“yapigundem-yeni-banner-1.jpeg”
Ana Sayfa Blog Sayfa 36

KONUTDER Başkanı Kumova ‘’Yaşlanan Avrupa Nüfusuna Türkiye’de İleri Yaşam Merkezleri Oluşturabiliriz’’

Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) Yönetim Kurulu Başkanı Ramadan Kumova, yaşlı AB vatandaşlarını Türkiye’de konut satın almaya teşvik edici adımlardan bahsetti. 

Gayrimenkul pazarında periyodun 7 yıllık olduğunu söyleyen Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) Yönetim Kurulu Başkanı Ramadan Kumova’ya göre, bu nedenle ilk 3-4 aylık veriler tam gösterge değil. Ancak sektörün önünü açacak yeni enstrümanlara ihtiyaç olduğunu söyleyen KONUTDER’in yeni Başkanı Kumova, piyasa değerlendirmelerini Dünya Gazetesi’ne yaptı. 

Müşteri sayısını artıracak modeller geliştirilmesi gerektiğini kaydeden Kumova, “Müşterinin krediye erişimini kolaylaştırmak veya başka modeller geliştirmek gerekiyor. Burada yabancıya satışlar noktası da önemli.” diye konuştu.

‘’Türkiye Büyük Bir Pazar, Burada Yapılacak Çok İş Var’’

Özellikle sahil kentlerinde yabancı için potansiyel olduğunu dile getiren Kumova, “Avrupa’da yatak ihtiyacı 2030’da 1 milyon 800 bine çıkacak. Büyüme trendine bakınca 1,2 milyon adet açık var. Yaşlanan Avrupa nüfusuna Türkiye’de ileri yaşam merkezleri oluşturabiliriz. Bunların bir kısmı bakım, bir kısmı yaşam odaklı olabilir. Polonya’yı, Romanya’yı, Bulgaristan’ı denediler olmadı. Filipinler’i deniyorlar. Türkiye büyük bir pazar, burada yapılacak çok iş var.” dedi. 

Türkiye’deki gayrimenkul satışlarındaki gerilemeyi değerlendiren Kumova, tüketicilerin doğal olarak ilk 3-4 ayda frene bastığını vurguladı. Kumova, “Bu süreçte genele baktığımızda yüzde 11’ler civarında, ipotekli satışlarda da yüzde 14’lerde yavaşlama var. Depremlerin ve seçimin etkisiyle ‘bekle gör’ dönemini geçirdik.” ifadelerini kullandı. 

Yılın ikinci yarısında enflasyonun da etkisiyle satışların hareketleneceğini öngören Kumova’ya göre, enflasyon karşısında ‘param erimesin’ diyen tüketici gayrimenkul, araç gibi alanlara yönelecek. Öte yandan konutun bir de ihtiyaç tarafı olduğunu hatırlatan Kumova, evlilik, doğum, boşanma, iç göç gibi etkenlerin de talep yarattığını belirtti.

“Talep Oldukça Uzun Vadede Sıkıntı Olmaz”

Sadece Türkiye değil tüm dünyada konuta olan talebin devam edeceğini dile getiren KONUTDER Başkanı Kumova, “Dünyada metrekare sınırlı ama diğer her şey artıyor. Arz tarafı kısıtlı olup talep devamlı devam ettiği sürece uzun vadede gayrimenkulün sıkıntıda olması beklenemez.” şeklinde konuştu. 

Arz sıkıntısının ana nedenlerinden birinin arsa sorunu olduğunu hatırlatan Kumova, şunları söyledi: 

“ABD’de arsanın üretilecek konut içindeki maliyet payı yüzde 15 civarında, Avrupa’ya geldiğimizde yüzde 20-25’i geçmiyor. Türkiye’ye geldiğimizde ise hangi kente giderseniz gidin yüzde 50. Bu şehir merkezinde de şehir dışında da öyle. Burada çok net bir problem var.”

Her ülkenin konut üretim modelinin farklı olduğunu Türkiye’de de TOKİ’nin devrede olduğu bir model uygulandığını söyleyen Kumova, “Özel sektörün payını artırmak uzun vadede daha sağlıklı piyasaya ulaşılmasını sağlar.” dedi. 

Konut fiyatlarındaki artışı maliyet bazlı olarak değerlendiren Ramadan Kumova, “Piyasa koşullarında bakarsak 2020’den itibaren baskılanan fiyatlarla maliyetlerin altında kaldık.

Bugüne geldiğimizde maliyet endeksi ile satış fiyatı arasında yine makas var. Geçen yıl yüzde 145 olan makas bu yıl yüzde 105’e geldi. Yani maliyet öyle hızlı artıyor ki konut fiyatının düşmesi mümkün değil.” ifadelerini kullandı.

Fiyatlar bu kadar artarken de erişilebilirlik sıkıntısının gündeme geldiğine işaret eden Kumova, bunun için de farklı enstrümanlar geliştirmek gerektiğini vurguladı. Mortgage sistemi gibi ürün zenginliğine dikkat çeken Kumova, ipotekli evlerin ikinci pazarda satılmasının da dünyada uygulanan bir model olduğuna işaret etti.

“Biz ikincil pazarlara ürün satabilecek mekanizma kuramadık” diyen Kumova, “Finansman modellerini daha uzun vadeli ve vergi avantajları sağlayan modellerin muhakkak geliştirilmesi lazım.” açıklamasını yaptı. 

KDV’nin yüzde 8’e çekildiğine atıfta bulunan Kumova, kentsel dönüşüm ve sosyal konutlarda birtakım istisnalar getirilebileceğini belirtti.

“Bankalar ‘Bekle Gör’ Dönemine Geçti”

Ramadan Kumova, konut üreticisi olarak bankaların kredi kullandırmada daha az tutucu olmasını istedi. Kumova, “Bekleyen çok talep var. Konut kredilerinin daha hızlı çalışmasını bekliyoruz. Bu dönemde bankalar da ‘bekle gör’e geçti. Herkesin önünü görmesi için ekonomi politikalarının belirlenmesi lazım” dedi. Konutun mutlak karşılanması gereken bir ihtiyaç olduğuna işaret eden Ramadan Kumova “Hiçbir yönetim bunu göz ardı edemez. İhtiyaçlar için gerekli politikaların geliştirilmesi kaçınılmaz. Sistemin tıkanan noktaları varsa açmak için metod geliştirilmesi gerekir.” diye konuştu.

Site Aidatlarına KDV Muafiyeti Geliyor

Tesis Yöneticileri Federasyonu Başkanı Yahya Sağır, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile konut sitesi aidatları hakkında yaptığı toplantının ardından, “Site yönetimlerimizin bizden yüzde 18 KDV’nin oluşturduğu yükle alakalı durum tespiti yapan ve çözüm önerilerini hazırlayacak bir süreci başlatıyoruz.’’ açıklamasını yaptı. 

Bakan Kurum ile yaptıkları toplantının ardından konuşan Sağır, yüzde 18 KDV uygulamasının oluşturduğu yük ile ilgili taleplerin artmasıyla beraber çözüm önerilerini hazırlayacak sürece girildiğini açıkladı. 

Site Yöneticiliğine Mesleki Yeterlilik Şartı

Gelişmeleri değerlendiren Sağır, şunları söyledi:

“Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı’mız Murat Kurum, site yönetimleri üzerindeki yüzde 18’lik KDV yüküne yönelik süreci başlattıklarını açıkladı. Site ve apartmanlarda dışarıdan sağlanan hizmetler yüzde 18 KDV’den muaf tutulunca aidatlarda yüzde 18 düşüş olacak. Site yönetimleri için talep ettiğimiz denetim sağlanacak. 

Yönetim hizmeti veren firmalar ve site yönetimleri denetimlere tabi tutulacağı için kötü ve art niyetli kişiler tarafından yönetilen site ve apartmanlarda kişiler dilediği gibi site veya tesis yöneticisi olamayacak. Site ve tesis yönetim firması açmak isteyen veya site yönetimine talip olanların mesleki yeterliliği ve sicil kaydı aranacak.

Yapılacak yeni düzenlemeyle 300 ve üzeri sitelerde özel güvenlik bulundurulması şartı aranacak. Bu uygulamalarla hizmet kalitesi artacak, sitelerde kat maliklerinin yaşadığı sıkıntıların önüne geçilecek, hesap verebilir site yöneticileri olacak.” dedi.

Value Solution Partners ve JLL, Türkiye’de Ortaklık Anlaşması Yapıyor

Uluslararası gayrimenkul şirketi JLL ile Value Solution Partners Türkiye’de kapsamlı gayrimenkul yönetim hizmetleri sağlamak amacıyla imtiyazlı ortaklık yapmak konusunda anlaştılar. JLL Türkiye’deki Sermaye Piyasaları, Perakende Kiralama ve Yönetim, Ofis Kiralama, Lojistik ve Proje Yönetim departmanlarını mevcut işleri ile birlikte Value Solution Partners’a devredecek.

JLL Türkiye’nin mevcut liderleri, büyümeye odaklı yaklaşımları ile bu operasyonun yönetiminden sorumlu olacaklardır. JLL ve Value Solution Partners arasındaki bu ortaklık, müşterileri için hizmet kalitesinin ve devamlılığın teminatı olacaktır. Bu ortaklık modeli, JLL’nin belirli pazarlardaki fırsat ölçeklendirmesine odaklanırken en iyi müşteri hizmeti sunabilme stratejisine uyumludur. 

JLL, müşterileri için entegre tesis yönetimi hizmetleri (IFM) sunmaya devam edecek. 

JLL Türkiye’nin mevcut eş CEO’ları ve Value Solution Partners’ın kurucu eş ortakları Tarkan Ander ve Dora Şahintürk, bu ortaklık için duydukları heyecanı dile getirdiler. Türkiye pazarı için optimal çözüm olduğunu düşündüğümüz bu ortaklık yapısını JLL yönetimi ile oldukça detaylı bir istişarenin sonucunda ulaştık. Bu model Value Solution Partners’ı JLL’nin öncü kabiliyetlerinin üzerine inşa ederek Türkiye pazarındaki fırsatlara odaklanmaya ve müşterilerimize özen ve dikkatle hizmet vermeye imkan tanıyacak. Bu anlaşma mevcut operasyonumuzu hızlı ve çeviklik esasında geliştirmeye, pazarın ihtiyaçlarını karşılamaya imkan tanıyacak. 

JLL Orta Doğu, Afrika ve Türkiye CEO’su Thierry Delvaux, bu ortaklık modeli aracılığı ve mevcut yönetimin ve takımlarının deneyimi ile hizmet vermeye devam etme fırsatından duyduğu heyecanı dile getirdi. Delvaux Türkiye pazarındaki ticari gayrimenkul gereksinimleri için en kaliteli hizmetleri ve çözümleri sunmaya olan bağlılıklarının altını çizdi. Delvaux, sorunsuz bir geçiş sağlamak için Tarkan, Dora ve Value Solution Partners’daki tüm ekiplerle yakından çalışmayı dört gözle beklediğini belirtti. Mayıs ayı sonunda yürürlüğe girmesi beklenen ortaklık ile ilgili entegrasyon gelecek aylarda tamamlanacak. 

Türk Müteahhitler Yurt Dışında Raylı Taşımacılık Ağını Genişletiyor

Türk müteahhit şirketleri yurt dışında raylı taşımacılık ağını genişletmeye devam ediyor. Türk şirketleri, Avrupa, Asya ve Afrika’da milyarlarca dolarlık ihaleleri kazandı. 

Dünya Gazetesi’nden Kerim Ülker’in haberine göre; Özellikle Afrika’da raylı taşımacılık denilince akla gelen ilk Türk şirketi Yapı Merkezi. 2010-2013 arasında Fas’ın Kazablanka kentinde proje üstlenen Yapı Merkezi, kentin tramvayı projesinin iki etabını da üstlenerek bu bölgede adını duyurmuş, ardından Alstom ile birlikte, 15.2 kilometrelik hat ve 26 adet istasyonu barındırdan Cezayir’deki Setif Tramvayı projesini üstlenmişti. Yapı Merkezi’ni kıtada öne çıkan işler ise Sahra Altı’nda aldığı işler oldu.

Tanzanya’da 2 milyar dolarlık 202 kilometre uzunluğundaki Darüsselam- Morogor, 1,9 milyar dolarlık 409 kilometre uzunluğundaki Morogor-Makutupora, Etiyopya’da 1.7 milyar dolarlık 390 kilometre uzunluğundaki AwashKombolcha–Hara Gebaya gibi dev projeleri üstlenen Yapı Merkezi, son olarak bu yılın ocak ayında Uganda Hükümeti’nin Çinli altyapı devi China Harbour Engineering Company’ye verdiği ve daha sonra vazgeçtiği 2.2 milyar dolarlık ihaleye 273 kilometrelik tren hattı ile ilgilenmişti. Yapı Merkezi, Afrika’da bu alanda büyümeye devam ederken, Avrupa’da da ihale almaya devam ediyor.

Bosna-Hersek’in Saraybosna Yönetimi, kentte yeni bir tramvay hattının inşası ihaleye çıktı. KDV hariç 26,2 milyon euro değerindeki ihaleyi Yapı Merkezi, bir başka Türk şirketi Yapıray İnşaat ile kazandı. Sözleşmenin imzalandığını duyuran yerel yönetim, projenin Ilidza-Hrasnica arasında olacağını ve 12,9 kilometrelik bir hattı kapsayacağını açıkladı. 18 ayda tamamlanması beklenen proje, 20 hatta sahip olacak.

İnşaat Demiri Fiyatları Mayıs Ayında Yükselişini Sürdürüyor 

İnşaat demiri fiyatları, mayıs ayında da yükselmeye devam ediyor. İnşaat sektöründe endişe yaratan bu yükseliş, proje maliyetlerini de etkiliyor. 

Son aylarda, hammadde ve taşıma maliyetlerindeki artışlar, demirin üretim ve dağıtım süreçlerinde zorluklara yol açtı. Ayrıca, küresel talep ve arz dengesizlikleri de fiyatları etkileyen faktörler arasında yer alıyor.

Sektör temsilcileri, inşaat demiri fiyatlarındaki bu yükselişin projelerin zaman çizelgelerini ve karlılığını olumsuz etkileyebileceğini söylüyor. Maliyetlerdeki bu artış, müteahhitlerin rekabet gücünü azaltabilir ve inşaat sektöründeki büyümeyi olumsuz etkileyebilir.

İşte, 2023 mayıs ayına ilişkin inşaat demiri fiyatları;

İSTANBUL

  • 8 mm inşaat demiri:  15.650 Türk Lirası
  • 10 mm inşaat demiri: 15.550 Türk Lirası
  • 12-32 mm inşaat demiri: 15.200 Türk Lirası

ANKARA

  • 8 mm inşaat demiri: 16.500 Türk Lirası
  • 10 mm inşaat demiri: 16.500  Türk Lirası
  • 12-32 mm inşaat demiri: 16. 000 Türk Lirası

KARABÜK

  • 8 mm inşaat demiri: 16.500 Türk Lirası
  • 10 mm inşaat demiri: 16.500 Türk Lirası
  • 12-32 mm inşaat demiri: 16.000 Türk Lirası

GEBZE

  • 8 mm inşaat demiri: 16.450 Türk Lirası
  • 10 mm inşaat demiri: 16.350 Türk Lirası
  • 12-32 mm inşaat demiri: 16.000 Türk Lirası

İSKENDERUN

  • 8 mm inşaat demiri: 16.350 Türk Lirası
  • 10 mm inşaat demiri: 16.200 Türk Lirası
  • 12-32 mm inşaat demiri: 16.000 Türk Lirası

İZMİR

  • 8 mm inşaat demiri: 16.200 Türk Lirası
  • 10 mm inşaat demiri: 16.000 Türk Lirası
  • 12-32 mm inşaat demiri: 15.800 Türk Lirası

SİVAS

  • 8 mm inşaat demiri: 16.800 Türk Lirası
  • 10 mm inşaat demiri: 16.700 Türk Lirası
  • 12-32 mm inşaat demiri: 16.600 Türk Lirası

BİGA

  • 8 mm inşaat demiri: 16.300 Türk Lirası
  • 10 mm inşaat demiri: 16.150 Türk Lirası
  • 12-32 mm inşaat demiri: 15.850 Türk Lirası

SAMSUN

  • 8 mm inşaat demiri: 16.650 Türk Lirası
  • 10 mm inşaat demiri: 16.500 Türk Lirası
  • 12-32 mm inşaat demiri: 16.200 Türk Lirası

KIRIKKALE

  • 8 mm inşaat demiri: 16.000 Türk Lirası
  • 10 mm inşaat demiri: 15.90 Türk Lirası
  • 12-32 mm inşaat demiri: 15.800 Türk Lirası

TEKİRDAĞ

  • 8 mm inşaat demiri: 16.450 Türk Lirası
  • 10 mm inşaat demiri: 16.350 Türk Lirası
  • 12-32 mm inşaat demiri: 16.000 Türk Lirası

BİLECİK  

  • 8 mm inşaat demiri: 16.000 Türk Lirası
  • 10 mm inşaat demiri: 15.900 Türk Lirası
  • 12-32 mm inşaat demiri: 15.800 Türk Lirası

İnşaat Demiri Nedir?

İnşaat sektöründe kullanılan temel malzemelerden biri olan inşaat demiri, yapıların dayanıklılığını ve güvenliğini sağlamak için önemli bir rol oynuyor. İnşaat demiri, çelik üretiminde kullanılan bir malzemedir ve çeşitli yapısal uygulamalarda kullanılır.

İnşaat demiri, genellikle çubuk veya çubuk şeklinde üretilen uzun ve düz bir çelik ürünüdür. Yüksek mukavemeti ve bükülme özelliği, inşaat projelerinde kullanılmasını sağlar. İnşaat demiri, betonarme yapıların temel taşıdır ve bu yapıların taşıma kapasitesini artırır.

İnşaat demirinin belirli standartlara ve özelliklere uygun olması gerekmektedir. Birçok ülkede, demirlerin kalitesini belirlemek için standartlar ve sertifikalar bulunmaktadır. Bu standartlar, demirlerin kimyasal bileşimi, mekanik özellikleri ve boyutları gibi faktörleri kapsar.

İnşaat demiri çeşitli çaplarda üretilir ve genellikle metrik sistemle ifade edilen birimlerle ölçülür. Örneğin, en yaygın kullanılan inşaat demiri çapları arasında 6 mm, 8 mm, 10 mm, 12 mm, 16 mm ve 20 mm yer alır. Projeye bağlı olarak, farklı çaplarda ve uzunluklarda demirler kullanılır.

Nisan Ayında 85 Bin 652 Konut Satışı Yapıldı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre; Türkiye genelinde yapılan konut satışı bir önceki yıla göre yüzde 35,6 azalarak 85 bin 652 oldu.

Türkiye genelinde konut satışları Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 35,6 azalarak 85 bin 652 oldu. Konut satışlarında İstanbul 13 bin 944 konut satışı ve yüzde 16,3 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul’u 10 bin konut satışı ve yüzde 11,7 pay ile Ankara, 4 bin 960 konut satışı ve yüzde 5,8 pay ile İzmir izledi. Konut satış sayısının en az olduğu iller sırasıyla 22 konut ile Ardahan ve Hakkâri, 53 konut ile Bayburt oldu.

Konut Satışları Ocak-Nisan Döneminde Yüzde 18,6 Azaldı

Konut satışları Ocak-Nisan döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 18,6 azalışla 368 bin 867 olarak gerçekleşti.

İpotekli Konut Satışları 21 Bin 769 Olarak Gerçekleşti

Türkiye genelinde ipotekli konut satışları Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 32,0 azalış göstererek 21 bin 769 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 25,4 olarak gerçekleşti. Ocak-Nisan döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 19,7 azalışla 80 bin 591 oldu.

Nisan ayındaki ipotekli satışların 7 bin 388’i; Ocak-Nisan dönemindeki ipotekli satışların ise 25 bin 552’si ilk el satış olarak gerçekleşti.

Diğer Satış Türleri Sonucunda 63 Bin 883 Konut El Değiştirdi

Türkiye genelinde diğer konut satışları Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 36,8 azalarak 63 bin 883 oldu. Toplam konut satışları içinde diğer satışların payı yüzde 74,6 olarak gerçekleşti. Ocak-Nisan döneminde gerçekleşen diğer konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 18,3 azalışla 288 bin 276 oldu.

İlk El Konut Satış Sayısı 26 Bin 952 Olarak Gerçekleşti

Türkiye genelinde ilk el konut satış sayısı, Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 26,0 azalarak 26 bin 952 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk el konut satışının payı yüzde 31,5 oldu. İlk el konut satışları Ocak-Nisan döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 15,3 azalışla 110 bin 859 olarak gerçekleşti.

İkinci El Konut Satışlarında 58 Bin 700 Konut El Değiştirdi

Türkiye genelinde ikinci el konut satışları Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 39,3 azalış göstererek 58 bin 700 oldu. Toplam konut satışları içinde ikinci el konut satışının payı yüzde 68,5 oldu. İkinci el konut satışları Ocak-Nisan döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 19,9 azalışla 258 bin 8 olarak gerçekleşti.

Yabancılara Nisan Ayında 2 Bin 557 Konut Satışı Gerçekleşti

Yabancılara yapılan konut satışları Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 60,3 azalarak 2 bin 557 oldu. Nisan ayında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı yüzde 3,0 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında ilk sırayı bin 24 konut satışı ile Antalya aldı. Antalya’yı sırasıyla 792 konut satışı ile İstanbul ve 186 konut satışı ile Mersin izledi.

Yabancılara yapılan konut satışları Ocak-Nisan döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 35,1 azalarak 13 bin 483 oldu.

Ülke uyruklarına göre en çok konut satışı Rusya Federasyonu vatandaşlarına yapıldı

Nisan ayında Rusya Federasyonu vatandaşları Türkiye’den 817 konut satın aldı. Rusya Federasyonu vatandaşlarını sırasıyla 377 konut ile İran, 136 konut ile Ukrayna ve 124 konut ile Irak vatandaşları izledi.

Nexonya’dan Sapanca’da Akıllı Yatırım: Sapanca Lake Villas

Nitelikli konut üretimiyle yeni nesil projelere imza atan Nexonya, Sapanca’da hayata geçirdiği Sapanca Lake Villas’ta kullanıcılarına akıllı villa konsepti sunuyor. Toplam 19 lüks villadan oluşan proje, hem oturum hem de yatırım için avantaj sağlıyor.

Modern hayatın beklentilerini karşılayacak tasarım çizgileri ve geleneksel konak mimarisinin bir birleşimi olarak dikkat çeken Sapanca Lake Villas’ın mimari dokusunda klasik izler görülürken, kullanılan yapı elemanları ve konfor standartları ise modern yaşamın ihtiyaçlarını karşılıyor.  

Projeyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Nexonya Yönetim Kurulu Başkanı Ali Koray Vural, 
“Bir yamaç yerleşimi olarak nitelendirilebilecek olan projemiz Sapanca Lake Villas, arazinin mevcut eğiminden koşullanarak yeniden inşa edilen setlere yerleşen sıra villalardan oluşuyor. Panoramik Sapanca göl manzarasına sahip projemizde, zemin artı iki katlı ve 6+2 tipinde tasarlanan 19 villanın her birinde; dört yatak odası, iki yaşam alanı, beş banyo ile bir ebeveyn banyosu ve bir hobi odası ile çamaşırhane ve depoyu da içeren odalar bulunuyor. Projede ayrıca iki teras ve 1 balkon yer alıyor” dedi. 

Akıllı Villa Konseptiyle Farklılaşıyor 

Kullanıcılarına müstakil bir yaşam sunacak olan Sapanca Lake Villas’ın donatıları arasında; açık yüzme havuzu, basketbol alanı, çocuk oyun parkı, peyzaj ve yeşil alanlar ile kamelya ile yürüyüş yolları, dinlenme alanları ve her villaya özel açık otopark bulunuyor. Barbekü alanı, 7/24 güvenlik-villa interkom ve jeneratör sistemi gibi birçok donanım da kullanıcılara sunuluyor. 

Ali Koray Vural, “Sapanca Lake Villas projesinde her villa doğanın ve muhteşem göl panoramasını villa mahremiyetiyle yaşarken hem de doğanın bir parçası gibi dış dizaynı öne çıkarıldı. Ayrıca projemizde her villanın özel havuzu tasarlanırken, sonsuzluk havuzu tarzında tasarımı yapılarak havuzda yüzülürken gölde yüzme hissi oluşturularak havuzun Sapanca Gölü ile bütünleşmesi sağlandı” diye ifade etti.

Sapanca Lake Villas’ın yapım aşamasında kullanılacak malzemeler konusunda titiz bir çalışma yapıldı. Malzemeler seçilirken, dayanıklılık, uzun yıllar dayanım ve konfor dikkate alındı. Özellikle iç dizayn ve dış mekanlar da malzeme seçimin de çevreye ve insan sağlığına duyarlı malzemeler seçilerek maliyet yerine çevre ve insan sağlığı düşünüldü. Çok iyi ısı ve su yalıtımlı olan villalarımız bu boyutuyla en aza indirgenmiş enerji kullanımıyla, düşük enerji sarfiyatıyla birlikte düşük karbon ayak izine sahip bulunuyor.

Yönetim Kurulu Başkanı Ali Koray Vural, “Son deprem yönetmeliğine uygun olarak inşa edilen projede taşıyıcı sistem dizayn edilirken güvenli sınırın çok üstüne geçirilerek beton sınıfı ve donatı seçildi. Ayrıca projede olması gereken beton sınıfının çok üzerinde bir beton sınıfı seçildi. Projemizde inşaat çalışmaları devam ediyor. Projemizde ayrıca yağmur suyu için pis sudan ayrı yağmur suyu alt yapısını oluşturup toplayarak tekrar doğaya kazandıran bir sistem kullanıldı. Ayrıca projemiz su ve enerji kullanımını dijital olarak kontrol ederek ayrıca elektrik kontağı, su baskını vs. gibi olası olaylarda enerji ve su kullanımını kesebilen, konut güvenliği ön planda tutan akıllı villa teknolojisine sahiptir. Duman dedektörü, hareket dedektörü, su bakını dedektörü ve manyetik kontak akıllı villa özellikleri arasında yer alıyor. Bu kapsamda ekran üzerinden yönetilebilir kontroller ise; kontaktör, su ve gaz vanası, bahçe sulama kontrolü, dahili termostat ile derecesel ısıtma kontrolü ” dedi. 

Sakarya’nın İstanbul’a Yakın Olması Avantaj Sağlıyor 

Sakarya’nın Sapanca ilçesi ise başta gölü olmak üzere yeşiliyle de öne çıkıyor. E-5 Karayolu Sapanca Gölü’nün kuzey kıyısından, TEM Otoyolu ve demiryolu ise güney kısmından geçiyor. Sapanca Gölü yoğun yerleşim merkezlerinin ulaşabildiği bir lokasyonda olması nedeniyle başta İstanbul olmak üzere çevredeki büyük kentlerin özellikle konaklama amaçlı taleplerine açık bir merkez niteliğindedir. Ayrıca ulusal ve uluslararası sörf, yelken ve kürek müsabakalarının yapıldığı Sapanca Gölü, bu organizasyonlarla sportif amaçlı çok sayıda ziyaretçi çekiyor. 

Nexonya Yönetim Kurulu Başkanı Ali Koray Vural, “Projemizin panoramik açısından göl manzarasını tepeden görmesi de bizim için oldukça önemliydi. Sapanca Lake Villas hem doğanın yamacında hem de araçla şehrin merkezine de çok kısa bir mesafede yer alıyor. Tüm bu oluşumlar projemizi bu noktada konumlandırmamızı sağladı. Doğanın içinde, huzurlu ve ayakları toprağa basan güvenli bir konut arayışında olanlar için Sapanca Lake Villas’ta 19 villanın inşaat çalışmaları hızla devam ediyor” diyerek sözlerini noktaladı.

Bolu’da 9 Okulun Çatısına Güneş Paneli Kuruldu

Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen ‘Temiz Okul Temiz Enerji, Çevre Dostu 1000 Okul’ projesi kapsamında Bolu’daki 9 okula güneş panelleri kuruldu.

Gerede Medya Takip’ten Damla Çöteli’nin haberine göre; Güneş enerjisi sitemi kurulan okullardan Mehmet Akif Ersoy İlkokulu’nda açıklama yapan İl Milli Eğitim Müdürü Cemil Sarıcı, Bakanlığın son 10 yılda eğitim binalarının yenilenmesi ve depremlere karşı güçlendirilmesi ile yeni okulların yapılması konusunda önemli çalışmalar yaptığını belirtti. Sarıcı, Bolu’da da bu noktada ciddi mesafelerin kat edildiğini söyledi.

Fiziki düzenlemelerin yanı sıra daha temiz mekanların oluşturulması kapsamında “Temiz Okul Temiz Enerji, Çevre Dostu 1000 Okul” projesinin hayata geçirildiğini aktaran Sarıcı, Bolu’da merkez ilçe ile diğer ilçelerde birer okulda Bakanlığın gönderdiği kaynaklarla güneş enerjisi sisteminin kurulduğunu ve elektrik üretiminin başladığını anlattı.

Sarıcı, çalışma kapsamında okullarda yüzde 20’lik elektrik tasarrufu elde edileceğini dile getirerek, “Yapılan harcama 4 yılda kendisini amorti edecek. Sonrasında ciddi manada tasarrufa gidilmiş olacak.” dedi.

Okulların “üreten okullar” haline geldiğini ifade eden Sarıcı, çalışmanın, enerjinin daha verimli kullanılması adına önemli olduğunu kaydetti.

Copa İle Keyfinize Garantili Bakım

“Takın, Unutun” sloganı ile son zamanlarda adından sıklıkla söz ettiren Copa, “En iyi kombi varlığını unutacağınız kombidir” söylemini yeni kampanyalarla desteklemeye devam ediyor. Copa, yeni kampanyası “Keyfinize Garantili Bakım” ile özel avantajlı fiyatlarla ek garanti ve bakım fırsatları sunuyor. Copa, bu kampanyayla son kullanıcıların ek masraf ve beklenmedik sorunlarla karşılaşmamaları için düzenli kombi bakımı yaptırmanın önemine de dikkat çekiyor.

İklimlendirme sektörünün öncü markalarından Copa, “Keyfinize Garantili Bakım” diyerek kombi müşterilerine özel ek garanti ve bakım fırsatı sunuyor. Düzenli kombi bakımı yaptırmanın önemine dikkat çeken ve kombilerine ek garanti veren Copa, “En iyi kombi varlığını unutacağınız kombidir” söyleminden yola çıkarak kombi bakımının, cihazların performansını ve ömrünü artırdığını ve daha düşük enerji tüketimi sağladığını belirtiyor. 

Copa, yeni kampanyası “Keyfinize Garantili Bakım” ile kombi müşterilerine bakım ve garanti sürelerinde ek avantajlar sunmanın yanı sıra, ürünlerinin kalitesine de güvendiklerini vurguluyor. Kampanya, Copa kombilere düzenli bakım yapılmasını teşvik ederek, uzun ömürlü ve güvenilir bir şekilde kullanılmalarını sağlıyor. 

Copa “Keyfinize Garantili Bakım” kampanyası kapsamında, müşteriler uygun bir ücret karşılığında kombilerinin garantisine ek 1 yıl garanti ve 1 adet bakım veya ek 2 yıl garanti ve 2 adet bakım fırsatı sunuyor. 31 Aralık 2023 tarihine kadar geçerli olan kampanya kapsamında, kredi kartına taksit imkanı da sunuluyor.

‘Yeşil Mahalle’ Projesi Hayata Geçiyor

Türkiye’nin sadece bungalovdan oluşan ilk mahallesi olma özelliği taşıyan ‘Yeşil Mahalle’ projesi, Kırklareli’nde hayata geçiriliyor.

Kırklareli’nin Kofçaz ilçesi, Elmacık Köyü’nde başlatılan Yeşil Mahalle projesi, doğayla iç içe bir konsepte sahip. 44 bin metrekare büyüklüğe sahip alanda inşa edilecek olan bungalovlardan toplam 168 adet kullanılacak. 

Konuyla ilgili konuşan Yeşil Vadi Genel Müdürü Emin Ertuğrul, ‘’Burası Türkiye’nin ilk bungalov mahallesi. Burada toplamda 44 bin metrekare içerisinde 5 ayrı imarlı, ifrazlı ada içerisinde 168 adet bungalov ev yapıyoruz. Buradaki en büyük amacımız görmüş olduğunuz doğal yapı içerisinde doğallığı bozmadan bungalovlarımızı yapmak ve doğal düzene uygun imalatımızı bitirmeyi hedefliyoruz” dedi. 

Ertuğrul, projenin etap etap ilerlediğini ifade ederek Kırklareli’nin doğal güzelliğine yakışacak bir proje yaptıklarını söyledi. Ertuğrul, İstanbul başta olmak üzere büyükşehirlerin stresinden bunalan vatandaşların bungalov mahallemizde daha rahat ortamda güzelleştirmek adına projeyi oluşturduklarını vurguladı. Kırklareli’nin doğal güzelliğine değinen Ertuğrul, “Kırklareli’nin en büyük özelliği Trakya bölgesinin en yeşil alanı, doğal güzelliklerine sahip olması ve İstanbul’a yakınlığı projeyi geliştirmemizi sağladı.” diye konuştu.

Siemens Türkiye’den Starwood’a Enerji Verimliliği Projesi

Siemens Türkiye, Starwood Orman Ürünleri Tesisleri’nde enerji verimliliği projesini hayata geçirdi. Proje ile yaklaşık yüzde 68 oranında enerji tasarrufu ve 4 bin ton karbon emisyon azaltımı sağlandı.

Sürdürülebilir yöntemlerle daha az kaynak kullanımıyla enerji verimliliği sağlayan Siemens Türkiye, projelerine bir yenisini daha ekledi. 

Bu kapsamda Türkiye entegre ağaç sektöründe tek çatı altında en yüksek üretim hacmine sahip Starwood İnegöl Fabrikası’ndaki 13 ayrı ünitede enerji verimliliği projesini hayata geçiren Siemens Türkiye, üretimde yüzde 68’e varan enerji tasarrufu sağladı. Üretim aşamasında dünyada ilk kez uygulanan çalışmaları da başlatan proje ile yıllık 400 bin avronun üzerinde maliyet tasarrufu ve yaklaşık 4 bin ton karbon emisyonu azaltımı sağlandı.

‘’Bugünün Dönüşümüne Hız Kazandırmaya Devam Ediyoruz’’

Siemens Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Dr. Hüseyin Gelis, iş birliğine ilişkin değerlendirmesinde, Siemens Türkiye’nin DNA’sında bulunan sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için çalışmalarını kararlılıkla sürdürdüğünü belirterek şunları söyledi: 

“Siemens Türkiye olarak gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak hedefi ile var gücümüzle çalışıyoruz. 167 yıllık tecrübemiz ile yenilikçi, verimli, enerji tasarruflu çözümler sunmaya ve gelecek için bugünün dönüşümüne hız kazandırmaya devam ediyoruz. Sunduğumuz çözümlerle, ülkemizin önde gelen kurum ve kuruluşlarının enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasına yardımcı oluyoruz.” 

Uzun yıllardır birlikte başarılı çalışmalara imza attıkları Starwood Orman Ürünleri ile örnek bir projeyi daha hayata geçirmekten büyük mutluluk duyduklarını belirten Gelis, “Bu projenin odağındaki sürdürülebilirlik bizim en önemli önceliklerimiz arasında bulunuyor. Starwood ile gerçekleştirdiğimiz ve hedeflenen rakamların üzerinde bir verimlilik sağladığımız bu enerji verimliliği projemizde de olduğu gibi, ihtiyacı olan kurum ve kuruluşlarla çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz” dedi. 

Önemli Maliyet Tasarrufu Elde Ediliyor

Siemens Türkiye’nin sunduğu yenilikçi çözümlerin, bir taraftan kaynakların daha verimli kullanılmasını sağlarken diğer taraftan şirketlerin üretim süreçlerini iyileştirdiğini ve onlara rekabet avantajı kazandırdığını belirten Siemens Türkiye Dijital Endüstriler Genel Müdürü Kerim Oal, “Hayata geçirdiğimiz projelerle enerji tüketimi kayda değer ölçüde azalan müşterilerimiz, önemli maliyet tasarrufları elde edebiliyor” ifadelerini kullandı. 

Siemens Türkiye’nin, Starwood İnegöl Fabrikası’nda gerçekleştirdiği 13 projeden 2’sinde dünyada ilk kez uygulanan çalışmaların yapıldığını belirten Oal, sözlerine şöyle devam etti: 

“Siemens Türkiye, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü tarafından lisans verilen Enerji Verimliliği Danışmanlık şirketlerinden biri. Bu danışmanlığımız kapsamında, projeler için VAP (Verimlilik Artırıcı Proje) hazırlayarak, teşvik programına da dahil olduk. Böylece Starwood Orman Ürünleri’nin yaptığı yatırımın yüzde 30’luk kısmının devlet tarafından desteklenmesine olanak sunduk.”

‘’Türkiye’de Hatta Dünyada İlk Olan Uygulamaları Hayata Geçirdik’’

Starwood Orman Ürünleri CEO’su Hüseyin Yıldız ise projeye yönelik açıklamasında şöyle konuştu: 

“Starwood olarak Türkiye’nin en büyük sanayi şirketleri arasında yer alıyoruz. Proseslerimizden kaynaklanan enerji tüketimi son derece yüksek olduğu için enerji yönetimi, üzerinde önemle durduğumuz bir konu. Sürdürülebilir üretim hedeflerimiz doğrultusunda, uzun yıllardır iş birliği yaptığımız ve sektördeki uzmanlığına güvendiğimiz Siemens Türkiye ile çalışmayı tercih ettik. Bu çalışma sonucunda Türkiye’de hatta dünyada ilk olan uygulamaları hayata geçirdik. Gerçekleştirdiğimiz projeler ile sistemlerimizde yüzde 68’e varan enerji tasarrufuna ulaştık ve karbondioksit emisyonlarımızda ciddi bir azalma sağlandı. Ayrıca tesislerimiz, ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi standardının gerekliliklerini tam anlamıyla yerine getiriyor.” 

‘’Doğaya Karşı Sorumluluğumuza Katkı Sunmuş Olduk’’

Yüksek miktarda üretimin gerçekleştiği Starwood’da en kritik konulardan birinin duruş planlaması ve devreye alma çalışmalarının koordinasyonu olduğunu belirten Starwood Proje Yöneticisi Nuri Önlü ise “Bu koordinasyon Siemens Türkiye’nin uzman ekipleri tarafından çok başarılı bir şekilde yapılarak projenin zamanında hayata geçirilmesi sağlandı. Bu doğrultuda üretim prosesleri odaklı otomasyon ve yazılım uygulamaları; sürücü uygulamaları ve verimli motor dönüşümüne yönelik, dünyada başka bir teknoloji sağlayıcısı olmayan uygulamalar başarılı bir şekilde gerçekleştirildi. Çalışmamız, 1’i kaliteyi artırmak için uygulanan proses iyileştirmesi olmak üzere uygulanan 13 proje ile tamamlandı. Siemens enerji verimliliği servisleri sayesinde projelerin çoğu Enerji Bakanlığı tarafından VAP (Verimlilik Artırıcı Proje) teşvik mekanizmasına dahil edildi ve 530.000 euro yatırımla yıllık yaklaşık 7.140.000 kWh tasarruf ve 403.000 euro kazanç elde ettik. 12.642 ağaç eşdeğeri olan 3.947 ton CO2 emisyon azaltımı sayesinde önemli bir çevresel etki oluşturarak doğaya karşı sorumluluğumuza katkı sunmuş olduk” ifadelerini kullandı.

Kaynak: ST Endüstri

Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nden GES Hamlesi

Sakarya Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ) tarafından başlatılan Güneş Enerjisi Santrali (GES) kurulum çalışmaları hızla devam ediyor. Belediye, toplamda 14 bin adet güneş paneliyle şehrin enerjisine katkı sağlayacak. 

Sakarya Büyükşehir Belediyesi, 14 bin adet güneş paneli ile şehrin enerjin kaynaklarına alternatif yenilenebilir enerji kaynağı Karaman GES Projesi’nin son 2 bin adet panel montajına hız kazandırdı. 

55 Bin Metrekare Alana Konumlandırıldı

SASKİ marifetiyle yürütülen aralıksız çalışmalar ile proje alanındaki çalışmalar önümüzdeki günlerde tamamlanacak. Sakarya Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ), Karaman GES Projesi çerçevesinde sürdürdüğü aralıksız çalışmalar ile son 2 bin adet panelin de montajını tamamlamak üzere. 14 bin panel ile 55 bin metrekarelik alanda şehrin enerjisine katkı sağlayacak dev proje çerçevesinde güneşten elde edilen elektrik kurum bünyesinde hizmet veren tesislerde kullanılabilecek. Test ve montaj aşamalarında sona gelinen proje önümüzdeki aylarda sorunsuz bir şekilde devreye alınacak. 

Bu Yıl İçerisinde Kullanıma Başlanacak

Sakarya’nın gelecek vizyonuna dahi hizmet verecek Kurum tarafından yapılan açıklamada, “Sakarya’nın su ve enerji kaynaklarını en doğru şekilde kullanmak ve geleceğimize eksiksiz şekilde bırakmak için her zaman doğru adımlar attık. Bugün ise şehrimizin gelecek vizyonuna dahi hizmet edecek projemizin son adımlarını heyecanla tamamlıyoruz. Son 2 bin adet panel için gerekli zemin hazırlığını tamamlamamızın ardından panel montaj çalışmalarına başladık. Kısa sürede montaj ve test aşamalarını sonlandıracağımız Karaman GES Projesi ile üreteceğimiz enerjiyi Sakarya’nın hizmetinde kullanmaya 2023 yılı içerisinde başlayacağız” ifadeleri kullanıldı.

Mars Gayrimenkul İcra Kurulu Başkanı Hakan Bucak: ‘’İnşaat Sektörüne Karşı Bir Bürokrasi Var’’

Mars Gayrimenkul İcra Kurulu Başkanı Hakan Bucak, konut sektöründeki fiyat artışlarının yanlış politika ve enflasyon uygulamalarına bağlayarak, “İnşaat sektörüne karşı bir bürokrasi var.” dedi. 

Dünya Gazetesi’nden Nurdoğan Arslan Ergün’ün haberine göre; Konut sektöründeki aşırı fiyat artışını izlenen yanlış politikalara ve enflasyona bağlayan Mars Gayrimenkul İcra Kurulu Başkanı Hakan Bucak, sektörün yıllık 300-400 bin adet ekside kaldığını belirtti. 

“Yıllık talep 1 milyonun üzerinde, üretim 500-600 bin adet. Üretemediğimiz malın cezasını da fiyatla ödüyoruz” diyen Bucak, “İnşaat sektörüne karşı bir bürokrasi var.” yorumunu yaptı. 

Faiz, enflasyon gibi belirsizliklerin üretimi zorlaştırdığını dile getiren Bucak, “Bu belirsizlik bir müddet daha gidecek gibi. Denge kurulmazsa gayrimenkul geliştiricisinin inşaat yapma hevesi azalacak.” diye konuştu. 

Konut fiyatlarında bir-iki yıl düşüş beklemeyen Bucak, “Ancak bazı bölgelerde fiyatlar özellikle kiralama noktasında çok şişti. Ortodoks ekonomiye geçilirse bu köpüklerdeki inişler başlar. Gelişen bölgeler, oturmuş bölgelerdeki fiyatlar kolay kolay düşmez. Artış ise maksimum enflasyon oranında olur.” dedi. 

Kamunun politikasının fiyatları düşürme üzerine olmaması gerektiğini ifade eden Bucak, şunları söyledi: 

“Konut politikalarını fiyatları düşürmeye yönelik yaparsanız üretim olmaz. Barınma krizi başlar. Devlet konut fiyatlarını düşürmeye yönelik değil de doğru talep ve arzı dengeleyecek konut politikaları geliştirip fiyatları sahanın belirleyeceği bir politika geliştirmeli.”

Gayrimenkul sektörünün orta ve uzun vadede en çok kazandıran yatırım enstrümanı olduğunu söyleyen Bucak, şöyle devam etti: 

“Son 10 yılın ortalamasına baktığımızda borsa yüzde 18, dolar yüzde 24, avro yüzde 21, altın yüzde 29, gayrimenkul ise yüzde 33,81 getirmiş. Şimdi uzun vadede gayrimenkul bütün diğer finansal enstrümanlara göre her zaman daha iyi getiri getiriyor.” 

Gayrimenkulü toparlama, büyüme, hiper arz ve düşüş olarak 4 evreye ayıran Bucak, “Toparlama ile büyüme evresinde yakalarsanız çok iyi. Ama büyümeden hiper arza geçerse orda stok oluyor. 2017 örneğinde olduğu gibi; 2 milyon konut üretildi, 700 bini satıldı. Bu yıl kamunun kampanyalarıyla dönemiydi ama hiper arza geçemedi. Hiper arza geçmeniz için ekonominin iyi gitmesi, belirsizlik olmaması lazım. Dolayısıyla sektör tıkandı.” diye konuştu.

“Türkiye Stratejik Hatalar Yaptı”

Deprem söylentilerinin yanında Rusların fiyatlardan rahatsız olduğu için Türkiye yerine Dubai gibi bölgelere yöneldiğini ifade eden Bucak, “Yabancılara peşinatlar yüzde 50’den başlıyor. Orada ise yüzde 5 peşinat. Rus medyasında da Türkiye’ye karşı karalama yapılıyor. Bali, Tayland, Montenegro, Dubai gibi bölgelere kayma başladı. Ruslara ayda 2 bin-2 bin 500’lere yakın satış yaparken şimdi bin 200’lere kadar düştü.” dedi. 

Dünyada 400 milyar avroluk bir uluslararası gayrimenkul para akışı olduğunu aktaran Bucak, “Türkiye’nin buradan aldığı pay yüzde 1,5-2. Gerçek potansiyel 40 milyar avro. Şu anda bunun ekmeğini Dubai, Suudi Arabistan, ABD yiyor. Şu an Mısır listeye ekleniyor. Türkiye emlak konusunda çok stratejik hatalar yaptı; peşinat, finans konusunda iyi yönetemedik.” şeklinde konuştu.

“Arsaya Talep Konuttan Daha Fazla”

İmar belirsizliklerine rağmen depremin de etkisiyle arsaya olan talebin daha fazla olduğunu söyleyen Hakan Bucak, “Özellikle son bir yılda arsaya olan iştah konuttan fazla. İmar belirsizlikleri de çözülüp planlama sistemi getirilirse Türk halkı arsaya yatırım yapmak ister, toprağı seviyoruz.” dedi.

“Küçük Paylaşımlı Ofislere İhtiyaç Var”

Gayrimenkul sektöründe ofis arz sıkıntısına da dikkat çeken Hakan Bucak, “Ofisler yapılıyor ama asıl ihtiyaç olan küçük ya da paylaşımlı ofis. Bugün satılık birçok boş ofis binası var. Fiyatlar 25 milyon dolardan başlıyor. KOBİ, bunun tek katını bile alamaz ki. Ancak tek katını kiralıyor o da 550 metrekare. 550 metrekareyi 120 bin liraya kim kiralayacak? O yüzden yeni çağa uygun küçük paylaşımlı ofis üretimine ihtiyaç var. Mevcut ofisler talebi karşılamıyor.” diye konuştu.

ABD’de Konut Alımı Yüzde 100 Arttı

Yatırımcı-acente, geliştirici-acente arasında satış mühendisliği başta olmak üzere 47 ülkeye konut satışı noktasında hizmet veren Mars Gayrimenkul, 3 ay önce ABD yapılanmasını tamamladı. 

ABD’de yabancıların gayrimenkul pazarındaki payını 200 milyar dolar olarak açıklayan Hakan Bucak, “Biz de ABD’de yatırım yapmak isteyen insanlara yatırım, ikametgâh, vatandaşlık gibi fırsatlar yaratıp portföy üretip Amerika’da bu politikayı doğru bir sistematik bir şekilde, güvenli bir şekilde sunmaya başlayacağız.” dedi. 

ABD’de özellikle kiralamada yıllık yüzde 8-10 gibi getirisi olduğunu söyleyen Bucak, 2023’ün ilk 4 ayında 2022’ye göre Türklerin ABD’den ev alımlarının yüzde 100 arttığını kaydetti.

Sancaktepe Şehir Hastanesi’nin İnşaat Çalışmaları Başladı

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İstanbul’da inşa edilecek beşinci şehir hastanesi olan Sancaktepe Şehir Hastanesi projesinde inşaat çalışmalarının başladığını duyurdu.

Konuyla ilgili sosyal medya hesabından paylaşım yapan Bakan Koca, “Sancaktepe Şehir Hastanesi ve Sağlık Kampüsü’nün inşaatına başlandı. İstanbul’un 5. şehir hastanesi olarak planlanan Sancaktepe Şehir Hastanesi tamamlandığında 630 poliklinik ve 85 ameliyathane ile hizmet verecek. Yatak kapasitesi yaklaşık 4 bin. Kapalı alanı 637 bin 550 metrekare.’’ ifadelerini kullandı. 

İnşa edilecek şehir hastanesinin içerisinde, genel hastane, kadın doğum ve çocuk hastanesi, KVC hastanesi, onkoloji hastanesi, yüksek güvenlikli adli psikiyatri hastanesi ile 300 yataklı fizik tedavi ve rehabilitasyon binasını içereceğini aktaran Koca, ayrıca kampüste İl Sağlık Müdürlüğünün yanı sıra, kongre merkezi, konferans salonu, klinik otel, lojmanlar ve kreş yer alacak.

“BAHAR” Projesinde İnşaat Başladı 

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ayrıca, Bağımlı Hastalar için Rehabilitasyon Merkezi’nin (BAHAR) bir yenisinin yakında Sancaktepe’de olacağını, inşaatına da başlanıldığını duyurdu.

Koca, “Kısa adı olan BAHAR’la bilinen proje, bu yeni merkezinde bağımlılıkla mücadele eden bireylere uzmanlar ve özel imkanlarla destek verecek. Şimdiden hayırlı olsun.” dedi.

İnşaat Sektöründe Ücretli Çalışan Sayısı Yüzde 16,6 Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) mart ayına ilişkin ücretli çalışan istatistiklerine göre; inşaat sektöründe ücretli çalışan sayısı yüzde 16,6 oranında artış gösterdi.

TÜİK’in yayımladığı ücretli çalışan istatistikleri mart ayı verilerinde, sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı Mart 2022’de 13 milyon 862 bin 333 kişi iken bu yıl martta yüzde 6,5 artışla 14 milyon 757 bin 342 kişiye yükseldiği gözlendi.

Söz konusu ayda ücretli çalışan sayısı sanayi sektöründe yıllık bazda yüzde 3,4, inşaat sektöründe yüzde 16,6 ve ticaret-hizmet sektöründe yüzde 6,6 artış kaydetti.

Ücretli Çalışan Sayısı Aylık Yüzde 0,5 Arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış ücretli çalışan sayısı martta bir önceki aya göre yüzde 0,5 arttı.

Bu dönemde ücretli çalışan sayısı sanayi sektöründe yüzde 0,2, inşaat sektöründe yüzde 1,2 ve ticaret-hizmet sektöründe yüzde 0,6 artış gösterdi.

Ciro Endeksi Mart Ayında Yıllık Yüzde 594 Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre ciro endeksi; mart ayında yıllık yüzde 594 aylık ise yüzde 41 oranında arttı.

Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; 2023 yılı Mart ayında yıllık sanayi sektörü ciro endeksi yüzde 42,4, inşaat ciro endeksi yüzde 105,0, ticaret ciro endeksi yüzde 66,1, hizmet ciro endeksi yüzde 67,5 arttı.

Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi, 2023 yılı Mart ayında aylık yüzde 4,1 arttı. Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; 2023 yılı Mart ayında aylık sanayi sektörü ciro endeksi yüzde 5,1, inşaat ciro endeksi yüzde 3,1, ticaret ciro endeksi yüzde 4,5, hizmet ciro endeksi yüzde 1,0 arttı.

TÜİK Dış Ticaret Verilerini Açıkladı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Mart ayına ilişkin dış ticaret verilerini açıkladı. Buna göre; ihracat endeksi bir önceki yıla göre yüzde 2,7 oranında artarken ithalat, yüzde 10,1 düştü. 

TÜİK tarafından açıklanan verilere göre; İhracat birim değer endeksi Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2,7 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 11,2 ve imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 4,6 artarken, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 9,6 ve yakıtlarda yüzde 23,6 azaldı.

İhracat birim değer endeksi 2023 yılı birinci çeyrekte bir önceki yılın birinci çeyreğine göre yüzde 3,7 arttı.

İhracat Miktar Endeksi Yüzde 1,6 Arttı

İhracat miktar endeksi Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1,6 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 6,6 ve imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 1,8 azalırken, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 34,5 ve yakıtlarda yüzde 23,5 arttı.

İhracat miktar endeksi 2023 yılı birinci çeyrekte bir önceki yılın birinci çeyreğine göre yüzde 1,2 azaldı.

İthalat Birim Değer Endeksi Yüzde 10,1 Azaldı

İthalat birim değer endeksi Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 10,1 azaldı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 1,0, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 12,3, yakıtlarda yüzde 31,1 ve imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 3,4 azaldı.

İthalat birim değer endeksi 2023 yılı birinci çeyrekte bir önceki yılın birinci çeyreğine göre yüzde 4,7 azaldı.

İthalat Miktar Endeksi Yüzde 15,1 Arttı

İthalat miktar endeksi Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 15,1 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 69,5, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 9,6, yakıtlarda yüzde 0,8 ve imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 17,7 arttı.

İthalat miktar endeksi 2023 yılı birinci çeyrekte bir önceki yılın birinci çeyreğine göre yüzde 16,7 arttı.

Mevsim ve Takvim Etkilerinden Arındırılmış İhracat Miktar Endeksi Yüzde 9,8 Arttı

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2023 Şubat ayında 132,6 olan ihracat miktar endeksi yüzde 9,8 artarak, 2023 Mart ayında 145,5 oldu. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2022 Mart ayında 152,2 olan ihracat miktar endeksi yüzde 1,6 artarak, 2023 Mart ayında 154,6 oldu.

Mevsim ve Takvim Etkilerinden Arındırılmış İthalat Miktar Endeksi Yüzde 4,2 Azaldı

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2023 Şubat ayında 131,9 olan ithalat miktar endeksi yüzde 4,2 azalarak, 2023 Mart ayında 126,4 oldu. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2022 Mart ayında 112,2 olan ithalat miktar endeksi yüzde 15,1 artarak, 2023 Mart ayında 129,1 oldu.

Dış Ticaret Haddi 2023 Yılı Mart Ayında 86,4 Olarak Gerçekleşti

İhracat birim değer endeksinin ithalat birim değer endeksine bölünmesiyle hesaplanan ve 2022 yılı Mart ayında 75,6 olarak elde edilmiş olan dış ticaret haddi, 10,8 puan artarak, 2023 yılı Mart ayında 86,4 oldu.

Dış ticaret haddi, 2023 yılı birinci çeyreğinde, geçen yılın aynı dönemine göre 6,8 puan artarak 82,9 oldu.

Zonguldak’a Yeni Konut Projesi

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Pendik Yunus Emre Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantı ile Zonguldak’a bin 650 adet konut inşa edileceğini duyurdu. 

İstanbul, Pendik’te yer alan Yunus Emre Kültür Merkezi’nde Zonguldaklılarla bir araya gelen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Zonguldak’ta yapılacak projeler hakkında bilgi verdi. Bakan Kurum, ilde toplam bin 650 adet yeni konut inşa edileceğini müjdeledi. Proje kapsamında Zonguldak’taki barınma ihtiyacının karşılanmasının yanı sıra riskli yapılar da ortadan kaldırılacak. 

‘’11 Bin 227 Konut Vatandaşlara Sunuldu’’

Son yıllarda Zonguldak’a 30 milyar TL’den fazla yatırım yapıldığını açıklayan Bakan Kurum, ‘’TOKİ eliyle 11 bin 227 konut ile birlikte onlarca sosyal donatı alanı vatandaşların hizmetine sunulmuştur. “İlk Evim İlk İş Yerim” projesi kapsamında ise bin 650 konut inşa ediliyor. Ayrıca 2 bin konut için gerekli arsa vatandaşların hizmetine sunulacaktır. Zonguldak’a 162 projenin tamamlanması için İller Bankası aracılığıyla 2,1 milyar lira yatırım yapıldı. Şehirdeki yeşil alan miktarı da artırılarak toplamda 260 bin metrekarelik 5 millet bahçesi vatandaşların kullanımına sunuldu.’’ şeklinde konuştu.

İstanbul’da 1,5 Milyon Konut Dönüştürülecek

Bakan Kurum, toplantıda yaptığı konuşmada İstanbul’da gerçekleştirilen yüzyılın dönüşümü projesi kapsamında yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. “Güvenli Konutlar, Huzurlu Yuvalar” sloganıyla yola çıkan proje kapsamında, İstanbul’da 1,5 milyon konutun dönüştürülmesi hedefleniyor. Ayrıca Yarısı Bizden kampanyasıyla başlatılan dönüşüm projesi, dünya tarihinin en büyük şehircilik hamlesinden biri olarak ifade ediliyor. 

561 Bin Bağımsız Bölüm Başvurusu Yapıldı

İstanbul’daki başvuru sayısı hakkında da bilgi veren Bakan Kurum, Bugüne kadar 561 bin bağımsız bölüm başvurusu yapıldığını belirtti. Kurum, ‘’İstanbul’un bu tarihi dönüşümünde 5 yıl içerisinde hiçbir riskli yapı kalmayacak.’’ dedi. 

Beykoz Devlet Hastanesi’nin İhalesi 20 Haziran’da

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İstanbul’un Beykoz ilçesinde inşa edilecek Devlet Hastanesi projesinin 20 Haziran tarihinde ihale aşamasına geçeceğini ifade etti.

Toplam 500 yatak kapasitesinden oluşacak yeni hastane projesinin ihalesi hakkında sosyal medya hesabından açıklama yapan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, ‘’İstanbul Beykoz Devlet Hastanesi’nin ihalesi 20 Haziran 2023’te yapılıp, inşaatına kısa sürede başlanacak.’’ dedi.

Projenin detaylarına da değinen Koca, ‘’Poliklinik sayısı 200, ameliyathane sayısı 22. Yoğun bakım yatak sayısı, 90’ı yeni doğan olmak üzere 139. Yetişkin ve çocuk diyaliz yatak sayısı 14. 125 bin metrekare kapalı alana sahip olacak İstanbul Beykoz Devlet Hastanemiz; Çocuk, Kadın Doğum, Onkoloji, KVC, Ortopedi ve Nöroloji hastanelerini içerecek.’’ ifadelerini kullandı.

Projenin yer tesliminin ardından 1 yıl içerisinde tamamlanarak vatandaşların hizmetine açılması planlanıyor.

Gaziantep Afet Konutlarının İnşaatı Devam Ediyor

6 Şubat tarihinde yaşanan depremlerden etkilenen Gaziantep’in Nurdağı ve İslahiye ilçelerinde, Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından yapılan afet konutlarının inşaat çalışmaları sürüyor.

Pazarcık ve Elbistan ilçeleri merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerden etkilenen 11 ilde evleri yıkılan veya ağır hasar alanların barınma ihtiyacını karşılamak için çalışmalar devam ediyor.

AA’dan Okan Coşkun’un haberine göre; Depremlerden en çok etkilenen ilçelerden Nurdağı ve İslahiye’de 7 bin 818 konutun inşası sürüyor. Bu kapsamda kaba inşaatı biten 5 katlı binaların bazılarının çatıları yerleştirildi, sıva işlemlerine de başlandı.

Bölgede yapımı devam eden konutların bir yıl içinde tamamlanarak depremzedelere verilmesi planlanıyor.

Konutların Yüzde 70’i Perde Kalıp Sistemiyle Yapılıyor

Konutların inşaatının hızla sürdüğünü belirten Proje Koordinatörü Murat Ulusoy, şunları söyledi:

“Şu an duvar ve sıva çalışması devam ediyor. Nurdağı’nda ise temel çalışması yürütülüyor. Burası radye temel ve tünel kalıp sistemiyle yapılıyor. Binaların amacı içindeki insanları korumak. Şükürler olsun TOKİ’nin yaptığı binalar içindeki insanları koruduğu gibi kendilerini de korumuştur. Neredeyse yüzde 70’i perde kalıp sistemiyle yapılıyor. Çok kaliteli bir demir ve beton kullanımı var. Daha önce C30-37 betonu gökdelenlerde kullanıyorduk, şimdi buralarda kullanıyoruz.”

1 Yılda Teslim Edilecek

İnşaatlarda proje ve zeminin de önemli olduğu aktaran Ulusoy, “İhaleler devam ediyor. Cumhurbaşkanımızın dediği gibi 1 yıl gibi kısa bir süre içinde Nurdağı ve İslahiye’deki konutları bitireceğiz. Yapılan konutlar değerli ve kaliteli konutlar. Çok emek veriyoruz. Her detaya dikkat ediyoruz.” dedi.

Ulusoy, projede sosyal alan, ticaret alanı, oyun alanı gibi birçok alanın da yapılacağını sözlerine ekledi.

Van Şehir Hastanesi’nin Proje Çalışmaları Başladı

Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi yerleşkesinde yapılacak proje ile ilde bir şehir hastanesi kurulacak. Hastanenin proje çalışmaları başladı.

İl geneli için hizmet veren Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi içerisine 800 yataklı bir hastane daha yapılacak. Bu proje ile yerleşke, şehir hastanesine dönüşecek. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Muhammed Tosun, “800 yataklı hastane projesini ilimizin ihtiyaçlarını görerek Sağlık Bakanlığımıza ilettik. Onkoloji bölümü, fizik tedavi ve ilimizde olmayan yüksek güvenlikli adli psikiyatri hastanelerini de kapsayacak şekilde bu proje hayata geçiyor. İnşallah en yakın zamanda proje çalışmalarını tamamlanıp Van iline bu hastaneyi kazandırmak istiyoruz. Halihazırda ilimizde bin 500 yataklı eğitim ve araştırma hastanemiz var. Bu yeni hastaneyle beraber Van ilinin ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetlerini çok güçlü bir noktaya taşımış olacağız.” dedi.

Şu anda proje çizimlerinin başladığını bildiren Tosun, şunları söyledi:

“Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi bir şehir hastanesi haline gelecek. İlerleyen süreçlerde farklı yerlere hastane projelerimiz var. İpekyolu ilçesine 150 yataklı hastane projemiz var. Diğer taraftan Edremit ilçesine diş hastanesi projemiz var. Bunların proje aşamasına geçildi ve şu an projeleri çiziliyor. İnşallah yakın zamanda onların da temellerini atacağız. Bu vesileyle Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca, Valimiz Ozan Balcı ve Van milletvekillerimize desteklerinden dolayı teşekkür ediyoruz.”

Masdaf, İzmir Bayisi VEMAS ile teskon+SODEX Fuarı’nda Yer Aldı

Türkiye iklimlendirme sektörünün önemli oyuncularını ve akademisyenlerini İzmir’de buluşturan teskon+SODEX, 26-29 Nisan tarihlerinde İzmir Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi’nde gerçekleştirildi.

Yarım asra yaklaşan köklü geçmişiyle Türkiye pompa sektörüne öncülük eden Masdaf’ta sürdürülebilir akışkan teknolojileri ile fuarda yerini aldı.

Türkiye iklimlendirme sektörünün önemli buluşma noktalarından birisi olan; Isıtma, Soğutma, Klima, Havalandırma, Yalıtım, Pompa, Vana Fuarı teskon+SODEX, 26-29 Nisan tarihlerinde İzmir Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi’nde gerçekleştirildi.

Pompa sektörünün öncü markası Masdaf, bu yıl fuara İzmir bayisi VEMAS ile katılım sağladı. Vemas’ın standında sergilenen; Genio INM motor üstü frekans invertörlü pompalar, Daf serisi hidroforlar, dik milli ve yüksek verimli HEXA serisi paslanmaz pompalar ve YPSP serisi ayrılabilir gövdeli çift emişli santrifüj yangın pompaları ziyaretçilerden büyük ilgi gördü. 

teskon+SODEX’e ilişkin değerlendirmelerde bulunan Masdaf Pazarlama Müdürü Nihan Göksal:

“Sodex İzmir’in 15. Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresi (TESKON) ile eş zamanlı olarak geçekleştirilmesi hem tesisat mühendisliği alanında çalışan; mühendislerin, akademisyenlerin, sanayicilerin ve sektör profesyonellerinin fuara katılımları hem de yeni nesil teknolojilerin sektöre tanıtılması açısından oldukça önemli. Bu nedenle teskon+SODEX’i yenilikçi teknolojilerimizi, sektörle buluşturmak için önemli bir fırsat olarak görüyoruz. 

Özellikle bu yıl fuarın sürdürülebilirlik temasına odaklanması bizim için oldukça önemliydi. Çünkü biz de Masdaf olarak, sürdürülebilir akışkan teknolojilerimiz ile iklim kriziyle mücadelede etkin rol oynuyoruz. Bu kapsamda biz de fuarda ki standımızda sürdürülebilir teknolojilerimizi, ziyaretçilerin beğenisine sunduk. 

Ayrıca fuarın hedef pazarlardaki bağlantıları, sektörümüzün; imalatçı, tasarımcı ve uygulamacı profesyonellerinin yeni pazarlara açılmasına da zemin hazırlıyor” dedi.

Metro Türkiye, 30 Mağazasına GES Kuracak

Metro Türkiye, 500 milyon TL’lik yatırımla 30 mağazsında 30 megawattlık Güneş Enerjisi Santrali (GES) kuracak. Projenin 2024 yılına kadar tamamlanması hedefleniyor.

Dünya Gazetesi’nden Başak Nur Gökçam’ın haberine göre; 2023’ü yeşil enerji yatırımlarında genişleme yılı ilan eden Metro Türkiye, güneş enerjisi sistemini mağazalarına taşıyor. Toplam 49 futbol sahasına eş değer 200 bin metrekarelik alanda üç faz olarak gerçekleşecek olan projenin 15 mağazayı kapsayan ilk fazı ise devreye alındı.

500 milyon TL’lik yatırımla gerçekleşecek projeyle 2024 yılı sonuna kadar 30 mağazada GES kurulacak. Şirket, 2040 yılına kadar karbon nötr olmayı hedefliyor.

GES yatırımları kapsamında mağazalarının mevcut koşullarını inceleyerek projenin teknik olarak gerçekleşebileceği 30 mağaza belirlediklerini belirten Metro Türkiye CFO’su Aslı Aracıoğlu, “30 mağazaya 30 MW” hedefiyle yola çıktıklarını söyledi. Aracıoğlu, “Projenin ilk fazında İstanbul Merter, Ankara Etlik ve Batıkent, İzmir Çiğli ve Gaziemir, Antalya Kepez ve Alanya ile Kayseri, Eskişehir, Diyarbakır, Konya, Gaziantep, Denizli, Bodrum mağazalarımızda kurulum tamamlandı.

Haziran ayında Adana mağazamız ile birlikte 15 mağazamızda kurulum tamamlanmış olacak. 30 mağazada 30 MW hedefimize ulaştığımızda mağazalarımızdaki enerji ihtiyacımızın yaklaşık yüzde 60’ını güneşten karşılamış olacağız” dedi.

Globalde GES yatırımı yapılan ikinci mağaza

Yeşil enerjiye yönelik ilk çalışmalarına 2014 yılında başladıklarını ve ilk GES yatırımını 2014 yılında devreye aldıkları belirten Aracıoğlu şöyle devam etti: “İlk santralimizi 9 yıl önce Mersin mağazamızda kurduk. Bu yatırımın Metro Grup açısından da önemi büyük.

Çünkü Mersin, grup bünyesinde güneşten temiz enerji elde etme konusunda yatırım yapılan ikinci mağaza. Bu ilk adımın ardından ikinci GES projemizi de 2016 yılında Antalya Konyaaltı mağazamızda hayata geçirdik.

Her iki mağazamızda da GES aktif durumda ve iki mağaza enerji tüketiminin yüzde 35’ini GES’ten karşılıyor. Şimdi enerjisini GES ile karşılayan mağazalarımıza yenilerini ekliyoruz.” İkinci fazın önümüzdeki sene başında, üçüncü fazın ise 2024 sonunda tamamlanacağı bilgisini veren Aracıoğlu, “Metro AG, faaliyet gösterdiği tüm ülkelerde GES ile 2030’a kadar 80 MWp’a ulaşmayı hedefliyor.

Biz Metro Türkiye olarak gerçekleştirdiğimiz projemiz ile bu hedefin yüzde 40’a yakınını ülke olarak gerçekleştirmiş olacağız. Bu hem Metro Türkiye hem de ülkemiz adına gurur verici” dedi.

Yılda 18 bin tonluk emisyon engellenecek

GES projesine ilişkin bilgi veren Metro Türkiye CFO’su Aslı Aracıoğlu, “63 bin 500 panelin kullanılacağı projemiz ile her yıl 825 bin ağacın nötrleyebileceği 18 bin ton emisyonun önüne geçerek karbon ayak izimizi 32 bin tondan, 14 bin tona düşüreceğiz. Metro Türkiye olarak, 2040’ta karbon nötr olma hedefimize paralel olarak enerji ihtiyacımızın yüzde 100’ünü güneşten karşılamak için GES yatırımımıza devam edeceğiz” diye konuştu.

Arıcıoğlu, 2024 yılı sonuna kadar 30 mağazanın enerji ihtiyacının, mağazaların çatılarında ve otopark gölgeliklerindeki panellerden karşılanacağını, proje tamamlandığında 110 bin kişinin yıllık enerji tüketimine denk üretim gerçekleştirileceğini kaydetti.

Yeşil ve Çevre Dostu Megablock Ürün Ailesi İle Güvenli ve Sağlıklı Yaşam Alanları

Yalıtım sektörünün önemli oyuncularından Mega Yalıtım Çözümleri, yeni geliştirip ürettiği Megablock Serisi ile farkını ortaya koyuyor. Geçtiğimiz yıl marka yüzünü tamamen yenileyen firma, sektöre sunduğu Megablock Serisi’nde yer alan Megablock Thermal ile ısı yalıtımına çözüm sunuyor.

İnsanoğlu geçmişten bu yana çeşitli zorluklarla karşılaşmış ve bu zorluklar da birçok ihtiyacı doğurmuştur. İnsanlık, ateş, elektrik gibi pek çok keşfi, ihtiyaçları için yeni çözümler ararken bulmuştur. Bugün ise çözüm bulunması gereken en büyük konuların başında iklim değişikliği geliyor. İklim değişikliğiyle mücadele kapsamında önemli adımlar atılmaya devam ederken, ekosistemin koruma altına alınması da bir o kadar önem teşkil ediyor. 

Günümüzde yangınla mücadele için yanıcı materyaller şehirlerden uzaklaştırılırken daha etkili yanmaz malzemelerin üretilebilmesi amacıyla AR-GE yatırımları her geçen gün artıyor. Bu anlayışla yola çıkan Mega Yalıtım, ana hammaddeleri ponza ve taşyünü olan projede, uzun soluklu ve ciddi AR-GE mühendisliği çalışması barındıran hafif beton blok olarak ifade edilen “MegaBlock” ürün grubunu geliştirdi.

Yalıtımın her alanında yapı sektörüne yönelik ürünler geliştiren ve üreten Mega Yalıtım’ın Megablock grubundaki Megablock Thermal’de ısı yalıtım için geliştirilmiş birçok özelliği barındıran bir ürün.  

Hem Hafif Hem Dayanıklı, Üstelik Çevre Dostu

Isı yalıtımı ve yapı elemanlarını birleştiren yapısı sayesinde daha ince detaylara çözüm getiren Megablock Thermal, mimarlar ve sektör profesyonellerine çok daha geniş kullanım alanı sunuyor. Uygulanan proje ve yapılar için zamandan ve bütçeden tasarruf edilmesini sağlayan ürün, hafif yapı elemanı ve ergonomik dizaynı sayesinde uygulandığı yapılarda doğal afetlere karşı dayanımın artmasına katkı sağlıyor. Ürün kolay kesilebilir yapısı sayesinde, zayiatı önlüyor ve homojen duvar oluşmasına imkan tanıyor. Buhar geçirimliliği sayesinde yapıların nefes almasına yardımcı olan Megablock Thermal, aynı zamanda konforu da sağlıyor. 

Kullanım avantajları ile öne çıkan ürün, lento, kolon ve kiriş özel kaplamalı taşyünü panelleri, köşe blok ve dolu blok sayesinde, duvarın homojen bir şekilde örülmesine yardımcı oluyor. Yapısındaki özellikleri sayesinde, kullanıcıya güvenli ve konforlu yaşam alanları vaat ediyor.

A1 yanmazlık sınıfında yer alan Megablock Thermal’in kullanımı, ısınma ve soğutmada uygulandığında enerjiyi minimize ederek, karbondioksit salınımını da yaklaşık %80 oranında azaltıyor. 

Küresel ısınma ile mücadeleye de yardımcı olan bu çevre dostu ürün, sağlıklı ve güvenli yapılar için güçlü bir alternatif oluşturuyor.

Masdaf, Farklı Sektör Gruplarından İş Ortaklarıyla Buluştu

Masdaf, “Birlikte Daha İleri” mottosu ile Türkiye’nin farklı illerindeki iş ortakları ile bir araya geldi.

Türkiye pompa sektörünün öncü şirketi Masdaf, 28-29 Nisan’da Türkiye’nin farklı illerindeki iş ortakları ile bir araya geldi.

“Birlikte Daha İleri” mottosunu benimseyerek, iş ortaklarının bilgilerini güncel tutmalarını ve böylece sektörde fark yaratmalarını hedefleyen Masdaf, 28 Nisan’da ki toplantıyı, Tuzla Genel Müdürlük binasında gerçekleştirdi. 

Masdaf Pazarlama Müdürü Nihan Göksal, Özer Polatoğlu Oditoryumu’nda düzenlenen toplantıda katılımcılara; Masdaf’ın sürdürülebilir akışkan teknolojilerini ve dijitalleşme alanında yaptığı çalışmaları anlattı. Sunumun ardından önce Tuzla fabrika, sonra da Düzce fabrikada gerçekleştirilen saha gezilerinde katılımcılara, üretim hatları hakkında detaylı bilgiler verildi. Programın birinci günü Büyük Abant Otel’de düzenlenen akşam yemeği ile son buldu.

Toplantının ikinci gününde ise Davranış Bilimleri Uzmanı Mehmet Auf’un yaptığı motivasyon konuşması, iş ortakları tarafından ilgi ile izlendi.  

RE/MAX Türkiye’ye Great Place to Work Ödülü

1992’den bu yana gerçekleştirdiği 100 milyondan fazla çalışanın geri bildirim anketinden elde ettiği bilgilerle bir işyerini harika hale getiren kavramın “güven” olduğunu belirleyen Great Place to Work Enstitüsü, Türkiye’nin En İyi İşverenleri’ni açıkladı. Great Place to Work tarafından gerçekleştirilen analizlere dahil olarak “Harika İşyeri Sertifikası”nı almaya hak kazanan yerel ve uluslararası organizasyonların katıldığı Great Place to Work Türkiye’nin En İyi İşverenleri ödüllerini aldı.

RE/MAX Türkiye, hem prestijli ‘Great Place to Work’ sertifikasını kucakladı hem de ‘En İyi İşverenler’ ödülünü evine götürdü.

RE/MAX Türkiye İK Direktörü Funda Karakaş, bu başarıyı “Çalışanlarımızın mutluluğunun ve memnuniyetinin en güzel göstergesi” olarak nitelendirdi. RE/MAX Türkiye’nin bu çifte başarısı, şirketin çalışanlarına ne kadar değer verdiğinin ve onlara sunulan imkanların ne kadar mükemmel olduğunun bir kanıtıdır. Şirketimizin çalışan odaklı kültürünün, çeşitliliğin ve dahil edilmenin bir sonucu olduğunu belirtti. 

Karakaş, “İşyerimizdeki güven, saygı ve adanmışlık, RE/MAX Türkiye’nin başarısının temelini oluşturur. Bu başarılar, RE/MAX Türkiye’nin çalışanlarına duyduğu derin saygıyı ve bağlılığı yansıtıyor. İş yerimizdeki her bir kişi, bu başarıların gerçekleşmesinde kritik bir rol oynamıştır. Hepimiz bundan büyük gurur duyuyoruz” şeklinde konuştu.

Bakan Kurum: ‘’Afetlere Karşı Yapı Güvenliği Tedbirlerimizi Artırıyoruz’’

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nin güncellendiğini belirterek, “Afetlere karşı daha dirençli yapılar için yapı güvenliği tedbirlerimizi artırıyoruz.” dedi.

Konutların zemin katlarındaki ticarî kullanımlardan bitişik yapıların deprem anında oluşturduğu çekiç etkisine kadar birçok alanda düzenlemelerin ve önlemlerin yer aldığı Yönetmeliğe göre; konut olarak kullanılan yapılarda ticarî zemin kat yüksekliği 4,5 metreyi geçemeyecek, kısa kolonlar oluşturulamayacak, asma katlar güvenlik sebebiyle yapılamayacak ve zemin artı 4 katlı yapılarda kapalı çıkma yapılamayacak.

Ticari Zemin Kat Yüksekliği 4,5 Metreyi Geçmeyecek 

Konut olarak kullanılan binaların zemin katlarında ticarî işletmeler için yeni kurallar da getirilecek. Ticarî birimin zemin kat yüksekliği 4 buçuk metreden az olacak, yapının tasarımında Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği’nde yer alan A12, A13, A14 veya A15 tipi taşıyıcı sistemler kullanılacak. Ayrıca, kısa kolon oluşturulmayacak, binada asma kat ve kapalı çıkma yapılmayacak.

Birbirleriyle Bitişik Olan Yapıların Çekiç Etkisi Oluşturmasına Karşın Önlem Alındı 

Bitişik yapılacak olan binaların depremde çekiç etkisi oluşturup, birbiri ile çarpışmasının önlenmesi amacıyla binaların arasında Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği gereği bırakılması gereken deprem derz boşluğu kadar mesafenin parsellerin sınırından itibaren bırakılması zorunlu olacak.

Mühendis ve Mimarlara Tecrübe Şartı 

Yapılan düzenlemeyle, yeni mezun inşaat mühendislerinin hazırlayabileceği statik projeler zemin kat hariç 4 kat ile sınırlandırılacak. Konuya dair mimar ve mühendislerde aranacak nitelikler ve öne çıkarılacak şartlar şöyle oldu:

  • Zemin kat hariç 5 ila 7 kat arası binaların statik projelerini hazırlayacak inşaat mühendisleri için en az 3 yıl mesleki tecrübe ve toplamda en az 10 bin metrekare alana sahip 4 farklı proje yapmış olma şartı aranacak.
  • Zemin kat hariç 8 ila 15 kat arası binaların statik projelerini hazırlayacak inşaat mühendisleri için en az 5 yıl mesleki tecrübe, toplamda en az 15 bin metrekare alana sahip 6 farklı proje yapmış olma şartı aranacak.
  • Zemin kat hariç 15 kat üzeri binaların statik proje müellifliği için ise en az 7 yıl mesleki tecrübe, toplamda en az 20 bin metrekare alana sahip 8 farklı proje tecrübesi ve yapı ana bilim dalında veya deprem mühendisliği alanında lisansüstü eğitim yapma şartı getiriliyor. Ancak yürürlük tarihine kadar diğer şartları yerine getirenlerden lisansüstü eğitim şartı aranmayacak.

Kamu Binaları İçin Yeni Kurallar Devreye Alındı

Kamunun kullanımına özel binaların mimarî proje müellifleri için de yeni kurallar devreye alınıyor. Düzenlemeye göre, ayrıca, mimari estetik değerinin arttırılarak şehirlere kimlik kazandırılması amacıyla, nüfusu 50 binden fazla olan belediyelerde yapılacak resmi binalar, ibadet yerleri, eğitim, sağlık tesisleri, kültürel binalar, eğlence yapıları, konaklama amaçlı binalar, alışveriş merkezleri, ulaştırma istasyonları, iş hanı, büro, pasaj, çarşı gibi ticari yapılar ile merkezi iş alanları ve idaresince bu kapsamda olduğu değerlendirilen yapıların projelerini hazırlayacak mimarlara ilişkin de yeni kurallar getiriliyor.

Bu yapıların mimari proje müellifliği ile ilgili, projelendirme sürecinde aktif olarak bulunacak mimarlardan ise şunlar beklenecek:

  • Kamuda veya üniversitelerin mimarlık bölümlerinde ya da meslek odasına kayıtlı serbest mimar olarak en az 5 yıl mesleki tecrübe bulunma şartı
  • Bu yapının proje müellifliği, yapı ruhsatı alınmış toplamda minimum 10 bin metrekarelik alana sahip en az 4 farklı yapının projelendirilme sürecinde aktif olarak bulunan mimarlarca üstlenilecek
  • Mimarlık ana bilim dalında tezli lisansüstü eğitim görmüş mimarlar için ise bu kriterlerin yarısının sağlanması yeterli sayılacak
  • Bu kapsamdaki kamu binalarının projeleri yöresel mimariye uygun olarak tasarlanacak, yapının kullanım fonksiyonunu azami ölçüde yansıtan mimari öğeler içerecek, yapının bulunduğu cadde veya sokakta mimari estetik komisyonunca belirlenmiş referans bina bulunması halinde referans bina cephesindeki mimari öğelerle ve sokak silueti ile uyumlu olacak şekilde tasarlanacak. 

Düzenleme ile ayrıca;

  • Yüksekliği 30 buçuk metreyi geçen konutlar ile inşaat alanı 2 bin metrekareyi geçen kamu binalarının kullanımına mahsus binalardaki mekanik tesisat proje müelliflerinin; en az 3 yıl mesleki tecrübesi bulunup, toplamda en az 10 bin metrekarelik alana sahip en az 4 farklı proje yapmış olması gerekecek.
  • Yüksekliği 51 buçuk metreyi geçen tüm binalar ile yapı inşaat alanı 30 bin metrekareyi geçen umumun kullanımına mahsus binaların mekanik tesisat proje müelliflerinin ise; en az 5 yıl mesleki tecrübesi bulunup, en az biri bir önceki gruba dahil olmak üzere toplamda en az 10 bin metrekarelik alana sahip en az 4 farklı proje yapmış olması şartı aranacak.

Projelerin Uygunluğunu Mimari Estetik Komisyonları Değerlendirecek 

Düzenleme ile Mimari Estetik Komisyonlarının yapısında da değişikliğe gidildi. Mimari estetik komisyonunda yer alan mimar üye sayısı en az 2 olacak ve komisyon başkanının en az 5 yıl deneyimli veya mimarlık ana bilim dalında tezli lisansüstü öğrenim görmüş bir mimar olması şartı getirilecek. Böylelikle Komisyonda daha nitelikli değerlendirme yapılacak ve daha sağlıklı kararlar alınması sağlanmış olacak.

Kaynak: Hürriyet

Atış Grubu Kuveyt’e AVM İnşa Edecek

Atış Şirketler Grubu CEO’su Ahmet Atış, Kuveyt’te sadece Türk markalarından oluşacak bir Alışveriş Merkezi (AVM )projesi geliştirdiklerini söyledi. 

Turizm, perakende, inşaat, finans, medya ve bilişim sektörlerinde faaliyet gösteren Bursa merkezi Atış Şirketler Grubu’nun CEO’su Ahmet Atış, Orta Doğu ülkelerinden Kuveyt’e sadece Türk markalarından oluşacak AVM açmayı planladıklarını belirterek, yatırım kararının henüz Ar-Ge aşamasında olduğunu ifade etti. Atış, planlanan alışveriş merkezinin 50 bin liralık bir alanda ve 150 milyon dolar yatırım değeriyle hayata geçirileceğini söyledi.

Downtown ve Babylon başta olmak üzere Bursa’da hayata geçirilen projelerle şehre yeni dinamikler kattıklarını belirten Ahmet Atış, Vakko’nun Türkiye’deki tüm konseptleriyle en büyük mağazasının Bursa DownTown AVM’de olduğuna dikkat çekti.

Bursa’nın etkin bir kent olması sebebiyle bölgeye daha fazla yatırım yapılması gerektiğini ifade eden Atış, Bursa’da dağ ve doğa konseptli 2 otel daha açacaklarını söyledi. Yeni yapacakları otellerle birlikte toplamda 4 projenin yatırım bütçesinin yaklaşık 400 milyon dolar olduğunu aktaran Atış, “Perakende de lüks konseptle ilerleme stratejimiz devam edecek” dedi.

Atış, tüm projelerinde otel, konut, ofis, yaşam merkezi, müze ve kültür sanat gibi birçok yapıyı bir arada bulunduran bütüncül projelere imza attıklarını söyledi.

Kaynak: Dünya Gazetesi

Erse Kablo, Elektrik ve Elektronik İhracatçıları Birliği Onur Listesi’nde Yükselmenin Gururunu Yaşıyor

Elektrik ve Elektronik İhracatçılar Birliği (TET), Türkiye geneli elektrik ve elektronik sektöründe en çok ihracatı gerçekleştiren ihracat liderlerine ödüllerini dağıttı. Erse Kablo, “2022 Yılı Elektrik & Elektronik İhracat Onur Listesi”nde yükselerek 32. sırada yer almanın gururunu yaşıyor.

Erse Kablo ihracat pazar paylarında İngiltere, Almanya, Avusturya, Sırbistan, Macaristan olmak üzere Avrupa, Asya, Ortadoğu, Körfez Bölgeleri’yle beraber 50’den fazla ülkeye yaptığı ihracatla altyapı, inşaat ve endüstri sektörlerindekiyurtdışı pazarlarda Erse markasını ön plana çıkararak güçleniyor. Erse Kablo yurtdışı pazarlar için bölgesel satış ve iş geliştirme stratejilerini şekillendirerek; yurtdışı fuarlara katılımıyla Ervital, Ervital Fire Safe Cable ve Ervital Fire Safe Gold Cable ürün markalarının pazarlama iletişimi faaliyetlerini de artırarak global pazarlarda ilerlemeye devam ediyor.

Erse Kablo, 2022 yılında da global gelişmeleri yakından takip ederek, modern test laboratuvarlarına yaptığı yatırımlarla birlikte ulusal ve uluslararası belgelerinin güncelliğine önem veriyor. Erse Kablo, Ar-Ge Merkezi ile teknik üniversite sponsorlukları ve yeni Ar-Ge Merkezi projeleriyle sektörümüze artı değer kazandırırken; teknik üniversitelerle yaptığı iş birlikleriyle kablo ve mühendislik alanında ilerlemek isteyen öğrencilerimize destek veriyor.

Erse Kablo, marka değeri yüksek zayıf akım kablo ürün gruplarındaki üretimiyle uluslararası ticaretin ve marka bilinirliğinin artması için stratejiler geliştirerek, ülkemizin ekonomisine ihracat ile katkı sağlamanın gururunu yaşıyor.Erse Kablo Genel Müdürü Selami Sivritepe, “Ürün ve hizmet kalitemiz ile iş ortaklarımıza hızlı çözüm önerileri sunuyoruz. Firmamız iş ortaklarımızla beraber, karşılıklı güvene dayalı ilişki yönetimine sahip. Kurumsal değerlerimiz içinde yer alan bu önemli konunun Erse’deki tüm ekiplere yansımasından memnuniyet duyduklarını” belirtti. Erse Kablo Üst Yönetimi; bu başarıda emeği geçen, değerli ekibine ve iş ortaklarına teşekkürlerini sunduklarını dile getirerek, bu değerli ödülü almaktan mutluluk duyduklarını dile getirdi.

BİTÜDER Genel Sekreteri Meltem Yılmaz: ‘’Su Yalıtımı Konusunda Doğru Bilincin Oluşmasını Sağlıyoruz’’

Bitümlü Su Yalıtımı Üreticileri Derneği (BİTÜDER) Genel Sekreteri Meltem Yılmaz, Yapiradar.com’un Youtube kanalı Yapıradar TV’ye konuk oldu. 

Bitümlü Su Üreticileri Derneği’nin (BİTÜDER) 2006 yılında su yalıtımı bilinci oluşturulması amacıyla kurulduğunu ifade eden BİTÜDER Genel Sekreteri Meltem Yılmaz, derneğin su yalıtımıyla ilgili mevzuatların tamamlandığını belirterek, ‘’Bir su yalıtımı yönetmeliğimiz yayımlandı. Bakanlık ile ortak çalışmalarımız sonucunda. Şimdi ise bu mevzuatın sahada doğru bir şekilde uygulanması için çalışmalar yapıyoruz.’’ dedi.

‘’Su Yalıtımı Uygulamalarımızı TSE’ye Kabul Ettirdik’’

BİTÜDER’in çalışmaları hakkında bilgi veren Yılmaz, ‘’Binalarda su yalıtımı eksikliğinin büyük sonuçları oluyor. Bu konuda mevzuatlar oluşturduk. Bunun sonucunda derneğimizin teknik ekibiyle birlikte bitümlü su yalıtımı konusunda uygulamalı kural standardı yazdık. Bunu da bakanlıkta Türk Standartları Enstitüsü’ne (TSE) kabul ettirdik. Hatta başka birçok ürünle ilgili uygulamalı kural standardı oluşturduk. Bunun sonucunda doğru bilincin oluşmasıyla 2018 yılından itibaren bütün binalarda su yalıtımı uygulaması zorunlu hale geldi. 

2023’te son birkaç yıldır yaptığımız gibi haksız rekabet ile ilgili çalışmalar yapıyoruz. Türkiye’de inşaat sektörü, Avrupa’nın birçok ülkesine göre büyük bir hızla ilerliyor. Hal böyle olunca son yıllarda bu konuda çalışmalar yapıyoruz. 2023 yılında Avrupalı olarak kalite çizgisinin yükselmesi ve bu kalitenin denetiminin takibiyle ilgili çalışmalar yapıyoruz.’’ şeklinde konuştu.

‘’Kalitesiz Ürünler ve Yanlış Projeler Can ve Mal Kaybıyla Sonuçlanıyor’’

Meltem Yılmaz, yapı malzemelerinin kaliteli kullanımı için denetleme organlarının daha sık harekete geçmesi gerektiğini vurguladı. Yılmaz bu konuda, dernek çatısı altında yapılan çalışmaları şöyle özetledi:

‘’Bina inşa ederken ucuz malzemelere yönelince, özellikle de su yalıtımı konusunda malzemenin ucuzunu tercih edildiğinde kaliteden ödün veriliyor. Kalitesiz ürünlerle yanlış projelerle yapılan işlerin sonucunda deprem ülkesi olduğumuz için can ve mal kaybına sebep oluyor. Özellikle bu kalite konusuna son yıllarda çok önem veriyoruz ve vurguluyoruz. Sanayicilerimizi de en çok zorlayan konu tahmin ediyorum haksız rekabet konusu. İnşaat sektöründe kullanılan bütün malzemelerin Yapı Malzemeleri Yönetmeliği’ne uygun olması lazım. Ama maalesef bu konuda çok sıkı bir denetim de olmadığı için sıkıntılarımız var, bunları çözmeye çalışıyoruz. “

Önümüzdeki Yıllarda Su Yalıtımı Bilinci Artacak”

Toplumda su yalıtımı bilincini oluşturmak için çalıştıklarını söyleyen Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:  “Paydaşlarımız fark ederse doğru detayın ne kadar önemli olduğunu bir zincirleme olarak her şey daha doğru gider. Tabii bu zincirlerde zaman zaman sorunlar oluyor. Biz de bu denetimi sıklaştırmak için zaman zaman kamu otoritesiyle masaya oturuyoruz.’’

‘’Kullanılan Malzemelerin Kalite Çizgisini Artırmayı Hedefliyoruz’’

Derneğin gelecek hedeflerinden bahseden Yılmaz, ‘’Şimdi, Türkiye’de ve dünyada su yalıtımı konusunda en fazla kullanılan malzeme bitümlü örtüler. Çünkü çok uzun bir geçmişi var. Yüzyıllardır denenmiş ve ne kadar uzun ömürlü olduğu görülmüş. Bu yüzden Avrupa’da ve Türkiye’de en çok kullanılan malzeme bitümlü örtüler. Türkiye’de inşaat sektörünün ivme kazanmasıyla biz de bu konuda büyüme bekliyoruz. Dernek olarak hedefimiz, kullanılan malzemenin kalitesinde belli bir çizgi yakalamak oluyor. Çünkü depreme dayanıklı yapılarda su yalıtımı önemli bir konsept. Binanın korozyondan etkilenmemesi için su yalıtımı yapılması şart. Aksi takdirde bina temelden, çatıdan ya da yer altı sularından etkilenerek paslanmaya başlar ve bina, taşıyıcılığı kaybeder. Hal böyleyken bu konuda bir bilinç artışı olması gerekiyor. Son yıllarda yaptığımız tüm seminerlerde bunu vurgulayarak devam ediyoruz.‘’ ifadelerini kullandı.  

 

BİTÜDER Genel Sekreteri Meltem Yılmaz ile yaptığımız söyleşinin tamamını buradan izleyebilirsiniz.

Gaziantep Şehir Hastanesi 15 Haziran’da Hizmete Açılıyor

Önceki Dönem Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Gaziantep Şehir Hastanesi projesinin 15 Haziran’da vatandaşların hizmetine açılacağını söyledi. Proje, günlük 15 bin hastaya hizmet verebilecek.

Türkiye’de birçok hastanede kullanılmayan teknik cihazların Gaziantep Şehir Hastanesi’nde kullanılacağını vurgulayan Önceki Dönem Adalet Bakanı Abduhlamit Gül, “Nisan sonu itibariyle hazır olan bölümler olmasına rağmen, açılış için tamamen bitmesini bekledik. Seçim kaygısı ile değil milletin duasını almak için 15 Haziran’da hastane faaliyette olacak” dedi.

Bin 875 Yataktan Oluşacak

1875 Yataklı Şehir Hastanesi’nin son durumuna ilişkin bilgi alan Önceki Dönem Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, ‘’Bin 875 Yataklı Gaziantep Şehir Hastanesi ile ilgili yapılan toplantıda önemli bilgiler aldık. Hamdolsun çok önemli bir mesafe kat ettik. Burada Gazianteplilere ve bölgeye hizmet edecek 7 hastanemiz bulunuyor. Kadın Doğumdan Çocuk Hastanesine, Onkolojiye kadar birçok hastanemiz mevcut. Bin 875 Yataklı Dev bir eseri Gaziantep’e kazandırıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız bu süreci başından itibaren yakından takip ediyor. Buraya gelmeden önce Sayın Cumhurbaşkanımız ile görüştük, Amanos Tüneli Projesi dahil olmak üzere kentte devam eden yatırımlarla ilgili görüştük.’’ ifadelerini kullandı. 

Gaziantep Şehir Hastanesi’nin 15 Haziran itibariyle hizmete başlayacağını duyuran Gül, şunları söyledi:

‘’Firma yetkililerimizden bilgi aldık. 15 Haziran tarihi itibariyle Şehir Hastanemiz, Gazianteplilerin hizmetine sunulmaya hazır hale gelecek. 600 doktoru ve tüm çalışanları ile burada bir sağlık ordusu vatandaşlara hizmet verecek. Biz de bunun heyecanını yaşıyoruz. İnşallah 15 Haziran’da vatandaşlarımız şifa bulmak için buraya gelecek. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, çevre düzenlemesi ve yollar konusunda çalışmalar yaptı. Yerel yönetimler ve Merkezi hükümet birlikte çalıştık.’’

Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu: ‘’Büyük İstanbul Tüneli’ni 2028’de Hizmete Açmayı Planlıyoruz’’

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Büyük İstanbul Tüneli’nin 2028 yılında hizmete alınmasını hedeflediklerini söyledi. 

Konuyla ilgili açıklamada bulunan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, “İstanbul Ulaşım Ana Planı verileri doğrultusunda yapılan hesaplamalara göre; şu anda günlük 2 milyonu aşan Avrupa ve Asya yakası arasındaki geçişlerin gelecekte günlük 3 milyonunun üzerine çıkması öngörülüyor. Artan Trafik hareketliliğin önümüzdeki yıllarda sorun oluşturmaması için her zaman olduğu gibi geleceği şimdiden planlıyoruz.” dedi. 

Tünelin toplam 28 kilometre uzunluğuna sahip olacağını belirten Karaismailoğlu, “2028 yılında hizmete açıldığında günlük toplam 1,3 milyon yolcuya hizmet edecek olan metro projemiz, tek yönde saatte 70 bin kapasiteye sahip olacak. Toplam seyahat süresi ise 42 dakika olacak. Metrobüs hattının işletildiği D-100 (E5) güzergahı toplu taşımacılığın ana aksını oluşturmaktadır. 6,5 milyon İstanbullunun yaşadığı bölgelere hizmet edecek olan güzergâh 11 farklı raylı sistem hattı ille de entegre olacak. Böylelikle; bu güzergahta hizmet veren metrobüs hattının konforlu kapasite değerlerinde çalışmaya devam etmesi de sağlanmış olacak.”

Muğla’ya 42 Yeni Okul Geliyor

Muğla’da eğitim yatırımları kapsamında 42 yeni okul inşa edilecek. Projeler arasında anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lise gibi tüm eğitim binaları yer alıyor.

Haber 48 tarafından derlenen bilgilere göre; Yeni eğitim yatırımlarının tamamlanması ile yeni okul ve derslik ihtiyacı duyulan Bodrum, Dalaman, Datça, Fethiye, Köyceğiz, Marmaris, Menteşe, Milas, Ortaca, Seydikemer, Ula, Yatağan ilçelerine, okul öncesinden ortaöğretime ve özel eğitim anaokuluna kadar toplam 42 okul ve 536 derslik kazandırılmış olacak.

İl Müdürü Emre Çay, Okul İnşaatlarını Ziyaret Etti

Milli Eğitim Bakanlığı ve Muğla Valiliğinin öncülüğünde il genelinde yürütülen eğitim yatırımları programı kapsamında ilçe ziyaretlerini sürdüren İl Milli Eğitim Müdürü Emre Çay, yapımında sona gelinen okulları ve devam eden inşaat çalışmalarını yerinde inceledi.

Seydikemer’e Yeni Anadolu Lisesi ve Ortaokul

İl Müdürü Emre Çay’ın ziyaretlerinin ilk durağı Seydikemer ilçesi oldu. İlçede devam eden okul inşaatlarında incelemelerde bulunan İl Müdürü Emre Çay, yapımında son aşamaya gelinen ve 2023-2024 eğitim öğretim yılında hizmete açılacak olan 12 derslikli Ortaköy Ortaokulunu, ardından Devlet Yatırım Programı kapsamında ilçeye kazandırılacak olan 16 derslikli Seydikemer Anadolu Lisesini ziyaret etti. Geçtiğimiz günlerde temeli atılan ve betonarme çalışmalarına hızla başlanan 16 derslikli Anadolu lisesinin 2024 yılının ilk çeyreğinde teslim edilmesi ve hizmete açılması planlanıyor. Aynı zamanda 8 derslikli bir anaokulunun da proje çalışmaları devam ediyor.

Fethiye’de 16 derslikli İlkokul ve Modern Yemekhane

İl Müdürü Emre Çay’ın ikinci durağı Fethiye oldu. İlçeye kazandırılan yeni eğitim yatırımlarını yerinde inceleyen İl Müdürü Emre Çay, yapımında sona gelinen 16 derslikli Bozyer Şehit Ali Galip Met İlkokulunu ziyaret etti. Ardından yapımı tamamlanarak modern mutfağı ve 200 öğrenci kapasiteli yemek salonuyla öğrencilerin hizmetine sunulan Esenköy İlkokulu Yemekhane Binasında incelemelerde bulundu. Ayrıca Fethiye’de yapılması planlanan ve yatırım programına alınan 3 anaokulu ile toplam 24 derslik okul öncesi eğitimine kazandırılmış olacak.

Köyceğiz’e Yeni Eğitim Kompleksi

İl Müdürü Emre Çay’ın sonraki durağı ise Köyceğiz ilçesi oldu.  İlçede yapımında sona gelinen 16 derslikli Köyceğiz Anadolu İmam Hatip Lisesi, Öğrenci Pansiyonu ve Spor Salonundan oluşan Eğitim Kompleksinde incelemelerde bulundu. İlçeye kazandırılan Köyceğiz Anadolu İmam Hatip Lisesi Eğitim Kompleksi, yeni modern mimarisi, sportif ve sosyal alanları ve 100 öğrenci kapasiteli pansiyonu ile 2023-2024 eğitim öğretim yılında hizmet vermeye başlayacak.

İl Genelinde Çalışmalar Sürüyor

Okulların depreme karşı daha güvenli hale getirilmesi ve büyük onarım çalışmaları ile modern eğitim yuvalarına dönüştürülmesi adına il genelinde çalışmalar aralıksız devam ediyor. Yık /Yap Projesi kapsamında yapılan okulların modern bir eğitim ortamı sunması hedefleniyor.

Bodrum’a 200 Yataklı Modern Uygulama Oteli ve Halk Eğitim Merkezi

Bodrum’un Mumcular Mahallesinde depreme dayanıksız olduğu için yıkılan Fuat Erten İlkokul ve Ortaokulun eski binasının arsasına, 24 derslikli bir ilkokul yine 24 derslikli bir ortaokul inşaatına başlandı. Ayrıca 8 derslikli anaokulu da Mumcular Mahallesine kazandırılmış olacak. Bodrum’da otelcilik meslek lisesinin yerine yapılacak olan 16 derslikli meslek lisesi, 200 yataklı modern uygulama oteli için çalışmalara başlandı. 12 derslikten oluşacak Bodrum Halk Eğitim Merkezi de yatırım programına alındı. Tüm bu yatırımlara ek olarak 16 derslikli bir ortaokul ile toplam 36 derslikten oluşacak 5 yeni anaokulu da Bodrum’a kazandırılacak.

Marmaris İlçesinde Fen Lisesi ile Birlikte 7 Okul Yapılacak

Marmaris ilçesinde yık/ yap kapsamında yatırım programına alınan Evren Paşa İlk/Ortaokulu yerine toplam 32 derslikli ilk ve ortaokul binası yapılması için gerekli çalışmalar tamamlandı. Yatırım programına alınan eski okul binasının yıkımının tamamlanmasının ardından Yatırım, İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından ruhsat ve ihale süreçlerinin yakın zamanda gerçekleştirilmesi planlanıyor. Ayrıca Marmaris ilçesine yapılması planlanan 16 derslikli Fen Lisesi ve 200 öğrenci kapasiteli pansiyonun yapılacağı arsa için gerekli sürecin tamamlanmasının ardından ruhsat ve ihale süreci başlayacak. Marmaris ilçesine 16 derslikli ve 2 atölyeli meslek lisesi, 16 derslikli imam hatip lisesi, 100 kişilik pansiyon ve 8 derslikli anaokulu yapımı için hazırlıklarda son aşamaya gelindi.

Dalaman İlçesinde İki Yeni Lise

Dalaman ilçesinde 1 Anadolu Lisesi ve 1 Meslek Lisesi olmak üzere toplam 40 derslik ve 3 atölye yık/yap kapsamında yatırım programına alındı.

Datça’da 16 derslikli ortaokul yatırım programına alınırken, Ortaca ilçesine 12 derslikli bir ilkokul yapılacak. Menteşe ilçesine ise toplam 18 derslikten oluşacak 3 yeni anaokulu kazandırılacak.

Ula İlçesine 2 ilkokul yapılması için ihale süreci tamamlandı. 8 derslikli Kızılyaka İlkokulu ve 12 derslikli Karabörtlen Selahattin Göktuğ İlkokulunun yapım işlerinin tamamlanmasıyla 20 derslikli iki ilkokul ilçeye kazandırılmış olacak.

Yatağan ilçesinde yapımına devam edilen 24 derslikli Cumhuriyet Ortaokulunun da önümüzdeki günlerde tamamlanması bekleniyor.

Milas ilçesinde 48 derslikli 2 ilkokul ve 12 derslikli özel eğitim anaokulu ile 8 derslikli bir anaokulu yatırım programına alındı. Ayrıca eski tekel binası yerine yapılması planlanan 12 derslikli ortaokul için çalışmalar sürüyor.

“Güçlü Eğitim Güçlü Türkiye” Vurgusu

İl genelinde yürütülen eğitim yatırımlarının hız kesmeden devam ettiğini belirten İl Milli Eğitim Müdürü Emre Çay ” Yeni ve modern okullarda “Güçlü Eğitim, Güçlü Türkiye” mottosuyla il genelinde eğitim yatırımlarımız devam ediyor. Bakanlığımızın desteği, Valiliğimizin himayelerinde, Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı (YİKOB) koordinesinde geleceğimizin emanetçileri yavrularımızı güvenli, modern ve donanımlı okullarda eğitim alması adına tüm gayretimizle çalışıyoruz. Bu önemli yatırımların ilimize kazandırılmasında Başta Sayın Bakanımıza, Sayın Valimize ve Sayın Muğla Milletvekillerimize şükranlarımı sunuyorum. Ülkemize ve ilimiz eğitim camiasına hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum.” ifadelerine yer verdi.

Trabzon Şehir Hastanesi 2025’te Hizmete Girecek

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Trabzon Şehir Hastanesi’nin 22 Şubat 2025 tarihinde hizmete açılacağını söyledi.

Bakan Karaismailoğlu, Trabzon Şehir Hastanesiyle ilgili yaptığı yazılı açıklamada, Akyazı Stadyumu’nun yanında Türkiye’nin ve dünyanın en modern hastanelerinden birinin inşa edildiğini belirtti.

Bölgenin Sağlık Merkezi Olacak

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, hastanenin 280 bin metrekarelik alanda kurulduğunu ve 900 yatak kapasitesi olduğunu aktararak, şu ifadeleri kullandı:

“Altyapı çalışmalarımızda 1500 yatak kapasitesini esas aldık. Yani istenildiği anda 1500 yatak kapasitesine ulaşabilecek. Yapılan fizibilite çalışmaları sonucunda hizmet vereceği bölge özelinde belirlenen ihtiyaçlar doğrultusunda bünyesinde 181 yataklı genel hastane, 146 yataklı Kadın Doğum Hastanesi, 161 yataklı KVC Hastanesi, 151 yataklı Onkoloji Hastanesi bulunacak. Hastanede 33 ameliyathane ve 265 yataklı yoğun bakım üniteleri yer alacak. Trabzon Şehir Hastanesi bölgemizin sağlık merkezi olacak.”

Hafif Raylı Sistem Projesi Hayata Geçirilecek

Bakan Karaismailoğlu sözlerini, “Trabzon’a ne yapsak azdır ve yerindedir. Trabzon için çalışmaya devam edeceğiz. Bütün Bakanlıklarımız Trabzon için çok önemli projeleri hayata geçiriyorlar. Buradaki yaşam kalitesini yükseltmek, vatandaşlarımızın ihtiyacını en iyi şekilde karşılamak üzere yoğun çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Şehir Hastanesine ulaşımı hızlandırmak için hafif raylı sistem projesini de hayata geçireceğiz. Böylece hemşehrilerimiz konforlu bir şekilde hastaneye ulaşmış olacak.” diyerek tamamladı.

Avrupa’da Konut ve Kira Fiyatlarının En Fazla Arttığı Ülke Türkiye

EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, Avrupa’da son bir yılda konut ve kira fiyatlarının en fazla arttığı ülkenin Türkiye olduğuna dikkat çekerek, barınma sorununun çözümü için öneriler sundu.

İnsanların bütçelerinden en büyük payı barınmaya ayırdıklarının altını çizen EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, “Barınmak artık ciddi bir mali yük haline geldi. Özellikle son birkaç senedir içinde bulunduğumuz enflasyonist ortam ve düşük faizler ülkemizde pek çok etkiye sebep oldu, olmaya da devam ediyor. Konut fiyatlarındaki artış, özellikle büyük şehirlerdeki yoğun nüfus ve ekonomik sorunlar ile birleştiğinde sorun çok yönlü derinleşiyor. Artan kira fiyatları, ara elemanların özelikle artan barınma maliyeti nedeni geçinememesine neden olduğundan büyük şehirlerde eleman bulmak sorun haline geldi.  Kira ve barınma sorununa çözüm önerileri üretirken, tüm önerilerin makroekonomik iyileşme ve stabilite ile desteklenmesi gerektiğini aklımızda bulundurmalıyız. Yüksek enflasyonda, kurlarda ve makro borçlanma pozisyonlarında iyileşme yaşanmadan alınacak her karar sürdürülebilir olmayacaktır. Ama yine de bu arada yapılabilecek hazırlıklar ve önlemler vardır.” dedi.

Türkiye’deki barınma sorununun, ülkedeki ekonomik, sosyal, kültürel faktörlerin kompleks etkileşimi nedeniyle oldukça karmaşık bir sorun olduğunu da vurgulayan Yazıcı, “Barınma sorununun çözümü için farklı öneriler ve çözüm yolları alternatifleri üretilebilir. Bunlardan bazıları;

  • Kamu yatırımları, sosyal konut projelerinin geliştirilmesi ve kentsel dönüşümde yapılabileceklerde ilk sırada yer alıyor. 
  • Yerel yönetimlerin barınma sorunu ile ilgili neler yapabileceği üzerinde çalışılma yapması gerekiyor.
  • Konuttan kira geliri elde edilmesinin kurumsal hâle getirilmesini sağlamayacak yatırım sistemi oluşturulabilir. Konuttan kira geliri elde edilmesi, kurumsal hâle getirilerek,sivil toplum kuruluşları, vakıflar bu konuda teşviklerle özendirilebilir. Sadece kurumsal yatırımcılar değil ülkedeki barınma sorununa dair öneriler sunan, uygulamalar geliştiren STK’lar çözüme katkı sağlayabilir. Konut kiralama amaçlı bazı yapılar kurularak bunların kiralama amaçlı konut inşaa etmeleri ve kiralama yolu ile orta ve dar gelirli vatandaşa belli sürelerle mülk sağlaması projelendirilebilir. 
  • İmar yasalarının inşaat ruhsat  süreçlerini kısaltacak şekilde gözden geçirilmesi gereklidir. 
  • Gayrimenkul politikaları veya Gayrimenkul Planlamaları Kurulu, Gayrimenkul İhtisas Mahkemeleri Kurulabilir. Bu kurum tüm tarafların çıkarlarını ortak ve hızlı senkronize edecek düzenlemeleri hızla hayata geçirebilir.
  • Vatandaşlık için yabancıya satışın rakamları yükseltilip satış koşulları zorlaştırılabilir. Bu konuda eksik satış miktarı ile işlem yapan taraflar ağır şekilde cezalandırılabilir. 
  • Üretim modelleri ile ilgili geliştirmeler planlanabilir. Nüfusu büyük şehirler desantralize edilip, dağıtılabilir. 

Barınma sorununun çözümü için sunduğumuz önerilerle ilgili konunun taraflarınca çok boyutlu tartışılması ve çok yönlü düşünülerek kararlar alınması ve bu kararların acilen uygulanması gerekli. Ortak akılla politikalar oluşturulmalı ve planlamalar kısa orta ve uzun vadeli olarak geliştirilmeli. Uzun vadeli, çözüm odaklı ve insan merkezli en önemlisi de sürdürülebilir yaklaşımların benimsenmesi gerekiyor.” şeklinde konuştu. 

Yazıcı ayrıca, kira fiyatlarında yaşanan astronomik artış için de “Kira kontratlarına tavan değer uygulaması yapılmalı, değerleme uzmanları da gayrimenkul kiralarında tavan fiyat uygulamasını belirlemeli. Gayrimenkulde vergi kaçışını önlemek alım ve satımlarda alınacak vergilerin gerçek değer üzerinden yapılmasını sağlamak bu alanda değerleri ve kiraların kontrat altına alınmasını sağlayacaktır. Evlerin boş durmasına izin verilmemeli. Kira kontratlarının e-devlet üzerinden yapılması, buradaki kira değerinden vergi alınması ve fahiş artışın yanı sıra vergi kaybının önlenmesi sağlanabilir.” şeklinde sözlerini tamamladı.

Seramiksan, Renklerin Enerjisini Yüzeylere Taşıyor

Güneşin sıcaklığını hissettirmeye başlamasıyla, dekorasyon yenileme sezonu da açıldı. Yaşam alanlarını yeniden tasarlayanlar, tercihlerini belirlemeden önce renklerin ruh hallerindeki yansımalarına odaklanıyor. Seramiksan ise renklerin enerjisini karo ve vitriye serileriyle mekanlara taşıyor.

Renklerin psikolojik etkisi, insanların yaşam alanlarını tasarlarken seçtikleri dekorasyon unsurlarına da yön veriyor. Verywell Mind’ın açıkladığı, 30 farklı ülkeden yaklaşık 5 bin kişinin katıldığı araştırmanın sonuçlarına göre, katılımcıların %43’ü beyaz rengi rahatlama ve ferahlıkla ilişkilendirirken, yeşil %39’unda memnuniyet duygusunu öne çıkarıyor. Siyah, katılımcıların yarısından fazlasının hüzünle bağlantı kurmasına aracılık ederken, baharın kendini hissettirdiği bugünlerde turuncu rengi ise neredeyse iki kişiden birine (%44) neşeyi çağrıştırıyor. Zengin renk paletini karo ve vitrifiye serileriyle yaşam alanlarına taşıyan Seramiksan ise renklerin enerjisinin hem zihinsel hem de fiziksel etkilerine dikkat çekiyor. 

Vitrifiye ve karo serileriyle renklerin enerjisini iç mekanlara taşıyor

Seramiksan Pazarlama Müdürü Görkem Helvacıoğlu konuya dair düşüncelerini şu sözlerle aktarıyor: “Renkler, insanlarda ruh halini değiştirebilen bir güce sahip. Öyle ki giyilen kıyafetten kullanılan arabaya, ofis ya da evdeki eşyalara kadar çevremizdeki objelerin renkleri, o günkü modumuzu belirliyor. Seramiksan olarak biz de renklerin enerjisini Bumpy serisiyle yüzeylere, Aura lavabo koleksiyonumuzla ise banyolara taşıyoruz. Böylece farklı estetik beğenilere ve ruh hallerine hitap ederken, aynı zamanda yaşam alanlarını konforlu mekanlara dönüştürüyoruz.”

Görkem Helvacıoğlu’’dan edinilen bilgilere göre 10×30 veya 10×40 cm ebatlarındaki Bumpy serisi, 11 farklı renk seçeneğine sahip. Bu renkler arasında beyaz, siyah, vizon, açık gri, antrasit, kül mavisi, mercan, gri, adaçayı yeşili, hardal, krem ve sarı bulunuyor. Seri, farklı yüzey, renk ve ebatlarıyla dikkat çekerken, aynı zamanda modern tasarımıyla da iç mekanlarda estetik bir görünüm yaratıyor. Karo serisine, Aura lavabo koleksiyonu eşlik ediyor. Mat & parlak siyah ve beyaz, turuncu, kırmızı, yeşil, kahve gibi renk seçeneklerinden oluşan Aura lavabolar, yalın, ince ve modern hatlarıyla banyolara yenilikçi bir esinti katıyor.

2023 Mart Ayına İlişkin İşgücü Verileri Açıklandı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Mart 2023 işgücü verilerini açıkladı. Açıklanan verilere göre mart 2023’te mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranı yüzde 10,0 seviyesinde gerçekleşti.

Hanehalkı İşgücü Araştırması Mart ayı anket uygulaması, ülkemizde yaşanan deprem felaketi nedeniyle Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye illerinde yapılamamıştır. Bu illerdeki örnek hane sayısının örneklem içerisindeki payı yüzde 4,4’tür. Mart ayı bülteninde yer alan sonuçlar anket uygulaması gerçekleştirilebilen iller üzerinden Türkiye bazında tahmin verecek şekilde ağırlıklandırma yapılarak hesaplanmıştır. Yapılan geçici yöntemsel değişiklik ile ilgili açıklamalar metaveri bölümünde sunulmuştur. Belirtilen illerde uygulama gerçekleştirilemediği için, depremin etkisi göstergelere yansıtılamamış olup ilerleyen dönemde alan uygulamasına başlanabilmesi ile birlikte geçmiş dönemlere ait deprem etkisinin ölçülmesi ile ilgili çalışmaların yapılması planlanmaktadır.

Mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı yüzde 10,0 seviyesinde gerçekleşti

Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre; 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2023 yılı Mart ayında bir önceki aya göre 4 bin kişi artarak 3 milyon 508 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise değişim göstermeyerek yüzde 10,0 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 8,1 iken kadınlarda yüzde 13,8 olarak tahmin edildi.

Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam oranı yüzde 48,2 oldu

İstihdam edilenlerin sayısı 2023 yılı Mart ayında bir önceki aya göre 37 bin kişi artarak 31 milyon 462 bin kişi, istihdam oranı ise değişim göstermeyerek yüzde 48,2 oldu. Bu oran erkeklerde yüzde 66,0 iken kadınlarda yüzde 30,7 olarak gerçekleşti.

Mevsim etkisinden arındırılmış işgücüne katılma oranı yüzde 53,6 olarak gerçekleşti

İşgücü 2023 yılı Mart ayında bir önceki aya göre 41 bin kişi artarak 34 milyon 970 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise değişim göstermeyerek yüzde 53,6 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 71,9 iken kadınlarda yüzde 35,7 oldu.

Genç nüfusta mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı yüzde 20,1 oldu

15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,7 puanlık artış ile yüzde 20,1 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 15,2, kadınlarda ise yüzde 28,9 olarak tahmin edildi.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 44,5 saat oldu

İstihdam edilenlerden referans döneminde işbaşında olanların, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 2023 yılı Mart ayında bir önceki aya göre 0,2 saat azalarak 44,5 saat olarak gerçekleşti.

Mevsim etkisinden arındırılmış atıl işgücü oranı yüzde 21,8 oldu

Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı 2023 yılı Mart ayında bir önceki aya göre 1,6 puanlık azalış ile yüzde 21,8 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 15,1 iken işsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı yüzde 17,2 olarak tahmin edildi.

Mart Ayındaki Konut Satışlarının Yüzde 8,80’i Afet Bölgelerinde Yapıldı

Şubat ayında yaşanan deprem felaketinin ardından afet bölgelerindeki inşaat faaliyetleri hız kazanırken, konut satışları da yeniden başladı. Türkiye İstatistik Kurumu’ndan edinilen bilgilere göre geçtiğimiz ay Türkiye genelinde yapılan konut satışlarının yüzde 8,80’i afet bölgelerinde gerçekleşti. Bu illerin başında Kayseri gelirken, Global İnşaat Kurucusu ve Genel Müdürü Vedat Şimşek bölgedeki konut satışlarını ve inşaat faaliyetlerini değerlendirdi. 

Ülkemizde şubat ayında Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremlerin ardından afetten etkilenen çevre illerdeki inşaat faaliyetleri hızlanırken, konut satışları da yeniden başladı. Türkiye İstatistik Kurumu’ndan edinilen bilgilere göre geçtiğimiz ay Türkiye genelinde yapılan konut satışlarının %8,80’i afet bölgelerinde gerçekleşti. Depremden etkilenen bölgelerde konut satışlarının en çok yapıldığı şehirlerin başında 2 bin 79 ile Kayseri gelirken, sıralamayı Gaziantep, Urfa, Diyarbakır ve Adana takip etti. Kayseri’nin konumu itibarıyla depremden ciddi ölçüde etkilendiğini, sonrasında da birçok artçı depremin meydana geldiğini söyleyen Global İnşaat Kurucusu ve Genel Müdürü Vedat Şimşek bölgedeki konut satışlarını ve inşaat faaliyetlerini değerlendirdi. 

Kayseri’de müstakil konutlara talep artıyor

Kayseri’deki konut alıcılarının tercihlerinin depremden sonra değiştiğini kaydeden Vedat Şimşek, “Kayseri’deki vatandaşlarımız artık deprem riskinin en az olduğu bölgelere taşınıyor. Süreç boyunca yüksek katlı binalara rağbetin azaldığını, bunun yerine ise müstakil evlere talebin yükseldiğini görüyoruz. Elbette bu eğilim Türkiye’nin diğer illerinde de var. Ancak İstanbul, İzmir gibi kalabalık şehirlerde bu seçenek pek mümkün olmadığı için, talep az katlı binalarda yoğunlaşıyor. Dolayısıyla gelecek dönemde inşa edilecek yapılarda deprem yönetmeliklerine yalnızca Kayseri’de değil, ülkemizin tüm şehirlerinde uyulması gerekiyor. Vatandaşlarımızın can güvenliğini böyle sağlayabiliriz. Örneğin, Avrupa Birliği Projesi kapsamında Adıyaman ve Malatya’da yaptığımız iki binamız da deprem yönetmeliğine göre inşa edildi. Yaşanan depremlerde de yıkılmadı” dedi. 

“Riskli bölgelerdeki inşaatlarda zemin testi yapılmalı”

Bir yapının inşaasında dikkat edilmesi gereken hususları paylaşan Vedat Şimşek, “Bir yapının inşasında öncelikle ilgili belediyeden alınan imar durumuna göre proje için alanında uzman teknik bir ekiple anlaşıp proje hazırlatılmalıdır. Projeler, şartnameler ve yönetmelikler dikkate alınarak doğru yapılmış zemin etüt raporu ile uyumlu tasarlanmalıdır. Mühendislikte çok fazla alternatif çözüm üretilebilir. Yeter ki siz yapacağınız yapıyı fizibilite çalışması neticesinde ekonomik açıdan yapılabilirliğine karar verin.

“Fay hattının geçtiği bölgelerde yapı inşasına izin verilmemeli”

Fay hattının doğrudan geçtiği bölgelerde yapı inşasına izin verilmemesi gerektiğini söyleyen Vedat Şimşek, “İnşaat süreci başlamadan önce yapılan testlerde zeminin sınıfı, yapısı, su seviyesi ile projede seçilmiş olan beton sınıfının tespiti ve zeminin taşıma kapasitesi gibi değerler belirlenmelidir. Öyle ki bu parametrelerden birinin eksik olması bile kabul edilebilen bir durum değildir. Dikkat edilmesi gereken husus İlim ve fennin ışığında yönetmelikler ve şartnamelere uygun doğru yapılmış zemin etüd raporu ile uyumlu yapılar tasarlamaktır.

 Ancak tüm bunları ölçmek ve doğru adımlar atmak deneyimli bir teknik ekiple mümkün. Biz de projelerimizde ilk adımdan itibaren alanında uzman ekiplerle çalışıyoruz” şeklinde konuştu. 

“Projelerimizde 3E kuralını uyguluyoruz”

Zemin etüd deneylerinin neticesinde hazırlanan rapora göre zemin ile uyumlu projeler hazırladıklarının altını çizen Global İnşaat Kurucusu ve Genel Müdürü Vedat Şimşek, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Proje dizaynı yaparken inşaat mühendisliğinde geçerli olan 3E kuralını uyguluyoruz: Emniyet, ekonomi, estetik. Minimum maliyetle, sağlam ve görsel açıdan beğeni toplayacak yapılar tasarlıyoruz. Her bir yapıda bu kurallarda optimum noktayı yakalamayı hedefliyoruz. İnşaat sektörü yapım yöntemleri, şantiye sahasının zor şartları, istihdamın diğer sektörlere nazaran sürekliliğinin sağlanamaması işimizi bir kat daha zorlaştırıyor. Bu yüzden şantiye yetkililerini işinin ehli, yeterli tecrübe ve bilgi birikimine sahip kişilerden seçmeye özen gösteriyoruz. Doğru denetlenen binalar, afetlerde hasar alsa bile yıkılmaz. Ülke olarak da resmi kurumların öncülüğünde, mesleki kuruluşlar ve özel sektörle birlikte çalışarak uzun vadeli teknik ve finansal planlama yapılmak suretiyle yapılaşmaya gitmek gerekiyor.”

Selimiye Camisi’nin Ana Kubbesinde Kurşun Örtü Çalışmaları Tamamlandı

Edirne’de restorasyon çalışmaları devam eden Selimiye Camisi’nin ana kubbesinde kurşun örtü yapımı tamamlandı.

AA’dan Gökhan Balcı tarafından derlenen habere göre; Caminin geleceğe güvenle taşınması için 2021 yılının kasım ayında Vakıflar Genel Müdürlüğünce başlatılan ve yaklaşık 3,5 yıl sürmesi planlanan restorasyon, yapının içinde ve dışında eş zamanlı devam ediyor.

Caminin en önemli kısımlarından ana kubbede de güçlendirme ve enjeksiyon çalışmaları yapıldı.

Kubbenin güçlendirilmesinin ardından kurşun kaplamaları sökülerek yenileriyle değiştirildi.

Üzeri brandayla örtülen kubbeye su değmemesi için titizlikle çalışılırken, zaman zaman sağanaklar nedeniyle çalışmalara kısa süreli ara verildi.

Kubbe kurşun kaplama işi meteorolojik raporlara bağlı olarak planlanarak tamamlandı.

Edirne Valisi H. Kürşat Kırbıyık, gazetecilere, Selimiye Camisi’nin kapsamlı restorasyon çalışmalarının sürdüğünü söyledi.

Edirne’de göreve başladığı gün cuma namazını Selimiye’de kıldığında restorasyon nedeniyle kubbeyi göremediği için üzüldüğünü belirten Kırbıyık,”‘Edirne’ye vali olduk ama bakalım bu Selimiye’nin kubbesini görmek bize ne zaman nasip olacak?’ dedim. Sonra bunun da bir nimet olduğunu anladık. Şimdi ezan okunurken, iskeleye bakınca gerek içeriden gerek dışarıdan kurulan iskelenin birçok nimetinin olduğunu fark ettim.” dedi.

Kırbıyık, Edirne’ye gelen misafirlerle birlikte restorasyon çalışmalarını incelemek için kubbe kısmına 50 kezden fazla çıktığını, şehrin siluetini konuklara gösterme fırsatı bulduklarını dile getirdi.

Sanayi Üretiminde Yıllık 0,1 Düşüş

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2023 mart ayına ilişkin sanayi üretimi verilerini açıkladı. Buna göre üretim, yüzde 0,1 azaldı.

Sanayinin alt sektörleri (2015=100 referans yıllı) incelendiğinde, 2023 yılı Mart ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre %10,4 azaldı, imalat sanayi sektörü endeksi %1,4 arttı ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi %7,8 azaldı.

Aylık Yüzde 5,5 Artış

Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2023 yılı Mart ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki aya göre %3,0, imalat sanayi sektörü endeksi %6,1 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi %1,2 arttı.

Afşin-Elbistan B Termik Santrali Faaliyete Açıldı

Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Afşin-Elbistan B Termik Santrali, bakım çalışmalarının ardından yeniden faaliyete açıldı.

Kahramanmaraş, Pazarcık ve Elbistan ilçeleri merkezli meydana gelen ve 11 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerde Afşin-Elbistan B Termik Santrali de zarar gördü.

Yaklaşık 20 yıldan beri elektrik üreten her biri 360 megavat kurulu güce sahip 4 üniteden oluşan Afşin-Elbistan B Termik Santrali, yapılan bakım ve onarım çalışmalarının ardından tekrar faaliyete başladı.

3 Ayda Tüm Hasarlar Onarıldı

Elektrik Üretim AŞ Genel Müdürü İzzet Alagöz (EÜAŞ) Genel Müdürü İzzet Alagöz, 6 Şubat’taki Elbistan merkezli 7,6 büyüklüğündeki depremin bölgedeki termik santral yerleşkesini ciddi bir şekilde etkilediğini, hasar tespit çalışmalarının ardından çok ciddi bir şekilde bakım ve onarım çalışmasının başladığını söyledi.

Ünitelerin tekrardan devreye alınabilmesi adına yoğun bir mesai harcadıklarını ifade eden Alagöz, 3 ay gibi kısa bir sürede tesisteki hasarları ortadan kaldırdıklarını ve bunun ardından üniteleri devreye almaya başladıklarını dile getirdi.

Tesis, Türkiye’nin Yüzde 3 Üretimini Sağlıyor

Afşin- Elbistan B Termik Santrali’nin Türkiye’nin en büyük elektrik üretim yerleşkelerinden biri olduğuna dikkati çeken Alagöz, şunları söyledi:

“Yerleşke olarak bu bölge 3000 megavat civarında bir üretim kapasitesiyle Türkiye’nin yüzde 3 üretimini sağladığı için en büyük üretim tesisi burasıdır. Dolayısıyla buranın devreye girmesi bizim için çok özel bir anlam ifade ediyor. Aynı zamanda deprem yaraları tabii ki bütün toplumumuzu ilgilendirdiği gibi bizi de ilgilendiriyor. Depremde Elbistan’da 150 bin, Afşin’de 90 bin insanın yaşadığı bir bölgedir burası. Bu nüfusun tekrar ayağa kalkabilmesi, yaralarını sarabilmesi için kalbinin çalışması gerekir. Afşin-Elbistan Termik Santrali bu bölgenin kalbidir. Afşin-Elbistan Termik Santralleri’nde ve maden ocaklarında 9 bine yakın insan çalışmaktadır. Bu 9 bin insanın buradaki çalışması direkt etki alanına girmektedir. Gelirlerini buradan temin edip yaşamlarını Afşin, Elbistan’da sürdürmeleri dolayısıyla bu Afşin Elbistan’ın içerisine de kan pompalayan bir tesistir. Biz dün itibarıyla gece saat 23.00’te santralimizin ilk ünitesini devreye almayı başarmış durumdayız. Şu anda 170 megavat kapasiteye ulaşan bir üretimimiz var. Hemen akabinde birer ay arayla diğer üniteleri de devreye alıp, santralimizin gümbür gümbür çalışması için gece gündüz 24 saat esaslı çalışmaya devam ediyoruz.”

Afşin-Elbistan B Termik Santrali’nin kısa sürede devreye alınmasının ekip arkadaşlarının başarısı olduğuna vurgu yapan Alagöz, santralin çevre standartlarına göre çalıştığını, emisyon değerlerinin sürekli kontrol edildiğini sözlerine ekledi.

36 Otel Daha Yatırım Kapsamına Alındı

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 2023 yılı mart ayına ilişkim yatırım teşvik belgelerini açıkladı. Buna göre 22 yeni otel ve 14 modernizasyon olmak üzere 36 otel yatırım teşvikine alındı. 

Teşvike bağlanan komple yeni otel yatırımları tamamlandığında, Türkiye’deki yatak stoğuna 3 bin 45 yatak daha eklenmiş olacak. Mevcut hizmette olan yatakların da 11 bin 623 tanesi yenilenmiş olacak.

Mart ayında teşvike bağlanan komple yeni otel yatırımlarından 4 tanesi 5 yıldızlı, 5 tanesi 4 yıldızlı, 12 tanesi 3 yıldızlı ve bir tanesi de butik otelden oluşuyor. Modernizasyona girecek otellerin içinden 5 yıldız kategorisinde olanların sayısı ise 8 olarak kayıtlara geçti.

Teşvike Bağlanan Komple Yeni Otel Yatırımları

-Süleyman Yıldız Turizm Taşımacılık, 261 milyon 899 bin TL yatırımla Antalya’da 4 yıldızlı 377 yataklı otel,

-ERK Hotel Turizm, 15 milyon 984 bin TL yatırımla İstanbul’da 3 yıldızlı 66 yataklı otel,

-Yücesoy Turizm Ticaret, 23 milyon 656 bin TL yatırımla Mersin’de 3 yıldızlı 40 yataklı otel,

-Beyazlı İnşaat Turizm, 20 milyon 23 bin TL yatırımla Çanakkale’de 4 yıldızlı 68 yataklı otel,

-Sarias Yapı İnşaat, 16 milyon 105 bin TL yatırımla Antalya’da 25 yataklı butik otel,

-Probospor Gayrimenkul Yatırım, 18 milyon TL yatırımla İstanbul’a 3 yıldızlı 98 yataklı otel,

-Fogsis İklimlendirme Makina, 4 milyon 965 bin TL yatırımla Kocaeli’ne 3 yıldızlı 20 yataklı otel,

-Mihr ü Mah Turizm ve Otelcilik, 3 milyon 343 bin TL yatırımla Şanlıurfa’da 3 yıldızlı 26 yataklı otel,

-Spirite Turizm Otelcilik,  69 milyon 789 bin TL yatırımla Antalya’da 3 yıldızlı 98 yataklı otel,

-Side Nirvana Turizm Otelcilik, 191 milyon 346 bin TL yatırımla Antalya’da 4 yıldızlı 290 yataklı otel,

-Paris75 Turizm Otelcilik, 7 milyon 115 bin TL yatırımla Denizli’de 3 yıldızlı 38 yataklı otel,

-Telese Telekomünikasyon, 48 milyon 605 bin TL yatırımla Muğla’da 4 yıldızlı 111 yataklı otel,

-Mayesse Turizm, 495 milyon 500 bin TL yatırımla İstanbul’da 5 yıldızlı 432 yataklı otel,

-Ünsal Hotel, 23 milyon 968 bin TL yatırımla Muğla’da 3 yıldızlı 70 yataklı otel,

-Sultanhan Otelcilik ve Turizm, 43 milyon 295 bin TL yatırımla İstanbul’da 3 yıldızlı 85 yataklı otel,

-Ali Baransel Ayer Lovely Dream Otelcilik, 4 milyon 825 bin TL yatırımla İstanbul’a 3 yıldızlı 38 yataklı otel,

-İstanbul Port Otelcilik, 85 milyon 377 bin TL yatırımla İstanbul’da 4 yıldızlı 101 yataklı otel,

-Platanus Otelcilik, 4 milyon 81 bin TL yatırımla İstanbul’da 3 yıldızlı 44 yataklı otel,

-Efbi Turizm, 296 milyon 424 milyon TL yatırımla Antalya’da 5 yıldızlı 445 yataklı otel,

-İlhan Taahhüt İnş., 714 milyon TL yatırımla Şanlıurfa’ya 5 yıldızlı 492 yataklı otel,

-Kameroğlu İnşaat, 440 milyon lira yatırımla İstanbul’a 5 yıldızlı 410 yataklı otel,

-Özyangıncı Yapı Malz,. 24 milyon 250 bin TL yatırımla Ordu’ya 3 yıldızlı 48 yataklı otel.

Teşvike Bağlanan Otel Modernizasyon Yatırımları

-Birmod Turizm 99 milyon 457 bin TL yatırımla Muğla-Bodrum’daki 5 yıldızlı 960 yataklı oteli,

-Ayık Tur Turizm, 75 milyon 393 bin TL yatırımla Antalya’daki 5 yıldızlı 494 yataklı tatil köyünü,

-Şahsuvaroğlu Marina Turizm, 32 milyon 907 bin TL yatırımla İstanbul’daki 5 yıldızlı 464 yataklı oteli,

-İkbal Akaryakıt Dinlenme Tesisleri,  5 milyon 263 bin TL yatırımla Afyonkarahisar’daki 5 yıldızlı 572 yataklı termal oteli,

-Apollon Turizm,  159 milyon 941 bin TL yatırımla Antalya’daki 5 yıldızlı 1612 yataklı tatil köyünü,

-Kaptan Otelcilik Turizm, 10 milyon 200 bin TL yatırımla Antalya’daki 4 yıldızlı 544 yataklı oteli,

Özyer Turizm, 205 milyon TL yatırımla Antalya’daki 5 yıldızlı 686 yataklı oteli, 

-Lykia Turizm Yatırımları, 657 milyon TL yatırımla Muğla’daki 4 yıldızlı 538 yataklı ve 5 yıldızlı 1354 yataklı tatil köyünü,

-Rızgar Turizm İnşaat, 60 milyon 300 bin TL yatırımla Van’daki 3 yıldızlı 86 yataklı oteli,

-Okan Turizm Yatırımları, 41 milyon 33 bin TL yatırımla Antalya’daki 5 yıldızlı 1223 yataklı tatil köyünü,

-Aziz Otel ve Turizm İşl. 15 milyon 765 bin TL yatırımla Muğla’daki 5 yıldızlı 354 yataklı oteli,

-Yazıcı Turizm Marmaris 33 milyon 200 bin TL yatırımla Muğla’daki 4 yıldızlı 1180 yataklı oteli,

-Yazıcı Turizm Yatırımları 22 milyon TL yatırımla Muğla’daki 4 yıldızlı 924 yataklı oteli,

-Raymar Turizm Otelcilik, 111 milyon TL yatırımla Mardin’deki 5 yıldızlı 632 yataklı oteli.

Kaynak: Turizm Güncel

KOSGEB’den Deprem Bölgesi KOBİ’lerine Destek

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) tarafından deprem bölgesinde imalat sektöründe faaliyet gösteren Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelere (KOBİ) 75 bin TL’ye kadar destek sağlanacağını açıkladı.

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, KOSGEB desteği, 6 Şubat’ta yaşanan depremler nedeniyle ilan edilen OHAL ve sonrasında kapsama alınan iller ve ilçelerde geçerli olacak. Buralarda imalat sektöründe faaliyet gösteren KOBİ’lerin faaliyetlerinin aksamaması ve devamlılıklarının sağlanabilmesi için İşletme Geliştirme Destek Programı kapsamında Afet Dönemi İşletme Desteği uygulamaya alındı. 75 bin lira üst limitli destekten, iş yeri hasar durumuna ilişkin resmi makamlardan belge alan işletmelerden; deprem sonrası kurulan geçici nitelikteki çarşı alanlarında, sanayi sitelerinde faaliyet gösteren veya NACE Rev. 2’ye (Temel eczacılık ürünlerinin ve eczacılığa ilişkin malzemelerin imalatını kapsayan iş kodu) göre Kısım C-imalat sektöründe faaliyet gösteren işletmeler faydalanabilecek.

Tüm Giderler Kapsama Alınacak

İşletmelerin; faaliyet gösterdikleri yapıların bakım, tadilat, onarımlarına ilişkin hizmet alım giderleri, istihdam ettikleri personel giderleri ve faaliyet konuları ile ilgili alacakları ile ham madde, malzeme, teçhizat, donanım gibi giderlerine destek verilecek. Giderlerin büyük deprem felaketinden sonra gerçekleşmiş olmasına bakılacak. Destek programı kapsamında yapılacak geri ödemeler; programın tamamlanma tarihinden itibaren 12 ayı ödemesiz olmak üzere, 4’er aylık dönemler halinde 6 eşit taksitte yapılacak. İlk taksitin geri ödeme tarihi, programın tamamlanma tarihinden sonraki 12 aylık süreyi takip eden ilk iş günü olacak. ​

Çimsa İspanya’ya GES Kuracak

Sabancı Holding iştiraki Çimsa, İspanya’da bünyesine kattığı Bunol fabrikasına Güneş Enerjisi Santrali (GES) kuracak.

Sabancı Topluluğu’nun global markası Çimsa, İspanya’daki beyaz çimento fabrikasında 4.2 Milyon Euro’luk yatırımla güneş enerjisi santrali kurmaya hazırlanıyor. Yatırımın imza töreni Çimsa Beyaz Çimento Pazarlama & Satış Genel Müdür Yardımcısı ve İspanya Genel Müdürü Onur Yazgan, ID Energy Group CEO’su Benito Puebla ve her iki şirketin üst düzey yöneticilerinin katılımıyla gerçekleşti.

14 futbol sahası büyüklüğünde 100 bin metrekare alan üzerinde 11 bin adet güneş panelinin kullanılacağı GES projesi, 2023 yılında aktif olarak devreye alınacak. GES’te üretilen enerjinin tamamı Çimsa Cementos tarafından tüketilecek.

3 Bin 600 Konutun Elektrik İhtiyacı Karşılanacak

Güneş enerjisi yatırımı tamamlandıktan sonra İspanya’daki fabrikanın enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 16’sını karşılayacak. Üretilen yenilenebilir enerji miktarı (12 GWh/yıl), 3 bin 600 konutun elektrik ihtiyacına ve yılda 3.000 ton CO2 salımına eşdeğer olacak.

Güneş enerjisi yatırımının çevresel faydaları arasında yenilenebilir enerji tüketimi yoluyla çevrenin korunması, tesisin enerji derecesinin iyileştirilmesi ve karbon ayak izinin azaltılması yer alıyor.

‘’Sürdürülebilir Kalkınmaya Ulaşmak İçin Çalışıyoruz’’

İspanya’daki fabrikada yapılacak güneş enerjisi santralinin Çimsa’nın enerji verimliliği ve yeşil dönüşümün gerekliliklerini yerine getirme çalışmalarının bir parçası olduğunu belirten Çimsa CEO’su Umut Zenar, yatırıma ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:

“Küresel emisyonların 2030’a kadar yarı yarıya azaltılması için yenilenebilir enerji kullanımına yönelik büyük çaplı bir dönüşüm yaşanması gerekiyor. Bu süreçte Çimsa olarak döngüsel ekonominin bir parçası olmaya devam etme hedefiyle, yeşil dönüşümün gerekliliklerini yerine getirmek ve sürdürülebilir kalkınmaya ulaşmak için çok çalışıyoruz. Sürdürülebilirlik stratejimiz kapsamında, karbon ayak izinin azaltılması, enerji verimliliği, çevre dostu ürünler gibi konulara odaklanmaya devam ediyoruz. Bu kapsamda Türkiye’nin yanı sıra İspanya’da da hayata geçireceğimiz güneş enerjisi yatırımlarımızın tüm dünyanın ortak sorunu olan emisyonların azaltılması konusuna büyük katkı sağlayacağını düşünüyoruz.”

Copa Radyatör Ailesi Büyüyor

Yenilikçi ürünleriyle iklimlendirme sektöründe öne çıkan Copa Isı Sistemleri, soğuk havalara sıcak ve çevreci çözümler sunmaya devam ediyor. Tüketici ihtiyaçları ve hassasiyetleri dikkate alınarak 2 farklı model olarak tasarlanan Copa e-Rad ve Copa e-Rad S elektrikli panel radyatörler, tasarruf ve enerji verimliliğine odaklanarak yaşam alanlarına konfor ve estetik katıyor.

30 yılı aşkın tecrübesiyle iklimlendirme sektöründe faaliyet gösteren Copa Isı Sistemleri, inovatif yaklaşımla tasarladığı ve bulunduğu ortamı hızla ısıtan elektrikli panel radyatörleriyle soğuk havalara sıcak ve çevreci çözümler sunuyor. Copa kalitesi ve üstün teknolojisiyle 2 farklı model olarak geliştirilen Copa e-Rad ve Copa e-Rad S elektrikli panel radyatörler, standart panel radyatör görünümüyle hibrit kullanım imkanı sunarak tüketicinin beklentilerine cevap veriyor.

Copa e-Rad ve Copa e-Rad S elektrikli panel radyatörler merkezi tesisata bağlanabiliyor ve rezistansları çalıştırmadan sadece kombi ve ısı pompası gibi dış ısı üreticisinden aldığı enerji ile ortama ısı üretebiliyor. Kombi ısı pompası gibi dış ısı üreticiler olmadan tesisattan bağımsız bir şekilde rezistansları ile sadece elektrik enerjisi kullanarak ortama ısı verebiliyor. Copa e-Rad S elektrikli panel radyatör, tesisata bağlı dış ısı üreticisinden enerji alırken aynı anda elektrik enerjisiyle rezistansları ısıtılarak ortama ısı üretebilir.

Yeni Nesil, Tasarruflu ve Çevre Dostu…

Zamanlayıcı moduna sahip olan çevre dostu Copa e-Rad ve Copa e-Rad S model elektrikli panel radyatörler, konforlu bir şekilde kontrol edilebiliyor. Oda sıcaklığındaki ani düşmeleri algılayabilen elektrikli panel radyatörler, otomatik olarak durarak enerji tasarrufu sağlıyor. 

Yeni nesil Copa e-Rad ve Copa e-Rad S model elektrikli panel radyatörler, kolay bir şekilde duvara monte edilebiliyor veya aksesuar olarak sunulan ayaklarıyla zeminde güvenli bir şekilde çalıştırılabiliyor. Ayaklı kullanımda elektrikli panel radyatörler farklı odalara taşınabiliyor.

MİMDER Başkanı Hamza Can: ‘’İnşaat Sektörü Ekonomik Büyümenin Amiral Gemisidir’’

Mamak İnşaat Müteahhitleri Derneği (MİMDER) Başkanı Hamza Can, Türkiye’deki inşaat sektörü hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

İnşaat Deryası’nın haberine göre; Yüksek faiz oranlarının ekonominin finansmanında olumsuz etkiler yaptığını, bu durumunun inşaat sektörünü de etkilediğini anlatan MİMDER Başkanı Hamza Can, “Faiz indirimlerinin sektöre olumlu katkı yaptığını gördük. Faiz indirimlerinin devam etmesi bir zorunluluktur. Ekonomik gelişmeler neticesinde düşen alım gücü ve içinde bulunulan enflasyonist ortam toplumun geniş kesimleri için krediye erişimde büyük engel teşkil etmektedir. Kısaca inşaat çıktısının para politikalarından etkilendiği bir gerçektir. Ülke genelindeki kentsel dönüşüm konusunda sadece İstanbul’daki ihtiyaç bile kapsamlı finansal çözümler gerektirmektedir” diye konuştu.

‘’İnşaat Sektörüne Verilen Destek İnsani Destektir’’

Deprem sonrasında 2 milyon 273 bin 551 kişinin doğrudan barınma sorunuyla karşı karşıya kaldığının altını çizen Ankara Ticaret Odası Meclis Üyesi ve Mamak İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı Hamza Can, “İnşaat sektörüne verilen destek aslında insani bir destektir. Ayrıca Türkiye son 20 yılda inşaat sektörünün gayri safi yurtiçi hâsıla içerisindeki ortalama yüzde 9,5 bir paya sahiptir. Bu oranın inşaat sektörünün dolaylı olarak etkilediği diğer sektörler ile birlikte değerlendirdiğimizde daha yukarı çıkacağını söyleyebiliriz. Sektördeki inoaktif gelişmeleri de değerlendirdiğimizde seçim sonrasında inşaat sektörünün büyümedeki öncülüğü devam edecektir” şeklinde konuştu.

Hamza Can açıklamasını şöyle sürdüdü:

“Sadece Türkiye’de değil diğer ülkelerde de gerek kamu gerek özel sektörler tarafından yürütülen inşaat sektörü özellikle diğer sektörlerle olan bağlantısından dolayı ekonomik büyümenin adeta amiral gemisi konumundadır. İnşaat sektörü bir yandan kendinin dışındaki çıktılar için gerekli olan altyapıyı sağlarken diğer taraftan da çeşitli bileşimleri ile önemli bir girdi olarak kullanılmaktadır. Ayrıca sektörün ekonomik büyümeye olan katkısının yanında yoğun iş gücü kullanımını gerektirmesiyle de istihdama katkı sağlamaktadır.”

Konut Projeleri Hassasiyetle Devam Etmeli

Vatandaşların konut sahibi olmasına yönelik verilen destekleri önemsediklerini sözlerine ekleyen MİMDER Başkanı Can, “İnşaat sektöründe yaşanan sorunlar nedeniyle gerilemekte olan üretimde artış sağlanması ve konut satışlarının desteklenmesi amacıyla yakın zamanda çeşitli önlemler hayata geçirilmiştir. İlk Evim, İlk İşyerim Projesi ile (2 yıl içinde 250 bin konut teslimi ile) dar gelirliye yönelik atılımın ardından bu yılın başında orta gelirliye uygun koşullarda konut kredisi kampanyası olan Yeni Evim Projesi’ni hayata geçirilmiştir. TOKİ tarafından orta gelir grubuna yönelik uzun vadeli ve düşük faizli kredi imkânı sunan, kapsamında ilk etapta 100 bin yeni konutu kapsayacak olan projede, üreticilere 25 milyar TL tutarında KGF destekli kredi imkânı sağlanacağı açıklanmıştır. Projeye ikinci el konutların da dâhil edilmesi için çalışmalar yapılmıştır. Ayrıca depremzedeler için konut seferberliği başlatılmıştır. Bu projelerin sürdürülmesi ve kaynak aktarımı noktasında hassasiyetle devam edilmesi gerekmektedir” diyerek açıklamasını tamamladı.

Gayrimenkul Satışları Nisan Ayında Aylık Yüzde 23 Azaldı

Türkiye’de gayrimenkul satışları 2023 yılı nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 23 azaldı. Buna göre nisan ayında, toplam 214 bin 947 gayrimenkul satışı yapıldı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü yetkililerinin paylaştığı bilgilere göre; Türkiye’de geçen ay 214 bin 947 gayrimenkul satış işlemi yapıldı.

İşlemlerin 83 bin 347’sini konut, 38 bin 17’sini arsa, 68 bin 760’ını tarla, 8 bin 546’sını iş yeri ve geri kalanını ise diğer taşınmazların satışı oluşturdu.

Veriler, 277 bin 496 gayrimenkul satışının yapıldığı mart ayına göre yüzde 23 azalma yaşandığını ortaya koydu.

En çok satış işlemi yapılan 10 il arasında, 23 bin 397 ile İstanbul ilk sırada yer aldı.

İstanbul’u, 16 bin 307 ile Ankara, 12 bin 228 ile İzmir, 9 bin 115 ile Antalya, 8 bin 401 ile Bursa, 7 bin 412 ile Konya, 6 bin 580 ile Tekirdağ, 6 bin 441 ile Kocaeli, 5 bin 862 ile Balıkesir ve 5 bin 553 ile Mersin takip etti.

Nisanda kayda geçen satış işlemlerinden 4 milyar 338 milyon 172 bin 341 lira tapu harcı geliri elde edildi.

Mahkemeden İnşaat Şirketlerine Güzel Haber

Ekonomim.com yazarlarından Abdullah Tolu, bugünkü yazısında inşaat şirketlerinin aktifine kayıtlı boş arsa ve araziler için yüzde 2 vergili yeniden değerleme yapılıp yapılamayacağı konusunda Maliye ile inşaat sektörü arasında yaşanan hukuksal mücadeleye dikkat çekti.

Buna göre; Maliye, inşaat şirketlerinin aktifine kayıtlı boş arsa ve arazilerin emtia niteliğinde olması nedeniyle yeniden değerlemeye tabi tutulamayacağı görüşünde. Buna karşın inşaat sektörü ise söz konusu arsa ve arazilerin taşınmaz niteliğinde olduğu ve yeniden değerlemeye tabi tutulması gerektiğini savunuyor.

Maliye’nin bu ısrarlı görüş ve uygulamasının yargıya taşınması üzerine ilk derece olarak verilen mahkeme kararı, sektör lehine! Bu, sektör açısından son derece önemli ve olumlu bir gelişme.

Kanuna Göre Hangi Taşınmazlar İçin Yeniden Değerleme Yapılamıyor?

Kanuna göre, sat-kirala-geri al (sale & leaseback) işlemine veya kira sertifikası ihracına konu edilen taşınmazlar için yeniden değerleme yapılamıyor (VUK Geçici Mad. 31, 31/7, geçici 32). Çünkü, sat-kirala-geri al (sale & leaseback) işlemine veya kira sertifikası ihracına konu edilen taşınmazlar yeniden değerlemenin kapsamı dışında bırakılmış bulunuyor.

Maliye, Tebliğlerle Kapsamı Biraz Daha Genişletti!

Maliye’nin yayınladığı üç Tebliğ ile, yeniden değerleme yapılamayacak taşınmazların kapsamını biraz daha genişlettiği görülüyor. (500, 530 ve 537 Sıra No.lu VUK Genel Tebliğleri). Bu Tebliğlerde, Kanunda açıkça yararlanılamayacağı belirtilen “sat-kirala-geri al işlemine veya kira sertifikası ihracına konu edilen taşınmazlar ile amortismana tabi diğer iktisadi kıymetler”e ilave olarak, taşınmazlar ve amortismana tabi diğer iktisadi kıymetleri alım, satım ve inşa işleri ile devamlı olarak uğraşanların bu amaçla aktiflerinde kayıtlı bulunan emtia niteliğindeki kıymetlerin de yeniden değerlemeye tabi tutulamayacağı, boş arazi ve arsalar ile kapsama giren işletmelerin kiralamaya konu ettikleri iktisadi kıymetlerin yeniden değerlemeye tabi tutulabileceği açıklanmışbulunuyor.

Maliye Verdiği Özelgelerle İnşaat Sektörünü Şok Etti!

Maliye, inşaat şirketlerinin aktifine kayıtlı bulunan boş arsaların bu şirketler için emtia niteliğinde olduğu, bu arsaların kayıtlarda “250- Arazi ve Arsalar” hesabında izlenmesinin bu durumu değiştirmeyeceği, söz konusu arsalar için yeniden değerleme yapılamayacağı şeklinde çok sayıda görüş bildirdi. (İstanbul VDB’nin 24.12.2021 tarihli ve 1163107, 01.02.2022 tarihli ve E-11395140-105[VUK3-7326-71]-119677, 13.01.2022 tarihli ve E-11395140-105[VUK3-7326-85]-49671, Bursa VDB’nin 04.08.2022 tarihli ve E-95462982-105[VUK.ÖZLG-2021-141]-182085 sayılı özelgeleri).

İnşaat sektörü, yeniden değerleme sorununu en çok gündeme taşıyan ve yeniden ihdas edilmesini talep eden sektör.  Bunun nedeni ise, 2005 yılı sonrasında enflasyon düzeltmesinin gerekli şartların oluşmaması nedeniyle uzun yıllar uygulanamaması. İnşaat şirketlerinde yoğun şekilde yaşanan yeniden değerleme sorunu, sektörün STK’ları olan KONUTDER, GYODER ve İNDER tarafından birçok defa Maliye’ye aktarıldı ve ısrarla takip edildi. Bu sıkı takip meyvesini verdi ve vergili ve vergisiz yeniden değerleme düzenlemeleri hayata geçirildi.

Mahkeme İnşaat Şirketini Haklı, Maliye’yi Haksız Buldu!

Davaya bakan Vergi Mahkemesi, aktifine kayıtlı boş arsa ve arazi için yeniden değerleme işlemi yapan inşaat şirketini haklı, bu işlemi reddeden Maliye’yi ise haksız buldu: Kişilerin haklarının kısıtlanması ve belli bir haktan yararlandırılmasının sınırlandırılmasına ilişkin düzenlemeler Kanunla yapılabilir, Tebliğlerle böyle bir kısıtlama yapılamaz!

Söz konusu kararın özeti ise şu şekilde:

“Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile sat-kirala-geri al işlemine veya kira sertifikası ihracına konu edilen taşınmazlar ile taşınmazların alım, satım ve inşa işleri ile devamlı olarak uğraşanların bu amaçla aktiflerinde kayıtlı bulunan emtia niteliğindeki kıymetlerin, bu kapsamda yeniden değerlemeye tabi tutulamayacağına ilişkin sınırlama getirilmiştir. Kişilerin haklarının kısıtlanmasını veya belli bir haktan yararlandırılmasının sınırlandırılmasını öngören düzenlemeler, Anayasasının “vergi ödevi”ne ilişkin 73. maddesi uyarınca “verginin kanuniliği” ilkesi gereğince ancak kanunlarla yapılabilir. Böyle bir düzenlemenin tebliğ ile yapılması olanaklı değildir. Hakkın özüne dokunabilecek bir düzenlemenin tebliğ ile yapılması söz konusu olamaz. Aksi düşünce; yani kanunla düzenlenmesi gereken bir konunun tebliğ ile düzenlenmesi, kuvvetler ayrılığı rejimine ters düşeceği gibi, fonksiyon gaspına da yol açacaktır. Bu durumda, kanunda öngörülmeyen bir sınırlama getiren tebliğe istinaden, davacı şirketin 7326 sayılı Kanuna göre yaptığı taşınmaz değerleme başvurusunun reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne, dava konusu işlemin iptaline (…) oy birliğiyle karar verildi.”  (İstanbul 9. Vergi Mahkemesi’nin 03.03.2023 tarihli ve E. 2022/442, K.2023/641 sayılı kararı).

İnşaat Maliyet Endeksi Yıllık Yüzde 60,70 Oranında Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) mart ayına ilişkin İnşaat Maliyet Endeksi verilerini açıkladı. Buna göre endeks, yıllık yüzde 60,70, aylık ise yüzde 2,31 oranında arttı.

İnşaat maliyet endeksi, 2023 yılı mart ayında bir önceki aya göre yüzde 2,16, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 60,70 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 2,31, işçilik endeksi yüzde 1,76 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 48,21, işçilik endeksi yüzde 105,09 arttı.

Bina İnşaatı Maliyet Endeksi Yıllık Yüzde 62,94, Aylık Yüzde 2,04 Arttı

Bina inşaatı maliyet endeksi, bir önceki aya göre yüzde 2,04, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 62,94 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 2,19, işçilik endeksi yüzde 1,68 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 50,49, işçilik endeksi yüzde 105,16 arttı.

Bina Dışı Yapılar İçin İnşaat Maliyet Endeksi Yıllık Yüzde 53,57, Aylık Yüzde 2,54 Arttı

Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi, bir önceki aya göre yüzde 2,54, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 53,57 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 2,71, işçilik endeksi yüzde 2,06 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 41,27, işçilik endeksi yüzde 104,83 arttı.

Kemaliye-Dutluca Tünellerinde İnşaat Sürüyor

Erzincan’da Karadeniz ve Akdeniz’i birbirine bağlayacak Kemaliye-Dutluca Tünelleri’nin inşaat çalışmaları devam ediyor.

Proje alanında incelemelerde bulunan Erzincan Milletvekili Süleyman Karaman, “Kemaliye-Dutluca yolu 44 kilometrelik bir hat. Tüneller açıldığında, 6 tünel 1 viyadükle birlikte kara yolu 21 kilometreye düşecek ve yol 23 kilometre kısalacak. 75 dakikalık yolu 15 dakikaya indirecek bir proje. Buranın dışında Sünebeli Tüneli de devam ediyor.” dedi.

2 Yılda Tamamlanacak

Projenin 10 milyar TL bedeline sahip olduğunu belirten Karaman, “Kemaliye-Erzincan bağlantısına da alternatif olacak. Bu yol 2 yıl içinde bitecek. Kemaliye’de başka projelerimiz de var. Doğalgaz da en kısa sürede ilçeye ulaşacak. Bu yol, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı ve Sayın Binali Yıldırım’ın çabası ile projelendirilmiştir. Kendilerine ve bu projede imzası olan Ulaştırma Bakanlarımıza şükranlarımızı sunuyorum.” şeklinde konuştu.

Kırşehir’de 400 Yataklı Hastanenin İnşaatı Devam Ediyor

Kırşehir’de mevcut hastanenin yetersizliği nedeniyle hayata geçirilen 400 yataklı yeni hastane projesinin inşaat çalışmaları hızla sürüyor.

Kırşehir İl Başkanı Seher Ünsal, Milletvekili adayları Necmettin Erkan ve Osman Arslan ile birlikte Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi (KAEÜ) Bağbaşı kampüs alanı yanındaki yeni hastane inşaat alanında incelemede bulundu.

Kırşehir Genelinde Sağlık Yatırımları Devam Edecek

Tamamlandığında önemli sağlık ihtiyacını karşılayacak olan hastane, 104 bin 382 metrekare kapalı olmak üzere toplam 181 bin metrekare inşaat alanına sahip.

Eski hastaneyle yeni hastanenin eş zamanlı olarak hizmet vereceğini belirten Ünsal, “Kent merkezinin yanı sıra Mucur, Akpınar, Kaman, Çiçekdağı, Boztepe, Akçakent ilçelerinde de yenileşme ve hastanelerimizde düzenleme çalışmalarımız devam edecek. Kırşehir genelinde sağlık alanında fiziki koşullar iyileştirilmeye devam etmektedir. Yeni hastane mevcut hastanenin de yükünü alacak. Tüm emeği geçenlere teşekkür ediyorum.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: ‘’5 Yılda 1,5 Milyon Riskli Yapıyı Yenileyeceğiz’’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Amacımız her yıl 300 bin konut yaparak 5 yılda İstanbul’da 1,5 milyon riskli yapıyı tamamen yenilemektir. İnşallah hedefimize ulaşarak İstanbul’u depreme hazır hale getireceğiz.” dedi. 

İstanbul’da deprem riski bulunan konutların yıkılarak yenilerinin yapılacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Amacımız her yıl 300 bin konut yaparak 5 yılda İstanbul’da 1,5 milyon riskli yapıyı tamamen yenilemektir. Birinci ve ikinci 500 binlik projeleri şehrin iki yakasındaki rezerv alanlarında hayata geçireceğiz. Bu rezervi alanların bir bölümü de Kanal İstanbul Projesi etrafında yer alacak. Üçüncü 500 binlik bölümü yerinde dönüşüm ile gerçekleştireceğiz. İnşallah hedefimize ulaşarak İstanbul’u depreme hazır hale getireceğiz” dedi.

319 Bin Konut 1 Yılda Teslim Edilecek

Deprem felaketini konu başlıklarından biri yapan Erdoğan, “Çok insanımızı kaybettik. Allah rahmet eylesin. Biz 3 ayda yıkıntıları kaldırdık, yeni konutların inşasına başladık. Bayram’da ilk köy evlerini teslim ettik. 100 bin konteynerin kurulumu bitti. İnşası başlayan konut sayısı 142 bini, temeli atılan konut sayısı 59 bini buldu. Yaklaşık 319 bini bir yıl içinde teslim edilecek 650 bin yeni konutla şehirlerimizi ayağa kaldırmak için çalışıyoruz. İstanbul bu felakette de depremzede kardeşlerine kucak açarak vefasını gösterdi. Bu depremin maliyeti 100 milyar doların üzerinde.” ifadelerini kullandı.

‘’İstanbul’u Depreme Hazır Hale Getireceğiz’’

İstanbul’daki kentsel dönüşümle ilgili konuşan Erdoğan, şunları söyledi:

“438 bin bağımsız bölümün dönüşümünü gerçekleştirdik. Yarısı bizden kampanyası ile maliyetlerin yarısını karşılayacağız. Amacımız her yıl 300 bin konut yaparak 5 yılda İstanbul’da 1,5 milyon riskli yapıyı tamamen yenilemektir. 1,5 milyon yapıyı 3 bölüm halinde planlıyoruz. Birinci ve ikinci 500 binlik projeleri şehrin iki yakasındaki rezerv alanlarında hayata geçireceğiz. Bu rezervi alanların bir bölümü de Kanal İstanbul projesi etrafında yer alacak. Üçüncü 500 binlik bölümü yerinde dönüşüm ile gerçekleştireceğiz. Böylece insan yoğunluğu fazla olan yerleri seyrelteceğiz. İlk yılda 200 bin yerinde 100 bin rezerv olmak üzere 300 bin konut için başlattığımız kampanyaya çok büyük ilgi var. İnşallah hedefimize ulaşarak İstanbul’u depreme hazır hale getireceğiz.”

Eskişehir’e 2 Yeni Okul 

Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürü Pervin Töre, Sümer ve Gündüzler mahallelerinde inşa edilen 2 yeni okul projelerinde inşaat çalışmalarının devam ettiğini söyledi. 

İl Milli Eğitim Müdürü Pervin Töre, Sümer ve Gündüzler mahallesinde yapımı devam eden okul inşaatlarını gezerek incelemelerde bulundu. İnşaat ve Emlak Hizmetleri Biriminden sorumlu İl Milli Eğitim Şube Müdürü Okan Aygen kendisine eşlik etti.

İl Milli Eğitim Müdürü Pervin Töre, “Sümer mahallesinde yapılan 24 derslikli okulumuz ile Ahmet Sezer Ortaokulunu ikili eğitimden tam gün eğitime kavuşturacağız. 15 derslikli Gündüzler mahallesinde yapılan okulumuz ile de o bölgedeki ikili eğitim sorunumuzu ortadan kaldırmış olacağız. Açılan yeni okullarımızla sınıf mevcutları ideal sayılarda olacak. Öğrencilerimizin teknolojik alt yapıya uygun, modern okul ve sınıflarda eğitim görmeleri için tüm imkânları seferber ediyoruz. Eğitim ve öğretimdeki başarı çıtasının en yüksek seviyeye taşınması için tüm gayretimizle çalışıyoruz.“ dedi.

Antalya Kültür Sanat’ta Açılan İki Yeni Serginin Boya Destekçisi: Cubo

Cubo’nun yıl boyunca boya desteği vereceği Antalya Kültür Sanat Merkezi’nde yakın zamanda iki sergi birden açıldı. Mehmet Tüzüm Kızılcan’ın 19612023 Retrospektif Sergisi ve “Paris’ten Antalya’ya Renk ve Çizginin Peşinde’’ başlığı ile Eren Eyüboğlu’nun eserlerinden oluşan seçki, 11 Haziran’a kadar Antalyalı sanatseverlerle buluşacak. 

MEHMET TÜZÜM KIZILCAN İLE SANAT YOLCULUĞU

Mehmet Tüzüm Kızılcan 29 Nisan-11 Haziran tarihleri arasında Antalya Kültür Sanat’ta açılan retrospektif sergisiyle sanatseverleri / bizleri , çıktığı bu uzun sanat yolculuğuna tanık olmaya çağırıyor.

62 yıllık bir sanat yolculuğu… Sanatçının kilometre taşı olarak gördüğü eserlerinden oluşan değerli bir seçki… 1961 yılında, Prag’da, Uluslararası Seramik Akademisi’nin yarışmalı sergisinde gümüş madalyayla onurlandırıldığı duvar uygulamasından, 2023 yılında ürettiği son eserlere kadar Antalyalı sanatseverlerin beğenisine sunuluyor.

Sanatseverler bu sergide sadece, Kızılcan’ın eserlerini izlemekle kalmayacak, aynı zamanda Çağdaş Türk Seramiği’nin geliştiği, önemli bir döneme de tanıklık edecekler.

EREN EYÜBOĞLU’NUN ÖZEL SEÇKİSİ

Her sergi özelinde duvarlarını Cubo ile renklendiren ve merkezin tamamının boyanmasına katkı sağladığı Antalya Kültür Sanat’ta aynı tarihlerde açılan diğer sergi de Eren Eyüboğlu’nun eserlerinden oluşuyor. Sanat Tarihçi Ömer Faruk Şerifoğlu küratörlüğünde hazırlanan sergi “Paris’ten Antalya’ya Renk ve Çizginin Peşinde–Eren Eyüboğlu’’ başlığı ile lanse ediliyor.  

Cumhuriyet’in 100. yılında, çağdaş Türk resim sanatının özgün isimlerinden aslen Romanya doğumlu olan ve Bedri Rahmi Eyüboğlu ile hayatını birleştiren Eren Eyüboğlu, 30 Ağustos 1988’de hayata veda edene kadar çalışmalarını sürdürüyor.

Eren Eyüboğlu, yaşamının sonuna dek, çalıştığı resmi nasıl “daha iyi” yapabileceğinin kaygısını yaşamış. Sanatçının mirası içinde en çok yer tutan oto-portre ve portrelerine bakıldığında, onun sanat yaşamının başlangıcından sonuna dek beslendiği kaynakları, 1930’ların Paris’inden 1980’lerin İstanbul’una kadar yaşadığı değişimleri izlemek mümkündür…  

Sanatın ve sanatçının dostu Cubo’nun, ürün tedarik sponsoru olduğu Antalya Kültür Sanat’ta yılın ilk sergisi, Cumhuriyet’in Yüzüncü Yılı özelindeydi. Antalya Kültür Sanat, yıl boyunca birçok özel sergiyi Antalyalı ile buluşturmaya devam edecek.

Küresel Rekabetin Yeni Cephesi: Çip Duvarları

Askeriyeden, sağlık sektörüne, telefonlardan arabalara ve sayısız üründe çipler olmazsa olmaz haline geldi. Ülkeler arasındaki rekabetin de yeni oyuncusu artık çip üretimi.

Mehmet Kıvanç’ın hazırladığı Burak Dıvarcı’nın yönetmenliğini üstlendiği harici.com.tr yapımı Çip Duvarları belgeselinde, Türkiye’nin önde gelen teknoloji editörlerinden Erdi Özüağ, Ussal Danışmanlık Yönetici Ortağı Girişimci Ussal Şahbaz, Pekin merkezli düşünce kuruluşu Center for China and Globalization’ın Kıdemli Araştırmacısı Andy Mok, İstanbul Gedik Üniversitesi ASEAN Başkanı Sibel Karabel, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Dijital Teknolojiler İş Konseyi Başkanı Dr. Recep Erdem Erkul’un görüşleriyle çip ekonomisinin bugününe ve yarınına mercek tutuldu.

2022 yılında 550 milyar dolarlık bir hacme ulaşan çip ve yarı iletkenler sektöründe pazarın 2030’lara doğru trilyon doları aşması bekleniyor. Joe Biden liderliğindeki ABD’nin Çin’e karşı bir set gibi adım adım örmeye çalıştığı çip duvarları 21. yüzyıldaki stratejik rekabetin temel sahası olmaya aday. 

Eksikliğinin yarattığı yıkıcı etkileri otomotiv sektöründe gördüğümüz çiplerle ilgili gelişmeleri sektörü yakından izleyen uzmanlar “Çip Duvarları” belgeselinde değerlendirdi. harici.com.tr‘den Mehmet Kıvanç’ın hazırladığı Burak Dıvarcı’nın yönetmenliğini yaptığı belgeselde Türkiye’nin önde gelen Teknoloji Editörlerinden Erdi Özüağ, Ussal Danışmanlık Yönetici Ortağı Girişimci Ussal Şahbaz, Pekin merkezli düşünce kuruluşu Center for China and Globalization’ın Kıdemli Araştırmacısı Andy Mok, İstanbul Gedik Üniversitesi ASEAN Başkanı Sibel Karabel, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Dijital Teknolojiler İş Konseyi Başkanı Dr. Recep Erdem Erkul’un görüşlerine yer verildi. 

Çin’in hızla geliştiği çip sektöründe ABD’nin birincil hedefi Pekin’i durdurmak. ABD – Çin ilişkilerinde siyasi temelin kurulduğu Tayvan adası üzerindeki tartışmalarda da çip sektörüne yönelik rekabet belirleyici önemde. 

Askeriyeden, sağlık sektörüne, günlük yaşamın vazgeçilmezi haline gelen telefonlardan arabalara ve sayısız üründe artık çipler olmazsa olmaz haline geldi. ABD yönetimi de 2022 Ağustos’unda kabul ettiği Çip ve Bilim Yasası ile ‘bu alanda tek söz sahibi benim’ mesajını dünyaya vermek istiyor. Çin’e yönelik kapsamlı yaptırımlar içeren bu yasa ile ABD, bütün dünyadaki yarı iletken sektörünü ekonomi stratejisine bağlamayı hedefliyor. 

“ÇİP OLMADAN HİÇBİR ŞEYSİNİZ!”

Çip duvarları belgeselinde konuyu değerlendiren Teknoloji Editörü Erdi Özüağ, sektörün önemini “Bu olmadan hiçbir şeysiniz. Bu olmadan otomobil yapamazsınız. Bu olmadan bir ameliyathanedeki yeni nesil sağlık cihazlarını yapamazsınız. Bu olmadan İHA ya da SİHA yapamazsınız. Güdümlü füze yapamazsınız. Uzaya gidemezsiniz. Dolayısıyla insanoğlunun şu anki en büyük emtiası bu çip.” sözleriyle özetliyor.

“Petrolün nerede çıkacağını belirleyemeyiz ancak çiplerin nerede üretileceğini belirleyebiliriz” diyen Özüağ, ABD’nin Çinli şirketlerle çalışan vatandaşlarına yönelik aldığı yaptırım kararlarını ise “Amerika kendi tarihinde ilk defa Amerikan vatandaşlığı almış Çinlilere şöyle bir yaptırım getirdi. Ya vatandaşlığı bırakın ya da Çinli şirketlerle bir daha çalışmayın. Şimdi özgürlükler ülkesi olarak değerlendirdiğimiz zaman insanlara böyle bir yaptırımla gitmek biraz sıra dışı gibi görünüyor.” sözleriyle yorumladı. 

SİLAH SEKTÖRÜNÜN KRİTİK BİLEŞENİ: ÇİPLER 

Belgeselde sektörün askeri anlamda önemine vurgu yapan Ussal Şahbaz, “Çipler silahlarda da kullanılıyor. Aslında Amerikalılar ilk çip teknolojisi geliştirirken bu işe bu kadar çok eğilmelerinin nedeni ta altmışlarda, yetmişlerde Vietnam Savaşı’nda çok başarısız olmaları. Bu hedefleri daha iyi tayin edecek bilgisayarlar. Bu bilgisayarlar için de daha iyi çalışan çipler geliştirmek istemişler.” diyor. 

Center for China and Globalization Kıdemli Araştırmacısı Andy Mok da “Amerikan Askerinin üstünlüğü, en büyük orduya en büyük hava kuvvetlerine en büyük donanmaya sahip olmasına dayanmıyor. Bu üstünlük en yüksek teknolojik gelişmişliğe dayanıyor.” sözleriyle konunun önemine dikkat çekiyor. 

Gedik Üniversitesi Müdürü Sibel Karabel de “ABD’nin bu noktada kendine göre ulusal güvenliğini tehdit ettiğini düşündüğü şey bu teknolojilerinin Çin ordusu ile doğrudan paylaşılması” diyerek konunun ABD açısından nasıl göründüğüne değiniyor. 

Sibel Karabel’e göre “Teknolojik anlamdaki bu çevreleme diğer çevrelemenin bir parçası.” 

ÇİPTE GELECEK REKABET NASIL ŞEKİLLENECEK? 

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Dijital Teknolojiler İş Konseyi Başkanı Dr. Recep Erdem Erkul’a göre ise büyük güçler arasındaki rekabet teknolojideki ilerlemenin motoru olabilir. “Rekabet olduğu zaman rekabet bir şekilde başarıyı ve inovasyondaki hızlanmayı tetikliyor” diyen Erkul ise konuya farklı bir açıdan yaklaşıyor. 

Rekabetin olası sonuçlarını değerlendiren Özüağ da “Her ülke kendi bağımsızlığı gereği bir büyük duvarın içerisinde kaybolmak yerine kendi duvarını da örme gayretini artıracaktır.” diyerek ülkelerin bu alandaki iştahının artacağına dikkat çekiyor. 

Ussal Şahbaz bu alanda sertleşen rekabetin sonuçlarını “Artık çipte serbest ticaret diye bir şey yok” diyerek yorumluyor. 

Çinli Uzman Andy Mok ise ABD’nin sert yaptırım siyasetinin “ABD’nin ekonomik ve teknolojik olarak izole olacağı” bir sonuca yol açabileceğini öne sürüyor. 

2 Trilyon Dolarlık Mega Projelerin İnşaatı Sürüyor

Dünya genelinde inşaat çalışmaları devam eden 2 trilyon dolarlık mega projelerin büyük kısmı Körfez’de yer alıyor. İnşaat yazılım şirketi 1Build tahminlerine göre on yılın sonunda bu mega inşa projelerden ilki tamamlanacak.

Ekonomim’in haberine göre; Dünya genelinde inşası devam eden mega projelerin toplam maliyeti 2 trilyon doların üzerinde. 1Build, International Construction Magazine ve Construction Review tarafından belirlenen ve maliyeti 100 milyar doları aşan dokuz mega projenin dördü Körfez ülkelerinde. 

Dünya genelinde inşası devam eden mega projelerin toplam maliyeti 2 trilyon doların üzerinde. Bu projelerin büyük bir kısmı Körfez ülkelerinde yer alıyor. İnşaat yazılım şirketi 1Build tahminlerine göre on yılın sonunda bu mega inşa projelerden ilki tamamlanmış olacak ve tahmini maliyeti 1 trilyon doları bile aşabilir. Çin’in 8 trilyon dolarlık altyapı projesi Yol ve Kuşak da hesaba dahil edildiğinde devam eden mega projelerin toplam maliyeti 10 trilyon doları aşıyor. Sadece birkaç yıl önce ‘mega proje’ tanımı maliyeti 10 milyar doları aşan inşa projeleri için kullanılıyordu. Ancak 2008 krizi sonrası başlayan ultra gevşek para politikalarının yarattığı enflasyon ve son yıllarda hızla artan inşaat maliyetlerinin de etkisiyle artık maliyeti 100 milyar doları bulan ve aşan projeler ‘mega proje’ olarak nitelendiriliyor.

9 Mega Projenin 4’ü Körfez’de Yükseliyor

Statista’da yer alan konuya ilişkin analizde 1Build, International Construction Magazine ve Construction Review tarafından belirlenen ve maliyeti 100 milyar doları aşan dokuz mega projenin dördü Arap Körfezi ülkelerinde inşa ediliyor.

TEN-T: İnşası devam eden mega projelerin en maliyetlisi tahmini 600 milyar dolar maliyetiyle Avrupa Birliği’nin Trans-Avrupa Ulaşım Ağı (TEN-T). Proje 27 üyeli birlik genelinde yüzbinlerce kilometre yol, demiryolu, denizyolu ve havaalanı inşa projeleri içeriyor. 2019 itibariyle proje kapsamındaki bazı ağların inşası tamamlansa da önemli bir bölümü hala inşa halinde. Projenin İngiltere ayağı ülke AB’den ayrılma kararı aldıktan sonra 2018 yılında iptal edilmişti.                

NEOM CITY: Suudi Arabistan’ın fütüristtik kasaba ve kentler içeren ve ülkenin kuzeybatısında yer alan mega projesi Neom City ise 500 milyar dolar tahmini maliyetiyle en büyük 2. mega proje. Kızıl Deniz’in kuzeyinde yer alan Neom City’nin 2026 itibariyle 450 bin kişiye ev sahipliği yapması öngörülüyor. ‘Yeni gelecek’ anlamına gelen Neom City’de limanlar ve şirketlerin yer aldığı bölgeler de olması planlanıyor ve 2030 itibariyle nüfusunun 1 milyonu bulması bekleniyor. Plana göre şehrin enerji ihtiyacını tamamen yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılaması bekleniyor ve dünya nüfusunun yüzde 40’ı sadece 4 saatte Neom’a ulaşabiliyor.            

KÖRFEZ DEMİRYOLU: Basra Körfezi etrafındaki altı Körfez İşbirliği Konseyi üyesi ülkeyi birbirine bağlaması planlanan Körfez Demiryolu projesinin tahmini maliyeti 250 milyar dolar. Ancak proje altı ülke arasında uzlaşıya varılamaması ve pandemi döneminde petrol fiyatlarında yaşanan düşüş nedeniyle ertelendi. İlk plan 2.177 km. uzunluktaki dev demiryolu projesinin 2018 yılında tamamlanmasıydı. Projenin Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Umman’ı birbirine bağlayan ilk fazının 2023 içinde tamamlanması bekleniyor. Suudi Arabistan’ı Kuveyt ve Bahreyn’e bağlayacak ikinci fazın ise 2025’te tamamlanması hedefleniyor.                

ULUSLARARASI UZAY İSTASYONU: Bu mega proje teknik olarak Dünya üzerinde değil dışında devam eden bir inşa projesi ve maliyetinin 230 milyar doları bulması öngörülüyor. 15 ülke ve 5 uzay ajansı tarafından oluşturulan konsorsiyumun tarafından kurulan uzay istasyonunun inşasına 1990’larda başlandı. Ancak yapılacak renovasyonlar ve genişletme planları projenin toplam maliyetinin artmasıyla sonuçlanacak. 2030’da tamamlanacağı tahmin edilen projenin toplam maliyetinin 1 trilyon doları bile bulabileceği öne sürülüyor.           

SILK CITY: Tüm mega projelerin anası sayılabilecek Çin’in Yol ve Kuşak Girişimi kapsamında Kuveyt Silk City (İpek Şehir) olarak da bilinen Madinat al-Hareer’i inşa ediyor. 250 kilometrekareye yayılan projenin aynı zamanda dünyanın en yüksek binasına da ev sahipliği yapması planlanıyor. Burç Mübarek El-Kebir Kulesi’nin Binbir Gece Masalları’ndan da esin alarak 1,001 metre olması planlanıyor. Şu anda dünyanın en yüksek binası 829,8 m yüksekliğiyle Dubai’deki Burç Halife. Tamamlanması 25 yılı bulması beklenen Silk City projesinde yeni bir havalimanı, doğa rezervi, oteller, spalar ve parklar da olması planlanıyor.              

KRAL ABDULLAH EKONOMİ ŞEHRİ: İsmini Suudi Arabistan Kralı Abdullah’tan alan ve iş dünyası, eğitim ve konut odağıyla tasarlanan Suudi kentinin Washington’dan daha büyük olması bekleniyor. Maliyeti 100 milyar doları aşacak kentin nüfusu 2018 itibariyle sadece 7 bindi ancak 2035 itibariyle 7 milyon nüfusu olması bekleniyor. 173 kilometre kareye yayılacak şekilde inşa edilecek fütüristtik metropolün 2029’da tamamlanması planlanıyor.            

DELHI-MUMBAİ SANAYİ KORİDORU: Hindistan’ın 6 eyaletinde sanayi bölgeleri oluşturulmasını hedefleyen projenin tahmini maliyeti 100 milyar dolar. Hindistan’ın tarihindeki en büyük altyapı projesi olma niteliği taşıyan sanayi koridoru akıllı şehirler, demiryolları, otobanlar, limanlar ve havalimanları içerecek. Gujarat kentinde, Şanghay’ın 6 katı ve Delhi’nin 2 katı büyüklüğünde iki dev akıllı şehir de inşa edilmesi planlanıyor.           

KALİFORNİYA YÜKSEK HIZLI TREN: ABD’de devam eden en pahalı inşa projesi Kaliforniya’nın yeni yüksek hızlı tren demiryolu ağı. Mega demiryolu projesinin toplam maliyetinin ilk bütçenin 72 milyar dolar üzerine çıkarak 105 milyar doları bulabileceği belirtiliyor. Ayrıca proje planlanan takvimin 13 yıl gerisinde. San Francisco’yu Los Angeles’a 2.5 saatte bağlayacak faz 1’in 2029’da tamamlanması planlanıyordu fakat Kongre’de fonlara ilişkin uzlaşmazlıklar nedeniyle 2033’e ertelendi. Proje ABD’nin en büyük on kentinden sekizini birbirine bağlayacak. Faz 2 San Diego’yu Sacramento’ya bağlıyor.           

FOREST CITY: Malezya ve Çin’in ortak projesi Forest City Singapur yakınlarında dört insan yapımı adadan oluşuyor. “Rüya cennet” olarak da anılan projenin toplam maliyetinin 100 milyar doları bulması tahmin ediliyor. Bu dev ekoşehirde binaların yeşilliklerle kaplanarak orman bir kent ortamı yaratması ve 2035 itibariyle dördüncü adanın da tamamlanmasıyla 700 bin insana ev sahipliği yapması bekleniyor. Proje henüz bitmediği halde ekolojik çevre koruma alanları da dahil çok sayıda kategoride tasarım ödülleri aldı.             

DUBAILAND: Dubai’de daha önce benzeri görülmemiş bir ölçekte inşa edilecek eğlence kompleksi Dubailand’ın 64 milyar dolara mal olması bekleniyor. Bu nedenle teknik olarak mega proje kategorisinde değil. 278 kilometre kareye yayılacak komplekste tema parkları, stadyumlar, sağlık tesisleri, oteller ve ekoturizm faaliyetleri olması planlanıyor. Projenin 6.500 odası ve 10 milyon metrekare alışveriş merkezi ile dünyanın en büyük otelini de barındırması planlanıyor. İlk olarak 2003 yılında duyurulan proje 2008 küresel krizi nedeniyle 5 yıl boyunca durdurulmuştu ve faaliyete geçişi için planlanan yeni tarih 2025.

NG Hotels Avrupa’da Yatırım Yapacak

NG Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Hediye Güral Gür, Avrupa’da otel yatırımı yapmak için yer arayışında olduklarını belirtti. Gür, yatırım bedelinin 150-200 milyon avroyu bulabileceğini ifade etti.

Dünya Gazetesi’nden Mehtap Halıcı’nın haberine göre; Turizm sektöründeki yatırım iştahı devam ediyor. Yap­tıkları yeni yatırımlarla büyü­me odaklı girişimlere devam et­tiklerinin altını çizen NG Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Hedi­ye Güral Gür, yurtdışında yakın coğrafyada otel yapma planları­nın olduğunu ve yatırım bede­linin ortalama 150-200 milyon Euro’yu bulabileceğini ifade et­ti. Güral, “Avrupa’da yer arayı­şındayız. Daha önce Viyana’da ve Atina’da da bir fırsat olmuştu ancak olmadı. Biz aile ve profes­yonellerimiz olarak elimizin işin üstünde olmasını önemsiyoruz” dedi. Yatırımı yapıp, işletmeci­ye bırakmadıklarına da dikkat çeken Güral, sözlerine şöyle de­vam etti: “Gittiğimiz ülkeye bağlı olarak maksimum 2-3 sene için­de yatırımı yapıp çıkarız ancak henüz bina veya arsa bulamadık. İncelediğimiz bölgeler var.”

Portföyüne Antalya ve Bodrum’u Da Ekliyor

Türkiye turizm sektöründe­ki potansiyele inandıklarının al­tını çizen Hediye Güral, yatırım planlarını anlattı: “Bodrum ve Antalya’da da yeni otel inşaatına başladık. NG markalı bu oteller resort konseptte olacak. Antal­ya’yı da Bodrum gibi 2025 sezo­nuna hazırlayacağız. 1600 kişilik istihdamımıza yeni yatırımlarla bin kişi daha eklenecek.”

Kendi Mülküne GES Kuracak

Turizmde sürdürülebilirliğin hem çevrenin korunması açısından hem de sektörün geleceği için önemli olduğunu ifade eden Hediye Güral Gür, Türkiye’de sürdürülebilir sertifikasını alan ilk otellerden biri olduklarını ifade etti. Sürdürülebilirliği bütüncül olarak ele aldıklarına dikkat çeken Güral, Afyon’da yatırımlara başlamak için kendi arsalarına güneş enerjisi santrallerine yönelik araştırmalar yaptıklarını da ekledi.

Yeni Metro Hattının Test Sürüşü Yapıldı

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Üsküdar-Ümraniye-Çekmeköy Metro Hattı’nın devamı olan Çekmeköy-Sancaktepe-Sultanbeyli Metro Hattı’nın test sürüşünde yer aldı.

Üsküdar-Ümraniye-Çekmeköy Metro Hattı’nın devamı olan Çekmeköy-Sancaktepe-Sultanbeyli Metro Hattı projesinin test sürüşünü geçtiğimiz günlerde tamamlayan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, üç ilçeden geçen 10,9 kilometre uzunluğundaki 8 istasyonluk projenin ilk 5 istasyonunun 2024 Mart ayında kalan istasyonların ise 2024 yıl sonunda hizmete alınacağını söyledi. Ayrıca, 25 milyon TL bedelli krediyle satın alınan 25 adet 6’lı dizi 150 vagon da hizmet verecek. Vagonların her bir dizisinde maksimum bin 620 adet yolcu taşınabilecek.

Akgün İnşaat Erzurum’a 4 Yıldızlı Otel İnşa Edecek

Erzurum’un önde gelen inşaat firması Akgün İnşaat, Yakutiye, Gez mahallesinde 4 yıldızlı otel inşa edecek. 

Akgün İnşaat tarafından hayata geçirilecek otelin adı The Gate Hotel olacak. 408 metrekare alan üzerinde inşa edilecek olan otel projesi, 63 oda ve 126 adet yataktan oluşacak. Otel projesinin inşaat aşamasında 60 işletme aşamasında ise 30 kişi istihdam edilecek. 

Proje 53 Milyon TL’ye Mâl Olacak

1 adet bodrum kat, 1 adet zemin kat, 1 adet asma kat, 6 adet normal kat ve 1 adet çatı katından oluşacak olan The Gate Hotel’in 2 yıl içerisinde tamamlanması hedefleniyor.

Toplam 53 milyon 440 bin TL bedele mal olacak olan otel projesinde, Spa, çocuk oyun alanı, aktivite odaları, spor salonu, mescit, toplantı salonu, kafeterya, restaurant, bay/bayan kuaför, Spa, hamam ve sauna yer alacak. 

2022 Yılında Konut Sahipliği Oranı Azaldı

TÜİK 2022 yılına ait Yoksulluk ve Yaşam Koşulları İstatistiklerini açıkladı. Buna göre, kendilerine ait bir konutta yaşayanların oranı %56,7 oldu.

Oturulan konuta sahip olanların oranı geçen yıla göre 0,8 puan azalarak 2022 yılında %56,7 olarak hesaplanırken, kirada oturanların oranı %27,2, lojmanda oturanların oranı %1,1, kendi konutunda oturmayıp kira ödemeyenlerin oranı ise %15,1 oldu.

Konut sahipliği dağılımı ve bir önceki yıla göre fark, 2021, 2022

Konutun izolasyonundan dolayı ısınamama en çok karşılaşılan konut ve çevre problemi oldu.

Kurumsal olmayan nüfusun %33,6’sı konutunda izolasyondan dolayı ısınma sorunu ile sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçeveleri vb. problemleri yaşarken, %21,7’si trafik veya endüstrinin neden olduğu hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlarla karşılaştı.

Konut ve çevre problemleri (%), 2021, 2022

Bursa Beşyol Kentsel Dönüşüm Projesinin İnşaatı Yüzde 80 Oranında Tamamlandı

Bursa Büyükşehir Beldiyesi tarafından yapılan Beşyol Kentsel Dönüşüm projesinin inşaat çalışmalarında yüzde 80 oranında ilerleme kaydedildi.

Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan kentsel dönüşüm çalışmaları tüm hızıyla sürüyor. İnşaat çalışmalarının yüzde 80’e ulaştığı projede 13 dükkân, 77 ofis ve 103 konut büyük dönüşüm için rezerv edildi. 

‘’Bölgeyi, Ayrıcalıklı Kentsel Dönüşümle Kentin Vitrini Haline Getireceğiz’’

İnşaat çalışmalarını yerinde inceleyen Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, çarpık yapılaşmanın önüne geçebilmek için kentsel dönüşüm çalışmalarına devam ettiklerini dile getirdi. 

Bölgenin kent girişinde yer alması nedeniyle bu bölgede kentsel dönüşümün büyük önem taşıdığına dikkat çeken Aktaş, “Ancak aynı zamanda plansız ve düzensiz gelişimiyle birçok sorunu da barındıran, deprem açısından risklerin yüksek olduğu bir yapılaşmaya da sahip bir bölge. Burayı ayrıcalıklı kentsel dönüşümle kentin vitrini hâline getirmeyi planladığımız 240 bin metrekarelik projenin 120 bin metrekarelik ilk etabında hak sahipleriyle uzlaşma oranı yüzde 100’e ulaştı. Proje kapsamında inşaatın devam ettiği 1 no’lu adada 30 dükkân, 118 ofis ve 193 konuttan oluşan projede imalatlar hızla sürüyor. Bu projeden elde edeceğimiz 13 dükkân, 77 ofis ve 103 konutu İstanbul Caddesi 1. Etap dönüşüm alanı için rezerv konut ve dükkân olarak kullandık. Bu projede uzlaşma sağlanan hak sahiplerine 3 ay içerisinde konut, ofis veya dükkânların anahtarları teslim dilecek” dedi.

2 Bin 250 Konutun Temeli Atılacak

Beşyol’da 120 bin metrekarelik birinci etap sahası içerisinde yer alacak olan 2 ve 3 no’lu adada da uygulama projelerini hazırladıklarını ifade eden Başkan Aktaş, “Proje kapsamında inşaatımız, tahliye ve yıkımların tamamlanmasıyla önümüzdeki aylarda başlayacak. 2 no’lu adada 816 daire ve 11 bin metrekare ticari alan, 3 no’lu adada ise 306 daire ve 3.500 metrekare ticari alan oluşturulacak. Bu projelerin hayata geçirilmesi ile 1.100 daire ve yaklaşık 150 dükkân inşa ederek, hak sahiplerine daire ve dükkânlarını teslim edeceğiz. Büyükşehir Belediyesi olarak Arabayatağı – Ulus- Karapınar – Değirmenönü bölgelerinde yürüttüğümüz diğer kentsel dönüşüm projelerimizle birlikte kısa vadede 2.250 konutun temelini atacağız. İstanbul Caddesi, Yiğitler, Esenevler, 75. Yıl Mahallelerimizde var olan kentsel dönüşüm irtibat ofislerimize ilaveten; Sıcaksu, Gaziakdemir, Akpınar, Değirmenönü, Karapınar ve Arabayatağı bölgelerinde de 5 farklı noktada kentsel dönüşüm irtibat ofislerimizi hizmete açacağız. Kentsel dönüşümlerle birlikte Bursa’nın çehresini değiştirmiş ve güzelleştirmiş olacağız.” ifadelerini kullandı. 

Kentsel Dönüşüm Outlet: %50 Kampanya Fırsatı

Bunu da gördük… Demek ki görecekmişiz… 

Kentsel Dönüşümde Yarısı Bizden kampanyası… Anlaşılan o ki, Sezon Sonu…

Yapmış olduğumuz yakıştırma, sadece mizah amaçlı değil. Ülkemizde kentsel dönüşüm alanındaki üçüncü nesil finansal modelin sonuna yaklaşmaktayız; devlet destekli serbest piyasa mekanizmasının… 

26 Nisan 2023 tarihinde kamuoyunun önemli miktarda ilgisini çeken bir kampanya duyuruldu. Riskli yapılarda oturmakta olan vatandaşların başvuru yapmaları halinde, inşaat maliyetlerinin yarısına kamunun destek olması konusundan bahsediyoruz… 

Dilerseniz, ülkemizde son 40 yıl içinde denenmiş olan kentsel dönüşüm finansman yaklaşımlarını, şöyle bir zaman tüneline girerek beraber irdelemeye çalışalım.

Birinci Nesil Kentsel Dönüşüm Finansman Yaklaşımı:

Aslında, ülkemizde denenmiş olan ilk kentsel dönüşüm modeli, 1984 yılında çıkarılmış olan 2981 sayılı İmar Affı Yasası’dır. O yıllarda adına “kentsel dönüşüm” denmemiş olsa da bu bir gecekondu dönüşüm ve kentsel gelişim modeli olarak sunulmuştu. Bu mevzuat kapsamında, büyük kentlerimizde uzun yıllardır birikmiş olan gecekondulara, bazı koşulları sağlamaları kaydıyla 4 katlı apartmana dönüşme yolu açılıyordu. Üstelik bu uygulamanın bir enstrümanı olan ıslah imar planlarıyla, gecekondu mahalleleri mevcut dokularıyla haritada temize çekilebiliyordu, yeni bir planlama maliyeti de yoktu. Buna, bazı kaynaklarda yerinde ve kendiliğinden dönüşüm de denmiştir. Uygulamanın finansman modeline baktığımızda şu yorumu yapabiliriz: Derenin taşıyla derenin kuşunu vurmak… 

Talebin ve rantın yoğun olduğu yerlerde, kat karşılığı inşaat yapan müteahhitler, gecekondu sahipleriyle anlaşarak apartman yapabiliyorlardı. Bu metotla, büyük kentlerimizde hem gecekondu alanları kısmen tasfiye edilebilmiş hem de piyasanın acil ihtiyacı olan nitelikli konut beklentisine cevap verilebilmişti. 1984 Model Kentsel Dönüşüm finansman modeli böyleydi. 

İkinci Nesil Kentsel Dönüşüm Finansman Yaklaşımı:

1990’lı yılların hemen başında, ülkemizdeki kentsel dönüşüm hareketinin kilometre taşı olarak değerlendirebileceğimiz bir projeyle tanıştık: Ankara Dikmen Vadisi Kentsel Dönüşüm Projesi. Bu proje sayesinde, ülkemizde ilk kez, bir kamu otoritesi tarafından bütünsel olarak uygulanan bir alansal dönüşümü test ettik. Bu uygulamada, 500 kadar gecekondunun sahipleriyle anlaşma yoluna giderek, 100 hektar büyüklüğündeki bir alanda modern bir yaşam çevresi oluşturulması için, çalışmaların yürütücülüğünü kamu, Ankara Büyükşehir Belediyesi üstlenmişti. Günümüzde hâlâ en başarılı kentsel dönüşüm modeli örneği olarak gösterilen bu projenin gerçekleşmesi için hem fon ihracı yoluyla uluslararası finansmanı hem de piyasa sistemini, Ankara Büyükşehir Belediyesi yürütmüştü. 

2000’li yıllara girdiğimizde, ülkemizde değişen iktidar ve elverişli konjonktür sayesinde, birçok ilimizde eş zamanlı olarak kentsel dönüşüm projelerinin uygulanmaya başladığını gördük. Dikmen Vadisi Projesi’nden elde edilen bu deneyim hem yerel yönetimlerce hem de TOKİ marifetiyle yürütülen projeler sayesinde hayat bulmaya başladı. Aslında kentlerimiz hızla dönüşüyordu. Belediyeler kentleri dönüştürme ve daha nitelikli yaşam çevreleri oluşturma konusunda birbirleriyle yarışıyorlardı. Bu iş için para, zaman, emek, kabiliyet ve enerjilerini ortaya koyuyorlardı. Kentsel dönüşümü bir kamu yararı olarak benimsemişlerdi. Ampirik bir yaklaşımla, bir adet konutun dönüşmesinin maliyeti, bu kamu kurumlarına 250-300 bin YTL olarak yansıyordu.

Üçüncü Nesil Kentsel Dönüşüm Finansman Yaklaşımı:

2010’lu yıllara geldiğimizde ise, aynı hükümet yönetimi, kentsel dönüşüm hareketinin finansmanı ve çalışma modeli konularında radikal bir değişikliğe gitmeyi tercih etti. 2012 yılında kurulan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve çıkarılan 6306 sayılı afet riski altındaki alanların dönüşümü ile ilgili kanun kapsamında, artık kentsel dönüşüm sadece depremden korunması gereken binalar için tanımlanıyordu. Kentsel dönüşüm, konuyla ilgili yöneticiler tarafından cümle içinde sıkça kullanılmaya başlamış olsa da fiili olarak devlet, bu taşın altından elini çekmişti. Özetle diyordu ki, siz dönüştürmek istediğiniz köhne yapınız için kat karşılığı müteahhit ile anlaşma yapın, biz de devlet olarak size kredi faiz indirimi, ruhsat-harç-resim vs. indirimi, kira yardımı gibi parasal desteklerde bulunalım, 10 yıl içinde de 7 milyon kadar bağımsız bölüm dönüşsün.

Aslında burada tarif edilen sözüm ona kentsel dönüşüm, bizleri 30 yıl kadar geriye götüren, parsel bazlı kat karşılığı inşaat müteahhitliği sisteminin aynısıydı. Devletin bir miktar parasal destek olduğu gerçektir, ancak proje işletim sistemi, yine mal sahibi ile yüklenici arasındaki rızai anlaşmaya bağlıdır. Devletin ya da kamu kurumlarının aktif bir katkısı yoktur, pasif destekte bulunmaktadırlar. 

Gelinen nokta şudur: Türkiye’nin herhangi bir kentinde, herhangi bir mahallesinde eski bir binayı yıkıp yerine yenisinin yapılmasının adı, bundan böyle “kentsel dönüşüm” olmuştur. Ne güzel; ülkemizde artık yapsatçı ya da kat karşılığı inşaat müteahhidi diye bir iş kolu yoktur; hepsi de kentsel dönüşüm işi yapmaktadır. 50-100-200 metrekare bile olsa, inşaat yapanlar, artık “kentsel dönüşüm” sektöründedir.

2020’lere geldiğimizde, şu gerçekle karşı karşıyayız: Hedef; riskli alan, kırılgan konutlar vs. değildir; büyük kentlerimizin ana caddelerinde, mevki rantı yüksek olan binaların dönüşümü dışında bir gerçekleşme bulunmamaktadır. Konut sahipleri de bir eli yağda bir eli balda yatırım fırsatçıları olarak değerlendirilmekte ve “Gelin beraber inşaat yapalım, maliyetlerin yarısını da biz takviye edeceğiz, beraber kazanacağız” diyen bir kamu yönetimi söz konusudur. Üstelik, bu teklifte, kamu iradesinin zorlayıcı ya da mecbur edici bir davranışı da yoktur. Bu üçüncü nesil kentsel dönüşüm finansman modeli, piyasa katılımcılarına temenni ve teklif olarak sunulmaktadır. 

Anlaşılan o ki, geride bıraktığımız 10 yılda, düşünülenin onda biri kadar bir kentsel dönüşüm gerçekleşmiştir ve de bu kentsel dönüşüm finansman modeli bantlardan indirilirken son bir fırsat olarak, “Yarısı bizden, yarısı sizden” kampanyası sunulmuştur. 

“Parası neyse bu işin, yarısını biz verelim, siz kendi aranızda anlaşıp yapın lütfen!” modeli…

Dördüncü Nesil Kentsel Dönüşüm Finansman Yaklaşımı:

Bundan sonraki aşama olan 4. nesil kentsel dönüşüm finansman modeli için diyebiliriz ki; bu konuda çok nitelikli bilimsel araştırmalar yapılmakta ve model önerileri geliştirilmektedir. GYODER’in de katkıda bulunduğu inisiyatiflerle, kamunun daha fazla ettirgen rol alacağı bazı finansman modelleri önerilebilir; fon ihracı, özelleştirme, kamulaştırma, kamu özel iş birliği modeli, gayrimenkul yatırım ortaklıklarının daha etkin kullanılması gibi… 

Yaklaşık 40 yıldır denenmekte olan kentsel dönüşüm finansman modelleri için şunu söylemek doğru olabilir; kamunun üstün egemen otorite olarak, imar planlama, inşaat ruhsatı kesme, özelleştirme, kamulaştırma, mali destek gibi kabiliyetlerini ortaya koyarak kentsel dönüşüm sürecini “destekleyen” değil, “yürüten” bir rolü, “oyun kurucu” rolünü yeniden benimseyeceği, elini taşın altına koyacağı modellerle, ülkemizde istenen anlamda yaşanabilir, sağlıklı, modern, sürdürülebilir kentsel çevreler elde edilebileceği önerilebilir. 

Son söz olarak kentsel dönüşüm projeleri; yenilenebilir, yapılabilir, tekrarlanabilir ve altından kalkılabilir hedefler çerçevesinde ortaya konmalıdır.

Sağlıklı, modern ve sürdürülebilir kentlerde yaşamamız dileğiyle…

Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu: ‘’Trabzon- Samsun Arası 2 Saate Düşecek’’

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Samsun-Trabzon-Sarp Hızlı Tren Hattı projesi hakkında açıklamalarda bulundu. Bakan, Trabzon- Sarp arasında 70 dakikaya, Trabzon- Samsun arasında 2 saate düşecektir” dedi.

Hızlı Tren projesinin detaylarıyla ilgili yazılı açıklama yapan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, “Samsun- Sarp demir yolu projemiz için hızlı adımlar atacağız. Projenin merkezi Trabzon olacak. Hızlı tren hattıyla seyahat süresi, Trabzon- Sarp arasında 70 dakikaya, Trabzon- Samsun arasında 2 saate düşecektir” dedi.

Toplam Demiryolu Uzunluğu 13 Bin 896 Kilometreye Ulaştı

‘’Türkiye’yi demir ağlarla ördük’’ diyen Karaismailoğlu, ülke genelinde 1400 kilometre tren işletmeciliği yapıldığını, buna yeni açılan Ankara-Sivas hattıyla birlikte 400 kilometre daha ilave edildiğini ifade etti. Toplam demiryolu uzunluğunun 13 bin 896 kilometreye çıktığını, hedeflerinin ve hayallerinin büyük olduğuna işaret eden Karaismailoğlu, planlarını da bu doğrultuda yaptıklarını aktardı.

Bakan Adil Karaismailoğlu Samsun-Trabzon-Sarp Hızlı Tren Hattı projesinin toplam 513 kilometre uzunluğuna sahip olduğunu belirterek, “Samsun-Sarp demiryolu projemiz için hızlı adımlar atacağız. Projenin merkezi Trabzon olacak. Hızlı tren hattıyla, seyahat süresi; Trabzon-Sarp 70 dakikaya, Trabzon-Samsun 2 saate, Trabzon-Ankara arasında 4,5 saate düşecektir. Yeni ihtiyaçlara göre projeler yapmaya devam edeceğiz.’’ şeklinde konuştu. 

İstanbul, Kadıköy’deki Double Tree by Hilton 66 Milyon Dolara Satıldı

Taşyapı İnşaat’a ait olan İstanbul, Kadıköy’deki Double Tree by Hilton otel 66 milyon dolara Caba İnşaat’a satıldı.

Halktv.com.tr’den Dinçer Gökçe’nin haberine göre, konuya yakın 3 ayrı kaynaktan, Taşyapı’nın sahibi Emrullah Turanlı’ya ait otel el değiştirdi.

Ulaşılan bilgilere göre, otele ilişkin alıcı tarafla yürütülen görüşmeler, iki hafta kadar önce, tarafların el sıkışması ile sonlandı. Otel, merkezi Ankara’da bulunan Caba İnşaat Enerji San. Tic. AŞ’ye satıldı. Caba İnşaat’ın, İstanbul Kadıköy’de yeni bir şubesi kuruldu. 24 Mart 2023’te kurulan şirketin sermayesi 1 milyar lira. Otelin devri de bu şirkete yapıldı. Otelin satışı ile ilgili telefonla ulaşılan Emrullah Turanlı, oteli 66 milyon dolara sattığını doğruladı. 

66 milyon dolara DoubleTree by Hilton’i alan alan Caba İnşaat AŞ, yurtiçi ve yurtdışı bir dizi projeyi üstlenen bir firma. Şirket, 25 bin kişilik kapasitesi ile özel yurt sektörünün güçlü oyuncularından biri. Şirketin, Erbil, Diyarbakır ve İstanbul’da da otelleri bulunuyor. 1998 yılında Diyarbakır’da kurulan Caba İnşaat ise Abdurrahim Balyen ile Cahit Balyen’e ait.

Doğubayazıt’ta Eğitim Yatırımları Hayata Geçiyor

Ağrı Valisi Dr. Osman Varol, ‘Şehre Değer Katan Projeler’ kapsamında Doğubayazıt ilçesindeki dev eğitim yatırımlarının birer birer hayata geçirileceğini açıkladı. 

Protokol imza töreninde konuşan Ağrı Valisi Dr. Osman Varol, bu tür projelerin birçok iş insanına örnek olacak nitelikte olduğunu söyleyerek “Ağrı’dan ve ilçelerinden çıkmış, bu topraklarda yetişip kendi iş alanında bölgede ve dünyada belli noktalara gelmiş birçok aile var Ağrı’da. Bu insanların topraklarını unutmayıp bu bölgeye katkı sağlamak için birtakım yollar arası hepimizi çok mutlu eden bir şey. Doğubayazıt ilçemizden çıkmış, ekonomik ve ticari anlamda belirli bir noktaya gelmiş ama gönlünü hiçbir zaman memleketinden koparmamış Çoktin ailemizle beraberiz. Geçmişte de ilçelerine yaptıkları çok güzel yatırımlar var. Son zamanlarda bu ivmelerini tekrar arttırdılar. Ben onlara huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Bugün burada yine bir protokol gerçekleştireceğiz kendileriyle beraber. Çok önemli bir katkıda bulunacaklar.” ifadelerine yer verdi. 

Çocukların yüzünde oluşan sevincin kendilerini motive ettiğini söyleyen iş adamı Bişar Çoktin ise, “Bunları yaparken bizi motive eden iki şey var. Hem sizlerin göstermiş olduğu teveccüh hem de çocuklarımızın yüzünde gördüğümüz sevinç. Temennimiz ilimiz ve ilçemizdeki diğer hemşehrilerimize de birazcık da olsa örnek olabilmek.” dedi. 

Eskişehir’de 4 Bin 552 Konut Satışı Yapıldı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılının ilk çeyreğinde Eskişehir’de toplam 4 bin 552 adet konut satışı yapıldığını açıkladı.

TÜİK tarafından ülke genelinde Mart ayında satılan konut sayısı açıklandı. Yayımlanan verilere göre, Türkiye genelinde konut satışları Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 21,4 azalarak, satılan konut sayısı 105 bin 476 oldu. Eskişehir genelinde konut satışları Mart ayında, 2022 Mart ayına göre yüzde 4,7 oranında azalarak bin 797 adet oldu. Eskişehir’de son iki yıl baz alındığında konut satışında yükseliş devam ediyor. 2021 yılında 21 bin 691 adet konut satışı olan Eskişehir’de, geçen yıl bu sayı 22 bin 309’a yükseldi. Eskişehir’de bu yılın ilk çeyreğinde toplam 4 bin 552 adet konut satılması ise dikkat çekti.

Büyük İstanbul Tüp Tüneli Hayata Geçiriliyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da 3’üncü tünel projesinin hayata geçirileceğini belirterek, “Büyük İstanbul Tüp Tünelini hayata geçiriyoruz. Büyük İstanbul Tüneli ile günde 6 milyon vatandaşımızın kullandığı 11 farklı raylı sistemi vatandaşımıza sunacağız” dedi.

Büyük İstanbul tüneli müjdesini veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuyla ilgili şunları söyledi:

‘’ Büyük İstanbul Tüneli projemizi hayata geçiriyoruz. Bu proje Marmaray ve Avrasya’dan sonra Boğaz’ın altından geçecek 3’üncü tünel olacak. Büyük İstanbul Tüneli’yle günde 6 buçuk milyon vatandaşımızın kullanacağı 11 farklı raylı sistem hattını birbirine bağlayarak şehrin ulaşımını sağlayacağız.’’

Projenin güzergâhı ve açılış tarihiyle ilgili detaylar ise henüz netleşmedi. 

Türk Müteahhitlerin Yeni Hedefi Balkan Ülkeleri

Türk Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Mehmet Erdal Eren, ‘’Türk müteahhitlik firmalarının geçmişten bu yana faal olduğu Balkanlar da şimdilerde sektör için yeniden çeşitli fırsatlar sunuyor.’’ dedi

Türk müteahhitlerin gurur veren uluslararası projelere imza attığını ifade eden TMB Başkanı M. Erdal Eren, “Rusya-Ukrayna savaşının küresel çaptaki olumsuz etkileri sürerken; Suudi Arabistan ve Irak da dahil olmak üzere geleneksel pazarlarımızı yakından takip ediyor, özellikle Sahra-altı Afrika’da yeni pazarlara açılıma ağırlık veriyoruz. Yakın bağlarımız ve önemli iş tecrübemiz bulunan Balkan ülkeleri de son dönemde proje ve yatırım olanaklarıyla dikkat çekiyor. Bu pazarlarda rekabet gücümüz son derece yüksek olup son olarak Romanya’da Başbakan Yardımcısı ile gerçekleştirdiğimiz görüşmede bizzat ifade edilen, henüz resmen açıklanmamış olmakla birlikte 2,5 milyar dolar tutarındaki alt yapı ihalesini müteahhitlik firmalarının kazandığı yönündedir. Ülkede ihale hazırlığı aşamasında bulunan 3 milyar dolarlık proje için de en güçlü adayız” dedi.

Bugüne kadar 133 ülkede 478 milyar dolar değerinde 11 bin 717 proje üstlenen Türk inşaat sektörü, küresel pazarda devam eden Rusya-Ukrayna savaşının olumsuz etkilerini telafi etmek için çalışıyor. Türk müteahhitlik firmalarının geçmişten bu yana faal olduğu Balkanlar da şimdilerde sektör için yeniden çeşitli fırsatlar sunuyor. Ülkeler arasında coğrafi, tarihi ve kültürel yakınlığın avantaj sağladığı bu bölge, aynı zamanda Avrupa Birliği’nin (AB) genişleme süreci nedeniyle ve ekonomik büyüme bakımından sahip olduğu hızlı gelişim potansiyeliyle öne çıkıyor. Pek çok Balkan ülkesi, son dönemde AB fonları ile alt ve üst yapı yatırımlarına hız vermiş durumda.

Türk Müteahhitlik Sektörü Dünyada Bir Marka Haline Geldi

Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı M. Erdal Eren, konuya ilişkin olarak şu değerlendirmede bulundu:

“Müteahhitlerimiz küresel pazarda uluslararası standartlarda, zamanında ve uygun maliyetli iş yapma kabiliyetleri, zor ve riskli coğrafyalarda sahip oldukları iş deneyimi ve ilişki geliştirme becerileriyle öne çıkıyor. Rusya-Ukrayna savaşının küresel çaptaki olumsuz etkileri sürerken; Suudi Arabistan ve Irak da dahil olmak üzere geleneksel pazarlarımızı yakından takip ediyor, özellikle Sahra-altı Afrika’da yeni pazarlara açılıma ağırlık veriyoruz. Yakın bağlarımız ve önemli iş tecrübemiz bulunan Balkan ülkeleri de son dönemde proje ve yatırım olanaklarıyla dikkat çekiyor. AB’nin genişleme süreci bölge ülkeleri için önemli değişimler getirmektedir. Nisan ayında Bükreş’e ziyaretimizde bir araya geldiğimiz Romanya Başbakan Yardımcısı ve Ulaştırma Bakanı Sayın Sorin-Mihai Grindeanu da henüz resmen açıklanmamış olmakla birlikte 2,5 milyar dolar tutarında altyapı ihalesini Türk müteahhitlik firmalarının kazandığını ifade etmiştir. Bununla birlikte Romanya’da 3 milyar dolarlık bir proje portföyünün de yakın zamanda Türk müteahhitlerinin tekliflerine açılacağını biliyoruz. Ayrıca Avrupa ülkelerinin genelinde ise savaşla birlikte ve Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında enerji yatırımları ile renovasyon projelerinden sektör için yeni fırsatlar oluşabilecektir. Yurt dışı müteahhitlik hizmetlerimizin ülkemiz ekonomisinde döviz girdisi, ihracat, istihdam ve sektörel rekabete katkısı bakımından önemi giderek artıyor. Dünyada bir marka haline gelen sektörümüzün hızını kesen şartlar düzenlendiği takdirde ülkemiz ekonomisine katkısının katbekat artmasını öngörüyor, yılın ilk 4 ayında 4,8 milyar dolar olan yeni proje tutarımızın yılsonunda 20 milyar dolara ulaşmasını bekliyoruz. Mevcut koşullar, potansiyel projeler için finansman ihtiyacını artırmış durumdadır. İlaveten yurt dışında Türk bankaları tarafından verilen teminat mektupları ve kontr-garantilerin doğrudan kabulünde yaşanan sıkıntıların ülkemiz diplomasisinin üst düzey ikili temaslarında gündeme alınması ihtiyacı önemini korumaktadır.” 

Romanya ve Bulgaristan Pazarlarında Hareketlilik Var

Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre Türk inşaat sektörünün bugüne kadar Balkan ülkelerinde (Arnavutluk, Bosna Hersek, Bulgaristan, Hırvatistan, Karadağ, Kosova, Makedonya, Romanya, Sırbistan, Slovenya ve Yunanistan) ulaştığı toplam iş hacmi 19,2 milyar dolar oldu. Böylece Balkan ülkeleri Türk müteahhitlerin yurt dışındaki toplam proje tutarından %4 pay aldı. Ülkeler arasında Romanya, 6,7 milyar dolarlık 197 projeyle ilk sırada yer alırken, ülkeyi 2,2 milyar dolar büyüklüğündeki 75 projeyle Bulgaristan ve yaklaşık 2 milyon dolarlık 43 projeyle de Makedonya izledi. Bu yılın Nisan sonu itibarıyla ise Makedonya’da alınmış toplam 700 milyon dolarlık 3 yeni proje dikkat çekerken, Romanya ve Bulgaristan pazarlarında da hareketlilik izlendi. Ayrıca yılın ilk 4 ayında bölgeden Hırvatistan ve Sırbistan’da çeşitli projeler üstlenildi. Yapımı devam eden projeler arasında enerji ve ulaştırma alt yapısı ile konut, devlet binaları ile turizm tesisleri inşası öne çıkıyor.

MÜTEAHHİTLERİMİZİN BALKANLARDAKİ PROJE DAĞILIMI (1972-2023/4 AY) 

Ülke                                    Proje Sayısı     Proje Tutarı (Milyon $)

ROMANYA                                   197                           6.703

BULGARİSTAN                               75                           2.211

MAKEDONYA                                 43                           1.991

ARNAVUTLUK                                37                           1.852

KOSOVA                                       30                            1.488

HIRVATİSTAN                                24                            1.245

BOSNA HERSEK                              53                           1.213

SIRBİSTAN                                     72                             945

SLOVENYA                                        3                             881

KARADAĞ                                        55                             412

YUNANİSTAN                                   12                             217

TOPLAM                                        601                         19.158

Kaynak: Emlak Dream

İnşaat Malzemeleri Sanayi Üretiminde Düşüş

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) 2023 Nisan ayı Sektör Raporu’nu yayımladı. Buna göre inşaat malzemeleri sanayi üretimi şubat ayında, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 10,3 azaldı. 

Türkiye İMSAD tarafından hazırlanan verilere göre; 2023’ün şubat ayında inşaat malzemeleri sanayi üretimi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10,3 azaldı. İnşaat malzemeleri sanayisindeki 22 alt sektörün 15’inde üretim gerilerken 7’sinde ise üretim arttı. En yüksek artış yüzde 35,6 ile metal kapı ve pencere sektöründe yaşanırken, ikinci sırada yüzde 23,3 artış ile ahşap inşaat malzemeleri, üçüncü sırada ise yüzde 15,3 ile elektrikli aydınlatma ekipmanları yer aldı.

Depremin Olumsuz Etkileri Sektöre Yansıdı 

Şubat ayında üretimde en yüksek gerileme yaşanan alt sektör yüzde 30,8 ile demir çelikten inşaat ürünleri olurken, çimento üretimi de yüzde 27,6’lık düşüşle ikinci sırada yer aldı. Parke ve yer döşemeleri yüzde 19 ile en çok düşüş görülen üçüncü sektör oldu. Yüzde 16,6 ile seramik kaplama malzemeleri ise dördüncü sırada yer aldı. 

Deprem afeti ile öncelikle deprem bölgesinde yer alan inşaat malzemeleri üretimi büyük ölçüde durdu. Diğer bölgelerde de gerilemeler yaşandı. Raporda, şubat ayında meydana gelen depremlerin üretim üzerindeki bu olumsuz etkisinin mart ayından itibaren azalmaya başladığı belirtildi.

Dünya ve Türkiye ekonomisinin değerlendirildiği ‘Sektörel Ekonomi Gündemi’ toplantısında görüşlerini paylaşan Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, “Önümüzde çok büyük belirsizlikler içeren hem ülkemizde hem de yurtdışından gelen etkilerle yönümüzü bulmakta zorlanabileceğimiz, tahmin gücümüzün zorlandığı, geçmişe bakarak projeksiyon yapma imkanımızın daraldığı bir süreçteyiz.” dedi. 

İhracat Rekoru Kırıldı

İnşaat sektörünün Türkiye ekonomisi için önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Küçükoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

“Önümüzdeki dönemi belirsiz hale getiren pek çok sebep var. Bu sebeplerden Dünya ekonomisinin nasıl değişeceği, politikalarının nerelere evrileceği gibi faktörleri önceden tahmin etmemiz gerekiyor. Diğer yandan da ülkemizdeki ekonomi politikalarının ve seçim etkisinin, önümüzdeki dönemde ekonomimizi ve sektörümüzü nasıl etkileyeceği de son derece önemli. Tüm bu faktörleri önceden tahmin edebilirsek ve hazırlıklarımızı bu doğrultuda yaparsak hem sektörümüz hem de ekonomimiz adına daha büyük katkı sağlayacağımıza inancımız tam.

Sektörümüz, inşaat endüstrisinin sanayi tarafını temsil ediyor ve ülkemizin dış ticaretine, istihdam ve büyümesine olan katkısıyla müteahhitlik, mimarlık, gayrimenkul ve teknik müşavirlik sektörlerinden ayrışıyor. Bu kapsamda 2022 yılında 33,74 milyar dolar olarak gerçekleşen ihracat rakamlarına baktığımızda, tüm zamanların ihracat rekorunu kırdığımızı görüyoruz. Özellikle yılın ikinci yarısında yaşanan resesyon endişeleri ve pazarlardaki yavaşlamalar yıllık ihracatın 35 milyar doların üzerine çıkmasına engel oldu. Ancak buna rağmen 12 ayın tamamına bakıldığında sektörümüz adına Türkiye İMSAD Dış Ticaret Endeksi’nin ölçülmeye başlandığı 2013 Ağustos ayından bu yana ihracat rekoru kırıldı. Türk inşaat malzemesi sanayisi kapasite bakımından gerek yurt içi gerek yurt dışı yüksek talebi karşılayacak güce ve inovatif anlayışa sahip. Bu nedenle önümüzdeki dönemde sektörümüzün çok daha iyi noktalara geleceğinin özellikle altını çizmek isterim.’’

‘’ABD ve Avrupa’da İnşaat Sektörünün Küçülmesi Bekleniyor’’

Toplantıda dünya ekonomisiyle ilgili görüşlerini paylaşan Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanı Dr. Can Fuat Gürlesel ise, “2023 yılına girdiğimizde dünya ekonomisinde yüksek enflasyon, sıkı para politikaları, yüksek yaşam maliyeti ve finansal istikrarsızlık gibi konularla mücadele ön plana çıktı. Bu kapsamda yılın ilk 5 ayının sonunda, küresel çapta uygulanan sıkı para politikalarının sonuç verdiğini, enerji krizinin çözüldüğünü ve enflasyonun düşme eğilimine girdiğini gördük. 

Ancak, bu olumlu gelişmelere rağmen 2023’ün tamamında dünya genelinde ortalamanın altında bir ekonomik büyüme öngörülüyor. Özellikle ABD ve Avrupa’da inşaat sektörünün küçülmesi bekleniyor. Bu durumun yaşanmasında, konut kredi faizlerindeki artış ile konut yapı ruhsatı sayısının azalmasının etkilerini görüyoruz. Türkiye’deki inşaat malzemeleri ihracatının büyük bir bölümünü kapsayan bu bölgelerdeki küçülme beklentisi, sektörümüzün ihracatı açısından olumsuz bir durum yaratıyor. 

Makroekonomik göstergeler, ülkemizde kontrollü para/kur politikalarının uygulandığını gösteriyor. Bunun sonucunda da Türkiye’deki dış ticaret açığı 120 milyar dolara, cari açık ise 55 milyar dolara yükseldi. Ancak söz konusu olumsuz tabloya rağmen ekonomik büyüme yüzde 4 seviyesinde seyrediyor.” şeklinde konuştu. 

1915 Çanakkale Köprüsü’ne Avrupa Ekonomik Komisyonu’ndan Birincilik Ödülü

1915 Çanakkale Köprüsü, Birleşmiş Milletler (BM) Avrupa Ekonomik Komisyonu (UNECE) tarafından düzenlenen Kamu-Özel Sektör İş Birliği (KÖİ) ve Altyapı Ödülleri töreninde birinciliğe layık görüldü.

3-5 Mayıs tarihleri arasında Yunanistan’ın başkenti Atina’da düzenlenen UNECE 7’nci KÖİ Forumu’nda Kamu-Özel Sektör İş Birliği ve Altyapı Ödülleri sahiplerini buldu. Toplam 70 projenin başvurduğu ödül töreninde 48 değerlendirme projesi arasından 1915 Çanakkale Köprüsü projesi 5 finalist arasında yer aldı. Forum delegelerinin oylarıyla birincilik ödülü, 1915 Çanakkale Köprüsü’ne verildi. Ödül, UNECE Kamu-Özel Sektör Ortaklıkları Bölüm Başkanı Tony Bonnici ve UNECE KÖİ’ler Çalışma Grubu Başkanı George Katapodis tarafından 1915 Çanakkale Köprüsü ve Otoyolu Finanstan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Murat Sarıkaya’ya verildi.

Ödülü aldığı sırada konuşma yapan Sarıkaya, projenin bugüne kadar 20’den fazla ödül kazandığını fakat UNECE KÖİ ödülünün farklı bir yere sahip olduğunu dile getirdi. Sarıkaya, “Bu sene döngüsel ekonomi temasıyla düzenlenen yarışma için ilettiğimiz Gelibolu Kadın Kooperatifi’ne destek projemiz, 1915 Çanakkale Köprüsü ve Otoyolu’nun gerçekleştirdiği 321 çevresel ve sosyal projeden yalnızca biri. Bu projelerimiz ile Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin önemli bir bölümünü desteklerken; paydaşlarımız, bölge ve ülkemiz için değer yaratmaya devam ediyoruz” dedi.

1915 Çanakkale Köprüsü ve Otoyolu, çevre alanındaki çalışmaları ile 2020 yılında The Green Organisation tarafından dünya çapında en iyi çevresel uygulamaları tanıtmayı ve teşvik etmeyi amaçlayan Green World Awards altın seviye ödülüne layık görülmüştü. 1915 Çanakkale, şu ana dek 12 finans ödülü, 2 çevresel ve sosyal ödül, 4 istihdam ödülü ve 3 mühendislik ödülü kazandı.

ZF Group’tan 40 Milyon Avroluk Yatırım

Ticari araç fren körükleri alanında hizmet veren ZF Group, Sakarya Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) yer alan fabrikasına ek olarak inşa edilecek tesisler için 40 milyon avro değerinde yatırım yaptı.

Sanayi Gazetesi’nin haberine göre; Ürün bileşenlerinde yüzde 90’a varan yerlilik oranı yakalamayı hedefleyen ZF CVS Türkiye, Sakarya’da açılışı yapılan ve temel atma töreni gerçekleştirilen ek tesisler için 40 milyon avroluk yatırım yaptı.

İstihdam ve İhracat Kapasitesi

OSB’de bulunan tesislerinde 600 kişiye istihdam imkânı sağlamayı hedefleyen firma, toplamda 300 milyon avroluk ihracat hacmine ulaşmayı amaçlıyor. 2020 yılında temeli atılan fren körüğü fabrikasının açılışı ve ek tesislerin temel atma törenindeki konuşan ZF Ticari Araç Fren Sistemleri Global Başkanı ve ZF CVS Türkiye Genel Müdürü Kazım Eryılmaz, yatırımın ZF’nin otomotiv sektöründe Türkiye’ye duyduğu güveni gösterdiğini söyledi.

Güçlenen Türkiye Altyapısı Yatırımı Artıracak

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na ve Yatırım Ofisi’nen destekleri için teşekkürlerini dile getiren Eryılmaz, 2022 yılında 44 milyar avro ciro yapan ve 32 ülkede, 168 üretim tesisi bulunan ZF’nin, Türkiye’deki yatırımlarıyla dünya genelindeki geniş müşteri kitlesine üstün bir değer sağladığını belirtti. Eryılmaz, şirketin yüzde 90’a varan yerlilik oranına sahip ticari araç şasi teknolojisi ürünlerine yatırım yapmayı düşündüğünü aktararak, “Yakalanan yerlilik oranı, son 13 yıldır oluşturulan güçlü yerel tedarikçi ağının ve Türkiye’nin güçlenen altyapısının ve lojistik imkanlarının bir sonucudur.” dedi.

Bakan Koca: ‘’Ordu Şehir Hastanesi Çok Yakında Hizmete Açılıyor’’

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, kaba inşaat çalışmaları tamamlanan Ordu Şehir Hastanesi’nin kısa sürede hizmete açılacağını duyurdu.

Sağlık Bakanlığı’nın öz kaynaklarıyla hayata geçirilen Ordu Şehir Hastanesi projesinde inşaat çalışmaları hızla devam ediyor. Kaba inşaat çalışmalarının tamamlandığı hastane projesinin sadece il genelinde değil, civar illere de hizmet vermesi hedefleniyor.

Dev Sağlık Kompleksi

Sosyal medya hesabından hastanenin son durumuyla ilgili açıklamalarda bulunan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, şu ifadeleri kullandı:

“Ordu Şehir Hastanesi, çok yakında hizmete açılıyor. Yatak kapasitesi 987. Sağlık kompleksi içinde kadın doğum hastanesi de var. KVC merkezi, organ ve doku nakli merkezi, genetik hastalıklar merkezi, onkoloji merkezi, kemoterapi merkezi, radyoterapi merkezi, nükleer tıp merkezi, yanık merkezi, diyabet merkezi, fizik tedavi merkezi, uyku laboratuvarı gibi ünite ve merkezler hastanemizin ileri imkanları arasında. Ameliyathane sayısı 38. Şehir hastaneleriyle gelen sağlık rezervasyonu, yapımı hızla devam eden hastaneyle çok yakında Ordu’da, bugünden hayırlı olsun.”

Ordu Şehir Hastanesi projesinin tüm detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Karmod, Bandırma’daki Okul Projesini 45 Günde Tamamladı

Karmod, Balıkesir’in Bandırma ilçesinde çelik yapı sistemiyle inşa ettiği okul projesini teslim etti. Firma projeyi 45 günde hazır hale getirdi.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, 14 derslikle birlikte 6 ayrı etkinlik sınıfının yer aldığı okul, Özel Akın Ertürk Anadolu ve Fen Lisesi olarak hizmet vermeye başladı.

3 bin 500 metrekare arsa üzerine tek katlı olarak projelendirilen okul, 912 metrekare büyüklüğe sahip.

Dikdörtgen planda tasarlanan okul 18,75×50 metre ölçülerinde 3,25 kot yüksekliğinde inşa edildi.

Okulda 14 sınıfa ilaveten, birer adet bilişim dersliği, kodlama eğitim dersliği, İngilizce sınıfı, girişimcilik dersliği, müzik atölyesi, fen laboratuvarı ve kütüphane yer alıyor.

Eğitim standartlarıyla birlikte en iyi ergonomide planlanan sınıflar 16 öğrenci kapasitesine sahip. Okulun diğer bölümleri arasında kurucu ve müdür odası, öğretmenler odası, yemekhane, kafeterya, öğrenci ve öğretmen WC’leriyle spor etkinlik alanları yer aldı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Karmod Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çankaya, çelik okulların son dönemde yüksek yapı güvenliği ve yalıtım üstünlüğüyle eğitim binalarında özellikle tercih edildiğini vurguladı.

Üretim ve kurulum hızıyla çelik yapının okul bina ihtiyaçlarının karşılanmasında zamandan önemli kazanım sağladığına dikkati çeken Çankaya, şunları kaydetti:

‘’Projeden üretime teknolojik makine hattında imal edilen çelik yapılar çok kısa zamanda inşa edilebiliyor. Projeye göre diğer yapı modellerinden yüzde 70 daha kısa zamanda tamamlanabiliyor. Üretim ve kurulum hızıyla da çelik okul binaları derslik ihtiyaçlarının karşılanmasında en avantajlı yapı modelleri arasında yer alıyor. Saha kurulumu projeye göre üretilmiş çelik parçalarla yürütüldüğünden olası hata ve riskler ortadan kalkıyor. 

Bu avantajlarla özel okul projemizi 45 gün gibi kısa bir zamanda tamamlayarak Bandırma eğitimine kazandırdık. Çelik sistemle inşa edilen okul binaların deprem güvenli de öne çıktı. Statik hesaplamaları henüz proje aşamasında özel yazılım programda gerçekleştirilen çelik yapılar deprem güvenliğiyle de öne çıkıyor. Üretim projenin yapıldığı programla tam entegrasyonda çalışan teknolojik hatta gerçekleştirildiğinden hata riski bulunmuyor.’’

Çankaya, aynı şekilde kurulumun da çeliklerin birleşimiyle ilerlediğinden projeye göre tam uygunlukta gerçekleştiğini, çelik malzemelerin esnek özelliğiyle deprem esnasında kırılma ve yıkılma yapmadan ayakta kaldığını kaydetti.

Kırşehir’de 400 Yataklı Hastanenin İnşaatı Başladı

Kırşehir’de geçtiğimiz dönemde ihale gerçekleştirilen 400 yataklı yeni hastane projesinin inşaat çalışmaları başladı.

Kırşehir Habertürk’ün haberine göre; 350 yataklı olduğu belirtilen Kırşehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin yetersiz kaldığı gerekçe gösterilerek Kırşehir Merkez’den çok daha uzak bir noktada olan Kalankaldı yolu üzerinde 400 yataklı yeni bir hastane inşa edilmesi kararlaştırılmıştı. Ancak gerek yatak kapasitesi gerekse uzak oluşu nedeniyle yeni hastane Kırşehir kamuoyu tarafından eleştirilere maruz kaldı. Yeni hastane yapımı yerine eski devlet hastanesi üzerine 150 yataklı ek bir hastane binasının daha doğru olacağı düşünülse de bu proje rafa kaldırıldı. Özellikle acil hasta ve yaralıların hastaneye ulaştırılması noktasında birçok problem yaşanacağı düşünülüyor.

400 Yataklı yeni hastane binasının yapımına 2021 yılında başlanacağı belirtilmişti. O tarihte hastanenin yapım maliyeti ise 280 milyon TL olarak belirlenmişti ancak 2 yıl gecikme ve yüksek enflasyon nedeniyle hastanenin ihalesi 1 milyar 329 milyon TL’yi buldu. Böylece 2 yıllık gecikmenin faturası devlete 5 katlık zarar olarak geri döndü. Hastanenin yapım süresi ise 750 gün olarak belirlendi. Yüklenici firma ise daha önce Yeni Cezaevi kampüsü ve eski devlet hastanesi arazisi üzerindeki Aile Sağlığı merkezi binasının yapımını gerçekleştiren Ankara Merkezli Aras Grup.

400 yataklı yeni hastane tamamlandığında mevcut hastaneden sadece 50 yatak kapasitesi daha fazla olacak. Bu nedenle yeni hastane binasının en az 500 yataklı olması bekleniyordu ancak bu talep yerine getirilmedi. Hastane Kalankaldı yolu üzerindeki yeni yerine taşındığında ise hastalar muayene olmak ya da tedavi olmak için daha uzak bir noktaya gitmek zorunda kalacak. Yeni hastane faaliyete girdiğinde henüz 12 yıllık olan mevcut hastane binasının akıbeti ile ilgili net bir açıklama yapılmadı. Milyonlarca lira harcanarak yapılan mevcut hastane binasının atıl kalmasından endişe ediliyor.

BAE Askeri Havalimanına Türk Üretimi Beton Santrali!

Umman Beton Santralleri AŞ, Birleşik Arap Emirlikleri’nde inşa edilmekte olan askeri havalimanında kullanılmak üzere 2 adet 120 metreküp kapasiteli mobil beton santrali ihraç etti. Yüzde 100 yerli üretim olan Umman mobil beton santralleri kolay kurulumu, kullanıcı dostu yazılımı, yüksek kapasitesi nedeniyle yurt dışında da en çok tercih edilen santrallerin başında geliyor

50 yıllık tecrübeyle beton santrali üreten ve 4 kıtada 60 ülkeye ihracat yapan Umman Beton Santralleri, hız kesmeden yaptığı üretim ve ihracatlardan birini de Birleşik Arap Emirlikleri’ne gerçekleştirdi. BAE’nin öncü taahhüt firmasıyla yapılan anlaşma çerçevesinde, 2 adet 120 mobil beton santrali 1 ay içinde proje alanına ulaştırıldı.  

Umman Beton Santralleri imzalı yüzde 100 yerli üretim olan 120 metreküp kapasiteli mobil beton santralleri BAE’nin askeri havalimanı inşaatı projesinde özel kuru beton üretiminde kullanılıyor. Umman Beton Santralleri Genel Müdürü Ahmet Bağcı ‘’Uluslararası çevre ve kalite kontrol standartlarıyla çalışmasını öngörerek ürettiğimiz mobil beton santrallerimiz; taşıma kolaylığı, yüksek kapasitesi, kolay otomasyon sistemi, ileri teknoloji ürünü yenilikçi tasarımıyla uluslararası alanda da proje yürütücüsü firmaların dikkatini çekiyor. Afrika ülkelerinden peş peşe aldığımız talepler ve sevkiyatların ardından Ortadoğu pazarında da hızla ilerliyoruz. Birleşik Arap Emirlikleri’nin özel bir projesi olan askeri havalimanı inşaatı için aldığımız siparişler doğrultusunda ürettiğimiz santralleri sevk etmekten dolayı gururluyuz. Bu pazarda kısa vadede ihracatlarımızı geliştirmeyi hedefliyoruz’’ dedi. 

Kuru beton üretiminde ihtiyaç duyulan hassas tartım ve homojen karışım gerekliliklerini tam olarak karşılayan UMC120 model çift şase Umman mobil beton santralleri, kolay kurulum ve kullanım olanakları ile kısa süreli projelerde en çok tercih edilen santrallerin başında geliyor.

Ordu’da Yeni Okulların İnşaatı Tamamlandı

Ordu’da deprem riski nedeniyle yıkılan 66 okulun inşaat çalışmaları tamamlandı.

Sabah Gazetesi’nden Özgür Özdemir’in haberine göre; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla, Ordu Valiliği tarafından yapılan inceleme ve araştırma sonucu son 3 yılda deprem riski tespit edilen 66 okul yıkıldı. Ordu Valisi Tuncay Sonel sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Ordu ve genelinde Milli Eğitim Bakanlığı Valilik ve hayırsever iş insanlarının desteğiyle 991 derslik 76 yeni okul, 1472 öğrenci kapasiteli 10 Pansiyon, 310 kapasiteli 7 Öğretmenevi, 5 Spor Salonu, 3 Atölye Binası, 1 Uygulama Oteli, 216 kütüphane, 46 okul güçlendirmesine ulaşıldığını belirtti.

Ordu Valisi Tuncay Sonel, ” Eğitime büyük destek veren başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, Milli Eğitim Bakanımız Sayın Mahmur Özer’e, hayırsever iş insanlarımıza ve çalışma ekibimize teşekkürlerimizi sunarım.” dedi.

Emrah Apartmanı Davasında Yeni Gelişme

İzmir’de 2020 yılında meydana gelen 6,6’lık depremde 30 kişinin hayatını kaybettiği Emrah Apartmanı soruşturması kapsamında göz altına alınan müteahhit, proje müellifi, sürveyanı ve fenni mesulü 14 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Emrah Apartmanı soruşturmasında göz altına alınan binanın müteahhidi Hayati Uzun, statik- betonarme proje müellifi ve fenni mesulü Turgay Akkoçlu ve sürveyanı Hüseyin Bilgin Sert için üçüncü mahkeme duruşmasında karar verildi. 

Adliyeye sevk edilen Turgay Akkoçlu çıkarıldığı hakimlikçe tutuklanırken, Hayati Uzun ve Hüseyin Bilgin Sert ise Adli Kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Şüpheliler hakkında ‘bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan hapis cezası istemiyle Dava açıldı. Yargılama sürerken Hüseyin Bilgin Sert hayatını kaybetti, 3’üncü duruşmada Turgay Akkoçlu da tahliye edildi. 

Dün yapılan karar duruşmasında mahkeme heyeti, Hayati Uzun ve Turgay Akkoçlu’ya önce ayrı ayrı 17 yıl 4 ay hapis cezası verdi.

Ardından iyi hal indirimiyle cezaları ayrı ayrı 14 yıl 5 ay 10’ar gün hapis cezasına indirdi. Sanıklar 3’er yıl mesleklerinden menedilirken, şikayetçilerin tutuklama talepleri ise kabul edilmedi.

Güneş Mahallesi Kentsel Dönüşüm Çalışmalarında Kaba İnşaat Tamamlandı

Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından Kepez ilçesi Güneş mahallesinde başlatılan kentsel dönüşüm projesinin kaba inşaat çalışmaları tamamlandı.

Büyükşehir Belediyesinin yaptığı açıklamaya göre, ANTEPE A.Ş. tarafından yürütülen Güneş Mahallesi Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında evlerine kavuşmayı bekleyen 211 hak sahibinin mağduriyeti gideriliyor.

Proje kapsamından 335 konut ve 8 bloktan oluşan konutların betonarme ve karkas imalatları tamamlandı. Hummalı bir çalışmanın yürütüldüğü bloklarda duvar imalatları bitti. Kaba inşaatın tamamlandığı bölümlerde mekanik, elektrik ve ince işçilikler başladı. Ayrıca alan içinde yer alan 18 bölümden oluşan ticari blokta tüm imalatlar tamamlanarak, iskân aşamasına gelindi. ​​​​​​​

Masdaf, Four Essentials 2023’te Mekanik Tesisat ve İnşaat Sektörlerinin Profesyonelleri ile Buluştu

Pompa sektörünün lider markası Masdaf, “mekanik tesisat ve inşaat sektörünün dört bileşeni olan; yatırımcı, tasarımcı, yüklenici ve tedarikçileri bir araya getiren Four Essentials 2023’e katıldı.

2 Mayıs’ta Çırağan Palace Kempinski’de gerçekleştirilen etkinliğin sponsorları arasında yer alan Masdaf, standında ağırladığı sektör profesyonelleri ile; yenilikçi ve sürdürülebilir akışkan teknolojilerinin iklim kriziyle mücadelede ki rolü hakkında önemli bilgiler paylaştı.

Yarım asra yaklaşan köklü geçmişiyle Türkiye pompa sektörüne öncülük eden Masdaf, mekanik tesisat ve inşaat sektörünün dört bileşeni olan; yatırımcı, tasarımcı, yüklenici ve tedarikçileri bir araya getiren Four Essentials 2023’e katıldı. 

Deko Group tarafından 2 Mayıs’ta Çırağan Palace Kempinski’de düzenlenen ve ana teması “Mekanik Tesisat; Sürdürülebilirlik, Tasarruf ve Deprem Gerçeği” olan mühendislik toplantısının moderatörlüğünü ise M. Serdar Kuzuloğlu üstlendi. 

Etkinliğin sponsorları arasında yer alan Masdaf, standında ağırladığı sektör profesyonelleri ile; yenilikçi ve sürdürülebilir akışkan teknolojilerinin iklim kriziyle mücadelede ki rolü hakkında önemli bilgiler paylaştı.  

Four Essentials 2023’e ilişkin değerlendirmelerde bulunan Masdaf Satış ve Pazarlama Direktörü Barış Geren, “Masdaf olarak, sektördeki öncü ve lider pozisyonumuz gereği sektörümüze değer katacağına inandığımız, odağında sürdürülebilirlik olan projeleri değerlendirip, çeşitli sponsorluklarla desteklemeye özen gösteriyoruz. Bu yıl dördüncüsü düzenlenen Four Essentials’da bunlardan bir tanesi. Etkinlik süresince mekanik tesisat ve inşaat sektörünün değerli profesyonellerini standımızda ağırlamaktan ve sürdürülebilir akışkan teknolojilerimiz hakkında bilgiler paylaşmaktan memnuniyet duyduk, tüm katılımcılara teşekkür ederiz” dedi. 

Turizm Bakanı Ersoy: ‘’Deprem Bölgesindeki Oteller İçin Finansman Çalışması Yürütüyoruz’’

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, deprem bölgesinde bulunan oteller için finansman çalışması yürüttüklerini söyledi. Ersoy, “Hem Merkez Bankamızla hem Hazine ve Maliye Bakanlığımızla görüşüyoruz. Deprem bölgesindeki oteller için orta vadeli bir finansman çalışması yapıyoruz” dedi.

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi ile 6 Şubat tarihli depremlerin merkez üssü Kahramanmaraş’a ziyarette bulunan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Kahramanmaraş Valisi Ömer Faruk Coşkun ve Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör ile birlikte toplantı düzenledi. Bakan Ersoy, deprem nedeniyle yıkılan binalar hakkında bilgi aldı.

Toplantının ardından konuşma yapan Bakan Ersoy, Kahramanmaraş’ta tarihi kimliği geri kazandırmak amacıyla gerekli çalışmalar yapılacağını açıkladı. Ziyareti sırasında tespit ve rölöve çalışmalarının yapılarak iş dağılımı yapıldığını ifade eden Ersoy, şunları söyledi:

“Hızlı bir şekilde valiliğimiz ve büyükşehir belediye başkanlığımız üzerinden renovasyon, restorasyon çalışmalarına başlayacağız. Yarından itibaren aşamalı bir şekilde büyükşehir belediye başkanlığımızın gösterdiği özel bir noktada, korunaklı bir noktada tarihi enkazın kaldırılması çalışmalarına başlayacağız. Biliyorsunuz onlar korunaklı bir noktaya kaldırılıyor sonra yerinde ayrıştırma tekrar yapılıyor bölgede. Kurtarılabilecek molozla, tarihi molozla, kültürel molozla ayrıştırıldıktan sonra inşaat çalışması, restorasyon çalışması ve renovasyon çalışmaları başlıyor. Bu bağlamda da öncelik verilecek noktalar tespit edildi, yarından itibaren hızlı bir şekilde planlı bir şekilde bu çalışmalara başlayacağız. Öncelikle 7 tane Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait ikonik yapı var Ulu Camii’nin de dahil olduğu, bunları hızlı bir şekilde ayağa kaldıracağız. Bunun dışında tescilli sokaklar, tescilli yapılar var mülkiyeti bakanlığa, kamuya veya özel şahsa ait olanlar. Özel şahsa ait olanlar dahil belediyemizle bir proje hazırlayacağız sağlıklaştırma çalışmalarına da başlayacağız, onların da hızlı bir şekilde düzenlemelerini yapmamız gerekiyor. Benim inancım birkaç yıl içinde çok uzun değil, büyük bir bölümü 1’inci yıl kalan kısımlar da 2’nci yılın sonuna kadar tamamlanır diye düşünüyorum. Bu süreçte şehre yeniden eski tarihi kimliğini kazandırmış olacağız, tarihi dokusunu hiç kaybetmeden geri vermiş olacağız.”

‘’Kahramanmaraş, Çok Daha Çekici Bir Turizm Şehri Haline Gelecek’’

Bölgede kültür çalışmalarının kısa sürede başlatılacağını belirten Ersoy, “Yeni bir rotalar da oluşturuyoruz Deprem sonrası bu tarz şehirlerin artık birer kültür şehri olması ve turizmden de hak ettiği, özlediği pasta payını almasını istiyoruz. Bu bağlamda da belediyemizle birlikte bir rota oluşturuyoruz, zaten kendileri de çok iyi çalışmalar yaptılar şu ana kadar. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın da içinde olduğu, Kültür ve Turizm Bakanlığımızın da koordinasyonunda bir rota oluşturacağız. Bu rotanın içinde de kültürel ve tescilli yapılarla ilgili çalışmaları bizim bakanlığımız yapacak. Ben inanıyorum ki birkaç yıl içinde bu çalışmalar sonunda Kahramanmaraş, eskisinden çok daha cazip, çok daha çekici bir turizm şehri haline gelecek.” ifadelerini kullandı. 

‘’Deprem Bölgesindeki Tescilli Otellerle İlgili Limitlerimizi Artıracağız’’

“İlk etapta tescilli yapılarla ilgili bir çalışma yaptık. Bu hafta bir yönetmelik yayınlanıyor yani otel tescilli yapıdaysa onların ihyasıyla ilgili Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak bir çalışma başlattık. Bu hafta yayınlanacak yönetmelikle ilgili bizim limitlerimiz var, yardım limitleri. O limitleri bu tarz deprem bölgesindeki tescilli otellerle ilgili limitlerimiz artırılacak yönetmelikle birlikte. Onlarla ilgili bir yol haritası belirlenmiş oluyor. Şimdi hem Merkez Bankamızla hem Hazine ve Maliye Bakanlığımızla görüşüyoruz. İnşallah deprem bölgesindeki oteller için orta vadeli bir finansman çalışması yapıyoruz. İnşallah bunlar netleştiği zaman kamuoyuyla paylaşacağız. Zaten otel sayıları belli, yatak kapasiteleri belli, kimin ne kadar ihtiyaç duyduğunu da Yatırım İşletmeler Genel Müdürlüğümüz tespitlerini yapıyor. İnşallah onlarla ilgili de bir yol haritasını çok kısa sürede belirleyeceğiz.”

Samsun 7. İnşaat Fuarı Ziyarete Açıldı

Samsun’da Tüm Fuarcılık Yapım (TÜYAP) tarafından düzenlenen 7’nci İnşaat Fuarı, 4 Mayıs’ta ziyarete açıldı.

Samsun Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen inşaat fuarında yerini alan Ticaret Bakanı Mehmet Muş, 20 bini aşkın ziyaretçi beklendiğini söyledi. Fuarda toplam 81 marka yer aldığını belirten Muş, “İnşaat sektörü ekonomiye pek çok alanda katkısı olan, durduğu zaman da pek çok sektörün üretimini azaltan dinamo bir sektör. Sanayinin, üretimin, turizmin gelişmesi için bunun imkanlarını, altyapısını sağlamanız gerekiyor. Bu da inşaat sektöründen geçiyor.” dedi.

Yaklaşık 800 Bin Bağımsız Bölümün İnşası Yapılacak

2022 yılında inşaat malzemeleri sektörünün en yüksek ihracat seviyesine ulaştığını belirten Muş, şunları söyledi:

“Sektörün bir önceki yıla göre ihracatı yüzde 9,5 artarak, 2022 yılında 33,7 milyar dolar olarak gerçekleşti. 11 ili etkileyen depremden dolayı orada 800 bin civarında bağımsız bölümün inşası yapılacak. Sektörle yaptığımız görüşmelerde, malzeme tedarikinin sağlanması gerekiyor. Şunu ifade edebilirim, Türkiye’deki inşaat sektörü, inşaat üreticilerinin, malzeme üreticilerinin kapasiteleri oradaki imalatın altından kalkabilecek seviyeyi ulaşmış durumda. Bu da ülkemiz açısından önemli bir başarı, gurur verici bir başarı. Kapasitelerinin belli bir kısmını bile tahsis etmeleri suretiyle oradaki tedariki sağlayabiliyorlar.”

Türkiye’nin geçen yıl 254 milyar dolarlık ihracatla yılı kapattığını hatırlatan Muş, Türkiye’nin ilk defa dünya ihracatından yüzde 1’den fazla pay almaya başladığına dikkati çekti. Bu trendin bu yıl da sürdüğünü dile getiren Muş, “İnşallah bu oranı oransal olarak da miktarsal olarak da artıracağız ama oransal olarak dünya ihracatında ve ekonomisinden aldığımız payı daha da artırmak istiyoruz.” ifadelerini kullandı. 

Samsun’un İhracatı 1,6 Milyar Dolar

Samsun’un limanı ve lojistik ağı ile önemli bir yere sahip olduğunu dile getiren Bakan Mehmet Muş, “Geçen sene 1,3 milyar dolarlık ihracatı oldu fakat 2024’ün başından itibaren istatistiklerimizi üretim alanını göre tutacağımız için o şekilde baktığımızda, buranın ihracatı 1,6 milyar dolara çıkıyor. Üretildiği yerden yapılan ihracatı planladığımız zaman, kaydettiğimiz zaman 1,6 milyar dolarlık bir ihracatı var. Toplam ihracatımızdan aldığı pay da yüzde 0,6. Amacımız ilk etapta Samsun’un Türkiye ihracatından aldığı payı yüzde 1’e çıkarmak, daha sonra bunu yüzde 2’ye doğru taşımak olacak. Bu şehrin bunu yapma kabiliyeti var. Yatırımcının yatırım yapabileceği, ham maddesini getirebileceği, ürettiği mamulü satabileceği altyapıyı ve imkanları geliştirilmesi, artacak olan ihracatın bunun karşılayabilmesi… Bunları yapacağız. Samsun’a ikinci serbest bölge hayırlı olsun, önemli ve büyük bir serbest bölge olacak.” şeklinde konuştu.

Bursa Şehir Hastanesi Bağlantı Yolu Ulaşıma Açıldı

Bursa Şehir Hastanesi’ne ulaşımı kolaylaştırmak amacıyla hayata geçirilen Altınşehir ile Şehir Hastanesi arasındaki 6,5 kilometrelik yol düzenlenen törenle hizmete açıldı.

Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa’nın ulaşım sorunlarının çözümüne yönelik önemli bütçeli projeleri hayata geçirmeye devam ediyor. Son olarak, şehir merkezinden Bursa Şehir Hastanesi’ne ulaşımı sağlayacak 6.5 kilometrelik yol tamamlanarak hizmete açıldı.

Bursa Şehir Hastanesi, bin 355 yatak kapasitesiyle kentin sağlık yükünü taşıyan önemli bir sağlık kuruluşu. Büyükşehir Belediyesi, kamulaştırmalarla birlikte 100 milyon TL’yi aşan bir yatırım yaparak hastanenin daha ulaşılabilir hale gelmesini sağladı.

Kesintisiz Ulaşım Sağlandı

Altınşehir ile Şehir Hastanesi arasında projelendirilen yolun ilk etabı olan 3 bin 500 metrelik bölüm daha önce tamamlanmıştı. Yolun ikinci etabı olan Ceviz Cadde ile hastane arasındaki 3 bin metrelik bölümün de tamamlanmasıyla şehir merkezinden otobana çıkmadan hastaneye kesintisiz ulaşım imkânı sağlandı.

Yolun hizmete açılması, bölge halkı tarafından yoğun ilgi gördü ve Bursa’da yaşayanlar için büyük bir kolaylık sağladı. Ayrıca, bu yatırımın Bursa’daki sağlık hizmetlerinin geliştirilmesine de katkı sağlaması bekleniyor.

‘’Sanayimizin Çeşitliliği, İmkanların ve Alternatiflerin Fazlalığı Bursa’yı Bir Cazibe Merkezi Kılıyor.’’

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, törende yaptığı konuşmada, Şehir Hastanesi’nin Bursa için önemine değindi. Özellikle pandemi sürecinde sağlık yükünün büyük bir kısmını Şehir Hastanesi’nin çektiğini hatırlatan Başkan Aktaş, “Özellikle biz pandemi sürecinde şehir hastanesinin ne demek olduğunu çok daha iyi anladık.

Ama takdir edersiniz ki Şehir Hastanesi’ne ulaşım konusu çok önemliydi. Özellikle otoyola çıkmadan Şehir Hastanesi’ne ulaşımın hazzını yaşıyoruz. Daha Allah’ın izniyle yapacağımız çok işler var. Bir kere şu gerçeği kabul etmek lazım. Sanayimizin çeşitliliği, imkanların ve alternatiflerin fazlalığı Bursa’yı bir cazibe merkezi kılıyor. Bursa’nın nüfusu her sene 50-60 bin civarında artıyor. Bursa’nın en öncelikli konulardan bir tanesi ulaşım. Dolayısıyla planlamalarımızı da ona göre yapıyoruz. Burada özellikle kamulaştırma kısmı sorunluydu ve uzun sürdü. Allah’a hamdolsun 100 milyon civarında bir bedel harcayarak Bursalı hemşirelerimizin daha rahat ulaşımını temin etmek için bu çalışmayı hayata geçirdik.” dedi.

Aydın Şehir Hastanesi’nde İnşaat Çalışmaları Devam Ediyor

Aydın Şehir Hastanesi projesinde inşaat çalışmaları hızla sürüyor. Aydın Valisi Hüseyin Aksoy, proje alanında incelemelerde bulundu.

Hastanenin inşaat çalışmalarını Aydın İl Sağlık Müdürü Dr. Eser Şenkul ile birlikte ziyaret eden Aydın Valisi Hüseyin Aksoy, projenin bölgeye önemli katkılar sağlayacağını ifade etti. 2021 yılında inşaat çalışmaları başlayan Aydın Şehir Hastanesi, Sağlık Bakanlığı Sağlık Yatırımları Genel Müdürlüğü kontrolünde aralıksız olarak ilerliyor. 

Yatak Kapasitesi Bin 448’e Çıkarılabilir

Projenin detaylarıyla ilgili konuşan Aksoy, ‘’Aydın Şehir Hastanesi, yaklaşık 140 bin metrekare arazi üzerinde kurulacak olup, 270 bin metrekare inşaat alanı, 54 bin metrekare oturum alanı ve 2 bin 269 araçlık otopark alanına sahiptir. Hastane inşaat uygulama projelerinde 950 yatak olarak planlanmakla birlikte, ihtiyaç duyulduğunda yatak kapasitesi bin 448’e kadar arttırılabilecektir.’’ dedi.

Hastanenin detaylarına değinen Vali Aksoy, ‘’Hastanenin hizmete başlamasıyla birlikte Spect Tomografi, İyotlu Tedavi, Hiperbarik Tedavi Merkezi, Hematoloji Laboratuvarı gibi alan ve hizmetlerin ilimize kazandırılacağını aynı zamanda Aydın il merkezinde poliklinik oda sayısının 221’den 365’e, yoğun bakım yatak sayısının 156’dan 250’ye, ameliyathane sayısının 25’ten 34’e (23’ü nitelikli olmak üzere), palyatif bakım ünite yatak sayısının 5’ten 6’ya, tutuklu yatak sayısının 3’ten 8’e, hemodiyaliz ünite sayısının 35’ten 45’e, fizik tedavi ünite sayısının 20’den 45’e, kemoterapi yatak sayısının ise 20’den 54’e çıkarılarak kapasite artırımı sağlanmış olacak. Glütensiz gıda üretimi için Çölyak Mutfağı çalışmaları devam ediyor.’’ ifadelerini kullandı. 

Adalet Bakanı Bozdağ Şanlıurfa Projelerini Başlattı

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Şanlıurfa’da meydana gelen sel taşkınları nedeniyle hasar gören yerlerin onarılması için yürütülecek projeleri başlattı.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, DSİ Şanlıurfa Bölge Müdürlüğünce düzenlenen Taşkın Hasarları Temel Atma Töreni’nde yaptığı konuşmada, Şanlıurfa’nın Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki depremlerden etkilendiğini, kentin sel nedeniyle de zarar gördüğünü hatırlattı.

Yaraların sarılması için çalışmaların başlatıldığını, deprem ve selden etkilenenlerin beklentilerinin karşılanması amacıyla önemli kararlar alındığını belirten Bozdağ, depremzedelerin bir yıl içerisinde yeni konutlarına kavuşacağını söyledi.

Deprem bölgesinde yeni şehirlerin kurulacağını, ayrıca sağlık, eğitim ve sosyal tesislerin yapılacağını anlatan Bozdağ, yeni dönemde kentin konut stokunun kentsel dönüşüm kapsamında yenilenmesi amacıyla gayret göstereceklerini dile getirdi.

“Afet Karşısında Şanlıurfa’yı Daha Güvenli Hale Getirecek Adımları Atıyoruz”

Bakan Bozdağ, kentte selden zarar gören yerlerde gerekenlerin yapılacağını, taşkın onarımlarının yanı sıra başka projelerin de yürütüldüğünü aktardı. Şanlıurfa’daki tüm dereler için çalışmalar yapıldığını belirten Bozdağ, şunları kaydetti:

“Derelerin ıslahı, yağmur sularına karşı tedbirlerin alınması son derece önemli. Afetler olduğunda zararı azaltacak, afetlerin zarar vermeden geçirilmesini sağlayacak teknik imkanlarımız var. Şanlıurfa’mız için bu teknik imkanları kullanarak afet karşısında Şanlıurfa’yı daha güvenli hale getirecek adımları atıyoruz. Yıl sonunda da bütün derelerin ıslahı için projeyi faaliyete geçireceğiz. Projeler bittiğinde derelerin tamamının ıslah edildiğini, Şanlıurfa için iyi bir sürecin başladığını hemşerilerimiz görecektir.”

İçme suyu konusunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüğünü anlatan Bozdağ, “Kuyulara son veren, şehir şebeke suyunu her mahalleye, kırsaldaki mahalleler, mezralar dahil hepsine ulaştıran tarihi bir kararı Sayın Cumhurbaşkanımız verdi. Bu tarihi adımı da onun talimatları çerçevesinde atacağız.” diye konuştu.

Konuşmasının ardından onarım projelerini yapacak yüklenici firma yetkilisini yanına davet eden Bozdağ, 10 Ocak 2024’te tamamlanacak onarımların öne çekilmesini, Cumhuriyet’in 100’üncü yılında bu çalışmaların sona erdirilmesini istedi. Bunun üzerine de firma yetkilisi çalışmaların 29 Ekim’de tamamlanması sözünü verdi.

Bakan Bozdağ, daha sonra Sırrın Deresi’nde, kentte 15 Mart’ta yaşanan sel nedeniyle hasar gören yerlerin onarılması amacıyla yapılacak 48 milyon lira değerindeki projelerin temelini attı, çalışmaları başlattı.

Buca Onat Tüneli 7 Mayıs’ta Hizmete Girecek

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından Buca ile Bornova arası ulaşımı sağlayacak Buca Onat Tüneli’nin 2,2 kilometrelik viyadük etabı, 7 Mayıs’ta hizmete açılacak.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin haberine göre; Belediye, Konak ile Bornova arasını 10 dakikaya indirerek kent trafiğini rahatlatacak Buca Onat Tüneli’nde çalışmaları aralıksız sürdürüyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülen çalışmalar kapsamında dev projenin, otogar üzerinden çevreyolu bağlantısını sağlayacak 2,2 kilometrelik viyadük etabının 7 Mayıs 2023’te kullanıma açılması planlanıyor. Tünel inşaatı ise hızla sürüyor.

Çalışmalar hakkında bilgi veren İzmir Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Dairesi Başkanı Hamdi Ziya Aydın, “Konak Tüneli’nden başlayan ve otogar viyadüklerinde son bulan transit yolun en önemli etaplarından 7,1 kilometrelik Buca Onat Tüneli çalışmalarına 2017 yılında başlandı. Ancak artan maliyetler nedeniyle yüklenici firmanın talebiyle iş feshedilmişti. 2021 yılında tekrar ihalesi yapılmasına karşın yaklaşık bir sene Kamu İhale Kurumu’na yapılan itirazların ardından karar beklendi. 2022’nin Nisan ayında çalışmalara tekrar başlanmasına karşın 2022 Kasım ayında yeniden mahkeme süreciyle karşı karşıya geldik ve işi durdurmak zorunda kaldık. Danıştay’ın kesin kararının ardından 2023’ün Nisan ayında tekrar çalışmalara başladık. Şu an verilen kesin kararın ardından önümüzde hiçbir engel kalmadı” dedi.

“2025’in İlk Yarısında Tamamlamayı Planlıyoruz”

Çalışmaların Buca ve Bornova yönündeki 4 tüpte gece gündüz, 7 gün 24 saat esasıyla devam ettiğini belirten Aydın, “2,5 kilometrelik güzergâhın toplamda 750 metrelik tünel kısmını açmış durumdayız. Sol tüpün de 150 metrelik kısmını açtık. Bu çalışmalar kapsamında 7,1 kilometrelik transit yol çalışmasının önemli etaplarından biri olan viyadük kısmını 7 Mayıs’ta açmayı planlıyoruz. Ardından tünel çalışmaları ve bağlantı yollarını da kapsayan diğer çalışmaları da tamamlayıp 2025’in ilk yarısında bu yolu vatandaşlarımızın hizmetine açmayı planlıyoruz. Çalışmalar kapsamında iki tüpü birbirine bağlayan üç adet acil giriş noktamız bulunuyor. Bunun Buca yönündeki 650’nci metresindeki ilk geçişi tamamlamış durumdayız. Bu da bizim çalışmalarımızı daha hızlı yürütmemize imkân sağlayacak” ifadelerini kullandı.

“Seyahat Süresi 45 Dakikadan 10 Dakikaya İnecek”

Projenin hizmete alınmasıyla İzmir trafiğinde büyük bir rahatlamanın yaşanacağını ifade eden Aydın, “Bu yol projesiyle birlikte havaalanından gelen bir yurttaş şehir trafiğine girmeden bu transit yolu kullanarak şehrin kuzey kesimlerine hızlı bir şekilde ulaşabilecek. Kuzey bölgesinden gelen yolcularsa otogar tarafından gelerek havaalanı, Çeşme gibi ilçelere ulaşım sağlayabilecek. Böylelikle 45 dakika olan seyahat süresi 10 dakikaya inecek” diye konuştu.

Bartın’da Mobilya Fabrikası’nın Temeli Atıldı

Bartın Organize Sanayi Bölgesi’nin (OSB) genişletme çalışmalarının tamamlanması ile Mobilya Fabrikası’nın temeli atıldı. 

Çayırköy mevkiinde 200 bin metrekarelik arazide 70 bin metrekaresi kapalı alanı olarak inşa edilecek fabrika tamamlandığında bin 200 kişiye istihdam sağlayacak. İlerleyen yıllarda 5 bin kişiye istihdam sağlaması hedeflenen fabrikada üretilecek ürünler yaklaşık 30 ülkeye ihraç edilecek.  Fabrikanın temel atma töreni; Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan, Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç ile protokol üyelerinin katılımıyla gerçekleştirildi.

Bursa.com’un haberine göre; Törende konuşan Milletvekili Yılmaz Tunç, “Burada ilk etapta bin 200 kişinin çalışması demek 5’le çarpsanız 5-6 bin kişinin buradan ekmek yemesi demek. Yan sektörleriyle birlikte baktığımız zaman 10 bin insanın buradan faydalanması demek. Üretim, istihdam demek. Bartın’ın nüfusunun artması demek. Bizim hedefimiz sadece bu fabrika değil. Bizim hedefimiz Bartın’ımızda OSB’yi 2 katına çıkaran bir ilave alan çalışmamızda sona erdirdik. Şimdi onunla da kalmıyoruz daha da büyütüyoruz. Şu anda fabrika inşaatları OSB’nin genişleme alanlarında devam ediyor. Burası da OSB ile ileride bütünleşebilecek bir coğrafyada. Bu fabrikada OSB’nin ve Bartın’ımızın en büyük fabrikalarından biri olacak. Orman ürünü varlığı açısından da bölgemiz çok elverişli. Kastamonu entegreye rakip olabilecek büyük bir firma burada hayata geçmiş oluyor. MDF üretiminden mobilya üretimine kadar burada ihracata yönelik çok büyük bir çalışma gerçekleşecek” dedi.

Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan da konuşmasında, “Bu yatırımlar inşallah, ‘istihdam, refah ve huzur’ olarak Bartınlı hemşehrilerimize önemli katkılar sunacaktır. Her yeni fabrika, yeni üretim, artı katma değer, ilave istihdam ve fazladan ihracat demektir. Bu sebeple yatırımlardaki devamlılığının sağlanması, uygun fiyat ve şartlarda modern üretim atölyelerinin oluşturulması ve ilimizin daha cazip hale getirilerek yeni yatırımcıların gelmesi açısından Bartın Valiliği olarak bizler de daima yatırımcılarımızın yanında ve destekçileri olacağız” diye konuştu. 

Bakan Yardımcısı Demircan ise, “Türkiye’nin ekonomisi büyüklük itibarıyla bir yandan genişledi, öte yandan nüfusun büyük bir bölümünü olabildiğince kuşattı, hanelerin içerisinde de bir ücretliyi ikiye çıkardı. Bu bir başarıdır. Özel sektörümüzle, devletimizle bu ülke kapasitesini inanılmaz yerlere getirdi. Şimdi tabii burada bir şeye daha dikkat çekmek lazım. Geçmişte çok konuşuldu. Bu kadar yola gerek var mıydı? Bu kadar havaalanına, üniversiteye, köprülere, hastanelere gerek var mıydı, diye hep konuşuldu. Bunlar olmasaydı, bu altyapılar olmasaydı bu temel atma törenini burada idrak edebilecek miydik? Yolu olmayan, ihracat imkânı olmayan, enerjisini getiremeyen bir yere Pakistan’dan biri gelip neden yatırım yapsın. Bazen söyleniyor, benim arabam yok ki gideyim diye düşünebilir. Ama yollar sadece seyahat etmek için değil. İşte enerji gelecek, işte mallar gelecek, işte üretilen mallar ihraç edilecek” şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından MNK Mobilya, MDF, Sunta Entegre Üretim Tesislerinin temeli törenle atıldı.

Duvarlarınıza Romantik Bir Dokunuş: Cubo’dan Açık Gülpembe Rengi

Mayıs ayının gelmesiyle havalar ısındı, ağaçlar çiçek açtı ve doğa canlandı. Soğuk geçen kışın ardından özlemle beklenen yaz mevsimi de yaklaştı. Bu hava değişimiyle birlikte hepimize bir canlılık ve enerji geldi. Bahar havalarından daha da keyif alabilmek, enerjimizi daha da artırmak, yaşam alanlarımıza yapacağımız ufak dokunuşlarla güçlenecektir. Yaşam alanlarımızı bahara hazırlamanın en pratik yolu ise duvarlarımızın rengini değiştirmekle çok mümkün.

Bu yenilenme için Cubo’nun Açık Gülpembe rengi tatlı bir alternatif olabilir. İçinde çok az miktarda turuncu barındıran açık pembe tonundaki Açık Gülpembe rengi tam romantiklere göre. Özellikle kadınların sevdiği renkler içinde yer alan Açık Gülpembe yaşam alanlarına sevimli bir hava da katıyor.

Sevgiyi, sevecenliği ve şefkati temsil eden Cubo’nun ‘Açık Gülpembe’si yatak odalarında, oturma odalarında, yaratıcılığı tetikleyen özelliği ile genç odalarında tercih edebileceğiniz bir renk.

Cubo’nun Açık Gülpembe rengini, tercih edeceğiniz iç cephe boyası ipek mat, soft mat, mat görünümlü, su bazlı ve silinebilir özellikteki tüm ürün gruplarında hazır olarak bulabilirsiniz.

Cubo’nun Açık Gülpembe rengini “Boyacı Küpü Renklendirme Sistemi” ile yaratacağınız farklı renk tonlarıyla birlikte kullanarak sıra dışı tasarımlar yaratabilirsiniz.

Flokser Kimya, AYSAF Fuarı’nda Yerini Aldı

Kimya ve poliüretan üretiminde 45 yıllık tecrübesiyle dünya devleri tarafından tercih edilen Flokser Kimya, 3-6 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan AYSAF Fuarı’nda iş ayakkabısı ve çizme ürün gruplarını tanıtacak.

Dünya üzerinde 55’ten fazla ülkeye ihracat gerçekleştirerek; inşaat, terlik, taban, mobilya, otomotiv, yapıştırıcı, beyaz eşya, izolasyon sektörlerinde poliüretan, poliüre, poliester ürünleri ile birçok sektöre inovatif çözümler sağlayan Flokser Kimya, 3-6 Mayıs tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde ziyaretçilerini ağırlayacak olan AYSAF Ayakkabı Yan Sanayi Fuarı’nda dayanıklı ve güvenilir iş ayakkabısı ve çizme ürün gruplarıyla yer alacak. 

Flokser Kimya, ayakkabı ve yan sanayi alanında ihracata önemli katkılar sağlayan AYSAF Fuarı’nda, kaymaz özellikli, yüksek aşınma direncine, yüksek mekanik mukavemete ve yüksek esneme direncine sahip çizmelerini tanıtacak. Aynı zamanda aşınmaya karşı yüksek direnç gösteren, 400-450 kg/m3 aralığında kalıplanabilen, yüksek mekanik mukavemet ve yüksek elastikiyet özelliğine sahip Tek DN iş ayakkabıları ile dış tabanında aşınmaya karşı dirençli olan, hızlı kalıp açma süresi ile verimli üretim, yüksek mekanik mukavemet ve ara tabana üstün yapışma özelliğine sahip olan, iç tabanında ise düşük sertlik, hızlı proseslenebilme, düzgün cilt yapısı gibi özellikleri bulunan çift DN ayakkabılarını da katılımcılarla buluşturacak. 

Flokser Kimya, İstanbul Fuar Merkezi AYSAF Fuarı’nda 6. salonda C-211 numaralı stantta ziyaretçilerle bir araya gelecek. 

Kars Bölge Hastanesi’nin Temeli Atıldı

Kars’ta inşa edilecek olan 500 yataklı Bölge Hastanesi’nin temeli düzenlenen törenle atıldı. Projenin 2 yıl içerisinde tamamlanması hedefleniyor.

Düzenlenen törende konuşan Sağlık Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Sabahattin Aydın, “Görevde bulunduğum süre içinde dolayısıyla mevcut Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki iktidarlar boyunca tüm Türkiye’de 500’ün üzerinde ya yeni hastane yapıldı ya da mevcut hastane yenilendi. Bu açıdan bakıldığında yatırım programına alınmış olan 500 yataklı Kars Bölge Hastanesi’nin bugüne kadar gecikmiş olması da biraz üzüntümüz bizim. 

Proje, En Kısa Sürede Tamamlanacak

2021 yılından beri ihale ediliyor olmasına rağmen elde olmayan nedenlerle bugüne kadar gecikti. Aslında ilk ihaleyle bu yatırım başlayabilseydi bugün açılışını yapıyor olacaktık büyük bir ihtimalle. Bu açıdan biraz buruk bir açılış töreni yaptığımızı düşünüyorum. Ancak şunu da ifade edeyim ki; ocak ayının 20’sinde ihale yapılmış, iki hafta önce sözleşmesi yapılmış ve daha bir hafta önce yer teslimi yapılmış olmasına rağmen bugün yoğun bir şekilde inşaata başlanmış olması bizim için ciddi bir umut kaynağı. En kısa zamanda tamamlanıp açılacağını ümit ediyorum” dedi.

Çevre Ülkelere De Hizmet Verecek

Projenin Kars ve çevre illerin yanı sıra Gürcistan, İran ve Ermenistan’dan da hasta kabul edeceğini açıklayan Aydın, “Eğer komşu ülkeleri de içine alan bir hizmet yelpazesine bu hastanemizi açabilirsek bu Kars ilimiz için de büyük bir kazanç olacaktır, diye düşünüyorum. Aslında bunun için fırsat şu anda Türkiye’nin elinde. Türkiye sağlık alanında tüm dünyada marka olarak kendini tescil ettirmiş durumda. Artık sadece mağdur olan sağlık hizmeti zayıf olan ülkelerden değil, batı ülkelerinden de rahatlıkla hasta kabul eden bir ülke konumundayız. Bu açıdan bu Kars bölge hastanemizin sadece bölge illerine değil, bölge ülkelerine de hizmet eden büyük bir hastane olacağı konusunda hiçbir şüphem yok.” diye konuştu. 

Şehir hastaneleriyle ilgili eleştirileri de yanıtlayan Aydın, “Onkolojisiyle, diyaliziyle, ameliyathaneleriyle, yeni doğan yoğun bakım üniteleriyle tam teşekküllü, dışarıdan ilave bir hizmet almaya gerektirmeyecek şekilde tam donanımlı bir hastaneden söz ediyoruz. Kars ilimiz böyle bir hastaneye layıktır. Mevcut yatak kapasitemiz belki şu anda neredeyse ikiye katlamış olacak ilk etapta bakıldığında ancak şehir hastanelerimizi yapmaya başladığımızda da ‘Bu hastanelere ne ihtiyaç var’ denmişti? Pandemi dönemi başta olmak üzere bu hastanelerin ne kadar isabetli ne kadar ileriyi gören bir anlayışla inşa edildiğini hep beraber yaşayarak görmüş olduk. Bu 500 yataklı Kars Bölge Hastanemizin de aslında gerçekten iyi planlanmış, iyi düşünülmüş, geleceği görerek adım atılmış bir yatırım olduğunu hep beraber idrak edeceğiz” ifadelerini kullandı. 

141 dönüm açık alan ve 140 dönüm kapalı alana sahip olacak devlet hastanesi, 18 ameliyathane, 43 yeni doğan bakım ünitesi, 18 çocuk yoğun bakım ünitesi, 56 yataklı erişkin yoğun bakım ünitesi, 4 acilde yeni yoğun bakım ünitesi ve 138 adet poliklinik barındıracak.

Zigana Tüneli Hizmete Açıldı

Trabzon-Gümüşhane arasında inşa edilen ve Avrupa’nın en uzun karayolu olma özelliği taşıyan Yeni Zigana Tüneli hizmete açıldı. 

3 Mayıs tarihinde açılışı yapılan Zigana Tüneli ile Trabzon-Gümüşhane arası mesafe 10 kilometre kısaldı. Seyahat süresi 30 dakikaya düştü. Yeni Zigana Tüneli’nin açılış töreni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirildi. 

Törende konuşan Erdoğan, ”Her gelişimde kalbimi bıraktığım Trabzon bu. Sevmek hizmetle olur dedik, Trabzon’a sevgimizin nişanesi olan hizmetlerimize geçelim. Zigana Tüneli’nin de olduğu hizmetlerimizin açılışına geldik. Zigana Tüneli, dünyanın 3. Avrupa’nın ve ülkemizin en uzun çift tüplü tüneli olarak inşa edildi. Karadeniz’i Orta Doğu’ya bağlıyoruz.

Tünelin projesi tamamen kendi mühendislerimize aittir. Zigana Tüneli bölgemizin sembollerinden birisi olacaktır. Bu tünelle Karadeniz limanlarıyla ülkemizin güneyi arasında yeni bir soluk borusu yapıyoruz. Karşımızdaki masanın tüm işlerini üst üste koyun 100 ile çarpın emin olun Zigana Tüneli etmez. Bugün açılışını yapacağımız bir diğer projemiz, şehrimizin çehresini değiştiren Kanunu Bulvarı’nın biten kısımlarıdır. Ülkemizin şehir içinde yapılan en büyük yatırımlardan olan bu bulvar bir medeniyet projesidir.

Bugüne kadar Trabzon’a 90 milyar lira kamu yatırımı yapık. Şehrimize 3080 yeni derslik yaptık, ikinci devlet üniversitesini kazandırdık, 9607 kişi kapasiteli yurt binaları yaptık, 95 spor tesisini hizmete sunduk. Trabzonlu ihtiyaç sahiplerine 3,5 lira tutarında kaynak aktardık. Şehrimize 55 sağlık tesisi yaptık. Şehir hastanesinin yapımı sürüyor. 1031 konutun yapımına devam ediyoruz. Ulaştırmada 73 kilometreden devraldığımız bölünmüş yolu 267 kilometreye çıkardık. Yeni balıkçı barınakları yaptık, limanı yeniledik. Enerjide Trabzon’a ve 11 ilçemize doğal gaz arzını sağladık. Önümüzdeki dönemde de doğal gaz arzını sağlayacağız.’’ dedi.

Zigana Tüneli’nin detaylarıyla ilgili televizyon programında konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ise şunları söyledi:

‘’Hem Trabzon, hem Türkiye kazanacak. Buraya geldiğimiz günden beri projelerimizi açıklıyoruz. Türkiye’nin her tarafında biten projeleri açıklıyoruz. Büyük hedeflerimiz var. Bugün Zigana Tüneli’ndeyiz. Pandemiden sonra Trabzon’da turizm gelişmeleri var. Trabzon Havalimanı’nda dünyanın en güzel havalimanlarından birini inşa edeceğiz. 28 yıldır çalışma hayatındayım. Bu tecrübeyi Trabzon’da biraz daha fazla kullanacağız.

Burası Trabzon Limanı’ndan, Gümüşhane, Bayburt, Erzurum üzerinden bir kolu da Ağrı üzerinden İran’a giden, bir kolu da Habur’dan Basra Körfezi’ne kadar önemli bir lojistik koridor burası. Bunları peyder pey bitiriyoruz. Yarın 14,5 kilometre uzunluğuyla Avrupa’nın en uzun tünelini hizmete açacağız. Gümüşhane-Trabzon arası 30 dakikaya düşecek. Projenin tamamı 43 kilometre uzunluğunda, bunun da 23 kilometresi tünel. Bunun dışında 6 tane daha tünelimiz var. Zigana Dağı’ndaki meşakkatli yolculuktan artık Zigana Tüneli ile keyfe dönüşecek. Yakıt ve zaman tasarrufu sağlayacak. Burada üretim ve yatırım artacak. Yerli ve milli mühendislik çözümleriyle projelendirdik ve uyguladık. Bize aktarılan genel bütçeden yaptık. Tünel içerisinde 650 tane kamera var. Akıllı tünel sistemi kullanıldı.

Tünelin girişinden çıkışına kadar güvenli seyahat için her şey kontrol altında. Burada kazandığımız tecrübe yeni projelere ilham alıyor. Bu mühendislik çözümler, uluslararası pazarlara da yansıttığımız için dünyada bu işi yüklenici olarak yapıyoruz. Bolu Dağı tüneli sadece 3 kilometre. 17 senede bitiremediğimiz bir proje. 3 kilometrelik bir tüneli 17 yılda bitiremeyen bir Türkiye’den, 14,5 kilometrelik çift tüp tüneli 5 yıl içerisinde bitiren bir hale geldik. Son 21 yılda 29 bin km yol yaptık. Akaryakıttan 1yılda milyar litre tasarruf sağlıyoruz. Bu yaptığımız yollar sayesinde Trafik kazaları yüzde 82 oranında azaldı. 13 bin 100 tane vatandaşımızın canını kurtarıyoruz. 20 yıl önce Türkiye’de 8,5 milyon araç vardı. Bugün tam 26 milyon araç var. Trafik kazası dahil trafik sıkışıklığı daha az. Biz bunları düşünüyoruz, projelendirip uyguluyoruz. Osmangazi Köprüsü’nün maliyeti 1,48 milyar dolar. Bugüne kadar faydası 1,7 milyar dolar. 

Yoğun olduğu zaman 5 bin kişi açıldı. Tünel iki taraftan açıldı. 5 yılda bitti proje. Bu tünel yapılmamış olsaydı 8 kilometre yol yürüyecektik. Bu 8 kilometre de dağları tepeleri aşıp Zigana’nın o olumsuz koşullarını yaşayacaktır. 2002 öncesi Türkiye’de toplam tünel uzunluğu 50 kilometreydi. Biz sadece tek projede 29 kilometre tünel yapıyoruz. 2023 yılında 720 kilometre tünel var. 250 kilometre tünel yapımı da devam ediyor. Sivas-Ankara tren hattında projesinde tam 66 kilometre tünel var, 27 kilometre ise viyadük. Bir tarafı Basra Körfezi’ne gidiyor. Burayla Kafkas’a yeni bir ipek yolu tasarlıyoruz. Körfez ülkeleriyle tasarlıyoruz. Basra’dan Habur’daki sınırımız arasında hem otoyol hem de demiryolu bağlantısı yapıyoruz. Bunu da ülkemizdeki lojistik hatlarıyla bağladığımızda ülkemizin coğrafi konum avantajlarını fırsata çevireceğiz. Bütün görüşmeler devam ediyor. Uluslararası koridorlara alternatif Türkiye üzerinden dünyaya hükmeden yeni bir ipek yolu tasarlıyoruz. Hem demir yolu hem kara yolu olacak. Her şeyin ortasında Türkiye. Bu coğrafi konumun avantajını fırsata çevireceğiz. Kalkınma Yolu ismi. Adını Irak koydu. Karadeniz’e ulaşması için de Zigana Tüneli önemli görev görecek.’’

Tünel projesini değerlendirmelerine ekleyen İstanbul Ticaret Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, Zigana Tüneli’nin olduğu yere gidip gördük. İçine de girdim. Aydınlatması işaretleri mükemmel. Bu tünel 600 metre daha düşürülerek 1212 çıkış, yüzde 3.3 eğimle mükemmel bir proje yapılmış. Trabzon önemli bir ilimiz. Potansiyeli ve insan gücü açısından kıymetli bir yer. Muazzam bir limanı var.

Baktığınızda bu limanı kara yoluyla birleştirmeniz lazım. Trabzon Tiflis-İran transit yolu. 1950’de karayolların kurulmasıyla beraber bu zorlu yollarda gidiş gelişli bir yol hizmet vermiş. Bu yolla beraber Avrupa’nın en uzun çift tüplü tüneli, dünyanın en uzun üçüncü tüneli olacak.

Bu tünelle yolu konforlu güvenli hale getirmişsiniz, her türlü hava şartlarında hizmet verecek, heyelan yok, sel yok. En fazla eğim 3.3. Buradan hem yolcu özel araçlar, uluslararası geçecek.’’ açıklamasını yaptı. 

Yeni Zigana Tüneli’nin tüm proje detaylarını burada bulabilirsiniz.

Uşak Güney Çevre Yolu Trafiğe Açıldı

Uşak’ta çalışmaları devam eden Güney Çevre Yolu’nun 21,5 kilometrelik bölümü kısmi olarak trafiğe açıldı.

Konuyla ilgili düzenlenen basın toplantısında konuşan Uşak Valisi Turan Ergün, “Uşak’ın şehir içindeki günlük transit taşıt trafiği 25 binin üzerinde. Şehir içinden geçen yol iki gidiş iki geliş olsa da şehrin büyümesiyle birlikte bir cadde haline gelmiş. Bu hem yaya hem de taşıt trafiği açısından yoğunluk oluşturuyor, kazalara sebebiyet veriyor. Bu çevre yolunun birincil amacı, transit taşıt trafiğini şehir içinden alarak şehir dışına aktarmak. Bu sayede şehir trafiğini rahatlatmak. İkinci etabı da tamamlandığında kuzey-güney, doğu-batı kent merkezinden geçecek olan bütün trafiği şehir merkezi dışından aktarma imkânı bulacağız.” dedi.

21,5 Kilometrelik Alan Tamamlandı

Yapılan yatırımlarla Uşak’ın 29 kilometrelik bölünmüş yol ağını 213 kilometreye çıkarıldığını ifade eden Milletvekili İsmail Güneş ise, “Kamulaştırma ve hukuki süreçler nedeniyle projenin ilerlemesinde çok güçlükler çekildi. Bölme Kavşağı’ndan sonraki yerlerin mahkeme sürecinin 1 yıl önce bitmesiyle yol yapım çalışmalarına hız verildi, Gediz Kavşağı’ndan Sivaslı Köprülü Kavşağı’na kadar olan kısımdaki 21,5 kilometrelik alanın yapımı tamamlandı. Bu proje, 4’ü köprülü kavşak olmak üzere 7 farklı seviyeli kavşak, 4 hemzemin kavşak, 1 demir yolu köprüsü içermektedir. Projenin geri kalan 8 kilometrelik kısmının da yapım çalışmaları devam ediyor.” ifadelerini kullandı. 

Tekkeköy Hastanesi 2024’te Hizmete Açılacak

Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Samsun’un Tekkeköy ilçesinde yükselen Devlet Hastanesi projesinin 2024 yılında vatandaşların hizmetine alınacağını açıkladı.

Tekkeköy Devlet Hastanesi projesinin inşaat çalışmalarını yerinde inceleyen Ticaret Bakanı Mehmet Muş, hastanenin yüzde 80’inin eylül ayına kadar tamamlanarak ikmal ihalesine çıkacağını söyledi.

İnşaat çalışmalarını yerinde inceledikten sonra gazetecilerle buluşan Muş, şu ifadeleri kullandı:

“Teknik olarak zeminle alakalı konular ortaya çıktı ve onlar aşıldı. Hastanenin sağlıklı ve mukavemeti ile ilgili herhangi bir aksaklık oluşmaması için teknolojinin bütün imkanları seferber edildi, kullanıldı ve zemin o şekilde tamamlandı. Bu ister istemez hem zaman hem de işin daha zor bir şekilde tamamlanmasına sebep oldu.

Çalışmalar 2024 Yılında Tamamen Bitirilecek

İkmal ihalesini de hızlı bir şekilde tamamlayıp 2024 içerisinde hastanenin tamamen bitirilip tefrişatı ile beraber hizmete almayı planlıyoruz. Dolayısıyla süreçleri hızlandırmak, firmanın hak edişlerini hızlı yapıp gerekli ödenekleri de sağlamak suretiyle daha fazla gecikmesini istemiyoruz.

2024 yılı içerisinde vatandaşımıza hizmet vermeye başlamasını arzu ediyoruz. Bu anlamda bütün imkanlarımızı seferber edeceğiz. Hastane inşaatı son sürat devam ediyor ve çalışmaları yürüyor.’’

Samsun Tekkeköy Devlet Hastanesi projesinin tüm detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Bodrum İnşaat Fuarı 18 Mayıs’ta Başlıyor

İdeal Fuar tarafından Muğla’nın Bodrum ilçesinde organize edilen İnşaat, Gayrimenkul, Yapı ve Dekorasyon Fuarı 18-21 Mayıs tarihleri arasında ziyaretçileriyle buluşacak.

Emlak, inşaat, inşaat projeleri ile inşaat sektörü tedarikçileri ile yatırımcıları bir araya getirecek olan fuara, birçok bölgeden üreticiler de katılım gösterecek. Fuarla ilgili konuşan İdeal Fuar Yönetim Kurulu Başkanı Recep Karakaya, şunları söyledi:

“İdeal Fuar olarak Bodrum’da geçtiğimiz yıl 10 yakın fuar düzenledik. Bundan sonra da İdeal Fuar olarak farklı projelerle Bodrum’da var olmaya devam edeceğiz. Bodrum, turizm açısından çok önemli bir vizyona sahip. Bu bağlamda İdeal Fuar olarak bu vizyonu, doğru kanalize ederek, kongre turizmine katkı sunmayı hedefliyoruz. 2023 yılında bu misyonla fuarlar gerçekleştireceğiz. Yine Ağustos ayında Dubai, Miami, Kıbrıs ve Montenegro’dan büyük gayrimenkul firmalarının projelerini Bodrum’da sergileyecek büyük bir fuar organizasyonumuz olacak”

Peker GYO’dan İspanya’ya Konut Projesi

Peker Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Peker, İspanya’da konut projesi geliştireceklerini belirterek, “Orta ve uzun vadede sürdürülebilir döviz geliri elde etme ve büyüme hedefiyle, global yatırımlarımıza devam edeceğiz.” dedi.

Almanya ve İngiltere’nin ardından İspanya’ya da açılan Peker GYO’nun Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Peker, “İspanya müşteri çeşitliliğinin oldukça yüksek olduğu, cazip bir pazar. Yaklaşık bir yıl önce yatırımlara başladığımız bölgede yatırımlarımızı artırmak ve çeşitlendirmeye karar verdik. Ardından çok hızlı bir şekilde karlılıkla neticelendirdik. Burada dünyada son dönemlerde teknolojinin daha fazla kullanımı ve değişen trend olarak öne çıkan modüler sistemi modelini kullanmaya karar verdik. Bu sistemlerin avantajı 3-4 ay gibi kısa sürede hızla üretilip karı realize etme imkânı sağlaması ve bunun sonucunda özkaynak getiri oranlarına çok ciddi katkı sağlaması oluyor. Bu doğrultuda İspanya’nın Marbella bölgesindeki villa talebine karşılık verebilmek amacıyla satın alınacak arsalar üzerinde hızlıca projeyi tamamlayıp, nakit akışımıza pozitif etki yaratmak büyük bir avantaj sağlayacak. Satın alma anlaşması yaptığımız son iki arazide bu modeli hızlıca uygulayıp başarılı bir şekilde sonuçlanması ile bu alandaki yatırımlarımızı artırmayı hedefliyoruz.” şeklinde konuştu. 

Projelerin kaynakları için finansman bulmakta zorlanmadıklarını ifade eden Peker, “Çok uzun vadeye yayılan ve çok uygun faiz oranlarıyla krediye ulaşabiliyoruz; böylelikle özkaynak karlılığımızı en üst seviyeye taşıma imkânımız oluyor. Özellikle, Almanya’daki finansal olanaklar sayesinde özkaynak verimliliği yüksek projeler yapma imkanını elde ediyoruz. Bu durum bizim bundan sonraki en büyük itici güçlerimizden birisi olacak.” dedi. 

‘’Yeni Yatırım Fırsatlarını Değerlendiriyoruz’’

Almanya’daki proje için inşaat izinlerinin alım sürecinin devam ettiğini belirten Peker, şunları söyledi:

“İzinler sonrası projenin inşaat süreci hemen başlayacak. 250 milyon Euro’nun üzerinde bir hasılat beklediğimiz bu proje, bir Türk firmasının Avrupa’da gerçekleştirdiği en büyük gayrimenkul geliştirme projelerinden birisi, belki de en büyüğü olacak.

Bunun dışında, Solingen’deki projemizle ilgili de hotel bölümünde proje karımızı artırmak adına görüşmelerimiz devam ediyor. ErftLoft projemizde de mimari çalışmalar devam ediyor. Gerekli izinleri alıp, kısa sürede inşaata başlamayı öngörüyoruz. PhönixGrevenbroich projemizde ise; mevcut binaların yıkımı sonrası inşaata başlayacağız. Öte yandan mevcut yatırımlarımıza ilave yeni yatırım fırsatlarını da değerlendiriyoruz.”

İstanbul Projesi 2023’ün İkinci Yarısında Başlayacak

İstanbul’da yükselecek Çamlıca projesi ile ilgili de konuşan Peker, İstanbul’da yeni gayrimenkul üretimindeki en büyük zorluk, arazi bulmak. Şirketimizin, İstanbul’un en müstesna bölgelerinden birisi olan Çamlıca’da sahip olduğu 11 dönümün üzerinde bir büyüklüğe sahip olan arazimiz bize göre bir pırlanta taşı. Burada geliştirmeyi planladığımız projeyle ilgili ön çalışmalarımızı tamamlamak üzereyiz. 2023 yılı ikinci yarısında projeye start vermeyi planlıyoruz. Çamlıca projemiz dışında piyasada oluşabilecek fırsatlar adına İstanbul ve Bodrum’da yeni projeler de planlıyoruz.” ifadelerini kullandı.

İçmeler İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi Törenle Açıldı

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 29 Aralık 2020 günü temeli atılan Torba, Kızılağaç, Çiftlik Kanalizasyon Hattı ve İçmeler İleri Biyoloji Atıksu Arıtma Tesisi düzenlenen törenle hizmete alındı.

Kumbahçe Mahallesi İçmeler Mevkiindeki tesiste düzenlenen törene, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Muğla Valisi Orhan Tavlı, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Turhan Kaçar, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, Muğla Milletvekilleri, Bodrum Kaymakamı Bilgehan Bayar, Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, siyasi parti il ve ilçe başkanları, il ve ilçe daire amirleri, belediye başkan yardımcıları, meclis üyeleri ve basın mensupları katıldı. 

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan açılış töreni, Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın konuşmasıyla devam etti. Bodrum için ihtiyaç olan tesisin hizmete kazandırılmasında emeği geçen herkese teşekkür ederek konuşmasına başlayan Başkan Aras, şunları söyledi:

“29 Aralık 2020 günü yine hep birlikte temelini attığımız İçmeler, Torba, Yalı, Kızılağaç, Çiftlik bölgesinin altyapı sorununu kalıcı olarak çözüme kavuşturacak kanalizasyon altyapı ve toplam kapasitesi günlük 20 bin metreküp olan arıtma tesisi, Bakanlığımız ve Büyükşehir Belediyemiz protokolü ile hayata geçirildi.”

Ortakent ve Gündoğan Bölgelerinin Önemi Vurgulandı 

Hızla artan nüfus ile birlikte sorunların da arttığı ancak temiz bir çevre, sürdürülebilir turizm, sağlıklı nesiller ve umutlu bir gelecek için tüm kurumlarla el ele vererek bunların üstesinden gelineceğini vurgulayan Başkan Aras, sözlerine şöyle devam etti:

“Arıtma tesislerimiz maalesef çok yetersizdi, Bodrum nüfusunun sadece yüzde 42’sinde hizmet eder pozisyondaydı ama 2020 yılı başlarında başlayan altyapı yatırımları şu anda nihayete ermek üzere ve Bodrum’un yüzde 92’sine hizmet eder nitelikte olacak. Bu çalışmalar dışında kalan Gündoğan, Ortakent, Yahşi ve Gürece bölgelerimizin altyapı ve atıksu arıtma tesisi ihtiyaçlarının karşılanması için de çalışmalar planlıyoruz. Yine Bodrum merkezde kanalizasyon hatlarının yenilenerek İleri Biyolojik Arıtma Tesis planlamasını yapıyoruz. 

Turizm kentinin altyapısı konusunda eksik kalan Ortakent ve Gündoğan bölgeleri için de destek belediklerini söyleyen Başkan Aras, “Muğla Büyükşehir Belediyemizin Bodrum’a yaptığı 1,3 Milyar Liralık altyapı yatırımı içinde olan Turgutreis Arıtma Tesisi belki de Ege’nin en büyük arıtma tesislerinden biri halinde.” dedi. 

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün Muğla genelinde yapılacak olan alt yapı çalışmalarında Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yapılan iş birliğinin önemini vurgulayarak, “Bu tesis, bütün Bodrum’da yapmakta olduğumuz altyapı yatırımlarıyla ilgili baktığımızda önemli bir katkı sağlıyor. Şu anda yüzde 46 olan kanalizasyon ve arıtmayla ilgili Bodrum’a hitap eden kapasiteyi yüzde 92’ye çıkarıyoruz. Bu tesis, kendisi şu andaki yapılan işle %8-10 civarında katkı yapıyor. Ama protokolümüz, 27 yıllık ve bu protokol süresince Bakanlığımız ihtiyaç duyulduğu takdirde bunu 2 misline çıkaracak; katkıyı yine protokol çerçevesinde yapacak.”

Muğla Valisi Orhan Tavlı, İçmeler İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi’nin Bodrum ve Muğla’ya hayırlı olmasını dilerken Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy Muğla’nın geleceğinin güvenceye alınmasına yönelik çalışmaların devam edeceğine değindi. Özellikle tatil bölgelerindeki alt yapı arıtma tesislerinin önemini vurgularken sözlerine şu şekilde devam etti:

“Bodrum İçmeler Atık Su Arıtma Tesisi, 1994’te inşa edilmiş bir eserdi. Hem ekonomik ömrünü doldurmuştu hem de Bodrum’un nüfus değişimi sürekli artarken yerli ve yabancı ziyaretçilerin doğurduğu ihtiyacı karşılamaktan çok uzaktı. Zira 10 bin metreküplük bir kapasitesi vardı. Hal böyleyken bugünü ve daha da önemlisi geleceği düşünerek bir adım atılması gerekiyordu. Dolayısıyla Muğla Büyükşehir Belediyesi MUSKİ Genel Müdürlüğü ile birlikte bir iş birliği protokolü imzalayarak kanalizasyon şebekesi ve terfi hatları ile atık su arıtma tesislerini kapsayan altyapı yatırımlarını Bakanlık olarak üstlendik. Hiç zaman kaybetmeden de çalışmalarımızı başlattık. İlk etabı Torba köy içi kanalizasyon şebeke il yağmur suyu iletim hatları ve Torba, Kızılağaç, Çiftlik ve Yalı Mahalleleri Kanalizasyon Kolektör Hattı ve Bağlantı Altyapı Tesisleri Yapım İşi olarak projelendirdik. Yaklaşık 15 kilometre kanalizasyon şebeke hattı, 4 kilometre yağmur suyu şebeke hattı ve 23 kilometre kanalizasyon kolektör hattını kapsayan toplamda 42 kilometrelik bu etabı Şubat 2023’te tamamladık. Diğer etap İçmeler Torba Atık Su Arıtma Tesisi ve bağlantı altyapı tesisleri yapım işiydi. Covid 19 salgınına rağmen çalışmaları 14 aylık bir sürede tamamladık ve ilave 30 kilometre kanalizasyon şebeke hattı ile birlikte 20 bin metreküp kapasiteli yeni tesisi Bodrum’a kazandırdık.” 

Açılış programı konuşmaların ardından tesis gezimi ve fotoğraf çekimi yapıldıktan sonra sona erdi.

ABD İnşaat Harcamalarında Artış

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Ticaret Bakanlığı tarafından açıklanan verilere göre inşaat harcamaları, mart ayında bir önceki aya göre yüzde 0,3 artarak 1,8 trilyon dolar oldu.

Piyasa beklentilerinin üzerinde artan verinin bu dönemde yüzde 0,1 yükselmesi öngörülüyordu. İnşaat harcamaları, şubata yüzde 0,3 azalmıştı.

Mart ayında kamu inşaat harcamaları yüzde 0,2 ve özel sektör inşaat harcamaları yüzde 0,3 artış gösterdi.

İnşaat harcamaları, mart ayında yıllık bazda da yüzde 3,8’lik artış kaydetti.

Kütahya Kalesi Projesinde Sona Doğru

Kütahya Kalesi’nde inşa edilen seyir terası ve Büyük Hisar Sokağı yol düzenleme çalışmalarında son aşamalara gelindi. Kütahya Valisi Ali Çelik, projeyi ziyaret ederek yetkililerden bilgi aldı. 

Kütahya Valiliği’nin haberine göre; Kütahya Valisi Ali Çelik, Kütahya Belediye Başkanı Alim Işık ile birlikte, Kütahya Kalesi ve Ulu Cami Arkası Kültür Yolu Projesi kapsamında Kütahya Kalesi’ndeki seyir terası ve Büyük Hisar Sokağı düzenleme çalışmalarında incelemelerde bulundu.

Vali Çelik ve Başkan Işık, proje kapsamında yapılan çalışmaları yerinde inceleyerek yetkililerden bilgi aldılar.

Kütahya Kalesi’nin tarihi ve kültürel açıdan sahip olduğu öneme dikkat çeken Vali Çelik, projeyle turizm potansiyelin artacağına olan inancını paylaştı, emeği geçenlere teşekkür etti. 

Destekleri için Vali Çelik’e teşekkür eden Başkan Işık ise çalışmaların hızla sürdüğünü belirterek yakın zamanda tamamlanması hedeflenen projeyle birlikte Kütahya Kalesi’ni ziyaret eden turistler ve bölge halkının muhteşem bir manzara eşliğinde Kütahya’yı seyredebileceğini söyledi.

Hilti, Bir Kez Daha Türkiye’nin En Mutlu İş Yeri Seçildi

İnşaat teknolojileri sektörünün yenilikçi temsilcisi Hilti Türkiye, geliştirdiği çözümlerle sektöre yön verirken çalışanı merkeze alan kurum kültürü ve yenilikçi insan kaynakları uygulamalarıyla da fark yaratmaya devam ediyor. Şirket, Happy Place to Work Danışmanlık tarafından yürütülen Türkiye’nin En Mutlu İş Yerleri Araştırması sonucunda, 3 yıldız alarak “Mükemmel Çalışan Deneyimi” ile “En Mutlu İş Yeri” unvanını koruyarak sektöründe bir kez daha birinci oldu. 

Çalışan gelişimi ve mutluluğu üzerine kurgulanan çevik ve yenilikçi kültürüyle sektöründe öne çıkan Hilti Türkiye, işveren markası olarak çalışanlarından tam not almaya devam ediyor. Son olarak Happy Place to Work tarafından gerçekleştirilen araştırmada şirket, sektöründe birinci olarak önemli bir başarıya imza attı. Geçen sene olduğu gibi bu yılda çalışanlarının oylarıyla 3 yıldız alan Hilti Türkiye, “Mükemmel Çalışan Deneyimi” ile “En Mutlu İş Yeri” unvanını korumayı başardı.  

Çalışan mutluluğunu temel alan İnsan Kaynakları kültürü bir kez daha ödül kazandırdı

Happy Place To Work Danışmanlık tarafından yapılan araştırma sonuçlarını değerlendiren Hilti Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü Hande Altan; “Çalışma arkadaşlarımızın kendilerini serbestçe ifade edebildikleri güven kültürü ve iş birliğini destekleyici çalışma ortamımız ve yenilikçi İnsan Kaynakları uygularımızla tüm çalışma arkadaşlarımız için eşsiz bir deneyim yaratmayı hedefliyoruz. Kurum kültürümüzün temelinde değer veren, performans odaklı bir anlayış var. Bu kapsamda dürüstlük, cesaret, adanmışlık ve takım çalışması değerleri paralelinde çalışanlarımızın kariyer planlamasına büyük önem veriyoruz. İK süreçlerimizi en verimli şekilde sürdürmek için iletişim kanallarını hep açık tutuyor, çeşitli platformlarla çalışanlarımızın sesine kulak veriyoruz. Hiçbir ast-üst kaygısı taşımadan herkesin birbiriyle iletişim kurabileceği, açıkça fikirlerini dile getirebileceği ve geri bildirim verebileceği şekilde açık ofiste çalışıyoruz.  Hilti Grup bünyesinde kadın çalışma arkadaşlarımızdan oluşan ve ülkemizde de genel müdürümüzün sponsorluğunda oluşturduğumuz “Kadınlar Komitesi” ile yerel ve uluslararası projeler hayata geçiriyor, “Hilti ile Kariyer Köprülerini İnşa Edin” mottosuyla duyurduğumuz mentörlük programıyla kariyerlerinin başındaki kadınların yanında yer alıyoruz. “Kadın Stajyer” programlarımızla ise kadın istihdamını artırmak için üniversite öğrencileriyle çalışıyoruz.Kadın iş gücünü artırmak için çalışmalarımızı hızlandırırken, erkek çalışanlarımızın da babalık izinlerini 5 iş gününden, 10 iş gününe çıkardık. Ödüllü Hilti Kültür Kampları, Storytel vb. gibi platformları kullanma imkânının yanı sıra yabancı dil gelişiminden kişisel gelişime kadar birçok konuda çalışanlarımıza farklı fırsatlar sunuyoruz” dedi.

Mutluluğun dalga dalga yayıldığını sözlerine ekleyen Altan; “Bir iş yerinin mutluluğunda asıl rolü çalışanlarımızın oynadığını biliyor, bu sayede her geçen gün daha da başarılı bir gelecek inşa edebileceğimize inanıyoruz. Bizim bu yolculukta rehber kabul ettiğimiz tek bir şey var o da iş yerindeki mutluluk, ailelerimize ve sosyal çevremize de yayılarak “daha iyi bir gelecek inşa etme” amacımıza hizmet ediyor. Biz de çalışanlarımızı merkeze alan kurum kültürümüz ve yenilikçi insan kaynakları uygulamalarımızla bu mutluluğu sürdürülebilir hale getirmek için çalışmayı sürdüreceğiz” diyerek açıklamasını tamamladı.  

Yerli Üreticiyi, Balkanlara Taşıyor!

Mart ayında gerçekleştirdiği Host Istanbul’da, tamamı yerli 450 markayı 60 ülkeden 11 bin 900 profesyonel ziyaretçiyle buluşturan Tarsus Fuarcılık, şimdi de No On Fuarcılık ile birlikte, Türkiye’nin ev ve mutfak eşyası üreticilerini Balkanlara taşıyor.

1-3 Haziran tarihlerinde Tiran’da düzenlenecek Host The Balkans Housewares Sourcing Türkiye fuarı, Arnavutluk, Bosna Hersek, Bulgaristan, Hırvatistan, Karadağ, Kosova, Kuzey Makedonya, Romanya, Sırbistan, Slovenya ve Yunanistan gibi Balkan ülkelerinden binlerce satın almacıyı, 150’den fazla Türk markası ile bir araya getirecek.

Aytemur; “Yerli üretici, gücünü HOST The Balkans Housewares Sourcing Türkiye ile yurt dışında sergileyecek” 

Ev ve Mutfak Eşyaları sektöründe düzenlediği Host Istanbul ve Zuchex fuarlarıyla, uluslararası ticarete ve Türkiye’nin ihracatına doğrudan yaklaşık 1,5 milyar dolarlık katkı sağlayan Tarsus Fuarcılık, Anadolu’nun üreticilerini, Balkanlardan dünyaya açacak. Haziran ayında Arnavutluk’un başkenti Tiran’daki Expocity Albania’da, No On Fuarcılık ile birlikte düzenleyecekleri fuarın, hem sektör hem de kendileri için bir ilk olacağını vurgulayan Tarsus Fuarcılık Genel Müdürü Zekeriya Aytemur, “Türkiye, ev ve mutfak eşyaları sektöründe tasarım, kalite ve inovasyon olarak fark yaratan üretim gücüne sahip. Yerli markalarımız bu gücünü, bu defa Host The Balkans Housewares Sourcing Türkiye’de sergileyecek” dedi. Aytemur açıklamasında, Balkan ülkelerindeki ticari müşavirlikler ile yakın iş birliği içerisinde gerçekleşecek fuarın, Türk üretici markalar için yeni ticaret kanallarına erişim ve alternatif pazarlara açılmak için önemli bir fırsat olacağını ifade etti. 

Arnavutluk’taki fuarda, Türkiye’nin ev ve mutfak eşyalarındaki yeni koleksiyonları vitrine çıkacak

Host The Balkans Housewares Sourcing Türkiye’de tamamı yerli üretim “Sofra ve Mutfak Eşyaları”, “Pişirme Ekipmanları”, “Plastik Ev Eşyaları & Bahçe Aksesuarları”, “Ev Eşyaları”, “Dekoratif Ev ve Mutfak Eşyaları” ile “Elektrikli Ev Aletleri”  kategorilerindeki yeni koleksiyonlar ve inovatif tasarımlar bir arada sergilenecek. 

Türkiye’de Nisan Ayında 19,3 Milyar Dolarlık İhracat Yapıldı

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, ‘’Genel Ticaret Sistemi (GTS) kayıtlarına göre, nisanı 19,3 milyar dolar ihracatla tamamladık.’’ dedi.

“Geçen yılın aynı ayına göre yüzde 17,2 eksideyiz. Son 12 aylık ihracatımız yüzde 4,9 artışla 251,7 milyar dolara ulaşırken, ocak-nisan dönemini ise yüzde 3 kayıpla 80,9 milyar dolarla kapattık. Geçen ay ihracatımıza en yüksek katkıyı 2,7 milyar dolarla otomotiv sektörü verdi. İlk beşteki diğer sektörlerimiz 2,4 milyar dolarla kimya, 1,5 milyar dolarla hazır giyim, 1,2 milyar dolarla elektrik elektronik ve 1,1 milyar dolarla çelik şeklinde sıralandı.’’ diyen Gültepe, ‘’Hububat, zeytin ve zeytinyağı, savunma ve havacılık, yaş meyve-sebze, tütün ve fındık ihracatımızda geçen ay artış kaydettik. 14 ilimiz ihracatını artırdı. En çok ihracat yapan ilk 5 ilimiz İstanbul, Kocaeli, Bursa, İzmir ve Ankara oldu. Geçen ay bin 449 firmamız ihracat ailesine katıldı. Birim ihracat değerimiz ise geçen yılın aynı ayına göre yüzde 18,3 artışla 1,56 dolara yükseldi.” açıklamasını yaptı. 

İhracat değerlendirmelerini sürdüren TİM Başkanı Mustafa Gültepe, şunları söyledi:

“Nisan ayında parite etkisi 152 milyon dolarlık artı değer sağladı. Ancak yıl başından bu yana parite etkisi sebebiyle 972 milyon dolarlık bir kaybımız var. 

Maliyet artışları kurdaki artışın çok üzerine çıktı. Bu nedenle rekabetçiliğimizi kaybetmeye başladık. Müşterilerimiz hem bizim fiyat tutturamamamız hem de düşen lojistik fiyatlarının etkisiyle alımlarını rakip ülkelere kaydırmaya başladılar. Her zaman söylediğimiz gibi kurun en az enflasyon kadar artması gerekiyor ki Türk ihracatçısı rekabetçiliğini koruyabilsin. Yoksa pazar kaybetmeye devam ederiz. Kaybettiğimiz müşterileri tekrar kazanmak ise yıllarımızı alabilir.

Kahramanmaraş’ta 3 ay önce meydana gelen depremden etkilenen illerimizde de toparlanma büyük bir hızla devam ediyor. Biz de ihracat ailemizin çatı kuruluşu olarak firmalarımızı ticaret ve alım heyetlerinin yanı sıra fuarlar aracılığıyla en doğru alıcıyla buluşturmaya çalışıyoruz.

Dolayısıyla ihracatımızda nisan ayında yaşanan düşüşün kısa süreli ve geçici olduğunu düşünüyoruz. Her şeye rağmen önümüzdeki sekiz ayı en iyi şekilde değerlendirerek Cumhuriyetimizin 100’üncü yıl dönümünü kutlayacağımız 2023’ü ihracatta mümkün olan en iyi performansla tamamlayacağımıza inanıyorum.”