“yapigundem-yeni-banner-1.jpeg”
Ana Sayfa Blog Sayfa 34

Mevlâna Kentsel Dönüşüm Projesinde Yüzde 75 İlerleme Kaydedildi

Yıldırım Belediyesi’nin Toplu Konut İdaresi (TOKİ) desteği ile başlattığı Mevlâna Kentsel Dönüşüm projesinde inşaat çalışmaları, yüzde 75 oranında tamamlandı.

Yıldırım Belediyesi, Mevlâna Kentsel Dönüşüm Projesi’nin birinci etabında plansız güvenliksiz 944 konutu yıkarak yerlerine modern, güvenli sosyal donatı alanları ile desteklenmiş bin 244 konut ve 177 ticari alan yapıyor. Yıldırım Belediyesi Toplu Konut İdaresi (TOKİ) desteği ile sürdürdüğü Mevlâna Kentsel Dönüşüm Projesi’nin yüzde 75’lik kısmını tamamladı. 

Ekim ayı içerisinde hak sahiplerine mülklerinin teslim edilmesi planlanan projenin durumu hakkında bilgi veren Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, şunları söyledi:

“Projemiz 100 dönümlük bir alanı kapsıyor. Bunun 40 bin metrekarelik bölümünü sosyal donatı ve ortak kullanım alanları, ulaşım arterleri, sağlık tesisi alanı, park okul alanı ve otopark alanı olarak planladık. Geriye kalan 60 bin metrekarelik alanda ise 1244 adet konut üretiyoruz. Yerinde eski konutlar vardı bunların yıkımını gerçekleştirdik.”

Mevlâna Kentsel Dönüşüm Projesi’nin yerinde ve gönüllü dönüşüme örnek teşkil ettiğini söyleyen Başkan Yılmaz, projede hak sahipleri ile yüzde 100 oranında bir uzlaşma sağladıklarını hatırlattı. Başlangıç olarak, 644 konutun hak sahiplerine teslim edileceğini aktaran Yılmaz, “400 kadar konutumuzu evlerini yıktığımız hak sahiplerine vereceğiz. Kalan konutları ise sonraki etapta mülkü bulunan hak sahiplerine vererek, onların kira derdi ile uğraşmadan kendi evlerinden yine kendi evlerine taşıyacağız.” dedi.

İNDER, Türkiye Kentsel Dönüşüm Yol Haritasını Açıkladı

İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, açıklanan kentsel dönüşüm yol haritasıyla ilgili, “Yol haritamızı bilimle ve birlikte çizdik.” dedi.

İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) tarafından hazırlanan ‘Yol Haritası’nı kamuoyu ile paylaşan Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, yaptığı değerlendirmede depreme dayanıklı konut üretilmesinin bir mühendislik işi olduğunun altını çizdi. 

Mevcut deprem ve yapı denetim yönetmeliğine uygun, sağlam ve güvenli yaşam alanları yaratmanın, İNDER’in misyonlarından en önemlisi olduğunu vurgulayan Nazmi Durbakayım, “Son 24 yılda yaşanan deprem felaketlerin artık son bulması gerekir. Güvenli bina inşa edilmesi için mühendislik bilgisi temel şarttır. İNDER üyeleri, mevcut yönetmelik ve genel mühendislik disiplinine uygun tasarım ve inşaat yapan firmalarından oluşmaktadır. Her İNDER üyesi, inşaat mühendisliği bilgileri ile sağlam ve güvenli bina yapılması için altına imza attığı; bir projenin tasarlanmasından iskân edilmesine kadar geçeceği Yol Haritası’na bağlı kalmaktadır” şeklinde konuştu.

Başkan Durbakayım konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, doğru konut projelerinin üretilmesinin bir mühendislik işi olduğunu ve uzman mühendisler tarafından mevcut deprem ve yapı denetim yönetmeliğine uygun, orijinal projeye sadık kalınarak inşa edilen projelerin sağlam ve güvenli yaşam alanları olduğunu vurguladı. Deprem gerçeğinin kentsel dönüşüm projelerini tetiklediğini ve deprem riski taşıyan her yapının boşaltılması gerektiğini belirten Başkan Durbakayım, inşaat mühendisliği bilgilerinin eksiksiz uygulandığı, doğru malzemelerin uygun yerlerde kullanıldığı yapıların inşa edilmesi gerektiğini ifade etti.

‘Konut üretiminin ABC’sini hatırlattık’

Her deprem sonrasında olduğu gibi “binalarımız depreme karşı güvenli mi?” sorusunun cevap beklediğini hatırlatan İNDER Başkanı Nazmi Durbakayım, bu ve bunun gibi soruların gayet haklı ve yerinde olduğunu ifade etti ve “Aynı zamanda bizlere, yaptığımız iş ile ilgili detaylı bilgi verme fırsatı tanımaktadır. Bu vesileyle kamuoyuna, yapılarımızı projelendirme safhasından, teslim aşamasına kadar nasıl inşa ettiğimizi anlatan yol haritamızı aktarma fırsatımız oldu.  Aşağıda aktarılan işlemler ve öncelikler, sadece bizlere mahsus özel bir yol veya yöntem olmayıp, bu işi layığıyla yapan tüm meslektaşlarımızın olmazsa olmaz yol haritasıdır. Bu yol haritasına uymadan inşaat yapanları meslektaş olarak kabul etmiyoruz. Bu olmazsa olmaz şartlara uygun olmayan inşaat projelerini tasdik edenleri, kontrol edenleri ve bu inşaatlara iskân müsaadesi verenleri de, sebep oldukları felaketlerden dolayı kanunlarımıza ve Allah’a havale ediyoruz” şeklinde konuştu.

‘Zor bir yıl geçireceğiz’

Konut arzından, konut edinilmesine kadar birçok noktada zorluklar olduğunu hatırlatan Başkan Durbakayım, sektörün içinde bulunduğu durumu şu sözlerle özetledi;

“Konut kredi faizlerinin yükselmesi, maliyetlerin her gün değişmesi, konut üretiminin ana hammaddesi olan arsa girdisinin tükenmesi, alım gücünün düşmesi, tasarruf sahiplerinin hızlı nakde dönüşebilen yatırım araçlarına yönelmesi gibi etkenleri konut üretimindeki düşüş nedeni olarak söylemek mümkün. Bozulan arz talep dengesinin fiyatlar üzerinde baskı oluşturarak konut fiyatlarının hızla artmasına neden olabilir. Yeni proje yapılmadığı sürece; hem arzın azalmasından kaynaklanan fiyat artışı hem de hammadde maliyetlerindeki artışın eklenmesiyle birlikte konut fiyatları kısaca el yakacaktır. Daha da kötüsü yeni proje üretimi olmadığı için sektör daha da zayıflayacaktır. Türkiye ekonomisine sağladığı istihdam ve vergi gibi katma değerleri azalacaktır.

Diğer tarafta; konut üretiminin yavaşlaması hem üretici hem de tüketici açısından iki önemli tehlikenin habercisidir. Konut üretiminin olmaması/gerilemesi sektör kaynaklarının azalması, çarkların dönmemesi anlamına gelir. Bu süreci maalesef mevcut projelerde yavaşlama ve -daha da kötüsü- iflaslar takip edebilir. 

Sözün özü; sektördeki bu sürecin devamında enflasyonist bir baskı oluşacaktır. Gerek 1. El gerekse 2. El satışlar devam ederken arzın yani konut üretiminin azalması, metrekare birim fiyatlarının hızla artmasına sebep olacaktır. Azalan arzın fiyatları yükseleceğini de unutmamak gerekir. Bilindiği gibi son üç yılda, sektörde her geçen gün daha az arz oldu. Söz konusu projelerin hepsi eski maliyetlerle yapıldığı için fiyatları çok az arttı.  Konut üreticilerinin elinde eski maliyetli konut kalmadığı için yeni imalatlar yeni rakamlarla oluşuyor. Bunlara ek olarak yeni ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadele ederken faizlerde bir miktar artış olacağı öngörülüyor. Faiz artışının reel ekonomiye artısını ve eksisini yakından takip ediyoruz. Ancak asıl takip ettiğimiz ve beklentimiz istikrarlı bir piyasa.”

İNDER tarafından hazırlanan Kentsel Dönüşüm Yol Haritasında şu bilgiler yer aldı:

Kentsel Dönüşümün Önünün Açılması

1-    Çok süratli Afet odaklı olarak aksiyon alınması

2-    Kentsel dönüşümün yoğunluk artışları ile rantsal dönüşüme evrilmeden imar planlarında yapılacak revizyonlar ile daha rasyonel kullanılması 

3-    Vatandaşa ve Kamuya en az mali yük getirecek çözümlerin devreye sokulması

4-    Hak Sahipleri ile Yapı Müteahhitlerinin gerek sözleşme gerekse inşa süresinde birbirlerine karşı hakkaniyet dışına çıkmamalarının Bakanlıkça sağlanması

5-    Kamu kuruluşlarının (TOKİ, Emlak Konut GYO, İller Bankası, KİPTAŞ gibi) yanında özel sektör Yapı Müteahhitlerinin de aktif rol alabilmeleri için aynı haklardan faydalanması 

Etik Kurallara Uyan Ehil Yapı Müteahhidi 

Güçlü ve Tarafsız Yapı Denetimi 

Yetkin ve Yeterli Mühendislik Sistemi 

Mesleki Yeterlilik Belgeli İş Gücü 

Kaliteli Malzeme 

Yeterli Çok Yönlü İmar Mevzuatı 

Bilinçlendirilmiş Kamuoyu 

Yabancı Satışları 

‘’Yabancı satışlarının kamu nezdinde kabul görmesine yardımcı olacak argümanları ortaya çıkartacak geniş katılımlı bir çalışma grubu kurulması. Yabancı satışlarının sektörümüze kaynak sağlanması için olmaz ise olmaz olduğu gerçeğini ortaya koymalıyız.’’

Tapu Alım Satım Harçları, KDV Konularının Ele Alınması 

Gayrimenkul alım satımlarında harç oranının %1 olmasının sağlanması

KDV oranlarında yapılan olumlu düzenlemelerin yanında birkaç hususta da iyileştirme yapılması 

a)    Ticari gayri mülklerde oranın %8 olarak kabulü

b)    Arsa alım satımlarında KDV oranının %1 olması

c)    Grup şirketlerinde KDV nin müşterek değerlendirilmesi

İmar Planı İptallerinin Getirdiği Sorunlar 

Müktesep haklar

Gayrimenkul Konuları ile İlgili İhtisas Mahkemelerinin Kurulması 

Yapı Denetim Konuları 

‘’Yapı Denetim Hizmetlerinde keyfi uygulamalar ve fahiş ücretler, sektörümüzde büyük sıkıntı yaratmaktadır.

1-    Yapı denetim ücret artışlarının makul seviyelere alınması. Yapı yaklaşık maliyetinin %1,58+KDV si kadar olan bu tutar oldukça yüksek meblağlara ulaşmıştır. Ayrıca bu oran 3. Sene sonrasında her sene için %5 arttırılmaktadır. 

2-    Elektronik Ortamda Sıralanmasına ve Görevlendirilmesine İlişkin Usul ve Esaslara göre; Madde 7 de yer alan, yapı denetim kuruluşunun elektronik ortamda görevlendirilmesi, elektronik sisteme göre otomatik yapılmaktadır. Bu atama sırasında inşaatın yapıldığı bölgelere uzak bölgelerden de atamalar gerçekleşmektedir. 

3-    Yapı sahibinden veya yapı denetim kuruluşundan kaynaklanan nedenlerle sözleşmenin imzalanmama ve yeni bir atama yapılması neticesinde yeni atama yapılma süresi 30 gün olup bu uzun bir süreçtir. Bu sürecin daha makul bir süreye çekilmesi ile 30 günü sonuna kadar kullanma keyfiyetini de ortadan kalkacaktır. Bu süre zarfında inşaat ilerleyememektedir.

4-    %60 lık taşıyıcı sistem bölümüne kadar olan hizmet bedeli, imalat m² si üzerinden hesap edilmesi daha uygun olabilir. Bu pursantaj oranı Müteahhit tapu devri için de kullanıldığı için bodrum kat sayıları ve otopark alanları büyük olan kompleks projeler için zemin kat kotuna gelene kadar tapu devrini imkânsız hale getirmektedir. Yeni projelerde aşağıdaki tabloda görüldüğü şekli ile, su basman seviyesine gelene kadar tapu verilememesi finansman açısından Müteahhitleri sıkıntıya sokmaktadır. Bu bakımdan pursantaj tablolarının günümüz gerçeklerine göre tekrar ele alınıp düzenlenmesi esastır.’’

Not: ‘’Ana binanın dışında bina oturma alanının 3 katı alanlı, 6 katlı bodrumu olan gerçek bir projeden örnek aldığımızda, Yapı Müteahhidi toplam 34.878 m2 kaba işin temel hariç ve 17.931 m2’ si olan % 52’ sini tamamladığında ancak %10‘ luk bir satış izni alabildiğini görmekteyiz. ‘’

Öneri olarak; 

 Uygulamada A sınıfı müteahhitlik firmalarının kendi iç denetimi olduğundan bu firmalar yapı denetim hizmetlerini kendi bünyelerinde verebilirler.  Bu sınıftaki müteahhitlerin Yapı denetimden muaf olması ve her türlü raporları ilgili idarelere karşı üstlenmeleri düzenlenebilir. Haliyle bu şekildeki uygulamalarda bu firmaların Bakanlık ilgili birimlerince her aşamada ağır müeyyideler ile denetime tabi olmaları esastır.

Aynı şekilde A sınıfı müteahhitlik firmaları, alt sınıflardaki müteahhitlik firmalarının da yapı denetim makul bedeller ile yükümlülüğünü üstlenebilmeli. 

6306 sayılı kanuna tabi olan inşaatlarda yapı denetim harçları için KDV muafiyeti veya mahsuplaşma gibi avantajlar kullanılmalı. 

İnşaat Teslim Sürelerinin Yeniden Belirlenmesi 

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da yer alan ve ön ödemeli satışlarda emredici olarak uygulanan 36 aylık inşaat teslim süresinin, inşaatların büyüklük ve özelliklerine göre 48 veya 60 ay olarak uygulanması.

Gecikme Sürelerinin Kapsamlarının Genişletilmesi;

Sözleşmelerde mücbir sebep olarak yer almasa da Covid 19 pandemisi etkilerinden dolayı sektörümüzde yaşanan takribi 2 yıllık olumsuz dönemin telafisi için son günlerde yaşanan malzeme tedariki sıkıntısından kaynaklı gecikmeler için uygun görülecek bir sürenin reysen tüm sözleşmelerin süre ile ilgili şartlarına ceza-i şartsız olarak ilave edilmesi

Gecikmeler her ne sebepten dolayı olursa olsun mücbir sebep kapsamına alınmadığından bilhassa özel projelerde, inşaat sürelerindeki gecikmeler uzun yıllar sürecek çok ciddi hukuksal davalara sebebiyet verebilecek, inşaatı başlamış ve hatta ekseriyetle tamamlanmış projelerin ihtiyati tedbir vb. kararlarla durdurulması, yarım kalması ve neticede milli servetin heba olması gibi sonuçlar ortaya çıkabilecektir.

TKHK’ya Göre Tüketicinin Sözleşmeden Dönme ve Cayma Hakkını Kullanması Şartlarının Yeniden Düzenlenmesi 

6502 sayılı TKHK’da yer alan cayma ve dönme maddelerinin tekrar ele alınarak tüketicinin haklarının korunması gözetilirken üreticinin de mağdur olmayacağı, aynı zamanda ticari bir alışveriş olan gayrimenkul alım satımının şartlarına ve doğasına daha uygun bir hale getirilmesi, en azından ilgili kanunda belirlenen bedelsiz cayma hakkının belirli bir cezaya tabi kılınması, sözleşmeden dönme için sözleşme tarihinden itibaren geçen süreye göre kademeli öngörülen ve %2’den başlayan cezaların da en azından iki misline çıkartılacak şekilde arttırılması.  

Gerekçe;

TKHK ile müşterilere sözleşme yapıldıktan sonra herhangi bir gerekçe göstermeksizin sözleşmeden cayma ve dönme hakkı tanınmış, belirli bir süre içinde cayma halinde hiç kesinti yapılmaksızın, dönme halinde ise cüzi kesintilerle koşulsuz bedel iadesi düzenlenmiştir. Normal zamanlarda %1’leri geçmeyen ve sektörümüz için büyük bir sorun teşkil etmeyen bu düzenlemeler, günümüz şartlarında mensubumuz firmaları ciddi manada müşkül duruma sokacak sayı ve miktara ulaşmıştır. Kanunun belirlemiş olduğu Sözleşmeden cayma ve dönme ile ilgili cezaların ve kesintilerin çok cüzi olması, tüketicinin bu yolu çok rahat bir şekilde kullanmasını ve en küçük bir ekonomik sorun şüphesi doğduğunda bu yola başvurmalarını teşvik etmektedir. Bu yola başvuran müşteriler, adeta bankalara yatırdıkları vadeli mevduatlardaki kullanımlarına benzer şekilde nakit ihtiyaçları olduğunda çok cüzi olan cayma bedelini göze alarak firmalarımız ile yapmış oldukları sözleşmelerden cayarak paralarını alabilmektedirler. Ne var ki, malumları olduğu üzere inşaat sektöründeki firmaların bankalar gibi bir sermaye yapısı ve işleyişi söz konusu olmayıp, gelen hasılatın neredeyse tamamı inşaata aktarılmakta olduğundan, bu şekilde geri dönüşler inşaat şirketlerinin nakit akışını ve mali dengesini çok ciddi manada bozmaktadır. Konut inşa eden mensuplarımız, fiyat ve satış politikalarını belirlerken, belli bir oranda sözleşmeden cayma ve dönme olacağını hesap etmektedirler. Ancak bazı dönemlerde öngörülebilecek miktarın çok üzerinde iade bedelleri ile karşı karşıya kalmaktayız. Bu da sektörümüzü telafisi mümkün olmayan ticari neticelere götürebilir.

‘’Arsa Mülkiyeti Devlet Ukdesinde Kalabilir’’ 

Düşük fiyatlı konut üretimi için TOKİ ve Emlak Konut GYO’nun sosyal konut hamlesine ek olarak alternatif ve destekleyici çözümler olabilir.

 “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı veya TOKİ vasıtasıyla kamulaştırma bedelleri sıfır veya sıfıra yakın olan arazilerin özel sektöre tahsisi, konut üretiminin en büyük maliyet kalemlerinden biri olan arsa bedelini en düşük seviyeye çekebilir. Bu yöntemle üretilen arazilerdeki konut fiyatlarının sürekli olarak makul seviyelerde kalabilmesi için arazinin çıplak mülkiyet hakkının devlet uhdesinde kalması,  üst hakların satılması şeklinde bir yöntem geliştirilebilir. Ayrıca bu yöntemle gerçekleştirilecek projelerdeki konutların erişilebilir fiyatta olması için vergi ve harç muafiyetler gibi avantajlar devreye sokulabilir.”

Üst kullanım haklarının satılması yöntemiyle gerçekleştirilecek sosyal konut projelerindeki; planlama bedelleri dahil yapılacak her türlü alt yapının, donatı alanlarında yapılacak her türlü kamu binalarının, ticari alanların; kamuya yük olmaması gerekir. Bu kapsamdaki inşaatların da 30-40 yılı kapsayan periyodlarda yap – işlet – devret modelleri ile yapı müteahhitlerine yaptırılabilir. 

‘’Rant Geliri Devlet Kasasına Girmeli’’ 

“Hazine arazilerine yapılacak bu tarz sosyal konutların ileride sebepsiz zenginleşmeye yol açmaması gerekir” Hazine arazilerinin satılmasından ziyade üst hakkının 30-40 yıl gibi uzun süreli yap-kullan -devret şeklinde bedelsiz veya cüzi bir bedel ile kullandırılmasının hem devlete hem de vatandaşa fayda sağlar. Söz konusu devlet arazilerinin üst kullanım hakkının bu şekilde değerlendirilmesiyle birlikte potansiyel rant gelirinin devlet kasasında kalır. 

Bu süreçte konut alıcılarının da getiri sağlayabileceği gibi, “sadece üst hakların satın alınması veya satılmasıyla konut sahiplerinin tasarruf hakları da korumaya alınabilir”

Bakan Uraloğlu: ‘’Ercan Havalimanı Dünyada Örnek Gösterilecek Bir Proje’’

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ercan Havalimanı hakkında, ‘’Teknik ve altyapısıyla belki de alanında dünyada örnek gösterilecek bir proje.’’ dedi.

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Bakan Uraloğlu, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile birlikte ziyaret ettiği Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) yapımı devam eden yeni Ercan Havalimanı ve Kuzey Çevre Yolu projelerini inceledi. Bakan Uraloğlu, yeni Ercan Havalimanı ve Kuzey Çevre Yolu’nun Kıbrıs için önemli projeler olduğunu kaydederek, “Bu iki projenin Kıbrıs’a kazandırılması için büyük çabalar sarf ettik. Özellikle Ercan Havalimanı teknik ve altyapısıyla belki de alanında dünyada örnek gösterilecek bir proje. Kıbrıs’ın ulaşımına konfor ve katkı sağladığımız için çok mutluyuz. Bu yatırımlarımız tüm hızıyla devam edecektir” ifadelerini kullandı.

Temmuz ayı içinde açılması planlanan yeni terminal binası ve pistin, uçuş güvenliği, altyapı ve teknik özellikleriyle alanında örnek alınacak bir proje olduğu belirtildi. Mevcut pistin güneyine inşa edilen 3 bin 100 metre uzunluğundaki yeni pistin, her model yolcu uçağının kullanımına müsait olduğu bildirildi.

Yeni Ercan Havalimanı’nda 9 adet körük ve 21 adet açıkta olmak üzere toplam 30 uçaklık park alanının mevcut olacağı ifade edilerek, “Yeni terminal binası, 60 adet check in ve 44 adet pasaport kontrol noktası, 26 adet X-ray cihazı ve 4 kilometre uzunluğunda bagaj sistemi ile saatte 5 bin bagaj kapasitesi ile yolcularına hizmet verecek. 40 bin metrekarelik ve 1500 araç kapasiteli otoparkı bulunacak olan havalimanında, otoparktan terminale asansör ve yürüyen merdiven sistemleriyle ulaşmak mümkün olacak. Mevcut Ercan Havalimanı 20 bin metrekare iken Ercan Havalimanı yeni terminali 6 katı büyüklüğüne çıkacak” denildi.

Şişecam, Gürcistan’a 20 Milyon Avro Yatırım Yaptı

Şişecam, Türkiye dışındaki ilk yatırımı Gürcistan’da 20 milyon avroluk yatırım daha yaptı.

Şişecam’dan yapılan açıklamaya göre, yaklaşık 20 milyon euroluk yatırımla yenilenen ve en yeni teknolojilerle donatılan fırın ile Gürcistan’ın tek cam üreticisi olmaya devam eden Şişecam, ülkedeki cam ambalaj üretim kapasitesini de yüzde 25 artırmış oldu.

Şişecam Genel Müdürü Görkem Elverici ile Şişecam üst yöneticilerinin ev sahipliğinde gerçekleştirilen tören, Gürcistan Başbakan Yardımcısı, Ekonomi ve Sürdürülebilir Kalkınma Bakanı Levan Davitashvili, Türkiye Cumhuriyeti Tiflis Büyükelçisi Ali Kaan Orbay, Mtskheta-Mtianeti Bölge Valisi Davit Nozadze ve Mtskheta Belediye Başkanı Dimitri Zurabishvili’nin katılımıyla gerçekleştirildi.

Kapasite Yüzde 25 Artacak

Şişecam Genel Müdürü Görkem Elverici, şirket olarak Türkiye’nin üretim gücünü 4 kıtada, 14 ülkede gururla temsil ettiklerini kaydetti.

Gürcistan’ın ise Şişecam için bu gücün global temsilinin ilk adımı olması açısından özel bir ülke olduğunu aktaran Elverici, “1997 yılında bir özelleştirme adımıyla Türkiye dışındaki ilk yatırımımızı yaptığımız Gürcistan’da bugün 2 fırın ile yıllık 75 bin ton cam ambalaj üretim kapasitesine sahibiz.

Tek cam üreticisi olduğumuz ülkede su, maden suyu alkollü ve alkolsüz içecekler ile gıda sektörü için çeşitli hacim ve 3 renkte cam ambalaj üretiyoruz.Ülkede 250 kişiye istihdam sağlıyoruz” dedi. Elverici, şu değerlendirmelerde bulundu: “Şişecam’ın sürekli gelişim yaklaşımına uygun olarak Mina fabrikamızdaki fırınımızı en güncel teknolojilere kavuşturan bu yatırım ile tesiste ikinci fırınımızın kapasitesi yüzde 50 oranında arttı.

Bu Gürcistan’daki toplam üretim kapasitemize de yüzde 25 artış olarak yansıdı. Oluşan 75 bin tonluk bu kapasite ve teknolojik yetkinlikler ile hem Gürcistan’ın hem de çevre ülkelerin cam ambalaj taleplerine daha hızlı cevap vereceğiz.”

Yabancıların Gözdesi Antalya 

EVA Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Aydın Güder, 2022 yılında yabancılara yapılan satışların yaklaşık %32’lik bölümünü oluşturan Antalya’yı mercek altına aldı. Bu oran 2021 yılında %21, 2020 yılında %19 olurken, Antalya’nın Kaş ilçesi genel olarak geçmiş yıllarda olduğu gibi Alman ve İngiliz vatandaşlar tarafından tercih edilmeye devam ediyor.

Türkiye genelinde 2022 yılında 1 milyon 485 bin 622 konut satıldığını vurgulayan EVA Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Aydın Güder,  “Konut satışlarında İstanbul 259 bin 654 konut satışı ve %17,5 ile en yüksek paya sahip olmuştur. Satış sayılarına göre İstanbul’u 126 bin 166 konut satışı ve %8,5 pay ile Ankara, 83 bin 502 konut satışı ve %5,6 pay ile İzmir izlemiştir. Yabancılara yapılan konut satışları 2022 yılında bir önceki yıla göre %15,2 artarak 67 bin 490 oldu.” dedi.

Antalya’yı mercek altına alan ve verileri değerlendiren Güder, “Türkiye genelinde 2022 yılında 67.490 adet yabancıya konut satıldı. 2022 yılında yabancılara yapılan konut satışlarında ilk sırayı 24 bin 953 konut satışı ile İstanbul alırken, İstanbul’u sırasıyla 21 bin 860 konut satışı ile Antalya, 4 bin 316 konut satışı ile Mersin izledi.

Yabancılara satışların yaklaşık %32’si Antalya’da gerçekleşti

Yapılan araştırmalar sonucunda 2022 yılında yabancılara yapılan satışların yaklaşık %32’lik bölümü Antalya’da gerçekleşti. Bu oranında 2021 yılında %21 olduğu ve 2020 yılında %19 olduğu görülmüştür. 2020-2022 yıl içerisinde en çok konut satışının gerçekleştiği İstanbul’da ise toplam satışların 2022 yılında %37, 2021 yılında %45 ve 2020 yılında 47’lik bölümü gerçekleşmiştir. Yıllar içerisinde İstanbul ilinde oransal olarak satışta bir gerileme görülmekte iken Antalya ilinde ise bir artış söz konusudur. Geçen yıllarda yabancı satışında Antalya iline olan ilginin diğer illere olan ilgiye göre daha hızlı arttığı görülmektedir.

En Çok Satış Rusya Vatandaşlarına

Uyruklara göre 2022 yılında en çok konut satışı Rusya Federasyonu vatandaşlarına yapılmıştır. Rusya Federasyonu vatandaşları 2022 yılında Türkiye’den 16 bin 312 konut satın almıştır. Rusya Federasyonu’nu 8 bin 223 konut ile İran vatandaşları ve 6 bin 241 konut ile Irak vatandaşları izlemiştir.

Yapılaşma Kaş merkez mahallerinde Kalkan Mahallesi çevresinde yoğunlaştı

Kaş ilçesi 2021 yılı sonu nüfusu 60.839 kişi olup 2.231 km² yüzölçümüne sahip bir ilçedir. İlçede yaklaşık km² ‘ye 27 kişi düşmektedir. İlçede genel olarak yoğunluğun düşük olmasına karşın imarlı arazilerin az olması sebebi ile yapılaşma Kaş merkez mahallerinde Kalkan Mahallesi çevresinde yoğunlaşmıştır. Kaş, Antalya İlinin önemli turizm beldeleri arasında yer alırken, bölgede genel olarak küçük ölçekli oteller yer almakta olup ağırlıklı olarak villa turizminin tercih edildiği bilinmektedir. 

Satışlar Türk lirasından çok Sterlin ve Euro üzerinden gerçekleşiyor

Kaş, pandemi öncesinde de olduğu bölge ağırlıklı olarak İngiliz ve Alman vatandaşlar tarafından tercih edilirken, Antalya’nın en pahalı konut bölgeleri arasında yer alıyor. Bölgede satışlar Türk lirasından çok Sterlin ve Euro üzerinden gerçekleşiyor. Son yıllarda oluşan yıllık 3-4 kat fiyat artışlarının en büyük sebepleri arasında bu durum gelmekte. Dövizdeki artış bölgedeki fiyatları önemli ölçüde etkilerken, pandemi sonrası özellikle müstakil yaşam tarzına olan talep artışı ve kısıtlı yapı stoku bölge fiyatları da ani olarak artmasına sebebiyet verdi.  Göç dalgaları ile birlikte Antalya iline yoğun ilgide bulunan Rus ve Ukraynalı vatandaşlar genel olarak Alanya ve Merkez ilçeleri tercih etmişlerdir. Bunun önemli sebepleri arasında diğer ilçelerin Kaş ilçesine göre daha uygun konut stoku bulunmasıdır. Kaş ilçesi genel olarak villa tarzında bir yapılaşmaya ve hakim deniz manzarasına sahip konutlardan oluşmakta olup lüks hayat tarzına hitap etmektedir.

Kaş ilçesinde yapılan satışlara bakıldığında da Antalya İlinde yapılan yabancı satışların hızlı bir şekilde artış gösterdiği 2020 ile 2023 yılları arsında önemli artışların olmadığı görülmüştür. Bu durumda Antalya ilinde yaşanan yabancı satış oranındaki artışın bölgeyi etkilemediği bölgedeki artışın döviz kuru, arz-talep dengesi ve maliyet artışları başta olmak üzere farklı değişkenlerden etkilendiğini ortaya koymaktadır. 

Alman ve İngiliz vatandaşlar tarafından tercih edilmeye devam ediyor

Kaş ilçesi genel olarak geçmiş yıllarda olduğu gibi Alman ve İngiliz vatandaşlar tarafından tercih edilmeye devam etmektedir. Rus ve Ukrayna krizi sonrasında bölge değer ve nüfus bakımdan etkilenmemiştir. Bunun önde gelen sebeplerinden biri ise bölgenin lüks hayat tarzına hitap etmesi ve değerli konut stokuna sahip olmasındır. Kaş ilçesi 2022 yılı Türkiye‘nin en değerli ilk 10 ilçesi arsında bulunmaktadır.” şeklinde konuştu. 

Adalet Bakanı Tunç: ‘’Kira Artış Oranı Yüzde 25 Olarak Bir Yıl Geçerli Olacak’’

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, yüzde 25’lik kira artış oranının 2 Temmuz 2023 tarihinden itibaren bir yıl daha geçerli olacağını açıkladı.

Bakan Tunç, konuyla ilgili şu açıklamaları yaptı:

‘’Biz Adalet Bakanlığı olarak teknik desteğimizi hazırladık. Meclis de bayramdan sonra toplandığında ilk işlerden bir tanesi, gelecek olan torba kanunda da bu düzenleme yasalaşmış olacak. Ve geçerliliği de 2 Temmuz 2023’ten itibaren 1 yıl süreyle devam etmiş olacak.

4 Temmuz’dan itibaren uygulamaya geçecek önemli bir düzenlemeydi. Noterlerimizde gayrimenkul satışı yapılabilecek. Bu tabi önemli, artık nöbetçi noter uygulamasıyla hafta sonu da açık oluyorlar. Taşınmaz satışı şimdi noterlerde de imkanlar getirildiği için hafta sonlarında da taşınmaz satışı gerçekleşmiş olacak.

Geçen yasama dönemimizde yasalaştırdığımız bir konuydu. Bu da vatandaşlarımıza kolaylık sağlanması noktasında çok önemli bir düzenlemeydi. Hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.’’

İnşaat Sektörü Güven Endeksi Azaldı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), hizmer, perakende ticaret ve inşaat sektörüne ilişkin haziran ayı güven endeksi verilerini yayımladı. Buna göre, inşaat sektörü güven endeksi yüzde 3,5 azaldı.

Mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksi Haziran ayında bir önceki aya göre; hizmet sektöründe yüzde 0,6 ve perakende ticaret sektöründe yüzde 0,9 artarken inşaat sektöründe yüzde 3,5 azaldı.

İnşaat Sektörü Çalışan Beklentisi Yüzde 2,4 Azaldı

Mevsim etkilerinden arındırılmış perakende ticaret sektörü güven endeksi mayısta 116,7 iken bu ay 117,7’ye arttı. Perakende ticaret sektöründe, son üç aylık dönemde iş hacmi-satışlar yüzde 0,6 azalırken, gelecek üç aylık dönemde iş hacmi-satışlar beklentisi yüzde 2 ve mevcut mal stok seviyesi yüzde 1,6 artış gösterdi. Mevsim etkilerinden arındırılmış inşaat sektörü güven endeksi ise geçen ay 92,2 iken bu ay 88,9’a geriledi. İnşaat sektöründe geçen aya göre alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyinde yüzde 4,7 ve gelecek üç aylık dönemde toplam çalışan sayısı beklentisi alt endeksinde yüzde 2,4 azalış oldu.

TÜİOSB, Yeşil OSB Olma Yolunda İlerliyor

Mersin-Tarsus Tarımsal Ürün İşleme İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (TÜİOSB), İhracat Odaklı Dijital Dönüşüm Projesi için Mext Dijital Dönüşüm ve Yetkinlik Gelişim Merkezi arasında iş birliği anlaşması imzaladı.

Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan ve OSBÜK Yönetim Kurulu Başkanı Memiş Kütükçü’nün de katılım sağladığı imza töreninde konuşan TÜİOSB Yönetim Kurulu Başkanı Gül Akyürek Balta, imzalanan iş birliği protokolü sayesinde, yeşil dönüşümün en önemli bileşenini oluşturan dijitalleşme projelerinin, kurulacak işletmelerin teknik bilgi altyapısının hazırlanmasını sağlayacağını ve OSBÜK’de yer alan tüm organize sanayi bölgeleri için de örnek teşkil edeceğini söyledi.

Dünya Gazetesi’nden Fahriye Kutlay Şenyurt’un haberine göre; Projenin, dijital dönüşüme liderlik edecek kadroların oluşturulmasıyla, TÜİOSB bünyesinde yer alacak “Dijital Dönüşüm Merkezi” çatısı altında sürdürülebilecek şekilde planlı ve sistematik olarak yatırımcılar ile birlikte yürütüleceğini belirten Gül Akyürek Balta, ”Proje sayesinde İşletmelerin uluslararası piyasalarda rekabet güçleri artırılacak, Ar-Ge ve yenilikçi kapasitelerini geliştirici, markalaşmayı kolaylaştırıcı girişimlerle desteklenerek, finansman kaynaklarına erişimi kolaylaştırılacaktır. Bu çalışmalar ülke olarak, küresel üretim sistemlerine entegrasyonumuzda, başarı oranımız artacaktır” diye konuştu.

Endüstri 4.0 hedefine uygun fabrika yatırımları yapılacak

 İhracat odaklı dijital dönüşüm projesi çerçevesinde bugüne kadar, OSB’deki pilot şirketlerin “Dijital Olgunluk Seviyelerinin Ölçülmesi” ve “Dijital Dönüşüm yol haritalarının” belirlenmesi süreçlerini başarılı bir şekilde tamamladığını açıklayan Gül Akyürek Balta, önümüzdeki süreçte hedeflerinin, yürütülen proje kapsamında tüm sanayicilerin dijital dönüşüm yetkinliğini artırarak TÜİOSB’de yapacakları fabrika yatırımlarını “Endüstri 4.0” hedefine uygun olarak gerçekleştirmelerini sağlamak olduğunu dile getirdi.

Gül Akyürek Balta konuşmasını şöyle sürdürdü, “Dijital Dönüşüm Elçileri, TÜİOSB bünyesinde yer alacak işletmelerin dijital dönüşümüne liderlik edecek, ilerleyen süreçte bilgi ve tecrübelerini benzer yapılar ve firmalar ile paylaşacak ve bölgemizde dijital dönüşüm ve sanayide rekabetçilik konularında faaliyetlerin yaygınlaşması açısından da önemli rol oynayacaklardır.

Bu programı, yetiştirdiğimiz elçilerimizin istihdamı noktasında KOSGEB iş birliği ile sürdürmek istiyoruz. Bütün bu çalışmalarımızla bölgemiz, tarımın sanayileşmesi alanında, Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı’na tam uyumlu ve tarladan çatala uçtan uca izlenebilirliği sağlayan bir proje olarak hayata geçecektir” dedi.

“Dijitalleşmeye öncü olacağız”

 OSBÜK Yönetim Kurulu Başkanı Memiş Kütükçü de toplantıda yaptığı konuşmada, OSB’lerin ve tesislerin hızla dönüşerek, büyük dönüşüme uygun adımlar atmak zorunda olduklarını söyledi. Kütükçü konuşmasını şöyle noktaladı: “OSBÜK olarak bu konuda OSB’lerimizle birlikte bir hedef koyduk. Bölgeler olarak Türk sanayisinin dijital dönüşümüne öncülük edeceğiz. Bu noktada yeni projeleri hayata geçiriyor, yeni iş birlikleri gerçekleştiriyoruz.

Organize sanayi bölgelerimiz ülkenin 21 ilinde yatırım, üretim, istihdam ve ihracatın lokomotifi haline geldi ve toplam 391 OSB’de, yaklaşık 2,5 milyon insana istihdam sağlanıyor. Mersin’de bulunan OSB’lerde 250’ye yakın fabrika üretim yapıyor. Yaklaşık 23 bine yakın kişiye de doğrudan istihdam sağlanıyor.”

Eksim Enerji’den Yenilenebilir Enerjiye 15 Milyon Avro Yatırım

Yenilenebilir enerji alanında faaliyet gösteren Eksim Enerji, yeşil enerji kapasitesini artırmak için yatırımlarına devam ediyor.

HES, RES ve GES olmak üzere toplam yenilenebilir enerji yatırım portföyü 1751 MW’ı aşan Eksim Enerji, 2025’te bu rakamı 2500 MW’ın üstüne taşımayı hedefliyor. 10 yılda, AR-GE yatırımlarına 15 milyon euro harcadıklarını açıklayan Eksim Enerji Genel Müdür Vekili İsmail Yasin Erkan, 2023 sonuna kadar yenilenebilir enerji faaliyetlerine 500 milyon dolar değerinde yatırım yapmayı hedeflediklerini ifade etti.

EKSIM Holding bünyesinde ülkeye katma değer sağlamak için 2000 yılında faaliyetlerine başlayan Eksim Enerji, yüzde yüz yenilenebilir enerji şirketi olarak Türkiye’nin tüm bölgelerinde sürdürülebilir yatırımlar gerçekleştiriyor. İlk lisansını 2006 yılında Hidroelektrik Santrali (HES) projesiyle alan şirket, 2007 ve 2011 yıllarında aldığı yedi Rüzgâr Enerji Santrali (RES) lisansı ile sektörde önemli bir konuma ulaştı.

Eksim Enerji bu kapsamda 2007 yılında ikisi İzmir’de olmak üzere Balıkesir, Tokat, Amasya’da başlayan lisans edinme çalışmalarının yanında 2011’de ise İstanbul ile Osmaniye için rüzgar lisans yarışmalarını da kazanarak yatırımlarına devam etti. 2019 yılında gelindiğinde, Sakarya’nın Geyve ilçesindeki bir RES lisansı satın alarak büyümesini sürdürdü.

Bugün 8 RES ve biri Türkiye’de, ikisi Gürcistan’da olmak üzere 3 HES ile toplam 11 adet işletmeye sahip olan Eksim Enerji, kurulu gücünü 2022 sonu itibarıyla 626 MW’a yükseltti. 2023 ilk çeyrekte edindiği ön lisanslar ile yenilenebilir enerji portföyünü 1751MW’a çıkartan şirket, yeni projeler ile 2023 yılını 2250 MW’ın üzerinde kapamayı hedefliyor.

10 yılda 15 milyon Euro Ar-Ge’ye harcandı

Daha yaşanabilir bir dünya inşa etme vizyonunun yanında çevre dostu yaklaşımlarıyla ülke ekonomisine sürdürülebilir katkı sunduklarını ifade eden Eksim Enerji Genel Müdür Vekili İsmail Yasin Erkan “Yalnızca yüzde 100 yenilenebilir enerjiye yatırım yapan önemli oyunculardan biriyiz.

Bugüne kadar yenilenebilir enerjinin farklı alanlarına yönelik 10 yılda 15 milyon euroya yakın Ar-Ge yatırımı gerçekleştirdik. 10 yıl içerisindeyse hidrojen yakıtların yanısıra yeni nesil elektrik depolama teknolojilerinin de önem kazanacağını öngörüyoruz. Bu konudaki çalışmalarımızı da hızlandırdık.” açıklamalarında bulundu.

2025 yılında 4 milyon ton karbon salınımı engellenecek

 Eksim Enerji, 2022 yılında RES ve HES projelerinde toplam 1,3 milyon ton karbon salınımının önüne geçti. Şirket, GES’lerde üreteceği yenilenebilir enerji ile toplam 500.000 ton karbon salınımının önüne geçerek 2025 yılı sonunda tüm projelerin faaliyete geçmesi ile birlikte yıllık 4 milyon ton karbon salınımını engellemeyi hedefliyor.

RES yatırımları içeride ve dışarıda sürüyor

Eksim Enerji’nin işletmede olan 8 RES’inin toplam kurulu gücü 464 MW’ı buluyor. TÜREB Raporu’na göre 2022 sonu itibarıyla rüzgâr enerjisinde kurulu güç sıralamasında Türkiye’de altıncı sırada olan Eksim Enerji sahip olduğu RES’lerle 2022 yılı içinde Türkiye’de rüzgar enerjisinden üretilen elektriğin yüzde 4’ünü üretti. Şirket, üç yıl içinde proje ve inşaat aşamasındaki 8’i kapasite artışı olmak üzere 6’sı yurt içi ve 6’sı yurt dışında hibrit yatırımlarda dahil toplam 20 projeyi faaliyete geçirmeyi hedefliyor.

Geçtiğimiz yılın Haziran ayında gerçekleşen Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) RES-3 yarışmaları kapsamında edindiği Amasya, Bingöl, Karaman, Mardin, Siirt ve Yozgat illerini kapsayan 6 lisans için 350 milyon dolar değerinde 260 MW’lık yeni RES yatırımı yapmak için de kolları sıvadı. Yeni yatırımda kullanılacak türbinler için birçok ilke de imza atılması hedefleniyor. Bu kapsamda, belirlenen oranlarda yerli üretilecek son teknoloji rüzgar türbinleri, düşük rüzgarlı sahalarda dahi yüksek üretim yakalayabilecek.

Bu önemli yatırım, teknolojideki yeniliklerin ülkemize aktarılmasına ve istihdam artışına da katkı sunacak. Eksim Enerji’nin yenilenebilir enerji portföyünün 416 MW’lık kısmı ise yurt dışı yatırımlarından oluşuyor. Toplam yurt dışı RES lisansı 317 MW olan şirketin, Ukrayna’daki 67 MW’lık RES inşaatı sürerken Gürcistan’da proje aşamasında toplam 250 MW’lık beş farklı RES’i bulunuyor.

GES yatırımları gücüne güç katacak

 Eksim Enerji 2021 yılında YEKA-3 ve 2022 yılında YEKA-4 yarışmalarından kazanılan 275 MWm lisans gücü ile güneş enerji sektörüne güçlü bir giriş yaptı. Şirket rüzgâr santrallerinin verimliliğini arttırmak için aynı lisans sahası içinde hibrit projeler dahil yaklaşık 350 MW Güneş Enerji Santrali (GES) de kuracak.

Hedef: Bu yıl 500 milyon dolar yatırım

2023 sonuna kadar Avrupa’daki ofislerini artırmayı ve Kuzey Amerika’da ofis kurmayı hedeflediklerini belirten Erkan, “Şirketimizin 1751 MW’ı aşan toplam yenilenebilir enerji yatırım portföyünü, 2025 yılında 2500 MW’ın üzerine taşımayı hedefliyoruz.

Bu kapsamda 2023 sonuna kadar yenilenebilir enerji faaliyetlerine 500 milyon dolar değerinde yatırım yapmayı planlıyoruz. Hali hazırda yurtdışında 3 ülkede faaliyetimiz bulunuyor ve yeni ofislerimizin açılması ile 5 ülkede yenilenebilir enerji yatırım fırsatlarını yakından takip etmeyi hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.

3 HES projesi katma değer sağlıyor

HES’ler Eksim Enerji’nin hem yurt içi hem de yurt dışı yatırımları arasında ilk yenilebilir enerji yatırımı olma özelliği taşıyor. Şirketin, yurt içi ve yurt dışında olmak üzere, toplam 162 MW kurulu güce sahip üç adet işletmede HES‘i bulunuyor. Rize’nin Uzundere ilçesinde bulunan 63 MW kapasiteli Uzundere-1 projesi ilk proje olarak 2010 yılında devreye alınırken, Çoruh Nehri üzerindeki projelerinden Gürcistan’daki 48 MW’lık Khelvachauri-1 projesi 2017 yılında ve 51 MW’lık Kırnati projesi ise 2018 yılında işletmeye alındı.

Biyokütle enerji santrali çalışmaları sürüyor

Eksim Enerji 2012 yılından bu yana Ar-Ge faaliyeti olarak biyokütleden (odun talaşı, ormansal artıklar vb.) biyoyakıt üretimine yönelik proje üzerinde çalışıyor. Mevcut durumda ise 1.2 MWe elektrik üretebilen motor ve alternatörden oluşan güç grubu ise işletmeye alındı. Katmadeğerli yakıt üretimi için teknoloji merkezi destekli çalışmalar ise devam ediyor.

Avro Bölgesi’nde İnşaat Üretimi Azaldı

Avrupa İstatistik Kurumu (Eurostat), Avrupa Birliği (AB) ve Avro Bölgesi’nin Nisan ayına ilişkin inşaat üretim verilerini açıkladı.

Avro Bölgesi’nde inşaat üretimi, nisanda bir önceki aya göre yüzde 0,4 azaldı.

Dünya Gazetesi’nin haberine göre; Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat), Avrupa Birliği (AB) ve Avro Bölgesi’nin nisan ayına ilişkin mevsimsellikten arındırılmış inşaat üretim verilerini yayımladı.

Buna göre, Avro Bölgesi’nde inşaat üretimi, nisanda mart ayına kıyasla yüzde 0,4 düştü. İnşaat üretimi, 2022’nin nisan ayına göre ise yüzde 0,2 arttı.

AB’de inşaat üretimi, nisanda önceki aya kıyasla yüzde 0,4, 2022’nin aynı dönemine göre de yüzde 0,1 düşüş gösterdi.

AB ülkeleri arasında nisanda inşaat üretiminde önceki aya oranla en fazla artış yüzde 3 ile Belçika’da, yüzde 2 ile Almanya’da ve yüzde 0,8 ile Fransa’da ölçüldü. En fazla düşüş ise yüzde 6,6 ile Slovenya’da, yüzde 5,3 ile Hollanda’da ve yüzde 4,2 ile Romanya’da kaydedildi.

Yıllık bazda ise inşaat üretimi Slovenya’da yüzde 23,3, Romanya’da yüzde 12,6 ve Belçika’da yüzde 8,7 artarken, Slovakya’da yüzde 6,9, Çekya’da yüzde 6,4 ve Finlandiya’da yüzde 5,5 düştü.

Konut Kiralarında Yeni Dönem

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç konut kiralamalarında yüzde 25 zam sınırlamasına 1 yıl daha devam edileceğini açıkladı. Peki, yeni dönemde yasal düzenlemeler nasıl olacak?

Hürriyet Gazetesi’nden Gülistan Alagöz tarafından derlenen haberde yeni kira dönemine ilişkin 5 soruya yanıt verildi. İşte o sorular ve cevapları:

1. Yeni zam sınırı dönemi ne zaman başlayacak, nasıl uygulanacak?

Kiraya zam TÜİK’in açıkladığı 12 aylık TÜFE ortalamasına göre yapılıyordu. Örneğin son açıklanan oran yüzde 63.72 oldu. Ancak geçen yıl yapılan düzenleme ile tavan zam oran belirlendi ve “11 Haziran 2022 ile 1 Temmuz 2023 tarihleri arasında (1 Temmuz dahil) yenilenen sözleşmelerde, kiracıya yüzde 25’in üzerinde zam yapılamayacak” denildi. Önümüzdeki günlerde yasalaşacak düzenleme ile sürenin bir yıl daha uzaması bekleniyor. Bu durumda temmuz ve sonrasındaki aylarda sözleşme yenileme döneminde konut kirasında yıllık artış yüzde 25 olacak. (Farklı bir oran belirlenmezse) Yani son enflasyon rakamlarını baz aldığımızda 3 bin lira olan kira 4 bin 912 bin liraya çıkacakken, sınırlama ile 3 bin 750 lira olabilecek.

2. Ev sahibi ara zam isteyebilir mi?

Kira sınırından sonra kimi ev sahipleri yüzde 25’i yeterli bulmadığı için ara zam istemeye başladı. Kiracısı ile yeni rakam için uzlaşanlar da ‘ilk 6 ay için bu rakam’ pazarlığına girdi. Ancak kirada ara zam istenilmesi yasal değil. Kiraya zam yılda bir kez ve sözleşme yenileme döneminde yapılır.

3. 5 yılı dolduran kiracılar için süreç nasıl ilerleyecek?

Mevcut sistemde ev sahibi 5 yılı dolduran kiracısı için kira tespit davası açabiliyor. Bu yolla ‘kira bedeli düşük kaldı, mahkemece yeniden belirlensin’ diyor. Hukukçular uzun süren dava süreçleri nedeniyle taraflara uzlaşmasını tavsiye etse de mümkün olmuyor. Çünkü eski kira ile talep edilen rakam arasında makas ciddi oranda açıldı. Kiracının 5 bin lira, ev sahibinin 10 bin kira dediği yerde 7-8 bin liradan el sıkışılıyordu. Şimdi 5 bin kira ödenen evde ev sahibi 30-40 bin lira istediği için orta yol bulunamıyor. Peki bu durumdaki kiracı ne yapacak? Eğer bir uzlaşma yoksa ve dava açıldıysa kiracı yasal oranda zam yaparak devam edebilir. Ta ki mahkeme sonuçlanana kadar. Dava sonucunda kiracının yeni kira bedelinden ödeme yapması, eğer karar verildiyse geçmiş dönem zam farkını da ödemesi gerekir.

4. Zam oranını beğenmeyen tahliye isteyebilir mi?

Kira piyasasında son yıllarda yaşanan en büyük sorun haksız tahliyeler. Ev sahibi evi daha yüksek fiyatla başkasına kiralamak için türlü bahanelerle ‘Evimden çık’ diyor. Ancak daha yüksek kira için hiçbir kiracı tahliye edilemez. Ancak ev sahibi kendisinin ya da bakmakla yükümlü olduğu birinin ihtiyacı varsa, ihtiyaç nedeniyle tahliye isteyebilir. Böyle bir durumda da evi üç yıl başkasına kiralayamaz, kiralarsa eski kiracısına tazminat öder. Bir de 10 yıl sözleşme uzama süresi dolan kiracılar için gerekçe göstermeden tahliye istenebilir.

5. Ev satılırsa kiracı ne yapacak?

Eski kiracısı olan ve istediği orandan zam yapamayan kimi ev sahipleri mülklerini satma yolunu seçiyor. Evi yeni alan kişi de rakamı düşük bulduğu için eski kiracıyı çıkarıp, yeni rakamla yeni kiracı bulmak istiyor. Ancak kişinin kiracılı bir ev alması her şartta kiracıyı tahliye etme hakkı vermez. Yeni malikin kendisinin veya ailesinin taşınmaza ihtiyacı olduğunu ispat etmesi gerekiyor. Eğer yeni malik kiracıyı haksız yere tahliye ederse üçüncü kişilere üç süre ile kiraya vermesi yasak. Ayrıca evin satılması durumunda kiracının yeni Ev Sahibi ile ayrıca bir Sözleşme yapması da zorunlu değil. Kiracı yasal oranda zam yapıp yeni ev sahibine düzenli kira ödediğinde sorumluluğunu yerine getirmiş olur.

Kiraya zam sınırının uzaması birkaç aydır gündemdeydi. Uygulamadan memnun olmayan ev sahipleri üç formülle kendilerini korumaya aldı. Kimi evini kiraya vermeyip boş bırakıyor, kimi tahliye taahhüdü alarak önceden kiracının çıkışını garanti etmek istiyor, kimi de piyasa şartlarına kıyasla rakamı henüz yolun başında yüzde 20-30 fazla tutarak zammı önceden yapıyor.

Kiracılı evlerde ise geçtiğimiz bir yıl boyunca yasal olarak zorunlu olsa da yüzde 25 zam sınırına uyulmadığını gördük. Yapılacak yeni düzenlemede bu defa fahiş zam yapanlara hapis cezası gelmesi de gündemde. Bu nedenle yeni dönemde zam sınırının sahada ne kadar uygulanacağını zaman gösterecek.

Öte yandan yeni kira düzenlemesinde ev sahiplerini koruyacak bir adım atılıp atılmayacağı da merak ediliyor. Kira geliriyle geçinenler enflasyonun altında bir oranla zam yaptıkları için mağdur olduğunu belirtiyor. Kira sorunu için kalıcı çözümün konut arzını artırmak olduğunu belirten sektör temsilcileri ise kademeli artışı öneriyor. Hem kiracının evde yaşadığı süreye göre zam oranının kademeli belirlenmesi, hem de birden fazla evi kirada olanlar için sınırlamanın uygulanması öneriler arasında.

Kıbrıs’ta Kuzey Çevre Yolu Projesinin Büyük Kısmı Tamamlandı

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (K.K.T.C) Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, Kuzey Çevre Yolu Projesinde inşaat çalışmalarının çoğunluğunun tamamlandığını açıkladı. 

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, kişisel sosyal medya hesabı üzerinden yol yapım çalışmalarıyla ilgili çalışmalarda bulundu.

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Arıklı, Lefkoşa trafiğini azaltmak için yıllar önce başlayan Kuzey Çevre Yol Projesi’nin büyük bir kısmının tamamlanarak hizmete açıldığını kaydetti.

Fakat Gönyeli bölgesinde yaşanan istimlak problemleri dolayısı ile Kuzey Çevre Yolu’nu Alayköy kavşağına bağlayan yol çalışmaların, uzun süredir ilerleyemediğini belirten Bakan Arıklı, “Anavatan Türkiye, bu dönemde istimlak için bize ciddi bir kaynak ayırmıştır” dedi.

Söz konusu kaynağın öncelikle Gönyeli’deki istimlak çalışmaları için kullanılacağını dile getiren Arıklı, konuyla ilgili açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

“Son 10 günde 2. defa ülkemizi ziyaret eden Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Sayın Abdulkadir Uraloğlu ile KKTC Karayollarının durumunu detaylı bir şekilde ele aldık. İlk etapta Gönyeli Çemberindeki trafiği rahatlatacak Katlı Kavşak Projesi’nin uygulamaya konulması konusunda anlaştık. Girne-Lefkoşa Ana Yolu Katlı Kavşak Projesi tamam.

Ayrıca Bayram sonrası Türkiye’ye yapacağımız iade-i ziyarette, KKTC Karayolları Dairesi’nin gelişimi için ihtiyaç duyduğumuz teknik desteğin detaylarını da konuşacağız.

Gösterdiği anlayış, yaptığı ve yapacağı katkılar için mevkidaşım Sayın Uraloğlu’na teşekkürlerimi sunuyorum.”

Çayırova Otopark’ının Kaba İnşaatı Bitti

Kocaeli’nin Çayırova ilçesinde çalışmaların devam ettiği kent meydanındaki üç katlı otoparkın kaba inşaatı tamamlandı.

Çayırova’nın vizyon projesi olan kent meydanında çalışmalar hızla ilerliyor. Göreve geldikten sonra ilçeye kimlik kazandıracak yatırımlar için düğmeye basan Çayırova Belediye Başkanı Bünyamin Çiftçi, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile birlikte kent meydanı için kolları sıvamıştı.

Ufuk Gazetesi’nin haberine göre; Çalışmaların büyük bir hızla devam ettiği Çayırova Kent Meydanı’nda önemli gelişmeler yaşanıyor. Kent meydanında inşa edilen ve Çayırova’nın parklanma ihtiyacını büyük oranda karşılayacak üç katlı otoparkın kaba inşaatı tamamlandı.

Yoldan 11 metre derinlikte inşa edilen otoparkın kaba inşaatının bitmesinin ardından, meydana inşa edilecek Çayırova’nın yeni camisi için harekete geçildi. Otopark üzerine inşa edilecek cami için çalışmalara başlanırken, caminin temeli için de beton serimi tamamlandı. Bununla beraber, kent meydanında çevre-peyzaj düzenlemesi ve kafeterya için hafriyat çalışmalarının da çok kısa bir sürede başlayacağı açıklandı.

25 bin metrekare alana kurulan kent meydanında 9 bin metrekare kapalı alan imalatı tamamlanırken, projenin hızla tamamlanarak ilçe halkın hizmetine açılması planlanıyor. Çayırova Belediye Başkanı Bünyamin Çiftçi, “İlçemizin kalbinin atacağı ve vatandaşlarımızın nefes alacağı kent meydanında çalışmalar hızla ilerliyor. 25 bin metrekare alana kurulan Kent Meydanı;  yaklaşık 3 bin kişilik ve alt katında sergi ve sosyal alanı olan camisi, otoparkı, yürüyüş ve bisiklet yolu, kuru havuzu, amfisi, paten pisti,  kafeteryası, fitness, dinlenme ve çocuk oyun alanları ile Çayırova’mızın yeni cazibe merkezi olacak” dedi.

Ulaştırma Bakanı Uraloğlu: ‘’2023’ü 595 Projeyle Kapatacağız’’

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, toplam 46,6 milyar TL ödenek ayrılan 595 projenin 2023 yıl sonuna kadar tamamlanacağını açıkladı. 

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, kamu-özel iş birliğiyle yapılan Yap-İşlet-Devret Projeleri hakkında son duruma ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 2023 Yılı Yatırım Programı’nda toplam proje bedelinin 886,6 milyar lira olduğunu dile getiren Bakan Uraloğlu, programda toplam 595 projenin yer aldığını belirtti. Uraloğlu, bu projelerin 2023 yılı revize ödeneğinin yaklaşık 46,6 milyar TL olduğunu vurgularken, yatırım gerçekleşmesinin 1 Haziran tarihi itibarıyla 27,3 milyar TL’ye ulaştığını ve söz konusu projelere yapılan toplam kümülatif harcamanın 283 milyar TL seviyesine geldiğini açıkladı.

Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün 2028 yılında kamuya devredileceğini açıklayan Uraloğlu, “Bin 408 metrelik ana açıklığı ile üzerinden raylı sistem geçen Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün toplam boyu, kenar açıklıkları ile birlikte 2 bin 164 metreye ulaşmaktadır. 2016 tarihinde hizmete giren Yavuz Sultan Selim Köprüsü, 330 metreyi bulan asma köprü kulelerine sahip, 59 metre genişliği ile dünyanın en geniş köprüsüdür. Projenin finansmanı, projelendirilmesi, yapımı, işletilmesi, işletme süresi boyunca her türlü bakımı, onarımı ve sözleşme süresi sonunda otoyolun her türlü borç ve taahhütlerden ari, bakımlı, çalışır, kullanılabilir durumda ve bedelsiz olarak görevli şirket tarafından İdare’ye devri yapılacaktır. Projenin kamuya devir tarihi 21 Mart 2028’dir. Yavuz Sultan Selim Köprüsü 59 metrelik platform genişliği ile üzerinde raylı sistem bulunan dünyanın en geniş asma köprüsüdür.” dedi.

İlk otoyol projesi olan Osmangazi Köprüsü ile İstanbul-Bursa-İzmir arasında kesintisiz ulaşım sağlandığını vurgulayan Ulaştırma Bakanı, projenin 1 Temmuz 2016 tarihinde hizmete açıldığını kaydetti. Uraloğlu, “Proje dünyanın en büyük orta açıklıklı asma köprüleri arasında 7’nci sırada yerini aldı. Gebze- Orhangazi-İzmir, İzmit Körfez Geçişi ve Bağlantı Yolları dahil toplam 426 kilometre uzunluğunda.” dedi.

1915 Çanakkale Köprüsü 100. Yılın Sembolü Oldu 

1915 Çanakkale Köprüsü’ne de değinen Abdulkadir Uraloğlu, “101 kilometre uzunluğundaki Malkara-Çanakkale Otoyolu kapsamında, Gelibolu-Lapseki arasında Çanakkale Boğazı geçişini sağlıyor.” değerlendirmesinde bulundu. 

Projenin Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü kuruluş yılını sembolize ettiğinin altını çizen Uraloğlu, “1915 Çanakkale Köprüsü, 2023 metrelik orta açıklığı ile Dünyanın En Uzun Orta Açıklıklı Asma Köprüsü unvanına sahiptir. 770’er metre yan açıklıklar ile köprünün uzunluğu 3 bin 563 metreye, 365 ve 680 metrelik yaklaşım viyadükleri ile birlikte toplam geçiş uzunluğu 4 bin 608 metreye ulaşmaktadır.” ifadelerini kullandı.

Aydın-Denizli Otoyolu Projesinde inşaat çalışmalarının sürdüğünü ifade eden Bakan Abdulkadir Uraloğlu, şunları söyledi:

“140 kilometre 2×3 şeritli otoyol, 23 kilometre bağlantı yolu olmak üzere toplam uzunluğu 163 kilometre, güzergahın yaklaşık 151,5 kilometre kesimine girildi, 81 kilometre kesimde reglaj çalışmalar tamamlandı. Bu bağlantının yanı sıra Pamukkale ve Efes Antik Kenti gibi önemli turizm merkezlerine de ulaşımı kolaylaştırıyor. Otoyol ile Ege Bölgesi’ndeki turizm, tarım ve ticaret bölgelerine kesintisiz, yüksek hızlı güvenli ve konforlu ulaşım sağlanacak.”

EBSO Yeni Hizmet Binası’nın Temeli Atıldı

İzmir’in Çiğli ilçesinde hayata geçirilecek olan Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yeni Hizmet Binası projesinin temeli atıldı.

Yaklaşık 200 milyon liralık yatırımla, 2024 yılının 19 Mayıs’ında açılması planlanan EBSO Hizmet Binası’nın temel atma törenine, EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, İAOSB Yönetim Kurulu Başkanı Cenk Karece, EBSO Meclis Başkanı İbrahim Gökçüoğlu, EBSO eski Meclis Başkanı Salih Esen ve sanayiciler katıldı.

Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ender Yorgancılar, Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nin EBSO tarafından kurulduğunu hatırlatarak, “EBSO baba OSB’ler ise çocukları. Çocuklar büyüyor gelişiyor ve bugün babalarına ev sahipliği yapıyor, ben bundan gurur duyuyorum.” diye konuştu. 

İzmir’de OSB kurulacak yeni alanların arttırılmasını temenni eden Yorgancılar, “Tek arzumuz İzmir’de OSB açılabilecek yeni yerlerin artırılması. Bugün bir sektörde bir milyon metrekare bir başka sektörde 1,5 milyon metrekare ve 700 milyon metrekareye yakın talep var. Bu sektörlere yer açabilirsek en az 10 milyon metrekarelik yer sanayi bölgesine hibe olsa İzmir’de kurulacak.” diye söyledi.

OSB’lerin doluluğu sayesinde bugün İzmir’in cari açık vermeyen bir kent olduğunun altını çizen Yorgancılar, “Bu OSB’lerin doluluğu sonucunda da İzmir bugün cari açık vermeyen İhracat fazlası veren bir konuma geldi. Hem kayıt dışı ekonomiye hem de kayıt dışı istihdama en kolay kontrol altına alabilecek yer OSB’ler. Bu nedenle OSB sayılarının artırılması son derece önemli. Ben burada ilk parsel sahiplerinden bir tanesiyim. O kadar çok emeği geçen büyüğümüz var ki. Emeği geçen herkese teşekkür ederim. Birlikte her zaman için güç var. Bu birlik ve beraberlik içinde İzmir’in daha iyi yerlere gelebilmesi için daha başarılı işler yapabilmesi için hep beraber çalışacağız. Çünkü başka ülkemiz yok.” diye vurguladı. 

İAOSB Yönetim Kurulu Başkanı Cenk Karace, “Türkiye’nin öncü Organize Sanayi Bölgeleri arasında yer alan bölgemiz, Ege Bölgesi Sanayi Odası tarafından kuruldu. OSB Kanunu çıkana kadar da EBSO tarafından yönetildi. Bölgemiz de kurucusuna ahde vefa örneği göstererek, genel kurul kararı ile bölgemiz sınırları içerisinde EBSO binası yapılması kararını almıştı. Bu karar doğrultusunda tüm çalışmaları tamamlanan projenin temel atma aşamasına geldik.  İAOSB sınırları içerisinde faaliyet gösterecek olan Bölgemizin kurucusu olan Ege Bölgesi Sanayi Odası ile dirsek dirseğe çalışmak bir yandan bizleri mutlu ederken, diğer yandan Bölge prestijimize artı değer sağlayacaktır.” ifadelerini kullandı. 

EBSO Meclis Başkanı İbrahim Gökçüoğlu ise, “İzmir Atatürk Organize Sanayi Odası ve EBSO için heyecanlı ve tarihi bir gün. Cumhuriyet’imizin 100’üncü yılında yeni hizmet binasının fiziki temelinin atılması çok anlamlı.  EBSO, kendimiz ve bölgemiz için olduğu kadar ülkemiz içinde önemli bir marka oldu. Bugün EBSO markasının daha modern ve daha iyi hizmet sağlayacak bir mimarı yapının temelini atıyoruz. Bir yıl sonraki yeni binamızda yapılacak olan toplantıyı heyecanla bekliyoruz.” dedi.

THBB Mayıs Ayı Hazır Beton Endeksi’ni Yayımladı

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) inşaat sektörüne dair gelişmeleri aktardığı Hazır Beton Endeksi Mayıs Ayı Raporu’nu yayımladı.

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) her ay açıkladığı Hazır Beton Endeksi ile Türkiye’de inşaat sektörü ve bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durumu ve beklenen gelişmeleri ortaya koymaktadır. İnşaat sektörünün en temel girdilerinden biri olan ve aynı zamanda üretiminden sonra kısa bir süre içerisinde stoklanmadan inşaatlarda kullanılan hazır betonla ilgili bu Endeks, inşaat sektörünün büyüme hızını ortaya koyan öncü bir göstergedir.

Hazır Beton Endeksi Mayıs Ayı Raporu’na göre, Faaliyet Endeksi yılın ilk dört ayında kararsız devam ederken mayıs ayında yıl içerisindeki en yüksek değerine ulaşmıştır. Beklenti Endeksi eşik değerin üzerine çıkmayı başarmış görünmektedir. Güven Endeksi ise hem beklentinin üzerinde seyretmekte hem de yukarı yönlü hareketine devam etmektedir. Tüm bunlar inşaat sektöründe, geride bıraktığımız mayıs ayında yukarı yönlü bir ivmenin başladığına işaret etmektedir.

Geçen yılla kıyaslandığında tüm endeksler, inşaat sektöründe bir canlanmaya işaret etmektedir. Özellikle Faaliyet Endeksi’ndeki önemli artışı, Beklenti Endeksi’ndeki yükseliş ve Güven Endeksi’ndeki sınırlı artış takip etmektedir. Her üç endeks değerindeki bu yükseliş Hazır Beton Endeksi’nin yukarı yönlü hareketine neden olmuştur.

Raporun sonuçlarını değerlendiren THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, yılın ilk dört ayında kararsız devam eden Faaliyet Endeksi’nin mayıs ayında yıl içerisindeki en yüksek değerine ulaştığına dikkat çekerek “Rapor, inşaat sektöründe, geride bıraktığımız mayıs ayında yukarı yönlü bir ivmenin başladığına işaret etmektedir. Geçen yıla kıyasla tüm endeksler de inşaat sektöründeki canlanmayı ortaya koydu.” dedi.

Kentsel dönüşüm konusunda değerlendirmelerde bulunan Yavuz Işık, “Yeni Başlayan ‘Yarısı Bizden’ kampanyasına olan yoğun ilgi sonrasında, Sn. Cumhurbaşkanımızın kentsel dönüşüm konusunda daha kararlı adımlar atılacağını belirterek depreme dayanıklı olmayan, sel veya afet tehlikesi altında olan binaların yenilenmesinin gerekliliği bir kez daha dile getirmesi, önümüzdeki dönemde kentsel dönüşümün gündemde kalarak, ülke ekonomisinin en önemli başlıklarından biri olmaya devam edeceğinin göstergesidir. Hiç kuşkusuz ki bu süreçte inşaat sektörü de üzerine düşen sorumluluğu yerine getirecektir. Hâlihazırda Üretici Fiyat Endeksi ile paralellik arz eden İnşaat Maliyet Endeksi’ndeki artışın aynı seyir ile devam etmesi, kentsel dönüşüm sürecinde, politikalarının başarısının bir diğer anahtarı olacaktır. Enflasyon ve faiz politikalarının kentsel dönüşüm ile yakından ilgili olduğu, bundan sonrasında uygulamaya konulacak olan tüm kamusal politikaların bu 2 kanal üzerinden de desteklenmesi gerektiğini unutmamak gerekmektedir.” dedi.

Kaynak: THBB

Gaziantep İslahiye’de Kalıcı Konutlar Teslim Ediliyor 

Eyüpsultan Belediyesi tarafından Gaziantep İslahiye’de 55 günde inşa edilen kalıcı konutlar depremzedelere teslim ediliyor.

6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen ve 11 ili etkileyen deprem sonrası bölgeye ulaşan ilk belediyelerden olan Eyüpsultan Belediyesi, depremzedelere teslim edilmek üzere kalıcı konutları da hazırladı.

Kalıcı Konutlar Teslim Ediliyor 

Eyüpsultan Belediyesi’nce Gaziantep İslahiye’nin Fevzi Çakmak Mahallesi’nde 13 kalıcı konut hazırlandı.

Eyüpsultan Belediyesi tarafından inşa edilen kalıcı konutlar depremzedelere teslim edilecek. Gaziantep’in İslahiye ilçesinde kurulan Eyüpsultan Belediyesi İslahiye Yaşam Destek Alanı’nda inşa edilen kalıcı konutlarda beyaz eşyadan mutfak eşyalarına, bahçe mobilyasından çocuk odalarına kadar en ince detaylar düşünüldü.

Kalıcı konutların teslimi için 22 Haziran Perşembe günü saat 14:00’te, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve Gaziantep’in ilçe belediye başkanlarının katılımıyla tören düzenlenecek. Törende İslahiyeli çocuklara verilecek bayramlıklarıyla birlikte düzenlenecek özel etkinliklerle bayram heyecanı da yaşatılacak.


55 Günde Yapımı Tamamlandı 

Kalıcı konutların temelleri zemin etüt çalışmalarının ardından Nisan ayının ortalarında atıldı ve 55 günde tamamlandı.


Eyüpsultan Belediyesi’nden Bir İlk 

Eyüpsultan Belediyesi’nin depremzedelere özel inşa ettiği kalıcı konutlar, aynı zamanda bir belediyenin deprem bölgesinde inşa ederek anahtar teslim ettiği ilk çalışma olarak dikkat çekiyor.

Türkiye’de Satılık Konutlarda En Fazla Değer Artışı Yüzde 172 ile Kırklareli’de, Kiralıklarda ise Yüzde 249’luk artışla Hatay ve Malatya’da

Endeksa’nın Mayıs 2023 verilerine göre, Türkiye’de son 1 yılda satılık konutlarda en fazla değer artışı %172’lik artışla Kırklareli’de, kiralık konutlarda ise en fazla değer artışı yüzde 249’luk artışla Hatay ve Malatya’da gerçekleşti.  Türkiye’de son bir yılda satılık konut değerlerinde en az yükselme görülen il ise yüzde 66’lık artışla Gaziantep oldu.

Endeksa’nın Mayıs 2023 verilerine göre, Türkiye’de son 1 yılda satılık konutlarda en fazla değer artışı %172’lik artışla Kırklareli’de yaşanırken, ortalama satılık konut fiyatı 1.849.440 TL oldu. Kırklareli’yi satılık konut değeri %160 artarak ortalama satılık konut fiyatı 2.126.400 TL olan Edirne ve satılık konut değeri %157’lik artarak ortalama satılık konut fiyatı 2.051.362 TL olan Hatay takip etti. Son bir yılda satılık konutlarda en fazla değer artışı görülen il olan Kırklareli’de aylık ve yıllık bazda stok sayıları azalma gösterdi. Endeksa 2023 verileri göre, Türkiye’de son bir yılda kiralık konutlarda en fazla değer artışı ise %249’luk artışla Hatay ve Malatya’da oldu. Hatay ve Malatya’yı %230’luk artışla Kahramanmaraş takip ederken, son bir yılda satılık ve kiralık konutlarda en fazla değer artışı görülen illerin tamamında yıllık stok değişimleri azalma gösterdi.

İlSatılık Birim FiyatıSatılık FiyatıAylık DeğişimSatılık StokAylık Satılık Stok DeğişimiYıllık Satılık Stok DeğişimiYıllık Satılık Değer Değişimi
Kırklareli15.4121.849.4404%200-15%-48%172%
Edirne17.7202.126.4005%279-24%-37%160%
Hatay13.0662.051.36211%195-14%-83%157%
Kırıkkale8.5491.154.11510%161-24%-55%146%
Malatya11.7151.710.3902%16129%-82%145%
Zonguldak14.8871.860.8755%179-26%-42%144%
Karabük11.8911.498.2664%129-19%-28%142%
Rize14.9312.090.3405%1287%-23%141%
Kastamonu14.0401.684.8006%1391%-37%141%
Sinop16.1321.871.3124%999%-38%140%
İlKiralık Birim FiyatıKiralık FiyatıAylık DeğişimKiralık StokAylık Kiralık Stok DeğişimiYıllık Kiralık Stok DeğişimiYıllık Kiralık Değer Değişimi
Hatay70,419.3651%104-1%-63%249%
Malatya52,648.633-8%79252%-63%249%
Kahramanmaraş67,949.5805%34-6%-81%230%
Kırklareli64,966.49614%34-6%-67%216%
Amasya55,43.82322%36-8%-45%211%
Manisa68,846.6099%1831%-49%203%
Ankara94,9211.3905%1695-4%-54%202%
Çorum39,974.79617%31-32%-46%193%
Sivas49,326.16514%3416%0%192%
Giresun47,055.88115%3710%-46%192%

Son bir yılda satılık konut değerlerinde en az yükselme görülen İl Gaziantep 

Verileri değerlendiren Endeksa Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Görkem Öğüt, Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremin etkilerinin konut piyasasında da hissedildiğini vurgulayarak, “Mayıs 2023 verilerine göre, Türkiye’de son bir yılda kiralık konutlarda en fazla değer artışı görülen ilk üç il depremden etkilenen Hatay, Malatya ve Kahramanmaraş oldu. Kiralık konut değerlerinde artış görülen depremden etkilenen illerde yıllık kiralık konut stokunda belirgin bir düşüş kaydedildi. Endeksa’nın Mayıs 2023 verilerine göre, Türkiye’de son bir yılda satılık konut değerlerinde en az yükselme görülen il %66’lık artışla Gaziantep oldu. Gaziantep’te ortalama satılık konut fiyatı 1.893.325 TL’ye ulaştı. Bu ilimizde yaşadığımız deprem felaketinin olumsuz etkisinin devam ettiğini söylemek mümkün. Gaziantep’i %70’lik artışla yine depremden etkilenen bir bölge olan Kilis takip ediyor. Son olarak Aydın %76’lık artış ile en az değer artışı olan üçüncü kentimiz olarak görülüyor.” dedi.

Urla, Çeşme, Antalya ve Muğla’da daha yüksek oranda değer artışı bekleniyor

Türkiye’de son bir yılda kiralık konut değerlerinde en az yükselme görülen ilin %44’lük artışla Adana olduğunu da sözlerine ekleyen Öğüt, “Adana’da deprem bölgesine yakın ve çok göç alan bir ilimiz olmasına rağmen kritik bir artış gözlemlenmiyor. Adana’yı %55’lik artışla Muğla ve %68’lik artışla Antalya takip ediyor. Sıralanan iller arasında kiralık konut fiyatı ortalaması en yüksek olan il 23 bin 189 TL ile Muğla olurken, Düzce 4 bin 476 TL ile en düşük ortalama ile son sırada yer alıyor. Yaz dönemine girilmesiyle birlikte Muğla ve Antalya gibi turistik illerde aylık ortalama kira değeri değişimi yükselişe geçerken kiralık stok değerleri azalma gösterdi. Önümüzdeki üç ay boyunca bu bölgelerdeki kira değer değişiminin daha yüksek seviyelerde gözlemlenebileceğini söylemek mümkün. Yıllık değer değişim oranının diğer ille göre bir nebze düşük kalmasının sebepleri arasında bu illerimizdeki kira fiyatlarının doygunluk seviyesine yakın olması ve dönemsel ilgi görmesi sebebi ile yıllık ortalamasına bakıldığında, kış aylarının yaz dönemi seviyesinde seyretmemesinin getirdiği denge olduğu söylenebilir.  Dönemsel olarak Urla, Çeşme, Antalya ve Muğla gibi yazlık bölgelerimizde önümüzdeki üç ay içerisinde diğer illerimizdeki konutlara göre daha yüksek oranda satılık ve kiralık değer artışı bekliyoruz. Stokların da azaldığını göz önünde bulundurursak bu bölgelere olan talebi daha net olarak gözlemleyebiliriz.” şeklinde konuştu. 

İlSatılık Birim m2 FiyatıSatılık FiyatıAylık DeğişimSatılık StokAylık Satılık Stok DeğişimiYıllık Satılık Stok DeğişimiYıllık Satılık Değer Değişimi
Gaziantep12.2151.893.3255%985-26%-66%66%
Kilis7.630999.5303%875%-42%70%
Aydın23.5193.292.6604%2.393-28%-64%76%
Diyarbakır11.3331.813.2802%486-19%-58%80%
Kayseri9.1471.509.2553%964-23%-51%83%
Şanlıurfa9.9561.742.3006%456-25%-60%83%
Bingöl7.8181.141.4287%826%-6%84%
Adana14.3062.288.9602%1.290-16%-61%89%
Muğla41.2115.481.0639%1.703-23%-49%90%
Erzincan10.5921.387.5523%9013%-18%91%
İlKiralık Birim m2 FiyatıKiralık FiyatıAylık DeğişimKiralık StokAylık Kiralık Stok DeğişimiYıllık Kiralık Stok DeğişimiYıllık Kiralık Değer Değişimi
Adana66,128.926-1%845-14%-19%44%
Muğla210,8123.18915%928-17%-59%55%
Antalya137,3715.1114%1.251-38%-57%68%
Batman33,214.7824%29-4%-65%95%
Mersin83,1811.2295%91-32%-16%104%
Düzce45,674.4764%59-27%-31%105%
İzmir114,9113.1007%1.544-31%-61%108%
Gaziantep60,459.7320%152-42%-59%108%
Erzurum31,554.41718%65-25%-44%109%
Aydın85,259.0366%355-22%-44%110%

Eyyübiye’de 4 Bin 958 Konutun İnşaatı Devam Ediyor

Şanlıurfa, Eyyübiye Belediyesi ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından ilçede yükselen 4 bin 958 konutun inşaat çalışmaları hızla sürüyor.

Şanlıurfa’da planlı konut alanı olarak ilan edilen bölgede, Eyyübiye Belediyesi ve TOKİ’nin yapımına başladığı konut projeleriyle binlerce konut inşa ediliyor.

Eyyübiye Belediyesi tarafından derlenen habere göre; Büyükşehir yasası ile merkez ilçe statüsüne geçen Eyyübiye’de ilk değişim, Yenice-İkizce-Akçamescit Mahalleleri’ndeki kentsel dönüşüm ve gelişim projesi ile başladı. Eyyübiye Belediye Başkanı Mehmet Kuş’un özellikle üzerinde durduğu ve Toplu Konut İdaresi’nce (TOKİ) uygulanan proje ile bölgedeki yüzlerce ev yıkılarak yerine son derece modern yapıda 367 konut ve 35 dükkân inşa edildi. Aynı bölgede 600 konuttan oluşacak ikinci etap kentsel dönüşüm çalışmaları ise devam ediyor.

Yapılaşmanın tarım dışı alanlara taşınmasıyla birlikte planlı konut alanı çalışmalarında ise Kadıkendi, Keberli ve Şahinler mahalleleri bölge gelişme alanı olarak belirlendi.

Toplamı 360 hektar olan gelişme alanının yaklaşık 150 hektarı TOKİ konut projeleri için tahsis edildi ve burada inşaatlar yükselmeye başladı.

Daha önce Eyyübiye Batıkent’te 1. etap 441 konut 5 dükkân, 2. etapta 303 konut 7 dükkân ve 3. etapta 603 konut 10 dükkân inşaatlarını başlatan TOKİ, Eyyübiye’de toplam 4 bin 958 konut yapımına da devam ediyor.

TOKİ’nin 2023 yılı başından itibaren temelini attığı konutlar ile 6 Şubat depremlerinin ardından Eyyübiye yeni rezerv konut alanında hemen yapımına başlanan toplam 4 bin 458 konutun 409 adedi 4. etapta, 1421 adedi 5. etapta, 363’ü 6. etapta ve 1418’i 7. etapta yer alıyor.

Eyyübiye Belediye Başkanı Mehmet Kuş’un 6 Şubat depremleri sonrası yenileyerek sismik izolatörlü sisteme çevirdiği bin konutluk projede de temel kazısı devam ediyor.

Yaklaşık bir buçuk yıl sürecek inşaat çalışmaları sonucu, rezerv konut alanında ulaşım ve altyapı hizmetleri tamamen ulaşmış ve bölgede 6 bin konut tamamlanmış olacak. Kamu eliyle yapılacak konut projelerine paralel olarak özel sektörün de inşaat faaliyetlerinde yönelmesi beklenen bölge, hem tarım arazilerindeki yapılaşmanın önüne geçecek hem de deprem ve sel baskını gibi doğal afetlere karşı sağlam zeminde bir yaşam alanına dönüşecek.

Alya Bella Projesinde İnşaat Tamamlandı

Boss4 İnşaat tarafından İstanbul’un Beylikdüzü ilçesinde hayata geçirilen Alya Bella projesinde çalışmalar tamamlandı.

Şirket açıklamasına göre, ‘Alya’ markasıyla ürettiği projelere yenilerini ekleyerek sektöre yüksek katma değerli ve prestijli projeler kazandıran Boss4 İnşaat, Beylikdüzü’nün en çok değerlenen bölgelerinden Gürpınar’da hayata geçirdiği ‘Alya Bella’yı söz verdiği tarihten daha kısa bir sürede teslim etmeye başladı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Boss4 İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Akkuş, projeyle yatırımcıları şehrin merkezinde doğayla baş başa kalabilecekleri konforlu yaşam alanları ile buluşturduklarını belirtti.

Projeyle bilinen ‘tripleks villa’ anlayışına üst düzey bir anlayış getirdiklerini aktaran Akkuş, şunları kaydetti:

‘’Yapımına 2021’de başladığımız ve 12 lüks villadan oluşan ‘Alya Bella’ projemizi tamamlayarak teslim etme aşamasına gelmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Toplam 50 milyon TL yatırımla hayata geçirdiğimiz projemiz, sahip olduğu 4 bin 603 metrekarelik geniş peyzaj alanı, her villaya özel bahçesi, lükste sınırları aşan donanımı ile bölgedeki projelerden ayrışıyor. Tüm üst düzey donanımızla yatırımcılarımıza lükste sınırları aşan yaşam alanları sunmayı hedefledik ve bu hedefimizi gerçekleştirdik.’’

Projenin, her villaya özel havuz ve bahçesi, 100 metrekarelik bodrum katı, bahçeye açılan 40 metrekare salonu, her odaya ait banyoları dikkati çekiyor. Büyüklükleri 469 ila 500 metrekare arasında değişen villaların özel bahçelerinin büyüklüğü ise 250 ile 350 metrekare arasında değişiyor.

Kepez Belediyesi’nden Yeni Hizmet Binası

Antalya iline bağlı Kepez Belediyesi, Başköy ilçesinde kullanım ömrünü tamamlayan hizmet binasını yeniliyor. 

Kepez Belediyesi, Başköy Mahallesi’nde, yeni bir hizmet binası inşa ediyor.

Mahalle sakinleri, Başköy İlkokulu bahçesine yakın bir alanda bulunan ve içerisinde muhtar odası ile öğretmenler odasının bulunduğu binanın yenilenmesini talep etmişlerdi. Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü de mahalleye yaptığı ziyarette, ekonomik ömrünü tamamlayan mevcut hizmet binası yenileceklerinin sözünü vermişti.

Yenileme çerçevesinde eskiyen ve hizmet ömrünü tamamlayan mevcut bina yıkıldı. İhale sürecinin tamamlanmasından sonra da yeni hizmet binasının yapım süreci başladı. Ve geçtiğimiz günlerde temeli atıldı.

Yaklaşık 200 metrekare arazi üzerinde inşa edilen yeni hizmet tesisinde, muhtarlık odası, öğretmenler odası, doktor odası ile kütüphane yer alacak.

Başkan Hakan Tütüncü, şehir merkezinden uzak mahallelerdeki sosyal yaşamı, kalıcı hizmetlerle kolaylaştırmaya çalıştıklarını belirtti.

Başkan Tütüncü, “Yeni hizmet binamızla hem kamu hizmetini, doktoru vatandaşımızın ayağına getiriyoruz hem de öğretmenlerimizin, öğrencilerimizin taleplerini karşılıyoruz. Kütüphane ile Başköylü çocuklarımızı bilgiyle, kitapla ve ders çalışma ortamıyla buluşturacağız. Başköy İlkokulu’nun öğretmenler odası, mevcut binanın içerisindeydi. Yeni binamızda öğretmenlerimize, sosyal ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri güzel bir oda yapıyoruz. Mahalle muhtarımızın hizmet odasının yenilenmesini talebini karşılıyoruz. Yeni sosyal tesisimiz, Başköy için dört dörtlük bir hizmet noktası olacak” açıklamasında bulundu.

Intel, Polonya’ya Çip Fabrikası Kuracak

Dünyanın önde gelen çip markalarından Amerika Birleşik Devletleri (ABD) merkezli Intel, 4,6 milyar dolarlık yatırım bedeliyle Polonya’ya çip fabrikası kuracak.

Intel’den yapılan açıklamada, şirketin, yarı iletkenlerin AR-GE ve imalatı konusunda Avrupa Birliği (AB) sınırları içinde 80 milyar avroluk yatırım planının bir parçası olarak, Polonya’nın Wrocaw kenti yakınlarında yarı iletken montaj ve test tesisi için 4,6 milyar dolarlık yatırım yapacağı kaydedildi.

Polonya’daki yeni fabrikanın 2027’de faaliyete geçmesi ve 2 bin kişiye istihdam sağlaması planlıyor. Fabrika inşaat aşamasında ve tedarik zincirinde birkaç bin istihdam oluşturacak.

Almanya’ya da Çip Fabrikası İnşa Edilecek

Açıklamada, söz konusu fabrika için Polonya hükümetinin teşvik miktarı hakkında bilgi verilmedi.

Şirket, Eylül 2021’de, gelecek 10 yıl içinde Avrupa’ya 80 milyar avroya kadar yatırım yapabileceğini duyurmuştu. Bu arada, Intel, İrlanda ve Fransa’daki tesislerinin yanı sıra Almanya’da da büyük bir çip fabrikası inşa etmeyi planlıyor

Doğu Almanya’daki Magdeburg kentinde kurulacak çip fabrikası için Intel’in Alman hükümetinden yaklaşık 10 milyar avro teşvik alması bekleniyor. Fabrikanın inşaatında 7 bin, fabrika tamamlandığında ise 3 bin kişiye istihdam sağlanacak.

AB’nin Çip Üretimi Payı Yüzde 20’ye Çıkarıldı

Öte yandan, Avrupa Birliği’nin (AB) hedefi, 2030 yılına kadar Avrupa’nın küresel çip üretimindeki payını ikiye katlayarak yüzde 20’ye çıkarmak olarak açıklanmıştı. Şirketleri çekmek için 40 milyar avrodan fazla sübvansiyon sağlanıyor.

Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki, çiplerin 21. yüzyılda kritik bir teknoloji olduğunu belirterek, Polonya’nın küresel yarı iletken tedarik zincirinde artık daha önemli bir rol oynaması sevindirici olduğunu vurguladı. Morawiecki, ülkede planlanan Intel’in fabrikasını “Polonya tarihindeki en büyük sıfırdan yatırım.” olarak nitelendirdi.

Yurt Dışında Gayrimenkul Yatırımının Önemi

Notte Global’ın kurucusu ve CEO’su Yusuf Boz, global gayrimenkul pazarındaki bilgi ve deneyimini yatırımcılarla paylaşıyor. Türkiye’deki yatırımcılara yurtdışı gayrimenkul yatırımı konusunda kılavuzluk etmeyi hedefleyen Boz, Amerika, Dubai ve İngiltere’deki fırsatları değerlendiriyor. Ayrıca yurtdışı gayrimenkul yatırımlarının geri dönüş oranları ve Türkiye ile karşılaştırmasını da ele alıyor.

“Yurtdışında gayrimenkul yatırımı yapmak, yatırımcılara dünyanın en hızlı büyüyen ve en istikrarlı pazarlarında aktif olma fırsatı sunarken, yerel pazarda yaşanan dalgalanmalardan korunma imkanı da sağlar,” diyor Boz ve ekliyor: “Dünya genelindeki fırsatları değerlendirebilmek ve portföy çeşitliliği sağlamak, gayrimenkul yatırımcıları için çok önemlidir.”

Amerika’da Gayrimenkul Yatırımı:

Amerika, dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olarak, geniş ve çeşitli bir gayrimenkul pazarına sahip. Özellikle büyük metropollerdeki lüks konut ve ticari gayrimenkuller, yatırımcılar için önemli bir fırsat oluşturuyor. New York ve Los Angeles gibi şehirler, hem yerel hem de yabancı yatırımcıların yoğun ilgisini çekiyor. Amerika’daki gayrimenkul yatırımlarının geri dönüş oranları genellikle istikrarlıdır ve güçlü ekonomi, yatırımcılara güven verir.

“Yatırımcılar Amerika’da gayrimenkul yatırımı yaparken geniş bir yelpazede seçeneklere sahip olurlar,” diyor Boz ve ekliyor: “Bu da risklerin dağıtılmasına ve portföy çeşitliliğinin sağlanmasına yardımcı olur.”

Dubai’de Gayrimenkul Yatırımı:

Dubai, hızla büyüyen ekonomisi ve lüks yaşam tarzı ile bilinir. Yüksek kaliteli yaşam standartları ve çarpıcı mimari tasarımları ile tanınan Dubai’deki gayrimenkul pazarı, son yıllarda hızla büyüdü. Özellikle lüks konut projeleri, yatırımcıların ilgisini çekiyor. Projelerden biri olan Al Habtoor Tower, bu konuda öne çıkan örneklerden biri.

“Dubai’deki gayrimenkul yatırımları, yüksek getiri oranları ve vergi avantajları ile dikkat çeker,” diyor Boz ve ekliyor: “Ayrıca, Dubai’nin hızla büyüyen ekonomisi ve uluslararası yatırımcılara sunduğu fırsatlar, bu pazarı daha da çekici hale getiriyor.”

İngiltere’de Gayrimenkul Yatırımı:

İngiltere, özellikle başkenti Londra, dünyanın en güçlü gayrimenkul pazarlarından biridir. Tarihi binaların ve modern mimari yapıların harmanlandığı Londra, gayrimenkul sektöründe önemli bir yere sahip. İngiltere’deki gayrimenkul yatırımları, istikrarlı geri dönüş oranları ve yüksek kira getirileri ile tanınır.

Boz, “İngiltere, özellikle Londra, yatırımcılar için güvenli bir liman olarak görülüyor. Bu, yatırımcıların güvenini artırıyor ve yüksek geri dönüş oranlarına katkıda bulunuyor,” diyor.

Türkiye ile Yurtdışı Gayrimenkul Yatırımlarının Karşılaştırılması:

Türkiye’deki gayrimenkul pazarı ile yurtdışındaki pazarlar karşılaştırıldığında, yurtdışı gayrimenkul yatırımlarının çeşitlilik ve risk dağılımı sunduğu görülür. Yurtdışı yatırımlar, yerel ekonomik koşullardan daha az etkilenirken, yabancı para birimlerinde değer kazanma fırsatı sunar.

Ancak Boz, Türkiye’deki gayrimenkul yatırımlarının da özellikle büyük şehirlerde ve tatil bölgelerinde cazip fırsatlar sunduğunu belirtiyor.

Sonuç olarak, yurtdışı gayrimenkul yatırımları çeşitlilik, yüksek getiri oranları ve risk dağılımı sunarak, yatırımcılara değerli fırsatlar sağlar. “Yatırımcılar, hedefleri ve risk toleranslarına göre hangi pazarın kendileri için en uygun olduğunu belirlemeli,” diyor Boz ve ekliyor: “Notte Global olarak, müşterilerimize yurtdışı gayrimenkul yatırımlarında doğru kararları verme konusunda yardımcı olmayı hedefliyoruz.”

KÖİ Başkanı Aydın: ‘’Kuzey Afrika Ülkeleri Yatırım İçin Türk Şirketlerini Bekliyor’’

Kamu Özel Sektör İş Birliği Araştırma Merkezi (KÖİ) Başkanı Dr. Eyüp Vural Aydın, “Kuzey Afrika ülkeleri, altyapı yatırımları için Türk şirketlerini bekliyor” dedi.

Türkiye’nin Kamu Özel Sektör İş Birliği’ne yönelik politika ve deneyimleri farklı ülkelere örnek oluyor. Son olarak Tunus, ülkemizin özellikle alt yapı yatırımları konusunda son yıllarda imza attığı büyük yatırımları örnek alarak Türkiye’nin deneyimlerini paylaşmasını istedi. Konu Afrika Kalkınma Bankası ve Tunus Kamu Özel İş Birliği (KÖİ) Merkezi Başkanlığı ortak organizasyonu ile 15-16 Haziran tarihleri arasında Tunus’ta bu yıl ilki gerçekleştirilen Kuzey Afrika KÖİ Forumu’nda gündeme geldi.

Tunus başta olmak üzere Fas, Libya, Cezayir, Mısır’ı kapsayan ve Kuzey Afrika ülkelerinin temsilcilerinin de katıldığı programda ülkeler KÖİ alanındaki proje planlarını ve yasal altyapılardaki gelişmelerini aktardı Forumda, Türkiye’nin KÖİ deneyimleri ile bölgedeki projelere yapacağı olası katkı da ele alındı.

Tunus Tecrübelerden Faydalanmak İstiyor 

Tunus’un yaptığı proje planları toplantısında El Jorf to Djerba Ajim bölgesinde gerçekleşecek 2 kilometrelik köprü ve Tunus Savunma Bakanlığı tarafından başlatılan medikal şehir projesinin gerçekleştirilmesi için Türkiye’nin KÖİ deneyimlerine ihtiyaç duyulduğu vurgulandı. Afrika Kalkınma Bankası uzmanları, kalkınmakta olan ülkelere önemli bir rol model olması sebebiyle Türkiye deneyimleri taşımak adına Türk şirketleri ile daha aktif çalışmak izlediklerini altını çizdiler. Bu konuyu da değerlendiren Kamu Özel Sektör İş Birliği Araştırma Merkezi Başkanı Dr. Eyüp Vural Aydın, “10 ülkeyi kapsayan toplantıda paylaşılan altyapı yatırımlarının toplam boyutu 5 milyar dolardan fazla. Köprü, otoyol, havalimanı, hastane ve savunma sektörleri özelinde yoğunlaşan proje stoklarının hemen hepsinde yeterli global tecrübeye sahip Türk şirketleri için önemli bir potansiyel var” diye konuştu.

Proje Stoku 15 Yılda 100 Milyar Dolara Ulaştı 

Tunus Ekonomi Bakanı’nın açılış konuşmasını yaptığı programa katılan Aydın, KÖİ proje stokunun 15 yıl içinde 100 milyar dolara ulaştığına dikkat çekti. Aydın, “10 yıl önce ülkeler başarılı altyapı yatırımı için içsel sorunlar dediğimiz, insan kaynağı sorunları tecrübe yoksunluğu gibi sorunlarla uğraşırken, şimdi altyapı yatırımlarında yüksek standartlar beklendiği için dış etkilerin başarı için daha önemli olduğunu görüyoruz” dedi.

Başarılı Uygulamalar Masaya Yatırıldı

“Başarılı bir KÖİ projesi için gerekli şartlar nelerdir” başlıklı oturumda Dünya KÖİ Uzmanları Birliği Başkanı Ziad A. Hayek, IFC Kuzey Afrika Yatırım İlişkileri Uzmanı Adel Paris, Avrupa Uzun Süreli Altyapı Yatırımları Birliği (LTIIA) CEO’su Francois Bergere, Afrika Kalkınma Bankası Kuzey Afrika Şehirleşme ve Altyapı Yatırımları Direktörü Mike Salawou ve Fransız finans kurumu Caisse Des Dépôts et Consignations Tunus Genel Direktörü Neija Gharbi ile görüşlerini paylaştı.

Kaynak: Yeni Şafak

Bakan Özhaseki: ‘’250 Bin Konutun İnşaatı Devam Ediyor’’

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Bakanlık İl Müdürlüğü Hizmet Binası temel atma töreninde önemli açıklamalarda bulundu. Özhaseki, “250 bin civarında binanın da şu anda inşaatları sürüyor.’’ dedi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü Hizmet Binası temel atma törenine katıldı.

Burada önemli konuşmalarda bulunan Özhaseki’nin konu başlıkları şu şekilde:

“Aslında bu proje benim hazırladığım bir proje değil. Hakkı teslim etmek lazım. Bir önceki bakan arkadaşımız döneminde, hatırladığım kadarıyla 29 il için hazırlanmış. Bizim binamız eskiydi. Depreme dayanıksızdı. Bu binanın bir an önce dönüşmesi, değişmesi gerekiyordu.

Onlardan birisi de bizim şehrimizin binasıydı. Sağ olsunlar hazırlamışlar. Programa almışlar. Bugün temel atma da bana nasip oldu. Yarın açılış kime nasip olur ben bilmem. Ama biz kendi dönemize isabet eden zaman dilimi içerisinde üzerimize düşen doğruları yapmaya çalışıyoruz.

Türkiye’deki kentsel dönüşümü bakanlık olarak sürdürmeye çalışıyoruz. 2012 yılında Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla çıkan bir yasadan sonra o günden bugüne neredeyse 10 yıl içinde 2 milyondan fazla bina yenilenmiş ve depreme dayanıklı hale getirilmiş.

250 bin civarında binanın da şu anda inşaatları sürüyor. Çalışmalar devam ediyor. İnşallah bunu daha da hızlandırmak zorundayız. Bir taraftan TOKİ vasıtasıyla 1 milyon 270 bin konut yapılmış. Sosyal konutlarla birlikte bizim bu sayıyı çok daha ileri derecelere taşımamız icap ediyor.

Millet bahçeleri yapıyoruz. Şu anda 74 milyon metrekarelik bir alanda çalışıyor ama hedefimiz 100 milyon metrekareye ulaşmak. Bunu da bakanlık olarak yapabilecek gücümüz, bilgimiz ve birikimimiz var.

6 Şubat’ta büyük bir afetle karşı karşıya kaldık. O günlerde söylenen söz doğruydu. ‘Asrın afetiydi’. Malazgirt’ten bu tarafa başımıza gelebilecek en büyük felaket herhalde buydu. Doğrudan 11 ilimizi etkiledi. 100 kadar ilçemizi 1000’den fazla köyümüzü etkiledi.

Yıkılan konut sayısı ve yapmak zorunda olduğumuz bağımsız birim sayısı, ara ara itirazlarla birlikte değişmekle beraber 680 bin civarında konut ve 170 bin civarında da depo ve iş yeri gibi bağımsız birimden oluşuyor. Yani bizler Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak vatandaşlarımızın yarasını sarabilmek amacıyla 850 bin bağımsız birim yapmak zorundayız.

Deprem bölgesindeki inşaat çalışmalarının devam ettiğini söyleyen Bakan Özhaseki şöyle konuştu:

170 bin civarında konutun yapım ihalesi tamamlanmış veya devam ediyor. Söz verdiğimiz gibi 1 yıl içinde 311 bin konut yapılacak. Şimdi yeni bir döneme doğru geçiyoruz. Bu yeni dönemde de evet rezerv alanlarındaki inşaatımız devam edecek ama şehir merkezleri ne olacak?

Oraların da canlanması lazım. Herkesin hatırasının olduğu yerde ve geçmişle bağ kurduğu mahallelerde de kentsel dönüşümün yapılması lazım. Yerinde dönüşüm diye adlandırdığımız bu projeyi de önümüzdeki günlerde inşallah bizler devreye sokacağız. Özellikle altını çizerek söylüyorum.

Eski hatalara düşmeyeceğiz. Fay kırıkların üzerinde yapı yapılmasına, dere yataklarına ev yapılmasına asla izin vermeyeceğiz. ‘Efendim denizin üzerinde bile ev yapılabiliyor, niye 15-20 kat yapılmasına izin vermiyorsunuz ki?’ gibi sözleri çok duyuyoruz. Evet öyle. Ama standartları yerine getirmek de ne yazık ki biraz ihmalkâr davranan bir yapımız var. Bundan sonra zemin artı 4, zemin artı 3 gibi bir konutlaşmaya geçeceğiz.”

Kalyon Holding’den Romanya’ya Yatırım

Romanya’da Podişor Doğal Gaz Boru Hattı ihalesini kazanan Kalyon Holding ve SNTGN Transgaz arasında imzalar atıldı.

Romanya’nın Karadeniz’de yer alan doğal gaz rezervlerinde yapacağı kapasite artırımı ile çıkartacağı ilave gaz, Kalyon Holding tarafından Karadeniz kıyısı ile Podişor arasında inşa edilecek doğal gaz boru hattıyla ülkenin iç kesimlerindeki bağlantı noktalarına ulaştırılacak. Karadeniz kıyısı – Podişor Doğal Gaz Boru Hattı Projesi’nin imza töreni Bükreş’te Başbakanlık binasında imzalandı.

İmza törenine, Romanya Başbakan Yardımcısı Marian Neacşu, Romanya Enerji Bakanı Sebastian Burduja, Romanya’nın gaz iletim hatlarının yapım ve işletmesinden sorumlu kamu şirketi SNTGN Transgaz’ın Genel Müdürü Ion Sterian ve Kalyon İnşaat İcra Kurulu Üyesi Serdar Över katıldı. İmza töreninde konuşan Serdar Över, ulaştırma, sağlık ve enerji konuları başta olmak üzere uzun bir süre altyapı yatırımlarını ertelemiş olması nedeniyle müteahhitlik ve inşaat sektörü açısından önemli bir potansiyele sahip olan Romanya’nın, başta ulaştırma altyapısının iyileştirilmesi ve ülkenin AB karbon salınımı kurallarına uyum sağlanması amacıyla enerji üretim tesislerinin dönüşümüne yönelik çeşitli projeleri nedeniyle gündemdeki yerini koruduğunu dile getirdi.

‘’Karadeniz’den Çıkan Gaz, Avusturya’ya Ulaşabilecek’’

Avrupa Birliği ihale kanunlarına göre yapılmış, şeffaf ve zorlu geçen ihaleyi, Avrupa’nın en büyük firmalarını geride bırakarak ve teknik olarak tam puan alarak kazandıklarını vurgulayan Över, “Attığımız imza ile inşasına başladığımız boru hattı projemizi, en ileri teknoloji ile hayata geçireceğiz. Projeyi taahhüt ettiğimiz 24 aydan daha kısa sürede tamamlamayı planlıyoruz” dedi. 

Över, 308 kilometre uzunluğundaki hattın, BRUA koridoru ile birleşeceğini belirterek, “BRUA koridoru; Bulgaristan, Romanya, Macaristan, Avusturya üzerinden geçen Avrupa’nın enerji güvenliği açısından çok önemli bir koridoru. Boru hattımız sayesinde Karadeniz’den çıkan gaz Avusturya’ya ulaşabilecek” diye konuştu. 

Romanya’nın müşavirlik ve müteahhitlik anlamında Türk firmaları açısından önemli bir potansiyel taşıdığına da değinen Över, “Amacımız, Karadeniz’de ortaya çıkacak ilave doğal gazı Romanya ve AB ülkelerinin kullanımına sağlıklı, kaliteli ve sürdürülebilirliğe uygun bir şekilde ulaştırmak. Kalyon Holding olarak bu alanda sahip olduğumuz bilgi ve deneyimimizi Avrupa’ya taşırken, ülkemizin mühendislik gücünü de komşu coğrafyalara ihraç ediyoruz. Bu sayede Türkiye ve Romanya arasındaki ticari iş hacmini artıracak olmanın gururunu yaşıyoruz. Önümüzdeki dönemde de gerek Romanya gerekse diğer ülkelerde Kalyon Holding’in imzasını daha da görünür kılacağız.” ifadelerini kullandı.

Romanya’daki Tüketimin Yüzde 45’i Karşılanacak

Romanya’nın gaz iletim hatlarının yapım ve işletmesinden sorumlu kamu şirketi SNTGN Transgaz Genel Müdürü Ion Sterian ise Romanya ile Türkiye arasındaki iyi ilişkilerin ve iş birliğinin yıllar öncesine dayandığını belirterek, “Şimdiye kadar çok güzel çalışmalar gerçekleştirdik. Romanya’da özellikle altyapı alanında Türkiye’den ihale kazanan çok sayıda firma bulunuyor. Bizim projemizde ise Kalyon Holding, Avrupa’dan 4 firmanın katıldığı ihaleyi, tüm kriterleri karşılayarak kazandı. Bu doğalgaz boru hattı Avrupa’nın hali hazırda en büyük boru hattı projesi. Bu ihaleyi kazanmanın gururu da Kalyon Holding’e ait. Çok önemli bir ihaleyi kazanan Serdar Beyi ve çalışma arkadaşlarını tebrik ediyorum. Yıllık 12 milyar metreküpü aşkın kapasiteye sahip olacak hattan taşınacak gaz ile Romanya’daki tüketimin yaklaşık yüzde 45’i karşılanacak” dedi. 

Sterian, Kalyon Holding ile sözleşmenin Şubat 2021’de imzalandığını, bugün ise projenin başlaması için imzaların atıldığını vurguladı.

“Avrupa Birliği’nin Enerji Güvenliği Açısından Çok Kritik Bir Proje’’ 

İmza töreni sonrası konuşan Kalyon İnşaat İcra Kurulu Üyesi Serdar Över, “Hem Romanya’nın hem Avrupa Birliği’nin enerji güvenliği açısından çok kritik bir proje bu. Romanya’nın Karadeniz kıyısında, denizdeki gaz sahasından çıkacak gazı BRUA koridoruna ulaştıracağız. BRUA koridoru Bulgaristan üzerinden gelen Romanya, Macaristan ve Avusturya’ya giden, AB’ye giden bir boru hattı. Biz oraya eklenmiş olacağız. Hem Karadeniz gazının oraya gitmesi hem de diğer gaz sahalarının, işte biliyorsunuz, Türkiye’nin bir enerji Hub’u haline gelmesi hedefimiz var. Türkiye’den de oraya ilave gidebilecek gazlarla hem Romanya’nın hem de AB’nin enerji güvenliğine katkıda bulunmuş bir proje olacak” dedi.

“308 kilometrelik boru hattından bahsediyoruz” diyen Över, “12 milyar metreküp taşıma kapasitesi yapıyoruz. Biz kendi gazımızı yeterince temin ettikten sonra buraya da verebiliriz. Bir de Azerbaycan’da Şahdeniz 2’de çıkan gazın TANAP üzerinden buraya aktarılması planı var. Bunlarla birlikte Türkiye’nin enerji Hub’u haline gelmesine katkıda bulunacak bu proje” şeklinde konuştu.

Serdar Över, Kalyon holdingin AB için geçerli olan teknik kriter puanlamalarının da iyi olduğunu vurgulayarak yatırımların süreceğini kaydetti.

100 Bin Ton Çelik Boru Tedarik Edilecek 

Karadeniz Kıyısı – Podişor Doğal Gaz Boru Hattı Projesi, AB’nin Kasım 2015 tarihli Avrupa Komisyonu Ortak Fayda Listesi Projeleri kapsamında hayata geçirilirken; projenin gerek Romanya gerekse de AB açısından stratejik bir öneme sahip olduğu belirtiliyor. Bu paralelde enerji pazarı entegrasyonu, sürdürülebilirlik ve enerji arzı güvenliğine kayda değer katkı yapan ve enerji koridoru oluşturmak için gerekli olan projeler, AB Komisyonu tarafından “Ortak Fayda Listesi Projeleri” olarak değerlendiriliyor. Karadeniz Kıyısı – Podişor Doğal Gaz Boru Hattı Projesi kapsamında ayrıca, Kalyon Holding tarafından yaklaşık 100 bin ton ağırlığında çelik boru tedarik edilmesi de söz konusu olacak.

Projenin Detayları ise şu şekilde;

– Proje güzergahı Karadeniz kıyısında Köstence’nin güneyinden başlayıp, Bükreş’in güneydoğusunda yer alan Podişor arasında yer alan 308 kilometrelik bir güzergahı içeriyor.

– AB, 2009 ve 2013 yıllarında yürürlüğe koyduğu bir dizi regülasyon ile stratejik öneme sahip enerji projelerinin uygulanmasına ait esasları belirlemiş durumda. Regülasyon, enerji piyasası entegrasyonu, sürdürebilirlik, enerji arzı güvenliği ve sınır ötesi enerji altyapısı koridorlarına önemli katkıları olan projeleri “Ortak Fayda Projeleri” olarak tanımlıyor. Karadeniz Kıyısı – Podişor Doğal Gaz Boru Hattı projesi de AB Komisyonu’nun Kasım 2015 tarihinde aldığı karar uyarınca bu listeye dahil edildi. Bu kapsamdaki projeler ayrı bir izin prosedürüne tabii olurken, AB fonlarına da erişim sağlayabiliyor.

– AB’nin artan gaz ihtiyacı ve arz güvenliği kaygıları neticesinde, Karadeniz’de açık deniz gaz sahalarından çıkartılacak gazın ülkenin iç kesimlerine ve sonrasında da diğer Avrupa ülkelerine ulaştırılması amacı ile Transgaz, 2019 yılında Karadeniz Kıyısı – Podişor Doğal Gaz Boru Hattı Projesi’nin ihalesini yaptı. Proje ile ilgili mühendislik çalışmaları ve saha teslimi süreci de tamamlandı. Boru hattının inşaat faaliyetlerinin başlamasını müteakip 24 ay içinde tamamlanması planlanıyor.

– Karadeniz Kıyısı – Podişor Doğal Gaz Boru Hattı, 48 inç ve 40 inç çapında 308 kilometre uzunluğunda boru hattının inşasını içeriyor. Boru hattı güzergâhının tamamı karada yer alıyor. Boru hattı tamamlandığında 63 bar çalışma basıncına sahip olacak. Proje kapsamında yaklaşık 100 bin ton ağırlığında çelik boru kullanılacak. Projede 20 adet vana istasyonu ile enerji temini, katodik koruma ve fiber optik imalatları da yer alıyor.

– Karadeniz Kıyısı – Podişor Doğal Gaz Boru Hattı’nın amacı, Romanya’nın Karadeniz’de yer alan doğal gaz rezerv alanlarından çıkaracağı doğal gazın ülkenin iç kesiminde yer alan Podişor düğüm noktasına iletilmesi. Bu sayede Karadeniz gazının bağlantı noktaları üzerinden Bulgaristan, Macaristan ve Avusturya’ya da iletimi sağlanabilecek.

– Proje kapsamında denizde bir çalışma yapılmayacak. Tüm imalatlar karada yapılırken, projenin pik döneminde yaklaşık bin ila bin 500 kişilik bir iş gücünün istihdam edilmesi öngörülüyor.

– Kalyon İnşaat projeye 2018 senesinde projenin yürütücüsü Transgaz tarafından açılan kamu ihalesine katılım sağlayarak dahil oldu. Teklif, Ekim 2019 tarihinde Transgaz’a sunuldu, Transgaz tarafından yapılan değerlendirme neticesinde Kalyon İnşaat’ın teklifi en avantajlı teklif olarak değerlendirildi. Transgaz ile Kalyon arasında sözleşme ise 5 Şubat 2021 tarihinde imzalandı.

– Projenin tasarım ve mühendislik süreci ihale öncesinde Transgaz tarafından tamamlandı. Kalyon İnşaat, projenin inşasını üstlenirken, yalnızca gerekli durumlarda imalata yönelik detay mühendisliği yapacak.

-Kalyon İnşaat, ihale sürecinde hem en avantajlı ticari teklifi hem de en iyi teknik çözümü sunduğu için Transgaz tarafından tercih edildi.

-Kalyon Holding’in, gerek TANAP Doğal Gaz Boru Hattı projesi gerekse de Silivri Botaş Doğal Gaz Depolama Tesisi projesinde edindiği tecrübe neticesinde niş bir pazar olan petrol & doğal gaz sektöründe ciddi bir oyuncu durumuna geldiği belirtildi.

Ataköy Marinada Residence Satışa Çıktı

İstanbul’da, marina içinde inşa edilen ilk ve tek rezidans projesi Ataköy Marinada Residence’da satış başladı. Denize sıfır konumuyla Marmara Denizi’ne hâkim panoramik manzarası, akıllı evleri, peyzaj ve sosyal alanları, otel konforunda hissettirecek concierge hizmetleri ve benzersiz ulaşım olanakları İstanbul’un simgelerinden biri olacak.

17 katlı tek blokta büyüklükleri 128 ila 1260 metrekare arasında değişen alanlara sahip sadece 72 dairenin yer aldığı Ataköy Marinada Residence’da teslimler, yılın son çeyreğinde başlayacak. 

Modern tasarımı, geniş açık alanları, meydanları, peyzaj düzenlemesi ve bütünleştiği mega yat marina ile denize açılan bir hayat sunan Ataköy Marinada Residence, denize sıfır konumu sayesinde panoramik deniz manzarası eşliğinde enerji dolu ve yüksek nitelikli bir şehir yaşamı vadediyor. 

Türkiye’nin en prestijli marinalarından Ataköy Marina’da toplam 10.500 metrekare arazi üzerine tek blokta 17 katlı inşa edilen Ataköy Marinada Residence, 128 ile 1260 metrekare arasında değişen alanlara sahip 72 daireden oluşuyor. Uluslararası başarılarıyla tanınmış Tabanlıoğlu Mimarlık ofisinin tasarladığı yapıda 1+1’den penthouse formata kadar farklı ev seçenekleri sunuyor. 

Villa konforunu rezidans konseptine taşıyan projede 1+1’ler 128 metrekareden, 2+1’ler de 230 metrekareden başlarken büyüklüğü 450 metrekareye varan 3+1’ler yer alıyor. Mimari estetiği ve görsel çekiciliği ile kent yaşamına çevresel ve doğal değerler katacak Ataköy Marinada Residence projesi, 2023’ün son çeyreğinde teslim edilecek.

İstanbul’un Simgelerinden Biri Olacak

Ataköy’ün geçmişten günümüze taşıdığı karakteristik kıyı ve kent kimliğine çağdaş değerler ekleyen Ataköy Marinada Residence, var olanı korumanın ötesinde zenginleştiren kentsel programlar içeriyor. Şehrin denize açılan bir kapısı olarak kıyı ile karayı bir araya getirmenin yanı sıra turizm, alışveriş, rekreasyon, kültür ve otel işlevlerini içeren Ataköy Marinada Residence, hem denizden hem karadan bakıldığında İstanbul’un simgelerinden biri olacak. 

Çok Katmanlı Bir Kentsel Tasarım Yaklaşımı

Ayrıcalıklı mimarisiyle farklılaşan Ataköy Marinada Residence, esnek ve dinamik yaşam alanları kuran apart birimleriyle, genç ve özgür ruhlu mekanlar öneriyor. Yeşil alanlarıyla sadece Ataköy ve civarının değil tüm İstanbul’un faydalanacağı, çok katmanlı bir kentsel tasarım yaklaşımı sunan Ataköy Marinada Residence, sosyal imkânlarının yanı sıra fitness, kapalı havuz, sauna ve lounge gibi alanları ile hayatın her anına değer katıyor.

Akıllı Evler, Alabildiğine Uzanan Deniz ve Şehir Manzarası

Ataköy Marinada Residence’da evler, akıllı ev otomasyon sistemi ile lüksü, konforu ve kolaylığı bir arada yaşatırken kesintisiz ve alabildiğine uzanan deniz ve şehir manzarasıyla da denizle iç içe olma hissi yaşatıyor.

Otel konforunda hissettirecek concierge hizmetleriyle Ataköy Marinada Residence, kat hizmetlerinden kuru temizlemeye, oda servisinden havalimanına transfere ve hatta deniz taksiye kadar birçok ayrıcalıklı hizmet veriyor. 

Kozmopolit Bir Kent Anlayışı

Direkt erişim sağlanan yeni metro bağlantısı bir yana, mega yatların da yanaşabileceği 1000 tekne kapasiteli, restoran ve dükkânları bulunan Ataköy Marina, 5 yıldızlı Sheraton İstanbul Ataköy Hotel ve yakınındaki alışveriş merkezleri ile hem deniz hem de şehir hayatı sunan Ataköy Marinada Residence’da kozmopolit bir kent anlayışı sunuyor.

Projenin tüm detaylarını buradan inceleyebilirsiniz.

Urla Kekliktepe Projesi Satışa Çıktı

Ege Yapı’nın İzmir’deki ilk projesi Urla Kekliktepe satışa çıktı. Toplam 73 müstakil villadan oluşan projenin 24 ayda tamamlanması hedefleniyor.

İzmir’de 6 milyar liralık yatırımla 5 proje hayata geçirmeyi planlayan Ege Yapı’nın ilk yatırımı olarak Urla’da villa konseptinde geliştirilen Kekliktepe projesinde satışlar başladı.

Emlak Dream’in haberine göre; 80 bin metrekare alan üzerinde, tek katta 370 metrekareden 500 metrekareye varan 5+1, 6+1 ve 7+1 kat planlarında 73 müstakil villadan oluşan Kekliktepe ile ilgili bilgiler veren Ege Yapı İcra Kurulu Üyesi Didem Güneş, projenin 24 ayda tamamlanarak teslime hazır hale getirileceğini söyledi.

Güneş, proje ile ilgili olarak yaptığı açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:

“Konutların tamamını 1000 metrekareye varan alanda özel havuz ve bahçeleriyle satışa sunduk. Dünyadaki müstakil ev yaşantısına yepyeni bir bakış açısı getirdik. Kekliktepe projemiz; 365 gün boyunca iç ve dış mekan kullanımını maksimize eden mekansal yaratıcılığı ile iç bahçeleri, avluları ve kapanabilir terasları ile doğanın içinde konforlu ve modern bir yaşamın kapılarını aralıyor.

Yılın 12 ayı ve 4 mevsiminde yaşama imkanı sunan, zengin sosyal olanaklara sahip projedeki bölgenin doğal dokusunu taşıyan özel peyzaj alanları, 365 gün dingin ve ayrıcalıklı bir yaşam için hazırlandı. Açık-kapalı havuz, fitness, sanat atölyeleri, çocuk oyun alanları, restoran, SPA, tenis kortları ve özel etkinlik alanlarına sahip Ege Yapı Kekliktepe, Urla merkeze 5 dakika, İzmir Adnan Menderes Havalimanı’na Çeşme ve Konak gibi merkezi yerlere 30 dakikalık karayolu mesafesinde konumlanıyor.

Urla Yelken Gençlik ve Spor Kulübü ve At Çiftliği gibi bölgenin önemli spor tesislerinin yanı başında yer alan proje, Kalabak Limanı, Güvendik ve Klazomenai Ören ve Mesire Yeri gibi bölgenin doğal güzelliklerine ve İzmir Alman Okulu, TED İzmir Koleji, Bahçeşehir Koleji, Bilim Koleji, İzmir Urla Boğaziçi Koleji, Deutsche Schule, gibi seçkin ve köklü eğitim kurumlarına da yakın mesafede.

Yeşilin bin bir tonuna sahip bir vadide ama Ege’nin mavi sularına da çok yakın bir lokasyonda projeyi geliştiriyoruz. Asırlar boyunca sayısız uygarlığa ev sahipliği yapmış bir lokasyonda, arkeolojik kalıntıları ile turizmin, Bağbozumu ve Enginar Şenlikleri ile kültürel ve sosyal hayatın tam merkezinde yükselen gastronominin yeni başkenti olarak anılmaya başlanan Kekliktepe’deki projemiz aynı zamanda oksijen zenginliği açısından Dünya’daki en değerli yedi büyük hava koridorundan birinde yer alıyor.”

Mayıs Ayında Düşen Yabancıya Konut Satışının Önümüzdeki Aylarda Artması Öngörülüyor

TÜİK rakamlarına göre Türkiye genelinde Mayıs ayında 113 bin 276 konut satışı gerçekleşti. Konut satışlarında İstanbul 18 bin 435 konut satışı ve yüzde 16,3 ile en yüksek paya sahip oldu. Verileri değerlendiren Fenercioğlu A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Aycan Fenercioğlu, Mayıs ayında özellikle yabancıya satışta düşüş olduğunu ancak bu rakamların önümüzdeki aylarda artacağını öngördüklerini açıkladı.

TÜİK verilerine göre, Türkiye genelinde konut satışları Mayıs ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %7,7azalarak 113 bin 276 oldu. Konut satışlarında İstanbul 18 bin 435 konut satışı ve %16,3 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul’u 11 bin 196 konut satışı ve %9,9 pay ile Ankara, 6 bin 158 konut satışı ve %5,4 pay ile Antalya izledi. Konut satış sayısının en az olduğu iller sırasıyla 18 konut ile Ardahan, 38konut ile Hakkari, 55 konut ile Bayburt ve Tunceli oldu.

Yabancılara Mayıs Ayında 3 bin 167 Konut Satıldı

Konut satışları Ocak-Mayıs döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %16,3 azalışla 482 bin 143 olarak gerçekleşti. Yabancılara Mayıs ayında 3 bin 167 konut satışı gerçekleşti. Yabancılara yapılan konut satışları Mayıs ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %46,9 azalarak 3 bin 167 oldu. Mayıs ayında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı %2,8 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında ilk sırayı bin 245 konut satışı ile Antalya aldı. Antalya’yı sırasıyla 934 konut satışı ile İstanbul ve 249 konut satışı ile Mersin izledi. Ülke uyruklarına göre en çok konut satışı Rusya Federasyonu vatandaşlarına yapıldı. Mayıs ayında Rusya Federasyonu vatandaşları Türkiye’den 991 konut satın aldı. Rusya Federasyonu vatandaşlarını sırasıyla 503 konut ile İran, 175 konut ile Ukrayna ve 129 konut ile Almanya vatandaşları izledi.

İkinci el ve ipotekli konut satışları Mayıs ayında bir önceki yılın aynı ayına göre azalış gösterdi

Türkiye genelinde ilk el konut satış sayısı, Mayıs ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %4,7 artarak 34 bin 413 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk el konut satışının payı %30,4 oldu.  İkinci el konut satışları Mayıs ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %12,3 azalış göstererek 78 bin 863 oldu. Toplam konut satışları içinde ikinci el konut satışının payı %69,6 oldu. Türkiye genelinde ipotekli konut satışları Mayıs ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %6,3 azalış göstererek 27 bin 476 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı %24,3 olarak gerçekleşti. 

Verileri değerlendiren Fenercioğlu A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Aycan Fenercioğlu“Mayıs ayı verilerine göre özellikle yabancıya satışta düşüş gözlemleniyor. Bu düşüş seçim dönemi ve oluşan belirsizlik ortamından kaynaklandı. Önümüzdeki aylarda yabancı satışın tekrar artacağını öngörüyoruz. Öte yandan ipotekli satışların da aynı şekilde banka faizleri doğrultusunda artacağı beklentisi var. Faizler bankaların istediği oranlarda ve piyasa şartlarına göre şekillenirse yeniden bir talep artışı yaşanacaktır. İkinci el konuttaki satışların sebebi de piyasadaki olağan duraklamanın yansıması. Ama önümüzdeki yaz ayları özellikle sonbahardan sonra konut satışlarındaki tüketimde artış yaşanacaktır.” şeklinde konuştu. 

Başiskele’de 5 Projenin Çalışmaları Devam Ediyor

Kocaeli’nin Başiskele ilçesinde estetik görünüm ve sosyallik kazandırma amacıyla başlatılan 5 kültür projesinde inşaat çalışmaları sürüyor.

İlçeye estetik görünüm kazandırma amacıyla yapılan Türkiye Yüzyılı Gençlik Merkezi, Başiskele Sosyal Tesisi, Kullar Yaşam Merkezi, Yuvacık Kültür Merkezi ve Başiskele Yeniköy Termal Tesis projelerinde inşaat çalışmaları devam ediyor. 

Başiskele Belediyesi tarafından geleceğin teminatı gençlere yönelik çağın şartlarına uygun olarak modern ve estetik tarzda projelendirilen Türkiye Yüzyılı Gençlik Merkezi’nde yürütülen çalışmalarda sona gelindi.

Türkiye Yüzyılı Gençlik Merkezi, Kocaeli’nin de en büyük gençlik merkezi olacak. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın da destek verdiği proje Yeşilyurt Mahallesi’nde yaklaşık bin 500 metrekarelik inşaat alanı üzerinde yapılıyor. Çalışmaların son aşamaya gelindiği projenin tabelası asılırken ince işçilik devam ediyor.

Vefa Group Deprem Bölgesinde Yeniden İhracata Başladı

Kahramanmaraş merkezli Vefa Group, 6 Şubat tarihinde yaşanan deprem nedeniyle ara verdiği ihracatı yeniden başlattı.

Türkiye’nin ön üretimli yapı sektöründeki öncü firmalarından Vefa Group, 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli deprem nedeniyle Vekon ve Ekobord markalarıyla yaşam konteyneri ve fibercement levha üretimindeki tüm kapasitesini bölgenin ihtiyacını karşılamaya yönlendirmişti. Bölgedeki yaşam konteyneri, prefabrik konut ve çelik hastane projelerini tamamlayan Vekon, ihracat serbestliğinin de gelmesiyle birlikte, depremden dolayı ara verdiği yurt dışı projelerine Avrupa ülkeleri ağırlıklı olmak üzere, dünyanın farklı iklim ve coğrafyalarında devam ediyor.

Mobilizasyon projeleri ağırlıklı olmak üzere, toplu konut, ofis, hastane gibi projelerle ihracat faaliyetlerini sürdüren Vekon, deprem öncesinde sözleşmelerini gerçekleştirdiği Fransa, Polonya, Karadağ ve Tanzanya’ya ürün ve çözümlerini ulaştırıyor.

Millî Gazete’nin haberine göre; Fransa’ya modüler konteyner sistem ile ofis ve barınma alanları, Polonya’ya birleşimli konteynerlerden oluşan iki katlı ofis, Tanzanya’ya çelik dış cephe konstrüksiyonları, Karadağ’a prefabrik panel sistem ile yönetici ve işçi yatakhaneleri, yemekhane ve ofis binalarından oluşan mobilizasyon projelerinin üretim ve sevkiyatları devam ediyor.

‘’Avrupa Başta Olmak Üzere İhracat Faaliyetlerimize Devam Ediyoruz’’

Vefa Group Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Güner; “Deprem sonrasında oluşan acil barınmaya yönelik yaşam konteynerleri, prefabrik konutlar ve hastane çalışmalarımızın tamamlanmasıyla birlikte üretim hatlarımız normal seyrine döndü. Vefa Group olarak ihracat faaliyetlerimize yeniden hız verdik. Bugüne dek 118 farklı ülkeye ürün ve çözüm ulaştırdığımız Vekon markamız ile Avrupa başta olmak üzere ihracat kanallarımızda biriken talebi karşılayacağız. Deprem öncesinde imzalanan sözleşmelerimiz kapsamında Fransa, Polonya, Karadağ ve Tanzanya’ya ürün ve çözümlerimizi ulaştırmaya başladık. Önümüzdeki aylarda da ihracattaki payımızı arttırmaya yönelik faaliyetlerimizi sürdüreceğiz.” dedi.

‘’6 Bin 500 Yaşam Konteyneri, Bin Prefabrik Konur ve 8 Bin Metrekare Hastane Tamamlandı’’ 

Güner; “Depremle birlikte tüm üretim hatlarımızı bölgeye yönlendirerek ilk etapta; Hatay’da 96 adet birleşimli modülden oluşan sahra hastanesini şubat ayı içerisinde hızlı bir şekilde tamamladık. Hatay Kırıkhan, Gaziantep Nurdağı ve Kahramanmaraş Elbistan’da konteyner kent yapımı, İskenderun’da da personel lojmanları için toplam 6 bin 500 adet yaşam konteyneri sevk ettik. Aralıksız devam eden üretimimizle bölgeye ulaştırdığımız yaşam konteynerlerinin yanında deprem bölgeleri için prefabrik panel sistemiyle de Hatay ve Malatya’da bin adet prefabrik konut ürettik. Ayrıca, hafif çelik ve yapısal çelik karma hibrit yapı sistemiyle de Hatay Defne’de, 8 bin metrekare ile bir bölümünü üstlendiğimiz hastane yapımını kısa sürede tamamlayarak teslim ettik.” dedi.

Vefa Group’un yapı malzemeleri alanında hizmet veren markası Ekobord ise Deprem bölgesi projelerinin bitmesi ve üretim hatlarının üç vardiya olarak normal seyrine dönmesiyle birlikte gerek satış gerekse uygulama yapan 30’a yakın bayisiyle hem yurt içi hem de yurt dışı sevkiyatlarına yeniden hız verdi.

Tüm üretim kapasitesini deprem bölgeleri için üretilen konteynerlerin fibercement ihtiyacı için dolduran Ekobord, fabrikasında ilave konteyner hattı da kurarak grup markasına destek olmuştu. Ekim ayı içinde devreye alınacağı açıklanan yeni fibercement hattı ile Ekobord’un üretim kapasitesi yüzde yüz artış sağlayacak. Tamamen kendinden renkli ürünü Colorex’in üretimine de hız veren firma, kapasite artırımı ve farklı ürünleriyle ihracat hedefini arttırmayı amaçlıyor.

Gölcük’e Aile Sağlığı Merkezi Geliyor

Kocaeli’nin Gölcük ilçesine bağlı Düzağaç Mahallesi’nde yapımına başlanan Aile Sağlığı Merkezi projesinde inşaat hızla sürüyor.

Gölcük Düzağaç Mahallesi’ne yapılacak yeni aile sağlık merkezinin inşasına başlandı. İmar plan tadilatı “sağlık tesis alanı” olarak tamamlanan; plan tadilatı ile 2874 m2 alana çıkan, Düzağaç Mahallesi, 208 Ada, 6 parselde, halen prefabrik binada hizmet vermekte olan Düzağaç Mahallesi Aile Sağlığı Merkezi’nin yeni binası çalışmaları; mevcut prefabrik yapının yanında başladı. İnşaat alanını ziyaret eden Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi aldı.

279 Günde Tamamlanacak

9 hekimin çalışacağı, 673,96 m2 alanlı Düzağaç Mahallesi Aile Sağlık Merkezi yapım ihalesini kazanan firma yer teslimi sonrasında inşa çalışmalarına hızla başladı. 270 gün içinde tamamlanması planlanan ASM ile Gölcük yeni bir sağlık yatırımına daha kavuşmuş olacak.

Yüzbaşılar Sağlık Ocağı çalışmalarını yerinde inceleyen Başkan Sezer, “Düzağaç Mahallesi Aile Sağlık Merkezi, yeni binanın inşaatı tamamlanana kadar mevcut prefabrik yapıda hizmet vermeye devam edecek. Düzağaç Mahallesi Sağlık Merkezi’nin mahallemize ve ilçemize hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum” dedi.

Akmağdeni’ne Yeni Fabrika

Yozgat’a bağlı Akmağdeni’ne yeni bir fabrika kurulacak. İlçe Belediye Başkanı Uzm. Dr. Nezih Yalçın, ilçeye tekstil konusunda destek sağlayacak yeni fabrikanın inşaatı için protokol imzaladı.

Protokol imzalarının ardından konuşan Akmağdeni Belediye Başkanı Uzm. Dr. Nezih Yalçın, Bugün, ilçemizde tekstil sektörünün önünü açacak yeni bir atölye daha hizmete giriyor. Yaklaşık 200 işçiyle iş başı yapacak DİA Tekstil’in ilçemize kuracağı üretim atölyesi için yer temini yaparak kamu-işveren ortaklığının güzel bir örneğini daha gerçekleştiriyoruz.’’ dedi.

Proje, Önemli Bir İstihdam Sağlayacak

Projenin detaylarıyla ilgili bilgi veren Yalçın, şunları söyledi:

‘’İç piyasada birçok köklü firmayla çalışan, yurt dışına ürün ihraç ederek ülke ekonomisine katkı sunan DİA Tekstil ile yapmış olduğumuz anlaşma sayesinde Kültür Merkezi altında bulunan yerinde hizmet vermeye başlayacaktır. DiA Tekstil’in ilçemizde kuracağı üretim atölyesi için yer temini yaparak istihdam odaklı bir projeyi daha gerçekleştiriyoruz.’’

Türkiye İMSAD’dan Sektör Toplantısı

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD), inşaat sektöründe yaşanan gelişmeleri değerlendirdiği ‘Sektörel Ekonomi Gündemi’ başlıklı toplantısını çevrimiçi olarak gerçekleştirdi.

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) küresel çapta inşaat sektöründe yaşanan gelişmeler ve yılın ikinci yarısına ilişkin beklentilerin değerlendirildiği toplantıda sektör paydaşlarıyla bir araya geldi.

Dernekten yapılan açıklamaya göre, Türkiye İMSAD tarafından ikinci kez düzenlenen “Sektörel Ekonomi Gündemi” toplantısı, çevrim içi olarak gerçekleştirildi.

Açılışını Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu’nun yaptığı toplantı; inşaat malzemesi sanayicileri, iş dünyasından isimler ve sektör profesyonelleri tarafından takip edildi.

Türk ekonomisini etkisi altına alması beklenen faktörlere ışık tutulan toplantıda, Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanı Dr. Can Fuat Gürlesel, inşaat malzemeleri ihracat pazarlarındaki gelişmeler ve ekonomide rasyonel zemine geri dönüşün yol haritası başta olmak üzere birçok konuda ayrıntılı analizlerini paylaştı.

“Önümüzdeki Altı Aylık Sürecin Çok Daha Verimli Geçeceğine İnancımız Tam”

Açıklamada etkinlikteki konuşmasına yer verilen Küçükoğlu, 2023’ün ilk yarısına dek yaşanılan sürecin etkilerinin yılın ikinci yarısında azalacağını ve 6 aylık sürecin çok daha verimli geçeceğine inandıklarını aktardı.

Türkiye’nin sahip olduğu yüksek ihracat ve yurt içi potansiyelin etkisiyle ikinci altı ayda olumlu gelişmeler yaşanmasını beklediklerini söyleyen Küçükoğlu, “Türkiye İMSAD olarak, her zaman olduğu gibi önümüzdeki dönemde de mevcut ihracat pazarlarımızı geliştirmeyi, yeni pazarlarda daha etkin olmayı ve ülkemize olan katkımızı artırmayı hedefliyoruz.

Bölgemizde üretim üssü olma yolundaki ilerleyişimizin de yılın ikinci altındaki gelişimle birlikte olumlu etkileneceğine inanıyoruz. Bunun için büyük bir kararlılıkla çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Zam İsteme Stratejisi

Zam talebi, işverenle çalışan arasındaki müzakeresi en zor konulardan biridir. Özellikle de dövizin hızla yükselip, ekonomideki belirsizliklerin çok olduğu, insanların finansal anlamda önlerini görmekte zorlandığı dönemlerde. 

Yazıyı okurken şöyle düşünüyor olabilirsiniz, siz ne kadar bu işin stratejisini yazmış olsanız da bizim patronun kafasında bir değer vardır. Nuh der, peygamber demez. Ben yine de doğru bir yaklaşımın hemen olmasa da zaman içinde etkisinin yüksek olacağını düşünüyorum. Olaya bir görüşmede istenen rakamı almaktan çok, kendinizi, yaptığınız işleri, firmaya sağladığınız katkıları göstermek için bir fırsat olarak bakın. Aşağıda yer alan yirmi madde, ücret görüşmelerinde elinizi kuvvetlendirip, size gerçekçi bir bakış açısı kazandırarak kendinizi daha rahat hissetmenize yardımcı olacaktır.

  1. Her Şeyden Önce Kendinizi Değerlendirin: İlk olarak, işinizdeki performansınızı ve rolünüzü aşağıdaki üç soru doğrultusunda gözden geçirin.
    • Size ne gibi ek görevler verildi? 
    • Verimliliğinizi artırmak için neler yaptınız? 
    • Geliştirmeniz gereken noktalar neler?
  2. Piyasa Araştırması Yapın: Benzer pozisyonlardaki diğer insanların ne kadar maaş aldığını öğrenmek için araştırma yapın. 
  3. Doğru Destek Argümanlarınız Olsun: 
    • Son zamanlarda başarıyla sonuçlandırdığınız bir proje, 
    • Gösterdiğiniz özveri, ilave çalışmalarınız,
    • Firma içinde yetiştirdiğiniz insanlar,
    • Sizin katkınızla elde edilmiş somut bir kazanç,
    • Sektörünüzdeki ortalama maaşları gösteren ulusal ve uluslararası veriler.
  4. Zamanlamayı İyi Seçin: Genellikle yıllık performans değerlendirmeleri veya bütçenin planlandığı dönemler, maaş artış talebinde bulunmak için uygun zamanlardır. Ancak, büyük bir projeyi başarıyla tamamladıktan veya önemli bir hedefe ulaştıktan sonra da zam talebinizin olumlu sonuçlanma olasılığı yüksektir. 
  5. Profesyonel Bir Tonla İletişim Kurun: Zam isteğinizi iletirken profesyonel ve saygılı bir yaklaşımınız olsun. Duygusal veya agresif tutumlar, istediğiniz sonucu almanızı zorlaştıracaktır.
  6. “B” Planınız Olsun: İstediğiniz sonucu alamazsanız ne yapacağınıza dair bir planınız olmalı. 
  7. İletişim Becerilerinizi Kullanın: Zam talebinizi sunarken, isteklerinizi açık ve net bir şekilde ifade etmekte fayda vardır. Ne istediğinizi, nedenini ve bu konuda ne kadar ciddi olduğunuzu anlatmalısınız. Aynı zamanda, işvereninizin bakış açısını da anlamaya çalışmalı ve empatik bir dil kullanmalısınız.
  8. Müzakere Eğitimine Yatırım Yapın: Eğer müzakere becerileriniz konusunda kendinizi yetersiz hissediyorsanız, bir müzakere eğitimi almayı düşünebilirsiniz. Bu hem zam görüşmelerinde hem de genel iş hayatınızda size yardımcı olacaktır.
  9. Kendinizi Geliştirin: Sürekli öğrenme ve gelişme, maaş artışı talebinizi destekleyecek önemli bir faktördür. Eğitimler, sertifikalar veya yeni beceriler öğrenmek, sizin iş yerindeki değerinizi artırabilir ve böylece daha yüksek bir maaş talep etme hakkınızı destekleyebilir.
  10. Alternatif Kazanımları Düşünün: Eğer işvereniniz maaşınıza zam yapmayı reddederse, belki de diğer türden kazanımlar mümkün olabilir. Bu, daha esnek çalışma saatleri, daha fazla tatil hakkı veya evden çalışma gibi imkanlar olabilir. Bu tür alternatifler, maddi olmasalar da yaşam kalitenizi artırabilir ve genel iş memnuniyetinizi yükseltebilir.
  11. Yapabilme İmkânınız Varsa İsteklerinizi Yazılı Hale Getirin: Zam talebinizi yazılı bir şekilde sunmayı düşünün. Bu, isteklerinizi netleştirmenin ve ayrıca işvereninizin zam isteğinizi ciddiye almasının bir yoludur. Bu yazıda, ne istediğinizi, nedenini ve iş yerinde yaptığınız katkıları açıkça belirtin.
  12. Kararlı Olun: Zam istemek zor olabilir ve bazen ilk seferde istediğinizi alamayabilirsiniz. Ancak, hak ettiğiniz ücreti alana kadar kararlı olmaktan korkmayın. Unutmayın, profesyonel hayatta kendinizin en iyi avukatı sizsiniz.
  13. Takdir Edildiğinizi Hissettirin: Çalıştığınız yerde takdir edildiğinizi hissetmiyorsanız, bu durumu da dile getirin. Çünkü maaş artış müzakereleri bu sıkıntıyı dile getirmek için de iyi bir fırsattır. 
  14. Pazarlık Payı Olabilecek Makul Bir Değer Belirleyin: Zam beklentinizi belirlerken, yüksek ama aynı zamanda makul bir değer belirlemeye çalışın. Bu hem işvereninize ciddi olduğunuzu gösterir, hem de bir miktar pazarlık alanı bırakır.
  15. Zam Talebinizi Yapabileceğiniz Somut Eylemlerle Destekleyin: Zam talebinizi, işinizde daha fazla sorumluluk almak veya yeni beceriler edinmek gibi somut eylemlerle destekleyin. Bu, işvereninizin size yatırım yapmasını daha cazip hale getirir.
  16. Geri Bildirim Alın: İşvereninizle zam görüşmelerine başlamadan önce, performansınız hakkında geri bildirim alın. Bu, hangi alanlarda iyileştirme yapabileceğinizi belirlemenize yardımcı olabilir ve böylece zam talebinizi daha güçlü hale getirebilir.
  17. Taleplerinizi İyi Sıralayın: Zam talebinizi sunarken, önceliklerinizi iyi bir şekilde sıraladığınızdan emin olun. En önemli isteklerinizin başında her zaman maaş artışı gelmeyebilir. 
  18. Pozitif Kalmaya Çalışın: Zam talepleri genellikle duygusal olabilir. Ancak, her zaman olumlu bir tutum sergilemek ve profesyonel bir dil kullanmak işinizi kolaylaştırır. Eğer işvereniniz talebinizi reddederse, bu durumu kendinizi geliştirme fırsatı olarak kullanabilirsiniz.
  19. İşvereninizin Bakış Açısını Anlayın: Zam talebinizi sunarken, işvereninizin bakış açısını da anlamaya çalışın. Onların da bütçe sınırlamaları ve başka çalışanların da ihtiyaçları olabilir. Bu anlayışı göstermek, işvereninizin size daha olumlu bir şekilde yanıt vermesini sağlayabilir.
  20. Yeni Görevler ve Sorumluluklar Üstlenin: Zam talebinizi güçlendirmek için, yeni görevler ve sorumluluklar üstlenmeyi teklif edin. Bu, değerinizi işvereninize kanıtlamanın ve aynı zamanda daha fazla deneyim kazanmanın iyi bir yoludur.

Maaş artışı talep etmenin, sizin için zor bir süreç olacağı kuşkusuz. Hele de ilk kezse pek kolay olmayacaktır. Ayrıca hemen sonuç alamama olasılığı da var. Ancak, iyi bir planlama, kendinize güven, olumlu bir tutum ve gerçekçi beklentilerle, bu süreci daha başarılı ve az stresli hale getirebilirsiniz. 

Maaş artışından daha önemli konu varsa, o da kendinizi değerli hissettiğiniz bir iş yerinde çalışıyor olmanız. Böyle bir kurum sizin yaşam kalitenizi de olumlu etkileyecektir. Bu noktada bir sorun olduğunu düşünüyorsanız işe bunu çözerek başlamanızı tavsiye ederim.

Bakan Özhaseki: ‘’311 Bin Konutluk Projenin Planlaması Bitti’’

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, “311 bin konutluk rezerv alanındaki planlamalarımız bitti, büyük bir kısmının ihalesi yapıldı, bunlar bir sene içerisinde ortaya çıkacak ve teslim edeceğiz” dedi. 

Deprem bölgesindeki kalıcı konutların daha hızlı inşası için üzerinde çalıştıkları yeni formülleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a aktardıklarını hatırlatan Bakan Özhaseki, “Büyük ihtimalle de en geç bir hafta içerisinde yeni önerilerimizle mutlaka milletimize aktarmış olacağız. Yerelde de Malatya’mızda, Hatay’ımızda, Adıyaman’ımızda, Kahramanmaraş’ta bu düşündüğümüz formülleri ifade edeceğiz” dedi. 

311 bin konutluk rezerv alanındaki planlamalarının bittiğini de aktaran Özhaseki, “Büyük bir kısmının ihalesi yapıldı, bunlar bir sene içerisinde ortaya çıkacak ve teslim edeceğiz. Bundan sonrasıyla ilgili de tedbir anlamında gerekirse yeni yönetmelikler de yapacağız, yeni yasalar da getireceğiz” ifadelerini kullandı. 

Dünya Bankası Türkiye’ye Finansman Sağlayacak

Dünya Bankası, Türkiye’deki yenilenebilir enerji projeleri için 549 milyon dolarlık finansman sağlayacak.

Dünya Bankası, Türkiye’de yenilenebilir enerjinin kullanımını yaygınlaştırmak için önemli bir adım attı. Kamu ve Belediye Yenilenebilir Enerji Projesi kapsamında ayrılan 549 milyon dolar finansman, merkezi hükümet ve belediyelerin yenilenebilir enerji kullanımının artırılmasına yönelik projelerine destek olacak.

Kokpit’in haberine göre; Türkiye’nin iklim değişikliği taahhütlerini gerçekleştirmesi ve enerji güvenliği açısından önemli bir adım olan bu proje, Türk ekonomisine ve çevreye fayda sağlayacak. Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez, projenin kamu tesisleri için yenilenebilir enerjinin kullanımını sağlamak suretiyle artan enerji fiyatlarının etkisini azaltacağına ve Türkiye’nin iklim taahhütlerini yerine getirmesine yardımcı olacağına inandığını belirtti.

Bina sektörü en fazla enerji tüketen ve en fazla karbon emisyonuna yol açan sektörlerden biri olduğundan, bu alanda yenilenebilir enerjinin kullanımının artırılması özellikle önemlidir. Binalarda enerji verimliliğinin artırılması, sadece enerji tasarrufu sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda vatandaşların sağlığı üzerinde de olumlu etkileri olacak.

Türkiye’nin enerji sektörü, son yıllarda hızlı bir şekilde büyümüş olsa da, ülkenin yenilenebilir enerji potansiyeli oldukça yüksektir. Gerek güneş enerjisi, gerek rüzgar enerjisi, gerek hidroelektrik enerji gibi alanlardaki kaynaklar Türkiye için önemli bir fırsat sunmaktadır. Bu nedenle, Türkiye’nin yenilenebilir enerji kullanımını artırarak, sürdürülebilir bir enerji politikası izlemesi gerekmektedir.

Dünya Bankası, Türkiye’de Yenilenebilir Enerji Projelerine 549 Milyon Dolarlık Destek Sağlayacak

Dünya Bankası’nın desteği ile gerçekleştirilecek olan Kamu ve Belediye Yenilenebilir Enerji Projesi, Türkiye’nin bu alandaki potansiyelini ortaya çıkarmak, yenilenebilir enerjinin yaygınlaşmasına katkıda bulunmak, enerji verimliliğinin artırılması ve çevrenin korunması amacıyla hayata geçirilecektir.

Projede; kamu binalarında yenilenebilir enerji sistemlerinin kurulması, enerji tasarrufu sağlayan yöntemlerin uygulanması, enerji tüketimini azaltan teknolojilerin kullanılması, belediyelerin enerji yönetimi kapasitelerinin artırılması ve yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı iş modellerinin yaygınlaştırılması gibi faaliyetler yer alacaktır. Bu proje, Türkiye’nin enerji güvenliği açısından da önemlidir. Ülkemizde dışa bağımlılık oranı yüksek olan enerji sektörü için yenilenebilir enerjinin kullanımının artırılması, hem ekonomik hem de stratejik açıdan büyük bir avantaj sağlayacaktır.

Bayrampaşa’daki İş Merkezi Projesine 3,1 Milyar Liralık Yatırım!

Bilgiçler Yapı, İstanbul Bayrampaşa’daki 95 bin metrekarelik ofis ve ticari ünite projesi için 3 milyar 100 milyon lira yatırım yapmaya hazırlanıyor. Projeyle birlikte şirketlerin kaynaklarından tasarruf etmesini ve verimliliklerini artırmayı hedefliyor. 

ABD merkezli araştırma şirketi IMARC Group’un hazırladığı rapora göre 2022’de 7,063 milyar dolar  olan küresel gayrimenkul piyasasının 2028’e kadar 7,954 milyar dolara çıkacağı öngörülüyor. Bilgiçler Yapı ise yakın zamanda hayata geçirecekleri İstanbul Bayrampaşa’daki akıllı ticaret ve iş merkezi projelerine 3 milyar 100 milyon liralık yatırım yapacaklarını duyurdu.

7 yılda 7 milyarlık yatırım yaptılar

Gayrimenkul sektöründe son 7 yılda 7 milyar 200 milyon liralık yatırım yaparak 5 projeye imza attıklarını belirten Bilgiçler Yapı Yönetim Kurulu Üyesi Ali Emre Bilgiç, “İstanbul’da ticari yapılar çok eski ve birçoğunun yenilenmeye ihtiyacı var. Bu yüzden metropolün ticari olarak kalbi diyebileceğimiz Bayrampaşa’da 95 bin metrekare kapalı alanda ofis ve ticari ünitelerden oluşan yeni projemizi hayata geçirmeye hazırlanıyoruz. Çok yakında ön talep sürecinin başlayacağı projemiz için hazırlıkları tamamladık. Bu proje için 3 milyar 100 milyon lira yatırım yapacağız. Proje, bugüne kadar edindiğimiz bilgi ve tecrübelerimizin bir çıktısı olarak ustalık eseri niteliği taşıyor ” şeklinde konuştu.

Ticaretteki oyuncuların ihtiyaçlarını karşılayacağız

Projeleriyle birlikte ticarette ihtiyaç duyulan dükkan, depo, antrepo, showroom, oto galeri ve imalathane gibi farklı fonksiyonlardan oluşan ferah ortamlar hazırladıklarının altını çizen Ali Emre Bilgiç, “Bugüne kadar 141 bin metrekarelik ticari üniteyi hayata geçirdik. Yeşil bina kavramını çok önemsiyoruz. Enerji verimliliği ve tasarrufunu ön planda tutuyoruz. Yeni projemizde de kendi enerjisini üreten, doğayla uyumlu yapılar inşa edeceğiz. Her kata tır giriş imkanı, 7 metreye kadar yüksek tavan, doğal havalandırma gibi unsurlar katıyoruz. Doğal sirkülasyonlu havalandırma sistemleriyle egzoz, fabrika dumanı gibi ağır kokuların hissedilmesini önlüyoruz. Şehir merkezine, otoyollara ve havalimanlarına yakınlığıyla lojistik olarak kritik lokasyonlarda konumlanan projelerimizle ticari koşulları iyileştirerek, sektör oyuncularının işini kolaylaştırıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Yeni konut projelerimiz için arazi arayışımız sürüyor”

Konut sektöründeki yatırımlarına da 2025’e kadar devam edeceklerini dile getiren Bilgiçler Yapı Yönetim Kurulu Üyesi Ali Emre Bilgiç, “Göl İstanbul ve Minas Park ile de 97 villa ve 72 konutu  teslim ettik. Akıllı ticaret ve iş merkezlerimiz AKTİM 1, 2 ve 3 olmak üzere 141 bin metrekarelik ticari ünitemizi de tamamladık. Az katlı ve yatay mimariyi ön planda tuttuğumuz tasarımlarla gerçekleştirdiğimiz projelerimize yenilerini eklemek için arazi arayışlarımız, zemin etütlerimiz, proje çalışmalarımız devam ediyor. Bayrampaşa’daki ticari projemiz haricindeki yeni yatırımlarımız için de 3 milyar 500 milyon liralık çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.

Türkiye Genelinde Mayıs Ayında Konut Satış Fiyatlarında Yıllık Değer Artışı Yüzde 116 Seviyesinde

TÜİK rakamlarına göre Türkiye genelinde Mayıs ayında 113 bin 276 konut satışı gerçekleşti. Teknoloji odaklı gayrimenkul değerleme platformu Endeksa verilerine göre ise Türkiye genelinde Mayıs ayı itibarıyla konut satış fiyatlarında yıllık değer artışı yüzde 116 seviyesinde görülüyor.

Türkiye genelinde ortalama konut metrekare satış fiyatı 18 bin 862 TL, ortalama konut fiyatı 2 milyon 452 bin 60 TL ve konut yatırımının geri dönüş süresi 16 yıl oldu. Mayıs ayında konut satışlarında İstanbul 18 bin 435 konut satışı ve yüzde 16 ile en yüksek paya sahip oldu.

Türkiye genelinde konut satışları Mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 32 artıp, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 8 azalarak 113 bin 276 oldu. Yapay zeka ve büyük veri analizi yöntemlerini kullanarak güvenilir gayrimenkul değerlemesi yapan Endeksa’nın verilerine göre Türkiye genelinde Mayıs ayı itibarıyla konut satış fiyatlarında yıllık değer artışı yüzde 116 seviyesinde gerçekleşti. Türkiye genelinde ortalama konut metrekare satış fiyatı 18 bin 862 TL, ortalama konut fiyatı 2 milyon 452 bin 60 TL ve konut yatırımının geri dönüş süresi 16 yıl oldu.

Konut Satışında En Yüksek Paya Sahip Olan İstanbul’da Ortalama Metrekare Fiyatı 29 Bin 646 TL Oldu

Mayıs ayında konut satışlarında İstanbul 18 bin 435 konut satışı ve yüzde 16 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul’u 11 bin 196 konut satışı ve %10 pay ile Ankara, 6 bin 158 konut satışı ve %5 pay ile Antalya izledi. Endeksa verilerine göre, Mayıs ayı sonu itibarı ile İstanbul’da konut satış fiyatlarında yıllık değer artışı yüzde 107, ortalama konut metrekare satış fiyatı 29 bin 646 TL, ortalama konut fiyatı 3 milyon 557 bin 520 TL. Ankara’da konut fiyatları son bir yılda yüzde 131 artış gösterdi, ortalama konut metrekare satış fiyatı 14 bin 829 TL, ortalama konut fiyatı 1 milyon 927 bin 770 TL. Antalya’da ise yıllık değer artışı yüzde 118, ortalama konut metrekare satış fiyatı 27 bin 424 TL, ortalama konut fiyatı 3 milyon 373 bin 152 TL.

Endeksa verilerine göre, Mayıs ayında en çok konut satışının olduğu ilk 30 il değerlendirildiğinde yıllık değer artışı en yüksek olan iller ise sırasıyla Hatay, Ankara ve Ordu. Hatay’da konut fiyatları son bir yılda yüzde 157 artış gösterdi, ortalama konut metrekare satış fiyatı 13 bin 66 TL, ortalama konut satış fiyatı 2 milyon 51 bin 362 TL, Ankara’da konut satış fiyatlarında değer artışı yüzde 131, ortalama konut metrekare satış fiyatı 14 bin 829 TL, ortalama konut fiyatı 1 milyon 927 bin 770 TL ve Ordu’da konut satış fiyatlarında değer artışı yüzde 124, ortalama konut metrekare satış fiyatı 14 bin TL, ortalama konut fiyatı 1 milyon 820 bin 130 TL oldu.

İpotekli Satışların Payı Yüzde 24 Oldu

Türkiye genelinde ipotekli konut satışları Mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 26 artıp, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 6 azalış göstererek 27 bin 476 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 24olarak gerçekleşti. 

İlk El Konut Satış Sayısı 34 Bin 413 Oldu

Türkiye genelinde ilk el konut satış sayısı, Mayıs ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5 artarak 34 bin 413oldu. Toplam konut satışları içinde ilk el konut satışının payı yüzde 30 oldu.  İlk el konut satışları 2023 Ocak-Mayıs döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 11 azalarak 145 bin 272 olarak gerçekleşti.

İkinci El Konut Satışları Bir Önceki Aya Göre Yüzde 34 Arttı

İkinci el konut satışları Mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 34 artıp, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 12 azalış göstererek 78 bin 863 oldu. Toplam konut satışları içinde ikinci el konut satışının payı yüzde 70 oldu. İkinci el konut satışları 2023 Ocak-Mayıs döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 18 azalarak 336 bin 871 olarak gerçekleşti.

Yabancılara Yapılan Konut Satışları 3 Bin 167 

Yabancılara yapılan konut satışları Mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 24 artıp, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 47 azalarak 3 bin 167 oldu. Mayıs ayında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı yüzde 3 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında ilk sırayı bin 245 konut satışı ile Antalya aldı. Antalya’yı sırasıyla 934 konut satışı ile İstanbul, 249 konut satışı ile Mersin izledi.

Verileri değerlendiren Endeksa Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Görkem Öğüt, Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremin etkilerinin konut piyasasında hissedildiğini vurgulayarak, Mayıs 2023’te, Türkiye’de en çok konut satışının olduğu ilk 30 il değerlendirildiğinde yıllık değer artışı en yüksek olan ilin Hatay olduğu görülüyor. Benzer bir durum kiralık konut piyasasında da var. Türkiye genelinde son bir yılda kiralık konutlarda en fazla değer artışı görülen ilk üç il depremden etkilenen Hatay, Malatya ve Kahramanmaraş oldu. Kiralık konut değerlerinde artış görülen depremden etkilenen illerde yıllık kiralık konut stokunda belirgin bir düşüş kaydedildi. Konut satış adedini değerlendirdiğimizde geçen sene Ocak-Mayıs döneminin %18 altında gerçekleştiğini görüyoruz. Bu düşüşün başlıca sebeplerinin son birkaç yıldır devam eden konut fiyatlarındaki yüksek artış ve kredi kullanımının sınırlandırılması olduğunu söyleyebiliriz. Seçim sürecinin sonuçlanması ile önümüzdeki dönemde gayrimenkul satış adetlerinde artış öngörüyoruz. Yaz mevsimiyle birlikte özellikle Urla, Çeşme, Antalya ve Muğla gibi bölgelerimizde hem satılık hem kiralık konut tarafında hareketlilik bekliyoruz.” şeklinde konuştu.

Antalya, Döşemealtı’nda Yol Çalışmaları Sürüyor

Döşemealtı Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü tarafından ilçe genelinde başlatılan altyapı ve yol yapım çalışmaları tüm hızıyla sürüyor.

Döşemealtı Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri ilçe genelinde alt yapısı tamamlanan cadde ve sokaklarda sıcak asfalt serim çalışmalarını sürdürüyor. Belediye ekipleri yine ilçede bozulan yolların bakım onarım ve yama asfaltlamasını da program doğrultusunda gerçekleştiriyor.

Belediye Başkanı Turgay Genç ile birlikte ilçe tarihinin en büyük yatırımlarını alan Döşemealtı’nda çalışmalar hız kesmeden devam ediyor. Planlı yapılanmanın en güzel örneklerinin yaşandığı ilçe adeta şantiye sahasına dönerken, yeni yerleşim başta olmak üzere ihtiyaç doğrultusunda alt yapısı tamamlanan cadde ve sokaklara sıcak asfalt, altyapıları henüz bitmeyen alanlarda ise sathi kaplama yollar vatandaşların hizmetine sunuluyor.

Bahçeyaka Mahallesi Adnan Kahveci Caddesi başta olmak üzere 40’ncı sokak, 807 sokak ve bağlantılı sokaklarda serme ve sıkıştırma işlemlerini sürdüren ekipler toplamda 7 kilometre sıcak asfalt serim işlemi yapacak. 7 kilometrelik yolun yüzde 60’ı tamamlanırken, ekipler çalışmalarına haftanın 7 günü mesai yaparak devam ediyor.  Bahçeyaka Mahallesi’nde bozulan yollarda yama asfalt çalışmaları ve bakımları da ekipler tarafından büyük titizlikle yapılıyor.

Döşemealtı Belediye Başkanı Turgay Genç, ilçe genelinde yeni yol yapım seferberliğinin sürdüğünü söyleyerek, “Hem belediye ekiplerimiz, hem de hizmet alımıyla çalışması süren asfalt ekiplerimiz belirlenen program dahilinde altyapısı tamamlanan alanlarda önce serme sıkıştırma ardından da sıcak asfalt dökümünü gerçekleştiriyor. Bozulan ve eskiyen yollar için tamir ve özellikle köyden mahalleye dönüşen uzak mahallelerimizdeki bağlantı yollarını tamamlayarak halkımızın hizmetine sunuyoruz. Emeği geçen çalışma arkadaşlarıma ve çalışmalar sırasında rahatsızlık verdiğimiz hemşerilerimize anlayışları için teşekkür ediyorum” dedi.

Kaynak: Gün Haber

Yozgat Mezbahane Yol Çalışmaları Devam Ediyor

Yozgat’ın Yerköy ilçesinde başlatılan Mezbahane yol yapım çalışmaları devam ediyor. İlçe Belediye Başkanı Ferhat Yılmaz, çalışmaların en kısa sürede tamamlanacağını söyledi.

Yerköy Belediye Başkanı Ferhat Yılmaz, Mezbahane yol yapım çalışmalarını yerinde inceledi. Yüklenici firma yetkililerinden çalışmalar hakkında bilgi alan Başkan Yılmaz, mezbahane yol çalışmalarının ve çevre düzeninin en kısa sürede tamamlanacağını söyledi.

Mezbahane’de bulunan kesim hanenin donanımlı bir şekilde hizmet verdiğini ifade eden Başkan Yılmaz, yol çalışmalarının yapımı işiyle birlikte çevre düzeni çalışmalarının da aralıksız devam ettiğini belirtti.

Başkan Yılmaz, “Modern mezbahanemizin ilçe halkına hizmet vermeye başlamasının ardından gerek yol çalışması olsun gerekse çevre düzenleme çalışması ekiplerimiz tarafından mevsim koşulları dâhilinde devam etmektedir” dedi.

Planlı, programlı ve gayretli çalışmalarının sonucunda bir fazla sokağa daha hizmet götürmek için gayret ettiklerini belirten Başkan Yılmaz, “Belediye ekiplerimizle birlikte her bir cadde ve sokağın ihtiyaçlarını belirleyerek hızlı ve etkili çözümler üretmekteyiz. Hizmetlerin zamanında ve kaliteli bir şekilde sunulması için özveriyle çalışmaktayız. Belediye olarak ilçe halkımızın taleplerini dikkate alıyoruz ve ihtiyaç duyulan bölgelere öncelik vererek hizmet götürmeye çalışıyoruz. İlçe halkımızın yaşam kalitesini artırmak ve günlük hayatlarını kolaylaştırmak için yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Planlı, programlı ve gayretli çalışmalarımız sayesinde bir fazla sokağımıza daha hizmet götürmek için çaba sarf ediyoruz. Vatandaşlarımızın memnuniyeti ve ihtiyaçları bizim önceliğimizdir. Halkımıza en iyi hizmeti sunabilmek için çalışmalarımızı aralıksız sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.

İncelemelere Belediye Başkan Yardımcısı Cemil Kaplan da eşlik etti. Başkan Yardımcısı Kaplan ise çalışmaların takip edilmesi ve sürecin en iyi şekilde ilerlemesi için belediye olarak gerekli desteği verdiklerini ifade etti. Başkan Yardımcısı Kaplan, vatandaşların daha güvenli ve konforlu bir yol kullanımı sağlanması için çalışmaların titizlikle yürütüldüğünü vurguladı.

Karmod’un Çelik Cami Projesi Hizmete Açıldı

Karmod’un Ulviye ve Ahmet Çankaya hayratı olarak inşa ettiği çelik cami projesi ibadete açıldı. Projeye Orhanlı Sanayi Cami adı verildi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Karmod Üst Yöneticisi (CEO) Hakan Durmaz, çelik yapı sistemiyle konut ve ofislerle birlikte ibadethane gibi özel yapı projelerinin çok kısa zamanda tamamlanabildiğini vurguladı. Durmaz, camiyi temel atma sonrası 50 günde ibadete açılabilecek seviyeye getirdiklerine dikkati çekti.

Çelik yapıların bina güvenliğiyle de öne çıktığını belirten Durmaz, “Orhanlı Sanayi Camisini yapısal ağır çeliğin yanı sıra hafif çelik sistemi birlikte kullanarak inşa ettik. Hibrit çelik adını verdiğimiz bu sistemle tamamlanan projeler yüksek yapı güvenliğiyle öne çıkıyor.” ifadelerini kullandı.

Durmaz, Orhanlı Sanayi Camisinin deprem bölgesi cami projelerine örnek olduğuna da değinerek, şu aşamada aynı proje planıyla Hatay’da iki caminin inşaatının devam ettiğini aktardı.

Verilen bilgiye göre, Hira Mimarlık tarafından projelendirilen Orhanlı Sanayi Cami, 312 metrekare kapalı alana sahip. 425 kişinin aynı anda namaz kılabildiği ve yapısal çelik taşıyıcılarla desteklenen caminin iç kot yüksekliği 5,10 metre. Caminin ön iç kısmındaki 14,5×14,5 metre alanda çelik sistemin verdiği avantajla hiç kolon kullanılmadı.

5 bin metrekare alan üzerine konumlandırılan caminin diğer donatıları arasında kafeterya ve abdesthane binalarının yanı sıra 50 araçlık otopark da bu donatılar arasında yer alıyor. Abdesthane binasında şadırvanla birlikte bay, bayan ve engelli WC kabinleri bulunuyor. Bu alanda sanayi bölgesine gelen misafirler için duş imkanı da sunuluyor.

Konya AMATEM İnşaatı Sürüyor

Konya’da bağımlı gençler için yapılan AMATEM’in inşaat çalışmaları hızla sürüyor. İl Sağlık Müdürü Mehmet Koç, projenin 2024’te tamamlanacağını açıkladı.

Konya İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Mehmet Koç, Beyhekim Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Kliniği’nde incelemelerde bulundu.

Hastane Başhekimi Prof. Dr. Ömer Faruk Erkoçak ve Klinik Sorumlusu Doç. Dr. İkbal İnanlı’dan sunulan hizmetler hakkında detaylı bilgiler alan Prof. Dr. Koç, “Beyhekim Psikiyatri Kliniğimiz ile Alkol ve Madde Tedavi Merkezi (AMATEM), ilimiz ve bölgemiz adına çok önemli bir rol üstlenmektedir. Üstlendiği bu sorumluluğu başarı ile yerine getiren kliniğimizi daha da güçlendirerek ve daha özellikli işler yapılmasını sağlayarak çıtasını hep birlikte yükselteceğiz” dedi.

Beyhekim Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Kliniği’nin 216 yatak kapasitesi ile hizmet sunduğunu belirten Prof. Dr. Koç, “Kliniğimiz, 4 doçent, 9 uzman,1 başasistan, 1 biyokimya uzmanı, 40 asistan hekim, 9 psikolog, 4 sosyal hizmet uzmanı, 3 eczacı ve 120 hemşire kadrosu ile hizmet vermektedir” diye konuştu.

Prof. Dr. Koç, ilimiz ve bölgemiz adına çok önemli bir ihtiyaca cevap veren 15 yatak kapasiteli Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Polikliniği’nde de (ÇEMATEM) 3 çocuk psikiyatristinin görev yaptığını söyledi. 

Yaşanan deprem felaketi sonrası ilimize gelerek çeşitli yurtlara yerleştirilen depremzede vatandaşlara klinik bünyesinde görev yapan gönüllü psikiyatristler tarafından psikolojik destek hizmeti verildiğini de ifade eden Prof. Dr. Koç, verdikleri destekler nedeni ile psikiyatri kliniği hekimlerine teşekkür etti.

Beyhekim Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Kliniği değerlendirmelerinin ardından yapımı hızla devam eden AMATEM inşaatında incelemelerde bulunan Prof. Dr. Koç, bina inşaatının hedeflendiği gibi 2024 yılı Temmuz ayında tamamlanacağını belirtti.

Architizer A+ Awards’tan IGLO Architects’e Özel Mansiyon Ödülü!

IGLO Architects tarafından Kocaeli Dilovası’nda Türkiye’ye yatırım yapan Tayvanlı paslanmaz çelik firması YC INOX  için tasarlandığı YC INOX Üretim ve Yönetim Binası projesi, yılın en iyi mimarisini ve mekanları ödüllendiren, dünyanın en prestijli ödüllerinden biri olan Architizer A+ Awards 2023’te “Factories & Warehouses” kategorisinde Özel Mansiyon ödülüne layık görüldü.

Bugüne kadar farklı sektörlerden gelen müşterileri için Türkiye’deki birçok şehirde ve yurt dışında mimari tasarım, proje ve uygulama alanlarında hizmet veren, mimarlık alanında işlevsel tasarımlar ve uygun maliyetli çözümler üreten, Mimar Zafer Karoğlu ve Mimar Esen Akyar Karoğlu liderliğindeki IGLO Architects, Kocaeli Dilovası’nda Türkiye’ye yatırım yapan Tayvanlı paslanmaz çelik firması YC INOX  için tasarlandığı YC INOX Üretim ve Yönetim Binası projesi ile Architizer A+ Awards 2023’te “Factories & Warehouses’’ kategorisinde Özel Mansiyon ödülüne layık görüldü.

2013’den beri düzenlenen Architizer A+Awards’ta mimari, tasarım, teknoloji, emlak, moda ve daha fazlası gibi çeşitli alanlardan kategorilerinde üretilen güncel tasarımlar değerlendiriliyor. Architizer’ın temel misyonu, tasarımcıları yapı ürünü üreticileriyle buluşturarak ve ilham verici içerikleri, ödül programları, yarışmaları ve dünyanın en iyi mimarisine ışık tutan küresel erişimleri aracılığıyla mimarları onurlandırmak, mimarları daha iyi binalar, daha iyi şehirler ve daha iyi bir dünya inşa etmek için ihtiyaç duydukları araçlarla buluşturmaktır. Ödül alan tüm projeler A+Awards, 7 milyondan fazla güçlü izleyici kitlesiyle, dünyanın en büyük çevrimiçi mimarlar topluluğu olan Architizer.com’da canlı olarak yayınlanacak.

Architizer A+ Awards 2023’te “Factories & Warehouses” kategorisinde ödül alan YC Inox projesi ile IGLO Architects’in yapının tasarım kurgusundaki ana hedefleri; çalışanlarının nitelikli ve prestijli bir ortamda verimli ve istekli çalışabilmesi, üretim ve yönetim bağlantılarının kolaylığı, enerji verimliği, sürdürülebilirlik, atık yönetimi, proses akışının optimizasyonu kriterlerini sağlamak olmuş. Ayrıca yapının giriş açıları, mekansal ilişkileri, form ve renk seçimleri, doğa öğelerinin kullanımı gibi kriterler, verimli ve iyi ilişkilerin kurulmasına teşvik etmek amacıyla firmanın önemsediği Feng Shui kurallarına uygun olarak biçimlenmiş.

Yapının bir fabrika binası olmasının pek çok standardın ve proses gerekliliklerinin uygulanmasını şart koştuğunu ve hatta forma esneklik kazandırmanın dahi pek mümkün olamadığını dile getiren IGLO Architects kurucuları Mimar Zafer Karoğlu ve Mimar Esen Akyar, yönetim ve sosyal alanların mimarinin fark yaratabilecek fırsatları olarak kullanıldığını şu sözlerle aktarıyor: “Giriş bölümü Feng Shui ilkelerinde sert köşeleri kıracak ve yapıda mimari ilgiyi üzerine toplayacak şekilde yumuşak hatlar ile tasarlanarak su ögesinin içine yerleştirildi. Bodrum katı açığa çıkartmak adına oluşturulan köprü, su kaskatları ve amfitiyatro alanıyla sınırları çizilen bahçeyle çalışanlar için sosyal alanlar oluşturuldu.”

Yapının yüksek prestij algısı oluşturma talebi, misafirlerin üretim alanındaki hareketlilikten uzaklaştırılması prensibini oluşturmuş. Bunu sağlamak amacıyla misafir araçlarının park alanını örten giriş kanopisi kullanılmış. Gelen ziyaretçilerin adlarının yazıldığı elektronik karşılama bordu giriş kapısının üzerine yerleştirilerek uzun bir yürüme yolu ile binaya yönlendirilmiş. Bu esnada ziyaretçiler peyzaj, su ve mimari ögelerle her adımda oluşan sürpriz etkilere hazırlanmış. Yapı girişi ferah, heykelsi duruşuyla sanat koleksiyoneri olan firmanın eserlerini sergileyebilmesine olanak verebilecek şekilde tasarlanmış. Derin perspektifli manzarayı, bahçeyi ve su oyunlarını işaret eden galeri boşluğuna yerleştirilen kırmızı merdiven heykelsi duruşuyla tüm katlarda kendini gösteriyor. YC INOX’un üreticisi olduğu paslanmaz çelik malzeme, iç ve dış mekanlarda kullanılarak detaylar zenginleştirilmiş.

Karadağ, Türk Gayrimenkul Yatırımcılarının Radarına Girdi

Türk gayrimenkul yatırımcıları rotasını Karadağ’a çevirdi. Türkiye’deki yatırımcılara Karadağ’da gayrimenkul satışı yaparak yerel pazarın avantajlarından yararlanmalarını sağlayan Realty Balkans Emlak, bölgedeki mevcut piyasa koşullarını değerlendirdi. Karadağ’daki gayrimenkul fiyatlarının diğer ülkelere kıyasla daha uygun olduğuna dikkat çekerken, hükümetin uluslararası yatırımcılar için oluşturduğu teşvik paketleri hakkında  da bilgi verdi. 

Türk gayrimenkul yatırımcıları, Balkanların gayrimenkul satışlarında parlayan yıldızı olan Karadağ’a yöneliyor. Karadağ hükümeti, uluslararası gayrimenkul yatırımcılarına teşvik paketi sunarak bu ilgiyi destekliyor. Avrupa’nın güneyinde uygun fiyatlı gayrimenkul arayanlar için Karadağ, tercih edilen bir destinasyon haline geldi. Ülkenin gayrimenkul fiyatlarının diğer ülkelere kıyasla daha uygun olması da dikkat çekiyor. Bu durumda, Türkiye’deki yatırımcılar, Karadağ’da gayrimenkul satışı yaparak hem yerel pazarın avantajlarından yararlanıyor hem de daha uygun maliyetlerle yatırım yapma imkanına sahip oluyor. Bu fırsatlardan faydalanmak için Realty Balkans Emlak, bölgedeki mevcut piyasa koşullarını değerlendiriyor ve Türk yatırımcılara destek sağlıyor.

‘Türk gayrimenkul yatırımcıları rotasını Karadağ’a çevirdi.’ 

Türkiye’deki yatırımcılara Karadağ’da gayrimenkul satışı yaparak yerel pazarın avantajlarından yararlanmalarını sağlayan Realty Balkans Emlak, bölgedeki mevcut piyasa koşullarını değerlendirdi. Karadağ’daki gayrimenkul fiyatlarının diğer ülkelere kıyasla daha uygun olduğuna dikkat çekerken, hükümetin uluslararası yatırımcılar için oluşturduğu teşvik paketleri hakkında  da bilgi verdi.

“Karadağ’daki gayrimenkul fiyatları diğer ülkelere kıyasla daha uygun”

Adriyatik Denizi kıyısındaki Balkan ülkesi Karadağ’da, yazlık ev yatırımı yapmak veya bölgeye taşınmak isteyen uluslararası alıcıların artan talebiyle emlak piyasasının son yıllarda yükselişe geçtiğini belirten Realty Balkans Emlak’tan gayrimenkul uzmanı Fatih Candan, “Karadağ’ın istikrarlı ekonomisi ve elverişli konumunun emlak pazarını gelecek yıllarda büyütmesi bekleniyor. Dörtte biri plajlardan oluşan 295 kilometre sahil şeridiyle Karadağ, ülkeyi ziyaret eden turistler kadar, gayrimenkul yatırımı yapmak isteyenleri de cezbediyor” dedi.

Fatih Candan sözlerine şöyle devam etti: “Karadağ’da yatırım yapacaklar için devlet tarafından sunulan çeşitli destek ve teşvik paketleri var. Karadağ hükümeti, emlak piyasasını iyileştirmek adına inşaat ruhsatı almakla ilgili süre ve maliyetleri azaltmayı amaçlayan politikalar uyguluyor. Bu da yatırımcıların pazara girmesini kolaylaştırıyor. Ayrıca, Karadağ’daki  gayrimenkul fiyatlarının İspanya veya İtalya gibi diğer Akdeniz destinasyonlarına kıyasla nispeten uygun olması, daha düşük giriş maliyetiyle yüksek getiri arayan yatırımcılar için bölgeyi cazip bir seçenek haline getiriyor. Biz de Podgorica’daki ofisimiz aracılığıyla Karadağ’dan ev almak isteyen Türkiye’den yatırımcılara tüm süreçte eşlik ediyor, prosedürlerin güvenli bir şekilde tamamlanmasını sağlıyoruz.”

“Karadağ, Türk turistlerin en çok tercih ettiği 3 ülkeden biri”

Portföylerinde 200’e yakın satılık gayrimenkul bulunduğunu vurgulayan Realty Balkans Emlak’tan gayrimenkul uzmanı Fatih Candan, “Fiyatı 80 bin eurodan başlayıp 1 milyon euroya kadar çıkan ev, villa, işyeri ve arsalarla müşterilerimizin tüm ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılıyoruz. Satın aldıkları mülkü kiralamak isteyenlere de yardım ediyoruz. Bunun yanı sıra gayrimenkul almaya gelen misafirlerimize oturum izni alma, tapu alma, konaklama, araba kiralama gibi konularda da hizmet veriyoruz. Dünyanın farklı yerlerinden her yıl 3 milyondan fazla turist ağırlayan, Türk turistlerin de en çok tercih ettiği 3 ülkeden biri olan Karadağ, 2 yıl içinde Avrupa Birliği’ne girmesi bekleniyor. Bu da yereldeki emlak sektörünün daha da canlanmasının önünü açacak. Dolayısıyla şu an mevcut koşulları avantaja çevirerek, yatırım yapmak gerekiyor” şeklinde konuştu

Yeni Edremit Hükümet Konağı İnşaatında Sona Doğru

Balıkesir’in Edremit ilçesinde İçişleri Bakanlığı Yatırım Programı kapsamında yapımına başlanan Yeni Edremit Hükümet Konağı projesinin inşaat çalışmalarında sona gelindi. 

İlçede kamu hizmetlerin tek noktadan sunulması amacıyla İçişleri Bakanlığı yatırım programına alınarak iki yıl önce yapımına başlanan Yeni Edremit Hükümet Konağı inşaatı önümüzdeki günlerde tamamlanacak. 

Bu çerçevede devam eden inşaat çalışmalarını yerinde inceleyen Edremit Kaymakamı Ahmet Odabaş, yürütülen çalışmaları yerinde inceleyerek inşaatların bir an önce tamamlanarak vatandaşın hizmetine sunulması için yetkililere talimat verdi. İlçede yapımı devam eden yatırımların Edremit için son derece önemli yatırımlar olduğunu belirten Kaymakam Odabaş, Edremit Hükümet Konağı inşaatının kısa sürede tamamlanarak vatandaşın hizmetine sunulacağını belirtti. 

Yakında Hizmete Açılacak

Aynı zamanda hükümet konağı inşaat alanı yanında bulunan bahçede yürütülen peyzaj düzenleme işlerini de yerinde ziyaret eden Kaymakam Odabaş yetkililerden bilgiler aldı. Hükümet konağı bahçesinde devam eden peyzaj düzenlemeleri ile ilgili bilgiler paylaşan Kaymakam Odabaş, şunları söyledi:

“Balıkesir Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından Edremit Hükümet Konağı Peyzaj Düzenleme projesi hazırlattırılarak yapım işi için yükleniciye yer teslimi yapılmıştır. Peyzaj alanında bulunan ve yaklaşık yüz yaşını geçmiş ve tehlike arz eden orman ağaçları ile ilgili Orman İşletme Şefliğimizin teknik raporuna göre, Balıkesir Kültür Varlıkları Koruma Kurulu izni doğrultusunda hazırlanan ağaç rölövesine göre tehlike arz eden ağaçlar kesilerek tehlikeli durum ortadan kaldırılmıştır. Bahçede gerçekleştirilen ağaç kesimleri kurumların izni doğrultusunda özellikle Balıkesir Kültür Varlıkları Koruma Kurulu izni doğrultusunda gerçekleştirilmiştir. Kısa sürede peyzaj düzenleme işleri tamamlanarak Edremit ilçemize yakışır bir Hükümet Konağı ve bahçesi vatandaşımızın hizmetine açılacaktır.” 

Nef Arsa Festivali Başlıyor

Arsa yatırımı yapmak isteyenler için uygun imkanlar sunan Nef 2023 yaz festivalini, 17-18 Haziran tarihlerinde Lüleburgaz Tatarköy Proje Alanı’nda gerçekleştirecek.

Güvenli arsa yatırımının öncü markası Nef Arsa, Türkiye’nin öne çıkan bölgelerinde müşterileri ile buluşturduğu arsalarda yaz festivali başlatıyor. Nef Arsa 2023 Yaz Festivalleri, arsa yatırım hayalini gerçekleştirmek isteyenlerin Nef Arsa deneyimini yakından tanıyacakları ve aileleriyle birlikte doğa içinde vakit geçirebilecekleri etkinlikler olarak planlandı. 2023 yaz ayları içinde planlanan 4 etkinlikten ilki 17-18 Haziran tarihlerinde Nef Arsa Lüleburgaz Tatarköy proje alanında gerçekleştirilecek.  

Geleneksel hale getirilmesi hedeflenen Nef Arsa Yaz Festivalleri, Lüleburgaz’ın ardından Kaz Dağları, Ankara Beynam ve Sakarya arsalarında yaz boyunca devam edecek. 

Fold Village Alanında Eğlenceli Kutlamalar

Nef Arsa projelerinden alım yapanlar veya projeleri yakından tanıyıp yatırım yapmak isteyenleri buluşturacak etkinliklerde aileler doğanın keyfini çıkarırken; şehrin karmaşasından uzak ama doğaya yakın alanlarda yaşam kurmanın keyfini de deneyimleyebilecek.

17-18 Haziran’da Lüleburgaz proje alanında örnek modüler evler kurulurken, Nef ’in patentli buluşu olan Fold Village alanlarında eğlenceli aktivitelerle katılımcılar keyifli zaman geçirecek.  Aynı zamanda Babalar Günü olan 18 Haziran Pazar günü etkinlik alanında çocuklar da babaları ile sürpriz etkinliklere katılarak Babalar Günü’nü kutlayacak.

Özel İndirim ve Uygun Ödeme Koşulları Sağlanacak

Proje alanlarında gerçekleştirilecek etkinliklerde; ailelerin doğanın keyfini çıkarması için pek çok organizasyona imza atılıyor.  Çocuk eğlence alanları, yerel lezzetlerin tadımı, deneyim alanları ailelerin güzel anıları arasında yerini alacak.  Aynı zamanda Nef ‘in arsa projelerinde kurguladığı yaşam alanlarını içeren Nef Arsa Fold Village konsepti içindeki ekim alanları, açık hava kütüphanesi, yerel satıcıların olduğu alanlar da festival etkinlikleri içinde deneyimlenebilecek. Projelerin gerçekleştirileceği ana parsellerde yapılacak etkinlikler, arsa alımı yapmak isteyenlere yerinde bir tecrübe de sunuyor. Bu kapsamda Nef, alanlarda yapılacak satışlara özel indirim ve ödeme olanaklarını da misafirlerine sunacak.

Topkapı 29’da Erken Teslim

Akzirve tarafından İstanbul’da inşa edilen Topkapı 29 projesi, planlanan teslim tarihinden 3 ay önce bitirilecek.

İstanbul’un tarihi semti Topkapı’da, tüm ulaşım ağlarının kesiştiği noktada, hastaneler, okullar, iş ve yaşam merkezleriyle çevrili benzersiz bir konumda hayata geçen Topkapı29’un sakinleri, yeni konutlarının anahtarını planlanan tarihten tam üç ay önce teslim alabilecek. 

Akzirve İcra Kurulu Üyesi Cihat Kılıç, 2022 yılında inşaatına başlanan, 1.691 konut, rezidans, alışveriş merkezi, ofis, otel gibi birçok farklı fonksiyonu bir arada bulunduran projenin büyüklüğü göz önüne alındığında, 1 yıl gibi kısa bir sürede teslim tarihinin erkene çekilmesinin oldukça önemli bir gelişme olduğunu söyledi. Kılıç, “Türkiye’de gayrimenkul sektöründe 30 yıllık tecrübeye sahip Akzirve, 15 vinç ve 2.000’den fazla çalışanla konut sektöründe en hızlı proje olma özelliği de taşıyan Topkapı29’u, söz verdiği tarihten 3 ay önce teslim ederek önemli bir fark yaratmış olacak” dedi. 

Peşin ödemeye yüzde 10 indirim

Satışa çıktığı ilk günden itibaren büyük ilgi gören Topkapı29 projesinde kalan son daireler için özel bir kampanya da yapıldı. Hem yatırım hem de seçkin bir yaşam için Topkapı29’u tercih edecek alıcılara yüzde 35 peşinat, yüzde 35 teslimden sonra ödeme, kalan yüzde 30’luk kısım için de şirket bünyesinde 60 ay sıfır vadeyle ödeme imkânı sunuluyor. Peşin ödemeyi tercih eden müşteriler içinse temmuz ayı sonuna kadar ekstra yüzde 10 indirim sağlanacak.

Deniz manzaralı son birkaç dairenin alıcılarını beklediğini belirten Akzirve İcra Kurulu Üyesi Cihat Kılıç, Topkapı29’un özellikle çocuklu ailelere sunduğu avantajlar nedeniyle kaçırılmayacak bir fırsat olduğunu sözlerine ekledi.

Avrupa’nın en iyi mimarlık ofislerinden Chapman Taylor tarafından tasarlanan Topkapı29, meydanları, özel peyzaja sahip yeşil alanları, sokakları, avluları ve sosyal buluşma noktalarıyla tamamen yaşam konforunu öne alan yenilikçi bir tasarım anlayışıyla hayata geçirildi. Hepsi balkonlu, bahçeli ve teraslı olarak tasarlanan 1+1’den 5+1’e değişen boyutlardaki daireler hem nefes hem de ışık alıyor. Bu açık alanlar sayesinde yemyeşil bir doğa evlerin içine taşınırken özellikle çocuklu ailelerin doğadan uzak kalmaması hedefleniyor.

4 bin metrekarelik sosyal alan

Topkapı29’da cadde mağazalarından ofislere, yaşam ve alışveriş merkezlerinden dünyanın ünlü zincir markalarından birinin işleteceği otele kadar bir ekosistem sunuluyor. Ayrıca fitness salonu, studio, SPA, kapalı ve açık havuz, kafe, sinema salonu, dinlenme salonu, kütüphane, TV alanı ve ortak çalışma alanı gibi büyüklüğü yaklaşık 4 bin metrekareye ulaşan sosyal donatı alanları bulunuyor.  Çim alanlar, yapraklı ağaçlar, pergola gölgesindeki oturma alanları, kokulu çiçek bahçeleri, su temalı düzenlemeler, egzersiz parkurları, çok amaçlı sahalar, kaykay pisti ile tüm ev sahipleri açık havada kendilerine ait bir alana sahip olduklarını hissedebilecek.

Enerji ve su tasarrufuyla, atıkları minimuma indirerek, bina içlerinde hava kalitesini artırarak, çevreye ve sahiplerine saygıyla inşa edilen Topkapı29, sakinlerine LEED sertifikalı bir yaşam tarzı sunuyor.

Uzun vadeli değer taşıyan projeleri ile öne çıkan Akzirve, dayanıklılık konusunda da tüm projelerine çok güveniyor. Akzirve İcra Kurulu Üyesi Cihat Kılıç, “Doğal afetler ülkemizin bir gerçeği. Önemli olan yapıların usulüne uygun olması ve olası deprem için tüm tedbirlerin alınması. Projelerimizin geliştirme aşamasından itibaren biz de bu detayları göz önünde bulunduruyoruz ve proje tasarımı, kullanılacak malzemeler gibi tüm detaylarda yönetmeliklere göre hareket ediyoruz. Topkapı29 projesinin dayanıklılığını da İstanbul Teknik Üniversitesi’nden aldığımız belgeyle tasdik ettirdik” dedi. 

Tüm bu detayları ev sahibi olmak isteyenlere birebir hissettirebilmek için satış ofisinde yapılan örnek daireler de gezilebilir. Alanında uzman satış ekipleri, potansiyel alıcıları projeyle ilgili tüm detayları aktarmak üzere Topkapı29 Satış Ofisi’nde haftanın 7 günü 09.00 – 19.00 saatleri arasında ağırlıyor.

Kaynak: Dünya Gazetesi

Maslak Dream by NEW INN Projesinin Lansmanı Yapıldı

Yu Group, İstanbul’daki yeni projesi Maslak Dream by NEW INN’in lansmanını gerçekleştirdi. 

Yurt içinde ve yurt dışında pek çok konut, AVM, ofis, iş merkezi gibi anahtar teslim proje geliştiren Yu Group, Maslak Dream by NEW INN adıyla görücüye çıkan yeni projesini, NEW INN’in “Serviced Apartment” (yeni nesil konaklama) hizmetiyle misafirlerin beğenisine sunuyor. 

Yu Group, Türkiye’de Maslak Dream by NEW INN ve Sakarya Serdivan’da bulunan Cadde54 projesinin yanı sıra Azerbaycan başta olmak üzere, Rusya, Türkmenistan ve Dubai’de gayrimenkul, enerji ve sanayi yatırımlarıyla da Türk bayrağını yurt dışında da dalgalandırıyor.

‘’Gayrimenkul Sektörünü Yeniden Tanımlıyoruz’’

Bugüne kadar hayata geçirdikleri projelerle sektöre yeni bir soluk getirdiklerine dikkat çeken Yu Group Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Mekki Özkan, “Gayrimenkul sektörünü yeniden tanımlıyoruz. Maslak, uzun yıllardır sektörün nabzının attığı en gözde pazarlardan biri. Hem konut hem ticari gayrimenkul yatırımları anlamında da yerli ve yabancı yatırımcının ilk sırasında yer alan lokasyonlardan. Bu nedenle bölgenin yatırım değeri üzerine en büyük gücümüz olan proje geliştirme tecrübemiz ve tasarım vizyonumuzla hayata geçirdiğimiz yeni projemiz, İstanbul gayrimenkul pazarına yepyeni bir soluk katacak” dedi. 

Yıl sonuna kadar iki yeni gayrimenkul projesini hayata geçireceklerini belirten Özkan, ‘’Yeni Türkiye yüzyılı vizyonu çerçevesinde yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Şimdiye kadar 1 milyon metrekareden fazla alanda proje geliştirmiş, Doğu Marmara’nın en büyük gayrimenkul ve inşaat yatırımı olan Cadde54 Alışveriş ve Yaşam Merkezi’ni sektöre kazandırmış bir geliştirici olarak Türkiye’deki yatırımlarımızı daha da güçlü şekilde sürdürmeye ve ülkemize katma değer ve istihdam sağlamaya devam edeceğiz’’ dedi.

‘’Projeyi 24 Ayda Teslim Edeceğiz’’

Maslak Dream by NEW INN projesinin yatırım değerinin 80 milyon dolar olduğunu ifade eden Özkan, “Projemizi 24 ay sürede tamamlayarak teslim etmeyi, yatırımcılara da kısa sürede en az iki kat prim sağlamayı hedefliyoruz.  İş ve ekonomi dünyasının merkezi Maslak’ta bulunan projemizde, 57 metrekare ile 120 metrekare arasında değişen muhteşem orman manzaralı 1+1, 2+1 süit daire seçeneklerimiz bulunuyor. “Serviced Apartment” konseptimizle beş yıldızlı otel konforu sunacağız. Misafirlerimiz Dream Roof, Dream Pool, Dream Fitness, Dream Lounge gibi sosyal alanlardan da tüm ayrıcalıklı hizmet anlayışıyla yararlanma hakkına sahip olacak” şeklinde konuştu.

“Sektörde Yüzde 300 Büyüyerek Pazarda İyi Bir Konum Edindik”

Türkiye’de yeni nesil konaklama sistemlerine öncülük etmeyi kısa sürede başardıklarını belirten NEW INN Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Akbal ise, “NEW INN’i 2020 yılında hem konaklama hem de emlak sektörüne yeni bir bakış açısı getirmek üzere kurduk. Kısa sürede Türkiye’nin bu alanda uzman proptech şirketlerinden biri haline geldik. 2022 yılında sektörde yüzde 300 büyüyerek pazarda iyi bir konum edindik. Lokasyonlarımızı çeşitlendirmek amacıyla stratejik iş birliği anlaşmalarımıza da ağırlık verdik. 

 Stratejik olarak önemli lokasyonlardaki boş ve süreli konaklamaya ayrılmak istenen rezidanslara talip olduğumuzu daha önce duyurmuştuk. Maslak Dream by NEW INN projesinde konaklama hizmeti veren çözüm ortağı olmamızın hem ülkemize hem sektörümüze bir kazanım yaratacağını düşünüyorum. Projedeki mülk sahiplerine dinamik mülk yönetim hizmetlerimizle, yüksek kira getirisi, 15 yıldan kısa süreli yatırımın geri dönüş süresi ve NEW INN marka farkındalığı ile profesyonel anlamda katkı sağlayacağımıza inanıyorum. NEW INN’in Luxury Stay konseptini de ilk kez bu projede hayata geçiriyoruz. Tecrübeli kadromuz ve gelecek vizyonumuzla projenin satış hızına da pozitif yönde katkı sağlayacağız.” dedi.

Tisan Koyu’na Otel İnşa Edilecek

Mersin’e bağlı Tisan Koyu’nun batı kesimindeki yarımadaya bin 79 adet villa, 12 dükkân ve bir adet otel inşa edilecek.

Türkiye’nin en güzel koyları arasında gösterilen Mersin’in Silifke ilçesindeki Tisan koyunun doğu kısmı, 1970’lerde dönemin askeri ve sivil bürokrasisinin kurduğu kooperatif eliyle yapılaşmaya açılmıştı. Koyun batı kesimi de şimdilerde bir başka kooperatif eliyle yapılaşmaya açılıyor. Tisan koyunun batı kısmında inşaat izni alan kooperatif şirket ortaklığı Tisan’ı adeta betona boğacak. 161 bin metrekarelik alanda 1079 adet villa, 12 dükkân ve 124 odalı otel yapılacak. Şirket bu proje için 480 milyon lira harcayacak.

Geçen yıl yapılaşmaya açılan Silifke’deki Tisan koyunun el değmemiş alanlarında villa yapacağını ilan eden şirket-kooperatif ortaklığı, ‘ÇED gerekli değildir’ raporu almış ve inşaat çalışmalarına başlamıştı. Şirket, projesinde revizyona gitti ve villa sayısını azaltıp yerine 124 odalı bir otel ekledi. Şirket projedeki bu değişikliğin ardından yeniden ‘ÇED gerekli değildir’ belgesi için başvurdu ve belgeyi aldı.

Birgün’den Abidin Yağmur’un haberine göre; Şirketin ÇED raporunda projenin ayrıntılarına da yer verildi. Rapora göre göre şirket Tisan koyunun batı kesimindeki yarımada üzerinde bulunan 3067 ve 3068 numaralı parseller üzerinde proje yapacak. Bu iki parselin toplamı 161 bin 722 metrekareyi buluyor.

Projenin ilk halinde 285 blok, 1150 konut ve 7 dükkân yapılacağı belirtiliyordu. Revizyon projede ise konut sayısı 1079’a düşürüldü, dükkân sayısı 12’ye çıkarıldı ve bir de otel eklendi.

Proje dosyasına göre 3068 numaralı parselde, 2+1, 3+1, 5+1 ve 6+2 özelliklerinde dubleks, tripleks dairelerden oluşan 99 blok, 775 daire ve 124 odalı 2 yıldızlı 1 adet otel yer alacak. 3067 numaralı parselde ise 2+1 özelliklerinde daireler ve 3+1 dubleks dairelerden oluşan toplam 40 blok, 304 daire yapılacak.

Proje Bedeli 480 Milyon TL

Şirketin ÇED dosyasına göre konu projesi için belirlenen proje bedeli 450 milyon liraydı. Revize projede aynı ÇED alanı içinde konut sayıları azaltıldı ve rezidans bloğu yerine otel kurulması planlandı. Böylece toplam proje bedeli 480 milyon liraya çıktı.

Proje dosyasında yer alan bilgilere göre şirket Tisan’da villa ve otel yapmakla yetinmeyecek. Villa sahiplerine özel bir plaj ve iskele alanı da oluşturulacak.

Kadınlara özel plaj, havuz ve aquaparkın yapılacağı, bunun yanı sıra ortak kullanıma açık plaj, havuz ve aquapark olacağı da proje dosyasında belirtiliyor.

Şirket ayrıca 800 kişilik amfi, spor merkezi, sağlık merkezi gibi sosyal donatı alanları yapmayı da taahhüt ediyor.

En Fazla Konut Fiyat Artışı Türkiye’de

2022 yılının son çeyreği itibarıyla 58 ülkeden 14’ünde konut fiyat artışları hız kazanırken, en fazla artışın yaşandığı ülke Türkiye oldu. Listenin ikinci sırasında ise İsrail var.

Türkiye’de konut fiyatlarında enflasyonun da artmasıyla birlikte son dönemde büyük bir artış yaşanıyor. Mevcut kiracılar hükümetin çıkardığı kanunda öngörülen yıllık yüzde 25 artış oranından yararlanıyor. Yeni ev tutan kiracıların ödeyecekleri miktar ise halen kirada oturanların ödedikleri miktarın 5-6 katına kadar çıkabiliyor.

Euronews’taki habere göre 58 ülkeden 14’ünde konut fiyatlarında reel artış yaşanırken zirvede Türkiye bulunuyor. 43 ülkede reel konut fiyatları düşerken Türkiye’deki yıllık yüzde 51’lik artış dikkat çekiyor. İkinci sıradaki İsrail’de yıllık reel artış yüzde 11.

Sadece beş ülkede konut fiyatları reel olarak yüzde 5’ten fazla artmış durumda. Reel (gerçek) artış enflasyondan arındırılmış hali yansıtıyor. Türkiye’deki nominal artış ise yüzde 168.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın da üyeleri arasında bulunduğu Uluslararası Ödemeler Bankası (BIS) 58 ülkede 2021-2022 son çeyrekler arasında konut fiyatlarındaki yıllık artış oranlarını açıkladı. Öncelikle reel artışa bakalım. Çünkü reel artış hesabında enflasyon dikkate alınıyor.

En fazla artış yüzde 51 ile Türkiye’de. İkinci sırada yüzde 11 ile İsrail gelirken ardından İzlanda (yüzde 9,9), Rusya (yüzde 9,7) ve Sırbistan (yüzde 7) geliyor. Başka yüzde 5’i aşan ülke yok.

13. sıradaki Kuzey Makedonya’da konut fiyatlarında yıllık reel artış yüzde 1. ABD’de ise değişim yok. Diğer 43 ülkede ise konut fiyatlarında reel düşüş söz konusu.

Ücretli Çalışan Sayısı Nisan Ayında Yıllık Yüzde 3,7 Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 nisan ayına ilişkin ücretli çalışan sayısını açıkladı. Buna göre, ücretli çalışan sayısı bir önceki yıla göre yüzde 3,7 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı 2023 Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzden3,7 arttı. Ücretli çalışan sayısı bir önceki yılın aynı ayında 13 milyon 997 bin 517 kişi iken, 2023 yılı Nisan ayında 14 milyon 516 bin 688 kişi oldu.

Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; 2023 yılı Nisan ayında ücretli çalışan sayısı yıllık olarak sanayi sektöründe yüzde 1,0, inşaat sektöründe yüzde 11,3 ve ticaret-hizmet sektöründe yüzde 4,1 arttı.

İnşaat Sektöründe Ücretli Çalışan Sayısı Aylık Yüzde 0,9 Azaldı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı 2023 Nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 1,0 azaldı.

Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; 2023 yılı Nisan ayında ücretli çalışanlar aylık olarak sanayi sektöründe yüzde 1,6, inşaat sektöründe yüzde 0,9 ve ticaret-hizmet sektöründe yüzde 0,7 azaldı.

2023 İlk Çeyrekte Konut Satışları Düştü

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı mayıs ayı konut satış verileri ile 2023 Ocak-Mayıs döneminde, bir önceki döneme göre yüzde 16,3 düşüş yaşandığı gözlendi.

Buna göre, Türkiye genelinde mayısta gerçekleşen 113 bin 276 konut satışının 3 bin 167’si yabancılara yönelik oldu. Yabancılara yapılan konut satışı mayısta yıllık bazda yüzde 46,9 azaldı. Mayısta toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışlarının payı yüzde 2,8 oldu.

Yabancılara yapılan konut satışlarında mayısta iller bazında ilk sırayı 1245 satış ile Antalya aldı. Antalya’yı 934 konut satışıyla İstanbul ve 249 satışla Mersin takip etti.

Söz konusu satışlar ocak-mayıs döneminde ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 37,8 azalarak 16 bin 650’ye düştü.

Mayısta Rusya vatandaşları Türkiye’den 991 konut satın aldı. Rusya’yı 503 konutla İran, 175 konutla Ukrayna ve 129 konutla Almanya vatandaşları izledi.

İpotekli Konut Satışları Mayısta Azaldı

Türkiye genelinde mayısta ipotekli konut satışları geçen yılın aynı ayına göre yüzde 6,3 azalarak 27 bin 476 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 24,3 olarak hesaplandı. Ocak-mayıs döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışları ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 16,7 azalışla 108 bin 67’ye geriledi.

Mayıs ayındaki ipotekli satışların 9 bin 249’u, ocak-mayıs dönemindeki ipotekli satışların ise 34 bin 801’i ilk el satış olarak gerçekleşti.

Mayısta diğer konut satış sayısı, Türkiye genelinde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 8,2 azalışla 85 bin 800 oldu. Toplam konut satışları içinde diğer satışların payı yüzde 75,7 olarak belirlendi. Ocak-mayıs döneminde gerçekleşen diğer konut satışları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 16,2 azalışla 374 bin 76’ya geriledi.

Türkiye genelinde ilk defa satılan konut sayısı mayısta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4,7 artarak 34 bin 413’e yükseldi. Toplam konut satışları içinde ilk satışın payı yüzde 30,4 olarak gerçekleşti. İlk el konut satışları ocak-mayıs döneminde ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11,3 azalışla 145 bin 272 olarak kayıtlara geçti.

Türkiye genelinde ikinci el konut satışları mayısta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 12,3 gerileyerek 78 bin 863 oldu. Toplam konut satışları içinde ikinci el konut satışlarının payı yüzde 69,6 olarak belirlendi. İkinci el konut satışları ocak-mayıs döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 18,3 azalışla 336 bin 871’e düştü.

Kamuya Olan Borç Yapılandırılması 3 Temmuz’da Sona Eriyor

7440 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun çerçevesinde kamuya olan borç yapılandırma başvuruları 3 Temmuz’da sona eriyor. Yapılandırma kapsamında, kamu kurum ve kuruşlarına ait kesinleşmiş hale gelen vergi borçları ve sosyal güvenlik müdürlüklerine ait kesinleşmiş borçlar uzun vadeli taksitlendirilebiliyor.

Yapılandırmanın çok önemli bir avantaj olduğunu belirten Mali Müşavir Fatma Sönmez, “3 Temmuz tarihi başvuru için son tarih. Borcu olan işletme ve şahıslar için son derece önemi bir fırsat. Son günlerde yaşanabilecek teknik aksaklıklar göz önüne alınarak bir an önce başvurular yapılmalı” hatırlatmasında bulundu.

Bu yapılandırmanın son yıllarda yaşanan ekonomik sıkıntılar nedeniyle ödemelerde zorluk yaşayan işletmelere can suyu olacağını belirten Sönmez şunları söyledi: “7440 sayılı kanun ile yürürlüğe girmiş olan yapılandırma ile uzun taksitler halinde ödeme seçenekleri sunuluyor. Peşin ödeme seçeneğiyle de indirimlerden yararlanmak mümkün.”

Kamuya olan borçların faizi siliniyor ve taksit imkanı sağlanıyor

İşletmeler, Kamu kurum ve kuruşlarına ait kesinleşmiş hale gelen vergi borçları ve sosyal güvenlik müdürlüklerine ait kesinleşmiş borçlar için yapılandırma başvurusunda bulunabiliyor. Öte yandan matrah artırımı başvurusu için de son fırsat olacağını ifade eden Sönmez, “İşletmelerin bu kanunun avantajlarından faydalanmak için belirtilen süre içinde başvuruda bulunması önem arz etmektedir” ifadelerini kullandı.

Son başvuru 3 Temmuz, ilk taksit ödemesi 31 Temmuz

Başvuru sürecinin devam ettiğini vurgulayan Mali Müşavir Fatma Sönmez, Yapılandırma başvurularının 3 Temmuz’da sona ereceğini, ilk taksit ödemesinin de 31 Temmuz’da yapılacağını söyledi.

Sönmez, “Son yapılan uzatma kararıyla birlikte, ilk taksit ödeme süresi de 1 ay daha uzatılmıştı. Yapılan veya yapılacak başvurular sonucunda oluşturulan ödeme planlarına göre, ilk taksit ödemesi en geç 31 Temmuz tarihine kadar yapılacaktır. “7440 sayılı kanun işletmeler için borçlarını ödeme kolaylığı sunmaktadır. Bu fırsat en iyi şekilde değerlendirilmelidir. Unutulmamalıdır ki, ertelenen her şey büyür” diye konuştu.

İnşaat Maliyetleri Kısa Vadede Ciddi Oranda Artışa Geçebilir

TÜİK verilerine göre İnşaat Maliyet Endeksi, 2023 yılı Nisan ayında bir önceki aya göre %1,03, bir önceki yılın aynı ayına göre %52,99 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi %1,37, işçilik endeksi de %0,18 oranında yükseldi.

Verileri değerlendiren Fenercioğlu A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Aycan Fenercioğlu, yıllık bazdaki artışın beklenen ölçüde olduğunu, aylık bazdaki düşük artışın seçim döneminde yaşanan belirsizliklerden kaynaklandığını ve inşaat maliyetlerinin kısa vadede ciddi oranda artışa geçebileceğini açıkladı.

Açıklanan TÜİK Nisan 2023 verilerine göre, İnşaat Maliyet Endeksi, 2023 yılı Nisan ayında bir önceki aya göre %1,03, bir önceki yılın aynı ayına göre %52,99 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi %1,37, işçilik endeksi %0,18 artarken, bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi %39,80, işçilik endeksi de %102,72arttı.

Bina inşaatı maliyet endeksi yıllık %54,55, aylık %0,91 arttı

Bina inşaatı maliyet endeksi ise bir önceki aya göre %0,91, bir önceki yılın aynı ayına göre %54,55 artarken, bir önceki aya göre malzeme endeksi %1,21, işçilik endeksi %0,18 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi %41,14, işçilik endeksi %103,02 arttı. Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi ise; bir önceki aya göre %1,46, bir önceki yılın aynı ayına göre %48,01 arttı. 

Verileri değerlendiren Fenercioğlu A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Aycan Fenercioğlu, yıllık bazdaki artışın beklenen ölçüde fakat aylık bazdaki artışın az olduğunu belirterek, “Aylık bazdaki artışın az olmasının sebeplerinden biri tam seçim dönemine denk gelen dönemde talebin azalması ve yaşanan belirsizlikler oldu. Bu aydan sonra maliyetler hem dövizin hem de talebin biraz daha artmasıyla yükselişe geçecektir. İnşaat maliyetlerinin kısa vadede ve ciddi bir oranda hem dövizin hem enflasyonun hem de oluşacak talebin etkisiyle artacağını öngörüyoruz. Öte yandan bankaların belki faiz desteğiyle talep artışı olursa biraz da bu arz talep dengesinden ötürü de maliyetler artışa geçecektir. Sektörün bütün bu seçenekleri göz önüne alarak hazırlık olması gerekli.” şeklinde konuştu. 

Yüksel İnşaat İflasını İstedi

Körfez ve Orta Asya ülkelerindeki projeleriyle ön plana çıkan Yüksel İnşaat, firma ve şirketleri için iflasını istedi.

Dünyanın en büyük 250 müteahhitlik firması arasında olan Yüksel İnşaat ve grup şirketleri iflas istedi. Davalı konumunda, Yüksel İnşaat A.Ş, Yüksel Holding A.Ş. ve Yüksel Yapı A.Ş. bulunuyor.  60 yıl önce Sazak ve Sert ailelerinin ortaklığıyla temelleri atılan Yüksel İnşaat, Türkiye’de liman projeleri başta olmak üzere Körfez ve Orta Asya ülkelerinde yüzlerce projeye imza attı. 

Millî Gazete’nin haberine göre; Mevcut durumu sürdüremeyen firma Yüksel İnşaat’ın iflasını istedi. Yüksel Enerji AŞ’nin konkordato istemesi üzerine mahkeme, şirketin 630 milyon liralık borcunu taksitler halinde ödemesine karar verdi. Nurol Yatırım Bankası A.Ş., şirket hakkında Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde iflas davası açtı.

Dorçe Prefabrik, İnşaatı Sanayileştiriyor

Dorçe Prefabrik, Yapı Bilgi Modellemesi (Building Information Modeling-BIM) ile dijital dönüşümü hızlandırmayı ve hedeflenen verimliliği sağlamayı amaçlayarak inşaatı sanayileştiriyor.

Dorçe Prefabrik, Yapı Bilgi Modellemesi (Building Information Modeling-BIM) ile inşaatı sanayileştirirken, dijital dönüşümü hızlandıran ve hedeflenen verimliliği sağlayan bir metodoloji sunuyor.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, sanayici kimliğiyle hafif çelik yapılar konusunda Avrupa’nın en büyük üreticilerinden olan Dorçe, müteahhit kimliğiyle de son 9 yıldır Engineering News Record (ENR) araştırmasında dünyanın en büyük 250 müteahhit firmasından biri olma özelliği taşıyor.

Tüm Ürünler Dijitalde Güvence Altına Alınıyor

Dorçe, Yapı Bilgi Modellemesi ile dijital dönüşümde hızlandırıcı etki sağlarken, hedeflediği verimliliği sağlıyor. BIM ve kurumsal kaynak planlaması (ERP) entegrasyonuyla tasarım, üretim ve tedarik zinciri bağlantısı kesintisiz bir şekilde sağlanırken, proje kapsamındaki tüm ürünler sahaya verisiyle birlikte transfer ediliyor.

Her bir kalite kontrol sonucu, elektronik doküman yönetim sistemine kaydediliyor. Böylece, kayıtların izlenebilirliği işveren ve Dorçe bünyesinde dijital platformda güvence altına alınıyor.

Dorçe’de BIM ile takip edilen bu süreçlere iş planları ve maliyet kontrolü gibi diğer boyutların katılımı da sağlanarak gerçek zamanlı inşaat yönetimi gerçekleştiriliyor. Bütün bu yaklaşım, şirkete yüksek müşteri memnuniyeti olarak yansıyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Dorçe Tasarım Direktörü Cenk Çetin, dijitalleşme endeksini ve üretim kapasitesini artırarak sektörde yüksek teknolojiyle faaliyet gösteren en verimli fabrika olma hedeflerinin bulunduğunu belirterek, bu hedef doğrultusunda en ileri teknoloji standartlarını kullandıklarını anlattı.

” Venezuela’dan Rusya’ya Çok Geniş Coğrafyadayız”

Çetin, dünya üzerinde inşaatı sanayileştiren az sayıdaki öncü kuruluşlardan birisi olduklarını belirterek, dünyanın her yerinde uygulanabilir modüler inşaat projeleri gerçekleştirdiklerini bildirdi.

Venezuela’dan Avustralya’ya, Rusya’dan Afrika’ya çok geniş bir coğrafyada çalıştıklarını kaydeden Çetin, şu açıklamalarda bulundu: 

“Ankara Kazan’da yer alan 100 bin metrekarelik üretim tesisimiz, Avrupa’nın en büyükleri arasında. Ayrıca, 6 Şubat büyük depremi sonrası ihtiyaç nedeniyle Başkent OSB’de 35 bin metrekaresi kapalı, 25 bin metrekaresi açık olmak üzere toplam 60 bin metrekarelik ikinci bir tesis kurulumu daha gerçekleştirdik. Petrol, doğal gaz, enerji, maden, rafineri, inşaat ve savunma sanayi sektörlerine, bakanlık, valilik ve elçilikler gibi devlet makamlarına, uluslararası örgütlere ve kâr amacı gütmeyen kurumlara projeler gerçekleştiren ve üretim yapan Dorçe, global çapta elde ettiği büyük başarısını, verimliliğinde önemli payı olan dijitalleşme seviyesine ve teknoloji kullanımındaki gelişmişliğine borçlu.”

Kaynak: AA

Yeşil Mahalle Projesi Satışa Çıktı

Yeşil Vadi tarafından Türkiye’nin ilk bungalov konseptiyle Kırklareli’de inşa edilecek olan Yeşil Mahalle projesi, düzenlenen lansman ile tanıtıldı.

Yeşil Vadi Yönetim Kurulu Başkanı Rafet Orhan’ın önderliğinde gerçekleştirilen toplantıda, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cihan Demirel, Yönetim Kurulu Üyesi Aslı Orhan Demiral, Genel Müdürü Emin Ertuğrul ve Genel Koordinatör Nurgül Orhan Uysal, ev sahipliği yaptı.

Toplam 168 adet bungalovdan oluşacak Yeşil Mahalle projesinin tanıtımı için basın konuşması gerçekleştiren Yeşil Vadi Yönetim Kurulu Başkanı Rafet Orhan, şu açıklamalarda bulundu:

“Yaşadığımız pandemi ve ülkemizin deprem kuşağında yer alması, Yeşil Mahalle’nin bir projeden öte gerçek bir ihtiyaç olduğunu ortaya çıkardı. Türkiye’nin sağlam zeminine sahip şehirlerinden birisi olan Kırklareli’ndeki projemizde yaşayacak sakinlerimiz toprağa basabileceği, bahçesinde meyve ve sebzesini yetiştirebileceği, doğanın kalbinde huzurla yaşayabileceği bir hayata merhaba diyecek.

Yıldız Dağları’yla çevrili Kofçaz-Elmacık köyü sınırlarında yer alan Yeşil Mahalle, lokasyon itibariyle yüksek bir potansiyele sahip. İstanbul’a sadece 120 dakikalık mesafede yer alan projemizde devamlı yaşanabileceği gibi, yakınlığı itibariyle ailelerin hafta sonunu keyifle geçirebileceği bir imkânı da sunmuş oluyor. Ön taleple birlikte büyük ilgi görmeye başlayan projemizde şu ana dek bungalovların yüzde 35’i sahiplerini buldu. Lansman avantajlarını kaçırmak istemeyen, doğanın içinde huzur dolu bir yaşamı arzulayan vatandaşlarımızı projemizi görmeye davet ediyorum.

Bize müşterilerimizden birçok talep geliyor. Gelen taleplere baktığımızda İstanbul’a yakın olup, müstakil bir evim olsun diyen bir müşteri kitlemiz oluştu. Biz de bu talep doğrultusunda Silivri’de Yeşil İnci Villaları projesini geliştirdik. 59 villadan oluşan bu özel projede inşa çalışmaları tüm hızıyla sürüyor. Bu projemizdeki villaların tamamı sahiplerini buldu. Gelen yoğun talep üzerine bu projemize yakın bir lokasyonda 35 villadan oluşan 2. projemizi başlattık. Kısa süre içerisinde bu projemizde de %70’i sahiplerini buldu. Şimdi 3. Projemizin hazırlığı içerisindeyiz, yakın zamanda duyuracağız. Aslında pandemi-deprem derken birkaç yıldır vatandaşların Trakya bölgesine ilgisi arttı. Yatırım noktasında son yıllarda bu bölgede inanılmaz bir talep oluştu. Bizde bu talep doğrultusunda Tekirdağ – Şarköy’de çok özel bir proje geliştirdik. Denize sıfır, önü kapanmayan 70 villadan oluşacak bu butik projemizi de yakın zamanda hayata geçirmeyi planlıyoruz.

Bugüne kadar İstanbul başta olmak üzere Tekirdağ, Kırklareli, Edirne ve Çanakkale’yi kapsayan Trakya Bölgesi’nde önemli yatırımlar yaptık ve bunu sürdürüyoruz. Bu bölge yatırımcısına daima kazandırıyor. Gelen yoğun talep üzerine şimdi de orta gelirli vatandaşlarımız için Başkent Ankara’nın Beypazarı ilçesinde yeni arsa projemiz için düğmeye bastık. Bununla beraber yüksek kur ve enflasyon sebebiyle konut ve arsa erişimine zorlanan vatandaşlarımız için portföyümüze tarla yatırımını da ekleme kararı aldık. Ar-Ge sürecinin tamamlanmasıyla birlikte tarlanın da en avantajlısı çok yakında Yeşil Vadi kalite ve güvencesiyle satışa çıkacak.”

Bağyurdu OSB Yeşil OSB Olacak

İzmir’in Kemalpaşa ilçesinde yer alan Bağyurdu Organize Sanayi Bölgesi, (OSB) sanayicilerine Yeşil Mutabakat prosedürlerine uygun olması amacıyla önemli imkanlar sunuyor. 

2008 yılında yeşil OSB olmak hedefiyle kurulan Bağyurdu OSB, bugün geldiği noktada enerji, su ve atık tasarrufunda önemli çalışmalar yapmaya devam ediyor. 

Bölgede 90 parsel bulunduğunu ve parsel tahsislerinin tamamlandığını ifade eden Bağyurdu OSB Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Aydın Telseren, “Sadece 1 parselimiz boş. 22 parsel sahibi faaliyetlerine başladı. 9 parsel sahibi ise yapı kullanma izin belgesini almış bulunmakta. İnşaat aşamasında 13 parselimiz var. Proje aşamasında da 45 parsel var. Önümüzdeki 2 sene içinde proje ve inşaat aşamasında olan firmalarımız yatırımlarını tamamlayacaklar.” dedi.

Ayrıca İzmir’deki sanayicilerin genişleme ve büyüme talepleriyle ilgili dönüşlerine istinaden 1000 dönümlük bir genişleme alanı için de çalışmalara başladıklarını söyleyen Telseren, bu konuda bakanlıktan olumlu değerlendirmeler aldıklarını belirtti. İbrahim Aydın Telseren, “Altyapı oluşumumuz da genişleme alanını besleyebilecek güçte. Yeni parsellerimiz açıldığında fabrikalarımızın üretime geçmesi ile istihdamda en az 2-3 kat büyüyeceğiz.” ifadelerini kullandı.

“GES yatırımımızı devreye alacağız”

 Altyapı yatırımlarının yüzde 90’ının tamamlandığını, bugüne kadar 50 milyon dolardan fazla yatırım harcaması yaptıklarını ayrıca 10 milyon dolarlık daha altyapı yatırımı yapılacağını söyleyen Telseren, şunları söyledi:

“Hiçbir kredi kullanmadan, katılımcılarımızın katkıları ile bütün altyapı yatırımlarımızın büyük ölçüde bitirdik. Enerji hatlarımız toprak altında. Yollarımız ağır yüklere dayanacak nitelikte beton olarak yapıldı. Bünyemizde yaklaşık 30 dönümlük bir alana tır parkı kuracağız. Bölgemizde su israfının önüne geçiyoruz.

Dünya Bankası’ndan ‘Yeşil OSB’ olarak 1,6 MW kapasiteli GES yatırımımız için kredi aldık. Türkiye’de güneş enerjisi desteğini Dünya Bankası’ndan alan ilk OSB’yiz. 3-4 ay içinde sistemi devreye alacağız. Kendi enerji ihtiyacımızı buradan karşılayacağız. Öte yandan yeşil OSB kimliğimize yakışan yeşil bir idari bina inşaa etme projemiz var gündemimizde.”

“Konumumuz sanayici için avantajlı”

Yeşil OSB olmanın sağladığı avantajların yanı sıra OSB’nin İstanbul-İzmir Otoyolu üzerinde olması, limanlara, Kemalpaşa Lojistik Köyü’ne, şehir merkezine ve etrafında bulunan Turgutlu, Manisa, Salihli, Kemalpaşa OSB’lere de yakın olmasının da sanayici açısından pek çok kolaylık sağladığına da değinen Telseren, bölgede eğitimli iş gücü bulabilmenin de kolay olduğunu söyledi.

Bölgede makine imalat ve otomotiv yan sanayi firmalarının yoğunlukta olduğunu söyleyen Telseren, “Bölgemizde üretilen ürünler makine ve otomotiv yan sanayi ürünleri olmasından dolayı biraz pahalı ürünler. Bölgemize mobilya sektörü üzerine çok büyük bir yatırım yapılacak ve büyük ölçüde ihracata çalışacak. Bütün bunları yan yana koyduğumuzda 5 milyar dolarlık bir üretim potansiyeli bekliyoruz.” dedi.

“Bölgemizden Avrupa’ya yoğun ihracat var”

Başta Avrupa pazarı olmak üzere dünyaya ihracat yapan güçlü firmaları bölgede ağırladıklarını söyleyen Telseren, “100’den fazla ülkeye ihracat var bölgemizden. Firmalarımız Ar-Ge çalışmaları bakımında güçlü, bazı fabrikalarda Ar-Ge merkezleri var. Bu nedenle hızlı gelişen, katma değeri yüksek ürünlerin üretildiği güçlü bir bölge olma yolunda ilerliyoruz. Firmalarımız yeşil dönüşüm konusunda da örnek çalışmalar yapıyor. 2011’ den beri zorunlu olmadığı halde bünyelerinde yağmur suyu hasadı yapan sistemler inşaa ettiler. Sanayicilerimiz yeşil osb’ye dönük yaptığımız yatırımları ceplerine koyup kendi verimliliklerini, karbon analizlerini yaptıklarında göreceli olarak yeşil mutabakatta daha önde olacaklar ve artı puanlar elde edecekler. Avrupa yeşil mutabakatı kapsamında faaliyet gösteren firmalar için bölgemiz cazip.” dedi.

Ayrıca TOBB ile yaptıkları anlaşma kapsamında Mesleki Yeterlilik Sınav Merkezi olarak da faaliyet gösterdiklerini belirten Telseren, ayrıca bir de AB projesine imza attıklarını, bu kapsamda iş güvenliği konusunda sürdürülebilir eğitim merkezine sahip olduklarını belirterek, “Bugüne kadar yaklaşık 1000 kişiye VR gözlükler ile iş güvenliği konusunda eğitim verdik. Türkiye’de bu konuda çalışan ender OSB’lerden biri olduk ve bu projemizi başarılı bir şekilde tamamladık.” açıklamasını yaptı. 

Kaynak: Dünya Gazetesi/Özlem Sarsın

Lipton’un Sakarya Tesisinde İnşaat Başladı

Yerli kalkınma amacıyla Türkiye’deki yatırımlarını sürdüren Lipton, Pazar ve Fındıklı fabrikalarının ardından Sakarya’nın Arifiye ilçesindeki tesisin inşaatını başlattı.

Sakarya Arifiye’de 24 dönümlük arazi üzerinde 15 bin metrekare kapalı alanda kurulan çay paketleme fabrikasının temel atma töreni yapıldı. Lipton Türkiye Genel Müdürü Fatih Atay ve Lipton Türkiye Tedarik Zinciri Direktörü Alptuğ Yıldırım’ın katıldığı törende, küresel çay pazarındaki yeri ve çay kültürünün gücü ile Türkiye’nin Lipton için önemli bir pazar olduğu vurgulandı.

Yıllık üretim kapasitesinin 25 bin tonu bulacağı öngörülen Lipton Türkiye’nin Sakarya’daki yeni fabrikasının, 2024 yılı Haziran ayında üretime başlaması planlanıyor. Toplam yatırım bedeli 500 milyon lirayı bulan ve iki fazda gerçekleşecek projenin ilk fazında Sakarya ili ve çevresinde 130 kişi, ikinci fazında ise 180 kişi istihdam edilecek.

Açılış töreninde konuşan Lipton Türkiye Genel Müdürü Fatih Atay, Türkiye’de çay tarımını çok önemsediklerini vurgularken, Sakarya Arifiye’deki yeni fabrika ile da bölge ekonomisine, istihdama ve çay tarımının gelişimine katkıda bulunmayı hedeflediklerini söyledi.

Atış Şirketler Grubu, ‘Smart Ev ‘Projesini Hayata Geçirdi

Atış Şirketler Grubu CEO’su Ahmet Atış, “Değişen yaşam koşullarıyla birlikte 1+1 dairede tek çocuklu bir aile de yaşayabiliyor. Biz de bu ihtiyaçtan yola çıkarak küçük metrekarelerle çözüm ürettik.’’ dedi.

Dünya Gazetesi’nden Mehtap Halıcı’nın haberine göre; Projede küçük metrekareli evler tasarlayan şirket, burada TOKİ modelini özelleştirerek, lüksü minimal konsepte taşıyor. Pazardaki küçük evlere olan ilginin yatırımlarına yansıdığını belirten Atış Şirketler Grubu CEO’su Ahmet Atış, bu konsepte çok inandıklarını ve büyük yatırım gerçekleştireceklerini söyledi.

“Küçük evler talep görüyor”

Küçük metrekareli evlerin yoğun talep gördüğünü ifade eden Ahmet Atış, “Değişen yaşam koşullarıyla birlikte 1+1 dairede tek çocuklu bir aile de yaşayabiliyor. Biz de bu ihtiyaçtan yola çıkarak küçük metrekarelerle çözüm ürettik. 1-2 yıl sonra bu konsepti yapan belki 50 marka daha çıkacak.

Ancak biz öncü olmak istedik” dedi. Projelerinin detaylarıyla ilgili de konuşan Atış, şunları söyledi: “Bursa Nilüfer’in Kayapa bölgesinde ilk lansmanlarımızı gerçekleştirdik. Projelerimizde 1+1’ler 45, 2+1’ler 65-70, 3+1’ler ise 90- 95 metrekarede çözülüyor. İlk 20 günde 300’ün üzerinde satış yaptık. Minimalist formlar tüketici tarafından ilgi görüyor.”

Özellikle son 3-4 yıldır salgın hastalıklar, depremler ve enflasyonist ortam sebebiyle konut tercihlerinin değiştiğini belirten Atış, bu sistemi 1 yıl içinde Türkiye’nin gelişmekte olan 7-8 ilinde hayata geçirmeyi planladıklarını söyledi. Atış, şöyle konuştu: “Projemizi Almanya ve İngiltere gibi uluslararası pazara taşımayı hedefliyoruz. Hangi bölgelerde bu konsept daha yapılabilir konusunda incelemelerimiz sürüyor, araştırma içindeyiz. 1 yıl içinde yurtiçinde, sonrasında da yurtdışında proje hazırlıklarına başlamayı hedefliyoruz.”

Eti’nin Mazıdağı Tesislerinde Bakır Artıklarından İnşaat Demiri Üretilecek

Eti’nin Mardin’de yer alan Mazıdağı Tesislerinde bakır işlenirken ortaya çıkan artık ürünlerden inşaat demiri üretimi yapılacak.

Cengiz Holding kuruluşlarından Eti Bakır, Mardin’i sürdürülebilir geleceğin merkezi yapmayı hedefliyor. 1.2 milyar dolarlık yatırımla hayata geçirilen Eti Bakır Mazıdağı Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre Tesisi’nde, ‘artık’ ürünlerden farklı metaller ekonomiye kazandırılıyor. Yıllık 2 bin 500 ton kobalt, 2 bin ton bakır ve bin ton çinko üretilen tesiste, toplamda 5 bin 500 ton metal içeren ürün imal ediliyor.

Dünya Gazetesi’nden Nurdoğan Arslan Ergün’ün haberine göre; Bakır üretiminde ortaya çıkan pirit konsantresinden kobalt üretilen entegre tesiste, yine artık malzemelerden imal edilen gübre kapasitesi ise yıllık 500 bin ton. Eti Bakır, tesisle 350 milyon dolar gübre, 270 milyon dolar metal ithalatını ikame etmeyi hedefliyor. Demir-çelik sektörüne de girmeye hazırlanan Eti Bakır, yıllık 200 bin ton kapasiteli inşaat demiri üretim tesisi kuracak. 250 milyon dolarla hayata geçirilecek olan ve 24 ile 36 ay arası devreye alınması planlanan tesiste 500 kişi istihdam edilecek.

Stratejik ürünler üretilip ihraç ediliyor

 “2 bin 500 tonluk kapasiteyle dünyadaki kobalt üretiminin yüzde 2’sini gerçekleştiriyoruz” diyen Eti Bakır Mazıdağı Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre Tesisi Genel Müdürü Emre Kayışoğlu, kobalt, nikel, lityum, çinko ve manganez gibi elementlerin, artık dünyanın ve insanlığın geleceğinde hayati bir rol üstlendiğini belirtti.

Kayışlıoğlu, “Dünyada çok az sayıda tesisin üretebildiği bu elementlerin birçoğu, bugün Mardin’de üretilerek dünyanın farklı coğrafyalarına sunuluyor. Mazıdağı Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre Tesisi, Doğu ve Güneydoğu’nun en büyük özel sektör yatırımı” diye konuştu.

Lityum üretip batarya tozlarını ayrıştıracak

Tesiste yüzde 99.99 saflıkta kobalt üretilebildiğini aktaran Kayışoğlu, “Böylece teknoloji, petrokimya, otomobil, uçak sanayi, seramik gibi alanlarda katma değerli ürünlerin üretimini yapabiliyoruz” dedi.

Ar-Ge laboratuvarında, manganez, lityum ve diğer stratejik elementlerin üretilmesi ve saflaştırılması üzerine de çalışmalar yürüttüklerini açıklayan Kayışoğlu, “Mazıdağı tesislerinin şimdiki odağında ise batarya tozundaki metalleri geri dönüştürmek var.

Atıl vaziyetteki otomobil, telefon ve bilgisayar bataryalarının içinden, kobalt, nikel, lityum ve manganezi çıkarıp ekonomiye geri kazandıracağız. Çalışmaları 1-2 yıl içerisinde tamamlayarak, dünyada bir ilki başarmak istiyoruz. Bu konuda İngiltere ve Mardin tesisimiz birlikte çalışıyor” dedi.

“Elektrikli araç üreticileriyle görüşüyoruz”

Elektrikli araç bataryasının üretimi kadar, geri dönüşümünün de önemli olduğunu söyleyen Kayışoğlu, “Ayrıştırdığımız bataryadan elde edilen değerli metalleri yeni batarya üretiminde kullanılacak hale getirebilecek güç ve tecrübemiz var.

Sürdürülebilir batarya hammaddeleri çalışmalarımızla 14 firmayla AB’nin Horizon Projeleri’ne başvurduk. Kabul görürse Avrupa akademileri ve laboratuvarlarıyla bu konudaki ana partnerlerden biri olacağız” dedi. Kayışoğlu, elektrikli araç üreticileriyle batarya geri dönüşümü için görüştüklerini de kaydetti.

Daha ucuza gübre satıp çiftçiyi destekliyoruz

Eti Bakır’ın Mazıdağı tesislerinde 2 bin ton katot bakır, 2 bin 530 ton çinko karbonat, 6 bin 740 ton kobalt karbonat üretiliyor. Üretilen fosforik asit, sülfürik asit gibi ürünler ise fosfatla karıştırarak gübre üretimi yapılıyor. Emre Kayışoğlu, “Yılda 400 bin tonluk DAP gübresi üretim kapasitemiz var. Fosfatlı kompoze (NPK) gübre üretimimizi bu yüksek verimlilik sayesinde piyasadan daha ucuz fiyata satarak Türk çiftçisini destekliyoruz” dedi.

Bin 500 çalışanın bin 100’ü bölgeden

Mazıdağı tesislerinde çalışan bin 500 kişiden bin 100’ünün bölge insanı olduğunu açıklayan Emre Kayışoğlu, şunları söyledi: “Mazıdağı’nda yetişen mühendislerimizin bazıları yurt dışına giderken, İngiltere, İspanya ve Pakistan başta olmak üzere yurt dışından da birçok mühendis tesisimize çalışmaya geliyor. Odağımızda yerel istihdam ve sürdürülebilirlik var.

Çevre Müfettişleri adını verdiğimiz bir eğitim projesine başladık. Proje kapsamında 45 okuldan bin 500 öğrenciye ulaştık. Çevre hassasiyeti, enerji verimliliği, geri dönüşüm ve atık yönetimi gibi başlıkların yer aldığı eğitim kapsamında, aynı zamanda ‘Atık Pil Toplama’ kampanyası da başlattık.”

İngiltere tesisiyle pazar ağı genişledi

Üretimde önemli bir atılımın İngiltere’nin Widnes kentindeki ICoNiChem’in grup bünyesine katılmasıyla yaşandığını söyleyen Emre Kayışoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hayata geçirdiğimiz yeni yatırımlarla ICoNiChem’in kobalt üretimini iki kat artırdık. Kobaltı; nikel, sodyum ve magnezyumdan ayrıştırma kapasitesini 900 tondan bin 800 tona çıkaran ICoNiChem, Mazıdağı’ndan gelen ürünleri de İngiltere’de işlemeye başladı.”

OSB’lere Genişleme Kararı

Gaziantep, Hatay ve Kahramanmaraş’ta bazı organize sanayi bölgelerinin (OSB) genişleme alanı belirlenmesi ile ilgili Cumhurbaşkanı Kararı yayımlandı.

Karar, deprem bölgelerinde ticaretin yeniden toparlanmasına katkısı nedeniyle sanayiciler tarafından memnuniyetle karşılandı. Depremle üretim, istihdam ve ihracatın olumsuz etkilendiği iller arasında olan Gaziantep’te, deprem öncesi başvurusu yapılan alanlar ile ilgili kararların hızlı bir şekilde çıkması moralleri düzeltti.

Dünya Gazetesi’nden Güneş Doğdu Soylu’nun haberine göre; Bu karara göre; Gaziantep’in Nizip ilçesindeki alanlar “Nizip Organize Sanayi Bölgesi Genişleme Sanayi Alanı”, “Nizip 2. Organize Sanayi Bölgesi Genişleme Sanayi Alanı” ve “Nizip Küçük Sanayi Sitesi Sanayi Alanı”, Oğuzeli ilçesindeki alanlar, “Oğuzeli Organize Sanayi Bölgesi Genişleme Sanayi Alanı”, Oğuzeli ile Şahinbey ilçeleri sınırları içindeki alanlar “Gaziantep Ayakkabı Terlik ve Yan Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Genişleme Sanayi Alanı”, Araban ilçesindeki alanlar “Araban Sanayi Alanı”, söz konusu ilçedeki Fevzi Çakmak ve Yeni Altıntaş mahallelerindeki alanlar da “Sanayi Alanı” olarak belirlendi. Gaziantep’te söz konusu bölgeler ile ilgili konuşan yetkililer özel açıklamalarda bulundu.

Oğuzeli OSB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bozoğlu:

“Deprem sonrası sürecimiz yetkililerin yoğun ilgili ve alakası ile hızlı bir şekilde birkaç gün önce çözüldü. Bölgemizin doluluk oranı şuan yüzde 90 civarında. 110 civarında fabrikamızda 3 bin kişiye istihdam sağlanıyor. Bölgemize yoğun bir yatırım talebi var idi.

Depremden bize göre daha fazla etkilenen Kahramanmaraş, Adıyaman, Hatay başta olmak üzere altyapımızın daha iyi olması nedeniyle yoğun talepler almaya başladık. Bölgemizde daha önce daha çok küçük ölçekli işletmeler faaliyet gösterirken yeni alanımız ile birlikte orta ölçekli fabrikaların kurulmasını planlıyoruz. Bu gelişme bölgemiz ve ilimiz için son derece faydalı olmuştur.

110 olan fabrika sayımızın bu son gelişmeler ışığında 300’e çıkmasını, istihdamımızın da 20 bin kişiye ulaşmasını hedefliyoruz. Biz şu an bu olumlu gelişmenin yanında OSB’mize trafiğe takılmadan Gaziantep Karataş bölgesine direkt bağlanacak yolun biran önce faaliyete geçmesini bekliyoruz. ”

Nizip Ticaret Odası BaşkanıNizip OSB YKÜ Mehmet Özyurt:

“Nizip Organize Sanayi Bölgesi için artı 200 hektarlık bir alan için başvuruda bulunmuştuk. Yeni çıkan kararname öncesi talebimizi yaklaşık 650 hektara çıkarmıştık. Bu yönde kararın hızlı ve beklediğimiz yönde çıkmasından çok memnunuz.

Küçük Sanayi Sitesi içinde 300 hektar civarında bir alan onaylandı. Sanayi Sitesi için esnafımızın çok fazla talebi vardı ve çok büyük sıkıntılar yaşanıyordu. Çünkü 1994 yılından bu yana ilçemizde zeytin alanları nedeniyle imar yapılamıyordu. Esnaflarımız, uzun yıllardır bekleyen sorununa bu yeni Karar ile çözüm bulunmasına çok sevindiler. Nizip OSB’de çok fazla yatırımcı talebi alıyorduk.

Mevcutta 100 civarında fabrikamız var. 65 fabrikamız faal durumda. İlçemize yapılan yatırımlar 4. Bölge teşviklerinden faydalanırken, yatırım OSB’ye yapılınca 5. Bölge teşviklerinden faydalanıyor. Bölgemizdeki esnaf ve sanayicinin ihtiyaçlarını görüp süreçlerimizi deprem nedeniyle hızlandıran tüm yetkililere çok teşekkür ederiz. ”

Araban Belediye Başkanı Hasan Doğru:

“Cumhurbaşkanı Kararı ile ilçemizde hem yeni sanayi bölgesi hem de 2019 yılında ön çalışmalarına başladığımız OSB alanı için onay çıktı. 647 dönümlük OSB alanımız için onay çıkması bizler için çok sevindirici. Çünkü OSB’ler için süreçler normal zamanlarda biraz daha yavaş ilerliyordu. Deprem sonrası talebimizin hızlı bir şekilde sonuçlanması bizleri çok mutlu etti. Diğer taraftan Küçük Sanayi alanı için esnafımızın yoğun bir talebi vardı, bu karar ile de esnafımız çok rahatlayacak.

Deprem sonrası yatırım teşviklerinde İslahiye ve Nurdağı ile birlikte Araban ilçemiz, 6. Bölge ilan edildi. Araban ilçemiz tarımıyla ön planda. Kurulacak OSB’nin tarıma dayalı İhtisas OSB olma durumu da söz konusu olabilir. Bu Karar ve 6. Bölge teşvik imkânlarıyla ilçemize yoğun bir talep olacağını öngörüyoruz. İlçemizin nüfusu 33 bin kişi.

Her gün binin üzerinde Gaziantep’e ilçemizden çalışan transferi yapılıyor. Bu yeni gelişme ile ilgili OSB’mizde ilk etapta 40,50 civarında fabrikanın açılacağını hesap edersek 33 bin nüfusluk ilçemiz bölgede cazibe merkezi olabilir ve 15 bin civarında kişiye istihdam sağlanabilir.”

“Dayanışmayı Odağa Alıp Birlikte Çalışıp Daha Güzel Bir Gelecek İnşa Edebiliriz”

Kale Grubu’nun, kurucusu Dr. (h.c.) İbrahim Bodur’u vefatının yedinci yıl dönümünde anmak, aynı zamanda değerlerini gelecek nesillere aktarmak için bu yıl ikinci kez düzenlediği ‘Hayata Değer Buluşması’na, gençlerin ‘ortak gelecek için birlikte hareket etme’ çağrısı damgasını vurdu. 

Kale Grubu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay, Müze Gazhane’de gerçekleştirilen ‘Hayata Değer Buluşması’nın açılışında yaptığı konuşmada, gençlerin bu alandaki duyarlılığının gelişmesi nedeniyle Türkiye’de sosyal girişimcilerin sayısının günden güne arttığını söyledi. Bodur Okyay, “Gençler, kendi çevrelerindeki eksiklikleri ve ihtiyaçları fark ettikçe toplumun yaşam kalitesini iyileştirecek öneriler geliştiriyorlar. Diğer yandan sosyal girişimcilik de gençler için ideal bir alan sunuyor. Çünkü kişisel ve profesyonel gelişim fırsatları içeriyor. Bir sosyal girişimci olarak, liderlik becerileri, işletme yönetimi, yalnızca toplumda olumlu bir etki yaratmakla kalmıyor; kendi potansiyellerini keşfedebiliyorlar. Sadece kendi başarılarını değil, topluma sağladıkları değeri de ölçebiliyorlar. Bu bakış açısıyla, genç sosyal girişimciler, İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Programı’nın gelişim sürecinde en önemli pusulamız oldu” diye konuştu.

Birlikte başarma kültürüne ihtiyaç var

“Türkiye’de Gelecek, Sosyal Girişimciliğe Nasıl Gelecek?” başlıklı oturumda konuşan sivil toplum gönüllüsü İbrahim Betil, “Sivil toplumun gelişmesi için gençlerin mücadele etmesi lazım” dedi. Betil, deneyim ve yaratıcılık bir araya geldiğinde güzel projelerin ortaya çıkacağına inandığını söyledi. Aynı oturumda konuşan Birleşmiş Milletler SKA Genç Lideri, Twin Science Kurucu Ekip Üyesi Okan Dursun ise gelecekten umutlu olduğunu vurguladı ve “Bizden önce yola çıkmış olanların ayak izleri, bizim pusulamız. Onların dünya sahnesinde aldığı yeri gördükçe umutlanıyorum. Umudumun bir diğer önemli nedeni de gençler… Birlikte başarma kültürüne ihtiyacımız var. Bilmek önemli ama daha önemlisi aksiyona geçmek…” diye konuştu.

Onarım Atölyesi Kurucusu Ekin Al’ın moderasyonunu üstlendiği “Dünyaya İyi Bakmak İçin Gençlik Etkisi” başlıklı oturumda konuşan Good4Trust Alan Oluşturucu ve Yönetim Çemberi Koordinatörü Eş Yazarı Ece Satıcı, toplumda yaygın olarak kabul gören “Gelecek Gençlere Emanet” söylemine karşı çıkarak, “Gençler bu işi çözer diye düşünürsek çok geç kalmış olacağız. Herkesin bir an önce adım atması gerekiyor” dedi. Satıcı, yeni jenerasyonun dünyaya iyi gelen şirketlerde çalışmak istediğine vurgu yaparken, “Değişim de böyle gelecek” dedi. Biriktir Kurucu Ortağı Yağmur Gömürlü, “Başkalarından bir şeyleri beklemeye gerek yok. Biz bir ateş yakmalıyız, bu ateşi harlayacak kurumları harekete geçirmeliyiz” çağrısında bulundu. Mevcut sistemlerin çalışmadığının görüldüğünü dile getiren Etki Kolaylaştırıcısı İlayda Küçükafacan ise “Gelecek herkese emanet. Mesele, hadi gel birlikte yapalım demekte!” ifadelerini kullandı.

Mert Fırat: “Deprem sonrası yaratılan etkinin sürdürülebilir olması önemli”

Sürdürülebilirlik İletişimcisi Sertaç Doğanay tarafından yönetilen ‘Ortak Payda, Ortak Fayda: Dayanışma” başlıklı oturumda, 6 Şubat depreminin ardından yapılan yardımların ve dayanışmanın sürdürülebilirliği tartışıldı. Afetin ilk gününden itibaren deprem bölgesiyle dayanışma faaliyeti yürüten kurumlardan biri olan İhtiyaç Haritası’nın Kurucu Ortağı Mert Fırat, “Yaratılan etkinin sürdürülebilir olması çok önemli” derken, diğer Kurucu Ortak Ali Ercan Özgür de Türkiye’nin böyle afet durumlarında ilk refleksi vermekte çok başarılı olduğunu, ancak hayırseverliği organize hale getirmekte sorunlar yaşandığını söyledi. 

6 Şubat depreminin ardından çalışanları, gönüllüleri, bayi ve iş ortakları, bursiyerlerinin ortak hareketiyle sahada etkili çalışmalara imza atan Kale Grubu’nun İç İletişim Müdürü Deniz Kaçaroğlu Türker ise “Biz Grup olarak, bugüne kadar hep insanı merkeze alan işler yaptık. İçinde bulunduğumuz bu zor günlerde de yine insanı odağımıza aldık. Kaleseramik Vakfı’nın koordinasyonunda ilk etapta akut ihtiyaçların karşılanmasını sağladık. Mobilize ve doğru paydaşlarla organize olmanın ne derece önemli olduğunu gösterdik. Akut durum sona erince bunun bir maraton olacağının farkındaydık. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da çözümün bir parçası olmak için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Depremde hayatını kaybeden babasının işletmesini devralan ve bölgedeki üreticilerle dayanışma sergileyerek Los Chullos adında yeni bir marka yaratan Güven Cem Çullu da adil üretim konusunda bir başlangıç yapmak için başlattıkları girişim konusunda bilgiler verdi. 

Verinin önemi tartışıldı

“Özveriden Veriye Sosyal Fayda” başlıklı oturumu ise Impact Hub İstanbul Kurucu Ortağı Semih Boyacı yönetti. Dnd Lab Kurucu Ortağı Mehmet Can İrhan, etki yatırımının her yıl ikiye katlandığını belirtirken, UP School Kurucu Ortak ve CEO’su Mina İlköz Demirtaş sosyal girişimciler için paydaşları ikna etmek açısından verinin çok önemli olduğunu vurguladı. Gözlemevi Kurucusu Handan Uslu ise “Etkiyi belki 10-15 yılda sağlayacağız. Ama kararlı adımlarla buna doğru ilerlemeliyiz” dedi.

“Etki Yatırımının İki Ucu” başlıklı oturumda ise Good4Trust Kurucusu Uygar Özesmi, “Etki yatırımı olmayan bir yatırım, kötü bir yatırımdır” diyerek çarpıcı bir tartışma başlattı. Özesmi, etki yatırımının sonuçlarını ölçmek kadar hesap verilebilirliğinin de önemli olduğunu vurguladı. Alethina Kurucusu Can Atacık ise “Sosyal girişimciler genelde kendi ölçeklerinden çok daha küçük düşünüyorlar. Ancak farklı bakış açısıyla görüp ölçeklendirmek gerekiyor. Bir sosyal girişim, etki girişimi olabilir ama ölçeklendirilirken bu gözle bakmak lazım” diye konuştu.

Nowak: “Önümüzdeki 10 yılda 500 milyon dolar sosyal satın alma yapılacak”

Dünya Ekonomik Forumu Küresel Sosyal Girişimcilik Birliği Başkanı Daniel Nowak, “Yeni Nesil İş Birliği: Etki Birliği” başlıklı oturumda, “Sosyal girişimcilik konusu son 10-20 yıldır hayatımızda. Daha önce yan proje olarak görülüyordu. Ancak şimdi toplum, şirketler, büyük bir dönüşümden geçiyor. İşlerin sosyal etkisine daha çok bakılıyor. Daha fazla şirket, sosyal satın alma yapmayı tercih ediyor. Daha fazla etki yaratmayı amaçlıyor. Önümüzdeki 10 yılda bu satın alma düzeyinin 500 milyon dolar olması öngörülüyor” şeklinde konuştu. Sosyal girişimlerin toplumun belkemiği olduğunu dile getiren Nowak, sözlerine şöyle devam etti: “Sosyal girişimler daha fazla dirençli, daha fazla hazır olmayı ifade ediyor. Ancak özellikle 6 Şubat depremi gibi afet durumlarında daha fazla direnç ve hazırlığa ihtiyaç var. Bunun içinde uluslararası örgütler, özel sektör, sosyal girişimcilerle birlikte çalışmalı.”

Oturumun yönetimini üstlenen Kale Grubu Kurumsal İletişim Bölüm Başkanı Rana Birden de “Özel sektör ve sosyal girişimcilik ekosisteminin birlikteliği, hatta toplulukların iç içe geçmesiyle 21. yüzyılın ihtiyaçlarına ve krizlerine çok daha uygun hızlı ve sahici çözümler üretebileceğimize inanıyoruz. İki tarafın beraberinde gelen güçlü kaslar, amaçlar ve eylemler, karşı karşıya olduğumuz kompleks krizleri çözmek için oldukça kritik…” diye konuştu. 

Oturumun konuşmacılarından Nivogo Kurucu Ortağı Arnas Akbaş, deprem felaketinin ardından e-bebek ile yaptıkları ortak proje, Abdi İbrahim Kurumsal İlişkiler, Sürdürülebilirlik ve İletişim Direktörü Oğuzcan Bülbül ise toplumsal yatırım programlarından biri olan sosyal inovasyon alanında hayata geçirdikleri ‘Doz’ programı hakkında bilgiler verdi. 

Sosyal girişimcinin sahip olması gereken yetkinlikler

“Sosyal Girişimcinin Kişisel Alet Çantası” başlıklı oturumda ise bir sosyal girişimcinin başarısında etkili olacak kişisel yetkinlikler ele alındı. Yazar-Eğitmen Hülya Mutlu, bu yetkinlikler arasında ilk sırayı dayanıklılığın aldığını belirterek, diğer becerileri bilişsel esneklik, motivasyon ve öz farkındalık, öğrenme çevikliği, empati ve etkili dinleme olarak sıraladı. Blindlook Kurucu Ortağı Sadriye Görece, kendi açısından öne çıkan özelliklerin cüretkarlık, cesaret ve vazgeçmemek olduğunu söyledi. 

“Yaratıcı Girişimcilik: Sorun-Süreç-Sonuç” başlıklı oturumu, Kültür Yöneticisi Emre Erbirer yönetti. 3dots Kurucu Ortağı Çağıl Özdemir ve Artcomun Kurucu Ortağı Dora Kezer, çalışmalarından örneklerle yaratıcı girişimcilik alanının bugünü ve geleceğini değerlendirdi. Kezer, “Sanatın demokratikleşmesi için iyi partnerler, iyi ortaklarla yol almak önemli. Bir hızlandırma programına katılmak da büyük fayda sağlayabilir. Doğru anda sizin elinizden tutacak daha deneyimli insanlara, öncülere ihtiyaç oluyor” dedi.

Şirketler dönüşmek zorunda, aksi takdirde çalıştıracak yetenek bulamayacak!

Günün son oturumunda “Söylemden Eyleme Sürdürülebilirlik” konusu ele alındı. PlumeMag Kurucusu Bihter Ayyıldız’ın yönettiği oturumda konuşan S360 Sürdürülebilirlik Danışmanı Aysel Kapsız, sürdürülebilirliğin şirketler tarafından iş stratejisine entegre edilmesinin önemli olduğunu belirterek, şirketlerin iş modelini yeniden tasarlayacak kaslara sahip olması gerektiğini dile getirdi. Kapsız, “Şirketler dönüşmek zorunda. Çünkü gençler amaç ve etki odaklı şirketlerde çalışmak istiyor. Aksi takdirde şirketler, çalıştıracak yetenek bulamayacak” dedi. Esmiyor Kurucu Ortağı Derin Altan da sürdürülebilirlik konusunda her kesimin verdiği sözleri tutmakta zorlandığını belirtti. Altan, iklim değişikliğinin çok sistemsel bir sorun olduğunu, tek bir şeyi değiştirerek buna karşı koymanın mümkün olmadığını kaydetti.

Atölyelerle dopdolu bir gün

Hayata Değer Buluşması kapsamında gençlere ve sosyal girişimcilere özel atölye çalışmaları düzenlendi. Sosyal girişimcilere özel olarak düzenlenen ‘Kazan Kazan Modeli’, ‘Kurum İş Birliklerinin Formülü Var Mıdır?’ ve ‘Yeni Kaynakların Kapısını Aralama’ atölyeleri yoğun ilgi görürken gençler için düzenlenen ‘This Is Mana X Upcycling’, ‘Sınırları(nızı) Aşın!’ ve ‘Değişimin Neresindesin?’ atölyeleri de gençlere farklı bir deneyim yaşattı. Ayrıca Sosyal Girişimcilik Pazar Yeri’nde her biri farklı alanda etkin çalışmalar yürüten 50’ye yakın sosyal girişimci tezgâh açarak ürünlerini ve çalışmalarını tanıtma fırsatı buldu.

Sivas Numune Hastanesi Köprülü Kavşak Projesi Hızla Devam Ediyor

Sivas Numune Hastanesi’ne ulaşımı kolaylaştırmak için başlatılan köprülü kavşak projesinde çalışmalar tüm hızıyla sürüyor.

Belediyeden yapılan yazılı açıklamaya göre, Vali Yılmaz Şimşek ve Belediye Başkanı Hilmi Bilgin, projeyi yerinde inceleyerek Karayolları 16. Bölge Müdürü Mustafa Türksoy’dan çalışmalar hakkında bilgi aldı.

Sivas-Erzincan çevre yolu üzerinden Numune Hastanesi’ne bağlantıyı sağlayan kavşaktaki trafik sıkışıklığını çözüme kavuşturmak amacıyla başlatılan köprülü kavşak projesini inceleyen Şimşek ve Bilgin, ekiplere kolaylıklar dileyerek projeyi değerlendirdi.

Çalışmaların hızlı şekilde devam ettiğini belirten Vali Şimşek, “Projenin şu ana kadar yüzde 11’lik kısmı tamamlanmış durumda. Ekiplerimiz hummalı şekilde çalışmalarına devam ediyor. Bu hızla devam edersek yıl sonuna doğru transit trafiği açmış oluruz ve bu alanda yaşanan yoğunluk büyük ölçüde rahatlamış olacak. İnşallah bu çalışmalar tamamlandığında da daha konforlu ve güvenli bir trafik akışı sağlanmış olacak.” ifadelerini kullandı.

Köprülü kavşak projesini yakından takip ettiklerini anlatan Başkan Bilgin de şunları kaydetti:

“Çalışmalar hızlı şekilde devam ediyor. İnşallah en kısa zamanda bu bölgenin trafik sorununu çözecek ve bu güzel eseri şehrimize kazandırmış olacağız. Ben bu noktada başta Sayın Valimiz olmak üzere Karayolları Bölge Müdürlüğümüze, emniyet mensuplarımıza, müteahhit firmamıza teşekkür ediyorum. Ayrıca bir teşekkür de kıymetli hemşehrilerimize etmek istiyorum. Çünkü doğal olarak çalışmalar nedeniyle bazı yollar kapandı, alternatif yolları tercih etmeleri gerekiyordu. İlk başlarda yoğunluklar yaşandı ancak şu anda trafik, ilgili kurumların da desteğiyle sağlıklı bir şekilde akıyor. İnşallah bu yıl sonu gibi de transit trafiğe açmış olacağız.”

Kale’den Şıklığı ve Güvenliği Bir Arada Sunan Silindir

Kale Kilit, her geçen gün değişen teknolojinin ışığında geliştirdiği inovatif ürünleriyle güvenlik açıklarının önüne geçmeye devam ediyor.

Güvenliğin sağlandığı ilk nokta olan silindirler kapıların dayanıklılığı için önemli bir etken. Yüksek güvenlik duvarı ören emniyet kartlı 164 BTS Bilyalı Tuzaklı Silindir, kötü niyetli kişileri kapıda engelliyor. Hırsızlık girişimlerinde silindir tuzak kısmından kırılıyor ve daha fazla ilerlenmesini önlüyor. Silindir, kırılmasına rağmen hala gövdesini muhafaza ettiği için ev sahiplerine kapısını yine anahtarla açabilme olanağı sunuyor. Kuvvetli darbelere karşı üst düzey koruma sağlayan yeni ürün, antrasit rengiyle dekorasyona önem verenlerin gözdesi olmaya aday.

Evlere, ofislere ve otellere üst düzey güvenlik çözümleri sağlamak için inovatif ürünler geliştiren Kale Kilit; emniyet kartlı, antrasit renkli 164 BTS Bilyalı Tuzaklı Silindir’i tüketiciler ile buluşturuyor. Güvenliğin yanı sıra ürünlerine estetiği de ekleyerek inovasyonu bir üst seviyeye taşıyan marka, antrasit renge sahip bu yeni silindiri ile şıklık arayanların da tercihi oluyor.

Kötü niyetli kişileri kapıda engelliyor

Kale Kilit 164 BTS Bilyalı Tuzaklı Silindir, tuzaklı olması sayesinde kötü niyetli kişilerin girişimlerini engelliyor. Anahtar harici kapı açma girişimlerinde, tuzaklı bölüm kırılarak daha fazla açılmaya çalışılmasını önlüyor. Bu sayede yabancıların yaşam alanlarına girmesi engellendiği gibi evde yaşayanların fiziksel ve psikolojik bir zarara uğraması da önlenmiş oluyor. Öte yandan silindir yalnızca tuzak kısmından kırıldığı için kilit kullanılabilir halde oluyor ve ev sahipleri silindiri değiştirene kadar evlerine anahtarlarıyla girebiliyor.

Kuvvetli darbelere karşı üst düzey koruma sağlıyor

Yüksek güvenlikli 164 BTS Bilyalı Tuzaklı Silindir, gövdesinde bulunan, delinmeye karşı iki adet çelik pim takviyesi ve tuzağı sayesinde kuvvetli darbelere karşı üst düzey koruma sağlıyor. Aşınmalara karşı dayanıklı plastik başlıklı anahtarlara sahip olan Kale Kilit 164 BTS Bilyalı Tuzaklı Silindir, güvenlik kartı sayesinde anahtarların izinsiz çoğaltılmasına izin vermiyor.

Antalya’da Yabancıya Satışta Zirve Yine Alanya’nın

EVA Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Gülçin Demirbaş, Antalya’da yabancıya satışta Alanya’nın zirve konumunu koruduğunu belirterek, 2023 yılında sıfır 100 m2 bir dairenin yaklaşık 5.000.000 TL ile 6.000.000 TL arasında satıldığını ve son 3 yıldaki değer artışı oranının %750 – 850 arasında değiştiğini açıkladı.

EVA Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Gülçin Demirbaş, Alanya’ da en çok ikamet eden yabancı ülkelerin sırasıyla Rusya, Ukrayna, İran, Irak ve Almanya vatandaşları olduğunu belirterek, “Dolayısı ile çeşitli ırka sahip yabancıların ilçeye ekonomik açıdan katkısı oldukça yüksek. İlçede yabancılar ve yerli halk birbirini benimsemiş ve iç içe yaşamakta.  İlçenin ekonomisi genel olarak turizm ve tarıma dayalıdır. Rusya Ukrayna savaşı da total nüfusu yaklaşık %20-25 oranında artırdı. 2020 yılında sıfır 100 m2 bir daire yaklaşık 600.000 TL ile 800.000 TL arasında pazarlanırken, 2021 yılında 2.000.000 TL ile 2.500.000 TL, 2022 yılında 3.500.000 TL ile 4.500.000 TL ve 2023 yılında 5.000.000 TL ile 6.000.000 TL arasında pazarlanmakta. 2020-2023 yılları değer artışı da yaklaşık %750 ile %850 arasında değişiyor. Kiralar ise %600 civarında bir artış gösterdi. Öte yandan 6 Şubat depremi ile birlikte satışlarda durgunluk yaşanırken bu durgunluk halen devam ediyor.” dedi. 

Alanya’da yaşayan yabancılara yönelik sektörler artıyor

Alanya’nın yatırım piyasasının genellikle gayrimenkul piyasasını hareketlendirdiğini de sözlerine ekleyen Demirbaş, “Dolayısı ilçede hızlı bir şekilde gayrimenkul proje inşaatları devam ederken, tamamlanan inşaatların çoğunluğunun yabancıya satışa yönelik yatırımlar olduğu biliniyor. Yabancıların sürekli ikamet ile gayrimenkul yatırımlarının ve eğitim-konaklama yatırımının hızlı artacağı öngörülürken, Alanya’ da yaşayan yabancıların benimsedikleri tüketim alışkanlıklarına yönelik harcamaları ilçe ekonomisini ve istihdamı artırmaya devam ediyor. Alanya’da yaşayan yabancılara yönelik sektörler ve iş alanları hızla gelişme göstermektedir. Yerleşik yabancıların, kendi ülke vatandaşlarına yönelik gayrimenkul pazarlaması, danışmanlık hizmetleri, emlak sektörü, tercümanlık-rehberlik sektörü, kafe, restoran vb. işletmeler ile çeşitli faaliyetlerde bulundukları bilinmektedir. Bazı yerleşik yabancılar ilçe tanıtımlarında bulunarak ülkelerindeki kişileri yerleşme için Alanya’yı tanıtıyor.

Yabancı kaynaklı artış olan bölgelerle ilgili önlemler alınmalı

Öte yandan 1 Temmuz 2022 tarihinde Göç idaresinin aldığı karar ile Antalya Alanya’da; Kargıcak, Mahmutlar, Kestel ve Avsallar mahalleleri yabancı ikametine kapandı. Konut kiralayan yabancılar son dönemlerde ikamet alamaması sebebi ile yurtlarına dönüyor. Yabancıların bölgeyi yoğun tercihi ve yüksek kira vermeyi göze alması bölge kira fiyatlarının artışındaki en büyük neden.  Önümüzdeki dönemde yabancı kaynaklı artış olan bölgelerle ilgili önlemler alınması gerektiğini öngörüyoruz. Örneğin yabancıya rayiç üzerinde kiraya verildiğinde aradaki farkın devlet tarafından alınması gibi yöntemler kira artış fiyatlarının önüne geçecek yöntemler olabilir. Aynı şekilde kirada taban kira fiyatı uygulaması ve bu konuda değerleme uzmanlarından destek alınması modellenebilir. “ şeklinde konuştu. 

Antalya’daki Yabancılara Konut Satışlarının Toplam Yabancılara Konut Satışları Arasındaki Oranı
YılAntalya Yabancılara Konut Satış SayısıToplam Yabancılara Konut SatışlarıTürkiye’deki Yabancılara Toplam Satış İçindeki Oranı 
20187938400440,198
20198951459670,195
20207735412980,187
202112384592820,209
202221860682100,320
2023(4/12)5201135960,383
Kaynak: https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Konut-Satis-Istatistikleri-Nisan-2023-49520

KONUTDER Başkanı Ramadan Kumova: ‘’ Her 100 Konuttan 20’si İçin Krediye Erişim Sağlanabildi’’

Konut Geliştiricileri ve Yatırım Derneği (KONUTDER) Başkanı Ramadan Kumova, kentsel dönüşüm ve sosyal konut projelerinde kamu-özel sektör iş birliğinin önemine dikkat çekti.

Konut piyasasında yaşanan arz-talep ve fiyat dengesizliği, markalı konut üreticilerini harekete geçirdi. Ülke genelinde ihtiyaç duyulan güvenli ve erişilebilir konut açığını kapatmak isteyen lüks konut üreticilerine göre, ev sahipliği oranını artırabilmek için dar gelirliye finansman sağlayacak bir modele ihtiyaç var.

Bunun için de yapı tasarruf sandıklarının ve tasarruf finansman şirketlerinin bireysel emeklilik sistemi (BES) gibi desteklenmesi gerekiyor. Önerilen modelde; yüzde 30 devlet desteği sağlanmasıyla gayrimenkul fonu kurulacak, biriken fonlarla dar gelirlinin konuta erişimi kolaylaşacak, böylece artan fiyatlar da kontrol altına alınabilecek. BES modeliyle 500 milyar dolara yakın yastık altı kaynakların da sisteme çekileceği düşünülüyor.

10 yıllık strateji raporu hazırlandı

Dünya Gazetesinden Nurdoğan Arslan Ergün’ün haberine göre; Üyelerini markalı konut üreten firmaların oluşturduğu Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) de yeni dönem takvimine ‘kentsel dönüşüm ve sosyal konut’u aldı. 10 yıllık strateji raporu hazırlayan dernek, önceliği konut alıcısı ve yatırımcısı için güvenli piyasa koşullarının geliştirilmesi, kentsel dönüşüm ve erişilebilir konut arzının ihtiyacı karşılayacak düzeye gelmesine verecek. Ancak bunun sağlanıp piyasa dengesinin oluşması için kamunun da işin içinde olması gerekiyor.

KONUTDER Yönetim Kurulu Başkanı Ramadan Kumova, “Yeni dönemde ülkemizin gerek yeni üretim gerek kentsel dönüşüm sayesinde güvenli yapı stokuna kavuşması en öncelikli başlığımız olurken, depreme dayanıklı konutların ulaşılabilir olmasını sağlamak için de finansman modelleri üzerinde çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

En önemli gündem maddelerinin kentsel dönüşüm ve sosyal konut olduğuna dikkat çeken Kumova, “Bu alanlarda istenilen ivmenin kazanılması için kamu-özel sektör iş birliği şart” diye konuştu.

“Krediye erişim sağlansın kaynaklar sisteme girsin”

Konut finansmanına da dikkat çeken Kumova, “Şu anda konut satışları, kredi imkanlarının kısıtlı olması dolayısıyla geçen yılın gerisinde. Krediye erişim imkanları çok düştü. Bu da kredili konut satışlarına yansıdı. Şu anda ortalama yüzde 20 seviyesinde. Yani her 100 konuttan 20’si için krediye erişim sağlanabilmiş.

Kredi imkanları artırıldığında ya da yeni finansman olanaklarının sağlanmasıyla satışlar da ivmelenecektir” şeklinde konuştu. 

KONUTDER Finansal İklimi İyileştirme Komitesi Başkanı ve Ağaoğlu Murahhas Azası Hasan Rahvalı da 2 Haziran itibariyle 10 trilyon TL’ye yakın kredi içinde konut kredisinin sadece 434 milyar TL’de kaldığına işaret etti. “Kaynakları sisteme sokmamız lazım” diyen Rahvalı, erişilebilir konut için konut sandığı oluşturulması gerekliliğine vurgu yaptı.

“Arsa maliyetinde iyileştirme yapılmasını bekliyoruz”

Sosyal konut üretebilmek için konut geliştiricilerin bir diğer talebi de arsa maliyetlerinde iyileştirmeye gidilmesi. Her yıl satılan konutun yarıdan fazlasının sosyal konut segmentinde olması gerektiğini söyleyen Ramadan Kumova, “Bu segmente proje geliştirmenin temel problemi ise arazi maliyetleri.

Eğer kamu otoriteleri ve yerel yönetimler uygun maliyetle arazi geliştirme yönünde sektörümüze öncülük eder ve bizlere yol gösterebilirse biz de sektör olarak daha uygun maliyetle konut üretimi konusunda elimizi taşın altına koyarız” diye konuştu. “Temel problem arsa maliyetleri” diyen Kumova, “Pandemi sonrasında arsa fiyatları çok yükseldiği gibi, arsa sahipleri bazı bölgelerde yüzde 70-80’lere varan oranlar talep edebiliyor.

Her kesimin konuta ulaşabilmesi için arsa maliyetlerinin düşük olması gerekiyor. Kamu özel sektöre uygun maliyetlerle arsa temin edebilirse uygun maliyetli konut üretimi de artacaktır” ifadelerini kullandı. 

Gölcük ve Karamürsel’e 1,8 Milyar TL’lik Yatırım

Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından 1,8 milyar TL değerindeki su iletim tüneli ve arıtma tesisi, Kocaeli’nin Gölcük ve Karamürsel ilçelerine hayat verecek.

Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, DSİ tarafından Karamürsel İhsaniye’de yapılan İhsaniye Barajı, su İletim tüneli ve arıtma tesisi inşaatını gezdi. Karamürsel Belediye Başkanı İsmail Yıldırım, İSU yöneticileri ile birlikte çalışmaları inceleyen Büyükakın, DSİ’nin bölgede İhsaniye Barajı, iletim tüneli ve arıtma tesisi ile toplam 1,8 milyarlık bir yatırım yaptığını belirtti. Büyükakın, yapılan yatırımların Karamürsel ve Gölcük’e hayat vereceğini kaydetti.

Özgür Kocaeli Gazetesi’nden Süriye Çatak Tek’in haberine göre; İhsaniye Barajı, su iletim tüneli ve içme suyu arıtma tesisi inşaatını gezen Büyükakın, “8,97 milyon metreküp su biriktirme hacmine sahip İhsaniye Barajı, Gölcük ve Karamürsel’de yıllık 15 milyon metreküp içme suyu ihtiyacını karşılayacak. Şubat ayında yerli tünel delme makinesi ile yapımına başlanan Karamürsel Su İletim Tüneli’nde 369 metre delgi tamamlanarak yüzde 30 fiziki gerçekleşme sağlandı, projeyi hizmete almak için çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. İsale hattı için ihale sürecine başlandı.

Günlük arıtma kapasitesi 100 bin metreküp olan içme suyu arıtma tesisi Karamürsel ve Gölcük ilçelerimize menba kalitesinde içme suyu temin edecek. Tarım ve Orman Bakanlığımızın uhdesinde, DSİ ile birlikte hayata geçirdiğimiz bu yatırımlar, Karamürsel ve Gölcük’e hayat verecek, vatandaşlarımızın hayat kalitesini daha da yükseltecektir. Hizmet, eser ve yatırımlarla şehrimizi verdikleri destek için Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, Tarım ve Orman Bakanlığımıza ve DSİ Genel Müdürlüğümüze şehrim adına teşekkür ediyorum.” dedi.

BOSS4 Gayrimenkul İstanbul’da 4 Projeye Başlıyor

BOSS4 Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Akkuş, “Şimdi en kısa sürede Maltepe, Zeytinburnu, Bahçeşehir ve Kumburgaz’da yeni projeye başlayacağız. Bu 4 projede 3 binden fazla konut ve villa inşa edeceğiz.” dedi.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından kentsel dönüşümün gerekliliğinin bir kez daha anlaşıldığını ifade eden Akkuş, 6 Şubat’tan bu yana depreme karşı daha güvenilir konutlar inşat etmek ve kentsel dönüşümü hızlandırmak için hayata geçirilen reformlara değindi.

AA’nın haberine göre; İstanbul’a iki büyük rezerv alanı yapılacağını, kentsel dönüşüme düşük oranlı krediler verildiğini, Yarısı Bizden Kentsel Dönüşüm Kampanyası’nın hayata geçirildiğini, kira yardımı ve taşınma desteğinin artırıldığını anlatan Akkuş, “Şu anda Türkiye’de kentsel dönüşümde verilen destekler dünyanın hiçbir yerinde yok. Bu nedenle vatandaşlarımız dönüşüm için küçük şeylere takılmamalı, canını ve ailesini düşünmeli.” diye konuştu.

Akkuş, sağlam binalar inşa etmenin önemine işaret ederek, artık daha düşük katlı binaların yapılması ve yatay mimariye yönelmeleri gerektiğini, devletin elindeki Hazine arazilerinin yeni şehirler kurulması için kullanabileceğini söyledi.

“Konutta oturmayan yatırımcı dönüşümü zorlaştırıyor”

Abdülkadir Akkuş, depremlerin ardından vatandaşların kentsel dönüşüme artık daha sıcak baktığını ifade ederek, “Özellikle binada oturanlar daha kolay ikna oluyor. Ancak konutta oturmayıp da yatırımcı olan kişiler hala en ufak detaylara takılabiliyor, yüksek beklenti içinde olabiliyor.” dedi.

Dönüşümde hukuki süreçlerin hala istenilen hızda olmadığını vurgulayan Akkuş, “Kentsel dönüşümün hızlanması için gayrimenkul mahkemeleri ve dönüşüme özel bir bakanlık kurulmalı. Bu sayede hızlı aksiyon alınabilir.” diye konuştu.

“Maltepe, Zeytinburnu, Bahçeşehir ve Kumburgaz’da yeni projeler yapacağız”

Boss4 İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Akkuş, konutta yaşanan arz eksikliğine işaret ederek, artık kent merkezlerinde boş arsa bulunamadığını, şehirlerin çeperlerine açılmak gerektiğini söyledi.

Konut üretiminin ancak kentsel dönüşümle hızlanabileceğini vurgulayan Akkuş, ada bazlı dönüşümle yaşanabilir alanların ortaya çıkarılabileceğini kaydetti.

Boss4 İnşaat olarak hayata geçirdikleri projelerde kullandıkları tüm malzemeleri kendileri orada yaşayacakmış gibi seçtiklerini, depreme dayanıklı ve sağlam yapılar inşa ettiklerini belirten Akkuş, hiçbir şeyden kaçınmadıklarını söyledi.

Şu anda satışı devam eden 5 projeleri bulunduğunu aktaran Akkuş, “Şimdi en kısa sürede Maltepe, Zeytinburnu, Bahçeşehir ve Kumburgaz’da yeni projeye başlayacağız. Bu 4 projede 3 binden fazla konut ve villa inşa edeceğiz. Bundan sonra daha büyük projelere odaklanacağız.” diye konuştu.

Akkuş, İstanbul dışında da Antalya ve Almanya’da görüşmelerinin sürdüğünü, buralarda önemli işlere imza atmayı hedeflediklerini belirterek, ilerleyen zamanlarda özellikle Körfez ve Orta Doğu ülkelerinde konut yapabileceklerini bildirdi.

Uygun konut üretiminin ancak devletin sağlayacağı arz ile gerçekleşebileceğini ifade eden Akkuş, özellikle fay hattından uzak bölgelerde yer alan Hazine arazilerine projeler inşa edilmesi gerektiğini kaydetti.

İnanç Kabadayı: ‘’Gayrimenkulde Bir Numaralı Gündem Kentsel Dönüşüm’’

Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı, Kamunun; hükümet, bakanlık ve belediyeler düzeyinde kentsel dönüşüm yapılması konusunda çok büyük gayreti var, bizler bunu yadsıyamayız. Özel sektörün de bu konuda isteği var ancak kentsel dönüşümün önünde birtakım engeller var” dedi.

Deprem felaketinin ardından konut sektörünün gündeminde kentsel dönüşüm var. Sektörün son durumunu değerlendiren Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı, GYODER, KONUTDER gibi STK’lar aracılığıyla gayrimenkul sektörünün sorunlarını ve çözüm önerilerini gündeme taşıdıklarını ifade etti.

Kentsel dönüşümün bir numaralı gündem maddesi olduğunun altını çizen Kabadayı, “Kamunun; hükümet, bakanlık ve belediyeler düzeyinde kentsel dönüşüm yapılması konusunda çok büyük gayreti var, bizler bunu yadsıyamayız. Özel sektörün de bu konuda isteği var ancak kentsel dönüşümün önünde birtakım engeller var” dedi.

Kabadayı, süreci hızlandırmak istediklerini belirterek, “Öncelikle hak sahipleri ile olan uzlaşma süresini en minimuma indirecek düzenlemelerin kamu tarafından hayata geçirilmesi en elzem konuların başında geliyor. Hızlı bir şekilde bu evleri dönüştürebilmemiz için, uzlaşma ile birlikte yasal alt zeminin güçlendirilmesi gerekiyor. Kentsel Dönüşümü hızlandırmak için diğer önerilerimiz ise; kamu- özel sektör iş birliği güçlendirilmeli ve sağlıklı bir kentsel dönüşüm için vatandaşlara fayda ve maliyet çok iyi anlatılmalı. Uzlaşma ve ikna süreçleri geliştirilip vatandaşların katılımı sağlanmalı. Devlet ve vatandaş arasında köprü vazifesi görebilecek tarafsız davranacak STK’ların uzlaşma ve garantörlük çalışmalarının devreye alınması süreci hızlandırılmalı. Bir diğer önemli adım ise yargıdaki gecikmeleri önlemek için, 2/3 çoğunluk sağlandıktan sonra hızlıca çözüme gidebilmek ve bu durumları karara bağlayacak İhtisas Mahkemeleri’ni kurmak. İstanbul’da iki rezerv alan planlaması yapılıyor. Şehir merkezine yeni nüfus getirmeden, yoğunluk azaltılarak, yeni yapılacak rezerv alanlarındaki uydu kentlerinde alt yapı bağlantısının çok iyi yapılması, acil strateji ve eylem planlarının hazırlaması, yolların yapımı, ulaşım hatlarının yoğunlaştırılması, çeşitlendirilmesi, sosyal donatıların, kreş, okul, park, cami gibi alanların oluşturulması ve burada yaşayacak vatandaşların hızlıca şehir hayatına entegre edilmesi gerekiyor” diye konuştu.

“Konu Ulaşılabilirlik İçin Yeni Finansman Modelleri Geliştirmeliyiz’’ 

Gayrimenkul sektöründe projeleri; sermaye, proje finansman kredileri ve inşaat aşamasındaki satışlardan temin edilen kaynaklar ile gerçekleştirildiğini ifade eden Kabadayı, “Gayrimenkul projelerinin gerçekleştirilmesi için kullanılan mevcut finansman kaynaklarının çeşitlendirilmesi önemli. Sektöre özgü konut bankasının kurulması, gayrimenkul yatırım fonlarının inşaat halindeki projelere de yatırım yapabilmesi, gayrimenkul sertifikasının tekrar aktif hale getirilmesi ve gayrimenkul yatırım ortaklarının sayısının artması ile alternatif finansman kaynaklarına ulaşılabilir. 

Ayrıca depreme dayanıklı yeni konutlara ihtiyacımızı hızlı bir şekilde karşılamak için konutun fiyatında yüksek bir pay alan arsa maliyetlerini düşürmemiz lazım. Orman ve tarım alanları dışındaki hazine arazilerinin kamu özel sektör iş birlikteliği ile kamu tarafından özel sektöre yap-işlet-devret ya da yap-kirala-devret modeli konut projeleri geliştirilmesi için değerlendirilebilir” ifadelerini kullandı.

İstanbul ve İzmir’de 3 yıl içinde 7 yeni projeyi hayata geçirmek için kolları sıvayan Ege Yapı, İzmir’in Urla Kekliktepe bölgesinde 73 müstakil villayı satışa sundu.

80 bin metrekare alan üzerinde konumlanan projenin tek katta 370 metrekareden 500 metrekareye varan müstakil villalardan oluştuğuna dikkat çeken Ege Yapı İcra Kurulu Üyesi Didem Güneş, “5+1, 6+1 ve 7+1 konut tiplerinin tamamı 1000 m2’ye varan alanda özel havuz ve bahçesiyle satışa sunuldu” diye konuştu. Kekliktepe projesinin teslimleri 24 ay sonra gerçekleşecek.

“Kekliktepe’den Sonra Alsancak ve Yağcılar Projelerini Hayata Geçireceğiz’’ 

İzmir Urla’da Kekliktepe projesi ile yatırımlarına start veren Ege Yapı; Alsancak, Dikili ve Yağcılar’da proje yatırımına devam edecek. Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı, “Yağcılar’da ve İzmir Alsancak’ta konut, Alsancak’taki ikinci projemizde konut ve ticari, 2024’te devreye alacağımız Dikili projemizde ise otel, ticari alan ve villalardan oluşacak yeni projeleri Ege’nin dokusuna uygun olarak tasarlıyoruz” dedi.

İzmir’e 6 Milyar TL’lik Yatırım

Ege Yapı’nın İzmir’de yapacağı projelerin yatırım bedelleri şöyle sıralandı:

Urla Kekliktepe 1 milyar 100 milyon lirası

Urla Yağcılar 2 milyar 500 milyon lirası

Alsancak 1. 950 milyon Türk Lirası 

Alsancak 2. 400 milyon Türk Lirası

İstanbul’da Satılık Ofis Stok Oranı Yüzde 112, Türkiye Genelinde Yüzde 124 Arttı 

Pandemi süreciyle birlikte Türkiye’de uzaktan çalışma sistemi yaygınlaştı. Ofis kullanımını tercih eden ticari işletmelerde gözle görülür bir azalma oldu. Endeksa verilerine göre, 2020 yılından bu yana İstanbul’da satılık ofis stok oranı yüzde 112, Türkiye genelinde yüzde 124 arttı. Bu verilere göre Türkiye genelinde ofis kiralamadaki arz İstanbul’a paralel olarak seyrediyor.

Pandemi ve sonraki süreçte şehir merkezlerinden daha uzak, geniş ve müstakil konutlara olan talebin arttığına dikkat çeken Endeksa Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Görkem Öğüt, “Ofis kullanımını tercih eden ticari işletmelerde bir azalma var ve bu durum da stoklarda artışa sebep oluyor. Endeksa verilerine göre İstanbul’da, pandeminin yaşandığı 2020 yılından bu yana olan satılık ofis stok oranlarında %112’lik bir artış var. Türkiye genelinde bu rakamın artış oranı %124. Aynı tarih aralığı için İstanbul, kiralık ofis stok oranlarına göz attığımızda ise %272.2 oranında bir artış mevcut ancak Türkiye genelindeki artış %17.7’de sınırlı kalıyor. Bu verilere göre Türkiye genelinde ofis kiralamadaki arz İstanbul’a paralel olarak seyrediyor.  Endeksa verilerine göre konut ve ofis kira değerlerini karşılaştırdığımızda ise; net bir tablo ile ofis değerlerinin farkını görebiliyoruz. Türkiye genelindeki konutların metrekare başına kira değeri 110,11 TL olurken, İstanbul’da bu rakam 148,24 TL seviyesine yükseliyor. Ofis ve iş yerlerinde ise Türkiye genelinde metrekare başına kira değeri 91,28 TLolurken, İstanbul’da bu değer 150,44 TL olarak ölçüldü.“dedi.

Ofislerin konut olarak dönüştürülmesinin konut piyasasına yeni seçenekler sunabileceğinin de altını çizen Öğüt, “Avrupa genelinde ofislerin konut olarak dönüştürülmesi ile ilgili çalışmalar pandemiden önce başlamıştı ve bu konuda birçok örnek mevcut. Konu özelinde farklı resmi kaynaklardan açıklanan raporlara göre; İngiltere’de, 2015-2019 yılları arasında, ofislerin konut olarak dönüştürülmesi sonucu yaklaşık 60 bin yeni konut inşa edildi. Bu rakam, konut inşaatının %10’una denk geliyor ki oldukça önemli bir oran. Almanya’da, 2020 yılında, ofislerin konut olarak dönüştürülmesi sonucu yaklaşık 2 bin 300 yeni konut inşa edildi. Hollanda’da, 2017-2019 yılları arasında, ofislerin konut olarak dönüştürülmesi sonucu 12 bin 500’den fazla yeni konut inşa edildi. Fransa’da, 2020’de, ofislerin konut olarak dönüştürülmesi sonucu 1.600’den fazla yeni konut inşa edildi. Bu anlamda baktığımızda Türkiye’nin benzer yönde etkilendiğini ve ivmelendiğini söylemek mümkün. Örneğin, İstanbul Kalkınma Ajansı’nın 2020 yılı “Konut Piyasası Raporu’nda ofislerin konuta dönüştürülmesi sonucu İstanbul’da 7 bin 800 yeni konut üretildiği bilgisi yer alıyor.” şeklinde konuştu.

Büyükşehir Çalışanlarına Konut Projesi Yükseliyor

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından Çiğli’de belediye çalışanları ve dar gelirli aileler için başlatılan 546 dairelik konut projesinin inşaat çalışmaları devam ediyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin belediye personeli ve dar gelirli aileler için Çiğli’de uygulamaya koyduğu 546 dairelik toplu konut projesi hızla yükseliyor. Proje 30 ay içerisinde tamamlanacak.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin belediye personeli ve dar gelirli aileler için uygulamaya koyduğu 546 dairelik “Egeşehir Toplu Konut Projesi” hızla ilerliyor. Çiğli’deki 36 bin metrekarelik alanda uygulanan toplu konut projesi, 30 ay içerisinde tamamlanacak. Betonarme imalatları devam eden konutlar, 14 adet 10 katlı bloktan oluşuyor. Ayrıca yapılan konutlarda Türkiye’de ilk defa Türk tipi bir Risk Analiz Metodu uygulanıyor.

“Temeller üzerine katları çıkmaya başladık”

Yapım sürecini hızla başlattıklarını söyleyen EGEŞEHİR A.Ş Genel Müdürü Ekrem Tükenmez, “14 bloğumuzdan 3 tanesinin temelini tamamladık, bu temeller üzerine katları çıkmaya başladık. Her blokta zemin+9 şeklinde uygulanıyor. 8 tanesi bodrumlu, 6 tanesi bodrumsuz. Proje, inşa faaliyetleri ve malzeme seçiminde deprem yönetmeliği ve ulusal ve uluslararası standartları uyguluyoruz. İnşaatlarımızda yeşil çatı ve güneş enerjisinden elektrik üretimine yönelik sistemleri de kullanacağız. Zor bir arazi üzerine inşaat gerçekleştireceğiz ancak hafriyat ve kazı işlemlerimiz tamamlanmak üzere. Bununla birlikte betonarme imalatlarına devam ediyoruz, her geçen gün işi tamamlamak için hız kazanacağız. Peyzaj da tamamlandığında çok güzel bir yaşam alanı olacağına inanıyorum” dedi

“Doğal afetleri de ekledik”

Türk tipi Risk Analiz Metodunu ilk defa bu projede uyguladıklarını dile getiren İmece Yaka Yapı Kooperatifi İş Sağlığı ve Güvenliği Koordinatörü Gökhan Güler, “Türkiye’de hiçbir şekilde Türk tipi bir risk analizi yoktu. Doktora projemle yüzde yüz çalışır bir biçimde risk analizi tasarladık. Türkiye’nin iş koşullarına uygun dizayn ettik. Dünyada 5 farklı risk analizi tekniği vardır. Fiziksel, kimyasal, ergonomik, psikososyal faktörler vardır. Biz buna doğal afetleri de ekledik. Ayrıca sağlık ve güvenlik yönetmeliğine göre bin 800 sağlık ve güvenlik işaretini de kendimiz imal ettik” dedi.

Ev sahibi olacaklar

İzmir Emekçileri Konut Yapı Kooperatifi Başkanı Sultan Tazegül ise “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla Tunç Başkanımızın talimatıyla hiç evi olmayan personele ve dar gelirli vatandaşlarımıza inşa edilen 546 konutun çalışmaları tüm hızıyla ilerliyor. Arkadaşlarımız 30 ey sonra sıcak yuvalarına yerleşmiş olacak. İnşaat maliyetlerinin arttığı şu günlerde çok uygun fiyata arkadaşlarımız ev sahibi olacak” şeklinde konuştu.

Deprem ve iklim krizi de düşünüldü

EGEŞEHİR A.Ş. tarafından 546 konut inşa edilecek. Projede deprem güvenliği, iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik konularına duyarlı çözümlerin yer alması amaçlandı.

Mimari proje 14 adet 10 katlı bloktan oluşacak. Blokların 7 tanesi 3+1, 7 tanesi 2+1 daire olacak. Projede yapılaşacak bina oturum alanı 6 bin 500 metrekare, yapısal peyzaj alanı 12 bin 300 metrekare ve bitkisel peyzaj alanı 17 bin 168 metrekare olarak planlandı.

Doğanın Büyüleci Güzelliği, Tulip’in Detaylarında Saklı

Loda’nın yeni koleksiyonu Tulip, doğanın büyüleyici güzelliğiyle bütünleşen dokunuşlarla yemek odası, yatak odası, TV Ünitesi, koltuk gibi ihtiyaçlara yanıt verecek tüm yaşam alanlarınıza denge ve uyum getiriyor. 

İlhamını lalenin çizgisel ve bütüncül yapısından alarak tasarlanan koleksiyonun her bir parçası, zarif çizgileri ve doğal renkleriyle evinize rahatlıkla uyumlanacak bir tarz sunuyor. Tulip koleksiyonunda özenle seçilen ahşap dokular dengeli bir atmosfer yaratırken, pastel tonlardaki sakin renkler ise evinizi huzur ve şıklıkla tamamlıyor. 

Siz de Tulip’in, mükemmelliğin dengesini yansıtan tasarım çizgisiyle, yaşam alanlarınızda sakin ve benzersiz bir dekorasyon yakalayabilirsiniz.

Fahiş Kira Artışlarına Hapis Cezası

Yeni yasa düzenlemesi ile ‘Kira Kanunu’ taslağı meclise sunulacak. Buna göre; kiralara fahiş zam uygulayan ev sahipleri 1-3 yıl hapis cezasıyla karşı karşıya kalacak.

Hürriyet Gazetesi’nden Oya Armutçu, Ankara Barosu Avukatı Murat Tezcan ile fahiş kira artışlarına karşı yasa düzenlemesi uygulaması hakkında konuştu. Avukat Tezcan soruları şöyle yanıtladı:

Ekonomik bir suça tutuklu yargılamayı sağlayacak şekilde hürriyeti bağlayıcı ceza vermek hukuka uygun mu? 

“Yeni düzenlemelerle fahiş kira artışının suç haline getirilmesi ve özgürlüğü bağlayıcı ceza yaptırımına tabi tutulması hukuka aykırı olacaktır. Nitekim bu durumda da belirlilik ilkesi ihlal edilmiş olacaktır. Anayasa’nın 2. Maddesi’nde yer alan hukuk devletinin temel ilkelerinden biri belirliliktir. Belirlilik ilkesi, yasal düzenlemelerin herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır ve uygulanabilir olmasını gerektirmektedir. Ayrıca düzenleme hukuki güvenlik ilkesinin de ihlaline neden olacaktır.Anayasa Mahkemesi kararlarında da belirtildiği üzere bireyler; belirli bir kesinlik içinde, hangi somut eylem ve olguya hangi hukuksal yaptırımın veya sonucun bağlandığını, bunların idareye hangi müdahale yetkisini doğurduğunu kanundan öğrenebilme imkânına sahip olmalıdır. Hukuki belirlilik ve güvenlik ilkeleri uyarınca kurallar öngörülebilir olmalıdır. Ancak rayiç kira bedelleri bölgeden bölgeye değişiklik göstereceğinden fahiş kira artışının suç haline getirilmesi hukuki belirlilik ve güvenlik ilkelerine aykırı olacaktır.

Kiraya bölgesel bazda tavan getirilmesi de formüller arasında. Bu düzenleme kira sorununu çözer mi?

Kira artış oranlarına ilişkin getirilen sınırlama geçici madde ile düzenlenmişti. Ancak bahsedildiği gibi formüllerin uygulanması konut kiralarını yüzde 25 ile sınırlayan geçici maddenin kalıcı olarak uygulanmasına ve mülkiyet hakkının özüne dokunan ağır ihlallere neden olacaktır. Evini boş tutmak pahasına kiraya vermekten kaçınan maliklerin sayısının azımsanmayacak kadar çok olduğunu ve tahliye davalarındaki artış oranlarını düşünürsek bu tür formüllerin kira uyuşmazlıklarını çözmeyeceği anlaşılmaktadır.

Ankara’da alışveriş merkezi içinde lüks bir sitede iki artı 1 dairem var. İki yıldır kirada. Emekli maaşım dışında bu kira ile geçiniyorum. Üst kat iki ay önce 20 bin liraya kiraya verildi. Benim kiram 3500 TL’de kaldı. Ağustos’ta kira kontratının süresi doluyor. Yine yüzde 25 artış yapılması hakkaniyete uygun mu?

Konutlar bakımından kira artış oranlarına getirilen yüzde 25’lik sınıra ilişkin yasal düzenlemenin süresinin uzatılması hakkaniyete uygun olmayacaktır. Bahse konu düzenleme kira gelirlerinin, vergiler ve enflasyon karşısında erimesine ve ev sahiplerinin gelir kaynaklarını neredeyse kaybetmelerine neden olmaktadır. Bu düzenlemelerin kalıcı hale getirilmesi, özellikle tek gelir kaynağı kira gelirleri olan ev sahipleri yönünden oldukça haksız sonuçların doğmasına neden olacaktır. Nitekim Anayasa Mahkemesi 2001 yılı için yıllık yüzde 10 kira artış oranı sınırlamasına ilişkin yasal düzenlemeyi iptal etmişti. Sonuç olarak kira artış oranının sınırlanmasına ilişkin düzenlenen geçici maddenin süresinin uzatılması, mülkiyet hakkının özüne dokunacak ölçüsüz bir müdahale olacağından hukuka aykırılık teşkil edecektir.

Kira artışlarına sınırlama elden kira alınması uygulamasını yaygınlaştırdı. Bu durum hukuka uygun mu? Kira vergisi kaybına yol açmıyor mu?

Kira artış oranına sınır getiren yasal düzenlemelerin süresinin uzatılması hukuka uygun değildir. Ancak bunun önüne geçebilmek için elden kira alınması, kira gelir vergisi ödenmemesi gibi uygulamalara başvurulması da hukuka uygun olmayacaktır. Maliye Bakanlığı tarafından Resmî Gazete’de yayımlanan 268 seri no’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nde kiraya ilişkin tahsilat ve ödemelerinin banka veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen belgelerle ispatlanması zorunluluğu getirilmiştir. Dolayısıyla ortada her ne kadar kanundan kaynaklanan bir adaletsizlik bulunsa da bu adaletsizliğin mevzuata aykırı yollarla giderilmeye çalışılması da doğru olmayacaktır.

Kiraya bu tarz kanunlarla müdahale açılan davaları azalttı mı?

Kira uyuşmazlıklarıyla ilgili açılan davaların sayısının azaldığını söylemek mümkün değildir. Uygulamada tahliye davalarının arttığını, bazı ev sahiplerinin evlerini kiraya vermeyip boş olarak tutmayı tercih ettiklerini göz önüne aldığımızda bu tarz müdahalelerin kiracı ile kiraya veren arasındaki uzlaşıyı bozduğunu görmekteyiz.

Kira uyuşmazlıklarında dava şartı olarak zorunlu arabuluculuk 1 Eylül’de başlayacak. Bu formül bir çözüm olabilir mi?

Uygulamada zorunlu arabuluculuğa tabi birçok uyuşmazlığın ne yazık ki anlaşamama ile sonuçlandığını görüyoruz. Tarafların uzlaşma zemininden uzak olmaları, tekliflere kapalı bir şekilde görüşmelere katılmaları halinde arabuluculuk düzenlemesinin kira sorunlarına çözüm olması mümkün gözükmemektedir.

Kira uyuşmazlıklarının çözümleriyle ilgili farklı ülkelerde benimsenen başkaca yöntemler var mıdır?

Yüksek kira ve konut fiyatlarının önüne geçebilmek için birçok ülkede farklı yöntemler uygulamaya alınmaktadır. Geçtiğimiz günlerde İspanya, ilk kez konut kiralarına hem üst sınır hem vergi artışı getirme kararı aldı. Buna göre kira artışlarının 2023’te yüzde 2, 2024’te yüzde 3 ile sınırlandırılması öngörülmekte. Ayrıca iki yıldan uzun süre boş kalan evlerin emlak vergilerinin de yüzde 150’ye varan oranda artırılacağı düzenlendi. Söz konusu düzenlemenin Türkiye’de uygulanması halinde yatırım amaçlı konut alımı zorlaşacağından kira sözleşmesinin zayıf tarafı olan kiracıların korunması ilkesine karşılık kira sözleşmesinin diğer tarafı olan kiraya verenlerin anayasal mülkiyet hakkının ihlali sorunları doğabilecektir. Daha önce Birleşik Krallık ve Hollanda’da da benzer düzenlemeler yapıldığı görülmüştür. Ancak bu modelin Türkiye’de de uygulanabileceği yönündeki görüşler açıkladığımız sebeplerden tartışmalara neden olmuştur.

İnşaat Maliyet Endeksi Yıllık Yüzde 52,99 Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre, inşaat maliyet endeksi nisan ayında yıllık yüzde 52,99, aylık ise yüzde 1,3 arttı.

İnşaat maliyet endeksi, 2023 yılı Nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 1,03, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 52,99 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 1,37, işçilik endeksi yüzde 0,18 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 39,80, işçilik endeksi yüzde 102,72 arttı.

Bina İnşaatı Maliyet Endeksi Yıllık Yüzde 54,55 Artttı

Bina inşaatı maliyet endeksi, bir önceki aya göre yüzde 0,91, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 54,55 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 1,21, işçilik endeksi yüzde 0,18 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 41,14, işçilik endeksi yüzde 103,02 arttı.

Bina Dışı Yapılar İçin İnşaat Maliyet Endeksi Yıllık Yüzde 48,01 Arttı

Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi, bir önceki aya göre yüzde 1,46, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 48,01 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 1,89, işçilik endeksi yüzde 0,21 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 35,67, işçilik endeksi yüzde 101,61 arttı.

Dış Ticaret Endeksi Nisan Ayında Düştü

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) nisan ayına ilişkin dış ticaret verilerini açıkladı. Buna göre; ihracat birim endeksi bir önceki yıla göre yüzde 1,1 artarken, ithalat birim endeksi yüzde 16,7 düştü. 

TÜİK tarafından açıklanan verilere göre; İhracat birim değer endeksi Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1,1 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 7,5 ve imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 3,4 artarken, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 10,8 ve yakıtlarda yüzde 24,3 azaldı.

İhracat miktar endeksi Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 18,1 azaldı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 13,5, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 6,6 ve imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 21,2 azalırken, yakıtlarda yüzde 0,8 arttı.

İthalat Birim Değer Endeksi Yüzde 16,7 Azaldı

İthalat birim değer endeksi Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 16,7 azaldı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 9,6, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 19,6, yakıtlarda yüzde 44,4 ve imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 5,2 azaldı.

İthalat Miktar Endeksi Yüzde 14,3 Arttı

İthalat miktar endeksi Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 14,3 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 30,5, yakıtlarda yüzde 14,5 ve imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 13,9 artarken, ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 14,4 azaldı.

Mevsim ve Takvim Etkilerinden Arındırılmış İhracat Miktar Endeksi Yüzde 0,1 Arttı

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2023 Mart ayında 145,0 olan ihracat miktar endeksi yüzde 0,1 artarak, 2023 Nisan ayında 145,1 oldu. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2022 Nisan ayında 160,2 olan ihracat miktar endeksi yüzde 9,2 azalarak, 2023 Nisan ayında 145,4 oldu.

Mevsim ve Takvim Etkilerinden Arındırılmış İthalat Miktar Endeksi Yüzde 4,8 Arttı

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2023 Mart ayında 127,0 olan ithalat miktar endeksi yüzde 4,8 artarak, 2023 Nisan ayında 133,0 oldu. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2022 Nisan ayında 104,7 olan ithalat miktar endeksi yüzde 23,8 artarak, 2023 Nisan ayında 129,6 oldu.

Dış Ticaret Haddi 2023 Yılı Nisan Ayında 88,7 Olarak Gerçekleşti

İhracat birim değer endeksinin ithalat birim değer endeksine bölünmesiyle hesaplanan ve 2022 yılı Nisan ayında 73,1 olarak elde edilmiş olan dış ticaret haddi, 15,6 puan artarak, 2023 yılı Nisan ayında 88,7 oldu.

Kemal-Hülya Elmacıoğlu Cami’nin Temeli Atıldı

Kayseri’nin Melikgazi ilçesinde hayırsever ve belediye iş birliği ile inşa edilecek olan Kemal-Hülya Elmacıoğlu Cami’nin temeli atıldı.

Ufuk Gazetesi’nden Mehmet Uzel’in haberine göre; Temel atma törenine Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Melikgazi İlçe Başkanı Gökhan Ülke, Kayseri OSB Başkanı Mehmet Yalçın, Melikgazi İlçe Müftüsü Dr. Emrah Kandemir, Hayırsever Kemal Elmacıoğlu, eşi ve davetliler katıldı.

2023 yılını hizmetlerin açılış yılı olarak ilan ettiklerini söyleyen Melikgazi Belediye Başkanı Dr. Mustafa Palancıoğlu, “İldem bölgemiz yoğun nüfuslu bir yer. Buraya ne yapsak az. Kayseri modelciliği ile hizmet etmeye devam ediyoruz. Kayseri belediyecilikte bir model haline geldi. Burada ne ihtiyaç varsa bir bir gidermeye çalışıyoruz. Bununla beraber 15 cami ve kuran kursumuzun inşaatı devam ediyor. Dolayısıyla bu bölgede Büyükşehir ile el ele verdik, ne gerekiyorsa yapıyoruz. Sağlık ocağı, sosyal tesisi, kütüphane gibi hizmetlerimizi hayata geçiriyoruz. Bu tür çalışmalarımız devam edecek. 2023 yılını açılışlar yılı olarak ilan etmiştik. Cumhuriyet’in 100. yılına yakışır açılışları Melikgazi’mizde yapmaya devam edeceğiz. Rabbim cemaatini bol etsin. Rabbim birlik içinde hizmet etmeyi nasip etsin. Bu caminin yapımı için destek olan Hayırseverimiz Kemal Elmacıoğlu’na çok teşekkür ederim. Melikgazi’mize hayırlı olsun.” dedi.

Hayırsever Kemal Elmacıoğlu ve eşi ise, “Camimizin Fatih Mahallemize ve tüm İslam âlemine hayırlı olmasını dilerim. Bu caminin şehrimize kazandırılmasında katkısı olacak Büyükşehir Belediye Başkanımıza, Mustafa Palancıoğlu Başkanımıza ve ekibine çok teşekkür ediyoruz. Bu caminin içinde cemaatiyle beraber namaz kılmayı Rabbim hepimize nasip etsin. Hayırlı olsun.” diye konuştu.

Elâzığ’da Yol Çalışmaları Devam Ediyor

Elâzığ Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü tarafından Kızılay Mahallesi ile Kazım Karabekir Caddesi’nde başlatılan yol çalışmaları hızla sürüyor.

Elâzığ Belediyesi ulaşımda konfor ve kaliteyi artırmak için şehrin farklı noktalarında asfalt serim, bakım ve onarım çalışmalarını sürdürüyor.

Bu kapsamda Elâzığ Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü’ne bağlı ekipler Kızılay Mahallesi’ni Çevre Yolu’na bağlayan Kazım Karabekir Caddesi’nde yol yenileme ve genişletme çalışması gerçekleştirdi.

Çalışmalar Yüzde 90 Oranında Tamamlandı

Trafik yoğunluğunun her geçen gün arttığı Kazım Karabekir Caddesi’nde bin 200 metre uzunluğunda, 25 metre genişliğinde, 2 gidiş, 2 geliş olmak üzere toplamda 4 şeritli olan yolun yapım çalışmalarının yüzde 90’ı tamamlandı. Belediyeye bağlı ekipler, bin 200 metrelik yol güzergâhı üzerinde PMT ve asfalt serim çalışmalarını tamamlayarak vatandaşların hizmetine sundu. 600 metrelik yolda ise çalışmalar devam ediyor.

‘’Asfalt Sezonunun Açılmasıyla Çalışmalarımıza Hız Verdik’’

Elâzığ Belediyesi Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada; şehir genelinde yol yapım ve yol genişletme çalışmalarının devam ettiği belirtilerek, “Elâzığ Belediyesi olarak asfalt sezonunun açılması ile birlikte çalışmalarımıza hız verdik. Vatandaşlarımıza daha kolay bir ulaşım imkânı sunmak için şehir içi bağlantı yollarını güçlendiren ve mahalleler arası yeni bağlantı yolları açan Belediyemiz, asfalt sezonunu en iyi şekilde değerlendirecektir. Kazım Karabekir Caddesi’nde gerçekleştirilen yol yapım çalışmalarının tamamlanması ile vatandaşlarımız daha güvenli ve konforlu bir şekilde gidiş, geliş sağlayacaklardır.” denildi.

DTSO Yeni Hizmet Binası İçin Hazırlanıyor

Düzce Ticaret Sanayi Odası (DTSO), yeni hizmet binası projesi için inşaat komisyonuyla toplandı.

Toplantıda; DTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İbrahim Canpolat, Meclis Üyeleri Emre Durmazoğlu, İshak Şengüloğlu, Metin Şişman, 2. Meslek Komitesi Başkanı Erdem Akalın ile Düzce İl Özel İdaresi Köylere Hizmet Götürme Birliği Müdürü Osman Yel yer aldı.

Komisyona projenin son durumu hakkında bilgiler veren İbrahim Canpolat, “Düzce’nin simgesi olacak, üyelerimizin hizmetlerini daha ferah daha rahat alabilecekleri modern ve işlevsel bir hizmet binası yapmak için yola çıktık. Yönetim Kurulu Başkanımız Erdoğan Bıyık’ın ve yönetimimizin bu dönemdeki en önemli amaçlarından biri bu projeyi ilimize kazandırmak. Her aşamada başkanımızla istişare halinde ilerliyoruz. Mimari proje kısımlarını tamamladık. İhale aşamasına kadar geldik. Komisyonumuzla birlikte inşallah ihale aşamasını gerçekleştirip ilimize ve üyelerimize bu projeyi kazandırmak istiyoruz.” dedi.

Dedeman, Samsun’a 2 Otel Yatırımı Yaptı

Dedeman Hotels&Resorts International, Samsun’da Elina Managed by Dedeman ve Park Dedeman Samsun isimlerinde 2 otel açacak. 

Dedeman böylece Kastamonu, Tokat, Zonguldak ve Trabzon’daki otellerle birlikte Karadeniz Bölgesi’ndeki otel sayısını altıya çıkaracak.  

Kapılarını 15 Temmuz 2023 tarihinde Atakum’da açacak olan Elina Managed by Dedeman 27 odası ve 2025 yılında açılması planlanan Park Dedeman Samsun ise 108 odası ile birlikte misafirlerini ağırlayacak.

Doğanlar Group CEO’su Alper Özgök, “Elina Managed by Dedeman ile Atakum’un ilk kurumsal sahil otelini hayata geçirdik. Park Dedeman Samsun’un temellerini ise önümüzdeki yılın başında atacağız.” dedi.

Doğanlar Group Yönetim Kurulu Başkan Vekili Kayhan Doğan, “Daha önce 25 yıl hastane olarak hizmet veren eski binayı yıkıp, sıfırdan bir Park Dedeman inşa ediyoruz. Elina Managed by Dedeman ise Atakum’un en verimli sahilinin tam ortasında, önünde plaj olan bir otel.” ifadelerini kullandı.

Doğanlar Group Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Doğan ise yaptığı konuşmada, Atakum’da hayata geçirdikleri bu iki otel projesi ile bölge potansiyelini en iyi şekilde değerlendirmeyi hedeflediklerini ifade etti.

“Markalarımızı kâğıt üzerinde bırakmıyor, hayata geçiriyoruz”

Samsun’da aynı yatırımcı ile aynı anda iki otel projesi imzalamanın, markanın güçlü algısının bir göstergesi olduğunu belirten Dedeman Yönetim Kurulu Başkanı Banu Dedeman, “Geçtiğimiz son bir yılda; Kartepe Kocaeli, Sarıkamış, Cizre, Kayseri, Eskişehir ve Van olmak üzere toplam 6 otel açılışı gerçekleştirdik. Bu süreçte yeni markalarımızdan ‘Smart by Dedeman’ ve ‘Ready to Stay by Dedeman’ın ilk otellerini açtık. Markalarımızı kâğıt üzerinde bırakmadan hayata geçirmenin mutluluğunu yaşıyoruz” dedi.

Muş Tütün İşleme Fabrikası Eylül’de Açılacak

Muş Organize Sanayi Bölgesi (OSB) içerisinde kurulacak olan Avrupa’nın en büyük tütün işleme fabrikasının temeli atıldı.

Muş ili organize sanayi bölgesinde, Star Agritech tütün işleme fabrikası inşaatının başlangıcını kutlamak için temel atma töreni düzenlendi. Bu sene eylül ayı içerisinde açılması beklenen fabrika, bölgeye ekonomik kalkınma getirecek girişimler ve istihdam ihtiyacını karşılamayı amaçlıyor.

Ray Haber tarafından derlenen bilgilere göre; 23 bin metrekarelik kapalı alana sahip işletme, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde tarımsal inovasyon merkezi olarak konumlandırılmak için çalışmalar yürütülüyor.

Yaklaşık 12 milyon dolarlık yatırımla Muş ilinde inşa edilen tesis, Avrupa’nın da en büyük tütün işleme fabrikasını temsil ediyor.

Sürdürülebilir Ürünler Kullanılacak

Proje ile planlanan çevre dostu işletmenin tasarımı, su, atık arıtma ve enerji kullanımı gibi operasyonel yönler söz konusu olduğunda çevre dostu olmanın önemli bir bileşenine sahip olacak. Yüksek kaliteye dayanan en son teknolojiyle sürdürülebilir üretim yöntemleri kullanılacak.

Bu projede kilit rol üstlenen Muş ili, bölgeyi tarımsal saha haline getirmek için belirlenen tüm hedefleri karşılıyor. Ek olarak Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgesinde projenin daha fazla gelişmesine yardımcı olacağı ifade ediliyor.

Ekonomiye Katkı Sağlayacak

Star Agritech International yöneticisi Mustafa Tütüncü temel atma töreninde projenin önemi hakkında konuştu. Tütüncü, projenin ekonomik büyüme için bir katalizör olacağını, tesisin gelecekteki ekonomik etkisinin göz ardı edilemeyeceğini belirterek, “Yapılan katkılarla birlikte bölgede istihdam yaratılacağını göreceğimizden eminiz ‘’ifadelerini kullandı.

Muş’ta tarımı canlandırmak, ayağa kaldırmayı sağlamak için bir araya geldiklerinin altını çizen Mustafa Tütüncü, “Benim kalbime yakın çok değerli harika bir proje ve ben daha mutlu olamazdım”dedi.

Tütüncü, bu projenin meyve vermesine vesile olan proje geliştiricilerine ve ortaklarına teşekkür ederek sözlerini noktaladı.

Zeray Miracle Garden Satışa Çıktı

Zeray İnşaat tarafından Kocaeli’nin Başiskele ilçesinde yükselen Zeray Miracle Garden projesinde satış başladı.

Kocaeli’nin Başiskele ilçesinde, 17 bin 510 metrekare büyüklüğündeki arsa alanı üzerinde hayata geçirilecek olan Zeray Miracle Garden projesi; büyüklükleri 61 ile 220 metrekare arasında değişen, 1+1’den 4+1’e farklı tip ve kat planlarında (bahçe dubleks, çatı dubleks, ara kat) 256 konuttan oluşacak.

30 Aralık 2025’te inşaat çalışmalarının tamamlanması planlanan projenin satış fiyatları 2milyon 014 bin 595 TL’den başlıyor. 

Bugüne kadar geliştirdikleri projelerle hem binlerce aileyi ev sahibi yaptıklarını, hem de projelerin bulunduğu bölgelerin çehresini ihya ederek nitelikli birer yaşam merkezi haline gelmelerine destek olduklarını belirten Zeray A.Ş. Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Aytül Ayhan, yeni proje ile ilgili şunları söyledi:

“Başiskele, Kocaeli’nin yıldızı parlayan ve her geçen gün değeri katlanarak artan bir lokasyonu olarak ön plana çıkıyor. Yeni projemiz Miracle Garden, ülkemizin göz bebeği olan Kocaeli’mizin bu gözde ilçesinde tabiat ile iç içe bir konumda bulunuyor. Zeray Miracle Garden, şehirden uzaklaşmadan doğanın yanı başında yaşamak isteyenlerin tercihi olacak.

Projemiz,sakinlerinin ihtiyaç duyduğu bütün ayrıntılara cevap vermesinin yanında vadettiği yüksek prim potansiyeli ile de yatırımcıları cezbedecektir. Bugüne kadar hayata geçirdiğimiz tüm projeler, geleceğe miras bırakacağımız projelerin teminatıdır. İnanıyoruz ki Zeray Miracle Garden’da Kocaeli’nin simge konsept projeleri arasındaki yerini alacaktır.”

Çukurova Havalimanı Yıl Sonunda Hizmete Açılacak

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Mersin’de inşa edilen Çukurova Havalimanı projesinin yıl sonunda tamamlanarak hizmete açılacağını duyurdu.

Bakan Uraloğlu, Tarsus ilçesindeki Çukurova Havalimanı’nın inşaat sahasındaki incelemesinin ardından gazetecilere, bölgenin tarih, kültür ve medeniyetin en eski merkezlerinden olduğunu söyledi.

Çukurova’nın dünyaya açılması, değerine değer katılması için ulaşım ve iletişim yollarının geliştirilmesi gerektiğini dile getiren Uraloğlu, “Ulaştırma ve Altyapı Bakanı olarak devraldığım yeni görevimle birlikte Bakanlığımıza bağlı tüm sektörlerde yeni bir dönemi başlatmış olacağız. Bu dönem, mevcut projeleri bitireceğimiz, yeni projeleri hızla hayata geçireceğimiz ve devraldığımız bayrağı daha da yükseğe kaldıracağımız bir dönem olacaktır.” diye konuştu.

3 Bin 500 Metrelik Pist İnşa Edildi

Uraloğlu, havalimanının altyapı inşaatının öz kaynaklarla tamamlandığını belirterek, şöyle devam etti:

“Burada 3 bin 500 metre uzunluğunda ve 75 metre genişliğindeki pistimizi inşa ettik. Dolayısıyla altyapımızı bitirmiş olduk. Pistimiz bu durumuyla en büyük yolcu uçaklarının dahi iniş ve kalkışına imkân sağlayacaktır. Yine altyapı projesi kapsamında 3 bin 500 metre uzunluğunda ve 60 metre genişliği ile beton kaplamalı paralel taksi yolu, 2 yüksek sürat taksi yolu, terminal, kargo ve özel uçaklar bölgesi apronu, 2 yer hizmetleri araç park yeri, çevre tel örgüsü, nöbetçi kulübeleri ve çevre güvenlik yolu gibi inşaatları tamamladık.”

197 Milyon Avro Yatırım

Yolcu kapasitesini de başta yıllık 8 milyon kişi olarak öngördüklerini ifade eden Uraloğlu, şu değerlendirmede bulundu:

“Yolcu sayısının 9 milyona ulaşması durumunda, üçüncü etap inşaatına başlamış olacağız. Birinci ve ikinci etap toplam kapalı inşaat alanımız 189 bin metrekare, üçüncü etap için de yaklaşık 25 bin metrekare olacaktır. Toplamda 214 bin 180 metrekaredir. Birinci ve ikinci etapların toplam sabit yatırım bedeli 173 milyon 865 bin avro, 3 etap dahil toplam sabit yatırım bedeli de 196 milyon 815 bin avrodur. Devletin kasasından bir kuruş çıkmadan yaklaşık 197 milyon avro yatırım yapacağız. İşletmeci aynı zamanda yapımcı firmamız. Yap-işlet-devret modeliyle başladığımız firmamız 25 yıl işletecek. Buradan da devletin kasasına 297 milyon 100 bin avroyu ödeme takvimi çerçevesinde vermeye başlayacak. Gerek yatırımcı firmanın kapsamında olan işlerde devletin kasasından yapım ve işletme aşamasında para çıkmadığı gibi 297 milyon avroluk kaynak da devletin kasasına girmiş olacak.”

Uraloğlu, üstyapı tesislerinin yapım işlemlerinde yüzde 76’lık ilerleme kaydettiklerini, çalışmaların hızla devam ettiğini anlattı.

Terminal binası betonarme imalatlarının tamamlandığı bilgisini veren Bakan Uraloğlu, “Yapım çalışmalarımızı yıl sonu tamamlayarak havalimanımızın açılışını gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Malum önce pandemi süreci, sonrasında da yüzyılın depremini maalesef yaşadık. Seçim çalışmaları hasebiyle bir süreç yaşamış olduk. Belli tarihler verdik ve o tarihleri kamuoyuna duyurduk. O tarihlerin biraz arkasında kalmış olduk. Burada biraz önce detaylı bir çalışma yaptık. Bulunduğumuz durumu değerlendirdik ve bundan sonra bu yılın sonuna kalmadan bu işi bitirmeyle ilgili iş programımızı yaptık. Finansal çözümler zaten üretilmiş, onda sıkıntı yok. İnşallah yıl sonuna kalmadan burayı bitirerek hizmete açmış olacağız.” ifadelerini kullandı.

“Uçuş ağımız bugün 130 ülkede 342 noktaya ulaştı”

Uraloğlu, 2002’den itibaren Türkiye’nin havacılık alanındaki konum avantajını değerlendirmek etkili çalışmalar yürüttüklerini belirterek, “İç hat uçuş nokta sayımız 26’dan 57’ye çıktı. 2003 yılında 81 olan Hava Ulaştırma Anlaşmamız bulunan ülke sayısını 173’e yükselttik. Bu anlaşmalar ve müzakereler neticesinde, 2003’te 50 ülkede 60 olan dış hat uçuş nokta sayımıza 282 yeni nokta ekledik. Uçuş ağımız bugün 130 ülkede 342 noktaya ulaştı.” diye konuştu.

Havalimanlarında hizmet verilen yolcu sayısının 2022’de bir önceki yıla göre yüzde 42,1 artarak 182 milyon 334 bin kişiye ulaştığını dile getiren Uraloğlu, şöyle konuştu:

“Uçak trafiğine baktığımızda yine aynı dönemde yüzde 28,4’lük artışla 1 milyon 883 bine yükseltmiş olduk. 2023 yılının ilk 5 ayı içerisinde ise 786 binin üstünde uçuş trafiği gerçekleştirilerek yaklaşık 73,5 milyon yolcu taşımış olduk. Bu yıl sonu itibarıyla 200 milyonu aşacağımızı ön görüyoruz. Planlı ve sürdürülebilir büyüme, gençler için daha güçlü Türkiye hedefiyle, 2035 ve 2053 vizyonlarımızı bugünden tamamlıyoruz. Türk sivil havacılığında küresel anlamda ses getiren yeni bir dönemi de İstanbul Havalimanı ile başlatmış olduk. Havalimanımızın Avrupa yolcu trafiği sıralamasında hep birinci sırada yer aldığını görüyoruz. Zirvedeki yerini koruyan İstanbul Havalimanı’mızda açıldığı günden bu yana 205 milyonun üzerinde yolcu ağırlamış olduk. İstanbul Havalimanı ile Türkiye, havacılık alanında Avrupa’da lider küresel bir havacılık merkezi oldu.”

Uraloğlu, Yozgat ve Bayburt Gümüşhane havalimanı projelerinde çalışmaların hızla sürdüğünü, Kayseri ve Malatya’ya yeni terminal binaları kazandırdıklarını, Trabzon’da ise yeni havalimanıyla ilgili çalışmaların devam ettiğini söyledi.

“Adana-Mersin arası hızlı trenle 35 dakika gidilebilecek hale gelecektir”

Bölgedeki demir yolu yatırımlarına da değinen Uraloğlu, şu bilgileri verdi:

“Çukurova Bölgesi, İskenderun Körfezi, Yumurtalık Serbest Bölgesi’ndeki sanayi merkezleri ve limanlara Demiryolu İltisak Hattı Bağlantısı’nın etüt projesini bitirdik. 2023 yılı yatırım programına aldık, yapımına yakında başlayacağız. Yine bölgemizin ve ülkemizin önemli raylı sistemlerinden olan Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep Hızlı Tren Projemizi başlattık. Çalışmalara devam ediyoruz, bütün sahaya yayılmış durumdayız. Mevcutta 361 kilometre olan hattı 312 kilometreye düşürüyoruz. Yaklaşık 6,5 saat olan seyahat süresini inşallah 2 saat 15 dakikaya indirmiş olacağız. Saatte 250 kilometre tasarım hızlı demir yolu hattı ile yılda 6,4 milyon yolcu ve 99,2 milyon ton yük taşımayı hedefledik. Bir diğer önemli demir yolu çalışmamız da Adana-Mersin arasındaki 3. ve 4. hat yapımı, 1. ve 2. hattın rehabilitasyonu ve Çukurova Havalimanı bağlantısı projesidir. Tamamlandığında Adana-Mersin arası hızlı trenle 35 dakika gidilebilecek hale gelecektir. Adana ve Mersin’den trene binen vatandaşlarımız Çukurova Havalimanı’na kadar trenle seyahat edebilecektir. Bunun da tamamını en kısa zamanda bitirmiş olacağız.”

Çukurova Havalimanı’nın, Adana ve Mersin’e hizmet edecek bölgesel bir havalimanı olacağını belirten Uraloğlu, Türkiye’nin gelişmesi için akılcı ve milletin ihtiyaçlarına cevap veren tüm projelere destek vermeyi sürdüreceklerini dile getirdi.

Uraloğlu, Çukurova Havalimanı’nın tamamlanmasının ardından Adana Havalimanı’nın durumuna ilişkin de “Biz de Adanalıların ne istediğini gayet iyi biliyoruz, o talimatı aldık. Orada havalimanın sürdürülmesiyle ilgili gerekli idari kararları da alıyoruz. Bunun da bu şekilde bilinmesi ve ayrı bir spekülasyon yapılmaması konusunda ben özellikle bu açıklamanın yapılmasını da kıymetli buluyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

The Stay’in Sahibi Muzaffer Yıldırım’dan 3 Yeni Otel

The Stay Otellerinin Sahibi ve NuLook Yönetim Kurulu Başkanı Muzaffer Yıldırım, Bodrum, Çeşme ve Miami’de 3 yeni otel yatırımı yaptığını açıkladı.

Katıldığı programda konuşan The Stay Otellerinin Sahibi Muzaffer Yıldırım, sektörün gündemine ve yeni yatırımlarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Turizmin kura bağlı bir sektör olduğunu kaydeden Yıldırım, “Kurların nerede olduğu bizim için önemli. Tabii ki fiyatlara her zaman yansıtmak mümkün olmuyor.” dedi.

“Benim Kalmayacağım Bir Otel Yapmıyorum”

Yıldırım, otel yatırımlarını hangi vizyonla yaptığını şu cümlelerle açıkladı:

“Butik otellerimde benim kalmayacağım bir otel yapmıyorum. Bir projeyi gerçekleştirmem için sevmem lazım. Projenin insanlara farklı bir şey vermesi lazım. Mesela Nişantaşı otelimizde her hafta yeni bir Art Gallery açılıyor. Önümüzdeki Ekim’de bir komedi Club da açıyoruz, yani oteli hep renklendirip neşelendiriyoruz.”

2025’te Hizmete Açılacak

Çeşme’deki 66 odalı denize sıfır oteli önümüzdeki yıl açacaklarını kaydeden Muzaffer Yıldırım “Şaraphanesinden zeytinliğine kadar değişik bir otel yapıyoruz. Bodrum’da da önümüzdeki sene yeni bir otel geliyor, o da denize sıfır ve aynı konseptte. Yurtdışında da şu anda gündemde Miami var, Los Angeles var ve Londra var. 2025’te Miami’de otelimizin tamamlanma ihtimali çok yüksek. Yine The Stay Hotel zinciri, aynı konseptte. Amacımız konseptimizi Dünya’ya taşımak. Bizim stratejimiz daha pahalı satalım, daha iyi servis verelim ve optimize edelim.” diye konuştu.

Bakan Özhaseki: ‘’Deprem Bölgesi İçin Yeni Formüller Düşünüyoruz’’

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, deprem bölgesi için yeni formüller düşündüklerini belirtti. Özhaseki, ‘’Formüller devreye girdiğinde, depremzede kardeşlerimizin evlerini çok daha kısa sürede bitireceğiz.” dedi.

Özhaseki, yaptığı yazılı açıklamada, 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından afetten etkilenen 11 kentte bir yandan geçici barınma ve iş yerinin kurulumunun sürdüğünü, diğer taraftan da kalıcı konutların yapımına hızla devam edildiğini vurguladı.

Depremden 14 milyon kişinin etkilendiğine dikkati çeken Özhaseki, şunları kaydetti:

“100 kadar ilçemiz, 1000’e yakın köyümüz ve yıkılan bina sayısı, dün aldım rakamları bir daha, çünkü itirazlar oluyor, mahkemelerin verdiği kararlar var, ara ara değişebiliyor, 680 bin konut yıkılmış. 170 bin de iş yeri, depo, ahır, tek katlı köy evi yıkılmış. Yani 850 bin tane bizim yapmak zorunda olduğumuz ev, iş yeri var. Bunların altyapısını da yapacağız. Bunların hepsinin maddi zararı 100 milyar dolar civarında. İnsanların bir kısmı çadırdalar, bir kısmı konteyner kentteler. Oradan da haliyle bir an önce çıkmak istiyorlar. Diyorlar ki ‘acele evlerimizi yapın, verin.’ Bunlar yapılacak, çaresi yok.”

Özhaseki, karşı karşıya olunan bu yükün altından kalkacaklarını belirterek, şu bilgileri verdi:

“Depremden etkilenen 11 ilde afet konutlarımız hızla yükseliyor. İnşallah söz verdiğimiz gibi 300 binden fazla konutu bir yıl içinde, ondan sonra 1,5 ve 2 yıla kalmadan da diğer bütün konutları bitirip herkesi evlerine kavuşturacağız. Deprem bölgesi için üzerinde çalıştığımız yeni formüller var, kabine toplantımızda Sayın Cumhurbaşkanı’mıza arz edeceğim. O formüller devreye girdiğinde, depremzede kardeşlerimizin evlerini çok daha kısa sürede bitireceğiz. Hiçbir vatandaşımızı mağdur etmeden, güvenli ve sağlam konutlarına kavuşturacağız.”

“Depremden etkilenen 11 ilde 456 bin 770 kalıcı konut yapılacak”

Bakan Özhaseki’nin açıklamasında, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bünyesindeki TOKİ ve Emlak Konut Genel Müdürlüğü eliyle yapılan ve yapılması planlanan konutlarla ilgili veriler de paylaşıldı.

Buna göre, Adana’da 12 bin 705, Adıyaman’da 44 bin 459, Diyarbakır’da 11 bin 966, Elazığ’da 8 bin 253, Gaziantep’te 25 bin 6, Hatay’da 197 bin 248, Kahramanmaraş’ta 72 bin 257, Kilis’te 1165, Malatya’da 66 bin 99, Osmaniye’de 11 bin 225, Şanlıurfa’da 6 bin 387 olmak üzere toplamda 456 bin 770 konut yapılacak.

Bu kapsamda, Adana’da 3 bin 638, Adıyaman’da 26 bin 233, Diyarbakır’da 6 bin 278, Elazığ’da 2 bin 606, Gaziantep’te 19 bin 919, Hatay’da 33 bin 467, Kahramanmaraş’ta 29 bin 312, Kilis’te 1854, Malatya’da 14 bin 338, Osmaniye’de 4 bin 892, Şanlıurfa’da 5 bin 715 olmak üzere toplam 148 bin 252 konutun yapımı devam ediyor.

Bununla birlikte, Adana’da 2 bin 438, Adıyaman’da 23 bin 640, Diyarbakır’da 2 bin 361, Gaziantep’te 12 bin 607, Hatay’da 34 bin 129, Kahramanmaraş’ta 30 bin 310, Kilis’te 2 bin 628, Malatya’da 25 bin 302, Osmaniye’de 6 bin 856, Şanlıurfa’da 3 bin olmak üzere toplamda 143 bin 271 köy evi yapılacak. Bu kapsamda, 456 bin 770 kalıcı konut ve 143 bin 271 köy evi ile birlikte toplamda 600 bin 41 afet konutu yapılarak depremzede hak sahiplerine teslim edilecek.

Deprem bölgesinde hayatın normale dönmesi için iş yeri yapımı da sürdürülüyor. Bu kapsamda, Malatya’da 714, Kahramanmaraş’ta 142, Gaziantep İslahiye’de 80 iş yeri olmak üzere toplamda 936 iş yeri yapım çalışmaları devam ediyor.

Gayrimenkul Satışları Mayıs Ayında Arttı

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nden alınan bilgilere göre; mayıs ayında 287 bin 59 adet konut satışı yapıldı. Satış işlemleri ile 5 milyar 221 milyon 100 bin 611 TL tapu harcı geliri elde edildi.

Satışların 119 bin 82’sini konut, 49 bin 114’ünü arsa, 86 bin 657’sini tarla, 11 bin 464’ünü iş yeri, geri kalanını ise diğer taşınmazların satışı oluşturdu. 

Mayıs’ta kayda geçen işlemler, 214 bin 947 gayrimenkul satışının yapıldığı nisan ayına göre yaklaşık yüzde 34 arttı.

En Fazla Satış İstanbul’da Yapıldı

En çok gayrimenkulün satıldığı il, 32 bin 372 işlemle İstanbul oldu. İstanbul’u 19 bin 552 satışla Ankara, 13 bin 653 ile İzmir, 11 bin 498 ile Bursa, 10 bin 440 ile Konya, 9 bin 955 ile Antalya, 7 bin 969 ile Tekirdağ, 7 bin 802 ile Kocaeli, 7 bin 721 ile Gaziantep ve 7 bin 278 ile Balıkesir takip etti.

TÜİK Nisan Ayı Sanayi Üretim Endeksi’ni Açıkladı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 nisan ayına ilişkin Sanayi Üretim Endeksi verilerini açıkladı. Buna göre sanayi üretimi; yüzde 1,2 azaldı.

TÜİK tarafından yayımlanan bilgilere göre; Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2023 yılı Nisan ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 12,2 azaldı, imalat sanayi sektörü endeksi aynı kaldı ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 4,3 azaldı.

Sanayi Üretimi Aylık Yüzde 0,9 Azaldı

Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2023 yılı Nisan ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki aya göre yüzde 0,9 ve imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 1,0 azalırken, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 0,5 arttı.

İçişleri Bakanı Yerlikaya: ‘’Hatay’a 197 Bin 248 Konut Yapılacak’’

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Hatay’a Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı iş birliğinde 197 bin 248 adet konut inşa edileceğini açıkladı.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yürütülen çalışmaları incelemek üzere Hatay’a geldi. Afet Koordinasyon Merkezi’ni ziyaret eden Yerlikaya, burada İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, AFAD Başkanı Yunus Sezer, Hatay Vali Vekili Oğuzhan Bingöl ve diğer yetkililerle Afet Koordinasyon Toplantısı’na katıldı.

‘’58 Bin 874 Hasarlı Binanın Yıkım İhalesi Tamamlandı’’

Yerlikaya, toplantı sonrası yaptığı açıklamada, depremlerin ardından el birliğiyle yapılan hizmetleri yerinde incelemek için Hatay’a geldiklerini söyledi. İldeki hasar tespitinin tamamlandığını belirten Yerlikaya, “Hasar tespiti yapılan toplam bağımsız bölüm sayısı 911 bin 603. Bunlardan orta hasarlı ve üzeri olan bağımsız bölüm sayısı 361 bin 942. Bunların 311 bin 785’i konut, 47 bin 653’ü ticarethane, 2 bin 504’ü diğer tür yapılardır. İlimiz genelinde yıkık ve acil yıkılacak yapı olmak üzere toplam 22 bin 822 enkaz bulunuyordu. Bunların tamamı kaldırıldı. Toplam 58 bin 874 olan ağır hasarlı binaların da yıkım ihalesi tamamlandı, yer teslimi yapıldı.” dedi.

Yerlikaya, depremzedeleri kalıcı konutlara kavuşturmak için canla başla çalıştıklarını ifade ederek, “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız ve İçişleri Bakanlığımızın iş birliğiyle Hatay’da yaklaşık 197 bin 248 konut yapılacak. Bunların 32 bin 715’inin ihalesi yapıldı, yapım süreci devam ediyor. Duamız, inşallah bunları bu yıl içinde tamamlayıp hak sahiplerine teslim etmek.” dedi.

Hatay’da konutları hasarlı olan 152 bin 965 kişiye barınma hizmeti verildiğini söyleyen Yerlikaya, “Bugün itibarıyla toplam 258 bin 889 çadırın dağıtımı ve kurulumu yapıldı. 130 çadır alanımız mevcut. Bu çadır alanlarımızda 52 bin 823 vatandaşımız yaşıyor. İlimizde, 184 konteyner kent planlandı, bunun 115’inin kurulumunu tamamladık. 28 bin 269 konteynerde 100 bin 142 vatandaşımız yaşamlarını sürdürüyor.” diye konuştu.

Yerlikaya, evleri orta ve ağır hasarlı olan depremzedelerden kira yardımından faydalanmak istemeyenleri, bu ayın sonunda konteyner kentlerde misafir etmeye başlayacaklarını bildirdi.

Bakan Yerlikaya, konteynerlere klima ve ocak kurulması çalışmalarının da sürdüğünü aktararak, yakın zamanda depremzedelerin yemeklerini kendileri yapabilir duruma geleceğini kaydetti.

“Hatay’a 6 Şubat’tan bugüne 10 milyar 439 milyon lira harcama yapıldı”

Hatay’da bugüne kadar 370 bin 782 aileye toplam 3 milyar 707 milyon 820 bin lira hane destek ödemesi yapıldığını belirten Yerlikaya, şöyle devam etti:

“186 bin 316 ailemize 15 bin liradan toplam 2 milyar 794 milyon 740 bin lira taşınma yardımı, 142 bin 430 ailemize 1 milyar 25 milyon 211 bin lira kira yardımı yapıldı. 6 Şubat’tan bugüne Hatay’a bu minvalde yapılan bütün harcamaların toplamı 10 milyar 439 milyon lira. Hatay’da bugüne kadar 114 milyonu aşkın öğün yemek dağıtıldı. 442 bin 644 vatandaşımıza psikososyal destek verdik, vermeye devam edeceğiz. 41 milyon 147 bin yardım malzemesi dağıtıldı.”

Bakan Yerlikaya, devlet ve milletin el ele vererek asrın felaketini, asrın kardeşliğine dönüştürdüklerini söyleyerek, “Kalıcı konutlar yapılıp ve şehrimiz 5 Şubat öncesinden daha görkemli hale gelinceye kadar da Allah’ın izniyle çalışmaya canla başla gayret göstereceğiz.” dedi.

Kaynak: AA

Gemlik Belediyesi’nden Mahalle Konağı Projesi

Bursa’ya bağlı Gemlik Belediyesi, Gençali Mahallesi’ne ilçe genelinde ikincisi olacak iki katlı hükümet konağı inşa edecek.

Gemlik Belediyesi, ilçenin bir diğer mahalle konağını Gençali’de açmayı planlıyor. Proje hakkında konuşan Gemlik Belediye Başkanı M. Uğur Sertaslan, şu bilgileri verdi: 

“Gemlik’in şu anda dört farklı noktasında inşaat çalışmalarımız devam ediyor. Balıkpazarı’ndaki gölgelik, üniversite kampüsünde amfi ve iki adet köy konağımızı hemşerilerimize hizmet vermek üzere inşa ediyoruz. İlçemizde vatandaşlarımızın ulaşım kalitesini artırmak üzere yol yapım çalışmalarımız aralıksız devam ederken üç farklı noktada da çocuklarımızın güvenle oynayabileceği park ve spor sahası yapımı hızla ilerliyor.

Şu anda ihalelerini tamamladığımız Büyükkumla ve Gençali köy konağımızın yapım çalışmalarına devam ediyoruz. Gençali Mahallemizde köy konağı yapmak için yıktığımız bina, artık vatandaşlarımıza hizmet veremeyecek hale gelmişti. Gemlik Belediyesi olarak buraya inşa ettiğimiz mahalle konağı, iki katlı ve bölge mimarisine uygun olacak şekilde projelendirildi. Bu bölgede yaşayan hemşerilerimize hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.”

Manisa’da Altyapı Çalışmaları Hızla Sürüyor

Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi (MASKİ) Genel Müdürlüğü tarafından Şatırlar Mahallesi’nde başlatılan altyapı çalışmaları hızla devam ediyor.

Yatırım ve İnşaat Dairesi Başkanlığı bünyesinde yürütülen 154 Mahalle Projesi dahilinde Saruhanlı’nın Şatırlar Mahallesinde de altyapı imalatlarına başlandı. Mahallede 3 bin 200 metre kanalizasyon hattı döşeme işi ile başlayan projede, 3 bin 100 metre de içme suyu hattı da yenilenecek. Altyapı çalışmalarının ardından 16 bin metrekare de kilit parke taş döşeme işi yapılacak. Ayrıca, daha sağlıklı bir çevre için de 500 kişilik prefabrik foseptiklerin montajı da yapıldı.

“Kırsal mahallelerimizin merkez mahallelerden farkı kalmıyor”

Son Dakika’nın haberine göre; Yatırım ve İnşaat Daire Başkanı Hilmi Serkan Emir, Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün’ün öncülüğünde il genelinde önemli yatırımlar yaptıklarını belirterek, “Kırsal mahallelerimizin merkez mahallelerden farkı kalmıyor. Şatırlar Mahallemizde de çalışmalarımıza başladık. Kısa bir süre içerisinde çalışmalarımızı tamamlayacağız. Vatandaşlarımıza hayırlı olsun” dedi.

‘’Mahallemize 15 milyonluk bir yatırım yapılıyor”

Mahalle Muhtarı Gürcan Eroğlu da yaptığı açıklamada, “Çalışmalarla ilgili Cengiz Başkanımıza çok çok teşekkür ederiz. Altyapımızı büyüklerimiz elle kazıp yapmıştı. Yüzeye yakındı. 20-25 sene de oldu. Çok sorun yaşamaya başlamıştık. Cengiz Başkanımıza ve sorumlu birimlere bunu ilettik. Sağ olsunlar bizim altyapımızı yenilemeye başladılar. Çok mutluyuz ve vatandaş çok memnun kaldı. Çalışmalarda da şu an bir sıkıntımız yok. Güzel gidiyor. Cengiz Başkanımız mahallemize 15 milyonluk bir yatırım yapıyor” dedi.

İskilip MYO’da İnşaat Başladı

Çorum Hitit Üniversitesi İskilip Meslek Yüksek Okulu (MYO) projesinin inşaat çalışmaları başladı.

Hitit Üniversitesi İskilip Meslek Yüksekokulu binasının tamamlanması için yapılan protokolün ardından yüklenici firma çalışmalara başladı. Yüklenici firma yetkilisi Harun Diken, binanın dış cephesinde ve içinde çalışma yürüttüklerini belirtti. Çalışmaların 360 gün süreceği sözleşmede yer almasına rağmen firma daha erken bitirmeyi hedefliyor.

Binanın dış ve iç cephesinde çalışmalar yürütüldüğünü belirten Yüklenici Firma Yetkilisi Harun Diken, Kalabalık bir ekiple çalıştıklarını belirterek, “Çalışmalarımız günün geç saatlere kadar devam etmektedir. Memleketimize bu hizmeti kazandıracak olmanın heyecanı ve mutluluğunu yaşıyoruz. Sözleşmede 360 gün iş bitimi olmasına rağmen biz işimizi daha erken bitirmeyi hedefliyoruz.” dedi.

Çorum’un İskilip ilçesinde inşasına başlanan ancak yarım kalan Meslek Yüksekokulu binasının tamamlanması için Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk ile Global HD İnşaat Mekanik Sanayi ve Ticaret AŞ yetkilisi Harun Diken, 24 Mayıs’ta yer teslimi için protokol imzalamıştı.

Yıldırım Lojistik Merkezi İnşaatı Devam Ediyor

Bursa’nın Yıldırım ilçesinde hayata geçirilen lojistik merkezi projesinin inşaat çalışmaları yüzde 60 tamamlandı.

Yıldırım Belediyesi, Samanlı Mahallesi’ndeki 160 dönümlük alana kazandıracağı Yıldırım Lojistik Merkezi ile hem ekonomiye değer katacak hem de ilçenin elektrik ihtiyacını karşılayacak.

Yıldırım Belediyesi, Samanlı Mahallesi’ndeki 160 dönümlük alanı, dev e-ticaret markalarının depolarının bulunacağı lojistik üs haline getiriyor. Yıldırım’a ve şehir ekonomisine önemli katkıları olacak Yıldırım Lojistik Merkezi’nin bünyesinde 95 bağımsız alan bulunuyor. Ayrıca merkezin çatısına kurulacak güneş enerji santrali ile ilçedeki sokakların ve belediye tesislerinin elektrik ihtiyacı karşılanarak, yılda 15-20 milyon liralık tasarruf sağlanacak. İnşaat çalışmalarının yüzde 60’ı tamamlanan tesis 2023 yılı içerisinde hizmete açılacak.

Bu Yıl 60 Milyondan Fazla Turist Bekleniyor

Grand Yazıcı Club Turban Thermal Genel Müdürü Cihan Baykara, ‘’Bu yıl için 60 milyon turist ve 56 milyar dolar gelir hedefleniyor.’’ dedi.

Kurban Bayramı tatilinin 9 güne uzatılması turizmcileri sevindirdi. Rezervasyonların yoğun olduğunu söyleyen Marmaris’teki Grand Yazıcı Club Turban Thermal Genel Müdürü Cihan Baykara, “Seçimlerden sonra rezervasyonlarda hareketlilik zaten başlamıştı.

Kurban Bayramı tatilinin 9 güne uzaması hareketliliği artıracaktır. Tatilin uzaması haziran ayı doluluğunu da etkileyecektir. Bildiğiniz gibi bu yıl için 60 milyon turist ve 56 milyar dolar gelir hedefleniyor. Bu hedeflerde turist sayısında yaklaşık yüzde 20, turizm gelirinde ise yüzde 15 bir yukarı yönlü realizasyon olacak diye tahmin ediyorum” dedi.

“Hem yerli hem yabancı turist sayısı artıyor”

Son dönemde dolar kurundaki yukarı yönlü hareketin yabancı turistlerin ilgisini artırabileceğini vurgulayan Baykara, “Dolar kuru olması gereken yere yavaş yavaş geliyor bu durum da turizmde bir hareketlilik yaratacaktır.

2021’den 2022’ye geçerken de fiyatlarda büyük bir artış vardı. Ama yine de yerli turist sayısında bir kayıp yaşamamıştık. Yabancı turistin ilgisi zaten çok iyi durumda. Rezervasyonlarda herhangi bir azalma söz konusu değil. Sezon genelinde de yerli turist sayısında düşüş olacağını düşünmüyorum” diye konuştu.

Pandemi ile beraber özellikle resort otelciliğinde çok ciddi bir sorun yaşadıklarına dikkat çeken Baykara, “Sektör iki yıllık süreçte ayakta kalabilme mücadelesi verdi. Nitekim 2021’in temmuz ayı itibarıyla ciddi bir toparlanma yaşadık. 2022’de ciddi bir sıçrama yaptık. Türkiye’nin en çok turist çektiği iki ülkenin, Rusya ve Ukrayna’nın savaşmasıyla turist sayısında 4 milyon kişilik bir kayıp olmasına rağmen geçen sene haziranın ikinci yarısından itibaren bütün turizm destinasyonları yılı dolu geçirdi” dedi.

“İngiliz turist sayısında rekor kırarız”

Bu yıl Dalaman’a 1 milyon 200 bin İngiliz turistin gelmesini beklediklerini söyleyen Baykara, “Bu sayının daha da artacağını düşünüyoruz. Dalaman bölgesine gelen İngiliz turist sayısının, önceki yıllara oranla daha yüksek olacağını tahmin ediyoruz. Ayrıca Türkiye’ye yaşlı İngiliz turist geliyor algısı doğru değil, okulların açık olduğu sürede yaşlı turist geliyor ancak yaz sezonunda genç İngilizler çok büyük bir ilgi gösteriyor. İngilizler ortalama 11-11,5 gün ile tüm turistler arasında en uzun kalma süresine sahip turistler olarak öne çıkıyor” ifadelerini kullandı.

“Hedefimiz turist harcamalarını artırmak”

 2028’de 100 milyon turist 100 milyar dolar turizm geliri hedeflendiğini hatırlatan Baykara, “Bu hedefe ulaşılması, her turistin günlük ortalama 100 dolardan fazla para harcaması anlamına geliyor. İlk aşamada 70 milyon turist, 70 milyar dolar gelir hedefine ulaşmalıyız. Turistlerin kişi başı harcamalarını nasıl artırabiliriz diye çalışmalar yapmalıyız” dedi. Türkiye’nin turizmde üç rakibi olduğunu söyleyen Baykara, “İtalya, İspanya ve Yunanistan rakiplerimiz. 2022’yi hem gelen turist sayısında hem de gelir artışında bu üç ülkenin önünde birinci sırada kapattık. Bu aslında doğru yolda olduğumuzu gösteriyor” diye konuştu.

Kaynak: Dünya Gazetesi

Yalova’da Kentsel Dönüşüm Sürüyor

Yalova’da 1999 depreminden önce inşa edilen binaların yeniden inşa edilmesi için başlatılan kentsel dönüşüm çalışmaları hızla devam ediyor.

Büyük yıkıma yol açan depremde ayakta kalsa da zamanla yıpranan konut ve iş yerlerinin yenilenebilmesi için Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında 2012’den bu yana uygulanan kentsel dönüşüm başvurularının alınmasına devam ediliyor.

Uygulamadan faydalanmak isteyen bina sahipleri, yaptırdıkları riskli yapı tespiti sonucunu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğüne ileterek kentsel dönüşüm başvurusunda bulunuyor. Onayın ardından yıkım ve inşaat süreçleri devam eden hak sahiplerine 18 ay kira desteği veriliyor.

Yalova’da yapılan başvurularda 2 bin 541’i konut, 336’sı iş yeri olmak üzere 2 bin 877 bağımsız bölüme sahip 926 riskli yapı için kentsel dönüşüm kararı verildi. Bunlardan yüzde 80’i yıkılıp yeniden inşa edildi.

Altınova ilçesinde riskli yapı tespiti yapılan bir binayı gezen Yalova Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Yapı Ana Bilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Hasan Sesli, Türkiye’de hasar tespiti ve mevcut binaların değerlendirilmesiyle ilgili iki yönetmeliğin yürürlükte olduğunu söyledi.

Binalardan alınan verilerle yapının riskli olup olmadığının belirlendiğini anlatan Sesli, “Riskli olduğu ortaya çıkarıldığında binanın yıkımı yapılır. Bu süreç vatandaşın başvurusu üzerine yapıldığı için kanunun verdiği yetkiler sayesinde kira yardımı, vergiden faydalanma gibi süreçlerden geçirilerek yeni binanın yapılmasına olanak sağlanmış olur.” dedi.

Sesli, bulundukları binanın kolonlarından birinden alınan karot numunesinden hazır beton kullanılmadığı, çakıllar ile çakıl kum dağılımının uygun olmadığının anlaşıldığını aktardı.

İrili ufaklı farklı boyutlarda agregaların olduğunu, beton harcının neredeyse kum gibi ufalanma noktasına geldiğini belirten Sesli, “1999 depremi öncesinde yapılan binaların üzerinden hemen hemen 30 yıl geçti. 30 yılı geçkin binalar, ekonomik sürecini neredeyse tamamlamış oluyor. Tabii o dönem yapılan binaların birçoğu denetimden uzak inşa edilmiş. Hem ekonomik ömrünü tamamlamak üzere olan hem de denetimden uzak inşa edilen binaların yeni yönetmeliklere göre gözden geçirilmesi ve durumlarının tespitinin yapılması elzemdir.” diye konuştu.

Sesli, 2007’de çıkarılan yönetmeliğe göre inşa edilen binaların da 2018’dekine göre kontrolden geçirilmesinin, yapıları depreme daha hazırlıklı hale getirilebileceğini vurguladı.

Ayrıca 2020’de inşa edilen ancak bodrum katında su tesisatı çekilirken kolon ve kirişlere zarar verilen bir binayı gezen Sesli, yönetmenliğe uygun yapılarda işçiliğin de önemli olduğunu dile getirdi.

Yeni yapılarda bu tür uygulamalara tanık olabildiklerini anlatan Sesli, şöyle devam etti: 

“Bu uygulamalar binanın statik projelerinin dışında yapılan uygulamalar. Yapının denetim sürecinden bu çalışmaların da geçmesi gerekiyor. Çünkü ‘ince işçilik’ olarak nitelendirdiğimiz son işlemler ustaların eline bırakılan bir durum. Bazen ustalar kendi işlerinde kolaya kaçabiliyor. İşlerini kısa vadede daha hızlı yapabilmek için ne yazık ki bazı kolonlarda delmeler, kirişin açıklık bölgelerinde sıyırmalar yaparak tesisatın geçmesini sağlıyorlar. Ne yazık ki elektrik tesisatları da büyük sorun oluyor. Elektrik hatları genellikle kirişlerin orta bölgelerinden geçiriliyor ve bir boşluk oluşturuluyor. Bunların aşılabilmesi için ustalarımız ve sahada çalışan personelimizin çok ciddi bir eğitimden geçirilmesi gerekiyor.”

Laboratuvar denetçisi olan inşaat mühendisi İkram Yaralı da Yalova’da yapım tarihi 40 yılı bulan binaların yaklaşık yüzde 90’ında yoğunlukla deniz kumu kullanıldığını, tavanların bile çökmeye başladığını belirtti.

Yaralı, bina sahipleri ve kiracıların yapı güvenliği konusunda daha duyarlı olması gerektiğini kaydetti.

Veli Çalışır da 3 katlı aile apartmanları için kentsel dönüşüm başvurusunda bulunduğunu dile getirerek, “Bina neredeyse 50 yaşında. Önce can güvenliğimiz önemli. O yüzden binayı yıkıp yeni baştan yaşam alanı yapmak istiyoruz. Ayrıca yeni bina yapmak için uygun kredi desteği var, vergilerden muaf oluyorsunuz.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

Bodrum’da İnşaat Yasağına Uymayan 400 Firmaya Ceza

Bodrum’da 15 Mayıs’ta başlayan inşaat yasağına uymayan 400 firmaya bin 295 TL para cezası kesildi.

Muğla’nın Bodrum ilçesinde, 15 Mayıs’ta başlayan inşaat yasağına rağmen bazı şantiyelerde inşaat çalışmaları sürüyor. Son 15 günde yasağa uymadıkları belirlenen 400 firma hakkında tutanak tutulup, belediye ekipleri tarafından, Kabahatler Kanunu gereği 1295’er lira para cezası kesildi. Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, “Belediyemiz, 400 şantiyede uygulama yaparak tebligatlar gönderdi. Bakanlık genelgesinin cezası yok hükmünde denilecek kadar düşük” dedi. İnşaatların devam etmesinden dolayı turistlerin rahatsız olduğunu söyleyen turizmci Eray Yaşyerli ise cezalar caydırıcı olmadığı için çalışmaların sürdüğünü belirtti.

Turizm faaliyetlerinin yoğunlaştığı Ege Bölgesi’nde, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın genelgesiyle, 15 Mayıs-15 Ekim tarihleri arasında uygulanan, ‘Ağır iş makineleri ile yürütülen inşaat çalışmalarının yapılmamasına’ yönelik yasaklar kapsamında, Bodrum Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, denetimlerini sürdürüyor. Muğla İl Kütür ve Turizm Müdürlüğü Yatırım ve İşletmeler Şube Müdürlüğü de 4 Mayıs’ta gönderdiği yazıyla Bodrum’da yürütülen inşaatlarda gürültü, çirkin görünüm, çevreyi kirletme gibi olumsuz etkisi olan ‘Ağır nakliyat, hafriyat ve harçlı inşaat faaliyetleri için gerekli tedbirlerin alınmasını’ istedi. Bu doğrultuda çalışmalarına başlayan ekipler, son 15 günde, uygunsuz çalışma yapan ve inşaat genelgesine uymayan 400 firma hakkında işlem yapıp Kabahatler Kanunu gereği 1295’er TL para cezası uyguladı.

Bazı Firmalara İzin Verildi

İnşaat yasağının başladığı ilk günden itibaren yapılan uyarı ve kesilen cezalara rağmen birçok firma çalışmalarını sürdürüyor. Yarımada genelinde özellikle Gümüşlük ve Koyunbaba mahallelerinde inşaat çalışmalarının yoğun olarak sürdüğü dikkati çekti. İnşaat firmaları işçileriyle 15 Haziran’a kadar anlaşma yaptıklarını, bu nedenle yarım kalan inşaatları tamamlamak durumunda olduklarını belirtti. Öte yandan, bazı firmaların ise Valilik’ten özel izin alarak, yapılması aciliyet gerektiren inşaat işlerini 15 Haziran’a kadar tamamlamak için çalışmalarına devam ettiği bildirildi. İzinli olmasına rağmen gürültü yaptığı belirlenen firmaların çalışmalarının ise durdurulduğu belirtildi.

15 Haziran’a Kadar İzin Çıkarıldı

Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: 

“Bodrum’un yaşadığı önemli sorunlardan biri olan inşaat yasağı ihlallerinin suçlusu olarak, Bodrum Belediyesi’ni ve belediye başkanını göstermek bilgi veya vicdan eksikliğidir, çünkü inşaat yasağına belediye değil, bakanlık karar veriyor. Valilik ve kaymakamlık ise yasağı uygulamak zorunda. Bu gerçeğe rağmen belediyemiz, 400 şantiyede uygulama yaparak tebligatlar gönderdi fakat Valiliğimiz, bazı inşaat şirketleri için 15 Haziran’a kadar izin çıkarttı. Bunu gören diğerleri de inşaatlarına devam ediyor. Bakanlık genelgesinin cezası yok hükmünde denilecek kadar düşük.”‘

Cezalar Caydırıcı Değil

İnşaatların devam etmesinden dolayı turistlerin rahatsız olduğunu söyleyen turizmci Eray Yaşyerli, “Turizm bölgelerinde 15 Mayıs itibarıyla inşaat yasakları başladı. Ancak turizmin sezonunda olunmasına rağmen maalesef yasaklara uymayan birçok inşaat firması ve şantiyesi var. Özellikle sahil bandında otellerin bulunduğu noktalarda çalışmaların devam etmesi nedeniyle turizmciler olarak rahatsız oluyoruz. Tabii ki de sadece biz değil yerli ve yabancı turistler de aynı şekilde bu konuda çok rahatsız oluyor. Şikayetlerimizi ilgili yerlere iletiyoruz, işlem yapılıyor ancak cezalar caydırıcı olmadığı için çalışmalara devam ediyor. Turizmin en yoğun olduğu bu dönemde inşaatlardaki çalışmaların artık son bulmasını istiyoruz” dedi.

Şanlıurfa Şehir Hastanesi’nde İnşaat Sürüyor

Şanlıurfa İl Sağlık Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Abdullah Solmaz, inşaat çalışmaları devam eden Şehir Hastanesi projesi için, ‘’2024 sonu itibariyle inşaat teslimi planlanmaktadır.’’ dedi.

İnşaatı devam eden şehir hastanesi hakkında bilgi veren Solmaz, “2021 yılında inşaatına başlanan hastanedeki çalışmaların aralıksız sürüyor. Şehir hastanesi içerisindeki bölümler Genel hastane, doğum, kalp ve onkoloji hastanesi olarak planlanıyor. Yetkililerden çalışmalar hakkında bilgi aldık 2024 sonu itibariyle inşaat teslimi planlanmaktadır. Özellikle 6-7 Şubat’ta yaşadığımız depremlerde gündeme gelen sismik izolatörler bu hastanede 1101 adet kullanılmıştır.” ifadelerini kullandı.

Geniş Kapasiteye Sahip Olacak

Hastane kapasitesini açıklayan Solmaz, “433 poliklinik, 53 adet ameliyathane, 547 adet yoğun bakım yatağı, 40 adet diyaliz yatağı, 40 adet yanık yatağı, 40 adet doğum salonu, Palyatif serviste 70 yatak yer alacak şekilde hizmet verecektir. Genel Hastanede 312, Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesinde 312, Kalp ve Damar Cerrahisi Hastanesinde 145, Onkoloji Hastanesinde 174 yatak, Psikiyatri Hastanesinde ise 60 yatak olacak şekilde planlanmıştır.” şeklinde konuştu.

Şanlıurfa Şehir Hastanesi’nin proje detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Zonguldak Valisi Tutulmaz’dan Köprü ve Tünel Çalışmalarına Ziyaret

Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz, Karayolları Bölge Müdürlüğü tarafından yapımı devam eden köprü ve tünel çalışmalarını yerinde inceledi.

Vali Mustafa Tutulmaz, Karayolları 15. Bölge Müdürü Yüksel Oğuzhan ile birlikte yapımı devam eden Çaycuma-Bartın-Hisarönü-Zonguldak arası yapım işi projesi içerisinde yer alan, yollar, köprülü kavşaklar, Alt ve üst geçit köprüleri ve tünellerde incelemelerde bulundu, bilgi aldı. 

Vali Mustafa Tutulmaz’a Çaycuma Kaymakamı Mehmet Göze ve şirket yetkilileri eşlik etti.

Konya’ya 2 Okul Daha Geliyor

Konya, Karatay Belediye Bakanı Hasan Kılca, ilçede inşa edilen toplam 48 derslikli 2 yeni okul projesini inceledi.

İlçe Belediye Başkanı Hasan Kılca, yaptığı açıklamada, “Karatay’ımızda yapımı devam eden 24 derslikli Namık Kemal Ortaokulu ve 24 derslikli Mengene İlkokulu inşaatlarında incelemelerde bulunduk. Bölgemizin eğitim altyapısı her geçen gün güçlenmeye, derslik sayılarımız artmaya ve standartlarımız yükselmeye devam ediyor.” ifadelerini kullandı.

Konya’daki tüm okul projelerini buradan inceleyebilirsiniz.

BN Hotel Thermal & Wellness’e At Çiftliği İnşa Ediliyor

BN Hotel Thermal & Wellnes 20 milyon TL yatırımla at çiftliği ve yoga stüdyosu kuruyor. BN Hotel Thermal & Wellness Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Narlı, bu adımla 2024’te, otelin doluluk oranını yüzde 70’e yükseltmeyi planladıklarını belirtti.

Dünya Gazetesi’nden Mehtap Halıcı’nın haberine göre; 2020’de faaliyete geçen BN Hotel Thermal & Wellness’in açılışını ise 2021’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yapmıştı. Otel, 9 farklı oda kategorisinde 249 oda, 3 villa, 644 yatak kapasitesiyle, 55 milyon dolarlık yatırımla açılmıştı. Sanayici aileler şimdi de 100 dönüm üzerine kurulu 5 yıldızlı otelin kullanılmayan 60 dönümlük mevcut arazine yeni yatırımlar yapmayı planlıyor.

BN Hotel Thermal & Wellness Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Narlı, termal turizme rol model olacak yeni bir vizyonla ormanın içerisine yoga stüdyosu ve at çiftliği inşa ettiklerini ifade etti. Narlı, “Bu yeniliklere harcayacağımız yatırım tutarımız da yaklaşık 20 milyon TL olacak” dedi. 25 ay önce kapılarını açan otelin, geçen yıl gerçekleştirdiği yüzde 24 doluluk oranını bu yıl yüzde 50’ye çıkarmayı hedeflediklerini ifade eden Yusuf Narlı, 2024’te ise yıllık ortalama doluluk oranını yüzde 70’e çıkarmayı planladıklarını söyledi.

Adana havaalanının uluslararası uçuşları devreye almasını beklediklerini ifade eden Narlı, “Yeni havalimanın devreye girmesiyle yabancı turist ağırlamasını artırmayı hedefliyoruz. Termal suların iyileştirici gücünü dünyaya açma arzusundayız” şeklinde konuştu.

Ailelerin 50 yıllık emeğini 10 yıl içinde kazanacak

 Aslında sanayici bir aile olduklarını turizm sektöründe deneyimlerinin olmadığını ifade eden Yusuf Narlı, oteli ilk açtıklarında çok fazla tepki aldıklarını söyledi.

‘Dağın tepesine otel mi yapılır? diyenlerin olduğunu ve birçok insanın kendilerini ‘çılgın’ olarak nitelendirdiğini belirten Yusuf Narlı, “Biz tepkilere kulak asmadık, cesaretli olduk ve dağın tepesine otel yaptık. Yaparken de bölgenin termal özelliği öne çıkarmak istedik. Yaklaşık 8 yıl satın alma sürecimiz oldu. İlk önce termal kuyuları bulduk ve bunları satın aldık. Sonra bölgedeki arazileri topladık.

Bunun için bölgedeki her kapıyı çaldık. Araziyi 900 farklı kişiden satın aldık. Zorlu bir süreç geçirdik. Arazi satın almaları biter bitmez de imar süreçleri devreye girdi. Sonuçta dağın tepesinde hiçbir şey yok. Oteli 2020’de tamamladık ve 2021’de hizmete açtık. Şu anda 25 aylık bir oteliz. Sürekli kendimizi geliştirmeye odaklanıyoruz. Ailelerimize bize güvenmeleri gerektiğini anlatıyoruz.

‘Sizlerin 50 yıllık emeğini 10 yıl içinde kazanacağız. Hatta kat be katını yaparak sizlere teslim edeceğiz. Ancak bize zaman tanıyın’ diyoruz” diye konuşuyor. Mersin İçmeler mevkiinde 450 dönüm arazi üzerine, 348 dönümü tarımsal faaliyetler, 100 dönümü otel yerleşkesi olarak yükselen BN Hotel Thermal &Welness, 11 bin 500 metrekare alana kurulu Türkiye’nin en donanımlı SPA’sında, tam 35 farklı termal havuz yer alıyor. Otelde 255 kişi çalışıyor.