“yapigundem-yeni-banner-1.jpeg”
Ana Sayfa Blog Sayfa 47

Bakan Karaismailoğlu: ‘’198 Milyar Dolarlık Yatırım Yapacağız’’

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, 2053 yılına kadar olan bütün yatırımları planladıklarını ve 198 milyar dolarlık yatırım yapılacağını duyurdu. 

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Türkiye 2023 Zirvesi ve Para Sohbetleri’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’de ulaştırma, haberleşme ve altyapı alanında yapılan yatırımları ve hayata geçirilen projeleri anlattı.

Kara yoluna yapılan yatırımlar sayesinde trafik kazalarında azalma yaşandığını, trafik sıkışıklığının önüne geçildiğini ifade eden Karaismailoğlu, son 20 yılda yapılan planlı ve akıllı yatırımlar sayesinde hareketliliğin, turizmin, ihracatın ve tasarrufların arttığını söyledi.

Karaismailoğlu, son bir yılda yaptıkları yatırımlara işaret ederek, önce Türksat 5B uydusunun uzaya fırlatıldığını, Gaziantep Havalimanı’nın yeni terminal binasının açıldığını, Pirinkayalar Tüneli’nin ve Zonguldak-Kilimli Yolu’nun hizmete alındığını bildirdi.

Konya-Karaman Hızlı Tren Hattı’nın Ocak 2022’de açıldığını anımsatan Karaismailoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ankara-İstanbul, İstanbul-Konya, arada Eskişehir, Adapazarı, Kocaeli hızlı trenle tanışmıştı. Onu Karaman’a uzattık, 100 kilometre daha… Onu da Niğde’ye, Niğde’den Mersin’e, Mersin’den Gaziantep’e inşaatlarımız devam ediyor. Ankara-İzmir devam ediyor. Önümüzdeki aylarda Ankara-Sivas hattını hizmete açacağız. Kapıkule-Halkalı arasında da hızlı tren çalışmalarımız devam ediyor. Şu anda arazide 4 bin 500 kilometre hızlı tren yatırımımız devam ediyor.”

“Yaptığımız Projeler Yüzyıllarca Ülkemize Hizmet Edecek”

Adil Karaismailoğlu, son bir yılda hayata geçirdikleri Kandıra Yolu’nu hizmete açtıklarını belirterek, 1915 Çanakkale Köprüsü ve Malkara-Çanakkale Otoyolu’nu vatandaşın hizmetine sunarak birçok ilke imza attıklarını söyledi.

Bolu Dağı Tüneli’nin bir yıl kullanılmamasının Türkiye ekonomisine zararının 400 milyon dolar olduğunu aktaran Karaismailoğlu, Çanakkale Köprüsü’nün bir yıl erken bitirilmesinin ekonomiye senelik katkısının 410 milyon avro olduğunu bildirdi.

Karaismailoğlu, Anadolu’nun her yerinde çok sayıda projeyi birer birer hizmete aldıklarını, mega projelerin özelliklerinin anlatılarak bitirilemeyeceğini, bu projelerin yüzyıllarca ülkeye hizmet edeceğini söyledi.

Tokat Havalimanı, Malatya’da Çevre Yolu, Phaselis Tüneli, Pınarhisar ve Çakıllı Çevre Yolu, Rize-Artvin Havalimanı, Adana Hacı Sabancı OSB Baklalı Köprülü Kavşağı, Sabiha Gökçen-Pendik Metrosu, Ayvacık Küçükkuyu Yolu Assos ve Troya Tünelleri, Malatya-Hekimhan Yolu, Diyarbakır Güneybatı Çevre Yolu, Bitlis Çevre Yolu, Togg Fabrikası Bağlantı Yolu, Gaziray, Hasankeyf Tüneli ve bağlantı yolları gibi çok sayıda projeyi son bir yılda hizmete açtıklarını hatırlatan Karaismailoğlu, Türkiye’nin en yüksek viyadüğü olan Eğiste Hadimi Viyadüğü’nü geçen ay açtıklarını kaydetti.

“Bitlis Çayı Viyadüğü Bu Ay İçerisinde Açılacak”

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, ulaştırma projelerinin bölge ekonomisine sunduğu katkılara değinirken, Bitlis Çayı Viyadüğü’nü bu ay içerisinde açacaklarını, burada 56 bin ton çelik kullanıldığını, bunun iki tane Eyfel Kulesi’ne denk geldiğini söyledi.

Yap-işlet-devret (YİD) projelerinin katkılarına işaret eden Karaismailoğlu, Türkiye’nin hedeflerini gerçekleştirmek için bu mega projelerin yapılması gerektiğini vurguladı.

Karaismailoğlu, Kuzey Marmara Otoyolu’na Türkiye’nin ihtiyacı olduğunu, bunun yapılması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:

“Bunun bedeli de belli, 8 milyar dolar. 8 milyar dolarlık bir projeyi Bolu Dağı Tüneli gibi 17-20 senede mi yapmak Türkiye’nin işine gelir, yoksa bu projeyi finansal bir problem olmadan 3-4 yıllık sürede mi bitirmek gerekir? Tabii ki 3-4 yılda bitireceğim ki o süreçte üretim, milli gelir artırılacak. 8 milyar doları ülke bütçesinden kısa zamanda veremeyeceğim için, bu 8 milyar doları yatırımcı Türkiye’ye getirecek. Bu projeyi tamamlayacak. Tamamladıktan sonra da işletme süresi içerisinde bunun finansal geri dönüşümü için önemli bir kısmını kullanıcıdan alacaksınız. Kullanıcıdan alınan ücretler yıllık ödemeyi karşılamıyorsa kalanını devlet taahhüt ediyor.”

Karaismailoğlu, kamu-özel ortaklığıyla yapılan projelerin ihalelerinin hepsinin şeffaf bir şekilde kamuya açık şekilde gerçekleştirildiğini kaydetti.

Adil Karaismailoğlu, Türkiye’nin mega projeleri başarıyla bitirdiğini aktararak, “Bu projeler Türkiye’ye nefes aldırdı. Bugün Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden tam 130 bin araç geçiyor. Yapılmasaydı İstanbul kilitlenecekti, hiç hareket edemeyecektiniz. Bu lojistik koridorları açtığınızda üretim artıyor. OSB’lerde üretim katbekat artıyor. Turizmde yatak sayısı artıyor. Trafik kazaları azalıyor. Bu yolların kısalması akaryakıttan tasarruf ettiriyor, emisyonu azaltıyor.” ifadelerini kullandı.

Bu projelerin işletme süresi bittiğinde kamuya geçeceğini bildiren Karaismailoğlu, söz konusu projelerin dünyanın her yerinde uygulandığını söyledi.

Genel bütçelerinin yüzde 80’ini kamudan kullandıklarını aktaran Karaismailoğlu, “Sadece 38 projede 37,5 milyar dolarlık projeyi kamu-özel ortaklığıyla yaptık.” dedi.

Karaismailoğlu, 2053 yılına kadar olan bütün yatırımları planladıklarını kaydederek, 198 milyar dolarlık yatırım yapacaklarını bildirdi.

İstanbul’daki metro yatırımlarına değinen Karaismailoğlu, kısa süre içerisinde İstanbul Havalimanı-Kağıthane ile Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesi-Kayaşehir metro hatlarının hizmete açılacağını duyurdu. Karaismailoğlu, “Devam eden diğer metro hatlarımızı 2023’te bitirerek İstanbul’a nefes aldıracağız” dedi.

Oruçreis Kentsel Dönüşüm Projesi Hızla Yükseliyor

Kayseri Büyükşehir Belediyesi ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı iş birliğinde inşa edilen Oruçreis Kentsel Dönüşüm projesi hızla devam ediyor. 

Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile birlikte yürüttüğü Oruçreis Kentsel Dönüşüm Projesi’nde 572 adet konutun yapımı tüm hızıyla devam ederken, 2’nci etap projesin de projelendirme çalışmalarında sona yaklaşıldı.

Kayseri Büyükşehir Belediyesi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Toplu Konut İdaresi (TOKİ) işbirliğinde yürütülen 300 milyon TL’lik 572 konutluk ödüllü Oruçreis Kentsel Dönüşüm Projesi’nde inşaatlar yükseliyor. 

Kayseri Büyükşehir Belediyesi, Oruçreis Kentsel Dönüşüm Projesi’ne ilişkin alanda bulunan hak sahipleri ile 1’inci etapta yapımı devam eden 572 adet konut için, uzlaşma görüşmelerini tamamlanırken, kura çekimini gerçekleştirdi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, konu ile ilgili yaptığı açıklamada, kura çekimi ile konutları belirlenen hak sahiplerinin mevcut taşınmazlarının, Kayseri Büyükşehir Belediyesi’ne devir işlemlerinin devam ettiğini vurguladı.

Başkan Büyükkılıç, Kayseri’de konforlu ve huzurlu yaşam alanları sunacak kentsel dönüşüm projelerine önem verdiklerini belirterek, “Güvenli, sosyal ve ekonomik değerleri geliştirici, en önemlisi afet riskine önlem alınacak nitelikte bir kentsel dönüşüm uygulaması olan Oruçreis Kentsel Dönüşüm Projemiz tüm hızıyla devam ediyor. Proje çerçevesinde, 2023 baharında hak sahiplerimize konutlarını teslim edeceğiz. 2’nci etap projesinin de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile birlikte yürütülüyor ve projelendirme çalışmalarında sona yaklaşıldı” diye konuştu.

Büyükkılıç, Oruçreis Kentsel Dönüşüm 2’nci etap projesinin, 2+1 ve 3+1 bağımsız bölümler şeklinde tasarlanıp, hak sahipleri ile uzlaşmak üzere 26 blokta 618 adet konut olacağını ifade etti.

Kayseri Büyükşehir Belediyesi, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının destekleri ile gerçekleşen 7. Ulusal Her Yönüyle Kentsel Dönüşüm Kongresi’nde, Oruç Reis Projesi ile “En iyi riskli alan ilan eden belediye” ödülünü almıştı.

Tüm kentsel dönüşüm projelerine buradan ulaşabilirsiniz.

Özak GYO, Otel Projesini Tatil Köyü’ne Dönüştürdü

Özak Gayrimenkul yatırım Ortaklığı (GYO), Didim’deki otel projesini 5 yıldızlı tatil köyü projesine dönüştürdüğünü KAP ile duyurdu. 

Özak Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı tarafından Kamuyu Aydınlatma Platformuna yapılan açıklamada, şirketin Didim’de hayata geçireceği otel projesinde değişikliğe gidildiği belirtildi. Açıklamada “Şirketimiz adına tahsisli bulunan Aydın İli, Didim ilçesindeki arsamızın ‘5 Yıldızlı Otel’ olan tesis türünün ‘5 Yıldızlı Tatil Köyü’ne dönüştürülmesi üzerine yaptığımız başvuru Kültür ve Turizm Bakanlığınca kabul edilmiştir.” ifadelerine yer verildi. Şirket, söz konusu araziye daha önce 800 yataklı resort otel yapmayı planlamıştı.

Özak GYO sadece Didim’de değil, Antalya’daki arazisinde de plan değişikliğine gitmişti. Antalya’da Demre’deki tahsisli arazisinin vasfını da otelden tatil köyüne dönüştürmüştü.

Özak GYO’nun tüm projelerine buradan göz atabilirsiniz.

Zeray İnşaat İki Projesini Teslim Ediyor

Haziran ayında Kırsal Sapanca projesinin teslimini gerçekleştiren Zeray İnşaat, Meva Anadolu ve Effect Kartepe projelerinin teslimlerine de başladı. 

10 blok toplam 750 daireden oluşan benzersiz bir yaşam projesi Zeray Meva Anadolu, satışa çıktığı ilk andan itibaren alıcısının ilgilisini çekmiş ve mimarisiyle de tercih edilen konut projeleri arasında yerini almıştı. Hayata geçirdiği her projede peyzaja da çok büyük önem gösteren Zeray, Meva Anadolu’nun içerisindeki geniş yerleşim alanlarının büyük bir çoğunluğunu ise peyzaja ayırarak, sakinlerine doğanın içinde bir yaşam sunarak projeyi daha cazip hale getirdi. 

İstanbul’a olan yakınlığıyla da dikkat çeken Zeray Meva Anadolu, konumu sebebiyle de alıcısının beklentisini karşılamış, eşsiz doğa manzarasıyla da daire sahiplerine sevdikleriyle birlikte konforlu bir hayat yaşama fırsatı sunmuştur. Satışları tamamlanan ve yaklaşık 1 ay önce teslimatlarına başlanan Zeray Meva Anadolu’da teslimat süreci hız kesmeden devam etmektedir. İçerisine girdiğiniz andan itibaren site yaşamının tüm avantajlarını yaşayacağınız Zeray Meva Anadolu, sunduğu ortak alanlarla da sakinlerine değer katmayı amaçlıyor.

130 konut ve 35 ticari ünitenin yer aldığı 4 bloktan oluşan Zeray Effect Kartepe sahip olduğu konum ve sakinlere sunduğu ayrıcalıklarla tercih edenlerin rahatını tesis etmekle kalmıyor, bulunduğu bölgeye de yeni bir yaşam anlayışı getiriyor. Sosyal donatılarıyla göz dolduran bölgenin incisi Zeray Effect Kartepe hamam, sauna, Fitness alanları, açık/kapalı yüzme havuzları, snack bar ve göletleri ile sakinlerine lüks anlayışını yeniden tanımlatırken, şehrin tam ortasında fakat bir o kadarda şehirden uzak bir yaşamanın ayrıcalığını sunarak cazibesini arttırıyor. Son yıllarda inşaat sektöründe yaşanan daralmalara rağmen ilerleyişini sürdüren Zeray, geliştirdiği yaşam projeleriyle hem konforlu ve lüks yaşamın kapılarını açıyor, hem de istihdamdaki gücüyle farkını her zaman ortaya koyuyor.

Zeray İnşaat firma bilgileri ve proje detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Seramikle Ahşabın Uyumu: Frame

Fazlalıklardan arınmış bütünsel tasarım anlayışıyla Frame Koleksiyonu, hem seramiği hem de ahşabı incelikle işliyor. Özgün mobilya tasarımı, ince kenarlı seramiğin zerafeti ve ışık oyunlarıyla birleşerek sıcak bir banyo atmosferi yaratıyor.

Zengin lavabo yelpazesine sahip Vitra Frame koleksiyonunda, parlak beyaz ve mat bej renk alternatiflerine sahip etajerli lavabolar bulunuyor. Parlak ve mat tonlardaki beyaz ve siyah renklerin kullanıldığı tezgah üstü  lavabolar ise bej, siyah ve beyaz cam tezgahlarla tamamlanabiliyor. 

Lavabo ve boy dolapların gövdesi tezgah renklerinin mat ve soft tonlarında lakeyle kaplanırken, çekmece önlerinde dore, hareli siyah ve moka meşe ahşap kaplama tercih ediliyor. Banyo mobilyaları 6 farklı renk kombinasyonuyla sunulurken, çekmece panjurlarında aydınlatma üniteleri bulunuyor. VitrA’nın Frame banyo koleksiyonunda bornoz ünitesinin yanı sıra, açık depolama alanı seçenekleri de yer alıyor.

Nexonya Azure’da Doğanın Huzuru Var

İstanbul’un en niş bölgelerinden Çekmeköy Reşadiye’de hayata geçirilen Nexonya’nın yeni projesi Azure Villas, 20 triplex villadan oluşuyor. 

Doğanın içinde, şehrin karmaşasından uzak bir konumda yer alan proje, 22 bin metre karelik sosyal yaşam alanına sahip bulunuyor.  

4+2 tipinde dizayn edilen Azure’un dört cephesinde panoramik bir manzara yer alıyor. Her bir villanın kendine ait açık havuzu ve bahçesi de bulunuyor. Projede ayrıca iki araçlık kapalı garaj, barbekü ve yemek alanı, ateş çukuru ile oturma alanı ve bahçe terasları da villaya özel olarak yer alıyor. Temelleri atılan Azure Villas’ta inşaat çalışmaları devam ederken, villa sahibi olmak isteyen kullanıcılara ön satış fırsatları sunuluyor.

Doğanın Huzuruna Açılan Kapı: Azure 

Oturumcuların keyifle vakit geçirebilecekleri sosyal donatılar sunulan Nexonya’nın 
Azure Villas Reşadiye projesinde, kamelya ve peyzaj alanları ile minikler için çocuk oyun alanları da bulunuyor. Doğanın kalbinde yer alan yürüyüş yolları ve basketbol sahası da kişileri daha sportif ve hareketli bir yaşama teşvik etmek üzere tasarlandı. Projede, 7/24 güvenlik hizmeti de sağlanıyor.  

Modern bir mimariyle tasarlanan Azure Villas Reşadiye, konforlu yaşam alanları, yüksek tavanları ve geniş pencereleriyle kullanıcılarına konforlu bir yaşam sunuyor. 
İstanbul Anadolu Yakası’nda havalimanına 45 dakika mesafede olan proje, araçla merkezi lokasyonlara ve şehir içine de yakın konumda yer alıyor. 

Nexonya İnşaat’ın tüm projelerine buradan göz atabilirsiniz.

Artema Mutfağın En Çalışkanını Sunar

Artema’nın paslanmaz çelik eviye bataryası Inox Pull – Down, mekana modern bir görünüm kazandırmasının yanı sıra, mutfağın en çalışkanı olarak da dikkat çekiyor. Yemek yaparken, bulaşıkları, sebze ve meyveleri ya da elleri yıkarken kullanılan batarya, özel kaplaması sayesinde parmak izlerine de geçit vermiyor. 

Mutfağın her an temiz kalmasında büyük rol üstlenen Artema Inox Pull – Down, yüksek ve ergonomik tasarımı ve 360° derece dönüş özelliğiyle mutfaklardan konforu da eksik etmiyor. Çıkış ucu ve tezgahın arasındaki 21cm’lik mesafesiyse, düdüklü tencereleri ve büyük fırın tepsilerini yıkarken büyük kolaylık sunuyor. İnce çıkış ucu sayesinde suyu en derin tencerelerin dahi dibine ulaştırıyor. 

Mutfakta hayatı kolaylaştıran birden çok fonksiyonu bir arada sunan Artema Inox Pull – Down, dakikada en fazla 9 litre akışla su tasarrufu da sağlıyor. Eviye bataryası, Avrupa Su Etiketi’nde en yüksek tasarruf seviyesi olan A sınıfı su tüketimine sahip.

Bakan Kurum: ‘’Sosyal Konutları Sadece TC Vatandaşları Alabilir’’

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum; ‘Sosyal konutları yalnızca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olanlar alabilir, bunun dışında kimse alamaz’ dedi.

Kürsüde konuşma yapan Bakan Kurum, ‘’Şu anda TOKİ Başkanlığımız eliyle gerek afet konutlarımızı gerek sosyal konutlarımızı gerekse millet bahçelerimizi yapıyoruz. Yine aynı anlayışla vatandaşlarımıza söz verdiğimiz şekilde konutlarımızı yapacağoz. Bu konutları yalnızca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olanlar alabilir. Bunun dışında kimse alamaz.’’ ifadelerini kullandı. 

Vatandaşa ve doğaya zarar verecek hiçbir maddenin ülkeye girmesine, Türkiye’de üretilmesine izin vermediklerini vurgulayan Kurum, şu sözleri kaydetti:

“Çöp ithal etmiyoruz, ham madde ithal ediyoruz. Bu yüzden Sıfır Atık Projesi önemli. Sıfır Atık ile geri kazanım oranımızı yüzde 35’lere çıkardık. Çok kısa zamanda daha da artıracağız. Dolayısıyla ithalatı bu oranda azaltacağız. Emekçi sokak toplayıcılarımız var, evlerine ekmek götürüyorlar. Onların alın teriyle topladıkları malzemeleri ham madde yapıyoruz ve bu ham maddelerle üretime katkı sağlıyoruz.” 

Sosyal Konut Projesinin İlk 3 Etabında Kura Çekimleri Tamamlandı

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) eliyle hayata geçirilen Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut hamlesi “İlk Evim, İlk İş Yerim” projesinde 30 ildeki ilk 3 etabın kuraları tamamlandı. 

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 13 Eylül’de açıkladığı “İlk Evim, İlk İş Yerim” projesinde ilk kuralar 7 Kasım’da Ardahan ve Şırnak’ta çekildi.

Bu tarihten 7 Aralık’a kadar Şırnak ve Ardahan dışında, Kars, Siirt, Iğdır, Batman, Ağrı, Mardin, Van, Şanlıurfa, Hakkari, Adıyaman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Gaziantep, Kilis, Malatya, Muş, Tunceli, Bolu, Karaman, Düzce, Zonguldak, Bartın, Karabük ve Konya’da da noter huzurundaki çekilişlerle projenin ilk 3 etabına ilişkin kuralar tamamlandı.

Kuralarla, 899 bin 814 konuttan 62 bin 928’inin hak sahipleri belirlendi.

Proje kapsamında 1220 şehit ailesi ve gazi, 5 bin 408 engelli, 14 bin 495 emekli, 26 bin 422 genç ve 18 bin 961 diğer kategorideki hak sahibi de asil ve yedek listelerde yer aldı.

– 4. etabın kuraları 12-19 Aralık’ta çekilecek

Samsun’da 12 Aralık’ta başlayacak olan 4. etap kuraları 19 Aralık’a kadar tamamlanacak.

Çekilişler 7 ilde, 15 bin 566 hak sahibini belirlemek için yapılacak.

Kura tarihleri ve illere göre konut dağılımı şöyle olacak:

12-14 Aralık Samsun 4 bin 450 konut, 13 Aralık Amasya 1150 konut, 14-15 Aralık Çorum 2 bin 160 konut, 15-16 Aralık Ordu 2 bin 50 konut, 16-18 Aralık Sivas 2 bin 706 konut, 17 Aralık Giresun 1550 konut ve 19 Aralık Tokat 1500 konut.

Proje kapsamında 81 ilde 250 bin sosyal konut için Mart 2023’e kadar kuraların tamamlanarak hak sahiplerinin belirlenmesi planlanıyor.

TOKİ tarafından inşa edilen tüm konut projelerine buradan ulaşabilirsiniz.

Pantone’un 2023 Renklerini Cubo’nun Galata Rengi İle Duvarlarınıza Taşıyın

Dünyanın renk otoritesi Pantone, 2023 yılının rengini Viva Magenta olarak açıkladı. Enstitü; moda, sanat, tasarım, dekorasyon gibi alanları doğrudan etkileyecek bu seçimin karakterini; cüretkar, korkusuz, her şeyi kapsayan ve esprili olarak tanımladı. Yaşam alanlarına renk seçmek için arayışta olan insanlar Pantone’un 2023 yılı rengini Cubo Boyanın ‘’Galata’’ rengiyle yakalayacaklar.

Dünyada renk otoritesi olarak kabul edilen Pantone Renk Enstitüsü her sene olduğu gibi bu sene de yılın rengini açıkladı. Uluslararası renk belirleyicisi Pantone yılın rengini ‘’Viva Magenta’’ olarak ilan etti. 

2023 yılı iç mekan tasarımlarında şimdiden gönülleri fetheden Viva Magenta, yaşam alanlarına kişisel özelliklerini yansıtacak gibi görünüyor.  

Yüzde yüz yerli sermayesi ve geniş ürün yelpazesi ile sektörde tanınan Cubo Boya’nın renk kartelasındaki ‘’Galata’’ renginde karşılık bulan Viva Magenta, cüretkar, oldukça iddialı, çarpıcı, güçlü ve canlı bir renk. 

Enstitü tarafından ‘Kökleri kırmızı ailesinden gelen güçlü, cesur, korkusuz, coşkulu, esprili, iyimser kısaca her şeyi kapsayan bir renk’’ olarak tanımlanan 2023 Pantone renginin verdiği hisse yakın tonlarda olan Cubo’nun rengi “Galata” ile ulaşabilirsiniz.

Ezberleri Bozuyor

 CUBO Boya’nın renk kartelasındaki “Galata” rengi oldukça iddialı ve güçlü kırmızı tonuyla ezberleri bozuyor. Tercih edildiği mekanlarda cüretkarlığı ve korkusuzluğu hissettiren renk, iç mekan tasarımlarına karakterini yansıtacak güce sahip olmasıyla birlikte şimdiden en çok tercih edilen renkler arasına girdi.

“Galata” rengini, tercih edeceğiniz mekanlar için; ipek mat, soft mat, mat görünümlü, su bazlı ve silinebilir özellikte olan tüm ürün gruplarındaki CUBO ürünleriyle elde edebilirsiniz.Cubo Boyanın “Galata” rengini “Boyacı Küpü Renklendirme Sistemi” ile yaratacağınız farklı renk tonlarıyla birlikte kullanarak sınırsız ve aykırı mekanlar tasarlayabilirsiniz. 

Hayırsever Projesi Kapsamında 3 Okul İnşa Edilecek

Gaziantep Valiliği tarafından düzenlenen Cumhuriyetin 100. Yılında 100 Hayırsever isimli kampanya kapsamında, Balık Ailesinin desteğiyle 3 adet okul inşa edilecek. 

Hayırseverler Doktor Mehmet Erol Balık adına Mehmet Uğur Balık tarafından imzalanan protokol ile Bülbülzade Mahallesinde 32 derslikli Bülbülzade Ortaokulu, 32 derslikli Bülbülzade İlkokulu, 24 derslikli Bülbülzade İlkokulu olmak üzere toplam üç okulun yapımı için protokol imzalandı.

Protokol imza törenine Vali Davut Gül, İl Milli Eğitim Müdürü Yasin Tepe, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Metin Kılıçparlar ve Hayırsever Mehmet Uğur Balık Katıldı.

Konuşmasına hayırsever Balık Ailesine teşekkür ederek başlayan Vali Davut Gül, “Balık ailesi olarak. Allah razı olsun. Böyle bir şeye katkı sunuyorlar. 2023 Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı. Biz 100. yılda 100 hayırsever arıyorduk. Siz bu 100. yılda 100 Hayırsever kampanyamıza, üç okulla destek verdiniz. Teşekkür ediyoruz. Allah razı olsun. Allah sizin gibi nice evlatlar bu okullarda yetiştirmeyi nasip etsin.” dedi. 

İl Milli Eğitim Müdürü Yasin Tepe, üç tane okulun protokolünü imzalayacaklarını kaydederek, “Hayırseverimizin 2012 yılından bu yana bir okul projeleri varmış. Ancak sürekli birtakım engeller çıkmış. Sayın Valimizin başlatmış olduğu 100. yılda 100 Hayırsever Kampanyası medyaya yansıyınca oradan biz de gidelim, görüşelim, eğer kabul ederlerse üç tane okul yapalım diye gelmişler. Hoş geldiniz, çok teşekkür ediyoruz. Bülbülzade Mahallemizde üç tane okul, iki tanesi otuz iki derslik, bir tanesi yirmi dört derslik. Mahallemizin çok ihtiyacı vardı. Bu protokollerle inşallah o bölgenin, Mahallemizin, okul ihtiyacı giderilecek. Ben Sayın Valimize başlattıkları bu proje için sizlere de desteğiniz için çok teşekkür ediyorum.” dedi.

Hayırsever Mehmet Uğur Balık ise şunları kaydetti: “Biz Müdürümün dediği gibi 2012 yılından beri bu proje aklımızda. Bir türlü fırsatımız olmadı. Aslında fırsatımız olsa da sizin bize sağladığınız kolaylıklarla bu kadar kolay yapamayacağımıza inanıyoruz. Biz asıl size teşekkür ediyoruz. Bu projeyi başlattığınız için Sayın Valim. Bu nedenle de biz en azından düşüncemizi gerçekleştirmiş oluyoruz.”

Gaziantep’te inşa edilen okul projelerine buradan göz atabilirsiniz.

‘’Sosyal Konut Hamlesine 8 Milyonun Üzerinde Başvuru Gerçekleşti’’

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, ‘’2023 mart ayına kadar kura çekimlerini tüm illerimizde tamamlayacağımız sosyal konut hamlesine 8 milyonun üzerinde başvuru yapıldı.’’ dedi. 

Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesini yerli ve milli imkanlarla başlattıklarını ifade eden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “500 bin sosyal konut, 1 milyon altyapısı ve imarı hazırlanmış konut arsası ve 50 bin iş yerimizi halkımıza sunuyoruz. Projemize 8 milyonu aşkın vatandaşımız başvuru yaptı. 5 milyon 135 bin başvuru ise kuraya katılmaya hak kazandı. 2 milyon 30 bin gibi rekor bir başvuru sayısıyla, kendilerine güvenmeyen mahfillerin tamamına tarihi bir cevap veren gençlerimizin her birine, ayrı ayrı teşekkür ediyor, alınlarından öpüyorum. Ekim ayında temellerini attığımız 5 bin 615 konutumuzla beraber ihalesi yapılan ve ihale aşamasında olan konut sayımızda şu an itibarıyla 22 bin 500 sayısına ulaştık. Kura çekimlerimiz 2023 Mart ayına kadar tüm illerimizde tamamlanmış olacak. İnşaatlarımızın başlamasıyla da inşallah özel sektörümüz de harekete geçecek, konut arzı yükselecek.’’ ifadelerini kullandı. 

Türkiye’deki tüm sosyal konut projeleri ve detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Çukurova Havalimanı Mart Ayına Kadar Açılacak

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, inşaat çalışmalarının hızla sürdüğü Çukurova Havalimanı’nın mart ayına kadar hizmete açılacağını duyurdu. 

Altyapı ve üstyapı tesislerindeki inşaat çalışmalarının da süratle sürdüğünü ifade eden Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu, “Toplam sabit yatırım bedeli 196 milyon 815 bin avrodur. Devletin kasasından bir kuruş çıkmadan yaklaşık 197 milyon avroluk yatırımı ülkemize kazandırıyoruz. Ayrıca 25 yıl içerisinde de 297 milyon 100 bin avro kira bedelini de devletimizin hazinesine katacağız.” dedi.

Saha düzenleme işlerinin de özveriyle devam ettiğini vurgulayan Karaismailoğlu, Yapım çalışmalarımızı tahminen şubat sonu ya da mart başında tamamlayarak, havalimanımızın açılışını gerçekleştirmek için yoğun çaba sarf ediyoruz.” diyerek açılış müjdesini verdi. 

Çukurova Havalimanı projesinin tüm detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

OTSO, 2’nci OSB’yi Kuracak

Ordu Ticaret ve Sanayi Odası (OTSO), bünyesinde ortak çalışma grubu kurarak 2. Organize Sanayi Bölgesi’ni (OSB) yatırıma açacak. 

Çalışmaların hızlandırılması için düzenlenen toplantıya Ordu TSO Yönetim Kurulu Başkanı A. Levent Karlıbel, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Osman Zeki Ardahanlıoğlu, Ordu Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Daire Başkanı İlhan Yılmaz, OSB Müdürü Olgun Topkaya, Ordu Büyükşehir Belediyesi Harita ve Kamulaştırma Müdürü Murat Aygün, Ordu Büyükşehir Belediyesi Hukuk Müşaviri Melek Yılmaz ve Ordu TSO Yönetim Kurulu üyeleri katıldı.

Mevcut durum tespiti yapılan ve izlenecek yola karar verilen toplantıda görevler paylaşıldı. Bu yıl içinde 1’inci etabın teknik projeleri tamamlanarak 2023 yılı Mart ayı başlarında altyapı işlerine başlanması planlandı. Toplantıdan sonra değerlendirmelerde bulunan Ordu TSO Yönetim Kurulu Başkanı A. Levent Karlıbel, aksayan ve sorun yaratan noktaları tespit ettiklerini, OBB ve Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü’nce ortak çözüme gideceklerini belirtti. Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü’nün, Bakanlık nezdinde işlerini takip ederken, OBB ulaşım ve altyapıyı kısa sürede bölgeye ulaştıracağını ve parsel yollarını açacağını ifade eden Karlıbel, “Bizler de iş ve aş sahası açan yatırımcılara destek olmak, sorunlarını çözmek ve İşlerini kolaylaştırmak için üzerimize düşeni yapacağız. Talep toplayarak, önceliği Ordulu yatırımcılara verecek ve katma değeri yüksek ürünler üretecek firmaları tercih ederek aktif bir organize sanayini 2023 içinde şehrimize kazandıracağız” diyerek, katılımcılara teşekkür etti. Toplantıdan çıkan karar doğrultusunda oluşturulan ortak çalışma grubu her 15 günde bir toplanarak bilgi paylaşımı ve iş takiplerini sürdürecek.

Sanayi Sektörü İhracatta Rekor Kırdı

Türk sanayi sektörü, Ocak-Kasım döneminde 169,7 milyar dolarla tüm zamanların en yüksek ihracatını gerçekleştirdi. 

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden (TBMM) derlenen bilgilere göre; Türkiye’nin ihracatı, ocak-kasımda geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 13,9 artarak 231 milyar 248 milyon dolara yükseldi.

Türk sanayi sektörü de 169 milyar 670 milyon dolarla tüm zamanların en yüksek ocak-kasım ihracatını gerçekleşirdi.

Sanayi sektörünün dış satımı, yılın 11 ayında 2021’in aynı dönemine göre yüzde 10,3 artarken, toplam ihracat içerisindeki payı yüzde 73,4 oldu.

Kimya Sektörünün İhracatı 30 Milyar Doları Aştı

Sanayi grubuna bağlı 16 sektörden 10’u yılın 11 ayında ihracat rekoruna imza attı.

Tekstil ve ham maddeleri 9 milyar 562 milyon dolar, deri ve deri mamulleri 1 milyar 875 milyon dolar, kimyevi maddeler ve mamulleri 30 milyar 715 milyon dolar, hazır giyim ve konfeksiyon sektörü 19 milyar 501 milyon dolar, elektrik ve elektronik 13 milyar 704 milyon dolar, makine ve aksamları 9 milyar 344 milyon dolar, demir ve demir dışı metaller 13 milyar 290 milyon dolar, çimento, cam, seramik ve toprak ürünleri 5 milyar 10 milyon dolar, savuma ve havacılık sanayi 3 milyar 770 milyon dolar, iklimlendirme sanayi 6 milyar 93 milyon dolarla tüm zamanların en yüksek ocak-kasım ihracatını gerçekleştirdi.

Yılın 11 ayında tekstil ve ham maddeleri yüzde 3,8, deri ve deri mamulleri yüzde 19,2, kimyevi maddeler ve mamulleri yüzde 34,2, hazır giyim ve konfeksiyon sektörü yüzde 5,8, elektrik ve elektronik yüzde 6,7, makine ve aksamları yüzde 10,2, demir ve demir dışı metaller yüzde 19,4, çimento, cam, seramik ve toprak ürünleri yüzde 19,5, savunma ve havacılık sanayi yüzde 35,7, iklimlendirme sanayi yüzde 8,4 ihracat artışı kaydetti.

Hazır Giyim ve k-Konfeksiyon Sektörünün Almanya’ya İhracatı 3 Milyar Doların Üzerinde

Almanya’ya deri ve deri mamulleri 152 milyon 104 bin dolar, hazır giyim ve konfeksiyon 3 milyar 321 milyon dolar, makine ve aksamları 905 milyon 950 bin dolar, demir ve demir dışı metaller 1 milyar 873 milyon dolar, iklimlendirme sanayi 642 milyon 128 bin dolar tutarında ihracat yaptı.

İtalya’ya tekstil ve ham maddeleri 918 milyon 843 bin dolarlık, Hollanda’ya kimyevi maddeler ve mamulleri 2 milyar 190 milyon dolarlık, Birleşik Krallık’a elektrik ve elektronik sektörü 1 milyar 495 milyon dolarlık, ABD’ye çimento, cam, seramik ve toprak ürünleri 890 milyon 54 bin dolarlık dış satım gerçekleştirdi.

Kent Yalı Konakları Projesi Satışta

Aydınoğlu İnşaat Yapı tarafından İstanbul, Küçükyalı’da hayata geçirilecek olan Kent Yalı Konakları projesi satışa çıkarıldı. 

Proje ile ilgili konuşan Aydınoğlu İnşaat Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Aydınoğlu, “Markamıza duyulan güven yeni projelerimizi hayata geçirmemizde bizlere itici güç oluşturuyor. Küçükyalı Kent Yalı Konakları Sitesinde müşterilerimize güvenli ve konforlu bir yaşam alanı sunmayı hedefliyoruz. ” dedi. 

15 ay içerisinde tamamlanması hedeflenen projede, otopark, güvenlik hizmeti, sosyal alanlar gibi imkanlar yer alırken, tam donanımlı tasarlanan daireler de alıcıların beğenisine sunuluyor. Proje deniz kenarına yakınlığıyla da dikkat çekiyor. 

Kent Yalı Konakları projesinin tüm detaylarına buradan göz atabilirsiniz.

Biva Tower’a Ulusal Çelik Yapı Ödülü

Türk Yapısal Çelik Derneği tarafından düzenlenen Ulusal Çelik Yapı Ödülleri’nde Biva Tower projesine ödül verildi. Proje ile Avrupa Yapısal Çelik Derneği yarışmasında Türkiye temsil edilecek. 

Biva Mimarlık tarafından İzmir’in Bayraklı ilçesinde hayata geçirilen Biva Tower projesi, Türk Yapısal Çelik Derneği’nin Ulusal Çelik Yapı ödülüne layık görüldü. Ödül almanın sevincini yaşadıklarını belirten Biva Mimarlık Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Yılmaz, “İzmir için çok gurur verici bir ödül aldık. Bu eser İzmir’in eseri. İnşallah önümüzdeki yıl Avrupa’nın en iyi çelik yapı ödülünü İzmir’e getireceğiz. Bu projemizi inşaat sektörünün en zorlu döneminde hayata geçirdik. Demirdeki aşırı maliyet artışlarına rağmen bu eseri İzmir’e kazandırmanın gayreti içerisinde olduk. Bu güzel eserin bu değerli ödüle layık görülmesi bizi daha çok motive etti. Projemizin de sonuna geldik. 2023’ün ilk çeyreğinde Biva Tower’da yaşam başlayacak.” dedi.  

Biva Tower projesinin tüm detaylarına buradan göz atabilirsiniz.

Bakanlık, Cengiz Holding’in Cennet Koyu Projesine Onay Verdi

Cengiz Holding tarafından Cennet Koyu’nda yapılması planlanan villa ve otel projesi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan onay geldi. 

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın bir süredir değerlendirmeye aldığı Cengiz Holding’in Cennet Koyu projesi için; İkinci derece doğal SİT ve üçüncü derece arkeolojik SİT alanına yapılan otel başvurusu için çevresel etki değerlendirme sürecinin işletilmesine gerek görülmeyerek ‘ÇED gerekli değildir’ kararı verildi. 

Yaklaşık 258 milyona mal olacak proje kapsamında 179 bin 912 metrekare büyüklüğündeki 306 ada 1 parsele Cengiz Holding 116 kişi kapasiteli 58 adet villa/apart inşa edecek. Proje alanı 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda ormanlık alanda yer alırken ayrıca tesis, “Doğal Sit Alanı”, “Önemli Doğa Alanı” ve “Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi/Turizm Merkezi” planlı alanda bulunuyor. 

Cengiz Holding’in tüm projeleri ve detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Siltaş Yapı 2023 Hedeflerini Paylaştı

2022 yılında yüzde 50 büyüme sağlayan Siltaş Yapı 2023 yılı projeleriyle yüzde 30 büyümeyi hedefliyor. 

2022 yılının ilk yarısında Siltaş Panaroma projesinin lansmanını gerçekleştirdiklerini ve yüzde 50 oranında büyüme sağladıklarını kaydeden Siltaş Yapı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Özdemir, 2023 yılı hedeflerini anlattı. 

Siltaş Yapı olarak özsermayeleri ile üretmeye devam ettiklerini vurgulayan Özdemir, “2022 yılında da son birkaç yıldır devam eden döviz kurlarındaki yükselişler ve artan inşaat maliyetleri sektörü olumsuz etkiledi. Ancak yaşanan tüm sürece rağmen Türk inşaat sektörüne güveniyoruz. Siltaş Yapı olarak süreç bizi etkilese de 2022 yılı bizler için oldukça verimli geçti. Siltaş Korupark ve Siltaş Panorama olmak üzere iki yeni projeye başladık. Pendik’in en büyük kentsel dönüşüm projesi konumunda olan Siltaş Panorama projemizin lansmanını gerçekleştirdik. 7 ve 11 katlı 13 bloktan oluşan Siltaş Panorama; 23 bin metrekarelik arazi alanımızda yükselmeye başladı. Bu projemizle yüzde 50 büyüme gösterdik. 2023 yılı da hem devam eden projelerimizin tamamlanmasına yönelik hem de yeni projemizi lanse edeceğimiz yoğun bir yıl olacak. Yeni projemizle yüzde 30 büyüme sağlamayı hedefliyoruz.” dedi.

Önümüzdeki dönemde sahil ve boğaz hattında proje planlamaları ve stratejiler geliştirmeyi düşündüklerini ifade eden Özdemir, “İnsan odaklı ve kente değer katan yapılar inşa eden bir şirket olarak bugüne kadar ağırlıklı olarak; Pendik, Kartal, Maltepe aksında iş merkezlerinin yanı sıra Siltaş Nova Park, Siltaş Mavi Park, Siltaş Teras Park, Siltaş Safir Park, Siltaş Flora Park ve Siltaş Marina gibi çok sayıda yeni nesil konut projesini hayata geçirdik. Son projemiz olan Siltaş Panorama, Anadolu Yakası’nın her geçen gün hızla değerlenen yerleşim alanlarından Pendik’te denize ve yeşile komşu olarak konumlandı. Bu projemizle kayıpsız alan felsefesiyle modern bir mimari, trafikten uzak, doğanın içinde huzurlu bir ortam ve eksiksiz bir sosyal yaşam deneyimi vadediyoruz. Projemizin yüzde 65’ini sosyal donatı ve peyzaj alanlarına ayırdık. LifeX konseptimiz ile sadece bir ev değil, komple bir yaşam alanı planladık. 2023 yılında da yine bulunduğu bölgeye değer katacak yeni projelerimize başlayacak olmanın mutluluğunu yaşıyoruz.” ifadelerini kullandı. 

Siltaş Yapı’nın tüm projelerine buradan erişebilirsiniz.

Ordu Şehir Hastanesi İnşaatı Yüzde 50 Oranında Tamamlandı

8 farklı noktadan ulaşım sağlanabilecek olan Ordu Şehir Hastanesi inşaatında yüzde 50 ilerleme kaydedildi. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla yapımına başlanan Ordu Şehir Hastanesi projesinde inşaat çalışmaları tüm hızıyla sürüyor. Yüzde 50 oranında ilerleme kaydedilen hastanede, son teknoloji cihaz ve altyapı donanımları yer alacak. 

2021 Mart ayında çalışmaları başlayan hastanenin 2 yıl içerisinde tamamlanması hedefleniyor.

Ordu Şehir Hastanesi’nin tüm proje detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

TVF, Kardemir Hissesi İçin anlaşmaya Vardı

Türkiye Varlık Fonu (TVF), Karabük Demir Çelik’in (Kardemir) 50 milyon 294 bin 346 TL değerindeki hissesini satın almaya karar verdi. 

Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) açıklama yapan TVF, ‘’Kardemir Döküm Makine Sanayi ve Ticaret AŞ’nin (Kardökmak) 31 milyon 999 bin 559,5 lira ve Karabük Çelik Yapı İmalat Montaj İnşaat Nakliyat Sanayi ve Ticaret AŞ’nin (Karçel) 18 milyon 294 bin 787,26 lira nominal değerli Kardemir sermayesi içinde yer alan A Grubu paylarının, 5 Aralık 2022’deki borsa kapanış fiyatı olan pay başına 13,05 lira bedel üzerinden borsa dışında satın alınmasına yönelik anlaşmaya varıldı.’’ dedi. 

Kardemir’in sermayesi içinde 240 milyon lira nominal değerli A Grubu pay bulunuyor.

Çankırı’da Büyük Cami Önü Meydan Projesinde Temel Atıldı

Çankırı Belediyesi tarafından projelendirilen Büyük Cami Önü Meydan ve Otopark işini temeli atıldı. 

Geçtiğimiz günlerde Büyük Cami Önü Meydan ve Otopark Projesinin ihale sürecini gerçekleştiren Çankırı Belediyesi, projeyi hayata geçirmek için çalışmalara başladı. Bölgede hafriyat çalışmaları ile altyapı çalışmaları eş zamanlı yürütülüyor. Yukarı Çarşıyı canlandıracak proje kapsamında Büyük Cami alt kısmında meydan, çay bahçesi ve rekreasyon alanları yapılırken otopark düzenlemesi de bölgenin trafik yoğunluğunu azaltacak.

Projenin detaylarına buradan göz atabilirsiniz.

İnşaat Sektörü Sanayi Üretimi Azaldı

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) inşaat sektörü sanayi üretimi verilerini yayımladı. Buna göre; 2022 yılının üçüncü çeyreğinde sanayi üretimi yüzde 3,4 azaldı. 

Yılın ilk iki çeyreğinde yükseliş kaydeden inşaat malzemeleri sanayi üretimi, Temmuz, Ağustos, Eylül aylarında üst üste düşerek 3. çeyreği yüzde 3,4’lük kayıpla tamamladı. Yılın ilk 9 ayında ise inşaat malzemeleri sanayi üretimi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0,8 büyüdü. Raporda ayrıca inşaat sektörüne ilişkin 3. çeyrek sonuçlarının büyüme verisi ile ayrışmasına dikkat çekildi.

Raporda, inşaat sektörünün diğer iktisadi faaliyetlerdeki büyümeye karşın 2022 yılı üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14,1 küçüldüğü belirtilerek 2021 yılının üçüncü çeyreğinden başlayarak son 5 çeyrektir küçülme yaşadığı belirtildi. İnşaat harcamaları üçüncü çeyrekte cari fiyatlarla geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 113,4 artarak 512,5 milyar TL olarak gerçekleşti.

Artışın tamamı fiyat ve maliyet artışlarından kaynaklanırken, enflasyonist etkinin kuvvetlendiği izlendi.

Raporda, inşaat sektörüne ilişkin açıklanan küçülme verileri ile sahadaki gelişmeler arasında uyumsuzluğun daha belirgin hale geldiği vurgulandı. İnşaat sektörünün kendi iç dinamiklerindeki sıkıntılar devam ederken 2020 yılından itibaren inşaat ve konut sektörüne verilen desteklere rağmen sektörün büyümeye geçişinin gerçekleşmediği belirtildi. Yılın üçüncü çeyreğinde ekonomide yüzde 3,9 büyüme yaşanırken inşaat sektörünün yüzde 14,1 küçüldüğüne dikkat çekildi. İkinci çeyrekte ise ekonomi yüzde 7,7 büyürken inşaat sektörünün güncellenen veri ile yüzde 9,9 daraldığı vurgulandı.

2022 yılı ilk çeyrekte yüzde 4,4, ikinci çeyrekte ise yüzde 2,1 oranında artış gösteren inşaat malzemeleri sanayi üretimi de uzun süre sonra üç ay üst üste gerileme kaydederek Temmuz, Ağustos, Eylül aylarını kapsayan 3. çeyrekte yüzde 3,4 daraldı.

Yılın ilk dokuz ayında inşaat malzemeleri sanayi üretim artışı geçen yılın aynı dönemine göre sadece yüzde 0,8 olarak gerçekleşti. Yılın ilk dokuz ayında 13 alt sektörde üretim geçen yıla göre artarken, 9 alt sektörde üretim geriledi.

2022 yılının ilk dokuz ayında en yüksek üretim artışları seramik kaplama malzemelerinde yüzde 28,4, plastik inşaat malzemelerinde yüzde 18,7, birleştirilmiş parke ve yer döşemeleri ile seramik sağlık gereçlerinde yüzde 16 oranında gerçekleşti. Düz cam ve yalıtım camı üretimi yüzde 13,7 yükseldi.

Buna karşın yılın ilk dokuz aylık döneminde demir çelik radyatör üretiminde yüzde 14,3 ve tuğla ve kiremit üretiminde yüzde 15,1 gerileme yaşandı. Çimento üretimi yüzde 4,2 ve hazır beton üretimi yüzde 4,9 geriledi.

Menekşe Evler Millet Bahçesi Projesi Hızla Yükseliyor

Yozgat Belediyesi tarafından hayata geçirilecek olan Menekşe Evler Kentsel Dönüşüm ve Millet Bahçesi projesinde çalışmalar hızla devam ediyor.

İnşaat çalışmalarının tüm hızıyla sürdüğü Menekşe Evler Kentsel Dönüşüm ve Millet Bahçesi projesi, 2023 yılının haziran ayında hizmete açılacak. 

Projenin tamamlanmasıyla kente yeni bir yaşam alanı daha kazandırılacağın ifade eden Yozgat Belediye Başkanı Celal Köse, “52 bin metrekare alana inşa ettiğimiz Menekşe Evler Kentsel Dönüşüm ve Millet Bahçesi projemizde hemşerilerimize gün içerisinde sportif faaliyetlerden sosyal aktivitelere kadar birçok alanda hizmet vereceğiz. Millet Bahçesi Projemiz, akşamları günün yorgunluğunun atılacağı, hafta sonu ailelerin birlikte zaman geçirebileceği bir yaşam alanı olacak.” dedi.

Yozgat’ta yapılan projelerde vatandaşlar ile istişarelerde bulunulduğunu da belirten Başkan Köse, “Bisiklet yolu, yürüyüş yolu, halı sahası, basketbol sahası, tenis kortu, millet kıraathanesi, büfeleri, kamelyaları, dinlenme alanları ve yeşil alanları ile sosyal ve sportif donatılara sahip Millet Bahçesi Projemizde hemşerilerimiz ve şehrimizi ziyarete gelen misafirlerimiz için bütün ayrıntılar düşünüldü” şeklinde konuştu.

Yozgat ilindeki millet bahçesi projeleri ve detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

‘’Vatandaşlık İçin Alınan Gayrimenkul Tutarı 400 Milyar Doları Aştı’’

GİGDER Başkan Yardımcısı Bayram Tekçe, vatandaşlık veya oturum almak isteyenlerin ülkeleri dışında aldığı gayrimenkul tutarının 2021 itibariyle 400 milyar doları aştığını belirterek, “Pazarın çok az bir kısmı vatandaşlık talebi ile oluşuyor. Asıl talep oturum ve çalışma gibi vize türleri almak ile oluşuyor. Biz de ‘Altın’ ve ‘Gümüş’ vizelerimizle bu pazarda hâkim rol oynayabiliriz” dedi.

Dünya Gazetesi’nin haberine göre; Vatandaşlık veya oturum almak isteyenlerin ülkeleri dışında aldığı gayrimenkul tutarı 2021 itibariyle 400 milyar doları aştı. Özellikle gelişmiş ülkeler bu pastadaki paylarını artırmak için agresif politikalarını sürdürürken, Gayrimenkul Yurt Dışı Tanıtım Derneği (GİGDER) Başkan Yardımcısı Bayram Tekçe, “Dünya pazarında asıl talep vatandaşlıktan ziyade, ikamet vizesi almak üzerine yoğunlaşıyor. GİGDER olarak önerimiz mevcut vatandaşlık programını destekleyen Gümüş ve Altın Vize ikamet programlarıdır. Bunlar, asıl amacı vatandaşlık almak olmayan, ancak sağlık, eğitim, emeklilik veya uzaktan çalışmak için dijital göçmen olarak Türkiye’ye gelip, yerleşik yaşama geçmek isteyenlere çözüm sunan bir ikamet programlarıdır. Alternatif bir ikamet programı olmadığı için çözümü vatandaşlık almakta gören yatırımcı kitlelerine de ulaşıp, vatandaşlık talebini de azaltmayı öngörüyoruz” dedi. 

Bu sene Türkiye’nin yabancılara yaklaşık 75 bin konut satarak 10 milyar dolar doğrudan yatırım kazanacağını hatırlatan Tekçe, “GİGDER olarak yılda 20 milyar dolarlık ihracat hedefi koyduğumuz 2025 yılına dünyada ilk 5’e girme vizyonu ile hazırlanıyoruz. Bu yolda atmamız gereken en kritik adım ise dünyada pandemiyle tetiklenen yatırımcı göçü hareketini iyi analiz ederek bu alandaki politikaları doğru kurgulamak. Bu doğrultuda, GİGDER Araştırma ve Yayınlar Komitesi olarak yatırım ekosistemini besleyen bir dizi saha araştırmasını sektöre kazandırdık. Yabancı yatırımcıların eğilimlerini ve İngiltere gayrimenkul pazarını analiz ettiğimiz ilk 2 kitabımızın ardından ‘Dünyada Göç ve Yatırımcı İlişkisi’ adını taşıyan 3’üncü kitabımızı kısa bir süre önce yayınladık. Marka ve pazar araştırma şirketi AGS Global’in katkılarıyla hazırladığımız bu yeni kitapta, dünyadaki yatırımcı göçü trendlerini incelemekle kalmadık, İspanya’dan Yunanistan’a, İngiltere’den ABD’ye Türkiye’nin dünyadaki en önemli rakiplerinin ‘yatırım yoluyla vatandaşlık’ (CBI) ve ‘yatırım yoluyla ikamet’ (RBI) politikalarını da masaya yatırdık” dedi.

“100’ü aşkın ülke yüksek varlıklı bireyleri çekmeye çalışıyor”

Günümüzde yatırım yoluyla vatandaşlık (CBI) ve yatırım yoluyla ikamet (RBI) ile ülkeler, ekonomik rekabette bir bir yeni teşvikler açıklarken, 100’ü aşkın ülke Yüksek Varlıklı Bireyleri (HNWI) bu programlarla çekmeye çalışıyor. Yüksek Varlıklı Bireyler’in 9 milyona yakınının Çin’de yaşadığını, Hindistan, Rusya, Brezilya ve Meksika’da da 2 milyona yakın kişinin bu kapsamda sayıldığına dikkat çeken Tekçe, “Dijital göçmenlere ve bu yüksek varlıklı bireylere yatırım amaçlı ürünlerimizi çeşitlendirerek ve kurumsallaşarak ulaşmak oldukça önemli” dedi.

Faruk Akbal: “Yatırımcı ofislerinin kurulmalı” 

Dünyada sayıları pandemi ile birlikte bir anda 40 milyonu aşan ‘dijital göçebeler’ için ülkeler ‘kapma’ yarışına başladı. 3 ay önce 27 seviyesinde olan dijital göçmenler için vergi ve oturum teşviği açıklayan ülke sayısı son verilere göre 49’a ulaştı. Bu konuya özel dikkat çeken GİGDER Başkanı Faruk Akbal, bu yarışta Türkiye’nin de geride kalmamasını istiyor: “Her türlü doğrudan yatırım adına bu kitleyi çekmek değerli. Nitekim dijital göçebeler yılda ortalama 119 bin 400 dolar kazanıyor. Dijital göçebelerin yüzde 80’i 3 ila 9 ay arasında bir yerde kalıyorlar ve yüzde 61’i evli. Bu kitleyi çekersek sadece harcama yapmalarını sağlamayız aynı zamanda cennet vatanımızda başta gayrimenkul olmak üzere pek çok alanda yatırım yapmalarını da sağlarız. Doğrudan yatırıma bu açıdan da bakmak faydalı olacaktır” dedi.

Türkiye’ye eğitim, emeklilik, iklim, sağlık, tatil, ticaret, üretim ve çalışma fırsatları için yasal yollarla gelenlere daha değerli pazarlama yapılması gerektiğini de vurgulayan Akbal, “Burada hem ‘düzenli’ göçmenlerle ‘düzensiz’ göçmenlerinin ayırdını iyi anlatmalıyız. Nitekim ülkemize yasal olmayan yollarla giren 8 milyon düzensiz göçmen ile 40 bin düzenli göçmen (nitelikli yatırımcı) sadece ‘yabancı’ olmaları sebebiyle aynı kefede tutuluyor. Yatırımcı ofislerinin kurulması bu anlamda oldukça değerli. Keza etkili tanıtım, dijitalleşme ile hızlı gayrimenkul alımı bu açıdan önemli. Hakeza güven ve hukuki hakların temini lisanslama ve sertifikasyonla garanti altına alınabilir” dedi.

Folkart Nova Projesi Satışta

İzmir’in yeni kent merkezinde yükselen ve 2 milyar TL yatırım bedeline sahip Folkart Nova projesinin satışları başladı. 

Yeni projeyi anlatan Folkart Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak, şu sözleri kaydetti:

“İzmir’de bugüne kadar imza attığımız 16 farklı projemize, Türkiye’nin en iddialı residence projesi olma özelliği ile bir yenisini daha ekliyoruz.

Yeni projemiz, İzmir’in simge yapılarından birisi olarak konumlanan Folkart Vega’nın yan komşusu. İzmir Yeni Kent Merkezi’nde ikonik, ihtişamlı bir yapı olarak yükselecek Folkart Nova, yaklaşık 2 milyar TL yatırım değerine sahip. İnşaatı süresince 1500 kişi çalışacak.”

Liman Arkası olarak belirtilen bölümünde yer alan Folkart Nova 1+1, 2+1, 3+1, 3+1 dubleks, 4+1 olmak üzere; toplam 176 konut ve ticari alanlardan oluşuyor. Folkart Nova’da, 3+1 ve üstü konutlar, balkonlar dahil 150 m² ile 196 m² alana sahip olacak. 

Folkart Nova projesinin tüm detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Pazar Yeri Köprüsü Restorasyonu Tamamlandı

Konya’nın Bozkır ilçesinde bulunan Çarşamba Çayı üzerinde yer alan ve Yukarı Mahalle ile Cumhuriyet Mahallesi arasındaki geçişi sağlayan Pazar Yeri Köprüsü’nün restorasyon çalışmaları tamamlandı.

Projenin tamamlanmasıyla ilgili konuşan Bozkır Belediye Başkanı Sadettin Saygı; Geçtiğimiz yıllarda köprü yanında âtıl vaziyette bulunan alana kazandırdığımız ağaçlandırması, sosyal alanlar ve ışıklandırmasının yinelenebilir enerji kaynağı ile kendini aydınlatacak enerjiyi doğadan üretmesinden dolayı yürüyüş yolu, vatandaşlarımız tarafından büyük takdir toplamıştı. Bu çalışma sonrasında köprünün de yenilenmesi için çalışma başlattık. Köprü ayakları, gövdeleri, korkuluk ve yeni aydınlatması ile hizmete kazandırdık. Bu tür projeleri yaparken ilçemizin vizyonunu yükseltmek adına düşünerek ve yüz akımız olarak yapıyoruz” dedi.

Villeroy&Boch Dingin ve Huzurlu Mekanlar Sunuyor

Villeroy&Boch tarafından sunulan, mermer dokulardan esinlenen porselen karo serisi Timbre, dingin ve huzurlu mekanlar yaratıyor. Serpegiante Elegant mermerinin beji çölün sakinliğini yansıtırken, Breccia Oniciata’nın grisi dağların ferahlığını hissettiriyor.

Koyu gri renkli Arabescato ise dağın zirvesine ulaşmanın coşkusunu çağrıştırıyor. Timbre’nin zikzaklı Chevron ve örgü mozaikleri, mermer görünümlü parlak yüzeylerin zarafetini güçlendirirken, farklı döşeme alternatiflerine de kapı aralıyor.

Copa’dan Tasarruflu ve Verimli Kombi Kullanım Önerileri

İklimlendirme sektörünün lider markalarından Copa, verimli kombi kullanımının tasarruflu ısınmadaki önemini vurguluyor. Kombiyi doğru kullanmanın bütçe için önemli olduğuna dikkat çeken Copa, kış aylarında ısınırken daha az fatura ödemenin ipuçlarını paylaştı.

Soğukların etkisini gösterdiği şu günlerde yüksek faturalardan şikayetçi olan kullanıcılar aynı zamanda verimi düşen ve yakıt tüketimi artan ısıtma sistemlerinden de fazlaca rahatsız. Çevreye saygılı, üstün tasarruf sağlayan ve yenilikçi ürün gruplarıyla dikkat çeken Copa, gündelik yaşamda uygulanabilecek ufak değişikliklerle tasarruf sağlanabileceğinin önemine dikkat çekiyor. 

Sürdürülebilir bir dünya için tüm çalışmalarında tasarrufu odağına alan Copa, #BizimTasarrufumuzda etiketiyle başlattığı yeni projesiyle hem genel tasarruf önerilerine hem de kendi ürünleriyle nasıl tasarruf edileceğine yönelik hazırladığı bilgilendirici paylaşımlarda tasarrufu teşvik ediyor. Copa, bu çalışmalarıyla farkındalık yaratmayı ve enerji maliyetlerinin düşürülmesine destek olmayı amaçlıyor.

Copa, daha verimli ısınmanın en önemli etkenlerinden birinin doğru yoğuşmalı kombilerin olduğunun altını çiziyor. Copa’nın verdiği tasarruf ipuçlarına göre; yoğuşmalı kombiler enerji maliyetlerini önemli ölçüde azaltıyor.

Kombi temizliğinin ve bakımının önemini vurgulayan Copa, senede en az bir kere bakım yaptırmanın kombinin ömrünü uzattığını ve sürpriz masrafların çıkma olasılığını da düşürdüğünü ifade ediyor.

Kombinizi Aç/Kapa Yapmaktan Kaçının

Yaz aylarında kombinizi “Yaz Modu”’nda çalıştırmanız, kış aylarında ise kombinizi mümkün olduğunca aç/kapa yapmaktan kaçınmanız gerekiyor. Evden uzun süreli uzak kalmayacaksanız kombinizi minimum bir seviyede çalıştırabilirsiniz. Böylelikle aç/kapa yapılmasına kıyasla daha tasarruf sağlayabilirsiniz. Minimum seviyelerde çalışan kombi bir yandan evinizin tamamen soğumasını engellerken diğer yandan sistemde dolaşan suyun da soğumasını önlüyor. Böylelikle evinizdeki sıcaklık sürekli ve daha sabit olacaktır. Aksi durumda önce kombinizin soğuyan tesisatı ve radyatörleri daha sonra da eviniz ve siz ısınacaksınız.

Oda Termostatı İle Yüksek Faturaları Engelleyin

Oda termostatı, kombinizin gereksiz çalışmasını önleyerek yüksek faturaların gelmesini engelliyor. Termostatik radyatör vanası kullanmıyorsanız kombiye bağlanacak oda termostatı ile kombinizi programlayabilir ve uzaktan kontrol edebilirsiniz.

Kombi Dolabının İzolasyon Kalitesi Hem Gürültüyü Hem de Isı Kaybını Önler 

Dış ortamda bulunan kombi dolabı, yeterli izolasyonu sağlayacak kalitede seçilmişse kombinizin ısısının dış ortama kaybı daha düşük seviyelerde olacaktır. Diğer yandan evinizin içindeki kombi dolaplarında yeterli havalandırma şartları da göz önüne alınarak seçilen izolasyonu yüksek dolap, iç ortamdaki kombi kaynaklı gürültüyü azaltıcı etki sağlayacaktır.

Kombinizin Su Basıncını Dönem Dönem Kontrol Edin

Su basıncının 1,6 seviyelerinde olması, kombinizin verimli çalışması açısından daha sağlıklı bir yöntem olacaktır. Yılda birkaç defa su basıncını kontrol ederek doldurma musluğundan su takviyesi yapabilirsiniz.

Gaz Kaçağını Haber Veren Cihazlar Kullanın

Kombiniz, salon gibi evinizin iç yaşam alanlarında ise ilgili odaya gaz kaçağında uyarı veren cihazlardan taktırılması, sizin ve sevdiklerinizin güvenliği açısından son derece önem arz ediyor.

Kombilerinizde Manyetik Tortu Tutucu Kullanın

Manyetik tortu tutucular, kapalı radyatör devresinde dolaşan suda oluşabilecek tortuların tek bir yerde toplanmasını ve oradan manuel olarak tahliye edilebilmesini sağlar. Bu sayede tesisatın verimi ve kullanım ömrü artar.

Kombinizin Konumuna Dikkat Edin

Sıcak temasa karşı kombinizin önünde en az 10 cm boşluk bırakmanız güvenlik açısından önemlidir. Yanıcı yüzeyler, fırın ve ocak gibi ekipmanlarla ürün arasında en az 50 cm boşluk olmalıdır. Kombinizin monte edildiği ortamda, duvar ya da mobilya yüzeyleri arasında yan taraflarda 10 cm, alt ve üst taraflarda 20 cm boşluk bırakılmalıdır. Kombi açık balkonlara, kapalı bacalara ya da kapalı havalandırmalara bağlanmamalıdır.

Türkiye, Yenilenebilir Enerjide Dünyada İlk 10’a Girdi

IEA Başkanı Fatih Birol, Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesinin gelecek 5 yıl içinde yüzde 64 büyümesini öngördüklerini belirterek, “Bu büyümeyle Türkiye Avrupa’da yenilenebilir enerjide dördüncü büyük piyasa olurken, dünyada da ilk 10’a girmiş oluyor.” dedi.

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, IEA’nın bugün yayımlanan “Yenilenebilir 2022: Analiz ve 2027’ye Yönelik Öngörüler” başlıklı yıllık raporu ve Türkiye’deki yenilenebilir enerjinin gelişimine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Dünyada yenilenebilir enerjinin son 20 yılda çok hızlı büyüdüğünü söyleyen Birol, gelecek 5 yılda özellikle enerji krizinin de etkisiyle bu büyümenin olağanüstü bir noktaya ulaşacağını dile getirdi.

Birol, gelecek 5 yıllık dönemde küresel yenilenebilir enerji kapasitesinin 2 bin 400 gigavat artacağı bilgisini paylaşarak, şöyle konuştu:

“Bu büyüme, son 20 yıldaki büyümeye ve Çin’in şu andaki elektrik kapasitesine de neredeyse eşit. Bu olağanüstü büyümenin iki sebebi var. Birincisi, birçok ülke yenilenebilir enerjiyi sadece çevre dostu değil, enerji arz güvenliğinde de çok önemli bir opsiyon olarak düşünüyor. İkinci sebep de yenilenebilir enerji maliyetleri, fosil yakıt fiyatlarına göre çok daha düşük. Yani, ekonomik olarak da yenilenebilir önemli bir seçim haline geldi. Bu açıdan, yenilenebilir enerjinin olağanüstü bir büyüme dönemine girdiğini görüyoruz.”

Büyümenin Arkasındaki Ana Faktör Arz Güvenliği ve Düşük Maliyetler

Yenilenebilir enerji yatırımlarının finansmanı konusunda da sinyallerin aynı şekilde olumlu olduğunu kaydeden Birol, birçok hükümetin yenilenebilir enerjiye şu ana kadar görülmemiş şekilde destek verdiğini anlattı.

Özellikle dört büyük ekonomi olan Çin, Hindistan, ABD ve AB’nin yenilenebilir enerji yatırımlarını finansal olarak desteklediğini ve yatırımcılara çok elverişli şartlar sunduklarını dile getiren Birol, “O yüzden büyüme bu kadar dev adımlarla ilerliyor. İklim değişikliği şu anda yenilenebilir enerjideki büyümenin arkasındaki ana faktör değil. Ana faktör enerji güvenliği ve yenilenebilir enerjinin diğer yakıtlara göre daha ucuz olması.” ifadelerini kullandı.

Dünyada İlk 10’a Girdik

Birol, dünyada yenilenebilir enerjideki büyümenin Türkiye’de de görüldüğüne dikkati çekerek, IEA’nın Türkiye’ye ilişkin şu öngörülerini paylaştı:

“Türkiye’de yenilenebilir enerjinin 5 yıl içinde yüzde 64 seviyesinde büyüyeceğini görüyoruz. Bu büyümeyle Türkiye Avrupa’da yenilenebilir enerjide dördüncü büyük piyasa olurken, dünyada da ilk 10’a girmiş oluyor. Yenilenebilir enerjideki bu büyümenin yüzde 75’i rüzgar ve güneşten gelecek. Ayrıca, Türkiye’deki jeotermal enerji büyümesi de çok yüksek. Türkiye Endonezya ile neredeyse aynı şekilde liderlik yapıyor bu alanda.”

IEA’nın raporundaki Türkiye’ye ilişkin bulgulara göre, Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesinin yüzde 64 artışla 2027 itibarıyla toplamda 90 gigavata ulaşması bekleniyor. Toplam kapasite artışında yüzde 49 ile güneş enerjisi başı çekerken, rüzgar enerjisinin bu artışın yüzde 24’ünü oluşturacağı öngörülüyor.

Türkiye’nin, bu büyümeyle 2027 itibarıyla Çin, ABD, Hindistan, Almanya, Brezilya, İspanya, Japonya, Avustralya ve Birleşik Krallık’ın ardından dünyada en yüksek yenilenebilir enerji kapasitesine sahip ülkeler arasında 10’uncu sıraya yükselmesi bekleniyor.

Temiz Enerjiye Yatırımlar 1,5 Trilyon Dolarla Fosil Yakıtlardan Yüksek

Dünyada fosil yakıtlara yatırımların yıllık 1 trilyon dolarla devam etmesine rağmen temiz enerjinin gerisinde kaldığını söyleyen Birol, temiz enerjiye 1,5 trilyon dolar yatırım yatırım olduğu bilgisini verdi.

Birol, buna rağmen temiz enerji yatırımlarının iklim hedeflerine ulaşabilmek için yeterli olmadığının altını çizerek, şu ifadeleri kullandı:

“Fosil yakıtların hala yatırım almasının sebebi birçok yatırımcının dünyanın iklim hedeflerine ulaşılamayacağını düşünüp yatırımlarını buna göre yapması. Bu da beraberinde bir iş riski barındırıyor. Aldıkları kararların karlı olup olmayacağını zaman gösterecek ama her halükarda temiz enerjiye çok güçlü bir yatırım var. Bunun da ana sebebi iklim değişikliği değil, enerji güvenliği ve bu kaynakların ucuz olması.”

“Gelişmiş Ülkelerin Ekonomik ve Ahlaki Sorumluluğu Var”

Gelişmekte olan ülkelerde yenilenebilir enerjinin gelişiminin önemine de değinen Birol, Çin ve Hindistan’ın bu alanda ilerleme sağladığını fakat Afrika ülkelerine daha fazla kafa yorduğunu anlattı.

Birol, Afrika’da her iki kişiden birinin elektrik kullanamadığını fakat bu ülkelerde güneş enerjisi potansiyelinin de yüksek olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Afrika’nın güneş enerjisinden çok daha fazla faydalanması lazım ama yatırımlar o kadar fazla değil. Bu bakımdan, gelişmiş ülkelerin bu noktada ekonomik ve ahlaki bir sorumluluğu var. Ayrıca, uluslararası yatırım bankaları, Dünya Bankası gibi kuruluşların bu ülkelere yatırımların hızlanması için uygun şartlarda finansman sağlaması gerekiyor. Hem uluslararası yatırım ve kalkınma bankalarına hem de gelişmiş ülkelere çok önemli rol düşüyor.”

Yenilenebilir Kaynaklar 2025 İtibarıyla En Büyük Elektrik Kaynağı Olacak

IEA’nın Yenilenebilir 2022 raporuna göre, küresel yenilenebilir enerji kapasitesinin 2027’ye kadar 2 bin 400 gigavat artarak 5 bin 650 gigavata ulaşması bekleniyor. Gelecek 5 yılda yenilenebilir enerjideki beklenen büyüme, dünyada son 20 yıldaki büyümeye eşit.

Öngörülen 2 bin 400 gigavatlık artışın 1070 gigavatını Çin, 280 gigavatını ABD, 425 gigavatını Avrupa ve 145 gigavatını Hindistan’ın devreye alacağı hesaplanıyor.

Gelecek 5 yılda küresel elektrik kapasitesindeki artışın yüzde 90’ının da yenilenebilir kaynaklardan sağlanacağı ve 2025 itibarıyla bu kaynakların kömürü geride bırakarak en büyük elektrik kaynağı olacağı öngörülüyor.

Yenilenebilir kaynakların elektrik üretimindeki payının 2017 itibarıyla mevcut yüzde 28 seviyesinden yüzde 38’e yükselmesi beklenirken, bunun yüzde 20’sini güneş ve rüzgârın oluşturacağı hesaplanıyor.

Toplam küresel güneş enerjisi kurulu gücünün 5 yılda 1500 gigavat artarak 2 bin 350 gigavata ulaşacağı, 2026 itibarıyla doğal gazı ve 2027 itibarıyla kömürü geride bırakarak en büyük elektrik kaynağı olacağı tahmin ediliyor.

Yenilenebilir enerjideki 2027’ye kadar öngörülen toplam büyümenin yüzde 60’ı tek başına güneş enerjisinden sağlanıyor.

Rüzgâr enerjisi kurulu gücünün ise bu dönemde yaklaşık iki katına çıkması, yeni kara rüzgâr santrallerinin kapasitesinin 570 gigavat artması beklenirken, deniz üstü rüzgar enerjisi kapasitesindeki artışın yenilenebilir enerjideki toplam artışın neredeyse yüzde 20’sini oluşturacağı öngörülüyor.

Güneş ve rüzgâr enerjisindeki güçlü büyüme sonucunda hidroelektrik, dünyadaki en büyük üçüncü yenilenebilir enerji kaynağı konumuna geriliyor.

Kaynak: Dünya

Kocaçay Sürdürülebilir Kentsel Tasarım Alanı’nın Temeli Atıldı

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilecek olan Kocaçay Sürdürülebilir Kentsel Tasarım Alanı projesinin temeli atıldı. 

İzmir’in Seferihisar ilçesinde planlanan projenin açılış törenine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, meclis üyeleri, muhtarlar, kooperatif başkanları ile Seferihisarlılar katılım gösterdi. 

Törende konuşan Başkan Soyer, ‘’Kocaçay’da uzun yıllardır bu güzelliği ortaya çıkarmak için hep kaynak arayışındaydık. Seferihisar’da göreve başladığım ilk günlerde şunu demiştik;’Seferihisar istiridye içinde bir inci ve biz o inciyi gün yüzüne çıkaracağız’. Emin olun ne yapsak az. Burada, karakılçık, çocuk belediyesi, masal evleri gibi birtakım adımlar attık. Bunların devamını İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde sürdürüyoruz. Kocaçay bizim göbeğimizdi. Bu proje büyük hayaldi. Burada yaratacağımız bu alan topyekûn Seferihisar’ın kalitesini artıracak, katma değerini büyütecek. Seferihisar’da insanların çocuklarıyla, sevdikleriyle huzurlu vakit geçirecekleri güzel bir alan yaratmış olacağız.’’ dedi. 

Seferihisar yatırımlarının süreceğini bildiren Soyer, ‘’Seferihisar için yapacaklarımız bitmeyecek. Seferihisar, İzmir’in gözbebeği. Seferihisar çok daha fazlasına layık. Göreceksiniz, tarımla turizmin buluştuğu agro turizmin kalbi Seferihisar’da atacak. Burada başlattığımız birçok şeyi İzmir’e taşıdık ama bazıları da Seferihisar’da yoktu. Örneğin; raylı sistemler. Vakti geliyor sevgili kardeşlerim.’’ ifadelerini kullandı. 

Sürdürülebilir Kentsel Tasarım Alanı Oluşturulacak 

Seferihisar, Kocaçay Deresi’nde yapılacak olan proje, İzmir’lilerin cazibe merkezi haline gelecek. Sürdürülebilir Kentsel Tasarım Alanı projesi için toplam 88,5 milyon TL yatırım bedeli belirlendi. 136 bin metrekarelik alanda inşa edilecek olan proje ile, dere ıslahının yanı sıra seyir terasları, bitki adası, yaya köprüsü yapılacak. 2024 yılında tamamlanması hedeflenen proje kapsamında 484 adet ağaç dikimi yapılacak. Karbon tutan bitkilerden oluşan yeşil çit ile çevrelenen dere kenarında ahşap güneşlenme terası, oturma birimleri, yürüyüş yolları ve oyun alanları oluşturulacak. 

Proje hakkındaki tüm detaylara buradan ulaşabilirsiniz.

TÜİK Aralık Ayı Kira Artış Oranlarını Açıkladı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), aralık ayı kira artış oranını yüzde 70,36 olarak açıkladı. 

Aralık ayı enflasyon raporunu açıklayan TÜİK, 12 aylık TÜFE ortalamasının resmi kira artış zammı olarak kullanılacağını bildirdi. Buna göre; Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık yüzde 84,39, aylık yüzde 2,88 oldu TÜFE’deki (2003=100) değişim 2022 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 2,88, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 62,35, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 84,39 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 70,36 olarak gerçekleşti. 

Açıklanan verilerde bu oranın sadece iş yeri ve ofis kiralamaları için geçerli olacağı ifa edildi. Konut sahipleri en fazla yüzde 25 oranla kira bedellerini belirlemeye devam edecekler. 

Kira Artış Oranı Nasıl Hesaplanır? 

Kira bedelinde, iş yeri için yüzde 70,36 olarak belirlenen TEFE-TÜFE oranı uygulanıyor. Buna göre; bin TL + yüzde 70,36 = Bin 703,60 kira bedeli alınır.

Zeminlerin Koruyucusu, Sınır Tanımayan Nem Bariyeri: Bostik HYTEC E336 XTREM 

Bostik HYTEC E336 XTREM zemin kaplama öncesinde kullanılan neme dayanıklı bir membrandır. Döşemelerin korkulu rüyası olan rutubete ve ıslaklığa geçit vermez.  Çimento esaslı yüzeylerde yükselen nemin veya kalan nemin, standart değerlerin üzerine çıkması risklerine karşı bir bariyer oluşturur. 

HYTEC E336 XTREM, QS 2 kum ile kumlanarak da Bostik GRIP A 936 XPRESS ile de uygulanabilen iki bileşenli bir epoksi sistemidir. Yeni inşaatlarda, tüm tadilat projelerinde mükemmel sonuç verir. Yüzeye boşluk bırakmadan yapışır, bu sayede sağladığı yalıtımın yanı sıra radon gazı bariyeri de oluşturur. Daha fazla risk altında olan zemin ve bodrum katlar için en iyi sağlıklı ortamı yaratır. Yerden ısıtma sistemleriyle de uyumludur. Yalnızca iç mekânda kullanıma uygundur.

Uygulama Alanları

  • Yeni işler ve tadilat işlemleri
  • Ham beton
  • Helikopter yüzeyli beton
  • Hazır beton
  • Çimento şap
  • Yüzeyler tadilat
  • Eski çimento bazlı yüzeyler
  • Eski karolar, çimento bazlı terakota karolar
  • Metal
  • ve daha pek çok yüzeyde

İlgili Zemin Kaplamaları

  • Plastik döşemeler
  • Parke zeminler
  • Linoleum
  • Kauçuk
  • Halılar
  • Yapıştırılmış karolar

Akıllı Avantajlar

  • Nem düzeyi: Sınırsız
  • Hidrostatik basınca dayanıklılık
  • Radon bariyer

Bostik HYTEC E336 XTREM 3,1 ve 1,9 kilogramlık kova ambalajlarıyla; yapı marketlerden ve özellikli inşaat çözüm noktalarından edinilebilir.

Kepez’e Yeni Bir Okul Daha İnşa Ediliyor

Kepez Belediyesi tarafından inşasına başlanan Yenimahalle İlkokulu projesinin temel atma töreni, Belediye Başkanı Hakan Tütüncü’nün katılımıyla yapıldı. 

Törende konuşan Belediye Başkanı Tütüncü, “Antalya’da yapmaktan en çok hoşlandıklarımızın başında geleceğimize yatırım mahiyetinde yeni okullar yapmak geliyor. Dinimizin ilk emri olan ‘oku’mayı merkeze alan bu yatırımları daha büyük bir heyecanla sürdüreceğiz. Şehrimize 32 derslikli bir okul daha kazandırıyoruz. Yeni Mahalledeki bu yatırım için bir teşekkürü ifade etmek gerekir. Bugün şehirleşen bu mahalle bir zamanlar yoğun bir gecekondunun olduğu, ama Antalya’nın da eski mahallelerinden birisiydi. Buraya bir okul alanının ayrılmasına vesile olan bizden evvelki belediyeci arkadaşlarımıza teşekkür ederiz.” dedi. 

Yeni bir okulun yapılma serüvenini anlatan Başkan Tütüncü, “Okulumuzu ziyaretimiz sırasında okul müdürümüz salon için bizden destek istedi. Bizde salon değil, buraya yeni bir okul yapalım dedik. Ogün öğretmenler odasında aldığımız bu karardan hemen 7 gün sonra iş makinaları okulun temelini kazmaya başladı. Hayal edilerek, 7 gün sonra inşaatına başlanan Türkiye’de bu kadar hızlı yapılan bir başka okul yoktur. Huzurlarınızda hayır severlerimize de kocaman teşekkür ederim.” diye konuştu.

Kepez’de Açılışlara Vakit Yetiştiremiyoruz

Temel atma töreninde konuşan Antalya Valisi Ersin Yazıcı da,”Kepez’de artık açılış yapmaya vakit yetiştiremiyoruz” dedi. Kepez’e yapılan Yenimahalle İlkokulu’nun ilk etapta 24 derslikli olduğunu, Antalya Milletvekillerinin girişimiyle derslik sayısının 32 dersliğe çıkartıldığını bildirerek, teşekkür etti. Vali Yazıcı sözlerini şöyle sürdürdü; “Şehrimizin en çok nüfusunun artış gösterdiği bu ilçemizde eğitimi binalarla süslerken, ikili öğretimi de çok kısa sürede bitirirken, bir yandan da eğitimde nitelik ve kalite çalışmalarımız devam ediyor.  Eğitimin niteliğini artırmak, bölgedeki çocuklarımızı dünyaya, geleceğe daha iyi hazırlamak amacıyla çeşitli çalışmalarımız var. AHENK ve ASİS adı altında yürüttüğümüz iki güzel çalışmamız var. Bu iki projelerimizin özellikle ASİS’in ana gövdesi, ana merkezi Kepez.’’ sözlerini kaydetti. 

Türk Müteahhitler Yurtdışında 10 Milyar Dolarlık Proje Üstlendi 

Türk yurt dışı müteahhitlik sektörü, 2022 yılının 11 ayında yaklaşık 10 milyar dolarlık proje üstlendi. 

Ticaret Bakanlığı tarafından Türk yurt dışı müteahhitlik sektörünün verileri açıklandı. 1972 yılından 2022 yılının Kasım ayı sonuna kadar 132 ülkede toplamda 463,3 milyon dolarlık 11.405 proje üstlenildi.

Türk müteahhitler 2020 yılında yaşanan siyasi istikrarsızlıklar ve pandemi etkilerine rağmen 16,1 milyar dolarlık 364 iş almıştı. 2021 yılında ise 30,5 milyar dolarlık 430 proje alınmıştı. 2022 yılının ilk 11 ayında ise Türk müteahhitler yurt dışında toplam 258 proje aldılar ve bu projelerin toplam bedeli de 9 milyar 836 milyon dolar oldu.

Türk müteahhitlik firmalarının yurt dışında en çok iş aldıkları ülkeler de belli oldu. 1972 yılından bugüne kadar yurt dışı işlerin yüzde 20,6’sı Rusya’dan alındı. Türk şirketleri bugüne kadar Rusya’da 95 milyar 624 milyon dolarlık iş aldılar. Rusya’dan sonra en çok iş alınan ülke ise Türkmenistan oldu. Türkmenistan’ın toplam yurt dışı projelerindeki oranı yüzde 10,8 olurken bu ülkedeki projelerin toplam bedeli 50 milyar doları aştı. Irak ise yüzde 6,9’luk pay ve 32 milyar 124 milyon dolarlık projeyle üçüncü sırada yer alıyor. Bu ülkelerin ardından Libya, Kazakistan ve Suudi Arabistan gibi ülkeler listede yer alıyor.

Çatboğazı Baraj Yolu’nda İnşaat Çalışmaları Hızla Sürüyor

Gaziantep, Araban’da Çatboğazı Baraj Gölü’nün suları altında kalacak olan Araban-Besni Karayolu arasındaki bölünmüş yol inşaatı hızla devam ediyor. 

Çatboğazı Barajı Gölü’nün suları altında kalacak olan Araban-Besni karayolunu ziyaret eden Gaziantep Milletvekili Mehmet Erdoğan, Araban Belediye Başkanı Hasan Doğru ile birlikte incelemelerde bulundu. 

Yol çalışmalarıyla ilgili bilgiler paylaşan Erdoğan,’’2013 yılında Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesinde Fırat Nehri’nin kollarından olan Göksu Çayı üzerinde temeli atılarak inşaatına başlanan Gaziantep ve Adıyaman için çok önemli projelerden birisi olan GAP-Adıyaman-Göksu-Araban Projesinin toplam 650 bin 102 dekar tarım arazisinin sulanması sağlanacaktır. Baraj ve diğer bileşenlerinin tamamlanması ile bölgede yapılacak sulu tarım ile birlikte inşallah ülkemiz ekonomisine önemli katkı sağlanması hedefleniyor. Proje ile susuz tarım yapılan münbit topraklar suyla buluşarak bölgedeki tarım alanlarında yılda 2-3 ürün alınarak hem ülke hem de bölge ekonomisi kalkınacak. Araban ilçe çıkışından Adıyaman il sınırı arasındaki 12,5 kilometrelik bölünmüş yol çalışmalarının sözleşme bedeli 84 milyon 83 bin 148,85 TL’dir.” dedi. 

Araban Belediye Başkanı Hasan Doğru ise,’’Milletvekilimiz Mehmet Erdoğan’ın girişimleri sonucunda inşaatına başlanan Çetintepe Barajı inşaatının tamamlandı. Ziyaret Mahallesi sınırları içerisindeki Çatboğazı Mevkiine yapılacak olan Çatboğazı Barajı Gölü’nün sularının altında kalacak olan eski yolun yerine yeni yol güzergahında başlatılan 12,5 kilometrelik bölünmüş duble yol çalışmaları Çatboğazı Barajı’nın yapımına başlanacağının göstergesidir.’’ şeklinde konuştu.

Gaziantep ulaştırma projeleri ile detaylarına buradan göz atabilirsiniz.

Yaşam Alanlarına Yaratıcı, Cesur ve İnce Bir Dokunuş

Vitra’nın yenilikçi karo sistemi Resincrete, şehirli yaşam alanları için doğada bulunan renkler ile modern mimarinin temel unsurları arasındaki betondan ilham alınarak geliştirildi. Yaratıcılık için cesaret veren büyük ebatlı karolar, reçineyle bir araya gelen beton dokusunu, farklı renk ve yüzey seçeneklerinde birleştiriyor.

Kendini ifade etmenin en güçlü araçlarından biri olan renk, Vitra’nın Resincrete karo sistemiyle yaşam alanlarında duyguları harekete geçiriyor. Porselen yer ve duvar karoları, toprakta ve doğada bulunan okside ve güçlü renkler kullanılarak tasarlanan ve epoksi hissi veren yüzeylere sahip. Terrazzo ve palladiano dokuların klasik güzelliğiyle birleştiğinde, etkileyici yaşam alanları yaratmaya olanak sağlıyor.

120 x 120 cm ebatlı karolardan oluşan Resincrete karo sisteminin ana renkleri arasında natürel tonlarda gri ve beyazın yanı sıra, fango yer alıyor. Sistemin öne çıkan tonları ise koyu sarı, tozlu mavi, cotto ve haki oluyor.

Dosso Dossi Holding’den Yeni Otel Yatırımı

Dosso Dossi Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Eraslan, İstanbul, Haliç kıyısında bulunan yeni otel hakkında açıklamalarda bulundu. 

Gıda ve tekstilin yanı sıra konut sektöründe de yaptıkları yatırımlarla ön plana çıkan Dosso Dossi Holding, İstanbuli Haliç’te yer alan Hilton Garden Inn Oteli satın alarak bünyesine ekledi. 

Konuyla ilgili konuşan Dosso Dossi Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Eraslan, şu açıklamalarda bulundu:

 “Dosso Dossi Hotels bünyesine 5. otelimizi dahil ettik. Haliç kıyısındaki yeni otelimiz Dosso Dossi Hotels Golden Horn, İstanbul’un iddialı otelleri arasında yer alacak. Otellerimiz lokasyonları ve üstün hizmet kalitesiyle kısa sürede İstanbul’da tavsiye edilen oteller arasında yerini aldı. Türkiye ekonomisine önemli bir döviz girdiği sağlayan dev bir sektörün temsilcisi olmaktan mutluluk duyuyoruz. İstanbul’un en önemli turizm merkezlerinde beş otele ulaşmaktan dolayı gururluyuz.”

210 odası ve 7 toplantı salonu bulunan Dosso Dossi Hotels Golden Horn’un Haliç bölgesinin en önemli otelleri arasında yer aldığını ifade eden Hikmet Eraslan şöyle devam etti:

“Böyle özel bir lokasyonda yer alan yeni otelimiz yenilikleriyle de dikkatleri üzerine çekecek. İstanbul dünyanın en önemli uçuş aktarma noktalarından biri. Dünyanın en önemli turizm destinasyonları arasında. Uluslararası etkinliklere, kongrelere ev sahipliği yapıyor. Avrupalı turistlerin yeniden büyük bir hareketlilik sağladığına şahit oluyoruz. Orta Doğu ülkelerinden gelen turist akını artarak devam ediyor. Tüm bunlara baktığımızda hizmet kalitesini düşürmeden daha fazla şehir oteline yatırım yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Önümüzdeki beş yıl içinde otel sayımızı yediye çıkaracağız.”

Kahramanmaraş Aksu Çayı Köprüsü İnşaat Çalışmaları Tamamlandı

Kaharamanmaraş Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen ve Aksu Çayı üzerinde Dulkadiroğlu ve Türkoğlu ilçelerini birbirine bağlayan köprünün inşaat çalışmaları tamamlandı. 

Konuyla ilgili yazılı açıklama paylaşan Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör, yol, köprü ve menfez çalışmalarıyla yerleşim yerlerinin ulaşım altyapısını güçlendirmeye devam ettiklerini ifade etti. 

Güngör, 10 milyon TL yatırım bedeliyle inşa edilen köprünün vatandaşların hizmetine açıldığını belirterek, “Yerleşim yerlerimizin ulaşım ağını güçlendirmek ve standardını artırmak için yatırımlarımızı hayata geçirmeye devam ediyoruz. Türkoğlu ilçemizde Kuyumcular Mahallesi’nde hayata geçirdiğimiz 100 metrelik köprümüzü de tamamladık. Burası toplamda 10 milyon TL’lik bir yatırım. Bölgedeki birçok mahallenin ulaşımda istifade edeceği köprü ilçemize ve hemşerilerimize hayırlı olsun.” sözlerini kaydetti.

Türkiye’deki tüm köprü inşaatları ve proje detaylarına buradan göz atabilirsiniz.

Seydişehir’de Dev Tesis İnşaatı Başladı

Konya’nın Seydişehir ilçesinde inşaatına başlanan dev tesiste, soğuk hava deposu, kurutma paketleme tesisi, tohum kurutma-eleme tesisi ile toptancı dükkanları yer alacak. 

Meyve Sebze Kurutma Tesisi, Soğuk Hava Deposu, Tohum Kurutma Eleme Tesisi, Paketleme Tesisi ve 11 Ticari dükkânın yer aldığı kompleksin inşaat çalışmalarını yerinde inceleyen Seydişehir Belediye Başkanı Mehmet Tutal, projenin 7 bin 460 metrekarelik alanda ve 63 milyon TL yatırım bedeliyle inşa edileceğini açıkladı. 

Konuyla ilgili konuşan Tutal, “Seydişehir ve bölgede üretilen çilek, karpuz, domates, patates, fasulye, kiraz, elma, ceviz gibi meyve ve sebzelerin daha çok katma değer üretmesi, çiftçilerimizin ürünlerinin hak ettiği değeri alması için soğuk hava deposu, kurutma, paketleme tesisleri, tohum eleme tesisleri ve ticari dükkanlar projesini hayata geçiriyoruz. Şükürler olsun vaad ettiğimiz projelerin hepsinin yerine getiriyoruz. Seydişehirimize ve bölgemize hayırlı olsun.” dedi. 

Projenin detaylarına buradan göz atabilirsiniz.

Burdur Devlet Hastanesi İnşaatı Hızla Sürüyor

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlık Divanı Üyesi Bayram Özçelik, inşaat çalışmaları devam eden Burdur Devlet Hastanesi şantiyesinde incelemelerde bulundu. 

İl Sağlık Müdürü Dr. Sırrı Şenbayram, İl Başkan Yardımcısı Turan Yurduşen ve Rıza Adnan Uysal, Destek Hizmetleri Başkanı Uğur Üstün, Burdur Devlet Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Nedim Ongun ile birlikte hastanenin inşaat çalışmalarını inceleyen TBMM Başkanlık Divanı Üyesi Bayram Özçelik, projeyle ilgili şu sözleri söyledi:

“Yapımı devam eden Yeni Burdur Devlet Hastanemizde İl Başkanım, Başkan Yardımcılarım, İl Sağlık Müdürümüz, Başhekimiz ve heyetimizle birlikte incelemelerde bulunduk. Yüzde 90 fiziki gerçekleşmenin tamamlandığı inşaatımızda dış mekânda alt yapı kontrolleri ve çevre düzenlemesi çalışmaları sürerken bir taraftan da içeride mekanik ve elektriksel montaj ve kontroller tüm hızı ile devam etmektedir. Yeni hastanemizin ihtiyacı olacak tüm tefrişat ve tıbbi cihazlar ile ilgili planlama ve alım süreci Sağlık Müdürlüğümüz ve Başhekimliğimiz tarafından takip edilmektedir. Yeni hastanemizde Onkoloji birimi ve Anjiografi Ünitesi de hizmet verecek. Hastanemizin Eğitim Araştırma hastanesine dönüştürülmesi ile ilgili de çalışmalarımız devam etmektedir.” 

Burdur Devlet Hastanesi Projesi hakkında tüm detayları buradan inceleyebilirsiniz.

Yeşil İnşaat Teknolojilerine Yatırım Arttı

Bir risk sermayesi şirketi olan A/O PropTech, yeşil inşaat teknolojileri yatırımları raporunu sundu. Rapora göre, 2022 yılında yapılan küresel yatırımlar, 2,2 milyar dolar tutarında. 

Son 5 yıllık yatırımların değerlendirildiği raporda, dünya çapında yaklaşık 4,5 milyar dolar tutarında yatırım yapıldığı belirtildi. 2017-2022 yılları arasında yapılan 452’den fazla anlaşmada mimarlık, mühendislik ve yeşil inşaat sektörlerini karbondan arındırmaya odaklı faaliyet gösteren şirketlere 4,5 milyar dolardan fazla erken aşama sermaye yatırıldı. 

Yeşil inşaat teknolojilerine en fazla yatırım yapanların başında Londra gelirken onu, San Francisco, Tel Aviv, Los Angeles, Oakland, Vancouver, Las Vegas, Paris, Zürih ve Oslo takip etti. 

“2050 yılına kadar küresel yapı alanında 60 gigaton karbondioksit depolanabilir, bu rakam Amazon yağmur ormanlarındaki karbonun beşte dördüne eşdeğer.” diyen A/O PropTech’in kurucusu Gregory Dewerpe, “Tüm bu yeni teknolojiler, yapılı çevrenin genel etkisini azaltmada rol oynayabilecek. Küresel olarak hızlı kentleşme ve konut kıtlığı, şehirlerimizin ve kentsel alanlarımızın iklim üzerindeki etkisini artırıyor, bu nedenle sorunu daha da kötüleşmeden doğrudan çözmek için daha iyi, daha yeşil ve daha hızlı inşa etmeliyiz.” dedi. 

Munzur Vadisi’ndeki Baraj Projesi İptal Edildi

Ankara 10. İdare Mahkemesi, alınan son kararla Munzur Vadisi’nde inşa edilecek olan HES projesi ile son Baraj projesinin iptal edildiğini açıkladı. 

Ankara 10. İdare Mahkemesi tarafından açıklanan iptal kararında şu ifadelere yer verildi: 

“Milli park sayılan yerlerde tabii kaynakların işletilmesinin ancak kamu yararı açısından vazgeçilmez ve kesin bir zorunluluk doğması durumunda mümkün olabildiği ve Munzur Vadisi Milli Parkı’nın Mutlak Koruma Zonu’nda inşa edilmesi planlanan Baraj ve HES Projelerinin yapılması hususunda ‘kamu yararı açısından vazgeçilmez ve kesin bir zorunluluk’ bulunduğuna ilişkin 18/04/2011 tarihli Çevre ve Orman Bakanlığı işleminin iptal edildiği ve milli park alanında kalan dava konusu proje için alınması gereken ‘kamu yararı açısından vazgeçilmez ve kesin bir zorunluluk’ kararı açısından tamamlanması gereken ÇED sürecinin tamamlanmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.”

PİRHA’da yer alan habere göre; karar ardından basın açıklaması yapan Dersim Barosu Başkanı Avukat Fatma Kalsen, “Artık Dersim coğrafyası açısından HES ve baraj projeleri bir tehdit konusu değil ancak madencilik faaliyetleri noktasında ciddi bir tehlikeyle karşı karşıyayız. Bu noktada ilerleyen süreçlerde hem baromuz hem de halkımızla birlikte gerekli hukuksal girişimleri yapacağız. Ve umuyoruz ki artık Dersim coğrafyası kendi doğallığı içerisinde varlığını sürdürecektir.” açıklamalarında bulundu. 

Tüm baraj inşaatı projelerine buradan ulaşabilirsiniz.

Ereğli Hükümet Konağı İnşaatı Başlıyor

Zonguldak, Ereğli’de yapılması planlanan Hükümet Konağı ve Emniyet Müdürlüğü binasının inşaat çalışmalarına yakında başlanıyor. 

Zonguldak Milletvekili Polat Türkmen, yakında inşa edilecek olan hükümet binasının şantiyesinde incelemelerde bulundu. Proje hakkında bilgi veren Türkmen, “Hükümet konağımız vardı yıkılmıştı onun yerine yapabileceğimiz projeler vardı. Projelerde revizyon yapılması ve ona benzer aksamalar meydana geldi. Şimdi ihalesi yapıldı, yer teslimi yapıldı. Önümüzdeki haftadan itibaren makineler gelecek, yapımına başlanacak. Süratle Ereğli’mize kazandıracağız. Şimdiden hayırlı olsun. Gecikmelerin farkındayız ama elde olan sebeplerden dolayı değil, pandeminin araya girmesi, projede yapılan değişiklikler sebebiyle ama önemli olan başlaması. Şantiye şefimiz ile görüştük. İnşallah en kısa zamanda bitirilecek ve Ereğli’miz hükümet binasına kavuşmuş olacak.” dedi.

Ereğli Hükümet Konağı projesi hakkında tüm detayları buradan inceleyebilirsiniz.

Bakan Karaismailoğlu: ‘’Metro Yatırımlarımız Sürüyor’’

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, İstanbul’da metro yatırımlarının hızla devam ettiğini açıkladı.

Yazılı açıklama ile metro yatırımları hakkında bilgilendirmede bulunan Bakan Adil Karaismailoğlu, “Saatte 120 kilometre ile Türkiye’nin en hızlı metrosu unvanına sahip, dünyanın sayılı metrolarından olacak 37,5 kilometrelik Beşiktaş (Gayrettepe)-Kağıthane–Eyüp-İstanbul Havalimanı Metrosu’nun, Kağıthane-Havalimanı kesiminin yapımını tamamlandık. Sinyalizasyon testleri biter bitmez önümüzdeki günlerde açacağız. Gayrettepe-Kağıthane arasını ise 2023 yılı nisan ayı itibariyle işletmeye açacağız. Başakşehir-Çam ve Sakura Şehir Hastanesi-Kayaşehir Metrosu’nun yapımını tamamladık. Yüzde 5 seviyesinde devraldığımız metro hattını, 28 ay gibi kısa sürede yüzde 99 seviyesinin üzerine getirdik, yakında bu hattımızı da açacağız. Mevcut Kirazlı-Başakşehir Hattı’nın doğrudan Bakırköy İDO ile bağlantısını sağlayacak Bakırköy (İDO)-Bahçelievler-Güngören–Bağcılar (Kirazlı) Metrosunun, yüzde 72’ye yakın fiziki gerçekleşmesi var.” dedi. 

2023 Yılında Tamamlanacak

Karaismailoğlu, bu hattın da 2023’te hizmete alınmasının hedeflendiğini belirterek, “Bir diğer hattımız da 31,5 kilometrelik Küçükçekmece (Halkalı)-Başakşehir-Arnavutköy-İstanbul Havalimanı Metrosu. Tünel kazma işimizin yüzde 80’ini tamamladık. Projenin tamamını da 2023 yılında bitirmeyi planlıyoruz. Kazlıçeşme-Sirkeci Raylı Sistem ve Yaya Odaklı Yeni nesil ulaşım projelerinde çalışmaları da devam ediyor. 2023 yılı ilk yarısında tamamlamayı hedefledik.” şeklinde konuştu. 

Türkiye’nin dört bir yanında yatırımların devam ettiğini vurgulayan Karaismailoğlu, 6 ilde daha yapımı süren 12 projenin olduğunu bildirdi. 

Karaismailoğlu, bu projelerin bitmesiyle ekonomiye yılda 11,1 milyar lira katkı sağlamalarının yanı sıra 146 milyon saat zamandan, 136 bin ton yakıttan tasarruf edileceğine işaret ederek, “Kent içi raylı sistemler sayesinde özellikle büyükşehirlerde yaşanan trafik tıkanıklıkları çözülürken, karbon emisyonunda da yılda 73 bin ton azalma olacak.” ifadesini kullandı. 

‘’İstanbulluların Ulaşım Kalitesini Yükseltiyoruz’’

Kovid-19 salgını döneminde de dur durak bilmeden yatırımlara devam ettiklerine, bu yatırımlardan birinin de Pendik-Tavşantepe-Sabiha Gökçen Havalimanı Metro Hattı olduğuna işaret etti. 

Sabiha Gökçen Havalimanı Metro Hattı’nın İstanbulluların ulaşım kalitesini yükselttiğine dikkatini çeken Karaismailoğlu, “2 Ekim’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle açılan Pendik-Sabiha Gökçen Havalimanı Metro Hattı’nda 2 ayda 1,4 milyona yakın yolcu seyahat etti.” sözlerini kaydetti. 

Karaismailoğlu, bu metro hattında Ekim’de 640 bin 496, Kasım’da 752 bin 165 yolcunun seyahat ettiğini bildirerek, 2 ayda 1 milyon 393 bin yolcunun bu hattı tercih ettiğini bildirdi.

Tüm metro projelerini buradan inceleyebilirsiniz.

Doğa Evleri Satışa Çıktı

Story Group tarafından Kocaeli’nin Kandıra ilçesinde hayata geçirilecek olan Doğa Evleri projesinde lansman satışları başladı. 

Lansmana özel fiyatlarla piyasada yerini alan Doğa Evleri, Sabiha Gökçen Havalimanı’na 45 dakika mesafede yer alıyor. 18 adet villadan oluşan projede 36 aya varan taksit imkânı sunuluyor. 

Proje hakkında açıklama yapan Story Group Sahibi Muhibburrahman Mehrabi, ‘’Site içerisinde 24 saat güvenlik olacak. Sosyal donatı alanları ile ailenizle huzurlu, mutlu yıllar geçireceksiniz. Proje kapsamında 18 adet bağımsız villa yapılıyor. Bu villalardan biri de sizin olabilir. Sabiha Gökçen Havalimanı’na 45 dk, Karadeniz’e 35 dk mesafede.’’ dedi.

Kocaeli, Kandıra’da yer alan villa projesinin lansman fiyatları ise, 7 milyon 800 bin TL olarak belirlendi. Projede, yüzde 20 peşinat ödenmesi halinde 36 ay taksit imkânı bulunuyor. Projenin 36 ay içerisinde teslim edilmesi planlanıyor. 

Temesist, Bilecik ve İstanbul’da İki Yeni Fabrika Kuruyor

Depo ve raf sistemlerinin önde gelen isimlerinden Temesist, Bilecik ve İstanbul’da 50 milyon TL yatırım bedeliyle iki yeni fabrika inşa edecek. 

Depo ve raf sistemleri sektöründe dünyanın en büyük temizlik, gıda, e-ticaret, arşiv ve otomotiv firmalarının hem Türkiye’deki hem de dünyanın çeşitli ülkelerindeki depolarını anahtar teslim proje olarak yaptıklarını belirten Temesist Yönetim Kurulu Başkanı Halil İbrahim Gül, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. 

Taleplerdeki artışla birlikte yeni yatırımları devreye aldıklarını söyleyen Gül, “Bilecik OSB’deki 20 bin metrekare büyüklüğündeki fabrikamızda üretim yapmaktayız. Bu yılın sonuna kadar ise Bilecik’te yeni bir fabrikanın inşaatına başlayacağız. Öte yandan İstanbul Hadımköy’de ‘Temesist Endüstriyel Teknoloji’ merkezini kısa bir süre içerisinde hayata geçirmeyi planlıyoruz. Burada insansız çalışan depolar üzerinde çalışmalar yürüteceğiz. Bu birimimizde genç beyinlerimiz, başta lojistik ve depo robot-otomasyon teknolojileri olmak üzere sağlık ve savunma alanlarında AR-GE çalışmaları yürütecekler. 200 kişiye istihdam olanağı sağlayacağız.” dedi.

Türkiye’de 25 metrelik rekor yükseklikle bir depo kurduklarına dikkat çeken Gül, 2023 yılında ise 40 metre yüksekliğinde depo kuracaklarını ifade ederek, “Gelecek akıllı depolarda. İnsan girmeyen, karanlık inşa edilen depolar enerji tasarrufu sağlıyor. Yangın sistemi de istemediği için yatırım miktarı azalıyor.” diye konuştu.

Temesist Şirketler Grubu olarak 5’i Türkiye’de olmak üzere; 4’ü ise İngiltere, Almanya, Bulgaristan ve Sırbistan’da olmak üzere toplamda 9 şirketle faaliyet gösterdiklerini ifade eden Gül, şu anda ihracat gelirlerinin cironun yüzde 23’üne ulaştığını ancak orta vadeli hedefin bu oranı yüzde 50’ye ulaştırmak olduğunu belirtti.

Almanya ve Amerika’dan ortaklık teklifleri aldıklarını dile getiren Gül, yeni pazar arayışlarının devam etmekte olduğunu kaydederek sözlerini şöyle noktaladı:

“Avustralya hariç her kıtada faaliyet gösteriyoruz. Bu yıl Suudi Arabistan, Fransa, Norveç, Hindistan ve Güney Amerika ülkeleri radarımızda bulunuyor. Özellikle Güney Afrika’dan Madagaskar başta olmak üzere 10 yeni ülkeyi daha ihracat pazarlarımıza eklemek isteğindeyiz.”

Ağrı Hamur-Tutak-Patnos Yolu Ulaşıma Açıldı

Doğu Anadolu’yu Güneydoğu Anadolu’ya bölünmüş yol kalitesiyle hızlı, güvenli ve konforlu şekilde bağlayacak olan Ağrı-Hamur-Tutak-Patnos Yolu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın canlı bağlantı ile katıldığı törenle hizmete açıldı.

Ağrı-Hamur-Tutak-Patnos Yolu’nun şehrimize, bölgemize ve ülkemize hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu projenin 9 kilometrelik Hamur çevre yolunu da inşallah önümüzdeki yıl tamamlıyoruz. Böylece tarihi İpekyolu’nun bu önemli güzergahını 79 kilometrelik 2 gidiş 2 geliş şeritli yolla hızlı, konforlu, güvenli bir ulaşıma kavuşturuyoruz. Güzergahındaki iki köprüsü, viyadüğü, kavşakları ve diğer yapılarıyla ülkemize yakışır bir eseri şehrimize kazandırdığımıza inanıyorum.” dedi.

Murat Nehri üzerinde inşa edilecek hidroelektrik santralinin baraj alanı üzerinde yapılan Tutak Viyadüğü ile şimdiden bölgedeki ulaşımın aksamasına engel olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Yaklaşık 2,5 milyar liralık yatırımla hayata geçirdiğimiz bu yol sayesinde Ağrı ile Patnos arasındaki mesafe bir saat değil 35 dakikada kat edilebilecek. Projemizin ülkemize yıllık katkısı 70 milyon lirası vakitten, 41 milyon lirası yakıttan olmak üzere 111 milyon lirayı bulurken 8 bin 500 tona yakın karbon azaltımına da vesile olacaktır.”

Bakan Kurum’dan Sosyal Konut Projesine Başvuranlara Teşekkür Mesajı 

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İlk Evim İlk İş Yerim sosyal konut projesine başvuruda bulunanlara teşekkür mektubu gönderdi. 

“İlk Evim, İlk İş Yerim” projesine başvuran vatandaşlara teşekkür mektubu gönderen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Kura çekimlerimizi mart ayına kadar tamamlayacak ve 2 yıl içerisinde ilk 250 bin konutumuzu vatandaşlarımıza teslim edeceğiz” dedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut hamlesi olan “İlk Evim, İlk İş Yerim” projesine başvuruda bulunan vatandaşlara teşekkür mektubu gönderdi. 

Mektubunda TOKİ eliyle 500 bin sosyal konut, 1 milyon konut arsası ve 50 bin iş yerini millete sunmanın gururunu yaşadıklarını belirten Bakan Kurum, kampanyaya milyonlarca vatandaşın başvuru yaptığını ve 40 gün içerisinde de büyük bir coşkuyla yeni yuvaların temel atma törenini gerçekleştirdiklerini hatırlattı. Bakan Murat Kurum, toplam 8 milyon vatandaşın başvuru yaptığı, geçerli başvuru sayısının ise 5 milyon 135 bin 324 olduğu kampanyala ilgili vatandaşlara gönderdiği mektubunda şu ifadelere yer verdi: “İlk Evim, İlk İş Yerim’ kampanyasına gösterdiğiniz ilgi için teşekkür ederiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesiyle TOKİ’mizle 500 bin sosyal konut, 1 milyon altyapısı ve imar planları hazırlanmış konut arsası ve esnafımız için 50 bin iş yerini sizlere, milletimize sunmanın gururunu yaşıyoruz. Kampanyaya milyonlarca vatandaşımız başvuru yaptı. 40 gün içerisinde büyük bir coşkuyla yeni yuvalarımızın temel atma törenini gerçekleştirdik. Kura çekimlerini hızlıca başlatarak hak sahiplerini belirlemeye başladık. Noter huzurunda ve şeffaf bir şekilde yaptığımız kura çekimlerimizi 2023 Mart ayına kadar tamamlayacak ve 2 yıl içerisinde ilk 250 bin konutumuzu vatandaşlarımıza teslim edeceğiz. 20 yıldır olduğu gibi bundan sonra da Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde milletimizin, sizlerin her an yanınızda olmaya devam edeceğiz. Her şart ve durumda devletimizin tüm imkanlarını seferber ederek sizlere yeni yuvalar kazandıracak, yavrularımıza huzurlu bir gelecek sunacağız. Sizlerin bu yoğun desteği ve talebini karşılamak için yeni projeler hazırlayacak, 85 milyon vatandaşımızın sağlıklı ve güvenli evlerde oturmalarını sağlayana kadar çalışmalarımızı gece gündüz kararlılıkla sürdüreceğiz. Devletimize duyduğunuz güven, sosyal konut projemize gösterdiğiniz teveccüh için sizlere tekrar şükranlarımı sunuyorum. Hepinizi Allah’a emanet ediyorum.”

Sur Yapı, 4 Yılda 5 Bin Konut Teslim Etti

Markalı konut projeleriyle ön plana çıkan Sur Yapı, 4 yılda toplam 5 bin adet konutu teslim etti. 

Son 4 yılda 3 bin 600’ü 2018 yılında temeli atılan Antalya projelerinde olmak üzere toplam 5 bin konutu sahipleriyle buluşturduklarını ifade eden Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas, ‘’ Başta Antalya ve yanı sıra İstanbul’daki projelerimizde teslimlerimiz hız kesmeden devam ediyor. Teslim ettiğimiz konutlarda doluluk oranı İstanbul projemizde yüzde 90’lara Antalya projemizde yüzde 100’e ulaştı. Firma olarak mevcut projelerimizdeki daireleri hızla teslim ediyor, konutlarımızı sahipleriyle buluşturuyoruz.

2018 yılında inşaatına başladığımız Sur Yapı Antalya projemizle Antalya’da yeni bir şehir inşa ediyoruz. Bu şehirde teslimine uzun süredir devam ettiğimiz Park etabında yaşam başladı ve 9 bin kişi yaşıyor. Geçtiğimiz ay F parsel ile birlikte bin 32 konutun daha teslimine başladık. B ve C parselleri ile birlikte 2023 yılının haziran ayında hak sahiplerinin konutlarını teslim etmek üzere çalışmalarımız devam ediyor. Konut teslimlerinin geçtiğimiz ağustos ayında başladığı Tukuaz Sitesi’nde de sona yaklaştık. Turkuaz sitemizin teslimlerini 2023 yılının son çeyreğine kadar tamamlayacağız. Mayıs ayında teslimlerine başladığımız Sur Cadde’de teslimlerimiz hızla devam ediyor.’’ şeklinde konuştu. 

İzmir AOSB’ye Beş Yıldızlı Otel

İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’ne (OSB) 158 odadan oluşan 5 yıldızlı otel inşa edilecek. 

İzmir Büyükçiğli Mahallesi’nde, Replease Turizm Otomotiv A.Ş, 96 milyon 634 bin TL’lik yatırımla Atatürk Organize Sanayi Bölgesi (AOSB) sınırları içerisinde 158 odalı 5 yıldızlı otel yapmak üzere Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na yaptığı başvuru onaylandı.

Yönetim kurulu başkanlığını Adem Paşalı’nın yaptığı Paşalı Gruba ait Replease Turizm Otomotiv, 5 yıldızlı otel projesini Atatürk Organize Sanayi Bölgesi (AOSB) sınırları içerisinde hayata geçirecek proje bir ilk olacak.

Projede, 1’inci bodrum katta bin 545 metrekarelik otele ait otopark, 550 metrekarelik seyir terası, zemin katta 914 metrekarelik loby, bekleme salonu, restoran bölümleri, 1’inci katta 828 metrekarelik alanda kafeterya, toplantı odası, hamam, sauna vb. sosyal alanlar, 2’nci katta 888 metrekarelik alan ve her biri 888 metrekarelik olan 9 katta çeşitli özelliklerde otel odaları bulunacak. Ayrıca en üst kat 386 metrekarelik teras katı olarak projelendirildi. Proje alanında 7 metre derinliğinde kazı işlemi uygulanacak.

Projenin inşaatında 70 kişilik personelin çalışacağı belirtildi. İşletme aşamasında ise 150 kişilik personel 3 vardiya mesai yapacak. Projenin OSB içerisinde olması ve aynı parselde otomotiv servis ve kiralama hizmetlerinin de yer alması planlandı.

Elazığ’ın 2 Köyündeki Sulama Projeleri Tamamlandı 

Tamamlanmasıyla toplam 200 dekar sulama alanına sahip olan Sulama Projesi, Elazığ’ın 2 köyünde hazır hale getirildi.

Elazığ İl Özel İdaresi, tarımsal üretimi desteklemek amacıyla yeni sulama projelerini tamamlayarak hizmete açmaya devam ediyor. Bu çerçevede Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen çalışmalar ile Palu ilçesi Baltaşı ve Yeşilbayır köylerinde yeni sulama projeleri tamamlandı. Yeni sulama projelerinde 1 adet 54 tonluk havuz, 52 adet tarla başı prizi, 3 yaya geçidi, 1 yol geçidi, 2 sel geçidi ve toplamda bin 700 metre sulama hattı çalışması yapıldı. Gerçekleştirilen sulama suyu projeleri ile toplam sulanabilir alan 200 dekara çıkarılmış oldu.

Yeni sulama suyu projeleri ile 2 köyde aynı zamanda modern sulama sistemine geçilmesi sağlandı.

Harmancı: ‘’Terminal Projesi Lefkoşa’nın Gelecek Vizyonunu Oluşturacak’’

Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) Başkanı ve TDP LTB Başkan adayı Mehmet Harmancı, katılımcı bir süreçle ve ortak aklı bularak hazırladıkları Terminal projesinin başkent Lefkoşa’nın gelecek vizyonunu oluşturacağını vurguladı.

Harmancı ve meclis üyesi adaylarından oluşan heyet İnşaat Taşeronları Birliği’ni ziyaret etti.

“Lefkoşa hepimizin ortak paydası, sanayinin, kamunun, eğitimin merkezi,” diyerek sözlerine başlayan Mehmet Harmancı, görev süreleri boyunca LTB’nin hiçbir ihalesinin mahkemeden dönmediğini, hiçbir ihalesinin şaibeye bulaşmadığını, tek bir ihalesinin dahi iptal edilmediğini vurguladı. Harmancı, yaşam şartlarının ekonomik kriz ve yüksek enflasyon nedeniyle çok zorlaştığını, bu koşullarda hayatın gerçeklerine paralel yürümesi gereken işler olduğunu kaydederek, Kamu İhale Yasası’nın özellikle taşeronları ilgilendiren önemli bölümlerinde yapılması gereken bazı ciddi tadilatlar olduğunu ifade etti.

Harmancı sözlerini şöyle sürdürdü: “Önümüzdeki dönemde hem taşeronları ilgilendiren hem de bizler için de çok önemli bazı yatırım projelerimiz var. Bunların başında Terminal bölgesinin yeniden yapılandırılması gelmektedir. Terminal bölgesi merkezi iş alanıdır ve İmar Planı’nda da bu şekilde geçmiştir. Daha sonra ‘Terminal ve Çok Amaçlı Merkez” olarak tahsis koşullarında değişiklik yapıldı. Lefkoşa Türk Belediyesi’nin çağdaş ve çok fonksiyonlu bir otobüs terminali, yeni bir kentsel çekim merkezi ve bunlarla bütünleşen kültür-sanat odaklı açık ve kapalı kamusal alanlar oluşturma hedefindeyiz. Burada 25 milyon sterlinlik bir yatırımdan söz ediyoruz. Bu bir, ‘Tasarla-Yap-İşlet-Kirasını Öde-Devret’ ihalesidir. Buraya bir konaklama tesisi, alış-veriş merkezi, yeni terminal binası, arkadaki Tiyatro Sarayı’nın bitirilmesi, arkadaki park yerimizin bir meydan haline getirilmesi ve çok katlı bir otoparkla da bunun desteklenmesini içeren bir projedir. Finansmanı yatırımcı tarafından yapılacak, konaklama tesisi, alış-veriş merkezini onlar işletecek, geriye kalan kamusal noktalar bize ait olacak, onlar da uzun yıllar diğer kısımları işletip LTB’ye metrekare karşılığı kira verecek. Bu tabi ki bölgedeki iş potansiyelini artıracak, yapım aşamasında taşeronların da bu sürecin bir parçası olacak” dedi.

Karaman’da Kent Düzenleme Çalışmaları Yapılıyor

Karaman Belediyesi, kentteki düzenleme çalışmaları hakkında bilgi paylaştı. 

Belediye tarafından yapılan yazılı açıklama şu şekilde: 

“Ekipler, Karaman Şehir Müzesi arkasında yer alan, daha önce bozuk ve kullanışsız durumda olan yaklaşık 2 bin 600 metrekare büyüklüğündeki otoparkta düzenleme çalışması gerçekleştiriyor. Otopark alanı kilitli taşla kaplanırken çevresinde de yenileme ve düzenleme çalışmaları sürüyor. Diğer yandan, Şehit Fethi Sekin Bulvarı’nda sağlıklı yol projesi kapsamında yapımı devam eden bisiklet ve yürüyüş yolu çalışmaları devam ediyor. Siyahser Mahallesi ve Karamanoğlu Mehmet Bey Mahallesi’ni kapsayan yol ve yürüyüş yolu çalışmaları sürdürülüyor.”

Karaman’daki tüm inşaat projelerine buradan ulaşabilirsiniz.

Didim’de Yol Çalışmaları Hız Kazandı

Didim Belediyesi tarafından gerçekleştirilen yol yapım çalışmaları devam ediyor. 

Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay’ın talimatı ile ilçede başlatılan hizmet seferberliği hız kesmeden devam ediyor. Didim Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri tarafından Akbük Mahallesi 2089 Sokak’ta başlatılan yol yapım, yenileme ve altyapı çalışmalarında sona gelindi. Ekipler, sokak üzerinde bulunan yolda zamana bağlı oluşan dezenformasyonları gidererek hizmeti Akbüklü vatandaşların hizmetine sunmaya hazırlanıyor.

Didim kent genelinde yürütülen çalışmaların hız kesmeden devam edeceğini söyleyen Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay, “Didim için çalışıyor, Didimliler için hizmet üretiyoruz. Fen İşleri Müdürlüğü ekiplerimiz tarafından Akbük Mahallesi’nde başlatılan yol yapım çalışmaları devam ediyor. Ekiplerimiz, 2089 Sokak üzerinde yol yapım, yenileme ve altyapı çalışması gerçekleştiriyor. Çalışmalarımız kısa zaman içinde son bularak hizmetimiz vatandaşlarımızın kullanımına sunulacak. Didim ve Didimliler için çalışmayı sürdüreceğiz” dedi.

Aydın ilindeki tüm ulaştırma ve altyapı projelerini buradan inceleyebilirsiniz.

Değirmencik Köyü’nde Köprü İnşaatı Başladı

Karabük’ün Safranbolu ilçesine bağlı olan ve toplam 16 köyü bağlantı noktası olan köprünün inşaat çalışmaları başladı. 

Karabük İl Genel Meclis Başkanı Ahmet Sözen, Değirmencik köyünde yapımına başlanan köprü inşaatında incelemede bulunarak, Yol ve Ulaşım Hizmetleri Müdürü Özgür Bülbül ve firma yetkililerinden bilgi aldı.

Başkan Sözen incelemenin ardından yaptığı açıklamada, “İl Özel İdaremiz tarafından ihale ve sözleşmesi tamamlanarak yapım aşamasına başlanan Değirmencik köyü köprümüz 16 köyü ilgilendirmesi hasebiyle büyük bir önem arz ediyor. Bu nedenle firma çalışanları köprümüzün yapımını bir an önce tamamlamak adına yoğun bir çalışma yürütüyorlar. Bizler de çalışmaları yerinde inceleyerek takip ediyoruz. Köprümüzün yapımı tamamlandığında köylerimizde ulaşım açısından önemli ölçüde kolaylık sağlanacak. Şimdiden vatandaşlarımıza hayırlı olmasını temenni ediyorum.” dedi.

Avcılar Space Projesi Satışta

Avcılar İnşaat tarafından İzmir’in Bornova ilçesinde hayata geçirilecek olan Avcılar Space projesinde lansman satışları başladı. 

Proje hakkında konuşan Avcılar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı İdris Avcı “İzmir’e olan sevgimizle elimizi taşın altına koyduk. Konut fiyatların yükseldiği böylesine bir dönemde, tapu harcı dahi olmayan, isteyene full eşyalı, suit ve delüks dairelerimizi kira garantisi seçenekleriyle sunuyoruz. Projeyi de bir yıl içinde tamamlayacağız.” şeklinde konuştu. 

Deluxe süit daireleri ile ön plana çıkan Avcılar Space projesi, 4,5 metre genişlik ve 12 metre uzunluğa sahip konutlardan oluşacak. Dairelerin tavan yüksekliği ise 3,5 metre olacak. Projede, 55 ve 35 metrekarelik 5 tipte daire seçenekleri yer alacak. 

1200 metrekare arsanın tamamında kurulacak proje, 96 adet home ofis ve 9 adet ticari alan ile toplamda 105 bağımsız bölümden oluşacak. Çatı teras katında, içerisinde açık yüzme havuzu, spor alanları, oyun alanları olan dev bir sosyal donatı alanı bulunacak. Kapalı otopark, 7/24 güvenlik ve resepsiyon hizmeti de olacak. İzmir bu proje ile yeni bir konsept kazanacak.

Avcılar İnşaat’ın tüm projelerine buradan ulaşabilirsiniz.

Elite World Hotels & Resorts 4 Yeni Markasını Tanıttı 

Elite World Hotels & Resorts, Elite World Grand Otel’de yaptığı basın toplantısıyla yeni iş modeli ve markalarını tanıttı.

Toplantıda konuşan Elite World Hotels & Resorts Yönetim Kurulu Üyesi Emel Elik Bezaroğlu, hali hazırda hizmet veren Elite World otelleri ile ilgili bilgi verdi. Bezaroğlu, “İlk otelimizi 1976 yılında Van’da açtık. Fakat turizm sektörüne ilk girişimiz 2002 yılında Taksim Talimhane’deki Elite World Prestige oteliyle oldu. Ardından yine 2008’de yeniden Taksim’de bir otel daha açtık. Ardından yeniden memleketimize dönerek, Van’ın en yüksek kapasiteli ve ilk 5 yıldızlı otelini Elite World Van’ı hizmete açtık. 2 yıl sonra ilk business otelimiz olan Florya’daki Elite World Business otelimizi açtık.  Marmaris’e ilk resort yatırımımızı yaparak Elite World Marmaris ve ardından 2017 yılında Elite World Europe otelimizi sektöre kazandırdık. Anadolu Yakası’nda Elite World Asya’yı hayata geçirdik. Sapanca’da 2019 yılında zincirimizin en yüksek oda kapasitesine sahip Elite World Sapanca’yı hizmete geçirdik. Sapanca sadece tatil destinasyonu olarak biliniyordu. Biz burada hem iş hem tatil yapılabilen bir tesisi planladık. Turquality destek programına katılan ilk zincir otel olduk. Bu program kapsamında bazı yeni kararlar aldık ve 2019 yılından bu yana bu kararlar göstergesinde çalışmaya başladık. “ dedi.

“Doluluklarımız yüzde 75’e ulaştı”

Turizm sektörüne ilişkin değerlendirmede bulunan Bezaroğlu, “Türkiye geneline baktığımız zaman çok iyi gidiyor. 2019 verilerinin üzerine çıktı. Böyle giderse 2023 çok iyi gidecek. Zincir olarak doluluklarımız yüzde 75’i yakaladı.  Hali hazırda otellerimizin dolulukları ve hedeflerimiz konusunda herhangi bir sapma yok. Bu yıl toplantı sektörü hareketlenmeye başladı. Bizim pandemide eksik kaldığımız alanlardan birisiydi. 2022 yılında güzel bir dönem geçirdik. 2023’te de artarak devam edecek diye düşünüyoruz. Uluslararası kongreler 2-3 yıl içerisinde planlanıyor. Bu konuda TGA’nın da iyi çalışmaları var. Bakanla yaptığımız görüşmede kongre sektöründe çalışmalara ayrıca başlayacaklarını belirttiler. Geçmiş dönemde yaşadığımız güzel kongre dönemlerini tekrardan yaşayacağımız düşünüyoruz. “ ifadelerini kullandı.

“2 senedir bu konuda yoğun çalıma içerisindeyiz”

Toplumun bütün kesimlerine hitap etmek için 2 yeni marka oluşturduklarını açıklayan Elite World COO’su Orkun Petekçi “Markamızı hem yerel hem de uluslararası pazarda daha da ileri götürmek istiyoruz. Bunun için 2 senedir yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Bizim amacımız toplumun bütün kesimlerine hitap etmek.  Ekonomik segmentten üst segmente kadar her kesime hitap edebileceğimiz 2 yeni marka oluşturduk. En üst segmentteki otelimiz Grand’ın dışında 5 yıldızlı konseptte Elite World markamızla hizmet vermekteyiz. Bu markayla yatırımcılara daha esnek ve aynı zamanda yerele uygun konseptlerle yatırımlarına geri dönüş sağlıyoruz. Elite World markasıyla Taksim, Florya, Van ve Marmaris olmak üzere 4 farklı noktada hizmet veriyoruz. “açıklamasında bulundu.  

“Toplumun 4 ve 3 yıldızlı otele de ihtiyacı var”

4 ve 3 yıldızlı konseptle tasarlanan yeni markalarını tanıtan Petekçi, “Toplum artık 5 yıldızlı otele ihtiyaç duyduğu kadar 3 yıldızlı otele ihtiyaç duyuyor. Bu ihtiyacı gördüğümüz için de ekonomi segmentinde iki yeni marka çıkardık. Bunlardan biri Elite World Comfy. Akıllı bir bina ile ulaşılabilir bir konfor sunuyoruz. Projede oda sayısı 100-150 arasında olacak ve bir odanın inşaat maliyeti 45 bin dolar olacak. Ekonomi segmetinde diğer markamız Elite World Go. Burada sıcak renkler var ve bununla birlikte evinizdeki rahatlığı sunmayı hedefliyor. Yatırım ve operasyon maliyeti düşük bu nedenle yatırım geri dönüşü de hızlı olacak. Projede oda sayısı 80-120 olacak şekilde tasarlandı. 1 odanın inşaat maliyeti ise 35 bin dolar olarak hesaplandı. Projesi tamamen kit haliyle hazır. Böylece yatırımcı proje sürecinden geçmiş olacak. Bu şekilde yatırımcının yatırımını kısa bir sürede alacağı görüşündeyiz. “şeklinde konuştu

“Yurt dışı yatırımlarımız ile ilgili görüşmelerimiz devam ediyor”

Bu yeni markalarla hedeflerinin tüm Türkiye’ye yayılmak olduğunu vurgulayan Petekçi, “Yeni markalarımızla birlikte hedeflerimiz hem Türkiye’nin 7 bölgesinde hem de Avrupa’da kendi bayrağımızı dalgalandırmak, küresel pazarda daha da önemli roller almak. Bizler bu iş hakikaten iyi biliyoruz. Bizde zaten misafirperverlik var. Bunu Zengin mutfağımızla birleştiğimizde çok iyi tanıtım yapabiliyoruz. Bu bize yeni kapıların açılmasını sağlıyor. Bu yeni konseptler ile ilgili hali hazırda görüştüğümüz bir iki yatırımcı var. Çok kısa sürede tamamlanmasını düşünüyoruz. Şu an da görüşme aşamasındayız. Almanya’da otel açmayı düşündüğümüz bir lokasyon var. Yakın zamanda netleşecek. Bunun dışında Hollanda ve İtalya’da olmak gibi bir hedefimiz de var.“ ifadelerini kullandı.

“Otel sayımızı 40’a çıkaracağız”

2029 yılında Türkiye’deki ilk 5 yıldızlı otel zincirlerinden biri olacaklarını belirten Petekçi “Turizmin gelişmesi için Elite World olarak çok önemli katkılarda bulunduk. Bu strateji artarak devam edecek. Şu ana kadar şirketimizin gerçekleştirdiği yatırım 650 milyon dolar. Bin 400 personelle faaliyetlerimize devam ediyoruz. Birkaç sene içerisinde 3 bin kişi istihdam edeceğimize inanmaktayız. Yaklaşık 8 senelik planlarımız çerçevesinde bünyemize 32 otel daha katarak 40 otele ulaşmak hedefindeyiz. 2029 senesinde Türkiye’deki ilk 5 otel zincirinden bir tanesi olacağız. “ açıklamasında bulundu.

“Türkiye’nin 7 bölgesinde de olmak isteriz”

Türkiye’nin her şehrinde Elite World olarak var olmak istediklerini Belirten Petekçi, “Yurt dışı yatırımlarımızla büyümek istiyoruz. Bundan sonraki süreçte franchise ve management vererek devam edeceğiz. Belli bir yerden sonra böyle yaparak büyütebilirsiniz. Anadolu’da büyümeyi çok isteriz. Türkiye’nin 7 bölgesinde de olmak isteriz. Biz tüm Türkiye’nin bütün şehirlerinde olmak istiyoruz. Tek kriterimiz var; markamızın olması gereken standartlarına kalitesine ve güvenlik standartlarına uyması. Diyarbakır ve Trabzon’da yeni yatırımlarımız için görüşmelerimiz devam ediyor. Termal turizm alanında da olmayı çok isteriz. Hali hazırda sağlık turizmi yapıyoruz, anlaştığımız bazı kurumlar var.” İfadelerini kullandı.

“50 milyon turist sayısına ulaşabiliriz”

Toplantının ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan Petekçi’nin açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde:

“Türkiye’de otel yatırımların durduğu konusuna katılmıyoruz. Antalya için olabilir ama Türkiye genelinde böyle bir durum söz konusu değil.  Eylül ayında 20’den fazla işletmenin teşvik için başvurduğunu görebilirsiniz. Türkiye’ye gelen yabancı turist sayısı 40 milyon oldu. 2021’e göre yüzde 85 daha yukarıda. Bu da sene sonunda 50 milyon gibi bir rakama ulaşabileceğimiz gösteriyor. Önümüzdeki senenin iyi olacağını düşünüyoruz. Rakamlar ve rezervasyonlar bunu gösteriyor.

“Bakan Ersoy sektör için büyük bir mükafat”

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy bence şu an da bizim sektörümüz için en önemli mükafatlardan bir tanesi. Sektörden olmasını garipsemişi olabiliriz çünkü genelde siyasetçilere alışığız. Sektörden birinin olması ve pandemide gelmiş olması bizim için şanstı. Yapılan çalışmalardan en önemlisi hijyenle ilgili sertifikasyonun hayata geçirilmesiydi. Yeni gelen sürdürülebilirlik sertifikası için de aynısını düşünüyorum.  Bunun için oldukça pozitifim. İlk aşaması zaten olması gereken şeyler ikinci safhasından ufak dokunuşlar yapacağız. Sertifikasyonun kesinlikle faydalı olduğunu düşünüyorum. Siz marka olmak istiyorsanız belli bir standardınız olması gerekiyor.

“Türkiye’de oteller sadece yerel müşteriyle yaşayamaz”

Sektör 2013’ten bu yana sıkıntılıydı. Bu demlere krizlerle geldik. Uzun zaman sonra yüzde 75’i geçen dolulukları gördüğümüz için keyfimiz oldukça yerinde. Huzur varsa tatil vardır. Siz o zaman o ülkeye gidersiniz. Bizim kültürümüz, tarihimiz, doğamız ve inanılmaz biz mutfağımız var. Bu kadar zenginlik varken ve bunu sunabilirken her şey çok güzel. Ama Gezi olayları, darbe girişimleri, terör olayları gibi girişimlerin ardından ziyaretçi olmuyor. Türkiye’deki oteller sadece yerel müşteriyle yaşayamazlar. Yabancı turistlere ihtiyacı var. Oteller buna göre çünkü. “

Tüm Elite World Hotels & Resorts inşaat projelerine buradan ulaşabilirsiniz.

Ordu Çevre Yolu’nda Üçüncü Tünel İnşaatı Devam Ediyor

Karadeniz Sahil Yolu projesi kapsamında çalışmalarına başlanan Ordu Çevre Yolu’nda üçüncü tünelin inşaatı hızla sürüyor. 

Ordu’da devam eden 14 ayrı kara yolunun yapım işinin toplam proje bedeli 11 milyar 230 milyon lirayı aşarken, Karadeniz Sahil Yolu Projesi çerçevesinde olan ve 2019 yılında ilk etabı tamamlanarak hizmete açılan, ‘Türkiye’nin en pahalı çevre yolu projesi’ olarak değerlendirilen Ordu Çevre Yolu’nun ikinci etabında çalışmalar devam ediyor.

Kazı çalışmalarının sonuna gelinen yol, başta Ordu olmak üzere bölgedeki diğer illeri de olumlu etkileyecek.

6 Milyar 210 Milyon TL’lik Proje

Toplam proje bedeli 6 milyar 210 milyon TL olan, 21,4 kilometre uzunluğa sahip olan Ordu Çevre Yolu projesinin ikinci etabında yer alan, 440 metre uzunluğundaki çift tüplü Akçetepe-1 Tüneli’nde son perde temmuz ayı içerisinde kaldırılırken, yine Akçatepe-2 Tüneli’nde çalışmalarda sona gelindi.

Toplamda, 9 bin 492 metre uzunluğunda 6 çift tüp tünel, 3 bin 676 metre uzunluğunda 11 çift köprü ile birlikte 414 metre uzunluğunda 5 tek köprü ve farklı seviyeli kavşağın yer aldığı Ordu Çevre Yolu projesinin 11 kilometrelik ilk bölümü, 3 Mart 2019 tarihinde düzenlenen törenle hizmete açılmıştı.

Trafik Rahatlayacak

Ordu trafiğini ciddi oranda rahatlatacak, şehir içinde araç yoğunluğunu azaltacak ve transit geçişleri hızlandıracak proje, şu anda 40 dakika olan yol mesafesini 15 dakikaya kadar indirecek.

Projenin tamamlanması ile birlikte bir yılda 6 bin 248 ton emisyon azalımı olacak, yine ayrıca zamandan 198 milyon TL, akaryakıttan 31 milyon TL olmak üzere yıllık yaklaşık 229 milyon liralık tasarruf sağlanacak.

Ordu Üniversitesi ve yapımı devam eden Ordu Şehir Hastanesi’ne de bağlantısı bulunan yol, hem ulaşımı kolaylaştıracak hem de şehrin trafik akışını kolaylaştıracak.

Söke’de Lisanslı Depo İnşaatı Sürüyor

Söke Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nejat Sağel, lisanslı depo inşaatının hızla devam ettiğini söyledi. 

Yüzde 50’si Söke Ticaret Borsası yüzde 25’i İzmir Ticaret Borsası yüzde 25’i ise Aydın Ticaret Borsası dahilinde olan lisanslı deponun 100 milyon TL maliyete sahip olduğunu söyleyen Söke Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nejat Sağel, ‘’Göreve geldiğimizde bizim amacımız Söke’ye hizmet etmek.’’ dedi. 

Konuşmasını sürdüren Sağel, ‘’Söke’de üyelerime destek vermek üzere böyle bir yola çıktık ve buradaki yapacağımız en büyük iş de bu pamuk ve zeytinyağı üzerine kurulacak olan lisanslı depoydu. Zeytinyağını bir ara bıraktık, pamuk lisanslı deposuna yoğunlaştık burada da bir badireler atlattık, yani izinler almak, bürokrasiyi aşmak inanın çok zordu. Tabii burada vekilimiz Metin Yavuz’un çok büyük desteği oldu. GEKA ve İZKA, Sanayi Bakanı Mustafa Varank’ın büyük destekleri oldu.’’ sözleriyle destek veren herkese teşekkür etti. 

Sağel, ‘’Milli Emlak’tan 30 yıllığına kiraladığımız arazinin inşaat tapusunu aldık. İnşaatımız başladı ve hızlı bir şekilde ilerliyor. Bu sezona yetiştirmek için elimizden gelen bütün gayreti gösteriyoruz. Bu sene üreticinin ve çırçır fabrikalarının tarım satış kooperatiflerinin pamuğunu depolamak için lisanslı depoyu bitirmek istiyoruz. Bu işi bir an önce bitirmek için çalışıyoruz ve 10 ay gibi kısa bir sürede de bu yatırımı Söke’ye kazandıracağız. Şimdiden Söke’mize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.’’ ifadelerini kullandı. 

Çelik Konstrüksiyonlu Evler, Deprem ve Yangına Meydan Okuyor

İklim değişikliğiyle birlikte doğal afetlerin sayısı her geçen gün artarken, dünya genelinde yaşanan felaketler insanların yaşam alanlarına zarar veriyor. Geleneksel evlerin bu felaketlerde hasar alma olasılığının daha yüksek olduğunu söyleyen yerli çelik yapı sistemleri ise çelik konstrüksiyonlu evlerin depremlerden yüzde 85 daha az etkilendiğini belirtiyor. 

Birleşmiş Milletler’in yayımladığı rapora göre, doğal afetler de dahil olmak üzere, dünyada son 20 yılda her sene orta ve büyük ölçekli 350 ila 500 felaket yaşandı. Araştırmalara göre 2022’nin yalnızca ilk yarısında bile sel, deprem ve fırtına kaynaklı felaketler 65 milyar dolar zarara neden olurken, insanlar birincil yaşam alanları olan evlerini korumak için yeni arayışlara giriyor. Ülkemizde de sıklıkla görülen depremlerden ve yangından endişe edenler, çözümü çelik konstrüksiyonlu evlerde buluyor. 

Kırsal alanlar başta olmak üzere kentlerde de klasik yöntemlerle inşa edilen evlerin felaketlere karşı yüksek risk grubunda yer aldığını belirten Protas Çelik Yapı Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Kaptanoğlu, konuyu şu sözlerle değerlendirdi: “Her yıl dünyada binlerce felaket yaşanıyor ve bunlar insanların birincil yaşam alanları olan evlerde ya hasar bırakıyor ya da yaşanmaz hale getiriyor. Bunun nedeni karşı konulamaz büyüklükteki olayların yaşanması olabilirken, yaygın şekilde kullanılan betonarme, ahşap ve taş binaların dayanıklılığının yetersiz kalması da kritik bir etken olarak karşımıza çıkıyor. Çünkü bu yapılar, dış etkenlerin oluşturacağı duvar çatlakları, çatı sızıntısı, göçme gibi hasarlara oldukça elverişli. Oysa hafif niteliklere sahip çelik ev sistemleri, kişilere hem güvenli hem de kaliteli ve ekonomik yaşam alanları sunuyor.” 

Çelik Konstrüksiyonlu Evler Yüzde 85 Daha Az Deprem Etkisine Sahip

Çelik evlerin, geleneksel yöntemlerle inşa edilen evlere kıyasla daha avantajlı olduğuna dikkat çeken Protas Çelik Yapı Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Kaptanoğlu, “Çelik evler, rüzgar, deprem, kar, yangın gibi dış faktörlere meydan okuyor. Örneğin çelik evler, geleneksel yapılara göre yüzde 60 daha hafif yapısıyla, depremlerin etkisini yüzde 85 daha az hissettiriyor. Yalnızca bununla da sınırlı kalmıyor. Geleneksel evlerin yapımı aylar hatta yıllar sürerken, çelik konstrüksiyonlar atölyede montajlanıyor. Bu sayede ev sahibinin zamandan ve maliyetten tasarruf etmesine kapı aralıyor. Çatı ve temelde bulunan ısı yalıtım sistemiyle farklı hava koşullarının etkisini de en aza indiriyor. Biz de 14 yıla dayanan tecrübemizin yanı sıra, müşterilerimizin güven ve konforunu ilke edinen misyonumuzla ekonomik, çevresel ve sosyal sorumluluklar odağında sürdürülebilir evler inşa ediyoruz” dedi. 

Tek Katlı Yapıları 45, Dubleks Yapıları 60 Günde Teslim Ediyorlar

Şu ana kadar tasarladıkları 272 projenin 126’sını teslim ettiklerinin altını çizen Protas Çelik Yapı Sistemleri Yönetim Kurulu üyesi Fatih Gebel ise iş modellerini şu sözlerle paylaştı: “İnşaat sektöründe çelik konstrüksiyon tekniğinin insan sağlığı ve yaşamı açısından önemli olduğunu düşünüyoruz. Yapılarımızın karbon ayak izi geleneksel yapı sistemlerine nazaran yüzde 80 daha az. Kullandığımız malzemelerin bir çoğu ‘leed’ sertifikasına sahip. Ayrıca mimari konfor esasları diye adlandırdığımız ısı, ses ve su yalıtımı değerlerimiz ilgili yönetmeliklerce istenilen değerlerin çok üzerinde. İş süreçlerimize tüm enerjimizi, inancımızı ve ilkelerimizi katarak müşterilerimize en hızlı şekilde hizmet veriyoruz. Tek katlı yapılarda 45 günde, dubleks yapılarda ise 60 günde anahtar teslim yapıyoruz. Evler, müşterimizin talebi doğrultusunda yapı denetim, belediye ve odalar için ruhsat ve onay almaya hazır oluyor.”

En Çok Villa ve Tiny Houselar Talep Görüyor

Seçenekler arasında en çok villa ve tiny house’ların (küçük ev) talep gördüğünü söyleyen Fatih Gebel, “Yapısal detayları ile betonarme ve ahşap evlerden çok daha üstün olan villaları, uluslararası standartlara uygun şekilde inşa ediyoruz. Bu evlerde özel üretim S280 sınıfı yapısal çelik kullanılıyoruz. Özel statik hesap programları kullanarak tasarladığımız 23 adet bizim patentimizde olan özel çelik profiller tercih ediyoruz. Cephelere neme ve yangına dayanıklı alçı levhalar ile OSB 3 sınıfı ahşap yongalı levhalar birlikte uyguluyoruz. Tiny house’lar ise depreme ve yangına dayanıklı yapısının yanı sıra mobil konseptiyle istenilen her yerde kullanılabiliyor. Hafif çelik profiller, ahşap yonga levhalar ile inşa edilen bu evler, yağmur, soğuk ve güneşe karşı dayanıklılık özellikleriyle de ön plana çıkarken, müşterilerimize özgür ve güvenli hissedebilecekleri alanlar vaat ediyoruz. Tüm tasarımlarımızda yenilikçi ruhumuz, kalite ve dürüstlük anlayışımız ile markamızı alanımızın öncüsü haline getirmeyi hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Van OSB’de 6 Tekstil Fabrikasının İnşaat Çalışmaları Tamamlandı

Van Valisi ve Van Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Ozan Balcı, Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) 6 fabrikanın hazır, 10 fabrikanın ise inşaat sürecinin devam ettiğini açıkladı. 

Van OSB’de inşaatı devam eden tekstil kent fabrikalarında inceleme yapan Van Valisi ve Van Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Ozan Balcı, çalışmalar hakkında bilgi paylaştı. 

OSB alanında üretime katkı amacıyla çalışmaların hızla yapıldığını belirten Balcı, şu sözleri kaydetti:

“OSB’de Cazibe Merkezleri Programı kapsamında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız, Gençlik ve Spor Bakanlığımız ile Valiliğimizin iş birliğiyle yaptığımız 6 tekstil fabrikamız bitti. 10 fabrikamız da iş insanlarımız tarafından yaptırılıyor. İnşallah 9 fabrikanın daha temelini birkaç ay içinde atmış olacağız. Toplam 25 tekstil fabrikamız olacak. Hedefimiz de inşallah önümüzdeki yılsonuna kadar Van’da tekstilde çalışan işçi sayısını 20 bine çıkarmak. Van büyük bir potansiyel barındırıyor. Bunu gerçekleştireceğiz, istihdama da çok büyük katkı sağlayacağız. Biz de canla başla çalışıyoruz. İşçilerimiz alın teri ile yağmurda, çamurda, toprakta çalışıyorlar. Allah hepsinden razı olsun. Onları destekliyoruz. İstidam probleminin çözümüne de bu fabrikalar çok büyük katkı sağlayacak.”

Van OSB’deki inşaat çalışmaları ve proje detaylarına buradan göz atabilirsiniz.

TÜİK: Türkiye Ekonomisi Yüzde 3,9 Büyüdü

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), yılın üçüncü çeyreğine dair gayrisafi yurt içi hasıla verilerini açıkladı. Buna göre, Türkiye’nin ekonomisi yüzde 3,9 büyüdü. 

TÜİK tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: 

“GSYH’yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde; 2022 yılı üçüncü çeyreğinde bir önceki yıla göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak; finans ve sigorta faaliyetleri yüzde 21,6, bilgi ve iletişim faaliyetleri yüzde 13,9, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri yüzde 12,6, kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri yüzde 7,6, hizmet faaliyetleri yüzde 6,9, diğer hizmet faaliyetleri yüzde 4,9, gayrimenkul faaliyetleri yüzde 4,1, tarım, ormancılık ve balıkçılık yüzde 1,1 ve sanayi yüzde 0,3 arttı. İnşaat sektörü ise yüzde 14,1 azaldı.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,1 azaldı. Takvim etkisinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, 2022 yılı üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 3,6 arttı.

Üretim yöntemiyle Gayrisafi Yurt İçi Hasıla tahmini, 2022 yılının üçüncü çeyreğinde cari fiyatlarla bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 120,5 artarak 4 trilyon 258 milyar 168 milyon TL oldu. GSYH’nin üçüncü çeyrek değeri cari fiyatlarla ABD doları bazında 241 milyar 523 milyon olarak gerçekleşti.

Yerleşik hane halklarının tüketim harcamaları, 2022 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 19,9 arttı. Devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 8,5 artarken gayrisafi sabit sermaye oluşumu yüzde 1,3 azaldı.

Mal ve hizmet ihracatı, 2022 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 12,6, ithalatı ise yüzde 12,2 arttı. İşgücü ödemeleri, 2022 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 96,2, net işletme artığı/karma gelir ise yüzde 123,0 arttı. İşgücü ödemelerinin cari fiyatlarla Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı geçen yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 29,5 iken bu oran 2022 yılında yüzde 26,3 oldu. Net işletme artığı/karma gelirin payı ise yüzde 54,1 iken yüzde 54,8 oldu.’’

İnşaat Sektöründeki Daralma Hızlandı

Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı M. Erdal Eren, inşaat sektöründeki büyümeye ilişkin açıklamada bulundu. Eren, “Türkiye ekonomisindeki büyümenin yavaşlamasının yanında inşaat sektörü 5 çeyrektir üst üste daralıyor.” dedi.

Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı M. Erdal Eren, Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı 2022 yılı üçüncü çeyrek büyüme rakamlarını yazılı bir açıklama ile değerlendirdi:

“Türkiye ekonomisinin küresel çapta içinden geçilen bu zorlu süreçte yüzde 3,9 ile de olsa pozitif büyümesi sevindiricidir. Bununla birlikte her zamankinden çok ihtiyaç duyduğumuz istihdama büyük katkı veren ve 200’ün üzerinde alt sektöre talep yaratarak ekonomide lokomotif görevi üstlenen inşaat sektöründe, aynı dönemde yaşanan yüzde 14,1’lik daralma önemli sorunlara işaret etmektedir. Sektörümüz 2021 yılı üçüncü çeyreğinden bu yana üst üste artan oranlarla 5 çeyrektir daralmaktadır. 

Sektörde büyümeye dönüş için inşaat yatırımlarında canlanmaya ve kronik hal almış olan girdi maliyetleri artışı sorunun çözümüne ihtiyaç duyulmaktadır. Girdi maliyetlerinde yaşanan yüksek artış konusunda bu yıl kamu müteahhitleri için yeterli bir çözüm sağlanamadığı gibi konut sektöründe ihtiyaç duyulan arza cevap verecek yeni projelerin hayata geçirilmesi de mümkün olamamıştır. Anadolu’nun dört bir tarafında krediler ile projelerini tamamlamaya çalışan firmalarımızın mevcut yük altında ayakta kalmaya artık mecalleri yoktur. Hükümetimizden 2023 yılı için gerek kamu müteahhitlerinin gerek konut sektörünün sorunlarını çözecek adımlar bekliyoruz. İnşaat sektörü güçlendirilmeden başta deprem riskinin kaçınılmaz kıldığı kentsel dönüşüm süreci olmak üzere kalkınma hedeflerinin sürdürülmesi de mümkün olmayacaktır. Türkiye Müteahhitler Birliği olarak hükümetimizin bu yönde yapacağı çalışmalara her zaman olduğu gibi katkı sağlamaya hazırız.”

Kocaeli Şehir Hastanesi Tramvay Hattı İnşaatı Başladı

Kocaeli Şehir Hastanesi Tramvay Hattı projesinin ihalesini alan Eze İnşaat, proje çalışmalarına başladı. Şirket projeyi, 10 ayda bitirmeyi hedefliyor. 

Ulaştırma Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü tarafından daha önce iki kez davet usulü ihalesi yapılan Kocaeli Şehir Hastanesi Tramvay Hattı projesi, 2020 yılından bu yana iki kez iptal edilmişti. Proje, ihaleyi üçüncü kez kazanan Eze İnşaat tarafından yapılıyor. 

27 Kasım 2022 tarihinde çalışmaların başlatıldığı projede, Bekirdere Turan Güneş Caddesi ile Kuşak Sokak’ın kesiştiği noktada kazma ve delme çalışmaları yapıldı. Çalışma kapsamında mevcutta bulunan dere ortaya alınacak ve üstüne tramvay hattı döşenecek. Hattın sağ ve sol tarafında ise birer şeritli yol inşa edilecek. Çalışmaları hızlı bir şekilde ilerletmeyi hedefleyen firma, 6 ayda dere ıslahını, 4 ayda ise üst yapı çalışmalarını tamamlamayı planlıyor. 

Yeni Yaşam Merkezi İnşaatı Sürüyor

Şanlıurfa Belediyesi tarafından 25 bin metrekare alanda hayata geçirilen kır düğün konseptine sahip yaşam merkezi inşaatı hızla devam ediyor.

Şanlıurfa’da sosyal ve kültürel birçok etkinliğe ev sahipliği yapacak olan yeni yaşam merkezi, 25 bin metrekarelik arazi üzerinde yükseliyor. Halil-ür Rahman Kent Ormanı’nda inşa edilen proje, doğa ile iç içe kır düğünü ve eğlence etkinliklerini vatandaşların hizmetine sunacak.

İnşaat çalışmalarının büyük bir bölümünün tamamlandığı kır düğünü projesi kapsamında toplam 25 bin metrekare alan içerisinde 16 bin metrekare yeşil alan, 6 bin 500 metrekare otopark, 150 metrekare mescit, 260 metrekare mutfak ve 530 metrekare sahne alanı yer alıyor.

Sosyal ve kültürel birçok etkinliğe ev sahipliği yapacak kentin yeni yaşam merkezi en kısa zamanda tamamlanarak vatandaşların hizmetine sunulacak.

Yarımca’da Kent Meydanı İnşaatı Sürüyor

İçerisinde kafeterya, kütüphane, sağlık ocağı, muhtarlık binası, yürüyüş yolları ve çok amaçlı salonların yer alacığı Kent Meydanı inşaatı, Kocaeli Yarımca, Mimar Sinan Mahallesi’nde devam ediyor. 

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve Körfez Belediyesi’nin birlikte Yarımca Mimar Sinan Mahallesi’nde hayata geçireceği Yarımca Kent Meydanı projesinde çalışmalar devam ediyor. Proje çerçevesinde 75. Yıl Cumhuriyet Parkı da yenilenecek. Körfez Belediye Başkanı Şener Söğüt, beraberindeki Başkan Yardımcıları Osman Yurt ve Levent Yılmaz ile birlikte Kent Meydanı’nda incelemelerde bulunarak, firma yetkililerinden bilgi aldı. 

Kent Meydanı projesine ilişkin açıklamalarda bulunan Söğüt, “Burada bulunan bina eski bir yapıydı. Sağlık ocağımızı ve muhtarlığımızı geçici olarak başka bir yere aldık. Buranın yıkımını gerçekleştirdik ve hızlıca enkazı da kaldırdık. Buraya meydan içerisinde iki katlı yapı yapacağız. Alt kısmı kafeterya ve kütüphane, üst kısmı da sağlık ocağı ve muhtarlık binamız olacak. Etrafı da vatandaşlarımızın oturabileceği, dinlenebileceği kent mobilyaları bulunacak. Park ile bütünleştiğinde ise proje çerçevesinde otopark, ahşap köprü geçişleri, yürüyüş yolları, çok amaçlı spor sahaları, çocuk oyun alanları da olacak. 12 dönümlük alanda ciddi bir proje. Büyükşehir Belediye Başkanımız Tahir Büyükakın’a da teşekkür etmek istiyorum, projenin hayata geçmesinde emeği büyük gerçekten. Meydan ve park bir bütün proje olarak ele aldık. Ayrıca camimizin tek minaresi vardı onu da çift minare yapacağız” dedi.

Kocaeli ilindeki kent meydanı inşaat projelerine buradan ulaşabilirsiniz.

AAD Architects, Doctor B Hastanelerinde Estetiği Tasarımla Buluşturuyor

Doctor B olarak da bilinen dünyaca ünlü estetik, plastik ve rekonstrüktif cerrahi uzmanı Op. Dr. Bülent Cihantimur’un Zorlu Center, Quasar İstanbul ve Bursa’da bulunan hastanelerinin tasarımlarını üstlenen AAD Architects, insana yapılan mucizevi estetik dokunuşu hikayelendirerek mimariye aktarıyor.

İlk etapta Zorlu Center’da, sonrasında ise Quasar İstanbul’da açılan Doctor B Estetik Hastaneleri’nin tasarımcısı AAD Architects, sadece bir hastane mekanı olmaktan öte insana dokunan, içindeyken farklı hissettiren, davetkar mekanlar yaratıyor. Sağlık mekanlarının tasarımlarında her zaman özgün, sıradışı ve sanat odaklı bir yaklaşımla hareket eden AAD Architects kurucusu Mimar Ayşegül Güner, “sorgulayan, düşünen ve düşündüren mekanlar” olarak tanımladığı Doctor B Estetik Hastaneleri’nde öncelikli hikaye olarak insana duyulan saygı, hayranlık ve merak duygularına odaklanmış. 

Doctor B hastanelerinin tasarımında Op. Dr. Bülent Cihantimur’un mesleği olan estetik cerrahinin insan bedeninde ve ruhunda yaratabileceği değişikliklerden yola çıktıklarını aktaran Mimar Ayşegül Güner “Doctor B öyle büyük bir fark yaratıyor ki, yaptıkları insanın doğasına bir başkaldırı gibi” sözleriyle vurguladığı bu estetik değişikliklerin yapılan tasarım ile birleşmesini ve buluşmasını hedeflediklerini vurguluyor ve ekliyor: “Doctor B Estetik Hastaneleri’nde insana yapılan dokunuşu, bizler de benzeri bir hikaye ile mimariye uyarlamaya çalıştık. Bu devrimsel değişimin parçası olan insanların hastaneden ayrılırlarken yaşadıkları özgüveni ve mutluluğu artıracak bir hikaye oluşturduk.”

Lükse ve Estetiğe Zarif Dokunuş: Zorlu Center Doctor B Hastanesi

AAD Architects, Zorlu Center Doctor B Hastanesi’nde kutu gibi tasarlanmış olan dikdörtgen bir mekanı ele alarak içerisine organik formlarda duvarlar eklemiş; fonksiyon ilişkisini en uyumlu şekilde oluşturarak akışkan ve yenilikçi bir alana dönüştürmüş. Mekanın planı ile olan ilişkisi, bir insan bedeni olarak hayal edilmiş. Estetik cerrahinin insanların bedeninde yapmış olduğu hareket, duvarlarda ve tavanlarda da devam ettirilmiş. Malzeme seçimleri, projeye uygun ve istenilen formlarda tasarlanabilecek şekilde mermer, ahşap ve metal kombinasyonu olarak seçilmiş. İnsanın varoluşu, huzuru ve dinginliği, kendi ile barıştığı o an, tasarımın nefesi olmuş. 

Lüksün çok zarif bir şekilde hissettirildiği Doctor B Estetik Hastanesi projesinde gelen misafirlerin kendilerini çok özel hissetmelerini sağlamak, tasarımda önemli bir girdi olarak ele alınmış. Her insanın özgün bir eser olması düşüncesinden yola çıkılarak kliniğin tasarımında “Kendi değerini hisset…” mottosuyla ilerlenmiş. Hastanede bulunan bütün mobilyalar da hikayeyi tamamlayacak şekilde tasarlanmış ve üretilmiş. “İnsan nedir? Neden değişime ihtiyaç duyar? Sadece güzellik midir? Lüksün insan bedenindeki yansıması nedir?” gibi sorulara aranan cevaplar ile tasarım devam ettirilmiş. 

Zorlu Center Doctor B Hastanesi’nin hikayesi, mekanın giriş kısmında düşündüren bir banko, duvar ve tavan üçlemesi ile başlamış. Malzemeler ve formlar birbiri içerisine geçerek, mekana doğru misafirlerini çekiyor. Hastane kullanılmaya başlandığı anda alınan en önemli geri bildirimlerden birisi de gelen misafirlerin merak duygusu ile tüm kliniği deneyimlemek istedikleri yönünde olmuş.

İnsan bedenine atıfta bulunan duvar tasarımları ile koridorlar, uygulama odalarına ve doktor odalarına yönlendirilmiş. Arada ortaya çıkan bir dinlenme ve bekleme alanı ise, Zorlu Center’ın orta alanına doğru açılan bir balkona bağlanmış. Uygulama odalarında özellikle tasarlanmış olan dört farklı aydınlatma tipi, hastanın dört farklı anını baz alıyor: Hastanın odaya girdiği an, uygulamanın yapılma anı, hastanın dinlenme aşaması ve son olarak hastanın yenilenmiş olarak kendisini gördüğü an… Ayrıca, hastaların aydınlık konforu uygulama odalarının en önemli tasarım kriterlerinden biri olmuş.

Sağlık yapılarının teknik olarak, mekanik ve elektrik altyapıları anlamında mimariyi zorlayan yapılar olduğunu, yapılan tasarımın düzgün bir şekilde çalışmasını sağlamanın, aynı zamanda ciddi bir teknik altyapı ile uyum gerektirdiğini dile getiren Mimar Ayşegül Güner için tüm bunların eş zamanlı ve uyumlu bir şekilde çözüme kavuşturulması, projenin en zorlayıcı kısımlarından birisi olmuş. Zorlayıcı malzemeler ve formlarla çalışılması, elektrik ve mekanik mühendislerinin gözünü ilk başta korkutsa da iyi bir ekip çalışması ile proje başarılı bir biçimde sonuçlandırılmış; tasarım ve estetik, işin sonunda etkileyici bir bütünselliği doğurmuş.

Nihayetinde Doctor B Zorlu Center Estetik Hastanesi, hayatın bir parçası olarak mekan ve insan ikilemesinde bir buluşma noktası haline gelmiş. Herkesin kendisine dair bir hikaye edindiği; girerken başka, çıkarken bambaşka izler bıraktığı bir mekan elde edilirken AAD Architects’in formlarda oluşturduğu akışkanlık sayesinde kullanıcılar üzerinde düşündürücü ve şaşırtıcı bir etki yaratma hedefi başarıyla sonuçlanmış. 

Yeniden Doğuşun Dansı: Aesthetic International

AAD Architects’in Doctor B için tasarladığı bir diğer proje olan Quasar İstanbul’daki Aesthetic International ise Op. Dr. Bülent Cihantimur’un cerrahi bir tıp merkezi hayali ile başlamış. Estetik olabilecek bütün operasyonların ve uygulamaların yapıldığı yaklaşık 6000 metrekarelik bir sağlık tesisi olarak ele alınan proje; ofisleri, uygulama odaları, doktor odaları, hasta servis odaları gibi birçok fonksiyonu içerisinde barındıran, hastane özelliğinde bir mekan tasarımı ve uygulama hikayesi olmuş.

Büyük bir yenilenme hikayesinin ve yeniden doğuşun ele alındığı Aesthetic International’ın planlaması fonksiyon şemaları hazırlanarak başlamış. Dünyada insana verilen ikinci yenilenme şansının bir çeşit manevi kapısı olarak sembolize edilen mekanda ana rahmine düşen bir ceninin dünyaya geldiği güne kadar geçirdiği tüm süreç hikayelendirilerek aktarılmış. Bu yeniden doğuşun bilim ve sanat ile insanlığa büyük bir zenginlik olarak armağan edilmiş olması da hikayenin meyveleri olarak düşünülmüş.

“Yüzyıllardır insanların bilim ve sanat sayesinde gelişerek, değişerek yaşam kalitelerini arttırdıklarına şahitlik ediyoruz. Bu mekanın tasarımında da sanatın yarattığı manevi zenginliği, bilimin gerçekçi bakış açısı ile bütünleştiren ve yeniden doğan insana açtığı ufuklara odaklandık” diyen Mimar Ayşegül Güner, mekanın tasarımında ana rahminin formunu ve merkezi bir alandan dağılan, sağa sola ayrılan yumurtalıklara giden koridor kanallarını betimlediklerini dile getiriyor. Koridorlardan girilen uygulama odaları, doktor odaları, servis odaları, tuvaletler ve diğer bütün alanlar da bu kanala tutunmuş. 

Aesthetic International projesine yeni bir isim verilecek olsa adının “Yeniden Doğuşun Dansı” olabileceğini dile getiren Ayşegül Güner “İnsanlar yeniden doğuşta girdikleri odalardan ve ameliyathanelerden tamamen değişerek, yenilenerek ve kendileri ile bir kere daha tanışarak çıkıyorlar” diyor ve bu sebeple her odanın kapısının tamamen özgün şekilde tasarlandığını ve her kapıda ayrı bir bilim ve sanat insanının yansıtıldığını sözlerine ekliyor. Böylece ana rahmindeki kanallarda insanlar bilim ve sanat ile buluşturulmuş; şaşırmaları, düşünmeleri ve öğrenmeleri sağlanmış. Bu yaklaşım sayesinde adeta bir galeriye dönüştürülen hastanenin ameliyathanelerinde de ressamlarla özel çalışmalar gerçekleştirilmiş. Bir sağlık mekanında ilk kez uygulanan bu yoğun sanatsal yaklaşım Sağlık Bakanlığı denetim ekiplerinde de büyük bir şaşkınlık yaratmış. Ameliyathane duvarlarındaki insana dair estetik figürler alışılmışın dışında bir deneyim sunmuş. 

Tıp merkezleri ve hastanelerin çok ciddi teknik denetimlerden geçirildiğini vurgulayan Mimar Ayşegül Güner “Sağlık mekanlarında projelerin mimari, inşaat, mekanik ve elektrik altyapıları kurallara tamamen uygun olarak ele alınır. %100 proje uygunluğu aranır ve birebir olarak yerinde denetlenir. Çok katı kuralların içerisinde böyle bir tasarımı gerçeğe dönüştürmek hiç de kolay olmadı” diyerek sözlerine devam ediyor: “Oluşturulan böyle bir mekanda bu hikayeyi yaşayan insanların deneyimlerine şahit olmak bence mimarlık mesleğinin en büyük ödülü. İnsanlara hem manevi hem de fonksiyonel anlamda hizmet edebilen bir mekan tasarlamanın önemi çok büyük.”

Aesthetic International’da mimari tasarımın uygulama safhasında yaşanan zorluklar, malzemelerin tasarıma adapte edilmesi ve tabii ki doğru bütçe içerisinde hareket etmek işverene karşı duyulan önemli sorumluluklar olarak ele alınmış. Ahşap, metal, mermer ve corian malzemenın öncelikli olarak kullanıldığı mekanda malzemelerin adeta birbirleriyle dans etmeleri sağlanmış. Hiç beklenmedik bir yerde hiç beklenmedik bir malzemenin hastaları karşıladığını dile getiren Ayşegül Güner, merdivende özgün bir şekilde kullanılan epoksi malzemenin fırça darbeleri ile dağıtılarak sperm etkisi elde edildiğini, asansörlere doğru devam edildiğinde ise duvarlarda bir yaşam ağı ören metal örümcek heykellerinin misafirleri karşıladığını vurguluyor ve ekliyor: “Bir uygulama odasına Mimar Sinan ile, bir diğerine Coco Chanel ile, başka bir tanesine ise Leonardo da Vinci ile açılıyor kapılar. Mekanın her bir köşesinde hikayeyi tamamlayan ayrı bir sanat eseri yerleştirerek projede bütünlüğü yakalamaya çalıştık.”

Gür: ‘’Düzce’de Güçlendirme Çalışmaları 6 Okul İnşaatında Devam Ediyor’’

Millî Eğitim Bakanlığı İnşaat ve Emlak Genel Müdürü Umut Gür, Düzce’de son 2-3 yılda 32 okulda başlatılan güçlendirme çalışmalarından 26’sının bittiğini, 6’sında inşaatın sürdüğünü açıkladı.

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in talimatı doğrultusunda deprem bölgesine gelen İnşaat ve Emlak Genel Müdür Gür, birim amiri ve daire başkanları, depremden etkilenen okul ve eklentilerinde incelemelerini sürdürüyor.

Konuyla ilgili konuşan Millî Eğitim Bakanlığı İnşaat ve Emlak Genel Müdürü Umut Gür, depremin yaşanmasından itibaren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğünün bütün yetkili personeliyle sahada olduğunu, kendilerinin de destek için aynı gün onlarla koordineli şekilde çalışmaya başladığını anlattı.

Şu anda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ekiplerinin çalışmalarını bitirmesini beklediklerini ifade eden Gür, “Biz de onlara gördüklerimizi aktardık. Çok şükür yıkılan okulumuz yok, güzel haber olarak bunu söyleyebiliriz. İl Müdürlüğümüz de yapılan incelemelerde tedbir amaçlı tahkikten geçmesi gereken okulları belirliyor ve eğitim öğretimin aksamaması için bu okullarımız boşaltılıyor. Öğrencilerimizin diğer okullarda ikili eğitim yapacak şekilde planlamasını yapıyor.” diye konuştu.

Özelikle son birkaç yılda tahkik ve güçlendirme çalışmalarına ciddi ivme kazandırdıklarını vurgulayan Gür, şu bilgileri paylaştı: 

“Son 2-3 yılda 12 binanın yıkım kararı alındı. Bunların hepsi yatırım programına girdi. Bunlardan 3 tanesinin yapımı sürüyor. Diğerlerinin ihale hazırlıkları tamamlanma aşamasında. 32 okulumuzun güçlendirmesi vardı. Bunların 26 tanesi bitti. 6 tanesinin de inşaatı sürüyor. Aynı hızda bu tahkik süreçlerini devam ettirmekte kararlıyız. Okullarımızı tarayıp tahkik ettirip ihtiyacı olanların güçlendirilmesi süreci devam edecek. Depremler her zaman olacak ama biz de hazır olacağız.”

Gür, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının tespit ettiği binalarda incelemelerinin, detaylı projelendirmelerin süreceğini, bunları en hızlı şekilde yapacaklarını kaydetti.

Bakanlığın, okullardaki birtakım sıva dökülmeleri, küçük sıva çatlakları gibi hususların hızla tamiri, okulların eğitim öğretime hazır hale getirilmesi için talimat verdiğini aktaran Gür, “Bütçenin bir kısmı da gönderildi. İlgili müdürlüğümüz de çalışmalara başladı zaten. En kısa süre içinde öğrencilerimiz okullarına kavuşacaktır.” dedi.

DAİMFED Başkanı Karslıoğlu, Ayrıcalıklı Yapıları İnceledi

Doğu Akdeniz İnşaat Müteahhit Birlikleri Federasyonu (DAİMFED) Genel Başkanı Mustafa Karslıoğlu, Adana’da ayrıcalıklı yapı tipine sahip konut ve iş yeri projelerini inceledi. 

İnceleme sonrası açıklamalarda bulunan DAİMFED Genel Başkanı Mustafa Karslıoğlu, Adana’ya kazandırılacak önemli projeyi yakından görme imkanı bulduklarını belirterek, “İnanılmaz devasa yapıların oluşmaya başladığını gördük. Böylesine önemli projelerden birisinin DAİMFED bünyesinden olması hepimizi gururlandırdı. Projeyi yapan gruba başarılar diliyoruz.” dedi.

Ayrıcalıklı yapı projesini uygulayan yapının temsilcisi Nihat Dizman da DAİMFED’in bir üyesi olarak inşaat sektörüne ve temsilcilerine yararlı olmak için çalıştıklarını ifade ederek, “İnşaat sektöründeki çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Adana’ya değer katmayı amaçlayan çalışmalarımızla çıtayı her geçen gün daha da yükseltmeyi amaçlıyoruz.” diye konuştu.

Adana’daki tüm inşaat projeleri ve detaylarını buradan inceleyebilirsiniz.

Dekar’ın Bahçeşehir’deki Son Projesinde Satışlar Başladı

Ulaşılabilir fiyatlarla bahçeli ev geliştirme konusunda gayrimenkul sektörünün öncülerinden olan Dekar Yapı, İstanbul Bahçeşehir’de konforlu bir yaşamın kapılarını araladığı yeni projesi Dekar Şehirbahçe’nin satışlarına başlarken, örnek dairesini de görücüye çıkardı.

Sahip olduğu deneyim ve yüksek kaliteli üretim gücüyle doğa dostu bahçeli evler üretmeye devam eden Dekar Yapı, İstanbul Bahçeşehir’de hayata geçirdiği 6. projesinin satışlarına devam ediyor. Bahçeşehir’in en sakin bölgesinde, tamamen bahçeli evlerle dolu bir lokasyonda, ev sahiplerine huzurlu bir yaşam sunacak Dekar Şehirbahçe’nin 4+1 örnek dairesi de kapılarını açtı.

Doğa ile İç İçe Ayrıcalıklı ve Huzurlu Bir Yaşam

Toplam 1 milyar 750 milyon TL yatırımla geliştirilen Dekar Şehirbahçe’de 41.000 m² bir arazi üzerinde 51 blokta, 2+1’den 4+1’e kadar farklı büyüklükte 181 bahçeli ev yer alacak. Dekar Şehirbahçe projesinden konut sahibi olanlar bahçeli bir hayatın yanı sıra birbirinden farklı imkânlar sunan sosyal hayat ile de buluşacaklar. Projenin içerisinde açık yüzme havuzu, kafe, çocuk parkı, basketbol sahası, peyzaj havuzu ve yürüyüş yolları bulunuyor. Ayrıca her ev 2 adet kapalı otoparka sahip.

Dekar Şehirbahçe’nin Örnek Dairesi Görülmeye Değer

İstanbul’un bahçeli yaşamıyla öne çıkan bölgelerinden Bahçeşehir’de yapımına devam edilen projenin örnek dairesi, konut sahibi olmak isteyenlerin beğenisine sunuldu. Dekar Şehirbahçe’nin örnek dairesi lüksü yeniden tanımlarken, tasarımı ve sunduğu konfor ile dikkat çekiyor. Toplam 220 metrekarelik alanda 4+1 olarak tasarlanan örnek daire, ulaşılabilir fiyatlarla bahçeli ev sahibi olmak isteyen ziyaretçilere yerleşim fikri verecek çözümler de sunuyor. 

Liman ve Depolama Tesisi Yatırımları Stratejik Olarak Desteklenecek

Bugün Resmî Gazete’de yayımlanan karara göre; endüstri bölgelerinde gerçekleştirilecek asgari 3 milyar TL tutarındaki liman ve depolama tesisi yatırımlarının stratejik olarak desteklenmesine karar verilebilecek.

Liman ve depolama tesisi yatırımlarında stratejik yatırımlar için öngörülen komisyon değerlendirmesi aranmaksızın teşvik belgesi düzenlenecek.

Kararla, karar kapsamındaki yatırımların desteklemesi amacıyla verilecek yatırım kredilerine ilişkin hükümleri belirleyen kararın 11. maddesinde yer alan ve “yatırım taahhütlü avans kredisi”ne ilişkin fıkra ile 24. maddesinde yer alan otel yatırımları teşvik belgelerinin genel teşvik sistemine dönüştürülmesine ilişkin 9. fıkrası yürürlükten kaldırıldı.

Kararın, imalat sanayiine yönelik düzenlenen yatırım teşvik belgeleri kapsamında 1 Ocak 2017 ile 31 Aralık 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilecek bina-inşaat harcamalarında KDV iadesi, kurumlar vergisi veya gelir vergisi indirimine ilişkin geçici 8. maddesi de yürürlükten kaldırıldı. 

Lacivert Hırdavat, Iraq Building Fuarı’nda Ürünlerini Tanıttı

Her yıl yükselen başarı grafiği ile adından söz ettiren Lacivert Hırdavat, Iraq Building Fuarı’nda ürün kalitesini, dünyanın dört bir yanından katılım sağlayan inşaat sektörü temsilcilerine sundu.  

Toptan ve perakende satışların yanı sıra üretici olarak da sektörde yerini alan Lacivert Hırdavat, kalıp ayırıcı yağlar, pas payı grubu titreşimli vibratör ve şantiye donanımlarının satışlarını şirket garantisi ile müşterilerine sunuyor. 

Müşterilerinin deneyimlerine son derece önem veren firma, sektördeki farklı tarzını da ortaya koyarak; müşterilerinin ihtiyaçları doğrultusunda en pratik çözümleri projelendiriyor. 

Irak’ta Lacivert Hırdavat Rüzgârı Esti

21-24 Kasım 2022 tarihleri arasında Irak’ta düzenlenen Building Iraq-Uluslararası Yapı, İnşaat Malzemeleri ve Altyapı Fuarı’nda boy gösteren Lacivert Hırdavat, başta sunduğu hizmet kalitesi olmak üzere; kalıp ayırıcı yağ, el aletleri/elektronik el aletleri, boya ve yalıtım ürünlerini içerin geniş ürün yelpazesini dünyanın birçok yerinden gelen katılımcılara tanıttı. 

Kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerine adım adım yaklaşan firma, kendi alanında üretim bandını genişleterek ulusal ve uluslararası fuarlarla markasının iç pazardaki gücünü dış pazara taşımayı hedefliyor. 

‘’Zamanınızın Değerini Biliyoruz’’

Firmanın müşterilerine yaklaşımı hakkında bilgi paylaşan Lacivert Hırdavat’ın Sahibi Bilgehan Özdemir, ‘’Sunduğumuz hizmetleri, bu önemli parametreyi göz önüne alarak etkin ve hızlı cevaplamaya dikkat ediyoruz. Müşterilerimizden gelen her talebe işlem hacmine bakmaksızın aynı profesyonellikte ve ciddiyetle yaklaşıyor, güler yüz ve memnuniyetle hizmet vermeyi temel ilkelerimizden biri olarak yansıtmaya özen gösteriyoruz. Müşterilerimize karşı görevlerimizin ürün ya da hizmet tedariki ile sonlanmadığının bilinciyle, satış sonrası soru ve yeni ihtiyaçları için her zaman ulaşılabilir ve memnuniyeti yüksek, büyük bir aile olmaya devam ediyoruz.’’ ifadelerini kullandı. 

‘Var Bir Hayalimiz’ sloganıyla kendini gösteren Lacivert Hırdavat, müşterilerinin güveni ile desteğini arkasına alarak, dünya markası olma yolunda her geçen gün tecrübesini katlamaya devam ediyor.

Yüksek Katlı Binalar Depremde Yıkılma Riskini Azaltıyor Mu?

İnşaat Yüksek Mühendisi Mehmet Savaşkan, “4-8 katlı binalar deprem yüküne maruz kalıyor, 20 kat ve üzeri binalarda yıkıcı etki bırakmıyor” dedi. 

Ordu’da görev yapan İnşaat Yüksek Mühendisi Mehmet Savaşkan, “Deprem hareketleri neticesiyle binalarda çatlaklar ve özellikle taşıyıcı sistemlerde hasarlar olabiliyor. Özellikle 5 buçuk ve üzeri şiddete depreme maruz kalan binalarda bu tür hasarlar oluşabiliyor. Zaman içerisinde de tekrarlayan depremler, 10-15 yıl içerisinde depremlerin tekrarlanması binanın ömrünü de kısaltıyor. Yaşanan her büyük depremden sonra özellikle bir ve ikinci derecede deprem kuşağında yer alan binaların gözle görülmese bile daha ince hasarları olabiliyor. Bu yerlerin x ışınları ile incelenmesi, varsa çatlakların kayıt altına alınması, çatlak hareketlerinin zaman içerisinde bakılması gerekiyor. Eğer hareket varsa bu her depremden sonra artıyorsa hızlı bir şekilde bu bina için kentsel dönüşüme gidilmesi gerekiyor.” dedi.

“Birinci deprem kuşağında yer alan binalardan özellikle 4 ve 8 katlı arasındaki binalar deprem yüklerine daha çok maruz kalıyorlar ve hasar durumu çok daha büyük oluyor, yıkım ile karşılaşabiliyor” diyen Savaşkan, “Deprem, 1 ve 2 katlı binalar ile 20 ve üzeri katlı binaları etkilemiyor, daha az etkiliyor. Bunlarda da yıkım ve hasar söz konusu olmuyor. Yüksek katlı binalar sallanıyor ancak problem yaşanmıyor. Bu da binanın deprem salınımı ile alakalı, depremin yaptığı etkiyi belirli bir kat seviyesine kadar hissettiriyor. Özellikle 20 kat ve üzeri binalarda sallıyor fakat yıkıcı etki bırakmıyor.” şeklinde konuştu.

“2018 Yılından Önce Yapılan Binaların İyi İncelenmesi Gerekir”

Yüksek katlı binaların daha iyi bir mühendislik ile yapıldığı için depreme karşı olan riskinin de azaldığını kaydeden Savaşkan, özellikle 2018 yılından önce yapılan binaların dikkatli incelenmesi gerektiğine değinerek, “Bu binalar yüksek mühendislik gerektiriyor ve projeli bina oluyor. Ancak bu diğer binalar için bu kadar ince düşünülmüyor. Birinci ve ikinci dereceli deprem bölgelerinde 10-20 yıl aralarla belki de daha sık depremler yaşanıyor. Depremleri atlattıktan sonra insanlar güvenle oturuyorlar ancak bu binalarda gözle görülmeyen kılcal çatlaklar oluşabiliyor. Binaların her depremden sonra incelenmesi gerekiyor. Özellikle 2018 yılında yürürlüğe giren deprem yönetmeliği çok ciddi şartlar getirdi. Bu tarihten önce yapılmış binaların daha hassas incelenmesi gerekir.” ifadelerine yer verdi.

Tüpraş’tan 101 Milyon Dolarlık Yatırım

Tüpraş, 2050’ye dek 10 milyar dolar yatırım hedeflediği stratejik planı kapsamında, dönüşümün ilk 9 ayında 53 milyon dolarlıkk kısmı sürdürülebilirliğe olmak üzere, toplam 101 milyon dolar yatırım gerçekleştirdi.

“Enerjimiz Geleceğe” mottosuyla, sürdürülebilir bir Türkiye için geleceğin enerjisini üretmek hedefiyle 2021 yılında Stratejik Dönüşüm Planını açıklayan Tüpraş, dönüşüm yolculuğundaki ilk yılını tamamladı. Plan kapsamında 2030 yılına kadar emisyonlarını yüzde 27 azaltacağını, 2050 yılında karbon nötr enerji şirketine dönüşüm hedefini açıklayan Tüpraş, yaklaşık yarısı sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik olmak üzere, 2022 yılı sonunda 200 milyon dolar yatırım yapmayı hedefliyor.  

Türkiye’nin ulusal akaryakıt ihtiyacını kesintisiz şekilde karşılamaya devam ettiklerini belirten Tüpraş Genel Müdürü İbrahim Yelmenoğlu, bir yıl önce açıkladıkları Stratejik Dönüşüm Planıyla, Türkiye’nin de karbon taahhütlerine önemli katkıda bulunacak yatırımları hızla hayata geçirmeye devam ettiklerini söyledi. Geçtiğimiz günlerde Mısır’ın Şarm El Şeyh kentinde gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’nda; pandeminin etkilerini henüz atlatmamış olan, jeopolitik gerilimlerle mücadele eden dünya açısından son derece önemli olduğuna dikkat çeken Yelmenoğlu, “Bizim de katılım sağladığımız 27. Taraflar Konferansı’nın (COP27) temel gündem maddesi olan iklim değişikliğiyle mücadele her geçen gün daha da önemli hale geliyor. Biz de Tüpraş olarak, üzerimize düşeni tüm enerjimizle yerine getirmek için Stratejik Dönüşüm Planımız kapsamında, ulusal ve uluslararası iş birliklerinin de gücüyle emin adımlarla ilerlemeye devam ediyoruz. 2050 yılında karbon nötr bir enerji şirketi olma hedefimiz kapsamında, rafinaj alanında enerji verimliliğimizi artırmaya ve karbonsuzlaştırma projelerine odaklanıyoruz. Aynı zamanda, sektördeki tecrübemizle odaklandığımız yeni iş alanları olan yeşil hidrojen, sıfır karbonlu elektrik ve biyoyakıt üretimine yatırım yapıyor ve hâlihazırdaki lider pozisyonumuzu geleceğin düşük karbonlu enerji piyasalarında da devam ettirmeyi planlıyoruz” dedi.

Stratejik Dönüşüm Planı hedeflerine doğru ilerlerken, 2022 yılında yaklaşık yarısı sürdürülebilirlik yatırımlarına olmak üzere toplamda 200 milyon dolar yatırım gerçekleştirmeyi hedeflediklerini kaydeden Yelmenoğlu, “Sıfır karbonlu elektrik üretimi konusunda önemli bir adım olan Entek hisselerinin devralınması başta olmak üzere çeşitli yatırımlar gerçekleştirdik. Sürdürülebilir havacılık yakıtı üretimine yönelik olarak Honeywell UOP ile lisans anlaşması imzalanması, Avrupa hidrojen pazarının lider paydaş kuruluşu Hydrogen Europe üyeliği, İklimle Bağlantılı Finansal Beyanlar Görev Gücü (TCFD) katılımı ve Tüpraş Enerji Girişimleri A.Ş.’nin kurulumu bunlardan birkaçı” dedi. 

Tüpraş’ın Stratejik Dönüşümünde Bir Yılın Satır Başları

Başarılı gelişmelerin bir sonucu olarak Bloomberg’in 2022’de “İzlenmesi Gereken 50 Şirket” listesinde yer alan tek Türk şirketi olduklarını da hatırlatan Yelmenoğlu, “Türkiye’nin en büyük sanayi şirketi konumunu güçlendirmeye devam ederken, ülkemizin temiz enerji dönüşümüne de öncülük etmenin gururunu yaşıyoruz” diyerek bir yıllık süreçte gerçekleştirdikleri yatırım ve çalışmalar hakkında şu bilgileri aktardı:  

“Sürdürülebilir havacılık yakıtı üretiminde Ecofining™ teknolojisinin kullanımı için dünyanın önde gelen teknoloji şirketlerinden Honeywell UOP ile imzaladığımız lisans anlaşması kapsamında kurmayı planladığımız tesisimizde, stratejik dönüşüm planımızın bir parçası olan biyoyakıt iş alanına yönelik adımlarımızı sürdüreceğiz. İzmir rafinerimizde çalışmalara başladık. İhtiyacımız olan bio bazlı atık hammaddeyi temin edebilmek için iş birliği görüşmelerimiz de sürüyor.  

Yine dönüşüm planımızda yer alan ve şirketimizin gelecekte odaklanacağı dört stratejik iş kolundan biri olan ‘Sıfır Karbonlu Elektrik’ alanında önemli bir yatırım gerçekleştirdik. Koç Holding ve Aygaz’ın iştiraki, sekiz hidroelektrik, bir rüzgâr ve bir doğal gaz çevrim santrali bulunan, toplamda 442 MW kapasiteli Entek’in hisselerinin Tüpraş tarafından devralınmasıyla önemli bir hamle yaptık. Bu birliktelik şirketimizin stratejik dönüşüm yolculuğundaki üretim portföyüne güçlü bir katkı sunarken, ülkemizin temiz enerji geleceğine de ivme kazandırmayı hedefliyor. Entek’in Tüpraş bünyesine katılması ile 2030’da 1 GW ve 2035’te 2,5 GW sıfır karbonlu kurulu güç hedefimize ulaşma anlamında önemli bir aşama kaydederek ilerlemeye devam ediyoruz. Entek’in, yenilenebilir enerji alanındaki birikimi ve uzmanlığı ile son derece yetkin insan kaynağının da Tüpraş ailesine katılması, sadece sıfır karbonlu elektrik üretimimizde değil stratejik dönüşüm planımızın hayata geçirilme süreçlerinde büyük bir sinerji oluşturmaya başladı. Entek geçtiğimiz hafta yayımlanan Elektrik Piyasasında Depolama Faaliyetleri Yönetmeliği kapsamında, EPDK’ya depolama tesisi kurmak taahhüdü ile mevcut kapasitesine ilave olarak 150 MW GES ve 854,5 MW RES olmak üzere toplamda 15 proje ile 1.004,5 MW ilave kapasite için ön lisans başvurusu yaptı. Başvuruların olumlu değerlendirilmesi durumunda ön lisans almaya hak kazanacağız. Şirketimiz yenilenebilir alandaki güçlü büyüme hedeflerine depolama tesislerini de ilave ederek geleceğin enerji dünyasında önemli bir oyuncu olma hedefinde güçlü bir şekilde ilerliyor. Bununla birlikte rafineri sahalarımızda da sıfır karbonlu elektrik üretimine yönelik yatırımlarımız devam ediyor. Bu kapsamda, Kırıkkale Rafinerisi’nde Haziran 2023’te devreye alınması planlanan 12,6 MW kapasiteli Güneş Enerjisi Santrali yapım sözleşmesini Eylül ayında imzaladık ve ilave 54,4 MW kapasite için de başvurumuzu tamamladık. 

Diğer yandan, bio bazlı ürünler, yeşil hidrojen, sıfır karbon elektrik, karbon yönetimi gibi öncelikli konular ve bu konularla ilgili yan sektörler başta olmak üzere, akıllı bilişim teknolojileri, yeşil enerji, enerji verimliliği, çevre ve geri dönüşüm, atık yönetimi, robotik çözüm teknolojileri alanlarındaki yurt içi ve yurt dışı teknoloji girişimlere yatırım amacıyla Eylül 2022’de Tüpraş Enerji Girişimleri A.Ş. “Tüpraş Ventures’ı” 100% Tüpraş iştiraki olarak kurduk. 

Yeşil hidrojen alanında da ilk hedefimiz olan 2025 yılına kadar bir demo tesisi kurma üzerinde çalışmalarımız aralıksız sürüyor. Hem enerji verimliliği hem de katma değeri yüksek yeni ürünlerin üretimi için yatırımlar da tüm hızıyla ilerliyor. Bu aksiyonları göz önüne aldığımızda kısa sürede elle tutulur, ciddi iş hamleleri gerçekleştirdik.”

 “Sürdürülebilir Rafinaj Alanında Güçlü Adımlar Atmayı Sürdüreceğiz” 

Yelmenoğlu, “Sürdürülebilirlik konusunda birçok yeni veriyi kamu ile paylaşmaya başladık. Şeffaflığa ve açık bilgi paylaşımına çok önem veriyor ve bunu daha da arttırmayı hedefliyoruz. 2021 yılında sürdürülebilirliğe yönelik çalışmalarımız sonucunda, FTSE4Good, MSCI ESG Rating, BİST SE (Refinitiv), Sustainalytics ve Vigeo Eiris, Bloomberg GEI gibi endekslerde değerlendirme skorlarımızda ortalama %22 gelişme kaydettik. Diğer yandan, 2022 yılında İklimle Bağlantılı Finansal Beyanlar Görev Gücüne (TCFD) destek veren küresel şirketler arasında yerimizi alarak, iklim risklerinin daha etkin ve bilinçli yönetilmesi ile ilgili kapsamlı tavsiyeleri şeffaf bir şekilde aktarma fırsatına sahibiz. 60 yılı aşkın köklü birikimimizden aldığımız güçle ‘Enerjimiz Geleceğe’ diyerek başlattığımız yolculuğumuzda, geleceğin enerjisini üretmek için dönüşüyor, sürdürülebilir bir dünya için değişiyoruz” ifadesini kullandı.  2050 Karbon Nötr yolculuğunda önemli bir başlık olan “sürdürülebilir rafinaj” alanında güçlü adımlar atmayı sürdüreceklerini belirten Yelmenoğlu, “Portföyümüzü çeşitlendirmek üzere elimizden gelen tüm gayreti gösteriyoruz” dedi. 

“İnsan Kaynakları Projemiz Future Fit İle 2030 Vizyonuna Hazırlanıyoruz” 

İnsan Kaynakları projemiz “Future Fit projesi ile organizasyonumuza daha bütünsel bakarak, gelecekte ihtiyacımız olacak yeni rol ve yetkinlikleri tanımlayarak, çalışma arkadaşlarımızı bu rollere hazırlayacak yeni beceri kazandırma programlarını devreye alıyoruz” diyen Yelmenoğlu, “Future Fit projemizin, Stratejik Dönüşüm Planımızda yer alan 2030 yılında ‘Sürdürülebilir, Rekabetçi ve Geleceğe Hazır bir Tüpraş’ hedefimizi destekleyen kültür dönüşümü için de çok önemli bir başlangıç olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca, Projemizi sürekli iyileştirme çalışmaları ve onu besleyen platform yapılanmaları ile bizi geleceğe taşıyan dinamik bir iş listesi olarak görüyoruz. Girişimcilik, inovasyon, açık inovasyon ve start-up entegrasyon ile bugünün ve yarının işlerine yönelik çalışmaları da yürütüyoruz. Aynı zamanda yerli ve yabancı girişimlerin yenilikçi teknolojilerini rafinerilerimizde deneyimleyerek iş birliği geliştirmeye devam ediyoruz” dedi. 

“Her Yeni İşe Alımda, İki Kişiden Birinin Kadın Olmasını Hedefliyoruz” 

Sürdürülebilir bir dünya ve geleceğin enerjisi için dönüşümü gerçekleştirirken, sadece ekonomik büyümeye değil, toplumsal etki alanında fayda yaratmaya odaklandıklarına dikkat çeken Yelmenoğlu, “Eşitlik için Enerjimiz Bitmez’ diyerek bir yola çıktık ve bu doğrultuda; kapsayıcı, adil, insan haklarına saygılı ve emniyetli bir çalışma ortamını tüm süreçlerimizin merkezinde tutuyoruz.

Mesleklerin cinsiyeti olmadığına inanan bir şirket olarak; sektörümüzde öncü bir uygulamayla, sahada kadın teknisyenler ve operatörler istihdam ediyoruz. 3 yıl önce, ilk kez Batman’da olmak üzere, İzmit, Kırıkkale ve İzmir rafineri sahalarımızda kadın operatör ve teknisyenlerimiz aramıza katıldılar. Rafineride kadın mühendislerimiz hep vardı ancak sahada vardiyalı kadın çalışma arkadaşlarımızın da işe başlaması hem sektörümüz hem de şirketimiz adına öncü ve örnek bir uygulama oldu. Erkek egemen olduğu düşünülen bir iş kolu için bu cesur adımı atmaktan büyük mutluluk ve gurur duyuyoruz. 2022 yılından itibaren her yeni işe alımda, iki kişiden birinin kadın olmasını hedefliyoruz. Diğer yandan, yetenek havuzumuzun ise yüzde 53’ünü kadın çalışma arkadaşlarımız oluşturuyor. Bugün, Mühendislik, Ar-Ge, İnovasyon, Hizmet Tasarımı ve Bilişim Teknolojileri alanlarında yüzde 24 olan çalışan kadın oranımızı, 5 yıl içinde yüzde 40’a çıkarmayı, amaçlıyoruz. Yine öncü bir uygulamayla, şirketimizde geçen yıl Çeşitlilik, Eşitlik, Kapsayıcılık (ÇEK) Komitesini kurduk ve ÇEK Politikamızı yayımladık. Komitemiz bu alandaki faaliyetlerimizi yaygınlaştırarak güçlendirmek üzere çalışmalarını sürdürüyor. Tüm bu çabalarımızla Bloomberg’in Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Endeksi’nde yer aldığımızı da mutlulukla belirtmek isterim” dedi. 

5 Yılda, 100 Bin Kız Öğrenciye Erişim Taahhütlerini Paylaştı   

Koç Holding’in Birleşmiş Milletler Kadın Birimi Nesiller Boyu Eşitlik Forumu’ndaki küresel liderliği kapsamındaki taahhütlerine katkı sağlamak üzere, Teknoloji ve İnovasyonda Kadın Programı’nı geliştirdiklerini belirten Yelmenoğlu; yürüteceğimiz farklı eğitim projeleriyle 5 yılda, 90 bini ortaokul, 10 bini üniversite olmak üzere toplam 100 bin kız öğrenciye ulaşmayı taahhüt ettiklerini ifade etti.  

Tüpraş Teknoloji ve İnovasyonda Kadın Programı ile kız çocuklarının STEM (Fen, Teknoloji, Mühendislik, Matematik) alanlarında çalışma potansiyellerini ortaya çıkartmayı ve teknoloji ve inovasyon ekosistemine erişimlerini kolaylaştırmayı amaçlıyor. Şirket, programın ilk adımını Batman Üniversitesi iş birliğiyle, “Genç Beyinlerde İnovasyon ve Kadın Girişimcilik Eğitimleri” ile başlattı. Eğitim Programı üniversitelerde girişimcilik kültürünü yaygınlaştırmayı, öncelikle kız öğrenciler başta olmak üzere gençlerin teknoloji ve inovasyon ekosistemine erişimlerini kolaylaştırmayı amaçlıyor. Tüpraş, takip eden yıllarda faaliyet gösterdiği iller olan Kocaeli, Kırıkkale, İstanbul ve İzmir’deki üniversitelerle de iş birlikleriyle programı yaygınlaştırmayı hedefliyor. 

Kaynak: Dünya

Güneş Enerjisi Yatırımlarında Rekor Başvuru

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Başkanı Mustafa Yılmaz, depolamalı rüzgâr ve güneş enerjisi yatırımlarında 110 milyar dolarlık rekor başvuru geldiğini dile getirdi. 

Depolama düzenlemesinin enerji sektöründe çığır açtığını vurgulayan EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, “Öncelikli hedefimiz enerji arzımızı artırmak ve elbette bunu yerli ve yenilenebilir kaynaklarımızla yapmak. Artık depolama sistemleriyle yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı santrallerimiz de baz yük santralleri gibi çalışabilecek.” diye konuştu.

Yılmaz, bu kapsamda daha fazla yenilenebilir enerji kapasitesinin sisteme dahil edilebileceğini ve Türkiye’nin arz güvenliğinin güçleneceğini dile getirdi.

Yerli Teknoloji ve Batarya Üretiminin Gelişimi Hızlanacak

Emre amade kapasitenin artırılmasıyla sistem güvenliğinin pekiştirileceğine ve kesintili üretimden dolayı sıkıntı yaşayan sistem işletmeciliğinin rahatlatılacağına işaret eden Yılmaz, başvurulara ilişkin şu verileri paylaştı:

“Düzenleme yayımlanalı henüz 2 hafta olmadan kurumumuza depolamalı rüzgar ve güneş santrali kurmak için rekor düzeyde başvuru yapıldı. Şu anda 110 milyar dolara ulaşan bir yatırım talebi söz konusu. Mevcut kapasite dikkate alındığında, bu miktarın 40-45 milyar dolarının sahaya yansımasını bekliyoruz. Yatırımcının ortaya koyduğu bu iştah sektörümüz ve ülkemiz için gurur verici. Biz bu düzenlemeyi, ülkemizin potansiyeline inanarak ve yatırımcımıza duyduğumuz güvenin boş çıkmayacağını bilerek yaptık. ‘Enerji sektöründe yeni bir dönem başlıyor’ derken bu içi boş bir söylem değildi. Sadece yatırım tutarı olarak değil, istihdam, yerli teknolojilerin ve batarya üretiminin gelişimi noktasında da ülkemizi çok güzel günler bekliyor. Bu süreçte bize daima destek olan Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Bakanlığımıza da teşekkür ediyoruz.”

Başvuruların 334’ü Depolamalı Güneş, 575’i Depolamalı Rüzgâr Tesislerine

Yılmaz, EPDK’ye şu ana kadar yapılan başvuruların kurulu güç olarak 67 bin 349 megavata karşılık geldiğini belirtti.

Hali hazırda 909 adet başvuru yapıldığını aktaran Yılmaz, bunlardan 19 bin 881 megavat kurulu gücündeki 334 başvurunun güneş enerjisine dayalı depolamalı elektrik üretimi, 47 bin 468 megavat kurulu gücündeki 575 başvurunun ise rüzgâr enerjisine dayalı depolamalı elektrik üretimi tesisi kapsamındaki başvurular olduğunu bildirdi.

Elektrik depolamalı rüzgâr ve güneş santrallerine ilişkin düzenleme, söz konusu santrallerin kesintili kaynak kapasitesinden bağımsız olarak değerlendirilmesi, herhangi bir kapasite tahsis yarışmasından bağımsız olarak bağlantı görüşü oluşturulabilmesi ve rüzgâr santralleri için ölçüm zorunluluğunun aranmaması gibi değişiklikleri içeriyor.

Düzenleme, elektrik depolama tesisi kurmayı taahhüt eden yatırımcıların, taahhüt ettikleri depolama tesisinin kurulu gücü kadar rüzgâr ve güneş enerjisi projesi kurmak için ön lisans başvurusunda bulunmasına da imkân sağlıyor.

Tüm GES projelerine buradan ulaşabilirsiniz.

Bakan Karaismailoğlu: ‘’55 Günde 12 Projeyi Hizmete Açtık’’

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, 55 günde Pendik-Sabiha Gökçen Havalimanı Metro Hattı, Çanakkale Küçükkuyu Ayvacık Yolu Assos-Troya Tünelleri gibi 12 adet projeyi vatandaşın hizmetine sunduklarını ifade etti.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, yatırımların ekonominin temeli olduğunu ifade ederek, 2003-2021 yılları arasında yapılan 183,7 milyar dolarlık yatırımla, Türkiye’nin hem beşeri hem de maddi kaynaklarının verimli kullanılması sonucu, yılda 28 milyar dolarlık tasarruf elde edildiğine işaret etti.

Bütün dünya krizlerle boğuşurken, hizmet ve eserler ürettiklerini ifade eden Karaismailoğlu, 55 gün gibi kısa sürede 12 büyük projenin açılışını gerçekleştirdiklerini vurguladı.

Karaismailoğlu, Bakanlık olarak sadece ekim ve kasım aylarında birçok esere imza attıklarını belirterek, ilk olarak 2 Ekim’de Pendik-Sabiha Gökçen Havalimanı Metro Hattı’nın açılışını gerçekleştirdiklerini anımsattı.

Ardından Çanakkale Ayvacık-Küçükkuyu Yolu Assos-Troya tünellerini, Malatya-Hekimhan Yolu, Diyarbakır Çevre Yolu, Bitlis Çevre Yolu, TOGG Fabrika Yolları, Bandırma Kavşağı ve bağlantı yollarını vatandaşın hizmetine sunduklarını anlatan Karaismailoğlu, “Gaziantep’te Gaziray’ı, Horasan-Karakurt Yolu Taşlı Güney-2 Viyadüğü, Hasankeyf Tüneli, Yeni Yusufeli bağlantı yolları ile 56 kilometre uzunluğunda 39 adet tünel ve 21 köprü viyadük ile bu hafta sonu Cumhurbaşkanı’mızın katılımları ile ülkemizin en yüksek ayaklı viyadüğü olan Eğiste Hadimi Viyadüğü’nü açtık” ifadelerini kullandı.

Karaismailoğlu, perşembe günü 70 kilometre uzunluğunda Ağrı Hamur Tutak Patnos bölünmüş yolunu, cumartesi günü de Şanlıurfa çevre yolunu vatandaşın hizmetine sunacaklarını ifade ederek, şunları kaydetti:

“Açılışını yaptığımız her proje ile gurur duyduk ama asla bununla yetinmedik. 10 yıllar sonrasını planladık. Türkiye’nin adını dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına yazdırmak için kara yolu, demir yolu, deniz yolu, hava yolu ve haberleşme sektörleri master planları çerçevesinde kısa (2023), orta (2035) ve uzun (2053) vadede belirlediğimiz çalışmaları sürdüreceğiz. Hizmete sunduğumuz eserlere vatandaşlarımızın yoğun ilgisini görmek doğru yolda olduğumuzun da göstergesi. İşimiz hizmet, gücümüz millet. Halkımızdan aldığımız bu güçle hep daha iyisini, daha faydalısını sunmak için durmadan çalışacağız. Laf değil, eser üretmeye devam edeceğiz.”

Türkiye’deki tüm ulaştırma projelerine buradan ulaşabilirsiniz.

İnşaat Sektörü, Beton 2023 Fuarı’nda Bir Araya Gelecek

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) ile TG Expo ortaklığında düzenlenen Beton 2023 Hazır Beton Kongresi ve Fuarı, hazır beton, çimento, agrega ve inşaat sektörünü buluşturacak. 

BETON 2023 Hazır Beton Kongresi 15-17 Mart 2023 tarihlerinde; BETON 2023 Hazır Beton, Çimento, Agrega, İnşaat Teknolojileri ve Ekipmanları Fuarı ise 15-18 Mart 2023 tarihlerinde Yeşilköy’de İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek.

Hazır beton sektörü, 2021 yılı resmî verilerine göre 4 milyar doları aşan cirosu, 35 bini aşan istihdam hacmi ve yıllık 105 milyon metreküpü bulan üretimiyle Türkiye ekonomisi ve inşaat sektörü açısından çok önemli bir yere sahip.

BETON 2023 Kongresi’nde; betonda döngüsel ekonomi ve sürdürülebilirlik; hazır beton sektöründe endüstri 4.0 ve dijitalleşme; beton özelikleri, bileşenleri, tasarımı ve testler; özel betonlar ve uygulamaları; beton yollar ve kara yolu beton güvenlik yapıları; betonda yenilikçi yaklaşımlar ve ürünler; üretim aşamasında ve yerindeki betonda nitelik denetimi; betonun dayanıklılığı (dürabilitesi) ve iç yapı özellikleri; hazır beton sektöründe güncel konular ve yapısal uygulamalar başlıkları altında sektörümüzün gelişimine katkı sağlayacak bildiriler sunulacak. Fuar, ekonominin lokomotifi inşaat ve onun en temel kolu hazır beton ile ilgili sektörlerden 100’ün üzerinde katılımcısı ile Avrupa, Asya, Afrika ve Orta Doğu’dan 3.000’i yabancı olmak üzere toplamda 12.000’den fazla sektör profesyonelini ağırlayacak.

İnşaat sektörünün teknolojik girişimi yapiradar.com ile dilediğiniz inşaat projelerine ve detaylarına ulaşabilirsiniz.

Ağva-Kandıra Yolu İnşaatı Başlıyor

Şile-Ağva-Kandıra Yolu projesinin ikinci etabı olan Ağva-Kandıra arasındaki 47,1 kilometrelik yol için yapılan ihale sonuçlanarak firmanın inşaat çalışmalarına en kısa sürede başlayacağı ifade edildi. 

Kocaeli-İstanbul arasında 4. yol bağlantısını sağlayacak olan Şile-Ağva- Kandıra yolunun 47,1 kilometrelik Kandıra-Ağva bölümünün de ihalesi sonuçlandı ve yer teslimi yapıldı. 6 Temmuz’da yapılan ihalenin ardından ihaleyi alan MAKYOL İnşaat-İSPA İnşaat ortaklığı ile 29 Temmuz’da sözleşme imzalandı ve ardından yer teslimi yapıldı. Yer tesliminin ardından iş ortaklığı şantiye kurma çalışmalarına başladı. Proje ile ilgili bilgi veren Milletvekili İlyas Şeker, olası bir depremde en güvenli alternatif yolun bu proje ile hayata geçeceğini kaydetti.

Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen proje ile Şile-Ağva arasında üç şeritli, Ağva ve Şile arasında üç şerit gidiş üç şerit geliş olarak inşa edilen yolun Kandıra-Ağva arası ise duble yol olacak. Projenin Şile-Ağva, Ağva-Kandıra arasında yapılacak iki etapta toplam 8 adet köprülü kavşak, 4 adet 3 bin 96 metre uzunluğunda çift tüp tünel, 5 adet 2 bin 231 metre viyadük, 27 adet 1852 metre köprü ve 3 tünel olacak.

Kocaeli’de yapılan devlet yatırımlarını yakından takip eden Milletvekili İlyas Şeker, Kandıra-Ağva yolu projesi ile ilgili bilgi verdi. Kandıra-Ağva yolu projesinin ülkenin Karadeniz bölgesinden doğu-batı koridorunda bulunan D-020 güzergahının önemli bir kısmı olduğunu belirten Şeker, şunları söyledi:

“Bu yol Kocaeli’yi İstanbul’a bağlayan 4. alternatif yol olacak. Anadolu’dan İstanbul’a erişimi sağlayan D-100 Devlet Yoluna önemli bir alternatif olmasının yanında depremsellik açısından daha az riskli bir güzergâh olacak. Proje aynı zamanda Kocaeli bölgemizin yoğun turizm potansiyeline ve bölge ticaretine önemli katkılar sağlayacak. Karadeniz sahilinde bulunan limanlardan çıkan TIR ve diğer araçların kent merkezine girmeden güvenli bir şekilde bu yol ile ulaşımı sağlayacak, Karadeniz Sahil Yolu ve 3. Boğaz Köprüsünün entegrasyonun sağlanması bakımından Şile-Ağva-Kandıra yolu büyük önem arz ediyor.”

Türkiye’deki tüm ulaştırma projelerine buradan ulaşabilirsiniz.

Konya, Nakipoğlu Sağlık Merkezi İnşaatı Sürüyor

Konya’nın Merkez Karatay ilçesinde kompleks olarak projelendirilen Nakipoğlu Sağlık Merkezi’nin inşaat çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor.

Karatay Belediyesi, Nakipoğlu Mahallesine de önemli bir sağlık tesisi kazandırıyor. Bu çerçevede içerisinde Aile Sağlığı Merkezi, 112 Acil Sağlık İstasyonu ve Sağlıklı Yaşam Merkezini de içine alan kompleks bir proje olan Nakipoğlu Sağlık Merkezinin inşaat çalışmaları hızla devam ediyor. 2 bin 825 metrekarelik inşaat alanıyla üç bölümden oluşacak tesisin Aile Sağlığı Merkezi Bölümünde 5 üniteli Doktor-hemşire odaları, Aşılama ve Gebe İzleme Odaları, Laboratuvar, Tıbbi Müdahale Odası bulunacak. Sağlıklı Yaşam Merkezi bölümünde Ağız Diş Polikliniği, Sigara Bırakma Polikliniği, Çocuk Gelişimi Uzmanı Odası, Okul Sağlığı Odası, Psikolog Odaları, Sağlıklı Beslenme Danışmanı Diyetisyen Odaları, Fizyoterapist Odası, Fiziksel Egzersiz Salonu, Gebe Sınıfı Salonu, Mamografi Odası, Üreme Sağlığı ve KETEM Danışmanlığı, Eğitim Toplantı Salonu, Acil Müdahale Odası, Laboratuvar-Kan Alma Odası olacak. Acil Sağlık Hizmetleri Biriminde ise 2 Dinlenme Odası, Ortak Alan, enerji alanı ile otopark olacak. Nakipoğlu Sağlık Merkezinin kısa sürede tamamlanarak hizmete girmesi hedefleniyor. 

Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca da Karatay Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Yaylacı, birim müdürleri ve Karatay Belediyesi Meclis Üyeleri ile birlikte, Nakipoğlu Sağlık Merkezinin inşaatında incelemelerde bulundu. Başkan Hasan Kılca, yapımında artık son aşamaya gelinen tesiste yapılan çalışmalar hakkında bilgi aldı. Karatay’da önemli bir ihtiyaca cevap verecek sağlık kompleksinin Sağlık Bakanlığı hizmet kalitesinin istediği standartlara sahip olduğunu aktardı. Nakipoğlu Sağlık Merkezi ile Karataylı vatandaşların çok daha modern sağlık hizmeti alacağını aktaran Başkan Kılca, “Belediye meclis üyelerimizle birlikte, 2 bin 825 metrekarelik inşaat alanıyla 3 bölümden oluşacak sağlık tesisimizin inşaatında incelemelerde bulunduk. Yapımında sona gelinen Nakipoğlu Sağlık Merkezimizde hem Aile Sağlığı Merkezi hem 112 Acil Sağlık İstasyonu hem de Sağlıklı Yaşam Merkezi bulunacak. 3 katlı olarak tasarladığımız bu merkez inşallah uzun yıllar Konya’mıza ve hemşerilerimize hizmet verecek. Sağlık alanındaki yatırımlarımızla da hemşerilerimizin yanında olmaya devam ediyoruz. Nakipoğlu Sağlık Merkezimiz ilçemize Konya’mıza hayırlı olsun” dedi.

Konya’daki sağlık merkezi inşaatlarına buradan göz atabilirsiniz.

Ziimy Metal Yapı, Alüminyum Doğrama Sektörüne Değer Katıyor

İstanbul Hadımköy’de 29 yıllık bilgi ve tecrübesiyle faaliyetlerini sürdüren Ziimy Metal Yapı, alüminyum giydirme cephe, kompozit levha, seramik, terracotto ve kapı otomasyon sistemlerinde teknik destek ve çözüm ortaklığı sunuyor. 

1993 yılında kurulan Ziimy Metal Yapı, demir doğrama, alüminyum doğrama ve pvc doğrama üretimi alanlarında hizmet veriyor. Her biri alanında uzman ekibiyle müşterilerine değer katmayı amaçlayan Ziimy Metal Yapı, tüm çalışanlarının kendini güvende hissettiği bir “aile” anlayışını benimsiyor. Ürettiği estetik, emniyetli ve ekonomik yapılar ile tüm dünyada tanınmayı hedefleyen firma, alanındaki başarısını uzman kadrosu ve mutlu müşterileri ile kanıtlıyor. 

Ziimy Metal Yapı’nın gelişimi hakkında bilgi paylaşan Firma Yetkilisi İbrahim Ergül, ‘’Ziimy Metal, piyasadaki yoğun talebi karşılamak, sektöre soluk getirmek, iş ve hizmet kalitesini müşterileri ile buluşturmak için 1993 yılında kuruldu. Bizler de o yıllarda çırak olarak başladığımız firmamızdan 2007 yılında kendi firmamızı kurmak için ayrıldık. Alüminyum doğrama ve giydirme cephe sektöründe kendi firmamızı kurduk. 2012 yılına kadar kendi adımız ile devam ettirdiğimiz firmamız büyüyen iş hacmine, genişleyen ortaklık yapımıza ve hedeflerimizdeki büyüme ihtiyacına cevap veremediğinden 1993 yılında kurulmuş, yeterli altyapı ve bilgi birikimine sahip olan tanıdığımız kendimizin de bir zamanlar parçası olduğumuz Ziimy Metal Yapı San. Tic. Ltd. Şti. satın alma yöntemi ile tekrar bir araya geldik. Ziimy Metal Yapı’nın bir ortağı ve bir parçası olduk. Böylelikle  alüminyum giydirme cephe sektöründe yeni bir soluk, ülkemizin mimari estetiğine bir renk bir tarz bir nüans olduk.’’ dedi.

Ziimy Metal Yapı’nın son dönem projeleri hakkında bilgi veren Ergül, şunları söyledi: “Kullandığımız tüm malzemelerde maksimum fayda almayı hedefliyoruz. İmza attığımız her projede 3E şeklinde özetlediğimiz “emniyet”, “estetik”, ve “ekonomik” prensiplerinden asla taviz vermiyoruz. Firmamız İsviçre için yapmış olduğu konteynerı müşterilerine teslim ederek bu konuda da ne kadar mahir, ne kadar iyi yetişmiş kadroya sahip olduğunu bir kez daha ispat etmiştir.”

Ergül, firmalarının hedeflerini ise “Ülkemizin seçkin nadide firmalarından olan Ziimy Metal Yapı’yı dünyada da alüminyum giydirme cephe sektöründe tanınan, estetik ve emniyetli ekonomik yapılar üreten, dünyaca bilindik marka haline getirmek.” sözleriyle özetledi. 

Dünyanın Satın Almacısı, Ticaretin Merkezi HOST, İstanbul’a Geliyor

Tarsus Türkiye Fuarcılık tarafından Züccaciyeciler Derneği ZÜCDER işbirliğinde 16.’sı düzenlenecek olan Türkiye Ev ve Mutfak Eşyası Üreticileri Fuarı HOST Istanbul, dört kıtadan 5 bin satın almacıyı ağırlamaya hazırlanıyor.

Önceki buluşmada başarıyla uyguladıkları Hosted Buyer programını, HOST Istanbul 2023 için de tekrarladıkları bilgisini paylaşan Tarsus Türkiye Genel Müdürü Zekeriya Aytemur, “Başta sektörün Güney Amerika, Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Avrupa gibi hedef pazarları olmak üzere, dünyanın dört bir tarafındaki büyük satın almacılarla doğrudan iletişime geçip, onları hem İstanbul’da ağırlıyor hem de fuarımıza getiriyoruz” dedi. 

Ev ve mutfak eşyaları sektörünün ihracat fuarı Uluslararası HOST Istanbul, 9-12 Mart 2023 tarihlerinde 16. kez kapılarını açacak. MENA bölgesinin bahar sezonundaki en önemli sektörel buluşması olan fuarda, Türkiye’nin yerli üreticileri en yeni koleksiyonlarını bir arada sergileyecek. Fuarda, “Sofra ve Mutfak Eşyaları”, “Pişirme Ekipmanları”, “Plastik Ev Eşyaları & Bahçe Aksesuarları”, “Ev Eşyaları”, “Dekoratif Ev ve Mutfak Eşyaları” ile “Elektrikli Ev Aletleri” kategorilerinde binlerce tasarım görücüye çıkacak. 

Aytemur; “Üretimi Sürekli Artan Türkiye Ev ve Mutfak Eşyaları Sektörünün İhracatına Doğrudan Katkı Sağlamayı Hedefliyoruz”

Tüyap Beylikdüzü’nde 40 bin metrekare alanda gerçekleştirecekleri HOST Istanbul 2023’e tamamı yerli üretici 350’den fazla firmanın katılacağını ve organizasyonu en az 5 bini yurt dışından olmak üzere 15 binin üzerinde profesyonelin takip edeceğini belirten Tarsus Türkiye Genel Müdürü Zekeriya Aytemur, “Katılımcı ve ziyaretçilerimizin beklentilerinin üzerinde bir fuar için çalışıyoruz. Bu kapsamda uyguladığımız Hosted Buyer programı ile satış ekibimiz, aralarında kendi ülkelerinin perakende devlerinin de olduğu, büyük satın almalar yapan yapılarla doğrudan iletişime geçiyor. Onları fuara ederek, İstanbul’da ağırlıyoruz. Fuar boyunca, onları, iş kollarına göre, katılımcı firmalarımızla kendi standlarında buluşturuyoruz. Böylece milyonlarca dolarlık ihracata zemin hazırlıyoruz.” dedi.

İstanbul’da İnşa Edilecek Sosyal Konutların Kura Tarihi Belli Oldu

Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), İstanbul’un Tuzla ilçesinde inşa edilecek olan sosyal konut projesi için kura çekim tarihini açıkladı. 

TOKİ tarafından resmi internet sitesinden duyurulan bildiri sonrasında İstanbul, Tuzla ilçesi Aydınlı Mahallesi’nde inşa edilecek olan 508 adet sosyal konutun kura tarihi netleşti. Noter huzurunda ve canlı yayınla çekilen kuraların tarihini duyuran TOKİ şu açıklamaları yayımladı:

“T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından 50.000 Sosyal Konut Projesi kapsamında, İstanbul Tuzla Aydınlı Mah. Konaşlı Mevki 508 Adet Konut Projesi’nde inşa ettirilen; 2+1 nitelikli 218 adet ve 3+1 nitelikli 290 adet olmak üzere toplamda 508 adet konutun hak sahipleri arasından Konut Belirleme Kurası çekilecektir. Kura çekimi, 30 Kasım 2022 tarihi Çarşamba günü, Saat 11.00’de gerçekleştirilecektir.”

TOKİ tarafından İstanbul’da inşa edilen tüm konut projeleri ile detaylarına buradan göz atabilirsiniz.

Sağlıklı Evler Ormanköy Konut Projesinde Teslimler Başladı

DAP Yapı ile Emlak Konut güvencesi ile İstanbul, Çekmeköy’de inşa edilen Sağlıklı Evler Ormanköy konut projesinin teslimleri başladı. 

Konuyla ilgili konuşan DAP Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz, “Türkiye’de Sağlıklı Evler’in ilk örneği olan Ormanköy projemizde inşaat süreci bitti. Pandeminin çalışma hayatındaki tüm zorluklarına rağmen, insanların evlerinden çıkamadığı, sokağa çıkma yasaklarının olduğu bir dönemde; insan üstü bir çalışma ve motivasyonla hareket ettik. Şu an itibarıyla Ormanköy projesinde yaşam başladı. Şimdi ise Sağlıklı Evler’i lüks ile birleştiren Nişantaşı projemizi 2023 yılında teslim etmeyi hedefliyoruz.” dedi. 

DAP Sağlık Kurulu’nun tavsiyeleriyle 2020 yılında oluşturulan ve hisseleri BİST’te işlem gören DAP Gayrimenkul Geliştirme tarafından tescil edilen “Sağlıklı Evler” konsepti, her detayında insan sağlığını düşünen, şehirden kopmadan, doğanın iyileştirici gücünü sonuna kadar kullanan özgün bir konsept olarak karşımıza çıkıyor.

DAP Gayrimenkul’ün ‘Sağlıklı Ev’ konseptiyle hayata geçirdiği ilk proje olan Ormanköy, lüks ve konforu Sağlıklı Evler ile buluşturan Nişantaşı Koru ve şehrin merkezinde country tarzı bir yaşam sunan Yeni Levent projelerini kendileri açısından “gurur projeleri” olarak tanımlayan Ziya Yılmaz, şunları söyledi:

“1999 depreminin hemen ardından deprem kriterleriyle tanışmıştık. O tarihten sonra yapılan konutların tamamı, zaman içinde güncellenen deprem yönetmeliklerine göre inşa edildi. Pandemi sürecinde ise bu kriterlere bir yenisini daha ekledik; o da ‘Sağlıklı Ev Kriterleri…’ İlk olarak Çekmeköy’deki Ormanköy projesinde 58 bin 300 kişinin fikrini aldık. Ardından da ‘DAP Sağlık Kurulu’nun önerisiyle birlikte “Sağlıklı Evler” konseptimizi geliştirdik. Hem Türkiye’de hem de Avrupa’da tescilli hale gelen ‘Sağlıklı Evler’ konseptinin ilk örneğini Çekmeköy’deki Ormanköy projesinde, ikinci örneğini Nişantaşı Koru projemizde hayata geçirdik. Şimdi ise Yeni Levent’te lüks ve country yaşamı buluşturuyoruz.”

Ziya Yılmaz, “Biz ev sahiplerimizi hiçbir zaman müşteri olarak görmedik. Onlar bizim yatırımcılarımız, yol arkadaşımız, ailemiz. DAP’tan ev sahibi alanların, yoğun bir şekilde diğer projelerimize yönelmesinin de en büyük sebebi bu. Satışlarımızın yüzde 40 ila yüzde 60 oranındaki bölümünü, daha projeye başlamadan DAP müşterilerine satıyoruz. Gayrimenkul sektöründe böylesine bir aidiyet duygusu yarattığımız için gururluyuz.” ifadeleriyle konuşmasını tamamladı. 

Sağlıklı Evler Ormanköy projesi hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Konut Sektörü Temsilcileri, Faiz Kampanyası Hakkında Konut

Aralık ayında başlaması planlanan orta ve üst gelirlilere konut kampanyasında fiyata göre faiz oranı önerisi yapıldı. Kredi oranı ise 0,69 ile 1,20 arasında olacak.

Alt, orta ve yüksek gelir grubuna göre üç farklı seçeneğin yer alacağı kampanyada, faiz oranlarının yüzde 0,69 ila 1,20 arasında olması bekleniyor. Kampanyanın, düşen yerli talebi yeniden artması, sektörün yeni yılın ilk 2-3 ayını hareketli geçirmesi ve inşaat için bekleyen projelerin de başlamasını sağlayacağı ifade ediliyor. 

Invest İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Bahattin Uçar, sektörün toplantıda krediye erişimde yaşanan sıkıntıları dile getirdiğini belirtti. Uçar, “Sektöre yönelik yeni pakette gelir gruplarına göre üç farklı faiz sistemi olacak. Faiz oranlarının 0.69’dan başlayıp, 1.20’ye kadar gelmesi bekleniyor” dedi. BDDK’nın kısıtlamayı getirmeden 4-5 ay önce ciddi bir yerli talebi olduğunu belirten Uçar, “Yerli talebinde hesap şuydu, ‘enflasyon yüksek, krediler uygun, gelin gayrimenkul alalım’ idi. Böylece hem para kazandırılır hem de barınma ihtiyacı karşılanır. Ancak krediye erişim mümkün olmadığı konuştu. Uçar, kampanyanın aralık ayı ortasında deklare edilmesiyle birlikte, ocak, şubat ve martta sektöre ciddi bir hareket katmasını beklediklerini söyledi.

Türkiye’de depremden dolayı yeni üretim gerektiğini, ayrıca nüfus artış hızından dolayı konuta talebin arttığını söyleyen Uçar, “Arz, talebi karşılayamıyor. İnsanlar paraya erişemediği için konut alamıyor. Konuta erişemeyince de bir süre kirada oturmayı tercih ediyorlar. Nitekim kira fiyatlarının yükselmesinin bir nedeni de bu” değerlenmesini yaptı.

Özyurtlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Özyurt da, hem orta ve üst gelirliyi ev sahibi yapmak hem de konut sektörünü canlandırma için değeri 4 milyona kadar olun konutlar için 0.69’lu bir rakam, 4 milyon ile 15 milyon arası da 0.90’lı bir rakamın konuşulduğunu söyledi. Bu adımın tıkanıp duran sektörü canlandıracağını kaydeden Özyurt, “Ancak kamu bankaları burada özel sektör ile Emlak Konut projelerini ayırt etmeden kredi sistemi uygulanırsa sektör canlanır. Bu sefer bu kredi işe yarayabilir. Geçen yıl çok fazla kişi faydalanamadı, ama bu yıl faydalanabilirler. Almayı düşünen 3-4 milyonluk bir kitle var, onlar da alamayıp kirada kaldığı için kiralar bu kadar artıyor” dedi. “Talep yok, yeni projelere başlayamıyoruz.” dedi Ellerinde 2022 yılında ruhsatı alınmış üç proje olduğunu belirten Özyurt, “Bin konutluk bu projelerden 180 bağımsız üniteli en küçüğüne başlıyoruz. Yani yüzde 80’lik kısım olan diğer ikisine başlayamıyoruz. Çünkü yerlide hiç talep yok. Bu nedenle de sektör yeni konut üretemiyor. Sadece yabancı tarafından bir alım devam ediyor. Ancak orada da vatandaşlık bedeli 400 bin dolara çıkınca alımlar kesildi. Bu nedenle alternatif ülkeler olan AB üyesi Yunanistan, Bulgaristan’a kaydılar. Dolayısıyla 400 bin dolardan sonra piyasa yüzde 80 daralmış vaziyette. Yüzde 20’nin durmamasının nedeni de Ruslar. Yoksa Arap yok. Cezayirli, Afganlı ve Iraklı alıyor” dedi. Birkaç ay öncesinde piyasanın hareketli olmasında yabancıların etkisinin yüksek olduğunu söyleyen Özyurt, “Çünkü yabancı alımı yüzde 10 olsa da piyasada kaldıraç etkisi yaparak yerlinin de konut almasını sağlıyordu. Şimdi yabancı daralınca, yerlideki o satış adetleri de azaldı. Bu daha iyi fotoğraf.” dedi.

Kampanyanın aralık ayında başlamasını beklediklerini kaydeden Tamer Özyurt, “Bu sefer etkili olacak. Çünkü insanlar enflasyonun gelecek birkaç yıl yüzde 50’ler seviyesinde olacağını öngörüyor. Dolayısıyla konut kredisinde faizler yüzde 7-10’a denk geleceğinden insanlar bunu kullanmak isteyecek. Çünkü bu enflasyonda 2,5 milyonluk ev 1 yıl sonra 4 milyon olacak.” şeklinde konuştu. 

Yerli ve yabancıya yapılan satışın düştüğünü, ancak en fazla düşüşün yerli alıcıda olduğunu aktaran Bahattin Uçar, “Yabancıda düşüş yüzde 8 ila 9 arasında iken, yerli müşteride düşüş yüzde 40 civarında. Ancak vatandaşlık bedelinin 250 bin dolar olması da çok doğru değil. Çünkü bu rakama ev aldığında, SGK sisteminden faydalanacak, oy kullanacak. Bu nedenle 400 bin dolara gayrimenkul alamayacak birisine de vatandaşlık verilmesin. Bugün yabancıya satıştaki düşüşün nedeni para transferinden kaynaklanıyor” dedi. Özellikle Rus ve İranlıların Türkiye’ye para transferinden dolayı sıkıntı yaşandığını kaydeden Uçar şöyle konuştu: “Yoksa talep var ancak para girişi olmayınca satış olmuyor. Özellikle Türkiye’nin para ödeme sisteminden (MIR) çıkmasıyla bu sıkıntılar başladı, bu nedenle satışı yapılmış konutları iptal ettik.” ifadelerini kullandı. 

‘’Çimento Sektörü Enerji Üreten Bir Sektöre Evriliyor’’

TÜRKÇİMENTO CEO’su Volkan Bozay, ‘’ “Çimento fabrikaları ihtiyaçları olan elektriğin yüzde 25’ine kadar olan kısmını kendi ısılarını kullanarak üretiyor. Çimento sektörü enerji tüketen bir sektörden aynı zamanda enerji üreten bir sektöre doğru evriliyor.” dedi.

EnTech Sürdürülebilirlik ve Sıfır Atık Fuarı kapsamında düzenlenen “Bilim ve Teknoloji Temelli Yeşil Büyüme” konulu panel Ankara’da gerçekleşti. TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal’ın moderatörlüğünde gerçekleşen panele konuşmacı olarak, Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) Genel Sekreteri Dr. Veysel Yayan, Türkiye Çimento Sanayicileri Birliği (TÜRKÇİMENTO) CEO’su Volkan Bozay, Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği (TKSD) Yönetim Kurulu ve Avrupa Kimya Endüstrileri Konseyi (CEFIC) Teknik Komite Üyesi Dr. Derya Erçıkan, Boğaziçi Üniversitesi Sürdürülebilir Kalkınma ve Temiz Üretim Merkezi Müdürü Prof. Dr. Nilgün Cılız, TÜBİTAK Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Daire Başkanı Hande Alpaslan katıldı.  

“Sektörün Yeşil Dönüşüm Konusundaki Teknoloji Odaklı Genel Durumu”nun ele alındığı panelde konuşan TÜRKÇİMENTO CEO’su Volkan Bozay, çimento üretiminin yoğun enerji gerektirdiğini vurgulayarak, “Bugün, çimento üretim maliyetlerinin yüzde 85’ini enerji maliyetleri oluşturuyor. Kullanılan enerji çeşitlerinde elektrik enerjisi ve ısıl enerji için ise yakıt kullanımı olduğu görülmektedir. Ayrıca çimento sektörü karbon salımı konusunda toplam emisyonun yüzde 6-8’inden sorumludur.” dedi.

 Emisyon azaltımı için çimento sektörünün alternatif yakıt kullanımını yıllar içinde artırmaya başladığını belirten Bozay, şunları söyledi: 

“Türkiye’de 2022 yılı itibarıyla 16 ayrı fabrikada 25 WHR sistemi (atık ısıdan geri kazanım) yer alıyor. Çimento fabrikaları ihtiyaçları olan elektriğin yüzde 25’ine kadar olan kısmını kendi ısılarını kullanarak üretiyor. Ayrıca bu sayede 570 bin hanenin günlük tüketimine denk gelen elektrik enerjisi, sadece prosesten çıkan atık ısı ile karşılanabiliyor. Çimento sektörü enerji tüketen bir sektörden enerji üreten de bir sektöre doğru evriliyor. Mevzuata ilişkin engeller konusunda yaptığımız sektörel girişimlerin büyük oranda karşılık bulmasının, devreye alınacak tesis yatırımlarını daha da artıracağını öngördüğümüzü de belirtmek istiyoruz.” 

“Ar-Ge Projeleri TÜBİTAK Tarafından Daha Fazla Desteklenmeli” 

Çimento içerisindeki kullanılan klinker oranı azaldıkça sektörün klinker üretimi kaynaklı olan karbon salımının da azalacağını söyleyen Volkan Bozay, “Hem çimentoda yüksek emisyona neden olan klinker oranını azaltmak hem de daha düşük karbonlu alternatif bağlayıcılar geliştirmek için sektörümüz Ar-Ge faaliyetlerini çeşitlendirerek devam etmektedir. Bu kapsamda üniversite-sektör ilişkisine çok önem veriyoruz. Ayrıca bu tür projelerin özellikle TUBİTAK tarafından daha fazla desteklenmesini bekliyoruz.” dedi.  

Yenilenebilir enerji kaynaklarının daha verimli kullanılması ve bu kaynaklardan üretilen elektriğin sürekli olmadığı göz önünde bulundurularak bu enerjinin depolanması için teknolojik alt yapının güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Bozay, TÜRKÇİMENTO’nun bu konudaki gelişmeleri yakından takip ettiğini belirtti. Bozay, “Birlik olarak Dernek statüsünde olmamız nedeni ile TÜBİTAK projelerinde yürütücü veya partner olarak yer alamıyoruz. Bu konuda yapılabilecek düzenlemeler ile ülkemiz için önemli olan proje konularında yer alarak katkılarımızı söz konusu projelerde vermek istiyoruz.” mesajını verdi.

2023 Yılında Tapuda Ekspertiz Zorunluluğu Geliyor

2023 yılı gayrimenkul satışlarında tapuda ekspertiz zorunluluğu maddesi Cumhurbaşkanlığı kararıyla Resmî Gazete’de yayımlandı. Yeni düzenlemeye göre, değerleme raporu olmayan gayrimenkullerin satışı yapılamayacak. 

Resmî Gazete’de ilan edilen kararda, gayrimenkul alım-satım değerinin belirlenmesi için tapuda ekspertiz zorunluluğu ile satış bedellerinin tapuda düşük gösterilmesinin önüne geçileceği ifade edildi. 

Yeni sistemle beraber 2023 yılında tapudaki satışlara ekspertiz zorunluğu getirilecek. SPK ve BBDK tarafından yetkilendirilmiş değerleme kuruluşlarına ekspertiz yapıldıktan sonra değerleme raporları web tapu uygulamasına yüklenecek. Ekspertiz değerleme raporu olmadığı sürece alım ve satım işlemleri yapılmayacak.  

Tapuda ekspertiz zorunluluğu ile vergi yükü çok yüksek olan müteahhitlerin yükü daha da artacak. İnşaat ruhsatı ve oturma ruhsatı almak için onlarca çeşit harç ödeyen müteahhitlerin KDV yükü de geçtiğimiz aylarda yapılan bir düzenleme ile yüzde 1’den yüzde 8’e çıkmıştı. Konut satışlarında yüzde 2 tapu harcı da ödeyen müteahhitlerin enflasyonist ortamda değer artışından dolayı vergi yükü daha da artacak.

Resmî Gazete’de yayımlanan karar şu şekilde ifade edildi:

Tedbir 264.2. Gayrimenkullerin değerlendirilmesinde esas alınan alım-satım değerinin belirlenmesine, beyanına ilişkin yeni bir sistem devreye sokulmak suretiyle, vergide adalet pekiştirilecek ve vergileme etkinleştirilecektir. Bu çerçevede ilgili bakanlıklar sistemin tasarımı ve uygulamasına ilişkin düzenlemeler ile gerekli alt yapıyı birlikte oluşturacaklardır. (Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı (S), ilgili kamu kurum ve kuruluşları; 

1.Web Tapu Uygulamasıyla Oluşturulan Değerleme Raporları ve Alım-Satım vb. işlemlerden elde edilen değerler ile SPK ve BDDK tarafından yetkilendirilen değerleme kuruluşları ve değerleme lisansı sahibi değerleme uzmanlarınca düzenlenen değerleme raporlarının değer ve değere etki eden öz nitelik verilerinin Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Değer Bilgi Merkezi’ne elektronik olarak anlık gönderilmesi sağlanacaktır. 

Mersin-Adana-Gaziantep Hızlı Tren Projesinde İnşaat Çalışmaları Sürüyor

Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demir Yolları (TCDD) tarafından yapılan Mersin-Adana-Gaziantep Hızlı Tren Hattı projesinde inşaat çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. 

Ankara-İstanbul, Ankara-İzmir, Ankara-Sivas, Ankara-Konya, Konya-İstanbul, Halkalı-Kapıkule, Bandırma-Bursa-Yenişehir-Osmaneli, Karaman-Ulukışla ve Mersin- Adana- Gaziantep Hızlı Tren Projeleri kapsamında 9 etaplık çalışmaların detaylarını paylaşan TCDD, şu bilgilendirmeyi paylaştı: 

‘’Mersin-Adana-Osmaniye ve Gaziantep illerine hızlı trenle ulaşım sağlamak için; Mersin Adana-Osmaniye-Gaziantep arasında 160-200 km/saat hıza uygun, çift hatlı, elektrikli ve sinyalli hızlı demiryolu hattı planlanmıştır.

Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep arası mevcutta 361 km olup, projenin tamamlanması ile mesafe 303 km’ye ve 6 saat 23 dakika olan seyahat süresi 2 saat 15 dakikaya düşecektir.

Toplam proje uzunluğu 303 km olan Mersin-Adana-Gaziantep Hızlı Tren Projesinde 50 adet tünel, 63 adet köprü ve viyadük, 130 adet alt/üst geçit bulunmaktadır.

Projelerdeki inşaat çalışmaları 6 kesim halinde devam etmektedir. Mersin-Adana (76 67 km) kesimi 3.4. hat kesimi altyapı işleri tamamlanmıştır.

Adana-İncirlik-Toprakkale (79 km) kesimi altyapı işlerinde yüzde 62, Toprakkale-Bahçe (58 km) 13 km’lik tünelli kesimde altyapı işlerinde yüzde 57,

Bahçe-Nurdağı (Fevzipaşa) (17 km) kalan altyapı işlerinde yüzde 47, proje genelinde ise yüzde 56, Nurdağ-Başpınar (56 km)  altyapı işlerinde yüzde 80 fiziki ilerleme sağlandı.

Gaziray Projesi kapsamında 2 adet banliyö hattı, 2 adet hızlı ve konvansiyonel tren hattı olmak üzere 25,5 km’lik güzergâh dâhilinde toplamda 112 km yeni demiryolu inşa edilmiştir.

Projenin kalan altyapı üstyapı, elektrifikasyon ve sinyalizasyon işleri 14.07.2020 tarihinde AYGM’ce ihale edilmiş olup, 14.08.2020’de sözleşme imzalanmıştır.’’

Tüm TCDD projelerine ve detaylarına buradan göz atabilirsiniz.

Eczacıbaşı Vitra, Müşteri Deneyiminde Dünyanın En İyileri Arasında!        

Türkiye’de düzenlenen CX Awards kapsamında iki yılda 10 ödüle layık görülen Eczacıbaşı Vitra, bu kez dünya finalinde yarıştığı uluslarası etkinlikte,“En İyi İş Dönüşümü” kategorisinde ödül almaya hak kazandı. 

Eczacıbaşı Vitra, müşteri deneyimi alanında en çok rağbet gören, dünyanın en iyi organizasyonlarını ödüllendirmek amacıyla verilen Uluslararası Müşteri Deneyimi Ödülleri’ne (International CX Awards | iCXA) katıldı. 32’den fazla ülkenin ve 120’yi aşkın şirketin yarıştığı iCXA 2022’de 4 kategoride finale kaldı. Toplu kullanım alanlarındaki tuvaletlerde kullanıcılara en az temasla kusursuz hijyen deneyimi yaşatan El Değmeden Hijyen (TaaP) projesiyle, “En İyi İş Dönüşümü” kategorisinde 5 bini aşkın çalışanı bulunan şirketler arasında finale kalan 6 markadan ipi göğüsleyen oldu.

iCXA 22’de “En İyi İçgörü ve Geribildirim Kullanımı”, “Yılın Müşteri Deneyimi Ekibi” ve “En İyi Müşteri Odaklı Kültür” kategorilerinde de yarıştıklarını söyleyen Eczacıbaşı Yapı Gereçleri (EYAP) Müşteri Deneyimi Direktörü Mert Karasu, “Geçtiğimiz yıl ilk kez Türkiye’de de düzenlenen yarışmada 4 ödül almıştık. Bu yıl 6 yeni ödülü daha gururla kabul ettik. TaaP (Toilet as a Platform | El Değmeden Hijyen) gibi teknoloji ve hijyeni buluşturan bir projeyle dünyanın gündemine geldiğimiz için mutluyuz” dedi. 

İki Yıldır Ödülleri Topluyor

EYAP, İngiltere merkezli Awards International tarafından Avrupa ve Ortadoğu’dan çeşitli ülkelerde düzenlenen ve 2021’de ilk kez ülkemize taşınan CX Awards kapsamında da finale kaldığı tüm kategorilerde ödülleri toplamıştı. “Kriz Döneminde Müşteri Deneyimi” ve “Ürün / Hizmet Geliştirme” kategorilerinde altın ödül almaya hak kazanan kuruluş; “En İyi Müşteri Deneyimi Stratejisi” ve “Müşteri Deneyimi Dönüşümü” kategorilerinde de sırasıyla gümüş ve bronz ödüllerin sahibi olmuştu. Bu yılki yarışmada ise “En İyi Teknoloji Kullanımı”, “En İyi İçgörü ve Geribildirim Kullanımı”, “En İyi İnovasyon”, “En İyi Ölçümleme”, “B2B Müşteri Deneyimi” ve “Ürün/Hizmet Geliştirme” kategorilerinde 6 ödül birden aldı. EYAP bu yıl, Şikayetvar kullanıcılarının oylarıyla da “Seramik – Vitrifiye” kategorisinde Diamond ödülünün sahibi oldu.

Mutfak Tezgâhı Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli?

Evde en çok zaman geçirilen mekanlardan olan mutfaklar, son yıllarda pandemi nedeniyle evlerde geçirdiğimiz süreler de göz önüne alınınca sosyalleşme alanları haline dönüştü. Mutfak dekorasyonunda kullanılan malzemeler ise önemli konulardan biri. Sürekli temasta bulunulan mutfak tezgahının özellikleri ve rengi ev sahibinin stilini de yansıtıyor. 

Peki hangi mutfak tezgahının yaşam stilimiz ve dekorasyonumuzla uyumlu olduğunu nasıl anlayacağız? Tezgah Dünyası Kurucusu Feyzullah Buran, her biri kendine özgü avantajlara sahip olan mutfak tezgahları ile ilgili önemli bilgiler paylaşıyor. 

En çok zaman geçirdiğimiz mekanlardan olan mutfakların dekorasyonunda kullanılan malzemeler önemli konulardan biri. Sürekli temasta bulunulan mutfak tezgahının özellikleri ve rengi ev sahibinin stilini de yansıtıyor. Mutfak tezgahlarının uygun maliyetli olmasının dışında dayanıklı ve hijyenik olması, çizilmemesi ve dekoratif olması gerekiyor. Eski ve gözenekli yapılı mutfak tezgahlarının mikrop barındırıyor olması son teknolojiyle üretilen ve mikrop barındırmayan tezgahlara olan ilgiyi arttırdı. Tezgah Dünyası Kurucusu Feyzullah Buran Laminant, corian, granit, ahşap ve mermer gibi her birinin kendine özgü avantajları ve dezavantajları olan mutfak tezgahları ile ilgili önemli bilgiler paylaşıyor.

Görünümü Değişmeyen Ahşap Tezgahlar

Ahşap tezgahlar sıcak bir görünüme sahip olmasıyla tercih edilirken her mutfak dolabı ve zeminiyle uyum yakalaması dikkat çekiyor. Ahşap tezgahların suya dayanıklı olmadığı yargısı da gerçeği yansıtmıyor. Uzun yıllar kullansanız bile ahşabın görünümü değişmiyor. Ancak ahşap tezgahlar yüksek ısıya karşı dayanıklılık noktasında diğer tezgahlara göre geride kalıyor. Aynı zamanda ahşap tezgahların yüzeylerinde zamanla aşınmalar meydana gelebildiği için düzenli bakım yapmak gerekiyor.

Uzun Ömürlü Corian Tezgahlar

Hangi mutfak tezgâhı daha iyi diyenler için akrilik reçinelerin, minerallerin ve renklendiricilerin karışımından oluşan corian tezgahlar da sıklıkla tercih edilir. Sert yüzeyli olan corian tezgahlar, çizilme ve darbelere karşı dayanım gösterdikleri için uzun ömürlüdür. Kolayca şekil alabildiklerinden her mutfak tipinde kullanılabilir. Ancak maliyeti yüksektir, sıcak tava ve tepsilerin direkt üzerine bırakılmaması gerekir.

Leke Barındırmayan Laminant Tezgahlar 

Sıkıştırılmış tuğla ve cila tabakasından oluşan laminant tezgahlar, kimyasallara dayanımı ve leke barındırmamasıyla dikkat çeker. Uygun maliyetli bir tezgah almak isteyenler için idealdir. Ancak ısıya ve çizilmelere karşı diğer tezgahlara göre direnci daha düşüktür.

Çizilme ve Darbeye Dayanıklı Kompozit Tezgahlar

Çimstone ve kuvars olarak bilinen kompozit tezgahlar, doğal taştan üretilir ve yapısındaki kuvars nedeniyle çok sert ve dayanıklıdır. Çizilme ve darbe gibi durumlarda direnç gösteren kompozit mutfak tezgâhları uzun ömürlüdür. Ayrıca renk geçişlerindeki kalitesiyle dekorasyonunuzu üst seviyeye çıkarır. Fazla bir renk seçeneği sunmasa da sade bir mutfak isteyenlerin tercihi olmaktadır.

Lekelere ve Yüksek Isıya Karşı Dayanıklı Granit Tezgahlar

Mutfak tezgâhları arasında çok tercih edilen malzemelerden biri de granittir. Doğal taş görünümüne sahip granit tezgahlar, farklı tarzları ve mutfak dekorasyonuna kattığı bütünlükle geniş bir kullanım alanına sahip. Lekelere ve yüksek ısıya karşı maksimum direnç gösteren granit mutfak tezgâhları, uygun maliyetleriyle de idealdir. Tek dezavantajı taşıma ve kurulumda diğer tezgahlara göre kullanıcılarını daha fazla zorlamasıdır. Ağır oldukları için taşıma sırasında zorlanmanıza neden olabilir.

Hesap Avantajlı Mermer Tezgahlar

Parlak ya da mat şekilde kullanılabilen mermer tezgahlar, ısıya ve çatlamaya karşı dirençlidir. Kompozit ve granit tezgahlara nazaran maliyeti daha uygundur. Ancak asitlere karşı hassas olması nedeniyle sirke, çamaşır suyu ve limon gibi maddelerle temas ettirilmemelidir. Böyle olması durumunda yüzeyi lekelenebilir.

MOSDER’den Geleneksel Dev Buluşma

Orman ürünleri sektöründe yenilikçi, tercih edilen ve dünya markası olan Yıldız Entegre’’nin sponsorluğunda, Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Balcı’nın ev sahipliğinde gerçekleşen toplantı programına, Türkiye’nin farklı şehirlerinden MOSDER üyeleri katılım sağladı.

Afyon Akrones Otel’de iki gün boyunca gerçekleşen buluşma kapsamında üyeler, sektördeki paydaşlarıyla bir araya gelerek fikir alışverişlerinde bulunma fırsatı yakaladılar. Dr. Eyüp Vural’ın mobilya sektörünü analiz ettiği ekonomik görünüm başlıklı sunumu, Yıldız Entegre Pazarlama. Direktörü Bengü Metin’in sunumu, Tülay Dereli ve Burhan Otçu’nun “Aile Şirketleri Yönetimi” ve “Kurumsal Dönüşümdeki Doğru Ekiplerin Oluşturulması” sunumu ve  Güven Borça’nın “Markalaşmanın Önemi”konulu konuşması tüm katılımcılar tarafından ilgiyle takip edildi. 

MOSDER Başkanı Mustafa Balcı: “ İhracatta Hedefimiz 5 Milyar Dolar” 

Üye toplantısının açılış konuşmasını yapan MOSDER Başkanı Mustafa Balcı, “Bildiğiniz üzere derneğimizin en önemli konularından biri fuar konusuydu Başkanlığımın ilk döneminde bu hedefimize ulaştık artık İstanbul Mobilya Fuarı’mız MOS Fuarcılık organizasyonuyla gerçekleşiyor. Pandemi döneminde ivme kazanan ve istihdam artışı sağlayan mobilya sektörünün, bu yıl için hedeflediği 4,5 milyar dolar ihracata neredeyse ulaştık. Suudi Arabistan ile açılacak olan yeni ticari kanallar sayesinde bu yılki hedefin 5 milyar dolara çıkabileceğini düşünüyorum. Rusya – Ukrayna savaşı ile oluşan Avrupa’da ki enerji krizi sebebiyle faaliyet durduracak işletmelerin boşluğunu doldurarak, Avrupa ve Rusya pazarına daha çok satış yaparak, ihracatımızı arttırma yolumuza devam ediyoruz ” ifadelerinde bulundu. 

MOSFED Başkanı Ahmet Güleç  ABD, Almanya, Fransa, Hollanda ve İngiltere gibi gelişmiş ülkelerde büyümeyi sürdürüyoruz. Buralarda büyümemiz ihracatı daha çok artırıyor. Bundan sonraki süreçte aylık 600 milyon doları aşan ihracatlar yapacağız.  Son günlerde sektörde tedarik zincirinde sorunlar yaşanıyor. Bu sorunların çözüme kavuşması halinde daha güzel işlere imza atacaklarını belirtti.

Artışta tamamen Dünya Kupası’nın etkili olduğunu belirterek, organizasyon için ülkeye gelenlerin kalacağı konutlarda ve otellerde ihtiyaç olan mobilyanın önemli bir kısmının Türkiye’den karşılanıyor. Türkiye’nin mobilya ihracatında Katar bölgedeki en yüksek artışa imza attı. Artış geçen yıl başlamıştı. İvme bu yıl da devam etti. 10 ayda 153 milyon dolara ulaşan bir rakamdan söz ediyoruz. Yeni yapılan konutların mobilyaları Türkiye’den gitti. Dünyaca ünlü futbol yıldızlarının yanı sıra hakemlerin, yazarların ve futbol otoritelerinin kullanacağı mobilyaların bir kısmında Türk imzası bulunuyor. Yeni hizmete giren ve yenilenen oteller için sürekli mobilya ihraç ettik” diye konuştu.

Limkon, Adana’da 200 Milyon TL’lik Tesis Yatırımı Yaptı

Türkiye’nin en önemli gıda şirketlerinden biri olan Limkon, Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) planladığı 200 milyon TL yatırım bedeline sahip tesisin temel atma törenini gerçekleştirdi.

Bölgede çoğunluğu kadın olmak üzere 5 bin yeni çiftçiye sözleşmeli iş imkânı sağlayacak olan yeni tesiste ayrıca, domates üretimindeki ekilebilir alan 7 bin dekara çıkacak. 

Törende konuşan Limak Holding Onursal Başkanı Nihat Özdemir, şu ifadelerde bulundu:

“Limak Şirketler Grubu olarak kurulduğumuz günden bugüne, faaliyette bulunduğumuz tüm sektörlerde yaptığımız gibi gıda sektöründe de; ülkemiz, milletimiz, çevremiz, çalışanlarımız ve tüm paydaşlarımız için daha sürdürülebilir bir çalışma ortamı sağlamayı ve daha yüksek katma değer yaratmayı kendimize misyon edindik. 

‘Sıfır atık’ prensibi ile hareket ettiğimiz fabrikamızda, çevre ile ilgili bütün önlemleri standartlara uygun şekilde aldığımızı da özellikle belirtmek istiyorum. 

Yapmakta olduğumuz yeni yatırımla birlikte, uzun zamandır birlikte çalıştığımız çiftçiler için daha sürdürülebilir bir iş imkânı yaratmayı ve bu ekosistem ile ihracattaki pozisyonumuzu daha da sağlamlaştırmayı amaçlamaktayız”.

Törende Limkon’un kendi enerjisini üretmek için çatıya kurulan 1.8 MW’lık güneş panellerinin de açılışı Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi tarafından yapıldı. 

Yaklaşık 20 milyon TL’ye mal olan ve yıllık 2,8 milyon kilovatsaat elektrik üretecek güneş panelleri, tesisin elektrik ihtiyacının yüzde 40’ını karşılayacak.

Adana’daki tüm tesis projelerine buradan göz atabilirsiniz.

Nef’ten Miami’ye 2 Bin Adet Konut Projesi

Nef İcra Kurulu Başkanı Erden Timur, ‘’Miami’de 3 arazinin satın alma işlemini tamamladık. 2 bin 200 konut inşa ederek kiralama faaliyetine başlayacağız.’’ dedi. 

7’den fazla ülkede faaliyet gösteren Nef Global, şimdi de Miami’de 2 bin 200 konut için 3 arazinin satın alımını tamamladı ve yatırımına başladı. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Nef Yönetim Kurulu Başkanı Erden Timur, Türkiye’de herkesin birbirini yurtdışında iş yapmaya teşvik etmesi gerektiğini söyledi. Türkiye’nin kalkınması için uluslararası markalar üretmesi gerektiğine vurgu yapan Timur; “Markalar Batı’ya gidip rekabet etmeye çekiniyor. Sadece birbirimize iş yaparak büyüyüp katma değer sağlayamayız. “ABD’nin bile en büyüğü 4 eyalette faaliyet gösteriyor. Biz dünyanın Türkiye’den çıkan global gayrimenkul markası olmak istiyoruz.” diye konuştu. 

Timur, enflasyonist dönemlerde dünyada her zaman gayrimenkulün öne çıktığının da altını çizdi. “Mesela Almanya’da da konut arzı altı yıldır karşılanamıyor” diyen Timur, “Özellikle Miami’ye büyük bir kurumsal göç var, zira teknoloji ve finans sektöründe faaliyet gösteren büyük şirketler merkezlerini buraya taşıyor; bu da beraberinde bir barınma ihtiyacı oluşturuyor. ABD’de faaliyet gösteren Blackstone ve Kushner gibi büyük gayrimenkul geliştirme ve yatırım şirketleri de artan konut talebi için projeler geliştiriyor. Yurtdışı projelerimizin yüzde 80’inden fazlası kiralanabilir projeler. Globalde satmak için proje geliştirmiyoruz” şeklinde konuştu. 

“Amerika’da yerel ortak olarak bölgede faaliyet gösteren WFHP ile bir iş birliğine imza attık. Bu projenin finansmanı için gerekli olan banka yatırım kredilerini de aldık. Projenin hayata geçmesinde hızlandırıcı -accelerator- rolünü üstlenen ANQOR USA ise Nef’in Florida ve Texas eyaletlerindeki operasyonlarından da sorumlu olacak.” diye konuşan Timur, sözlerine şöyle devam etti:

“Burada kiralık konut projesi geliştiriyoruz. Bir yılda 6 bin üniteye ulaşma ve 5 yıl içinde ABD’de 10 bin ünite kiralık konut geliştirme hedefimiz var. Toplam yatırım bedeli 2,2 milyar dolar olacak. Projeler oldukça merkezi ve sosyal yaşam olarak iyi alanlarda konumlanıyor. Kaliteli eğitim olanaklarına, alışveriş merkezi ve parklara oldukça yakın bir lokasyonda. Bununla birlikte Florida’nın en hızlı gelişen bölgesi olan Güney Miami transit koridorunda yer alıyor. ABD’nin en büyük konut geliştiricisi Lennar da bu bölgede yatırımlar yapıyor. Geliştirilecek konutlar bölgedeki kiralık konut açığına ve potansiyel hedef kitle ihtiyaçlarına en doğru şekilde cevap verecek konseptte geliştirilecek. Perrine, Goulds kiralık konut projeleri ve Florida International University’nin yanı başında FIU Novu Student Housing projesi için üç arsanın da satın almasını yaptık, hızla geliştirme aşamasına geçiyoruz. Diğer Nef projelerinde olduğu gibi bu projelerde de Foldhome konseptimize yer vereceğiz. Bu da projeye bir katma değer sağlayacak. Amerika’da dördüncü projemize başladık. Brooklyn’deki ilk projemiz bitti iskanı alındı yaşam başladı şimdi yanı başında ikincisine başladık. Londra’daki çalışmalarımızı finalize ediyoruz. Almanya’da Menheim, Hannover ve Stutgart lokasyonlarındayız. Almanya’daki projelerimizin de hepsi kiralanabilir. Menhaim’de otel rezidans ve ticari alanları olan bir projeye başladık. Kazakistan Almatı’da üç yıl önce başladığımız projenin ilk etabı bitti. Yaşam başladı. Almatı’da 135 dönüm alanda ikinci projenin hazırlıkları devam ediyor. Dubai’de üç ayrı lokasyonda yeni projeye başlıyoruz. Amerika’da Teksas, Austin ve Florida’da projelerimiz olacak. Los Angeles’da şehir merkezinde bir proje geliştiriyoruz. Amerika’da ikinci büyük öğrenci kapasitesine sahip üniversitesi Florida’da 54 bin öğrencinin bulunduğu alanda Novu yapıyoruz. Florida International University’nin yanı başında olacak. Yeni nesil öğrenci evleri şeklinde uygulayacağız. Amacımız bu bölgedeki öğrencilerin öncelikli olarak ihtiyacı karşılamaya yönelik donanımlı konutlarda yaşamalarını sağlamak. Ardından İngiltere, Almanya ve Dubai hayata geçecek.’’

 Dünyanın önde gelen isimleriyle komşu olacaklarını vurgulayan Timur, ‘’Yine Kaliforniya’da Coachella’da 200 dönüm arsa aldık. Bunun bir kısmını arsa olarak satacak, yüzde 60’ında ise villa üreteceğiz. Çok önemli bir lokasyon. Bill Gates, Leonardo di Caprio, Tim Cook’un bu bölgede evleri var. Dünyanın önemli şehirlerinde itibarlı yerel ortaklar ile Nef markalı gayrimenkul projeleri üzerinde çalışmalarımız sürüyor.’’ ifadelerini kullandı. 

‘’İki yılda 3,5 Milyon Metrekare Arsa Sattık’’

Yeni yatırımlar ile Nef’in gelişiminden bahseden Timur, ‘’Yurt içinde değişen talebe ve alım gücünde yaşanan erozyona yönelik iki yıl önce Nef Arsa’yı geliştirdik. İki yılda 3,5 milyon metrekare arsa sattık. Aslında insanların eve ulaşma sürecini kademelendirdik. Türkiye’de ortalama arsa fiyatlarının son 2 yılda ikiye katlandı ve gayrimenkule yatırım yapmak isteyenlerin yüzde 92’si ‘arsa’ almak istiyor. Arsa almış yatırımcıların da yüzde 88’i tekrar arsa yatırımı yapmak istiyor. Arsa yatırımı tarihteki en karlı yatırım. 2021’de ciromuzun yüzde 12’si arsadan geliyordu. Şu anda bu oran yüzde 34’e çıktı. Nef Arsa odağında yeni çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Şimdiye kadar Kırşehir, Kırklareli, Ilgaz, Çanakkale, Eskişehir, Balıkesir, Kocaeli ve Sakarya’da imarlı arsa geliştirdik. Geliştirdiğimiz arsaların üzerinde dağ evi, kış evi ve çiftlik evi gibi projelerimiz de olacak. Doğanın içinde kaybolan evler tasarlıyoruz. Assos Behramkale’de, Bayramiç Kazdağları’nda ve Urla’da da bu konseptte projeleri lanse edeceğiz.’’ dedi.

Tüm Nef projelerine ve detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Kartepe Kent Meydanı Cami İnşaatı Devam Ediyor

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Balamir Gündoğdu, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından Kartepe Kent Meydanı’nda inşa edilen cami projesini ziyaret etti. 

Kent genelinde yaptığı çalışmaların yanında ibadet yerleri ihtiyacını da karşılayan Büyükşehir, Kartepe Kent Meydanı’na sosyal alanlarla donatılan, çocuklara ve gençlere rehberlik edecek bir cami inşa ediyor.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin Kartepe’ye kazandırdığı 30 bin metrekarelik kent meydanında yapılan cami projesinde çalışmalar devam ediyor. Bu kapsamda Genel Sekreter Gündoğdu, yapımı hızla devam eden cami inşaatı hakkında yerinde inceleme yaptı. Kartepe Belediye Başkanı Mustafa Kocaman’ın ve teknik personelin de eşlik ettiği incelemede Genel Sekreter Gündoğdu, projeyle ilgili yetkililerden detaylı bilgi aldı.

Büyükşehir, ibadethaneleriyle kültürel zenginliğe sahip kente bir yenisini daha kazandırıyor. Toplam inşaat alanı 5.250 metrekare olan projede1.814 metrekarelik bodrum kat, çok amaçlı salon, kütüphane, 10 adet derslik, imam odası, teknik oda, kazan dairesi, 3 adet depo, bay bayan şadırvan ve tuvaletler bulunuyor. Cephelerde yağmur suyunu kullanabilmek amacıyla prekast cephe içlerine gizli yağmur suyu oluklarının yerleştirildiği camide aynı anda 3 bin 235 kişi ibadet edebilecek. Sosyal donatılı cami her yaştan insanın ilgisini de çekecek.

Türkiye’deki cami projelerine ve proje detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Fevkani Köprüsü’nün Yıkım Süreci Başladı

Zonguldak’ta 64 yıl önce inşa edilen Fevkani Köprüsü’nün risk taşıdığı gerekçesiyle yıkım sürecinin başlatılmasına karar verildi. Ayrıca yerine hazırlanan projenin yapımı için ihale yapıldı. 

Zonguldak’ta 64 yıl önce inşa edilen Fevkani Köprüsü’nün yıkılması ve yeni projenin hayata geçmesi için çalışmalar başladı. ODTÜ’nün 2014 tarihli hazırladığı raporunda bakım ve onarım yapılmasına dikkat çekilen köprü; risk sebebiyle 2012 yılında trafiğe kapatılmıştı. 3 ila 3,5 tona kadar olan araçların 30 kilometre hızı aşmamak kaydıyla 2014 yılında kullanımına açılan köprünün ani çökme tehlikesi bulunması sebebiyle acil olarak yıkılması gerektiği belirtilmişti. 

“Fevkani Köprüsü ve Kavşağı Yapım İşi” isimli projenin ihalesinin yapıldığı açıklandı. Pazarlık usulü yapılan ihalenin pazarlık usulünün seçilme gerekçesi olarak da “Doğal afetler, salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen veya yapım tekniği açısından özellik arz eden veya yapı veya can ve mal güvenliğinin sağlanması açısından ivedilikle yapılması gerekliliği idarece belirlenen hallerde veyahut idare tarafından önceden öngörülemeyen olayların ortaya çıkması üzerine ihalenin ivedi olarak yapılmasının zorunlu olması” ifadelerine yer verildi. 

İhaleyi alan firmanın 120 günde işi tamamlaması bekleniyor. Geçen 16 Kasım günü imzalanan sözleşmenin 18 Kasım 2022’de başlayıp 18 Mart 2023’te biteceği ihale sözleşmesinde yer aldı. Pazarlık usulüyle yapılan ihalede toplam dört firmanın teklif verdiği; ihale bedelinin ise 47 milyon olduğu kaydedildi. 

İhale geçen 26 Ekim günü Karayolları 15. Bölge Müdürlüğü İhale Salonu’nda gerçekleştirildi. İhalenin yaklaşık maliyetinin ise 51 milyon 106 bin 193,50 TL olduğu kaydedildi.

Sungurlu Barut Fabrikası, Mayıs Ayında Açılacak

Sungurlu Barut Fabrikası Genel Müdürü Mehmet Tök, Ahlatcı Holding tarafından inşa edilen fabrikanın Mayıs ayında açılacağını bildirdi. 

Barut Fabrikası’nın hızla yükselmeye devam ettiğini ifade eden Goldforce Savunma Sanayi Sungurlu Barut Fabrikası Genel Müdürü Mehmet Tök, açılış hakkında açıklamalarda bulundu. 

Konuyla ilgili konuşan Tök, “Bu tesislerimiz bittiğinde yaklaşık 2500 kişiye istihdam sağlamayı planlıyoruz. Bu tesislerin haricinde savunma sanayiyle ilgili yine ilave yatırımlar olacak. OSB’deki bu bölüm savunma sanayi alanı olarak planlanıyor. Mayıs ayında barut fabrikamızın birinci etabını tamamlamış, Cumhurbaşkanımızın katılımıyla gerçekleşecek olan açılışa sunmuş olacağız. 2023 yılının Temmuz sonunda barut üretimine başlayacağız. Üretilen barut, fişek ve kapsül fabrikasında işlenecek ve askerimize mühimmat olarak verilecek.” şeklinde konuştu.

Türkiye’deki tüm fabrika inşaatları ve proje detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.  

EBYÜ Vakfı Yaşam Merkezi İnşaatı Sürüyor

Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Vakfı tarafından yaptırılan Erzincan Yaşam Merkezi’ne ait inşaatta çalışmalar devam ederken inşaat hızla yükseliyor.

Erzincan Valisi Mehmet Makas, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Vakfı tarafından yaptırılan Erzincan Yaşam Merkezi’ne ait inşaat alanında incelemelerde bulundu. Yapımı aralıksız olarak devam eden inşaat alanını ziyaret eden Vali Makas, yetkililerden bilgi alarak, işçilerle bir süre sohbet etti ve çalışmalarında kolaylıklar diledi.

Tamamlandığında modern mimarisi ile şehre önemli bir prestij kazandıracak olan yaşam merkezi; yer altında 3, yer üstünde de 4 kattan oluşacak ve bina içerisinde kafeterya, eczane, restoran ile ofislerin yanı sıra, oyun parkı ve yeşil alanlar da yer alacak. Yaşam Merkezi’nden elde edilecek gelirin tamamen Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Vakfı bünyesinde öğrencilere burs ve vakıf amaçları doğrultusunda kullanılacağı belirtildi.

Yalova İhtisas OSB’de Bir Fabrikanın Daha Temeli Atıldı

Yalova Makine İhtisas OSB’de giyotin cam üretimi gerçekleştirilecek fabrikanın temel atma töreni yapıldı.

Temel atma töreninde konuşan OSB Yönetim Kurulu Başkanı Direnç Özdemir, “Yeşil OSB” için strateji belgesinin tamamlandığını söyledi.

‘’Togg Üretiminde Katkısı Olan OSB’lerdeniz’’

Yılbaşı itibarıyla somut projeleri hayata geçirip deklare edeceklerini anlatan Özdemir, şöyle konuştu:

“Milli gururumuz Togg aracımızın üretim bandındaki robotik sistemlerini yapan firmanın OSB‘nin yeni üyesi olduğunun müjdesini sizlerle paylaşmak istiyorum. Yüksek teknolojili bir üretim merkezi olacağımızın bir göstergesi olan bu yatırım ile OSB’miz Yalova’ya yakışır bir tablo ortaya koyacaktır. Ayrıca sürdürülebilir ‘Yeşil OSB’ meselesi elbette yeşil Yalova’mıza yakışır diyorduk. Farkındalığı geliştirme seviyesinde kalmaması için bunu aksiyona dönüştürüyoruz. Bu konuda sürdürülebilir Yeşil OSB için strateji belgesi tamamlandı. Yılbaşı itibarıyla somut projeleri hayata geçirip deklare edeceğiz.”

‘’Kalite Standartlarımızdan Ödün Vermeyeceğiz’’

Temeli atılan fabrika ile ilgili bilgi veren FYT Mühendislik İnşaat ve Alüminyum AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Barış Atağ ise “Bugün temelini atacağımız yeni üretim tesisimiz ile 24 yıllık tecrübemizle özellikle giyotin cam üretim kapasitemizi artırarak kalite standartlarımızdan ödün vermediğimiz ürünlerimizin üretimini gerçekleştireceğiz.” dedi.

Konuşmaların ardından, Vali Muammer Erol ve il protokolü tarafından fabrikanın temeline ilk harç döküldü.

Mia Suites Bornova’da Yaşam Başladı

Koç İnşaat tarafından Bornova’da hayata geçirilen 160 konutluk Mia Suites Bornova projesinde yaşam başladı. Projenin satışlarını da tamamlayan Koç İnşaat aynı bölgede ikinci projeye başlıyor.

İzmir’deki ilk dikey projesinin Bornova’da hayata geçiren Koç İnşaat, 14 katlı Mia Suites projesinin inşaatını 3 ay önce tamalayarak anahtar teslimlerini gerçekleştirdi. Proje yüzde 70 doluluk oranına ulaşırken özellikle yabancı kiralama talebi dikkat çekti. 

Projemizde yaşam devam ettiğini belirten Koç İnşaat proje satış müdürü Işıl Ertin, “Projedeki dairelerin tamamı satıldı. İkinci el satış ve kiralamada müşterilerimize destek oluyoruz. Ticari alanların kiralamasını da biz yapıyoruz. Kurumsal firmaların yer alması için markalarla görüşmelerimiz devam ediyor. Çok iyi bir lokasyondayız” dedi.

Lansmandan daire alanlar bizim öngörümüzün bile 2-3 katı üstünde değer kazanç sağladı” diyen Ertin sözlerine şu şekilde devam etti: “Fiyat artışında enflasyonun da etkisi var ancak Mia Suites Bornova’dan daire alanlar enflasyonun bile çok üstünde bir kazanç elde etti. Projenin yeri ve özelliği de bu değer artışında etkili oldu. 14 katlı dikey projemiz Koç İnşaat’ın Bornova’daki imza projesi oldu. Mimari açıdan da çok dikkat çekiyor.”

Yüzde 50’sini Yabancılar Kiraladı

Yaşar üniversitesi öğrencileri ve yabancılardan çok ciddi kiralama talebi geldiğini ifade eden Ertin, “Dairelerimizin yüzde 50’sini yabancılara kiraladık. Özellikle Ruslardan çok büyük talep var. Hem öğrenci hem bekar çalışanlar hem de çocuksuz aileler bu projede yaşamayı tercih ediyor. Projelerimizin metrekareleri büyük. Belli bir kattan sonra deniz gördüğü için geniş balkonlara da yer verdik” sözlerine yer verdi.

Mia Suites Bornova projesinin tüm detaylarını buradan inceleyebilirsiniz.

2023 Yılı Emlak Vergisi ve Tapu Harcı Artış Oranı Belli Oldu

2023 yılında ödenecek olan emlak vergisi, çevre ve temizlik vergisi, tapu harcı gibi kalemlerde yapılacak olan artış belli oldu. Yeni yılda emlak vergisi ve tapudaki harçlarda yüzde 61,5 oranında zam yapılacak.

Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından her yıl belirlenen yeniden değerleme oranı Resmî Gazete’de yayınlanarak açıklandı. Üretici Fiyat Endeksi üzerinden hesaplanan yeniden değerleme oranı özellikle ev sahiplerini çok yakından ilgilendiriyor. Yüzde 122,93 oranında açıklanan yenden değerleme oranı 2023’te ödenecek olan emlak vergisi, çevre temizlik vergileri ve tapu harçlarını direkt olarak etkileyecek.

Emlak vergisi için 2023’te ne kadar zam yapılacağı merak ediliyor. Açıklanan yeniden değerleme oranı 2000 yılından sonraki en yüksek oran oldu. 2020 yılında yeniden değerleme oranı yüzde 9,1, 2021 yılında yeniden değerleme oranı yüzde 36,2 olmuştu. 2022 yılında ise bu rakam yüzde 122,93’e yükseldi.

Türkiye’de bulunan tüm gayrimenkullerden devlet bir vergi almaktadır. Özellikle evlerde belediyelere kayıtlı olunan değer üzerinden binde 1 ile binde 6 oranında emlak vergisi alınmaktadır. Emlak vergisi de her yıl yeniden değerleme oranının yarısı oranında arttırılarak uygulanmaktadır. 2023 yılında açıklanan resmi verilere göre emlak vergisinde yeniden değerleme oranı olan yüzde 122,93’ün yarısı olan yüzde 61,5 oranında zam yapılacak.

Emlak vergisi için yüzde 61,5 oranında yapılacak zammın ardından ev sahipleri daha yüksek miktarlarda emlak vergisi ödemek zorunda kalacaklar. 2022 yılında 1.000 TL emlak vergisi ödeyen bir ev sahibi 2023 yılında 1.650 TL emlak vergisi ödeyecek. Bu şekilde ev sahiplerinin vergi ödemeleri yükselmiş olacak.

Ev sahiplerini ilgilendiren bir diğer vergi kalemi ise çevre temizlik vergileri oluyor. Uygulamaya göre çevre ve temizlik vergisinde de 1 Ocak 2023 itibariyle yeniden değerleme oranının yarısı olan yüzde 61,5 oranında artış uygulanacak. Bunun yanında belediyelerin su tüketim miktarı üzerinden aldıkları çevre temizlik vergisinde de aynı oranda artış yasal olarak yapılacak.

Öte yandan 2022 yılı emlak vergisi ikinci taksit ödemelerinde son günlere girildi. Mükelleflerin 30 Kasım tarihine kadar bu ödemeleri yapmaları gerekmektedir. Zamanında yapılmayan ödemeler için gecikme faizi uygulanarak daha fazla ücret tahsil edilecek.

Kaynak: İnşaat Deryası