“yapigundem-yeni-banner-1.jpeg”
Ana Sayfa Blog Sayfa 70

Afyon’a Gençlik Kampı Projesi

Afyon’un Sultandağı ilçesinde gençlik kampı projesi hayata geçiriliyor.


Afyon’a gençlik kampı projesi müjdesi! Sultandağ ilçesinde hayata geçirilen projenin inşaat çalışmaları başladı.


Afyonkarahisar Valisi Gökmen Çiçek, yaptığı açıklamada Sultandağı ilçesine yapılacak olan Gençlik Kampı projesinin inşaat çalışmalarının başladığını açıkladı.


Vali Çiçek konuyla ilgili sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, kampın Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın destekleriyle yapılacağını ifade ederek şunları söyledi:”Sultandağı ilçemizde milletvekillerimizle beraber yapılması için yoğun çaba harcadığımız gençlik kampımızın yapımına gençlik spor bakanımızın destekleriyle başladık. Türkiye’nin her yerinden ziyaretçilerini ağırlayacak olan kampımız ilçemize değer katacak.”

Üsküdar’da Depreme Dayanıksız Evler Yıkılıyor

Üsküdar depreme hazırlanıyor! İlçede kentsel dönüşüm projeleri kapsamında depreme dayanıksız olduğu tespit edilen 32 ev ve 122 bağımsız bölümün yıkımı gerçekleşti.

Üsküdar’da “Büyük Dönüşüm” sloganıyla yürütülen ve depreme dayanıksız binaların yıkımıyla gerçekleştirilen kentsel dönüşüm faaliyetleri hız kesmeden sürüyor. Bu kapsamda M. Akif Ersoy Mahallesi, yer alan depreme dayanıksız yapılar yıkılıyor.
Üsküdar’da gerçekleştirdikleri Çamlıca Camii Çevresi Kentsel Dönüşüm Projesi’nin Türkiye’nin en büyük kentsel dönüşüm projesi olduğunu vurgulayan Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, “3 etap halinde devam eden ilk etabının teslimlerini hak sahiplerine yaptığımız projemizin devamı olan 2. ve 3. etap inşaatlarımız devam ediyor. Kirazlıtepe’deki dönüşüm projemiz tamamlandığında toplamda 180 bin metrekarelik bir alanı dönüştürmüş olacağız. Böylece yaklaşık 2 bin bağımsız bölümü vatandaşlarımıza teslim edeceğiz” dedi.

Kentsel dönüşümün 2. ana ayağını Mehmet Akif Ersoy, Küplüce ve Ferah Mahalleleri’nin oluşturduğuunu ifade eden Türkmen, sözlerine şöyle devam etti: “Bölgede 31 ayrı parselde, yaklaşık 500 bin metrekarelik bir alanda büyük dönüşüm başlatıyoruz. İstanbul’da en büyük kentsel dönüşüm bu alanda gerçekleştiriliyor. Yaklaşık 800 bin metrekarelik bir alanı dönüştürüyoruz. İş alanlarıyla birlikte 7 bin adet bağımsız bölüme imza atacağız. Bu alanların tüm maliyeti kamu tarafından karşılanacak. Türkiye’nin başka bir yerinde böyle avantajlı bir dönüşüm yoktur. Projemizin 2. etabının ilk aşamasını bugün başlatıyoruz. 5 parselden toplam 85 bin metrekarelik alandan oluşan bu bölüm için 32 bina ve 122 bağımsız bölümün yıkımını tamamladık. Bu bölümde 150 bina var. 150’nin 5’te 1’ini yıkıyoruz. İlerleyen aşamalarda çalışmalarımız devam edecek. Bu proje ile vatandaşlarımıza tarihi bir fırsat yaratıyoruz. Vatandaşlarımızı bir an önce bu fırsattan yararlanmaya davet ediyoruz”

GYİAD’ın Yeni Başkanı İrem Pehlivanoğlu Gürkaş Oldu

Genç Yönetici ve İş İnsanları Derneği’nde (GYİAD) 18. dönem, derneğin 3. kadın başkanı olarak görevi devralan İrem Pehlivanoğlu Gürkaş ile devam ediyor.

Genç Yönetici ve İş İnsanları Derneği’nin 4 Ocak’ta gerçekleşen Yönetim Kurulu toplantısında GYİAD’ın yeni Başkanı İrem Pehlivanoğlu Gürkaş oldu.

Gerçekleşen toplantıda, Mayıs 2019 tarihinden beri GYİAD Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini sürdüren Fuat Pamukçu, profesyonel hayatındaki yoğunluğu sebebiyle görevden affını isterken, 2014 yılından beri GYİAD üyesi olan İrem Pehlivanoğlu Gürkaş, başkanlık görevini Fuat Pamukçu’dan devraldı. Daha önce dernekte 15. Dönem Ticari İlişkiler Komitesi Eş Başkanı, 16. Dönem Yönetim Kurulu Üyesi ve Üye İlişkileri Eşbaşkanı, 17. Dönem Denetleme Kurulu Başkanı, 18. Dönem Yönetim Kurulu ve Proje Değerlendirme Komite üyeliği gibi birbirinden farklı birçok görevde bulunan İrem Pehlivanoğlu Gürkaş, GYİAD’ın 18. döneminde başkanlık görevini üstlenerek derneğin 3. kadın başkanı oldu.

Öncelikli Konular: İstihdam, Eğitim ve Kadının Toplumdaki Yeri

İrem Pehlivanoğlu Gürkaş, Yönetim Kurulu toplantısında yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Geçtiğimiz iki yıllık sürede, dünyada hemen hemen her alanda oldukça köklü değişiklikler yaşandı. Bu dönem, ‘Yeni Normal’ kavramının hayatımıza girdiği bir çağ oldu. Türkiye adına baktığımızda da ekonomik anlamda zorlandığımız, daha çok çalışıp üretmemiz ve ihracat yapmamız gereken bir döneme girdik. Ben de kıymetli çalışmalarıyla derneğimizi ileriye taşımış Sevgili Fuat Pamukçu’dan görevi devralırken, GYİAD olarak ülkemiz ve genç nesiller adına katkı sağlamaya odaklanan çalışmaları hayata geçirmeye devam edeceğimizi belirtmek istiyorum.

Geçtiğimiz dönem Türkiye’de genç istihdam konusunda tespitler yapıp, çözüm önerileri ortaya koyan “Türkiye’de Genç İş Piyasası ve Geleceğine Bakış Raporu” nu sizlerin de bildiği gibi kamuoyu ile paylaşmıştık. Bu dönem yeni konumuz “Genç Kadın ve Yeni Ekonomi” olacak. Bu konu çerçevesinde Türkiye’de genç kadınların karşılaştıkları sorunları ve sorunlara ilişkin çözüm önerileriyle yeni ekonomi sektörlerinde başarılı olan kadınların hikayelerini inceleyeceğimiz bir çalışma yapacağız. Bu projeyle Türkiye’nin genç kadınlarının potansiyelini ortaya çıkarmaya katkıda bulunmayı hedefliyoruz.

Genç istihdamına yönelik kapsamlı adımlarımızın yanı sıra, gençlerin dijital çağda evrilen çalışma biçimlerine adapte olması adına kurguladığımız GYİAD MBA Programı’nın ikincisini hayata geçirmek üzere hazırlıklarımız devam ediyor. Yine önemi her geçen gün artan; özellikle pandemi sonrasında daha da kritik hale gelen tarımsal faaliyetler, çevre ve iklim, yeşil ekonomi ve dijitalleşme gibi konular kapsamında, önceki dönemlerde olduğu gibi dijital içerikli projelerimize devam edeceğiz. 

Önümüzdeki günlerde, üyelerimizin bir parçası olduğu aile şirketleri ve holdinglerin hikayelerini anlatan; genç nesillere ilham olmak gayesiyle yaratılan GYİAD’in Vaka Kitapları serisinin 3. çalışması “Yeni Neslin Rotası” kitabının lansmanını gerçekleştirdikten sonra Vaka Kitapları serisinin dördüncüsü için çalışmalarımızı başlatacağız.

GYİAD olarak önümüzdeki dönemde de topluma öncülük edip yön veren bir dernek olduğumuzun bilinciyle, çalışıp üretmeye ve fayda sağlamaya devam edeceğiz.”

2021’in İlk 10 Ayında İnşaat Malzemeleri Üretimi Yüzde 22 Arttı

Türkiye İMSAD, Aralık 2021 Sektör Raporu’nu açıkladı. Buna göre 2021 yılının ilk 10 ayında geçen yılın aynı dönemine göre inşaat malzemeleri üretimi yüzde 22 arttı.


Türkiye İMSAD Aralık 2021 Sektör Raporu yayımlandı. Buna göre inşaat malzemeleri üretimi ekim ayında geçen yılın ekim ayına göre yüzde 3,7 arttı. 2021 yılının ilk 10 ayında ise geçen yılın aynı dönemine göre üretim artışı yüzde 22 oranında yükseldi.


İnşaat malzemesi sektörünün çatı kuruluşu Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından hazırlanan Aralık 2021 Sektör Raporu’nda şu tespitler yer aldı: İnşaat malzemeleri sanayi üretimi ekim ayında yavaşlamakla birlikte geçen yılın ekim ayına göre yüzde 3,7 arttı. İnşaat malzemelerine yönelik iç ve dış talep ekim ayında devam etti. Talep tarafında olumlu eğilimin halen sürdüğü ancak geçen yılın ekim ayındaki yüksek üretim artışının baz etkisi yarattığı görüldü.

Eylül ayından sonra ekim ayında da hazır beton ve çimento üretiminde yaşanan küçülmeler dikkat çekti. Ekim ayında ayrıca 8 üründe daha 2021 yılında ilk kez aylık üretim düşüşleri yaşandı.  

Geçen Yılın İlk 10 Ayında Üretim Artışı Yüzde 22 Olarak Gerçekleşti
2021 yılının ilk 10 ayında ise geçen yılın aynı dönemine göre üretim artışı yüzde 22 olarak gerçekleşti. Yıl genelinde iç talebin canlı kalması ve dış pazarlardaki önemli talep artışı etkili oldu. 2021 yılının ilk 10 ayında 22 alt sektörün tamamında üretim 2020 yılının aynı dönemine göre arttı.


Yılın ilk 10 ayında biri hariç tüm alt sektörlerin üretimi aynı zamanda çift haneli ve yüksek oranlarda gerçekleşti. En yüksek üretim artışı yüzde 53,1 ile seramik sağlık gereçlerinde oldu. Tuğla ve kiremit üretimi yüzde 38,1, kilit ve donamım eşyası üretimi yüzde 33,2, seramik kaplama malzemeleri üretimi yüzde 32,2, ısıtma ve soğutma donanımları üretimi yüzde 31,6 ve plastik inşaat malzemeleri üretimi yüzde 30,8 büyüdü.


Yılın ilk 10 ayında diğer alt sektörlere göre daha yavaş üretim artışı gösteren ürünler çimento, hazır beton ile metalden kapı ve pencereler oldu. Üretimin yüzde 20 büyümesi, ihracatın 30 milyar dolara ulaşması bekleniyorİnşaat malzemeleri sanayisi 2021 yılını yüksek bir üretim, ihracat ve ciro artışı ile kapatıyor. 2021 yılında ihracatın 30 milyar dolara ulaşması, sanayi üretiminde yüzde 20 büyüme gerçekleşmesi bekleniyor. İç satışlar yenileme pazarının desteği ile önemli ölçüde genişledi.


2022 Yılı Öngörüleri
İnşaat malzemeleri sanayisi 2022 yılına bu yüksek performans ile girmekle beraber yeni yılın koşullarının birçok açıdan sektörü zorlayacağı öngörülüyor. 2022’de ihracat artışı sürecekİnşaat malzemeleri sanayisinde ihracat artışının sürmesi bekleniyor. 2021 yılında küresel tedarik zincirlerindeki değişim, yüksek navlun fiyatları, pazarlardaki canlanma gibi gelişmeler ile Türkiye’ye yönelik ilave tedarik talebi oluştu. Bu talep 2022 yılında da devam edecek. 2022 yılında Avrupa pazarında sıfır emisyon amaçlı bina yenilemeleri, ABD’de yeni altyapı paketinin uygulanması ve enerji ihraç eden pazarlarımızda gelir artışları talebi destekleyecek.

Salgın karşısında Çin’in sıfır taviz politikası ile uyguladığı kapatmalar ve Asya’da diğer ülkelerdeki üretimin devamı gibi riskler Türkiye’ye avantaj sağlamaya devam edecek. Salgında 2020 yılı benzeri bir kapanma yaşanmaması halinde 2022 yılı inşaat malzemeleri ihracatında yüzde 8-10 artış sağlanması bekleniyor.  Yurtdışı müteahhitlik işlerinden destek gelecekYurtdışı müteahhitlik hizmetlerinin performansı son yıllarda pazarımız olan ülkelerle yaşanan siyasi sıkıntıların yanı sıra, yine pazarlarımızda yaşanan sıcak çatışmalar ve de salgının etkileri ile zayıflamış ve alınan iş hacmi yıllık 15 milyar dolara kadar gerilemişti. 2021 yılında ise toplam tutarı 29,3 milyar dolar olan 384 adet proje üstlenildi. Yurtdışı işlerinin, inşaat malzemeleri sanayisine uzun yıllar sonra 2022 yılında yeniden önemli olanaklar sunabileceği bekleniyor. 

             
İç pazardaki büyümede yavaşlama beklentisi2022 yılında iç pazarda inşaat işlerinde ve inşaat malzemeleri satışlarında büyümelerin yavaşlayacağı öngörülüyor. Yeni konut satışları yeni faiz kampanyaları ile hızlandı. 2021 yılında 400 binin üzerinde konut yapı ruhsatı alındı. 2022 yılının ikinci yarısında bu alanda hareketlenme bekleniyor. Yenileme pazarında ise hane halkının satın alma gücündeki zayıflamanın olumsuz etkisi görülecek. Sanayi üretiminde büyüme yavaşlayacakİnşaat malzemeleri sanayi üretimi 2021 yılında yüksek bir artış gösterdi. Birçok alt sektörde kapasiteler doldu ve yeni kapasite yatırımları başladı veya kararları alındı. Özellikle dışarıdan gelen ve giderek kalıcı olan talep ile kapasiteler ve üretim büyüdü. 2022 yılında inşaat malzemeleri sanayisinde üretim artışı devam edeceği, üretim artışlarının daha çok ihracat ağırlıklı olacağı öngörülüyor. 2022 yılında ihracat ve iç pazardaki büyüme öngörülerine bağlı olarak sanayi üretiminde yüzde 5-6 arası büyüme bekleniyor. 


Yeşil Ve Dijital Dönüşüm Konuları Ön Plana Çıkacak
İnşaat malzemeleri sanayisinin 2022 yılındaki öncelikli gündemlerinden biri de yeşil ve dijital dönüşüm olacak. Avrupa Birliği sınırda karbon düzenleme mekanizması 2022 yılında pilot olarak uygulanacak ve 2023 yılı başında çimento-cam/demir çelik ve alüminyum inşaat ürünleri için fiilen uygulanmaya başlayacak. Bu nedenle inşaat malzemeleri sanayisinde başta bu sektörler olmak üzere yeşil dönüşüm süreci hızlanacak. Yine küresel ölçekte güçlenen temassız ekonomi ile dijital dönüşüm de hızlanıyor. Sanayide dijital alt yapının oluşturulmasının 2022 yılında hızlanması bekleniyor

Fikirtepe Kentsel Dönüşüm Projesinde Önemli Gelişme!

Fikirtepe kentsel dönüşüm projesi kapsamında 15 bin konutun yapımı için ihale süreci başlıyor.


Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Fikirtepe kentsel dönüşüm projesindeki önemli aşamalardan birine gelindiğini belirtti. Kurum, “Şubat ayı itibariyle 15 bin konutun ihalesini yapmak suretiyle İstanbul’un en büyük kentsel dönüşüm projesini Fikirtepe’de başlatacağız” dedi.


Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Ataşehir Şerifali İmar İskan Blokları temel atma töreninde yaptığı açıklamada, “Bizim tüm projelerimiz, yatırımlarımızın başında ülkemizi depreme hazırlama seferberliğimiz geliyor. Bu bir güvenlik meselesidir. Deprem siyasetin üstünde bir meseledir. Kentsel dönüşüm siyasetin çok çok üstünde bir meseledir. Çünkü biz ülke olarak çok acılar yaşadık. Tabii deprem dönüşümünde her zaman önceliğimiz İstanbul, zira bu şehrin geleceğinin önünde, deprem tehdidi duruyor. Biz başta 39 ilçemiz olmak üzere her afette milletimizle birlikte olduk. Biz bir seferberlik anlayışıyla çalışıyoruz. Enkaz alanlarında milletimize ne söz verdiysek hepsini bir bir tuttuk. Deprem meselesini her zaman siyaset üstü gördük. ‘Depreme hazırlığın en önemli aktörü belediyelerimizdir’ dedik, gittiğimiz her yerde belediyelerimizin elini taşın altına koyması gerektiğini ifade ettik. Bu konuda Bakanlığımızın kapıları sonuna kadar açıktır. ‘Biz milletimizin emrindeyiz’ dedik. Elazığ, Malatya, İzmir’de; Giresun, Rize, Ordu’da; Kastamonu, Bartın, Sinop’ta vatandaşlarımıza söz verdiğimiz gibi konutlarımızı hemen hemen inşa ettik ve konutlarımızı teslim ettik” açıklamasında bulundu.


Kurum, Fikirtepe’de ihale sürecinin başladığına değinerek şunları kaydetti: “Fikirtepe’de vatandaşlarımız yıllardır kentsel dönüşüm projesinden dolayı mağdurlardı. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla hemen Fikirtepe için, kangrene dönüşmüş Fikirtepe için harekete geçtik. İnşallah Şubat ayı itibariyle 15 bin konutun tamamının ihalesini yapmak suretiyle İstanbul’un, Anadolu yakasının en büyük kentsel dönüşüm projesinin bir tanesini de Kadıköy’de Fikirtepe’de gerçekleştiriyoruz.”

İpek Baycan Architects’ten Çağdaş Ofis Tasarımı

İpek Baycan Architects, kimya sektöründe hizmet veren Chemleg firması için hiyerarşik kurgudan uzak, sıcak ve samimi bir ofis tasarımı gerçekleştirdi.


İpek Baycan Architects, kimya sektöründe hizmet veren Chemleg firması için hiyerarşik kurgudan uzak, sıcak ve samimi bir ofis tasarımı gerçekleştirdi. Çağdaş bir yapının 120 metrekarelik köşe dairesinde planlanan ofis içerisinde lounge alanları ve açık bar gibi aktivite alanları ile desteklenen bir açık ofis, localı bir yönetim odası, zoom köşesi, toplantı odası, resepsiyon ve dinlenme alanları bulunuyor.

Değişen çalışma koşullarına uygun olarak günümüz ofis alışkanlıklarına ev sahipliği eden ve çözümler üreten kimliği ile güncel bir ofis yapısını gözler önüne seren Chemleg Danışmanlık Ofisi’nin iç mekan tasarımı, İpek Baycan Architects imzası taşıyor. Çalışanlarından pek de ayrışmak istemeyen, birbirleriyle eşit kademedeki üç ortağın kurduğu ofiste, hiyerarşik kurgulardan uzak, sıcak ve samimi bir ortam hedefiyle yola çıkan mimarlar, lounge alanları ve açık bar gibi aktivite alanları ile desteklenen bir açık ofisin yanı sıra mahremiyete ihtiyaç duyulduğunda tercih edilecek bir toplantı odası ve sadece üç yöneticinin bir arada bulunacağı bir loca da planlamış.

Mekanın tasarımında, cephelerin yönelimi ve hizaları büyük etken olmuş. Mekana girer girmez geniş bir avlu oluşturmayı bu projenin kimliğini destekleyecek ve koşullarını en iyi sağlayacak yaklaşım olarak benimseyen mimarlar, oluşturulan bu ferah girişin açık ofis masalarının dikine yerleştiği cam cephe hattından gün boyunca doğal ışık ve hava almasını sağlayarak çalışan konforu ve sağlığını da ön planda tutmuş. Uzun cepheye açık ofis ve toplantı işlevleri yerleştirilirken, kısa cam cephe tarafının neredeyse tamamı özel localı yönetim ofisinin kullanımına ayrılmış.

Birbirine geniş bir açı ile bağlanan iki cephe yüzeyinin de iç mekanda daha ortogonal bir alan oluşturacak şekilde bölümlendirilmesi ile mekanda ortaya çıkan cepler, resepsiyon deski, teknik hacim ya da mini bar olarak değerlendirilmiş, toplantı odası da bu hizalamanın bir ürünü olarak ortaya çıkmış. Tüm bu ofisi besleyen donatıların mekanın çeperlerinde yer alması ile ortada kalan net dikdörtgen hacimde 12 kişilik açık ofis ve girişte 6 kişilik bekleme alanı yer almakta. Uzun bir masanın etrafında yeme içme ve rahat çalışma ortamı sunan çalışma kurgusu da lounge alanını çeşitleyen bir unsur olarak öne çıkarılmış.

Renk kullanımındaki cesur tavır ile dinamik ve canlı bir atmosferin yakalandığı tasarımda somon ve yosun yeşili gibi renklerin varlığı mekanın ana alt tonu olan koyu gri ile kombinlenince, mekana kendine has bir dil kazandırılmış. Cam bölüntüleri kurgularken parçalı duvarlar, yer yer kendini gösteren üzeri boyalı tuğlalar ve kaplamalar; grafik öğelerin baskın kullanımına fon oluşturmakta ve mekanın canlı, esprili kimliğini öne çıkartmaktadır.

Elektra Elektronik, Static Var Generator İle Enerji Kaybını Azaltıyor

Elektra Elektronik 2022’de Static Var Generator’ın üretimine ve satışına ağırlık verecek.


Araştırma ve geliştirme odaklı çalışmaları ile bugüne kadar çok sayıda trafo ve enerji kalitesine yönelik yeni nesil ürün ve çözümler geliştiren Elektra Elektronik, DynamiX markasıyla üretmeye başladığı Türkiye’nin ilk ve tek yerli aktif harmonik filtre serisi Static Var Generator (SVG)’ın üretimine ve satışına 2022 yılında ağırlık vermeyi hedefliyor. Endüstriyel ve ticari tesislerde hızlı kompanzasyon ve harmonik filtreleme yapabilen bir cihaz olan DynamiX serisi SVG, rezonans riskini ortadan kaldırarak üretimdeki gereksiz duruşları önlüyor ve güç kalitesini artırıyor. DynamiX SVG’nin reaktif güç ihtiyacı değişken olan çelik fabrikaları, madencilik ve inşaat sektöründe yoğun olarak kullanıldığını belirten Elektra Elektronik Satış Direktörü İlker Çınar, bu ürün ile dünya çapında sektördeki en yüksek performansa sahip aktif harmonik filtreleri üreten şirketlerden biri olmayı başardıklarını açıkladı.

Elektra Elektronik, DynamiX serisi Static Var Generator ile endüstriyel ve ticari tesislerde güç kalitesini doğru bir şekilde yöneterek güç kalitesi ile ilgili yaşanan sorunları çözmenin yolunu sunuyor. Endüstriyel ve ticari tesislerdeki rezonans riskini ortadan kaldırarak üretimdeki gereksiz duruşların önüne geçen ve güç kalitesini artıran DynamiX Static Var Generator, özellikle reaktif güç ihtiyacı değişken olan çelik fabrikaları, madencilik ve inşaat sektöründe yaşanan büyük sorunlara son veriyor. Bu yeni nesil ürünün, geleneksel reaktif güç kompanzasyonu cihazlarına göre daha güvenilir olması ve daha yüksek koruma sağlaması özelliğiyle de öne çıktığını belirten Elektra Elektronik Satış Direktörü İlker Çınar, Static Var Generator’ın üretimine ve satışına 2022 yılında ağırlık vermeyi hedeflediklerini açıkladı.

Tesislerde Daha Düşük Maliyet Sağlıyor
Static Var Generator’ın mükemmel güç kalitesi ile tesislerin enerji kaybını azalttığını, daha düşük maliyet sağladığını ve ekipmanların ömrünü uzattığını ifade eden İlker Çınar, “Static Var Generator, klasik kompanzasyondan farklı olarak, klasik kompanzasyonda yer alan kondansatör, reaktör, kontrol rölesi, şönt reaktörü, kondaktör gibi elemanlara ihtiyaç duymadan çalışabiliyor. Yeni yatırım yapacak ve yeni kurulacak tesislerin yanı sıra hali hazırda kompanzasyon panosu bulunan ve mevcut güçlerini artırmak isteyen firmaların; SVG ile hızlı, güvenilir ve sınırsız adımda hassasiyete sahip bir sistem kurmaları mümkün oluyor. SVG, klasik kompanzasyona kolay adapte olan ve uyumlu çalışan bir yazılım altyapısı da içeriyor. Bu ürün hem kapasitif hem de endüktif yükler için reaktif güç sağlayan bir kompanzasyon sistemi olması hem de aktif filtre ile aynı çalışma prensibine sahip olması ile öne çıkıyor. Reaktif enerji kompanzasyonunda yeni bir standart olan SVG; yük, endüktif veya kapasitif akım ürettiğinde, yük akımını geciktiriyor veya gerilimi yönlendiriyor. Bu noktada SVG, faz açısı farkını tespit ederek akımın faz açısını trafo tarafındaki gerilimle neredeyse aynı hale getiriyor ve şebekeye ön veya gecikmeli akım üretiyor.” dedi.

Enerji Kalitesinde Yüksek Katma Değerli Çözüm
Mühendisliği, tasarımı ve üretimi Elektra Elektronik’in bünyesindeki uzman mühendis kadrosuyla gerçekleşen Static Var Generator (SVG) ile enerji kalitesi sorunları yaşayan firmalara yüksek katma değerli çözüm sunduklarını açıklayan Çınar, sözlerine şöyle devam etti; “Elektra DynamiX serisi SVG, geleneksel bir Statik Var Kompansatör ile karşılaştırıldığında; gelişmiş kararlılığı, uzatılmış ürün ömrü, hızlı yanıt sistemi, geniş güç aralığı, geniş kapasitesi, düzgün ayarı, düşük harmonikleri, kararlı sistem voltajı gibi birçok özellik sunuyor ve büyük ölçüde iyileştirilmiş güç kalitesi sağlıyor. Bu inovatif ürün, elektriksel kirlilik anlamına gelen harmoniklerden kaynaklı arızaları engelleyerek tesisin durma noktasına gelmesini önlüyor ve kullanılan makinaların uzun ömürlü olmasını sağlıyor. Sanayide ve hizmet sektöründe elektrik enerjisini verimli kullanmak için enerji iletim hatlarının ve şebekenin gereksiz yere yüklenmesine sebep olan ve kayıpları artıran reaktif gücü minimum seviyede tutmak gerekiyor. Yoğun Ar-Ge çalışmalarımız sonucunda ürettiğimiz DynamiX serisi Static Var Generator ile işletmeleri bu anlamda büyük bir yükten kurtarıyoruz.”


Sürekli olarak çekilen ve tüketilmeyip üretim tesisine geri gönderilen reaktif enerji sonucu kaybedilen milli kaynaklar işletmelere yüksek meblağlı reaktif güç cezası olarak geri dönüyor. DynamiX serisi SVG ile bu cezaların önüne geçmeye imkan tanıdıklarını vurgulayan Çınar, “Bu sayede milli kaynakların israfını da önlüyoruz. İşletmelerdeki elektronik cihazların doğru ve tam randımanlı olarak çalışmasını sağlayarak cihazların ömrünü de uzatan ürünümüz, sanayide üretim bandının durması sonucu üretimin sekteye uğraması gibi büyük sorunların da önüne geçiyor.” şeklinde konuştu.

Minimum Bakım
SVG’nin diğer kompanzasyon sistemlerine kıyasla minimum bakım gerektiren bir cihaz olduğunu belirten Çınar, “DynamiX serisi Static Var Generator, reaktif güç akışının hızlı ve dinamik olarak değiştiği, düşük güç faktörüne sahip, dengesiz yüklerin bulunduğu endüstriyel ve ticari tesisler için eksiksiz bir kompanzasyon çözümü sunuyor. Yüksek THD değerine sahip gerilimin ve dinamik yük değişimlerinin olduğu, yük dengesizlikleri bulunan ve yüksek akım harmoniğe sahip tesislere kolaylıkla uygulanabiliyor. Yanı sıra şebeke koşullarına hassas bütün tesisler, plastik endüstrisi, ofis binaları ve alışveriş merkezleri, endüstriyel üretim tesisleri, endüksiyon ocakları, UPS sistemleri ve veri merkezleri sıklıkla kullanıldığı uygulama alanlarını oluşturuyor. SVG’lerin modüler tasarımı ile birden fazla ünitenin paralel bağlanmasıyla kompanzasyon gücü kolaylıkla artırılabiliyor. IGBT tabanlı yapısı sayesinde harici bir kompanzasyon panosu gerektirmeden kademesiz olarak güç faktörü kontrolü yapılabiliyor. Bunun yanı sıra yük dengeleme ve harmonik filtreleme özellikleri de bulunuyor.” dedi.


SVG’lerin tek bir pano içerisinde 250kVAr güce kadar kompanzasyon kapasitesi bulunduğunu ifade eden Çınar,“DynamiX SVG kompakt tasarımı, kurulum alanlarını verimli bir şekilde yönetmeye olanak tanıyarak yüksek standartlı bir ekran sağlıyor. 25μs dinamik tepki süresi, yüzde 100 kapasite ile hem endüktif hem kapasitif kompanzasyon imkanı, güç faktörünü 0.99’un üzerinde tutması, 3 iletkenli ve 4 iletkenli bağlantıya uygunluğu, yük dengeleme yapabilmesi ve 13. harmoniğe kadar aktif harmonik filtre özelliği ürünün öne çıkan özelliklerini oluşturuyor. DynamiX serisi SVG’lerimizin duvar tipi ve kaset tipi olmak üzere iki farklı montaj seçeneği mevcut. Her iki montaj yapısında da ürünler aynı performansı sağlıyor. Duvar tipi üniteler 25kVAR, 35kVAr, 50kVAr ve 100kVAr güçlerinde. Kaset tipi yapıda ise bir pano içerisinde 250kVAr güce kadar çıkmak mümkün. Daha yüksek kompanzasyon güçlerinin gerektiği durumlarda birden fazla pano paralel olarak bağlanabiliyor.” diyerek sözlerini tamamladı.

Artema Maestro Pull-Out’la Mutfakta Hayatı Kolaylaştırıyor

HyperFocal: 0

Artema’nın el duşlu eviye bataryalarından Maestro Pull-out, mutfakta hayatı kolaylaştıyor.

Artema’nın el duşlu eviye bataryalarından Maestro Pull-out, mutfakta hayatı kolaylaştıyor. Döner borulu bataryanın el yakmayan hareketli el duşu, tencere ve tepsi gibi büyük parçaları, sprey modu ise marul gibi katmanlı sebzeleri veya çilek gibi narin meyveleri yıkarken kolaylık sağlıyor.

Maestro Pull-out, su ve havayı ideal oranlarda karıştıran perlatörü sayesinde, verimden ödün vermeden sudan %50 tasarruf edilmesine olanak tanıyor. Ek bir aparat kullanılmasını gerektirmeyen montajı sayesinde ise zamandan tasarruf ettiriyor. Yandan kumanda kolu, duvara sıfır montajlarda bile sıcaklık ayarının sorunsuz yapılabilmesini sağlıyor.

Su Yalıtımı, Yapı Güvenliğini Destekler

Cubo Boya, CuboSeal Su Yalıtımı Sistemleri ile her alanda çözümler üretiyor.


Ülkemizde, yalıtım denilince ilk akla gelen konu ısı yalıtımı. Oysa ki yalıtım denildiğinde diğer yalıtımların yani su, ses ve yangın yalıtımının da bir bütün olarak düşünülmesi gerekir. Bu yalıtım gruplarının içinde son zamanlarda en çok öne çıkan taraf ise su yalıtımı. Bunun en büyük nedeni, su yalıtımının depreme karşı önemli bir koruyucu rolü üstlenmesinde yatıyor. Enerji kaynaklarının doğru kullanılmasına ve tasarruf edilmesine olanak sağlayan su yalıtımı hayati bir öneme sahip. Cubo’nun CuboSeal Su Yalıtım Sistemleri de kullanıldığı her alanda kusursuz çözümler sunuyor.


Günümüzde enerji kaynaklarının azalmaya ve ekolojik dengenin bozulmaya başlamasıyla, tüm dünya dünyanın geleceği hakkında kaygı taşımaya ve çözüm önerileri üretmeye başladı. Bu önlemlerin başında da yalıtım çalışmaları geliyor. Ülkemizde yalıtım denilince ilk akla gelen ısı yalıtımı olsa da su, ses ve yangın yalıtımı da aynı bütün içinde yer alıyor.


Deprem ve Su Yalıtımı İlişkisi
Özellikle deprem kuşağında yer alan ülkemizde binaların dayanıklılığı sorgulanırken, deprem ve su yalıtımı arasındaki ilişki, su yalıtımının önemini gün geçtikçe artırıyor. Su yalıtımı; yapıları temelden çatıya kadar her yönden gelebilecek sudan, nemden ve zararlı etkilerinden koruyarak, yapıların ömrünün uzamasını sağlıyor.


İlk çağlardan itibaren yağmur suları ve kardan korunma olarak düşünülmüş olan su yalıtımı, günümüz teknolojileri sayesinde binaları korozyona karşı koruyor, sağlıklı ve güvenli alanlar sunuyor.


Su, bir yapının ömrü ve dayanıklılığı açısından en büyük tehdit unsurlarından biri. Özellikle taşıyıcı elemanlardaki donatıya sızarak korozyon oluşumuna neden olabiliyor. Korozyon da, kesit kaybına neden olarak binaların taşıma kapasitelerinin azalmasına yol açıyor. Bununla birlikte; zemin suyunda bulunan bazı kimyasallar, bina temellerinde onarılamaz bozulmalara yol açıyor. Örnek verecek olursak, ülkemizde günümüz itibariyle bir binanın ömrü yaklaşık 50-60 yıl. Su yalıtımsız binalarda bu süre kısalarak, öngörülemeyen ekonomik kayıplara yol açıyor ve depremler için büyük risk oluşturuyor. Su yalıtımının doğru yapılması dolaylı olarak ekonomiye de katkı sağlıyor.


Depreme Karşı Güvenli Çözüm
‘Yapıda Kusursuz Çözümler’ mottosuyla faaliyetlerini sürdüren Cubo, yapının her aşaması için inovatif ürünler geliştirip, üretiyor. Geniş ürün yelpazesiyle hizmet sunan Cubo’nun ısı ve su yalıtımı alanındaki ürünleri ekolojiye destek olurken, %100 yerli sermayesi ile ülke ekonomisine de katkı sağıyor.


Cubo’nun su yalıtımı alanında hizmet verdiği CuboSeal Su Yalıtım Sistemleri’nde; Akrilik Esaslı Su Yalıtım Grubu, Bitüm Esaslı Su Yalıtım Grubu, Çimento Esaslı Su Yalıtım Grubu, Kristalize Ürün Grubu, Mastikler, Derz ve Pah Ürünleri Grubu, Membranlar ve Poliüretan Esaslı Su Yalıtım Grubu bulunuyor.


Binaların temelinden çatılara, dış cephelerinden teraslara, havuzlardan otoparklara ve büyük sanayi kuruluşlarına kadar tüm alanlarda kullanıma imkân tanıyan CuboSeal Su Yalıtım Sistemleri, zor hava koşullarına karşı dayanıklılığı ile kullanıldığı her alanda kusursuz koruma sağlıyor. CuboSeal Su Yalıtım Sistemleri, sadece yapılarla sınırlı kalmayıp özel mühendislik gerektiren karayolları, köprüler, viyadükler gibi birçok alanda da çözümler sunuyor.

Ankara Gayrimekul Sektörü 2022’de Nasıl Olacak?

Ankara gayrimenkul sektörü 2022 yılını nasıl geçirecek? Remax Borsa Brokeri Özer Alkan, sektöre dair öngörülerini paylaştı.

Ankara’nın ticari ve lüks gayrimenkul sektörünün yılın her döneminde canlı ve istekli olduğunu ifade eden Remax Borsa Brokeri Özer Alkan, “Kararlı yatırımcıların doğru alanlarda üreteceği projeler sayesinde 2022 yılında konut arzında yeterlilik, fiyatlarda istikrar satışlarda canlılık olacak” dedi.

Ankara’nın milli gelire en fazla katkı veren şehir olduğu bilgisini hatırlatan Özer Alkan, “Başkentin ekonomisi her yıl büyüdüğü için doğru alanlarda üretilecek ve tüketicilerin daha fazla yararlanabileceği ticari ve konut projelerine ihtiyaç artıyor” dedi.

“Herkes Doğru Fiyata Odaklanıyor”
Dalgalı döviz kurları döneminde herkesin doğru fiyata odaklandığını belirten Alkan, “Alıcı ve satıcı kitlesinde temkinli bir bekleyiş görüyoruz. Kurların stabilize olmasıyla piyasaların sakinleşeceğini, ticari ve konut gayrimenkul rakamlarının yılın ikinci yarısında oturacağına öngörmekteyiz” dedi.

Arzın doğal talep rakamlarının ulaşması için doğru alanlarda proje üretilmesi gerektiğini belirten Alkan, Ankara gayrimenkul sektörünün 2022’deki görünümüne dair öngörülerini şu şekilde özetledi; “Alıcı ve satıcı kitlesinin döviz kurlarının seyrini bir süre takip ettikten sonra almaya veya satmaya başlayacağını, Ankara’da konut fiyatlarının Nisan ayından sonra oturmaya başlayacağını tahmin ediyoruz. Sabit ve orta gelir gurubunun alım gücünün düşmesinden dolayı ertelenmiş konut talebi bir süre daha devam edecektir. Kat karşılığı üretilecek ticari ve konut projelerinde yatırımcı ve arsa sahipleri cephesinde oranlar, bölgelere göre değişkenlik gösterecek. Hükümet, konut arzını artırmak için kentsel dönüşümün finansmanında inşaat firmaları açısından daha etkin yöntemler geliştireceğini tahmin ediyoruz. Ankara’da çağdaş konutlar ve karma projeler, Beytepe, Yaşamkent, Çayyolu, Alacaatlı, İncek ve Oran bölgelerinde yoğunlaşmaya devam edecek. Bu bölgedeki gayrimenkullerin satış ve kiralama kabiliyetlerinin arttığına şahit olacağız. İnşaat firmaları, mülk sahipleri ve tüketiciler, gayrimenkulde alım veya satım pozisyonuna geçmeden önce konusunun uzmanlarından destek almalarında uzun vadede sonsuz faydalar görüyoruz.

Türk Müteahhitler 2021’de Yurt Dışında 29,3 Milyar Dolarlık İş Üstlendi

Dünya genelinde başarılı işlere imza atan Türk müteahhitler, 2021 yılında yurt dışında 29,3 milyar ABD Doları tutarında proje üstlendi.


Son zamanlarda sık sık gündeme gelen inşaat sektörünün 2021 yılı yurtdışı performansı ve 2022 vizyonu ve hedefleri, Türkiye Müteahhitler Birliği’nin (TMB) ev sahipliğinde ve Ticaret Bakanı Mehmet Muş’un da katılımıyla, Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı M. Erdal Eren ile Türk Müşavir, Mühendisler ve Mimarlar Birliği (TürkMMMB) Başkan Yardımcısı İrfan Aker’in bulunduğu “2021 Yılı Yurtdışı Müteahhitlik ve Teknik Müşavirlik Hizmetleri Değerlendirme Toplantısı”nda masaya yatırıldı.


Yurt dışı müteahhitlik hizmetleri ülkemizin en rekabetçi hizmet alanlarından biri. Türk müteahhitler 2021 yılında yurt dışında 29,3 milyar ABD Doları tutarında iş üstlendi. 2020 yılında Türk müteahhitlerin yurt dışında üstlendiği projelerin bedeli 15,2 milyar ABD Doları olarak açıklanmıştı. 2020 ile kıyaslandığında Türk müteahhitlerin geçen yıl yurt dışında üstlendiği proje tutarı yaklaşık olarak 2’ye katlandı.


Rusya İş Hacmiyle Dikkat Çekti
Açıklanan resmi verilere göre, en çok proje üstlenilen ülke Rusya’da üstlenilen toplamda 11,2 milyar ABD Dolarlık büyüklükteki iş hacmi dikkat çekti. Yine açıklanan verilere göre, Irak 3,6 milyar ABD Dolarlık yeni proje bedeliyle en çok iş gerçekleştirilen ülkeler listesinde 2. sıraya çıktı. Açıklanan resmi verilere göre, listede ayrıca son dönemlerde dünyanın odağında bulunan bazı Sahra-altı Afrika ülkeleri de önemli ölçekte iş tutarlarıyla ön plana çıktı.


2021 Yılı Yurtdışı Müteahhitlik İşleri Masaya Yatırıldı
Konuyla ilgili açıklama yapan Ticaret Bakanı Mehmet Muş, son zamanlarda sık sık gündeme gelen Türk inşaat sektörünün 2020’de üstlendiği toplamda 15,2 milyar ABD Dolarlık senelik yeni proje tutarının 2021’de yaklaşık olarak iki katına çıkarak 29,3 milyar ABD Doları’na yükseldiğini duyurdu. Bakan Muş yaptığı açıklamada böylece sektörün yurtdışına açıldığı 1972’den şu ana kadar toplamda 131 ülkede üstlendiği toplam 11.093 projenin büyüklüğünün 451,5 milyar ABD Dolara yükseldiğini belirtti.

“30 Milyar ABD Doları Sınırının Aşılmasını Bekliyoruz”
Bakan Muş yaptığı açıklamada, 2021’e ait olan bazı diğer proje bilgileriyle ile beraber senelik rakamın 30 milyar ABD Doları’nı aşmasını beklediklerini kaydederek şunları dile getirdi: “En son, 2012 – 2013 yıllarında 31 milyar ABD Doları seviyeleriyle eriştiğimiz böyle bir rekora imza atmıştık. Devam eden kötü şartları da göz önünde bulundurarak, 2021 yılını da bir rekor yılı olarak ilan edebiliriz. Yakalanan bu yüksek seviyenin sektöre hayırlı olmasını, gelecek yıllarda bu seviyelerin çok daha üzerine çıkılmasını dilerim. Müteahhitlerimizin gerçekleştirdiği bu sıçramanın sektörümüzün gelişmişliğini göstermesi açısından çok önemli olduğunun altını özellikle çizmek isterim. Covid salgını gibi eşi görülmemiş bir şok karşısında bile karmaşık ve büyük ölçekli bir organizasyon gerektiren sektörün, yıkılmadan büyük bir esneklik ve dirençle, şartlar biraz normalleştiğinde aynı pozisyonuna geri dönebilmesi ve hatta önceki pozisyonun da ötesine geçebilmesi müteahhitlik sektörümüzün ne kadar geliştiğinin bir göstergedir.”


Yaptığı açıklamada son zamanlarda sık sık gündeme gelen müteahhitlik sektörünün yeni iş fırsatları yakalamasının önündeki en önemli engeller arasında finansman sıkıntıları olduğunu kaydeden Bakan Muş, bu doğrultuda, Türk Eximbank’ın sağladığı kredi imkanlarının etkinliğini artırmaya çalıştıklarını dile getirdi. Bakan Muş yaptığı açıklamada bunun dışında, finansman imkanları güçlü ülkelerin firmalarıylaTürkiye firmalarının üçüncü ülkelerde iş birliği gerçekleştirmeleri sağlamayı hedeflediklerini ve bu kapsamda ortak organizasyonlara yönelik çalışmalara yoğunlaştıklarını bildirdi.

Parasal Büyük Açısından Projelerin Yüzde 55’i Bağımsız Devletler Topluluğu’ndan Alındı”
2021 yılı projelerinin parasal büyüklük olarak, yüzde 55’lik kısmının BDT (Bağımsız Devletler Topluluğu), yüzde 17’lik kısmının Sahra-altı Afrika, yüzde 13’lük kısmının Ortadoğu ve yüzde 10’luk kısmının Avrupa bölgesinde alındığını dile getiren Bakan Muş, şöyle konuştu: “Sahra-Altı Afrika’nın bu sene, geleneksel pazarımız olan Ortadoğu’nun önüne geçmiş olduğuna şahit oluyoruz. Rusya, geçmiş yıllarda olduğu gibi en yüksek proje bedeline ulaşılan ülkeler arasında yine birinci sırada. Fakat bu sene Rusya’da 11,2 milyar ABD Doları ile bir takvim yılı içinde bir ülkede toplamda üstlenilen proje bedelinde bir rekora daha imza attık. 2013’te 9 milyar ABD Doları ile Türkmenistan’daydı bu rekor. Irak ise 2021 yılında üstlenilen 3,6 milyar ABD Dolarlık proje ile en çok proje üstlendiğimiz ikinci ülke haline geldi. Biliyorsunuz, Irak tarafı ile 2021 senesinde önemli ve verimli temaslarımız oldu. Irak ile ilişkilerimizi geliştirerek, müteahhitlerimizin bu ülkede daha da önünü açmayı hedefliyoruz.”

Bakan Muş, konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada teknik müşavirlik sektörünün de son dönemlerde önemli atılımlar yaptıklarını kaydederek, Türk teknik müşavirlik firmalarının yurtdışında üstlenmiş oldukları kümülatif proje bedelinin 2,7 milyar ABD Doları aştığını, 2021’de üstlenilen proje bedelinin de 137 milyon ABD Dolar civarında yapıldığını söyledi.

“Yurt Dışı Projelerde istihdam Edilen Türk İş Gücü Sayısını 100 Bine Yükseltmek İstiyoruz”
TMB Başkanı Eren, konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada sektörde en öncelikli hedef olarak yurt dışı projelerde istihdam edilen Türk işgücü sayısının hâlihazırdaki 25-30 binlerden yine 100 bine yükseltmek olduğunu dile getird. Eren konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Bir başka ifadeyle, ortaya koyduğumuz hedef; 10 milyar ABD Doları yatırımla sağlanabilecek istihdamın, ülkemiz kaynakları harcanmadan yaratılması ve Türkiye’ye her sene 3 milyar doların üzerinde dövizi istihdamdan kazandırmak demektir. Yurtdışında istihdamın artırılmasına yönelik bir istihdam paketi içerisinde bir araya getirdiğimiz mevzuat düzenlemelerine yönelik öneriler ile ilgili olarak Ticaret Bakanlığımız öncülüğünde Adalet Bakanlığımız ve Hazine ve Maliye Bakanlığımız nezdinde çalışmalar yürütüyoruz. Sayın Bakanımızın da bilgisinde olan bu hususlarda hiçbir zaman esirgemedikleri desteklerini istirham ediyoruz.”

Eren konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada ayrıca, tüm dünyada bir marka haline gelen “Türk Müteahhitliği”nin konumunu zaafa uğratmamak ve daha yüksek seviyelere taşımak için, yurtdışı faaliyetlerine yönelik bir “Akreditasyon Sistemi”nin gerekli olduğunu söyledi.

“Ertelenen Projeler 2022’de Hayata Geçirilecek”
TMB Başkanı Erdal Eren yaptığı açıklamada 2021’de koronavirüs salgınının belli ölçülerde de kontrol altına alınması ve petrol fiyatlarındaki artışların etkisiyle, yurt dışı pazarlarda ve bu kapsamda müteahhitlik hizmetlerinde bir canlanma olduğunu kaydetti. Eren, 2022’de küresel ekonomide toparlanmanın sürmesi ve koronavirüs salgını şartlarında sağlanacak olan iyileşme ile beraber, koronavirüs salgını döneminde ertelenen alt ve üstyapı projelerinin hayata geçirilmesinin sektör için önemli frsat olduğunu kaydetti. Eren, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Ayrıca artan petrol fiyatları, özellikle geleneksel pazarlarımızda yeni projelerin üstlenilmesi için destekleyici olacaktır. 2021 yılında firmalarımızın gösterdiği başarıdan aldığımız güç ve olumlu seyreden 2022 yılı projeksiyonlarını dikkate alarak, artık yeni hedefleri konuşmanın zamanı olduğunu düşünüyoruz. Salgının bahara kadar engel olmaktan çıkacağı ümidi ile 2022 yılında yurtdışında 30 milyar ABD Dolarlık yeni iş hacmini aşmayı hedefliyoruz. Orta vadede de bu rakamı 50 milyar ABD Doları seviyesine çekmek amacındayız.”

“Mimarlık ve Müşavirlik Firmaları 129 Ülkede Proje Üstlendi”

Türk Müşavir, Mühendisler ve Mimarlar Birliği Başkanı İrfan Aker de konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, Türk mühendislik, mimarlık ve müşavirlik firmaları olarak 2021’in sonu itibariyle toplamda 129 ülkede 2 bin 374 projenin planlamadan inşaat kontrolü ve işletmeye alma gibi çeşitli aşamalarında toplam olarak 2,7 milyar ABD Doları tutarında hizmet sağladıklarını kaydetti. Son dönemlerde yurt dışında sözleşme bedeli 100- 150 milyon ABD Doları olan mühendislik ve müşavirlik işlerinde de bulunmayı başarmanın sevincini yaşadıklarını dile getiren Aker, konu ile ilgili sözlerini şu şekilde tamamladı: “Ülkemizdeki büyük ölçekli projelerden sağladığımız tecrübeler, iş bitirmeler ve referanslar, bizlerin yurtdışındaki ihalelerde, teknik yeterlilik yönünden çoğu zaman Avrupa ve Amerikan mühendislik/ müşavirlik firmalarının önünde yer almamızı sağlıyor. Bu bizlere, kalite- fiyat kombinasyonunun uygulandığı ihalelerde avantaj sağlamaktadır.”

Yusufeli Barajı’nda İnşaat Çalışmaları Sürüyor

Yusufeli Barajı ve HES Projesi’nde inşaat çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor.


Artvin’in Yusufeli ilçesinde Çoruh Nehri üzerindeki Yusufeli Barajı inşaatında çalışmaların devam ettiği bildirildi.


DSİ 26. Bölge Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamaya göre, baraj gövdesi enjeksiyon çalışmaları sürüyor. Dolusavak hidromekanik imalatları ve dipsavak vana odası inşaat çalışmalarının devam ettiği aktarılan açıklamada, “Tünelli dolusavak kaplama betonu tamamlanmış olup giriş, çıkış ve havalandırıcı bölgesindeki çalışmalar, santral binasında idari ve ünite bloklarında mimari işler, trifükatör bölgesinde tıkaç çalışmaları, mansap düzenlemesi su altı kazı çalışmaları devam etmektedir” denildi.


Açıklamada ayrıca, 275 metreyle çift eğrilikli beton kemer kategorisinde Türkiye’nin birinci, dünyanın üçüncü en yükseği olacak Yusufeli Barajı’nın kurulu gücünün 558 megavat, yıllık enerji üretiminin 1 milyar 888 milyon kilovatsaat/yıl olduğu kaydedildi.

Vitra’nın Plural Koleksiyoyla Banyonun Rengi Değişti!

Vitra Plural banyo koleskiyonu, mat tonlardaki kil beji, yosun yeşili ve terra rosa renk alternatifleriyle zenginleştirildi.


Vitra’nın tasarımcı Terri Pecora iş birliğiyle geliştirdiği banyo koleksiyonu Plural, mat tonlardaki kil beji, yosun yeşili ve terra rosa renk alternatifleriyle zenginleştirildi. Geleneksel banyo düzenini yeniden yorumlayan Vitra Plural, alternatif renk paletiyle de banyo mekanını dönüştürüyor.

50’lerin ikonik görüntülerinden esinlenen klasik bir atmosfer sunan Vitra Plural’da, genellikle banyoda görülmeyen nötr bir renk paleti ve ahşap bitişlere sahip ürünler kullanılıyor. Böylece evin sıcaklığı ve evde olmanın yarattığı iyi duygular banyoya taşınıyor. Banyodaki beyaz hakimiyeti, yerini kil beji, vizon ve siyah gibi renklerle bırakıyor. Mat tonlardaki renk paleti artık bej, yosun ve terra rosa ile çeşitlendiriliyor. Birbirleriyle uyumlu renkler, koleksiyonun zarif seramiklerinde buluşuyor.

Good Design, The Designer Award ve Wallpaper’dan ödül alan Vitra Plural, Amerikan cevizi tezgahlarla ahşabın sıcaklık ve zarafetini banyolara taşıyor. Estetik görünümü tamamlayan metal ayaklar, ahşabın yanı sıra farklı renklerdeki seramik tezgahlarla da kombinlenebiliyor. Koleksiyon, yenilikçi sifon çözümleriyle, lavaboları duvara dayalı olmaktan kurtarıyor, banyonun herhangi bir yerine, istenen açıyla yerleştirilmesine olanak tanıyor. Koleksiyonun farklı derinlikteki çanak, monoblok ve etajerli lavabo kombinleri, banyoda etkileşimi artırıyor. Koleksiyondaki aynalar ise hareket edebilir yapısıyla esnekliği ve paylaşımı destekliyor.

ABD’de İnşaat Harcamaları Kasım 2021’de Yüzde 0,4 Arttı

ABD’de Kasım 2021’de gerçekleşen inşaat harcamaları verileri açıklandı.

ABD’de merakla beklenen Kasım 2021 inşaat harcamaları verileri açıklandı buna göre, inşaat harcamalarında aylık bazda yüzde 0,4 artış kaydedildi. Sektör temsilcileri bu artışı “beklenenin altında” şeklinde yorumladı.


ABD Ticaret Bakanlığı, Kasım 2021 dönemine ilişkin inşaat harcamaları verilerini açıkladı. Buna göre, ülkede inşaat harcamaları, Kasım 2021’de bir önceki aya kıyasla yüzde 0,4 artışla 1,63 trilyon dolar oldu.


Piyasa beklentilerinin altında yükseliş gösteren inşaat harcamalarının bu dönemde yüzde 0,6 artması öngörülüyordu. İnşaat harcamaları Ekim 2021’de de yüzde 0,4 artmıştı. Söz konusu dönemde, özel sektör inşaat projeleri yüzde 0,6 artarken kamu inşaat harcamaları yüzde 0,2 azaldı. İnşaat harcamaları, yıllık bazda ise yüzde 9,3’lük artış kaydetti.

Mersin’e Metro Projesi

Mersinlilerin uzun zamandır beklediği metro projesi hayata geçiriliyor.


Mersin halkının uzun zamandır beklediği Mersin Metrosu’nun temeli atıldı. Mersin Metrosu’nun temeli, kentin düşman işgalinden kurtuluşunun 100. yıl dönümünde Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen törenle atıldı. Mersin Metrosu’nun temelini, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ile birlikte attı.


Temel atma töreninde konuşma yapan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, 3 Ocak 2022 tarihinin kent için bir milat olacağına dikkat çekti. “Medeniyet Projesi” olarak adlandırdığı metro projesinin temelinin Mersin için çok özel bir gün olan Kurtuluş Gününde atıldığını ifade eden Seçer, Mersin’in dünyanın en güzel kenti olduğunu vurguladı.

“Mersin, Huzur ve Kardeşlik Kenti”
Seçer, sözlerine şöyle devam etti: “Huzur kenti, kardeşlik kenti, hoşgörü kenti, barış kenti. Biz hepimiz hangi renkten olursak olalım, hangi bölgeden gelmiş olursak olalım, burada tek yumruk, tek vücut, kardeşçesine yaşıyoruz. Mersin göçlerle kurulmuş bir kent. Yerli nüfusumuz 2 milyon. Ama 400 bin de geçici koruma altındaki sığınmacıları ağırlıyoruz. Belediyemizin kaynakları 2 milyon nüfusumuza göre geliyor. Ama biz bu gelen kaynakları hiçbir ayrım yapmadan 2 milyon 400 bin insanın hizmetine sunuyoruz. Ayrımcılık yapmadan, gayrımcılık yapmadan, biz insanı insan olduğu için seviyoruz. Mersin müstesna bir kent. Gelecekte sadece bölgede değil, ülkede değil, dünyada yıldızı parlayacak ender kentlerden bir tanesi. Bu kentin, bu güzel şehrin belediye başkanlığını yapmaktan onur duyuyorum, şeref duyuyorum.”

Akdeniz’in İlk Yeraltı Metro Projesi
Bugün burada Akdeniz’in ilk yeraltı metrosunun temel atma töreni için toplandıklarını hatırlatan Seçer, “35 kilometre raylı sistem. Alttan giden metromuz var. Şimdi temelini atacağız. Eski Mezitli Belediyesi önünde başlayacak, eski otogarda bitecek. 13,4 kilometre. İkincisi, Yenişehir fuar alanında başlayacak, 34. Cadde boyunca devam edecek. Orada üniversite hastanesine, üniversiteye ve GMK Bulvarına ring yapacak 11 kilometrelik travmay yaptık. Üçüncüsü, eski otolardan başlayıp birinci etabın doğu noktasında son bulacak istasyonda, şehir hastanesi ve yeni otogara kadar gidecek. Mersin’e raylı sistemler dönemi hayırlı olsun. Bugün temelini atacağımız metro 3,5 yılda bitecek. Direk ya da dolaylı 4 bin kişi faydalanacak. Bizim metroya ödeyeceğimiz paranın üçte ikisi Mersin’de kalacak. Orada çalışanların cebine gidecek, yani Mersin ticareti canlanacak. 11 istasyon olacak. Bizim merkezdeki otopark derdimiz de ortadan kalkacak” dedi.

“Bir Medeniyet Projesi Gerçekleşiyor”
Seçer’in paylaştığı bilgilere göre metro projesi 11 istasyondan meydana geliyor. Bu istasyonların 7’sinde 400 araçlık otopark alanı bulunuyor. İstasyonlarda ayrıca bisiklet park yerleri, sosyal alanlar ve alışveriş merkezleri olduğunu söyleyen Seçer, “Mersin sadece kazanacağı metroyla süratli, ucuz, konforlu, güvenli bir toplu taşıma aracına kavuşmuyor, bir medeniyet projesi gerçekleştiriyor. Bir demokrasi projesi, barış projesi. Metroyu kullanan, her vatandaşımın kimliği, sosyoekonomik durumu, zengindir, fakirdir ayrımı olmadan herkes metroda seyahat edecek. Neden? Metro rahat, metro konforludur. Akdeniz ilçesinde oturan bir kardeşim Yenişehir’e, Mezitli’ye, Toroslar’a rahatça gidebilecek. Bütün ilçeleri birbirine bağlayacak. Merkezi bitirelim, Tarsus’a da Silifke’ye de bütün ilçe raylı sistemler projemizi bir bir hayata geçireceğiz, endişeniz olmasın” diye konuştu.

“100 Yıl Önce Kendini Kurtaran Şehir”
İYİ Parti lideri Akşener de törende yaptığı konuşmada, demokrasinin şehri, hoşgörü, barış gibi güzel kavramları içinde barından ve en önemlisi saygının şehri Mersin’de olmaktan mutluluk duyduğunu söyledi. Akşener, “Bugün 3 Ocak 2022 ve tam bundan 100 yıl evvel kendi kendini kurtaran şehir Mersin. Sizlerle beraber olmak aranızda bulunmak ve böyle bir kalabalıkla kadınlı, erkekli, gençli, yaş almış insanların bulunduğu böyle bir kalabalığın karşısında olmak ve genel başkanımız Kılıçdaroğlu, belediye başkanlarımız, milletvekillerimizle beraber olmak inanılmaz bir heyecan, büyük bir onur” diye konuştu.
Bugün Mersin’de metronun temeli atmak üzere güzel bir konuyla bir arada olduklarını vurgulayan Akşener, Başkan Seçer’e teşekkür etti.

“Burada Büyük Bir İmza Attınız”
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ise Mersin’in kurtuluşunun 100. yıldönümünde metronun da temelinin atıldığını ifade ederek, “Dolayısıyla bir belediye başkanının kendi kentine yapabileceği en büyük hizmetlerden birinin temelini atıyoruz. Belediye başkanı arkadaşlarıma şunu söyledim; ‘Sakın ola ki hiçbir ayrım yapmayın. Eğer bir pozitif ayrımcılık yapacaksanız yoksul mahallelilerden, fakir mahallelerden başlayacaksınız. Kentte yaşayanların her birisi huzur içinde yaşayacak. ve bulunduğunuz belediyeden hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Bunun sözünü vereceksiniz’ ve belediye başkanlarımız böyle çalışıyorlar. Evet, 100 yıl önce bayrağımız göklere çekildi. Yüz yıl önce bu ülke yani Türkiye önemli başarılara Kurtuluş Savaşı ile imza attı. Siz de burada büyük bir imza attınız, bayrağımızı göndere çektiniz.


Konuşmaların ardından, Kılıçdaroğlu, Akşener, Seçer ve protokol üyeleri, 3 etaptan oluşan Raylı Sistemler Projesinin ilk etabı olan batıda Mezitli Belediyesi eski hizmet binası ile doğuda eski otogar arasını kapsayan toplam 13,4 kilometrelik yeraltı metro inşaatının temeli birlikte attı.

Ocak 2022 Kira Artış Oranı Belli Oldu

TÜİK’in Aralık ayı enflasyon rakamlarını açıklamasıyla birlikte Ocak 2022 kira artış oranı da belli oldu.


Tüm Türkiye’deki ev sahibi ve kiracıları ilgilendiren Ocak 2022 kira artış oranı belli oldu.


Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), merakla beklenen enflasyon oranları açıkladı. Buna bağlı olarak Ocak 2022 kira artış oranı da belli oldu.


Bilindiği üzere, ev sahipleri yılda bir kez kira zammı yapabiliyor. Bu zam da Borçlar Kanunu’na göre belirleniyor.


İşte Ocak 2022 Kira Artış Oranları

TÜİK tarafından açıklanan verilere göre, Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık yüzde 36,08 oranında arttı. TÜFE’deki aylık yükseliş ise yüzde 13,58 olarak kayıtlara geçti. Yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) ise yıllık yüzde 79,89, aylık bazda yüzde 19,08 arttı.


TÜFE’de (2003=100) 2021 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre artış yüzde 13,58 oldu. Bir önceki yıla kıyasla ise yüzde 36,08 artış kaydedildi. Bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 36,08 artış oldu. 12 aylık ortalamaya bakıldığında ise yüzde 19,60 artış gerçekleşti.


Buna göre Ocak 2022 kira artış oranı 19,60 oldu. Ev sahipleri kiradaki evleri için en fazla 19,60 oranında zam talep edebilecek. Aylık 1000 lira olan kira bedeline en fazla 196 lira zam yapılabilecek.

Copa’ya Çin’den Ödül!

Copa, Çin’de her sektörün en popüler markalarının ödüllendirildiği China Confortable Household Conference’da radyatör alanında 2020 yılının en popüler markası ödülünün sahibi oldu.

Copa, Çin’de her sektörün en popüler markalarının ödüllendirildiği China Confortable Household Conference’da radyatör alanında 2020 yılının en popüler markası ödülünün sahibi oldu. Son kullanıcıların internet üzerinden farklı kategorilerde yaptığı değerlendirmeler sonucunda kazananların belirlendiği bu prestijli ödülü 2 yıl üst üste kazanan Copa, sektördeki iddiasını bir kez daha ortaya koydu.

Çin’in en prestijli sektörel ödül törenlerinden biri olan China Confortable Household Conference, 2017’den bu yana her yıl çeşitli sektörlerdeki en popüler markaları belirlemeye devam ediyor. Pandemi nedeniyle ertelenen ve bu yıl 8 Aralık 2021 tarihinde gerçekleşen ödül töreninde, tüketicilerin en favori markaları ödüllendirildi. İklimlendirme sektörünün lider markalarından Copa ise radyatör alanında 2020 yılının en popüler markası ödülünün sahibi oldu. Copa bu prestijli ödülü, kullanıcıların 7 farklı kategoride en iyi kalite ve hizmet standartlarını göz önünde bulundurularak internet üzerinden kullandıkları oylar sonucunda 2 yıl üst üste kazanmış oldu.

Yüzde 100 yerli sermaye ile üretim yapan ve yenilikçi ürün grubuyla dikkat çeken Copa, 4 kıtada 40’tan fazla ülkede faaliyet gösteriyor.

Tam yoğuşmalı ve konvansiyonel kombi; duvar tipi split, multisplit ve salon tipi klima; hermetik şofben ve radyatörleriyle tüketicilerine hizmet veren Copa, yüksek verim ve maksimum performans sağlayan ürünleriyle fark yaratmaya devam ediyor.

Çizgi Teknoloji’de Hedef Uluslararası Pazarlar

Çizgi Teknoloji Satış Pazarlama ve Operasyon Direktörü Mehmet Avni Berk, geride bırakmaya hazırlandığımız yılı değerlendirdi, 2022 hedeflerini anlattı.

Çizgi Teknoloji Satış Pazarlama ve Operasyon Direktörü Mehmet Avni Berk, 2021 yılını değerlendirdi, 2022 yılına dair öngörülerini ve hedeflerini paylaştı. Berk, uzun yıllardır Türkiye’de faaliyet gösteren bir şirket olarak büyüme noktasında iç pazarda belli bir noktaya getirdikleri Çizgi Teknoloji’nin 2022 yılında yurt dışı açılımlarıyla birlikte uluslararası bir kimliğe bürüneceğine dikkat çekti.

Kanada Ve Hollanda’ya Şirket Kurulacak
Daha hızlı büyümeyi sağlamak ve ürünlerinin uluslararası pazarlarda rekabetçi bir hale gelmesiyle beraber artık uluslararası pazarlarda yer alabileceklerini öngördüklerini kaydeden Berk, gelecek üç yıl içinde gelirlerinin yarısının ihracattan gelmesini hedef olarak belirlediklerini söyledi.


Pandemiden önce çeşitli yurt dışı fuarlarına katıldıklarını, söz konusu çalışmalarına Covid-19 nedeniyle ara vermiş olsalar da 2022’de hızla bu doğrultuda faaliyetlerini sürdüreceklerini dile getiren Berk, “Yaptığımız çalışmalar ve pazar araştırmaları neticesinde, özellikle Kanada ve Hollanda’da yerleşik yeni firmalar kurmaya karar verdik. Çizgi Teknoloji bünyesinde yer alacak firmalar üzerinden bilhassa Avrupa ve Kuzey Amerika pazarına yönelik faaliyetler gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Dolayısıyla söz konusu pazarlara Türkiye’den ulaşmak yerine, bu ülkelerde oluşturacağımız yapılar sayesinde çok daha hızlı ulaşabileceğimizi öngördük.” ifadelerini kullandı.


Berk, Endüstri 4.0’ın giderek yayılması, pandemi sonrası endüstriyel bilgisayarlarının yanı sıra ihracat potansiyeli yüksek olan sağlık alanındaki medikal monitörlerinin talep göreceği ve pazarın hızla büyüyeceği öngörüsüyle, yatırımlarını ve pazar hedeflerini bu yönde gerçekleştirmeyi uygun gördüklerini belirtti.

“Endüstriyel Ürün Grubumuzda Büyüme Gerçekleşti”

Küresel salgının etkisinde geçen 2020 ve 2021 yıllarının zorlu geçtiğini, ancak 2020’de hedeflerinin üzerinde tamamladıklarını, 2021’de ise hedeflerine ulaşarak tamamlayacaklarını öngördüklerini ifade eden Berk, ürün grupları içinde özellikle endüstriyel ürün grubunda ciddi bir büyüme olduğunu vurguladı.


Ürün gruplarında 2021 yılını değerlendiren Berk, “Bildiğiniz üzere Endüstriyel, Medikal ve Dijital Signage/Kiosk olmak üzere üç ürün grubumuz bulunmaktadır. Bunlardan ağırlıklı olarak hizmet sektörüne sunduğumuz Dijital Signage ve Kiosk ürün grubumuzda, 2021 yılında pandemi sebebi ile yavaşlayan hizmet sektörünün etkisini gördük. Ama buna karşılık Medikal ve Endüstriyel ürünlerle ilgili, medikal ve endüstriyel bilgisayar ürün gruplarımızda ciddi bir büyüme var.” dedi.


Bu kapsamda özellikle 2021 yılında ivme kazanan Endüstri 4.0 yatırımlarının etkisi olduğunu belirten Berk, endüstri ürün grubunun 2022 yılında daha da büyüyeceğini öngördüklerini söyledi.

“Emin Adımlarla İlerleyeceğiz”

Yeni yılda da hedeflerinden ayrılmadan emin adımlarla ilerlemeye devam edeceklerini bildiren Çizgi Teknoloji Satış Pazarlama ve Operasyon Direktörü Berk, konuşmasını şöyle tamamladı:“Özellikle son çeyrekte daha da artan Endüstriyel Bilgisayar Grubu ürün satışlarının, 2022’de daha da büyüyerek devam edeceğini öngörüyoruz. Her ne kadar her geçen yıl gerek pazar koşulları gerekse rekabet şartları daha çetin bir hal alsa da firma olarak bu doğrultuda hazırlıklarımızı yapıyoruz. Bunun yanında bir de pandemi koşullarını unutmamak gerekiyor. Farklı varyantlarla seyretmeye devam eden ve daha da uzayacak gibi gözüken sürecin de ilk dönemlerdeki gibi olmasa da işleri sekteye uğrattığını söyleyebiliriz. Bütün bunlara rağmen enerji krizi gibi ortaya çıkan yeni zorluklara karşı tıpkı çip krizindeki gibi öngörülü bir şekilde hareket ederek hazırlıklı olursak, mevcut ve olası yeni sorunların üstesinden gelebileceğimizi düşünüyoruz.”

Hilti’den Yeni Halat Sistemi

Gelenekselleşen Marketing Wave etkinliğinde piyasaya sunulacak MW Portfolyosu’nun lansmanını yapan Hilti, zorlu inşaat sahalarına yenilikçi ve mobilitesi yüksek bir perspektif kazandırmayı amaçlıyor.

Bütünleşik hizmet kapsamıyla inşaat profesyonellerinin iş ortağı olmayı hedefleyen Hilti, sahada çalışmayı daha verimli, kolay ve güvenli hale getirmek için yeni ürünler geliştirmeye devam ediyor. Gelenekselleşen Marketing Wave etkinliğinde piyasaya sunulacak MW Portfolyosu’nun lansmanını yapan şirket, zorlu inşaat sahalarına yenilikçi ve mobilitesi yüksek bir perspektif kazandırmayı amaçlıyor. Klasikleşmiş yöntemlere göre birçok avantaj sunan MW Halat Sistemi, binaların dayanıklılık performansını artıran Hilti Modüler Kanal Sistemleri’ne (MT) entegre edilerek inşaat profesyonellerinin ihtiyaçlarına cevap vermeye hazırlanıyor.


Geleceği referansalan inovatif yaklaşımı, yeni nesil mühendislik anlayışı ve pazarda fark yaratan ürünleriyle sektörünün öncüsü olan Hilti, yeni portföyü ile inşaat sektörü için katma değer yaratmayı sürdürüyor. MW Portföyünde yer alan halat sistemleri, esnekliği estetikle buluştururken inovatif mühendislik anlayışıyla geliştirilen ve en hafif yüklerden en ağırlarına kadar entegre bir portfolyo sunuyor. EN61439 direktiflerine uygun olarak tasarlanan MW Halat Sistemleri, tüm beton ve çelik üzerine olan ankraj çözümleri ile çalışıyor.

4 Kat Daha Hızlı Kurulum

Tüm askılama uygulamalarında kullanılmak üzere tasarlanan Hilti MW Portfolyosu; farklı aplarda çelik halatlar, ana bağlantı elemanları ve hataya yer veremeyecek kilitler içeriyor. Portfolyonun en önemli özellikleri arasında şantiyeye büyük esneklik getirmesi ve geniş bir yelpazede mekanik ve elektrikle ilgili tüm uygulamaların askılanmasına yardımcı olması yer alıyor. Çelik teller, mekanik, elektrik, havalandırma, aydınlatma gibi tesisatları askıya almanın en efektif ve pratik yolunu sunuyor. Geleneksel askılamalara göre çok daha pratik olan MW Portfolyosu ,zorlu ana malzemeler içinse çok daha esnek. MW Halat Sistemleri, dört kata kadar daha hızlı kurulum fırsatı sunarak maliyetten de tasarruf edilmesini sağlıyor.

Esnek Ve Estetik

Binada açık kalacak kısımlarda yapılacak askılamalar için neredeyse görünmez yapısıyla estetik bir görünüm oluşturan Hilti Halat Sistemleri mimarların da işini kolaylaştırıyor. Özel alet gerektirmeden kullanıma hazır kilitlerle kurulum gerçekleştirilebilen sistem, kesme veya germe gibi süreçleri de ortadan kaldırıyor. Hiçbir kesim ve sıcak çalışmaya gerek duymadığı için güvenliği maksimum seviyeye çıkaran Hilti Halat Sistemleri, busbar uygulamalarında da kullanılmak üzere tüm EN 61439direktiflerine uygun bir tasarıma da sahip. Sismik sınırlama uygulamalarında ise bağlantı ANSI/ASHRAE standart 171’e göre onaylanmış testleri bulunuyor. Üstelik uygulamalarda ve sismik sınırlamalarda kullanılacak tüm hesaplar, Hilti’nin gelişmiş mühendislik yazılımı PROFIS Engineering üzerinden yapılıp uygulanabiliyor. Yapısal bağlantı tasarım yazılımı sayesinde Hilti Halat Sistemleri, hatasız ve güvenli bir şekilde kurulabiliyor.


Lansmanı yapılan Hilti Halat Sistemleri, Hilti Modüler Kanal Sistemleri’yle birlikte uyumlu bir şekilde çalışabiliyor. Hilti’nin 360 derece hizmet anlayışına uygun olarak tüm çözümleri birbirleriyle entegre bir şekilde kullanılarak inşaat sahalarında maksimum performans gösteriyor. Bunlardan biri olan Hilti MT Modüler Kanal Sistemleri, tüm askılama ve destek sistemlerini tek bir teknolojide buluşturarak güncel yönetmeliklere uygun en verimli ve güvenilir teknolojileri bir araya getiriyor.3D yapılar için daha esnek kullanımıyla dikkat çeken sistem, Hilti Halat Sistemleri’nden maksimum performans alınmasını sağlayarak yüzde yüz uyum içinde kurulabiliyor.

Vakıf GYO’dan Yeni Proje!

Vakıf GYO, İzmir’in Konak ilçesine bağlı Mersinli Mahallesi’nde hayata geçireceği yeni proje için düğmeye bastı.


Vakıf Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO), geçtiğimiz günlerde İstanbul Maltepe’de yükselen Tablo Adalar projesini satışa çıkarmıştı. Firma şimdi ise yeni proje için harekete geçti. İzmir’in Konak ilçesine bağlı Mersinli Mahallesi’nde hayata geçirilecek olan Meydan 35 projesi için ön talep toplamaya başladı.


Vakıf GYO, yeni projesi için İzmir’in Konak ilçesini seçti. Meydan 35 projesi Konak’a bağlı Mersinli Mahallesi’nde inşa edilecek.


17 bin 703 metrekare arsa alanı üzerinde yükselecek olan Meydan 35 projesi, 128 bin 654 metrekare inşaat alanına sahip.


Ruhsat aşamasında olan projenin detayları kısa süre içerisinde paylaşılacak.

Kiler GYO Pendik Projesi İçin Düğmeye Basıldı

Kiler GYO ve Biskon Yapı ortaklığıyla hayata geçirilecek olan Kiler GYO Pendik projesi için düğmeye basıldı.


Megakent İstanbul’da konut projeleri hız kesmiyor. Kiler GYO ve Biskon Yapı ortaklığıyla hayata geçirilecek Kiler GYO Pendik projesi için düğmeye basıldı.


Kiler Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO), Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) İstanbul İli Pendik İlçesi Dolayoba Mahallesi 10510 Ada 1 Parsel Ve 10299 ada 3 parselin arsa satışı karşılığı gelir paylaşımı işi ihalesi hakkında açıklama yaptı.


Buna göre; Kiler GYO, İller Bankası’nın İstanbul Pendik Dolayoba Mahallesi 10510 Ada 1 Parsel Ve 10299 Ada 3 Parselin Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı İşi ihalesine 3 milyar 111 milyon 111 bin 108 TL ile en yüksek teklifi veren firma oldu.


Kiler GYO Pendik arsası ihalesi kapsamında arsa satışı karşılığı satış toplam geliri olarak 3 milyar 111 milyon 111 bin 108 TL, arsa satışı karşılığı banka payı gelir oranı olarak yüzde 25 ve arsa satışı karşılığı asgari banka payı geliri olarak 777 milyon 777 bin 777 TL teklif verdi.


Kiler GYO’nun İstanbul ili Pendik ilçesi, Dolayoba Mahallesi 10510 ada 1 parsel Ve 10299 ada 3 parsedin arsa satışı karşılığı gelir paylaşımı işi ihalesine verilen teklifi uygun bulundu. Kiler GYO A.Ş. – Biskon Yapı A.Ş. İş Ortaklığı sözleşmeye davet edildi.

*Fotoğraf, Kiler GYO’nun Referans Kartal projesine aittir.

Yabancılar Gayrimenkul Yatırımı İçin Hangi İlçeleri Tercih Ediyor?

Yabancıya gayrimenkul satış şirketi Nevita’nın araştırmasına göre, 2021’in 11 ayında İstanbul’da yabancıların en çok gayrimenkul aldığı ilçelerin ilk sırasında, 7 bin 905 konutla Esenyurt yer aldı.


Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre; yabancıya konut satışı 2021’in 11 ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 39,4 yükselerek 50 bin 735 olarak kaydedildi. Ocak-Kasım döneminde İstanbul’da yabancılara gerçekleştirilen konut satışı yüzde 37 arttı ve 23 bin 169 olarak gerçekleşti. Ülkede yabancıların aldığı konutların yüzde 46’sı, İstanbul’dan oldu.


2021’in 11 ayında İstanbul’da yabancıya en çok konut satılan ilçelerin başında 7 bin 905 adetle Esenyurt yer alırken, onu 2 bin 608 ile Beylikdüzü izledi. İki ilçenin toplamı 10 bin 513’e yükseldi. Esenyurt ve Beylikdüzü’nde yabancılara gerçekleştirilen satış adedi, il genelinin neredeyse yarısını, yüzde 45,4’ünü meydana getirdi.


İstanbul’da Ocak-Kasım döneminde yabancıların en çok konut aldığı üçüncü ilçe bin 734 ile Başakşehir olarak belirlenirken, onu 1.104 ile Avcılar izledi. Bu dönemde 4 ilçede bin rakamı geçildi.


2021’in 11 ayında Kağıthane’de 839, Büyükçekmece’de 772, Zeytinburnu’nda 654, Bağcılar’da 644, Küçükçekmece’de 600, Kartal’da 581, Kadıköy’de 541, Sarıyer’de 515, Şişli’de 486, Ümraniye’de 460 adet konut satışı gerçekleşti.


Bahçelievler 393, Bakırköy 355, Fatih 351, Beyoğlu 346, Eyüpsultan ise 322 konutla listeye ismini yazırdı. Diğer ilçelerin toplamında ise 1.959 adet konut yabancıya satıldı.

“Türkiye’de Yabancıların Konuta Ödediği Rakam Yükseliyor”
Konuyla ilgili açıklama yapan Nevita Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Akbal, Türkiye’de yabancıların konuta ödediği rakamın yükselmeye başladığının, batılı alıcıların sayısının arttığının altını çizen Akbal, özellikle İstanbul’un her alanda olduğu gibi gayrimenkul yatırımcısının da dikkatini çektiğine, bu alanda ciddi artış kaydedildiğine dikkat çekti.


Akbal, Türkiye’nin sahip olduğu eşsiz avantaj ve fırsatlardan bahsederek, hem Türkiye’nin hem de Nevita’nın 2021’i yabancıya konut satışında rekorlarla kapatacağını söyledi.


Son dönemde batıda güçlenen milliyetçilik akımları ve artan İslamofobi nedeniyle artık yabancıların bu ülkelerde kendilerini rahat hissetmediğini belirten Akbal, “Bu açıdan Türkiye’nin önünde müthiş bir fırsat var. Tarihi boyunca farklı din, dil, milletten insanları kucaklamış bir ülke Türkiye. Bunun değeri de bugünlerde çok daha iyi anlaşılıyor. Değişen bu dünyada Türkiye yabancılar için gerçek anlamda bir çekim merkezi olabilir” dedi.

Özak GYO Göktürk 2 Projesinde İnşaat Başlıyor

Özak GYO tarafından İstanbul’un Eyüp ilçesinde hayata geçirilecek Göktürk-2 projesinin inşaat işlerini İnt-Er Yapı İnşaat üstlendi.


İstanbul konut projeleri devam ediyor. Özak GYO yeni projesi Göktürk-2 için düğmeye bastı. Projenin inşaat işleri İnt-Er Yapı İnşaat firmasına verildi.


Özak GYO’nun İstanbul Eyüp’te hayata geçireceği Göktürk-2 projesinin inşaat işlerinin İnt-Er Yapı İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş tarafından yapılmasına karar verildi. İstanbul’un Eyüp ilçesine bağlı Göktürk Mahallesi’nde yer alan 10 bin 673 metrekarelik arsa üzerinde yükselecek proje, Göktürk Göleti Mesire Alanı’na komşu olacak.


Proje; Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne 34, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne 24, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’ne 21 ve İstanbul Havalimanı’na 20 kilometre mesafede konumlanıyor.

*Fotoğraf Özak GYO Göktürk projesine aittir.

İzmir’de Kentsel Dönüşüm Projeleri Sürüyor

İzmir Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Tunç Soyer, şehirdeki kentsel dönüşüm projeleri hakkında bilgi verdi.


İzmir’de kentsel dönüşüm çalışmaları hız kesmeden devam ediyor. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Soyer, “Kentsel dönüşüm 2022’de İzmir’e damga vuracak” dedi.


Kentteki kentsel dönüşüm projeleri ile ilgili bilgi veren Soyer, şunları söyledi: “”İzmir’de Bakanlığın benim bildiğim kentsel dönüşüm çalışması yok. İBB’nin kentsel dönüşüm modeli; vatandaşı müteahhide ezdirmeyen, müteahhit ve vatandaş arasında köprü vazifesini kuran bir model. 2022’de birçok alanda kentsel dönüşüm çalışmamız var. Özetle kentsel dönüşüm 2022’de İzmir’e damga vuracak başlıklardan olacak. Kentsel dönüşüm konusunda yeni modellerimiz de var. Hiçbir kentte gündeme gelmemiş yeni modeller var, şimdilik sürpriz olarak bırakmak istiyorum.”

Çimento Fiyatlarına Zam Yolda!

İMKON Başkanı Tahir Tellioğlu, 2022’nin ilk aylarında çimento fiyatlarının artacağını söyledi.


Çimento fiyatlarındaki artış uzunca bir süre sektörün gündemini meşgul etmişti. Kurda yaşanan düşüşle birlikte çimento fiyatlarında indirim beklenirken, İMKON Başkanı Tahir Tellioğlu’ndan farklı bir açıklama geldi. Tellioğlu, 2022’nin ilk aylarında çimento fiyatlarının artacağını söyledi.


İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) Başkanı Tahir Tellioğlu, çimentonun 2022’nin ilk ayında zamlanacağını açıkladı.
Geçtiğimiz günlerde, müteahhitler çimento fiyatlarındaki abartılı artışı gerekçe göstererek grev yapmışlardı. Fiyatlarda yaşanan durulma sonrası müteahhitler başlattıkları grevlerini sonlandırmıştı.


O dönemde Rekabet Kurumu da konu hakkında inceleme başlatmıştı. Yapılan soruşturmanın 7 aydır devam ettiğini ifade eden Tellioğlu, şöyle konuştu: “Bugün, beton firmalarına çimento fiyatlarında yüzde 20 artış yapılacağı duyurulmuş. Halen çimentonun tonu ortalama 500 TL, bu artışla 600 TL’ye çıkacak. Çimentonun maliyetinde büyük oranda yerli girdi var, bu zam niye?”

Müteahhitler , yükselen fiyatlardan dolayı, kamu projeleri gerçekleştiren firmalar için maaliyet farkı ve sözleşme fesih hakkı istediğini, bu gidişle firmaların iflas edeceğini dile getiren Tellioğlu, “Firma batacak, işçiler işsiz kalacak. Sonra kamu yarım kalan projeyi iki katı maliyetle tamamlayacak, herkes zarar edecek” diye konuştu.

Fikirtepe Dönüşüm Projesi’nde Yeni Gelişme!

“İstanbul Fikirtepe Kentsel Dönüşüm Projesi 3464/1 Parsel İnşaatı ile Park Düzenleme İşi” kapsamında Emlak Konut GYO ile Mustafa Ekşi İnşaat ve Aydur Yapı ortalıklığı arasında sözleşme imzalandı.


Emlak Konut GYO tarafından ihale edilen İstanbul Fikirtepe Kentsel Dönüşüm Projesi 3464/1 Parsel İnşaatı İle Park Düzenleme İşi’nin sözleşmesi, Yüklenici Mustafa Ekşi İnş. – Aydur Yapı A.Ş. İş Ortaklığı ile 27 Aralık tarihinde imzalandı.


Emlak Konut GYO ile T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğü arasında imzalanan “Dönüşüm Uygulamalarına İlişkin İş Birliği Protokolü” çerçevesinde Bakanlık adına Şirketimiz tarafından ihale edilen İstanbul Fikirtepe Kentsel Dönüşüm Projesi 3464/1 Parsel İnşaatı İle Park Düzenleme İşi’nin sözleşmesi, Yüklenici Mustafa Ekşi İnş. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. – Aydur Yapı A.Ş. İş Ortaklığı ile 27 Aralık tarihinde imzalandı. Sözleşme bedeli 274 milyon TL olarak belirlendi.

İzocam’ın 2022 Hedefleri Büyük!

İzocam, 2022 yılında fark yaratacak proje ve yatırımlara imza atmayı hedefliyor.


Çevre dostu tesis yatırımları, sağlıklı yalıtım ürünleri ve sürdürülebilirlik hedefli çalışmalarla başarılı bir yılı geride bırakan İzocam, 2022 yılında da fark yaratacak proje ve yatırımlarla adından söz ettirmeye hazırlanıyor.


Yüzde 20 pazar payıyla yalıtım sektöründe 57 yıldır faaliyet gösteren İzocam, 2021’de sürdürülebilirlik konusu başta olmak üzere, Ar-Ge’den dijitalleşmeye kadar hizmet ve servis kalitesini iyileştiren pek çok önemli projeyi devreye aldı. 2021 yılını hem iç hem de dış pazarda çift basamaklı büyüme rakamlarına ulaşarak, geçen seneki cirolarının neredeyse 2 katına yakın bir büyüme elde ederek kapatan İzocam, 2022 yılında da sektörde öncülük eden projeleri hayata geçirmeye hazırlanıyor.

Zorlu etkilerle başlayan 2021 yılını güzel finansal sonuçlarla kapatan İzocam, bu başarılarının yanında 2021 yılı boyunca çevre, iş sağlığı ve güvenliği, sürdürülebilirlik, Ar-Ge, dijitalleşme ve hizmet kalitesini iyileştirici pek çok projeye de odaklandı. İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, iş sağlığı ve güvenliğinin her zaman İzocam’ın öncelikli hedefleri arasında yer aldığını ve 2021’de bu alanda önemli kazanımlar elde ettiklerini belirtti. Savcı, “İş sağlığı ve güvenliği için sıfır iş kazası, sıfır meslek hastalığı ve sıfır çevre kazası” hedefiyle attığımız adımların güzel dönüşlerini aldığımız bir yılı geride bırakıyoruz. 2021 yılında Eskişehir Tesisimiz 3’üncü, Tarsus Tesisimiz ise 2’nci iş kazasız yıllarını kutladılar” dedi.

“Sürdürebilirlik Kapsamında Büyük Yatırımlara Başladık”

Murat Savcı, 2021 yılında İzocam’ın sürdürülebilirlik konusunda da İzocam’ın önemli yatırımlar yaptığına değindi ve “Hepimizin yakından takip ettiği gibi, 2021 yılı küresel iklim değişikliğini çok daha fazla hissettiğimiz bir yıl oldu. Biz de İzocam olarak, bu dönemde sürdürülebilirlik kapsamında önceki yıllara göre daha büyük yatırımlara başladık ve 2050 yılına kadar karbon nötr olma yönünde taahhütler verdik. 2021’de Tarsus Tesisimizde dünya standartlarında hava emisyon değerlerine ulaşmayı sağlayan bir baca filtresi yatırımını hayata geçirdik. Enerji kullanım azaltımı çerçevesinde tüm tesislerimizde aydınlatma tiplerini çevreci uygulamalarla yeniledik. Taşyünü ve Camyünü üretim tesislerimizde enerji izleme sistemleri kurarak geri kazanım, verimlilik projeleri uygulayarak döngüsel ekonomiye katkıda bulunduk. İlk olarak Tarsus Tesisimiz için aldığımız Temel Seviye Sıfır Atık Belgesi’ni, yılın sonuna kadar tüm tesislerimize kazandırdık” dedi. Savcı, 2022’de karbon emisyonunu azaltan, çevreci, insan sağlığına ve doğaya saygıyı ön planda tutan çalışmalara imza atmaya devam edeceklerini de sözlerine ekledi.

2021 yılına, İzocam Taşyünü ürünün sahip olduğu EUCEB belgesi ve bu belgenin insan sağlığı açısından önemini anlatan bir kampanya ile başlayan İzocam, sağlıklı yalıtımın bir hak olduğuna inanıyor. Bu alanda da tüketicileri sağlıklı yalıtım konusunda bilinçlendirmek üzere kampanyalara da imza attıklarını belirten Murat Savcı, “14 yıldır İzocam Taşyünü ve 13 yıldır İzocam Camyünü ürünlerde EUCEB sertifikası için aralıksız yatırımlar yapıyoruz. Diğer taraftan, polistiren bazlı XPS ve EPS ürünlerin, kalıcı bir organik kirletici olarak tanımlanan HBCD içermemesi yönündeki uyarıcı faaliyetlerimizi de sürdürüyoruz” şeklinde konuştu.

2021 yılında iş süreçlerinde iyileştirmelere devam eden, yeni ürünler geliştiren ve müşteri odaklı yaklaşımlarıyla da hizmet kalitesini iyileştirici projelere imza atan İzocam, yılın son çeyreğinde İzocam Sipariş ve Servis Şartlarını yayınladı. Müşterilerine sundukları hizmetin kalitesini korumak ve standardizasyonunu garanti etmek için İzocam Sipariş ve Servis Şartlarını yayınladıklarını belirten Savcı, “Müşterilerimize sunduğumuz hizmetleri ön plana çıkarmak, belirsizlikleri ortadan kaldırmak ve daha yüksek standartlarda hizmet sunabilmek amacıyla detaylı bir Sipariş ve Servis Şartları hazırladık. İzocam Sipariş ve Servis Şartları, Türkiye ve dünyada hem iş ortağına hem de firmaya yaptırımlar getiren ilk taahhütname örneği oldu” diye konuştu.

Dijitalleşme alanında ise özellikle saha çalışanlarının hayatını kolaylaştıracak, izlenebilirliği artıracak ve verimliliklerini üst düzeye çıkaracak dijitalleşme projelerine odaklandıklarını belirten Savcı, bu konuda hem endüstriyel alanda hem de müşteri ve bayilerine hizmet edecek “Dijitalleşme Yol Haritası” 2022’nin öncelikli faaliyetleri olacağını sözlerine ekledi.

Yapı Merkezi, Tanzanya’da 1,9 Milyar Dolarlık Proje Üstlendi

Yapı Merkezi, Tanzanya Darüsselam-Mwanza demir yolunun birinci ve ikinci fazından sonra Makutupora’dan Tabora’ya uzanan demir yolu hattının 3. faz çalışmalarını da üstlendi.


Yapı Merkezi, Tanzanya’da 1,9 milyar dolarlık ulaştırma projesi üstlendi. Firma, Yapı Merkezi, Tanzanya Darüsselam-Mwanza demir yolunun birinci ve ikinci fazından sonra Makutupora’dan Tabora’ya uzanan demir yolu hattının 3. faz çalışmalarını da üstlendi. 1,9 milyar dolarlık projenin 46 ay içerisinde tamamlanarak teslim edilmesi planlanıyor.


Makutupora-Tabora Standart Hat Elektrikli Demiryolu (LOT 3) Tasarım ve İnşaası Projesi için 28 Aralık 2021’de Tanzanya Başkanlık Ofisi’nde düzenlenen imza töreni, Tanzanya Cumhurbaşkanı Samia Suluhu Hassan, Tanzanya Darüsselam Büyükelçisi Dr. Mehmet Güllüoğlu ve Yapı Merkezi İnşaat Yönetim Kurulu Başkan Vekili Erdem Arıoğlu’nun katılımıyla törenle gerçekleşti.


Tek olarak uzunluğu yaklaşık 358 kilometre olan LOT 3 projesinin imza töreninde konuşan Yapı Merkezi İnşaat Yönetim Kurulu Başkan Vekili Arıoğlu, şunları söyledi: “Afrika’da bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz birçok başarılı projeye bugün bir yenisini daha ekliyor olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Tanzanya’da gerçekleştirmekte olduğumuz, Doğu Afrika’nın en hızlı tren hattı, Darüsselam-Mwanza demir yolunun Darüsselam’dan Makutupora’ya kadar uzanan 705 kilometre uzunluğundaki ilk iki kısmının da yapımını şirketimiz üstlenmişti. Tanzanya Demiryolları yetkilileri, Yapı Merkezi’nin titizliği ve iş kalitesinden büyük bir memnuniyet duydular ki Tanzanya Cumhuriyeti’nin bu çok önemli demir yolu hattının bir bölümünü daha bizlere emanet ettiler. Bugün 3. fazını imzaladığımız projenin çok yakında 167 kilometrelik 4. fazı için imza atacağımızın müjdesini de vermek isterim. En büyük mutluluğumuz, böyle dev bir proje ile ülkemize ciddi bir döviz girdisi sağlayarak ekonomimizin güçlenmesine katkıda bulunacak olmamızdır.”

TOKİ’nin Arnavutluk’ta İnşa Ettiği Deprem Konutları Teslim Edildi

TOKİ’nin Arnavutluk’ta inşa ettiği deprem konutları sahiplerine teslim edilmeye başlandı.

2019 yılında Arnavutluk’un Laç şehrinde meydana gelen depremin yaraları sarılıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı üzerine Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından inşa edilen 522 konut, depremzedelere teslim edilmeye başlandı.


Düzenlenen konut teslim törenine Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Arnavutluk Başbakan Yardımcısı ile Yeniden İnşaat ve Reform Bakanı Arben Ahmetaj, Kurbin Belediye Başkanı Majlinda Cara ve Türkiye’nin Tiran Büyükelçisi Murat Ahmet Yörük katıldı.


Törende konuşan Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, “Proje, kendisi bu bölgede doğmuş, bu bölgede büyümüş ve bu bölgenin insanıymış gibi bütün imkanlarını, iyilik ve dayanışma gücünü ortaya koyan kadim dostum Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın özel himayeleri altında gerçekleştirildi” dedi.


Törende konuşan Arnavutluk Başbakanı Rama, 2 sene önceki deprem sonrasında ülkenin 11 belediyesinde yürütülmekte olan yeniden inşaat programı kapsamında Laç şehrinde yapılan konutların finansmanının Türkiye tarafından sağlandığını söyledi.


Başbakan Rama, “Bu proje sosyal medyada bazılarının karşısına çıktığı zaman etik olmayan söylemlere maruz kaldı. Ancak proje, kendisi bu bölgede doğmuş, bu bölgede büyümüş ve bu bölgenin insanıymış gibi bütün imkanlarını, iyilik ve dayanışma gücünü ortaya dostum Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın özel himayeleri altında gerçekleştirildi” ifadelerini kullanarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkürlerini sundu.


“Kardeş Ülke Arnavutluk İçin İmkanları Seferber Ettik”
Türkiye’nin Tiran Büyükelçisi Murat Ahmet Yörük ise Türkiye’nin doğal afetleri en ağır şekilde yaşayan ve tecrübe eden bir ülke olduğunu ifade ederken, bu tecrübeler ışığında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla dost ve kardeş Arnavut halkı için depremin hemen akabinde tüm imkanlarını seferber ettiklerini belirtti. Büyükelçi Yörük, Fier Arnavutluk-Türkiye Dostluk Hastanesi’ni rekor bir zamanda inşa ettikleri gibi bu projeyi de pandemi ve olumsuz koşullara rağmen rekor bir zamanda ve modern bir mimari ile gerçekleştirdiklerini söyledi. TOKİ’ye ve inşaatını gerçekleştiren Albayraklar İnşaat Şirketi’ne teşekkürlerini sunan Büyükelçi Yörük konuşmasında, “Türkiye olarak ihtiyaç duyduğu her şartta Arnavutluk’a ve Arnavut kardeşlerimize yardım elimizi uzatmaya devam edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde her zaman Arnavut kardeşlerimize ve Balkanlar’daki tüm dost ülkelerin ve milletlerin yanında olmayı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

EGİAD’dan 2021 Yılı Değerlendirmesi ve 2020 Öngörüleri

EGİAD Ege Genç İş İnsanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, 2021 – 2022 yılına ilişkin ekonomik değerlendirmede bulundu.


EGİAD Ege Genç İş İnsanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, 2021 – 2022 yılına ilişkin ekonomik değerlendirmede bulundu. Yelkenbiçer, açıklamasında şunlara değindi:


“2021 yılını olumlu beklentiler ile karşılamıştık fakat yıl boyunca gerek global ekonomi gerekse ulusal ekonomi tarafında maalesef olumlu bir tablo göremedik. Artan enerji, gıda ve emtia fiyatları, tedarik zincirlerindeki sorunlar, lojistik giderleri ve hammadde konusundaki sıkıntıları topladığımız zaman ortaya çıkan yüksek enflasyon oranları 2021 yılında tüm dünyayı etkisi altında tuttu.

2022’ye girerken enflasyonist ortamın devam edeceğini söyleyebiliyoruz. Uzmanlara göre enflasyon rakamlarındaki yükseliş seyri, 2022 sonuna kadar tüm dünyada sürebilir. Ekonomik raporlar, küresel enflasyonda bir önceki yıla oranla görülen artışın bazı ülkelerin faiz oranlarını artırmasına yol açabileceğini belirtiyor. Çin ve ABD arasındaki ticaret savaşı ile tedarik zincirindeki sorunların yeni yılda da devam etmesi mümkün görünüyor. Pandemide kesenin ağzını açan hükümetler mali bilançolarını düzeltebilmek için 2022’de kesenin ağzını kısmak ve kemer sıkmak zorunda kalacak.

Özellikle kasım ayından itibaren kur tarafındaki aşırı oynaklıklar, yurtiçi enflasyon üzerinde ciddi bozulmalar yarattı. Piyasa beklentilerinin karşılanamadığı bir ekonomide haliyle iyileşmenin gerçekleşmesi mümkün olmaz. 2022 yılında yurtiçi ekonomik görünümün bugüne kıyasla bozulmasını önlemek için ekonomi yönetimi tarafından piyasadaki ana beklentilerin güçlü iletişim ile ortaya konması; güvenin oluşması ve fiyat istikrarının tesis edilmesi için yoğun tempolu bir çalışmanın yürütülmesi gerekiyor. Tüketiciler ve üreticiler açısından bakıldığında 2022 yılının zorlayıcı şekilde geçeceğini bilerek o yönde hazırlıkların yapılması gerekiyor.

Bir parantez de ihracatçılarımız için açmak gerekiyor. Salgın döneminde üretimi aksatmayarak tüm dünyanın güvenini kazandılar. İhracatımızdaki başarılı performansın büyüme verilerine yansıdığını görüyoruz. Net ihracatın büyümeye katkısı birinci çeyrekte 1,2 puan, ikinci çeyrekte 6,9 puan, üçüncü çeyrekte ise 6,8 puan oldu. Krizlere alışık ve kriz karşısında esneklik ve çeviklik kasları güçlü ihracatçılarımız sayesinde 2022’de bu katkının devam edeceğini öngörüyoruz fakat bunu sağlamak için özellikle kur değişimi, enflasyon ve asgari ücret düzenlemesi ile artan işletme sermayesi ihtiyacını karşılama noktasında destek mekanizmalarının ivedilikle oluşturulması lazım.”

Doğayla İç İçe, Konforlu ve Huzurlu Bir Yaşam: Conatus Existence

Sağlık yatırımlarıyla tanıdığımız Ekol Sağlık Grubu’nun inşaat firması Conatus, hayata geçirdiği villa projeleri ile huzurlu bir yaşamın kapısını aralıyor.


İzmir ve çevresindeki sağlık yatırımlarıyla tanıdığımız Ekol Sağlık Grubu, Conatus firmasıyla inşaat sektörüne de adım attı. Gümüldür’de hayata geçirdiği villa projesi kapsamında 80 villa inşa eden firmanın şimdiki adresi ise Çeşme.


Conatus Villaları Existence projesi sakinlerine doğayla iç içe, konforlu ve huzlurlu bir yaşam sunuyor. Deniz, doğa ve konforu bir arada sunan Existence projesi ünlü tarihçi Heredot’un dünyanın en güzel gökyüzüne ve en iyi iklimine sahip dediği Çeşme’nin en gözde sahillerinden biri olan Germiyan Sahili’nde yükseliyor.


Akıllı Ev Teknolojisi
9 villadan oluşan Existence projesi, akıllı ev teknolojisiyle donatıldı. A’dan Z’ye her aşamasında üst kalite malzemelerin kullanıldığı projede dış cephede taş ve kompozit kaplama tercih edildi. Isı pompalı ve yerden ısıtmalı olarak tasarlanan projede kullanılan teknoloji sayesinde ısı evin her yerinde homojen bir şekilde dağılıyor. Hemen her detayın düşünüldüğü Existence projesinde evin tüm kontrolü ve güvenliği otomasyon sistemi ile cep telefonundan kontrol edilebiliyor.


Proje Özellikleri
Existence projesi, Conatus’un “Yaşamın 3D Konforu” olarak adlandırdığı deniz, doğa ve konforu bir arada sunuyor. Projedeki 9 villanın her birinin kendine ait jakuzili havuzu, otoparkı ve 600 metrekare büyüklüğünde bahçesi bulunuyor. 2 katlı olarak tasarlanan Existence projesinde her bir villa bodrum kat, zemin kat ve birinci kattan oluşuyor.

3120 Ada 2-3-4 Parsel’de bodrum katta misafir odası, banyo, hol, çamaşır odası ve hizmetli odası yer alıyor. Zemin katta antre+salon+mutfak, WC ve treas bulunurken birinci katta ise 3 oda, 2 banyo, hol ve balkon yer alıyor. Odaların büyüklüğü 11.57 ile 17.79 metrekare arasında değişiyor. Zemin kattaki antre+mutfak+salon ise 42.5 metrekare büyüklüğünde.


3120 Ada 15 Parsel’de zemin katta misafir odası, banyo, hol, çamaşır odası ve hizmetli odası yer alıyor. Zemin katta 51.41 metrekare büyüklüğünde antre+mutfak+salonun yanı sıra WC ile teras bulunuyor. Birinci katta ise büyüklüğü 8.75 ile 13.59 metrekare arasında değişen 3 oda, 2 banyo, hol ve balkon yer alıyor.


3121 Ada 1 Parsel’de bodrum katta 2 oda, 2 banyo, hol ve çamaşır odası yer alıyor. Diğer villarlarda olduğu gibi zemin katta antre+salon+mutfak, WC ve teras bulunuyor. Bu parselde antre+salon ve mutfağın büyüklüğü 54.63 metrekare. Birinci katta ise büyüklüğü 10.18 ile 14.99 metrekare arasında değişen 4 oda, 3 banyo, hol ve balkon yer alıyor.


3121 Ada 2 Parsel’de bodrum katta 2 oda, 2 banyo, hol ve çamaşır odası bulunuyor. Antre+salon+mutfak, WC ve terastan oluşan zemin katta antre+salon+mutfak büyüklüğü 51.41 metrekare. Birinci katta ise büyüklüğü 10.01 ile 13.39 metrekare arasında değişen 4 oda, 2 banyo, 2 balkon ve hol yer alıyor.


3121 Ada 3 Parsel’de bodrum katta 2 oda, 2 banyo , hol ve çamaşır odası yer alırken zemin katta 52.17 metrekare büyüklüğünde antre + salon + mutfak ile WC ve teras yer alıyor. Birinci katta ise büyüklüğü 10.12 ile 13.92 metrekare arasında değişen 4 oda, 2 banyo, 2 balkon ve hol bulunuyor.

3121 Ada 4 Parsel bodrum katta 2 oda, 2 banyo, hol ve çamaşır odası bulunurken zemin katta 54 metrekare büyüklüğünde antre + salon + mutfak ile WC ve teras yer alıyor. Birinci katta ise büyüklüğü 10.18 ile 14.70 metrekare arasında değişen 4 oda, 2 banyo, 2 balkon ve hol bulunuyor.


Son olarak, 3121 Ada 5 Parsel’de 2 oda, 2 banyo, hol ve çamaşır odası bulunurken zemin katta 55.58 metrekare büyüklüğünde antre + salon + mutfak ile WC ve teras yer alıyor. Birinci katta ise büyüklüğü 10.18 ile 15.45 arasında değişen 4 oda, 2 banyo, 2 balkon ve hol bulunuyor.


Lansmana özel avantajlı fiyatlarla sunulan Conatus Villaları Existence projesinin 2022 Haziran’da tamamlanarak sahiplerine teslim edilmesi planlanıyor.

Ege Yapı Ispartakule Projesinde Ön Satış Süreci Başladı

Ege Yapı’nın Ispartakule’deki yeni projesi Ege Yapı Ispartakule ön satışta.

İstanbul konut projeleri hız kesmeden decam ediyor. Ege Yapı tarafından İstanbul Ispartakule’de hayata geçirilen Ege Yapı Ispartakule projesinde ön satış süreci başladı.


1+1, 2+1, 3+1 ve 4+1 daire tiplerinin sunulduğu projede teslimlerin 36 ayda yapılması planlanıyor. İstanbul’un en hızlı gelişim gösteren bölgesinde yükselen proje panoramik göl manzarasına sahip. Avrupa Otoyolu ve Kuzey Marmara Otoyolu bağlantı yollarının yanı başında konumlanan proje aile yaşantısına uygun olarak tasarlandı.

Ege Yapı Ispartakule projesi, bölgenin genel dokusuna uyum sağlayacak ve çevreye katkıda bulunacak şekilde planlandı. 19 bin metrekarelik alanda inşa edilecek olan projede, açık hava cadde mağazaları da bulunacak.


Üçay Grup: “Türkiye İçin En Uygun Konsept Pasif Evler”

1990’lı yıllarda Almanya’da ortaya atılan Pasif Ev konsepti yenilenebilir enerji alanında Ar-Ge çalışmaları yürüten Üçay Grup tarafından Türkiye’de uygulanacak.


Yükselen enerji fiyatları tasarruf kültürünün güçlü bir şekilde geri dönmesine neden oldu. En düşük enerjiyle en yüksek konforu elde etmek için 1990’lı yıllarda Almanya’da ortaya atılan Pasif Ev konsepti yenilenebilir enerji alanında Ar-Ge çalışmaları yürüten Üçay Grup tarafından Türkiye’de uygulanacak. Yüzde 90 oranında tasarruf sağlayan konseptle çok daha düşük enerjiyle iklimlendirme yapılabilecek.


Enerji fiyatlarının dünya çapında yükselmeye başlaması tasarruf önlemlerini yeniden gündeme getirdi. Özellikle kış aylarında doğalgaz ve elektrik faturalarını kontrol altında tutabilmek için tüketiciler daha fazla tasarruf etmek istiyor.
1990’lı yıllardan bugün dünyanın pek çok ülkesinde başarıyla uygulanan Pasif Ev konsepti, en düşük enerji tüketimiyle en yüksek konforu hedefliyor. Pasif ev konseptiyle tasarlanan yapılar, geleneksel yapılara göre yüzde 90 oranında daha az enerji harcıyor.

Pasif Ev Konsepti, Türkiye’de Yaygınlaşacak
Sıfır Enerji ve Pasif Ev Derneği (SEPEV) tarafından ülkemizde yaygınlaştırılmaya çalışılan Pasif Ev konsepti, verilen eğitimlerle de mimarlar ve tasarımcıların ilgisine sunuluyor. Yenilenebilir enerjinin evsel kullanımı alanında Ar-Ge çalışmaları gerçekleştiren Üçay Grup, ‘Pasif Ev’ kavramına uygun yapılar inşa etmeyi hedefliyor.
Üçay Grup İcra Kurulu Üyesi İlgin Eray pasif ev kavramını, “Pasif ev kavramı, bir binadaki enerji verimliliği için binanın karbon ayak izini azaltan gönüllü bir standarttır. İklimlendirme için çok az enerji gerektiren ‘ultra düşük enerjili’ binalar tasarlamayı hedefleyen pasif ev konsepti yalnızca konut mülkleriyle sınırlı değildir. Almanya’daki birçok örnekte ofis binaları, okullar, büyük yapılar da pasif ev standardına göre inşa edilebilir” ifadeleriyle anlattı.


Yüzde 90 Tasarruf Mümkün!
Pasif Ev konseptiyle yüzde 90 oranında tasarruf sağlamanın mümkün olduğunu vurgulayan İlgin Eray, “Geleneksel bina tasarımlarıyla, Pasif Ev tasarımını karşılaştırdığınızda yüzde 90’a varan tasarruf sağlamanız mümkün. Yalnızca soğuk iklimlerde, ısıtma çözümlerine odaklanmayan Pasif Ev konsepti, hava akışını kontrol ederek hem soğuk hem de sıcak havalarda yapının içerisini ideal hava sıcaklığında tutuyor. Kuzey Avrupa ülkelerinde ortaya çıkan konsept bugün Ekvator çizgisine yakın Güney Amerika ülkelerinde de kullanılıyor. Ülkemizde hem kış hem de yaz aylarında giderek uç noktalara erişen hava sıcaklıklarından etkilenmemek için en uygun çözümün Pasif Ev konsepti olduğunu söyleyebiliriz” diye konuştu.


“Yaşam alanlarımızı iklimlendirmek için çok daha az enerji harcayabilecekken, ısıtılamayan ya da soğutulamayan yapılarda yaşamayı göze alıyoruz” diyen İlgin Eray, “Ülkemizde maalesef yapılar enerji verimliliğini düşünmeden tasarlanıp, inşa ediliyor. Isınmayan ve soğumayan binalarda yaşamayı göze alıyoruz. Pasif ev aslında Türkiye’nin tam da ihtiyacı olan bir konsept. Pasif ev konseptine uygun bir yapı tasarlarken, ‘yapı bileşenlerinin doğru seçimi ve uygulanması, iklimlendirme ihtiyacını minimize edecek çözümler üretilmesi, en aza indirgenen iklimlendirme ihtiyacının da en verimli şekilde karşılanması’ adımlarını izleyerek neredeyse hiç enerji harcamadan iklimlendirme sağlayabiliriz” ifadeleriyle sözlerini sonlandırdı.

“Silivri Teknopark” İçin Düğmeye Basıldı

Kadir Has Üniversitesi ve Silivri Belediyesi ortaklığıyla hayata geçirilecek olan Silivri Teknoloji Geliştirme Bölgesi projesi için 27 Aralık 2021 tarihinde bir protokol imzalandı.

Kadir Has Üniversitesi’nin Selimpaşa Kampüsü’nde hayata geçirilecek olan Silivri Teknoloji Geliştirme Bölgesi projesi için 27 Aralık 2021 tarihinde bir protokol imzalandı. Teknopark inşaatı en yakın zamanda başlayacak.


Kadir Has Üniversitesi ve Silivri Belediyesi çok özel bir iş birliğine imza atıyor. Kadir Has Üniversitesi’nin Selimpaşa Kampüsü’nde hayata geçirilecek olan Silivri Teknoloji Geliştirme Bölgesi projesi için 27 Aralık 2021 tarihinde bir protokol imzalandı. Silivri Belediye Başkanlığı’nda düzenlenen imza töreninde Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sondan Durukanoğlu Feyiz ve Rektör Yardımcısı ve Ar-Ge Kaynakları Direktörü Prof. Dr. Hasan Dağ, Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz ile bir araya geldi.


Kadir Has Üniversitesi ile Silivri Belediyesi ortaklığıyla yaklaşık iki yıldır Selimpaşa Kampüsümüzün olduğu alanda Silivri Teknoloji Geliştirme Bölgesi kurulması için çalışıyordu. Bu proje için Silivri Belediyesi’yle örnek bir işbirliği modeli geliştirildi ve 27 Aralık 2021 Pazartesi günü bir protokol imzalandı. Protokol imza törenine Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sondan Durukanoğlu Feyiz, Kadir Has Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Ar-Ge Kaynakları Direktörü Prof. Dr. Hasan Dağ, Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, Belediye Başkan Yardımcısı Emre Sarısaltıkoğlu ve basın mensupları katıldı.


Mülkiyeti Silivri Belediyesi’ne ait olan ve 49 yıllığına Kadir Has Üniversitesi’ne tahsis edilen 100.179,72 metrekare alanın ilk olarak Teknoloji Geliştirme Bölgesi olarak tescil edilmesi ve bölgeye bir Teknopark kurulması amaçlanıyor. Hayata geçecek Teknopark projesi sayesinde “Belediye, Üniversite ve Sanayi Kuruluşları” ekseninde yürütülecek Ar-Ge çalışmalarıyla farklı yatırım alanlarının oluşturulması, yeni istihdam fırsatlarının sunulması, bölge ve ülke ekonomisine katkı sağlanması hedefleniyor.


Diğer Teknoparklardan Farklı Olacak
“Selimpaşa Kampüsümüzün teknopark olarak bölgeye ve ülkemize hizmet sunabilmesi için ilk adımı birlikte atıyoruz,” diyen Prof. Dr. Sondan Durukanoğlu Feyiz, imza törenindeki konuşmasında şunları söyledi: “Kuracağımız Silivri Teknoloji Geliştirme Bölgesi diğer teknoparklardan farklı olacak: Her şeyden önce burada Ar-Ge’ye dayalı ileri teknoloji ürün ve hizmetlerin geliştirileceği bir ekosistem oluşturacağız. Bu ekosistem içinde özellikle genç akademisyenlerin ve üniversite öğrencilerinin bilgi ve becerileri ile yenilikçi şirketler kurmalarına öncülük edeceğiz. Ayrıca bu teknoparkta cinsiyet ve fırsat eşitliğine destek çıkmak da ana hedeflerimizden biri olacak.”


Bu girişimin ayırt edici bir başka özelliğinin de projenin, bölgeyi çok iyi tanıyan ve ihtiyaçlara hakim bir yerel yönetimle ortak yürütülmesi olduğunu belirten Prof. Durukanoğlu Feyiz, bu sayede üniversite ile yerel belediye işbirliğine güzel bir örnek teşkil edeceklerinin altını çizdi.

İhracata Önemli Katkı
Türkiye’de sayısı 90’a yaklaşan teknoloji geliştirme bölgelerinde Ar-Ge çalışmalarını yürüten firma sayısının 6.800’ü, bu firmalarda istihdam edilen personel sayısınınsa 70 bini aştığını belirten Prof. Dr. Hasan Dağ, yapmış olduğu konuşmada çarpıcı rakamlar paylaştı: “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın verilerine göre bu bölgelerde faaliyet gösteren firmalar tarafından 1.332 patent tescil ettirildi, 2.937 patentin başvuru süreci devam ediyor. Teknoloji geliştirme bölgelerinde şimdiye kadar 41.520 proje tamamlandı, üzerinde çalışılan proje sayısı ise 11 bin 200’ü aştı. Yalnızca prototip ve lisans satışlarının ihracat rakamları ise 6,2 milyar doları aştı.”


Silivri Belediyesi’nin ortaklığında kurulacak olan Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nin, ülkemizin katma değeri yüksek ürün ve hizmetler gamının genişletmesine katkı vermeyi, ihracatta bu alana katkı sağlamayı ve nitelikli girişimciler ile personel sayılarını artırmayı amaçladığını söyleyen Prof. Dağ, yerli üretim ve gelişmeye hız verileceğini; ilçedeki ve çevresindeki girişimcilerin, özellikle de kadın girişimcilerin özendirileceğini ve destekleneceğini belirtti.

“Ülke Ekonomisine Katkı Sağlamayı Hedefliyoruz”
“Teknopark ile bölgemizde yeni yatırım ve istihdam alanlarının oluşturulmasını ve böylece ülke ekonomisine katkı sağlamayı hedefliyoruz. Proje dahilinde benim çok önemsediğim bir konu da yine Türkiye’de bir ilk olacak tarım teknoparkının burada kurulacak olması. Bu sayede tarım sektörünü geliştirilmesine, yeni stratejiler üretilmesine ve çiftçilerimize, hayvancılarımıza birçok konuda destek verilmesine imkân sağlamış olacağız. Yine tarım teknoparkı sayesinde kadın çiftçilerimize ve genç çiftçilerimize ayrı bir önem vereceğimizi de ifade etmek istiyorum,” diyen Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti: “Kadir Has Üniversitesinin 100 bin metrekare arazisinin 25 bin metrekarelik bölümünde de Silivri Belediyesi tarafından projelendirilen ve Silivri’de yaşayan vatandaşlarımızın tek kuruş harcamadan sosyal, kültürel ve spor faaliyetlerini yapabileceği, kamuya açık bir tesis inşa edeceğiz. Gerçekten çok kıymetli ve çok prestijli bir teknopark olacak!”

Huma Yapı’dan Çengelköy’e Yeni Yatırım

İstanbul’da çok sayıda konut projesine imza atan Huma Yapı, Çengelköy’de 100 milyon liralık yeni bir yatırım için düğmeye bastı.


Çengelköy, Tuzla, Sancaktepe, Çekmeköy, Avcılar, Güneşli ve Halkalı’da çok sayıda konut projesini hayata geçiren Huma Yapı, yeni projesi için de Çengelköy’ü tercih etti. 100 milyon lira değerindeki yeni proje için düğmeye basan firma, inşaat çalışmalarına en kısa sürede başlamayı planlıyor.


Konuyla ilgili açıklama yapan Huma Yapı’nın Sahibi Yusuf İzzettin Aydın, “Burada tek blok yapmak için yola çıkmıştık ama ardından ikinci bloğu ekleyerek kentsel dönüşüm projesine başladık. Proje şu anda devam ediyor. Nisan 2022’de ilk bloğu, Ekim 2022 de 2.bloğu teslim etmeyi hedefliyoruz” dedi.

2021 yazında arsa sahipleri ile anlaşmalar yapmaya başladıklarını ve 2021 yılı sonunda yaklaşık 65 arsa sahibi ile sözleşme imzaladıklarını belirten Aydın, böylelikle Vadi Çengelköy projesine başladıklarını dile getirdi. Yaklaşık 100 milyon liralık yatırım maliyeti olan proje için ülkemiz ve dünyanın içinde olduğu pandemi şartları gereği bir konsorsiyum oluşturduklarını söyleyen Aydın, projede kullanılacak tüm malzemelerin son teknoloji ürünü olacağını ifade etti. Aydın, her daire için kişiye özel çözümler sunmaya çalıştıklarını aktardı.


Geleneklerini önemseyen bir mimar olarak aileye çok önem verdiğinin altını çizen Aydın, “Ailenin kız veya erkek çocuğu olması, çocuk sayısı, aile yapısı, yaşam anlayışı, modern, klasik tarzına göre özel çözümleri ekibimiz ile üretmeye çalışıyoruz. Arsa sahipleri ve satışı gerçekleşmiş olan daire sahipleriyle görüşüp aile yapısına göre öneriler getiriyoruz ve bunu çok şükür ilk projelerimizde başardık. Çok önemli geri dönüşler aldık. Engelliler için sunduğumuz çözümler basit bir asansör veya rampadan çok daha fazlası. Onları dinleyip konuşarak onlar için neler yapabileceğimize beraber karar vererek onların hayatlarına daha fazla nasıl konfor sağlayacağımızı bulmaya çalışıyoruz” açıklamasında bulundu.


Çocuk oyun alanlarında da önemli yenilikler hayata geçirmek için uğraştıklarının altını çizen Aydın, “Çocuk oyun alanlarında klasik salıncak, kaydırak, zıp zıp gibi malzemelerden oluşan oyun parkları yerine sadece vakit geçireceği değil zihin yapılarını da geliştiren oyun sistemleri oluşturmaya çalışıyoruz. Mimarlık günümüzde gelişen teknoloji yanında sosyal bilim dallarıyla paralel hareket etmeli. İnsanların yaşam alanlarına mümkün olduğunca daha çok mutluluk eklememiz lazım” dedi.

Altınbaş Üniversitesi Öğrencisinin Otel Projesine Mansiyon Ödülü

Altınbaş Üniversitesi İç Mimarlık Bölümü öğrencisi Çağlar Lampir, hazırladığı otel projesi ile finale kalarak Mansiyon Ödülü almaya hak kazandı.


Her sene düzenlenen Ulusal Bitirme Projeleri Yarışması, Mekan 2021’de ön elemeyi geçerek finale kalan Altınbaş Üniversitesi İç Mimarlık Bölümü öğrencisi Çağlar Lampir, hazırladığı otel projesi ile finale kalarak Mansiyon Ödülü almaya hak kazandı.

Bitirme projeleri kapsamında çok sayıda üniversitenin katıldığı yarışmada, İzmir Konak’ta yer alan SGK Dinlenme ve Eğitim Tesisi binası, şehir oteli projesi olarak yeniden işlevlendirildi.

Yarışmada mansiyon ödülünü kazanan Çağlar Lampir, proje teması olarak Porsche Taycan’ın seçildiği belirtti. İşe Porche, bir otel olsaydı nasıl olurdu diye hayal ederek başladığını söyleyen Çağlar Lampir, “Yapının, cadde ve denize bakan cepheleriyle 7 katlı ve avlusu bulunan bitişik nizam bir yapısı mevcut. Kültür, turizm ve iş insanlarını hedef alarak, onların ihtiyaçşlarınoı gözönünde bulundurarak mekanın gereksinimlerini oluşturdum. Çeşitli konseptler ve tasarım dilleri referans olarak kullandım. Tasarlanan mekanın bir marka oteli olmaması da belirli bir düiünce ve tasarım özgürlüğü sağladı. Böylece bir otomobilin aerodinamik yapısı, aydınlatma ve hava kanalları referans alınarak Porsche’nin tasarım dilinin nasıl bir mekana dönüştürülebileceğini göstermeye çalıştım.” dedi. Çağlar Lampir, tasarım sürecinde ana başlıkların, ‘’Otomobile baktığımızda ne görüyoruz? Ne hissediyoruz? Otomobildeki parametrik bütünlüğü mekanda içgüdüsel referanslarla nasıl sağlarız? Sorularına yanıt vermeye çalıştığını ifade etti.

Projenin danışmanlığını yapan Doç. Dr. Osman Arayıcı da, “Mesleki anlamda teori ve pratiğin iç içe geçtiği bu tip yarışmaların, öğrencilerin bu tecrübeyi yaşamaları açısından çok önemli olduğunu vurguladı.

Jantsa Jant’tan 32 Milyon Dolarlık Fabrika Yatırımı

Ürettiği jantları 80 ülkeye ihraç eden Jantsa Jant, tarımsal ve endüstriyel iş makinelerine yönelik üretim için yeni bir fabrika yatırımı yapmaya hazırlanıyor.

Jantsa Jant’tan 32 milyon dolarlık yeni fabrika yatırımı. Aydın’da faaliyet gösteren ve ürettiği jantları 80 ülkeye ihraç eden firma, tarımsal ve endüstriyel iş makinelerine yönelik üretim için 32 milyon dolarlık yeni yatırım yapacak.


Efeler ilçesindeki Umurlu Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Jantsa Jant’ın Genel Müdürü Ercan Çerçioğlu, geçen yıla oranla satışlarında ciddi oranda artış yaşandığını belirtti. Yeni tip koronavirüs salgını dolayısıyla dünya tedarik zincirindeki kırılmaların kendilerine pozitif yönde yansıdığını kaydeden Çerçioğlu, önceki yıla oranla cirolarını yüzde 60 artırdıklarını söyledi. Bu dönemde fırsatları iyi değerlendirdiklerini dile getiren Çerçioğlu, ülkemizin lojistik avantajının siparişlerin artmasında etken olduğunu söyledi. Süreci de iyi yönettiklerinin altını çizen Çerçioğlu, teslimatlarda gecikme olmadığını, bu istikrarı 2022 yılında da devam ettireceklerini düşündüğünü dile getirdi.

Yurt dışında yeni müşteriler kazandıklarını söyleyen Çerçioğlu, bundan dolayı yeni yatırım kararı aldıklarını anlattı. Germencik ilçesinde Ortaklar Organize Sanayi Bölgesi’nde 47 bin metrekarelik arsa alımıyla sıfırdan yeni bir yatırım planının hazır olduğunu anlatan Çerçioğlu, “Bu tesis tarımsal makine ve endüstriyel iş makineleri jantları alanında üretim yapacak. Buradaki fabrikamızın yarısı kadar bir kapasiteyi üretecek. Bu da yaklaşık 1 milyon janta tekabül ediyor. Önümüzdeki aylarda inşaat başlayacak, hedefimiz 2023’ün ilk çeyreğinde üretime başlamak. Yaklaşık 32 milyon dolar civarında bir yatırım yapılacak. 150 işçiyle başlayıp zaman içerisinde 500 işçiye çıkabilecek bir yatırım” dedi.


“Şu anda müşterilerimiz kalite ve lojistik süresi nedeniyle artık Çin’den ürün almak istemiyor. Vakit kaybetmememiz lazım. Bu yatırım için bizce tam zamanı” diyen Çerçioğlu, ihracata önem verdiklerini vurguladı.


80 ülkeye ihracat yaptıklarını, sektörün lider firmalarıyla çalıştıklarını ifade eden Çerçioğlu, şunları kaydetti:”Hemen hemen tüm kıtalara jant sevkiyatımız var. Ağırlıklı yani yüzde 50’ye yakını AB ülkeleri. Ülkemiz ekonomisinin ihracat yoluyla iyiye gideceğine, ülkemizin refahının, zenginliğinin ihracat yoluyla artacağına inanan sanayicilerdeniz. Bu yüzden de ürettiğimizin yüzde 80’ini ihraç ediyoruz. Bunu bir milli görev gibi de görüyoruz. Yurt içinin de ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Hedefimiz mümkün olduğu kadar ihraç etmek. Dolayısıyla bu yatırımı zamanında yapıyoruz. Geç kalsaydık başka tedarikçiler devreye girecekti. Yeni fabrikamız devreye girene kadar ana fabrikamızdan ihtiyaçları karşılayacağız.”

Artaş Grubu’ndan Erciyes’e 5 Yıldızlı Otel Yatırımı

Artaş İnşaat, Erciyes Kayak Merkezi’nde 5 yıldızlı otel yatırımına imza attı.


Erciyes Kayak Merkezi’ne otel yatırımı. Artaş İnşaat tarafından hayata geçirilen ve Radisson markasının ilk kayak oteli olma özelliğini taşıyan Radisson Blu Mount Erciyes Oteli 10 ay gibi kısa bir sürede tamamlanarak kayakseverlerin hizmetine sunuldu.


Otelin basın lansmanında konuşma yapan Artaş Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Serhan Çetinsaya, Türk turizmine hizmet etmekten büyük mutluluk duyduklarını söyledi. Türk turizmine hizmet etmekten büyük mutluluk duyduklarını belirten Çetinsaya, “Kayseri turizmi için en önemli ihtiyaçlardan birisi de dağ bölgesinde günübirlik alan eksikliği idi. Bizler bu oteli Türk turizmine kazandırarak buradaki eksiği kapatmış olduk. Radisson Blu Mount Erciyes’in toplam büyüklüğü 14 bin metrekare, fakat bu alanın 3 bin metrekarelik alanı otel olarak kullanılacak. Kalan 11 bin metrekarelik kısım ise günübirlik alan olarak misafirlerimizin hizmetine sunuyoruz. Turizm yatırımımız olan olan Radisson Blu Mount Erciyes; Ülkemize, bölgemize ve ilimize hayırlı olsun. Bu vesile ile kayak sporu tutkunlarını da Erciyes’e bekliyoruz” dedi.


2 bin 200 metre irtifada konumlanan Radisson Blu Mount Erciyes, açık havuzunda misafirlerine sıcak havuz keyfi sunuyor. Radisson Blu Mount Erciyes, bu ayrıcalığı ile Türkiye’de tek olma özelliğini taşıyor. 13 milyon dolarlık bir yatırım ile Kayseri turizmine kazandırılan Radisson Blu Mount Erciyes, 16’sı süit olmak üzere 60 oda ve 170 yatak kapasitesine sahip.İki ayrı restorantı, bir lounge, spor salonu, spa ve yüzme havuzlarıyla misafirlere mükemmel bir deneyim yaşatmayı amaçlayan otel, aynı anda 400 kişiye kadar hizmet verebilecek son derece şık ve zarif restoranlara sahip. Misafirler kayakla doğrudan ulaşılabilecekleri açık restoranda rafine lezzetlerin keyfine Erciyes manzarası eşliğinde varabilecek.

45 Milyon Euroluk Altyapı Projesi

Sinop’ta 45 milyon euro maliyetle kanalizasyon ve içme suyu projesi hayata geçiriliyor.


Sinop Belediye Başkanı Barış Ayhan, kentte yapılması planlanan altyapı çalışmalar ile ilgili bilgiler verdi. Ayhan, toplam maliyetinin 45 milyon euroyu bulacak olan 4 köy kanalizasyonu, 1 merkez kanalizasyonu ve 4 içme suyu deposu projelerinin önümüzdeki yılın ilk aylarında ihaleye çıkması beklenildiğini belirtti.


Başkan Ayhan, sözlerine şöyle devam etti: “Biz bununla ilgili İller Bankası’na yaptığımız çalışmanın neticesinde son noktaya geldik. Toplam maliyeti 45 milyon euroluk bir proje bu. 4 tane yeni mahallemizin kanalizasyonun tamamı, 4 tane içme suyu deposu ve Özlem Kooperatifi bölgesinde bir kanalizasyon olmayan kısmı kapsayacak. Paranın yarısını Dünya Bankası Hibe Programı’ndan alıyoruz. İller Bankası yetkilileri, durumumu takip ediyor. Geri kalan 20 milyonu, ilk 5 yıl ödemesiz 20 yıl vadeli, düşük faizli kredi şeklinde fonluyoruz. Bizim ilk önerdiğimiz zaman projemizin yaklaşık maliyeti 40 milyon euro tutuyordu. Fakat proje Dünya Bankası’na gidip incelediğinde, bir detay gördüler. ‘Bizim para vermiş olduğumuz projeden akan kanalizasyon, biyolojik arıtmadan geçmeden denize dökülemez!’ cevabı verildi. Bizim bu 3 tesisimizden bir tanesi biyolojik arıtma, iki tanesi değil, onlar derin deniz deşarjı. Projeye onu da ekleyince 5 milyon Euro’da onun için eklettik. Şimdi Dünya Bankası’nda Sinop ilimiz için 45 milyon euroluk projemiz hazır.


“Sinop’un 50 Yıllık İçme ve Yağmur Suyu Çalışmaları Tamamlanmış Olacak”
bu projeler tamamlandığında Sinop’un 50 yıllık kanalizasyon, içme suyu ve yağmur suyu çalışmalarını tamamlamış olacaklarını belirten Ayhan, ihalelerin görülmesi için 2. sıra olduklarını, ilk sırada ise Samsun’un Çarşamba ilçesinin yer aldığını söyledi. Ayhan, şu bilgileri verdi: “Euro’daki artıştan dolayı fon miktarı ile ilgili sıkıntı oldu. İller bankası görevlimizle görüştük. Projeyi ikiye böldük. 17 milyonluk kısmını afet fonundan geri kalan kısmını da bizim kullandığımız yatırımlar teşvik programı kapsamında iki ayrı fondan şimdi bunların her şeyi hazırlandı. Şubat ayında ihaleye çıkmayı bekliyoruz. Şubat ayında ihaleye çıkarsak, Sinop’un önündeki en az 50 yıllık, belki de 100 yıllık kanalizasyon, içme suyu ve yağmur suyu işlerinin hepsi bitmiş olacak. Dünya Bankası tarafından yurt dışı kredilerle sağlanan fonlarda kaynak döviz olduğu için projeler çok hızlı yürüyor. Çünkü her geçen gün zaman kaybediyoruz. Her geçen zamanda da para kaybediyoruz. Onun için Türkiye’deki diğer yapım işleri gibi değil, Dünya Bankası’ndan projeler kontroller çok hızlı ilerliyor. Umuyorum ki seçime kadar bu projeler bitmiş olacak” dedi.

“4 Adet Su Deposu Yapılacak”
Gelincik Mahallesi’nde ve Ahmet Muhip Dıranas bölgesinde proje hatası sebebiyle suyun zaman zaman yaz aylarında üst katlara çıkmadığına dikkat çeken Ayhan, söz konusu bölgeye su sağlayan deponun Korucuk Su Deposu olması gerektiğini belirtti. Bölgenin Pervane bölgesindeki su deposundan beslendiğini ifade eden Ayhan, “O binaların üst katları deponun kutusundan yüksekte. Bundan kaynaklı genellikle yaz aylarında zaman zaman su basınç yetmezliği yaşanmakta. Bu yeni sistemde eski depoyu rahatlatarak Gelincik Mahallesi’ni, Korucuk Mahallesi’ne yapacağımız yeni depoyla besleyeceğiz. O zaman Gelincik Mahallesini bu sorunu ortadan kalkacak. Bir de bizim 50 km mesafeden geliyor ve bizim irsaliye hattımızın geldiği bölgede çok ciddi heyelanlı bölgeler var. Çeltik tarlaları var. Mevsimsel olarak arazinin yeri değişiyor çeltik arazisi olduğu için. Burada biz zemin oynamasından dolayı zaman zaman boru patlamaları oluyor. Bu patlamalar enteresan şekilde borunun gövdesinde olmuyor, hep iki borunun birleştiği yerde oluyor. Bunun üzerinde mutlaka kaynak sonrası yeni bir ilave kaynak yapılması gerekiyor. Birde yeteri kadar borunu ölçüsüne göre yapılmadığında, bir yerden patlayan boruyu onarmak için suyu Erfelek’teki arıtma tesisimizden kesmek zorunda kalıyoruz. Erfelek arıtma tesisinden suyu kestiğimizde tamirata başlayabilmek için borunun boşalması için 4 saat bekliyoruz. Hiç müdahale etmeden, 4 saatte boru boşalıyor. Biz 1 saatte kaynağını yapıyoruz. Ondan sonra tekrar sizin evinizdeki musluktan su akması için 20 saat bekliyoruz. Önce boru doluyor, sonra depo doluyor ondan sonra o su sizin musluğunuza geliyor. Yani 1 saatlik tamirat için yaklaşık 30 saat suyu kesiyoruz. Şimdi bunu nasıl çözeceğiz. Bu boruları hepsini atıp yeniden yapmak mümkün değil. Hepsini tekrar yeni bir flanş yapmak mümkün değil. Onun için biz şimdi 4 tane daha depo yapacağız. Bu depoların yanında eski depolarımızı kapatmayacağız. Eski depolarımızı da alttan birbirlerine bağlayacağız. Biz yeni depoları kullanmaya devam edeceğiz. Su kesintisi anında eski depolarımızı devreye sokarak oradaki patlağı boru boşaldı, tamir edilip, tekrar doldurulacak ve bunları hiç Sinoplu hissetmeyecek. Bu şekilde yeni projeyle bu dertten de kurtulacağız. Yeni yapacağımız depolarla bu sorun çözülecek” dedi.

Çöpten Enerji Üretimi
Sinop’ta faaliyet sürdüren Katı Atık Bertaraf Tesisi’ni başkanlığa geldiği ilk dönemde ziyaret ettiğini belirten Barış Ayhan, eski halini ilk gördüğünde “Tamamen hayal kırıklığına uğradım” ifadelerini kullandı. Hızla yenileme ile ilgili ihale çalışmalarına başladığını belirten Ayhan, “İhale ile çöpten metan gazından, metan gazı karbonmonoksitten 19 kat daha zehirli bir gaz. Bütün dünyanın, iklim değişikliğinin en büyük sorunu kentlerin havaya karışan metan gazından kaynaklı. Şimdi Sinop olarak orada, çöpten enerji üretiyoruz. Bütün çöpü kaldırdık, kılcal borular yerleştirildi, çöpün üzerini toprakla kapatıyoruz katman katman. O gazı borularla balona dolduruyoruz. Metan gazından dolu bir balon. Gazı sisteme gönderiyoruz, orada yakıyoruz fakat çöpü yakmıyoruz. 750 KW/Saat enerji üretiyoruz şu anda. Biz bunu sadece Sinop’ta yapmıyoruz. 5 tane ilçe belediyse ile birlikte yapıyoruz. Meşe Dağı üzerinde bu tesis. Biz şimdi ön ayrıştırma tesisi ihalesiyle çıktık. Müteahhitle yer tespitini yaptık. Yine Sinop Belediyesi ile 5 ilçe belediyesi ile beraber belediye meclisinden borçlanma yetkisi aldık. 45 milyonluk bir proje bu da. Bununda yarısı hibe, yarısı da belediyelerin nüfuslarına göre ödeyecekleri proje. Buradan da Sinop’un çöpünü alacağız. Bantların üzerinde yürüyecek çöp. Yukarıdan optik okuyucu, çöpü okuyacak. Alttan havayla içindeki havayla kartonu, plastiği, kağıdı ayrıştıracak. Onları tekrar ekonomiye kazandırılacak. Bu proje şuan da yapılıyor, inşaat halinde. 400 gün sonra yapımı bitmiş olacak. Hem gübre elde edeceğiz organik atıklar, hem de diğer kısımlarından da ekonomiye tekrar geri döndüreceğiz” şeklinde konuştu.

30 Bin Kapasiteli Sanko Cami’nin Temeli Atıldı

Sanko, 30 bin kapasiteli yeni bir cami projesini hayata geçiriyor.


Gaziantep’te cami inşatı başladı. Sanko tarafından hayata geçirilen caminin temel atma töreni Gaziantep Milletvekili Nejat Koçer, Sanko Holding Onursal Başkanları Abdulkadir ve Zeki Konukoğlu, Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu, Sanko Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güner Dağlı, Şehitkamil Kaymakamı Ömer Kalaylı, Gaziantep İl Müftüsü Dr. Hüseyin Hazırlar, Şehitkamil Müftüsü Feyyaz İdin, Sanko Holding Yönetim Kurulu Üyeleri Hakan, Cengiz, Yiğitcan ve Alperen Sani Konukoğlu ile Sanko yöneticilerinin katılımıyla gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, temel atma törenine video konferans yöntemiyle katıldı.


Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm Sanko ailesine şahsım ve milletim adına çok teşekkür ediyorum” dedi.


Sanko’nun Bölgeye Kazandırdığı 20’inci Cami

Sanko Holding Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu törende yaptığı konuşmada, bugüne kadar 16 cami yaptırdıklarını ve temeli atılan Sanko Camisi ile 20’nci camiyi kazandırmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Caminin 81 bin 442 metrekarelik alan üzerine konumlanacağını belirten Konukoğlu, caminin özellikleriyle ilgili şu bilgileri paylaştı:”Toplam 20 bin 600 metrekare oturma alanı ve 10 bin metrekare avlusunda 30 bin kişinin ibadet edebilecektir. 120 metre kubbe yüksekliği ve 82 metre genişliğiyle kubbe çapı ve iç hacim yüksekliği anlamında dünyada en büyük olma iddiasına sahiptir. Her biri 164 metre yüksekliğinde dört minareye sahiptir. Bu özellikleri göz önüne alındığında söz konusu büyüklüğün kent içinde yerinin ölçek, oran ve bağlam anlamında nitelikli olması ve Gaziantep gibi kimlikli bir mimari kültüre sahip şehre uyum sağlaması amaçlanmaktadır.”


Cumhurbaşkanı Erdoğan’a katılımlarından dolayı teşekkür eden Konukoğlu, “Bu değerli eserin Gazi Şehrimize, ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum” diyerek sözlerini tamamladı.Konuşmaların tamamlanmasının ardından butona basılarak Sanko Camisi’nin temeline ilk harç dökülürken, İl Müftüsü Dr. Hüseyin Hazırlar eşliğinde okunan duayla tören sona erdi.

Elazığ Sivrice’de İnşa Edilen Deprem Konutlarının Yapımı Tamamlandı

Toplu Konut İdaresi’nin Elazığ Sivrice’de inşa ettiği deprem konutlarının yapımı tamamlandı.


Elazığ’ın Sivrice ilçesinde meydana gelen depremde hasar gören ve yıkılan binaların yerine yenileri inşa ediliyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından Sivrice ilçesinde hayata geçirilen 305 konut ve 86 iş yerinin yapımı tamamlandı.


24 Ocak 2020 tarihinde meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremde Elazığ’da 37, Malatya’da 4 olmak üzere 41 kişi hayatını kaybetti, iki şehirde 25 binden fazla konut ise hasar gördü. TOKİ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un koordinesinde şehirde 24 bin 83 konutun konutun inşa edilmesi için çalışma başlattı. Tamamlanan deprem konutları hak sahiplerine kura ile teslim edildi.


Sivrice Yeniden İnşa Edildi
Yürütülen çalışmalar kapsamında depremin merkez üssü Sivrice’de TOKİ tarafından başlatılan birinci etap çalışmalarında 305 konut 86 iş yeri ve 2 caminin yapımı tamamlandı. Konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada yapımı tamamlanan konut ve iş yerlerinin hak sahiplerine kısa süre içerisinde teslim edileceğini bildirildi. Tektonik Hazar Gölü’nün yanında, Hazar Baba Dağı’nın eteğinde konumlanan Sivrice ilçesi doğal güzelliğiyle dikkatleri üzerine çekiyor. Göl manzaralı TOKİ konutlarının tamalanmasıyla ilçe yeni yüzüne kavuşuyor.


Konuyla ilgili açıklama yapan Sivrice Kaymakamı Yunus Emre Vural, 24 Ocak 2020 depreminden sonra sarsılan Sivrice ilçemizde yıl sonuna doğru inşaat çalışmalarına başlanmıştı. Geçtiğimiz eylül ayının ortasından itibaren yıkımlar başlandı ve ilk inşaatlarımızın temelleri atıldı. Bugün itibariyle 305 adet konutun, 86 adet işyerinin ve iki adet caminin tamamlandığını söyleyebiliriz. Alt ve üst yapısıyla bütün bir Sivrice’yi yeniledik. Devletimizin gücüyle yepyeni bir ilçe kazandırdık. Bunun haricinde çeşitli oyun parkları, açık ve kapalı otoparklarıyla vatandaşlarımızın ihtiyaçları da düşünüldü. Şu anda ilçemizde doğalgaz var. Bu Sivrice için çok büyük bir haber. İlçemiz doğalgazına geçtiğimiz hafta itibariyle kavuşmuş oldu ve ilk olarak kamu binalarında doğalgaz yanmaya başladı. Vatandaşlarımız yakın zamanda evlerini teslim alacaklar. Onlarla beraber yepyeni bir ilçeye kavuşmuş olacağız. Yenilenen mahallemizle birlikte şu anda Türkiye’nin en yeni turizm beldesiyiz” dedi.

Tedarik Zinciri 4.0 Üretimde 2022’yi Bekliyor

Eaton Elektrik Türkiye Makine İmalatı Kanalı Satış Müdürü Selahattin Erdem, endüstri 4.0 terimi hakkında açıklamalarda bulundu.

Endüstri 4.0 terimi sektörde uzun süredir dolaşıyor ve bu terimle kastettiğimiz şey, teorisi uygulamaya kondukça ve üretimin geleceği daha az varsayımsal ve daha ‘sağlam’ hale geldikçe hem gelişti hem de keskinleşti.


Üretim için sırada ne var diye sorulduğunda, önümüzdeki on iki ayın basitçe daha fazlasını getireceğini söylemenin kolay bir cevabı var: daha fazla anlayış, daha fazla beceri ve daha fazla uygulama, hepsi bir yön değişikliği getirmek yerine bugün sahip olduklarımızın üzerine inşa ediliyor.


Aslında, Endüstri 4.0 geleceğinin bileşenleri büyük oranda zaten mevcut. Dijital eşleştirme metodolojilerine, metalaştırılmış bir teklif olarak robotlara ve daha çevik yollarla izlenebilen, yönetilebilen ve yeniden yapılabilen dijitalleştirilmiş üretim hatlarına bakıldığında, Endüstri 4.0’ın tüm bileşenlerine sahip olduğumuz ve tüm bunları kullanarak sadece üretimin geleceğinin yaşayabileceği bir binayı inşa etmemize ihtiyacımız olduğu söylenebilir.


Kapsam: Tedarik Zinciri 4.0
Bununla birlikte, imalat içeriği önemli ölçüde değişti ve tedarik zincirleri, taşıdıkları mal ve hizmet endüstrileriyle birlikte gelişiyor. Eğer bu Endüstri 4.0 çağıysa, tedarik zincirlerini de benzer şekilde düşünmek mantıklı. Tedarik zinciri 4.0 şu anda çalışma halinde.


Diğer taraftan, pandeminin neden olduğu aksaklıklar, tedarik zincirinin gerçekliğine her zamankinden daha parlak bir ışık tuttu. Onlarca yıllık offshoring, önemli maliyet avantajları sağlayabilen, ancak aynı zamanda baskı altına alındığında kırılgan hale gelebilen karmaşık bir küresel değerler ağı ile sonuçlandı. Örneğin, Ever Given konteyner gemisi bu yıl Mart ayında Süveyş Kanalı’nda karaya oturduğunda meydana gelen zincirleme etkiyi, aynı zamanda Brexit’in karmaşıklığını, uluslararası ilişkileri ve yarı iletkenler gibi temel malzemelerin kıtlığını düşünün.


Artık bu tür sistemlerin maliyet-fayda analizini yeniden dengelemek ve üreticilerin iş yapılarını esnekliğe öncelik verecek şekilde yeniden düşünmeleri için açık bir itici güç mevcut. Örneğin makine üreticileri, uzun tedarik zincirleri nedeniyle daha önce olmayan özelleştirme fırsatları, daha kısa ve daha güvenli teslim süreleri ve portföy hacmi anlamına gelen esnekliğin değerini satmaya çalışacaklar.


Bu yeniden yapılanma, yukarıda bahsedilen Endüstri 4.0 yapısı ve OT/IT yakınlaşmasının çevikliği ve maliyet avantajları ile ayrılmaz ikilidir.


Çevresel Kapsam
Öte yandan, iklim krizine yanıt verme talebi artık toplumun her düzeyinde, üretimin bu konuya acilen yanıt vermesi gerektiği şeklinde hissedilmektedir. Yenilenebilir enerji üretimi fırsatı çok açıktır, ancak çoğu için bu aynı zamanda, üretim hatlarını şebekenin AC girişinden ziyade DC beslemesini karşılamak üzere üretim hatlarını dönüştüren büyük dönüştürücü işleri de gerektirecek ve bu da üretimin nerede ve nasıl yapılacağına ilişkin aritmetiği temelden etkileyecek. Bu müdahalede kısa vadeli zorluklar olsa da, uzun vadeli faydalar açıkça onlardan daha ağır basıyor. Daha genel olarak, tedarik zincirlerinin kısaltılmasında çevresel bir avantaj da var, böylece nakliye emisyonları azalır – ve uluslararası kargaşa karşısında daha fazla çeviklik ve dolayısıyla verimlilik ile teslimat yapmak için kaynakların tahsisi optimize edilebilir.


O halde, üretimin yeni istikameti, gelecekte kullanacağı teknolojilerle değil, bilgi, zihniyet ve becerilerle ilgilidir. Örneğin, dijital eşleştirmenin değeri, değişen tedarik zincirine ve piyasa gerçeklerine uyum sağlarken avantaj gösterdiği için daha geniş çapta anlaşılacak ve uygulanacak. Ağa bağlı operasyonel teknoloji de benzer şekilde pandemi gibi aksamalara karşı dayanıklılığın yanı sıra.emisyon azaltımı için sağlayabileceği faydalar üzerinden satılacak.


Sonuç: Ortak Bir Sonuca Sahip Eş Baskılar
Tüm bunlar, üretimin değişen kapsamının insiyatiflere ve sistemlere formule edilmesi gerektiği anlamına geliyor: çevresel etki için sertifikasyon programları, üretim işgücüne çeşitli yeni yetenekleri çekmek için daha güçlü itici unsurlar, endüstriler arası açık standartlar ve yatırımlar gibi sonuçlar. Endüstri 4.0 ve Tedarik Zinciri’nin vaatlerini günlük bir gerçeklik haline getiren şey, dijital üretim olacak.


Üretim kapsamı hızla değişirken, sektör oyuncularının bu taleplere yanıt vermesini sağlayan parçalar zaten elinizin altında. Üreticiler, politikalar ve düzenleyici konular gibi daha resmi taleplerin bir adım önünde durmanın yanı sıra, hem mevcut tedarik zinciri kapsamı, hem de yeni beceriler ve gelecek yıllarda sürdürülebilirliğe daha fazla odaklanma gerektirecek çevresel kapsamı ele almak amacıyla, içeriden daha büyük bir değişim sağlamaya, standartları ve becerileri geliştirmeye çalışmalıdır.

İstanbul Kartal’a 611 Daireli Yeni Proje!

Yıldızlar İnşaat, İstanbul Kartal’da 611 konutluk yeni bir proje hayata geçiriyor.


Yeni inşaat projeleri için düğmeye basan Yıldızlar İnşaat’ın yeni adresi Kartal oldu. 611 konut ve 45 ticari üniteden oluşan proje, 402 milyon 406 bin 19 TL’ye mal olacak.


Yıldızlar İnşaat Kartal projesi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na başvuruda bulunuldu ve proje için Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci başladı. Proje, İstanbul İli, Kartal İlçesi, Esentepe Mahallesi 12710, 12713, 12714 Ada, 1 Parsel üzerinde hayata geçirilecek.


Yıldızlar İnşaat’ın Kartal projesinde 656 adet bağımsız bölüm yer alacak. Proje kapsamında 12710 ada 1 parselde bulunan alanda 2 blok bulunacak olup, bir blok ticari + konut bloğu olması planlanıyor.


38 bin 334 metrekare proje alanında inşa edilecek Yıldızlar İnşaat Kartal projesinde 1+1, 2+1, 3+1 ve 4+1 konut tipleri yer alacak. Proje kapsamındaki dubleks daireler 3 oda 1 salon şeklinde tasarlandı. Yıldızlar İnşaat Kartal projesinde bir adet sosyal tesis bloğu da yer alıyor. Projedeki blokların toplam oturum alanı 14 bin 614 metrekare olarak belirlendi.


Yıldızlar İnşaat Kartal projesinin içerisinde yaya yolu, çocuk oyun parkı vb. yapısal peyzaj alanı olarak 5 bin 604 metrekare ayrıldı. Bitkisel peyzaj çalışmaları için ise yeşil alan olarak 18 bin 116 metrekare alana yer verildi. İnşaat alanı 180 bin 818 metrekare olarak belirlenen projede 124 araç kapasiteli açık otopark da yer alıyor.


Yıldızlar İnşaat Kartal projesinin yükseleceği arazi eğimli olduğundan bir blok 7 bodrum teras katlı olarak planlandı. 12713 ada 1 parselde bulunan alanda 2 blok yer alacak olup bloklarda konut+ticari alan bulunacak. 12714 ada 1 parselde yer alan alanda ise 9 blok bulunacak olup, 4 adet bloğun zemin kat ve 1.katlarında ticari alan bulunacak. Bir blok da sosyal tesis bloğu olacak. Proje kapsamındaki tüm blokların en fazla 7 katlı olması planlanıyor.

Çeşme Belediyesi’nden Satılık Arsa

Çeşme Belediye Başkanlığı, kendi mülkiyetinde bulunan İnönü Mahallesi’ndeki 3 bin 551 metrekarelik arsayı kapalı teklif usulüyle satışa çıkardı.


Çeşme Belediyesi’nden satılık arsa! Çeşme Belediye Başkanlığı, kendi mülkiyetinde bulunan İnönü Mahallesi’ndeki 3 bin 551 metrekarelik arsayı kapalı teklif usulüyle satışa çıkardı. İhalesi 6 ocak 2022’de düzenlenecek olan arsanın fiyatı 11 milyon TL olarak belirlendi.


Çeşme Belediyesi tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi:


“Aşağıda adresi, muhammen bedeli, geçici teminatı, ihale tarihi ve  saati belirtilen Belediyemize ait taşınmaz, 2886 Sayılı Kanunun 35/a Maddesi gereğince kapalı teklif usulü ile satışı yapılacaktır. İhale Çeşme Belediyesi Meclis Salonunda İhale komisyonu  huzurunda yapılacaktır. İhaleye katılmak için isteklilerin en geç ihale gün ve saatine kadar İsteklinin kimliği, İkametgah belgesi, tebligat için adres beyanı, Geçici Teminat makbuzu, İhaleye katılacak tüzel kişi ise; ihaleye tüzel kişi adına katılacak kişinin, Ticaret Sicil Gazetesi ve/veya Ticaret Sicil Gazetesi’ne havi noter tasdikli imza sirkülerinde yetkili kişi olduğunu ve yetki süresini gösteren belge, yetkili kişinin kimliği, istekli adına vekaleten katılıyor ise vekaletnamesi, İsteklilerin ortak girişim olması halinde girişim beyannamesi ve ortaklarca imzalı ortaklık sözleşmesi ile birlikte Komisyon Başkanlığına müracaat etmeleri gerekmektedir. İstenilen belgelerin tamamı asıl veya noter tasdikli suret olacaktır. Aksi halde istekli ihaleye kabul edilmeyecektir. İhale  şartnamesi Belediyemiz Emlak ve İstimlak  Müdürlüğünde görülebilir ve aynı adresten 500,00-TL karşılığında temin edilebilir. İhaleye katılmak için  ihale şartnamesinin satın alınması  zorunludur. İlanen duyurulur.”

Satılık Arsanın Detayları

Mahalle: İnönü Mahallesi
Ada – Parsel: 6392  – 1
Yüzölçümü: 3.551,00m2
Niteliği: Arsa
Muhammen Bedel: 11.000.000,00TL 
Geçici Teminat: 330.000,00TL
İhale Tarihi ve Saati: 06.01.2022 Saat: 14:00

TOKİ’den Afet Bölgelerine 38 Bin Konut

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Toplu Konut İdaresi (TOKİ) deprem, sel ve yangın felaketinden etkilenen bölgelere 38 bin 611 konut inşa ediyor.


TOKİ, afet bölgelerinde yeni konut projeleri inşa ediyor. Ülkemizin konut stoğunu iyileştirmek, dar ve orta gelirli vatandaşları ev sahibi yapmak amaıcyla yola çıkan TOKİ, 2003 yılından bu yana 1 milyondan fazla konut üretti. Kurum ayrıca 5 milyon vatandaşa sağlıklı ve güvenli evler sundu. TOKİ çalışmaları kapsamında son 2 yılda deprem felaketinin meydana geldiği İzmir, Elazığ ve Malatya, sel felaketinin yaşandığı Giresun, Rize, Kastamonu, Sinop, Bartın ile orman yangınlarının yaşandığı Antalya ve Muğla’da afetzedelere sağlıklı ve güvenli yaşam alanları oluşturmak için çalışmalarına devam ediyor.


Elazığ’da meydana gelen depremden sonra bölgeyi yeni yüzüne kavuşturmak üzere çalışmalara başlayan TOKİ, Elazığ’da 23 bin 677 konut, 2 bin 515 köy evi ve 302 ahır ile Malatya’da 6 bin 287 konut, 1555 köy evi ve 705 ahır inşa ediyor. Elazığ’da 8 bin konut yapımı tamamlanarak teslim edilirken, diğer konutların etaplar halinde 2022’nin ilk yarısında teslimi planlanıyor.


Depremden etkilenen bir diğer il olan İzmir’in Bayraklı ilçesinde üç mahallede, yedi bölgede bin 391 konut ile 3 milyon 800 bin metrekarelik rezerv alanında 3 bin 649 konut olmak üzere toplam 5 bin 40 konut projelendirildi. Konutların zemin üzeri 4-5 kat olacak şekilde tasarlandığı yerleşimlerde, bölge mimarisiyle uyumlu olmasına ise özen gösteriliyor. Bölgede yapımı tamamlanan konutların aşamalı olarak teslimi devam ediyor.


Sel ve yangından zarar gören illerde de çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. Giresun’da 619 konut, Rize’de 364 konut, 50 köy evi ve 10 iş yeri, Kastamonu, Sinop ve Bartın’da toplam bin 122 konut, Antalya’da bin 305 konut ve 600 ahır, Muğla’da 110 konut ve 130 ahır olmak üzere TOKİ  tarafından, toplamda 38 bin 611 konut, 4 bin 120 köy evi, 269 iş yeri, 25 okul, 18 cami, 2 yurt/pansiyon ve bin 737 ahır inşa ediliyor. Yapımı biten konutlar aşamalı olarak teslim edilirken, bir sene içinde afet bölgelerindeki tüm konutların teslimi amaçlanıyor.

İzocam, İş Sağlığı Ve Güvenliği Projesinde Başarıyı Yakaladı

“Güvenlik seninle başlar” sloganıyla başlattığı çevre, iş sağlığı ve güvenliği projesinde başarıyı yakalayan İzocam, 2021’de Eşkişehir tesisinde 3’üncü, Tarsus tesisinde ise 2’nci iş kazasız yılını kutladı.


Türkiye yalıtım sektörünün lider kuruluşu İzocam, sıfır iş kazası, sıfır çevre kazası, minimum çevresel etki ve sıfır meslek hastalığı hedefiyle çalışmalarını sürdürüyor. “Güvenlik seninle başlar” sloganıyla imza attığı Çevre, İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) farkındalığı projesinde başarıyı yakalayan İzocam, bu sene Eskişehir tesisinde 3’üncü, Tarsus tesisinde ise 2’nci iş kazasız yılını kutladı.


İzocam, 2001 yılında OHSAS 18001 ile belgelenerek 2021 yılında ISO 45001 ile sürdürdüğü İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi’ni, tüm tesisleri ve merkezi süreçlerinde uyguluyor. Faaliyet gösterdiği alanda risk ve tehlikelerin yüksek seviyede olması nedeniyle saha çalışanlarının iş güvenliğini üst seviyede önemseyen İzocam, son birkaç yıldır da “Güvenlik Seninle Başlar” sloganı ile önemli bir kültür değişimi başlattı. Tüm çalışanlar tarafından benimsenen ve onların da değişime katılım gösterdiği yeni İSG yaklaşımını günlük işleyişin ayrılmaz bir parçası haline getiren İzocam, çalışanlarının duyarlılığını ve farkındalığını arttırmaya yönelik sürekli etkinliklere ve belli periyodlarda gerçekleşen tatbikat ve eğitimlere imza atıyor. İSG’yi sadece çalışanlarının değil müşteri ve paydaşlarının da gündeminde tutma misyonu ile hareket eden İzocam, “sıfır iş kazası” hedefinin devamlılığı için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.

Karapınar Aile Sağlığı Merkezi Yükseliyor

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin vatandaşların sağlık hizmetlerine erişimini kolaylaştırmak amacıyla hayata geçirdiği Karapınar Aile Sağlığı Merkezi inşaatında çalışmalar hızla sürüyor.


Bursa’nın Yıldırım ilçesinde aile sağlığı merkezi inşaatı tam gaz devam ediyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde hayata geçirilen Karapınar Aile Sağlığı Merkezi’nin kaba inşaatı tamamlanmak üzere. Aile Sağlığı Merkezi inşatının Mart 2022’de tamamlanması hedefleniyor.


Tamamlandığında bölge halkının sağlığa erişimini kolaylaştıracak olan merkezin temeli ağustos ayında atılmıştı. 480 metrekare taban alanı üzerine toplam 2 kat olarak tasarlanan merkezde; 7 adet doktor muayene odası, 2 adet tıbbi müdahale odası, 3 adet gebe izleme ve aile planlama odası, 2 adet aşı ve çocuk izleme odası, eğitim ve toplantı salonu, laboratuvar ve mutfak, tıbbi atık, kazan dairesi gibi gerekli diğer tüm mekanları bulunacak. Yaklaşık 3 milyon TL’ye mal olacak olan merkezin kaba inşaatı büyük ölçüde tamamlanırken, çalışmaların Mart ayı sonuna kadar bitirilmesi hedefleniyor.


Konuyla ilgili açıklama yapan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, bir şehrin ‘sağlıklı şehir’ olabilmesi için sağlık ve sağlığı ilgilendiren tüm kentsel ve çevresel konulardaki eşitsizliklerin ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak sağlığı öncelikli konular arasında ele aldıklarını, özellikle ev hasta bakım hizmetleriyle her yıl 10 binlerce vatandaşa evlerinde sağlık hizmeti verdiklerini dile getiren Başkan Aktaş, “Bursa’nın sağlıklı şehir imajını güçlendirmek ve halkımızın içinde yaşamaktan mutluluk duyacağı bir şehir inşa etmek için birçok projeyi hayata geçiriyoruz. Karapınar Aile Sağlığı Merkezi de bu projelerimizden biri. Bölge halkının önemli bir talebiydi. Artık çalışmalarda son aşamaya geldik. Çalışma tamamlandığında mahalle halkı, yürüme mesafede sağlık hizmetlerine ulaşabilecek. Şimdiden hayırlı olsun” dedi.

Ev Fiyatları Kurdaki Düşüşten Nasıl Etkilenecek?

Dövizdeki düşüşün gayrimenkul piyasasına etkisi hakkında bilgi veren Karanbey İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Barış Özgenal, kur sabit olmadığı sürece konut fiyatlarında ciddi bir düşüşün yaşanmayacağını söyledi.

Dövizdeki düşüşün gayrimenkul sektörüne etki edip etmeyeceği merak konusu. Henüz piyasanın netlik kazanmadığını belirten Karanbey İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Barış Özgenal kur sabit olmadığı sürece konut fiyatlarında ciddi bir düşüşün yaşanmayacağını söyledi.


Dövizdeki düşüşün gayrimenkul piyasasına etkisi hakkında bilgi veren Özgenal, “Dolardaki ani düşüşü bir süre takip etmek lazım. Kalıcı olacak mı yoksa geçici bir durum mu? Çünkü malzeme fiyatlarında da hemen bir düşüş beklemek yanlış olur. Dolar yavaş yavaş kademeli olarak bu seviyelerde kalırsa o zaman piyasa açısından bir rahatlama bekleyebiliriz” dedi.


Ev fiyatlarında ciddi bir düşüş beklemenin yanlış olacağını aktaran Özgenal, şu an yapılan evlerin yüksek kur ve yüksek maliyetlerden yapıldığı konusuna dikkat çekerek “Ev fiyatlarında ciddi bir gerileme beklemiyorum. Konut fiyatlarında bir düşüş olacaksa da bunun zamanı şu an değil. Bunu söylemek için çok erken. Ayrıca dövizdeki düşüşten bağımsız olarak emlak piyasasında uzun bir süre düşüş beklemiyorum. Aksine gün geçtikçe fiyatlar daha da artabilir” diye konuştu.


En büyük sıkıntının kurdaki belirsizlik olduğunu kaydeden Özgenal, “Dolardaki düşüş tüm sektöre umut ışığı yaktı. Dolar düşmeden önce inşaatlarımızda nakit paramızla mal alamıyorduk. Fabrikalar her gün güncel fiyat çekiyor ve mal vermekte zorluk çıkarıyorlardı. Ancak şimdi doların düşmesi malzeme fiyatlarına etki edecek mi bunu bekliyoruz. Eğer dolar sabit bir şekilde bu seviyelerde kalırsa herkes fiyatlandırmasını ona göre ayarlar ve bütçesine dahilinde alımını yapar. O da piyasanın biraz açılmasını sağlar ve inşaat projelerini hızlandırır. Hepimiz bu temenniden yanayız ancak doğruyu konuşmak gerekirse şu an için piyasanın canlanacağını söylemek oldukça güç. Bunun için zaman gerekli. Bir süre daha bekleyip göreceğiz” ifadelerini kullandı.

Türk Müteahhitler Yurt Dışında 10 Bin 909 Proje Üstlendi

Türk müteahhitler, kasım ayı sonu itibariyle 130 ülkede 10 bin 909 proje üstlendi.


Yurt dışı müteahhitlik işlerinin miktarı 2021 yılında yeniden yükselişe geçti. Yapılan açıklamaya göre kasım ayı sonu itibariyle Türk müteahhitler 130 ülkede 10 bin 909 proje üstlendi.


Ticaret Bakanlığı tarafından açıklanan rakamlara göre, Türk müteahhitlerin Ocak-Kasım sürecinde yurt dışında üstlendiği projelerin tutarı 20 milyar 656 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Kasım ayı sonu itibariyle 1972 yılından bu güne Türk müteahhitlerin üstlendiği toplam iş tutarı 130 ülkede 10 bin 909 projede 442,6 milyar dolara ulaştı.


Türkiye, 2005 yılında ilk defa senelik bazda 10 milyar dolar sınırını aştıktan sonra, küresel krizin ardından toparlanma araçlarından biri olarak kullanılan yatırımların yoğun olduğu ve petrol fiyatlarının da göreli şekilde artış gösterdiği 2012-13 yıllarında 30 milyar doları aştı. Bunun dışındaki senelerde de 20 milyar doları aşkın iş üstlenildi. Türk müteahhitler, ikili siyasi ilişkiler yanında petrol fiyatları ve pandeminin etkisiyle 2019 yılında 19,3, 2020 yılında ise 15,2 milyar dolarlık iş üstlendiler. Türk müteahhitlerin iş aldığı bölgeler sırasıyla Bağımsız Devletler Topluluğu, Ortadoğu, Afrika ve Avrupa şeklinde belirtiliyor.


Türk müteahhitlerin yurt dışında üstlendikleri işler yapı malzemesi ihracatını da arttırıyor. Paylaşılan verilere göre Türkiye’nin yapı malzemeleri ihracatı Ocak – Kasım arasında 28,7 milyar dolara yükseldi.

Değerli Konutlar Vergisi Arttı

2022 yılı için yeniden değerleme oranının yüzde 36,2 olarak belirlenmesinden sonra, çeşitli ceza, harç, vergi, istisna gibi bedeller de tekrar güncellendi. Yeniden değerleme oranları kapsamında değerli konut vergisine tabi matrah oranı da artırıldı.


Değerli konut vergisine tabi matrah, yüzde 18,1 oranında yükseldi. Buna göre değeri 6 milyon 173 bin Türk Lirası ile 9 milyon 260 bin Türk Lirası arasında olanlardan 6.173 TL’yi geçen kısım binde 3 oranında vergiye tabi tutulacak.

2022 yılı için yeniden değerleme oranının yüzde 36,2 olarak belirlenmesinden sonra, çeşitli ceza, harç, vergi, istisna gibi bedeller de tekrar güncellendi. Yeniden değerleme oranları kapsamında değerli konut vergisine tabi matrah oranı da artırıldı.


12 milyon 347 bin TL’ye kadar olanların 9 milyon 260 bin TL’si için 9 bin 261 TL, 12 milyon 347 bin TL’den fazla olanların vergisi ise binde 10 olarak belirlendi.

2022 Yılı Emlak Vergisi Zam Oranları Açıklandı

2022 yılı emlak vergi değerleri açıklandı. Buna göre 2022 yılında 2021’e ait yeniden değerleme oranının yarısı (yüzde 18,10) kadar artırılarak hesaplanacak.


Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanan Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği, 1 Ocak 2022’den itibaren yürürlüğe girmek üzere Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğ ile birlikte, 2022 yılına ilişkin emlak vergi değerleri belli oldu.


Tebliğe göre, gelecek yıl emlak vergisine 18.10 oranında zam yapıldı. Vergi, Harç, değerli kağıt gibi bürokrasiyi ilgilendiren konulara ilişkin Hazine ve Maliye Bakanlığı tebliğlerini yayımlandı.Emlak Vergisinde yeniden değerleme oranı olan yüzde 36.20’nin yarısının uygulanması yani yüzde 18.10 oranında artırılması yönünde karar alındı. Böylece, Türkiye sınırları içinde bulunan mesken nitelikli taşınmazlardan bina vergi değeri 6 milyon 173 bin liranın üzerinde olanlar değerli konut vergisine tabi olacak. 


Vergi oranlarına esas mesken nitelikli taşınmaz değerlerinin alt ve üst sınırları da yeni yıl için yeniden değerleme oranının yarısı kadar yükseldi.B u kapsamda, vergi oranlarına esas mesken nitelikli taşınmaz değerlerinin alt ve üst sınırları 6 milyon 173 bin lira ile 9 milyon 260 bin lira arasında olanların (bu tutar dahil) 6 milyon 173 bin lirayı aşan kısmı için binde 3 olarak tespit edildi.
Söz konusu taşınmazlardan değeri 12 milyon 347 bin liraya kadar olanların (bu tutar dahil) 9 milyon 260 bin lirası için 9 bin 261 lira, fazlası için binde 6’lık oran belirlendi.


Değeri 12 milyon 347 bin liradan fazla olanlarda sınır, bu tutar için 27 bin 783 lira, fazlası için ise binde 10 olarak hesaplandı.

Harçlar Kanunu’nda yeniden değerleme oranı yüzde 36.20 olarak kaldı.

Endel Şirketler Grubu Yapı Malzemeleri Grubu Başkanı Barış Özaydemir Hayatını Kaybetti

Eskişehir’in önemli sanayi kuruluşlarından Endel Şirketler Grubu Yapı Malzemeleri Grubu Başkanı ve Yönetim Kurulu Başkan Vekili Barış Y. Özaydemir hayatını kaybetti.


Endel Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, Kılıçoğlu Kiremit Genel Müdürü Barış Yalçın Özaydemir’in ani ölümü ile ilgili şirket bir açıklama yayınladı. Açıklamada şöyle denildi:


“Endel Şirketler Grubu Yapı Malzemeleri Grubu Başkanı ve Yönetim Kurulu Başkan Vekilimiz Barış Y. Özaydemir’i ani ve beklenmedik şekilde 43 yaşında kaybettik.


Eskişehir Sanayi Odası önceki başkanı, Yönetim Kurulu Başkanımız Savaş M. Özaydemir ve Aynur Özaydemir’in iki oğlundan küçüğü olan Barış Y.Özaydemir, 1978 yılında Eskişehir’de doğdu. 1997 yılında Eskişehir Anadolu Lisesi’ni bitirdikten sonra 2002 yılında Koç Üniversitesi İşletme Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı.


Üniversite mezuniyetinin ardından aile şirketinde görev almadan önce profesyonel çalışma hayatına adapte olmak ve deneyim edinmek için İstanbul’da yabancı bir denetim firmasında profesyonel olarak iş hayatına başlayan Barış Özaydemir, 2003 yılında Stratejik Planlama ve Yeni İş geliştirme direktörü olarak aile şirketleri Endel Şirketler Grubu’na katıldı. Şirketteki yeniden yapılanma ve planlama çalışmalarında etkin görev alan Özaydemir, 2005 yılında Kılıçoğlu markasının içinde bulunduğu Endel Yapı Malzemeleri Grubu Başkanı görevini üstlendi. Endel Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Yapı Malzemeleri Grubu Başkanı olarak yaklaşık 16 yıldır şirket yönetiminde yer alıyordu.


Barış Y. Özaydemir, Türkiye’nin önemli markalarından, 1927 yılında kurulmuş Kılıçoğlu Kiremit’in sektördeki liderliğini daha üst seviyelere taşımak için marka konumlaması, ürün tasarımları ve çeşitliği, üretim kapasiteleri ve dağıtım kanalı yapısında köklü değişikler gerçekleştirdi. 2012 yılında yeni tesis yatırımıyla Megaron markasını yaratarak anahtar teslim profesyonel çatı deneyimini sektöre kazandırdı. Kılıçoğlu ürün gamına yeni ürünlerin eklenmesi, alternatif çatı sistem ürünlerinin geliştirilmesi, Megaron Çatı Teknolojileri markasının ve Megaron markasına yönelik uzman bayi ağının oluşturulması gibi önemli yatırım ve projelere imza koydu. Barış Y. Özaydemir Eskişehir Sanayi Odası Meclis Üyesiydi.


Barış Y. Özaydemir’in cenazesi, bugün (23 Aralık 2021) ikindi namazını müteakip M. Sami Ramazanoğlu Camiinden kaldırılıp, Eskişehir Asri aile mezarlığına defnedilecek. Özaydemir ailesi, 17.30-20.00 saatleri arasında Eskişehir Ramada Plaza Otel’de taziyeleri kabul edecek.


Merhuma Allah’tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve tüm grubumuza başsağlığı dileriz.”

Vitra, Good Design’dan 4 Ödül Aldı

Bu yıl 71. kez dağıtılan ve tasarımda mükemmelliğin simgesi olarak kabul edilen Good Design’dan VitrA’ya 4 yeni ödül geldi.


Vitra, 1950’den beri düzenlenen ve dünyanın en eski ve en saygın tasarım yarışmaları arasında yer alan Good Design’dan 4 yeni ödül aldı. Böylece Vitra’nın bugüne kadar aldığı Good Design ödüllerinin sayısı 44’e yükseldi.


The Chicago Athenaeum: Museum of Architecture and Design ve The European Centre for Architecture Art Design and Urban Studies işbirliğiyle düzenlenen Good Design ödülleri kapsamında, Vitra’nın ArchiPlan banyo koleksiyonu ve Atelier 01 karo serisi ödül almaya hak kazandı.


Bu yıl 55 ülkeden rekor sayıda başvurunun değerlendirildiği yarışmadaVitra V-Care Akıllı Panel ile Arik Levy imzalı V-Care Akıllı Klozet Prime modeli de ödüle layık görüldü. Vitra Tasarım Ekibi’nin tasarladığı Atelier 01, Red Dot: Product Design 2021 ödülünün de sahibi olmuştu.

Semt Güngören Projesi Satışa Sunuldu

Güngören Belediyesi tarafından hayata geçirilen Semt Güngören projesinde 96 konut ve 9 dükkan satışa sunuldu.


İstanbul’un en yeni konut projeleri arasında gösterilen Semt Güngören’de 96 konut ve 9 dükkan satışa sunuldu. Satıştaki konutların fiyatları 1 milyon 199 bin 600 TL’den başlıyor.


Güngören Belediyesi tarafından hayata geçirilen Semt Güngören projesinde yer alan 96 konut ve 9 dükkan satışa sunuldu. 1+1, 2+1, 3+1 ve 4+1 daire tiplerinin yer aldığı projede konutların fiyatları 1 milyon 199 bin 600 TL’den başlıyor. Projedeki 1+1 konutlar 62 metrekare, 2+1 konutlar 90 metrekare, 3+1 konutlar 127 metrekare, 4+1 konutlar ise 164 metrekare büyüklüğe sahip. Dükkanların büyüklükleri ise 80 ile bin 548 metrekare arasında değişiyor. Proje Erdem Bayazıt Kültür Merkezi’nin yanında konumlanan proje 2 blok şeklinde planlandı. Her bir blok 8 kat olarak inşa ediliyor.


6 bin 400 metrekarelik alanda hayata geçirilen proje 2 bin metrekarelik yeşil alana sahip. Projede, sosyal tesis, çocuk oyun alanı, yürüyüş parkuru, yansıma havuzu, dinlenme alanları ile her daire için otopark ve depo imkanları sunuluyor.

Reynaers Türkiye, Orta Asya’nın En Yüksek Binasının Cephesini Giydiriyor

Özbekistan’ın başkenti Taşkent’te inşa edilen ve “Orta Asya’nın en yüksek binası” unvanını taşıyan Tashkent City binasının cephe giydirmesi Reynaers Türkiye tarafından tasarlanıyor.

Özbekistan’ın Başkenti Taşkent’te yapımı devam eden Tashkent City projesi başkentin en büyük inşaat projesi. Başkentin kalbi olarak nitelendirilen projenin 1.5 hektarlık alanında yer alan Nestone ise Orta Asya’nın en yüksek binası olarak nitelendiriliyor. Toplamda 8 parselden (lot) oluşan tüm projenin 3. ve 4. parsellerindeki inşaatlar,  Türk mühendislere, mimarlara ve yatırımcılara emanet.


Tamamlandığında 266,5 metre yüksekliği ile bölgenin en büyük yapısı olacak Nestone ve bölgenin ilk alışveriş merkezi Tashkent Mall projelerinde mimari de yatırımcı da, cephe giydirme de Türkler tarafından yapılıyor.


Toplamda sekiz parselden oluşan Tashkent City projesinin 3 ile 4’üncü parselinde yer alan ve Türk mimarları tarafından tasarlanan projelerin cephe sistemlerini Reynaers Alüminyum Türkiye tedarik ediyor. Üçüncü parselde yer alan ve şu anda yapımı devam eden Tashkent Mall alışveriş merkezi projesinin tüm giydirme cephe sistemlerini yapıya özel tasarlayan Reynaers Alüminyum, 4’üncü parselde bulunan, tamamlandığında Orta Asya’nın en yüksek binası olarak adlandırılan Nestone projesi için de özel cephe sistemleri tasarlamış. Bittiğinde 266.5 metre yüksekliği ile Özbekistan’da bir ilke imza atacak proje için Türk mühendisler, mimarlar ve cephe danışmanları çalışıyor.

Orta Asya’nın En Yüksek Binası
Yapımı devam eden ve bittiğinde sadece Özbekistan değil, Orta Asya’nın en yüksek binası olan Tashkent City Nestone ve Tashkent Mall projeleri hakkında bilgi veren Reynaers Alüminyum Türkiye Genel Müdürü Zafer Güldoğan ‘’Belçika menşeili alüminyum sistem firması Reynaers Alüminyum’un Türkiye ofisi olarak Avrupa başta olmak üzere dünyanın birçok yerinde uygulayıcı partnerlerimizle beraber proje yapmaktayız. Bir mühendislik firması olan Reynaers, yapıların cephelerinde kullanılan alüminyum sistemlerinin tasarımını ve tedariğini gerçekleştiriyor. Her bir projeyle özel olarak ilgileniyoruz. Projenin başından itibaren sürece dahil olup proje tamamlanana kadar süreçte yer alıyoruz. Yatırımcı, yüklenici, projenin mimarı, cephe danışmanı ve bununla beraber alüminyum sistemlerin imalat ve uygulamalarını gerçekleştiren uygulayıcı bayilerinin yer aldığı tüm proje aktörleri ile beraber süreci yürütüyoruz’’ dedi.


“Yapının Öznel Koşullarına Göre Cephe Sistemleri Geliştiriyoruz”
Güldoğan, Özbekistan’daki projelerle ilgili konuşurken, cephe tasarımında, tüm iklim koşullarını, binanın yüksekliğini, kapladığı alanı, rüzgarın gücünü ve buna benzer bir çok koşulu göz önünde bulundurduklarını belirtti. Yapının öznel koşullarına göre cephe sistemleri geliştirdiklerini ifade eden Güldoğan, cephe sistemi geliştirildikten sonra tüm performans testlerin yapıldığını söyledi.
Güldoğan ‘’Biz Reynaers Alüminyum olarak projelere özel talep edilen ısı, su, hava, rüzgar dayanımı ile beraber yangın, kurşun dayanımı, sismik hareketler gibi tüm performans taleplerine uygun sistem çözümleri üretiyoruz’’ dedi. Güldoğan ‘’Özbekistan’da inşaatı devam eden bu iki proje için yaklaşık 1200 tonluk alüminyum tedarik edildi’’ bilgisini paylaştı.

Yüksek Yangın Dayanımı
Nestone Projesi Cephe Danışmanı Haldun Yılmaz ‘’Bir baza yapısı üzerinde 5 bloktan oluşan proje kapsamında konut, ofis, otel ve ticari alanlar bulunmaktadır. Bloklardan 3’ü yüksek yapı olarak tasarlanmıştır. Reynaers firmasının projeye özel üretilen panel cepheleri kullanılarak, fabrikada camıyla birlikte imalatı biten paneller cephelere vinçler yoluyla asılmaktadır. Farklı hareketler ile pek homojen olmayan cepheler, panel sistemi sayesinde hızlı, standart ve yüksek kalite özelliklerini koruyacak şekilde uygulanmaktadır. Cephe özellikleri arasında, yüksek binada oldukça zorlayıcı olan balkonlar başarılı şekilde çözümlenmiş, kullanıcıyı riske atmayan dar flap kanat sistemleri ile bu yükseklikte doğal havalandırma sağlanmıştır. Kullanıcılar için yangın gibi güvenlik önlemleri yanı sıra, akustik, ısı ve güneş etkileri yüksek yalıtım sağlayacak şekilde tasarlanmıştır. Projede Reynaers tarafından proje özel tasarlanan giydirme cephe ve sürme sistemler kullanılmıştır. Cepheleri kaplayan sistemleri futbol sahasına sermek gerekirse bunun için 20 futbol sahasına ihtiyaç olur’’ diyerek örnek verdi ve projedeki dış cephe yapısı ile ilgili detayları paylaştı.


İnşaat Maliyetinin Yaklaşık Yüzde 15’ini Yapının Cepheleri Oluşturuyor
Özbekistan’ın Başkenti Taşkent’te yapımı 2021 yılında başlayan, Lot 4 bölgesinde bulunan ve 2024 yılında tamamlanması planlanan Nestone, Özgüven Mimarlık ve Murad Buildings ortaklığı ile inşa ediliyor. Proje tasarımı da Özgüven Mimarlık tarafından yapılan binanın Cephe Danışmanlığını FMT Mühendislik A.Ş. üslenmiş. Yatırımcı, yüklenici, mimarlık ve mühendislik çözümlerini Türklerin gerçekleştirdiği yapının maliyeti 170 milyon dolar civarında. İnşaat maliyetinin yaklaşık yüzde 15’ini yapının cepheleri oluşturmaktadır.


Depreme Karşı Güvenli
Proje hakkında bilgi veren yatırımcı firma ortağı ve Özgüven Mimarlık’ın Kurucusu Özgür Özgüven, bölge insanının depremden çok korktuğunu bunun için binanın temelini çok güçlü tasarladıklarını söyledi. Sadece temeli için 60 metre derinliğe kadar inip oldukça sağlam kurgulan sistemin maliyetinin 20 milyon doları bulduğuna dikkat çeken Özgüven, proje tamamlanmadan yüzde 70’inin de satıldığını ifade etti.

“En Güvenli Yatırım Limanı: Gayrimenkul”

Remax Borsa Brokeri Halil Egemen, “Dalgalı döviz kuru piyasasında en güvenli liman gayrimenkul. Yatırımcılar için haklı ve kârlı kazanç dönemi” dedi.

Döviz kurlarının spekülatif ataklar sonrası suni olarak yükseldiğini hükümetin, TL mevduatının döviz karşısında korunacağına yönelik açıklamasının gayrimenkul sektöründe olumlu etkiler yaratacağını söyleyen Remax Borsa Brokeri Halil Egemen, “Dalgalı döviz kuru piyasasında en güvenli liman gayrimenkul. Yatırımcılar için haklı ve kârlı kazanç dönemi” açıklamasını yaptı.

Gayrimenkul’de gerçek satıcı ve gerçek alıcı döneminin başladığını belirten Halil Egemen, Ankara’da konut satışlarında 2021 yılının en canlı döneminin Kasım ayında yaşadığını açıkladı. Ankara’da konut ihtiyacının arttığına vurgu yapan Egemen, “İnşaat firmaları ve sermayesini dövizde tutan yatırımcılar doğru alanlara yatırım yapmak için çevik davranmalı” önerisinde bulundu.

Konut satışları güçlü seyrine önümüzdeki süreçte devam edeceğini belirten Halil Egemen, “Sermayesini ve birikimlerini gayrimenkule değerlendiren için fırsatlarla dolu bir süreçten geçiyoruz. Ankara’da ticari ve lüks gayrimenkul sektörü, yılın her döneminde canlı ve istekli” dedi.

“Gayrimenkul, Enflasyona Karşı En Dirençli Yatırım”

Türkiye’de enflasyona karşı en dirençli yatırımın enstrümanın gayrimenkul olduğunu söyleyen Halil Egemen, “Barınma ihtiyacını bitmeyeceği, talebin canlı olacağı bir sektörde yatırımcılar sermayelerini doğru alanlardaki gayrimenkullere yöneltmeli. Bu süreçte doğru karar veren yatırımcılar, kısa vadede haklı ve kârlı kazançlar sağlayabilir” dedi.

Ankara’nın gayrimenkul sektöründe fırsatların devam ettiğini belirten Egemen, alıcı ve satıcı kitlesine yönelik şu önemli mesajları verdi: “Türkiye’de milli gelire en fazla katkı sağlayan Ankara’nın ticari ve lüks gayrimenkul sektörü yılın her döneminde canlılığını koruyor. İnşaat firmaları ve yatırımlarını gayrimenkul ‘de değerlendirmek isteyenler piyasanın gidişatını doğru okumalı. Yerli ve yabancı yatırımcılar Ankara’nın gayrimenkul piyasasına güven duyuyor. 2022 yılında da en değerli yatırım aracı yine gayrimenkul olacağı için alıcı ve satıcı kitlemize önerilerimiz, Ankara’nın en değerli aksları olan, Beytepe, Oran, Bilkent, Gölbaşı, Yaşamkent bölgesine odaklanmalarıdır. Bölgede inşaatı tamamlanan veya devam eden çok sayıda konut projeleri var. 15 yılı aşkın bir süredir bu bölgede gayrimenkul sektörü alanında faaliyet gösterdiğimiz için ilanlara yansımayan çok sayıda avantajlı gayrimenkullere ulaşabiliyoruz. Doğru alanlara yatırım yapmak isteyenlere yatırımcılar, yatırım yapmadan önce çok yönlü bilgiler almasında uzun vadede sonsuz faydalar var.”

Guardian Glass Europe’dan Yeni Ürün: SunGuard® SNX 70

Guardian Glass Europe, SunGuard® eXtraSelective ailesine katılan en yeni ürünü Guardian SunGuard® SNX 70 camı tanıttı.

Guardian Glass Europe’un yeni ürünü Guardian SunGuard® SNX 70 cam, hangi perspektiften bakılırsa bakılsın aynı ışığı, konforu ve zarafeti sunuyor. SunGuard® SNX 70; yüksek ısı yalıtımının yanı sıra yüzde 70’e varan ışık geçirgenliği ve yüksek güneş kontrolü sunan üç gümüş kaplamalı bir cam. Farklı perspektiflerde aynı çarpıcı estetiği sağlayan ürün, oldukça temiz ve doğal bir görünüm ile düşük yansıma kalitesi vadediyor.

SunGuard® SNX 70 ile mimarlara eşsiz bir tasarım estetiğinin gerçekleştirilmesinin yanı sıra projelere daha çok doğal ışığın alınması, konforun artırılması ve enerji verimliliğinin iyileştirilmesi yönünde önemli bir avantaj kazandırılıyor. Bu da özellikle doğal ışığın odaklanma, iyileşme ve öğrenmeyi kolaylaştırdığı ofis, sağlık merkezi ve eğitim binaları gibi kullanıcıların ‘iyi olma hali’nin (wellbeing) hedeflendiği yapılarda projeyi en üst seviyelere taşıyor.

Temel cam olarak Guardian UltraClear ile birleştirildiğinde çok daha etkili bir çözüm olan SunGuard SNX 70 Ultra, standart çift camlı yalıtımlı ünitelerde yüzde 68 ışık geçirgenliği, yüzde 32 solar faktör ve 1,0 W/m2K Ug değeri sunuyor. Standart üç camlı ünitelerde ise yüzde 62 ışık geçirgenliği, yüzde 30 solar faktör ve 0.5 W/m2K Ug‬ değeri sağlanıyor. Camın üstün şeffaflık özelliği, hem içeriden hem de dışarıdan elde edilen görüntülerin oldukça gerçekçi renklere sahip olmasını sağlıyor.

SunGuard® SNX 70, sürdürülebilirlikle ilgili sertifikasyonları da destekliyor. Ürün, Avrupa ve Rusya bölgelerinde sahip olduğu EPD belgesinin (Çevresel Ürün Beyanı) yanı sıra Cradle to Cradle Certified™ Products programı kapsamında ‘Malzeme Yönetimi’ kategorisinde Bronz sertifika almaya hak kazanmıştır.

Estetik açıdan cam, yüzde 13 dış yansımayla binalara seçkin bir karakter kazandırabiliyor, çevresindeki binalar arasında daha canlı bir görünüme sahip olmalarını sağlayabiliyor ve etrafındaki kişiler için binayı daha cazip ve ilgi çekici kılabiliyor.

Guardian Glass Europe Ürün – Ticaret Müdürü Andras Kovacs, ürünle ilgili olarak şunları söyledi: “Mimarlar, yüksek performanslı cam söz konusu olduğunda genellikle cephenin genel görünümünden ödün vermek zorunda kalırlar. Şimdi SNX 70, onlara mükemmel bir güneş kontrolü ve doğal ışık geçirgenliğinin yanı sıra temiz bir görünüm ve çarpıcı bir estetik sunuyor.”

Referans Ankara’da Yaşam Başlıyor!

SF Yıldız İnşaat, Fırat Life Style ve Atayıldız Grup’un ortaklığıyla hayata geçirilen Refeans Ankara’da, yeni yılda yaşam başlıyor.

Ankara konut projelerine bir yenisi daha ekleniyor. SF Yıldız İnşaat, Fırat Life Style ve Atayıldız Grup’un ortaklığından oluşan Referans Ankara, 49 bin 233 metrekarelik arazi üzerine kurulu 9 bloktan ve toplamda 2 bin 104 konuttan oluşuyor. Pek çok sosyal donatısıyla yaşamı enerjiyle dolduran proje, şehrin çekim noktalarının da hemen yakınında yer alıyor.


1+1, 2+1, 3+1A, 3+1B ve 4+1 daire seçeneklerinden oluşan Referans Ankara ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Fırat Life Style COO’su Ahmet Fırat, “SF Yıldız İnşaat olarak biz, Fırat Life Style ve Atayıldız Grup’un ortaklığıyla bugüne dek sayısız mutluluğa yuva oluşturduk” dedi. Bu kapsamda hayata geçirdiğimiz ve Eryaman’ın en büyük yaşam konsepti olarak yükselen projemiz “Referans Ankara” ile kullanıcılarımıza çok özel bir lokasyonda, maksimum özen ve kaliteyle hazırladığımız konutlar sunuyoruz. Projemizde her yaşam modeline uygun daire tipleri bulmak mümkün” diye ifade etti.


Yürüyüş parkuru, kapalı otopark, merkezi uydu sistemi, kapalı yüzme havuzu, çocuk oyun alanları, sauna, Türk hamamı, fitness merkezi, SPA, kreş, kafe, restoran, sinema, güvenlik, kameralı güvenlik, basketbol sahası, voleybol sahası ve tenis kortu, projenin donatıları arasında yer alıyor.


Yeni yıla girmeye sayılı günler kala, 31 Aralık’ta teslimatların başlayacağı Referans Ankara’da, son 30 dairenin satışları ise devam ediyor. Teslim öncesi avantajlı fiyatların sunulduğu projede, esnek ödeme fırsatlarıyla birlikte kullanıcılara, hemen tapu avantajı da sağlanıyor.

TOKİ’den Kastamonu Bozkurt’a Konut Müjdesi

TOKİ, Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde meydana gelen sel felaketinde evini kaybedenler için inşa edilecek konutların yapımına başladı.


TOKİ’den Kastamonu’daki sel felaketinden etkilenen vatandaşlara konut müjdesi. Ağustos ayında Ezine Çayı’nın taşması sonucu meydana gelen sel felaketinde evini kaybeden vatandaşlar için inşa edilecek konutların yapımına başlandı.


11 Ağustos 2021 tarihinde Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde Ezine Çayı’nın taşması sonucu meyadan sel felaketinin yaraları sarılıyor. TOKİ, sel felaketinde evini kaybeden vatandaşlar için söz verdiği konutların yapımına başladı. TOKİ’den yapılan açıklamaya göre, Kastamonu’da 6 bölgede toplam 526 konut inşa edilecek.

Nata Holding’ten İstanbul’a Yeni Konut Projesi

Nata Holding’in İstanbul Bahçelievler’de hayata geçireceği Nata Bahçelievler projesinde 803 konut yer alacak.


Nata Holding, İstanbul konut projelerine bir yenisini daha ekliyor. 495 milyon 226 bin TL değerindeki Nata Bahçelievler projesi, Bahçelievler’de yükselecek. Projede 803 konut yer alacak.


Nato Bahçelievler projesi için harekete geçildi. 803 adet konut ve 69 adet ticari ünitenin yer alacağı projenin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci başladı. 495 milyon 226 bin TL’ye mal olacak proje; İstanbul İli, Bahçelievler ilçesi, Osmaniye Mahallesi 222 Ada, 24 Nolu Parsel üzerinde hayata geçirilecek. Nata Bahçelievler’in proje alanı 77 bin 848 metrekare, inşaat alanı 199 bin 688 metrekare olarak belirlendi.


Nata Bahçelievler projesi kapsamında, konut ve ticari alandan oluşan 11 blok inşa edilecek. Söz konusu 11 bloğun altında 2 katlı otopark yer alacak. Ayrıca cadde üzerinde 2 ticari ünite içerisinde toplam 15 adet ticari bölüm yapılacak. 11 bloğun zemin katları ticari ünite üst katları ise konut olarak planlandı. Projede 2+1, 3+1, 4+1 ile 5+1 ve 5+2 penthouse daire tipleri yer alacak.


Proje inşaatının ÇED sürecinin ardından hemen başlatılması ve 2024 yılında bitirilmesi planlanıyor.

Demir Fiyatlarında Sert Düşüş Bekleniyor

Ton fiyatı 15 bin lirayı bulan inşaat demiri fiyatlarında sert düşüş bekleniyor.


Demir fiyatları, döviz kurundaki artışla birlikte çok fazla yükselmiş, tonu 15 bin lirayı bulmuştu. Bina yapımının en önemli gider kalemlerinden biri olan demirde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın TL’nin değerini korumaya yönelik hamlelerinden sonra dolar sert bir şekilde düştü. Bu düşüsün demir fiyatlarına yansıması bekleniyor.


Dolar kurunun 18, Euro’nun ise 20 TL’nin üzerine çıkmasıyla inşaat demiri fiyatı tüm zamanların zirvesine ulaştı. Dövize bağlı olarak fiyatı artan inşaat malzemelerinden biri de inşaat demiri. Döviz kurundaki artışla birlikte inşaat demirinin ton fiyatı 15 bin TL’ye ulaşarak tüm zamanların rekoru kırıldı. Dün akşam Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı açıklamayla birlikte döviz kurunda sert düşüşler yaşandı. Sektör profesyonelleri, döviz kurundaki sert düşüşle birlikte inşaat demiri fiyatında da indirim bekliyor.

TOKİ’den İstanbul’a Yeni Projeler

TOKİ, İstanbul’da yeni projeler için düğmeye bastı.


Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), İstanbul konut projelerine yenilerini ekliyor. Dar ve orta gelirli aileler için konutlar üreten TOKİ, İstanbul’da toplam bin 313 konut üretecek. TOKİ’nin yeni projeleri Şile, Esenler ve Ataşehir’de yükselecek.


TOKİ’nin Şile Ağva projesinde 129 adet, Esenler projesinde 255 konut, Ataşehir 2. Etap projesinde 718 konut, Ataşehir 3. Etap projesinde 211 adet konut yer alacak. Projelerin ihaleleri sırasıyla 23 Aralık 2021, 5 Ocak 2022, 16 Şubat 2022 ve 21 Şubat 2022 tarihlerinde gerçekleştirilecek.


TOKİ’nin Şile’de hayata geçireceği projede 129 konut yer alacak. Projenin ihalesi (e-ihale) 23 Aralık 2021 tarihinde saat 14.30’da gerçekleştirilecek. 255 adet konut, 48 adet dükkandan oluşan Esenler projesinin ihale tarihi ise 5 Ocak 2022, saat 14.00 olarak açıklandı. 718 konut, 50 adet dükkan ve sosyal tesisden oluşan Şerifali Çiftliği GÖB Alanı 2. Etap projesinin ihalesi (e-ihale) 16 Şubat 2022 tarihinde saat 14:00’te yapılacak. Son olarak, 211 konut, 23 adet dükkan ve sosyal tesisten oluşan Şerifali Çiftliği GÖB Alanı 3. Etap ihalesi (e-ihale) 21 Şubat 2022 tarihinde gerçekleştirilecek.

İzmir’e Dev Kentsel Dönüşüm Projesi

Turkmall, İzmir’in Konak ilçesinde bin 450 konutluk dev bir projeye imza atacak.


İzmir’in Konak ilçesine bağlı Göztepe Mahallesi’nde kentin en büyük kentsel dönüşüm projesi hayata geçiriliyor. Turkmall imzası taşıyacak Forum Göztepe projesinde bin 450 daire yer alacak. 2022 yılında başlaması planlanan projede bin 450 konutun yanı sıra ticari alanlar da yer bulunacak.


Turkmall, İzmir’de hayata geçireceği yeni projesi için düğmeye bastı. Konuyla ilgili açıklama yapan Turkmall Yönetim Kurulu Başkanı Levent Eyüboğlu, vizyoner bir bakış açısıyla günümüzün ihtiyaçlarına cevap verecek nitelikteki sosyal alanları, alışveriş ve modern yaşamı bir arada sunacak projeler üzerine yoğunlaştıklarını söyledi.


Turkmall olarak sektörde önemli bir pazar payına ulaştıklarını ve birçok ilke de imza attıklarını dile getiren Eyüboğlu, yapımı devam eden inşaatlarla birlikte 12 milyon metrekareden fazla projeyi yaşama geçirdiklerini ifade etti. Farklı büyüklüklerde toplam 120 AVM, konut, ofis, ticari alan ve karma projelere imza attıklarını sözlerine ekleyen Eyüpoğlu, 8 milyar dolardan fazla yatırım gerçekleştirdiklerini, 2 bin 500’den fazla kiralama yaptıklarını ve projelerde her yıl 150 milyondan fazla ziyaretçiyi ağırladıklarını söyledi. Eyüpoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’deki perakende pazarını geliştirmeyi öncelik olarak kabul ederek, Türk alışveriş merkezi sektörünün dinamiklerini belirleyen projelere imza attık. Yatırım geliştirmedeki liderliğimiz ve servis kalitemizle öne çıkarak IAIR Awards 2011’de Perakende Geliştiricisi kategorisinde Gayrimenkul’de Mükemmellik Ödülü’ne layık görüldük. Faaliyetlerimize Türkiye, Kazakistan, Balkanlar ve Kuzey Afrika’da devam ediyoruz.”

Forum Göztepe: Kentin En Büyük Kentsel Dönüşüm Projesi
Turkmall Yönetim Kurulu Başkanı Levent Eyüboğlu, İzmir’in kentsel dönüşüm konusunda acilen harekete geçmesi gerektiğini ve bir özel şirket olarak İzmir’in en büyük kentsel dönüşüm projesini 2022 yılında yaşama geçireceklerini söyledi.Forum Göztepe markasıyla Esentepe mahallesindeki toplam 200 bin metrekarelik alanda 1 milyar liralık yatırımla kentsel dönüşüm projesi hazırladıklarını dile getiren Eyüboğlu, İzmir’de herkes tarafından kabul gören Forum Bornova markasının ardından şimdi de karma bir proje olan Forum Göztepe’yi İzmirliler’le buluşturmanın heyecanını yaşadıklarını belirtti. Forum Göztepe ile sadece avm ve konut inşa etmeyeceklerinin altını çizen Eyüpoğlu, meydanı, sokağı ve sosyal donatılarıyla yeni bir yaşam merkezi oluşturacaklarını dile getirdi.

Eyüpoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: ” İzmir’in ihtiyaçlarına cevap verecek, modern mimariye sahip ve sağlam zemin üzerinde kuracağımız projede bin 450 konut olacak. Ticari alanlar, ofis alanları sosyalleşebileceğiniz mekanlar, her daire için bir kapalı otopark gibi pek çok özelliği bir arada sunacağız. Forum Göztepe, hem çevre yoluna hem de metroya ve sahile yakın bir konumda olmasıyla ulaşım avantajı da sunuyor. 08 Ocak tarihinde kamuoyunu bilgilendirmek adına önemli bir lansman toplantısı da gerçekleştireceğiz.Esentepe ve Çevresi Kentsel Dönüşüm Derneği ile birlikte bölge halkının imzalarını alarak yollarına devam ettiklerini vurgulayan Levent Eyüboğlu, “Bölgedeki imar planlaması sonucu bazı konut sahiplerinde hak mağduriyeti oluşmuştu. Biz de yeni bir imar planı yaparak bu mağduriyetin önüne geçtik. Herkesin arsa paylarında eşit kat mülkiyeti almalarını sağladık. Bakanlık tarafından belirlenen riskli alan yönetmeliği çerçevesinde 6306 sayılı kentsel dönüşüm kanunu kapsamında hak sahiplerinin bazı yardımlar ve muafiyetlerden yararlanabilmesinin de önünü açtık. Projeyi 4 yıl içinde tamamlamayı planlıyoruz. İzmir’e özel önem veriyoruz. Yeni kentsel dönüşüm projeleri için de farklı bölgelerde çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”

Radisson Hotel Group, Türkiye’deki İlk Kayak Otelini Hizmete Açtı

Radisson Hotel Group, Türkiye’deki ilk kayak otelini Kayseri’de hizmete açtı.


Turizm cenneti Türkiye’de otel yatırımları hız kesmeden devam ediyor. Ülkemizin ve dünyanın çeşitli yerlerinde çok sayıda oteli hizmete alan Radisson Hotel Group, Türkiye’deki ilk kayak otelini açtı. RadissonBlu Hotel Mount Erciyes, düzenlenen törenle hizmete alındı.


Radisson Hotel Group, Türkiye’deki ilk kayak oteli için Erciyes Dağı’nı seçti. RadissonBlu Hotel Mount Erciyes, Artaş İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya ile Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’ın da katıldığı törenle hizmete alındı.


Otelde 16’sı süit olmak üzere 60 oda, iki ayrı restoran, bir lounge, spor salonu, spa ve yüzme havuzu yer alıyor.


Açılış töreninde konuşma yapan Artaş İnşaat Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya, Kayseri’ye özen gösterdiklerini belirterek, “Bu tesisin tamamı 14 bin metrekare, 3 bin metrekare kısmı otel kısmı, 11 bin metrekare kısmı günübirlik alandır. Otel binasını 6 ay içerisinde tamamladık” dedi.

2021 Kasım Ayı Konut Satış İstatistikleri Açıklandı

TÜİK verilerine göre Kasım 2021’de 178 bin 814 adet konut satışı gerçekleştirildi.


Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Kasım 2021 Konut Satış İstatistiklerini açıkladı. Buna göre geçtiğimiz ay Türkiye genelnde 178 bin 814 adet konut satışı gerçekleştirildi.


Kasım ayında Türkiye genelinde konut satışı bir önceki yılın aynı ayına oranlar yüzde 59 oranında artış göstererek 178 bin 814 olarak gerçekleşti. Verileri değerlendiren EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, “Kıyaslamayı Kasım sonu itibariyle yapacak olursak; 2021 yılı Kasım ayı sonu itibariyle 1 milyon 265 bin 353 adet konut satıldı. İki yılı kıyasladığımızda bu yıl 2020 yılının aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 9,2 oranında düşüş yaşandı. 2020 yılı Kasım ayı sonu itibariyle 2019 yılı aynı dönemini kıyaslayacak olursak yaklaşık yüzde 21,5 oranında artış yaşanmıştı” dedi.


İpotekli konut satışlarının Kasım ayında bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 61,01 oranında arttığını da belirten Yazıcı, “İpotekli satışlar 2021 yılı Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 61,01 oranında artarak 39 bin 366 adet olarak açıklandı. Kasım ayında, toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 19,7 olarak gerçekleşti. 2021 yılı Kasım sonu itibariyle  baktığımızda gerçekleşen toplam ipotekli konut satışları 2020 yılının aynı döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışlarına kıyasla  yaklaşık yüzde 55,4 oranında düşüş gösterdi. Aynı şekilde 2020 senesinde uygulanan konut kampanyalarındaki düşük faiz oranları iki dönemi kıyaslamada dengesizlik yaratıyor.  2019 senesinde ilk 11 ay ipotekli konut satışları 282 bin 230 olarak gerçekleşmişti.2021 yılı Kasım ayı sonu itibariyle gerçekleşen kümüle konut satışlarının içinde ipotekli satışların oranı yüzde 19,7 mertebelerinde gerçekleşti. 2020 yılında bu oran aynı etkilerde dolayı yüzde 40,1 seviyelerindeydi. 2019’da ise rakamın 2021’e yakın yani yüzde 24,6 mertebelerinde olduğunu görüyoruz.”

İkinci El Konut Satışı
Kasım ayında gerçekleşen ilk el konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 52 oranında artarak 55 bin 706 adet açıklandı. Kasım ayında, toplam konut satışları içinde ilk el konut satışlarının payı yüzde 30,41 oldu.


Yazıcı, konuyla ilgili olarak şu yorumlarda bulundu: “İlk elde azalan konut satışlarındaki en büyük etken ilk el üretimlerinde stok miktarının yani yeni yapılan konutun azalması. Toplam satışlar içindeki satış yüzdesi önceki yıllarla benzer olsa da satış rakamlarındaki mutlak değer azalışından ilk el satışları da etkilendi. 2021 yılı Kasım ayı sonu itibariyle gerçekleşen kümüle ilk el konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 11,1 oranında düşerek 384 bin 776 açıklandı. Kasım ayı sonu itibariyle toplam konut satışları içinde ilk el satışların oranı yüzde 30,41 civarında seyretti. 2020 yılı aynı döneminde bu oran yüzde 31,07 oranındaydı. İstanbul, İzmir ve Ankara özelinde bakacak olursak; 2021 Kasım sonu itibariyle kümüle konut satışlarının, 2020 yılı aynı dönemine nazaran İstanbul’da yaklaşık yüzde 3,1, İzmir’de yüzde 16,3 ve Ankara’da ise yüzde 16,6 oranında azaldığı görülmektedir. Kasım ayında yabancılara yapılan konut satışları geçen senenin aynı ayına göre yüzde 48,39 oranında arttı. Yabancılara yapılan konut satışı 2021 yılı Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 48,39 oranında artarak 7 bin 363 adet açıklandı. Kasım ayında ilk sırayı 2 bin 922 konut satışı ile İstanbul aldı. İstanbul’u sırasıyla bin 917 konut satışı ile Antalya ve 428 konut satışı ile Ankara izledi. 2021 yılı Kasım ayı sonu itibariyle yabancılara yapılan konut satışlarına baktığımızda bir önceki yılın aynı dönemine göre satışlar yüzde 39,4 oranında artarak 50.735 adet açıklandı. 2021 yılı Kasım ayı sonu itibariyle yabancıya satılan kümüle konut adedinin toplam satışlar içindeki oranı yüzde 4 oranındadır. 2020 yılı aynı döneminde bu oran yüzde 2,6’idi.”

Copa’da Kıdem Ödülleri Heyecanı

Copa Isı Sistemleri, 10., 15., 20. ve 25. yıllarını tamamlayan Copa çalışanlarına plaket ve ödül verdi.

Sektördeki 30. yılını kutlamaya hazırlanan Copa Isı Sistemleri’nde kıdem ödülleri heyecanı yaşandı. Her yıl geleneksel olarak düzenlenen Copa Kıdem Ödülleri’nde bu yıl da 10., 15., 20. ve 25. yıllarını tamamlayan Copa çalışanlarına plaket ve ödülleri takdim edildi.

Copa Isı Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Besler, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ayça Besler, Genel Müdür Ersin Kantar ve üst düzey yöneticilerin de katılımıyla gerçekleştirilen Copa Kıdem Ödülleri, COPA’nın Bursa Minareliçavuş Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan fabrikasında düzenlendi.

Kurumdaki 10., 15., 20. ve 25. yıllarını tamamlayan çalışanlara, plaket ve ödülleri takdim edilirken; Copa Isı Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Besler, tören öncesinde kısa bir konuşma yaparak Copa’nın yerel ve global hedefleri hakkında bilgiler verdi. Mehmet Besler, törende tüm çalışanlara kuruma vermiş oldukları emekleri ve özverileri için teşekkür ederek, “İklimlendirme sektöründe elde ettiğimiz tüm başarıların altında ekip arkadaşlarımızın özverileri ve emekleri yer alıyor. Ailemizin genişleyerek daha nice başarılara imza atacağına inancım tam” dedi.

Kasım Ayında 161 Bin Konut Dışı Gayrimenkul Satıldı

Arsa Ve Arazi Yatırımlarında Artış!

TÜİK, Kasım 2021 Konut Satış İstatistiklerini açıkladı. Buna göre geçtiğimiz ay 161 bin konut dışı gayrimenkul satışıyla yeni bir rekor kırıldı.


Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Kasım 2021 Konut Satış İstatistiklerini açıkladı. Buna göre geçtiğimiz ay 161 bin konut dışı gayrimenkul satışıyla yeni bir rekor kırıldı.


Gayrimenkul sektöründe hareketli günler yaşanıyor. Döviz kurundaki artış ve yüksek enflasyon nedeniyle alım gücünün düşmesiyle vatandaşlar yeniden gayrimenkul yatırımına yöneldi. TÜİK tarafından açıklanan verilere göre Kasım 2021’de tüm Türkiye genelinde 179 bin konut satışı gerçekleşti. Bu rakamla birlikte son 16 ayın rekoru kırıldı.


Gayrimenkul denildiğinde akla ilk olarak konut geliyor. Ancak, Kasım 2021’de konut dışı gayrimenkul satışında da tüm zamanların rekoru kırıldı. Geçtiğimiz ay 161 bin konut dışı gayrimenkul satışı gerçekleşti.

Ocak-Kasım Döneminde 2,8 Milyon Gayrimenkul Satışı Yapıldı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü verilerine göre Türkiye genelinde, Ocak-Kasım döneminde 2 milyon 768 bin 262 gayrimenkul satışı yapıldı. Bu işlemler 1 milyon 231 bin 524’ünü konut, 482 bin 845’ini arsa, 731 bin 825’ini tarla, 123 bin 68’ini işyeri, geri kalanını diğer taşınmazlarda meydana geldi. Arsa ve tarlanın toplam satış adeti 1 milyon 214 bin 670 olurken, konut satışını yakaladı.

“Arsa ve Tarla Satışları Arttı”
İstanbul Gayrimenkul Değerleme ve Danışmanlık (İGD) Yönetici Ortağı Dr. Ahmet Büyükduman, Arsa, Tarla, ticari birimlerden oluşan ‘konut dışı gayrimenkul’ satışında tüm zamanların rekorunun kırıldığını dile getirdi. Kasım ayında yaklaşık 161 bin konut dışı gayrimenkul satıldığını söyleyen Büyükduman, “Ofis pazarının durgun olduğunu biliyoruz. Bu da 161 bin rakamında arsa ve tarlanın ağırlıkta olduğunu gösteriyor” dedi.


Büyükduman’ın verdiği bilgiye göre, geçmişte gayrimenkul satışlarının yüzde 55’i konut, yüzde 45’i konut dışı gayrimenkul satışlarından oluşturdu. 2020 yılı başından itibaren Satış adetlerinin eşitlendiğini belirten Büyükduman, hatta bu yıl kimi aylarda konutun geride kaldığını söyledi. Büyükduman, arsa ve tarlalara gösterilen ilgiyi iki nedene bağlıyor. Pandemiyle birlikte müstakil yaşam alanlarına ilginin arttığını, bahçeli ev edinmek amacıyla kırsal bölgelerde arsa ve tarla yatırımlarının tetiklendiğini belirten Büyükduman, ek olarak ev fiyatlarında gözlemlenen yüksek artışların, gayrimenkul yatırımcısını küçük tutarlarla da olsa alım yapılabilen arazi piyasasına yönlendirdiğini dile getirdi.

“Yatırımını Gayrimenkulde Değerlendirmek İsteyenlerin Sayısı Arttı”
TSKB Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Makbule Yönel Maya, pandemi ile beraber yaşam ve hobi alanı amaçlı arsa tarla yatırımlarının arttığını dile getirdi. TL yerine yatırımını gayrimenkulde değerlendirmek isteyen sayısındaki artışın da bu hareketliliği desteklediğini söyleyen Maya, arsa alımlarında dikkat edilmesi gerekenleri şöyle özetledi: “Mevcut imar durumu, parselin arsa haline geldikten sonra yapması gereken ilave terklerin olup olmadığı, imar planının tarihi ve yakın gelecekte değişme potansiyelinin olup olmadığı, yakın çevresinde bir kamu projesinin planlanıp planlanmadığı, kamulaştırmaya konu olup olmama potansiyeli gibi hususları iyi analiz edilmeli.”

Maya, tarla alacaklar için de şu önerilerde bulundu: “Kadastral yolu olup olmadığı, hisseli tapu olup olmadığı, yakın gelecekte imara açılma potansiyeli incelenmeli. Tarlanın yakın çevresinin büyük kamu projelerine konu olma potansiyeline bakılmalı. Otoyol projeleri, rüzgâr, elektrik santralı gibi projeler, tarlanız için kamulaştırma ihtimalini gündeme getirebilir. Sulu veya susuz tarıma elverişli olup olmadığı, bölgede üretilen ekin türü, kapasitesi, parselde geçit hakkı olup olmadığı gibi temel hususlara dikkat edilmeli.”

LÖSEV: Yeni Yıl Çocuklarımız İçin Yeni Umutlarla Gelsin

LSV Dükkan’da yeni yıl hediyeleri her yıl olduğu gibi bu yıl da size ve sevdiklerinize unutulmaz bir anı olurken lösemi ve kanserle savaşan çocukların ise umudu olacak.

LÖSEV Anne Uğraş Atölyesi çalışmalarına küçük bir masanın etrafında, lösemili çocukların annelerinin ve kanserli yetişkinlerin rehabilitasyonu amacıyla başladı. LSV Dükkân, annelerin maharetli ellerinde bir markaya dönüştü. Üretime, birkaç seramik magnet ve bez bebekle başlayan anneler, doğal yiyeceklerden, nikâh şekerlerine, saf ve katkısız çikolatadan, oyuncaklara kadar yüzlerce ürünle üretime devam ediyor.

LSV Dükkan’da Neler Var?
LSV Dükkan’da el emeği göz nuru seramik ürünler, bez bebekler, çantalar satışa sunuluyor. Zeytinden nohuta sarımsaktan mandalinaya iyi tarım yöntemleriyle üretilen doğal gıda çeşidi de her geçen gün artıyor. LSV Dükkan’ın satışlardan elde ettiği gelirin tamamı ise lösemili çocukların ve yetişkin kanser hastalarının tedavi, eğitim ve sosyal ihtiyaçları için kullanılıyor.

LSV Dükkan Ürünlerine Nerelerden Ulaşılır?
Yeni yılda hem sevdiklerini mutlu etmek hem de lösemili çocukların ve yetişkin kanser hastalarının yüzündeki gülümsemeye katkıda bulunmayı isteyenler LÖSEV’in “İyi Şeyler Dükkanı” LSV Dükkandan sipariş verebilir.

Ürünlere, LSV Dükkan’ın Ankara Gaziosmanpaşa merkezinden ve Ankara İncek, İstanbul levent/Atasehir, İzmir Alsancak, Antalya Muratpaşa şubelerinden ulaşabilir, www.lsvdukkan.com adresinden Türkiye’nin her yerine sipariş verilebilir.

LSV Dükkan’dan Alınan Ürünlerin Geliri İle Neler Yapılıyor?
Bir LÖSEV markası olan LSV Dükkan’dan alınan ürünlerden elde edilen gelir, tüm Türkiye’den LÖSEV’e kayıtlı lösemi ve kanser hastası çocukların, sağlık, eğitim, konaklama, sosyal yardım gibi ihtiyaçlarını karşılayabilmek için kullanılıyor. Lösemili çocukların annelerinin ve iyileşmiş gençlerin istihdamına da katkı sağlanıyor.

Yeni Yılda Hazine Değerinde Sepetler LSV Dükkan’da
Son yıllarda yaşadıklarımız hepimize aslında en değerli hazinenin sağlık olduğunu gösterdi. Doğal gıdalarla beslenmenin önemini de her geçen gün daha fazla anlaşıldı.


Lösemili Çocukların annelerinin sevgi ile işledikleri çok estetik ve şık sepetlerin içine yine anne üretimi olan sağlıklı, doğal gıdalar ve LÖSEV ürünleri eklendi. Hediye edilen her bir LSV Yılbaşı Sepeti ile bir çocuğa hayat, annelerine umut ve yaşama sevinci vermek için siz de lsvdukkan.com adresinden sipariş verebilirsiniz.

Emlak Konut GYO’nun Yeni Projesi Çekmeköy’de Yükselecek

Emlak Konut GYO, Çekmeköy’de hayata geçireceği bin 95 daireli Çınarköy Evleri projesi için düğmeye bastı.


Emlak Konut GYO, İstanbul’a yeni bir konut projesi daha kazandırıyor. Bin 95 daireden oluşan Emlak Konut GYO Çınarköy Evleri projesinin adresi Çekmeköy olacak. Projede bin 95 dairenin yanı sıra 56 adet ticari alan da yer alacak.

Proje Özellikleri
710 bin metrekare arsa alanı üzerinde hayata geçirilecek olan Emlak Konut GYO Çınarköy Evleri projesinde 138 bin metrekarelik yeşil alan yer alıyor. 1+1, 2+1, 3+1 ve 4+1 daire tiplerinin sunulduğu projede çocuk oyun alanları, sosyal alanlar, dini tesisler, kapalı havuz, kreş, okullar, yüzme havuzu, spor kompleksleri, sauna, hamam, sağlık tesisleri ve yeşil alanlar bulunacak.


Lokasyonuyla dikkat çeken Emlak Konut GYO Çınarköy Evleri; Kuzey Marmara Çevre Yolu bağlantısının yanı başında inşa ediliyor. Proje Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne yakın konumda yer alıyor.


Ön talep sürecinin devam ettiği Çınarköy Evleri’nin yanında yer alan eğitim alanları, sosyal tesis alanı, özel sağlık tesis alanı, kreş, ibadet alanı gibi önemli sosyal imkanlarla yaşama dair birçok olanak bulunuyor.

Emre Barajı’nda Hedef 2022

Devlet Su İşleri tarafından Manisa’nın Kula ilçesinde yapımı devam eden Emre Barajı’nın 2022 yılı içerisinde tamamlanması hedefleniyor.


Manisa’nın Kula ilçesinde baraj inşaatı devam ediyor. Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından inşa edilen Emre Barajı’nda gelinen son aşamada gövde dolgusuna başlandı. Çalışmaların hızlandığı barajın 2022 yılında tamamlanarak hizmete alınması hedefleniyor. Emre Barajı tamamlandığında Kula ilçesindeki 6’ıncı baraj olacak.


Emre Barajı’ndaki çalışmalarla ilgili açıklama yapan DSİ Genel Müdürü Kaya Yıldız, sıyırma kazırları ve dip savak imalatının tamamlandığını, gelinen son aşamada gövde dolgusuna başlandığını söyledi. 174 bin metreküp dolgunun 37 bin 500 metreküplük kısmının bitirildiğini sözlerine ekleyen Yıldız, Manisa’nın Kula ilçesinde Emre Köyü yakınlarındaki İmam Deresi üzerine inşa edilmekte olan barajın gövdesinin kil çekirdekli kaya dolgu tipinde projelendirildiğini belirtti.

Yıldız’dan alınan bilgiye göre; gövdenin temelden yüksekliği 39 metre olacak. 490 bin metreküp su tutma kapasitesine sahip olacak Emre Barajı, bin 50 dekar araziye can suyu sağlayacak. Bölge çiftçisine 2021 yılı rakamlarıyla 2 milyon 130 bin lira ek gelir sağlanacağını belirten Yıldız, “Emre Barajı’nın tamamlanmasıyla birlikte Manisa Kula’da borulu-basınçla sulanan alan miktarı toplam 17 bin 270 dekara çıkacak. Sulama maliyetlerinin düşmesi ve ürün verimliliğinin artmasıyla bölge ekonomisine canlanacak. Emre Barajı sayesinde Kulalı üreticiler her yıl 2021 yılı rakamlarıyla 2 milyon 130 bin lira daha fazla kazanacak” diye konuştu.

Copa Isı Sistemleri Bayileriyle Bir Araya Geldi

İklimlendirme sektörünün önemli firmalarından biri olan Copa Isı Sistemleri, Adana’ya bayileriyle bir araya gelerek 2021 yılının ilk üç çeyreğini değerlendirdi.


Copa Isı Sistemleri, bayileri ile yaptığı toplantılara bir yenisini daha ekledi. Firma, Adana ve çevresindeki illerde bulunan bayileriyle 15 Temmuz tarihinde Sheraton Grand Hotel Adana’da bir araya gelerek 2021 yılının ilk üç çeyreğini değerlendirdi. Toplantıda ayrıca yılın son çeyreğinde hayata geçirilecek planlar ve aksiyonlar paylaşıldı.


Copa Türkiye Satış Müdürü Can M. Zengin, Copa’nın güçlü yönlerinin, hedeflerinin ve satış sonrası hizmetlere ilişkin süreçlerin ele alındığı toplantıda firmanın 2022 yılına dair hedef ve stratejilerinden bahsetti.


Copa Satış Sonrası Hizmetler Yöneticisi Ali Erdemir gerçekleştirdiği sunumda satış sonrası hizmetlerin önemine dikkat çekerken Pazarlama Müdürü Deniz Baskak ise, COPA’nın yatırımlarına hız kesmeden devam edeceğini, yeni pazarlar ve yeni ürünlerle sektörde büyük ses getirecek işlere imza atacağının sinyalini verdi. Verimli geçen toplantıların sonrasında ise tüm katılımcılar gala yemeğinde bir araya gelerek yılın ilk 9 ayının yorgunluğunu attı.

Folkart, Yurt Dışındaki İlk Ofisini Dubai Citywalk’ta Açtı

İnşaat sektörünün önde gelen markalarından Folkart, artık Dubai’de.

Bir süredir yurt dışına açılmak için çalışmalar yürüten Folkart, ilk ofisini Dubai Citywalk’ta açtı. Firma, yeni ofisini kutlamak için yatırımcılarla Dubai Mandarin Oriental Otel’de bir araya gelerek “Dostluk ve Tanıtım” gecesi düzenledi. Geceye Birleşik Arap Emirlikleri’nin önde gelen yatırımcılarından; Al Maktoum, Al Ghurair, Al Futtaim, Al Habtoor, Al Tayer, Lootah ailelerinin önde gelen isimleri başta olmak üzere Körfez’in önemli aileleri ve üst düzey devlet görevlileri katıldı. Türkiye tarafından Saya Grup Yönetim Kurulu Başkanı Cem Mengi, Folkart Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak, Folkart Genel Müdürü Metin Sancak, Saya Grup Kurumsal İletişim Direktörü Ünal Ersözlü ve Folkart’ın Ortadoğu’daki iş ortağı KAYA International Yönetim Kurulu Başkanı Av. Özgür Kaya, Başkan Vekili İdris Demirhan ve Mohamed Julfar katıldı.

Türkiye’ye Yatırım Daveti

Bu özel davette konuşma yapan Saya Grup Yönetim Kurulu Başkanı Cem Mengi ve Folkart Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak, ilk olarak yatırımcılara grup şirketlerini tanıttı. Sonrasında ise Dubaili yatırımcıları Türkiye’de projeler üstlenmeye, Folkart ile iş birliği içinde İzmir’e yatırım yapmaya davet etti.

Saya Grup Yönetim Kurulu Başkanı Cem Mengi, Birleşik Arap Emirlikleri ve Türkiye arasındaki iş birliğinin geliştirilmesinin her 2 ülkeye de katkılar sağlayacağına inandıklarını belirtti.

Cem Mengi, kökleri 1950 yılına dayanan Saya Grubu tanıttı; iştirakleri arasında yer alan Folkart, Pharmactive İlaç, Volt Elektrik, Volt Teknoloji, Volt Redüktör ve tüm fabrikalarıyla; şirketlerinin farklı sektörlerde, sürekli kendilerini yenileyerek öncü rolü üstlendiklerini belirtti. Mengi, Saya Grup olarak, insanımız için yaşam alanları; sağlıklı yaşamaları için ilaç üretim tesisleri, motor fabrikaları, teknoloji ve inovasyon içeren kuruluşlar inşa ettiklerini vurguladı. Mengi, Duabili yatırımcıları Türkiye’de birlikte iş yapmaya davet etti.

İzmir’in Yatırım Olanakları Anlatıldı

Folkart Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak, kuruluşlarının 15. yılında, Dubai’de ofis açmaları; Dubai ve Avrupa üzerinden satış odaklı dünyaya açılmaları nedeniyle mutlu olduklarını dile getirdi. Folkart’ta aile geçmişine dayalı köklü ‘etik’ değerler eşliğinde; sürdürülebilir ‘yenilik’ bilinci taşıdıklarına değinen Sancak; çevre dostu, ileri teknoloji ile donatılmış, evrensel yapılar inşa ederek, yatırımcılarına her projede yüksek katma değer sağladıklarını vurguladı. Sancak, İzmir’i Dubaili yatırımcılara tanıtırken, şehrin tarihsel mirasına değinerek, İzmir’in yatırım olanaklarının zenginliğini anlattı.

Folkart’ın İzmir’den büyüyen ve aynı şehirden sektörde Türkiye’ye liderlik yapan ‘ilklerin şirketi’ olduğunu anlatan Mesut Sancak; İzmir’in tarihi boyunca Akdeniz’in en önemli liman merkezlerinden biri olduğunu vurguladı. Sancak, Avrupa, Orta Asya ve Orta Doğu’nun kesişme noktasında yer alan kentin birçok lojistik imkanı ile Türkiye’nin batı kapısı rolünü oynadığını söyledi. Sancak, yatırımcıları bugünün ve geleceğin en özel şehirleri arasında gösterilen İzmir’e davet ederken, Folkart’ın yeni iş birliklerine hazır olduğunu söyledi.

Folkart Genel Müdürü Metin Sancak ise rakamlarıyla Folkart’ı ve yeni projelerini tanıttı. Folkart’ın İzmir’den çıkan ‘en büyük konut/ofis geliştiricisi ve üreticisi’ olduğunu ve sektöründe Türkiye’de öncü rolü taşıdıklarını dile getiren Sancak; bugüne kadar bitirdikleri 16 proje dışında, şu anda 8 özel projeyi aynı anda sürdürdüklerini vurguladı. İzmir’de yaptıkları ve şu an yürüttükleri tüm projelerin, yatırım değerinin 25 Milyar TL’yi aştığını söyledi. Sancak, İstanbul ve Türkiye’nin farklı illerinde de yeni yatırımlar planladıklarını bildirdi. Metin Sancak, Dubaili yatırımcıları projelerini yerinde görmek üzere İzmir’e davet etti.

“Tecrübemizi ve Dostluklarımızı Folkart Dubai Ofisinde Ülkemize Yatırım Çekmek Adına Kullanacağız”

Kaya International Yönetim Kurulu Başkanı Av. Özgür Kaya, “Geçtiğimiz 15 yılda, Türkiye’ye Ortadoğu’dan 1.5 milyar dolar üzerinde doğrudan yatırım, Türk şirketlerine Ortadoğu’da 3 milyar dolar üzerinde iş imkanı sağladık. Folkart ile dünya markası olma anlamında ortak vizyon ve heyecanı paylaşıyoruz. Ortadoğu’nun önde gelen aileleri ile yapacağımız iş birliktelikleri ülke ekonomimize katkıda bulunacağımızı umuyorum” dedi.


Kaya International Başkan Vekili İdris Demirhan, “40 yıllık Ortadoğu tecrübemiz ve dostluklarımızı Dubai’nin en prestijli bölgesinde yer alan Folkart Dubai ofisinde ülkemize yatırım çekmek adına kullanacağız” diye konuştu.


Folkart’ın Dubai Mandarin Oriental Otel’deki özel gecesinin sunumunu ünlü tiyatro sanatçısı Volkan Severcan gerçekleştirdi. Gecede NEY IN ETHNO JAZZ adlı özel grup sahne aldı. Avrupa’da birçok noktada sahne alan özel grupta, Türkiye’nin tek kadın neyzeni Burcu Karadağ bulunurken, Etıbar Asadlı, Alafsar Rahımov, Enver Muhamedi, Ekin Cengizkan’dan oluşan orkestraya vokalde şarkılarıyla Elnur Hüseynov ve Ghizlane El Hakani eşlik etti. Konser katılanlar arasında büyük bir beğeni topladı.

İzmir Urla’ya Yeni Villa Projesi

70 villadan oluşan Kekliktepe Villaları projesi, Ege Yapı ve Aryom İnşaat ortaklığıyla İzmir’in Urla ilçesinde hayata geçirilecek.


İzmir’in Urla ilçesine yeni villa projesi müjdesi! Sektörün iki büyük ismi Ege Yapı ve Aryom İnşaat, Urla’da hayata geçirilecek Kekliktepe Villaları için iş birliği yaptı. 70 villadan oluşan proje için imzalar atıldı.


Projenin detaylarıyla ilgili açıklama yapan Aryom İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Günday, Urla Kekliktepe Villaları’nın yaklaşık 80 dönümlük bir arazinin üzerinde inşa edileceğini söyledi. Büyüklükleri 250 ile 450 metrekare arasında değişen toplam 70 villanın inşa edileceğini belirten Günday, projenin yüzde 80’ini yeşil alan ve yürüyüş yollarından oluştuğunu aktardı. Kekliktepe’nin lokasyon olarak çok cazip bir noktada olduğunu sözlerine ekleyen Günday, “Hem çevresel hem de kültürel imkanlar bu bölgede gelişmiş. Doğayla iç içe olunmasına rağmen şehir hayatı ile de bağlar koparılmıyor” dedi.


İnşaat süreci Ege Yapı tarafından yürütülecek olan projenin inşaatına Mayıs 2022’de başlanılması planlanıyor. Villalar, 2023 yılının sonunda tamamlanarak sahiplerine teslim edilecek.

Binanızın Yangın Risk Değerlendirmesine İhtiyacı Var Mı?

Eaton Elektrik Türkiye Ülke Müdürü Yılmaz Özcan, binanızın kullanım amacının veya yerleşim düzeninin değiştirilmesi durumunda yangın risk değerlendirmesine ihtiyacınız olup olmadığını düşünmenizi tavsiye ediyor.


Kapanma sonrası, yaşadığınız veya çalıştığınız binayı COVID’e karşı güvenli hale getirmeye hazırlanırken, binanızın yangınlara karşı korunma derecesini istemeden de olsa düşürebilir ve başka bir tehlikeye maruz kalabilirsiniz. Eaton Elektrik Türkiye Ülke Müdürü Yılmaz Özcan, binanızın kullanım amacının veya (geçici düzenlemeler de dâhil olmak üzere) yerleşim düzeninin değiştirilmesi durumunda yangın risk değerlendirmesine ihtiyacınız olup olmadığını düşünmenizi tavsiye ediyor.


Ticari bina sahipleri hem çalışanları hem de üçüncü şahısları güvende tutmak için mevcut alanlarını nasıl kullanmaları gerektiğini düşünmek durumundalar. En azından kısa vadede ve muhtemelen orta veya uzun vadede sosyal mesafeyi nasıl uygulayabileceğimizi planlamak zorundayız. Bu hem bina yerleşim düzenini değiştirmemiz hem de insanların bina alanında nasıl hareket edebileceklerini değiştirmemiz gerektiği anlamına gelir.


Bina yönetmeliklerine göre, herhangi bir mülkte yapacağınız değişikliklerde, mevcut yangın risk değerlendirmenizi yeniden gözden geçirmelisiniz. Binaların yerleşim düzenindeki değişikliklerin bir sonucu olarak (koruyucu bariyerler ve ekranlar gibi geçici dâhili ve harici yapıları da kapsayacak şekilde); yangın algılama ve alarm sistemlerini, çıkış işaretlerini ve acil aydınlatma sistemlerinin yerleşimini göz önüne almalısınız.

Yangın Tehlikesinde Artan Riskler
Halihazırda, binalardaki pek çok değişiklik COVID-19 riskini en aza indirecek şekilde gerçekleşiyor. Ancak ne yazık ki, bu hedefimizi gerçekleştirmeye yönelik adımlar atarken, bazı durumlarda başka bir tehlikeye istemeden de olsa davetiye çıkarıyoruz: Yangın tehlikesine. Yangın, binada bulunan kişiler ve bina sahipleri için ciddi bir risktir. Şirket sahiplerinin veya bina yöneticilerinin, büyük para cezalarıyla karşı karşıya kaldıkları pek çok durumun yanı sıra, temel yangın güvenliği gereksinimlerini karşılayamadıkları için veya yangın güvenliği planının eksikliğinden dolayı hapis cezasına çarptırıldıkları olağanüstü örnekler görülmüştür.


Durup bir an için düşündüğümüzde, COVID-19’a karşı koruma sağlamak için uygulamaya konulan pek çok tedbirin yangın güvenliğini etkileyebileceğini fark edebiliriz.


Örneğin, mağazalara ve konaklama yerlerine bakalım. Bu tip lokasyonlarda, tesis içinde yürüyüş yönünü gösteren oklarla ya da bazı durumlarda geçitler bariyerler, halatlar veya bantlarla kapatılarak tek yönlü bir akış sağlanmıştır. Binanın tahliye edilmesini gerektiren acil bir durum, şüpheye ve kafa karışıklığına neden olabilir ve hatta binada bulunan kişilerin acil çıkışlara kolayca ulaşmasını engelleyebilir.


Bu durumun acil aydınlatma armatürleri ve çıkış işaretleri üzerinde etkileri olacaktır; bu armatür ve işaretlerin bazıları an itibarıyla basit ve güvenli tahliye için yanlış yerde olabilir. Bu yeni kaçış yollarının her birinde yangın söndürücülerin bulunup bulunmadığını kontrol etmelisiniz.


Yeni odalar inşa ediyorsanız, alanları bölüyorsanız veya insanları belirli sıralarda ayırmak için binanın yerleşim düzenini değiştiriyorsanız, her yeni alanda yangın dedektörlerinin kurulu olup olmadığını ve insanların binanın içindeyken yangın alarmlarını işitebildiğini ve/veya görebildiğini ve bu alarmların standartlarla uyumlu olup olmadığını kontrol etmeniz gerekir. Bu bölmelerden bazıları, dumanı dışarıya atan bir hat oluşturdukları veya çoğu durumda plastikten yapıldıkları için, yangın esnasında çok daha fazla duman çıkabilir. Bazı bölmeler ise, sulama sistemlerinin etkisini azaltabilir. Perakende satış mağazası örneğinde, ödeme noktalarının çoğu, insanların sırada beklerken birbirlerinden ayrı olarak hizalanmaları için ahşap, şeffaf plastik veya Perspex’ten oluşan geçici bir yapıyla çevrelenmiştir, ancak bu kasalar genellikle çıkışların yakınındadır. Ödeme noktalarını çevreleyen bariyerler alev aldığında, kalın ve zehirli duman ortaya çıkacaktır. En kötü senaryo gerçekleştiğinde ve yangın çıktığında, herhangi bir acil çıkış yolunu kapatıyor olabilirsiniz.

İyi Tasarlanmış Bir Yangın Güvenlik Sisteminin Önemi
İşe dönerken bu önlemlerin birçoğunu uygulamamız gerekse de, sorumlu olduğumuz alanlarda çalışanların ve halkın karşılaşabileceği tüm riskleri göz önünde bulundurmak bina sahipleri ve işverenler olarak öncelikli görevimizdir. Bu, yeni önlemlerden kaynaklanan riski azaltabilmemiz için yangın güvenlik sistemlerimizi uyarlamamız veya değiştirmemiz
ve ayrıca, yaptığımız bazı seçimleri de yeniden gözden geçirmemiz gerekebileceği anlamına gelir. Örneğin, bölmeler oluşturmak için hangi malzemeleri kullandığımızı düşünebiliriz.


İyi tasarlanmış bir yangın güvenlik sistemi yüzde yirmi ekstra kapasiteye sahip olacak ve bağlı olduğu sistem içinde esneklik sağlayacaktır. Ancak, ne yazık ki, pek çok bina sahibi yangın güvenlik sistemini kullanmamakta; kullananlarsa binalarda yapılması gereken değişikliklerin boyutunu dikkate almamaktadır.


Yeni inşa edilen ve yenilenen binalarda yangın güvenliği sistemlerini tasarlarken esnekliği göz önüne almak da önemlidir. Gelecekte binaları daha esnek şekilde inşa etmemiz ve binaların kullanım amaçlarını ve yerleşim düzenlerini düzenli olarak değiştirmemiz gerekeceği açıktır. Başka bir salgınla yüzleşmesek bile, çalışma ve boş zamanlarımızı değerlendirme şeklimizin değişmesi ve bu anlamda çağa ayak uydurmamız muhtemeldir.


Yangın güvenlik sistemlerini esnekliğe önem vererek ve adaptif tahliye teknolojisini de göz önünde bulundurarak kurduğunuzda; binanızın geleceğini, kendinizi ve en önemlisi de binanızdaki insanları korursunuz. Eğer binaları daha uyumlu ve modüler hale getiriyorsanız, yangın güvenliği sisteminin tüm parçaları için aynı özeni göstermelisiniz.

Elektra Elektronik’in Yeni Hedefi: Kanada Ve Portekiz Pazarları

Elektra Elektronik, yeni yılda Kanada ve Portekiz pazarlarını hedefliyor.


Türkiye’den 6 farklı kıtada 60 ülkeye trafo ve enerji kalitesine yönelik elektronik ürünler ihraç eden Elektra Elektronik, 42’nci yılını kutlayacağı 2022’de üretim kapasitesini, istihdamını ve ihracat pazarlarını artırmayı hedefliyor. 2021’de pandemi ve döviz kurlarındaki dalgalanmaların etkisiyle ham madde tedarikinde yaşanan gecikmelere rağmen hedeflerine ulaştıklarını belirten Elektra Elektronik Genel Müdürü Emin Armağan Şakar, 2022 yılında Kanada ve Portekiz pazarlarına girmeyi planladıklarını açıkladı. Bu yılı döviz bazlı yüzde 15 büyüme ile kapatırken 2022’de yüzde 10 büyüme öngördüklerini ifade eden Şakar, yakın zamanda “Ar-Ge Merkezi” olma sürecini tamamlayacaklarını ve gündemlerinde uluslararası bir şirket evliliği olduğunu sözlerine ekledi.


Üretim kapasitesi, çalışan sayısı ve ihracat oranı açısından Türkiye’de alçak gerilim trafo ile reaktör sektörünün lider firması konumunda olan Elektra Elektronik, 2021yılında pandemi ve döviz kurlarındaki dalgalanmaların etkisiyle ham madde tedarikinde yaşanan gecikmelere rağmen hedeflerine ulaşarak cirosunda döviz bazlı yüzde 15 büyüme gösterdi. 2022 yılında üretim kapasitesini, istihdamını ve ihracat pazarlarını artırmayı hedefleyen şirket, büyüme hedefini ise yüzde10 olarak belirledi.

“Önümüzdeki 5 Yıl Boyunca Satış Odaklı Olmayı Hedefliyoruz”
TÜBİTAK TEYDEB (Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı) projeleri ile sanayi-üniversite iş birliği çalışmalarını desteklediklerini ifade eden Elektra Elektronik Genel Müdürü Emin Armağan Şakar, bu projeler neticesinde “Elektra Elektronik Ar-Ge Merkezi” olma sürecinin son aşamasına gelindiğini açıkladı. Armağan Şakar, “Tüm yatırımlarımızı tamamladık. Önümüzdeki 5 yıl boyunca satış odaklı olmayı hedefliyoruz. 2022 yılında pazarın da yönlendirmesi ile üretimde kapasite artışı için makine yatırımı yapmayı planlıyoruz. İstihdamımızı da bu yönde artırmayı amaçlıyoruz. Sektörümüzde bir dünya markası olma hedefimiz doğrultusunda uluslararası bir şirket evliliği gerçekleştirmeyi de gündemimize aldık” şeklinde konuştu.

“Yeni Yılda Hedefimiz Kanada Ve Portekiz Pazarları”
Elektra Elektronik, İstanbul’daki fabrikasından başta Çin, İspanya, Almanya, Fransa, Yeni Zelanda ülkeleri olmak üzere Afrika, Ortadoğu ve Güney Amerika bölgeleri ile birlikte toplamda 6 farklı kıtada 60 ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. Toplam cirolarının yüzde 50’sini ihracatın oluşturduğunu ve 2021’de de bu rakamı koruduklarını belirten Şakar, “2022 yılında mevcut pazarlarımızı koruyarak, Kanada ve Portekiz’e de ihracat yapmayı planlıyoruz. 2021’de odağımıza aldığımız Güney Amerika kıtasında yeni ülkelere ulaşmayı; yanı sıra DynamiX Aktif Harmonik Filtre ve Static Var Generatör (SVG) ürünlerimizin ihracatımız içindeki payını artırmayı hedefliyoruz” dedi.


Türkiye’de ilk ve tek üreticisi oldukları, sanayicilerin enerji kalitesi sorunlarına son veren yüksek teknoloji ürünü DynamiXAktif Harmonik Filtre için geçtiğimiz yıllarda yaptıkları yatırımların, pazarlama ve tanıtım çalışmalarının olumlu sonuç verdiğini belirten Şakar, 2021’de özellikle bu ürününün satışında oldukça başarılı olduklarını ifade etti. Şakar; “Yüksek teknolojili bu ürünümüz, endüstride ve ticari tesislerde elektriksel kirlilik anlamına gelen harmoniklerin ve yüksek nötr toprak gerilimi kaynaklı enerji kalitesi problemlerinin önüne geçiyor. İş kayıplarını ve üretim verimsizliklerini ortadan kaldırmayı hedefleyen DynamiX ile dünya çapında sektördeki en yüksek performansa sahip aktif harmonik filtreleri üreten şirketlerden biri olarak konumlanıyoruz. 2022 yılında DynamiX Aktif Harmonik Filtre’yi daha da geliştirerek dünya çapında bir ürün haline getirmeyi planlıyoruz. Ayrıca SVG ve elektronik ürünlerimizi geliştirmeyi amaçlıyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.

Kocaeli GEBKİM’e Otel Yatırımı

Kocaeli’nin Gebze ilçesindeki kimya ihtisas OSB GEBKİM’e 105 oda kapasiteli otel yatırımı hayata geçiriliyor.


Kocaeli’nin Gebze ilçesindeki kimya ihtisas OSB GEBKİM’in konaklama sorununu çözmek amacıyla yeni bir otel yatırımı hayata geçiriliyor. Temeli atılan 105 oda kapasiteli otelle bölgedeki sanayi kuruluşlarını ziyaret eden yatırımcı ve heyetlerin konaklama sorununu çözülmesi hedefleniyor.


Önümüzdeki bir yıl içerisinde inşaat çalışmalarının tamamlanarak hizmete alınması hedeflenen otelde 100 adet standart oda, 5 adet süit oda, 2 restoran, yüzme havuzu, spor kompleksi ve toplantı odaları yer alacak. Otelde ihtiyaç duyulan enerjinin bir kısmı güneş enerjisiyle sağlanacak. Çevreci özelliyle dikkat çeken otel, 8 bin 600 metrekarelik kapalı alana sahip olacak.


Temel atma töreninde açıklama yapan GEBKİM Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Vefa İbrahim Aracı; yeşil mutabakata uygun, kendi enerjisini üreten ve yağmur suyunu tutan bir yapı inşa edeceklerini belirtti. Arıcı, sözlerine şöyle devam etti: “8 bin 600 metrekarelik kapalı alana sahip olacak GEBKİM Oteli ile misafirlerimizin konaklama sorununa çözüm oluşturmayı hedefliyoruz. Organize sanayi bölgesi ve çevremizle ilgili bir takım değişiklikler yapmak istiyoruz. Sadece organize sanayi bölgesi ve sanayinin buradaki yaşamına değil, sosyal hayata da katkı sağlamak istiyoruz. 2022 yılında GEBKİM Teknoloji ve Gelişim Merkezi’ni (GEBTEK) hayata geçirmeyi planlıyoruz ”dedi.

İzmir Karşıyaka’ya 611 Daireli Kentsel Dönüşüm Projesi

İzmir’de hayata geçirilen kentsel dönüşüm projeleri kapsamında, 611 daireden oluşan dev proje için S.S. İş Dünyası Konut Yapı Kooperatifi ile İzbeton arasındaki protokol düzenlenen törenle imzalandı.

İzmir Karşıyaka’da devam eden kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında yeni bir konut projesi inşaatı daha başlıyor. 611 daireden oluşan dev proje için S.S. İş Dünyası Konut Yapı Kooperatifi ile İzbeton arasındaki protokol düzenlenen törenle imzalandı.

2 etaptan oluşan projenin birinci etabının 24 ayda, ikinci etabının ise 30 ayda teslim edilmesi öngörülüyor. Proje kapsamında inşa edilecek olan konutlar ikinci etapta tamamlanacak. 1+1, 2+1, 3+1 daire tiplerinin yer aldığı projede fiyatlar 537 bin liradan başlıyor. Projede gelinen aşamada hafriyat çalışmaları devam ediyor. İzbeton, şantiye alanındaki sosyal donatı alanları, çevre, peyzaj ve rekreasyon çalışmalarını yürütüyor. Karşıyaka’ya bağlı Yalı Mahallesi’nde 16/A adresinde yer alacak proje tanıtım ve satış ofisinin 22 Aralık tarihinde düzenlenecek törenle açılması planlanıyor.

İmzalar Atıldı
İzmir Karşıyaka’da kentsel dönüşüm projeleri hız kesmeden devam ediyor. Sınırlı Sorumlu Batı Anadolu Konut Yapı Kooperatifleri Birliği’ne (BATIKOOP) bağlı Sınır Sorumlu İş Dünyası Konut Yapı Kooperatifi ile İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin amiral şirketlerinden İzbetonarasında Karşıyaka Örnekköy’de 611 daireyi kapsayan dev bir protokol imzalandı.

İzbeton’da gerçekleşen imza törenine İzbeton Genel Müdürü Heval Savaş Kaya, BATIKOOP Genel Başkanı Halil Kurt, İş Dünyası Konut Yapı Kooperatifi Başkanı Cihangir Lübiç, Başkan Yardımcıları Halil Telli ve Çağlar Kalkan ile Avukat Mustafa Çağlar katıldı. İmzaların atılmasının ardından Örnekköy’de çalışmalara hemen başlandı.


Yapılan çalışmalarla ilgili açıklamalarda bulunan Sınırlı Sorumlu İş Dünyası Konut Yapı Kooperatifi Başkanı Cihangir Lübiç, yeni kurulan kooperatife gösterilen ilgiden çok memnun olduklarını belirterek yapılan proje ile İzmir Büyükşehir Belediyesi kontrolünde ve İzbeton eşliğinde Karşıyaka bölgesine güzel bir eser kazandıracaklarını söyledi. Lübiç, kooperatifin ortaklarının iş dünyasından ve İzmir Ticaret Odası Meclis üyelerinden oluştuğunu da belirterek inşaat sektörüne güçlü projeler kazandırmaya devam edeceklerinin altını çizdi.


İzbeton Genel Müdürü Heval Savaş Kaya ise İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin verdiği yetkiyle kentsel dönüşüm çalışmalarını hız kesmeden sürdürdüklerini ifade etti. Kaya, sözlerine şöyle devam etti: “Örnekköy Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı’ndaki 3’üncü Etap çalışmalarını üstlenen İzbeton şirketimiz, yüklenici firma ile protokol imzalayarak çalışmalara başlamıştır. Proje kapsamındaki 611 bağımsız birim inşaatına en kısa sürede başlayacağız.”

Ege Yapı’dan Yeni Projeler!

Ege Yapı, İstanbul ve İzmir’de 7 milyar TL değerinde 7 yeni inşaat projesine imza atacak.


Ege Yapı, yaklaşık 7 milyar TL değerindeki yeni yatırım zinciriyle İstanbul ve İzmir’de 7 yeni projeyi hayata geçirmeyi planlıyor. İstanbul’daki projelerin adresleri Ispartakule, Beyoğlu, Çekmeköy ve Kasımpaşa olurken İzmir’deki projeler ise Urla, Dikili ve Alsancak’ta inşa edilecek.


Yeni projelerle ilgili açıklama yapan Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı, pandemi sürecinde iyi bir planlama yaparak üretim ve satış süreçlerini başarılı bir şekilde yönettiklerini ve proje teslimlerine başladıklarını belirtti.Güçlü finansal yapıları ve son teknolojik gelişmelerle uyumlu mühendislik çözümleri ile sektördeki faaliyetlerini hız kesmeden sürdürdüklerini ifade eden Kabadayı, Çamlıyaka Konakları ve Cer İstanbul projelerinde teslimlere başladıklarını dile getirdi. Kordon İstanbul projesinin ikinci etap teslimlerine de yılbaşından önce başlayacaklarını da belirten Kabadayı, dünyada gelişen trendlere uygun olarak yeni nesil gayrimenkul yatırım modeli olan The Superior Suites markasının ilk binasının 2022 yılı sonunda faaliyete geçeceğini aktardo. The Superior Suites markası ile önümüzdeki yıllarda da yeni projeler geliştirmeyi planladıklarını belirten Kabadayı, “Ülkemizin ihtiyacı olan nitelikli yapı stoğunu geliştirmek için önümüzdeki 2 yıl içinde yaklaşık 7 milyar TL değerinde, İstanbul ve İzmir’in en değerli lokasyonlarında 7 projelik bir yatırım hamlesine başlıyoruz” dedi.


Ülke Ekonomisine ve İstihdama Katkı
Ülke ekonomisine ve istihdamına katkı sağlamanın haklı gururunu yaşadıklarını ifade eden İnanç Kabadayı, sözlerine şöyle devam etti: “Ispartakule’de geliştireceğimiz proje, tamamı balkonlu veya bahçeli 462 konut ve 53 ticari üniteden oluşacak. Projede 1+1’den 4+1’e kadar farklı daire tipleri ile açık hava cadde mağazaları ve açık-kapalı otoparklar yer alacak. Beyoğlu’nda hayata geçirmeyi planladığımız projemiz otel, balkonlu veya bahçeli 125 konut ve 6 ticari üniteden oluşacak. Çekmeköy’deki ikinci yatırımımız olacak projemiz çam ormanlarının arasında 3 katlı bloklardan oluşacak, 121 konut ve 17 ticari üniteyi kapsayacak. Kasımpaşa’daki projemiz ise tarihi un fabrikasının restorasyonu ile hayata geçirilecek olup otel, iş yeri ve dükkanlardan oluşacak. İzmir Dikili’deki projemiz, otel, ticari alanlar ve yüzme havuzlu villalardan oluşacak. Alsancak’ta tren garının yanında yer alacak projemiz konut ve ticari ünitelerden oluşacak. Urla’daki projemizi ise yaklaşık 80 dönüm arazi üzerine 250 ile 450 metrekare arasında değişen toplam 70 müstakil villa olarak hayata geçireceğiz. Yeni yatırım zincirimizin ilk halkası olan Ispartakule’de inşaata ve ön talep toplamaya başladık.”

2022 Hedefi: Yüzde 30 Büyüme
Gayrimenkul sektörü ve ekonomi gündemine ilişkin değerlendirmeler yapan Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı, pandeminin başında tüm sektörlerde olduğu gibi gayrimenkul sektöründe de yavaşlama gözlendiğini söyledi. Ancak sektörümüz özelinde toparlanma hızlı olduğunu vurgulayan Kabadayı, gayrimenkul sektörünün istihdama katkısı düşünüldüğünde en önemli lokomotif sektörlerden biri olarak bu yıl da ön planda olduğunu belirtti. Sektörün ekonomik büyümeye katkı konusunda üzerine düşen görevi her yıl yerine getirmeye devam ettiğini aktaran Kabadayı, “Biz de her dönem ekonomiye katma değer sağlayan bir marka olarak başarı ile kapattığımız 2021 yılının ardından 2022 yılı için yüzde 30 oranında büyüme ve toplamda planladığımız 7 proje ile 1700 kişilik yeni istihdam sağlamayı hedefliyoruz. Bekleyen konut talebi, her geçen yıl artan yabancı yatırımcıların ülkemize olan ilgisi ve kentsel dönüşüm ile 2022 yılı ekonomimiz ve gayrimenkul sektörümüz için çok daha olumlu bir yıl olacak.” şeklinde konuştu.

Limak, Rusya’da İnşaat Projesi Üstlendi

Rus enerji şirketi Gazprom’a ait St. Petersburg yakınlarındaki Ust-Luga projesini yürüten RusHimAlyans şirketi ile Limak Construction şirketi arasında müteahhitlik sözleşmesi imzalandı.


Limak, Rusya’da yeni bir inşaat projesi üstlendi. Rus enerji şirketi Gazprom’a ait St. Petersburg yakınlarındaki Ust-Luga projesini yürüten RusHimAlyans şirketi ile Limak Construction şirketi arasında müteahhitlik sözleşmesi imzalandı.


Yeni iş birliği çerçevesinde Gaz İşleme Kompleksi (GPK) projesinin yanındaki üretim dışı tesislerin ve binaların inşaatı Limak tarafından yapılacak. Proje kapsamında gaz işletme kompleksinin çevresinde 135 bin metrekarelik bina inşa edilecek. Bu tesisler içerisinde hizmet binaları ve laboratuvarlar da bulunacak. 2022 yılının bahar aylarında başlanacak projenin inşaat çalışmaları için 2 bin 500 kişi kapasiteli tesis yapılacak.


RusHimAlyans ile Limak Construction arasındaki anlaşma, St. Petersburg’da imzalanırken anlaşmaya RusHimAlyans’ın inşaatlarda sorumlu direktörü Oleg Davıdov ile Limak Rusya Genel Müdürü Emre Özat imzaladı. Törene Limak Holding Başkan Vekili Serdar Bacaksız ve RusHimAlyans Genel Müdürü Kirill Seleznyev de katıldı.

2022 İç Mimari Trendleri: Nötr ve Natürel Renkler, Dokular ve Malzemeler

Beril Khalaf Interiors çatısı altında, ulusal ve uluslararası ölçekte iç mimari projeler yürüten ve sanatsal mekanlara imza atan İç Mimar Beril Khalaf, 2022 yılında ön plana çıkacak olan dekorasyon trendlerini değerlendirdi.


Beril Khalaf Interiors çatısı altında, ulusal ve uluslararası ölçekte iç mimari projeler yürüten ve sanatsal mekanlara imza atan İç Mimar Beril Khalaf, 2022 yılında ön plana çıkacak olan dekorasyon trendlerini değerlendirdi. Beril Khalaf’a göre natürel renkler, fonksiyonel mobilyalar ve minimal tasarımlar yeni yılda fazlaca karşımıza çıkacak.


Beril Khalaf Interiors Kurucusu İç Mimar Beril Khalaf, 2022 yılında tasarım alanında konuşulacak yenilikleri ve iç mekanlarda karşımıza çıkacak dekorasyon trendlerini aktardı. Genel olarak evlerde 2021 yılında da yansımalarını görmeye başladığımız ve bir noktada hayatımıza girmiş olan doğala yakın nötr ve natürel renklerin hakim olduğu tasarımların göz önüne çıkacağını belirten Beril Khalaf, işlevsel mobilyaları ve basit yaşam prensiplerini benimseyebileceğimiz minimal tasarımların popüler hale geleceğini aktardı.


“Doğanın Sunduğu Natürel Renkleri Ev Dekorasyonlarında Daha Sık Göreceğiz”
Doğanın iç mekanlarda hüküm sürmeye devam edeceğini ve doğanın sunduğu natürel renkleri ev dekorasyonlarında daha sık göreceğimizi vurgulayan İç Mimar Beril Khalaf, natürel renklere işlenmemiş, doğal ve sürdürülebilir malzemelerin eşlik edeceğini belirtiyor ve ekliyor: “Traverten, oniks, granit gibi malzemelere konut ya da ticari projelerde çokça rastlayacağımızı düşünüyorum. Natürel renklere bozuk formlar ve organik bitişlere sahip mobilyalar eşlik edecek. Geçirmiş olduğumuz dönemin şartlarına ayak uydurabilmek adına evlerde çokça vakit geçirdiğimiz, evlerimizi kimi zaman ofis kimi zaman da bir atölye olarak kullandığımız için, özellikle yaşam alanlarında, boşlukların ve hareket alanlarının da bulunduğu, aynı alanın birden fazla fonksiyona sahip olduğu tasarım fikirlerine 2022 yılında fazlaca yer vereceğimizi düşünüyorum. Eskimeyen ve her tasarım dilinde farklı bir formuna rastladığımız ahşap, bu yıl da duvar panelleri olarak karşımıza çıkacak. Zeminde kullandığımız doğal taş karolar, mermerden yapılmış tezgahlar keten ve pamuklu kumaşlar 2022’de de trend olmaya devam edecek.”


Modada başlayan nostaljik canlanma stilinin önümüzdeki yılda iç mekan tasarım trendlerinde de yeniden popüler olacağını aktaran iç mimar, farklı tasarım dillerine yer verilmek istenen tasarımlarda retro tarzı unsurlara ve renklere rastlayacağımızı da sözlerine ekliyor. Minimal tasarımlarda görmeye alışkın olduğumuz keten kumaşlar ve ahşap natürel dokuların yanı sıra kadife kumaşlara, pirinçlere ve metal dokulara da çokça yer verileceğini dile getiriyor.


‘’Tüm zamanların trendi diyebileceğimiz, her mekanın en önemli aksesuarı bitkiler, her yıl olduğu gibi bu yıl da tasarımın tamamlayıcı parçaları olarak yaşam alanlarımızda yerlerini alacak’’ diyen Beril Khalaf, seramik ve ahşap malzemelerden elle üretilmiş, doğal bitişli aksesuarların önümüzdeki yıl göz önünde olacağını sözlerine ekliyor.

2022’nin Rengi “Very Peri” Cubo İle Duvarlarınızda

2022’nin trend rengini, Türkiye’nin yerli boya firması CUBO Boya’nın “Pasifik” rengiyle duvarlarınıza yansıtabilirsiniz.


Yeni yılın trend rengini belirleyen uluslararası renk otoritesi Pantone Color Institute, bu yıl ilk kez mevcut renk kataloğunda bulunmayan bir renk ilan etti ve 2022’nin rengini “Very Peri” olarak açıkladı. Pantone tarafından “mavinin deniz salyangozu tonu” olarak tanımlanan “Very Peri”, “sakinliği menekşe kırmızısı alt tonla canlandıran bir mavi”. 2022’nin trend rengini, Türkiye’nin yerli boya firması CUBO Boya’nın “Pasifik” rengiyle duvarlarınıza yansıtabilirsiniz.


Yılın rengi olarak belirlenen Very Peri, mavinin sabitliğini kırmızının heyecanıyla harmanlayan bir renk. İlk bakışta pastel bir mor olarak tanımlanabilecek Very Peri, Cezayir menekşesi ve mavi arası bir tondan ilham alıyor. Tüm dünya pandemi nedeniyle geçen izolasyon sürecinden sıyrılırken değişen kavramlarımıza ve yaşam standartlarımıza dikkat çekiliyor.


Yüzde 100 yerli olan ve boya sektörünün hızlı yükselen değeri CUBO, 2022’nin trend rengini mekanlarında uygulamak isteyenlere “Pasifik” rengini öneriyor.

KİPTAŞ Tuzla Aydınlık Evler’in Temeli Atıldı

KİPTAŞ, İstanbul’un Tuzla ilçesinde yeni bir proje hayata geçiriyor.


İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki KİPTAŞ, İstanbul’daki konut projelerine bir yenisini daha ekliyor. Tuzla’nın Aydınlı Mahallesi’nde hayata geçirilecek Aydınlık Evler projesinin temeli atıldı.


KİPTAŞ Tuzla Aydınlık Evler projesinin ilk harcı döküldü. Projenin temel töreni KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel’in katılımıyla gerçekleşti.


170 milyon maliyetle hayata geçirilen Tuzla Aydınlık Evler’de 321 konut inşa edilecek. Proje içerisinde yer alan konutların fiyatı 383 bin TL’den başlayacak. Konut ve ticari alanların yer alacağı proje, uygun ödeme koşullarıyla vatandaşa sunulacak.


Temel atma töreninden konuşan KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt, yeni dönem projelerini ödenebilir koşullarla çevreci proje olarak inşa edeceklerini dile getirdi. Ali Kurt hayata geçirilecek projede asgari ücretin artında taksit tutarlarının olduğunu belirtti. KİPTAŞ’ın evi olmayan vatandaşları ev sahibi yapmayı amaçladığını söyleyen Kurt, “Alternatif finans yöntemleri ile kâr amacı gütmeyen projeler hayata geçireceğiz” açıklamasında bulundu. Sosyal konuta yeni vizyon katacaklarını söyleyen Ali Kurt, bu sürede desteklerini esirgemeyen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na teşekkürlerini iletti.


Ali Kurt’tan sonra konuşma yapan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, kentsel dönüşüm çalışmaları için vatandaşlara çağrıda bulundu. İstanbul dönüşümün Kanal İstanbul projesinden daha önemli olduğunu söyleyen Ekrem İmamoğlu, Güngören’de temeli atılacak kentsel dönüşüm için büyük heyecan yaşadıklarını dile getirdi. Yeni projelerin hayata geçeceğini söyleyen Ekrem İmamoğlu dev projede emeği geçen herkese teşekkürlerini iletti.


Başvurular Başladı
Projeden ev alacak kişilerinin veya eşlerinin ev sahibi olmaması, başvuru yapacak kişinin bir senedir İstanbul’da yaşıyor olması gerekiyor. Projede şehit ve gazi yakınlarına, yüzde 40 engelli vatandaşlara ve sağlık çalışanlarına ayrıcalık verilecek. Projede Tuzla Aydınlı mahallesinde en az bir sene ikamet eden vatandaşlar da ayrıcalıklı olarak kabul edilecek. Projenin kurası ise 5 Ocak’ta gerçekleşecek. Ön başvurularının bugün itibariyle başladığı projede son başvuru tarihi 28 Aralık olarak belirlendi.
120 ay vadeyle satışa sunulan KİPTAŞ Aydınlık Evler’de taksit tutarları 3 bin 400 TL’den başlıyor. KİPTAŞ Tuzla Aydınlık Evler Projesi’nde ortalama satışa esas brüt alanları 88 metrekare olan 210 adet 2+1 kapalı mutfak daire, 79 metrekare olan 40 adet 2+1 açık mutfak daire, 104 metrekare olan 71 adet 3+1 daire olmak üzere toplam 21 bloklu 321 konut, 21 dükkan ve 1 kreş yer alıyor.

Akıllı Şebekeler: Yenilenebilir Enerji Sistemlerindeki Rolleri

IEEE Güç ve Enerji Topluluğu (Power and Energy Society – PES) Türkiye Şubesi Başkanı Prof. Dr. Ozan Erdinç, “Akıllı Şebekeler ve Yenilenebilir Enerji Kaynakları” konusunu değerlendirdi.

Günümüzde “akıllı” ifadesi hayatın birçok alanında sıklıkla kullanılır hale gelmiştir. Akıllı cihazlar, akıllı evler ve akıllı şebekeler gibi kavramlar günlük hayatın bir parçası konumundadır. Öncelikle, “akıllı” kavramı ile ne ifade edilmek istenildiği net bir şekilde belirlemeliyiz. Örneğin, ilk nesil televizyonlar uzaktan kumanda teknolojisine sahip değillerdi ve genelde evin en küçüğü uzaktan kumanda görevini fiziksel olarak üstlenmekteydi. Televizyon teknolojisi geliştikçe televizyon sahiplerinin konforunu artırmak üzere uzaktan kumandalar ortaya çıkmıştır. Burada önem arz eden durum, kanal değiştirme komutunun daha basit bir şekilde de olsa hala televizyon izleyicisi tarafından verilmesidir.


Günümüzde ise benzer şekilde komutun hala kullanıcılar tarafından verildiği görevleri yerine getirebilen akıllı evler ortaya çıkmıştır. Kullanıcı; uzaktan perde kontrolü, klima kontrolü, vb. birçok tanımlı görevin bir tablet ya da akıllı telefonda yer alan bir uygulama üzerinden evde olmasa dahi gerçekleştirilmesini sağlayabilmektedir. Fakat uzaktan kumanda örneğine benzer olarak, burada da daha teknolojik bir şekilde desteklenmekte de olsa kararların sahibi son kullanıcıdır. Bu bağlamda; aslında günümüzde akıllı ev olarak adlandırılan birçok ev, gelişmiş otomasyon altyapısına sahip “uzaktan kumandalı” evler konumundadır. Yani kısaca “akıllı” teriminin birçok alanda gerçek manasından öte biraz reklam amaçlı olarak kullanıldığını söylemek yersiz değildir.


Akıllı Şebekeler Bir Vizyonu Sergileyen Tanımlanmış Bir Konsepttir
Akıllı şebekeler; elektrik güç sistemlerine, bilgi ve haberleşme teknolojilerinin entegre edilmesinin yaygınlaşmasıyla birlikte elektrik güç sisteminde daha etkin ve daha ekonomik bir işletim ortaya çıkaracak gelişmiş karar verme mekanizmalarının geliştirilmesi üzerine kuruludur. Akıllı şebekeler bir raf ürünü değildir, bir vizyonu sergileyen tanımlanmış bir konsepttir. Burada mevcut güç sisteminin genel yapısının tamamen değiştirilmesi gibi bir durum zaten söz konusu değildir. Yalnızca New York’taki yer altı güç sistem kablolarının toplam uzunluğunun dünyanın çevresini defalarca dönebilecek ebatta olduğu düşünüldüğünde bunu gerçekleştirmek zaten mümkün değildir. Burada önemli olan, güç sisteminde yeni nesil teknolojiler ile birlikte yapısal bir modernizasyonun gerçekleştirilmesidir.

Güç Sistemi Esnekliği Kavramı Ön Plana Çıkıyor
Akıllı şebekelerin sağlayacağı en önemli avantajlardan biri ise yenilenebilir enerji sistemlerinin entegrasyonu açısından olacaktır. Elektrik enerjisi üretimi açısından, çevre dostu bir işletim sunan rüzgâr, güneş gibi yenilenebilir kaynaklar tabanlı önde gelen yenilenebilir enerji sistemlerinin en büyük dezavantajları, tamamen meteorolojik koşullara bağımlı olarak üretim gerçekleştirmelerinden ötürü elektriksel güç çıkışlarının oldukça değişken olmasıdır. Burada bahsi geçen değişken üretim, arz ve talebin anlık olarak mükemmel gerçekleşmesi gereken dünyadaki nadir emtialardan biri olan elektrik enerjisinde bu müthiş dengenin sağlanmasını oldukça zorlaştırmaktadır. Bu nedenle de belirtilen güç sistemi işletimi tabanlı kısıtlamalar ile birlikte yenilenebilir enerji potansiyelinden daha az şekilde faydalanabilmek gibi önemli bir olumsuzluk ortaya çıkmaktadır. Burada yenilenebilir enerji sistemlerinin entegrasyonunun yüksek oranda olması için güç sistemi esnekliği kavramı son yıllarda daha ön plana çıkmaktadır. Zaten geçmişten beri talebin değişimine göre konvansiyonel ve kontrol edilebilir üretim santrallerinin değişken güç üretimi planlaması en olgunlaşmış esneklik çözümüdür. Fakat bu arz-talep dengesi problemine, özellikle arıza koşulları dışında tamamen kontrol edilebilir olarak kabul edilen üretim (arz) tarafında oluşacak yenilenebilir enerji tabanlı belirsiz üretim nedeniyle gerçekleşecek olumsuz katkı, sadece konvansiyonel santraller tabanlı sunulan esnekliği oldukça yetersiz kılmaktadır.


Daha Akıllı Şebekeler Üzerine Yapılan Çalışma ve Yatırımlar Kaçınılmaz Hale Geldi
Akıllı şebeke vizyonu, gerektiğinde talep tarafının da talebinin değiştirilebilmesi vasıtasıyla esneklik kaynağı haline gelmesi, son kullanıcıdan dağıtım ve iletim sistemlerine kadar farklı seviyelerde enerji depolama sistemlerinin etkin bir şekilde entegrasyonu ve işletimine imkân sağlaması vb. hususlar sayesinde oldukça kullanışlı esneklik çözümleri oluşturmaktadır. Bu bağlamda daha fazla yenilenebilir enerji kullanımı için, daha akıllı şebekeler üzerine yapılan çalışma ve yatırımlar artık kaçınılmaz hale gelmiştir. Elektrik enerjisi endüstrisinde yeni sistemlerin geliştirilmesine ve inşasına rehberlik eden IEEE Güç ve Enerji Topluluğu (PES) gibi kuruluşların, akıllı şebekelerin yenilenebilir enerji kaynaklarına entegrasyonu sürecinde enerji sektörüne edeceği kılavuzluk bu açıdan büyük önem taşımaktadır.

“Klinik Tasarımları Kullanıcı Dostu Hale Geliyor”

Mimar İpek Baycan Magriso:”Yeni nesil klinik tasarımları günümüzün teknolojik nabzını tutarak interaktif ve informatif unsurlarla kullanıcı dostu hale geliyor” dedi.

Estetik işlemler yapılan kliniklerin sayılarının gün geçtikçe artması ile bu hizmetin sunulduğu mekanların kendi estetiği de bir hayli önem kazanmaya başladı. Diş ve estetik poliklinikleri özelinde uzmanlaştığı sağlık yapıları için gerçekleştirdiği tasarımlarla tanınan Mimar İpek Baycan Magriso, sağlık sektöründeki mekânsal yenilikler ve yeni nesil klinik tasarımlarında öne çıkan kriterler hakkındaki görüşlerini aktardı.


WAF 2021 Awards “Health: Future Projects” kategorisinin jüri üyeleri arasında yer alan İpek Baycan Architects Kurucusu Mimar İpek Baycan Magriso, kliniklerde iç mekan tasarımının yükselen değerini ve güncel yaklaşımları analiz etti. Klinik mekanlarına yeni bir soluk getirmek konusunda oldukça güçlü bir eğilimin olduğunu belirten Magriso, klinik iç mekanlarını tasarlarken kamusal bir çekicilik sunan, hem çekinilerek gelinen bir mekan olma niteliğini kıran hem de kucaklayıcı bir mekan sağlayan tasarımların öne çıktığını vurguluyor. Aslında bu, bir yandan steril olması gereken ortamın getirilerini korurken öte yandan sıcak bir hissiyatı mümkün kılmayı sağlayan ince bir çizgi. Bu doğrultuda fonksiyonel ve aynı zamanda çarpıcı mekanlar yaratmak, mimara göre klinik tasarımlarının önemli bir kriteri.

Nitelikli İç Mekan Tasarımı

Günümüzün iç mekanları arasında güncel bir tasarım anlayışına ve sürprizlere en açık sektörlerden birinin klinik tasarımları olduğunu ifade eden Magriso, hekimlerin kendi imzalarını mekanla özdeşleştirir nitelikte iç mekan tasarımı beklentilerinin olduğunu, bu doğrultuda klinikte yapılan işlemleri ve hekimlerin motivasyonlarını çok iyi anlamak ve terzi dikim işi bir tasarım ortaya koymak gerektiğini düşünüyor.


Klinik tasarımlarında kullanıcıların mekana geldiklerinde kendi beklentileri kapsamında doğru yerde olduklarını hissetmelerinin çok önemli olduğuna inanan İpek Baycan Magriso ve ekibi, ziyaretçilere ve hastalara alacakları hizmetin kalitesini hissettiren ancak onları korkutmayacak zariflikte mekanlar üretiyor. Kullanıcıyla ilişki kuran interaktif öğeleri de tasarıma dahil eden ekip, mekanda ziyaretçiler ya da refakatçiler açısından bekleme aktivitesinin uzun saatler içerebilen bir fonksiyon olması sebebi ile farklı aktivitelere imkan sağlayan; zaman zaman ziyaretçinin nerede ve ne için olduğunu unutturacak sıcaklıkta mekanlar üretmeye çalışıyor.


Özellikle bekleme salonlarına ve kamusal akslarına entegre edilen dijital sistemler sayesinde çarpıcı, informatif ve günümüzün teknolojik nabzını tutan elemanlar kurgulayan tasarım ekibi, kimi zaman sergilenecek 2D ve 3D ürünleri de bir müze gibi bu oyuna dahil ediyor. Gelişen teknolojinin getirisi ile işlemlerin nasıl yapıldığını şeffaf ve tercihe yönelik anlatılarla sunan ekranlar ve makinelerin de entegre edildiği sergileme metotları kurgulanabiliyor.


Son 9 senedir klinik mekanları üzerine çalışmalar geliştiren Mimar İpek Baycan Magriso, tasarım ekibiyle beraber zaman içerisinde şekillenen farklı beklenti ve eğilimlerin yanı sıra, bu sektörde tasarım kriterlerini bizzat oluşturur hale geldiklerine dikkat çekiyor ve ekliyor: “Kurgusal, yönetmeliksel ve mekânsal olarak benzer özellikler barındıran işlevler olmasına karşın; kullanıcı motivasyonları, mekanın potansiyeli ve kısacası mimari bir düşünce sistemi ile bu ikisini harmanlayarak var etmek her bir projenin kendine göre biricik olmasını sağlıyor.”


Sadece iki box’tan (klinik muayene odasından) oluşan Derya Dental Klinik Projesi’nde tavan yüksekliğinin izin vermesi ve üç bir yandan vitrinleşen bir cephenin varlığı ile; bir klinikte işin mutfağı olan klinik odalarını bağımsız birer birim olarak cepheye yerleştiren mimarlar, ziyaretçilerin bu iki yüzer birimin ortasından geçerek onları giriş aksında karşılayan resepsiyona; oradan da bekleme ve servis bölümüne ulaşmalarını sağlıyorlar. Yine dental bir klinik olan Kartal Duru Klinik’in kurgusunda ise resepsiyon ve bekleme geniş bir açıklık ile ziyaretçiyi karşılarken; klinik bölümüne geçişi vurgulayan geniş ve yüksek iç cephe, sirkülasyonu kademelendiren ışık bantları ve hareleri ile mekânsal bir illüzyon sunuyor. Bu örneklerde görüldüğü gibi aynı işleve sahip iki tip projenin dinamiklerinin farklılaşması ile iyi çalışan ve bambaşka deneyimler sunan mekanlar üretmek mümkün.


Pandemi Koşulları Klinik Tasarımlarını Etkiledi
Sağlık mekanlarının işlerliği ve fonksiyonların birbiri ile ilişkisinin tasarımda önemli bir rol oynadığına dikkat çeken mimar, bir diş kliniğinde sterilizasyon ve laboratuvar birimini klinik muayene odalarının bulunduğu bölgede kurgularken, röntgen odasının kamusal alana yakın ve resepsiyon ile entegre bir mahalde olmasına özen gösteriyor. Bu tip işlerliği ve verimliliği arttıran kurgular sağlık mekanlarında hayati önem taşıyabiliyor, hekimlerin ve personelin kamusal alandan ayrı sirkülasyon hatlarını oluşturmasına yardımcı oluyor. Yönetmeliğin getirdiği pek çok regülasyon; kapı ebatları, açılış yönleri, ergonomik mesafe kurguları ve metre kareye yansıyan bu tip gereklilikler mimarları zorlamaktan ziyade bir tanımlayıcı olarak daha en baştan bu farkındalıkla planlama yapılabilmesine olanak veriyor.


Mimar, pandemi dönemi ile beraber gelen yeni kurallar ve koşullar altında kliiniklerin tasarım sürecinde deneyimlediği yenilikleri ise şu şekilde aktarıyor: “Pandeminin getirisi ile randevulu çalışma düzenlerindeki sıkı kurallar daha seyrek bekleme mekanları kurgulayabilmek gibi mekânsal ve metrekaresel değişikliklere de ön ayak oldu. Eskiden klinik içinde refakatçiler için ikili üçlü düşünülen ziyaretçi modülleri artık tamamen ortadan kalktı mesela. Bu gibi mekânsal özellikler bazında değişikliklerin yanı sıra daha teknik gereksinimler; havalandırmalarda hepafiltre entegrasyonları; tüm mahallerin sensörlü kapılara sahip olup; kişinin bir yere minimum temasla ulaşabilmesi kurguları pek tabii ön plana çıktı.”


Poliklinik Kurguları Değişiyor
Özellikle Türkiye’de sağlık turizmi büyük bir heyecan yaratıyor ve geleceğin klinikleri de bu yönde gelişiyor. Bu sayede eskinin o apartman dairelerinde yer alan muayene mantığından uzaklaşmış olan ve git gide çok daha enternasyonal, çeşitli regülasyonlara ve akreditasyonlara ev sahipliği eden poliklinik kurguları oluşmaya başlıyor. Kendi kapsamında konaklamaya kadar tüm entegrasyonu sağlayan, ziyaretçilerin kendileri için belirlenen işlemler ve iyileşme süreçleri kapsamında ihtiyaç duyabilecekleri her şeyi onlara paket olarak sunan klinik sistemleri, geleceğin klinik işletme modelleri arasında yer alıyor.
Diğer yandan ise daha butik çalışmaya özen gösteren ve konusunda bir marka haline gelmiş hekimlerin özelleşen kimliklerini gösteren klinik mekanları da söz konusu. Bu mekanların ana vurgusu kliniğin kimliğinin hekimin özgünlüğü ile ilişkilenmiş olması üzerine oluyor. Bunun için hekimin hayalindeki işleyiş mantığını çok iyi koklamak ve tam da ona uygun bir kılıf oluşturmak hem projesel başarıyı hem de müşteri memnuniyetini beraberinde getiriyor.


İnşaat Malzemeleri Sektörü Ekim 2021’de 2,79 Milyar Dolarlık İhracat Yaptı

Türkiye İMSAD, sektörün merakla beklediği İnşaat Malzemeleri Sanayi Dış Ticaret Endeksi sonuçlarını paylaştı.


Türkiye İMSAD, sektörün merakla beklediği İnşaat Malzemeleri Sanayi Dış Ticaret Endeksi sonuçlarını paylaştı. Buna göre 2021 senesi Ekim ayında inşaat malzemeleri ihracatı değer olarak 2,79 milyar dolar, miktar olarak 5,38 milyon ton seviyesinde oldu.


Tedarik zincirlerindeki değişimlerden olumlu yönde etkilenmeye başlayan İnşaat malzemeleri sanayi ihracatı yükseleşimi sürdürüyor. Ekim ayı bazı ülkelerde salgının 4. dalgası sebebiyle kısıtlamalar olsa da, sektör bir önceki yılın aynı dönemine oranla Ekim 2021’de ihracatını 40,5 artırmayı başardı. 2020 yılının Ekim ayında ortalama ihracat birim fiyatları 0,37 dolar/kilogram civarındayken bu rakam 2021 Ekim’de 0,52 dolar/kilogram seviyesine ulaştı. Buna ek olarak küresel emtia fiyatlarındaki yükseliş de birçok inşaat malzemesinin ihracat birim fiyatını artırıyor. Birim fiyatlardaki yükselikatkısı daha çok görülüyor.


İhracatta Tüm Ürünlerde Birim Fiyatlar Arttı
2021 senesi ekim ayında inşaat malzemeleri ihracat performansı alt sektörler itibarıyla kuvvetli bir şekilde yaşandı. Alt sektörlerde birbirlerine benzer eğilimler meydana geldi. Miktar, değer ve birim fiyatlar olarak ihracatta eğilimler genellikle artış yönünde oldu. Ekim ayında hem talep artışı hem de küresel fiyat artışları alt sektörlerin ihracatlarını olumlu bir şekilde etkiledi.
Ekim ayında 8 alt ürün grubunun tamamında ihracat birim fiyatları 2020 senesi Ekim ayına göre arttı. Küresel emtia ve nihai ürün fiyatlarındaki artışın da etkili olduğu ekim ayında fiyat artışları oldukça yüksek yaşandı.


Demir Çelik Ürünlerinde İhracat Yüzde 45,5 Arttı
2021 yılı ekim ayında demir çelik ürünlerinin ortalama ihracat birim fiyatları geçen senenin aynı ayına oranla yüzde 45,5 arttı. Mineral ürünlerin ortalama ihracat birim fiyatı geçen senenin aynı ayına göre yüzde 23 yükseldi. Elektrik malzemeleri ve teçhizatları ortalama ihracat birim fiyatı yüzde 19, ağaç ve ahşap ürünleri ortalama ihracat birim fiyatı yüzde 36,2 ve prefabrik yapıların ortalama ihracat birim fiyatı yüzde 30,9 arttı.

Ekim ayında 8 alt ürün grubunun 4’ünde ihracat miktar olarak geçen senenin Ekim ayının üzerinde gerçekleşti. Miktar olarak artışlarda önceki senenin son aylarındaki artışların baz etkileri görülmeye başlandı. 2021 yılı ekim ayında en yüksek ihracat miktar artışı yüzde 41,5 ile yalıtım malzemelerinde gerçekleşti. Metal bazlı ürünlerin ihracat miktar artışı yüzde 28,8 ve demir çelik ürünlerinde yüzde 16,8 oldu. Miktar olarak mineral ürünler ihracatı ise yüzde 8,5 düştü.

Ekim ayında 8 alt ürün grubunun tamamında ihracat değer olarak artış kaydetti. Değer olarak yaşanan yüksek artışlarda fiyat artışlarının da etkisi oldu. 2021 yılı ekim ayında değer olarak en yüksek ihracat artışı yüzde 70 ile demir çelik ürünlerinde gerçekleşti. Ekim ayında değer olarak ihracat artışı metal bazlı ürünlerde 57,1, yalıtım malzemelerinde yüzde 32, ağaç ve ahşap ürünlerinde ise yüzde 18,6 oldu.

İthalat Düşüşe Geçti
2021 senesi Ekim ayında inşaat malzemeleri ithalatı 642 milyon dolara düştü. Döviz kurlarındaki artış ithalatta yavaşlamaya neden oldu. İthalat Eylül ayının altında yaşandı. Ekim ayında inşaat malzemeleri ithalatı 200 bin 484 ton oldu. Miktar olarak da ithalat bir önceki aya göre düşüşe geçti.


İnşaat malzemeleri sanayi ithalat birim fiyatı 2021 yılı Ekim ayında 3,20 dolar/kilogram oldu. Şimdiye kadarki en yüksek aylık ortalama ithalat birim fiyatı eylül ayından sonra Ekim ayında da devam etti.

Yapı Malzemeleri Sektörü 11 Ayda 28.7 Milyar Dolarlık ihracat Yaptı

Türk yapı malzemeleri sektörünün Ocak-Kasım 2021 ihracat rakamları açıklandı.


Türk yapı malzemeleri sektörünün Ocak-Kasım 2021 ihracat rakamları açıklandı. Buna göre; yapı sektörünün 11 aylık ihracat rakamı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 46,82 oranında artarak 28,7 milyar dolar oldu.


224 ülkeye ürün satışı yapan Türk yapı sektörü ihracattaki yükselişini sürdürüyor. Paylaşılan rakamlara göre yapı malzemeleri sektörünün ihracatı Ocak-Kasım 2021 döneminde, bir sene öncesinin aynı dönemine göre yüzde 46,82 oranında artış gösterdi ve 28,7 milyar dolar olarak kayıtlara geçti.


Ocak-Kasım 2021 döneminde, değerde en yüksek artışa sahip ürün grubu yüzde 64,64 ile demir çelik bazlı ürün grubu oldu. 2021 yılının ilk 11 ayında en fazla ihracat gerçekleştiren ülke 1,8 milyar dolar ile Birleşik Krallık oldu. Birleşik Krallık’ı ise İsrail ve Almanya izledi.


Türk yapı sektörünün Kasım ayında 2,8 milyar dolar tutarında ihracat yaptığı açıklandı. Bu göre kasım ayındaki ihracat geçtiğimiz yılın aynı ayına oranla yüzde 34,25 artış gösterdi. Yapı malzemeleri sektörü Kasım 2021’de en fazla ihracatı 206 milyon dolar ile İsrail’e yaptı. Birleşik Krallık 192 milyon dolar ihracatla ikinci sırada bulunurken Almanya 184 milyon dolarla üçüncü sırada kendine yer buldu.

“2022’de Fuarlara Katılacağız”
Konuyla ilgili açıklamada bulunan Urtim Kalıp ve İskele Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Urafılılar, sektörün yılın son ayına da yüksek ihracat rakamlarıyla girdiğini hedeflerinin bu yılı en iyi seviyede kapatıp yeni yılda yeni hedeflere odaklanmak olduğunu söyledi.


Yapı malzemeleri sektörü olarak yeni dönemde fiziki fuarlara katılacaklarını kaydeden Serdar Urfalılar, “2020’nin başından beri ise ne yazık ki fuarlara katılım yapamadığımızdan bu konuda çok heyecanlıyız. Eylül ayında Dubai Big 5 fuarına katılım göstererek dünyanın en prestijli fuarlarından birinde sektörümüzü temsil etme fırsatına sahip olduk. Daha sonra Ekim ayında Libya Build, Kasım ayında Batimatec Cezayir fuarlarında sektörümüzü temsil ettik. 2022’de ise ABD’de düzenlenecek olan 4 fuara katılmayı planlıyoruz. Bunlar; Ocak’ta World of Concrete, Şubat’ta International Builders Show, Mart’ta New York Build ve Nisan’da Chicago Build. 2022’nin sonlarına doğru ise 2 adet milli katılım hedefliyoruz. Bunlar 3-6 Ekim’de Fransa’da Batimat Paris, 19-21 Ekim’de Meksika’da Expo Cihac Fuarları. Ekim ayının sonunda ise ayrıca Almanya’da Bauma Fuarı’na katılmayı planlıyoruz.” şeklinde konuştu.


Büyüme rakamlarıyla ilgili de konuşan Urfalılar şöyle konuştu: “Türkiye ekonomisi için büyüme sanayinin büyümesiyle doğru orantılıdır. Türkiye ikinci çeyrekte bir önceki yılın ikinci çeyreğine göre yüzde 21,7 büyümüştü. 3. çeyrekte de genel olarak yüzde 7,4 sanayi de ise yüzde 10 büyüyerek büyüme trendinin devam ettiğini ve sadece baz etkisine bağlı olarak büyümediğini kanıtlamış oldu. 2021 üçüncü çeyrekteki ekonomik büyümemizde en yüksek katkıyı ihracat sundu, net ihracatın büyümeye katkısı 6,8 puan oldu. Büyümeye katkı sağlayan faktörlerin başında ihracatın bulunması her zaman arzu edilen bir durum. Bu durumu kalıcı hale getirebilirsek uzun vadede ekonomimizi çok daha sağlam bir temele oturtmuş olacağız. Sanayi faaliyetlerindeki yüzde 10’luk artış da çok önemli. Bu büyüme rakamları şu anda doğru yolda olduğumuzu ve Orta Vadeli Planda hedeflenen yüzde 9’luk ekonomik büyüme hedefine doğru emin adımlarla yürüdüğümüzü gösteriyor.”

Hilti Türkiye’nin Yeni Yıl Hedefi: Sürdürülebilir Bir Değer Yaratmak

Hilti Türkiye Genel Müdürü Banu Deniz Çetinkol, şirketin 2021 yılını değerlendirerek 2022 yılı hedeflerini paylaştı.


Stratejik hedefleri ve pek çok ürün gamındaki pazar liderliğiyle öne çıkarken farklılaşma yoluyla sürdürülebilir değer yaratmayı da misyon edinen Hilti Türkiye, sunduğu 360 derece hizmet anlayışıyla 2021 yılını hem endüstriyel yapıların hem de konutların inşasında sektör profesyonellerinin iş ortağı olarak tamamladı. İleri teknoloji birçok ürününü piyasaya sunarak inşaat sahalarında dijital dönüşümün temellerini atan şirket, imza attığı referans projelerle de yıl boyu önemli başarılar sergiledi. Yeni dönemde yapı sektöründe verimliliği artıracak ürün, servis ve yazılımlar geliştirmeye devam edeceklerini vurgulayan Hilti Türkiye Genel Müdürü Banu Deniz Çetinkol, özellikle erkek istihdamının yoğun olduğu sektörde kadın iş gücünü artırmayı hedeflediklerini ve deprem kuşağında yer alan Türkiye’de sismik ürünlerin gelişimine ve uluslararası kriterlerin standart haline gelmesine öncülük etmeyi sürdüreceklerini açıkladı.


Yeni normalin hâkim olduğu ve dijital dönüşümün her alanda hissedildiği 2021 yılında özellikle konut ve endüstriyel yapılar başta olmak üzere farklı yapıların dinamiklerine uygun teknolojiler geliştiren Hilti, ekipmandan yazılıma kadar birçok alanda entegre hizmet sunuyor. Şirketin 2021 yılını değerlendiren ve 2022 yılı için hedef ve öngörülerini paylaşan Hilti Türkiye Genel Müdürü Banu Deniz Çetinkol, “Hilti olarak en önemli gündem konumuz, iş ortağı olabilme hedefini yerine getirerek sürdürülebilir bir değer yaratmak. Bunun için de tüm çalışmalarımızı çözüm ortağı olma misyonu çerçevesinde değerlendiriyor, satılan ürünle sınırlı kalmadan müşterilerimize bütüncül bir hizmet sağlamayı hedefliyoruz. Şirket olarak 2021 yılında dijitalleşme ışığında yapı sektöründe verimliliği artıracak pek çok ürün, servis ve yazılımlar geliştirdik. Bu başarımızı 2022 yılında da artırarak sürdürmeyi ve sektöre öncülük etmeyi hedefliyoruz” dedi.

“İş Ortaklığı’’ Modelini Bir Üst Seviyeye Taşıyacak
2021 yılının son çeyreğinde müşterileriyle daha fazla etkileşim halinde olmak için “İş Ortaklığı” modelini hayata geçirdiklerini vurgulayan Çetinkol, “Bu kapsamda 2022 yılında çok daha gelişmiş bir müşteri memnuniyeti yapısı oluşturmak istiyoruz. Çünkü iş ortağı modelinin sürdürülebilir değer yaratmada çok önemli bir itici güç oluşturduğunun farkındayız. Bu modelle sadece ekipman üreten ve satan bir tedarikçi olmak yerine verilen hizmet sonrası danışmanlık, yazılım, tasarım, kontrol ve mühendislik gibi faydalar sağlayan holistik bir yapı inşa edeceğiz. 2022 yılında da değer veren ve performans odaklı kültür anlayışımız gereği müşteri sadakatini verilen hizmetlerin bütünüyle sağlamayı, teknik çözümler ve doğru uygulamalarla öne çıkarmayı amaçlıyoruz” dedi.

İnşaat Sahalarındaki Dijitalleşmeyi Hızlandıracak
2021 yılında geliştirdikleri yazılımlarla şantiyelerdeki ve proje ofislerindeki süreçleri çok daha verimli ve etkin hale getirerek sektördeki dijital dönüşüme öncülük ettiklerinin altını çizen Çetinkol, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hilti olarak 2022 yılında Ar-Ge ve dijitalleşme konusunda çok ciddi atılımlara imza atacağız. Bu atılımlarla müşterilerimize ve tüm sektör paydaşlarımıza sağladığımız hizmet kalitesini en üst düzeye taşımayı hedefliyoruz. 2021 yılında ankraj uygulama tasarımları için geliştirdiğimiz bulut tabanlı yazılımımız PROFIS Engineering ile çok önemli projelerde yer aldık ve çok sayıda inşaat profesyoneli tarafından tercih edildik. Bu yazılım, tek bir platform üzerinden bağlantı elemanlarının tasarım süreçlerini dijitalleştirerek süreçleri çok daha verimli ve etkin hale getiriyor. 2022 yılında da PROFIS Engineering ile daha fazla inşaat temsilcisine ulaşmayı hedefliyoruz. Yıllardır başarıyla sürdürdüğümüz mühendislik ve yazılım servisimizi yeni yılda çok daha ileriye taşıyarak şantiyelerdeki dijitalleşme süreçlerini hızlandırmayı amaçlıyoruz.”

Hilti’den Zaman Tasarrufu Sağlayan Çözümler
2021 yılında Hilti envanter yönetim sistemi ON!Track’ın hem kullanıcı ara yüzü hem de fonksiyonel iyileşmelerle oluşturulmuş üçüncü jenerasyonunu kullanmaya başladıklarını söyleyen Çetinkol; “2022 yılında ON!Track kullanan müşteri sayımızı iki katına çıkarmayı hedefliyoruz. Buna ek olarak yeni yılda ON!Track Varlık Yönetim Sistemi’ni daha da geliştirmek için çalışacağız. Kompleks yapıdaki inşaat sahalarında ekipmanların ve sarf malzemelerinin mobil cihazlardan ve bilgisayarlardan kolayca takip edilebildiği bu sistemle üretkenlik konusunda fark yaratacağımız bir yıl olacak diyebiliriz” şeklinde konuştu.

“Sismik Teknolojiler 2022 İş Planlarımızın Olmazsa Olmazı”
2022 yılında global ve yerel iş birliklerini artırmayı planladıklarını belirten Banu Deniz Çetinkol, “Hilti Türkiye olarak çok önem verdiğimiz konuların başında gelen deprem çalışmaları ve iş birlikleri de yeni yıl hedeflerimiz arasında ilk sıralarda yer alıyor. Bu kapsamda çeşitli üniversite ve STK’larla iş birliklerimizi geliştirmeye odaklanacağız. Deprem, ciddiyetle odaklandığımız bir konu ve sadece depremle ilgili projelerimiz için ofisimizde bizimle çalışan bir arkadaşımız bulunuyor. İstanbul Teknik Üniversitesi iş birliği başta olmak üzere deprem farkındalığı konusunda toplumu bilinçlendirmeye devam edeceğiz. Ayrıca bir yandan yapıların güvenlik karnesini güçlendirecek öncü sismik teknolojilere imza atarken öte yandan uluslararası kriterlerin standart haline gelmesi için de çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.

2023 Yılına Kadar Karbon Emisyonunu Nötrleyecek
Sürdürülebilirliği; çevre, kurumsal sosyal sorumluluk, cinsiyet eşitliği gibi konulara ve iş yapış şekillerine entegre ettiklerini söyleyen Çetinkol; “Hilti Grup’un uluslararası sürdürülebilirlik ajansı EcoVadis tarafından yapılan değerlendirme sonucunda Hilti, 2021 yılında gümüşten altın statüsüne yükseldi. Bu derece ile değerlendirmeye katılan tüm şirketler içinde yüzde 5’lik dilime girerek önemli bir başarıya imza attı. Daha iyi bir dünya misyonuyla attığımız adımlar, sürdürülebilirlik konusunda önemli çıktılar elde etmemizi de sağlıyor. Örneğin, elektrik tüketiminde bir önceki yıla göre yüzde 4,5 verimlilik elde ettik. Tüm organizasyonlar içindeki enerji tüketiminde ise yüzde 19,8 oranında bir tasarruf sağladık. 2020 yılında pandemi koşullarına göre revize ettiğimiz çalışma biçimleri ile CO2 emisyonumuzu 100,000 ton düşürmeyi başardık. Bu noktadaki öncelikli hedefimiz ise 2023 yılına kadar karbon emisyonunu nötrlemek. Bunun için küresel araç filomuzu benzinli ve dizel motorlardan elektrikli, doğalgazlı ve tam hibrit araçlara dönüştürmek istiyoruz. Döngüsel ekonominin bu hedefimize ulaşmada çok güçlü bir araç olduğuna inanıyoruz. Uzun süredir döngüsel ekonomiye verdiğimiz desteklerle etkili bir atık yönetim sistemi kurduk. Kullanılmış ürünlerin iadesi için bir tedarik zinciri oluşturduk. 800’den fazla çalışanımızın ürünlerimizin aşınma ve yıpranma, dayanıklılık ve geri dönüştürülebilirliği konusundaki bilgilerini her gün geliştirdiği küresel bir onarım merkezi sistemine sahibiz. 2020 yılında kullandığımız hammaddenin yüzde 23’ünü geri dönüştürülmüş malzemelerden tedarik ettik. İnşaat sahalarının vazgeçilmez unsuru haline gelen sürdürülebilirlik konusunda çalışmaya, projelerin çevreye olan etkilerini azaltacak teknoloji ve çözümler üretmeye, üniversiteler, araştırma enstitüleri ve onay kuruluşlarıyla projeler yürütmeye devam edeceğiz” dedi.

Hilti İle Mesleklerdeki Cinsiyet Kalıpları Yıkılıyor
Erkek istihdamının yoğun olduğu inşaat sektöründe kadınların iş gücüne eşit katılımını sağlayacak halihazırda birçok proje yürüttüklerini dile getiren Banu Deniz Çetinkol, “Hayata geçirdiğimiz ’Hilti Kadınları Sahada’ projemizle sektördeki ‘mesleki cinsiyet’ kalıplarını yıkmak ve fırsat eşitliği sağlamak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Aynı zamanda, okul hayatından başlayarak özellikle iş hayatıyla ilgili konularda kadınları desteklemek amacıyla oluşturduğumuz ‘Hilti ile Kariyer Köprülerini İnşa Edin’ adını verdiğimiz mentorluk programımızla da kadın öğrencileri desteklemeye devam edeceğiz. Satış, pazarlama ve mühendislik departmanlarında başlattığımız ‘Kadın stajyer’ programı ile de şirketimizdeki yeni mezun genç kadın sayısını artırmayı hedefliyoruz. Proje sayesinde bu yıl 5 yeni stajyerimizi daha Hilti ailesinin üyesi yaptık. Özetle, 2022 yılında da ezberleri bozmaya ve kadınları inşaat sahalarında görmek için çalışmaya devam edeceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.

İnşaat Maliyet Endeksi Son 1 Yılda Yüzde 41,93 Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2021 yılı Ekim ayı inşaat maliyet endeksi verilerini açıkladı.


Sektörün merakla beklediği inşaat maliyet endeksi verileri açıklandı. Buna göre İnşaat maliyet endeksi, 2021 yılı Ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 4,75, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 41,93 arttı. Bir önceki aya göre ise malzeme endeksinde yüzde 6,15, işçilik endeksinde ise yüzde 1,06 artış kaydedildi. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 50,47, işçilik endeksi yüzde 22,62 arttı.

Bina Maliyet Endeksi Yüzde 42,13 Arttı
Bina inşaatı maliyet endeksinde ise bir önceki aya göre yüzde 4,37, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 42,13 artış gerçekleşti. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 5,69, işçilik endeksi yüzde 0,98 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 50,98, işçilik endeksi yüzde 22,64 arttı.

Bina Dışı Yapılar İçin İnşaat Maliyeti Endeksi Yıllık Yüzde 41,24 Yükseldi
Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi, bir önceki aya göre yüzde 6,04, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 41,24 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 7,69, işçilik endeksi yüzde 1,34 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 48,78, işçilik endeksi yüzde 22,52 arttı.

Bayrampaşa’ya Millet Bahçesi Müjdesi!

TOKİ, İstanbul’un Bayrampaşa ilçesinde Millet Bahçesi inşa edecek.


Toplu Konut İdaresi (TOKİ), İstanbul’a bir millet bahçesi daha kazandırıyor. 16 milyonluk nüfusu ile dikkat çeken megakentte yeşil alanları çoğaltmayı amaçlayan TOKİ, Bayrampaşa Millet Bahçesi projesi için düğmeye bastı.


Sağmalcılar Mahallesi’nde hayata geçirilecek projenin ihalesi 9 Aralık tarihinde gerçekleştirildi. İhalenin sonuçlandırılmasının ardından projeye hemen start verilmesi planlanıyor. Proje kapsamında sosyal donatı alanlarına da yer verilecek.

10 Yeni Otel Projesi Hayata Geçirilecek

10 yeni otel projesi yatırım teşvik belgesi aldı.


Turizmdatabank’ın Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından açıklanan otel yatırımları verilerine göre, Türkiye’de konaklama sektörü, 2021 yılı ekim ayımda, 380 milyon TL bütçeli 16 adet otel yatırımı teşviği aldı.


Alınan teşvikler kapsamında, 6 otelin yenilemesi yapılacak. Ayrıca 10 yeni otel projesi hayata geçirilecek. 380 milyon TL yatırım bütçesinin; 245 milyon TL’si yeni oteller için ayrıldı. Projeler kapsamında 55 kişi istihdam edilecek. Teşvik belgesi alan otellerin toplam yatak sayısı ise 3 bin 510 olarak açıklandı.


İzmir Çeşme’de Dar ve Orta Gelirliler İçin Konut Yapılacak

İzmir’in Çeşme ilçesinde dar ve orta gelirli vatandaşlar için 412 daireli konut projesi hayata geçirilecek.


İzmir konut projelerine bir yenisi daha ekleniyor. Çeşme ilçesinde dar ve orta gelirli vatandaşlar için 412 konutluk yeni bir proje hayata geçirilecek.


Çeşme Belediye Başkanı M. Ekrem Oran, Reisdere’de toplu konut projesi çerçevesinde işçi, memur ya da emekli vatandaşların konut sahibi olmalarına imkan sunmak için 412 adet konut inşa edileceğini duyurdu.


Çeşme Belediyesi Aralık ayı Olağan Meclisi’ne sunulan “Toplu Konut Projesi” önergesinin oy birliğiyle kabul edildi. Hayata geçirilecek yeni projeyle ilçedeki işçi, memur ya da emekli vatandaşların konut sahibi olmalarına imkan sunulacak.


Konuyla ilgili açıklama yapan Başkan Oran, turizmin gözbebeği Çeşme’de pandemiyle başlayan hızlı kentleşme gibi temel sorunlarla karşı karşıya kaldıklarının altını çizdi. Bölgenin kanayan yarasına kalıcı bir çözüm üretme hedefleri doğrultusunda 412 konutu vatandaşların hizmetine sunacaklaırnı belirten Oran, Çeşme’de konut fiyatlarının son yıllarda oldukça artış gösterdiğine dikkat çekti.

Oran, sözlerine şöyle devam etti: “Ekonomik geliri yüksek olmayan vatandaşlarımızın ev sahibi olmaları neredeyse imkansız hale geldi. Dar ve sabit gelirli vatandaşlarımıza tahsis edilmek üzere, daha iyi barınma koşulları sağlamak amacıyla hayata geçireceğimiz bu proje sayesinde vatandaşlarımız uygun ödeme koşuluyla ev sahibi olabilecek. Çeşme halkımıza hayırlı ve uğurlu olsun.”

“Hazır Beton Endeksi” 2021 Kasım Ayı Raporu Açıklandı

“Hazır Beton Endeksi” 2021 Kasım Ayı Raporu’na göre Güven Endeksi negatif yönlü hareketine devam ederken Birleşik Beton Endeksi yönünü aşağı çevirdi.


Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), her ay merakla beklenen Hazır Beton Endeksi’nin 2021 Kasım Ayı Raporu’nu açıkladı. Rapora göre, inşaat faaliyetlerinde son dört aydır devam eden hareketlilik yerini yavaşlamaya bırakırken gelecek döneme ilişkin beklenti negatif tarafa geçmiş görünüyor. Güven Endeksi negatif yönlü hareketine devam ederken Birleşik Beton Endeksi faaliyetteki gerileme ile birlikte yönünü aşağı çevirdi.


Geçen yılın aynı ayına göre baktığımızda ise ekim ayında faaliyet hariç bütün endekslerde bir artış görülüyor. Faaliyette görülen gerilemenin de sınırlı olduğu anlaşılıyor. Beklenti Endeksi’ndeki yükseliş, sektörün önümüzdeki dönemde pozitif bir beklenti içinde olduğunu gösteriyor. Güven Endeksi’nde bir yükselme görülse de endeksin halen eşik seviyenin altında.


Geçen yılın aynı ayına göre bakıldığında ise kasım ayında bütün endekslerde bir artış görülüyor. Faaliyette halen eşik değerin üzerinde olunmasına rağmen diğer üç endeks eşik değerin altında kaldı. Geçen yıla kıyasla bütün endekslerde görülen pozitif tablo, endekslerin mutlak değeri ve eğilimleri ile birlikte okunduğunda inşaat sektöründe, henüz belirginleşmemiş olsa da bir yavaşlamanın yaşanabileceğine işaret ediyor.


Hazır Beton Endeksi Yüzde 0,2 Oranında Arttı
Hazır Beton Endeksi’nin 2021 Kasım Ayı Raporu’na göre; Hazır Beton Endeksi bir önce yılın aynı ayına kıyasla yüzde 0,2 oranında artarak 100 seviyesine ulaştı. Faaliyet Endeksi yüzde 0,1 oranında artarken Güven Endeksi yüzde 0,3 puan yükseldi. Beklenti Endeksi’nde ise yüzde 0,1 artış kaydedildi.

“Kasım Ayında İnşaat Sektörü Yavaşladı”
Raporun sonuçlarını değerlendiren THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, “Özellikle son dönemde para piyasalarında yaşanan baş döndüren hareketlilik ekonominin bütün sektörlerini derinden etkilemektedir. Enflasyondaki yükseliş, girdi fiyatlarındaki artış, enerji maliyetlerindeki sıçrama, fiyatlama sorunu, para piyasalarına ilişkin beklentilerin tamamı hem üretici hem de tüketicinin beklentilerini şekillendirmektedir. Son Tüketici ve Sektörel Güven Endeksleri, yalnızca kısa dönemli beklentilerin değil aynı zamanda uzun dönemli güven sorununun piyasanın her iki tarafında başladığını göstermektedir.” dedi.


İnşaat sektörünün gelişmelerden çok daha hızlı etkilenmesi yönüyle diğer sektörlerden ayrıştığını ifade eden Yavuz Işık, “Geride bıraktığımız kasım ayında inşaatın yavaşladığı görülmektedir fakat inşaat sektörünün ekonominin genelinden olumlu ya da olumsuz ayrıştığı henüz söylenmemektedir. Piyasa oyuncularının güvenini, motivasyonunu yukarı çekecek her türlü gelişme bu noktada inşaat sektörü için önemlidir.” diye konuştu.

Banyolar 6 Saatte Değişiyor!

Eczacıbaşı Yapı Gereçleri, Vitra’nın banyo ürünleri için 1 Ocak’a kadar İstanbul’da 48 saatte teslimat ve 6 saatte kurulum hizmeti sunuyor.


Ev dekorasyonlarında bugüne kadar en çok ihmal edilen alanlar olarak bilinen banyolar, artık yenileme hızıyla dikkat çekiyor. Eczacıbaşı Yapı Gereçleri, Vitra’nın banyo ürünleri için 1 Ocak’a kadar İstanbul’da 48 saatte teslimat ve 6 saatte kurulum hizmeti sunarak banyo değişiminde kalıpları kırıyor.


Pandemi ev dekorasyonunda devrim yarattı. Araştırmalar, 2019’da 616,6 milyar dolar değerindeki küresel ev dekorasyonu pazarının, her yıl ortalama yüzde 3,9 büyüyeceğini ve 2027’de 838,6 milyar dolara ulaşacağını gösteriyor. Çünkü pandemiyle birlikte evde geçirilen zaman artınca, ev dekorasyonunda tadilat, yenileme ve değişim açısından hareketlik görüldü. Diğer yandan pandemide hız kesen kentsel dönüşüm ve artan yeni konut fiyatları, ikinci el konutlara talebi artırdı. Bu da taşınmadan önce tadilat yapma oranlarını yükseltti. “Yenilikler hep bu kadar çabuk olsa” söylemiyle kampanya başlatan Eczacıbaşı Yapı Gereçleri, Vitra’nın banyo ürünleri için 1 Ocak’a kadar İstanbul’da 48 saatte teslimat ve 6 saatte kurulum hizmeti sunarak banyo değişiminde yılların kalıpları kırıyor.

Sadece 6 Saatte Büyük Değişim!
Kampanyayla ilgili açıklama yapan Eczacıbaşı Yapı Gereçleri Pazarlama Direktörü Yavuz Feyzioğlu, “Ev dekorasyonunda bugüne kadar en çok ihmal edilen alan olarak bilinen banyolar, artık yenileme hızıyla dikkat çeker hale geldi. Banyo gereçleri, büyümeye devam eden ev tadilat ve yenileme pazarının güçlü bir öğesi haline geldi. Banyo değişimi konusunda alışılmış ‘Tüketiciler banyolarını 10 yıldan önce değiştirmeyi planlamaz’ yaklaşımı yıkıldı. Pandemiyle birlikte 2020’de başlayan yenileme hareketinin 2021’de de sürmesini bekliyorduk ancak tahminimizin de üstünde bir taleple karşılaştık ve yenileme pazarı, banyoyu da kapsayacak şekilde ciddi oranlarda büyüme kaydetti. Bu değişim sürecinde, Vitra markamızla sektör standartlarını değiştirmek üzere yola çıktık. Sektörümüzde ilk kez, ödeme onayını takiben 48 saat içinde teslimat ve teslimattan itibaren de 6 saat içinde eski ürünlerin sökülmesi ve yeni ürünlerin montajı için hizmet veriyoruz” dedi.


“6 saatte banyo değişimi” projesinin İstanbul genelinde seçili noktalarda devam ettiğini vurgulayan Yavuz Feyzioğlu, “Kampanyada sunduğumuz fayda, süreyle sınırlı değil. Müşteriler, teknik ve tasarımsal olarak da birbiriyle tamamen uyumlu ürünleri önceden tüm banyo boyutlarına uygun şekilde belirlenmiş setler arasından seçebiliyor. Üstelik keşif, eski ürünlerin sökülmesi ve yeni ürünlerin montajı ücretsiz olarak sunuluyor” dedi. Kampanyada her büyüklükte banyo ihtiyacına cevap verildiğini söyleyen Feyzioğlu, “Modern ve kullanışlı banyolar için Sento, klasik ve şık banyolar için ise Valarte banyo koleksiyonlarını öneriyoruz” dedi.

Avcılar’a Bin 200 Daireli Yeni Konut Projesi Yapılacak

İhlas Holding, Avcılar’da yükselecek Bizim Evler 9 projesi için düğmeye bastı.


Avcılar’a bağlı Firuzköy Mahallesi’ne yeni konut projesi geliyor! İhlas Holding imzasıyla hayata geçirilecek olan Bizim Evler 9 projesi kapsamında bin 200 yeni konut ve 95 adet ticari alan inşa edilecek. Arsa alanı 103 bin 588 metrekare olan projenin inşaat alanı ise 331 bin 343 metrekare.


İhlas Evler 9’da 2+1, 3+1 ve 4+1 daire tipleri sunulacak. 16 blok şeklinde planlanan projede projesinde konut ve dükkanlar 12 adet blok, sosyal tesisler 2 adet blok, otopark 2 adet blokta yer alacak. Maksimum 20 kat olarak planlanan projede 2 bodrum kat, zemin kat, sostal tesis ve otopark bulunacak.


Bizim Evler 9 projesinin inşaatının 3,5 yıl içerisinde tamamlanması öngörülüyor.

Mutfak Tezgahı Çeşitleri ve Avantajları

Tezgah Dünyası Kurucusu Feyzullah Buran, her biri kendine özgü avantajlara sahip olan mutfak tezgahları ile ilgili önemli bilgiler paylaştı.


En çok zaman geçirdiğimiz mekanlarından olan mutfakların dekorasyonunda kullanılan malzemeler önemli konulardan biri. Sürekli temasta bulunulan mutfak tezgahının özellikleri ve rengi, ev sahibinin stilini de yansıtıyor. Mutfak tezgahlarının uygun maliyetli olmasının dışında dayanıklı ve hijyenik olması, çizilmemesi ve dekoratif olması gerekiyor. Eski ve gözenekli yapılı mutfak tezgahlarının mikrop barındırıyor olması son teknolojiyle üretilen ve mikrop barındırmayan tezgahlara olan ilgiyi arttırdı. Tezgah Dünyası Kurucusu Feyzullah Buran Laminant, corian, granit, ahşap ve mermer gibi her birinin kendine özgü avantajları ve dezavantajları olan mutfak tezgahları ile ilgili önemli bilgiler paylaşıyor.


Ahşap Tezgahlar
Ahşap tezgahlar sıcak bir görünüme sahip olmasıyla tercih edilirken her mutfak dolabı ve zeminiyle uyum yakalaması dikkat çekiyor. Ahşap tezgahların suya dayanıklı olmadığı yargısı da gerçeği yansıtmıyor. Uzun yıllar kullansanız bile ahşabın görünümü değişmiyor. Ancak ahşap tezgahlar yüksek ısıya karşı dayanıklılık noktasında diğer tezgahlara göre geride kalıyor. Aynı zamanda ahşap tezgahların yüzeylerinde zamanla aşınmalar meydana gelebildiği için düzenli bakım yapmak gerekiyor.

Corian Tezgahlar
Hangi mutfak tezgahı daha iyi diyenler için akrilik reçinelerin, minerallerin ve renklendiricilerin karışımından oluşan corian tezgahlar da sıklıkla tercih edilir. Sert yüzeyli olan corian tezgahlar, çizilme ve darbelere karşı dayanım gösterdikleri için uzun ömürlüdür. Kolayca şekil alabildiklerinden her mutfak tipinde kullanılabilir. Ancak maliyeti yüksektir, sıcak tava ve tepsilerin direkt üzerine bırakılmaması gerekir.


Laminant Tezgahlar
Sıkıştırılmış tuğla ve cila tabakasından oluşan laminant tezgahlar, kimyasallara dayanımı ve leke barındırmamasıyla dikkat çeker. Uygun maliyetli bir tezgah almak isteyenler için idealdir. Ancak ısıya ve çizilmelere karşı diğer tezgahlara göre direnci daha düşüktür.


Kompozit Tezgahlar
Çimstone ve kuvars olarak bilinen kompozit tezgahlar, doğal taştan üretilir ve yapısındaki kuvars nedeniyle çok sert ve dayanıklıdır. Çizilme ve darbe gibi durumlarda direnç gösteren kompozit mutfak tezgahları uzun ömürlüdür. Ayrıca renk geçişlerindeki kalitesiyle dekorasyonunuzu üst seviyeye çıkarır. Fazla bir renk seçeneği sunmasa da sade bir mutfak isteyenlerin tercihi olmaktadır.


Granit Tezgahlar
Mutfak tezgahları arasında çok tercih edilen malzemelerden biri de granittir. Doğal taş görünümüne sahip granit tezgahlar, farklı tarzları ve mutfak dekorasyonuna kattığı bütünlükle geniş bir kullanım alanına sahip. Lekelere ve yüksek ısıya karşı maksimum direnç gösteren granit mutfak tezgahları, uygun maliyetleriyle de idealdir. Tek dezavantajı taşıma ve kurulumda diğer tezgahlara göre kullanıcılarını daha fazla zorlamasıdır. Ağır oldukları için taşıma sırasında zorlanmanıza neden olabilir.


Mermer Tezgahlar
Parlak ya da mat şekilde kullanılabilen mermer tezgahlar, ısıya ve çatlamaya karşı dirençlidir. Kompozit ve granit tezgahlara nazaran maliyeti daha uygundur. Ancak asitlere karşı hassas olması nedeniyle sirke, çamaşır suyu ve limon gibi maddelerle temas ettirilmemelidir. Böyle olması durumunda yüzeyi lekelenebilir.

Dilovası’na Ulaşım Projesi

Kocaeli’nin Dilovası ilçesine 212 metre uzunluğunda viyadük yapılacak.


Kocaeli’ne bağlı Dilovası’nda yeni bir ulaşım projesi hayata geçirilecek. İlçe merkezi ile devlet hastanesi arasında 212 metre uzunluğunda 14 metre genişliğinde viyadük yapılacak. Projenin tamamlanmasıyla devlet hastanesine olan ulaşımın kolaylaşması öngörülüyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin proje için yaptığı ihaleye 4 firma teklif verdi. İhalede en düşük teklif 37 milyon 738 bin TL ile Menga A.Ş.’den geldi. İhalenin sonuçlanmasının ardından çalışmaların hızla başlaması planlanıyor.


Proje Detayları Belli Oldu
Dilovası Hastane Bağlantı Yolu projesi kapsamında yapılacak olan viyadül 212 metre uzunluğunda ve 14 metre genişliğinde olacak. En uzun ayağı 46 metre olan viyadük için 16 bin 600 metreküp kazı yapılırken 6 bin 750 metreküp beton ve bin 412 ton demir kullanılacak. Yol çalışması kapsamında ise 36 bin 300 metreküp kazı ve 8 bin 500 metreküp dolgu çalışması gerçekleştirilecek. 3 bin ton asfalt yapılacak yol çalışmalarında 2 bin metreküp taş duvar ve 2 bin 800 metrekare tretuvar da yapılacak.

Elektra Elektronik Ar-Ge Merkezi Olacak

Elektra Elektronik, Ar-Ge Merkezi olma sürecini tamamlamak için gün sayıyor.

TÜBİTAK destekli Ar-Ge çalışmaları ile bugüne kadar çok sayıda trafo ve enerji kalitesine yönelik yeni nesil ürün ve çözümler geliştiren Elektra Elektronik, şimdi de Ar-Ge Merkezi olma sürecini tamamlamak için gün sayıyor. 41 yıllık tecrübesi ve güçlü mühendis kadrosu ile inşaat, endüstri, raylı sistemler, otomasyon, medikal, askeriye ve denizcilik sektörlerine yüksek katma değer sunan şirket; yerli ve yabancı birçok projeye imza atıyor. 5 Aralık Dünya Mühendisler Günü kapsamında açıklamada bulunan Elektra Elektronik Genel Müdürü Armağan Şakar; Türkiye’de TÜBİTAK destekli Ar-Ge çalışmalarının devam ettiğini, dünyada ise Amerika Birleşik Devletleri’nin en prestijli güç elektroniği kongresi olan Applied Power Electronics Conference (APEC)’e gönderdikleri iki farklı makalenin ikisinin de kabul edildiğini ve 2022 yılı Mart ayında Houston TX’da bu konuda sunum yapacaklarını belirtti.

Üretim kapasitesi, çalışan sayısı ve ihracat oranı açısından Türkiye’de alçak gerilim trafo ve reaktör sektörünün lider firması konumunda olan Elektra Elektronik, Ar-Ge Merkezi olma yolunda gün sayıyor. 5 Aralık Dünya Mühendisler Günü kapsamında açıklamada bulunarak nitelikli mühendis kadrosu ile ulusal kalkınma açısından yüksek katma değerli ürünler geliştirmeyi ve üretmeyi birincil öncelik olarak gördüklerini belirten Elektra Elektronik Genel Müdürü Armağan Şakar; Ar-Ge çalışmaları kapsamında günümüz ihtiyaçları ve teknolojisinin yanı sıra önümüzdeki 10 senenin planlarına odaklandıklarını açıkladı. Armağan Şakar, Elektra Elektronik’in Ar-Ge Merkezi olma sürecinin son onay aşamasına geldiği bilgisini de verdi.


TÜBİTAK Destekli Ar-Ge Çalışmaları
Genç, dinamik, yüksek lisans ve doktora çalışmaları yürüten mühendis kadrosuyla yenilikçi ürünler üreterek sektörde rakiplerinin arasında fark yarattıklarının altını çizen Şakar,“Atılım yılı ilan ettiğimiz 2019’da ciddi bir yatırım ile fabrika kapasitemizi iki katına çıkararak 10 bin metrekare kapalı alana ulaştırdık. Üretim hattı yatırımımız ile bin metrekarenin üzerinde elektronik üretim alanı oluşturduk. Bugün dağıtık enerji ve dağıtım şebekelerinde frekans ve aktif güç desteği sağlayan, enerji akışını denetleyen modüler enerji depolama güç çeviricisi; şebeke kararlılığı ve enerji kalitesi için yeni nesil aktif harmonik filtre ünitesi geliştirilmesi; elektrikli araç hızlı şarj sistemleri için modüler şarj ünitesi tasarımı; alçak gerilim şebekelerinde enerji kalitesi ve gerilim kararlılığı için modüler statik kompanzatör tasarımı ve geliştirilmesi uygulamaları için TÜBİTAK destekli Ar-Ge çalışmaları yürütüyoruz. Yanı sıra güç çeviricileri için yüksek frekanslı transformatörler, enerji kalitesi uygulamalarında kullanılmak üzere demir ve hava nüveli orta gerilim harmonik filtre reaktörleri, marin sektörü için su soğutmalı izolasyon trafoları ve şok bobinleri üzerine Ar- Ge çalışmalarımız devam ediyor. Bunun yanında üç adet patent başvurumuz inceleme sürecinde. Üniversite-sanayi iş birliklerimiz kapsamında; İstanbul Teknik Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Ortadoğu Teknik Üniversitesi ve Işık Üniversitesi ile Ar-Ge projelerimize paralel çalışmalar sürdürüyoruz. Dünyada ise Amerika Birleşik Devletleri’nin en prestijli güç elektroniği kongresi olan Applied Power Electronics Conference(APEC)’e iki farklı makale gönderdik ve ikisi de kabul edildi. Önümüzdeki yıl Mart ayında Houston TX’da bu konuda sunum yapacağız.” açıklamasında bulundu.


Sektörde gelecekte ortaya çıkacak enerji sorunlarına hazırlıklı olmak için daha yüksek verimli ve daha yenilikçi sistemler üzerine Ar- Ge çalışmalarının sürdürüldüğünü belirten Şakar, “Ülkemizde araştırma ve geliştirme projelerine verilen destek gün geçtikçe artıyor. Dünyada ise yeni nesil yarı iletken teknolojileri, kontrol teknikleri ve şebeke standartları üzerine ilerlemeler ve geliştirmeler devam ediyor. Elektra Elektronik olarak biz de mevcut ürünlerimizin daha yüksek performanslı ve ileri teknolojiye sahip olması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu doğrultuda ürünlerimizin saha entegrasyonunu kolaylaştırıcı, enerji verimliliğini artırarak sahip olma maliyetini düşürücü ve saha ömürlerinin uzatılması yönünde geliştirmeler yapıyoruz.” diyerek sözlerini tamamladı.

Medcem Çimento’dan Mersin Silifke’ye Bilim Merkezi Desteği

Medcem Çimento’nun Silifke Belediyesi ile gerçekleştirdiği iş birliği ekseninde yapımı tamamlanan bilim merkezi ve kütüphane, düzenlenen tören ile hizmete açıldı.


Medcem Çimento’nun Silifke Belediyesi ile gerçekleştirdiği iş birliği ekseninde yapımı tamamlanan bilim merkezi ve kütüphane, düzenlenen tören ile hizmete açıldı. Silifke Taşucu Mahallesinde hizmet vermeye başlayan bilim merkezi ve kütüphaneye Nobel ödüllü Türk bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar’ın ismi verildi.


Öğrencilerin ve gençlerin daha donanımlı ve modern eğitim araçları ile kendilerini geleceğe hazırlamalarına olanak tanıyacak Silifke Belediyesi – Medcem A.Ş. Prof. Dr. Aziz Sancar Bilim Merkezi’nde; Mars yüzeyi ve robotu, Dünya-Güneş-Ay modeli, sonsuzluk koridoru uzay çadırı, denge tüneli, robot, suda dalga ile elektrik üretiminin de yer aldığı 50’ye yakın bilim aleti ziyaretçilerini bekliyor.


Silifke Belediyesi – Medcem A.Ş. Prof. Dr. Aziz Sancar Bilim Merkezi’nin açılışıyla ilgili düzenlenen törenin ve açılış konuşmalarının ardından şarkıcı Melek Mosso sahne alarak Silifkeliler ile buluştu. Ünlü sanatçı, izleyenlere şarkılarıyla keyifli bir gece yaşattı.

Silifke Belediyesi – Medcem A.Ş. Prof. Dr. Aziz Sancar Bilim Merkezi’nin açılışıyla ilgili görüşlerini aktaran Medcem Çimento Genel Müdürü Murat Kahya: “Hem ülkemizin hem de ekonomimizin büyümesi ve ilerlemesi adına bilim ve eğitim büyük önem taşıyor. Medcem Çimento olarak bu konuyu fazlasıyla önemsiyor, mümkün olduğu her anda desteğimizi sunuyoruz. Bilim merkezi ve kütüphanenin ülkemize ve Mersin’e hayırlı olmasını, hem mevcut hem de gelecek nesillere değer katmasını diliyorum” dedi.

Hilti, Marketing Wave Etkinliği’nde Ürünlerini Tanıttı

Hilti, gelenekselleşen “Marketing Wave’’ etkinliği ile şantiyelerde fark yaratacak yeni ürünlerini tanıttı.


Sürdürülebilir değer yaratma misyonu ile endüstriyel yapıların ve konutların inşasında sektör profesyonellerinin iş ortağı olarak konumlanan Hilti, gelenekselleşen “Marketing Wave’’ etkinliği ile şantiyelerde fark yaratacak yeni ürünlerini tanıttı. Etkinlikte; inşaat profesyonellerinin işini kolaylaştırmak için tasarlanan Hilti DCH 150-SL Kanal Açma Makinesi, özellikleriyle muadillerini geride bırakan Hilti DGH 150 Beton Silme Makinesi, teknolojisiyle şantiyelerde tozdan eser bırakmayacak Hilti VC 40L-X Elektrikli Süpürge ve tüm askılama uygulamalarına hitap edecek Hilti MW Portfolyosu’nun tanıtımı gerçekleştirildi. İnşaat sahalarında katma değer yaratacak teknolojilere imza atmak için çalışmalarına aralıksız devam ettiklerini söyleyen Hilti Türkiye Pazarlama Direktörü Özgecan Işıltan, 2021 yılı içinde toplam 9 yeni ürünü sektör profesyonellerinin işlerini kolaylaştırmak için piyasaya sunarken sadece ürünleriyle değil 360 derece hizmet anlayışlarıyla da iş ortaklarının projelerine hem maliyet hem de güvenli iş sahası oluşturma anlamında destek olduklarını belirtti.

İmza attığı ekipmanların yanı sıra kendi geliştirdiği yazılımlar ve mühendislik desteğiyle de inşaat profesyonellerin ihtiyaçlarına entegre olarak cevap veren Hilti, satış ekibine özel olarak düzenlediği geleneksel “Marketing Wave” etkinliği ile pazara sunacağı yeni teknolojilerini tanıttı. Bu yıl ikincisi düzenlenen etkinlikte aralarında Hilti DCH 150-SL Kanal Açma Makinesi, Hilti VC 40L-X Elektrikli Süpürge, Hilti DGH 150 Beton Silme Makinesi ve Hilti MW Portfolyosun’nunda olduğu dört yeni ürünün lansmanını gerçekleştirdiklerini dile getiren Hilti Türkiye Pazarlama Direktörü Özgecan Işıltan, 2022 yılında da inovatif teknolojilerinin sektöre büyük bir hareketlilik getireceğini ve performanslarıyla pazarda fark yaratacaklarını vurguladı.

Yeni Ürünler Tanıtıldı
Lansman ürünleri arasında yer alan Hilti DCH 150-SL Kanal Açma Makinesi’nin birçok farklı özelliğiyle öne çıktığını söyleyen Özgecan Işıltan; “Smart Power teknolojisi sayesinde güç çıkışını kesilen malzemeye göre ayarlıyor. Bu özelliği ona istikrarlı bir şekilde yüksek kesme performansı sağlarken aynı zamanda motoru aşırı yüklemeye karşı da koruyor. Marketing Wave etkinliği kapsamında lansmanını yaptığımız bir diğer ürün Hilti DGH 150 Beton Silme Makinesi ise 2100 W motor gücü ve 5 vites seçeneği ile zorlu uygulamalarda bile yüksek verimli bir motor deneyimi sunuyor. Maksimum performans için optimize edilen ekipman, Hilti silme diskleri sayesinde taşlama makinelerine göre 2 kata kadar daha fazla silme oranı sağlıyor” dedi.

Yeni Hilti VC 40L-X Elektrikli Süpürge’yi ise en zorlu şantiye şartlarına karşı geliştirdiklerini ifade eden Işıltan; “Dayanıklı sağlam gövdesi ve kompakt tasarımı ile mükemmel hareket kabiliyeti sağlayan yeni Hilti VC 40L-X Elektrikli Süpürge, iş sahalarındaki genel temizlik için tüm beklentileri karşılıyor” sözleriyle yeni ürünlerin dikkat çeken özelliklerini anlattı.

Lansmanda öne çıkan Hilti MW Portfolyosu’nun içerdiği farklı çaplarda çelik halatlar, ana bağlantı elemanları ve kilitlerle birlikte tüm askılama uygulamalarına uygun çözümler sunduğunu söyleyen Işıltan; “Portfolyoda yer alan tüm teknolojiler, şantiyeye büyük esneklik kazandırırken, geniş bir yelpazede mekanik ve elektrikle ilgili tüm uygulamalarda kullanılabiliyor. Farklı konfigürasyonlarda bağlantılar sağlayan MW portföyü, Hilti’nin sunduğu tüm beton ve çelik üzerine olan ankraj çözümleri ile çalışıyor. MW portföyünde yer alan ekipmanlar, dişli tijl/rotlar ile yapılan geleneksel askılamalara göre yöntemlerle karşılaştırıldığında kurulumu daha hızlı, ayarlanması daha kolay… Üstelik uzun mesafe ve zorlu ana malzemeler için daha fazla esneklik sağıyor. Çok yönlü olması, özel alet gerektirmemesi ve estetik görünümüyle inşaat profesyonellerinin işini kolaylaştıran Halat Sistemi, güvenliği ön planda tutarak hiçbir kesim ve sıcak çalışma gerektirmiyor. EN 61439 direktiflerine uygun olarak tasarlanan sistem, geleneksel yöntemlere göre 4 kata kadar daha hızlı kurularak inşaat sahalarının çözüm ortağı olmaya hazırlanıyor” sözleriyle açıklamasını tamamladı.

GNC Makina’dan Gençlere Destek

GNC Makina, Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi bünyesindeki öğrenciler tarafından kurulan Gazi Horizon Teknoloji Takımı’na destek oluyor.

GNC Makina, başlıca amacı havacılık ve savunma sanayii alanındaki teknolojik gelişmeleri takip etmek olan Gazi Horizon Teknoloji Takımı’na destek oluyor. Takımda makina mühendisliği, elektrik elektronik mühendisliği, bilgisayar mühendisliği ve endüstri mühendisliği bölümlerinden kendini havacılık ve savunma sanayii sektöründe geliştirmek isteyen öğrenciler çalışıyor. GNC Makina’nın amacı geleceğin teknolojilerini tasarlayacak olan bu parlak gençlerin eğitimlerine katkı sağlamak.


Ülke ekonomisinin güçlendirilmesi ve her alanda bağımsız olunabilmesi için, millî teknoloji hamlesinin gerçekleştirilmesinin kaçınılmaz olduğuna inanan Gazi Horizon Teknoloji Takımı, ortaya koyduğu çeşitli fikir ve projelerle havacılık teknolojisine yeni bir bakış açısı getirmeye çalışıyor.


Kurulduğu günden bugüne “Tüketen değil, üreten bir Türkiye için; arayan değil, aranan mühendis” olma uğrunda edinilen tecrübe, bilgi ve teknolojiyi toplum yararına sunmaya çalışan Gazi Horizon Teknoloji Takımı, bu amaç için bir dizi eğitimler veriyor ve önemli platformlarda yarışmalara katılıyor.


Genç Mühendis adaylarının, ülkemiz sanayiinin daha ileriye gitmesi için önemli paydaşlar olduğuna inanan GNC Makina, geleceğin yaratıcılarına her anlamda destek olmaya kararlı. Üniversitelerle iş birliği içinde olan GNC Makina, gençlerin ihtiyaç duydukları her zaman kendilerine danışmanlık ve mentorluk yapmaya hazır olduklarını belirtiyor.


Geçtiğimiz günlerde Gazi Horizon Teknoloji Takımı’nı yerinde ziyaret eden GNC Makina Genel Müdürü Emre Seçkin ve GNC Makina İnsan Kaynaklarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mete Tanır, Roket ve İHA (İnsansız Hava Aracı) projeleri için çalışan öğrencilerle bir araya geldi. Gazi Horizon Takımı’nda yer alan öğrencilerin, projelerini anlatmasının ardından kariyer sohbetleri yapıldı. Öğrencilerin sorularını yanıtlayan Seçkin, “Biz GNC Makina olarak üzerimize düşen görevleri fazlasıyla yapmak istiyoruz. Burada gençlerle bir araya gelmek ve onların çalışmalarına şahit olmak geleceğe dair bizleri hem umutlandırıyor hem de oldukça mutlu ediyor. GNC adına başarılı mühendislerin yetişmesine faydalı olabilmek için elimizden geleni yapacağız. Bizler her zaman üreten, yaratan gençlerin yanında olacağız” diye konuştu.


Seçkin, TEKNOFEST 2021‘de Roket ve İHA (İnsansız Hava Aracı) projeleriyle edinilen tecrübe ve deneyimlerden yola çıkarak TEKNOFEST 2022’de kendilerini Roket, İHA ve TİKA (Tarımsal İnsansız Kara Aracı) kategorilerinde kanıtlayan, sonrasında ülkemizi uluslararası yarışmalarda da temsil etmeyi hedefleyen takıma başarılarının devamını diledi.


Amaçları savunma sanayii hakkında teknik bilgi ve tecrübe edinerek yarışmada zirvede yer almak olan gençler, 2022 yılında başta TEKNOFEST olmak üzere çeşitli platformlarda yarışacaklar. Horizon 3000 Roket Takımı, Gazi Bürküt Roket Takımı, Horizon İHA Takımı, Horizon TİKA Takımı olmak üzere dört farklı alanda tasarlayacakları projelerle yarışmaya katılacaklar.