İnşaat sektörünün güncel proje bilgi ve satın alma platformu Yapiradar.com, bir yeniliğe daha imza attı. Yaklaşık 1,5 yıl süren yoğun çalışmalar sonucunda ortaya çıkardığı “İhaleler” ürününü yayına aldı.
Yapiradar.com ile güncel kamu yapım ihale duyuru ve sonuçlarını takip etmek artık çok daha kolay! 16.000’den fazla güncel inşaat projesi, 27.000’den fazla müteahhit ve çözüm ortağı bilgisi ve 11.000’den fazla aktif satın alma talebini tüm detaylarıyla üyelerinin bilgisine sunan platform; 1 Ağustos tarihinden itibaren kamu ihale duyuruları ve sonuçlarını da yayınlamaya başladı.
Yapiradar.com üyeleri kamu yapım ihale duyuru ve sonuçları sayesinde; güncel yapım ihale duyurularından anında haberdar olabilecek, ihale şartlarını ve son teklif verme tarihini görüntüleyebilecek, ihaleye en avantajlı teklifi veren firmaları listeleyebilecek, ihaleyi kazanan firma bilgilerine ve teklif tutarına kolaylıkla ulaşabilecek.
“Yapiradar.com Farkını Yine Yansıttık”
İhaleler ürünü için tüm ekibin, yaklaşık 1,5 yıl boyunca büyük bir özveri ile çalıştığını belirten Yapiradar.com Genel Müdürü Arif Burhan TARHAN, Yapıradarlılara bir yenilik daha sunmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.
Yaptıkları her işte Yapıradarlıların dijital çözüm ortağı olmayı hedeflediklerini söyleyen Tarhan, yapiradar.com farkını ihale çalışmalarına da yansıttıklarını dile getirdi. Üyelerine fayda sağlamayı amaçladıklarını belirten Tarhan, “Diğer ihale sitelerinden farklı olarak avantajlı teklif veren firma bilgisini, yani kazanmaya en yakın olan firmanın bilgisini de paylaşıyoruz. Buna ek olarak, ihalelere teklif veren tüm firmaların detaylı bilgilerini de sunuyoruz. Böylelikle üyelerimiz firmaları inceleyerek yeni iş bağlantıları oluşturabiliyor” dedi.
İhaleler ürününü yayına alırken mevcut üyeleri de unutmadıklarını söyleyen Tarhan, “Mutluluğumuzu üyelerimize vereceğimiz bir hediye ile taçlandırmak istedik. Mevcut üyelerimiz, üyelik sürelerinin sonuna kadar “İhaleler” ürünümüzü ücretsiz olarak kullanabilecekler. Yeni üyelerimiz için ise avantajlı fiyatlar ve ödeme seçenekleri hazırladık.” diye konuştu.
Sektörün Dijitalleşmesine Büyük Katkı
Güncel inşaat projeleri takip platformu yapiradar.com, müteahhitler ile tedarikçiler arasında köprü kuruyor. Türk müteahhitlerinin hem yurt içi hem de yurt dışında başlaması planlanan ve devam eden projelerinin detaylarından oluşan büyük bir veriyi üyelerinin kullanımına açan platform, sektörün dijitalleşmesine önemli ölçüde katkı sağlıyor.
Yapiradar.com olarak Türkiye’yi karış karış gezdiklerini belirten Tarhan, bu geziler sayesinde üyelerine sundukları avantajları şu sözlerle özetliyor: “İşimiz dijital olsa da, bir ayağımız hep sahada! Pandemi şartlarına rağmen saha ekibimiz son bir yıl içerisinde 210.000 kilometre yol yaptı. Ülkemizin doğudan batıya 1.650 kilometre olduğunu düşünürsek; sadece son bir yıl içerisinde Türkiye’yi 127 kez gezmiş olduğumuzu söyleyebiliriz. Şantiye ziyaretlerimiz sırasında projelerin son durumlarıyla alakalı bilgiler topluyor, fotoğraflarını çekiyor ve tüm bu bilgileri sistemimize ekliyoruz. Bu sayede üyelerimiz adeta kendileri şantiyeleri gezmiş gibi tüm bu bilgilere ulaşabiliyor. Şantiye gezileri için araba kiralamalarına, yakıt harcamalarına veya bir personel istihdam etmelerine gerek kalmıyor. Dolayısıyla hem operasyonel süreçleri kolaylaşıyor hem de maliyet avantajı sağlıyoruz.”
Şirketimizin temelleri 2004 yılının sonunda atılmaya başlayarak şahıs işletmesi olarak 2014 yılı sonuna kadar devam etmiş ve aynı yıl içerisinde iki ortaklı olarak MAG Tasarım Mimarlık İnşaat Emlak San. Ve Tic. Ltd. Şti Ünvanı altında sektöründe faaliyetlerinde devam etmektedir. Şirketimiz Marka Patentine sahiptir. Son 16 yıldır bölgesinde Konut, Fabrika, Eğitim, Sağlık vb. yapılarda proje ve uygulama işleri yürütmeye devam etmektedir. Yenilikte ve gelişimde sürekliliği ilke edinen şirketimiz kaliteden ödün vermeden, geçmişten günümüze bölgesinde varlığını göstermeye devam edecektir. Şirketimiz, yatırımcılara emlak, proje ve teknik danışmanlık olarak da hizmet etmektedir. Tüketiciye saygı başta olmak üzere şeffaflık, dürüstlük ve güven değişmez prensipleriyle hizmetlerinde teknik esaslara dayanarak, kaliteli çözümler sunarız. 2020 yılı başında mevcut şirketten bağımsız, EKOARK İnşaat Emlak San ve Tic. Ltd. Şti. ni kurarak, aynı iş kollarına ilaveten Enerji, ( Enerji Kimlik Belgesi) Bina ve Toplu Yapı Yöneticiliği iş kollarını da yürütmektedir.
İletişim Bilgileri ( MAG Tasarım Mimarlık İnş. Eml. San. ve Tic. Ltd. Şti. ) 0282 650 02 28 0282 502 06 24 www.magyapi.com [email protected]
Samsun’un yüksek teknolojiye dayalı üretim kapasitesini artırması hedeflenen Yeni OSB’de altyapı ve yatırım çalışmalarının hızla sürdüğü bildirildi.
Samsun’un yüksek teknolojiye dayalı üretim kapasitesini artırması hedeflenen Yeni OSB’de altyapı ve yatırım çalışmalarının hızla sürdüğü bildirildi.
Samsun Valiliğinin NSosyal hesabından yapılan açıklamaya göre, bölgenin modern sanayi merkezlerinden biri olması amacıyla yürütülen çalışmalarda, Yeni OSB’de Büyükşehir Belediyesi SASKİ Genel Müdürlüğünce içme suyu ve atık su altyapısının inşası devam ediyor. TCDD 4. Bölge Müdürlüğü tarafından Yeni OSB ile Samsun Limanı’nı birbirine bağlayacak demir yolu iltisak hattının zemin etütleri tamamlandı, proje ihale aşamasına geldi.
Ayrıca DSİ 7. Bölge Müdürlüğü ile TEİAŞ Genel Müdürlüğü bölgede belirlenen alanlarda çalışmalarını sürdürüyor. OSB’de yer tahsisi yapılan firmaların fabrika inşaatları yükselirken Sampa Otomotiv, Poelsan Plastik, Borsan Kablo, Başkaynak, Korulu Grup ve Alumet Alüminyum gibi işletmeler de saha çalışmalarına devam ediyor. Uğur Ofset Medikal Ambalaj, Fitsa Yıldızlar Otomotiv, Gürsam Medikal Ambalaj, Çağsan Makina, Oto Binbirçeşit, Semsan Pompa, Asel Tıbbi Aletler ve Aysam Ortopedi Tıbbi Aletler gibi firmalar ise dolgu ve ruhsat süreçlerini sürdürüyor.
Samsun Valisi Orhan Tavlı, Poelsan Plastik ve Sampa Otomotiv tarafından Yeni OSB’de yapımı süren fabrikanın inşaat alanında incelemelerde bulundu.
Firma yetkililerinden bilgi alan Tavlı’nın ziyaretinde, tesislerin bölgenin üretim kapasitesine sağlayacağı katkılar değerlendirildi.
Yeni yatırımla birlikte Poelsan’ın üretim hacmini artırması ve istihdama ek katkı sunması hedefleniyor. Poelsan Plastik Sanayi ve Ticaret AŞ, içme suyu şebekeleri, tarım alanları, seralar ve damla sulama sistemlerinde kullanılan iki binden fazla ürün çeşidiyle 75 ülkeye ihracat yapıyor.
Ağır ticari araçlar için motor, kabin süspansiyonu ve elektrik sistemleri dahil 24 grupta 20 binden fazla ürün üreten Sampa Otomotiv ise Samsun’daki merkezinden 160 ülkeye ihracat yapıyor. Firma 150 bin metrekarelik üretim alanında 5 binden fazla çalışanıyla yıllık 45 bin ton ürün satışı ve 315 milyon avro ciroya ulaştı. 230’dan fazla araştırmacıyla sürdürdüğü Ar-Ge çalışmalarına ise 12,8 milyon avro ayırdı.
Tavlı, ayrıca Gıda OSB’de yapımı süren yeni fabrikanın inşaat alanında incelemelerde bulunarak çalışmalar hakkında bilgi aldı.
Niğde Valisi Cahit Çelik, İl Millî Eğitim Müdürü Elif Özbek ve İl Millî Eğitim Müdür Yardımcısı Sami Adem ile birlikte NİĞTAŞ A.Ş. tarafından yapımı devam eden 8 derslikli anaokulu inşaat sahasında incelemelerde bulundu.
Niğde Valisi Cahit Çelik, İl Millî Eğitim Müdürü Elif Özbek ve İl Millî Eğitim Müdür Yardımcısı Sami Adem ile birlikte NİĞTAŞ A.Ş. tarafından yapımı devam eden 8 derslikli anaokulu inşaat sahasında incelemelerde bulundu.
Yetkililerden proje sürecine ilişkin bilgi alan Vali Çelik, anaokulunun tamamlanmasıyla bölgedeki okul öncesi eğitim kapasitesinin önemli ölçüde artacağını belirtti. Çelik, okulun hizmete girmesiyle çocukların daha nitelikli eğitim imkânına kavuşacağını ifade etti.
Eğitime yapılan yatırımların geleceğe yapılan en kıymetli yatırım olduğunu vurgulayan Vali Çelik, projeye katkı sunan hayırsever iş insanları Sakin Aruk ve Hamdi Aruk’a teşekkür ederek çalışmaların Niğde’ye hayırlı olmasını diledi.
Anaokulunun inşaat çalışmalarının planlanan takvim doğrultusunda devam ettiği bildirildi.
Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesine 32 derslikli yeni ortaokul geliyor. Okulun ihalesi 23 Aralık 2025’te yapılacak, inşaat çalışmaları 2026’da başlayacak.
Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesine 32 derslikli yeni bir ortaokul kazandırılacak. AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Prof. Dr. Vahit Kirişci, Yukarıpazarcık Mahallesi 3. Etap 321 Konut Bölgesi’nde inşa edilecek okulun ihalesinin 23 Aralık 2025 tarihinde yapılacağını açıkladı.
Modern Eğitim Ortamı
Toplam 32 derslikten oluşacak okul, bölgedeki eğitim kapasitesine önemli bir katkı sağlayacak. Yetkililer, modern spor ve sosyal alanlarla donatılacak okulun öğrencilere çağdaş bir eğitim ortamı sunacağını belirtti. Yatırım ile öğrencilerin daha kaliteli şartlarda eğitim alması hedefleniyor.
İhale Tarihi ve İnşaat Planı
Yeni ortaokul inşaatı için ihale süreci 23 Aralık 2025’te başlayacak. İnşaat çalışmalarının 2026 yılı itibarıyla start alması planlanıyor. Okulun kısa sürede tamamlanarak eğitim-öğretime hazır hale getirileceği ifade edildi.
Eğitim Yatırımları Sürecek
Milletvekili Kirişci, Kahramanmaraş’a ve Pazarcık ilçesine eğitim yatırımlarını sürdüreceklerini vurguladı. “Eğitimde fırsat eşitliği için yatırımlarımız devam edecek” diyen Kirişci, yeni okulun hayırlı olmasını diledi.
Çorum’da inşaat sektörünün önemli göstergelerinden biri olan yapı ruhsatı verilen daire sayısı, 2025 yılının üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 57 oranında artış gösterdi. Temmuz-Eylül 2025 dönemini kapsayan “Yapı İzin İstatistikleri” bülteni yayımlandı. Açıklanan verilere göre, yetkili idareler tarafından verilen yapı ruhsatlarının daire sayısı, bir önceki yılın aynı çeyreğine kıyasla yüzde 57,0 artarak 1 bin 672 olarak kayıtlara geçti. Geçtiğimiz yılın aynı döneminde bu sayının bin 65 seviyelerinde olduğu grafiklere yansıdı.
İnşaatı tamamlanan yapılar için alınan yapı kullanma izin belgesi (iskan) sayılarında da artış yaşandı ancak bu artış ruhsat sayılarına göre daha sınırlı kaldı. Çorum’da yapı kullanma izin belgesi verilen daire sayısı, 2025 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 5,5 artarak 825 oldu.
Bültende, verilerin kapsamına ilişkin yapılan değişikliğe de dikkat çekildi. Daha önceki dönemlerde yalnızca belediyeler tarafından düzenlenen yapı belgelerinin istatistiklere dahil edildiği, ancak 2025 yılı ikinci çeyreğinden itibaren kapsamın genişletilerek tüm yetkili idareler (Organize Sanayi Bölgeleri, İl Özel İdareleri vb.) tarafından düzenlenen belgelerin de sisteme eklendiği bildirildi. Bu kapsamda, 2010 yılından itibaren geçmiş serilerin revize edildiği vurgulandı.
İstanbul ili, Beyoğlu ilçesi, Bereketzade mahallesi, Bankalar caddesi, No:4 (Tapuda 170 ada, 1 parsel) adresinde kayıtlı 443 m² yüzölçümlü alan üzerinde 3.630 m2 kapalı alanda Cortex Tarım Turizm Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından “Otel (51 Oda) Projesi” ile ilgili olarak ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir’ kararı verildi.
Projede, 443 m² yüzölçümlü tapu alanında 3.630 m2 kapalı alanda 51 oda, restoran, toplantı salonu, çok amaçlı salon, lobi, ofis, kahvaltı mutfağı bulunması planlanıyor.
Toplam oda sayısı 51 adet olmak üzere; gerçekleştirilmesi planlanan otel projesi 1 bodrum kat + 1 zemin kat + 1 asma kat + 6 normal kat + 1 çatı katı olacak şekilde projelendirildi.
Proje alanının 160 m güneyinde Galata Köprüsü, 200 m kuzeyinde Galata Kulesi, 220 m güneyinde Marmara Denizi ve 250 m güneydoğusunda Karaköy İskelesi yer alıyor. Proje alanının etrafında turistik tesisler ve bankalar bulunuyor.
Proje kapsamında İstanbul II Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulundan alınan Karar yer almaktadır. Proje bedeli hesaplamasında binanın restorasyon maliyeti göz önünde bulunduruldu. Bina mevcutta Kargir Han olarak tapu kayıtlarında yer alıyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen Egeşehir Menemen Konutları Projesi’nde ÇED olumlu kararının alınması sonrasında ihale tarihi de belirlendi. 23 Aralık’ta yapılacak ihaleyle 3 bin 100 konutluk projenin ilk etabının yapımına başlanacak.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın seçim sürecindeki vaatleri arasında yer alan ve göreve geldikten hemen sonra çalışmaların başlatıldığı 25 bin konut hamlesinin ilk ayağı Egeşehir Menemen Konutları Projesi’nde ihale tarihi netlik kazandı. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Egeşehir Yapı Planlama Müşavirlik ve Teknoloji Anonim Şirketi (Egeşehir AŞ) tarafından yürütülen, 3 bin 100 konuttan oluşacak sosyal konut projesinin ilk etabı olan 400 konut için 23 Aralık 2025 tarihinde ihale yapılacak.
İlk kapsamlı uygulama Menemen’in Koyundere Mahallesi’nde yaklaşık 370 bin metrekarelik inşaat alanını kapsayacak proje için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu kararı verildi. Ardından proje birinci etap yapım sürecini kapsayan ihale ilanı kamuoyuna sunuldu. Tüm yasal izinleri alınan, yapım ihalesi süreci başlatılan projenin hazırlık döneminden çıkılarak fiilen inşaat sürecine geçildi. Söz konusu projeyle konut üretiminin yanı sıra sosyal ve yeşil alanlar, rekreasyon alanları, park ve meydan düzenlemeleri, sosyal yaşam merkezleri, spor tesisleri, kültürel mekânlar, sağlık birimleri ve kreş hizmetleri gibi çeşitli donatı alanları hayata geçirilecek. Bu yönüyle proje, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 25 bin sosyal konut hedefi doğrultusunda hayata geçirilen ilk kapsamlı uygulama olma niteliği taşıyacak.
Proje hakkında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraki Egeşehir Yapı Planlama Müşavirlik ve Teknoloji Anonim Şirketi (Egeşehir) tarafından yürütülen proje, Menemen’in Koyundere Mahallesi’nde 90 bin metrekarelik yapılaşma alanı üzerinde gerçekleştirilecek. Yaklaşık 370 bin metrekarelik inşaat alanında 1+1, 2+1 ve 3+1 tipinde 3 bin 100 konut yapılacak. Projede sosyal ve yeşil alan, rekreasyon alanı, park alanı, sosyal yaşam merkezi, spor tesisleri, sosyal ve kültürel mekanlar, sağlık birimleri ve kreş hizmetleri gibi donatılar yer alacak. Projeyle İzmirlilerin ev kirasından daha düşük bedellerle ev sahibi olması hedefleniyor. 1+1 daireler 15 bin TL’den, 2+1 daireler 22 bin TL’den, 3+1 daireler ise 28 bin TL’den başlayan taksitlerle satışa sunulacak. Proje, asgari ücrete endeksli yapısıyla erişilebilir bir sosyal konut projesi olarak Türkiye’de model olacak nitelikte.
Süreçte neler yaşandı? İzmir’de yaşayan her vatandaşın güvenli, erişilebilir ve çağdaş alanlarda yaşam hakkı olduğunu savunan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay göreve gelir gelmez Egeşehir Menemen Konutları Projesi’ni başlattı. Türkiye’ye örnek olacak çalışmada başvuru süreci 4 Mart 2025 tarihinde başladı. İzmirliler projeye yoğun ilgi gösterdi. Projeyle İzmir’in konut ihtiyacına kalıcı bir çözüm sunulması ve şehir yaşamının merkezinde insana yakışır alanların oluşturulması hedefleniyor. Tüm başvurular, adil ve şeffaf bir sistem üzerinden dijital ortamda alındı, kriterlere uygunluklarına göre değerlendirildi.
Giresun 2. Organize Sanayi Bölgesi’nde fabrikaların çatılarına kurulan GES’lerle tüketilen enerjinin yüzde 17’si güneşten sağlanıyor. İki yeni kurulum daha tamamlandığında bölgenin yenilenebilir enerji payı yüzde 27’ye ulaşacak.
Giresun’un Bulancak ilçesinde faaliyet gösteren 2. Organize Sanayi Bölgesi, enerji ihtiyacının önemli bir kısmını yenilenebilir kaynaklarla karşılamak için çalışmalarını hızlandırdı. Bulancak ilçesinde faaliyet gösteren 2. OSB’deki 37 firmadan 8’inin çatısına, devlet desteği de kullanılarak GES kuruldu.
OSB’de kullanılan enerjinin yüzde 17’sine denk gelen enerji üretiminin, 2 firmada daha GES kurulumunun tamamlanmasıyla yüzde 27’ye çıkarılması bekleniyor.
23 yılda 180 OSB inşa edildi
Giresun 2. OSB Müdürü Mete Bahadır Yılmaz, Türkiye’de son 23 yılda inşa edilen 180 OSB’den biri olduklarını söyledi.
Yılmaz, 13 yıl önce 48 hektarda kurulan Giresun 2. OSB’de fabrikaların aktif çalıştığını belirterek “Tabii bu fabrikalar aktif olduğu sürece bölgede enerji ihtiyacı ortaya çıkıyor.” dedi.
OSB’deki fabrikalarda 15 milyon kilovatın üzerinde elektrik tüketildiğini ifade eden Yılmaz, güneş enerjisinden yararlanılması noktasında çalışma yaptıklarını anlattı.
“8 fabrikamızda, organize sanayi bölgemizde tüketilen elektriğin yüzde 17’sini güneş enerjisinden üretiyoruz.” diyen Yılmaz, GES’lerin firmalar tarafından benimsendiğini, bu noktada devletin de önemli desteklerinin olduğunu dile getirdi.
Giresun 2. OSB’nin “Yeşil OSB” olması yönünde bir çalışma yaptıklarına dikkati çeken Yılmaz, “Bir ekip ruhu içerisinde ISO:14001 ve ISO:50001 kalite yönetimi belgelerini kazandırmak için çalışmalarımızı yürütüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
“Enerjisini kendi üreten firmalara daha sıcak yaklaşıyorlar”
Devlet desteğiyle fabrika çatısına GES kurulumu yapan firmanın yöneticisi Erdem Zere ise ormancılık makineleri üzerine imalat yaptıkları için çevreye de duyarlı olmaları gerektiğini söyledi.
İmalatta kullandıkları makinelerin enerji maliyeti için 2 yıl önce GES kurduklarını belirten Zere, şöyle devam etti:
“Özellikle katıldığımız Avrupa fuarlarında karbon ayak izi konusunda, yenilenebilir enerji ile makine üretimimizle ilgili çalışmalarımız oluyor. Bu tabii ki Avrupa çevresinde, alıcılarda, yatırımcılarda bizi tercih etme sebepleri oluyor. Bu konuda dünyada çevreye duyarlılık konusunda bir çalışma var. Enerjisini kendi üreten firmalara daha sıcak yaklaşıyorlar.”
Zere, saatte 100 kilovat enerji ürettiklerini dile getirerek “GES’i devreye aldıktan sonra fırın sistemlerinden forklift sistemlerine kadar her şeyi enerjiye dayalı hale getirdik. Buna rağmen hem enerjimizi karşılıyoruz hem de özellikle yaz aylarında fazla enerjimizi de satabiliyoruz.” dedi.
GES için Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’ndan yüzde 55 hibe aldıklarını aktaran Zere, geri kalan kısım için de indirimli bir krediden faydalandıklarını sözlerine ekledi.
Fettah Tamince’nin sahibi olduğu Sembol İnşaat, Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) önemli bir sağlık yatırımına imza atıyor. Şirket, Ajman Emirliği’nde inşasına başlanan Şeyh Muhammed Bin Zayed Hastanesi Projesi ile bölgedeki varlığını daha da güçlendiriyor.
Fettah Tamince’nin sahibi olduğu Sembol İnşaat, Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) önemli bir sağlık yatırımına imza atıyor. Şirket, Ajman Emirliği’nde inşasına başlanan Şeyh Muhammed Bin Zayed Hastanesi Projesi ile bölgedeki varlığını daha da güçlendiriyor.
Necla Dalan’ın Patronlar Dünyası’nda yer alan haberine göre sürdürülebilirlik, enerji verimliliği ve ileri tıbbi teknolojilerle donatılacak olan hastane projesi, toplam 79 bin metrekarelik inşaat alanı üzerinde yükseliyor. 270 yatak kapasitesine sahip olacak sağlık kompleksi; 8 ameliyathane, ihtisas koğuşları, tanı merkezleri, kök hücre tedavi tesisleri, diyabet merkezi ile acil ve yoğun bakım ünitelerini içerecek şekilde tasarlandı. Projenin 2027 yılında tamamlanması hedefleniyor.
Sembol İnşaat, yalnızca sağlık değil, otelcilik ve kültürel alanlarda da uluslararası projelere imza atıyor. Türkiye’de Atatürk Kültür Merkezi (AKM), İstanbul Kongre Merkezi, Tersane İstanbul ve Antalya’daki The Land of Legends Tema Park gibi prestijli projeleri tamamlayan şirket, yurt dışında da Kazakistan’daki Bağımsızlık Sarayı ve Nur Sultan Büyük Camii gibi sembol yapılarla dikkat çekiyor.
BAE’de daha önce Rixos Premium Saadiyat Island otelini inşa eden Sembol İnşaat, Suudi Arabistan’da ise Rixos Premium Emerald Shores projesi üzerinde çalışıyor. Kızıldeniz kıyısındaki King Abdullah Ekonomik Şehri’nde (KAEC) yer alan projede, 540 odalı lüks otel, 36 villa ve 1200 kişilik temalı su parkı yer alacak.
Birçok ülkede projeler gerçekleştiren Sembol İnşaat, özellikle Orta Doğu ve Körfez bölgesindeki büyümesini sürdürüyor.
Elazığ Valisi Sayın Numan Hatipoğlu, Kovancılar Kaymakamı Sayın Abdulhamid Uyar ile birlikte yapımı devam eden 150 yataklı Kovancılar-Palu Devlet Hastanesi inşaat sahasını ziyaret etti.
Yetkililerden hastane inşaatının mevcut durumu ve çalışmaların seyri hakkında detaylı bilgi alan Vali Hatipoğlu, bölgeye kazandırılacak olan bu önemli sağlık yatırımının hayırlı olmasını diledi.
Vali Hatipoğlu, ziyaret sırasında yaptığı açıklamada, hastanenin ilçelere ve bölge halkına hayırlı uğurlu olmasını temenni ederek, inşaatın planlanan takvime uygun şekilde ilerlediğini ifade etti. Kaymakam Uyar ise, hastanenin tamamlanmasıyla birlikte bölgedeki sağlık altyapısının güçleneceğini ve vatandaşların daha kaliteli sağlık hizmetlerine kavuşacağını vurguladı.
Trabzon’da deniz dolgusuyla elde edilen 400 dönümlük alanda 900 yataklı, 33 ameliyathane ve yaklaşık 300 polikliniğin yer alacağı Trabzon Şehir Hastanesi projesinin yüzde 80’i tamamlandı. Türkiye’nin 783 bin 562 kilometrekare olan yüz ölçümünü genişleten ve pek çok odası deniz manzaralı olan projede çalışmalar, 24 saat esaslı sürdürülüyor. İl Sağlık Müdürü Mehmet Topsakal, “2026 yılının Mayıs ayında teslim almaya başlayacağız” dedi.
Akyazı Mahallesi’nde milyonlarca taş kullanılarak, deniz dolgusuyla elde edilen 400 dönümlük alanda inşa edilen Trabzon Şehir Hastanesi’nde çalışmalar sürüyor. 236’sı yoğun bakıma ait olmak üzere 900 yataklı olarak, 33 ameliyathane ve 300 poliklinikle hizmet vermesi planlanan hastanenin inşaatının yüzde 80’i tamamlandı. Karadeniz’in dalgalarından korumak için beton blokların yanı sıra milyonlarca tonluk taşların kullanılmasıyla, Türkiye’nin 783 bin 562 kilometrekare olan yüz ölçümünü genişleten ve pek çok odası deniz manzaralı olan projede çalışmalar, 24 saat esaslı sürdürülüyor. 285 bin metrekarelik alanda 4 bin 900 fore kazık uygulanarak, 750’nin üzerinde deprem izolatörüyle zemini güçlendirilen hastane, depreme dayanıklı olacak şekilde dizayn edildi. Onkoloji merkezi ve gen laboratuvarı gibi donanımların da yer alacağı hastane, altyapısının yanında nitelik ve donanımlı sağlık hizmetleriyle hastalara 5 yıldızlı otel konforunda hizmet sağlayacak. Planlandığında 1461 yatak kapasitesine çıkabilecek hastanenin büyük oranda tamamlanan bölümleri Demirören Haber Ajansı (DHA) kamerasıyla ilk kez görüntülendi.
‘10 BÜYÜKLÜĞÜNDE BİR DEPREME DAYANIKLI OLACAK’
İl Sağlık Müdürü Mehmet Topsakal, hastanenin 2026 yılının Mayıs ayında tamamlanması halinde temizliğinin yapılmasının ardından eylül-ekim gibi hizmet vermeye başlayacağını söyleyerek, “18 dönüm ek bir arazi de vardır, kuruluş alanı olarak bölge için yeterli bir alandır. Burası bir dolgu alanı üzerine yapıldı.
Teknik olarak yapılırken 10 büyüklüğünde bir depreme dahi dayanıklı olacak şekilde inşa edildi. Hastanelerin bu tür olaylarla korunaklı alanlar olması planlandı. Bakanlığımızın politikası bu şekildedir. Çok yüksek sarsıntılara dayanabilecek bir sistemle yapıldı. 750’nin üzerine deprem izolatörüyle beraber bina oturtuldu” dedi.
İnşa edilen 4 kule ve 300 poliklinikle sağlık hizmeti verileceğini belirten Topsakal, “4 kulenin de hizmet alabileceği yoğun bakım, acil ve diğer ameliyathaneler mevcut. Yaklaşık 664 tekli odadan oluşuyor. 236 tane de yoğun bakım odasıyla beraber 900 yatağımız var. Biz bunları yaparken yatak sayımızı eğer 2’ye çıkartırsak olabilecek yatak sayılarımız 1461’e tamamlanıyor, full kapasite olursa. O kadar büyük bir şekle şu anlık ihtiyacımız yok. 300’e yakın poliklinik olacak. Bir kule kadın doğum ve çocuk kulesi, diğer kule kalp damar cerrahisi kulesi, diğeri onkoloji ve diğeri de genel hastane kulesi olacak. Bütün branşların içerisinde olduğu, herkesin teknik olarak birbirine yardım edebileceği poliklinikler ve diğer yataklı birimlerimiz var” diye konuştu.
YÜZDE 80’E YAKIN KISMI TAMAMLANDI
Hastane inşaatının yaklaşık yüzde 80’lik kısmının tamamlandığını söyleyen Topsakal, “Firmanın taahhüdü 15 Aralık 2025’te bitecek. Dolayısıyla bu bitiş tarihinden sonra bizim bu süre içerisinde yüklenici firmaya proje değişikliyle beraber yasal olarak süre verme hakkımız var. Bu haklarını da kullanırlarsa, mayıs ayında bize teslim etmek zorundalar. Ümit ediyorum ki bu teslimatı da yapacaklar. Firma gerçekten nadir firmalardan biri. 2026 yılının Mayıs ayında teslim almaya başlayacağız. Hatta belki biraz daha öncesi de olabilir, kule kule devralarak hizmeti taşımayı planlıyoruz. Mayıstan itibaren bir eksiğimiz kalmayacak. Eylül ve ekim ayında hizmetin full olacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
‘MANZARASIYLA DA GÜZEL’
Topsakal, “İnşaat içerisinde büyük şeyler yapıldı. Dışında da çalışma sürüyor. Karayolları Bölge Müdürlüğümüz, buradaki adanın etrafını dolanacak yolları da yapmayı planlıyor. Trabzon, sağlık alanında etrafındaki illerin merkezi konumundadır, bu potansiyeli kullanıyoruz. Buraya taşıyacağımız hastanelerden biri Ahi Evren Eğitim ve Araştırma Hastanemizdir. Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanemiz de 2 kampüsten oluşuyor.
Ayrı ayrı yerlerde değil de toplu bir yerde hizmet verebilmek için bir araya getiriyoruz. Daha iyi bir hizmeti bölge halkına vermeyi ümit ediyoruz. İnşallah, buraya gelen hastalara şifa veririz. Hastanelerin bulunduğu yerlerin moral açısından da hasta ve hasta yakınları için önemli bir konumda olması gerek. Manzarasıyla da güzel. Hastalarımızı hem manzarasından hem de vereceğimiz tıbbı hizmetlerden yararlandırmış oluruz” dedi.
Kurulduğu 2009 yılından bu yana sağlık hizmeti sunmaya devam eden Göztepe Medical Park Hastanesi, Vivin İnşaat’ın titiz çalışmasıyla hizmetine ara vermeden “tepeden tırnağa” yenileniyor. Vivin İnşaat Kurucusu Mimar Sevcan Bora, “Faaliyette olan bir hastanede yenileme çalışması yürütmek, yeni bir bina inşa etmekten çok daha fazla uzmanlık, sabır ve koordinasyon gerektirir. Vivin İnşaat olarak biz, renovasyonu bir inşaat süreci değil, yaşayan bir yapının dönüşüm yolculuğu olarak görüyoruz” dedi.
Ticaret merkezleri, kongre salonları, konut ve kişiye özel villa tasarım projeleri dahil pek çok başarılı çalışmaya imza atan Vivin İnşaat, “sağlık” ve “eğitim” alanındaki uzmanlığını çok daha ileriye taşımaya devam ediyor. Göztepe Medical Park Hastanesi’nin renovasyon çalışmasını yürüten Vivin İnşaat, sağlık hizmetine ara vermeden gerçekleştirilen çalışmayla dikkatleri üzerine çekti.
BÖLGENİN REFERANS SAĞLIK YAPISI Yaklaşık 40.000 m² kapalı alana sahip olan ve iki ayrı bloktan oluşan Göztepe Medical Park Hastanesi, 2009 yılından itibaren hasta kabulüne başarıyla devam ediyor. İçinde bir onkoloji merkezi barındıran hastane, A blokta 150 hasta odası, poliklinikleri, kanser tedavisinde ileri teknolojiye sahip Gamma Knife ve LINAC cihazlarıyla donatılmış birimleriyle radyo cerrahi ve radyoterapi alanlarında Türkiye’nin öncü merkezlerinden biri haline geldi.
Genel tıbbi birimleri barındıran B blok ise ana yapı olarak tasarlandı. 14 katlı olan bu blokta; poliklinik birimleri, 12 ameliyathane, 18 kişilik kemoterapi alanı ve farklı branşlarda uzmanlaşmış yoğun bakım üniteleri bulunuyor. Bu yoğun bakım üniteleri arasında 7 yataklı (5+2 izolasyon) KVC, 20 yataklı yenidoğan (neonatal) ve 22 yataklı (20+2 izolasyon) erişkin yoğun bakım servisleri yer alıyor. Modern sağlık standartlarına uygun teknik altyapısı, fonksiyonel planlaması ve ileri tedavi teknolojileri hastaneyi kısa sürede bölgenin referans sağlık yapılarından biri olarak konumlandırdı.
YAPININ YENİDEN DOĞUŞU Renovasyon projesi kapsamında, teknik altyapı sağlık standartlarına uygun biçimde tamamen yenilendi. Mekânsal sirkülasyon ve yönlendirme sistemleri, kullanıcı konforunu artıracak şekilde yeniden planlandı. Elektrik, mekanik ve medikal gaz sistemleri, güncellenen yönetmeliklere göre, aktif servisleri etkilemeden modernize edildi. Cephe, iç mekân yüzeyleri ve aydınlatma elemanları, hijyenik ve modern bir estetik anlayışla yeniden tasarlandı. Renk paleti ve malzeme seçimleri ise hasta psikolojisini destekleyecek biçimde sadeleştirildi.
Yoğun bir şekilde faaliyette olan hastanenin modern standartlara yeniden uyarlanması süreci gündeme geldiğinde proje üzerinde titiz bir hazırlık çalışması yapıldığını belirten Vivin İnşaat Kurucusu Mimar Sevcan Bora, sağlık alanındaki uzmanlıklarını bir kez daha ortaya koyduklarını söyledi. 2009 yılından bu yana aktif olarak hizmet veren hastane binası hem teknolojik hem de estetik açıdan günümüz ihtiyaçlarına cevap verecek biçimde yeniden düzenlendiğini belirten Mimar Sevcan Bora, “Yaklaşık 35 bin metrekarelik bir alanda yenileme yapıyoruz. Çalışmanın Mart 2026’da tamamlanması planlanıyor.Bu süreçte temel hedefimiz, hastane işleyişini kesintiye uğratmadan; mekânsal kalitesini yükseltmek, altyapı sistemlerini yenilemek ve modern tıbbi donanımlarla uyumlu bir fiziksel çevre oluşturmak oldu. Tüm çalışmalar, yüksek koordinasyonla ve operasyonel hassasiyetle yürütülüyor. Bu dönüşüm süreci, renovasyon konusunda Türkiye’deki nadir örneklerden biri olarak öne çıkmaktadır” dedi.
UZMANLIK, SABIR VE KOORDİNASYON “Faaliyette olan bir hastanede yenileme çalışması yürütmek, yeni bir bina inşa etmekten çok daha fazla uzmanlık, sabır ve koordinasyon gerektirir” diyen Mimar Sevcan Bora şöyle devam etti: “Çünkü bir yandan şantiye işleriniz sürerken, diğer yandan binanın içinde hayat devam eder; hastalar tedavi görür, doktorlar çalışır, sistem asla durmaz. Bu nedenle biz, her aşamayı hassasiyetle planladık. Göztepe Medical Park projesi, Vivin ekibinin renovasyon alanındaki teknik disiplini ve kriz yönetimi kabiliyetiyle öne çıkan güçlü bir örnektir. Amacımız yalnızca binayı yenilemek değil; var olanı yeniden yaşatmak, günümüz teknolojisine ve estetik anlayışına uyarlarken, hizmet kalitesini kesintisiz sürdürmektir. Vivin İnşaat olarak biz, renovasyonu bir inşaat süreci değil, yaşayan bir yapının dönüşüm yolculuğu olarak görüyoruz. Bu bakış açısıyla, her projemizde yeni bir bina değil, yeniden canlandırılmış bir hikâye yaratıyoruz. Sağlık yapılarında dönüşümün öncüsü olma vizyonumuz, tam da bu noktada anlam kazanıyor.”
Adnan Menderes Stadyumu’ndaki inşaat çalışmaları yüzde 75 seviyesine ulaştı ve yıl sonuna kadar tamamlanması hedefleniyor.
Aydın’ın Efeler ilçesinde bulunan Adnan Menderes Stadyumu, depreme dayanıksız olduğu için yıkılarak yeniden inşa ediliyor. Şu anda inşaat çalışmaları yüzde 75 seviyesine ulaşmış durumda.
YENİ STADYUMUN ÖZELLİKLER
Yeni stadyum, profesyonel lig standartlarına uygun olarak 6 bin seyirci kapasitesi ile tasarlanıyor. Yıl sonuna kadar tamamlanması için yoğun bir mesai harcanırken, şantiyede 5 iş makinesi, 6 kamyon ve 35 kişilik bir ekip gece gündüz çalışıyor. Çelik tribünlerin büyük bölümü tamamlandı ve ince işçilik aşamasına geçildi.
ÖZEL ÇİM SERİMİ BAŞLAYACAK
Yetkililer, önümüzdeki hafta FIFA standartlarının üzerinde bir kaliteye sahip özel çimin serimine başlanacağını belirtti. Stadyum, doğal çim sahası, ileri altyapı sistemleri, tartan pisti, saha aydınlatmaları, su deposu ve yenilenmiş deplasman alanları ile modern bir spor kompleksi haline getirilecek. Doğu ve karşı tribünlerde küçük dokunuşların kaldığı, batı tribününde ise önemli alanların tamamlanmak üzere olduğu kaydedildi.
Gebze Millet Bahçesi’nin komşu parselinde inşa edilen 8 derslikli Sultanorhan Anaokulu’nda kaba inşaat süreci tamamlandı.
Eğitime erişimi artırmayı ve okul öncesi eğitimde modern, nitelikli bir ortam sunmayı hedefleyen proje, tefrişat ve ince işçilik çalışmalarının ardından öğrencilerin hizmetine sunulacak.
Toplam 9.170 metrekarelik parsel alanı üzerinde yükselen anaokulu, 1.255 metrekare kapalı inşaat alanı ile bölgenin ihtiyaçlarına uygun şekilde planlandı. Projede ayrıca 1.915 metrekarelik peyzaj alanı yer alıyor.
Oyun alanları, yeşil dokusu ve çocukların gelişimine katkı sağlayacak sosyal donatılarıyla yeni eğitim yuvası, güvenli ve çağdaş bir atmosfer oluşturmayı amaçlıyor.
Gebze’nin hızla artan nüfusuna paralel olarak okul öncesi eğitim kapasitesini güçlendirmeyi hedefleyen anaokulu, modern mimarisi ve donanımıyla dikkat çekiyor. İlçedeki eğitim yatırımları arasında önemli bir yere sahip olan proje; sınıf içi donatılardan dış mekân düzenlemelerine kadar her ayrıntının özenle planlandığı, çocuk merkezli bir yaklaşımla hayata geçiriliyor.
İzmit Sanayi Mahallesi Ömer Türkçakal Bulvarı üzerinde bulunan Interteks Fuar Alanı’nın yerine yapılacak Sosyal Yaşam Merkezi için gerçekleştirilen ihaleyi Artı Değer İnşaat 1 milyar 39 milyon 132 bin TL’ye kazandı.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İzmit Sanayi Mahallesi Ömer Türkçakal Bulvarı üzerinde bulunan eski Interteks Fuar Alanı’nda Sosyal Yaşam Merkezi yapımı için ilk adımı attı. Yaklaşık 17 bin 390 metrekare kapalı inşaat alanına sahip Sosyal Yaşam Merkezi’nde 14 bin metrekarelik modern bina inşa edilecek. İçinde barındırdığı konservatuar, gastronomi atölyeleri, dil akademisi, kütüphane, doğal yaşam müzesi, dijital yayın stüdyoları, girişimcilik ve 208 kişilik çok amaçlı salonun yer aldığı sivil toplum merkezleriyle her yaştan vatandaşa hitap eden çok yönlü bir yaşam alanı sunacak. Sosyal Yaşam Merkezi, çok sayıda salon ve eğitim alanında şehrin sosyal ihtiyaçlarına cevap verecek.
YAKLAŞIK MALİYET 1 MİLYAR 154 MİLYON
Söz konusu projenin yapım ihalesi eylülayında Büyükşehir Belediyesi binasındaki toplantı salonunda gerçekleştirildi. Elektronik ortamda yapılan ihalenin ihale komisyonu başkanlığını Fen İşleri Kesin Hesap ve İdari İşler Müdürü Cihat Yücel yaptı. İşin muhammen bedeli 1 milyar 154 milyon 375 bin 136 lira 71 kuruş olarak belirlendi.
EN DÜŞÜK TEKLİF 1 MİLYAR 39 MİLYON
Devasa ihaleye 4 firma teklif sundu:
1-Artı Değer İnşaat -Atlasbk İnşaat iş ortaklığı: 1 milyar 39 milyon 132 bin TL, 2-Sizer Yapı İnşaat- Barsoy İnşaat iş ortaklığı: 1 milyar 126 milyon TL 3-Hüsamettin Peker İnşaat: 1 milyar 134 milyon 750 bin TL 4-Asaş Pazarlama Sanayi ve Ticaret- Çelikcan Mühendislik: 1 milyar 178 milyon 560 bin 250 TL
İhale sonucu yapılan değerlendirme sonrası Artı Değer İnşaat ve Atlasbk İnşaat iş ortaklığı söz konusu işi aldı. Yer tesliminden itibaren başlayacak çalışmaların 450 takvim günü içinde bitirilmesi planlanıyor. Yüklenici firma, sözleşmenin imzalanmasının ardından en geç 10 gün içinde işe başlayacak.
Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu ile Gün İnşaat A.Ş. yöneticileri Vahap Gün, Cem Gün ve Ahmet Cihan Gün’ün imzalarıyla resmiyet kazanan Kadın Konukevi projesi Adapazarı’na kazandırılacak.
Adapazarı Belediyesi ile Gün İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. yetkilileri arasında Alparslan Türkeş Caddesi’nde inşa edilecek Kadın Konukevi için protokol imza töreni gerçekleştirildi.
Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu ile Gün İnşaat A.Ş. yöneticileri Vahap Gün, Cem Gün ve Ahmet Cihan Gün’ün imzalarıyla resmiyet kazanan projenin, tamamen hayırsever desteğiyle Adapazarı’na kazandırılacağı belirtildi.
İmza töreninde konuşan Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu, barınma ihtiyacı olan hanımefendileri sağlıklı ve huzurlu bir şekilde misafir etmek hedefiyle hazırlanan projenin dayanışmanın en güzel örneklerinden biri olacağını söyledi.
Başkan Işıksu, şehrin sosyal sorumluluk kültürüne güç katacak olan bu projeyi üstlenen hayırsever Gün ailesine teşekkür etti.
Gün İnşaat yöneticilerinden ve Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası (SATSO) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cem Gün ise, babaları merhum Nihat Gün’ün vefat yıl dönümünde böyle bir hayır çalışmasına imza atmaktan duydukları memnuniyeti ifade ederek şunları söyledi: “Hayrın nesiller boyu devam edeceğine iman etmiş bir inancın mensuplarıyız. Bu kıymetli çalışmaya katkı sunmak, ailemiz için ayrı bir moral vesilesi oldu. Değerli Başkanımıza, ekibine ve bu süreçte gayreti olan hem SATSO hem de Adapazarı Belediyesi meclis üyemiz Behlül Bayrak’a teşekkür ediyor, hayırlı olmasını diliyoruz.”
Proje hakkında yapılan açıklamada, “Kadın Konukevi, barınma ihtiyacı olan kadınlara güvenli, sıcak ve profesyonel destek sunan bir misafirhane olarak Adapazarı’nın sosyal hizmet vizyonuna yeni bir güç kazandıracak. Kadın Konukevi, toplam 500 metrekare kapalı alana, 2 katlı modern tasarıma ve tamamen hibe yoluyla inşa edilecek bir yapıya sahip olacak. Proje, belediye tarafından onaylanan teknik şartnameye göre yürütülecek ve inşaat tamamlandığında tüm haklarıyla Adapazarı Belediyesi’ne devredilecek.” denildi.
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), her ay merakla beklenen inşaat ile bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durum ile beklenen gelişmeleri gösteren “Hazır Beton Endeksi” 2025 Ekim Ayı Raporu’nu açıkladı. Tüm endeksler ağustos ayından itibaren son 3 aydır eşik değerin altında yatay bir hareket sergilemektedir. Ekim ayında endeks değerleri, eylül ayına oldukça yakın seyretmiştir. İnşaat sektörü geride bıraktığımız ekim ayında geçen yıla kıyasla daha olumlu ancak beklenen performanstan hâlâ uzak olduğu görülmüştür.
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) her ay açıkladığı Hazır Beton Endeksi ile Türkiye’de inşaat sektörü ve bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durumu ve beklenen gelişmeleri ortaya koymaktadır. İnşaat sektörünün en temel girdilerinden biri olan ve aynı zamanda üretiminden sonra kısa bir süre içerisinde stoklanmadan inşaatlarda kullanılan hazır betonla ilgili bu Endeks, inşaat sektörünün büyüme hızını ortaya koyan öncü bir göstergedir.
Hazır Beton Endeksi 2025 Ekim Ayı Raporu’na göre, tüm endeksler ağustos ayından itibaren son 3 aydır eşik değerin altında yatay bir hareket sergilemektedir. Ekim ayında endeks değerleri, eylül ayına oldukça yakın seyretmiştir. Güven Endeksi hafif bir toparlanma sergilemiş olsa da değer olarak en düşük endeks durumundadır. Faaliyet Endeksi sınırlı bir yükseliş, Beklenti Endeksi ise sınırlı bir azalış göstermiştir. Son olarak Birleşik Beton Endeksi negatif tarafta kalarak bir önceki aya paralel bir hareket sergilemiştir.
Geride bıraktığımız ekim ayında tüm endeksler, geçen yılın aynı ayına kıyasla yükselmiş görünmektedir. Artış oranı olarak bakıldığında ön plana çıkan endeks Beklenti Endeksi’dir. Faaliyet Endeksi’ndeki artış, geçen yıla kıyasla oldukça sınırlıdır. Tüm endeksler eşik değerin altında kalmasına rağmen geçen yıla kıyasla daha yüksek bir değerde olması, inşaat sektörünün ekim ayında daha iyi bir noktada olduğunu teyit etmekle beraber mevcut konumun yeterli olmadığını göstermektedir. Bu durum, tüm endekslerin ekim ayında mutlak değer olarak eşik değerin altında konumlandığı bilgisi ile birlikte değerlendirilmelidir. İnşaat sektörü geride bıraktığımız ekim ayında geçen yıla kıyasla daha olumlu ancak beklenen performanstan hâlâ uzak olduğu görülmüştür.
Raporun sonuçlarını değerlendiren Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, “Tüm endeksler ağustos ayından itibaren son 3 aydır eşik değerin altında yatay bir hareket sergilemektedir. Ekim ayında endeks değerleri, eylül ayına oldukça yakın seyretmiştir. İnşaat sektörü geride bıraktığımız ekim ayında geçen yıla kıyasla daha olumlu ancak beklenen performanstan hâlâ uzak olduğu görülmüştür.” dedi.
Ekonomik gelişmelerle ilgili görüşlerini paylaşan THBB Başkanı Yavuz Işık, “Ekim ayında konut satışları 164 bin ile yılın en yüksek seviyesine ulaşmıştır. Bu satışın kırılımına baktığımızda ipotekli satışlar %11 oranında artış göstermiştir. Bu artışa rağmen toplam satışlar içinde ipotekli satışların payı hâlâ %13 seviyesindedir, bu oranın yıl sonuna doğru artması beklenmektedir. Zira faiz seviyesinin gerilemesi inşaat sektörü açısından bakıldığında, diğer sektörlere kıyasla çok daha kritik önem taşımaktadır. Faiz seviyesi, inşaat sektörünü ekonominin geri kalan kısmına göre çok daha hızlı ve derinden etkilemektedir. Faiz düştükçe kredi maliyetleri azalmakta, özellikle konut kredisi faizleri gerilemektedir. Bu da hem yeni konut talebini hem ikinci el konut satışlarını hızla artırmaktadır. İnşaat firmaları yeni projeleri daha öngörülebilir şekilde planlayarak, sektörün çarklarını yeniden döndürmeye başlayacaktır. Kısacası, enflasyonun düşmesi, faizlerin düşmesi ve konut satışlarının artması 2026 yılı için sektörün en temel beklentisidir.” dedi.
Hazır Beton Endeksi hakkında
Söz konusu endekslerin oluşturulmasına esas teşkil eden anket ile firmalara 8 soru soruluyor. Her bir endeksin değeri 100’ün altında ya da üstünde olmasına bağlı olarak yorumlanıyor. 100’ün üzerinde olması durumunda önceki aya ait faaliyetin ya da gelecek döneme ilişkin beklentinin olumlu yönde geliştiği yorumu yapılıyor. Türkiye genelinde her ay hazır beton üreticileri ile gerçekleştirilen çalışmada 3 farklı endeks oluşturuluyor. Hazır Beton Faaliyet Endeksi ile hazır beton firmalarının geçmiş bir aylık faaliyetlerinin sonuçları, Hazır Beton Güven Endeksi ile hazır beton sektöründe faaliyet gösteren teşebbüslerin, ekonomi ve sektöre yönelik duydukları güven seviyesi, Hazır Beton Beklenti Endeksi ile hazır beton firmalarının önümüzdeki üç aylık dönemde faaliyetlerinin hangi seviyede olacağına ilişkin beklentiler hakkında bilgi ediniliyor. Hazır Beton Endeksi ile endekslerin tümünü içeren bileşik endeks elde ediliyor.
Türkiye Hazır Beton Birliği hakkında
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), 1988 yılından beri güvenli ve dayanıklı yapıların inşası amacıyla standartlara uygun beton üretilmesi, tekniğine uygun beton uygulamalarının yaygınlaşması ve ülkemizde kaliteli, dayanıklı, yüksek dayanım sınıflarında beton kullanılması için uğraş veren mesleki bir kuruluştur. THBB, Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO) ve Beton Sürdürülebilirlik Konseyi (The Concrete Sustainability Council) üyesi; Beton Sürdürülebilirlik Konseyi “Bölgesel Sistem Operatörü”dür. THBB’ye üye olacak şirketlerin bütün hazır beton tesislerinde standartlara uygun üretim yapması, THBB Kalite Güvence Sisteminin (KGS) sürekli habersiz denetimlerine tabi olarak KGS Uygunluk Belgesi alması, uygun laboratuvar bulundurması, teknik, çevre, iş sağlığı ve güvenliği, yasal ve etik kriterleri eksiksiz yerine getirmesi zorunludur.
Türkiye’nin önde gelen gayrimenkul yatırım ve geliştirme şirketlerinden Nef, Suudi Arabistan’da yapacağı dev proje için Suudi Arabistan Varlık Fonu PIF’in iştiraki King Abdullah Economic City (KAEC) ile anlaşma imzaladı. Anlaşma çerçevesi ile Nef, şehrin küresel vizyonunu yansıtacak ve üstün kaliteye sahip otel, perakende ve konuttan oluşan bir kompleksi inşa edecek.
Bu yılki Cityscape Global kapsamında King Abdullah Economic City (KAEC), üç kıtaya yayılan varlığıyla 7 ülkede faaliyet gösteren ve bugüne kadar 85’in üzerinde simgesel projeyi tamamlayan küresel bir gayrimenkul geliştiricisi Nef ile bir Mutabakat Muhtırası (MoU) imzaladı.
Bu iş birliği, kentin küresel fikirleri ve yüksek kaliteli geliştirme konseptlerini hayata geçirme vizyonuyla uyumlu yeni otel, perakende ve konut projelerinin temelini oluşturacak. Nitekim KAEC, yaklaşık 925 milyar dolar varlığı yöneten dünyanın en büyük egemen varlık fonlarından biri olan Suudi Arabistan Varlık Fonu PIF’in bir iştiraki konumunda.
İmza törenine Suudi Arabistan’daki Türkiye Büyükelçisi Prof. Dr. Emrullah İşler de katılırken, KAEC CEO’su Abdulaziz Alnowaiser ve Nef Yönetim Kurulu Başkanı Erden Timur iş birliğini resmileştirdi.
KAEC CEO’su Abdulaziz Alnowaiser şöyle konuştu: “Nef ile iş birliğimiz, KAEC’in konut ve yaşam alanı seçeneklerini önde gelen geliştiricilerle genişletme kararlılığını yansıtıyor. Bu anlaşma, inovasyonu, topluluk kültürünü ve yaşam kalitesini bir araya getiren modern ve sürdürülebilir bir şehir inşa etme yolculuğumuzda yeni bir aşamayı temsil ediyor. Küresel ortaklarla çalışarak, KAEC’in uzun vadeli vizyonunu insanların yaşayabileceği, çalışabileceği ve keyif alabileceği canlı bir destinasyon olarak gerçeğe dönüştürüyoruz.”
Nef Yönetim Kurulu Başkanı Erden Timur ise şu ifadeleri kullandı: “Suudi Arabistan’da modern kentsel yaşamın geleceğini şekillendirme sürecinde KAEC ile çalışmaktan gurur duyuyoruz. Nef olarak insan odaklı tasarlıyor, gerçek değer ve anlamlı yaşam deneyimleri sunan alanlar yaratıyoruz. Bu iş birliği, tasarım felsefemizi ve uluslararası uzmanlığımızı Suudi Arabistan’ın en dinamik ve umut vadeden destinasyonlarından birine taşımamıza olanak sağlıyor.”
KAEC, Vizyon 2030’u temsil ediyor
Rekabetçi sektörleri geleceğe hazır fırsatlarla buluşturan dünya standartlarında bir yatırım merkezi ve dönüştürücü bir kentsel yaşam destinasyonu olan KAEC, Suudi Arabistan’ın Vizyon 2030 hedeflerine katalizör olmak üzere konumlanıyor. Kızıldeniz kıyısında Cidde’nin kuzeyinde 185 milyon metrekarelik bir alana yayılan şehir iş dünyası, aileler ve ziyaretçiler için entegre bir ekosistem sunuyor. Nef’in imzaladığı ortaklık ile, şehrin inovasyon, turizm ve yatırım için büyüyen bir merkez olarak konumunu güçlendirmesine destek olacak; bölgenin ekonomik hedeflerine de katkı sağlayacak. Anlaşma, istihdam yaratmayı, özel sektör katılımını teşvik etmeyi ve bölgede sürdürülebilir büyümeyi desteklemeyi de amaçlıyor. Ayrıca KAEC’in çeşitlenen ve büyüyen toplulukların ihtiyaçlarına hizmet eden canlı konut, perakende ve turizm bölgeleri geliştirme hızını artırıyor.
Nef Global portföyüne yedinci ülkeyi ekledi
Suudi Arabistan’da, ülkenin varlık fonu PIF ile KAEC dışında da farklı projeler için görüşmelere devam eden Nef, yedinci ülke olarak Suudi Arabistan’da yatırımlarını yapacak. Orta Asya’dan Kuzey Amerika’ya uzanan geniş bir coğrafyada faaliyet gösteren Nef, bugüne kadar 45 binden fazla tapu teslim etti.
25 milyon metrekareyi aşan arazi portföyüyle hızla büyümeye devam eden Nef, dünyaca ünlü endüstriyel tasarımcılar ve sanatçılarla çalışan tek geliştirici olmasıyla sektörde benzersiz bir konuma sahip; tasarım, sanat ve teknolojinin kesiştiği verimli yaşam alanları üretiyor. Nef’in patentli Foldhome konsepti, mülkiyet maliyetlerini artırmadan 24’ten fazla premium yaşam alanı imkânı sunarak küresel pazarda önemli bir ayrışma yaratıyor.
Verimli alan planlaması, insan odaklı düşünülmüş tasarım yaklaşımı ve akıllı erişilebilirlik çözümleriyle Nef, daima beklentilerin üzerinde ürünler sunmayı önceliklendiriyor. Son yıllarda iki katına çıkan güçlü uluslararası deneyimi ve hızla büyüyen arazi portföyüyle Nef, yenilikçilik, tasarım mükemmeliyeti ve küresel vizyonla modern yaşamın geleceğini şekillendirmeyi amaçlıyor.
Kocaeli Dilovası Tavşancıl’da 1.550 konut, 26 ticari alan, okul ve cami ile sosyal donatı sunan proje yatırımcı ve aileler için cazibe yaratıyor.
Kocaeli Dilovası’na modern yaşam alanı geliyor… Kocaeli İli Dilovası İlçesi Tavşancıl Mahallesi’nde Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından hayata geçirilecek proje, bölgeye modern ve kapsamlı bir yaşam alanı sunuyor. Projenin toplam bedeli 6,24 milyar TL olarak belirlenirken, 2. ve 3. Etap kapsamında 1.550 adet 2+1 konut, 454 adet 3+1 konut, 25 kapıcı dairesi, 26 ticari alan, 1 adet 24 derslikli ilköğretim okulu ve 1 adet cami inşa edilecek. Yeni proje, aileler ve yatırımcılar için cazip konut seçenekleri sunarken, bölgeye sosyal ve ticari altyapı kazandıracak.
Proje alanı ve büyüklüğü
Proje, toplam 235.565,68 m² (23,55 ha) alan üzerine planlandı:
2. Etap ÇED Alanı: 82.096,44 m² + 23.434,02 m²
3. Etap ÇED Alanı: 130.035,22 m²
Bu alan üzerinde konut, ticari alan ve sosyal tesisler yer alacak. 2. Etapta yapılacak 24 derslikli ilköğretim okulu, 3. Etapta ise cami inşaatı ile bölgenin eğitim ve dini ihtiyaçları karşılanacak.
Konut ve ticari alan detayları
Proje kapsamında 2+1 ve 3+1 konutlar etap etap şu şekilde planlanmıştır:
2. Etap: 617 adet 2+1 konut ve 242 adet 3+1 konut olmak üzere toplam 868 konut (859 adet konut + 9 kapıcı dairesi) inşa edilecek. Ayrıca 2. Etapta 10 adet ticari alan (dükkan) yer alacak.
3. Etap: 933 adet 2+1 konut ve 212 adet 3+1 konut olmak üzere toplam 1.161 konut (1.145 adet konut + 16 kapıcı dairesi) inşa edilecek. Bu etapta 16 adet ticari alan bulunacak.
Toplam proje genelinde: 1.550 adet 2+1 konut ve 454 adet 3+1 konut olmak üzere toplam 2.029 konut, ayrıca 26 adet ticari alan inşa edilecek.
Projede yer alan konut ve ticari alanlar yatırımcılar için önemli fırsatlar sunuyor:
2+1 konutlar: 1.550 adet
3+1 konutlar: 454 adet
Kapıcı daireleri: 25 adet
Ticari alanlar: 26 dükkan (bina altlarında)
Eğitim tesisi: 1 adet 24 derslikli ilköğretim okulu
Dini tesis: 1 adet cami
Konutlarda kişi başı ortalama 4 kişi yaşaması öngörülerek, projede toplam 8.116 kişilik yaşam alanı oluşturulacak.
İnşaat süresi ve iş gücü
Proje inşaatı 4 yıl (48 ay) sürecek, zemin kazısı ve hafriyat işlemleri için ilk 24 ay ayrılmıştır. İnşaat süresince 80 personel görev yapacak. Bu planlama, projede kalite ve güvenliği öncelikli kılıyor.
Yatırım ve sosyal fayda
Projede yer alan 26 dükkan, yatırımcılar için düzenli kira geliri fırsatı sunacak. Konutların alt katlarında yer alan ticari alanlar, günlük yaşamın ihtiyaçlarını karşılayacak ve bölgeye ekonomik değer kazandıracak.
Sosyal donatılar kapsamında inşa edilecek okul ve cami, bölge sakinlerinin eğitim ve dini ihtiyaçlarını karşılayacak. Ayrıca altyapı ve çevre düzenlemesi, yollar, yeşil alanlar ve ortak kullanım alanlarını kapsayacak.
Tavşancıl Mahallesi’nin geleceği
Toplu konut projesi, Tavşancıl Mahallesi’ni modern yaşam standartlarına uygun bir yerleşim alanı haline getirecek. Konutlar, ticari alanlar ve sosyal tesisler ile bölge hem yatırımcılar hem de aileler için cazibe merkezi olacak.
Sonuç olarak, Kocaeli Dilovası Tavşancıl Mahallesi’nde hayata geçirilecek bu toplu konut projesi, konut, ticaret ve sosyal alanlarıyla yatırım ve yaşam açısından büyük fırsatlar sunuyor. Proje, bölgeyi modern ve sürdürülebilir bir yaşam alanına dönüştürürken, yatırımcılar için de yüksek potansiyelli bir fırsat yaratıyor.
Çeşme Belediyesi, ilçenin kültürel yaşamına kalıcı bir değer katacak yeni bir projeyi daha hayata geçiriyor. 2026 yılı yatırım programına alınan Salon Alaçatı Kültür Merkezi, bölgenin sosyal, sanatsal ve kültürel etkinliklerine ev sahipliği yapacak çağdaş bir merkez olarak tasarlandı.
Alaçatı Mahallesi’nde konumlanan proje, tarihî taş mimarisinin karakteristik unsurlarını koruyarak, modern mimarinin şeffaf, ferah ve erişilebilir çizgileriyle bütünleştirildi. Çeşme Belediyesinin teknik ekipleri tarafından hazırlanan projede, bölgenin kimliğine saygılı, çevreyle uyumlu ve sürdürülebilir bir mimari anlayış benimsendi.
1.150 m²’lik Büyük Yatırım: Çok Amaçlı, Çok Katmanlı Bir Kültür Mekânı
Toplam 1.150 metrekare inşaat alanına sahip olan Salon Alaçatı Kültür Merkezi; konserlerden tiyatrolara, sergilerden konferanslara kadar farklı etkinliklerin düzenlenebileceği 195 kişilik çok amaçlı bir salona sahip. Salonun zemin katında 150, balkon katında 45 kişilik oturma düzeni planlandı. Merkez bünyesinde ayrıca;
· 35 ve 30 kişilik iki ayrı eğitim salonu,
· 40 kişilik açık sosyalleşme alanı,
· bir kafe ve teras,
· kulis alanları ve toplantı ofisleri bulunuyor.
Yapı, çevresindeki eczane, restoran ve otopark alanlarıyla birlikte ele alınarak yaya erişimini önceleyen bir şehircilik anlayışıyla planlandı.
Başkan Lâl Denizli: “Alaçatı’nın kültürel belleğine kalıcı bir armağan bırakıyoruz.”
Çeşme Belediye Başkanı Lâl Denizli, proje hakkında yaptığı açıklamada şunları söyledi:“Alaçatı’nın tarihî dokusuna saygılı, modern ama köklerinden kopmayan bir kültür merkezi tasarladık. Salon Alaçatı, yalnızca bir yapı değil, kentimizin kültürel belleğine kalıcı bir armağan olacak. Çeşme’de sanatı, eğitimi ve sosyalleşmeyi buluşturan yeni bir odak noktası yaratıyoruz.”
2026’da İhaleye Çıkıyor
Proje, 2026 yılı yatırım ve ihale programı kapsamında hayata geçirilecek. Çeşme Belediyesi, bu projeyle birlikte kent genelinde sürdürülen kültürel altyapı yatırımlarına bir yenisini daha ekleyerek, “her mahalleye kamusal yaşam alanı”vizyonunu güçlendirmeyi hedefliyor.
Çekmeköy Alemdağ’da 77 bin m² arsada yükselecek Nef Koruköy, 997 konut ve 6 ticari birimiyle güçlü ölçek, modern yaşam ve yüksek yatırım potansiyeli sunuyor.
İstanbul İli, Çekmeköy İlçesi, Alemdağ Mahallesi’nde, 77.000,91 m²’lik alanda hayata geçirilecek Nef Koruköy Projesi, yatırımcı ve konut alıcıları için önemli fırsatlar sunuyor. Timur Gayrimenkul Geliştirme Yapı ve Yatırım A.Ş. tarafından geliştirilen proje, 997 konut ve 6 ticari birimden oluşacak. Toplam inşaat alanı 124.377,60 m² olan proje, İstanbul’un hızla değerlenen bölgelerinden birinde yer alıyor. Proje, İstanbul Çekmeköy’e bağlı Alemdağ Mahallesi 602 ada 2 parselde yer alacak.
Proje sahası, ulaşım açısından da avantajlı bir konumda bulunuyor. Şile Otoyolu’na yaklaşık 30 metre, Marmara Otoyolu’na ise 300 metre mesafedeki konumu sayesinde hem şehir içi hem de şehirlerarası ulaşım kolaylığı sunuyor. Bu stratejik lokasyon, projeyi yatırımcılar için daha cazip hale getiriyor.
Modern yaşam alanları ve sosyal donatılar
Nef Koruköy, 37 blok konut, 1 sosyal tesis, 1 ticari blok, 2 otopark bloğu ve havuz alanı ile eksiksiz bir yaşam kompleksi olarak planlandı. Projede toplam 42 yapı yer alacak ve taban oturum alanı 16.369,51 m² olarak tasarlandı.
Projede 871 araçlık otopark kapasitesi bulunacak; 407 araç kapalı, 464 araç ise açık otoparkta konumlandırılacak. Ayrıca projede 3.466,80 m² sığınak alanı ayrılmış olması, güvenlik ve yönetmelik açısından yatırımcılar için önemli bir detay oluşturuyor.
Sosyal donatılar kısmında ise 10.355,11 m²’lik peyzaj alanı, kameriye ve 2 oyun alanı gibi ortak kullanım alanları yer alıyor. Bu sayede site sakinleri modern yaşam standartlarına uygun ve konforlu bir çevrede hayatlarını sürdürebilecek.
Geniş ölçekli inşaat ve uzun vadeli yatırım potansiyeli
Proje, 6 yıl (72 ay) sürecek inşaat döneminde toplam 190 kişilik bir iş gücü istihdam edecek. Tamamlandığında ise projede konut, ticari alan ve sosyal tesislerde çalışacak teknik personel ve temizlik hizmetleri ile birlikte toplam 3.100 kişi faydalanacak.
Toplam proje bedeli 2.381.831.040 TL olarak planlanan Nef Koruköy, yatırımcılar için hem prestijli bir gayrimenkul hem de yüksek değer artışı potansiyeli barındırıyor. Proje sahası, Fiba Gayrimenkul Geliştirme İnşaat ve Yatırım A.Ş. adına kayıtlı olup, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile geliştirme süreci güvence altına alınmış durumda.
Ticari alanlar ve gelir potansiyeli
Projede yer alan 6 ticari birim, konut sakinlerinin ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra yatırımcılara düzenli gelir fırsatı da sunuyor. Modern mimari ve yüksek yaşam kalitesi ile dikkat çeken projede, ticari alanlar da stratejik bir şekilde planlanmış.
Çekmeköy’de değer kazanan yatırım fırsatı
Nef Koruköy Projesi, konumu, ölçeği ve sosyal donatıları ile Çekmeköy bölgesinde yatırımcılar için öne çıkan bir seçenek oluşturuyor. Şehir merkezine ve ana ulaşım arterlerine yakınlığı, projeyi hem kira geliri hem de değer artışı açısından cazip kılıyor.
Sonuç olarak, Nef Koruköy, İstanbul’un hızla gelişen bölgelerinden Çekmeköy’de modern yaşam standartlarını sunarken, yatırımcılara yüksek potansiyelli bir gayrimenkul fırsatı sunuyor. 997 konut ve 6 ticari birimi ile geniş ölçeği, sosyal ve teknik donatıları ile güvenli yaşam alanları ve güçlü yatırım fırsatları ile dikkat çekiyor.
ÇEDBİK ve Polonya Yeşil Binalar Konseyi (PLGBC) liderliğinde, Yıldız Teknik Üniversitesi ve Polonya Yapı Teknolojisi Enstitüsü ve Wrocław Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nin ortaklaşa çalışmalarıyla tamamlanan “Free-Of Carbon Architecture” FoCA projesi, inşaat ve mimarlık alanlarında malzeme seçiminden bina tasarımına kadar sürecin her aşamasında bilimsel, şeffaf ve erişilebilir bilgiye dayalı kararlar alınmasını mümkün kılıyor.
Türkiye ve Avrupa’dan kurumların ortaklığıyla geliştirilen FoCA (Free of Carbon Architecture) Projesi, inşaat sektöründe karbon ayak izini azaltmayı hedefleyen dijital bir platformu hayata geçirdi. Proje, sektörün yeşil dönüşüm sürecinde şeffaf veri paylaşımı, ölçülebilir sürdürülebilirlik ve uluslararası uyum açısından yeni bir dönemin kapılarını aralıyor.
Dünyada sera gazı emisyonlarının en büyük kaynaklarından biri olan inşaat sektörü, iklim kriziyle mücadelede kilit bir role sahip. Bu farkındalıkla geliştirilen FoCA Türkiye Projesi, 2023–2025 yılları arasında yürütülen uluslararası iş birliğiyle inşaat sektörünün karbonsuzlaşma hedeflerine katkı sunmak üzere hayata geçirildi. Proje kapsamında geliştirilen dijital platform, yapı malzemelerinin çevresel etkilerini şeffaf, karşılaştırılabilir ve erişilebilir hale getiriyor.
Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK) koordinasyonunda yürütülen proje; Polonya Yeşil Bina Konseyi (PLGBC), Yıldız Teknik Üniversitesi (YTU), Wroclaw University of Science and Technology (WUST) ve Polish Building Research Institute (ITB) resmi partnerliğinde, CORNET çağrısı kapsamında gerçekleştirildi. FoCA, Türkiye ve Avrupa Birliği’nin iklim politikalarıyla uyumlu olarak, özellikle KOBİ ölçeğindeki mimarlık ve mühendislik ofislerine bilimsel temelli, kullanıcı dostu bir karar destek aracı sunmayı amaçlıyor.
Her adımın etkisi ölçülebilir hale geldi
FoCA platformu, inşaat sektörüne yönelik dört ana modül üzerinden hizmet veriyor: Eğitim Modülü, Malzeme Veritabanı, Malzeme Karşılaştırma Modülü ve Bina Analizi Modülü. Bu yapı sayesinde kullanıcılar, malzeme seçimi aşamasından bina ölçeğine kadar her adımda çevresel etkileri ölçebiliyor, daha düşük karbonlu alternatifleri karşılaştırabiliyor ve projelerini sürdürülebilirlik kriterleriyle uyumlu hale getirebiliyor.
FoCA Türkiye platformu, mimar ve mühendislerden üreticilere, kamu kurumlarından danışmanlara kadar tüm sektör paydaşlarına açık.
TÜİK verilerine göre 2025 yılı Ekim ayında 164 bin adet konut satıldı. Bir önceki yıl (2024) Ekim ayında gerçekleşen satış adedine kıyasla bu sene yaklaşık benzer sayılarda gerçekleşti. Ancak 2025 yılının ilk on ayı ortalaması aylık 129 bin civarında olan konut satış rakamları 2024 yılının ilk on ayı ortalaması 111 bin civarındaydı.
Verileri değerlendiren EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, önemli açıklamalarda bulundu:
“2024 ve 2025 yıllarının ilk on aylarını toplam satışları kıyasladığımızda bu sene geçen seneye göre yaklaşık %19 daha fazla konut satışı olduğunu görüyoruz. Ancak satışta olan gayrimenkul sayısına baktığımızda yılın başından bu yana satışı bekleyen gayrimenkul stokunun büyüdüğünü görüyoruz.
2025 yılın başında konut stoku verileri 500 bin civarında konutun piyasada satışı beklediğini gösteriyordu. Bugün ise bu sayı 620 bin seviyelerine çıkmış durumda. Başka bir deyişle satışını bekleyen konut adedi 10 ayda %25 artmış durumda.
Özetle her ne kadar konut satışları bu sene geçen seneye göre yüksek seyretse de, maalesef satışa konup da müşteri bekleyen konut sayısı her geçen gün artıyor. Konut fiyatlarında bekledikleri rakama ulaşamayan satıcıların mülklerini piyasada bekletmesi veya ihtiyaç nedeni ile satanların her geçen gün artması gibi sebepler bu durumun kaynağı olabilir.
Önümüzdeki süreçte krediye ulaşmanın biraz daha rahatlamasıyla stokların biraz eriyeceğini ümit edebiliriz, ancak bu durumun da konut fiyatlarını orta vadede yukarı çekmesi gibi bir risk doğabilir.
Konut Satışlarında Ayların Kıyaslaması
Ancak rakamları bir önceki yılla değerlendirdiğimizde yani son iki yılı birbiri ile karşılaştırdığımızda tamamen farklı senaryo görüyoruz.
2025 yılının ilk on ayında konut alımında; ayda ortalama 19 bin adet, toplamda takribi 186 bin adet ipotek kullanıldı. Bu da toplam satışların takribi %14,4 üne denk geliyor.
2024 senesi ilk on ayda toplamda sadece yaklaşık 114 bin ipotekli satış yapılırken 2025 yılı ilk on ayında 186 bin ipotekli konut satışı yapıldı. Yani 2025 de 2024 ilk on ayına göre konut kredisi kullananların oranı takribi %64 arttı.
2024 yılı Ekim sonu itibariyle baktığımızda gerçekleşen toplam ipotekli konut satışları 2023 yılının aynı döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışlarına kıyasla ilk on ayda yaklaşık %32 oranında düşüş göstermişti. İpotekli konut satışları kredilerin düşüşüne bağlı olarak geçtiğimiz aya göre takribi %10,6 azaldı.
2025 yılı Ekim ayında 54.866 adet konut ilk defa el değiştirdi
Bir başka önemli veri de ilk satışlar, 2025 yılı Ekim ayında gerçekleşen ilk el konut satışları bir önceki aya göre %16,45 oranında artarak 54.866 adet açıklandı. 2025 yılı Ekim ayında, toplam konut satışları içinde ilk el konut satışlarının payı %30,74 olarak gerçekleşti. Toplam konut satışları içinde ilk el konut satışlarının payı Ocak ayından bu yana %29-30 seviyelerinde seyrederken Ekim ayında %33,4 seviyesine çıkmıştır.
2025 yılı Ekim ayı sonu itibariyle ilk 10 ayda gerçekleşen kümüle ilk el konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %10,9 oranında artmıştı. 2025 yılı Ekim ayı sonu itibariyle toplam konut satışları içinde ilk el satışların oranı %30,74 civarında seyretti. 2024 yılı aynı döneminde bu oran %32,23 oranındaydı.
Büyükşehirlerde durum nasıl değişti
İstanbul, İzmir ve Ankara özelinde bakacak olursak; 2025 yılı Ekim ayı sonu itibariyle kümüle konut satışlarının, 2024 yılı aynı dönemine nazaran İstanbul’da yaklaşık %19,2, Ankara’da %16,6 ve İzmir’de ise %24,2 oranında arttığı görülmektedir.
Ekim ayında yabancılara yapılan konut satışları geçen senenin aynı ayına göre yaklaşık %1 oranında azaldı. Yabancı satışları aylık bazda geçtiğimiz aya göre yaklaşık %12,8 oranında artış gösterdi.
Yabancılara yapılan konut satışı 2025 yılı Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yaklaşık %1 oranında azalarak 2.106 adet açıklandı. 2025 yılı Ekim ayı sonu itibariyle yabancıya satılan kümüle konut adedinin toplam satışlar içindeki oranı %1,32 oranındadır. 2024 yılı aynı döneminde bu oran %1,73’tü.
2025 yılı Ekim ayında ilk sırayı 729 adet konut satışı ile Antalya aldı. Antalya’yı sırasıyla 725 adet konut satışı ile İstanbul ve 192 konut satışı ile Mersin izledi.
2025 yılı Ekim ayında yine Rusya açık ara konut alımında birinci sırada oldu. 2025 yılı Ekim ayında ülke sıralamasında 315 konut satış sayısı ile Rusya ilk sırayı aldı. Almanya 191 konut satışı ile ikinci ve 172 konut satışı ile İran üçüncü oldu. “
EVA Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık Hakkında: EVA Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık AŞ, gayrimenkul sektörün uzman isimleri tarafından 2008 yılında kuruldu. EVA, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından yetkilendirilen Değerleme Şirketlerinden olup ayrıca, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) tarafından finans kurumlarına, “gayrimenkul, gayrimenkul projesi veya bir gayrimenkule bağlı hak ve faydaların değerlemesi” hizmet verme yetkisine sahip şirketler arasındadır. Ayrıca uluslararası bir kurum olan RICS (Royal Institution of Chartered Surveyors) tarafından Türkiye’de “Regulated by RICS” olarak ünvanı verilen ilk kuruluştur.
EVA Değerleme’nin kendi alanında 26 adet uluslararası ödülü bulunmaktadır. Finans piyasaları konusunda dünyanın önemli otoritelerinden Euromoney Yayın Kurumunun lider dergisi olan Euromoney Magazine her yıl dünyanın birçok ülkesinde çeşitli kategorilerde en başarılı kurumları bilimsel bir çalışma ile belirlemektedir. EVA Değerleme, 2011 senesinde Euromoney tarafından Değerleme Konusunda Türkiye En İyi Gayrimenkul Danışmanlık Firması, 2013 senesinde Türkiye’nin En İyi Danışmanlık (Best Real Estate Advisory-Overall), En İyi Araştırma (Research) ve En İyi Değerleme (Valuation) Firması ödüllerinde, 2014 senesinde ise “Türkiye’nin En İyi Gayrimenkul Araştırma Firması” ödülüne, 2016, 2017 ve 2018 senelerinde tekrar Türkiye’nin En İyi Danışmanlık (Best Real Estate Advisory-Overall), En İyi Araştırma (Research) ve En İyi Değerleme (Valuation) Firması ödüllerinde layık görülmüştür. 2020 yılında ise Euromoney’in “Real Estate Awards 2020” ödülleri kapsamında, Türkiye’nin en iyi Gayrimenkul Araştırma ve Gayrimenkul Değerleme firması seçilmiştir. Ayrıca uluslararası International Property Awards, EVA Gayrimenkul Değerleme Danışmanlığı 2013-2014 senesi ödüllerinde “Türkiye’nin En İyi Gayrimenkul Danışmanlık Firması” ve “Avrupa’nın En İyi Gayrimenkul Danışmanlık Firması”; 2014-2015, 2015-2016, 2016-2017, 2017-2018 ve 2018-2019 senesinde ise arka arkaya tekrar “Türkiye’nin En İyi Gayrimenkul Danışmanlık Firması” olarak seçmiştir. Tüm bu ödüller yanısıra 2017 senesinde Global Brands Magazine tarafından “Best Property Appraisal Company, Turkey 2017”, 2018 senesinde Global Brands Magazine tarafından “Most Innovative Real Estate Valuation Brand, Turkey 2018, 2023 senesinde tekrar Global Brands Magazine tarafından “Best Real Estate Advisor Turkey 2023 ödülüne layık görülmüştür. 2024 senesinde Boston Brand Research&Media tarafından “Best Real Estate Advisor, Turkey 2024 ödülüne layık görülmüştür.
EVA Gayrimenkul Değerleme, her türlü gayrimenkul ve gayrimenkule dayalı hak ve faydaların değerlemesi, makine ve ekipman değerlemesi hizmetleri vermekte, gayrimenkul projelerinde fizibilite, şerefiyelendirme, yer seçimi analizi, çalışmaları yapmakta, en iyi ve en verimli kullanım etütleri hazırlamakta, kurumsal imar barışı danışmanlığı hizmeti vermekte, finansal kurumlar için kredilerde yatırım ilerleme raporları hazırlanması hizmetleri vermektedir. Şirketin ortakları ve Yöneticileri arasında Türkiye’nin ilk SPK Lisanslı Değerleme Uzmanlarından Cansel Turgut Yazıcı, Özdil Şahin, Özhan Yurtseven ve Zuhal Balsarı bulunmaktadır. Şirketin Türkiye Otel Sektörü Pazar Analizi Raporu, Türkiye Alışveriş Merkezleri Potansiyeli Analizi raporları, İstanbul Markalı Konut Piyasası Araştırma ve Öngörüler Raporu, İstanbul Yurt sektörü raporu gibi yayınlanmış sektörel araştırma raporları vardır.
Türkiye hazır beton ve inşaat sektörünün en prestijli buluşmalarından biri olan BETON 2025 Hazır Beton Fuarı ve Zirvesi, 12-15 Kasım 2025 tarihlerinde Yeşilköy İstanbul Fuar Merkezi’nde kapılarını açtı. Zirvede, sektörün geleceğini şekillendiren en yeni teknolojiler, sürdürülebilirlik çözümleri ve inovasyon odaklı ürünler sergilendi. Yapıchem Kimya da bu önemli zirvenin resmi sponsoru olarak yer aldı.
Yapı kimyasalları sektörünün öncülerinden Yapıchem Kimya, yapı dünyasının en prestijli buluşmalarından biri olan BETON 2025 Zirvesi’ne resmi sponsor olarak destek verdi. 12-15 Kasım2025 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen etkinlik, sektör profesyonellerini, yenilikçi ürünleri ve sürdürülebilir teknolojileri bir araya getirdi. Fuar ile eş zamanlı düzenlenen BETON 2025 Zirvesi, ekonomiden sürdürülebilirliğe, düşük karbon stratejilerinden dijitalleşmeye kadar geniş bir yelpazede oturumlara ev sahipliği yaptı. Zirvede Yapıchem Kimya yalnızca sponsor değil, aynı zamanda sektöre yön veren bir fikir lideri olarak da yerini aldı. Özel tasarlanmış standında çevre dostu ürünlerini, inovatif çözümlerini ve Ar-Ge çalışmalarını ziyaretçilerle buluşturdu.
“Sektörün Geleceğini Şekillendiriyor”
Yapıchem Kimya Genel Müdürü Pınar Arıcan Bayramiçli, zirveye ilişkin açıklamasında şunları söyledi: ““BETON 2025, sektörümüzde malzeme teknolojileri, performans artırıcı katkılar, düşük karbon stratejileri ve dijitalleşme gibi kritik alanlarda güncel verilerin paylaşıldığı önemli bir Ar-Ge platformu niteliği taşıyor. Resmi sponsorluğumuz kapsamında, özellikle sürdürülebilir beton reçeteleri, yüksek dayanım sınıflarında optimizasyon sağlayan katkı sistemlerimiz ve çevresel etkiyi minimize eden ürün portföyümüzle sektöre teknik düzeyde katkı sunmayı hedefledik. Fuarda elde ettiğimiz geri bildirimler, geliştirdiğimiz çözümlerin saha performansı, proses verimliliği ve karbon ayak izinin azaltılması gibi başlıklarda somut fayda sağladığını gösteriyor. Bu tür organizasyonlar, sektörün bilimsel ve teknolojik dönüşümünü hızlandırması açısından büyük önem taşıyor.”
Etkinlik boyunca Yapıchem Kimya standı, ileri teknoloji çözümleri, çevre dostu ürünleri ve sürdürülebilir üretim anlayışıyla, ziyaretçilere yalnızca bugünü değil, yarının yapı dünyasını da deneyimleme fırsatı sundu.
Yapıchem Kimya Hakkında: 2011 yılında kurulan Yapıchem Kimya Sanayi A.Ş. Türkiye’deki geniş üretim ağı, inovasyon ve teknoloji odaklı vizyonu ve her yıl genişleyen uluslararası bayi ağı ile küresel pazarda Beton, Çimento ve İnşaat sektörlerine yüksek kaliteli özel kimyasallar üretmektedir. %100 Türk sermayesi ile kurulmuş olan Yapıchem Kimya; Türkiye sınırları içinde stratejik noktalarda faaliyet gösteren, yıllık toplam üç yüz bin tonluk üretim kapasitesine sahip üretim sahaları, en gelişmiş teknolojik imkânlar ile donatılmış Beton, Çimento ve Ar-Ge laboratuvarları ve konusunda uzman geniş teknik kadrosu ile müşterilerinin özel ihtiyaçlarına yönelik yenilikçi ve performansı yüksek çözümler üretmektedir.
Türkiye’nin ısıtma sektöründeki öncü üreticilerinden Erensan Isı Tekniği, 60 yılı aşkın mühendislik birikimiyle buhar ve sıcak su kazanlarından enerji geri kazanım sistemlerine kadar geniş bir ürün portföyü sunuyor. Bugün 60’tan fazla ülkeye ihracat yapan şirket, enerji tasarrufu, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik alanlarında Türkiye’nin önde gelen üreticilerinden biri olarak öne çıkıyor. Sanayinin yanı sıra toplu konut projeleri, rezidanslar, oteller, hastaneler ve karma kullanımlı yapılar için de merkezi ısıtma çözümleri sağlayan Erensan Isı Tekniği ve sektörün geleceğini, Genel Müdür Eralp Pamukçu ile konuştuk.
“Erensan Isı Tekniği, sanayiden toplu konutlara kadar her ölçekte projeye çözüm sunuyor”
Soru: Sayın Pamukçu, Erensan’ın ürün gamı oldukça geniş. Bize biraz ürün portföyünüzden ve özellikle yapı sektörü projelerindeki çözümlerinizden bahseder misiniz?
Eralp Pamukçu: Erensan olarak ısıtma sektörüne bütüncül çözümler sunuyoruz. Ürün portföyümüz; buhar kazanları, sıcak su kazanları, yoğuşmalı sistemler, paslanmaz basınçlı kaplar, ısı değiştiriciler, enerji geri kazanım sistemi ve son olarak elektrikli sıcak su kazanlarımızdan oluşuyor. Sanayi tesislerinin yanı sıra toplu konut siteleri, rezidans projeleri, oteller, hastaneler, AVM’ler ve kamu binaları gibi farklı ölçeklerdeki projelerde yer alıyoruz. Özellikle merkezi ısıtma sistemlerinin tasarımında, yatırım maliyetlerini ve işletme giderlerini optimize eden alternatifler sunuyoruz. Yeni geliştirdiğimiz elektrikli sıcak su kazanı, sıfır emisyonlu çalışma prensibi ve yüksek performansıyla geleceğin teknolojisi olarak öne çıkıyor. Yenilenebilir enerjiyle entegre çalışabilen bu ürün, ağırlıklı olarak toplu konut ve ticari binalarda karbon ayak izini düşürmek isteyen yatırımcılar için büyük bir fırsat sunuyor. Biz artık sadece kazan üreticisi değil, müşterilerimizin enerji yönetimi ortağı olarak konumlanıyoruz.
“Yeni nesil paslanmaz kazanlarımız yüksek performans sunuyor”
Soru: Enerji tasarrufu ve sürdürülebilirlik bugün birçok sektörde ana gündem. Erensan bu konuda nasıl bir yaklaşım benimsiyor?
Pamukçu: Bu konu Ar-Ge çalışmalarımızın merkezinde yer alıyor. Yeni nesil paslanmaz malzemeden üretilmiş üç geçişli kazanlarımız, yüksek yanma performansı sunuyor. Bu, özellikle büyük metrajlı toplu konut projelerinde ve merkezi sistemli yapılarda hem yakıt tüketimi hem de işletme giderleri açısından önemli bir avantaj sağlıyor. Yoğuşmalı sistemlerimizde paslanmaz çelik eşanjörler kullanarak atık gazdaki ısıyı geri kazanıyoruz; böylece hem yakıt tasarrufu elde ediliyor hem de karbon salımı düşüyor. Özellikle yapı sektöründe enerji kimlik belgesi ve yeşil bina sertifikalarının önem kazandığı projelerde bu düzeydeki performans yatırımcılar için belirleyici oluyor. Elektrikli kazanlarımızda ise doğrudan elektrik enerjisiyle ısı üretimi sağlanıyor. Yenilenebilir kaynaklarla beslendiğinde tamamen sıfır emisyonlu bir sisteme dönüşüyor. Bu da gerek sanayide gerek konut ve ticari yapılarda uzun vadeli sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sunuyor. Biz sistemi yalnızca yakıt tüketimi açısından değil, ürünün tüm yaşam döngüsü boyunca oluşan maliyetler üzerinden değerlendiriyoruz. Bu nedenle tasarımdan devreye almaya, işletmeden bakım süreçlerine kadar geniş bir perspektifle hareket ediyoruz.
“Dijital üretim sistemleriyle kaliteyi garanti altına aldık”
Soru: Erensan’ı sektörde farklı kılan unsurlar nelerdir?
Pamukçu: Bizim farkımız yalnızca ürün üretmek değil; tüm bileşenleri kapsayan bir çözüm sunmak. Müşteriye sadece kazan değil; yakıt sistemi, otomasyon, enerji geri kazanım çözümleri ve satış sonrası hizmeti de içeren kapsamlı bir yaklaşım sunuyoruz. Özellikle toplu konut projelerinde ısı merkezinin doğru kurgulanması, daire bazında konfor ve işletme maliyetleri için kritik önem taşıyor. Biz bu aşamada proje ekipleriyle birlikte çalışarak en doğru sistemi oluşturuyoruz. Elektrikli kazanlarımızda akıllı otomasyon teknolojileri sayesinde yenilenebilir enerji kaynaklarıyla tam entegrasyon sağlıyoruz. Bu özellikle güneş enerjisi yatırımı bulunan projelerde karbon ayak izinin azalmasına destek oluyor. Türkiye genelindeki güçlü servis ağımız ve Avrupa ile Orta Doğu’daki yaygın distribütörlerimiz sayesinde, hem sanayi tesislerinde hem de toplu konut projelerinde hızlı ve güvenilir hizmet sunabiliyoruz.
“Yeşil enerjiyle çalışan sistemler artık zorunluluk haline geldi”
Soru: Enerji dönüşümü ve karbon nötr hedefleri sektörleri nasıl etkiliyor?
Pamukçu: Elektrifikasyon ve yeşil enerji, ısıtma sektöründe yeni bir dönem başlattı. Artık sadece sanayide değil, büyük konut projelerinde ve ticari yapılarda da yatırımcıların ilk gündemi; işletme giderleri, çevresel etki ve uzun vadeli sürdürülebilirlik. Biz bu dönüşüme hazırız. Elektrikli kazanlarımız, sıfır emisyon hedefiyle geliştirildi. Bunun yanında biyogaz ve hidrojen karışımlı yakıtlarla çalışabilen sistemler üzerinde Ar-Ge çalışmalarımız devam ediyor. Böylece geleceğin enerji altyapısına bugünden hazırlık yapmış oluyoruz. Kısa vadede tüm ürün gamımızı EcoDesign standartlarına uygun hale getirmeyi, uzun vadede ise karbon nötr üretim modeline geçmeyi hedefliyoruz. Bu yaklaşım özellikle çevre odaklı toplu konut projeleri ve yeşil bina sertifikası hedefleyen yatırımlar için büyük bir değer sunuyor.
“Erensan markası güven ve mühendislik kalitesini temsil ediyor”
Soru: Son olarak, Erensan markasını nasıl tanımlarsınız?
Pamukçu: Erensan, bizim için güven, dayanıklılık ve mühendislik geleneği demek. Bugün Türkiye’de ve dünyanın dört bir yanında çalışan binlerce Erensan kazanı, bunun en güçlü göstergesi. Sanayideki güçlü konumumuzun yanı sıra, toplu konut ve ticari bina projelerinde merkezi ısıtma çözümlerimizle yer alıyor olmamız, bu mühendislik birikimini yapı sektörüne de taşıdığımızı gösteriyor. Yeni nesil paslanmaz ve elektrikli kazanlarımızla çevresel hedeflere katkı sağlamaktan büyük gurur duyuyoruz. Erensan, yarım asrı aşan mühendislik deneyimini geleceğin enerji çözümleriyle birleştirmeye devam ediyor.
Eralp Pamukçu’nun sözleriyle:“Bizim işimiz sadece ısı üretmek değil, enerjiyi en akıllı şekilde yönetmek.”
ASCE GYO İstanbul Başakşehir kat karşılığı inşaat sözleşmesi için imzaların atıldığını açıkladı.
KAP açıklaması şöyle:
Şirketimiz, 17/11/2025 tarihli Yönetim Kurulu Kararı doğrultusunda
İstanbul ili, Başakşehir İlçesi, Tatarcık Mahallesinde kain 113 Ada, 1 Parsel’de kayıtlı 107.369,41 metrekare arsa nitelikli taşınmazımız ile ilgili Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi yapılması konusunda Zeugma Gayrimenkul Değerleme A.Ş. tarafından hazırlanan değerleme raporu dikkate alınarak ASCE TEKNİK YAPI SANAYİ VE TİCARET. A.Ş. ile “Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” imzalanmıştır. Sözleşmeye göre paylaşım oranı
ASCE TEKNİK YAPI SANAYİ VE TİCARET. A.Ş ye %60 ve Arsa sahibi olarak Şirketimiz (ASCE GYO A.Ş.) %40 olacak şekilde belirlenmiştir.
Vakıf Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı, İzmir Konak Mersinli’de yaklaşık 14 milyar TL değerindeki iki kuleden oluşan gökdelen projesinde sürpriz bir adım attı. Geçen yıl Türkiye’nin önde gelen grubu Rönesans Holding şirketi ile sözleşmeyi fesheden Vakıf GYO, 51 katlı ve 28 katlı iki kuleden oluşan projeyi, yedi yıl önce yüklenici olan ve yükümlülüklerini yerine getirmeyen, üç yıldır da davalık olduğu müteahhitlere verdi
Vakıf Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (Vakıf GYO), İzmir Konak Mersinli’de 11,6 milyar TL+KDV büyüklüğündeki iki kuleden oluşan gökdelen projesinde sürpriz bir adım attı. Firma, milyar TL’lik projeyi, yedi yıl önce yüklenici olan ve yükümlülüklerini yerine getirmeyen, üç yıldır da davalık olduğu müteahhitlere verdi.
Vakıf GYO, Mersinli’de 17 bin 673 metrekarelik arsada 51 ve 28 katlı iki bloktan oluşacak VYeniKonak Projesi’nde Ankara Beştepe’deki Cumhurbaşkanı Külliyesi’ni de yapan Rönesans Grubu’na bağlı Rec Uluslararası İnşaat Yatırım Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile 2023’te imzaladığı yüklenici sözleşmesini geçen yıl Mayıs ayında iptal etmişti.
Şirket, şimdi sürpriz bir karar alarak, devasa projeyi, 2018 yılında sözleşme imzaladığı ancak yüklenicinin yükümlülüklerini yerine getirmediği için 2022’de iptal ettiği ve mahkemelik olduğu İlk İnşaat ve Kaf İnşaat Ortaklığı’na yeniden vermek için sulh ve ibra protokolü imzaladığını duyurdu.
4,4 MİLYAR TL+KDV’LİK TEMİNAT MEKTUBU
Vakıf GYO’dan yapılan açıklamada, gelinen aşamada İlk ve Kaf İş Ortaklığı’nın 14 Kasım 2025 tarihli başvurusu ile mevcut hukuki uyuşmazlıkların sulhen çözülmesini ve İzmir Konak Karma (VYenikonak) Projesi’ni tamamlamaya talip olduklarını bildirdiği belirtildi. Buna karşı Vakıf GYO, tüm davalardan feragat edilmesi, projenin mevcut durumundan anahtar teslimine dek yarım kalan tüm inşai işlerin tamamlanması, 30.06.2025 tarihli değerleme raporunda belirtilen 11 milyar 637 milyon 839 bin TL+ KDV tutarındaki asgari hasılat bedeli esas alınarak gelir paylaşım oranının yüzde 30’dan yüzde 38’e çıkarılması koşulu ile uzlaşma talebini kabul ettiğini duyurdu.
Şirket ayrıca, hasılat ve sözleşme garantisine ilişkin olarak şirket payına düşen 4 milyar 422 milyon 378 bin TL+KDV toplam tutarı kadar kesin ve süresiz teminat mektupları alınmasına da koşullar arasında yer verdi.
Konya’nın en büyük ilçelerinden biri olan Ereğli’de kritik bir gelişme yaşandı. İlçede atıl durumdaki fabrika arazisini değerlendirmeye ‘meyve suyu devi’ talip oldu. İnşaat çalışmaları için ise 2026 yılı işaret edildi.
Ersu Meyve ve Gıda Sanayi A.Ş., Konya’nın Ereğli ilçesinde bulunan atıl durumdaki fabrika arazisini değerlendirmek üzere harekete geçti. Şirket, arsa üzerinde ‘otel, ticari alanlar, konut birimleri, iş merkezi ve sosyal donatılar’ içeren büyük bir karma proje geliştiriyor.
Kamuoyunu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamaya göre, projenin hayata geçirilmesi için gerekli olan 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği başvuruları ilgili belediyeye yapıldı. İmar planı değişiklik süreçlerinin tamamlanmasının ardından proje geliştirme ve yatırım hazırlıklarına devam edileceği bildirildi. Mevcut öngörüler çerçevesinde, 2026 yılı sonunda inşaat çalışmalarına başlanması hedefleniyor. Bu yatırımın Ereğli’nin çehresini değiştirecek ve şehre yeni bir sosyal ve ekonomik değer katacak nitelikte görülüyor.
KONYA’DA ÜRETİP DÜNYANIN DÖRT BİR YANINA GÖNDERİYORLAR
Ersu Meyve ve Gıda Sanayi A.Ş, Kanada, Amerika, Almanya, İngiltere, Moldova, Fransa, Hollanda, Avusturya, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Bulgaristan, Yunanistan, Estonya, İsrail, Katar, Guney Kore, Çin, Japonya, Tayland, Avustralya, Yeni Zelanda ve Endonezya gibi ülkelere ihracat yapıyor. Konya’nın Ereğli ilçesinde ve ve Niğde’de faaliyet gösteren firma, Meyve suyunda pet şişede sıcak dolum yapan ilk şirket olma özelliğini taşıyor.
56 YILDIR SEKTÖRDE FAALİYET GÖSTERİYORLAR
Ersu, Türkiye’deki tüm meyve çeşitlerini işleyebilen, bu meyvelerden konsantre ve pulp yapabilen, meyvelerin meyve suyu olarak dolumunu gerçekleştirebilen ve ürünü soğuk havada şoklayarak muhafaza edebilen Türkiye’nin en büyük entegre tesislerindendir. Bugün sahip olduğu Ereğli ve Niğde tesislerinde 200 bin metrekare açık alan, 40 bin metrekare kapalı alanda 200 bin ton/yıl meyve ve sebze işleme, 50 milyon litre/yıl meyve suyu üretimi kapasitesi ve 150 bin adet/yıl plastik varil ambalaj üretim kapasitesi ile tam bir entegre kuruluş olan Ersu, ürünlerini dünyanın birçok bölgesine ihraç ediyor. Ersu, yurt içi pazarında 1969’dan beri dağıtım ve satış yapıyor.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Gaziantep’te tescil edilen 7 organize sanayi bölgesinde tahsis doluluk oranı yüzde 79 ile yüzde 100, üretim ve inşaat doluluk oranları ise yüzde 68 ile yüzde 88 arasında değişirken, üretim ve inşaat doluluk oranları yüzde 68 ile yüzde 88 seviyelerine ulaştı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Gaziantep sanayisine ilişkin İYİ Parti Gaziantep Milletvekili Mehmet Mustafa Gürban’ın soru önergesine verdiği yanıtta son iki yılda, Gaziantep’teki OSB tesislerinde 75 sanayi parselinin daha üretime geçtiğini ve üretimdeki toplam parsel sayısının bin 478’e ulaştığını belirtti.
İstihdamın da buna paralel olarak yaklaşık 50 bin kişi artarak toplamda 310 bin kişiye yükseldiğini kaydeden Bakan Kacır, “Bu veriler Gaziantep sanayisinin son iki yılda büyüme eğiliminde olduğunu, yani fabrika kapanışı veya faaliyet durdurmadan ziyade ağırlıklı olarak üretim artışı yaşandığını göstermektedir” dedi.
3252 yatırım teşvik belgesi düzenlendi
Bakan Kacır’ın verdiği bilgiye göre; Gaziantep’te 2012’den bu yana yatırımlar için toplam 3 bin 252 adet yatırım teşvik belgesi düzenlendi, bu belgeler kapsamında ilde öngörülen sabit yatırım tutarı 479 milyar TL, istihdam sayısı ise 78 bin 862 kişi olarak öngörüldü.
Temmuz 2025’te ilan edilen Yerel Kalkınma Hamlesi Teşvik Programı kapsamında Gaziantep’te İpekyolu Kalkınma Ajansı aracılığıyla, “Biber atıklarından katma değerli ürünler üretimi (kapsaisin vb.)”, “Sitrik asit üretimi”, “Rejenere iplik üretimi” ve “Orta ve yüksek teknolojili tekstil makineleri üretimi (triko, fikse, büküm makinesi vb.)” alanlarında yapılacak yatırımlar desteklenecek.
2024 yılında Gaziantep 2 bin 927 KOBİ’ye 2025 yılı fiyatlarıyla 1 milyar TL destek sağlandı. 2025 yılında ise eylül sonu itibariyle Gaziantep’te bin 723 KOBİ 529 milyon TL tutarında desteklendi.
KOSGEB’in uygulamada olan destek programları arasında; Girişimcilik, Kapasite Geliştirme ve Dijital Dönüşüme yönelik desteklerin yanı sıra Küresel Rekabetçilik Destek Programı ve Stratejik Ürün Destek Programı gibi programlar bulunuyor.
Manisa’da modern şehirleşme vizyonunun en büyük adımlarından biri olarak görülen Spilkent Toplu Konut, Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi’nde çalışmalar hedeflenen takvimin önünde ilerliyor.
Manisa’da modern şehirleşme vizyonunun en büyük adımlarından biri olarak görülen Spilkent Toplu Konut, Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi’nde çalışmalar hedeflenen takvimin önünde ilerliyor. Klasik toplu konut anlayışının ötesine geçerek mahalle ölçeğinde yeni bir şehir oluşturmayı amaçlayan projede, ilk etaptaki blokların kaba inşaatı tamamlandı.
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Besim Dutlulu, Şehzadeler ilçesi Turgut Özal Mahallesi’ndeki şantiyeyi ziyaret ederek projedeki son durumu yerinde inceledi. Yapımı süren örnek daire ve bloklarda teknik ekiplerden bilgi alan Başkan Dutlulu, Spilkent’in Manisa’nın konut ihtiyacına kalıcı çözüm getirecek en kapsamlı projelerden biri olduğunu vurguladı.
“Zamanında teslim için var gücümüzle çalışıyoruz”
Manisa’da barınma ihtiyacının giderek arttığını belirten Başkan Dutlulu, proje hakkında şu değerlendirmeyi yaptı:
“Örnek daireyi yerinde gördük. Şehir planlamasına uygunluğu, sosyal yaşam alanları ve nitelikli yapısıyla Manisa’ya yakışır bir proje ortaya çıkıyor. Hak sahiplerine konutlarını zamanında teslim etmek için yoğun şekilde çalışıyoruz. Emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.”
15 bin konutluk dev yaşam alanı
Toplamda 177 hektarlık alanda planlanan Spilkent, tamamlandığında yaklaşık 15 bin konut kapasitesine sahip olacak. Proje etaplar hâlinde ilerliyor:
1. etap: 832 daire
2. etap: 624 daire
Sonraki etaplarla birlikte yeşil alan, sosyal tesis, eğitim kurumları, ticaret alanları ve yeni ulaşım bağlantılarıyla modern bir mahalle dokusu oluşturulması hedefleniyor.
Manisa’nın en kapsamlı kentsel dönüşüm hamlelerinden biri
Spilkent; güvenli yapıları, depreme dayanıklı modern inşaat tekniği, geniş sosyal alanları ve uygun maliyetli konut hedefiyle Manisa’nın konut krizine önemli bir çözüm sunacak. Proje tamamlandığında Turgut Özal Mahallesi ve çevresi, şehrin yeni cazibe merkezlerinden biri hâline gelecek.
Türkiye’de ve dünyada, gayrimenkul sektörünün öncü oyuncularından Polat Gayrimenkul, Macaristan’daki üçüncü büyük yatırımı olan Seven Pearl projesiyle Budapeşte’nin kalbi sayılan 7. Bölgede (Erzsébetváros) benzersiz bir yaşam alanı sunuyor. Geçmişin ihtişamıyla modern konforu buluşturan Seven Pearl, şehrin dinamik merkezinde sürdürülebilir ve lük bir deneyim vadediyor.
Türkiye’nin gayrimenkul sektörüne 70 yılı aşkın süredir değer katan Polat Gayrimenkul’ün, Budapeşte’deki projesi Seven Pearl, şehrin en popüler caddelerinden Dohány ve Síp’in arasındaki konumunda tarihi dokunun içinde modern bir yaşam sunuyor. Tarih, sanat, gastronomi ve yaşamın iç içe geçtiği bu bölgede konumlanan Seven Pearl, geniş yaşam alanları, üst segment donanımları ve çevreye duyarlı çözümleriyle öne çıkıyor. Farklı ihtiyaçlara hitap eden, 1+0’dan 4+1’e kadar farklı tip ve 29 m2’den 186 m2 ye kadar çeşitli büyüklüklerdeki daire seçenekleri, konfor ile estetiği bir arada sunarak her yaşam tarzına uyum sağlıyor.
Budapeşte’nin Merkezinde Lüks Yeniden Tanımlanıyor
Budapeşte’nin 7. Bölgesinde ihtişam ve zarafeti buluşturan Seven Pearl, sadece bir ev değil; tarihle iç içe bir deneyim merkezinde seçkin bir yaşam alanı sunuyor. Üç bina ve beş bloktan oluşan projede; toplam 163 konut ve 11 ticari ünite bulunuyor. İki katlı yeraltı otoparkında 149 araçlık kapasite, şehir merkezinde nadir bulunan bir ayrıcalık olarak öne çıkıyor.
Proje, iç mekanlarında lüksü yeniden tanımlıyor. Geniş yaşam alanları, üst segment ankastre ürünler ile donatılmış mutfaklar hem estetik hem fonksiyonel bir kullanım sunuyor. Yüksek tavanlar ve geniş camlarla iç mekanlar, sıcak ve davetkar atmosferiyle huzuru şehirle buluşturuyor.
Sürdürülebilirlik ve Konforu Bir Arada Sunuyor
Seven Pearl, yeşil enerji çözümleriyle entegre edilen sistemler sayesinde, çevreye duyarlı ve konfordan ödün vermeyen bir yaşam sizi bekliyor. En güncel enerji verimliliği teknolojileri ile donatılmış proje, çağdaş ve sürdürülebilir bir yaşam tarzı sunuyor.
Güvenli ve Modern Yaşam Alanı
Sakinlerine huzurlu bir atmosfer yaratmak amacıyla tasarlanan Seven Pearl’de, 7/24 güvenlik hizmetleri, modern spor alanı, peyzajlı iç avlu ve yeşil bahçeler bulunuyor. Proje, şehrin yoğun temposu içinde sakinlerine doğayla iç içe, dingin bir kaçış sağlıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, kent genelindeki riskli yapı stokunun dönüştürülmesi için önemli bir adım attı. Yürütülen çalışmalar kapsamında toplam 22 bin 600 bina titizlikle incelendi. Yapılan detaylı incelemelerin ardından kentsel dönüşüm projeleri hızlandırıldı.
Konut Sayısı 862’ye Yükseltildi
Süreci başlangıcından itibaren yakından takip ettiklerini belirten yetkililer, ilk etapta başlatılan 542 konutluk yapım sürecine ek hasar tespit çalışmalarıyla birlikte yenilerini ekledi. Bu kapsamda, konut sayısı 862’ye çıkarılarak projenin kapsamı genişletildi. Planlamalara göre tüm konutlar eş zamanlı olarak tamamlanacak.
1 Yıl İçinde Teslimat Hedefi
Çalışmaların belirli bir program dahilinde ilerlediği ve 1 yıl gibi bir süre içinde tamamlanmasının hedeflendiği açıklandı. Bu sürecin sonunda, İstanbullu hemşehrilere sağlam ve güvenli yuvalar teslim edilecek. Projenin hayata geçirilmesiyle birlikte şehrin deprem riskine karşı direncinin artırılması da amaçlanıyor.
Yapım Sürecindeki Aşamalar
Projenin sağlıklı ilerleyebilmesi için izlenen aşamalar şu şekilde sıralanıyor:
Tüm bu çalışmalar, daha güvenli ve yaşanabilir bir İstanbul hedefine yönelik olarak sürdürülüyor.
TOKİ 500 bin sosyal konut projesi kura takvimi belli oldu. TOKİ 500 bin konut kura çekilişi için geri sayım başladı
Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından yürütülen 500 Bin Sosyal Konut Kampanyası’nda hak sahibi belirleme kuraları için genel takvim açıklandı. Türkiye genelinde konut arzını artırarak kira fiyatlarının dengelenmesi hedeflenen projede, 81 ilde 500 bin vatandaş ev sahibi yapılacak. Buna göre, kura çekilişleri 29 Aralık 2025 tarihinde başlayacak ve 27 Şubat 2026 tarihine kadar devam edecek. Bu süreçte, 81 ilde inşa edilecek toplam 500 bin konut için başvuruda bulunan milyonlarca vatandaş arasından hak sahipleri belirlenecek. İşte, TOKİ 500 bin sosyal konut kura çekilişi tarih detaylarına ilişkin bazı bilgiler.
TOKİ tarafından duyurulan resmi proje takvimine göre, başvuru sürecinin ardından hak sahiplerinin belirleneceği kura çekilişleri ve sonuçların açıklanacağı tarihler belli oldu. TOKİ başvuruları 10 Kasım ile 19 Aralık 2025 tarihleri arasında alınırken kura çekilişleri 29 Aralık – 27 Şubat tarihleri arasında yapılacak.
TOKİ kura sonuçlarının kura çekimleri tamamlandıktan hemen sonra sonuçlar ilan edilmeye başlanması bekleniyor. Tüm kuraların tamamlanması takvime göre 27 Şubat 2026 tarihine kadar süreceği için, sonuçlar bu süreç içerisinde, çekilişi yapılan her il ve proje için aşamalı olarak duyurulacaktır.
Kura çekilişleri sonrası asil ve yedek hak sahipleri listesi yayımlandığında, vatandaşlar sonuçları iki ana kanal üzerinden sorgulayabilecek:
TOKİ Resmi İnternet Sitesi: (www.toki.gov.tr)
e-Devlet Kapısı: (www.turkiye.gov.tr)
Adaylar, T.C. kimlik numaraları ile giriş yaparak hak sahipliği durumlarını kontrol edebilecekler.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, TBMM’de 2026 bütçesini sunarak turizmde rekorlar, arkeolojide altın çağ ve yeni müzecilik projelerini açıkladı. Diyarbakır Cezaevi müze oluyor, Antalya Müzesi yenileniyor.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Bakanlığın 2026 yılı bütçesini detaylarıyla paylaştı. Sunumunda, ülkenin turizmdeki mevcut başarısını ve geleceğe yönelik stratejilerini aktaran Ersoy, arkeolojik yatırımlardan kültürel mirasın korunmasına, müzecilikten dijital tanıtıma kadar geniş bir yelpazede önemli açıklamalarda bulundu.
TURİZMDE YENİ REKORLAR VE DİJİTAL TANITIMDA LİDERLİK
Bakan Ersoy, 2025 yılının Ocak-Eylül döneminde Türkiye’yi ziyaret eden turist sayısının 50 milyonu aştığını ve turizm gelirlerinin yüzde 5,7 artışla 50 milyar dolara ulaştığını duyurdu. Bu rakamın, 9 aylık periyotlar bazında tüm zamanların en yüksek geliri olduğunu vurguladı. Türkiye’nin dünya genelinde en çok turist çeken ülkeler sıralamasında 2017’de 8. iken 2024’te 4. sıraya yükseldiğini belirten Ersoy, turizm gelirlerinde de 2017’deki 15. sıradan 2024’te 7.liğe çıktığını kaydetti. Dijital tanıtım alanında da YouTube ve TikTok gibi platformlarda lider konumda olduklarını ve Go Türkiye platformunun küresel tanıtımda önemli bir rol üstlendiğini ifade etti. Özellikle Göbeklitepe sergisinin Kolezyum’da 6 milyon kişi tarafından ziyaret edilmesi, arkeolojik keşiflerin global tanıtımındaki başarıyı gözler önüne serdi.
ARKEOLOJİDE ALTIN ÇAĞ VE KÜLTÜREL MİRASIN KORUNMASI
Bakan Ersoy, Türkiye’nin arkeoloji alanında bir ‘altın çağ’ yaşadığını belirterek, 2025 yılı sonunda yürütülen kazı ve araştırma çalışmalarının sayısının 780’e ulaşacağını bildirdi. Tescilli taşınmaz kültür varlıklarının sayısının 129 bin 506’ya, sit alanlarının ise 27 bin 462’ye yükseldiğini aktaran Ersoy, 2025 yılında 65 ilde 255 kazı alanına ulaşıldığını dile getirdi. ‘Geleceğe Miras Projesi’ kapsamında 17 antik kentte ziyaretçi karşılama merkezlerinin tamamlandığını ve Bitlis’teki Ahlat Selçuklu Meydan Mezarlığı ziyaretçi karşılama merkezinin açıldığını belirtti. Ayrıca, Kemer Datça’da Osmanlı donanmasından bir gemide devam eden kazı çalışmalarından elde edilen bulguların döneme ait önemli veriler sunduğunu söyledi. 2025 yılında bu çalışmalar için 3,5 milyar TL kaynak ayrıldığını da ekledi.
GELECEĞE YÖNELİK PROJELER VE MÜZECİLİKTE YENİ ADIMLAR
Ersoy, 2026 yılına yönelik önemli projeleri de tanıttı. Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi’nin müze, tiyatro, konferans salonu ve atölyeleri içeren bir kompleks olarak 2026’da hizmete açılacağını duyurdu. Antalya Müzesi’nin ise çağdaş müzecilik anlayışıyla yenilenerek 2026’da ziyaretçilerle buluşacağını, kapalı alanının neredeyse ikiye katlanarak 19 bin 500 metrekareye ulaşacağını ve sergi alanının yüzde 164 artışla 11 bin metrekareye çıkacağını açıkladı. Kültür Yolu Festivali’nin dünyanın en büyük festivali haline geldiğini ve bu yıl şehir sayısının 20’ye çıktığını belirtti. UNESCO listelerindeki kültürel değer sayısının 31’den 32’ye çıkmasının beklendiğini de sözlerine ekledi. Hatay’daki restorasyon çalışmalarına ve deprem bölgesindeki özel mülkiyetteki kültür varlıklarının korunması için ayrılan 1,5 milyar TL’lik ödeneğe de değinen Ersoy, Ayasofya-i Kebir Camii Bütüncül Projesi’nin tamamlandığını ve gece müzeciliği uygulamasıyla 550 binden fazla ziyaretçinin faydalandığını aktardı.
Karaman sanayisine yeni bir üretim ve yatırım rotası kazandıracak 2. OSB’de altyapı yapım işi için yer teslimi tamamlandı
Karaman’ın sanayi kapasitesini genişletecek ve kentin üretim gücünü ileriye taşıyacak olan 2. Organize Sanayi Bölgesi’nin (OSB) altyapı yapım işine yönelik yer teslimi programı, Vali Mehmet Fatih Çiçekli’nin katılımıyla gerçekleştirildi.
Proje, tamamlandığında Karaman’ı bölgesel ölçekte daha güçlü bir yatırım üssü konumuna taşıyacak.
Altyapı Kapsamında Gerçekleştirilecek Çalışmalar
İhale kapsamında bölgenin tüm temel altyapı gereksinimleri karşılanacak. Proje, yeni sanayi yatırımlarının kesintisiz ve modern bir altyapı üzerinde yükselmesine olanak tanıyacak şekilde planlandı. Çalışmalar; yol, içme suyu hattı, atık su ve yağmur suyu hatları, telekomünikasyon altyapısı ve elektrik şebekesi gibi unsurların tümünü kapsıyor.
ı
Bölgede hayata geçirilecek altyapı bileşenleri şu şekilde sıralandı:
• Yol çalışmaları • İçme suyu altyapısı • Atık su ve yağmur suyu hatları • Telekomünikasyon sistemi • Elektrik şebekesi kurulumu
Yer Teslimi Sözleşmesi İmzalandı
Program kapsamında yer teslimi sözleşmesi, Vali Mehmet Fatih Çiçekli, İl Genel Meclisi Başkanı Tamer Yıldızbaş, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri ve 2. OSB Müdürü Ali Yener Terlemez ile yüklenici firma temsilcileri tarafından imzalandı.
Toplantıya ayrıca İl Genel Meclis Üyeleri Abdullah Toker, Mehmet Ali Okudan ve Osman Akgül de katıldı.
Tamamlanma Tarihi 2027 Olarak Belirlendi
Altyapı çalışmalarının 15 Aralık 2027 tarihine kadar tamamlanması planlanıyor. Proje hayata geçtiğinde Karaman’ın üretim hacmini artırması, yeni yatırımcıları çekmesi ve sanayi istihdamını önemli ölçüde yükseltmesi bekleniyor.
2. OSB’nin tam kapasiteye ulaşmasıyla birlikte Karaman, sanayi altyapısı daha güçlü, yatırımcı için daha cazip ve istihdam potansiyeli yüksek bir merkez haline gelecek.
6 Şubat depremlerinin ardından yürütülen inşa ve iyileştirme çalışmalarında önemli bir aşamaya gelindi. Deprem bölgesinde tamamlanan 350 bininci konut, bugün Adıyaman’da düzenlenecek törenle hak sahiplerine teslim edilecek. “Memleket Aşkıyla 350 Bin Yuva Tamam” temasıyla yapılacak tören, ağır yıkımın izlerinin silindiği kentte yeni bir dönemin başlangıcı niteliği taşıyor.
TOKİ, Emlak Konut GYO, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı ve Yapı İşleri Genel Müdürlüğü koordinasyonunda yürütülen çalışmalarla, yıkılan şehir merkezleri yeniden inşa edilirken, bölgenin birçok ilinde inşa süreçleri artık tamamlanma aşamasına geldi.
45 bin 342 bağımsız bölüm daha teslim edilecek
Saatte 23, günde 550 konut üretim hızına ulaşan çalışmalarda yeni teslimatlar da bugün başlıyor. Buna göre;
Malatya’da 21.760,
Hatay’da 11.320,
Kahramanmaraş’ta 6.523,
Gaziantep’te 3.834,
Şanlıurfa’da 644,
Adıyaman’da 376,
Elazığ’da 354,
Osmaniye’de 214,
Tunceli’de 97,
Sivas’ta 79,
Bingöl’de 62,
Diyarbakır’da 50,
Kayseri’de 15,
Adana’da 14
olmak üzere toplam 45 bin 342 bağımsız bölüm daha hak sahiplerine verilecek.
Hatay’da teslimatlar 100 bine yaklaştı
En yüksek teslimatın yapılacağı Malatya’nın ardından, Hatay’daki toplam teslim edilen konut ve iş yeri sayısı da 100 bine yaklaşmış durumda. Gün içindeki törenle birlikte deprem bölgesinde teslim edilen konut sayısı 286 bin 708’e, iş yeri sayısı 12 bin 189’a, köy evi sayısı ise 51 bin 281’e ulaşıyor. Böylece toplam teslim sayısı 350 bin 178 olacak.
Yıl sonuna kadar bu rakamın 452 bin 983 bağımsız bölüme çıkması planlanıyor ve böylece deprem bölgesindeki inşa ve ihya sürecinin tamamlanacağı öngörülüyor.
Adıyaman’da 38 bin 533 teslimat
Törene ev sahipliği yapan Adıyaman, depremin en çok yıktığı şehirlerden biri olarak yeniden ayağa kalkıyor. Kentte teslim edilen bağımsız bölüm sayısı bugün itibarıyla 38 bin 533’e yükselecek. Yıl sonundaki hedef ise 43 bin 573 bağımsız bölümün tamamlanması.
Şehir merkezi de kapsamlı bir dönüşüm geçiriyor. Adıyaman’da devam eden projelerde binlerce konut, iş yeri, ofis ve kamu binası tamamlanma aşamasına geldi. TOKİ’nin Mara ve Musalla Mahallesi’ndeki projelerinde 1179 konut ve 134 iş yerinin büyük bölümü bitirilirken teslimatlar yıl sonuna kadar sürecek.
İndere, modern bir uydu kente dönüştü
Adıyaman İndere bölgesinde ise Türkiye’nin en büyük ikinci şantiyesi kurulmuş durumda. Yaklaşık 5 milyon metrekare alanda 16.822 bağımsız bölümün inşaatı sürerken, bugüne kadar 9 binden fazla konut ve iş yeri hak sahiplerine verildi.
Antalya Tabip Odası, Atatürk Devlet Hastanesi’nin depreme dayanıklı olmadığı yönündeki raporlar sonrası yıkım sürecine girilmesi üzerine açıklama yaptı. Oda, hastane arazisinin AVM veya otel gibi ticari yapılara dönüştürüleceğine dair söylentilerin yakından takip edileceğini belirtti.
Antalya’nın köklü sağlık kurumlarından biri olan ve halk arasında eski adıyla SSK Hastanesi olarak bilinen Atatürk Devlet Hastanesi, depreme dayanıklılık raporları sonucu boşaltılarak yıkım sürecine hazırlanıyor. Süreçle ilgili kamuoyunda farklı iddialar dolaşırken, Antalya Tabip Odası konuya ilişkin yazılı bir açıklama yayımladı. Hastane arazisinin sağlık hizmeti dışında bir amaçla kullanılacağı yönündeki söylentilerin hem sağlık çalışanlarını hem de vatandaşları tedirgin ettiğinin belirtildiği açıklamada, “Şehrin merkezindeki bu değerli arazinin, sağlık hizmeti dışında bir amaçla kullanılması kamusal yarar ilkesiyle çelişecektir” ifadelerine yer verildi.
300 yataklı hastane inşa edilecek
Antalya Tabip Odası yetkilileri, sürece ilişkin bilgi almak amacıyla Antalya İl Sağlık Müdürlüğünü ziyaret ettiklerini ve burada yetkililerden detaylı bilgilendirme aldıklarını açıkladı. Görüşmede, hastane arazisinin kesinlikle başka bir amaçla kullanılmayacağı, yerine 300 yataklı yeni bir hastanenin inşa edileceği ve yeniden yapım projesinin ihale sürecinin başladığı bilgisi paylaşıldı. Ayrıca, inşaat sürecinde mevcut poliklinik binalarının zemin etütleri ve güvenlik gerekçeleriyle hizmete devam edemeyeceği, sağlık personelinin ise yeni süreçte mağduriyet yaşamadan diğer hastanelerde görevlerine devam etmeleri için gerekli düzenlemelerin yapılacağı aktarıldı.
‘Süreç şeffaf yürütülmeli’
Antalya Tabip Odası, yapılan bilgilendirmeleri memnuniyetle karşıladıklarını ancak sürecin şeffaf ve kamusal yarar doğrultusunda yürütülmesi gerektiğini vurguladı. Oda açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Hastane binaları sadece yapılardan ibaret değildir; onlar hastaların, hekimlerin ve tüm sağlık çalışanlarının emeği, bilimsel birikimi ve sağlık hakkının somutlaşmış halidir. Şehrimizin merkezindeki bu arazinin yeniden bir hastane olarak halkımızın hizmetine sunulması bir tercih değil, kamusal bir zorunluluktur.”
Türkiye’nin 21’inci şehir hastanesi olarak hizmete girmeye hazırlanan Aydın Şehir Hastanesi’nde çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. Hastanenin yıl sonuna kadar tamamlanarak hizmete açılması planlanırken, Aydın İl Sağlık Müdürü Dr. Eser Şenkul beraberindeki heyet ile birlikte inşaat ve hazırlık çalışmalarını yerinde inceledi.
Yaklaşık 140 dönümlük alan üzerine kurulu olan ve bin 300 yatak kapasiteli olarak tasarlan, acil durumlarda bu kapasitenin bin 500 yatağa kadar çıkarılabileceği kaydedilen Aydın Şehir Hastanesi’nin tam kapasite faaliyete geçtiğinde 4 bin 695 personel görev alması planlanıyor. Hastanenin günlük 18 ila 20 bin hastaya, acil serviste ise 4 bin kişiye hizmet vereceği öngörülüyor. Aylık toplamda yaklaşık 450 bin vatandaşa sağlık hizmeti sunulması hedefleniyor. Aydın’da ilk kez hizmete girecek olan spekt tomografi, iyotlu tedavi, hiperbarik tedavi merkezi ve hematoloji laboratuvarı gibi yeni birimlerin de hastane bünyesinde yer alacağı Aydın Şehir Hastanesi’nde sona yaklaşıldı. Projenin tamamlanmasıyla birlikte, Aydın Devlet Hastanesi, Atatürk Devlet Hastanesi ile Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi de yeni kampüse taşınacak.
Aydın İl Sağlık Müdürü Dr. Eser Şenkul Aydın Şehir Hastanesi’ndeki yataklı servisler, ameliyathaneler, poliklinikler, acil servis ve yoğun bakım ünitelerinde yürütülen çalışmaları yakından takip ederek yetkililerden son durum hakkında bilgi aldı. Taşınma süreci kapsamında planlamaların titizlikle sürdürüldüğünü belirten Şenkul, sürecin kısa sürede tamamlanması için özveriyle görev yapan tüm personele teşekkür etti.
Merkez Isparta bölgesinin ilk inşaatı olan “Paye Çelik Konakları” projesinin yapımına, Metin Çelik İnşaat tarafından başlandı.
Isparta’nın yeni yerleşim alanı olarak planlanan Merkez Isparta bölgesinde ilk inşaat çalışmaları başladı. Bölgenin ilk projesi olma özelliğini taşıyan çalışma, Metin Çelik İnşaat tarafından hayata geçiriliyor. Firma tarafından yapılan açıklamada, projenin “Paye Çelik Konakları” adıyla inşa edileceği belirtildi.
Metin Çelik İnşaat tarafından ilk çalışmaları başlanılan inşaat, şu sözlerle ilan edildi:
“Yeni şehir projemiz Paye Çelik Konakları zemin etüt çalışmalarımız titizlikle devam ediyor. Projemizi en yüksek kalite standartlarında hayata geçirmek için tüm teknik süreçleri özenle yürütüyoruz.”
Zemin etüt çalışmalarının sürdüğü projede, modern yaşam standartlarını karşılayacak konutların inşa edilmesi hedefleniyor.
Merkez Isparta bölgesinde başlayan bu ilk inşaat, bölgenin kentsel gelişimi açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
İSU’nun kredi yetkisini aldığı, kapasite artışı da içeren proje için ÇED süreci tamamlandı. Artık Körfez’de ileri biyolojik arıtma dönemi başlıyor.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Körfez Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi’ni ileri biyolojik arıtma sistemine dönüştürmek için düğmeye bastı. Bedeli yaklaşık 1 milyar TL olan proje için nihai karar çıktı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, ÇED sürecini tamamlayarak raporu 10 gün boyunca halkın görüşüne açtı.
NİHAİ KARAR ÇIKTI, PROJENİN ÖNÜ AÇILDI
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen proje kapsamında, Körfez Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi “İleri Biyolojik Arıtma Tesisi”ne dönüştürülecek. Yaklaşık 995 milyon TL’lik yatırım bedeline sahip proje için İSU Genel Müdürlüğü daha önce kredi yetkisini almıştı. ÇED sürecinde halkın katılım toplantısı yapılmış, süreç Bakanlığın onayına gönderilmişti. Bakanlık, projeye ilişkin nihai kararı açıkladı ve uygulama sürecinin önündeki tüm engeller kalktı.
BAKANLIK RAPORU 10 GÜN GÖRÜŞE AÇTI
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, hazırlanan ÇED Raporu’nun son halinin İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu (İDK) tarafından onaylandığını duyurdu. Bakanlık açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Körfez Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisinin İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisine Dönüştürülmesi ve Kapasite Artışı Projesi ile ilgili ÇED Raporu, 10 takvim günü süreyle halkın görüş ve önerilerine açılmıştır. Görüş bildirmek isteyen vatandaşlar, belirtilen süre içinde Bakanlığa veya Kocaeli İl Müdürlüğü’ne müracaat edebilir.”
KÖRFEZ’İN ALTYAPISINA STRATEJİK DOKUNUŞ
Proje, sadece Körfez ilçesi için değil, Kocaeli genelindeki atıksu altyapısının güçlendirilmesi adına da önemli bir adım olarak görülüyor. Yeni sistemle birlikte, arıtma kapasitesinin artırılması ve suyun çevreye daha temiz şekilde deşarj edilmesi hedefleniyor.
Ekim ayı konut satışlarına baktığımız zaman geçtiğimiz yılın aynı ayına göre sadece yüzde 0,5 oranında bir azalma görüyoruz. Ancak eylül ayına göre konut satışlarında artış trendi devam ederken, yine birinci elden ikinci ele doğru bir ivme görüyoruz. Bu açıdan baktığınız zaman birinci el konut satışlarının tabii ki ikinci el konutlara göre bölgesel olarak farklılıklar olsa da ortalamada 2 kat fiyat farkı olduğunu söyleyebiliriz. Bildiğiniz üzere yüksek maliyetler nedeniyle hem yapı malzemeleri hem arsa hem de işçilik ücretleri nedeniyle birinci el konutlar ikinci el konutlara göre daha yüksek rakamlara sahip. Bu yüzden de onut alıcısı geçtiğimiz döneme göre azalan ama yine de yüksek olan yüzde 2,7 oranındaki kredilerle ev sahibi olma yolunu seçiyorlar. Mevduatlardaki düşüş nedeniyle de mevduat yatırımcısının konuta yöneldiğini görüyoruz. Özellikle büyükşehirlerde kira getirisi ve değer artışı beklentisi yatırımcıyı cezbediyor. Hükümetin başlattığı 500 bin konut projesiyle birlikte konut sektörü hareketli bir sürece girecektir. Zaten bu rakam başlı başına konut satışlarının 3’te 1’i kadar konut üretimi demek. Bu proje, arz yönlü bir genişleme yaratacak. Aynı zamanda istihdam ve üretim zincirini canlandıracak. Genel rakamları okuduğumuz zaman aslında satışların belli bir düzlemde ilerlediğini görebiliyoruz. Yılın ilk 10 ayına baktığınızda da yüzde 16,2 artışla 1 milyon 293 bin 33 konut satışıyla çok rahat 1,5 milyon konut satışını geçeceğiz.
BAYOSB’nin Yeşil OSB hedefi doğrultusunda, Atıksu Arıtma Tesisi için ihale öncesi son aşama olan teklif toplama 10 Aralık 2025 tarihine kadar sürecek.
Kurulduğu günden bu yana çevre dostu bir anlayışla organize sanayi bölgesi yapılanmasını gerçekleştirdiği belirtilen Bağyurdu Organize Sanayi Bölgesi’nin (BAYOSB) “Yeşil OSB” hedefinde bir aşamayı da geride bırakmaya hazırlandığı bildirildi. Verilen bilgiye göre, Dünya Bankası finansmanlı Türkiye OSB Projesi kapsamındaki BAYOSB Atıksu Arıtma Tesisi için teklif toplama dönemi resmen başladı. BAYOSB’nin Yeşil OSB vizyonunda yeni bir eşik aşılırken, ihale öncesi son aşama olan teklif toplama 10 Aralık 2025 tarihine kadar sürecek.
Yapılan açıklamaya göre, ihale dokümanına Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın yeşil OSB portalı üzerinden erişiliyor ve başvurular Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğü’ne elden teslim ediliyor. Bu yatırım ile BAYOSB, kuruluşundan bu yana sürdürdüğü çevre duyarlılığında yeni bir eşiği aşmış ve Yeşil OSB yaklaşımını daha görünür bir seviyeye ulaştırmış olacak.
Telseren: Yeşil OSB hedefli çalışmalarımız sürüyor
Yeşil OSB anlayışının altyapıdan üretim pratiklerine kadar bütünsel bir program olduğunu söyleyen BAYOSB Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Telseren, “Kuruluşumuzdan bu yana çevreye duyarlı, düşük su tüketimli ve verimli üretimi önceleyen bir planlama izliyoruz. Bugüne kadar GES tesisimizi kurduk. Şarj istasyonumuzu faaliyete geçirdik. Teknolojik altyapı projesinin de ihalesini yeni yaptık. Atıksu arıtma tesisi de bu çizginin doğal bir devamı ve en güçlü adımı olacak. Çok önemli bir eşiği aşıyoruz.” dedi.
Günlük kapasitesi 1500 metreküp olacak
Telseren, arıtma tesisinin Yeşil OSB hedefleri içindeki yerine de dikkat çekti. Arıtma tesisinin günlük kapasitesinin 1500 metreküp olacağını dile getiren Telseren, bu yatırımla çevre standartlarını yükseltirken rekabetçiliği de artıracaklarını, bu adımı bölgenin yeşil dönüşüm yol haritasının temel halkası olarak gördüklerini söyledi.
İhale için teklif toplamada son gün 10 Aralık
Teklif toplama sürecinin resmen başladığını belirten Telseren, “Dünya Bankası finansmanlı Türkiye Organize Sanayi Bölgesi Projesi kapsamında yapılacak ihalemize teklifleri almaya başladık. Teklif dosyalarını en geç 10 Aralık 2025 günü saat 10.30’a kadar T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğü’ne elden teslimini bekliyoruz.” diye konuştu.
Sivas’ta yer alan ve geçtiğimiz yıl 82 milyon dolarlık ihracat ile ülke ekonomisine katkı sunan 1. Organize Sanayi Bölgesi, çevreye duyarlı çalışmaları ile dikkat çekiyor. Karbon salınımını azaltmak amacıyla Güneş Enerjisi Santrali projesi geliştirerek hayata geçiren OSB, 2. Etap GES Projesini de faaliyete geçirdi.
Sivas’ta faaliyet gösteren ve 11 bin kişiye istihdam sağlayan 1. Organize Sanayi Bölgesi (OSB), sürdürülebilir çevre hedefleri ve enerji verimliliği politikaları kapsamında önemli bir adım attı. 432 hektarlık bir alan üzerinde 200 firmanın faaliyet gösterdiği ve 2024 yılında ülke ekonomisine 82 milyon Dolar katkı sunan 1. Organize Sanayi Bölgesi, çevreci bir üretim merkezi olma hedefine ilerliyor.
Daha önce 999kWe’lik Güneş Enerjisi Santralini (GES) hizmete alan OSB, 2. etap GES projesini de hayata geçirdi. Elektrik ihtiyacının büyük bir bölümünü yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılayacak olan 1. OSB, bu sayede karbon salınımı azaltacak. Aylık 150 bin kWh, yıllık ise 1 milyon 800 bin kWh üretim yapması beklenen 2. Etap GES Projesi yıllık 860 bin 400 kg karbondioksit emisyonunu engellemesi sağlayacak.
“3’üncü GES projemiz içinde şuan da çalışmalar yapıyoruz”
Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Sivas Organize Sanayi Bölgesi Sanayiciler Derneği (SOSAD) Başkanı ve ESTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Timuçin, “Sivas 1. Organize Sanayi Bölgesi olarak, sanayi bölgemizde daha önce 1 MW Güneş Enerjisi Santrali (GES) projesi vardı. Projemize ilave olarak yine 1 MW Güneş Enerjisi Santrali (GES) projemizi tamamladık. Şuan da elektrik üretimine başladık ve devletimizden üçüncü GES için 1 MW izin almıştık. 3’üncü GES projemiz içinde şuan da çalışmalar yapıyoruz. O da tamamlandığı zaman Organize Sanayi Bölgesi (OSB) olarak 3 MW Güneş Enerjisi Santrali’nden (GES) enerji üreteceğiz ve bu enerji üretimimiz Organize Sanayi Bölgesi’nde kullanacağız” dedi.
“Daha çevreci ve daha yeşil bir OSB’ye kavuşmuş olacağız”
Elektrik maliyetlerinin bu şekilde azaltılacağını ifade eden Timuçin, “Bu bizim için büyük bir avantaj sağlayacaktır. Ayrıca Organize Sanayi Bölgemizde toplam 33 bin MW sanayicilerimizin Çatı GES’leri var ve bu GES’lerle firmalarında kullandıkları enerjiyi orada üretmeye çalışıyorlar. GES ile üretilen enerji, OSB’de kullandığımız elektriğin yüzde 30’unu karşılamakta. Yüzde 70’lik kurulabilecek kapasitemiz var. Tabi GES kurabilmek için devletimizin belirli bir kota izin vermesi gerekiyor. Son zamanlarda lisanssız sanayicilere GES ile ilgili izinler daha nadiren veriliyor. Bizim burada böyle bir avantajımız var. Sağ tarafımızda gördüğümüz dağlık kısım GES kurmaya çok uygun bir arazi ve hazine arazisidir. Burası OSB’ye tahsis edilirse bizde sanayicilerimize GES bölgesi olarak tahsis ederiz. Sanayicilerimiz buraya GES kurarak tükettikleri enerjiyi burada üretmek sayesinde hem karbonsuzlaşmayı sağlamış ‘Yeşil OSB’ unvanımızı artırmış olurlar, hem de maliyetlerini azaltarak yurt içi ve yurt dışında daha güçlü konuma gelirler diye müracaatımız var. Buradan olumlu sonuç alırsak OSB’deki GES vasıtasıyla elektrik üretimini artırmayı hedefliyoruz. Karbonsuzlaşmayı daha aza indireceğiz, daha çevreci ve daha yeşil bir OSB’ye kavuşmuş olacağız” ifadelerine yer verdi.
Siltaş Yapı, Pendik Kurtköy’de 245 odalı 5 yıldızlı otel, 178 konut ve ticari alanları kapsayan Siltaş Twins projesini hayata geçirmeye hazırlanıyor.
İstanbul’un gelişen bölgelerinden Pendik Kurtköy’de yeni bir turizm ve yaşam projesi yükseliyor. Siltaş Yapı İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş., 19 bin 535 metrekarelik alanda toplam 105 bin 859 metrekarelik inşaat alanına sahip “Siltaş Twins” projesi için çalışmalara başladı.
Proje kapsamında yer alacak D Blok, 245 odalı 5 yıldızlı otel olarak inşa edilecek. Otelde resepsiyon, lobi, kahvaltı salonu, havuz, masaj ve sauna alanları, sinema salonu, yönetim birimleri ve çeşitli etkinlik alanları bulunacak.
Tesisin yılın 12 ayı hizmet vermesi planlanıyor. Mimari yapısı ve teknik altyapısıyla uluslararası konaklama standartlarına uygun olarak tasarlanan otel, hem yerli hem yabancı ziyaretçilere hitap edecek.
Proje alanı; 500 metre doğusunda Teknopark İstanbul, 2,3 kilometre güneyinde Sabiha Gökçen Havalimanı, 2 kilometre kuzeybatısında Pendik Korusu, 3,2 kilometre mesafede ise Aydos Ormanı ile çevrili bir konumda yer alıyor.
Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci başlatılan projenin toplam yatırım bedeli 1 milyar 572 milyon 44 bin TL olarak açıklandı.
Dünya mirasını gelecek kuşaklara bırakabilmek için sürdürülebilir konut projelerinin yaygınlaşması gerektiğini belirten Tanyer Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Münir Tanyer, çevre ve doğaya saygılı yapıların önemine dikkat çekti.
Tanyer, Urla Bademler’de yapımı devam eden TanUrla’nın sürdürülebilir enerjiyi kullanan, doğayla uyumlu ve yaşam kalitesini yükselten özellikleriyle öne çıktığını söyledi.
Yeşil bir geleceğin ancak sürdürülebilir konutlarla mümkün olduğunu dile getiren Münir Tanyer, “Bir konutun sürdürülebilir olması için öncelikle çevreye zarar vermemesi gerekiyor. TanUrla projesinde mimarımız Nevzat Sayın ile birlikte, 250 bin metrekarelik alana yayılan projemizdeki tüm konutları güneş ışığından faydalanacak şekilde konumlandırdık. 276 adet bahçeli evimiz; doğal yapı bozulmadan araziye uyumlu inşa ediliyor. Ayrıca binaların çatısı, güneş enerjisi panellerinin yükünü taşıyacak biçimde yapıldı. Ev sahipleri bu panelleri işlevsel hale getirdiklerinde evin tüm elektrik ihtiyacını karşılayabiliyor. Kuraklık etkilerini hesaba katarak peyzaj düzenlemesinde suya çok ihtiyaç duymayan bitkiler kullandık. Üç adaya da 500’er tonluk yağmur suyu depoları yapıyoruz. Bunun dışında; güneş enerji panellerinden elde ettiğimiz enerjiyle DS dediğimiz hızlı şarj eden araç şarj istasyonları kuracağız” diye konuştu.
BÖLGENİN ÇEKİM MERKEZİ OLACAK
1+1’den 5+1’e kadar farklı daire tiplerinden oluşan TanUrla’da kurulacak ticari alanların bölge için önemli bir çekim merkezi olacağını vurgulayan Tanyer, “Site sakinleri, projemizde 20 bin metrekarelik alanda yer alan; kafe, restoranlar, müzik dinleyebilecekleri mekanlar, paylaşımlı ofisler, organik dükkanlar, marketler, petshop ve spor merkezi gibi sosyal donatılarda zaman geçirebilecek. Özetle konuttan çok, gerçek bir yaşam alanı oluşturmaya çalıştık. Öte yandan her ev için bir otopark yer ayırdık. Ticari alanımızın altı boydan boya otopark olacak. Maalesef bugün İzmir’in her yeri bu sıkıntıdan dolayı açık otoparka döndü. Bu nedenle otopark alanlarını çok önemsiyoruz” ifadelerini kullandı.
URLA’YA YENİ YATIRIMLAR PLANLIYORUZ
TanUrla’nın gördüğü ilgiden memnun olduklarını ve aynı bölgede yatırımlara devam etme kararı aldıklarını kaydeden Münir Tanyer sözlerini şöyle sürdürdü: “Özellikle örnek villalarımızın da hazırlanmasıyla birlikte projemize talep yükseldi. TanUrla projesinde önemli ilerlemeler kaydettik. 2025 yılı sonuna kadar 2 adanın teslimatlarını yapacağız. 2026 yılında ise son adayı sahipleriyle buluşturacağız. Ayrıca, Urla’da yeni yatırım planlarımız var. Zeytinyağı sıkma tesisleri ve bağların olduğu yerlere yakın Gölcük – Gödence Köyü’nde, yeni projemiz olacak. Vadi içinde tam bir köy yaşamı sunacağız. Bu projeleri de yine Nevzat Sayın hocamız tasarladı. Bu projeleri de doğayla iç içe bir yaşam olacak şekilde tasarladık”
TOKİ’nin 500 bin sosyal konut projesinde başvurular başladı. Ancak en çok merak edilen konu, bu konutların kiraya verilip verilemeyeceği. TOKİ sözleşmesinde yer alan “kiralanamaz” şerhi, hak sahiplerinin dikkat etmesi gereken önemli bir kuralı hatırlatıyor.
Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nın (TOKİ) sosyal konut projesine başvurular 10 Kasım itibarıyla başladı. Dar gelirli vatandaşlara yönelik olarak geliştirilen projede, amaç vatandaşların kendi evlerine sahip olmasını sağlamak. Bu nedenle, TOKİ konutlarında kiralama ve devir yasağı uygulanıyor.
Tapuda “kiralanamaz” şerhi yer alıyor
TOKİ projelerinde, konutun borcu bitene kadar tapuya genellikle “satılamaz, devredilemez, kiralanamaz” şerhi konuluyor. Bu süre, projenin türüne göre değişmekle birlikte genellikle 10 ila 15 yıl arasında olabiliyor. Borcu henüz bitmemiş bir TOKİ konutunu kiraya vermek sözleşmeye aykırı sayılıyor. Bu durumda TOKİ, sözleşmeyi tek taraflı feshedip konutu geri alma hakkına sahip.
Hangi durumlarda kiraya vermeye izin çıkabilir?
TOKİ, bazı zorunlu ve belgeli durumlarda kiraya verilmesine istisnai olarak izin verebiliyor. Bu durumlar şunlar:
Zorunlu tayin: Hak sahibinin görev nedeniyle başka bir şehre atanması,
Sağlık sorunları: Hak sahibinin veya birinci derece yakınının tedavi amaçlı şehir değiştirmesi,
Özel izin: TOKİ’ye yazılı başvuruda bulunarak geçici süreli izin talep edilmesi.
Bu izinler, sadece TOKİ’nin onayıyla ve belirli süreyle geçerli oluyor. Kalıcı bir kiralama hakkı sağlamıyor.
TOKİ sözleşmesi ihlal edilirse ne olur?
Kiraya verme yasağının ihlal edilmesi halinde TOKİ, sözleşmeyi feshedebilir ve konutu geri alabilir. Bu durumda hak sahibi, ödediği taksitleri yasal kesintiler düşülerek geri alabiliyor.
Emlak Konut GYO, Damla Kent Projesi Gayrimenkul Sertifikası’nda asli edim başlangıç tarihini 12 Şubat 2026’dan 26 Kasım 2025’e çekti. SPK onayıyla yatırımcılar, projeden ev alma hakkını daha erken kullanabilecek.
Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. (Emlak Konut GYO), Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yaptığı açıklamada Damla Kent Projesi Gayrimenkul Sertifikası için belirlenen asli edim başlangıç tarihinin öne çekildiğini duyurdu.
Ağustos ayında halka arz edilen ve Borsa İstanbul’da “DMLKT” koduyla işlem gören Gayrimenkul Sertifikası için Sermaye Piyasası Aracı Notu’nda yer alan 12 Şubat 2026 tarihi, yeni karar doğrultusunda 26 Kasım 2025 olarak güncellendi.
İhale ve sözleşme süreçleri erkenden tamamlandı
Emlak Konut’un açıklamasında, Damla Kent Projesi’nin tüm etaplarındaki ihale ve sözleşme süreçlerinin planlanan takvimden önce, 22 Ekim 2025 itibarıyla tamamlandığı ve inşaat faaliyetlerinin hızla başladığı hatırlatıldı.
Bu gelişmeler üzerine yatırımcıların asli edim taleplerini beklemeden yapabilmeleri için Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK) başvuru yapıldığı, 7 Kasım 2025 tarihli yazı ile SPK onayının alındığı belirtildi.
Emlak Konut, yeni takvim kapsamında asli edim kullanım süresinin başlangıcını 26 Kasım 2025, bitişini ise 11 Ağustos 2028 olarak belirledi. Yatırımcılar 10 Temmuz 2029’a kadar edim değişikliği talebinde bulunabilecek.
Gayrimenkul sertifikasında üç farklı model
Damla Kent Gayrimenkul Sertifikası, yatırımcılara üç farklı seçenek sunuyor:
1. konut edinme hakkı (Asli edim)
Yatırımcılar, istedikleri evi almak için gerekli miktarda sertifikayı biriktirerek proje tamamlandığında doğrudan konut sahibi olabiliyor.
2. Nakit kazanma hakkı (Tali edim)
Ev almayı tercih etmeyen yatırımcılar, proje sonunda yapılacak açık artırma sonrası satış gelirlerinden pay alıyor. Elde edilen gelir, sertifika sahiplerinin yatırım hesaplarına nakit olarak aktarılıyor.
3. Alım-satım hakkı (Hisse gibi işlem)
Yatırımcılar sertifikaları Borsa İstanbul’da alıp satarak, piyasa koşullarına göre kâr elde etme imkânı da bulabiliyor.
Emlak Konut’tan yatırımcılara güven mesajı
Emlak Konut GYO, proje takviminin öne çekilmesinin, şirketin yüklenici firmalarla hızlı ilerleyen süreç yönetimi ve yatırımcı güvenini koruma yaklaşımının bir sonucu olduğunu vurguladı. Bu adımın, gayrimenkul sertifikası sahiplerine daha erken likidite ve konut edinme fırsatı sunduğu ifade edildi.
Toplu Konut İdaresi (TOKİ) İzmir’in Aliağa, Bayraklı ve Menderes ilçelerinde yer alan 6 adet arsayı açık artırmayla satışa çıkardı. Konut, günübirlik tesis ve sanayi depolama imarlı 6 arsanın toplam satış bedeli 650 milyon 110 bin TL olarak belirlendi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), 27 ildeki 188 arsa ile ilgili yeni bir ihale yapacak.
İzmir’de ise Kentin farklı ilçelerinde bulunan 6 muhtelif arsa, 26 Kasım 2025 Çarşamba günü saat 10.30’da yapılacak açık artırmada satış ve kiralamaya çıkacak.
Müzayede, İstanbul TOKİ Hizmet Binası (Küçükçekmece) ve Ankara Bilkent Otel ve Konferans Merkezi (Çankaya) adreslerinde eş zamanlı yapılacak.
İzmir’de Satış ve Kiralamaya Sunulacak Arsalar:
Seferihisar Camikebir: 42.200 m² kiralama alanı – muhammen bedel ₺3.500.000
Aliağa (3 arsa): Her biri 10.000 m² sanayi ve depolama alanı – muhammen bedeller ₺106.200.000, ₺106.200.000 ve ₺100.300.000
Bayraklı: 16.805 m² günübirlik turizm tesisi alanı – muhammen bedel ₺218.129.289,40
Konak 1. Karantina: 125 m² ticaret ve konut alanı – muhammen bedel ₺20.060.000
Menderes Ahmetbeyli: 42.042 m² konut + doğal ve ağaçlık karakteri korunacak alan – muhammen bedel ₺99.221.173,20
500 Bin Sosyal Konut Projesi’ne başvurular dün başlarken; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, ilk gün 936 bin 159 vatandaş başvuruda bulunduğunu açıkladı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Türkiye’nin en büyük sosyal konut projelerinden biri olan “Yüzyılın Konut Projesi” için ilk gün başvuru sayısını duyurdu. Bakan Kurum, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Türkiye ev sahibi oluyor!” diyerek, projeye gösterilen büyük ilgiyi vurguladı.
Bakan Kurum’un paylaştığı verilere göre, projenin ilk gününde toplam 936 bin 159 vatandaş başvuruda bulundu. Bu büyük başvuru sayısının, Türk halkının ev sahibi olma isteğini ve devlet desteğine olan güvenini gösterdiğini belirten Bakan Kurum, “Her başvuru, devletimize duyulan güvenin göstergesi. Milletimizin bu büyük ilgisine en sağlam, en modern yuvalarla karşılık vereceğiz” ifadelerini kullandı.
Yüzyılın Konut Projesi, 500 bin sosyal konut hedefiyle, dar gelirli vatandaşların ev sahibi olabilmesi için önemli bir adım olarak görülürken Proje, hem Türkiye’nin konut ihtiyacını karşılamayı hem de ailelerin yaşam kalitesini yükseltmeyi amaçlandığı belirtildi.
Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü (AYGM) 16 Ekim 2025 tarihinde pazarlık usulü ile gerçekleştirdiği, “Aksaray-Ulukışla-Yenice Kesim-3 (km: 55+001-km:106+126 Arası) Yüksek Standartlı Demiryolu Hattı Yapımı” ihalesini sonuçlandırdı.
Yatırımlar Dergisi’nin aldığı bilgiye göre, söz konusu ihaleyi kazanan Rec Uluslararası İnşaat ile 10 Kasım 2025 tarihinde 47.753.102.937 TL üzerinden sözleşme imzalandı.
Sözleşme 25 Kasım 2025-04 Kasım 2029 tarihleri arasında geçerli olacak. Yaklaşık maliyeti 52.818.859.361 TL olarak belirlenen ihale için doküman indiren firma sayısı 7, toplam ve geçerli teklif sayısı ise 6 olmuştu.
TÜİK’in eylül ayına ilişkin verilerine göre, inşaat maliyet endeksi aylık bazda yüzde 0,87, yıllık bazda ise yüzde 23,18 artış gösterdi.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) eylül ayına ilişkin verilerine göre, inşaat maliyet endeksi aylık bazda yüzde 0,87, yıllık bazda ise yüzde 23,18 artış gösterdi.
Verilere göre, malzeme fiyatları eylülde bir önceki aya göre yüzde 0,9, işçilik maliyetleri ise yüzde 0,82 yükseldi. Yıllık artışta ise malzeme endeksi yüzde 19,32, işçilik endeksi yüzde 30,99 seviyesine ulaştı.
Bina inşaatı maliyet endeksi eylülde önceki aya kıyasla yüzde 0,96, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 22,75 artış kaydetti. Malzeme maliyetleri aylık bazda yüzde 1,06, işçilik giderleri yüzde 0,8 arttı. Yıllık karşılaştırmada malzeme fiyatları yüzde 18,82, işçilik maliyetleri ise yüzde 30,47 yükseldi.
Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi ise eylülde bir önceki aya göre yüzde 0,57, yıllık bazda yüzde 24,6 artış gösterdi. Bu kapsamdaki malzeme maliyetleri aylık yüzde 0,43, işçilik giderleri yüzde 0,87 oranında yükselirken, yıllık artışta malzeme endeksi yüzde 20,91, işçilik endeksi yüzde 32,86 oldu.
Aydın Didim’in Akbük Mahallesi’nde 60 milyon TL yatırımla 69 odalı yeni bir otel projesi hayata geçiriliyor. Luva Otel 12 ayda tamamlanacak.
Aydın’ın önemli turizm destinasyonlarından Didim ilçesine bağlı Akbük Mahallesi, yeni bir otel yatırımına ev sahipliği yapıyor. Luva Emlak Gayrimenkul İnşaat Turizm Gıda Hayvancılık Sanayi ve Ticaret LTD. ŞTİ. tarafından 3810 ada 15 no’lu 2.175,28 metrekarelik parsel üzerinde inşa edilecek Luva Otel, 69 odalı kapasitesiyle bölge turizmine yeni bir soluk getirecek.
Aynı parselde geçmişte 21 odalı butik bir pansiyon işletmesi bulunuyordu. Yeni proje kapsamında bu yapı yıkılarak, yerine 69 odalı, 2 bloktan oluşan modern bir otel inşa edilecek.
12 ay hizmet verecek şekilde planlanan yatırımın inşaat sürecinin 12 ay içinde tamamlanması hedefleniyor.
Yatırım Tutarı 60 Milyon TL’yi Aştı
Proje için öngörülen yatırım maliyeti 60.250.000 TL olarak açıklandı. Luva Otel’in Didim-Akbük turizm bölgesine katkı sağlaması, konaklama kapasitesini artırması ve yerel ekonomiye canlandırıcı etkide bulunması bekleniyor.
TOKİ, İzmir’in Güzelbahçe ilçesi Mustafa Kemalpaşa mahallesinde 1.057 konut ve 12 dükkandan oluşan yeni projesi için 16 Aralık 2025 tarihinde ihaleye çıkacak. Projenin yer tesliminin ardından 650 günde tamamlanması planlanıyor.
Dar gelirli vatandaşlar için yeni konutlar üretmeye devam eden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı, İzmir Güzelbahçe projesi için düğmeye bastı.
Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından paylaşılan detaylara göre Güzelbahçe projesi, Mustafa Kemalpaşa Mahallesi’nde yükselecek.
Bin 57 adet konutun yanı sıra 12 adet dükkanın da yer aldığı TOKİ İzmir Güzelbahçe projesinde bir adet cami de bulunuyor
Altyapı ve çevre düzenlemesi işine de yer verilen TOKİ İzmir Güzelbahçe projesinin ihalesi 16 Aralık 2025 tarihinde saat 14.00’te yapılacak.
TOKİ İzmir Güzelbahçe projesinin inşaat çalışmaları yer tesliminden itibaren 650 takvim gününde tamamlanacak.
GÜZELBAHÇE’YE BİN 57 KONUTLUK YENİ PROJE GELİYOR
İzmir İli Güzelbahçe İlçesi Mustafa Kemalpaşa Mahallesi 1057 Adet Konut, 12 Adet Dükkan ve 1 Adet Cami İnşaatları İle Altyapı ve Çevre Düzenlemesi İşi yapım işi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecek olup, teklifler sadece elektronik ortamda EKAP üzerinden alınacaktır.
İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası (İKN): 2025/1947976
1- İdarenin 1.1. Adı:TOPLU KONUT İDARESİ BAŞKANLIĞI 1.2. Adresi: Bilkent Plaza B1 Blok 06800 Bilkent – ÇANKAYA/ANKARA Çankaya/ANKARA 1.3. Telefon numarası: 03125652000 1.4. İhale dokümanının görülebileceği ve indirilebileceği internet sayfası: https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/
2- İhalenin 2.1. Tarih ve Saati: 16.12.2025 – 14:00 2.2. Yapılacağı (e-tekliflerin açılacağı) adres:Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (Toki) – Toplantı Salonu
3- İhale konusu yapım işinin 3.1. Adı: İzmir İli Güzelbahçe İlçesi Mustafa Kemalpaşa Mahallesi 1057 Adet Konut, 12 Adet Dükkan ve 1 Adet Cami İnşaatları İle Altyapı ve Çevre Düzenlemesi İşi 3.2. Niteliği, türü ve miktarı:Tünel Kalıp Sistemiyle 1057 Adet Konut, 12 Adet Dükkan ve Konvansiyonel Kalıp Sistemiyle 1 Adet Cami İnşaatları İle Altyapı ve Çevre Düzenlemesi İşi Ayrıntılı bilgiye EKAP’ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. 3.3. Yapılacağı/teslim edileceği yer: İzmir 3.4. Süresi/teslim tarihi: Yer tesliminden itibaren 650 (AltıYüzElli) takvim günüdür. 3.5. İşe başlama tarihi: Sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 10 gün içinde yer teslimi yapılarak işe başlanacaktır.
4- Katılım ve yeterlik kriterleri: 4.1. Katılım ve yeterlik kriterlerine ilişkin istekliler tarafından e-teklif kapsamında sunulması gereken bilgi ve belgeler ile fiyat dışı unsurlara ilişkin bilgi ve belgelere aşağıda yer verilmiştir: 4.1.1. Teklif mektubu. 4.1.2. Teklif vermeye yetkili olunduğunu gösteren bilgi ve belgeler: 4.1.2.1. Tüzel kişilerde; isteklilerin yönetimindeki görevliler ile ilgisine göre, ortaklar ve ortaklık oranlarına (halka arz edilen hisseler hariç)/üyelerine/kurucularına ilişkin bilgi ve belgeler. 4.1.2.2. Vekâleten ihaleye katılma halinde vekile ilişkin bilgi ve belgeler. 4.1.3. Geçici teminat. 4.1.4 İsteklinin iş ortaklığı olması halinde iş ortaklığı beyannamesi. 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin bilgi ve belgeler ile bunların taşıması gereken kriterler: 4.2.1. İsteklinin ihalenin yapıldığı yıldan önceki yıla ait yıl sonu bilançosu veya eşdeğer belgeleri: a) İlgili mevzuatı uyarınca bilançosunu yayımlatma zorunluluğu olan istekliler yıl sonu bilançosunu veya bilançonun gerekli kriterlerin sağlandığını gösteren bölümlerini, b) İlgili mevzuatı uyarınca bilançosunu yayımlatma zorunluluğu olmayan istekliler, yıl sonu bilançosunu veya bilançonun gerekli kriterlerin sağlandığını gösteren bölümlerini ya da bu kriterlerin sağlandığını göstermek üzere yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir tarafından e-forma uygun olarak düzenlenen belgeyi sunar. Sunulan bilanço veya eşdeğer belgelerde; a) Cari oranın (dönen varlıklar / kısa vadeli borçlar) en az 0,75 olması, b) Öz kaynak oranının (öz kaynaklar/ toplam aktif) en az 0,15 olması, c) Kısa vadeli banka borçlarının öz kaynaklara oranının 0,50’den küçük olması, yeterlik kriterleridir ve bu üç kriter birlikte aranır. Yukarıda belirtilen kriterleri bir önceki yılda sağlayamayanlar, son üç yıla kadar olan yılların belgelerini sunabilirler. Bu takdirde belgeleri sunulan yılların parasal tutarlarının ortalaması üzerinden yeterlik kriterlerinin sağlanıp sağlanmadığına bakılır. 4.2.2. İş hacmini gösteren belgeler: İsteklinin ihalenin yapıldığı yıldan önceki yıla ait, aşağıda belirtilen belgelerden birini sunması yeterlidir; a) Toplam cirosunu gösteren gelir tablosu, b) Yapım işleri cirosunu gösteren belgeler, İsteklinin cirosunun teklif ettiği bedelin % 25 inden, yapım işleri cirosunun ise teklif edilen bedelin % 15 inden az olmaması gerekir. Bu kriterlerden herhangi birini sağlayan ve sağladığı kritere ilişkin belgeyi sunan istekli yeterli kabul edilecektir. Bu kriterleri ihalenin yapıldığı yıldan önceki yıl için sağlayamayanlar, ihalenin yapıldığı yıldan önceki yıldan başlamak üzere birbirini takip eden son altı yıla kadarki belgelerini sunabilirler. Bu takdirde, belgeleri sunulan yılların parasal tutarlarının ortalaması üzerinden yeterlik kriterlerinin sağlanıp sağlanmadığına bakılır. 4.3. Mesleki ve teknik yeterliğe ilişkin bilgi ve belgeler ile bunların taşıması gereken kriterler: 4.3.1. Son on beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında taahhüt edilen ve teklif edilen bedelin % 60 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler.
4.3.1.1. Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere kullanılan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ve 4734 sayılı Kanuna göre yapılacak ihalelere ilişkin sözleşmelerin yürütülmesi konusunda temsile ve yönetime yetkili olan ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicili müdürlükleri veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartların korunduğunu gösteren, e-forma uygun belgenin kullanılması zorunludur. 4.3.1.2. 4734 sayılı Kanun kapsamındaki idarelere taahhüt edilenler dışında yurt dışında gerçekleştirilen işlerden elde edilen iş deneyiminin 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 195 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince pay çoğunluğuna dayanarak kurulan şirketler topluluğu ilişkisi içinde kullanılması halinde bu hukuki ilişkiyi ve bu ilişkinin süresini tevsik eden belgelerin sunulması zorunludur. 4.3.2 İhale konusu işin ya da malın satış faaliyetinin yerine getirilebilmesi için ilgili mevzuat gereğince sicil, izin, ruhsat, faaliyet belgesi vb. belgeler: Yapı Müteahhitliği Yetki Belgesi (YAMBİS)
4.4. Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler ve benzer işe denk sayılacak mühendislik ve mimarlık bölümleri: 4.4.1. Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: 11.06.2011 tarih ve 27961 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yapım İşlerinde benzer iş grupları tebliği” nde yer alan “B/II grubu işler” benzer iş olarak kabul edilecektir. 4.4.2. Bu ihalede benzer işe denk sayılacak mühendislik ve mimarlık bölümleri: İnşaat Mühendisliği Mimarlık
5- Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir.
6- İhale yerli ve yabancı tüm isteklilere açıktır. İhale yerli ve yabancı tüm isteklilere açık olup Kamu İhale Kurumu tarafından belirlenen esaslar çerçevesinde yerli istekliler lehine % 15 oranında fiyat avantajı uygulanacaktır.
7- İhaleye teklif verecek olanların, EKAP hesabına giriş yaparak ihale dokümanını indirmeleri zorunludur.
8-Teklifler, EKAP üzerinden teklif mektubu ile ihaleye katılım belgesi ve diğer ekler kullanılarak hazırlanacak ve e-imza ile imzalanarak ihale tarih ve saatine kadar EKAP üzerinden gönderilecektir.
9- İstekliler tekliflerini, anahtar teslimi götürü bedel üzerinden vereceklerdir. İhale sonucunda, üzerine ihale yapılan istekliyle anahtar teslimi götürü bedel sözleşme imzalanacaktır.
10- Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir.
11- İstekliler teklif ettikleri bedelin %3’ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir.
12- Bu ihalede elektronik eksiltme yapılmayacaktır.
13- Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 150 (YüzElli) takvim günüdür.
14- Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez.
15- Diğer hususlar: İhalede Uygulanacak Sınır Değer Katsayısı (N): 1,00 Teklifi sınır değerin altında kalan isteklilerden Kanunun 38 inci maddesine göre açıklama istenecektir.
15 Haziran 2020 tarih ve 31156 sayılı Resmi Gazete belirtildiği üzere; Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’ nca ihale edilecek olan Yapım İşlerinde Benzer İş Grupları Tebliğine göre (B) Üst yapı işleri grubundaki avan veya kesin projeli üst yapı ihalelerinde, Kamu İhale Genel Tebliği’ nin 45.1.1.2.maddesi gereğince, aşırı düşük sınır değer hesabında kullanılan “N” katsayısı “1,00” olarak belirlenmiştir.
Yüzyılın Konut Projesi kapsamında, 81 ilde inşa edilecek 500 bin konut için başvurular başladı. 18-30 yaş aralığındaki gençler, eğer anne ya da babalarının üzerine kayıtlı bir evi varsa, TOKİ başvurusunda bulunabilir mi? İşte detaylar..
“Yüzyılın Konut Projesi” kapsamında, Türkiye’nin 81 ilinde dar gelirli vatandaşlara uygun koşullarda ev sahibi olmalarını sağlayacak, 500 bin sosyal konut inşa edilecek. Konutlar 2+1 ve 1+1 şeklinde, yatay mimari ve geleneksel dokuya uygun tasarlanacak. Projede şehit yakınları, gaziler, engelliler, emekliler, gençler ile 3 ve daha fazla çocuğu bulunan ailelere özel kontenjanlar oluşturuldu.
Peki Anne ve babasının üzerine evi olan TOKİ sosyal konuta başvurabilir mi?
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, 81 ilde sosyal konut projesine başvuru koşullarına ilişkin açıklamasında bu detayı açıkladı. Bakan Kurum 18-30 yaş arası gençlerin, anne ya da babaları üzerine kayıtlı bir gayrimenkul olması halinde başvuru yapamayacağını söyledi. Kurum açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“18-30 yaş arası gençlerimiz, anne babası üzerine kayıtlı bir gayrimenkul varsa başvuru yapamazlar. 30 yaşından sonraki vatandaşlarımız anneleri babaları üzerinde gayrimenkul olsa da başvuru yapabilir. Ama 18-30’u biz genç̧ kategorisinde değerlendiriyoruz.
Dolayısıyla 18-30 yaş arasındaki gençlerimizde annesinin babasının evinin olup olmadığına bakıyoruz. Çünkü̈ birden fazla evi olanlar var. Çocuğuna belki miras bırakmamış̧ ama imkanı var. Yani bunu öyle değerlendiriyoruz. Dolayısıyla orada da annesinin babasının evi varsa 18-30 yaş arası gençler başvuru yapamazlar. Yani başvuru yapsa da hak sahibi olamazlar. Burada da yani aileden en az bir kişi ev alsın istiyoruz.”
Evli ve Ailelerinden Ayrı Yaşayan Gençler Ne Olacak?
Mevcut şartlara göre, 18-30 yaş arası bir genç anne veya babasının evi varsa başvuru yapamıyor. Ancak Türkiye’de bu yaş grubundaki birçok kişi artık evli, çocuk sahibi ya da iş nedeniyle ailelerinden bağımsız yaşıyor. Bu şart, iş nedeniyle farklı şehirde yaşayan veya kirada oturan genç çiftleri ciddi biçimde mağdur ediyor.
Türkiye genelinde gençlerin büyük kısmının anne-babası üzerine kayıtlı bir evi bulunuyor. Ailede birden fazla kardeş olduğunda, tek bir konutun varlığı tüm kardeşlerin başvuru hakkını ortadan kaldırıyor. Özellikle düşük gelirli ailelerde “anne-baba evi var” gerekçesiyle hiçbir çocuk bu kampanyaya başvuru yapamayacak.
Şartlarda Esnetme Yapılsın Talebi
Bu gerekçelerle, kamuoyunda başvuru şartlarının esnetilmesi yönünde güçlü bir beklenti oluştu. Vatandaşlar ve bazı siyasi temsilciler, projenin amacının barınma ihtiyacı olan gençlere destek vermek olduğunu hatırlatarak şu önerileri dile getiriyor:
-Evli ve ailesinden ayrı yaşayan gençler için şart kaldırılmalı.
-İki veya daha fazla kardeşin olduğu ailelerde, anne-baba üzerine tek bir ev kayıtlıysa başvuru hakkı tanınmalı.
-Öğrenciler ve kirada yaşayan evli çiftler için “bağımsız ikamet” kriteri getirilsin.
HÜDA PAR: Evli Gençler Mağdur Olmasın
HÜDA PAR Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir, konuyla ilgili yaptığı açıklamada TOKİ’nin hedefinin doğru ancak uygulamanın eksik olduğunu belirtti.
Demir ‘aile üzerine kayıtlı ev olmamalı’ şartının özellikle evli ve ailesinden ayrı yaşayan gençleri mağdur edeceği belirtti. Demir, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“TOKİ’nin 500 bin sosyal konut projesi takdire şayandır. Ancak 18-30 yaş arası gençler için getirilen ‘anne-babanın konut sahibi olmaması’ şartı, özellikle evli olan ve kirada oturan gençler açısından mağduriyet oluşturmaktadır. Evli olan ve ailesinden ayrı yaşayanlar için başvuru şartları bu yönde esnetilmelidir.”
İnşaat sektöründe çalışan sayısı, ağustos ayında rekor seviyeye çıkarak 2 milyon 11 bin 335 kişiye ulaştı. Bu artış, sektördeki güçlü istihdam dinamiklerini ortaya koyuyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre, sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörlerinde ücretli çalışan sayısı ağustos ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,2 artarak 16 milyon 89 bin 450 kişiye ulaştı.
İNŞAATTA BÜYÜME DEVAM EDİYOR
Sektörler arasında en dikkat çekici artış inşaat alanında gerçekleşti. İnşaat sektöründeki ücretli çalışan sayısı, geçen yılın ağustosuna göre yüzde 7,2 artışla 2 milyon 11 bin 335 kişiye yükseldi. Bu artış, bir yıl içinde 134 bin 733 kişilik bir istihdam artışını temsil ediyor. Ayrıca, bu rakamın, Ocak 2009’dan beri kaydedilen en yüksek seviye olduğu belirlendi. Geçtiğimiz temmuz ayında en yüksek sayı 2 milyon 671 kişi olarak kaydedilmişti.
SEKTÖRDEKİ İSTİHDAM ARTIKLARI
Ağustos ayına ait verilere göre, inşaat sektöründeki ücretli çalışanların 1 milyon 316 bin 892’si bina inşaatında, 258 bin 390’ı bina dışı yapılarında ve 436 bin 53’ü özel inşaat faaliyetlerinde görev alıyor. Bu alt gruplardaki artış oranları sırasıyla yüzde 8,4, yüzde 5,1 ve yüzde 5 olarak kaydedildi. İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Hepşen, inşaat sektöründeki bu istihdam artışının kamu kaynaklı projelerin hız kazanması ve özel sektörün üretimi sürdürmesi gibi faktörlerle ilişkilendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Altın Emlak Global Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Özelmacıklı, 500 bin sosyal konut başvurularının başladığını belirterek, başvuruların nasıl yapılacağını aktardı
“Ev Sahibi Türkiye” sloganı ile 81 ilde inşa edilecek olan 500 bin konut için başvurular bugün alınmaya başladı. Başvurular yetkili banka şubeleri ya da e-Devlet üzerinden olmak üzere iki şekilde yapılabilecek. Sadece e-Devlet başvurularında sistemsel yoğunluğu azaltmak için ilk 5 gün başvurular kimlik numarasının son hanesine göre alınacak. E-Devlet üzerinden yapılacak başvurular 18 Aralık 2025’te sona ererken, banka şubelerinden yapılacak başvurularda ise başvurular 19 Aralık 2025 tarihinde sona erecek.
Yüzyılın Konut Projesi’nde başvuruların bugün itibarı ile başladığını hatırlatan Altın Emlak Global Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Özelmacıklı “Vatandaşlarımız e-Devlet üzerinden veya Ziraat Bankası, Halkbank ve Emlak Katılım şubeleri aracılığıyla kampanyaya başvurabilirler. Sadece e-Devlet üzerinden yapılacak başvurularda sistemsel yoğunluğu azaltmak için yalnızca kampanyanın ilk 5 gününde; T.C. Kimlik Numarası’nın (TCKN) son rakamına göre başvuru alınacak. 10 Kasım’da TCKN’nin son rakamı ‘0’ olan, 11 Kasım’da son rakamı ‘2’, 12 Kasım’da son rakamı ‘4’, 13 Kasım’da son rakamı ‘6’, 14 Kasım’da ise TCKN’nin son rakamı ‘8’ olan vatandaşların başvuruları alınacak. 15 Kasım itibarıyla da kimlik numarasına bakılmaksızın tüm vatandaşlar başvuru yapabilecek. Yetkili banka şubelerine yapılacak başvurularda ise kimlik numarası şartı aranmayacak. Başvuru bedeli olarak da 5.000 TL alınacak. Şehit Aileleri, Terör, Harp ve Vazife Malulleri’ne ait başvuru işlemleri, başvuru bedeli alınmaksızın sadece Banka Şubelerinden yapılacak” dedi.
Sadece Başvuru Yapmak Yeterli Değil
Konuya ilişkin çok önemli hatırlatmalarda da bulunan Özelmacıklı “e-Devlet üzerinden yapılan başvurularında yetkili bankalar, başvuru sahibi adına hesap açarak hesap numarasını SMS ile bildirecekler. 5.000 TL başvuru ücreti yalnızca bu hesaba yatırılacak. Başvuru yapan vatandaşlarımız sistemin verdiği IBAN’a, EFT/havale/ATM yoluyla mutlaka ödemelerini yapmalılar. Süresinde ödeme yapılmazsa ise başvuruları iptal olur. Kurada hak sahibi olamayanlar başvuru bedellerini, kura çekiliş tarihinden itibaren 5 (beş) iş günü sonrasında başvuru yapılan Bankanın Şubeleri ve ATM’lerinden geri alabilecekler” diye konuştu.
Başvuru Öncesi İkamet Şartına Dikkat Edilmeli
Bakanlık tarafından paylaşılan başvuru bilgilendirme formunun incelenmesini de tavsiye eden Özelmacıklı “Öncelikle şu ifade edelim ki başvuru sırasında konut tipi ayrımı olmayacak, proje bazında başvuru yapılacak. Başvuru sahiplerinin, proje hangi yerleşim biriminde ise (il merkezi, ilçe veya belde) o bölgede adrese dayalı kayıt sistemine göre en az 1 yıldır ikamet etmesi şarttır. Bulunduğu ilçede proje yoksa, aynı il merkezindeki projelere başvuru yapılabilmektedir; ayrıca büyükşehirlerde belirlenen merkez ilçelerde oturanlar, il merkezindeki projelere başvuru yapabilecek. Emekli ve deprem bölgesindeki proejeler başvuru yapacak olan vatandaşlarımız ayrıca nüfusa kayıtlı oldukları ilden de başvuruda bulunabilirler. Son bir yıl içerisinde ikametgâhını değiştiren kişiler, önceki ikamet adreslerinin bulunduğu il/ilçe/belde bölgesine başvuruda bulunabilecekler” ifadelerini kullandı.
Hisseli Tapusu Olanlarda Değere Bakılacak
Özelmacıklı “Konut başvurusu yapacak kişilerin, kendileri, eşleri veya çocukları adına 24 Ekim 2025 itibarıyla tapuda kayıtlı bir konutu olmaması ve daha önce TOKİ’den konut almamış olması gerekiyor. Konut dışında başka bir gayrimenkule sahip olunabiliyor ancak bu mülklerin toplam belediye rayiç değeri 1 milyon TL’yi geçmemeli ve bunun belgesi sözleşme sırasında belediyeden alınarak teslim edilecek. 10 Kasım 1995’ten sonra doğan genç başvuru sahipleri için ayrıca anne ve babaları üzerine T.C. sınırları dâhilinde 24 Ekim 2025 tarihi itibariyle tapuda kayıtlı bağımsız konutlarının bulunmaması gerekiyor” şeklinde konuştu.
Birden Fazla Başvuru Alınmayacak
Özelmacıklı “Bir hane halkı adına, yani kişinin kendisi ve eşi adına yalnızca bir adet başvuru yapılabilecek. Sehven birden fazla başvuru yapılması durumunda ikinci başvuru yapan eşin başvurusu iptal edilecek. Evlilik tarihi dikkate alınmaksızın, başvuru dönemi sonu itibariyle evli olan eşlerin başvuru şartlarını birlikte taşıması gerekecek. Hak sahibi olup sözleşme imzalayanlar konutlarını devredemeyecek. Konutların, adet, brüt m², net m² ve fiyat bilgileri projenin ihalesi yapıldıktan sonra kesinlik kazanacak. Hak sahiplerine konutlar; %10 peşinat ve 240 ay vade ile satılacaktır. Taksit ödemeleri, sözleşme tarihini takip eden ay itibariyle başlatılacak. Hak sahiplerinin konutlarına ait kalan borç bakiyesi ve aylık taksitler her yılın Ocak ve Temmuz aylarında olmak üzere yılda iki kez, bir önceki 6 aylık dönemdeki Memur Maaş Artış Oranı dikkate alınarak İdarece tespit edilen oranda artırılacak” diyerek sözlerini noktaladı.
İstanbul Kadıköy’ün tarihsel dokusunu modern yaşam anlayışıyla buluşturan Medyan Kadıköy, kalite ve işlevselliğin bir sentezi olarak yükseliyor. Fikirtepe’nin hızla değer kazanan siluetinde konumlanan proje; ulaşım ağlarının kesişim noktasındaki merkezi konumu, sosyal ve kültürel olanaklara yakınlığı ve sürekli artan yatırım potansiyeliyle İstanbul’un kalbinde ayrıcalıklı bir yaşam vaat ediyor.
FİKİRTEPE’NİN YENİ YÜZÜ
Anadolu Yakası’nın en köklü, en dinamik bölgelerinden biri olan Kadıköy’ün merkezinde, Fikirtepe’de inşa edilen Medyan Kadıköy, “Tam Ortasında” mottosuyla Obaköy-Haldız Adi Ortaklığı tarafından hayata geçiriliyor. Ayrıcalıklı sosyal alanları ve özenle planlanmış yaşam kurgusuyla İstanbul’un yeni cazibe merkezi olmaya hazırlanan proje, 2026 yılının üçüncü çeyreğinde teslim edilecek. Medyan Kadıköy’de projeye özel yüzde 1,99 faiz oranı ve şirket tarafından sunulan avantajlı ödeme seçenekleri de dikkat çekiyor.
ZAMAN KAZANDIRAN KONUM
Zamanın en değerli unsur haline geldiği günümüzde Medyan Kadıköy, merkezi konumuyla sadece bir konut projesi olmanın ötesine geçiyor. Proje; Avrasya Tüneli’ne 7 dakika, Marmaray’a 6 dakika, Metro ve Metrobüs’e ise yalnızca 3 dakika mesafede yer alıyor. Böylece şehir içi ulaşımda geçen her dakikayı kazanca dönüştürüyor.
YENİLİKÇİ MİMARİ, SÜRDÜRÜLEBİLİR KONFOR
Çağdaş mimarisi ve insan odaklı tasarımıyla fark yaratan Medyan Kadıköy’de, 1+1’den 4+1’e kadar farklı planlarda daire seçenekleri sunuluyor. Estetik ve işlevselliğin ön planda tutulduğu projede, tüm metrekareler prestijli markaların ürünleriyle donatılıyor. Daire tipine göre bir veya iki araçlık kapalı otopark imkânı da bulunuyor.
DOĞAYLA UYUMLU, YAŞAMA DEĞER KATAN ALANLAR
Toplam 10 bin metrekarelik ortak yeşil alanı ve zengin sosyal donatılarıyla dikkat çeken proje, çevreye ve insana saygılı bir anlayışla tasarlandı. İki açık, iki kapalı yüzme havuzu, sauna, buhar odası, fitness salonu, kafe ve restoranlarıyla her yaştan insana konforlu bir yaşam sunuyor. Ayrıca bünyesindeki mağazalar ve kafe-restoranlar, yapımı planlanan Prestij Caddesi’nin başlangıcında yer alarak dünyaca ünlü markaları sakinlerinin ayağına getiriyor.
AİLELERE VE ÇOCUKLARA ÖZEL ALANLAR
Medyan Kadıköy, çocuklar için de özel olarak düşünülmüş alanlarıyla öne çıkıyor. Çocuk havuzu, kapalı oyun salonu ve açık hava oyun parklarıyla miniklerin fiziksel ve sosyal gelişimini desteklerken, ebeveynlere güvenli bir ortam sağlıyor. Her günü tatile dönüştüren proje, aileler için huzurlu bir yaşam alanı oluşturuyor.
HER YERE YAKIN, HER ŞEYİN MERKEZİNDE
Kadıköy’ün köklü geçmişinden ilham alan proje; Bağdat Caddesi, Moda, Üsküdar ve Ataşehir gibi önemli noktalara birkaç dakikalık mesafede bulunuyor.Modern mimarisi, kapsamlı sosyal olanakları ve yüksek yaşam standardıyla Fikirtepe’nin dönüşümünde yeni bir referans noktası olma yolunda ilerliyor.
SELİM KARDİL: “AMACIMIZ SADECE EV DEĞİL, HAYAL EDİLEN YAŞAMI SUNMAK”
Haldız Grup Genel Müdürü Selim Kardil, Medyan Kadıköy’ün yalnızca bir konut projesi değil, aynı zamanda modern şehircilik vizyonunu yansıtan bir yaşam felsefesi olduğunu belirtti. Kardil, proje ile ilgili şunları söyledi; “Medyan Kadıköy, İstanbul’un merkezinde modernliğin, doğallığın ve estetiğin kusursuzca harmanlandığı bir yaşam kültürünü temsil ediyor. ‘Tam Ortasında’ derken yalnızca konumdan değil, yaşamın enerjisinden ve insanın kentle kurduğu bağdan bahsediyoruz. Amacımız müşterilerimize yalnızca bir ev değil, hayallerindeki yaşamı sunmak. Kadıköy’ün tarihi dokusunu çağdaş bir bakış açısıyla yeniden yorumlayarak her detayı titizlikle planladık. Bu yaklaşım sayesinde sakinlerimize yaşamın her anına dokunan bütüncül bir deneyim sunabiliyoruz.”
HALDIZ İNŞAATIN 40 YILLIK TECRÜBESİYLA YAPILDI
Kardil, son olarak şunları söyledi, “Medyan Kadıköy, Haldız İnşaat’ın 40 yılı aşkın tecrübesinin, mühendislik disiplininin, kalite tutkusunun ve inovasyon odaklı yaklaşımının somut bir tezahürüdür. Haldız İnşaat olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da insanın iyi yaşam hakkını merkeze alan kalite politikamız ile Türkiye için değer üretmeye devam ediyoruz ve edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Kartepe Kent Konut Evleri’nde inşaat çalışmaları planlandığı gibi ilerliyor; proje 2026’da teslim edilecek.
Kartepe Kent Konut Evleri’nde yoğun mesai: Modern yaşam adım adım yükseliyor
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi iştiraki Kent Konut A.Ş. tarafından hayata geçirilen Kartepe Kent Konut Evleri projesinde hummalı bir çalışma yürütülüyor. Kartepe Sarımeşe Mahallesi’nde konumlanan projede hem altyapı hem de üstyapı imalatları eş zamanlı olarak ilerliyor. 12 bloktan ve toplam 144 konuttan oluşan proje, modern şehircilik anlayışıyla tasarlandı ve 2026 yılı içerisinde tamamlanarak hak sahiplerine teslim edilmesi hedefleniyor.
Kocaeli’nin gelişen bölgelerinden biri olan Kartepe’de inşa edilen proje, yalnızca konut değil, aynı zamanda yeni bir yaşam alanı vaadiyle dikkat çekiyor.
Altyapı Ve Üstyapı Çalışmaları Eş Zamanlı Yürütülüyor
Projede şu anda 9 blokta kazı işlemleri tamamlanmış durumda. 7 blokta ise temel imalatları bitirildi. Şantiye sahasında bir blokta betonarme çalışmaları sona ererken, başka bir blokta son kat beton dökümüne geçildi. Aynı anda sahada dolgu, su yalıtımı, kalıp ve demir çalışmaları da titizlikle yürütülüyor.
Çalışmalar, proje takvimine uygun şekilde planlı ve koordineli olarak ilerliyor. Her geçen gün yükselen katlar, bölge sakinlerine modern ve konforlu bir yaşam alanı sunmaya hazırlanıyor.
Sosyal Donatılarla Zenginleştirilmiş Yeni Yaşam Alanı
Kartepe Kent Konut Evleri, sadece konutlardan ibaret değil. Projede sosyal yaşamı destekleyecek pek çok alan da planlandı. Çocuk oyun parkları, spor salonları, açık ve kapalı otoparklar ile yeşil alan düzenlemeleriyle donatılmış bu yeni yaşam alanı, bölgenin çehresini değiştirmeye aday.
Kent Konut’un önceki projelerindeki deneyimiyle şekillenen Kartepe Evleri, estetik mimarisiyle de dikkat çekiyor. Projede, çağdaş şehircilik anlayışını yansıtan modern mimari unsurlar öne çıkıyor.
Teslimler 2026 Yılı İçerisinde Yapılacak
Toplamda 144 konuttan oluşan Kartepe Kent Konut Evleri, 2026 yılı içerisinde tamamlanarak teslim edilecek. Projenin ilerleyişine bakıldığında hedeflenen tarihte teslimat yapılması öngörülüyor.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin konut hamlelerinden biri olan bu proje, Kent Konut’un güvenilirliğiyle yatırımcılardan da ilgi görüyor. Gerek konumu gerekse sunduğu imkanlarla Kartepe Kent Konut Evleri, hem oturum hem de yatırım amaçlı tercih edilebilecek önemli projeler arasında yer alıyor.
Ünlü Mimarlık İnşaat Turizm Otelcilik tarafından Antalya Aksu’da yapılması planlanan 105 odalı, 210 yatak kapasiteli 4 yıldızlı otel projesi için Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci resmen başladı.
Antalya turizmine yeni bir tesis daha kazandırılıyor. Ünlü Mimarlık İnşaat Turizm Otelcilik ve Ticaret Limited Şirketi, Antalya’nın Aksu ilçesi Altıntaş Mahallesi’nde yer alan 15173 ada 1 parselde, 105 oda ve 210 yatak kapasiteli bir turizm konaklama tesisi kurmak için çalışmalara başladı.
Toplam yatırım bedeli 335 milyon TL olarak belirlenen proje kapsamında yapılacak tesisin 4 yıldızlı standartta hizmet vermesi planlanıyor. Projenin, bölgenin turizm potansiyeline uygun teknolojilerle ve çevreye duyarlı yaklaşımlarla hayata geçirileceği belirtildi.
Planlanan tesis, Antalya Havalimanı’na 800 metre, kent merkezine 12 kilometre, Ermenek Mahallesi’ne 3 kilometre, en yakın yerleşim yerine ise yaklaşık 30 metre mesafede bulunuyor.
Bölgeye gelen turistlerin talep ve beklentilerine göre tasarlanacak otelin, bölgedeki turizm çeşitliliğini artırması ve konaklama kapasitesine katkı sağlaması hedefleniyor. Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) sürecinin başlamasıyla birlikte, projenin çevresel etkilerine ilişkin inceleme ve değerlendirmeler önümüzdeki dönemde devam edecek.
Hilton, Türkiye’de ve dünyanın çeşitli ülkelerinde açılması planlanan yeni otellerinden öne çıkan projeleri kamuoyuyla paylaştı.
Hilton, dünyanın dört bir yanındaki yeni otel açılışları ve dikkat çekici yenilemelerle 2026’da seyahat dünyasında yeni bir dönemi başlatmaya hazırlanıyor. İyonya kıyılarından Milano’nun kalbine, Londra’nın tarihi Admiralty Arch’ından Riyad’ın modern siluetine uzanan her bir otel, Hilton’un zamansız zarafet ve konaklama sektöründeki yenilik anlayışına olan bağlılığını yansıtıyor. Türkiye’de, efsanevi Hilton Istanbul Bosphorus yenilenen yüzüyle misafirlerini karşılamaya hazırlanırken, Hilton Istanbul Airport markanın İstanbul Havalimanı’ndaki ilk oteli olarak kapılarını açacak ve dünyanın en dinamik destinasyonlarından birinde ayrıcalıklı bir erişim kolaylığı sunacak.
Hilton Istanbul Bosphorus: Efsanenin Yeniden doğuşu
1955 yılındaki açılışından bu yana Hilton Istanbul Bosphorus, kraliyet mensuplarından ünlülere ve dünya çapındaki ikonlara kadar pek çok seçkin konuğu ağırlayarak İstanbul’un efsanevi buluşma noktası oldu. Ülkenin ilk “happy hour” etkinliğine ev sahipliği yapmış, 70 yıllık kültürel dönüşümün tanığı ve gerçek bir İstanbul simgesi olan Hilton Istanbul Bosphorus, 2026’da göz kamaştırıcı yenilenmiş haliyle misafirlerini büyüleyecek.
39 süit dahil toplam 475 odayla hizmet veren otelde tüm odalarda balkon veya teras bulunuyor. Bu odalar arasında yer alan Imperial Suite, otelin etkileyici kubbesine saygı duruşunda bulunuyor. Yeni lobi lounge’u ve terası, şık caz barı ve seçkin lezzet deneyimlerinden oluşan menüsüyle otel, misafirlerine benzersiz bir deneyim sunacak. Özel executive lounge’u, şehrin en büyüklerinden biri olan açık havuzu ve kapsamlı sağlık kulübü ve spasıyla Hilton Istanbul Bosphorus, köklü mirasından güç alarak zamansız zarafetin yeni dönemini başlatıyor.
Hilton Istanbul Bosphorus
Hilton Istanbul Airport: Kolay erişim
Hilton Istanbul Airport, dünyanın en işlek havacılık merkezlerinden biri konumundaki İstanbul Havalimanı’nda markanın ilk oteli olarak konuklarını ağırlamaya hazırlanıyor. Terminale yalnızca birkaç adım mesafede yer alan Hilton Istanbul Airport; 485 oda ve süiti, OXBO Restaurant, OXBO Café ve OXBO Bar’da sunulan seçkin lezzet seçenekleri, ayrıca spa, kapalı havuz ve executive lounge’u ile hizmet verecek. İstanbul’un zengin kültürel mirasına ve küresel bağlantı noktalarına kolay erişim imkânı sunan Hilton Istanbul Airport, dünyanın en dinamik destinasyonlarından birinde eşi benzeri olmayan bir konfor ve kolaylık sağlıyor.
Hilton Istanbul Airport
Conrad Athens The Ilisian: Yunan lüksüne modern bir dokunuş
2026’nın başlarında kapılarını açacak olan The Ilisian; Conrad Athens, Waldorf Astoria Residences, Conrad Residences, House of NYNN üye kulübü ile dokuz bar ve restorana ev sahipliği yapacak. Otel, özel havuzlu lüks penthouse süitinin de aralarında bulunduğu 307 oda, süit ve rezidansa ev sahipliği yapıyor. Efsanevi Galaxy Bar, seçkin Galaxy Supper Club’ın yanında enerjisiyle öne çıkan Galaxy Dispensary adıyla yeniden hayat buluyor. Byzantino da Yunan ve Fransız mutfaklarından seçkin tatlar sunan, gün boyu hizmet veren bir brasserie’ye dönüşüyor.
Her yaşa hitap eden sınırsız eğlence vaat eden The Ilisian’da misafirler, otel bünyesindeki mağazalarda alışveriş keyfi yaşayabilirken spor tutkunları şehir merkezindeki en büyük açık havuzda yüzme, özel koşu parkurunda koşu ya da pickleball oynama imkânlarından yararlanabilecek. Çocuklar, 60’lar temalı çocuk kulübünde keyifli vakit geçirerek eğlenecek. Geleneksel otel deneyiminden esinlenen çocuk kulübünde küçük misafirler, bagaj arabasına binip retro oyunlarla dolu valizleri keşfedebilir veya spa deneyiminde eğlenceli bir rol yapma oyununa katılabilir.
Canopy by Hilton Milan Duomo: Milano’nun kalbinde butik bir deneyim
Canopy by Hilton Milan Duomo, tasarıma odaklı konseptiyle İtalya’nın en ikonik şehirlerinden birine yepyeni bir otel deneyimi kazandırıyor. Dinamik Via Torino üzerinde, görkemli Gotik katedrali Duomo’ya ve Galleria Vittorio Emanuele II’ye yalnızca birkaç adım mesafede yer alan otel, çağdaş stili Milano’ya özgü zarafetle buluşturuyor. Misafirler, yerel esintiler taşıyan tasarım odaklı iç mekanlarda dinlenebilecek, çatı barından şehir manzarasını izleyebilecek, açık ve kapalı havuzların yanı sıra wellness merkezinin olanaklarından yararlanabilecek. Milano’nun dünya çapında ünlü moda, kültür ve gastronomi sahnesine sadece birkaç adım uzaklıkta yer alan otel, İtalya’nın stil başkentinin ruhunu keşfetmek isteyen gezginler için zarif bir konaklama deneyimi sunacak.
Conrad Corfu: İyonya kıyılarında eşsiz bir kaçış noktası
Korfu’nun güneyinde, gözlerden uzak bir kıyı şeridinde yer alacak olan Conrad Corfu, Hilton’un Yunanistan’daki ilk lüks sahil oteli olacak. Çoğunda özel havuz veya jakuzi bulunan 136 oda, süit ve villadan oluşan sahil oteli, seçkin bir konfor anlayışını doğa ve kültürle kurduğu derin bağ ile buluşturuyor. Zeytin ve okaliptüs ağaçları arasında uzanan bahçelerde huzur bulan misafirler, Conrad Spa’daki özel wellness deneyimlerinin, açık hava sinema akşamlarının ve Çocuk Kulübü’nde hayal gücünü besleyen keyifli anların tadını çıkarabilir. Korfu’nun çok katmanlı mirasını ve ustalıklı zanaat geleneğini yansıtan çağdaş eserler kullanılarak sanatla harmanlanan tesis, gelenekle modernliği buluşturan bir atmosfer oluşturuyor. Üç restoran ve iki barın yer aldığı tesiste Yunan ve Akdeniz mutfağının özgün tatları modern dokunuşlarla buluşuyor; Michelin yıldızlı şef Alexandros Tsiotinis’in imzasını taşıyan fine-dining deneyimiyle gastronomi adeta bir sanat haline geliyor. Otelin ötesinde misafirler, Korfu’nun altın kumlu plajlarını, neoklasik ihtişamıyla Achilleion Sarayı’nı ve UNESCO Dünya Mirası listesindeki Eski Şehir’i keşfederek lüks ile yerel ruhu buluşturuyor.
Conrad Corfu
Hilton Chania Old Town Resort & Spa: Girit’in kültürel başkentinde zarif bir kaçış noktası
Hilton Chania Old Town Resort & Spa, Hanya’nın hareketli şehir merkezi ile güneşle parlayan sahil şeridi arasında ayrıcalıklı bir konumda yer alıyor. Yıl boyunca açık olan sahil oteli, her biri özel havuza ve Ege’nin büyüleyici manzaralarına sahip 85 deniz kenarı oda ve süit ile hizmet verecek. Misafirler, 600 metrekarelik spa alanında rahatlayabilir, çatı katındaki havuz kulübünün keyfini çıkarabilir veya son teknolojiyle donatılmış fitness merkezinde aktivite olanaklarından yararlanabilir. Otelde, iş toplantıları ve etkinlikler için 300 kişilik konferans salonu ve donanımlı toplantı alanları bulunuyor.
Modern tasarımı otantik Girit çekiciliğiyle harmanlayan otel, Hanya’nın Venedik mimarisine ve hareketli limanına yalnızca birkaç adım mesafede yer alıyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne eklenen Hanya Eski Şehri, sunduğu kültürel zenginliklerle Hilton Chania Old Town Resort & Spa’yı dinlenme ve keşif odaklı seyahatler için mükemmel bir kaçış noktası haline getiriyor.
Palacio Bellas Artes San Sebastian, Curio Collection by Hilton: Bask Rivierası’nda şıklık ve zarafetin buluştuğu nokta
Gastronomi cenneti San Sebastian’daki ilk Hilton oteli, İspanya’nın en büyüleyici şehirlerinden birine butik konfor anlayışını getiriyor. 1914 tarihli Beaux-Arts tarzı tarihi bir sinema binasında yer alan Palacio Bellas Artes Hotel San Sebastian, erken dönem sinemanın zarafetini ve ışıltısını yansıtarak 81 şık oda ve süiti, restoranı ve lobi barıyla misafirlerini ağırlıyor. Oteldeki tüm alanlar, şehrin zengin kültürel mirasını yansıtacak şekilde tasarlandı. San Sebastian’ın kalbinde, Prim ve Urbieta caddelerinin kesişiminde yer alan otel, La Concha Plajı’na, Eski Şehir’in ünlü pintxos barlarına ve şehrin dünyaca tanınan film ve caz festivallerine yalnızca birkaç adım uzaklıkta. Belle Époque mimarisi, Michelin yıldızlı restoranları ve etkileyici Bask kıyı şeridiyle San Sebastian; kültür, gastronomi ve sahil zarafetini harmanlayan büyüleyici bir şehir. Bu benzersiz atmosfer, oteli Avrupa’nın en heyecan verici gastronomi destinasyonlarından birini keşfetmek için kusursuz bir adres haline getiriyor.
Palacio Bellas Artes San Sebastian, Curio Collection by Hilton
Waldorf Astoria London Admiralty Arch: Bir ikonun yeniden doğuşu
Waldorf Astoria London Admiralty Arch, tarihi anıtı Londra’nın en ikonik lüks otellerinden biri olarak yeniden hayata geçirecek. Buckingham Sarayı’nın karşısında, The Mall’ın sonunda yer alan seçkin konumuyla öne çıkan otel, zarif bir şekilde tasarlanmış 100 oda ve süitin yanı sıra 1.625 metre karelik rezidans alanına sahip olacak.
Hilton, Reuben Brothers iş birliğiyle, birinci derece koruma altındaki bu tarihi anıtı köklü mirasını koruyarak titizlikle eski görkemine kavuşturuyor. Toplam yedi Michelin yıldızına sahip, dünya çapında tanınan şefler Clare Smyth MBE ve Daniel Boulud, gastronomide kusursuzluk çıtasını yükseltecek. Otel, 300 kişilik görkemli balo salonu dahil farklı ölçeklerdeki etkinlik alanlarıyla özel davetler ve kutlamalar için eşsiz bir atmosfer sunacak.
Conrad Riyadh Laysen Valley: Suudi Arabistan’ın başkentinde görkemin yeni adresi
Conrad Riyadh Laysen Valley, markanın Riyad’daki ilk oteli olurken Suudi Arabistan’ın başkentine cesur bir tasarım anlayışı getiriyor. 170 odalı otel; kapalı yüzme havuzu, fitness merkezi, butik spa, toplantı alanı, iki restoran ve bir lobi lounge’unun yer aldığı zengin olanaklarıyla misafirlere hem dinlenme hem de gastronomi deneyimlerini keşfetme fırsatı sunacak. Conrad Riyadh Laysen Valley, Riyad’ın en prestijli karma kullanımlı gayrimenkul projelerinden biri olan Laysen Valley’de yer alacak. Şehrin Diplomatik Bölgesi’nin (DQ) karşısında, Kraliyet Sarayı ve önemli iş merkezlerine yakın konumda yer alan otel, hem şehir sakinleri hem de uluslararası iş seyahatinde olan misafirler için ideal bir buluşma noktası olacak.
Conrad Kuala Lumpur: Şehir zarafetinin yeni tanımı
Conrad Hotels & Resorts markasının Malezya’ya girişini simgeleyen Conrad Kuala Lumpur, şehrin seçkin Golden Triangle bölgesinde yer alıyor. Otel, Petronas İkiz Kuleleri, Bukit Bintang’ın hareketli alışveriş caddeleri ve Jalan Sultan Ismail ile Jalan Raja Chulan gibi ana arterler dahil Kuala Lumpur’un önemli simge noktalarına kesintisiz erişim imkânı sunuyor. Günümüzün küresel lüks gezginleri için özenle tasarlanan 481 odalı otel, 50 kata yayılıyor ve ikisi özel restoran, ikisi bar olmak üzere beş farklı yeme-içme deneyimi sunuyor. Otel, iki kata yayılan toplantı alanları ve görkemli balo salonuyla hizmet verecek.
Franchise iş modeline yatırımcılardan gelen yoğun ilgi nedeniyle büyüme hedeflerini revize eden Elite World Hotels & Resorts, 2030’da 70 otele ulaşarak Türkiye’den dünyaya açılan global bir turizm markası olma yolunda ilerliyor.
Türkiye’nin önde gelen otel zincirlerinden Elite World Hotels & Resorts, franchise iş modeliyle büyüme vizyonunu revize ettiğini açıkladı. Elite World İstanbul Taksim Otel’de gerçekleştirilen basın toplantısında yeni büyüme planlarını paylaşan grup, Türkiye’den çıkan global bir marka olma yolunda hedef büyüttü. Franchise iş modeliyle 2030 yılına kadar 50 otele ulaşma hedefiyle yola çıkan marka, yatırımcılardan aldığı yoğun taleple büyüme planını revize ederek 70 otele çıkardı.
Hedef: Global markaların olduğu pazarda ilk 5
Basın toplantıda konuşan Elite World Hotels & Resorts Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Emel Elik Bezaroğlu, markanın yeni büyüme stratejisini şu sözlerle özetledi:
“Franchise iş modeliyle büyüme hedeflerimiz çerçevesinde 2023 yılında 8 otelle başladığımız yolculuğumuzda her yıl katlanarak devam eden büyümemiz ile birlikte 2025 yılı itibarıyla yaptığımız 14 yeni otel anlaşmasıyla önemli bir ivme yakaladık. Bu otellerden 4’ünün açılışını gerçekleştirdik. Böylece faaliyette olan ve projesi devam eden otellerimizle birlikte 17 farklı şehirde 30 otele ulaşmış durumdayız. Biz sadece otel açmıyor, yeni istihdam alanları yaratarak Türkiye’den dünyaya uzanan güçlü bir turizm markası inşa ediyoruz” dedi.
“Büyüme yolculuğumuza hız veriyoruz”
Elite World Hotels & Resorts CEO’su Orkun Petekçi ise büyüme vizyonunu detaylarını şu sözlerle paylaştı:
“Franchise iş modelimizde bugüne kadar aldığımız yol, bizi hedeflerimizi büyütme konusunda teşvik etti. Buna ek olarak yatırımcılardan gelen yoğun ilgi nedeniyle hedeflerimizi ‘2030 yılında 70 otel’ olarak revize ettik. Anadolu’da ve yurt dışında turizm sektörüne güçlü bir marka ile adım atmak isteyenler veya hali hazırdaki turizm yatırımını Elite World çatısı altında güçlendirmek isteyen yatırımcılardan aldığımız yoğun talep, bizi yeni hedefler koymaya yönlendirdi. Yurt içinde Anadolu’nun turizm potansiyeli yüksek şehirlerinde ekonomi ve orta segment otellerimizle büyüme yolculuğumuza hız veriyoruz; Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Sivas’taki ikinci yatırımımız olan Residence konseptimiz, Ankara, Antalya gibi şehirlerimizde imzaladığımız yeni anlaşmalarımızla Anadolu’daki varlığımızı güçlendiriyoruz. Bunun yanı sıra global bir marka olma yolunda yurt dışında da güçlü adımlar atıyoruz. 2025’te odağımıza aldığımız Avrupa şehirlerinin yanı sıra yeni coğrafyalara da markamızı taşıyoruz. Yeni markalarımızla, yeni lokasyonlarda ve güçlü iş ortaklıklarıyla büyümeye devam edeceğiz. Hedefimiz 2030’da Türkiye’de global markaların da dahil olduğu pazarda ilk 5’e girmek” dedi.
Elite Word Hotel & Resorts İş Geliştirmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Mahmut Sürmen ise, “Anadolu’nun turizm değeri yüksek şehirlerinde büyümeyi stratejimizin merkezine aldık. Yerel turizmi destekleyen, istihdam yaratan ve bölgesel ekonomilere katkı sağlayan bir yatırım modeliyle ilerliyoruz. Avrupa başta olmak üzere turizm potansiyeli taşıyan tüm coğrafyalarda başlattığımız açılım ve aldığımız talepler ise bu vizyonu uluslararası bir boyuta taşıyor” diye konuştu.
Kazakistan pazarına giriyor
Önümüzdeki yıl sektördeki 50. yılını doldurmaya hazırlanan Elite World Hotel & Resorts, yurt içinde büyüme vizyonu kapsamında Anadolu şehirlerindeki güçlü büyüme hareketine devam ediyor. Uluslararası bir marka olarak yurtdışında büyüme hedefleri kapsamında ise geçtiğimiz yıl anlaşması imzalanan Fildişi Sahili Cumhuriyeti ve Hollanda’daki otellerini 2026 yılında açacak olan zincirin hedefinde; İngiltere, Almanya ve Belçika var. Grup, bunun yanı sıra Orta Asya’da Kazakistan Çimkent’te anlaşmasını yaptığı yeni oteli ile Kazakistan pazarına giriş yapıyor. Elite World, yeni açacağı otellerle birlikte hali hazırda 3 bin olan istihdamını 2030’da 8 bine çıkarmayı hedefliyor. Bunun yanı sıra, kadın yönetici sayısında da önemli bir artış kaydeden Elite World & Resorts’de şu an grup genelindeki 452 kadın çalışanın 54‘ü farklı yönetici posizyonlarında bulunuyor.
Lider zayıf akım kablo üretici firmaları arasında yer alan Erse Kablo, 01-04 Ekim tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde VIII.si düzenlenen “Uluslararası Akıllı Bina Teknolojileri ve Elektrik Sistemleri Fuarı” ndaiş ortaklarının yoğun ilgi gösterdiği stant alanında bir kez daha fark yarattı.
T.C. Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) ve Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı’nın destekleriyle düzenlenen A-tech Fuarı’nda; Erse Kablo Yönetim Kurulu Başkanı Selami Sivritepe, Ticari Genel Müdür Yardımcısı Tuğba Haşlak Şahinalp, Genel Müdür Yardımcısı Anıl Haşlak, Yurtiçi Satış Müdürü Cengiz Karaca, Bölge Satış Yöneticileri, Pazarlama İletişim Müdürü Begüm Sevinç, İhracat Satış Mühendisi Berke Akgül, İhracat Bölge Satış Yöneticisi M.Nur Kayruz sektörün temsilcileriyle buluşmanın mutluluğunu yaşadı.
Erse Kablo Yurtiçi Satış Müdürü Cengiz Karaca, Türkiye’nin tüm bölgelerindeki güçlü Bayileriyle beraber iç pazarda büyüdüklerini belirtirken; 3. HAVALİMANI, TOGG YERLİ OTOMOBİL FABRİKASI, TCDD, ASELSAN, ROKETSAN, TÜPRAŞ, TAI, BOTAŞ, TÜVASAŞ, ETİ MADEN, İSDEMİR, ERDEMİR, KASTAMONU ENTEGRE, BRISA, THY, IKEA, FORD OTOSAN FABRİKASI, ESSEL KAĞIT FABRİKASI, OMNİA FABRİKASI, ADALET BAKANLIĞI, İPKB OKUL, ACIBADEM HASTANELERİ, MEDİPOL HASTANELERİ, MEDICANA HASTANELERİ, ŞEHİR HASTANELERİ, DEVLET HASTANELERİ, HILTON OTELLERİ, RADISSON BLUE OTELLERİ, ÇEŞME SWISS OTEL, CARYA GOLF OTEL, İBB KATI ATIK YAKMA VE ENERJİ ÜRETİM TESİSİ, TURKUVAZ MEDYA MERKEZİ, OYAK PORT LİMAN, ANTALYA HAVALİMANI, RİYAD HAVALİMANI, DİVANHANE TERSANE İSTANBUL, NİŞANTAŞI KORU EMLAK KONUT, İZMİR BAYRAKLI TOKİ, KİRAZLITEPE TOKİ, AVRUPA KONUTLARI, EMLAK KONUT BİZİM MAHALLE, EMLAK KONUT ÇINARKÖY, EMLAK KONUT FİKİRTEPE, LIBERTY HANEL OTEL, RAMS GARDEN, RB KARESİ İPLİK FABRİKASI, HAYAT KİMYA MISIR, ABDİ İPEKÇİ SPOR KOMPLEKSİ, CENGİZ HOLDİNG BODRUM BVLGARI, AKKUYU NÜKLEER SANTRALİ, HALK GYO, VAKIF GYO, KAHRAMANMARAŞ TOKİ, EMLAK KONUT HATAY, EMLAK KONUT KAHRAMANMARAŞ, ARNAVUTKÖY TOKİ, JEWELL PREMIUM İNCEK, BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ, FENERBAHÇE ÜNİVERSİTESİ, İSTANBUL ULUSLARARASI FİNANS MERKEZİ, İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ CERRAHAPAŞA HASTANESİ, PİYALEPAŞA İSTANBUL PREMIUM, MESA KENT ETİLER, BRISA BRIDGESTONE FABRİKASI referanslarıyla yurtiçinde prestijli projelerin çözüm ortağı olduklarının altını çizdi.
Erse Kablo pazar gücünü markalarıyla ve ihracatta aldığı ödüllerle sağlamlaştırırken; yangına dayanıklı ürün gruplarında Ervital, Ervital Fire Safe Cable ve Ervital Fire Safe Gold Cable, kumanda kabloları grubunda Erflex, lan kabloları grubunda Erline markalarıyla büyümeye ve CPR sınıflı kablolarıyla iş ortaklarına katma değer sunmaya devam ediyor.Erse Kablo ile Geleceğe mesajıyla iş ortaklarıyla birlikte büyüdüklerinin ve güçlendiklerinin mesajını veren Erse Kablo Üst Yönetimi tüm Bayilerine ve Erse markası kullanıcılarına teşekkürlerini sundu.
Ekim ayı enflasyon rakamlarının açıklanmasının ardından kasım ayında kiralarda uygulanacak zam oranı belli oldu. TÜİK verilerine göre kasımda konut ve işyeri kiralarına yüzde 37,15 oranında zam yapılacak.
Türkiye İstatistik Kurumu, ekim ayında enflasyonun aylık yüzde 2,55, yıllık ise 32,87 artış kaydettiğini açıkladı.
Verinin açıklanmasının ardından 12 aylık enflasyon ortalamasına göre belirlenen kirada tavan zam oranı yüzde 37,15 olarak hesaplandı.
Böylelikle kira kontrat süresi dolan mülk sahipleri kiralarında tavan zammı kasım ayında yüzde 37,15 oranında uygulayabilecek.
Helmann Holding, Ankara Beypazarı’nda 2 bin 268 konutluk Helmann Altıntepe projesini hayata geçiriyor. Projede yer alan 1+1 daireler 1 milyon 950 bin liradan başlayan fiyatlar ve faizsiz taksitlerle satışa sunuluyor.
Helmann Holding, Ankara Beypazarı’nda alt ve orta gelir grubuna da hitap eden 2 bin 268 dairenin yer aldığı “Helmann Altıntepe” projesini hayata geçirdi.
Yaklaşık çeyrek asırdır sektörde faaliyet gösteren ve gayrimenkul projeleri geliştiren Helmann Holding, Türkiye’nin farklı bölgelerinde yürüttüğü projelerine devam ederken, markalı arsa yatırımlarını da sürdürüyor.
Gayrimenkul alanında geliştirdiği çevreci ve kaliteli projelerle öne çıkan şirket, son yıllarda azalan konut arzının artırılmasına katkı sunmak için harekete geçti. Şirket, bu kapsamda başkent Ankara’da 67 bin 42 metrekarelik alanda tam 2 bin 268 dairelik proje hayata geçirdi.
Ankara-İstanbul hattının yükselen yatırım bölgesi olan ve tarihi ve doğasıyla öne çıkan Beypazarı’nda yepyeni bir yaşam sunan projede, toplam 120 bin 150 metrekare inşaat alanı bulunuyor. Helmann güvencesiyle hayata geçirilen projede yer alan 1+1 daireler sadece 1 milyon 950 bin liradan başlayan fiyatlarla satışa sunuldu.
Düşük peşinat, hemen tapu, faizsiz taksitler
Helmann Altıntepe projesi, tüm gelir gruplarına hitap eden ulaşılabilir fiyatlı bir yaşam alanı sunarken, projede “küçük peşinatla hemen tapu sahibi olma ve kalan ödemeleri faizsiz ve kolay taksitlerle yapma” fırsatı bulunuyor. 500 bin lira peşinatla hemen tapu sahibi olma imkanı sunan proje kapsamında kalan tutar için faizsiz 26 ay taksit ve ara ödeme seçenekleri yer alıyor. Konut, turizm ve ticaret alanlarının ve gelişmiş sosyal donatıların bulunduğu proje, termal suyun yer aldığı bölgede geliştiriliyor. Projedeki konutlar, inşa edildiği bölgenin avantajları sayesinde yatırımcısına kısa zamanda yüksek kar oranı vadediyor.
Yüksek turizm potansiyeli ve İstanbul’a yakınlığıyla dikkat çekiyor
Ankara’nın en fazla turist çeken bölgeleri arasında yer alan ve İstanbul’a en yakın ilçe konumunda bulunan Beypazarı’nda yükselecek Altıntepe, doğanın kalbinde, şehrin karmaşasından uzak bir yaşam vadediyor.
Toprağa, güneşe ve suya yeniden dokunma imkanı sunan projede, doğayla bütünleşmiş bir yaşam alanı yer alıyor. Helmann Altıntepe, Ankara-İstanbul arasında hayata geçirilecek ve Kuzey Marmara Otoyolunun devamı niteliğindeki Orta Anadolu Otoyolu Projesi ile Ankara-Beypazarı Çevre Yolu Projesinin kesiştiği noktada yer alıyor. Altıntepe, halihazırda İstanbul’a 3 saat uzaklıkta bulurken, söz konusu otoyolun açılmasıyla bu mesafenin daha da kısalması bekleniyor.
Yüksek getirili kiralama imkanı
Helmann Altıntepe projesi, turizm amaçlı kiralama olarak da tanımlanan “kısa süreli kiralama” imkanına uygun olarak tasarlandı. İlgili yönetmelikteki tüm şartların karşılandığı proje, bu yönüyle yüksek getiri imkanı da sunuyor. Yatırımcılar, Helmann’ın bu alanda faaliyet gösteren şirketlerle yaptığı anlaşma sayesinde normal kiralamanın çok üzerinde kira getirisi kazanabiliyor.
“Küçük birikimlerle büyük bir yaşam kurma imkanı”
Helmann Holding Yönetim Kurulu Başkanı Selman Özgün, Helmann Altıntepe projesinin insanların sadece ev değil, güvenli bir gelecek sahibi olabilmeleri için tasarlandığını söyledi. Bu projede, küçük birikimlerle büyük bir yaşam kurmanın mümkün olduğunu göstermek istediklerini vurgulayan Özgün, “500 bin lira peşinatla hemen tapu sahibi olunabiliyor, kalan ödemeler 26 ay boyunca tamamen faizsiz ve kolay taksitlerle yapılabiliyor.” dedi. Projenin Ankara ve İstanbul’un tam ulaşım hattı üzerinde, Kuzey Marmara Otoyolu ve Ankara-Beypazarı Çevre Yolu’nun kesişim noktasında yer aldığının altını çizen Özgün, şu açıklamalarda bulundu: “Bu konum sadece bugünün değil, geleceğin de yatırım değeri anlamına geliyor. Helmann Altıntepe, termal su kaynakları, turizm potansiyeli ve profesyonel kiralama altyapısıyla sadece yaşamak için değil, kazanç sağlamak için de benzersiz bir fırsat sunuyor. Helmann olarak, markalı sosyal konut anlayışını yeni bir seviyeye taşıyoruz. Bu proje; altın gibi güvenli, tepe gibi değerli, insanların huzurla yaşayacağı bir gelecek vizyonunun ifadesidir.”
Şeref Demir, inşaat maliyetlerinde yaşanan hızlı artışın sektörü ciddi şekilde etkilediğini söyledi
Ekonomide uygulanan sıkı para politikalarının sektörün nefes almasını zorlaştırdığını dile getiren İnşaat Müteahhitleri Sanayici ve İş İnsanları Derneği (İMSİAD) Başkanı Şeref Demir, faiz oranlarında makul seviyelere dönüşün önemine işaret etti. “Başlayan indirim süreci sevindirici ancak kalıcı olması gerekiyor” dedi. Geçmişte uygulanan “İlk Evim” ve “Yarısı Bizden” benzeri düşük faizli kampanyaların yeniden gündeme alınması gerektiğini belirterek, kentsel dönüşüm projelerinin vergi muafiyetleri, teşvikler ve düşük maliyetli kredilerle desteklenmesi gerektiğini aktardı.
Demir, finansman krizini aynı zamanda bir dönüşüm fırsatı olarak gördüklerini söyledi. Sektörün yeni iş modellerine ve alternatif finansman araçlarına yönelme ihtiyacına dikkat çeken Demir, son dönemde öne çıkan “Proje Gayrimenkul Yatırım Fonları”nın (PGYF) bu alanda önemli bir örnek olduğunu anlattı. PGYF’nin riski küçülterek paylaştıran, iş birliğini teşvik eden bir yapıya sahip olduğunu vurgulayan Demir, İMSİAD olarak bu konuda farkındalık yaratmaya yönelik etkinlikler düzenlediklerini dile getirdi.
“Bursa’da 600 bin riskli konut var”
Bursa özelinde durumun daha kritik olduğunu söyleyen Demir, 2000 yılından önce inşa edilmiş ve mühendislik hizmeti almamış yaklaşık 600 bin konut bulunduğunu açıkladı. 6 Şubat depremlerinin dayanıklı şehirler için bilinçli dönüşümün şart olduğunu hatırlattığını vurgulayan Demir, kentsel dönüşümü yalnızca ticari bir faaliyet değil, insani ve vicdani bir sorumluluk olarak gördüklerini ifade etti. Bursa’nın yeniden inşasında parsel bazlı değil, ada bazlı dönüşümü savunduklarını dile getirdi.
Yerel yönetimlerle yakın temas halinde olduklarını söyleyen Demir, Yıldırım ve Gemlik belediyeleriyle kentsel dönüşümün yol haritasına ilişkin görüşmeler yaptıklarını paylaştı. Geçtiğimiz günlerde Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ile de kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdiklerini aktaran Demir, merkezi idareyle iletişimin sürdüğünü, sahadaki sorun ve çözüm önerilerini raporlarla ilettiklerini belirtti. Sektörün en büyük engeli olan finansman konusunda kalıcı çözümler geliştirmeye çalıştıklarını ifade etti.
“Yetkin mühendislik hayat kurtarır”
Deprem gerçeğinin yapı denetimini yeniden gündeme taşıdığını söyleyen Demir, 6 Şubat’ta mühendislik ve yapı denetim hizmeti almış binaların yüzde 99’unun ayakta kaldığını vurguladı. Bu verinin yetkin mühendislik hizmeti ve etkin denetimin önemini açıkça ortaya koyduğunu dile getirdi. Denetim firmalarının bağımsızlığının güçlendirilmesi, raporların dijital ortamda izlenebilir hale getirilmesi gerektiğini söyledi. Denetçilerin performanslarının düzenli ölçülmesi ve başarısız firmaların akreditasyonlarının sınırlandırılması gerektiğini kaydederken; üniversiteler ve meslek odalarının dahil olacağı bağımsız izleme kurullarının sistemi daha güçlü kılabileceğini ifade etti.
Sürdürülebilir şehircilik vizyonuna önem verdiklerini anlatan Demir, doğayla uyumlu, enerji verimli, estetik ve planlı şehirler inşa etmeyi hedeflediklerini söyledi. Üyelerini yeşil bina sertifikasyonları, yağmur suyu hasadı, güneş enerjili sistemler ve enerji verimliliği uygulamalarına teşvik ettiklerini aktardı. Yerel yönetimlerle sürdürülebilir imar teşvikleri üzerinde çalıştıklarını belirten Demir, vergi indirimleri ve ruhsat kolaylıkları gibi uygulamalarla çevreye duyarlı bir inşaat kültürü oluşturmayı amaçladıklarını ifade etti. TEKNOSAB’a yakın bölgede planladıkları “uydukent” projesinin bu yaklaşımın somut örneklerinden biri olacağını söyledi.
Nitelikli iş gücü ihtiyacı
Sektörde kalifiye eleman açığının büyüdüğünü söyleyen Demir, gençlerin inşaat sektörüne ilgi göstermediğini vurguladı. Bu nedenle üniversiteler, meslek liseleri ve mesleki eğitim merkezleriyle iş birliği içinde olduklarını ifade etti. Uludağ Üniversitesi, İnşaat Mühendisleri Odası ve Mimarlar Odası’yla yürüttükleri çalışmalar kapsamında proje temelli stajlar, şantiye eğitimleri ve sertifika programları düzenlediklerini söyledi.
“Güven olmadan sektör var olamaz”
Son dönemde yayılan asılsız iddiaların sektörün itibarını zedelediğini dile getiren Demir, güvenin doğru bilgiye dayalı şeffaf iletişimle kazanılacağını vurguladı. Bu nedenle aktif, şeffaf ve hızlı bir iletişim modeli benimsediklerini söyleyen Demir, doğrulanmış bilgileri kamuoyuyla paylaştıklarını, yanlış bilgilere karşı anında tepki verebilecek bir yapı oluşturduklarını anlattı. Medya, akademi ve kamu kurumlarıyla açık bilgi akışı sağlayarak algının doğru zemine oturtulmasını hedeflediklerini ifade etti.
Karayolları (KGM) 1. Bölge (İstanbul) Müdürlüğünün, “Kandıra-Kefken Devlet Yolu” projesi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına (ÇŞİDB) sunulan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Başvuru Dosyası incelenerek ÇED süreci başlatıldı.
Yatırımlar Dergisi’nin aldığı bilgiye göre, Erye Proje A.Ş. tarafından hazırlanan ÇED Başvuru Dosyasında bedeli 3.000.000.000 TL olan proje Kocaeli Kandıra’da gerçekleştirilecek. Etüt ve proje çalışmalarının tamamlanmasının ardından inşaat işlerine başlanacak.
Güzergah, 2×2 şeritli ve 25 metre platform genişliğinde projelendirildi. Proje hızı 110 km/saat olarak planlanan projede 8 adet kavşak, 1 adet köprü ve 3 adet alt geçit yapılacak.
Planlanan proje güzergahı 16,5 km uzunluğunda olacak. Güzergah, Kandıra ilçe merkezinde 1,1 km mevcut yol üzerinden başlıyor ve Kefken Mahallesi’ndeki mevcut yola bağlanarak son buluyor.
Bilindiği gibi yaklaşık maliyeti 13.266.597 TL olarak belirlenen, “Kandıra-Kefken Yolu Etüt ve Proje Danışmanlık Hizmeti” ihalesini kazanan Orion Müşavirlik ile 17 Mart 2025 tarihinde 12.084.750 TL üzerinden sözleşme imzalanmıştı.
Akaryakıt, gıda ve gayrimenkul sektörlerindeki başarılı yatırımlarıyla tanınan Kadooğlu Holding ve Celka Gayrimenkul, İzmir Kemalpaşa’da yaşama geçirdiği Paşa Country ED ile lüks konut sektöründe çıtayı yükseltti.
Kadooğlu Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Celka Gayrimenkul Kurucusu Celal Kadooğlu, Kemalpaşa Akalan’da doğayla lüks yaşamı harmanlayan yeni bir yaşam kurguladıklarını söyledi.
Celka Gayrimenkul olarak bugüne dek yurt genelinde pek çok konut ve ticari alanı teslim ettiklerini belirten Kadooğlu, “İnşaat sektöründe fark yaratmak için yola çıktık. Bugüne dek tamamladığımız her başarılı projemizde yüksek müşteri memnuniyeti ve güven yarattık. Paşa Country ED bizim için çok önemli bir proje. Ustalık eserimiz diyebilirim. 5+1 tripleks ve 3+1 dubleks tiplerindeki 70 villamız ferah yaşam alanı, konforlu ve şık mimari tasarıma sahip. Kemalpaşa Akalan da önemli bir lokasyonda. İzmir İstanbul otoyoluna çok yakın bir konumda yer alıyor. Kullandığımız tüm malzemeler birinci sınıf, tüm villalar aydınlık bir ortamda optimum kullanım alanı sunuyor. Depreme karşı da sağlam ve güvenli bir yaşam vaad ediyor. Projemiz doğayla uyumlu modern mimarisiyle lüksü günlük yaşamın bir parçası haline getirecek. Projemizde son aşamaya geldik. Gerek yurt içi gerekse yurt dışından diğer projelerimize olduğu gibi Paşa Country ED projesine de önemli talepler alıyoruz. Önümüzdeki süreçte projemizin lansmanını gerçekleştirerek taleplerin artmasını sağlayacağız. 2026 yılında yaşamın başlayacağı Paşa Country ED, lüks konutta yeni bir yaşamın kapılarını açacak” diye konuştu.
İZMİR VE EGE HER DÖNEM TALEP GÖRÜYOR
İzmir ve Ege Bölgesi’nin sunduğu yaşam olanaklarıyla, tüm Türkiye’den yoğun ve nitelikli bir talep gördüğünü kaydeden Celal Kadooğlu, şunları söyledi: “Her dönem talep gören gayrimenkul ve yapı sektörü ülkemizin lokomotif sektörlerinden birisi. Bu nedenle inşaat tarafında da yatırım yapma kararı aldık. Yaptığımız araştırmalar ve fizibilite çalışmaları sonucunda Gaziantep’in sanayi şehri olmasından dolayı yoğun bir göç aldığını ve yeni konutlara ihtiyacı olduğunu fark ettik. Gayrimenkul sektörüne 1989 yılında Gaziantep / Kalyon kavşağında bulvarında ilk konut projemizle adım attık. Sonrasında Ege’ye de açılmaya karar verdik. İzmir ve Ege Bölgesi de tüm Türkiye’den nitelikli göç alıyor. Bu gelişmede Ege kültürü, iklimi, gelişmişlik seviyesi, ulaşım ve sosyal olanaklar ve tatil merkezlerine olan yakınlığını da önemli etkenler arasında sayabiliriz. Üstelik İzmir aynı zamanda önemli bir tarım, ticaret ve sanayi kenti. İzmir – İstanbul otoyolunun tamamlanmasıyla iki kent arası 4 saate kadar indi. Benzeri yatırımlar İzmir – Ankara için de devam ediyor. İzmir gayrimenkul için her dönem gözde bir kent olmaya devam edecek. Biz de ilk projemizin ardından İzmir’de yeni yatırımlar için çalışmalara şimdiden başladık. İzmir ve Ege Bölgesi bizim için çok önemli”
KONUT, TİCARİ ALAN VE VİLLA PROJELERİ
Bugüne dek yüzlerce konut ve ticari alandan oluşan projeyi yapıp teslim ettiklerini kaydeden Celal Kadooğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “1989 yılından bugüne birçok prestij projeye imza atarak bu sektörde de ağırlığımızı hızla hissettirdik. Özellikle yatırım yaptığımız kentler ve bölgelerde o kentlerin ve bölgelerin yapısına uygun projeler hazırlayarak gelecek nesillere de önemli bir miras bıraktığımıza inanıyoruz. Bu anlamda bu güne kadar yaptığımız projelerden söz etmek gerekirse 1989 yılında Gaziantep / Kalyon kavşağı’nda ilk projesiyle 7 adet daire, 2 adet dükkan, Gaziantep / Değirmiçem’de 3 bloktan oluşan 30 adet daire, Gaziantep / Fevzi çakmak bulvarı’nda 14 adet daire, Gaziantep / Karataş bölgesinde Çankaya Sitesi 8 bloktan oluşan 156 adet daire, Gaziantep / Karataş bölgesinde 6 bloktan oluşan 108 adet daire, Gaziantep Şehitkamil ilçesinde Doktorlar sitesi, Gaziantep merkezde Bedesten AVM, Gaziantep / Gazikent bölgesinde 17 bloktan oluşan 615 daire, Gaziantep / Güven evler’de 120 konut, 86 dükkan, İstanbul Sultangazi’de 900 konut, 100 villa, 60 işyeri (proje devam etmektedir), İstanbul / Hadımköy’de 108 adet konut ve İzmir Kemalpaşa’da 70 adet villa projesini hayata geçiren grubumuz, sektördeki istikrarlı büyümeyi sürdürüyor”
KADOOĞLU HOLDİNG HAKKINDA
Temelleri 1977 yılında atılan Kadooğlu Holding, kömür işletmeciliği ve nakliye sektörüyle girdiği iş dünyasında akaryakıt dağıtım öncelikli olmak üzere; inşaat, yenilenebilir enerji ve dış ticaret alanlarının yanı sıra; bitkisel yağ üretimi sektörlerinde faaliyet gösteriyor. Kadooğlu Holding bünyesinde farklı sektörlerde faaliyet gösteren şirketler genelinde doğrudan bin 350, dolaylı yollardan da 7 bin kişiye istihdam imkânı sağlıyor.
– Kadooğlu Holding bünyesinde yer alan akaryakıt dağıtım şirketi Kadoil, 2006 yılında akaryakıt dağıtım ağı sektörüne girdi. Türkiye’de homojen bir biçimde, hızlı ve seçici bayi yatırımları yapan Kadoil; bugün ülke genelinde 600’ü aşan bayisi ve 18 bölge 2 yatırım müdürlüğü ile bayi ve müşterilerine hizmet veriyor.
-Kadooğlu Yağ Sanayi ve Ticaret A.Ş., 2007 yılında Kadooğlu Holding güvencesiyle kurulmuş olup, bugün Türkiye’nin en güçlü entegre yağ üreticilerinden biri olarak faaliyet göstermektedir. Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan modern tesislerinde ayçiçek ve margarin üretimi yapan şirket, kuruluşundan bugüne kadar sürekli yatırım yaparak üretim kapasitesini ve ihracat gücünü artırmıştır. 650 ton/gün rafinasyon ve 1000 ton/gün dolum kapasitesiyle başlayan üretim yolculuğu yatırımlarıyla birlikte hız kazanmıştır. 2014 yılında margarin tesisinin devreye alınmasıyla katı yağlar da portföye dahil edilmiştir. 2015 yılında faaliyete geçen üçüncü rafineri tesisiyle 650 ton/gün kapasiteye, 2017–2019 yılları arasında ise dolum kapasitesi 1.200 ton/güne çıkarılmıştır. Aralarında Kadoo, Bizce, Brinto, Mayra, Azime, Elianto ve Mutfakların Şefi markalarının da bulunduğu güçlü marka portföyü bugün 80’den fazla ülkeye ulaştırılmaktadır.
– Kadooğlu Yatırım ve Gayrimenkul A.Ş; inşaat, akaryakıt istasyonları ve gayrimenkul alanlarında yatırımlar gerçekleştirmektedir. İnşaat, akaryakıt istasyonları ve gayrimenkul alanlarında yatırımlar gerçekleştiren bir şirket olma özelliğine sahip Kadooğlu Yatırım ve Gayrimenkul, 2000 yılından bu yana holdingin tüm yatırımlarıyla Türkiye’nin farklı şehirlerindeki özel konutların inşaat ve mühendislik hizmetlerini gerçekleştirmeye devam ediyor.
Gayrimenkul PR şirketinin hazırladığı konut stoku verilerine göre Eylül 2025 tarihi itibariyle Ankara’da satılmayı bekleyen konut stoku 90 bini aştı
Ankara’da satılık konut arzında yükseliş devam ediyor. 90 binden fazla konutun satılıkta olduğunu belirten gayrimenkul ekonomisi ve ileri düzeyde pazarlama alanında faaliyet gösteren Ankara’nın önde gelen gayrimenkul şirketi Gayrimenkul PR, 2024 Ekim ayında Ankara’da satılık konut arzının 78 bin olduğunu, Ekim 2025 tarihi itibariyle bu arzın 90 bin 500’e yükseldiğini açıkladı. Buna göre Başkent’te satılmayı bekleyen konut geçen yıla göre yüzde 15,5 oranında arttı.
Arz, talep ve fiyat arasında arasındaki denge henüz bulunamadı
Ankara’da konut arzında yaşanan artışları Gayrimenkul PR şirketi şu şekilde değerlendirdi;
İnşaat sektörünün canlılığını koruması, yeni projelerin tamamlanması, piyasaya sürekli yeni konut girişi sağlıyor. Göçmenlerin geri dönüşleri, deprem konutlarının teslimi ile yaşanan tersine göçler ve kullanılmayan konutların satılıp, emtia veya mali piyasalara geçmek isteyenler, konut arzını artırıyor
Arz, talep ve fiyat ilişkisinde denge rakamlarına henüz oturmadı. Bunun en önemli nedeni, seri ilan sitelerindeki nominal fiyatların, piyasada ‘satılmış fiyat’ gibi algılanmasından ötürü satıcılar fiyatlarında direnmeye devam ediyor. Seri ilanlar sitelerinde konut ilanın kapanma süresi 100 gün hatta 150 günü bulduğu için bunu net bir şekilde görebiliyoruz
Arz sıkıntı değil gelir sıkıntısı var
Hükümetin başlattığı, ‘Ev Sahibi Türkiye’ 500 bin konut kampanyası, konut arzını artırıp, fiyatları aşağı çekmek için yapılacak bir çalışma. Ancak, Ankara’daki verilerden de anlaşılacağı üzere, konut arzında herhangi bir kıtlık yok. Asıl mesele, seri ilan sitelerinin oluşturduğu konut balonu ortamıdır. Nominal fiyatlar yüksek görüldüğü için, arz değil gelir sıkıntısından dolayı insanlar ev sahibi olamıyor.
Bununla birlikte, TOKİ’nin Ankara’ya 30.700 konut yapacağını açıklaması, konut piyasasında ertelenmiş bir talep oluşturacağı için Başkent’te konut stokunun daha da artacağını sabit ve alt gelir gurubuna yönelik konut fiyatların da denge rakamlarına oturacağını öngörüyoruz.
Türkiye hazır beton ve inşaat sektörünün en prestijli buluşmalarından biri olan BETON 2025 Hazır Beton Fuarı ve Zirvesi , 12-15 Kasım 2025 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde kapılarını açacak. Zirvede, sektörün geleceğini şekillendiren en yeni teknolojiler, sürdürülebilirlik çözümleri ve inovasyon odaklı ürünler sergilenecek. Yapıchem Kimya da bu önemli zirvenin resmi sponsoru olarak yer alıyor.
Yapı kimyasalları sektörünün öncülerinden Yapıchem Kimya, yapı dünyasının en prestijli buluşmalarından biri olan BETON 2025 Zirvesi’ne resmi sponsor olarak destek veriyor. 12-15 Kasım2025 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenecek etkinlik, sektör profesyonellerini, yenilikçi ürünleri ve sürdürülebilir teknolojileri bir araya getirecek. Fuar ile eş zamanlı düzenlenecek BETON 2025 Zirvesi, ekonomiden sürdürülebilirliğe, düşük karbon stratejilerinden dijitalleşmeye kadar geniş bir yelpazede oturumlara ev sahipliği yapacak. Zirvede Yapıchem Kimya yalnızca sponsor değil, aynı zamanda sektöre yön veren bir fikir lideri olarak da yerini alacak. Özel tasarlanmış standında çevre dostu ürünlerini, inovatif çözümlerini ve Ar-Ge çalışmalarını ziyaretçilerle buluşturacak.
Sektör Profesyonelleri Bir Araya Geliyor
BETON 2025 Hazır Beton Fuarı ve Zirvesi, 12 binden fazla ziyaretçiyive yüzlerce katılımcı firmayı bir araya getirecek. Hazır beton, çimento, agrega üreticileri ile inşaat firmaları, kamu kurumları, müteahhitler, tedarikçiler ve akademisyenler bu etkinlikte bir araya gelerek sektörün nabzını tutacak.
“Bu Zirve Sektörün Geleceğini Şekillendiriyor”
Yapıchem Kimya Genel Müdürü Pınar Arıcan Bayramiçli, zirveye ilişkin açıklamasında şunları söyledi:
““Yapıchem Kimya olarak, yalnızca ürünlerimizle değil, aynı zamanda sektörümüzün geleceğine katkı sağlayacak platformlarda yer almayı da önemsiyoruz. BETON 2025, yapı kimyasalları ve beton teknolojilerinde dünyadaki en güncel gelişmelerin takip edilebildiği, profesyonellerin buluştuğu önemli bir organizasyon. Resmi sponsor olarak bu değerli zirveye destek vermekten büyük mutluluk duyuyoruz. Burada yer almak, sektörün tüm paydaşlarıyla bilgi paylaşımını, iş birliğini ve yenilikçiliği teşvik eden önemli bir görev.”
Etkinlik boyunca Yapıchem Kimya standı, ileri teknoloji çözümleri, çevre dostu ürünleri ve sürdürülebilir üretim anlayışıyla, ziyaretçilere yalnızca bugünü değil, yarının yapı dünyasını da deneyimleme fırsatı sunacak.
Yapıchem Kimya Hakkında: 2011 yılında kurulan Yapıchem Kimya Sanayi A.Ş. Türkiye’deki geniş üretim ağı, inovasyon ve teknoloji odaklı vizyonu ve her yıl genişleyen uluslararası bayi ağı ile küresel pazarda Beton, Çimento ve İnşaat sektörlerine yüksek kaliteli özel kimyasallar üretmektedir. %100 Türk sermayesi ile kurulmuş olan Yapıchem Kimya; Türkiye sınırları içinde stratejik noktalarda faaliyet gösteren, yıllık toplam üç yüz bin tonluk üretim kapasitesine sahip üretim sahaları, en gelişmiş teknolojik imkânlar ile donatılmış Beton, Çimento ve Ar-Ge laboratuvarları ve konusunda uzman geniş teknik kadrosu ile müşterilerinin özel ihtiyaçlarına yönelik yenilikçi ve performansı yüksek çözümler üretmektedir.
Otomatik süreç kontrol sistemi, güç ünitesinin temel teknolojik süreçlerinin koordinasyonunu sağlıyor.
Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom tarafından inşa edilen Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) sahasına, 1. Güç Ünitesi için üretilen Otomatik Süreç Kontrol Sistemi ekipmanı teslim edildi. Ekipman, Rosatom’un Otomatik Süreç Kontrol Sistemi ve Elektrik Mühendisliği Bölümü “Rosatom Otomasyon Sistemleri” Anonim Şirketi (Rasu A.Ş.) tarafından üretildi. Bu sistem, reaktör tesisatının tüm temel parametrelerinin yanı sıra santralin teknolojik süreçlerinin kontrolünü ve yönetimini sağlıyor. Otomatik Süreç Kontrol Sistemi ekipmanının kurulumu ve devreye alınması, 1. Güç Ünitesi’nin işletmeye alınmasında kilit aşamalardan biri olacak.
Akkuyu Nükleer A.Ş. Genel Müdürü Sergei Butckikh, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Nükleer güç santralindeki teknolojik süreçler, onlarca ana ve yardımcı sistem ile ünitenin koordineli çalışmasını gerektirir. Bu da az sayıda işletme personelinin nükleer güç santralini etkin bir şekilde yönetmesini sağlayan yüksek otomasyon seviyesi sayesinde mümkün oluyor. NGS’nin otomatik süreç kontrol sistemi, güç ünitesi sistemlerindeki temel teknolojik işlemlerin otomasyonunu sağlayan karmaşık bir teknik ve yazılım çözümü sunuyor. VVER-1200 reaktörlü modern üniteler, en yeni Otomatik Süreç Kontrol Sistemi bileşenleriyle donatılıyor. Bu bileşenler, Rus nükleer endüstrisinin uzun yıllara dayanan deneyimi temel alınarak geliştirildi ve yüksek derecede operasyonel güvenlik sağlıyor. Şu anda yüksek nitelikli uzmanlar, Otomatik Süreç Kontrol Sistemi ekipmanının kurulum ve ayar işlemlerinin yanı sıra 1. Güç Ünitesi altyapısı ile entegrasyonunu da tamamlıyor.”
Akkuyu NGS sahasına yapılan teslimat, toplam ağırlığı 555 ton olan 42 bin adet ekipmandan oluşuyor. Bu ekipmanlar arasında Otomatik Süreç Kontrol Sistemi ve reaktör koruma kontrol sisteminin çalışması için gerekli olan kontrol kabinleri, kontrolörler, bilgi işlem modülleri ve yardımcı bileşenler yer alıyor.
Akkuyu NGS’nin 1. Güç Ünitesi’nde şu ana kadar reaktör tesisatının soğuk ve sıcak testleri için gereken kontrol ve güvenlik sistemlerinin büyük bir kısmı kurulmuş durumda. Bu işlemler, ünite sistemlerinin tam olarak bağlanması ve ardından ana işletmeye alma aşaması için büyük bir önem taşıyor.
Macaristan hükümeti, Budapeşte Liszt Ferenc Uluslararası Havalimanı için 2,5 milyar euroluk önemli bir geliştirme projesi duyurdu.
Yatırımlar Dergisi’nin aldığı bilgiye göre, proje kapsamında havalimanını şehir merkezine bağlayan 27 kilometrelik bir demiryolu hattı için 1 milyar euro, üçüncü bir terminalin inşası için 1 milyar euro ve erişim yolu ağı için 500 milyon euro yatırım yapılması planlanyor.
Demiryolu hattı, devletin azınlık hissesi alma olasılığıyla bir imtiyaz altında inşa edilecek ve işletilecek. İmtiyaz süresinin sona ermesiyle hattın mülkiyeti devlete geri dönecek. Yeni terminalin inşaatının Mart 2026’da başlaması ve sekiz yıl içinde tamamlanması bekleniyor.
Projenin tamamlanmasıyla havalimanının kapasitesi, mevcut 20 milyondan yılda 40 milyon yolcuya ulaşabilecek. 12 kilometrelik altı şeritli yol ağının 2028 yılına kadar, terminal ve demiryolunun ise 2034-2035 yılları arasında tamamlanması bekleniyor.
Ayrıca, Budapeşte, Debrecen ve Sármellék havalimanlarını Macar hava trafik kontrol şirketi Hungarocontrol ile bir araya getirecek ulusal bir havacılık holding şirketi olan “Aviatikai Holding”in kurulması da planlanıyor.
Budapeşte ile Liszt Ferenc Uluslararası Havalimanı’nı birbirine bağlayacak yeni bir altı şeritli otoyol ve demiryolu hattı için planlar hazırlandı Havalimanının 3. terminali 2035 yılına kadar, Otoyol 2028 yılı sonuna kadar, demiryolu hattı ise 2035 yılına kadar tamamlanacak.
Bir milyar euroluk imtiyazlı yatırım kapsamında, Kőbánya’dan (10. Bölge) Monor’a (Budapeşte yakınlarındaki bir kasaba) 27 kilometre uzunluğunda ve saatte 160 kilometre hıza sahip bir demiryolu hattı inşa edilecek. Bu hat, başkent ile havalimanı arasında doğrudan bir bağlantı sağlamanın yanı sıra, Nyíregyháza, Szeged, Székesfehérvár ve Győr gibi uzak şehirlerden Budapeşte havalimanına daha hızlı erişim de sağlayacak.
Proje kapsamında 500 milyon euro yatırım yapılacak olan,Üllői Caddesi’nin dış kısmı ile havalimanı arasında bağlantı yolları da dahil olmak üzere 12 kilometrelik altı şeritli otoyol inşaatı için 2026 yılının ikinci yarısında yapım ihalesine çıkılması bekleniyor.
Yiğit Group, İstanbul’da kentsel dönüşüm projelerine odaklanarak, sürdürülebilir mimari ve yeşil konseptiyle öne çıkan marka projelere imza atmaya hazırlanıyor.
Güçlü bir vizyonla 45 yılı aşkın süredir inşaat ve gayrimenkulden otomotive, yatırımdan teknolojiye, mimariden gıdaya kadar farklı sektörlerde önemli başarılara imza atan Yiğit Group, İstanbul’un merkezindeki kentsel dönüşüm projelerine odaklanarak, sürdürülebilir mimari ve yeşil konseptiyle öne çıkan marka projelere imza atmaya hazırlanıyor.
Yiğit Group Yönetim Kurulu Başkan Vekili Önder Yiğit, bugüne kadar 1 milyon metrekare alanda 6 bin 500’e yakın konutla güçlü bir gelecek inşa ettiklerini söyledi. Yiğit Group’un DNA’sında taşıdığı fark yaratma koduyla, yüksek kaliteli konutların yanı sıra ticari binalar ve alt yapı projelerine imza attığını ve 47 yıla önemli başarılar sığdırdığını anlatan Önder Yiğit, şunları söyledi:
“Hayata geçirdiğimiz tüm projeleri yaşamda, iş hayatında, alışverişte ve konaklamada kaliteyi ve konforu hayal ederek en ince detaylarıyla tasarladık. Bugüne kadar grup olarak toplamda 6 bin 331 konut teslim ettik. Bu konutların 2 bin 683 adedi İstanbul’da, 2 bin 853 adedi Diyarbakır’da, 755 adedi Malatya’da, 40 adedi ise Elazığ’da inşa edildi. Ayrıca bir hastane, iki yurt, iki fabrika ve iki sosyal projeyi de grup bünyesinde tamamlayarak hizmete açtık. Gelirlerimizin yüzde 85’i inşaat sektöründen geliyor. Otomotiv sektörünün toplam gelirlerimizdeki payı yüzde 10, teknoloji alanının payı yüzde 3, mimarlık faaliyetlerimizin payı ise yüzde 2 seviyesinde. Önümüzdeki dönemde tüm bu faaliyet alanlarını daha kurumsal bir yapı altında birleştirmeyi hedefliyor, holdingleşme sürecimize odaklanıyoruz. Yiğit Group olarak 2024 yılını 6 milyar TL ciroyla tamamladık. 2025 yılı sonunda ise yüzde 60’ın üzerinde bir büyüme hedefiyle 10 milyar TL seviyesinde bir ciroya ulaşmayı öngörüyoruz. Sürdürülebilir ve başarı odaklı projelerle sadece Türkiye’nin değil, dünyanın önemli markaları arasında olma hedefiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”
“Şehrin dönüşümüne yön veriyoruz”
Yiğit Group olarak 47 yıllık tecrübelerini geleceğe taşıyan projeler üretme vizyonuyla hareket ettiklerini anlatan Yiğit, modern şehir yaşamının ihtiyaçlarına uygun, sürdürülebilir, estetik ve yüksek yaşam kalitesi sunan yapılar inşa etme hedefiyle çalışmalarını sürdürdüklerini ifade etti. Emlak Konut güvencesiyle geliştirdikleri Senfoni Etiler gibi yüksek standartlı konut projeleriyle, yatırımcılara güvenli ve prestijli yaşam alanları sunmaya devam edeceklerine işaret eden Önder Yiğit, “Senfoni Etiler, İstanbul’un en prestijli lokasyonlarından Etiler’de, toplam 205 konut ve 10 ticari ünite olarak hayata geçiriliyor. Bölgenin en seçkin yaşam alanlarından biri olarak tasarlanan proje, çağdaş mimari çizgiler, geniş sosyal alanlar ve yeşil dokuyla bütünleşmesiyle dikkat çekiyor. Şu anda söz konusu projenin yüzde 20’si tamamlanmış durumda. Projede yer alan konutların ise yüzde 10’u satıldı” diye konuştu.
“Gelecek nesillere kalıcı değerler üretmek için çalışıyoruz”
Vizyonlarının yalnızca binalar inşa etmekle sınırlı olmadığını, yaşanabilir şehirler, güçlü topluluklar ve gelecek nesiller için kalıcı değerler üretmeyi hedeflediklerini vurgulayan Önder Yiğit, önümüzdeki dönemde Yiğit Group’un adının İstanbul’un merkez bölgelerindeki kentsel dönüşüm projelerinde daha çok duyulacağını söyledi. Yiğit Group’un markalı konut projelerinde de iddiasını sürdürdüğüne dikkat çeken Yiğit, sürdürülebilir mimari ve yeşil bina konseptinin vazgeçilmez değerleri arasında yer aldığını ifade etti.
Yiğit Group’tan 500 milyon dolarlık dönüşüm hamlesi
Beşiktaş ve Etiler hattında yürüttükleri projelerle kentsel dönüşümde ölçekten çok niteliğe odaklanan bir vizyon benimsediklerini vurgulayan Yiğit Group Yönetim Kurulu Üyesi Berat Yiğit ise, markanın sürdürülebilir büyüme hedeflerini ve grubun Beleg çatısı altında devam eden projelerinin detayları hakkında şu açıklamalarda bulundu:
“Önümüzdeki dönemde İstanbul başta olmak üzere büyük ölçekli kentsel dönüşüm projelerine ağırlık vererek, şehrin yenilenen siluetine değer katmayı hedefliyoruz. Bu vizyon doğrultusunda grubumuz bünyesinde yer alan Beleg markası altında yürüttüğümüz projelerimizle hem dönüşümde kalite standartlarını yükseltiyor hem de çevreyle uyumlu, sürdürülebilir yaşam alanları oluşturuyoruz. Bu sürecin ilk adımı olan Beleg Levent projemizde 2024 Aralık ayında ruhsat aldık. İnşaatın yüzde 65’i, satışların ise yüzde 60’ı tamamlandı. İstanbul’un merkezinde yer alan proje, toplam 33 konuttan oluşuyor ve modern mimarisiyle bölgenin dönüşüm vizyonuna katkı sağlıyor. Levent’in yenilenen yüzünü temsil eden bir diğer kentsel dönüşüm projemiz Beleg 29 ise toplam 34 konuttan oluşuyor. Şu anda inşaatın yüzde 5’i tamamlanmış durumda olmasına rağmen satış oranımız yüzde 70 seviyelerinde. Bu tablo, bölgenin nitelikli yeni konutlara duyduğu yüksek talebin en somut göstergesi. Levent ve Etiler hattında şu anda toplam 5 projemiz bulunuyor. Etiler’de 3 farklı lokasyonda, toplam 75 dairelik butik projeler için sözleşmelerimizi imzaladık. Bu kapsamda yaklaşık 120 yeni bağımsız bölüm üretmeyi planlıyoruz. Beşiktaş bölgesindeki mevcut projelerimiz için 10-12 milyon dolar aralığında bir sermaye bütçesi ayırdık. Ancak bu yalnızca başlangıç sermayemiz, projelerin yatırım değeri bunun çok üzerinde. Hedefimiz, her yıl en az 2 yeni projeyle sözleşme imzalayarak planlı bir biçimde ilerlemek. 2030’a kadar Beşiktaş özelinde toplamda 2 bin konutluk dönüşümü tamamlamayı öngörüyoruz. Bu hedef, yaklaşık 500 milyon doları aşan toplam yatırım değeri anlamına geliyor.”
Otomotiv ve teknolojide yatırımlara devam edecek
Yiğit Group’un otomotiv sektöründeki faaliyetlerine de kısaca değinen Önder Yiğit, “Şu anda Mercedes-Benz Malatya ve Kayseri bayilikleri ile faaliyet gösteriyoruz. Önümüzdeki yıl Mercedes Benz’in Çanakkale bayiliğini de bünyemize katarak, bu sektördeki varlığımızı daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz. Orta vadede ise Mercedes markasıyla toplamda 5 bayilik hedefine ulaşarak, otomotiv alanında ulusal ölçekte güçlü ve sürdürülebilir bir büyüme gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz” dedi.
Önder Yiğit, teknolojik ve katma değeri yüksek projeler üreten start-up’larla da ilgilendiklerini ve yatırımcı olmak için fırsatları değerlendireceklerini sözlerine ekledi.
Coyar Turizm, Kartal’da mevcut binayı 99 odalı La Quinta by Wyndham Kartal Otel’e dönüştürüyor; proje 12,3 milyon TL yatırım değerine sahip.
İstanbul’un Kartal ilçesinde turizm yatırımı hız kazanıyor. Coyar Turizm, Sanayi Caddesi, İst Marina Blok No:2/2 adresindeki 1.403,89 metrekarelik tapulu alanda “La Quinta by Wyndham Kartal Otel” işletmeciliği yapmayı planlıyor.
Kartal’da mevcut ofis binası 99 odalı La Quinta by Wyndham oteline dönüştürülecek.
Mevcut alanda 9.450 metrekarelik inşaat alanına sahip, 15 katlı (4 bodrum + zemin + 14 normal kat) ofis ve işyeri binası bulunuyor.
Toplam yatırım bedeli 12 milyon 372 bin 922 TL olarak belirlenen proje için çevresel etki değerlendirme (ÇED) süreci başlatıldı. Projenin tamamlanmasıyla Kartal’da yeni bir konaklama seçeneği hizmete sunulacak.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye’nin ilk hızlı tren fabrikasının inşaat çalışmalarının başladığını ve ekonomiye yıllık 3,5 milyar lira katkı sağlayacaklarını açıkladı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, TÜRASAŞ Sakarya Bölge Müdürlüğü bünyesinde kurulacak Milli Elektrikli Hızlı Tren Seti İmalat ve Test Fabrikası’nın inşaat çalışmalarının başladığını duyurdu.
PERSONEL İSTİHDAMI VE EKONOMİK KATKI
Bakan Uraloğlu, “Yaklaşık 250 kişilik yeni personel istihdamı oluşturacağız, ekonomimize de yıllık yaklaşık 3,5 milyar lira katkı sağlayacağız” dedi. Ayrıca, Sakarya’da kurulacak yeni tren fabrikasının yaklaşık 15 bin metrekarelik bir alanda yer alacağını belirtti.
YERLİ VE MİLLİ ÜRETİM HEDEFİ
Uraloğlu, “Bu proje ile ülkemize yeni bir üretim merkezi kazandıracağız. Bu tesisimizde 225 kilometre hıza sahip, ülkemizin ilk yerli ve milli Elektrikli Hızlı Treni başta olmak üzere, Türkiye’nin raylı sistemler alanındaki geleceğine yön verecek nice yerli ve milli tren bu tesiste hayat bulacak” dedi.
İnşaat sektörü güveni 2020 Mayıs dönemi sonrası en düşük seviyesine geriledi. Sadece perakende ticaret güveninde yükseliş görüldü.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından Hizmet, Perakende Ticaret ve İnşaat Güven Endeksleri – Ekim 2025 verileri açıklandı.
Mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksi Ekim ayında bir önceki aya göre hizmet sektöründe yüzde 0,3 azalarak 110,7 değerini alırken, perakende ticaret sektöründe yüzde 3,7 artarak 113,2 değerini aldı.
Perakende sektöründe 6 ayın en yüksek seviyesi kaydedilirken, hizmet sektöründe 3 ayın en düşük seviyesi görüldü.
İnşaat sektöründe ise yüzde 5,3 oranında azalarak 83,7 değerini aldı. Böylece 2020 yılının Mayıs ayının ardından görülen en düşük seviye kaydedildi.
İnşaat sektörünün alt kalemlerinden alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyi aylık yüzde 5,7 azalırken, gelecek 3 aylık dönemde toplam çalışan sayısı beklentisi yüzde 4,9 azaldı.
Perakende sektörü endeksinin alt kalemlerinden son 3 aylık dönemde iş hacmi – satışlar aylık yüzde 5,9 artışla endekse en büyük pozitif katkıyı gerçekleştirdi.
Antalya’nın Alanya ilçesinde Sezer İnşaat Otelcilik tarafından yapılması planlanan 130 odalı, 260 yatak kapasiteli yeni turizm tesisi için ÇED süreci başlatıldı. Projenin yatırım bedeli 140 milyon 622 bin 708 TL olarak açıklandı.
Antalya’nın Alanya ilçesi Türkler Mahallesi’nde, Sezer İnşaat Otelcilik Turizm Ticaret ve Sanayi A.Ş. tarafından 130 oda ve 260 yatak kapasiteli bir turizm konaklama tesisi yapılması planlanıyor.
Toplam 8 bin 457 metrekarelik alanda inşa edilecek tesisin, bölgedeki turizm kapasitesine katkı sağlaması hedefleniyor. Proje alanı, Alanya ilçe merkezine yaklaşık 20,5 kilometre, Antalya şehir merkezine ise 112 kilometre uzaklıkta yer alıyor.
Tesisin çevresinde mevcut olarak turizm konaklama işletmeleri ve alışveriş mağazaları bulunuyor.
Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci başlayan projenin toplam yatırım bedeli 140 milyon 622 bin 708 TL olarak belirlendi.
Yetkililer, projenin tamamlanmasının ardından bölgenin turizm çeşitliliğine katkı sağlayacağını ve istihdam olanaklarını artıracağını belirtiyor.
Kaynar İnşaat’ın Esentepe Mahallesi’nde yükselen lüks konut projesi ön satışa çıktı. Modern yaşamın adresi olacak proje Temmuz 2025’te teslim edilecek.
Nevşehir’in güvenilir markalarından Kaynar İnşaat, Esentepe Mahallesi’nde modern mimarisi ve yüksek kalite standartlarıyla dikkat çeken yeni konut projesini Temmuz 2025’te teslim edecek.
Kaynar İnşaat, Nevşehir Esentepe Mahallesi’nde hayata geçirdiği lüks konut projesinde ön satış dönemini başlattı. Modern mimari, yüksek kalite ve konforun buluştuğu proje, hem aileler için huzurlu yaşam alanı hem de yatırımcılar için prestijli bir fırsat sunuyor. Teslim tarihi Temmuz 2025 olarak açıklandı.
✅Modern Yaşamın Yeni Adresi
Kaynar İnşaat, yeni konut projesiyle sadece ev değil, aynı zamanda modern bir yaşam alanı inşa ettiklerini vurguluyor. Projede ferah daireler, sosyal yaşam alanları ve estetik tasarım bir arada sunuluyor.
✅Kaynar İnşaat Hakan Kaynar’ın Açıklaması
Proje hakkında bilgi veren Kaynar İnşaat yetkilisi Hakan Kaynar, şunları söyledi:
“Yılların tecrübesi, güvenilirliğimiz ve kalitemizle Nevşehir’deki yaşam standartlarını yükseltmeye devam ediyoruz. Esentepe Mahallesi’ndeki yeni projemiz, konforu ve estetiği bir arada arayan aileler için eşsiz bir fırsat olacak.
“Esentepe’nin yeni adresi: Huzur, güven, konfor.”
“Bir ev sahibi olmak herkesin hayali, fakat biz Kaynar İnşaat olarak bu hayali sıradan bir konutla sınırlamıyoruz. Biz, size sadece dört duvar değil; huzurun, güvenin ve konforun buluştuğu özel bir yaşam alanı sunuyoruz.
“Bugünün konutu, yarının en değerli yatırımı”
Esentepe’nin en prestijli noktasında yükselen bu proje, modern mimarisi, geniş sosyal yaşam alanları ve yüksek kalite standartlarıyla yalnızca bugün değil, gelecekte de değer kazandıracak bir yatırım fırsatıdır.
Biz inanıyoruz ki; bir ev, içinde huzurla yaşandığında ‘yuva’ olur. İşte bu proje, size ve ailenize gerçek bir yuva olmanın ötesinde, yaşam kalitenizi yükseltecek, prestij katacak bir adrestir.
“Kaynar İnşaat: Ev değil, yaşam inşa ediyoruz.”
Kaynar İnşaat güvencesiyle, şimdi ön satış avantajlarından yararlanın. Çünkü bu proje, sadece ev değil; geleceğinize bırakacağınız en değerli mirastır.”
Birçok şirket ev inşa eder, biz yaşam alanlarınızı inşa ediyoruz. Bu proje huzurun, güvenin ve konforun anahtarıdır.”
✅Ön Satış Fırsatları Başladı
Esentepe’nin yükselen değerinde yer alan proje, modern mimari, geniş sosyal alanlar ve yüksek kalite standartlarıyla öne çıkarken, topraktan alım fırsatları sayesinde yatırımcıya yüksek değer kazancı vaat ediyor
✅ Neden Kaynar İnşaat?
Güven: Yılların tecrübesi ve sayısız başarılı proje
Kaynar İnşaat, Nevşehir’de yıllardır sayısız projeyi başarıyla tamamlamış, binlerce aileye güvenilir yuva kazandırmış köklü bir markadır. Her yeni projede, güven duygusunu ilk günden teslim gününe kadar hissettirir.
Kalite: Modern mimari ve yüksek standartlı inşaat
Projelerinde yalnızca modern mimariyi değil, yüksek standartlı malzeme ve işçiliği de ön planda tutar. Böylece uzun ömürlü, sağlam ve estetik yaşam alanları inşa eder.
Konfor: Sadece ev değil, yaşam alanı anlayışı
Kaynar İnşaat’ın vizyonu yalnızca ev yapmak değildir. Ailelerin huzurla yaşayabileceği, sosyal alanlarıyla günlük yaşamı kolaylaştıran gerçek yaşam merkezleri kurmaktır.
Prestij: Esentepe’nin yükselen değerinde yatırım fırsatı
Esentepe’nin yükselen değerinde yer alan bu lüks konut projesi, yalnızca bir ev değil; hem bugünün hem de yarının kazandıran yatırım fırsatıdır. Kaynar İnşaat, konut sahibi olan herkese prestij katmayı hedefler.
“Kaynar İnşaat: Bugünün evi, yarının değeri.”
Yani özetle: Kaynar İnşaat ile ev değil, güven, kalite, konfor ve prestij satın alırsınız.
Kaynar İnşaat, Esentepe’deki bu lüks konut projesiyle şehre değer katıyor. Nevşehir halkına hayırlı ve uğurlu olsun.
Katar, Pazar günü inşaat ruhsatlarının verilmesinde yapay zekâ teknolojilerini kullanan yeni sistemini resmen başlattı.
Yeni sistem, Belediye Bakanlığı’nın dijital dönüşüm programı kapsamında yürütülen temel projelerden biri olup, işlem süreçlerini hızlandırmayı, teknik standartları birleştirmeyi, mühendislik sektörünü ve danışmanlık ofislerini desteklemeyi, prosedürleri sadeleştirmeyi ve çıktıların doğruluğunu ve verimliliğini artırmayı hedefliyor. İlk aşamada planların yaklaşık %70’inin dijital olarak işlenmesi planlanıyor.
Katar Belediye Bakanı Abdullah bin Hamad Al Atiyye, yapay zekâ gücüyle çalışan inşaat ruhsatı sisteminin, dijital dönüşüm yolunda önemli bir ulusal başarı olduğunu ve Katar’ı kamu hizmetlerinde yapay zekâyı kullanan öncü ülkeler arasına yerleştirdiğini belirtti.
Sistemin açılışı dolayısıyla düzenlenen törende konuşan Al Atiyye, etkinliğe Başbakan ve Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani’nin de katıldığını ifade ederek, sistemin inşaat ruhsatı süreçlerinde devrim niteliğinde olduğunu ve hizmet alanların memnuniyetini artırarak performans verimliliğini yükselteceğini söyledi.
Yeni sistem sayesinde, inşaat ruhsatları 30 gün yerine sadece 120 dakika içinde verilebilecek. Bu, sistemin mimari planları otomatik olarak okuyup, onaylı teknik standartlara uygunluğunu doğrulama yeteneği sayesinde mümkün oluyor. Böylece süreçler kolaylaştırılırken teknik doğruluktan ödün verilmemiş olacak.
“Yapay zekâ gücüyle çalışan inşaat ruhsatı sistemi”, Belediye Bakanlığı’nın dijital dönüşüm programı kapsamındaki öncelikli projelerden biri olarak, belgelerin otomatik geliştirilmesini, ulusal yapay zekâ platformu FANAR ile entegrasyonu ve Katar’ın 2024–2027 Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi doğrultusunda 2,4 milyar dolarlık akıllı devlet projelerinin desteklenmesini de içeriyor.
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) 2025 yılının üçüncü çeyreğine yönelik İnşaat Sektörü Analiz Raporu’nu yayımladı. Rapora göre 2025 yılı ikinci çeyrek inşaat harcamaları reel olarak yüzde 20,2 artarak 2.29 trilyon TL’ye çıktı.
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) 2025 yılının üçüncü çeyreğine yönelik İnşaat Sektörü Analiz Raporu’nu yayımladı. Rapora göre inşaat sektörü, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 10,9 oranında büyüyerek genel ekonominin üzerinde bir performans sergiledi. 2025 yılı ikinci çeyrek döneminde inşaat harcamaları nominal olarak yüzde 48,1’lik artışla 2,29 trilyon TL olarak gerçekleşirken, inşaat harcamaları reel olarak yüzde 20,2 arttı. Buna karşın özel sektörün zayıf talep karşısında temkinli duruşu dikkatleri çekti.
İNŞAAT SEKTÖRÜNDE BÜYÜME DEVAM EDİYOR
Sektör, 2025 yılı ikinci çeyrek döneminde üst üste 11 çeyrek dönem büyüme kaydetti. Buna karşın yatırımların büyük ölçüde kamu kaynaklı olduğuna dikkat çekilen raporda, “Özel sektörün zayıf talep karşısında temkinli davranması ve konut talebinde kredi koşullarının sınırlayıcı etkisi, büyümenin sürdürülebilirliği konusunda belirsizlik yaratmıştır.
Aynı dönemde gayrimenkul sektörü zayıf da olsa büyüme eğilimini sürdürmüş, 2025 yılı ikinci çeyreğinde yüzde 2,6 büyüyen gayrimenkul faaliyetleri zayıf bir performans sergilemiştir” denildi.
Rapora göre, ciro endeksi verileri de inşaatın genel ekonomik aktivitedeki payının arttığını gösterdi. 2025 yılı Ağustos ayında sanayi, ticaret, hizmet ve inşaat sektörlerinden oluşan toplam ciro endeksi yıllık yüzde 36,7 artarken, inşaat ciro endeksi bu dönemde yüzde 53,2 yükseldi.
İnşaat üretim endeksi Ağustos ayında aylık bazda yüzde 0,9 gerilese de yıllık bazda yüzde 25’lik artışla büyüme eğilimini korudu.
Bina inşaatı endeksi yıllık yüzde 26,6, bina dışı yapıların inşaatı yüzde 17,4, özel inşaat faaliyetleri ise yüzde 25,1 artış gösterdi. Bu veriler, konut ve ticari yatırımlardaki talebin sürdüğüne, kamu projelerinin ise sektöre istikrarlı destek sağladığına işaret etti.
Raporda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Eylül ayında yayımlanan “Yapı Müteahhitlerinin Sınıflandırılması ve Kayıtlarının Tutulması” ile “Şantiye Şefleri Hakkında Yönetmelik” değişikliklerinin sektöre önemli yenilikler getirdiğine dikkat çekildi.
Şantiye şeflerine ilişkin dijital izleme uygulamalarıyla günlük ilerleme, kullanılan iş makineleri ve çalışan sayısının sistemde kayıt altına alınmasının hedeflendiği belirtilen raporda, bu adım, sektörde dijital dönüşüm, şeffaflık ve verimliliğin artırılması açısından önemli bir gelişme olarak değerlendirildi.
Yapı müteahhitlerinin sınıflandırılmasına ilişkin düzenlemelerin ise firmaların mali ve teknik kapasitelerine göre yetkilendirilmesini ve yeterlik sisteminin güçlendirilmesini hedeflediği ifade edilen raporda, müteahhitlik kriterlerinin esnetilmesinin, güvenli yapılaşma ve yapı kalitesi açısından risk oluşturabileceği uyarılarına yer verildi.
YURT DIŞI MÜTEAHHİTLİKTE TÜRKİYE DÜNYA İKİNCİLİĞİNİ KORUDU
Türk inşaat sektörü, uluslararası arenadaki güçlü konumunu 2025’in ilk dokuz ayında da korudu. Ocak-Eylül döneminde 9,2 milyar ABD Doları tutarında 128 yeni proje üstlenildi.
1972 yılından bu yana 137 ülkede yürütülen toplam proje sayısı 12.665’e, toplam proje değeri ise 546,5 milyar ABD Doları’na ulaştı.
Bu dönemde en fazla iş üstlenilen ülkeler arasında 4 milyar dolar ile Romanya ilk sırada, 1 milyar dolar ile Irak ikinci sırada yer aldı. Türk müteahhitlik firmaları, uluslararası prestij göstergesi olarak kabul edilen ENR (Engineering News Record) Dergisi’nin “Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi” listesinde 45 firma ile ikinci sıradaki yerini korudu. İlk 100 firma arasında 8 Türk firmasının yer alması, sektörün küresel ölçekteki rekabet gücünü bir kez daha ortaya koydu.
Türkiye Müteahhitler Birliği’nce 2025 yılının üçüncü çeyreğinin değerlendirildiği raporda, inşaat sektörüne ilişkin özetle şu tespitlere yer verildi:
KONUT SATIŞLARINDA YILIN ZİRVESİ GÖRÜLDÜ
2025 yılının Eylül ayında Türkiye genelinde konut satışları yıllık yüzde 6,9 artışla 150 bin 657’ye ulaştı. Ocak-Eylül döneminde toplam satışlar 1 milyon 128 bin 727’ye çıkarak geçen yılın aynı dönemine göre yüzde19,2 artış kaydetti. İstanbul, 24 bin 119 satışla ilk sırada yer alırken, Ankara ve İzmir onu takip etti.
İpotekli satışlar Eylül ayında yüzde 34,4 artarak 21 bin 266 olurken, toplam satışlardaki payı yüzde 14,1 olarak gerçekleşti.
Konut Fiyat Endeksi (KFE) Eylül ayında aylık yüzde 1,7 artışla 195,7 seviyesine ulaşırken, yıllık bazda nominal yüzde 32,2 artış kaydetti. Ancak reel bazda yüzde 0,8 oranında gerileme, fiyat artışlarının enflasyonun gerisinde kaldığını gösterdi.
YABANCIYA SATIŞ GERİLEMEYE DEVAM EDİYOR
Yabancılara konut satışları aynı dönemde yüzde 7,7 gerileyerek 1.867 adette kaldı. En çok satış yapılan iller sırasıyla İstanbul, Antalya ve Mersin oldu. Yabancı alıcılar arasında Rusya, İran ve Irak vatandaşları ilk üçte yer aldı.
KÜRESEL EKONOMİDEKİ BELİRSİZLİKLER ETKİLİ OLDU
Jeopolitik riskler, yüksek maliyetler ve finansal sıkılaşma, küresel ölçekte inşaat faaliyetlerinde temkinli bir duruşa yol açtı. Kamu yatırımlarındaki yavaşlama büyümeyi sınırlandırırken, Türkiye’de kamu destekli projeler sektörde üretim ve istihdam açısından dengeleyici bir rol oynadı.
FİNANSMANA ERİŞİM VE TALEP SORUNU DEVAM EDİYOR
Raporda, sektörde faaliyet gösteren firmaların en önemli sorunlarından birinin yüksek maliyetli ve kısıtlı finansman koşulları olduğu vurgulandı.
Konut kredi faizlerinin yüksek seyretmesi, özel sektör yatırımlarının yavaşlamasına ve yeni projelerin ertelenmesine yol açtı. Bu durum, büyümenin kamu kaynaklarına bağımlı şekilde sürmesine neden oldu.
İNŞAAT MALİYETLERİ ARTIŞ EĞİLİMİNİ KORUYOR
Malzeme, işçilik ve enerji fiyatlarındaki yükseliş, sektörün üzerinde baskı oluşturmaya devam ediyor. İthal girdilere bağımlı yapı, küresel jeopolitik gelişmelerden doğrudan etkileniyor ve maliyet artışlarını tetikliyor. Bu tablo, özellikle özel sektör yatırımlarında temkinli bir yaklaşımı beraberinde getiriyor.
YENİ KONUT ARZI SINIRLI KALDI
Yüksek faiz oranları ve artan üretim maliyetleri nedeniyle konut üreticileri temkinli bir tutum sergiliyor. Talep canlılığını korusa da yeni konut arzındaki yavaşlama, özellikle büyükşehirlerde arz-talep dengesizliğini derinleştiriyor.
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) tarafından ülkemize tanıtılan Beton Sürdürülebilirlik Konseyinin (Concrete Sustainability Council) belgelendirmeleri devam ediyor. Konseyin Belgelendirme Kuruluşu olan KGS’nin yaptığı denetimler sonucunda Limak Anka Çimento Fabrikası “Platin” seviyesinde belgelendirildi. Böylece Limak Anka Çimento Fabrikası, Türkiye’de “Platin” CSC Sertifikası alan ilk çimento fabrikası oldu
Türkiye’de standartlara uygun beton üretilmesi ve inşaatlarda doğru beton uygulamalarının sağlanması için 37 yıldır uğraş veren THBB, “Kaynakların Sorumlu Kullanımı Sistemi”nce belgelendirilmek üzere başvuran firmalara yönelik çalışmalarına yoğun bir şekilde devam ediyor.
Bu doğrultuda, Limak Anka Çimento Fabrikasının belgelendirilmesi için başvuruda bulunuldu. Konseyin Belgelendirme Kuruluşu olan KGS’nin yaptığı denetimler sonucunda Limak Anka Çimento Fabrikası 1 Ekim 2025 tarihinde “Platin” seviyesinde belgelendirildi. Limak Anka Çimento Fabrikası, bu belgelendirmeyle Türkiye’de “Platin” CSC Sertifikası alan ilk çimento fabrikası oldu.
Bu önemli başarıya imza atan fabrikanın sertifikasının takdimi için, Limak Çimento’nun ev sahipliğinde 20 Ekim 2025 tarihinde Ankara’da bir tören düzenlendi. Limak Anka Çimento Fabrikası’nda yapılan törene; Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, Limak Çimento Global CEO’su Erkam Kocakerim, Limak Çimento Grup İnsan, Kültür ve Sürdürülebilirlik Direktörü Şule Öztürk, THBB Genel Sekreteri Reşat Sönmez, THBB Teknik ve Sürdürülebilirlik Direktörü Koray Saçlıtüre, KGS Müdürü Çağlar Şaşmaz, THBB Kurumsal İletişim Müdürü Hakan Zengin’in yanı sıra Limak Çimento yetkilileri ve Limak Anka Çimento Fabrikası çalışanları katıldı.
Sürdürülebilirlik konusuna son derece önem veriyoruz
THBB Başkanı Yavuz Işık, törende yaptığı konuşmada, “Birçok sektörde olduğu gibi ‘sürdürülebilirlik’ konusuna son derece önem vermekteyiz. Bildiğiniz üzere, ‘Sürdürülebilirlik’ ekonomik büyümenin çevresel ve sosyal bir denge içerisinde ele alınması ve bu süreçte doğal kaynakların etkin kullanımının sağlanmasıdır. Sürdürülebilirliğe dair sektörümüzle ilgili dünyadaki en önemli gelişmelerden biri 2016 yılında Beton Sürdürebilirlik Konseyinin (CSC) kurulması olmuştur. Biz de güçlü alt yapımız ve teknik kadromuzla 2017 yılında Konsey üyesi ve Türkiye “Bölgesel Sistem Operatörü” olarak ülkemizde çalışmalarımıza etkin bir şekilde başladık. Bağımsız öz denetim mekanizmamız olan KGS de Konsey tarafından yetkilendirilerek “Belgelendirme Kuruluşu” olarak atandı. Konsey; beton, agrega, çimento ve prefabrik üreticilerinin sürdürülebilirlik odaklı çalışmalarının, güvenilir, bağımsız, verilere dayanan bir belgelendirme sistemi ile ödüllendirilmesi imkânı sunmaktadır. Bu Belgelendirme Sistemi, üreticilerimizin, sürdürülebilirlik konusunda göstermiş olduğu hassasiyet ve çabalarını tüm dünyaya göstermekte; böylece üreticilerin sürdürülebilirlik açısından yüksek standartlara ulaşmasına katkı sağlamaktadır.” dedi.
CSC Belgelendirme Sistemi’nin üreticileri “Yönetim”, “Çevre”, “Ekonomi” ve “Sosyal” olmak üzere dört ana başlıkta incelediğini ifade eden THBB Başkanı Yavuz Işık, “Bugün itibarıyla dünya genelinde 1514 tesisin aktif belgesi bulunmaktadır. Ülkemizde 9 çimento üretim tesisi, 12 beton üretim tesisi ve 5 agrega üretim tesisi olmak üzere toplam 26 tesis CSC belgeli olarak faaliyet göstermektedir. Birliğimizin üyesi Limak Çimento’nun Anka Çimento Fabrikası, Türkiye’de “Platin” seviyesinde CSC Sertifikası alan ilk çimento fabrikası olarak sektörde öncü bir adım atmıştır. Birliğimiz üyesi Limak Çimento’yu bu değerli kazanımdan dolayı kutluyor, sürdürülebilirlik odaklı çalışmalarının sektörlerimize ilham kaynağı olmasını ve çalışmalarının artarak devam etmesini diliyorum.” diye konuştu.
THBB Başkanı Yavuz Işık, konuşmasının sonunda, “Çevreye duyarlı üretim yapan ve sürdürülebilirlik odaklı çalışan hazır beton, çimento, agrega ve prefabrik sektörlerindeki tüm firmaları küresel ölçekte etkin olan bu sisteme davet ediyorum.” dedi.
“Limak Çimento olarak sürdürülebilirlik ve inovasyonda sektörümüze öncülük etmeye devam edeceğiz”
Törende konuşan Limak Çimento Global CEO’su Erkam Kocakerim, CSC Platin sertifikasına ilişkin değerlendirmesinde şunları söyledi:
“Limak Çimento olarak tüm faaliyetlerimizi sürdürülebilirlik ve inovasyon odağında yürütüyor, yeşil dönüşüm odaklı ürün ve çözümlerimizle sektörümüze öncülük ediyoruz. Ankara fabrikamızın, sürdürülebilirlik alanında sektörümüzün en saygın platformlarından biri olan CSC tarafından Platin sertifikasına layık görülmesi, uluslararası ölçekte de önemli bir başarı niteliğini taşıyor. Sürdürülebilir üretim vizyonumuzun somut bir göstergesi olan bu prestijli sertifika, ‘daha sürdürülebilir bir gelecek’ için attığımız adımların uluslararası düzeyde tescillendiğinin güçlü bir kanıtı. Limak Çimento olarak sürdürülebilirlik ve inovasyonda sektörümüze öncülük etmeye devam edeceğiz.”
Konuşmaların ardından, THBB Başkanı Yavuz Işık, Limak Anka Çimento Fabrikası’nın “Platin” seviyesindeki CSC sertifikasını Limak Çimento Global CEO’su Erkam Kocakerim’e takdim etti.
Törenin devamında THBB Başkanı Yavuz Işık, fabrikanın belgelendirmesi sürecinde emeği geçen Anka Fabrika Direktörü Serdar Çelik, Anka Fabrika Direktör Yardımcısı Serdar Doğan, Anka Sürdürülebilirlik ve İklim Değişikliği Şefi Nimet Unay, Grup Sürdürülebilirlik ve İklim Değişikliği Müdürü Hande Atabey, Grup Sürdürülebilirlik Süreç Lideri Akın Yalçın, Grup Sürdürülebilirlik Süreç Lideri Samet Çetin’e plaket takdim etti.
Limak Çimento Global CEO’su Erkam Kocakerim ise THBB Teknik ve Sürdürülebilirlik Direktörü Koray Saçlıtüre ve KGS Müdürü Çağlar Şaşmaz’a plaket takdim etti.
Beton Sürdürülebilirlik Konseyi (The Concrete Sustainability Council)
Beton ve çimento sektörlerinde faaliyet gösteren uluslararası kuruluşlar, kaynakların sorumlu kullanımını teşvik eden küresel bir belgelendirme sistemine duyulan ihtiyaç doğrultusunda 2013 yılında bir araya geldi. Bu çalışmaların sonucunda, 2016 yılında İsviçre merkezli Beton Sürdürülebilirlik Konseyi (CSC) kuruldu. Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), 2017 yılında Konseyin üyesi olmuş ve “Bölgesel Sistem Operatörü” ünvanını aldı. Aynı dönemde, Türkiye’de betonun kalite denetiminde yetkinliğiyle bilinen Kalite Güvence Sistemi (KGS) de “Belgelendirme Kuruluşu” olarak atandı. CSC Belgelendirme Sistemi; beton, çimento, agrega ve prefabrik üreticileri için dünya genelinde kabul gören, güvenilir ve bağımsız bir sürdürülebilirlik değerlendirme modeli sunmaktadır. Bu sistem; üreticilerin yönetim, çevre, ekonomi ve sosyal ana başlıkları altında sürdürülebilirlik performanslarını analiz eder ve bu alanlardaki güçlü uygulamaları belgelendirir. CSC belgesi, üreticilere yalnızca uluslararası alanda tanınırlık kazandırmakla kalmaz; aynı zamanda giderek daha fazla önem kazanan Yeşil Bina Derecelendirme Sistemleri açısından da önemli avantajlar sağlar. Böylece üreticiler, çevresel ve toplumsal sorumluluklarını yerine getirirken sektördeki rekabet güçlerini de artırma fırsatı elde eder.
Türkiye Hazır Beton Birliği hakkında
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), 1988 yılından beri güvenli ve dayanıklı yapıların inşası için, standartlara uygun beton üretilmesi, standartlara uygun beton uygulamaları için, özellikle deprem riski yüksek bölgelerde yüksek dayanım sınıflarında ve dayanıklı beton kullanılması için uğraş veren mesleki bir kuruluştur. 1991 yılından beri Avrupa Hazır Beton Birliğinin (ERMCO) de tam üyesi olan THBB’ye üye olacak şirketlerin bütün hazır beton tesislerinde standartlara uygun üretim yapılması, THBB Kalite Güvence Sisteminin (KGS) sürekli habersiz denetimlerine tabi olunarak KGS Uygunluk Belgesi alınması, uygun laboratuvar bulunması, teknik, çevre, iş sağlığı ve güvenliği, yasal ve etik kriterlerin eksiksiz yerine getirilmesi zorunludur.
Özbey İnşaat’ın Alibeyköy’ün en prestijli noktasında hayata geçirdiği Q81 projesinde yaşam başladı. Hemen teslime özel 3+1 daireler 13 milyon 500 bin TL’den başlayan fiyatlarla satışta.
Özbey İnşaat’ın Alibeyköy’de yükselen prestijli konut projesi Q81’de yaşam resmen başladı. Modern mimarisi, yüksek kalite standartları ve merkezi konumuyla dikkat çeken proje, İstanbul’un yeni yaşam merkezlerinden biri olma iddiasında.
Toplam 1.700 metrekare alan üzerinde hayata geçirilen Q81 projesi, 40 konuttan oluşuyor. Projede 1+1, 2+1 ve 3+1 daire seçenekleri yer alıyor. Geniş balkonlar ve ferah iç mekan tasarımlarıyla öne çıkan proje, şehir yaşamının dinamizmini doğayla buluşturuyor.
Bin metrekarelik yeşil alan
Projede 1.000 metrekarelik yeşil alan, kapalı otopark, fitness salonu, sauna, Türk hamamı ve çocuk oyun alanı gibi sosyal donatılar yer alıyor. Ayrıca 7/24 güvenlik hizmeti ile sakinlerine güvenli ve konforlu bir yaşam sunuluyor.
Q81, Alibeyköy tramvay hattına yürüme mesafesinde, Vialand AVM’ye 5 dakika uzaklıkta ve TEM bağlantı yoluna kolay ulaşım avantajı sağlıyor.
Konut fiyatları ne kadar?
Projedeki dairelerde hemen teslime özel kampanya dikkat çekiyor. 3+1 daireler, 13 milyon 500 bin TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunulmuş durumda.
Modern yaşamın ihtiyaçlarına yanıt veren Q81, yatırımcılar ve oturum amaçlı konut arayanlar için Alibeyköy’de yeni bir yaşam alternatifi oluşturuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başlattığı 500 bin konutluk sosyal konut projesi, dar gelirli ailelere ve emeklilere öncelik vererek barınma sorununa çözüm sunuyor. Başvurular yakında e-Devlet üzerinden alınacak.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın duyurduğu sosyal konut projesi, Türkiye’nin barınma sorununa köklü çözümler sunmayı amaçlıyor. Bu devasa girişimle, özellikle dar gelirli vatandaşlar için kapsamlı bir plan hayata geçirilecek. Proje, ülke genelinde milyonlarca aileyi doğrudan ilgilendirecek ve Toplu Konut İdaresi (TOKİ) öncülüğünde yürütülecek.
PROJE KAPSAMINDA İNŞAAT DETAYLARI
Projenin temel taşlarından biri olan 500 bin konutluk inşaat planı, İstanbul’da kiralanabilir nitelikteki konutları da içeriyor. Başvuruların e-Devlet sistemi üzerinden sembolik bir ücret karşılığında alınacak olması bekleniyor. Gayrimenkul sektörü analistleri, başvuruların yakın zamanda açılacağı tahmininde bulunuyor. Hükümet yetkilileri, bu stratejik projede önceliğin emekliler ve genç aileler olacağını belirtiyor.
BAŞVURU KOŞULLARI VE BEKLENTILER
Projeye dahil olmak isteyenlerden istenecek temel şartlardan biri, hane halkı gelirinin belirli bir sınırın altında olması. Bu sınırın yaklaşık olarak aylık 60 bin TL civarında olacağı öngörülüyor. Konut tipleri ağırlıklı olarak 2+1 ve 3+1 şeklinde tasarlanacak. Ödeme planları ise düşük peşinat oranları ve uzun vadeli taksitlendirme seçenekleriyle vatandaşların erişimine sunulacak. Sektör uzmanları, bu girişimin Türkiye’nin konut alanındaki en büyük adımlarından biri olduğunu vurgulayarak, projenin depremden etkilenen bölgelerdeki konut ihtiyacını da karşılamayı hedeflediğini ekliyor.
Turizm sezonu boyunca süren inşaat yasakları sona erdi. Bodrum, yüksek talep gören gayrimenkul yatırımlarıyla yatırımcıların cazibe merkezi olmayı sürdürüyor.
Bodrum’da turizm sezonu boyunca uygulanan inşaat yasakları 15 Ekim itibarıyla sona erdi. 15 Mayıs’tan bu yana süren yasaklar sırasında çevreye rahatsızlık veren faaliyetlerde bulunan firmalara ağır cezalar kesilmişti. Bodrum Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, yasaklara uymayan firmalara 831 cezai işlem uygulamıştı.
Yasak dönemi boyunca yalnızca kapalı alanlarda küçük tadilatlara izin verilirken, gürültü, çevre ve görüntü kirliliği oluşturan inşaat faaliyetlerine kesinlikle izin verilmedi. Uygulanan cezalar, inşaat firmalarına kurallara uyulması konusunda güçlü bir uyarı niteliği taşıyor.
İnşaat yasağı geçtiğimiz hafta sona ermişti.
Bodrum’daki inşaat ve gayrimenkul piyasası, yüksek faiz oranlarına rağmen yatırımcılar için cazibesini koruyor. 2024 Nisan – 2025 Nisan döneminde Bodrum Belediyesi tarafından toplam 1.699 binaya yapım ve kullanım izni verildi. Bu durum, bölgeye olan talebin kriz dönemlerine rağmen devam ettiğini gözler önüne seriyor.
Melek Yıldırımçakar’dan sektör değerlendirmesi
BODEV Yönetim Kurulu Başkanı Melek Yıldırımçakar, Bodrum’daki yatırımların ekonomik ve gayrimenkul piyasasına etkilerini değerlendirdi. Bodrum’un insanlara sunduğu yaşam kalitesi nedeniyle her daim tercih edilir bir konumda olduğuna dikkat çeken Yıldırımçakar, “Bodrum, Türkiye’nin yatırımcılar açısından en cazip bölgelerinden biri olmayı sürdürüyor. Yüksek faiz oranlarına rağmen, yatırımcılar Bodrum’u tercih etmeye devam ediyor. Özellikle Yalıçiftlik, Gündoğan ve Gümüşlük mahallelerinde lüks konut projeleri ön plana çıkarken, bölgenin diğer mahallelerinde orta ve üst segment konut yatırımları da artış gösteriyor. Bu trend, hem gayrimenkul fiyatlarının yükselmesine hem de yerel ekonominin güçlenmesine katkı sağlıyor. Bodrum, sunduğu yaşam kalitesi, doğal güzellikleri ve yatırım potansiyeliyle gayrimenkul piyasasında Türkiye’nin önde gelen cazibe merkezlerinden biri.” diye konuştu.
Ekrem Uçak: Bodrum büyük bir cazibe merkezi
Bodrum’da sekötürün son dönemdeki gelişini yorumlayan diğer bir isim ise Bodem Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Uçak oldu. Uçak, “Bodrum, sadece gayrimenkul sektörü için değil, aynı zamanda bölge ekonomisi ve turizm açısından da büyük bir cazibe merkezi. Yatırımlar, bölgenin sürdürülebilir ekonomik büyümesine doğrudan katkı sağlıyor.” ifadelerini kullandı.
Bodrum’da yapı sekötüründe yatırımların çeşitliliğine vurgu yapan Uçak, “Özellikle pandemi ve yüksek faiz ortamına rağmen yatırımcıların Bodrum’u tercih etmesi, bölgenin sunduğu yaşam kalitesi ve altyapı avantajlarının bir göstergesi. Lüks konut projeleri dikkat çekse de, orta segment konutların artışı da yatırımcı çeşitliliğini destekliyor. Bodrum’un doğal güzellikleri, deniz ve kültürel değerleri, yatırımcıların kararını etkileyen en önemli faktörler arasında. Önümüzdeki dönemde, inşaat ve gayrimenkul yatırımlarının yerel ekonomi ve turizm sektörünü daha da güçlendirmesi bekleniyor. Bu trend, Bodrum’u Türkiye’nin yatırım açısından en sürdürülebilir ve cazip bölgelerinden biri haline getiriyor.” dedi.
Uzmanlar, Bodrum’un gayrimenkul ve inşaat sektöründe önümüzdeki dönemde de yüksek bir büyüme ivmesi göstermesini bekliyor. Bölgedeki yatırımlar, sadece bireysel yatırımcıları değil, aynı zamanda turizm ve hizmet sektörünü de olumlu etkileyerek Bodrum’un ekonomik dinamizmini güçlendiriyor.
Bodrum, hem turizm sezonu boyunca sunduğu doğal ve kültürel cazibesi hem de gayrimenkul sektöründeki canlılığıyla yatırımcıların öncelikli tercih noktası olmaya devam ediyor.
16 bin hektarlık alanı kapsayan ve doğa tahribatına yol açacağı gerekçesiyle tepki çeken Çeşme Turizm Projesi’ne ilişkin iptal kararı Danıştay tarafından kesinleştirildi. Çevreciler ve yurttaşlar, “Çeşme kurtuldu” diyerek kararı sevinçle karşıladı.
İzmir’in Çeşme ilçesinde yıllardır tartışmalara neden olan “Çeşme Turizm Projesi”ne ilişkin Danıştay kararı kesinleşti. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle ilan edilen “Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi” kararının iptalini onayladı.
Danıştay’ın kararıyla 16 bin hektarlık devasa alanı kapsayan Çeşme Turizm Projesi artık tamamen geçersiz hale geldi. Kararın ardından doğaseverler, çevre örgütleri ve bölge halkı büyük sevinç yaşadı.
İzmir Mimarlık Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısında konuşan Avukat Arif Ali Cangı, Anayasa’nın hukuk devleti ilkesine vurgu yaparak, “Yargı tarafından iptal edilmiş bir kararın aynı şekilde yeniden gündeme getirilmesi hukuken mümkün değildir. Bu karar, hukuk devletinin zaferidir,” dedi.
Projeye karşı yürütülen hukuk mücadelesinde TMMOB, İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası, EGEÇEP, Çeşme Çevre Platformu, Batı Urla Köylerini Koruma Derneği, Gücücek Koyunu Koruma Derneği ve 103 yurttaşın aktif rol aldığı hatırlatıldı.
Cumhurbaşkanlığı kararıyla “turizm bölgesi” ilan edilen 16 bin hektarlık alan içinde 47 kilometrelik kıyı şeridi, ormanlar, içme suyu havzaları, zeytinlikler, doğal sit alanları ve beş ada bulunuyordu. Proje kapsamında mega yat limanları, golf sahaları, oteller ve lüks rezidansların yapılması planlanmıştı.
Cangı, “Bu proje, halkın erişimine kapalı, imtiyazlı bir alan yaratacaktı. Oysa bu bölgeler hepimizin ortak yaşam alanlarıdır. Danıştay kararıyla bu talan girişimi tamamen durdurulmuştur,” diye konuştu.
Danıştay’ın iptal kararıyla, Çeşme’nin doğal dokusunu tehdit eden yapılaşmaların önü de kapandı. Ayrıca İzmir 2. İdare Mahkemesi’nin, doğal sit alanlarının koruma statüsünü kaldıran düzenlemeyi iptal ettiği, bu kararın da İzmir Bölge İdare Mahkemesi tarafından onaylandığı bildirildi.
Cangı, “İzmir’in doğal ve kültürel varlıklarını korumak hepimizin görevi. Bu konu yeniden ısıtılmaya çalışılsa da izin vermeyeceğiz,” diyerek yerel sermaye çevrelerinin projeyi yeniden gündeme getirme girişimlerine tepki gösterdi.
“Basına yansıyan haberlerde Çeşme projesinin tekrar gündeme getirilmeye çalışıldığını görüyoruz. Ancak yargının kesin kararı ortadadır. Devletin niteliği hukuk devletidir; aynı alanın tekrar turizm bölgesi ilan edilmesi mümkün değildir,” ifadelerini kullanan Cangı, Bakanlığa da çağrıda bulundu:
“Çeşme Yarımadası’nın son kalan kamu alanlarına turizm bahanesiyle el atmaktan vazgeçin. Yargının kesinleşmiş kararlarına uyun. Bu kez doğanın, kamunun, halkın yararına hareket edin.”
Böylece, yıllardır süren hukuk mücadelesi sonucu Danıştay’ın kesin kararıyla Çeşme Yarımadası’ndaki turizm projesi tamamen durdurulmuş oldu.
İSTİNYE ÜNİVERSİTESİ VADİ ANA KAMPÜSÜ’NDE BULUNAN BİN 300 YILLIK ZEYTİN AĞACI, ÖĞRENCİLERE “PES ETMEMEYİ, ÇABALAMAYI VE UMUDU” AŞILIYOR…
VİVİN İNŞAAT KURUCUSU MİMAR SEVCAN BORA, “YALNIZCA BİR YAPI DEĞİL, İNSANIN RUH HALİNİ, ÜRETKENLİĞİNİ VE YAŞAM ENERJİSİNİ ŞEKİLLENDİRİYORUZ.”
Yurt içinde olduğu kadar yurt dışında pek çok başarılı projeye imza atan Vivin İnşaat, özellikle eğitim alanında yaptığı projelerle adından söz ettirmeye devam ediyor. 2023 yılında 6 ay gibi rekor bir sürede tamamlanan İstinye Üniversitesi Vadi Ana Kampüs Projesi, modern mimarinin estetik, hız ve mühendislikle bütünleştiği örnek gösterilen bir proje oldu.
Sekiz katlı yapısı ve peyzaj alanı dahil yaklaşık 40 bin metrekarelik inşa alanı bulunan ana kampüs binasında rektörlük katında başlayarak her çizgide çağdaş bir sadelik, her yüzeyde zamansız bir estetik hâkim kılındı. Kampüsün kalbinde yer alan tıp ve eczacılık fakülteleri; derslikler, amfiler, laboratuvarlar ve sosyal alanlarla çevrelendi. Elektronikten moleküler biyolojiye, anatomi ve biyokimyadan mikrobiyolojiye uzanan farklı laboratuvarlarda teknoloji ile mekânsal konforun dengesi titizlikle sunuldu. Özellikle konferans salonundaki akustik denge; kat yüksekliği ve mekanik sistemlerin uyumu ile üst seviyeye taşındı. Dere kenarında olduğu için ileri teknoloji kullanılarak zemin iyileştirmesi yapılan İstinye Üniversitesi Vadi Ana Kampüs Projesi, yaklaşık 11 bin metrekareyi bulan peyzaj alanıyla da “teknik mükemmeliyetin zarafetle buluştuğu bir mimari manifesto” olarak yorumlanıyor.
ÇABAYI SİMGELEYEN 1300 YILLIK ZEYTİN AĞACI
İstinye Üniversitesi’nin bahçesinde bulunan bin 300 yıllık zeytin ağacı, öğrencilere “pes etmemeyi, çabalamayı ve umudu” aşılamaya devam ediyor. Vivin İnşaat Kurucusu Mimar Sevcan Bora’nın kararlı takibi sonucu, satışta olmamasına rağmen “öğrencilere model” olması adına ısrarcı olmasıyla bulunduğu fidanlıktan temin edilen zeytin ağacı, 70 kişilik özel bir ekip tarafından yerinden alınarak İstinye Üniversitesi’nde bugünkü yerine nakledildi. Projenin doğayla kurduğu güçlü bağı da simgeleyen bu ağaç, yalnızca bir peyzaj unsuru değil; Vivin İnşaat’ın köklere, doğallığa ve sürdürülebilir mimariye duyduğu saygının da bir ifadesi oldu.
İNCE DETAYLARDA VİVİN İMZASI
Doğayı bir dekor değil, yaşamın ayrılmaz bir parçası olarak gördüklerini belirten Mimar Sevcan Bora, “Her projemizde aynı vizyonu sürdürerek moderniteyle doğallığı, teknikle zarafeti, mühendislikle sanatı buluşturuyoruz. Bu çizgiyi her yeni projede daha da ileri taşımayı hedefliyoruz. İstinye Üniversitesi Vadi Kampüsü, bu yaklaşımın en güçlü yansımalarından biri olmuştur. Doğayla uyum içinde tasarlanmış yapısıyla yalnızca bir üniversite değil; geleceğin mimarlarına, doktorlarına ve bilim insanlarına ilham veren bir yaşam alanı inşa ettik. Kampüsün her köşesinde, Vivin İnşaat’ın imzası olan detaylar saklı” dedi.
300 KİŞİLİK EKİP 6 AYDA İNŞA ETTİ
2023 yılında eğitim dönemine yetiştirebilmek adına 6 ay gibi rekor bir sürede tamamlanan İstinye Üniversitesi Vadi Ana Kampüs Projesi’nde 300 kişilik bir ekip aralıksız çalıştı. Ticaret merkezleri, kongre salonları, konut ve kişiye özel villa projeleri dahil pek çok başarılı yapıyı hayata geçiren Vivin İnşaat’ın uzman ekiplerinin imzasını taşıyan bu proje, modern mimarinin estetik, hız ve mühendislikle bütünleştiği örnek gösterilen bir çalışma oldu. “Üniversite kampüs binasını altı ayda inşa ederek rekor kırdık. Yalnızca bir yapı değil, insanın ruh halini, üretkenliğini ve yaşam enerjisini şekillendiriyoruz” diyen Vivin İnşaat Kurucusu Mimar Sevcan Bora şunları söyledi;
“Vivin İnşaat olarak, mimarinin yalnızca bir yapıyı değil, insanın ruh halini, üretkenliğini ve yaşam enerjisini şekillendirdiğine inanıyoruz. Her renk, her form, her ışık dokunuşu insan psikolojisinde iz bırakır. Biz bu bilinci tasarımlarımızın merkezine koyuyoruz. Sağlık ve eğitim alanlarında geliştirdiğimiz projelerde, mekânların sadece işlevsel değil, ruha iyi gelen, zihni dengeleyen alanlar olmasına özen gösteriyoruz. Çünkü biliyoruz ki; insan kendini iyi hissettiği mekânda öğrenir, üretir ve iyileşir. Renkleri duygusal bir dil, mimariyi bir anlatım biçimi, sanatı ise o mekânın kalbi olarak konumlandırıyoruz. İnsana iyi gelen, yaşamı güzelleştiren, sağlığı ve estetiği birleştiren yapılar tasarlıyoruz.”
Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde inşaat çalışmaları hızla devam ederken, proje Türkiye’nin enerji geleceğine büyük katkılar sağlıyor.
Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde inşaat çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Genel Müdür Sergei Butckikh, projeye dair önemli bilgiler paylaşarak, Rusya’nın Rosatom şirketinin destekleriyle Türkiye’nin enerji vizyonuna katkıda bulunduklarını açıkladı.
PROJENİN EKONOMİK ETKİLERİ
Butckikh, projeye katılan yerel Türk şirketlerinin sayısının yaklaşık 2 bin olduğunu belirtti. Bu işbirliği, Türkiye’nin yerel ekonomisine 11 milyar dolarlık vergi katkısı sağlarken, istihdamı da artırıyor. Akkuyu NGS, Türkiye’nin enerji bağımsızlığını güçlendirmek adına kritik bir adım olarak öne çıkıyor.
ÇEVRESEL SORUMLULUKLAR VE GÜVENLİK
Santralin çevresel etkileri üzerine de konuşan Butckikh, güvenlik önlemlerinin titizlikle alındığını ve balıkçılık gibi etkinliklerle çevre koruma çalışmalarını desteklediklerini ifade etti. İlk ünitenin devreye girmesiyle birlikte yıllık 8,7 milyar kilovatsaat elektrik üretimi hedefleniyor, bu da ülke genelindeki enerji talebinin önemli bir kısmını karşılayacak.
Suudi Arabistan Expo 2030 Riyad Şirketi (Expo 2030 Riyadh Company-ERC), Expo 2030 Riyad altyapı paketi (Lot 1) için teklif istedi.
Yatırımlar Dergisi’nin aldığı bilgiye göre, Söz konusu iş için teklif istenen firmalar şöyle belirlendi:
10. Al-Ayuni Investment & Contracting (Yerel)
02. Almabani / FCC Construction (Yerel-İspanya)
03. Al-Yamama Trading & Contracting Company (Mısır)
04. El-Seif Engineering Contracting (Mısır)
05. Hassan Allam Construction (Mısır)
06. IC İctaş/Al-Rashid Trading & Contracting (Türkiye/Yerel)
07. Kolin İnşaat (Turkiye)
08. Mapa İnsaat (Turkiye)
09. Mota-Engil/Albawani (Portekiz-Yerel)
10. Saudi Pan Kingdom (Yerel)
11. Shibh Al-Jazira Contracting (Yerel)
12. Unimac (Yerel)
13. Yüksel İnşaat (Türkiye)
Expo 2030 Riyad’daki ana altyapı ihale paketleri (lotlar) şöyle belirlenmişti:
• Lot 1: Ana altyapı
• Lot 2: Kuzey doğal koridor bölgesi
• Lot 3: Güney doğal koridor bölgesi
Önceki Gelişmeler: Bilindiği gibi ihale ile ilgili olarak teknik tekliflerinin sunulması için son tarih 26 Ekim 2025, ticari tekliflerin sunulması için son tarih ise 09 Kasım 2025 olarak belirlenmişti.
Daha önce de Mühendislik, inşaat ve proje yönetimi hizmetleri alanında lider bir kuruluş olan Bechtel, Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da düzenlenecek 2030 Dünya Fuarı’nın proje yönetimi danışmanlığını üstlendiğini duyurmuştu.
Expo 2030 Hakkında: Expo 2030 Riyad Şirketi (ERC), Expo 2030 Riyad’ın tüm yaşam döngüsü boyunca planlanması, geliştirilmesi ve gerçekleştirilmesinden sorumlu resmi organizasyon kuruluşudur. Tamamen Kamu Yatırım Fonu’na (PIF) ait olan ERC, dünya standartlarında bir Expo’nun sorunsuz bir şekilde yürütülmesini ve gerçekleştirilmesini sağlamak için devlet kurumları ve küresel ortaklarla birlikte çalışacak.
PIF 19 haziran 2025 tarihinde, Suudi Arabistan’ın ilk Dünya Fuarı olan Expo 2030 Riyad’ın tesislerini inşa etmek ve işletmek ve etkinliğin mirasını korumak için PIF’in tamamına sahip olduğu Expo 2030 Riyad Şirketi’nin (ERC) kurulduğunu duyurdu.
Expo 2030 Riyad’ın ana planı, 6 milyon metrekarelik bir alanı kapsıyor ve bu da onu en büyük Dünya Expo alanlarından biri yapıyor. Expo, şehrin kuzeyinde, gelecekteki Kral Selman Uluslararası Havalimanı’nın yakınında ve Suudi başkentinin simge yapılarına doğrudan bağlantılarla gerçekleştirilecek.
Expo 2030 Riyad’ın 40 milyondan fazla ziyaretçi çekmesi bekleniyor. Expo etkinliğinin ardından ERC, Expo’nun kapalı alanının, dünya standartlarında olanaklara sahip uluslararası bir yerleşim topluluğuyla çevrili, perakende, yiyecek ve içecek alanında çok kültürlü bir merkez olarak hizmet verecek küresel bir köye dönüşmesine öncülük etmeyi ve sürdürülebilir turizmde yeni standartlar belirlemeyi planlıyor.
PIF, Suudi Arabistan için sürdürülebilir getiriler sağlarken ekonomik etki yaratma stratejik misyonunu sürdürüyor. PIF, Suudi Arabistan’ın ekonomik çeşitliliğini yönlendirirken aynı zamanda küresel ekonomiyi şekillendiren kilit sektörlerin ve fırsatların yaratılmasını sağlayan dünyanın en etkili yatırımcılarından biridir. PIF, Suudi Arabistan genelinde dönüştürücü giga projelerinin ve çığır açan gayrimenkul girişimlerinin geliştirilmesine öncülük ediyor.
ERC, görevini yerine getirmek için hızla faaliyetlerine başlıyor ve inşaat, kültürel programlama ve etkinlik yönetimi hedeflerine ulaşmak için yerel ve küresel özel sektörle ortaklık kuracak.
Expo 2030 Riyad, 1 Ekim 2030 – 31 Mart 2031 tarihleri arasında düzenlenecek ve şehrin uluslararası işletmeler nezdindeki çekiciliğini daha da artıracak. Bu etkinlik, şehrin sürdürülebilirlik, bağlantı ve yaşam kalitesini ölçeklendirerek dünyanın en hızlı dönüşüm geçiren başkentlerinden biri olma statüsünü pekiştiriyor. Riyad, Kasım 2023’te Expo 2030’a ev sahipliği yapma hakkını kazandı.
Expo 2030 Riyad ve mirasının, inşaat aşamalarında Suudi Arabistan GSYİH’sine yaklaşık 64 milyar dolar katkıda bulunması ve yaklaşık 171.000 doğrudan ve dolaylı istihdam yaratması bekleniyor. Faaliyete geçtikten sonra ise GSYİH’ye yaklaşık 5,6 milyar dolar katkıda bulunması bekleniyor.
Expo 2030 Riyad’a katılan ülkeler, kalıcı pavyonlar inşa etme ve etkinliğin mirasına katkıda bulunma seçeneğine sahip olacak. Expo, uzun vadeli iş ve yatırım büyümesi için fırsatlar sunacak.
Expo 2030 Riyad, ortak çözüm bulmak ve sürdürülebilir bir gelecek için çözümler sunmak amacıyla 195’ten fazla ülke ve 29 uluslararası evrensel bir araya getirmeyi amaçlıyor.
Arap Yarımadası’nın kalbinde yer alan Riyad, 8,5 milyondan fazla insana ev sahipliği yapan, büyüyen uluslararası yatırımlara ve Suudi Arabistan’ın 2030 Vizyonu’nun cesur hedefleri doğrultusunda gelişen yaratıcı ve kültürel sektöre ev sahipliği yapan küresel bir kültür, ticaret ve inovasyon merkezidir.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin uzlaşı, yerinde dönüşüm ve belediye garantörlüğü ilkeleriyle yürüttüğü kentsel dönüşüm çalışmaları devam ediyor. Bu kapsamdaki Örnekköy Kentsel Dönüşüm Projesi 3, 4 ve 5’inci etaplardaki çalışmalar da hız kazandı. Cephe ve iç imalatlarına başlanan binaların tapuları önümüzdeki ilkbahar aylarında teslim edilmeye başlanacak.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin halkın sağlıklı yaşam alanlarına sahip olması için titizlikle sürdürdüğü kentsel dönüşüm çalışmalarında önemli bir aşama daha kaydedildi. Karşıyaka Örnekköy Kentsel Dönüşüm Projesi 3’üncü, 4’üncü ve 5’inci etapları kapsamındaki 1603 bağımsız bölümün cephe ve iç imalatları yapılmaya başlandı. 3. Etap’ta 584 konut, 27 işyeri, 4. Etap’ta 380 konut, 27 işyeri, 5. Etap’ta 571 konut, 14 işyeri bulunan proje için önümüzdeki ilkbahardan itibaren anahtarlar teslim edilmeye başlanacak.
“Bahar aylarında tapu ve daireleri teslim etmeye başlayacağız” İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı İsmail Mutaf, yüzde 100 uzlaşma ve yerinde dönüşüm ilkeleriyle çalışmaları sürdürdüklerini belirterek “Yapım sürecinde iki yöntem belirlenmektedir. Birincisi; 2886 sayılı ihale kanunu kapsamında diğeri şirketimiz İZBETON tarafından protokoller aracılığıyla anahtar teslim işin yürütülmesi şeklinde. Örnekköy dördüncü etaptayız. İZBETON tarafından yapımı sürdürülen, Egeşehir Yapı Müşavirlik Şirketimiz tarafından müşavirlik hizmeti verilen etabımız. Burada artık cephe imalatları ve iç, ince imalatlara başlanmış durumda. İnşaatlar hızla ilerliyor. Örnekköy’de hem üç hem dördüncü etaplar İZBETON sorumluluğunda yürütülüyor. Burada önümüzdeki bahar aylarından itibaren blok bazında hak sahiplerine tapularını ve dairelerini teslim edeceğiz. Ayrıca Örnekköy’de beşinci etap dediğimiz kat karşılığı ihaleyle yaptığımız inşaatlarımız da ilerliyor. Bunları da 2026 yaz aylarında hak sahiplerine teslim etmeye başlayacağız” dedi.
“Kimseyi mağdur etmeden verilen taahhütleri yerine getiriyoruz” Kent genelinde yürütülen dönüşüm çalışmalarına ilişkin bilgiler veren İsmail Mutaf, “Bunun dışında Uzundere’de üçüncü etabın ikmal inşaat ihalesi bitti. Yakında yer teslimini yapacağız, inşaatları hızlandıracağız. Dördüncü etapta da önümüzdeki günlerde ikmal yapım ihalesine çıkacağız. Bu kapsamda bugüne kadar Uzundere’de iki etap, Örnekköy’de iki etap olmak üzere bin 150 daireyi hak sahiplerine teslim ettik. Şu an 2886 sayılı kanun kapsamında bin 560 bağımsız bölümün yapım süreci devam ediyor. 4 bin 786 bağımsız bölümün yapımı da protokoller kapsamında sürüyor. Toplamda 6 bin 346 bağımsız bölümün inşaatı ilerliyor. Yakın zamanda bunları hak sahiplerine teslim edeceğiz. Amacımız hak sahiplerini sağlıklı, güvenli, fen ve sanat kurallarına uygun yapılarda ikamet ettirmek. Bu anlamda uzlaşma sağladığımız, kura çektiğimiz Örnekköy 6’ncı etapta yapım ihalesine çıkacağız. Bunun dışında kentimizde Gaziemir’de iki etapta yapım çalışmalarımız sürüyor. İZBETON sorumluluğunda olan birinci etapta anahtar teslim ikmal yapım inşaat ihalesine çıkılacak. Ege Mahallesi’nde de yine hak sahipleriyle ilgili verdiğimiz taahhüt gereği yapım işimiz devam ediyor. Amacımız İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak öncelikle hak sahiplerine verdiğimiz taahhüdü yerine getirmek. Bunun için İZBETON şirketimiz ihalelerini gerçekleştirdi. Bu anlamda İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak kimseyi mağdur etmeden, verilen taahhütleri yerine getirerek anahtar teslim inşaat ihalelerimizi sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.
Kentsel dönüşümde 6 bölgede titiz süreç İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin garantörlüğünde merkez kentte altı bölgede toplam 248 hektarlık alanda kentsel dönüşüm çalışmaları sürdürülüyor. Bu kapsamda Karabağlar’ın Uzundere Mahallesi’ndeki 32 hektarlık alan için uzlaşma tamamlandı, yapım devam ediyor. Karşıyaka’nın Örnekköy Mahallesi’nde 18 hektarlık bölgede uzlaşma ve yapım sürdürülüyor. Gaziemir’de Aktepe ve Emrez Mahallesi’nde 122 hektarda uzlaşma ile yapım süreci işletiliyor. Konak’ta Ege Mahallesi’nde 7 hektarlık alanda uzlaşma ve yapım çalışmaları ilerliyor. Konak’ın Ballıkuyu bölgesinde yer alan 48 hektarlık dönüşüm sahasında uzlaşma devam ediyor ve kentsel dönüşüm projesi çalışılıyor. Çiğli Güzeltepe Mahallesi’ndeki 21 hektarlık alanda da uzlaşma sürdürülüyor.
Çalışmalarda son durum: Kentsel dönüşüm alanlarında devam eden uzlaşma görüşmeleri neticesinde hak sahiplerinden yaklaşık 450 bin metrekare tapu devri yapıldı. Uzundere 1’inci ve 2’nci ile Örnekköy 1’inci ve 2’nci etaplar kapsamında, bin 150 bağımsız birimin anahtar teslimi yapılarak kat mülkiyet tapusu hak sahiplerine verildi. Kentsel dönüşüm alanlarında devam eden çalışmalar neticesinde inşaat aşamasına geçen etaplarda bulunan sağlıksız, depreme karşı dayanıklılığı olmayan, metruk binalarda işlemler yapıldı. Bu kapsamda Uzundere’de bin 159, Örnekköy’de 628, Ege Mahallesi’nde 57, Ballıkuyu’da 111 olmak üzere toplam bin 955 bağımsız birim tahliye edilerek yıkıldı. Örnekköy 3’üncü, 4’üncü ve 5’inci etaplar kapsamında inşaat yapım süreci devam ediyor. 2026 yılı içinde bu etaplarda konut teslimleri başlatılacak. Örnekköy 6’ncı etap için ihale hazırlığı sürdürülüyor. Aktepe-Emrez 1’inci ve 2’nci etaplar kapsamında 552 bağımsız birim inşaatı yapım aşaması işletiliyor. 2’nci etap kapsamında inşaatı devam eden 261 bağımsız bölümün 2026 yılı içinde hak sahiplerine teslim edilmesi planlanıyor. 1’inci etap kapsamında bulunan 291 bağımsız birim için ikmal ihalesi yapılması çalışmaları devam ettiriliyor. Uzundere 3’üncü etap için yapılan ikmal ihalesinde süreç ilerliyor. Uzundere 4’üncü etap için ikmal ihalesi yapılması çalışmaları sürüyor. Ege Mahallesi 1’inci etap kapsamında 3 blokta 714 bağımsız birimin inşaat yapım sürdürülüyor. Örnekköy, Aktepe-Emrez, Uzundere ve Ege Mahallesi kentsel dönüşüm alanlarında toplam 6 bin 346 bağımsız birimin inşaat yapım süreci devam ettiriliyor. Örnekköy 6’ncı etap kapsamında yaklaşık bin 300 bağımsız birim için ihale hazırlık süreci işletiliyor. Yapım etapları kapsamında kalan ve evlerini tahliye eden hak sahiplerine yeni konutları teslim edilene kadar sahip oldukları her bir bağımsız bölüm için aylık 12 bin TL/ay kira yardımı yapılıyor. İsteyen vatandaşa da İzmir Büyükşehir Belediyesi mülkiyetinde bulunan konutlarda geçici iskan sağlanıyor.
Bartın Belediyesi tarafından ihalesi yapılan Kent Kafe binası ABA İnşaat imzasıyla yükselecek
Bartın’da Devlet Hastanesi başta olmak üzere kurum binaları, okullar, lojmanlar, sanayi siteleri gibi birçok kamu binasının inşaatını tamamlayan, çok sayıda okul ve kurumun deprem güçlendirmesini gerçekleştiren, altyapı ve üst yapı çalışmalarında yer alan, kente farklılık getiren mimari projelerle yüzlerce konut üreten ABA İnşaat yeni bir projeye daha imza atmaya hazırlanıyor.
Eski öğretmenevinin yıkıldığı alana inşa edilecek olan ve Bartın Belediyesi tarafından ihalesi gerçekleştirilen Kent Kafe binası ABA İnşaat imzası ile yükselecek.
Bölgede yıkım çalışmaları tamamlanırken yapılan ihale sonucu yeni binanın inşa sürecinde yüklenici firma ABA İnşaat oldu.
ABA İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Aydın kentte yeni bir projeye daha imza atacak olmanın mutluluğu içinde olduklarını söyledi.
Bartın için inşa etmeye devam ediyoruz
Aydın yaptığı açıklamada, “Yıllarca Öğretmenevi olarak hizmet veren bina geçtiğimiz aylarda yıkıldı. Bartın Belediyesi tarafından alana kentin önemli bir ihtiyacını karşılayacak olan Kent Kafe inşa edilmesi için proje çalışmaları yapıldı. Bölgenin çehresini de değiştirecek projede ihale sonucu yüklenici firma olmanın gururunu yaşadık. Bartın merkezli bir firma olarak bu ihaleyi kazanmış olmak ve kentte yeni bir değere imzamızı atacak olmak bizler için mutluluk verici.” Dedi.
32 yılı aşkın bir süredir Bartın’dayız
Aydın açıklamasının devamında ise, “Bartın’da tüm resmi kurum ihalelerinde yer alan ve birçok işi de üstlenen bir firmayız. Çok sayıda ekibimiz birlikte üstlendiğimiz inşa işlerini zamanında ve tüm şartlara uygun şekilde teslim etmenin hedefinde oluyoruz. Çok şükür bunu da başarıyoruz. İlimizde bugüne kadar Bartın Devlet Hastanesi, Milli Eğitim Hizmet Binası, Milli Eğitim Lojmanları, okullar, kamu binaları gibi sıfırdan birçok inşa çalışmasına imzamızı attık. Yine birçok kurum ve okul binasının deprem güçlendirme çalışmalarını da başarıyla tamamladık. Kente farklılık getiren yüzlerce konut ve yaşam alanı inşa ettik. 32 yılı aşkın bir süredir Bartın’dayız ve Bartın’a değer katan projelerin yükleniciliğini yapıyoruz. Bartın Belediyesi tarafından projelendirilip ihale edilen Kent Kafe binası da ABA İnşaat sorumluluğunda yükselecek. Kentimize değer katacak yeni bir projede daha imzamızın olacak olmasından dolayı mutluyuz. İlimize hayırlı olmasını diliyoruz.” Şeklinde konuştu.
TÜPRAG Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yılmaz: “Halkımıza fayda sağlamaya yönelik eğitim, sağlık, çevre ve alt yapı çalışmalarımızla yöreye katkı veriyoruz.”
TÜPRAG Metal Madencilik Sanayi ve Ticaret AŞ tarafından Uşak’ta inşa edilecek ‘TÜPRAG Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğü Hizmet Binası’ için protokol imzalandı.
Şirketten yapılan açıklamaya göre, Uşak Valiliği, Uşak İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve TÜPRAG arasında imzalanan İnşaat ve Bağış Protokolü ile kentte modern bir eğitim ve konaklama tesisi hayata geçirilecek.
Törende, Uşak Valisi Naci Aktaş, Uşak Belediye Başkanı Özkan Yalım ve Uşak İl Milli Eğitim Müdürü Halil Yücel‘in yanı sıra TÜPRAG yöneticileri de hazır bulundu.
Tesis, 84 oda ve en az 168 yatak kapasitesiyle yaklaşık 10 bin metrekarelik kapalı alana sahip olacak. Otel bloğunda misafir odalarının yer aldığı katların her biri 846 metrekare büyüklüğünde ve 5 kattan oluşan tesiste toplam 72 çift kişilik oda, 10 aile odası, 2 süit aile odası ile engelli misafirler için özel olarak tasarlanmış odalar yer alacak. Ayrıca 258 kişilik konferans salonu bulunacak.
– ‘Uşak’ın kültür ve turizminde büyük hizmetlerde bulunacağına inanıyoruz’
Açıklamada imza töreninde yaptığı konuşmaya yer verilen Uşak Valisi Naci Aktaş, Uşak’taki otel doluluk oranının yüzde 95’i bulduğunu belirtti.
Aktaş, ‘Bu yeni yapılacak öğretmenevimiz, vasıfları dolaysıyla 4 yıldızlı otel düzeyinde bir kamu misafirhanesidir. Uşak’ın kültür ve turizminde büyük hizmetlerde bulunacağına inanıyoruz.’ ifadelerini kullandı.
Uşak İl Milli Eğitim Müdürü Halil Yücel de projenin tamamlanmasıyla birlikte hem eğitim camiası hem de kente gelen misafirler için nitelikli bir konaklama imkanı sunulacağını kaydetti.
TÜPRAG Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yılmaz da Uşak Kışladağ Altın Madenini 2006’da işletmeye aldıkları günden itibaren kamu menfaatini birinci öncelik olarak belirlediklerini vurguladı.
Yılmaz, ‘Bu doğrultuda devlete karşı sorumluluklarımızı yerine getirmenin yanı sıra, sosyal sorumluluk projelerimiz ve halkımıza fayda sağlamaya yönelik eğitim, sağlık, çevre ve alt yapı çalışmalarımızla yöreye olan katkılarımızı simgeleştirmeye çalıştık. Üniversitemizin eğitim fakültesi, okul binaları ve çocuk kent gibi irili ufaklı birçok projeyi hayata geçirdik. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu alandaki çalışmalarımızı sürdüreceğiz.’ ifadelerine yer verdi.
Kütahya il merkezinde yapımı devam eden eğitim yatırımları yerinde incelendi.
Kütahya il merkezinde yapımı devam eden eğitim yatırımları yerinde incelendi.
Vali Musa Işın ve beraberindeki heyet, ilk olarak yapımı süren 30 Ağustos İlkokulu inşaat alanında incelemelerde bulundu. İl Milli Eğitim Müdürü Mustafa Yılmaz, okulun fiziki gerçekleşme oranı, mevcut durum ve planlanan tamamlanma süreci hakkında bilgilendirme yaptı. İnşaat firması yetkilileri de projeye ilişkin teknik detayları paylaştı.
Toplam 16 derslik olarak planlanan 30 Ağustos İlkokulu’nun tamamlanmasıyla birlikte bölgede artan öğrenci yoğunluğunun azaltılması ve modern, güvenli, erişilebilir bir eğitim ortamının oluşturulması hedefleniyor. Doğal ışık alan sınıf düzeni ve çağdaş donanımıyla tasarlanan okul, öğrenciler için nitelikli bir öğrenme atmosferi sunacak.
Heyet, ardından yapımı devam eden Merkez Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi inşaat alanında incelemelerde bulundu.
Toplam 16 derslik, 4 atölye, 100 öğrenci kapasiteli pansiyon ve spor salonu içeren okul kompleksi, öğrencilerin mesleki bilgi ve becerilerini uygulamalı olarak geliştirebilecekleri çağdaş bir eğitim altyapısına sahip olacak. Atölye ve laboratuvar alanlarının farklı meslek alanlarına göre planlandığı proje, sosyal donatı alanlarıyla birlikte Kütahya’nın mesleki eğitim vizyonuna önemli katkı sağlayacak.
Pehlivanköy’e yapılması planlanan hastane ile ilgili görüşme gerçekleştiren Pehlivanköy Belediye Başkanı Gündüz Hoşgör, Sağlık Bakanlığı Sağlık Yatırımları Genel Müdürü Mehmet Fidan ziyaret etti.
Pehlivanköy Belediye Başkanı Gündüz Hoşgör, hayata geçirilmesi düşünülen projeler ile ilgili yaptığı görüşmeye dair değerlendirmelerde bulundu. Başkan Hoşgör, sağlık yatırımlarında sürecin hızlanması için yapılan görüşmenin verimli geçtiğini belirtti.
Başkan Hoşgör, “İlçemiz için hayati önem taşıyan sağlık yatırımlarımız kapsamında, yapmayı planladığımız Entegre Hastane projemizin hızlandırılması amacıyla Sağlık Bakanlığı Sağlık Yatırımları Genel Müdürü Sayın Mehmet Fidan Bey’i ziyaret ettik. Gerçekleştirdiğimiz verimli görüşmede, hastanemizin ilçemize en kısa sürede kazandırılması ve yapım sürecinin hızlandırılması konularını istişare ettik. Sayın Genel Müdürümüze destekleri ve misafirperverlikleri için teşekkür ediyorum” sözlerini dile getirdi.
Musa Şahin Bulvarı üzerindeki konumuyla dikkat çeken Reiwa Business Hotel, Kıdık Ailesi tarafından Osmaniye’ye kazandırıldı. Otel, şehir turizmine ve iş dünyasına yeni bir soluk getirmeyi hedefliyor.
Osmaniye’nin en işlek noktalarından biri olan Musa Şahin Bulvarı üzerinde hizmete giren Reiwa Business Hotel, hem şehir dışından gelen ziyaretçilere hem de iş dünyasına hitap eden bir konaklama alternatifi sunuyor. Shell Petrol İstasyonu yanında yer alan otel, modern mimarisi, sade iç tasarımı ve donanımlı yapısıyla kısa sürede ilgi görmeye başladı. Kıdık Ailesi’nin girişimiyle hayata geçirilen bu yatırım, Osmaniye’nin konaklama kapasitesine önemli katkı sağlayacak.
İş odaklı konaklamaya yeni bir yaklaşım
Reiwa Business Hotel, isminden de anlaşılacağı üzere iş seyahatleri için ideal bir yapı sunuyor. Resepsiyondan ofis alanlarına, teknolojik donanımlardan mutfak yapısına kadar her detay titizlikle planlanmış. Sessiz, sade ve fonksiyonel yapısıyla dikkat çeken otel, özellikle yoğun tempoda çalışan iş insanları için konforlu bir durak olmayı hedefliyor.
Ulaşım açısından stratejik bir lokasyon
Shell Petrol İstasyonu yanında, Musa Şahin Bulvarı üzerinde konumlanan Reiwa Business Hotel, ulaşım kolaylığıyla da öne çıkıyor. Hem şehir içi hem de şehirler arası bağlantılara yakın olması, oteli cazip hale getiriyor. Bu konum, kısa süreli konaklama ihtiyacı duyan yolcular için de avantaj sağlıyor.
Osmaniye’ye yeni bir turizm markası geliyor
Kıdık Ailesi tarafından hayata geçirilen bu yeni otel yatırımı, sadece konaklama değil; bölgesel kalkınma açısından da önemli. Reiwa Business Hotel, Osmaniye’nin büyüyen turizm potansiyeline katkı sunmayı ve şehirdeki hizmet standardını yukarı çekmeyi amaçlıyor. Konforlu yapısı ve profesyonel hizmet anlayışı ile hem bireysel hem kurumsal konuklara hitap ediyor.
Modern tasarım, işlevsel detaylar
Otele ait ilk görüntüler, tasarım detayları açısından da dikkat çekiyor. Doğal ahşap dokularla harmanlanmış lobisi, sade ama modern aydınlatmalarla desteklenen iç mimarisi ve geniş mutfak alanıyla Reiwa Business Hotel, şıklığı sadelikle birleştiriyor. İç mekânın yanı sıra dış cephe tasarımı da profesyonel bir dokunuşla hazırlanmış.
Antalya Manavgat’ta bulunan Victory Hurricane Hotel için kapasite artışı projesine ÇED olumlu kararı çıktı. Proje Süral Turizm tarafından yürütülüyor.
Antalya’nın turizmde öne çıkan ilçesi Manavgat’ta yer alan Victory Hurricane Hotel, kapasite artırımı için yeni bir yatırım sürecine giriyor. Mülkiyeti Süral Turizm Tarım İnşaat San. Tic. Ltd. Şti.’ye ait olan otel için hazırlanan kapasite artışı projesine, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecinden “olumlu” kararı çıktı.
Proje sahası, Çolaklı Mahallesi, 503 Ada 7 Parsel üzerinde yer alıyor ve toplam 15.158 m² büyüklüğünde. Genişletme projesi, bölgedeki turizm altyapısını güçlendirmeyi hedeflerken, otelin mevcut konaklama kapasitesine ciddi katkı sunacak.
Projenin çevresel etkileri BAYSAL Çevre Mühendislik Hizmetleri tarafından hazırlanmış olup, detaylı analizler sonucunda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından olumlu değerlendirilmiştir.
Konut piyasasında 2025 yılı Eylül ayı rekorlarla geçti. TÜİK verilerine göre Eylül ayında 150 bin konut satışı gerçekleşerek yılın en yüksek aylık satış rakamına ulaşıldı. Bir önceki yılın aynı ayında 140 bin konut satılmıştı. EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, rakamların dikkat çekici olduğunu ancak tabloyu doğru yorumlamak için stok artışı ve satış süresi gibi göstergelere de bakmak gerektiğini vurguladı. Yazıcı, “Konut satışında rekor yaşanıyor ama satılmak istenen gayrimenkule alıcı bulması süresi ortalamada 59 güne çıktı ve bu rakam rakam yavaş yavaş uzuyor” dedi.
Türkiye konut piyasası, 2025’in en hareketli ayını Eylül’de yaşadı. 150 bin adet konutun el değiştirdiği ayda, satışlar bir önceki yılın aynı dönemine göre %7 arttı. Ancak EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, satışlardaki bu artışın stok büyümesiyle paralel ilerlediğini belirterek “Piyasa hareketli görünse de tablo diğer verilerle analiz edilerek dikkatle okunmalı” uyarısında bulundu.
“Sadece satış rakamına bakmak tabloyu eksik gösterir”
Eylül ayında görülen güçlü satış performansına rağmen konut arzında da belirgin bir artış yaşandığını belirten Yazıcı, şu değerlendirmede bulundu: “Yılın ilk ayında satışta bulunan konut sayısı 500 bin civarındaydı. Bugün bu rakam 620 bine ulaştı. Öte yandan konutun el değiştirme oranı bir önceki yıla göre yüzde 20 artarken, stoklar azalamadı aksine %20 oranında artış göstermişti. Bu tablo, piyasada mülkünü satmak isteyenlerin sayısının da arttığını; dolayısıyla arz yönlü bir baskının oluştuğunu gösteriyor.”
Konutun alıcısını bulma süresi uzadı
Yazıcı, konut piyasasındaki dengeleri anlamak için satış süresi göstergesinin de önemli olduğunu vurgulayarak, “Yılın başında bir gayrimenkul ortalama 54 gün içinde alıcısını bulurken, bugün bu süre 58-59 güne çıktı. Bu da piyasada bir miktar stok birikimi ve talep yavaşlaması sinyali veriyor. Satışların artışı tek başına canlılık göstergesi değildir; alım iştahı kadar bekleyen stokun ve satış süresinin de izlenmesi gerekir. Konutun ilk defa el değiştirmesine ait bir veri olan birinci el konut satışlarının ise oransal olarak hiç değişemediğini ve aylık satışların hep %30 u oranında seyrettiğini belirtti. Konut satışları arttıkça mutlak değer olarak içindeki birinci el satış miktarı artsa da bu oran hep %29-30 seviyelerinde seyrediyor, birinci el konuta erişim kolay değil “ dedi.
“Yılın son çeyreğinde temkinli bir yavaşlama bekleniyor”
Yazıcı, yılın son üç ayında konut piyasasında daha dengeli, ancak önceki aylara göre yavaşlayan bir seyir beklediklerini belirterek, “Eylül, yılın zirve noktası oldu. Ancak faiz oranları, maliyet baskıları ve mevsimsel etkilerle birlikte Ekim–Kasım döneminde satışların benzer seviyelerde kalmasını bekliyoruz .Aralık ayı satışları doğası gereği biraz daha yüksek olacaktır. Stoklardaki artış, piyasanın dengeye oturma sürecine girdiğinin bir göstergesi. Ancak satışlar düşündüğümüz şekilde devam ederse yılı son yılların en yüksek konut satışı rakamları ile -takribi 1,6 milyon ve üzeri – tamamlayacağımızı görüyoruz.
“Konut piyasası gerçek verilere dayalı okunmalı”Konut satışlarındaki artış ilk bakışta pozitif bir tablo çiziyor. Ancak satış hızı, stok oranı ve arz-talep dengesi birlikte ele alındığında, piyasada daha temkinli bir döneme girildiğini söylemek mümkün. Analizleri sadece bir veriye bakarak yapmak yanıltıcı olabilir, farklı tabloları da harmanlayarak düşünmek ve yorumlamak daha doğru olur” şeklinde konuştu.
İstanbul – Hnn Yapı ve Ahmer İnşaat ortaklığıyla Ankara Esenboğa’da hayata geçirilecek Ataşehir Ankara Projesi için imza töreni düzenlendi.
Hnn Yapı ve Ahmer İnşaat ortaklığıyla Ankara Esenboğa’da hayata geçirilecek Ataşehir Ankara Projesi için imza töreni düzenlendi.
Şirketten yapılan açıklamaya göre, proje, konut alanlarının yanı sıra teknoloji ve ticaret merkezleri, golf sahaları, at çiftliği, lüks villa yerleşimleri, üniversite kampüsü ve yaklaşık 55 bin kişilik bir amfi tiyatro ile çok yönlü bir yaşam alanı sunmayı hedefliyor.
Projede ayrıca birçok markanın mağazaları, alışveriş caddeleri, restoranlar, wellness & spa alanları ve ofis bloklarının bulunması planlanıyor.
Yaklaşık 25 bin konut ve 800 villadan oluşacak ve Esenboğa Havalimanı’na olan yakınlığıyla konum avantajı sunacak projenin 4 yılda tamamlanması planlanıyor.
Açıklamada imza töreninde yaptığı konuşmaya yer verilen Ahmer İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeli, Ataşehir Ankara projesinin yalnızca bir konut projesi değil, başkentin geleceğini yeniden tanımlayacak bir şehir vizyonu olduğunu belirtti.
Karadeli, projede doğayla iç içe, teknolojiyle bütünleşik, yaşamın her alanına dokunan bir sistem kurduklarına işaret ederek, Ankara’nın artık sadece Türkiye’nin değil, bölgenin de yatırım merkezi olacağını aktardı.
Projenin ana yatırımcısı Hnn Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Haşim Kocaman da Ataşehir Ankara projesinin uzun vadeli bir şehirleşme vizyonunun yansıması olduğunu kaydetti.
Kocaman, projede sürdürülebilirlik, güven ve değer üretimini merkeze alan bir yaklaşım benimsediklerini, bu anlayışı Ahmer İnşaat iş birliğiyle hayata geçirdiklerini aktardı.
Keşan Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) yatırım yapacak olan Çinli firma Teknik Alüminyum firmasının yöneticileri bölgeyi ziyaret etti.
Teknik Alüminyum Keşan OSB’de yatırıma başlıyor
Keşan Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) yatırım yapacak olan Çinli firma Teknik Alüminyum firmasının yöneticileri bölgeyi ziyaret etti.
Firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Jack Cheng, CEO’su Xiwei Cheng ve CFO’su Seher Yıldırım, Keşan OSB’deki 263 dönümlük yatırım alanında incelemelerde bulundu.
Ziyarete Keşan Kaymakamı Aziz Mercan, İpsala Kaymakamı Ömer Sevgili, Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan, Keşan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İsmail Şapçı, Keşan Ticaret Borsası Başkanı Necmi Kaymaz ve OSB Bölge Müdürü Rıza Taşlıtepe de katıldı.
Heyet, yatırım alanındaki incelemelerin ardından OSB İdari Binası’nda bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda, yatırım süreci, bölgenin sanayi altyapısının güçlendirilmesi ve Keşan’ın ekonomik gelişimine katkı sağlayacak projeler hakkında değerlendirmelerde bulunuldu.
Keşan OSB yönetimi tarafından yapılan açıklamada, “Keşan’ımızın sanayileşme yolunda attığı bu önemli adımın, bölge ekonomimize büyük bir ivme kazandıracağına inanıyoruz.” ifadelerine yer verildi.
İş insanı İzzet Kahvecioğlu tarafından Avcılar Merkez Mahallesi’nde 73 odalı yeni bir otel projesi hayata geçiriliyor. 176 milyon TL’lik yatırımla yapılacak otel için “ÇED gerekli değildir” kararı verildi.
İstanbul’un hızla gelişen bölgelerinden Avcılar, yeni bir otel yatırımına ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. İş insanı İzzet Kahvecioğlu tarafından hayata geçirilmesi planlanan proje, Merkez Mahallesi, 0 Ada, 13887 Parsel üzerinde yer alacak.
Toplam 748 metrekarelik alan üzerinde inşa edilecek tesisin 73 oda kapasiteli bir otel olarak hizmet vermesi planlanıyor.
ÇED süreci tamamlandı
Proje için yapılan değerlendirmeler sonucunda “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir” kararı verildi. Böylece yatırım süreci önünde çevresel açıdan bir engel kalmadı.
Stratejik konumda
Otelin konumuyla ilgili detaylara göre proje alanı, İstanbul Üniversitesi Kampüsü’ne 400 metre, Avcılar Murat Kölük Devlet Hastanesi’ne 450 metre, Fatih Sultan Mehmet Anadolu Lisesi’ne 450 metre, Küçükçekmece Gölü’ne 900 metre ve Marmara Denizi’ne yaklaşık 950 metre mesafede yer alıyor.
176 milyon liralık yatırım
Toplam yatırım bedeli 176 milyon 591 bin 411 TL olarak açıklanan proje, bölgenin turizm potansiyeline katkı sağlamayı hedefliyor.
Mülkiyeti Finike Belediyesi’ne ait olan Finike Yat Limanı (Finike Marina) alt yapı, üst yapı ve çevre düzenlemesi dahil; yapımı, yapım süresi de dahil olmak üzere yirmi beş yıllığına kiraya verilecek.
Tahmini 198.255.638 TL yatırım gerektiren limanın yıllık kira bedeli 35 milyon TL + %10 + KDV hasılat payı ödenmesi olarak belirlendi.
31 Ekim 2025 Cuma günü saat 14:00’de, Finike Belediyesi Toplantı Salonu’nda yapılacak ihalenin geçici teminat bedeli 6.997.669 TL, şartname bedeli ise 100.000 TL olarak açıklandı.
TÜİK Ankara bölge müdürlüğünden alınan verilere göre Ankara’da Eylül ayında 13 bin 417 konut satıldı. İşte ilçe düzeyinde konut satışları ve analizler
Türkiye genelinde konut satışları Eylül’de geçen yılın aynı ayına göre yüzde 6,9 artarak 150 bin 657 olurken Ankara’da 13 bin 417 konut satıldı. Geçen yılın ayını ayında ise Ankara’da 13 bin 205 konut satılmıştı.
Ankara’da satılık konutlar ve satış türleri
İpotekli ve ilk el satış: 517
İpotekli ve ikinci el satış: 2.074
Diğer birinci el satış: 3.375
Diğer ikinci el satış: 7.451
Gayrimenkul PR ‘konut satışları geçen yıla göre ayını seviyede kaldı’
Gayrimenkul ekonomisi ve ileri düzeyde pazarlama alanında faaliyet gösteren Ankara’nın önde gelen gayrimenkul şirketi Gayrimenkul PR şirketi, TÜİK verilerini şu şekilde analiz etti;
Sıfır konutlarda durgunluk devam ederken, ikinci el konutlarda peşin alımlara yapılan büyük indirimler konut satışlarını canlı ve istekli tutuyor
İnşaat firmalarının satışa sunduğu konutların nominal fiyatları ile ikinci el satılmış fiyatları kıyasladığımızda yüzde 30’lara varan farklar görüyoruz. Bu yüzden alıcılar, fiyatı cazip olan ikinci el konutlara yöneliyorlar
2025 yılının başından bu yana satıcı ağırlıklı piyasa sürüyor. Kullanılmayan gayrimenkuller satılarak altın veya mali piyasalarda değerlendirilirken, altın ve diğer araçlardan elde edilen kazançlarında gayrimenkule yönlendirildiğini gözlemliyoruz
Gayrimenkul sektörünün en önemli sorunu, fiyatların suni olarak artıyormuş gibi görünmesine neden olan seri ilan siteleridir. Alıcılar ve satıcılara önerimiz, ilanlardaki balon fiyatlara bakarak yanlış fikirlere sahip olmasınlar.
Önerimiz, konut almadan veya satmadan önce konusunun uzmanlarından destek almalarında uzun vadede sonsuz faydalar görüyoruz
Ankara Eylül 2025 İlçe düzeyinde konut satış sayıları
Woven Global CEO’su Burak Ustaoğlu, TÜİK tarafından açıklanan eylül ayı konut satış verilerini değerlendirdi. Ustaoğlu, “Bugün açıklanan TÜİK verilerine göre konut satışları rekor kırmaya devam ediyor. Eylül ayı itibarıyla Türkiye konut piyasasında hareketlilik yeniden ivme kazanmış durumda. TÜİK verilerine göre, geçen yılın aynı dönemine kıyasla satışlar yüzde 6,9 artarak 150 bin 657 adede ulaştı” dedi.
“Konut hâlâ yatırım aracı olarak görülüyor”
Ustaoğlu, “Yılın ilk dokuz ayında toplamda 1 milyon 128 bin 727 konut el değiştirdi. Bu da geçen yıla göre yüzde 19,2’lik oldukça güçlü bir artış anlamına geliyor. Krediyle, yani ipotekli konut satışlarında da ciddi bir toparlanma var. Eylül ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 34,4 artış kaydedildi. Toplam 21 bin 266 konut krediyle satıldı. Bu satışlar toplam pazarın yaklaşık yüzde 14’üne denk geliyor. Bu da Türkiye’de konutun sadece bir barınma aracı değil, aynı zamanda bir yatırım aracı olarak görülmeye devam ettiğini kanıtlıyor” diyerek değerlendirmesine devam etti.
“Satışlar yıl sonunda 1,5 milyon adedi zorlayabilir”
Konut talebinin iki temel sebebe dayandığını belirten Ustaoğlu, “Mevduattan çıkanların gayrimenkule yönelmesiyle konut talebinin hâlâ canlı olduğunu görüyoruz. Faizlerin düşmeye devam etmesi genel bir öngörü durumunda, faiz gelirinin cazibesi azalınca da yine reel varlıklara dönüş oluyor. Eğer finansman kanalları biraz daha açılırsa, bu yıl sonu itibarı ile satışların 1,5 milyon adet seviyesini zorlaması mümkün görünüyor” diye konuştu.
“Enerji kimlik belgesi ile aylık 5 bin TL avantaj”
Olası faiz düşüşünün konut kredilerine etkisine de değinen Woven Global CEO’su Burak Ustaoğlu, “2026’nın hemen başında faiz düşüşü bekliyoruz, yeni rekorlar da böylece gelecek. Örnek verecek olursak, aylık 30 bin TL ödemeli 10 yıllık konut kredisi çektiğiniz zaman, ‘Enerji Kimlik Belgesi’ne sahip bir konut aldığınızda her ay 5 bin TL daha az kredi ödemesi yapabileceksiniz” dedi.
“2026’da krediyle ev satışları rekor kıracak”
Ustaoğlu, “Kredi ödemeleri daha az olacağı için krediyle ev satışları 2026 yılı başında rekora ulaşacak. Sonuçta, Türkiye’de gayrimenkul hâlâ güvenli liman olarak kalmaya devam ediyor” diyerek sözlerini noktaladı.