“yapigundem-yeni-banner-1.jpeg”
Ana Sayfa Blog Sayfa 34

Yüksel İnşaat İflasını İstedi

Körfez ve Orta Asya ülkelerindeki projeleriyle ön plana çıkan Yüksel İnşaat, firma ve şirketleri için iflasını istedi.

Dünyanın en büyük 250 müteahhitlik firması arasında olan Yüksel İnşaat ve grup şirketleri iflas istedi. Davalı konumunda, Yüksel İnşaat A.Ş, Yüksel Holding A.Ş. ve Yüksel Yapı A.Ş. bulunuyor.  60 yıl önce Sazak ve Sert ailelerinin ortaklığıyla temelleri atılan Yüksel İnşaat, Türkiye’de liman projeleri başta olmak üzere Körfez ve Orta Asya ülkelerinde yüzlerce projeye imza attı. 

Millî Gazete’nin haberine göre; Mevcut durumu sürdüremeyen firma Yüksel İnşaat’ın iflasını istedi. Yüksel Enerji AŞ’nin konkordato istemesi üzerine mahkeme, şirketin 630 milyon liralık borcunu taksitler halinde ödemesine karar verdi. Nurol Yatırım Bankası A.Ş., şirket hakkında Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde iflas davası açtı.

Dorçe Prefabrik, İnşaatı Sanayileştiriyor

Dorçe Prefabrik, Yapı Bilgi Modellemesi (Building Information Modeling-BIM) ile dijital dönüşümü hızlandırmayı ve hedeflenen verimliliği sağlamayı amaçlayarak inşaatı sanayileştiriyor.

Dorçe Prefabrik, Yapı Bilgi Modellemesi (Building Information Modeling-BIM) ile inşaatı sanayileştirirken, dijital dönüşümü hızlandıran ve hedeflenen verimliliği sağlayan bir metodoloji sunuyor.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, sanayici kimliğiyle hafif çelik yapılar konusunda Avrupa’nın en büyük üreticilerinden olan Dorçe, müteahhit kimliğiyle de son 9 yıldır Engineering News Record (ENR) araştırmasında dünyanın en büyük 250 müteahhit firmasından biri olma özelliği taşıyor.

Tüm Ürünler Dijitalde Güvence Altına Alınıyor

Dorçe, Yapı Bilgi Modellemesi ile dijital dönüşümde hızlandırıcı etki sağlarken, hedeflediği verimliliği sağlıyor. BIM ve kurumsal kaynak planlaması (ERP) entegrasyonuyla tasarım, üretim ve tedarik zinciri bağlantısı kesintisiz bir şekilde sağlanırken, proje kapsamındaki tüm ürünler sahaya verisiyle birlikte transfer ediliyor.

Her bir kalite kontrol sonucu, elektronik doküman yönetim sistemine kaydediliyor. Böylece, kayıtların izlenebilirliği işveren ve Dorçe bünyesinde dijital platformda güvence altına alınıyor.

Dorçe’de BIM ile takip edilen bu süreçlere iş planları ve maliyet kontrolü gibi diğer boyutların katılımı da sağlanarak gerçek zamanlı inşaat yönetimi gerçekleştiriliyor. Bütün bu yaklaşım, şirkete yüksek müşteri memnuniyeti olarak yansıyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Dorçe Tasarım Direktörü Cenk Çetin, dijitalleşme endeksini ve üretim kapasitesini artırarak sektörde yüksek teknolojiyle faaliyet gösteren en verimli fabrika olma hedeflerinin bulunduğunu belirterek, bu hedef doğrultusunda en ileri teknoloji standartlarını kullandıklarını anlattı.

” Venezuela’dan Rusya’ya Çok Geniş Coğrafyadayız”

Çetin, dünya üzerinde inşaatı sanayileştiren az sayıdaki öncü kuruluşlardan birisi olduklarını belirterek, dünyanın her yerinde uygulanabilir modüler inşaat projeleri gerçekleştirdiklerini bildirdi.

Venezuela’dan Avustralya’ya, Rusya’dan Afrika’ya çok geniş bir coğrafyada çalıştıklarını kaydeden Çetin, şu açıklamalarda bulundu: 

“Ankara Kazan’da yer alan 100 bin metrekarelik üretim tesisimiz, Avrupa’nın en büyükleri arasında. Ayrıca, 6 Şubat büyük depremi sonrası ihtiyaç nedeniyle Başkent OSB’de 35 bin metrekaresi kapalı, 25 bin metrekaresi açık olmak üzere toplam 60 bin metrekarelik ikinci bir tesis kurulumu daha gerçekleştirdik. Petrol, doğal gaz, enerji, maden, rafineri, inşaat ve savunma sanayi sektörlerine, bakanlık, valilik ve elçilikler gibi devlet makamlarına, uluslararası örgütlere ve kâr amacı gütmeyen kurumlara projeler gerçekleştiren ve üretim yapan Dorçe, global çapta elde ettiği büyük başarısını, verimliliğinde önemli payı olan dijitalleşme seviyesine ve teknoloji kullanımındaki gelişmişliğine borçlu.”

Kaynak: AA

Yeşil Mahalle Projesi Satışa Çıktı

Yeşil Vadi tarafından Türkiye’nin ilk bungalov konseptiyle Kırklareli’de inşa edilecek olan Yeşil Mahalle projesi, düzenlenen lansman ile tanıtıldı.

Yeşil Vadi Yönetim Kurulu Başkanı Rafet Orhan’ın önderliğinde gerçekleştirilen toplantıda, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cihan Demirel, Yönetim Kurulu Üyesi Aslı Orhan Demiral, Genel Müdürü Emin Ertuğrul ve Genel Koordinatör Nurgül Orhan Uysal, ev sahipliği yaptı.

Toplam 168 adet bungalovdan oluşacak Yeşil Mahalle projesinin tanıtımı için basın konuşması gerçekleştiren Yeşil Vadi Yönetim Kurulu Başkanı Rafet Orhan, şu açıklamalarda bulundu:

“Yaşadığımız pandemi ve ülkemizin deprem kuşağında yer alması, Yeşil Mahalle’nin bir projeden öte gerçek bir ihtiyaç olduğunu ortaya çıkardı. Türkiye’nin sağlam zeminine sahip şehirlerinden birisi olan Kırklareli’ndeki projemizde yaşayacak sakinlerimiz toprağa basabileceği, bahçesinde meyve ve sebzesini yetiştirebileceği, doğanın kalbinde huzurla yaşayabileceği bir hayata merhaba diyecek.

Yıldız Dağları’yla çevrili Kofçaz-Elmacık köyü sınırlarında yer alan Yeşil Mahalle, lokasyon itibariyle yüksek bir potansiyele sahip. İstanbul’a sadece 120 dakikalık mesafede yer alan projemizde devamlı yaşanabileceği gibi, yakınlığı itibariyle ailelerin hafta sonunu keyifle geçirebileceği bir imkânı da sunmuş oluyor. Ön taleple birlikte büyük ilgi görmeye başlayan projemizde şu ana dek bungalovların yüzde 35’i sahiplerini buldu. Lansman avantajlarını kaçırmak istemeyen, doğanın içinde huzur dolu bir yaşamı arzulayan vatandaşlarımızı projemizi görmeye davet ediyorum.

Bize müşterilerimizden birçok talep geliyor. Gelen taleplere baktığımızda İstanbul’a yakın olup, müstakil bir evim olsun diyen bir müşteri kitlemiz oluştu. Biz de bu talep doğrultusunda Silivri’de Yeşil İnci Villaları projesini geliştirdik. 59 villadan oluşan bu özel projede inşa çalışmaları tüm hızıyla sürüyor. Bu projemizdeki villaların tamamı sahiplerini buldu. Gelen yoğun talep üzerine bu projemize yakın bir lokasyonda 35 villadan oluşan 2. projemizi başlattık. Kısa süre içerisinde bu projemizde de %70’i sahiplerini buldu. Şimdi 3. Projemizin hazırlığı içerisindeyiz, yakın zamanda duyuracağız. Aslında pandemi-deprem derken birkaç yıldır vatandaşların Trakya bölgesine ilgisi arttı. Yatırım noktasında son yıllarda bu bölgede inanılmaz bir talep oluştu. Bizde bu talep doğrultusunda Tekirdağ – Şarköy’de çok özel bir proje geliştirdik. Denize sıfır, önü kapanmayan 70 villadan oluşacak bu butik projemizi de yakın zamanda hayata geçirmeyi planlıyoruz.

Bugüne kadar İstanbul başta olmak üzere Tekirdağ, Kırklareli, Edirne ve Çanakkale’yi kapsayan Trakya Bölgesi’nde önemli yatırımlar yaptık ve bunu sürdürüyoruz. Bu bölge yatırımcısına daima kazandırıyor. Gelen yoğun talep üzerine şimdi de orta gelirli vatandaşlarımız için Başkent Ankara’nın Beypazarı ilçesinde yeni arsa projemiz için düğmeye bastık. Bununla beraber yüksek kur ve enflasyon sebebiyle konut ve arsa erişimine zorlanan vatandaşlarımız için portföyümüze tarla yatırımını da ekleme kararı aldık. Ar-Ge sürecinin tamamlanmasıyla birlikte tarlanın da en avantajlısı çok yakında Yeşil Vadi kalite ve güvencesiyle satışa çıkacak.”

Bağyurdu OSB Yeşil OSB Olacak

İzmir’in Kemalpaşa ilçesinde yer alan Bağyurdu Organize Sanayi Bölgesi, (OSB) sanayicilerine Yeşil Mutabakat prosedürlerine uygun olması amacıyla önemli imkanlar sunuyor. 

2008 yılında yeşil OSB olmak hedefiyle kurulan Bağyurdu OSB, bugün geldiği noktada enerji, su ve atık tasarrufunda önemli çalışmalar yapmaya devam ediyor. 

Bölgede 90 parsel bulunduğunu ve parsel tahsislerinin tamamlandığını ifade eden Bağyurdu OSB Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Aydın Telseren, “Sadece 1 parselimiz boş. 22 parsel sahibi faaliyetlerine başladı. 9 parsel sahibi ise yapı kullanma izin belgesini almış bulunmakta. İnşaat aşamasında 13 parselimiz var. Proje aşamasında da 45 parsel var. Önümüzdeki 2 sene içinde proje ve inşaat aşamasında olan firmalarımız yatırımlarını tamamlayacaklar.” dedi.

Ayrıca İzmir’deki sanayicilerin genişleme ve büyüme talepleriyle ilgili dönüşlerine istinaden 1000 dönümlük bir genişleme alanı için de çalışmalara başladıklarını söyleyen Telseren, bu konuda bakanlıktan olumlu değerlendirmeler aldıklarını belirtti. İbrahim Aydın Telseren, “Altyapı oluşumumuz da genişleme alanını besleyebilecek güçte. Yeni parsellerimiz açıldığında fabrikalarımızın üretime geçmesi ile istihdamda en az 2-3 kat büyüyeceğiz.” ifadelerini kullandı.

“GES yatırımımızı devreye alacağız”

 Altyapı yatırımlarının yüzde 90’ının tamamlandığını, bugüne kadar 50 milyon dolardan fazla yatırım harcaması yaptıklarını ayrıca 10 milyon dolarlık daha altyapı yatırımı yapılacağını söyleyen Telseren, şunları söyledi:

“Hiçbir kredi kullanmadan, katılımcılarımızın katkıları ile bütün altyapı yatırımlarımızın büyük ölçüde bitirdik. Enerji hatlarımız toprak altında. Yollarımız ağır yüklere dayanacak nitelikte beton olarak yapıldı. Bünyemizde yaklaşık 30 dönümlük bir alana tır parkı kuracağız. Bölgemizde su israfının önüne geçiyoruz.

Dünya Bankası’ndan ‘Yeşil OSB’ olarak 1,6 MW kapasiteli GES yatırımımız için kredi aldık. Türkiye’de güneş enerjisi desteğini Dünya Bankası’ndan alan ilk OSB’yiz. 3-4 ay içinde sistemi devreye alacağız. Kendi enerji ihtiyacımızı buradan karşılayacağız. Öte yandan yeşil OSB kimliğimize yakışan yeşil bir idari bina inşaa etme projemiz var gündemimizde.”

“Konumumuz sanayici için avantajlı”

Yeşil OSB olmanın sağladığı avantajların yanı sıra OSB’nin İstanbul-İzmir Otoyolu üzerinde olması, limanlara, Kemalpaşa Lojistik Köyü’ne, şehir merkezine ve etrafında bulunan Turgutlu, Manisa, Salihli, Kemalpaşa OSB’lere de yakın olmasının da sanayici açısından pek çok kolaylık sağladığına da değinen Telseren, bölgede eğitimli iş gücü bulabilmenin de kolay olduğunu söyledi.

Bölgede makine imalat ve otomotiv yan sanayi firmalarının yoğunlukta olduğunu söyleyen Telseren, “Bölgemizde üretilen ürünler makine ve otomotiv yan sanayi ürünleri olmasından dolayı biraz pahalı ürünler. Bölgemize mobilya sektörü üzerine çok büyük bir yatırım yapılacak ve büyük ölçüde ihracata çalışacak. Bütün bunları yan yana koyduğumuzda 5 milyar dolarlık bir üretim potansiyeli bekliyoruz.” dedi.

“Bölgemizden Avrupa’ya yoğun ihracat var”

Başta Avrupa pazarı olmak üzere dünyaya ihracat yapan güçlü firmaları bölgede ağırladıklarını söyleyen Telseren, “100’den fazla ülkeye ihracat var bölgemizden. Firmalarımız Ar-Ge çalışmaları bakımında güçlü, bazı fabrikalarda Ar-Ge merkezleri var. Bu nedenle hızlı gelişen, katma değeri yüksek ürünlerin üretildiği güçlü bir bölge olma yolunda ilerliyoruz. Firmalarımız yeşil dönüşüm konusunda da örnek çalışmalar yapıyor. 2011’ den beri zorunlu olmadığı halde bünyelerinde yağmur suyu hasadı yapan sistemler inşaa ettiler. Sanayicilerimiz yeşil osb’ye dönük yaptığımız yatırımları ceplerine koyup kendi verimliliklerini, karbon analizlerini yaptıklarında göreceli olarak yeşil mutabakatta daha önde olacaklar ve artı puanlar elde edecekler. Avrupa yeşil mutabakatı kapsamında faaliyet gösteren firmalar için bölgemiz cazip.” dedi.

Ayrıca TOBB ile yaptıkları anlaşma kapsamında Mesleki Yeterlilik Sınav Merkezi olarak da faaliyet gösterdiklerini belirten Telseren, ayrıca bir de AB projesine imza attıklarını, bu kapsamda iş güvenliği konusunda sürdürülebilir eğitim merkezine sahip olduklarını belirterek, “Bugüne kadar yaklaşık 1000 kişiye VR gözlükler ile iş güvenliği konusunda eğitim verdik. Türkiye’de bu konuda çalışan ender OSB’lerden biri olduk ve bu projemizi başarılı bir şekilde tamamladık.” açıklamasını yaptı. 

Kaynak: Dünya Gazetesi/Özlem Sarsın

Lipton’un Sakarya Tesisinde İnşaat Başladı

Yerli kalkınma amacıyla Türkiye’deki yatırımlarını sürdüren Lipton, Pazar ve Fındıklı fabrikalarının ardından Sakarya’nın Arifiye ilçesindeki tesisin inşaatını başlattı.

Sakarya Arifiye’de 24 dönümlük arazi üzerinde 15 bin metrekare kapalı alanda kurulan çay paketleme fabrikasının temel atma töreni yapıldı. Lipton Türkiye Genel Müdürü Fatih Atay ve Lipton Türkiye Tedarik Zinciri Direktörü Alptuğ Yıldırım’ın katıldığı törende, küresel çay pazarındaki yeri ve çay kültürünün gücü ile Türkiye’nin Lipton için önemli bir pazar olduğu vurgulandı.

Yıllık üretim kapasitesinin 25 bin tonu bulacağı öngörülen Lipton Türkiye’nin Sakarya’daki yeni fabrikasının, 2024 yılı Haziran ayında üretime başlaması planlanıyor. Toplam yatırım bedeli 500 milyon lirayı bulan ve iki fazda gerçekleşecek projenin ilk fazında Sakarya ili ve çevresinde 130 kişi, ikinci fazında ise 180 kişi istihdam edilecek.

Açılış töreninde konuşan Lipton Türkiye Genel Müdürü Fatih Atay, Türkiye’de çay tarımını çok önemsediklerini vurgularken, Sakarya Arifiye’deki yeni fabrika ile da bölge ekonomisine, istihdama ve çay tarımının gelişimine katkıda bulunmayı hedeflediklerini söyledi.

Atış Şirketler Grubu, ‘Smart Ev ‘Projesini Hayata Geçirdi

Atış Şirketler Grubu CEO’su Ahmet Atış, “Değişen yaşam koşullarıyla birlikte 1+1 dairede tek çocuklu bir aile de yaşayabiliyor. Biz de bu ihtiyaçtan yola çıkarak küçük metrekarelerle çözüm ürettik.’’ dedi.

Dünya Gazetesi’nden Mehtap Halıcı’nın haberine göre; Projede küçük metrekareli evler tasarlayan şirket, burada TOKİ modelini özelleştirerek, lüksü minimal konsepte taşıyor. Pazardaki küçük evlere olan ilginin yatırımlarına yansıdığını belirten Atış Şirketler Grubu CEO’su Ahmet Atış, bu konsepte çok inandıklarını ve büyük yatırım gerçekleştireceklerini söyledi.

“Küçük evler talep görüyor”

Küçük metrekareli evlerin yoğun talep gördüğünü ifade eden Ahmet Atış, “Değişen yaşam koşullarıyla birlikte 1+1 dairede tek çocuklu bir aile de yaşayabiliyor. Biz de bu ihtiyaçtan yola çıkarak küçük metrekarelerle çözüm ürettik. 1-2 yıl sonra bu konsepti yapan belki 50 marka daha çıkacak.

Ancak biz öncü olmak istedik” dedi. Projelerinin detaylarıyla ilgili de konuşan Atış, şunları söyledi: “Bursa Nilüfer’in Kayapa bölgesinde ilk lansmanlarımızı gerçekleştirdik. Projelerimizde 1+1’ler 45, 2+1’ler 65-70, 3+1’ler ise 90- 95 metrekarede çözülüyor. İlk 20 günde 300’ün üzerinde satış yaptık. Minimalist formlar tüketici tarafından ilgi görüyor.”

Özellikle son 3-4 yıldır salgın hastalıklar, depremler ve enflasyonist ortam sebebiyle konut tercihlerinin değiştiğini belirten Atış, bu sistemi 1 yıl içinde Türkiye’nin gelişmekte olan 7-8 ilinde hayata geçirmeyi planladıklarını söyledi. Atış, şöyle konuştu: “Projemizi Almanya ve İngiltere gibi uluslararası pazara taşımayı hedefliyoruz. Hangi bölgelerde bu konsept daha yapılabilir konusunda incelemelerimiz sürüyor, araştırma içindeyiz. 1 yıl içinde yurtiçinde, sonrasında da yurtdışında proje hazırlıklarına başlamayı hedefliyoruz.”

Eti’nin Mazıdağı Tesislerinde Bakır Artıklarından İnşaat Demiri Üretilecek

Eti’nin Mardin’de yer alan Mazıdağı Tesislerinde bakır işlenirken ortaya çıkan artık ürünlerden inşaat demiri üretimi yapılacak.

Cengiz Holding kuruluşlarından Eti Bakır, Mardin’i sürdürülebilir geleceğin merkezi yapmayı hedefliyor. 1.2 milyar dolarlık yatırımla hayata geçirilen Eti Bakır Mazıdağı Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre Tesisi’nde, ‘artık’ ürünlerden farklı metaller ekonomiye kazandırılıyor. Yıllık 2 bin 500 ton kobalt, 2 bin ton bakır ve bin ton çinko üretilen tesiste, toplamda 5 bin 500 ton metal içeren ürün imal ediliyor.

Dünya Gazetesi’nden Nurdoğan Arslan Ergün’ün haberine göre; Bakır üretiminde ortaya çıkan pirit konsantresinden kobalt üretilen entegre tesiste, yine artık malzemelerden imal edilen gübre kapasitesi ise yıllık 500 bin ton. Eti Bakır, tesisle 350 milyon dolar gübre, 270 milyon dolar metal ithalatını ikame etmeyi hedefliyor. Demir-çelik sektörüne de girmeye hazırlanan Eti Bakır, yıllık 200 bin ton kapasiteli inşaat demiri üretim tesisi kuracak. 250 milyon dolarla hayata geçirilecek olan ve 24 ile 36 ay arası devreye alınması planlanan tesiste 500 kişi istihdam edilecek.

Stratejik ürünler üretilip ihraç ediliyor

 “2 bin 500 tonluk kapasiteyle dünyadaki kobalt üretiminin yüzde 2’sini gerçekleştiriyoruz” diyen Eti Bakır Mazıdağı Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre Tesisi Genel Müdürü Emre Kayışoğlu, kobalt, nikel, lityum, çinko ve manganez gibi elementlerin, artık dünyanın ve insanlığın geleceğinde hayati bir rol üstlendiğini belirtti.

Kayışlıoğlu, “Dünyada çok az sayıda tesisin üretebildiği bu elementlerin birçoğu, bugün Mardin’de üretilerek dünyanın farklı coğrafyalarına sunuluyor. Mazıdağı Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre Tesisi, Doğu ve Güneydoğu’nun en büyük özel sektör yatırımı” diye konuştu.

Lityum üretip batarya tozlarını ayrıştıracak

Tesiste yüzde 99.99 saflıkta kobalt üretilebildiğini aktaran Kayışoğlu, “Böylece teknoloji, petrokimya, otomobil, uçak sanayi, seramik gibi alanlarda katma değerli ürünlerin üretimini yapabiliyoruz” dedi.

Ar-Ge laboratuvarında, manganez, lityum ve diğer stratejik elementlerin üretilmesi ve saflaştırılması üzerine de çalışmalar yürüttüklerini açıklayan Kayışoğlu, “Mazıdağı tesislerinin şimdiki odağında ise batarya tozundaki metalleri geri dönüştürmek var.

Atıl vaziyetteki otomobil, telefon ve bilgisayar bataryalarının içinden, kobalt, nikel, lityum ve manganezi çıkarıp ekonomiye geri kazandıracağız. Çalışmaları 1-2 yıl içerisinde tamamlayarak, dünyada bir ilki başarmak istiyoruz. Bu konuda İngiltere ve Mardin tesisimiz birlikte çalışıyor” dedi.

“Elektrikli araç üreticileriyle görüşüyoruz”

Elektrikli araç bataryasının üretimi kadar, geri dönüşümünün de önemli olduğunu söyleyen Kayışoğlu, “Ayrıştırdığımız bataryadan elde edilen değerli metalleri yeni batarya üretiminde kullanılacak hale getirebilecek güç ve tecrübemiz var.

Sürdürülebilir batarya hammaddeleri çalışmalarımızla 14 firmayla AB’nin Horizon Projeleri’ne başvurduk. Kabul görürse Avrupa akademileri ve laboratuvarlarıyla bu konudaki ana partnerlerden biri olacağız” dedi. Kayışoğlu, elektrikli araç üreticileriyle batarya geri dönüşümü için görüştüklerini de kaydetti.

Daha ucuza gübre satıp çiftçiyi destekliyoruz

Eti Bakır’ın Mazıdağı tesislerinde 2 bin ton katot bakır, 2 bin 530 ton çinko karbonat, 6 bin 740 ton kobalt karbonat üretiliyor. Üretilen fosforik asit, sülfürik asit gibi ürünler ise fosfatla karıştırarak gübre üretimi yapılıyor. Emre Kayışoğlu, “Yılda 400 bin tonluk DAP gübresi üretim kapasitemiz var. Fosfatlı kompoze (NPK) gübre üretimimizi bu yüksek verimlilik sayesinde piyasadan daha ucuz fiyata satarak Türk çiftçisini destekliyoruz” dedi.

Bin 500 çalışanın bin 100’ü bölgeden

Mazıdağı tesislerinde çalışan bin 500 kişiden bin 100’ünün bölge insanı olduğunu açıklayan Emre Kayışoğlu, şunları söyledi: “Mazıdağı’nda yetişen mühendislerimizin bazıları yurt dışına giderken, İngiltere, İspanya ve Pakistan başta olmak üzere yurt dışından da birçok mühendis tesisimize çalışmaya geliyor. Odağımızda yerel istihdam ve sürdürülebilirlik var.

Çevre Müfettişleri adını verdiğimiz bir eğitim projesine başladık. Proje kapsamında 45 okuldan bin 500 öğrenciye ulaştık. Çevre hassasiyeti, enerji verimliliği, geri dönüşüm ve atık yönetimi gibi başlıkların yer aldığı eğitim kapsamında, aynı zamanda ‘Atık Pil Toplama’ kampanyası da başlattık.”

İngiltere tesisiyle pazar ağı genişledi

Üretimde önemli bir atılımın İngiltere’nin Widnes kentindeki ICoNiChem’in grup bünyesine katılmasıyla yaşandığını söyleyen Emre Kayışoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hayata geçirdiğimiz yeni yatırımlarla ICoNiChem’in kobalt üretimini iki kat artırdık. Kobaltı; nikel, sodyum ve magnezyumdan ayrıştırma kapasitesini 900 tondan bin 800 tona çıkaran ICoNiChem, Mazıdağı’ndan gelen ürünleri de İngiltere’de işlemeye başladı.”

OSB’lere Genişleme Kararı

Gaziantep, Hatay ve Kahramanmaraş’ta bazı organize sanayi bölgelerinin (OSB) genişleme alanı belirlenmesi ile ilgili Cumhurbaşkanı Kararı yayımlandı.

Karar, deprem bölgelerinde ticaretin yeniden toparlanmasına katkısı nedeniyle sanayiciler tarafından memnuniyetle karşılandı. Depremle üretim, istihdam ve ihracatın olumsuz etkilendiği iller arasında olan Gaziantep’te, deprem öncesi başvurusu yapılan alanlar ile ilgili kararların hızlı bir şekilde çıkması moralleri düzeltti.

Dünya Gazetesi’nden Güneş Doğdu Soylu’nun haberine göre; Bu karara göre; Gaziantep’in Nizip ilçesindeki alanlar “Nizip Organize Sanayi Bölgesi Genişleme Sanayi Alanı”, “Nizip 2. Organize Sanayi Bölgesi Genişleme Sanayi Alanı” ve “Nizip Küçük Sanayi Sitesi Sanayi Alanı”, Oğuzeli ilçesindeki alanlar, “Oğuzeli Organize Sanayi Bölgesi Genişleme Sanayi Alanı”, Oğuzeli ile Şahinbey ilçeleri sınırları içindeki alanlar “Gaziantep Ayakkabı Terlik ve Yan Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Genişleme Sanayi Alanı”, Araban ilçesindeki alanlar “Araban Sanayi Alanı”, söz konusu ilçedeki Fevzi Çakmak ve Yeni Altıntaş mahallelerindeki alanlar da “Sanayi Alanı” olarak belirlendi. Gaziantep’te söz konusu bölgeler ile ilgili konuşan yetkililer özel açıklamalarda bulundu.

Oğuzeli OSB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bozoğlu:

“Deprem sonrası sürecimiz yetkililerin yoğun ilgili ve alakası ile hızlı bir şekilde birkaç gün önce çözüldü. Bölgemizin doluluk oranı şuan yüzde 90 civarında. 110 civarında fabrikamızda 3 bin kişiye istihdam sağlanıyor. Bölgemize yoğun bir yatırım talebi var idi.

Depremden bize göre daha fazla etkilenen Kahramanmaraş, Adıyaman, Hatay başta olmak üzere altyapımızın daha iyi olması nedeniyle yoğun talepler almaya başladık. Bölgemizde daha önce daha çok küçük ölçekli işletmeler faaliyet gösterirken yeni alanımız ile birlikte orta ölçekli fabrikaların kurulmasını planlıyoruz. Bu gelişme bölgemiz ve ilimiz için son derece faydalı olmuştur.

110 olan fabrika sayımızın bu son gelişmeler ışığında 300’e çıkmasını, istihdamımızın da 20 bin kişiye ulaşmasını hedefliyoruz. Biz şu an bu olumlu gelişmenin yanında OSB’mize trafiğe takılmadan Gaziantep Karataş bölgesine direkt bağlanacak yolun biran önce faaliyete geçmesini bekliyoruz. ”

Nizip Ticaret Odası BaşkanıNizip OSB YKÜ Mehmet Özyurt:

“Nizip Organize Sanayi Bölgesi için artı 200 hektarlık bir alan için başvuruda bulunmuştuk. Yeni çıkan kararname öncesi talebimizi yaklaşık 650 hektara çıkarmıştık. Bu yönde kararın hızlı ve beklediğimiz yönde çıkmasından çok memnunuz.

Küçük Sanayi Sitesi içinde 300 hektar civarında bir alan onaylandı. Sanayi Sitesi için esnafımızın çok fazla talebi vardı ve çok büyük sıkıntılar yaşanıyordu. Çünkü 1994 yılından bu yana ilçemizde zeytin alanları nedeniyle imar yapılamıyordu. Esnaflarımız, uzun yıllardır bekleyen sorununa bu yeni Karar ile çözüm bulunmasına çok sevindiler. Nizip OSB’de çok fazla yatırımcı talebi alıyorduk.

Mevcutta 100 civarında fabrikamız var. 65 fabrikamız faal durumda. İlçemize yapılan yatırımlar 4. Bölge teşviklerinden faydalanırken, yatırım OSB’ye yapılınca 5. Bölge teşviklerinden faydalanıyor. Bölgemizdeki esnaf ve sanayicinin ihtiyaçlarını görüp süreçlerimizi deprem nedeniyle hızlandıran tüm yetkililere çok teşekkür ederiz. ”

Araban Belediye Başkanı Hasan Doğru:

“Cumhurbaşkanı Kararı ile ilçemizde hem yeni sanayi bölgesi hem de 2019 yılında ön çalışmalarına başladığımız OSB alanı için onay çıktı. 647 dönümlük OSB alanımız için onay çıkması bizler için çok sevindirici. Çünkü OSB’ler için süreçler normal zamanlarda biraz daha yavaş ilerliyordu. Deprem sonrası talebimizin hızlı bir şekilde sonuçlanması bizleri çok mutlu etti. Diğer taraftan Küçük Sanayi alanı için esnafımızın yoğun bir talebi vardı, bu karar ile de esnafımız çok rahatlayacak.

Deprem sonrası yatırım teşviklerinde İslahiye ve Nurdağı ile birlikte Araban ilçemiz, 6. Bölge ilan edildi. Araban ilçemiz tarımıyla ön planda. Kurulacak OSB’nin tarıma dayalı İhtisas OSB olma durumu da söz konusu olabilir. Bu Karar ve 6. Bölge teşvik imkânlarıyla ilçemize yoğun bir talep olacağını öngörüyoruz. İlçemizin nüfusu 33 bin kişi.

Her gün binin üzerinde Gaziantep’e ilçemizden çalışan transferi yapılıyor. Bu yeni gelişme ile ilgili OSB’mizde ilk etapta 40,50 civarında fabrikanın açılacağını hesap edersek 33 bin nüfusluk ilçemiz bölgede cazibe merkezi olabilir ve 15 bin civarında kişiye istihdam sağlanabilir.”

“Dayanışmayı Odağa Alıp Birlikte Çalışıp Daha Güzel Bir Gelecek İnşa Edebiliriz”

Kale Grubu’nun, kurucusu Dr. (h.c.) İbrahim Bodur’u vefatının yedinci yıl dönümünde anmak, aynı zamanda değerlerini gelecek nesillere aktarmak için bu yıl ikinci kez düzenlediği ‘Hayata Değer Buluşması’na, gençlerin ‘ortak gelecek için birlikte hareket etme’ çağrısı damgasını vurdu. 

Kale Grubu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay, Müze Gazhane’de gerçekleştirilen ‘Hayata Değer Buluşması’nın açılışında yaptığı konuşmada, gençlerin bu alandaki duyarlılığının gelişmesi nedeniyle Türkiye’de sosyal girişimcilerin sayısının günden güne arttığını söyledi. Bodur Okyay, “Gençler, kendi çevrelerindeki eksiklikleri ve ihtiyaçları fark ettikçe toplumun yaşam kalitesini iyileştirecek öneriler geliştiriyorlar. Diğer yandan sosyal girişimcilik de gençler için ideal bir alan sunuyor. Çünkü kişisel ve profesyonel gelişim fırsatları içeriyor. Bir sosyal girişimci olarak, liderlik becerileri, işletme yönetimi, yalnızca toplumda olumlu bir etki yaratmakla kalmıyor; kendi potansiyellerini keşfedebiliyorlar. Sadece kendi başarılarını değil, topluma sağladıkları değeri de ölçebiliyorlar. Bu bakış açısıyla, genç sosyal girişimciler, İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Programı’nın gelişim sürecinde en önemli pusulamız oldu” diye konuştu.

Birlikte başarma kültürüne ihtiyaç var

“Türkiye’de Gelecek, Sosyal Girişimciliğe Nasıl Gelecek?” başlıklı oturumda konuşan sivil toplum gönüllüsü İbrahim Betil, “Sivil toplumun gelişmesi için gençlerin mücadele etmesi lazım” dedi. Betil, deneyim ve yaratıcılık bir araya geldiğinde güzel projelerin ortaya çıkacağına inandığını söyledi. Aynı oturumda konuşan Birleşmiş Milletler SKA Genç Lideri, Twin Science Kurucu Ekip Üyesi Okan Dursun ise gelecekten umutlu olduğunu vurguladı ve “Bizden önce yola çıkmış olanların ayak izleri, bizim pusulamız. Onların dünya sahnesinde aldığı yeri gördükçe umutlanıyorum. Umudumun bir diğer önemli nedeni de gençler… Birlikte başarma kültürüne ihtiyacımız var. Bilmek önemli ama daha önemlisi aksiyona geçmek…” diye konuştu.

Onarım Atölyesi Kurucusu Ekin Al’ın moderasyonunu üstlendiği “Dünyaya İyi Bakmak İçin Gençlik Etkisi” başlıklı oturumda konuşan Good4Trust Alan Oluşturucu ve Yönetim Çemberi Koordinatörü Eş Yazarı Ece Satıcı, toplumda yaygın olarak kabul gören “Gelecek Gençlere Emanet” söylemine karşı çıkarak, “Gençler bu işi çözer diye düşünürsek çok geç kalmış olacağız. Herkesin bir an önce adım atması gerekiyor” dedi. Satıcı, yeni jenerasyonun dünyaya iyi gelen şirketlerde çalışmak istediğine vurgu yaparken, “Değişim de böyle gelecek” dedi. Biriktir Kurucu Ortağı Yağmur Gömürlü, “Başkalarından bir şeyleri beklemeye gerek yok. Biz bir ateş yakmalıyız, bu ateşi harlayacak kurumları harekete geçirmeliyiz” çağrısında bulundu. Mevcut sistemlerin çalışmadığının görüldüğünü dile getiren Etki Kolaylaştırıcısı İlayda Küçükafacan ise “Gelecek herkese emanet. Mesele, hadi gel birlikte yapalım demekte!” ifadelerini kullandı.

Mert Fırat: “Deprem sonrası yaratılan etkinin sürdürülebilir olması önemli”

Sürdürülebilirlik İletişimcisi Sertaç Doğanay tarafından yönetilen ‘Ortak Payda, Ortak Fayda: Dayanışma” başlıklı oturumda, 6 Şubat depreminin ardından yapılan yardımların ve dayanışmanın sürdürülebilirliği tartışıldı. Afetin ilk gününden itibaren deprem bölgesiyle dayanışma faaliyeti yürüten kurumlardan biri olan İhtiyaç Haritası’nın Kurucu Ortağı Mert Fırat, “Yaratılan etkinin sürdürülebilir olması çok önemli” derken, diğer Kurucu Ortak Ali Ercan Özgür de Türkiye’nin böyle afet durumlarında ilk refleksi vermekte çok başarılı olduğunu, ancak hayırseverliği organize hale getirmekte sorunlar yaşandığını söyledi. 

6 Şubat depreminin ardından çalışanları, gönüllüleri, bayi ve iş ortakları, bursiyerlerinin ortak hareketiyle sahada etkili çalışmalara imza atan Kale Grubu’nun İç İletişim Müdürü Deniz Kaçaroğlu Türker ise “Biz Grup olarak, bugüne kadar hep insanı merkeze alan işler yaptık. İçinde bulunduğumuz bu zor günlerde de yine insanı odağımıza aldık. Kaleseramik Vakfı’nın koordinasyonunda ilk etapta akut ihtiyaçların karşılanmasını sağladık. Mobilize ve doğru paydaşlarla organize olmanın ne derece önemli olduğunu gösterdik. Akut durum sona erince bunun bir maraton olacağının farkındaydık. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da çözümün bir parçası olmak için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Depremde hayatını kaybeden babasının işletmesini devralan ve bölgedeki üreticilerle dayanışma sergileyerek Los Chullos adında yeni bir marka yaratan Güven Cem Çullu da adil üretim konusunda bir başlangıç yapmak için başlattıkları girişim konusunda bilgiler verdi. 

Verinin önemi tartışıldı

“Özveriden Veriye Sosyal Fayda” başlıklı oturumu ise Impact Hub İstanbul Kurucu Ortağı Semih Boyacı yönetti. Dnd Lab Kurucu Ortağı Mehmet Can İrhan, etki yatırımının her yıl ikiye katlandığını belirtirken, UP School Kurucu Ortak ve CEO’su Mina İlköz Demirtaş sosyal girişimciler için paydaşları ikna etmek açısından verinin çok önemli olduğunu vurguladı. Gözlemevi Kurucusu Handan Uslu ise “Etkiyi belki 10-15 yılda sağlayacağız. Ama kararlı adımlarla buna doğru ilerlemeliyiz” dedi.

“Etki Yatırımının İki Ucu” başlıklı oturumda ise Good4Trust Kurucusu Uygar Özesmi, “Etki yatırımı olmayan bir yatırım, kötü bir yatırımdır” diyerek çarpıcı bir tartışma başlattı. Özesmi, etki yatırımının sonuçlarını ölçmek kadar hesap verilebilirliğinin de önemli olduğunu vurguladı. Alethina Kurucusu Can Atacık ise “Sosyal girişimciler genelde kendi ölçeklerinden çok daha küçük düşünüyorlar. Ancak farklı bakış açısıyla görüp ölçeklendirmek gerekiyor. Bir sosyal girişim, etki girişimi olabilir ama ölçeklendirilirken bu gözle bakmak lazım” diye konuştu.

Nowak: “Önümüzdeki 10 yılda 500 milyon dolar sosyal satın alma yapılacak”

Dünya Ekonomik Forumu Küresel Sosyal Girişimcilik Birliği Başkanı Daniel Nowak, “Yeni Nesil İş Birliği: Etki Birliği” başlıklı oturumda, “Sosyal girişimcilik konusu son 10-20 yıldır hayatımızda. Daha önce yan proje olarak görülüyordu. Ancak şimdi toplum, şirketler, büyük bir dönüşümden geçiyor. İşlerin sosyal etkisine daha çok bakılıyor. Daha fazla şirket, sosyal satın alma yapmayı tercih ediyor. Daha fazla etki yaratmayı amaçlıyor. Önümüzdeki 10 yılda bu satın alma düzeyinin 500 milyon dolar olması öngörülüyor” şeklinde konuştu. Sosyal girişimlerin toplumun belkemiği olduğunu dile getiren Nowak, sözlerine şöyle devam etti: “Sosyal girişimler daha fazla dirençli, daha fazla hazır olmayı ifade ediyor. Ancak özellikle 6 Şubat depremi gibi afet durumlarında daha fazla direnç ve hazırlığa ihtiyaç var. Bunun içinde uluslararası örgütler, özel sektör, sosyal girişimcilerle birlikte çalışmalı.”

Oturumun yönetimini üstlenen Kale Grubu Kurumsal İletişim Bölüm Başkanı Rana Birden de “Özel sektör ve sosyal girişimcilik ekosisteminin birlikteliği, hatta toplulukların iç içe geçmesiyle 21. yüzyılın ihtiyaçlarına ve krizlerine çok daha uygun hızlı ve sahici çözümler üretebileceğimize inanıyoruz. İki tarafın beraberinde gelen güçlü kaslar, amaçlar ve eylemler, karşı karşıya olduğumuz kompleks krizleri çözmek için oldukça kritik…” diye konuştu. 

Oturumun konuşmacılarından Nivogo Kurucu Ortağı Arnas Akbaş, deprem felaketinin ardından e-bebek ile yaptıkları ortak proje, Abdi İbrahim Kurumsal İlişkiler, Sürdürülebilirlik ve İletişim Direktörü Oğuzcan Bülbül ise toplumsal yatırım programlarından biri olan sosyal inovasyon alanında hayata geçirdikleri ‘Doz’ programı hakkında bilgiler verdi. 

Sosyal girişimcinin sahip olması gereken yetkinlikler

“Sosyal Girişimcinin Kişisel Alet Çantası” başlıklı oturumda ise bir sosyal girişimcinin başarısında etkili olacak kişisel yetkinlikler ele alındı. Yazar-Eğitmen Hülya Mutlu, bu yetkinlikler arasında ilk sırayı dayanıklılığın aldığını belirterek, diğer becerileri bilişsel esneklik, motivasyon ve öz farkındalık, öğrenme çevikliği, empati ve etkili dinleme olarak sıraladı. Blindlook Kurucu Ortağı Sadriye Görece, kendi açısından öne çıkan özelliklerin cüretkarlık, cesaret ve vazgeçmemek olduğunu söyledi. 

“Yaratıcı Girişimcilik: Sorun-Süreç-Sonuç” başlıklı oturumu, Kültür Yöneticisi Emre Erbirer yönetti. 3dots Kurucu Ortağı Çağıl Özdemir ve Artcomun Kurucu Ortağı Dora Kezer, çalışmalarından örneklerle yaratıcı girişimcilik alanının bugünü ve geleceğini değerlendirdi. Kezer, “Sanatın demokratikleşmesi için iyi partnerler, iyi ortaklarla yol almak önemli. Bir hızlandırma programına katılmak da büyük fayda sağlayabilir. Doğru anda sizin elinizden tutacak daha deneyimli insanlara, öncülere ihtiyaç oluyor” dedi.

Şirketler dönüşmek zorunda, aksi takdirde çalıştıracak yetenek bulamayacak!

Günün son oturumunda “Söylemden Eyleme Sürdürülebilirlik” konusu ele alındı. PlumeMag Kurucusu Bihter Ayyıldız’ın yönettiği oturumda konuşan S360 Sürdürülebilirlik Danışmanı Aysel Kapsız, sürdürülebilirliğin şirketler tarafından iş stratejisine entegre edilmesinin önemli olduğunu belirterek, şirketlerin iş modelini yeniden tasarlayacak kaslara sahip olması gerektiğini dile getirdi. Kapsız, “Şirketler dönüşmek zorunda. Çünkü gençler amaç ve etki odaklı şirketlerde çalışmak istiyor. Aksi takdirde şirketler, çalıştıracak yetenek bulamayacak” dedi. Esmiyor Kurucu Ortağı Derin Altan da sürdürülebilirlik konusunda her kesimin verdiği sözleri tutmakta zorlandığını belirtti. Altan, iklim değişikliğinin çok sistemsel bir sorun olduğunu, tek bir şeyi değiştirerek buna karşı koymanın mümkün olmadığını kaydetti.

Atölyelerle dopdolu bir gün

Hayata Değer Buluşması kapsamında gençlere ve sosyal girişimcilere özel atölye çalışmaları düzenlendi. Sosyal girişimcilere özel olarak düzenlenen ‘Kazan Kazan Modeli’, ‘Kurum İş Birliklerinin Formülü Var Mıdır?’ ve ‘Yeni Kaynakların Kapısını Aralama’ atölyeleri yoğun ilgi görürken gençler için düzenlenen ‘This Is Mana X Upcycling’, ‘Sınırları(nızı) Aşın!’ ve ‘Değişimin Neresindesin?’ atölyeleri de gençlere farklı bir deneyim yaşattı. Ayrıca Sosyal Girişimcilik Pazar Yeri’nde her biri farklı alanda etkin çalışmalar yürüten 50’ye yakın sosyal girişimci tezgâh açarak ürünlerini ve çalışmalarını tanıtma fırsatı buldu.

Sivas Numune Hastanesi Köprülü Kavşak Projesi Hızla Devam Ediyor

Sivas Numune Hastanesi’ne ulaşımı kolaylaştırmak için başlatılan köprülü kavşak projesinde çalışmalar tüm hızıyla sürüyor.

Belediyeden yapılan yazılı açıklamaya göre, Vali Yılmaz Şimşek ve Belediye Başkanı Hilmi Bilgin, projeyi yerinde inceleyerek Karayolları 16. Bölge Müdürü Mustafa Türksoy’dan çalışmalar hakkında bilgi aldı.

Sivas-Erzincan çevre yolu üzerinden Numune Hastanesi’ne bağlantıyı sağlayan kavşaktaki trafik sıkışıklığını çözüme kavuşturmak amacıyla başlatılan köprülü kavşak projesini inceleyen Şimşek ve Bilgin, ekiplere kolaylıklar dileyerek projeyi değerlendirdi.

Çalışmaların hızlı şekilde devam ettiğini belirten Vali Şimşek, “Projenin şu ana kadar yüzde 11’lik kısmı tamamlanmış durumda. Ekiplerimiz hummalı şekilde çalışmalarına devam ediyor. Bu hızla devam edersek yıl sonuna doğru transit trafiği açmış oluruz ve bu alanda yaşanan yoğunluk büyük ölçüde rahatlamış olacak. İnşallah bu çalışmalar tamamlandığında da daha konforlu ve güvenli bir trafik akışı sağlanmış olacak.” ifadelerini kullandı.

Köprülü kavşak projesini yakından takip ettiklerini anlatan Başkan Bilgin de şunları kaydetti:

“Çalışmalar hızlı şekilde devam ediyor. İnşallah en kısa zamanda bu bölgenin trafik sorununu çözecek ve bu güzel eseri şehrimize kazandırmış olacağız. Ben bu noktada başta Sayın Valimiz olmak üzere Karayolları Bölge Müdürlüğümüze, emniyet mensuplarımıza, müteahhit firmamıza teşekkür ediyorum. Ayrıca bir teşekkür de kıymetli hemşehrilerimize etmek istiyorum. Çünkü doğal olarak çalışmalar nedeniyle bazı yollar kapandı, alternatif yolları tercih etmeleri gerekiyordu. İlk başlarda yoğunluklar yaşandı ancak şu anda trafik, ilgili kurumların da desteğiyle sağlıklı bir şekilde akıyor. İnşallah bu yıl sonu gibi de transit trafiğe açmış olacağız.”

Kale’den Şıklığı ve Güvenliği Bir Arada Sunan Silindir

Kale Kilit, her geçen gün değişen teknolojinin ışığında geliştirdiği inovatif ürünleriyle güvenlik açıklarının önüne geçmeye devam ediyor.

Güvenliğin sağlandığı ilk nokta olan silindirler kapıların dayanıklılığı için önemli bir etken. Yüksek güvenlik duvarı ören emniyet kartlı 164 BTS Bilyalı Tuzaklı Silindir, kötü niyetli kişileri kapıda engelliyor. Hırsızlık girişimlerinde silindir tuzak kısmından kırılıyor ve daha fazla ilerlenmesini önlüyor. Silindir, kırılmasına rağmen hala gövdesini muhafaza ettiği için ev sahiplerine kapısını yine anahtarla açabilme olanağı sunuyor. Kuvvetli darbelere karşı üst düzey koruma sağlayan yeni ürün, antrasit rengiyle dekorasyona önem verenlerin gözdesi olmaya aday.

Evlere, ofislere ve otellere üst düzey güvenlik çözümleri sağlamak için inovatif ürünler geliştiren Kale Kilit; emniyet kartlı, antrasit renkli 164 BTS Bilyalı Tuzaklı Silindir’i tüketiciler ile buluşturuyor. Güvenliğin yanı sıra ürünlerine estetiği de ekleyerek inovasyonu bir üst seviyeye taşıyan marka, antrasit renge sahip bu yeni silindiri ile şıklık arayanların da tercihi oluyor.

Kötü niyetli kişileri kapıda engelliyor

Kale Kilit 164 BTS Bilyalı Tuzaklı Silindir, tuzaklı olması sayesinde kötü niyetli kişilerin girişimlerini engelliyor. Anahtar harici kapı açma girişimlerinde, tuzaklı bölüm kırılarak daha fazla açılmaya çalışılmasını önlüyor. Bu sayede yabancıların yaşam alanlarına girmesi engellendiği gibi evde yaşayanların fiziksel ve psikolojik bir zarara uğraması da önlenmiş oluyor. Öte yandan silindir yalnızca tuzak kısmından kırıldığı için kilit kullanılabilir halde oluyor ve ev sahipleri silindiri değiştirene kadar evlerine anahtarlarıyla girebiliyor.

Kuvvetli darbelere karşı üst düzey koruma sağlıyor

Yüksek güvenlikli 164 BTS Bilyalı Tuzaklı Silindir, gövdesinde bulunan, delinmeye karşı iki adet çelik pim takviyesi ve tuzağı sayesinde kuvvetli darbelere karşı üst düzey koruma sağlıyor. Aşınmalara karşı dayanıklı plastik başlıklı anahtarlara sahip olan Kale Kilit 164 BTS Bilyalı Tuzaklı Silindir, güvenlik kartı sayesinde anahtarların izinsiz çoğaltılmasına izin vermiyor.

Antalya’da Yabancıya Satışta Zirve Yine Alanya’nın

EVA Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Gülçin Demirbaş, Antalya’da yabancıya satışta Alanya’nın zirve konumunu koruduğunu belirterek, 2023 yılında sıfır 100 m2 bir dairenin yaklaşık 5.000.000 TL ile 6.000.000 TL arasında satıldığını ve son 3 yıldaki değer artışı oranının %750 – 850 arasında değiştiğini açıkladı.

EVA Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Gülçin Demirbaş, Alanya’ da en çok ikamet eden yabancı ülkelerin sırasıyla Rusya, Ukrayna, İran, Irak ve Almanya vatandaşları olduğunu belirterek, “Dolayısı ile çeşitli ırka sahip yabancıların ilçeye ekonomik açıdan katkısı oldukça yüksek. İlçede yabancılar ve yerli halk birbirini benimsemiş ve iç içe yaşamakta.  İlçenin ekonomisi genel olarak turizm ve tarıma dayalıdır. Rusya Ukrayna savaşı da total nüfusu yaklaşık %20-25 oranında artırdı. 2020 yılında sıfır 100 m2 bir daire yaklaşık 600.000 TL ile 800.000 TL arasında pazarlanırken, 2021 yılında 2.000.000 TL ile 2.500.000 TL, 2022 yılında 3.500.000 TL ile 4.500.000 TL ve 2023 yılında 5.000.000 TL ile 6.000.000 TL arasında pazarlanmakta. 2020-2023 yılları değer artışı da yaklaşık %750 ile %850 arasında değişiyor. Kiralar ise %600 civarında bir artış gösterdi. Öte yandan 6 Şubat depremi ile birlikte satışlarda durgunluk yaşanırken bu durgunluk halen devam ediyor.” dedi. 

Alanya’da yaşayan yabancılara yönelik sektörler artıyor

Alanya’nın yatırım piyasasının genellikle gayrimenkul piyasasını hareketlendirdiğini de sözlerine ekleyen Demirbaş, “Dolayısı ilçede hızlı bir şekilde gayrimenkul proje inşaatları devam ederken, tamamlanan inşaatların çoğunluğunun yabancıya satışa yönelik yatırımlar olduğu biliniyor. Yabancıların sürekli ikamet ile gayrimenkul yatırımlarının ve eğitim-konaklama yatırımının hızlı artacağı öngörülürken, Alanya’ da yaşayan yabancıların benimsedikleri tüketim alışkanlıklarına yönelik harcamaları ilçe ekonomisini ve istihdamı artırmaya devam ediyor. Alanya’da yaşayan yabancılara yönelik sektörler ve iş alanları hızla gelişme göstermektedir. Yerleşik yabancıların, kendi ülke vatandaşlarına yönelik gayrimenkul pazarlaması, danışmanlık hizmetleri, emlak sektörü, tercümanlık-rehberlik sektörü, kafe, restoran vb. işletmeler ile çeşitli faaliyetlerde bulundukları bilinmektedir. Bazı yerleşik yabancılar ilçe tanıtımlarında bulunarak ülkelerindeki kişileri yerleşme için Alanya’yı tanıtıyor.

Yabancı kaynaklı artış olan bölgelerle ilgili önlemler alınmalı

Öte yandan 1 Temmuz 2022 tarihinde Göç idaresinin aldığı karar ile Antalya Alanya’da; Kargıcak, Mahmutlar, Kestel ve Avsallar mahalleleri yabancı ikametine kapandı. Konut kiralayan yabancılar son dönemlerde ikamet alamaması sebebi ile yurtlarına dönüyor. Yabancıların bölgeyi yoğun tercihi ve yüksek kira vermeyi göze alması bölge kira fiyatlarının artışındaki en büyük neden.  Önümüzdeki dönemde yabancı kaynaklı artış olan bölgelerle ilgili önlemler alınması gerektiğini öngörüyoruz. Örneğin yabancıya rayiç üzerinde kiraya verildiğinde aradaki farkın devlet tarafından alınması gibi yöntemler kira artış fiyatlarının önüne geçecek yöntemler olabilir. Aynı şekilde kirada taban kira fiyatı uygulaması ve bu konuda değerleme uzmanlarından destek alınması modellenebilir. “ şeklinde konuştu. 

Antalya’daki Yabancılara Konut Satışlarının Toplam Yabancılara Konut Satışları Arasındaki Oranı
YılAntalya Yabancılara Konut Satış SayısıToplam Yabancılara Konut SatışlarıTürkiye’deki Yabancılara Toplam Satış İçindeki Oranı 
20187938400440,198
20198951459670,195
20207735412980,187
202112384592820,209
202221860682100,320
2023(4/12)5201135960,383
Kaynak: https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Konut-Satis-Istatistikleri-Nisan-2023-49520

KONUTDER Başkanı Ramadan Kumova: ‘’ Her 100 Konuttan 20’si İçin Krediye Erişim Sağlanabildi’’

Konut Geliştiricileri ve Yatırım Derneği (KONUTDER) Başkanı Ramadan Kumova, kentsel dönüşüm ve sosyal konut projelerinde kamu-özel sektör iş birliğinin önemine dikkat çekti.

Konut piyasasında yaşanan arz-talep ve fiyat dengesizliği, markalı konut üreticilerini harekete geçirdi. Ülke genelinde ihtiyaç duyulan güvenli ve erişilebilir konut açığını kapatmak isteyen lüks konut üreticilerine göre, ev sahipliği oranını artırabilmek için dar gelirliye finansman sağlayacak bir modele ihtiyaç var.

Bunun için de yapı tasarruf sandıklarının ve tasarruf finansman şirketlerinin bireysel emeklilik sistemi (BES) gibi desteklenmesi gerekiyor. Önerilen modelde; yüzde 30 devlet desteği sağlanmasıyla gayrimenkul fonu kurulacak, biriken fonlarla dar gelirlinin konuta erişimi kolaylaşacak, böylece artan fiyatlar da kontrol altına alınabilecek. BES modeliyle 500 milyar dolara yakın yastık altı kaynakların da sisteme çekileceği düşünülüyor.

10 yıllık strateji raporu hazırlandı

Dünya Gazetesinden Nurdoğan Arslan Ergün’ün haberine göre; Üyelerini markalı konut üreten firmaların oluşturduğu Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) de yeni dönem takvimine ‘kentsel dönüşüm ve sosyal konut’u aldı. 10 yıllık strateji raporu hazırlayan dernek, önceliği konut alıcısı ve yatırımcısı için güvenli piyasa koşullarının geliştirilmesi, kentsel dönüşüm ve erişilebilir konut arzının ihtiyacı karşılayacak düzeye gelmesine verecek. Ancak bunun sağlanıp piyasa dengesinin oluşması için kamunun da işin içinde olması gerekiyor.

KONUTDER Yönetim Kurulu Başkanı Ramadan Kumova, “Yeni dönemde ülkemizin gerek yeni üretim gerek kentsel dönüşüm sayesinde güvenli yapı stokuna kavuşması en öncelikli başlığımız olurken, depreme dayanıklı konutların ulaşılabilir olmasını sağlamak için de finansman modelleri üzerinde çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

En önemli gündem maddelerinin kentsel dönüşüm ve sosyal konut olduğuna dikkat çeken Kumova, “Bu alanlarda istenilen ivmenin kazanılması için kamu-özel sektör iş birliği şart” diye konuştu.

“Krediye erişim sağlansın kaynaklar sisteme girsin”

Konut finansmanına da dikkat çeken Kumova, “Şu anda konut satışları, kredi imkanlarının kısıtlı olması dolayısıyla geçen yılın gerisinde. Krediye erişim imkanları çok düştü. Bu da kredili konut satışlarına yansıdı. Şu anda ortalama yüzde 20 seviyesinde. Yani her 100 konuttan 20’si için krediye erişim sağlanabilmiş.

Kredi imkanları artırıldığında ya da yeni finansman olanaklarının sağlanmasıyla satışlar da ivmelenecektir” şeklinde konuştu. 

KONUTDER Finansal İklimi İyileştirme Komitesi Başkanı ve Ağaoğlu Murahhas Azası Hasan Rahvalı da 2 Haziran itibariyle 10 trilyon TL’ye yakın kredi içinde konut kredisinin sadece 434 milyar TL’de kaldığına işaret etti. “Kaynakları sisteme sokmamız lazım” diyen Rahvalı, erişilebilir konut için konut sandığı oluşturulması gerekliliğine vurgu yaptı.

“Arsa maliyetinde iyileştirme yapılmasını bekliyoruz”

Sosyal konut üretebilmek için konut geliştiricilerin bir diğer talebi de arsa maliyetlerinde iyileştirmeye gidilmesi. Her yıl satılan konutun yarıdan fazlasının sosyal konut segmentinde olması gerektiğini söyleyen Ramadan Kumova, “Bu segmente proje geliştirmenin temel problemi ise arazi maliyetleri.

Eğer kamu otoriteleri ve yerel yönetimler uygun maliyetle arazi geliştirme yönünde sektörümüze öncülük eder ve bizlere yol gösterebilirse biz de sektör olarak daha uygun maliyetle konut üretimi konusunda elimizi taşın altına koyarız” diye konuştu. “Temel problem arsa maliyetleri” diyen Kumova, “Pandemi sonrasında arsa fiyatları çok yükseldiği gibi, arsa sahipleri bazı bölgelerde yüzde 70-80’lere varan oranlar talep edebiliyor.

Her kesimin konuta ulaşabilmesi için arsa maliyetlerinin düşük olması gerekiyor. Kamu özel sektöre uygun maliyetlerle arsa temin edebilirse uygun maliyetli konut üretimi de artacaktır” ifadelerini kullandı. 

Gölcük ve Karamürsel’e 1,8 Milyar TL’lik Yatırım

Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından 1,8 milyar TL değerindeki su iletim tüneli ve arıtma tesisi, Kocaeli’nin Gölcük ve Karamürsel ilçelerine hayat verecek.

Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, DSİ tarafından Karamürsel İhsaniye’de yapılan İhsaniye Barajı, su İletim tüneli ve arıtma tesisi inşaatını gezdi. Karamürsel Belediye Başkanı İsmail Yıldırım, İSU yöneticileri ile birlikte çalışmaları inceleyen Büyükakın, DSİ’nin bölgede İhsaniye Barajı, iletim tüneli ve arıtma tesisi ile toplam 1,8 milyarlık bir yatırım yaptığını belirtti. Büyükakın, yapılan yatırımların Karamürsel ve Gölcük’e hayat vereceğini kaydetti.

Özgür Kocaeli Gazetesi’nden Süriye Çatak Tek’in haberine göre; İhsaniye Barajı, su iletim tüneli ve içme suyu arıtma tesisi inşaatını gezen Büyükakın, “8,97 milyon metreküp su biriktirme hacmine sahip İhsaniye Barajı, Gölcük ve Karamürsel’de yıllık 15 milyon metreküp içme suyu ihtiyacını karşılayacak. Şubat ayında yerli tünel delme makinesi ile yapımına başlanan Karamürsel Su İletim Tüneli’nde 369 metre delgi tamamlanarak yüzde 30 fiziki gerçekleşme sağlandı, projeyi hizmete almak için çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. İsale hattı için ihale sürecine başlandı.

Günlük arıtma kapasitesi 100 bin metreküp olan içme suyu arıtma tesisi Karamürsel ve Gölcük ilçelerimize menba kalitesinde içme suyu temin edecek. Tarım ve Orman Bakanlığımızın uhdesinde, DSİ ile birlikte hayata geçirdiğimiz bu yatırımlar, Karamürsel ve Gölcük’e hayat verecek, vatandaşlarımızın hayat kalitesini daha da yükseltecektir. Hizmet, eser ve yatırımlarla şehrimizi verdikleri destek için Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, Tarım ve Orman Bakanlığımıza ve DSİ Genel Müdürlüğümüze şehrim adına teşekkür ediyorum.” dedi.

BOSS4 Gayrimenkul İstanbul’da 4 Projeye Başlıyor

BOSS4 Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Akkuş, “Şimdi en kısa sürede Maltepe, Zeytinburnu, Bahçeşehir ve Kumburgaz’da yeni projeye başlayacağız. Bu 4 projede 3 binden fazla konut ve villa inşa edeceğiz.” dedi.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından kentsel dönüşümün gerekliliğinin bir kez daha anlaşıldığını ifade eden Akkuş, 6 Şubat’tan bu yana depreme karşı daha güvenilir konutlar inşat etmek ve kentsel dönüşümü hızlandırmak için hayata geçirilen reformlara değindi.

AA’nın haberine göre; İstanbul’a iki büyük rezerv alanı yapılacağını, kentsel dönüşüme düşük oranlı krediler verildiğini, Yarısı Bizden Kentsel Dönüşüm Kampanyası’nın hayata geçirildiğini, kira yardımı ve taşınma desteğinin artırıldığını anlatan Akkuş, “Şu anda Türkiye’de kentsel dönüşümde verilen destekler dünyanın hiçbir yerinde yok. Bu nedenle vatandaşlarımız dönüşüm için küçük şeylere takılmamalı, canını ve ailesini düşünmeli.” diye konuştu.

Akkuş, sağlam binalar inşa etmenin önemine işaret ederek, artık daha düşük katlı binaların yapılması ve yatay mimariye yönelmeleri gerektiğini, devletin elindeki Hazine arazilerinin yeni şehirler kurulması için kullanabileceğini söyledi.

“Konutta oturmayan yatırımcı dönüşümü zorlaştırıyor”

Abdülkadir Akkuş, depremlerin ardından vatandaşların kentsel dönüşüme artık daha sıcak baktığını ifade ederek, “Özellikle binada oturanlar daha kolay ikna oluyor. Ancak konutta oturmayıp da yatırımcı olan kişiler hala en ufak detaylara takılabiliyor, yüksek beklenti içinde olabiliyor.” dedi.

Dönüşümde hukuki süreçlerin hala istenilen hızda olmadığını vurgulayan Akkuş, “Kentsel dönüşümün hızlanması için gayrimenkul mahkemeleri ve dönüşüme özel bir bakanlık kurulmalı. Bu sayede hızlı aksiyon alınabilir.” diye konuştu.

“Maltepe, Zeytinburnu, Bahçeşehir ve Kumburgaz’da yeni projeler yapacağız”

Boss4 İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Akkuş, konutta yaşanan arz eksikliğine işaret ederek, artık kent merkezlerinde boş arsa bulunamadığını, şehirlerin çeperlerine açılmak gerektiğini söyledi.

Konut üretiminin ancak kentsel dönüşümle hızlanabileceğini vurgulayan Akkuş, ada bazlı dönüşümle yaşanabilir alanların ortaya çıkarılabileceğini kaydetti.

Boss4 İnşaat olarak hayata geçirdikleri projelerde kullandıkları tüm malzemeleri kendileri orada yaşayacakmış gibi seçtiklerini, depreme dayanıklı ve sağlam yapılar inşa ettiklerini belirten Akkuş, hiçbir şeyden kaçınmadıklarını söyledi.

Şu anda satışı devam eden 5 projeleri bulunduğunu aktaran Akkuş, “Şimdi en kısa sürede Maltepe, Zeytinburnu, Bahçeşehir ve Kumburgaz’da yeni projeye başlayacağız. Bu 4 projede 3 binden fazla konut ve villa inşa edeceğiz. Bundan sonra daha büyük projelere odaklanacağız.” diye konuştu.

Akkuş, İstanbul dışında da Antalya ve Almanya’da görüşmelerinin sürdüğünü, buralarda önemli işlere imza atmayı hedeflediklerini belirterek, ilerleyen zamanlarda özellikle Körfez ve Orta Doğu ülkelerinde konut yapabileceklerini bildirdi.

Uygun konut üretiminin ancak devletin sağlayacağı arz ile gerçekleşebileceğini ifade eden Akkuş, özellikle fay hattından uzak bölgelerde yer alan Hazine arazilerine projeler inşa edilmesi gerektiğini kaydetti.

İnanç Kabadayı: ‘’Gayrimenkulde Bir Numaralı Gündem Kentsel Dönüşüm’’

Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı, Kamunun; hükümet, bakanlık ve belediyeler düzeyinde kentsel dönüşüm yapılması konusunda çok büyük gayreti var, bizler bunu yadsıyamayız. Özel sektörün de bu konuda isteği var ancak kentsel dönüşümün önünde birtakım engeller var” dedi.

Deprem felaketinin ardından konut sektörünün gündeminde kentsel dönüşüm var. Sektörün son durumunu değerlendiren Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı, GYODER, KONUTDER gibi STK’lar aracılığıyla gayrimenkul sektörünün sorunlarını ve çözüm önerilerini gündeme taşıdıklarını ifade etti.

Kentsel dönüşümün bir numaralı gündem maddesi olduğunun altını çizen Kabadayı, “Kamunun; hükümet, bakanlık ve belediyeler düzeyinde kentsel dönüşüm yapılması konusunda çok büyük gayreti var, bizler bunu yadsıyamayız. Özel sektörün de bu konuda isteği var ancak kentsel dönüşümün önünde birtakım engeller var” dedi.

Kabadayı, süreci hızlandırmak istediklerini belirterek, “Öncelikle hak sahipleri ile olan uzlaşma süresini en minimuma indirecek düzenlemelerin kamu tarafından hayata geçirilmesi en elzem konuların başında geliyor. Hızlı bir şekilde bu evleri dönüştürebilmemiz için, uzlaşma ile birlikte yasal alt zeminin güçlendirilmesi gerekiyor. Kentsel Dönüşümü hızlandırmak için diğer önerilerimiz ise; kamu- özel sektör iş birliği güçlendirilmeli ve sağlıklı bir kentsel dönüşüm için vatandaşlara fayda ve maliyet çok iyi anlatılmalı. Uzlaşma ve ikna süreçleri geliştirilip vatandaşların katılımı sağlanmalı. Devlet ve vatandaş arasında köprü vazifesi görebilecek tarafsız davranacak STK’ların uzlaşma ve garantörlük çalışmalarının devreye alınması süreci hızlandırılmalı. Bir diğer önemli adım ise yargıdaki gecikmeleri önlemek için, 2/3 çoğunluk sağlandıktan sonra hızlıca çözüme gidebilmek ve bu durumları karara bağlayacak İhtisas Mahkemeleri’ni kurmak. İstanbul’da iki rezerv alan planlaması yapılıyor. Şehir merkezine yeni nüfus getirmeden, yoğunluk azaltılarak, yeni yapılacak rezerv alanlarındaki uydu kentlerinde alt yapı bağlantısının çok iyi yapılması, acil strateji ve eylem planlarının hazırlaması, yolların yapımı, ulaşım hatlarının yoğunlaştırılması, çeşitlendirilmesi, sosyal donatıların, kreş, okul, park, cami gibi alanların oluşturulması ve burada yaşayacak vatandaşların hızlıca şehir hayatına entegre edilmesi gerekiyor” diye konuştu.

“Konu Ulaşılabilirlik İçin Yeni Finansman Modelleri Geliştirmeliyiz’’ 

Gayrimenkul sektöründe projeleri; sermaye, proje finansman kredileri ve inşaat aşamasındaki satışlardan temin edilen kaynaklar ile gerçekleştirildiğini ifade eden Kabadayı, “Gayrimenkul projelerinin gerçekleştirilmesi için kullanılan mevcut finansman kaynaklarının çeşitlendirilmesi önemli. Sektöre özgü konut bankasının kurulması, gayrimenkul yatırım fonlarının inşaat halindeki projelere de yatırım yapabilmesi, gayrimenkul sertifikasının tekrar aktif hale getirilmesi ve gayrimenkul yatırım ortaklarının sayısının artması ile alternatif finansman kaynaklarına ulaşılabilir. 

Ayrıca depreme dayanıklı yeni konutlara ihtiyacımızı hızlı bir şekilde karşılamak için konutun fiyatında yüksek bir pay alan arsa maliyetlerini düşürmemiz lazım. Orman ve tarım alanları dışındaki hazine arazilerinin kamu özel sektör iş birlikteliği ile kamu tarafından özel sektöre yap-işlet-devret ya da yap-kirala-devret modeli konut projeleri geliştirilmesi için değerlendirilebilir” ifadelerini kullandı.

İstanbul ve İzmir’de 3 yıl içinde 7 yeni projeyi hayata geçirmek için kolları sıvayan Ege Yapı, İzmir’in Urla Kekliktepe bölgesinde 73 müstakil villayı satışa sundu.

80 bin metrekare alan üzerinde konumlanan projenin tek katta 370 metrekareden 500 metrekareye varan müstakil villalardan oluştuğuna dikkat çeken Ege Yapı İcra Kurulu Üyesi Didem Güneş, “5+1, 6+1 ve 7+1 konut tiplerinin tamamı 1000 m2’ye varan alanda özel havuz ve bahçesiyle satışa sunuldu” diye konuştu. Kekliktepe projesinin teslimleri 24 ay sonra gerçekleşecek.

“Kekliktepe’den Sonra Alsancak ve Yağcılar Projelerini Hayata Geçireceğiz’’ 

İzmir Urla’da Kekliktepe projesi ile yatırımlarına start veren Ege Yapı; Alsancak, Dikili ve Yağcılar’da proje yatırımına devam edecek. Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı, “Yağcılar’da ve İzmir Alsancak’ta konut, Alsancak’taki ikinci projemizde konut ve ticari, 2024’te devreye alacağımız Dikili projemizde ise otel, ticari alan ve villalardan oluşacak yeni projeleri Ege’nin dokusuna uygun olarak tasarlıyoruz” dedi.

İzmir’e 6 Milyar TL’lik Yatırım

Ege Yapı’nın İzmir’de yapacağı projelerin yatırım bedelleri şöyle sıralandı:

Urla Kekliktepe 1 milyar 100 milyon lirası

Urla Yağcılar 2 milyar 500 milyon lirası

Alsancak 1. 950 milyon Türk Lirası 

Alsancak 2. 400 milyon Türk Lirası

İstanbul’da Satılık Ofis Stok Oranı Yüzde 112, Türkiye Genelinde Yüzde 124 Arttı 

Pandemi süreciyle birlikte Türkiye’de uzaktan çalışma sistemi yaygınlaştı. Ofis kullanımını tercih eden ticari işletmelerde gözle görülür bir azalma oldu. Endeksa verilerine göre, 2020 yılından bu yana İstanbul’da satılık ofis stok oranı yüzde 112, Türkiye genelinde yüzde 124 arttı. Bu verilere göre Türkiye genelinde ofis kiralamadaki arz İstanbul’a paralel olarak seyrediyor.

Pandemi ve sonraki süreçte şehir merkezlerinden daha uzak, geniş ve müstakil konutlara olan talebin arttığına dikkat çeken Endeksa Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Görkem Öğüt, “Ofis kullanımını tercih eden ticari işletmelerde bir azalma var ve bu durum da stoklarda artışa sebep oluyor. Endeksa verilerine göre İstanbul’da, pandeminin yaşandığı 2020 yılından bu yana olan satılık ofis stok oranlarında %112’lik bir artış var. Türkiye genelinde bu rakamın artış oranı %124. Aynı tarih aralığı için İstanbul, kiralık ofis stok oranlarına göz attığımızda ise %272.2 oranında bir artış mevcut ancak Türkiye genelindeki artış %17.7’de sınırlı kalıyor. Bu verilere göre Türkiye genelinde ofis kiralamadaki arz İstanbul’a paralel olarak seyrediyor.  Endeksa verilerine göre konut ve ofis kira değerlerini karşılaştırdığımızda ise; net bir tablo ile ofis değerlerinin farkını görebiliyoruz. Türkiye genelindeki konutların metrekare başına kira değeri 110,11 TL olurken, İstanbul’da bu rakam 148,24 TL seviyesine yükseliyor. Ofis ve iş yerlerinde ise Türkiye genelinde metrekare başına kira değeri 91,28 TLolurken, İstanbul’da bu değer 150,44 TL olarak ölçüldü.“dedi.

Ofislerin konut olarak dönüştürülmesinin konut piyasasına yeni seçenekler sunabileceğinin de altını çizen Öğüt, “Avrupa genelinde ofislerin konut olarak dönüştürülmesi ile ilgili çalışmalar pandemiden önce başlamıştı ve bu konuda birçok örnek mevcut. Konu özelinde farklı resmi kaynaklardan açıklanan raporlara göre; İngiltere’de, 2015-2019 yılları arasında, ofislerin konut olarak dönüştürülmesi sonucu yaklaşık 60 bin yeni konut inşa edildi. Bu rakam, konut inşaatının %10’una denk geliyor ki oldukça önemli bir oran. Almanya’da, 2020 yılında, ofislerin konut olarak dönüştürülmesi sonucu yaklaşık 2 bin 300 yeni konut inşa edildi. Hollanda’da, 2017-2019 yılları arasında, ofislerin konut olarak dönüştürülmesi sonucu 12 bin 500’den fazla yeni konut inşa edildi. Fransa’da, 2020’de, ofislerin konut olarak dönüştürülmesi sonucu 1.600’den fazla yeni konut inşa edildi. Bu anlamda baktığımızda Türkiye’nin benzer yönde etkilendiğini ve ivmelendiğini söylemek mümkün. Örneğin, İstanbul Kalkınma Ajansı’nın 2020 yılı “Konut Piyasası Raporu’nda ofislerin konuta dönüştürülmesi sonucu İstanbul’da 7 bin 800 yeni konut üretildiği bilgisi yer alıyor.” şeklinde konuştu.

Büyükşehir Çalışanlarına Konut Projesi Yükseliyor

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından Çiğli’de belediye çalışanları ve dar gelirli aileler için başlatılan 546 dairelik konut projesinin inşaat çalışmaları devam ediyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin belediye personeli ve dar gelirli aileler için Çiğli’de uygulamaya koyduğu 546 dairelik toplu konut projesi hızla yükseliyor. Proje 30 ay içerisinde tamamlanacak.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin belediye personeli ve dar gelirli aileler için uygulamaya koyduğu 546 dairelik “Egeşehir Toplu Konut Projesi” hızla ilerliyor. Çiğli’deki 36 bin metrekarelik alanda uygulanan toplu konut projesi, 30 ay içerisinde tamamlanacak. Betonarme imalatları devam eden konutlar, 14 adet 10 katlı bloktan oluşuyor. Ayrıca yapılan konutlarda Türkiye’de ilk defa Türk tipi bir Risk Analiz Metodu uygulanıyor.

“Temeller üzerine katları çıkmaya başladık”

Yapım sürecini hızla başlattıklarını söyleyen EGEŞEHİR A.Ş Genel Müdürü Ekrem Tükenmez, “14 bloğumuzdan 3 tanesinin temelini tamamladık, bu temeller üzerine katları çıkmaya başladık. Her blokta zemin+9 şeklinde uygulanıyor. 8 tanesi bodrumlu, 6 tanesi bodrumsuz. Proje, inşa faaliyetleri ve malzeme seçiminde deprem yönetmeliği ve ulusal ve uluslararası standartları uyguluyoruz. İnşaatlarımızda yeşil çatı ve güneş enerjisinden elektrik üretimine yönelik sistemleri de kullanacağız. Zor bir arazi üzerine inşaat gerçekleştireceğiz ancak hafriyat ve kazı işlemlerimiz tamamlanmak üzere. Bununla birlikte betonarme imalatlarına devam ediyoruz, her geçen gün işi tamamlamak için hız kazanacağız. Peyzaj da tamamlandığında çok güzel bir yaşam alanı olacağına inanıyorum” dedi

“Doğal afetleri de ekledik”

Türk tipi Risk Analiz Metodunu ilk defa bu projede uyguladıklarını dile getiren İmece Yaka Yapı Kooperatifi İş Sağlığı ve Güvenliği Koordinatörü Gökhan Güler, “Türkiye’de hiçbir şekilde Türk tipi bir risk analizi yoktu. Doktora projemle yüzde yüz çalışır bir biçimde risk analizi tasarladık. Türkiye’nin iş koşullarına uygun dizayn ettik. Dünyada 5 farklı risk analizi tekniği vardır. Fiziksel, kimyasal, ergonomik, psikososyal faktörler vardır. Biz buna doğal afetleri de ekledik. Ayrıca sağlık ve güvenlik yönetmeliğine göre bin 800 sağlık ve güvenlik işaretini de kendimiz imal ettik” dedi.

Ev sahibi olacaklar

İzmir Emekçileri Konut Yapı Kooperatifi Başkanı Sultan Tazegül ise “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla Tunç Başkanımızın talimatıyla hiç evi olmayan personele ve dar gelirli vatandaşlarımıza inşa edilen 546 konutun çalışmaları tüm hızıyla ilerliyor. Arkadaşlarımız 30 ey sonra sıcak yuvalarına yerleşmiş olacak. İnşaat maliyetlerinin arttığı şu günlerde çok uygun fiyata arkadaşlarımız ev sahibi olacak” şeklinde konuştu.

Deprem ve iklim krizi de düşünüldü

EGEŞEHİR A.Ş. tarafından 546 konut inşa edilecek. Projede deprem güvenliği, iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik konularına duyarlı çözümlerin yer alması amaçlandı.

Mimari proje 14 adet 10 katlı bloktan oluşacak. Blokların 7 tanesi 3+1, 7 tanesi 2+1 daire olacak. Projede yapılaşacak bina oturum alanı 6 bin 500 metrekare, yapısal peyzaj alanı 12 bin 300 metrekare ve bitkisel peyzaj alanı 17 bin 168 metrekare olarak planlandı.

Doğanın Büyüleci Güzelliği, Tulip’in Detaylarında Saklı

Loda’nın yeni koleksiyonu Tulip, doğanın büyüleyici güzelliğiyle bütünleşen dokunuşlarla yemek odası, yatak odası, TV Ünitesi, koltuk gibi ihtiyaçlara yanıt verecek tüm yaşam alanlarınıza denge ve uyum getiriyor. 

İlhamını lalenin çizgisel ve bütüncül yapısından alarak tasarlanan koleksiyonun her bir parçası, zarif çizgileri ve doğal renkleriyle evinize rahatlıkla uyumlanacak bir tarz sunuyor. Tulip koleksiyonunda özenle seçilen ahşap dokular dengeli bir atmosfer yaratırken, pastel tonlardaki sakin renkler ise evinizi huzur ve şıklıkla tamamlıyor. 

Siz de Tulip’in, mükemmelliğin dengesini yansıtan tasarım çizgisiyle, yaşam alanlarınızda sakin ve benzersiz bir dekorasyon yakalayabilirsiniz.

Fahiş Kira Artışlarına Hapis Cezası

Yeni yasa düzenlemesi ile ‘Kira Kanunu’ taslağı meclise sunulacak. Buna göre; kiralara fahiş zam uygulayan ev sahipleri 1-3 yıl hapis cezasıyla karşı karşıya kalacak.

Hürriyet Gazetesi’nden Oya Armutçu, Ankara Barosu Avukatı Murat Tezcan ile fahiş kira artışlarına karşı yasa düzenlemesi uygulaması hakkında konuştu. Avukat Tezcan soruları şöyle yanıtladı:

Ekonomik bir suça tutuklu yargılamayı sağlayacak şekilde hürriyeti bağlayıcı ceza vermek hukuka uygun mu? 

“Yeni düzenlemelerle fahiş kira artışının suç haline getirilmesi ve özgürlüğü bağlayıcı ceza yaptırımına tabi tutulması hukuka aykırı olacaktır. Nitekim bu durumda da belirlilik ilkesi ihlal edilmiş olacaktır. Anayasa’nın 2. Maddesi’nde yer alan hukuk devletinin temel ilkelerinden biri belirliliktir. Belirlilik ilkesi, yasal düzenlemelerin herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır ve uygulanabilir olmasını gerektirmektedir. Ayrıca düzenleme hukuki güvenlik ilkesinin de ihlaline neden olacaktır.Anayasa Mahkemesi kararlarında da belirtildiği üzere bireyler; belirli bir kesinlik içinde, hangi somut eylem ve olguya hangi hukuksal yaptırımın veya sonucun bağlandığını, bunların idareye hangi müdahale yetkisini doğurduğunu kanundan öğrenebilme imkânına sahip olmalıdır. Hukuki belirlilik ve güvenlik ilkeleri uyarınca kurallar öngörülebilir olmalıdır. Ancak rayiç kira bedelleri bölgeden bölgeye değişiklik göstereceğinden fahiş kira artışının suç haline getirilmesi hukuki belirlilik ve güvenlik ilkelerine aykırı olacaktır.

Kiraya bölgesel bazda tavan getirilmesi de formüller arasında. Bu düzenleme kira sorununu çözer mi?

Kira artış oranlarına ilişkin getirilen sınırlama geçici madde ile düzenlenmişti. Ancak bahsedildiği gibi formüllerin uygulanması konut kiralarını yüzde 25 ile sınırlayan geçici maddenin kalıcı olarak uygulanmasına ve mülkiyet hakkının özüne dokunan ağır ihlallere neden olacaktır. Evini boş tutmak pahasına kiraya vermekten kaçınan maliklerin sayısının azımsanmayacak kadar çok olduğunu ve tahliye davalarındaki artış oranlarını düşünürsek bu tür formüllerin kira uyuşmazlıklarını çözmeyeceği anlaşılmaktadır.

Ankara’da alışveriş merkezi içinde lüks bir sitede iki artı 1 dairem var. İki yıldır kirada. Emekli maaşım dışında bu kira ile geçiniyorum. Üst kat iki ay önce 20 bin liraya kiraya verildi. Benim kiram 3500 TL’de kaldı. Ağustos’ta kira kontratının süresi doluyor. Yine yüzde 25 artış yapılması hakkaniyete uygun mu?

Konutlar bakımından kira artış oranlarına getirilen yüzde 25’lik sınıra ilişkin yasal düzenlemenin süresinin uzatılması hakkaniyete uygun olmayacaktır. Bahse konu düzenleme kira gelirlerinin, vergiler ve enflasyon karşısında erimesine ve ev sahiplerinin gelir kaynaklarını neredeyse kaybetmelerine neden olmaktadır. Bu düzenlemelerin kalıcı hale getirilmesi, özellikle tek gelir kaynağı kira gelirleri olan ev sahipleri yönünden oldukça haksız sonuçların doğmasına neden olacaktır. Nitekim Anayasa Mahkemesi 2001 yılı için yıllık yüzde 10 kira artış oranı sınırlamasına ilişkin yasal düzenlemeyi iptal etmişti. Sonuç olarak kira artış oranının sınırlanmasına ilişkin düzenlenen geçici maddenin süresinin uzatılması, mülkiyet hakkının özüne dokunacak ölçüsüz bir müdahale olacağından hukuka aykırılık teşkil edecektir.

Kira artışlarına sınırlama elden kira alınması uygulamasını yaygınlaştırdı. Bu durum hukuka uygun mu? Kira vergisi kaybına yol açmıyor mu?

Kira artış oranına sınır getiren yasal düzenlemelerin süresinin uzatılması hukuka uygun değildir. Ancak bunun önüne geçebilmek için elden kira alınması, kira gelir vergisi ödenmemesi gibi uygulamalara başvurulması da hukuka uygun olmayacaktır. Maliye Bakanlığı tarafından Resmî Gazete’de yayımlanan 268 seri no’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nde kiraya ilişkin tahsilat ve ödemelerinin banka veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen belgelerle ispatlanması zorunluluğu getirilmiştir. Dolayısıyla ortada her ne kadar kanundan kaynaklanan bir adaletsizlik bulunsa da bu adaletsizliğin mevzuata aykırı yollarla giderilmeye çalışılması da doğru olmayacaktır.

Kiraya bu tarz kanunlarla müdahale açılan davaları azalttı mı?

Kira uyuşmazlıklarıyla ilgili açılan davaların sayısının azaldığını söylemek mümkün değildir. Uygulamada tahliye davalarının arttığını, bazı ev sahiplerinin evlerini kiraya vermeyip boş olarak tutmayı tercih ettiklerini göz önüne aldığımızda bu tarz müdahalelerin kiracı ile kiraya veren arasındaki uzlaşıyı bozduğunu görmekteyiz.

Kira uyuşmazlıklarında dava şartı olarak zorunlu arabuluculuk 1 Eylül’de başlayacak. Bu formül bir çözüm olabilir mi?

Uygulamada zorunlu arabuluculuğa tabi birçok uyuşmazlığın ne yazık ki anlaşamama ile sonuçlandığını görüyoruz. Tarafların uzlaşma zemininden uzak olmaları, tekliflere kapalı bir şekilde görüşmelere katılmaları halinde arabuluculuk düzenlemesinin kira sorunlarına çözüm olması mümkün gözükmemektedir.

Kira uyuşmazlıklarının çözümleriyle ilgili farklı ülkelerde benimsenen başkaca yöntemler var mıdır?

Yüksek kira ve konut fiyatlarının önüne geçebilmek için birçok ülkede farklı yöntemler uygulamaya alınmaktadır. Geçtiğimiz günlerde İspanya, ilk kez konut kiralarına hem üst sınır hem vergi artışı getirme kararı aldı. Buna göre kira artışlarının 2023’te yüzde 2, 2024’te yüzde 3 ile sınırlandırılması öngörülmekte. Ayrıca iki yıldan uzun süre boş kalan evlerin emlak vergilerinin de yüzde 150’ye varan oranda artırılacağı düzenlendi. Söz konusu düzenlemenin Türkiye’de uygulanması halinde yatırım amaçlı konut alımı zorlaşacağından kira sözleşmesinin zayıf tarafı olan kiracıların korunması ilkesine karşılık kira sözleşmesinin diğer tarafı olan kiraya verenlerin anayasal mülkiyet hakkının ihlali sorunları doğabilecektir. Daha önce Birleşik Krallık ve Hollanda’da da benzer düzenlemeler yapıldığı görülmüştür. Ancak bu modelin Türkiye’de de uygulanabileceği yönündeki görüşler açıkladığımız sebeplerden tartışmalara neden olmuştur.

İnşaat Maliyet Endeksi Yıllık Yüzde 52,99 Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre, inşaat maliyet endeksi nisan ayında yıllık yüzde 52,99, aylık ise yüzde 1,3 arttı.

İnşaat maliyet endeksi, 2023 yılı Nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 1,03, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 52,99 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 1,37, işçilik endeksi yüzde 0,18 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 39,80, işçilik endeksi yüzde 102,72 arttı.

Bina İnşaatı Maliyet Endeksi Yıllık Yüzde 54,55 Artttı

Bina inşaatı maliyet endeksi, bir önceki aya göre yüzde 0,91, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 54,55 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 1,21, işçilik endeksi yüzde 0,18 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 41,14, işçilik endeksi yüzde 103,02 arttı.

Bina Dışı Yapılar İçin İnşaat Maliyet Endeksi Yıllık Yüzde 48,01 Arttı

Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi, bir önceki aya göre yüzde 1,46, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 48,01 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 1,89, işçilik endeksi yüzde 0,21 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 35,67, işçilik endeksi yüzde 101,61 arttı.

Dış Ticaret Endeksi Nisan Ayında Düştü

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) nisan ayına ilişkin dış ticaret verilerini açıkladı. Buna göre; ihracat birim endeksi bir önceki yıla göre yüzde 1,1 artarken, ithalat birim endeksi yüzde 16,7 düştü. 

TÜİK tarafından açıklanan verilere göre; İhracat birim değer endeksi Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1,1 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 7,5 ve imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 3,4 artarken, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 10,8 ve yakıtlarda yüzde 24,3 azaldı.

İhracat miktar endeksi Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 18,1 azaldı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 13,5, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 6,6 ve imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 21,2 azalırken, yakıtlarda yüzde 0,8 arttı.

İthalat Birim Değer Endeksi Yüzde 16,7 Azaldı

İthalat birim değer endeksi Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 16,7 azaldı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 9,6, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 19,6, yakıtlarda yüzde 44,4 ve imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 5,2 azaldı.

İthalat Miktar Endeksi Yüzde 14,3 Arttı

İthalat miktar endeksi Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 14,3 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 30,5, yakıtlarda yüzde 14,5 ve imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 13,9 artarken, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 14,4 azaldı.

Mevsim ve Takvim Etkilerinden Arındırılmış İhracat Miktar Endeksi Yüzde 0,1 Arttı

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2023 Mart ayında 145,0 olan ihracat miktar endeksi yüzde 0,1 artarak, 2023 Nisan ayında 145,1 oldu. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2022 Nisan ayında 160,2 olan ihracat miktar endeksi yüzde 9,2 azalarak, 2023 Nisan ayında 145,4 oldu.

Mevsim ve Takvim Etkilerinden Arındırılmış İthalat Miktar Endeksi Yüzde 4,8 Arttı

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2023 Mart ayında 127,0 olan ithalat miktar endeksi yüzde 4,8 artarak, 2023 Nisan ayında 133,0 oldu. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2022 Nisan ayında 104,7 olan ithalat miktar endeksi yüzde 23,8 artarak, 2023 Nisan ayında 129,6 oldu.

Dış Ticaret Haddi 2023 Yılı Nisan Ayında 88,7 Olarak Gerçekleşti

İhracat birim değer endeksinin ithalat birim değer endeksine bölünmesiyle hesaplanan ve 2022 yılı Nisan ayında 73,1 olarak elde edilmiş olan dış ticaret haddi, 15,6 puan artarak, 2023 yılı Nisan ayında 88,7 oldu.

Kemal-Hülya Elmacıoğlu Cami’nin Temeli Atıldı

Kayseri’nin Melikgazi ilçesinde hayırsever ve belediye iş birliği ile inşa edilecek olan Kemal-Hülya Elmacıoğlu Cami’nin temeli atıldı.

Ufuk Gazetesi’nden Mehmet Uzel’in haberine göre; Temel atma törenine Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Melikgazi İlçe Başkanı Gökhan Ülke, Kayseri OSB Başkanı Mehmet Yalçın, Melikgazi İlçe Müftüsü Dr. Emrah Kandemir, Hayırsever Kemal Elmacıoğlu, eşi ve davetliler katıldı.

2023 yılını hizmetlerin açılış yılı olarak ilan ettiklerini söyleyen Melikgazi Belediye Başkanı Dr. Mustafa Palancıoğlu, “İldem bölgemiz yoğun nüfuslu bir yer. Buraya ne yapsak az. Kayseri modelciliği ile hizmet etmeye devam ediyoruz. Kayseri belediyecilikte bir model haline geldi. Burada ne ihtiyaç varsa bir bir gidermeye çalışıyoruz. Bununla beraber 15 cami ve kuran kursumuzun inşaatı devam ediyor. Dolayısıyla bu bölgede Büyükşehir ile el ele verdik, ne gerekiyorsa yapıyoruz. Sağlık ocağı, sosyal tesisi, kütüphane gibi hizmetlerimizi hayata geçiriyoruz. Bu tür çalışmalarımız devam edecek. 2023 yılını açılışlar yılı olarak ilan etmiştik. Cumhuriyet’in 100. yılına yakışır açılışları Melikgazi’mizde yapmaya devam edeceğiz. Rabbim cemaatini bol etsin. Rabbim birlik içinde hizmet etmeyi nasip etsin. Bu caminin yapımı için destek olan Hayırseverimiz Kemal Elmacıoğlu’na çok teşekkür ederim. Melikgazi’mize hayırlı olsun.” dedi.

Hayırsever Kemal Elmacıoğlu ve eşi ise, “Camimizin Fatih Mahallemize ve tüm İslam âlemine hayırlı olmasını dilerim. Bu caminin şehrimize kazandırılmasında katkısı olacak Büyükşehir Belediye Başkanımıza, Mustafa Palancıoğlu Başkanımıza ve ekibine çok teşekkür ediyoruz. Bu caminin içinde cemaatiyle beraber namaz kılmayı Rabbim hepimize nasip etsin. Hayırlı olsun.” diye konuştu.

Elâzığ’da Yol Çalışmaları Devam Ediyor

Elâzığ Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü tarafından Kızılay Mahallesi ile Kazım Karabekir Caddesi’nde başlatılan yol çalışmaları hızla sürüyor.

Elâzığ Belediyesi ulaşımda konfor ve kaliteyi artırmak için şehrin farklı noktalarında asfalt serim, bakım ve onarım çalışmalarını sürdürüyor.

Bu kapsamda Elâzığ Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü’ne bağlı ekipler Kızılay Mahallesi’ni Çevre Yolu’na bağlayan Kazım Karabekir Caddesi’nde yol yenileme ve genişletme çalışması gerçekleştirdi.

Çalışmalar Yüzde 90 Oranında Tamamlandı

Trafik yoğunluğunun her geçen gün arttığı Kazım Karabekir Caddesi’nde bin 200 metre uzunluğunda, 25 metre genişliğinde, 2 gidiş, 2 geliş olmak üzere toplamda 4 şeritli olan yolun yapım çalışmalarının yüzde 90’ı tamamlandı. Belediyeye bağlı ekipler, bin 200 metrelik yol güzergâhı üzerinde PMT ve asfalt serim çalışmalarını tamamlayarak vatandaşların hizmetine sundu. 600 metrelik yolda ise çalışmalar devam ediyor.

‘’Asfalt Sezonunun Açılmasıyla Çalışmalarımıza Hız Verdik’’

Elâzığ Belediyesi Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada; şehir genelinde yol yapım ve yol genişletme çalışmalarının devam ettiği belirtilerek, “Elâzığ Belediyesi olarak asfalt sezonunun açılması ile birlikte çalışmalarımıza hız verdik. Vatandaşlarımıza daha kolay bir ulaşım imkânı sunmak için şehir içi bağlantı yollarını güçlendiren ve mahalleler arası yeni bağlantı yolları açan Belediyemiz, asfalt sezonunu en iyi şekilde değerlendirecektir. Kazım Karabekir Caddesi’nde gerçekleştirilen yol yapım çalışmalarının tamamlanması ile vatandaşlarımız daha güvenli ve konforlu bir şekilde gidiş, geliş sağlayacaklardır.” denildi.

DTSO Yeni Hizmet Binası İçin Hazırlanıyor

Düzce Ticaret Sanayi Odası (DTSO), yeni hizmet binası projesi için inşaat komisyonuyla toplandı.

Toplantıda; DTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İbrahim Canpolat, Meclis Üyeleri Emre Durmazoğlu, İshak Şengüloğlu, Metin Şişman, 2. Meslek Komitesi Başkanı Erdem Akalın ile Düzce İl Özel İdaresi Köylere Hizmet Götürme Birliği Müdürü Osman Yel yer aldı.

Komisyona projenin son durumu hakkında bilgiler veren İbrahim Canpolat, “Düzce’nin simgesi olacak, üyelerimizin hizmetlerini daha ferah daha rahat alabilecekleri modern ve işlevsel bir hizmet binası yapmak için yola çıktık. Yönetim Kurulu Başkanımız Erdoğan Bıyık’ın ve yönetimimizin bu dönemdeki en önemli amaçlarından biri bu projeyi ilimize kazandırmak. Her aşamada başkanımızla istişare halinde ilerliyoruz. Mimari proje kısımlarını tamamladık. İhale aşamasına kadar geldik. Komisyonumuzla birlikte inşallah ihale aşamasını gerçekleştirip ilimize ve üyelerimize bu projeyi kazandırmak istiyoruz.” dedi.

Dedeman, Samsun’a 2 Otel Yatırımı Yaptı

Dedeman Hotels&Resorts International, Samsun’da Elina Managed by Dedeman ve Park Dedeman Samsun isimlerinde 2 otel açacak. 

Dedeman böylece Kastamonu, Tokat, Zonguldak ve Trabzon’daki otellerle birlikte Karadeniz Bölgesi’ndeki otel sayısını altıya çıkaracak.  

Kapılarını 15 Temmuz 2023 tarihinde Atakum’da açacak olan Elina Managed by Dedeman 27 odası ve 2025 yılında açılması planlanan Park Dedeman Samsun ise 108 odası ile birlikte misafirlerini ağırlayacak.

Doğanlar Group CEO’su Alper Özgök, “Elina Managed by Dedeman ile Atakum’un ilk kurumsal sahil otelini hayata geçirdik. Park Dedeman Samsun’un temellerini ise önümüzdeki yılın başında atacağız.” dedi.

Doğanlar Group Yönetim Kurulu Başkan Vekili Kayhan Doğan, “Daha önce 25 yıl hastane olarak hizmet veren eski binayı yıkıp, sıfırdan bir Park Dedeman inşa ediyoruz. Elina Managed by Dedeman ise Atakum’un en verimli sahilinin tam ortasında, önünde plaj olan bir otel.” ifadelerini kullandı.

Doğanlar Group Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Doğan ise yaptığı konuşmada, Atakum’da hayata geçirdikleri bu iki otel projesi ile bölge potansiyelini en iyi şekilde değerlendirmeyi hedeflediklerini ifade etti.

“Markalarımızı kâğıt üzerinde bırakmıyor, hayata geçiriyoruz”

Samsun’da aynı yatırımcı ile aynı anda iki otel projesi imzalamanın, markanın güçlü algısının bir göstergesi olduğunu belirten Dedeman Yönetim Kurulu Başkanı Banu Dedeman, “Geçtiğimiz son bir yılda; Kartepe Kocaeli, Sarıkamış, Cizre, Kayseri, Eskişehir ve Van olmak üzere toplam 6 otel açılışı gerçekleştirdik. Bu süreçte yeni markalarımızdan ‘Smart by Dedeman’ ve ‘Ready to Stay by Dedeman’ın ilk otellerini açtık. Markalarımızı kâğıt üzerinde bırakmadan hayata geçirmenin mutluluğunu yaşıyoruz” dedi.

Muş Tütün İşleme Fabrikası Eylül’de Açılacak

Muş Organize Sanayi Bölgesi (OSB) içerisinde kurulacak olan Avrupa’nın en büyük tütün işleme fabrikasının temeli atıldı.

Muş ili organize sanayi bölgesinde, Star Agritech tütün işleme fabrikası inşaatının başlangıcını kutlamak için temel atma töreni düzenlendi. Bu sene eylül ayı içerisinde açılması beklenen fabrika, bölgeye ekonomik kalkınma getirecek girişimler ve istihdam ihtiyacını karşılamayı amaçlıyor.

Ray Haber tarafından derlenen bilgilere göre; 23 bin metrekarelik kapalı alana sahip işletme, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde tarımsal inovasyon merkezi olarak konumlandırılmak için çalışmalar yürütülüyor.

Yaklaşık 12 milyon dolarlık yatırımla Muş ilinde inşa edilen tesis, Avrupa’nın da en büyük tütün işleme fabrikasını temsil ediyor.

Sürdürülebilir Ürünler Kullanılacak

Proje ile planlanan çevre dostu işletmenin tasarımı, su, atık arıtma ve enerji kullanımı gibi operasyonel yönler söz konusu olduğunda çevre dostu olmanın önemli bir bileşenine sahip olacak. Yüksek kaliteye dayanan en son teknolojiyle sürdürülebilir üretim yöntemleri kullanılacak.

Bu projede kilit rol üstlenen Muş ili, bölgeyi tarımsal saha haline getirmek için belirlenen tüm hedefleri karşılıyor. Ek olarak Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgesinde projenin daha fazla gelişmesine yardımcı olacağı ifade ediliyor.

Ekonomiye Katkı Sağlayacak

Star Agritech International yöneticisi Mustafa Tütüncü temel atma töreninde projenin önemi hakkında konuştu. Tütüncü, projenin ekonomik büyüme için bir katalizör olacağını, tesisin gelecekteki ekonomik etkisinin göz ardı edilemeyeceğini belirterek, “Yapılan katkılarla birlikte bölgede istihdam yaratılacağını göreceğimizden eminiz ‘’ifadelerini kullandı.

Muş’ta tarımı canlandırmak, ayağa kaldırmayı sağlamak için bir araya geldiklerinin altını çizen Mustafa Tütüncü, “Benim kalbime yakın çok değerli harika bir proje ve ben daha mutlu olamazdım”dedi.

Tütüncü, bu projenin meyve vermesine vesile olan proje geliştiricilerine ve ortaklarına teşekkür ederek sözlerini noktaladı.

Zeray Miracle Garden Satışa Çıktı

Zeray İnşaat tarafından Kocaeli’nin Başiskele ilçesinde yükselen Zeray Miracle Garden projesinde satış başladı.

Kocaeli’nin Başiskele ilçesinde, 17 bin 510 metrekare büyüklüğündeki arsa alanı üzerinde hayata geçirilecek olan Zeray Miracle Garden projesi; büyüklükleri 61 ile 220 metrekare arasında değişen, 1+1’den 4+1’e farklı tip ve kat planlarında (bahçe dubleks, çatı dubleks, ara kat) 256 konuttan oluşacak.

30 Aralık 2025’te inşaat çalışmalarının tamamlanması planlanan projenin satış fiyatları 2milyon 014 bin 595 TL’den başlıyor. 

Bugüne kadar geliştirdikleri projelerle hem binlerce aileyi ev sahibi yaptıklarını, hem de projelerin bulunduğu bölgelerin çehresini ihya ederek nitelikli birer yaşam merkezi haline gelmelerine destek olduklarını belirten Zeray A.Ş. Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Aytül Ayhan, yeni proje ile ilgili şunları söyledi:

“Başiskele, Kocaeli’nin yıldızı parlayan ve her geçen gün değeri katlanarak artan bir lokasyonu olarak ön plana çıkıyor. Yeni projemiz Miracle Garden, ülkemizin göz bebeği olan Kocaeli’mizin bu gözde ilçesinde tabiat ile iç içe bir konumda bulunuyor. Zeray Miracle Garden, şehirden uzaklaşmadan doğanın yanı başında yaşamak isteyenlerin tercihi olacak.

Projemiz,sakinlerinin ihtiyaç duyduğu bütün ayrıntılara cevap vermesinin yanında vadettiği yüksek prim potansiyeli ile de yatırımcıları cezbedecektir. Bugüne kadar hayata geçirdiğimiz tüm projeler, geleceğe miras bırakacağımız projelerin teminatıdır. İnanıyoruz ki Zeray Miracle Garden’da Kocaeli’nin simge konsept projeleri arasındaki yerini alacaktır.”

Çukurova Havalimanı Yıl Sonunda Hizmete Açılacak

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Mersin’de inşa edilen Çukurova Havalimanı projesinin yıl sonunda tamamlanarak hizmete açılacağını duyurdu.

Bakan Uraloğlu, Tarsus ilçesindeki Çukurova Havalimanı’nın inşaat sahasındaki incelemesinin ardından gazetecilere, bölgenin tarih, kültür ve medeniyetin en eski merkezlerinden olduğunu söyledi.

Çukurova’nın dünyaya açılması, değerine değer katılması için ulaşım ve iletişim yollarının geliştirilmesi gerektiğini dile getiren Uraloğlu, “Ulaştırma ve Altyapı Bakanı olarak devraldığım yeni görevimle birlikte Bakanlığımıza bağlı tüm sektörlerde yeni bir dönemi başlatmış olacağız. Bu dönem, mevcut projeleri bitireceğimiz, yeni projeleri hızla hayata geçireceğimiz ve devraldığımız bayrağı daha da yükseğe kaldıracağımız bir dönem olacaktır.” diye konuştu.

3 Bin 500 Metrelik Pist İnşa Edildi

Uraloğlu, havalimanının altyapı inşaatının öz kaynaklarla tamamlandığını belirterek, şöyle devam etti:

“Burada 3 bin 500 metre uzunluğunda ve 75 metre genişliğindeki pistimizi inşa ettik. Dolayısıyla altyapımızı bitirmiş olduk. Pistimiz bu durumuyla en büyük yolcu uçaklarının dahi iniş ve kalkışına imkân sağlayacaktır. Yine altyapı projesi kapsamında 3 bin 500 metre uzunluğunda ve 60 metre genişliği ile beton kaplamalı paralel taksi yolu, 2 yüksek sürat taksi yolu, terminal, kargo ve özel uçaklar bölgesi apronu, 2 yer hizmetleri araç park yeri, çevre tel örgüsü, nöbetçi kulübeleri ve çevre güvenlik yolu gibi inşaatları tamamladık.”

197 Milyon Avro Yatırım

Yolcu kapasitesini de başta yıllık 8 milyon kişi olarak öngördüklerini ifade eden Uraloğlu, şu değerlendirmede bulundu:

“Yolcu sayısının 9 milyona ulaşması durumunda, üçüncü etap inşaatına başlamış olacağız. Birinci ve ikinci etap toplam kapalı inşaat alanımız 189 bin metrekare, üçüncü etap için de yaklaşık 25 bin metrekare olacaktır. Toplamda 214 bin 180 metrekaredir. Birinci ve ikinci etapların toplam sabit yatırım bedeli 173 milyon 865 bin avro, 3 etap dahil toplam sabit yatırım bedeli de 196 milyon 815 bin avrodur. Devletin kasasından bir kuruş çıkmadan yaklaşık 197 milyon avro yatırım yapacağız. İşletmeci aynı zamanda yapımcı firmamız. Yap-işlet-devret modeliyle başladığımız firmamız 25 yıl işletecek. Buradan da devletin kasasına 297 milyon 100 bin avroyu ödeme takvimi çerçevesinde vermeye başlayacak. Gerek yatırımcı firmanın kapsamında olan işlerde devletin kasasından yapım ve işletme aşamasında para çıkmadığı gibi 297 milyon avroluk kaynak da devletin kasasına girmiş olacak.”

Uraloğlu, üstyapı tesislerinin yapım işlemlerinde yüzde 76’lık ilerleme kaydettiklerini, çalışmaların hızla devam ettiğini anlattı.

Terminal binası betonarme imalatlarının tamamlandığı bilgisini veren Bakan Uraloğlu, “Yapım çalışmalarımızı yıl sonu tamamlayarak havalimanımızın açılışını gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Malum önce pandemi süreci, sonrasında da yüzyılın depremini maalesef yaşadık. Seçim çalışmaları hasebiyle bir süreç yaşamış olduk. Belli tarihler verdik ve o tarihleri kamuoyuna duyurduk. O tarihlerin biraz arkasında kalmış olduk. Burada biraz önce detaylı bir çalışma yaptık. Bulunduğumuz durumu değerlendirdik ve bundan sonra bu yılın sonuna kalmadan bu işi bitirmeyle ilgili iş programımızı yaptık. Finansal çözümler zaten üretilmiş, onda sıkıntı yok. İnşallah yıl sonuna kalmadan burayı bitirerek hizmete açmış olacağız.” ifadelerini kullandı.

“Uçuş ağımız bugün 130 ülkede 342 noktaya ulaştı”

Uraloğlu, 2002’den itibaren Türkiye’nin havacılık alanındaki konum avantajını değerlendirmek etkili çalışmalar yürüttüklerini belirterek, “İç hat uçuş nokta sayımız 26’dan 57’ye çıktı. 2003 yılında 81 olan Hava Ulaştırma Anlaşmamız bulunan ülke sayısını 173’e yükselttik. Bu anlaşmalar ve müzakereler neticesinde, 2003’te 50 ülkede 60 olan dış hat uçuş nokta sayımıza 282 yeni nokta ekledik. Uçuş ağımız bugün 130 ülkede 342 noktaya ulaştı.” diye konuştu.

Havalimanlarında hizmet verilen yolcu sayısının 2022’de bir önceki yıla göre yüzde 42,1 artarak 182 milyon 334 bin kişiye ulaştığını dile getiren Uraloğlu, şöyle konuştu:

“Uçak trafiğine baktığımızda yine aynı dönemde yüzde 28,4’lük artışla 1 milyon 883 bine yükseltmiş olduk. 2023 yılının ilk 5 ayı içerisinde ise 786 binin üstünde uçuş trafiği gerçekleştirilerek yaklaşık 73,5 milyon yolcu taşımış olduk. Bu yıl sonu itibarıyla 200 milyonu aşacağımızı ön görüyoruz. Planlı ve sürdürülebilir büyüme, gençler için daha güçlü Türkiye hedefiyle, 2035 ve 2053 vizyonlarımızı bugünden tamamlıyoruz. Türk sivil havacılığında küresel anlamda ses getiren yeni bir dönemi de İstanbul Havalimanı ile başlatmış olduk. Havalimanımızın Avrupa yolcu trafiği sıralamasında hep birinci sırada yer aldığını görüyoruz. Zirvedeki yerini koruyan İstanbul Havalimanı’mızda açıldığı günden bu yana 205 milyonun üzerinde yolcu ağırlamış olduk. İstanbul Havalimanı ile Türkiye, havacılık alanında Avrupa’da lider küresel bir havacılık merkezi oldu.”

Uraloğlu, Yozgat ve Bayburt Gümüşhane havalimanı projelerinde çalışmaların hızla sürdüğünü, Kayseri ve Malatya’ya yeni terminal binaları kazandırdıklarını, Trabzon’da ise yeni havalimanıyla ilgili çalışmaların devam ettiğini söyledi.

“Adana-Mersin arası hızlı trenle 35 dakika gidilebilecek hale gelecektir”

Bölgedeki demir yolu yatırımlarına da değinen Uraloğlu, şu bilgileri verdi:

“Çukurova Bölgesi, İskenderun Körfezi, Yumurtalık Serbest Bölgesi’ndeki sanayi merkezleri ve limanlara Demiryolu İltisak Hattı Bağlantısı’nın etüt projesini bitirdik. 2023 yılı yatırım programına aldık, yapımına yakında başlayacağız. Yine bölgemizin ve ülkemizin önemli raylı sistemlerinden olan Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep Hızlı Tren Projemizi başlattık. Çalışmalara devam ediyoruz, bütün sahaya yayılmış durumdayız. Mevcutta 361 kilometre olan hattı 312 kilometreye düşürüyoruz. Yaklaşık 6,5 saat olan seyahat süresini inşallah 2 saat 15 dakikaya indirmiş olacağız. Saatte 250 kilometre tasarım hızlı demir yolu hattı ile yılda 6,4 milyon yolcu ve 99,2 milyon ton yük taşımayı hedefledik. Bir diğer önemli demir yolu çalışmamız da Adana-Mersin arasındaki 3. ve 4. hat yapımı, 1. ve 2. hattın rehabilitasyonu ve Çukurova Havalimanı bağlantısı projesidir. Tamamlandığında Adana-Mersin arası hızlı trenle 35 dakika gidilebilecek hale gelecektir. Adana ve Mersin’den trene binen vatandaşlarımız Çukurova Havalimanı’na kadar trenle seyahat edebilecektir. Bunun da tamamını en kısa zamanda bitirmiş olacağız.”

Çukurova Havalimanı’nın, Adana ve Mersin’e hizmet edecek bölgesel bir havalimanı olacağını belirten Uraloğlu, Türkiye’nin gelişmesi için akılcı ve milletin ihtiyaçlarına cevap veren tüm projelere destek vermeyi sürdüreceklerini dile getirdi.

Uraloğlu, Çukurova Havalimanı’nın tamamlanmasının ardından Adana Havalimanı’nın durumuna ilişkin de “Biz de Adanalıların ne istediğini gayet iyi biliyoruz, o talimatı aldık. Orada havalimanın sürdürülmesiyle ilgili gerekli idari kararları da alıyoruz. Bunun da bu şekilde bilinmesi ve ayrı bir spekülasyon yapılmaması konusunda ben özellikle bu açıklamanın yapılmasını da kıymetli buluyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

The Stay’in Sahibi Muzaffer Yıldırım’dan 3 Yeni Otel

The Stay Otellerinin Sahibi ve NuLook Yönetim Kurulu Başkanı Muzaffer Yıldırım, Bodrum, Çeşme ve Miami’de 3 yeni otel yatırımı yaptığını açıkladı.

Katıldığı programda konuşan The Stay Otellerinin Sahibi Muzaffer Yıldırım, sektörün gündemine ve yeni yatırımlarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Turizmin kura bağlı bir sektör olduğunu kaydeden Yıldırım, “Kurların nerede olduğu bizim için önemli. Tabii ki fiyatlara her zaman yansıtmak mümkün olmuyor.” dedi.

“Benim Kalmayacağım Bir Otel Yapmıyorum”

Yıldırım, otel yatırımlarını hangi vizyonla yaptığını şu cümlelerle açıkladı:

“Butik otellerimde benim kalmayacağım bir otel yapmıyorum. Bir projeyi gerçekleştirmem için sevmem lazım. Projenin insanlara farklı bir şey vermesi lazım. Mesela Nişantaşı otelimizde her hafta yeni bir Art Gallery açılıyor. Önümüzdeki Ekim’de bir komedi Club da açıyoruz, yani oteli hep renklendirip neşelendiriyoruz.”

2025’te Hizmete Açılacak

Çeşme’deki 66 odalı denize sıfır oteli önümüzdeki yıl açacaklarını kaydeden Muzaffer Yıldırım “Şaraphanesinden zeytinliğine kadar değişik bir otel yapıyoruz. Bodrum’da da önümüzdeki sene yeni bir otel geliyor, o da denize sıfır ve aynı konseptte. Yurtdışında da şu anda gündemde Miami var, Los Angeles var ve Londra var. 2025’te Miami’de otelimizin tamamlanma ihtimali çok yüksek. Yine The Stay Hotel zinciri, aynı konseptte. Amacımız konseptimizi Dünya’ya taşımak. Bizim stratejimiz daha pahalı satalım, daha iyi servis verelim ve optimize edelim.” diye konuştu.

Bakan Özhaseki: ‘’Deprem Bölgesi İçin Yeni Formüller Düşünüyoruz’’

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, deprem bölgesi için yeni formüller düşündüklerini belirtti. Özhaseki, ‘’Formüller devreye girdiğinde, depremzede kardeşlerimizin evlerini çok daha kısa sürede bitireceğiz.” dedi.

Özhaseki, yaptığı yazılı açıklamada, 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından afetten etkilenen 11 kentte bir yandan geçici barınma ve iş yerinin kurulumunun sürdüğünü, diğer taraftan da kalıcı konutların yapımına hızla devam edildiğini vurguladı.

Depremden 14 milyon kişinin etkilendiğine dikkati çeken Özhaseki, şunları kaydetti:

“100 kadar ilçemiz, 1000’e yakın köyümüz ve yıkılan bina sayısı, dün aldım rakamları bir daha, çünkü itirazlar oluyor, mahkemelerin verdiği kararlar var, ara ara değişebiliyor, 680 bin konut yıkılmış. 170 bin de iş yeri, depo, ahır, tek katlı köy evi yıkılmış. Yani 850 bin tane bizim yapmak zorunda olduğumuz ev, iş yeri var. Bunların altyapısını da yapacağız. Bunların hepsinin maddi zararı 100 milyar dolar civarında. İnsanların bir kısmı çadırdalar, bir kısmı konteyner kentteler. Oradan da haliyle bir an önce çıkmak istiyorlar. Diyorlar ki ‘acele evlerimizi yapın, verin.’ Bunlar yapılacak, çaresi yok.”

Özhaseki, karşı karşıya olunan bu yükün altından kalkacaklarını belirterek, şu bilgileri verdi:

“Depremden etkilenen 11 ilde afet konutlarımız hızla yükseliyor. İnşallah söz verdiğimiz gibi 300 binden fazla konutu bir yıl içinde, ondan sonra 1,5 ve 2 yıla kalmadan da diğer bütün konutları bitirip herkesi evlerine kavuşturacağız. Deprem bölgesi için üzerinde çalıştığımız yeni formüller var, kabine toplantımızda Sayın Cumhurbaşkanı’mıza arz edeceğim. O formüller devreye girdiğinde, depremzede kardeşlerimizin evlerini çok daha kısa sürede bitireceğiz. Hiçbir vatandaşımızı mağdur etmeden, güvenli ve sağlam konutlarına kavuşturacağız.”

“Depremden etkilenen 11 ilde 456 bin 770 kalıcı konut yapılacak”

Bakan Özhaseki’nin açıklamasında, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bünyesindeki TOKİ ve Emlak Konut Genel Müdürlüğü eliyle yapılan ve yapılması planlanan konutlarla ilgili veriler de paylaşıldı.

Buna göre, Adana’da 12 bin 705, Adıyaman’da 44 bin 459, Diyarbakır’da 11 bin 966, Elazığ’da 8 bin 253, Gaziantep’te 25 bin 6, Hatay’da 197 bin 248, Kahramanmaraş’ta 72 bin 257, Kilis’te 1165, Malatya’da 66 bin 99, Osmaniye’de 11 bin 225, Şanlıurfa’da 6 bin 387 olmak üzere toplamda 456 bin 770 konut yapılacak.

Bu kapsamda, Adana’da 3 bin 638, Adıyaman’da 26 bin 233, Diyarbakır’da 6 bin 278, Elazığ’da 2 bin 606, Gaziantep’te 19 bin 919, Hatay’da 33 bin 467, Kahramanmaraş’ta 29 bin 312, Kilis’te 1854, Malatya’da 14 bin 338, Osmaniye’de 4 bin 892, Şanlıurfa’da 5 bin 715 olmak üzere toplam 148 bin 252 konutun yapımı devam ediyor.

Bununla birlikte, Adana’da 2 bin 438, Adıyaman’da 23 bin 640, Diyarbakır’da 2 bin 361, Gaziantep’te 12 bin 607, Hatay’da 34 bin 129, Kahramanmaraş’ta 30 bin 310, Kilis’te 2 bin 628, Malatya’da 25 bin 302, Osmaniye’de 6 bin 856, Şanlıurfa’da 3 bin olmak üzere toplamda 143 bin 271 köy evi yapılacak. Bu kapsamda, 456 bin 770 kalıcı konut ve 143 bin 271 köy evi ile birlikte toplamda 600 bin 41 afet konutu yapılarak depremzede hak sahiplerine teslim edilecek.

Deprem bölgesinde hayatın normale dönmesi için iş yeri yapımı da sürdürülüyor. Bu kapsamda, Malatya’da 714, Kahramanmaraş’ta 142, Gaziantep İslahiye’de 80 iş yeri olmak üzere toplamda 936 iş yeri yapım çalışmaları devam ediyor.

Gayrimenkul Satışları Mayıs Ayında Arttı

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nden alınan bilgilere göre; mayıs ayında 287 bin 59 adet konut satışı yapıldı. Satış işlemleri ile 5 milyar 221 milyon 100 bin 611 TL tapu harcı geliri elde edildi.

Satışların 119 bin 82’sini konut, 49 bin 114’ünü arsa, 86 bin 657’sini tarla, 11 bin 464’ünü iş yeri, geri kalanını ise diğer taşınmazların satışı oluşturdu. 

Mayıs’ta kayda geçen işlemler, 214 bin 947 gayrimenkul satışının yapıldığı nisan ayına göre yaklaşık yüzde 34 arttı.

En Fazla Satış İstanbul’da Yapıldı

En çok gayrimenkulün satıldığı il, 32 bin 372 işlemle İstanbul oldu. İstanbul’u 19 bin 552 satışla Ankara, 13 bin 653 ile İzmir, 11 bin 498 ile Bursa, 10 bin 440 ile Konya, 9 bin 955 ile Antalya, 7 bin 969 ile Tekirdağ, 7 bin 802 ile Kocaeli, 7 bin 721 ile Gaziantep ve 7 bin 278 ile Balıkesir takip etti.

TÜİK Nisan Ayı Sanayi Üretim Endeksi’ni Açıkladı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 nisan ayına ilişkin Sanayi Üretim Endeksi verilerini açıkladı. Buna göre sanayi üretimi; yüzde 1,2 azaldı.

TÜİK tarafından yayımlanan bilgilere göre; Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2023 yılı Nisan ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 12,2 azaldı, imalat sanayi sektörü endeksi aynı kaldı ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 4,3 azaldı.

Sanayi Üretimi Aylık Yüzde 0,9 Azaldı

Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2023 yılı Nisan ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki aya göre yüzde 0,9 ve imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 1,0 azalırken, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 0,5 arttı.

İçişleri Bakanı Yerlikaya: ‘’Hatay’a 197 Bin 248 Konut Yapılacak’’

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Hatay’a Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı iş birliğinde 197 bin 248 adet konut inşa edileceğini açıkladı.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yürütülen çalışmaları incelemek üzere Hatay’a geldi. Afet Koordinasyon Merkezi’ni ziyaret eden Yerlikaya, burada İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, AFAD Başkanı Yunus Sezer, Hatay Vali Vekili Oğuzhan Bingöl ve diğer yetkililerle Afet Koordinasyon Toplantısı’na katıldı.

‘’58 Bin 874 Hasarlı Binanın Yıkım İhalesi Tamamlandı’’

Yerlikaya, toplantı sonrası yaptığı açıklamada, depremlerin ardından el birliğiyle yapılan hizmetleri yerinde incelemek için Hatay’a geldiklerini söyledi. İldeki hasar tespitinin tamamlandığını belirten Yerlikaya, “Hasar tespiti yapılan toplam bağımsız bölüm sayısı 911 bin 603. Bunlardan orta hasarlı ve üzeri olan bağımsız bölüm sayısı 361 bin 942. Bunların 311 bin 785’i konut, 47 bin 653’ü ticarethane, 2 bin 504’ü diğer tür yapılardır. İlimiz genelinde yıkık ve acil yıkılacak yapı olmak üzere toplam 22 bin 822 enkaz bulunuyordu. Bunların tamamı kaldırıldı. Toplam 58 bin 874 olan ağır hasarlı binaların da yıkım ihalesi tamamlandı, yer teslimi yapıldı.” dedi.

Yerlikaya, depremzedeleri kalıcı konutlara kavuşturmak için canla başla çalıştıklarını ifade ederek, “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız ve İçişleri Bakanlığımızın iş birliğiyle Hatay’da yaklaşık 197 bin 248 konut yapılacak. Bunların 32 bin 715’inin ihalesi yapıldı, yapım süreci devam ediyor. Duamız, inşallah bunları bu yıl içinde tamamlayıp hak sahiplerine teslim etmek.” dedi.

Hatay’da konutları hasarlı olan 152 bin 965 kişiye barınma hizmeti verildiğini söyleyen Yerlikaya, “Bugün itibarıyla toplam 258 bin 889 çadırın dağıtımı ve kurulumu yapıldı. 130 çadır alanımız mevcut. Bu çadır alanlarımızda 52 bin 823 vatandaşımız yaşıyor. İlimizde, 184 konteyner kent planlandı, bunun 115’inin kurulumunu tamamladık. 28 bin 269 konteynerde 100 bin 142 vatandaşımız yaşamlarını sürdürüyor.” diye konuştu.

Yerlikaya, evleri orta ve ağır hasarlı olan depremzedelerden kira yardımından faydalanmak istemeyenleri, bu ayın sonunda konteyner kentlerde misafir etmeye başlayacaklarını bildirdi.

Bakan Yerlikaya, konteynerlere klima ve ocak kurulması çalışmalarının da sürdüğünü aktararak, yakın zamanda depremzedelerin yemeklerini kendileri yapabilir duruma geleceğini kaydetti.

“Hatay’a 6 Şubat’tan bugüne 10 milyar 439 milyon lira harcama yapıldı”

Hatay’da bugüne kadar 370 bin 782 aileye toplam 3 milyar 707 milyon 820 bin lira hane destek ödemesi yapıldığını belirten Yerlikaya, şöyle devam etti:

“186 bin 316 ailemize 15 bin liradan toplam 2 milyar 794 milyon 740 bin lira taşınma yardımı, 142 bin 430 ailemize 1 milyar 25 milyon 211 bin lira kira yardımı yapıldı. 6 Şubat’tan bugüne Hatay’a bu minvalde yapılan bütün harcamaların toplamı 10 milyar 439 milyon lira. Hatay’da bugüne kadar 114 milyonu aşkın öğün yemek dağıtıldı. 442 bin 644 vatandaşımıza psikososyal destek verdik, vermeye devam edeceğiz. 41 milyon 147 bin yardım malzemesi dağıtıldı.”

Bakan Yerlikaya, devlet ve milletin el ele vererek asrın felaketini, asrın kardeşliğine dönüştürdüklerini söyleyerek, “Kalıcı konutlar yapılıp ve şehrimiz 5 Şubat öncesinden daha görkemli hale gelinceye kadar da Allah’ın izniyle çalışmaya canla başla gayret göstereceğiz.” dedi.

Kaynak: AA

Gemlik Belediyesi’nden Mahalle Konağı Projesi

Bursa’ya bağlı Gemlik Belediyesi, Gençali Mahallesi’ne ilçe genelinde ikincisi olacak iki katlı hükümet konağı inşa edecek.

Gemlik Belediyesi, ilçenin bir diğer mahalle konağını Gençali’de açmayı planlıyor. Proje hakkında konuşan Gemlik Belediye Başkanı M. Uğur Sertaslan, şu bilgileri verdi: 

“Gemlik’in şu anda dört farklı noktasında inşaat çalışmalarımız devam ediyor. Balıkpazarı’ndaki gölgelik, üniversite kampüsünde amfi ve iki adet köy konağımızı hemşerilerimize hizmet vermek üzere inşa ediyoruz. İlçemizde vatandaşlarımızın ulaşım kalitesini artırmak üzere yol yapım çalışmalarımız aralıksız devam ederken üç farklı noktada da çocuklarımızın güvenle oynayabileceği park ve spor sahası yapımı hızla ilerliyor.

Şu anda ihalelerini tamamladığımız Büyükkumla ve Gençali köy konağımızın yapım çalışmalarına devam ediyoruz. Gençali Mahallemizde köy konağı yapmak için yıktığımız bina, artık vatandaşlarımıza hizmet veremeyecek hale gelmişti. Gemlik Belediyesi olarak buraya inşa ettiğimiz mahalle konağı, iki katlı ve bölge mimarisine uygun olacak şekilde projelendirildi. Bu bölgede yaşayan hemşerilerimize hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.”

Manisa’da Altyapı Çalışmaları Hızla Sürüyor

Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi (MASKİ) Genel Müdürlüğü tarafından Şatırlar Mahallesi’nde başlatılan altyapı çalışmaları hızla devam ediyor.

Yatırım ve İnşaat Dairesi Başkanlığı bünyesinde yürütülen 154 Mahalle Projesi dahilinde Saruhanlı’nın Şatırlar Mahallesinde de altyapı imalatlarına başlandı. Mahallede 3 bin 200 metre kanalizasyon hattı döşeme işi ile başlayan projede, 3 bin 100 metre de içme suyu hattı da yenilenecek. Altyapı çalışmalarının ardından 16 bin metrekare de kilit parke taş döşeme işi yapılacak. Ayrıca, daha sağlıklı bir çevre için de 500 kişilik prefabrik foseptiklerin montajı da yapıldı.

“Kırsal mahallelerimizin merkez mahallelerden farkı kalmıyor”

Son Dakika’nın haberine göre; Yatırım ve İnşaat Daire Başkanı Hilmi Serkan Emir, Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün’ün öncülüğünde il genelinde önemli yatırımlar yaptıklarını belirterek, “Kırsal mahallelerimizin merkez mahallelerden farkı kalmıyor. Şatırlar Mahallemizde de çalışmalarımıza başladık. Kısa bir süre içerisinde çalışmalarımızı tamamlayacağız. Vatandaşlarımıza hayırlı olsun” dedi.

‘’Mahallemize 15 milyonluk bir yatırım yapılıyor”

Mahalle Muhtarı Gürcan Eroğlu da yaptığı açıklamada, “Çalışmalarla ilgili Cengiz Başkanımıza çok çok teşekkür ederiz. Altyapımızı büyüklerimiz elle kazıp yapmıştı. Yüzeye yakındı. 20-25 sene de oldu. Çok sorun yaşamaya başlamıştık. Cengiz Başkanımıza ve sorumlu birimlere bunu ilettik. Sağ olsunlar bizim altyapımızı yenilemeye başladılar. Çok mutluyuz ve vatandaş çok memnun kaldı. Çalışmalarda da şu an bir sıkıntımız yok. Güzel gidiyor. Cengiz Başkanımız mahallemize 15 milyonluk bir yatırım yapıyor” dedi.

İskilip MYO’da İnşaat Başladı

Çorum Hitit Üniversitesi İskilip Meslek Yüksek Okulu (MYO) projesinin inşaat çalışmaları başladı.

Hitit Üniversitesi İskilip Meslek Yüksekokulu binasının tamamlanması için yapılan protokolün ardından yüklenici firma çalışmalara başladı. Yüklenici firma yetkilisi Harun Diken, binanın dış cephesinde ve içinde çalışma yürüttüklerini belirtti. Çalışmaların 360 gün süreceği sözleşmede yer almasına rağmen firma daha erken bitirmeyi hedefliyor.

Binanın dış ve iç cephesinde çalışmalar yürütüldüğünü belirten Yüklenici Firma Yetkilisi Harun Diken, Kalabalık bir ekiple çalıştıklarını belirterek, “Çalışmalarımız günün geç saatlere kadar devam etmektedir. Memleketimize bu hizmeti kazandıracak olmanın heyecanı ve mutluluğunu yaşıyoruz. Sözleşmede 360 gün iş bitimi olmasına rağmen biz işimizi daha erken bitirmeyi hedefliyoruz.” dedi.

Çorum’un İskilip ilçesinde inşasına başlanan ancak yarım kalan Meslek Yüksekokulu binasının tamamlanması için Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk ile Global HD İnşaat Mekanik Sanayi ve Ticaret AŞ yetkilisi Harun Diken, 24 Mayıs’ta yer teslimi için protokol imzalamıştı.

Yıldırım Lojistik Merkezi İnşaatı Devam Ediyor

Bursa’nın Yıldırım ilçesinde hayata geçirilen lojistik merkezi projesinin inşaat çalışmaları yüzde 60 tamamlandı.

Yıldırım Belediyesi, Samanlı Mahallesi’ndeki 160 dönümlük alana kazandıracağı Yıldırım Lojistik Merkezi ile hem ekonomiye değer katacak hem de ilçenin elektrik ihtiyacını karşılayacak.

Yıldırım Belediyesi, Samanlı Mahallesi’ndeki 160 dönümlük alanı, dev e-ticaret markalarının depolarının bulunacağı lojistik üs haline getiriyor. Yıldırım’a ve şehir ekonomisine önemli katkıları olacak Yıldırım Lojistik Merkezi’nin bünyesinde 95 bağımsız alan bulunuyor. Ayrıca merkezin çatısına kurulacak güneş enerji santrali ile ilçedeki sokakların ve belediye tesislerinin elektrik ihtiyacı karşılanarak, yılda 15-20 milyon liralık tasarruf sağlanacak. İnşaat çalışmalarının yüzde 60’ı tamamlanan tesis 2023 yılı içerisinde hizmete açılacak.

Bu Yıl 60 Milyondan Fazla Turist Bekleniyor

Grand Yazıcı Club Turban Thermal Genel Müdürü Cihan Baykara, ‘’Bu yıl için 60 milyon turist ve 56 milyar dolar gelir hedefleniyor.’’ dedi.

Kurban Bayramı tatilinin 9 güne uzatılması turizmcileri sevindirdi. Rezervasyonların yoğun olduğunu söyleyen Marmaris’teki Grand Yazıcı Club Turban Thermal Genel Müdürü Cihan Baykara, “Seçimlerden sonra rezervasyonlarda hareketlilik zaten başlamıştı.

Kurban Bayramı tatilinin 9 güne uzaması hareketliliği artıracaktır. Tatilin uzaması haziran ayı doluluğunu da etkileyecektir. Bildiğiniz gibi bu yıl için 60 milyon turist ve 56 milyar dolar gelir hedefleniyor. Bu hedeflerde turist sayısında yaklaşık yüzde 20, turizm gelirinde ise yüzde 15 bir yukarı yönlü realizasyon olacak diye tahmin ediyorum” dedi.

“Hem yerli hem yabancı turist sayısı artıyor”

Son dönemde dolar kurundaki yukarı yönlü hareketin yabancı turistlerin ilgisini artırabileceğini vurgulayan Baykara, “Dolar kuru olması gereken yere yavaş yavaş geliyor bu durum da turizmde bir hareketlilik yaratacaktır.

2021’den 2022’ye geçerken de fiyatlarda büyük bir artış vardı. Ama yine de yerli turist sayısında bir kayıp yaşamamıştık. Yabancı turistin ilgisi zaten çok iyi durumda. Rezervasyonlarda herhangi bir azalma söz konusu değil. Sezon genelinde de yerli turist sayısında düşüş olacağını düşünmüyorum” diye konuştu.

Pandemi ile beraber özellikle resort otelciliğinde çok ciddi bir sorun yaşadıklarına dikkat çeken Baykara, “Sektör iki yıllık süreçte ayakta kalabilme mücadelesi verdi. Nitekim 2021’in temmuz ayı itibarıyla ciddi bir toparlanma yaşadık. 2022’de ciddi bir sıçrama yaptık. Türkiye’nin en çok turist çektiği iki ülkenin, Rusya ve Ukrayna’nın savaşmasıyla turist sayısında 4 milyon kişilik bir kayıp olmasına rağmen geçen sene haziranın ikinci yarısından itibaren bütün turizm destinasyonları yılı dolu geçirdi” dedi.

“İngiliz turist sayısında rekor kırarız”

Bu yıl Dalaman’a 1 milyon 200 bin İngiliz turistin gelmesini beklediklerini söyleyen Baykara, “Bu sayının daha da artacağını düşünüyoruz. Dalaman bölgesine gelen İngiliz turist sayısının, önceki yıllara oranla daha yüksek olacağını tahmin ediyoruz. Ayrıca Türkiye’ye yaşlı İngiliz turist geliyor algısı doğru değil, okulların açık olduğu sürede yaşlı turist geliyor ancak yaz sezonunda genç İngilizler çok büyük bir ilgi gösteriyor. İngilizler ortalama 11-11,5 gün ile tüm turistler arasında en uzun kalma süresine sahip turistler olarak öne çıkıyor” ifadelerini kullandı.

“Hedefimiz turist harcamalarını artırmak”

 2028’de 100 milyon turist 100 milyar dolar turizm geliri hedeflendiğini hatırlatan Baykara, “Bu hedefe ulaşılması, her turistin günlük ortalama 100 dolardan fazla para harcaması anlamına geliyor. İlk aşamada 70 milyon turist, 70 milyar dolar gelir hedefine ulaşmalıyız. Turistlerin kişi başı harcamalarını nasıl artırabiliriz diye çalışmalar yapmalıyız” dedi. Türkiye’nin turizmde üç rakibi olduğunu söyleyen Baykara, “İtalya, İspanya ve Yunanistan rakiplerimiz. 2022’yi hem gelen turist sayısında hem de gelir artışında bu üç ülkenin önünde birinci sırada kapattık. Bu aslında doğru yolda olduğumuzu gösteriyor” diye konuştu.

Kaynak: Dünya Gazetesi

Yalova’da Kentsel Dönüşüm Sürüyor

Yalova’da 1999 depreminden önce inşa edilen binaların yeniden inşa edilmesi için başlatılan kentsel dönüşüm çalışmaları hızla devam ediyor.

Büyük yıkıma yol açan depremde ayakta kalsa da zamanla yıpranan konut ve iş yerlerinin yenilenebilmesi için Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında 2012’den bu yana uygulanan kentsel dönüşüm başvurularının alınmasına devam ediliyor.

Uygulamadan faydalanmak isteyen bina sahipleri, yaptırdıkları riskli yapı tespiti sonucunu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğüne ileterek kentsel dönüşüm başvurusunda bulunuyor. Onayın ardından yıkım ve inşaat süreçleri devam eden hak sahiplerine 18 ay kira desteği veriliyor.

Yalova’da yapılan başvurularda 2 bin 541’i konut, 336’sı iş yeri olmak üzere 2 bin 877 bağımsız bölüme sahip 926 riskli yapı için kentsel dönüşüm kararı verildi. Bunlardan yüzde 80’i yıkılıp yeniden inşa edildi.

Altınova ilçesinde riskli yapı tespiti yapılan bir binayı gezen Yalova Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Yapı Ana Bilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Hasan Sesli, Türkiye’de hasar tespiti ve mevcut binaların değerlendirilmesiyle ilgili iki yönetmeliğin yürürlükte olduğunu söyledi.

Binalardan alınan verilerle yapının riskli olup olmadığının belirlendiğini anlatan Sesli, “Riskli olduğu ortaya çıkarıldığında binanın yıkımı yapılır. Bu süreç vatandaşın başvurusu üzerine yapıldığı için kanunun verdiği yetkiler sayesinde kira yardımı, vergiden faydalanma gibi süreçlerden geçirilerek yeni binanın yapılmasına olanak sağlanmış olur.” dedi.

Sesli, bulundukları binanın kolonlarından birinden alınan karot numunesinden hazır beton kullanılmadığı, çakıllar ile çakıl kum dağılımının uygun olmadığının anlaşıldığını aktardı.

İrili ufaklı farklı boyutlarda agregaların olduğunu, beton harcının neredeyse kum gibi ufalanma noktasına geldiğini belirten Sesli, “1999 depremi öncesinde yapılan binaların üzerinden hemen hemen 30 yıl geçti. 30 yılı geçkin binalar, ekonomik sürecini neredeyse tamamlamış oluyor. Tabii o dönem yapılan binaların birçoğu denetimden uzak inşa edilmiş. Hem ekonomik ömrünü tamamlamak üzere olan hem de denetimden uzak inşa edilen binaların yeni yönetmeliklere göre gözden geçirilmesi ve durumlarının tespitinin yapılması elzemdir.” diye konuştu.

Sesli, 2007’de çıkarılan yönetmeliğe göre inşa edilen binaların da 2018’dekine göre kontrolden geçirilmesinin, yapıları depreme daha hazırlıklı hale getirilebileceğini vurguladı.

Ayrıca 2020’de inşa edilen ancak bodrum katında su tesisatı çekilirken kolon ve kirişlere zarar verilen bir binayı gezen Sesli, yönetmenliğe uygun yapılarda işçiliğin de önemli olduğunu dile getirdi.

Yeni yapılarda bu tür uygulamalara tanık olabildiklerini anlatan Sesli, şöyle devam etti: 

“Bu uygulamalar binanın statik projelerinin dışında yapılan uygulamalar. Yapının denetim sürecinden bu çalışmaların da geçmesi gerekiyor. Çünkü ‘ince işçilik’ olarak nitelendirdiğimiz son işlemler ustaların eline bırakılan bir durum. Bazen ustalar kendi işlerinde kolaya kaçabiliyor. İşlerini kısa vadede daha hızlı yapabilmek için ne yazık ki bazı kolonlarda delmeler, kirişin açıklık bölgelerinde sıyırmalar yaparak tesisatın geçmesini sağlıyorlar. Ne yazık ki elektrik tesisatları da büyük sorun oluyor. Elektrik hatları genellikle kirişlerin orta bölgelerinden geçiriliyor ve bir boşluk oluşturuluyor. Bunların aşılabilmesi için ustalarımız ve sahada çalışan personelimizin çok ciddi bir eğitimden geçirilmesi gerekiyor.”

Laboratuvar denetçisi olan inşaat mühendisi İkram Yaralı da Yalova’da yapım tarihi 40 yılı bulan binaların yaklaşık yüzde 90’ında yoğunlukla deniz kumu kullanıldığını, tavanların bile çökmeye başladığını belirtti.

Yaralı, bina sahipleri ve kiracıların yapı güvenliği konusunda daha duyarlı olması gerektiğini kaydetti.

Veli Çalışır da 3 katlı aile apartmanları için kentsel dönüşüm başvurusunda bulunduğunu dile getirerek, “Bina neredeyse 50 yaşında. Önce can güvenliğimiz önemli. O yüzden binayı yıkıp yeni baştan yaşam alanı yapmak istiyoruz. Ayrıca yeni bina yapmak için uygun kredi desteği var, vergilerden muaf oluyorsunuz.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

Bodrum’da İnşaat Yasağına Uymayan 400 Firmaya Ceza

Bodrum’da 15 Mayıs’ta başlayan inşaat yasağına uymayan 400 firmaya bin 295 TL para cezası kesildi.

Muğla’nın Bodrum ilçesinde, 15 Mayıs’ta başlayan inşaat yasağına rağmen bazı şantiyelerde inşaat çalışmaları sürüyor. Son 15 günde yasağa uymadıkları belirlenen 400 firma hakkında tutanak tutulup, belediye ekipleri tarafından, Kabahatler Kanunu gereği 1295’er lira para cezası kesildi. Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, “Belediyemiz, 400 şantiyede uygulama yaparak tebligatlar gönderdi. Bakanlık genelgesinin cezası yok hükmünde denilecek kadar düşük” dedi. İnşaatların devam etmesinden dolayı turistlerin rahatsız olduğunu söyleyen turizmci Eray Yaşyerli ise cezalar caydırıcı olmadığı için çalışmaların sürdüğünü belirtti.

Turizm faaliyetlerinin yoğunlaştığı Ege Bölgesi’nde, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın genelgesiyle, 15 Mayıs-15 Ekim tarihleri arasında uygulanan, ‘Ağır iş makineleri ile yürütülen inşaat çalışmalarının yapılmamasına’ yönelik yasaklar kapsamında, Bodrum Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, denetimlerini sürdürüyor. Muğla İl Kütür ve Turizm Müdürlüğü Yatırım ve İşletmeler Şube Müdürlüğü de 4 Mayıs’ta gönderdiği yazıyla Bodrum’da yürütülen inşaatlarda gürültü, çirkin görünüm, çevreyi kirletme gibi olumsuz etkisi olan ‘Ağır nakliyat, hafriyat ve harçlı inşaat faaliyetleri için gerekli tedbirlerin alınmasını’ istedi. Bu doğrultuda çalışmalarına başlayan ekipler, son 15 günde, uygunsuz çalışma yapan ve inşaat genelgesine uymayan 400 firma hakkında işlem yapıp Kabahatler Kanunu gereği 1295’er TL para cezası uyguladı.

Bazı Firmalara İzin Verildi

İnşaat yasağının başladığı ilk günden itibaren yapılan uyarı ve kesilen cezalara rağmen birçok firma çalışmalarını sürdürüyor. Yarımada genelinde özellikle Gümüşlük ve Koyunbaba mahallelerinde inşaat çalışmalarının yoğun olarak sürdüğü dikkati çekti. İnşaat firmaları işçileriyle 15 Haziran’a kadar anlaşma yaptıklarını, bu nedenle yarım kalan inşaatları tamamlamak durumunda olduklarını belirtti. Öte yandan, bazı firmaların ise Valilik’ten özel izin alarak, yapılması aciliyet gerektiren inşaat işlerini 15 Haziran’a kadar tamamlamak için çalışmalarına devam ettiği bildirildi. İzinli olmasına rağmen gürültü yaptığı belirlenen firmaların çalışmalarının ise durdurulduğu belirtildi.

15 Haziran’a Kadar İzin Çıkarıldı

Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: 

“Bodrum’un yaşadığı önemli sorunlardan biri olan inşaat yasağı ihlallerinin suçlusu olarak, Bodrum Belediyesi’ni ve belediye başkanını göstermek bilgi veya vicdan eksikliğidir, çünkü inşaat yasağına belediye değil, bakanlık karar veriyor. Valilik ve kaymakamlık ise yasağı uygulamak zorunda. Bu gerçeğe rağmen belediyemiz, 400 şantiyede uygulama yaparak tebligatlar gönderdi fakat Valiliğimiz, bazı inşaat şirketleri için 15 Haziran’a kadar izin çıkarttı. Bunu gören diğerleri de inşaatlarına devam ediyor. Bakanlık genelgesinin cezası yok hükmünde denilecek kadar düşük.”‘

Cezalar Caydırıcı Değil

İnşaatların devam etmesinden dolayı turistlerin rahatsız olduğunu söyleyen turizmci Eray Yaşyerli, “Turizm bölgelerinde 15 Mayıs itibarıyla inşaat yasakları başladı. Ancak turizmin sezonunda olunmasına rağmen maalesef yasaklara uymayan birçok inşaat firması ve şantiyesi var. Özellikle sahil bandında otellerin bulunduğu noktalarda çalışmaların devam etmesi nedeniyle turizmciler olarak rahatsız oluyoruz. Tabii ki de sadece biz değil yerli ve yabancı turistler de aynı şekilde bu konuda çok rahatsız oluyor. Şikayetlerimizi ilgili yerlere iletiyoruz, işlem yapılıyor ancak cezalar caydırıcı olmadığı için çalışmalara devam ediyor. Turizmin en yoğun olduğu bu dönemde inşaatlardaki çalışmaların artık son bulmasını istiyoruz” dedi.

Şanlıurfa Şehir Hastanesi’nde İnşaat Sürüyor

Şanlıurfa İl Sağlık Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Abdullah Solmaz, inşaat çalışmaları devam eden Şehir Hastanesi projesi için, ‘’2024 sonu itibariyle inşaat teslimi planlanmaktadır.’’ dedi.

İnşaatı devam eden şehir hastanesi hakkında bilgi veren Solmaz, “2021 yılında inşaatına başlanan hastanedeki çalışmaların aralıksız sürüyor. Şehir hastanesi içerisindeki bölümler Genel hastane, doğum, kalp ve onkoloji hastanesi olarak planlanıyor. Yetkililerden çalışmalar hakkında bilgi aldık 2024 sonu itibariyle inşaat teslimi planlanmaktadır. Özellikle 6-7 Şubat’ta yaşadığımız depremlerde gündeme gelen sismik izolatörler bu hastanede 1101 adet kullanılmıştır.” ifadelerini kullandı.

Geniş Kapasiteye Sahip Olacak

Hastane kapasitesini açıklayan Solmaz, “433 poliklinik, 53 adet ameliyathane, 547 adet yoğun bakım yatağı, 40 adet diyaliz yatağı, 40 adet yanık yatağı, 40 adet doğum salonu, Palyatif serviste 70 yatak yer alacak şekilde hizmet verecektir. Genel Hastanede 312, Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesinde 312, Kalp ve Damar Cerrahisi Hastanesinde 145, Onkoloji Hastanesinde 174 yatak, Psikiyatri Hastanesinde ise 60 yatak olacak şekilde planlanmıştır.” şeklinde konuştu.

Şanlıurfa Şehir Hastanesi’nin proje detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Zonguldak Valisi Tutulmaz’dan Köprü ve Tünel Çalışmalarına Ziyaret

Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz, Karayolları Bölge Müdürlüğü tarafından yapımı devam eden köprü ve tünel çalışmalarını yerinde inceledi.

Vali Mustafa Tutulmaz, Karayolları 15. Bölge Müdürü Yüksel Oğuzhan ile birlikte yapımı devam eden Çaycuma-Bartın-Hisarönü-Zonguldak arası yapım işi projesi içerisinde yer alan, yollar, köprülü kavşaklar, Alt ve üst geçit köprüleri ve tünellerde incelemelerde bulundu, bilgi aldı. 

Vali Mustafa Tutulmaz’a Çaycuma Kaymakamı Mehmet Göze ve şirket yetkilileri eşlik etti.

Konya’ya 2 Okul Daha Geliyor

Konya, Karatay Belediye Bakanı Hasan Kılca, ilçede inşa edilen toplam 48 derslikli 2 yeni okul projesini inceledi.

İlçe Belediye Başkanı Hasan Kılca, yaptığı açıklamada, “Karatay’ımızda yapımı devam eden 24 derslikli Namık Kemal Ortaokulu ve 24 derslikli Mengene İlkokulu inşaatlarında incelemelerde bulunduk. Bölgemizin eğitim altyapısı her geçen gün güçlenmeye, derslik sayılarımız artmaya ve standartlarımız yükselmeye devam ediyor.” ifadelerini kullandı.

Konya’daki tüm okul projelerini buradan inceleyebilirsiniz.

BN Hotel Thermal & Wellness’e At Çiftliği İnşa Ediliyor

BN Hotel Thermal & Wellnes 20 milyon TL yatırımla at çiftliği ve yoga stüdyosu kuruyor. BN Hotel Thermal & Wellness Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Narlı, bu adımla 2024’te, otelin doluluk oranını yüzde 70’e yükseltmeyi planladıklarını belirtti.

Dünya Gazetesi’nden Mehtap Halıcı’nın haberine göre; 2020’de faaliyete geçen BN Hotel Thermal & Wellness’in açılışını ise 2021’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yapmıştı. Otel, 9 farklı oda kategorisinde 249 oda, 3 villa, 644 yatak kapasitesiyle, 55 milyon dolarlık yatırımla açılmıştı. Sanayici aileler şimdi de 100 dönüm üzerine kurulu 5 yıldızlı otelin kullanılmayan 60 dönümlük mevcut arazine yeni yatırımlar yapmayı planlıyor.

BN Hotel Thermal & Wellness Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Narlı, termal turizme rol model olacak yeni bir vizyonla ormanın içerisine yoga stüdyosu ve at çiftliği inşa ettiklerini ifade etti. Narlı, “Bu yeniliklere harcayacağımız yatırım tutarımız da yaklaşık 20 milyon TL olacak” dedi. 25 ay önce kapılarını açan otelin, geçen yıl gerçekleştirdiği yüzde 24 doluluk oranını bu yıl yüzde 50’ye çıkarmayı hedeflediklerini ifade eden Yusuf Narlı, 2024’te ise yıllık ortalama doluluk oranını yüzde 70’e çıkarmayı planladıklarını söyledi.

Adana havaalanının uluslararası uçuşları devreye almasını beklediklerini ifade eden Narlı, “Yeni havalimanın devreye girmesiyle yabancı turist ağırlamasını artırmayı hedefliyoruz. Termal suların iyileştirici gücünü dünyaya açma arzusundayız” şeklinde konuştu.

Ailelerin 50 yıllık emeğini 10 yıl içinde kazanacak

 Aslında sanayici bir aile olduklarını turizm sektöründe deneyimlerinin olmadığını ifade eden Yusuf Narlı, oteli ilk açtıklarında çok fazla tepki aldıklarını söyledi.

‘Dağın tepesine otel mi yapılır? diyenlerin olduğunu ve birçok insanın kendilerini ‘çılgın’ olarak nitelendirdiğini belirten Yusuf Narlı, “Biz tepkilere kulak asmadık, cesaretli olduk ve dağın tepesine otel yaptık. Yaparken de bölgenin termal özelliği öne çıkarmak istedik. Yaklaşık 8 yıl satın alma sürecimiz oldu. İlk önce termal kuyuları bulduk ve bunları satın aldık. Sonra bölgedeki arazileri topladık.

Bunun için bölgedeki her kapıyı çaldık. Araziyi 900 farklı kişiden satın aldık. Zorlu bir süreç geçirdik. Arazi satın almaları biter bitmez de imar süreçleri devreye girdi. Sonuçta dağın tepesinde hiçbir şey yok. Oteli 2020’de tamamladık ve 2021’de hizmete açtık. Şu anda 25 aylık bir oteliz. Sürekli kendimizi geliştirmeye odaklanıyoruz. Ailelerimize bize güvenmeleri gerektiğini anlatıyoruz.

‘Sizlerin 50 yıllık emeğini 10 yıl içinde kazanacağız. Hatta kat be katını yaparak sizlere teslim edeceğiz. Ancak bize zaman tanıyın’ diyoruz” diye konuşuyor. Mersin İçmeler mevkiinde 450 dönüm arazi üzerine, 348 dönümü tarımsal faaliyetler, 100 dönümü otel yerleşkesi olarak yükselen BN Hotel Thermal &Welness, 11 bin 500 metrekare alana kurulu Türkiye’nin en donanımlı SPA’sında, tam 35 farklı termal havuz yer alıyor. Otelde 255 kişi çalışıyor.

Emirdağ Devlet Hastanesi İnşaatı Devam Ediyor

Afyonkarahisar’ın Emirdağ ilçesinde yükselen devlet hastanesi projesinde inşaat çalışmaları hızla devam ediyor.

Emirdağ Kaymakamı Osman Bilici, ilçe merkezi Adaçal mahallesinde bir süre önce yapımına başlanan devlet hastanesi yeni binasının inşaatını yerinde inceledi. Bilici, hastane binası inşaatının son durumu hakkında yüklenici firma yetkililerinden bilgiler aldı.

Endeksa’nın Yeni Reklam Filmi Yayında

Yapay zeka ve büyük veri analizi ile gayrimenkul değer hesabı sunan Endeksa.com, yeni reklam filmini yayınladı. 

Büyük veri analizi ve makine öğrenimi yöntemlerini kullanarak tüm Türkiye için gayrimenkul değerleme ve bölge analizleri sunan Endeksa.com ‘un yeni reklam filmi yayınlandı. aRthuR İstanbul imzasını taşıyan reklam filminde, yaşadığımız deprem felaketi sonrasında evimizi seçerken göz önünde bulundurduğumuz özelliklerin artık değiştiği ve Endeksa ile sadece evimizin değerini öğrenmekle kalmayıp aynı zamanda yaşadığımız semtin de özelliklerini öğrenebileceğimiz vurgulanıyor. 

Endeksa’da kullanıcılar evlerinin konumu, oda sayısı, metrekaresi gibi özellikleri girerek saniyeler içinde satış ve kira değerini öğrenebiliyorlar. Aynı zamanda yaşadıkları bölgedeki gayrimenkul piyasasına ait detaylı analizler, bölgedeki nüfus dağılımı, demografik yapı, yaşam alanları, bölgesel deprem riski gibi pek çok önemli bilgiye de erişmeleri mümkün. 

Yeni reklam filmini değerlendiren Endeksa.com Pazarlamadan Sorumlu Yönetici Ortağı Aylin Daylan,Endeksa kurulduğu günden bu yana kullanıcılarına bağımsız, güvenilir ve teknoloji odaklı gayrimenkul veri ve analizleri sunuyor. Endeksa teknolojisi ile evinizin satış ve kira değerini saniyeler içinde öğrenmeniz mümkün. Yaşadığımız deprem felaketi sonrasında değere etki eden faktörler değişti. Artık evimizin oda sayısı ve metrekaresinin yanı sıra binadaki kat sayısı, zeminin sağlamlığı imar durumu gibi pek çok özelliği daha fazla titizlikle inceliyoruz. Endeksa, kullanıcılarına satış ve kira değerinin yanı sıra evin bulunduğu bölge ile ilgili de pek çok önemli bilgi sunuyor. Bu filmimiz ile evlerimizi seçerken bu değerleri de göz önünde bulundurmanın öneminin altını çizmek istedik. Dileriz ülkemizde bir daha bu denli yıkıcı etkisi yüksek bir deprem felaketi yaşanmaz.” dedi.

Polat Gayrimenkul’den 50 Milyon Dolarlık Yatırım

Polat Gayrimenkul, İstanbul’un Etiler ilçesinde 50 milyon dolar değerinde lüks ofis ve rezidans projesini hayata geçirecek.

Kentsel dönüşüm projelerine devam eden Polat Gayrimenkul, Etiler’de lüks ofis ve rezidans projesi Polat Akatlar’ı 50 milyon dolarlık yatırımla hayata geçirecek. Projenin tanıtıldığı basın toplantısında konuşan Polat Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Polat, İstanbul’un en merkezi lokasyonunda gerçekleştirilecek projenin 50 milyon dolar yatırımla yapılacağını açıkladı.

Dönüşümde Devlet de Olmalı

Dünya Gazetesi’nden Hamide Hangül’ün haberine göre; Kentsel dönüşümde devletin de işin içinde olması gerektiğine işaret eden Polat, insanlarla tek tek konuşup anlaşmanın zor olduğuna işaret ederek, “Bir deprem gerçeği var. Dönüşüm konusunda devletin de olması lazım, yoksa süratle yapılamaz. Devletin, özel sektörle oturup birlikte bir model oluşturulması lazım” önerisinde bulundu.

Belirsizlikle 200 Milyon Dolar Yatırım Beklemedeydi

İstanbul’da gerçekleştirecekleri Polat Akatlar projesinin yeni yönetmeliğe uygun olarak tasarlandığına işaret eden Polat, “Teknolojinin bütün gereksinimlerini yerine getirdik.

Toplantıda gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Polat, kur artışlarına işaret ederek, vatandaşa kolaylık sağlayacak bir mortgage sistemi önerisinde bulundu. Belirsizliklerin yatırımları etkilediğine işaret eden Polat, sadece inşaatta değil, turizm, teknoloji, turizm gibi sektörlerde de olduklarını, seçim belirsizliği döneminde yaklaşık 200 milyon dolarlık yatırımı beklemeye alındığını söyledi.

Polat, hali hazırda başlayıp devam eden yurt içi ve yurt dışı projelerin değerinin 400 milyon dolar söyledi. Polat Gayrimenkul İcradan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Kaan Yücel, Polat Akatlar’ın, bölgede mevcutta bulunan eski bina stokunun tersine depreme karşı dayanıklılığı, dikkat çekici mimarisiyle öne çıktığını söyledi.

Metrekare fiyatlarının 200 bin liradan başladığına işaret eden Yücel, satış sürecinde yüzde 50 peşin, geri kalanı vade seçeneği ile sunacaklarını söyledi. Yücel, “Her dairede çalışma alanları var.1+1, 2+1, 3+1 ile toplam 112 daireden oluşuyor” açıklamasında bulundu.

Kur Artışları Gayrimenkul Fiyatına Yansır

Yeni ekonomi yönetiminin açıklamalarına işaret eden Adnan Polat, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Ekonomi bakanımızın söylediğinden anladığımız faiz yükselecek. Parça parça mı yükselecek, tek seferde mi, ne kadar yükselecek onu bilmiyoruz. İnsanlar, dolar ve avro birikimlerini bozdurup faize yatıracaklardır. Bazı şeylerin gelişmesini görmek lazım. Enflasyonun bir yerde duracağı, faizlerin belli bir noktadan sonra enflasyonu aşağı çekeceği, dövizin duracağı zamanlar olacaktır.

O zamana kadar fiyat artışları muhakkak gayrimenkul fiyatlarına yansıyacaktır. Çünkü bu üretime, üretimden de bize yansıyor. İnsanların birikimlerini nerede değerlendireceği de bu alınan kararlara göre bir istikamette olacaktır. Bizim de görmemiz lazım ki gelecekle ilgili net şeyler söyleyebilelim. Yolumuz, istikametimizi görelim, ona göre devam edelim.”

Polat Gayrimenkul’ün tüm inşaat projelerine buradan ulaşabilirsiniz.

Artvin’de Tarihi Taş Kemer Köprü Restore Ediliyor

Artvin’in Arhavi ilçesinde yer alan 400 yıllık tarihi taş kemer köprünün restorasyon çalışmaları başladı.

Orçi Deresi üzerinde, Osmanlı mimarisi taş işçiliğiyle 1600’lü yılların başında inşa edilen kemer köprünün önemli kısmı 1990’lı yılların başında, kalanının büyük bölümü ise 22 Temmuz 2021’deki sel felaketinde yıkıldı.

Yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan tarihi kemer köprünün restore edilerek gelecek kuşaklara bırakılması için Karayolları Genel Müdürlüğü bünyesinde geçen yıl başlatılan çalışmalar sürüyor.

Arhavi Belediye Başkanı Vasfi Kurdoğlu, 17. yüzyılda tamamı taş yapı olarak inşa edilen ve asırlar boyu bölge halkı tarafından kullanılan köprünün, ilçede bugüne ulaşan önemli tarihi yapılardan biri olduğunu söyledi.

Geçmişte bölgede yaşanan sel felaketleri nedeniyle birkaç defa yıkıma uğrayan köprünün onarılarak turizme kazandırılması için Karayolları Genel Müdürlüğünce yürütülen çalışmanın önemine vurgu yapan Kurdoğdu, Arhavi Belediyesi olarak çalışmayı yakından takip ettiklerini belirtti.

Kurdoğlu, onarım tamamlandığında köprünün bölge turizminin gelişmesine büyük katkı sağlayacağını ifade ederek, şöyle konuştu:

“Bu köprümüzden 10 kilometre uzaklıkta bulunan Çifte Köprüler yaz aylarında sezonun açılmasıyla oldukça yoğun turist akınına uğramakta. Bu köprülerin aynı güzergahta olması nedeniyle her iki köprünün de cazibe merkezi haline geleceğini düşünüyorum. Restorasyon çalışmasının Ekim 2023’te tamamlanacağı bilgisini aldık. Sanıyorum 2024 yılı başında yeni görünümü ile hem bölge halkımızın hem de turistlerin hizmetine açılmış olacak.”

Restorasyon çalışmalarından sorumlu inşaat mühendisi Cemal Usta ise projeye başlanırken köprünün büyük bir kısmının yıkık olduğunu kaydederek, “Çalışmalarımızda yüzde 60 seviyelerini geçtik. Planlarımıza göre 10. ayda bitirmiş olacağız.” dedi.

Kaynak: AA

Dekorasyon Dünyası “Less is More” Akımıyla Dar Mekanları Fonksiyonel Alanlara Dönüştürüyor

Tüketim çılgınlığına karşı ortaya çıkan “less is more” akımı ev dekorasyonunda  minimalizmle karşılık buluyor. Yeni serilerinde küçük banyoları fonksiyonel ve konforlu mekanlara dönüştürmeye odaklanan İtalyan dekorasyon stiline sahip banyo mobilyası VOQ ise bu trende minimalist tasarımlarıyla cevap veriyor.

Tüketim çılgınlığına karşı ortaya çıkan “less is more” (az ama öz) akımı, gün geçtikçe yaygınlaşarak yaşam biçimlerini değiştiriyor. Kalabalık şehirlerde yaşayan insanlar artık daha küçük metrekarelere sığarken, şehirden uzaklaştıkça tiny house’lar (küçük ev) tercih ediliyor. Akım, ev dekorasyonunda ise kendisine minimalizmle yer buluyor. Bu trende yeni serileriyle eşlik eden İtalyan modasını banyolara taşıyan banyo mobilyası markası VOQ daralan yaşam alanlarını fonksiyonel ve sürdürülebilir mekanlara dönüştürmeye odaklanıyor.

VOQ Ürün Uzmanı Volkan Pınar konuya dair, “Aşırı tüketimin azaltılarak israfın önlenmesi, tasarruf odaklı sürdürülebilir bir dünya yaratmak artık bireysel farkındalıkla başlıyor. Bu da günlük hayatta ‘less is more’ akımıyla karşılık buluyor. Küçük mekanları kullanışlı alanlara dönüştürme eğilimi, sürdürülebilir bir dünya inşa etmeyi mümkün hale getiriyor. Biz de dar banyolar için hazırladığımız Bold ve Nova serilerimizle bu trende cevap veriyoruz” dedi. 

Gömme dolaplarla banyolara bütünsel bir bakış açısı katıyor

Volkan Pınar’dan ’dan edinilen bilgilere göre, bütünsel bir form uyumu yakalayan Bold serisi, fonksiyonel ve geniş depolama alanlarıyla küçük mekanlara alternatif çözümler sunuyor. 45 ve 55 cm olarak 2 farklı ölçü seçeneğine sahip seri, yarı gömme lavabo ve dolaplarıyla banyolarda bütünsel bir bakış açısı yaratıyor. Uyumlu boy dolabıyla depolama alanlarını artıran Bold serisi, gri, beyaz ve kiremit tonlardaki renk paletiyle farklı beğenilere hitap ediyor. 

Fonksiyonelliği maksimum seviyede tutuyor

Postmodernizmi banyo mobilyalarına taşıdıkları Nova serisi hakkında da bilgiler paylaşan VOQ Ürün Uzmanı  serinin günlük hayatın yorucu temposuna mola vererek sade bir yaşam tarzını benimseyenler için uygun olduğunu öne sürüyor. Dengeli yaşam düşüncesini ifade eden Lagom felsefesinden esinlenilerek tasarlanan seri, minimalist tasarımıyla banyoları sade, ferah ve dinlendirici mekanlara dönüştürüyor. 4 farklı modül ve renk seçeneği sunan seri, depolama alanı içeren modülleri sayesinde fonksiyonelliği maksimumda tutuyor.

Malazgirt Devlet Hastanesi İnşaat Çalışmaları Devam Ediyor

Muş’un Malazgirt ilçesinde yükselen devlet hastanesi projesinde inşaat çalışmaları hızla devam ediyor.

Projenin inşaat çalışmaları inceleyen Malazgirt Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Esma Söylemez ile Hastane Müdürü Hüseyin Haydaroğulları, inşaat ekibinden bilgi aldı. 

İncelemelerin ardından açıklamalarda bulunan Haydaroğulları, “2016’da başlayan Malazgirt Devlet Hastanesi inşaatı, yüklenici firmalar tarafından çeşitli gerekçelerle tamamlanamadı. İnşaat çalışmaları yapılan anlaşmalarla yeniden başladı. Burada bölgemiz için son derece önemli bir sağlık yatırımı projesi hayata geçecek. Yıl sonuna kadar projenin tamamlanmasını hedefliyoruz.” dedi.

İnşaat çalışmalarının hızla sürdüğü Malazgirt Devlet Hastanesi’nin proje detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Dünyanın İlk Akıllı Drenaj Pompası: BIBO Alpha

Dünyanın en büyük su ve atık su arıtma çözümleri sağlayıcısı Xylem, BIBO Alpha teknolojisi ile özellikle maden, inşaat ve endüstri sektörlerine katma değer sağlıyor.

İnşaat ve Endüstri sektörlerinde ağır hizmet tipi dalgıç çamurlu su pompası olarak yaygın şekilde kullanılabileceğinin altını çizen Xylem İnşaat ve Maden Grubu Satış Müdürü Onurhan Bayraktar, BIBO Alpha teknolojisinin otonom yani insansız çalışmaya uygun olmasının iş gücü gerekliliğini azalttığını ve buna bağlı sorunları bertaraf edebildiğini, tamirat masraflarını yüzde 70’e kadar düşürüp, vergi istisnası kolaylığı sağladığını ve basınç sensörü sayesinde işe göre kendi devrini değiştirebildiğini ifade ederken, IE4 enerji verimliliği ile düşük enerji tüketimi sağladığının da altını çizdi. 

Akıllı endüstriyel pompalar ve ilgili ekipmanların lider sağlayıcısı olan Xylem; bünyesindeki yüksek verimli su teknolojileri, endüstriyel pompaları ve uygulama çözümleri ile yalnızca daha az enerji kullanmak ve yaşam döngüsü maliyetlerini azaltmakla kalmıyor, aynı zamanda sürdürülebilirliği de destekliyor. Bu kapsamda dünyanın ilk akıllı çamurlu su drenaj pompası olan BIBO Alpha teknolojisini de sektörle buluşturduklarını ifade eden Xylem İnşaat ve Maden Grubu Satış Müdürü Onurhan Bayraktar, BIBO Alpha teknolojisinin kullanımdan kaynaklı hataları önleyici koruyucu sistemler ile donatıldığının ve enerji verimliliğinde eşsiz elektrik motoruna sahip olduğunun altını çizdi.

Tamirat masraflarını yüzde 70’e kadar düşürüyor

BIBO Alpha teknolojisinin maden, inşaat ve endüstri sektörlerinde ağır hizmet tipi dalgıç çamurlu su pompası olarak yaygın şekilde kullanılabileceğini ifade eden Onurhan Bayraktar; “BIBO Alpha teknolojisinin, enerji ve yedek parça ile tamirat masraflarını yüzde 60 ila 70 oranlarına kadar düşürülmesi büyük önem taşıyor. Yeni nesil bir dalgıç pompa olan BIBO Alpha’nın, yeni teknoloji ürünleri kullanmayı ve işletmelerine değer katmayı amaçlayan, çamurlu su prosesi olan firmalara katma değer sağlayacak bir teknoloji olduğunu söyleyebiliriz.” dedi.

Yatırım ve operasyon maliyetlerini azaltıyor 

Çoğu işletmenin pompalarını insan kontrolü ile çalıştırdığını ve enerji verimliliği konusunda ölçüm yapamadığını söyleyen Onurhan Bayraktar; ”BIBO Alpha, en uygun tüketimin sağlandığına emin olmanıza olanak tanırken, insandan kaynaklanan kullanım hatalarını da bertaraf etmesi, yanı sıra ekonomik açıdan ve zamandan tasarruf ettirmesi gibi faydalar sağlıyor. BIBO Alpha aynı zamanda Eşsiz IE4 enerji verimliliği sunuyor. Otomatik çalışıyor olması ve bunu kontrol panosuna ihtiyaç duymadan yapıyor olması da yatırım maliyeti ile operasyon maliyetlerini gözle görülür olarak azaltıyor. Ek olarak teşvikli alım ve vergi istisnası kolaylığı da sunuyor.” dedi.

Basınç sensörü sayesinde işe göre kendi devrini değiştirebiliyor

Dahili frekans konvertörü ile değişken devirlerde çalışabilme imkânı sunan BIBO Alpha’nın

basınç sensörü ile otomatik olarak açılıp kapanabildiğini ifade eden Onurhan Bayraktar; “Basınç sensörlü olması pompanın işe göre kendi devrini değiştirebilmesine olanak tanıyor. Yaygın olarak kullanılan 2, 3.5, 5.6, 8 ve 10 kw güçteki tüm pompaların işini tek başına yapabilen bir ürün olarak öne çıkıyor. Su kaçağı sensörleri ile aşınmalardan kaynaklı motor yanmalarına izin vermiyor. Akım değişikliklerinden veya fazların ters bağlanmasından etkilenmemesi de oldukça önemli bir özellik. Yeni soğutma ceketi tasarımı sayesinde ise soğutma ceketi aşınmaları yaşatmıyor.” Şeklinde konuştu.

Çayırova Gençlik Merkezi İnşaatı Devam Ediyor

Kocaeli’nin Çayırova ilçesinde hayata geçirilen Gençlik Merkezi projesinde inşaat çalışmaları hızla devam ediyor.

İlçe genelinde genç kesimin fiziksel aktivitelerini çoğaltmak amacıyla inşa edilen Gençlik Merkezi projesinde çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Akse Mahallesi’nde bulunan kapalı spor salonunun yanındaki alana inşa edilen Çayırova Gençlik Merkezi, ilçenin yarınları için gelişim merkezi görevi üstlenecek. Çayırovalı gençlerin yeni adresi olacak gençlik merkezinin inşaatı, tam gaz ilerliyor.

Temel atma çalışmaları tamamlanan Gençlik Merkezi inşaatı yükselmeye devam ediyor. Tek katlı olarak inşa edilecek Çayırova Gençlik Merkezi’nin inşaatı şekillenmeye başladı. Projenin kısa süre içerisinde tamamlanarak, Çayırova gençliğinin kullanımına açılması planlanıyor.

Çayırova Belediye Başkanı Bünyamin Çiftçi, akıl ve zeka oyunu, güzel sanatlar, inovasyon, müzik atölyeleri ve dersliklerin yer alacağı merkezde, gençlerin zamanlarını verimli bir şekilde değerlendireceğini belirterek, Çayırova Gençlik Merkezi’ni en kısa sürede hizmete almayı planladıklarını duyurdu.

Projenin detaylarını buradan inceleyebilirsiniz.

Kızılbük GYO’dan Marmaris’e 1,8 Milyar TL Yatırım

Kızılbük Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO), Muğla’nın Marmaris ilçesinde 82 adet butik evden oluşan Marmaris Reserve by Kızılbük projesi için 1,8 milyar TL yatırım yapacak.

Konut ve ticari gayrimenkulde faaliyet gösteren Sinpaş’ın turizm ve devre mülk alanındaki şirketi Kızılbük GYO, yeni yatırıma hazırlanıyor. Muğla Marmaris’te denize sıfır özel bir koyda yer alan ve sadece 82 evden oluşan Marmaris Reserve by Kızılbük projesinde satışlar başladı. Otel konforundaki lüks proje 1,8 milyar TL yatırımla gerçekleştirilecek.

Dünya Gazetesi’nin haberine göre; Projenin tanıtımına ilişkin düzenlenen basın toplantısında konuşan Kızılbük GYO Genel Müdürü Mahmut Sefa Çelik, gayrimenkul sektöründe her zaman farklı ve kazandıran projeler gerçekleştirdiklerini belirterek, bugüne kadarki projelerinin her zaman eşsiz konseptleri ve ilkleri barındırdığını, sahip olduğu detaylarla memnuniyet yaratan gayrimenkul yatırımları hayata geçirdiklerini söyledi.

“Devre mülk fiyatımız yüzde 472 kazanç sağladı”

 Marmaris Reserve by Kızılbük projesinin çok özel ve eşsiz bir koyda hayata geçirildiğini dile getiren Çelik, projenin denize sıfır konumlandığını, full decorated & full serviced” konseptli projenin tam eşyalı olarak hayata geçirileceğini söyledi.

Mahmut Sefa Çelik, “Türkiye’de turizm geliri 2022’de önceki yıla göre yüzde 53,4 artışla 46,2 milyar dolar düzeyinde oldu. Bu yılın ilk üç ayına bakacak olursak yine turizm geliri, 8,6 milyar dolar olarak gerçekleşti. İnsanların dinlenme, yenilenme, seyahat etme ve tebdili mekanla kendilerine ve sağlıklarına zaman ayırma ihtiyaçları arttı. Projemiz tam da bu alanda büyük bir ihtiyaca yanıt veriyor.

Ayrıca yine Marmaris’te yükselen devre mülk projemizi satışa açtığımız tarih Temmuz 2020’den bu yana ortalama devre mülk fiyatımız yüzde 472 kazanç sağladı” açıklamasını yaptı. Söz konusu artışın Reserve by Kızılbük projesinde de gerçekleşmesini beklediklerine işaret eden Çelik, yatırımın geri dönüş süresinin 5-6 yıl olmasını öngördüklerini de belirtti.

Çelik, “Bir yatırımcımız evi alıp bize kiralamamız için verdiğinde 5-6 yılda yatırımın geri dönüşünün elde edileceğini öngörüyoruz. Projenin yatırım değeri 1,8 milyar TL. Daire fiyatları 16-45 milyon TL aralığında. Daireler ise 1+1’den başlayıp 4+4’e kadar 12 farklı tip olarak değişiyor” açıklamasında bulundu. Çelik, teslimlerin Aralık 2024’te yapılmasının planlandığını söyledi.

Balıkesir OSB’de Genişletme Çalışmaları Sürüyor

Genişletme çalışmaları ile 676 hektardan bin 453 hektara ulaşacak Balıkesir Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) inşaat sürüyor.

alıkesir Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Yönetim Kurulu üyesi Yücel Yılmaz, OSB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hüseyin Bekki, OSB Bölge Müdürü Mesut Eray ile birlikte OSB genişleme alanında incelemelerde bulundu.

Fabrika Sayısı Üretimi Artıracak

Sanayi Gazetesi’nden Selen Albayrak’ın haberine göre; 1.Etap alanındaki 49 parselden 48 adedinin tahsis edildiğini ve kalan son parsel içinde uluslararası firmalar ile görüşmeler sürdürdükleri bilgisini veren OSB Müdürü Mesut Eray, “Altyapı çalışmaların son bölümüne gelinen 1. Etap genişleme alanında 12 adet parsel Haziran ayı içerisinde hazır olacak ve fabrika inşaat faaliyetlerine başlanabilecek. Eylül sonu itibari ile 49 adet parselin fabrika inşaatına hazır olmasını planlıyoruz. 95 fabrikadan 161 fabrikaya 4800’den 17 bin kişi istihdama ulaşan Türkiye’nin sayılı organize sanayi bölgesidir Balıkesir OSB. Genişleme alanlarının 5-7 yıl içerisinde tamamlanmasını planlıyoruz. Şu an 17 bin kişinin çalıştığı Balıkesir Organize Sanayi Bölgesi’nde çalışmalar tamamlandığında 40 bin kişinin çalışacağı öngörüyoruz.” dedi.

40 Bin Kişilik İstihdam Kapasitesi

Kısa bir süre içerisinde arazi çalışmalarının tamamlanarak firmalara arazilerin teslim edileceğini söyleyen Başkan Vekili Bekki, “OSB’deki mesleki eğitim merkezinde eğitim almamış kişilere eğitimler verilerek sertifikaları veriliyor. Bizlerin ihtiyacına yönelik kurslarda yetişen personeller işe başlıyor. Biz, Balıkesir’in gençlerine öncelik veriyoruz.” dedi.

OSB’de çalışmaların sürdürüldüğünü belirten Büyükşehir Belediye ve OSB Başkanı Yücel Yılmaz, OSB’nin Balıkesir’in geleceğine büyük bir umut olduğunu yaklaşık 1,5 yıl içerisinde 10 bin Balıkesirli gencin istihdam edileceğini sözlerine ekledi.

Balıklıdere Köprüsü İnşaatı Devam Ediyor

Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından Ankara-İzmir karayolunda inşa edilen Balıklıdere Köprüsü’nün inşaat çalışmaları hızla sürüyor.

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Ankara-İzmir karayolunun güneyinde alternatif güzergah oluşturulması amacıyla yapımına başladığı, Otosansit ile Değirmenönü mahallelerini birbirine bağlayan Balıklıdere Köprüsü’nde imalat tamamlanırken, köprü ve bağlantı yolunda asfaltlama çalışmasına hız verildi.

Özellikle Ankara-İzmir karayolunu yüklerinden arındırmak için alternatif güzergahlar oluşturmayı amaçlayan Büyükşehir Belediyesi, yolun güneyinde Kaplıkaya ile Kestel arasına yeni bir alternatif güzergâh kazandırıyor. Bu güzergâh üzerinde, daha önce Değirmenönü ve Karapınar mahallelerini köprü ile birbirine bağlayan Büyükşehir Belediyesi, Siteler ile Bağlaraltı mahallelerinin bağlantısı için de Kaplıkaya Köprüsü’nü tamamlayıp ulaşıma açmıştı. Bu rotanın en doğusunda yer alan ve Otosansit ile Değirmenönü mahallelerini birbirinden ayıran Balıklıdere üzerine de toplam 120 metre uzunluğunda, 2 şerit geliş-2 şerit gidiş olarak yeni bir köprü yapıldı. Köprünün imalatı tamamlanırken, bağlantı yolu için ilk etapta 3 bin ton asfalt kaplama çalışmasına başlandı. Çalışma kapsamında 6 bin metre bordur, 2 bin metrekare parke imalatı, yaya korkulukları ve oto korkuluk imalatları da hızla devam ediyor.

Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Cumalıkızık ve Değirmenönü mahalleleri arasında yer alan Balıklıdere üzerinde yol geçişi bulunmaması ve arazinin sarp olması nedeniyle, iki mahalle arasındaki geçişin Ankara-İzmir Yolu üzerinden sağlandığını söyledi. Bu nedenle ana yol üzerinde sık sık trafik sıkışıklığı yaşandığını kaydeden Başkan Aktaş, “Bu sebeple iki mahalleyi köprü ile birbirine bağladık. 20,60 metre genişliğinde, 2 gidiş-2 geliş olmak üzere 4 şeritli, 120 metre uzunluğunda, 4 açıklıklı köprü imalatını tamamladık. Daha önce Hacivat ve Deliçay dereleri üzerine yapılan köprülerin ardından bu köprünün de tamamlanmasıyla birlikte Kestel ile Kaplıkaya arasında önemli bir alternatif güzergâh oluşacak. Bu sayede Ankara yolu üzerindeki yükler de bir miktar azalmış olacak. Köprü ve bağlantı yolundaki asfaltlama çalışmaları ve diğer imalatların tamamlanmasıyla köprüyü kısa zamanda ulaşıma açacağız” dedi.

Deprem Konutlarının İlk Etabı 29 Ekim’de Teslim Edilecek

6 Şubat tarihinde yaşanan depremlerden etkilenen 11 ilde hayata geçirilen deprem konutlarının ilk etabı 29 Ekim’de teslim edilecek.

Depremzedeler için yapılan kalıcı konutlar hızla yükseliyor. 6 Şubat depreminin ardından sözleşmeleri imzalanan ve 46’ncı gününde ilk temelleri atılan deprem konutlarında inşa çalışmaları devam ediyor. Deprem bölgesinde ilk kazma 21 Şubat’ta vuruldu.

Bugüne kadar 130 bin 244 konut, 36 bin 236 köy evi ve 5 bin 173 ahır olmak üzere toplamda 171 bin 653 bağımsız bölümün ihalesi yapılarak yapım süreci başlatıldı.

Kaba İnşaatlar Hızla Yükseliyor

Geçen 3 ayda birçok konutun kaba inşaatları tamamlandı, çatıları göründü. İlk etapta bir yıl içerisinde 319 bin deprem konutunun teslim edilmesi planlanıyor. İlk etapta temeli atılan konutların 29 Ekim’de hak sahiplerine teslim edilmesi planlanıyor.

Köylere Yeni Yaşam Alanları

Köyleri yeniden ayağa kaldıracak projelerle bölgesel olarak farklı ihtiyaçlara göre 5 farklı tip olarak tek katlı, verandalı, yöresel mimari ve yaşam koşulları göz önüne alınarak tasarlandı. Bakanlık tarafından, hayvancılık yapan ve ahırları kullanılamayacak şekilde hasar alan vatandaşlar için de köy evleri ahırlarla birlikte yapılıyor. 100 hanenin üstü olan köylerde ise köy konağı ile cami veya cem evi planlaması yapılarak projeler hazırlanıyor. Köy evlerinin sözleşmeleri depremden 15 gün sonra yapıldı ve 2 ay içerisinde inşaatları tamamlandı. Sanayicilere destek olmak amacıyla ilk etapta küçük sanayi niteliğinde 6 bine yakın iş yerinin yer alacağı sanayi siteleri de oluşturuluyor.

İş Yerleri de Eş Zamanlı İnşa Ediliyor

Deprem bölgesinde Malatya’da 714, Kahramanmaraş’ta 142 ve Gaziantep İslahiye’de 80 olmak üzere toplamda 936 küçük sanayi dükkânının ihalesi yapıldı, inşası sürüyor. Yapımı devam eden sanayi sitelerinde oto tamir sektörü ve yan ürünleri, demir doğrama ve atölyeleri, PVC doğrama ve cam atölyeleri, mobilya sektörleri yer alacak. İş yerlerinin erken bitmesi durumunda hemen, aksi halde yıl sonunda teslim edilmesi planlanıyor.

352 Noktaya Konteyner Kent

Depremin hemen ardından vatandaşların geçici barınma ihtiyacını karşılamak amacıyla kurulumuna başlanan konteyner kentlerde de büyük ilerleme sağlandı. Depremin ilk gününden bugüne kadar 352 noktada 126 bin 605 konteyner kurulumu yapıldı. Konteyner kentlerde 206 bin 704 afetzede barınıyor. ihtiyaç duyulan tüm konut projeleri, devlet tarafından eş zamanlı yürütülüyor. 11 ilde afet bölgesindeki deprem konutları inşa edilirken bir yandan da Sosyal Konut Hamlesi “İlk İş Yerim” ve “İlk Evim Arsa” için çalışmalara devam ediliyor. Depremler nedeniyle ara verilen, Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut hamlesi projelerinde kuralar çekildi, süreç işliyor.

Kaynak: Yeni Şafak

Göksu Şelalesi’ne Yeni Köprü İnşa Edilecek

Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, Kapuzbaşı Takım Şelaleri ile Zamantı Irmağı’nda yer alan Göksu Şelalesi’ne yaya ulaşımını sağlamak için eski köprünün yıkılarak yenisinin inşa edileceğini açıkladı.

Şehirde göreve başladığı günden itibaren turizm atağı başlatan Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, turizm çalışmalarını sürdürüyor. Kapuzbaşı Takım Şelalelerinden Zamantı Irmağındaki Göksu Şelalesine yaya ulaşımını sağlayan sallanan köprünün yenileceğini duyuran Vali Çiçek, “Kayseri’de turizm çalışmaları devam ediyor. Şelaleler diyarı Yahyalı’mızın takım şelalelerinden Zamantı Irmağındaki Göksu Şelalesine yaya ulaşımını sağlayan sallanan köprünün vatandaşlarımızın talepleri doğrultusunda yenileme projesi tamamlandı. İhalesi 8 Haziran 2023 tarihinde yapılacak. Kayseri turizmine yeni bir bölge daha kazandırılmış olacak” ifadelerini kullandı.

Akyapı’dan ‘Ticarethane’ Yatırımı

Akyapı, İstanbul, Hadımköy, Başakşehir ve Dudullu ilçelerinde yükselecek 4 adet sanayi konseptli proje yatırımı yapacak.

Geçen yıl Ticarethane Metkap projesine başlayan firma, şimdi de Ticarethane Hadımköy, Ticarethane Başakşehir, Ticarethane Dudullu olmak üzere toplam 4 projeye 25 milyar TL yatırım yapacak. Söz konusu 4 yatırımda 600 bin metrekare inşaat alanı ve 1.387 adet bağımsız bölüm yer alıyor.

Projenin tanıtıldığı basın toplantısında konuşan Akyapı Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Asmalı, yaşanan deprem süreci ve deprem felaketine rağmen Türkiye ekonomisinin büyümesini sürdürdüğünü söyledi. Asmalı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Akyapı olarak ekonomimize istihdama çok ciddi katkılar sağlayacak yeni projelerimizi devreye alıyoruz. Gerçekleştireceğimiz 4 büyük projemizle ülkemiz ekonomisine yılda yaklaşık 11 milyar TL katkıda bulunmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

21 Bin Kişiye İstihdam Sağlanacak

Akyapı Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Dinçel ise Ticarethane projelerinin yatırım değerlerini şöyle anlattı: “Ticarethane Hadımköy 6,5 milyar TL, Ticarethane Başakşehir 1,5 milyar TL, Ticarethane Dudullu 14 milyar TL, Ticarethane Metkap projemiz ise 3 milyar TL yatırım değerine olacak.

Bu 4 projemizde toplam arsa alanı 150 bin 319 metrekare olurken toplam bağımsız bölüm-dükkan sayısı 1.387 adet olacak. 21 bin kişiye istihdam sağlayacak.” Toplantıda verilen bilgilere göre, Ticarethane Başakşehir, İkitelli Organize Sanayi Bölgesi’nin yanında yer alıyor. Ticarethane Dudullu, Dudullu Organize sanayi bölgesinde, Ticarethane Metkap ise Hadımköy sanayi bölgesinin merkezinde konumlanıyor.

Akfen GYO 3 Projeye 170 Milyon Dolar Yatırım Yapacak

Akfen Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) İstanbul, Söğütlüçeşme, Bodrum, Yalıkavak ve Kıyıkışlacık’ta 3 yeni projeye 170 milyon dolarlık yatırım yapacak.

Türkiye ve Rusya’da sahibi olduğu 19 otel, 1 tatil köyü, 2 öğrenci yurt kompleksi, 1 fabrika binası ve 1 ofis binasından oluşan portföyünün değerini yeni arazi satın alımlarıyla 600 milyon euroya çıkartan Akfen Gayrimenkul Ortaklığı (Akfen GYO) 70 milyon dolar harcadığı İstanbul’da Kadıköy Söğütlüçeşme, Muğla’da Bodrum Yalıkavak ve Milas Kıyıkışlacık projelerine yaptığı yatırımı 2026’ya kadar 170 milyon dolara çıkartacak.

Dünya Gazetesi’nden Ufuk Korcan’ın haberine göre; Akfen GYO Genel Müdürü Sertac Karaağaoğlu, “2007 yılında yola çıktığımızda Türkiye’de çağdaş şehir otellerinin öncüsü olduk. Aradan geçen 16 yılda portföyümüzü farklı yatırımlarla çeşitlendirerek ve varlıklarımızı alanlarında sektör lideri operatörlere işlettirerek her dönem garanti kira gelirlerini artıran güçlü bir şirket haline geldik. Gelecek döneme hazırlığımızı tamamladık” dedi.

3 projeyi 2024-2026 yılları arasında tamamlamayı hedeflediklerini anlatan Karaağaoğlu, “38 milyon dolarlık yatırımla Bodrum Yalıkavak’ta limana tepeden bakan ve önü kapanmayacak bir noktadaki 22 dönümlük arazi üzerinde 29 villa hayata geçireceğiz. Bu villaların satışından yaklaşık 60 milyon dolara yakın gelir bekliyoruz. Tabanlıoğlu’nun mimarlığını yaptığı projeye başladık, 2025 yılında teslim etmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.

Bir diğer proje olarak Bodrum’da Kıyıkışlacık bölgesinde 83,5 dönümlük arazi üzerinde 90 milyon dolarlık yatırımla yeni bir proje geliştireceklerini anlatan Karaağaoğlu, “Bodrum merkeze denizyolu ile 15 dakika, havalimanı yanındaki Güllük Limanı’na ise 5 dakika uzaklığında; bahçe ve çatı dublekslerinden oluşan tek katlı ve dubleks evler yapacağız. Projede bir otel de yer alacak” dedi.

Sertac Karaağaoğlu, İstanbul Kadıköy Söğütlüçeşme’de ise tüm ulaşım akslarının merkezinde Tabanlıoğlu Mimarlık tarafından geliştirilen proje dahilinde yüksekliği viyadükleri geçmeyecek ve tamamen çevreci yapılarla 19 bin metrekarelik alanda yeme-içme ve kültür-sanat alanları üretimine başladıklarını belirterek, “Benzerlerinin Londra, Barselona, Paris gibi Avrupa şehirlerinde yer alan açık hava pazar konseptimizi 45 milyon dolarlık yatırımla 2024 yılının ilk çeyreğinde hayata geçireceğiz” ifadelerini kullandı.

Yeni yatırım yapılan alanlar

Otel portföyümüzün en yüksek değerli otelimiz Kuzey Kıbrıs’ta yer alan Girne Merit Park otelimizin sahibi olan iştirakimizin satış işlemlerine başladık. Elde edeceğimiz gelirle hem kredilerimizi erken ödeyerek finansman giderlerimizi düşüreceğiz hem de yeni yatırımlarımıza faizsiz finansman sağlamış olacağız.

Gerek Türkiye ve gerekse Rusya otellerimizde oda fiyatlarındaki döviz bazlı yüksek artış gelirden kira aldığımız otellerimizin kira gelirlerini beklenenin de üzerinde artırdı. “Akfen GYO olarak varlıklarımızın değeri 600 milyon euro’ya ulaştı, yıllık kira gelirlerimizi 29,5 milyon euro’ya çıkardık” diyen Karaağaoğlu, “İlk paya dönüştürülebilir tahvil ihracı gerçekleştirdik.

Banka borçlarımızın önemli bir kısmını vadesinden önce kapattık ve aynı anda yeni yatırımlara gitme yolunu seçtik. Böylelikle 2 yıl süren yeniden yapılanma dönemini tamamladık” ifadelerini kullandı.

Bu yaz dördüncü yılına giren Bodrum Loft ile ilgili konuşan Sertaç Karaağaoğlu, “Akfen GYO’nun portföyüne 9 Şubat 2021 tarihinde katılan Bodrum Loft tatil köyü, her anlamda Bodrum’un örnek gösterilen bir projesi haline geldi. Müşteri profilinin yüzde 70’ini yerli turistin oluşturuyor.

Geri kalan kısmı için üyesi olduğumuz Leading Hotels of the World sistemi sayesinde Kolombiya, Rusya, Meksika, Amerika, İngiltere gibi dünyanın birçok ülkesinden tatilci ağırlıyoruz” diye konuştu. 2023 yılı fiyatlarıyla 2+1 villalar 6 aylık 85 bin euro, 3+1 villalar 110 bin euro, 4+1 villalar da 140 bin euro olarak satışların tamamlandığını anlatan Karaağaoğlu, “Projemizde yeşil peyzaj ağırlıklı. Sadece zeytin olarak 750 yetişkin ağaca ulaştık. Bu ağaçlardan yıllık 3.5 ton zeytin hasadı yapıyoruz. Bunları Loft Elia restoranımızda kullanıyoruz” diye konuştu.

TL ile Dış Ticaret Hacmi Arttı

Türk Lirası ile dış ticaret hacminde artış yaşandı. Buna göre ihracat mayıs ayında, bir önceki yıla göre yüzde 120 artarak 16 milyar 366 milyon TL oldu. 

Türk Lirası’yla dış ticaret de Türkiye’nin dış ticaret hacmindeki gelişmelere paralel bir seyir izledi. Türk Lirası’yla ihracat mayısta, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 120 artarak 16 milyar 366 milyon liraya yükseldi.

Bu dönemde Türk Lirası’yla ithalat tutarı 49 milyar 422 milyon lira olurken dış ticaret hacmi 65 milyar 788 milyon liraya ulaştı. Türk Lirası’yla ihracat ocak-mayıs döneminde, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 90,6 artarak 77 milyar 658 milyon lirayı buldu.

Bu dönemde Türk lirasıyla ithalat 209 milyar 401 milyon lira olarak kayıtlara geçti. Yılın ilk 5 ayında Türk Lirası’yla gerçekleştirilen dış ticaret hacmi ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 138,8 artışla 287 milyar 59 milyon lira olarak hesaplandı. Öte yandan, mayısta Türk Lirası’yla ihracat yapılan ülke sayısı 165, Türk Lirası’yla ihracat yapan firma sayısı ise 8 bin 440 oldu.

Güney Koreliler Sinop’ta Nükleer Santral İncelemesi Yapacak

Güney Koreliler, Türkiye’nin ikinci nükleer santral projesinin yapılması için planlanan Sinop’a gelecek.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın destekleriyle Ankara Sanayi Odası ve Nükleer Sanayi Derneği (NSD) tarafından düzenlenen 5. Nükleer Santraller Fuarı ve 9. Nükleer Santraller Zirvesi (NPPES), 21-22 Haziran tarihlerinde İstanbul’da gerçekleşecek organizasyonlara Güney Koreliler damga vuracak.

Dünya Gazetesi’nden Kerim Ülker’in haberine göre; Türkiye, Afrika ve Ortadoğu’nun en kapsamlı nükleer etkinliği olan NPPES’te, yeni teknolojiler tanıtılacak ve iş fırsatları konuşulacak. ASOBaşkanı Seyit Ardıç, “Akkuyu NGS’de devam eden inşaat süreçleri Zirve’nin önemli başlıklarından birini oluşturacak.

Akkuyu NGS’de Türk firmalarını bekleyen iş olanaklarıyla ilgili güncel bilgiler de NPPES’te paylaşılacak” dedi. NSD Başkanı Alikaan Çiftçi ise, “Bu yıl Kore Nükleer Derneği de Koreli nükleer tedarikçilerden oluşan geniş bir katılım olacak ve yeni yatırımlar konusunda yerli firmalarımızla görüşmeler gerçekleştirecekler” dedi.

Türk Müteahhitler Suudi Arabistan’da 10 Milyar Dolarlık İş Almayı Hedefliyor

Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) tarafından yapılan açıklamaya göre, Türk müteahhitler, Suudi Arabistan’da yıllık 10 milyar dolar değerinde yeni iş üstlenmeyi hedefliyor.

Türkiye Müteahhitler Birliğinden (TMB) yapılan açıklamaya göre, sektörün en büyük pazarı Rusya’daki taahhüt işleri, Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle yavaşladı.

İstanbul Ticaret Gazetesi’nin haberine göre; Sektörün geçmiş yıllarda 11 milyar dolarlık proje üstlendiği Rusya’da bu rakam geçen yıl 2,3 milyar dolara ve bu yılın ilk 5 ayında da 626 milyon dolara kadar geriledi. Yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinde doğacak bu açığı, son dönemde ısınan siyasi ilişkilere paralel şekilde ve artan sektörel temaslar neticesinde Suudi Arabistan’ın kapatması bekleniyor.

Saudi Aramco firmasının ilgisi, savaşın etkileri üzerine yurt dışında yeni pazar ve proje arayışını hızlandıran Türk müteahhitlerin yüzünü güldürdü. Yıllık 50 milyar dolarlık proje portföyüne sahip söz konusu şirket, Türk müteahhitler için büyük bir iş potansiyeli taşıyor.

Suudi Arabistan, genel olarak taahhüt alanında olmak üzere yakın dönemde toplam 3 trilyon doları bulacak dev yatırım portföyüyle bölgede öne çıkarken, Türk müteahhitleri için ilk aşamada yıllık 10 milyar dolarlık yeni iş potansiyeli barındırıyor.

Bu kapsamda, TMB üyeleri, Saudi Aramco yetkilileriyle Ankara’da gerçekleştirilen “Suudi Arabistan’da İş Fırsatları” etkinliğinde bir araya geldi. Etkinliğe 80 civarında Türk müteahhit ve teknik müşavirlik firmasından temsilciler katıldı.

TMB Başkanı Erdal Eren, etkinlikteki konuşmasında, Saudi Aramco ile çalışmaktan memnun olduklarını belirtti.

Eren, Saudi Aramco’nun hayata geçirmeyi planladığı projelerin Türk firmalarına tanıtılarak iş birliği imkanlarının araştırıldığını, temaslar neticesinde daha detaylı görüşmeler için yaz döneminde ülkeye yeni bir müteahhitlik heyeti ziyareti düzenlenmesi kararının alındığını ifade etti. 

Suudi Arabistan’ın Türk müteahhitlerin yurt dışı faaliyetlerinde 6. ülke konumunda yer aldığına dikkati çeken Eren, iki ülke arasında yaşanan sıkıntıların geride kaldığını ve Suudi Arabistan’ın kalkınma programlarına katkıda bulunmak istediklerini belirtti.

Planlama Süreci Devam Ediyor

Saudi Aramco Kıdemli Başkan Yardımcısı Abdulkarim A. Al-Ghamdi de firmanın Suudi Arabistan’daki çalışmalarını ve mevcut iş fırsatlarını Türk müteahhitlik firmaları ile paylaşma imkânı sağladığı için TMB’ye teşekkür etti.

 Al-Ghamdi, Türkiye’nin başarılı bir geçmişe sahip, birçok yetkin ve saygın müteahhitlik firmasına ev sahipliği yaptığını, Saudi Aramco’nun, hedeflerine ulaşmak için Türk müteahhitlik firmalarının uzmanlığından faydalanmayı amaçladığını söyledi.

Saudi Aramco’nun petrol, doğal gaz, petrokimya, enerji ve elektrik, altyapı ve konut projeleri gibi farklı alanları kapsayan proje portföyüne sahip olduğunu dile getiren Al-Ghamdi, “yakın dönemde başlatılması planlanan 100 milyar doların üstündeki projenin planlama sürecinin devam ettiğini” ifade etti.

Bizim Evler 11 Projesi Satışa Çıktı

İhlas Holding İnşaat Grubu tarafından İstanbul’un Ispartakule ilçesinde hayata geçirilecek olan Bizim Evler 11 projesi satışa çıktı.

İhlas Holding İnşaat Grubu, yeni projesi Bizim Evler 11’de satışları başlattı. Ispartakule’de hayata geçirilecek olan ve 6 blok halinde tasarlanan proje, 2+1, 3+1 ve 4+1 kat planlarında 582 daire ile 55 cadde mağazasından oluşuyor.

Emlak Dream’den Tuncay Özer’in haberine göre; Bizim Evler 11, geniş peyzaj alanı ve zengin sosyal donatı alanlarıyla da öne çıkıyor. Projede kapalı yüzme havuzu, fitness salonu, sauna, çocuk oyun alanları, spor alanları, mini futbol sahaları, süs havuzları, kamelyalar, bisiklet yolu ve yürüyüş parkuru gibi çok sayıda sosyal kullanım alanlarına yer veriliyor. Kapalı otoparklarda elektrikli araçlar için şarj istasyonları bulunuyor.

Proje, İstanbul Havalimanı, Yüksek Hızlı Tren, Kuzey Marmara Otoyolu, Çam ve Sakura Şehir Hastanesi gibi devlet yatırımları ile çevrili bir noktada konumlanıyor. Yapımı planlanan Metro ve muhtemel Kanal İstanbul’a komşu konumuyla da dikkat çeken Bizim Evler 11’de yaşamın Mayıs 2025’te başlaması planlanıyor.

Darende Köprüsü İnşaatı Başladı

Malatya’nın Darende ilçesinde başlatılan yol ve alt yapı çalışmaları kapsamında yapılan köprünün inşaat çalışmaları başladı.

Malatya Büyükşehir Belediyesi Yol ve Altyapı Koordinasyon Daire Başkanlığı Malatya genelinde kurmuş olduğu şantiyelerle yol, asfalt, menfez ve köprü çalışmalarını aralıksız bir şekilde sürdürüyor. Bu kapsamda Büyükşehir Belediyesi tarafından Darende Aşağı Ulupınar, Yenice ve Çınar’da köprü çalışmaları başlatıldı.

Darende ilçesinde yapılan çalışmalar hakkında konuşan Yol ve Altyapı Koordinasyon Daire Başkanı Hakan Demir, “Malatya da 13 ilçemiz ve 718 mahallemizde 2019 yılından beri yoğun çalışmalar gerçekleştiriyoruz. İhalesini Malatya’da yapmış olduğumuz 20 adet köprü ve menfez inşaatının Darende’deki kısmına eşlik etmek için buradayız. Çalışmaların tamamlanmasından sonra daha sağlıklı bir köprü ve daha konforlu bir yol elde etmiş olacağız” dedi.

Tunceli GES Projesi Büyük İlgi Gördü

Anadolu Grup Yönetim Kurulu Başkanı Osman Özkan Tunceli Devlet Su İşleri alanına inşa edilen Güneş Enerjisi Santrali (GES) projesinin bölge halkı tarafından büyük ilgi gördüğünü ifade etti.

İnşaat projeleri hayata geçiren ve ulusal düzeyde enerji üretim ekipmanları üreten bir firma olduklarını anlatan Anadolu Grup Yönetim Kurulu Başkanı Osman Özkan, “Türkiye’de enerji panelleri üreten ve bunun saha kurulumunu yapan tek firmayız. Enerji santrallerinin saha uygulamalarındaki ekipmanlarının bir kısmını ve profil çelik konstrüksiyonunu üretebilen bir fabrikamız var. Uluslararası düzeyde de Bosna Hersek’te ve Afrika ülkesi olan Zimbabve’de bazı çalışmalar yapmaya başladık. 

Türkiye’nin farklı bölgelerinde önemli projelere imza atıyoruz. Her geçen gün AR-GE’mizi büyütüyoruz. Enerjinin farklı türevlerinin veya güneş sistemlerinin daha farklı uygulanma şekilleriyle ilgili kendimizi geliştirerek ürün çeşitliliğimizi arttırmayı hedefliyoruz. Ayrıca birkaç solar panel firmasının da temsilciliğini yapıyoruz. Biz de solar panel üretimi yapmaya niyetlendik ama Rusya-Ukrayna savaşı sonrası bu niyetimizi ertelemek durumunda kaldık. Çünkü küresel düzeyde ciddi bir finans krizi yaşanıyor. 

Avrupa ülkelerine nazaran ekonomisi çok güçlü olmayan Türkiye gibi ülkelerin enerjiyi çözme zorunluluğu var. Enerjiyi çözebilirsek ayakta kalabiliriz. Eğer enerjiyi çözemezsek yakın bir zamanda bu enerji olayı bizim başımıza büyük bir problem olarak geri döner. Biz de Anadolu Grup olarak bunun bilincindeyiz. Elbette ki ticari anlamda çalışmalarımız devam ediyor ama biraz önce de belirttiğimiz gibi bizi ticaretten ziyade can-ı gönülden mutlu eden projeler de oluyor. Bizim Anadolu Grup olarak hedefimiz ithalatı ihracata döndürmektir.” dedi.

Tunceli’de inşa ettikleri enerji tesisinden bahseden Özkan, şunları söyledi:

“Tunceli Mazgirt Akpazar Pompaj Sulaması Enerji Tesisi, ülkemizin en büyük problemi olan sulama ihtiyacını çözmek ve sulamada çiftçiler tarafından kullanılacak yüksek enerji giderlerinin azaltılması için DSİ tarafından başlatılan önemli bir projedir. 2017 yılında DSİ tarafından hizmete alınan Tunceli Akpazar Pompaj Sulaması kapsamında çiftçileri yüksek enerji faturası bedellerinden kurtarmak amacıyla 2021 yılında güneş enerjisi tesisi kurulmasına karar verilmiş. Bu projenin ilk kez uygulaması için pilot bölge olarak Tunceli Mazgirt Akpazar’da bir sistem tasarlanmış. 

Tunceli’nin Mazgirt ilçesindeki 16 bin 370 dekar arazinin üzerinde çalışan çiftçilerimizin enerji giderlerinin karşılanması için bir güneş enerjisi santrali (GES) kuruyoruz. Bu santralin kurulmasıyla birlikte DSİ tarafından daha önce kurulan devasa sulama pompalarının enerji ihtiyacı karşılanacak. Böylece bölgedeki tüm çiftçilerin ihtiyacı olan tarımsal sulama suyu enerji gideri olmadan temin edilecektir. 

Şu anda Türkiye’nin birçok bölgesinden projemiz yakından takip ediliyor. Projemizin verimliliğinin bütün Türkiye’ye yayılacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla ülke genelinde tarımdaki en büyük problem olan sulamadaki enerji giderinin karşılanması sağlanacak. Anadolu Grup olarak bu projeyi üstlendiğimizde projenin ülkemiz adına ne kadar önemli bir proje olduğunu bildiğimiz için elimizden gelen fedakârlığı yaptık. Ayrıca proje bittikten sonra 1 yıl da işletmesini biz üstleneceğiz.”

Son yıllarda enerji maliyetlerinin arttığını ifade eden Özkan, “Tunceli Mazgirt’teki GES projesine elimizi taşın altına koyarak dahil olduk. Ülkemizde ve dünya genelinde yaşanan enerji sıkıntısını biliyoruz. Bilhassa böyle bir ortamda yüksek maliyetli projelere taahhüt sözü verebilecek firma sayısı da azaldı. Biz yapılan bu çalışmanın ülkemize ve milletimize çok büyük faydalar sağlayacağını görerek başladık.

Ülkemizde ve dünyada global ekonomik sıkıntıya rağmen projemizin bitmesi için bütün imkânlarımızı seferber ederek projemizi tamamladık. DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif Balta Bey ve DSİ Elazığ Bölge Müdürü Sebahattin Şamcı Bey projemizi yakından takip ettiler. Eski Tarım ve Orman Bakanımız Prof. Dr. Vahit Kirişçi Bey, Tunceli’yi ziyaret ettiğinde projemiz hakkında vatandaşlara gerekli açıklamayı yapmıştı ve vatandaşlardan büyük ilgi görmüştü. Çünkü çiftçiler Tunceli’de yıllardır doğru düzgün sulama yapamıyor. 

Enerji maliyetleri her geçen gün artıyor ve çiftçiler artan enerji maliyetlerinin altında eziliyor. Biz de Tunceli’deki şantiyemizi her ziyaret ettiğimizde muhtarlardan çiftçilere kadar herkesten ilgi ve alaka görüyoruz. El birliğiyle böyle bir çalışmaya imza atmaya ve alnımızın akıyla bitirmeye çalışıyoruz. Bizi en çok mutlu eden ülkemize faydalı bir çalışmanın içinde yer almaktır. Firmamızın genel koordinatörü Cem Yıldırım Bey de projemizin her aşamasıyla yakından ilgileniyor. Kendisi aynı zamanda Tunceli Mazgirt doğumludur. Cem Yıldırım Bey doğup büyüdüğü topraklara hizmet etmenin mutluluğuyla Tunceli’deki projeye büyük emek verdi.” diye konuştu.

Ordu Şehir Hastanesi Projesinin Yüzde 95’i Tamamlandı

Ordu’da inşa edilen 900 yataklı şehir hastanesi projesinde yüzde 95 ilerleme kaydedildi. Hastanenin morfoloji binası ise yüzde 100 oranında tamamlandı.

Ordu Üniversitesinin yer tahsis ettiği ve yapımına 2021 yılının Mart ayında başlanan 900 yataklı şehir hastanesinde çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Yapımı devam eden Ordu Çevre Yolu’nun yanında, Ordu Üniversitesi yerleşkesi içerisinde yer alan hastane, Ordu’nun en temel ihtiyaçlarından birisi olan hastane sorunu çözüme kavuşturacak.

Depreme karşı 1020 adet sismik izolatör bulunuyor

Kamu3.com’un haberine göre; Toplamda 250 bin metrekare arsa üzerinde yapımına başlanan ve Sağlık Bakanlığının öz kaynaklarıyla yapılan 900 yataklı Ordu Şehir Hastanesinin kaba inşaatı yüzde 95 tamamlandı. Çalışmaların devam ettiği Ordu Çevre Yolu’nun alt kısmında bulunan, depreme karşı bin 20 adet sismik izolatör ile güçlendirilen hastane, sadece Ordu’nun değil civar illerin de sağlık merkezi olacak.

8 noktadan hastaneye ulaşım olacak

Ordu Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Dairesi Başkanlığı ekiplerinin ulaşım için çalışmalar gerçekleştirdiği alanda hastaneye ulaşım sıkıntısı yaşanmaması için ilk olarak Ordu-Giresun Karayolu’ndan yaklaşık 2 kilometrelik bağlantı yolu açmada çalışmalar sürerken, farklı noktalardan da ulaşım imkanlarının kolaylaştırılması adına ekiplerin çalışmaları devam ediyor. Tüm çalışmalar bittiğinde ise hastaneye 8 noktadan ulaşım imkanı olacak.

“Tamamlandığında çevre illerdeki hastalara da hizmet verecek”

Ordu Şehir Hastanesinin devam eden inşaatı yüzde 95 biterken vatandaşlar, Ordu’da özellikle sağlık sorununun yıllardır olduğunu belirterek, böyle geniş çaplı bir hastaneye yıllardır ihtiyaç olduğunu söyledi. Vatandaşlar ayrıca, sağlık sorunları olduklarında farklı illere sevk edilebildiklerini, şehir hastanesi ile bu sorunun ortadan kalkacağını da söylediler.

Van’da Sporcu Fabrikası’nın İnşaatı Sürüyor

Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Van Valiliği iş birliğinde yapılan Sporcu Fabrikası’nın inşaat çalışmaları devam ediyor.

Kentteki spor yatırımları kapsamında hayata geçirilen proje, 5 bin 600 metrekarelik alana inşa ediliyor ve birçok spor alanı ile donatılar içeriyor. Tesisin sezon sonuna kadar hizmete açılması hedefleniyor.

Gençlik ve Spor Bakanlığı, Van Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımına başlanan Sporcu Fabrikası’nın inşaatında çalışmalar sürüyor.

Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, kentteki spor yatırımları kapsamında yeni bir proje daha hayata geçiriliyor.

İpekyolu ilçesi Halilağa Mahallesi’nde bulunan Atatürk Şehir Stadyumu arkasına yapılan Sporcu Fabrikası, 5 bin 600 metrekarelik alana inşa ediliyor.

Tesiste, 5 spor salonu, basketbol sahası, voleybol sahası, boks, halter, güreş alanları, giyinme odaları, antrenör odaları, 2 seminer salonu mescit gibi donatılar yer alıyor.

Kentin sporuna büyük katkı sağlaması beklenen ve kaba inşaatının büyük bölümü tamamlanan tesisin sezon sonuna kadar hizmete açılması hedefleniyor.

Depremlerden Sonra Ülkemizdeki İnşaat Harcamaları 1 Trilyon Doları Bulacak

Şubat başında Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerin üstünden zaman geçmiş olsa da, depremin yol açtığı yaralar halen sarılmaya devam ediliyor. Kentsel dönüşüm projeleri kapsamında inşa edilen konutların deprem yönetmeliklerine uygun olması zorunluluğuna dikkat çeken Kain Gayrimenkul, bu konutların hangi yöntemlerle yapılması gerektiğini anlattı. 

Oxford Economics’in araştırmasına göre, global inşaat sektörünün önümüzdeki 15 yılda yüksek bir büyüme ivmesi kaydetmesi beklenirken, bu alanda yapılan harcamaların da 4,2 trilyon dolarlık hacme ulaşacağı öngörülüyor. Ülkemizde ise şubat başında Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerin yol açtığı hasarlardan dolayı inşaat harcamalarının artacağına işaret edilirken, bu maliyetin 1 trilyon doları bulacağı tahmin ediliyor. Yaşanan depremlerin ardından güvenilir konut üretiminin önemini bir kez daha vurgulayan Kain Gayrimenkul Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Kain, depreme dayanıklı konut inşa etmenin yöntemlerini açıkladı. 

Dayanıklı konutların depremlerde kolay bir şekilde yıkılmadığını, hatta küçük hasarlarla atlatılabildiğini söyleyen Ebru Kain, “Konutların depreme dayanıklılığını artırmak için optimize edilmesi gereken faktörler var. Bunların başında kaliteli yapı malzemelerinin kullanılması ve doğru tekniklerin uygulanması geliyor. Yapıların simetrik olması, düşey ve yatay yüklerin eşit şekilde dağıtılması, bina kolon ve duvarlarının doğru yerleştirilmesi, yapısal birleşim noktalarının güçlendirilmesi gerekiyor” dedi. 

Deprem yönetmeliğine uygun yapılar inşa ediyoruz”

Kain Gayrimenkul Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Kain de emlak yatırımı yapmak isteyenlerin dikkat etmesi gereken önemli hususlara şu sözlerle değindi: “Emlak yatırımı yaparken dikkat edilmesi gereken konuların ilk sırasında yapının konumu bulunuyor. Biliyoruz ki depreme dayanıklı, zemin etüdü doğru yapılmış, yönetmeliklere uygun kalitede konutlar hayat kurtarıyor. 

Hem aldığı konutta yaşayacaklar için, hem de kira getirisi elde etmek isteyen yatırımcıların bunun yanı sıra ayrıntılı bir şekilde incelemesi gereken konulardan biri de kârlılık. Konutun şehir merkezine yakınlığı, otopark ve ortak kullanım alanlarının işlevselliği, trafik sorunu ve ulaşım imkanlarının rahatlığı gibi unsurlar yatırıma değer katıyor. Konutun günümüzün modern mimarisine uygunluğu da değer unsurları arasında yer alıyor.”

Hasar alan konutların onarımına destek veriyoruz”

Ulaşılabilir lüks konut felsefesiyle insanların güvenle ve korkmadan yaşayabilecekleri konutlar inşa etmeyi ilke edindiklerini belirten Ebru Kain, “İstanbul, Yalova ve Tekirdağ’da inşaat projelerimiz devam ederken, Tarabya ve Beyoğlu için tasarladığımız yeni projeler için de sözleşmelerimizi imzaladık. Her projemizi hayata geçirirken, deprem yönetmeliklerine uygun olarak tasarlanan yapılar inşa ediyoruz. Yüksek kaliteli yapı malzemeleri kullanıyoruz. Profesyonel bir şekilde yapılandırma ve tasarım süreci yürütüyoruz. Deprem sonrası olası hasarların onarımı için de müşterilerimize teminat veriyoruz” ifadelerini kullandı.

Deprem yönetmeliğine sadık konutlar yapmak inşaat şirketlerinin asli görevidir”

Erkek egemenliğinin hakim olduğu inşaat ve emlak sektöründe bir kadın girişimci olarak, iş dünyasında disiplinli ve güvenilir niteliklerle tanındığına dikkat çeken Kain Gayrimenkul Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Kain sözlerini şöyle sonlandırdı: “Özellikle son yaşanan depremlerde, inşaat sektörünün benimsediği ilkelerin yeniden yapılandırılması gerektiğini gördük. Dönüşümün öncüsü olmak için tam da bu noktada harekete geçerek, güvenilir konut algısını pekiştirmek için çalışmalarımızı hızlandırdık. Çünkü meydana gelen depremlerin yaraları halen sarılıyor. Bizim önceliğimiz ve ilkemiz her zaman güvenli ve korkmadan yaşanabilecek konutlar üretmek. Kain Gayrimenkul olarak güvenilir konut üretimiyle Türkiye’de kentsel dönüşüm projelerine katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Bize göre konut insanların içinde kendilerini mutlu ve güvende hissedecekleri yuva olmalı.”

CuboArte Yenilendi

Cubo’nun dekoratif boyalar ürün grubunu temsil eden ‘’CuboArte’’, zengin desen ve renk alternatifleriyle tamamen yenilendi. İç cephede olduğu kadar dış cephede de dekoratif görünüm kazandıran ‘’CuboArte’’ ürün grubu; ‘’CuboArte Akrilik Esaslı Boya ve Kaplamalar’’ ile ‘’CuboArte Mineral Esaslı Kaplamalar’’ olmak üzere iki farklı kategoriden oluşuyor.

Cubo, dekorasyon açısından fark yaratmak isteyen profesyonellere yönelik yeni alternatifler oluşturmak için efekt boya grubunu tamamen yeniledi. 

Ürün çeşitliliğinden, ambalajına kadar her alanda tarzını değiştiren ‘’CuboArte Dekoratif Sistemler’’ oldukça iddialı seçenekler sunuyor. Farklı tarzlar için farklı görünümler sunan CuboArte Dekoratif Sistemler her zevke hitap edecek, birbirinden estetik 21 adet ürün grubundan oluşuyor. 

Cubo, CuboArte Dekoratif Sistemler ürün grubunu iki ayrı kategoride sunuyor İç mekanlara özel CuboArteEfekt Boya ve Kaplamalar ve iç mekanlarda olduğu kadar yapıların dışına da şık bir görünüm kazandıran CuboArte Dekoratif Kaplamalar ‘’olarak tanımlıyor.

CuboArte ürünlerinin Ar-Ge çalışmalarını tamamlayan Cubo’nun yeni yüzü ve yeni imajıyla pazara sunulan ürün grubunda; modern, şık, ışıltılı, sedefli, iddialı ve daha birçok zevke hitap eden birbirinden farklı alternatif bulunuyor. Tüketicinin ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak hareket eden CUBO, Akrilik Esaslı iç mekân boya ve kaplamalar grubuna Mineral Esaslı dış mekân kaplamalar grubunu da ekleyerek ürün portföyünü zenginleştirdi. 

Her Zevke Uygun Seçenekler  

Cubo’nun tamamen yenilenen CuboArte ürün ailesi, Akrilik Boya ve Kaplamalar iç mekân ürünleri ile, uygulandığı yüzeye estetik bir görünüm kazandıracak.

CuboArte Efekt Boyalar iç mekan ürünleri, sedef efektli ürün grubunda; ‘’Perlato’’, sedef efektle birlikte özel kum tanecikli görünüm için ‘’Sabbioso’’, özel cam kürecikli ‘’Perla’’, kadife dokulu soft mat görünüm için ‘’Velluto’’, iki boyutlu reflektli görünüm için ‘’Onda Effetto’’ ürünlerini tercih edebilirsiniz. Işıltılı görünüm için ‘’Viso Diverso’’, mermer görünüm için ‘’Marmorizzare’’, farklı tarzlar için macun kıvamında ‘’Somnium’’, doğal görünüm isteyenlere brüt beton görünümlü ‘’Arte Deco’’, traverten görünüm için ise ‘’Travertini’’ seçenekleri bulunuyor.

CuboArte Efekt Boyalar (iç mekan) ürünlerini “Boyacı Küpü Renklendirme Sistemi” ile yaratacağınız farklı renk tonlarıyla birlikte kullanarak, özgün tasarımlar elde edebilirsiniz. 

Artık Yapıların Dışı da İçi Gibi Gösterişli

Cubo’nun CuboArte Dekoratif Sistemleri’ne kattığı bir diğer yenilik ise ‘’CuboArte Dekoratif Kaplamalar.’’ Bu ürün grubunu hem iç mekanlarda hem de dış mekanlarda tercih ederek doğal ve modern görünümlere imza atabilirsiniz.

CuboArte’nin birbirinden farklı tanecik boyutuna sahip 6 yeni ürünüyle, yapınızda bulunmasını arzuladığınız dokuları dilediğiniz doğallıkta tasarlayabilirsiniz. 

Kaya, taş veya beton… Yapıya bir taş kadar yük bindirmeden o taşın görünümünü CuboArte Dekoratif Kaplamalar ürünleriyle binanıza kazandırabilirsiniz. İsterseniz farklı uygulama aparatları ile hiç görülmemiş dokular elde ederek hem dış mekanlarınıza hem de iç mekânlarınıza sıra dışı tasarımlar ile özel bir çekicilik kazandırabilirsiniz.

Cubo, CuboArte Dekoratif Kaplamalar’da sunduğu seçenekleri ise şöyle adlandırmış. Stone Light-500C, Stone-300C, Concrete-200C, Concrete Unique-100C, Concrete Fine-50C ve Concrete Fine Satin- 50C. Ultra ince, ince ve kalın alternatifleri bulunan CuboArte Dekoratif Kaplamalar ürün grubuyla özel; taş, tuğla, beton görünümlü şık ve modern duvarlar tasarlayabilirsiniz.

Türkiye’nin yerli boya üreticisi Cubo’nun, hem iç hem dış mekânda, özellikle mimarların projelerinde sınırsız tasarımlar yaratmasına imkan tanıyan bu inovatif ürünleri, dekoratif boya sektörüne de alternatif oluşturuyor. Kolay uygulanabilir olmasıyla usta dostu CuboArte ürün grubu, dönemin yıldızı parlayan tercihleri arasında yerini alacak.

Kale Kilit Hardware Eurasia’da Ürünlerini Sergiledi

Kale Kilit, İstanbul Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen Avrasya Hırdavat Fuarı Hardware Eurasia’da kilit, silindir, elektronik kilitler, alarm ve kasa alanındaki ürün gruplarını ziyaretçileri ile buluşturdu. Firmanın yeni nesil kilit sistemleri beğeni topladı.

Türkiye’nin köklü markalardan biri olan Kale Kilit, 24-27 Mayıs 2023 tarihlerinde İstanbul Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen hırdavat sektörünün İstanbul buluşması olan Avrasya Hırdavat Fuarı Hardware Eurasia’ya katıldı. Kale Kilit; endüstriyel hırdavat, el aletleri ve genel hırdavat, mobilya ve yapı hırdavatı ana başlıklarında sektörün lider üreticilerini buluşturan ve önemli bir ağ olan Hardware Eurasia’da kilit, silindir, elektronik kilitler, alarm ve kasa alanındaki ürün gruplarını sergiledi. Firmanın mobil uygulama ve farklı inovatif yöntemlerle kontrol edilebilen yeni nesil akıllı kilit sistemleri de ziyaretçilerin beğenisini topladı.

“Dijitalleşen dünyanın inovatif ürünler üreten markaları arasında yer alıyoruz”

Fuar katılımı ve şirket hedefleri ile ilgili değerlendirme yapan Kale Kilit Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü Semih Teker, “Bugün gelinen noktada sektöre öncülük eden konumdayız. Türkiye ve dünyanın birçok ülkesinde gücümüz her geçen gün artıyor. Bu başarıyı çok daha ileri seviyelere ulaştırmayı hedefliyoruz. Bunun için ürünlerimizin rekabetçi ve gelişen teknolojik ihtiyaçlara yanıt verebilir olmasına özen gösteriyoruz. Modern üretim tesisimiz ve Ar-Ge yatırımlarımız elimizi son derece güçlü kılıyor. 70 yıldır her dönemin farklılık gösteren trendlerine uygun olarak güvenlik konusunda geliştirdiğimiz yeniliklerle, kullanıcılarımızın kendilerini güvende ve ayrıcalıklı hissetmelerini sağlayan birçok ilke imza attık. Anahtardan kilide, çelik kapıdan yangın kapısına, iş yeri kasalarından alarm ve kamera sistemlerine, spor salonlarındaki kabin kilitlerinden otel odalarında kullanılan kartlı kilitlere kadar sunduğumuz çok çeşitli ürünlerle herkesi ve her değeri güvende tutmak için çalışıyoruz. Türkiye’nin ilk kilit üreticisi olarak hem ev hem de iş yerleri için hayata geçirdiğimiz çözümlerle güvenliği maksimum seviyeye çıkarıyoruz. Avrasya Hırdavat Fuarı gibi sektörün önemli fuarlarına katılarak, hem mevcut müşterilerimizle çalışmalarımızı geliştirmeye hem de yeni iş ortaklarıyla çeşitli iş birliklerine imza atmayı hedefliyoruz.” dedi.

Nisan Ayı Yatırım Teşvik Belgeleri Açıklandı

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 2023 yılı nisan ayına ilişkin yatırım teşvik belgelerini açıkladı. Buna göre; 30 otel teşvike bağlandı.

Resmî Gazete’de yayımlanan tebliğe göre, Nisan ayında 21’i komple yeni, 9 tanesi de modernizasyon olmak üzere toplamda 30 otel yatırımı teşvike bağlandı.

3,4 milyar liralık yatırım teşvike bağlandı

Nisan ayında konaklama sektörünün teşvike bağlanan yatırımlarının toplam tutarı 3 milyar 348 milyon lira olurken, bunun 3 milyar 147 milyon lirasını komple yeni yatırımlar, 201 milyon 37 bin lirasını da modernizasyon yatırımları oluşturdu.

5 bin 237 yatak daha geliyor

Teşvike bağlanan komple yeni otel yatırımları tamamlandığında, Türkiye’deki yatak stoğuna 5 bin 237 yatak daha eklenmiş olacak. Mevcut hizmette olan yatakların da 3 bin 989 tanesi yenilenmiş olacak.

Yıldız sayılarına göre komple yeni otel yatırımları

Nisan ayında teşvike bağlanan komple yeni otel yatırımlarından 7 tanesi 5 yıldızlı, 6 tanesi 4 yıldızlı, 9 tanesi 3 yıldızlı ve bir tanesi de butik otelden oluşuyor. Modernizasyona girecek otellerin içinden 5 yıldız kategorisinde olanların sayısı ise 3 olarak kayıtlara geçti.

Teşvike bağlanan komple yeni otel yatırımları

-Eren Durmuş Eren Ticaret, 30 milyon 281 bin lira yatırımla İzmir’de 3 yıldızlı 96 yataklı otel,

-EHS Temizlik Yapı İnşaat, 37 milyon 51 bin lira yatırımla Van’a 3 yıldızlı 98 yataklı otel,

-Zultanit Madencilik İnşaat Turizm, 74 milyon 180 bin lira yatırımla Muğla’ya 3 yıldızlı 138 yataklı otel,

-ASL Müşavirlik Mühendislik Mimarlık, 92 milyon 750 bin lira yatırımla Muğla’ya 4 yıldızlı 112 yataklı otel,

-ASL Müşavirlik Mühendislik Mimarlık, 313 milyon 113 bin lira yatırımla Muğla’ya 4 yıldızlı 277 yataklı otel,

-ZorluGMBH Turizm Yatırım, 103 milyon 97 bin lira yatırımla Balıkesir’e 5 yıldızlı 239 yataklı otel,

-AYÇ Yatırım, 7 milyon 628 bin lira yatırımla Bolu’ya 4 yıldızlı 58 yataklı otel,

-Hayat Var Yatırım Turizm, 23 milyon 836 bin lira yatırımla Trabzon’a 3 yıldızlı 94 yataklı otel,

-Adem Avcı Turizm Seyahat Acenteciliği, 17 milyon 349 bin lira yatırımla Rize’ye 3 yıldızlı 113 yataklı otel,

-Gitaş Turizm, 693 milyon 480 bin lira yatırımla Antalya’ya 5 yıldızlı 1440 yataklı otel,

-Kızılıkaya Turizm, 26 milyon 810 bin lira yatırımla Aydın’a 3 yıldızlı 78 yataklı otel,

-Eraslan Meşrubat Emlak Ticaret Şirketi, 160 milyon 76 bin lira yatırımla Van’a 5 yıldızlı 185 yataklı otel,

-İsra Group İnşaat, 204 milyon 715 bin lira yatırımla Bolu’ya 5 yıldızlı 408 yataklı termal otel,

-Lost Lion Turizm Otelcilik, 106 milyon 100 bin lira yatırımla İstanbul’a 4 yıldızlı 176 yataklı otel,

-Mays Otelcilik ve Turizm, 22 milyon 582 bin lira yatırımla İstanbul’a 4 yıldızlı 83 yataklı otel,

-SE-BA Başaran Otomotiv Ticaret, 87 milyon 482 bin lira yatırımla Çanakkale’ye 3 yıldızlı 120 yataklı otel,

-The Pearl Plus Turizm Otelcilik, 28 milyon 282 bin lira yatırımla İstanbul’a 3 yıldızlı 36 yataklı otel,

-Nergiz Taahhüt İnşaat, 334 milyon 346 bin lira yatırımla Van’a 5 yıldızlı 370 yataklı otel,

-Zifin Otelcilik ve Turizm, 15 milyon 833 bin lira yatırımla Trabzon’a 3 yıldızlı 78 yataklı otel,

-Opera Otel Yatırımları, 366 milyon 500 bin lira yatırımla Muğla’ya 5 yıldızlı 414 yataklı otel,

-Basra Gıda Sanayi, 126 milyon 402 bin lira yatırımla Şırnak’a 4 yıldızlı 180 yataklı otel,

-Taşyapı İnşaat, 435 milyon 500 bin lira yatırımla İstanbul’a 5 yıldızlı 444 yataklı otel,

Teşvike bağlanan modernizasyon yatırımları

-Fier İnşaat Turizm, 24 milyon 398 bin lira yatırımla Kayseri’deki 104 yataklı butik oteli

 -Side Hera Turizm, 99 milyon 214 bin lira yatırımla Antalya’daki 4 yıldızlı 398 yataklı oteli,

-Eldar Otelcilik Turizm, 4 milyon 170 bin lira yatırımla Antalya’daki 4 yıldızlı 344 yataklı oteli,

-Bursa Çelik Turizm, 7 milyon 366 bin lira yatırımla Bursa’daki 5 yıldızlı 342 yataklı oteli,

-Altın Yunus Çeşme Turistik Tesisler, 23 milyon 225 bin lira yatırımla İzmir’deki 5 yıldızlı 937 yataklı termal oteli,

-Tigris Turizm ve Ticaret, 10 milyon 344 bin lira yatırımla, Diyarbakır’daki, 5 yıldızlı 306 yataklı oteli,

-Turanlar Yapı, 14 milyon 284 bin lira yatırımla Antalya’daki 4 yıldızlı 1412 yataklı oteli,

-Abdullah Erdoğan-Aben İnşaat, 2 milyon 308 bin lira yatırımla Erzincan’daki 3 yıldızlı 66 yataklı oteli,

-Aripsas Turizm, 15 milyon 758 bin lira yatırımla Giresun’daki 3 yıldızlı 80 yataklı oteli.

Gölcük Devlet Hastanesi İnşaatı İçin Tescil Çalışmaları Tamamladı

Kocaeli’nin Gölcük ilçesine bağlı Yüzbaşılar Mahallesi’nde inşaat çalışmaları süren Devlet Hastanesi projesinin tescil çalışmaları tamamlandı. 

Yeni Gölcük Devlet Hastanesi inşaatını Hastane Başhekimi Uz. Dr. Sertan Acar, Hastane İdari Mali İşler Müdürü Mustafa Özdemir ve İl Sağlık Müdürlüğü Tescil Birimi çalışanları ziyaret etti. Yeni Hastane inşaat çalışmaları ve tescillendirilmesi ile ilgili fikir alışverişinde bulunuldu.

Ekip; Gölcük Devlet Hastanesi inşaat alanında incelemelerde bulunarak durum değerlendirmesi yaptı. Çalışmaları yerinde gözlemleyen Başhekim Uzm. Dr. Sertan Acar firma yetkilileri tarafından son durumla ilgili bilgilendirmeler aldı. Hastane Başhekimi Uzm. Dr. Sertan Acar; “Gölcük Necati Çelik Devlet Hastanesi’nin yeni binasının tamamlanmasıyla başta Gölcük ilçemiz olmak üzere bu bölgemizde bulunan vatandaşlarımıza daha kaliteli sağlık hizmeti verme fırsatı yakalanmış olacaktır” dedi.

OSBÜK Başkanı Kütükcü: ‘’OSB’ler Türk Sanayisinin Lokomotifi Konumunda’’

Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu’nun (OSBÜK) 21’inci Olağan Genel Kurulu’nda yeniden başkan seçilen OSBÜK Başkanı Memiş Kütükcü, “OSB’ler Türk sanayisinin, ihracatın ve istihdamın lokomotifi konumunda. Dünyaya örnek olduk” dedi.

Türkiye’deki 391 organize sanayi bölgesinin çatı kuruluşu olan Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu’nun (OSBÜK) 21. Olağan Genel Kurulu, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcı Hasan Büyükdede, TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Salih Zeki Murzioğlu ve OSBÜK Başkanı Memiş Kütükcü’nün katılımıyla Ankara’da yapıldı. Genel Kurul’da mevcut OSBÜK Başkanı Memiş Kütükcü yeniden seçilerek güven tazeledi.

‘’Bizim İşimiz Üretim’’

Genel Kurul’da bir konuşma yapan OSBÜK Başkanı Memiş Kütükcü, OSB’lerin Türk sanayisinin lokomotifi olduğunun altını çizdi. Kütükçü, şu ifadeleri kullandı:

“Çok çalıştık, çok ürettik, çok ihracat yaptık. Organize sanayi bölgelerimizi, üretim camiasının en güçlü temsilcisi haline getirdik. Sanayi üretiminin, istihdamın, ihracatın lokomotifi olduk. Başarımız sınırları aştı, dünyaya örnek olduk. Bu dönemde sadece ülkemizi değil, küresel ekonomiyi tehdit eden salgınlara, savaşlara şahitlik ettik. Ancak tüm bunlara rağmen, organize sanayi bölgeleri olarak sorunlara teslim olmadık, olumsuzluğa odaklanmadık. ‘Bizim işimiz üretim.’ dedik, işimize baktık. Türkiye’nin küresel tedarik zincirlerine eklemlenmesine öncülük ettik. Biz ürettikçe Türkiye büyüdü, Türk sanayisi gelişti.”

Üretim Yapan Fabrika Sayısı 67 Bini Geçti

TOBB Yönetim Kurulu Baş­kan Yardımcısı Salih Zeki Murzioğlu da OSB’lerin Türkiye’nin tüm dünyaya rol model olan projeler arasında yer aldığını dile getirdi. Türkiye’de OSB kurulmayan il kalmadığına dikkat çeken Murzioğlu, “Sadece geçen sene 16 yeni OSB faaliyete geçti. OSB’lerimizde üretim yapan fabrika sayımız 67 binin üzerine çıktı. Buralardaki istihdam 2,5 milyona, ihracat 65 milyar dolara, ihracat yapan firma sayısı 10 bine ulaştı. Sanayi istihdamının ve ihracatının neredeyse yarıya yakınını OSB’lerimiz sağlar hale geldi. OSB’ler içinde model fabrikalar, AR-GE ve tasarım merkezleri kuruldu.” diye konuştu.

Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcı Hasan Büyükdede İSE OSB’lerde istihdam konusunda ciddi problemler olduğunu söyledi. Büyükdede, “Büyükşehirlerde insan kaynağı konusunda zorluklar var. Bazı bölgelerimizde ise istihdam fazlamız var. Bütün illerimiz birer endüstri alanı haline gelecekler. Yeni dönemin en büyük problemlerinden biri de ulaşımdır. OSB’lerin hızla limanlara ulaşmasını sağlamamız gerekiyor. OSB’lerin içinde demir yolu ağlarının çözümleneceği döneme girmiş olacağız.” diye konuştu.

İstanbul’daki Evini Satarak Portekiz’de Konut Satın Alan Türk Sayısı Yüzde 40 Arttı

Vesta Global Kurucu Ortağı Teuta Narazan, “Yurt dışından konut almak daha çok tercih edilmeye başladı, bu şekilde yüzde 40 artış var. Küçük çocuğu olanlar ağırlıklı Portekiz’i tercih ediyor. Yunanistan, Karayipler de ilgi görüyor.” dedi.

Türk vatandaşlarının yurt dışından konut edinme eğilimi giderek artıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden yapılan belirlemelere göre, Türk vatandaşlarının 2020 yılında 35 bin 184 adet olan yurt dışından konut satın alımı, 2021 yılında 45 bin 789 adete yükseldi. 

Dünya Gazetesi’nden Hamide Hangül’ün haberine göre; Özellikle son iki yıldır yaşanan fiyat artışlarının Türkiye’de konut almayı zorlaştırdığını belirten Vesta Global Kurucu Ortağı Teuta Narazan, “İstanbul’da gayrimenkul fiyatları Avrupa şehirleriyle yarışıyor. Bunun sonucu İstanbul’da yeni bir konut almak yerine yurt dışında konut almak daha tercih edilir hale gelmeye başladı” dedi. 

Türk vatandaşları ve yabancıların gayrimenkul yatırım eğilimlerini ve konut yatırımıyla vatandaşlık tercihlerini Vesta Global Kurucu Ortağı Teuta Narazan Benreytan ve Veli Armağan Akyüz anlattı.

Konut yatırımıyla AB vatandaşlığı

Yurt dışından konut almada en büyük motivasyonun yatırımın yanı sıra, AB ülkelerinde serbest dolaşım hakkı kazanmak olduğunu ifade eden Narazan, bu noktada Türk vatandaşlarının Golden Visa’ya büyük ilgi gösterdiğini söyledi. Programın detaylarını Narazan, şöyle anlattı: 

“Golden Visa, İspanya, Portekiz, Yunanistan ve Malta’yı kapsıyor. Bu dört ülkede gayrimenkul yatırımı yapan bireyler oturma izni ve vatandaşlık alabiliyor. Sunulan haklardan yatırımcının eşi, 21 yaşına kadar veya okuyan çocukları ile bakmakla yükümlü oldukları ebeveynleri de faydalanabiliyor. Yatırım tutarı Yunanistan’da 250 bin euro, Portekiz’de 280 bin eurodan başlıyor. İspanya’da 500 bin euroyu buluyor.”

Vatandaşların ilgisi büyük

Türkiye’de satılık konut fiyatlarının çok arttığına işaret eden Narazan, son dönemde yatırım için aldığı gayrimenkulü satıp, yurt dışından daire alan Türk vatandaşlarında artış olduğuna işaret ederek, “Özellikle kira sınırlamasından bu yana en az yüzde 40 artış söz konusu. Portekiz’de 280 bin euroya daha büyük metrekarede ev alabiliyorsunuz. Küçük çocuğu olan aileler yüzde 80 Portekiz’i tercih ediyor. Yunanistan, Karapiyler de ilgi görüyor” dedi.

Bu artış hızı dünyada yok

Vesta Global Kurucu Orta­ğı Veli Armağan Akyüz, Türkiye konut fiyatlarındaki artışa işaret ederek, “Dünyanın hiçbir yerinde ölçülemeyecek şekilde arttı” dedi. Son dönemde müşteri profillerinin de değiştiğine işaret eden Akyüz, “Önceden daha rahat yatırım yapabilecek insanlar yurt dışından konut alırken, şimdi şartlarını zorlayanlar da alım yapıyor” dedi.

Golden Visa’yı askıya alma hazırlığı

Tüm dünyada ve Türkiye’de en çok tercih edilen Golden Visa uygulaması, Avrupa’yı derinden sarsan ekonomik krizin etkilerini hafifletebilmek için başlamıştı. Ancak son dönemde ise bazı ülkeler bu uygulamayı gözden geçiriyor. Portekiz’in bu ülkelerin başında geldiğine işaret eden Teuta Narazan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Portekiz’de şu anda Meclis’te, büyük ihtimalle ya kalkacak ya da zorlaşacak. Öngörülen tarih yaz sonu. O nedenle, Portekiz’deki yatırım fırsatlarından yararlanabilmek ve Golden Visa alabilmek için birkaç hafta gibi kısa bir süre kaldı. Portekiz’deki fırsatları kaçırmamak için potansiyel yatırımcıların acele etmesi gerekiyor.”

Enerjisini Güneşten Alan COPA, Sürdürülebilirlik için Çalışıyor

Copa Isı Sistemleri, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde çevre korumanın önemini vurgulayarak, karbon ayak izini azaltma çalışmalarına devam ediyor. Sürdürülebilir kaynak kullanımına odaklanan Copa, Bursa Minareliçavuş Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan üretim tesisinde hayata geçirdiği GES yatırımı ile 2023 yılının 3 ayı enerjiden tasarruf edecek. 

Çevre bilincini artırarak gelecek nesillere daha yaşanılabilir bir dünya bırakmak için çalışmalarını sürdüren Copa, yenilenebilir enerji kaynaklarıyla çalışan cihazların üretim süreçlerine odaklanırken, üstün tasarruflu ürünleriyle de dikkat çekiyor.

Küresel iklim değişikliğinin etkilerinin hızla artması nedeniyle çevresel düzenlemeler giderek önem kazanıyor. Çevreyi, insanı ve inovasyonu odağına alan Copa, her geçen gün sürdürülebilir bir gelecek için yeni çalışmalara imza atıyorCopa, Bursa Minareliçavuş Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan üretim tesisindeki GES yatırımı ile, tüm üretim süreçlerinde enerji kullanımını en aza indirgiyor. 2023’te yılın 3 ayı enerjiden tasarruf etmeyi hedefleyen Copa, bu kapsamda yılda 112.654 adet ağaç kurtararak emisyonun yaklaşık 1.239.197 kg karbondioksit eşdeğeri kadar azaltılmasını sağlayacak. 

Çevreye olan etkimizi en aza indirmeyi hedefliyoruz

5 Haziran Dünya Çevre Günü’nün, çevresel sürdürülebilirliğe olan taahhütlerini vurgulamak için önemli bir fırsat olduğunu ifade eden Copa Isı Sistemleri Genel Müdürü Oktay Erdinç: “Copa olarak, çevresel sürdürülebilirlik konusunda büyük bir sorumluluk taşıdığımızın bilincindeyiz. Bu nedenle, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı çözümlerimiz ve enerji verimliliğini artırmaya yönelik çalışmalarımızla çevreye olan etkimizi en aza indirme hedefiyle hareket ediyoruz. Şirketimiz, güneş enerjisi sistemlerinin geliştirilmesi ve kullanımı konusunda öncü bir rol üstleniyor. Güneş enerjisi panelleri, binaların çatılarına ve diğer uygun alanlara entegre edilerek, yenilenebilir enerjinin kullanımını teşvik ediyor. Bu çözümler, karbon ayak izimizi azaltmak ve enerji verimliliğini artırmak için önemli bir adımdır. Enerji tasarrufunu teşvik etmek ve enerji israfını engellemek amacıyla müşterilerimize yenilikçi ürünler sunuyoruz. Bu ürünler sayesinde, müşterilerimizin hem çevreye hem de enerji faturalarına olumlu etkiler sağlamayı hedefliyoruz. Gelecek nesillere daha temiz ve yaşanabilir bir dünya bırakma misyonumuz ile çalışmalarımıza sürdüreceğiz.” dedi.

Bursa Mevlâna Kentsel Dönüşüm Projesinde İnşaat Çalışmaları Yüzde 75’e Ulaştı

Bursa’da Yıldırım Belediyesi tarafından hayata geçirilen Mevlâna Kentsel Dönüşüm projesinin inşaat çalışmalarında yüzde 75 ilerleme kaydedildi.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Bölgede kentsel dönüşüm öncesi kaçak yapılaşmanın yoğun olduğunu belirterek, “100 dönümlük bir arazi bunun 40 bin metrekaresini sosyal yaşam alanları, yollar, sağlık alanları, park alanları, otopark ve okul alanı olarak ayırdık. Geriye kalan 60 bin metrekarelik alanda ise 1244 adet konut üretiyoruz. Yerinde eski konutlar vardı bunların yıkımını gerçekleştirdik. Hemşerilerimizle 100’de 100 oranında uzlaşma sağladık. Yerinde gönüllü bir kentsel dönüşüm projesi bu proje. Şu anda inşaat çalışmaları yüzde 75 seviyesinde. İnşallah ekim ayında buradaki hak sahiplerine konutlarımızı teslim edeceğiz. İlk etapta 644 konutu hak sahibi hemşerilerimize teslim ediyoruz. 400 kadar konutumuzu evlerini yıktığımız hak sahiplerine teslim edeceğiz. Kalan konutlarımızı da bir sonraki etaptaki hak sahiplerimizi kiraya çıkmadan yeni konutlarına taşıyarak burada bir domino etkisiyle dönüşüm sürecini devam ettireceğiz.” dedi.

30 Bin Hak Sahibi Bu Yıl Tapusuna Kavuşacak

Projenin diğer projelerden farklı olduğunu dile getiren Yılmaz, “Yıldırım eski yapılaşmanın eski şehrin olduğu bir bölge, dolayısıyla biz sadece eski binaları yıkıp yerine yenilerini yapmıyoruz. Yeni imar planları ve imar uygulamaları gerçekleştiriyoruz. Bununla beraber yeni yaşam alanları kazanıyoruz. Bizim yaptığımız dönüşüm çalışmalarının böyle bir temel farkı var. Bu noktada şu anda 10 binden fazla hak sahibine yeni tapularını dağıttık. 30 bin civarında hak sahibine de tapularını 2023 yılı içerisinde dağıtımını gerçekleştireceğiz.” ifadelerini kullandı.

İnşaat Çalışmaları Yüzde 75’e Ulaştı

Kentsel dönüşüm tam gönüllülük esasına dayalı olarak başlatıldığını söyleyen Oktay Yılmaz, “Bölgelerimize ve mahallelerimize örnek olacak dönüşüm projeleri gerçekleştiriyoruz. Buradaki inşaat çalışmamız yüzde 75’e ulaştı. Çınarönü’nde bir başka projemiz var. Mimarsinan’da devam eden bir projemiz var. Davutkadı’da şu anda uzlaşma görüşmelerimizi tamamladığımız bir proje var. Ulus Mahallesi’nde var. Büyükşehir Belediyemizin Arabayatağında, Değirmenönü ve Yiğitler’de yaptığı projeler var. Şöyle genel olarak baktığımızda farklı lokasyonlarda 10 bin civarında konutun inşaat çalışmaları ve uzlaşma görüşmeleri devam etmektedir. Biz dönüşümün gönüllü olmasını önemsiyoruz. Bu işin farkındalığının genişlemesini istiyoruz. Deprem gerçeği bize bir kez daha gösterdi ki depremden sadece depremin olduğu bölge etkilenmiyor. Bu noktada nasıl tüm Türkiye etkilendiyse sağlıksız kentleşmenin getirdiği sıkıntılar sadece oturanlarla sınırlı değil, hepimizin duyarlı davranması gerekiyor. Hem bireysel hemde kurumsal anlamda ilgilendiriyor. Ve bu konuda herkesin taşın altına elini koyması gerekiyor. İstanbul örneğinde olduğu gibi Cumhurbaşkanımızın destek açıklamaları var. Bizde burada benzer çalışmaları gerçekleştiriyoruz.” şeklinde konuştu. 

‘’Zemin Artı 7-8 Katı Aşmıyoruz’’

Mevlâna Kentsel Dönüşüm Projesini Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve TOKİ ile birlikte hayata geçirdiklerini bu iki kurumun büyük destekleri sayesinde vatandaşlara en az yarıya yakın maliyeti karşılayacak bir proje sunduklarını anlatan Yılmaz, “Elbette 40-50- yıllık binanın yerine sıfır binayı hiç para ödemeden teslim etmiyoruz. Bu anlamda inşaatımızın maliyetini hak sahibi vatandaşımızın kendi mevcut binasının maliyetini değerini de karşılaştırarak bir hesap ortaya koyuyoruz. Kısmen Yıldırım Belediyesi olarak bizler sübvanse ediyoruz. Biraz uzun vadeli borçlandırmayla vatandaşımızdan destek bekliyoruz. Bu noktada el birliği ile dönüşüm projeleri gerçekleştiriyoruz. Şu anda yaptığımız projeler bölgelerimize örnek projeler. Bölgedeki dönüşümü tetiklesin, güven ortamını daha iyi bir noktaya getirsin diye çalışmalarımız sürüyor. Hemşerilerimizin bize destek verdiği kentimizin her bölgesinde kentsel dönüşüm projesi gerçekleştirebiliriz. Biz yaptığımız tüm projelerde çok katlı yüksek binalara izin vermiyoruz. Ve biz rezerv alana konut üretmiyoruz. Yaşamın olduğu yerlerde eski binaları yıkıp yerine yenilerini yapıyoruz. Birçok projemizde kat yüksekliğimiz zemin artı 7 kat. Zemin artı 6 kat olan bölgelerde var ama zemin artı 7 katı bazı yerlerde 8 katı aşmamayı kendimize bir ilke olarak belirledik.” diye konuştu.

Projenin tüm detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Endeksa Konut Satın Alınabilirlik Endeksini Açıkladı

Endeksa; konut fiyatları, hane halkı geliri, kredi faiz oranları ve kredi taksit tutarlarını göz önünde bulundurarak Türkiye Konut Satın Alınabilirlik Endeksi’ni yayınladı.  Rapora göre, Türkiye genelinde Nisan 2023 sonu itibariyle konut satış fiyatları bir önceki aya göre %6, bir önceki yılın aynı ayına göre %131 artarken, ortalama 2 Milyon 358 Bin 200 TL seviyesine ulaştı. 2023 yılı Ocak – Nisan ayları arasında, konut satın alınabilirlik endeksi ise; 65,2 seviyesinden 49,9 seviyesine gerileyerek %23,4 azalma eğilimi gösterdi.

Yapay zekâ ve büyük veri analizi yöntemlerini kullanarak gayrimenkul değer hesabında güvenilir sonuçlara ulaşan Endeksa’nın açıkladığı Konut Satın Alınabilirlik Endeksini ortalama bir gelir varsayılarak konut satın alabilme kabiliyetini hesaplamayı hedefliyor. Endeks hazırlarken dikkate alınan değişkenler arasında; Endeksa konut değer ve trend verileri, kredi faiz oranları, Merkez Bankası verileri, hane halkı gelir verileri, TÜİK Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması verileri bulunuyor. 

Konut satın alınabilirliği endeksi 65,2 seviyesinden 49,9 seviyesine geriledi

Konut satın alma endeksinin artış göstermesi, endeks değerinin 100 puan üzerinde kaydedilmesidir. Endeksin 100 puan üzerinde olması, ilgili dönemde baz döneme göre hanenin alım gücü ve taksit ödeme gücünde görülen artış ile doğru orantılıdır. Konut satın alma endeksinde azalma kaydedilmesi, endeks değerinin 100 puan altında kaydedilmesidir. Endeksin 100 puan altında olması, ilgili dönemde baz döneme göre göre hanenin alım gücü ve taksit ödeme gücünde görülen azalma ile doğru orantılıdır. 2023 yılı Ocak – Nisan ayları arasında, konut satın alınabilirlik endeksi 65,2 seviyesinden 49,9 seviyesine gerileyerek %23,4 azalma eğilimi göstermiştir. 2023 Nisan ayı ile bir önceki yılın aynı ayı karşılaştırıldığında, 2022 Nisan ayında 61,3 olarak kaydedilen konut satın alınabilirlik endeksi 2023 Nisan ayında 49,9 seviyesinde kaydedilerek %18,6 azaldı.

2023 yılının ilk ayından itibaren konut satın alınabilirlik endeksindeki düşüş, döviz kurundaki dalgalanmaya bağlı olarak inşaat maliyetlerinin artması ve bunun sonucunda konut üretiminin arz talep dengesinin sağlanamamasına yorumlanabilir. Endeks verileri incelendiğinde, Ocak 2021 – Ocak 2022 dönemleri arasında endeks değerinde düşüş eğilimi görülmektedir, Ocak 2021 tarihinde 7,4 olarak kaydedilen dolar kurunun Ocak 2022 tarihine gelindiğinde 13,4 olarak kaydedilmesi konut satın alınabilirlik endeksi ve döviz kuru arasındaki ters orantılı ilişkiyi açıklamak amacıyla belirtilebilir. Konut satın alınabilirlik endeksindeki kümülatif düşüşün önemli iki aktörünün yüksek enflasyon oranı ve ülke içerisinde yaşanan siyasi belirsizlikler olduğunu da söylemek mümkündür.

Türkiye’de konut satış ortalaması 2 Milyon 358 Bin 200 TL oldu

Endeksa verilerine göre, Türkiye genelinde Nisan 2023 sonu itibariyle konut satış fiyatları bir önceki aya göre %6, bir önceki yılın aynı ayına göre %131 artarak ortalama 2 Milyon 358 Bin 200 TL seviyesine ulaştı.  Konut değerlerinde düzenli olarak artış görülürken, Aralık 2022’de asgari ücrete zam yapılması ile ortalama hane halkı gelir seviyesinde de yükselme yaşandı. Ocak 2023 sonunda konut satın alınabilirlik endeksinde 18,5puanlık bir yükselme kaydedildi. 2023 yılı içerisinde ilerleyen aylarda ocak ayındaki yükselmenin korunamadığı ve konut satın alınabilirlik endeksinin Ocak 2023 döneminde 65,2 seviyesinde kaydedilirken Nisan 2023 döneminde 49,9 seviyesine gerilediği görüldü. Konut satın alınabilirlik endeksi incelendiği zaman, 2023 yılı Ocak – Nisan ayları arasında %23, 2023 Nisan ayı ile bir önceki yılın aynı ayı arasında %19 düşüş görülüyor. Pandemi öncesi dönem ile karşılaştırıldığı zaman, asgari ücretin zamlandığı dönemler dışında, konut satın alınabilirlik endeksinin düşüş eğiliminde olduğu gözlemlenmektedir.

Avrupa’da konut fiyatlarındaki artış gelir artışından daha fazla

Avrupa’da konut satın alınabilirlik endeksi incelendiği zaman, 2015 yılı baz alınarak hazırlanan OECD’in verilerine göre çoğu ülkede konut fiyatlarındaki artış gelir artışından daha fazla olduğu görülüyor. Hollanda, konut fiyatlarında patlama yaşayan Avrupa ülkeleri arasında örnek veriliyor. OECD verilerine göre 2022 yılının ikinci çeyreğinde konut alınabilirlik endeksinin 151,7 seviyesinde olduğu görülen Hollanda, aynı yılın üçüncü çeyreğinde 146 seviyesinde görülmektedir. Fiyat/gelir oranında dezavantajlı bir konumda olan Hollanda’da yüksek hızla artan konut fiyatları, bulunulan lokasyona göre oldukça farklılık göstermektedir. Bulunulan şehir, şehirdeki konum gibi faktörler Hollanda’da konut fiyatlarını etkilemiş, enflasyon endeks üzerinde negatif etki yaratmıştır. 

Ortalama konut fiyatının 275 bin sterlin olarak kaydedildiği Birleşik Krallık’ta ortalama hane halkı geliri 31 bin 800 sterlin olarak hesaplanmıştır ve buradan Birleşik Krallık’ta ortalama bir konut fiyatının ortalama hane halkı gelirinin yaklaşık 9 katına denk geldiği[1] sonucuna varılmaktadır.

Dalgalanmaların sebepleri arasında politik ve ekonomik sebepler var

Ulusal ve uluslararası çapta incelendiği zaman konut fiyat endeksinde görülen dalgalanmaların sebepleri arasında politik ve ekonomik sebeplerin varlığı örnek olarak verilebilir. Enflasyonun konut fiyatları üzerinde önemli etkileri görülmektedir. İnşaat maaliyet endeksi, malzeme endeksi gibi farklı parametreler katıldığı zaman konut fiyatlarında görülen artış sonucunda artan enflasyonun konut fiyatları üzerinde baskı yaptığı ortaya çıkmaktadır.

Haziran Ayı Kira Artış Oranı Belli Oldu

Enflasyon rakamlarının açıklanmasıyla kira artış oranları da belli oldu. Konut kiraları için yüzde 25 zam uygulaması ise hala devam ediyor.

Eski dönem Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, konut kiraları için uygulanan yüzde 25 sınırlamasının Temmuz ayına kadar devam edeceğini, “1 Temmuz 2023’e kadar yenilenecek kira sözleşmelerinde bir önceki kira yılının yüzde 25’ini geçmemek koşuluyla yapılacak artışların geçerli olduğuna dair bir geçici hüküm, Adalet Komisyonu’nda Borçlar Kanunu’na eklenecek. Böylelikle konut kiralarında bir yıl süreyle bir önceki yılın kira bedelinin yüzde 25’ini geçmeyecek şekilde artış yapılabilme imkânı getiriliyor.” sözleriyle ifade etmişti. 

Konut kiralarına uygulanan sınırlama devam ederken iş yerleri için uygulanacak kira artış oranı Haziran ayında yüzde 63, 72 oldu. Buna göre, 8 bin TL olan bir iş yeri kirası Haziran ayı enflasyonu olan yüzde 63,72 zam ile 13 bin 097 TL olarak güncellenebilecek.

Samsun Şehir Hastanesi’nde Kaba İnşaat Çalışmaları Tamamlandı

Sağlık Bakanlığı yatırım kapsamıyla hayata geçirilen Samsun Şehir Hastanesi projesinde kaba inşaat çalışmaları yüzde 100 oranında, genel inşaat çalışmaları ise yüzde 70 oranında tamamlandı.

Hastanenin ilk etapta 1180 yatak kapasitesiyle hizmet vermeye başlaması öngörülürken, kapasitenin 1500 yatağa kadar çıkartılması düşünülüyor. 1 milyar 69 milyon TL’ye sözleşme bedelli hastanede 20 bin kişiye hizmet verilmesi hedefleniyor.

Sağlık Yatırımları Tamamlanıyor

Ayrıca Samsun’da 250 yataklı Tekkeköy Devlet Hastanesi’nin yüzde 67’si, Bafra Ağız ve Diş Hastanesi’nin yüzde 98’i, Ayvacık Toplum Sağlığı Merkezi’nin yüzde 23’ü, Alaçam-Yakakent Devlet Hastanesi’nin yüzde 9’u tamamlandı.

Bu dönemde tamamlanan sağlık yatırımları da Terme 1. Basamak Hizmet Binası, Havza 1. Basamak Hizmet Binası, Atakum 1. Basamak Hizmet Binası, Canik 15 üniteli ek poliklinik ve 20 üniteli Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nin yatırımları tamamlanmıştı. Bu yatırımların toplam bedeli ise 18 milyon 294 bin TL oldu.

Kilis’te GES Projesinin İmza Töreni Yapıldı

Kilis Belediyesi tarafından 119 bin metrekare alan üzerinde konumlandırılacak Güneş Enerjisi Santrali (GES) projesinin imza töreni gerçekleştirildi.

İmza töreni gerçekleştirilen GES projesinin tamamlanmasının ardından, belediye enerji giderlerinin yüzde 82’si güneş enerjisinden sağlanacak 10 yıl sonra ise tesisin işletmesi ve mülkiyeti tamamen belediyeye devredilecek.

Enerji Giderlerinin Yüzde 82’si Güneş Enerjisinden Karşılanacak

Konuyla ilgili Kilis Belediyesi’nden yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

”Enerjisinde tasarruflu, yatırımında verimli ve hizmetinde kaliteli bir Kilis için, bugün çok büyük bir öneme sahip 7MWe Güneş Enerjisi Santrali Projesi’nin imza törenini gerçekleştirdik. 119 bin metrekare arazi üzerine inşa edeceğimiz bu santralle birlikte ciddi miktarda tasarruf sağlarken, aynı zamanda belediye enerji giderlerimizin yüzde 82’sini güneş enerjisinden sağlamış olacağız. Günümüz dünyasının en dikkat edilmesi gereken konularından biri olan, enerji kaynaklarının verimli kullanılması adına gerçekleştirilecek bu proje, tamamlandığında fotovoltaik paneller aracılığıyla güneş enerjisinden elektrik üreten dev bir tesis olacak ve 170.000.000’ye mâl olacaktır. 10 yıl süreli gelir paylaşım modeli ile ihale edilen tesisimizin, bütün yapım ve işletme giderleri yüklenici firmaya ait olacak olup tesis faaliyete geçtiği andan itibaren 10 yıl süreyle yüzde 12,5’luk kısmı belediyemize pay edilecektir. 10 yıl sonra ise tesisin işletmesi ve mülkiyeti tamamen belediyemize devredilecektir. Geleceğimizin teminatı çocuklarımıza daha temiz bir çevre ve en önemlisi kendi kendine yetebilen ve enerjisini kendisi üretebilen bir Kilis Belediyesi bırakabilmek adına çok yakın zamanda temelini de atacağımız bu proje şehrimize hayırlı ve uğurlu olsun.”

Tüpraş, Water Europe Üyesi Oldu

Avrupa su ekosisteminin güçlenmesi adına yeni teknolojilerin üretilmesini destekleyen Water Europe’a üye olan ilk Türk şirketi Tüpraş oldu.

Tüpraş Stratejik Dönüşüm Planı ve 2050 Karbon Nötr hedefi çerçevesinde geleceğin enerjisini üretmek üzere çalışmalar yürütüyor.

Su verimliliği ve atık su geri kazanım çalışmalarıyla sürdürülebilir su yönetimine odaklanan şirket, küresel su ekosisteminin güçlenmesine katkı sağlayacak yeni bir adım attı.

Dünya Gazetesi’nin haberine göre; Su yönetiminde iş birlikleri aracılığıyla yeni teknolojileri kullanmak için Avrupa su pazarının lider paydaş kuruluşu Water Europe’a katılan Tüpraş, Türkiye’deki sanayi kuruluşları içinde platforma üye ilk şirket oldu.

“Son 10 Yılda Yaklaşık 2,5 Milyon Kişinin Bir Yıllık Su Tüketimine Eşit Miktarda Su Tasarruf Ettik”

Açıklamada görüşlerine yer verilen Tüpraş Genel Müdürü İbrahim Yelmenoğlu, şirketin tüm iş süreçlerinde sınırlı bir kaynak olan suyun verimli kullanımına büyük önem verdiklerini belirterek, “Stratejik Dönüşüm Planımız kapsamında ham su tüketimi ve atık su deşarjını en aza indirgemeyi amaçlıyoruz. Son 10 yılda tüm rafinerilerimizde 175 milyon metreküp atık suyu geri kazanarak yeniden kullandık. Bir başka deyişle yaklaşık 2,5 milyon kişinin bir yıllık su tüketimine eşit miktarda su tasarruf ettik” ifadelerini kullandı.

Yelmenoğlu, Water Europe’a katılan ilk Türk sanayi kuruluşu olmaktan duydukları memnuniyete işaret ederek, “Su konulu ve fonlanmaya hak kazanan AB Horizon 2020 projelerindeki ortakların yüzde 75’i Water Europe üyesi. Tüm açılardan, üyeliğimizin sürdürülebilirlik ve stratejik dönüşüm hedeflerimiz için önemli bir değer yaratacağına inanıyoruz” dedi.

Tüpraş su verimliliğine odaklanan bir şirket olarak, Ar-Ge’nin döngüsel ekonomi alanındaki çalışmalarını, atık suların geri kazanımıyla temiz su kullanımının azaltılması, rafineri atıklarının endüstriyel simbiyozla farklı endüstrilerde kullanımı, atıklar içerisindeki değerli ürünlerin geri kazanımı ve atıkların yenilikçi teknolojilerle yeniden değerlendirilmesi gibi hedefler doğrultusunda yürütüyor. Bu kapsamda, şirketin AB fonu almaya hak kazanmış üç projesinin yanında, Ar-Ge Merkezinde birçok projesi devam ediyor.

Pasifik GYO’nun 20 Milyar TL’lik 3 Projesi Ön Satışta

Pasifik Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Erdoğan, İstanbul’da 20 milyar TL yatırım bedeliyle yükselecek 3 projede ön satış sürecinin başladığını duyurdu. 

Gayrimenkul sektöründe bekleme sürecinin sona erdiğini dile getiren Pasifik GYO Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Erdoğan, “Konut üreticileri önünü göremediği için bir süre bekledi ama artık bu dönem geride kaldı. Ufak tefek dalgalar olabilir ama büyük dalgaları atlattık. Gayrimenkulde alıcı da satıcı da yeni döneme hazır. Önümüzdeki günlerde konut piyasası hareketlenecek.” dedi.

İnşaat Çalışmaları Başladı

İstanbul’a üç yeni proje ile giriş yaptıklarını kaydeden Fatih Erdoğan, “Şimdiye kadar yaptıklarımızdan gurur, yapacaklarımız için ise heyecan duyuyoruz. İstanbul’daki üç projemizi de bu heyecanla gerçekleştiriyoruz. Levent’te hayata geçecek Next Level İstanbul ile Göktürk’teki Next Level Kemer ve Next Level Country projelerinin inşaat çalışmaları başladı ve büyük bir hızla devam ediyor. Projelere gelen talepten de memnunuz.” şeklinde konuştu

‘’Doğanın Başrolde Olduğu Bir Yaşam Tarzı’’

Gerçekleştirecekleri projeler hakkında bilgilendirme yapan Erdoğan, şunları söyledi: 

“Levent’in Etiler girişinde yükselen Next Level İstanbul projemiz şehrin merkezinde olmasıyla öne çıkıyor. Dikey orman konseptli projemiz, geniş teras, balkon ya da bahçe alternatiflerinin olduğu 161 konut ve 44 ofisten oluşuyor. 

Next Level Kemer projemiz havalimanı yolu üzerindeki Kemer Country girişinin hemen başlangıcında olmasıyla sakinlerimizin trafiğe takılmadan evine ulaşmasına olanak tanıyor. Projemiz, Bahçeşehir Üniversitesi kampüsünün yanı sıra pek çok kolejin bulunduğu bölgede yer almasıyla özellikle çocuklu aileler için önemli bir avantaj sağlıyor. 

Bahçeli, teraslı, balkonlu az katlı bloklar olarak tasarlandığını projede 274 konut yer alıyor. Next Level Country ise doğanın başrolde olduğu bir yaşam tarzı sunuyor. Toplam 158 adet bağımsız bölümün yer aldığı projede 5 bin metrekarelik ticari alan da yer alıyor.

Metrekare satış fiyatlarının Next Level İstanbul’da 200 bin liradan, Next Level Country’de 150 bin liradan, Next Level Kemer’de ise 100 bin liradan başlıyor.”

Türk Müteahhitler Yurt Dışında 6,5 Milyar Dolarlık İş Aldı

Ticaret Bakanlığı verilerine göre; Türk müteahhitlik sektörü 2023 ocak-mayıs döneminde yurt dışında toplam 6,5 milyar dolarlık iş aldı. 

Ticaret Bakanlığı verilerinden yapılan derlemeye göre, yurt dışı müteahhitlik sektörü 1972’den mayıs ayı sonuna kadar, 133 ülkede 479,5 milyar dolar değerinde 11 bin 745 proje üstlendi.

Sektör, 2020’de hedef ülkelerde yaşanan ciddi siyasi istikrarsızlıklar, konjonktürel sorunlar ve Kovid-19 salgınının etkilerine rağmen 16,2 milyar dolar değerinde 371 iş almıştı.

2021’de ise salgının dünya ekonomisinde yarattığı olumsuz etkinin azalmasına paralel olarak Türk firmalarının yurt dışında üstlendiği projelerin toplam bedeli 30,7 milyar dolara çıktı. Bu dönemde üstlenilen proje sayısı 443 olarak kayıtlara geçti.

Sektör Bu Yıl 96 Proje Üstlendi

Yurt dışı müteahhitlik sektörü, geçen yılı da küresel ekonomik sorunlar ve Rusya-Ukrayna Savaşı’nın gölgesinde geçirdi. Bu dönemde sektörün üstlendiği proje sayısı 492, toplam proje bedeli 19,1 milyar dolar oldu. Geçen yıl üstlenilen projelerin ortalama bedeli 38,8 milyon dolar olarak hesaplandı.

Dünya Gazetesi’nin haberine göre; Sektör, bu yılın ocak-mayıs döneminde ise 96 proje üstlendi. Bu dönemde üstlenilen projelerin bedeli 6 milyar 459 milyon 199 bin dolar olarak kayıtlara geçti. Yılın ilk 5 ayında üstlenilen projelerin ortalama bedeli ise 67,2 milyon dolar olarak hesaplandı.

Müteahhitlik firmalarınca 1972 yılından bugüne kadar yurt dışında üstlenilen projelerin ülkelere göre dağılımında Rusya yüzde 20,4’lük payla ilk sırada yer aldı. Söz konusu ülkede bugüne kadar 97,9 milyar dolarlık proje gerçekleştirildi.

Rusya’yı yüzde 10,6’lık payla Türkmenistan takip etti. Bu ülkede üstlenilen projelerin tutarı 50,8 milyar dolar oldu. Irak yüzde 6,9’luk pay ve üstlenilen 33,1 milyar dolarlık projeyle üçüncü sırada yer aldı. Bu ülkeleri, Libya ve Kazakistan izledi.

Müteahhitlik sektörünün daha fazla pay almak için odaklandığı Suudi Arabistan pazarı da yüzde 5,2’lik pay ve 24,9 milyar dolarlık proje bedeliyle öne çıktı.

Bugüne kadar en çok proje üstlenilen alanlara bakıldığında konut projelerinin yüzde 13,9’luk payla ilk sırada yer aldığı görüldü. Söz konusu projelerin bedeli 66,6 milyar dolar oldu.

Konut projelerini yüzde 13,5’lik pay ve 64,7 milyar dolarlık proje bedeliyle kara yolları, tünel ve köprüler takip etti.

Türkiye, Çinden Sonra İkinci Sırada

Enerji sektörü yüzde 8,5’lik payla yurt dışında üstlenilen işlerde üçüncü sırada yer aldı. Bu sektörün bugüne kadar üstlendiği proje tutarı 40,5 milyar doları aştı.

Türk müteahhitler, bugüne kadar yurt dışında 34,7 milyar dolarlık ticaret merkezi ve 30,7 milyar dolarlık havalimanı projesi üstlendi.​​​​​

Öte yandan, ENR dergisinin geçen bir yılda üstlenilen uluslararası projelerin toplam bedeli üzerinden her yıl belirlediği dünyanın en büyük 250 müteahhitlik firmasını gösteren listede Türkiye, 2003 yılında sadece 8 müteahhitlik firmasıyla yer alırken 2022’de 42 firmayla boy gösterdi. Derginin 2022 yılı sayısında yer alan bu firmalardan 8’i söz konusu listede ilk 100 firma arasında kendine yer buldu, 2 Türk firması ise ilk 50’ye girdi. Türkiye, firma sayısı itibarıyla Çin’den sonra listede ikinci sırada bulunuyor.

Yağdonduran Tüneli’nde Sona Doğru

Sivas’ın Kangal ve Ulaş ilçelerini birbirine bağlayacak Yağdonduran Tüneli projesinde yüzde 85 ilerleme kaydedildi. Projenin ekim ayında hizmete açılması planlanıyor.

Sivas’ın Kangal ile Ulaş ilçeleri arasında 2 tüp şeklinde yapımı devam eden 1567 metre uzunluğundaki Yağdonduran Tüneli’ndeki inşaat çalışmalarının yüzde 85’i tamamlandı. Sivas Valisi Yılmaz Şimşek, tünelin ekim ayında açılacağını söyledi.

Tünel Bin 567 Metre Uzunluğuna Sahip Olacak

Sivas- Malatya yolu üzeri 55’inci kilometrede yer alan, kış aylarında sık sık kapanan ve kazalara neden olan Yağdonduran Geçidi’ndeki tünel çalışmasında sona gelindi. Tipi ve buzlanma nedeniyle sık sık ulaşıma kapanan geçit üzerinde 2016 yılında yapımına başlanan ve çift tüpten oluşan bin 567 metre uzunluğundaki tünel projesinin yüzde 85’i tamamlandı. Sivas Valisi Yılmaz Şimşek, Ulaş- Kangal karayolu Yağdonduran mevkisinde inşası devam eden Yağdonduran Tüneli’nde incelemelerde bulundu. Karayolları yetkililerinden tünelin son durumu hakkında bilgi alan Şimşek, tünelde test sürüşü de gerçekleştirdi.

‘’Yol, Yaklaşık 1,5 Metre Kısalacak’’

Burada açıklamalarda bulunan Vali Şimşek, tünelin ekim ayında açılacağını belirterek, “Yağdonduran Tüneli’nde test sürüşü gerçekleştirdik. Yüzde 85 oranında tamamlandı. Aydınlatma ve havalandırma çalışmaları sürüyor. İnşallah önümüzdeki ekim ayının başında bu tüneli hizmete açmış olacağız. Böylece vatandaşlarımız zorlu kış şartlarından etkilenmeden daha konforlu daha hızlı bir şekilde bu tünelden geçecekler. Yol da yaklaşık 1,5 kilometre kısalmış olacak. Ben şimdiden tüm Sivaslılara ve tüm ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

Bursa’da Tarihi Hastane Yeniden İnşa Edilecek

Bursa’nın Muradiye ilçesinde yer alan devlet hastanesinin ek binaları, Memleket Hastanesi olarak yeniden inşa edilecek. 

Bursa’da Şehir Hastanesinin faaliyete başlamasının ardından boşaltılan ve birkaç gün önce yıkım işlemine başlanan Muradiye Devlet Hastanesinin ek binaları, en kısa zamanda ihtişamıyla Memleket Hastanesi olarak yeniden inşa edilerek Bursalılara hizmet verecek. 1862 yılında yapılan ana bina ise yıkılmayacak. Tarihi bina restore edilip güçlendirilerek aslına uygun faaliyete devam edecek.

Muradiye Devlet Hastanesi olarak hizmet veren Memleket Hastanesi, kentin sağlık hizmetini karşılamak için Padişah Abdülaziz döneminde atanan Vali Ahmet Vefik Paşa tarafından 1862 yılından yaptırıldı. O günden bugüne kadar birçok ek hizmet binası ile Bursalılara hizmet veren hastane, Bursa Şehir Hastanesine taşınmasıyla boşaltıldı. Kent merkezindeki hastanenin kapanmaması için birçok kez vatandaşlar girişimde bulunurken, deprem yönetmeliğine uygun olmayan, hizmet alanlarıyla yetersiz kalan ek binalar için gereken izinlerin alımıyla yıkımına başlandı.

İlk olarak; ‘T’ şeklindeki Memleket Hastanesi için ise gereken restorasyon projeleri tamamlandı. Ek binaların yıkımının ardından kısa sürede yapımına başlanacak hastane, 34 bin metrekare hizmet alanıyla Bursalıları ağırlayacak. Memleket Hastanesi yanında bulunan Ali Osman Sönmez Onkoloji Hastanesi de Acemler’deki Ali Osman Sönmez Hastanesine taşınacak. Burası da yenileme çalışmalarının ardından Bursa Devlet Hastanesine bağlı olarak hizmet verecek.

Tophane’deki Memleket Hastanesinin Bursa Şehir Hastanesinin açılmasıyla boşaltıldığını hatırlatan Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz, “Uzun süredir hizmet dışıydı. Hizmete alabilmemiz için bazı şeyleri yapmamız gerekiyordu. Depremsellik anlamında eksikleri vardı. Günümüzün fiziki şartlarına çok uygun değildi. Bu anlamda, tescilli ve tarihi bir bina olduğu için yıkıp yeniden yapımı da kolay değildi. Bu noktada gereken izinleri ve projelerini hazırlattık. Anıtlar Kurulu ile istişareli bir şekilde uzun bir proje dönemi oldu. Artık yapım sürecine geçtik. İhalelerini tamamladık. Yakın zamanda başlanacak yapım öncesinde, oradaki sonradan eklenti olan ve etrafında tarihi dokuya ait olmayan her şeyi kaldırmamız gerekiyordu. Yıkım ihalesini de tamamladık. Firma yıkımla ilgili gerekli çalışmayı başlattı. 1 aylık bir sürede yıkımının tamamlanmasını bekliyoruz. Çünkü bina içerisindeki kullanılabilir veya geri dönüşüm malzemelerinin toplanması gerekiyor. Onların tekrar ekonomiye kazandırılması için bu çalışmayı yapıyorlar. Kapı, pencere, metal gibi ürünler sökülüp alınacak” dedi.

Memleket Hastanesi’nin ‘T’ şeklinde olan binasının eski ihtişamı ve tarihi dokusuna uygun görüntüsüne kavuşacağını belirten Fevzi Yavuzyılmaz, “Acil gibi, üst taraftaki ameliyathane bölümü ve poliklinikler gibi eski hastane haricinde bütün alanlar yıkılacak. Bu işlemler yapılarken, günümüze uygun şekilde de nitelikli oda diye tabir ettiğimiz lavabosu ve banyosu içerisinde olan nitelikli hasta odaları bulunacak. Bu biraz zaman alacak bir iştir. Ana bina yıkılmayacak, güçlendirilecek ve tarihine uygun hizmet verecektir. Bursa Devlet Hastanesi’ni günümüz şartlarına uygun olarak vatandaşımızın hizmetine sunmayı hedefliyoruz. 300 yatak civarı düşünüyoruz. Projesi ile 1 yıldır uğraşıyoruz” diye konuştu.

Rüzgâr Enerjisi Kapasitesi Bu Yıl 1 Teravata Ulaşacak

Küresel Rüzgâr Enerjisi Konseyi (GWEC) verilerine göre, geçtiğimiz yıl 906 gigavata ulaşan küresel rüzgâr enerjisinin bu yıl 1 teravat seviyesine ulaşması bekleniyor.

AA’nın derlediği habere göre; Küresel Rüzgâr Enerjisi Konseyi (GWEC) verilerinden derlediği bilgilere göre, 45 yıl önce Danimarka’da deneysel olarak başlatılan rüzgâr enerjisi sektörü bugün küresel ölçekte elektrik üretiminde önemli paya sahip bulunuyor.

Geçen yıl küresel rüzgâr kapasitesinin önceki yıla göre yüzde 9 artmasıyla kapasite 1 teravata yaklaşırken, kurulu güç artışındaki ivmenin devam etmesiyle 2023-2027 döneminde toplam 680 gigavatın daha küresel enerji sistemine dahil edileceği öngörülüyor. Tüm gelişmeler yardımıyla geçen yıl küresel rüzgâr enerjisi kurulu gücüne ilave edilen 78 gigavatla toplam güç 906 gigavata ulaştı.

İklim değişikliği ile mücadele ve enerji güvenliğini artırma çalışmaları kapsamında enerji yoğun sektörlerde fosil yakıtlardan arınmak isteyen ülkelerin katkısıyla küresel rüzgâr enerjisi kurulu kapasitesinin bu yıl 1 teravat seviyesine ulaşması bekleniyor.

Piyasa koşulları, yatırım ortamı, ülkelerin yenilenebilir enerji politikalarında attığı olumlu adımlarla 2 teravatlık kurulu güce 7 yıl sonra ulaşılabileceği öngörülürken, her yıl büyüme oranının ise ortalama yüzde 10 olacağı tahmin ediliyor.

Dünya genelinde rüzgâr enerjisi kurulum artışında, ülkelerin yerli ve yenilenebilir enerji kaynak kullanımını artırması, enerji güvenliğini etkileyen jeopolitik endişeler, enflasyonla mücadele ve iklim değişikliği hedefleri etkili oluyor.

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sonrası enerji güvenliğini yerli kaynaklardan karşılamayı amaçlayan Avrupa ülkeleri, fosil yakıtların yerini yenilenebilir kaynaklarla değiştirmek için geçen yıldan bu yana çeşitli adımlar attı.

Kurulu kapasitede büyük artışlarının yaşandığı Çin’de ise yenilenebilir enerjinin rolünün artırılması hedeflenirken, rüzgâr ve güneş yatırımları Çin’in bu amaca ulaşmada odaklandığı iki kaynak olarak öne çıkıyor.

ABD’de ise 10 yıllık ABD Enflasyonu Düşürme Yasası kapsamında yenilenebilir enerji kaynakları yatırımlarının artırılması hedefleniyor.

Ayrıca, iklim değişikliği ile mücadele kapsamında enerji altyapısı dahil ulaştırma ve üretim sektörlerini fosil yakıtlardan arındırmak isteyen ülkelerin rüzgâr enerjisi kapasitesini artırma hedefleri de kurulumların artacağı öngörüsünü destekliyor.

OSB’lerde Kira Maliyetleri Yatırımın Önünü Kesiyor

Organize Sanayi Bölgeleri’nde (OSB) yaşanan fahiş kira artışları, yatırım yapmak isteyen sanayicileri engelliyor. Gayrimenkul Uzmanı Gülcan Altınay, konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Son yıllarda yaşanan enflasyonist ortam, devletin sağladığı teşvikler nedeniyle organize sanayi bölgelerine (OSB) olan ilginin artması kısıtlı olan sanayi bölgesi alanları nedeniyle kira ve arsa maliyetlerinde ciddi artışlar yaşandı.

Bazı firmalar yeni yatırımları için uygun fabrika bulamazken bazı firmalar ise fiyat artışları nedeniyle yatırım kararlarını ötelemek durumunda kaldı. Son yıllarda yaşanan artışlar, firmaların Ar-Ge, yeni makine ve ürün gibi bazı yeni yatırım projelerini ertelemesine yol açtı. Sanayiciler çözümün yeni üretim alanları oluşturularak, KOBİ ölçeğindeki firmalara uygun şartlar altında tahsis edilmesi görüşünde. 

‘’Kiralık Fabrikaların fiyatı Her Geçen Gün Artıyor’’

Gayrimenkul Uzmanı Gülcan Altınay arzda yaşanan sıkıntının fiyatları yukarı çektiğini belirtti ve devam etti: “Son özellikle iki yıldır devletin sağladığı teşvikler sebebiyle organize Sanayi bölgelerinde ciddi talepler oluştu taleplerin oluşmasıyla arzda sıkıntı yaşanmaya başlandı dolayısıyla fiyatlarda otomatikman yukarı çıkmaya başladı şu an sanayicilerimiz yer bulamamaktan ve artan arsa fiyatlarından dolayı çok şikayetçi bir kısım sanayici arsa ve inşaat fiyatlarının artmasıyla kiralık fabrikaya yöneldi bu durumda yine talebin oluşmasıyla kiralık fabrikaların fiyatları da her geçen gün artıyor.” diye konuştu.

Gayrimenkul Uzmanı, Ulikad üyesi Gülcan Altınay ayrıca: “Kiraların yükselmesi ile yatırımcıların yeni gözdesi sanayi yapıları oldu arsa ve inşaat maliyetleri Toplamı hesaplandığı zaman yüksek kira bedelleri nedeniyle kira amortisman süresi yatırımcının odak noktası haline geldi.” dedi.

Sanayiciler Devletten B Planı Bekliyor

Firmalar üretim yeri bulmakta zorlandığını söyleyen Altınay: “Çerkezköy Sanayi Bölgesi’nde fabrika kuracak firmalar yer tahsis etmekte zorluk yaşıyor çünkü Seçenekler çok sınırlı sayıda. Sanayiciler devletten B planı bekliyor yeni sanayi alanlarının açılmasını bekliyorlar.” diye konuştu.

Yeni Fabrikalar Kurmak İmkânsız Hale Gelebilir

Fabrikalarda kira artışlarının yatırımları etkileyeceğine dikkat çeken Gülcan Altınay, “Fiyatlardaki balon artışların devam etmesi ile yeni fabrika kurmalarının imkânsız hale gelebileceğini söylüyorlar. Son dönemlerde Çerkezköy bölgesinde Sanayi arsası ve fabrika satış rakamları yüzde 100 artış gösterdi” diye konuştu.

Cennet Koyu’na İki Otel Projesi

Muğla’nın Bodrum ilçesinde yer alan Cennet Koyu’nda yükselen iki otel ve devre mülk projesinin inşaat çalışmaları hızla devam ediyor.

Yaz yaklaşırken özellikle tatil bölgelerinde projeler hızlandı. Sadece Bodrum’da yıl başından bu yana 11 farklı proje için onay verildi veya çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) süreci başladı.

Cumhuriyet’ten Şeyda Öztürk’ün haberine göre, bu projelerden biri de kamuoyunda sıklıkla tartışılan bölgelerden Cennet Koyu’nda yer alıyor. Bodrum Ada Otelcilik, etrafı ormanlık alanlarla çevrili ve Cennet Koyu manzaralı bölgede otel inşa etmek için başvuruda bulundu.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının sisteminde yer alan bilgiye göre projeye onay verilmesi halinde 32 bin 620 metrekarelik alanda otel yapılacak. 82 milyon 640 bin TL değerindeki projeyle birlikte bölgede 13 bloktan oluşan 108 oda inşa edilecek.

Öte yandan koydaki bir diğer tehdit ise iş insanı Mehmet Cengiz’in şirketi Cengiz Holding’in otel projesi. Bir bölümü 2. derece doğal ve 3. derece arkeolojik SİT alanını kapsayan projeyle 409 bin metrekarelik alanda 100 villa inşa edilmek isteniyor. Yurttaşların ücretsiz olarak yararlanabildikleri birkaç plajdan biri olan koyun kiralanması ise tepkilere neden oldu.

Fahiş Kira Artışına Yasal Düzenleme 

Fahiş kira artışlarının engellenmesi için yüzde 25 sınırı uzatılacak. Sınır uygulamasına uyulmaması sonucunda ise hapis ya da para cezası uygulanacak. 

İstanbul başta olmaz üzere büyükşehirlerde vatandaşın en çok dile getirdiği sorunların başında yüksek kiralar geliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sık sık gündeme getirdiği fahiş kira artışlarına karşı Çevre, Adalet, Ticaret bakanlıkları ve ilgili kurumlar çok yönlü bir çalışma yürütüyor.

Sabah Gazetesi’nden Hazal Ateş’in haberine göre konutlarda kira artış oranlarına getirilen yüzde 25’lik sınır 11 Haziran 2002-1 Temmuz 2023 tarihleri arasında yenilenen kira dönemlerini kapsıyor. Temmuz ayında yüzde 25’lik sınır yeniden uzatılacak. Fahiş kira artışı yapan ev sahiplerine de hapis ve para cezası uygulanacak.

Memura kira katkısı

Yeni dönemde büyükşehirlerde memurlara il ve ilçe bazında kira katkısı için kapsamlı bir hazırlık yapılıyor. Destekten kamuda çalışan kadrolu, sözleşmeli memur ve kamu işçilerinin faydalanması bekleniyor.

Ortalama kiralar ve yaşanılan bölgedeki diğer fiyatlar değerlendirilerek geçinme endeksi oluşturulacak. İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere kira tutarları değerlendirilerek harcamaları düşürecek, yaşamı kolaylaştıracak tutarlar belirlenecek.

3 alternatif üzerinde çalışma yürütülüyor

Kira artışına yasal fren çalışması Adalet Bakanlığı koordinasyonunda ilgili bakanlıkların katkılarıyla yürütülüyor. Kira artışları konusunda yapılacak yasal düzenlemeyle “hapis, adli para ya da para cezası” olmak üzere 3 alternatif üzerinde çalışma yürütülüyor.

Taşınmazın yaşı, metrekaresi, bulunduğu kat, konumu, niteliği dikkate alınarak bölge değerleri belirlenecek. Bu kriterlerin üzerinde kira bedeli belirleyenlere adli ve idari para cezaları uygulanacak.

Arabulucu uygulaması 1 Eylül’de başlıyor

Devam eden kiracı ev sahibi sorunları nedeniyle 1 Eylül’den itibaren arabulucuya gidilmesi zorunlu hale geliyor. Bu tarihte kira kaynaklı ihtilafların tamamı önce arabulucuya gitmek zorunda olup daha sonra dava açılabilecek.

Bu davada kira bedeli yüzde 25 sınırı uygulanmadan belirlenir. Kira bedeli belirlenirken TÜFE12 aylık ortalamaya göre değişim oranı, kiralanan konutun emsal bedeli esas alınıyor.

Binlerce şikayet geldi

Özellikle depremin ardından birçok şehirde yaşanan fahiş kira artışları nedeniyle CİMER, Alo 175, Adalet, Maliye, Ticaret Bakanlığı, tüketici mahkemelerine binlerce şikayet geldi. Bazı ev sahipleri “ya fiyatı artır ya da evden çık” baskısı yaparken gelen şikayetlerde “tadilat yapma, çocuğum oturacak gibi gerekçeler, banka hesabı kapatma, elden para isteme” başı çekti.

Fahiş artış isteyen ev sahiplerinin yeni oyunu kiranın yatırılmadığını öne sürmek için banka hesaplarını kapatıyor. Sözleşmedeki banka hesabının kapatılması durumunda kiracıya yeni hesabın bildirilmesi zorunluluğu bulunuyor.

Ev sahibi ısrarla paylaşmazsa kiracı posta hesabı ile ödeme yapabilir ya da mahkemeye başvurarak ödeme yeri tayin edilmesini isteyebilir. Böyle bir durumda kesinlikle elden ve belgesiz ödeme yapılmaması gerekiyor.

Ev sahibi PTT yoluyla gelen kira bedelini almazsa sulh hukuk mahkemesine başvurularak “ödeme yeri tayini” istenir, kiracının ödemelerini isteği dışında ödeyememesi hali araştırılır. Kiralar mahkeme tarafından mal sahibi adına açılacak hesaba yatırılır.

Banka hesabının kapatılması durumunda kira bedelinin elden verilmesi durumunda mutlaka belge alınması gerekiyor. Konu yargıya taşındığında kiranın elden ödendiğine dair telefonda mesaj ya da WhatsApp yazışmaları delil olarak kabul edilmiyor.

Tadilat gerekçisi sunulamaz

Borçlar Kanunu uyarınca yeniden inşa ve imar amaçlı boşaltılan taşınmazlarda bu işlemler bittikten sonra öncelikle aynı kiracıya teklif götürülür. Ev sahibi taşınmazı başkasına kiraya verirse eski kiracısına son kira yılında ödenmiş olan bir yıllık kira bedelinden az olmamak üzerde tazminat ödemekle yükümlü oluyor.

Ara zam yapılamaz

Kiralık mülklerde yapılan aylık ödeme tutarının artışı yılda bir defa olmak üzere gerçekleşiyor. Normalde kiralara yapılan zam oranı bir önceki yılın kira tutarına ve son 12 ayın TÜFE’sine göre belirleniyor.

Geçen yıl temmuz ayında yapılan düzenlemeyle yüzde 25 sınırı getirildi. Bu oranın üzerinde yüksek bir zam uygulanamıyor.

Tüketici danışma hattı ALO 175, CİMER, Adalet Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı başta olmak üzere ilgili bütün kamu kurum ve kuruluşlarına şikayet edilebilir. Tüketici mahkemelerine başvurulabilir, dava açılabilir.

10 yıllık sürenin sonunda yasal olarak tahliye edebilir

Bir yıllık kira sözleşmesi bitince “süre bitti” diyerek evden, işyerinden çıkarmak mümkün bulunmuyor. Ev sahibi kiracıyı 10 yıllık sürenin sonunda yasal olarak tahliye edebilir.

Bunun için de sözleşme bitiminin 3 ay öncesinde kiracıya yazılı olarak evi tahliye etmek istediğini bildirmesi gerekiyor.

“Gereksinim” nedeniyle tahliye edilen konutun başkasına kiraya verilmesi halinde kiracıya ev sahibine tazminat davası açma hakkı doğuyor.

Borçlar Kanunu’nun yeniden kiralama yasağı başlıklı maddesine göre, 3 yıl süreyle kiralama yasağı hem gereksinim hem de yeniden inşa, imar amaçlı tahliyeler için geçerli bulunuyor.

Gereksinim nedeniyle tahliye durumunda kiraya veren 3 yıl boyunca haklı neden yoksa sadece kendi kiracısına teklifte bulunabilir.

Çat-Nevşehir Arası Yol Çalışmaları Sürüyor

Nevşehir İl Özel İdaresi tarafından başlatılan Çat-Nevşehir arası yol genişletme çalışmaları devam ediyor.

Nevşehir İl Özel İdaresi tarafından yapım çalışması devam etmekte olan Çat-Nevşehir Yol güzergahı üzerinde yapılan sıcak asfalt ve yol genişletme çalışmaları hız kesmeden sürüyor. 

Devam eden yol çalışmalarını inceleyen Nevşehir Milletvekili Süleyman Özgün, İl Genel Meclis Başkanı Gürbüz Dinç, Genel Sekreter Kamil Duru ve Çat Belediye Başkanı İbrahim Ertürk çalışmalar ile ilgili yetkili personellerden bilgi aldılar. 

Daha Sonra Çat Belediyesini ziyaret ederek devam eden diğer çalışmalar konusunda da bilgiler alıp akabinde vatandaşlarla bir araya gelerek, yolun tüm Vatandaşlara hayırlı uğurlu olması temennilerini ilettiler.

Eva Gayrimenkul Değerleme Erzurum’u Mercek Altına Aldı

Değerleme sektörünün önde gelen kuruluşları arasında yer alan EVA Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık Lisanslı Değerleme Uzmanı İbrahim Ceylan, Erzurum konut sektörünü mercek altına aldı. Konut sektöründe Erzurum’un en rağbet gören ilçeleri Aziziye, Palandöken ve Yakutiye olurken, bu üç ilçede konut fiyatları ise 7.000 – 15.000 TL/m² aralığında değişiyor.

EVA Gayrimenkul’un gerçekleştirdiği “Erzurum’da Güncel Piyasa Bilgileri ve Gelişme Kolları” başlıklı araştırmaya göre kentte yapılaşma başta 3 merkez ilçe olan Aziziye, Palandöken ve Yakutiye ilçelerinde yoğunlaşıyor. Diğer ilçelerde ise son yıllara göre inşaat sektöründe hızlı bir artış söz konusu. Erzurum’u mercek altına alan EVA Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık Lisanslı Değerleme Uzmanı İbrahim Ceylan; Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin Eski Hayvan Pazarı, Kombina alanı, Palandöken caddesi, Veyis Efendi Mahallesi, Şehitler Mahallesi, Harput Mahallesi, İmar İskan Blokları, İstanbul Kapı Mahallesi, Aziziye, Gaziler, Mecidiye, Yukarı – Aşağı Sanayi, Edip Somunoğlu, Üç Küme Evler, Solakzade Mahallesi, Çat Yolu Sanayi Alanı, Kale çevresinde kentsel dönüşüm çalışmalarına devam ettiğini belirterek, sözlerine şöyle devam etti;

Palandöken’de fiyatlar 8.000 – 9.000 TL/m²

Palandöken ilçesinde büyük ölçekli konut projelerinde ise Yıldızkent (Osmangazi ve Hüseyin Avni ulaş mah.) semtlerinde yoğunluk yaşanıyor. 2022 sonu itibari ile Orta ölçekli projelerde konutlar 2022 sonu itibari ile 8.000 – 9.000 TL/m² aralığında satışa sunulurken, büyük ölçekli projelerde ise 10.000 – 12.000 TL/m² arasında satışa sunuluyor.

Palandöken’de fiyatlar projenin niteliğine ve konum faktörüne göre değişiyor

Konutların üç yıl öncesine kadar ortalama 170 m2 ile 190 m2 alanlı olarak inşa edilmekte iken son yıllarda yükselen inşaat maliyetleri sonrasında mesken alanlarının 125 m2 ile 175 m2 aralığına değişen büyüklüklerde, 1+1,2+1,3+1 ve 4+1 tipinde inşa edilmekte. Palandöken ilçesinde bulunan konut projeleri incelendiğinde mevcut projelerde nitelikli konut fiyatlarının KDV hariç 4.250 – 6.750 TL/m², proje ve inşaat aşamasındaki nitelikli konut fiyatlarının ise KDV hariç 7.000 – 12.500 TL/m² gibi çok geniş bir aralıkta değişiyor. Bölgede Şehir Hastanesi’nin ve Kayak merkezinin bulunması konum faktörü oluşturduğundan, fiyatların hem projenin niteliğine hem de konum faktörüne göre değişmekte.

Yakutiye’de yeni projelerde fiyatlar KDV hariç 8.000-15.500 TL/m²

Yakutiye İlçesinde Kombina ve Hilalkent mahalleleri artan imar yoğunlukları sonrasında inşaat firmaları tarafından yoğun olarak talep görmekte olup, yapılaşma her geçen gün artıyor.  Hızla gelişen ilçede kısmen artan nüfus ve yaşam standardı, yeni ve nitelikli konutlara talep oluşturuyor. Bölgede yapılan konut projeleri özellikle ilçedeki orta ve üst gelir grubuna hitap ediyor.

İlçede projelerde en çok tercih edilen daire tipi 3+1 ve 4+1, özellikle çocuklu ve geniş ailelerin tercih ettiği bu dairelerde soyunma odası, çamaşır odası ve kiler gibi odaların bulunması söz konusu daire tipini cazip kılıyor. Son zamanlarda 2+1 dairelerin tercih edilirken, 1+1 daire seçenekleri ise yatırım amaçlı olarak son yıllarda tercih görmeye başladı. Bölgede proje ve inşaat aşamasındaki nitelikli konut fiyatları da KDV hariç 8.000 – 15.500 TL/m² gibi çok geniş bir aralıkta değişiyor.

En çok fiyat artışı sağlayan ilçelerden biri Aziziye

Aziziye İlçesi, son yıllar içerisinde en çok fiyat artışı sağlayan ilçeler arasında yer alıyor. İlçede beş yıl öncesine kadar inşaat sektöründe durgunluk varken imar planlarında bu ilçede yaşanan hareketlilik ve pandemi sürecinde müstakil yapılara olan talebin artması inşaat firmalarını Aziziye ilçesine yönlendirmiş durumda. Aziziye ilçesi 2015 yılında 53 bin nüfusa sahip iken inşaat sektöründeki ciddi artış sonrası ilçe nüfusu 65 bin hanelere ulaştı. İlçede Gezköy, Selçuklu ve yarımca mahalleleri en çok tercih gören bölgelerin başında geliyor. Aziziye ilçesinin Dadaşkent semtinin Yıldızkent ve çevreyolu arasında kalması, organize sanayi bölgesinin bu ilçede yer alması, şehir merkezine yaklaşık 8 km mesafede olması, termal otellerin bu bölgede olması yatırımların bu ilçede yoğunlaşmasına pozitif etkide bulunmuştur.

Dadaşkent merkez ilçelere oranla daha düşük seviyede

Yapılan zemin etüt raporları sonucunda Dadaşkent semtinde yüksek katlı yapılaşmalara izin verilmezken, müstakil ve villa tipi yatay yapılaşmanın daha yoğunlukta olduğu görülüyor. En çok 5 katlı konut projelerinin olduğu bu bölgede müteaahitlerin büyük projelere talebi diğer merkez ilçelere oranla daha düşük seviyede.

Ceylan, bölgede yaşanan yapılaşma hakkında da tespitlerde bulundu:

“Yeni yapılan inşaat projeleri ve son beş yıldaki ilerlemeye bakıldığında Erzurum şehrinde gelişimin 3 merkez ilçe olan Aziziye, Palandöken ve Yakutiye ilçelerinde yoğunlaştığı görülüyor. Aziziye ilçesinde, yapılaşmanın Milli Egemenlik caddesinin batısında ve Yarımca mahallesi çevresinde yoğunlaştığı, Palandöken İlçesinde yapılaşmanın genellikle Şehir Hastanesi çevresinde ve Palandöken dağının eteklerinde olduğu izleniyor. Yakutiye İlçesinde kentsel dönüşüm alanlarında özellikle kombina mahallesi çevresi, Rabia Ana mahallesi çevresi ve Hilalkent semti çevresinde olduğu görülüyor. Palandöken ve Yakutiye İlçeleri, son yıllarda yatırımcı şirketler ve markalı inşaat firmaları tarafından yatırım bölgesi olarak görülmekte. Yakutiye ilçesinde Türkiye’nin en büyük 5. Alışveriş Merkezi olan MNG faaliyet gösteriyor. Nitelikli konutların arttığı bölgelerde alışveriş merkezlerinin de artması dikkat çekici bir olgu olarak göze çarpıyor. Diğer yandan, Erzurum’da otelcilik sektörü de hızla gelişiyor. Hali hazırda faaliyet gösteren Sway, Dedeman, Polat gibi otel zincirlerinin yanı sıra Hilton ve Ramada gibi otel zincirleri de hizmet vermeye başlamış durumda.” dedi.

Kentsel Dönüşüm Kampanyasına Başvurular 1 Milyonu Aştı

İstanbul’da riskli yapıların dönüştürülmesi amacıyla başlatılan ve başvuru aşaması sona eren kentsel dönüşümde yarısı bizden kampanyasına 1 milyon 19 bin 471 başvuru yapıldı.

Konuyla ilgili açıklama yapan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Yarısı Bizden kampanyamızda başvurular sona erdi. 1 milyon 19 bin 471 bağımsız birim (konut ve işyeri), 269 bin 670 başvuru yapıldı. Şu ana kadar uzlaşı sağlanan 108 bin konutta projelendirme çalışmaları başlatıldı. Tüm başvurular incelenecek, çoğunluğun sağlandığı binalarda dönüşüm süreci hemen başlayacak. İstanbul’umuzu tüm afetlere karşı daha dirençli kılmak için durmadan çalışacağız” dedi.

100 Metrekarelik Dairenin Maliyeti 1,5 Milyon TL

‘Yarısı Bizden’ kampanyası kapsamında 100 metrekare 2+1 daire maliyeti 1,5 milyon TL olurken, bunun 750 bin lirasını devlet karşılayacak. Kalan tutar üzerinden yüzde 10 peşinat ödeyen ev sahipleri 5 bin 625 liradan başlayan taksitlerle 10 yıl vade ile ödeme yapacak. 1,8 milyon TL maliyetli 120 metrekare 3+1 dairede ise 900 bin TL devlet desteği sunulacak. Evi dönüşüme giren vatandaş yüzde 10 peşinat ödedikten sonra, 6 bin 750 liradan başlayan taksit ve 10 yıl vade ile evini yenileyecek.

Süreç Nasıl İlerleyecek?

Bakanlık uzmanları tarafından, kabul edilen başvurularda binaların ön incelemesi yapılacak ve keşif raporu hazırlanacak. Ardından gönüllülük esasıyla anlaşma sağlanan bina için protokol hazırlanacak, proje aşamasına geçilecek. Daha sonra ruhsat alma süreci başlayacak. Binanın boşaltılmasıyla TOKİ tarafından başlatılacak süreçte en geç 2 yıl içinde inşaat tamamlanacak. Bu süreçte ev sahiplerine 10 bin 500 TL taşınma ve aylık 5 bin 250 TL kira yardımı da yapılacak.

İhracatta Mayıs Ayı Rekoru

Ticaret Bakanı Mehmet Muş, 2023 Mayıs ayı ihracatının yüzde 14,4 artış kaydederek 21,7 milyar dolar olarak gerçekleştiğini açıkladı.

2023 yılı Mayıs ayında geçen yılın aynı ayına göre; ihracat yüzde 14,4 oranında artışla 21 milyar 651 milyon Dolar, ithalat yüzde 16,0 oranında artışla 34 milyar 312 milyon dolar oldu. 2023 yılı Ocak-Mayıs döneminde ise, ihracat yüzde 0,2 oranında artışla 102 milyar 521 milyon dolar, ithalat yüzde 8,9 oranında artışla 158 milyar 625 milyon dolar olarak gerçekleşti.

‘’Tüm Zamanların En Yüksek Mayıs Ayı İhracat Değeri’’

Sosyal medya hesabından ihracat değerleriyle ilgili yorumunu paylaşan Ticaret Bakanı Mehmet Muş, “2023 yılı Mayıs ayında ihracatımız yüzde 14,4 artışla 21,7 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu, tüm zamanların en yüksek Mayıs ayı ihracat değeridir. İhracatımız büyümenin itici gücü olmaya devam edecektir” dedi.

2023 yılı Mayıs ayında geçen yılın aynı ayına göre; İhracat, yüzde 14,4 oranında artarak 21 milyar 651 milyon dolar, İthalat, yüzde 16,0 oranında artarak 34 milyar 312 milyon dolar, Dış ticaret hacmi, yüzde 15,3 oranında artarak 55 milyar 963 milyon dolar olarak gerçekleşti.

2023 yılı Ocak-Mayıs döneminde geçen yılın aynı dönemine göre; İhracat, yüzde 0,2 oranında artarak 102 milyar 521 milyon dolar, İthalat, yüzde 8,9 oranında artarak 158 milyar 625 milyon dolar, Dış ticaret hacmi, yüzde 5,3 oranında artarak 261 milyar 146 milyon dolar olarak gerçekleşti.

2023 yılı Mayıs ayında geçen yılın aynı ayına göre; İhracatın ithalatı karşılama oranı 0,9 puan azalarak yüzde 63,1 olarak gerçekleşti. Enerji verileri hariç tutulduğunda, ihracatın ithalatı karşılama oranı 7,1 puan azalarak yüzde 70,1 olarak gerçekleşti. Enerji ve Altın verileri hariç tutulduğunda ise, ihracatın ithalatı karşılama oranı 4,6 puan azalarak yüzde 77,4 olarak gerçekleşti.

En Fazla İhracat Almanya’ya Yapıldı

Mayıs ayında en fazla ihracat yapılan ülkeler sırasıyla; 1 milyar 810 milyon dolar ile Almanya 1 milyar 307 milyon dolar ile ABD ve 1 milyar 51 milyon dolar ile İngiltere oldu. İhracatta en çok paya sahip ilk 10 ülkenin toplam ihracat içerisindeki payı yüzde 47,5 oldu. 

En Fazla İthalat Rusya’dan 

Mayıs ayında en fazla ithalat yapılan ülkeler sırasıyla; 4 milyar 575 milyon dolar ile Rusya Federasyonu, 4 milyar 347 milyon dolar ile Çin ve 2 milyar 672 milyon dolar ile Almanya oldu.

İthalatta en çok paya sahip ilk 10 ülkenin toplam ithalat içerisindeki payı yüzde 60,0 oldu.

Mayıs ayında en fazla ihracat yapılan ülke grupları sırasıyla; 9 milyar 98 milyon dolar ile Avrupa Birliği (AB-27), 3 milyar 557 milyon dolar ile Yakın ve Ortadoğu Ülkeleri ve 3 milyar 384 milyon dolar ile Diğer Avrupa Ülkeleri oldu. 

Mayıs ayında en fazla ithalat yaptığımız ülke grupları sırasıyla; 9 milyar 930 milyon dolar ile Avrupa Birliği (AB-27), 8 milyar 942 milyon dolar ile Asya Ülkeleri ve 6 milyar 834 milyon dolar ile Diğer Avrupa Ülkeleri oldu.

Mobilya Sektörünü Hareketli Günler Bekliyor

Türkiye’deki Milletvekilliği ve iki turlu Cumhurbaşkanlığı seçimine kilitlenen yabancıların, konut alımlarına yeniden hızlı bir dönüş yapması öngörülürken, yabancıya konut satışının hareketlenmesine ek olarak düğün sezonunun da başlamasıyla birlikte, mobilya sektörünü hareketli günler bekliyor.

Konut alımı ve onunla bağlantılı mobilya alışverişlerini seçim sonrası dönemine öteleyen yabancıların, sektöre önemli ölçüde katma değer sağlayacağını ifade eden Evgör Mobilya sahibi Mahmut Kır, “Düğün sezonunun başlaması, iç piyasayı daha da canlandıracak. Kurdaki hareketlenmeler, hammadde fiyatlarını doğrudan etkilediği için yeni ev kuracak çiftler, fiyatlar yükselmeden mobilyalarını alsın” dedi. 

Türk Mobilya sektörüne 2004 yılında giriş yapan Evgör, yurt içinin yanı sıra ABD, Japonya, Avustralya, Kanada gibi uzak ülkelere de özellikle lüks segmentte perakende ve toptan mobilya satışı gerçekleştiriyor. Geçtiğimiz yıl, eriştiği ülke sayısını 100’ün üzerine çıkan, yurt dışı satışlarını da bir önceki seneye göre yüzde 90 arttıran marka, 2023’te yeni hedef pazarlara yöneldi. “Türk mobilya ustalarının maharetli ellerinden çıkan tasarımları, dünya ile buluşturuyoruz” diyen Evgör Mobilya sahibi Mahmut Kır, 2023 ihracatını bir önceki yılın 3 katına çıkarmayı hedeflediklerini söyledi. İstanbul’daki merkez mağazasından hizmet veren firma, beş dilde yayın yapan e-ticaret sitesi üzerinden dünyanın her noktasına ihracat yapıyor. 

Beton Santralleri Beton Üretiminde İnsan Müdahalesini En Aza İndirir!

Kaliteli beton için bileşenlerinin kaliteli olması ve doğru oranda bir araya gelmesi gerekiyor. Umman Beton Üretim Teknolojileri Genel Müdürü Ahmet Bağcı, ‘’İnşaat ve taahhüt işleri sadece saha uygulamaları ve kontrollerine bırakılamayacak kadar önemli ve hayatidir. Betonu doğru reçeteyle üretmek ve insan müdahalesini en aza indirmek ancak doğru bir beton makinesi ve doğru bir yazılımla mümkün. Yazılım programları, reçetenin geriye dönük raporlarını kayda alır. İstenildiği takdirde ilgili ve yetkili kurumlara verilmesini sağlar.’’ diyor

Yaşadığımız hemen her alanda, hayatımızın her köşesinde beton var… Peki ‘’Doğru ve dayanıklı beton nasıl olmalı?’’ UMMAN Genel Müdürü Ahmet Bağcı, beton üretiminde insan müdahalesini en aza indirmenin önemine dikkat çekiyor. Ankara İvedik Organize Sanayi Bölgesi’nde 50 yıllık tecrübeyle beton ve asfalt santralleri üreten UMMAN Beton Üretim Teknolojileri AŞ, 60 ülkeye yaptığı ihracatla sektörünün lider firmalarından biri. UMMAN Genel Müdürü Ahmet Bağcı, ‘’Yaşadığımız felaketler, betonun hayati önemini bir kez daha ortaya koydu. Betonun dayanıklılığını, betonun kalitesi ve bileşenleri belirler. Betonun doğru bileşenlerle üretilmesi için doğru bir beton makinesine ve doğru bir yazılıma ihtiyaç var. Beton santralleri, beton üretimine insan müdahalesini en aza indirir. Umman Beton olarak, ürettiğimiz beton santrallerinde betonun doğru oranda ve kaliteli bileşenlerle üretilmesini esas alıyor, sistemlerimizi ona göre programlıyor, 60 ülkeye ihraç ediyoruz. Beton santrallerimiz için otomasyon sistemlerini kendimiz geliştiriyoruz. Santrallerimiz, reçeteye müdahale edilmesine fırsat vermez. Yazılımımız, istenildiği takdirde kurduğumuz santrallerin geriye dönük reçeteleri ilgili kurumlara verilebilecek şekilde tasarlanmıştır’’ diyor. UMMAN Genel Müdürü Ahmet Bağcı doğru ve dayanıklı beton üretimi için olması gerekenleri şöyle anlattı:

Beton santralinde beton, bilgisayar kontrolü ile üretilir

  • ‘’Beton taşıyıcı bir yapı malzemesidir. Beton dünyada en çok kullanılan yapı malzemesidir. Bugün dünyanın en yüksek binaları betonarme ile yapılmakta ve en güvenli yapı malzemesi olarak kullanılmaktadır. Çimento, agrega, su ve gerektiğinde katkı maddeleri kullanılarak elde edilir. Bilgisayar kontrolü ile belirli oranlarda beton santralinde karıştırılarak üretilir. Bu şekilde “Taze Beton” olarak üretilen betona hazır beton denir. 

Beton santrali ise kum, çakıl, kırmataş gibi malzemelerin oluşturduğu agreganın, su, çimento ve çeşitli katkılarla karıştırılarak, hazır beton üretilmesine yarayan ve bu betonun transmikser veya kamyonlara dolumunun yapıldığı tesislerdir.’’

Kaliteli beton kaliteli malzemeden seçilmeli 

  • ‘’Kaliteyi sağlamak için öncelikle beton bileşenlerinin yani agrega, çimento ve kum bileşenlerinin en dayanıklı malzemelerden seçilmesi gerekir. Kaliteli beton; kolay işlenebilir ve sertleştiğinde yüksek basınca dayanıklı olmalıdır.

Kaliteli betonun bileşenlerinin doğru oranda olması gerekir. Normal dayanım sınıfındaki ortalama bir beton, mutlak hacim olarak, yaklaşık yüzde 75 oranında agrega, yüzde 10 oranında çimento ve yüzde 15 oranında sudan oluşur. Gerektiğinde, çimento ağırlığının yaklaşık yüzde 2’sine kadar kimyasal katkı maddesi ilave edilebilir.’’

İnşaat ve taahhüt işleri sadece saha uygulaması ve kontrolüne bırakılamaz!

  • ‘’Beton bileşenlerinin birinin eksikliği veya fazlalığı betonun kalitesini etkiler. Betonun istenilen ölçüde doğru, yeterli ve kayıt altına alınabilir şekilde geriye dönük kontrollerinin yapılabilmesi için bir beton santral makinesine ve sistemi çalıştıran bir yazılıma ihtiyaç vardır.  

İnşaat ve taahhüt işleri sadece saha uygulamaları ve kontrollerine bırakılamaz. Beton bileşenlerinin yapısı örneğin agreganın yapısına göre betonu C 25, C30 olarak doğru adlandırabilmemiz için reçete şablonunun doğru takip edilmesi gerekir. Bütün bu tamamlayıcı ögeler sayesinde beton üretimine insan müdahalesi en aza indirilmiş olur ve doğru bir beton ancak bu yolla elde edilir.’’

Beton üreten santraller insan müdahalesini en aza indirir, bu nedenle hayati önem taşır!

  • ‘’Beton santralleri ve sistemi çalıştıran yazılım programı, insan müdahalesini sıfıra indirir. Beton üreten santraller işte bu nedenle hayati önem taşır. Umman Beton Makine olarak ürettiğimiz makineler, üretim kapasiteleri üretim batch’lerine uygun beton üretecek yazılımla hizmet veriyor. Bu sistem; istenildiği takdirde kurulumunu yaptığımız beton santrallerinin geçmişe dönük reçetelerini ilgili kurumlara sunmaya imkan veriyor.’’

Yazılım programımız programa müdahale etmeyi kısıtlayıcı bir otomasyondur!

  • ‘’Umman Beton olarak bu sistemi çalıştıran Kabiness yazılım programımızla tüm bu hizmetleri veriyoruz ve betonda kalitenin güvencesini sağlıyoruz.  Bu yazılım programımız, beton santrallerinde programa müdahale etmeyi kısıtlayıcı bir otomasyondur. Üretilmek istenen betonun reçetesi yüklenir. İlgili alana transmikserle transfer edilir. Reçetelere geriye dönük müdahale fırsatı vermez. Kullanıcının hata yapma veya müdahale etme imkanı yoktur. Doğru beton anlattığımız şekilde ancak doğru makine ve doğru bir yazılımla mümkündür.’’

Beton üretirken de insan yaşamını odağa alan bir iş ahlakı olmalı

  • ‘’Yaşadığımız felaketler, betonun hayatımızdaki önemini ortaya koydu. Umman Beton olarak, ürettiğimiz santrallerde betonun doğru oranda ve kaliteli bileşenlerle üretilmesini esas alıyor, sistemlerimizi ona göre programlıyor, 4 kıtada 60 ülkeye ihraç ediyoruz. Kalite ve performans hedefli yaklaşımımızla ileri teknoloji kullanıyor, beton santrallerimiz için otomasyon sistemlerini kendimiz geliştiriyoruz. Her alanda olduğu gibi beton üretiminde de tüketiminde ve denetim süreçlerinde de tüm paydaşların önceliği çevreye duyarlı, güvenlik başta olmak üzere insan yaşamını odağına alan bir iş ahlakı ve felsefesini benimsemek olmalı. Bu varsa doğru beton vazgeçilmez bir ilke olur.’’

Kentsel Dönüşümde Yarısı Bizden Kampanyası’na Başvurular Sona Erdi

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Kentsel Dönüşümde Yarısı Bizden Kampanyası’nın sona erdiğini açıkladı.

Konuyla ilgili sosyal medya hesabından açıklama yapan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, şunları söyledi:

“Yarısı Bizden kampanyamızda başvurular sona erdi. 1 milyon 19 bin 471 bağımsız birim için 269 bin 670 başvuru yapıldı. Şu ana kadar uzlaşı sağlanan 118 bin konutta projelendirme çalışmaları başlatıldı. Tüm başvurular incelenecek, çoğunluğun sağlandığı binalarda dönüşüm süreci hemen başlayacak. İstanbul’umuzu tüm afetlere karşı daha dirençli kılmak için durmadan çalışacağız.”

Bakan Kurum, paylaşımında “İstanbul’da Büyük Dönüşüm” başlıklı bir de infografiğe yer verdi.

Buna göre, 1 milyon 19 bin 471 bağımsız birim için 269 bin 670 başvuru yapılırken 118 bin konutta projelendirme çalışmaları başlatıldı. Şu ana kadar incelenen 20 bin 275 binada yüzde 67, 14 bin 126 binada ise yüzde 100 uzlaşma sağlandı.

Kampanyaya en çok başvuru Bahçelievler, Bağcılar, Güngören, Üsküdar, Fatih ilçelerinden, en az başvuru ise Adalar, Şile, Çatalca, Başakşehir ve Beykoz ilçelerinden yapıldı.

Öte yandan, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) eliyle dönüştürülecek olan riskli konutlardaki 2+1 dairelerde 750 bin lirası devletten kalan 750 bin lirası aylık 5 bin 625 lira taksit, 3+1 dairelerde ise 900 bin lirası devletten kalan 900 bin lirası aylık 6 bin 750 lira taksit imkânı sağlanacak. Bu süreçte, 10 bin 500 lira taşınma, aylık 5 bin 250 lira ise kira desteği verilecek.

Bodrum Belediyesi’nin İnşaat Denetimleri Sürüyor 

15 Mayıs’ta başlayan inşaat yasakları kapsamında Bodrum Belediyesi tarafından denetim ve işlemler titizlikle sürdürülüyor

Turizm faaliyetlerinin yoğunlaştığı Ege Bölgesinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 10.03.2015 tarih ve 03 sayılı genelgesiyle 15 Mayıs-15 Ekim tarihleri arasında uygulanan “ağır iş makineleriyle yürütülen inşaat çalışmalarının yapılmamasına” yönelik yasaklar kapsamında çalışmalarını sürdüren Bodrum Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, denetim ve işlemlerine devam ediyor. 

Muğla İl Kütür ve Turizm Müdürlüğü Yatırım ve İşletmeler Şube Müdürlüğü’nün 4 Mayıs 2023 gün ve 3746574 sayılı yazısı gereği, Bodrum’da yürütülen inşaatlarda gürültü, çirkin görünüm, çevreyi kirletme gibi olumsuz etkisi olan “ağır nakliyat, hafriyat ve harçlı inşaat faaliyetleri için gerekli tedbirlerin alınması” istendi. Bu doğrultuda çalışmalarına ivedilikle başlayan ekipler, tespitler sonucu uygunsuz çalışma yapan ve inşaat genelgesine uymayan 293 firmaya işlem yaparken Kabahatler Kanununa istinaden para cezası uyguladı. 

Zabıta Müdürlüğü ekipleri, rutin denetimlerinin yanı sıra vatandaşlardan gelen şikayetleri de değerlendirirken yasağı delen, kurallara uymayan, çalışmalarına ara vermeyen firmaların inşaatlarını mühürlemeye devam edecek. 

Cezalar Caydırıcı Değil

Uygulanan para cezalarının caydırıcı olması açısından daha da artırılması gerektiğini her fırsatta dile getiren Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, ekiplerin denetimleri sonrası yaptıkları mühürleme işlemlerine rağmen bazı firmaların ısrarla kaba inşaat faaliyetlerine devam etmeye çalıştıklarını, belediye ekiplerinin yetkileri dahilinde sıkı bir denetim gerçekleştirdiğini belirtti.

Konteyner Kentte Çatı Kaplama Çalışmaları Başladı

6 Şubat tarihinde yaşanan depremlerden etkilenen Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesinde kurulan konteyner kentte çatı kaplama çalışmaları başladı. 

Çekmeköy Konteyner Kent Yaşam Alanı’ndaki konteynerlere, depremzede vatandaşların talebi sonrasında çatı donatısı eklendi.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki depremlerin etkilediği Afşin ilçesinde kurulan konteyner kentlerde çatı çalışması başlatıldı.

Yetkililer, depremin ardından kurulan Fidanlık Konteyner Kent’e 802 ve Çekmeköy Konteyner Kent’e 350 olmak üzere toplam 1152 konteyner yerleştirildiğini belirterek, şimdiye kadar 350 konteynere çatı yapıldığını kaydetti.

Samsun OSB’nin Beton Yolu Tamamlandı

Büyükşehir Belediyesi tarafından Samsun Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) çalışmaları başlatılan 5,5 kilometrelik beton yol projesi tamamlandı.

Konuyla ilgili konuşan Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, Bafra OSB yolunun yapılmasının çok büyük bir öneme sahip olduğunu belirterek, “Yolun genişliği ve güvenliği önemliydi. Hızlı bir çalışma yaparak beton yolumuzun yapımını tamamladık. OSB’nin değerine değer katacak bir yol oldu. Kentimizin ekonomisi için çok önemli olan Organize Sanayi Bölgelerimizin ve burada faaliyet gösteren iş insanlarımızın tüm ihtiyaçlarını karşılamak için her zaman yanlarındayız. Kentimizdeki OSB’lerin alt yapı ihtiyaçlarını karşılamak için hassasiyetle çalışmalarımızı sürdürüyoruz“ dedi. 

Bafra OSB beton yol çalışmasıyla ilgili bilgi veren Yol Yapım Bakım ve Onarım Dairesi Başkanlığı Bafra İlçe Şefi Salih Mollahüseyinoğlu, “Bu yolda vatandaşlar uzun yıllardır yaşadığı problemler vardı. Daha önce stabilize olan yolumuzda kamyonlar ve binek araçlar sıkıntılı bir şekilde ulaşım sağlıyorlardı. Yaptığımız planlama ile yol genişletme çalışmalarımız tamamlandı. Yol genişletme çalışmalarımızın ardından altyapı yapıldı. Ardından da hızla beton yolumuzun yapımını gerçekleştirdik. Şu anda çizgileri çizilmiş bir halde taşıt trafiğine açık. Kamyonlar ve binek araçlar rahatlıkla ulaşımlarını bu yoldan daha konforlu bir şekilde sağlayabiliyorlar” diye konuştu. 

Yapılan yolun çok güzel olduğunu belirten Mustafa Kaya isimli vatandaş ise “Önceden tozdan çamurdan buradan araba gitmiyordu. Daha önce böyle beton bir yol görülmedi. Uzun yıllardır burada yol problemimiz vardı. Çok zorluk çekerdik. Yolun yapımında katkısı olan herkese teşekkür ederim. Hepsinden Allah razı olsun” diye konuştu. 

Ramazan Dikmen ise sürekli bu yolu kullandığını söyleyerek “Daha önce çok tozlu ve çamurluydu. Şu an tüm sorunlarımız çözüldü. Çok güzel oldu. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Bafra OSB yolunun sık kullanıldığını ve araç trafiğinin fazla olduğunu dile getirerek “Vatandaşlar önceden bu yolda giderken çok rahatsız oluyorlardı. Vatandaş olarak sorun yaşıyorduk. Şimdi ise çok güzel bir yol yapıldı” şeklinde konuştu.