“yapigundem-yeni-banner-1.jpeg”
Ana Sayfa Blog Sayfa 71

Eaton’dan Yeni Ürün: 3S Mini

Akıllı güç yönetimi şirketi Eaton, şebeke kesintisi durumunda kritik ekipmanı çalışır durumda tutan kompakt bir DC Kesintisiz Güç Kaynağı (UPS) olan Eaton 3S Mini’yi lanse etti.

Eaton’dan yeni ürün duyurusu! Firmanın UPS ailesinin en küçük üyesi olan 3S Mini; geniş bir cihaz yelpazesine uyacak şekilde 9 V, 12 V, 15 V ve 19 V ve dört adet DC konektörü dahil olmak üzere dört çıkış gerilimi seçeneği ile sunuluyor.

Pratiklik ve estetiği bir arada sunan 3S Mini, iç mekana kolaylıkla uyum sağlayan, şık ve yüksek teknolojik bir tasarıma sahip. Sessiz çalışma özelliğine sahip olan cihazı kullanmak için ekstra bir kabloya ihtiyaç duyulmuyor.

Çoğu konut ekipmanına uyacak standart şekilde 12 V olarak ayarlanan 3S Mini, ancak başka bir çıkış gerilimi gerekiyorsa değiştirilebiliyor. Seçilen gerilim opsiyonu, ürünün yan tarafında bulunan dört adet LED ışığından birinin yanmasıyla gösteriliyor.
Elektrik kesintisi durumunda, cihazlarınızın bağlantıda kalmasını sağlamak için 36 W 3S Mini devreye giriyor. Beş saate kadar çalışan bir IP kamerayı ve 80 dakika boyunca temel bir internet ağ geçidini bağlantıda tutabiliyor.

Soğuk başlatma fonksiyonu, çift 2,200 mAh akü kapasitesine sahip kullanışlı bir taşınabilir güç kaynağı olarak ikiye katlanmasına bile olanak tanıyor. Bu şekilde kullanıldığında, 3S Mini’nin LED’leri mevcut kalan gücü göstermek için bir güç göstergesi olarak ikiye katlanıyor.

Vitra Karo Serileriyle Fonksiyonel Tasarım Olanağı Sunuyor

Vitra, tüm karo serilerindeki renkleri sıcak ve soğuk tonlarda gruplayarak farklı ve sayısız kombinasyon yaratma olanağı sunuyor.


VitrA, tüm karo serilerindeki renkleri sıcak ve soğuk tonlarda gruplayarak, farklı ve sayısız kombinasyon yaratma olanağı sunuyor. Böylece hem sıcak ve soğuk tonlar, hem de farklı seriler birbirleriyle uyum içinde kullanılabiliyor. Aynı yaklaşımla tasarlanan ColorCode karo sistemi, farklı malzeme dokularını aynı renk ailesinde birleştiriyor. Malzeme çeşitliliğiyle zenginleştirilerek aynı rengin farklı tonlarının yaratıldığı monokromatik seri, mekanlara minimalist ve çekici bir sadelik getiriyor.

Dinamik ve fonksiyonel tasarım olanağı sunarak mimar ve tasarımcıları özgürleştiren ColorCode sistemi; Urban Travertino, Ceppostone, Urbancrete, Scale, Urbanwood, Metalcrete karo koleksiyonlarından oluşuyor. ColorCode, betonun kentsel karakterini, ahşap unsurların zarafetini, çakıllarla ve lineer çizgilerle yaşayan taşların ruhunu ve seramiğin hep yeni kalan güzelliğini benzersiz bir uyumla bir araya getiriyor. Parlak metal de yarattığı vurgu ile yaklaşıma katkıda bulunuyor.

Yunanistan’daki Metro Cash&Carry Depolarının İnşasında İzocam İmzası

Yunanistan’daki Metro Cash&Carry Depolarının inşasında biyo- çözünürlüğü EUCEB ile belgeli, çevre dostu İzocam Taşyünü ürünler tercih edildi.

İzocam, sağlıklı, güvenli ve tasarruflu yalıtım ürünleriyle ülkemizde olduğu gibi yurtdışındaki büyük projelerde de tercih ediliyor. Son olarak Yunanistan’da inşa edilen Metro Cash&Carry depolarının projesinde biyo çözünürlüğü EUCEB ile belgeli, çevre dostu İzocam Taşyünü ürünler kullanıldı.

Yunanistan’daki Metro Cash&Carry Depolarının inşasında toplam 12 bin 500 metrekarelik alan için İzocam Taşyünü Teras Çatı Levhası tedarik edildi. Projeye ürün tedariki, İzocam’ın Yunanistan bayisi ISOREN S.A. tarafından gerçekleştirildi.

Her çeşit ve eğimdeki yürünen veya yürünmeyen teras çatılarda kullanılan İzocam Taşyünü Teras Çatı Levhaları, su yalıtımının altında ısı, ses yalıtımı ve yangın güvenliği sağlıyor.

Türkiye’nin ilk yalıtım firması olarak gelecek nesiller için insan sağlığını ve çevreyi koruma konusunda yalıtım sektörüne liderlik eden İzocam, ülkemizdeki yasaların zorunlu tutmamasına rağmen, yapımında geri dönüşümlü malzemeler kullanılan, insan sağlığına zarar vermediği kanıtlanmış ürünler üretmeye özen gösteriyor. İzocam, 13 yıldır Taşyünü ürünlerde EUCEB sertifikası için yaptığı sürekli yatırımlarla Isı Yalıtım Malzemesi üreticileri içinde ilk olmanın ve bu konuda sektöre liderlik etmenin ayrıcalığını yaşıyor. Sağlıklı yaşamanın her canlının temel hakkı olduğuna inanarak hareket eden İzocam, EUCEB logosunu ambalajlarında da görünür şekilde vurgulamaya özen gösteriyor. Sadece bio ürün kategorisine verilen EUCEB belgesi ve bu belgenin ifade ettiği bio-çözünürlük özelliği, İzocam Taşyünü’nün yenilenen ambalajlarında da ön plana çıkıyor.

Türkiye’de Pasif Ev Konsepti Üçay Grup İle Yaygınlaşacak

Yenilenebilir enerjinin evsel kullanımı alanında Ar-Ge çalışmaları gerçekleştiren Üçay Grup, “Pasif Ev” kavramına uygun yapılar inşa etmeyi hedefliyor.


En düşük enerjiyle en yüksek konforu elde etmek için 1990’lı yıllarda Almanya’da ortaya atılan Pasif Ev konsepti Türkiye’de de ilk örneklerini göstermeye başladı. Yenilenebilir enerji alanında Ar-Ge çalışmaları yürüten Üçay Grup, pasif ev konseptine uyan yapılar tasarlamayı hedefliyor. Üçay Grup İcra Kurulu Üyesi İlgin Eray, “1990’larda Almanya’da ortaya çıkan pasif ev konsepti en düşük enerjiyi tüketerek iklimlendirmeyi hedefliyor. Üçay Grup olarak ‘Pasif Ev’ kavramına uygun yapılar inşa etmeyi amaçlıyoruz” diye konuştu.


Kuzey ülkelerinde daha verimli iklimlendirme için yalıtım zorunlu bir seçimken, yakın geçmişe kadar ülkemizde verimlilik ve yalıtım ne yazık ki üzerinde durulmayan konular arasında yer alıyordu.


Enerji fiyatlarının giderek arttığı bir dönemde, en düşük enerjiyle en yüksek konforu hem dünyamız hem de tasarruf için sağlamayı hedefleyen Pasif Ev konsepti, Sıfır Enerji ve Pasif Ev Derneği (SEPEV) tarafından verilen eğitimlerle Türkiye’de yaygınlaştırılmaya çalışıyor.


Pasif Ev Konsepti Nedir?
Üçay Grup İcra Kurulu Üyesi İlgin Eray pasif ev kavramını, “Pasif ev kavramı, bir binadaki enerji verimliliği için binanın karbon ayak izini azaltan gönüllü bir standarttır. İklimlendirme için çok az enerji gerektiren ‘ultra düşük enerjili’ binalar tasarlamayı hedefleyen pasif ev konsepti yalnızca konut mülkleriyle sınırlı değildir. Almanya’daki birçok örnekte ofis binaları, okullar, büyük yapılar da pasif ev standardına göre inşa edilebilir” ifadeleriyle anlattı.
Küresel Isınma’nın tetiklediği İklim Değişikliği’nin günümüzde yadsınamayacak bir gerçek olduğunu vurgulayan İlgin Eray, “Birleşmiş Milletler İklim Konferansı’nda da vurgulandığı üzere karbon ayak izimizi belirlenen sınırların altına düşüremezsek, 1,5 santigrat derecelik artışın önüne geçemeyeceğiz. İklim Değişikliği beraberinde doğa felaketlerinin ve kuraklığın tetiklediği gıda krizini getirecek. Bugün karbon ayak izimizi kabul edilebilir sınırların altına çekmezsek, gelecekte yaşanabilir alanlar kısıtlanacak” diye konuştu.


Türkiye’de ve dünyada enerji fiyatlarının giderek arttığını belirten Eray, “Enerji arzındaki sorunlar, tüm dünyada enerji fiyatlarını artırıyor. Yakın gelecekte de fiyatların düşeceğini öngörmüyoruz. Türkiye’de inşa edilen yapıların önemli bir çoğunluğu enerji verimliliği düşünülmeden, yalıtımsız ve verimsiz şekilde tasarlandı. Yaşam alanlarımızı iklimlendirmek için çok daha az enerji harcayabilecekken, daha büyük rakamlar ödemeyi göze alarak ısıtılamayan ya da soğutulamayan yapılarda yaşıyoruz. Pasif ev aslında Türkiye’nin tam da ihtiyacı olan bir konsept. Pasif ev konseptine uygun bir yapı tasarlarken, ‘yapı bileşenlerinin doğru seçimi ve uygulanması, iklimlendirme ihtiyacını minimize edecek çözümler üretilmesi, en aza indirgenen iklimlendirme ihtiyacının da en verimli şekilde karşılanması’ adımlarını izleyerek iklim krizini çözümlenmesinde katkı sağlayabilir, enerji tüketiminde büyük oranlarda tasarruf yapabiliriz” dedi.

2022’de En Çok Değerlenecek İller: İstanbul, Çanakkale, Kocaeli ve Bursa

Realtyplus Türkiye Kurucu Ortağı Özhan Carda’ya göre, gayrimenkul sektörü 2022 yılında hem gaza, hem de frene aynı anda basacak.


Gayrimenkul sektöründe fiyatlar her geçen gün artıyor. Realtyplus Türkiye Kurucu Ortağı Özhan Carda’ya göre, 2022’de vatandaşlık almak isteyen yabancıların gayrimenkul alma isteği artarken, konut kredilerinin düşüp, dövizin yükselmesi ise sektörü hem olumlu hem de olumsuz yönde etkileyecek. 2022’de en ilgi çeken iller ise İstanbul, Çanakkale, Kocaeli, Bursa, Yalova ve Tekirdağ olacak.


Konut edinme yoluyla vatandaşlık almak isteyen yabancıların dolar kurundaki artış nedeniyle Türkiye’ye olan ilgilerinin daha da artmaya başladığını belirten Realtyplus Türkiye Kurucu Ortağı Özhan Carda, aldıkları başvuruların önemli ölçüde arttığını ve bu artışın 2022’de de devam edeceğini ifade etti.


“Güncel Talepler 2022’nin İlk Aylarından İtibaren Ticarete Dönüşecek”
Özellikle Pakistan, Bangladeş gibi kardeş ülkelerden konutun yanı sıra ticari mülk yatırımı yapmak isteyen iş adamları ile de görüşmeler yaptıklarının altını çizen Carda, “Sene sonu yoğunluğundan sonra 2022’nin ilk aylarından itibaren bu talepler ticarete dönüşecek. Yurt içinde ise kredi ile konut almaya alışmış bir kitlenin varlığı konut kredilerinin düşürülmesi ile satışların bir nebze de olsa arttırılması yönünde bir beklentiye sokuyor. Diğer taraftan uzun süredir yeni konut üretilmemesi ve maliyetlerdeki artış nedeniyle yükselen konut fiyatları satışın önünde bir engel teşkil ediyor. Bu sebeple devletin ulaşılabilir fiyatlı toplu konut üretimini teşvik etmesi ile fiyat artışlarının önünü kesmesi gerekir. İkinci el konutlarda ise maddi yönden sıkışmış mal sahiplerinin bir an önce mülkü elden çıkarma isteği bu alanda bir hareketlilik yaratabilir.” dedi.

2022’de en çok değerlenecek iller ve ilçeleri de belirten Carda, “İl bazında İstanbul tüm cazibesini korurken yeni boğaz köprüsüne kısa zamanda kavuşacak olan Çanakkale gibi iller de değerlenme konusunda ilerleme yaşayacak. Yine hükümetin ihracatı ve üretimi artırma çabaları sonucu yeni organize sanayi bölgelerinin kurulacağı Kocaeli, Bursa, Yalova, Tekirdağ gibi iller de önümüzdeki yıl değer artışında öne çıkacaktır. İstanbul’da Beykoz, Çekmeköy, Silivri, Başakşehir gibi ilçeler daha çok talep görerek değerlenecek ilçeler olacaktır.” şeklinde konuştu.


Vatandaşlara konut alırken dikkat etmeleri hususlar hakkında da tavsiyelerde bulunan Carda şöyle konuştu; “Son iki yılda yaşadığımız pandemi pek çok konuda olduğu gibi yaşam alanlarının tercihi konusunda da alışkanlıklarımızı değiştirdi. Dolayısıyla yoğun nüfus barındıran yüksek yapılaşmanın olduğu bölgelerden daha çok doğal hayat içinde yer alan şehrin yakın dışındaki bölgeler değerlenmeye başlıyor. Konut satın alırken en başta ihtiyaçlarınızı belirleyip emlak danışmanınızı tam olarak bilgilendirirseniz daha kısa sürede uygun seçeneklerin size sunulmasını sağlarsınız. Satın almaya karar verdiğiniz konutun öncelikle tapu ve iskan belgesi olduğundan emin olmalı. Eğer kredi kullanarak satın almak istiyorsanız alacağınız gayrimenkulün krediye uygun olup olmadığına dikkat etmelisiniz. Ayrıca gayrimenkulün tapu kayıtlarını dikkatlice kontrol etmelisiniz. Özellikle üzerinde herhangi bir irtifak hakkı, satışa engel bir tedbir ya da ipotek olup olmadığı ve ayrıca kat irtifakının kurulup kurulmadığı kontrol edilmelidir. Satın alma aşamasında ödeme yapmadan önce mutlaka tapuyu almalısınız. Satış işleminin daha güvenli gerçekleşmesi için Tapu Takas sistemini veya bloke çek kullanılması önemli. Bir diğer önemli konu da deprem konusu. Gayrimenkulün zemin etüt raporlarını mutlaka uzmana kontrol ettirin ve dask poliçenizi yaptırın.” şeklinde belirtti.

Çatı İnşasında Nelere Dikkat Edilmeli?

Home Yapı Kurucu Ortağı İnşaat Mühendisi Nevzat Ülküseven, binalarda hava şartlarına en çok maruz kalan bölüm olan çatıların inşasında profesyonel işçilik ve statik hesabın büyük önem taşıdığını vurguladı.


Kış mevsiminin gelmesiyle yağmur, kar ve rüzgarın etkisi kendisini göstermeye başladı. Bu tür mevsimsel olaylarda mağdur olmamak için binaların çatı inşasında çok dikkatli olmak gerekiyor. Ayrıca çatılar, binanın ısı yalıtımı açısından da oldukça önemli.
Binaların hassas bölümlerinden olan çatı, özellikle yapım aşamasında inşaat konusunda uzman ekipler tarafından, profesyonel yöntemlerle yapılmalı. Sonradan oluşabilecek sıkıntılara karşı da çatılar, düzenli olarak kontrol edilmeli ve bakımı yapılmalı.
Çatı ile ilgili sorunların genellikle işçilik hataları ve doğru malzeme kullanmamaktan meydana geldiğini belirten Home Yapı Kurucu Ortağı İnşaat Mühendisi Nevzat Ülküseven, “Öncelikle çatı projesini tüm detaylarıyla oluşturmak gerekiyor. Çünkü çatı yerinde uygulanan bir bölüm olduğu için titiz bir çalışma istiyor. Ahşap, betonarme, çelik en çok kullanılan çatı tipleri. Çatı tipi her neyse, ona göre doğru tekniği kullanarak düzgün bir işçilikle yapılması çok önemli” dedi.

Her bir çatı tipinin ayrı statik hesabı var. Bu hesap yapılmadan geleneksel yöntemlerle, kara düzen metotlarla yapılan çatılar büyük problemler çıkarıyor. Konusunda uzman olmayan kişiler maalesef çatıları bu yöntemlerle yapıyor.Çatı statiği yapılırken kar yükü, rüzgar yükü, yağmur yükü ve deprem esnasında oluşabilecek yükler hesaba katılmalı. Sonra da kullanılacak malzemenin cinsine, çeşidine, kalınlığına, uzunluğuna göre çatı yerinde imal edilmelidir. Tabi bunu yaparken de sadece statik hesap yeterli olmuyor. Yapım tekniğine uygun şekilde yapılması gerekiyor. İşçilik hatalarının önüne geçmek için teknik bir elemanın kontrolünde yapılması şarttır. Ahşap bir çatı yapılacaksa çivi yerine vidalı sistem uygulanmalıdır. Çelik ise betona ankrajlanarak kaynak ya da kolonlu sistemle yapılmalıdır. Kenar kısımlar, rüzgarın çok olacağını tahmin ettiğimiz yerler parapet yaparak daha güvenli hale getirilebilir.İmar Yönetmeliği bizi çatı eğimi konusunda 33 ile 45 derece arasında sınırlıyor. Bu durum bölgeye, binanın özelliklerine ve yerine göre değişiyor. Statik hesaba uygun yapıldıktan sonra açının pek bir önemi kalmıyor. Açı, yağmur ve karın yoğun olduğu bölgelerde önemli bir faktör. Çatılarda çok fazla girinti, çıkıntı olmamalıdır, sade olmalıdır. Toprak kiremit kullanılarak yapılan çatı örtüsü, ahşap çatılar için en doğru seçimdir diyebilirim. İzolasyon malzemesi olarak kullandığımız malzemelerden kaplama olarak yapılan çatılar da var. Ama bu tür çatıların şiddetli rüzgardan ötürü kalkma ve kopma ihtimali kiremit çatıya göre daha fazladır.” dedi.

Home Yapı Kurucu Ortağı Mimar Hasan Aksel Yağcıoğlu ise, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Kişisel isteklere göre evlerin çatı standardından uzaklaşmamak gerekiyor. Genelde belediyeler çatıların uygunsuz kullanımına müsaade etmiyorlar. Çünkü çatılar gereğinden fazla genişletilebiliyor, terasa çevrilebiliyor ya da eğimi değiştirilebiliyor. Bu durumlar da ciddi problemlere yol açabiliyor. Marmara Bölgesi’nde genelde normal eğimli çatı tavsiye ediliyor. Güney bölgelerde yağış vs. daha az olduğu için düz çatılar kullanılabiliyor. Çatı kesinlikle su almamalı, bunun için de eğiminin düzgün verilmesi gerekiyor. Çatı, binanın ısınmasını ve soğumasını çok etkileyen bir faktör. Bu yüzden izolasyonun çok iyi yapılması gerekiyor. Bunun için de çeşitli yöntemler mevcut. Bununla birlikte bacaların çatı mahyasından 1 metre yüksekte olması gerekiyor. Rüzgar faktörü göz önüne alınarak dikkatli bir şekilde yapılması çok önemli. Rüzgar hesabı yapılmadan, çatı mahyasından 4 metre yükseklikte bir baca yapılırsa şiddetli bir rüzgarda uçması mümkündür.”

İzmir’de Gayrimenkul Fiyatları Yüzde 25 Arttı

EVA Gayrimenkul Değerleme Yöneticisi Bahar Şenyurdusev, İzmir’de satılık ve kiralık konut fiyatlarını değerlendirdi.

2020 yılı içerisinde yaşanan deprem, pandemi, piyasa koşularında yaşanan değişimler ve faiz indirimleri gibi etkenlerden İzmir konut piyasası da etkilendi. İzmir’de toplam 66 bin 090 adet konut satılırken, bunun yaklaşık yüzde 51’i ipotekli satış, yüzde 49’u diğer satış olarak gerçekleşti. İzmir’de en çok talep gören ilçeler ise Çiğli, Bornova ve Karşıyaka oldu. Çiğli’de 2 ve 3+1 dairelerde kira değerleri m2 40-75 TL arasında değişirken, Karşıyaka’da ise 50-90 TL, Bornova’da ise 50-100 TL arasında. Villa tipi, bahçeli konut tercihlerinde öne çıkan ilçeler ise Güzelbahçe, Urla ve Kemalpaşa oldu.


TÜİK verilerine göre, 2020 yılı Ocak-Ağustos döneminde İzmir’de toplam 66 bin 090 adet konut satılırken, bunun yaklaşık yüzde 51’i ipotekli satış, yüzde 49’u diğer satış olarak gerçekleşti. 2021 yılı Ocak-Ağustos döneminde ise toplam 45 bin 196 adet konut satışı yapılırken, bunun yüzde 22’si ipotekli satış, yüzde 78’i diğer satış olarak gerçekleşmişti.


EVA Gayrimenkul Değerleme Yöneticisi Bahar Şenyurdusev, 2020 yılında başlayan pandemi süreci ve yaşanan İzmir depreminin etkisi ile birlikte İzmir’de konut piyasasındaki tercihlerin de etkilendiğinin altını çizerek, “Pandemi süreci ile birlikte bahçeli villa tipi konutlara, sosyal donatı alanları ile birlikte tasarlanmış sitelere ve yaşanan depremin ardından deprem yönetmeliğinden sonra inşa edilen yapılara olan talep arttı. Değişen taleplere bağlı olarak da konut satış ve kira değerlerinde de artış yaşandı. Yapılan incelemelerde, 2021 yılı Eylül sonu itibari ile son 1 yıl içerisinde kira değerlerinde ortalama yüzde 20-25 civarında artış yaşandığı gözlendi” dedi.


Şenyurdusev, yaşanan talep değişimi ile İzmir merkez ilçelerinde tercih edilen bölgelerin; site tarzı ve yeni yapılaşmaların yoğunlaştığı Çiğli Ataşehir Mahallesi, Karşıyaka Mavişehir bölgesi ve yeni konutların yoğunlaştığı Şemikler, Nergis, Örnekköy Mahallesi civarı, Bornova’da Evka 3 Mahallesi, Mevlana Mahallesi ve Yeşilova Mahallesi, Narlıdere-Balçova bölgesi olduğuna dikkat çekti. Çiğli’de 1, 2 ve 3+1 dairelerde kira değerleri m2 40-75 TL arasında değişirken, Karşıyaka’da ise 50-1000 TL, Bornova’da ise 50-100 TL arasında.

Yeni kent merkezi planları doğrultusunda karma kullanımlı yüksek yapıların bulunduğu Bayraklı Salhane ve Konak Liman arkası bölgelerinin de üst gelir grubu tarafından tercih edilen bölgeler arasında yer aldığını sözlerine ekleyen Şenyurdusev, İzmir gayrimenkul piyasası hakkında önemli bilgiler aktardı:“Villa tipi bahçeli konut tercihlerinde öne çıkan ilçeler Güzelbahçe, Urla ve Kemalpaşa olarak dikkat çekiyor. Güzelbahçe bölgesi gerek merkeze yakınlık gerekse villa tipi yapıların yoğunlaşması nedeni ile tercih edilen bölgelerden. Urla bölgesi ise pandemi döneminde özellikle farklı illerden de İzmir tercih edenlerin, öncelikle tercih ettiği bölgelerden olup, bu bölgede konut değerlerinde ve buna bağlı olarak kira değerlerinde artış yaşanmıştır. Kemalpaşa ilçesi ise Ankara otoyolunun da açılması ile birlikte, İzmir Merkeze erişimin kolaylaşmasına bağlı olarak tercih edilen bölgeler içerisinde. Bölgede villa tipi yapıların yoğunluğunun da arttığı gözlenmektedir.


Yaşanan talep değişimleri, kentin coğrafi özellikleri, arsa stoku, ulaşımdaki çeşitlilik gibi faktörlere bağlı olarak kentin büyüme eğiliminde öne çıkan bölgeler, doğuda Bornova, kuzeyde Çiğli-Menemen, batıda ise Narlıdere-Güzelbahçe-Seferihisar istikameti olarak dikkat çekiyor. Kent merkezinde ise yeni yapı üretimi kentsel dönüşüm projeleri ile gerçekleşiyor.

Silkar Endaş’tan Güç Aktarım Online Eğitimleri

An oil refinery with pipeline bridge in the harbor of Antwerp with night blue sky.

Silkar Endaş tarafından yapılan açıklamada, “Üretim aksamalarının büyük kayıplara neden olduğu petrokimya tesislerinde doğru güç aktarım ürünlerinin seçilmesi ve bakımlarının doğru yapılması çok önemli” denildi.


Petrokimya tesislerinde kullanılacak olan ve arızasız çalışmayı sürdürmesi gerekli olan; kompresörler, pompalar ve elektrik motorlarının içinde bulunan rulmanlar en zor koşullarda dahi çalışmaya uygun olmalıdır. Kullanılan güç aktarım ürünlerinin hasar ve arızalarının büyük bir kısmı ‘ürünlerin yanlış kullanılmasından ve bakımlarının doğru yapılmamasından’ kaynaklanıyor.


Silkar Endaş’ın geniş ürün alternatifleri arasında yer alan NSK markalı SNN Serisi Plummer rulman yatakları petrokimya tesislerinde tercih ediliyor. En zorlu uygulamalarda bile ihtiyaçları karşılayacak çeşitli teknik alternatifler sunan NSK rulman yataklarında; kolay montaj ve demontaj imkanı sunar ve bakımı kolay yapılır. NSK’nın performansı yüksek rulmanlarıyla donatılan SNN serisi plummer blokları, maliyet azaltmaya yardım ediyor.


Endaş Akademi; petrokimya tesislerindeki teknik personeli, doğru ürün kullanımı konusunda bilgilendirici online eğitimler veriyor. Hem teknik ve hem de pratik konuları içeren “Güç Aktarım Online Eğitimleri”nde; montaj & demontaj metotları ve ekipmanları, rulman hasarları, rulman hasar sebepleri, rulman hasarlarını engelleme metotları ve rulman konusundaki son gelişmeler anlatılıyor.

Artema Root Armatür Koleksiyonu, Güvenlik ve Su Tasarrufu Sunuyor

Krom, altın, bakır veya fırçalı nikel renk seçenekleriyle tasarlanan Artema Root koleksiyonunun ankastre duş ve banyo bataryaları, güvenlik ve su tasarrufunu bir arada sunuyor.

Artema’nın Root armatür koleksiyonu, form, renk ve boyut çeşitliliğiyle, hayal edilen banyo tasarımlarının önemli bir tamamlayıcısı oluyor. Koleksiyondaki ankastre ürünler ise soğuk kış aylarında termostatik özelliğiyle dikkat çekiyor. Krom, altın, bakır veya fırçalı nikel renk seçenekleriyle tasarlanan Root’un ankastre duş ve banyo bataryaları, güvenlik ve su tasarrufunu bir arada sunuyor.

Güvenli Kullanım
Banyo deneyimini zenginleştiren Root termostatik bataryalar, özellikle birden fazla neslin yan yana olduğu evlerde daha fazla tercih ediliyor. Sıcaklığı sabit bir seviyede tutan ankastre armatürler, 38 derecenin üstüne çıkılmak istendiğinde emniyet butonunun kullanılmasını zorunlu kılıyor. Böylece ani ve tehlikeli değişiklikleri önleyerek çocuklar ve yaşlılar için güvenli kullanım sunuyor.

İstenilen sıcaklıkta duş yapma keyfi sunan termostatik bataryalar, aynı zamanda bu sıcaklığın her duş deneyiminde korunmasını sağlıyor. Sıcak ve soğuk suyun hassasiyetle karıştırıldığı Root termostatik bataryalar, suyun sıcaklığı veya basıncındaki değişiklikleri algılıyor. Böylece, evin bir başka yerinde su kullanılsa bile duşun sıcaklığı seçilen seviyede kalıyor. Ayrıca soğuk su girişinde sorun olması halinde, yanmayı önlemek için otomatik olarak kapanıyor.

Kolay Temizlik
Yalın tasarım çizgisini yuvarlak hatlarla ortaya koyan Root Round ve köşeli formları tercih edenlere hitap eden Root Square seçenekleri bulunan Artema Root koleksiyonu, duvar içine monte edilen kontrol ünitesi sayesinde duş alanında daha fazla yer yaratıyor. Duvar üzerinde yalnızca rozet ve kumanda kolu olduğu için temizliği de kolaylaştırıyor.

İzocam’dan Su Tesisatlarına Özel Yalıtım Çözümleri

in the technical area, there are boosters for the water pipes of the building

İzocam’ın su tesisatlarına özel olarak geliştirdiği pratik yalıtım çözümleri, sayaçları ve boruları donmaya karşı korurken, enerjide yüzde 50’yi aşan oranda tasarruf sağlıyor.


Hava sıcaklıklarının eksilere düştüğü kış aylarında gerekli önlemler alınmazsa su sayaçları ve borular donma tehlikesiyle baş başa kalıyor. İzocam’ın su tesisatlarına özel olarak geliştirdiği pratik yalıtım çözümleri, sayaçları ve boruları donmaya karşı korurken, enerjide yüzde 50’yi aşan oranda tasarruf sağlıyor.


Özellikle hava sıcaklarının eksilere düştüğü soğuk kış günlerinde gerekli önlemlerin alınmaması, su sayaçlarında ve borularda donma tehlikesine davetiye çıkarıyor. Donan boru ve sayaçlar ise patlayarak kullanılmaz hale gelebiliyor. Her yıl yüzlerce su sayacı donarak bozulurken, tesisatlarda ciddi oranda boru hasarları ve su kayıpları meydana geliyor.


İzocam su borularının ve sayaçların yalıtılması ile donma sonucu patlamaların önüne geçilebileceği konusunda herkesi uyarıyor. Boru çapı, dış ortam sıcaklığı ve yalıtım kalınlığı boru ve sayaçlar üzerinde doğrudan etkili oluyor. Yalıtım kalınlığı arttıkça, donmaya karşı direnç de artıyor ve hareketsiz suyun donma süresi uzuyor. İzocam, Vana Ceketi ve Optiflex Boru ürünleri ile kış aylarında su tesisatlarında koruma ve tasarruf sağlayan pratik çözümler sunuyor.


Yüzde 50’yi Aşan Tasarruf
Kolay uygulanabilen İzocam Vana Ceketi sayesinde su sayaçları, donma kaynaklı patlamalara karşı korunuyor. Vanalar için özel üretilen, dış yüzeyi silikonlu cam kumaşı kaplı özel yalıtım ceketi, kapalı ya da açık ortamlardaki DIN, ANSI, API standartlarında üretilmiş bütün vana (pistonlu, küresel, kelebek vana vb.) ve pislik tutucuların ısı yalıtımında çözüm sunuyor ve donmayı engelliyor.


İçinde hareketsiz suyun donduğu her türlü tesisat elemanında yaşanabilecek donma soruna çözüm getirmek ise İzocam Optiflex Boru ile kolaylıkla mümkün. Kaplamasız veya alüminyum folyo kaplı, polietilenden imal edilen İzocam Optiflex Boru, ısıtma, soğutma, havalandırma ve iklimlendirme sistemlerinde yer alan boruların, terlemeye veya donmaya karşı yalıtımında çözüm sağlıyor.


Türkiye’de yalıtım sektörünün öncüsü İzocam, binalardaki ısıtma ve soğutma tesisatlarının yalıtılmasının, istenen sıcaklığa ve konfor şartlarına hızlı ulaşılmasınının yanında sıcaklığın uzun süre korunmasını mümkün kılarak enerjide yüzde 50’yi aşan oranda tasarruf sağladığını da vurguluyor.


Tesisat yalıtımı yapılmış olan binalarda, kış aylarında yanan kalorifer kazanından binaya dağılan borulardaki sıcak su, dairelere ulaşana kadar sıcaklığını ve dolayısıyla enerjisini koruyor. Aksi durumda ise, daireye ulaşana kadar borulardaki sıcaklık düşüyor, daire geç ısınıyor ve dönüş borusundaki su daha fazla soğuduğu için kazanın bunu tekrar ısıtması için daha fazla yakıt (enerji) harcaması gerekiyor. Borulardaki sıcaklığın belli bir derecenin altına düşmesi de kazanın verimliliğini düşürüyor. Borulardan geçen su sıcaklığının korunması ancak yalıtım sayesinde elde ediliyor. Sıcak su tesisatında ve iç ortam kullanımlarında camyününden imal edilen İzocam Prefabrik Camyünü Boru ile istenilen enerji verimliliğine erişme imkânı sağlanıyor.

Aralık Ayı Kira Zam Oranı Belli Oldu!

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), enflasyon rakamlarını açıkladı. Böylelikle kira artış oranı da belli oldu.


Kira sözleşmeleri Kasım 2021 içerisinde yenilenecek olan kiracılara senelik olacak şekilde zam yapılıyor. Gayrimenkul sahiplerinin kiracılara yılda sadece 1 defa yaptığı bu zam da Borçlar Kanunu kapsamında belirleniyor.


Ev sahibi ve kiracıların merakla beklediği kira artış oranı belli oldu. TÜİK, tarafından açıklanan enflasyon rakamlarına göre Kasım ayı kira artış oranı en fazla 17,71 olarak açıklandı.


TÜİK tarafından açıklanan verilere göre Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık yüzde 21,31, aylık yüzde 3,51 arttı. Yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) yıllık yüzde 54,62, aylık yüzde 9,99 olarak gerçekleşti.


TÜFE’de (2003=100) 2021 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 3,51, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 19,82, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 21,31 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 17,71 artış gerçekleşti.

TÜİK tarafından açıklanan resmi rakamlara göre, Yİ-ÜFE (2003=100) 2021 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 9,99 bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 51,06, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 54,62 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 38,94 artış gösterdi.

Ankara’da Ev Fiyatlarında Suni Artış!

“Gayrimenkulün fiyatı, döviz kuruyla aynı ölçüde artmaz veya azalmaz” diyen Gayrimenkul PR, “suni yükseltmeler ve yanlış fiyatlandırma yüzünden tüketicilerin satın alma motivasyonu düştü” uyarısında bulundu.

Döviz kurunda yaşanan ani yükseliş sonrası mülk sahiplerinin ve inşaat firmalarının fiyatlarını yükseltmesi, Ankara gayrimenkul sektöründe kaosa neden oldu. “Gayrimenkulün fiyatı, döviz kuruyla aynı ölçüde artmaz veya azalmaz” diyen Gayrimenkul PR, “suni yükseltmeler ve yanlış fiyatlandırma yüzünden tüketicilerin satın alma motivasyonu düştü” uyarısında bulundu.

Ankara gayrimenkul sektöründe fiyat istikrarsızlığı bütün hızıyla devam ediyor. İnşaat firmaları, üretim maliyetlerinin artışını gerekçe göstererek döviz kurunun artış oranının da üzerinde fiyatlarını yukarı yönde çekti. İkinci el emlak piyasasında mülk sahiplerinin de fiyatlarını döviz kuruna göre belirleyerek suni fiyat yükseltmelerine gitmesi, gerçek alıcıların satın alma motivasyonunu olumsuz etkiledi.

Gayrimenkulün satışında doğru fiyatlandırma ve ileri düzeyde pazarlamanın en önemli etkenler olduğunu belirten Ankara’da gayrimenkul ekonomisi faaliyet gösteren Gayrimenkul PR şirketi, inşaat firmalarına ve mülk sahiplerine şu önemli uyarılarda bulundu; “Ekonomide bir ürünün fiyatını arz-talep dengesi ortaya koyar. Gayrimenkulün fiyatını da finansal ödeme kolaylıkları ve tüketicilerin talepleri belirler. Ankara’da inşaat firmaları ve mülk sahipleri döviz kurunun artış oranında üzerinde suni olarak fiyat yükselttikleri görülmekte. Gayrimenkul fiyatlarında zaten şişkinlik olduğunu günümüzde fiyat artışları konut balonunun daha erken patlamasına neden olabilir. Bu tür suni fiyat artışları devam ederse, tüketiciler, ihtiyacı olan gayrimenkulü almak için doğru zamanı ve doğru fiyatı bekleyeceklerdir. Eğer ki; bir gayrimenkulün fiyatı doğruysa ve ileri düzeyde pazarlandıysa, satıcılara haklı ve karlı kazançlar sağlayabilir. Gayrimenkulü satışa çıkarmadan önce doğru fiyatlandırma için uzmanlardan destek almalarında uzun vadede sonsuz faydalar olacaktır.”

Cubotherm Ultra Isı Yalıtım Sistemleri Enerji Tasarrufu Sağlıyor

Cubo’nun Cubotherm Ultra Isı Yalıtım Sistemleri uygulandığı yüzeyde termal koruma sağlayarak enerjiden tasarruf etmenize yardımcı oluyor.


İklim değişikliğinin yarattığı sorunlar dünyamızın geleceğini tehdit ederken doğal kaynakların korunması ve enerji tasarrufu gündemin öncelikli konularından biri. Yarınlarımıza yaşanabilir bir dünya bırakmak için enerji tasarrufu sağlamak bu sorumlulukların başında yer alıyor.


Doğru uygulanan ısı yalıtımı enerji kaynaklarının daha az kullanılmasında büyük rol alıyor. Isı yalıtımı, yüzde 50’nin üzerinde enerji tasarrufu sağlarken, ısınma ve soğutma için harcadığımız bütçeyi de büyük oranında azaltıyor. Havadaki karbondioksit salınımını indirgemeye de yardımcı olan ısı yalıtımı, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmanın önemli adımlarından.
Çevreyi, doğayı ve doğal kaynakları koruma ilkesiyle hareket eden Cubo, ürünlerini bu anlayışla geliştirip üretiyor. Cubo’nun yapılardaki enerji kaybını en aza indirmek amacıyla geliştirdiği Cubotherm Ultra Isı Yalıtım Sistemleri ürünleri, geleceğimiz için çevreci çözümler sunuyor ve ekonomiye katkı sağlıyor.


Cubotherm Ultra Isı Yalıtım Sistemleri ultra ürünlerinin doğru uygulanması durumunda CUBO’nun 10 yıl sistem garantisi de beraberinde sunuluyor.

Cubotherm Ultra Isı Yalıtım Sistemleri, ısı yalıtımı sağlarken binaların ömrünü uzatıyor. Çevreci bir ürün olan ve enerji tasarrufu sağlayan Cubotherm Ultra Isı Yalıtım Sistemleri yazın binayı ısıdan, kışın ise soğuktan koruyarak elektrik enerjisi ve doğalgazdan tasarruf edilmesini sağlıyor.


Yüzeyde dekoratif görünüme imkan tanıyan sistem, yine Cubo’nun Acrytech Serisi dış cephe boyaları son kat olarak uygulandığında tercih edilen renk canlılığını uzun yıllar koruyor.


Selenium Park Ön Satışa Çıkıyor

Aşçıoğlı’nun Zeytinburnu’nda hayata geçirdiği Selenium Park, ön satışa çıkıyor.


İstanbul konut projelerine bir yenisi daha ekleniyor. Aşçıoğlu’nun “Tarihin huzurunda derin bir nefes” sloganı ile hayata geçecek yepyeni yaşam projesi Selenium Park, Zeytinburnu Kazlıçeşme’de, tarihi surlara komşu olarak inşa ediliyor.


Bölgesindeki benzersiz yatay mimari konseptiyle 2+1’den 5,5+1 bahçe dublekse kadar farklı seçeneklerin yer aldığı Selenium Park, tarihi surların yanı sıra 32 dönüm büyüklüğündeki, içerisinde çocuk oyun parkları, yürüyüş/bisiklet yolları, sosyal tesisler ve geniş yeşil alanı bulunan Belgradkapı Parkı’ına komşu olarak yükseliyor.


Yürüme mesafesinde özel üniversiteler, köklü hastaneler, eğitim kurumları, alışveriş merkezleri ve sosyal tesisler bulunan Selenium Park’ta 112 m2’den 352 m2’ye kadar farklı büyüklüklerdeki daireler ile 63 metrekare ile 182 metrekare arasında değişen alanlarla teras ve bahçe seçenekleri sunan toplam 196 birim yer alıyor. Şehrin gerçek merkezinde, çok özel bir lokasyon ve arazide villa konforunda bahçeli ev keyfi sunan Selenium Park’ta bahçeli ev seçenekleri 3+1’den 5,5+1 büyüklüğe kadar uzanıyor.


Ön satış döneminde olan ve Ağustos 2023’te teslim edilecek Selenium Park’ta, öncelikli seçim ve Aşçıoğlu finansman modeli ile vade farksız avantajlı ödeme planı sunuluyor.


Selenium Park, 1 milyar TL Yatırımla Hayata Geçiriliyor
Projenin ön satış dönemi ile ilgili değerlendirmede bulunan Aşçıoğlu Yönetim Kurulu Başkan Vekili İrfan Aşçıoğlu, 2001 yılından bu yana Selenium markası adı altında yükselmeye başlayan projelerine bir yenisini ekliyor olmanın mutluluğunu yaşadıklarını dile getirdi.


İrfan Aşçıoğlu, şunları söyledi: “Aşçıoğlu olarak proje geliştirdiğimiz bölgelerdeki beklenti ve ihtiyaçları derinlemesine analiz ederek, bölgede fark oluşturacak projeler geliştirmeye devam ediyoruz. Ataköy’de hayata geçirdiğimiz 3 projedeki, yaklaşık 1100 bağımsız bölümün tesliminin ardından şimdi de Zeytinburnu’nda yepyeni bir projeye başlıyoruz. Bu bölgeye ilişkin olarak farklılaşma stratejimizi oluştururken yatay mimari konsept ve aile yaşamına uygun ürün karması ile birlikte kültürümüzün en güzel ve en dostane geleneklerinden biri olan komşuluk ilişkisinin en üst seviyede yaşanacağı bir proje hayal ettik. Modern hayatın getirdiği şu ikilemi duymuşsunuzdur; kalabalıktan uzakta sakin bir hayat sürmek istiyorum ancak şehirden uzak olmak istemiyorum. Birçoğumuza bu olanaksız gibi gelse de Selenium Park, sakinlerine bu ayrıcalığı vadediyor. İstendiğinde dakikalar içerisinde şehrin tüm olanaklarına kolayca ulaşılabilecek konumu ile burası fiziken değil, zihnen uzaklaşılabilen bir yaşam sunuyor. Sosyalleşmeyi arttıran yatay mimari ile birlikte zengin sosyal tesisler sunan projeyi yaklaşık 1 milyar TL değerindeki yatırımla ön satışa çıkarıyoruz. Selenium Park’ta daha ferah yaşam alanları, daha az daire ve sakinler arasında daha fazla samimiyet hayal ettik. Ön talep döneminde yoğun ilgi gören projemizin geniş aile yaşamına uygun, komşuluk ilişkilerinin yoğun olduğu, nefes alan ve aldıran yaşam alanlarına ve zengin sosyal imkanlara sahip bir proje olacak. Bu projenin mimari konsepti ile birlikte konumu ve tarihi kara sur manzarası sayesinde geçmiş ile geleceğin buluşmasına şahitlik edeceğiz.”


Merkezi Konum ve Sosyal Donatılar
Selenium Park, Marmaray’a olan yürüme mesafesinin yanı sıra Avrasya Tüneli ve D-100 karayoluna yakınlığı ile merkezi bir noktada konumlanıyor. Ailelere dönük yaşam alanı tasarımı ile hayata geçecek Selenium Park’ın, yürüme mesafesinde 4 hastane ve 3 üniversite bulunuyor. Tarihi yarımada ve boğaz hattına kolay ulaşım imkânı sağlayan Kabataş-Bağcılar tramvayı ve projelendirilen Sirkeci-Kazlıçeşme raylı sistem hattı da Selenium Park’a değer katıyor.


Araç erişimine tamamen kapalı peyzaj mimarisi ile tasarlanan Selenium Park’ta, gün ışığı alan kapalı havuz, özel sinema odası, fitness, sauna, buhar odası, Türk hamamı, masaj odası, kapalı çocuk oyun odası, açık çocuk oyun alanı, yürüyüş ve koşu parkurları gibi geniş sosyal alanlar yer alıyor.

DYO’dan Kolay Silinebilir Boya: Dinamik İpek Mat

DYO’nun Dinamik İpek Mat boyası, iç cephelerin kolaylıkla silinerek temizlenmesine imkan sunuyor.


Türk boya sektörünün öncü şirketi DYO’nun iç cephelere yönelik, Dinamik İpek Mat son kat boyası, hem yüksek örtücülük özelliği hem de ipek mat dokusu ile duvarlarınıza tazelik getiriyor.


Su bazlı, silikon katkılı, silinebilme özelliğine sahip dekoratif iç cephe son kat boyası Dinamik İpek Mat, yüzeylerde ketçap, suluboya vb. lekelerin kolaylıkla temizlenmesine imkân sunarken uygulandığı yüzeylerin nefes almasına izin veriyor. Kokusuz ve çevre dostu olan Dinamik İpek Mat, kolay uygulanır ve yüksek örtücülüğe sahiptir.


DYO Renk Pınarı Sistemi’ne uyumlu olan Dinamik İpek Mat, binlerce renk seçeneğiyle yaşam alanlarının istenilen renkte tasarlanmasına imkan sunuyor.

Zarifi Mustafa Paşa Yalısı’na, Beysun Mert Mimarlık Dokunuşu

Anadoluhisarı’nda yer alan Zarifi Mustafa Paşa Yalısı’nın rekonstrüksiyon ve iç mimari proje tasarımı ile uygulama çalışmaları Beysun Mert Mimarlık tarafından yürütüldü.

Beysun Mert Mimarlık, Boğaziçi Anadoluhisarı’nda yer alan Zarifi Mustafa Paşa Yalısı’nın rekonstrüksiyon ve iç mimari proje tasarımı ile uygulama çalışmalarını tamamladı. Orjinali 18. yüzyıl başlarında inşa edilen yalı grubu bünyesindeki Grup Köşkü’nün zaman içinde yıkılmasının ardından 1950’li yıllarda yerine orijinal haliyle hiç alakası olmayan betonarme bir yapı inşa edilmiş. Grup Köşkü yapısının Beysun Mert Mimarlık tarafından tasarlanıp uygulanan rekonstrüksiyon ve iç mimari projeler ile orjinaline uygun olarak yeniden inşa edilmesi hem yalı grubu ile hem de Boğaziçi’ndeki 18. ve 19. yüzyıla tarihlenen sahilhane yapılarıyla doku bütünlüğünün elde edilmesini sağlamış.


Zarifi Mustafa Paşa Yalısı’nın Hikayesi
Zarifi Mustafa Paşa Yalısı, 17. yüzyıl sonları veya 18. yüzyıl başlarında inşa edildiğinde Haremlik, Selamlık, Grup Köşkü ve Mehtabiye Köşkü olmak üzere dört ayrı yapıdan oluşuyormuş. Mehtabiye Köşkü, Selamlık yapısına bitişik, Grup Köşkü ise ayrı olarak inşa edilmiş. Büyük bir bölümü gemi kazaları ve çeşitli nedenlerle yıkılan yalı grubu yapılarından orijinal haliyle günümüze kadar ayakta duran yalnızca Selamlık bölümü olmuş. Kent araştırmacısı ve yazar Orhan Erdenen “Boğaziçi Sahilhaneleri” isimli kitabında yalının durumunu ‘’Balkan Harbi’nde boş bulunan haremin selamlık kısmına asker konulduğundan bu kısım harap olmuş. Birinci Dünya Harbi’nde de yine asker yerleştirilir ve yangın çıkar endişesi ile sahipleri tarafından yıktırılmış. Böylelikle bir parçanın yıktırılmasıyla harem ve selamlık kısımlarının bağlantısı kalmamış ve iki ayrı yalı meydana gelmiş” sözleriyle dile getirir.


Orhan Erdenen, kitabında Zarifi Mustafa Paşa Yalısı’nın yapım tarihi ile ilgili yalı sahipleri ve bostancı defterleri kayıtlarına göre ayrıntılı bir araştırma sunar. Buna göre yalıya adını veren Zarifi Mustafa Paşa bu binaları 1848’de satın almıştır. Orhan Erdenen’in paşanın yakınlarından aldığı bilgiye göre Zarifi Mustafa Paşa yalıyı binanın üçüncü sahibi olan II. Mahmut’un Kahvecibaşıcısı Kani Mustafa Bey’den almıştır. Yapının rekonstrüksiyon projesini hayata geçiren Mimar Beysun Mert, ‘’Kahvecibaşı’’, ‘’Berberbaşı’’ gibi üst düzey saray hizmetkarlarının böyle yalılara sahip olmalarının Osmanlı’daki nüfus dağılımı üzerine bir şeyler anlattığını dile getiriyor.


Abdülaziz döneminin ricalinden olduğu anlaşılan Zarifi Mustafa Paşa’nın tarihte önemli bir rolü olmamış. Sahibi olduğu yalının da oldukça hadisesiz, sakin bir geçmişi olmuş. 1948’den itibaren aynı aile dört-beş kuşak boyunca burada yaşamaya devam etmiş. 1950’lerden sonra ise yapıların mülkiyeti bölünerek Selamlık, Haremlik ve Grup Köşkü olmak üzere üç ayrı yalı haline getirilmiş.

Sahilhane Yapılarının Doku Bütünlüğü Korundu
Yalının Rumeli Hisarı’nın tam karşısında olması, Beysun Mert Mimarlık açısından, araştırma aşamasında fotoğraf bulma konusunda büyük bir avantaj sağlamış. 1840’larda fotoğraf makinesinin icadından itibaren İstanbul’a gelen gezginlerin birçoğunun Rumeli Hisarı’na giderek karşı sahilin fotoğraflarını çekmeleri, Grup Köşkü’nün birçok fotoğrafta yer almasını sağlamış.


Elde edilen bu fotoğraflar üzerinden fotogrometri çalışması yaptırılmış. Müzecilik Müdürlüğü eşliğinde yapılan kazı sonucunda bulunan temel kalıntıları, yapılan ölçülendirme çalışmalarını doğrulamış. İnşa edildiği günden itibaren orijinal haliyle ayakta kalan Selamlık Binası da, restitüsyon projesinin hazırlanmasında oldukça faydalı olmuş. Özgün kullanımı konut olan yapının rekonstrüksiyonunda yine konut olarak kullanılması önerilmiş. Yapının yerinde, 1950’li yıllarda yapıldığı tahmin edilen ve orijinal haliyle hiç alakası olmayan betonarme yapı yıkılarak yalı grubunu tamamlayan rekonstrüksiyon uygulaması başlatılmış.
Zarifi Mustafa Paşa Yalısı’nın rekonstrüksiyon projesini üstlenen Beysun Mert Mimarlık, 18. yüzyıl ve 19. yüzyıl sahilhane yapılarıyla doku bütünlüğünün sağlanmasının bu bölge özelinde önemli olduğunu, bu nedenle son dönemde yapılan Anadoluhisarı rekonstrüksiyon projelerini olumlu çalışmalar olarak değerlendirdiklerini dile getiriyor.

Peli Parke, Ürünlerini Kenya Big 5 Fuarı’nda Görücüye Çıkardı

Peli Parke, 24-26 Kasım 2021 tarihleri arasında Kenya’nın Nairobi Şehri’nde düzenlenen “Kenya Big 5 Fuarı’na katılarak kendisini ve ürünlerini Doğu Afrika pazarına lanse etti.

Doğu Afrika’nın en gelişmiş şehirlerinden olan Nairobi’de düzenlenen, yapı, inşaat ve yapı malzemeleri alanında önemli bir yerde duran Kenya Big 5 Fuarı’na katılan Peli, yeni ürünlerini tanıttı. İnşaat sektörü için büyük potansiyel taşıyan fuar, yeni iş anlaşmaları yapmak, büyük ve geniş bir pazar olan Kenya’da sektör profesyonelleri ile bağlantı kurmak için önemli bir platform olarak nitelendiriliyor.


Fuar ve yeni ürünler hakkında bilgi veren Peli Parke Bölge İhracat Müdürü Mert Ercömert, “Ülkemizde ilk 500 firma içinde yer alan ve tanınan bir markayız. Biz sadece ülkemizde değil yurt dışında da bilinen ve tercih edilen bir marka olmak adına bu tür platformları önemsiyoruz. Kenya Big 5’in, Peli Parke adına verimli olduğunu düşünüyorum. Genel olarak ziyaretçilerin beğenisini topladık. Daha çok bölgenin ihtiyaçlarına yönelik ürünlerimizi öne çıkardık. Fuarda iddialı koleksiyonlarımız arasında yer alan Loft Serisi oldukça ilgi gördü. Kendi içinde 8 ayrı ton ve renkten oluşan Loft Koleksiyonu’nun lamine ile yarışır özellikte olması ve fiyat avantajı koleksiyonumuza olan ilgiyi artırdı” diye konuştu. Peli’nin standına ve ürünlere gösterilen ilgiden memnun olduklarını dile getiren Ercömert, Doğu Afrika’nın, Türkiye için büyük bir pazar olduğunu belirtti. Ercömert, pazarı genişletmek ve ihracat paylarını artırmak için bu ve bunun gibi platformlarda yer almanın önemli olduğunu da sözlerine ekledi.

GNC Makina, OSSA Üyeleriyle Buluştu

GNC Makina, Ankara Ostim’in Savunma ve Havacılık Kümelenmesi (OSSA) üyeleri ile buluşarak Ankaralı sanayicilere üretim sektörüne kattığı değeri anlattı.


Kurulduğu günden bu yana yılda ortalama %80 büyüyen talaşlı imalat sanayinde önemli bir güce sahip GNC Makina, 2 milyon dolarlık yedek parça ve 10 milyon dolarlık makine stok gücü ile üretim sektörünün her alanına hizmet götürüyor.
Türkiye’de 6 bölgede yapılanması bulunun GNC Makina, üretim sektöründeki yarattığı değeri anlatmak üzere, Ankaralı üreticilerle bir araya geldi. Savunma ve Havacılık sektöründe üretim yapan iş insanları ile buluşan GNC Makina yetkilileri; endüstri 4.0’ın gerekliliği, otomasyonun önemi, robotik üretimde gelinen nokta, hizmet verdikleri yüksek hassasiyetli makinelerin ve markaların özelliklerini içeren sunumlar yaptı.


“Vizyonumuz Sektöründe Üreticinin İlk Tercihi Olmak”
Davette açılış konuşmasını yapan GNC Makina Genel Müdürü Emre Seçkin, öncelikle GNC Makina’nın vizyonu ve misyonunu anlattı. Hizmet verdikleri markalarla hemen hemen üretimin her alanında var olduklarını belirten Seçkin ‘’Havacılık, Savunma, Otomotiv, İnşaat, Kalıp, Kalıp Metal, Medikal alanlarında markalarımız ve çözümlerimiz kullanılıyor. Vizyonumuz sektöründe üreticinin ilk tercih ettiği firma olmak. Sahip olduğumuz entelektüel kapasitemiz, çalışanlarımız, katma değer yaratacağımız hizmetlerimizle sizlerin iş ortağı olmak ve katma değeri yüksek üretime fayda sağlamak istiyoruz’’ dedi.


Konuşmasına GNC Makina’nın organizasyon yapısını anlatarak devam eden Seçkin, Satış Sonrası Hizmet Bölümü’ndeki standart hizmetlerin dışında kullanıcı desteği ve eğitim birimlerinin de bulunduğunu sözlerine ekledi.


Müşterilerine ve CNC Operatörleri’ne yönelik özel bir uygulamalarının da olduğunu ifade eden Seçkin ‘GNC CLASS’ adı altında akademik çalışmalar yapıyoruz. Üniversitelerle çok yakın temas içindeyiz. Meslek Yüksek Okulları ve bölgemizde bulunan Meslek Liseleri’yle önümüzdeki dönem yoğun çalışmalarımız olacak. Yine Satış Sonrası Hizmet Bölümü’nde ‘Satış Sonrası Bakım Paketi’ uygulamamız tamamen müşteri ihtiyacına özel hazırladığımız, her müşteri için farklı oluşturduğumuz bir paket’’ dedi.


Otomasyon ve Robotik üretim alanında GNC Makina olarak neler yaptıklarına dair konuşan Seçkin, ‘’İstenen parçanın verimli bir prosesle üretilebilmesi için istenen sürede, hedeflenen hassasiyette, hedeflenen adette üretimin gerçekleştirilmesi önemli. Makina temini ile birlikte tüm detayların kurgulanması gerekir. Biz bu sürece destek oluyoruz. Makine ile beraber makine fikstürlerini takımlandırmaya, demo parça üretiminden üretilecek olan parçada ölçümleme ihtiyacı varsa o parçanın kalibrasyonlarıyla beraber ölçümlerin nasıl yapılacağına kadar tüm süreçleri yönetiyoruz. Eğer seri üretim isteniyorsa makinanın otomasyonunun yapılması veya robot uygulaması olacaksa tüm robotik sürecin uygulanmasına kadar. Bununla beraber distribütörlüğünü yaptığımız markalar birbirini tamamlıyor. Eğer bir makinada bir özellik eksik ise markalarımızdaki başka makinada o özellik mutlaka vardır. Hizmet verdiğimiz tüm markalarımız, üreticinin arzu ettiği seviyedeki üretim kapasitesinde ihtiyacı olan tüm özellikleri kapsıyor’’ diyerek sözlerini bitirdi.


CNC Makine Markaları Özel Filmlerle Tanıtıldı
Emre Seçkin’den sonra Satış Müdürü Berkin Bilge, hizmete sundukları tüm markaların öne çıkan özelliklerini anlattı.
Türkiye’de GNC Makina güvencesiyle üretime sunulan Victor Taichung, Nakamura-Tome, GROB Werke, Romi, Vision Wide, Vonghler, Lico, gibi yüksek hız ve niteliğe sahip CNC makine markaları özel filmlerle tanıtıldı. Toplantıya GNC Makina üst düzey yetkilileri, Ankara Bölge Temsilcisi, GNC çalışanları ve GROB Anahtar Teslim Projeler Yöneticisi Taylan Akgül de katıldı.

Copa Isı Sistemleri, Kayseri ve Çevre İllerdeki Bayileriyle Buluştu

Kayseri ve çevresindeki illerde bulunan bayileriyle bir araya gelen Copa Isı Sistemleri, 2022 yılı için de hedef ve stratejilerini belirledi.

İklimlendirme sektörünün lider firmalarından COPA Isı Sistemleri, Kayseri ve çevresindeki illerde bulunan bayileriyle bir araya geldi. Müşteri memnuniyeti ve satış sonrası hizmetlerde referans olma hedefiyle çalışmalarını sürdüren COPA’nın bayi toplantısında 2022 yılı hedeflerinin altı çizildi ve sektörel değerlendirmeler yapıldı.

COPA Türkiye Satış Müdürü Can M. Zengin, COPA’nın 2022 satış ve bölgedeki büyüme hedeflerinden bahsederken, COPA Satış Sonrası Hizmetler Yöneticisi Ali Erdemir de konuşmasında satış sonrası hizmetlerin önemine dikkat çekti. COPA Pazarlama Müdürü Deniz Baskak ise büyük ses getiren “Takın, Unutun” reklam kampanyasının yarattığı sinerjiyle elde edilen başarıları aktardı.

Koçali Sulama Yaklaşım Kanalı ve Tüneli İnşaat Projesi’nde İlk Harç Döküldü

Adıyaman’da hayata geçirilen Koçali Sulama Yaklaşım Kanalı ve Tüneli İnşaat Projesi’nin temeli atıldı.


Bölgenin önemli altyapı ve tünel projelerinden biri olan Koçali Sulama Yaklaşım Kanalı ve Tüneli İnşaat Projesi’nde önemli bir gelişme yaşandı. 5 bin 700 metre uzunluğundaki projenin temeli atıldı. Proje tamamlandığında 187 bin dönüm arazinin suyla buluşması ve kentin sosyo-ekonomik yapısına ciddi katkılar sunacak.


Projenin temel atma töreni Adıyaman Valisi Mahmut Çuhadar, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın, AK Parti Adıyaman Milletvekili Halil Fırat, DSİ Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Akif Balta, siyasi parti temsilcileri, kamu kurum amirleri ile DSİ çalışanlarının katılımıyla gerçekleşti. E-BERK Makine tarafından yerli üretim olarak yapılan makineyle Koçali sulama, ileti tünelini açma çalışmaları başladı.

Projenin Maliyeti 390 Milyon TL
Törende konuşan TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın, proje tamamlandığında 187 bin dekar arazinin sulanacağını belirtti. Adıyaman merkezin içme suyu problemini çözecek barajın yıllık 285 milyon lira katma değer sağlayacağını ifade eden Aydın, proje kapsamında 35 kişiyi istihdam edeceklerini söyledi. DSİ olarak Adıyaman’da bugüne kadar 76 adet projeyi tamamladıklarını vurgulayan Aydın, şehrin ihtiyaç ve taleplerini takip ettiklerini ve projelerle ciddi mesafeler aldıklarını kaydetti.


DSİ Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Akif Balta, Koçali Sulama Yaklaşım Kanalı ve Tünel İnşaat Projesinin tünel delme maliyetinin yaklaşık 390 milyon lira olduğunu belirterek, “Koçali Barajı göl alanı sulama yaklaşım kanalıyla 4 metre çapında 5 bin 570 metre uzunluğunda tünel açma makinesiyle ve klasik yöntemle açılacak bin 490 metre yaklaşım kanalı imalatı yapılacaktır” dedi.


Tünel, Türk Mühendisler Tarafından Geliştirilen Makineyle Açılacak
Türk mühendisler tarafından yapılan makine ile tünelin açılacağını aktaran Adıyaman Valisi Mahmut Çuhadar, artık Avrupa’nın ileri teknolojisine ihtiyaç duymadığımızı vurguladı. Kendi ihtiyacımızı kendimizin ürettiğini belirten Çuhadar, sözlrine şöyle devam etti: “Karadeniz’in altında yatan binlerce yüzbinlerce metre küp doğal gazı kendimiz çıkarıyoruz. Suları toprak ile buluşturacak tünelleri kendimiz açıyoruz. Karayollarındaki tünelleri kendimiz açıyoruz ne mutlu ki bugünlere ulaştık. Bundan her Türk vatandaşı gibi hepimizin gurur duyması lazım.”


E-BERK Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Savaş Özüdoğru ise “Üretmiş olduğumuz tünel açma makinesi Türkiye’de yine bir Devlet Su İşleri projesinde Koçali sulama, ileti tünelinde kullanılacak. Fabrikamızda tamamen yenilediğimiz yaklaşık 4. 8 metre çapında 500 ton ağırlığında 165 metre uzunluğunda makine jeoteknik zemine uygun olarak tasarlandı. Zeminde ağırlıklı olarak kum taşı, kireç taşı gibi çeşitli jeoteknik malzemeler var bu malzemelerden dolayı da makinemizin buna dayanıklı olması gerekiyor. Makinemız 12 bin parçadan oluşuyor, 2 ayrı mühendislik dalını içeriyor. Dolayısıyla Türkiye’de bu makinayı biz ürettik dünyada da ülkemizi dünyadaki 8’inci tünel açma makinesi üreticisi yaptık. Bu anlamda çok gururluyuz” dedi.


Yüklenici firma Kormak AŞ Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Özhelvacı da en kısa sürede projeyi tamamlayarak bölge halkının hizmetine sunacaklarını söyledi.

Akyapı’dan Yeni Proje

Akyapı, Ümraniye’de hayata geçireceği yeni projesi Limonlu Bahçe Konakları için düğmeye bastı.


İstanbul’a yeni bir konut projesi daha geliyor. Akyapı, Ümraniye’de hayata geçireceği yeni projesi Limonlu Bahçe Konakları için ön talep sürecini başlattı.


Anadolu Yakası’nın merkezi semtlerinden Ümraniye’de yükselecek olan proje sakinlerine stresten ve şehrin karmaşasından uzak bir yaşam vadediyor.


2+1, 3+1 ve 4+1 konut seçeneklerinin sunulacağı projede ferah ve büyük yaşam alanlarına yer verilecek.


Proje 2 Aralık 2021 tarihinde görücüye çıkacak.

Yılın 3’üncü Çeyreğinde 64 Bin 18 Metrekare Ofis Kiralandı

Istanbul

Cushman & Wakefield’in hazırladığı rapora göre, ofise dönüşün başladığı 3. çeyrekte Türkiye’de 64 bin 18 metrekare ofis kiralama işlemi yapıldı.


Pandeminin çalışma hayatında yarattığı değişimle ofisler de şekil değiştirdi. Cushman & Wakefield’in hazırladığı rapora göre, Türkiye’de 3. çeyrekte 64 bin 18 metrekare ofis kiralama işlemi yapıldı. Bu yılın ocak-eylül aylarında yapılan 178 bin 759 metrekare kiralama işleminin yüzde 85’ini yeni kiralama anlaşmaları oluşturdu.

Pandeminin etkilerinin azalmaya başlamasıyla ileri teknolojiyle donatılmış, nitelikli ofislere talebin arttığına dikkat çeken Göztepe Nakliyat ve Depolama CEO’su Ulaş Gümüşoğlu, “Bu tür ofislerin Levent, Gayrettepe, Maslak gibi merkezi iş alanlarının dışında Kozyatağı, Kavacık gibi bölgelerde de yaygınlaşması, talebi etkiliyor. 3. çeyrekte yeni kiralama anlaşmalarının yüzde 32,5’inin Beşiktaş Barbaros Bulvarı, Büyükdere Caddesi ve Maslak gibi merkezi iş alanlarının bulunduğu bölgede, yüzde 40’ının Anadolu yakasında Kozyatağı, Altunizade, Kavacık, Ümraniye civarlarında, yüzde 27,5’inin Taksim, Nişantaşı, Şişli, Fulya ile Havalimanı bölgelerini kapsayan alanda yapıldığı görülüyor. Pandemi öncesinde ağırlıklı olarak Avrupa yakasında farklı bölgelerde yapılan yeni kiralamalar, Anadolu yakasına da taşındı” dedi.

İleri Teknolojilere Sahip Ofisler Tercih Ediliyor

Yeni ofis kiralama işlemlerinde yaşanan artışın nakliye sektöründe farklı bir trafik yarattığını belirten Ulaş Gümüşoğlu, “Şirketler arasında giderek yaygınlaşan karma çalışma modeli, ofisleri merkezi olmaktan çıkardı. Maslak, Levent gibi merkezi iş alanlarının dışında kalan bölgelerde de ileri teknolojilere sahip nitelikli ofislerin inşa edilmesiyle lokasyon faktörü önceliğini yitirdi. Şirketler için pandemi öncesinde prestij göstergesi olarak değerlendirilen merkezi lokasyonun yerini, aidiyeti ve verimliliği artıran yüksek teknolojiler aldı” dedi.


Şirketlerin sağlıklı çalışma alanına ihtiyacının nitelikli ve kaliteli ofis talebine yön verdiğini belirten Göztepe Nakliyat ve Depolama CEO’su Ulaş Gümüşoğlu, “Pandemi, özellikle yerli şirketlere, çalışan aidiyeti ve verimliğin artırılması açısından ileri teknolojinin önemini gösterdi. Yerli şirketler de bu yönde yeni stratejileri devreye aldı. Yaratıcılığın teşvik edildiği, sosyalleşme ve işbirliğinin ön planda tutulduğu, kurum kültürünün gelişimine katkı sağlayan ve aidiyet hissi yaratan ofisler yerli şirketlerin radarına girdi” şeklinde konuştu.

Kalyon Karapınar Güneş Enerjisi Santrali Finansman Anlaşması İmzalandı

Türkiye’nin yerli teknolojiyle hayata geçirilmiş ilk, Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise sayılı büyük enerji santrallerinden Kalyon Karapınar Güneş Enerjisi Santrali finansman anlaşması imzalandı.


Türkiye ve dünyada her yıl artan nüfus ile gelecek kuşakların artan temiz enerji ihtiyacını sağlamak vizyonuyla faaliyetlerini sürdüren Kalyon Enerji, Kalyon Karapınar Güneş Enerji Santrali için İngiliz İhracat Kredi Ajansı UK Export Finance (UKEF), J.P. Morgan Chase Bank, Denizbank, Garanti BBVA, Türkiye İş Bankası, Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası ve Türkiye Vakıflar Bankası ile 12 yıl vadeli toplam 812 milyon dolarlık finansman anlaşması imzaladı.


Kalyon Karapınar Güneş Enerjisi Santrali finansman imza töreninde konuşan Kalyon Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Kalyoncu, “Gerçekleştirdiğimiz bu anlaşma ile kıymetli bir kaynağı temin etmiş bulunuyoruz. Kalyon olarak sağladığımız bu kaynak, Türkiye ekonomisine olan güvenin yanı sıra, Kalyon Holding’in sağlam ve sürdürülebilir finansal yapısının da ispatıdır” dedi.


“Hedeflerimizin Çok İlerisindeyiz”
Santralin tamamlanma tarihi ile ilgili de önemli bir gelişmeyi paylaşarak sözlerine devam eden Cemal Kalyoncu, “Kalyon Karapınar Güneş Enerjisi Santrali’nin şimdiden 550 MW’ı işletmeye alınmış durumda. Kalyon PV fabrikamızın üretim kapasitesini 1000 MW’a çıkarttık. Santral, 1350 MW panel kurulu gücü ile tam kapasiteye ulaşacak. Büyük bir mutlulukla söyleyebilirim ki, hedeflerimizin çok ilerisindeyiz. Santralin tam kapasite ile faaliyete geçme hedefini bir yıl öne çekmiş bulunuyoruz” şeklinde konuştu.


Projede finansmanın sağlanmasından, yatırımın gerçekleşmesine kadar tüm aşamaların Kalyon Holding tarafından üstlenilmiş olmasının Kalyon Holding’in entegre yapısının, hızının ve gücünün göstergesi olduğunu belirten Kalyoncu, şöyle devam etti:
“Kalyon Enerji, Türkiye’nin yenilenebilir ve temiz enerji alanındaki kararlılığını bütün dünyaya gösterirken, aynı zamanda ülkemize yıllık 400 Milyon Dolar döviz ikamesi sağlıyor. Kalyon PV tarafından yüzde 80 yerlilikte güneş panelinin Türkiye’de de üretilmesi, cari açığın azaltılması ve nitelikli istihdam sağlanması açısından stratejik önem taşıyor. Kalyon Karapınar Güneş Enerjisi santrali tamamlandığında, tek bir saha üzerine kurulu Avrupa’nın en büyük güneş santrali olacak.”


Dünya’da çok az ülkede uygulanan ingot üretiminden başlayarak, wafer, hücre, panel üretimini Ar-Ge merkezi dahil tek bir çatı altında birleştirerek eşsiz bir konumda olan Kalyon PV Güneş Teknolojileri Fabrikası, geçtiğimiz yıl kapasite artışı kararı alarak üretim kapasitesini 500 MW’dan 1000 MW’a çıkarmıştı.


Kalyon PV Güneş Teknolojileri Fabrikası, aynı zamanda Türkiye ve dünyada yenilenebilir enerji sektörünün ve piyasanın taleplerini karşılayacak panel arzı sağlıyor.


Dünya Bankası’nın çevresel risk yönetimi yaklaşımının ayrılmaz bir parçası olan Sürdürülebilirlik Çerçevesi standartlarının büyük bir titizlikle uygulandığı Kalyon Karapınar Güneş Enerjisi Santrali, çevre ve sosyal etki açısından kritik öneme sahip, tamamlandığında 20 milyon metrekarelik bir alanda temiz enerji üretimi gerçekleştirecek.


Türkiye’nin çöl niteliğindeki tek bölgesi olan Konya ili Karapınar ilçesi Acıgöl havzasında inşa edilen, 2600 futbol sahası büyüklüğündeki Karapınar Güneş Enerji Santrali, iklim değişikliğinin sonuçlarıyla da doğrudan mücadele ediyor. Santral, tam kapasiteyle faaliyete geçtiğinde, 1.5 milyon tonun üzerinde karbon emisyonunun önüne geçecek.


1350 MW DC kurulu gücüyle Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise sayılı büyüklükteki güneş enerjisi santralinden biri olan Kalyon Karapınar Güneş Enerjisi Santrali, tam kapasiteye ulaştığında 2 milyon kişinin elektrik tüketimini karşılayacak.

Vitra 3. Kez İhracat Şampiyonu Ödülü Aldı

Eczacıbaşı, Vitra markasıyla 3. kez ihracat şampiyonu olarak 2 büyük ödül almaya hak kazandı.

Vitra markalı ürünlerin dışsatımında görev alan Ekom Eczacıbaşı Dış Tic. A.Ş., seramik sağlık gereçleri ve seramik kaplama malzemeleri kategorilerinde 2020’nin en çok ihracat yapan şirketi seçilerek iki büyük ödül almaya hak kazandı.

Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği (ÇCSİB) tarafından bu yıl 3. kez verilen “İhracatın Şampiyonları” ödülleri için 26 Kasım 2021’de tören düzenlendi. Ticaret Bakan Yardımcısı R. Tuna Turagay, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle ve ÇCSİB Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz’in katıldığı törende, ihracatta üstün başarı gösteren şirketlere “2020 İhracat Şampiyonu” ödülleri verildi. İlk 2 yıl olduğu gibi 2020’deki ihracat performansıyla da şampiyon olan VitrA’nın ödüllerini Eczacıbaşı Yapı Gereçleri CEO’su Özgen Özkan ve VitrA Karo CEO’su Hasan Pehlivan aldı.

Eczacıbaşı Yapı Gereçleri, sektörünün ilk ihracatını yapan kurumu olarak, ülkemizin toplam seramik sağlık gereçleri ihracatının yüzde 50’sinden fazlasını gerçekleştiriyor. Vitra Karo ise AB ülkelerine yapılan karo seramik ihracatında birinci sırada yer alıyor.

Kasım Ayı Güven Endeksi Açıklandı

TÜİK tarafından yayımlanan Ekonomik Güven Endeksi, Kasım 2021 Raporu’na göre inşaat sektörü güven endeksi yükseldi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ekonomik Güven Endeksi, Kasım 2021 Raporu’nu yayımladı. Açıklanan verilere göre inşaat sektörü güven endeksi Kasım 2021’de 99,3 olarak gerçekleşti. Güven endeksinin 100 puanın altında gerçekleşmesi sektör profesyonelleri tarafından kötümser tablo olarak tanımlandı.

Ekim 2021’de 101,4 olan Ekonomik Güven Endeksi, Kasım ayında yüzde 2 azalarak 99,3 olarak gerçekleşti. Bu düşüşün tüketici ve hizmet sektörü güven endekslerindeki düşüşlerden kaynaklandığı düşünülüyor.

Tüketici Güven Endeksi Kasım 2021’de bir önce aya göre yüzde 7,3 oranında azalarak 71,1 olarak gerçekleşti. Hizmet Sektörü Güven Endeksi ise yüzde 0,7 oranında azalarak 119,4 değerine gerilemiş oldu. Reel kesim imalat sanayi güven endeksi yüzde 0,6 oranında yükselerek 112 puan seviyesine taşındı. Yüzde 0,6 oranında artan perakende ticaret sektörü güven endeksi 121,9 değerini alırken bir diğer yükseliş gösteren sektör olan inşaat sektörü güven endeksi 1,0 puanlık artış ile 93,6 değerini aldı.

Ekonomik Güven Endeksi, Tüketici Güven Endeksi, Reel Kesim Güven Endeksi, Hizmet Sektörü Güven Endeksi, Perakende Ticaret Sektörü Güven Endeksi ve İnşaat Sektörü güven endeksi rakamlarının ortalaması alınarak hesaplanıyor.

Demir Fiyatında Rekor Artış! Son 5 Yılda Yüzde 622 Yükseldi!

5 yıl önce bin 800 liraya satılan inşaat demirinin güncel fiyatı 11 bin 200 TL’ye yükseldi.


İnşaat demirindeki fiyat artışı rekor kırıyor! 2017 yılında tonu ortalama bin 800 lira olan demirin güncel fiyatı 11 bin 200 liraya yükseldi.

İnşaat yapımının kullanılan ana malzemelerden biri olan demirin fiyatı özellikle son bir ayda büyük artış gösterdi. Demir fiyatları son 5 yıl içerisinde yüzde 622 oranında yükseldi.


Artan fiyatlarla birlikte inşaat demiri, sektörün en büyük gider kalemi haline geldi. 2017 yılında bir ton demir ortalama bin 800 liraya satılıyordu. Ancak 2018 yılında başlayan ekonomik kriz ve döviz kurundaki artışla birlikte demir fiyatlarında hızlı bir yükseliş yaşandı. 2021 yılı ocak ayında demirin ton fiyatı ortalama 5 bin 600 liraydı. Şubat ayında demir fiyatları 4 bin 800 liraya kadar geriledi. Ancak yılın ikinci çeyreğine gelindiğinde ise demirin ton fiyatı 7 bin liraya kadar yükseldi. Son dönemde yaşan döviz artışıyla birlikte demirin ton fiyatı 11 bin 600 liraya ulaştı. Kasım ayının son günleri itibariyle güncel demirin güncel ton fiyatı ortalama 11 bin 200 lira civarında.


Bina yapımında bir metrekare alan için ortalama 50 kilogram demir kullanıldığı düşünülürse 150 metrekarelik bir daire için ortalama 7,5 ton demir gerekiyor. Güncel fiyat üzerinden bir hesaplama yaparsak; 150 metrekarelik bir dairede 84 bin TL’lik inşaat demiri kullanılıyor.

Yeni Konut Fiyatlarının Yüzde 50 Oranında Artması Bekleniyor

Emlakjet CEO’su Tolga İdikat, konut fiyatlarının gelecek dönem yüzde 45 oranında artacağını belirterek ev almak için doğru zaman olduğunu söyledi.


Gayrimenkul fiyatlarındaki artış durdurulamıyor. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Emlakjet CEO’su Tolga İdikat, emlak fiyatlarının Kasım ayında yüzde 10 oranında arttığını belirterek ev almak için doğru zaman olduğunu, konut fiyatlarının gelecek dönem yüzde 45 oranında artacağını söyledi. Son 5 yılın en yüksek artış rakamının kasım ayında yüzde 10 olarak gerçekleştiğini vurgulayan İdikat, döviz kurunda yaşanan artışın gayrimenkul piyasasında hemen karşılık bulduğuna dikkat çekti. Normal şartlar altında gayrimenkulde kasım ve aralık aylarının yavaş bir sezon olduğunu belirten İdikat, genellikle ocak ayından itibaren talebin arttığını ifade etti. İdikat sözlerine şöyle devam etti: “Biz şu anda konut aramalarında da yüzde 10’a varan bir artış görüyoruz. Fiyatlar artıyor ve artacağıyla ilgili de piyasada ciddi bir beklenti var. Dolayısıyla alıcıda da ‘bu evi aldım aldım, alamayacağım fiyatlar artacak’ gibi bir düşünce söz konusu. Fiyat artışı olmasına rağmen talep artmaya devam ediyor” dedi.
Emlakjet verilerini paylaşan İdikat, en çok fiyat artışının gözlemlendiği ilin İstanbul olduğunu belirterek, “Tüm Türkiye’de gördüğümüz yüzde 10’luk artışa karşılık İstanbul’daki bu fiyat artışı yüzde 12 oranında. Hemen arkasından İzmir geliyor. İzmir’de 1 ayda yüzde 11’lik bir artış görüyoruz. Ankara ve Antalya ise yüzde 7 artışlarla İstanbul ve İzmir’i takip ediyor” diye konuştu.


Küçükçekmece’ye İlgi Arttı
Yeni yapılan, depreme dayanıklı konutlar ve site yaşamı arttığı için bazı bölgelere ilginin artttığını söyleyen İdikat, özellikle Küçükcekmece’de son 1 ay içerisinde yüzde 15 oranında bir fiyat artışı gözlemlediklerini belirtti. Küçükcekmece’yi yüzde 13 oranındaki fiyat artışıyla Büyükçekmece’nin takip ettiğini kaydeden İdikat, . Üsküdar’da da yüzde 12 oranında bir fiyat artışı gözlemlediklerini dile getirdi.


İdikat, şunları kaydetti: “Ev sahipleri fiyatların oturmasını beklediği için veya ocak ayında daha da artacağını ön gördüğü için ilanları biraz çektiler. Şu anda portallara baktığımızda satılık konutların yüzde 12 oranında azaldığını görüyoruz. 1 hafta içerisinde ilanlar azaldı. Biz tapu işlemi esnasında bile mal sahibinin satıştan vazgeçtiğini duyuyoruz.”


“Önümüzdeki Dönemde Ev Fiyatlarının Düşeceğine Dair hiçbir Veri Yok”
Hem oturum hem de yatırım için gayrimenkulün doğru bir ürün olduğunun altını çizen İdikat, inşaat maliyetlerinin yüzde 40 oranında arttğını, buna rağmen talebin düşmediğini söyledi. Özellikle yabancı talebin çok fazla olduğuna dikkat çeken İdikat, kur artınca gurbetçilerin ülkemizde yatırım yapmaya başladığını kaydetti. Dövizdeki artışla maliyetin arttığını söyleyen İdikat, düşük arz ve fazla talep olunca ev fiyatlarının arttığını, önümüzdeki dönemde ev fiyatlarının düşeceğine dair hiçbir veri olmadığını dile getirdi.


İdikat konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Kur enflasyona baskı yapacaktır ben önümüzdeki dönemde yüzde 25’lerin olacağını düşünüyorum. Aynı trend devam ederse de konutlarda da en az yüzde 40-45 oranında bir fiyat artışı ön görüyorum. Bu artışlar daha çok sitelerde, daha genç binalarda daha da fazla olacaktır. Özellikle pandemiden sonra 3+1, daha yüksek metrekareli, bahçeli, teraslı balkonlu evlere yönelim arttı. Yeni yapılan projelerde de balkonsuz ev göremezsiniz. Talep buralarda olduğu için fiyat artışları daha da sert. Bu yüzden insanlar biraz daha çeperlere gitmek zorunda kalıyorlar yani merkezi ilçelerdense Küçükçekmece, Beylikdüzü, Kartal, Pendik ve Tuzla’ya doğru gitmeye başlıyor. Gebze bile İstanbul’un bir ilçesi gibi düşünülüyor. Ekonomik şartlarınıza göre maalesef biraz daha küçük daireler alınabiliyor. Daha önce 2+1’de yaşarken şimdi balkonlu olsun ama 1+1 olsun diye bir geçişkenlik de var.”

İstanbul’da Ekim Ayında Kaç Konut Satıldı?

İstanbul İstatik Ofisi verilerine göre, kentte Ekim ayında 26 bin konut satışı yapıldı.


İstanbul İstatik Ofisi, kentin Ekim ayı konut satış istatistiklerini açıkladı. Buna göre megakent İstanbul’da Ekim ayı içerisinde 26 bin konut satışı gerekleşti. Yılın ilk 10 ayına bakıldığında ise 205 bin konut satışı kayıtlara geçti.


Ekim ayında konut satışlarının yüzde 74,4’ü ikinci el satışlarda gerçekleşti. Ekim ayında İstanbul’da gerçekleşen satışlar bir önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 16,9, Türkiye genelinde ise yüzde 14,9 arttı.İstanbul’da 2021 yılının Ekim ayında konutların yüzde 24,4’ü ipotekli olarak satıldı. Bu oran geçen yıl ise yüzde 24,7’tü. Bu dönemde ikinci el ipotekli konut satışı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 23,2 artarken sıfır ipotekli konut satışı yüzde 6,9 azaldı. Türkiye genelinde Ekim 2020’de toplam satışlar içindeki payı yüzde 21,4 olan ipotekli satışının Ekim 2021’de payı yüzde 20,4’e düştü. 


İstanbul İstatik Ofisi verilerine göre, Ekim ayında en çok konut satışı yüzde 63,9 ile Avrupa Yakası’nda gerçekleşti. Anadolu yakası’nda ise bu oran yüzde 36,1 oldu. Avrupa Yakası’nda gerçekleşen konut satışları bir önceki senenin aynı dönemine oranla yüzde 14,4, Anadolu Yakası’nda yüzde 22,5 arttı.


İlçe bazında bakıldığında Ekim ayında bir önceki senenin aynı dönemine göre sadece 5 ilçede konut satışları azaldı. En yüksek artış yüzde 62,7 ile Beşiktaş ilçesinde oldu. 


Ekim ayında yabancılara yapılan konut satışlarının yüzde 41,8’i İstanbul’da gerçekleşti. İstanbul’da yabancılara yapılan konut satışları 2021 senesinin Ekim ayında bir önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 0,2, Türkiye genelinde ise yüzde 12,1 arttı.

KİPTAŞ Pendik Arkatlı Evleri’nde İlk Kazma Vuruldu

KİPTAŞ tarafından Pendik’te hayata geçirilen yeni konut projesinin temeli düzenlenen törenle atıldı.

KİPTAŞ tarafından inşa edilen Pendik Arkatlı Evleri’nde ilk kazma vuruldu. Projenin temel atma törenine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, İBB Genel Sekreteri Can Akın Çağlar ve davetliler katıldı.


Çamçeşme Mahallesi Fabrika Sokak üzerinde kurulan şantiye alanında gerçekleştirilen temel atma töreninde konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, ekonomik zorluklara rağmen böylesi bir yatırımı başlatmanın değerli bir adım olduğunu söyledi. Temeli atılan projenin kentsel dönüşüme katkı sağlayıcı kaynak elde etme amaçlı olduğunu belirten İmamoğlu, “KİPTAŞ Pendik Arkatlı Evlerde özellikle insan odaklı, şehircilik anlayışımızı gösteren bugünün yeşil bir kent var etme çabası içerisinde insanlarımızın taleplerini karşılayan bir tasarımla, bir mimari üslupla, tarzla buranın olgunlaşması bizim için ayrı bir sevindirici husus” dedi.

Peli Parke 2 Önemli Belge Aldı

Peli’nin Samsun Vezirköprü’de bulunan üretim tesislerinde yaptığı çalışmalarla imalat sürecinde ortaya çıkan formaldehit emisyonları azaltmak için yaptığı düzenlemeler, firmaya CARB ve E0 Belgesi getirdi.

Kaliforniya Hava Kaynakları Kurulu’nun (CARB), ahşap ürünlerinden kaynaklanan formaldehit emülsiyonlarını azaltmayı hedefleyen ve 2007 yılında onaylanan çalışması bu sektörde üretim yapanlar adına önemli bir rol oynuyor. CARB’ın ‘Havadaki Toksik Kontrol Tedbiri’ (ATCM) diye adlandırdığı çalışmanın amacı, firmaların çevre koşullarına uygun olarak doğaya zarar vermeden üretim yapmasına yardımcı olmak.


İki emisyon standardı aşamasından oluşan ATCM düzenlemesinin ilk aşaması, üretim kalitesindeki yönetim; diğer aşama da formaldehit emisyon standardının uygun hale gelmesi. Bu alandaki çalışmalarını eksiksiz yerine getiren Peli, CARM Belgesi’ni almaya hak kazandı. Peli, üretim sürecinde gerekli koşulları ve testleri yerine getirerek insan sağlığına olumsuz etki eden kanserojen kimyasal maddeleri önemli ölçüde azaltıyor.


Peli’nin aldığı bir diğer belge, Avrupa ülkelerinde önemli bir ölçü olarak nitelendirilen E0 Belgesi.


Türk Standartları Enstitüsü’nün (TSE) E1’den sonra başlattığı E0 belgelendirmesi ile Peli, E0 Belgesi’ni de alarak çevreye duyarlı üretim yaptığını bir kez daha kanıtlamış oldu.

Dijital Dönüşümle Şantiyelerdeki Verimlilik Artıyor

Hilti geliştirdiği yazılımlarla şantiyelerdeki ve proje ofislerindeki süreçleri çok daha verimli ve etkin hale getiriyor.


İnşaat sektörü dijital dinamiklere kolay ve hızlı adapte olabilen esnek bir endüstri olarak dijital dönüşümün nominal faydalarından yararlanmaya başladı. Tehlikeli iş kolları arasında gösterilen inşaat sahalarında güvenliği maksimize edecek, karmaşık iş süreçlerini kolaylaştıracak, insan iş gücüne destek olacak ve prosesleri hızlandıracak dijital alt yapılar, inşaat ekosisteminde giderek daha fazla öne çıkıyor. Rekabetçi kalma, pazar payını koruma ve artırma, maliyeti düşürürken verimliliği maksimize etme, kaliteli hizmet, bütçe planlamasına uygun ve zamanında proje teslimi ile maksimum güvenlik gibi konularda dijital dönüşüme büyük iş düşüyor. Bütünleşik hizmet kapsamıyla inşaat profesyonellerinin iş ortağı olmayı hedefleyen Hilti ise geliştirdiği yazılımlarla şantiyelerdeki ve proje ofislerindeki süreçleri çok daha verimli ve etkin hale getirerek sektördeki dijital dönüşüme öncülük ediyor.


Sadece ürün ve hizmet sunmanın ötesinde sürdürülebilir değer yaratmayı misyon edinen Hilti, sektörün değişen ihtiyaçlarına dijital çözümleriyle yanıt veriyor. Ankraj uygulama tasarımları için geliştirilen bulut tabanlı yazılımı PROFIS Engineering ile tek bir platform üzerinden bağlantı elemanlarının tasarım süreçlerini dijitalleştiren Hilti, inşaat sahalarını geleceğe hazırlıyor. Hilti’nin ‘İş Ortağı’ olma prensibinin bir ürünü olan PROFIS Engineering, inşaat profesyonellerin en karmaşık ve zorlu bağlantı detaylarına sahip projelerin bile üstesinden kolaylıkla gelmelerini sağlıyor. Tasarım süresini kısaltan ve üretkenliği artıran bu yazılım, gelişmiş hesaplama yeteneği sayesinde inşaat sahalarındaki hata riskini minimize ederek kesin çözümler sunuyor.


PROFIS Engineering Yazılımı

Tasarım ofislerinde, yüklenici firmalarda ve şantiyelerde çalışan mühendisler için ihtiyaca özel çözümler sunan PROFIS Engineering yazılımı, uygulama sahasına giden bilgi akışını kolaylaştırarak hem tasarımdaki hem de uygulamadaki hataları minimize ediyor. SAP 2000, STAAD.PRO gibi yapısal analiz yazılımlarından PROFIS yazılımına otomatik yük transferi yapılarak mühendislerin doğruluğu artırmasına ve zaman tasarrufu sağlamasına yardımcı oluyor. Yüklenici firmalar ise TS EN 1992-4’e uygun olarak tüm bağlantı elemanlarının yük hesaplarını kontrol edip, kapsamlı rapor oluşturabiliyor. Rijit ve esnek taban plaka analizi sayesinde spesifikasyonların doğruluğundan emin olmayı sağlayan bu yazılım, bulut tabanlı olduğu için internet bağlantısı üzerinden tek bir sistemle kontrol edilebiliyor. Verileri güncel olarak tutan bulut tabanlı platform, tasarımlara istenilen cihazdan ve istenilen yerden erişmeyi sağlıyor.


Şantiyelerdeki Süreçler Kolaylaşıyor
Hilti’nin PROFIS Engineering yazılımı, gelişmiş özellikleri sayesinde inşaat sahalarının birçok noktasında verimli ve güvenli bir çalışma prosedürü yaratıyor. Beton ve tuğlada kullanılan ankraj sabitleme tasarımında kullanılabilen bu yazılım, betona monte edilen bağlantı elemanlarının tasarımında da inşaat profesyonellerinin işini kolaylaştırıyor. Ankrajların ve taban plakalarının CAD/BIM modelleri için gerekli yol haritasını oluşturan PROFIS Engineering; mekanik ve kimyasal ankraj elemanlarının optimum bir şekilde boylarının ve adetlerinin belirlenmesi, malzeme listelerinin çıkarılması ve hesaplanmasında da görev alıyor. Ankraj tipi ve boyutları, taban plakası ve ankraj yerleşimlerinin kontrolünü yönetebilen bu yazılım sayesinde Hilti, şantiyelerin dijital çözüm ortağı olarak süreçlere hız kazandırıyor.


En zorlu ankrajlama projelerini kolaylaştıran PROFIS Engineering; beton malzemesi, taban plakası, kaynak ve takviye gibi çelik-beton bağlantılarındaki farklı elemanların hesaplamalarını ve analizlerini iterasyon yöntemi ile yapıp, hesaplara ait dokümantasyonu sağlayabiliyor. En yeni teknolojiye sahip bu yazılım, kullanıcıların ilgili hesaplamaları tek bir yazılım üzerinden yapabilmesini sağlıyor. Ankraj ve taban plakası hesaplarının birleştirilmesi, toplam dizayn süresini de önemli ölçüde kısaltıyor. Hesaplama yeteneğiyle inşaat süreçlerini ciddi oranda kolaylaştıran ve zaman avantajı sağlayan yazılım, sonradan bağlanan ankrajlar, taban plakası, berkitmeler ve kaynaklar dahil bütün bağlantı detayının analizini de yapabiliyor. Tüm bağlantıyı modelleme, hesaplama ve raporunu kolaylıkla oluşturma imkanı sunuyor.


Bir Yazılımdan Çok Daha Fazlası!
Tasarımdan proje teslimine kadar iş ortağı olarak inşaat profesyonellerinin yanında yer alan Hilti, PROFIS Engineering yazılımı kapsamında mühendislik ekibi ve teknik uzmanlarıyla ilgili tasarım metodolojisi ve yönetmelik hükümleri hakkında eğitimler de veriyor. Doğru bağlantı elemanını seçmek yalnızca inşaat sırasında değil, tasarım aşamasında da zamandan ve paradan tasarruf etmeyi, istenmeyen sürprizlerden kaçınmayı sağlıyor. Ankrajlar ve bağlantı tiplerinden tasarım esasları ve konseptlerine, gerçek hayattan örnekler ve yazılım uygulamalarından verimli ürün seçimi ve tasarım optimizasyonuna kadar birçok konu zengin eğitim modülü içinde yer alıyor. İş ortağı olma misyonunun gerekliliği olarak verilen bu hizmet, inşaat profesyonellerinin yetkinliklerini geliştirmelerinde, ilgili yönetmelik ve onaylara hâkim olmalarında ve saha uygulamalarında deneyim elde etmelerinde önemli kazanımlar sağlıyor.

Çimento ve Seramik Sektörünün İhracat Şampiyonları

Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği (ÇCSİB) tarafından düzenlenen 3. İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni gerçekleşti.


Çimento ve seramik setkröünün ihracat şampiyonları belli oldu. ÇCSİB, tarafından düzenlenen 3. İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni’nde seramik ve çimento sektörünün şampiyonları açıklandı.


Seramik, cam ve çimento sektörlerinin çatı birliği ÇCSİB, 2 binin üzerinde üyeye sahip. ÇCSİB, 3. İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni kamu, sektör temsilcileri ve ihracatçı firma yöneticilerinin geniş katılımıyla gerçekleşti.


Ödül töreninde konuşma yapan ÇCSİB Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz, Birlik bünyesinde faaliyet gösteren ihracatçı firmalara teşekkür etti. 2020 yılında yüzde 8 büyüme ile 4 milyar dolarlık ihracata ulaştıklarını ifade eden Çenesiz, bu yıl hedefi büyüttüklerini vurguladı. Pandeminin ilk yılında yakaladıkları başarının, daha büyük hedefler belirlemelerinin önünü açtığını belirten Çenesiz, bu yılın ilk 10 ayı itibarıyla 4 milyar dolar ihracata ulaştıklarını dile getirdi. Çenesiz, sözlerine şöyle devam etti: “Son 2 ayda büyümemize büyüme katarak 5 milyar doları yakalamayı hedefliyoruz. Diğer taraftan çimento, cam ve seramik sektörlerimizin ürettiği yerli katma değer, Türkiye ortalamasının üç katına yükseldi. Bu yıl sonu itibarıyla 3,3 milyar dolarlık yerli katma değer yaratacağımızı öngörüyoruz. Böylece son 10 yılda ülkemize sunduğumuz net döviz 25 milyar dolara yaklaşacak. Giderek güçlenen ve daha fazla önem verilen tasarım kültürümüz, yüksek kapasiteli modern tesislerimiz, ürün zenginliğimiz, her koşula uyum sağlayabilen esnek yapımız ve köklü geçmişimizle hep birlikte ihracatımızı büyütmeye devam edeceğiz.”

2020 Yılı İhracat Şampiyonları


Seramik Sektörü
Seramik Kaplama Malzemeleri Kategorisi – En Fazla İhracat Yapan


1- Ekom Eczacıbaşı Dış. Tic. A.Ş.
2- Ege Seramik San. ve Tic. A.Ş.
3- Kalederamik Çanakkale Kalebodur Seramik San. A.Ş.
4- Akgün Seramik San. ve Tic. A.Ş.
5- NG Kütahya Seramik Perselen Turizm A.Ş.


En Yüksek İhraç Birim Fiyatına Sahip Firma
Ekom Eczacıbaşı Dış. Tic. A.Ş.


İhracatını En Fazla Artıran Firma

Termal Seramik San. ve Tic. A.Ş.
Ermal Seramik San. ve Tic. A.Ş.


Seramik Sağlık Gereçleri Kategorisi-En Fazla İhracat Yapan Firmalar
1- Ekom Eczacıbaşı Dış. Tic. A.Ş.
2- Key Banyo ve Mutfak Ürün. Dış. Tic. A.Ş.
3- Çanakkale Seramik San. ve Tic. A.Ş.
4- Genesis Isve İhracat A.Ş.
5- Turkuaz Seramik San. ve Tic. A.Ş.


İhracatını En Fazla Artıran Firma
MCP Manisa Seramik Ürünleri San. ve Tic. A.Ş.


Çimento Sektörü

Genel Çimento Sektörü Kategorisi (Çimento ve Klinker Sektörünün Tamamı)-En Fazla İhracat Yapan Firmalar
1- Çimsa Çimento San. ve Tic. A.Ş.
2- Nuh Çimento San. ve Tic. A.Ş.
3- Akçansa Çimento San. ve Tic. A.Ş.
4- Medcem Global Pazarlama A.Ş.
5- Batı Anadolu Grubu


En Yüksek İhraç Birim Fiyatına Sahip Firma
Çimsa Çimento San. ve Tic. A.Ş.
İhracatını En Fazla Artıran Firma
Nuh Çimento San. A.Ş.


Gri Çimento Kategorisi-En Fazla İhracat Yapan Firmalar
1- Medcem Global Pazarlama A.Ş.
2- Nuh Çimento San. ve Tic. A.Ş.
3- Akçansa Çimento San. ve Tic. A.Ş.
4- Çimsa Çimento San. ve Tic. A.Ş.
5- Göltaş Göller Bölgesi Çimento San. ve Tic. A.Ş.


En Yüksek İhraç Birim Fiyatına Sahip Firma
Traçim Çimento San. ve Tic. A.Ş.


İhracatını En Fazla Artıran Firma
Medcem Global Pazarlama A.Ş.

Beyaz Çimento Kategorisi-En Fazla İhracat Yapan Firmalar
1-Çimsa Çimento San. ve Tic. A.Ş.
2- Oyak Çimento Fabrikaları A.Ş.

 En Yüksek İhraç Birim Fiyatına Sahip Firma
Çimsa Çimento San. ve Tic. A.Ş.


İhracatını En Fazla Artıran Firma
Oyak Çimento Fabrikaları A.Ş.


Klinker Kategorisi-En Fazla İhracat Yapan Firmalar
1- Akçansa Çimento San. ve Tic. A.Ş.
2- Batı anadolu Grubu
3- Nuh Çimento San. ve Tic. A.Ş.
4- Limak Çimento San. ve Tic. A.Ş.
5- Çimsa Çimento San. ve Tic. A.Ş.


En Yüksek İhraç Birim Fiyatına Sahip Firma
Çimsa Çimento San. ve Tic. A.Ş.


İhracatını En Fazla Artıran Firma
Limak Çimento San. ve Tic. A.Ş.

Cam Sektörü-Düz Cam Kategorisi-En Fazla İhracat Yapan Firmalar
1- Türkiye Şişe Cam ve Cam Fabrikaları
2- Yorglass Cam San. ve Tic. A.Ş.
3-
4- Stargrup Cam A.Ş.
5- Yıldız Cam San. ve Tic. A.Ş.


En Yüksek İhraç Birim Fiyatına Sahip Firma
Stargrup Cam A.Ş.
Cam Ev Eşyası Kategorisi


En Fazla İhracat Yapan Firmalar
1- Türkiye Şişe Cam ve Cam Fabrikaları
2-
3- Arda Cam Dış. Tic. A.Ş.
4- Akcam Cam Plastik İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.
5- Solmazer Dış. Tic. ve Mak. San. Ltd. Şti.


En Yüksek İhraç Birim Fiyatına Sahip Firma
Akcam Cam Plastik İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.


İhracatını En Fazla Artıran Firma
Rapsodi Dekor San. A.Ş.


Cam Ambalaj Kategorisi-En Fazla İhracat Yapan Firmalar
1- Türkiye Şişe Cam ve Cam Fabrikaları

İnşaat Malzemeleri Fiyatları Son 1,5 Yılda Yüzde 432 Arttı

Pandemi koşulları, döviz kurundaki yükseliş ve tedarikte yaşanan sıkıntılar inşaat malzeleri fiyatlarında yönü yukarıya çevirdi.


İnşaat malzemeleri
fiyatlarındaki artış durdurulamıyor. Pandemi koşulları, döviz kurundaki yükseliş ve tedarikte yaşanan sıkıntılar inşaat malzeleri fiyatlarında yönü yukarıya çevirdi. son 1,5 yılda inşaat malzemeleri fiyatlarındaki artış yüzde 432 olarak kayıtlara geçti. Zam şampiyonu ise yüzde 432 ile 4 mm düz cam oldu.


İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) tarafından yapılan araştırmanın sonucuna göre son 1,5 yılda inşaat malzemeleri fiyatları artış yüzde 432 arttı. Fiyat artışları ile beraber tedarik sıkıntısı da baş göstermeye başladı. İnşaatçılar yaşanan sıkıntılardan dolayı yatırımlarını askıya almak zorunda kaldı.

Çimento, Hazır Beton ve Demir Fiyatlarında Rekor Artış

Döviz kurundaki artışa bağlı olarak çimentonun ton fiyatı 450, demirin tonu 11 bin 200, hazır betonun metreküp fiyatı ise 370 liraya yükseldi.


Döviz kurundaki artış inşaat malzemelerine de yansıdı. Özellikle çimento, hazır beton ve demirin fiyatlarında rekor artış gözlendi. Malzemelerin tedarikleri konusunda da sıkıntılar yaşanıyor.


Son zamanlarda çokca gündeme gelen konulardan biri demir fiyatları. Döviz kurundaki artışla birlikte demirin tonu ortalama 11 bin 200 liraya yükseldi. Çimento fiyatları 400 liradan 450 liraya, hazır betonun metreküpü ise 280’den 370’e yükseldi.


Dövüz kurundaki artış ve dalgalanma nedeniyle, inşaat malzemeleri tedariğinde de sorunlar yaşanıyor.

Nef, Yurt Dışına Odaklandı

Önümüzdeki yıl cirosunun yüzde 60’ını yurt dışından elde etmeyi hedefleyen Nef, 10’a yakın ülkede konut projesi geliştirecek.

Nef, yurt dışında konut projeleri üretecek. Önümüzdeki yıl cirosunun yüzde 60’ını yurt dışından elde etmeyi hedefleyen firma 35 ülkede araştırma yaptı. Firma, 10 ülkede proje üretecek.


Düzenlenen basın toplantısında yurt dışında hayata geçirilecek konut projeleri hakkında bilgi veren Nef Yönetim Kurulu Başkanı Erden Timur, yurt dışının kendileri için çok önemli olduğunu ve yeni ülkelere açılmayı amaçladıklarını söyledi. Yatırım yapacakları ülkeleri belirlemek için 35 ülkeyi araştırdıklarını ifade eden Timur, bu araştırmak sonucunda 10’a yakın ülkede çalışmaya karar verdiklerini belirtti. Bu yıl gelirlerinin yüzde 60’ını yurt dışı projelerden elde etmeyi hedefeldiklerini aktaran Timur, bu oranın beklentilerinden fazla olduğunu dile getirdi. Bunun sebebinin ABD’deki projenin çok iyi bir satış rakamına ulaşması olduğunu kaydeden Timur, projenin 8 ayda yüzde 64’ünün satıldığını söyledi.


Diğer yandan doların yükselişinden dolayı TL satışlarının toplam satıştaki payının azakdığını ifade eden Timur, “Yurt dışı bizim için çok önemli. Orada yeni ülkelere açılmayı hedefliyoruz. Kısa süre sonra yeni ülkelerin devreye gireceğini düşünüyoruz” dedi.

Ev Mi Yoksa Arsa Mı Almak Daha Mantıklı?
Nef tarafından hayata geçirilen Nef Arsa hakkında da bilgi veren Timur, Türkiye’de bir konut projesinin üretiminin ortalama 36 ay sürdüğünü, dünyada üretimi bu kadar uzun süren başka bir tüketim malzemesi olmadığını, 36 ay boyunca maliyet riskinin üretici üzerinde olduğunu söyledi. Nef Arsa ile maliyet riskine karışmadan daha geniş bir alıcı kesimine sesleneceklerini ve müşterilerinin kolay ve ulaşılabilir fiyatlarla arsaya ulaşabileceğini dile getiren Timur, şunları söyledi: “Büyük arsalar alıp ana plan üzerine çalışmaya başladık. 300 ve 500 metrekare parsellerle planlamalar yapıyoruz. 50-70 bin liradan 500-600 bin liralara kadar bir ürün çıkardık. Çoğunluğunu Marmara ve Ege bölgelerini oluşturan bu yeni ürünümüzü önümüzdeki günlerde tanıtacağız. Hangi yerlerde, hangi bölgelerde tüketicilerimiz ile buluşturacağımızı duyuracağız. Satışa yaklaşımım, öncelik en zor yerden başlamak. Mersin’de başladım bu işe. Dolayısıyla zorluklardan nasıl bir inovasyon çıkarılabileceğini keşfettim. 1,5 yıldır bu ürünün satışını deneyimleme fırsatımız oldu. Şu an ev fiyatları arttığı için daha geniş bir kitleye seslenme fırsatımız olacak. Aynı zamanda kendimizi bir maliyet riskine sokmayacağız. Müşterilerimizin ulaşılabilir fiyata arsa alabileceği bir proje oldu.”
Timur, arsa konusunda araştırmalar yaptıklarını ve tüketicilere “Ev mi almak daha kârlı yoksa arsa mı?” diye sorduklarını söyleyerek yüzde 90’ın üzerinde arsanın çıktığını bildirdi.


Kira artışlarına yönelik bir soru üzerine, bu yükselişin uzun bir sürecin sonucu olduğunu, kendilerinin işlerini de olumsuz etkilediğini dile getiren Timur, konut fiyatlarındaki artışım daire almayı zora soktuğunu aktardı. Ülkemizde her yıl 700 bine yakın konut ihtiyacı olduğuna dikkat çeken Timur, “yıllık 1,2-1,3 milyon konut satılıyor bunun 500 bini yeni konut. Belli lokasyonlarda belirtildiği gibi balon olabilir, onun adı arz fazlalığı. 6-7 yıl balon denilen noktada konut satışları arttı. Konjonktürel sıkıntılara rağmen bu artış gerçekleşti. Bunun ikamesi olmadığını, verinin yanlış yorumlandığında evin ikamesinin olmadığını paylaştık. Araçta ikame var ama evde yok. Evlenme, boşanma ve yeni ev alma ihtiyacını da göz önünde bulundurduğumuzda ülkemizde her yıl 700-800 bin arasında bir konut ihtiyacı bulunuyor” dedi.


Senelerdir maliyet artarken satış fiyatının yükselmediğinin altını çizen Timur, “Geçen seneye kadar konut fiyatı enflasyondan da az artıyordu. Zaman zaman çok ciddi bir göçün olduğu ve yabancıların ev alımı konusunda da söylemlerde bulunuldu. Yabancıların bugüne kadar Türkiye’de en fazla alımı 48 bin adet oldu. 1,4 milyonda 48 bin oldukça düşük bir rakam bu söylemlere göre” ifadelerini kullandı.


“Yurt Dışında Da Fiyat Artışları Var Ama Kârlılık Yükseliyor”
Nef olarak New York’ta olduklarını, Londra’daki projelerinin tammalandığını Kazakistan’dakinin devam ettiğini belirten Timur, şu bilgileri verdi: “Kazakistan’daki projemizin ilk iki etabı bitmek üzere. Almanya’da da projemiz başlayacak. Türkiye gibi yurt dışında da fiyat artışları var ama kârlılık yükseliyor. Dünyada enflasyon olduğunda gayrimenkule yönelim artar. Gayrimenkul çünkü enflasyona karşı korumalı nadir yatırım ürünleri arasında. Örneğin Amerika’daki endeks yüzde 16 arttı. Amerika’da herhangi bir kalemin yüzde 16 artması ciddi bir artış. Ama o tarafta talep olunca patentli ürünlerimizle fark sağlayıp daha yüksek fiyatlara satabiliyoruz. Bu gelişme Kazakistan’da da farklı değil.”


Timur, yurt dışındaki projelere Türkiye’den inşaat malzemesi götürdüklerini belirterek “Ülke olarak çok kaliteliyiz ve sektördeki arkadaşlara da yurt dışına açılmaları konusunda her seferinde çağrıda bulunuyorum. Biz söyleyince objektif algılanmıyor olabilir ama ülkemizde rekabet çok çok yüksek olduğu için çok kaliteli ürünlere sahibiz.” diye konuştu.

Dekar Kıyıbahçe 6. Etap Satışa Sunuldu

Dekar Yapı tarafından hayata geçirilen Dekar Kıyıbahçe Projesi’nin 6’ncı etabı satışa sunuldu.


İstanbul konut projelerine bir yenisi daha ekleniyor. Bahçeli ev projeleriyle tanınan Dekar Yapı’nın İstanbul Çekmeköy Ömerli’de inşa ettiği Dekar Kıyıbahçe Projesi’nin 6’ncı etabı satışa çıktı. Satışına başlanan 6’ncı etaptaki konutların 2022 yılının Temmuz ayında teslim edilmesi planlanıyor.

Doğayla İç İçe Bir Yaşam

Kıyıbahçe Projesi 6. Etap projesi, 84 ayrı blokta toplam 244 adet bahçeli dubleks evden oluşuyor. 2+1, 3+1 ve 4+1 bahçeli ev seçeneklerinin yer aladığı projede evlerin metrekaresi 141 ile 200 arasında değişiyor. Çekmeköy Ömerli’de yükselen proje, FSM ve YSS köprüsüne 15 dakika uzaklıkta konumlanıyor. Doğayla iç içe bir yaşam sunan projede her evin 40 metrekare ile 200 metrekare arasında değişen bahçeleri ve biyolojik gölete kıyısı bulunuyor. Projenin içerisinde yarı olimpik açık yüzme havuzu, 3 adet çocuk parkı, tenis kortu, basketbol ve voleybol sahası, spor merkezi, sauna, kafe alanı ve bir market yer alıyor.

“Bahçeli Evlere Olan Talep Pandemide Zirveye Ulaştı”
Dekar Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Salih Kuzu, “Bahçeli evlere olan talep pandemi döneminde zirveye ulaştı. Son 1,5 yılda müstakil bahçeli, geniş teras ve balkonlu konut satışlarında talep patlaması yaşandı diyebiliriz” dedi. Bahçeli ev taleplerinin karşılanması için uygun ve ekonomik arsaların üretilmesi ve bu arsalar üzerine talebe uygun büyüklükte ve genel giderleri makul olan evler üretilmesi gerektiğini aktaran Kuzu, özellikle daha küçük evlerin bahçeli ev olarak planlanması çok büyük bir konut alıcı kitlesinin bu evlere ulaşabilmesine olanak sağlayacağını sözlerine ekledi.


Yıllardır bahçeli konut üreten bir marka olarak, bu dönemde gelen konut taleplerine yetişemediklerini belirten Salih Kuzu, Dekar Kıyıbahçe’de 6’ncı etaba başladıklarını ve konut alıcılarının ilk tercihinin açık farkla bahçeli bir ev almak olduğunu söyledi.

İzmir Deprem Konutları Bugün Teslim Ediliyor

30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen ve İzmir’de yıkımlara sebep olan depremde evsiz kalan vatandaşlar için inşa edilen konutlar bugün tesim ediliyor.


İzmir’de depremzedeler için inşa edilen konut projeleri tamamlandı. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından başlatılan çalışmalar dahilinde inşa edilen konutlar bugün teslim ediliyor.


Depremzedeler için inşa edilen afet konutlarının bir kısmı bugün hak sahiplerine teslim edilecek. Konuyla ilgili açıklama yapan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, verdikleri sözlerden birini daha tutmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.

“Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle, inşaatlarını tamamladığımız 596 Konut ile 145 dükkânın anahtarlarını İzmirli kardeşlerimize Teslim edeceğiz” söyleyen Kurum, tüm afet bölgelerinde olduğu gibi İzmir’de de konutların inşaatlarını hızlı bir şekilde başlattıklarını ifade etti.

İzmir tarihinin en büyük kentsel dönüşüm çalışmaları yürüttüklerini belirten Kurum, sözlerine şöyle devam etti: “İzmir Bayraklı’da yerinde ve rezerv alanda toplam 5 bin 74 konut ve 353 dükkan yapıyoruz. Bayraklı’da inşa ettiğimiz bin 391 konut ve 302 dükkandan yapımını tamamladıklarımızı vatandaşlarımıza teslim ediyoruz. Geri kalan konutları ve dükkanları da en kısa sürede tamamlayacak ve vatandaşlarımıza teslim edeceğiz. Bayraklı’da rezerv alanda inşa ettiğimiz 3 bin 649 konut ve 51 dükkanı da aynı hızla tamamlayacağız. 2022 yılında hiçbir depremzede vatandaşımız dışarda kalmayacak. İzmir’de deprem konutları için 2 yıl ödemesiz dönem imkanı sunulurken, taksitler 18 yıl faizsiz olacak.”

Tema İstanbul 2 Projesi İçin Düğmeye Basıldı

Mesa, Artaş, Kantur-Akdaş Adi ortaklığıyla hayata geçirilecek olan Tema İstanbul 2 projesi için düğmeye basıldı.


İstanbul konut projelerine bir yenisi daha ekleniyor. Mesa, Artaş, Kantur-Akdaş Adi ortaklığıyla hayata geçirilecek olan Tema İstanbul 2 projesinde 3 bin konut ve 10 adet ticari ünite yer alacak.


Mesa, Artaş, Kantur-Akdaş Adi Ortaklığı Tema İstanbul 2 projesi için ön talep süreci başladı. 1 milyar 62 milyon 791 bin 586 TL’ye mal olacak proje Küçükçekmece’ye bağlı Halkalı Mahallesi’nde yükselecek.


293 bin 770 metrekare alan üzerinde inşa edilecek projenin inşaat alanı ise 590 bin 439 metrekare olacak. Projede 1+1, 2+1, 3+1 ve 4+1 daire tiplerinden oluşan 3 bin konut, 10 adet ticari ünite ve sosyal donatılar yer alacak. 137 blok olarak tasarlanan projenin her bloğunda bodrum kat bulunacak.


Projede ÇED sürecinin tamamlanmasının ardından inşaatın başlaması planlanıyor.

Üçyol–Buca Metro Hattı’nda 125 Milyon Euroluk Sözleşme İmzalandı

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen Üçyol-Buca Metro Hattı’nın ikinci kredi sözleşmesi imzalandı.


İzmir’in en önemli metro projelerinden biri olan Üçyol-Buca Metro Hattı’nda yeni bir gelişme yaşandı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kendi kaynaklarıyla hayata geçireceği projenin ikinci kredi sözleşmesi için Fransız Kalkınma Ajansı (AFD) ile imza atıldı. Projenin ilk kredisi içinse Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın (EBRD) ile sözleşme imzalanmıştı.


Üçyol-Buca Metro Hattı’nda 125 milyon euroluk dış finansman sözleşmesine imza atıldı. Kredi hazine garantisiz, 4 senesi ana para geri ödemesiz olacak şekilde 12 yıl vadeli olarak verildi. İmza törenine Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Buğra Gökçe, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Eser Atak, İzmir Metro A.Ş Genel Müdürü Sönmez Alev, Büyükşehir Belediyesi Satınalma Dairesi Başkanı Övünç Özgen, Fransız Kalkınma Ajansı Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Emilie-gang Huang, AFD Kentsel Gelişim Kıdemli Proje Yöneticisi Ali Doğan Şalva da katıldı.


İzmir Hafif Raylı Sistemi’nin 5’inci aşamasını meydana getiren Üçyol-Buca Metrosu hatı, Üçyol İstasyonu-Dokuz Eylül Üniversitesi Tınaztepe Kampüsü-Çamlıkule arasında hizmet sunacak. Üçyol ile başlayan hatta sırasıyla Zafertepe, Bozyaka, General Asım Gündüz, Şirinyer, Buca Belediyesi, Kasaplar, Hasanağa Bahçesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Buca Koop ve Çamlıkule durakları bulunacak.


Buca hattı, Fahrettin Altay-Bornova arasında çalışan 2’nci aşama hattı ile Üçyol İstasyonu’nda, İZBAN hattı ile de Şirinyer İstasyonu’nda entegre edilecek. Bu hat üzerindeki tren setleri sürücüsüz olarak hizmet sağlayacak. Çalışmaların imalatların başlamasından sonra 4 senede tamamlanması planlanıyor.

Şehrin Altyapı İhtiyaçları Büyükşehir Belediyesi’nin İmkanlarıyla Çözülüyor

Törende açıklamalarda bulunan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer, şehrin merkezi kaynaklardan son derece az yatırım aldığına, buna karşın şehrin altyapı ihtiyaçlarını Büyükşehir Belediyesi imkanlarıyla çözme kararlılığı içinde olduklarına dikkat çekti. Böylesine zor bir süreçte dahi İzmir tarihinin en büyük ve en önemli projesi Buca Metrosu ve diğer projeler için uluslararası finansal kalkınma kuruluşlarıyla çalışmayı sürdürdüklerini aktaran Soyer, şehrin en önemli yatırımı Buca Metrosu’nun gerçekleşmesine bir adım daha yaklaşmanın mutluluğu içinde olduğunu ifade etti. Yaşanan olumsuz ekonomik koşullara rağmen böylesine büyük bir finansmanın belediye tarafından çok uygun koşullarda sağlanmasının dünyanın İzmir’e duyduğu güvenin bir göstergesi olduğunu aktaran Soyer, sözlerine şöyle devam etti: Doğayla uyumlu, düşük karbonlu ulaşımın teşviki ile hava kirliliğini azaltarak İzmir’in yaşam kalitesini artıracak. AFD ile belediyemiz arasında 112,4 milyon euro, İZSU Genel Müdürlüğü’müz arasında 49,8 milyon euro tutarında olmak üzere toplamda 162,2 milyon euro sözleşme imzaladık. Bugün imzalayacağımız 125 milyon euro tutarındaki kredi sözleşmesiyle beraber toplamda 287,2 milyon euroluk iş birliği yapmış olacağız. Ülkemize böyle yüksek tutarlı dış yatırımı getirmiş olmamız çok kıymetli. Çünkü bu yatırımlar, sadece metro ve altyapı yapmak anlamına gelmiyor. Yatırımlarımız, ülkemizin bu çok zor döneminde aynı zamanda iş demek, aş demek, İzmir ekonomisinin nefes alması demek.”

“Bu Proje, İki Ülkenin Neler Başarabileceğine Örnek Teşkil Ediyor”
İmza töreninde açıklama yapan bir diğer isim ise Fransa’nın Türkiye Büyükelçisi Herve Magro oldu. Magro, konuyla alakalı olarak şunları söyledi: “Bu proje öncelikle her yaştan, cinsiyetten, sosyoekonomik statüden ve fiziksel yetenekten şehir sakinlerinin güvenilir, erişilebilir ve kapsayıcı bir ulaşım deneyimi yaşamasını sağlayacağı için sosyal açıdan faydalı bir projedir. İkinci olarak şehir sakinlerinin üniversiteler, sağlık tesisleri ve dinlenme alanları gibi önemli ilgi noktalarına daha sorunsuz ve verimli bir şekilde erişimini artıracak ve dolayısıyla önemli ölçüde zaman tasarrufu sağlayacaktır. Üçüncüsü, Buca Metrosu, iklime zararlı karbon emisyonlarını azaltarak İzmir’in karbon ayak izi hedeflerine ve halk sağlığına zararlı diğer atmosferik kirleticileri azaltarak kentin hava kirliliği hedeflerine önemli katkılar sağlayacaktır. Kısacası bu proje, kurumlarımız uyum içinde çalıştığında iki ülkenin neler başarabileceğine her yönüyle örnek teşkil eden bir projedir. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, umarım yakında bu kalitede projeler geliştirmek için daha fazla fırsatımız olur. Ankara’daki Fransız Büyükelçiliği ve İstanbul’daki Fransız Başkonsolosluğu’nun daimi desteğine güvenebilirsiniz.”


“İzmir En Önemli Partnerlerimizden Biri”
Fransız Kalkınma Ajansı’nın Balkanlar, Orta Doğu ve Asya Direktörü Philippe Orliange ise dünya nüfusunun büyük çoğunluğunun şehirlerde yaşamayı tercih ettiğinin altını çizerek, “Türkiye hızla kentleşiyor. Bu nedenle altyapıdan üst donanıma kadar çok sayıda yatırım ihtiyacı ortaya çıkıyor. İzmir en önemli partnerlerimizden biri. Bu İzmir’de hayata geçirdiğimiz beşinci kredi sözleşmemiz. Hazine garantisiz sözleşme imzalıyor olmamız, AFD için İzmir’in finansal gücünü gösteriyor” diye konuştu.

Tuzla İstasyon Mahallesi Yenileniyor

Tuzla’ya bağlı İstasyon Mahallesi’nde kentsel dönüşüm kapsamında ilk yıkım gerçekleşti.


Tuzla İstasyon Mahallesi’nde kentsel dönüşüm başladı. Bölgede beklenen büyük Marmara depremi öncesinde yapı stokunu yenilenmesi amacıyla kentsel dönüşüm projesi hazırlandı. Proje kapsamında, 1999 yılı öncesinde inşa edilen Ormet Sitesi’nin yıkımını gerçekleştirildi. Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı’nın kentsel dönüşüm çalışmalarını bizzat üstlendiği ve 7 blok 63 dairenin bulunduğu sitenin yıkımında ilk kepçeyi de kendisi vurdu. Başkan Yazıcı, ekskavatöre bindi ve ilk yıkımı gerçekleştirdi. Site sakinlerinin de katıldığı yıkımın ardından Başkan Yazıcı, hayırlı olsun dileklerini iletti.

Hedef Tuzla’yı Depreme Hazırlamak
Dönüşüm için tüm site sakinleriyle tek tek görüşmeler gerçekleştiren Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, deprem gerçeğini asla unutmadıklarını, vatandaşlarla birlikte kentsel dönüşüm çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi. İçmeler, Beşevler, Tıp Kent Sitesi ile birlikte İstasyon Mahallesi’nde de çalışmalara başladıklarını ifade eden Yazıcı, sözlerine şöyle devam etti: “Kuzey Anadolu Fay Hattı’na çok yakın, ilçelerden birisi olduğumuz için bu dönüşümlerde vatandaşımızın her zaman yanındayız. Özellikle sitelerimiz başta olmak üzere dönüşüm isteyen ve bunu acilen yapalım diyen vatandaşlarımızın her zaman yanında olduk. Onlar birlikte dönüştürüyoruz. Vatandaşlarımız ile birbirimizi kırmadan bu dönüşümü gerçekleştiriyoruz. Bugün burada 63 daire var. Tuzla’da 38 site ile de görüşmelerimiz devam ediyor. Bunların hepsi kooperatif usulü oldu. Dar gelirli vatandaşlarımızın kıt kanaat geçinip elde ettiği daireler bunlar. Bireysel olarak da bazı binaların yıkımını, dönüşümünü gerçekleştiriyoruz. Dönüşümde Tuzla lider durumundadır. Yapı stokunu artırarak Tuzla’yı depreme hazır hale getireceğiz.”

Manisa Gördes’e Huzurevi ve Rehabilitasyon Merkezi Projesi

Manisa’nın Gördes ilçesinde hayata geçirilen yeni huzurevi ve rehabilitasyon merkezinde ilk kazma vuruldu.


Manisa’nın Gördes ilçesinde huzurevi inşaatı başladı. Uzunçam Mahallesinde eski devlet hastanesinin bulunduğu 7 bin metrekare arsa üzerine, 84 yatak kapasiteli yeni huzurevi ve rehabilitasyon merkezinin temeli atıldı.

Temel atma töreninde konuşan Gördes Belediye Başkanı Muhammet Akyol, göreve geldikleri günden itibaren toplumun birçok kesimi için önemli projelere imza attıklarını belirtti. Yaşlıların daha modern bir alanda barınmalarını sağlamak amacıyla uzun süredir üzerinde itinayla çalıştıkları projenin temelini attıklarını ifade eden Akyol, bu projenin mahallaye ayrı bir canlılık katacağını dile getirdi. Akyol, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler, millet olarak büyüklerimizi asla bir yük olarak görmeyen; bilakis, onların varlıklarından mutluluk duyan, onlara hak ettikleri ilgi, saygı ve hürmeti gösteren bir kültür ve geleneğe mensubuz. Yaşlılarımıza saygı göstermek, onları memnun etmek, hepimiz için toplumsal bir görevdir. Unutmamalıyız ki, kendimizin ve çocuklarımızın geleceği ne kadar önemliyse, yaşlılarımız da bizim özümüz, tarihi çınarlarımızdır. Bu şuurla hayata geçirmeyi planladığımız bu güzel projede emeği geçeni katkı sağlayan herkese teşekkür ediyoruz. Gördes’imize, yaşlılarımıza ve Uzunçam Mahallemize hayırlı olsun.”


Projenin yer tesliminden itibaren 450 takvim günü içerisinde tamamlanarak teslim edilmesi planlanıyor.

BSH Grubu’nda 30 Milyon Euroluk Yeni Yatırım

BSH Grubu, Mısır’da 30 milyon euro değerinde yeni bir yatırıma hazırlanıyor.


BSH Grubu’ndan dev fabrika yatırımı! Firma, Mısır’da 30 milyon euro değerinde yeni bir yatırıma hazırlanıyor.


BSH Ev Aletleri Grubu, yeni bir fırın fabrikası için 550 milyon Mısır lirasının (yaklaşık 30 milyon Euro) üzerinde yatırımda bulunduğunu duyurdu. Yapılan açıklamaya göre fırın fabrikası inşaatının 2022 yılında başlaması planlanıyor. Fabrikanın 2024 yılında hizmete alınması öngörülüyor.


Yapılan açıklamada fabrika kapasitesinin, her yıl özellikle Afrika ve Orta Doğu’daki tüketiciler için geliştirilen 350 bin cihaz üretmek amacıyla tasarlandığı belirtildi. Kahire’ye yakın 10 Ramazan Şehri’nde bulunan 30 bin metrekarelik tesis şirketin dünya üzerindeki 13’üncü fırın grubu fabrikası olacak.

Grubun Afrika Kıtasındaki İlk Fabrikası Olacak
Söz konusu fabrika yatırımı, grubun Afirka kıtasındaki ilk yatırımı olacak. BSH Grubu’nun Operasyondan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Silke Maurer yatırımla ilgili olarak, “Mısır, Kuzey Afrika’yla Orta Doğu arasında bir köprü kuruyor. Bu ülke binlerce yıldır tarihe ev sahipliği ediyor ve büyük bir potansiyel ile sayısız fırsat barındırıyor. Bu yatırımımızla ekonomi ve altyapının gelişimini desteklemek ve nitelikli iş imkanı yaratmak istiyoruz. Mısır son yıllarda hızla gelişti. Sunduğu tedarikçi ağı, nitelikli işgücü ve cazip ihracat fırsatları nedeniyle BSH’nin üretim ayak izi açısından mükemmel bir konum özelliği taşıyor. BSH son teknolojiyle donatılmış fabrikanın inşaatına 2022’de ve üretime 2024’te başlamayı hedefliyor. Fabrika 350 binden fazla 90 santimlik solo fırın üretme kapasitesi için tasarlandı. Bosch markasıyla piyasaya sürülecek aletler özellikle bu bölgedeki tüketici ihtiyaçlarına yönelik geliştiriliyor. Üretilen birimler farklı ülkelere de satılacak ve ihraç edilecek” dedi.

Bin Kişi İstihdam Edilecek
BSH Mısır CEO’su Luis Alvarez ise konuyla ilgili açıklamasında şunları söyledi: “Mısır Hükümetiyle verimli müzakerelerimizi başarıyla tamamladığımızı ve üretim ayak izi planlarımızı destekleyecek kurumla bir Mutabakat Zaptı imzaladığımızı duyurmaktan mutluluk duyuyorum. Mısır, ev aletleri için Afrika’daki en büyük pazar ve BSH bu pazarda başarılı faaliyetlerini ileri taşıyacak. Bununla birlikte yerel refahı destekleyecek bu yatırımla bölgede 1.000 kişiye istihdam imkanı yaratmayı amaçlıyoruz. Bütün çalışma arkadaşlarıma ve Mısır Hükümetine gösterdikleri anlayış, kararlılık ve verdikleri destek dolayısıyla şükranlarımı sunmak istiyorum. Mısır’daki fabrika şirketin gelişmekte olan pazarlardaki büyüme stratejisi için önemli bir kilometre taşı olacak. BSH geçen yıl 13,9 milyar Euro’luk rekor satışa imza attı ve 2021’de de önemli ölçüde büyümeye devam ediyor. Bu büyüme BSH’nin, tüketici ihtiyaçlarını 125 pazarda karşılayan yenilikçi ürünlerine yönelik güçlü tüketici talebiyle destekleniyor.”

Konak Belediyesi Yeniden İnşa Ediliyor

Konak Belediyesi’nin Basmane’deki hizmet binasının yıkımının tamamlanmasının ardından yeni hizmet binasının inşaatına başlandı.


İzmir Konak’ta belediye binası inşaatı başladı. Konak Belediyesi’nin Basmane’deki hizmet binasının yıkımının tamamlanmasının ardından yeni hizmet binasının inşaatına başlandı. Konak Belediyesi’nin yeni binası eski arazinin üzerinde yükselecek.


İzmir depreminin ardından yıkımı gerçekleştirilen Konak Belediyesi’nin Basmane’deki hizmet binasının yerine yapılacak yeni bina için bitişikte yer alan yapıların da yıkımı tamamlandı.


Konak Belediyesi’nin Basmane ve meydanla adeta bir bütün olduğunu ve vatandaşın belediye binasını yine aynı yerinde istediğini sözlerine ekleyen Batur şöyle konuştu:“Konak Belediyesi denilince Basmane Meydanı, Basmane denilince Konak Belediyesi akla geliyor. Vatandaşın isteği de yeni binamızın Basmane’de, alıştıkları yerde olması yönünde oldu. Biz sadece eski binanın alanını değerlendirmiyoruz, aynı zamanda kamulaştırdığımız bitişik iki parseli de inşaat alanına dahil ettik. Yeni binamızı 1200 metrekarelik alan üzerinde inşa edeceğiz. Hem hizmet birimlerimizi aynı noktada toplayacağız hem de meclis salonumuzu bu binada oluşturacağız. Binamız hem Konak Belediyemize hem Konak’ımıza hem de Konaklı vatandaşlarımıza yakışır olacak.”

Elektra Elektronik, Ürün ve Çözümlerini Eurasia Rail’de Tanıtacak

http://www.dreamstime.com/-image19029210

Avrupa standartlarına uygun olarak Türk mühendisler tarafından tasarlanan ürün ve çözümleri ile Elektra Elektronik, demiryolu sektörünün en önemli fuarına katılıyor.


İleri teknolojiye sahip transformatörleri ile Türkiye’deki çok sayıda demiryolu projesinin yanı sıra hızlı tren konusunda dünyaya referans olan Çin’de de yoğun olarak tercih edilen Elektra Elektronik, 25-27 Kasım tarihleri arasında TÜYAP’ta gerçekleşecek Uluslararası Demiryolu, Hafif Raylı Sistemler ve Lojistik Fuarı’nda (Eurasia Rail) yüksek katma değerli ürün ve çözümlerini tanıtacak.


Üretim kapasitesi, çalışan sayısı ve ihracat oranı açısından Türkiye’de alçak gerilim trafo ve reaktör sektörünün lider firması konumunda olan Elektra Elektronik, 25-27 Kasım tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecek Avrasya bölgesinin tek ve dünyanın en büyük fuarlarından Eurasia Rail’de raylı sistemler çözümleriyle yer almaya hazırlanıyor. Türkiye’de çok sayıda projede kullanılan transformatörleri hızlı tren konusunda dünyaya referans olan Çin’de de yoğun olarak tercih edilen Elektra Elektronik, 3 no’lu Hall, B-432 no’lu standında ziyaretçilerine son teknoloji Aktif Harmonik Filtre, transformatör ve empedans bond ürünlerini tanıtacak.


Ar-Ge temelli inovatif ürün ve çözümleriyle demiryolu sektörüne yüksek katma değer sunan Elektra Elektronik, gerek hareketli sistemlerin gerekse sabit raylı sistemlerin enerji alanındaki çeşitli bileşenlerinin tasarımı, üretimi ve tedariğini de sağlıyor. Raylı sistem projelerinde kullanılan başta transformatörler olmak üzere sistem tasarımlarını da Avrupa standartlarına uygun şekilde Türk mühendisler tarafından tasarlayarak ülkemizde üretiyor. T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, T.C. Devlet Demiryolları ve alt şirketleriyle bölgedeki raylı sistemler sektörünün en önemli aktörlerini bir araya getirecek olan Eurasia Rail için gün sayan şirket, demiryolu sektörünün profesyonelleri ile bu alanda öne çıkan öncü teknolojiler hakkında bilgi paylaşımında bulunacak. Bu yıl 9’uncu kez düzenlenecek olan Eurasia Rail’e pandemi önlemleri kapsamında yoğun bir katılım bekleniyor.

Kuzey Marmara ve İzmir-İstanbul Otoyolu Yakınlarındaki Arsa Fiyatlarını Yükseltti

Ulaşım ve altyapı projeleri, gayrimenkul değerini en fazla etkileyen faktörlerden biri olarak öne çıkıyor.

Yakın zamanda tamamlanan Kuzey Marmara Otoyolu ve İzmir-İstanbul Otoyolu’nun güzergâhındaki arsa ve arazi değerleri hızla yükseldi. Bölgelerde arsa fiyatlarında yüzde 92, arazi fiyatlarında ise yüzde 94’e kadar artış görüldü. Arsa fiyatlarında son 4 yılda en fazla artış İzmir, arazi fiyatlarında en fazla artış ise İzmit’te yaşanırken, İzmir’de arsa fiyatların son 1 yılda yüzde 49, son 4 yılda yüzde 133 artış gösterdi, ortalama metrekare satış fiyatı ise bin 364 TL oldu.

Teknoloji odaklı gayrimenkul değerleme platformu Endeksa verilerine göre, İstanbul’un Silivri ilçesi Kınalı kavşağından başlayarak, Sakarya Akyazı’da biten otoyol güzergahındaki bölgelerde son 4 yılda arsa fiyatlarında yüzde 45’e kadar, tarla, bağ, bahçe fiyatlarında ise yüzde 94’e kadar artış görüldü. Güzergâhta yer alan bölgeler içinde son 4 yılda arsa fiyatlarında en fazla artış Akyazı’da yaşanırken, arazi fiyatlarında en fazla artış ise İzmit’te görüldü. Sakarya Akyazı’da arsa fiyatları son 1 yılda yüzde 29, son 4 yılda ise yüzde 45 arttı, arsaların ortalama metrekare fiyatı 411 TL. İzmit’te ise arazi fiyatları son 1 yılda yüzde 21, son 4 yılda yüzde 94 artış gösterdi, ortalama metrekare fiyatı 64 TL oldu.


İzmir, İstanbul Otoyolu güzergahındaki bölgelerde ise arsa fiyatlarında yüzde 133, arazi fiyatlarında ise yüzde 94’e kadar artış görüldü. Arsa fiyatlarında son 4 yılda en fazla artış İzmir’de, arazi fiyatlarında en fazla artış ise İzmit’te görüldü. İzmir’de arsa fiyatların son 1 yılda yüzde 49, son 4 yılda yüzde 133 artış gösterdi, ortalama metrekare satış fiyatı bin 364 TL oldu.

Eczacıbaşı VitrA’nın Dijital Dönüşüm Yatırımına Bir Ödül Daha

Eczacıbaşı Yapı Gereçleri’nin 3 milyon Euro’luk dijital dönüşüm yatırımı pek çok ödülü beraberinde getirdi.

Eczacıbaşı Yapı Gereçleri’nin VitAmax adını verdiği dijital dönüşüm projesi, ödüllerle taçlandırılmaya devam ediyor. Daha önce IDC’den (International Data Corporation) 3 ödül alan proje, bu kez de bulut ödülünün sahibi oldu. SAP Türkiye Kalite Ödülleri kapsamında ise işte dönüşümün en büyük ödülü Eczacıbaşı Yapı Gereçleri’ne verildi.

2020’de ülkemizde hayata geçirilen en büyük SAP projesine imza atan Eczacıbaşı Yapı Gereçleri, SAP Türkiye Kalite Ödülleri’nden de ödülle döndü. İş dönüşümü kategorisinde alınan büyük ödülü, Eczacıbaşı Yapı Ürünleri BT Direktörü ve Dijital Lideri Alp Güldür’e SAP Türkiye Genel Müdürü Uğur Candan takdim etti. Alp Güldür, ödül vesilesiyle yaptığı açıklamada, 13 ayda tamamlanan projenin sevkiyatları yüzde 30 artırdığını söyledi.

Eczacıbaşı Yapı Gereçleri, IDC’nin 2018’den bu yana Türkiye’de dağıttığı bulut ödülleri kapsamında, şikayet ve talep yönetim sistemi SAP Service Cloud ve Türkiye’de ilk defa canlıya alınan saha servis yönetimi çözümüyle, IaaS / PaaS (Altyapı / Platform olarak Yazılım) kategorisinde ödül almaya hak kazandı. Alp Güldür, “Saha servis çalışmalarını Türkiye geneline yayılmış geniş yetkili servis ağımızla yürütüyoruz. SAP Field Service Management çözümüyle satış sonrası süreçlerimizi çok kanallı yapıyla tek bir platformdan takip edebiliyoruz. Bu sayede uçtan uca çözüm süremizde yaklaşık %57, müşteri memnuniyetinde ise yüzde 21 iyileşme sağladık” dedi.

Türkiye’nin ilk ve en büyük sağlık seramik gereçleri üreticisi ve ihracatçısı Eczacıbaşı Yapı Gereçleri, VitAmax adını verdiği dijital dönüşüm projesini pandemiye rağmen 13 ayda tamamladı. SAP uygulamalarının devreye alındığı ve bütçesi 3 milyon Euro’ya yaklaşan projeyle, 2020’de ülkemizin en büyük SAP projesine imza atıldı. Proje daha önce IDC tarafından 3 ödüle layık görüldü. Eczacıbaşı Yapı Gereçleri, 12. IDC Türkiye CIO Zirvesi kapsamında Değişim Yönetimi kategorisinde ikinci oldu. IDC Dijital Dönüşüm Ödülleri’nde ise “Dijital Altyapının Geleceği” ve “İşletmenin Geleceği” kategorilerinde iki ayrı ödül aldı. Fortune 500 şirketlerindeki BT liderlerinin yüzde 83’ünün üye olduğu SAPinsider’ın 20 yıldır yayımlanan dergisinde ise VitrAmax projesinin sırları teknoloji dünyasının liderleriyle paylaşıldı.

İkisu Köprüsü’nün İnşaatı Başladı

Sinop’ta Türkeli-Ayancık yolu üzerinde İkisu mevkinde köprü inşaatı başladı


Sinop’ta yeni bir köprü inşaatı başladı. Kentin Sinop’un Türkeli ile Ayancık ilçelerini birbirine bağlayan ve 11 Ağustos’ta meydana gelen sel felaketi nedeniyle bir bölümü yıkılan İkisu Köprüsü yeniden yapılıyor.


Konuyla ilgili açıklama yapan AK Parti Sinop Milletvekili Dr. Nazım Maviş, 11 Ağustos’ta aşırı yağışların sonucunda meydana gelen sel afeti nedeniyle oluşan hasarların kısa sürede onarılarak, normal hayata dönüldüğünü, afet bölgelerinde mevcut eksikliklerin giderilmesi noktasında çalışmaların hızla devam ettiğini hatırlattı. Bu kapsamda, İkisu bölgesinde yeni köprünün yapımı için ihale sürecinin tamamlanarak çalışmaların başladığını belirten Maviş, şöyle konuştu:”İkisu bölgesinde yeni köprünün inşa edilmesi için 07 Eylül 2021 tarihinde ihalesi yapılmış olup, 08 Ekim 2021 tarihinde yer teslimi yapılmıştır. İkisu köprüsü proje hazırlıkları tamamlanmış olup, çalışmalara başlanmıştır. An itibariyle 20 kadar fore kazığın çakıldığı çalışmalar son sürat devam etmektedir.”

Yeni Tokat Havalimanı İnşaatında Sona Gelindi

2018 yılında yapımına başlanan Yeni Tokat Havalimanı inşaatında sona yaklaşıldı.


Tokat’ta havalimanı inşatında sona gelindi. Tokat- Turhal karayolu Pazar kavşağında 1995 yılında yapılan havalimanı, 2001 yılında bazı sorunlar nedeniyle uçuşlara kapatılmıştı. Havalimanı 2006 yılında tekrar hizmete alınmış ancak 2008 yılında uçuşa yeniden kapatılmıştı. 2010 yılında yeniden uçuşlara açılan havalimanı 2017’e dek kesintisiz hizmet verdi. 2018 yılında ise yeni havalimanının yapımına başlandı.


Pist ve altyapı sorunları nedeniyle orta ve büyük gövdeli uçakların iniş yapamadığı havalimanının yakınlarındaki Küçükbağlar köyündeki caminin minaresi de uçuş güvenliği açısından risk oluşturduğu gerekçesiyle 2008 yılında kısaltılmıştı. Kentte 2018 yılında eski havalimanının yanında başlanan yeni havalimanı inşaatı ise büyük ölçüde tamamlandı. İnşaatı tamamlanıp hizmete alındığında büyük gövdeli uçaklar ve kargo uçakları da yeni havalimanına iniş yapabilecek.


Yeni havalimanı altyapı projesi kapsamında pist, apron, taksi yolu, çevre güvenlik duvarı, çevre güvenlik yolu, hava seyrüsefer yardımcı istasyonu imalatları tamamlandı. Çalışmalar çerçevesinde üst yapı ikmal projesi kapsamında ise iç ve dış hatlar, yolcu salonları ve VİP salonun bulunduğu terminal binası, ARTT istasyonu, ısı merkezi, güç merkezi, garaj binası ile nizamiye binalarında da imalat çalışmaları sürüyor. Yeni havalimanında kule inşaatı da tamamlanmak üzere.

TOKİ’den İstanbul’a Yeni Proje

TOKİ, İstanbul Arnavutköy’de 679 konutluk yeni bir projeye imza atacak.


İstanbul konut projelerine bir yenisi daha ekleniyor. Toplu Konut İdaresi Başkanlığı, İstanbul Arnavutköy’de 679 yeni konut inşa edecek. Projenin ihalesi bugün gerçekleştirilecek.


TOKİ Arnavutköy 3. Etap projesinde 679 adet konutun yanı sıra 8 adet dükkan ve bir adet ortaöğretim okulu da yer alacak. Projede ayrıca altyapı ve çevre düzenleme işi de bulunuyor.


TOKİ Arnavutköy projesinin ihalesi 23 Kasım Salı günü saat 14.00’te gerçekleştirilecek.

İstihdam Endeksi Yüzde 12,3 Arttı

TÜİK tarafından açıklanan verilere göre inşaat sektöründe istihdam endeksi yüzde 12,3 arttı.


Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), yılın temmuz-eylül dönemine ilişkin iş gücü girdi endekslerini duyurdu. Buna göre sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında istihdam endeksi, yılın üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9,9 artış gösterdi. İnşaat özelinde bakıldığında ise aynı zaman diliminde yüzde 12,3’lük bir artış kaydedildi. Endeks, sanayi sektöründe yüzde 9,5, ticaret-hizmet sektörlerinde de yüzde 9,7 yükseldi.


Çalışan saat süresine bakıldığında ise 3 sektörün toplamında çalışılan saat endeksi, temmuz-eylül döneminde geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 13,4 arttı. Alt sektör bazında sanayi sektöründe yüzde 12, inşaat sektöründe yüzde 15 ve ticaret-hizmet sektörlerinde yüzde 14 artış kaydedildi.


Brüt ücret-maaş endeksi, yılın 3. çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 44,2 yükseldi. Alt sektörler incelendiğinde, endeks sanayi sektöründe yüzde 42,3, inşaat sektöründe yüzde 40,9 ve ticaret-hizmet sektörlerinde yüzde 45,9 artış kaydetti. İstihdam endeksi, bu yılın temmuz-eylül döneminde bir önceki çeyreğe göre yüzde 1,2 yükseldi.


Alt sektörler incelendiğinde, endeks, sanayi sektöründe yüzde 0,5, inşaat sektöründe yüzde 0,9 ve ticaret-hizmet sektörlerinde yüzde 1,7 arttı. Çalışılan saat endeksi, aynı dönemde çeyreklik bazda yüzde 4,6 yükseldi. Endeks, sanayi sektöründe yüzde 2,5, inşaat sektöründe yüzde 5 ve ticaret-hizmet sektöründe yüzde 5,9 yükseldi.Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında brüt ücret-maaş endeksi, 3. çeyrekte 2. çeyreğe göre yüzde 11,3 arttı. Endeks, sanayi sektöründe yüzde 9,3, inşaat sektöründe yüzde 8 ve ticaret-hizmet sektörlerinde yüzde 13,3 arttı.

İnşaat Sektöründe Saatlik İş Gücü Maliyeti Endeksi Yüzde 29 Arttı
Saatlik iş gücü maliyeti endeksi, 3. çeyrekte geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 29 arttı. Endeks, sanayi sektöründe yüzde 29,8, inşaat sektöründe yüzde 23,6 ve ticaret-hizmet sektörlerinde yüzde 29,5 yükseldi. Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında saatlik kazanç endeksi, temmuz-eylül döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 27,1 arttı.

Endekste sanayi sektöründe yüzde 27,1, inşaat sektöründe yüzde 22,4 ve ticaret-hizmet sektörlerinde yüzde 28 artış görüldü.Saatlik kazanç dışı iş gücü maliyeti endeksi, aynı dönemde yıllık yüzde 40,6 arttı. Endeks, sanayi sektöründe yüzde 46,2, inşaat sektöründe yüzde 29,5, ticaret-hizmet sektörlerinde yüzde 38,7 artış kaydetti.Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında saatlik iş gücü maliyeti endeksi, temmuz-eylül döneminde çeyreklik bazda yüzde 7,2 arttı. Endeks, sanayi sektöründe yüzde 7,8, inşaat sektöründe yüzde 3,4 ve ticaret-hizmet sektörlerinde yüzde 7,5 yükseldi.

Saatlik kazanç endeksi, bu dönemde bir önceki çeyreğe göre yüzde 6,4 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe yüzde 6,7, inşaat sektöründe yüzde 2,8 ve ticaret-hizmet sektörlerinde yüzde 6,9 artış gösterdi.Saatlik kazanç dışı iş gücü maliyeti endeksi, aynı dönemde yüzde 11,7 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe yüzde 14,1, inşaat sektöründe yüzde 6,6 ve ticaret-hizmet sektörlerinde yüzde 11 yükseldi.

Yabancıların Yüzde 23’ü Vatandaşlık Hakkı İçin Gayrimenkul Satın Alıyor

EVA Gayrimenkul Değerleme tarafından yapılan açıklamaya göre yılın ilk 9 ayında, yabancıların Türkiye’de yaptıkları gayrimenkul yatırımlarının yüzde 23,6’sı vatandaşlık edinimi oluşturdu.


EVA Gayrimenkul Değerleme’ye göre, 2021 ilk dokuz aylık dönem itibariyle yabancıların Türkiye’de yaptıkları gayrimenkul yatırımlarının yüzde 23,6’sı vatandaşlık edinimi oluşturdu. Geçen yılın aynı döneminde bu oran yüzde 23,7’ydi. Ülke genelindeki vatandaşlık edinimi için yabancı yatırımında İstanbul, Antalya ve Ankara ilk üçte yer alırken, Megakent İstanbul’daki yabancı yatırımlarında da Esenyurt, Beylikdüzü ve Başakşehir ilk üçte yer aldı.


EVA Gayrimenkul Değerleme, 2021 yılı ilk dokuz aylık dönemi itibariyle yabancıların vatandaşlık edinimi için Türkiye’de yaptıkları gayrimenkul yatırımlarını inceledi. 2021 yılı ilk dokuz aylık döneminde Türkiye’de yapılan 44 bin 658 adet gayrimenkul yatırımının yüzde 23,6’sının vatandaşlık edinimi için olduğu belirlendi. Yabancıların vatandaşlık edinimi için aldığı gayrimenkuller 10 bin 518 adet olurken, vatandaşlık için edinilen gayrimenkullerin adet bazında yüzde 81,3’ünün İstanbul’dan edinildiği belirlendi.


Yabancıların 2021 yılı ilk dokuz aylık döneminde tüm gayrimenkul çeşitleri bazında vatandaşlık edinimi için Türkiye’de yaptıkları yatırımlara göre, ülke bazında ilk sırada İran yer aldı. İran’ı, Irak, Afganistan, Yemen, Çin, Filistin, Mısır, Ürdün, Pakistan ve Rusya Federasyonu izledi.


Yabancıların, 2021 yılı ilk dokuz aylık dönemi itibariyle tüm gayrimenkul çeşitleri bazında vatandaşlık edinimi için gayrimenkul edinimlerinde en çok tercih ettiği il ise İstanbul oldu. İstanbul’u sırasıyla Antalya, Ankara, Mersin, Yalova, Bursa, İzmir, Muğla, Samsun ve Kocaeli takip etti.


Megakent İstanbul’daki yabancı gayrimenkul yatırımı ise 2021 yılı ilk dokuz aylık dönemi itibariyle 21 bin 410 adet gerçekleşti. Bu yatırımın da, yüzde 39,39’unun vatandaşlık başvurusu için edinilen gayrimenkullerden oluştuğu belirlendi. 2021 yılı ilk dokuz aylık döneminde yabancıların tüm gayrimenkul bazında vatandaşlık edinimi için İstanbul’daki yatırımlarında ise ilk sırayı İran aldı. Bu ülkeyi Irak, Afganistan, Yemen, Çin, Filistin, Mısır, Ürdün, Pakistan ile Rusya Federasyonu takip etti. Aynı dönemde yabancıların vatandaşlık edinimi için İstanbul’daki gayrimenkul yatırım tercihlerinde Esenyurt, Beylikdüzü ve Başakşehir ilçeleri ilk üçte yer aldı. Bu ilçeleri de sırası ile Bağcılar, Avcılar, Küçükçekmece, Büyükçekmece, Kağıthane, Zeytinburnu ve Fatih izledi.

Bu Gökdelen 50 Bin Ağaca Eşdeğer!

Amerika merkezli bir mimarlık firması artan karbon emisyonuna karşı 50 bin ağaca eşdeğer karbondioksiti atmosferden temizleyebilen bir gökdelen tasarladı.


Günbegün artan karbon emisyonu ve küresel ısınma dünyanın gündeminde. Amerika merkezli bir mimarlık firması artan karbon emisyonuna karşı 50 bin ağaca eşdeğer karbondioksiti atmosferden temizleyebilen bir gökdelen tasarladı. Gökdelene dünyanın en uzun ağaçları olarak bilinen “Urban Sequoia” ismi verildi.


Mimarlık firmasından yapılan açıklamaya göre gökdelen tamamen çevre dostu bir bina olarak tasarlandı. Firma, binaların karbon emici malzemelerle inşa edileceğini ve yakıt, enerji ve gıda için doğrudan hava yakalama teknolojisi dahil olmak üzere birden fazla yaklaşım kullanacağı aktardı. Binanın ömrünün ise minimum 60 yıl olduğu belirtildi. Buna ek olarak, binanın yakaladığı karbonun, kentsel altyapıyı geliştirmek için yollar, kaldırımlar, borular ve diğer öğeler için biyomalzemeler üretmek için kullanılabileceği açıklandı.


Şirketin konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Fikrimizi, herhangi bir bina ölçeğinde olumlu etki potansiyeli ile dünyadaki herhangi bir şehrin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde uygulanabilmesi  için geliştirdik. Bu fikrin gücü, son derece ulaşılabilir olmasından kaynaklanıyor. Projemiz, yeni tasarım fikirlerini doğa temelli çözümlerle ve mevcut karbon absorpsiyon teknolojileriyle bir araya getiriyor. Urban Sequoia yeni binalar için temel teşkil ederse, endüstrimizi küresel ısınmaya karşı mücadelede itici güç olacak şekilde yeniden düzenleyebiliriz. İnşaat endüstrisi dünyadaki karbon emisyonlarının yüzde 40’ını oluşturuyor. Dünyadaki her şehir Urban Sequoias’ı inşa ederse, atmosferden 1,6 milyar tona kadar karbon temizlenebilir” denildi.


Biyo-tuğla, biyobeton, kenevir ve kereste gibi bazıları zamanla karbonu emmeye devam eden malzemeler kullanılarak inşa edilen binalar ile karbon etkisini yüzde 50 oranında azaltmak mümkün.

Yurtbay Seramik’e İhracatın Şampiyonları Ödülü

Yurtbay Seramik, Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin düzenlediği “KOBİ İhracat Seferberliği Eğitim Programı” kapsamında “İhracatın Şampiyonları” arasında gösterilen ilk 10 firma arasında yer aldı.

Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin Anadolu Üniversitesi’nde düzenlediği etkinliğin açılışını, Eskişehir Valisi Erol Ayyıldız ile Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle birlikte yaptı.


Fiziki olarak gerçekleşen programa, TİM Marka Konseyi, Genç TİM üyeleri ve İnovaTİM, öğrencileri katıldı. Törende, 2020 yılında Eskişehir’de en fazla ihracat gerçekleştiren 10 firmaya ve en yüksek katma değerli ihracat yapan şirketlere ödül verildi.
Üretim tesisi Eskişehir’de bulunan, Yurtbay Seramik’te ihracattaki önemli başarılarından dolayı ödüle layık görüldü. Türkiye’de seramik sektörünün önemli markalarından biri olan Yurtbay Seramik böylece “Şampiyonlar Ligi”nde yerini aldı.

Önce Kalite Anlayışı
Törende ödülü Vali Ayyıldız ve TİM Başkanı Gülle’den alan Yurtbay Seramik Yönetim Kurulu Başkan Vekili Z. İlter Yurtbay, “Başarımızın temelinde, faaliyete geçtiğimiz tarihten itibaren benimsediğimiz önce kalite anlayışımız var’’ dedi.


Z. İlter Yurtbay, sözlerine “Sektörde kalıcı olmanın koşulunun yüksek kalite anlayışına dayalı bir üretim ve müşteri odaklı bir satış politikası olduğunu düşünüyoruz” diyerek devam etti.


Küresel pazarda fiyatlarla rekabet etmek yerine, katma değeri yüksek ürünler geliştirmeye çalışarak rekabet etmenin önemine vurgu yapan Z. İlter Yurtbay, sektördeki başarılarını bu şekilde açıkladı.


TİM Başkanı İsmail Gülle de, dünya ticaretinin pandemi etkisiyle ciddi bir daralma yaşadığını 2020 yılında Eskişehir’de ihracatın 927 milyon doları aştığını söyledi. Gülle, bu yılki performanslarıyla, Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırmaya yönelik emin adımlarla ilerlediklerinin de altını çizdi.

Düzen Laboratuvar’ın İstanbul’daki Şubesi Iglo Architects İmzası Taşıyor

Özel Düzen Laboratuvarları’nın İstanbul’daki üçüncü şubesinin tasarım ve uygulaması ödüllü mimari ve iç mimari projelere imza atan Mimar Esen Akyar Karoğlu ve Mimar Zafer Karoğlu liderliğindeki Iglo Architects tarafından hayata geçirildi.


Birbirinden farklı ölçeklerde ve fonksiyonlarda ödüllü mimari ve iç mimari projelere imza atan Mimar Zafer Karoğlu ve Mimar Esen Akyar Karoğlu ortaklığındaki Iglo Architects, Ankara merkezli Özel Düzen Laboratuvarları’nın Ataşehir Nida Kule içindeki şubesinin tasarım ve uygulamasını üstlendi. Daha önce Düzen Laboratuvarları’nın Mecidiyeköy’deki ikinci ve İstanbul’daki en büyük kompleksinin tasarımını da üstlenen Iglo Architects için projede halihazırda verilen üst düzey hizmet kalitesinin korunması en önemli kriterlerden biri oldu.


Altı metrelik tek cepheden doğal ışık alan, 100’er metrekareklik iki kattan toplam 200 metrekarelik bir alana sahip mekanda olabildiğince geniş ve konforlu bir lobi ve resepsiyon alanı, bir doktor odası, üç adet kan alma odası, ikram alanı, bir hemşire dinlenme odası, birisi engelli olmak üzere üç adet misafir tuvaleti, otel odası konforunda bir spermiogram odası, bir personel soyunma ve dinlenme odası, içinde personelin yemek yiyebileceği bir mutfak alanı ve en az 55 metrekare olmak üzere bir laboratuvar alanı, projede Iglo Architects’ten tasarlanması beklenen hacimler olmuş.

Tüm Mekanda Ağaç Yapısından Bir Kurgu Oluşturuldu
Tüm fonksiyonların birbirleriyle ilişkileri Iglo Architects tarafından analiz edilmiş ve bu doğrultuda her bir fonksiyonun ihtiyacını optimum seviyede karşılayan hacimler atanmış ve yerleştirilmiş. Bu amaçla tüm mekanda ağaç yapısında bir kurgu oluşturulmuş ve tek bir arter ile tüm fonksiyonlara ulaşım hedeflenmiş. Mekan içinde binanın asansör kuyusunun oluşturduğu nişe resepsiyon ve kayıt bankosu konumlandırılmış; böylece oldukça konforlu ve geniş bir bekleme ve çocuk oyun alanı elde edilmiş. Giriş kapısı kaydırılarak arterin aksına alınmış.


Doktor odası, mekanın ortasında şeffaf bir hacim olarak konumlandırılmış. Bu sayede hem doktorun mekanın merkezinde olarak tüm birimlere hakim olması, hem de arkada kalan hacimlere doğal ışık aktarılması sağlanmış. Karşısındaki ikram bankosu, karşılama ve kayıt bankosunun uzantısı olarak, sonundaki numune bankosu ile birlikte bir ünite olarak tasarlanmış ve uygulanmış. Giriş katın doktor odasından sonraki arka bölümü, kan alma odalarına ve tuvaletlere ayrılmış. Bu mekanlar özel olarak numune hacimleri olarak tasarlanmış ve numunelerin hemşireler tarafından alınabileceği özel bölmeler oluşturulmuş.
Tek kol merdiven ile inilen alt katta arterin soluna düz bir hat halinde spermiogram odası, personel soyunma odası ve sekiz kişilik yemek masasına sahip bir mutfak alanı konumlandırılmış. Sağ tarafta kalan merdiven altına server odası yerleştirilmiş ve bu katın geride kalan 55 metrekarelik kısmı laboratuvara ayrılmış.


Bütün projede 4000K günışığı LED aydınlatma tercih edilmiş ve tüm mekanın duvarlarında zeminden tavana depolama mobilyaları uygulanmış. Yüzey kaplaması olarak mekandaki hijyen duygusunu ve ışık miktarını artırmak adına Hi-Gloss beyaz laminat tercih edilmiş ve tüm zemin ve ıslak hacimlerde brüt beton desenli 60×60 cm ölçülerde porselen seramik uygulanmış. Projede antrasit renkli dekoratif havalandırma kanalları ve mekanik aksam, ayrıca duvarların 280 cm’den üstünün ve tavanın aynı renkte boyanması ile endüstriyel bir görüntü elde edilmiş.


Mekan çekimleri fotoğraf sanatçısı Fethi İzan tarafından yapılan Özel Düzen Laboratuvarları Ataşehir Nida Kule Şubesi, Denizhan Mutlay ve Zafer Karoğlu liderliğindeki Iglo Architects ekibi tarafından iki buçuk aylık sürede tasarlanmış ve uygulanmış.

“Yeşil Binaların Önemi Arttı”

Altensis Kurucu Ortağı Dr. Emre Ilıcalı yaptığı açıklamada küresel ısınmaya dikkat çekerek yeşil binaların öneminin arttığını söyledi.


Kürsel ısınma son yıllarda tüm dünyanın ortak gündemi. İklim değişikliği, doğal kaynakların yok olmaya başlaması ve çevre kirliliği gibi insan yaşamını etkileyen değişimler çağımızda sürdürülebilirliğin hayati öneminin ortaya çıkmasına neden oldu.
Altensis Kurucu Ortağı Dr. Emre Ilıcalı yaptığı açıklamada, yapılaşma sürecinde doğal kaynak tüketimine dikkat edilmemesi, ortaya çıkan atıkların iyi yönetilememesi halinde doğaya ciddi zararlar verdiğini söyledi.


Dünyadaki binaların küresel enerjinin yüzde 40’ını kullandığını belirten Ilıcalı, bu tüketimin sonucunda özellikle fosil yakıtların kullanılması sebebiyle ortaya çıkan karbon ayak izinin ulaşım araçlarının tamamında ortaya çıkan miktardan daha fazla olduğunu ifade etti. Yapı sektörünün durmasının mümkün olmadığını aktaran Ilıcalı, sektörün çevre ve insan üzerindeki olumsuz etkileri en aza indirmeyi hedefleyen yeşil bina çözümlerine yönelmek zorunda olduğuna dikkat çekti. Ilıcalı, “Amerikan Yeşil Bina Konseyi (United States Green Building Council. USGBC) tarafından yapılan bir araştırma, yeşil bir binanın, standart bir binaya oranla ortalama olarak yüzde 32 daha az elektrik kullanarak yılda ortalama 350 metrik ton karbon emisyonunun önüne geçtiğini açıklamıştır” şeklinde konuştu.


Sürdürülebilirlik konusunda önemli bir konuya değinen Ilıcalı, Türkiye’deki bina stokunun yaklaşık yüzde 77’sinde yalıtım uygulanmadığını dile getirdi. Ilıcalı sözlerine şöyle devam etti: “Ülkemizdeki mevcut yapılarla karşılaştırdığımızda; İsveç’teki ortalama her bina İstanbul’daki ortalama bir binadan yaklaşık 2.8, Ankara’daki bir binadan 3.6 kat, Erzurum’daki her binadan 6 kat az yakıt kullanımıyla aynı düzeyde ısınabilmektedir. 50 milyar dolar civarında bir enerji ithalatımız var. Bunun 22.5 milyar doları doğrudan doğruya binaların ısıtılması ve soğutulmasına gidiyor. Bu veriler, Türkiye’de enerji tasarrufu sağlama potansiyelinin ne kadar yüksek olduğunu ortaya koymaktadır. Özetle bina inşaat yatırımlarını ne ölçüde enerji tasarruflu bir hale getirebilirsek, sürdürülebilirliğe ilişkin hatırı sayılır bir katma değer sağlamış olacağız.”

Avrupa Birliği’nde İnşaat Üretimi Arttı

Avrupa Birliği’nde inşaat üretimi Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 1,2 arttı.


Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat), AB ve Euro Bölgesi’nin eylül ayı mevsimsellikten arındırılmış inşaat üretimi verilerini yayımladı.


Açıklanan verilere göre Avrupa Birliği’ne üye ülkelerde inşaat üretimi Elül ayında bir önceki aya kıyasla 0,9 yükseldi. İnşaat üretiminde geçen yılın aynı ayına göre 1,5 yükseliş kaydedildi.


AB ülkeleri arasında eylülde inşaat üretiminde önceki aya oranla en fazla artış yüzde 8,5 ile Slovenya’da, yüzde 6 ile İsveç’te ve yüzde 4,1 ile Macaristan’da ölçüldü. En fazla düşüş ise yüzde 4,9’la Romanya’da, yüzde 3,8’le Slovakya’da ve yüzde 1,9’la Polonya’da belirlendi.

“Sağlam Yapılarda Oturmak Lüks Değil, Gerekliliktir”

Düzce’de gerçekleşen 5.3’lük deprem sonrası açıklama yapan Life Style COO’su Ahmet Fırat,”Sağlam temelli ve sağlam yapılı bir konutta yaşamak lüks değil gerekliliktir” dedi.


Düzce’de gerçekleşen 5.3’lük deprem, İstanbul, Sakarya ve birçok şehirde birden hissedildi. Yaşanan deprem nedeniyle konutların sağlamlığı ve güvenli yaşam alanı konusu ise yeniden vatandaşın gündemine oturdu.


Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Fırat Life Style COO’su Ahmet Fırat, “Düzce’de yaşanan deprem sonrasında kamuoyunun ve halkımızın gündemi yeniden Türkiye’nin deprem gerçeği ve konutların sağlamlığı konusu oldu. Türkiye, doğusundan batısına kadar uzanan aktif bir fay hattı üzerinde yer alıyor” dedi.

“Sağlam Konut Üretmek Bir Sorumluluktur”

Depremi hisseden tüm vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini ileten Fırat, “Türkiye’nin deprem ülkesi olması yalnızca yaşadığımız depremlerden sonra gündeme geliyor. Ancak unutulmamalıdır ki sağlam temelli ve sağlam yapılı bir konutta yaşamak lüks değil bir gerekliliktir. Bu nedenle 84 milyon nüfuslu ülkemizde her bir vatandaşımız güvenli konutlarda yaşayabilmelidir. Buradan sektörümüzde konut projeleri üreten bütün müteahhitlere seslenmek istiyorum. Malzeme olarak en ucuz olanın değil, tamamen deprem yönetmeliğine uygun ve zemin etüdleri yapılmış güvenli, kaliteli malzemelerin kullanıldığı projelere imza atılması gerektiğini ifade etmek istiyorum” dedi.


Tüik raporlarına göre inşaat maliyet endeksinin, 2021 yılı eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 0,25, bir önceki yılın aynı ayına göre ise yüzde 39,54 arttığına dikkat çeken Ahmet Fırat, “İnşaat sektörü için ayakta ve dengede kalmak ne kadar zor olsa da, öncelik her zaman vatandaşın beklentisini karşılamak yönünde olmalıdır. Konut üretiminde ucuz malzeme kullanmak yapının sağlamlığını önemli ölçüde etkilemektedir. Bu nedenle bu işi yapan firmaların elini taşın altına koyması gerekmektedir. Sağlam konut üretmek bir sorumluluktur” görüşünü bir kez daha hatırlattı.

Copa Isı Sitemleri Bayileriyle Bir Araya Geldi

COPA Isı Sistemleri, Türkiye’nin dört bir yanından gelen yetkili servisleriyle Antalya Titanic Beach Lara Otel’de buluştu.

İklimlendirme sektörünün lider firmalarından COPA Isı Sistemleri tarafından düzenlenen yetkili servis toplantısı, Antalya Titanic Beach Lara Otel’de gerçekleştirildi. COPA Isı Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Besler, COPA Isı Sistemleri Genel Müdür Ersin Kantar ve Türkiye’nin dört bir yanından gelen COPA yetkili servislerinin katılımıyla gerçekleşen toplantıda, 2022 yılı hedeflerinin altı çizilirken sektörel değerlendirmeler de yapıldı. Toplantıda müşteri memnuniyetinin arttırılmasına yönelik sunumlar paylaşılırken aynı zamanda Satış Sonrası Hizmetler Departmanı tarafından da yeni ürünlerin eğitimleri gerçekleştirildi. Türkiye Satış Müdürü Can M. Zengin ve Satış Sonrası Hizmetler Yöneticisi Ali Erdemir’de sunumlarını yetkili servislerle paylaştı. COPA Pazarlama Müdürü Deniz Baskak ise büyük ses getiren “Takın, Unutun” reklam kampanyasının yarattığı sinerjiyle elde edilen başarıları aktardı.

Copa, 2022’ye Hazır!
Müşteri memnuniyeti ve kaliteli hizmet algısını ön plana çıkartarak 2022 yılı hedefleri hakkında önemli bilgiler veren COPA Isı Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Besler:” İklimlendirme pazarı da diğer tüm sektörler gibi pandemiden etkilenen sektörler arasında yer aldı. Ancak COPA Isı Sistemleri olarak, 2021 yılında büyüme ivmemizi başarıyla sürdürdüğümüzü belirtmek isterim. Doğru strateji ve planlama ile yeni normal olarak adlandırılan döneme hazırlıklı girdik. 2021 yılını bir önceki yıla göre iki kat büyümeyle kapatmayı hedefliyoruz. COPA’nın başarı hikayesinde en büyük rol tabii ki siz çalışma arkadaşlarımızın. 30. yılımızı kutlayacağımız 2022 yılında da hız kesmeden büyümeye ve yeni ürünler geliştirmeye devam edeceğiz. Kurulduğumuz tarihten itibaren çağın tüm gerekliliklerini yerine getirerek sektörümüzde değişimin ve gelişimin öncülerinden olmak için çalıştık. 30 yıllık başarılarla dolu yürüyüşümüz, aynı zamanda gelecek için de omuzlarımıza önemli sorumluluklar yüklüyor. Şirket olarak bilgimiz, kalitemiz ve deneyimimizle sınırlarımızı aşmaya hazırlandığımız yepyeni bir sürece giriyoruz. Bu yolculukta, Türkiye’nin farklı bölgelerinden olan yetkili servislerimizle birlikte yeni başarılara yelken açmayı hedefliyoruz” dedi.

Pandemiyle birlikte tüketim alışkanlıkları ve önceliklerin değiştiğini ifade eden, COPA Genel Müdürü Ersin Kantar ise: “COPA olarak her alanda yaşadığımız değişimlere adapte olmaya, iş güvenliği süreçlerimizden ürünlerimizde yaratacağımız konfora kadar odağımızı insan olarak belirlemeye ve geleceğimizi buna göre planlamaya çalışıyoruz. Şirket içerisinde prosesleri değerlendirmemizden, ürün tasarlama süreçlerimize kadar tüm çalışmalarımızın içerisinde bu değişimler ve gelecek beklentilerine cevap verebilmek var. Bir yandan rekabette farklılaşmaya odaklanırken bir yandan da gelecek için bugünden hazırlanmaya çalışıyoruz” dedi.

Nüans Yapı’dan İzmir’e 3 Yeni Proje

Nüans Yapı, İzmir’in Çeşme, Bornova ve Güzelbahçe ilçelerinde yeni projeler hayata geçirecek.


İzmir’e 3 yeni inşaat projesi geliyor. Nüans Deluxe projesinde sona yaklaşan Nüans Yapı Çeşme, Güzelbahçe ve Bornova’da 3 yeni proje hayata geçirecek.


Markalı konut projeleri üreten ve ağırlıklı olarak villalara odaklanan Nüans Yapı, Nüans Delux projesini tamamlamak üzere. Firmanın Çeşme’de hayata geçirdiği, denize sıfır projesi Nüans Serenity’i satışa çıktı. Nüans Yapı şimdi ise İzmir’e 3 yeni proje daha kazandırmaya hazırlanıyor.

Firmanın Güzelbahçe’de hayata geçirmeyi planladığı Nüans Elegance projesi ruhsat alma aşamasında. Bornova’da yükselecek Nüans Yapı Bornova projesi ise şu an için geliştirme aşamasında. Üçüncü proje olan Nüans Elite ise Çeşme’de hayata geçirilecek.


Yeni projelerle ilgili bilgi veren Nüans Yapı Genel Koordinatörü Süleyman Aksoy, Nüans Deluxe projesinin karşısında yer alan arazide Nüans Elite projesini hayata geçireceklerinis söyledi. Aksoy, sözlerine şöyle devam etti: “Geliştirme aşamasında olan projemizde daire sayısı henüz netleşmedi. 21 ile 24 arasında 4+1 daire yapmayı planlıyoruz. 4 adet de villa yer alacak. Yeni Bornova, eğitim ve AVM bölgesi olarak öne çıkıyor. Son 5 yıldır Bornova’nın en çok talep gören bölgesi oldu. Burada çok ciddi bir konut talebi ile karşılaştık. Bu talebe istinaden yeni projemizi hayata geçiriyoruz. İmar durumundan dolayı sosyal alan yapmaya çok müsait. Biz firma olarak sosyal alanları çok iyi kullanıyoruz. Sadece bir konut değil kendi içerisinde bir yaşam alanı sunuyoruz.”

Haberdeki firma firmanın Nüans Deluxe projesine aittir.

Osmaniye Bahçe’ye 50 Yataklı Hastane İnşa Edilecek

Sağlık Bakanlığı’ndan Osmaniye’nin Bahçe ilçesine 50 yataklı hastane yatırımı!

Sağlık Bakanlığı, Osmaniye’nin Bahçe ilçesinde hastane inşaatı yapacak. 50 yatak kapasiteli hastane için sözleşme imzalandı.


Sağlık Bakanlığı Türkiye’nin çeşitli yerlerdinde sağlık altyapısını güçlendirmek için çalışmalara devam ediyor. Bu kapsamda Osmaniye’de 600 yataklı Osmaniye Devlet Hastanesi, 100 yataklı Düziçi Devlet Hastanesi ile Sumbas ve Toprakkale ilçelerinde entegre ilçe hastanelerinin inşaatı devam ediyor. Şimdi ise Bahçe ilçesine yeni bri sağlık yatırımı geliyor.


50 yataklı yeni Bahçe Devlet Hastanesi, tam donanımlı olarak inşa edilecek. Hasta odalarının 14’ü çift kişilik, 17’si tek kişilik olacak. 11 poliklinikte hasta kabulü yapacak olan hastanede hasta odaları, ameliyathaneler, özellikli birimler, ağız ve diş sağlığına yönelik hizmet verecek diş ünitleri yer alacak. Özellikli birimlerden diyaliz ünitesi 10 yatak, palyatif servis 5 yatakla hizmet verecek. Hastanede tam teşekküllü 2 ameliyathane bulunacak. 15 müşahede yatağı ile hizmet verecek acil serviste 4 poliklinikte hasta kabulü yapılacak. 2 doğum odasının planlandığı hastanede ayrıca 15 kişilik gebe sınıfı kurulacak. Ağız ve diş sağlığına yönelik 3 diş üniti hizmet verecek. Diyabet merkezinin kurulacağı hastanede, 5 yataklı evde sağlık birimi de olacak.


Osmaniye Bahçe Devlet Hastanesi Projesi’nin 2023 yılında tamamlanarak hizmete alınması planlanıyor.

Urbanjobs’ın Yeni Projesi: Nappo Pizza

Urbanjobs, Nappo Pizza projesinde, “ne az, ne de çok, olması gerektiği kadar” teması üzerine kurulu bir tasarım anlayışı sunuyor.


Nappo Pizza’nın iç mimari tasarımı ve uygulaması Urbanjobs tarafından yapıldı. Kanyon Alışveriş Merkezi içerisinde, üç tarafı düzensiz duvarlarla çevrili bir mekanda geliştirilen Nappo Pizza projesi, mevcut duvarları olduğu gibi bırakan ve onlara temas etmeden yeni bir kabuk ortaya koyan bir tasarım anlayışıyla ele alınmış. Böylece, mevcutta var olan kaotik ortamın içerisinde, tamamen öklidyen olarak oturtulmuş yeni bir mekan oluşturulması hedeflenmiş. Tüm mevcut duvarlarda yarı mat siyah boya kullanılmış. Tamamen açık bir mutfak alanı, herhangi bir giriş veya çıkış kapısı olmayan yüksek bir duvarın arkasına yerleştirilmiş.


Urbanjobs’ın klasik mekan beklentilerinin ötesine taşıdığı ve bezeme öğeleri ile bütünleşen dekoratif iç mekan anlayışına karşı bir cevap niteliğinde ele aldığı Nappo Pizza projesi, tasarım ekibinin mimari perspektif sunan iç mekanlar üretme çabasının bir sonucu. Tüm projelerinde vermeye çalıştığı “ne az, ne de çok, olması gerektiği kadar, olmaması gerektiği için” teması üzerine üretilmiş olan mekan, pizza yapmanın işlevsel yönüne ve yemek yemenin özüne vurgu yapmaya çalışıyor. Bunlar haricinde gereksiz hiçbir detaya ve bezemeye yer verilmiyor. Korkulukların zemin ile bağlantısına dair bir detay dahi görünmüyor. Buna benzer tüm detaylar, görmediğimiz duvar ve zemin altı katmanlarda önceden çözülmüş. Öne çıkarılmak istenen alanlarda mermer kullanılmış, binlerce yıl içinde oluşmuş bu doğal taş ile yemek yapmanın sürecine dayanan ortak bir bağ yaratılmış. Bu sebeple, pizzayı öne çıkarmak ve bu bağlamı bütünleştirmek için pizza fırını, fırın yüksekliğinde mermer bir duvar ile çerçevelenmiş. Eklenen diğer duvarlar çerçeveleri asmak veya korkuluk için bir destek duvarı olarak düşünülmüş.


Projenin bağlamsal boyutunun yanında, mimari anlamda en büyük zorluk çarpık bir iç mekana sahip olması. Kendi içinde de hiçbir dik açısı olmaması sebebiyle, projedeki temel ihtiyacı “mekanın gönyeye alınması” olarak tanımlayan Urbanjobs tasarım ekibi, girişe göre sağdaki duvara 90 derecelik bir çizgi koymaya karar vermiş ve sonraki adımlarını bu çizgiye göre düzenlemiş.

Ekim Ayında 137 Bin 401 Adet Konut Satıldı

Teknoloji odaklı gayrimenkul değerleme platformu Endeksa.com verilerine göre Türkiye genelinde ortalama konut metrekare satış fiyatı 3 bin 599 TL, ortalama konut fiyatı 467 bin 870 TL oldu. 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ekim 2021 konut satış istatistiklerini açıkladı. Buna göre, Ekim ayında Türkiye genelinde 137 bin 401 adet konut satışı gerçekleşti. Bu adet ile konut satışları bir önceki aya göre yüzde 7 azalırken bir önceki yılın aynı ayına göre ise yüzde 15 artış gösterdi. 

Teknoloji odaklı gayrimenkul değerleme platformu Endeksa.com’un verilerine göre Türkiye genelinde Ekim ayı sonu itibariyle konut satış fiyatlarında yıllık değer artışı yüzde 31 seviyesinde gerçekleşti. Türkiye genelinde ortalama konut metrekare satış fiyatı 3 bin 599 TL, ortalama konut fiyatı 467 bin 870 TL ve konut yatırımının geri dönüş süresi 20 yıl oldu. 

Konut Satışında En Yüksek Pay İstanbul’un 

Ekim ayında konut satışlarında İstanbul 26 bin 41 konut satışı ve yüzde 19 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul’u 13 bin 466 konut satışı ve yüzde 10 pay ile Ankara, 8 bin 218 konut satışı ve %6 pay ile İzmir izledi. Endeksa verilerine göre, Ekim ayı sonu itibariyle İstanbul’da konut satış fiyatlarında değer artışı yüzde 30, ortalama konut metrekare satış fiyatı 5 bin 92 TL, ortalama konut fiyatı 585 bin 580 TL. Ankara’da konut fiyatları son bir yılda yüzde 24 artış gösterdi, ortalama konut metrekare satış fiyatı 2 bin 596 TL, ortalama konut fiyatı 337 bin 480 TL. İzmir’de ise yıllık değer artışı yüzde 33, ortalama konut metrekare satış fiyatı 4 bin 564 TL, ortalama konut fiyatı 570 bin 500 TL oldu.

Yıllık Değer Artışı En Yüksek Olan 3 İl: Aydın, Muğla ve Balıkesir

Ekim ayında en fazla konut satışı olan 30 il içerisinde yıllık değer artışı en yüksek olan iller ise sırasıyla Aydın, Muğla ve Balıkesir oldu. Aydın’da konut fiyatları son bir yılda yüzde 58 artış gösterdi, ortalama konut metrekare satış fiyatı 4 bin 936 TL, ortalama konut fiyatı 695 bin 976 TL. Muğla’da konut fiyatlarında yıllık değer artışı yüzde 54, ortalama konut metrekare satış fiyatı 9 bin 10 TL, ortalama konut fiyatı 1 milyon 171 bin 300 TL. Balıkesir’de ise konut fiyatlarında yıllık değer artışı yüzde 48 olarak gerçekleşti, ortalama konut metrekare satış fiyatı 3 bin 953 TL, ortalama konut fiyatı 474 bin 360 TL oldu. 

İpotekli Satışlarda Düşüş Kaydedildi

Türkiye genelinde Ekim ayında ipotekli konut satışları bir önceki aya göre yüzde 6 düşüş, geçen yılın aynı ayına göre ise yüzde 10 artış göstererek 28 bin 49 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 20 olarak gerçekleşti. İkinci el konut satışları ise bir önceki aya göre yüzde 7 düşüş, geçen yılın aynı ayına göre ise yüzde 16 artış göstererek 95 bin 487 oldu. İkinci el konut satışları toplam satışların yüzde 70’ini oluşturdu. Yabancıya konut satışı ise bir önceki aya göre yüzde 16 azalıp, geçen yılın aynı ayına göre ise yüzde 6 artarak 5 bin 893 olarak gerçekleşti.

2021 yılı Ocak-Ekim ayları değerlendirildiğinde konut satışlarının geçen senenin aynı döneminde göre yüzde 15 azalarak 1 milyon 86 bin 539 olarak gerçekleştiği görülüyor. Bu dönemde ipotekli konut satışı yüzde 61 azalışla 209 bin 904, ikinci el konut satışları yüzde 14 azalışla 757 bin 469 olarak gerçekleşti. Bu dönemde kredili konut satışları toplam satışların yüzde 19’unu, ikinci el konut satışları ise toplam satışların yüzde 70’ini oluşturdu.

“Faiz İndirimi Vatandaşın Cebine Yansımalı”

Yurt içinde özellikle Ankara’da ve yurt dışında da markalı konut projelerine imza atan Fırat Life Style’ın COO’su Ahmet Fırat, TÜİK tarafından açıklanan konut satış rakamlarını değerlendirdi.


TÜİK geçtiğimiz günlerde Ekim 2021 konut satış rakamlarını açıkladı. Buna göre Türkiye genelinde konut satışları Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 14,9 artarak 137 bin 401 oldu. İstanbul 26 bin 41 konut satışı ve yüzde 19,0 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul’u 13 bin 466 konut satışı ve yüzde 9,8 pay ile Ankara izledi.
Yurt içinde özellikle Ankara’da ve yurt dışında da markalı konut projelerine imza atan Fırat Life Style’ın COO’su Ahmet Fırat konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Fırat, “İnşaat ve gayrimenkul sektörü açısından 2021 yılı için küresel olarak değerlendirme yapıldığında, dikkat çeken en önemli unsurun hala pandemiden kaynaklı etkenler olduğunu görmekteyiz. Bu sebeple, değişen tüketici ihtiyaçları, kapanmalardan dolayı evde daha sık vakit geçirmek durumunda kalan vatandaş ve ikinci bir unsur olarak, yılın ilk çeyreğinde artışa geçen konut faizleri, içinde bulunduğumuz inşaat sektörünü adeta vardavelası olmayan bir tekneye çevirmiştir” dedi.


“Vatandaşın Alım Gücü Göz Ardı Edilmemeli”
Tüik raporlarına göre inşaat maliyet endeksinin, 2021 yılı eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 0,25, bir önceki yılın aynı ayına göre ise yüzde 39,54 arttığına dikkat çeken Ahmet Fırat, “İnşaat sektörü için ayakta ve dengede kalmak ne kadar zor olsa da, öncelik her zaman vatandaşın beklentisini karşılamak yönünde olmalıdır. Devletimiz özellikle pandeminin ilk zamanlarında vatandaşı düşünerek konutta faiz indirimine gitmiş ancak bazı müteahhitler bu durumu fırsata çevirerek ev fiyatlarına anında zam yapmışlardır. Burada özellikle konut üreticileri açısından vatandaşı ev sahibi yapmak birinci öncelik olmalıdır. Maliyetlerden taviz vermek gerekse bile bu öncelik vatandaşa verilmelidir” dedi.


Fırat Life Style COO’su Ahmet Fırat “Geçtiğimiz ekim ayı sonunda kamu bankalarının uygulamış olduğu yeni bir faiz indirimi açıklanmıştı. Bu doğrultuda ticaret ve konut kredi faizlerinde ürün ve vadeye göre 200 baz puana kadar indirimler yapılmıştı. Biz de firma olarak bu karar açıklanır açıklanmaz, hali hazırda o hafta içerisinde önceden krediyle satışını yaptığımız dairelerimiz için bile faiz indiriminde belirlenen son rakamları baz aldık. Nakit sıkıntısı olan ve ev alacak vatandaşlar doğal olarak kredilere yöneliyor. Bu kapsamda sektörümüzü daha da büyütmek için bu tarz olumlu adımlar atmak ve kullanıcılarımızın güvenini kazanıyor olmak çok daha önemli bir kriterdir” diye ifade etti.


“Ankara, Konut Satışında İkinci Sırada”
Ahmet Fırat “Tüik verilerine göre eylül ayında bir önceki aya göre malzeme endeksi de yüzde 0,41 oranında artış gösterdi. İşçilik endeksi ise yüzde 0,18 oranında azaldı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 47,44 oranında artarken, işçilik endeksi ise yüzde 22,25 arttı. Konut fiyatları da bu bağlamda zamlanırken doğal olarak satışlarda da bu yılın ocak-ekim döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 15,2 azalışla Türkiye genelinde toplamda 1 milyon 86 bin 539 olarak gerçekleşti” diye belirtti.


Türkiye’nin iller bazında en çok ikinci konut satışının yapıldığı Ankara’da, 2005 yılından beri markalı inşaat projelerine imza atan Fırat Life Style’ın COO’su Ahmet Fırat” Her zaman bir adım ötesini görerek önlem ve aksiyon alan firmamız nezdinde, 2022 yılını daha olumlu verilerle karşılamayı bekliyoruz. Yakın zaman içerisinde gerçekleşen faiz indirimi, gayrimenkul veya konut satış sektörünü hareketlendirecektir. Mevduat faizlerindeki skalanın seyrindeki düşüş, bugün olduğu gibi, 2022’de de gayrimenkul piyasasını olumlu yönde etkileyecektir. Ankara’da da konut sektörü genel olarak büyüme arz ediyor. Biz de 2021 yılı için Fırat Life Style ailesi olarak, konuyu gündemimize erken vakitte alıp, sorun ihtiva eden bu konulara yönelik ar-ge çalışmaları yapıyoruz. Sonuç olarak Velux Ankara projemiz de; inşa süreciyle paralel giden satış grafiği ile arzu ettiğimiz gidişatın göstergesi niteliğindedir” dedi.

Varnalı Konutları Kentsel Dönüşüm Projesi’nde İlk Kazma Vuruldu

Silivri Belediyesi önderliğinde SİYTAŞ ve Saral İnşaat tarafından hayata geçirilen Varnalı Konutları Kentsel Dönüşüm Projesi için temel atma töreni gerçekleşti.


Silivri Belediyesi önderliğinde yürütülen kentsel dönüşüm projeleri kapsamında Silivre’de hayata geçirilecek Varnalı Konutları Kentsel Dönüşüm Projesi’nin temeli atıldı. Yeni Mahalle’de 5 blok ve 122 daire olarak inşaatına başlanan konutların temel atma törenine Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, siyasi parti temsilcileri, belediye meclis üyeleri, Saral İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Saral, Saral İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Gökhan Saral, Varnalı Konutları sakinleri, STK temsilcileri, muhtarlar ve vatandaşlar katıldı.


Temel atma töreninde konuşma yapan SİYTAŞ Yönetim Kurulu Üyesi Gökhan Bıçak’ın verdiği bilgilere göre, SİYTAŞ yüzde 100 Silivri Belediyesi’ne ait bir şirket. Riskli binaların yenilenmesine katkıda bulunmak ve öncülük etmek amacıyla kurulan şirket, kâr amacı gütmüyor. SİYTAŞ’ın riskli yapı oldukları belirlenen Varnalı Konutları malikleri ile sözleşe imzaladığını belirten Bıçak, Varnalı Konutları’nın yenilenmesi işini şirketin üstlendiğini söyledi. 68 daireli Varnalı Konutları’nda 93 malik bulunuyordu. Maliklerin 65 daire sahibi ile sözleşme imzalandı. 3 malikin veraset intikal ve vasi atanması gibi hukuki süreçleri ise firma tarafından takip ediliyor.


“Kentsel Dönüşüm Projemizin yapımında Varnalı Konutları maliklerinin beklentileri 1. derecede dikkate alınmış yapım maliyetleri artması da göze alınarak önceden oturdukları blok ve katlardan yeni dairelerin verilmesine azami özen gösterilmiştir” diyen Bıçakçı yeni projeyle ilgili şu bilgileri paylaştı: ” Yeni projemiz, 5220,28 metrekare üzerinde 5 blokta toplam 122 adet daire, 631 metrekare alanlı 7 adet ofis ve işyerleri ile 130 adet araçlık otopark alanından oluşmaktadır. Toplam inşaat alanımız 16 .638 metrekaredir. Dairelerimiz 2+1 olarak ve net alanı 80 metrekare, brüt alanı 110 metrekare olarak projelendirilmiştir. Şirketimizin de kuruluş amacı doğrultusunda gerçekleştireceği ilk proje olması nedeniyle bizler de en az Varnalı Konutları sahibi hemşehrilerimiz kadar heyecanla inşaatın en kısa sürede tamamlanması için çalışmaktayız. Kat malikleri ile yaptığımız sözleşme gereği dairelerin teslim tarihi inşaatlara ilişkin yapı ruhsatlarının alınmasından sonra 18 ay olarak belirlenmiştir. Yapı Ruhsatlarını 15 Ekim 2021 tarihinde Belediyemizden almış bulunuyoruz. Bu tarihten itibaren de şirketimizin denetimi ve sorumluluğunda inşaatların yapımına başlanmıştır. Dairelerimizi en geç sözleşmeye uygun olarak 15 Nisan 2023 tarihinde teslim etmeyi planlıyoruz. Yapım sürecinin kazasız belasız tamamlanmasını ve dairelerinizin teslim töreninde de yeniden birlikte olma dileklerimle hepinizi saygı ile selamlıyorum.”


Kentsel Dönüşüm Çalışmaları Aralıksız Devam Ediyor
Törende konuşma yapan Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz ise ilçede devam eden kentsel dönüşüm projeleri ve afet öncesi hazırlıklara yönelik bilgiler verdi. Kentsel dönüşüm çalışmalarına aralıksız bir şekilde devam ettiklerini belirten Yılmaz, belediye öncülüğünde işlem gören 363 binanın 265 tanesinde yıkım işlemi gerçekleştirildiğini söyledi. Bu süreçte kentsel dönüşüme nasıl katkıda bulunabileceklerini düşündükleirni ifade eden Yılmaz, sermayesi yüzde 100 Silivri Belediyesi’ne ait olan SİYTAŞ şirketini kurduklarını ifade etti.


Olası bir afet halinde can ve mal kayıplarının önüne geçmek için toplumsal duyarlılığa ihtiyaç olduğunu söyleyen Başkan Yılmaz, Silivri’deki tabut hükmünde olan hasarlı ve riskli binaların el birliği ile yenilenmesi gerektiğini ifade ederek, “Durum ortadayken Silivri Belediyesine ve Silivri vatandaşlarına bir şey düşüyor. Metrekare, para pul hesabı yapmadan, yalnızca vatandaşımızın hayatını önceleyen bir hesapla, biz Silivri Belediyesi ve SİYTAŞ olarak buradan tek kuruş kar yapmadan, ama vatandaşımızın da yapacağımız kentsel dönüşüme, yenilenecek olan evlere katkı sunarak gelin Silivri’deki tabutlukları, tabut gibi duran evleri bir bir yenileyelim. Bugün ne yaptıysak yarın daha fazlasını yapalım. Hiçbir şey yapmadan oturmak bize göre değil. Müteahhitlere, vatandaşlarımıza, bu konuda da kapım sonuna kadar açık. Bugün temelini attığımız bu proje herkese örnek olur inşallah. Daha güzel bir ve daha mutlu bir Silivri’de esenliklerle yaşarız inşallah diyorum ve bu projede emeği geçen bütün arkadaşlarıma, meclis üyelerimize, konut sakinlerimize, Saral ailesine bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. 18 ay gibi kısa bir sürede kazasız belasız bir şekilde tamamlanmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum” dedi.


Başkan Yılmaz, yaptığı açıklamanın sonrasında projenin müteahhit firması Saral İnşaat’ın Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Saral’ı sahneye davet ederek teşekkür etti. Mustafa Saral burada yaptığı konuşmada, “Biz bu işin reklamında değiliz. Sosyal sorumluluk projesi olarak bakıyoruz. İnsanlar evlerine girdiği zaman yaşayabildiği şeyleri düşünmesi lazım. Akşam ne yiyeceğini, sosyal donatı alanında ne yapacağını düşünecek. Hayat riskini düşünmemesi lazım. Biz Saral İnşaat üç kuşaktır bunun için varız. Saral ailesi olarak bize bu imkânı verdiğiniz için size sonsuz minnettarız. Yakın zamanda da anahtar tesliminde sizleri burada ağırlarız inşallah” dedi.

Konya’ya Yeni Konut Projesi Geliyor

Meram Belediyesi’nin hayata geçirdiği Turgutreis Evleri Projesi’nin temeli atıldı.


Konya’da devam eden kentsel dönüşüm projeleri kapsamında yeni konut projeleri hayata geçiriliyor. Meram Belediyesi öncülüğünde ilçede hayata geçirilecek Turgutreis Evleri Konut Yapı Kooperatifi’nin temel atma töreni gerçekleştirildi.


Meram Belediyesi tarafından yapılan açıklamaya göre proje için yaklaşık 32 bin başvuru arasından 288 hak sahibi belirlenmişti. Arsa sahiplerine ayrılan dairelerle beraber toplamda 591 dairenin ve dükkanların inşa edileceği projede vakit kaybetmeden çalışmalar başladı. 36 bin 500 metrekarelik bir arsa alanı üzerinde yükselecek proje, 11 bin 637 metrekare yeşil alana sahip olacak. Projede 2+1, 3+1 ve 4+1 olarak 5 farklı tip ve büyüklükte daireler yer alacak.

Yabancıya Konut Satışında Dikkat Çeken Artış!

Yabancıların gayrimenkul edinimleri 2021 yılı aynı döneminde yüzde 37 artarak 6 milyon 109 bin 630 metrekare oldu.

EVA Gayrimenkul Değerleme, son iki yılda yabancı yatırımcıların Türkiye’de gerçekleştirdikleri gayrimenkul yatırımlarını ilk 10 ülke bazında ve en fazla tercih edilen ilk 10 ili temel alarak masaya yatırdı. Türkiye’de gerçekleştirilen yabancı yatırımları toplam hisseye isabet eden yüzölçümü ve tüm işlemler bazında 2020 yılının aynı dönemine kıyasla yüzde 37, işlem sayısında ise yüzde 44 arttı. Gayrimenkul yatırımında Bursa, Antalya ve Sakarya ilk üçte, gayrimenkulde yüzölçümü bazında Kuveyt, satış adedi olarak İran ilk sırada yerini aldı. ABD ise son üç yıldır ilk defa ilk 10 alım listesine girdi.

Yabancı yatırımcıların 2021 ve 2020 ilk 9 ay itibariyle Türkiye’de gerçekleştirdikleri tüm gayrimenkul cinsinden alımları mercek altına alan EVA Gayrimenkul Değerleme, alan bazında 2021 yılının ilk 9 ayı itibariyle 2020 yılının aynı dönemine kıyasla yüzde 37, işlem sayısında ise yüzde 44 artış olduğunu belirledi.

EVA Gayrimenkul Değerleme, yabancı yatırımcıların 2020 yılı ilk 9 ay verileri ile 2021 yılı aynı döneminde Türkiye’de gerçekleştirdikleri gayrimenkul alımlarını inceledi. Tapu Yabancı İşler Daire Başkanlığı verilerine göre; 2020 yılı ilk 9 ay sonunda 4 milyon 461 bin 393 metrekare olan yabancıların gayrimenkul edinimleri 2021 yılı aynı döneminde yüzde 37 artarak 6 milyon 109 bin 630 metrekare oldu. 

Tüm Türkiye’de 37 Bin 479 Adet Konut Satıldı

Konut satışı özelinde TÜİK tarafından açıklanan verilere göre; adet bazında, 2021 ilk 9 ayı itibariyle Türkiye genelinde, toplam 37 bin 479 adet konut satıldı. Bu rakamla, 2020 yılının aynı dönemine göre 3.çeyrekte yüzde 42,75 bir artış görüldü. Yabancılara satılan konutların toplam konut satışları içindeki oranı 2020 yılı ilk 9 ay sonu itibariyle yüzde 2,3 iken bu oran 2021 yılı aynı döneminde yüzde 3,9’a yükseldi.

2021 yılı ilk 9 ayı itibariyle, yabancıların Türkiye genelindeki toplam hisseye isabet eden yüz ölçümü bazında tüm gayrimenkul yatırımları incelediğinde, ilk sırada Kuveyt yer alıyor.  Bu kategoride bir önceki yılın birincisi Ürdün’ün yerini alan Kuveyt’i Afganistan, Almanya, Irak, Yemen, ABD, Rusya Federasyonu, İran, Azerbaycan ve Kazakistan takip ediyor.

2021 yılı ilk 9 ayı itibariyle Türkiye genelinde yabancılara yapılan toplam gayrimenkul satış adedinde son 3 yılda olduğu gibi İran, Irak ve Rusya Federasyonu yine ilk sırayı aldı. Bu ülkeleri sıra ile Afganistan, Almanya, Kazakistan, Kuveyt, ABD, Yemen ve Azerbaycan takip etti. Tapu verilerine göre ABD son üç yıldır ilk defa ilk 10 alım listesine girdi.

Gayrimenkul Yatırımında İlk 3: Bursa, Antalya ve Sakarya

Tüm gayrimenkul cinsinden en çok tercih edilen illerde toplam hisseye isabet eden yüz ölçümü bazında 2021 yılı ilk 9 ay itibariyle yabancıların gayrimenkul yatırımlarında en çok tercih ettiği il yine Bursa olurken, Bursa ilini sırası ile Antalya, Sakarya, İstanbul, Muğla, Mersin, Yalova, Kocaeli, Ankara ve İzmir izledi. 

Tüm gayrimenkul cinsinden 2021 yılı ilk 9 ay itibariyle en çok tercih edilen illerde satış adedi bazında ise ilk sırayı İstanbul aldı. İstanbul ilini sırası ile Antalya, Ankara, Mersin, Yalova, Bursa, İzmir, Sakarya, Muğla ve Kocaeli izledi. Adet başına edinim verilerini incelediğimizde Bursa ve Sakarya’da ortalamada daha büyük alanlara yatırımlar yapıldığını, en küçük alan yatırımı ise İstanbul’da olduğunu görüyoruz. 

Yabancı gayrimenkul yatırımlarında önemli bir ağırlığa sahip olan Körfez ülkelerinin, 2020 yılı ilk 9 ayında 308 bin 921 metrekare büyüklüğündeki tüm gayrimenkul cinsinde metrekare bazında yaptıkları yatırımlar 2021 yılı aynı döneminde yüzde 104,7 oranında artarak 632 bin 467 metrekareye çıkmıştır. Ayrıca, toplam yabancı yatırımlarının içinde Körfez ülkelerinin durumunu değerlendiren EVA Gayrimenkul Değerleme, 2020 yılı ilk 9 ayında metrekare bazında toplam yabancı yatırım içinde payı yüzde 7 olan Körfez ülkelerinin 2021 senenin aynı dönemindeki payının yüzde 10’a yükseldiğini ortaya koyuyor. İstanbul’da yabancılara yapılan gayrimenkul satışlarında m2 bazında 2020 yılının aynı dönemine göre yüzde 16’lık artış yaşandı.

Yabancı yatırımcıların 2020 yılı ilk 9 ay sonunda ve 2021 yılı aynı döneminde İstanbul’da gerçekleştirdikleri gayrimenkul alımlarımda ise, Tapu Yabancı İşler Daire Başkanlığı verilerine göre; 2020 yılı ilk 9 ayında 210 bin 544 metrekare olan yabancıların gayrimenkul edinimleri 2021 yılı aynı döneminde yüzde 16 artarak 243 bin 918 metrekare oldu.

İstanbul Yine Birinci Sırada

2021 yılı ilk 9 ay sonu itibariyle, yabancıların toplam adet bazında İstanbul genelindeki tüm gayrimenkul yatırımlarında, ilk sırada İran yer alıyor. Toplam adet bazında İran’ı Irak, Afganistan, Yemen, Çin, Filistin, Mısır, Pakistan, ABD ve Ürdün takip ediyor. 

İstanbul’da Yabancılara Konut satışında 2020 yılının aynı dönemine göre 2021 yılında adet bazında yüzde 43,2’lik artış yaşandı Konut satış adedi özelinde ise TÜİK tarafından açıklanan verilere göre; adet bazında, 2021 ilk 9 ayında İstanbul genelinde, toplam 37 bin 479 adet konut satıldı. Bu rakamla, 2020 yılının aynı dönemine göre yüzde 43,2’lik bir artış görüldü. Tüm Türkiye’de yabancılara satılan konutların toplam konut satışları içindeki oranı 2020 yılı ilk dokuz ay sonu itibariyle yüzde 2,25 iken bu oran 2021 yılı aynı döneminde yüzde 3,95’e yükseldi.

İstanbul’daki gayrimenkul edinimlerinde yabancılar tarafından adet bazında en çok tercih edilen ilçeler sırasıyla Esenyurt, Beylikdüzü, Başakşehir, Bağcılar, Avcılar, Küçükçekmece, Büyükçekmece, Kağıthane, Zeytinburnu ve Fatih ilçeleri ilk onda yer aldı. 

Eaton’dan Ark Hata Riskini Minimize Eden Ürünler

Güç yönetimi şirketi Eaton Elektrik Türkiye Ürün Müdürü Zafer Budak, ark hataları hakkında bilgi verdi.


Bir ark parlaması, 20.000°C’ye varan yüksek ısı ve erimiş metal ve tahrip olan ekipmanlara ait parçaların yüksek hızda dağılması ile metrekareye 1000 kg değerine varan yüksek basınca sahip bir patlamaya neden olan elektrik hatasıdır. Ark parlaması sırasında iletkenler arasındaki hava boşluğundan, yüksek akımlı bir elektrik dejarjı oluşur.


Elektrik sistemlerinde, devreye alma veya bakım sırasında oluşabilecek insan hataları; bakım eksikliği veya dış kaynaklı sebeplerle (örneğin kemirgen, böcekler gibi) ark parlaması meydana gelebilir. Bu durum yangın başlatabilir ve ciddi yanıklara ve yaralanmalara neden olabilir. Her ne kadar nadir de olsa ark hataları, insan güvenliği ve işletmelerdeki iş sürekliliği açısından büyük risk oluşturur. Bu sebeple elektrik tesislerinde ark hatalarının önlenebilmesi için birçok teknik yöntem ve teknoloji geliştiliyor.

 
Alçak Gerilim Panoları Ark Hatalarına Karşı Savunmasız
Bildiğiniz gibi alçak gerilim panoları, elektrik enerjisinin dağıtımında ve kontrolünde önemli bir rol üstleniyor. Alçak gerilim panoları standardı IEC 61439 gereksinimlerini karşılayan panolar bile, ark hatalarına karşı savunmasızdır. Her ne kadar bu amaçla yazılan pasif ark korumasına yönelik IEC TR 61641 teknik raporu, bir ark parlaması durumunda, bakım personeli güvenliği ve pano emniyetini arttırılmasına yardımcı olabilse de; hem tüm pano kapılarları kapalı olduğunda işlevsel olması, hem de panolarda performans kayıpları meydana getirmesi gibi bazı dezavantajları bulunuyor. Ayrıca bir ark hatası sonrasında, oluşan hasarın giderilmesi için gerekli olan zorunlu duruşlar, üretimde kesintilere, dolayısıyla iş kayıpları neden olacaktır.

Bu amaçla Eaton’ın, işletmelerde ark hata riskini en aza indirebilecek geniş bir ürün yelpazesi bulunuyor. Eaton, alçak gerillim panolarında kestirimci bakım imkanı sağlamak üzere arızaların oluşmadan önlenmesi ve performansı takibi için geliştirdiği Diagnose (teşhis) sistemini; devreye alma veya bakım sonrası oluşabilecek ark hatalarının vereceği hasarların azaltılabilmesi için ARMS’yi; ve son olarak pano kapakları açık olsa bile ark hatalarına karşı tam bir koruma sağlayan piyasadaki en hızlı aktif ark koruma cihazı olan ARCON’u sunuyor.

Güç yönetimi şirketi Eaton Elektrik Türkiye Ürün Müdürü Zafer Budak, Eaton’ın alçak gerilim panoları için geliştirdiği ve piyasaya sunduğu bu güvenlik teknolojilerinden şu sözlerle bahsetti:

Eaton Diagnose Sistemi Kablosuz Sensörlerle Hataları Tespit Ediyor
Eaton Diagnose Sistemi, alçak gerilim panolarınında oluşan ısıların detaylı bir şekilde 7/24 sürekli izlenmesi ve verilerin kaydedilmesi amacıyla, bara ve ortam sıcaklıkları tespit edebilecek pano içerisine yerleştirilen kablosuz sensörler ile hataları ve eğilimleri tespit edilebilen, bu sayede sisteminizi optimize etmenize olanak tanıyan, bakım gerektirmeyen bir sıcaklık izleme sistemidir.


Bu sistem ile normalde fark edilemeyecek yük piklerinin meydana getireceği yüksek mekanik stresler, kısa devre veya deprem sonrasında bara sisteminde oluşabilecek arızalar, vidalardaki gevşemeler gibi sebeplerle oluşan ilave ısı bu sistem ile kolaylıkla tespit edilerek büyük bir soruna dönüşmeden düzeltilebilir. Ayrıca havalandırma sisteminde yaşanan kirlenmeler sebebiyle panoda yaşanabilecek olası performans kayıplarının önlenebilir.


Erken teşhis ve ayarlanabilen uyarı mesajları ile kestirimci bakım; uzatılmış periodik bakım aralıkları, kızıl ötesi taramaların azaltılması ile işletme güvenliğinin arttırılması; işletme ve bakım maliyetlerin düşürülmesi bu sistemin önemli avantajları arasında sayılabilir.

Ark Parlaması Azaltma Bakım Sistemi Ark Oluşumunu Azaltıyor
Bakım kazaları, ark parlaması sonrası yaralanmaların önde gelen nedenidir. Eaton’ın Ark Parlaması Azaltma Bakım Sistemi (ARMS) ile donatılmış devre kesiciler, bir ark hatası durumunda, ark oluşumunu azaltarak şiddetli yaralanmaları ve panolarda oluşacak hasarı en aza indirir. Bir ark hatası durumunda, sistem standart kısa devre açmasına kıyasla hızlandırılmış bir açma sağlar. ARMS, bir bakım paneli veya kontrol odası kapısından etkinleştirilebilir. Bu sayede servis personeline en yüksek düzeyde güvenlik sağlar.


ARMS, kesicinin kısa devre korumasından daha hızlı sinyal işleme ve açma süresi sağlayan ayrı bir elektronik açma devresi kullanır. Bakım sonrası enerji verilmeden önce bu açma ünitesi etkinleştirildiğinde, önceden belirlenmiş ark hata seviyesi aşıldığı durumda, kesici ayar değerlerinden bağımsız olarak, herhangi bir gecikme olmaksızın kesici açacaktır. Sorunsuz bir şekilde enerjilendirme gerçekleştiğinde bu fonksiyon devre dışı bırakılarak, kesici ayarlanan aşırı akım ve kısa devre açma değerlerinde çalışmaya devam edecektir.


Ark hataslarının ciddi sonuçlarıyla çalışma emniyeti ve iş sürekliliği açısından büyük riskler taşıdığından bahsetmiştik. Bir ark hatası 10ms gibi kısa bir sürede tepe değerine ulaşan bir kısa devre akımı ile standart alçak gerilim şalt cihazlarıyla kesilmesi maalesef mümkün olamamaktadır. Yapılan araştırmalarda ark hataları, pano kapıları açık ve yakınında bir bakım personeli çalışıyorken meydana geldiğinden, ark parlamalarının önüne geçilmesi çok önemlidir. Bu amaçla aktif ark koruma sistemleri için 2020 yılında IEC TS 63107 standardı yayımlanmıştır. Alçak gerilim panolarında aktif ark koruma ekipmanları kullanımıyla, pano içerisinde oluşan ark kısa sürede sönümlenerek, bakım personeli ve alçak gerilim panosuna verilebilcek hasar minimize edilebilir.

Eaton’dan 3. Nesil Aktif Ark Koruma Ürünü: ARCON
Eaton, alçak gerilim panolarında oluşabilecek ark parlaması risklerini azlatmak için aktif ark koruma sistemi geliştiren ilk firma durumundadır. Eaton, bu alandaki bilgi birikimiyle geliştirdiği 3. nesil aktif ark koruma ürünü ARCON, piyasadaki en hızlı ark koruma sistemidir. Bu süre 2 ms altındadır.


ARCON pano içinde bulunan tüm baralar boyunca yerleştirilen fiberoptik sensörler ile, baralar ve bağlantıları noktaları izler. Sistem, ark parlaması sırasında yayılan radyasyon ve ışıma sensörler ile tespit eder. ARCON ayrıca, hata akımını algılamak ve doğrulamak için akım trafoları kullanır. Bir ark hatası durumunda, fiberoptik ve akım sensörleri tarafından algılanan bilgiler, ARCON koruma ünitesine aktarılır. Değerlendirilen bu bilgiler neticesinde oluşturulan hata sinyali, sönümleme cihazına gönderilir. Sönümleme cihazı, 3-faz simetrik kısa devre hatası oluşturur. Bu sayede ark parlamasına sebep olan gerilim farkı ortadan kalkar. Ark hatası daha başladıktan hemen sonra sönümlenerek, oluşabilecek yıkıcı etkilerin önüne geçilmiş olunur. Daha sonra sönümleme cihazı tarafından oluşturulan bu kısa devre, giriş kesicisi tarafından kesilir. Böylece ark hatasının büyümesinin önüne geçilmiş, bakım personeli ve alçak gerilim panosu korunması sağlanmış olacaktır.


Baba Yapı’dan Huş Kontrplak Kapılar

Plywood ve Kontrplak ithalatında sektörün lider markası olan “Baba Yapı” en kaliteli, çevre dostu ve ekonomik kapıların huş kontrplaktan olduğunu söylüyor.

Huş kontrplakların en önemli özelliği suya dayanıklı ve uzun ömürlü olmasıdır. Homojen, darbeye dayanıklı ve marin malzemeden üretilen kapılar uzun ömürlü olduklarından dolayı tercih sebebidir. Huş kontrplaklar kullanıcıların isteğine ve kullanım alanına göre şekillenebilen bir ölçü sistemine sahiptir. 3 mm ve 50 mm arası kalınlıklarla tasarlanabilmektedir. Huş kontrplaklar nemden ve sudan etkilenmediği için şişme yapmaz ve deforme olmaz. Plakaların yapıştırılması için kullanılan yapıştırıcılar tutkal olup insan sağlığına zararlı maddeler içermezler. Bu durum da tamamen çevre dostu olmasına yardımcı olmaktadır. Kapılar doğası gereği güçlüdür ve uzun yıllar dayanır. Şıklıklarıyla göz kamaştıran huş kontrplaktan üretilen kapılar iç mekanınızın estetik görünmesini sağlar.

Çevre Dostu
Baba Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ekşi “Mükemmel özellikleriyle öne çıkan geniş bir ürün yelpazesi ile her müşteri için özelleştirilmiş çözümler sunuyoruz. Özellikle insanlar ahşabın sıcaklığını evlerinde de hissetmek istiyorlar. Bu sebeple her türlü renk seçeneğiyle huş ağacından üretilen kontrplak kapılar artık tercih sebebi. Her şeyde olduğu gibi, her tip kapının gücünü kullanılan hammaddenin kalitesi belirler. Bu yüzden doğru malzemeyi seçmek çok önemlidir. Kontrplak denince ilk olarak herkesin aklına inşaat geliyor. Dekorasyon, oyuncak, mobilya, otomotiv sektörü, zemin kaplama ve tekneler gibi birçok kullanım alanında faydalanabiliniyor. Çevre dostu bir kullanım alanına sahip olan huş kontrplak sağladığı avantajlar ve ekonomik olarak düşük maliyetlerle üretilmesinden dolayı günümüzde her alanda güvenle kullanılabilmektedir. Dünya genelinde de tercih edilen bir yapı malzemesi olmasının yanı sıra kullanımı da son derece güvenli ve sağlıklıdır. Kurulduğumuz günden bu yana Plywood ve Kontrplak ürünlerinde sektörde lider tedarikçi firmayız. Baba Yapı olarak müşterilerimize ve mimarlara uzman ekibimizle ve yenilikçi ürünlerimizle çözümcü yaklaşımlar sunuyoruz.Bünyemizde bulunan tüm ürünler yüksek kalite ve doğa dostudur”. İfadelerinde bulundu.

Hilti Dübel Serisiyle Sektörün Çözüm Ortağı Oluyor

Hilti; dübel serisi içerinde yer alan, farklı kullanım yerleri ve amaçlarına uygun ürünleriyle de inşaat profesyonellerinin çözüm ortağı oluyor.

360 derece hizmet anlayışı ile pazarda farklılaşan ve paydaşları için sürdürülebilir değer sağlamayı hedefleyen Hilti; dübel serisi içerinde yer alan, farklı kullanım yerleri ve amaçlarına uygun ürünleriyle de inşaat profesyonellerinin çözüm ortağı oluyor. Sahada çalışmayı daha verimli, kolay ve güvenli hale getirmek için kendi araştırma ve tasarım laboratuvarında geliştirdiği dübellerle fark yaratan şirket; ETA, C1, C2 ve yangın onaylı üstün performanslı sabitleme elemanları ile inşaat projelerinde maliyeti azaltırken performansı bir üst seviyeye taşıyor.

Ar-Ge destekli inovatif yaklaşımı, yeni nesil mühendislik anlayışı ve pazarda fark yaratan ürünleriyle öne çıkan Hilti, dübel ailesiyle inşaat sektörüne yüksek katma değer sağlıyor. Hilti’nin dübel ürün gamında bulunan ürünleri arasında yer alan HST3 Klipsli Dübeli dayanıklılığıyla farklılaşıyor. Geleneksel dübelleri geride bırakan performansıyla sahalara hız kazandıran HUS3-H Vida Dübeli operasyonel tasarruf sağlıyor. En zor zeminlerde bile kullanılan HKD Çakma Dübel, sert materyallerde bile kolay sabitleme sunarken filiz ekimi bağlantıları ve ağır ankrajlama işleri için onaylanan üstün performansıyla dikkat çeken HIT-RE 500 V4 Epoksi Dübel ise rakiplerini geride bırakıyor.

En Zorlu Şartlarda Bile En Güçlü Mukavemet
Hilti dübel ailesinin premium üyesi olan, çatlaklı beton ve sismik kullanım için geliştirilen Hilti HST3 Klipsli Dübeli, karbon çeliği ve çinko kaplaması sayesinde üstün performans sağlıyor. Geometrik açıdan zorlu şartlarla başa çıkacak en yüksek mukavemet seviyesini sunan bu genleşmiş dübel, düşük eleman kalınlığından en küçük kenar ve komşuluk mesafelerine kadar her işte pratik bir şekilde kullanılıyor. Kendi sınıfında en iyi C1 ve C2 sismik yük değerlerine sahip olan aynı zamanda yangın ve ETA onayı bulunan Hilti HST3 Klipsli Dübeli, darbeli delimle ve elmaslı karot ucuyla delinen delikler için uygun bir kullanım deneyimi sunuyor. Çatlaklı ve çatlaksız betonda güvenlikle ilgili bütün sabitleme işlerinde inşaat profesyonellerinin beklentilerini maksimum ölçüde karşılayan dübel, sismik yük koşullarındaki güvenlikle ilgili bütün sabitleme işlerinde de tercih ediliyor. Yapısal olmayan elemanlar için kategori C1, yapısal elemanlar için kategori C2 onayı bulunan bu yapı elemanı, inşaat sahalarının vazgeçilmez çözüm ortağı olmayı başarıyor.

Geleneksel Dübelleri Geride Bırakan Performans
Şantiyelerdeki verimi bir üst seviyeye çıkaran Hilti HUS3-H Vida Dübeli, kanalların tavana doğrudan sabitlendiği boru veya havalandırma sistemleri uygulamalarında kullanılıyor. Korkuluk, parmaklık ve diğer dekoratif çelik işlerini sabitlemede yüksek performans gösteren bu dübel, seri uygulamalar için de uygun esnekliği sağlıyor. Çatlaklı beton dahil olmak üzere diğer yüzeyler için ETA onayına sahip olan Hilti HUS3-H Vida Dübeli bu özelliği sayesinde güvenlikten taviz vermeyen yapıların ilk tercihi oluyor. Sökülebilir olmasıyla geçici sabitlemeler için mükemmel çözümler sunan dübel, tekrar tekrar kullanılabildiği gibi aynı zamanda da geleneksel dübellere göre daha az delme ve daha az operasyonel süreç gerektirerek tasarruf sağlıyor.

Hilti dübel ailesinin bir diğer premium üyesi olan HKD Çakma Dübel; DIBt, ETA, FM (Factory Mutual), UL (Underwriter Laboratuvarları) ve yangın onaylarıyla sektörün ihtiyacı olan tüm güvenlik kriterlerini karşılıyor. Pazarda rakibi bulunmayan bu dübel, akıllı kademeli genleşme konisi sayesinde sert materyallerde bile kolay ve doğru kurulum sağlıyor. Hilti’nin bütünleşik hizmet anlayışı kapsamında geliştirilen bu ürün, Hilti ayar aparatı ile kullanıldığında doğru kurulumu işaret eden görsel kontrol imkânı sağlıyor. Delik derinliği ne olursa olsun aynı hizada kurulum için dudak özelliği bulunan HKD Çakma Dübel; borular için süspansiyon sistemleri, hava kanalları, yağmurlama sistemleri gibi dübel cıvataları ve dişli rotları bulunan orta ağırlıkta yükler için rahatlıkla kullanılabiliyor.

Filiz Ekimi Yapılan Yapısal Bağlantılarda Üstün Performans
Filiz ekimi bağlantıları ve ağır ankrajlama işleri için onaylanan üstün performanslı enjekte edilebilir yeni HIT-RE 500 V4 Epoksi Dübel, neredeyse tüm beton-beton ve çelik-beton bağlantıları için kusursuz bir kullanım deneyimi sunuyor. C1 ve C2 sismik kategorileri için ETA değerlendirmesi bulunan dübelin aynı zamanda yangın ve sismik koşullar dahil filiz ekimi için de ETA onayı bulunuyor. En zorlu şantiye koşullarına uyum sağlayan epoksi dübel, karotla açılmış, ıslak veya su altı deliklerde, son derece derin enjeksiyonlarda, büyük çaplarda ve 5°C’ye kadar düşük sıcaklıklarda bile kullanılabiliyor. Bina, köprü ve diğer inşaat yapılarının yapısal onarımı, beton elemanların yenilenmesi ve güçlendirilmesinde inşaat profesyonelleri tarafından tercih edilen HIT-RE 500 V4, yapısal çelik bağlantıların ankrajında da uygulanabiliyor. Çatlaklı betonda ve zorlu sismik koşullarda yapılan sabitleme işleri dahil olmak üzere yapısal taban plakalarının sabitlemesinde maksimum performans sunan bu teknoloji, ladin, çam veya köknardan yapılmış GLT ve DINT dahil olmak üzere doğal taş ve ahşapta sabitleme yapabiliyor.

Sedimega İnşaat’a 2 Ödül Birden!

Sektörün önde gelen firmalarından Sedimega İnşaat, bir yıl içinde 2 kez ödüle layık görüldü.


İzmir merkezli inşaat firması Sedimega İnşaat, Yönetim Kurulu Başkanı Kerem Güney Avcı liderliğinde, bir yıl içinde 2 kez ödüle layık görüldü.Temmuz 2021’de düzenlenen ‘Türkiye Lider Marka Ödülleri’nde “Yılın Lüks Konut Markası” seçilen Sedimega İnşaat’ın Loft Albero Country Club projesi de “Yılın Yatay Mimari Tasarımı” ödülüne layık görüldü.

Ayrıcalıklı Bir Yaşam
İzmir Kemalpaşa’da 110 dönüm üzerinde yükselen Yılın Yatay Mimari Tasarımı ödüllü Loft Albero Country Club projesi şehir merkezine 15 dakika mesafede konumlanıyor. Sakinlerine gürültüden uzak, huzurlu, doğayla iç içe, temiz havayı içine çekebilecekleri sağlıklı bir yaşam vadeden proje, Yüksek Mimar Arzu Avcı’nın imzasını taşıyor.


10 bin metrekare inşaat alanına sahip olan projede, villaların yanı sıra Göztepe Spor – Loft Albero Binicilik ve Okçuluk Spor Kulübü, bin metrekare kapalı manej, 2 bin 500 metrekare açık parkur ve 20 at kapasiteli pansiyon yer alıyor. Ayrıca projenin sosyal donatıları ve ayrıcalıkları arasında 3 bin metrekarelik ekolojik tarım alanı, 300 metrekarelik sera, 200 metrekare büyüklüğünde açık yüzme havuzu, 100 metrekare büyüklüğünde komple cam ile kapalı termal havuz, 640 metrekarelik özel yapım gölet, basketbol sahası, doğal çim futbol sahası, 2 tenis kortu, fitness salonu, sanat atölyesi, anaokulu, mesire alanı, yürüyüş ve koşu parkuru, çocuk parkı, kafe ve restoranlar, alışveriş merkezi, canlı ve gösterişli peyzaj, 180 araç kapasiteli otopark, mescit, 7/24 güvenlik ve kamera kayıt sistemi bulunuyor.

5 Farklı Tipte Villa Seçeneği
Akıllı ev sistemiyle tasarlanan Loft Albero Country Club, yerden ısıtma sistemine sahip. Küçük 3+1, büyük 3+1, 4+1, 5+1, 6+1 olmak üzere 5 tip villadan oluşan projede, özel müstakil havuzlu villa seçenekleri de sunuluyor. 5,5 metre tavan yüksekliği ve loft pencerelerle projedeki her bir villa maksimum gün ışığı alma özelliğine sahip. Villalarda kazanlı – asansörlü şömine, otomatik panjur, mutfak ve banyo zemini seramik, diğer tüm zemin laminant parke, ahşap kaplama mobilyalar, lake kapılar, 2 adet klima, mutfakta 3’lü ankastre set, terasta açılır kapanır tente ve katlanır cam yer alıyor.


3+1 villarda 2 ebeveyn banyosu, 1 ortak banyo, 4+1 seçeneklerinde bir ebeveyn banyosu, 2 ortak banyo ve müstakil havuz bulunuyor. 5+1’de 2 ebeveyn banyosu, 2 ortak banyo ve sauna yer alırken 6+1’de 2 ortak banyo, bir ebeveyn banyosu ve sauna yer alıyor. Tüm villalarda üst katı loft olmak üzere 2 katlı yatak odası bulunuyor.

Mobilyacılar MOSDER Önderliğinde Bir Araya Geldi

Starwood’un destekleri ve Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Balcı’nın ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıda üyeler, sektördeki paydaşlarıyla bir araya gelerek fikir alışverişlerinde bulunma fırsatı yakaladılar.


Dört nesildir orman ürünleri sektöründe faaliyet gösteren Yıldız Ailesi’nin şirketlerinden biri olan Starwood’un destekleri ve Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Balcı’nın ev sahipliğinde gerçekleşen toplantı programına, Türkiye’nin farklı şehirlerinden MOSDER üyeleri katılım sağladı. NG Sapanca Hotel’de iki gün boyunca gerçekleşen buluşma kapsamında üyeler, sektördeki paydaşlarıyla bir araya gelerek fikir alışverişlerinde bulunma fırsatı yakaladılar.


Dr. Eyüp Vural’ın mobilya sektörünü analiz ettiği ekonomik görünüm başlıklı sunumu, Reklamcı Onur Yanık’ın içinde bulunduğumuz pandemi dönemini de kapsayan markalaşmaya dair değerlendirmelerinin yer aldığı “Yeni Dünyada Markalaşma” konulu içeriği ve MOSDER’in en yeni üyesi olan Vivense’nin Kurucusu Kemal Erol’un, markasının büyüme süreciyle ilgili yaptığı sunumu toplantı kapsamında izleyicilerden büyük ilgi gördü.


“Fuarcılıkta ve İhracatta MOSDER Üyeleri Öne Geçecek”
Üye toplantısının açılış konuşmasını yapan MOSDER Başkanı Mustafa Balcı, “Türkiye mobilya sanayisi son 10 yıldır müthiş bir büyüme ivmesi yakaladı. Türk mobilyasının tasarım, kalite, hızlı üretim ve iş gücü ile birlikte jeopolitik gücünün de lojistik anlamda büyük bir avantaj sağlayarak ulaştığı bir başarı hikayesidir” diye belirtti. Başkan Mustafa Balcı, “Türkiye’de dış ticaret fazlası veren sektörlerin başında gelen mobilya sanayisinin dünya genelindeki yükselişi devam ediyor. 2021 yılı sonunda sektör 4,3 milyar dolarla kapatmayı hedefliyor” dedi.

Fuarların bu büyümeye katkısı çok büyük diye belirten MOSDER Başkanı Mustafa Balcı, “Ocak 2022’de kıtaları kesiştiren İstanbul’da, Avrupa’nın en büyük mobilya fuarına imza atacağız. İki fuar merkezinde aynı anda düzenlenecek olan bu büyük buluşmada eş zamanlı olarak; 260 bin metrekarelik alanda gerçekleşecek. İstanbul Mobilya Fuarı; ürün gruplarına göre ayrılmış 23 Salonda 3000’den fazla yerli ve yabancı markanın katılımı ile ülkemizin ve Avrupa’nın en büyük fuarı olma konumuna erişecek” diyerek sözlerini tamamladı.


Konuşmacılar arasında yer alan MOSFED Başkanı Ahmet Güleç ise mobilya sektörünün parlak bir geleceği olduğuna değinerek “Dünya genelinde 6 basamak birden yükselerek dünya 8’incisi olduk. Bu rekorla beraber 2020’de de ihracatını düşürmeyen sektörler arasında yer aldık. Türk mobilyası imajıyla ilgili çok ciddi anlamda büyük pazarlarda büyüyoruz. ABD, Fransa, Almanya, İtalya, İngiltere başta olmak üzere mobilyanın değerli görüldüğü ülkelerde büyüyoruz. Bu bizim en büyük kazanımımız oldu” diye ifade etti.

“Hammadde Konusunda Müşterilerimizin Yanındayız”
MOSDER üye buluşmasının ikinci gününde gerçekleşen toplantı kapsamındaki konuşmacılar arasında yer alan Starwood’dan Volkan Yıldız, katılımcıların mobilya sanayinde hammadde de yaşanan krize istinaden yönelttikleri sorulara, “Türkiye mobilya sektöründe iç piyasanın en önemli üreticilerinden biri olan markalarının her zaman müşterilerinin yanında olduğunu belirtti. Volkan Yıldız “Türkiye’de tek çatı altında en yüksek hacimde levha üretimi yapan şirket, 3 adet yonga levha üretim hattında günde 4 bin metreküp yonga levha, 2 adet MDF üretim hattında günde 2 bin metreküp MDF üretimini de gerçekleştiriyoruz” diye ifade etti. Özellikle 1,5 milimetre’den 8 milimetre’ye kadar ince MDF üretiminde uzmanlaştıklarını belirten Yıldız, İnegöl’de 290 bin metrekare kapalı alan olmak üzere toplam 520 bin metrekarede üretim yaparak Türkiye geneline hammadde tedarik ettiklerini belirtti.

Tasarım Panelinde 2022 Vizyonu Masaya Yatırıldı
Dr. Eyüp Vural’ın moderatörlüğünde gerçekleşen; “Mobilya Sektöründe Tasarımı Yönetmek” konu başlıklı panelin zenginleştirdiği buluşmada, Endüstriyel Tasarımcı ve İç Mimar Ece Yalım ile yine uzun yıllardır mobilya sektöründeki tasarımlarıyla bilinen Mehmet Altay trendler ve tasarımın mobilya sanayindeki önemine değindiler. Buna göre 2022’de, tasarımda özgünlüğün hakim olacağı, zıtlıkların buluşacağı birbirinden farklı modeller kullanıcıları bekliyor olacak.

Otel Yatırımları Hızlandı

Met-Sen Grup Turizm, Tekirdağ’da 64 milyon liraya 142 odalı otel yapacak.


Turizm sektörün canlanmasıyla birlikte otel yatırımları yeniden arttı. Yeni otel yatırımı haberi Tekirdağ’dan geldi. Met-Sen Grup Turizm, Tekirdağ’ın Kapaklı ilçesinde 64 milyon liraya 142 odalı otel inşa edecek.


Söz konusu otel, 2 bodrum kat, zemin kat (asma kat dahil), 7 normal kat ve teras kat olmak üzere toplam 11 kattan oluşacak. Otel projesinde; 131 adet standart, 9 süit oda, 2 engelli odası, restoran, toplantı salonu, çok amaçlı salon (balo ve fuaye), yönetim ofisi, SPA, hamam, buhar odası, fitness, resepsiyon, kapalı yüzme havuzu, çamaşır yıkama ve ütüleme, kuru temizleme ve otopark gibi alanlar bulunacak.


Toplam 284 yatak kapasiteli olan otelin 64 milyon liraya mal olacağı öngörülüyor.

Abu Dhabi’de Binicilik Tesisi’ne Mimark Mimarlık İmzası

Mimark Mimarlık, Abu Dhabi’de binicilik tesisi tasarlıyor.

Uluslararası arenada farklı tipolojilerdeki yapıların mimari ve iç mimari tasarım ve uygulama projelerine imza atan Mimark Mimarlık, Kurucu Mimar Kaan Kutsal Alkan’ın binicilik tutkusundan gelen tecrübesiyle dünyanın çok farklı ülkelerinde binicilik tesisi projelerini hayata geçiriyor. Atların konforu ve sağlığının tasarım sürecine yön verdiği projelerin son örneği ise Abu Dhabi Binicilik Tesisi.


Farklı yapı tipolojilerinde uzmanlaşan ekibiyle 10 yılı aşkın süredir mimari ve iç mimari proje ve uygulama faaliyetlerine devam eden Mimark Mimarlık binicilik tesisleri tasarımı alanındaki uzmanlığının son örneğini binicilik kültürünün yaygın olduğu ve dünyanın en önemli binicilik tesislerine ev sahipliği yapan Abu Dhabi’de uyguluyor. At ve binicilik tutkusunu yansıtan, bölgenin coğrafi ve iklimsel koşullarına uygun olarak projelendirilmiş çok özel bir yapı olan Abu Dhabi Binicilik Tesisi’nin uygulaması halihazırda devam ediyor.


Toplamda sekiz at için tasarlanan yapı, 4+4 olmak üzere tam simetrik bir kompozisyona sahip. Ahır alanları dışında bir adet eyerlik, bir adet seyis odası, iki adet depo, iki adet yıkama ve bağlama alanı bulunuyor. Dışarıdan bakıldığında oldukça sade ama bir o kadar da güçlü bir duruşu olan yapı klasik hatları ile dikkat çekiyor. Yapının yükseldiği araziye girildiğinde U şeklinde tasarlanmış kucaklayıcı ve gösterişli görüntüsü; saçak alınlıklarında, kolonlarda ve cephe giydirmesinde mermer malzeme tercih edilerek pekiştirilmiş.


Bölgenin iklim koşullarında atların sağlığının ve konforunun korunması hedefiyle farklı çözümlerin üretildiği projede, ahırlarda doğal havalandırma sağlamak için tavana skylight yerleştirilmiş. Doğal havalandırmanın yanı sıra yapının iklimlendirme projesi üzerinde de detaylı şekilde çalışan mimarlar, enerji verimliliğini sağlamak için simetrik iki blok iklimlendirmesininin yanı sıra havalandırma sisteminin elektriği ve mekaniğini de birbirinden ayırmış. Abu Dhabi’de yer alan projenin ahırlarında Türkiye’den farklı olarak AC sistem bulunuyor.


Çelik konstrüksiyon yapının tam ortasında kum paddock ve girişleri birbirine bağlayan holü ana sirkülasyon alanı olarak işlevlendiren Mimark, ahır içlerine ve ahır içi yarım duvarlara da kauçuk giydirmiş. Gösterişin sade bir şekilde sunulduğu bir tasarım dilinin benimsendiği projede at sahiplerinin atlarını görebilmeleri için tüm ahırların paddock kapıları bulunuyor.
Diğer projelere nazaran farklı kriterlerin gözetildiği binicilik tesislerinde tasarıma yön ve aynı zamanda ilham veren noktaları ise Mimar Kaan Kutsal Alkan şu sözlerle aktarıyor: “At ile ilgilenmek, ışıltılı bir dünyanın kapısını sizlere açar. Bu nazik ve kuvvetli dostlar için tasarlamak ise onların gözünden dünyayı görmeyi gerektirir. Atların yaşam döngüsünü, alışkanlıklarını, ihtiyaçlarını gözeterek tasarlamak zahmetli olduğu kadar manevi açıdan da oldukça tatmin edicidir. İsteklerini anlatamayan müşterilerin gözü, sözü olmanız, bakıcılarının, binicilerinin ve sahiplerinin de konforunu göz etmeniz önemlidir. Bir binicilik tesisi tasarlanırken peyzaj mimarları, ziraat mühendisleri, havalandırma uzmanları, iç mimarlar, zanaatkarlar, projenin ihtiyacına göre çeşitlenebilecek profesyoneller, danışmanlar derken büyük bir iş birliği ağı örülür. Binicilik tesislerinin tasarımında, merkeze atları koyarız; onların sağlığını ve kendilerini doğal ortamlarında hissetmeleri sağlayacak detayları düşünürüz. Doğal malzeme seçiminden vazgeçmeyiz, sürdürülebilir peyzaj alanları ve binicilerin konforu bizim için önemlidir. Temiz hava, doğal havalandırma ve ışık projelerimizin olmazsa olmazlarıdır.”

VitrA İnovasyon Merkezi’ne Birincilik Ödülü

VitrA İnovasyon Merkezi, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından düzenlenen 8. Ar-Ge ve Tasarım Merkezleri ile Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Zirvesi’nde C kategorisinde birincilik ödülünün sahibi oldu.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından düzenlenen 8. Ar-Ge ve Tasarım Merkezleri ile Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Zirvesi, 12 Kasım’da Bilişim Vadisi’nde gerçekleştirildi. 2020 Yılı Performans Endeksi sonuçlarına göre başarılı olan merkez ve bölgelerin ödülleri de zirve kapsamında düzenlenen törende dağıtıldı. Toplam 42 ödülün verildiği törende, VitrA İnovasyon Merkezi C kategorisinde birincilik ödülünün sahibi oldu. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank tarafından verilen ödülü, Eczacıbaşı Yapı Gereçleri İnovasyon Direktörü Boğaç Şimşir aldı.

2011 yılında kurulan VitrA İnovasyon Merkezi, Bakanlığın Ar-Ge Merkezleri Performans Endeksi sonuçlarına göre, 2013-2017 döneminde üst üste 5 kez cam ve seramik sektörünün en başarılı Ar-Ge merkezi seçildi. 2017’de ayrıca Türkiye’nin en başarılı 2. Ar-Ge merkezi oldu. 2019 yılında Ar-Ge merkezlerinin yanı sıra, tasarım merkezi ve teknoloji geliştirme bölgelerinde yürütülen projelerin çıktıların değerlendirildiği yeni bir yapıya kavuşturulan endeks kapsamında ödül kategorileri sektörlere değil, Ar-Ge personelinin sayısına göre belirlenmeye başlandı. 15-35 Ar-Ge personeli istihdam edenlerin A kategorisi olarak değerlendirildiği endekste; 36-50 kişilik merkezler B, 51-75 çalışanı bulunanlar C, 76-250 arası D, 250 ve üstü ArGe personeli çalıştıranlar ise E kategorisinde değerlendirildi. VitrA İnovasyon Merkezi 2019’da D, bu yıl ise C kategorisi birincilik ödülü almaya hak kazandı.

KİPTAŞ Pendik Çamçeşme Projesi İçin Geri Sayım Başladı

KİPTAŞ tarafından Pendik’te hayata geçirilecek Çamçeşme projesi için geri sayım başladı. Pojenin temeli çok yakında atılacak.


KİPTAŞ, İstanbul konut projelerine bir yenisini daha ekliyor. KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt önceki gün ekibiyle beraber Pendik’te hayata geçirilecek Çamçeşme Projesi’nin şantiye alanında incelemelerde bulundu. Projede halihazırda zemin çalışmaları devam ediyor. Proje detayları çok yakında kamuoyu ile paylaşılacak.


KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, “Pendik’te üreteceğimiz kaynak geliştirme projemiz için sahadaydık. Zemin iyileştirme çalışmaları hızlı bir şekilde devam ediyor. Yakında tüm detaylarını açıklayacağımız proje için temel atma hazırlıkları bitmek üzere” dedi.

346 Milyon 777 bin TL’ye Mal Olacak
42 bin 24 metrekare alan üzerinde yükselen projenin 346 milyon 777 bin TL’ye mal olacak. Pendik Çamçeşme’de hayata geçirilecek projede; 604 adedi normal daire, 224 adedi home ofis, 39 adedi ticari alan, 26 adedi ofis ve bir adet kreş olmak üzere 894 bağımsız bölüm yer alacak. 1+1, 2+1, 3+1 ve 4+1 daire seçeneklerinin yer aldığı projenin inşaat alanı 139 bin 829 metrekare olacak.

Dünya Mimarlık Festivali’nde Sağlık Yapılarının Geleceği Masaya Yatırılacak

Mimar İpek Baycan, Dünya Mimarlık Festivali’nde “Sağlık Yapılarının Geleceği” konusunu değerlendirecek.


2017 yılında 38°30° Çiftliği projesiyle WAF Awards Production, Energy & Recycling – Completed Buildings Kategori Birinciliği’ne layık görülen Mimar İpek Baycan bu sene WAF 2021 Awards “Health: Future Projects” kategorisinin jüri üyeleri arasında yer aldı. Dünyanın çeşitli ülkelerinden seçilmiş mimari projelerin farklı kategorilerde yarıştığı, ödül finalistlerinin sunumları ve sektörün önde gelen isimlerinin konferansları ile farklı bakış açılarının tartışıldığı Dünya Mimarlık Festivali (World Architecture Festival), 1-3 Aralık tarihleri arasında çevrimiçi olarak gerçekleşecek.


Covid 19 kaynaklı seyahat kısıtlamaları sebebiyle bu sene çevrimiçi olarak düzenlenecek olan yılın en büyük mimarlık etkinliği Dünya Mimarlık Festivali, 1-3 Aralık tarihleri arasında gerçekleşecek. Canlı yayında gerçekleştirilecek konferanslar ile sektörün önde gelen düşünürleri, ödül delegeleri ve uluslar arası jüri topluluğunun buluşturulacağı festivalde, Türkiye’den bir isim jüri üyesi olarak dikkat çekiyor. Özellikle diş ve estetik poliklinikleri özelinde uzmanlaştığı sağlık yapıları için gerçekleştirdiği tasarımlarla tanınan Mimar İpek Baycan Magriso, “Future Projects: Heatlh” kategorisinde geleceğin sağlık yapılarını değerlendirecek. Sağlık yapılarının gelişimini yorumlayan işlerin global düzlemde tartışmaya açılacağı yarışmada; sektörün nabzını tutan enternasyonel juri üyeleri ile birlikte yılın sağlık yapısını seçecekler.


Tasarımı koşulları, alışılagelmiş sistemleri ve çevreyi iyileştirmek için bir araç olarak gören İpek Baycan Magriso mimarlık pratiğini, koşulları yeniden yazmayı ve yapılı çevreyi iyi yönde değiştirmeyi hedefleyen bir mimarlık kollektifi olan İpek Baycan Architects çatısı altında, ulusal ve uluslararası arenada sürdürüyor. Tasarım düşüncesinin bağlamdan beslenerek çevreyi değiştirme gücünün her ölçekteki işe yansıması gerektiğini düşünen Baycan Magriso, tasarımın bir lüksten öte bir hak olduğuna ve ulaşılabilir olması gerektiğine inanıyor.


2014 yılında TAK – Kıyı Köşe Yarışması’nda aldığı Birincilik Ödülü’nün ardından 2015 yılında Çanakkale Savaşı Araştırma Merkezi Ulusal Mimari Proje Yarışması’nda Mansiyon Ödülü’ne layık görülen İpek Baycan Magriso, çağdaş mimarisi ve sıra dışı formuyla alışılmış endüstri yapılarından kolayca ayrılan 38°30° Çiftliği ile WAF Awards’ta “Üretim, Enerji & Geri Dönüşüm” kategorisinde kategori birincisi olmuştu. Mimar İpek Baycan Magriso, 2017 yılında yine aynı projeyle iF Design Award ve Architizer A+ Award ile Arkitera Genç Mimar Ödülü’nün de sahibi oldu.

Bilecik’te 130 Kişi Kapasiteli Caminin Temeli Atıldı

Bilecik’in Osmaneli ilçesine bağlı Balçıkhisar köyünde yapımına başlanan 130 kişi kapasiteli caminin temeli atıldı.


Bilecik’te yeni bir cami inşaatı başladı. Osmaneli ilçesine bağlı olan, ilçe merkezine 11 kilometre uzaklıktaki Balçıkhisar köyünde yapımına başlanan 130 kişi kapasiteli caminin temeli atıldı. 121 metrekare alanda inşa edilecek cami, 130 kişi kapasiteye sahip olacak.


Temel atma töreninde konuşma yapan Balçıkhisar Köyü Cami Yaptırma ve Yaşatma Dernek Başkanı Fazlı Yavaş, eski caminin tavanında, duvarlarında oluşan çökmelerden dolayı kullanıma uygun olmadığı yönünde rapor verdildiğini söyledi. Bu sebeple yıkılan caminin yerine yeni cami yapıldığını belirten Yavaş, yeni cami için çaba gösteren ve desteklerini esirgemeyen herkese teşekkürlerini iletti.


Yavaş’tan sonra konuşma yapan Osmaneli Belediye Başkanı Münür Şahin de caminin yapımına destek olan herkese teşekkürlerini iletti.


Osmaneli Kaymakam Yüksel Ünal ise “Camiler, gönüllerin buluştuğu, kalplerin tek yürek birlik ve beraberlik içinde attığı kutsal mekanlardır. Bu caminin yapımında emeği geçen hayırsever vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum” dedi.

Manisa’da Yunusemre Meydan Projesi İçin Çalışmalar Başladı

Manisa’da Yunusemre Belediyesi tarafından hayata geçirilen proje; belediye hizmet binası, gençlik merkezi, meclis salonu ve nikah salonu, ahşap müzesi, yeraltı otoparkı ve kent meydanının oluşuyor.


Manisa’da meydan projesi hayata geçiriliyor. Yunusemre Belediyesi tarafından “Yüzüncü Yıla Yüz Proje” kapsamında yapılan proje belediye hizmet binası, gençlik merkezi, meclis salonu ve nikah salonu, ahşap müzesi, yeraltı otoparkı ve kent meydanının oluşuyor.


Projeyle ilgili bilgi veren Yunusemre Belediye Başkanı Dr. Mehmet Çerçi, ihtiyaca cevap veren bir prestij projeyi daha Manisa’ya kazandıracak olmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Proje kapsamında kentin en güzel ibadethanelerinden biri olan caminin yapımının tamamlanmak üzere olduğunu belirten Çerçi, Manisa’nın en büyük meydanı, yer altı otoparkı, gençlik merkezi ve belediye hizmet binasının yapımına başlayacaklarını aktardı.

Mevcut binanın yıkımını gerçekleştirdiklerini ve yeraltı otoparkı için çalışmalara başladıklarını dile getiren Çerçi,”Yunusemre Belediyesi Yeni Hizmet Binası, Gençlik Merkezi, Klasik Ahşap Sanatları Müzesi ve Nikah Salonu (meclis salonu) ile Katlı Yeraltı Otoparkı yapılarının bulunacağı 30 bin metrekarelik kampüs alanı yeni belediye hizmet alanı olarak projelendirildi. Bütün belediye birimlerini kapsayacak olan yeni hizmet binası 5 kattan oluşuyor. Eski İmar ve Şehircilik Müdürlüğü binasının yerine inşa edilecek olan gençlik merkezi, klasik İslam ahşap sanatları müzesi ve nikqh salonu 3 bin 780 metrekarelik inşaat alanında 3 katlı yapılırken; tüm kampüsün otopark ihtiyacını karşılamak üzere 2 katlı yeraltı otoparkı inşa edilecek. Şu an bölgede hummalı bir çalışma yürütüyoruz. En kısa süre içerisinde de projemizi tamamlamayı planlıyoruz. Şehrimize hayırlı olsun” dedi.

Üçay Grup’tan Avşar Emaye Fabrikasına GES Projesi

Üçay Grup, Avşar Emaye’nin Afyonkarahisar’da bulunan fabrikasına 1,264 KWp’lık gücünde güneş enerjisi santrali kuracak.


Emaye üreticilerinden Avşar Emaye, Afyonkarahisar’ın Bolvadin İlçesi’nde yer alan 60 bin metrekare alan üzerine kurulu fabrikasına güneş enerjisi santrali (GES) kurmaya hazırlanıyor. Yenilenebilir enerji alanında Ar-Ge çalışmaları yürüten Üçay Grup tarafından kurulacak olan GES projesi 1,264 KWp’lık elektrik enerjisi üretebilecek.


Türkiye’nin yıllık 2 bin 737 saat, günlük 7,5 saat verimli güneş aldığının altını çizen Üçay Grup İcra Kurulu Üyesi İlgin Eray, “Türkiye güneş enerjisinin evsel kullanımı için verimli bir coğrafyada bulunuyor. Türkiye’nin kuzeyindeki en az güneş alan bölgesi Karadeniz Bölgesi’nin yıllık güneş enerjisi üretim potansiyeli 1400 kilovat saat. Bu rakam Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne gidildikçe yılda 2000 kilovat saate kadar yükseliyor. Gelişen güneş paneli teknolojisiyle bu güneş enerjisini verimli bir şekilde elektrik enerjisine çevirebiliriz. Bu enerjiyi evlerimizde ve fabrikalarımızda tasarruf amacıyla kullanabiliriz.” ifadelerini kullandı.

İnşaat Malzemeleri İhracatında Rekor Artış: 3 Milyar Doları Aştı

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) İnşaat Malzemeleri Sanayi Dış Ticaret Endeksi’ne göre eylül ayında aylık inşaat malzemeleri ihracatı ilk kez 3 milyar doları aşarken miktar olarak da 5,98 milyon ton ile en yüksek seviyesine ulaştı.


Türkiye İMSAD, inşaat sektörünün merakla beklediği rakamları açıkladı. Eylül ayında inşaat malzemeleri ihracatından iki yeni rekor geldi. Buna göre eylül ayında değer ve miktar olarak endeksin ölçülmeye başlandığı 2013 Ağustos ayından bu yana en yüksek aylık ihracat gerçekleşti ve 3,11 milyar dolar oldu.


İnşaat malzemeleri sanayi aylık ihracatı 3 milyar dolar seviyesini endeks tarihinde ilk kez eylül ayında aştı, inşaat malzemeleri ihracatı miktar olarak da 5,98 milyon ton olarak gerçekleşti. İnşaat malzemeleri sanayi ortalama yıllık ihracat birim fiyatı eylül ayında geçen yılın eylül ayına göre yüzde 48,6 arttı, 2020 yılı eylül ayında 0,35 dolar/kg olan ortalama ihracat birim fiyatı, 2021 yılı eylül ayında 0,52 dolar/kg seviyesine çıktı.


2021 yılı eylül ayında inşaat malzemeleri ithalatı 723 milyon dolar ve 225 bin 207 ton seviyelerinde gerçekleşirken, ithalat bir önceki ağustos ayına göre sınırlı ölçüde geriledi. İnşaat malzemeleri sanayi ithalat birim fiyatı 2021 yılı eylül ayında 3,21 dolar/kg seviyesine çıktı. Bu endeksin ölçülmeye başlandığı 2013 Ağustos ayından bu yana en yüksek aylık ortalama ithalat birim fiyatı oldu. Küresel tedarik zincirlerindeki değişim Türkiye’ye yönelik inşaat malzemeleri talebini artırıyor. Verilen bilgiye göre, Türkiye özellikle Avrupa kaynaklı ilave bir talep görüyor. Avrupa pazarlarındaki yavaşlamaya rağmen Türkiye ihracatını artırıyor. Küresel emtia fiyatları artışı da birçok inşaat malzemesinin ihracat birim fiyatını yükseltiyor.

Küresel tedarik zincirlerindeki değişim Türkiye’ye yönelik inşaat malzemeleri talebini artırırken, bu eğilimlerin yıl sonuna kadar devam etmesi bekleniyor. 2021 Eylül ayında inşaat malzemeleri ihracat performansı alt sektörler itibarıyla kuvvetli gerçekleşti. Alt sektörlerde birbirlerine benzer eğilimler yaşandı. Miktar, değer ve birim fiyatlar olarak ihracatta eğilimler genellikle artış yönünde oldu. Eylül ayında hem talep artışı hem de küresel fiyat artışları alt sektörlerin ihracatlarına olumlu yansıdı. 2021 Eylül ayında 8 alt ürün grubunun 6’sında ihracat birim fiyatları 2020 Eylül ayına göre yükseldi. Yine eylül ayında 8 alt ürün grubunun 5’inde ihracat miktar olarak geçen yılın eylül ayının üzerinde gerçekleşti.


Verilere göre, 8 alt ürün grubunun 7’sinde ihracat değer olarak yükseldi. Değer olarak önemli artışların gerçekleştiği eylülde yaşanan yüksek artışlarda baz etkisi ile fiyat artışları da etkili oldu. Türkiye sanayi ihracatı eylül ayında yüksek bir performans gösterdi. Eylül ayında sanayi malı ihracatı 15,87 milyar dolar oldu ve tarihin en yüksek aylık sanayi malı ihracatı gerçekleşti. 2021 Eylül ayında sanayi ürünleri ihracatı değer olarak bir önceki ağustos ayına göre yüzde 9,7 arttı. Eylül ayında küresel pazarlarda talep artışı yavaşlayarak devam ederken, Türkiye ise ilave talep artışı ile karşılaştı.


Türkiye toplam sanayi ürünleri ihracatı miktar olarak ise 2021 Eylül ayında bir önceki ağustos ayına göre yüzde 5,1 yükseldi. Eylül ayında sanayi ihracatı miktar olarak da ivme kazandı. Eylül ayında ihracat birim fiyatları hissedilir ölçüde yükseldi. Sanayi malı ihracatında ortalama birim fiyatları 2021 yılı ağustos ayında 1,47dolar/kg iken, 2021 yılı eylül ayında 1,53 dolar/kg oldu. Eylül ayında ihracat birim fiyatı yılın en yüksek seviyesine ulaştı. İhracat birim fiyatlarının artışında küresel ölçekte emtia ve nihai ürün fiyatlarındaki artış da etkili oldu.

Hazır Beton Endeksi 2021 Ekim Ayı Raporu Açıklandı

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), “Hazır Beton Endeksi” 2021 Ekim Ayı Raporu’nu açıkladı.


THBB, inşaat sektörünün merakla beklediği “Hazır Beton Endeksi” 2021 Ekim Ayı Raporu’nu açıkladı. Raporda gelecek döneme ilişkin beklenti pozitif tarafta ancak eşiğin hemen üzerinde görünüyor. Güven Endeksi Ekim ayında negatif seviyede devam ederken, Hazır Beton Endeksi faaliyetteki yükselme ile birlikte yukarı yönlü hareket etti.


Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) her ay açıkladığı Hazır Beton Endeksi ile Türkiye’de inşaat sektörü ve bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durumu ve beklenen gelişmeleri ortaya koyuyor. İnşaat sektörünün en temel girdilerinden biri olan ve aynı zamanda üretiminden sonra kısa bir süre içinde stoklanmadan inşaatlarda kullanılan hazır betonla ilgili bu Endeks, inşaat sektörünün büyüme hızını ortaya koyan en önemli göstergelerden biri.


THBB, her ay merakla beklenen Hazır Beton Endeksi’nin 2021 Ekim Ayı Raporu’nu açıkladı. Rapora göre, gelecek döneme ilişkin beklenti pozitif tarafta ancak eşiğin hemen üzerinde görünüyor. Güven Endeksi ekim ayında negatif seviyede devam ederken, Hazır Beton Endeksi faaliyetteki yükselme ile birlikte yukarı yönlü hareket etti. Ağustos, Eylül ve Ekim aylarında inşaat faaliyetlerinin hareketliliğini korumaya devam etmesi dikkat çekti.

“100 Puanlık İndirimi Sonrasında Piyasa Faizinde Bir Gerileme Meydana Gelmedi”
Geçen yılın aynı ayına göre baktığımızda ise ekim ayında faaliyet hariç bütün endekslerde bir artış görüldü. Faaliyette görülen gerilemenin de sınırlı olduğu anlaşılıyor. Beklenti Endeksi’ndeki yükseliş, sektörün önümüzdeki dönemde pozitif bir beklenti içinde olduğunu gösteriyor. Güven Endeksi’nde bir yükselme görülse de endeksin hâlen eşik seviyenin altında kaldığı kaydedildi.
Raporun sonuçlarını değerlendiren THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, “Merkez Bankası’nın 23 Eylül’de politika faizindeki 100 puanlık indirimi sonrasında piyasa faizinde bir gerileme meydana gelmemiştir. İnşaat sektörü açısından faiz, diğer sektörlere kıyasla çok daha önemli görünmektedir. İpotekli konut satışları üzerinden gelecek olan talebin istenilen seviyeye gelmesi için öncelikle piyasa faizinin de düşmesi gerekmektedir.” diye konuştu.

Merkez Bankası’nın, risk primi, döviz kuru gibi göstergelerde yaşanan yükselmeyi göze alarak verdiği faiz indirimi kararı sonrasında bankacılık kesiminin alınan bu kararı piyasaya yansıtmasını beklediklerini belirten Yavuz Işık, “21 Ekim’de yapılan 200 baz puanlık faiz indirimi kararından sonra yapılan açıklamada “yıl sonuna kadar faiz indirimi için sınırlı bir alan kaldı” denmiştir ki bu söylemden önümüzdeki 2 ayda faiz indirimine devam edilebileceği ancak bunun hızının daha düşük olacağı sonucu çıkmaktadır. Bu yönüyle bu faiz indirimlerinin piyasaya yansımaması durumunda, yılın geri kalan kısmında alınacak aksiyonların da etkisi olmayacaktır.” dedi.

TK Elevator’dan Galataport İstanbul’a Kesintisiz Mobilite Hizmeti

TK Elevator, İstanbul’un en önemli projelerinden Galataport İstanbul’un asansör ve yürüyen merdivenlerinin kurulumunu gerçekleştirdi.

İstanbul’un en önemli destinasyon projelerinden biri olan Galataport İstanbul’un asansör ve yürüyen merdivenlerin kurulumunu TK Elevator gerçekleştirdi. Konuyla ilgili açıklama yapan TK Elevator’ın Türkiye CEO’su Artuğ Özeren, “Yılda 7 milyonu yabancı olmak üzere toplam 25 milyon ziyaretçi ağırlamayı hedefleyen Galataport İstanbul’un asansör ve yürüyen merdivenlerinde TK Elevator’ın imzası olduğu için son derece gururluyuz. İstanbul’un kalbindeki bu yeni yaşam alanında yerli-yabancı turistlere, İstanbullulara ve şehrin tüm ziyaretçilerine güvenli ve kesintisiz mobilite hizmetini sağlamak için en son teknolojilerimizi kullandık” dedi.

Galataport İstanbul; limanı, terminali, yeme-içme alanında yer alan restoranları ve kafeleri, perakende alanında hizmet veren markaları ve ofis alanlarıyla ülke ekonomisi ve turizmi açısından son derece önemli destinasyonlarından biri olacak. TK Elevator, Galataport İstanbul’da 89 adet asansör ve 37 adet yürüyen merdiven olmak üzere toplam 126 ünitenin kurulum ve montaj çalışmalarını tamamladı. TK Elevator ürün ve hizmetleriyle her gün binlerce kişiye sorunsuz, güvenli ve kesintisiz bir mobilite deneyimi sunacak.

Projeye Özel Çözümler

Mevcut en son teknolojinin kullanıldığı TK Elevator çözümleri, Galataport İstanbul’a özel olarak geliştirildi. Projede, motor-tahrik ve fren ekipmanları ile performansı ve enerji tasarrufu yüksek üniteler kullanıldı. Projenin lokasyonundan kaynaklanan zorlukları çözmek için ise düşük kuyu üstü ve düşük kuyu dibi boyutlarına, esnek ve özelleştirilmiş ölçülere sahip makine dairesiz ve hidrolik asansörler temin edildi. Her asansör kabinine kamera sistemive internet kesintisiz hizmeti için erişim noktası altyapısı sağlandı. Projede ayrıca bina mimarisi ile uyumlu, özel tasarımlar ve malzemeler kullanıldı. Özel dizayn kabinlere sahip asansörler ve özel aydınlatmalı yürüyen merdivenler, Galataport İstanbul’un görselliğine ve ihtişamına en uygun şekilde üretildi.

Şirket, bina içinde çalışan tüm ürünlerin görüntülenmesi için bina otomasyon sistemine bağlı çalışan bir izleme sistemi (Building Managment System (BMS)) dahil etti. İzleme sistemi ünitelerin hareket ettiğini ya da beklediğini takip ederek tüm asansör ve yürüyen merdivenleri farklı ekranlarda izlenebilmesine olanak sağlıyor. Ayrıca TK Elevator, Galataport İstanbul’da beklenmeyen durumlara anında müdahale edebilmek için yerinde hizmet anlayışıyla bina içinde yetkin personel de bulunduracak.

“Projede İmzamız Olduğu İçinb Son Derece Gururluyuz”
Galataport İstanbul projesinin başından sonuna kesintisiz bir şekilde çalıştıklarını belirten TK Elevator CEO’su Artuğ Özeren, “Yılda 25 milyon ziyaretçi ağırlama hedefiyle yapımı tamamlanan Galataport İstanbul projesinin asansör ve yürüyen merdivenlerinde TK Elevator’ın imzası olduğu için son derece gururluyuz. En son teknolojilerimizle donattığımız ve ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacak bu modern projenin örnek teşkil edeceğini düşünüyoruz. Ziyaretçiler, Galataport İstanbul’un keyfini çıkarırken TK Elevator olarak biz de 365 gün, 24 saat ürünlerimizle onlara hizmet edeceğiz” dedi.

Galataport İstanbul Genel Müdürü Tolga Engin, bu iş birliği hakkında şunları söyledi: “TK Elevator, sektörün en önemli ve güvenilir markalarından biri. Biz de Galataport İstanbul olarak ilk günden bu yana ilk sırada tuttuğumuz güvenlik ve güvenli mobilite konusunu bu önemli iş birliği sayesinde işletme dönemimizde hayata geçirmiş bulunuyoruz. Galataport İstanbul’un mimarisine ve yapım koşullarına uygun olarak özel tasarlanan asansörler ve yürüyen merdivenlerle en güvenli ve erişilebilirliği artıran sistemleri tüm misafirlerimizin kullanımına sunuyoruz.”

İnşaat Maliyet Endeksi Eylül 2021’de Yüzde 39,54 Yükseldi

TÜİK tarafından açıklanan verilere göre Eylül ayında inşaat maliyet endeksi yüzde 39,54 oranında arttı.


Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2021 yılı Eylül ayı inşaat maliyet endeksi verisini açıkladı. Buna göre, inşaat maliyet endeksi, 2021 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 0,25, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 39,54 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 0,41 artarken işçilik endeksi yüzde 0,18 azaldı. 2020’nin aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 47,44, işçilik endeksi ise yüzde 22,25 oranında artış gösterdi.


Bina inşaatı maliyet endeksinde, bir önceki aya göre yüzde 0,19, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 40,17 artış izlendi. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 0,37 artarken işçilik endeksinde yüzde 0,27 oranında düşüş kaydedildi. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 48,58, işçilik endeksi yüzde 22,27 arttı.


Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi, bir önceki aya göre yüzde 0,45, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 37,41 oranında yükseldi. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 0,55, işçilik endeksi yüzde 0,16 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 43,72, işçilik endeksi yüzde 22,17 arttı.

Maltepe Meydan Projesi’nde İlk Kazma Vuruldu

Maltepe Meydan Yayalaştırma ve Tünel Projesi’nin ilk etabı başladı.

Maltepe’de meydan projesi başladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilecek çalışma kapsamında Bağdat Caddesi ile Maltepe merkez bölgesinde 600 metrelik tünel ile trafik yer altına alınacak. Bu sayede Maltepe 18 bin metrekarelik yepyeni ve modern bir meydana kavuşacak. Yeni yapılacak meydan tamamen yayalara açık olacak. Yaklaşık 2 yıl boyunca devam edecek çalışma İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilecek. Çalışmalar kapsamında, Bağdat Caddesi’nin Maltepe merkez bölgesinde yapılacak olan altgeçit çalışması ile araç trafiği, Plaj Yolu Sokak ile İkinci İlkokul Caddesi arasında yeraltına alınacak. Böylece bu bölgede kesintisiz bir ulaşım sağlanacak. D100 karayolu ile sahil yolu bağlantısı için önemli olan İnönü ve Feyzullah Caddeleri trafik akışı devam edecek.
 
Çalışmalar, altgeçidin giriş çıkışı ile beraber yaklaşık bin metre uzunluğundaki bölgede yürütülecek. Bu kesimin 550 metre uzunluğundaki kısmında ise araç trafiğinin yer altına alınması planlanıyor. Bu sayede bölge, toplam 18 bin metrekarelik yayalaştırılmış alana kavuşacak. İBB, bu çalışmaların yanında bölgedeki alt yapı hatlarını da yenileyecek. Böylece uzun yıllardır yaşanan alt yapı sorunları da ortadan kalkacak.

Alternatif Güzergahlar Belirlendi
 İlk etabına 8 Kasım’da başlanan çalışmalar kapsamında; Atatürk Caddesi ile Adalı Sokak arası Kadıköy istikameti 35 gün süreyle trafiğe kapatılacak. Bu süreçte trafik akışı Atatürk Caddesi ve Adalı Sokak üzerinden sağlanacak. İlk etap çalışmalarının tamamlanması ile ikinci etap çalışmalarına geçilecek. Bu süre içinde is Plaj yolu sokak ile Atatürk Caddesi arası Kartal istikameti trafiğe 20 gün süreyle kapatılacak. Bu süreçte trafik Kadıköy istikametinde iki yönlü olarak akacak. Çalışmaların devamı trafik sirkülasyonu; yaya ve araç trafiğini en az etkileyecek şekilde etaplar halinde yapılacak. Çalışmaların yaklaşık iki yıl içerisinde tamamlanması planlanıyor.

Maltepe halkının 40 yılı aşkın süredir bu çalışmayı beklediğini belirten Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, ilk göreve geldiğinde sorunu çözmeye söz verdiğini ancak İBB’nin yeni yönetiminin bu çağrıya kulak verdiğini vurguladı. Kılıç, “2014 yılında Maltepe’yi yönetmeye talip olduğum gün meydan projesi için söz verdim. 8 yıldır İBB’nin kapısını defalarca aşındırdım. Dönemin belediye başkanlarına sunum yaptım. Son olarak Ekrem İmamoğlu Başkan seçildiğinde projeyi kendisine anlattım. Hemen gerekli hazırlıkların yapılması için talimatı verdi. Daire Başkanlarımızla, belediyemizin müdürleriyle hep birlikte uzun bir hazırlık çalışması yaptık. Ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekipleri bugün artık ilk kazmayı vurdu. Teşekkür ediyorum. Bu süreçte inşaat çalışmaları sırasında vatandaşlarımız biraz sıkıntı yaşayabilir ama sonunda Maltepe’nin Meydan ve trafik sorununa kalıcı bir çözüme kavuşacak” dedi.

Artvin’de Yanan Evlerin Yerine Yenileri Yapılıyor

Toplu Konut İdaresi (TOKİ), Artvin’in Yusufeli ilçesine bağlı Dereiçi Köyü’nde çıkan yangında zarar gören evlerin yerine 7 bloktan oluşan 42 konut inşa ediyor.


TOKİ, Artvin’de çıkan yangında evlerini kaybeden vatandaşlar için konut projesi hayata geçiriyor. 17 Mart tarihinde çıkan yangında Yusufeli ilçesine bağlı Dereiçi Köyü’nde 52’si konut olmak üzere ahır ve samanlıklarla birlikte 193 yapının zarar görmüştü. TOKİ tarafından evleri yanan vatandaşlar için hazırlanan yatay mimaride, taş ve ahşap karışımlı 7 bloktan oluşan 42 konutun inşası sürüyor. Sona gelinen konutlarda yapıların yıl sonunda sahiplerine teslim edilmesi planlanıyor.


Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanan proje çevre mimarisine uygun olarak tasarlandı. Proje kapsamında ilk etapta zemin etütleri tamamladı. Gelinen son aşamada ise inşaat çalışmaları başladı. Yeni evler, yatay mimariye uygun olarak yöreye özgü taş ve ahşap karışımıyla yapılıyor. İnşaatı sona gelinen 7 bloktan oluşan 42 konutun yıl sonunda sahiplerine teslim edilmesi planlanıyor.

Büyük felaketin yaşandığını ifade eden Dereiçi Köyü Muhtarı Sabri Duman, ‘Yangından sonra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Çevre ve Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, bölgede incelemelerde bulundu ve talimat verdiler. Bugüne kadar verilen sözlerin hepsi tutuldu ve şu an gelinen noktada 7 blok, 42 daire yapılıyor. 2 blok mantolama seviyesine geldi, diğer 2 blokta çalışmalar sürüyor. Kalan 3 bloğumuz da kazı aşamasındadır. Ahır ve samanlıklarla beraber çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. Hedef, yılbaşında evleri vatandaşlara teslim etmek” dedi.

İstanbul’da 8 Metro Hattında Çalışmalar Sürüyor

Mega kent İstanbul metro ağlarıyla örülüyor. Yapımı devam eden 8 metro hattında çalışmalar hız kesmeden sürüyor.


İstanbul’da 8 farklı noktada metro inşaatı projeleri devam ediyor. Konuyla ilgili açıklama yapan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Raylı Sistemler Daire Başkanı Doç. Dr. Pelin Alpkökin, 8 metro hattında bilfiil çalışmaların devam ettiğini söyledi.


Son dönemlerde sık sık gündeme gelen metro hatlarının yapımını sürdürebilmek için kaynak bulduklarını dile getiren Pelin Alpkökin, 103.8 kilometrelik 10 tane durmuş hattın 8 tanesine kredi ve öz kaynak sağladıklarını ifade etti. Hepsinin yapımına sırayla 2019 Haziran’ından itibaren yeniden başlattıklarını belirten Alpökin, “Şu an elimizde durdurulmuş bir metro hattı yok. Sekiz hattan bir tanesi Ulaştırma Bakanlığı’na devredildi. Bir tanesinin de kamu yatırım programına alınarak yurtdışı kredisi kullanılabilmesi için süreçleri devam ettiriyoruz. Şu an 8 tane metromuzda 98.7 kilometre bilfiil çalışmalarımız devam ediyor. Sağladığımız kredi miktarı 1.15 milyar Euro” dedi.

Yalıtım, Enerji Verimli Şehirler İçin Çok Önemli

İzocam, 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü’nde yalıtımın enerji verimli şehirler için önemine dikkat çekti.

İzocam, 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü’ne özel yaptığı açıklamada, “enerji verimli şehirler” için yalıtımın önemine dikkat çekti. İklim krizi tüm dünyanın gündeminde! Sera gazının küresel ısınmayı tetikleyerek iklim krizine zemin hazırlıyor. Yaşanabilir ve sürdürülebilir bir dünya için, çok geç kalmadan, enerji kullanımını azaltmak ve kaynakları verimli bir şekilde kullanmak şart. Bu bilinçle ortaya çıkan “enerji verimli şehirler” kavramı, ekolojik sorunlardan arınmış yaşam alanları için, enerji politikalarının küresel bazda stratejik bir yaklaşımla belirlenmesi gerekliliğini ortaya koyuyor.

“Yalıtım, Küresel Isınma ve İklim Krizi Tehlikesiyle Mücadelede En Önemli Kalkanımız”
Dünya ülkelerinin, bu hedef doğrultusunda en önemli adımlardan biri olan sera gazı salımının sıfırlanmasına yönelik uluslararası anlaşmalara imza attığını belirten İzocam Genel Direktörü Murat Savcı; “2030 yılına kadar karbon emisyonlarının 1990 yılı seviyelerine göre yüzde 55 oranında azaltılmasını ve 2050 yılına kadar Avrupa kıtasının ilk karbon-nötr kıta olmasını amaçlayan Avrupa Birliği (AB), 14 Temmuz’da yayınladığı ’Fit For 55 Package’ ile yol haritasını belirledi. Buna göre, 2030 yılına kadar sera gazı emisyonunun yüzde 55 seviyesine çekilmesi için bina sektöründe emisyonların yüzde 60 oranında azaltılması gerekiyor. Binalardan ortaya çıkan emisyonların çoğu ise genel alan ısıtma ve soğutmasından kaynaklanıyor. Bu noktada da binalarda yalıtımın önemi devreye giriyor. Yalıtım, dünyamızı bekleyen küresel ısınma ve iklim krizi tehlikesiyle mücadelede en önemli kalkanımız” diye konuştu.


Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ne dayanarak hazırlanan Paris Anlaşması ile de endüstriyelleşme öncesi döneme kıyasla küresel sıcaklık artışının 2 santigrat derecenin olabildiğince altında, mümkünse 1,5 derece seviyesinde tutulması hedefleniyor. Anlaşmada, Kyoto Protokolü’nden farklı olarak, taraf ülkelerin ulusal katkı beyanlarını (Intended Nationally Determined Contribution/ INDC) sunarak, emisyon azaltım ve sınırlama hedeflerini koyması isteniyor. Kısa süre önce Paris Anlaşması’nı onaylayan ülkeler arasına katılan Türkiye’nin de daha önce hazırlanan 2030 hedefindeki ulusal katkı beyanlarını güncelleyerek; “enerji, atık, ulaşım, binalar, tarım” sektörlerinde emisyon azaltım hedeflerini yeniden sunması planlanıyor.


Türkiye’de INDC beyanı ile birlikte, yeni yapılan konut ve hizmet binalarının Binalarda Enerji Performans Yönetmeliği’ne uygun enerji etkin olarak inşa edilmesi gerekliliği, binalarda Enerji Kimlik Belgesi (EKB) oluşturularak enerji tüketimlerinin yıllara bağlı olarak azaltılması zorunluluğunu getirdi. Geçtiğimiz sene yürürlüğe girmiş olan EKB zorunluluğunun binaların ısı yalıtımı açısından değerinin belirlenmesinde önemli bir faktör olduğuna değinen Murat Savcı; “EKB’nin binaların alınması, satılması hatta kiralanması sırasında ibraz edilmesi gerektiğini artık biliyoruz. Yeni binalarda EKB sınıfının en düşük C sınıfı olması bekleniyor, ısı yalıtımı standartlarına göre inşa edilmeyen ve Enerji Kimlik Belgesi C’den düşük olan yeni binalar artık ruhsat alamıyor. EKB sadece yeni binalar için değil, eski binalar için de göz önüne alınması gereken bir konu. Eski binaların tadilatı sırasında ısı yalıtımı göz önüne alınırsa, hem EKB sınıfı yükseltilebilir ve konut değeri artar hem de buradaki hane halkı için doğalgaz faturalarında yüzde 60’ın üzerinde bir tasarruf sağlanmış olur” dedi.


“Enerji Verimli Şehirlerin Ülke Ekonomisine Katkısı Büyük”
Bir konutta yaşam konforunu belirleyen en önemli unsurun doğru yalıtımla doğru ısıl değerlere ulaşmak olduğunu kaydeden Savcı, “Doğru yalıtım; ısı yalıtımı yapılırken, binaların yangın riski ve yanıcılık yükü ile ses yalıtımı değerleri de göz önüne alınarak uygun malzeme ve kalınlıkta, yönetmeliklerin belirttiği şekilde yalıtım uygulamasının yapılmasını ifade eder. Doğru yalıtım binaların ve konutların değerlerini artırırken, kentlerin yaşam standartlarını da yükseltir; ülke ekonomisine de katkı sunar” şeklinde konuştu.


Tükettiğimiz enerjinin yarısından fazlasını dışarıdan ithal eden bir ülke olarak “enerji verimli şehirler”in ülke ekonomisine de katkısının büyük olacağının altını çizen Savcı; “Türkiye’ye baktığımızda 2019 yılında enerji ithalatımızın 41,2 milyar dolar ile 202,7 milyar dolarlık toplam ithalatın %20,3’ünü teşkil ettiğini görüyoruz. 2020 yılının ilk 9 ayında ise enerji ithalatımızın 21,5 milyar dolar ile 156,2 milyar dolarlık toplam ithalatımızın %13,7’sini oluşturmuş. Bu düzeyiyle enerji ithalatının, dış ticaret açığımızın en önemli kısmını teşkil ettiğini söyleyebiliriz. Yine Türkiye İstatistik Kurumu verilerine baktığımızda, Türkiye’nin enerji ithalatı faturası 2021 yılının ilk çeyreğinde 8 milyar 695 milyon dolar seviyesinde gerçekleşmiş. Son 10 yılda toplam enerji ithalatının ülke ekonomisine maliyeti 450 milyar doların üzerinde… Cari açığı daha düşük seviyelere indirmek ve enerjide dışa bağımlılığımızı azaltmak için enerji verimliliği ve iyi yalıtım uygulamaları şart” dedi.

“En Fazla Enerji Verimliliğine Multi Konfor Binalarla Ulaşılıyor”
Enerji verimliliğini en önemli gündem maddesi olarak benimsediklerini ifade eden İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, yalıtım- enerji verimliliği- multi konfor evler ilişkisinin de altını çizdi. Savcı; “En fazla enerji verimliliğine multi konfor binalar ile ulaşılıyor. Sıfıra yakın enerjili ev kavramından türeyen ve biyo iklimsel tasarımı hedefleyen, sürdürülebilir, ekolojik, ekonomik ve sosyal etmenleri göz önünde bulunduran multi konfor binalar, yüksek enerji tasarrufuyla birlikte azami ısıl konforu sunuyor. Kusursuz akustik ve görsel konfor, kaliteli iç ortam havası, yangın korunumu ve güvenliği sağlayan hem iç mekânlarda hem de dış mekânlarda son derece esnek tasarım çözümleri barındırabilen multi konfor binalar yalıtımsız bir binaya göre en az yüzde 90 enerji tasarrufu sağlamayı hedefliyor” diye konuştu.

Çanakkale Köprüsü, Emlak Fiyatlarını Yukarıya Çekti

18 Mart 2020’de tamamlanarak hizmete alınması hedeflenen Çanakkale Köprüsü ile otoyol projesi, bölgedeki emlak fiyatlarını yukarıya çekti. 

Ülkemizin en önemli ulaştırma projelerinden biri olan Çanakkale Köprüsü’nde sona yaklaşıldı. Projenin 18 Mart 2022’de tamamlanarak hizmeti alınması planlanıyor. Avrupa ve Asya kıtalarını birbirine bağlayacak olan proje ile kente ulaşım da  kolaylaşıyor. Bölgeye değer katacak olan proje, emlak projelerini de yukarıya çekti. Çanakkale’de yıllık değer artışı konutlar için yüzde 32, arsalar için yüzde 38, araziler için ise yüzde 37 seviyesinde gerçekleşti. 

Yeni Nesil Gayrimenkul Değerleme ve Lokasyon Analizi Platformu Endeksa.com’un verilerine göre, Çanakkale genelinde ortalama konut satış fiyatı 3 bin 866 TL, ortalama konut fiyatı 429 bin 126 TL oldu. Lapseki ile Gelibolu ilçeleri arasında yer alacak köprü bu iki ilçedeki gayrimenkul değerlerini de artırdı.  Lapseki’de konut fiyatlarında yıllık değer artışı yüzde 37, ortalama metrekare satış fiyatı 3 bin 206 TL, ortalama konut fiyatı 380 bin 875 TL. Gelibolu’da ise konut fiyatlarında yıllık değer artışı yüzde 34, ortalama metrekare satış fiyatı 3 bin 116 TL, ortalama konut fiyatı 362 bin 40 TL.

Çanakkale’de konut imarlı arsaların ortalama metrekare fiyatı 798 TL olarak gerçekleşirken arsa metrekare satış fiyatı Lapseki’de 842 TL, Gelibolu’da ise 517 TL. Çanakkale’de ortalama arazi metrekare fiyatı 56 TL. Arazi metrekare satış fiyatı Lapseki’de 83 TL, Gelibolu’da ise 31 TL. 

Copa’nın Yeni Tedarik Zinciri Müdürü Aslı Ceyhan Oldu

Copa Isı Sistemleri’nin Tedarik Zinciri Müdürlüğü görevine Aslı Ceyhan atandı.

İklimlendirme sektörünün önde gelen firmalarından biri olan Copa Isı Sistemleri’nin yeni Tedarik Zinciri Müdürü Aslı Ceyhan oldu.

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünden mezun olan Aslı Ceyhan, Bilgisayar Mühendisliği-Bilişim yüksek lisans eğitiminin ardından farklı sektörlerde yazılım, saha yönetimi ve planlama rollerinde görev aldı. 2005 –2014 yılları arasında Türkiye’nin önde gelen otomotiv sektörü tedarikçi şirketlerinde Lojistik Operasyon ve Mühendislik Birim Müdürü olarak görev yapan Aslı Ceyhan, bu süreçte birçok projenin içerinde yer alarak başarılı işlere imza attı. Kariyerine 2014 – 2021 yılları arasında Yalın Üretim ve İş Mükemmelliği alanlarında danışmanlık yaparak devam eden Ceyhan, bu süreçte bir çok farklı sektördeki şirketlerde iş verimliliğini artırmak için şirketlere özel çözümlerle iyileştirme projeleri yönetti.

CUBO’dan Zorlu Hava Koşullarına Dayanıklı Boya: ACRYTECH F Ultra

Cubo Boya’nın dekoratif dış cephe boyası ACRYTECH F Ultra, her türlü hava koşuluna karşı yapıların korunmasına yardımcı oluyor.


Yüzde 100 saf akrilik emülsiyon esaslı ve UV ışınlarına karşı yüksek dayanımlı olarak geliştirilen ACRYTECH F Ultra, yarı mat görünüme sahip. Yüksek su itme direncine sahip olan ürün, uygulandığı yüzeyde su yalıtımına yardımcı oluyor.


Son kat dış cephe boyası ACRYTECH F Ultra, içeriğindeki özel formülü sayesinde yüksek elastikiyete sahip ve böylece zamanla yüzeyde oluşabilecek kılcal çatlakları önlüyor. Zorlu iklim koşullarında bile mükemmel su, nem ve alkali dayanım sağlayan ürün, duvarların canlılığını her mevsimde korumaya büyük katkı sağlıyor. Kolay uygulanabilen ACRYTECH F Ultra, insan sağlığına ve çevreye dost. Su bazlı ve kokusuz olmasının yanı sıra Cubo’nun “Boyacı Küpü Renklendirme Sistemi” ile de uyumlu olmasıyla sınırsız renk seçeneği de beraberinde sunuyor.

Hilti’den Tüm Ekosisteme Fayda Sağlayan Şehirler İçin Sürdürülebilir Destek

Hilti Türkiye Pazarlama Direktörü Özgecan Işıltan, 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü kapsamında geleceğin sürdürülebilir şehirlerine yönelik yatırımlar ve çözümler hakkında önemli bilgiler verdi.


Şehirler; sanayi ekosistemi, sürekli artan nüfusu ve çevrelerine olan etkileşimi ile gelişen dünyanın dinamikleriyle karşı karşıya kalıyor. Yaşanabilir ve sürdürülebilir şehirleri, çok geç kalmadan, bugünden inşa etmek ve ekolojik dengeyi koruyan yapıların tercih edilmesi giderek daha da önemli hale geliyor. Kentsel dönüşüm ile birlikte yeniden yapılanma sürecinde olan Türkiye için bu durum çok daha fazla önem kazanıyor.


Peki yerküreye dost yaşanabilir kentler nasıl inşa edilir? Bunun için şehirlerin farklı ihtiyaçlarını makro bir bakış açısıyla tanımlamak ve bu tanım üzerinden yapılacak planlama ve yatırımlar yapmak gerekiyor. Şehirleşmede sürdürülebilirliğin ön koşullarından olan yeşil uygulamalar ve yapı güvenliğine dikkat çeken Hilti Türkiye Pazarlama Direktörü Özgecan Işıltan, 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü kapsamında geleceğin sürdürülebilir şehirlerine yönelik yatırımlar ve çözümler hakkında önemli bilgiler verdi.


Ekonomik gelişmeler başta olmak üzere hızlı nüfus artışı ve sanayide yaşanan köklü dönüşümler büyük kentlere göçü artırırken şehirlerin, yeni insan dalgasını kaldırabilmesi için etkili çözümler gerekiyor. Hem insan popülasyonunun şehrin kaynaklarını en verimli şekilde kullanabilmesi hem de biyolojik sistemlerin çeşitliliği ve üretkenliğinin devamlılığı için hayati olan bu çözümler, sürdürülebilir şehirlerin hayata geçmesini zorunlu kılıyor. İmza attığı teknolojilerle güvenli yapıların inşasında rol alan Hilti, kentlerin yaşam alanı olarak varlığını sürdürebilme yeteneğini güçlendirmek için çalışıyor.

“Sürdürülebilir Şehirler İçin Yapı Güvenliği Şart”
İnsanların güvenle yaşayabilecekleri yapılar olmadan sürdürülebilir şehirlerden bahsetmenin mümkün olmadığına dikkat çeken Hilti Türkiye Pazarlama Direktörü Özgecan Işıltan; “Şehirlerimizin her geçen gün artan nüfus karşısında kapasitelerini kullanabilmeleri ve gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için sürdürülebilirlik, sürdürülebilirlik içinse yapı güvenliği şart. Tüm alt yapıların modernizasyonunun tamamlanmış olması sürdürülebilirlik için yeterli olmuyor. Türkiye’nin yüzölçümünün yaklaşık yüzde 92’sinin deprem kuşağında yer aldığı düşünüldüğünde mevcut yapıların dayanıklılık performanslarının artırılması ve yeni inşa edilecek binaların güvenlik standartlarına uygun olarak yapılması gerekiyor. Biz Hilti olarak yapıların olası bir depreme karşı dayanıklılığını test etmek ve çıkan sonuçlara göre güçlendirmek için çeşitli çözümler sunuyoruz. Binalardaki yapı elemanlarının sağlıklı bir şekilde sabitlenmesini sağlayan dübeller ile hayati düzeyde riskli olabilecek sorunları nötralize ediyoruz.” dedi.

“Yapıların Dayanıklılık Performansı Artırılmalı”
Deprem ülkesi Türkiye’de dübellerin kritik önem taşıdığına dikkat çeken Özgecan Işıltan; “Binalardaki hasarları önleyen C2 sismik onaylı dübellerimiz yapısal beton-beton ve çelik-beton birleşimleri, mekanik ve elektrik tesisatı sabitlenmesi, asansör ya da dış cephe sabitlenmesi gibi yapıların pek çok alanında kullanılıyor. Bir diğer önemli konu olan yapısal analizlerde ise donatı tarama sistemimiz PS 300 öne çıkıyor. Analizlerde inşaat demirlerinin yerinin belirlenmesi, derinlik ölçümü ve boyut kesiti için beton detektörü özellikleri ile dikkat çeken PS 300 Ferroscan, özellikle mevcut yapıların durumunun değerlendirilmesi ve depreme dayanıklılığının ortaya koyulmasında çok önemli bir rol oynuyor. Binaların güçlendirilmesinde kullanılan filiz ekiminde yeni tasarım metodu olan EOTA TR069 ise daha önce yönetmelik kapsamında olmayan filiz ekim işlerini kapsıyor ve binanın dayanıklılık performansının iyileştirilmesinde etkili bir rol üstleniyor. Bu bağlamda pazara bu yıl sunduğumuz EOTA TR069’a uyumlu RE500 V4 ve HY200 V3 kimyasal ankrajlar ile güçlendirme projelerine önemli bir katma değer sunuyoruz” şeklinde konuştu.

“Sürdürülebilir Şehirler İnşa Edilmeli”
Sürdürülebilir, değer yaratan bir organizasyon olma stratejisi doğrultusunda faaliyet gösterdiklerini ifade eden Işıltan; “Hilti olarak tüm süreçlerimizi gelecek nesillere daha iyi bir gezegen bırakmak adına sürdürülebilirlik stratejisiyle yürütüyoruz. İmza attığımız teknolojilerle geleceğin yapılarının inşasında önemli bir rol üstlenirken gezegen ile olan dengeyi de optimum seviyede tutuyoruz. Geldiğimiz noktada şehirlerde yaşayan insan nüfusunun hızla artmaya devam ettiğini görüyoruz. Bu konuda yapılan araştırmalar 2050 yılında şehirlerde yaşayan toplam nüfus oranının yüzde 66’ya ulaşacağını gösteriyor. Popülasyonun giderek yoğunluk kazandığı şehirlerde hizmetlerin olabildiğince eşit dağılması, alt yapı sistemlerinin bu yoğunluğu kaldırabilecek güce erişmesi, sera gazı salımının kontrol altına alınması ve yenilenebilir enerji kaynaklarının yaygınlaştırılması sürdürülebilir şehirlerin alt kırılımlarını oluşturuyor. Biz bu alt kırılımların en efektif şekilde hayata geçmesi için gerekli yapı teknolojileriyle geleceğin şehirlerine çözüm ortaklığı yapıyoruz. Her bireyin sağlıklı bir yerde barınma ihtiyacının temel hak ve özgürlükleri olduğuna inanarak Hilti Vakfı aracılığıyla hayata geçirilen Uygun Fiyatlı Konut ve Teknoloji Merkezi projesi ile az gelişmiş ülkelerde uygun fiyatlı konut imkânı sağlıyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.

GNC Makina, Yeni Binasına Taşındı

GNC Makina yapımı tamamlananan yeni binası için muhteşem bir parti düzenledi.

Talaşlı imalat sanayinin temel üretim araçlarından takım tezgâhları alanında faaliyet gösteren GNC Makina, yapımı bir yıldır süren ve yeni tamamlanan binasına taşındı. Firma, ofisini tüm çalışanlarına verdiği muhteşem bir partiyle açtı. Yönetim Kurulu’nun tamamının katıldığı davetin moderatörlüğünü Jess Molho yaparken gecede Juke Box Grubu’nun canlı sahne performansı katılımcılara güzel anlar yaşattı.


GNC Makina yeni binasına taşındı. Yapımı tamamlanan binanın içinde eğitim alanlarıi demoların yapılacağı uygulama alanları, ofisler yer alıyor. Yeni binanın açılışına özel düzenlenen davete yaklaşık 70 kişi katıldı. GNC Makina Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Çetinkaya, Yönetim Kurulu Üyeleri Gökhan Yıldız, Turgay Yıldız ve Berat Çetinkaya’nın da katıldığı açılış davetinin moderatörlüğünü Jess Molho üstlendi. 6 saat süren partide tüm katılımcılar unutulmaz anlar yaşadı.

“Hedeflerine Adım Adım Ulaşan Bir Şirket Olma Yolunda İlerliyoruz”

Partide açılış konuşmasını yapan GNC Makina Genel Müdürü Emre Seçkin, GNC Makina’nın 11 yaşında olduğunun altını çizerek kurucuların vizyonu ve çalışanların özverisi sayesinde hedeflerine adım adım ulaşan bir şirket olma yolunda ilerlediklerini söyledi. Sektörünün parlayan yıldızı olma özelliğini gelecek yıllara da taşıma çalışmalarının devam edeceğini belirten Seçkin, 11 yıl gibi kısa sürede takım tezgâhları sektörünün ilk 3 şirketinden biri olmak gibi büyük bir başarıya imza attıklarını ifade etti. Bugün yapılan pazar araştırmalarında ilk akla gelen 2’inci şirket olduklarını ve bunun haklı gururunu yaşadıklarını dile getiren Seçkin, sözlerine şöyle devam etti: “En büyük vizyonumuz, sektöründe üreticilerin hedeflerine ulaşmak için ilk tercih edecekleri şirket olmak. Bu yolda emeklerimizin karşılığını her yıl yaşadığımız hatırı sayılır büyümeyle alıyoruz. Genç, dinamik, zeki ve vizyoner reflekse sahip olan GNC Makina’nın bu yoldaki en büyük yardımcıları adeta aile bağlarıyla birbirine sımsıkı bağlanan, güven dolu iş arkadaşlarımızdır. Pandemiye rağmen yaptığımız yatırımlar ve özverili çalışmalarla henüz yıl bitmeden ciromuzu geçtiğimiz yıla oranla ikiye katladık. Alınan siparişlerle bu büyümenin yılı kapatmadan daha da artacağını düşünüyorum. Bunun için tüm GNC Makina ailesine buradan teşekkür etmek istiyorum. Bunu hep beraber başardık.”


Emre Seçkin’in konuşmasının ardından Yönetim Kurulu Üyeleri de 10 yıl gibi kısa bir sürede rüyalarını gerçekleştirmiş olmanın heyecanını ve mutluluğunu yaşayarak çalışma arkadaşlarına bunu hep birlikte başardıklarını bir kez daha dile getirdiler ve herkese teşekkür ettiler. ‘Sen Gelince’ konseptiyle düzenlenen partide Jess Molho’nun modere ettiği birçok eğlenceli yarışma yapıldı ve kazananlara sürpriz hediyeler dağıtıldı. Davetliler gecede sahne alan ‘Juke Box’ grubunun canlı performansıyla doyasıya eğlendiler, şarkılara eşlik ettiler ve bol bol dans ederek başarılarını kutladılar.

VitrA ve Artema, En Yeni Ürünlerini UNICERA İstanbul’da Sergiledi

Eczacıbaşı çatısı altındaki Vitra ve Artema, 2-6 Kasım 2021 tarihlerinde İstanbul Yeşilköy’deki CNR Expo İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen UNICERA İstanbul’da en yeni ürünlerini sergiledi. 

Vitra ve Artema, en yeni ürünlerini bu yıl da UNICERA İstanbul’da sergiledi. 2-6 Kasım 2021 tarihlerinde İstanbul Yeşilköy’deki CNR Expo İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen fuarda, Vitra ve Artema stantlarında seramik sağlık gereçlerinden armatür, banyo mobilyası ve karolara, zengin bir ürün yelpazesi sunuldu. Yeni gömme rezervuarların ilk  kez tanıtıldığı fuarda, en çok dikkat çeken ürün ise kapsamlı root koleksiyonu oldu. 

Vitra’nın yeni karo koleksiyonları MarmoMix, CementMix, Urban Travertino, Atelier 01, Boscostone ve Marmostone da fuarda görücüye çıktı. 

Banyo Tasarımları

Hayal edilen banyo tasarımlarının kolaylıkla yapılabilmesi amacıyla hayata geçirilen yeni Root koleksiyonu,  dar veya geniş tüm banyo alanlarına uyum sağlayabilen ölçü ve model çeşitliliği sunuyor. Koleksiyonda, kişiselleştirilmiş banyo deneyimi için Root Flat, Root Groove, Root Classic olmak üzere 3 farklı tasarım alternatifiyle sunuluyor. Root Flat, yalın ve sade hatlarıyla minimal tarzı benimseyenlere hitap ediyor. Kapaklardaki fuga detayı ve mat renk seçeneğiyle dikkat çeken Root Grove, banyolara modern bir görünüm kazandırıyor. Root Classic ise geleneksel tasarım çizgisinden vazgeçmek istemeyenlere hitap ediyor.

Armatürler

Root armatür koleksiyonu, form, renk ve boyut çeşitliliği ile banyoların en önemli tamamlayıcısı konumunda. Root Round armatür koleksiyonu yalın tasarım çizgisini yuvarlak hatlarla ortaya koyarken Root Square armatürler ise özel renk alternatifleriyle dikkat çekiyor. Artema’nın Root armatürleri, su kaybını önleyen özel kartuşuyla hem sürdürülebilir geleceğe hem de aile bütçesine katkıda bulunuyor.

VitrA’nın yüzeylerle ilgili yenilikleri, birbirleriyle uyumlu renk gruplarında farklı ve sayısız kombinasyon yaratma özelliğini de içinde barındırıyor. Çağdaş mekanlar için klasik mermerlerden ilham alan Iconic Awards 2021 sahibi MarmoMix, mimarinin güçlü yapı taşlarından mermerin görünümünü yüzeylere taşıyarak, farklı döşeme alternatifleri sunuyor. Good Design ödüllü CementMix ise modern şehir mimarisinin temel unsurlarından betondan esinlenen sistemsel bir yaklaşım getiriyor. Farklı malzeme ve formatların sofistike karması ColorCode sistemindeki Urban Travertino karo koleksiyonu, traverteni porselenin gücü ve dayanıklılığıyla yüzeylere taşıyor.

Karo Koleksiyonları

VitrA, mimaride kullanılan doğal taş, mermer, ahşap, beton ve seramik dokularından oluşan PRO Nature karo kütüphanesini yenilikleriyle zenginleştirdi. Sergilenen koleksiyonlar arasında, doğal taş ve mermerin izlerini yüzeylerde buluşturan Marmostone ve Boscostone dikkat çekiyor. Kısa bir süre önce Red Dot ödülü alan, VitrA’nın en yeni karo serilerinden Atelier 01 ise 20. yüzyılda tasarım ve mimariye yön veren Bauhaus akımından ilham alan geometrik formlarıyla, her seferinde özgün bir tasarım yapılmasına olanak tanıyor. VitrA’nın CementMix, MarmoMix ve Atelier 01 karoları, çevre dostu Ecolabel ve GREENGUARD sertifikalarıyla dikkat çekiyor.

Gömme Rezervuar

VitrA, pazar lideri olduğu gömme rezervuar kategorisinde yenileniyor. Yeni gömme rezervuarlar, tasarım farklılıklarının yanı sıra, zaman ve bütçeden tasarruf olanağı getiren montaj kolaylığıyla da dikkat çekiyor. 10 yılık garanti süresinin yanı sıra, 30 yıl yedek parça sağlama garantisiyle sunulan VitrA gömme rezervuarlar; hızlı, kolay ve hatasız montaj özellikleriyle zaman ve bütçeden tasarruf ettiriyor. Ayrıca kullanıcıların banyolarını geleceğe hazırlamak için kırım yapmadan kolaylıkla elektrikli ürünlere geçiş yapmasına imkan tanıyor. 

Van’ın Başkale İlçesi “Sporun Merkezi” Olacak!

Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın desteğiyle Van’ın Başkale ilçesinde hayata geçirilen spor tesislerinin yatırım bedeli 12 milyon lira.

Van Başkale’de spor tesisi inşaatı başladı! Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın desteğiyle hayata geçirilen spor tesislerinin yatırım bedeli 12 milyon lira. Başkale Belediyesi tarafından yürütülen projeler kapsamında; ilçenin farklı noktalarında 5 semt sahası, şehir stadyumu, spor salonu ve Gençlik Merkezi yapılacak.


Konuyla ilgili açıklama yapan Kaymakam ve Belediye Başkan Vekili Asım Solak, vatandaşların sporla iç içe olmaları için çalışmalar yaptıklarını söyledi. Gençlerin boş zamanlarını en iyi şekilde değerlendirmesini sağlamak için birçok projeyi hayata geçirdiklerini ifade eden Solak, vatandaşların huzur içinde vakit geçirebilmesi ve rahatça spor yapabilmeleri için spor sahalarını ilçe genelinde yaygınlaştırdıklarını aktardı. Gençlere yeni spor alanları kazandırmaya devam edeceklerini belirten Solak, bölgede sayılı olan yarı olimpik yüzme havuzunun da dahil olduğu yeni tesisler inşa ettiklerini dile getirdi. Bu projelerin tamamlanmasıyla milli sporcuların da çalışma imkanı bulacağı tesislerle birlikte Başkale’nin sporun merkezi haline geleceğini söyledi.

Emlak Konut GYO Ankara Çayyolu 2. Etap İhalesinin 2. Oturum Tarihi Açıklandı

default

Emlak Konut GYO Ankara Çayyolu 2. Etap ihalesinin 2. oturumu 11 Kasım tarihinde gerçekleştirilecek.


Emlak Konut GYO Ankara Çayyolu 2. Etap ihalesinin 2. oturumu tarihi belli oldu. Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO), Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) Ankara Çankaya Çayyolu 2. Etap İhalesi 2. Oturum Tarihi hakkında açıklama yaptı. Buna göre ihalenin 2. oturumu pazarlık-açık artırma usulüyle 11 Kasım tarihinde saat 14.30’da yapılacak.


Projenin 1. oturumu 2 Kasım Salı günü saat 11.00’de gerçekleştirildi. 1. oturuma Öz Er Ka İnşaat, A S L İnşaat, Burakcan İnşaat, Caba İnşaat, MR Grup İnşaat, Kuzu Toplu Konut İnşaat, Potenza İnşaat ve Tekfem Yapı olmak üzere 8 firma teklif verdi.

*Haberdeki görsel Emlak Konut GYO Koordinat Çayyolu projesine aittir.

Met-Gün ve İspa İnşaat, 779 Milyon TL’lik İhale Üstlendi

Sabiha Gökçen Havalimanı’nın TEM bağlantı yolu tünelinin güçlendirilmesi ihalesini 779 milyon 499 bin TL teklifle Met-Gün ve İspa İnşaat kazandı.


Sabiha Gökçen Havalimanı’nın TEM bağlantı yolu tünelinin güçlendirilmesi ihalesinin kazananı Met-Gün İnşaat ve İspa İnşaat ortaklığı oldu.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na bağlı Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü tarafından 18 Ağustos tarihinde düzenlenen ihaleyi 779 milyon 499 bin TL teklifle Met-Gün ve İspa İnşaat üstlendi.

Şişecam’dan Dev Yatırım!

Şişecam, Eskişehir’deki cam ambalaj üretim tesisine yıllık 155 bin ton kapasiteli yeni bir ambalaj fırın yatırımı yapacak.


Şişecam’dan yeni bir yatırım haberi geldi. Firma, Eskişehir’de 1 milyar TL’lik yeni bir cam ambalaj fırın yatırımı yapacak.

Eskişehir’de halihazırda 4 fırın ile cam ambalaj üretimi gerçekleştiren Şişecam, yıllık 155 bin ton kapasiteli yeni ambalaj fırın yatırımı için düğmeye bastı. Üretim tesisinin 2023 yılı başında tamamlanarak devreye alınması hedefleniyor.


Konuyla ilgili açıklama yapan Şişecam Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kırman, ana faaliyet alanlarında dünyanın en büyük üç üreticisinden biri olma hedefiyle yatırımlarını sürdüren Şişecam’ın, “düzcam”, “cam ev eşyası”, “cam ambalaj”, “cam elyafı” ve “otomotiv camları” gibi camın tüm temel alanları ile “soda” ve “krom bileşiklerini” kapsayan iş kollarında dünya cam sanayine yön veren öncü oyunculardan biri olduğunu belirtti. 4 kıtada, 44 ülkede 22 bin çalışanla faaliyet gösterdiklerini söyleyen Kırman, yenilikçi ürünleri 150’den fazla ülkede müşteriyle buluşturduklarını ifade etti. Dünyada cam ev eşyasında ikinci, cam ambalaj ve düzcamda beşinci büyük üretici konumunda olduklarını sözlerine ekleyen Kırman, “Bunun yanı sıra dünyanın en büyük sekizinci soda üreticisiyiz ve krom kimyasallarında da dünya lideriyiz. Bugün, yeni yatırım planımızı açıkladığımız cam ambalaj alanında, halihazırda 4 ülkede toplam 10 üretim tesisimiz ile faaliyet gösteriyoruz” dedi.

“Avrupa Pazarındaki Varlığımız Güçlendirecek Önemli Bir Adım Attık”

Şişecam’ın halihazırda Türkiye, Rusya, Ukrayna ve Gürcistan’da sürdürdüğü yıllık 2.6 milyon tona ulaşan cam ambalaj üretim kapasitesi ile çok güçlü bir oyuncu konumunda olduğunu dile getiren Kırman, bu yıl Haziran ayında, Macaristan’da gerçekleştirme kararı aldıkları yıllık 330 bin ton üretim kapasitesine sahip yeni green-field tesis yatırımı ile de cam ambalaj alanında Avrupa pazarındaki varlıklarını güçlendirecek önemli bir adım attıklarını söyledi. Bu yatırımla Avrupa’daki üretim ayak izine cam ambalaj alanını da ekleyen firma, tesisin 2025’te hizmete alınmasını, 2025’te ise tam kapasiteye ulaşmasını hedefliyor. Kırman sözlerine şöyle devam etti: “Yeni tesis yatırımıyla 3 milyon tonu aşacak global cam ambalaj üretim kapasitemiz, Eskişehir’de gerçekleştireceğimiz son yatırım kararımız ile 3.2 milyon tona ulaşacak. Artan kapasiteler, küresel salgın sürecinde daha da yükselen sağlık ve hijyen bilinci doğrultusunda ivmelenen cam ambalaja talebine cevap vermemizi sağlayacak” dedi.


Şişecam’ın ana faaliyet alanlarında dünyanın en büyük üç üreticisinden biri olma hedefiyle yüksek performansa dayalı yatırım politikası doğrultusunda büyümesini sürdürdüğünü dile getiren Kırman, Türkiye cam ambalaj pazarının dünya ortalamasıyla kıyaslandığında yüksek büyüme hızı ve doygunluğa ulaşmadığını söyledi. Batı Avrupa’da kişi başı cam tüketiminin 45 kilogram seviyelerinde olduğunu aktaran Kırman, Türkiye’de bu rakamın 18 kilogram civarında olduğunu, bu durumun cam ambalaj pazarının büyüme potansiyelini gözler önüne serdiğini belirtti.

Yeni Yatırımın 2023’ün İlk Çeyreğinde Devreye Alınması Planlanıyor
2020 yılında, pandemi etkisine rağmen mevcut hacmini büyük ölçüde korumuş olan Türkiye cam ambalaj pazarının, 2021 yılının ikinci yarısında Covid-19 kaynaklı önlemlerin gevşetilmesi, HORECA kanalının büyük oranda açılması ve turizmin pozitif etkisi ile beraber olumlu bir seyir izlediğini ifade eden Kırman, pazarın 2021 yılında hızlı bir büyüme göstereceğinin öngörüldüğünü belirtti. Kırman, “Çinli üreticilerin ABD pazarında etkinliğinin azalması beklentisi, Avrupa pazarının büyümeye devam etmesi ve Şişecam’ın Avrupa’da tercih edilen tedarikçilerden biri olması, ihracat potansiyelinin daha da yüksek olduğuna işaret ediyor” dedi. 

Beşinci fırın yatırımıyla birlikte artan üretim kapasitesi ve sahip olduğu ileri teknoloji altyapısının Eskişehir’in cam ambalaj üretim üssü statüsünü güçlendireceğini ifade eden Kırman açıklamasını şöyle sürdürdü: “Eskişehir, stratejik bir cam ambalaj üretim üssü olmasının yanı sıra, pazar erişim potansiyeli doğrultusunda, yeni yatırımımız için doğru lokasyon olarak öne çıktı. Yurt içi pazar talebine hızla cevap verilebilmemizi sağlayacak olan yeni yatırımımız, yurt dışında oluşabilecek ek satış taleplerinin değerlendirilmesi bakımından da avantajlar sunacak. 2023’ün ilk çeyreğinde devreye alınması planlanan yeni fırının yurt içinde ve ihracat pazarlarında başta içecek ve gıda ambalajı olmak üzere çok sayıda sektöre girdi vermesini planlıyoruz.”

Yusufeli, Yeni İlçe Merkezi’ne Taşınıyor

Yusufeli Barajı nedeniyle sular altında kalacak ilçe merkezinden 2 bin 654 hak sahibinin yeni ilçe merkezine taşınma işlemi 5 ay sürecek.


Artvin Yusufeli’nde baraj inşaatı sürüyor. Barajın yıl sonu itibariyle su tutulacak olması nedeniyle sular altında kalacak ilçe merkezinden 2 bin 654 hak sahibinin yeni ilçe merkezine taşınma işlemi 5 ay sürecek.


275 metre yükselikle Türkiye’nin birinci, dünyanın üçüncü en yüksek kemer barajı olacak Artvin’deki Yusufeli Barajı yıl sonu itibariyle hizmete alınacak. Barajın faaliyete alınmasıyla sular altında kalacak olan ilçenin taşınma işlemleri de başladı.


Bugüne kadar yapılan Yusufeli yeni yerleşim yeri altyapı çalışmaları kapsamında 24 milyon metreküp kazı, 11 milyon metreküp dolgu yapılarak 153 hektar alan elde edildi. Yeni yerleşim yerindeki altyapı, dolgu ve kazı çalışmaları tamamlandı. Atık su, yağmur suyu, elektrik hatları, destekleme, yol, kaldırım, çevre düzenlemesi, toprak taşınması, sulama sistemi, dere ıslahı gibi sanat yapılarının inşasında da yüzde 90 seviyesine ulaşıldı. İlçe merkezinin yanı sıra yine sular altında kalacak olan İşhan,Yeniköy, Çeltikdüzü, Tekkale,Meşecik, Irmakyanı ve Çevreli köylerinin de yeni köy yerleşim yerinin altyapı çalışmaları da sürüyor.


TOKİ tarafından yapılan Yusufeli ilçesi yeniden yerleşim üstyapı çalışmaları da 3 ayrı bölgede 10 etap halinde yürütülüyor. Birinci bölge kapsamında; Sakut Vadisi’nde PTT, hükümet konağı, ilçe gençlik ve spor merkezi, ilçe emniyet müdürlüğü, adliye, spor müdürlüğü, merkez cami, müftülük binası, kapalı spor salonu, kütüphane, müftülük binası, öğretmenevi ve 16 derslikli ortaokul yapımı tamamlandı. Birinci bölgedeki 2. etap çalışmaları kapsamında 518 konut, 2 ticaret merkezi, 69 dükkan, 25 yataklı hastane inşaatı, belediye hizmet binası, alt yapı ve çevre düzenlemelerinin yapımı devam ediyor. Birinci bölge 3. etap kapsamında 16 dükkan, 6 ticaret merkezi ve 208 konutun inşaatı devam ediyor.

2. bölge olarak adlandırılan Yansıtıcılar mevkiinde ise 1. etap kapsamında 340 konut ve 16 dükkan inşa ediliyor. Bu etabın fiziki gerçekleşme oranı yüzde 50’ye ulaştı. 2. etap kapsamında 248 konut ve 32 dükkanın yapımı sürüyor. 2. bölge 3. etap kapsamında 336 konut inşaatı, altyapı ve çevre düzenlemesi çalışmaları devam ediyor. Bu etabın fiziki olarak gerçekleşme oranı yüzde 40 olarak açıklandı. 4. etabın fiziki gerçekleşme oranı ise yüzde 60 seviyesine ulaştı. Bu etap kapsamında 250 konut ve 4 dükkanın inşaatı sürüyor. 226 konut, 4 dükkan ve toplam 812 dükkanlı 2 ticaret mekezinden oluşan 5. etapta da inşaat çalışmaları devam ediyor.

3. bölge 1. etap kapsamında 334 konut, 16 dükkan, 24 derslikli lise, ilçe jandarma komutanlığı ve sağlık ocağının yapımı tamamlandı. 2. etap kapsamında yapılan 224 konut, 8 dükkan ve semt camisinin yapımında sona gelindi.

Baraj nedeniyle Yusufeli ilçe merkezinin sular altında kalacak olması nedeniyle yürütülen yeni yerleşim yeri iskan projesinin Türkiye’nin en büyük iskan projesi olma özelliği taşıyor. 7 köyün kurulum çalışmaları devam ederken, bunun haricinde baraj nedeniyle 2 bin 654 hak sahibiyle ülkemizin en büyük iskan projesi gerçekleşmiş olacak.

Şanlıurfa’daki Liman İnşaatında Sona Gelindi

Takoran Vadisi’nde hayata geçirilen ve bölge turizmine önemli katkı sağlayacak liman inşaatında son aşamaya gelindi.


Şanlıurfa’da liman inşaatında sona yaklaşıldı. Kent turizmine önemli katkı sağlayacak proje inşaatı tamamlanmak üzere.
Şanlıurfa Belediyesi tarafından hayata geçirilen projede kentin tarihi ve doğal güzellikleri ön planda tutuluyor. Takoran Vadisi’nde inşaat çalışmaları süren limanda ilk etap olarak 250 araçlık otopark yapıldı. Liman inşaatında ise son aşamaya gelindi.

Göbeklitepe ve 12 Tepeler ile adını dünyaya duyuran Peygamberler şehri Şanlıurfa, turizmde yeni rotalar oluşturma hedefi ile çalışmalarını sürdüren Büyükşehir Belediyesi ile iç sularda ulaşımın yaygınlaştırılması hedefleniyor. Eşsiz güzelliğiyle herkesi kendine hayran bırakan Takoran Vadisi’ne gelen yerli ve yabancı turistlerin tekneler vasıtasıyla daha kapsamlı bir tur yapmalarına da imkan tanınacak. Büyükşehir Belediyesi, yaklaşık 20 kilometre uzunluğundaki vadide tur tekneleri için liman çalışmasında son aşamaya gelirken tur teknelerinin rahatlıkla park edebilecekleri limanın tamamlanıp hizmete açılması için personeller aralıksız bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor.

FEZA dsgn’den Yeni Aydınlatma Koleksiyonu

FEZA dsgn Kurucusu Y. Mimar Feza Ökten Koca, her biri kendi hikayesini anlatan aydınlatma elemanlarından oluşan yeni ürün koleksiyonunu tanıttı.

Yuvarlatılmış hatları ve geometrik formları ile geleneksel aydınlatma ürünlerine modern bir alternatif olarak karşımıza çıkan ürünler, dekorasyonda sade ama iddialı bir duruşu tercih edenler için birebir.

Elips Tasarım Mimarlık kurucusu Y.Mimar Feza Ökten Koca tarafından kurulan FEZA dsgn, koleksiyonundaki ürünleri kullanıcılar ile buluşturmaya devam ediyor. Alışılmışın dışına çıkarak farklı bir tasarım yaklaşımının benimsendiği aydınlatma ürünleri Fluid, Wavelight, Cactus, Queen, Line ve Drop, sahip oldukları formlar ile kendi hikayelerini yalın ancak bir o kadar da çarpıcı bir şekilde aktarıyor.

Akışkan bir forma sahip olan Fluid, ahşap, ayna ve apliği bir araya getiriyor. Suyun akışkanlığında aşağı doğru akan bir aynanın apliğe tutunması ve adeta anda donup kalması fikri üzerine oturtulan tasarım, merak uyandırıcı bir görünüme sahip. Su halkalarından esinlenilerek tasarlanan Drop ise her bir damlanın ne kadar değerli olduğu vurgusunu, merkezindeki aydınlatma ile sağlıyor. Sarkıtların yanı sıra abajur olarak da kullanılabilen tasarım, telefonunuzu şarj edebilme imkanı ile multi fonksiyonel bir özellik kazanıyor.

Dalga formlu ahşap ve aynayı bir araya getiren Wavelight, yüzeyler arasında alttan yukarıya yükselen led aydınlatma ile lambader görevi görüyor. Mekanın aydınlatmaya ihtiyacı olmadığı durumlarda dekoratif bir obje olarak da değerlendirilebilecek olan ürün, altındaki tekerlekler sayesinde mobil olarak da kullanılabiliyor.

Formu ve dik duruşu ile kaktüsten ilham alınarak tasarlanan Cactus, bitkinin dokusunu andıran desenli yüzeyleri, stilize edilmiş yaprak formu ve arkasına yerleştirilmiş geçirgen kutu içerisindeki led ışık kaynağı ile aydınlatma sağlayan bir lambader.

Serinin içerisindeki diğer ürünlerden kübik formu ile ayrılan Queen, pleksi çubukların arasından etrafa yayılan ışığı ile satranca ilgi duyanların favorisi olabilir. Doğadaki en güçlü bağlardan biri olan anne-çocuk arasındaki ilişkinin yansıtıldığı Line ise yalnızca anne ve çocuğu arasındaki ilişkiyi değil, aynı zamanda bu ilişkinin etrafa yaydığı olumlu enerjiyi de mekana yansıtıyor.