahhidi ile arsa sahibi, 22 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle yargılanıyor.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki depremin vurduğu Diyarbakır’da 1’i boş, 7 bina yıkıldı. 414 kişi hayatını kaybetti, 912 kişi de yaralandı. Bağlar ilçesi Mevlana Halit Mahallesi’ndeki Hisami Apartmanı’nın yıkılmasıyla ilgili tutuklu sanık müteahhit Mehmet Ali K ile tutuksuz sanıklar müteahhit Mehmet M., arsa sahipleri Nurettin ve Ahmet Ö. hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı Deprem Soruşturma Bürosu’nca yürütülen soruşturma tamamlandı. Şüpheliler hakkında, ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası talebiyle iddianame hazırlandı. İddianame, Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.

Hürriyet’te yer alan habere göre; iddianamede, Nurettin Ö.’nün kendisine ait arsayı müteahhitler Mehmet Ali K. ve Mehmet M.’ye 8 daire ve 1 dükkan karşılığı verdiği belirtilerek, resmi evrakda olmamasına rağmen kardeşi Ahmet Ö.’nün de arsaya ortak olduğunun tespit edildiği kaydedildi. İddianamede, müteahhitlerin iflas ettikleri ve binayı da kaba inşaatı bitmiş şekilde bıraktıkları, Nurettin Ö.’nün de, 1993’te Hisami Apartmanı’nın çaprazındaki 1 binanın apartmana yakın olacak şekilde yıkılmasının ardından kolonları mantolama yaparak güçlendirdiği bilgisi yer aldı.

İddianamede, yer alan bilirkişi raporunda da, “Binanın, ruhsatsız ve projesiz inşa edilmesi, malzeme özelliklerindeki yetersizlikler, uygulama ve işçilik hataları, binanın denetimsiz olarak yapılmış olması ve kontrolsüz bir şekilde kolonlarda mantolama yapılarak taşıyıcı sisteme müdahale edilmesi nedenleri ile yıkılmış olduğunun, bu yıkımda da binanın projesiz, ruhsatsız ve denetimsiz yapılması nedeni ile inşaata izin veren arsa sahibi ve inşaatı yapan bina müteahhidi ve bina müteahhidi işi bıraktıktan sonra inşaatı tamamlayanların, binanın bazı kolonlarına projesiz, ruhsatsız ve denetimsiz bir şekilde mantolama yaparak taşıyıcı sisteme müdahale edenlerin sorumlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır. Şüpheliler tarafından bina yapmaya elverişsiz malzemeler kullanılarak projesiz, ruhsatsız ve denetimsiz olarak bina yapılarak insanların ikametlerine tahsis edildiği, arsa sahibinin de binanın bazı kolonlarına projesiz, ruhsatsız ve denetimsiz bir şekilde mantolama yaparak taşıyıcı sisteme müdahale ettiği anlaşılmıştır” ifadeleri yer aldı.

İhlas Gayrimenkul, Avcılar Projesi İçin Sözleşme İmzaladı

İhlas Gayrimenkul, İstanbul’un Avcılar ilçesinde hayata geçirilecek Firuzköy projesi için sözleşme imzalandığını açıkladı.

Borsa İstanbul’un markalı konut projesi geliştiricisi dev şirketlerinden İhlas Gayrimenkul, yeni projesi için İstanbul’da Avcılar ilçesinde sözleşme imzaladığını açıkladı. Şirket 43 bin metrekare büyüklüğünde arsada konut projesi geliştireceğini Kamuyu Aydınlatma Platformu (KAP) açıklaması ile duyurdu.

Firmanın KAP’a yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“İstanbul ili Avcılar ilçesi Firuzköy Mahallesinde bulunan 43 bin metrekare yüz ölçümüne sahip arsa üzerinde, konut projesi geliştirmek üzere, Şirketimiz ile Arsa Sahibi arasında Hasılat Paylaşımı modeliyle sözleşme imzalanmıştır. Projenin inşaatına 2024 yılı içerisinde başlanılması planlanmaktadır.”

Kuşadası’nda Yol Çalışmaları Devam Ediyor

Kuşadası Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri tarafından kent genelinde başlatılan yol çalışmaları hızla devam ediyor.

Kuşadası Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü’ne bağlı ekipler tarafından kent genelinde yürütülen yol yapım çalışmalarında Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri Ege Mahallesi’nde bulunan sokakları sıcak asfaltla kaplama çalışmalarını sürdürürken Değirmendere Mahallesi’nde gerçekleştirdikleri kilit parke taşı serme işlerini tamamladı. 

Kentin farklı mahallelerinde alt ve üstyapı yenileme çalışmalarını sürdüren Kuşadası Belediyesi, belirlenen program dâhilinde yol yapım işlerine devam ediyor. Ekipler tarafından Ege Mahallesi’ndeki yollar sıcak asfaltla kaplanıyor. Modern ve konforlu yollara sahip bir turizm kenti oluşturmak için durmaksızın çalışan Kuşadası Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri son olaraksa Değirmendere Mahallesi 3512 Sokak’ta başlattığı kilit parke taşı serme çalışmasını kısa sürede tamamladı. Böylece bölge 9 bin metrekare daha yeni yola kavuştu. Bölge sakinleri Başkan Ömer Günel’e mahallelerine yaptığı yatırımlardan dolayı teşekkür etti.

Bursa’daki Dev Cami’nin Kaba İnşaatı Tamamlanmak Üzere

Bursa Uludağ Üniversitesi Görüklü Yerleşkesi’nde hayata geçirilen cami projesinin kaba inşaat çalışmalarında sona gelindi.

Yaklaşık beş yıldır hayırseverlerin bağışlarıyla finanse edilen bu cami, Görükle Yerleşkesi’nde yükselmeye devam ediyor. Büyük kubbesinin tamamlanmasıyla birlikte kaba inşaatın yüzde 95 oranında tamamlandığı ifade ediliyor. Cami, çok katlı bir yapı olacak ve aynı anda 10 bin kişinin ibadet edebileceği bir kapasiteye sahip olacak.

Yıldırım Gazetesi’nin haberine göre; BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, projenin sadece bir ibadet mekanı olmayacağını, aynı zamanda sosyal, kültürel ve eğitim amaçlarına hizmet edecek modern bir külliye olarak tasarlandığını vurguladı. Yılmaz, projenin tamamen hayırseverlerin katkılarıyla gerçekleştirildiğini ve 10 bin kişinin ibadet etmesinin yanı sıra kütüphane, öğrenci toplulukları için alanlar, konferans salonu ve kültürel etkinlikler için özel mekanlar gibi çok sayıda fonksiyonu barındıracağını açıkladı.

Rektör Yılmaz ayrıca, üniversite hastanesine gelen hasta yakınlarının konaklama ihtiyacını karşılayacak büyük bir alanın da külliye içinde yer alacağını söyledi. Bu çok yönlü proje, tamamlandığında hem üniversite öğrencilerine hem de Bursa halkına önemli bir mekan sunacak.

Yapı sorumluluğunun Üniversite Camii ve Müştemilatını Yaptırma ve Yaşatma Derneği’nde olduğunu belirten Rektör Yılmaz, caminin 22,5 metrelik kubbe çapı ve 75,8 metrelik minaresiyle Bursa’nın birçok bölgesinden görülebileceğini ifade etti. Yılmaz, projenin hızlı bir şekilde tamamlanabilmesi ve hizmete açılabilmesi için hayırseverlerden destek talep ettiklerini de ekledi. BUÜ, 2023-2024 akademik yılına büyük bir katkı sağlayacak bu önemli projenin tamamlanmasını bekliyor.

Kapaklı’da Sosyal Tesis ve Tenis Kortu İnşaatı Başladı

Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi tarafından Kapaklı ilçesinde projelendirilen Sosyal Tesis ve Tenis Kortu’nun inşaat çalışmaları başladı.

İl genelinde yatırım kapsamına alınarak inşaat çalışmalarına başlanan projenin toplam inşaat alanı bin 62 metrekare olacak. Kapaklı Sosyal Tesis ve Tenis Kortu 138 metrekare inşaat taban alanına sahip. Zemin artı 1 normal kattan oluşacak ve sosyal ve sportif hayata renk katacak olan Kapaklı Sosyal Tesis ve Tenis Kortu projesinde Açık ve Kapalı Tenis Kortu, Sosyal Tesis, Kafeterya, Soyunma Odaları ve Antrenör Odaları yer alıyor.

Projenin Yatırım Bedeli 18,5 Milyon TL

Sosyal Tesis ve Tenis Kortu projesinin Kapaklı’da sosyal ve sportif hayata canlılık kazandıracağını belirten Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, “Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi olarak il genelinde proje ve yatırımlarımıza devam ediyoruz. Her gün bir ilçemizde ya temel atıyoruz ya da açılış yapıyoruz. Tekirdağ için durmaksızın çalışıyoruz. Bu kapsamda, Kapaklı ilçemizde önemli bir açığı kapatacak ve vatandaşlarımızın sosyal ve sportif hayatına canlılık getirecek olan Sosyal Tesis ve tenis kortu projemizin inşaatına başladık. Yaklaşık 18,5 Milyon TL yatırım maliyetine sahip tesisimiz şimdiden Kapaklı’mıza hayırlı olsun” dedi.

Bakan Özhaseki, Kentsel Dönüşümde Uygulanacak Yeni Tedbirleri Açıkladı

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, bakanlık tarafından düzenlenen Deprem Gerçeği ve Kentsel Dönüşüm Zirvesi’nin ardından alınacak yeni tedbirleri açıkladı.

Bakan Mehmet Özhaseki, bakanlığın düzenlediği “Deprem Gerçeği ve Kentsel Dönüşüm Zirvesi”nin sonuçlarını açıkladı. Zirvede, özellikle 11 Şubat’ta 14 ili etkileyen ve 6 milyon vatandaşa zarar veren yıkıcı depremin ardından Türkiye’de kentsel dönüşüme duyulan acil ihtiyacı vurguladı. Deprem, yaklaşık 680 bin konut, 170 bin ticari mülk, depo veya müştemilatın çökmesi de dahil olmak üzere önemli hasara yol açtı ve toplam maliyeti 100 milyar doları aştı.

Bakan Özhaseki, Türkiye’nin depreme yatkın olduğunu ve bu riskleri azaltmak için tek uygulanabilir çözümün kentsel dönüşüm olduğunu yineledi. Şu anda ülkede 30 milyonun üzerinde konut ve yaklaşık 5 milyon ticari alan bulunmaktadır. 2012 yılında mevzuatın yürürlüğe girmesinden bu yana, yaklaşık 2,2 milyon bağımsız birim dönüşüm geçirdi ve şu anda 400 bin ek birim devam ediyor.

Yaklaşık 6 milyon konut ve 1,5 milyon ticari alana sahip İstanbul, kentsel dönüşüm çalışmaları için önemli bir odak noktasıdır. Bakan Özhaseki, İstanbul için ayrılmış alanlarda 300 bin konut inşa etme planları ve 200 bin birimin dönüşümünü hedefleyen “Yarısı Bizim” adlı bir kampanya da dahil olmak üzere dört adımlı bir yol haritası belirledi. 1,02 milyonun üzerinde başvuru alan kampanya, anlaşmaya varan mülk sahipleri arasında yüzde 200 artı bir mutabakat ile en az 000.50 üniteyi dönüştürmeyi hedefliyor.

Şu anda İstanbul’da bu dönüşüm girişimlerinin bir parçası olarak devam eden 171 bin inşaat projesi var. Bakan Özhaseki, önümüzdeki 2-3 yıl içinde en az 600 bin ila 700 bin birimin, özellikle de en savunmasız olanların dönüşümden geçeceği ve şehrin güvenliğini daha da artıracağı konusunda iyimserliğini dile getirdi.

Kaynak: Kamu Gündemi

Akkuyu NGS’de İlk Reaktör 29 Ekim 2024’te Devreye Alınacak

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde (NGS) ilk reaktörün devreye alınmasına ilişkin “Önümüzdeki yıl Cumhuriyetimizin 101’inci yılı, ’29 Ekim 2024′ diye bir tarih hedefimiz var. Bunun için 30 bine yakın çalışan, taşeronlar, Rus şirketi yoğun bir şekilde çalışıyor” dedi.

Bayraktar, gelecek 30 yılda 20 bin megavatın üzerinde nükleer enerji kapasitesinin devreye alınmasının hedeflendiğinin altını çizerek, Akkuyu’dan sonra Sinop ve Trakya’da nükleer santral planladıklarını söyledi. Trakya’ya kurulması hedeflenen NGS’ye ilişkin Çin’le müzakerelerde bazı noktalarda mutabık kalındığını aktaran Bayraktar, “Bunu önümüzdeki birkaç ayda anlaşmaya dönüştürmek istiyoruz” dedi.

Türkiye-ABD Enerji İş Birliği

ABD ile Türkiye’nin enerji alanındaki iş birliğine de değinen Bayraktar, ABD’li yatırımcılardan ve finans çevrelerinden Türkiye’ye çok ciddi bir ilgi olduğunu belirterek, bu çevrelerin yakın zamanda Türkiye’de hem doğrudan yatırımcı hem de finansal destek sağlayıcı olarak yer alacaklarını öngördüklerini dile getirdi. Bayraktar, “Yeni bir mekanizmayı hayata geçiriyoruz. Kasım ayında ilkini yapacağımız Türkiye-ABD Hükümetlerarası Enerji ve İklim Diyaloğu Programı’na başlıyoruz” diye konuştu.

İsrail Gazı İçin Altyapı Hazır

Bayraktar, İsrail doğalgazının Türkiye’den Avrupa’ya taşınması konusunda görüşmelerin de devam ettiğini ve Türkiye’nin altyapısının hazır oldugunu belirterek, detaylar için kasımda İsrail’e gitmeyi planladığını dile getirdi.

Gabar’da Üretim 18 Bin Varile Yükseldi

Sakarya gaz sahasından BOTAŞ’ın şebekesine günlük 4 milyon metreküplük bir akışın olduğunu belirten Bayraktar, “Bizim ilk faz için hedef miktarımız 10 milyon metreküp. Dolayısıyla 4 milyon metreküp inşallah 10 milyona çıkacak ilk etapta. İkinci fazın gelişi ile birlikte önümüzdeki birkaç yıl içerisinde 40 milyon metreküpe çıkmış olacak” bilgisini paylaştı. Bayraktar, Gabar sahasının dünya ölçeğinde yapılan önemli keşiflerden biri olduğuna dikkati çekerek, “Gabar’da bugün itibarıyla günlük 18 bin varilleri bulan bir üretim var. 2024 yılı sonuna kadar 100 bin varile çıkarmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

Küresel Elektrik Üretiminde Rüzgar ve Güneşin Payı Yüzde 14,3’e Ulaştı

Ember tarafından yapılan analizlere göre, küresel elektrik üretiminde rüzgar ve güneşin payı yüzde 14,3 ile rekor seviyeye ulaştı.

Londra merkezli enerji düşünce kuruluşu Ember’in, küresel elektrik talebinin yüzde 92’sini temsil eden 78 ülkenin ocak-haziran 2023 dönemine ait elektrik verilerini geçen yılın aynı dönemiyle karşılaştıran analizi yayımlandı. Buna göre, yılın ilk yarısında küresel elektrik talebi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0,4 artış gösterdi. Bu oran, küresel elektrik talebindeki artışta 10 yıllık tarihsel ortalama olan yüzde 2,6’nın oldukça altında kaldı. Avrupa Birliği (AB) başta olmak üzere bazı büyük ekonomilerdeki talep düşüşü, küresel elektrik talebindeki büyümeyi baskıladı.

Elektrik üretiminde ise, rüzgar ve güneş enerjisinin payı geçen yılın ilk yarısındaki yüzde 12,8’e kıyasla bu yılın ilk yarısında yüzde 14,3’e ulaşarak rekor kırdı. Rüzgarın küresel elektrik üretimindeki payı yüzde 8,75 olurken, güneşin payı yüzde 5,52’ye yükseldi. Rüzgar ve güneş, küresel elektrik üretiminde paylarını önemli ölçüde artıran iki elektrik kaynağı oldu.

Güneş enerjisinden elektrik üretimi bu yılın ilk yarısında 2022’nin aynı dönemine göre yüzde 16, rüzgardan üretim ise yüzde 10 büyüdü. Rüzgar ve güneş enerjisinin elektrik üretimindeki payının büyümesi, sektör kaynaklı emisyonlardaki artışın yüzde 0,2 ile durağan seyretmesini sağladı. Güneş ve rüzgardan üretilen elektrik, 142 milyon ton karbon emisyonunu önledi.

 Danimarka Elektriğinin Yarıdan Fazlasını Rüzgardan Üretti

Rüzgarın elektrik üretimindeki payının en yüksek olduğu ülke yüzde 55,6 ile Danimarka oldu. Danimarka, bu yılın ilk yarısında elektriğinin yüzde 10,3’ünü güneşten elde etti. Birleşik Krallık elektriğinin yüzde 31,6’sını, Almanya yüzde 27’sini, İspanya yüzde 25,7’sini, Hollanda yüzde 21,5’ini, Brezilya yüzde 12,2’sini ve ABD yüzde 11,3’ünü rüzgardan karşıladı.

Çin’in elektrik üretiminde rüzgarın payı söz konusu dönemde yüzde 11 olurken, gelişmekte olan en büyük ekonomilerden biri olan Hindistan elektrik üretiminin yüzde 4,3’ünü rüzgardan sağladı. Elektrik üretiminde güneşin en yüksek pay sahibi olduğu ülke ise yüzde 24,6 ile Lüksemburg oldu. Hollanda ve Yunanistan elektrik üretiminin yüzde 18,3’ünü güneşten karşılarken, bu oran İspanya’da yüzde 16,3, İtalya ve Almanya’da sırasıyla yüzde 12,6 ve yüzde 12,3 olarak hesaplandı.

Japonya yılın ilk yarısında elektriğinin yüzde 11,4’ünü, Danimarka yüzde 10,4’ünü, Hindistan yüzde 7,1’ini, Çin yüzde 5,9’unu ve ABD yüzde 5,8’ini güneşten üretti. Türkiye’nin elektrik üretiminde ise bu yılın ilk yarısında rüzgarın payı yüzde 10,4 ve güneşin payı yüzde 5,65’e yükseldi. Temiz enerji dönüşümünde iddialı hedefleri bulunan AB ülkelerinde rüzgar ve güneşin elektrik üretimindeki ortalama payı sırasıyla yüzde 18,1 ve yüzde 9 oldu.

 Kuraklık, Hidroelektrik Üretimini Vurdu

Söz konusu dönemde, kömürden elektrik üretimi yüzde 1 arttı ve küresel elektrik üretiminin yüzde 36’sını oluşturdu. Doğalgazdan elektrik üretiminin toplam içindeki payı yüzde 0,5 artışla yüzde 22 oldu. Nükleerden elektrik üretimi ocak-haziran döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0,7 büyüdü ve dünya elektrik üretiminin yüzde 9,6’sını karşıladı. Hidroelektrik üretimi bu dönemde kuraklık nedeniyle yüzde 8,5 ile tarihi bir düşüş yaşadı ve küresel elektrik üretiminin yüzde 14’ünü oluşturdu. Hidroelektrik üretimindeki düşüşün dörtte üçü Çin’den kaynaklandı. Hidroelektrik üretiminden kaynaklanan açığı kapatmak için ise fosil yakıtlardan üretimde artış görüldü.

Küresel hidroelektrik üretiminin bu yılın ilk yarısında geçen yıl ile aynı seviyede olması durumunda, enerji sektörü emisyonlarının yüzde 2,9 oranında azalacağı hesaplandı.

Küresel elektrik üretiminin kalan kısmı jeotermal enerji gibi diğer yenilenebilir kaynaklardan ve fosil yakıtlardan karşılandı. Raporun başyazarı ve Ember Kıdemli Elektrik Analisti Malgorzata Wiatros-Motyka, yaptığı değerlendirmede, “2023’te enerji sektörü emisyonlarında bir düşüş olup olmayacağı hala belirsizliğini koruyor. Rüzgar ve güneş enerjisindeki kayda değer büyümeyi görmek cesaret verici olsa da, iklim değişikliğiyle yoğunlaşan olumsuz hidroelektrik koşulların çarpıcı gerçekliğini göz ardı edemeyiz.” ifadelerini kullandı.

Wiatros-Motyka, küresel enerji sektörü emisyonlarının zirvede olduğuna işaret ederek, “Şimdi bu on yıl içinde yenilenebilir enerji kapasitesini üç katına çıkarmak için küresel bir anlaşma sağlayarak fosil yakıtlarda hızlı bir düşüş için ivmeyi serbest bırakmamız gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: Dünya Gazetesi

Konut Satışları Geriledi

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) tarafından açıklanan Aylık Sektör Raporu’na göre, konut satışları ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 9,5 azaldı.

Türkiye İMSAD’ın aylık sektör raporuna göre bu yılın temmuz ayında inşaat malzemesi sanayi üretimi geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 29,8 arttı. Artışta, 2023 Temmuz ayı çalışma gün sayısının geçen yıl temmuz ayından fazla olması etkili oldu.

Dış pazarlarda talep koşulları temmuz ayında zayıf kalmaya devam etti. Yurt içinde ise seçimler sonrası yeni fiyatlamalar ve yeni ekonomi politikaları beklentileri, üretimi ve satışları etkiledi.

Temmuz ayında üretim geçen yılın aynı ayına göre 22 alt sektörün 19’unda arttı, 3’ünde azaldı. Bu dönemler itibarıyla üretimde en yüksek artış yüzde 46,2 ile metal yapı ve yapı parçalarında gerçekleşti.

Plastik İnşaat Malzemesi Üretimi Arttı

Bu sektörü yüzde 45,6 ile metalden kapı ve pencereler üretimi izledi. Ahşap inşaat malzemesi üretimi yüzde 30,2, plastik inşaat malzemesi üretimi yüzde 22,2 arttı.

Üretimde en fazla gerilemenin yaşandığı alt sektör ise yüzde 16,4 ile inşaat camları oldu. Bunu yüzde 13,4 ile seramik kaplama malzemeleri takip etti.

Rapora göre, mevcut inşaat işleri seviyesi eylül ayında toparlandı. Eylülde mevcut inşaat işleri seviyesi bir önceki aya göre 2,3 puan yükseldi.

Eylül Ayında 280 Bin 58 Gayrimenkul Satışı Yapıldı

Ülke genelinde ağustos ayında 312 bin 339 adet yapılan konut satışına göre yüzde 10 azalarak 280 bin 58 oldu.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, ülke genelinde eylülde 280 bin 58 gayrimenkul satış işlemi yapıldı. Eylülde gayrimenkul satışları, 312 bin 339 gayrimenkul satışının yapıldığı ağustosa göre yaklaşık yüzde 10 azaldı.

Bu satış işlemlerinden 4 milyar 808 milyon 937 bin 276 lira tapu harcı geliri sağlandı.

İş Yeri Satışları Yüzde 6 Düştü

Eylüldeki 280 bin 58 gayrimenkul satışının 100 bin 839’unu konut, 49 bin 418’ini arsa, 95 bin 513’ünü tarla, 11 bin 41’ini iş yeri, geri kalanını ise diğer taşınmazlar oluşturdu.

Bu gayrimenkullerin içerisinde yer alan konut satışları geçen ayki 119 bin 547 satışa göre yaklaşık yüzde 16, arsa satışları geçen ayki 55 bin 570 satışa göre yüzde 11, tarla satışları geçen ayki 101 bin 104 satışa göre yüzde 5, iş yeri satışları ise geçen ayki 11 bin 758 satışa göre yüzde 6 düşüş gösterdi.

İstanbul’da 26 Bin 627 Konut Satıldı

Eylülde en çok gayrimenkul satışı 26 bin 627 ile İstanbul’da yapıldı.

İstanbul’u 16 bin 59 satışla Ankara, 12 bin 54’le İzmir, 10 bin 200’le Konya, 9 bin 898’le Bursa, 8 bin 772’yle Antalya, 7 bin 803’le Tekirdağ, 7 bin 103’le Balıkesir, 7 bin 92’yle Gaziantep ve 6 bin 83’le Kocaeli takip etti.

İnşaatı 12 Yıldır Süren Gaziantep Şehir Hastanesi’nde Sona Gelindi

İnşaat çalışmalarının 12 yıl önce başladığı Gaziantep Şehir Hastanesi projesinde inşaat çalışmaları tamamlandı. Projede açılış hazırlıkları başladı.

Kentte yaklaşık 12 yıl önce yapımına başlanan, dört bloktan oluşan ve içerisinde 7 branş hastanesi bulunan bin 875 yataklı Şehir Hastanesi’nin açılması için tüm hazırlıklar tamamlandı. Gaziantep İl Sağlık Müdürü Dr.Beytullah Şahin’in Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile personel konusunda görüşmesi sonucunda önümüzdeki birkaç gün içerisinde Gaziantep Şehir Hastanesi’ne çok sayıda personel ataması için hareketlilik yaşanması bekleniyor.  

“Şehir Hastanesi’nin Açılması Gaziantep İçin Çok Önemli” 

Gaziantep Şehir Hastanesi’nin artık hizmet vermeye hazır olduğunu ifade eden Gaziantep İl Sağlık Müdürü Dr.Beytullah Şahin, “Gaziantep kamu hastanelerindeki hizmetleri aksatmadan ileriye taşıyarak sağlık alanında gereken adımları atmaya devam ediyoruz. Bu çerçevede Şehir Hastanesi açılmasını çok önemli buluyoruz. Artık Gaziantep Şehir Hastanesi’ndeki tüm hazırlıklarımızı tamamladık ve vatandaşlarımıza tam teşekküllü sağlık hizmeti vermek için hazır durumdayız. Şimdiden tüm Gazianteplilere ve vatandaşlarımıza hayırlı olsun” ifadelerini kullandı.

Ege Endüstri’nin Yeni Fabrika İnşaatı Sürüyor

Ege Endüstri (EGEEN), yeni fabrika binasının inşaat çalışmaları hakkında yazılı açıklamada bulundu.

Fabrika projesinin kaba inşaat çalışmalarının tamamlandığını açıklayan EGEEN, taşınma sürecinin Ocak 2024 sonuna kadar tamamlanacağını öngördüklerini belirtti.

Firmanın Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yaptığı yazılı açıklaması şu şekilde:

​​”Haziran ayı itibari ile kaba inşaat işlerinin tamamlandığı hususu paylaşılmıştı.

Gelinen son noktada deneme üretimini destekleyecek elektrik, mekanik ve diğer imalatların Ekim 2023 sonuna kadar tamamlanması, deneme üretiminin ise 2023 sonunda başlaması, Ocak 2024 sonuna kadar ise taşınma sürecini destekleyecek diğer mimari işlemlerin tamamlanması planlanmaktadır.

Gelişmelerden kamuyu bilgilendirmeye devam ediyor olacağız.”

Zeray İnşaat, Dilasa Orman Projesini Tanıttı

Zeray İnşaat, Kocaeli’nde ‘çevreye duyarlı,sağlıklı ev’ mottosuyla hayata geçireceği Dilasa Orman projesini tanıttı.

Zeray AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Zeray, Kocaeli’nin Başiskele ilçesindeki Zeray Dilasa Orman Satış Ofisi’nde yapılan tanıtım törenindeki konuşmasında, projenin, sektördeki dönüşüme öncülük eden misyonla, sağlık ve doğa konseptine uygun olarak geliştirildiğini, tabiatla bütünleşebilen, çevreye saygılı ve modern tasarıma sahip olduğunu belirtti.

Kocaeli’nin, Türkiye’nin en kıymetli lokasyonlarından ve ülke ekonomisinin amiral gemisi niteliğindeki şehri olduğunu belirten Zeray, “Asya ile Avrupa’nın kara, deniz, hava ve demir yolu ulaşımının kesiştiği nokta olmasının yanı sıra bir yanda muhteşem Karadeniz sahilleri, bir yanda Marmara denizi, bir yanda Sapanca Gölü, bir yanda kış turizminin merkezlerinden Kartepe ve sırtını Samanlı Dağları’na yaslamış eşsiz noktada yer alıyor. Dilasa Orman projemiz de Kocaeli’nin en özel konumunda, tabiatın içinde, doğanın ve mimarinin ortak büyüsünü aynı anda sunuyor. Adeta şehrin değerine değer katan mimariyle insanımız için en güzelini sunmak Zeray’ı sektörde farklılaştırıyor.” diye konuştu.

Zeray, gayrimenkul sektöründe 15 yılı geride bıraktıklarına değinerek, Başiskele’de yükselecek yeni projeyle, ilçede hayata geçirdikleri “Zeray County Bahçecik Zeray Güneşi, Zeray Perla, Zeray Korupark, Zeray Şehristan Konakları, Zeray Kent, Gülistan Konakları, Delal Garden, Zeray Bella Bahçecik” projeleri gibi özgün konsept oluşturduklarını kaydetti.

Daha önce geliştirdikleri projelerde yatırımcılara yüksek prim sağladıklarına işaret eden Zeray, şöyle devam etti:

“Dilasa Orman projemizde de yüksek getiri fırsatı yatırımcılarımızı bekliyor. Hiçbir dönemde kendi yatırım programımızdan sapmadığımız gibi bu süreçte de üretmeye planlarımız dahilinde devam ediyoruz. Temalı ve markalı projelerimizle insanımızı hak ettiği nitelikli yaşam alanlarıyla buluşturuyoruz. Ev alırken, yatırım yapmakla hayatınızı yaşamak arasında seçim yapmak zorunda kalmadığınız efektif projelerimizle her yönden kazandırmayı hedefliyoruz.”

“Doğayla Uyum ve Yatırımın Buluştuğu Nokta”

Zeray İnşaat Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Aytül Ayhan da projeyi, “doğayla uyum ve yatırımın buluştuğu nokta” olarak nitelendirdi.

Salgın sürecinde değişimin hızlandığı gayrimenkul sektöründe yeşil dönüşüm, sağlıklı yaşam, erişilebilir ve yaşanabilir konut ihtiyacının daha sık konuşmaya başladığına değinen Ayhan, “Nüfus ve iklim değişikliği, deprem ve yeni ekonomik modeller, konut piyasasını yeniden şekillendirirken, yeni geliştirilen konut projelerinin değişen talepleri karşılaması ve geleceğin ihtiyaçlarına hitap eder nitelikte olması önem kazandı.” şeklinde konuştu.

Ayhan, projeyi sektördeki dönüşüme öncülük eden misyonla, sağlık ve doğa konseptine uygun olarak bölgelerdeki beklenti ve ihtiyaçları derinlemesine analiz ederek tasarladıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:

“El değmemiş doğal ormanın adeta kalbinde konumlanan projemiz, dikkat çekici zerafete sahip modern mimarisinin yanı sıra zengin sosyal donatılarıyla da beğeni topluyor. Bu nedenle Dilasa Orman, sadece Kocaeli’den değil tüm Türkiye ve yurt dışından da büyük ilgi görüyor. Dilasa Orman, nefes alan ve aldıran yaşam alanlarına, zengin sosyal imkanlara sahip proje olarak fark yaratıyor.”

Her Yaştan İnsanın İhtiyaçlarına Cevap Veriyor

Zeray Dilasa Orman Satış Müdürü Gonca Yaman, projenin, geniş peyzaj alanlarıyla açık havada sakin ve seçkin atmosfer sunduğunu anlattı.

Dilasa Orman’ın, doğanın yanı başında yüzme havuzları, yürüyüş yolları, parkları, dinlenme alanları, süs havuzları, tenis kortu, basketbol sahası, fitness salonu, pilates ve yoga odası, açık ve kapalı çocuk oyun parklarıyla her yaştan insanın ihtiyaçlarına ayrı ayrı cevap verdiğine dikkati çeken Yaman, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Projenin merkezi boyunca konumlandırılan süs havuzları ile aile yaşamını merkezine alan Zeray Dilasa Orman, sakinlerine suyun sağladığı dinginlik ve huzur hissi ile tabiatın eşsiz ambiyansını sunuyor. Doğayla baş başa kalmak isteyen yerli ve yabacı birçok kişinin uğrak noktası Yuvacık Barajı’na 5 dakika mesafede yer alan Dilasa Orman, İstanbul ve Ankara’nın kolay ulaşım rotasında bulunan ve çarpıcı doğaya sahip Sapanca Gölü’ne 20 dakika, Avrupa’nın en büyük doğal yaşam parkı Ormanya’ya 15 dakika, kış tatili denilince ilk akla gelen merkezlerden Kartepe’ye 25 dakika mesafede bulunuyor.”

Çevreye saygıya odaklanarak 65 bin metrekare alana inşa edilen Dilasa Orman, farklı ihtiyaçlara çözüm sunan daire alternatifleriyle dikkati çekiyor. 20 blokta 660 daire bulunan projede, katta 1+1, 2+1, 3+1, 4+1 daire seçeneklerinin yanı sıra katta villa konforu sunan bahçe dubleks ve panoramik manzarasıyla göz kamaştıran teras dubleks olarak tasarlanan daireler de yer alıyor.

Zeray İnşaat Medya ve Planlama Yöneticisi Yasemin Dinçok’un organizasyonuyla lansmanı yapılan projenin, 30 Aralık 2024’te tamamlanması planlanıyor.

Kaynak: AA

Ağırbaşlı, Şık ve Zarif Mekanlara Cubo’dan Kayra Rengi

Türkiye’nin yerli boya üreticisi Cubo’nun renk kartelasında yer alan ‘’Kayra’’ görünümünü doğal taş ve vizon renkleri karışımından almış oldukça çarpıcı ve etkili bir renk. Yaşamın her alanına yakışan Kayra rengini Cubo’nun “Boyacı Küpü Renklendirme Sistemi” ile yaratacağınız farklı renk tonlarıyla bir arada kullanabilirsiniz.

Cubo’nun doğal taş, kahve, gri ile harmanlayıp yarattığı ‘’Kayra’’ adını verdiği renk tercih edildiği alanlara çok şık ve ağırbaşlı bir görünüm kazandırıyor. Kayra, misafir odalarından oturma odalarına, yatak odalarından çalışma odalarına yaşamın her alanında tercih edebileceğiniz bir renk alternatifi.

Kayra’yı açık tonlardaki yeşil ya da pembe renklerle birlikte kullanarak, birbirine uyumlu ve tamamlayıcı son derece şık mekanlara imza atabilirsiniz. Kayra rengini kendi DNA’sına uygun tonlarla bir arada tercih ederek duvarlarınıza ezberlerin ötesinde bir şıklık kazandırabilirsiniz.

Cubo’nun renk kartelasından tercih edeceğiniz iç cephe rengi Kayra’yı, ipek mat, soft mat, mat görünümlü, su bazlı ve silinebilir özellikteki tüm ürün gruplarında hazır olarak bulabilirsiniz. 

Cubo’nun Kayra Rengi’ni “Boyacı Küpü Renklendirme Sistemi” ile yaratacağınız farklı renk tonlarıyla bir arada kullanarak dilediğiniz gibi mekanlar yaratabilirsiniz. 

Seramiksan, Türk Seramik Sektörünü İtalya’da Temsil Ediyor

Seramiksan, Türk seramik sektörünün gücünü ve potansiyelini İtalya’ya taşıyarak ülkemizi temsil ediyor. 25 Eylül’de Bolonya’da başlayan dünyanın en büyük uluslararası seramik fuarı Cersaie’deki yerini alan marka, en yeni karo ve vitrifiye ürünlerini sürdürülebilirlik odağındaki konseptiyle sergiliyor. 

İş dünyası ve tüketicileri bir araya getiren fuar organizasyonları, yerli markaların da ülkemizi global çapta temsil etmesini, ürün ya da hizmetlerini uluslararası arenada tanıtmasını sağlıyor. Son olarak karo,vitrifiye ve yapı kimyasalları  markası Seramiksan, 25 Eylül’de İtalya’nın Bolonya kentinde başlayan dünyanın en büyük uluslararası seramik fuarı Cersaie’ye katılıyor. 600’den fazla katılımcının bulunduğu etkinlik için özel bir koleksiyon hazırlayan marka, en yeni ürünlerini sürdürülebilirliği odağına alan bir konseptle sergiliyor.

%0 atık ürün, %0 atık su ilkesiyle üretim yaptıklarını söyleyen Seramiksan Direktörü Süreyya Çağlar, konuya dair şu açıklamada bulundu: “Satış ve pazarlamanın en önemli oyuncularından biri şüphesiz ki fuarlardır. Dünyanın dört bir yanından gelen seramik ve banyo markalarına ev sahipliği yapan bu organizasyon da önümüzdeki dönemin tasarım trendlerini belirliyor. Seramiksan olarak biz de yurt içi ve dışında bu gibi önemli gördüğümüz tüm fuarlara düzenli olarak katılıyoruz. Bu sayede hem marka bilinirliğimizi artırıyor hem de Türk seramik sektörünün gücünü ve kalitesini ortaya koyuyoruz. 60’tan fazla ülkeye yaptığımız ihracatımızı Cersaie Fuarı ile artırmayı hedefliyoruz. Yenilikçi, sürdürülebilir, inovatif ve tasarım odaklı tüm yeniliklerimizi, sektör profesyonelleri ve ziyaretçilerimizle paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz.”

El yapımı hissiyle mekana sanatsal hava katan floral motifler

Fuarda inovatif kimliklerinin öne çıktığını, son tüketici ve mimarların değişen ihtiyaçlarına yönelik tasarladıkları teknoloji, tasarım odaklı en yeni karo ve vitrifiye ürünlerini sergilediklerini belirten Süreyya Çağlar, “Cersaie için oluşturduğumuz koleksiyonumuzda farklı dokuların bir araya gelmesiyle hem görsel hem de dokusal zenginlik sunan özgün desenler, el yapımı hissiyle mekanlara sanatsal bir hava katan floral motifler öne çıkıyor. Dinamik ve modern iç mekân dekorasyonları için ise geometrik desenler ve rölyef dokularla zenginleşen bir koleksiyon oluşturduk” ifadelerini kullandı. 

Akıllı vitrifiye ürünleriyle su tasarrufu

Seramiksan Direktörü Süreyya Çağlar’dan edinilen bilgilere göre yerli üretici, banyolarda tasarım algısını güçlendirdikleri mevcut vitrifiye koleksiyonlarının yanına, bu yıl geometrik forma sahip yeni çanak lavabo modellerini de ekledi. Son teknolojik gelişmeler ışığında Ar-Ge ve tasarım ekiplerinin geliştirdiği Seramiksan Vortex yıkama sistemine sahip Hill asma klozeti de ilk kez Cersaie fuarında sergiliyor. Vortex, suyun klozet içinde dairesel hareketle derinlemesine temizlik sağlarken sıçratmayı azaltarak bakterilerin klozet kapağına temasını önlüyor. Böylece daha az suyla daha güçlü ve sessiz yıkama yapıyor.

Büyük ebatlı karo serilerini de ilk kez sergiliyor

Fuarda kesintisiz tasarım imkânı sunan büyük ebatlı karo serilerini de beğeniye sunan Seramiksan, dekorasyonda son yılların trendlerine karşılık gelen mermer ve doğal taş görünümlü yeni ürünlerini de sergiliyor. Her seri renk, doku ve desenleriyle farklı dekorasyon tarzlarına hitap ederken, vitrifiye ürünleriyle birleşerek tasarım bütünlüğü yaratıyor. Modern baskı teknikleriyle, doğanın sunduğu güzellikleri dayanıklı yüzeylere taşıyan marka, doğal taş görünümü ve mat yüzeyiyle mekanlara huzurlu ve sıcak bir atmosfer sunan Lecce, yüzeyindeki fırça darbeleri ve tasarımında derinliği hissettiren zarif rölyefleriyle Shell serilerini de ilk kez Cersaie’de sergiliyor. Pietra mermerinden ilham alarak tasarladıkları ve doğal renk paletine sahip Palermo’nun yanı sıra, temizliğin sembolü olan beyazlığı adında taşıyan Star White serisi de fuarda dikkat çekiyor. Traverten ve Keops serileri de ziyaretçiler tarafından ilgiyle inceleniyor. 

Günlük Kiralık Evler İçin Yeni Düzenleme Netleşti

Günlük kiralık evler için beklenen yeni düzenlemenin ayrıntıları ortaya çıkmaya başladı. Buna göre, evini günlük kiralamak isteyen vatandaşlara ruhsat zorunluluğu getirildi. Kurallara uymayanlara ise 1 milyon TL’ye varan yaptırımlar uygulanacak.

TBMM’nin 1 Ekim itibarıyla yasama yılına başlamasıyla birlikte günlük kiralanan evlere yönelik yasa teklifinin ayrıntıları da belli olmaya başladı.

Bu ay içerisinde Meclis’e sunulması planlanan yasayla birlikte günlük kiralık evleri kiralayanlar da kiraya verenler de sorumlu olacak. Sabah Gazetesi’nden Betül Alakent’in haberine göre; evlerini günlük kiralamak isteyenler Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan “Turizm konutu” ruhsatı alacak ve bu ruhsatı dışarıdan görünecek şekilde konutun kapısına asacak. Bu ruhsata sahip olmayanları evini günlük kiraya veremeyecek.

Ruhsat Nasıl Alınacak?

Evini günlük kiraya vermek isteyenlerin ruhsat alabilmesi için bazı şartları yerine getirmesi gerekecek.

Düzenlemenin hayata geçmesi durumunda, günlük kiralık evlerde yangın merdiveni, yangın raporu belgesi, atık kontrol belgesi zorunlu tutulacak.

Günlük kiralık evlerde; bir otel odasında bulunması zorunlu malzemelerin (Saç kurutma makinesi, nevresim, havlu) sağlanması da istenecek.

Komşuların hepsinden muvafakatname alınması da zorunlu kılınırken, bir apartman sakinin bile itirazı halinde günlük kiralama yapılamayacak.

Daire Başına 1 Milyon Lira Ceza

Kanunun Meclis’ten geçip, Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla birlikte günlük kiralama yapanlar kurallara uymadığı takdirde para cezasıyla da karşı karşıya kalacak.

Daire başına 1 milyon lira ceza uygulaması planlanırken, eksik belge ve kiralamaya devam edilmesi durumunda evler mühürlenecek.

Günlük kiralık evlerde, otellerde de olduğu gibi kiralama yapacak kişinin kimlik bilgileri alınacak Emniyet ile paylaşılacak.

Bu işlemlerin kolay ve hızlıca yapılabilmesi için e-Devlet’te bir arayüz açılacak, bilgi paylaşımı yapmayan ev sahipleri de cezai yaptırımlarla karşılaşacak.

Kaynak: Dünya Gazetesi

Bakan Özhaseki: ‘’Kentsel Dönüşüm Başkanlığı Kuruluyor’’

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’nın yakında kurulacağını ve 3 genel müdürlükten oluşacağını söyledi.

Katıldığı televizyon programında önemli açıklamalarda bulunan Bakan Özhaseki, Kentsel dönüşümde uzayan süreçleri kısaltmak için adımlar atacaklarını belirtti. Özhaseki, Bakanlık olarak olası İstanbul depremine yönelik kararlar için büyükşehir ve 39 ilçe belediyesinin katılımıyla 15 toplantı düzenlediklerini ve yapılabilecekler üzerine çalıştıklarını vurguladı.

Özhaseki, kentsel dönüşüm sürecini tıkayan birkaç konu tespit ettiklerine değinerek, şöyle devam etti:

“Birisi, 3’te 2 olarak çoğunluk kararı alıyoruz ama daha sonra planlama yapıp ruhsat aşamasına geçerken yüzde 100’ün muvafakatini istiyoruz. Büyük bir zorluk. Bunu yüzde 50+1’e çekmek istiyoruz. Daha sonra buna dayalı olarak ruhsatı alıp işe de başlayabilmek istiyoruz. Bir de Tebligat Kanunu bir engel. Tebligat Kanunu’nda da kolaylaştırma getirmek istiyoruz. e-Devlet üzerinden ilan, muhtarlıklara askı, evin üzerine ilan, bildirim gibi uygulamalarla süreci kısaltacak hale getiriyoruz.”

 Kentsel Dönüşüm Başkanlığı Nasıl Olacak?

Özhaseki, kentsel dönüşüm için altında 3 ayrı genel müdürlüğün olacağı bir başkanlık kuracaklarını belirterek, şunları kaydetti:

“Kentsel Dönüşüm Yasası’nı tüm Türkiye’ye şamil çıkarmaya gayret ediyoruz. Bunun için bir başkanlık kurmak istiyoruz. Başkanlığın altında 3 tane genel müdürlük olacak. Birincisi sadece İstanbul’u takip edecek, ikincisi Türkiye’yi takip edecek, üçüncü genel müdürlük de kaynak oluşturacak. Devletin Hazine arazileri var. Önce bunların planlanması lazım. Planlandıktan sonra fonksiyon yüklenmesi lazım ve bunların dışarıya halka açık bir şekilde arz edilmesi lazım. Bu satıldığında kaynak gelecek. Burada biriken bütçeyle siz kentsel dönüşümü takip edeceksiniz.”

Deprem Konutlarının Teslimi 1 Ay Sonra Başlıyor

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, ‘’200 bin civarında konutun ihalesini yaptık. Şu anda yapımlar hızla devam ediyor. 1 ay sonra teslimler başlayacak. 50 bine yakın konut ve köy evlerini teslim edeceğiz.’’ dedi.

Kayseri Organize Sanayi Bölgesi Uluslararası Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan ANAMOB Anadolu Mobilya Fuarı’nın açılışına katılım gösteren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, deprem konutlarına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Bakan Özhaseki, 50 bin deprem konutunun bir ay sonra teslim edileceğini vurguladı. 6 Şubat tarihinde yaşanan depremlere de değinen Bakan Özhaseki’nin açıklamaları şöyle:

“18 il etkilendi. 14 milyon insan bundan zarar gördü. 680 bin konut, 170 bin civarında da işyerimiz yıkıldı veya yıkılmak üzere. Bütün bunların giderilmesi lazım. Emin olun o günlerde dışarıdan gelen herkes, büyükelçiler, değişik bakanlar, muhatap olduklarımız, bizi gördüklerinde, ‘Eğer bu depremin yarısı veya çeyreği bizde olsaydı; bunun altından kalkamazdık’ dediler. Çok şükür, burada birkaç ay geçmesine rağmen 200 bin civarında konutun ihalesini yaptık. Şu anda yapımlar hızla devam ediyor. 1 ay sonra teslimler başlayacak. 50 bine yakın konut ve köy evlerini teslim edeceğiz. 200 binden fazla vatandaş, bize müracaat etti. ‘Yerinde dönüşüm yapmak istiyorum, siz bizi destekleyin, biz yerimizde yapacağız’ diye. 

Köy Evleri İçin Çelik Model

Şimdi köy evleri için çelik model geliştiriyoruz. Çelik karkas üzerine, depreme dayanıklı yapılacak. İnşallah birkaç ay içerisinde 100 bin civarında ev yapacağız. Bakın bir taraftan da bunlarla uğraşmaya devam ediyoruz. Ufak tefek ekonomik olarak sıkıntılarımız olsa da bazı dertlerimiz bulunsa da bütün bu yaraları saracak bir güce sahibiz. Bizler büyük bir milletiz. Böyle bir milletin üyesi olmaktan naçizane benim, sizin, hepimizin de şeref vesilesidir.”

Deprem afetine ilişkin alınması gereken önlemlerden bahseden Özhaseki, “İkinci olarak bundan sonra da yüzyıllar boyunca karşımıza çıkmaya devam edecek depremsellik var. Bu ülkede 3 tane fay hattı, yüzyıllar boyunca kırılmaya devam ediyor. Kuzey Anadolu Fay Hattı, Doğu Anadolu Fay Hattı ve Ege Bölgesi. Binlerce yıldır bu fay hatlarında bir hareketlilik var. Bunu bilerek hareket etmek lazım. Doğayla kavga olmaz. Siz oraya kafa tutarsanız, yüzde 100 yenilirsiniz. Çünkü oradan öyle güçlü bir enerji geliyor ki; onunla savaşılmaz. Yapacağınız tek şey; onu bilerek hareket etmek. Ona uygun şekilde konutlarınızı, iş yerlerinizi yapmak ve emin bir şekilde bundan sonra hayatımızı devam ettirmek.” ifadelerini kullandı.

İhracatta Eylül Ayı Rekoru Kırıldı

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, 2023 eylül ayı dış ticaret rakamlarına ilişkin, “Eylül ayında ihracatımız yüzde 0,3’lük artışla 22 milyar 670 milyon dolar olarak gerçekleşti.” dedi.

Eylül ayında ihracat rakamlarının rekor seviyeye ulaştığını kaydeden Ticaret Bakanı Ömer Bolat, şunları söyledi:

”Bursa’da yoğun toplantılar gerçekleştiriyoruz. Sorulara çözüm ve cevaplar buluyoruz. 2023 yılı dünya ekonomisi için durgun seyir gösteriyor. Küresel ticaret anlamında da durgunluk var. Gelişmiş ülkelerde gerileme söz konusu. Ağır bir deprem felaketiyle karşı karşıya kaldık. Büyüme, dış ticaret anlamında olumsuz etkilerini yaşadık, bunlara rağmen makro ekonomik göstergelerimiz ve ihracat performansımız ekonomimizdeki dayanıklılığı göstermektedir.

Son 12 Ayda İhracat Rakamı 253 Milyar 534 Milyon Dolara Yükseldi

Eylül ayında ihracatımız yüzde 0,3’lük artışla 22 milyar 670 milyon dolar olarak gerçekleşti. Cumhuriyet tarihinin en yüksek Eylül ayı ihracat rakamına ulaştık. Temmuz ayında ihracatımız en yüksek rakamıydı, Ağustos’ta da öyle oldu. İhracatımız üç aydır sürekli yükselen bir seyir gösteriyor. Bu önemli bir başarı, konjonktüre rağmen, olumsuz etkilere rağmen bundan büyük memnuniyet duyuyoruz. Ocak-Eylül döneminde 187 milyar 464 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Son 12 ayda ihracatımız yüzde 0,40 artarak 253 milyar 534 milyon dolara yükseldi.

Eylül’de ithalatın ihracatı karşılama oranı yüzde 82’ye yükseldi. Enerji ithalatımız bu yıl aylık ortalamada 5,2 milyar dolar oldu. İthalatımızda düşüş eğilimi devam ediyor. İthalat Eylül’de 27 milyar 658 milyon dolara geriledi. Dış ticaret açığımız 5 milyar dolara geriledi. Cari işlemlerde denge ya da fazla görme ihtimalimiz var. Dış ticarette olumlu bir ivme var.”

Güvenliği Üst Noktaya Taşıyan Yüksek Teknoloji

Kilitten çelik kapıya, çelik kasadan pencere ve elektronik kilit sistemlerine kadar birçok güvenlik çözümünü bir arada sunan Kale Kilit, ürün yelpazesine eklediği 264 CECH Maksimum Güvenlikli Silindir ile yaşam ve iş alanlarının güvenliğini üst noktaya çıkarıyor. Bu ürün ile Kale Kilit, kırılma, sarsılma ve delinme ile maymuncukla açılmalara karşı dirençli gövdesiyle hırsızların ezeli düşmanı olarak güvenlik tehditlerine karşı üstün bir koruma kalkanı oluşturuyor.

Türkiye’nin köklü markalarından biri olan Kale Kilit, ev ve iş yerlerinde güvenliği üst düzeye çıkarmak amacıyla geliştirdiği çözümlere bir yenisini daha ekledi. Dayanıklılık ve direnç açısından yüksek özelliklere sahip çelik takviyeli malzemeden ürettiği 264 CECH maksimum güvenlik standartları sağlıyor. Kırılmaya dirençli çelik U profil gövdede delinmeye karşı çelik pime sahip olan 264 CECH Maksimum Güvenlikli Silindir, ev veya iş yerlerinde euro profilli silindir takılabilen kilitlerde güvenle kullanılabiliyor. 

Uzun ömürlü kullanım

Anahtarların çoğaltılması için emniyet kartına sahip olan 264 CECH Maksimum Güvenlikli Silindir, bir adet düz silindir ve bir adet mandallı silindir olmak üzere ikili setten oluşuyor. Bu sayede tek anahtar ile kapınızın hem ana kilidini hem üst emniyet kilidi tek anahtar ile kullanma kolaylığı sağlıyor. Çelik gövdesinin yanı sıra paslanmaz çelik yayları, bilgisayar teknolojisine sahip anahtar kombinasyonu, özel sinter döküm mekanizmasıyla da uzun ömürlü ve güvenli kullanım sunuyor. Anahtar yapısında bulunan hareketli pim ile anahtarın dışarıda çoğaltılması zorlaştırılıyor. Bu da anahtarınızın kolayca kopyalanmasının önüne geçiyor. 

Designist’ten Antalya’ya Yeni Bir Soluk: Flamingo Lara Restaurant

Aslı Arıkan Dayıoğlu liderliğindeki mimarlık ve iç mimarlık ofisi Designist tarafından Antalya’da tasarlanan Flamingo Lara Restaurant, filamingoların zarif formları ve tüylerinden ilham alan renk tonları, doğal malzemeleri ve tropikal bitkilerin kullanımıyla ziyaretçilerini huzurlu ve dingin bir atmosferde ağırlıyor. 

Antalya’ya yeni bir soluk getiren Flamingo Lara Restaurant, ulusal ve uluslararası ölçekte ödüllü projeleriyle tanınan, İç Mimar Aslı Arıkan Dayıoğlu liderliğindeki Designist tarafından tasarlandı. Mekana da adını veren flamingolardan esinlenilerek kurgulanan restoran, renk tonlarını ve çarpıcı tasarımını bu zarif kuşların doğasından alıyor.

Designist’in dış cepheye tropik bitkilerin arasına yerleştirdiği zarafetle süzülen neon flamingo heykeli, yoldan geçen herkesi selamlayarak mekana dair merak uyandırıyor. Antalya güneşinin, katmanlı ve tekstürlü boyalı plakalardan oluşan giriş saçaklarının karolaj deliklerinden süzülen yansımaları ve dev ceviz kaplama giriş kapısı, mekanın dışarıdan algısında önemli bir rol oynuyor. Flamingoların tüylerinden ilham alınarak seçilen renk tonları ve malzemelerin yanı sıra tropik bitkilerin dokunuşu ile Flamingo Lara Restaurant’ın iç mekanları sıcacık, ziyaretçileri başka diyarlara götürecek bir havaya bürünüyor. 

Flamingoların tüylerindeki kırmızı renk tonları, yedikleri yiyeceklerin içerdiği karotin miktarına göre değişiklik gösterir. Tüylerine rengini veren bu yiyeceklerin arasında bulunan karides ve yengeç gibi deniz ürünleri de mekanın özel menüsünün bir parçası olarak konsepti tamamlıyor. Sabahın sakinliğine öğle kaçamağını, akşamın büyüsüne ise gecenin ritmini ekleyen Akdeniz’in benzersiz maviliği, Flamingo Lara’nın eşsiz tasarımında öne çıkıyor. Bulunduğu her destinasyonun doğasını adeta bir fotoğraf çerçevesi gibi özenle ortaya çıkartan, Lara’nın kalbindeki Flamingo Lara Antalya’nın göz bebeği olmaya aday bir mekan.

Hazine Arazileri de Kentsel Dönüşümde Değerlendirilecek

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, İstanbul’daki kentsel dönüşüm çalışmalarına hazine arazilerinin de dahil edileceğini açıkladı.

İstanbul’da Bağcılar Yeni Mahalle 1538. Sokak’taki “Kentsel Dönüşüm Kapsamında Toplu Yıkım Töreni”ne katılan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, yaptığı konuşmada İstanbul’daki kentsel dönüşüm çalışmalarında atılacak yeni adımları açıkladı. Kentsel dönüşümü hızlandırmak istediklerini belirten Özhaseki, İstanbul’da 188 yerde dönüşüm olduğunu, buralarda binlerce konutun dönüşeceğini, 600 bin civarında konutun değişimi ve dönüşümünün ise sağlandığını anlattı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim öncesinde açıkladığı “Yarısı Bizden” kampanyasını hatırlatan Özhaseki, şunları kaydetti: 

“Önümüzdeki günlerde bunun şartlarını açıklayacağız, nasıl devam edeceğini söyleyeceğiz. Bir milyondan fazla vatandaşımız buna müracaat etmiş. Onlar içerisinde toplam bina sayısı da 90 bin. 90 bin binayı da inşallah böyle dönüştüreceğiz. Biz onlara hibe para vereceğiz. Bir kısmına kendileri katlanacaklar, bir kısmını da biz vereceğiz. İnşallah bir taraftan da hızla bu dönüşmüş olacak. Bir taraftan da yasal olarak İstanbul’da nasip olursa yeni bir başkanlık kurarak özel İstanbul’daki kentsel dönüşümü devam ettirmek istiyoruz.

Şu anda bir genel müdürlük bünyesinde 81 vilayetimizde olduğu gibi İstanbul da bir parça olarak devam ediyor.” 

Ancak İstanbul’u yeni bir genel müdürlüğe dönüştürüp kendi içinde bütçesi olan, sadece İstanbul’la uğraşacak olan, gece-gündüz demeden ‘İstanbul’u nasıl dönüştürürüm’ diye uğraşacak bir birim kuracaklarını kaydeden Özhaseki, “Buna uygun da hazine arsalarını değerlendirdiğimiz, oradan elde ettiğimiz gelirleri burada tutup sadece ve sadece kentsel dönüşüm için kullanacağımız bir birim kuruyoruz.

Bir taraftan da hazırladığımız rezerv alanlarda Allah nasip ederse 350 bin civarında konutu da biz yeniden, sıfırdan yapmış olacağız. En riskli yerleri buralara taşıyıp boşalan yerleri de o ilçemizin sosyal donatısı olarak kullanılmak üzere ilçe belediyelerimize bırakacağız. İstanbul için de böyle bir hazırlığımız var.” diye konuştu.

Isaf Fuarı Sona Erdi

Kapsadığı sektörlerde tüm önemli global markaların mutlaka yer aldığı ve takip ettiği ISAF Fuarı 28 ülkeden 640 firmanın ürünlerinin sergilendiği çok özel bir etkinlik olarak gerçekleşti.

Eşzamanlı düzenlenen MOBİSAD-IMEX Fuarı’nda yer alan 97 firma ile birlikte, 3 ayrı holde düzenlenen fuarda toplam 737 markanın ve firmanın ürünleri sergilendi.

Toplamda 17 bin 467 ziyaretçinin takip ettiği fuarda, yurtiçi ziyaretçi sayısı 15 bin 333 olurken, yurtdışı ziyaretçi sayısı tüm zamanların rekorunu kırarak 2 bin 134 olarak gerçekleşti.

MOBİSAD-IMEX Fuarı kapsamında düzenlenen ve toplamda 11 oturumda 45 konuşmacının gerçekleştirdiği en güncel konuları kapsayan çok değerli bir etkinlik olarak gerçekleşen Mobil iletişim ve Bilgi Teknolojileri Konferansı da fuarlara ayrı bir değer kattı.

Fuarın ve konferansın açılışı ve açılış konuşmaları Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Bakan Yardımcıları tarafından yapıldı. Açılış programını takiben sektördeki güncel gelişmeleri aktaran Turkcell, Türk Telekom ve Vodafone CEO’larının da katılımı ile konferans oldukça üst seviyede gerçekleşti.

Büyük alıcılar, ara satıcılar ve genel ziyaretçi ile sektör meraklılarının 4 gün boyunca takip ettiği fuarın her günü yoğun ve hareketli oldu.

Sektörün uluslararası markası olan ISAF Fuarı ile Mobil iletişim ile bilgi teknolojileri sektörlerini kapsayan Mobisad-Imex Fuarı, içerikleri ile dünyanın alanındaki en önemli fuarlarından olmayı ve Türkiye’yi bu sektörlerde bölgenin cazibe merkezi yapmak amacı ve hedefiyle düzenleniyor.

Ekim Ayı Kira Artış Oranı Belli Oldu


Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Tüketici Fiyat Endeksi verilerini açıklamasıyla birlikte, ekim ayı kira artış oranı belli oldu.

TÜİK verilerine göre, Eylül ayında aylık enflasyon yüzde 4,75 olurken, yıllık enflasyon yüzde 61,53 seviyesine çıktı.

Eylül ayı enflasyonunun açıklanmasıyla birlikte iş yerlerine yapılacak kira artış oranı belirlendi. Enflasyon aylık yüzde 4,75 yıllık yüzde 61,53 oldu.

İş Yeri Kira Artış Oranı Yüzde 55,30 Oldu

İş yerlerine yapılacak kira zammı oranı ise yüzde 55,30 olarak öne çıktı. Böylece kira kontrat süresi bu ay dolan işletme sahipleri kiralarına yüzde 55,30 oranında zam yaparak ödeme gerçekleştirecek. Geçtiğimiz ay zam oranı yüzde 56,28 olmuştu.

Konutlarda kira artış oranı 2 Temmuz 2024 tarihine kadar yüzde 25 olacak.

Kira artış oranı hesaplama: 

Mevcut Kira Bedeli: 12 bin TL

Kira Artışı Yapılacak Ay: Ekim 2023

Girdiğiniz Artış Oranı: %25

Kira Artış Tutarı: 3000 TL

Aylık Yeni Kira Tutarı: 15 bin TL

Tahincioğlu Gayrimenkul’den 4 Yeni Konut Projesi

Tahincioğlu Gayrimenkul, Nidapark isimli konut projesine 4 yeni yatırım daha yapacağını açıkladı. Firma, İstanbul, Muğla, Bodrum ve Ankara’da dev yatırım yapacak.

yeni projelerini açıklayan Tahincioğlu Gayrimenkul, Nidapark markalı projelere yenilerini ekledi. Firma, İstanbul, Ankara ve Muğla’da 4 farklı konut projesi ile Küçükyalı projesinde yer alan alışveriş sokağı projesini bir lansmanla duyurdu.

2023 yılı hedefleri ve yeni projelerini özel bir lansman ile açıklayan Tahincioğlu, İstanbul başta olmak üzere, Muğla, ve Ankara’da dev projeleri peş peşe hayata geçirmek için çalışmalarını hızlandıran şirket milyarlık yatırımlara imza atıyor.

Tahincioğlu Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Tahincioğlu, 2023 yılı hedefleri kapsamında dört yeni projenin düğmesine basıldığını söyledi. Tahincioğlu, Nidapark Çankaya, Nidapark Ataşehir, Nidapark Gündoğan ve Nidapark Beykoz projelerini peş peşe hayata geçirecek. Şirket ayrıca Nidapark Küçükyalı Palladium Alışveriş Sokağı mağazalarını satışa çıkardı.

Kaynak: Emlak Pencerem

Özak Holding Turizm Yatırımlarını Hızlandırdı

Özak Global Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık, şirketin turizm yatırımlarıyla ilgili konuştu.

Son 2 yılda dijitalleşme yatırımlarını tamamlayarak verimlilik artışına odaklanan Özak Global Holding, organizasyonunu da yeniden yapılandırıyor. Gayrimenkul, tekstil ve turizm alanlarında faaliyet gösteren holding, kriz döneminde ‘atak’ yaparak çıkmayı hedefliyor.

“İş modelimizi, sürdürülebilirlik ve dijitalleşme ekseninde tamamen yeniledik” diyen Özak Global Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık, bu iki faktörü iş stratejisinin merkezine alarak, hızlı ve dinamik bir iş yapma modeline geçiş yaptıklarını söyledi.

Holdingin sektörel yatırımları hakkında Dünya Gazetesi’nden Nurdoğan Arslan Ergün’e bilgi veren Akbalık, turizm alanındaki projelerinden de bahsetti.

Bodrum ve Didim’e 5 Yıldızlı Otel Projesi

Turizm sektöründe de Ela Excellence markasını sadece bir otel markası olmanın ötesine taşıyacaklarını söyleyen Akbalık, “Onu ulusal ve uluslararası alanda tanınmış bir zincir otel markası yapmayı hedefliyoruz. Markanın çatısı altında, konaklama hizmetlerinin yanı sıra SPA, gastronomi, spor ve eğlence gibi birçok farklı alanda da hizmet vereceğiz” dedi.

Ela Excellence olarak, sürdürülebilir turizm uygulamalarını benimsediklerini kaydeden Akbalık; Bodrum, Kemer ve Didim için proje süreçlerine başladıklarını duyurdu.

Mevcut yatırımlarla toplam yatak kapasitesinin 3 bin olacağını aktaran Akbalık, şunları söyledi:

“Ela Excellence’da bu sene ağırladığımız misafirlerimizin yüzde 95’i yabancı. Ağustos sonrası kapasite yüzde 70 civarındaydı. Bir aksilik olmazsa 2024 çok daha iyi geçecek. Gelecek yıl için şu anda İngiltere’den çok fazla talep geliyor.” 

Körfez Yarımca Projesinde Sona Gelindi

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan Körfez Yarımca Kent Meydanı ve 75. Yıl Cumhuriyet Parkı projesinde sona yaklaşıldı.

Bölgeye meydan kazandırma amacıyla yapılan, çevre ve peyzaj düzenleme projesi Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve Körfez Belediyesi ile yürütülüyor. Mehmet Akif Ersoy Cami ve 75. Yıl Cumhuriyet Parkı’nı bütünleştirerek şehir meydanına dönüştürecek proje tamamlandığında; 8 bin metrekarelik alanda sosyal donatılar, voleybol sahası, basketbol sahası, taksi durağı, yürüyüş yolları ve çocuk oyun grupları yer alacak. Proje bittiğinde bölge sakinlerinin keyifli vakit geçireceği alanlar oluşacak.

8 Bin Metrekarede Çevre Düzenlemesi Yapılıyor

Proje kapsamında Körfez Mimar Sinan Mahallesinde bulunan Mehmet Akif Ersoy Cami önündeki meydanı, Mehmet Akif Ersoy Caddesi ve caddenin güney kısmında kalan 75. Yıl Cumhuriyet Parkı ile bütünleştirerek bölgeye güzel ve ferah bir alan kazandırılması amaçlanıyor. Bu kapsamda 8 bin metrekarelik alanda çevre düzenlemesi, peyzaj çalışması ve diğer inşa faaliyetleri gerçekleştiriliyor.

75. Yıl Cumhuriyet Parkında bir adet voleybol-basketbol sahası, oturma grupları, bir adet taksi durağı, totem, yürüyüş yolları, çocuk oyun grupları, spor aletleri bulunacak. Çalışmalar dahilinde Cumhuriyet Parkı bölümünde sulama alt yapı sistemi döşendi, bitki ve ağaç dikimi yapıldı. Bitkisel toprak, torf ve çim serildi. Oyun grupları, spor aletleri ve ahşap oturak montajları da bitti. Cami Meydan bölümünde ise minare gövde kalıp demir imalatları devam ediyor.

Sosyal Donatılar İhmal Edilmedi

Yarımca Kent Meydanında sağlık ocağı-kafeterya-kütüphane de olacak. Bu kapsamda sağlık ocağı dış ve iç sıva, şap, seramik  imalatları tamamlandı. Kapı ve doğrama montajının da son bulduğu projede, dış cephe sıva ve boya imalatları biterken, iç cephe boya imalatları devam ediyor. Ayrıca alüminyum güneş kırıcı imalatları da yapılıyor. Sağlık ocağı çevresi de yapısal ve bitkisel peyzaj imalatları ile zenginleştiriliyor. Modüler oturma banklarının montaj yapım işlemi sürüyor. Ayrıca caminin iki minaresinin yapımı da proje kapsamında gerçekleştiriliyor.

Erse Kablo Olarak, İlk 1000 İhracatçı Firma Arasında Yükselmenin Gururunu Yaşıyoruz

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), “2022 Yılı İlk 1000 İhracatçı Firma Araştırması” sonuçlarını paylaşarak, Türkiye’nin İlk 1000 İhracatçısını açıkladı. Erse Kablo olarak, bu araştırma verilerine göre 452. sıraya yükselerek, ihracat kanalımızda elde ettiğimiz başarının gururunu yaşıyoruz.

Rekabet gücü yüksek, yüksek katma değerli ve markalı ihracata hız vermeyi hedefleyen Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), ulusal ve uluslararası arenada gösterdiği başarılarla, Türk ekonomisinin sürekli yükselen grafiğindeki en önemli aktörlerden birisi olarak, daha fazla ihracat için çalışmalarına tüm hızıyla devam etmekte.

Erse Kablo olarak, yurtdışı pazarlarında satış ve pazarlama faaliyetlerimizle ilerleyerek, ihracat pazar paylarımızda İngiltere, Almanya, Avusturya, Sırbistan olmak üzere tüm Avrupa, Asya, Ortadoğu, Körfez Bölgeleri’yle beraber 50’den fazla ülkeye yaptığımız ihracatla yurtdışı pazarlarında Erse markasıyla ön plana çıkıyoruz. Son 5 yılda alanında profesyonel ekiplerimizle beraber üretim ve satış kanalları grafiklerimizdeki yükselen trend grafiklerimizle büyümeye devam ediyoruz. İhracatımızın %85’ini Erse markası ile gerçekleştirerek; yangına dayanıklı ürün gruplarında Ervital, Ervital Fire Safe Cable ve Ervital Fire Safe Gold Cable, kumanda kabloları grubunda Erflex, data kabloları grubunda Erline markalarımız için bölgesel satış ve pazarlama faaliyetlerimizi profesyonel bakış açımızla yöneterek iş ortaklarımız için katma değer yaratmak ilk önceliğimiz.

Erse Kablo olarak; Ülkemiz için üretim kaynaklarımızı verimli kullanmayı hedefleyerek, ulusal ve uluslararası standartlara uygun olarak üretmeye devam ediyoruz. Bu önemli başarımızda emeği geçen tüm ekibimize, başarılarımıza ortak olan iş ortaklarımıza teşekkürlerimizi sunar, başarılarımızın devamını dileriz. 

Muradiye OSB’de Yeni Ticaret Merkezi Üretime Açıldı

Muradiye Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) inşa edilen yeni ticaret merkezi projesi, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün’ün katılımıyla faaliyete açıldı.

Muradiye Organize Sanayi Bölgesi’nde inşa edilen 155 dükkandan oluşan yeni ticaret merkezi, son 1 yılda faaliyete geçen fabrikalar ile Uzunburun Genişleme Alanında yol ve parsel tesviye çalışmalarının başlaması dolayısıyla açılış töreni düzenlendi. Düzenlenen törene, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün’ün yanı sıra, Manisa Valisi Enver Ünlü, Manisa Milletvekili Murat Baybatur, İzmir Milletvekilleri Ceyda Bölünmez Çankırı, Mahmut Atilla Kaya, Eyyüp Kadir İnan, İlçe Kaymakamları, Büyükşehir Belediye Meclisi Grup Başkanvekili Mehmet Güzgülü, Büyükşehir Belediyesi Daire Başkanları katıldı.

Törende söz alan Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün,” Muradiye Organize Sanayi Bölgesi’nde açılışı yapılan yerlerin hayırlı olmasını dileyerek,” Muradiye Organize Sanayi Bölgemizin bu güzel töreni vesilesiyle sizlerle bir arada olmaktan mutlu olduğumu ifade ediyor, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. 155 dükkandan oluşan yeni ticaret merkezi, son 1 yılda faaliyete geçen fabrikalar ile jandarma asayiş noktası açılışının şehrimize ve hemşerilerimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Bunların yanında Muradiye OSB-Yunusemre Kaymakamlığı Afet Acil Durum Timi proje protokolünün de hayırlı olmasını temenni ediyorum. Açılan her fabrika, her işyeri, her ticaret merkezi; üretim, istihdam ve gelecek adına hem ülkemiz hem milletimiz için sevindirici gelişmelerdir. Ben sözlerimin başında bölgede yatırım yapan her bir girişimci kardeşimize ve Muradiye Organize Sanayi Bölgesinin bugünlere gelmesinde emeği geçen Başkan Sayın Osman Kıvırcık’a, değerli yöneticilerine, Manisa’mız için taş üstüne taş koyan herkese şahsım ve hemşerilerim adına teşekkür ediyorum “dedi.

“Manisamızı değiştirdik ve geliştirdik”

Gecesiyle gündüzüyle yaşayan bir şehir inşa etmenin mutluluğu ve gururunu yaşadığını belirten Başkan Ergün,” Manisalı hemşerilerimizin teveccühüyle 2009 yılında geldiğimiz bu makamlarda şehrimizle sanayimizi ve üniversitemizi bütünleştirecek projeler üretmeye azami gayret gösterdik. Gelişen sanayisi, bereketli tarım kaynakları ve bulunduğu konum itibariyle sürekli göç alan ve hızla büyüyen şehrimizin planlı bir şehir olması için yoğun çaba sarf ettik ve etmeye devam ediyoruz. Manisa’mızın büyükşehir olmasıyla birlikte bu çalışmalarımızda adımlarımızı daha büyük atabilme fırsatı yakaladık. Ortaya koyduğumuz birbirinden önemli projelerle şehrimizin kanayan yarası olan sorunlarını bir bir çözmüş, gecesiyle gündüzüyle yaşayan bir şehir inşa etmiş olmanın mutluluğu ve gururunu yaşıyoruz. Altyapısıyla, yollarıyla, modern kavşaklarıyla, çevreci yatırımlarıyla sosyal alanları, meydanları, ulaşımı ve prestij caddeleriyle Manisa’mızı değiştirdik ve geliştirdik ”dedi.

“Sorunların çözümü için yoğun çaba sarf gösterdik”


Şehrin en çok göç alan yerleşim yerlerinden biri haline gelen Muradiye Mahallesi’nde hızlı büyümenin getirdiği sorunların çözümü için yoğun çaba gösterdiklerine de dikkat çeken Başkan Ergün,” Muradiye bölgemiz de, Manisa’mızın hızlı büyüyen bölgelerinden bir tanesi oldu. Şehrimizin en çok göç alan yerleşim yerlerinden biri haline gelen mahallemizde bu hızlı büyümenin getirdiği sorunların çözümü için yoğun çaba gösterdiğimizi vurgulamak istiyorum. Muradiye Mahallesi’nin birincil sorunu hızlı büyümeden kaynaklı altyapı ile ilgili yaşanan bir takım sıkıntılardı. Bunun çözümü noktasında önemli adımlar attık. Muradiye ve çevre mahallelerimizin altyapı çalışmaları ile atıksu arıtma tesisi yapımı için 1 Milyar liranın üzerinde yatırım yapacağız. Bununla birlikte Dünya Bankası kredisinin kullanılması ile ilgili artık son viraja girdik. Haziran ayı sonunda müşavirlik ihalesine çıkmıştık. Şu an Dünya Bankası ve İller Bankası ile müşavir firmanın belirlenmesi noktasında ihale süreci devam ediyor. Hayırlısıyla bu prosedürler tamamlandığında projemizin startını en kısa sürede vereceğimizi düşünüyorum.  Allah nasip ederse, yılbaşından sonraki süreçte, bu ihale kısmını tamamladığımızda tahmin ediyorum ki, TOKİ konutları, Yağcılar, Muradiye’nin tamamı ve üniversite bölgemizde altyapı ve arıtma tesisi yatırımlarının startını verme noktasına geleceğiz. Ayrıca Muradiye Organize Sanayi Bölgesi girişindeki trafik yoğunluğunu rahatlatmak için tali yol çalışmasına başladık. Bildiğiniz gibi burası karayollarına ait, karayollarının da burada bir kavşak projesi var. O proje hayata geçene kadar umuyoruz ki bu bölgeyi ulaşım açısından biraz rahatlatmış oluruz.  Manisa’mıza kazandıracağımız bu yatırımlarımızın şimdiden hayırlı uğurlu olmasını diliyorum ”dedi. 


Muradiye Mahallesi’nin sorunlarının çözüme kavuşturulması için çalışmaları sürdürürken, Muradiye Organize Sanayi Bölgesi’nin yatırımlarına da her zaman destek olduklarını belirten Başkan Ergün,” Manisa Büyükşehir Belediyesi olarak, üstlendiğimiz üretken belediyecilik misyonumuzu üretim ve istihdama yönelik yatırım yapan değerli iş insanlarına destekle de güçlendiriyoruz. Büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün “Her fabrika bir kaledir” sözü bizlere ilke olmalıdır. Bu güzel sözün ışığında yapmış oldukları yatırımlardan dolayı değerli iş insanlarımıza ve buna vesile olan Muradiye Organize Sanayi Bölgemizin kıymetli yönetimine bir kez daha teşekkür ediyor; açılışı gerçekleştirilen tüm fabrika ve işletmelerin Muradiye Organize Sanayi Bölgemize, yatırımcılarımıza, çalışanlarımıza Manisa’mıza ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Sağ olun, var olun ”dedi.

Başkan Ergün’ün ardından konuşan Manisa Milletvekili Murat Baybatur, Muradiye Organize Sanayi Bölgesi’nin destekçisi olduklarını belirterek,” Elimizden ne geliyorsa yapmaya gayret edeceğiz. Doğrular yapıldığı müddetçe, hizmet edildiği müddetçe Manisalı hemşerilerimizin menfaatine yapılan her türlü hizmette desteğimiz tamdır. Bakanlıklarda ve Cumhurbaşkanlığımızla konuşulması gereken konularda destek vereceğiz. Manisa için çalışmaya devam diyoruz ”ifadelerinde bulundu.

Roca Türkiye, Üretimin Yüzde 70’ini İhraç Ediyor

Roca Türkiye’nin Genel Müdürü Salvador Lopez Oliva, ‘’Üretimin yüzde 70’i yurtdışına gidiyor. Türkiye’den dünyaya en fazla ürün yollayan armatür fabrikası olduğumuzu da rahatlıkla söyleyebilirim” dedi.

Dünyada 76 ülkede bulunan fabrikasıyla banyo alanları için tasarladığı ve ürettiği ürünlerle önde gelen markalar arasında yer alan Roca Grup’un Türkiye fabrikası Roca Türkiye, Eskişehir’de bulunan üretim tesisinde, grubun da en önemli hedefi olan 2045 yılı sıfır karbon hedefine odaklandı. Ciro anlamında Türkiye pazarında her yıl büyüyen ve 2022 yılında bir önceki yıla göre satış rakamlarında yüzde 65’lik büyüme rakamı yakalayan Roca Türkiye, sürdürülebilirlik yatırımlarına hız verdi.

Roca Grup’un Avrupa, Güney Amerika, Kuzey Afrika ve Asya’daki üretim tesislerinde banyoya dönük her türlü üretimin yapıldığına dikkat çeken Roca Türkiye’nin Genel Müdürü Salvador Lopez Oliva, Eskişehir’de bulunan fabrikalarında Roca markasıyla orta ve üst segmente yönelik armatür ürettiklerini açıkladı. Salvador Lopez Oliva, ürettikleri armatürleri 50 adet bayii ve 23 adet satış noktasında iç pazarda tüketicilere sunduklarını, Grup şirketleri kanalıyla da tüm dünyaya gönderdiklerini belirtti.

“Dünyaya En Fazla Ürün Yollayan Armatür Fabrikasıyız”

 2016 yılında şirket satın alma yoluyla Türkiye pazarına da girdiklerini hatırlatan Oliva, kısa sürede sektörde en fazla ihracat yapan şirket olduklarını açıklayarak, “Özellikle pandemi sürecinde 2020-2021 yıllarında Türkiye’de inşaat sektörü biraz durdu ama biz hem Türkiye’de hem de grup olarak globalde iyi bir dönem geçirdik.

Roca Türkiye olarak iç pazarda büyüdük. O dönemde bütün dünya durduğunda, biz o süreci yatırımlarla değerlendirdik. Ciro ve kârlılık olarak büyürken, finansman yapımızı güçlendirdik. Tüm dünyadaki Roca fabrikalarıyla olan entegrasyonu sağladık.

Bu fabrika Grup içinde ve Orta Doğu ile Doğu Avrupa’da daha önemli hale geldi. Son üç yıl bizim için çok iyi geçti, sonuçlardan memnunuz. Eskişehir’de Roca markasıyla üretim yapıyoruz. Türkiye’deki 3 büyük armatür fabrikasından birisiyiz. Üretimin yüzde 70’i yurtdışına gidiyor. Türkiye’den dünyaya en fazla ürün yollayan armatür fabrikası olduğumuzu da rahatlıkla söyleyebilirim” dedi.

2020 yılından bu yıla her yıl euro bazında yüzde 15 büyüme kaydettiklerini açıklayan Oliva, “2016 yılında Roca Grup olarak, NSK’yı satın aldık ve bugün Roca Türkiye, grup içinde önemli bir parça oldu. Bu fabrikayı gruba entegre etmeyi başardık. Satın almadan sonra yaptığımız yatırım ve projelerle grubun büyüyen yapılarından biri olmaya çalıştık.

İhracat oranları çok düşüktü, şimdi bunu yüzde 70’ler civarına çıkardık. Ciro olarak büyüdük. Türkiye’de elde ettiğimiz bu başarı grubun Türkiye’de yeni yatırımlarla büyüme planı yapmasını gündeme getirdi. Önümüzdeki dönemde fabrikaya yatırım yapmaya ve yeni teknolojili ürünler üretmeye devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.

Roca Türkiye, Sürdürülebilir Bir Büyüme Stratejisi İzliyor

Büyüme ivmelerini ödün vermeden sürdürmeyi hedeflediklerini anlatan Salvador Lopez Oliva, “Roca Türkiye olarak, sürdürülebilir bir büyüme stratejisi izliyoruz. 2020’den 2023’e kadar euro bazında her yıl yüzde 15 büyüme elde ederek, özellikle armatür alanında etkili bir ivme kazandık. Ürün yelpazemizde en büyük artışı gömme rezervuarlarda yaşadık.

Öte yandan 2022 yılında toplam satışlarımızda yüzde 65 büyüme elde ederken, Türkiye pazarında ise yüzde 55 büyüdük. Bu yılın ilk yarısında ise bu büyüme ivmesini yüzde 40 ile sürdürüyoruz. Roca Türkiye olarak, kaliteli ürünlerimiz, yenilikçi yaklaşımlarımız ve profesyonel ekibimizle Türkiye’deki banyo sektöründe adımızdan söz ettirmeye devam etmek için çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.

Sıfır Karbon Hedefi Birincil Öncelik

Roca Grup’un 2045 yılı için sıfır karbon hedefi bulunduğunu, ilk adım olarak 2030’da yüzde 48 azaltım hedeflendiğini anlatan Salvador Lopez Oliva, Roca Türkiye olarak bu hedeflere yönelik yatırımlar ve çalışmalar yaptıklarına da işaret etti. Oliva, “Şu anda gerçekleşen karbon salınımını 6-7 yıl içinde yüzde 48 azaltmayı hedefliyoruz.

Birinci hedefimiz bu ve bizim için satış rakamları kadar önemli, bunu mutlaka yapacağız, yoksa Avrupa’da iş yapabilmemiz mümkün olmayacak” dedi. Oliva, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünyadaki bütün Roca fabrikaları içerisinde Fas ve Türkiye fabrikaları pilot seçildi ve uygulamaya geçtik. . Bu süreci yönetecek Fransa merkezli su, atık ve enerji yönetimi şirketi Veolia Water Technologies Ibérica ekibi Eskişehir’e geldi. Bir buçuk yıldır Eskişehir fabrikasında bütün prosesleri inceliyor ve yapılması gerekenlerin bir raporunu çıkarıyorlar.

Bu rapora göre yeni bir yatırım gündeme geldi. Gelecek yıl bu konuyla ilgili bir yatırım gündemde. Bununla birlikte 2024 yılında bu fabrikada yapmış olduğumuz toplam yatırım tutarı yaklaşık 2,5 milyon euro olacak. Yaptığımız yatırım programının içinde muhakkak sürdürülebilirlik yatırımının da olması artık bizim için bir zorunluluk haline geldi.”

Pasifik GYO Next Level İle İstanbul Pazarına Girdi

Ankara’da inşa ettiği projelerle öne çıkan Pasifik Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı, Next Level projesiyle İstanbul pazarına giriş yaptı.

İyi bir lokasyonda, iddialı bir yatırım için araştırmalar yapan şirket, 2021 yılında Emlak Konut’un düzenlediği ihaleyi kazarak ilk adımı attı. Levent’in Etiler girişinde, eski jandarma lojmanlarının yer aldığı arsada hasılat paylaşım modeliyle hayata geçecek projede uzun süren tasarım aşamasından sonra satışlar başladı. “Mimari literatüre girecek bir proje yapıyoruz” diyen Pasifik GYO Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Erdoğan, “Bu projeye çok asıldık çünkü hedefimiz bu adımla dünyaya açılmak. İstanbul’a gelen herkes şehrin merkezindeki bu simge yapıyı görecek ve adımızı duyacak. Bu kendimizi tanıtmamız için büyük bir fırsat olacak” dedi.

Projede Tasarıma Odaklanıldı

Next Level markasıyla hayata geçen projede tasarıma odaklandıklarına vurgu yapan Erdoğan, “İstanbul’daki projelerin ‘next level’ını, yani bir seviye ötesini yapmak için çok çalıştık. Dünyada mimarinin son trendlerinde var olan, ancak İstanbul’da bulunmayan unsurları projemize dahil ediyoruz. Bu şekilde, İstanbul’a level atlatıyoruz iddiasını ortaya koyuyoruz. Bizim projemizden sonra tasarım odaklı binaların artacağını düşünüyoruz” diye konuştu. 15 katlı 2 konut binası ile 3’er katlı 6 ofis binasında toplamda 161 konut ile 38 ofis yer alacağını belirten Erdoğan, şu bilgileri paylaştı: “Projemizi, villa evler, teras evler, manzara evler ve loft evler şeklinde dört bölüme ayırdık. Gri cam bir bina değil, yeşillerle çevrili ve ahşap görünümlü, insan doğasına uygun bir tasarım ortaya koyduk. Mimaride kademeli geri çekilmelerle her daireye geniş teras, balkon kazandırdık. Gün ışığından daha fazla yararlanmak için de kat yüksekliğini konutlarda dört buçuk metre, ofislerde ise altı buçuk metre olarak tasarladık.”

Ön satış döneminde evlerin yüzde 15’inin satıldığını, hem yerli hem de yabancılardan yoğun talep aldıklarını dile getiren Fatih Erdoğan, “Next Level İstanbul’da ortalama metrekare satış fiyatımız 290 bin lira. Tamamlanma aşamasında ise 20 bin dolara yükselip İstanbul’un en üst noktasına geleceğini öngörüyoruz” şeklinde konuştu.

Deniz Manzaralı Villa Projesi

İstanbul Göktürk’te yaklaşık 400 konutluk Next Level Kemer ve Next Level Country adında iki konut projeleri daha olduğunu belirten Erdoğan, Bodrum yatırımına hazırlandıklarını ifade etti. Emlak Konut ihalesi ile aldıkları Türkbükü arsası için tasarım aşamasında olduklarını kaydeden Erdoğan, tamamı deniz manzaralı 50 villa hayata geçireceklerini söyledi. Erdoğan, bu projelerden sonra hedeflerinin Avrupa’da konut üretmek olduğunu da ekledi.

Faizlerin Düşüşü ile Rahatlama Dönemi Başlayacak

Konut üreticisi ve alıcısı için zor bir süreç yaşandığını belirten Fatih Erdoğan, “Geçtiğimiz dönemde en büyük sorun öngörülemeyen piyasa şartları oldu. Yatırımcılar belirsizlikler nedeniyle yeni proje ve satış için çekimser kaldı. Son dönemde atılan adımlarla öngörülebilirlik arttı. Şimdi ayağımızı yorganımıza göre uzatacağız. Önümüzdeki bir yıl zorlu bir süreç bizi bekliyor. Finansman maliyetleri zorlayacak. Ancak bir yıl sonra faizlerin de düşüşü ile rahatlama dönemi başlayacak” ifadelerini kullandı.

Tüketici Fiyat Endeksi Eylül’de Yüzde 4,75 Olarak Gerçekleşti

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Tüketici Fiyat Endeksi Eylül ayında, bir önceki aya göre yüzde 4,75 yıl bazında ise yüzde 61,53 olarak gerçekleşti.

En Az Artış Konutta

Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 20,16 ile konut oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 92,48 ile lokanta ve oteller oldu.

Ana harcama grupları itibarıyla 2023 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre en az artış gösteren ana grup yüzde 2,59 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, 2023 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 30,27 ile eğitim oldu.

Endekste kapsanan 143 temel başlıktan 2023 yılı Eylül ayı itibarıyla, 11 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 4 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 128 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.

Flora Expo Antalya 3. Buluşmaya Hazır

25 yıldır Türkiye’de global düzeyde ses getiren marka fuarlar yaratan HYF Fuarcılık A.Ş.’nin düzenlediği Uluslararası Süs Bitkileri, Peyzaj, Bahçecilik ve Üretim Teknolojileri Fuarı Flora Expo Antalya 3. buluşmaya hazır. 

Katılımcılarını yurt içi ve yurt dışından sektör profesyonelleri ve kamu kurumlarıyla buluşturan fuarda, İç ve Dış Mekân Süs Bitkileri, Tropik Bitkiler, Mevsimlik Süs Bitkileri, Doğal Rulo Çim, Peyzaj Uygulama ve Ekipmanları, Üretim Materyalleri, Dikey Bahçecilik, Doğal Taşlar bir arada sergilenecek.

Dünya genelinde artan çevre sorunları, kentlerin planlanması ve yönetimi konusunda artan ihtiyaç, sürdürülebilir şehirlerin oluşturulmasını gerektiriyor. Bu bağlamda, Flora Expo Antalya, sürdürülebilirlik odaklı ürün ve hizmetlerin sergilendiği önemli bir fuar olarak ön plana çıkıyor.

Flora Expo Antalya, 25-28 Ekim 2023 tarihleri arasında Anfaş Antalya Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek ve katılımcılarına yeşil çözümleri ve yenilikçi teknolojileri sunacak bir platform oluşturacak. 

Peyzaj Uygulama Firmaları, Süs Bitkileri Üreticileri, Fidanlıklar, Kamu Kuruluşları, Belediyelerin İlgili Birimleri, Peyzaj Mimarları ve Ziraat Mühendisleri, Üretim Materyalleri ve Yan Sanayi Ürün Grupları, İnşaat Firmaları, Müteahhitler, Mimarlar Yabancı Yatırımcı Firma Temsilcileri, Sektör Profesyonelleri, İşletme Sahipleri ve Yetkilileri (Otel, vb.) Üniversiteler İthalat ve İhracatçılar, Dernek, Birlik ve Kooperatifler, Şehir Planlamacıları, Toptancılar ve Yapı Marketler, yeşil sektörde en son yenilikleri Flora Expo Antalya’da bir arada görme fırsatı bulacak. 

Flora Expo Antalya, katılımcılarına sürdürülebilirlik konusunda ilham verirken, belediyelerin ve diğer kamu kurumlarının sürdürülebilir şehir projelerine destek olmayı hedefliyor. Bu etkinlik, geleceğin şehirleri için geliştirilen yeşil çözümlerin yaygınlaşmasına ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir çevre bırakma vizyonuna önemli bir katkı sunacak.

Beldibi’nde Kilitli Parke Taşı Yol Çalışmaları Aralıksız Sürüyor

Antalya’nın Kemer ilçesine bağlı Beldibi Mahallesi’nde başlatılan kilitli parke taşı yol yapım çalışmaları devam ediyor.

Beldibi Mahallesi 4017 sokakta kilitli parke taşı yol yapımı çalışmalarını sürdüren belediye ekipleri, kaldırım ve reglaj çalışmalarının kısa sürede bitireceğini bildirdi. 

Başkan Topaloğlu, yaptığı açıklamada Kemer halkına en iyi şekilde hizmet etmeye devam ettiklerini belirterek, söz konusu yolda yapımı devam eden çalışmaların en kısa sürede tamamlanarak halkın kullanımına kazandıracaklarını söyledi.

“Konut Sektöründe Sihirli Değnek Arabulucular Değil, Değerleme Raporları”

Kat Mülkiyeti Kanunu’ndan kaynaklanan anlaşmazlıklarda 1 Eylül 2023 itibarıyla arabuluculuk şartı başladı. Yeni düzenlemeyi değerlendiren, EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, arabulucuların değil ama konut değerleme raporlarının sihirli değnek etkisi yaratabileceğini, izin verilirse arabuluculuğun ve adalet sisteminin işini kolaylaştırabileceğini açıkladı.

Türkiye’de barınma sorununun hızla büyüdüğünün altını çizen EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, “Mal sahibi kiracı ilişkilerinde denge bozuldukça kiracılar ve kiralayan arasındaki sorunlar da her gün büyüyor, içinden çıkılmaz hal alıyor. Geçen ilkbaharda TCBM’ de yapılan bir yasa değişikliği ile belirli koşullarda dava açılmadan önce arabulucuya gidilmiş olması gerekiyor. Zaten dava açılsa bile en yakın ilk celse en az 6 ay sonrasına veriliyor. Haklı sebeple kiracıyı tahliye etmek bile neredeyse 2 seneden önce yapılamıyor.” dedi.

Kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda,  ortaklığın giderilmesine ait gayrimenkul davalarında, Kat Mülkiyeti Kanunu’ndan kaynaklanan anlaşmazlıklarda 1 Eylül 2023 itibarıyla arabuluculuk şartı başladığını da sözlerine ekleyen Yazıcı, yeni düzenlemeyi şu sözlerle değerlendirdi: 

Elimizde sihirli değnek var

“Toplumsal sorunların en büyüklerinden biri olan kiracı-mal sahibi anlaşmazlıklarını çözmek için arabuluculuğu devreye sokmak çözüm sürecini uzatacak bir karardan başka bir şey değil. Arabulucular mevcut kanuni düzenlemeye göre taraflara hiçbir şey öneremiyor, ellerinde sihirli değnek yok ki anlaşmazlıkları çözsünler. Ama aslında kanun koyucu sihirli değneği arabuluculara kolayca ve basit bir düzenleme ile verebilir.  Elimizde herkes için uzlaşma zemini yaratabilecek hazır bir enstrüman var: tarafsız ve adil hazırlanmış Gayrimenkul Değerleme raporları. Ülkemizde 2003’de başlayan ve bu güne kadar gelişen bir lisanslı değerleme uzmanlığı mesleği var. Bugün 150‘nin üzerinde gayrimenkul lisanslama şirketi ve 9000 üzerinde lisanslı değerleme uzmanı, Sermaye Piyasası Kurulu denetim ve düzenlemesinde faaliyet gösteriyor, değerleme raporu hazırlıyor. Uzmanların hazırladığı verilerle değerleme raporlarını oluşturan şirketler kredi çalışmalarında teminat altyapısını oluşturmak için finans kurumlarına 20 yıldır hizmet veriyor. Ülkemiz bu durumdan nasıl faydalanabilir?  Çok kolaylıkla arabulucuyla buluşmadan önce kiracı ve kiralayanın alacağı değerleme raporu arabulucunun sihirli değneği olabilir ve tarafları uzlaştırmada güzel bir zemin hazırlayabilir. 

Kiracı-kiralayan ilişkilerine yeni bir soluk gelebilir

Bir şeyleri yeniden keşfetmeye gerek yok, altyapısı hazır denetlenen ve düzenlenen bir sektörü adalet sisteminin kullanması sisteminin yükü sağlıklı şekilde azaltılabilir. Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği ve Adalet Bakanlığının ortak çalışması ile hızla şekillendirilebilecek bu süreç artık can kaybına bile varabilen kiracı-kiralayan ilişkilerine sağlıklı, adil ve yeni bir soluk getirebilir. Aksi durumda adalet sistemin altında ezildiği kira anlaşmazlığı davaları en büyük toplumsal sorunlardan bir diğeri olacak ve çözüm yolunu yakın gelecekte gayri resmi yollardan arayanları görürsek maalesef şaşırmayacağız.”

Ordu’da ‘Yeşil Yol’ Çalışmaları Devam Ediyor

Karadeniz Bölgesi’nde turizmi canlandırma amacıyla projelendirilen Yeşil Yol kapsamında Ordu’da başlatılan çalışmalar devam ediyor.

Ordu Belediyesi tarafından yapılan yazılı açıklamada, Karadeniz Bölgesi’nin yaylalarını ve turizm merkezlerini birbirine bağlamanın yanı sıra eşsiz manzaralar eşliğinde yolculuk imkanı sunan projede çalışmaların aralıksız devam ettiği belirtildi.

Belediyenin, Ordu’nun turizmine önemli katkı vermesi hedeflenen projede büyük mesafe kat ettiği vurgulanan açıklamada, “İlk olarak 2013 yılında ilk kazması vurularak Samsun’dan başlayıp, Sarp Sınır Kapısı’na kadar devam eden 2 bin 600 kilometrelik projenin 235 kilometrelik kısmı, Ordu sınırları içerisinden geçiyor. Ordu Büyükşehir Belediyesi 125 kilometrelik yol ağında bulunan noktalarda ise çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.” ifadeleri kullanıldı.

Kumluca Atatürk Stadyumu’nun Temeli Atıldı

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek tarafından projelendirilen Kumluca Atatürk Stadyumu’nun temeli düzenlenen törenle atıldı.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in, Kumluca’ya sözünü verdiği, futbol, güreş, konser gibi çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapacak Atatürk Stadyumu’nun temel atma töreni gerçekleştirildi. Başkan Muhittin Böcek, yaklaşık 100 milyon liraya mal olacak stadyum projesinin Mart ayında hizmete açılacağı sözünü verdi.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Kumluca Belediye Başkanı Mustafa Köleoğlu ile birlikte Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımına başlanan Kumluca Atatürk Stadyum Projesi’nin temelini attı. Kumluca Karatepe mevkiindeki Atatürk Stadyumu Projesi’nin temel atma törenine Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Kumluca Kaymakamı Tekin Erdemir, Kumluca Belediye Başkanı Mustafa Köleoğlu, Elmalı, Finike ve Demre Belediye başkanları, meclis üyeleri, muhtarlar ve çok sayıda vatandaş katıldı. 

Bugüne kadar Türkiye’nin en borçlu belediyesi olarak bir taraftan yatırım yapmaya diğer taraftan kamu yararına olan projeleri hayata geçirmeye devam ettiklerinin altını çizen Başkan Böcek, “19 ilçede yapılması gereken, alt ve üst yapı başta olmak üzere kamu yararı olan projeleri sırasıyla tamamladık. Kumlucamıza çiftçi karttan tutun paketleme ve kurutma tesisine kadar birçok hizmet kazandırdık. Bugün de bir iftar gününde verdiğimiz sözü yerine getiriyoruz. Atatürk Stadyumu projemizin temelini atıyoruz.” dedi. 

Atatürk Stadyumu’nun spor müsabakalarının yanında bir çok etkinliğinde ev sahipliği yapacağını anlatan Başkan Böcek, “Projenin maliyeti, yeni yılda oluşacak fiyat farkları ile 100 milyonu bulacak. Büyükşehir ve Kumluca Belediyesi işbirliğiyle Mart ayında tamamlayacağız. Yüklenici firmadan sözünü aldım. Mart ayında hep birlikte açacağız. Cumhuriyetin 100. yılına yakışır bir şekilde Atatürk stadyumumuzun hayırlı olmasını diliyorum. Azim ve kararlılıkta çalışmalarımıza devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Törende konuşan Kumluca Belediye Başkanı Mustafa Köleoğlu, Kumluca’ya çok güzel bir stadyum kazandırıyor olmanın mutluluğunu yaşadığını dile getirdi. Başkan Muhittin Böcek’in Kumluca’ya kazandırdığı projeleri anlatan Köleoğlu, “Muhittin Başkanımla 41 mahallede 41 proje sözü vermiştik. Yarım kalan camiimizi tamamladı. Kumluca’nın imar planlanmasının yapılmasına sebep oldu. Erentepe yolu dedik derhal asfaltını çözdü, sanayimize sıcak asfaltı döktürdü, Söğütcuma’ya asfalt döktürdü, Kumluca’nın ilk kreşini açtı. Türkiye’nin en büyük kapalı oyun parkını buraya yapacak. Yakında temel atma töreni gerçekleşecek. Kumluca Beton’u kurdu. Yetmedi halimize akaryakıt istasyonu desteği verdi. Yakın zaman da onun da temelini atacağız. Kumluca Atatürk Stadyumu hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.” şeklinde konuştu.

Kumluca Kaymakamı Tekin Erdemir de stadyumun Kumluca halkına hayırlı olmasını diledi. Konuşmaların ardından Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Kumluca’ya yapılan hizmetlerin tanıtıldığı film izlendi. Daha sonra Başkan Böcek ve tüm protokol üyelerinin katılımı ve dualarla Kumluca Atatürk Stadyumu’nun temeli atıldı. Çok amaçlı kullanılacak Kumluca Atatürk Stadyumu, 13 bin 200 metrekare alanın 6 bin 650 metrekarelik kısmına inşa edilecek. 2890 seyirci kapasiteli projede, idari alan, tuvalet, engelli tuvaleti, duş, soyunma odaları, depo alanları, enerji odası ve su deposu yer alacak. 2000 metrekare yeşil alana da sahip olan projede, 97 araç kapasiteli otopark da bulunuyor.

Kaynak: Milliyet

İpsala Sınırına Yeni Bir Köprü İnşa Edilecek

Yunanistan’ın Ekonomi Diplomasisinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Kostas Frangoyannis, İpsala sınırına yeni bir köprü inşa edileceğini açıkladı.

Türkiye ile Yunanistan ilişkilerinde iyileşme sinyallerini veren köprü projesinin çalışmaları 2024 yılında başlayacak.

Frangoyannis, İspala sınırda, araçların geçişi için ikinci bir köprünün yapımına 2024’ün içinde başlanacağını, bu köprünün ulaşım ve ticarette büyük kolaylıklar sağlayacağını ifade etti.

İklim krizi ve düzensiz göç alanında da işbirliğinin şart olduğunu belirten Frangoyannis, Türkiye ile Yunanistan arasındaki “sükunetin” devamına ilişkin de iyimser olduğunu kaydetti.

Frangoyannis, pozitif gündemin ilk üç yılında ikili ticaretin kolaylaştırılması, turizmin canlandırılması ve sivil koruma alanlarında işbirliğinin geliştirilmesinde önemli adımlar atıldığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’in, New York’taki görüşmelerinde de ikili ilişkilerde pozitif iklimin korunmasında mutabık kalındığını hatırlatan Frangoyannis, “Benim de muhatabım olan Türkiye’nin Dışişleri Bakan Yardımcısı Burak Akçapar ile biz de New York’ta son derece iyi ve özlü bir görüşme gerçekleştirdik. Ortak amacımız 7 Aralık’ta Selanik’te düzenlenecek Zirvede belli etkinlikler üzerine memorandum ve anlaşmaların imzalanması.” diye konuştu.

Şanlıurfa’da Bin 700 Yataklı Hastane İnşaatı Sürüyor

Sağlık Bakanlığı Sağlık Yatırımları Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Söyler, Şanlıurfa’da bin 700 yataklı hastane projesinde inşaat çalışmalarının sürdüğünü ifade etti. 

Devam eden çalışmaları incelemek için Şanlıurfa’yı ziyaret eden Sağlık Bakanlığı Sağlık Yatırımları Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Söyler, İl Sağlık Müdürlüğü Kamu Hastaneleri Hizmetleri Başkanı Doç. Dr. Mehmet Reşat Ceylan ile birlikte hastanenin şantiye sahasını gezerek, inşaat yetkililerinden çalışmalar hakkında bilgi aldı.

2021 yılında inşaatına başlanan ve 2024 sonu itibariyle inşaat teslimi planlanan hastanede, 433 poliklinik, 53 adet ameliyathane, 547 adet yoğun bakım yatağı, 40 adet diyaliz yatağı, 40 adet yanık yatağı, 40 adet doğum salonu, palyatif serviste 70 yatak yer alacak.

Genel Hastanede 312, Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesinde 312, Kalp ve Damar Cerrahisi Hastanesinde 145, Onkoloji Hastanesinde 174 yatak, Psikiyatri Hastanesinde ise 60 yatak olacak şekilde planlanan hastanede, 1101 adet sismik izolatör kullanıldı.

Söyler, incelemelerinin ardından yaptığı açıklamada, hastanenin Şanlıurfa ve bölgeye önemli katkılar sağlayacağını belirterek, “Hastanemiz, modern yapısı ve donanımı ile bölge halkının sağlık hizmetlerine erişimini kolaylaştıracak.” dedi.

Konutta Duraklama Devri Yaşanıyor

Artan faizler ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) kredi kısıtlamasına gitmesiyle vatandaşlar konut dışı yatırımlara yöneldi.

Artan enflasyona karşı parasının değerini korumak isteyenler en güvenli liman olarak konutu görünce satışlarda ciddi artış yaşanmıştı. Ancak kamunun konutu yatırım aracı olmaktan çıkarma hamleleri ve ekonomik gelişmeler tabloyu tersine çevirdi. Son haftalarda yatırım amacıyla ev alanların piyasadan çekildiği, ihtiyaç amaçlı alımların gerçekleştiği belirtiliyor. Evini satmak isteyenlerin ise talep düşüşü nedeniyle pazarlık payını arttırdığı ifade ediliyor. Peki konut yatırımı neden zayıflıyor?

Öne Çıkan Nedenler:

  • Konut kiralarına gelen yüzde 25 zam sınırının bir yıl daha uzatılması, kira geliri beklentisi ile ev alanları olumsuz etkiledi. Hatta kiracılı evlerin satışı arttı.
  • Hızla artan kredi faizleri, bankaların kredi verme konusundaki isteksizliği alıcıları zorladı.
  • Konut fiyatlarındaki artış kimi kesimde ‘acaba daha çok prim yapmaz mı’ endişesi yarattı.
  • Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) yatırım için ev alanlara kredi musluklarını kısması en dikkat çeken hamle oldu. Alınan karara göre mevcutta bir evi olan tüketici (kendisi, eşi ya da 18 yaşından küçük çocuğu adına) yeni bir ev daha isterse, evin değerinin yüzde 90’ı değil, yüzde 22.5’i kadar kredi çekebilecek. Örneğin; yatırımcı 3 milyon lira değerinde ev için 2 milyon 700 bin lira değil, 675 bin lira kredi çekebilecek. Peşinat olarak da 300 bin lira değil, 2 milyon 325 lira ödemesi gerekecek.
  • Son olarak mevduat faizlerindeki hızlı yükseliş birikimi olanlar için konut dışında bir alternatif oluşturdu.

Yeni Kampanya Bekleniyor

Kamu yatırımcılara ‘bekle’ derken hiç evi olmayanlar için bir kredi kısıtlamasına gitmiyor. Üstelik Orta Vadeli Program’a göre yeni bir kampanya da bekleniyor. “Dar gelirli vatandaşların konuta erişim imkânı artırılacak” denilen programda, “Kamunun uygun koşullarda sağladığı konut kredileri ilk kez konut edinimini destekleyecek, dar ve orta gelirli vatandaşlar için belirli standartlarda ve uygun fiyat aralığında olacak şekilde yeni başlayan projelere tesis edilecek” ifadelerine yer verildi. Henüz yeni kampanya netleşmese de beklenti vadenin 15 yıla uzaması, faizin yüzde 1,20’lere çekilmesi.

‘’Piyasada Yatırım İştahı Yok’’

“Konutta duraklama devri yaşanıyor” diyen Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM) Başkanı Hakan Akdoğan şu değerlendirmeyi yaptı: 

“Piyasada yatırım iştahı yok. Şu günlerde sadece ihtiyaç amaçlı alımlar gerçekleşiyor. Ya da evini satıp yenisini almak isteyenler var. Bunun en önemli nedeni kredi musluklarının kısılması ve mevduattaki yükseliş. Vatandaş bu dönemde yatırım amaçlı ev almaktan uzaklaşıyor. Ancak kısa dönemde getirisi iyi olsa da, uzun dönemde bu tercih kâr mı zarar mı iyi değerlendirilmeli. Çünkü geçen zamanda evin değeri de yükselecek. Bankadan bekleyen tutar o evi almaya yetmeyecek.”
İkinci el piyasada satıcıların pazarlık payını arttırdığını belirten Akdoğan, “Haftalık zam yapan, tek kuruş indirime yanaşmayan mülk sahipleri artık yok. Ev ilanda bekliyor, alıcı olmayınca aciliyet durumuna göre yüzde 5 ile 15 bandında indirimler yapılıyor.” dedi.

Arsa ve Tarlalar Yeni Yatırım Aracı Oldu

Yüzlerce Emlak ofisini bünyesinde barındıran MasterTürk Grubu Başkanı Gökhan Taş, artık ihtiyaç odaklı Konut alımı yapıldığını, Yatırım amaçlı alımların sona erdiğini dile getirdi. Taş, “Tüketici konutu değil arsa ve tarlayı yatırım aracı olarak görüyor. Bu alanda satış adetleri konut satışını aştı” dedi. İkinci elde ‘alıcı piyasasına’ geçildiğini dile getiren Taş, “Ev sahibi bugün nisan-mayıs ayındaki fiyatı kabul ediyorsa mülkünü satabiliyor. Bu da Dolar bazında yüzde 35 düşüş anlamına geliyor. Özellikle lüks konutta, 25 milyon lira üzerindeki mülklerde indirimler başladı. Geçtiğimiz aylarda 40 milyon liralık ev için 35 milyon lira teklifi reddedenler, bugün 30 milyon liraya tamam demek zorunda kalıyor. 2024 yılında da alıcı piyasasının süreceğini öngörüyorum. TL bazında fiyatlar asla düşmez, ama enflasyon artışı kadar bir artış da beklemiyorum.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Hürriyet-Gülistan Alagöz

Erciyes Yolu Projesi Hızla Devam Ediyor

Kayseri’de 500 milyon TL bedel ile yapımına başlanan Hacılar-Erciyes Yolu projesinde inşaat çalışmaları tüm hızıyla sürüyor.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Hacılar Belediye Başkanı Bilal Özdoğan, “Bilindiği gibi yol, medeniyetin temel taşlarından biri ve geçmişte yaşanan acı olaylar bu gerçeği daha da vurguluyor. Biz göreve geldiğimizde, bu yolun güncellenmesi ve genişletilmesi gerektiğini biliyorduk. Halkımızın bu konudaki taleplerini de göz önünde bulundurduk. Siyasette önemli bir ilke vardır: Makul talepleri takip etmek ve gerçekleştirmektir. Biz, bu ilkeyi hem makul taleplerle hem de etkili bir takip yöntemiyle uygulayarak Erciyes Yolu projesini hayata geçirmeye karar verdik. Hacılar – Erciyes Yolu projesi, 2023 Türkiye’sine yakışır bir altyapı oluşturmak amacıyla yürütülen büyük bir projedir. Bu proje, hem imar uygulamalarını düzene sokmuş olacak hem de vatandaşlarımızın daha rahat ve hızlı bir şekilde Erciyes Dağı’na ulaşmasını sağlayacaktır. Yolun genişletilmesi ve güncellenmesi, zaman ve yakıt tasarrufu açısından da büyük öneme sahiptir. Toplamda 8 kilometrelik bir yol olan Erciyes Yolu’nun yapım sürecinde karayolu kamulaştırma işlemleri ve yol açma işlemleri titizlikle takip ediliyor. Bu süreçte emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Ayrıca, bu yatırımın yaklaşık 500 milyon liralık bir bütçeye sahip olduğunu da belirtmek isterim.” dedi.

Proje çalışmalarının ilçe merkezine yaklaştığını vurgulayan Özdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Proje çerçevesinde yapılan yıkım işlemleri ve virajlarda kaçış rampalarının oluşturulması da güvenliği artıracak önemli adımlardır. Ancak unutmayalım ki, sürücülerin dikkati ve araç bakımının da kazaların önlenmesinde büyük bir rolü var. Erciyes yolu yapım projesi, inşallah ilçemizin büyümesine ve gelişmesine büyük bir katkı sağlayacak. Bu projenin tamamlanmasıyla ilçemizin ulaşım altyapısı modernleşecek ve daha yaşanabilir alanlar oluşturulacak. İlerleyen süreçte mevcut belediye binası yakınındaki geçişlerin artırılması ve ilçe merkezine daha hızlı bir araç trafiği sağlanması için de çalışmalarımıza devam edeceğiz. Sonuç olarak, Erciyes yolu projesi Hacılarımızın geleceği için büyük bir öneme sahip. Bu projenin tamamlanmasıyla ilçemiz daha da büyüyecek ve gelişecektir. Bizlere katkı veren tüm kurum ve kuruluşlarımıza teşekkür ediyorum”

Bakan Uraloğlu: ‘’Kalkınma Yolu Projesinin 2028 yılında Biteceğini Öngörüyoruz’’

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Kalkınma Yolu projesinin 2028 yılında biteceğini öngördüklerini söyledi. Bakan, Irak’ın Bağdat şehrindeki temasları ile bilgi alışverişinde bulundu.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Iraklı mevkidaşı Rezzak Müheybes es-Sadavi ile Kalkınma Yolu Projesi’nin ne kadar hızlı hayata geçirilebileceğini ve projenin önündeki süreçlerin daha hızlı nasıl aşılabileceği noktasında görüş alışverişinde bulunduklarını söyledi.

“Aylardır çalıştırdığımız heyetlerimizi tekrar bir araya getirdik” diyen Bakan Uraloğlu, heyette yer alanların bir kısmının yarın da Bağdat’ta görüşmelere devam edeceğini kaydetti. 

Uraloğlu, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile de yaptığı görüşmesine değinerek, şu ifadeleri kullandı:

“Irak’ta gerçekten bu işin bir an önce yapılması gerektiği yönündeki iradeyi yakından görme imkanına sahip olduk. Biz de aynı iradeye sahibiz. Bu, öncelikle iki ülkenin sonrasında da Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) gibi dört ülkenin birincil derecede bu işe sahip çıkmasıyla başlamış olan bir süreç. Civar ülkelerden de bir katılım ve destek talebi olursa ona da kapılarımızın açık olduğunu değerlendirdik. Türkiye’de yapmamız gereken işler var, bir taraftan da onları yapıyoruz”

Kalkınma Yolu Projesi kapsamında Irak topraklarında bin 200 kilometre uzunluğunda yapılması gereken işler olduğunu ifade eden Uraloğlu, Türkiye sınırlarındaki bölümün ise bin 600 – bin 700 kilometre civarında olduğunu anlatarak, şöyle devam etti:

“Biz, aslında yapacağımız gereken işlerin birçoğunu yapmış durumdayız. Burada o heyecanı görmüş olmak bu işin olabilirliğiyle ilgili kanaatimizi güçlendirmiştir. Yapılması gereken işler noktasında hızlıca hareket etmek gerekir. Çünkü alternatif güzergahlar da ortaya konuldu. Burada daha üst seviyede bir yaklaşım var aynı şekilde biz de destekliyoruz. İnşallah kısa zamanda çalışmalarına başlayacağız. Burada Fav Limanı’nın birinci fazının 2025 yılında hayata geçirileceğini öğrendim. Ama demir yolu peyder pey hayata geçececektir ama projenin tamamı 2028 yılında bitebilir diye öngörüyoruz.”

Çimsa Eskişehir Fabrikasında ‘Atık Isı Geri Kazanımı’ Yatırımı Yapıyor

Çimsa, Enerjisa iş birliği ile Eskişehir fabrikasında Atık Isı Geri Kazanımı yatırımı yapacak.

Sabancı Topluluğu’nun global markası Çimsa, Türkiye’nin net sıfır emisyon hedefi ve yeşil dönüşüm yolculuğuna önemli katkı sağlayacak çalışmalara imza atan Enerjisa Enerji ile Afyon’da devreye aldığı güneş enerjisi santralinin ardından yine enerji şirketinin iş birliğinde 54 ay süre ile imzalanan Enerji Performans Sözleşmesi sayesinde Eskişehir fabrikasında da Atık Isı Geri Kazanımı yatırımı için düğmeye basıyor.

Çimsa, ‘Herkes için daha iyi bir gelecek’ vizyonuyla Türkiye’nin önde gelen dağıtım, perakende satış ve müşteri çözümleri şirketlerinden Enerjisa Enerji iş birliğiyle ‘İşimin Enerjisi’ kapsamında enerji yatırımlarına devam ediyor. 13 Eylül’de Enerjisa Enerji iş birliğiyle Afyon fabrikasındaki güneş enerjisi santralini hizmete alan Çimsa, bu kez de Eskişehir fabrikasında Atık Isı Geri Kazanımı sistemi kurmaya hazırlanıyor. 54 ay süre ile imzalanan Enerji Performans Sözleşmesi’nin (EPS) çıktısı olan projenin, her iki şirketin uzman ekiplerinin çalışmaları sayesinde 2024 yılı sonunda tamamlanması hedefleniyor.

Yeni nesil atık ısı geri kazanımı teknolojisi kullanılarak su kullanımı olmadan elektrik enerjisi üretecek olan bu özel sistem, Eskişehir fabrikasının elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 25’ini karşılarken operasyonel verimlilik artışı da sağlayacak.

“13 bin hanenin yıllık elektrik kullanımına eşdeğer’’

Eskişehir yatırımının tamamlanması ile yılda 19 bin ton karbon emisyonu azaltılarak iklim krizi ile mücadelede önemli bir katkı verilmiş olacak. Eskişehir fabrikasında kurulacak bu sistemde üretilecek elektrik enerjisi 13 bin hanenin yıllık tükettiği elektrik ihtiyacına eş değer olacak.

Karbon emisyonları yoğun olan bir sektör olarak emisyonların azaltılması konusunun önemli gündem maddelerinden biri olduğunu vurgulayan Çimsa CEO’su Umut Zenar konuya ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:

“Şirket olarak, döngüsel ekonominin bir parçası olmaya devam etme ve yeşil dönüşümün gerekliliklerini yerine getirme hedefiyle ilerliyoruz. Sürdürülebilir bir yaşam için özellikle fosil yakıtları ikame eden alternatif yakıtlar ve düşük karbon emisyonunu destekleyen yeni teknolojik değişimler üzerinde çalışıyoruz. Mevcut teknolojilerin optimizasyonunun yanında yenilenebilir kaynaklardan elde ettiğimiz enerjiyi de artırmayı hedefliyoruz. Yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen elektrik enerjisi kullanım oranımız 2022’de yüzde 58,2 olarak gerçekleşirken, 2030 yılında bu oranı yüzde 80’in üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. Şirket olarak, sürdürülebilir bir yaşam için özellikle fosil yakıtları ikame eden alternatif yakıtlar ve düşük karbon emisyonunu destekleyen yeni teknolojik değişimler üzerinde çalışıyoruz. Bu kapsamda hayata geçirdiğimiz Afyon GES projesi ve Afyon Atıktan Türetilmiş Yakıt Besleme Tesisi ile sürdürülebilirlik ajandamızda çok önemli adımlar atmıştık. Bu sürece Eskişehir Atık Isı Geri Kazanımı yatırımımız ile devam ediyor, emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarımıza ve Enerjisa Enerji ekibine teşekkürlerimizi sunuyoruz.”

“Daha iyi bir gelecek için iklim değişikliği ile mücadelede çözümün bir parçasıyız’’

İşimin Enerjisi çatısı altında sunduğu doğa dostu ürünlerle yenilenebilir enerji kullanımını artırarak yenilikçi çözümler sunan Enerjisa Enerji CEO’su Murat Pınar, “İklim değişikliğine karşı verdiğimiz mücadeleyi yenilenebilir enerji teknolojisi yatırımlarıyla güçlendiriyoruz. Bugün karbon salımının yüzde 70’inden enerji sektörü sorumlu iken enerjinin en yoğun tüketildiği sektörlerin başında ise çimento sektörü geliyor. Tam bu noktada Enerjisa ve Çimsa olarak ‘İşimin Enerjisi’ çatısı altında daha iyi bir gelecek için iklim değişikliği ile mücadelede elimizi taşın altına koyarak, sorunun bir parçası olduğumuz gibi çözümün de bir parçası olduğumuzu göstermek üzere adımlar atıyoruz. Çimsa ile bir GES projesini kısa süre önce Afyon’da devreye almıştık. Bu kez Çimsa’nın Eskişehir fabrikasındaki atık ısı geri kazanım projesinin hayata geçirmek üzere adım attık. Eskişehir fabrikasında kendi kendini çok kısa bir sürede amorti edecek bir atık ısı geri kazanımı yatırımına imza atmak bizi hem sürdürülebilirlik hedeflerimize beraber koşmak hem de ortaya bir başarı hikayesi koymak anlamında heyecanlandırıyor. Üstelik projenin enerji üretim testlerini yerinde yaparak ve performans garantisi vererek Çimsa için de konforlu bir süreç oluşturduğumuzu düşünüyorum. Hep altını çizdiğim üzere ‘Herkes için daha iyi bir gelecek’ demek, yarının problemlerine bugün çözüm oluşturmak demek. Bu vizyona değer katan katkılardan dolayı emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarımıza ve Çimsa ekibine teşekkürlerimizi sunuyoruz.”

Pasifik Eurasia Köseköy Terminali’ne 150 Milyon TL Yatırım Yapacak

Pasifik Eurasia Genel Müdürü Erol Erkan, Kocaeli’nin İzmit ilçesinde yer alan Köseköy Terminali’ne 150 milyon TL yatırım yapacaklarını duyurdu. Firma, mevcut kapasiteyi de 3 kat artırmayı hedefliyor.

Pasifik Eurasia, lojistik sektörünün en önemli temsilcilerinin katıldığı İzmir’de düzenlenen Logistech Lojistik Depolama ve Teknolojileri Fuarı’na katıldı. Pasifik Eurasia Genel Müdürü Erol Erkan, kombine ve multimodal taşımacılıkta sektör lideri olma hedefiyle lojistik sektörüne de değer katmak için çalıştıklarını ve bu amaçla sektörel organizasyonlarda aktif olarak rol aldıklarını kaydetti.

Kapasite 3 Kat Artacak

Avrupa-Asya-Avrupa taşımalarında kilit noktada bulunan Köseköy Terminali’ne yapacakları yatırımla ilgili proje ve fizibilite çalışmalarının tamamlandığını anlatan Erol Erkan, şunları söyledi: “Var olan Gümrüklü Lojistik alanını büyütmek için hazırlanan proje kapsamında ekim ayında ilk betonu atacağız.

Mevcut 10 bin metrekarelik gümrüklü depolama alanını 20 bin metrekare daha büyüterek, toplamda 30 bin metrekarelik bir gümrüklü depolama alanına sahip olacak olan Köseköy terminalinde bugünkü rakamlarla yaklaşık 150 milyon TL’lik bir yatırım öngörüyoruz. Bu yatırımla kapasitemizi yaklaşık 3 kat artırarak operasyonel gücümüzü arttıracağız. Ayrıca ihracat ve ithalatı desteklerken, yeşil lojistiğe de daha fazla katkıda bulunacağız.”

“5 Lokomotif ve 240 Vagonluk Portföyle Sektöre Hazırız”

Demir İpek Yolu güzergahında, lojistik sektörünün önde gelen firmalarıyla yaptıkları iş ortaklıkları ve partnerlik anlaşmaları sayesinde güzergâh boyunca kapı teslimi taşımacılık yaptıklarını dile getiren Erol Erkan, 2023 yılında ‘Demiryolu Tren İşletmeciliği’ Yetki Belgesi aldıklarını, kendi lokomotif ve vagonları ile Türkiye parkurunda yük treni işletmeye hazır olduklarını belirtti. Erkan, “Bu belge ile demiryolunda serbestleşme sürecinde Demiryolu Tren İşletmeciliği yapma hakkı kazanarak, bu alanda faaliyet gösteren üç şirketten biri olduk. 5 lokomotif ve 240 vagonluk bir portföyle sektöre giriş yapmaya hazırız” diye konuştu.

“Orta Koridor’un Durumunu Yakından Takip Ediyoruz”

Dünya genelinde lojistikle ilgili yapılan konuşmalarda her zaman ‘orta koridor’un merkezde olduğuna dikkat çeken Erol Erkan, orta koridorun yeniden canlanması için hattın durumunu yakından takip ettiklerini söyledi. Trans-Hazar Uluslararası Taşıma Güzergahı Uluslararası Birliği üyelikleri sayesinde şu anda sürecin tüm aşamalarına hakim olduklarının altını çizdi.

Kahramanmaraş Sağlık Üssü Oluyor

6 Şubat tarihinde yaşanan depremler nedeniyle birçok binada yıkım yaşanan Kahramanmaraş’a 5 yeni hastane inşa ediliyor.

“Asrın felaketi” olarak nitelenen depremlerin merkez üssü Kahramanmaraş’a halen bazılarının yapımı süren 5 yeni hastane yapılacak. 358 deprem izolatörü kullanılarak 606 dönüm üzerinde yapımına başlanan ve inşaatında yüzde 47 fiziki ilerleme sağlanan Ferhuş Sağlık Kompleksi’nin 2024 yılının Mart ayında hizmete açılması planlanıyor.

2 Bin Yataklı Şehir Hastanesi’nde İnşaat Devam Ediyor

Necip Fazıl Şehir Hastanesi’inin yanında yükselen 2 bin yataklı hastane projesinde de inşaat çalışmaları hızla sürüyor. Kahramanmaraş Belediye Başkanı Hayrettin Güngör, Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Vahit Kirişçi ile birlikte çalışmaları yerinde inceledi. 

Sağlık kompleksinin inşaat çalışmalarının hızla ilerlediğini kaydeden Güngör, şehir merkezine ve ilçelere kazandırılacak sağlık yatırımlarıyla Kahramanmaraş’ın sağlık altyapısının daha da güçlendirileceğini ifade etti.

Konuyla ilgili yorumlarda bulunan Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Vahit Kirişçi ise, ‘’Sağlık şehrimizin en önemli gündem maddelerinden birisi. Deprem sonrası ele aldığımız konuların başında geliyor. Şehrimizde sağlık altyapımızı güçlendirmek için gayretimizi sürdürüyoruz. Bu noktada da hayata geçirilecek projeleri, sosyal medya üzerinden hemşehrilerimize duyuruyoruz. Mevcut sağlık tesislerimize ilave toplam 2 bin ek yatak eklenecek. Bu yatırımlarla Kahramanmaraş’ı sağlık alanındaki sorunları çözüme kavuşacak.’’ dedi.

Global Brands Magazine, EVA Gayrimenkul Değerleme’yi Türkiye’nin En İyi Gayrimenkul Danışmanı Firması Seçti

Uluslararası finans çevrelerinin saygın yayın gruplarından Global Brand Magazine’in “Brand Awards 2023” ödülleri kapsamında Eva Gayrimenkul Değerleme, 2017 ve 2018 yıllarında almış olduğu Global Brand Magazine ödüllerine bir yenisini ekleyerek 2023 yılında Türkiye’nin En İyi Gayrimenkul Danışmanı firması seçildi. 

Eva, ödüllerine bir yenisini daha ekledi. Eva Gayrimenkul Değerleme ve Danışmanlık, İngiltere’nin önde gelen global yayın gruplarından Global Brands Magazine’nin her yıl düzenlediği ve dünyanın önde gelen sektörleri içerisinde en iyilerini seçtiği “Global Brand Awards 2023” ödüllerinde, Türkiye’nin en iyi Gayrimenkul Danışmanlık firması seçildi.

Eva Gayrimenkul Değerleme bugüne kadar 25’in üzerinde ödüle layık görüldü

Global Brand Magazine’in “Global Brand Awards 2023” ödülleri kapsamında, Türkiye’nin en iyi Gayrimenkul Danışmanlık firması seçildi. Eva Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, “Bu aldığımız ilk ödül değil son ödül de olmayacak. Uluslararası 25 ödülümüz bulunuyor. İşimizi iyi yapmaya devam ettikçe başka ödüller de alacağız” dedi.

Türkiye’ye ödül getirmeye devam edeceğiz

Türkiye’ye kendi alanlarında ödül getirmeye devam edeceklerini de sözlerine ekleyen Yazıcı, “Artık değerleme sistemi kendini her geçen gün daha çok geliştirmekte ve dünya standartlarına yaklaşmaktadır,  bugün birçok Türk sermayeli Değerleme ve danışmanlık kurumu artık Türkiye’de görev alan yabancı kökenli değerleme kurumlarında daha da fazla itibar görmektedir. Geçmişte aldığımız ödüller ve bu ödül buna en güzel örnektir” şeklinde konuştu.

Adaylıklar ilgili ulusal düzeyde alındı 

Global Brand Magazine dergisi, merkezi İngiltere’de bulunan ve dünyanın önde gelen markaları hakkında güncel haberler, incelemeler, görüşler ve anketler sunmaktadır. Global Brand Awards, performansta mükemmelliği onurlandırmak ve farklı sektörlerdeki Şirketleri ödüllendirmek amacıyla kurulmuştur. Ödül, Finans, Eğitim, Ağırlama, Yaşam Tarzı, Otomobil ve Teknoloji alanlarında olağanüstü iyi performans gösteren şirketleri onurlandırmaktadır. 

Kurum ödülü, yıl boyunca farklı ülke ve bölgelerdeki şirketlerden geniş bir kategori yelpazesinde adaylıkları kabul ederek ve İlgili ulusal düzeyde alınan adaylıklar, bağımsız dış araştırma ajansı tarafından değerlendirerek vermektedir.

Almanya’da Ev Fiyatları Yüzde 9,9 Düştü

Almanya’da ev fiyatları 2023’ün ilk çeyreğinde yüzde 9,9 düştü. Ülkede 2000 yılından bu yana en sert düşüş yaşandı.

Almanya’da ev fiyatları geçen yıla kıyasla yüzde 10’a yakın düşüş gösterdi. Bu, 2000’den beri yıllık bazda kaydedilen en büyük düşüş oldu.Almanya’da ev fiyatlarında 2023’ün ikinci çeyreğinde ciddi düşüş yaşandı.

Alman Federal İstatistik Dairesi’nin açıkladığı verilere göre, konut fiyatları bu yılın ikinci çeyreğinde 2022’nin aynı dönemine kıyasla yüzde 9,9 düştü. Bu, Almanya’da ev fiyatlarında 2000’den beri yıllık bazda kaydedilen en büyük düşüş oldu.

Konut fiyatları, bir önceki çeyreğe göre ise yüzde 1,5 düştü. Bu, daha önceki iki çeyrekte kaydedilen düşüşlerden daha küçük bir düşüş olarak kayıtlara geçti. Konut fiyatlarında bir önceki çeyreklerde yüzde 2,9 ve yüzde 5,1 düşüş görülmüştü.

Almanya’da 2022 yılının ikinci çeyreğinde rekor seviyeye ulaşan konut fiyatları, takip eden çeyreklerde sürekli düşüş gösteriyor.

Alım Gücü de Düştü

Fiyatların düşmesi her ne kadar ev sahibi olmak isteyenler için olumlu bir haber olarak görünse de konut kredisi faizlerinin ciddi oranda yükselmesi borçlanma maliyetlerini ciddi şekilde artırdı. Diğer ürün ve hizmetlerin fiyatlarının artması da insanların genel alım gücünü düşürdü.

Konut fiyatları ikinci çeyrekte hem kırsalda hem de kentlerde düşüş gösterdi. Ancak fiyatlardaki düşüşün şehirlerde daha belirgin olduğu görüldü. Özellikle Berlin, Hamburg, Münih, Köln, Frankfurt, Stuttgart ve Düsseldorf gibi büyük kentlerdeki konut fiyatlarında yıllık bazda ciddi düşüşler kaydedildi. Bu piyasalarda müstakil ve yarı müstakil evlerin fiyatları geçen yıla kıyasla yüzde 12,6 düşerken daire fiyatları yüzde 9,8 azaldı.

Almanya’da konut talebi ise halen yüksek. Talebin yüksek olmasında boş ev sıkıntısı ve göç önemli rol oynuyor.

İnşa edilen yeni daire ve müstakil ev sayısında ise ciddi düşüş var. İnşaat sektörü bu durumdan yüksek faiz oranlarını ve artan inşaat maliyetlerini sorumlu tutuyor.

Birleşik Krallık Edinburgh Dükü Prens Edward, Türkiye’nin İlk Geri Dönüştürülebilir Konut  Sistemi Projesini İnceledi

Birleşik Krallık Edinburgh Dükü Prens Edward, Hacettepe Üniversitesi’nde gerçekleştirilen Türkiye’nin ilk geri dönüştürülebilen konut sistemi projesini inceledi.

Prens Edward’ın Hacettepe Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’ne yaptığı ziyarete, Birleşik Krallık’ın Ankara Büyükelçisi Jill Morris ve British Council Türkiye Direktörü Gill Caldicott eşlik etti.

Prens Edward ve beraberindeki heyeti, Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Cahit Güran ve proje yürütücüsü olan Hacettepe Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Şahmaran karşıladı. Edinburgh Dükü, 2020’de Newton-Kâtip Çelebi Fonu’nun uluslararası Newton Prize ödülünü kazanan ve Hacettepe Üniversitesinde gerçekleştirilen “Düşük Maliyetli Konutlar İçin Yeşil Yapısal Bileşenlerle Lego Sistemi” projesi kapsamında devam eden çalışmaları yakından inceledi. Birleşik Krallık ve Türkiye yükseköğretim kurumları arasındaki ortak araştırmaların bir örneği olan projeyi yerinde gören Prens Edward, geliştirilen yenilikçi ve çevreci inşaat süreçleri hakkında proje ekibinden bilgi aldı.

Hacettepe Üniversitesinden Prof. Dr. Şahmaran ve Bradford Üniversitesinden Prof. Ashraf Ashour ortaklığında, Türkiye’de 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketi öncesinde Newton-Kâtip Çelebi Fonu’nun desteğiyle geliştirilen proje yöntemi, deprem bölgelerindeki mağdurlar yararına geliştirilen yeşil, düşük maliyetli ve yeniden kullanılabilir evlerin inşasında uygulandı.

Depremden etkilenen şehirlerden gelen lisansüstü öğrencileri de destek olarak deprem bölgesinde örnek teşkil edecek ilk çevre dostu binanın inşa edilmesine katkı sağladı.

Newton-Kâtip Çelebi Fonu, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ve British Council’ın 2014’ten beri, Birleşik Krallık ve Türkiye arasında bilim ve teknoloji alanında akademik işbirliklerini desteklemeyi ve yaygınlaştırmayı amaçlıyor.

Kaynak: Patronlar Dünyası

Emlak Konut GYO’dan 1,4 Milyar TL’lik Hisse Satışı

Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO), yabancı kurumsal yatırımcıya 1 milyar 402,5 milyon TL’lik hisse satışı yaptı.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, Emlak Konut GYO, yabancı kurumsal bir yatırımcının doğrudan talebine istinaden hisselerinin yüzde 4,92’sini blok satış olarak satma konusunda anlaştı. Şirket, bu işlemle 1 milyar 402,5 milyon TL brüt gelir elde etti. Elde edilen gelirin Emlak Konut’un yatırım bütçesinde kullanılması bekleniyor.

Satış işlemi, mutat kapanış işlemleri ve resmi onaylara bağlı olarak, dün borsa dışı bir işlemle sonuçlandı.

Açıklamada, Emlak Konut’un, konsolide 56 milyar 218 milyon TL bilanço aktif büyüklüğüne karşılık 82 milyar TL net aktif değeri ile Türkiye’de konut sektörüne yön vermeye devam ettiği kaydedildi.

Sanayi ve Ticarethane Elektriğine Zam!

Sanayi ve ticarethanelerde kullanılan elektriğe zam yapıldı. Yeni tarife, 1 Ekim’den itibaren geçerli olacak.

1 Ekim’den itibaren geçerli olacak yeni elektrik fiyat tarifesi belirlendi. Yeni tarifeye göre, konut aboneleri için zam yapılmazken, sanayi ve ticarethane abonelerinin kullandığı elektriğe ise yüzde 20 oranında zam yapıldı.

Dolar kurunda görülen artış akaryakıt fiyatlarında artışa neden olurken, enerjide elektrik tarafında ise beklenen zam geliyor.

Sektör kaynakları elektrik tarifelerinde sanayi ve ticarethanelerde 1 Ekim’den itibaren yüzde 20 zam beklendiğini ifade etti. Konutlarda ise elektrik ücretlerine zam yapılmayacağı belirtildi.

Elektrikte tüm abone gruplarının 1 Temmuz’dan itibaren geçerli olan tarifeleri belirlenmiş ve fiyatlar tüm abone gruplarında sabit kalmıştı.

Elektrik fiyatlarında en son artış 1 Eylül 2022 tarihinde yapılmıştı 1 Nisan 2023’de de fiyatlarda yüzde 15’lik indirime gidilmişti.

Ev Sahibi ve Kiracı Anlaşmazlıklarına ‘Tahliye Taahhüdü’

İstanbul Toptancılar Çarşısı (İSTOÇ) İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Gayrimenkul Danışmanı Şenay Araç Demir, ev sahipleri ve kiracılar arasında yaşanan gerginliklerde dava süreçlerinin uzun olması nedeniyle kira sözleşmelerine ‘tahliye taahhüdü’ eklendiğini söyledi.

Fahiş kira artışlarıyla barınma sorunu büyükşehirlerde adeta kanayan yaraya dönüşürken, kiracısıyla tahliye sorunu yaşamak istemeyen mülk sahiplerinin ev kiralama şartı ise kiracıları şaşırtıyor. Açık artırmayla en yüksek rakamı verene kiralama, 6-12 ay peşin, durumu iyi kefil ve odaların da kiraya çıkarılmasına son dönemde “tahliye taahhütnamesi” şartı da eklendi.

Dünya Gazetesi yazarlarından Hamide Hangül’ün özel haberine göre; Ev sahibi ve kiracı anlaşmazlıklarının mahkemeleri kilitlediğine işaret eden İSTOÇ İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Gayrimenkul Danışmanı Şenay Araç Demir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mülk sahipleri, kiracısıyla anlaşmazlığı düşüp mahkemeye gittiğinde, süreç uzuyor. Bir dava 2-2,5 yıl sürüyor. Üstelik, icra takibi, mahkeme masrafları da var. Mülk sahipleri de o maliyetleri yüklenmek istemiyor. O nedenle son dönemde, kira sözleşmelerine ‘tahliye taahhütnamesi’ şartı da ekletmeye başladılar.”

Sözleşmeyi İmzalayan Tutuyor

Söz konusu sözleşmenin, son dönemde mülk sahipleri arasında çok popüler olduğuna işaret eden Şenay Araç Demir, “Diyelim ki yeni evleneceksiniz, öğrencisiniz ya da başka bir eve taşınacaksınız, ev sahipleri kiralamadan önce mutlaka ‘tahliye taahhütnamesi alalım’ diyor. Bununla birlikte kefil isteniyor, kefilin de durumunun iyi olması gerekiyor.

Kredi notuna da bakılıyor. Yine diyelim ki evi 10 bin liraya tuttunuz, bir yıl sonra da anlaşamadınız. Ev sahibi ‘benim dairem 18 bin lira’ dedi, kiracı da mecbur kabul ediyor. Bu şekilde yüzde 25 sınırı da aşılmış olacak” diye konuştu. Tahliye taahhütnamesinde sürenin, karşılıklı anlaşmaya göre belirlendiğini, öğrencilerden ise bir yıl sonunda evi boşaltacakmış gibi istendiğinin altını çizen Şenay Araç Demir, “Bu sözleşmeyi imzalıyorsan, daireyi tutuyorsun” dedi.

Üniversitelerin açılmasına yakın kiralarda yüzde 25 artış yaşandığına işaret eden Demir, 20 bin liralık dairelerin 25 bine çıktığını söyledi. Bölgesine göre değişmekle İstanbul’da bazı kiraların 90 bin TL, 140 bin TL’ye kadar yükseldiğine işaret eden Demir, söz konusu rakamların çok yüksek olduğunu, 2-3 ay boş kalması durumunda gerçek değerini alabileceğini, ancak şu anda okulların açılmasıyla birlikte kiralık piyasasının çok sakin seyrettiğini belirterek, “Kiralıklar bir süre daha yatay devam eder” dedi.

Elden Verirse Kira Ödediğini İspatlayamaz

Öğrencilerin kiralaması durumunda da depozito, kefil ve bir yıl sonra çıkacakmış gibi tahliye taahhütnamesi istendiğinin altını çizen Demir, “Yerli öğrenciden 2-3 aylık, yabancı öğrenciden bir yıllık kira peşin alınıyor. Yine yabancı öğrenciden de depozito, tahliye taahhütnamesi, Türk kefil isteniyor. Yine yerli ya da yabancı öğrenci kiralama yapacaksa ve diyelim ki Beşiktaş’ta 20 bine daire tutuyorsa, iki aylık peşin ödüyor. Yani 40 bin lira. Mülk sahibi ya da ‘6 ay 20 bin, ikinci 6 ay peşin ödeme’ diyor” dedi.

Kira gelirinin bankaya yatırılmadığını ve elden alındığına işaret eden Şenay Araç Demir, bu durumun kiracıyı olası bir anlaşmazlık durumunda zor durumda bırakabileceğine dikkat çekerek, “Yarın öbür gün ‘kira almadım’ dese, kiracı elden ödediği için bir şey ispatlayamaz. Ödediğine dair bir şey imzalamazsa şayet” uyarısında bulundu.

Prinzhorn Group’tan Kütahya’da 450 Milyon Avroluk Geri Dönüşüm Tesisi Yatırımı

Avrupa’da geri dönüşüm sektörünün öncüleri arasında yer alan Prinzhorn Group, Kütahya’da 450 milyon avro bedel ile tesis yatırımı gerçekleştirecek.

Dünyada 170’inci, Türkiye’de 10’uncu yılını kutlayan Prinzhorn Group, döngüsel iş modeli çalışmalarına devam ediyor. Grup, Dunapack Packaging (oluklu mukavva ambalaj çözümleri), Hamburger Containerboard (yüksek kaliteli kâğıt üretimi) ve Hamburger Recycling (ikincil hammadde toplama ve atık yönetimi) olan üç iş birimi arasındaki entegrasyonu artırarak yarattığı değeri büyütmeye odaklandı.

Oluklu mukavva ambalaj, kâğıt ve atık yönetimi sektörlerinde Avrupa pazarının liderleri arasında yer alan Prinzhorn Group, 2013 yılından bu yana Türkiye’ye 170 milyon avro yatırım yaptı.

Konuya ilişkin açıklama yapan Prinzhorn Group Yönetim Kurulu Başkanı Harald Ganster, “Grubun Türkiye’deki operasyonu toplam çalışan sayısı ve satışların yüzde 15’ini oluşturuyor. Türkiye, bizim için önemli bir Pazar ve yatırımlarımızla Türkiye ekonomisinin büyüme yolculuğuna katkı sağlamaya devam edeceğiz” dedi.

“Kârımızı Yeni Yatırımlara Ayırıyoruz”

Prinzhorn Group olarak uzun vadeli ve değer yaratma odaklı bir bakış açısını benimsediklerini belirten Harald Ganster, “Kârımızın önemli bir bölümünü yeni yatırımlara yönlendirerek, son teknolojiyi iş süreçlerimize entegre ediyor, operasyon verimliliği ve çalışanlarımızın sürekli gelişimine katkı sağlayarak müşterilerimizin beklenti ve ihtiyaçlarını karşılıyoruz” diye konuştu.

Döngüselliği iş stratejilerinin merkezine aldıklarını belirten Dunapack Packaging Yönetim Kurulu Başkanı Max Hoelbl de, “Üç iş birimimiz, değer zincirimiz içinde birbirine bağlıdır. Her iş birimi, Prinzhorn Group’un güçlü performansına katkı vermek için çalışırken her alanda sürdürülebilirliği sağlamayı benimser” ifadelerini kullandı.

4 Şehirde 600 Milyon Metrekarelik Üretim Hacmi

Dunapack Packaging’in oluklu mukavva ambalaj alanında Türkiye’nin pazar liderlerinden biri olduğunu vurgulayan Dunapack Packaging Yönetim Kurulu Üyesi Buğra Sükan da, “Denizli, Çorlu, Adana ve Eskişehir olmak üzere Türkiye’nin dört farklı şehrindeki oluklu mukavva ambalaj fabrikalarımızda toplam 600 milyon metrekare üretim hacmine sahibiz.

Türk pazarının artan ihtiyaçlarına cevap vermek için Çorlu fabrikamızda geçen yıl başlatılan genişleme çalışmalarının tamamlandığını paylaşmaktan mutluluk duyuyorum. 7 bin 500 m2 genişleyen fabrikamızda daha yüksek kapasiteyle gıda, tüketim malları, mobilya, otomotiv, perakende ve e-ticaret gibi pek çok sektör için yüzde 100 geri dönüştürülebilir ürünlerimizi üretmeye ve ambalaj çözümlerimizi sunmaya devam edeceğiz” ifadelerinde bulundu.

“Atık Miktarını En Aza İndirmeyi Hedefliyoruz”

Hamburger Recycling olarak, atık üreten endüstriler için güvenilir bir hizmet sağlayıcısı olduklarını belirten Hamburger Recycling Türkiye Genel Müdürü Ebru Tunç Akbulut ise “Hedefimiz, atık miktarlarını en aza indirmek, maddesel geri dönüşüm oranlarını en üst düzeye çıkarmak ve sıfır depolama hedefine ulaşmaktır.

Müşterilerimize en iyi atık yönetimi çözümlerini sunuyor ve onların sürdürülebilirlik hedeflerini destekliyoruz. Ana hedefimiz, çevresel etkiyi azaltmak. Aynı zamanda kendi işimizin de çevresel etkisini azaltmak için yatırımlar yapıyoruz. Antalya’daki depolarımızdan birinde kendi temiz enerjimizi üretmek için güneş enerji santrali kurmak üzere çalışmalarımıza başladık” dedi.

Sektöre 6 Fabrika, 4 Tesis Kazandırdı

Türkiye’de 4 oluklu mukavva ambalaj fabrikası, 2 kâğıt fabrikası ve 4 atık yönetim tesisi ile sektöre, ekonomiye ve istihdama katkı sağlayan Prinzhorn Group, Türkiye pazarına girdiği 2013’ten bu yana ülkeye yaklaşık 170 milyon avro yatırım yaptı. 2022 yılında Türkiye’de faaliyet gösteren üç iş birimine 19 milyon avro yatırım yapan grup, son on yılda Türkiye’deki çalışan sayısını 850’den 1500’e yükseltti.

Türkiye’deki Geri Dönüşüm Oranı Yüzde 60

Türkiye’de 10 yıl önce geri dönüşüm oranının yüzde 50 iken bugün yüzde 60’lara yükseldiği bilgisini veren Hamburger Recycling Genel Müdürü Andreas Walser, “Gelecek 10 yıl içinde ise bu oranın yüzde 70’lere çıkması bekleniyor. Bu konuda toplum bilinci büyük öneme sahip. Dönüşüm süreci aslında evdeki ayrıştırma ile başlıyor. Eğer ki toplum kendi evinde atıklarını ayrıştırmayı başarırsa geri dönüşümde ilerleme hızlanır. Dünyanın her yerinde en fazla faydalanılan sektör kâğıt dönüşümüdür. Denizde yüzen kâğıt göremezsiniz ama plastik görürsünüz. Bu nedenle kâğıt dönüşümüne destek vermeliyiz” diye konuştu.

Ormanyaka’nın Ön Satış Süreci Başladı

Ege Yapı ile Mona Yapı ortaklığında İstanbul’un Çekmeköy ilçesinde yükselecek konut projesi Ormanyaka’da ön satış süreci başladı.

Çekmeköy’de ilk projesi Çamlıyaka Konakları’nı inşa eden Ege Yapı şimdi bölgede 4 milyar lira yatırım değerinde ikinci projesini Mona Yapı ortaklığıyla devreye aldı.

Çamlıyaka Konakları’nda yaşayanlara vaat ettiğimiz en güzel şey şehirden kopmadan doğanın içinde yaşam” kalitesiydi diyen Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı, basın toplantısında yaptığı konuşmasında şunları söyledi:

“Bu mottomuzu şimdi Ormanyaka projemize taşıyoruz. Ege Yapı olarak ürettiğimiz yaşam alanlarında insanların sadece barınma ihtiyacına yönelik düşünmüyoruz, onların sağlıklı ve sosyal olarak geliştikleri alanları da sunmayı hedefliyoruz. 

OrmanYaka projesinde Mona Yapı ile iş birliğinde ilerliyoruz. 37 bin metrekare arsada, çam ormanlarının arasında, arazi eğimine uyumlu yerleşimi ile her katında müstakil ev rahatlığı sunan projemizi satışa sunuyoruz. 15 blokta 150 daire ve 16 ticari ünitenin satışa çıktığı projede, her blok 3-4 kat olacak şekilde tasarlandı. Daire tiplerinin 1+1’den 5+1’e kadar farklı büyüklüklerde tasarlandığı OrmanYaka’da konutlar; doğanın yeşiline birlikte tanıklık edecek. Bu kapsamda, tüm daireler birbirinin manzarasını kesmeyecek şekilde planlanıyor. Projenin tamamında bölgenin ruhuna uygun, yaşam alanları ile uyumlu malzemeler tercih ediliyor. Doğaya zarar vermeden ekolojik dengeyi koruyarak seçilen; ahşap, doğal taş ve metal peyzaj ürünleri yaşlandıkça değerlenen doğal malzemelere yer veriliyor. Projede teslimleri 2025 aralık ayında yapmayı hedefliyoruz.” 

Ege Yapı olarak kurulduğu 2006 yılından bugüne tüm projelerinde çağdaş kentleşme kültürüne hizmet ederek İnşaat’ın mimari tasarımından sağlam mühendislik aşamasına, maliyet politikalarından istihdama, sosyal ve kültürel alan tasarımından sürdürülebilir tüm yaşam alanlarına kadar stratejik planlar çerçevesinde çalıştıklarını vurgulayan İnanç Kabadayı, açıklamalarının devamında şunları söyledi:

“Kentlerimizin sürdürülebilir alanlarını yaygınlaştırmak, depreme dayanıklı konut stokunu artırmak, ülkemiz ekonomisine ve istihdamına katkı sunmak amacında; Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında 7 milyar lira yatırım değerinde proje üreteceğimizi açıkladık. Bugüne kadar taviz vermediğimiz; İleri teknoloji odaklı yönetim yaklaşımı, yenilikçi bakış açısı ve güçlü mühendislik anlayışı ile oluşturduğumuz Ege Yapı ilkelerini bundan sonra da geliştirerek devam ettirmek ve tüm projelerimize bu know-how’ı yansıtmak en büyük hedefimiz. Bu odakta, ülkemizin bulunduğu ekonomik konjonktür ve ihtiyacı olan konut arzına destek olmak için elimizi taşın altına koymaya ve üretmeye devam ediyoruz.

OrmanYaka projesi deprem uzmanlarının da açıkladığı zemin sağlamlığı açısından en güvenli semtlerden biri olan Çekmeköy’de hayata geçiriliyor. Ege Yapı bugüne kadar, 250 kişiyi aşkın teknik kadrosu, ülkemizin en iyi üniversitelerinde görev alan danışman öğretim üyeleri ve üretimde çalışan 3 bin 500 çalışanı ile 25 projede toplam 2 milyon metrekare inşaatı tamamladı. Tüm projelerinde en ileri inşaat teknolojilerini kullanmaya devam ediyor. 2019 Deprem Yönetmelikleri kapsamında, belediye kontrolü altında, zemin etüt çalışmaları tamamlandı. Geoteknik uzmanı İnşaat Yüksek Mühendisi tarafından seçilen statik parametreler ile taşıma gücü, oturma ve sıvılaşma gibi analizler yapıldı. Mimari projedeki yapı temel kotları dikkate alındığında, temel taşıma gücü tasarım dayanımı oturma açısından, tüm bloklarda üstyapıdan aktarılan yükleri güvenle taşıdığı belirlendi. Projedeki tüm bloklar radye temel sistemi üzerine tasarlandı. Projenin taşıyıcı sisteminde, kirişsiz plak döşeme seçildi. Yüksek betonarme perdeler ile yüksek betonarme kolonlar birlikte kullanıldı.”

Toplantıda konuşan Ege Yapı Yönetim Kurulu Üyesi Didem Güneş de OrmanYaka projesinde çam ormanlarıyla sarılmış doğanın içinde bir yaşam sunduklarını ifade ederek şöyle konuştu:

“OrmanYaka projemiz az katlı mimari anlayışıyla geliştirilen bir projede yaşamak ve yatırım yapmak isteyenler için çok özel bir fırsat sunuyor. Bu projede hem çam ağaçlarının oksijen dolu havasıyla güne başlamak hem de iş alanlarına yakın konumda olmasıyla şehirden kopmadan yaşamak mümkün. OrmanYaka, şehrin yorucu temposundan uzak, tertemiz havası ile insan ömrünü uzatan çam ormanları içinde 3 katlı müstakil bir yaşam sunuyor. Projede sosyal donatıları, peyzaj alanları, ticari üniteleri ve meydanları modern mimari ile tasarlayarak tüm ailelerin ihtiyaçlarını karşılarken diğer taraftan sosyalleşebileceği bir form yaratıyoruz. Bloklardaki üst katlarda terasları ayrı bir yaşam alanına göre dizayn ettik. Burada da yine çam ormanlarının muhteşem havasından ve gün ışığından maksimum faydalanarak sağlıklı ev konseptinin bir parçasını oluşturduk. Arazideki küçük kot farklılıkları ile bahçe ve teras alanlarının özgünlüğünü devam ettirmesini sağlıyoruz.

Binalarda enerji verimliliğinin öneminin farkındayız, sürdürülebilir yapılar günün sonunda çok daha karlı oluyor ve kaynaklarımızı koruma bilincini projelerimizde öne çıkarıyoruz. 

Sosyal donatıları, yeşil alanları, güvenli yapıları, iyi tasarlanmış iç mekanları ve enerji verimliliğini yükselten teknolojileriyle sürdürülebilir bir yaşamı destekleyen konutların modern toplumun önemli bir gereksinimi olduğunu biliyoruz. Bu odakta hayata geçirdiğimiz Ormanyaka’da; akıllı bina sistemleri ile aydınlatma ve ısınmayı sistem ve sensörlerle entegre ederek kullanıcının giderlerini minimuma indirmeyi amaçlıyoruz. Yapı içine giren doğal ışığı artırmak için geniş pencereler ile ısıtma ve soğutma yüklerini minimize etmek için güneş kontrollü camları seçiyoruz. 

Peyzaj sulama ve bakımı için yağmur sularını toplayıp bahçe sulamada kullanıyoruz. Güneş panelleri gibi yenilebilir enerji kullanımı sayesinde enerji tüketimini azaltarak, peyzajda günışığı duyarlı dimli tasarruflu aydınlatmaların kullanımıyla ve ortak alanda varlık sensörü kullanımı ile enerji verimliliğini sağlamayı hedefliyoruz. Doğaya yapılacak karbon salınımının azaltılması için projemizde elektrikli araç şarj istasyonları da yer alıyor. Çevrede yer alan diğer projelerden farklı olarak radyatör ile ısıtma yerine yerden ısıtmayı tercih ediyoruz. Bu saydığımız çalışmalarla büyük ölçüde enerji tasarrufu ve sürdürülebilirliğe katkı sağlamayı amaçlıyoruz.”

Yurt Dışındaki Yatırımların Yüzde 44,4’ünü Gayrimenkuller Oluşturdu

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) tarafından açıklanan rapora göre, yurt dışında doğrudan yapılan yatırımların yüzde 44,4’ünü gayrimenkul sektörü oluşturdu.

2023 yılı ikinci çeyreğinde doğrudan yabancı yatırım girişleri 2,2 milyar dolar, yurt dışına doğrudan yatırım çıkışları 1,3 milyar dolar olurken net girişler ise 0,9 milyar dolarlık seviyesi ile geçen yılki düzeyinin altında gerçekleşti. İkinci çeyrekteki hareketler aylar itibarıyla incelendiğinde, doğrudan yabancı yatırım girişlerinin kademeli olarak gerilediği ve 2022 yılının ikinci çeyreğine kıyasla 2,9 milyar dolar düşük gerçekleştiği görüldü. Girişlerin seyrine paralel olarak net girişler de geçen yılın gerisinde kaldı.

En Fazla Yatırım İmalat Sektöründe

2023 yılının ikinci çeyreğinde Türkiye’de yapılan yabancı yatırımlarda ilk sektör olan imalat sektörü yıllıklandırılmış verilerde de en fazla yatırım yapılan sektör oldu. İkinci çeyrek gelişmeleri kıyaslandığında ise, imalat sektörü yüzde 25,9’luk payı ile öne çıkarken finans ve sigorta faaliyetleri sektörünün payı yüzde 56’dan yüzde 14,2’ye geriledi. Yıllıklandırılmış verilerde yüzde 30,8 oranında yatırım payı alan imalat sektörünü, yüzde 22,6 pay ile toptan ve perakende ticaret, yüzde 10 ile elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretim ve dağıtım sektörleri izledi.

Yurt Dışına Yapılan Doğrudan Yatırımlarda Ağırlık Gayrimenkul Sektöründe

Yurt dışına yapılan doğrudan yatırımlarda gayrimenkul sektörü ağırlıkta olurken bazı Avrupa ülkelerindeki yatırımlar hızla arttı. 2023 yılı ikinci çeyrekte, yurt dışına yapılan yatırımların yüzde 44,4’ü gayrimenkul sektörüne, yüzde 21,4’ü ise madencilik sektörüne yapıldı. Geçen yılın ikinci çeyreği ile karşılaştırıldığında, finans ve sigorta sektörüne yapılan yatırımların payı yüzde 48,6’dan yüzde 7’ye gerilerken gayrimenkul alanında yapılan yatırımların payı yüzde 7,7’den yüzde 44,4’e çıktı. Bu çeyrekte ABD ve Hollanda’daki yatırım miktarları hızla daralırken diğer ülkelerde arttı. Özellikle İngiltere, Yunanistan, Portekiz ve İspanya gibi Avrupa ülkelerindeki yatırım artışları dikkat çekti. Portekiz’deki yatırımlar 22,5 katına, İspanya’da 8,3 katına, Yunanistan’da 5,3 katına ve İngiltere’de 2,6 katına çıktı.

Yabancılara Konut Satışı Yüzde 60,4 Düştü

Yabancılara yapılan konut satışı yüzde 60,4 düşerken gayrimenkul kaynaklı net girişler de geçen yılın üçte biri düzeyine indi. Satışların yüzde 30,2’si Rusya uyruklu vatandaşlara yapılırken Rusya uyruklu vatandaşların konut alımlarının geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 40 düşmesi, Ukrayna uyruklu vatandaşların alımlarının ise 1/5 düzeyine inmesi dikkat çekti. İl dağılımında da Antalya ve İstanbul’da yabancılara yapılan konut satışları yıllık olarak sırasıyla yüzde 48,8 ve yüzde 72,1 olarak geriledi.

Kaynak: Emlak Dream

Ağustos Ayında İhracat Yüzde 1,6 Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu ile Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle genel ticaret sistemi kapsamında üretilen geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat 2023 yılı Ağustos ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1,6 artarak 21 milyar 615 milyon dolar oldu.

 2023 yılı Ağustos ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1,6 artarak 21 milyar 615 milyon dolar, ithalat yüzde 6,9 azalarak 30 milyar 271 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Ocak-Ağustos Döneminde İhracat Yüzde 0,4 Azalırken, İthalat Yüzde 3,4 Arttı

Genel ticaret sistemine göre ihracat 2023 yılı Ocak-Ağustos döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 0,4 azalarak 164 milyar 794 milyon dolar, ithalat yüzde 3,4 artarak 247 milyar 97 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Ağustos Ayında Enerji Ürünleri ve Altın Hariç İhracat Yüzde 0,7, İthalat Yüzde 0,9 Arttı

Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ihracat, 2023 Ağustos ayında yüzde 0,7 artarak 19 milyar 594 milyon dolardan, 19 milyar 727 milyon dolara yükseldi.

Ağustos ayında enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ithalat yüzde 0,9 artarak 21 milyar 454 milyon dolardan, 21 milyar 655 milyon dolara yükseldi.

Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç dış ticaret açığı Ağustos ayında 1 milyar 928 milyon dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret hacmi yüzde 0,8 artarak 41 milyar 382 milyon dolar olarak gerçekleşti. Söz konusu ayda enerji ve altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 91,1 oldu. 

Dış Ticaret Açığı Ağustos Ayında Yüzde 23,1 Azaldı

Ağustos ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 23,1 azalarak 11 milyar 256 milyon dolardan, 8 milyar 657 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2022 Ağustos ayında yüzde 65,4 iken, 2023 Ağustos ayında yüzde 71,4’e yükseldi.

Dış Ticaret Açığı Ocak-Ağustos Döneminde Yüzde 11,9 Arttı

Ocak-Ağustos döneminde dış ticaret açığı yüzde 11,9 artarak 73 milyar 535 milyon dolardan, 82 milyar 304 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2022 Ocak-Ağustos döneminde yüzde 69,2 iken, 2023 yılının aynı döneminde yüzde 66,7’ye geriledi.

Ağustos ayında imalat sanayinin toplam ihracattaki payı yüzde 4,7 oldu

Ekonomik faaliyetlere göre ihracatta, 2023 Ağustos ayında imalat sanayinin payı yüzde 94,7, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 3,4, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,4 oldu.

Ocak-Ağustos döneminde ekonomik faaliyetlere göre ihracatta imalat sanayinin payı yüzde 94,5, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 3,5, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,5 oldu.

Ağustos Ayında Ara Mallarının Toplam İthalattaki Payı Yüzde 71,4 Oldu

Geniş ekonomik gruplar sınıflamasına göre ithalatta, 2023 Ağustos ayında ara mallarının payı yüzde 71,4, sermaye mallarının payı yüzde 14,9 ve tüketim mallarının payı yüzde 13,7 oldu.

İthalatta, 2023 Ocak-Ağustos döneminde ara mallarının payı yüzde 73,8, sermaye mallarının payı yüzde 13,8 ve tüketim mallarının payı yüzde 12,3 oldu.

Ağustos Ayında En Fazla İhracat Yapılan Ülke Almanya Oldu

Ağustos ayında ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 1 milyar 782 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 1 milyar 323 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 91 milyon dolar ile Irak, 1 milyar 63 milyon dolar ile Birleşik Krallık, 877 milyon dolar ile İtalya takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 28,4’ünü oluşturdu.

Ocak-Ağustos döneminde ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 14 milyar 159 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 9 milyar 810 milyon dolar ile ABD, 8 milyar 99 milyon dolar ile İtalya, 8 milyar 20 milyon dolar ile Birleşik Krallık ve 7 milyar 738 milyon dolar ile Irak takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 29,0’ını oluşturdu.  

İthalatta İlk Sırayı Çin Aldı

İthalatta Çin ilk sırayı aldı. Ağustos ayında Çin’den yapılan ithalat 3 milyar 829 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 3 milyar 339 milyon dolar ile Rusya Federasyonu, 2 milyar 555 milyon dolar ile Almanya, 1 milyar 988 milyon dolar ile BAE, 1 milyar 449 milyon dolar ile İsviçre izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 43,5’ini oluşturdu.

Ocak-Ağustos döneminde ithalatta ilk sırayı Rusya Federasyonu aldı. Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 31 milyar 722 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 30 milyar 670 milyon dolar ile Çin, 18 milyar 833 milyon dolar ile Almanya, 15 milyar 698 milyon dolar ile İsviçre, 10 milyar 591 milyon dolar ile ABD izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 43,5’ini oluşturdu.

Mevsim ve Takvim Etkilerinden Arındırılmış Seriye Göre İhracat Yüzde 4,4 Arttı

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2023 Ağustos ayında bir önceki aya göre ihracat yüzde 4,4 artarken, ithalat yüzde 4,2 azaldı. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2023 yılı Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre ihracat yüzde 1,9 artarken, ithalat yüzde 7,0 azaldı.

Yüksek Teknolojili Ürünlerin İmalat Sanayi İhracatı İçindeki Payı Yüzde 3,7 Oldu

Teknoloji yoğunluğuna göre dış ticaret verileri, ISIC Rev.4 sınıflaması içinde yer alan imalat sanayi ürünlerini kapsamaktadır. Ağustos ayında ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 94,7’dir. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 3,7’dir. Ocak-Ağustos döneminde ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 94,5’tir. Ocak-Ağustos döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 3,6’dır.

Ağustos ayında imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı yüzde 84,1’dir. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 9,7’dir. Ocak-Ağustos döneminde imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı yüzde 80,4’tür. Ocak-Ağustos döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 10,2’dir.  

Özel Ticaret Sistemine Göre İhracat 2023 Yılı Ağustos Ayında 19 Milyar 438 Milyon Dolar Oldu

Özel ticaret sistemine göre, 2023 yılı Ağustos ayında, ihracat bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 0,2 azalarak 19 milyar 438 milyon dolar, ithalat yüzde 7,9 azalarak 28 milyar 303 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Ağustos ayında dış ticaret açığı yüzde 21,3 azalarak 11 milyar 266 milyon dolardan, 8 milyar 864 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2022 Ağustos ayında yüzde 63,4 iken, 2023 Ağustos ayında yüzde 68,7’ye yükseldi.

İhracat 2023 Yılı Ocak-Ağustos Döneminde 149 Milyar 800 Milyon Dolar Oldu

Özel ticaret sistemine göre ihracat, 2023 yılı Ocak-Ağustos döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 2,9 azalarak 149 milyar 800 milyon dolar, ithalat yüzde 2,5 artarak 231 milyar 159 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Ocak-Ağustos döneminde dış ticaret açığı yüzde 14,3 artarak 71 milyar 154 milyon dolardan, 81 milyar 359 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2022 Ocak-Ağustos döneminde yüzde 68,4 iken, 2023 yılının aynı döneminde yüzde 64,8’e geriledi.

2. Gayrimenkul Yapı ve İnşaat Malzemeleri Fuarı Başladı

İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) tarafından düzenlenen 2. Gayrimenkul Yapı ve İnşaat Malzemeleri Fuarı kapılarını açtı. Fuar, 1 Ekim’e kadar sürecek.

ATO Congresium’daki fuarın açılışına Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu da katıldı.

İMKON Başkanı Tahir Tellioğlu, açılışta, piyasa şartları, küresel ekonomik dengesizlikler, iç piyasadaki daralma ve özellikle 6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli depremlerin oluşturduğu hasar neticesinde çok sayıda insanın Türkiye’nin diğer kentlerine dağılması nedeniyle ciddi bir konut talebi oluştuğunu söyledi.

Temel inşaat malzemesi fiyatlarındaki artışın ve arsa sorununun konut üretimini etkilediğine işaret eden Tellioğlu, “Bir inşaatın ortalama yüzde 50 maliyeti arsa. Dolayısıyla üzerine bir tuğla koymadan ortalama maliyetler, arsa payıyla 2 milyon liradan başlıyor. Ülke olarak zengin topraklara sahibiz ama maalesef büyükşehir ve diğer belediyeler, altyapısı hazır, yeterli derecede arsa üretiminden yoksunlar.” dedi.

Ankara Büyükşehir Belediyesinin 2023 yılının başında 3,5 lira olan hafriyat döküm bedelini, 7 liraya çıkardığını ifade eden Tellioğlu, şunları kaydetti:

“Şimdi ise 15 liraya çıktı. Yüzde 400 civarında zam yapıldı. Sektörle bir istişare olmadı. Vatandaşın erişemediği konut fiyatları da böyle oluşuyor. Belediye, 15 liraya bu işi yapmak zorunda kaldıysa, bize versin biz bu hizmeti 5 liraya yapalım. Bu noktada oluşan girdi maliyetlerini belli sektörlere, makul enflasyon ölçeğinin kat kat üstüne koymak kabul edilebilir bir şey değil. Sektörün hem kentsel dönüşüm hem ticari hayat hem de yapılaşma noktasında büyükşehir ve diğer belediyelerin desteğine ihtiyacı var.”

Refik Tuzcuoğlu da özellikle kentsel dönüşümle ilgili farkındalığın artırılması ve kentsel dönüşümlere hız verilmesi gerektiğine işaret etti. Tuzcuoğlu, deprem bölgesindeki çalışmalara ilişkin de bilgi vererek, köy konutlarıyla ilgili yeni projelerin olacağını söyledi.

Rast Grup Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Koca da inşaat sektöründeki yüklenicilerin doğru projeler ve şehircilikte ısrar etmeleri gerektiğini dile getirerek, “Bugün kısa vadeli geleceğimizi, ülkemizin ilerde daha büyük menfaatine kurban etmeyelim. Burada hepimize düşen sorumluluklar var.” diye konuştu.

Karmod, Romanya’daki Konut Projesini Tamamladı

Karmod, Romanya’da turizm ve otel işletmecileri için hayata geçirdiği konut projesini tamamladı.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, Karmod, Romanya’da turizm ve otel işletmecilerine konut projesini tamamlayarak teslim etti. Yeni nesil konteyner modelinin kullanıldığı proje Köstence şehrinde sahilleriyle ünlü Vama Veche kasabasında gerçekleştirildi.

Ön üretimi Türkiye’de tamamlanan konutların kısa zamanda saha kurulumunun tamamlandığını kaydeden Yazganarıkan, şu bilgileri verdi:

“Projenin hızlı kurulumunda cıvata somunlu geçmeli konteyner sisteminin avantajlarından yararlanıldı. Proje kapsamında üretilen 8 ayrı konutun saha kurulumu sadece 8 gün gibi kısa bir zamanda tamamlanarak hizmete sunuldu. Karadeniz sahili ve kumsallarıyla turizmin gözde mekanlarından Köstence Vama Veche’de inşa edilen yeni konutlarla bölgede yeni konaklama alternatifi oluşturuldu.”

“Konuklara En İyi Ergonomide Konaklama İmkanı Sağlıyor”

Ömer Yazganarıkan, konutların yapı sisteminin kazandırdığı maksimum genişlikte iç mekan avantajıyla ailelere en iyi ergonomide konaklama imkanı sağladığını vurguladı.

Tasarımda doğal aydınlıkta bir iç mekan kazandırılması için yapı modelinde geniş açıklıkta pencerelerin tercih edildiğini kaydeden Yazganarıkan, “Yapıyla bütünleşen alüminyum doğramalar konut estetiğine katkı sağladı.Her evin içerisinde yaşam alanının yanı sıra mutfakla birlikte WC duş ünitesi hazırlandı. Özel yatırımcı tarafından hizmete alınan turizm evleri günlük veya haftalık periyotlarla kiralanabiliyor.” açıklamasında bulundu.